You are on page 1of 255

T.C.

ANADOLU NVERSTES YAYINI NO: 2070 AIKRETM FAKLTES YAYINI NO: 1104

Anadolu niversitesi lhiyat nlisans Program

SLM DNCE TARH

Editr Prof.Dr. Mehmet BAYRAKDAR Yazarlar Prof.Dr. Mehmet BAYRAKDAR (nite 1, 10) Prof.Dr. Burhanettin TATAR (nite 3, 7) Do.Dr. Atilla ARKAN (nite 2, 5, 9) Do.Dr. Eyp BEKRYAZICI (nite 6, 8) Yrd.Do.Dr. Burhan KROLU (nite 4)

ANADOLU NVERSTES

Bu kitabn basm, yaym ve sat haklar Anadolu niversitesine aittir. Uzaktan retim tekniine uygun olarak hazrlanan bu kitabn btn haklar sakldr. lgili kurulutan izin almadan kitabn tm ya da blmleri mekanik, elektronik, fotokopi, manyetik kayt veya baka ekillerde oaltlamaz, baslamaz ve datlamaz. Copyright 2010 by Anadolu University All rights reserved No part of this book may be reproduced or stored in a retrieval system, or transmitted in any form or by any means mechanical, electronic, photocopy, magnetic, tape or otherwise, without permission in writing from the University.

Genel Akademik Koordinatrler Prof.Dr. brahim Hatibolu (anakkale Onsekiz Mart niversitesi) Prof.Dr. Ali Erba (Sakarya niversitesi) Program Koordinatr Do.Dr. Cemil Ulukan Uzaktan retim Tasarm Birimi Genel Koordinatr Prof.Dr. Levend Kl Genel Koordinatr Yardmcs retim Tasarmcs Do.Dr. Mjgan Bozkaya retim Tasarmcs Yardmclar Ar.Gr. Mehmet Frat Ar.Gr. Nur zer Grafik Tasarm Ynetmenleri Prof. Tevfik Fikret Uar r.Gr. Cemalettin Yldz lme Deerlendirme Sorumlusu r.Gr. lker Usta Kitap Koordinasyon Birimi Yrd.Do.Dr. Feyyaz Bodur Uzm. Nermin zgr Kapak Dzeni Prof. Tevfik Fikret Uar Dizgi Akretim Fakltesi Dizgi Ekibi

slm Dnce Tarihi

ISBN 978-975-06-0753-0 1. Bask Bu kitap ANADOLU NVERSTES Web-Ofset Tesislerinde 38.000 adet baslmtr. ESKEHR, Eyll 2010

NDEKLER

nite 1: slm Dncesi ve Kaynaklar 2 nite 2: slm Dnce Okullar 30 nite 3: slm Dncesinin Temel Sorunlar nite 4: Dou slm Filozoflar 56

76

nite 5: Bat Endls Filozoflar 108 nite 6: ada slm Dncesi Kiiler ve Grler 132 nite 7: Osmanl Dncesi 162

nite 8: Felsefe Eletirileri ve Cevaplar (Tehftler Gelenei) 182 nite 9: Tarih Dncesi 200 nite 10: slm Dncesinin Batya Etkisi 224

iii

iv

NSZ

slm dncesi, insanlk dnce tarihinin en nemli ve en zengin dncesidir. Bugn slm Felsefesi dediimiz ve slm dncesinin en nemli bir ksmn tekil eden felsefi dnce tarihte ok nemli roller oynamtr. Bata Yunan dncesi olmak zere unutulmaya yz tutmu eski dnceleri canlandrarak yeniden tarihe kazandrmtr. Kurann ve Snnetin retilerinin medeniyete dntrlmesinde en byk katky yapmtr. Ayrca srf felsefi dnce olaral bakldnda ve deerlendirildiinde, felsefi dnceye zgn katklarda bulunmutur. Yahudi ve Hristyan dncelerine tesir ederek bu kltrlerde de felsefe geleneinin ve akli dncenin ortaya kmasna neden olmutur. te bu ve benzer nedenlerden dolay slm dncesinin bilinmesi sadece Mslmanlar iin deil; batllar iin de nemlidir. Bundan dolaydr ki Batda hal slm dncesi zerine almalar devam etmektedir. Bugnn dnce akmlarn anlayabilmek ve gelecek iin dnce retebilmek iin gemiin iyi bilinmesi ve eletirel bir gzle iyi tahlil edilmesi gerekir. Buna bir giri ve hazrlk olmak zere, ders kitab anlay ve erevesinde bu kitap lkemizin sekin bilim adamlarna hazrlatlarak siz gen rencilere sunulmutur. Bu kitabn amac, teferruattan uzak, slm felsefi dncesinin oluumu, kaynaklar, tarihi ve doktriner geliimi, dnce tarihi ierisindeki yeri ve nemi hakknda zet ve gerekli bilgileri vermektir. slm felsefesinin btn meselelerini ve ynlerini byle bir ders kitab erevesi ierisinde ele almaya imkn yoktur. Ancak sizlerin bilmesi gerekli btn konulara yer verilmitir. Bizim sizlerden isteimiz bu bilgilerle yetinmemenizdir; elden geldii lde nitelerde okunmas tavsiye edilmi ve edilmemi sahayla ilgili kitaplar da okumaya almanzdr. Ancak bu ekilde daha ok bilgi edineceksiniz ve slm dncesini renmekten zevk alacaksnz. Her

okuma bir dnmedir; okuya okuya dnce oluur. Snf veya ders geme anlayyla okursanz, umarz ve dileriz snf geersiniz. Ancak renme ve dnme anlayyla okursanz, hem snf geersiniz, hem de gemie ve gelecee ait dnce retmeye hazr hale gelirsiniz. Bizlerin sizlerden esas beklentimiz bu ikinci yoldur. Bu yolda sizlere baarlar dileriz. Katkda bulunan bilim arkadalarmza en derin teekkrlerimizi sunarz. Ayrca Anadolu niversitesi Ak retim Fakltesi Dekan Sayn Prof. Dr. Aydn Ziya zgre lahiyat nlisans Programlar erevesinde bu kitaplarn yazlmasnda emei geen koordinatrler anakkale niversitesi lahiyat Fakltesi Dekan Sayn Prof. Dr. brahim Hatiboluna ve Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dekan Sayn Prof. Dr. Ali Erbaa da sonsuz kranlarmz arz ederiz. Prof. Dr. Mehmet BAYRAKDAR (Editr)

vi

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; slm dncesinin tanm yaplabilecek, slm dncesinin kapsamna giren disiplinleri sralayabilecek, slm dncesinin kaynaklarn tanyabilecek, slm dncesinin douunu aklayabilecek, slm dncesinin geliimini aklayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Meiyye rkiyye Rivkiyye Dehriyye Sofistiyye

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Genel olarak felsefenin ne olduunu anlamak iin Felsefeye Giri adl herhangi bir kitap okuyunuz. Felsefenin dini ve bilimsel dnceden fark konusunda bilgi edininiz. slm dnyasnda ilk dnemlerde ortaya kan din ve siyas fikir akmlar ile ilgili aratrma yapnz. slm felsefesi ve filozoflar hakknda daha fazla bilgi iin M. Bayrakdarn slm Felsefesine Giri ve M. Fahrinin slm Felsefesi Tarihi adl kitaplarn okuyunuz.

slm Dncesi ve Kaynaklar


GR
slm dncesi, zellikle en nemli ksmn oluturan ve bugn slm Felsefesi dediimiz felsef dnce, insanlk dnce tarihinde nemli bir yere sahiptir. Bat, Ortaan karanlk dneminden slm felsefesinin aktarmyla kurtulabilmilerdir. Rnesans ve Reform hareketlerinin ortaya kmasnda Mslman filozof ve bilginlerinin etkisi byktr. XI. yzyldan itibaren Batda ortaya kan fikirlerin temelinde slm felsefesi yatar. Bu adan, Ortaa ve hatta modern dnem Bat Felsefesini, anlamak ve deerlendirebilmek iin slm felsefesini de iyi bilmek gerekir. Bat kltr ve dncesinin bir aya Yunan-Roma medeniyetine dayanrsa da, dier aya hi phesiz slm dncesine dayanr. Hatta Bat, Yunan dncesini bile Ortaada slm Felsefesi ve filozoflar yoluyla rendi. slm Felsefesi ayrca bugn Mslman dnya iin de ayn ekilde nemlidir; nk bugn slm dnyas yeniden bir felsef ve bilimsel zihin gelimesine ihtiyac olduundan bu, ancak gemiin felsef ve bilimsel mirsnn gzden geirilmesi zerine kurulabilir.
http://www.felsefe.gen.tr Bu adresten anahtar kavramlar ve ilgili dier konular araclyla makale aratrmas yapp ek okumalar yapabilirsiniz.

SLM DNCESNN TANIMI


Genel ve en yaln tanmyla slm dncesi, Mslman dnrlerin ve filozoflarn ortaya koyduklar dncelerin ortak addr. Bu dnceye slm Dncesi adnn verilmesi sadece dnrlerin Mslman olmasndan deil, ayn zamanda Kuran ve Snnet gibi slm dininin en temel iki kaynann byle bir dncenin oluumuna ve geliimine dorudan ve dolayl etkide bulunmasndandr. te bu adan, slm dncesi genel insanlk dncesinden, szgelimi, bir Yunan, bir in, bir Hind dncesinden ayrlr. leride de greceimiz gibi, bu dnceler ile slm dncesi arasnda tarih adan bir ilikiden sz edilebilir. Buna ramen slm dncesi, zgrl, ayrc zellii ve kendine has tarih geliimi ile genel insanlk dncesinden ayrlr ise de, onun en nemli bir parasdr. Aslnda, insanlk dncesi bir btndr; Hz. demden bugne kadar tarihin en eski dnceleri, daha sonraki

dncelere kaynaklk etmilerdir. Belirli tarih ve coraf artlar altnda oluan her yeni medeniyet, devam eden dnceye katkda bulunarak onu zenginletirmitir. Tarihte varolmu olan ve halen devam eden birok medeniyetin oluumunu, tarih ve coraf artlarn yan sra, eitli dnemlerde yenilenen dinler de salamtr. Bugnk Hind dncesinin temelinde Hinduizm, in dncesinin temelinde Budizm, Bat dncesinin temelinde Hristiyanlk olduu gibi, slm dncesinin temelinde de slm vardr. Kuran asndan insanlk dncesi vahiy ile balam olmasna ramen zamanla dinlerin bozulmas ve insanln doa ve sosyal hayata ilikin dncesinin geliimi ile hem dinler, hem de dnceler arasnda farkllklar ortaya kmtr. Bu adan bakldnda, Dinin Doal Tarihi adl eserinde Tek tanr inanc insanlk dncesini fakirletirmitir diyen sko asll nl filozof David Hume (17111776)n grnn aksine, dinler gerekte, insanlk dncesini zenginletirmilerdir.

SLM DNCESNN KAPSAMI


Dnce, basit ekliyle duyu, akl ve sezgi yetileriyle insann bir rn olarak tanmlandnda; slm dncesi, Allahtan insana, tarihten tabiata dncenin konusu olan varlk, doal ve insan alana ilikin Mslman bilginlerin rettikleri akl dnceleri kapsar. Bu adan, gnmz felsef disiplinleri gz nnde bulundurarak, slm dncesinin kapsamn yle belirleyebiliriz: Kuramsal Felsefe (mantk ve metafizik); Pratik (Amel) Felsefe (hukuk, siyaset, ahlk ve iktisat felsefeleri); Kelm; Tasavvuf; Bilim Felsefesi, Sanat Felsefesi; Din Felsefesi; Dil Felsefesi ve Tarih Felsefesi.
Henry Corbinin slm Felsefesi Tarihi adl eseri ile Macit Fahrinin slm Felsefesi Kelm ve Tasavvufuna Giri adl eserine baknz.

Konumuz itibariyle biz burada sadece slm dncesinin ana kolundan birisi olan slm Felsefesi zerinde duracaz.
Bir dncenin nasl felsef olduuna karar verilebilir konusunu dnnz.

SLM DNCESNN KAYNAKLARI


Burada, slm dncesinin ortaya kmasna, oluumuna, tarih ve doktriner geliimine tesir eden kaynaklar zerinde durulacaktr. Bunlar, zellikleri itibariyle slm ve yabanc kaynaklar olarak iki ksma ayrmak mmkndr.

slm Kaynaklar
slm kaynaklar, slm dininin kendi temel kaynaklardr. slm kaynaklar, kendi ierisinde, iki ksma ayrlabilir: Birincisi, Kuran; ikincisi, Hz. Muhammedin Snnetidir. Kuran: Bilindii gibi, Kuran, sadece inan ve ibadete dair bilgi veren bir din kitab deildir. Bu hususlarla birlikte, hatta onlardan daha ok olarak, insana, topluma, doaya ve insanlk tarihine dair doru bilgiler veren bir kitaptr. Farkl konulara ait bu bilgiler, ya yasa dzeyinde ok genel bilgilerdir; ya da, baz konularda olduu gibi, en ince bir teferruata ilikin ok zel bilgilerdir. Bu bilgilerin anlatmndan tutun onlar ifade iin kullanlan

temel kavramlara kadar Kurandaki her mesele, Mslmanlar dnmeye sevketmitir. Ayrca, Kuranda insana dnmesini emreden saysz ayetler vardr. slm dnrlerinin hemen hemen tamam, esasen din ile felsefenin, baka bir ifadeyle, vahiy ile akln uygunluunu ve farkl tarzlarda da olsa uzlatrlabileceini savunmulardr. Bu konuda nemli mesai harcayanlarn banda ilk akla gelenler, Kind (.866), Frb (.950) ve bn Rd (.1198) gibi dnrlerdir. Hz. Peygamberin Snneti de, gerek Kuran aklayc olarak, gerekse Hz. Peygamberin eitli konulara ve meselelere ilikin ahs gr ve uygulamalar olarak slm dncesinin oluumuna ve geliimine kaynaklk etmitir. Filozofundan, bilim adamna, kelmcsndan mutasavvfna kadar bu sahadaki Mslman dnrler, ya dorudan doruya ak bir ekilde, ya da dolayl olarak, dnce retirken Kuran ve Snnete mracaat etmilerdir. Bu iki ana kayna, ya dncelerine ilham kayna ve hareket noktas yapmlar veya vardklar sonular onlarla desteklemilerdir. te bunun iin, slm dnrlerinin birou din ile felsefenin, baka bir ifadeyle, vahiy ile akln uygunluunu ve farkl tarzlarda da olsa, uzlatrlabileceini savunmulardr. slm, Kuran ve Snnet olarak insanlk iin bir uygarlk projesidir. Bu iki kaynaa dayanarak Mslmanlar, uygarln en temelinde yer alan dnce retmilerdir. Yabanc kaynaklarn da etkisiyle bu dnce eitlenmi ve zenginlemitir.

Yabanc Kaynaklar
slm dncesinin oluumu ve geliimi esnasnda Mslman bilginlerin dncelerine etki eden, Kuran ve Snnetin dndaki kaynaklara yabanc kaynaklar diyoruz. slm tarihinin balangcndan itibaren, Mslman bilginler, slmn temel inan ve ibadet esaslarna, slm deerlere aykr olmayan gemi medeniyetlere ait dnce birikimlerinden faydalanmlardr.
Bu kaynaklara Yabanc kaynak dememiz, slmdan nceki medeniyetlere ait olmasndandr. Ancak onlardan Mslmanlarn slm dinine aykr grmedikleri ve doru kabul ettikleri fikirler asndan deildir; hem doru fikir ve dnce kim ortaya koymu olursa olsun aslnda slmdir.

Yabanc kaynaklar, kendi ierisinde iki ksma ayrarak ele alabiliriz: Mslman milletlerin eski kltrleri; yabanc eserlerin tercmesi. imdi ksaca bunlar zerinde duralm.

Mslman Milletlerin Eski Kltrleri


Araplar, Trkler ve Farslar gibi slma ilk giren milletlerin slm ncesi kltrel miraslardr. Bu milletler Mslman olunca, onlarn kltrel miraslarn slm dncesinin geliiminde ve farkllamasnda az veya ok etkisini grmek mmkndr. Bu milletlerin slm ncesi kltr unsurlar hem slm anlama ve yorumlamada, hem de akl dncenin oluumunda etkili olmulardr.

Chiliye Araplarnn kabilecilik, Farslarn milliyetilik anlaylar, Mslmanlarn siyas ve sosyal dncelerinde etkili olduu grlmektedir. slmn ilk devirlerinden itibaren ortaya kan hilfet konusundaki tartmalarda ve bu konudan dolay ortaya kan frkalamalarda bu tesirleri grmek mmkndr. Szgelimi, iliin gelimesinde eski Fars kltrnn ve Zerdtln tesirlerini tespit etmek hi de zor deildir. Ayrca Trk soylularn eski dini gelenekleri ve toplumsal yaplar zellikle tasavvuf ve tarikatlarn oluumunda etkili olmutur.

Yabanc Eserlerin Tercmesi


slm ncesi kltrlere ait eserlerin Arapaya tercmesiyle slm dnyasna giren dnceler ve eserler, slm dncesinin yabanc kaynaklarn oluturmaktadr. Bunlar, Hermes Gelenei, Antik Yunan ve Hellenistik dncesi, Hind dncesi ve Sasan dncesidir. Yabanc eserlerin Arapaya tercme giriimi ilk defa Hz. mer zamannda olmutur; Mslman askerleri ran feth edince, randa bulduklar Pehlevice eski ran krallarnn tarihine ait Hudayi Nme adl eseri Hz. mere gnderirler. Hz. mer, eserin Arapaya tercmesini emreder. Ancak, Hz. mer, tercmenin ilk blmn okuyunca; houna gitmez ve eserin tercmesini durdurur. Genelde yabanc eserlerin Arapaya tercmesi Emevilerin son dneminde Halid bin Yezid (.704) ile balad kabul edilir. Halidin yaptrd tercmeler, astronomi, kimya ve tbba dair eserlerdi. Ayn blmlere ait Hlidin yazd sylenen eserler de mevcuttur. Tercme faaliyetine daha sonra Abbasilerin ilk dneminde Mansur zamannda da devam edilmitir. Ancak ilk sistematik tercme faaliyeti Memnun Badatta 830 ylnda Beytl-Hikme (Bilgelik Evi) adl tercme okulunu amasyla olmutur. imdi srasyla slm dncesine kaynaklk etmi eski kltrleri ksaca tantmaya alalm. Arapaya tercme faaliyetlerinin ilk dneminde nce Sabilik, Sryanlik gibi Hristiyanlk mezheplerine dhil Arap asll veya olmayan Sabi ve Sryan mtercimler kullanlmtr. Daha sonra, Yunanca renen Mslman mtercimler de tercme faaliyetine katlmlardr. Mehur mtercimlerden bazlarnn isimlerini burada analm: Sbit bn Kurr (Sbidir, bir rivayete gre sonra Mslman olmutur); olu Kura bn Sbit (Mslman); olu Sinn bn Sbit (Mslman); bn Mukaffa (ranl, Zerdtlkten sonra slma gemitir); olu Muhammed; Osman el-Dmk (Mslman).

Hermes Gelenei
nsanlk tarihinin bilinen en eski dnce gelenei, Hermesin geleneidir ki, Mezopotamya ve Akdeniz havzas medeniyetlerinin temelini oluturur. Bu gelenek, slmdan nce, tarih ncelik srasna gre, Babil, Msr ve Yunan medeniyetlerinin ve dncelerinin kkl bir biimde temelini tekil ediyordu. zellikle Astronomi, Matematik, Simya, Astroloji ve Sihr (oklt) dnceler bakmndan zengin ve ileri seviyede bir gelenekti. Her ne kadar, bugn, baz yazarlar, Babilli, Msrl ve Yunanl olmak zere ayr Hermesten bahsediyorlarsa da, aslnda tek bir Hermes vardr. Bu, Babilde yaayan Hermestir; ancak, eski Msr ve Yunan dncesine olan byk tesirinden dolay Hermes gelenei Msr ve Yunanistanda canl bir ekilde yaatlmtr. Mslman dnrlerden ou, zellikle de

Suhreverd el-Maktl, Hermesin Hz. dris olduu kanaatindedirler. Bunun doru olmas byk bir ihtimaldir. Zira szgelimi Yunan dncesindeki Hermes, Allahtan bilgi alan ve bunu insanlara yorumlayarak anlatan adeta bir peygamber veya eli konumundadr. Hermes geleneinin slm dncesine tesiri birka yoldan olmutur. Sabilik, Yunan-Helenistik dnce, Fars dncesi ve Gnostisizmi. Hermes gelenei, slm dnyasnda Astronomi ve Kimya gibi ilim dallarnn gelimesine dorudan ve dolayl bir tesiri olduu gibi, Astroloji, Simya, hurfilik ve byclk gibi srr-batin disiplinlerin de temelini oluturmaktadr. Hermes geleneinin tesirlerini, zel olarak, tasavvuf cereyanlarda, Batnlik ve ismaililik ve Drzlik gibi din akmlar ile hvns-Saf rislelerinde grmek mmkndr. Sz gelimi, baz Drz yazarlara gre beklenen Mehd, Hermestir. Ayrca, Hermes gelenei Yunan dncesinde grld gibi, hermnetik veya yorum-bilim adyla bir disiplin eklinde temellendirilmeye allmtr. Nitekim Aristonun mantk yazlarnn topland Organonun bir kitab Hermentik adn tamaktadr. Dil ve mantk yoluyla hakikati anlama ve yorumlama eklinde ortaya kan bu disiplin, yani hermentik, slm dnyasnda Kuran anlama ve yorumlamaya ilikin nass, tefsr ve tevl meseleleriyle ilgili tartmalarda da grlmektedir. Aristonun Hermentik kitab, Arapaya Kitbl-bre veya Kitbt-Tefsr olarak evrilmitir.
Hermes bir peygamber ise, peygamberlerin insanlk dncesine din dnda katklarnn olup olmayacan tartnz.

Yunan-Hellenistik Dncesi
slm dncesinin en nemli yabanc kaynan Antik Yunan ve Hellenistik dncesi tekil eder. Antik Yunan dncesi, M..6. yzyldan, yani Thales ve Yedi-Hakm zamanndan, Aristonun lm yl olan M..324 ylna kadar sren devrede oluan dncedir. Bu dncenin oluumunda, Anadolu yonya medeniyeti bata olmak zere, Fenike, eski Msr, Mezopotamya (Babil) ve Hind dncelerinin etkileri vardr. Bu devirde yetien dnrler, Sokrat merkez alnmak suretiyle iki ksma ayrlr: Sokrat ncesi Filozoflar ve Sokrat Sonras Filozoflar. Talesten, Fisagor ve Empedoklese kadar Sokrat ncesi filozoflar doa felsefesiyle ilgilendikleri iin kendilerine Fizikiler ad verilir. Sokrat ile doa felsefesi, insan felsefesine (felsef antropolojiye) dnr; zira Sokrat ve onun devrinde, yani M.. IV. yzylda ortaya kan ve kendilerine Sofistler denen bir grup dnr, felsefenin temel konusu olarak insan ele almlardr. Sokrat sonras filozoflara, sistem filozoflar, felsefenin konusunu, Tanr, doa, Allah, insan ve toplum olarak hem geniletmilerdir, hem de rettikleri dnceleri sistematik bir dille ortaya koymulardr. slm dncesine, eserlerinin Arapa evirileriyle dorudan kaynaklk eden filozoflar unlardr: Efltun (Platon), Aristo (Aristoteles), Plotinus, Proclus, Galen, Alexandre dAfrodise.

Sasn Dncesi
slmdan nce, Sasnlerin zellikle eski Yunan ve Hint kltrleriyle yakn bir ilgisi vard. Manikeizm ve Zerdtlk gibi nemli eski ran dinlerinin,

Sasnlerin dncesinin geliimine byk katklar olmutur. Sasan hkmdar I. apur (241272)un kurdurduu Hozistan blgesindeki Cndiapr ehrinde Rm esirleri vastasyla Yunan ilmi nakledilmitir. Daha sonra, Enirvn (531579) orada bir hastane am, Rm ve Hintli tabiblerin orada vazife almasyla tp gelimitir. Ayn ekilde, Hristiyanlaan ranllar iin nce 363 ylnda Urfada daha sonra Nusaybinde birer din mektep almtr. Burada eitim dili Yunanca ve Sryanice idi. Bu medreselerde zellikle Efltun felsefesi ve Aristo mant okutuluyordu. Daha sonra, bu ehirler ve ran, Mslmanlar tarafndan feth edilince, ranllarn ou Mslman oldu, bylece, eski Fars kltr, slm dncesinin geliimine kaynaklk etti. bnl-Mukaffa ve olu Muhammed gibi lim ve ran asll Mslmanlar bu kltre ait baz eseri Arapaya evirdiler. Bu yolla, sadece, Sasn ve Fars hkmdarlarnn hayat hikyelerini ve siyasetlerini konu olan bir dizi eser de Arapaya evrilmemi, daha nce Sasnlere gemi olan Yunan ve Hind kltrne ait metinler de Arapaya kazandrlmtr. Szgelimi Hind hikmetlerine ait Kelile ve Dinme adl mehr eser, slm dnyasna dorudan Sanskriteden deil, onun Farsa evirisinden Arapaya tercme edilmitir.

Hint Dncesi
Chiliye devrinden beri Araplarn Hintliler ile zellikle ticar bir ilikileri vard. Daha sonra, Hint Yarmadasnn byk bir ksm Mslmanlarca fethedilince bir yandan Mslman olan Hintliler vastasyla, dier yandan da Arapaya tercme edilmi Hint dncesine ait baz metinler araclyla, snrl da olsa Hint dncesi, slm dncesinin gelimesine kaynaklk etmitir. Ayn ekilde, ranehr ve Brn gibi Mslmanlarn Hint kltr ve dncesine dair yazdklar eserler, bu dncenin Mslmanlarca bilinmesini salamtr. Brn (973-1048)nin Hint ncelemeleri (Tahkk M lil-Hind) adl eseri ok mehurdur. Btn bu dnceler, slmdan nceki zamanlarda ve slmn douu esnasnda baz belirli merkezlerde retiliyordu. Dolaysyla ksaca bu merkezler zerinde de durmak gerekiyor.

skenderiye Mektebi
Makedonyal skender (Byk skender, M..356-323), M..331 ylnda Msr fethedince, orada bugnk skenderiye ehrini kurdu ve bu ehir ksa zamanda bir ilim ve felsefe merkezi oldu. Burada iki mektep kuruldu. Birincisi, Hristiyan kelmcs Orijenin kurduu lhiyat mektebiydi. kincisi de Ammonius Saccasn kurduu felsefe mektebiydi. Bu felsefe mektebinde, daha ok Efltun felsefesi gnostizimle yeniden yorumlanarak YeniEflatunculuk eklinde retiliyordu. Burada, Aristonun eserlerinin, Efltunculukla yorumlanmasyla, Efltuncu-Aristoculuk ortaya kt. Burada yetien filozoflar arasnda, Plotin (203-270), Porphyry (232-304), Proclus (411-485) gibi kimseler vard. Bu mektep, Atina mektebinin 529 ylnda kapatlmasyla, oradan skenderiye mektebine g eden limler vastasyla daha da glendi. Hz. mer devrinde Msrn fethiyle 8. yzyla kadar ayakta kald. Daha sonra, bu mektep ve orada bulunan byk ktphane Emev halifesi mer b. Abdlaziz devrinde Antakyaya tand.

Urfa ve Nusaybin Mektepleri


Bunlar, gerekte, birer din mektebiydi. Urfa mektebi, ranllar tarafndan 363 ylnda kuruldu. O, Hristiyanlaan ranllar iin Yunancay ve Hristiyanl retmek iin almt. Ancak, Aristo mant ve Porfyriousun mantk kitab sagoji orada, uzun bir zaman okutuldu. Bu mektep, 489 ylnda Bizans mparatoru Zenon tarafndan kapatld. Bu mektebin kapatlmas ve bata Urfa mektebinin son idarecisi Nersnin baz hocalarla Nusaybine gemesiyle, burada yeni bir mektep ald. Bu mekteple de din ve Eflatuncu felsefe eitimi 9. yzyla kadar devam etti.
Kazm Sarkavakn Dnce Tarihinde Urfa ve Harran adl kitabn okuyunuz.

Cndiapur Mektebi
Cndipur, rann Huzstan blgesinde Sasn hkmdar I. pur (241272) tarafndan kuruldu. Bu hkmdar oraya Rm esirleri yerletirdi, onlarla birlikte de Yunan ilmi bu ehre girdi. Daha sonra, Enirvan (Nuirevan), 531-579 yllar arasnda hkmdar olunca, bir hastane ve tp okulu at. Rm, Hind ve Farsl tabibler orada ders veriyordu. Eitim dili Sryanice ve Pehlevice idi. Cndipur, 738 senesinde Mslmanlarn eline geince, bu tp ve felsefe mektebi Abbasler devrine kadar varln korudu. Abbaslerin ilk devrinde bu mektepte yetien mehur tabib bir aile vard ki, onlara Bahteyu ailesi denir. Bu aileden baz tabibler ile oradan yetien nl hekim Yuhanna b. Masuye daha sonra alan Badad medresesinde tp ilmini okutmulardr.

Antakya Mektebi
M.S. 3. yzylda, Hristiyanlk, zellikle de Nasturlik eitimi iin Antakyada bir din mektep almt. Bu mektepte, Hristiyanln yan sra, Eflatuncu ve Fisagorcu felsefeler okutuluyordu. Burada hocalk yapan en nemli bilgin, Sryan Probustur. mer b. Abdlazizin (717-720) hlifelii zamannda, skenderiye ktphanesinin Antakyaya tanmasyla burada Yeni-Efltunculuk retisini srdren yeni felsef bir mektep daha almtr.

Harran Mektebi
Daha nce de bahsettiimiz gibi, Harran mektebi, Hermentik retinin son temsilcisidir. Byk skenderin Harran blgesini igal etmesiyle, Harranllar veya Sabiler, Yunan dncesinin etkisinde kalmlardr. Daha sonra da, Hristiyanln etki alanna girmilerdir. Onlardan az bir ksm Hristiyanlatrlabilmitir. Harran mektebi, astronomi, astroloji, matematik ve felsefe alannda faaliyet gsteriyordu. Ayn zamanda Yeni-Efltuncu felsefe de revatayd. Bu mektep, Abbaslerin ilk devrine kadar varln srdrd. Burada birok sabi kimse, slm dinini semitir. Bu mektebin en nl temsilcilerinden birisi, Sbit bn Kurrdr ki, bir rivayete gre, mrnn sonlarna doru Mslman olmutur. Fakat, nl bilginlerden olan olu Sinn bn Kurr ve torunu Sbit bn Sinn, Mslman idiler ve Abbasler

devrinde tabib, tarihi ve felsefeci olarak byk hizmetlerde bulundular. Ksaca tantmaya altmz bu mektepler ve ilim merkezleri, slm corafyasna dahil olduktan sonra, slm dncesinin oluumu ve geliimine dolayl ve dorudan bir tesir icra ettiler.
Yabanc kaynaklardan slm dnyasna aktarlan yabanc felsef dnceler slm dncesinin geliimine hi phesiz byk katklar salamtr. Ancak baz olumsuz gelimelere de neden olmutur.

SLM DNCESNN DOUU


slm dncesi din ve akl ynyle daha Hz.Peygamber zamannda balad ve ilk kelm dncelerle ekillendii iin ksaca bu konuyu anlatalm.

Hazreti Peygamber Dnemi, Vahiy ve Akl Karlamas


slmn doduu yer olan 7. yzyl Arap Yarmadas, onu evreleyen komu lkelerin durumuna kyasla, o yzylda, zihn faaliyetin rn olan felsef ve bilimsel dnce asndan olduka ksr bir durumdayd. lahi ar Hz. Muhammedin, yaklak 40 yalarndayken 610 ylnda kendisine vahiy gelmeye balamasyla, mrik Araplarn chiliye olarak vasflandrd dnya grnn temelinde yatan putperestlie meydan okumaya balad. Bu meydan okumada, arka arkaya gelen ayetler, her vesileyle, ierdikleri mesajn gerek ve doru bilgiler olduunu, bunu anlayabilmek iin de, insandan akln ve duyularn doru bir ekilde kullanlmasn istiyordu. Saylar gnden gne artan ilk Mslmanlarn zihinleri, ve vahyin dnya ve ahrete ilikin somut kavramlar dile getirmesiyle hareketleniyordu. Bylece, Kuran ve Hz. Muhammed, ilk Mslmanlardan, zellikle eitimi yksek kiilerde, akl dncenin filizlenmesini salyordu. Dier taraftan, hem Kuran, hem de Hz. Muhammed, Mslmanlar dorudan doruya dnmeye ve ilim renmeye tevik ediyordu. Oku!; Hi bilenler ile bilmeyenler bir olur mu?; Yeryzne daln, gemi milletlerin akibetlerini grn!; Bilmediiniz bir konuda bir bilene sorun! melindeki ayetler, ilim ve dnceye tevik eden yzlerce ayetten sadece birkadr. Bilindii gibi, Hz. Peygamber, sava esirlerini, Mslman ocuklara retmenlik yapmalar karl hrriyetlerine kavuturduu gibi, birok Hdisi ile de Mslmanlar dnmeye sevk etmitir: lim renmek, kadn ve erkek her Mslmana farzdr; lim, inde de ola, alnz; lmin anahtar, sorudur eklindeki szleri, burada hatrlanmas gerekenlerden sadece birkadr. Hz. Peygamber, ilk Mslmanlarn salk ihtiyalarn bilimsel olarak zmek iin, Mslman olmam yaknlarndan, teyzesinin kocas Harise adl kiiyi, randaki Cndiapr medresesine Tp renmesi iin gndermitir. Bylece, lim inde de olsa alnz szlerinin ilk uygulaycs kendileri olmutur. Yukarda iaret edilen ayetlere ve Hz. Peygamberin bu uygulamalarna dayanarak, sonraki Mslmanlar, yabanc kaynaklardan ilim renmede hibir mahzur ve saknca grmemilerdir. te bylece, bir yandan Kuran, dier yandan Hz. Peygamber, slmda ortaya kacak olan derin dncenin temelini atmlar ve ortamn oluturmulardr. Hem Kuran, hem Hz. Peygamber ayn ekilde insann en

10

temel bilgi kayna olarak, ilh vahiy yani din ile akln birlikteliini gstermilerdir. Nitekim Hz. Peygamber, baka bir hadislerinde, ilmi, lim iki ksmdr; ruhlarn ilmi ve bedenlerin ilmi eklinde tarif ederken, hem kalble idrak edilen din ilmini, hem de bedensel uzuvlarla, yani akl ve duyalarla alglanan dnya ilmini ayn ekilde ilim olarak deerlendirmitir. Gazzl gibi baz dnrler de, bunu yle veciz bir ekilde ifde etmilerdir: eriat (din) akln zhiridir; akl eriatn btndr.

Akl Dnceye htiya


slm vahyi tamamlanp, Hz.Peygamber 632 ylnda Drl-Bekya intikal edince, slm toplumunda Mslmanlar arasnda bir ksm ayrlklar ve gelimeler ortaya kt. Temel akl dncesi bu olaylarla soyut varlna kavutu ve ekillendi. Hz. Peygamber, Ved Hutbesinde, Mslmanlara son bir uyar yapmt. Size iki eyi emanet ediyorum, bunlara uyduka kurtulua ereceksiniz. Birisi, Allahn Kitab, ikincisi Snnetim. Bu mesaj aslnda, Hz. Peygamberin manev varlnn devam edeceine iret ediyordu. Onun madd yokluu, slm aklcln varoluunun nedeni olmutur. yle ki: lk Mslmanlarn gerek dinle, gerekse dnya ile ilgili zorluklar ve sorunlar olduunda, Hz. Peygambere soruyorlar, o da Siz dnya ilerini benden daha iyi bilirsiniz diye cevap veriyordu. Buna ramen inananlar ondan bir cevap bekliyorlard. yle bir ruh hali ierisindeydiler ki, Hz. Peygamberin, inananlarn dnya ilerini kendilerinin daha iyi bilebilecekleri eklindeki srarna kar, onlar, akllarnn sesini bile duymak istemiyorlard. Aslnda bu, ilk Mslmanlar iin tuhaf bir tutum deildi. Fakat Hz. Peygamberin vefat, ilk Mslmanlara kendi akllarn kullanma ihtiyacn retti. Artk, meseleleri arz edecek Hz. Peygamber gibi bir otorite yoktu. Ortaya kan meselelerin halli iin, kendileri Kuran ve Snnet ile dorudan ba baa kalyorlard. Bylece de, kiisel gr ne kyor ve akletmeye ihtiya duyuluyordu. Bu yzden, meselelerin kavranmas, dier yandan da onlarla ilikili olarak Kuran ve Snnetin anlalmas akla kalyordu. te, Hz. Peygamberin vefat, ilk Mslmanlara bu gerei reten psikolojik bir tutum deiikliini getirdi. Bu da, ister istemez, fikir ihtilaflarnn ortaya kmasna sebep oldu. Her Mslman Kuran ve Snneti, ayn ekilde anlamad gibi her meseleyi de ayn ekilde alglamyordu. Bundan dolay, bir mesele iin, ok farkl zmler ortaya kyordu. mmetimin gr ihtilafnda rahmet vardr eklindeki Hz. Peygambere atfedilen szde de ifade edildii gibi, farkl grlerin olmas aslnda bir olumsuzluk deil, gerekten bir rahmetti. nk slmdaki akl dnce, ancak byle doup geliebilirdi. Dier taraftan, Hz. Ali ve Muaviye arasnda hilfet yznden ortaya kan kanl olaylar, Cemel ve Sffn gibi i savalar, Mslmanlarn byk bir ksmn, siyaseten, Hz. Ali Partisi (at Al) ve Muaviye Partisi (at Muaviye) gibi iki ana ksma ayrd. Buna ilaveten, tahkm (hakeme bavurma, hakem tayin etme) olay yznden kendilerine Hevri (Haricler) yani Ayrlklar denen bir ksm Mslmanlarn Hz. Aliden ayrlarak nc bir parti meydana getirmesi, slm cemaatn daha balangta temel snfa blm oldu. Yukarda szn ettiimiz, daha ok din karakterli olan, Sfiyye grubuyla bu blnme drt snf haline geldi. Ksaca ifade edecek olursak, zellikle Hz. Osman, Hz. Ali ve Muaviye devrinde cereyan

11

eden i savalar ve zc siyas olaylar neticesinde gndeme gelen din ve siyas tartmalar, farkl dnceleri ve farkl frkalar ortaya karmtr. O dncelerde, zamanla slmdaki kelm ve fkh (hukuksal) dncelerin ve mezheplerin temelini tekil etmitir.

Akl Dncenin ekillenmesi


slm dncesi bakmndan Abbasler devri ayr bir nemi haizdir. Abbasilerin 750 ylnda, Emevlerden iktidar ele geirmelerine paralel olarak, slm dncesinde de hzl gelimeler olmutur. Emevler devrinde ortaya kan dnce hareketleri, gelierek ve yeniden ekillenerek devam ettii gibi, kendilerine filozof (feylusf; oulu felsife) denen kimselerle birlikte H.2/M.8. yzyln ortasndan itibaren srf felsef ve bilimsel dnce ortaya kmtr. Akl dncenin, zellikle de felsef ve bilimsel dncelerin gelimesinde ilk Abbas halifelerinin byk katks olmutur. Emevler devrindeki dnce hareketleri, klasik devir yazarlar tarafndan hakl olarak frkalar olarak nitelendiriliyordu. Bu frkalar, Abbaslerle beraber genel olarak mezhep denen hareketlere dnt ve frka yerine mezhep denmeye baland. Zira dnce hareketleri artk bilimsellemeye, yani belirli temel tezlerle sistematik ve doktriner anlaylar haline gelmeye baladlar. Dnce hareketleri, Abbasler dnemiyle birlikte, Fkh (Hukuk), Tasavvuf, Kelm ve Felsefe gibi belirli ilim dallar haline geldi ve her ilim dal iin temel esaslar ve yntemler belirlendi. Abbasler devrinin slm dncesi asndan ayr bir yerinin ve neminin olduunu daha nce sylemitik. Bu, sadece, yukarda belirtmeye altmz kelm, tasavvuf ve hukuk sahalarda mezheplemelerden deil, ayn zamanda gerek anlamyla, felsef, bilimsel ve teknik dncelerin ilk defa bu devrin banda ortaya kmasndandr.
http.//www.ufged.org.tr

slm Felsefesi ve Tanm


slm dnyasna felsefenin girmesinden sonra, Mslmanlar 12. ve 13. yzyllarda Mslman filozoflar iin Felsifetl-slm (slm filozoflar), el-Felsifetl-Mslimn (Mslman filozoflar) demilerse de, 19. yzyla kadar slm Felsefesi tabirini kullanmamlardr; Mslman filozoflarn rettikleri felsef dnceye felsefe demilerdir. slm dnyasndaki felsefeye slm Felsefesi denmesi, 19. yzylda oryantalistler ile balamtr; da sonra bu tabiri Mslmanlar da kullanmlardr. Felsefe tarihi almalar 19. yzylda Batda younlamaya balaynca, farkl kltrlerde ortaya kan felsefeleri birbirinden ayrmak iin Yunan Felsefesi, Hind Felsefesi, Avrupa Felsefesi gibi isimlendirmelerin yannda slm dnyasndaki felsefeye de slm Felsefesi denmitir. Batllar, slm Felsefesi isminden baka Arap Felsefesi; slm Dnyasnda Felsefe; Mslman Felsefesi gibi baka isimler de kullanlmtr. Bunlardan en ok yaygnlk kazanp kullanlan slm Felsefesi ismidir.

12

slm Felsefesi ad bazen yanl armlar yaptrmaktadr; bazlar slm Felsefesi tabirinden slm dininin, yani Kurann ve Snnetin felsefesi gibi anlamaktadr. Bu doru deildir. slm Felsefesi, sadece slm dnyasnda ortaya kp gelien felsefenin addr. Bu bakmdan genel anlamyla felsefe ne ise, slm Felsefesi de odur. Dolaysyla felsefe olmak bakmndan slm Felsefesi, felsefeden baka bir ey deildir. Szgelimi Yunan felsefesinden, Ortaa Felsefesinden, Hind Felsefelerinden ne anlalyorsa, slm Felsefesinden de ayn ey anlalmaldr. Ancak, burada unu da belirtmek gerekir; her felsefe, disiplin olarak, konu ve yntem asndan ayn ise de, her felsefe kt ortamn ve felsef meselelerin zmnde filozoflarnn dhil olduu din ve kltr gibi unsurlarn zelliklerini tar. te bu ynyle felsefeler birbirinden, dolaysyla slm Felsefesi de dierlerinden, farkllklaryla ve bir ksm zellikleriyle ayrlrlar. O halde slm Felsefesi, Mslman filozoflarn felsef dncesi olarak tanmlanr. slm Felsefesi, slm dncesinin nemli ksmn tekil eder. Baz felsefe tarihileri, slm Felsefesini, slm dnyasnda Kindiden bn Rde kendilerine filozof denen dnrlerin felsef dnceleriyle snrl grlmesi gerektii sylerler. Dier bazlar da felsefe denmemesine ramen Kelm, Tasavvuf, Usl-i Fkh gibi alanlar da retilmi kuramsal akl dncelerin de slm Felsefesinin kapsamna girmesi gerektiini vurgularlar. zellikle gnmz asndan felsefenin her disipline ve alana, ktisat Felsefesi, Matematik Felsefesi, Din Felsefesi, Siyasal Felsefesi gibi yaygnlatrldn dnrsek slm Felsefesinin alann ve kapsamn ikinci grte olan felsefe tarihileri gibi geni grebiliriz.

SLM FELSEFESNN DOUU


Drt Halife ve Emevlerin ilk dneminden itibaren, Kuzey Afrikadan Hind Yarmadas ilerine, Yemenden rana ve Orta Asyaya kadar slm corafyas genileyince ve Mslman toplumu oalnca, astronomi ve matematik bilgisi gerektiren, Kblenin ve namaz vakitlerinin belirlenmesi gibi din meseleler ile, tp ilmini gerektiren hastalarn tedavisi gibi benzer ihtiyalarn ortaya kmas, balangta yeni fethettikleri lkelerde varolan bu alanlara ait ilimleri Mslmanlarn da renmesi ve o alanlarda yazlm ncekilere ait eserlerin Arapaya tercme edilmesi ihtiyacn dourdu. Nitekim gelimeler byle de oldu. Yani Mslmanlar ilk bata dorudan felsefeyi merak etmeyip, bata matematikten, astronomi ve tp gibi akl ve doa ilimlerine merak ettiler. Ancak bu ilimler o dnemlerde felsefeden ayr olmadklar iin, o ilimleri alrken ister istemez bata Yunan dnrleri olmak zere nceki dnrlerin felsef dncesini de slm dnyasna aktardlar. te bylece H.2/M.8. yzyln ortasndan itibaren saf felsefe de slm dnyasna girmi oldu. slm dnyasnda bylece doan felsefenin tarih ve doktriner geliimini anlatmazdan nce ksaca Felsefe ve Filozof kavramlar zerinde duralm.
Felsefe slm dnyasna aktarlmam olsayd, slm dnyasnda bilim ve teknoloji geliir miydi?

13

Felsefe ve Filozof
Felsefe Kelimesinin Szlk Anlam: Trkemizdeki felsefe kelimesi Arapa falsafa (oulu: falsafiyt) kelimesinden gelmektedir. Falsafa kelimesi, Arapaya Yunancadan gemitir. Bu kelime, Yunanca filosofia (Philosophia) kelimesinin Arapa telffuza uydurulmu eklidir. Bilindii gibi, ilk defa Fisagorun kulland sanlan bu Yunanca filosofia kelimesi, sevgi anlamna gelen filo ve hikmet anlamna gelen sofia gibi iki kelimeden mekekkildir. Dolaysyla, felsefe kelimesinin karl olan filosofiann kelime manas hikmet sevgisi demektir. Felsefenin Istlah Tanm: imdi de, felsefenin bir kavram olarak anlamn anlatmak iin slm filozoflar ve dnrlerinin, felsefe tariflerinden bazlarn nakledelim. Kind: Felsefe, insann kapasitesi lsnde sahip olduu ve ebed kll eylerin hakikatlerinin mahiyetlerinin ve sebeplerinin bilgisidir. Bu tarifte felsefe, nesnelerin mahiyetlerinin ve nedenlerinin bilinmesi olarak anlatlyor. Frb: Felsefe (hikmet), biztih Vcibi Vcd olan Hakkn vcdunun, vcd (varlk) olarak bilinmesidir. Bu tarifte felsefe, zorunlu varln ve genel olanan bilgisi olduu sylenmektedir. bn Rd: Felsefe, Sanat eseri olarak varlklar zerine dnme ve Yapc (es-Sn)y tanmadr. bn Rdee gre felsefe o halde, Allah ve Onun sanatn bilmektir. bn Hind: Felsefe, Ruhun, ilim ve amelle terbiye edilmesidir. Bu tarife gre ise, felsefe ilim ve amelle ruh terbiyesi olarak grlmektedir.
Hamdi R. Atademirin Filozoflara Gre Felsefe adl eserini okuyunuz.

Felsefe-Hikmet likisi: Felsefe ve hikmet kelimeleri, slm dnce tarihinde ou zaman tamamen ayn anlamda kullanlmtr. Yani, hikmet, hem bir disiplin ve hem de bir dnce tarz olan felsefeyle ayn grlmtr. Mesel, 9. yzylda Kind, nemli eserlerinin birinin adn Risle f Felsefetil-l olarak koyup felsefe kelimesini tercih etmiken, bn Sin, daha ok hikmet kelimesini tercih etmitir. rnein, Uynul-Hikme ve Hikmetul-Markiyyn adl eserlerinin balnda olduu gibi.Bunun sebebini dndmzde ilk aklmza gelen ey, daha erken devirlerde balayan felsefe aleyhtarln, felsefe kelimesi yerine, Kuranda da sk sk geen bu hikmet kelimesinin kullanlmak suretiyle, azaltmak veya baka bir ifadeyle, felsefeyi daha slm bir terminolojiyle slmletirmek gibi bir gaye olabilir. Bunun yannda, etimolojik ve anlam ynnden felsefe kelimesinin iinde hikmet kelimesinin ve anlamnn bulunuundan tr olduu da sylenebilir. Bununla birlikte, Mslman filozoflar bazen hikmet kelimesini felsefe kelimesinden ayrarak, farkl anlamlarda da kullandklar olmutur. Hikmete, felsefeden daha yce bir deer vermilerdir. Mesel Kind, hikmeti bir fazilet, iyi olann tatbiki olarak grr: Hikmete gelince, o, (akl) kuvvenin faziletidir; o, kll eylerin hakikatleri ve bilgisi, hakikatleri ynnden sevilen eyin yaplmasdr. O halde hikmet, kesin doru bilgi, yaplmas fazilet olan bir hareket tarzdr. Hikmet, felsefeden daha geni bir mana tar. Her hikmet, felsefedir; fakat her felsefe hikmet deildir.

14

Filozofun (Feylesof) Tanm


Feylesof Kelimesinin Szlk Anlam: Bugnk filozof kelimesi yerine Trkede eskiden Arapa feylesf olarak telaffuz edilen kelime kullanlrd. Arapadaki feylesf kelimesi, felsefe kelimesi gibi, Yunanca filosofos (philosophos) kelimesinin Arapalatrlm eklinden baka bir ey deildir. Bu Yunanca kelime, filo (sevgi) ve sofos (hikmet) sahibi anlamna olan iki kelimeden mteekkil olup, Hikmeti seven anlamna gelir. O halde, kelime anlam itibariyle feylesof (filozof), hikmeti seven kimse demektir. Feylosof (filozof) kelimesinin oulu Felsifedir. Filozof Kelimesinin Istlh Anlam: Mslman filozoflar, feylesofu eitli ekillerde tarif etmilerdir. Bir fikir vermek iin bazlarn misl olarak zikredelim. Kind: Feylesof, ilminde hakk bulan, amelinde hakla amel eden kimsedir, denebilir. Kindnin tarifinde feylesof, ilimde amac gerei bulmak isteyen ve fiilde amac ise gerei yaayan kimse demektir. Frb: Feylesof (el-Hakm), biztih Vcib-i Vcdun kemal derecede bilgisine sahip olan kimsedir. Frbnin tanmnda feylesof, Allah en iyi bilen kimse olarak tanmlanyor. slm dnce tarihinde, geleneksel kullanlyla ve klasik anlamda feylesof, sadece kendileri bu tabirde sfatlanm, akl (rasyonel) dnceye arlk veren Kind, Frb, bn sin, bn Rd, hvn- Saf, Suhreverd elMaktul vb. kimselere denir. Feylesof, Hakm ve Hekim likisi: Antik ada filozofa hakm (sofos) denirdi. Hakm, hikmet sahibi, btn bilgileri kendinden bulunduran kimse demekti. Fakat bir insan iin bunun mmkn olmad anlalnca, zellikle Fisagorun zamanndan itibaren, hakm kelimesinin kullanlmasndan vazgeildi ve yerine filozof kelimesi kullanlmaya baland. slm dnyasnda Feylesof (filozof) ve hakm kelimeleri ayn anlamda yan yana kullanlmaya devam etmitir. Hakm kelimesinin oulu Hukemdr ki, filozoflar demektir. Bununla birlikte, baz zel kullanllarda hakm sz, her zaman tam manasyla filozof demek deildir. Hakm sznn filozof sznden daha umm ve derin bir manas vardr. Her hakm filozoftur, fakat her filozof hakm deildir. Hakm, ilh bilgiye mazhar olmu kimsedir. Nitekim Kuranda, Hz. Lokmana hakm denmitir. nk ona hikmet verilmitir. Ne var ki, zellikle Trkemizde ve dier slm dillerde hakm kelimesi telaffuz hafifletmesiyle ou zaman hekim ekline sokulmutur ve tabib (doktor) yerine kullanlmtr. Bunun iin de Lokmana Doktor Lokman manasna gelen Lokman Hekim denmitir.

nsanln en eski dnemlerinden itibaren, filozoflar ayn zamanda tp, kimya ve fizik gibi ilimlerle uramlardr. En yakn rnei bizde bn Sndr; o byk bir filozof olduu kadar nemli bir doktordur. Dolaysyla Lokman ve benzerlerine ayn zamanda hkim/filozof ve hekim/doktor denmesi bir eliki deildir.

15

SLM FELSEFESNN TARH VE DOKTRNER GELM


slm felsefesi H.3/M.9.yzyldan itibaren ok hzl bir geliim srecine girmitir. Farkl felsef akmlar ve sistematik dnceler ortaya kmtr.

Felsef Akmlar
Bunlar 9. ve 10. yzyllarda ortaya kan, fakat ekolleip sistematik bir dnce haline gelmeyen felsefe akmlardr. Bu akmlar, temsilcisi olduklar birka dnrle snrl kalmtr; 10. yzyldan sonra da temsilcileri yoktur. Ancak bu akmlara ait baz fikirler Batinlik ve Gulat- ia ierisinde daha sonraki zamanlarda da yaamaya devam etmitir. slm kitabiyatta bu akmlar, genelde Dehriyye (Dehrilik), Maddiyye (Materyalizm), Muattla (Ateist, Ateism) ve Zanadka (Zndklar, Zndklk) gibi genel adlar altnda anlmlardr. Bu genel isimlerle anlan felsef akmlardan bazlarn yle sralayabiliriz. Sofistiyye (Sofizm): Yunanl sofistlerden etkilenen Mslman dnrlerdir. ndiye, nadiyye ve Ledriye gibi alt kollar vardr. Bunlar iin hakikatn ls insandr. Doruluk ve yanllk insann dilini kullanmasna baldr. Her ey bir eit dil oyunudur. Reybiyye (phecilik): Yunanl pheci filozoflardan etkilenen Mslman dnrlerdir. Doru ve hakikat hakknda insann sbit bir bilgisi olamayacan savunurlar; zira duyular insan yanltr derler. Tabyyun: Tabiat ve natralist dnrler. Bunlar bugnk tabirler Deist dnrlerdir. Metafizik dncelere nem vermezler. Bilimin sadece deney ve tecrbeye dayanmas gerektiini sylerler. Bilinemezcilik (Tekf-i edille): Hibir eyin dorulanamayacan savunanlardr. Onlara gre, bir eyin doruluu veya yanll hakkndaki deliller ve kart deliller eit derecede geerlilie sahiptir. Bat felsef kavramyla ifde edilecek olursa, bu akma, agnotisizm denebilir. Bu akmlarn temsilcileri hakknda kesin bilgilere sahip deiliz; eitli tabakat kitaplarnda ayn bir kii, bu akmlardan birkann temsilcisi gibi gsterilmektedir. Hatta iddia edildii gibi baz kiilerin gerekten o akmlardan olup olmad konusunda da pheler uyanmaktadr. Bununla birlikte, bilinmezcilik akmndan yani agnostik olular arasnda bn Sebe, bnl-Mukaffa, Hammad bn Raviye (.771), Bear bn Burd (. 783), Eb Nuvvas (. 814) ve bn Ravend (.910) gibi kimseler saylr. bnl-Mukaffa rnein ayn zamanda hem Zandkadan hem de Dehrlerden de saylr. nl filozof ve tabib Eb Bekr Zekeriya er-Rz, bazen tabiat bir filozof olarak saylr; ama gerekten er-Rz bir natralist deildir.
Bu akmlar hakknda daha fazla bilgi iin . A. ubukunun Gazzl ve phecilik; Gazzl ve Batinilik adl eserlerine baknz.

16

Sistemsel Felsef Ekoller


Meiyye: Meiyyenin (Melik) kelime anlam yryclk demektir. Bilindii gibi, Aristo derslerini talebelerine onlarn nnde yryerek verirdi. Bunun iin onun talebelerine yryenler veya yrycler anlamna Batda Peripataticiens denmektedir. Bir stlah olarak, slm Aristoculuu anlamna gelir. Aristo felsefesini benimseyen ve onun yolunda giden slm filozoflarna da Meiyyn denir. Bu ekole slm dnyasnda, genelde; Kind (.866), Frb (.950), bn Sn (.1037), bn Bcce (.1138) ve bn Rd (.1198) gibi byk filozoflar ile onlarn takipileri ve rencileri dhil edilir. Bu ekole dhil edilen filozoflar, bn Rd hari, tm anlamyla Aristocu saylamazlar. nk hi birisi tamamen her konuda Aristoyu takip etmemilerdir. Yeri gelince Aristodan esinlendikleri gibi Efltundan ve Yeni-Efltunculuktan da esinlenmilerdir. Aristoyu daha yakn olarak mantk ve metafizikte takip etmilerdir. Dolaysyla onlarn felsefeleri eklektik bir felsefedir. Bunun iin Kind, Frb ve bn Sny tam manasyla Aristocu grmek yanltr. slm Felsefesinde gerek manada bir Aristocu dnr varsa, yukarda iret ettiimiz gibi, o da bn Rddr. bn Rd Frb ve bn Sny Aristonun felsefesini bozmak, Efltun ve YeniEfltunculukla kartrmakla sulamtr.
M.Muhammed erifin Klasik slm Filozoflar ve Dnrleri; Ali bn Snda Tanr Alem likisi; .H.Aydnn Frbde Metafizik Dnce; Hseyin Atayn bn Snnn Varlk Felsefesi okunmas tavsiye edilen eserlerdir.

Kind, Frb, bn Sn ve bn Rd gibi Me filozoflar hakknda sonraki nitelerde daha fuazla bilgi verilecei iin burada teferruata girmeyeceiz. Bu nedenle baz genellemeler yaparak konuyu bitireceiz. Btn Mei filozoflar, birok katklaryla beraber mantk konusunda Aristoyu takip etmilerdir. Bilgi kuramlar, mantk ve psikoloji zerine dayanr; tmdengelimi benimserler. Varlk kuramlarna gelince; tmellerin somut dnyada gereklikleri yoktur; tikellerin gereklikleri vardr. Varl en genel olarak ksma ayrrlar: Zorunlu (vcib), mmkn, mmteni. Tanr, zorunlu varlktr; Tanrdan baka btn varlklar mmkn varlklardr. Mmteni varlk, gereklii hibir ekilde dnlemeyen varlktr. Melere gre varlk kavramnn veya metafiziin temel iki ilkesi vardr. Birincisi, mantk ilkeleri; ikincisi, nedensellik (illiyet) ilkesidir. lk ve mutlak neden, zorunlu varlk olan Tanrdr. Somut dnyada, yani lemde ise dar anlamda nedensellik ilkesi vardr; bir mmkn varlk baka bir mmkn varla neden olur. Me nedensellik ilkesine gre: Neden, varlk bakmndan sonutan (nedenlemeden) ncedir; ancak aralarnda zaman asndan ncelik ve sonralk yoktur. Nedenle sonu arasndaki iliki, zorunludur. Aristoyu takiple Meiler drt nedenden bahsederler; ancak Aristonun neden sralamasn deitirirler. Bana gre 1) Fil Neden (lk neden szkonusu olunca, bu Tanrdr; ancak doadaki herhangi bir nesne de fil neden olabilir; rnein babann, oluna neden olmas gibi); 2) ekl (sr) neden; varla eklini veren nedendir; 3) Madd neden, bir ey neden olumu

17

veya yaplm ise, o onun madd nedenidir; 4) Gye (G) neden; bir ey ne iin yaplm ise o gaye, onun gaye nedenidir. Kind ve bn Rd hari, bn Sn ve Frbye gre mmkn varlklarn ortaya k sudr (tama) ile aklanr. Bu durum Yeni-Eflatuncu kozmolojinin model alndn gsterir. Bu kozmoloji birden bir kar ilkesine dayanr. Dolaysyla varlk, Mutlak Bir olan Tanrdan zorunlu olarak tamak suretiyle mertebe mertebe olumutur. Bu mertebeler kendilerine Akl ad verilen 10 veya 11 varlk mertebesidir. Kind ve bn Rdn lemin oluunu, yani yaratl izhlar, daha ok kelmclarn Yoktan Yaratl kavramna benzer.
Frb ve bn Snnn sudr anlaynn neticesi olarak hangi temel meseleler ortaya km olabilir; dnnz.

Dier yandan Me varlk anlay zc bir varlk anlaydr. Varlklarn bir z (zt, mhiyet, inniye) vardr; bir de varl (vcd) vardr. z, varln neliidir; varlk, z zerine ilineksel olarak giydirilen vcuttur. Tanrnn dndaki btn varlklarda varlkz ayrm mantksal ve hakiki anlamda vardr ve z, varlktan nce gelir. Meiler Tanrda varlk-z ayrm yapmazlar.
http.//muslimphilosophy.com

Rivkiyye: Rivkkiye (Revakiye) kelime anlam itibaryka revaka mensup veya revaka ait demektir. Bir stlah olarak genelde Stoaclk, zelde slm Stoacl demektir. slm filozoflarndan; Stoaclarn felsefesini kabul eden ve onlarn yolunda yryenlere de, Stoaclar anlamna Rivkiyyn denir. Bilindii gibi Stoaclar derslerini revaklara yani stnlara yaslanarak yaparlard. Onun iin onlara bu ad verilmitir. Chz, Stoaclar iin baka bir tabirin de kullanldn bildirmektedir: Ustuvniyyn, Ustuvn veya Ashbul-Ustuvna. Ustuvna, ustuvan kelimesinden gelmekte olup manas revak veya silindirik stun demektir. Baz Mslman bilginler, eitli konularda Stoaclardan etkilenmilerdir; fakat btnyle Stoaclar takip eden bir Mslman dnr veya sistematik bir slm Stoacln slm dnce tarihinde grmek mmkn deildir. Bu bakmdan mutlak manada Rivkiyye diye mstakil bir slm felsefesi ekol yoktur. Burada hatrlanmas gereken ilgin bir Osmanl dnr vardr: stvn Mehmet Efendi (1608-1668). Mehmet Efendi, derslerini ve vaazlarn Ayasofya Camiinde direk dibine oturarak veya yaslanarak verdii iin; kendisine, Stoac anlamna stvn lakab verilmitir. rkiyye: slm felsefesinin ekollerinden dier birisi olarak da, rkiyye (rkilik) gsterilir. rkiyye, irk kelimesinden tretilmitir. rk, n veya gnein domas, n almas anlamlarna gelir. rkiyye, mehur filozof ehbeddin Snreverd el-Maktl (1153-1191)in kurduu zel bir felsefenin addr. Bu felsefeye kendisi Hikmetul-rk (rk Felsefesi) demitir. Hikmetul-rk, ayrca Shreverdinin eserlerinden birinin de addr. rk tabiri bu felsefeyi kabul eden ve savunan kimse iin kullanlr; oulu rkiyyndur.

Ahmet K.Cihann Suhreverdnin Felsefesinde nsan ve lemdeki Yeri adl eserini okuyunuz.

18

Daha nce de grdmz gibi, hakikatin, aklla deil, dorudan doruya sezgi veya genel bir i aydnlanmayla elde edilecei esasna dayanan rklik, genelde Aristoculuk, zelde Melie bir akslmel olarak domutur. rklik, aslnda, Shreverdden nce bn Sn ve bn Tufeyl (1106-1186) gibi filozoflarn kurmay denedikleri bir Dou Hikmeti (Dou Felsefesi)nin son aamasdr. Bilindii gibi, rk kavram ilk defa Frb ile ortaya atlmt. Frb, yapt birok felsefe almasnn aslnda byk lde Yunan felsefesinin tantlmasna hasredilmi bir felsefe tarihi almas olduunun farkndayd. Bunun iin, o, bir gerek Dou Felsefesi, yani baka bir deyile tam ve gerek manada bir slm felsefesi kurmann gerekliliine ileri yanda inanmt. Tasarlad bu felsefeyi dou, aydnlanma, k ve parlama anlamna gelen rk szyle ifade etmiti. Bu fikri, kendisinden sonra bn Sn ve bn Tufeyl ilediler. Fakat bu konuda son abay ve aamay Shreverd gerekletirdi denilebilir. Shreverdnin rklii aslnda tamamen zgn bir Dou veya slm felsefe deildir. nk yaps itibariyle, Efltunculuk, Zerdtlk, Gazl ve daha nceki sflerin dncelerine bal ve hatta Melikten esinlenerek meydana getirilmi eklektik bir felsefedir. Buna ramen, slm kltrnde yeni bir felsefe tarz olmasndan ve birok sk takipisi olduu iin irklie slm felsefesinin bir ekol olarak baklabilir. rklik, Seluklular devrinde zellikle II. Klarslan ve I. Aleddin Keykbt zamanlarnda, kurucusu Shreverdnin kendisinin Anadoluda bulunmasyla, moda haline gelen bir felsefe olmasna ramen, asl hkimiyetini ve gerek taraftarlarn randa buldu ki, onlara rkiyyn ad verilir. Genlik yllarnda bn Sn ekolne dhil olan Suhreverd, daha sonra Aristocu felsefeden ayrlr. Yukarda da iret ettiimiz gibi kendi rk (Aydnlanmac) felsefesini oluturur. Suhreverd, hem Aristocu mantk anlayna, hem de varlk anlaylna kar yeni anlayllar gelitirmitir. Bunlar ksaca zetleyecek olursak unlar syleyebiliriz. Mantk: Pertevnme adl mantk eserinde Suhreverd, nce Aristonun kategori anlayna kar kar. Daha sonra Kantn da syleyecei gibi kategorileri, varln deil zihnin kategorileri olduunu syler. Aristonun on kategorisi yerine, sadece iki kategoriden bahseder. Bunlardan birisi, Heyedir; ikincisi Cevherdir. Heye, varln yapsn oluturan btnlk, bnyesidir. Cevher, varln z veya mhiyetidir. Metafizik: Aristocu ve me metafiziin zc bir metafizik olmasna karn, rk metafizik, varolusal bir metafiziktir. Yani varoluta, varlk zden nce gelir. Yani Heye nce yaratlr; sonra ona cevher (z) verilir. Suhreverdnin en temel metafizik kavram Nr kavramdr. Nr Heykelleri adl eserinde anlatt gibi Nr, Tanr Nrudur; varlk, Nrun derece derece yansmasyla olumutur. Bu adan Suhreverdnin metafizii bir Nr metafiziidir. Melerin kullandklar her trl metafizik kavram, Suhreverd, zihn veya itibar grr; yani kavramlarn manalar dnseldir; varlksal gereklikleri yoktur der. rnein mhiyet (Nelik) kavram, Meilere gre varlksal gereklii olan bir kavramdr; nelik ile nesneler birbirinden ayrlr; ta, tahtadan, talk ve tahtalk ile ayrlr. Suhreverdye gre ise, bu ayrm mhiyet ile deil, heye ile olur.

19

Bilgi kavramnda, Meilerin aklclna kar Suhreverd, sezgiyi ne karr. Bu sezgi akl, duyu ve dern sezgidir. Nesnelerin gerekliini ancak sezgiyle kavrayabiliriz. Sezgi, nihayi olarak insann kendisini Tanr Nru ile aydnlatmasdr. Suhreverdyi bu bilhgi ve metafizik anlaya iten en byk neden, daha nce Necmeddn Kubr gibi bir byk mutasavvftan ders alm olmasdr.

Ansiklopedistler
hvans-Saf (Saf kardeleri) gizli, gizemli bir ansiklopedist felsefe cemiyetidir. Nerede, ne zaman ve kimler tarafndan kurulduu henz kesinlik kazanmamtr. Genelde 9.-10. yzyllar iinde, nce Basra veya Badatta kurulduu kabul edilir. Kurucu filozoflardan bazlarnn Snn ve bazlarnn i eilimli kiiler olduu sylenir. Her birisi, mantktan musikiye, psikolojiden astronomiye ayrlm elli iki risleden oluan bir eser yazmlardr; bu eser Resil veya Resilu hvnis-Saf olarak bilinir. Resil, tam bir felsefi ilimler ansiklopedisidir. hvnus-Saf, temelde Yeni-Fisagorcu, Eflatuncu, Yeni-Eflatuncu bir felsef akm temsil eder; mantk gibi baz konularda da Aristoyu takip etmilerdir. Zaman zaman hurfilie kaan yorumlar vardr. Felsefelerinin, genel olarak deerlendirildiinde, zgn olmayan ve eklektik fikirlerden olutuu sylenebilir.
Batda, zellikle Fransada XVII. Yzylda bir ansiklopedistler hareketi vardr. Bu hareketi, hvans-Sefnn ansiklopedizm hareketiyle kartrmamak gerekir.

Bamsz Filozoflar
Meilik, rkilik ve Rivkiye gibi felsefe ekollerine dorudan balantl olmayan baz Mslman filozoflar vardr ki, bunlara genelde Bamsz Filozoflar denmektedir. Onlar ksaca tantalm: Gazzl: Nizmiye Medresesinde kelm dersleri verirken felsefeye derin bir merak salmtr. Aristo ve Me filozoflarn felsefesini iyice renmitir. Bu felsefeyi doru biimde zetleyen Maksidul-Felsife adl eserini kaleme almtr. Bu arada daha nce hem fkh iin hem de felsefe iin gerekli Aristo mantk geleneini renmitir. Aristocu-Yeni Eflatuncu Frb ve bn Sn metafiziini, hem kendi felsefesine hem de slma aykr grdnden, ikinci nemli felsefe kitab olan Tehft el-Felsifeyi yazarak, zellikle bn Sny tenkid etmitir. Bu tenkitlerini 23 mesele olarak belirlemitir. meselede filozoflar kfrle itham etmitir. Bunlar lemin kdemi, Allahn czleri bilmedii ve diriliin sadece ruhsal olaca meseleleridir. Bu meseleler 8. nitede ele alnaca iin zerinde durmayacaz. Gazzl, baz modern felsef meselelere de nclk etmitir. Bunlardan nemli bazlar unlardr: Birincisi yntemsel pheciliktir ki, daha sonra Descartes ondan mlhem olarak konuyu yeniden ele almtr. kincisi, varlksal iyimserlik dncesidir; bu onun u mehur sznde ifdesini bulmutur: Bu dnya mmkn dnyalarn en iyisidir. Gazzlden etkilenen Leibnizde ayn sz tekrar etmitir. Gazzlnin nc nemli katks, nedensellik ilkesini tenkid ve reddetmesidir; bu gryle o, kendisinden etkilendii dnlen D.Humee nclk etmitir.

20

Genel olarak deerlendirildiinde Gazzl felsefesi, her ynyle bir mmknclk (Contengence) metafiziidir. Bu anlayyla da E Boutroux gibi baz modern dnem batl filozoflarn ncs saylabilir.
ddia edildiinin aksine, Gazzl, Me metafizii sadece din gerekelerle tenkit etmemitir. Tenkitlerinde gl ve kart felsef kantlara sahiptir.

Ebul-Berekt el-Badd: Bamsz olarak deerlendirilen nemli bir filozof da Ebl-Berekt el-Badd (.1166)dir. Aslen Yahudi olan bu filozof, orta veya ileri yanda Mslman olmutur. Badd evresinde yetien el-Baddnin en nemli felsef eserinin ismi Muteber filHikmedir. Genellikle Ebl-Berekt el-Baddnin metafizii Gazzlninkine yakndr. O da, Gazzl gibi me metafizii eletirmitir. Ebl-Berekt elBadd, doa felsefesi, fizik asndan nemli zgr fikirleri olan bir filozoftur. rnein, Eflatuncu ve Aristocu zaman anlaylarn tenkit ederek, kendi zaman anlayn ortaya koymutur. Ona gre zaman, varln saymdr; yani varln beksnn mddetidir. Zaman benzer ekilde tanmlayan nl Osmanl dnr Davd el-Kayserye (.1350) bir etkisi sz konusudur. bn Haldn: Burada ksa da olsa zerinde durulmas gereken bamsz bir dnr de bn Haldndur (1332-1406). Endls asll olan bn Haldn, nemli bir tarihi ve Kuzey Afrikadaki eitli hkmdarlara danmanlk yapm bir lim brokrattr. Msra geldiinde Memlk Sultan Melih Zhir Berkk, 1384de Msrl Mlikilere Bakad tayin etmitir. slm felsefesi geleneini de iyi bilen bn Haldn, birok eserinin yannda, el-Mukaddime eseriyle hret bulmutur. Kitbul-ber adl tarih kitabna giri olarak yazd el-Mukaddime, zellikle Tarih Felsefesi, sosyoloji ve siyaset gibi kltr ilimleri asndan nemlidir. Bugn birok bilgin onu, Tarih Felsefesinin ve Sosyolojinin kurucusu olarak kabul etmektedir. Bilindii gibi Aristo ve Aristocu filozoflar, kendi ilim anlaylarndan dolay, tarihi ve benzer insan ve kltrel ilimleri ilim saymamlardr. nk onlara gre ilim sbit olup deimemelidir: Tarih ve sosyal olaylar srekli deitii iin bunlar ilim saylmamtr. bn Haldn, insan bir yanyla doal varlk kabul edip, insann eseri olan tarihin ve sosyolojinin de insan tabiat gibi deimeyen bir yn olduundan hareketle tarih ive sosyolojisi doa ilimleri gibi bir ilim olarak kurmutur. Bunun iin de tarihsel ve sosyal olaylarn deiken ve sbit ilkelerini tesbit etmitir. Devlet, tarih ve sosyal olaylar da tpk bir canl gibidirler -ki bu gre uzviyeti veya biyolojik anlay denir- doarlar, geliirler ve lrler. Bunlarn sabit ilkeleri olduu gibi, deiken ilkeleri de vardr. bn Haldun, sbit ilkeleri veya kanunlar tesbit ederek tarihi, sosyolojiyi ve iktisad bir ilim olarak temellendirmitir. Her olay tek bana ele alndnda bir atom gibidir; ancak tarihe bakldnda olaylar birbirinden kopuk deil birbiriyle balantldrlar.
http.//en.wikipedia.org

21

ON KNC ASIR SONRASI SLM FELSEFES


slm felsefesini dar anlamyla sadece Melik, yani zelde Aristoculuk ve genelde Yunan tarz felsefe gelenei olarak gren baz Batl dnce tarihileri, slm dnyasnda felsefenin bn Rd ile sona erdiini sylerler. Bu tarih doru deildir. nk XII. Yzyldan sonra da Meler slm dnyasnda devam etmitir; ancak ilk Meiler gibi rnein Frb ve bn Rd gibi, mehur filozoflar ortaya kmamtr. Sonraki Meiler, genellikle ncekileri yorumlamakla yetinmilerdir. Bu adan, bn Rdten sonra slm dnyasnda felsefe sona ermemitir; ancak eitli nedenlerden dolay, nceki dnemlere kyasla bir gerilemeden sz edilebilir. Bununla birlikte, slm felsefesine genel anlamyla baktmzda, farkl yeni felsefelerin de ortaya ktn syleyebiliriz. Sz gelimi, tarih felsefesi sz konusu olunca, bunu ilk temellendiren, bugn herkesin kabul ettii gibi bn Haldundur. Din felsefesi szkonusu olduunda bir Maturd, bir Ear ve bir Rz gibi kelmclar ne kmaktadr. Dolaysyla zellikle Gazzlden sonra baz nedenlerden dolay saf bir felsefenin duraklamaya getiini syleyebiliriz. Bu nedenlerin banda, Gazzl ve sonras dnemlerde felsefenin kelm ve tasavvuf ile i ie sokulmas gelir. Dier nemli bir neden de, Me filozoflar tenkid etmesi ve onlara baz grlerinden dolay kfr ile itham etmesinden, felsefenin zararl olduu kanaatinin slm dnyasnda yaygnlk kazanmasdr. Gazzliden dolay felsefeye kt gzle bakmak, dorudan Gazzlinin suu saylmaz; ancak Gazzl bu yolda daha sonrakiler tarafndan kullanlmtr. nk Gazzl bir btn olarak felsefeyi reddetmemi; sadece Meilerin baz metafizik grlerini eletirmitir. Bir baka neden ise, slm dnyasnda ortaya kan Selefiliin, 14. ve 15. yzyllarda yeniden canlanmasdr. Bunda daha nce meydana gelen Mool istilas ve Hal Seferleri ksm bir rol oynamtr. Selef ekoln 13. yzyldaki en nde gelen temsilcisi bn Teymiyyenin de Gazzl gibi bn Sn, Frb ve bn Rd gibi filozoflar eleytirmesi felsefenin gerilemesine bir neden tekil etmitir. Dier baka bir neden de, slm dnyasnda doa bilimlerinin 14. yzyldan itibaren duraklamasdr. Bilindii gibi felsefe ile doa bilimleri arasnda ok sk bir ba ve iliki vardr. Bu yzden, birisinin gerilemesi, dierinin de gerilemesine neden olmutur.
Yaar Aydnlnn bn Bccenin nsan Gr adl eserini inceleyiniz.

Bu nl Endlsl filozoflar, daha nce de belirttiimiz gibi Me filozoflardandr; ancak bn Tufeylin srf felsef eserleri gnmze kadar gelmedii iin onun meilii belirgin deildir; ondan bize ulaan Hayy bin Yakzan eserinin alt bal irkilii artryor ise de, o Suhreverd gibi bir irk deildir. Sz konusu eserinde bir eit rasyonalizm vardr. nsann yeryznde nasl yaratldn ve insann akln kullanp tabiat gzlemleyerek nasl kemle erdiini anlatrken, daha ok bir tabiat felsefesi yapar. Akla ve tabiata vurgusu asndan rasyonel bir aydnlanmadan (irk) szeder. Dolaysyla, rkilerin aydnlanmacl rhun aydnlatlmas iken, bn Tufeylin aydnlanmacl, akln ve duyunun aydnlatlmasdr. Fark budur.

22

Endlste Felsefenin Canlanmas


Dou slm dnyasnda felsefenin duraklama srecine girdii XIII. yzylda, Endlste felsefe canlanma srecine girmitir. Aslnda Endlste bilim ve felsefe Muhammed bin Abdurrahmann (852-886) saltanat zamannda balamtr. Bu faaliyetler II. el-Hakem (961-976) zamannda ok daha hz kazanmt; birok Endlsl, Dou slm dnyasna giderek bilim ve felsefe renip geri dnyordu. Ancak II. Hiam zamannda (976-1009) durum tersine dnd; din ilimlere olan ar rabet, felsef bilimlerin nne geti. yle ki Dou slm dnyasndan getirilen birok eser ki buna Gazzlnin baz eserleri de dhil- yakld. Ne var ki, 11. yzyldan itibaren Endlste ilim yeniden canlanmaya balad. Fakat byk filozoflar ancak 12. yzylda yetimeye balamtr. Bunlar srasyla bn Bcce (. 1166), bn Tufeyl (. 1186) ve bn Rd (. 1198)tr.
Felsefe de yaamas ve gelimesi iin dier bilimler gibi ortama bal mdr? Dnnz.

Endls Emevlerinde 13. ve 14. yzyllardaki siyasi i ekimeler tekrar felsefe ve bilimin duraklamasna neden olmutur. Bu yzyllardan sonra Endlsn Hristiyanlarn eline geinceye kadar felsefe asndan nemli bir gelime olmamtr. Endlsl bilginler son zamanlarda, bn Haldn rneinde olduu gibi genelde Kuzey Afrikaya g etmilerdir.

Osmanlda Felsef Dnce


Osmanl felsef dncesi zerinde hl yeterli alma olmayan bir sahadr. Bu adan bu dncenin mhiyetini ve tarihi hakknda pek fazla bir ey syleyecek durumda deiliz. Osmanl tarihinde, felsef dnce iddia edildii gibi rabet grmemi deildir. Aada greceimiz gibi, pek ok ilim adam aslnda felsefeyle ilgilenmitir; felsef meselelerde ilgili eserler kaleme almlardr. Felsef dnceyi yeniden canlandrmada ilk adm bizzat Fatih ile balamtr. Ancak, Knnden Lle devrine kadar, genelde, mantk dta braklrsa felsef disiplinler medreselerde okutulmamtr. Lle devrinde zellikle bizzat Damad brahim Paann giriimleriyle felsef ve akl ilimlere yeniden bir merak uyanmtr. Sz konusu Paann okuz kiiden oluan bir tercme heyeti kurarak, Grekeden (Yunanca), Arapadan ve Farsadan bir kskm felsef eserlerin Trkeye tercmesini salamtr. Bu heyetin banda nl ilim adam Yanyal Esad Efendi vard. Tanzimatla birlikte felsefe derslerinin yeniden medreselerin ve yeni alan okullarn ders programlarna girdiini gryoruz. Bu devirde, slm felsefesi yerine Bat felsefesine merak giderek artmtr. Felsef dnce deyince, klasik anlayla, bunun ierisine bata mantk, metafizik, ahlk ve klasik psikoloji girmektedir. Btn bu disiplinleri ayr ayr ele almak, onlarda sz sahibi limleri ve eserlerini tantmak konumuzun boyutlarn aar. zellikle mantk ve ahlk konusunda o kadar ok eser yazlmtr ki, deta her Osmanl ilim adamnn en az bir ahlk ve bir mantk kitab vardr. Durum byle olunca, biz sadece ok nemlilerine iaret etmekle yetineceiz. Osmanldaki mantk almalar, temelini Aristodan alan, fakat Frb ve bn Sn gibi slm mantklaryla gelitirilen mantk anlay zerinde odaklamaktadr. Ayrca, Porfirysn sagocisi de en ok yorumlanan

23

eserlerden birisidir. Dolaysyla, Osmanl mantklar, Ali Sedat ve Salih Zekiye kadar, klasik mantkla itigal etmilerdir: Batda gelien modern mantk, ancak bu iki ilim adamyla Osmanllara girmitir. Metafizikte ise, genelde Efltunculuk, rklik ve zel olarak da Gazzl ve bn Rd tartmas etrafnda oluan Tehftlktr. Yani Gazzlcilik ve ksmen de bn Rdlktr. Buna ilaveten zellikle Lle devrinde Aristo da ksmen yeniden canlandrlmaya allmtr. Tehftlk veya Gazzlcilik-bn Rdlk: zellikle Fatih devrinin nl iki limi Hocazde ile Aleddin Tsden Gazzl ile bn Rd arasndaki felsef tartmalarn ele alnmasn isteyince, Gazzl ve bn Rdn Tehftleri yeniden okuyarak, Osmanl limleri onlardaki meseleler zerine akl yrtmlerdir. Baz konularda Gazzl, baz konularda bn Rd hakl grlm ise de baz konularda da limler kendi zel fikirlerini vaz etmilerdir. lk iki Tehft kitab, dolaysyla Hocazde ve Aladdin Tsye aittir: Hocazdeninki Tehftl-Felsife adn tarken, Tsninki KitbzZhira adn tar: Onlar takip edenler unlardr: bn Kemln (.1533) Hiye ala Tehftil-Felsife adl eseri Hocazdenin Tehftne bir aklamadr. Hocazdenin bu eserine baka bir aklama da Muhyiddin Muhammed Karabye aittir. Hocazdenin eseri zerine yazlan dier erhlerden birisi Yahya b. Ali Nev (.1599)ye, tekisi Amasyal Meyyedzde (.1563)ye aittir. Bunlarn dnda felsef ve kelm tartmalar ve aralarndaki farklar Tehftler erevesinde ileyen iki eserden daha bmahsedilebilir. Bunlardan birisi, Necmeddin Amli b. mer el-Kazvn (.1503)nin Tehft Hkim ah adl eseridir; dieri Mescitzde (.1736)nin el-Meslik fil-Hilfiyyt adl eseridir: Bunlara brahim el-Halebnin Risle fil-Huds vel-Kdem adl eserini de eklemek gerekir. Bu eserde en ok konu olan meselelerin banda, lemin kdemi meselesi gelir ki, btn Osmanl limleri, lemin kdemini savunan bn Rde kar lemin hudsunu savunan Gazzlyi tercih etmilerdir. Dolaysyla, Gazzlnin felsefe anlay genelde tercih edilmitir. Ayrca, Gazzlnin bata hy ve Kimy-y Sadet gibi dier eserleri de ok okunmutur. Bylece, hem felsef dncede hem de tasavvufta Gazzlnin Osmanl dncesinde dorudan ve dolayl baskn bir yeri vardr. Bata, MikatlEnvr olmak zere, baz eserlerinin zerine Trke erhler yazlmtr.
Kemal Szenin bn Kemlde Metafizik adl eserini okuyunuz.

Efltunculuk: Baz Osmanl dnrleri dorudan Efltunculua meyletmilerdir. Bunlar arasnda, Muslihiddn b. Sin, Risle-i Efltniyye isimli bir eser yazarak Efltunun fikirlerini tantm ve eserini II. Beyzda takdim etmitir: Efltunun ideler nazariyesiyle ilgilenen dier bir Osmanl dnr de brahim Kasapbzde (. 1619)dir: Onun Risle fil-MuslilEfltniyye adl eseri mehurdur. Osmanlda Aristoya ilgi, zellikle mantk ilmi asndan hi eksilmemitir. Fakat onun metafizik ve fiziine ilgi ancak XVII. yzylda Yanyal Esad Efendi ile olmutur. Onun, et-Talms-Slis adl eseri, Aristonun Fizikinin ilk blmnn I. Kottinusun ksmen erh ve ksmen zet olan Greke almasnn Arapaya evirisinden ibarettir.

24

Aristoculuk: zellikle Osmanl mantk almalarnda ve Tehft tartmalarnda Aristoculuk Osmanl felsefesinde her zaman varolagelmi ise de, XVIII. yzylda, yani Lle Devrinde, yukarda da iaret ettiimiz gibi, saf Aristoculua doru bir eilim ba gstermitir. Bunda mehur bilgin Yanyal Esad Hoca Efendi (.1731) nemli bir rol oynamtr. Yunanca bilen Esad Efendi, Aristo mant zerine, Aristonun Yunanca mantk yazlarna dayanarak nemli almalar yapmtr. Ayn ekilde Aristonun fizii zerine de almalar yapmtr; Aristonun Fizik kitabn, Yunanca aslndan Arapaya evirmitir.
Kazm Sarkavakn Yanyal Esad Efendi adl kitabn okuyunuz.

rklik: uhreverd el-Maktlun fikirleri, balangtan beri Anadoluda ve Trkler arasnda biliniyordu. O, Anadolu Seluklular devrinde, bata, Erzurum, Erzincan, Harput ve Diyarbakr gibi illeri dolam ve fikirlerini benimseyen bilgin ve devlet adamlar vard. Osmanllar devrinde de rklik devam etmitir. rkliin XVII. yzyldaki en byk iki temsilcisinden biri, Kasapbzdedir; yazd Risle f Akvlil-rkiyye adl eseriyle irklii tantmtr. Dieri, smail Ankarav (. 1725)dir; o, Suhreverdnin Heykiln-Nr adl mehur eserine zhul-Hikem adyla ok gzel bir erh yazmtr. Sonra rklikle ilgilenen bir baka dnr olarak smail Hakk Bursev (. 1725)yi gryoruz. Daha sonra, rk felsefeyi yayanlardan biri de Yirmisekiz Mehmet eleb (.1732) olmutur; o, Suhreverdnin talebesi ehrezr (.1288)nin e-eceretl-lhiyye isimli eserinin fizik ilmine dair drdnc ksmn Semeret-ecere adyla Trkeye evirmitir. bn Sinclk: Tehftler geleneiyle hem genel olarak Melik, hem de Gazzlcilik Osmanl dncesinde devam etmi ise de, bu mektepte nemli bir yeri olan bn Sinclk ayrca devam ettirilmitir. imdiki bilgilerimize gre, bn sinnn dorudan kendi eserleri ve fikirleri zerine alm bir Osmanl dnrne rastlamyoruz. Ancak Kazvin ve Ebher gibi bn Sinc filozflarn felsef eserleri, hem oka okunmu, hem de birok Osmanl dnr eserleri zerine erhler ve hiyeler yazmtr. Bu dnrlerden bazlar unlardr: Karab, Necmeddin Ali b. mer el-Kazvin (.1294)nin Hikmetl-Ayn adl felsefe eserine bir erh yazmtr. Ebher (.1265)nin Hidayetl-Hikmesi zerine ise yzlerce erh ve hiye vardr. Hiyelerden en nemlileri, Hocazdenin, Salah el-Lr (.1554)nin Mahmd elHerevnin ve Gelenbevnin Hiyeleridir. erhin en nemlileri ise, Munddn el-Meybd (.1504)nin, Mahmd el-Herevnin ve irvnnin erhleridir. Osmanl kltrnde felsef ilimlerden olan mantk, psikoloji ve ahlkla ilgili yzlerce eser vardr. Bunlar burada sayp dkmeye gerek yoktur. Baz nemli eserleri zikretmekle yetinelim. Ahlk konusunda Knalzde Ali Efendinin Ahlk- Alsi nemlidir. Mantkta, Molla Fenarnin erh-i sagocisi, Yanyal Esad Efendinin, Kilisli Abdullah Efendinin ve Gelenbevnin birok mantk eserleri nemlidir. Psikolojide, el-Kfiyecnin ruh ve nefs ile ilgili eseri, dris-i Bitlisnin Risle fin-Nefsi Kasapbazdenin Risle fr-Rh ven-Nefsi en nemli eserlerdir. Burada son olarak u hususu da hatrlatmakta yarar vardr. Ktib elebi (1609-1657) ve Hseyin Hazerfen (.1691) gibi genel kltr zerine eserler veren bilginler, eserlerinde eski Yunan filozoflarn hayat ve eserleriyle tantmaya devam etmilerdir.

25

zet
slm Dncesinin Tanm slm dncesi, balangta ncelikle Kuran ve Snnet temel alnarak, zamanla yabanc dncelerden de etkilenmek suretiyle Mslman bilginlerin rettikleri akl dncedir. Dar anlamyla, slm dncesi, slm dnyasnda retilen felsef dnceyi ifade eder. slm Dncesinin Kapsam slm dncesi geni anlamyla, felsefenin yansra, bata, kelm ve tasavvuf dnce olmak zere, hukuk, ahlk ve siyas dnceleri de ierir. slm Dncesinin Kaynaklar slm dncesinin en temel kayna, Kuran ve Snnetir. Bunlarn yansra insanlk tarihinin en eski dnce gelenei olan Hermes gelenei, Antik Yunan ve Helenistik dncesi, eski Fars ve Hind dnceleri ile slma ilk giren toplumlarn slm ncesi dnceleri de, slm dncesine kaynaklk etmitir. Sadece felsef dnce sz konusu olduunda Antik Yunan ve Helenistik felsefenin kaynakl nemlidir; dier dnce geleneklerinin etkileri, bunlarnkine kyasla ok snrldr. slm Dncesinin Douu ve Geliimi slm dncesi, drt halife devrinde ortaya okan din, siyas ve sosyal baz meseleler zerine Mslmanlarn akl yrtmeleri sonucunda gelien fikir ayrlklar neticesinde ortaya kmtr. Emeviler devrinden itibaren bu fikir ayrlklar, sarailiyat denilen yabanc tesirlerle eitli mezhepler ve frkalara dnmtr. Abbaslerin birinci asrnda felsefenin de slm dnyasna girmesiyle slm felsefesi hzl bir geliim sreciyle M. 14. yzyla kadar devam etmitir. Kelamda, tasavvufta ve felsefede nemli okullar veya ekoller teekkl etmitir. Felsefi ekollerin en nemlileri, Meailik, rakilik ve Rivakiyedir. Ancak eitli nedenlerden dolay, bu yzyldan sonra zellikle saf felsefi dnce eskiye gre bir duraklama ve gerileme ierisine girmitir. Mslman filozoflar genel felsef dnceye, nceki dncelerde olmayan yeni fikirler ortaya atarak byk katklar salamlardr. Her felsefe gelenei ne kadar zgn ise, slm felsefesi de o kadar zgndr.

Kendimizi Snayalm
1. Aadakilerden hengisi slm dnyasnda yabanc bir eseri Arapaya tercme ettirme konusunda ilk giriimde bulunan kiidir? a. Hz. Osman b. Hz. mer c. Memn d. Halid bin Yezid e. Mansur

26

2. slm dnyasnda saf felsefenin gelimesine en ok etki eden dnce aadakilerden hangisidir? a. Hind b. Arap c. Sasn d. Yunan e. Hermes

3. Aadakilerden hangisi slm dncesinin douuna kaynaklk etmemitir? a. in dncesi b. Yunan dncesi c. Hint dncesi d. Hermes dncesi e. Sasn dncesi

4. Stoac (stvn) lakbyla anlan Osmanl dnr aadakilerden hangisidir? a. Molla Fenari b. Mehmed Efendi c. Molla Hsrev d. Ali Kuu e. Hzr Bey

5. Frb hangi felsef akm veya ekole dahildir? a. Rivakiyye b. rkiyye c. Sofistaiyye d. Reybiyye e. Meiyye

27

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. b 2. d 3. a 4. b 5. e Yantnz doru deilse, tercme hareketleri blmn okuyunuz. Yantnz doru deilse, yabanc kaynaklar blmn okuyunuz. Yantnz doru deilse, yabanc kaynaklar blmn okuyunuz. Yantnz doru deilse, Rivakiyye blmn okuyunuz. Yantnz doru deilse, Meiyye blmn okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Bir dncenin felsef olup olmad konusunda karar vermek iin a) akl ilkelerine uygunluuna; b) ncler ile sonular ve karmlar arasnda tutarlla; c) konusunun genel ve evrensel olmasna baklr. Sra Sizde 2 Kurna baktmzda peygamberlerin din ve din konularn dnda da insanln bilimsel ve felsef dncelerine katkda bulunduklarn anlatyoruz. rnein Nuha gemi yapmnn retilmesi gibi. Sra Sizde 3 Geliemezdi; nk felsefe kendisi her ne kadar nazar olsa da, bilimin alt zeminini oluturur. Her bilimin nazar taraflar da vardr (hipotezler, postlalar gibi). Sra Sizde 4 lemin kdemi bu meselelerin banda gelir. Gazzlnin iddia ettii gibi, Allahn yaratmada iradesinin snrlandrld meselesi ve Allahn fiillerinde hr olmad meselesi. Tabi ki bunlar sdur nazariyesine nasl baklp deerlendirilmesi gerektiine bal olan meselelerdir. Sra Sizde 5 Elbette; duraklama ve gerileme nedenlerinin yol at olumsuz ortam, slm felsefesinin geliimine engel tekil etmitir. Burada bn Snnn bir szn hatrlayalm: Felsefe, itibar grmedii yerden baka bir yere kaar.

Yararlanlan Kaynaklar
Bayrakdar, M. (2008), slm Felsefesine Giri, Ankara. Corbin, H. (19 ), slm Felsefesi Tarihi, stanbul.

28

ubuku, .A. (1977), slm Dnrleri, Ankara. De Boer, T.J.(1960), slmda Felsefe Tarihi, Ankara. Keklik, N. (1978), Felsefe, stanbul. OLeary, D.L. (1959), slm Dncesi ve Tarihteki Yeri, Ankara. Sunar, C. (1967) slm Felsefesi Dersleri, Ankara. lken, H.Z. (1957), slm Felsefesi Tarihi, stanbul.

29

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan slm dnce okullarn sralayabilecek, slm dncesi kavramn tanmlayabilecek slm dnce okulunun balcalarn karlatrabilecek, slm dnce okullarn ortaya karan sebeplerden tanesini sralayp aklayabilecek,. slm felsefe okullarn snflandrabilecek, slm dnce okullarndan iki tanesini karlatrabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
slm dncesi, Kelam, Felsefe, Tasavvuf, Tabiatlk Meailik, rakilik Akl, Nefs

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; slm dnce okullarnn bugn de devam edip etmediini dnnz. Bugn farkl din ve kltrler arasnda dnce boyutunda nasl bir etkileim olmaktadr? Gemite bu etkileim nasl ve hangi konular etrafnda olmu olabilir? Tahayyl etmeye alnz. slmn ilk fetihleriyle yaylm olduu corafyaya bir atlastan baknz. Bu geni corafyada hangi kltrlerle karlat hatrlaynz. Yardmc kaynak olarak, felsefe szlne ve Diyanet slm Ansiklopedisine bavurabilirsiniz. slm dnce okullarn oluturan sebepleri maddeler halinde sralaynz.

30

slm Dnce Okullar


GR
slm Dncesi ifadesiyle Mslman dnrlerin Tanr, evren, insan ve bunlar arasndaki ilikilere dair ortaya koyduu dncelerin kastedildiini getiimiz blmde grmtk. Dn dnce olmas itibaryla Kuran ve Hadislerden oluan din metinlerin anlalmas ve bunun etrafndaki sorunlar da slm dncesinin ana konularndan olmutur. Ortaya k dneminde slm Dncesinin anaokullar felsefe, kelam, tasavvuf, fkh usul ve dil almalar etrafnda toplanabilir. Modern dnemde ise sosyal bilimler veya insani bilimler dediimiz dnce gelenei ortaya kmtr. Sosyal bilimler deiim olgusu zerinde odaklaarak insan, toplum, devlet, medeniyet, ekonomi ve tarih ilikilerini incelemitir. Bu ilikiler anda insann, toplumun, siyasal iktidarlarn, medeniyetlerin ve bir btn olarak insanlk tarihinin deiimini analiz etmeye almtr. Yine modern dnemde felsefe ahlak, siyaset, hukuk, tarih, bilim ve dil felsefeleri gibi birok alt disiplinlere ayrlmtr. Modern dnemde slm Dncesi kavramn kullandmzda bunlarn da iine girdiini unutmamamz gerekir. Bu blmde slm Dnce Okullarn ve ortaya k sebeplerini inceleyeceiz. Kelam, Tasavvuf ve Fkh Usul dnce okullar dier derslerde ayrntl grleceinden dolay burada ana hatlaryla greceiz. slm Felsefe okullarn ise daha ayrntl inceleyeceiz.
http://ktp.isam.org.tr/?url=makaleilh/tanitimmakale.php adresinden anahtar kavramlar ve ilgili dier konular araclyla makale aratrmas yapp ek okumalar yapabilirsiniz.

SLM DNCE OKULLARININ ORTAYA IKIINI BELRLEYEN SEBEPLER


Hz Peygamberin lmnden sonra Mslmanlarn hayatta karlatklar problemler artarak devam etti. slm bilginleri ve dnrleri araclyla dinamik olarak bu sorunlara zm bulmak durumundayd. Bu doal sre bugnde devam etmektedir. Sonu olarak da hayatla dinamik etkileim neticesinde slm dnce okullar ortaya kt. slm dnce okullarnn oluumunda slm vahyinin ilime ve dnceye vermi olduu nemin ok byk bir etkisi vardr. Kur'an'da dnme etkinlii balamna gre nazar, re'y, tefekkr, tezekkr, tedebbr, i'tibar ve

31

akl kelimeleriyle ifade edilmitir. Dnmeyle ilgili terimler gibi "bilmek" ve "bilgi" anlamna gelen ilim kelimesi ve trevlerinin de Kur'an'da youn biimde kullanlr. Kur'an'da ilim ve ondan treyen kelimeler yaklak 750 yerde geer. Bu geni kullanm hadislerde de yer almaktadr. Kur'an'n ilim ve dnce konusundaki tutumu slm'da kelm, tasavvuf ve dier dnce okullarnn oluumunda destekleyici bir tavr oluturmutur. Bylece Mslmanlar dier kltrlere akl ve medeni klasik kltrel miras devralrken son derece istekli olmulardr. slm Dnce okullarn ortaya karan sebepleri iki ekilde inceleyebiliriz. 1) slm dininin ana metinlerinden kaynaklanan sebepler ve 2) yeni dinin etkileim alanlarndan ortaya kan sebepler.

Dini Metinlerin Mahiyetinden Kaynaklanan Sebepler


slm Dncesinin oluumunda dini metinlerin kendi karakterlerinden kaynaklanan zellikler bulunmaktadr. Zahirleri asndan bakldnda, Allahn sfatlar, insann irade hrriyeti gibi konularda dini metinlerin kendi ierisinde eliik ifadeler bulunmaktadr. Bu zaman zaman Kuran ayetlerinin birbirleriyle elimesi eklinde olduu gibi, zaman zamanda Kuran ayetlerinin hadislerle elimesi eklinde tezahr etmitir. Mesela Kuran Yce Allah hakknda Allahn eli, O ge ykseldi ve benzeri ifadeler kullanmaktadr. Yine Kuran Yce Allahn ei ve benzerinin bulunmadn, zamanda ve mekndan mnezzeh olduunu ifade eden ayetlere sahiptir. Bu ifadeler zahirleri itibariyle bir eliki ortaya koymaktadr. slm fkh usulnde tearuzl edille delillerin atmas bahisleri bu sorunu fkhla ilgili alanda zmlemeye alr. Nitekim slm dnce gelenei metinlerin zahirlerindeki bu elikileri anlamlandrmak iin youn bir aba gsterecektir. Kelam, Felsefe ve Tasavvuf okullarnn ortaya knda bu tr dini metinler belirleyici olacaktr (bn Rd, 1985, s. 244-264). Ayrca din metinlerin bnyelerinde barndrd kapalln belirleyici bir rol vardr. Baz ayet ve hadisler farkl ekillerde anlalabilmitir. Baz dini metinlerin anlamlar herkesin ayn eyi anlayabildii ekilde ak ve seik deildir. Dini ilimlerde bu olguya mteabih, mecaz, kinaye, tebihi, tecsimi ifadeler, mphem, mterek, mkil, mcmel ve hafi gibi kavramlarla iaret edilmitir. Mesela Kurann Yce Allah hakknda kullanm olduu sfatlarn, isimlerin nasl anlalaca bylesi bir sorundur. Yce Allahn cisim olduunu ve bir cihette, bir ynde olduunu bildiren ayetler bulunmaktadr. Yine Kuranda lmden sonraki mahiyetlerle ilgili ifadelerin nasl anlalaca da bylesi bir sorundur. slm dnce okullar hem dini metinlerin anlalmasn bir sorun olarak tartacak hem de bunun yntemine dair tartmalar yrtecektir. zellikle Kelam dnce okullarnn oluumunda bu husus belirleyici olacaktr. Mteabih, mecaz, kinaye ve benzeri kelimeler bu yntem tartmalar erevesinde kavramlaacak ve kavramsal ierikleri belirlenecektir (bn Haldun, s. 145-7; bn Rd, 1985, 187-188).

Dier Kltr Din ve Medeniyetlerle Karlama: Karlkl Meydan Okumalar


slm dnce okullarnn oluumunun vahyin dnda slmn tarihteki yayl serveniyle de yakndan alakas vardr. Hatrlanaca zere Hz.

32

Peygamberin Medine'ye hicretiyle slmn siyasal yaps kurulmu oldu. Medine'de oluan yeni siyas-hukuk yap iinde bir taraftan sosyal, ekonomik ve asker tekiltlanma gerekletirilirken dier taraftan buradaki ve Arap yarmadasndaki gayri mslimlerle iyi ilikilerin kurulmasna alld. slm Peygamberinin liderliinde gerekleen dil ve kuatc ynetimle slm Arap yarmadasndaki en byk g haline geldi. Drt halife dneminde ise Suriye, Filistin, Irak ve Msr, frkye (Tunus), Kbrs, ran ve Horasan slm topraklarna katld. Bu blgelerde halkn byk ksm slmiyet'i kabul etti, dierleri de din zgrle ve hukuk zerklie sahip olarak varlklarn srdrdler. Emevler dneminde fetihlerle Mvernnehir, Sind ve Endls'n (spanya) slm topraklarna katlarak lke snrlar Trkistan'dan Fransa'nn ilerine, Kafkaslar'dan Hindistan'a kadar geniledi. mer b. Abdlazz'in slm' teblie zel bir nem vermesi, Kuzey Afrika'da Berberler ve Orta Asya'da Trkler arasnda slmiyet'in hzla yaylmasnda etkili oldu. slm dnyasnn iki ucunda yer alan ve Arap toplumu iinde asimile edilmi kk unsurlardan ok farkl olan bu iki byk topluluk, daha sonra hem slmiyet'in yaylmasna hem slm uygarlnn gelimesine byk katkda bulundu. Abbasler ise byk slm corafyasn tek merkezden ynetmeye altlar. Bu dnemde devlet yeni fetihler yerine ieride dzeni salamaya yneldi. Bizans snr tahkim edilerek Anadolu'ya ara sra aknlar yapld. Devlet olmann gerektirdii kurumlar kurulup glendirilmeye alld. Bu anlamda devletin dzen kurma almalarnn felsefe dnce okullarnn ortaya knda ok nemli olmutur. Tercme faaliyetleri bu dnemde hzlandrld. Seluklular ve Osmanllar dneminde de bu genileme Batya doru devam etti. XIV. yzyln ortalarnda Rumeli'ye geen Osmanllarn Balkanlardaki ve Avrupadaki ilerlemesi dzenli bir ekilde devam etti. slmn yaylyla ilgili bu ksa zetin slm dnce okullarnn oluumu asndan nemi udur: slmn dier iki semavi din geleneinden nemli bir fark vardr. slm, tarihi bir gereklik olarak devletle beraber var olmutur. Yahudilik ve Hristiyanlk ise doular itibariyle devletle beraber ortaya kmamlardr. Aksine mevcut devletlerin yneticilerinden saklanmak zorunda kalmlardr. Yahudiler modern srail devleti kurulana kadar uzun bir dnem devletle beraber var olamamtr. Greli olarak gvenlie ulatklar zaman dilimi Mslman idaresi altnda geirdii dnemdir. Hristiyanlar ise Romann Hristiyanl resmen kabul edene kadar dneme kadar Roma krallarnn takibine urad. Konstantius 325 znikte Hristiyanlarn kilise kurmalarna izin verdi. Kendisini de kilise dndan piskopos ilan etti. Daha sonra imparator Theodosius (375-395) -herkesin nnde- kilise yetkilisi Milanolu Ambrosius karsnda gnah kard. Bylece Hristiyanlk devletle beraber var olma imknn elde etti. ncesi ve sonras mukayeseli dnldnde, Hristiyanln akl mirasla ilikisi farkllamaktadr. slm dinin durumu ise tarihsel bir tespit olarak farkl olmutur. slmn douundan itibaren devletle beraber varln devam ettirmesi, slm dininin dnce okullarnn oluum srecini ve mahiyetlerini etkilemitir. Emevilerden itibaren ama zellikle Abbasilerden sonra slmn siyasal organizasyonun lei imparatorluk formudur. Bu olgu ise dier din, rk ve kltr mensuplaryla canl ve karlkl bir etkileimi hem mmkn hem de zorunlu hale getirmitir. am, Badat, Kahire, Kurtuba ve slmn ok kltrl dier byk ehirleri bu etkileimin doal olarak gerekletii meknlard. Karlkl etkileim doald. Mslmanlar hkim ynetici snf olduu iin kltrel etkileim srelerinde kat bir savunma psikolojisi iine

33

girmemilerdir. Ksmen tepkiler olsa da slm toplumunun genelinde dlayc ve kat savunma duvarlar olumamtr. slm dnce okullar ite bu ortam ierisinde ortaya kmtr. Kelam, tasavvuf ve felsefe okullar, hem sorunlarn ortaya k itibariyle hem de kavramsal ieriklerin aktarlmas bakmndan, oluum srelerinde bu kltrel zenginlikten istifade etmitir. Dier taraftan slmn siyasal bir yapyla imparatorluk formunda var olmas dier din ile kltrlerle anlaml bir ilikinin kurulmas ve ortak bir dilin inasn zorunlu klmtr. Tm bu geni corafyada bulunan yerel kimliklerin tesinde, evrensel bir sylemin ortaya konulabilmesi devletin varl iin hayati nemdeydi. Ayrca tm bu unsurlar iin evrensel hedeflerin koyulmas da zorunluydu. Grlen o ki, felsefenin bu noktada nemli katks olmutur. Ayrca tasavvuf dnce okullarnn geliiminde de bu husus kendisini gstermitir. Bunun dnda slmn devletle beraber olmas felsefenin temsil ettii akl ilimler geleneinin tevarsn zorunlu klmtr. Devlet vergilerin toplanmas, gelirlerin hesaplanmas, harcanmas, dinen tespiti zorunlu olan vakitleri belirlenmesi, salk hizmetleri ve benzeri eylemler iin matematik, fizik, tp, astronomi gibi akli ilimlere zorunluca ihtiya duymutur. Bu ise tercme faaliyetlerini zorunlu klmtr. Orta a slmnda felsefenin ihtiva ettii akli ilimler geleneklerinin tevars edilmesi devlet ve yneticiler iin hayati nemdeydi. Bu imparatorluk yapsndaki geni corafyadaki kltrel zenginlik doal olarak slma ynelik eletirileri de ortaya kard. Dier din ve kltrlerden gelen akl eletiriler slm dnce okullarn ok eitli ekillerde etkiledi. Brahmanizm, Mecusilik, Dehrilik, Tabiatlk, Batnlik ve lhad gibi hareketler slma ynelik entelektel eletiri ve saldrlarda bulundu. Bu eletiriler bir ynyle slmn kendi metinlerinin daha farkl ve derinden anlalmasna yol aarken dier yandan da red ve savunma abalaryla akl snrlar izilme ihtiyacn dourdu. Mecusiliin bir kolunun evrenin ve evrendeki olu ve bozuluu aklamak iin kulland iki ezeli ilke yani iyilik ve ktlk ilkesi cevap verilmesi gereken bir eletiriydi. Bu dorudan Allahn birliine ynelmi bir meydan okumayd. Yine Dehriyye olarak anlan gruplar evrenin zamann eseri olduu eklinde grler ileri srdler. Bu gr ayn zamanda cahiliyye Araplar arasnda da bulunmaktayd. Yine tabiatlar olarak isimlendirilen bir grubun Tanry dlayarak evreni sadece tabiatn bir eseri olduu iddias da cevaplanmalyd. Bu son iki eletiri ise Tanrnn mutlak ezeliliine ve varlna ynelik bir meydan okumayd. Yine Hint kkenli Brahmanlarn ki Berahime olarak anlmaktayd- Peygamberliin imkn ve gerekliliine ynelik eletirileri vard. Peygamberliin Allahn mutlak adaletine aykr olduunu ileri sryorlard. Grlerine gre hem peygamber hem de kavmi seilmi hale geliyordu. Bu ise Allahn mutlak adaletine aykryd. Allah eit davranmalyd. Tm insanlarda bulunan akl onlarn mutlulua ulamas iin tek bana yeterliydi. Yine Brahmanlar ahiret hayatna ynelik olarak tenash inancn ileri srmekteydiler. Ayrca onlar sradan insanlarn da mucize gsterebileceklerini iddia ediyorlard. Brahmanlarn bu iddialar Allahn adaleti, peygamberlik, ahiret hayat ve mucize konularnn daha derinden tartlmasn gerektirdi. Tm bu eletiri ve iddialar cevaplanmalyd. Hristiyanlar ise Bir ama olan Tanr inancn yani teslis inanlarnn doru olduunu savunuyorlard. Ayrca Hristiyanlar kendi inanlarn korumak iin Kurann ezeli oluunu da teslisin ezeli

34

unsurlarna benzetti. Hristiyanlarn Allahn birlii hakkndaki bu meydan okumas en derin tartma konusunu ortaya kard. Bunun sonucunda Allahn sfatlar ile zat arasndaki ilikinin mahiyeti detaylca tartld. slm dnyasnn kendi iinde ortaya kan Btniler ise hermetik kltrle iliki ierisindeydi. Btniler dini metinlerin zahiri manalarnn nemli olmadn iddia ettiler. nemli olan batn, deruni anlamd. Onlara gre akli, objektif bilgi kurtulua ve mutlulua erdiremezdi. Kurtulu ve mutluluk ancak masum imamlarn takip edilmesiyle elde edilebilirdi. Btnilerin bu eletirileri ise dini metinlerin anlamlar konusunu tartma oda yapt. Din metinlerin lafzyla manalar arasndaki iliki detayl bir ekilde aratrlmalyd. slm Dnce okullarnn oluum srecinde vurgulanmas gereken nemli bir husus da udur: Bu okullar yani felsefe, kelam, tasavvuf ve din usul okullar karlkl ve srekli bir etkileim ierisinde olmutur. Bu etkileim usul, dil ve konularn ieriklerinin zenginlemesinde kendisini gstermitir. Klasik dnemde varlk ile dil arasnda ayniyet grldnden dil aratrmalar nemsenmitir. Dier bir ifadeyle dil varlk ve gerekliin aynas olarak kabul edilmitir. Ayrca din metinlerin anlamlarn tespitinde Arap dilinin snrlar bir lt olarak kabul edildiinden Kelam ve fkh usul aratrmalar da bu konuya odaklanmtr. Dier bir ifadeyle Arap dilinin kullanm dini lafzn anlamn belirlediinden Kelam ve fkh limleri bu aratrmalara nem vermitir. Usul aratrmalarnda ise fkh usul incelemeleri nemlidir. Fkh usul tartmalarn yapan limler ayn zamanda kelamc kimlikleri de olduklarndan klasik dnemde kelam ve usul tartmalar i ie girmi bir ekildedir.
slm dnce okullarn oluturan sebeplerden tanesini tespit ediniz.

SLM DNCE OKULLARI


Bu erevede ortaya kan nemli slm dnce okullar kelam, felsefe ve tasavvuftur.

Kelam
slm Dncesinin Kelam okullarnn ortaya knda ncelikle siyasi olaylar etkilidir. Hz. Peygamberin lmnn arkasndan kimin halife olaca sorunu ortaya kmtr. Hz. Alinin sonraki taraftarlar, halifenin kimin olacann dinen, vahiy yoluyla belirlendiini iddia etmilerdir. Hz. Osmann ldrlmesinin ardndan Hz. Alinin hilfeti dneminde meydana gelen Cemel ve Sffn savalar meydana gelmitir. Bu balamda bir Mslman ldrmenin din hkm, iman-gnah, kader-cebir, tekfir gibi konular tartlm ve zmler aranmtr. Mehd inanc bylesi bir ortamda tartlmaya balanmtr. te yandan Emevler ynetimlerini merulatrmak amacyla cebir inancn yaymaya almlardr. Btn bunlar kelm disiplininin domasna sebep tekil eden i faktrlerdir. Hilafet meselesi etrafnda Hariciler, ia ve Mrcie gruplar ortaya kmtr. Kader ve cebr konular etrafnda ise Cehmiyye, Cebriyye, Kaderiyye ve Mutezile okullar ortaya kmtr. Mutezile karsnda ise Selefiyye, Eari ve Maturidi okullar ortaya kmtr.

35

slm dncesinde kelm gelenei ise Frbnin de tespit ettii zere savunma roln oynamtr. Kelam bir yandan slm inan esaslarna yneltilen eletirileri akl yntemlerle cevaplandrmtr. Dier yandan da eletirilerden de istifade ederek slm inancn tutarl bir akl sistem haline getirmeye almtr. Nitekim Mslman kelamclarn yazm olduu reddiyeler bunun tezahrdr. Kelamclarn eletirilere cevap veri ekli cedel formunda gereklemi ve bu da onlarn yntemi olmutur. Mslman toplum yaamnn geliimi, farkl kltr ve dnce gelenekleriyle karlamayla kelm ilminin konular farkllamtr. Daha sonra slm dnce okullarnn kendi ilerindeki etkileim de bu konular belirlemitir. Allah'n birlii, sfatlarnn stnl, kdemi veya huds, tekfir ve kader meseleleri tekil ediyordu. Peygamberlik, hirete iman ve imamet konular ikinci srada yer alyordu. a kelm ise imamet konusunu her zaman ncelemi gzkmektedir (bn Haldun, 2005, 141-150; Karla, 1985, s. 179-194; )

Tasavvuf
slm Dnce okullarndan tasavvuf ise tarihsel olarak ilk ortaya k ekonomik zenginlemeye tepki olarak ortaya kmtr. Fetihler sonras slm toplumun geirmi olduu zenginleme ve dnyevileme eilimleri dinin, insann, dnyann ve yaamm anlamna dair sorular uyandrmtr. Sufiler hem bu sorular sormular hem de buna insann kendi i dnyas merkezli bir cevap vermilerdir. Tasavvufun ilk dnem temel kavramlar da Allah karsnda bireyin ruhunun dalgalanmalarn, duygularn ifade eden kavramlarda kendisini bulmutur. Korku, hzn, mit, sevgi, ihlas, kabz, bast ve benzeri kavramsallatrmalar bunun rneidir. Ayn zamanda ilk dnem tasavvufuna zhd dnemi denmesi de dnyevilemeye gsterilen tepkinin baka bir ifadesiydi. Daha sonra zellikle Gazzl ve bn Arabi sonras felsefeyle de derin etkileimi sonucu Allah, lem ve insan hakknda manev tecrbeye dayal bir metafizik dnce sistemi sunmutur. Tarih tasavvufun kendi ierisinde geirdii evreler olduka farkldr. Amacmz slm dnce okullarnn oluum sebeplerini aklamak olduu iin bu kadarla yetiniyoruz. Dier sreler ve detaylar tasavvuf derslerinde ilenecektir (bn Haldun, 2005, s. 160-172)
slm Kelamn tasavvuftan ayran iki farklln yaznz.

slm Felsefe Okullar


slm Dnce Okullarndan felsefenin kurulmas ise farkl bir dinamikle olmutur. Felsefenin slm dnyasnda olumasnn en nemli vasat tercme hareketleridir. Balangcndan itibaren devlet olmann bir gereklilii olarak Mslman yneticiler akl ilimlere ihtiya duymutur. Bilindii zere Arap toplumu akl ilmi gelenei olan bir toplum deildir. Akl ilim geleneklerinin olumas ise tercme abalaryla mmkn olmutur. Orta ada felsefe tm akl bilim ve geleneklerinin emsiye ismidir. Ve felsefe byk oranda bilim anlamna gelmektedir. Mslman filozoflarn yazm olduu eserlerin isimlerinde, felsefe tasniflerinde, konularnda, ieriklerinde ve ele alm olduklar problemlerde ok ak bir ekilde gzkmektedir. Felsefe metafizii, fizik ve matematik bilimleri ve bunun dnda ahlak ve siyaset ilimlerini de kapsamaktadr. Felsefe ve alt dallar olan akl ilimler, Kuran ilimleri, Hadis gibi dier dini ilmi geleneklerin aksine ncesi olan bir gelenektir. Mslmanlar bunlar kendisinden nce gelen seleflerinden devir almtr.

36

Mslman filozoflara gre felsefe insanln ortaya kndan itibaren devam eden bir tr hakikat aratrmasyd ve kendileri de hakikatin peinden koan rencilerdi. Mslman filozoflar felsefenin birikimsellik, sreklilik ve evrensellik boyutlarn her zaman nemsemilerdir. Kendilerinin rettikleri felsefi birikim de evrensel dnyaya hitap etmekteydi (bn Haldun, 2005, s.175-178). Bir yandan slm varoluu hususunda bilimleri de ieren felsefeye devlet olmann ihtiyalar bakmndan ihtiya duymutur. Fakat dier yandan felsefe de gl bir siyasal destekle oluan akl aratrmalar iin gerekli olan gvenlii, maddi artlar, akl birikimin toplanlmasn ve akl aratrmalarn finansn slm devleti araclyla elde etmitir. bn Haldunun da iaret ettii gibi akli ilimler gl bir siyasal yapnn oluturduu zengin ehirlerde mmkn olabilmektedir. Akl mirasn devralnmasna ynelik tercme hareketiyle beraber felsefenin altnda birok okul olumaya balad. Bunlardan zellikle Me ve raki okul slm dnyasnda yaygnlk kazanp srekli olmutur. Bunun dnda Dehriyye ve Tabiatlar eklinde iki okul daha vardr. Fakat bu iki okul yaygnlk kazanamamtr. Bu son iki okulu ksaca grdkten sonra Me ve rak okulu daha geni bir ekilde grebiliriz.

Mslman filozoflar gemi felsefe birikimine niin nem vermilerdir?

Dehriyye
Dehriyye eklinde anlan okul evrenin balangc ile sonu olmadn ve yaratlmadn iddia etmektedir. Okulun isminde bulunan dehr kelimesi balangc ve sonu olmayan zaman anlamndadr. Bu kavram zaman zaman slm toplumunda ortaya kan tm din d fikirlere isim olarak da kullanlmtr. Bu durum, slm ncesi Arap toplumunun baz kesimleri arasnda dehriyye anlamnda ateist bir dnya gr vard. Bu akma Maniheist inanlar yaatmak isteyen eski ran kltrne bal entellekteller

37

(ktipler) arasnda rastlanmaktayd. Yine Brahmanizm'in ve Yunan materyalizmine ilgi duyan tabipler ve bilginler arasnda da rastlanabilmekteydi. slm dnce tarihinde bu materyalist felsefe akmnn temsilcisi olarak bn'r-Rvend kabul edilir. Bu okul lemin ezelliini ve madd evrenin tesinde akl, ruh ve Tanr gibi manev hibir varln bulunmadn ileri srmtr. Evrenden ayr bilinli ve irade sahibi Tanr fikrini reddetmitir. Bilgi konusunda ise duyularn dnda baka bir bilgi kayna kabul etmemitir. Dolaysyla vahyi, peygamberlii ve mucizeleri de inkr etmitir. Bu okul Kelmclar ve Me filozoflarca iddetle eletirilmitir. slm dnyasnda sreklilii olan bamsz bir okul oluturamamtr (Kaya, 1995, s. 313).

Tabiatlar
Tabiat okul varlktaki deiimi sebep-sonu ilikileri erevesinde sadece tabiatla aklamaktadr. Tabiattaki her trl oluum, deiim ve geliimi rasyonel olarak aklamaya altlar. Bu okul tp, kimya, astronomi ve matematik olmak zere eitli pozitif bilim dallarnda ciddi aratrmalar yapt. slm dnyasnda Cbir b. Hayyn ile Eb Bekir er-Rznin tabiat felsefelerinden bahsedilmektedir. Cbir b. Hayyn kimya ilminde derinlemesine aratrmalar yapt. Madd evrenin yapsnn aklanmasnn kimyasal analizlerle mmkn olduuna inand. Cbir, maddenin temel yapsnn "felsefe ta"nn kefiyle zleceine inanyordu ve bununla belki de atomu kastediyordu. kincisi tabiat filozof ise en nl hekim Eb Bekir Zekeriyya erRzdir. Varln meydana geliini be ezel ilke ile aklamaktadr. Bunlar yaratc Tanr, ruh, madde, mekn ve zamandr. Evrendeki her trl deiimin bu be ezeli ile aklanabilecei hususunda ok iddialdr. Rz, yaratan bir Tanr'nn varln kabul ettii halde dine ve peygamberlere gerek olmadn iddia etti. Allahn evrenle srekli ilikisini mmkn grmeyen deist gr savunduu iin slm dnyasnda takipileri olmad (Kaya, 1995 s. 313).

Me Okul
Me felsefe okulu felsefenin slm dnyasna aktarlmas, iselletirilmesi, sistemletirilmesi, yeni zgn felsefi sorunlarn inas ve evrensel felsefi sorunlarn tartlmasna devam bakmndan son derece nemlidir. Kind, Frb, bn Sn, bn Bacce ve bn Rd gibi sekin slm filozoflar tarafndan temsil olunur. slm dnyasnda en yaygn ve en etkili olan okul Aristo felsefesini takip eder. Okul Aristoyu Yunanl arihler zerinden tanr. Ayrca skenderiye okulunun Yeni Efltuncu yorumcularnn erhleri de etkilidir. Me okulu Aristo felsefi sistemi tarafndan belirlenir ve ynlendirilir. Dier bir ifadeyle felsef anlamda onlarn dnya grn oluturan temel kaynak Aristo felsefesidir. Talebemiz modern dnemle Me felsefenin yeerdii Orta a dnemi arasnda zihn ve felsef bir mesafe bulunduunu unutmamaldr. ki dnemin evren alglaylar, dnce dnyalar ve temel kavramlar birbirinden olduka farkldr. Bundan dolay, Me felsefenin zihin dnyasna bir gei yaplmas zorunludur. Bu yaplamazsa slm Me felsefesinin abalar ve kavramlar anlalmaz ve bo grnebilir. Bu ise zmsenememi ve biraz da tahrif edilmi sonulara yol aabilir (Bayrakdar, 1998, s. 102-3).

38

Me filozoflar niin Aristo felsefesini semilerdir? Bu cevaplanmas gereken bir sorudur. Aksi takdirde slm felsefe geleneini anlamlandrmamz ok zor olacaktr. En nemli sebep Aristonun zamanna kadar olan btn bilgi birikimini tutarl ve sistemli bir yap ierisinde tasnif etmesidir. Bylece insanln tm akli miras Aristo felsefesiyle ksmen temsil edilmekteydi. Onlar iin Aristonun kitaplar bilimsel bir dilin kurucu ve aklayc kavram ve teorilerini sunmaktadr. Dier bir ifadeyle bu okulun filozoflar Aristonun kitaplaryla ortaya sunmu olduu felsef yapy gerekliin teorik ve felsefi ifadesi olarak grmektedir. Ayn zamanda hakikatin hakikatle elimeyecei ilkesine dayanarak, bu yapnn belli deiiklik ve tadilatla beraber slm diniyle uyumlu olduunu dnyorlard. Onlara gre slm din metinleri ile Aristocu felsef yap arasndaki elime ve atmalar ikincildir. Bunlar gidermek ve izah edebilmek iin farkl sebepler ve yollar vardr. Tevil yani yorumlama bunlardan bir tanesidir (Arkan, 2006, s.13-18). Dier nemli sebep Aristonun orijinal fikirlerini ve deerlendirmelerini sunarken izlemi olduu mantk tutarllk eklinde ifade edilebilir. Nitekim slm Mea filozoflar, Aristonun sylemindeki bu mantk tutarllk ve rasyonellie verdikleri nemi, mant felsefe almalarnn girii ve zorunlu anahtar yapmakla gstermilerdir. Ayrca hepsi Aristonun mantk eserlerini erh etmekle bu olguya verdikleri nemi, ak bir ekilde gstermilerdir. Me filozoflar, felsefeyi mantk almalarnn adeta bir giri ve metod olarak eklenmesiyle, artk ispatl bir bilim kabul etmektedir. Onlar felsefeyi, modern anlamdaki speklasyon eklinde deil, fakat hakikatin -eynn znn- bilgisini salayan kesin bir bilgi olarak tasarlamaktadrlar. Bu gerek sebebiyle, Me filozoflar Aristo'nun eserlerini erh etmi, bazlarn ise farkl byklk ve tarzlarda aklayp yorumlamlardr (Arkan, 2006, s.1318). Aristonun Me filozoflar zerindeki etkisini derinletiren dier bir sebep ise, Aristo felsefi sisteminin btncl, tutarl ve uyumlu bir insan anlay imknn sunmasdr. Aristo modeli, onlara Tanry, evreni ve insan uyumlu bir btn halinde alglama imkn vermitir. Aristo otoritesinin muhtemel sebepleri hakknda son olarak unu syleyebiliriz: Aristonun yaz tarz yaygnlamas bakmndan nemli olmutur. Mesela Platonun eserleri eitim ve retim asndan ok uygun deildi. nk diyaloglar halindeydi. Halbuki Aristo'nun kitaplar ders kitab olmaya daha yatkndr (Arkan, 2006, s.13-18). slm dnyasnda felsefe yabanc bir gelenek olduundan Me okulun en nemli sorunlarndan bir tanesi din felsefe ilikilerinin analizi ve kurgulanmas hususunda olmutur. Din Felsefe likisi Me okula gre her eyden nce din ile felsefe arasnda konu ve gaye birlii bulunmaktayd. kisi de insanlar mutlulua gtrecek gerek bilgiyi ve gerek ameli insanlara retmeyi hedeflemektedir. Dinin gayesi Allah' ve var olanlar olduu ekilde bilmek olan gerek bilgiyle, insan mutlulua gtren ve mutsuzluktan alkoyan bedeni ve nefsan fiillerden oluan gerek ameli insanlara retmektir. Felsefe bu amac hedeflemektedir. Onlarn felsefe tasniflerini ksaca da olsa grrsek din ile felsefe ilikilerini nasl tasavvur ettiklerini daha rahat anlayabiliriz (bn Rd, 63-65).

39

Me filozoflar Aristoyu takiben felsefeyi nazar ve amel olmak zere iki ksma ayrrlar. Nazari felsefe metafizik, fizik ve matematik bilimler gibi kendisinden sadece bilmenin ve bilginin hedeflendii disiplinlerdir. Mantk ise nazari ilimlere bir giri olarak dnlmtr. Mantk doru dnmenin ilkelerini ve yntemini verir. Amel felsefe ise bilginin tesinde eyleminde hedeflendii ve en genel anlamda insan mutlulua ulatrmann hedeflendii disiplinlerdir. Amel felsefenin alt disiplinleri ise kiinin kendi davran ve eylemlerinin ynetilmesini kendisine konu alan ahlak; kiinin evini ynetmesini konu edinen ev idaresi veya ynetimi ve son olarak ta kiinin ehri veya devleti ynetmesini ele alan siyasettir. Me filozoflar Aristocu kklerden hareketle ameli felsefeye yani ahlak siyaset ilikisine btncl ve organik bir bak asyla yaklarlar. Onlara gre sadece ahlak ve siyaset deil, tm felsef disiplinler bir btn olutururlar. Tm alt disiplinleriyle felsefe/hikmet, bilimlerin tesinde ve onlardan kopuk salt bir speklasyon olmayp, btn ilimlerin st ismi olup varl inceleyip, hakikati aramaktr. Ana Hatlaryla Mei Filozoflarn Felsefe Tasnifi

Bu emada gsterilen felsefe tasnifi Mei filozoflarn paylat ana zemindir. Kindi ve Farabinin farkl ilimler tasnifi de bulunmaktadr.

Dier bir ifadeyle felsefe insann akl bilgi edinme almalarna dayanp birikimsel bir karaktere sahiptir. Din ise Yaratcnn bir ltf olup vahye dayanr. Dier bir ifadeyle insanln ortak birikimidir. Son kaynaklar itibariyle felsefe ve din kaynak birliine sahip olsa da ortaya k sreleri birbirlerinden farkldr. Gerekleri retmede ise ikisinin takip ettii yntem birbirinden farkldr. Din insanlara tm hitap ekilleriyle seslenir. ounlukla insanlarnn tmnn anlayaca retorii/hitab sylemi, daha az sk cedel sylemi ve daha az olarak da bilimsel sylemi/burhan kullanr. Felsefe ise sadece bilimsel akl yrtme yntemi olan burhan kullanr. Me filozoflar din ile felsefe arasndaki en temel farkll ifade biimlerinde bulur. Felsefenin dili kavramsal, rasyonel ve ispatldr. Bu dil ve kullanlan kavramlar akli ilmi gelenekler ierisinde oluur. Dier taraftan kutsal kitaplar ise insanlarn tmne hakikatleri anlayabilecekleri bir dille anlatrlar. O halde din ile felsefe dil ve yntem bakmndan birbirlerinden ayrdr. ki bilgi kayna arasnda atma veya eliki grnen bir durum ortaya ktnda bavurulacak metot tevildir. Me filozoflara gre tevili zorunlu klan sebepler unlardr: 1) nsanlarn anlama kabiliyetleri farkldr ve farkl yntemlerle renirler. 2)

40

Dini metinler zahirleriyle ele alndklarnda kaza-kader ve Allahn adaleti gibi konularda eliki gibi duran ifadelere sahiptir. 3) Dini metinlerde kapal ve mteabih ifadeler bulunmaktadr. Bu bakmdan dini metinlerin kendisi yorumlanmaya muhtatr. Me filozoflara gre burhan ehli olan filozoflar tevile ve yorumlaya yetkilidirler. Bunun anlam udur: Din ile felsefe arasnda bir atma veya elime ortaya ktnda dini metinler yorumlanmaldr. Dier bir ifadeyle Mslman filozoflara gre din ile felsefe arasndaki asl iliki kodu atmadan ziyade uzlama ve karlkl yorumdur. Bir anlamda slm Felsefe geleneinin byk bir ksm din dnce ile felsefenin dinamik ve heyecanl etkileim ve karlkl dnm ilikisinden oluur (bn Rd, 1985, s. 74-79). Peygamberlik Anlaylar Me filozoflar dehriyye ve tabiat okullarnn aksine peygamberlik kurumunu kabul ederler ve felsefi olarak savunurlar. Me filozoflara gre peygamberlik kurumu toplum iin zorunludur. nk peygamberlerin kanun koyucu olarak siyas rolleri vardr. Yine peygamberler rnek bir yaam srerek topluma ahlaki liderlik yaparlar. nsanlara erdemli fiil ve davranlar retirler. Bylece toplumun mutlulua nasl ulaacaklarn retirler ve toplumda dzen kurarlar. Bu bakmdan peygamberlik kurumu zorunludur. nsanlar akllaryla Allahn varl, birlii ve sfatlar hakknda belli bir bilgiye ulaabilirler. Fakat insanlarn tm ayn dereceye ulaamayabilir. Bundan dolay Yce Allah ltf ve inayetiyle insanlar vahiyle desteklemitir. Me filozoflar peygamberliin imknn da aklarlar. zah modelleri tmel bilgiye ulamann tersidir. Yani vahyin gerekleme srecinin ittisal teorisiyle izah ederler. Yani vahiy, faal akln yukardan aaya doru seilmi insanlara bilgiyi aktarmasdr. Vahyi alma srecinde ise insann mtehayyile gcyle fiil halindeki akl etkindir (Arkan, 2003, s. 87-125). Tanr Anlaylar Me filozoflarn Tanr anlayn belirleyen belli hususlar bulunmaktadr. Birincisi Meler tenzihte bulunup Yce Allah her trl eksiklikten uzak tutarlar. Bu erevede Tanr zorunlu olarak en mkemmel, en yetkin ve tm varln balangc ilk varlktr. kincisi ise zamanlarnn fizik anlayyla i ie olan varlk anlaylarndan gelen temel kavramlar vardr. Dier bir ifadeyle zamanlarnn fizik tasavvuru Tanr hakknda kullandklar kavramlar belirler. Bu balamda Meler Tanry Zorunlu varlk, lk Muharrik, En yetkin varlk, akl, kil ve de makl eklinde anarlar. Mesela Farabi Tanry u ekilde tavsif eder: Tanr zat itibariyle bir olduundan btn varlklardan farkldr. Bundan dolay varlklar ierisinde sadece ilk varlk ismini ve anlamn O hak eder. lk Varlk dier btn varlklarn ilk sebebidir. O btn kusur ve eksikliklerden mnezzehtir. Onun varl en mkemmel varlk olup dier btn varlklar nceler ve Onda hibir ekilde kuvve olma hali yoktur. O var oluu hususunda sebebin olmad biricik varlktr. Tanr sebepsiz ve saf fiildir. Onda gereklememi hibir potansiyel bulunmamaktadr. O Kendisi sebebiyle Zorunlu Varlktr. Tanr srekli olarak bilfiil olup, tek bir eyin zatn akleder. Ona has olan akletme kendi mahiyetinden ibaret olan akl idrak etmektir. Dier bir ifadeyle Tanr hem, akl, hem kil, hem de makldr.

41

Me filozoflarn Tanry srekli bilfiil olduu, srekli zatn aklettii eklindeki kabulleri evrenin kdemi grne gtrmtr. nk evren Tanrnn bu akletmesinden ortaya ktna gre, evren Tanrdan kaynaklanan bir ekilde ezel olmaldr. Bundan dolay baz Meler evrenin tmn Tanr sebebiyle zorunlu varlk/ vacibl vcud ligayrihi eklinde kavramsallatrr. Tanr ilk varlk ve zorunlu varlktr. Fakat evren yine ondan kaynaklanan ekilde ondan tabii bir zorunlulukla sadr olmutur. Evren Anlaylar Me Filozoflarn evren tasarm doal olarak ana hatlaryla Aristocu idi. Bu tasarmda ayn zamanda Batlamyus kozmolojisinden gelen unsurlar da bulunmaktayd. Evren en dta sabit yldzlar feleinin ve merkezde ise dnyann bulunduu, i ie gemi e merkezli feleklerden olumutur. Bu evren tasarmnda hibir boluk yoktur. Evrenin her taraf doludur. Bu evren tasarm kelamclarn savunaca boluun bulunduu atomcu evren tasarmndan tamamen farkldr. Bu evren tasarmlar kelamclarla Me filozoflar arasnda srekli tartma konusu olacaktr. Me filozoflarn tasarmndaki felekler bu evrenin merkezinde sabit ekilde dururlar ve dnyann etrafnda srekli olarak dairesel olarak dnerler. Dnyann stndeki felekler basit bir elementten yaplm olup olu ve bozulua sahip deildir. Bu basit elemente cirm veya esir ad verilmektedir. Ayrca onlarn hareketi sonsuz ve daireseldir. Gk cisimleri canl yani nefis sahibi olup akllaryla hareketlerini ve dolaysyla evrenin ynetimini yerine getirmektedirler. Dier bir ifadeyle ay st lem; 1) gk felekleri, 2) gk akllar ve 3) gk nefisleri olmak zere farkl unsurdan oluur. Ay alt eklinde isimlendirilen dnya ise olu ve bozulua tabi olup, drt temel unsur ve bunlarn ilk nitelikleri ve formlar olan scaklk, soukluk, yallk ve kuruluktan olumaktadr. Evrendeki varlk hiyerarik olarak yle sralanmaktadr. lk madde, drt unsur, homojen cisimler, birleik cisimler (madenler), bitkiler, hayvanlar, insan, nefis ve akl sahibi gk cisimleri ve son olarak lk Muharrik. Btn bunlar sonra gelenin nce gelenin gayesini oluturduu bir varlk emasn ortaya koyar. Bylesi bir tasarm ayn zamanda kelm Eari okulunun eletirilerinin en nemli noktalarndan da birini oluturmaktadr. Evren bir varlk merdiveni eklinde ve sebep-sonu ilikilerinin cari olduu hiyerarili bir dzene sahiptir. Bu erevede insan ise evrenin akl gerekliini anlayabilmesi sebebiyle ay alt lemi ile ay st arasnda bir balant kaps gibidir. Me filozoflara gre insan dnya ile metafizik alem arasnda kpr klan ey akldr. Evren semavi akllarn ynettii bir sebep-sonu dzeni ierisinde ilemektedir. nsan, akl araclyla bu dzenin ileyiini kavrayarak ilahi bir boyut kazanr. Zira evrendeki sebeplilik ilkesi Tanrnn, hakm ve hikmet sahibi oluunun bir yansmasdr. nsan, akl araclyla Tanrnn hikmetinden pay almaktadr. Bu tasarma gre insan yukarda da deinildii zere akl suretlere ulatka var oluu bakmndan bir dnm geirmekte ve ok sekin bir varlk dzlemine kmaktadr. Bylece insan fizik tesi alandaki faal akl, ayrk gk akllar ve lk Akl hakknda dahi snrl da olsa bilgiye ulaabilmektedir.

42

Me Evren Tasarm

emada gsterilen her bir daireye felek denmekteydi. Bu feleklerin saysn da tespit edilen gezegenler belirlemekteydi. emada feleklerin says aynsyla gsterilmemitir. Evren sonlu ve snrl idi. Evrenlerin hareketini ve dzenliliini salayan gk akllarnn ve nefislerinin bulunduu varsaylyordu.

nsan Anlaylar Me filozoflarn insan anlay da temelde Aristo felsefesini takip eder. Onlara gre insan beden ve nefsten olumutur. nsan nefsi yetilerden/glerden oluan bir btnlktr. nsan beslenme, byme, reme, be duyu, ortak duyu, mtehayyile, hafza, mfekkire, istek glerinden ve akldan oluur. Beslenme, byme ve reme gleri insann maddi varln ve neslini devam ettirme bakmndan nemlidir. Me filozoflara gre insann be duyu, ortak duyu, tahayyl, mfekkire ve hafza gleri bulunmaktadr. Bu glerden her birisinin kendisine has ayr fiili vardr. Be duyu d dnyadan nesnelerin belli zelliklerini almaktadr. Ortak duyu ile duyu objesi hakknda be duyularla elde edilen para halindeki veriler birletirmektedir. Tahayyl gc be duyu ile alglanan objeyi, ortadan kaybolduktan sonra da hatrlamaktadr. Mfekkire gc elde edilen sretler hakknda tikel yarglar ve mnlar oluturmaktadr. Hafza gc ise sz konusu objenin hem sretini hem de onun hakknda verilen ferd yarglar srekli olarak zihinde tutmaktadr. Melere Gre Duyu Tasnif emas

Me filozoflara gre insann insan olmas bakmndan ona has olan, dolaysyla onun anlamn ortaya koyan fiiller veya gler ise ister cz/tikel,

43

isterse kll/tmel evrensel-genel olsun dnmektir. Her varlk kendi yetkinliini kendisine has olan fiillerle gerekletirebildiine ve insann kendisine has olan fiili dnme olarak tespit edildiine gre, zorunlu olarak insann tanmn, bu dnyadaki ayrcalkl konumunu, yetkinliini, anlamn ve amacn ortaya koyan dnme yetisidir. Bu balamda insann dnme eyleminin sonucu ortaya kan bilgi de (akl sret) onun en deerli kazanmdr. Nefs Trleri emas

Akl Anlaylar Me filozoflarn tm tmel/kll bilgiden sorumlu ilkeyi akl olarak tanmlar. Akl evrenin gerekliini idrak edecek gtr. nsan bu dnyadan te dnyann Akl da konusu ve geliim evreleri bakmndan tasnif ederler. Akln fiilleri ise kavramlarn retilmesine karlk gelen tasavvur, bu kavramalar arasnda iliki kurmak ve dorulamak ve yanllamaktan ibaret olan hkm vermektir. Onlara gre ncelikle akl idrak ettii konusu bakmndan ikiye ayrlr. 1) Nazar Akl ve 2) Amel Akl. Akln matematik, fizik, metafizik gibi teorik konular inceledii haline nazari akl ismini verirler. Akl ayn zamanda eylemler, fiiler, davranlar ve kararlar hakknda da ilemde bulunur. Me filozoflar akln bu haline ameli akl adn verirler.

44

Me filozoflar insanda akli bilginin olumas srecini aklarlarken semavi ve ilahi bir ilkeye daha bavururlar. Buna da Faal akl ismini verirler. Faal akl onuncu gk aklyla zdeletirilmitir. Bu ilahi akl dnmesiyle ay feleinin dnn ynetir ve bylece dnyada olan olaylar belirler. Me filozoflar dier gk akllar srekli akleden ve kendisinde hibir maddi suretin olmadn kabul ederler. Faal akl ayn zamanda insann tmel bilgi edinme srecinde de etkilidir. Bu akl ayn zamanda kuvve halindeki akl fiil haline getiren akldr. Me filozoflar insanda tmel bilginin olumas ve akln gelimesi evreleri bakmndan u ekilde tasnif ederler. 1. Kuvve halindeki akl veya potansiyel akl: nsann kklk dneminde akln bulunduu haldir. nsan tmel kavramlar oluturma, yargda bulunma ve dnme potansiyeline sahiptir fakat bu dnemde daha aktif hale gememitir. Bundan dolay kuvve ve potansiyel eklinde isimlendirilmitir. Bu aama nefiste maklleri almaya ynelik saf bir imkna iaret eder. 2. Fiil hale gemi akl: nsan soyutlamaya, kavram oluturmaya ve tmel yarglar oluturmaya balad hale verilen isimdir. Akln fiil hale gemesinde duyu, mtehayyile yoluyla gelen suretler bir rol oynarlar. Ama ayn zamanda faal akl da akletmenin ilkelerini vererek etkili olur. Onlara gre faal aklla ilikiye gemeksizin insan aklnn fiil haline gemesi imknszdr. 3. Meleke halindeki akl: nsan aklnn yetkinlemesindeki bir ileri safhay temsil eder. nsan aklettike soyutlama ve tmel yarglarda bulunmada yetkinleir. yle ki bu durum onda bir meleke, alkanlk haline gelir. Bundan dolay insan aklnn bu yetkinlik hali meleke eklinde isimlendirmilerdir. 4. Mstefad Akl: Me filozoflar insan aklnn yetkinlemesindeki ve bilgi edinmedeki son aamasn ayrca kavramsallatrrlar. Akln bu son yetkinlik haline, mstefad, mkteseb ve zahir, beyani akl eklinde farkl isimler vermilerdir. nsan bu son yetkinlik haline yine Faal aklla ilikiye geerek ular. Kimi Me filozoflar faal aklla ikinci ilikiye gemeye ikinci ittisal adn da verirler. ttisl, insann d dnyadan balayp duyu, hayal, mfekkire glerinin kullanlmasyla heyln akln faal aklla ilikiye geerek en yetkin klli bilgiye ulamasdr. Bu insann dnyadaki nihai amac, ulaabilecei en son yetkinlik, tadabilecei en byk lezzet ve kendisi adna gerekletirebilecei en yksek iyiliktir. nsani Akln Geliim Aamalar

45

nsann Davrann Ortaya k ve zgrlk Me filozoflara gre insann bilgiye ulama srecini akladktan sonra insann davranlarnn nasl ortaya ktn aklayabiliriz. nsan davrannn ortaya kmasnda, d dnya ve bunlarn insan nefsindeki uzantlar olan duyu ile hayali formlar etkilidir. Ama ayn zamanda istek gc de etkilidir. Me filozoflar istek gcn, eyleme ve davrana ynelik olarak insann iindeki bir tr enerji ve bir tr potansiyel olarak anlarlar. stek gc ise ehvet, fke ve akln etkilerine aktr. nsan davranlarndaki atma ve giriftliin sebebi de budur. Akln istek gc zerinde etkili olmas durumuna ihtiyar ad verilir. Bu durumda insann davran akln ynlendirmesiyle ortaya km olur. nsan kendi iinde bu glerin atmasn yaar. Ama ayn zamanda seim gc de bulunmaktadr. Me filozoflara gre insann kendi iindeki zgrl, davranlarnn ortaya knda ehvet ve fke glerinin dnme/akl gc tarafndan kontrol altnda tutulmasyla aklanr. Dier bir ifadeyle onlara gre psikoloji balamnda zgrlk, insann akl araclyla tutku ve kzgnlklarnn tutsaklndan kurtuluudur.

rki Okul
XII. yzyla kadar slm Dnyasnda en yaygn felsefe okulu Meilikti. Bu yzylda Melie kar rk okul tarafndan eletiriler getirilir. Okul ehbeddin es-Shreverd (. 587/1191) tarafndan kurulmutur. rk okulu Meai bilginin kayna olarak akl yrtmeyi temel alan rasyonalist Me felsefeye kar mistik tecrbe ve deruni sezgiye dayanan dnceyi savunur. rkiler kesin bilgiye ulamada mantk kantlama ve karmlarn yetersiz olduunu savunur. Bu okula gre irak, epistemolojik adan akl yrtmeye veya bir bilgi vastasna gerek kalmadan bilginin dorudan ie domasdr. rak bir i aydnlanma, kef ve zevke deruni bilgidir. Ontolojik adan ise irak, Nurlar nurundan aaya doru nurlarn derecelenmesi ve varln zuhur edip gereklik kazanmasdr (Kaya, 1995, s.315). rk okul hem Mei felsefeyi eletirmi hem de ondan faydalanmtr. Byk lde de Efalatunu kendilerine model olarak almlardr. rak okulunun kaynaklar arasnda bn Sn, Gazzl, bn Tufeyl, tasavvuf gelenei, ran hikmetiyle, Hermetik gelenei saylmaldr. Shreverdi tm bu kaynaklar arasnda bir sentez oluturmay dener. Kadim ran hikmetini slm Felsefe gelenei iinde eritmeye alr. Sonuta zgn bir teorik ve kavramsal yap retir. Shreverdi ana eseri Hikmet'l-irk'ta rasyonel bilgi kanalyla geree ulamann imknsz olduunu savunur. nsan ancak derun tecrbe ve mkefe yoluyla i aydnla ve irka erebilir. Kesin hakikate ilh feyiz ve ilhamla ulalr. Gerek bilgi objektif varlklarda deil insann kendi sbjektif dnyasnda yani kendi zndedir. raki okul Me filozoflarn hibirinin hakikat bilgisine (zuhur bilgi) ulaamadn, bunu ancak Byezd-i Bistm ve Sehl et-Tster gibi mutasavvflarn baardna inanr. Gerek anlamda hakm ve filozof huzuri bilgiye ulaan bu sufilerdir. Bu okula gre gerek felsefe derun sezgiye ve teemmle dayanr. Filozoflar Tasnifi Shreverdi temelde hakikate ulamann iki yntemi olduunu belirtir. Birincisi dnme ve akl yrtmeye dayanan bilimsel ve akl aratrmadr.

46

kincisi ise kef, mahede ve kalbi sezgi yoludur. Bu yntemde nefsi arndrma, kalbi temizleme, ahlki yetkinlemeye vurgu yaplr. badet, kulluk, ile ekme ve dier ahlk arnma uygulamalar nemlidir. Bu yntemle insanda bir i sezgi oluur. Bu rasyonel dnmeden fakldr. Shreverdi bu ynteme teellh ismini verir. Dnmeye ve aratrmaya muhta olmadan kef yoluyla hakikatin bilgisine ulama dzeyine ykselmi olan kiiye de mteellih denir. Mteellih Allaha benzemeye alan kiidir. Shreverd, aratrma ve i sezgi yntemlerini kullanmalar bakmndan hakikati arayanlar ksma ayrr. 1. Teellh esas alp bahse nem vermeyenler; 2. Tefekkr ve rasyonel aratrmay nemseyip teellh ihmal edenler; 3. Her iki yolu takip edenler. lkine mteellih, ikincisine hakm, ncsne de mteellih hakm veya ilh hakm denir. Shreverd peygamberlerle sofilerin ounu birinci grupta, Aristo ile onu izleyen Frb ve bn Sn'y ikinci grupta gsterir; kendisinin de dhil olduu nc grubun saysnn ok az olduunu ileri srer.

rakilerin Mei Okul Eletirisi rkilik felsef grlerini temellendirirken Me felsefenin problemleri zerinde yrr; bunlardan bazsn deitirerek sistemine alr, bazsn da eletirir. Mesela Meilerde varln en yksek cinsleri saylan on kategoriyi cevher, hareket, izafet, nicelik ve nitelik olmak zere bee indirir. Bir varl dierinden ayrp tanmada bu be kategori yeterlidir. Aslnda Shreverd, manevi varlklar hesaba katmadan varl sadece maddeye indirgeyerek kategorileri belli say ile snrlamann ve bunlar varln temel formlar saymann yanl olduu kansndadr. Esasen ona gre kategorilerin ilme pek fazla katks da yoktur. Yine Shreverd, Aristo'nun tanm teorisini de eletirir. Buna gre eer bir eyin tanmnn cinsi ve faslyla yani ayrc temel zellikleri ile yaplmas yeterli deildir. nk temel ayrc zellikler herkes tarafndan bilinebilir deildir. Shreverdi felsefi bilimler tarafndan ortaya konulan eylerin ayrc temel zelliklerinin kesin bir ekilde belirlenemedii kanaatindedir (Shreverdi 2009, s. 39-40). Varln Ortaya k: Nurlar Hiyerarisi Felsefe gelenei en temel kavram olarak varlk kullanmaktaydlar. raki okul ise varlk kavram yerine nur yani k kavramn kullanmtr. Okul

47

agre nur kavram gayet ak ve seik olduu ve tm varlklarda bulunduu iin tanmlanmaya ihtiyac yoktur. Nur, znde apak olup baka varlklar aa karandr. raki okul varln ortaya kn Frb ve bn Sn'nn sudur teorisine benzer bir ekilde aklarlar. Yalnz sudur teorisindeki akllarn yerine nurlar konulur. Nur mahiyete son derece ak ve belirgin olduu iin tarif edilemez. Nur btn varla yaylmtr. Kendisinde nurun bulunmad hibir varlk ve nesne yoktur. Tm madd ve manev her eit varln oluumunda nur vardr. Dolaysyla tm varlklar ilerinde bulunan nurun younluuna gre bir hiyerari olutururlar. Varln zirvesinde ise Nurlar Nuru, Kutsal Nur olan Yce Allah bulunur. Biricik ve zorunlu olan bu nurdan dier varlklar ve nurlar sudur eder. (Shreverdi 2009, s. 117-140). rki filozoflar nuru, var olmak iin bakasna ihtiyac olmayan saf nur ve varl bakasndan olan araz nur diye ikiye ayrr. Bu Me felsefenin varl vacip-mmkin ayrmnn nur diline aktarmdr. z itibariyle bamsz, uur ve idrak sahibi olan varlklar saf nurdur. Bunlar Yce Allah, melekler, idealar ve insan nefisler saf nuru temsil eder. Yldzlar ve ate gibi varl bakasndan olanlar ise araz nur diye adlandrlr. Cisimler ve fizik nesneler gibi uurdan yoksun varlk trleri asl karanl; renk, tat ve koku gibi nitelikler ise araz karanl temsil eder. Varl meydana getirmek zere nurun iraknda, yani nurlar nuru olan Allah'tan kp yaylmasnda biri dikey, teki yatay olmak zere nurun iki tr hareketi sz konusudur (Kaya, 2001, s. 435-437). Aslnda Shreverdi felsefesinde yaratl tpk bn Sinada ve dier suduru ngren Meilerde olduu gibi her eyin Tanrdan zorunlu bir sudur sreciyle tefeyyz etmesiyle, yine ftr ve zorunlu bir ak saikiyle Tanrya dnmek istemesiyle aklanr. Kozmik hareketliliin kayna budur. Bu varolu srecinde melekler varolua araclk eden varlklar olarak karmza kar ve her var olan eye bir melek vasta olur ki bu da saysz melein varlna iaret eder. Yine bu varolu ve devamllkta stteki ynetici nurun alttaki nura hkmranl ve alttaki nurun stteki yneten nura ak sudur srecinin tamamlanmasnda nemli bir yere sahiptir. Eer slm dncesinde felsefenin temel vurgusu akl, tasavvufun temel vurgusu ak ise Shreverdi hem nuru hem de ak vurgulayarak hikmet tasavvuruna yeni bir boyut kazandrmtr. Bu anlayta nur kendi hakikatinde apak ve zyle bakasn da var oluu getirendir. Tek ve yegne gereklik olan bu nur, kesafet ve letafet derecelerine gre sonsuz sayda derece ve mertebelere sahiptir. En fazla k sahibi olan ve tm kinatn kendisinden meydana geldii Nurlar Nuru yani Yce Allah en youn ktr. Devaml a ihtiya duyan karanlk ise n yokluu anlamna da gelebilir. Karanlk, mutlak anlamda nurun olmaydr. Ancak karanlk mutlak yokluk anlamna gelmez. Varlk esasnda karanlktr. Nurun gelmesiyle olurlu hale gelir ve lemde nurla var olur. Dolaysyla Shreverdiye gre, nurun olmad her ey karanlktr, yani, cisimdir. Bu iki kavram Aristotelesteki madde ve eklin, g ve fiilin roln oynamaktadr. Burada u hususa da dikkat ekmeliyiz ki Shreverdide nur ve karanlk birbirinden bamsz iki ayr cevher olarak ele alnmamtr. Onun anlaynda esas olan nurdur. Karanlk ise var olmak iin nura ihtiya duyan bir konumdadr. Yani onda Mecusiliin ve Zerdt inancnn dalizmi yoktur. Ona gre nur karanla hkim, karanlk da nura ktr. Anlalyor ki bu nurlar metafizii, Nurul-Envar ile en alt noktada cisim arasnda varolan bir ksal younluun hiyerarisidir.

48

Tanr Anlay Nurlar Nuru, Yce Allah btn varlklarn var olmak iin kendisine baml olduu ve kendisinin var olmak iin hibir eye baml olmad nur bu nurdur. Onun dndakiler varln ondan alr. Onun ei benzeri yoktur. Her eye hkmeder. Her trl kudret ve olgunluk ondan kaynaklanr. Varlnn art ve zdd yoktur. Ezeli ve ebedidir. rakiler Meler gibi Yce Allah hakknda tenzih ilkesini uygularlar. Hibir sfat, yceliine zeval getirir diye Tanrya yaktrmazlar. Tanr, hibir eye muhta olmayan, her eyden zengin ve mstani, her eyden akn, kendi kendine var olan yegne varlktr. O zorunludur. Var edendir. Niteliklerden azade ve mnezzehtir. Zaten nitelikler gerek birlie aykrdr. Shreverdiye gre, evrendeki varllarn hepsi Yce nurun aydnlatmasndan baka bir ey deildir. Buna bal olarak da aslnda evrendeki btn sebepler sonu olarak nurdur. nk dnyadaki hareketlerin, gklerin ve elementlerin sebebi Nurlar Nurunun tecellilerinden baka bir ey olmayan arac nurlardr. Grld gibi Shreverdinin varlk anlay Meai filozoflardan hem terminoloji hem de ilevsel olarak farkldr. Peygamberlik Anlay Shreverdiye gre, Peygamber, bilge iin bir rehber, toplum iin de dzeni salayan kurallar koyan bir yol gsterici olarak mutlaka gereklidir. nsan yaamak iin bir topluma, toplum da yasa ve dzene muhtatr. Bu sebeple teki dnyadan haberleri getirmesi, insanlar arasnda uyumu salamas iin peygamberlik bir ihtiyatr. En iyi insan bilen insan insanlarn iyileri ise getirdikleri vahyi bilgiler ile peygamberlerdir. Peygamberler halkas, peygamberliin mhr olan Hz. Muhammed tarafndan tamamlanm ve kemale ermitir. rkilik'te nbvvet, genellikle peygamberlerin kef ve mahede yoluyla nurun kaynandan bilgi almas olarak anlalr. Onlara gre mteellih hakm feyz yoluyla Nurlar nurundan marifet alr ve bunu evresindekilere yanstr. lh kaynaktan bilgi almak sreklidir. Bu kaynaktan en st dzeyde bilgi alan insan Allah'n yeryzndeki halifesidir. Buna kutub da denir. Kutub bazan gizli de olabilir (Shreverdi 2009, s. 2089). rk okulun temsilcileri arasnda unlar saylabilir: Shreverdi, ehrezr, Kutbddn-i rz, Celleddin ed-Devvn ve Molla Sadra. Molla Sadra, ansiklopedik mahiyetteki el-Esfr'l-erbaa adl eserinde yer yer stadn da eletirerek bu akma yeni bir yn ve dinamizm kazandrmtr.
Grleri itibariyle Mei ile raki okul arasndaki farkllklardan tanesini aklaynz.

zet
Giri slm Dncesi kavramyla Mslman dnrlerin Tanr, evren, insan ve bunlar arasndaki ilikilere dair ortaya koyduu dnceler kastedilir. Klasik dnemde bu konularda dnce reten disiplinler ise kelam, felsefe ve tasavvuftur.

49

slm dnce okullarnn ortaya kn belirleyen sebepler slm dnce okullarn unlar ortaya karmaktadr: 1) Hayatn deiimiyle ortaya kan yeni sorunlar. 2) dini metinlerin dnmeyi, ilmi ve aratrmay tavsiye etmesi, 3) dini metinlerin kendilerinde bulunan kapallk (mteabihlik), 4) zahirleri itibariyle bakldnda dini metinlerin kendilerinde bulunan elikiler, 5) slm dinin dier din, kltr ve medeniyetlerle karlamas ve karlkl meydan okumalar. slm Dnce Okullar slm Dncesinin Kelam okullarnn ortaya knda ncelikle siyasi olaylar etkilidir. Hilafet meselesinden sonra yaanan savalarla iman-gnah, kader-cebir, tekfir gibi konular tartlm ve zmler aranmtr. Ayrca kelam savunma amacyla slm inan esaslarna yneltilen eletirileri akl yntemlerle cevaplandrmtr. Dier yandan da eletirilerden de istifade ederek slm inancn tutarl bir akl sistem haline getirmeye almtr. Daha sonra slm dnce okullarnn kendi ilerindeki etkileim kelmn geleneinin geliimine etkide bulunmu ve sentez rn yaklamlar kmtr. Tasavvuf ise ekonomik zenginlemeye ve dnyevilemeye tepki olarak ortaya kmtr. Tasavvuf mslman bireyin kendi i olgunlama servenine srekli atfta bulunmutur. Bu balamda srekli olarak bireyin Yce Allahla olan duygusal ilikisini vurgulamtr. Felsefe ise slm dnyasna akli ilim geleneklerinin aktarlmasyla ortaya kmtr. Devletin ihitiyalar sebebiyle Mslman yneticiler akl ilimlere ihtiya duymutur. Bylece dier kltrlerden tercmeler yaplmtr. Mslman filozoflar felsefenin birikimsellik, sreklilik ve evrensellik boyutlarn her zaman nemsemilerdir. Kendileri de evrensel dzeyde dnce retmilerdir. Ayrca slm devletlerinin gc ve zenginlii sayesinde akl aratrmalar hzla gelimitir. Bu erevede Dehriyye, Tabiatlar, Me ve raki okullarolumutur. Dehriyye okulu evrenin balangc ile sonu olmadn ve yaratlmadn iddia etmektedir. Tabiat okul ise varlktaki deiimi sebep-sonu ilikileri erevesinde sadece tabiatla aklamaktadr. Me felsefe okulu felsefenin slm dnyasna aktarlmas, iselletirilmesi, sistemletirilmesi, yeni zgn felsefi sorunlarn inas ve evrensel felsefi sorunlarn tartlmasna devam bakmndan son derece nemlidir. Me okulu Aristonun eserlerini gerekliin teorik ve felsefi ifadesi olarak grdkleri iin takip etmilerdir. Hakikatin hakikatle elimeyecei ilkesine dayanarak, Aristo felsefesinin belli deiiklik ve tadilatla beraber slm diniyle uyumlu olduunu dnyorlard. atma gibi gzken alanlar da tevil ve yorumlamayla amlardr. Me filozoflar dehriyye ve tabiat okullarnn aksine peygamberlik kurumunu kabul ederler ve felsefi olarak savunurlar. Me filozoflara gre peygamberlik kurumu sosyal ve siyasal bakmdan zorunludur. mkann ise yle aklarlar: vahiy, faal akln yukardan aaya doru seilmi insanlara bilgiyi aktarmasdr. Vahyi alma srecinde ise insann mtehayyile gcyle fiil halindeki akl etkindir. Ayrca Mei filozoflarn Tanr, evren, insan ve akl konularnda kendilerine has yaklamlar bulunmaktadr. Bunlarn bir ksm dnemin akli mktesabatndan alnm iken bir ksm da mslman filozoflarn kendi zgn katklardr.

50

raki okul ise Mei felsefeyi eletirerek ortaya km gibi durmaktadr. Akl dnce ile bilimsel ratrma yerine mistik tecrbe ve deruni sezginin nceliini savunur. Okulun kurucusu Shreverdi rasyonel bilgi kanalyla geree ulamann imknsz olduunu savunur. Kesin hakikate ilh feyiz ve ilhamla ulalr. Filozoflar da buna gre tasnif eder. En yetkin dnrleri de bu iki yntemi kullananlar olarak ilan eder. raki okul varln ortaya kn Frb ve bn Sn'nn sudur teorisine benzer bir ekilde aklarlar. Varlk kavram yerine nur kavramn esas alr. Nur, kendisinden daha ak-seik bir ey olmadndan dolay tanmlanmaya ihtiya duyulmayacak kadar apaktr. Varln en etepesinde ise Nurlar nuru olan Yce Allah bulunmaktaddr. Biricik ve zorunlu olan bu nurdan dier varlklar ve nurlar sudur eder. Varln yani nurlarn birbirlerinden ayrmas ve bir hiyerari oluturmas ise nurun younluu ve nurlarn kendilerinin farkndalna gre olur. Btn varlk lk nurun ndan pay almaktadr. Evrendeki karanlk ve ktlk ise bizatihi var olmayp n yokluudur. Nurlar Nuru, Yce Allah btn varlklarn var olmak iin kendisine baml olduu ve kendisinin var olmak iin hibir eye baml olmad nur bu nurdur. Onun dndakiler varln ondan alr. Onun ei benzeri yoktur. Her eye hkmeder. Nurlar nurunun srekli olduu iin ilh kaynaktan bilgi almak sreklidir. Yani nbvvet peygamberlerin kef ve mahede yoluyla nurun kaynandan bilgi almasdr.

Kendimizi Snayalm
1. Aadakilerden hangisi slam Felsefe okullarndan deildir? a. Tabiatlk b. Dehrlik c. Melik d. rkilik e. Rivayetilik

2. Aadakilerden hangisi slam dnce okullar arasnda saylamaz? a. Kelam b. Felsefe c. Tasavvuf d. Hadis e. Hibiri

51

3. Aadaki ifadelerden hangisi yanltr? a. slm dnce gelenei Mecusiliin evrenin olu-bozulu ve ynetiminde iki ilkenin zorunlu olduu eklindeki tezine cevap vermek zorunda kalmtr. b. slm dnce gelenei Dehriyye olarak anlan gruplarn evrenin zamann eseri olduu eklindeki gr ve eletirilerine cevap vermitir. c. slm dnce gelenei Brahmanlarn Mutlak Tanrnn birden fazla olduu tezine cevap vermek zorunda kalmtr. d. slm dnce gelenei Hristiyanlarn teslis inancna cevap vermitir. e. slm dnce gelenei tabiatlarn evrenin bir var edicisinin olmad tezlerine cevap vermitir. 4. I. Tefsir II. Matematik III. Metafizik IV. Fizik Meai filozoflarn felsefi ilimler tasnifinde aadaki disiplinlerden hangisi yer almaz? a. Yalnz I b. Yalnz II c. Yalnz III d. Yalnz IV e. I, II, III ve IV 5. I. slm Felsefesi II. Kelam III. Tasavvuf IV. Hadis Yukardakilerden hangisi slm Dncesinin disiplinlerinden saylamaz? a. Yalnz IV b. I ve II c. II ve IV d. I, II ve III, e. II, III, IV

52

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. e 2. d 3. c 4. a 5. b Eer cevabnz yanl ise slm dnce okullar blmn yeniden okuyalm. Eer cevabnz yanl ise slm dnce okullar blmn yeniden okuyalm. Eer cevabnz yanl ise slm dnce okullarnn Ortaya kn Belirleyen Sebepler Blmn tekrar edelim. Eer cevabnz yanl ise slam Felsefe Okullarndan Melik okulunu tekrar edelim. Eer cevabnz yanl ise slm dnce okullar blme yeniden dnelim.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 slm dnce okullarnn knda etkili olan sebepleri yle sralayabiliriz: 1) Hilafet meselesinde olduu gibi, Peygamberin lmnden sonra mslmanlar yeni sorunlarla karlatlar. Bu sorular zme abalar farkl okullar oluturdu. 2) Kuran ve Hadislerin bizzat kendilerinde anlalmalar bakmndan belirgin kapallklar ve farkl anlama potansiyeli bulunmaktadr. 3) slm dinin dier din, kltr ve medeniyetlerle karlamas ve karlkl meydan okumalar ortaya karmtr. Tanrnn varl, birlii ile sfatlar, peygamberlik ve benzeri konularda olduu gibi tm bu konulardaki eletiri ve meydan okumalar mslman dnrler cevaplamaya almtr. Sra Sizde 2 slm Kelamnn ortaya kn halifenin seimi, arkasndan gelen iktidar mcadeleleri ve bunlarn oluturduu problemler oluturmutur. Tasavvuf ise fetihlerle beraber gelen zenginleme ve dnyevilemeye tepki olarak ortaya kmtr. Kelam konusu itibariyle Tanr, nbvvet, ahiret ve kullarn fiileri ve zgrl gibi teorik inan esaslar zerine odaklamtr. Tasavvuf ise bireyin Allahla olan duygusal ilikisi zerine odaklamtr. Kelam yntem olarak dini metinlerin analizi, cedel gibi akli yntemleri kulanmtr. Tasavvuf ise kef ve mahede gibi mslman bireyin tecrbelerini esas alan yntemlerini kullanmtr. Sra Sizde 3 Mei ve raki okul arasndaki temel farkllklar ylece sralayabiliriz: 1) slman filozoflara gre felsefe akli ilimleri temsil etmekteydi. Ve akli ilim gelenekleri mslman toplum ve devletin varl iin zorunluydu. Felsefenin kayna insanln temel sorunlar idi. Bu sorunlarn cevaplanmasnda ve bylece felsefenin oluumunda birikimsellik, sreklilik ve evrensellik boyutlar kanlmazd. Felsefe ancak tarihsel birikimin devr alnmasyla yaplabilecek bir eydi.

53

Sra Sizde 4 Mslman filozoflara gre felsefe akli ilimleri temsil etmekteydi. Ve akli ilim gelenekleri mslman toplum ve devletin varl iin zorunluydu. Felsefenin kayna insanln temel sorunlar idi. Bu sorunlarn cevaplanmasnda ve bylece felsefenin oluumunda birikimsellik, sreklilik ve evrensellik boyutlar kanlmazd. Felsefe ancak tarihsel birikimin devr alnmasyla yaplabilecek bir eydi.

Yararlanlan Kaynaklar
Abdlhamid, rfan, 1983, slmda tikadi Mezhepler ve Akaid Esaslar, stanbul: Marifet Yaynlar Akbulut, Ahmet, 1992, Sahabe Devri Siyasi Hadiselerinin Kelami Problemlere Etkileri, stanbul: Birleik Yaynlar. Arkan, Atilla, 2006, bn Rd Psikolojisi, stanbul. Arkan, A., 2003,Me gelenek balamnda bn Rd Felsefesinde Rya, Divan lm Aratrmalar, 15, 87-125. Arkan, A., 2006, bn Haldunun Felsefe Anlay ve Eletirisi, Bilgi, Sosyal Bilimler Dergisi, 12, 16-44. Arkan, A., 2004, Kind ve bn Rdde nsan Tasavvuru, slm Aratrmalar Dergisi, 12, 99-120. Bayrakdar, Mehmet, slm Felsefesine Giri, Ankara, 1998. El-Behiy, Muhammed 1992, slm Dncesinin lahi Yn, trc.Sabri Hizmetli, Ankara. bn Haldun, 2005, Mukaddime, Beyrut. bn Rd, 1992, Fasll-makl, ev ve ner. Bekir Karla, stanbul, bn Rd, 1985, Kef an menhicil-edille, ev, Sleyman Uluda, stanbul. Karla, Bekir 1985, slm Dncesinin Douunu Etkileyen SosyoPolitik, Kltrel ve Ekonomik Nedenler, M..lahiyat Fakltesi Dergisi. Kaya, Mahmut, 1995, Felsefe maddesi, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi, c. 12. Kaya, Mahmut, 2001, rakiyye maddesi, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi, c. 23. Shreverdi, 2009, Hikmetl-rak: rak Felsefesi, ev. Tahir Ulu, stanbul.

54

55

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; slm dncesinin temel sorunlarn tanmlayabilecek, Ortaa ve gnmz slm dncesi arasnda sorunlarn srekliliini deerlendirebilecek, Modern dil ile klasik sorunlar analiz etme imknn tartabilecek, slm dncesindeki temel kavramlarn alanlarn daha iyi ayrt edebileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Rasyonel dnme Varlk (Ontik ve ontolojik) Bilgi ve yorum Hak ve hakikat

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; TDV slm Ansiklopedisinde yer alan Farabi, bn Sina, Gazali, bn Rd maddelerini okuyunuz. Prof. Dr. Mehmet Bayrakdarn 2008 ylnda Beyaz Kule Yaynlar arasnda yer alan slm Felsefesine Giri adl kitabn gzden geiriniz.

56

slm Dncesinin Temel Sorunlar


GR
slm dncesi, genel olarak din inancn rasyonel dnceye yol amas ve rasyonel dncenin din inanc desteklemesi eklinde iki boyuta sahiptir. Bu nedenle o, a) dinden (iman) dnceye, b) dnceden dine doru iki farkl hareketi kendisinde barndrr. Ancak inanma ve dnme eylemlerinin kendilerine zg karakterleri nedeniyle sz konusu iki hareket slm toplumlarnda her zaman arzu edilen dzeyde ortaya kamamtr. nanma ve dnme eylemlerinin kendilerine zg karakterlerini ana hatlaryla tanmlamak gerekirse; inanma eylemi daha ok din metinlerin anlalmasna bal iken dnme eylemi daha ok sebep-sonu ilikilerini dikkate alarak olaylar aklamay amalar. Bylece inanma eylemi daha ok dini metinlerin otoritesine dayal bir itaat eklinde ortaya karken, dnme eylemi soru sorarak gereklii tm aklyla kavramak ister. nanma eylemi, Allahn mminlerden talep ettii hususlar balamnda olmas gerekene ynelirken, dnme eylemi olan-bitenin nedenlerine ve muhtemel sonularna dikkat kesilir. Benzer ekilde inanma eylemi ncelikle dini deerleri ve sembolleri dikkate alrken, dnme eylemi dorudan dnlebilir olana yani muhtevaya ynelir. Bu balamda inanma eylemi daha ziyade sembolleri ve deerleri ortaklaa paylaan insanlarla birlikte dnmeye (sosyal geleneksel alg) arlk verirken, dnme eylemi bireysel algnn farkllamasn anlam zenginlii olarak kabullenir. nanma eylemi en st deerden en alt deere ve sonrasnda deersize doru bir dikey ( hiyerarik) alg biimini tercih ederken, dnme eylemi dnlebilir olan dorudan tecrbe etme anlamnda yatay alg biimine yaklar. nanma eyleminde metin kavram belirleyici iken (inanan kendi yaklamndan ziyade Kutsal metinlerde sylenenleri dorudan anladn varsayarken, dnme eylemi metinlerin ancak yorumlar araclyla anlam kazandklarn (anlamlarn aa karabildiklerini) kabul eder. Kukusuz inanma ve dnme eylemlerinin bu zellikleri mutlak anlamda ele alnamazlar. Bu zellikler, onlarn ok genel grnmlerine iaret etmeleri anlamnda dile getirilmektedirler. Bu zelliklerini aadaki gibi ikili guruplar eklinde daha belirgin hale getirebiliriz.

57

NANMA EYLEM Anlama taat Olmas gereken Mutlak Neden (Tanr) Deer ve semboller Sosyal alg cemaat) Dikey alg Metin (gelenek,

DNME EYLEM Aklama Soru sorma/sorgulama Olup biten Mutlak Neden ve tarihsel nedenler Dnlebilir muhteva Bireysel alg farkllklar Yatay alg Yorum

slm dncesi tabiri iinde yer alan dinden dnceye ve dnceden dine eklindeki iki farkl hareketi yukardaki tabloda kabaca gsterilen kavramlar arasndaki iki ynl hareket eklinde ele almak mmkndr. Ancak bu tr bir kuramsal ayrtrma ve gruplandrma bize tarihsel olarak inanma ve dnme eylemlerinin her zaman bu tabloya uygun decek ekilde bir iliki iinde olduklarn gstermez. Zaman zaman farkl din ve entelektel yaklamlar kendi temel zelliklerini sergilemenin yan sra dier gurupta yer alan zellikleri de kendilerinde temsil etmeye alabilirler. Szgelimi Cebriyye mezhebi mensuplarnn Allahn kinatta olup biten her eyi ezelde belirledii ve insann adeta rzgar nndeki yaprak gibi hareket etmek zorunda olduu eklindeki inanma eylemleri ayn zamanda her eyi aklama iddiasnda olabilmektedir. nanma eylemi, kinatta olup biten her eyi aklama iddiasnda bulunduu zaman ister istemez rasyonel dnme abalarnn beyhudeliini de ima etmektedir. Benzer ekilde inanma eylemi, insan iin asl olann Allaha mutlak itaat olduu fikrinden hareketle, tm soru sorma veya sorgulama abalarna kendisini kapattnda rasyonel dnce sanki bir kuku, itaatsizlik, sorumsuzluk ve bencillik gibi sulamalara maruz kalabilmektedir. nsann bilmesi gereken her eyin dini metinlerde dile getirildii dncesine sahip bir inanma eylemi, rasyonel dnme abasn ounlukla anlamsz ve faydasz sayabilmektedir. Buna karlk, rasyonel dnce, slm inancnn makul karakterini aa karabilmek ve onu batl inanlardan ayrabilmek iin inanma ve dnme eylemlerinin ayn anda karlkl etkileim halinde ortaya kmas gerektiini ileri srer. Olan-biteni anlamadan olmas gerekenin anlalamayacan kabul eder. Benzer ekilde soru sormakszn, nce-sonra, neden-sonu eklindeki balantlar kurmakszn olaylarn ve dini metinlerin doru anlalamayacan ileri srerek bilinli itaat ile kr itaat arasnda bir ayrm yaplmas gerektiini belirtir. Dahas, Allahn sonsuz akl sahibi olduunu (kil-akl, makul) kabul ederek, rasyonel dnmenin insan Allaha daha ok yaklatracana vurgu yapar.

58

slm dnce tarihinde bilinli itaat anlamnda genelde tahkik iman, ilmelyakn ve kr itaat anlamnda taklid iman, taassup kelimeleri kullanlr.

Fark edilecei zere, inanma ve dnme eylemleri arasnda zaman zaman ortaya kan yapsal ve amasal farkllklar en fazla slm dininin ngrd aklliin ne olduu sorusunu cevaplandrrken belirginlemektedir. Bilindii zere, Kuran sk sk insanlar dnmeye, akletmeye, olup bitenleri fark etmeye, zihni ve gnl gereklere amaya armaktadr. Bunun yan sra yine Kuran, Allaha kesin bir iman ile balanmaya ve iman ederken Allaha verilen szleri tutmaya davet etmektedir. Ksacas Kuran insanlardan ayn anda hem inanma hem de dnme eylemini gerekletirmelerini istemektedir. Ne var ki, yukarda kabaca aklamaya altmz ekilde, en fazla tartma konusu olan husus inanma ve dnme eylemlerinin yaps ve amac ile ilgilidir. Kuran ne tr bir inanma ve dnme eyleminden sz etmektedir? Kurann ngrd inanma eylemi kendi bana gerekleri anlamaya ve bylece Allaha mutlak itaate yol aabilir mi? ayet durum byle olsayd, Kuran dnme ve akletme eylemine sk sk vurgu yapar myd?
Kurandaki akletme ve dnme kelimelerinin anlam zaten inanma eyleminin tesinde zel olarak bir dnme abasn gerektirmiyor mu? slm dncesinde akl ve iman konularyla ilgili kelami tartmalar iin http://www.kelam.org/ ve http://www.kelam.org/dergi/index.htm adreslerinde yer alan makalelere bavurabilirsiniz.

Bizzat slm dncesi tabiri, zaten Kuran metni iinde yer alan inanma ve dnme eylemlerine ayn anda iaret eden ve yukarda ksmen dile getirdiimiz sorular kendisinde barndran bir tabirdir. Bu ynyle slm dncesi tabiri, slm toplumlarnda tarihsel olarak ortaya kan tm dnce hareketlerine iaret etmeden nce, kendisinin bir anlama ve tartma konusu olduunu aa karr. Buna gre, slm dncesi tabiri inanca dayal bir dnme abasn m yoksa dnme abasna dayal bir inanma eylemini mi ngrr? Ancak soruyu bylesi ayrtrc ve kutuplatrc bir ekilde sormann kendisi yanl deil midir? ayet inanma ve dnme eylemleri insann varolma tarzlar ise, insan ayn anda hem inanarak hem de dnerek var oluyorsa, Kuran insann bu temel zelliklerini ayn anda glendirmeyi ve salkl biimde gelitirmeyi amalamyor mu? Ksacas slm dncesi tabiri, ncelikle insanlarn Kuran karsnda kendilerini yeni bir gzle grmeleri gerektiine dikkat ekmiyor mu? slm dnce tarihinde bu tr sorulara verilen cevaplar ile bizlerin bu sorulara vermemiz gereken cevaplar arasnda benzerlikler kadar farkllklar da olabilir. ayet dnmeye ve hatta inanmaya yol aan ey temelde sorular ise, bu durumda yukardaki sorular hem Kurandaki inanma ve dnme ile ilgili ayetleri, hem slm dnce tarihinin temel motivasyonlarn hem de kendimizi daha iyi anlayabilmek iin nemli rol stlenirler. Sorular sormakszn ne inanabilir ne de anlayabiliriz. Szgelimi, Kinat nasl var oldu? Bir yaratc g olmakszn kinatn var olmas mmkn mdr? tarzndaki sorular Allaha olan iman mmkn klan sorulardr. Yine sorular olmakszn bir varln farkl alardan ve ayrntl biimde insan bilincinde kendisini amas mmkn deildir. Bu nedenle en temelde slm dncesinin sorulan sorulara gre ortaya kabildiini ve geliebildiini sylemeliyiz.

59

slm dnce tarihine dair eserleri, dnrlerin yaklamlarn zihnimizde sorular olmakszn anlamak mmkn mdr? Szgelimi, zihnimizde Kurann gnmz iin en doru nasl anlalabilecei sorusu olmakszn, slm dnrlerinin Kurann anlam hakkndaki fikirlerini anlayabilir miyiz?

Ne var ki, soru sorma, sorgulama, sylenen, anlatlan veya gsterilen bir hususu olduu ekliyle kabullenmek yerine farkl alardan irdeleme konusu insandan insana, kltrden kltre, dnemden dneme deiiklik arz edebilir. Bu nedenle slm dncesi tarihi, tabir caizse, kendiliinden cereyan eden bir tarihsel sre deildir. Bu tarihin oluumunu mmkn klan, onu gelitiren, yer yer ve zaman zaman onu duraanlatran, ona atlmlar veya krlmalar yaatan birden ok unsur vardr. ada slm dncesi, tam da bu nedenle, kendisini mmkn klan unsurlar, rasyonel bilincin geliim safhalarn ve boyutlarn, kendisi iin deimeyen temel sorun alanlarn srekli irdelemek durumundadr. Gerekte ayn anda ortaya kan bu hususlar yalnzca daha rahat anlalabilmesi iin belli bir sra dzeni iinde ele almakta yarar vardr. Bu amala ncelikle slm dncesini ve bu dnce tarihini mmkn klan baz hususlara dikkat ekmeye alacaz. Daha sonra bu dnme eylemini gerekletirecek bilincin geliim dzeylerine deineceiz. Ardndan slm dnce tarihinde her zaman nceliklerini korumu ve hala korumakta olan temel sorunlardan bir kan ele almaya alacaz.

RASYONEL DNME MKNI


Kltrel Gelenekler
slm dncesi, dier dnya dnce gelenekleri gibi, kendisine zemin tekil eden kltrel gelenekler aracl ile varlk kazanmtr. Bu kltrel geleneklerin en banda dil gelmektedir. ncelikle Arapa ve daha sonra slmn yayld ortamlarda kullanlan diller slm dncesini hem mmkn klm hem de dnme alannn ekillenmesinde belirleyici olmutur. Alman filozof Wilhelm von Humboldtun deyiiyle, dilleri dnyaya ve varla ynelik perspektifler gibi ele alrsak, bu durumda slm dncesinin iinde doduu ve gelitii dillere nispetle gereklii farkl alardan grme, alglama, dnme ve ona yaklama imknlarna kavutuunu syleyebiliriz. Bu balamda Kurann Cahiliye inanlarnn yan sra dier din mensuplarnn inanlaryla ilgili olarak taknd genel eletirel tavr, ayn dil iinde de birbirine tamamen zt dnme imknlarnn bulunabildiini aka gstermektedir. Dilin gereklii aa karabilme gc kadar baz gerekliklerin stn rtme (baz gerekleri fark edebilecek veya onu gsterebilecek kapasiteye erimemi olma) zellii ister isteme dnme eyleminin yn bulmasnda etkin rol oynamaktadr. Szgelimi mavi kelimesinden yoksun bir dil iinde yetien bir dnce insan, mavi gzl bir insan ile karlatnda onu mavi renge dolayl olarak iaret eden bir baka kelime ile (gk gzl gibi) anlayabilecektir. zellikle mitolojiler gibi, bir anlamda dillerin tarihsel klasik hafzalar olan anlatlarda, dillerin bir eyleri syleyebilme noktasndaki imkan ve kapasiteleri aka gzlemlenebilir durumdadr. slm dncesi, kaynak olarak her zaman Kuran ve hadislere ynelmi olmakla birlikte, iinde yeerdii kltrel dillerin syleyebilme gc ve imknlarna gre kavramlatrmalar yapabilmitir.

60

Bu yzden Kurann indii tarihsel ortamda yaayan insanlara hitap ederken kulland kelimeler ile daha sonra Mslmanlarn farkl kltrlerden edindikleri farkl kelimeler birbirine nispeten yabancdr. Szgelimi, Kuran zerre kelimesini kullanrken, daha sonra Mslmanlar bu kelime karlnda atom kelimesini kullanmlardr. Szkonusu yabanclk nedeniyle slm dnrleri otantiklik (sahihlik, asla uygunluk) ve yenilik (anlamn gncellenmesi) araylar arasnda srekli ikilem yaamlardr.

Bu noktada Mslman dnrlerin Yunanca, Sryanice, Farsa gibi dier kltrel dillerden yaplan eviriler sayesinde yepyeni ve ok farkl bir kavram dnyasna sahip olmalar, her eyden nce Arapann kendisini yenileyebilme ve farkl eyleri syleyebilme imknnn kullanlmasna iaret etmektedir. Gnmzde zellikle Bat dnyasnda ortaya kan bilimsel ve kltrel birikimlerin ksmen eviriler ve bazen dorudan Trke iinde kendisine yer bulabilmesi, kavram yabanclamas kadar Trkenin kendi imknlarnn kefedilmesine de yol aabilmektedir. Bu nedenle Trke iinde dnen bir slm dnr, slm ile ilgili algsnn Trkenin kendi tarihsel gelenei (hazinesi) ile onun dier kltrel dillerle olan etkileimine dayandn fark etmek durumundadr. Konuya bu adan bakldnda bn Arabi, Mevlana, Yunus Emre, Fazlur Rahman, Muhammed Arkoun gibi farkl diller ve dnemler iinde yetien Mslman dnrlerin dnme tarzlar arasndaki farkllklarn biraz da ait olduklar Arapa, Farsa, Trke, ngilizce ve Franszca arasnda syleyebilme gc noktasndaki farkllklarla irtibatl olduklarn grebiliriz.
Dilin syleyebilme gc kendisini ilmi, felsefi, edebi, hikemi ve hatta argolarda hissettirmektedir. Bu nedenle bir dilde ortaya kan orijinal ilmi veya felsefi kavram, bir iirsel sz, atasz bir baka dile ayn syleme gc ile evrilememektedir. Bu yzden ou kez diller orijinal kelimeleri veya syleyileri baka dillerden dn almak durumunda kalmaktadrlar. Kurann edebi mucizesi eklinde adlandrlan husus bir lde Kurann Arapann syleme imkan ve gcn en st dzeye karmasyla ilgilidir. Bu durum onun dier dillere evirisini de hayli gletirmektedir.

Kltrel gelenekleri kendilerinde derleyip toparlayan diller, varla ve gereklie ynelik perspektif olduklar kadar birer n-yarg (varsaym) da olutururlar. Burada n-yarg (varsaym) kelimesini, bakmz krelten, grntde sapma ve erilik oluturan, bizimle anlalacak varlk ya da nesne arasnda bir tr engel tekil eden ey anlamnda olumsuz kullanmadmz belirtelim. Zira n-yarg (varsaym) kelimesi, ncelikle bizimle anlalacak ey arasnda bir tr kpr oluturan hususu gsterir. Ksacas n-yarg kelimesi bir eyi bizim gr alanmza getiren eye iaret eder. Arapa, Trke, ngilizce gibi diller, bu ynyle, varlklar ya da nesneleri bizim gr alanmza getirirler ve onunla irtibat kurmamza yol aarlar. Eski ve ada kltrler iinde yer alan mitolojiler, anlatlar, kssalar, entelektel ve bilimsel birikimler, tarihsel tecrbeler vs. iinde dile geldikleri dillerin nyarglarn olutururlar. Dnme eylemi, kanlmaz olarak mevcut kltrel diller iinde ortaya kt iin, dillerin n-yarglarn da tevars eder. Ancak dnme eylemini ayrcalkl klan ey, yukarda ksmen deindiimiz zere soru sorma ve sorgulama yoluyla ilerlemektir. Bu yzden o, miras ald n-yarglar bir otorite olarak kabul etmek yerine, onlar kkl bir sorgulamaya tabi tutar. Mslman dnrlerin, her zaman iinde bulunduklar kltrel gelenekleri (en bata dili) slm inancna uygun olup olmamas, rasyonel dncenin

61

taleplerine uygun dp dmemesi, ahlaki ilkelerle eliip elimemesi, kozmik gereklere uyum salayp salamamas gibi hususlarla bir analize ve eletiriye tabi tuttuklarn grmekteyiz. zellikle dil konusunda hassas olan bn Hazm gibi dnrleri dikkate aldmzda bu eletirinin boyutlarn aka fark edebiliriz. bn Hazm, mensubu olduu mezhebin (Zahirilik) adndan da anlalaca zere, slm dncesinin iinde yeermekte olduu tm kltrel gelenekleri Kuran ve hadislerin zahiri (grnr, aka bilinebilir, fenomenal) anlamna nispetle eletiriye tabi tutmaktadr. bn Hazma gre, dini dnce, ncelikle din diline gre varlk ve ekil kazanan bir ey ise, bu durumda slm dncesi dorudan Kuran ve hadislerde yer alan din dilinin aka bilinebilir anlamlarna gre varlk ve ekil kazanmaldr. Bu otorite metinlerde yer almayan hibir husus, slm dncesinin dini karakterini belirlememelidir. Daha ak deyile, slm dncesi dini bir dnce olacaksa, o, bu zelliini ancak dini metinlerin kendilerinden alabilir. Din adna yaplan yorumlar, slm dncesine dini bir meruiyet salamaz. Bu, olsa olsa ancak entelektel bir boyut kazandrabilir. Ancak bylesi bir durumda dinin kendisi ile dncenin kendi rn birbirinden ayr tutulmaldr. Fark edilecei zere, bn Hazmn asl tepkisi, kyas yoluyla dini metinlerle kltrel gelenekleri (dilleri) ortak bir rasyonel dnme konusu haline getirmek isteyen Hanefi, Maliki, afi gibi yaygn fkh mezheplerine mensup slm dnrlerinedir. Benzer bir tepkiyi Gazalinin Farabi ve bn Sina gibi Aristocu (Meai) dnrlere ynelttii eletirilerin znde de fark edebiliriz. Yunanca, Sryanice, Farsa gibi dillerden Arapaya yaplan eviriler sonras kavramsal dnme imkan ve gc artan Arapa ile slmn temel metinleri olan Kuran ve hadisleri ortak bir rasyonel dnme eylemi iinde ele almak isteyen Farabi ve bn Sina gibi dnrlere, Gazali evrilen metinler ile dini metinlerin dnyalar arasndaki temel farklara iaret ederek kar kmaktadr. Szgelimi, Aristonun metinlerine hakim olan dnme tarz ile Kurana hakim olan dnme biimi tek tip rasyonel dnme eylemi iinde kaynatrlamaz. Buna gre, slm dncesi kendi rasyonalitesini olutururken, Kurann ngrd dnme biimini kriter olarak kabul etmelidir.
Aristocu (Meai) filozoflarn Tanr anlay ile bu anlaya yneltilen eletiriler iin Fatih TOKTAn Meai Felsefe adl kitabn okuyunuz.

Gerek bn Hazm gerekse Gazali gibi dnrlerin dikkatlerimizi Kurandan kltrel gelenee doru bir dnme eylemine ekmeleri onlarn slm dncesini daha ok dinden dnceye eklinde ele aldklar izlenimini dourmaktadr. Ancak bu ksmda sk sk vurguladmz zere, kltrel dilin kendisi dnmeyi mmkn klyor ve bu ynyle kutsal metinlerin anlalmasna yol ayorlarsa, dinden dnceye eklinde tek ynl bir hareket bize gerekte olup biteni ne kadar gsterebilir? slmn kutsal metinlerinin rasyonel dncenin oluumundaki etkisi, dinden dnceye eklinde zetlenebilecek bir hareket ile mi gereklemektedir? imdi bu sorular daha yakndan ele almaya alalm. Din Metinler (Kuran ve Hadisler) slm dncesi, Kuran ve Hz. Peygamberin hadislerinde ifadesine kavuan slm inancnn anlam dnyasn amay, deien zaman ve mekanlara gre

62

yeniden yorumlamay kendisine en asli grev kabul etmitir. Bu asli grev slm dncesinin hem meruiyetini hem de eletirisini beraberinde getirmitir. Kuran ve hadislere uygun dt kabul edilen dnce hareketleri meru kabul edilmi, kabul edilmeyenler ise eletiri konusu olmutur. Bu nedenle slm dncesi tarihi, srekli bir meruiyet ve eletiri geleneini de beraberinde tamtr. Meruiyet ve eletiri gelenei, kendi iinde yeknesak, tek tip bir yap deildir. Aksine birbirine neredeyse taban tabana zt yaklamlar iermektedir. Szgelimi, Kuran ve hadislerin slm dncesi iin birer kaynak olduu gr, kimilerini Kurann kendi bana anlalabilecei inancna sevk etmitir. Bu balamda en fazla dikkat eken gurup Haricilerdir. Hkm yalnzca Allahndr eklinde zetlenebilecek yaklamlarnn gerisinde Allahn kelamnn anlalmas iin gereken her ey yine kelamn kendisindedir eklindeki bir varsaym bulunmaktadr. lahi szn kendiliinden apak olduu ve rasyonalitesini kendi iinde tadna dair bu kanaatleri nedeniyle Hariciler dier dini dncelere ynelik sert eletiriler yapmlardr. Buna karlk, insan aklnn saf (ftrata uygun) ve mantkl kullanm sayesinde din naslarn asl anlamlarna eriilebileceine dair yaklamlar slm dncesinin meruiyetini daha farkl yerlerde aramlardr. Byk oranda Mutezil ve belli llerde Maturid ve Ear dnrler tarafndan savunulan bu yaklamda rasyonalite ya da slm dncesinin aklilii sadece Kuran ve hadislere nispetle belirlenebilecek bir husus deildir. Aksine insan dncesinin rasyonalitesi zaten Kuran ve hadislerdeki anlamn benimsenebilmesi ve tatbik edilebilmesi iin peinen gerekli bir zemindir. Bu noktada sz konusu dnrlerin, Kuran ve hadislere slm dncesinin rasyonellemesi srecinde ok zel bir nem atfettikleri anlalmaktadr. yle ki, Kuran ve hadisler, slm dncesine beeri ftratn sapma gstermesini engelleme noktasnda bir rasyonalite kazandrmaktadr. Daha ak deyile, Kuran ve hadisler, bir takm beeri, tarihsel ve kltrel nedenlerle insan tabiatnda sapmalarn (tahrif) meydana gelmesini insan dncesinin rasyonalitesine ynelik en byk tehdit olarak grmektedirler. Zira akln en nemli rol, yalnzca bir takm mantksal ve matematiksel karmlarla ortaya kan bir ey deildir. Bu rol, en fazla, akln fiziksel ve metafiziksel gerekleri kavrayp onlara uygun davranmasyla tezahr eder. nsann her zaman Allahn huzurunda durduunu fark ederek, kendi gelecei ile ilgili en gereki ve doru kararlar alabilmesi akln en iyi kullanmdr.
slmn Hristiyanlktan ayrld en nemli noktalardan biri ftrat konusudur. Hristiyanlk, insan ftratnn Hz. Adem ve Havvann Cennette yasak meyveyi yemeleri sonucu bozulduunu ve sann bu ftratn orijinal haline dnmesi iin armhta ldn kabul eder. slm dini ise insann doutan temiz bir ftrat ile doduunu ve daha sonra yanl inan ve eylemlerle bozulabildiini kabul eder.

Kurann bu rasyonalite anlay nedeniyle Mutezili, Maturidi ve Eari dnrler, slm dncesinin kendine zg bir rasyonalite kazandn kabul ederler. Zira insanlk tarihinde genel kabul gren mantksal, matematiksel ve bilimsel rasyonalite, ancak bu dnya hayat snrlar iinde ilev grebilecek bir husustur. Oysa insann lm sonras hayat da kapsayacak ekilde bir genel rasyonalite gelitirmesi ve tatbik etmesi

63

gerekmektedir. te slm dncesi bylesi bir genel rasyonaliteye erimeyi ancak Kuran ve hadisler sayesinde mmkn grmektedir. Bir nceki ksmda ksaca deindiimiz Gazalinin dinden dnceye eklindeki yaklamn da bu adan anlamak gerekmektedir. Szgelimi, Gazalinin el-Munkiz mined-dall adl eserine baktmzda mantk, matematik, tp, fizik gibi disiplinlerin bu dnya hayatn ve fiziksel dnyay anlamak iin uygun olduuna dair grleri bulmaktayz. Ancak konu manevi (metafiziksel) gerekliklere ve te dnyaya geldiinde, burada yalnzca bu dnya iin geerli olduu aikar olan disiplinlerle yol alamayz. Artk sz, yukarda ksmen dile getirdiimiz Kurann ngrd zel rasyonalitenindir. Buna gre slmn kutsal metinlerinin ngrd rasyonalite hem bu hem de teki dnyay ilgilendirmesi anlamnda mantk, matematik, fizik, tp gibi disiplinlerin rasyonalitelerini kapsar ve bunlarn tesine gider. Bylece salt bu dnyay ilgilendiren hususlarda dnceden dine eklinde bir yaklam benimsemek mmkn ve gerekli iken, te dnyay ve manevi gerekleri ilgilendiren hususlarda dinden dnceye eklinde bir yaklam benimsemek gerekmektedir. Ancak Farabi ve bn Sina gibi filozoflarn bu noktada yaklamlar daha farkldr. Onlara gre, slmn kutsal metinleri felsefi dzeyde anlalabilecek metafiziksel hakikatlere insanlarn ounluunun anlayaca sembolik ve metaforik bir sylemle iaret ettii iin, slm dncesinin asl rasyonalitesini felsefi dnme tarz iinde aramak gerekmektedir. bn Sina, ifa adl eserinin Peygamberliin Kantlanmas ksmnda kutsal metinlerin ancak felsefi dnmeye meyilli insanlarn fark edebilecei bir takm iaretler sunduunu belirtir. Hakikati bakalarndan aktarlan sylemlerle anlamaya yatkn insanlardan farkl olarak, felsefi zekalar Kuran ve hadislerde iaret edilen hakikati apak ekilde tecrbe etmeye alrlar. Bu nedenle Farabi ve bn Sina gibi dnrlerin gznde slm dncesi gerek rasyonalitesini Kuranda yalnzca iaret edilen felsefi hakikatleri tecrbe ederek kazanabilir. Bir baka deyile, kutsal metinler sadece rasyonel dnmenin bir imkan ve motivasyonudurlar. Rasyonel dnce, mantk ve metafizik ilkelere uygun dnme abas sz konusu olduunda tezahr edebilecek bir olaydr: Allah tarafndan insana bahedilen bir zel metafizik tecrbedir. Ne var ki Farabi ve bn Sina gibi dnrlerin bu yaklam ou slm dnrnn zihnine bir takm sorular da drmtr: ayet felsefi dnme abas, en azndan eitim (hazrlk) aamasnda eski Yunan, Fars, Hint gibi Mslman olmayan kltrler iinde ortaya km eserlere baml ise, bu durumda nasl slm inancna yabanc ve ksmen zt eserlerin retileri dorultusunda Kuran hakikatleri anlayabiliriz? Kurann ngrd rasyonalite, te dnya hayat ve metafiziksel gereklikler gibi, ok farkl bir anlam dnyasn kuatacak zgnlkte ise, nasl olur da bu anlam dnyasna yabanc kltrlerde gelien felsefeleri izleyerek slm dncesi bir rasyonalite gelitirebilir? Yabanc kltrlere ait felsefeler slmn temelde benimsedii rasyonaliteyi tahrif etmeyecek midir? Dahas felsef abalarla eriilebilecek hakikat tecrbesi ile Kuran inanc dorultusunda eriilecek hakikat tecrbesinin ayn olduunu filozoflar nasl iddia edebilirler? Gnmz slm dnyasnda zellikle Bat dncesi karsnda yer yer seslendirilen bu tr sorular, bizi yabanc kltrler balamnda rasyonel dnme imkann tartmaya sevk etmektedir.

64

Yabanc Kltrler slmn Arap yarmadasnn snrlarn aarak Endlsten ine uzanan geni bir alanda yaylmas ile birlikte yabanc kltrler sorunu gittike genilemi ve kklemitir. Mslmanlar gittikleri her blgede ayr kltrel diller, adetler, inanlar, ilmi ve felsefi birikimler ile yzlemeleri kanlmaz ekilde slm dncesinin karlalan yeni ortama nispetle yeniden ifadesine kavuturulmasn beraberinde getirmitir. Bu durum doal olarak, szgelimi, Endls ile Hint alt ktasnda slm dncesinin daha farkl sylemler gelitirmesine yol amtr. Endlste slm dncesi daha zahiri, mantksal ilemlere daha fazla yer veren bir grnm alrken, Hint alt ktasnda Hint mistik felsefesinin etkisiyle mistik ve hikemi (hikmetli) grnm kazanmtr. Yunan felsefesinin ksmen yaatld blgelerde (Harran gibi) slm dncesi duru bir kavramsal tartma ve analiz diline sahip olurken, randa daha ziyade edebi denebilecek bir syleme brnmtr. Ksacas slm dncesi slmn yayld blgelerde yerleik olan entelektel birikimlerden hem etkilenmi hem de bu birikimlere sahip insanlar etkilemitir. Bu durum bir bakma ada filozof Ludwig Wittgensteinn gelitirdii dil oyunlar sorununa benzer sorunlar oluturmutur. Mistik sylemlerin kabaca izledikleri dil ve dnce kurallar bir oyunun kurallar gibi tasarlanrsa, ar duru bir klasik Yunan felsefesinin etkisinde gelien felsefi din anlay farkl bir oyun kuraln izleyecek demektir. Benzer ekilde fkhlarn izledikleri usul, fkhi dil oyunu eklinde adlandrlabilecek bir kurallar topluluu iken, Kelam ilmi daha farkl bir oyun kuralna gre geliim gstermitir. Ne var ki, futbol iin meru olan bir kural (ayakla topa vurma), basketbol oyunu iin meru deildir. Bunun gibi, tasavvufi dil oyunu iinde meru ya da en azndan tolerans gsterilebilir bir sylem, fkhi dnce (dil oyunu) asndan tamamen gayri meru kabul edilebilir.
www.dilbilimi.net/diloyunlariveoyunteorisi.pdf web adresinden Wittgensteinn dil oyunlaryla ilgili geni bilgiyi adresinde bulabilirsiniz.

Bu nedenle Hallac- Mansurun Enel-Hak eklindeki bir mistik sz fkh dil oyunu iinde Allaha irk komak olarak ele alnabilmitir. Buna karlk fkhlarn din anlay, ou mutasavvfn gznde anlamn yzeyinde dolamaktan baka bir ey deildir. Farabi ve bn Sinann daha ziyade Aristocu felsefenin etkisinde sahip olduklar baz anlaylar (Allahn tek tek varlklar bilmesi, te dnyada bedenle dirilme konularndaki yaklamlar), farkl dil oyunlar iinde dnen dier slm dnrleri asndan meru deildir. Burada slm dncesi iinde yer alan tm disiplinlerin (farkl dil oyunlarnn) yabanc kltrlerin etkisiyle gelitii sonucu asla karlmamaldr. Ancak bu disiplinlerin yabanc kltrlerle Mslmanlarn karlkl etkileimleri esnasnda yeni boyutlar ve sorunlar kazandna iaret etmekteyiz. Yabanc kltrler, hemen her zaman Mslman dnrler iin yeni dnme imkanlar ve sorun alanlar tekil etmitir. Dnrlerin bu imkanlar kullanm ve sorun alanlarna yaklam tarzlar kanlmaz olarak yabanc kltrler sorununun her zaman dinamik kalmasna yol amtr. Daha ak deyile, yabanc kltrler sorunu evrensel olarak kendisini sunan slmn ve bu dinin yol at dnme tarznn ulaabildii her noktada tecrbe edecei peinen belli olan bir sorundur.

65

Felsefe ve slm dini arasnda temelde bir ztlk olmadn kantlamak iin iin byk aba gsteren bn Rdn zellikle Faslul-makl adl eserinde yabanc kltrler sorununa aka deindiini grmekteyiz. bn Rd, yabanc kltrlere ait hususlarn tmden reddedilmesinin anlamszlna iaret ettikten sonra ksmen yararlanma konusuna sz getirir. Bu noktada Kurann en temel dini retilerinin kriter olabileceini belirtir. slmn asli inan ilkelerine aykr olmadka yabanc kltrlerden felsefi ve ilmi hakikatleri almann meru olduunu ileri srer. Bu meruiyet, bn Rdn gznde, felsefi dnmenin zaten Kuran tarafndan tevik edilmi olmasna dayanr. Daha ak deyile, Kurann farkl sylem dzeyleriyle (burhan, cedel, hatab) iaret ettii hakikatler ile felsef dncenin mantk ve metafiziksel ilkelere uygun dt srecekefettii hakikatler birbirine zt deildirler. Hakikat, hakikate zt olamaz. Bu bakmdan, bn Rd iin, slm dnrlerine den grev, Kurann inan ilkelerine zt olmayan hakikatleri yabanc kltr iinde kefedilmi olsalar da alp benimsemektir. Fark edilecei zere bn Rd, bu yaklam ile hakikatlerin kendileri ile hakikatlerin kefedildii ortamlarn birbirinden ayr tutulmas gerektiini ima etmektedir. Hakikatlerin, iinde kefedildikleri kltrel ortamlara indirgenmeleri, hakikatin stn deerini fark edememektir. Zira bn Rd iin hakikat zaman ve mekna gre deimeyen gerekliklerin bilinmesi ve tecrbe edilmesidir. Bu bakmdan hakikatle, iinde kefedildii tarihsel ortam birbirine kartrmak, deiebilen ile deimeyeni birbirine kartrmaktr.
bn Rdn din-felsefe ilikilerine dair yaklamlarn Sleyman Uludan hazlad Felsefe-Din likileri adl kitapta daha geni kapsaml bulabilirsiniz.

bn Rdn bu yaklam karsnda akla u tr sorular gelebilir: ayet yabanc kltrlere ait hususlara yaklarken temel kriter Kuran ve hadislerde bize veriliyorsa, bu durum Kuran ve hadislerin bizim rasyonel bilincimizin geliimi iin yeterli olduunu gstermez mi? Bir baka deyile, Kuran ve hadisleri anladmzda, yabanc kltrlere ait felsefi eserlerin uygunluunu belirleyebilecek dzeye eriiyorsak, neden Kuran bizi ayrca felsefi dnme ve aratrmaya tevik ediyor olsun? ayet bn Rdn dedii gibi, Kuran bizi felsefi aratrmalara aryorsa, bu durum Kurann kendi bana bizim rasyonel bilincimizin geliimi iin yeterli olmadn gstermez mi?
Gnmzde baz slm dnrlerinin slm doru anlamak iin klasik geleneimize ve geleneksel kavramlarmza bakmamz yeterli grmeleri doru mudur? slm dnce gelenei bir ekilde yabanc kltrlerle ilikisi esnasnda zengin bir kavram dnyasna sahip olduuna gre, bugn slm sadece kendi geleneimize bakarak anlamamz, szgelimi Bat ve dier dnce geleneklerinden etkilenmememiz gerektii dncesi tarihsel olarak tutarl mdr?

imdi bu sorularn daha iyi anlalmasna imkn verecek ekilde slm dncesinde rasyonel bilincin geliimi konusuna deinmeliyiz.

RASYONEL BLNCN GELM


Ontolojik Geliimi slm dnrlerinin rasyonel bilin balamnda en nem verdikleri husus, rasyonel bilincin gereklik (hakikat) tecrbeleri dorultusunda ontolojik bir geliim gstermesidir. Daha ak deyile, gereklik (hakikat) tecrbesi arttka, rasyonel bilin kendisi olmaya balar. Potansiyel durumundan aktif bir konuma ykselir. Bu durumun daha iyi anlalabilmesi iin genelde

66

verilen rnek, yaz yazma potansiyeli ile fiilen yazma durumu arasndaki farkllktr. Szgelimi ocuk, yaz yazma potansiyeline sahiptir, ancak yaz yazmay renmedii srece bu potansiyel ilenmemi haliyle kalr. renme sreci ile birlikte fiilen yaz yazmaya balar ve yazdka bilin kendisi olmaya balar. Dile getirmeye altmz hususun daha iyi anlalabilmesi iin, zellikle slm filozoflarnn eski Yunanca hyle kelimesinin Arapa telaffuza uygun hale getirilmi ekli olan heyula kavramna verdikleri nem bilinmelidir. Hyle (heyula) henz olmayan, henz kendisi olmayan anlamlarna gelir. Daha sonra bu kelime Latince potentia (olabilme, yapabilme gc, potansiyel) ve Arapa imkn kelimeleriyle karlanmtr. Ancak klasik Yunanca anlamna uygun anlaldnda, heyula kelimesi rasyonel bilincin bir eyi yapabilmesinden daha kkl olarak, bir eyi yaparken kendisi olabilmesini, kendisini gerekletirebilmesini dile getirir. te insan bilincinin rasyonel geliim gsterebilmesi iin ncelikle doutan gelen kapasitesinin (hyle, heyula) fiiliyata dnmesi (bilfiiil) ve bylece daha byk bir kapasiteye erimesi, sonra bu kapasitesinin fiiliyata dnmesi eklinde ilerleyen bir srece girmesi gerekmektedir. Bu srete kapasite ile fiiliyat arasnda snrlar gittike genileyen karlkl (dngsel) bir iliki vardr. Bu yzden ocuk iken daha snrl bir kavray imkan ve eylemine sahip olan insann bydke ve aratrdka kavray imkan ve eylem alan gittike geniler. Ancak rasyonel bilincin ontolojik geliimi, en fazla bilincin neleri kavradna bal olarak deiiklik arz edebilir. Klasik slm dnrleri, biraz da Aristocu Yksek gerekleri bilmekle insan bilinci ykselir eklinde zetlenebilecek ilke dorultusunda ontolojik geliimi anlamlardr. Bu adan bakldnda bilinebilecek en yksek gerek (hakikat) Allahtr. Allah bildike, Onunla ilgili hakikatleri kavradka, Ondan gelen hakikatleri tecrbe ettike insan bilinci eriebilecei en yksek ontolojik dzeye doru ilerler. nsan akl, olmas gereken duruma eriir. Sonuta insann rasyonel bilinci, hakikatin bir paras olmaya balar. Ancak ontolojik geliim, insanlarn kendi balarna, tabir caizse el yordamyla eriebilecekleri bir husus mudur? Yoksa o belli bir metodolojik sreci gerektiren bir durum mudur? Daha ak deyile, insann rasyonel bilinci, felsefi, bilimsel, hikemi eserleri okuyup aratrmadan ontolojik bir geliim gsterebilir mi? Yoksa o, yukarda yaz rneinde olduu zere, belli bir retim, eitim ve aratrma srecini zorunlu olarak gerektirir mi? Bu sorular bizi rasyonel bilincin kuramsal geliimi konusunu ele almaya sevk etmektedir. Kuramsal Geliimi slm dnrlerinin byk sabr ve abalarla oluturduklar ve gnmze miras braktklar nemli eserlerin yazl amalar, aktr ki, rasyonel bilincin kuramsal geliimine katk yapabilmektir. Elbette yazl eserler, rasyonel bilin iin sadece kuramsal bir katk yapabilirler, zira bu eserlerde yazlan hususlar kavramak, onlar potansiyel durumlarndan aktif hale getirmek okurlarn abalarna kalm bir husustur. Yazl olan her eser, okuru karsnda yeniden hayata getirilmeyi bekler; okurun zihni gc sayesinde yeniden bir gereklik kazanmaya balar. Daha ak deyile, okuru sayesinde okuru ile ada hale gelir.

67

Ancak, ontolojik geliim ksmnda dile getirdiimiz zere, okur da yazl eserleri okuyup anlad ve ileri dzeyde aratrd (sorgulad) srece kendisini gerekletirebilir. Bylece okurun zihni geliimi ve gereklemesi de eserlere baldr. te rasyonel dncenin kuramsal geliimi, insan bilinci ile byk felsefi ve entelektel eserler arasnda gerekleen bu karlkl iliki sayesinde mmkndr. zellikle yabanc kltrlerden yaplan eviri faaliyetleri sonrasnda slm dnce tarihinde bir byk deiim ve dnmn yaanmas ncelikle slm dncesinin kuramsal geliimi asndan nem arz etmitir. Zira slm dncesi, Arap dil ve kltrnde yer almayan ok farkl kavramlara eviri faaliyetleri araclyla sahip olmu, nemli bir kavramsal donanma erimitir. Kuramsal tabirinden de anlalaca zere, bu geliim safhasnda nemli olan grebilme, ayrt edebilme, fark edebilme gcne erimektir. Kuram kelimesi, daha ziyade theoria (teori) kelimesiyle irtibatldr ve zihinsel olarak bir eyleri grebilmeyi ifade eder. Szgelimi matematik, geometrik ve mantksal ilemlerimiz zihnin grme gc sayesinde gerekleirler. gen veya daire kelimesini grdmzde zihnimiz hemen gen veya daire eklini kendi iinde izer ya da grr. Byk slm dnrleri, bu bilin dorultusunda, klasik Yunan filozoflarndan Hint bilgelerine dein ok farkl zaman ve kltrlere mensup insanlar sanki kendi adalar gibi kabul edip, onlarn eserlerinden kuramsal geliim amacyla yararlanmlardr. Yabanc kltrler ksmnda ksmen deindiimiz zere, kltrlerin yabancl ile bu kltrlerde ortaya kan kuramsal bilgi ve hakikatler arasnda ayrm yaplmtr. Zira ou Mslman dnr iin nemli olan, hakikat tecrbesine eriebilmek iin gerekli olan aralara, donanma sahip olabilmektir. Nasl ki ev yapm iin gerekli olan bir aletin yabanc kltrden alnmasnda bir saknca yoksa, benzer ekilde hakikat tecrbesine eriebilmek iin gerekli kuramsal hususlarn yabanc kltrlerden alnmasnda saknca yoktur. Her ne kadar rasyonel bilincin kuramsal geliimi dorultusunda slm dnrlerinin genel tutumu yukardaki gibi olsa da, szgelimi bn Tufeylin Hayy b. Yakzan adl eserine baktmzda farkl bir tabloyla karlamaktayz. Bu eserde Hayy, ssz bir adada byr ve tabiat gzlemleyerek kendi teorik ve ontolojik rasyonel bilincini gelitirir. Her ne kadar bu eser, kurgusal bir roman olsa da, yine de insan bilincinin kuramsal geliimi noktasnda farkl bir yaklam n plana karmas asndan ilgi ekicidir. nsan bilincinin rasyonel geliimi, onun tarihsel pratik ortam iinde dorular kefedebileceini, doru eylemleri gerekletirebileceini, ksacas kuramsal dorular pratik dorulara dntrebileceini garanti edebilir mi? nsan hayatnda asl nemli olan, fildii kulelerinde kuramsal dorular kefetmekten daha ok, pratik olarak doru sonulara yol aacak eylemleri gerekletirmek deil midir? nsan bilincinin rasyonel geliiminin asl gstergesi insann pratik ortamda ahlaki ve ilmi olarak doru olan tercihleri yapabilmesi ve gerekletirebilmesi deil midir? Pratik Geliimi Kuramsal alann kendince ak seikliine karn, pratik hayat ortamnn bir sr ngrlemez durumu kendisinde potansiyel olarak barndrd pek iyi

68

bilinen bir husustur. Bu zorluu kabaca grsel olarak anlalr klmak iin verilen klasik rnek, sk aalarla dolu ormanda yol bulabilmektir. Kuramsal geliim, bir bakma, ormana stten bakmak gibidir. Oysa insan her zaman pratik bir ortam iinde yaar ve karsna kan sorunlar karsnda neyin doru neyin yanl olduunu peinen bilemez. Dahas, doru olarak grd bir tutum ya da davrann zaman iinde nasl bir srece ve sonuca yol aacan batan bilemez. En doru grd bir fikrin zaman iinde beklenmedik sonulara yol aabildiini fark edebilir ve bylece sz konusu fikri yeni batan gzden geirmek durumunda kalabilir. Bu adan bakldnda rasyonel bilincin kuramsal geliimi daha ziyade ormanda yol bulabilmek iin insan bilincinin ormana stten bakabilmesini ilgilendirir. Zira aktr ki, ormanda tek tek aalara baklarak asla bir k yolu bulunamaz. Yn fikri, her zaman tek tek nesneleri aan, onlar belli bir ama dorultusunda organize etmeyi gerektiren bir fikirdir. Aksi halde insann tek tek nesnelerin ayrntlar iinde kolayca kaybolmas kanlmazdr. Buna karlk tek tek nesneleri tanmadan, onlarn karmza kard imkan ve sorunlar fark etmeksizin yola devam edebilmek de mmkn deildir. Zira belli bir yn dorultusunda atlan her adm kuramsal deil, pratiktir. Pratik ortama dikkat edilmedii zaman, mehur bir szde dile geldii zere, yldzlara bakarken, nmzdeki ukura dme ihtimali her an mevcuttur. te kuram ve pratik arasndaki bu karlkl iliki slm dnrlerinin her zaman yzlemek durumunda kaldklar ve asla tam anlamyla akla kavuturamadklar bir husustur. Akla kavuturamamalar bir kusur deil, aksine pratik ortamn srekli deikenliinden ve belirsizliinden kaynaklanan bir durumdur. Szgelimi, fkh usulnn kendince ak seikliine kar pratik hayat iinde ortaya kan ve potansiyel olarak sonsuz saydaki fkhi sorun bir sr belirsizlii kendisinde tar. Ahlaki ilkelerin kuramsal olarak ak seikliine karn, pratik hayatta neyin ahlaken en doru olduuna karar verebilmek bir ok belirsizliin stesinden gelmeyi gerektirir. Kuramsal dncenin dzenli denebilecek dnyasna nispetle pratik ortamn dzensiz ve belirsiz dnyas karsnda slm dnrlerinin nerebildikleri en nemli yaklam, basiret, sezgi, ince dnce, ngr eklinde anlalabilecek yaklamdr. Bir baka deyile pratik sorunlarn zm kuramsal rasyonel bilincin yan sra farkl bir bilinlilik durumunu gerektirir. Bu bilinlilik durumu, insann iinde bulunduu ortamn arsna kulak vermesi, ortamn kendine zg niteliklerini kavramas, pein kanaatler yerine, ortam iinde yeni olan grmeye almasyla ortaya kar. slm filozoflar rasyonel bilincin pratik geliim sorununu daha ziyade siyaset ve ahlak ile ilgili eserlerde ele almlardr. Burada siyaset kelimesinin tp ve hukuku da ierecek ekilde, beden salnn korunmas, yiyecek ve ieceklerin rasyonel biimde dzenlenmesi, insan davranlarnn en makul dzeyde gerekletirilmesi gibi hususlarla da ilgili olduunu belirtelim. Farabi ve bn Sinada pratik bilin konusu daha ziyade toplumun siyasi filozof liderinin temel zelliklerinden biri olarak ele alnrken, bn Bacce ve bn Tufeyl gibi filozoflarda ehir halk iinde yaayan filozoflarn zelliklerinden biri olarak yanstlr. slm dnce tarihinde rasyonel bilincin ontolojik, kuramsal ve pratik geliim safhalarn ayn anda ilgilendiren temel anlam alanlar vardr. slm dnrlerinin yzletikleri hemen her felsefi, kelami, fkhi, siyasi ve estetik

69

sorun bir ekilde bu anlam alanlar iinde yer alrlar ve onlarn zel bir blgesini olutururlar. imdi slm dncesinin bu anlam alanlarna (topografyasna) ana hatlaryla deinelim.

RASYONEL DNCENN TOPOGRAFYASI


ehir (Medine)
ehir (Medine), belki slm dncesinin en temel alan ve de sorunudur. Zira slm dncesini mmkn klan dil, her eyden nce ehir dilidir. ehrin snrlarnn d, yani krsal, ky, l, vs. snrl sayda kelime hazinesi ile hayatn temel pratik ihtiyalarnn karlanmasn mmkn klar. Ancak kkl bir entelektel hayat ve bilimsel aratrmalar iin gerekli dil zenginliine sahip deildir. Dilin srekli zenginletii ve derinletii yer ehirlerdir. Bu yzden slm dininin kendisi gibi slm dncesi de ehirlidir, ehre aittir. Sokrat ve Platon gibi klasik Yunan filozoflar iin ehir, ncelikle diyalojik bir ortamdr. ehirler nsanlarn karlkl konumalar sayesinde hakikatin tezahr ettii meknlardr. Bu nedenle hakikat, insanlar arasnda ortaktr. Bu hakikat tecrbelerinin artmasyla ehir insann entelektel geliimini mmkn klan yegne ortama dnr. Sonuta ehir, insann bir varolma tarz haline gelir. Daha akas, insan ancak ehirde kendisini st dzeyde gerekletirebilir, en st ontolojik konuma eriebilir. slm dnrleri de temelde klasik Yunan filozoflarnn bu yaklamn kabul ederler. Ancak felsefeye kar Mslmanlarn ve Mslman yneticilerin verdikleri genel olumsuz tepkiler ve basklar nedeniyle filozoflarn dncelerini ksmen gizlemek durumunda kalmalar, bn Tufeylin Hayy b. Yakzan adl romannda da fark edilecei zere, felsefi dncenin ehrin dnda kendisine bir tr snak aradn ima etmektedir. Durum ne olursa olsun, slm dncesine ait tm birikimler ve disiplinler, ehirlerde var olabilen ve geliebilen birikim ve disiplinlerdir. Bu nedenle ehirlerin baskc veya zgrletirici meknlar haline gelmesi, slm dncesinin karakterini ve geliimini dorudan etkileyen ilk unsurdur.

Gereklik (Ontik ve Ontolojik)


Genel olarak slm dncesinin ve zel olarak felsefi dncenin en asli hedefi hakikati kefedebilmek, hakikat tecrbesine eriebilmek ve bu tecrbeyi bilgi dzeyinde insanlarn ilgisine sunmaktr. Hakikatin kefi, her eyden nce Varlk sorusu dorultusunda gerekliin farkl dzeylerini aratrmakla mmkndr. slm dnrleri bu balamda cansz maddi gereklik dzeyinden, en yksek gerek olan Allahn varlna dein bir hiyerariyi benimsemiler ve bu iki kutup arasnda kalan gerekliin hangi dzeylerde tezahr ettiini aratrmlardr. slm dnrlerinin varlk ve kainat tasavvurlarna dair eserlerde bu hiyerarik gereklik anlay hakknda yeterince bilgi bulunmaktadr. Burada biz daha ziyade bu varlk veya gereklik tasavvuruna hakim olan iki temel kavramdan sz edeceiz: Ontik ve ontolojik.

70

slm dnrleri, varln d dnyada kendi bana bir gereklik olarak bulunmas ile bu varln zihnimizde bir kavram ve imge aracl ile farkl bir gereklik olarak yer almas arasnda ayrm yapmlardr. Biz bu gerekliin ilkine (d dnyadaki haline) ontik, zihnimizde kendisini amlk durumuna ontolojik adn vermekteyiz. Szgelimi, dardaki bir aa ontik gerekliktir; bu aacn zihnimizde kendisini ifa etmi hali (onunla ilgili bilgimiz) ontolojiktir. Bu adan bakldnda slm dnrlerinin en asli hedefi olan hakikat, ontik dzeydeki varl tecrbe edebilmek yani onun zihnimizde ontolojik bir gereklik olarak aa kmasn salamaktr. Eyay olduu gibi bilmek eklinde zetlenebilecek hakikat anlay genel olarak varln ontik ve ontolojik dzeyleriyle ilgilidir.

Deer (Hak) ve Hakikat


Ancak aratrma konusu varlk sorunundan deer soruna geldiinde karmza hak ve hakikat eklinde bir ayrm kmaktadr. slm dnrleri genel olarak hakikat ile, yukarda ksmen deindiimiz, varln ontik ve ontolojik dzeylerini kast ederken, hak kavram ile bir varln (buna insani eylem ve dnceler de dahildir) olmas gereken yerde durduunu kast ederler. bn Hazmn bu noktada verdii rnek aklaycdr: Zulmn varl hakikattir (ontik ve ontolojik bir gerektir) ama hak (doru) deildir. Olmas gereken ey zulmn ortadan kaldrlmasdr, adalettir. Buna gre hak kavram daha ziyade insanlarn dnme, isteme, eyleme gibi farkl boyutlaryla ilgilidir. Pratik ortam iinde karlatmz her bir ahlaki, siyasi, hukuki, ekonomik vs. sorunun zm iin en temel ynlendirici kavram haktr. slm dnrlerine gre, zaten Kuran vahyinin insanla gnderilme amac hakikat dzeyinde cereyan eden hakszlklarn giderilerek hakkn tecelli etmesidir. Ksacas bir deer olarak hak (doru)kn ontik ve ontolojik gereklik haline gelmesidir.

Yorum
slm dncesi, Kuran ve hadisleri kendisine kaynak olarak kabul ettiinden, kendisine en temel grev olarak bu metinleri yorumlamay vermitir. slm dnce tarihi, bu adan, bir yorum tarihidir. Ancak burada yorum kavramn, tefsir kavramndan daha genel ele almak gerekmektedir. Zira tefsir kavram daha ok Kuran metnini dilsel ve tarihsel boyutlaryla anlamay ifade ederken, yorum kavram Mslmanlarn iinde yaadklar tarihsel ortam ile Kuran metni arasnda balant kurma abasna iaret eder. Bu yzden Mslman dnrlerin varlk sorusu ekseninde fiziksel varlklardan Allahn varlna dein farkl gereklik dzeylerini aratrmalar ve bu noktada bilgi oluturmalar genel olarak Kuran yorumudur. Kurann insann bu dnyadaki sorumluluklar ve teki dnyadaki gelecei ile ilgili syledii hususlar, varlk dzeylerini inceleyerek daha iyi anlama abasdr. Buna gre yorum kelimesinin tefsir kelimesinden farkll, tefsirin daha ziyade Kuran metninin kendisine ynelmesine karn, yorum kelimesinin ayrca Kurann iaret ettii d dnyadaki hususlarn aratrlmasn da iermesidir. Kabaca rnek verirsek, Kuran ayetlerine bakarak insann adaletli davranmas gerektiini belirlemek bir tefsir, pratik hayat ortam iinde adaletli davranmak ise bir yorumdur. slm filozoflarnn tmn ilgilendiren din-felsefe ilikisi, bu adan Kuran tefsirinden ok Kuran yorumu balamnda anlalabilecek bir husustur. Ancak bn Sina ve Gazali gibi baz filozoflar zaman zaman

71

Kurann baz ayetlerini felsefi kavramlarla tefsir etmilerdir. Buna ramen, szgelimi, Gazali el-Munkiz adl eserinin sonuna doru konuyu Sufilerin yaama tarzna getirdiinde vurguyu Allahn sfatlaryla sfatlanma zerine yapar. Burada onun kastettii ey, Kuran gerek ekilde anlamann tefsirden ziyade yorumlamakla mmkn olduudur. Zira yorum, yukarda sylediimiz gibi, bir metin ile d dnya (kendi varlmz, davranlarmz, dncelerimiz vs.) arasnda iliki kurmak ve bylece kendimizi dntrmektir.

Dil
slm dncesi tarihi, dilin belli bir takm formlar veya oyun kurallar iinde kullanm tarihidir. Kelam, felsefe, fkh gibi disiplinlerin soyut bir kavramsal dili olmasna karn tasavvuf daha ziyade sembolik bir dil kullanmna sahiptir. Kavramsal dilin anlalmas, ilgili alanda yeterli birikime sahip olmayanlara zor geldii kadar yanl anlamaya da yol amaktadr. Filozoflar, slm toplumlarnda felsefenin genel olarak sevilmemesinin en byk nedenini felsefi dilin soyut kavramsal yapsna balarlar. Bu yzden bn Sina ve bn Tufeyl gibi baz filozoflar sembolik dil araclyla kendi dncelerini halkn dikkatine sunmaya almlardr. Var olan her eyi dil iinde kavradmz ve ifade ettiimiz iin slm dncesinin topografyas sonuta dilin bir topografyasna dnr.

zet
slm dncesinin temel sorunlarn tanmlayabilmek, Temel sorunlar, slm dncesinin rasyonelleme imkan, rasyonel bilincin geliimi ve rasyonel dncenin topografyas ile ilgilidirler. Ortaa ve gnmz slm dncesi arasnda sorunlarn srekliliini deerlendirebilmek, Rasyonelleme imkn, rasyonel dncenin geliimi ve rasyonel dncenin topografyas Ortaa ve gnmz slm dncesi arasnda sreklilii salayan en temel hususlardr. Modern dil ile klasik sorunlar analiz etme imknn tartabilmek, Ontik ve ontolojik ayrm, bir deer olarak hak kavram, dil oyunlar metaforu, dikey ve yatay alg kavramlar, hiyerarik varlk tabiri gibi pek ok modern sylem ile klasik slm dncesinin analizi slm dncesinin srekliliinin salanmas ve gncellenmesi bakmndan nemlidir. slm dncesindeki temel kavramlarn alanlarn daha iyi ayrt edebilmek, Tefsir ile yorum, iman ile dnme, hak ve hakikat, ehir (meden) ve ehird (bedevi) gibi temel kavramlar arasndaki farklar daha ak seik hale gelmi durumdadr.

72

Kendimizi Snayalm
1. Aadakilerden hangisi inanma eyleminin temel zelliklerinden biri deildir? a. Anlama b. taat c. Dikey alg d. Deer e. Dnlebilir muhteva 2. Dilin syleyebilme gc slm dncesini en ok hangi adan etkilemektedir? a. slm dncesi iinde farkl yaklamlarn olumasna yol amaktadr. b. Kurann farkl dillere evirisini zorlatrmaktadr. c. slm dncesine zenginlik kazandrmaktadr. d. slm dncesinin farkl kltrlerde anlalmasn engellemektedir. e. Mslmanlarn kendi kltrn anlamasn zorlatrmaktadr. 3. bn Hazmn Zahiri dncesi hangi ilkeyi esas kabul etmektedir? a. Kuran metni her ada yeniden yorumlanmaldr. b. Kuran ve hadislerin dnda dini meruiyet kayna yoktur. c. Kyas, slm dncesinin geliimi iin gereklidir. d. Dinin kendisi ile rasyonel dncenin rnleri ayn hakikati temsil ederler. e. Asl olan Kurann Batni anlamlarna erimektir. 4.Aadakilerden hangisi rasyonel bilincin ontolojik geliimi ile ilgili deildir? a. Varlk (hakikat) tecrbesi b. Potansiyel konumdan aktif (bilfiil) konuma ykselme c. Kendisi olabilme/ kendisini gerekletirme d. Yksek gerekleri kavradka yksek bilince erime e. Byk din bilginlerinin grlerini dini inan iin kriter kabul etme

73

5.Aadakilerden hangisi slm dncesinin rasyonel zellikleri arasnda gsterilemez? a. nsann hem bu dnya hem de te dnyay dnerek davranmas b. nanma ve dnme eylemlerini ayn anda gerekletirme c. Farkl kltrlerden meru llerde yararlanma d. Kurann anlamnn yalnzca Kuran metnine bakarak anlalabilmesi e. slm dncesinin srekli bir sorgulama abas iinde olmas

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. e 2. b 3. b 4. e 5. d Yantnz doru deilse, bu blmn Giri yazsn yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Kltrel Gelenekler konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Kltrel Gelenekler konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Ontolojik Geliimi konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, genel olarak blm ve zel olarak Yorum konusunu yeniden okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Gerektiriyor nk Kurandaki akletme ve dnme kelimeleri, hem kltrel hem dini hem de ilmi adan birden ok boyuta ve anlam katmanna sahiptir. Sra Sizde 2 Mmkn deildir, nk zihnimizde bu sorular olmakszn klasik eserlerde ele alnan konular kavrayamaz, bu konularn nemini fark edemezdik. Sra Sizde 3 Tutarl deildir nk slm dncesi iinde bulunduu ve temas halinde olduu kltrlerle etkileim iinde kendi kavramlarna ekil vermitir. Bu noktada kullanlan kavramlarn ounlukla Arapa olmas bu durumu deitirmez. Zira nemli olan kelimelerin hangi dile ait olduklar deil, ierikleridir. Szgelimi, uak kelimesini kullanrken kastettiimiz nesneler yabanc kltrler iinde retilen uaklardr. Kelimelerin bir dile ait olmas, ieriklerinin de o dil iinde ortaya ktn gstermez.

74

Yararlanlan Kaynaklar
Bayrakdar, M. (2008). slm Felsefesine Giri. Ankara el-Gazzali (trz), Dalaletten Hidayete, ev. A. S. Frat. stanbul. Uluda S. (Hazrlayan), (2004). Felsefe-Din likileri. stanbul.

75

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Dou slm filozoflarnn temel grlerini aklayabilecek, Bu dnrlerin evrensel kltre katklarn sralayabilecek, Kind, Frb ve bn Sinann bilgi teorisi, ahlak ve siyaset dncesi ve din felsefesi alanndaki grlerini karlatrabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Meai felsefe, Grek Dncesi, Kelam ilmi Sudr, Feyz, Akl, Nefis, Faal Akl, Semv akllar Nbvvet, Sezgi, Rasyonel dnce Fazilet, Rezilet, Erdem, Saadet (Mutluluk)

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Byk Filozof ve Bilim adamlarn ancak byk medeniyetler yetitirir ifadesini dnnz. Frb ve bn Sina gibi filozof ve bilim adamlarnn eserlerinin yzyllar boyu dou ve bat dnyasn etki altna alabilmi olmasnn sebeplerinin neler olabileceini dnz. Bugn slm dnyasndan dnya apnda filozof ve bilim adam yetimemesinin sebeplerini dnnz.

76

Dou slm Filozoflar


GR
slm Felsefesi geleneinin olutuu corafyay kabaca ikiye ayrmamz mmkndr: Abbasi Devletinin kuruluu ile ivme kazanan ve Badat merkezli olarak gelierek slm dnyasnn dou kesiminde yaygnlk kazanan fesefi gelenee mensup dnrlerin temsil ettii Dou slm Filozoflar grubu. Sekizinci yzyldan itibaren beria yarmadasnn slm hkimiyetine girmesi ile meydana kan ve 14. Yzyl sonlarna kadar bu yarmadada ve Kuzey Afrikada medeniyet alannda birok nemli baarya imza atan Endls Uygarln temsil eden filozoflarn da Bat slm Filozoflar grubu. Her ne kadar her iki grup filozof da slm Medeniyetinin farkl kltrlerle entelektel karlamalar, etkilemeler ve hesaplamalarnn birikimini yanstsalar da, corafi, tarihsel ve her blgenin kendisine ait hususiyetlerinden dolay iki farkl grup olarak ele alnabilirler. Bu erevede Dou slm Filozoflar bal altnda birok dnrn isminin zikredilmesi mmkn olsa da biz en ok ne kan ve en ok etki brakan ismi incelemeye alacaz. Bu isimler Kind, Frb ve bn Sndr. Her bir dnre nceki blmlerde eitli vesilelerle deinildii, hatta meailik bahsinde, zaman zaman bu dnrlerin grleri zikredildii iin, biz burada tekrara kamamaya gayret ederek. Her bir dnrn hayat, eserleri ve felsefi sisteminin ana hatlarn ele almaya alacaz.
http://ktp.isam.org.tr/?url=makaleilh/tanitimmakale.php Bu adresten anahtar kavramlar ve ilgili dier konular araclyla makale aratrmas yapp ek okumalar yapabilirsiniz.

Kindi ve Felsefesi 1. Hayat ve Eitimi


slm dnce tarihileri tarafndan ilk slm filozofu olarak kabul edilen Yakup bn shak el-Kind (l. 252h/866m?), soylu bir ailenin ocuu olarak bugnk Irakn gneyinde slm dneminde kurulmu nemli bir ehir olan Kfede dodu. Kesin doum tarihi bilinmemekle birlikte yaklak olarak

77

yukardaki tarih tespit edilmitir. Yllarca Kfe valilii yapan bir babann olu olarak iyi bir eitim ald tahmin edilebilir. O dnemin geleneine gre temel dini bilgiler ve Kurn- Kerm dersleri yannda, dil ve edebiyat tahsili grmtr. Genlii Kfe ve Basrada getii iin, Mutezile kelam okulunun Basra kolunun faaliyetlerinden haberdar olduu ve diyalektik anlamda ilk zihni disiplini burada ald dnlyor. Kendisi de sonraki hayatnda bir dnem Mutezile kelamnn savunucuuluunu yapmtr. Daha sonra Badata giderek renimini tamamlayan Kind, hayatnn geri kalan ksmn bu byk medeniyet merkezinde geirmitir. (Mahmut Kaya, DA, 2002, c. 26, s. 41 ) Kindnin Badata gittikten sonra da bilim ve felsefe alannda kendisini gelitirdii kesindir. nk ksa zamanda halife Memunun takdirini kazanm, sarayda mtad olarak dzenlenen din, ilm, felsef ve edeb toplantlara katlarak ilim ve felsefe alanlarndaki baar ve yetkinliini kantlad gibi Memunun 215/830da kurduu Beytl-hikmedeki bilgin, kif ve mtercimler kadrosu iinde yer almay da baarmtr. (Mahmut Kaya, 2002, s. 3) Abbasi halifeleri Memun, Mutasm Billah ve Vask Billahn ilgisini eken ve desteklerini alan Kind, zellikle halife Mutasmn olu veliahd Ahmete zel hocalk yapm, baz kitaplarn da ona ithaf etmitir. Daha sonra gelen halife Mtevekkil felsefi faaliyete fazla scak bakmaynca gzden dm, Kindnin ahsi ktphanesine el konulmu, hayatnn son yirmi yln saraydan uzak geirmitir. (M.M. erif, 1997, s. 8).

Eserleri
Kindnin birok klasik ve modern felsefe tarihisi tarafndan ilk slm Filozofu olarak kabul edilmesinde phesiz Onun dneminin tabii ve insani bilimlerindeki stn kavray, fizikten metafizie, astronomiden matematie, tptan kimyaya, dneminin hemen btn bilimlerinde yazd eserlerin eitlilii ve yetkinlii etkili olmutur. Mslmanlarn nceki kavimlerin felsefe ve bilimleriyle tanmasndan sonra, kendisinden nce gelenlerden felsefe ve bilimler alannda bylesine yetkinleen bir baka dnr yoktu. Kindi bir taraftan zgn eserler yazarken bir taraftan da yukarda zikri geen Beytl-hikme adl kurumda Grek ve ran felsefe ve bilim eserlerinden Arapaya yaplan tercme faaliyetinde etkin rol ald. Baz klasik kaynaklar ve onlardan alnt yapan bir takm modern almalar, Kindnin ahsen ve fiilen tercme yaptn ve hatta en iyi mtercimlerden birisi olduunu sylese de, iin dorusu Kind, dorudan tercme yapmaktan ok, baz klasik dillerdeki kavramlar biliyor, onlarn Arapaya doru tercme edilip edilmediini kontrol ediyor, tercme edilen metinleri kavram ve slup asndan gzden geiriyordu. (M. Kaya, 2002, s. 15). Kendisi, bir grup mtercimle birlikte yrtt bu tercme faaliyetinde kullanlmak zere Arapada gelitirdii bilim ve felsefe kavramlar yoluyla, Yunanca felsefi dncenin Arapa konuulan dnyada kabln belirlemede ok nemli bir fonksiyon grmtr. (Adamson, 2007; 35-36). Nitekim o, yanllkla Aristoya isnat edilen ve Plotinusun Enneades adl eserinin IV-VI. blmlerinden ibaret olan ve Esulucya (Theologia) adlyla tannan eseri Abdlmesih b. Nima el-Hmsye tercme ettirmi, sonra kendisi zerinde gerekli dzeltmeler yaparak veliaht Ahmede takdim etmitir. Her ne kadar bnn-Nedm anlan kitab onun tefsir ettiini

78

sylyorsa da, buradaki tefsiri bilinen anlamda deil, dzeltme amacyla metne baz mdahalelerde bulunma eklinde yorumlamak gerekir. Hatta onun mtercimliini de bu balamda yorumlamak mmkndr. (M. Kaya, 2002, s. 16) Filozoflar ve eserleri hakknda bilgi veren klasik kaynaklar bize onun yaklak 277 eseri olduundan bahsederler. Birka sayfalk risalelerden, daha byk hacimli kitaplara kadar farkl boyutlarda ve dneminin bilimlerinin hemen her alannda yazlm bu eserlerin birou bu gn maalesef kaybolmutur. Kindnin eserlerinin saysnn tespiti ve tasnifi ile hem klasik slm dneminde hem de modern dnemde, Arap, Oryantalist ve Trk yazar ve aratrmaclar eitli almalar yapmlardr. Farkl almalar Kindnin eserlerini birbirine yakn saylarla ortaya koymular. Kindi zerine en son yaplm alma saylan Mahmut Kayann Kindnin Risaleleri isimli eserinde onun eserleriyle ilgili eitli aratrmaclarn yapt dkmler tablo halinde verilmitir: Tablo I, M Kaya, 2002, s. 66) KNDNN ESERLERNN TASNF VE SAYISI

Eserlerin Konulara Gre Tasnifi Felsefe Mantk Fizik Psikoloji Ahlk ve Siyaset Reddiye ve Tartmalar Aritmetik Geometri Astronomi Astroloji Kehnet Kresel Varlklar Gkkreleri

bnnNedm 20 9 5 12 17

bnlKft 20 9 5 12 16

bn Eb Usaybia 22 11 5 12 21

Mahmut Kaya 22 14 10 8 12 14

11 23 19 10 5 8 16

11 17 18 9 4 8 14

11 25 23 9 8 20

11 20 14 13 6 9 16

79

Boyutlar ve Mesafeler Meteoroloji Tp Kimya Optik Msk eitli Konular TOPLAM

14

14 22 7 33 241

11 24 6 32 224

18 31 8 43 281

16 33 9 6 7 28 277

Bu tablo bize Kind nin akli bilimlerin slm dnyasnda yeni gelimeye balad dnemde ne derece etkin rol oynadn gsteriyor. Kendisinin bu kadar ok eser telif etmesinin sebebi, o dnemde yeni kurulmakta olan slm medeniyetinin, farkl kltrlerle youn ilikiye girmi olmaktan dolay, hem eski kltrleri anlamada hem de bu kltrlerin temsilcilerinin slmn temsil ettii yeni kltre ynelik entelektel saldrlarna cevap verecek bir bilimsel ve dnsel donanma duyulan ihtiyatr.
Kind nin birka risalesini tenkitli neir olarak baz oryantalistler yaynlamtr. Fakat onun Sleymaniye ktphanesinde bulunan yazma mecmuasndaki eserlerini ilk defa btn halinde Abdulhadi Ebu Ride Resail el-Kind elFelsefiyye (Kahire I, 1950; II, 1953) ad altnda yaynlamtr. Mahmut Kaya da birinci ciltte yer alan on drt risaleyi Trkeye evirerek Kindi, Felsefi Risaleler bal altnda neretmitir. Burada Kindnin btn eserlerini saymak imknmz yoktur. Ama rnek olmas asndan ok nemli kabul edilen birka eserini zikredebiliriz:

Felsefe alanndaki kitaplar: 1. Kitb fil-felsefetil-l: Felsefe alannda yazd en hacimli eserdir. Drt blmlk kitabn elimizde sadece birinci blm bulunmaktadr. Kitabn gnmzde Arapa olarak tenkitli neri yaplmtr. ngilizceye tercmesi de yaplan kitabn Trkeye tercmesini Prof. Dr. Mahmut Kaya lk Felsefe zerine ismi altnda yaparak, Kindnin dier baz eserlerinin tercmesiyle birlikte Felsefi Risaleler iinde yaynlanmtr. 2. Risale f huddil-ey ve rusmih: Felsefi baz terimlerin aklamasn ieren bu risaleyi, Mahmut Kaya trkeye Tarifler zerine bal altnda tercme etmitir. 3. Akl zerine: Hacmi itibariyle kk, slm filozoflar ve Latin skolastikleri zerindeki etkisi bakmndan nemli olan bu risleyi Kind, bir rencisinin eski Yunan filozoflarnn akl hakknda ne dndkleri ynndeki sorusuna cevap olarak kaleme almtr. O, bu konuda Aristo ile hocas Efltunun grlerine dayanacan sylyorsa da aklla ilgili olarak Efltunda ayrntl bir bilgi bulunmadnn farknda olacak ki: Zaten bu konuda Efltunun grnn z, talebesi Aristotelesin grdr (s. 149) diyerek bu kavramn yorumunda Aristoyu esas alacan ima etmektedir.

80

a. Fizik alannda: 1. Kitabul-ibane, kitab Mahmut Kaya Olu ve Bozuluun Yakn Etkin Sebebi adyla neretmitir. b. Psikoloji Alannda: 1. El-Kavl fin-nefs: Baka dillere de tercme edilen bu risale Mahmut Kaya tarafndan Nefis zerine ad altnda Trkeye evrilerek yaynlanmtr. 2. Kelam fin-nefs muhtasar veciz: Bu ksa risaleyi Mahmut Kaya Nefis zerine Ksa Birka Sz adyla Trkeye evirerek Felsefi Risaleler iinde yaynlamtr. c. Ahlak ve Siyaset: Risale fil-hile li defil-ahzn: talyancaya da evrilen bu eseri Mustafa arc zntden Kurtulma Yollar adyla (stanbul 1998) Mahmut Kaya da zntden Kurtulmann areleri (stanbul 2001, s. 37-53) bal altnda tercme ederek yaynlamlardr. d. Reddiye: Makale fir-red alen-nasra. Hristiyanlktaki teslis akidesini eletiren bir risaledir. Bunun dnda filozofun Geometri, Astronomi, Astroloji, Kresel Varlklar, Gkkreleri, Metooroloji, tp ve kimya gibi alanlarda bir ok eseri vardr.

Bilimler Tasnifi
Kindi slm Dnce tarihinde ilk bilim tasnifi yapanlardandr. Kindi ilimleri ncelikle dini ve insani olmak zere ikiye ayrr. Dini (ilah) ilimlerin kayna vahiydir. Vahiy, istek ve iradeye gerek kalmadan, aba harcamadan, mantk ve matematik yntemlere bavurmadan Allah'n peygamberlerin temiz ruhlarn aydnlatmasyla oluan bir bilgidir. nsan ilimler felsefenin ats altnda toplanm olup biri dorudan ilim, dieri baka ilimler iin bir alet ve bir balang saylmak zere balca kiye ayrlr. Dorudan ilim olanlar da teorik ve pratik diye iki grupta ele alnr. Teorik saylanlarda altta fizik, ortada psikoloji, stte metafizik bulunmaktadr. Psikoloji bir ynyle fizyolojiye bal, bir ynyle de metafizie ak olduundan fizikten metafizie geie bir arac ve bir eik durumundadr. Filozofa gre Allah nefsi, latif olmayan madde ile latif olan metafizik arasnda bir mertebeye koymutur. Bylece fizikten metafizik bilgiye gemek mmkn olmaktadr. (Kindi, Resail II, 11-12) Pratik ilimler ise ahlak ve siyasetten oluur. Baka ilimlere giri iin kullanlan alet ilimleri de mantk ve matematik olmak zere iki ksma ayrlr. Mantk, Aristonun organon klliyatnda yer alan Kategoriler, nermeler, I. Analitikler, II. Analitikler, Topikler, Sofistik Delillerin rtlmesi, Hitabet ve iirden oluur. Matematik ise balca aritmetik, geometri, astronomi ve mzik olmak zere drt disiplini ierir. (Felsefi Risaleler, s. 163-164). Kindye gre matematik bilimleri bilmeyen kimse bir mr boyu felsefe okursa da anlayamaz, sadece yazlanlar tekrarlam olur. (DA, Kindi Maddesi, c. 26, s. 44)

Felsefesi Felsefesinin Genel Ynelimi


Kindnin felsefi sisteminin genel ynelimini tespit etmek felsefesinin baz zellikleri dolaysyla zor bir hedeftir. Kind, kelamla ilgili youn tartmalar

81

sonrasnda gelerek ciddi felsefe yazmnn ilk rneklerini vermek durumunda kalmt, fakat onun dneminde bir ok felsefe eseri henz Arapa ya evrilmi, felsefi kavramlar oturmu deildi. Bir taraftan Mutezile kelamclar ile yakn ilikide olan Kind, dier taraftan da felsefi bir dil gelitirmeye alyordu. Bir taraftan Abbs devletinin bir takm Gnostik akmlara kar yrtt politikalarna ilmi destek verirken, dier taraftan da baz Hermetik metinlerle iliki iindeydi. Felsefi dnceyi btn bir sistem olarak benimseme eilimindeydi, ama ayn zamanda slm akidesine bal kalmaya da gayret ediyordu. Dolaysyla, bu kadar farkl eilim ve etki altndaki bir felsefenin genel yneliminin tespitinde bir takm elikiler yaanmas doaldr. (Krolu, 2001, s. 153).

Felsefe Tanm
Felsefeyi ve metafizik bilgiyi tanmlamas ve felsefeyi metod asndan dier ilimlerden ayran yaklamyla Kindnin, slm dnyasnda evren ve insan, dinin temel retilerini de dikkate almak suretiyle felsefi ve bilimsel bir bak as ile ilk ele alan dnr olduu sylenebilir. Bu balamda onun felsefe ve metafizik bilgiye ilikin yapt tanmlar zel nem tar. O, felsefenin tarifini verip deerini aklad bir ifadesinde yle demektedir: nsan sanatlarnn deer ve mertebe bakmndan en stn felsefedir. Felsefenin tarifi: nsann gc lsnde varln hakikatini bilmesidir. nk filozofun bilgiden amac gerein bilgisini yakalamak, davrannn amac ise sadece eylemde deil, geree uygun olarak davranmaktr. nsan sanatlarnn en stn ve en deerlisi felsefedir diyen Kind, varl derinden kavramak ve o dorultudaki bilgilerimizi temellendirmek iin felsefenin vazgeilmez bir disiplin olduunu syler. (Kind, lk felsefe zerine, s. 1) Bir baka eserindeki Gerekte felsefe nefsin disipline edilmesinden baka bir ey deildir (Kind, Be Terim zerine, s. 10) ifadesinden ise onun, felsefeyi akl, rh ve ahlk etkinlikler alannda insan disipline edip olgunlatran bir bilgi dal olarak grd anlalmaktadr.

Metafizik
Kindi Felsefeyi insann ura alanna giren sanatlarn en deerlisi, felsefenin de mertebe bakmndan en deerli disiplininin metafizik alan olduunu syler. Tabiat bilimi yani fizik evrende deien ve bakalaan eylerin bilgisini bize salarken, metafizik bilimi ise deimeyen varlklarn bilgisini ierir. (Kind, lk felsefe zerine, s. 10-11). Dolays ile metafizik bize varln deimeyen ilk sebebinin ve en son gayesinin bilgisini verir. O halde varlk hakknda bize kll bilgi sunan ve oradan da ilk sebebin bilgisine yani Tanr bilgisine gtren metafiziktir. Metafiziin en ok ele ald konulardan olan Varlk problemi Kindiyi de ok megul etmitir. Bir slm filozofu olarak Kind , metafiziin en temel problerinden biri olan Allah-lem ilikisinin yorumunda Aristocu doktrinden tamamen ayrlarak, bu meseleyi slm ilkeleri dorultusunda temellendirmeye almtr. O, kendi dneminde, lemin ezel olduunu savunan materyalistlere (dehrler) kar, onun, Allahn hr ve mutlak iradesinin bir sonucu olarak yoktan (an leys) yaratldn, birok eserinde matematik ve mantksal delillerle ispatlamaya almtr.

82

Kindi Allahn varl ile ilgili bir delilini de nedensellik ilkesine dayandrmtr. Var olan her eyin varl iin bir neden olmaldr. Nedenler dizisi sonludur ve bunun sonucu olarak da bir ilk neden ya da gerek neden vardr, o da Allahtr. Aristonun sayd nedenler, maddi, formel, etken ve gaye (erek) nedendir. Kindi felsefesinde bir ok risaleside tekrar ettii zere Tanr etken nedendir. (M. M. erif Klasik slm Filozoflar ve Dnceleri, s. 15).

Bilgi Teorisi
nceki blmde ele alnd zere, Meai felsefe bilginin elde edilme sreleri ve akl denilen mekanizmann nasl iledii konusunu ilgisinin merkezine yerletirmitir. Meai okulun slm Dnyasndaki kurucusu kabul edilen Kindi de bilgi teorisinin klasik konular olan bilginin kayna, bilginin deeri gibi meselelerle uram, duyu alglar, akl, sezgi ve vahiy gibi meseleleri bilgi teorisi ile ilikisi balamnda ele almaya almtr. imdi bilginin bu kaynaklarn srasyla ele alalm: I. Duyu Alglar: Kindi kabaca duyu alglarnn bize tikel nesneler hakknda bilgi verdiini, buna karlk akln bizi tmel kavramlara ulatrdn syler. Duyu bilgisinin kayna, alemi srekli bir deiim iinde olan maddi varlk alan olduu ve bu maddi alan alglayan duyu alglar da srekli deiim iinde olduu iin, deiken zne ile deiken nesnenin ilikisi sonucunda elde edilen duyu bilgileri, duyu organlarna baml ferdi ve tikel bilgiledir. Bundan dolay duyu alglar bize varln mahiyeti ve hakikit hakknda tam bir bilgi veremezler. Bilgilerimizin tam olabilmesi iin akl tarafndan da onaylanmalar gerekir. (Kaya, 2002, s. 144-145). II. Akl: Kindye gre akl tmel kavramlar oluturmamz salar. Ayrca aklla maddi olmayan varlklar alanna ait bilgileri aracsz ve zorunlu olarak elde edebiliriz. Kind buradan hareketle, bir yandan akln tikelden tmele ykselmek sretiyle metafizik varlklarn, tmelden tikellere inerek fizik nesnelerin bilgisini edinme g ve yeteneini vurgularken, dier yandan ise akl bilginin duyu bilgisi gibi sbjektif deil, objektif olduunu gstermek istemektedir. Akln soyutlama yapmas ve bilginin aamalar: Kindi kendisinden nce de youn tartma konusu yaplan soyutlama ilevi ve tam bamsiz bilginin ortaya k ilgili tartmalara akl drde ayrarak zm getirmeye almtr: 1. Srekli Fiil Halindeki Akl (el-aklllez bil-fil ebeden) Aristonun aktif akl dedii bu akl, Kindnin ad geen eserinden anlaldna gre, insana dardan etki eden bir g olmayp, nefsin fonsiyonu olan tmel kavramlardan ibarettir. yle ki, nefis maddeden bamsz, soyut bir cevher olduundan varln tr ve cinslerine ait tmel kavramlar alglayp onlarla zdeleir. Sonra insan akl g halinden fiil alanna karken bu tmeller aktif akl (bilfiil akl) rol oynarlar. 2. G Halindeki Akl (el-akl bil-kuvve) nsanda doutan var olan bu akl, zne-nesne ilikisi gereklemedii, daha dorusu srekli fiil halindeki akl ona etki etmedii srece pasif bir g saylmaktadr.

83

3. Fiil Alanna kan Mstefd Akl (el-aklllez harece minelkuvve ilel-fil) Srekli fiil halindeki akln g durumunda bulunan akla etki etmesiyle zne-nesne ilikisinde akl ilemeye yani nesnelerden soyutlama yaparak bilgi retmeye balar. Bu aamada akl ile kavram (akl ve makl) birleip zdeleir. stedii her an bilgi retebilen bu akln en belirgin zellii, nsel bilgileri, tmelleri yani varla ait tr ve cinsleri alglamasdr. 4. Beyn veya Zhir Akl (el-akll-beyn eviz-zhir) Bu akl bir nceki mstefd akln aktif durumudur yani bilgiyle zdeleen akln, sahip olduu bu bilgileri ortaya koymasdr. Herhangi bir alanda bilgi edinmi olan birinin, mesela yaz yazmay bilen kimsenin bizzat yazarak bildiini gstermesi durumudur. (Kind, Akl zerine, 149-152) M. Kaya, DA, Kindi Maddesi. III. Sezgi: Kindye gre duyular ve akla ek olarak dier bir bilgi kayna da sezgidir. nsan nefsi arnma ve ruhi temizlenme ile yle bir hale ular ki, Onda varla ait tm bilgi formlar kendiliinden belirmeye balar. Nefs ne kadar arnp temizlenirse o derecede daha berrak bilgiler elde eder. Fakat Kindnin burada kastettii arnma mistik olmaktan ok nefsin bilgi ve gzel eylemlerle arnmadr. Bylece nefs sezgiye hazr hale gelecektir. Bu adan bakldnda bunun rasyonel sezgi olduu sylenebilir. Filozofa gre ruhlar ve zihinleri bylesine arnan kiilerin grd ryalar da gerek kar. Kaya, 2002, Kind, Nefis zerine, s. 133-134 IV. Vahiy: Mslman bir filozof olarak Kind vahyin gvenilir bir bilgi kayna olduunu syler. Onun mhiyetine ilikin farkl bir teori gelitirmese de vahyin istek ve irade d bir olay olduunu, beer bilginin aksine, hibir aba harcamadan, mantk ve matematik yntemlere bavurmadan Allahn, peygamberlerin tertemiz ruhlarn aydnlatmas sonucunda zaman faktr olmakszn ortaya kan bir bilgi olduunu belirtir. Dolays ile vahiy bilgisi mahiyeti gerei akli bilgiden farkl elde edilen, fakat kayna Tanr olduu iin mutlak anlamda gereklii ifade eden, yanlmas olmayan saf bilgidir ve sadece peygamlerlere hastr.

PSKOLOJ
slm dnce tarihinde nefsin mhiyet ve ilevlerini, arnmasnn yol ve yntemlerini, lmden sonraki durumunu felsef adan irdeleyip temellendiren ilk filozof Kinddir. Onun bu konuda yazd be eserden bugn elimizdedir. Bunlar; Nefis zerine, Nefis zerine Ksa Birka Sz ile Uyku ve Ryann Mhiyeti zerine adl eserlerdir. Kindi kendisinden nce gelen filozoflarn nefsle ilgili eitli tanmlarn inceledikten sonra kendisi bir tanm gelitirmitir. Buna gre nefis madde gibi eni, boyu ve derinlii olan bir ey delidir; o basit, erefli, deeri byk ve yetkindir. Gne nlarnn gneten geldii gibi onun cevheri de yce Yaratandan gelmektedir. (Kind , Nefis zerine, 130). Kindye gre nefis, bedenden nce vardr; bedenden sonra da varln srdrecektir. Bu anlayyla Kind hem din telakkyi hem de Efltunun grlerini paylarken, te yandan nefsin bedenle birlikte ortaya ktn syleyen Aristo ile Frb ve bn Sn gibi melerden de ayrlm olmaktadr. (M. Kaya, Kindi Madd, DA. S. 49) Filozof, nefsin lmden sonraki durumu hakknda yine Efltuna gndermeler yapar, fakat onun ruh gyle ilgili grlerine yer vermez.

84

Buna gre, lmle birlikte dnen akl nefisler felein tesine, yani Yaratann nurunun bulunduu tanrlk lemine ykselirler. Ancak, arnmam ve bilgiyle aydnlanmam olanlar oraya kadar ykselemeyip bir mddet ay feleinde kalrlar. Daha sonra merkr feleine ykselerek temizleninceye kadar orada kalrlar. Bylece her felekte durup arnarak nihayet en yksek felee kar ve tamamen temizlenirler. Duyu ve hayalden kaynaklanan kir ve pastan temizlenince felekleri aarak en erefli, en yce olan akl lemine ykselirler. Orada Yaratann nuruna kavuup onunla hemhal olurlar. te o mertebede varla ait btn bilgiler ona ikr olur. Yce Yaratannn nuruna bu derece yakn olunca Onu duyu ile deil, akl gzyle grrler. (Kaya, DA, 2002, s. 49)

Ahlak
Din telakknin dna karak ahlk bir felsefe problemi olarak tartan ilk Me filozofunun Kind olduunda phe yoktur. O, dorudan ahlkla ilgili olmak zere drt eser kaleme almtr. Bunlar: Risle fil-ahlk, Risle fittenbh alel-fazil, Risle f teshli sblil-fezil ve Risle fil-hle li-defilahzndr. Bugn bunlardan yalnz sonuncusu elimizdedir. Bununla birlikte Tarifler zerine adl eserinde onun felsefe-ahlk ilikisine ve ahlk erdemlere dair grlerinie, Nefis zerinede ise ruhun, dolaysyla ahlkn arnma yol ve yntemleri hakkndaki dncelerini bulabilmekteyiz. Ayrca Eb Sleyman es-Sicistannin Mntehab Svnil-hikme adl eserinde yer verdii Kindye ait hikmetli szler ve vecizelerden de onun ahlk hakkndaki dncelerinin ipularn yakalamak mmkndr. Yukarda grld zere Kind felsefenin pratikteki yararn dikkate alarak onu nsann gc lsnde Allahn fiillerine benzemesidir diye tarif etmekte ve bununla o, insann hikmet, kudret, adlet, iyilik, gzellik ve gereklik gibi ilh sfat ve erdemleri edinerek tam erdemli bir kii olacan sylemektedir. Felsefe lm nemsektir tarifinin yorumunda, ise biri tabi, teki irad olmak zere iki eit lmden sz eden filozofa gre nemli olan ikincisidir yani nefsin istek ve arzularn ldrmektir. nk fazilete giden yol arzular ldrmekten geer. Demek ki, felsefenin pratikteki yarar insana ahlk erdemleri kazandrmasdr. (Kaya, DA, 2002, s. 50)
Kindnin bilgi teorisinin ana unsurlarn belirleyiniz.

Frb ve Felsefesi Giri


slm dnyasnda Kind sonras felsef Faliyetin seyrini nemli lde belirleyen filozoflarn banda gelen Frb ise, slm dininin tabiat gerei ortaya kan Tanrnn birlii, peygamberlik, rhun lmden sonraki durumu (med) gibi bir takm tartmalarn yan sra, dounun ve batnn felsefi karakterli dnce birikimini de dikkate alarak, din ile felsefeyi uzlatrma abalarna bir derinlik kazandrm, bu uzlatrma abasn metafizik, din, toplum ve siyaset felsefesi gibi alanlara ustaca yaymay baarmtr. (Krolu, 2001, s. 224)

85

Hayat
Trkistann Frb ehri yaknlarndaki Vesite yaklak 258h (871-72m) tarihinde doan Eb Nasr Muhammed b. Muhammed b. Tarhan b. Uzlu elFrb et-Trk (. 339/950), gerek babasnn Vesi kalesi kumandan olmas sebebiyle, gerekse Smnler Devletinin hkimiyetinde nemli bir eitim ve kltr merkezi konumunda bulunan Frbda ilk eitimini alm olmas dolaysyla din ilimler ve Arapada yetkinlemitir. Frb, dil ilimleri ve akli ilimlerde daha da ilerleme gayesiyle dneminin Buhara, Semerkant, Merv gibi ilim ve kltr merkezlerinden balayp Badatta sona erecek bir akademik seyahat yapm ve krk yalar civarnda Badata geldiinde bir ok ilimde yetkinlemiti. (Kaya, DA, XII, 1995, s. 145-146) Badatta Eb Bir Mett b. Ynustan Mantk okuyan dnr, daha sonra Harranl Yohanna b. Haylndan mantk ve felsefe eitimi alm ve kaynaklarn bildirdiine gre bu hocadan ok istifade etmitir. Kad bn Sid gibi baz klasik kaynaklar Frb'nin bn Haylandan Badatta mantk okuduunu sylerken daha sonraki tabakat yazarlarndan bn Hallikn onun Mettdan mantk okuduktan sonra Harrana gittiini ve orada bir mddet kalarak bn Haylndan mantk tahsil ettiini syler. Uzun sre Badatta kalan Frb, Dmak (am), Halep ve Msra da ilmi yolculuklar yapmtr. Hayatnn son yllarn Dmakta geirdikten sonra Receb 339'da seksen yalarnda orada vefat etti. Cenazesine nde gelen on be devlet byyle birlikte Emr Seyfddevle katld ve na Bbssagir denilen semtin dnda topraa verildi. (Kaya, DA) XII, s.146) Frb, knyesindeki Uzlug ve Trki kelimelerinden de anlalaca zere Trk kkenlidir. Bunun dnda onun biyografisini veren kaynaklar da Trklere ait olan klah ve abay srtndan karmadn bildirirler. Hayat ile ilgili klasik kaynaklarn sylediine gre Frbnin ok renkli bir kiilii vardr. Bu rivayetlerin bir ksm abartl olsa da Frbnin ok byk bir filozof ve bilim adam olduunda phe yoktur. Baz kaynaklar onun 70 dil bildiini, kendi gelitirdii bir mzik aletini kullanarak dinleyenleri nce alattn, sonra gldrdn sonra da uyuttuunu bildirirler. (bn Hallikan, V, 155-156). Fakat kendisi yetmi dil bilmese de birok dilde ciddi malumat sahibi olduu Kitabel-hurf, Elfz el-Mstaamele fil-mantk gibi eserelerinde Arapa kelimelerle, Greke ve Sryanice kelimeler arasnda yapt karlatrmalan bile anlalabilir. Frbnin antik kltr miras konusundaki engin bilgisinde farkl dillere olan bu hkimiyeti nemli bir etken olmutur. Ayn zamanda mzik alannda yazd Mskal-kebr isimli eseri onun mzik bilgisinin ne kadar kapsaml olduunun ve gl bir mzik kuramcs olduunun en gzel gstergesidir. Yine kendisinin amda eitim grd srada gndzleri bahvanlk yapm, geceleri de felsefe okuduu sylenir. Bir sre kadlk da yapan Frb daha sonra tamamen ilim ve felsefeye ynelmitir.
Frbnin Msr, Suriye, Irak ve Harran blgesi gibi antik bilim ve dncenin btn merkezlerine gidip eitim alm olmas, onun felsefesinde yansmasn gsterir. Frb gemi kltrlerin hem rasyonel hem de mistik unsurlarn dikkate alarak kendine has bir felsefe sistemi gelitirmeye alm ve bunda da baarl olmutur. Gerekletirmeye alt felsefi sistem o kadar baarl bir model oluturmutur ki, kendisine antik felsefenin en byk otoritesi kabul edilip birinci muallim adyla anlan Aristotelese ilaveten ikinci muallim lakab verilmitir.

86

ahsiyeti
Frb madd servete deer vermeyen, hret ve gsteriten nefret eden, ruh ve ahlk temizliini her eyin stnde tutan bir zhid idi. lim ve sanat adamlarna byk deer vermesiyle tannan Seyfddevle filozofa ikram ve ihsanda bulunmak istemise de Frb gnlk ihtiyacn karlayacak 4 dirhem gm paradan bakasn kabul etmemitir. Genellikle mnzevi bir hayat yaamay seven Frb hi evlenmemi ve mal mlk edinmemitir. Frsat bulduka su kylarnda ve balk bahelik yerlerde gezinir, rencileriyle buralarda buluurdu. Tahsl's-saade adl eserinde kmil bir filozofun niteliklerinden, "renim srasnda karlat glklere katlanmal, stn bir zek ve kavraya sahip bulunmal, doruluu ve dorular, adaleti ve dil olanlar seven, onurlu bir ahsiyet olmal, altn, gm ve benzeri eylere deer vermemeli, yeme ime konusunda a gzl ve nefsan arzularna dkn olmamal, doruya ulamak iin azim ve iradesi gl bulunmaldr" (s. 94) eklinde sz ederken deta kendisini anlatmaktadr. (Kaya, DA, XII, 1995 s. 147)

Eserleri
Frbnin eserleri kabaca balk altnda toplanabilir: 1. Popler nitelikli olanlar; 2. Bilimsel incelemelerden elde edilen sonularn derlemelerinden oluanlar; 3. Sistematik almalar. Onun zellikle sistematik olan eserleri, mantk, matematik, astronomi ve astroloji, fizik bilimi, psikoloji, doa tarihi, mzik, genel felsefe, ahlak ve siyaset, dil, bilimler snflamas, tasavvuf ve din gibi balklar altnda ele alnabilir. Klasik dnemde Latince ve braniceye yaplan tercmeler dnda modern dnemde de ngilizce, Franszca, talyanca, spanyolca gibi bat dillerine ilaveten Farsa, Trke ve dier dou dillerine tercme edilen bu eserler ilk yazld yllardan bu gnlere kadar dnya bilim ve felsefe hayatn derinden etkilemi bir klliyattr. Frbnin 96 civarnda olan eserlerinin hepsini burada saymak mmkn deildir. Onun iin rnek olmak zere bazlarn seerek sayabiliriz. Mesela mantk alannda, Aristotelesin ikinci analitiklerine (Burhan), Porphyriusun sagojisine erhleri veya Kesin Bilginin Koullar isimli, Tartma Mant Kurallar zerine (Kitb f edebil-cedel) isimli kitaplar, matematik alannda rnek olarak klidin kitabnn birinci ksmna yazd erh, Kitb el-medhal il el-hendese el-vehmiyye (Kurgusal Geometriye Giri), astronomi ve astroloji alannda Batlamyusun Almagestisine erh, Astroloji zerine Kitbun-Nucm, fizik biliminde Aristotelesin Gkyz kitab Kitbussems zerine erh, Atom hakknda bir risale gibi, psikolojide Aristotelesin Kitab en-Nefsine erh, Risle f mhiyetin-nefs (Nefsin Mahiyeti Hakknda), Risle f menil-akl (Akln anlamlar zerine) gibi kitaplar, mzik alannda Kitb el-Mska el-Kebr (Byk Musiki Kitab), genel felsefe alannda Felsefenin Tanm ile ilgili, Felsefe reniminden nce Bilimesi Gereken Konular isimli, Felsefenin Temel Meseleleri isimli eserler, Ahlak ve Siyaset el-Medinetl-fzla (Erdemli ehir), es-SiyasetlMedeniyye (Seyaset zerine), Tahsils-sade (Mutlulua Ulama), bilim

87

alannda limlerin Saym gibi kitaplar saylabilir. (Kaya, DA, 1995, s. 157158, Topdemir, 2009, 17-24).

limler Tasnifi
Frb Aristo ve Kindden daha kapsaml bir tasnif yapm, hsul-ulum isimli eserinde her bir ilimin teorik ve pratik adan deerini belirtekek eitim ve retimdeki nemine iaret etmitir. Frb nce ilimleri be ana balk altnda snflandrr, sonra da aada grld gibi her ilmin kapsamndaki dier ilimleri sralar: 1. Dil: Sarf, nahiv, 2. Mantk: Organondaki sekiz kitap. 3. Matematik: Aritmetik, geometri, optik, astronomi, mzik, mekanik. 4. Fizik ve Metafizik: Fizikten maksat Aristonun tabiat ilimleri alanndaki sekiz kitaptr. 5. Medeni limler: Ahlak, siyaset, fkh, kelam. Frb bu kapsaml tarifinde ncekilerden farkl olarak fkh ve kelam da teorik ve pratik ksmlaryla birlikte tasnifine eklemitir. Frb ilimleri tadklar deer asndan da snflandrm. Ona gre bir ilmin deeri, konusunun erefli oluundan, kulland delillerin kesin sonu vermesinden veya pratikte byk yarar salamasndan kaynaklanr. Buna gre astronomi birinci kategoriye, geometri ikinci kategoriye, dini ilimler de nc kategoriye girer. (Kaya, DA-12, 1995, s.147).

Mantk
Frbnin en byk baarsn mantk alannda gsterdii kabul edilir. Filozof kendisi ncesindeki btn Aristo yorumcularnn yorumlarn da dikkate alarak Aristotelesin mantk klliyatn ok detayl incelemi, her bir kitab iin erhler, zetler yapm, kendisinden nceki yorumcularn zemedikleri veya anlayamadklar btn belirsizlikleri zmlemitir. (Kad Said el-Kurtub, s. 61) Ayrca kendisi de mantn her bir blm iin mstakil kitaplar kaleme almtr. Frb mant daha nce Aristonun yapmad biimde tasavvurat (kavramlar) ve tasdkt (hkmler) eklinde ikiye ayrarak ele alm, kendisinden sonra slm dnyasnda yazlan btn mantk kitaplar da bu tasnifi dikkate almtr. (Kaya, DA-12, 1995, 147). Frb dil ve mantk arasnda sk bir iliki olduunu temellendirmeye alr. Ona gre dil bilgisi hatasz konumann, mantk da doru dnmenin kurallarn vermektir. Dil bir d konuma ise mantk da bir i konumadr. Buna gre dil lafzlarla i grrken mantk da kavramlarla i grmektedir. Fakat gramer bir milletin diliyle ilgili kurallar ierirken mantk btn insanln dncesine ait kanunlar iermektedir. (Kaya, DA-12, 1995, 147; Frb, 1949, s. 54-63)

Felsefesi
Frbnin felsefi sistemi hem Kurndaki evren anlaynn kendisine salad bak as, hem de felsefi grlerinden faydaland Aristoteles, Platon ve Yeni Platoncu okullarn perspektifini dikkate alarak oluturduu, evreni bir btn olarak kabul eden ve bu btnl fizik dnyann inorganik ve organik en basit unsurlarndan balayarak aama aama evrenin mutlak hakimi olan Tanr hakknda doru kadar ulaan btncl bir sistemdir. Bu

88

sistem iinde ontoloji, epistemoloji, psikoloji ve ahlak birbirini tamamlar sistemler oluturur. Tabiattan balayp en son gaye olan Tanrya kadar varln gayesini aratran bu felsefe sistemi gayeci bir anlaya sahiptir.

Ontoloji
Frb en nemli eserlerinden biri olan Erdemli Devletin giriinde analizine en salt ve en mkemmel varlk olarak nitelendirdii Tanr kavramndan balayarak maddi varln en alt tabakasna kadar inen bir evren emas izmektedir. Onun felsefi sistemi bu ema bilinmeden kavranamaz. Bu emaya gre kademeli bir varlk yaps gsteren evrenin en tepe noktasnda hem ontolojik olarak en yce olan hem de insan aklnn kavrayabilecei en mkemmel varlk formu olan Tanr (lk Sebep) bulunmaktadr. kinci srada maddeden ayrk akllar (el-ukll-mufrika) adn verdii ay kresinin stndeki gk cisimlerinin akllar yer alr. Varlklarn Tanrdan alan bu akllar, nc varlk seviyesi olan Faal Akl ve gk cisimlerini olutururlar. Frbnin Cebrail olarak isimlendirdii bu faal akl Tanr ile ay alt alem arasnda arac konumundadr. Drdnc mertebede baka bir manevi varlk olan nefis bulunur. Nefis ay alt alemdeki insan, hayvan ve bitkilerin biyolojik, psikolojik ve fizyonomik faaliyetlerinin de sebebidir. Beinci ve altnc mertebeyi suret ve form ikilisi oluturur. Bunlar birbirine muhtatr, biri olmazsa dieri olamaz. Bu ikilinin birlemesi ile ay alt alemde ncelikle drt unsur (toprak, su, hava ve ate) oluur. Bunlarn karmndan da nce ayalt alemdeki inorganik, sonra organik varlklar meydana gelir. Ay alt alemdeki cisimlerin maddesi bu drt unsur iken, ay st alemdeki cisimlerin maddesi havadan da hafif olan esirdir. (Frb, el-Mednetl-fzla (Erdemli ehir) 1986, s. 57-58, Kaya, DA-12, 1995, 149. Vcib-Mmkin: Frb yukardaki hiyerarik emaya bal olarak yapt dier bir snflama da varl varl zorunlu (vcib) ve varl zorunlu olmayan (mnkin) olarak ikiye ayrmaktr. z itibariyle zorunlu varlk olan Tanr var olmada ve varln devam ettirmede hi bir eye muhta deildir. Onun yokluu dnlemez. Onun altndaki varlklar ise varlnda Ona gre mmkndrler. Yani olmasalar da olabilir. Onun altndaki varlk ise Tanrya gre mmkn ama bir altndakine gre zorunludur. nk o da bir altndakinin varlk sebebidir. Mesela Gne z bakmndan mmkn varlktr nk yaratlmtr, fakat yaratldktan sonra onun s ve k kayna oluu bir zorunluluktur. Tanrdan baka btn mmkn varlklar, varlklarnda bir sebebe baldrlar. Bir stteki varla. Bu zincir Tanrya kadar gider. (Frb, Uyun el-Mesil, s. 66-67) Sudr Teorisi: Frb Tanrdan yukardaki sraya gre evrendeki varlklarn meydana geliini de Sudr teorisi ad verilen bir teori ile aklar. Frb genel olarak alemin Allahn hr iradesi ve mutlak kudretinin sonucu olarak sonradan yaratldn kabul eden slm kelamclarnn hilafna, Aristo ve Platon felsefesinin bir sentezini yapmaya alan Yeni Platoncu dncenin baz felsefi ve mantki gerekelere dayanarak Alemin Tanrdan sudur denilen bir srele meydana geldiini eklindeki tezini slm dncesi iersinde ifade etmeye almtr. lk anda yaratma teorisine ztm gibi gelen bu teori Frb ve sonrasnda bn Sina gibi baz meai filozoflar tarafndan savunulmu, slmn yaratma anlay bu ekilde izah edilmeye allmtr. Bu teoriye batan beri kar kan slm kelamclarnn bu itirazlar Gazzalnin mehur Tehftl-felsife (Filozoflarn Tutarszl) isimli eseri ile zirvesine ulamtr.

89

Frb ve onun izgisinden gelen slm filozoflar Evrenin varolmas iin byle bir doktrin gelitirmelerinin arkasnda mantki baz gerekeler olduunu ne srmlerdir. Buna gre: 1. Mutlak anlamda bir olan Allahtan okluk aleminin dorudan yaratma ile meydana geldiini kabul etmek Allahn da zatnda bir okluk olduunu kabul etmek anlamna gelir. Bu durumdan kurtulmak iin meai filozoflar Birden ancak bir kar prensibini benimsemek zorunda kalmlardr. 2. Varln sonradan yaratldn kabul edecek olursak da ortaya zamanla ilgili problemler kar. Mesela yaratma bir fiildir ve bir srete gerekleir. Halbuki madde ve hareket yokken zamann varlndan sz edemeyiz. Ayrca Alem sonradansa Allah ondan nce ne yapyordu? sorusu sorulabilir. Eer bir ey yapmyor idiyse tl ve pasif bir Tanr kavram ile kar karyayz demektir. 3. Alem sonradan yaratlmsa Allahn Alemi yaratmadan nceki iradesi ile sonraki iradesi arasnda bir fark vardr. rade sfatndaki deiiklik onun zatnda deiiklik de olabileceini akla getirir. Bu da Allahn uluhiyeti ile eliir. 4. Neden Allah varl belli bir anda yaratmayi irade etmitir. Acaba daha nce veya daha sonra yaratmasna engel olacak bir durum mu vard? (Kaya, DA 12, 1995, 150) te btn bu sorunlardan dolay Frb Kinatn mutlak anlamda akn olan Allahtan hibir irade ve seimi olmakszn ve zorunlu olarak kmas suretiyle (Sudr) meydana geldii dncesini temellendirmitir. Buradaki zorunluluk Allahn zorunlu varlk olmas nedeniyledir. Mutlak olan Allah salt akldr, kendi zatn bilir, dolaysyla kendisi tarafndan bilinir. O hem akl, hem akleden (kil), hem de akledilendir (makl). te Allahn kendi zatn bilmesi btn varln ondan kmasna sebep olmu, Onun kendisi hakkndaki bilgisi evrenin varlnn sebebi olmutur. Fakat Allahn ezelde var olduunu ve kendi zatn ezelde bildiini dnrsek aslnda varln da onun kendini bilmesi sonucu var olduunu ve dolays ile Evreni de aslnda Allah gibi ezeli olduu sonucu mantki bir zorunluluk olarak ortaya kar. Birden ancak bir kar ilkesi gereince Allahdan bir manevi mkemmel bir varlk olan lk Akl kar. Bu akl Allaha nispetle zorunlu, kendi z gerei mmkin bir varlktr. Bu akl hem Allah hem de kendisini dnr, ite bu oklu dnce sonucunda teklikten oklua gei de mmkn olmutur. yle ki, bu lk Akln Allah dnmesinden ikinci akl, kendisinin mmkin varlk olduunu dnmesinden birinci gn (felein) nefsi ve maddesi meydana gelmitir. kinci akl da ilk akla gre zorunlu, kendi z itibariyle mmkin varlktr. Bu akllar hiyerarisi bu ekilde onuncu akl olan Faal akl seviyesine kadar iner. Bu seviyeye kadar tamamen manevi olan varlklar silsilesi Faal aklla birlikte Ay kresi seviyesine ular ve artk Faal Akl, yani Ay kresinin akl, ay alt alemdeki her trl fiziki, kimyevi, biyolojik oluve bozuluun ilkesi olarak ortaya kar. Kaya, DA12, 1995, 150, Frb, El-Medinetl-fzla, 61-62). Bu sudur sreci boyunca varlklar Tanrdan uzaklatka okluk ve noksanlk artmakta, birlik ve yetkinlik azalmaktadr.

90

Frbnin din ve felsefeyi uzlatrma projesi erevesinde dini bir doktrine akli bir izah bulma abasnn bir rn saylabilecek olan bu teori ve buna bal karmlar, slm dnce dnyasnda hem taraftar hem de ciddi muhalifler bulmutur karsnda. Frb ve bn Snnn temsil ettii sudr anlayna tepkilerin zirvesinde Gazzli bulunur. Konuyla ilgili olarak Gazzl blm okunabilir.

Bilgi Teorisi
Frb Aristocu cizgiye yakn durarak bilginin kaynann duyular olduunu savunur. Bu yzden Platonun doutan bilgi teorisini reddeder. Doutan zihni bombo olan ocuk duyu organlar aracl ile d dnyadan edindii tikel alg deneylerini akl gc ile analiz ve sentez yoluyla dzenleyip tmel bilgiye ular, sonra da bunlar aracl ile yeni bilgiler retir. Akln bu bilgileri ileme biimini aklamak iin meai gelenein psikolojik akllar teorisine bavurur. Bu teoriye gre g halindeki (bilkuvve) akln fiil haline (bilfiil) kmas iin srekli fiil halinde bulunan bir d etkene ihtiya vardr. te Aristonun Faal akl adn verdii bu etken Frb tarafndan hem akln ilevini aklamak hem de Peygamberlik gibi slma has bir anlay rasyonel adan temellendirmek iin kullanlmtr. Frb Menil-akl adl risalesinde akln anlamlarn tartrken akl nce ameli ve nazari olmak zere ikiye ayrmtr. Ameli akl insan davranlarn belirler. Nazari akl ise duyularla gelen bilgilerin nefis aracl ile mkemmellemesini salar. Nazari akln duyular aamada adeta rafine eder: a- G halindeki akl (el-akl bil-kuvve): Nefsin bir gcdr. Varla ait renk ve ekilleri soyutlayarak kavram haline getirir. Faal akln etkisi olmadan kendiliinden faaliyete geip soyutlama yaparak bilgi retemez. Gnein gzn grmesini salamas gibi Faal akl da feyzini gndermedike bu akl bir fonksiyon gremez. b- Fiil halindeki akl: (Bilfiil akl) G halindeki akln aktif duruma gemesidir. Bu aamada akl soyutlama yaparak maddeden tam bamsz bilgilere ular. Bu aamada insan hem kendini bilir hem de klli ve aksiyomatik bilgilere ular. C- Mstefd akl. Duyu alglaryla ilikisi kalmayan bu akl insan aklnn ulaabilecei en yksek seviyedeki akldr; sezgi ve ilhama ak olduu iin faal aklla iliki kurma imkanna sahiptir. Bu seviyede insan teorik dzeyde dnme ve akl yrtme imkanna sahiptir. Kaya, DA-12, 1995, 152; Frb, Menil-akl, 49-56).

Ahlak
Frbye gre her insann nihai hedefi mutlu olmaktr. Ona gre mutluluk baka hibir eye ulamak iin ara olmayp dorudan kendinde ama olan bir deerdir. nsan mutluluu elde ettiinde baka hi bir eye ihtiyac kalmam demektir. Ancak baz insanlar mutluluu servette, bazlar maddi hazlarda, bazlar politik gte, bazlar da bilgide arar. Frbye gre gerek ve en yce mutluluk bilgiyle aydnlanmaktr. Yalnz burada Frbnin kastettii bilgi, insann olgunlaarak Faal aklla irtibat kurmas ve evrensel bilgi ile kuanmas anlamndaki bilgidir. Frbye gre bu tr bilgiye ancak filozoflar ve peygamberler ular. Bu tr bir seviyeye ulamak iin teorik bilgi yannda insan mutlulua gtrecek bir takm faziletlerin (erdemli davranlarn) kazanlmas gerekir.

91

Frb erdemli davranlarn, Aristoda olduu gibi her konuda ifrat-tefrit denilen iki ar utan uzak, dengeli davranlar olduunu syler. Mesela cmertlik, cimrilikle savurganlk arasnda bulunan erdemli bir davrantr. Frb faziletleri drt kategoriye ayrr: 1. Nazari faziletler: btn teorik ilim dallar ve en yce varlk olan Allahla ilgili bilgi. 2. Fikr faziletler: dnme gcnn fert ve millet iin en yararl olan aratrma abasdr. Bu faziletin ahlaklarla, kanun koyucularda bulunmas gerekir. 3. Ahlaki faziletler: nsann iradeli davranlarnda her trl arlktan uzak olarak iyiyi, doruyu ve gzeli ama edinmesidir. 4. Ameli faziletler: insann eitli sanat ve mesleklere kar eilimlerini gelitirerek o alanda iyi yetimesi anlamna gelir. (Frb, Tahslussade, 68-76)

Siyaset ve Toplum Felsefesi


Frb Platon ile balayan gelenee uygun olarak insann gerek mutluluunun ancak erdemli bir devlet iinde gerekleebilecei tezini iler ve bu tezi slm toplum ve siyaset yapsna uydurmaya alr. El-Medinetl-fazla (Erdemli Devlet) isimli mehur eserinde ve dier baz eserlerinde ncelikle devletin menei meselesi zerinde durmu ve devlet yaps fikrinin insan topluluklarnda nasl olutuu meselesinde kafa yormutur. Bu balamda drt anlay ne karr: a. Ontolojik teori: Varlk planndaki dzen, insan topluluklarn byle bir planl yap kurmaya sevketmi olabilir. b. Biyo-organik teori: nsan kendi vucudundaki organlarn koordineli altn tespit ettiinde, bu dzeni toplum yapsnda da gerekletirmeyi istemi olabilir. c. Ftrat Teorisi: Doutan topluluk olarak yaamaya gre yaratlm olan insan, ihtiyalarn karlamak iin dayanmay salayacak bir rgtlenme ihtiyac duymu olabilir. d. Adalet Teorisi: insan, kendi mutluluunu ona temin edecek adalet ortamn salayabilmek iin, adaleti gerekletirecek bir yapya ihtiya duymu olabilir. Frb ayrca insan topluluklarn da tam gelimi ve az gelimi olarak ikiye ayrr. Tam gelimi topluluklar kk (ehir), orta (devlet) ve byk (birleik) olarak e ayrlr. Az gelimi topluluklar da aile, sokak, mahalle ve ky olmak zere drde ayrlr. Kk ehir devletini en ideal devlet olarak gren Yunan dncesine karlk Frbnin ne srd birleik devlet eklindeki model Frbnin yaad slm toplumunun evrensel yaklamn yanstmas asndan nemlidir. Devlet biimlerini erdemli (faziletli) devlet ve erdemli olmayan devletler olarak iki blmde inceler. Erdemli devletin sadece bir ekli varken,

92

erdemsiz, bozuk devletlerin drt eklini zikreder. Bunlar sapk, fask, deiebilen ve cahil devletler olup her birinin olumsuz zelliklerini sayar. Daha sonra ilgisini erdemli devlete younlatran Frb bu devleti salkl bir bedene benzetir. Her bir organn kendine has fonksiyonunu en iyi ekilde yerine getirdii bir beden gibi ideal devlette de kurum ve kurulularn bu uyum iinde almas gerekir. Bedende bulunan kalp organna karlk olarak ideal devlette devlet bakann koyan Frb bu ideal bakann zelliklerinin neler olmas gerektiini ayrntl olarak aklar. Bunlar: Mkemmel bir fiziki yap, salkl anlama ve deerlendirme yetenei, gl hafza, kvrak zeka, ifade ve slup gzellii, bilim sevgisi ve tutkusu, yeme, ime, oyun, elence ve cinsel iliki gibi geici kaba hazlara dkn olmama, doruluk ve drstlk sevgisi, kiilik sahibi ve insanlk onuruna dkn olma, adalet sevgisi, kararllk ve uygulama cesareti, gnl zenginlii ve tok gzllk olarak sayd oniki erdemdir. Btn bu zelliklere sahip olan kii hem erdemli deletin hem milletin hem de btn yeryznn sahibi ve imamdr. Bu zelliklerin tmne sahip olan kii bulunamazsa, sadece alt zellie sahip olan yeni bakann nceki bakann koyduu kanunlar uygulamas gerekir. Bu zellikler: bilge olmak, ncekilerin koyduu kanun ve treleri bilmek, ncekilerin gr beyan etmedii bir konuda kanun koyabilecek kadar hukuk formasyonuna, yeni bir meseleyi zebilecek stn zekya, kanunlar halka kabul ettirebilmek iin stn kna kabiliyetine ve sava srasnda ald kararlar yrtecek irade ve kudrete sahip bulunmak. Bu stn niteliklerin hepsi bir kiide bulunmayabilir. O takdirde devleti iki kii ynetecektir. Bunlardan biri kesinlikle bilge olacak, teki ise dier zelliklere sahip bulunacaktr. Bu niteliklerden her biri ayr kiilerde bulunduu takdirde devlet alt erdemli bakan tarafndan ynetilecek demektir. Eer devleti yneten kadroda alt nitelikten bei bulunup bilgelik bulunmayacak olursa o erdemli devlet bakansz saylr ve her an tehlikeyle yz yzedir. Eer bir bilge kii bulunamayacak olursa giderek devlet yklr. Filozoflarn kral ve krallarn filozof olmasn neren Efltun'dan farkl olarak Frb, kiinin dnya ve hiret mutluluunu ve toplumun dirlik ve dzenliini salayacak bir nizam vaad eden Kur'n- Kerm'in ortaya koyduu hayat tarzn da dikkate alarak "ilk reis" ve "imam" diye niteledii ideal devlet bakannn ahsnda yani slm halifelerinde Hz. Peygamber ile filozofun stn zelliklerini birletirmek istemitir. Nbvvet Frbnin kendisinden sonra tartma yaratan dier bir yaklam da peygamberlik messesesi ile ilgili yorumlardr. Sistemini "tek hakikat" ilkesi zerine kuran ve bir mslman filozof olan Frb nbvveti, aklla nakli veya felsefe ile dini bir ortak paydada toplamaya en elverili vasta olarak grr; bunun iin de vahyin mahiyetini, ulv lemle sfl lem arasndaki ilikiyi salayan peygamberin vahyi nasl aldn kendine has bir yntemle aklamaya alr. Filozofun birok problemi zmede sihirli bir forml gibi bavurduu faal akla bu konuda da rol verdii grlmektedir. Fakat vahiy gereini rya olay ile irtibatlandrarak aklla duyu arasnda arac durumunda bulunan muhayyile gcnn etkinliine balad iin nce bu ilikinin nasl kurulduunu grmek gerekir. Ona gre muhayyile gc bir yandan srekli bir ekilde duyulardan gelen izlenimleri alarak dnme

93

gcne iletmekte, te yandan da istek gcnn etkisi altnda bulunmaktadr. Muhayyile gc ancak uykuda iken bu glerin etkisinden kurtulup serbest kalr. Ne var ki muhayyile gc daha nce ald izlenimleri koruyup saklad iin serbest kalabildii uyku halinde onlarn zerinde birtakm ilemlerde bulunur; mesel onlarn analiz ve sentezini yapt gibi taklitlerini de (sembol) oluturabilir. te faal akln etkisi ile mstefd aklda son yetkinliine ulaan insan aklnn bu muhayyile gc Faal aklla irtibat salaynca maddi varlkla ilgili bilgiyi sadk ryalar, manevi varlklarla ilgili olarak ise gaipten haber verme (nbvvet) eklinde ortaya koyar. Bu durum pek ndir olarak baz kimselerde uyankken de gerekleir. Bir insann, bylesine mkemmel bir ekilde gelimi olan muhayyile gc sayesinde ulaabilecei en son mertebe nbvvet mertebesidir. Bu mertebedeki insan faal akldan (Cebrail) gelen feyzi (vahiy) dnmeye ve akl yrtmeye gerek kalmadan bir anda uyankken de alr. Bylece ulv lemlere ait varlklar gerekten grr, hal ve istikbale dair bilgiler verir. Bundan daha aa mertebede bulunan veller baz keif ve ilhamlara mazhar olsalar da ruhan varlklar gremezler. Sradan halka gelince, onlarn muhayyile gc zayf olduundan uykuda da uyankken de faal aklla asla iliki kuramazlar. (Kaya, DA-12, 1995, s. 154-156, Frb, 1986, s. 108116.) Frbnin din-felsefe uzlatrmas projesinin en nemli uygulama alanlarndan biri olarak grd nbvvet teorisi bize din ile felsefenin ayn kaynaktan yani faal akldan geldiini, dolays ile aralarnda mahiyet fark deil sadece derece fark olduunu gsterir. Bu teorinin baz yorumcular peygamberin faal aklla ilikiye Allahn inayeti ile ulamasna karlk filozofun akl ve dnce gc ile ulatn sylemesi ile Frbnin filozofu peygamberden daha stn tuttuunu iddia etmilerdir. Bu iddia samadr. nk Yukarda belirtildii zere faal akln etkisi nce peygamberin mstefd aklna, oradan da son derece gelimi olan muhayyile gcne ulamaktadr. u halde bylesine mkemmel iki alg gcne sahip bulunan peygamber sadece akl gcyle yetinen filozoftan stn olacaktr. Buna gre her peygamber filozoftur, fakat her filozof peygamber deildir. (Kaya, DA12, 1995, s. 156.) Etkileri Frb kendisinden sonraki slm Felsefesi ve Hristiyan-Yahudi dncesi geleneini en derinden etkileyen dnrlerden biridir. Gerek kurucusu olduu meai felsefesi gelenei, bn Sn ile zirvesine ulam ve etkileri yzyllar srmtr. Mantk alanndaki almalar onu btn otoritelerin stnde bir konuma oturttu. Artk ana bavuru kitaplar onun kitaplaryd. Kaynan Plotin'den alan ve Frb felsefesinde sisteme kavuan sudur teorisi, buna bal olarak ittisal, saadet ve nbvvet nazariyeleri hvn- Safa ile bn Sn bata olmak zere slm ve Latin Ortaa filozoflar zerinde dorudan veya dolayl olarak etkili olmutur. Robert Hammond The Philosophy of Alfrb and Its Influence on Medieval Thought adl eserinde skolastik felsefenin en nllerinden olan St. Thomas ile Frb felsefesinin karlatrmasn yapm ve St. Thomas felsefesinin deta Frb sisteminin bir tekrar mahiyetinde olduunu gstermitir. (Kaya, DA-12, 1995, s. 157).

94

Onun nbvvetle ilgili bu orijinal tezi kendisinden sonraki bn Sn, bn Rd, bn Meymun, Albertus Magnus ve Spinoza gibi dnrleri de etkilemitir.
Frbnin varln meydana gelii ve Erdemli Devletin nitelikleri ile ilgili grleri arasnda nasl bir paralellik vardr dnnz.

BN SNA
Hayat
Asl ad Hseyin olan bn Sn, Eb Ali knyesiyle anld gibi, tp ve felsefe alannda en byk otorite demek olan e-eyhr-Res nvanyla tannmakta, Batda ise Avicenna olarak bilinmektedir. Kltrl bir ailenin ocuu olarak 370/980-981 ylnda Buhara yaknlarndaki Efenede dodu. lk renimini babas Abdullahtan gren bn Sn, on yanda Kurn ezberledi. ann eitim sisteminde yer alan dil, edebiyat ve din ilimleri tahsil ederken bir yandan da matematik, geometri, astronomi, mantk ve felsefe dersleri ald. Onun mantk ve felsefe alanndaki hocalar iinde sadece Eb Abdillah en-Ntlden sz edilmektedir. Sonra tbba ynelerek dnemin nl hekimlerinden Eb Sehl sa b. Yahy ve Smnoullarnn hekimbas olan Eb Mansur Hasan b. Nuh el-Kumrden tp tahsil etti. Henz on sekiz yandayken bu dahi gen, o srada Smn hkmdar olan Nuh b. Mansuru tedavi ederek saray hekimliine getirildi. Saray ktphanesinde o gne kadar grmedii zengin bir tp ve felsefe literatryle karlaan bn Snnn yetimesinde bu ilim hazinesinin byk rol olduu sylenir. Smn Devletinin 396/1005 ylnda yklmasyla Buharadan ayrlmak zorunda kalan filozofun hayatnda frtnal bir dnem balar. nce Hrizm blgesindeki Grgene gider. Gittii her yerde devlet byklerinden byk bir sayg gren bn Sn Grgente Brn, Eb Sehl el-Mesih, bnlHammr ve bnl-Irk gibi bilginlerle tant ve bu ilim adamlaryla eitli konularda tartmalarda bulundu. Bu srada kendisini davet eden Gazneli Mahmudun bu davetini kabul etmeyerek Grgenten ayrlmak zorunda kald. Yedi yl sren bir seyahatten sonra Crcana gitti ve orada sadk rencisi ve filozofun biyografisini yazan Eb Ubeyd el-Czcn ile tant. Burada bir yandan eserlerini kaleme alrken bir yandan da felsef ve ilm konularda ders veriyordu. ki yl Crcanda kaldktan sonra Rey, Kazvin ve Hemedanda Bveyh emirlerinden Mecdddevle ve emsddevlenin saraynda arland ve bu emirlerin tedavisinde gsterdii stn baardan dolay byk dller ald gibi bir ara emsddevlenin veziri oldu. Emirin lmnden sonra olu Semddevlenin yapt vezirlik teklifini reddettii iin Bveyhlerle aras alan filozof, 415/1024 tarihinde sfahana gitmek zere kardei, iki hizmetisi ve talebesi Czcn ile birlikte Hemedandan gizlice ayrlarak skntl bir yolculuktan sonra Taberna ulat. sfahanda Alddevlenin meclisine katlan bn Sn, burada sayg grd ve Alddevle tarafndan vezirlie getirildi. Sultann tertip ettii ilm toplantlar filozofun hretinin yaylmasn salad. sfahanda kald yllar boyunca nisbeten sakin bir hayat sren bn Sn, Gazneli hkmdar Sultan Mesudun sfahan almasndan sonra evinin ve ktphanesinin yamalanmas zerine byk bir sarsnt geirdi. bn Snnn bu dnemde sal da bozuldu ve devrinde yaygn olan kulun hastalna yakaland.

95

Kendisini tedavi etmeye alsa da bunda baarl olamayan filozof, 428/1037 tarihinde Alddevle ile kt Hemedan seferinde elli yedi yalarndayken vefat etti ve Hemedana defnedildi. (Alper, DA, 1999, s. 319-320; Beyhaki, s. 73, bnl-Kft, ). bn Snnn babasnn smail dailerini evinde arladn rivayet etmesinden dolay onun iilii konusunda gr bildiren felsefe tarihileri vardr. Fakat Dimitri Gutas konuyu ayrntl olarak inceledii makalesinde Onun Hanefi mezhebine mensup olduu tespitinde bulunmutur. (Gutas, 2004, stanbul, 13-29)

Eserleri
slm filozoflar ierisinde en ok eser vermi melliflerden biri olan bn Sn'nn mantk, tabiyyt, riyziyyt ve metafizik gibi disiplinlerle ilgili eserleri olduka geni hacimli, Kind ve Rz gibi kendisinden nceki filozoflar tarafndan kaleme alnan almalardan daha mulldr. slbu ve kendisinden nce yzeysel olarak ele alnan meseleleri dikkatli ve ayrntl bir biimde ortaya koymas bakmndan seleflerinden, hatta stad Frb'den ileridedir. Ayrca Kur'an'n baz srelerini tefsir etmesi; namaz, kader, nbvvet ve hiret gibi konular tartarak dorudan din meseleler zerinde younlamas. slm dnyasnda eserlerinin daha fazla kabul grmesine yol amtr. Dou'da V(XI) ve VI. (XII.) yzyllardan sonra Kind ve Frb'nin isimleri unutulmaya balanmken bn Sina'nn eserleri olduka geni bir corafyaya yaylm, belirli lde slm dnyasnda bugne kadar devam eden felsefi eitimin temelini oluturmutur. Eserlerinin mevcut nshalar da bu duruma iaret etmektedir. Nitekim Kindnin eserlerinden sadece iki el yazmasna ulalabilmi, Frb'nn eserlerinden nemli bir ksm eksik kalmken bn Sina'nn almalarnn neredeyse tamam pek ok nsha halinde gnmze kadar gelmitir. George C. Anawati, Mfelleft bn Sn adl almasnda dnya ktphanelerinde filozofa nisbet edilen 276 adet eser tesbit etmitir. (Alper, DA, 20.cilt, 337-338) Filozofun, btn bilim alanlarn kapsayan yzlerce eserini burada zikretme imkanmz yoktur. Burada sadece kitap boyutunda olan belli bal eserlerini rnek olmas asndan sralayabiliriz: 1. e-if. Felsefeye dair en nemli eseridir. Ansiklopedik bir tarzda yazlm olup mantk, tabiyyt, riyziyyt ve ilhiyyt blmlerinden meydana gelmektedir. lk defa brahim Medkr bakanlndaki bir heyet tarafndan yirmi iki cilt halinde yaymlanm (Kahire 1952-1983), ardndan bu neir on cilt olarak yeniden gerekletirilmitir (Tahran 1984). 2. en-Nect. Felsefenin temel konularnda okuyucuya bilgi vermek ve bu alana ynelen kimseleri yetitirmek amacyla 417 (1026) veya 418 (1027) ylnda kaleme alnmtr. nemli lde e-ifnn mantk, tabiyyt ve ilhiyyt blmlerinin bir zeti mahiyetinde olan eserin riyziyyt blm Czcn tarafndan bn Sina'nn eserlerinden faydalanlarak oluturulmutur. en-Nect'n eitli blmleri Srynce. brnce, Farsa, Latince. Franszca, ngilizce. Almanca ve spanyolca'ya evrilmi, esere Fahreddin er-Rz bata olmak zere pek ok mellif tarafndan erh yazlmtr. en-Nect'n Kitb'n-Nefs blm Fazlurrahman tarafndan doktora tezi olarak ngilizce tercmesiyle birlikte yaymlanmtr (Oxford 1952).

96

3. el-rt vet-tenbht: Felsefenin mantk, tabiyyt, ilhiyyt ve ahlk konularnda yazlm olup e-ifdaki ilgili blmlerin zeti niteliinde ise de gerek slbu gerekse kullanlan kavramlarn farkll ve ortaya konulan grlerin yeni bir sistematik ierisinde sunulmas bakmndan zgn bir eserdir. lk defa Jacques Forget tarafndan yaymlanan kitabn (Leiden 1892) son lm neri, Na-srddn-i Ts erhiyle birlikte Sleyman Dny tarafndan gerekletirilmitir. Daha sonra da bu nere dayanlarak birok basks yaplm ve Farsa, Franszca, ngilizce, Rusa ve spanyolca gibi dillere evrilmitir. Ayrca esere pek ok erh ve telhis yazlmtr. 4. Dniname-i Ala'. Felsefe alannda Farsa olarak yazlm ilk ansiklopedik eserdir. Alddevle Muhammed b. Rstem'e ithafen kaleme alnan kitap mantk, tabiyyt ve ilhiyyt olmak zere blm halinde yazlm olup riyziyyt blm, daha sonra Czcn tarafndan bn Sn'nn eserlerinden faydalanlarak meydana getirilmitir. Gerek slbu gerekse muhtevas asndan ei-rt ve't-tenbht ile en-Nect'tan farkldr ve Farsa'daki felsefe terminolojisinin gelimesine byk katk salamtr. Eser iki cilt halinde Franszca'ya (Paris 1955-1958), Rusa'ya, Metafizik blmn The Metaphysica ofAvicenna adyla ngilizce'ye (New York 1973) evrilmitir. 5. el-Mebde ve'1-me'd. Metafizik ve ahlk konusunda yazlm olup blmden olumaktadr. (Tahran 1984). 6. Uyn'l-hikme. Mantk, tabiyyt ve metafizik olmak zere blmden oluan kitabn tabiyyt blm ilk defa Tis'u res'il ierisinde neredilmitir. 7. Hay b. Yakzn. Sembolik hikye tarznda yazlm bir eseridir. Kitapta, insann beden ve nefsan glerini aarak bilginin semav kayna ile temas kurabilecei ve bylece varlk mertebeleri ierisinde kendisinin yerini kavrayabilecei dncesi ilenmektedir. Trke evirisiyle birlikte M. erefettin Yaltkaya (stanbul 1937), AhmedEmn (Kahire 1952) ve Franszca evirisiyle beraber Henry Corbin (Tahran-Paris 1954) tarafndan yaymlanmtr. 8. el-Hikmet'1-merikyye. 418 (1027) veya 419 (1028) ylnda yazlan eser bn Sn'nn dier ansiklopedik almalarnda olduu gibi mantk, tabiyyt, riyziyyt ve ilhiyyt olmak zere drt ana blmden olumaktadr. Ksmen gnmze ulaan eser, bal sebebiyle eitli tartmalara konu olmutur. bn Sn, bugn mevcut olan mantk blmnn giriinde mant Merikler'in baka ekilde adlandrdn, fakat bu eserinde mantk adn kullanmay srdreceini sylemekte ve e-if' genlik yllarnda avam iin yazm olduunu kaydederek bu kitab da kendi konumunda bulunanlar iin kaleme aldn belirtmektedir.

Felsefesi slm Dncesi indeki Yeri


slm felsefesi geleneinin hem kendisinin mensup olduu meai ekolu, hem de dier ekoller tarafndan otoritesi, kendisine eletiriler yapanlar tarafndan bile kabul edilmi byk ve gl bir felsefi sistem kuran bn Sn Latin ortaanda da en byk filozoflardan kabul ediliyordu.

97

bn Sn slm bilim ve dnce tarihinde ilk defa bir felsefe ve ilimler ansiklopedisi vcuda getirdii gibi ayn zamanda nesir, nazm ve hikye tarznda felsef eserler kaleme alan sanatkr-filozoftur. Aristo gibi bn Sn da eserlerini kendi dnemindeki bilimler snflamasna uygun olarak kaleme alr. Bunlar en geni erevede mantk, tabiyyt, riyziyyt ve ilhiyyt konularn ierir. Arapa, bilim ve felsefe dili olarak bn Sn'nn eserlerinde zirveye ulam, felsef ve ilm eserler onun tasnifiyle mkemmel bir dzeye kavuarak sonraki nesiller iin rnek tekil etmitir. Bilimler snflamasna gre yazd byk, orta ve kk hacimli btn eserlerinde bn Sn salt aklla balad felsefeyi nbvvetle talandrr. Hemen btn felsef eserlerinde dinin fert ve toplumun mutluluu iin gerekliliini ve tabiiliini, karmak kantlara bavurmakszn akc bir slpla aklamaya alr. (Durusoy, DA, c. XX, s. 322)

Bilgi Teorisi ve Mantk


bn Sn bilgi problemini mantk ve psikoloji (nefis) konularyla birlikte ele alr. Ancak genellikle nefisle ilgili yazlarnda bilme srecini, mantkta ise bilgiyi biim (suret) ve ierik (madde) bakmndan inceler. En temel zellii bilmek, istemek ve yapmak olan insann her eit bilgiye ulaabileceini syleyen bn Sn, bilmenin zihnin soyutlama yapmasyla baladn belirterek bunu idrak terimiyle ifade eder. Dier bir ifadeyle bilme, zihnin soyutlama yoluyla nesnenin suretini alp bilgiye dntrmesinden ibarettir. u halde soyutluk durumuna gre zihinde iki eit bilmeden sz etmek gerekir; eer bilgiye konu olan ey somut bir varlk ise eitli soyutlama derecelerinden geerek zihinde oluur ve o eyin bilgisine ulalm olur; fizik varlklarn bilgisi bu ekilde elde edilir. Bilgiye konu olan manev ve metafizik bir ey ise o zaman soyutlama ilemine gerek duyulmayaca iin o eyin bilgisi dorudan kazanlan bir bilgi olacaktr. u halde nesnel dnyann verileri eitli aamalardan geerek zihnimize ulamakta, zihin kendine has faaliyetlerle onu yeni ilemlerden geirmekte ve sonu olarak bir kavram (tasavvur) veya bir yarg (tasdik) elde etmektedir. Bu sonulara ulatran ileme dnme (fikir) denilmektedir. (Durusoy, DA, 1999, s. 323, bn Sn, e-if en-Nefs, 1975, s. 52, 53, 312)
bn Sn'ya gre bilgi sadece dnceyle elde edilmez: bu konuda daha nemli ve kestirme yol sezgidir. Bu bakmdan filozofun sezgiye dnceden de fazla nem verdii sylenebilir. nk konu iyice incelenirse bilgi deeri tayan nermelerin bu husustaki kabiliyeti gelimi kiilerin sezgilerine dayand grlr. bn Sn'ya gre dnce ve sezgi znde birdir. Dnce bir zaman srecinde gerekleen sezgi, sezgi de bilginin deta zamansz olarak bir anda kazanlmasdr. Ancak sezgi bazan insann iradesi dnda gerekletii halde dnce daima iradeli bir faaliyettir. bn Sn, 1975, s. 219 vd)

Akllar konusunda bn Sn Kind ve Frbden farkllaan bir teori gelitirmitir. Buna gre insann sahip olduu bilme yetenei kuvve halinde akl, bu yetenekle dncenin ilkelerinin kazanlmas meleke halinde akl, bu ilkelere dayanarak gzlem ve deneyle nesnel dnyann bilgilerinin kazanlmas fiil halinde akl, faal akln etkisiyle zihnin bu aamalardan geerek mkemmellik dzeyine ulamas mstefd akl adn alr. Ancak stn yeteneklere sahip olan peygamberlerin mazhar olduklar vastasz bilgi onlarn kuts akl tarafndan alglanr. Fakat genel anlamda bilme nazar akl gcnn bir ilevidir. bn Sn, e-if en-Nefs, 1983, s. 39-40, 185-186. 219-220; el-rt, S. 94-95.

98

Psikoloji
bn Sn, Aristo geleneine uyarak psikolojiye tabiat felsefesi iinde yer vermekle birlikte nefsin bamsz ve gerek bir varlk (cevher) olduu ve lmszl gibi nefisle ilgili baz nemli grleriyle ondan ayrlr. Bitkilerde grlen beslenme, byme ve remenin ilkesidir. Hayvan nefis, sz konusu fiillerin yan sra hayvanlarda grlen duyusal drak ve iradenin de ilkesidir. nsan nefsi ise bitki ve hayvan nefsinin sahip olduu btn g ve fiillerden baka akl idrak ve irade gcne sahiptir. Nefis ayn zamanda bedene de yetkinlik kazandrr. Nitekim duyu organlar nefis sayesinde anlaml ilev grebilmektedir.(bn Sn, e-if' en-Nefs, s. 25-26, 32,207. Durusoy, DA, 1999, s. 325) Nefsin hakikati: bn Snya gre nefs her insann ben szyle kastettii eydir. bn Sn bu lafzla iaret edilen eyin bir ok insann ve kelmclarn ounun zannettii gibi beden olmadn, bu zannn yanl olduunu, aksine burada iaret edilenin nefs (ruh) olduunu vurgular: Nefs, Bu kalba feyz ederek ona can veren, onu bilgileri ve ilimleri kazanmak iin bir alet olarak kullanan, bylece cevherini mkemmelletirerek Rabbini tanyan, onun verdii malumatn hakikatlerini kavrayan, bunun sonucunda da onun huzuruna dnmeye hazr hle gelerek onun meleklerinden bir melek olup sonsuz mutluluu elde eden ruhan cevhere denir. (bn Sn, Risle f marifetin-nefsin-ntka ve ahvlih, Albert Nadirin bn Sn ven-nefsilbeeriyye, (Beyrut, el-Matbaatl-Katlkiyye, tsz.), 30-31.) Nefsin varlnn ispat: bn Sn psikolojiye zel bir nem vermitir. Bunun iin nefsin varlnn ispat ile ilgili de felsefi literatrde nemli yer tutan baz deliller gelitirmitir. Bunlar: - Cisimler cisim olduklar iin deil, onlarn cisimliine ilave bir takm sebepler dolaysyla hareket ederler. Hareket bu sebeplerden, etkiden sonucun domas gibi doar. Cisimlerin iki trl hareketleri olduuna gre, bunlarn sebepleri de iki trldr: Birincisi cisimlerin aaya dmesi gibi zorunlu bir harekettir. Bu hareketin illeti de cisimlerin kendilerine aittir, yani muhtevasnn tabiatna ve bir unsurunun dierine stn gelmesine baldr. Dieri ise zorunlu olmayan harekettir. nsan cisminin, tabiat gerei durmas gerekmesine ramen yryerek hareket etmesi gibidir. Dier taraftan kular da, cisimlerin arl gerei yere dmeleri gerekirken uarlar. Bu tr hareket cisimlerin tabiatyla ve yapsyla ilgili olmadna gre, burada bu cisimlerin unsurlarna ilaveten baka bir hareket ettiriciye ihtiya vardr ki bu da nefs (ruh)tir. - Cisimlerin bazlar idrak sahibi olan, bazlar da idrak sahibi olmayan olarak sfatlanrlar: drak edenlerin bu gcnn cisimlerine atfedilmeleri mmkn deildir, aksine cisimlikleri dnda baka glere sahip olmalar gerekir. te bu glere nefs (ruh) denir. - Eer bir insan bir konuya ok dalmsa kendi kendine, u vakitte, unlar yaptm diye konuur ve o anda bedeninin dier btn azalarn unutmutur. yleyse o insann zat bedeninden baka bir eydir ki bu zat nefstir. - nsan bedeninin organlar ocukluunda, genliinde, orta yallnda ve ihtiyarlnda srekli olarak deiiklie urar. Buna karlk o, ocukluundaki ve hayatnn deiik aamalarndaki hllerini hatrlamaya devam eder. Bu durum insanda, bedenindeki deimelere ramen deimeyen ve sabit kalan bir ey olduu anlamna gelir ki ite bu ey insann nefsidir.

99

- bn Snnn gnmz aratrmaclar arasnda en mehur olmu delili ise uan adam delili olarak isimlendirdikleri delildir. Delilin metni yledir: yle farz edelim: Bir kii bir defada ve yetikin olarak yaratlm olsun. Fakat bu insan d dnyada olup bitenleri de gremez durumda olsun. Bu insan havada veya bolukta yzer durumda olsun, ve bylece hi bir duyu algs olmasn. Organlar da hibir ekilde temas etmeyecek ekilde birbirinden ayr ve balantsz olsun. nce kendi benliinin var olup olmadn dnr ve kendi benliinin var olduundan phe etmez, bununla beraber hi d veya i organn gremez. Kendi benliinin farkndadr ama onun uzunluu, genilii veya derinlii var mdr bilemez. Bu hldeyken bir el veya baka bir organ hayal etme imkn olsa, bunlar kendi benliinin bir paras veya kendi varl iin gerekli bir ey olarak alglamaz. Bilindii zere idrak eden etmeyenden, tasdik eden etmeyenden farkldr. Bylece kii kendine zg ve idrak etmedii cisminden ve organlarndan farkl bir varl olduunu bilir. Eskilere gre bn Snnn ruhun varlyla ilgili en muteber delili ise insann madde ve arazlarndan soyut kavramlara ulamasyla ilgili tespitidir. Bu, ya kavramn ilim kavramnda olduu gibi madde ve arazlarndan zatnda ayr olmasndan, ya da aa kavramnda olduu gibi akln onu maddenin arazlarndan soyutlam olmasndan dolaydr. Bu soyut kavramlar, madde ve arazlarndan soyutlanarak elde edilmilerdir. Fakat alndklar konulara gre deil, alan zneye kyasla elde edilmilerdir. Baka bir ifadeyle bu soyut kavramlar aklda varlk bulmalaryla maddeden soyutlanm olurlar. Akln cisimde hulul etmesinden sz edilemez. nk akl makulattan yani kavramlardan ibarettir, bunlar ise soyutlanmtrlar; soyutlanm bir eyin de soyutlanmam bir eyde hulul etmesinden sz edilemez. yleyse makulatn yerinin baka bir ey olmas gerekir ki bu da nefs (ruh)tur. (bn Sn, e-if: Tabiiyyt, 1952, s.241.) bn Sinann metafizik grne yer darl dolays ile giremiyoruz. Fakat bu konuda Frb ile ayn ekole mensup olmasndan dolay aralarnda byk benzerlikler vardr. Bu yzden bu blmdeki dier filozoflar btnleyici olmas asndan onun din felsefesi konusundaki grlerine yer vermek daha uygun olacaktr.

Tp lmindeki Yeri
Byk bir filozof olduu kadar nl bir hekim olan bn Sn, bu alandaki eserleriyle slm dnyasyla birlikte Avrupa tp geleneini de derinden etkilemitir. Onun Batdaki etkisinin XVII. yz-yla kadar srd ve eski Yunan tp otoriteleri olan Hipokrat ile Galen'in hretini glgede brakt kabul edilmektedir. Nitekim lmnden yzyl sonra, bir tp aheseri olarak bilinen el-Knn 't-tb adl eserinin spanya'da Latince'ye tercme edilip XIII. yzyldan itibaren Avrupa niversiteleri tp fakltelerinde ders kitab olarak okutulmas ve XVII. yzylda Vallodolid niversitesi'nde bir bn Sn (Avicenna) krssnn ihdas edilmesi bunu gstermektedir. Ayrca el-Knn fitbb'n Latince bir nerinde (Pavia 1510) yer alan kapak resmi, onun tp iimindeki otoritesi-nin nasl deerlendirildiinin bir gstergesidir; zira resim bn Sn'y ortada bir tahtta, Hipokrat ve Galen'i de onun iki yannda otururken tasvir etmektedir. slm dnyasnda kendisinden sonra gelen bn'n-Nefs ve Hac Paa gibi mslman tabipler hakknda "devrin bn S-

100

n's" tabirinin kullanlm olmas, bu otoritenin slm dnyasnda da devam ettiini gstermektedir. (Arslan Terziolu, 1999, s. 336)

Din Felsefesi
bn Sn'nn din felsefesiyle ilgili dnceleri insanlk in dinin gerekli olup olmad, vahyin imkn ve mahiyeti, vahiy dilinin yaps gibi konular etrafnda younlar. Dinin gerekliliini siyas ve hukuk adan ele alan filozof, insann tek bana yaamas durumunda btn ihtiyalarn karlamasnn imknsz olduunu, bu sebeple topluluk iinde yaamak mecburiyetinde bulunduunu hatrlatarak birlikte yaayan insanlarn temel ihtiyalarn karlamalar, kamu dzenini ve i bar salamalar gerektiini, bunun da ancak i blmyle baarlabileceini belirtir. Devletler ve toplumlar da bu gerekten domutur. Toplumsal ilikilerin ve i blmnn salkl yryebilmesi iin herkesin samimiyetle benimseyip uyaca balca yasalarn ve kurallarn ortaya konulmu bulunmas gerekir. bn Sn'ya gre bu dzenin dayana olan temel lleri belirleme ii btnyle toplumun kendisine braklrsa o zaman herkes kendi yararna olann adalete uygun, zararna olann ise adalete aykr ve zulm olduunu leri srecektir. Bylece ortak ahlk ve hukuk normlarda bir anlama bulunamayaca iin kamu dzeni srekli sarslacak ve toplum kalc bir bara ulaamayacaktr. Bundan dolay ilh inayetle toplum iinden bir kii peygamber olarak grevlendirilmi, ona ferd ve itima hayat dzenleme ynnde gerekli bilgi verilmitir. nk ilh inayet fert ve toplumun iyiliini, kamu dzeninin gereklemesini, kamu dzeni de nbvvetin varln gerekli klar. (e-if el-lhiyyt, 1952, s. 441-443; Risale Adhaviyye f emri'l-me'd, s. 110; Risletu'l-Ars, s. 398; el-rt, s. 152, Kitb'l-Hidye, s. 298-299)
Ayrca peygamberin nefsi yaratltan teyit edilmi olup onun akl gc de sezginin en st dzeyinde bulunan kuts akl seviyesindedir. Bu kiinin yaratltan getirdii bilgi yetenekleri sradan insann yeteneklerinin ok stndedir. Hibir eitim ve retime gerek kalmadan vahiy yoluyla ona varlk, hukuk ve ahlka dair temel bilgiler verilir. Bu bilgi nce onun nazari aklna, oradan mtehayyile ve ortak duyusuna geer; bylece soyut ve tmel olan bilgi somut hale gelir. (bn Sn, en-Nefs, 1952, s. 154, 219-220; el-rt, 1960, s. 161-167).

bn Sina'nn din felsefesi onun metafizii ve ahlk felsefesiyle yakndan ilgilidir. te yandan birer formel kalptan ibaret olan ahlk kavramlara ierik kazandrma zorunluluu, madd haz ve elemlerle veya denemesnama yoluyla iyi ve kty belirlemenin imknszl, ayrca insann mutluluu iin vazgeilmez deer tayan soyut metafizik gereklerin her seviyedeki insana anlatlmas mecburiyetinden doan dil sorunu gibi hususlar dikkate alndnda, srf insan akl ve manev melekeleri asndan bakldnda anlalabilir, yaanabilir hakiki bir dinin varl zorunlu olmaktadr. Dier bir ifadeyle bn Sn'ya gre hi kimse akl adna din bilginin imknsz ve gereksiz olduunu ileri sremez. Nitekim vahyin olmadan iyi ve kt sorunu zlemez; nk insan iyi ve kt sorunu karsnda salt akl dzeyinde kalamaz, objektif dnemez ve objektif davranamaz. Bu deerlere ilikin durumlarda duygular da harekete geip nsan sbjektif yarglar vermeye ve hareket etmeye zorlar. nsan tutkular konusunda uyararak onlara kaplmaktan koruma ve akla gre davranmaya yneltmede dinin varl gerekli olup onun yerini baka bir ey tutamaz. Dier taraftan akl baz metafizik gereklikleri bir lde anlayabilse dahi dil sorunu yznden bu gereklikler toplumun byk bir kesimine anlatlamaz, onlarla

101

paylalamaz. Bu sebeple olmal ki bn Sn, metafizikle ilgili yazlarnda akl kavramlarla din kavramlar yan yana kullanarak felsef kavramlarn dindeki karlklarn gstermeye alr. Bazan da dncesinin ulat sonular bir yet ve hadisin belli bir ksmna veya kelimesine gndermeler yaparak destekler. e-if el-lhiyyt, 445-446) Mesel metafizikteki vacip varlk Allah Tel olarak geer; imknnn karl kfr faal akln karl "errhu'1-emn", "Cibril", "en-nm-s'1-ekber" veya "levh-i mahfz"dur. Nefsin bilgisinden Tanr'nn varlnn bilgisine ykselmek "yetlerin enfste gsterilmesi diye de ifade edilir. Gk akllar mukarreb melekler, gk nefisleri hamele ve mvekkel meleklerdir. bn Sn oluun derecelerini de ibda', sun", halk ve tekvn eklindeki din terimlerle ifade eder. (Durusoy, DA, 1999, s. 330)
bn Snnn kitapta zikredilen devasa eserleri ve insan bilgisinin her alann kapsayacak almalar, sizce kendisinden sonraki yzyllarda ne tr bir etki yapmtr.

zet
Dou slm filozoflarnn temel grleri Bu blmde dou slm dnrlerinin Tanr-Evren-nsan ilikisini balamnda gelitirdikleri belli bal reti ve teorileri ele aldk. Bu erevede filozoflarn bilimleri slm kltr ile evrensel dnceyi uzlatracak ekilde yeniden yorumladklarn grdk. Ayrca Tanr ve Evren hakknda doru bilgiye ulamada insan akl ile dini vahyin ayn sonuca ulatn ama farkl metodlar kullandn vurguladk. Her bir filozofun farkllklar ile birlikte slm vahyinin rasyonel adan temellendirmesi iin ortaya koyduu, sudr teorisi, semavi akllar teorisi gibi teorileri ele aldk. Bu dnrlerin evrensel kltre katklar Kind, Frb ve bn Snnn gelitirdikleri bilim tasnifleri, mantk konusundaki almalar, nefs ile ilgili yorumlar ve nefsin varlna dair gelitirdikleri deliller, yaptklar akl tasnifleri ve Frb ve bn Snnn varln Tanrdan kn izah eden sudur teorileri ve kozmolojik teorileri yoluyla hem slm dncesini hem de ortaa bat ve Yahudi dncesini etkilemiler, Maymonides, Byk Albert gibi bir ok dnre etki etmilerdir. Kind, Frb ve bn Sinann bilgi teorisi, ahlak ve siyaset dncesi ve din felsefesi alanndaki grlerinin birbiri ile karlatrlmas Filozoflarmzdan Kind slm dncesi iinde felsefe geleneinin balatcs olmas nedeniyle Arapada bir felsefe dili oluturmak, kelam metodolojisinden felsefi ynteme gemek iin gerekli olan bilim ve dnce altyapsn oluturmaya gayret ederken, Frb felsefi bilimlerin slm kltrnde kklemesini salam, Aristo mant ve bilim anlayn, din-felsefe uzlatrmas, Tanr-Evren ilikisi gibi konular izah etmek iin kullanma konusunda younlamtr. bn Sn ise btn bu abalarn zirvesini sembolize eder. O da Frb geleneini takip etmekle birlikte, hem eser says, hem kulland dil ve slup hem de ele ald konularn eitlilii asndan nceki iki dnr de ok amtr. Felsefeye ilaveten bn Snn Tp alannda slm dnyas ve batdaki etkisi de ok byk uzun sreli olmutur. Ahlak ve Siyaset dncesi alanlarnda da zellikle zellikle Farabi ve bn Sina Aristo-Eflatun geleneini slm ahlak ve siyaset anlay ile uzlatrma abas iinde olmulardr.

102

Kendimizi Snayalm
1. Kindiye gre en erefli ilim hangisidir? a. Matematik b. Siyer c. Fizik d. Metafizik e. Tarih 2. Aadakilerden hangisi bn Sinaya gre akl eitleri arasnda yer almaz? a. Beyani Akl b. Bilkuvve Akl c. Meleke Halinde Mstefd Akl d. Meleke Halinde Akl e. Hibiri 3. Frbnin nbvvet grnn temelinde nefsin aadaki glerinden hangisi yer alr? a. Vehim b. Ortak Duyu c. Teorik akl d. Muhayyile e. Hibiri 4. bn Sinann felsefesini en geni bir ekilde ortaya koyan ansiklopedik eserin ad aadakilerden hangisidir? a. Necat b. arat vet-Tenbihat c. ifa d. el-Kanun e. Mbahasat

103

5. Kindi, Frb ve bn Sina adl dnr ile ilgili aadaki ifadelerden hangisi yanltr? a. Meai slm Felsefesi geleneine mensuplardr. b. Din ile Aristo felsefesinden etkilenmilerdir. c. Sudr grn savunmulardr. d. Bilgi teorisini nemsemilerdir. e. Peygamberlik konusunda gr bildirmilerdir.

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. d 2. a 3. d 4. c 5. c Eer cevabnz yanl ise Kindi blmn tekrar okuyunuz. Eer cevabnz yanl ise Frb blmn tekrar okuyunuz. Eer cevabnz yanl ise Frb blmn tekrar okuyunuz. Eer cevabnz yanl ise bn Sina blmn tekrar okuyunuz. Eer cevabnz yanl ise Kind blmn tekrar okuyarak onun sudr grn savunup savunmadna baknz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Kindnin meai karakterli bilgi teorisi insan bilgisinin be duyumuzun bize salad tikel verilerden balayarak, akln soyutlama ve sentez yapma yoluyla nasl tmel kavramlara ulaldn izah etmeye alr. Kindnin akln bu ileyi aamalarn izah etmek zere belirledii drt aama aracl ile tek tek duyumlardan balayp, mstefad akl seviyesinde tmelleri ve varla ait tr ve cinsleri alglamas ve zahir akl yoluyla da elde ettii bilgiyi aktif hale getirmesi aamasna kadar ular. Kindnin akln temsil ettii rasyonel bilgiye ilaveten vurgulad dier bir bilgi kayna da nefsin bilgi ve gzel eylemler yoluyla arnmasyla elde ettii sezgi gcdr ki, bu tr bir gce sahip olan kiilerin ryalar doru kar. Son olarak da Kind vahiy bilgisinin Allahn setii kullarna bahettii ve hibir aba harcamadan, mantki ve matematik yntemlere ba vurmadan Allahn tertemiz peygamberlerinin ruhunu aydnlatmas ile oluan, doruluu mutlak olan bilgi olduunu vurgular. Sra Sizde 2 Bir sistem filozofu olarak Frb btncl bir yaklamla btn varl aklayabilecek bir felsefi sistem oluturmay amalad iin varlk ve evren tasavvuru ile toplum ve insan anlay arasnda da bir uyum gzetmitir. Bu erevede toplum ve siyaset felsefesini aklamak amac ile yazd erdemli devlet isimli eserine balarken de evrende, btn varln kendisinden neet

104

ettii Yce ve Akn Tanrdan balayarak bu evrenin kendisinden nasl bir dzen iinde olutuunu aklamtr. Ayrca evrenin en kk paralar ile en yce blmleri arasnda ne byk bir ibirlii ve uyum olduunu izah etmeye almtr. Ayn ekilde siyaset felsefesini ortaya koyarken de, insann nihai hedefi olan gerek mutluluun iinde gerekleebilecei erdemli devletin banda bulunan ideal yneticiden balayarak en aa tabakalara kadar tam bir uyum iinde olmas gerektii vurgusunu yapar. Sra Sizde 3 bn Snnn gerek ansiklopedik karakterli eserleri, gerekse gelitirdii dil ve slup kendisinden sonraki slm ve Latin dnce dnyasn derinden etkilemi olmaldr. Kitapta onun eserlerinin birok dile evrildii ve yorumland sz edildiine ve dncesinin rasyonel ve bilim temelli karakteri vurgulandna gre, bu yaygn etkinin Avrupann iinde bulunduu ortaa karanlndan kurtulmasna ok byk etki yapt kesindir. Ayn ekilde slm dnyasndaki etkisi de dier btn filozoflar ve bilim adamlarndan daha fazla ve srekli olmutur.

Yararlanlan Kaynaklar
Alper, mer Mahir; 1999, bn Sn Maddesi, Hayat ile ilgili blm, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi, 20. Cilt, stanbul. Adamson, Peter, 2007, slm Felsefesine Giri, stanbul. Aydnl, Yaar, 2008, Farabi, SAM Yaynlar, stanbul. Durusoy, Ali, 1999, bn Sina Maddesi (Felsefesi), Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi. 20.cilt, stanbul Eb Rde, Abdulhadi, 1950, Resail el-Kind el-Felsefiyye I, II, Kahire. el-Endels, Kad Sid, 1912, Tabaktul-mem, nr. Luis eyho, elMatbaatul-katolikiyye, Beyrut Frb, 1986, el-Mednetl-fzla, nr. Albert N. Nader), Beyrut. Frb, 1949, hsa'l-ulum; thk. Osman Muhammed Emin. -- Kahire : Dr'l-Fikri'l-Arabi. Gutas Dimitri, 2004, bn Snnn Miras, Derleme ve Tercme: M. Cneyt Kaya, Klasik Yaynlar, , stanbul. bn Sn, 1960, el- rt (nr. Mahmd ihb), Tahran bn Sn, 1952, Nefs . Nr. Fud el-Ehvn, Kahire bn Sn, e-if en-Nefs, Nr. G. Anawat- Said Zyid, Kahire 1983. bn Sn, Risle f marifetin-nefsin-ntka ve ahvlih, Albert Nadirin bn Sn ven-nefsil-beeriyye, (Beyrut, el-Matbaatl-Katlkiyye, tsz.

105

bn Sn, 195, .e-if, et-Tabiyyt, Nr, Mahmud el-Hudayri v. Dgr) Kahire Kaya Mahmut, 1995, Frb Maddesi, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi, 12. Cilt. Kaya, Mahmut, 2002, Kind Maddesi, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi, 26. Cilt. Kaya, Mahmut, 2002, Kind, Felsefi Risaleler, Klasik Yay, stanbul. Kind, Akl zerine, 2002, Felsefi Risaleler, Klasik Yay, stanbul. Kind, Nefis zerine, s. 133-134, Felsefi Risaleler, Klasik Yay, stanbul Krolu, Burhan, slm Kaynaklar Inda Yeni Platoncu Felsefe, Baslmam Doktora Tezi, 2001. M.M. erif, Klasik slm Filozoflar ve Dnceleri, nsan Yaynlar, stanbul, 1997. Terziolu, Arslan, 1999, bn Sina Madd. (Tp), Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi, 20.cilt, Topdemir , Hseyin Gazi, 2009, Farabi : Dou bilgeliinin kaps, stanbul : Say Yaynlar.

106

107

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Endlsl slm filozoflarnn grlerini aklayabilecek, bn Bccenin mutluluk gr ile bn Tufeylin Merk felsefesini aklayabilecek, bn Rdn din-felsefe deerlendirebilecek, ilikisi hakkndaki zgn grlerini

Endlste yaanan felsef canlanma ve hareketlilik ile Dou slm dnyasnda gelien felsefe arasnda karlatrmalar yapabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Endls filozoflar bn Bcce, yalnz yaam, mutluluk bn Tufeyl ve Merk felsefe bn Rd, din-felsefe ilikisi, tevil erh, ittisal

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Diyanet slm Ansiklopedisinden bn Bcce, bn Tufeyl ve bn Rd maddelerini okuyunuz. Yaar Aydnlnn bn Bccenin nsan Gr adl eserini inceleyiniz. Atilla Arkann bn Rd Psikolojisi adl kitabn okuyunuz. Hseyin Sarolunun bn Rd Felsefesi balkl eserini okuyunuz.

108

Bat Endls Filozoflar


GR
Endls, slm felsefe geleneinin en zgn rneklerinin sunulduu bir corafyadr. Felsef almalarnda fizii ncelemeleri, astronomi almalarnda dnya merkezli tasarm tartmaya amalar, ahlak ve siyaset konularna nem vermeleri bakmndan ayrmaktadrlar. Bunlara ilaveten Endlsl filozoflar insann mutluluu ve ittisal sorununu ncelikli bir sorun olarak tartmlardr. Bu durum biraz da felsefenin dini evreler tarafndan Endlste meru grlmemesi ile ilgilidir. Biraz da genel anlamyla Endlste siyasal gcn zayflamasyla ortaya kan karklk sebebiyledir. Siyasal gcn zayflamasnn ie kapanmay destekledii grlmektedir. Tm bunlarn sonucu filozoflar Endlste skntl gnler yaamlardr. Endls filozoflar zellikle bn Bcce ve bn Rd beraber dnldnde Aristo metinlerini daha yakndan takip ettikleri grlmektedir. Yeni Eflatuncu etkiler ayklanmaya allmtr. Endlsl filozoflarn felsefi kaynaklarna gz attmzda Eflatun, Aristo ve baz Yunan filozoflarnn eserlerinin tercme yoluyla Endlse ulatn grmekteyiz. Ayrca Aristonun eserlerinin skender, Themistius gibi Yunan ile Frb ve bn Sn gibi Mslman erhleri Endlste bulunmaktadr. Mslman filozoflarn dier eserleri de ok yakndan takip edilmekteydi Bu blmde slm Felsefe geleneini temsil eden yetkin ismi inceleyeceiz. Bunlar bn Bcce, bn Tufeyl ve bn Rddr.

BN BCCE
bn Bcce (. 533/1139) Bat slm dnyasnda yetien ilk Mslman filozoftur. Endls'n kuzeyindeki Sarakusta (Saragossa) ehrinde muhtemelen 470'te (1077) dnyaya geldi. bn's-Si olarak da tannan bn Bcce Bat literatrnde genellikle Avempace diye anlr. yi bir eitim ald ve felsefenin tm alanlarnda donanml olduu eserlerinden ve tarihsel anektotlardan anlalmaktadr. Dneminin klasik eitimine uygun olarak Kuran Kerimi ezberledii ve dini eitim ald bilinmektedir. Kendisi mzie son derece merakl idi. Mzikte otorite olarak kabul ediliyordu. Devletin ynetici elitiyle iyi ilikileri olmu ayn zamanda kendisi vezirlik de yapmtr. Ayn zamanda eitim almalaryla da megul olmutur. Bir filozof olarak avam kesiminden ciddi basklar da grmtr.

109

bn Bccenin felsef eserlerinde gzmze arpan en nemli zellik Aristonun ve Frbnin eserlerine yazm olduu erhlerdir. Bu ayn zamanda dneminin felsefe yapma tarzn da yanstmaktadr. bn Bcce erh yazm tekniklerinde Frbyi model almaktadr. bn Bccenin kendisi de erh eklinde yazm tarznda bn Rd zerinde ok etkili olacaktr. Bunun dnda bn Bccenin felsefenin tm alanlarna dair eserleri bulunmaktadr. Tedbrl-mtevahhid, Rislet'l-ved, ttisl'l-akl bi'l-insn, el-Vukuf ile'1akli'l-fa'l, Fi'1-gyeti'l-insniyye, isimli eserleri insann mutluluu, ahlak ile siyaset ilikileri, bu balamda akli bilgiye ulamann imkn ve nemini tartmaktadr. Bu erevede faal akln roln de incelemektedir. Dier bir eseri olan Kitb'n-Nefs ise Aristocu plan zerinden nefis ve glerini ele almaktadr. Eser bn Bccenin dier almalar gibi tamamlanmamtr. bn Bcce Bat slmnda Endlste felsefe alannda yetien ilk iyi isimdir. bn Tufeyl, bn Bccenin bu yetkinliini aka zikreder. bn Bccenin felsef grlerini incelemeden nce felsef kaynaklarna gz attmzda Platon, Aristo ve baz Yunan filozoflarnn kaynaklk ettiini grmekteyiz. Ayrca Aristonun ilk dnem Yunanl arihleri skender, Themistius ve dierlerinin erhleri kullanlmaktadr. Endlsl filozoflarn genel yaklamna uygun olarak bn Bcce de, Frb ve bn Snnn erhlerini ve eserlerini takip etmektedir. bn Bccenin en ok nem verdii arasnda en nem verdii Frbdir. Endlsl Mslman filozoflarda akl, ittisal, mutluluk, sosyal ve siyasal yaamla ilikileri konularnn merkezde olduunu grmekteyiz. Bunun en nemli sebebi bn Bcce dneminde Endlste yaanan i karklk ve siyasal birliin blnmldr. Ayrca bylesi bir ortamda filozoflar ok skntl dnemler yaamaktadr. Dini evrelerin felsefe almalarna hogrsz davrand anlalmaktadr. Bundan dolay bn Bcce erdemsiz toplumda yalnz bana kalan filozofun mutlulua nasl ulaabileceini teorik olarak tartmaktadr. bn Bcce'nin felsefesinin temel konusu insan ve insan mutluluudur. nsan, yaps itibariyle evrene benzer. Onda boyut bulunur: 1) Tabi, 2) duyusal ve 3) akl boyut. Fakat insan dier varlklardan ayran zellii akldr. bn Bcce Aristocu izgiyi takip ederek insan bu doann bir paras olarak kabul eder. (Krolu, 1996, s. 50) Tabi boyut dediimiz alan burasdr. Bu boyutu itibariyle insan drt unsura, bunlardan oluan mrekkep paralara, beslenme, byme ve reme glerine sahiptir. kinci boyutuyla ise duyu glerine sahiptir. Bunlar ortak duyu, hayal ve hafza gleridir. nsann idrak ve bilgi sreci de burada balar. nsann idrak sreci duyusal, hayal ve akl olmak zere blme ayrlr. Bu ayn zamanda d dnyadaki eyann soyutlama srecidir. Duyulardan balayarak akln maddeden tamamen soyut kavramlarna kadar devam eden bu soyutlama faaliyeti srasyla his, tahayyl ve akletme aamalarndan geer.
Yaar Aydnlnn bn Bccenin nsan Gr adl eserini okuyunuz.

Duyusal ve hayal idrak arasnda derece fark olsa da ikisi de d dnyadaki tekil nesneleri temsil ederler. Akln ise maddlikle hibir ilgisi bulunmamaktadr. Dier idrak glerinin aksine akl kendi idrakinin de bilincindedir. Akl idrak alan maddeden ve madd bantlardan tamamen soyutlanm olup genel ruhan suretler oluur. Akl idrak sreci de temelde tahayyl gcnde bulunan zel ruhan suretlere veya anlamlara dayan-

110

maktadr; ancak dnme gc bu suretleri tmel bir grle ve madd bantlarndan soyutlayarak kavramlar halinde idrak eder. nsann en yksek ve yetkin boyutu ise akldr. En temel fiili ise tmel kavramlar oluturmaktr. nsan dnme kabiliyeti ise dier varlklardan ayrmakta ve doal yaamn dnda farkl alternatifler retebilmektedir. Hayvanlar ise doal yaam srdrmektedir. (Aydnl, 1997, s. 56-64 ) nsan akl araclyla sekinlemekte ve farkllamaktadr. nsan duyusal yn itibariyle hayvanlara benzemektedir. Ortak duyu, hayal ve hafza yetilerine hayvanlar da sahiptir. nsann mutluluu bu seviyelerin stndeki akl araclyla mmkndr. bn Bcceye gre filozof bilgi ve idrak mertebelerinde ykselip kendisine mutlak saadeti tattracak olan faal aklla ittisl mertebesine ulamak iin duyu alglarnn verilerinden balayp, ortak duyu, hayal ve hafza glerinin kullanlmas ve akl soyutlamalar araclyla bir tr mnev ykselii gerekletirmek zorundadr. nsan yukarda zikredilen soyutlama mertebelerinden geerek cismanlikten rhnlie doru ykselir. Son aama olan mstefd akl mertebesine ulap faal aklla ittisl edince, yani felsef hikmet idealine ulanca en yce nazar ve ahlak erdemleri tatm ve deta ilah bir kiilik kazanm olur. Bylece insan akl sayesinde metafizik dnya ile irtibata gemekte ve bu dnya hakknda bilgi edinebilmektedir. bn Bcce, insann duyusal algdan balayp niha dzeyde mstefd akl elde ediine kadar ykselen entelektel geliimini, eitli bilme ve kavrama duraklarndan geen bir manev ykseli olarak tasvir eder. u halde akln yetkinleme sreci temelini duyu verilerinde bulmaktadr. Onun bilgi kuram bu ynyle Aristocudur. Buna gre eylerin gerek bilgisi soyutlamaya dayal ve dolayl bir kavraytr. nsann bilgisi duyu, mtehayyile ve akl duraklarndan geerek oluur. bn Bcce gerek bilginin tmel olann bilgisi olduunu, bunu ise ancak akln elde edebileceini zellikle belirtir. eitli dzeylerde gerekleen soyutlama ileminin son aamasnda, yani mstefd akl dzeyinde akl bu fonksiyonunu baka hibir eye ihtiya duymakszn kendi zerine dnerek baarabilecek bir duruma ykselir. Filozof ya da mtevahhidin bu gaye iin kullanaca yol ise suf mhede, ilah feyz ve sudr gibi mistik yollar olmayp bni Bccenin ifadesiyle akl, teorik almalardr. (Aydnl, 1997, s. 171-206 ) bn Bcce insanlar akl suretleri elde etmelerine ve buna bal olarak oluan akli yetkinliklerine gre derecelendirir. 1. Cumhr (sradan insanlar) mertebesi: Bu seviyede olan insanlar akln konusu olan eyleri ancak madd sretler araclyla idrak edebilmektedir. Yetkin bir soyutlama yapamadklar iin eyann zihinlerindeki karlklar tam olumamtr. Bundan dolay bu seviyedeki insanlarn zihninde ayn eya farkl tasarmlarda oluabilir. Bu seviyedeki insanlar yetkinlik bakmndan en dk seviyede olanlardr. 2. Nuzzr: Bu snf tabiat bilimleri ve matematiksel bilimlerle uraan kimselerdir. Soyut sretleri cisimlerin idrakleri olarak deil de kendinde varl olan makller olarak idrak edebilmektedirler. Fakat bu snf da manevi suretleri dorudan idrak edememektedir. 3. Sued (mutlu insanlar): bn Bcceye gre bu son grup filozoflardr. Tabiat limi madd ve manevi suretleri yani maklleri elde ettikten sonra yetkinlemesine devam eder. Yetkinleme sonucunda maklleri dorudan idrak edebilir, eyann mahiyetini ayniyle kavrar. Bylece akl akledilen

111

suretlerle aynileir. bn Bcce bu hale mstefd akl adn verir. Bu son yetkinlik halinde insan akl faal aklla ittisl eder. Bu ise akli varlk olan insann ulaabilecei en byk ve ebed mutluluktur. nk insan dier tm varlklardan ayran temel zellik akl sahibi oluudur. Dier iki snf insan grubunun tam bir mutlulua ulaabilmesi bn Bcceye gre mmkn deildir. (Krolu, 1996, s. 52) nsan akln yetkin bir ekilde kullandka madd kaytlardan ve okluktan kurtulup sreklilie ve Birlie ulaabilir. Bu ise gerek mutluluktur. Yce Allahn birliini ve dzenini temaa etmek demektir. Burada unu dikkatle vurgulamak gerekir. bn Bccenin burada kast ettii mutluluk tasavvufun nerdii mutluluk yolundan ayrmaktadr. Mutasavvflar kef, zevk ve mahede yolunu nerir. bn Bcce ise teorik bilgilenme ve entelektel yetkinlemeyi vurgular. Ona gre mutlulua akli bilgi olmakszn ulamak imknszdr. bn Bcce bu balamda Gazzliyi de ciddi bir ekilde eletirir.

Ahlk ve Siyaset
bn Bccenin ahlak ve siyaset konusundaki grleri zellikle Frbye olduka benzerdir. nsan fiilinin ortaya kn istek, fke ve akl glerinin atmasnda aklar. Ynetim eitlerini bireyin kendisini ynetmesi, ailesini ynetmesi ve ehir ynetimi olmak zere e ayrr. Buna ilaveten Yce Allahn evreni ynetmesini de tedbir kavram altnda inceler. Erdemli ynetim, bozuk ynetim ve bunlarn karakterlerini aklamada da Frbye olduka benzerdir. bn Bcceyi zgn klan u soruya cevap aramasdr: Bozuk bir toplumda yaayan entelektel kabiliyetleri gelimi bir filozof nasl erdemli kalabilir ve mutlulua ulaabilir? Orijinal eseri Tedbr'lmtevahhid bu soruya cevap arar. Bu soru Aristocu gelenek ierisinde ok zordur. nk onlara gre erdemli bir yaam ancak toplum iinde mmkndr. bn Bcce siyaset felsefesinin tm konularn bu sorun etrafnda inceler. Mtevahhid, yalnz adam, toplumun geneli gibi yaamayan aykr ve sra d kiidir. bn Bcce bu tr insanlar iin nevabt ayrk otu kavramn kullanr. Frbde bu kavram olumsuz ierik tamaktayd. bn Bcce ise erdemsiz toplumda erdemli yaamaya alan insan anlamnda olumlu kullanr. Bu tr kimseler iin yle der: onlar garbdirler, nk: kendi vatanlarnda, akranlaryla ve komularyla beraber olsalar bile, fikirleriyle onlara yabancdrlar. Bu fikirleriyle kendileri iin vatan olacak baka bilgi ve idrak mertebelerine ykselerek zihinsel bir g gerekletirmilerdir.
Burhan Krolunun Divan lm Aratrmalar Dergisinde yer alan (1996/1) bn Bccenin Ahlak ve Siyaset Dncesi balkl makalesini okuyunuz.

sterie batt, insanlarn ar dnyeviletii cahil bir Halkn ss ile g toplumda yalnz insan mtevahhidin bilinli bir tavrla o topluma yabanclamas, kendi mutluluu asndan zorunludur. Yalnz insan, madd heveslere, gelip geici zevklere dalm bir toplumda akli ve manev yetkinlii hedefleyen insandr. Yalnz insan hedeflerine ynelik adm attka toplumundan ayrr ve sre iinde de dlanr. Hakikat peinde koan bu insan iin yalnzlk zorunlu bir kaderdir. Ayrca yalnzlk bu kiinin mutlulua ulamas iin almas gereken bir tedbirdir. Nasl ki insan salklyken shhatini korumak, shhatini kaybetmesi halindeyse tp sanatn

112

kullanarak yeniden kazanmak durumundaysa, mutluluu kazanmak iin tedbri uygulamak veya kendinde mutlulua erimesini engelleyen arazlar varsa onlar izale etmek durumundadr. Nasl insan salkl durumunu korumak iin korunma tedbirleri almak durumundaysa, ayn ekilde erdemli ve mutlu olan mtevahhidin de bu durumunu korumak iin zerine den fiilleri yapmas gerekir. Bu yzden korunma bedenlerin tbb diye isimlendirilirken, mtevahhidin eylemleri de Tbbu'n-nufs (rhn tp) diye isimlendirilir. (Krolu, 1996, s.64)
bn Bcceye gre erdemsiz bir toplumda mutlu ve erdemli bir ekilde yaamak mmkn mdr? bn Bccenin mtevahhid tanm zerinden bu konu zerinde dnnz.

bn Bcce bu yalnzlk halini srekli bir hal olarak grmez. Bu durum zorunlu bir gei dnemidir. leride oluacak erdemli toplum da ancak yetkinlemi insanlarla mmkndr. Dier bir ifadeyle yetkinlemi yalnz insanlar erdemli toplumun nveleridir. Yalnz insan bencilce sadece kendi yetkinliini hedeflememektedir. Aksine gelecekteki erdemli ynetimi mmkn klacak metafiziksel ve dier teorik bilgileri edinmektedir. bn Bcceye gre bu teorik yetkinlikler ve bilgiler olmakszn erdemli toplum imknszdr. Yalnz insan bu amala hicret bile edebilir.

BN TUFEYL
Endls felsefe okulunun ikinci nemli ismi bn Tufeyldir (. 581/1185). bn Tufeyl ayn zamanda tabib ve fakihtir. bn Bcce'nin kitaplar onun eitiminde nemli bir rol oynamtr. Ayn zamanda bn Tufeyl mehur filozof bn Rd Muvahhid Halifesi Eb Yakub Ysuf b. Abdlmmin'e takdim eden kiidir. bn Rd yine bn Tufeylin ynlendirmesi ve Halifenin isteiyle mehur erhlerini yazacaktr.

Felsefe Anlay
bn Tufeylin felsefesi hakknda bilgi edindiimiz tek eser Hay b. Yakzndr. Bu eserde bn Tufeyl Frb, bn Bcce ve ksmen bn Sny eletirir. Kendi merik hikmet tasavvurunu sunar. Sunduu hikye erevesinde din-felsefe ilikilerini ve insann mutlulua nasl ulaacan tartr (bn Tufeyl, 1975, s. 73, 77-82). bn Tufeylin dier filozoflara yneltmi olduu eletirileri burada ele almayacaz. Daha ziyade onun meriki hikmet tasavvuru zerine ve din-felsefe ilikilerini nasl kurguladna odaklanacaz. bn Tufeyle gre merik hikmet teorik akl yrtmeyle yetinmez. Sadece akl yrtme ve aratrma en yksek yetkinlik derecesine ulamak iin yeterli deildir. nsann duygu dnyasnda yaam olduu manevi tecrbeleri ihmal edilmemelidir. Mahede, zevk, huzur ve ruhi tecrbe nem kazanr. bn Tufeyl kesin hakikate ve mutlulua ulamada tasavvuf ehlinin vurgulad yntemi ne karr. Gazzlnin bu noktada model olduunu belirtir. Ona gre Gazzl mahede ve huzur hallerini yaam ve bylece en yce mutlulua erip, kuts mertebelere ulamtr (bn Tufeyl, 1975, s. 79-82). bn Tufeylin bir filozof olarak kendi yaam tecrbesi de gz nne alndnda felsef aratrma ynteminin kef ve mahede yoluyla desteklenmesini nerdii anlalmaktadr. Hakikat yolcusu teorik aratrma

113

sonularn manevi haller yaayarak takviye etmelidir. Manevi yaanmlk ve bireyin kendi ruhi tecrbeleri son derece nemlidir. Bu haliyle bn Tufeylin bir sentez nerdiini dnebiliriz.
bn Tufeyle gre bilgiye ulamann yolu niin sadece rasyonel akl yrtme ile snrlandrlamaz?

Bilgi Anlay
Hay ssz bir adada hayata gelen bir insan temsil etmektedir. bn Tufeyl Hayyn adada hayatnn balamasyla ilgili iki tane teori ileri srer. Bir tanesi Hayyn yandaki bir adadan braklmasdr. kinci teori ise Hayyn tropikal bir blgede topran mayalanmas ve nefesin frlmesi ile canllk kazanmasdr (bn Tufeyl, 1975, s. 83-84). Hayyn adada dnyaya geliinden sonraki dnemi gzden geirdiimizde ise onun duyu, gzlem, deney, doay taklit ederek, tikel mukayeseler ile akl yrtmeyle varln devam ettirdiini ve yaam biimlerini iyiletirip deitirdiini grrz (bn Tufeyl, 1975, s. 90-94). Dier bir ifadeyle Hay idrak gleri aamasyla bilgi edinmekte ve kendisine bir yaam alan oluturabilmektedir. Bu srelerde evrenin gereklii yava yava ama sreklice kefetmektedir. Hay ihtiyalar ortaya ktka ameli akln kullanlr aralar ve teknikler icad eder. Bu ekilde yaamna devam eden Hay varl kefetmeye alr. Akl yrtmeleri sonucunda tabiat, evrendeki btnl, gayelilii, dzeni ve hikmeti kefeder. bn Tufeylin burada sunduu evren tasarm Aristocu emay takip ederek organiktir. Yani bn Tufeyl evreni byk bir canl olarak tasavvur eder. Bunun detaylar daha sonraki dier derslerde sunulacaktr. Bunun iin imdilik bu kadarla yetiniyoruz. Yalnz u kadarn syleyelim ki, sonu olarak Hayy tabiattan yola karak yaratc Tanr fikrine ular. bn Tufeyle gre bozulmam bir insan akl metafizik alem hakknda bilgilere ulaabilir. Hay, evreni tam bir organik btnlk olarak kavradnda onun bir yaratana muhta olduunun da farkna varr. Bundan sonra ise evrendeki dzenin iki veya daha fazla yneticiyle olamayacan kefederek Tanrnn bir olmas gerektii sonucuna ular. Tabiattaki varlklarn olu ve bozulua tabi olduunu, ve varolular hususunda baka varlklara muhta olduunu gren Hay yaratc Tanrnn byle olmamas gerektii sonucuna varr. Tanr teki varlklara muhta olmamaldr. Varlnn bir sebebi de olmamaldr. 0 zorunlu varlk olmaldr. Temelde Hay Tanr hakknda Onun en mkemmel varlk olmas ve her trl eksiklikten uzak olmas gerektii sonucuna varr. Hay Tanrnn her trl kusur, zaaf ve eksiklikten de uzak olmas gerektii sonucuna ular. Bylece Tanr cisim ve cisman sfat ve zelliklerden mnezzeh olmaldr. Hay teemml ederek Tanrnn yetkinlii ve mkemmelliinin Onun ilim, kudret ve hikmet gibi sfatlara da sahip olmasn gerektirdii sonucuna varr. bn Tufeyl Hay zerinden evrenin ortaya kn ise Frbnin sudur teorisiyle aklar. Hay lm, te dnya ve te dnyadaki mahiyeti hakknda da muayyen sonulara varr. Hikyede Hay yandaki komu adadan gelen Absal ile tanr. Bu tanmayla beraber bn Tufeyl kurumsallam din ile felsefe ilikilerini analiz eder.

Din Felsefesi
Hay b. Yakzn isimli hikyenin son blmnde gerek anlamda bir din felsefesi tahlili yer almaktadr. Bu tahlilde temel felsef hakikatlerle sahih bir dinin yaygn kabul grm hakikatleri arasnda bir mukayeseye gidilmekte ve

114

bu hakikatlerin rasyonel, mistik ve deerlendirilmektedir (Kutluer 1999, s. 423).

sosyal

kavran

biimleri

Hikyede Hay, adaya sonradan gelen Absal ile tanr. Absal dini eitim alm ama dinin deruni anlamlar zerinde teemmlde bulunmu bir kiidir. Absal dini retinin zahiri ynyle yetinmeyip btn ynlerini de aratrmtr. Hikyedeki Salaman ise Absaln arkada ve dindadr. Fakat Salaman dinin sadece zahiri ynleriyle yetinmekte olan abid ve dindar bir kiidir. Dini metinleri yorumlamaya ve derin anlamlarn kefetmeye son derece mesafeli durmaktadr. Salaman bu haliyle dinin zahirine bal geni kitleleri temsil eder.
bn Tufeylin Trkeye de tercme edilen Hayy b.Yakzn adl eserini okuyunuz.

Absal ve Salaman tiplemeleri dinin farkl anlalma ve yaanma biimlerini temsil eder. Bu tiplemeler zerinden vahye dayal doru bir dinin insanlar bireysel ve toplumsal kurtulua gtrd aka ortaya konur. bn Tufeylin hikyedeki zmlemelerinden anladmz kadaryla din metinler, hakikatleri herkesin anlayabilmesi iin temsillerle, benzetmelerle ve hayali ifadelerle anlatmaktadr. Bylece geni halk kitleleri temel doru ve davranlar en kolay bir ekilde anlayabilmektedir. Fakat din metinlerinin zahirlerinin dnda deruni ve batni anlamlar da bulunmaktadr. Absaln temsil ettii kiiler dini ifadelerin deruni anlamlarn kavrayabilmekte, dini metinleri kef ile mahedelerinin rehberliinde yorumlayabilmektedir. Hayyn kendi bana ulat hakikatlerle Absaln sufi tecrbeleriyle ulat yorumlar arasnda hibir fark yoktur. Bylece bn Tufeyle gre nazar bilgiyle mistik bilgi arasnda bir eliki olmad gibi nazar ve mistik yolla ulalan metafizik gereklerle din reti arasnda da bir eliki yoktur. nsanlarn ounun anlay seviyeleri dk, ahlaki yetkinlikleri gelimemi ve dnyaya ballklar ok fazla olduundan ne Hayyn temsil ettii nazari yntemi ne de Absaln temsil ettii mahede yntemini takip edebilirler. Bundan dolay dini hitap bu gereklii gz nne alarak insanlarn mutluluu iin gerekli olan temel metafizik hakikatleri ve salih amelleri mesellerle, kssalarla ve hayali ifadelerle anlatmtr. Bundan dolay geni halk kitleleri iin iyi olann dinin zahir kurallarna riayet etmek ve dini yorumlamaktan uzak durmaktr. Hikyede Hay ve Absaln Salaman ve arkadalaryla anlaamamas ve sonunda ayrlmak zorunda kalmalar bu durumu sembolize etmektedir. bn Tufeylin din ile felsefe arasndaki bu zmlemeleri karln bn Rdde de bulacaktr.

BN RD
Endlsn nc en nemli filozofu bn Rddr (. 595/1198). leri gelen bir ailenin ocuu olan bn Rd Me okulunun son temsilcisi, filozof, fakih ve hekimdir. Aristo'nun felsef doktrinine sadk kalarak eserlerini erh ettiinden slm leminde rih, Latin dnyasnda commentator unvanyla tannmtr. bn Tufeyl onu dnemin emiriyle tantrr ve tanmadan sonra emirin istei zerine ibn Rd Aristonun eserlerini erh etmeye balar. bn Rd fkhla da ilgilenmi ve bliye ile Kurtuba gibi dnemin ilim ve kltr merkezlerinde kadlk yapm, fkh alannda olduka seviyeli iki eser brakmtr. Ancak adalar ve sonrakiler tarafndan bir fakih olarak hak ettii ilgiyi grememitir.

115

bn Rd ilmi dini ve akli geleneklerin hemen hepsinde rn vermitir. Bidyet'l-mctehid ve nihayet'l-muktesd, bn Rd'n fkha dair mukayeseli bir hukuk kitabdr. bn Rdn felsefi analiz kabiliyetini fkh alannda sergilemi olduu bir eseridir. Faslul-makl f-ma beyne'-eria ve'1-hikme mine'l-ittil, bn Rd'n vahiy ile akln, dinle felsefenin uzlatrlmas ve tevil konularnda kaleme ald eserdir. Din-felsefe ilikilerinde zgn ve analitik bir eserdir. el-Kef an menhici'1-edille, dini metinlerin zahirlerini esas alarak, tm kelam geleneini sistematik konular erevesinde yorum kabiliyeti bakmndan kendi perspektifinden inceledii eseridir. Tehft Tehfti'l-felsife, Gazzl'nin Tehft'l-Felsife'sine reddiye olarak kaleme ald eseridir. Yzyllar aan etkisi bulunmaktadr. bn Rd bunun dnda arih-i Azam nvanna layk olarak Aristonun hemen hemen tm eserlerini farkl tarz ve boyutta erh etmitir. Aristonun eserleri dnda Galenin tbba dair risalelerini ve Eflatunun devletine de ksa bir erh yazmtr. Manta dair, bn Rd, sc ile birlikte Organon iinde yer alan sekiz kitaba hem ksa hem orta lde, el-Burhn'a ise byk hacimde erh yazmtr. sc, Kitb'l-Maklt, Kitb'l-bare, Kitb'l-Kys, Kitb'lCedel, Kitb's-Safsata, Kitb'l-Hatabe ve Kitb'- iir erh yazd eserlerdir. Fizie dair olarak ise bn Rd Aristo'nun Arapa'ya evrilen tabiat bilimleri alanndaki eserine ksa, orta ve byk erh; iki eserine ksa ile orta erh; iki eserine de ksa erh yazmtr. Bunlar Kitab's-Sem vet-tabi, Kitb's-Sem ve'l-'lem, Ki-tb'1-Kevn ve'1-fesd, Kitb'l-ri'l Ulviyye, et-Ta-b'iyyt's-sur, Kitb'n-Nefs, Kitb'1-Hayevn. Ayrca fizie dair telif olarak Makale fi'1-bzr ve'z-zeri yazmtr. Metafizie dair ise Aristonun Metafiziine kk, orta ve byk olmak zere trde erh yazmtr. Bunun dnda heyulani akln faal aklla ittisalina dair ayr tane risalesi bulunmaktadr (Karla, 1999, s.272-288 ).

arihlii
bn Rdn genel olarak btn bir felsefe tarihini derinden etkileyen en nemli zellii felsefi erh yazmasdr. Ayrca Osmanl dncesi de byk lde erh yazm teknikleriyle eser rettii iin bn Rdn erhiliine yakndan incelemeyi uygun bulduk. Bylece talebelerimizin bn Rdn erhilii zerinden Osmanl erh gelenei hakknda doru sorular ve inceleme yntemleri edinebileceklerini dnyoruz. Bilindii zere bn Rd tarz ve boyut olarak tr erh yazar. Bunlar Byk, Orta ve Kk erhlerdir.

Kk erhleri
Kk erhler dier iki erhte olduu gibi Aristo metnine dorudan baml deildir. Kullanlan dil ve uslup bn Rdn bizzat kendisinindir. bn Rd kendi grlerini zetleyerek dorudan aktarmay tercih eder. zellikle mukayeseli olarak dnldnde bn Rdn Kk erhleri ile Orta erhleri arasnda konular ele alta slup bakmndan arpc farkllklar

116

bulunur. Kk erhler ele aldklar kitab ierik ve konu bakmndan takip ederler. Aristo metnini yakndan takip etmedikleri iin daha planl ve konular aras geiler daha ilenmi bir halde bulunur. Bu halleriyle Aristonun ilgili kitaplarndan bamsz olarak da okunabilir. Kk erhler asl metni belli atlama ve haziflerle ierik olarak okuyucusuna aktarr. Mesela Kitb'n-Nefs bunun rneidir. Burada bn Rd Aristonun kendinden nceki filozoflarn nefse dair grlerini deerlendirdii De Animasnn birinci blmn ierik olarak da hazfeder. Aristo ncesi dneme ait tarihsel bilgi ynn aktarmamay tercih eder. Psikolojinin detay tartmalarna girmez. Bunun istisnas heyln akl konusudur. Eser bu ynyle pedagojik hedefler de gzetir mahiyettedir. Fakat bunun dnda bn Rd Kk erhte Orta ve Byk erhlerinden farkl olarak, De Animann konularn tartmadan nce Aristonun esSimu't-tab, Sema vel-lem, Kevn vel-Fesad, el-sr, Kitabul-Hayevan isimli eserlerine atflarda bulunarak, ilk maddeden balayp, drt unsur ve nefs sahibi ilk canlya varncaya kadar suretlerin yani varlklarn hiyerarisini sunar. Bylece Kk erh psikolojinin fizikle olan ilikisi hem teoriler, kavramlar ve Aristo fiziinin temel ilkeleri hem de Aristonun fizie dair eserlerine dorudan atfla tespit eder. (Sarolu 2003, s. 77) Bu balamda bn Rd, bn Bcceye daha yakndr. Ayrca ontoloji, suretler etrafnda tespit edildiinden, psikolojideki suretleri ve onlarn ontolojik yerlerini tespit eder Bylece insann evrendeki konumunu belirleyebilme imknn elde eder.

Orta erhler
Orta erhler ise yap ve slup bakmndan Kk erhlerden farkllk arz ederler. Aristoyu lafzen ve plan olarak adm adm takip ederler. Ayrca Orta erhler konular Aristoyu daha yakndan takip ettii iin, Aristonun dzensizlik ve danklndan nasipdardr. bn Rd dorudan ksa cmleler halinde Aristo metninden alntlarda bulunur ve daha sonra da bunu aklar. Bu haliyle zaman zaman Aristo metninin lafz bir tefsiri gibi durur. erh, Aristo metnindeki mphemlii farkl kelimelerin ve kavramlarn teklifiyle amaya alr. Orta erhler, Aristo metininin Arapann kltr dili olduu evrelerde daha derinden anlalmasn amalamaktadr. Ayrca Orta erhler, Themistius ve skender gibi ilk dnem Yunan Aristo arihlerinden de istifade eder. Ayrca Orta erhlerde pagan kltrne ait unsurlar hazf eder. Mesela Aristonun farkl nefis rneklerini sunduu yerde Tanr nefsi rneini bn Rd kendi metnine almaz. Bununla beraber bu husus ondan nceki mtercimler tarafndan da yaplm olabilir.

Byk erhler
bn Rdn Byk erhlerde konular ele al tarz daha farkldr. Bu metinlerde Aristodan dorudan alntlar yapar ve daha sonra Aristo metnini erh eder. Mesela Kitb'n-Nefsin Byk erhinde akl konusu gibi problematik ve kapal bir konu da Aristonun bir iki cmlelik metinleri, bn Rd tarafndan iki- sayfa analiz edilip erh edilir. Aristonun metnini muhtemelen elindeki Arapa evirilere dayanarak aynen almakta ve daha sonra kendisi bu metni uzunca tefsir etmektedir. (Genequand 1984, dn.494) Byk erhler dnemde felsefi bakmdan nemli ve sorunlu grlen konular derinlemesine alp incelemektedir.

117

bn Rd Byk erhlerde Aristo metninin mantkl ve i tutarll olan bir ekilde sunulmas ve okuyucunun bu yapy rahat bir ekilde anlayabilmesini hedefler. Bundan dolay da bn Rd bir noktaya kadar kendisini Aristo metnine bal hisseder. bn Rd Aristo metninin anlalmasn temin ettikten sonra ve zellikle de mphem, felsefe gelenei ierisinde tartmal ve problemli konularda ki bunun en gzel rnei heyln akl ve makullerin mahiyeti konulardr- kendi deerlendirme ve grlerini sunar. Bu balamlarda ise adeta konunun bamsz ele alnd bir makale veya doktora tezi yazyormu gibidir. Kk ve Orta erhte bn Rd dier otoritelere nadiren atfta bulunmakta iken Byk erhlerde ok sk bir ekilde, Aristo sonras Yunanl arihlerden Themistius, Aleksander Aphrodisias, Theophrastusa, adalarm dedii Frb, bn Sn ve bn Bcceye sklkla atfta bulunur. Teorik tartmalarn kaynaklar erevesinde sanki bir tr zihinsel mekik hareketi eklinde gtrr. ncelemesi ok daha derinlikli, analitik, geni ve titizdir. Kaynak kullanm ve referanslar olduka zengindir. Akl yrtmesi olduka incelikli olup takip edilebilmesi ar bir dikkat gerektirmektedir. bn Rdn tr erhinin kendilerine has zelliklerini grdkten sonra, anlama ve farkl yorumlar retirken bavurduu uygulama ve yntemleri ana hatlaryla sunabiliriz.

bn Rdn Tr erhinde Kullanm Olduu Aklama ve Yorum Teknikleri


bn Rdn kullanm olduu nemli tekniklerden birisi kavramsal analizdir. Kavramsal analiz hem metnin anlalmas bakmndan, hem de muayyen sorunlarn zmnde uygulanmtr. Bu erhlerin ska kulland bir yntemdir. Mesela bn Rd, kuvve, nefs, ilk madde ve suret gibi Aristo felsefesinin temel kavramlarn srekli analiz eder. Endlsl filozofun metinleri anlarken ve erh ederken kulland tekniklerden dier bir tanesi de Aristo sonras tarihsel birikimin analizi ve otoritelere bavurutur. bn Rd iin otorite Aristodur. kincil olarak Kudema olarak atfta bulunduu Yunanl arihler Themistius ve Aleksander Afrodisiastr. Frb, bn Sn ve bn Bcceye ise adalar olarak atfta bulunur. Aristo dndaki tm kaynaklara, kendilerinden farkl yerlerde istifade etmesine ramen yeri geldiinde aka eletirilerde bulunur. Fakat metinlerin ak seyrinden anlald kadaryla adalarn daha rahat bir ekilde eletirdiini syleyebiliriz. Bu balamda bn Rd Aristo sonras tarihsel birikimi de ciddi bir ekilde analiz edip deerlendirir. Mesela Byk erh Nefsin akl konusunu ele al konusunda bunu ak bir ekilde grrz. bn Rd burada Aristo sonras Yunanl arihlerden Themistius, Aleksander Afrodisias ve ksmen de Theofrastus, Mslman filozoflardan ise Frb, bn Sn ve bn Bccenin grlerini deerlendirir. Galen, Ebul-Ferec Babil, Efltun, Nicolaus Peripateticus, Empodeklese ise nadiren de olsa atfta bulunur. Themistius ve Aleksander Afrodisias ise bn Rdn Aristo sonras nemli kaynaklarndan iki tanesi olarak gzkr. Aristo d tm kaynaklara, kendilerinden farkl yerlerde istifade etmesine ramen yeri geldiinde aka eletirilerde bulunur. Bu balamda nc olarak metinlerin anlalmasnda Endlsl filozofun klasik bir metni anlama ve erh etme teknii olarak eletiriyi

118

sistematik olarak kullanr. Kendisinden nceki filozoflar eletirmeyi sistematik olarak kullanr. ncelikli olarak Themistius ve Aleksandern grlerini detayl bir ekilde sunar. Mslman filozoflarn grlerini ise bu iki filozofun konumlarnn uzants olarak grr. Eserleri boyunca Mslman filozoflar ulatklar baz sonular bakmndan eletirir. bn Rd metinleri srekli bir analizle ve dier Aristocu arihleri srekli eletirmekle teorik sorunlara zm bulmaya ve yeni konumlar retmeye alr. bn Rd eletirirken dairesel bir hareket izer. Eletirirken iselletirir ve yeni zmler retir. Mesela akl konusu balamnda bu teorik sorunlar kll bilginin sbjektif ve objektif alanlarn tutarl ve gereklikle uyumlu bir ekilde izah etmektir. Akl konusunda bn Rdn eletiri ve yeni anlay imknlar arayn belirleyen dier sorunlar ise insann bilgiye ulama srecinde vahiyle bilgi alabilme imknn vaz edebilmek ve insann lmden sonraki varln izah edebilmektir. bn Rdn zellikle zor ve karmak sorunlarn tartlmasnda konuyu en bandan ve Aristonun dier eserlerini de gz nnde tutarak tartr. Bunun nemli bir sebebi sistem ii tutarlln takibi ve i elikilerden saknma hassasiyetidir. Bu ayn zamanda dier filozoflara ynelttii eletirilerinin de nemli bir kalk noktasdr. Bu erevede bn Rdn Aristoyu muayyen bir tarzda okuyup yorumladn grmekteyiz. bn Rd bunu nasl yapabilmektedir Endlsl filozof sistem iinde konu ve sorunlarn arlk noktalarn deitirmekte veya aklamalarnda kavramlarn vurgularn ve vurgu noktalarn deitirmektedir. rneklendirme asndan psikolojideki ittisl, faal akl ve heyln akl konularnn byle olduunu syleyebiliriz. Yorum teknikleri bakmndan, zellikle metafizik dndaki teorik almalarla ilgili bir noktay daha vurgulamamz gerekmektedir. bn Rd Metafiziin Kk erhinde, metafiziin konumunu deerlendirirken, dier teorik ilimlerde elde edilen tikel sonularn klli ilkeler bakmndan gzden geirme grevinin Metafizie ait olduunu belirtir. (bn Rd 1958, s. 6; Sarolu 2004, s. 150) zellikle De Anima erhlerinde akl konusunun bu balamda ele alndn ve bu konuda yorumlarn ortaya knda Metafiziin belirleyici olduunu syleyebiliriz. Bu konuda en arpc rnek, De Animann byk erhinde karmza kmaktadr. bn Rd Themistiusu eletirirken heyln akl gerek anlamda madd olarak kabul etmenin saf bir materyalizme gtreceinden dolay bunun kabul edilemeyeceini bildirir. bn Rdn De Animaya yapm olduu farkl erh ayr bir tarz anlama ve yorumlama abas rnekleri olarak kabul edilebilir. Bu srete bn Rdn kullanm olduu yorum teknikleri kavramsal analiz, Aristo sonras tarihsel birikimin analizi ve otoritelere bavuru, sistematik olarak eletirinin kullanlmas ve problemler ve kavramlar dzeyinde sistem ii vurgularn deitirilmesi eklinde zetlenebilir. bn Rd erhleri bir yanda felsef gelenein kendi srekliliini aksettirir mahiyette Aristo metinlerinin srekli ve youn yorumlanmasndan oluan bir evrim iken dier yandan ise, orijinal metinlerin snrlarnn tesinde kendi kltr havzasndan kaynaklanan felsef sorunlara zm arayan felsef ve dinamik bir abay yanstr. O bu anlamda tarihin belli bir noktasnda durmaktadr. Dier taraftan, bn Rdn Aristodan ayr dt yerlerde ve Aristonun ak olmad hususlardaki yorumlamalarnda kullanm olduu teknikler, vard sonular ve bunlarn muhtemel metafizik ve din sebepleri

119

olduka nemlidir. Bununla beraber iki filozof arasnda mutlak bir kopukluk olduu da dnlmemelidir. bn Rd ve Aristo rneinde, iki kltr havzasndaki iki okuyucu arasnda ortak ve evrensel bir anlamann ne dereceye kadar mmkn olduu sorunun basit ve kolay genellemelerle alamaz.

Din-Felsefe likisi
Bilindii zere Gazzali Tehaft'nde filozoflar meselede kfrle, onyedi meselede bidatle itham etmiti. Onun bu mehur hcumundan sonra ve E'ariler'in nfuzlar kendi dnda hibir dnce ekolne yaam hakk tanmayacak derecede artmt. arih-i Aristo olarak anlan, Endlsl Ortaan en byk filozofu kabul edilen bn Rd'n felsefenin gerekliliini savunmasndan ve felsefenin meruiyyet temellerini kurmaya almasndan daha tabii bir ey olamazd (Bayrakdar 1997, s. 183; lken 1983, s. 166). Nitekim bu amala Kur'an ayetleri ve akli verilerle felsefenin gerekliliini ortaya koyduu, din-felsefe ilikilerinde alan ve snrlar belirlemek ve bylece de din ve felsefenin uzlamasn salamak zere bir zemin oluturduu Fasl'ul-Makl' yazar. Yine Eari kelamcs konumunda olan Gazzlnin filozoflara yapm olduu ithamlar cevaplad ve ayrca dnce metotlarndaki ve ithamlarndaki tutarszlklar gsterdii ve bylece de felsefeyi baka bir boyuttan savunduu, felsefi olarak nitelendireceimiz Tehafut-t Tehaft' yazar. Ve buna ek olarak din ve felsefenin her biri adna belirlemi olduu alan ve snrlar amayarak ayetlerin i btnselliine dikkat ektii el-Kef an-Menhic-il Edille adl kitabn yazar. Bu son eserde tevil kurallar erevesinde zmni bir uzlamay gstermek zere ayetleri yorumlar ve yeri geldiince de ayetlerin yorumlannda tevilin kurallarna uymadklar iin doru yn bulamayan dnce ekollerinin nasl ortaya ktna iaret eder. Ayrca bu ekollerin metot, slup ve hatalarn deerlendirir. O btn bu gayretleri sebebiyle bir anlamda din-felsefe ilikilerinin filozofu olarak anlmay hak etmi ve bu konularn ele alnd her trl almada metot ve grleri kabul edilsin veya edilmesin bir referans kayna olarak grlmtr.
Daha geni bilgi iin Mbahat Trker Kyelin Tehaft Bakmndan Din Felsefe Mnasebeti ve Grbz Denizin Kelm-Felsefe Tartmalar adl kitaplarn okuyunuz.

bn Rd din-felsefe ilikilerini ele ald Fasl'ul-Makal'e din karsnda felsefenin meruiyetini ve gerekliliini sorgulamakla balar (bn Rd, 1987, s. 64). Temelde bilgi kayna vahiy olan din, bilgi kayna duyular ve akl olan felsefeye kar nasl bir tavr sergiler? Dine gre felsefe mbah m, yasaklanm m, yoksa emredilmi mi, emredilmise mendup olarak m yoksa vacip olarak emredilip gereklilii vurgulanm mdr? Bu balamda filozofumuz felsefeyi yle tarif eder; "Var olanlara bakmak ve varlklarn Sani', Tanrya delaleti bakmndan onlar deerlendirmektir" (bn Rd, 1987, s. 64). Yani felsefe btn varl Allah'n varlna hikmet ve kudretine delil tekil etmesi bakmndan inceleyen ve yorumlayan bir ilimdir. bn Rd'n felsefi sistemi gz nne alnarak dnldnde bu, sebep-sonu ilikisi temeline dayal olarak, varlk lemindeki sebepler ve sonular arasndaki hikmetleri kavrayarak, Allah'n hikmet ve kudretini, klli bir adan bakldnda da yaratcnn

120

yaratmasnn bir sonucu olan lemin ilk sebebinin, yani Allah'n varln kavramakla gereklemektedir. Bizim varlk hakkndaki bilgimizin derinlii yaratc hakkndaki bilgi ve imanmzn artmasna olumlu olarak etkide bulunmaktadr. O halde felsefe her eyden nce kinattaki her trl varlk hakknda bilgi edinme ameliyesi, varln hakikatn kavrama sreci ve sebep-sonu ilikisine dayal olarak varln Allah'la ilikisini kurma ameliyesidir. Bylece insann varlk hakkndaki bilgi ve kavray Allah hakkndaki bilgisinin fazlaln ve imannn kuvvetliliini doru orantl olarak etkilemektedir. Varl mkemmel bir ekilde kavray varln yaratcsn da mkemmel bir ekilde bilmek sonucunu dourmaktadr (Sarolu, 2003, s. 245).
Yukarda anlatlanlar mvacehesinde, bn Rdn felsefenin gerekliliini hangi din yaklamla temellendirdii sylenebilir?

Filozofumuz felsefenin gerekliliini ortaya koymak iin fkh ilmindeki Kur'an ayetlerinden delil getirmeye benzer bir ekilde ayetlerden delil getirir; "Ey basiret sahipleri ibret aln". Dnrmze gre bu ayet hem akli hem de er'i kyasn kullanlmasn kesinlikle emretmektedir. Zira ona gre i'tibar; varlk lemindeki sebep-sonu ilikilerini ve hikmetlerini kavrayp bunlarn ilk sebep olan yaratcyla ilikilerini kurmak, bylece de bilinenden bilinmeyeni karmaktr. te bu kyas yahut da kyasla yaplan bir eydir. Felsefenin gerekliliini ortaya koymak iin Kur'an ayetlerinden delil getirmeye devam eden filozofumuz, uzay ve yer varlk lemlerine dikkat eken ve bunlar zerinde dnmeye davet eden ayetlere dikkat eker. Ona gre bu ayetler ak bir ekilde insan nazara, dnmeye yani felsefe yapmaya davet etmekte ve felsefenin bilgiye ulamada aleti olan kyas tevik etmektedir. Felsefenin, dier bir ifadeyle aklmzn varlk hakknda bilgiye ulamasnn ve bilinenden bilinmeyeni karmann metodu ve aleti kyas tr. Durum byle olduuna gre doru bilgilere ulaabilmemiz iin bu metot hakknda yeterince bilgiye sahip olmamz; kyas, kyas trlerini, mutlak kyas, mutlak olmayan kyaslar ve kyas meydana getiren blmleri, nclleri ve bunlarn eitlerini bilmemiz gerekir (bn Rd, 1987, s. 65). Bunlar 1.Burhana dayal kyas, 2.Cedele dayal kyas, 3.Hitabete dayal kyas ve 4. Mugaltaya dayal kyastr. Bu tasnif ayn zamanda eriata gre tevil asndan insanlarn snflarn da belirler. Bilgiye ulama metodu ve kayna vahiy olan dinden farkl olarak felsefenin bilgiye ulama metodu kyas ve mantk olmas sebebiyle ve ayrca bu metot farkllnn her iki alann mahiyetini belirlemesi sebebiyle bn Rd'n mantn ve kyasn gerekliliini savunmas dorudan felsefenin gerekliliini savunmas anlamna gelir. bn Rd'n felsefenin gerekliliini ortaya koyabilmek iin bavurduu dier bir yolda gereklilik ve meruiyetini ispatlam olan fkhla-felsefe arasnda benzerlikler kurmaktr. Bidayetl-Mctehid ve Nihayetl-Muktesid gibi drt ciltlik karlatrmal fkh kitabnn mellifi olan filozofumuzun felsefeyle fkh arasndaki benzerlik ve ilikileri tespit edebilmesinde fakihliinin ok nemli yeri vardr. Her ne kadar filozofumuz felsefe ile fkh arasnda var olan benzerlikleri tespit ederek felsefeye bir meruiyet zemini ve yaam alan salamaya alsa da, br tarafta felsefe aleyhinde cevaplanmas gereken bir takm iddialar bulunmaktadr.

121

Felsefe ve mantn asr- saadette olmad iin gereksiz olduu ve kullanlmamas gerektii iddiasn geersiz bulan filozofumuz, bu tezi rtmek iin daha ncede akladmz gibi yine fkhla benzerlik kurarak, fkhi kyasn da asr- saadette olmad halde bugn geersiz saylamad gibi, burhani kyasnda geersiz saylamayacan syler. Zaten Mslmanlar arasnda Haeviyye taifesinden az bir topluluun dnda hi kimse akli kyasa itiraz etmemektedir (bn Rd, 1987, s. 68). bn Rde gre felsefe, bilim ve mantk almalar tm insanln bilgi ve tecrbe birikimleriyle gelitirilmi evrensel bir kazanmdr. Felsefe ve mantk almalarnda kendisinden faydalandmz nceki insanlarn dinde bizimle ortak olmasyla, olmamas farkszdr. bn Rd felsefe, bilim ve mantk almalarnn bir gelenek ii olduunun ve bunlarn "sreklilikdevamllk" prensibiyle var olabildiklerinin farkndadr (Karla, 1992, s. 35). Gerekten biz u gnmzde geometri fenninin ve Astronomi fenninin yok olduunu varsayacak olsak ve bir kii de kendi kendine gk cisimlerinin miktarlarn ve birbirleriyle olan uzaklklarn kavramak istese bu onun iin mmkn olmaz. Sz gelimi gnein yeryznden byklnn miktarn veya dier yldzlarn miktarn bilmek isterse bu kii tabiat bakmndan insanlarn en zekisi olsun yine de bunu baaramaz. Hatta ona dense ki, Gne yeryznden yz elli veya yz altm kat byktr. O, bu sz syleyenin deliliinin belirtisi sayar. Halbuki bu husus burhan ile hey'et ilminde ylesine tespit edilmitir ki, bu ilmin ehli olan kimse ondan hi kuku duymaz" (bn Rd, 1987, s. 70). Filozofumuz Gazzali'nin filozoflar kfrle ithamn bu sreklilik zincirini koparmaya ynelik bir tehdit olarak alglar. Bylece bilim ve felsefe almalarnn meruiyet zeminini ortadan kalkmaktadr. "Varlk hakknda bizden nceki mmetlerden biri tarafndan yaplm ve burhann gerektirdii artlar tayan inceleme ve deerlendirmeye rastlarsak bu konuda onlarn syledikleri ve kitaplarnda kaydettikleri eye bakp deerlendirmemiz gereklidir. Bunlardan hakikate uygun olan bulunursa onu memnuniyetle kabul eder ve bunun iinde onlara teekkr ederiz. Bunlardan hakikate uygun olmayan bulunursa da onlara dikkatleri eker, bakalarn onlardan sakndrr ve kendilerini bu yzden mazur sayarz." nsanlar u sebeplerle felsefi almalarda yanllar yapmaktadr. a. yaratl, itibariyle felsefe iin gerekli olan zek dzeyine sahip olamadklar; b. dnce alkanlklarna ve metodolojisine sahip olamadklar; c. felsefe retim ve eitim imknlarna sahip olamadklar ve d. objektiflik iin gerekli ahlaki olgunlua sahip olmadklar iin. Ayrca u da hatrlanmaldr ki, sz konusu olumsuz arzi durumlar sadece, hedefi ilmi fazileti salamak ve hakikate ulamak olan felsefeye zg olmayp, dier btn ilimler iinde geerlidir. Hatta bizzat kendi ilimleri ameli fazileti gerektirmesine ramen birok fkhnn ilmi, takvalarnn azalmasna ve dnyaya dalmalarna sebep olmaktadr. (bn Rd, 1987, s. 74). bn Rd felsefenin varln ve gerekliliini tehdit eden nc tezi yani "filozoflar felsefe yaparken yorumlarnda Mslmanlarn manevi otoritesini ve siyasi birliini sembolize eden icmay amaktadrlar" iddiasn da cevaplamaya almtr. ii slm lemindeki "Masum mam" inancnn oluturduu manevi otoriteye denk gelen "icma" messesinin filozoflarn yorumlaryla ald tezi ayn zaman da siyasi otorite zerinde etki

122

oluturmaya alan kelami ekollerle yakndan alakaldr. bn Rd, bu balamda filozoflarn yaptklar yorumlarda icmay amadklar kanaatindedir (bn Rd, 1987, s. 78-82, 89-91). Zira icmay atklar iddia edilen konularda, icma artlarnn yerine gelmemesi sebebiyle kat' icma olumamaktadr. Sylenebilecek en ktmser ey onlarn bu hususlarda hataya dm olabilecekleridir ki onlarn bu hatalar da mazur karlanmaldr. Din ile felsefe, hakikatleri insanlara retmek bakmndan gaye birlii ierisindedirler, onlar birbirinin stkardeidir. Dinin gayesi Allah' ve varolanlar olduu ekilde bilmek olan gerek bilgiyle, insan mutlulua gtren ve mutsuzluktan alkoyan bedeni ve nefsan fiillerden oluan gerek ameli insanlara retmektir (Kyel, 1956, s. 117). Ayn ekilde felsefede ftraten zeki, eri adalet ve fazilete sahip insanlara gerekleri retmeye almaktadr. Ftraten zeki olan insanlar snrl sayda olduundan, din btn insanlara hitap ederken felsefe belirli sayda insana hitap etmektedir. Bylece din hitap ettii kitle bakmndan felsefeden daha genel olmaktadr. Kendisinden iki asr nce yaayan Amiri tarafndan dile getirilen (Turhan, 1992, s. 266) "Her Nebi Hakm, fakat her Hakm Nebi deildir" formln benimseyen filozofumuz ayn zamanda dinin mahiyet ve ierik bakmndan da felsefeden daha genel ve daha kuatc olduunu kabul etmektedir. Yani felsefe hem varlk kitabnda hem de kutsal kitapta bildirilen hakikatleri anlamaya almaktadr. Filozofumuz dinin hakknda hi bir ey sylemedii, fkhta mesktun anh olarak kabul edilen alanda din-felsefe ilikileri bakmndan hibir skntnn olmadn ifade etmektedir. Bu alan fkhta olduu gibi burhan ehlinin ictihat yetkisi iindedir. Sknt din ile felsefenin ortak olarak beyanlarda bulunduu alanlarda ortaya kmaktadr. Kanaatine gre bu alanda da temelde din ile felsefenin verileri birbirleriyle uyumakla beraber, zaman zaman zahirde aralarnda bir eliki varm gibi bir durum ortaya kmaktadr. Bu da kavram kargaasndan, ya da nasslarn doru anlalp yorumlanmamasndan, ya da kullanlan kelimelerin mecaz veya hakiki manalarndan hangisinin kast edildiinin doru tespit edilememesinden kaynaklanmaktadr. Btn bu problemlerin halledilebilmesinin ve din ile felsefe arasnda varolan uyumun gsterilebilmesinin biricik yolu tevildir, yani yorumdur. Tariften anlald zere tevil denilen olgu, her eyden nce dilin imknlar ierisinde cereyan eder. Bundan dolay tevili yapacak olan kiinin her eyden nce metnin bulunduu dili iyi bilmesi ve dilin edebi inceliklerine vakf olmas gerekir. Filozofumuz bu temel dini ilkelerin, ya bu hususlarn akln yetki snrlar dnda olmas sebebiyle, ya da akli bilgilerin her zaman bu ilkelerle uyumlu olaca nermesine dayanarak burhani bilgiyle elimeyecei kanaatindedir. Bu nermenin arka plannda ise daha nce getii zere din ile felsefenin hakikatin kendileri oluu ve hakikatin ise hakikatle elimeyecei yani hikmet ile dinin stkardei olduu nermesi bulunmaktadr. Dinin temel ilkelerinde olmakszn din ile felsefe arasnda bir eliki ortaya karsa Kur'an Ayetlerinin kesinlikle tevili kabul edeceini iddia etmektedir. Yani filozofumuz burhani bilimsel metotla elde edilen bilgilerin Kuran'n verileriyle uyuaca kanaatindedir. bn Rde gre insanlarn anlay ve kavray dzeylerinin ve bilgiye ulama metotlarnn farkl olmas ve btn insanlara hitap eden eriatn bunu

123

gzeterek nasslar bu zellikte vahyetmesi tevil ve yorumu zorunlu klmaktadr. Ayrca dilin Allah'n kaza-kaderi, adaleti ve zulm gibi konular ifade de yetersiz kalmas sebebiyle Kuran'da birbiriyle eliir gibi gzken manalarn bulunmas da tevile ihtiya brakmaktadr. Bunun dnda vahiyden farkl bilgi kayna olarak kabul edilen akl ve duyulara dayanan felsefenin verilerinin zaman zaman nasslarn zahiriyle elimesi de sebeplerden dolay tevil olgusunu gerekli klmaktadr. Ayrca bizzat Kur'an'n kendisi "muhkem ve mteabih" ayrmndan bahsederek tevilin ilimde derinlemi limlere has olduunu vurgulamakta bylece de tevilin varln ve gerekliliini teyit etmektedir. bn Rde gre tevilin gerekliliini ortaya koyan dier bir hususta iletiimi salayan dilin Allah'n kaza-kaderi, adaleti-zulm gibi konular ifade de yetersiz olmasdr. Bu tr ayetler manalar itibaryla zahirlerinde birbirleriyle eliir gibi gzkmektedir. Mana bakmndan birbiriyle eliir gzken ayetlerden farkl olarak Kur'an da bol miktarda bulunan tebihler, Allah hakknda insanbiimci karakterdeki ifadeler slmn ilk dnemlerinden itibaren tevili zorunlu olarak ortaya karmtr. Allah'n 'Ara istiva ettiine', 'Allah'n kyamet gnnde grnmesinin mmkn olduuna' iaret eden ve yine Allah'n "Yed" (Eli), "Vech" (Yz), "Ayn" (Gz) olduuna dair ayetler bunlardan balcalardr. Bu anthrpomorphik karakterdeki ayetler Kur'an'n mteabihatn oluturmakta ve tevili kendiliinden gerekli klmaktadr. Ayrca bazen dinfelsefe ilikileri bakmndan da tevil gerekli olabilmektedir. bn Rd din ile felsefenin uzlamas bakmndan nasslarn tevil imkn bulunduuna iaret ederken, felsefi metinlerin de tevil imknn bulunduunun farkndadr. Tevil, birbirlerini etkileyen bu iki alann metinlerinin yorumlanarak ortak noktaya ekme gayreti olarak ta tanmlanabilir. Hakikatin birliine inanan filozofumuz iin bunun ne kadar gerekli bir eylem olduu ise kendiliinden anlalr. bn Rdn din-felsefe ilikilerine dair bu zmlemelerinin ahlak alannda da yansmalar bulunmaktadr. imdi onun ahlak alanndaki grlerini inceleyebiliriz.
bn Rd, felsefenin dinle elitii varsaylan noktalarn izah etmek suretiyle bu elikiyi amaya alrken hangi yntemsel araca bavurmaktadr?

Ahlak
bn Rdn ahlak alnndaki grleri Aristo ile Eflatunun grlerinin salad arkaplanla kendisinin zgn katklarndan oluur. Birazdan da greceimiz zere ahlak alanna dair sorunlar kendi tecrbeleri ve birikiminin altnda tekrardan inceler. bn Rde gre ahlak ilminin iki ksm bulunur. lk anlamyla ahlk, irad fiil ve alkanlklarla ilgilidir. kinci ksm, bu alkanlklarn nefse kazandrlmas yntemleri ile kt huylarn nefisten uzaklatrlmas yani tedavisiyle ilgilidir. ncelikle unu belirtmemiz gerekir bn Rde gre ahlk, siyasetten ayrlamaz. Bu orta a felsefe anlaynn bariz bir zelliidir. Gerekte ahlk, siyasetin bir girii olup, mantken siyasetten nce gelir. nsan iin drt tr mkemmellik, yetkinlik veya erdem kategorisi vardr: Nazar, fikr, ahlk ve amel. (Lerner, 2005, s. 5) Bunlarn zirvesini ise teorik yetkinlik olup

124

dierleri onun hizmetinde ve hazrlaycdr. (Lerner, 2005, s. 5, 92, vd.) bn Rd insanlarn yardm olmadan bir insann bu mkemmelliklerin tmne ulamas mmkn grmez. Bundan dolay da siyas organizasyon zorunludur. Bu noktada bn Bcceden ayrlr. Ayrca insanlarn ferd yetenek ve doalar farkl olduundan her bir ferdin tm yetkinliklere ulaamaz. stelik bireylerin doalarnn farkll da belli bir amaca matuftur. Dolaysyla i blm, yardmlama ve bunun mkemmel st kurumu olan yoksa siyasal organizasyonlar yani devlet zorunludur. bn Rd Efltuncu izgiye uygun olarak nefsin parasnn her birinin mkemmellii ile zdeletirdii hikmet, cesaret ve iffet erdemlerini temel erdemler kabul eder. Bunlar ayn zamanda ehrin veya devletin parasna karlk gelir. Dolaysyla, akl ksm fke ve ehvet ksmn idare ettii oranda kii aklldr; fkelenen ksm aklnn kontrolne girdii, doru oranda ve doru zamanda ilev grd kadaryla kii cesaretlidir. bn Rd, iffetin de ehvet gcnn akln kontrolne girmesinden olutuunu kabul eder. Yalnz adalet gibi tek bir paradan ziyade, nefsin btn paralarna atfedilen iffeti tartrken tereddt eder. bn Rd bireyin kendi iindeki adaleti nefsin her bir parasnn sadece yapmas gerekeni, uygun oranda ve uygun zamanda yapmas olmas olarak tanmlar. Topluma ynelik olan adalet ise ehirdeki her insann tabi olarak kendisine ait ii yapabilecei en iyi ekilde yapmas olarak tanmlar. Bu da akln, nefsin dier iki gcn veya ehrin bu glere karlk gelen ksmlarn idare etmesi anlamna gelir. dil insan erdemi hem kendinde, hem de dier insanlarla olan ilikisinde gsterir. Bu nedenle adalet sadece kiiyle snrl olmayp onun komularyla olan ilikisini de kapsar. bn Rd ahlk alanda soruyu tartr: Bu erdemlerden her birini gerekletirmek iin gerekli artlar nelerdir? Mesela, cesaret nefste atlganlk ile rkeklik arasnda orta bir huy olarak tanmlanr. Fakat bu erdemin ortaya kabilecei artlar aka belirlenmedike, bu tanm erdemi gerekletirmek iin yeterli deildir. nk ahlk bilginin amac sadece bilmek deil, doru eylem ve doru davrantr. Bu erdemler genlere nasl kazandrlacak ve nefse yerletikten sonra nasl korunacak? Ayn ekilde, rezletler nasl yok edilecek? ncelemenin bu ksm, tbbn iki ksmna benzetilebilir: Hijyen saln korunmas ile ilgilenirken, terapi ise hastalklarn tedavisiyle ilgilenir. Hangi huylar veya erdemler dier huy ve erdemleri kuvvetlendirir veya onlara engel olur? nk saln korunmas gibi, ahlk karakterin korunmas da, ksmlarn bir biriyle olan irtibatnn doru bir ekilde anlalmasyla baarlabilir. bn Rd, genel olarak ahlk ve siyasetin, erdemleri vatandalara kazandrma olan pratik gayesine ulamann iki yolu olduuna inanr: ilki delillendirme olup ikincisi ise zorlamadr. Bu balamda, onun dncelerinin en ilgin ksm, vatandalarn her snfna uygun gelecek delil trn belirlemektir. ounlua hitb ve iirsel deliller uygunken, sekin aznla ise burhn deliller uygundur. Bu snflardan her biri, kendi tabiatlarnn kabul ettii mkemmellik trn kazanabilirler. (Fahri, s. 128-134; Lerner, 2005, s.10) Bu deiik tr delil snflandrmalarna yani hitb ve burhn snf arasna cedel ehli diye bir orta snf ilave eder. Bu orta snfla bn Rd, ncllerinin

125

en fazla muhtemel veya genel kabul grm (mehr) olmalar nedeniyle, delillerinin belirsiz karakterinden dolay burhn seviyeye kamayan kelmclar, zellikle de Ear kelmclarn kasteder. bn Rde gre, insanlarn bu snfa ayrlmas ve buna karlk gelen delil tr snflandrmasnn din-ahlk nemi udur: Bylece eriat nih mutluluunun temeli olan teorik ve pratik hakikatleri tm insanlara retir. Bu hakikat ise Allahn varl ile birliinin bilgisi ve nih mutluluk ve mutsuzluk bilgisidir. Din mutlulua ileten fiillerin ilenmesi ve mutsuzlua ileten fiilleri ve bunlardan kurtulma yollarn retir. Yani bu fiiller, zahir veya beden fiilleri, yani fkh ilminin ilgilendii zahir hkmleri ve med ilminin ilgilendii nefse bal batn fiilleri ierir. Bu l tasnife gre burhan ehli yani filozoflar dier herkese kar kesin bir stnle sahiptir. Entelektel snflar ierisinde naslarn mteabih ksmlarnn tevili onlara aittir. Filozoflarn mutluluu Frb, bn Sn ve bn Bacenin de belirttii gibi, insann tabiatnn mkemmelliinin gerekletii faal aklla ittisalle gerekleir. bn Rde ve dier filozoflara gre ittisal semavi gk aklyla ilikiye gemektir. Bu ise ancak insann akli ve teorik renme sreleri sonucunda gerekleir. nsann ahlaki yetkinlii bu srece hazrlayc olarak katkda bulunur. Ferdin irade eitiminden sonra faal aklla ittisal mmkndr. Bylece bu kiinin akl tabiat tam anlamyla kemale ular ve o sonsuza dek akl lemde yaayarak ayrk akllar lemini temaa eder. (Fahri, 2004, s. 132; Kalman P. Bland, 1982)

zet
bn Bcce Endls felsefesinin nemli ismi bn Bcce, bn Tufeyl ve bn Rddr. bn Bcce felsefe literatrnde erhleri, akl konusuna verdii nem ve Tedbrl-mtevahhid adl eserinde erdemsiz bir toplumda yalnzlaan bir filozofun mutluluk sorunu ele almasyla ne kar. Dou filozoflarnda olduu gibi bn Bccede de bilgi insan yetileri bakmndan duyu, hayal ve akl olmak zere kademeli olarak olutuu kabul edilir. Ama akl bilgi tm dier eitlerin stndedir. Akli bilgi kavram oluturma ve tmel yarglarda bulunabilme anlamnda gelir. bn Bcce insan aklnn kavramlara ulama ve akli bakmdan son yetkinliine erime noktasnda faal aklla ittisali zorunlu grr. Yalnz insann bilgi edinme srecinin duyularla yakn ilikisini de vurgular. bn Bcce akli bilgiye ulama bakmndan insanlar cunhr, nuzzr ve sueda olmak zere gruba ayrr. bn Bccenin temel felsefi sorunlarndan bir tanesi madd heveslere, gelip geici zevklere dalm bir toplumda bir filozof nasl yaamaldr. Tedbrlmtevahhidin konusu budur. Yalnz insan akli ve ahlaki yetkinleme hedeflerine ynelik adm attka toplumundan uzaklar ve sre ierisinde yalnzlar. Erdemsiz toplumda yalnzlk filozoflar iin zorunlu bir kaderdir. Yalnz bn Bcce bu yalnzlk halini srekli bir hal olarak grmez. Zorunlu bir gei dnemidir. leride oluacak erdemli toplum da ancak yetkinlemi insanlarla mmkndr. Dier bir ifadeyle yetkinlemi yalnz insanlar erdemli toplumun nveleridir.

126

bn Tufeyl bn Tufeylin sadece Hay b. Yakzn isimli eseri bize ulamtr. bn Tufeyl ncelikle kendisinden nceki filozoflar eletirir ve meriki hikmet tasavvurunu ortaya koyar. bn Tufeyle gre meriki hikmet sadece teorik akl yrtme olmayp insann tecrbe dnyasnda yaam olduu manevi hallerinde srece katlmasdr. Bu halleri sufileri takiben kef, mahede ve zevk kavramlarn ne karr. bn Tufeyl Hay b. Yakznda sunduu din-felsefe ilikileri analizinde iki gelenek arasnda uyum olduunu dnr. Din metinler muhatablarn kolay anlamas iin temsillerle, benzetmelerle ve hayali ifadeleri kullanr. Bundan dolay dini metinlerde zahir-batn ayrm zorunludur. bn Tufeyle gre nazar bilgiyle mistik bilgi arasnda bir eliki olmad gibi nazar ve mistik yolla ulalan metafizik gereklerle din reti arasnda da bir eliki yoktur. bn Tufeylin din ile felsefe arasndaki bu zmlemeleri etkisini bn Rdde de bulacaktr. bn Rd bn Rd Me okulunun son temsilcisi Aristo'nun eserlerinin arihi ve dinfelsefe ilikileri filozofudur. bn Rdn De Animaya yapm olduu farkl erh ayr bir tarz anlama ve yorumlama abas rnekleri olarak kabul edilebilir. Bu srete bn Rdn kullanm olduu yorum teknikleri kavramsal analiz, Aristo sonras tarihsel birikimin analizi ve otoritelere bavuru, sistematik olarak eletirinin kullanlmas ve problemler ve kavramlar dzeyinde sistem ii vurgularn deitirilmesi eklinde zetlenebilir. bn Rd erhleri bir yanda felsef gelenein kendi srekliliini aksettirir mahiyette Aristo metinlerinin srekli ve youn yorumlanmasndan oluan bir evrim iken dier yandan ise, orijinal metinlerin snrlarnn tesinde kendi kltr havzasndan kaynaklanan felsef sorunlara zm arayan felsef ve dinamik bir abay yanstr. O bu anlamda tarihin belli bir noktasnda durmaktadr. Dier taraftan, bn Rdn Aristodan ayr dt yerlerde ve Aristonun ak olmad hususlardaki yorumlamalarnda kullanm olduu teknikler, vard sonular ve bunlarn muhtemel metafizik ve din sebepleri olduka nemlidir. bn Rdn erh faaliyeti ayn zamanda din felsefe ilikilerini yeniden kurmak bakmndan da nemlidir. Din ile felsefe, hakikatleri insanlara retmek bakmndan gaye birlii ierisindedirler, onlar birbirinin stkardeidir. Dinin gayesi Allah' ve varolanlar olduu ekilde bilmek olan gerek bilgiyle, insan mutlulua gtren ve mutsuzluktan alkoyan bedeni ve nefsan fiillerden oluan gerek ameli insanlara retmektir (Kyel, 1956, s. 117). Ayn ekilde felsefede ftraten zeki, eri adalet ve fazilete sahip insanlara gerekleri retmeye almaktadr. Ftraten zeki olan insanlar snrl sayda olduundan, din btn insanlara hitap ederken felsefe belirli sayda insana hitap etmektedir. Bylece din hitap ettii kitle bakmndan felsefeden daha genel olmaktadr. Kendisinden iki asr nce yaayan Amiri tarafndan dile getirilen (Turhan, 1992, s. 266) "Her Nebi Hakm, fakat her Hakm Nebi deildir" formln benimseyen filozofumuz ayn zamanda dinin mahiyet ve ierik bakmndan da felsefeden daha genel ve daha kuatc olduunu kabul etmektedir. Yani felsefe hem varlk kitabnda hem de kutsal kitapta bildirilen hakikatleri anlamaya almaktadr. Din ile felsefe bazen atr gzkmektedir. ki gelenek arasndaki atma kavram kargaasndan, nasslarn doru anlalp yorumlanmamasndan,

127

kullanlan kelimelerin mecazi veya hakiki manalarndan hangisinin kast edildiinin doru tespit edilememesinden kaynaklanr. Btn bu problemlerin halledilebilmesinin ve din ile felsefe arasnda varolan uyumun gsterilebilmesinin biricik yolu tevil, yani yorumdur.

Kendimizi Snayalm
1. bn Bccenin Tedbrul-mtevahhid adl eseri aadaki sorulardan hangisine cevap aramaktadr? a. Erdemsiz bir toplumda erdemli bir ekilde yaamak mmkn mdr? b. Erdemli bir toplumda mutluluk mmkn mdr? c. Doru bilgiye ulamann yolu nedir? d. Doru ynetimin artlar nedir? e. Metafizik bilgiye nasl ulalr? 2. bn Tufeylin felsefesi aadaki terimlerden hangisini ifade eder? a. Melik b. rklik c. Rivklik d. Merklik e. Reyblik 3. bn Rdn, tevil problemini konu edindii eseri aadakilerden hangisidir? a. erhu M Badet-taba b. Bidyetul-mctehid c. el-Kef an menhicil-edille d. Faslul-makl e. Telhsu Kitbin-Nefs 4. Aadakilerden hangisi bn Rdn din-felsefe ilikisi konusundaki grn en iyi ifade eder? a. Felsefe dn dnceyi dlamaktadr. b. Felsef ve dn dnce ayn kaynaktan beslenmekte ve ayn amac gtmektedir. c. Dn dnce ile felsef dnce arasnda telif edilmesi mmkn olmayan elikiler mevcuttur. d. Din, felsefeye tbidir. e. Felsefe dn bir dnceyi ynlendiren ana fikri benimseyemez.

128

5. bn Rde gre nefsin akl ksmnn kendisiyle zdeletirildii erdem aadakilerden hangisidir? a. Hikmet b. ecaat c. ffet d. Cmertlik e. Dostluk

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. a 2. d 3. c 4. b 5. a Cevabnz doru deilse bn Bcce konusunu tekrar okuyunuz. Cevabnz doru deilse bn Tufeyl konusunu tekrar okuyunuz. Cevabnz doru deilse bn Rdn kullanm olduu aklama ve yorum teknikleri konusunu tekrar okuyunuz. Cevabnz doru deilse bn Rdde din-felsefe ilikisi konusunu tekrar okuyunuz. Cevabnz doru deilse bn Rdde ahlak konusunu tekrar okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 bn Bcceye gre erdemsiz bir toplumda erdemli ve mutlu bir ekilde yaamak mmkn deildir. Filozof erdemsiz bir toplumdaki erdemli kiiyi garb olarak adlandrmakta ve onun kendi bana erdemleri elde etmek zere bu toplumdan uzaklamas gerektiini vurgulamaktadr. Sra Sizde 2 bn Tufeyle gre Merk hikmet teorik akl yrtmeyle yetinmez. Zira sadece akl yrtme ve aratrma en yksek yetkinlik derecesine ulamak iin yeterli deildir. Buna ilaveten mahede, zevk, huzur ve ruhi tecrbe gibi sezgisel bilgi yollar nem kazanmaktadr. Sra Sizde 3 Filozofumuz felsefenin gerekliliini ortaya koymak iin zellikle u ayeti delil getirir; "Ey basiret sahipleri ibret aln!". Dnrmze gre bu ayet hem akl hem de er' kyasn kullanlmasn kesinlikle emretmektedir. Zira ona gre i'tibar; varlk lemindeki sebep-sonu ilikilerini ve hikmetlerini kavrayp bunlarn ilk sebep olan yaratcyla ilikilerini kurmak, bylece de bilinenden bilinmeyeni karmaktr.

129

Sra Sizde 4 Bu noktada bn Rd tevil yntemini kullanmaktadr. Zira bn Rde gre insanlarn anlay ve kavray dzeylerinin ve bilgiye ulama metotlarnn farkl olmas ve btn insanlara hitap eden eriatn bunu gzeterek nasslar bu zellikte vahy etmesi tevil ve yorumu zorunlu klmaktadr. Ayrca dilin Allah'n kaza-kaderi, adaleti ve zulm gibi konular ifade de yetersiz kalmas sebebiyle Kuran'da birbiriyle eliir gibi gzken manalarn bulunmas da tevile ihtiya brakmaktadr.

Yararlanlan Kaynaklar
Arkan, Atilla, 2006, bn Rd Psikolojisi, stanbul. Arkan, Atilla, 2006, Klasik Eser [De Anima] Okuyucusu ve arihi Olarak bn Rd, Sakarya niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, 12 2005, 16-23. Aydnl, Yaar, (1999), bn Tufeyl, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi, c. 20. Aydnl, Y. (1997), bn Bccenin nsan Gr, stanbul, fav yay. Bayrakdar, M. (1997), slm Felsefesine Giri, Ankara. Bland, K. P. (1982), Epistle on the Possibility of Conjuction with the Active Intellect by Ibn Rushd with the Commentary of Moses Narbani: A Critical Edition and Annotated Translation, New York. Fahri, Macid, (2004) slm Ahlak Teorileri, ev. Atilla Arkan, Literastanbul. Geneauand, C. (1984), Ibn Rushds Metaphysics: A Translation with Introduction of Ibn Rushds Commentary on Aritotles Metaphysics, Book L, Leiden. bn Rd (1958), Telhsu M Badet-taba, nr. Osman Emin, Kahire. bn Rd (1987), Faslul-Makl, Beyrut. bn Tufeyl (1975), Felsefetu bn Tufeyl ve Risaletuhu Hayy b. Yakzn, nr. Abdulhalim Mahmud, Beyrut. Karla, B. (1992), bn Rdde Din Felsefe likisi, stanbul. Karla, B., (1999), bn Rd, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi, c. 20. Krolu, Burhan, (1996), Divan lm Aratrmalar bn Bccenin Ahlak ve Siyaset Dncesi, stanbul. Kutluer, lhan, (1999), bn Tufeyl, Trkiye Diyanet Vakf slm Ansiklopedisi, c. 20.

130

Lerner, R. (2005), Averroes on Platos Republic, Ithaca: Cornell University Press. Sarolu, H. (2003), bn Rd Felsefesi, stanbul, Kre yay. Turhan, K. (1992), Amiri ve Felsefesi, stanbul. lken, H. Z. (1974), slm Felsefesi, stanbul.

131

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Baz ada slm Dnrlerini isimlendirebilecek, Verilen ada slm Dnrlerinin nemli eserlerini belirleyebilecek, Verilen ada slm Dnrlerinin nemli grlerini aklayabilecek, Verilen ada slm Dnrlerinin slm dncesine katklarn aklayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Gelenek syan Ahlak Deiim Reform

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Metin ierisinde tanm verilmeyen szckler iin Felsefi Terimler Szlne baknz. Hilmi Ziya lkenin Trkiyede ada Dnce Tarihi eserinin Giri, ve II. Merutiyet blmlerini okuyunuz. Macit Fahrinin slm Felsefesi Tarihi kitabnn Modern ve ada Temayller blmn okuyunuz. Mevlt Uyankn Bilginin slmiletirilmesi ve ada slm Dncesi eserinin ada slm Dncesi Kavram blmn okuyunuz. smail Karann inceleyiniz. Trkiyede slmclk Dncesi isimli eserini

132

ada slm Dncesi Kiiler ve Grler


GR
Modern dnyann bugn ulat nokta dikkate alndnda bunda slm medeniyetinin katks yadsnamaz. Tarihsel srete birok slm dnr bulular ve bilimsel abalaryla insanlk iin nemli hizmetlerde bulunmulardr. Gnmzde teknik imknlar hazrlama bakmndan slm dnyas Bat medeniyetine oranla bir durgunluk dnemi ierisinde bulunuyor olsa da zellikle son iki yz yldr beer, siyas, kltrel alanlarda insanlk iin nemli fikirler ortaya koyan dnrler slm medeniyetinin gemiteki parlak gnlerinin birer yansmas olarak karmza kmaktadrlar. Bu nitede biz de son dnemlerde hem slm dnyas iin hem de btn insanlk iin dnceleriyle katk salam dnrlerin hayat, eserleri ve nemli grleri hakknda ksaca bilgiler sunacaz. Aada da grlecei gibi, bu dnrler hem yaadklar corafyann hem de btn insanln sorunlarn ele alp zmlemeye almlar. Bu balamda btn dnyada yank uyandracak fikirler ileri srm, zellikle Mslmanlarn iine dt geri kalmlkla mcadele uruna nemli bir misyon stlenmilerdir.

CEMLEDDN AFGN
Hayat (18381897)
Cemleddn Afgnyi ada mslman dnrler ierisinde kabul etmemiz yaad dnem itibaryla itirazlara sebep olabilir. Ancak modern toplumlarda mslmanlar uyana, almaya, dnmeye, okumaya arm olmas, bu uurda ailesini, vatann, mevki ve makamlarn terk etmi olmas bizce nemlidir. Onun uyarlar ve yol gstermeleri ada Mslmanlar iin nemli deiimlere sebebiyet verdii iin Cemleddin Afgn zerinde durmamz bir gerekliliktir.
http.//www.tr.wikipedia/wiki/Cemaleddin-Afgani

Cemleddin Afgn Hemedan yaknndaki Esedabad'da domutur. 10 yllk eitim-retim neticesinde, slm ilimleri zmsemi, bu esnada felsefe ve modern bilimlere ise zel ilgi duymutur. Anadili Trkenin yannda

133

Arapa, Farsa, Franszca, ngilizce ve Rusa renmitir. 18 yanda Hindistana gitmi. Buradan birok Mslman memleketlere uradktan sonra Mekkeye ynelerek Hacc ibadetini yerine getirmitir. Sonra memleketi Afganistana dnm. Afganistandan Hindistana gelii ngilizler tarafndan tehlike olarak grlm ve Hindistan terk etmek mecburiyetinde braklmtr. Oradan Kahireye gitmi ve ok iyi karlanmtr. Ezher hocalar ve rencileri ile zel dostluklar kurmu ve evinde birok insana ders vermitir. Msrdan sonra stanbula gelmi. Ayasofya ve Sultan Ahmet camilerinde vaazlar vermi, ksa sre sonra kendisi Meclis-i Kebir-i Maarif azalna getirilmitir.
Cemaleddin Afganinin hayat ve dsnesi iin Muhsin Abdlhamidin Cemaleddin Afgani, Hayat ve Etrafndaki pheler adl eserini okuyunuz.

Grleri
stanbula geliinde devlet erkn tarafndan ok iyi karlanan Cemleddin Afgnnin konumalar ve ortaya att fikirleri baz resm ulemay rahatsz etti. Bu rahatszlk grlerinden ok Afgnye gsterilen ilgi dolays ile idi. zellikle eyhulslm Hasan Fehmi Efendi ve dier bazlar Afgnnin Darul-Fnnda verdii konferanslarndaki baz grlerini balamn kopararak Afgn aleyhine deliller haline getirerek saraya jurnallediler. Afgnnin Peygamberlik bir sanattr. sz zerine Afgn aleyhine kampanyalarn genilettiler. Ve nihayet Afgn materyalizmi reddeden eserler yazmasna ramen bir kolayclk arac olan dinsizlikle itham edildi. Bu dedikodular dolaysyla Mehmet kif Ersoy daha sonralar Afgnyi Srt- Mstakmin 90 ve 91. saylarnda savunan yazlar yazd. Afgn, yukardaki olumsuzluklar gidermek, mmete yeni ufuklar amak iin felsefe ve kelamdan bahsediyor, fizik, usl-i fkh ve tasavvuf dersleri veriyordu. Derin, tutarl ve kuatc dnce olmadan var olmann mmkn olmadn evresine srekli izah ediyordu. Muhammed Abduh'la birlikte mslmanlar Bat'nn smrgeciliine kar harekete geirmeyi hedefleyen Arapa haftalk bir gazete olan El-Urvet el-Vusk'y kard. ok gemeden ngilizler gazeteyi Msr ve Hindistan'da yasakladlar; yine de ksa mr boyunca bu lkelerde bir etki oluturmaya muvaffak oldu. ngilizler Afgnnin fikirlerinden ve yrtt eylemlerden rahatsz idiler. Bu sebeple Afgnnin ngiliz smrs altndaki Mslman topraklara girmesi ngiliz hkmeti tarafndan yasakland; ancak Avrupaya gitmesine ses karlmad. Bu vesileyle Afgn, Londra, Paris ve Amerikaya gitti. Afgnnin kard Urvetul-Vusk dergisinin, ngilizlerin egemenlii altndaki Mslman topraklarna girii yasakt. Ancak grleri bata Muhammed Abduh, Red Rz ve mazlum milletlerin haklarn savunan her aydn zerinde etki brakt. 1892de II. Abdlhamid Londra Trk sefri vastasyla Afgnyi stanbula davet etti. O da bu davete icabet ederek ikinci kez stanbula geldi. Kendisine hem ikametgh hem de maa baland. Afgnnin stanbula geldii ilk dnemlerde sultan ve saray evresiyle aralar ok iyiydi. Ancak ilk geliinde olduu gibi kendisini ekemeyenler aleyhine iftira ve dedikodulara baladlar, hatta ii o kadar ileri gtrdler ki onu kfrle bile itham ettiler. Bu da II. Abdlhamit ile Afgnnin arasnn almasna neden oldu.

134

En nemli eseri materyalistlere kar yazd er-Redd aled-Dehriyyn adl kitabdr. Bu eser salnda Trkeye evrilip bizzat kendisinin yazd bir mektup ile II. Abdlhamite takdim edilmiti. Cemleddin materyalist tarih yorumunu savunan partizanlarn ancak kafa kurcalayp yanltmaya ynelik mantk hatalaryla dolu kelime ynlarndan oluan iddialarn ve onlarn icraatn daha Avrupa'da iyice tanmamken sert bir dille knamtr. Afgn'nin hayat dncesiyle tam bir uyum iindeydi. Onda teori ve pratik birbiriyle ok yakndan balantlyd. Hayat da dncesi de ayrdedici nitelikle belirlenmi bulunmaktayd: nsan hayretler iinde brakacak mkemmellikte bir maneviyat, engin bir din coku ve btn faaliyetlerini ok kuvvetli bir ekilde etkilemi olan yksek bir ahlak uur.
Afgn gerek bir mslman ve bir aklcyd. Btn cephelerden mslmanlara ancak slm'a zg bir ayrcalk tekil eden aklclk prensibinden istifade etmelerini samimiyetle rica etmitir.

Afgn'ye gre Batllar Douda yurtseverlik ruhunu bastrmak, mill eitimi sindirmek ve Dou kltrn ykmak iin allmam metotlar kullanmakta ve bu ekilde Doulular lkelerindeki mevcut her trl gzellii, her trl fazileti ve itibar edilecek trden btn deerleri inkr etmeleri iin tahrik etmektedirler. Bunun iin, hi gecikmeksizin mslmanlara yeni bir coku ve ruh kazandrmak ve yeni bir nesil ortaya karmak iin yeni giriimlerde bulunulmas gerekmektedir. Kendilerini yabanc hakimiyetinden kurtarabilmeleri amacyla tm Mslman halklarn bir tek halife altnda birlemeleri zerinde duran Afgni, Batl yazarlarn deyimiyle "politik Pan slmizm"in kahraman olmutu. (Zaten bu dnceyi desteklemesi iin Sultan Abdulhamidin kendisine zel ilgi gsterdii bilinmektedir.) Avrupa devletlerinin Dou memleketleri zerine giritikleri saldr ve hareketlerini hep sonrakilerin geri kalmlna dayandrarak hakl kardklarn ifade etmitir. Ancak o, yine ayn devletlerin ellerinde bulunan btn kuvvetle ve hatta sava yoluyla mslman kitlelerin slahn ya da uyann hedefleyen her teebbsn nne getiklerini srarla vurgulamtr.
Btn bunlardan kurtulu ona gre, slm dnyasnn tamamyla silinip yok edilmekten kendilerini koruyabilmeleri iin, byk bir savunma ittifak tesis edip birlemesinin bir zorunluluk arzettiini, bunun iin de Bat'daki ilerlemenin teknik adan kavranmas ve Avrupa'nn gcnn srlarna vakf olunmas gerektiini ileri srmtr.

MUHAMMED ABDUH
Hayat (18451905)
Msrl byk bir dnr, sosyolog ve slahat olan Abduh, ada slm dncesinin en nemli simalarndan biri kabul edilir. Muhammed Abduh, Msrl bir iftinin oluydu. Bahire ilinin kk bir ky olan Mahallet'n-Nasr'da dnyaya geldi. lk olarak Tanta'daki Ahmed Mescidi'nde renim grd. Buradaki akl aratrmay engelleyen eitim Abduh'un cesaretini ylesine krmt ki, eer amcas eyh Dervi onu ikna etmeseydi renimi tamamen brakacakt.

135

Gen Muhammed Abduh'la ilgili en nemli olay, slmi ilimlerin geleneksel merkezi olan Ezher niversitesi'ne 1866 ylnda kaydoluuydu. Bununla birlikte, uygulanmakta olan eitim metotlarnn tamamyla eskimi ve bayatlam olmalarndan dolay Muhammed Abduh burada iki sene boyunca katlm olduu derslerden pek faydalanamamt. Abduh, Ezher'de ruh bunalma girdi. Daha sonra, Abduh'un zhde ynelip kendini toplumdan soyutlamaya ve ile hayat yaamaya alt grlecekti. Fakat eyh Dervi'in bilgece tleri Abduh'un bu ruh bunalmdan kurtulmasn salad. Bununla birlikte, dier bir byk kiilik, Abduh zerinde derin etkiler brakacak ve takip etmesi gereken yolu ona gsterecekti. Bu kii, Cemleddin Afgni'ydi. Cemaleddin Msr'a geldii zaman etrafna, aralarnda Muhammed Abduh'un da bulunduu birok renci toplanmt. Cemleddin'in manev mritlii, Abduh'un mnzevi bir ekilde yaamay terk edip aktif bir insan olmasn salamt. Giderek gelenekilii terk eden Abduh, hepsi de Ezher'in mfredat programnn dnda kalan felsefe, matematik, ahlak ve siyaset zerinde alt. Klasik Arap eserlerini yeni bir bak asyla deerlendirmesine ve Arapaya evrilmi Batl eserlerden zevk almasna Cemleddin sebep olmutu. Afgani, Abduh'ta, milli duygular, zgrlk ak ve anayasal sistem dncesinin domasna yol amt. Abduh, 1877 ylnda, kendisine lim unvann ve slmi ilimlerin deiik sahalarnda hocalk yapma yetkisini veren el-Alimiyye diplomasn ald. nceleri zel dersler vermek suretiyle, daha sonra da Ezher'de din, mantk ve ahlak zerine verdii derslerle geimini salad. Bu dersler, byk bir renci grubunun dikkatlerinin Abduh zerinde younlamasna neden olan farkl bir metoda sahipti. Abduh, Cemleddin'in tavsiyesi zerine gazetecilik faaliyetlerine de zaman ayrd. Arap basnnn merkezi, ilk ortaya km olduu yer olan Msr'dr. Abduh, Hidiv Tevfk ynetiminin ilk yllarnda "Resmi Gazete"nin editrlne getirilmiti. ok gemeden ba editr olduu bu yayn organ Abduh'un katklaryla yeni bir nem kazanmt. Muhammed Abduh'un eserlerinin ayrc zellii olan dinde ve ahlakta slahat gerekletirme gayret ve ynelimi bu yayn organnda kendini gstermeye balad. Muhammed Abduh, fakirlere madd-manev yardm yapmak ve eitim seviyelerini ykseltmek amacyla kurulmu olan "Mslman Hayrseverler Cemiyeti"nin kurucularndan biriydi. Abduh, klasik yazarlarn aheserlerini yaynlayacak olan "Arapa Eserleri Canlandrma Cemiyeti" isimli bir dernek daha kurdu. Dier yandan eriat Mahkemelerinin slah iin de alt. O, insanlarn irade ve olaylar deerlendirme kabiliyetine sahip olduuna dair kesin inanca sahip keskin zekl ve ak yrekli bir insand. Avrupal dnrlerin belli bal eserlerini okumu bulunan Abduh, bu geni bilgisini Afrika ve Avrupa'ya yapm olduu seyahatlerde daha da zenginletirmiti. Doulu ve Batl birok dostu olan Abduh, aralarnda Herbert Spencer, Gustave Le Bon, W.S. Blunt ve Tolstoy'un da bulunduu pek ok Avrupal dnrle de yazmaktayd. Muhammed Abduh, Ezher'in skolastik dnce tarzndan ksa zamanda kurtulmu, slahatlarn nasl yaplacak ve nasl etkili hale getirileceklerini gsteren insancl ve pragmatik dnceler gelitirmiti. Abduh, felsef tefekkrn srekli olarak nazar ya da fikr planda kalamayacann farkndayd. Felsef tefekkr bizi, varlmz tam bir tecrbe ve uurla

136

kavramamz iin aktif olarak dnyada yerimizi almaya, sorumluluklarmz yerine getirmeye yneltmeli, inzivaya ekilip murakabeye dalmaya sevketmemeliydi. Mantk ilmi hakkndaki dnceleri de, Abduh'un doru dnce ile amel-i saliha arasnda dinamik bir ilikinin var olduuna dair kesin inancn niteler grnmektedir. Abduh'a gre mantk ve dncenin genelde bilimsel olan tabiat yksek bir ahlak karakter ve rol stlenmeliydi. Gen Abduh, Ezher'e girdiinde slm felsefesi ylesine geri kalm bir durumdayd ki, nerdeyse felsefenin inkr halini almt. niversitede okutulmakta olan mantk ve kelam ile ilgili ders kitaplar altnc/onnc ve yedinci/ondrdnc yzylda yazlm olan eserlerdi. Gen Abduh, 1875 ylndan itibaren, o zamanlar ou el yazmas olarak bulunan klasik mantk eserlerini incelemeye balamt. ki yl sonra henz Ezher'de renci iken yazm olduu bir makalede, haklarndaki belli bal nyarglar, halkn ve hatta Ezherlilerin onlar hakkndaki phelerini de gzden geirerek mantk ve kelam kararl bir ekilde savunmutu. Abduh, akl delillerin iman zayflatmayp aksine glendireceine ve dnme sanat ve bilimi olan mantn deerini tam olarak kavramann slm kelm iin zorunlu olduuna dikkat ekmitir. Abduh, itihad, yani kiinin btn kaytlardan bamsz olarak dnebilme, serbeste aratrma yapabilme hakkn her zaman savunmu, bunun yannda, kiinin ahs aratrma ve serbeste aratrma haklarn kullanmayp, din otoriteleri tarafndan kendisine sunulan dogmalar delil istemeksizin gz kapal kabul etmesi anlamna gelen taklitle savamaktan da geri durmamtr. Nihayet bazlarnn iddia ettii gibi itihad kaplarnn kapal olmadn, aksine, deien hayat artlarnn ortaya kard sorunlara tatmin edici cevaplar vermek iin ardna kadar ak olduunu sylemitir. Abduh, slm'n aslnda aklc bir din olduunu ileri srmt. "slm", demiti, "insan din adamlarnn otoritesinden kurtarp Allah'la yzyze getirmi ve ona hibir aracya bel balamamay retmitir". Abduh'a gre akl, nassn yardm olmakszn iyiyi ktden ayrabilir. Abduh, tespit etmi olduu bu ilkeden karsamalar yapmaktan geri durmamtr. Abduh'un bu iyi kavramn ortaya koyarken akln rolnn neminden srarla sz etmesi, bylesi bir yaklamn ahlak ve toplumsal adan byk neme sahip pratik sonular douracana inand iindir. Msrl slahatnn Mutezil aklcln yeniden canlanmas lehine olan bu tutumuyla itihad ilkesinin ve her konuda aratrma yapma serbestsinin slm dnyasnda yeniden ilerlik kazanmasna katkda bulunmay umduu phesizdir. Msrl filozof, hr irade konusuna da son derece pragmatik yaklamtr. Abduh, Allah'n her eyi ezelden bilmesi ile ilgili olarak yle der: "Allah'n hereyi bilmesi, kulun kendi iradesi ile ne yapacan, yerine getirdii iin mkfatlandraca ameli falan zamanda ileyeceini bilmesi gereini ierir." Abduh'a gre, bu nceden bilme, insann belli bir lde ihtiyar sahibi olmasn nleyemez: "Allah'n hereyi biliyor olmas, insan dilediini semek ve seimi dorultusunda amel ilemekten alkoyamaz." Allah'n olmu ve olacak hereyi bilmesinin ne insan amel ilemeye zorlad, ne de amelden alkoyduu sylenemez. Abduh, insann hr olduunu aklamak ve ispat etmek iin, hemen her seferinde, Descartes gibi vicdann tanklna bavurur. Ayn ekilde, gnlk hayatta kiinin amellerini etkilemekte olan saduyuyu da buna delil olarak ileri srer. Dahas ona gre, irade-i cz'iyeyi yok kabul ettiimizda ilhi emirlerin hi bir anlam kalmayacaktr.

137

Muhammed Abduh'un biyografisini yazm olan hemen herkes, onun hayat boyunca slm toplumunda din slahatlar yapmaya altn iaret etmilerdir. Bu gr bir dereceye kadar dorudur. Bununla birlikte, eer Abduh'un faaliyetlerini dikkatlice inceler ve retisini iyice gzden geirirsek Msrl slahatnn gayretlerinin daha ok ahlaki reforma ynelik olduklarn grrz. Abduh'a gre din ya da felsefi problemlerin ou ahlkla ilgilidir. Abduh, btn gayretini bu yzden ahlak reforma yneltmitir. Abdh'n baz yaygn din inan, det ve davranlarla savamas, adaletsizlikleri, sosyal ve politik suistimallcri alenen sulamas, Ezher'in retim metotlarn deitirmek iin abalamas sadece ve sadece slm toplumunun ahlknda bir slahat gerekletirebilmek iindir.
slm dnyasnda Abduh'un ismiyle birlikte anlan dinde slahat hareketinin Abduh tarafndan ahlkta reform amacn gerekletirmeye yarayacak bir ara olarak grldn rahatlkla syleyebiliriz.

Gerekte, Abduh doutan ahlakyd. Az veya ok tutarl din bir sistem kurmak yerine dorudan doruya insanlarn vicdanlarn etkilemeyi ummutu. Platon gibi, Abduh da, ancak dorudan doruya iletiimin insanlar harekete geireceine inanyordu. Abduh'un retisi ve eylemleri son derece etkileyiciydi. Ona gre kelam ya da felsef problemlerin ou, irade-i cz'iye, nbvvet ve Allah'n sfatlaryla ilgili problemlerde olduu gibi ahlak artlardan kaynaklanyordu. Abduh, ncelikle, slm ahlknn yeniden tesisi iin zorunlu kabul ettii eitimde slaha ynelmiti. Bu yolla elde edilecek sonularn, bir devrimle elde edilecek sonular kadar abuk gereklemeyecekse de onlardan daha derin ve daha salam olacaklarna inanyordu. Abduhun Kuran tefsiri alannda da nemli almalar olmutur.
Muhammed Abduh'a gre en nemli mesele Kur'an'n lafz anlamnda taklp kalmayp zn ve genel anlamn aklamak olduundan, Kur'an' tamamyla filoloji ve gramer asndan ele alan pek ok Kur'an tefsirinin bombo eyler olduklarn bandan itibaren ortaya koymaya almtr. Abduh'un tefsiri, Kur'an'n manevi anlamn akla uygun bir ekilde vermeye almaktadr.

Kendisini retim ve slah almalarna vermi olmakla birlikte, bize fikirlerinin geliimini sergileyen ve ismini ebediletiren kitaplar brakmaya da imkn buldu. Fakat Abduh'un eserlerini okumak onun adalar zerindeki derin etkisini anlamak iin tek bana yeterli deildir.
http://www.kurannesli.info/bilgibankasi/yazi.asp?id=1432

SMAL HAKKI ZMRL


Hayat (1869-1946)
smail Hakk zmirli, zmirde kiemelik mahallesinde domutur. Henz ok kk iken babas vefat etmitir. Kendisi ve kardelerini annesi bytt. Eitimine amcasnn yannda balad ve kendisinden hafzlk eitimi ald. Medrese eitimi grd gibi, bugnk orta okullara denk den Rtiyeye de giderek buray bitirdi. smail Hakk, ok ksa bir sre sonra zmir idadisinde (lise) fahri hoca olarak grev yapt. stanbula giderek eitimini srdrd ve retmen yeti-

138

tirmek amacyla kurulmu olan Darl-Muallimin-i Aliyeye girdi. Bu okulun Edebiyat ubesinden 1892 ylnda mezun oldu. Bu arada medrese eitimini de devam ettirerek Fatih dersiamlarndan Hafz Ahmed akir Efendiden ders ald. Buradaki eitimini de tamamladktan sonra hocasndan icazet alp, mezun oldu. stanbulun muhtelif okullarnda alt. Bu okullarda; muallim, mderris olarak grev yapt gibi bazlarnda mdrlk de yapt. Eitim Bakanl, yani o zamanki adyla Maarif Nazrlnn bnyesinde olan Encmen-i Tefti ve Muayene Heyetinde bulundu. Bakanla bal bir bro olan bu kurum; telif, tercme vs. bastrlmak istenen eserleri inceler, bastrlmasnda saknca bulunmayanlarn bastrlmas iin izin verirdi.
smail Hakk zmirli telif ve tercme ii iin hangi kurum bnyesinde grev almtr?

Daha nce talebe olarak girdii Darl-Muallimin-i Aliyeye tarih retmeni olarak atand. Bunlarn dnda nce Darafaka ve bilahare Darl-Muallimin-i Aliyede mdrlk yapt. Eitim programlarn slah etmek gayesiyle kurulan Cemiyet-i Tedrisiye-i slmiye iinde yer alarak almalarna katld. smail Hakk, retmen okulunda hocalk yapt srada, verdii dersler ve yazd eserleriyle dikkatleri zerine ekti. lmi konulardaki ehliyetini ispatlamasna paralel olarak daha nemli grevlere getirildi ve kendisinden istifade edildi. 1914 ylnda kurulan ve medreselerin slahn amalayan Darl-Hilafetil-Aliye mfettiliine getirildi. Bir yl sonra da Sleymaniye Medresesinin Kelam krssnde slm felsefe tarihi mderrisliine tayin edildi. 1923 ylna kadar burada hocalk vazifesini srdrd. zmirlinin getirildii nemli grevlerden bir tanesi de Darl-Hikmet-i slmiye yelii ve bakan vekilliidir. Saylar 3 bin cildi bulan kitaplar iin, kendi adna izafeten Sleymaniye Ktphanesinde bir oda tahsis edildi. Darl-Hikmet-i slmiyede bulunduu sre zarfnda ilmi mzakerelere katld gibi, nemli yazlar da yazd. smail Hakk zmirli, Ankarada Umur- eriyye ve Evkaf Vekaletine bal olarak kurulan Tedkikat ve Telifat- slmiyye Heyetinde ye olarak alt. Bir ara burann bakanvekili ve bakanlnda da bulundu. Cumhuriyetin ilk yllarnda karlan Tevhid-i Tedrisat Kanunu ile medreseler kapatld. Bunlarn yerine Darlfnunlarn yeniden yaplandrlmasna gidilince Ankaradan stanbula geti. stanbulda lahiyat ve Edebiyat Fakltelerinde hocalk yapt, 1931 ylnda lahiyat Fakltesi reisliine atand. Muhtelif okullarda hocalk ve idarecilik yapan zmirli, ilmi faaliyetlerin yan sra eitli cemiyetler ve komisyonlarda bulunarak deiik hizmetlerde bulundu. Maarif Nezareti tarafndan; Abdullah Cevdetin tercme ettii Tarih-i slmiyyet adl kitap hakknda rapor hazrlamak iin kurulan komisyonda yer ald. Bunun dnda Tedkik-i Ktb, Ulum-u Diniye ve Arabiye ve Ahlakiye komisyonlarnda bulundu ve Cemiyyet-i Sufiyyede yer ald. Cumhuriyet dneminde de grev almay srdrd. Trk Tarih Kurumu yedek yelii ve Paristeki Milletleraras limler Akademisi Trk grubu yeliinde bulundu.

139

Eserleri
Kuran limleri, hadis, kelam, fkh, felsefe ve mantk alanlarnda bir ok eser kaleme ald. Bunlardan bazlar; Yeni lm-i Kelam; Miyaru'l-Ulum; Mantki Tatbiki ve Fenn-i Esalib; Kitabu'l-fta ve'l-Kaza; lm-i Mantk; Hikmet-i Teri;Usul-i Fkh Dersleri; Arab Felsefesi;Fenni Menahic; Muhtasar Felsefe-i Ula; Mizanu'l-tidal; Felsefe Dersleri; Muhassalu'l-Kelam ve'lHikme; Ihvan- Safa Felsefesi; Mulahhas lm-i Tevhid; Felsefe-i slmiyye Tarihi; Mslman Trk Filozoflar; Arab Filozofu el-Kindi; Ebu Bekir Razi ve Felsefesidir. Haftalk olarak yaynlanan Meram adl dergiyi de yaynlayan zmirlinin, Srat- Mstakim ve Sebilrreadda da birok makalesi yaymland. Ayrca, slm Ansiklopedisine de birok madde yazd.

Grleri
smail Hakk zmirli, ilim ile dini bir btn kabul eder. Onlar arasnda bir eliki ve atma grmez. Doru bilginin kesinlikle dini verilere ters olmadn syler. O, tm almalarnda bu konuyu n planda tutmu, ilim ile dinin btnl grn savunmutur. Ona gre, slm akla byk deer verir. Kuran akl sahiplerine hitap eder ve insanlar akletmeye arr. Dinin ar yolu da akldr. Yce Allahn varlnn ve birliini anlamak, insanla gnderdii ilah ary aklamak iin de akl gerekir. Zira, slm dini akl kesin ve kanlmaz bir delil olarak kabul etmektedir. zmirliye gre dinimiz birok ayetle insanlar tefekkre, tezekkre, itibara, tedebbre, teakkule ve tefehhme davet eder. Nazar ve tefekkre ait ayetlerin says 500 den fazladr. slm akl nurunu sndrmez, basiret mealesini kreltmez. Aksine dnceyi kuvvetlendirir, fikri dzeltir, akla rehber olur, ulaamad hakikate akl aydnlatr, gremedii zarar ve tehlikelerden onu kurtarr, akl iin ilahi bir kandil olur, onu nurundan faydalandrr. zmirli, insann ok ynl sorumluluu olduunu bildirir. nsann kendine, ailesine, din kardelerine, komularna ve yaratcsna kar birok sorumluluu olduunu syler. Allahn mkfatna nail olabilmek iin insan bu sorumluluklarn en iyi ekilde yerine getirmeye almaldr. Allah bize sorumluluklarmz yerine getirme ve iyilik yapma g ve yetenei vermitir. Allah bizim yararmz bizden daha iyi bilir. O halde er, yasakland iin kt deildir. Kt olduu iin yasaklanmtr. yiliin Allahtan kaynakland ve ktln ise, Ona isnat edilemeyecei gr doru deildir. nk Allah tm fiillerin yaratcsdr. . H. zmirlinin din fikirleri aklc ve bilimseldir. Din konular akl ve mantk verileri dorultusunda aklamaya zen gsterir. Onun dini konular aklamas, slm inancn eitli inanlar ve akmlar karsnda savunma dorultusunda olup, akl ve ilim temellerine dayanr. Aklamalarnda akl ve nakl delilleri birlikte kullanr. Gerektiinde akl nakle stn tutar. Ona gre, akln ncelii dorudan dini verilere, Kuran ayetleri ve sahih hadislerin otoritesine dayanr.

140

zmirli, gerek dou felsefesi gerekse Bat felsefesi hakknda bilgi sahibi idi. Rumca, Arapa, Franszca, Rusa gibi dilleri bilmesi onun hem Yunan felsefesini ve slm felsefesini hem de Bat felsefesinin kaynaklarndan tetkik etmesine imkn salad. Eserlerinde birok Antik Yunan filozofu, slm filozofu ve Batl filozoflar hakknda bilgiler vermitir. Belki de, onun slmi ilimlerde yapt en byk katk bu filozoflar bir araya getiren ve sentezleyen almalar olmutur.

BABANZDE AHMET NAM


Hayat (1872-1934)
Badatta dodu. Babanzdeler'den Mustafa Zihni Paa'nn oludur. Badat Rdiyesini bitirdi. Daha sonra stanbula gelerek Galatasaray Sultansi ve Mlkiye Mektebi'nde okudu. Bir ara Hariciye Nezreti Tercme Kalemi'nde altktan sonra Maarif Nezreti Yksek Tedrisat Mdrlne getirildi (19111912). Galatasaray Sultansi'nde Arapa okuttu (19121914) ve Maarif Nezreti Telif ve Tercme Odas yeliinde bulundu (19141915). Bunlarn yannda medresede din ilimleri tahsil etti. Hariciye Nezareti (Dileri Bakanl)nde Tercme Kaleminde alt. Galatasarayda retmenlik yapt. 1908de Maarif Nezaretine geti. 19111912 yllar arasnda Tedrist Mdrl yapt. 1933 niversite Reformuyla kurulan stanbul niversitesi bnyesine alnmad. 13 Austos 1934te vefat etti, Edirnekap mezarlna defnedildi.

Eserleri
1. Ahlk- slmiyye Esaslar 2. Mebdi-i Felsefeden lmun-Nefs (G. Fonsgriveden tercme) 3. slmda Daav-y Kavmiyyet 4. Sahih-i Buhari Muhtasar Tecrid-i Sarih Terceme ve erhi. TBMM karar ile hadis tercme ve erhi yaplmas iin Ahmet Naime grev olarak verildi. 12 cild olarak Diyanet leri Bakanl tarafndan yaymland; 5 Felsefe Dersleri; 6 lm-i Mantk; 7. Krk Hadis; 8 Temrint. Sarf- Arabye Mahsus Temrint ve Mekteb-i Sultanye Mahsus Sarf- Arab ve Temrint; Ayrca Srt- Mstakim ve Seblrred''da birok makalesi yaymlanmtr.

Grleri
Ahmet Naim kltr geni, felsef birikime sahip ve yaad dnemin sorunlaryla ili dl bir aydnd. Bildii dorular aklamaktan kanmazd. O, Arapa, Farsa ve Franszca'y ok iyi bilirdi. Dou ve Bat kltrn tam mnasyla hazmetmiti. Edebiyat ve msiki dostu, Garp ilminin , fakat maddeciliin amansz dman bir felsefe limi idi. O yazaca konuyu Dou ve Bat kaynaklarndan inceledikten sonra kaleme alrd. Takliti ve kuru bir mtercim olmayp tenkit ve tercihler yapan bir dnrd. Ahmet Naim 1914 de Maarif Nezareti Tercme Dairesi azalna getirildi. Bu daire bnyesinde kurulan Istlahat- lmiye Encmeninin almalarna katld. Bu Encmenin hazrlayarak yaynlad Felsefe Istlahlar ve Sanat Istlahlar adl kitaplarn hazrlanmasnda byk emei

141

geti. 19141933 yllar arasnda Darlfununun felsefe, psikoloji, mantk, metafizik, ahlak derslerinin mderrisliini yapmtr. Bu dersler iin hazrlad kitaplarn bir ksm daha sonra kitaplatrlmtr. Ahmet Naim felsef metinler, ilmi-felsefi terimler, hadis tercmeleri ve milliyetilik meselesi etrafndaki tartmalarla temayz etmi bir fikir adamdr. Maarif Nezaretinde ald grevler ve Darulfnundaki felsefe grubu dersleri hocal srasnda Franszca yeni felsefi terimlerin Osmanlcaya nasl aktarlaca konusunda nemli almalar yapt. lim ve felsefe terimlerinin mmkn olduu lde, slm Osmanl felsefe-kelamtasavvuf-dil gelenei hesaba katlarak retilmesini savundu. Onun felsefi terimlere Trke karlklar bulma almasnda getirdii yorum ve erhler felsef deeri olan takdire deer rnlerdir. zellikle tercmelerinde terimlerin tam karln bulmak iin byk bir titizlik gstermitir. Felsefe alannda deerli bir mtercim olduunu, Georges Fonsgrive'in birok terim ihtiva eden psikoloji kitabn lm'n-nefs adyla Trke'ye evirmekle ispat etmitir. Telif ve Tercme Odas'nda ye iken de ayn hassasiyeti gsterir, kabul ettiremedii fakat doru olduuna inand terimleri kendi eserlerinde kullanrd. Tecrd-i Sarih Tercemesi'nde, Trk dilini kullanmadaki ustal yannda Arapa kelimelerin en uygun karln bulmadaki mahareti de aka grlmektedir. Ahmed Naim, maddecilie ve belli bir hizbe ballk gsterenlere kar karak onlarla mcadele ettii gibi eski usulle Arapa retimine de cephe ald. Ayrca hadis okutma usulnn slaha muhta olduunu ortaya koydu. Trk dilinin istikllinin korunmasna dair yazlar yazd; ilm terimlere dokunulmadan Trke'nin arndrlmasn ve slbun sadeletirilmesini savundu. Kendisine "Arapac" denmesine ramen yazlarnda Trke'yi ustalkla kulland. Hatta onun Mehmed Akif'le birlikte sim Efendi'nin Kamus Tercmesi'ndeki Trke kelimeleri seerek bir Trk lgati yapmaya alt, ancak bu teebbsn yarm kald da bilinmektedir.
Ahmet Naimin vazifeleri ile ilgili smail Karann Bir Felsefe Dili Kurmak eserini okuyunuz.

Ahmet Naim, hem slm felsefesini, hem de Bat felsefesini bilen, her iki dnce dnyasnn temel dinamiklerini ve kkl problemlerini iyi kavram olan nadir dnrlerimizdendir. O eitli almalaryla dneminin felsefe ve sanatna katkda bulunmutur. Bu alanda Cumhuriyet nesline rehberlik yapmtr. Ahmet Naimin en dikkat eken ve zerinde tartlan eseri slmda Daava-y Kavmiyyedir. O burada bir taraftan slm kardeliini zedeleyecek rk bir k tenkit ederken bir taraftan da Trkln Esaslar zerine eletiriler getirmitir. Bu makale ve buna Ahmet Aaolunun Trk Yurdunda verdii cevap bu dnem fikri tartmalara ve yeni fikirlere yol amaya istisna gzellikte rneklerdir. slmiyetin Esaslar, Mazisi ve Hali balkl makalesinde ise u grlere yer verir. Mslmanlarn inanlar iinde Hristiyanlkta olduu gibi akl esaretin ayak ba edecek srl eylere tesadf edilmez. Bir Mslman, oluun hakikatlarn dnmekten men edilemez, bilakis kuru bir imanla iktifa edip i ve d dnyalarn, gklerin ve yerin saysz ve sonsuz hakikatlarn ve srlarn dnmekten atl olanlar ktleyen ayetler pek oktur... slm dini aklla daima bark gider. Akl- selim ile sahih nakil arasnda hakiki bir tearuz yoktur... slm dini her trl dnyevi imtiyazlar, fertler arasnda hukuk asndan stnlk taslamay sahasndan ebediyen

142

tardetmi kardelik ve eitlik dinidir... slm btn manasyla ahlak ve fazilet dini olduu gibi en yksek mertebede ilim ve hakikatin hamisidir. slmiyette dinle ilim ikizdir.
Ahmet Naim slm Milletinin iine dt problemleri yle sralar; Kuvvet hazrlamada kusur yapma yani teknik yetersizlik. lerlemeye ayak uyduramama. Ruh ve beden olarak geveklik ve tembellik gsterme. Bilgisizlik ve ilme gereken nemin verilmemesi. slm kardelik ve dayanmasnn bozulmas. darecilerin yetersizlii ve srf iktidar ihtiras, ar bat taklitilii. Btn bu sorunlara zm ise yeniden yenilenerek slmn ilkelerine sarlmaktr.

MEHMET KF ERSOY
Hayat (18731936)
stanbul Fatihte dodu, yine stanbulda vefat etti. Babas Fatih Medresesi mderrisi Mehmet Efendidir. Aslen Arnavuttur. Fatih Mekteb-i ddsini bitirdi. Mlkiyenin (Siyasal Bilgiler) l ksmna geti. Ancak babasnn vefat nedeniyle hazr bir meslee sahip olmak iin baytar mektebine gitti. Birok yerde baytar olarak alt. 1908de Drul-Fnnun Edebiyt- Osmniye mderrisliine tayin oldu. 1913te ttiht Terakkciler, kifn kard Seblr-Red dergisinin yayn izgisini beenmemeleri sebebiyle kif, Drul-Fnndaki hocalk grevinden istifa etmek zorunda kald. I. Dnya Savanda Msr ve Hicazda grevler yapt. Anadolunun birok yerini gezerek insanlarn Mill Mcadeleye destek vermeleri iin byk gayret sarfetti. I. Mecliste (1920) Burdur milletvekilli oldu. 12 Mart 1921de stikll Mar TBMMde mill mar olarak kabul edildi. iirine karlk verilen para dln byk imknszlklar iinde olmasna ramen kabul etmedi. kinci meclis dneminde kurulan hkmetle uyumamas nedeniyle Ekim 1923te Msra gitti. Buna ramen meclis ona Kuran- Kerm meli hazrlamas grevini verdi ve kendisi de kabul etti. Ancak muhtelif baz gerekelerle lmnden sonra hazrlad melin yaklmasn istedi. 1926dan 1936ya kadar Msrdan Trkiyeye hi dnmedi. CmiatulMsriyyede Edebiyt- Trkiyye dersleri verdi. 1935te karacierinden rahatszland. 1936da stanbula geldi. Bu rahatszlk onu lme gtrd. Edirnekap Mezarlnda en yakn dostu Babanzde Ahmet Namin yanna vasiyeti gerei defnedildi.

Eserleri
A. Manzum Eserleri. Mehmed kifin salnda yedi ayr kitap halinde bazlar birka defa baslan, lmnden sonra tek cilt olarak yaymlanan ve tamam aruzla yazlm 11.240 msralk 108 manzumeden ibaret klliyatnn genel ad Safahaf'tr.

143

B. Mensur Eserleri. Telifleri, Tefsirler. Mehmed Akif'in on sekizi manzum olan ve Safahat'a alnm bulunan elli yedi tefsir yazsnn tamam Seblrred'n 183.saysndan itibaren muhtelif nshalarnda "Tefsr-i erif bal altnda yaymlanmtr. Bunlar, dnemin gncel meseleleriyle ilgili yetlerin ele alnd yazlardan meydana gelmektedir. Dergide "Hads-i erif bal altnda kan drt yazs da gnn meselelerine zm olabilecek hadislere dayal makalelerdir. C. Tercmeleri. 1908'den nce Resimli Gazete ile Servet-i Fnn'da yaymlanm ve ayrca baslmam olanlarn dnda kalan evirileri tamamen Seblrred ve Srt- Mstakim''deki yazlardr. Mehmed Akif'in makaleleri ve tercme yazlar gibi Safahaftaki iirlerinin ou da Srt- Mstakim ve Seblrred dergilerinde yaymlanmtr.
Mehmet Akif makale ve evirilerini daha ok hangi dergilerde yaynlamtr.

Grleri
Mehmed Akif'in yetime yllarnda ahsiyetinin oluumunda rol bulunan kiilerin banda kendisine ilk din bilgileri veren, Arapa'snn, fkh ve akaid bilgilerinin gelimesine yardm eden babas Thir Efendi gelmektedir. Ayrca "Abdlhamid devrinin hrriyetperver ahsiyetlerinden" Ftih Merkez Rdiyesi'nde Trke muallimi Mehmed Kadri Efendi, hafzlk hocas Mehmed Rsim Efendi (Arap Hoca), Mesnevi ve Glistan derslerini takip ederek Farsa'sn ilerlettii mesnevhan Esad Dede, Arapa hocalar olarak kendisinden Mberred'in el-Kmil'ini okuduu Hersekli Ali Fehmi Efendi ile Mu'allakt hocas Hlis Efendi zikredilmelidir. Dou ve Bat edebiyatlarndan zengin bir birikimi olan Akif'in okuduklar arasnda ou yazld dillerden olmak zere Mu'allakt, Dvn- Hafz, Glistan, Mesnevi, Fuzl Divan gibi eserlerle Dou'dan bn'l-Frz, Feyz-i Hind, Muhammed kbal; Bat'dan W. Shakespeare, Milton. Victor Hugo, Ernest Renan, Anatole France, Alfred de Musset, Lamartine, J. J. Rousseau, Alphonse Daudet, Emile Zola, Alexandre Dumas Fils, Sienkievvicz gibi air ve yazarlarn eserleri vardr. kif slmc bir dnrdr. slmc dnceye geii Muallim Nci vastasyla olmutur. Mehmed kifin itikad dnda bir dnya nizam olarak ele ald slm' daima andaki meselelere en isabetli zmler retecek ekilde takdim etmesi dikkati ekmektedir. Dinin cevherinde olan ebedlik dnn, bugnn olduu kadar yarnn insanna da hitap etmeyi gerektirir. "Byle grdk dedemizden" demenin mnas yoktur. "Dorudan doruya Kur'an'dan alp ilham / Asrn idrkine syletmeliyiz slm'" msralar bu konudaki kanaatlerini ifade eden bir formldr. Sleymaniye Krssnde adl kitabnda fikirlerini sistemletiren kif daha sonra bu sistemin yaama tarz, ahlk, insann kendi evresiyle ve baka insanlarla olan ilikileri, ilim ve teknik karsndaki tavr gibi teferruata inen meselelere eitli vesilelerle zm getirmeye alr. Bazan dorudan doruya Kur'an ve hadis gibi dinin temel kaynaklarndan hareket ederek bazan da yine bu temellere dayanp daha ok kendi dneminin problemleriyle i ie bir ifade teknii kullanmtr. lkine Hakkn Sesleri ve Htralar'daki yet ve hadislerin serbest tefsirleri, ikincilere de Fatih Krssnde ve sm ile Htralar daki Berlin Htralar" rnek olabilir. Akif'in slmclnn esasn inanta, emir ve nehiylerde kaynan slm'dan alan bir hayat tarz ile ada medeniyetin slm'a aykr olmayan gzelliklerinin telifi tekil eder.

144

Aktif bir siyaset ve ideoloji adam olmayan kif slm an'aneye uygun danmaya ve hrriyete dayal merut bir rejim taraftar olarak II. Abdlhamid'in skynetiminin aleyhinde bulunmu, 1908'den nce dnemin aydnlar arasnda yaygn olan gizli komite faaliyetleriyle bir ilikisi olmamtr. Ayrca Merutiyet'in ilnndan ksa bir sre sonra Fatin Hoca (Gkmen) tarafndan ttihat ve Terakki Cemiyeti'ne kaydedilirken yelerin cemiyetin btn kararlarna kaytsz artsz uyacaklar eklindeki yemin cmlesinin deitirilmesini art komas onun seciyesini ortaya koyan en dikkat ekici anekdotlardan biridir. Ancak bu yelii de ttihat ve Terakk'nin ehzadeba lmiye Mahfli'nde bir sre Arap edebiyat dersleri vermekten ibaret kalm, cemiyetin macerac i ve d siyasetiyle slm'a kar kan aydnlarn tesiri altnda hareket etmesi zerine ksa sre sonra muhalefete gemitir. Dnsel manada etkilendii ahslar, Cemleddn Afgn, Muhammed Abduh ve Abdrred brahimdir.
kife gre sanat sanat iin deil, sanat cemiyet iindir. Zaten onun Safahtn okuyan her okuyucu bu temay rahatlkla grr.

kif, slm dncesine ait klasik metinleri iyi bildii gibi andaki dnrlere ve Bat edebiyatna da vakf bir ahstr. yle ki klasik metinler noktasnda Osmanl medreselerinde pek makbul karlanmayan eyh Bedreddnin Vridtn bile eyhlislm Mus Kzm Efendiden okumutur. Szne sadk, sylediini bilen, Mslmanlarn sorunlaryla uramay ise kendisine grev bilmi bir insandr. kif dnsel manada balangta selef, mrnn sonlarna doru ise suf bir dnsel ierie ynelmitir.

ELMALILI HAMD YAZIR


Hayat (18781942)
Son devir din limlerinden Hamdi Yaz r Antalyann Elmal ilesinde dodu. Burada slm ilimler hususunda icazet ald. 1895te stanbula geldi. Mekteb-i Nvvb bitirdi. Felsefe, edebiyat ve matematik ile urat. 1905ten 1908e kadar Beyazt Caminde ders okuttu. Ayn zamanda eyhlslmlk kaleminde de grev yapt. Ahkm- Evkaf, fkh ve mantk derslerini okuttu. Meclis-i Maarif azal yapt, Huzur Derslerine muhatap olarak katld. II. Merutiyetin ilanndan sonra Antalya mebusu seildi. Grevi olmad halde II. Abdulhamidin tahttan indirilmesi iin hall fetvasn yazd. Damat Ferit Paa hkmetlerinde I. ve II. kabinelerde Evkaf Nazrl (Vakflar Bakanl) yapt. 1919da Ayan (Senato) yesi oldu. ttihad ve Terakki Cemiyetinin ilim ubesinde grev yapt.

Eserleri
1- Hak Dini Kur'an Dili. 2. rd'l-Ahlf f Ahkmi'l-Evkaf. 3. Hz. Muhammed'in Dini slm. 4. Metlib ve Mezhib 5. stintc ve stikr Mantk.

145

Grleri
Elmalnn gerek Kuran tefsirindeki yorumlar ve gerekse de baka hususlarda (zellikle hilafetin kutsal olmad hakkndaki grleri nedeniyle) modern Trkiyede birok Mslman aydn etkilemitir. Elmalnn TBMM kararyla yazd ve Trkiye Diyanet Bakanl tarafndan yaynlanan Hak Dini Kuran Dili adl eseri gnmzde hem orijinal metin halinde ve hem de sadeletirilmi haliyle okuyucularna sunulmutur. Milli Mcadele aleyhinde kararlarda bulunan Damat Ferit Paa kabinesinin sorumlusu olarak gyabnda idama mahkum edildi. Ancak Ankara stikll Mahkemesinde grlen davada, daha nceleri ttihad ve Terakki Cemiyeti yelii nedeniyle beraat etti. Bu tarihten sonra stanbulda lmne kadar inzivaya ekilip zellikle TBMM tarafndan kendisine verilen tefsir yazma iine younlat. Bu dnemde Metlib ve Mezhib adl felsef eseri Franszcadan terceme etti ve hatta bir fkh alimi olarak bu eserin nsznde bu eser vastasyla Allahn kendisini afv etmesini de talep etti. Elmalnn bu esere yazd nsz zamannn nemli bir metni olarak kabul edildi ve Elmall bu felsef retim ve dnce tarznn Mslmanlarn iinde bulunduklar sreten kurtulmalar iin nemine vurgu yapmaktadr. adalar arasnda benzerine az rastlanan geni kltrl mtefekkir bir din limi olan Elmall Muhammed Hamdi ayn zamanda sanat bir kiilie sahipti. Trke, Arapa ve Farsa iirler yazmasna ramen edeb ynyle pek tannmamtr. Eserlerinde kulland dil zerinde yaplan incelemelerden anlaldna gre Elmall yazlarnda genellikle sade Trke kelimeleri tercih etmi, ancak Trk dilinin z mal haline gelen Arapa, Farsa ve Bat kaynakl kelimeleri de ihmal etmemitir. lm ve dini konulara ilikin yazlarnda ise olduka ar ve adal bir slp kullanm, yer yer secili cmleler kurmu, mantk rgs salam uzun cmleler kullanmakta baarl olmutur. Msikiye de in olan Elmall'nn sanat kiilii daha ok hattatlnda ortaya kar. Sls, nesih, ta'lik ve celi trnde eitli levhalar yazmtr. ou torunlarna ait koleksiyonlarda, bulunan hatlarnda aray psikolojisinin hkim karakter haline geldii kabul edilir. Muhammed Hamdi rik'a ve icazet hattnda da baarl grlm, bylece son devrin sekin hattatlar arasnda saylmtr Elmall, slm mmetinin itima vicdann kaybetmesinin byk felketlere sebep olacan, mslmanlar Avrupallatrmann bir hata olduunu ve kurtuluun Avrupa'y iimizde eritip kendi deerlerimizi korumakla mmkn olabileceini yazlarnda srarla belirtmitir. Ona gre Bat'nn deerlerinden deil ilminden faydalanmak gerekir. nk insanlar ancak slm esaslara bal kalmakla mutlu olabilirler. Esasen insanlk kendi trn devam ettirebilmek iin bir gn mutlaka slmiyet'i benimsemeye mecbur kalacak ve gelecekte slm dini daha iyi anlalp uygulanacaktr.
Muhammed Hamdi, slm ilimlerdeki derin vukufunun yan sra felsef dnce ve pozitif ilimler alannda da salam bir anlaya sahipti. Nitekim din endielerle pozitif ilimlerin nne engel konulmamas gerektiini kuvvetle savunmutur.

Elmallya asl nn kazandran eseri Hak Dini Kuran Dili adl mehur tefsiridir. Ona gre Kur'n- Kerm hibir dile hakkyla tercme edilemez. htiva ettii mnalar kefetmek ok zor olmakla birlikte Kur'an' tefsir

146

edebilmek iin kelimelerin gerek anlamn belirlemek, lafz ve mna bakmndan ilikili olan kelimeler arasnda balant kurmak, lafzlarn yer ald metnin genel kompozisyonunu dikkate almak ve neticede kastedilen asl mna ile tli mnalar ayrt etmek gerekir Tefsirde hem rivayet hem dirayet metodunu kullanan Elmall bn Cerr et-Taber, Zemaher, Rgb el-sfahn, Fahred-din er-Rz, Eb Hayyn elEndels. ehbeddin Mahmd el-ls gibi belli bal mfessirlerin eserlerinden geni lde faydalanm, tasavvuf konularda Muhyiddin bn'lArab'nin kitaplarndan alntlar yaparak fikirlerini bazan tasvip etmi bazan eletirmi, fkh konularda genellikle Hanef kaynaklar ile yetinmitir. drt yl aralksz felsefe ile megul olan Muhammed Hamdi, Batl baz yazarlarn mantk ve felsefe kitaplarn tercme etmek, pozitivizm, materyalizm ve tekml nazariyesi bata olmak zere eitli felsef sistemleri eletirmek suretiyle felsefede de sz sahibi bir lim olduunu gstermitir. Bilgiler arasndaki ilikileri dzenleyerek mutlak senteze varmay nemli gren Elmall, dier mtefekkir ve limlerden bamsz olarak dnebilmesi ve onlar yer yer eletirerek farkl grler ortaya koymas asndan mslmanlarn tefekkr hayatnn canlanmasna katkda bulunmutur. Elmall varlk uurundan insann ak seik bilgisine, oradan da Allah'n varlna ve idealist bir lem anlayna ulaabilmi, nbvvet konusunu felsef problemler arasna alarak felsefe - din kavgasna kkl bir zm getirmeye almtr. Ona gre mutlak olarak dinle atan filozoflar geree ulatklarndan deil gerei kavrayamadklarndan bu tavr iine girmilerdir. Gzlem ve deneycilikte bir taassup olan pozitivizm gerekte fikr taassuba kaplm ve duyu tesini inkr etmek suretiyle akln ilkelerine, hatta tecrb verilere aykr dmtr. Zira hibir akl ilkeye veya deneye gre "tecrbe snrlarnn tesi yoktur" denemez; aksine btn deneylerin verileri bize gzlemle deneyin tesinde bilemediimiz baz gereklerin bulunduunu retir. Elmall'ya gre gerei kavramak iin akl tek bana yeterli deildir, onun da tesinde iman alan vardr. Akl bu alann gerekliini kavrayp dorulayabilir. Gerekliin btnn felsef tefekkrne konu edinen Elmall tekml nazariyesinin tutarl olmadn syler. Zira canl varlklarn meydana geli biimlerini ortaya koyarken speklasyon yerine gzlem ve deneye dayanmak gerekir. Bilgi probleminde ise kelm ekollerini kn (dogmatik) ve tedrb (tecrbeci) olmak zere iki gruba ayrr. Ehl-i snnet'e bal olan Elmall. slm akaidine aykr btn akmlar takip ederek bunlar karsnda yeni deliller gelitirmi, Vehhblik gibi yeni ortaya kan baz mezhepleri de tenkit etmitir

MUHAMMED KBL
Hayat (18831938)
Pakistann byk air ve filozofu kbl, Pencap Eyaletinin Sialkot ehrinde dnyaya gelmi, Lahorda vefat etmitir. Muhammed kbalin Babas eyh Nur Muhammed dindar bir zatt. kbalin sadece din eitim almasn isteyen babas onu be yanda iken cami

147

hocas olan Mevlev Gulam Hseyinin yanna verir. Bir yllk Kurn Kursu eitimini bitirdikten sonra kbal hocas Mr Hasann tevikleriyle ilkokula balam, 1893te ngilizce retilen skoya Misyon Lisesinden mezun olmutur. Yksek renimine ise ayn okulun Yksekokul ksmnda balamtr. Bu srada Mevln Mir Hasandan Arapa ve Farsa dersleri alm, ahlak, kelam ve tasavvuf dersleri okumutur. kbal hocas Mir Hasann tevikleriyle iirler yazmaya bu dnemde balamtr. kbal, 1899da Lahorun nl Dou Yksek Okulunun (Oriental College) Arapa retim yeliine atanmtr. Daha sonralar Mevlnnn lmsz eseri Mesnevyi ngilizceye tercme ederek ayr bir n kazanmtr. Yllar sonra kendisinin Esrr- Hd isimli eserlerini ngilizceye eviren Nicholson ve byk arkiyat G. Browne ile tanmtr. Hocas Mc. Taggetin tavsiyesi zerine felsefede doktora yapmak amacyla 1907 de Mnih niversitesine kayt yaptrm, ayrca Heidelberg niversitesinde derslere devam etmitir. Kasm 1907de Mnihte Prof. F. Hommele randa Metafiziin Gelimesi adl doktora tezini sunarak Doktor unvann almtr. 1908 tarihinde yurda dndkten sonra tekrar Lahorda Goverment Collegede Felsefe ve ngiliz Edebiyat retim yeliinde bulunmutur. kbal, Dou-slm dnyasnn mmtaz niteliklere sahip baz mutasavvf, ir bilgelerinin etkisiyle kendini bulmu, olgunlua kavumutur. Hallc (.922), ebster (.1320), Mevln (.1273), Hfz (.1390), Bdil (.1720), Glib (. 1869), Cemleddn Afgan (.1897), ibl Numan (.1914), Said Halim Paa (.1921) ve Ebulkelm Azad (.1888) gibi zatlar bunlarn balarnda gelmektedir. kbal, Avrupada iken de Friedrich Hegel (.1831), Nietzsche (.1900) gibi filozoflarla Dante (.1321), Milton (.1674), Goethe (.1832) gibi ediplerin ve A. F. J. Remy ve L. Massignon (.1962) gibi baz msteriklerin eserlerini okumu bunlardan deiik ynlerden yararlanmtr.

Eserleri
kbal eserlerini ngilizce, Farsa ve Urduca ile kaleme almtr. Yine o, Arapa, Pencab ve Almanca dillerini rahata kullanabilmektedir. kblin drd Urduca, yedisi Farsa olmak zere 11 iir kitab bulunmaktadr. iir kitaplarndan en mehuru Esra- Hod (Benliin Srlar) adl eseridir. Nesir olarak yazd en nemli eseri ise verdii 7 konferanstan oluan slmda Din Dncenin Yeniden Teekkldr. Bu eser klasik slm dncesi ve Mslman filozoflarn grlerinden hareketle yeni yorumlar denemesidir. Bir eserinde 1922 ylnda yazd Tul- slm adl iirinde Trklerin kurtulu mcadelesini slmn ahlan olarak ele almtr.

Grleri
kbalin yaad dnemde slm dnyas uykudadr. Mslmanlar kendisinden, deerinden ve iinde bulunduu adan habersizdir. Derin bir k ve bunalm yaanmaktadr. Bu durum kbali zmektedir. Ancak, asl znts, ok nemli stn ahsiyetler yetitiren, medeniyetler kuran Mslmanlarn byle bir durumu kabullenmi olmalardr. Dahas deitirme yolunda aba sarfetmemeleri, var olan enerjilerini kullanmamalar ve eyleme geememeleridir. kbal, kn baka sebeplerle birlikte slm retiyi kavrayamaytan ve fikr durgunluktan ileri geldiini dnr. slm

148

gleniin nasl ve niinlerini gn yzne karr, tartr. in tarih arka plann ve ada sebeplerini tahlil eder. Yenilemenin sosyal, siyas, din, fikr ve meden boyutlarn ele alr. Deiimin salanp Mslmanlarn glenmeleri iin cidd projeler gelitirir. kbalin yaknd hususlardan birisi udur: Eskiler ahsiyet yaratrlard, biz ise, ahlak kitaplar okuyucular yaratyoruz. kbal, burada ilmin amele dnmesi ve ahsiyet zerinde olumlu tesirler brakmasn arzu etmektedir. kbal kendi dnemindeki slmn dar, kat ve sert kalplar iine sokulmu olduunu dnyordu. Ancak o, hayat gelien ve dinamik bir ey olarak gryordu. Fosillemi din dogmatizmin bireylerin ve toplumlarn bilinlenmesine yol aacak bir dnya grn retemeyecei dncesindeydi. Ancak yanl hakikat anlaynn kayna sadece din dogmatizmin darl deildi. Onunla birlikte mekanik materyalizmin de etkisi sz konusuydu. Din dogmatizm dini zedelemiti. Milliyetilik ve rklk insanl hasm, mtecaviz gruplara blmt. Materyalist felsefe ise, ruhu ve manay maddenin ikinci dereceden zayf bir tezahr haline getirmiti. kbal, temel kavram ve sonular insan hayatnn arnmasn ve her ynde ilerlemesini mmkn klacak bir ideoloji gelitirmeye devam etti. Onun ideolojisini tek bir izmle aklamak zor olacaktr. kbal, manay temel gereklik kabul ettii iin bir maneviyat ya da idealist olarak adlandrlabilir.
Fikirleri iin Halife Abdlhakimin."Muhammed Ikbal", ev. Yusuf Z. Cmert, Islam Dsncesi Tarihi, (iinde) makalesini okuyunuz.

kbl modernlik ile gelenei birbirleriyle uzlatrmaya alan, Bat medeniyetinin baarsn tipik bir dnem slmcs olarak slmda arayan bir dnrdr. (Karahan, 1974 ) kble gre, slm lemi manen Batya sratle yol almaktadr. Bu ynelite yanl bir ey yoktur. nk Avrupa kltr entelektel adan slm kltrnn en nemli baz blmlerinin daha gelimi halidir. Bununla beraber yapt ve yazd her hususta doru veya yanl- samimi bir Mslman olarak bulunmu ve kafa yormutur. Yaad artlarn olumsuzluu birok Mslman dnr zemini salam olmayan fikirler zerine dncelerini ina etme cihetine ynlendirmitir. kbalin kiiliinde birbirlerini tamamlayan boyut mahede etmekteyiz: Gnl slm inancyla yanp tutuan mmin kbal; estetik duygusunun en st izgisini yakalayan ir ve sanatkr kbal ve sanatn, evrensel dncenin formlar ve muhtevasyla zenginletirerek yepyeni bir dnce sistemi kurmaya alan mtefekkir kbal. kbal, edeb kiilii bakmndan, insanln az yetitirdii mstesna yaratll ir dnrden biridir. kbalin edeb oluumu, onun, Avrupaya gidip Dou ile Bat arasndaki doldurulmas g uurumu ve oradaki yaam koullarnn insanlara maddi alanda kolay ve rahat bir mr srmek frsat saladn, ama buna karlk bu kta uygarlnn gnden gne kntye doru kaydn grp anlamasndan ok ey kazanmtr. kbalin Tanr, insan ve kinat anlay, onun tm felsefesinin etrafnda dnd ekseni oluturur. Tamamyla slm gelenek iinde yetimi ve eitilmi kbal, Mslman filozoflarn, velilerin yan sra, zellikle idealist ve metafiziki Bat filozoflarnn yazlarndan etkilenmitir. Onun tm dncesi, Kurnn retileri, Hz. Peygamberin szleri ve sahabenin

149

uygulamalaryla kaytlanmtr. Bu yzden kbalin felsefesinde Dou ve Batnn, mistik tecrbe ile rasyonel dncenin, ruhu ynelim ile bilinli realizmin uygun ve ahenkli bir karmn bulmaktayz.
kbalin kiiliini oluturan boyut hangileridir?

Muhammed kbale iir, mistisizm alanlarnda en byk etkiyi Celaleddn-i Rmnin yapt grlr. kbalin yzyllar boyu eser vermi iir, tasavvuf ve fikir adamlar iinde Mevlny kendisine rnek semi olmasnn nedeni, ulusunun selameti ve insanlk adna hayatta uygulamak istedii ilkelerinin orijinal kaynaklarn onda bulmu olmasdr. kbali etkileyen iki dnr olan Niethzsche ve Mevln, dncenin zt kutuplarnda yer almakla birlikte, edebiyat ve dnce tarihinde zel ilgi merkezi oluturan birleme ve kopu noktalardr. kblin Mslman filozoflar hakkndaki malumat ise, ounlukla oryantalist yorumcularn bilgileri dorultusundadr. Yapt yorumlar, eletiride bulunduu Mslman filozoflar kadar yetkin deildir. Ancak ayn eyi kblin iiri iin sylemek doru deildir. O, iirde eski ile yeniyi modern bir suf slupta bir araya getirmeyi baarm bir airdir. Bu balamda Mslman toplumlarda birok insan etkiledii gibi Mehmet kif Ersoy zerinde de etki brakmtr.

HLM ZYA LKEN


Hayat (19011974)
Hilmi Ziya lken stanbulda dodu. lkemizde salam bir felsefe geleneinin, bir dnce tabannn olumasnda byk hizmeti geti. Bu ok ynl aydn, btn retim yaam boyunca binlerce renciye ders verdi.
http://www.superbilgiler.com/ulken%E2%80%99in-ogretisinin-analiz-vesentezi.html.

Hilmi Ziya lkenin dnce tarihi ve felsefeye ilikin elliden ok eser vermi, birok eviri yapmtr. Trk dergiciliinde de nemli bir yeri vardr. zellikle Selahattin Eybolu ve Cemalettin Ezine ile birlikte kard nsan dergisi, bir dnemin aydn dnyasnda hmanist yaklamyla byk bir etki brakmtr. Felsefe yllklar yaymlam, sosyoloji ve felsefe dergilerinin kmasna nayak olmu, uluslar aras birok felsefe ve sosyoloji kongresine katlmtr. Kimi yaptlar yabanc dillere de evrilen lkenin ok ynl kiilii; resim, iir, roman gibi ok deiik alanlar kapsyordu.

Eserleri
Eserlerinden bazlar unlardr: Ak Ahlak, Uyan Devirlerinde Felsefenin Rol; Yirminci Asr Filozoflar; lliyet Meselesi ve Diyalektik; timai Doktrinler Tarihi; Sosyoloji; Sosyolojiye Giri; Resim ve Cemiyet; slm Sanat; Varlk ve Olu; nsani Vatanseverlik; slm Felsefesi; Trkiyede ada Dnce Tarihi, Bilgi ve Deer, Felsefeye Gri, Mantk Tarihi, v.b.

150

Grleri
Hilmi Ziya lkeni bir dnce-bilim tarihcisi olarak ele alabiliriz. Dncenin tarih iindeki yeri her zaman Hilmi Ziya lkeni ilgilendirmitir. Kitap ve yazlarna baktmzda, dnce tarihine gsterdii ilgiyi btn boyutlaryla grrz. Daha 1927de gen bir lise retmeniyken yazd Bizdeki Fikir Cereyanlar balkl yazsnda, tarihimizdeki dncenin nemini ve onun toplum sorunlaryla ilikisini saptamt. Orada dnceyi toplumsal olaylarn glgesine benzetiyor, son yllara kadar bunun byle srp gittiine deiniyordu. Ona gre, dnce, bizde toplumsal sorunlara are ararken bulunmu bir eydi. lken, dnce tarihini eitli dnce guruplarna ayrmakta ve dnce tarihi yazlrken kolektif dnceye de ver verilmelidir demektedir. Nitekim kendisi, bu konuya Trk Tefekkr Tarihine Trk kozmogonisi, Trk mitolojisi, slm Uygarl gibi kolektif alanlar inceleyerek balam, kiiler ve onlarn dnceleri zerinde daha sonra durmutur. lken, bilimi ve bilimsel dnceyi uygarlk tarihi iinde ele almak istemekle birlikte, Trk bilim ya da felsefesi tarihinden ok, bir Trk dnce tarihi yazmay istemektedir. Bunu iki nedenle yapt anlalyor: Birincisi, okullarmzda okutulan edebiyat tarihlerinde dnce tarihinin yer almamas byk eksikliktir. Nitekim yle diyor: renciler, air Bakiyi reniyorlar ama onun zamannda yaayan bn-i Kemalden haberleri yok. Oysa bugnk Trk dilini, Trk duygusunu tanmak iin onun tarih ve geleneini bilmek ne denli zorunlu ise, bugnk Trk dncesini anlamak iin de onun geirdii tekml bilmek o denli nemlidir. Trk edebiyatnn Trk dnce yaamndan daha zgn olduunu kimse syleyemez. Trk edebiyat ne denli zgn ise Trk dncesi de o denli zgndr. kincisi ise, Trk tarihinde Batda olduu gibi filozoflar, bilim adam olarak grlmemektedir. Byle olunca yalnz felsefe ya da bilim tarihi yapma olanamz yok demektir. Filozof dediklerimiz, birer evirmen ya da yorumcu olmaktan teye geememilerdir. Hilmi Ziya lkene gre nceki yzyllarla yaplan kk bir karlatrma bile 19. yzylmzn deerini belli etmektedir: 19. yzylda her bakmdan yenilmi bir Osmanl Devleti vard. Byle bir devlet en sarsntl dneminde dnya uygarlnn dnce rnlerini geni boyutlaryla kavrayamazd. Kafalarn savalara ve devrimlerin sonularna kukuyla evrildii yllarda, Kant ve Hegeldeki sistemleri derinletiren akademik almalar beklenemezdi. Hilmi Ziya lken byle syleyerek, felsefe ve dnce yaamndaki geriliimizin balca nedeni olarak toplumsal olaylar gstermektedir. Hilmi Ziya sanatla da ilgilenmitir. 1947de stanbul Teknik niversitesinin mimarlk tarihi krssnde slm sanatn anlatrken tarihe yneldi. 1948de yaynlad slm Sanat bu derslerin kitabdr. Hilmi Ziya lken, toplumsal sorunlarn dnce alannda byk akademik almalara engel olduunu savunmaktadr. Fakat te yandan da yklmakta olan bir dzene seenek araynn aydnlar Bat dnce akmlaryla ilgilenmeye gtrdn sylemitir. Bylece toplumun edilgen olmaktan kp dncedeki eylem gcn kefettiine inanmtr. O, adalamamzda eitimin, onunla birlikte basn ve yaynn sanldndan daha etkili olduunu sylemitir. lken, dncelerin toplum-

151

sal eyleme ar ballnn bir kusur bile saylacana ayrca dikkatimizi ekmektedir. nk ona gre derinletirilmi dnce ancak bu bamllktan kurtulduu oranda salkl rn verebilir. aret etmek istei ey, dncenin, zellikle felsefenin bamszln, zgr oluunu her zaman gz nnde tutmak gerektiidir. Trk felsefecileri ve dnrleri bu zorunluluu gz nnde tuttuklar oranda zgn yaptlar ortaya koyacaklardr. Ona gre, sosyoloji ile felsefe birlikte, beraber, ayn paralelde yrmelidir. Sosyolojinin ancak felsefe temeline dayanlarak kurulabileceini kabul eder.
lkenin sosyolojinin felsefe temeline oturmas gerektiine vurgu yapmasnn nedeni ne olabilir? Dnnz.

Hilmi Ziya lkenin tm almalar dikkatli olarak okunduu takdirde yazld dnemlerin kimi zelliklerinin eserlerine nemli lde yansd grlr. Temel siyasal deiiklikler Hilmi Ziyann almalarnda nemli farkllklara yol amtr. Hilmi Ziyann dncelerindeki deiikliklerin ok bariz bir vasf tamas ve neredeyse gze sokulacak lde belirgin nitelii, almalarnn zelliklerinden kaynaklanr. Hilmi Ziya lken bilimin soyut genellemelerine olaanst yakndr ve sadece sosyal bilimlerdeki deil, doa bilimlerindeki gelimelere kar da ok duyarldr. Sorunlara ok kapsaml bakmas dncelerindeki deiikliklerin daha kolay yakalanmasn salamaktadr. Eer Hilmi Ziya, rnein Yirminci Asr Filozoflarnda o zamana kadarki dnce servenini kendisi belirtmemi olsayd, Hilmi Ziya hakkndaki nitelemeler ok daha farkl olurdu. Hilmi Ziya dn hayatnn ou dneminde dnyaya ve Trkiyeye hep baka pencereden, ama geni bir pencereden bakmtr. Deiik dnemlerde dncelerinin gerektirdii ok farkl konularla ilgilenmitir. Eski bat ve dou kltrnden, romana, genel anlamda felsefeye, sosyoloji teorilerine, doa bilimlerindeki gelimelere ve hatta resim yapp Resim ve Cemiyet yaptn yazacak kadar sanatn her alanna ynelik youn bir ilgisi vardr. Farkl dnemlerde farkl konulara ncelik vermesine karn mktesabatnn genilii ciddiye alnmasna yol amtr. Bilim adamlarnn, genelde aydnlarn toplumu bilgilendirme tercihinin baat eilim olduu bir dnemde ilevinin derinliinin nemsenmesi gerekmektedir. Dier bilim adamlarnn ve aydnlarn bilgilendirmenin daha dar alanlarnda ura verdikleri bir dnemde o ok daha yaygn bir etki alanna kavumu, bu arada dnemin ou bilim adamn da etkilemitir.

NURETTN TOPU
Hayat (19091975)
Milletimizin XX. Asrda yetitirmi olduu en nemli fikir ve hareket adamlarndan biri olan Nurettin Topu stanbulda domutur. Srasyla Bezmilem Valide Sultan Mektebi, Byk Reit Paa Numune Mektebi, Vefa dadisi ve stanbul Erkek Lisesinde okumutur. 19281934 yllar arasnda Fransada kalmtr. Bu zaman zarfnda nce iki yl Bordeaux Lisesinde lise tamamlama, daha sonra da Sorbonne da lisans eitimi ve doktora almas yapmtr. Sorbonneda felsefe alannda doktora yapan ilk Trk renci olan Topunun doktora almas, syan Ahlak ismiyle Trkeye tercme edilmi olan eseridir.

152

Fransada kald 6 yllk sre ierisinde Louis Massignon ve Hareket Felsefesinin kurucusu olan Maurice Blondel ile tanmtr. Bu olay Topunun fikirlerinin olumas asndan nemlidir. nk Nurettin Topu, hareket felsefesinin etkisinde kalm, bu felsefenin kavramlarn ve metodunu kullanarak meselelere kendi kltrmz asndan yaklamtr. Hatta kendisinin kard ve vefatna kadar da yaynlad Fikir ve Sanatta Hareket isimli dergi hareket felsefesinden esinlenmitir. Fransadan 1934 ylnda Trkiyeye dnen Topu, 1935 ylnda Galatasaray Lisesinde retmenlik grevine balam ve 1974te stanbul Lisesinde ya haddinden emekli olmutur. Bu zaman zarfnda skntl ve mcadelelerle dolu gnler, hatta yllar geirmitir. Dncelerinin arkasnda tavizsiz ve kararl duruundan dolay hakknda birok soruturma alm, srgn edilmitir. Bu anlamda onun dn gn akam stanbuldan zmire srgn edilmesi manidardr. Nurettin Topu, zmirde bulunduu yllarda Fikir ve Sanatta Hareket Dergisini karmaya balamtr (1939). Vefatna kadar eitli aralklarla yaynlanan, hatta vefatndan sonra da bir mddet yayn hayatna devam eden bu dergi etrafnda hareket ekol denen bir ekol olumutur. Nurettin Topu mam Hatip Liselerinin kuruluu almalarnda Celalettin kten Hocayla birlikte alm, hatta stanbul Lisesinde retmenken stanbul mam Hatip Lisesinde felsefe derslerine girmitir. Nurettin Topu stanbulda iken bir aile dostu vastasyla Naki tarikatnn eyhlerinden Abdlaziz Bekkine ile tanm ve ona intisap etmitir. Topu bu kii ile saatlerce, hatta sabahlara kadar sohbet ettiini, bylece kendisinde olumu olan birok soruya cevap bulduunu sylemektedir. Topunun bu ekilde Naki tarikatna girmesi, onun ocukluundan beri varln kendi iinde devam ettirdii slmi deerlerin Batda yaad yllarda daha da nem kazandn ortaya koymaktadr. Bu 66 yllk mrnde her trl gsteri ve nmayiin dnda bir hayat sren Nurettin Topu, resmi grlerin, byk kalabalklarn kabulne yaslanma gayretlerine dmeden, son nefesine kadar kendini yetitirmeye almtr. mrn her an byk mahkemenin huzurundaymasna hesap vermeye hazr, hibir otoritenin tesirinde kalmadan milletinin meseleleriyle geirmitir.

Eserleri
Btn eserleri Dergah Yaynlar tarafndan baslmtr. Bunlar: syan ahlak; Yarnki Trkiye; slm ve nsan; Ahlak Nizam; radenin Davas; Mehmed Akif; Felsefe; Byk Fetih; Bergson; Amerikan Mektuplar Dnen Adam Aranzda; Ahlak; Devlet ve Demokrasi; Sosyoloji; Millet Mistikleri; Psikoloji; Mantk; Mevlana ve Tasavvuf; Reha; Kltr ve Medeniyet; Taral; Varolu Felsefesi Hareket Felsefesi; Var Olmak; Trkiyenin Maarif Davasdr.

153

Grleri
Nurettin Topunun fikir ve dnce dnyas deyince zengin bir dnya ile karlayoruz: Fertten topluma, devletten millete ve tarihe, ekonomik nizamdan sanata ve dine, hepsinin stnde de ahlaka kadar uzanan bir fikir ve felsefe dnyas. Ahlak btn bu fikirlerinin hem stnde, hepsinin bir tac gibidir, hem de hepsinin temelinde olan bir vakadr. nk fert ve toplum ahlaki varlklardr. Bylece insani hareket ve deer dnyasnn her basamanda bulunan ahlakn kendisi ise, Nurettin Topuya gre bir isyan iradesidir.
Geni bilgi iin Mustafa Kkn Nurettin Topu ve Rnesansmz, Nurettin Topuya Armaan, (iinde) yazsn okuyunuz.

Topu, Osmanl mparatorluunun k yllarnda ve Cumhuriyetin kurulu yllarnda yaamtr. Bat dncesinin kalbi olan Fransaya gitmi, Bat dncesini ok iyi tetkik etmi, Batllama peindeki Trkiyenin tek tarafl Bat anlaynn yanlln gzlemlemiti. Pozitivist ve maddeci Batnn dnda ruhu ve maneviyat bir Bat da vardr. Ailesi ve yetitii sosyo-kltrel evre dolaysyla geleneksel deerleri tanyan, ayrca Baty ok iyi tahlil eden ve gzlemleyen Topu, gelecein Trkiyesi iin salkl bir Trk Dncesi gelitirmitir. Yurda dnen Topu, sevdals olduu medeniyet projesini Anadoluda kurmak ister. Bu projede grev alacak insanlarn niteliklerini ve yapacaklar ileri, ideal kavramlar halinde sralar. Ona gre Yarnki Trkiyenin kurucular, yaama zevkini brakp yaatma akna gnl verecek, sabrl ve azimli, lakin gsterisiz ve nmayisiz alan, ruh cephesinin maden iileri olacaklardr. Bu ruh amelesinin ilk ve esasl ii, insan yetitirmektir Anadolu insannn eitim ve kltr seviyesi ykseltilmeden, bu insanlar yoksulluk emberinden kurtarlmadan bu topraklar zerinde istikrar ve huzuru yakalamak, salamak ve srdrmek mmkn deildir. Topunun dncelerinin balca boyutlarndan biri, Blondel, Bergson ve Massignonun yorumlaryla deerlendirdii ve esas olarak Abdlaziz Bekkine, Hallac Mansur, Yunus Emre ve Mevlna tefsiri etrafnda ekillenmi olan tasavvuf birikimidir.
Topu, Hz. Muhammedin samimi tarikatnn ad olduunu belirttii tasavvufu bir kalp eitimi olarak grmektedir. Ona gre tasavvuf, dinde dogmatizmi reddeden felsefi bir tutumdur. Dini aktif bir g ve bir hareket haline getiren eydir. Ayrca tasavvuf, slmn ahlaki zn mistik tecrbenin konusu yapan derin bir felsefi yaaytr. Bu konu iin Nurettin Topunun Trkiyenin Maarif Davas, eserini inceleyiniz.

Topunun sosyalizmiyle tasavvuf ahlk arasnda ok yakn bir iliki vardr. Tasavvufun arasal rasyonalite kart tutumu, Topunun sosyalist grlerine ve ahlkna yansmtr. Topu, bu nedenle yaamn cevherini ruhsal ve ahlki deerlerde aram ve yine tam da bu ahlkn merhamet, sorumluluk ve hizmet ilkelerini takiben Boaziindeki yallarda oturan fabrikatrlerin gecekondulara, iilerin ise yallara yerletirilmesinin adaletin gerei olduunu sylemitir. Dolaysyla Topunun sosyalizmi, pozitivist anlamda bilimsel (Marxist) bir sosyalizmden ziyade, etik bir seim olarak sosyalizm grne daha uygun olan ahlk bir sosyalizmdir ve dier btn sistemlerden daha fazla komnizm kartdr. Ahlak nizamn esas alan ve buna dayal ekonomik paylam gzeten bir ruhu sosyalizmdir.

154

Davasnn slm ahlakna dayanan bir cemiyet dzeni kurmak olduunu syleyen Nurettin Topu, sosyalizm dncesini tercih etmesinin ve benimsemesinin nedenlerini u ekilde ifade etmektedir: Biz ne iin sosyalizm davasna balanyormuuz; ite sebepleri: Otuz milyonluk bir milletin emeinin, krk bin yahudinin midesine esaretten kurtarlmas iin. Bin yllk Mslman-Trk kltrnn, batl uaklarn okullarnn eiinde kurban edilmekten kurtarlmas iin Komnizm ile masonluk gibi yabanc ideolojilerden Mslman Trkn ruhunu korumak iin Yokluk ve aresizlik iinde boumaya mahkum olan kyl ile ehirlinin dertleriyle kalplerini birletirmek iin kbal hrslaryla yanp da yoksullar gremeyen kr gnllerin gafletinden halk uyandrmak iin Nihayet her varl kendi nefsi iin tasarlayan kemirici egoizmden ruhlar kurtararak onlarda Allaha ulatracak merhameti canlandrmak iin.(Topu, Ahlka Nizam)
Topuya gre ahlak, insan hareketlerinin metafiziidir. Dolaysyla prensipleri ister dine isterse de baka bir eye dayansn her ahlk, bir kymetler sistemine bal olup metafizik karakterini de buradan elde eder. Zira hibir ahlk tamamen deneyler tarafndan ortaya karlm deildir. Ahlk, ayn zamanda din olgunluktur; hayvan hayattan insan hayata ykselitir. lke ve prensipleri din kurallara dayanr.

slm dinn z ve esas ahlaktr. Mslman olmak ayn zamanda slm ahlkna sahip olmaktr, onu kendi hayatnda yaatmaktr. slm ahlknn sabr, kr, af, adalet, eitlik gibi birok prensibinin olmasna ramen gerekte onun temel esas vardr: Hrmet, merhamet ve hizmet. Nurettin Topunun dnce sisteminin nemli boyutlarndan birisi de isyan ahlakdr. O isyan kelimesiyle nizam ykc ihtilal ve anariyi deil, iradenin kendi iinde bulunduu artlara boyun emeyerek bakaldrmasn kastetmektedir. syan, hem tabii, hem de sosyal determinizme kar bir savatr. syan, iradenin mkemmellie giden yolda nn kesen her engele kar kmasdr. Bir baka ifadeyle isyan, iradenin sonsuza ulamak gayesiyle her eit menfaat ve tutkuya, sonlu olan iyilik ve mutlulua dahi bakaldran sorumluluk idealidir. syan ahlak, iradenin sonsuza ulamak gayesiyle, her eit menfaat ve tutkuya, sonlu olan iyilik ve mutlulua dahi bakaldran sorumluluk ideali olmaktadr. Ferdi ve itimai menfaat ve gayelerden deil, merhamet duygusundan doan, nefse ve mahkm edici kuvvetlere kar olan isyan hareketi bir ahlak hareketidir. Bununla birlikte, ilahi merhametten deil de, nefsin arzu ve isteklerinden beslenen isyan hareketi ise ahlaki bir hareket deildir. Topuya gre her isyan bir harekettir, ancak her hareket bir isyan olmamaktadr. nk bir hareketin isyan hareketi olabilmesi iin kendi ierisinde, bakaldrd nizama karlk, daha stn bir nizamn iradesini tamas gerekir. Nurettin Topunun isyan anlaynda hem bir anarist, hem de bir uysal vardr. syandaki anarist, bu hareketin her trl esaretten kurtulmak iin vermi olduu mcadelede yatmaktadr. syandaki uysal ise, esaretten kurtulan iradenin ilahi iradeye teslim olmasdr. Ortaya koymu olduumuz ahlaki hareket, bizim tarafmzdan bir anarizm, ilahi irade karsnda ise itaat ve uysallk olmaktadr.
Geni bilgi iin Hseyin Karamann Nurettin Topu'nun Felsefesinde "syan Ahlk", isimli makalesini okuyunuz.

155

Sanat konusu zerinde ciddi olarak durmu olan Topuya gre sanat, ne hayalgc iin bir fantezidir, ne bir oyundur ve ne de d dnyadan duyumlar alma ve bunlar arasnda bir seim yapabilme kabiliyetidir. Ayrca sanat, eyann insan tarafndan grn ve bir hayal gc hastal, bir bilgi sistemi de deildir. Sanat bunlardan baka ve bunlarn tesinde bir eydir. Belki bir ideal, bir dava ve bir iradedir. Kendisi hakikat olmamakla birlikte insan hakikate ulatran bir aratr. nsann kendisini varoluun btnnde grebilmesi ve kinatn sayfalar arasnda okuyabilmesidir. Yurt dnda felsefe, ahlak, sosyoloji, psikoloji sanat tarihi alanlarnda tahsil grm olan Nurettin Topu, felsefenin bir alt dal olan estetie ve dolaysyla da gzel sanatlar ile edebiyata da ilgi duymu, bu alanlarda eitli yazlar yazmtr. Topuya gre hakikat yolculuunda bir basamak olan sanat, kendisinden daha st basamaklar temsil eden ahlak ve hayrn yannda anlmaldr. Sanat insan, Allaha yolculukta kendisinden daha ileri durak olan ahlaki yaaya da hamlelere hazrlar. Ona gre sanat, kltrn ina edici unsurlarndan biridir ve kltrn dier yapsal unsurlar ile kanlmaz bir etkileim ierisindedir. Kltr milli olduu iin, sanat da bir ynyle millidir ve milli olmak durumundadr. Kltrn dier unsurlar gibi sanat da bir toplum olaydr ve toplumsal deimeye bal olarak deiir.

ROGER GARAUDY
Hayat (1913.)
Roger Garaudy 1913te Marsilyada dodu. Sorbonda felsefe renimi grd. Hareketli bir genlik a yaad. Dini duygular zayf bir aileye mensup olmasna ramen kendisini koyu bir Protestan olarak yetitirdi. Bir sre Protestan Genlik Tekilatnn bakanln yapt.1933te Fransz Komnist Partisine ye oldu. Bu tarihten 1962lere kadar eitli dnemlerde milletvekillii ve senatrlk yapt. Zaman zaman da eitli fakltelerde retim grevlisi olarak bulundu. 1956 da Komnist Partisi siyasi bro efi oldu. Marksist Aratrma ve ncelemeler Enstits Mdrl yapt ve Marksizm hakknda aratrmalarda bulundu. Marksit felsefeyi eitli cepheleriyle ortaya koyan pek ok eser kaleme ald. Trkeye Jean Paul Sartre ve Marksizm, Sosyalizm ve Ahlak, slmiyet ve Sosyalizm adl eserleri evrildi. Garaudy 1981 ylnda Mslman oldu. slm ile ilk karlamas Cezayir de oldu. 1940 larda yl hapse mahkum edilen Garaudy, Cezayir sahrasnda askeri bir klada tutuklu kalmt. Hapishanede kan bir isyana liderlik ettiinden blgedeki Fransz komutan onu idama mahkum etmi ve cezay infaz etmesi iin de Cezayirli bir Mslman askere emir vermiti. Mslman asker ate etmeyi reddetmi ve Mslman bir askerin erefinin, silahsz bir adama ate etmeye mani olduunu sylemiti. Garaudy bu olaydan daha sonra yle sz edecekti: Bu olay, Sorbonda on yllk tahsilimde rendiim eylerden daha mhim eyler retti. 70li yllardaki uzun ve youn aratrmalar onu slm tanmasna vesile oldu. Bu dnemde almalarnn rn olarak,80 li yllarn banda slm

156

stikbalimize Yerleecek ve slmn Vaat Ettikleri isimli eserlerini neretti. Nihayet Katolik Kilisesinin Filistin meselesi hakkndaki menfi tutumunun iyzne vakf olduktan sonra slm a girme karar kesinleti. Roger Garaudy Mslman olduktan sonra Reca Carudi ismini almtr.

Grleri
Roger Garaudy yapt almalar ve savunduu fikirlerle ksa zamanda ilgi ekti ve sadece Fransa da deil, tm dnyada hatr saylr bir dnr olarak eserleri kuramclar arasnda olduka nemli bir mevki igal etti. 70li yllar onun iin politikadan uzak ve ilmi aratrmalarla dolu bir dnem oldu. Aratrmac ve dinamik karakteri onu yeni sahalara yneltti. Bat Medeniyetinin, nc dnyann ve daha genelde insanln temel problemleri ve gelecei hakknda youn aratrmalar yapt. Bu almalarn nemli rnlerinden biri olarak Yaayanlara ar isimli eserini yaynlad. Bu kitabnda zet olarak unlar sylyordu: Bugn bizler yle bir mecraya girdik ki, sistemimizin btn gidiat intihara doru Faustu olarak adlandrabileceimiz bir kltr modeline bal olarak byyor, geliiyoruz. Faustu kltr ise, ferdiyetilii ve kuru akl anlayn insanlar ve tabiat zerine hkim klmak esasna dayanyor. te bu perspektif iinde her geen gn felakete doru ilerliyoruz. nk bu byme modeli insan ile tabiat arasndaki ilikileri asl mecrasndan uzaklatrmaktadr. Cemiyetlerimiz, orman insan ferdiyetilii ile totalitarizm arasnda gidip gelmektedir. Fakat asla bir cemaat dncesine sahip olamadk. nsandaki ulvi duygu varln, ilahi yn hep ihmal ettik, bu hislerin gcne inanmadk. Ona gre, byme sadece iktisadi ve siyasi bir fenomen deil her eyden nce bir iman fenomenidir. Gnmzde insan, yalnzca retmek ve yalnzca tketmek iin vardr Bilimsel sosyalizm dedikleri de bu bozuk iktisat anlaynn bir uzantsdr. Garaudy bu almalarn daha da verimli hale getirebilmek iin UNESCO ya bal Medeniyetlerin Diyalogu in Milletleraras Enstity kurdu.
http://www.sevde.de/Yabancilar/roger_garaudy.htm

zet
Baz ada slm dnrlerini isimlendirebilmek Bir dncenin kavranabilmesi iin onun kimler tarafndan, hangi artlarda ortaya atld olduka nemlidir. Bylece dnce sahiplerinin hayat eitimi, evresi ve fikirlerini etkileyen dier sebepler rahata irdelenebilecektir. Bu anlamda bu nitede Mehmet Akifden Hilmi Ziya lkene on dnr ele alnmtr. Bu dnrlerin nemli eserlerini belirleyebilmek Dnrler eserleri ile birlikte yaarlar. Onlarn yaadklar dnemi ekillendiren ve onlar bugne tayan yegne varlklar eserleridir. Bu nite okuyuculara son iki yzyln nemli dnrlerinin birok eserini tanma imkan salayacaktr. Dnrlerin eserleri fikirlerinin toplamndan ibarettir. Eserlere hakim olununca doal olarak fikirler de renilmi olacaktr.

157

Bu dnrlerin nemli grlerini aklayabilmek Bu dnrler, ierisinde yaam olduklar sosyal ve siyasal ortam gerei daha ziyade slm leminin yaad geri kalml aabilmek iin nemli abalar sarf etmilerdir. Onlarn bu yndeki grleri yeniden slm medeneyetini teekkl ettirmek isteyen byk kitleler iin bir umut olmutur. Dolaysyla onlarn bu grleri olduka byk nem arz etmektedir. Bu dnrlerin slm dncesine katklarn aklayabilmek Son merhalede ise, dnrlerin fikirleri ile slm dnyasnda oluturduklar olumlu ve olumsuz etkileri irdelenmitir. Dnceleriyle ne lde kabul grp, eletirildikleri ele alnmtr. Onlarn zelde slm dnyas genelde btn insanlk yararna ortaya koyduklar iyi niyete dayal fikirlerine iaret edilmitir.

Kendimizi Snayalm
1. Sultan Abdlhamidin C. Afgnyi stanbula davet etmesi hangi siyasi nedenle ilikilidir? a. Pan-slmizim politikasnda desteini almak istemesi b. Msrda kabilecek ayaklanmalar engelemek istemesi c. Sleymaniye medresesine mderris tayin etmek istemesi d. Kendi adna bir Kuran tefsiri hazrlatmak istemesi e. Fikirlerini beenmedii iin cezalandrmak istemesi 2. Muhammed Abduhun hayat aadakilerden hangisidir? a. Msr valisi olmak b. Din slahatlar yapmak c. Arap lkelerinde birlii salamak d. Osmanlya kar bamszlk mcadelesi vermek e. Ezher medresesinin bana gemek 3. Elmall Muhammed Hamdi ile ilgili aadaki ifadelerden hangisi yanltr? a. Arapa ve Trkeye hakimdir. b. Felsefe ve mantk ile ilgilenmitir. c. Mehur tefsirini felsefeyi reddetmek iin yazmtr. d. Hat sanatnda icazet sahibidir. e. Devlet tarafndan tefsir yazmak iin grevlendirilmitir. boyunca gtt temel hedef

158

4. syan Ahlak projesi aadaki dnrlerden hangisine aittir? a. Hilmi Ziya lken b. smail Hakk zmirli c. Mehmet Akif Ersoy d. Nurettin Topu e. Elmall Hamdi Yazr 5. slmn Vaat Ettikleri adl eserin yazar aadakilerden hangisidir? a. Muhammed kbal b. Roger Garaudy c. Muhammed Abduh d. Cemaleddin Afgn e. Fazlurrahman

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. a 2. b 3. c 4. d 5. b Yantnz doru deilse Cemaleddin grleri ksmn tekrar okuyunuz. Yantnz doru deilse Muhammed grleri ksmn tekrar okuyunuz. Afgn Abduh konusunun konusunun

Yantnz doru deilse Elmall Muhammed Hamdi Yazr konusunun grleri ksmn tekrar okuyunuz. Yantnz doru deilse Nurettin Topu konusunun grleri ksmn tekrar okuyunuz. Yantnz doru deilse Roger Garaudy blmn tekrar okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Maarif Nazrlnn bnyesinde olan Encmen-i Tefti ve Muayene Heyetinde Sra Sizde 2 Srt- Mstakim ve Seblrred dergilerinde yaymlanmtr

159

Sra Sizde 3 1. Gnl slm inancyla yanp tutuan mmin 2. Estetik duygusunun en st izgisini yakalayan ir ve sanatkr 3. Sanatn, evrensel dncenin formlar ve muhtevasyla zenginletirerek yepyeni bir dnce sistemi kurmaya alan mtefekkir. Sra Sizde 4 Olaylarn anlatmnda sosyolojiyi tarihten ayrma imkn olmazd.

Yararlanlan Kaynaklar
akan, . L. (1991) Babanzde Ahmet Naim, DA, stanbul. elik, . (2004). Muhammed kbalin Tasavvuf Dncesi, Kakns Yaynlar, stanbul. etinkaya, B. A. (2000). zmirli smail Hakk Hayat, Eserleri, Grleri, stanbul. Emin, O. (1991), Cemaleddin Afgani slm Dncesi Tarihi (iinde), ev. Kerim Urtekin, stanbul. Emin, O. (1991), Msrda Rnesans: Muhammed Abduh ve Okulu slm Dncesi Tarihi (iinde), ev. hsan Durdu, stanbul. Garaudy, R. (1983), slmn Vaat ettikleri, ev. Nezih Uzel, stanbul. kbal, M. (2001) Yansmalar: Genlik Notlar, haz. Halil Toker, Kakns Yaynlar, stanbul. Kara, . (1998,) Trkiyede slmclk Dncesi I-III, Kitabevi, stanbul. Karaman, H. (2010). Nurettin Topu, Kaynak Kitapl, stanbul. Kaynarda, A. (1998) Hilmi Ziya lkenin Dnce Tarihi le lgili almalar, Trkiyede ada Dnce Tarihi (iinde), stanbul. Kk, M.(1995). Nurettin Topuda Din Felsefesi, stanbul. Okay, M. O; Dzda, E. (2003) Mehmet Akif Ersoy, DA, Ankara. lken, H. Z. (1998), Trkiyede ada Dnce Tarihi, stanbul. Yavuz, Y. . (1995). Elmall Muhammed Hamdi, DA, stanbul.

160

161

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Osmanl dncesinin temel tarihsel dnmlerini ayrt edebilecek, Osmanl dnce tarihinin hangi genel zelliklere sahip olduunu tartabilecek, Osmanl dncesinin sorunlar ile gnmz dncesinin sorunlar arasnda balant kurabilecek, Osmanl dncesi hakknda yeni kavramlarla tartabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Osmanl dncesi Yatay (blnm) bilin Estetik imar Metafizik Sentez Mekan (zemin)

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; lker ktemin Osmanl Medreselerinde Felsefe balkl makalesini aadaki adrese bavurarak okuyunuz: Remzi Demirin Philosophia Ottomanica genel bal altnda Osmanl felsefe geleneiyle ilgili Eski Felsefe, Eski-Yeni Felsefe ve Yeni Felsefe eklinde adlandrd ciltlik almasna gz atnz.

162

Osmanl Dncesi
GR
Osmanl toplumunda bir felsefe geleneinin olup olmad zerinde tartmalarn devam ettii bir konudur. Osmanl dneminde retilmi metinlerin nemli bir ksm halen el yazmalar halinde tetkik edilmemi ve yaynlanmam halde bulunduu iin, tartmalar yalnzca bilinen eserlerden hareketle bir genelleme yapma eklinde cereyan etmektedir. Tartmann farkl taraflarnda yer alanlar ya sadece medreselerde felsefe ve mantk gibi derslerin okutulup okutulmadna gre karar vermekte ya da felsefenin tasavvuf, kelam, iir, musiki, ahlak ve siyaset gibi eitli alanlarla karm halde varln srdrdne iaretle farkl sonulara ulamaktadrlar. Bu sorunun tatmin edici ekilde zlebilmesi iin gerekli kaynaklara henz yeterince eriilememi olmasna karn, elde mevcut bilgilerin snrlar iinde baz yorumlar yapabilmek mmkn grnmektedir. Ancak bu yorumlarn yaplabilmesi iin ncelikle bizleri aratrmalarda ynlendirecek anlaml sorularn sorulmas gerekmektedir. Osmanl dnemindeki artlarla gnmz artlarnn olduka farkllamas anakronizm denilen bir dnme hatasna da yol aabilmektedir. Anakronizm, daha ok gnmz iin geerli olan bir takm kavram ya da anlaylar, bu kavram ya da anlaylarn sz konusu olmad zaman dilimlerinde aramakla ortaya kar. Bizler bugn daha ziyade Bat dncesinin etkisinde tarih, felsefe, kltr, siyaset, bilim anlaylarna sahibiz. Bu anlaylara gre Osmanl dneminde felsefe olup olmadn aratrmak ve bir sonuca varmak bugnn deerlerini gemii anlamann bir kriteri haline getirmek yani anakronizme dmektir. Anakronizmden kurtulmak iin Osmanllardaki felsefi dnceyi yalnzca kendi artlar iinde alglamaya almak ise tarihselcilik ad verilen bir baka yntem skntsna yol amaktadr. Bu yntemi benimsemek durumunda, kendimizi kendi tarihsel artlarmzdan soyutlayarak bir baka dnemi nasl anlayabileceimiz sorusuna kap aralam oluruz. Bugn bize bir lde yabanc olan Osmanl dnemine kendimizi nasl zihnen transfer edebiliriz? O dnemin artlarn zihnimizde tasarlarken kendi tarihsel artlarmz farknda olalm ya da olmayalm bizi hala etkilemeyecek midir?

163

Bu tr sorunlar nedeniyle Osmanl dnemini sadece kendi artlar iinde anlama abas da nesnellik adna yaplan ama znellikten kurtulamayan bir abaya dnr. Bu nedenle kanaatimizce izlenmesi gereken en makul yol hem bugn hem de Osmanl dnemini ayn anda ilgilendiren sorular sormaktr. Aksi halde, yukarda ksmen ima ettiimiz gibi, ya tarihselci sorular sorarz (Osmanly Osmanllar gibi alglamak iddiasyla), ya da anakronizme deriz (Osmanly bugnn deerleriyle alglama, Osmanly Osmanldan daha iyi alglama iddiasyla). Kendimizi Osmanl dnemine veya Osmanl dnemini gnmze transfer etmeden Osmanly nasl anlayabiliriz? te hem bizi hem de Osmanly ayn anda ilgilendirecek sorular sormak bir ekilde Osmanl dncesi ile belli sorular ekseninde yzlemek, karlamak, aramzdaki benzerlik ve farkllklar grebilmek demektir. Bu balamda Osmanlda felsefenin varl ya da yokluu gibi soruyu varlk-yokluk eklinde iki kutuplu formle etmek yerine, Osmanlnn felsefeye felsefi bir anlam ykleyip yklemedii eklinde sormak daha uygun grnmektedir. Bu soru Osmanllar kadar gnmz iin de anlaml bir sorudur. Zira gnmz Trkiyesinde felsefeye felsefi anlam yklenip yklenmedii felsefe balamndaki en kritik noktalardan biridir. Bu soruyu daha iyi anlayabilmek iin felsefeye gnmz Trkiyesinde daha ziyade tarih, din, eitim (pedagoji), siyaset, retorik, argo ve hatta ekonomik karlar asndan anlamlar yklendiini fark etmemiz gerekmektedir. ounluk iin felsefe, tarihte yaam bir takm dnrlerin fikirlerini renmekten ibarettir. Baz dini hassasiyetlerle felsefi dncenin uzlamayaca kanaatinde olanlar felsefeye dini anlam yklemektedirler. Kimileri iin felsefe daha ok bir eitim sorunudur. Kimileri iin bir siyasi duru, argo konusu (felsefe yapma! eklindeki argolarda olduu zere), ya da geim kaynadr. Dolaysyla gnmz Trkiyesinde felsefeye felsefi bir anlam yklenip yklenmedii sorusu ayn zamanda Osmanl dnemindeki felsefenin konumunu anlayabilmek iin bir imkan salamaktadr.
Osmanl dncesi aratrmalarnda izlenecek yntem tartmalar balamnda http://www.ihsanfazlioglu.net/yayinlar/makaleler/Turk_FelsefeBilim_Hayatinin_Cercevesi.pdf adresine bavurabilirsiniz. http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/19/1272/14652.pdf

OSMANLI DNCESNN TARHSEL DNM


Estetik mar Kaygs
Osmanl toplumunun zellikle ykseli ve duraklama eklinde anlan dnemlerindeki genel karakterine bakldnda felsefi dnme tarznn ve felsefi eserlerin felsefi bir sorun olarak alglanmad fark edilebilir. Toplumun genel olarak slmn Kuran ve hadisler gibi temel kaynaklarna ve onlarn belli fkhi, kelami ve tasavvufi yorum geleneklerine ball kavramsal felsefi dnme tarzn ve bu dncenin eserlerini pratik dini hayat iinde konumlandrmasna yol am grnyor. Daha ak deyile dini dnce, Osmanl pratik hayatnn en genel erevesini oluturduu iin, felsefe ancak bu genel ereve iinde konumlandrlarak anlamlandrlan bir husustur. Bylece o, Osmanl toplumunun genel dnya grn belirleyen,

164

dnya grnn erevesini ya da snrlarn oluturan bir anlam dnyas deildir. Zaten varolan bir pratik dini anlam dnyas iinde kendisine olumlu ya da olumsuz ekillerde yer verilen bir eydir. Kukusuz bu genel durum, Osmanl toplumu iinde yaayan her birey iin geerli olmayabilir. Ancak Osmanl bilginlerinin klasik slm dnrlerinden ve yabanc kltrlerden gelen entelektel miras daha ziyade erh ve haiye eklinde yorumlayarak gncelletirdikleri ve onaylama ya da reddetme eklinde yntemler izleyerek bu miras genel bir senteze eritirdikleri bilinmektedir. Osmanl bilginlerinin klasik entelektel miras daha ziyade erh ve haiye eklinde yorumlamalar asla bir kltme eklinde deer yargs sorununa indirgenmemelidir. Zira erh ve haiye gelenei, basite baz metinlerin ksmen yorumlanarak ve aklayc notlar eklenerek yeniden bilimsel tedavle (dolama) sokulmas deildir. O daha ziyade mevcut bir genel dnya gr iinde metinlerin ve metinlerde ele alnan konularn yeniden konumlandrlmas olaydr. Bu balamda Alfred N. Whiteheadn btn Bat dnce tarihini Platon (Eflatun)a dlen notlar eklinde grmesi nem arz edebilir. Whitehead bu szyle iki hususa ayn anda iaret ediyor grnmektedir. Birincisi, Platon, Bat dnce tarihinde oluturulan felsefe gelenekleri iinde srekli yeniden konumlandrlan bir byk dnrdr. kincisi, bu geleneklerin hepsi bir ekilde Platon tarafndan oluturulan genel felsefi dncenin snrlar iinde kalmaktadrlar. Bu adan bakldnda farkl felsefe gelenekleri aslnda Platoncu felsefenin snrlar iinde konumlandrlmas gereken ve bylece Platoncu felsefeyi erh eden, aklayan, yorumlayan geleneklerdir. Whiteheadn bu grnn doruluunu tartmak ayr bir husustur. Ancak burada bizi ilgilendiren husus, bu yaklamn Osmanldaki erh ve haiye geleneklerinin anlamn daha iyi kavrayabilmemiz iin sunduu imkandr. Osmanl toplumu genel olarak pratik dini hayat dnya grnn erevesi haline getirdii iin imparatorluk snrlar iinde ortaya kan her trl ilmi, felsefi, kelami, fkhi ve sanatsal etkinlikler bu ereve iinde konumlandrlan yani genel ereveyi erh eden, aklayan, yeniden yorumlayan hususlardr. Daha kestirme ifadesiyle bu genel ereve iinde gerekleen sentezin birer unsurudurlar. Osmanl dnr sfatn hak eden felsefeci, mutasavvf, kelamc, fkh vs. bilginlerin genel tutumu mevcut bir genel dnya algs ya da erevesi iinde sentezleme yoluyla fikir retmektir. Dolaysyla bu dnya algs ya da erevesinin kendisini topyekn bir dnme uratma ya da ortadan kaldrma gibi bir radikal yaklam pek grnmemektedir. Daha ak deyile, Osmanlnn ykseli ve duraklama dnemlerinde nihilistik, ateistik, materyalist yaklamlar gibi genel ereveyi yerinden edecek faaliyetler pek dikkat ekmemektedir. Bu yzden Hurufilikten selefi tutuma, kelamc yaklamdan tasavvufi hayata dein farkl yaklamlar yalnzca genel ereve iinde konumlandrlan hususlardr. Bu adan bakldnda Osmanl dnrlerison dnemler hari genel ereve ya da dnya gr diye adlandrdmz genel sabit mekan (zemin) anlay iinde tasarm gelitiren insanlardr. Bir baka ifadeyle, Osmanl dnrlerinin ounluu iin dncenin kendisine dayanaca zemin ya da mekan sorunu yoktur. Burada mekan derken hem corafi

165

anlamda imparatorluk snrlar iinde kalan fiziksel mekanlar hem de siyasi, bilimsel, ekonomik, sosyal, sanatsal ve metafiziksel mekanlar kastediyoruz. Son dnemler dnda Osmanl dnrleri iin mekan sorunu olmadndan mekan sabit olarak algladklarndan geriye kalan sorun bu mekanlar iinde farkl unsurlarn bir araya getirilerek yeni biimlere kavuturulmas yani sentezlenmesidir. Bu sentezleme ilemi kural ya da ilkelerini mantktan alr. Bu nedenle Osmanl dnce tarznda en fazla nem arz eden disiplinlerden biri mantktr (Aristocu mantk gelenei).
Osmanl mantklar hakknda genel bilgi iin Sleyman Hayri Bolayn Osmanllarda Dnce Hayat ve Felsefe adl almasn okuyunuz. http://www.kalemguzeli.net/osmanli-medreselerinde-mantik-egitimiuzerine.html web adresinde Osmanllarda mantk eitimi iin bavurabilirsiniz.

Osmanl dncesinde mantn yerini grebilmek iin sadece medreselerde okutulan mantk eserlerine bakmak yeterli deildir. Belki mantn daha fazla nem arz ettii yerler--siyasi ve ekonomik alanlarn yan sra-- felsefe, kelam, edebiyat (zellikle iir, aruz vezni), hat sanat, tezhip ve mimaridir. Bu alanlarda mantn kullanm tarzlarna dikkat ettiimizde onun basite bir alet ilmi olarak grlmediini fark edebiliriz. Mantk, her eyden nce Allahn varlklar yaratma tarznn yani alemdeki dzenliliin aa kma tarzdr. slmdaki tek Tanr inanc en byk desteini alemin dzenlilii fikrinden ald iin, bu dzenliliin tecellisini en fazla yakalama imkann veren disiplin mantktr. Osmanl dnrleri iin mantk, bu balamda genel ereve ya da mekan iinde oluturulacak sentez faaliyetinin kurallarn veren bir disiplindir. Bir baka deyile mantk Allahn alemde kurduu dzenin (kozmos) bir benzerini, bu dzene uyum salayacak dzenleri beeri faaliyet alanlar iinde kurma tarzdr. Ksacas mantk, beeri alandaki imar faaliyetinde izlenmesi gereken rotay verir. O, kurulacak sistemin i ahengini oluturma tarzdr. Bu ynyle mantk, estetik imar abasnn zorunlu bir unsurudur. Geldiimiz noktada Osmanl dnrlerinin temelde bir mimar anlayyla hareket ettiklerini grebiliriz. Bu anlayn en nemli kaygs estetiktir. Beeri faaliyet alannn Allahn kainatta kurduu nizama, dzene gre estetik bir ahenk iinde imar edilmesidir. Osmanl dnrlerinin zihnin estetik ahengi iin felsefeye, ruhun estetik ahengi iin tasavvufa, inancn estetik ahengi iin kelama, szn estetik ahengi iin iire, kulan estetik ahengi iin musikiye, eylemlerin estetik ahengi iin ahlaka, toplumun estetik ahengi iin siyaset, ekonomi ve hukuka, maddi yaplarn estetik ahengi iin mimariye vs. ayn mantk kurallar ile yaklatn grmekteyiz. Bu yzden kelami ve felsefi tartmalardaki detaylar ile tezhip, hat, iir ve mimari alandaki detaylar ayn gr tarznn rndrler. Bir celi sls yaznn istifinde (kompozisyonunda) gzetilen i ahenk ya da mantk ile aruz vezninde yazlan bir iirin i ahengi, bir Selatin (Sultanlarn yaptrdklar) camiinde gzetilen ayrntlarn arasndaki i ahenk ile bir Kr- Neva (uzun usullerle bestelenen musiki eserleri)daki i ahenk sabit bir mekan algsn (genel ereveyi) batan kabullenir. Bunlarn hepsi sabit mekan ya da genel ereve iinde oluturulmaya allan sentez faaliyetinin ayn mant izlediklerini gsterir. Bu nedenle Osmanlnn ykseli ve geliim dnemlerinde kelamc, mutasavvf, fkh, felsefeci, hat ve musiki sanatkrlar, siyaseti ve mimar arasnda estetik imar bilinci noktasnda pek farkllk yoktur.

166

Estetik imar bilincini ynlendiren temel unsur dini bir dnya gr olduundan, Allahn kainatta kurmakta olduu dzenin bir tr yansmas, izdm ya da benzerini retmek temel hedeftir. Bu nedenle yukarda saydmz alanlarla retim yapan Osmanl dnrlerinin kabaca Platoncu asl-kopya ikiliine dayal felsefe yapma tarzn srdrdkleri sylenebilir. Elbette Davud el-Kayseri gibi vahdet-i vcud (varln teklii) anlayn savunan dnrler de vardr.
Vahdet-i vcud hakknda ayrntl bilgi, Sadreddin Konevinin Vahdet-i Vcud ve Esaslar (ev. Ekrem Demirli) adl eserinde bulunmaktadr.

Ancak Osmanl dnrlerinin sentezci ya da genel mekan ya da ereve iinde farkl hususlar konumlandrc yaklam tarzlarna bakldnda, sentez ileminin belli bir ideal, ama, hedef, kavram dorultusunda yapld grlecektir. te bu ama ya da kavramn kendisi bir ekilde asl-kopya ikilii iinde sentez faaliyetinin gerekletirildiini aa karmaktadr. Zira beeri alanda oluturulmas gereken dzen (sentez)in temel ideas, fikri, orijinali zaten Allah tarafndan kainatta (asl) yaratlmtr. Bu durum Osmanllarn fizik ve metafizik aratrmalarna neden hikmet adn verdiklerini de gsterir. Hikmet, Allahn dzenine uyum salayarak beeri alan dzenleyebilmektir. Ancak bu hikmetin aa karlma tarz temelde manta dayand iin soyutlaycdr. Osmanl dnrleri iin felsefe, kelam, fkh, hat, musiki, iir ve mimari gibi alanlarda nemli olan tek tek nesnelerin (sentezde yer alan unsurlarn) kendileri deil, aralarndaki soyut ilikidir. Bu yzden Osmanlnn ykseli ve duraklama dnemlerinde verilen eserlerin genel karakteristii soyutlamaya dayanmas ve bu yzden dnlr olmasdr. Tek tek unsurlar arasnda kurulan soyut ilikilerin kavranmas kanlmaz olarak ayrntl bir kavram dnyasna sahip olmay gerektirmektedir. Bu dnemlerde verilen eserlerin genel olarak dnlr olmasnn anlam da buradadr. Bu eserler, anlamlarn aka gstermekten ok, muhatabn, okurun, bakan veya dinleyen kiinin dnme sreci iine girmesini talep ederler. Ksacas Osmanl dncesi tehir ya da kendini gsterme anlayndan farkl olarak, muhatabn ayrntl bir kavram dnyasna sahip olmasn, soyutlama faaliyeti iine girerek tek tek unsurlar arasndaki soyut ilikileri fark etmesini gerektiren bir yapya sahiptir.
Yukarda ksaca aklanan alanlarda eserlerin dnlr olma zellii, Osmanlnn k dnemlerinde zellikle Bat dnyasnda ortaya konmu eserlerin taklidi eklinde retilen eserlerde de grlebilir mi?

Ne var ki, Osmanl dncesinin genel olarak bir estetik imar kaygsyla hareket etmesi, tm estetik yaplarn genel sorununa maruz kalmasna da yol amtr: Kendi iine kapallk. Estetik yaplar, i ahenge nem veren, kendi iinde tutarl olan, ksacas kendi iine kapal anlam dnyalarna sahip yaplardr. Estetik yaplar kendi ilerinde mkemmellik idealine gre kurgulanan (sentez ilemine dayal) yaplar olduundan kendi dn bir anlamda kaos (karklk) olarak grr. Osmanl dnrleri zihin (felsefe), ruh (tasavvuf), sz (iir), inan (kelam), kulak (musiki), gz (grsel sanatlar), eylem (ahlak), toplum (siyaset, hukuk, ekonomi) ve maddi unsurlar (mimari) gibi alanlar kapsayan genel bir estetik imar faaliyetini (medeniyet) gerekletirirlerken, miras aldklar farkl birikimleri sentezleme yoluna gitmiler, ancak tam da bu sentez ilemini

167

yaparken dnyay estetik olarak i ve d eklinde ikiye ayrmlardr. Burada i, estetik imar faaliyetinin gerekletii mekanlar ve d ise bu imar alannn dnda kalan dnyay gstermektedir. Anlatmak istediimiz husus, bir hat levhasn dikkate aldmzda daha bir anlalr hale gelir. Hat levhasnn i ksm kendi iinde hassas bir denge ya da mantksal ahenge sahip anlam dnyasdr. Orada tek tek harfler sabit bir mekanda mkemmellii yakalamak isteyen bir estetik imar faaliyetiyle iliki iine girerler. Ancak hat levhasnn tm estetik kaygs kendi iiyle ilgilidir ve darsyla bir balants yoktur. Sz konusu levha bir estetik imar rn olan mimari yap iine konumlandrlrsa mimari yapnn btnln salayan bir unsur haline gelir. Bu mimari eser daha geni bir alann estetik imarnn paras olabilir (bir ehir dzenlemesinin kurucu unsuru olmak gibi). ehir de bir lkenin estetik imarnn bir paras olabilir. Ancak sonuta hala dnya bu estetik imar eylemine gre i ve d eklinde ikiye ayrlm halde kalr.
ve d kelimeleri, zellikle mimari tasarmlar belirleyen mekansal dnmenin temel kavramlardrlar. Bir mimar, zemin, duvar ve at eklinde boyutlu dndnde, mecburen dnyay yapnn ii ve d eklinde ikiye blm olur. Benzer durum dini dncenin alglanmasnda da sk sk tezahr etmektedir. Bir mezhebe mensup dnr, kendi mezhebinin temel kural ve amalarna uygun olarak kelami veya fkhi dnce rettiinde, ister istemez bu kurallardan oluan bir zihni yap ina eder ve bylece dnyay i ve d eklinde bler.

Blnm (Yatay) Bilin


Dnyann i-d mantyla estetik adan ikiye ayrlmas kendi iine kapanmay da beraberinde getirdii iin Osmanl dnrlerinin, duraklama dneminin skntlarn fark edinceye dein, d dnyadan ve zellikle Avrupadaki gelimelerden zamannda yeterince haberdar olamadklar anlalmaktadr. Duraklama dnemi bir bakma darsnn fark edilmesi ve ierinin anlamnn yeni bir gzle deerlendirilmeye balanmasdr. Felsefi olarak sylersek Benin Sen veya Bakas araclyla kendisini yeniden fark etmeye balamas dnemidir. Bu durum, ykseli dneminde estetik imar faaliyetine yn veren tek hakikat veya en stn model anlaynn sarsnt geirmeye balamas demektir.
Ben-Sen veya Ben-teki ilikisi modern dncenin, zellikle Alman filozofu Hegelden itibaren en tartmal sorunlarndan birini tekil eder. Bugn dinler aras diyalog, kltrler aras ilikiler ve birlikte yaama sorunu diye adlandrlan konular, Ben-Sen ilikisinin farkl alanlardaki tezahrleri olarak grlrler.

Artk dars, basite kozmos (dzen)un d yani kaos (karklk, dzensizlik) deildir. Avrupadaki bilimsel, felsefi, siyasi, hukuki, ekonomik ve mimari alandaki kkl deiimler ister istemez Osmanl dnrlerinin yava da olsa kendileri hakknda bir eletirel dnce gelitirmelerine yol amtr. Bu yzden ykseli dneminin genel karakteristii olan estetik imar kaygs duraklama dneminde yerini i ve d arasndaki genel kabullerin sarsntsna yani kendi kendine yetmezlik kaygsna brakmaya balamtr. Osmanl dnrlerinin ksmen eitim, bilim, askerlik, hukuk gibi alanlarda yenilik araylar iine girdikleri ve kendi dnyalarn eski ve yeni eklinde iki farkl adan alglamaya baladklar grlyor. Bu duruma bilincin kendi iinde blnmesi sorunu adn vermekteyiz.

168

Duraklama dnemi Osmanl dnrlerinin ayrcalkl zellii blnm bilin sorunuyla yzlemeleridir. Daha iyi anlalmas asndan bu bilin durumu ile estetik imar bilinci arasndaki farka iaret etmek iyi olacaktr. Estetik imar bilinci, biraz da klasik hiyerarik varlk ve kainat anlaynn etkisinde farkl unsurlar kendi aralarnda dikey (hiyerarik) olarak organize ederken, blnm bilin farkl unsurlar eski ve yeni eklinde tarihsel (yatay) olarak organize etmeye balamtr.
Gnmz slm dncesinde blnm bilin sorunu daha ok hangi terimlerle dile getirilmektedir?

Zemin (Mekan) Kayb


zellikle Viyana bozgunu sonrasnda Osmanl Devletinde askeri ve siyasi anlamda ortaya kan baarszlklar ve toprak kayplar i ve d kavramlarnn anlam snrlarn iyice dntrmtr. mparatorluun eitimden ekonomiye, siyasetten bilime, askeri gten toprak btnlne dein ok farkl alanlarda srekli kayplara ve gszle maruz kalmas, ykseli dnemine hakim olan sabit mekan algsn byk oranda ortadan kaldrmtr. Sabit mekan algsnn ortadan kalkmasyla Osmanl dnrleri kanlmaz olarak belki ilk kez mekan(szlk), zemin(sizlik) yani kaos sorunuyla yzletiler. Osmanlnn k dnemini tecrbe eden dnrlerin en ciddi entelektel sorunu bu adan kaos sorunudur. Ykseli dneminde sorular daha ziyade hangi unsurlarn estetik imar faaliyetinin bir paras olacana dair iken, k dneminde sorular hangi zeminde siyaset, ekonomi, sanat, felsefe, bilim gibi faaliyetlerin gerekletirilecei eklindedir. Ksacas daha nce tartma konusu olmayan genel ereve, dnya gr ya da sabit mekan algs yerini gittike farkl erevelerin birlikte dnlmesine, zt dnya grlerinin mcadelesine, deiken mekan algsna brakmtr. Bu nedenle son dnem Osmanl dnrlerinin temel karakteristii kaos-kozmos ikilemi iinde dnce retmeleridir. zellikle Batda retilen felsefi eserlerin son dnem Osmanl dnrleri iin ok nem arz etmesi, hzl bir eviri faaliyetinin gerekletirilmesi, hararetli felsefi tartmalarn yaplmas, ateizmden materyalizme, pozitivizmden ruhulua birbirine ok zt felsefi akmlarn ayn anda Osmanl snrlar iinde taraftar bulmas genel kaos-kozmos sorunuyla yakndan ilgilidir. Felsefe, artk kaybolmakta olan zeminin yerine yeni ve salam bir zemin aray iin hayati nem arz etmeye balamtr. Bylece Osmanl dnce tarihinde felsefe belki ilk kez konumlandrlan bir husus olmaktan kp, farkl unsurlar konumlandrma faaliyetine dnm, yani ereve veya dnya gr haline gelmitir. imdi ok genel hatlaryla vermeye altmz Osmanl dncesinin tarihsel dnmne tanklk etmi ve bu dnmde rol oynam dnrlerin bir ksmna deinebiliriz. Burada dnme tepki veren ve geleneki ya da selefi izgiye sahip olduklar dnlen ilim insanlarna (Birgivi gibi) ve Kadzadeliler ve Sivasiler diye anlan guruplar arasndaki tarihsel tartmalara yer vermeyeceiz. Ayrca sz konusu tarihsel dnm daha anlalr klma adna yaptmz kavramlatrmalarn belli dnemleri tek bana temsil etmediklerini belirtelim. Zira Osmanlnn son dnemlerinde yetien pek ok dnr, bir ekilde estetik imar geleneini srdrmlerdir. Burada tarihsel dnmleri kesin hatlarla birbirinden ayrmaya deil,

169

yalnzca Osmanl dnrlerinin genelde izledikleri ayr dnme tarzna dikkat ekmeye almaktayz.

TARHSEL DNMN TANIKLARI


Estetik mar Srecine Katk Yapanlar
Orhan Gazi tarafndan znikte kurulan Osmanl Devletinin ilk medresesinde uzun yllar mderrislik yapm olan Kayserili Davud (Davud el-Kayseri), eitimini Kayseri, Msr, Tokat Niksar ve ran gibi yerlerde mantk, usul, dini ilimler, kelam, tasavvuf, felsefe, matematik, astronomi gibi ok farkl alanlarda tamamlad. Onun bir dnr olarak baars bu farkl alanlar zellikle bn Arabinin vahdet-i vcudu (Varln Birlii) retisi dorultusunda felsefi kavramlarla yorumlayarak sentezlemesi yani kelam, tasavvuf ve felsefeyi ortak bir dil iinde buluturmasdr. Bylece o, akli dnme ve keif/ sezgi gibi ayr bilgi yollarn ayn dil iinde harmanlayarak Osmanl medreselerine genel olarak hakim olacak akli ve kefi ilimler birlikteliine nclk etmitir. Kayserili Davud, genel olarak Seluklu medreselerinde ortaya km birikimi Osmanl medreselerine aktard iin iki farkl dnem arasnda bir entelektel kpr eklinde grlr. Ancak onun asl ilevi var olan tarihsel entelektel birikimi tartarak yeniden organize etmesi, kendince yeni kavramlatrmalara gitmesi ve bylece eletirel yaklamla bilgiyi gncellemeye almasdr. Bu balamda o Farabi ve bn Sina gibi Mslman Meai (Aristocu) filozoflarn varlk ve zaman gr ile bu grleri eletiren Ebul-Berekat Badadinin yaklamlarn kendi asndan eletirerek farkl bir zaman anlay gelitirmitir. Kayserili Davud, zaman anlayn Nihayetl-Beyan fi Dirayetiz-Zaman adl eserinde dile getirmitir. bn Arabinin Fsusul Hikem adl eserine yazd Matlau HususilKilem f Mni Fususil-Hikem adl erhiyle nlenmi ve bu eserinde bn Arabinin Varln Birlii retisini felsefi kavramlarla savunmutur. zellikle bu eseri araclyla kendisinden sonra slm dnyasnn farkl blgelerindeki dnrleri etkilemitir. Temel slmi ilimlerin yan sra mantk, felsefe ve astronomi gibi alanlarda eitim gren Bedreddin Simavi (eyh) hem fkh hem de tasavvuf felsefesi alannda yazd eserlerle ilmi nem kazanm bir dnrdr. Dnr olmann temel artn bilgi aktarmndan ziyade ahsi gr ve itihatlar gelitirmeye balad iin eserlerinde kendi ahsi yaklam n plandadr. Bedreddin Simavi, vahdet-i vcud nazariyesi dorultusunda Varlk, lem, ruh-beden ilikisi, lm sonras hayat gibi konulardaki klasik yaklamlar eletirmi ve hemen her hususu Allahn varlnn zuhuru asndan aklamaya almtr. Felsefe, tasavvuf ve kelam alanlarn kapsayan eserinin ad Vridattr. Genelde klasik Ehli Snnet izgisinin dna kan yaklamlar nedeniyle tarihi sre iinde lehinde ve aleyhinde grler ileri srlmtr. Bugn bile eyh Bedreddinin felsefi, tasavvufi ve kelami grlerinin yorumlanmasnda farkl yaklamlar sergilenmektedir.

170

Onun maddeci panteizm e yaklaan zmler getirdii kanaati (Bolay, 2005) yannda genelde yanl anlamalar nedeniyle felsefi derinliinin fark edilemedii inancnda olanlar da vardr. Genel olarak bakldnda, eyh Bedreddinin zgnl, vahdet-i vcud nazariyesini mantksal tutarllk asndan gidebilecei son noktaya gtrmek istemesi ve bylece Mslmanlar arasnda genel kabul grm dini inanlar sembolik olarak deerlendirerek tevile gitmesidir. Bylece o ruh-beden ayrmn, te dnyada bedenle dirilmeyi, kainatn zamansal sonluluunu reddetmitir. eyh Bedreddinin fkh alannda mctehid derecesinde grlmesine yol aan fkh eserleri de vardr. Eitimini hem nakli hem de felsefe, mantk, astronomi ve matematik gibi ilimlerle tamamlayan Molla Fenari, Osmanl Devletinin ilk eyhulslmdr. Osmanl ilim geleneinin ve medrese eitiminin en nemli temsilcilerinden biri olmas, onun kelam, tasavvuf, felsefe, mantk ve fkh gibi ilimleri sentezlemesinden (ayn anda temsil etmesinden) kaynaklanr. O hem erh-i sagoci (er-Risaletl-Esiriyye fil-Mizan adl esere yazd erhtir) gibi yakn zamana dein medreselerde okutulan bir mantk kitabnn yazar hem Sadreddin Konevinin Miftahul-Gayb adl tasavvufi eserine ve muhtelif fkh ve kelam kitaplarna erh yazan, ayr bir fkh kitab telif eden biridir. Dier bir deyile kuramsal ve pratik akl, nakil, kef gibi klasik bilgi yollarn ayn anda benimseyen ve temsil eden bir dnrdr.
Osmanllarda klasik dnem Medrese sistemi iin Hasan Akgndzn Klasik Dnem Osmanl Medrese Sistemi adl kitabna gz atabilirsiniz.

Kayserili Davud ve Bedreddin Simavi gibi, Molla Fenari de vahdet-i vcud nazariyesinin savunucudur ve bu nazariyenin Osmanl dneminde belli oranda kabul grmesinde nemli bir etkisi vardr. Ancak Molla Fenarinin, Bedreddin gibi, sz konusu nazariyeyi radikal noktalara gtrmedii anlalmaktadr. Onun farkl bilgi yollarn ayn dnce sistemi iinde buluturabilmesi biraz da vahdet-i vcud nazariyesini benimsemesiyle ilgilidir; zira bu nazariyede alemde ortaya kan her gereklik Allahn isimlerinin farkl alanlarda zuhuru ya da teayyn (somutlamas, mekan kazanmas, bireysellemesi)dr. Ksacas, bilgi yollar sfr noktadan ya da bo bir insan bilincinden varlk ya da gereklie uzanan (alan) yollar deildir; tam tersine tek olan Varlk(lar)n kendisini bilinte ve bilin dnda amas srecidir. Bylece farkl ilim dallar ayn gerekliin farkl alardan fark edilmesi ile olumaktadr. Hocazade (Muslihiddin Mustafa), Kemal Paazade (bn Kemal), Muhammed Karabai, Meyyedzade (Abdullah elebi), Yahya Nevi Efendi ve Mestizade Abdullah Efendi, Osmanl dneminde devam eden Tehaft geleneinin temsilcileri olarak dikkat eken dnrlerdir. Bilindii zere, Tehaft gelenei ilk nce Gazalinin Farabi ve bn Sinann felsefi fikirlerini eletirmek iin yazd Tehaftl-Felasife adl eseri ile balam ve bn Rdn hem Gazaliyi hem de yer yer Farabi ve bn Sinay eletirdii Tehaftt-Tehaft adl eseriyle gelime gstermitir. Fatih Sultan Mehmet, kendi ynetimi esnasnda akli ilimlere olan dknl nedeniyle Gazali ve Meai filozoflarn fikirlerinin tartlmasn dnemin entelektellerinden talep etmi ve bylece Osmanl dneminde Tehaft geleneinin devam etmesinde rol oynamtr. Bu balamda Hocazade Tehaftl-Felasife ve Ali Tusi Kitabuz-Zahra adl eserler yazmlar ve Hocazadenin eseri, devrin bilginlerince daha fazla onaylanmtr. Hocazadenin Gazaliyi ve filozoflar yer yer eletiren ve zaman zaman iki

171

tarafn yaklamlarndan birini onaylayan eserine, daha sonra yukarda adlarn yazdmz Kemal Paazade, Karabai, Nevi Efendi ve Abdullah Efendi erhler ve notlar yazmlardr. Kukusuz bu balamda en fazla dikkat eken dnr Hocazadedir ve o, Mehmet Ali Ayn gibi son dnem Osmanl entelektellerinin gznde, en byk Trk filozoflarndan biridir. Kemal Paazadenin, Haiye AletTehaft adl eserini Trkeye eviren ve tahlilini yapan Ahmet Arslan da, Hocazade ile Kemal Paazadenin btncl bir dnce sistemi oluturmamakla birlikte eitli felsefi sorunlar karsnda felsefi deeri hayli yksek fikirler ortaya attklarn dnmektedir (Arslan, 1987). Tehaft geleneini srdren bu dnrlerin ortak ynlerinden biri, grebildiimiz kadaryla, daha nce ksaca tanttmz dnrlerden farkl olarak tasavvuf gelenei ile ilgilenmemi olmalardr. Bu yzden Tehaft geleneinde yer alan dnrler daha ok akl ve nakil diye adlandrlan bilgi yollar asndan sorunlara yaklamlar ve felsefi kelam gelenei iinde konumlandrlabilecek bir tutum gelitirmilerdir. Ancak felsefi kelam tabiriyle bu dnrlerin kendilerini birer kelamc olarak grdklerini kastetmiyoruz. Osmanl dnrlerinin sentezci bir yaklam medreselerde eitim tarz olarak benimsediklerini hatrlarsak, bu tabirin daha ziyade onlarn akl ve nakli mantksal nermeler eliinde uzlatran tutumlarna iaret ettiini grebiliriz. Molla Ltfinin Risale fi Tahkiki Vcudil-Vacib adl eseri, bn Sinann grlerini zetlemesi ve bu balamda eski ve yeni kelamclarn filozoflar yanl anladn ileri srmesi dolayl da olsa Tehaft geleneine bir katk olarak grlebilir. Molla Ltfinin Mevzutl-Ulm adl eseri, bilimleri tasnif etmesi ve onlar tanmlamaya almas asndan hem klasik ilimler tasnif geleneini srdrr hem de yaad dnemde ilim zihniyetini sergiler. Bu ilim zihniyeti ilerleyen zamanlarda kendisini daha ok ansiklopedik bilgi sahibi olma eklinde gsterecek ve bu bilgi birikimine sahip olanlarn allme tabiriyle anlmasna yol aacaktr. Bir bakma bu ilim zihniyeti piramitler gibi zeminde en geni ve tepede en dar bir grnm kazanacaktr. limlerin okluu ve zeminde genilemesi daha ziyade renim safhasna karlk gelirken, btn bu ilimlerin metafiziksel ve ahlaki adan insan ykseltmesi amel ya da yaama safhasna karlk gelmektedir. Bu nedenle Molla Ltfi ve sonrasnda, Knalzade Ali Efendi, Muhy-i Glen ve Takprlzade Ahmet Efendide genel bilgi birikiminin sergilenmesinin yan sra zellikle ahlak ve siyaset gibi amel ya da yaama alanlarna daha fazla vurgu yapldn grmekteyiz. Molla Ltfinin Harnmesi mizahi yolla ahlaki eletiri dncesini pekitirirken, Knalzadenin Ahlak ile ilgili felsefi eseri Ahlak- Al, Gennin Ahlak- Kebri ve Takprlzadenin Mevzt- Ulmu (asl Arapa olarak Miftahus-Sade ve Misbahus- Siyde adyla yazlm ve sonra olu tarafndan yukardaki balkla Trkeye evrilmitir) ahlak ve siyaseti kuramsal ve pratik ynleriyle ele alrlar. Bu eserlerin genel olarak verdikleri izlenim, kuramsal tartmalarla rasyonel olarak temellendirilen ve aklanan ilimlerin bir anlamda kendi snrlarna eritikleri yani eylem alanna alan bir geit (dehliz) olarak ilevlerini grdkleridir. Belki bu nedenle Takprlzadenin slm dnce tarihi iinde kabul grm ilimlerle ilgili izdii genel ereve bir ekilde

172

kendisinden sonra artk kuramsal (felsefi) tartmalarn alann daha net bir ekilde belirlemi izlenimi vermektedir. Bir baka deyile, kuramsal tartmalarn genel erevesinin izilmesi, estetik imar kaygs bal altnda dile getirdiimiz pratik dini hayat iersinde ilimlerin konumlandrlmas anlamna gelmektedir. Bilimler artk anlamlarn kendi muhtevalarndan ziyade, pratik dini hayat iinde ahlak ve siyaset balamnda insann ycelmesine yaptklar katklar asndan kazanmaya balayacaklardr.
Klasik slm dnrleri arasnda geit (dehliz ya da dihliz) kavramna en fazla vurgu yapanlardan biri Gazali, dieri Aynul-Kudat Hemedanidir. Bu kavram onlar daha ok Kurann zahiri anlamnn bizim iin manevi gereklikleri tecrbe edebilmemiz iin bir geit olarak ele alrlar.

Bu nedenle zellikle Takprlzadenin ilimlerin tasnifiyle ilgili eserinin (Mevzuatl-Ulmn bir ksm) sadece Osmanl ilim geleneinin genel bir grnmn ve ilim zihniyet modelini yanstmas asndan deerlendirilmesi eksik olacaktr. Belki daha ok bu eser, bizzat ilimlerin anlamnn dnmeye baladn ima etmektedir. Zira btn ilimlerin anlamn genel bir ereve izerek vermek, aslnda bu genel erevenin kendisinin nereden anlam kazand sorusuna yol amaktadr. Kukusuz daha nceki dnrler de, yazdklar eserlerin konularndan anlalaca zere, ok farkl ilimlerle ilgilenmilerdir. Ancak daha nceki dnrlerde ilimlerin anlam kazand ufuk izgisi pek belirgin deildir. Molla Ltfi, Takprlzade ve sonraki Osmanl dnrlerinin bilgi birikiminin toplamn belli bir ufuk izgisi ya da anlam erevesi iinde konumlandrmaya kalkmalar bir yandan ilim geleneinin srekliliini salama noktasnda ilev grrken dier taraftan kuramsal tartmalarn anlam alannn snrlanmasna yol am grnmektedir. Osmanl dnce tarihinde daha sonra kuramsal (felsefi) tartmalara kar selefi ve geleneki eletirilerin ykselmesi, biraz da bu ufuk izgisinin belirginlemeye balamas ile ilgili olmaldr. Yukarda iaret ettiimiz gibi, ilimler tasnifi ve ilimlere genel bir ereve izilmesi, kanlmaz ekilde, bir sre sonra bu ilimlerin topyekn sorgulanmasna ve onlarn konumlandrc deil, konumlandrlan bir eye dnmesine yol amaktadr. Bylece ilimler, anlamlarn bizzat kendi muhtevalarndan deil, eylem alanyla ilgileri asndan (pratik yarar-zarar) ikilemi asndan almaktadrlar.
slmi disiplinleri ve dier fen ve sosyal bilimleri pratik yarar ve zarar asndan ele almak ne kadar dorudur?

Bu durum, Osmanl imparatorluunun, bazen sylendii gibi, doal snrlarna eritikten sonra duraklamaya balamasna benzer bir algnn olumasna neden olmaktadr. Takprlzade sonrasnda dnce alannn kendi kuramsal snrlarna eritii sans ortaya km gibidir. Bylece ahlak ve siyaset alannda pratik kayglar n plana karak kavramsal dnce yerini daha ziyade edebi, sanatsal ve mimari alanda estetik imar kaygsna brakmtr. Kuramsal dncenin gittike gzden dmesi yani ilimlerin anlamn kendi muhtevalarndan kazanma zelliini gittike yitirmesi, felsefe, kelam ve mantk gibi derslerin medreselerde okutulmaya devam etmesine ramen, felsefenin felsefi anlamn ok byk oranda kaybetmesinin nedeni olarak grnyor.

Bu durumun ortaya kmasnda erh ve haiye geleneinin etkisi olabilir mi?

173

Bir baka deyile, felsefe artk insan dnme uratan bir gereklik algs olmaktan daha ok, retilen, aktarlan, bilginin zihni, szel ve yazl boyutlar iinde kavranan yani snrlar izilen, nesneletirilen birikime (kalnt, zelti, kelti, ktle) dnmtr. Genel olarak kuramsal dncenin ve zel olarak felsefenin bu anlam kaybnn aka fark edilmesi, Osmanl dnrlerinin Batdaki ilmi ve teknik gelimeleri izlemeye balamasyla mmkn olacaktr. lmi gelimeler anlaldka, en fazla dikkat ekecek olan husus, Batda bilginin kendi muhtevasndan tr anlam kazanmas olacaktr. Ksacas, Osmanl dnrleri, yitirdikleri bir klasik deeri (bilginin anlamn kendi muhtevasndan kazanmasn) ilerleyen dnemlerde Batda bulacaklardr. Bu durum onlarda hem kendi gemileri ve yaadklar dnem arasnda eski-yeni eklinde hem de yaadklar dnem ile Bat dnyas arasnda geri-ileri eklinde bir bilin blnmesine yol aacaktr.

Blnm (Yatay) Bilin Tecrbesi


Kukusuz bilin blnmesi dediimiz olay ve sre, birden bire ortaya km deildir. Gelibolulu Mustafa ve Koi Beyin eserlerinde grld zere, Osmanlnn toplumsal, kurumsal (askeri, mali, ilmi vs.) yapsnda ve idari kararlarnda ortaya kan byk zafiyet ve bozulma ncelikle bu alanlarda dnrlerin eletirel grler gelitirmesine ve zm araylarna girmesine yol amtr. lk olarak zmlerin eskiye yani Osmanlnn gl zamanlarnda uygulanan kurallara geri dn eklinde dillendirilmesi nostaljik bilincin ortaya ktn, eski-yeni eklinde bilincin ikili bir zamansal grnm kazandn gstermektedir. lmiye snfndaki skntlar bu dnemde vasfsz ve tamahkar insanlarn medreselerde kendilerine yer bulabilmesi eklinde dile getirilmektedir. Ancak Katip elebinin Mizanul-Hak ve Kefuz-Zunn adl eserlerine bakldnda tehisin daha bir epistemolojik dzeyde konulmaya balandn grmekteyiz. Katip elebi iin nakli ilimlerin kavranmasnn temelinde akli ilimler vardr. ncelikle akli ilimlerin renilmesi ve bu bilgiler nda nakli ilimlerin kavranmas gereklidir. Oysa kendi dneminde yaplmakta olan ey tam tersidir. Akli ilimlerin medreselerdeki konumu iyice klm ya da yok mertebesine ulamtr. Felsefi ilimlerin yerine fkhi disiplinler konulmak istenmektedir. Katip elebinin kendi dneminde medreselerde artk felsefe retiminin sz konusu olmadna dair ifadelerinin tarihsel olarak yanllna dikkat eken ok sayda aratrmac vardr. Bu eletiriler tarihsel veriler nda doru grnmektedir. Ancak konuya Katip elebinin akli ilimlerin reniminin nakli ilimlerden nce gelmesi gerektii eklindeki dncesinden ve Koi Bey gibi dnrlerin ilmiye snfndaki skntlarla ilgili szlerinden hareketle bakldnda durumun ksmen daha farkl grlebilmesi mmkndr. Kanaatimizce tartmal durum, mfredat iinde felsefi (buna Kelam ve mantk gibi ilimler de dahildir) derslerin okutulmasyla deil, bizzat bu derslerin felsefi anlamn yitirmesiyle ilgilidir. Katip elebi, yabanc dil bilenler araclyla Batda ortaya km olan bir takm ilmi gelimelerden de ksmen haberdardr ve bu adan corafya ve haritaclk gibi alanlarda klasik yaklamla modern yaklam arasndaki fark grebilmektedir.

174

Osmanl ynetimi, askeri, ilmi, teknik anlamda Avrupadaki gelimeleri ve kendi skntsn ciddi biimde fark etmeye baladnda Avrupaya eliler gndermi ve oradaki gelimelerden kendilerinin haberdar edilmesini istemitir. Bu teebbsler sonrasnda Osmanl topraklarnda ilk kez brahim Mteferrikann matbaa kurmasna izin verildiini gryoruz. brahim Mteferrika, zaten aslen Avrupaldr ve ok sayda Bat ve Dou dilini bilen bir mhtedidir. Bu yzden brahim Mteferrika, Kopernik devriminden haberdardr ve Batdaki teknolojik gelimeleri bir lde yakndan izleyebilmektedir. Osmanl topraklarnda ilmi zihniyetteki aksaklklar Bat ile mukayeseli bilebilecek biri olduu iin, Osmanl Devletinin toparlanmasnn ancak yeni bir dnme tarz ile mmkn olacana inanr. Bu dnme tarznn adna da, Kanun-i Kadime nispetle, Nizam- Cedit (Yeni Dzen) adn verir. Bu dnme tarznda fizik, astronomi ve corafya bilmenin, Amerikann kefini fark etmenin byk yeri vardr. Kendisi bir papazn olu iken daha sonra mhtedi olduundan, Hristiyanlk ve slm karlatrabilecek biridir ve bu balamda zellikle dinler tarihi alannda deer tayan ve slmn stnln savunan Risale-i slmiye bir eseri vardr. Blnm (yatay) bilin, Osmanlnn yenileme abalarnda aka grlecei zere ncelikle mekan algsnn deimeye balamasyla ortaya kmtr. Bu deiim, Bat dnyasnn ya da mekannn farkl alglanmas kadar, klasik dnceyi temsil eden mekanlarla yeni dnmeyi temsil eden mekanlar arasndaki farkllamay da ierir. Artk st mekan-alt mekan eklinde Baty aa grme yerine Bat, ilerleyebilmek, dnebilmek iin temas kurulmas gereken bir mekandr. Bu adan bakldnda blnm bilin sadece felsefe ve bilimde deil, sanat ve mimaride de ortaya kar. Dede Efendinin temsil ettii klasik musikinin yannda Bat musikisine ilgi her geen gn bymekte ve yenilemenin musiki ile derin ilgisi fark edilmektedir. Klasik soyutlayc mimari yerine, zellikle Fransadaki saraylarn somutun tehirine dayal mimarisine bir hayranlk duyulmaktadr. Osmanlda yenileme (reform) hareketine destek veren Mustafa Sami, Sadk Rfat Paa, Safvet Paa, inasi ve bir lde Ahmet Cevdet Paa gibi dnrler, hala mekann yani deiim iin gerekli zeminin elde mevcut olduunu tasarlamaktadrlar. Onlar iin nemli olan ayn zemin ya da mekana zamann ruhuna uygun yaplar (kurumlar, kurallar, sistem, brokrasi, eitim mfredat gibi) ina edebilmektir. Ancak zaman iinde hem corafi anlamda hem de askeri, ilmi, brokrasi gibi alanlarda istenen atlmlarn gerekletirilememesi anlamnda mekan kayb ortaya kacaktr. Sorunun sabit bir mekanda eski yap yerine yeni bir yapnn ina edilmesinden daha derinlerde olduu belirginleecektir. Bizzat yapnn hangi zeminde ina edilecei sorulmaya balanacaktr. Ksacas temel soru u olacaktr: mar faaliyeti iin gereken zemin ya da mekan nerededir? Bu durum Osmanlnn ykl zamanlarnda bir kaos dncesine yol aacaktr, tpk deprem blgelerinde mekann hareketlilii karsnda dncenin de kararszlamas gibi.

Zemin (Mekan) Arayan Dnrler


Osmanl dncesinin son tarihsel dnm zemin aray ekseninde gereklemitir. Bu balamda klasik slm inancnn ngrd bir dnya

175

gr iinde ilimleri, kurumlar, insan, tarihi vs. konumlandrma abasnn yerini, dinin, dini kurum ve geleneklerin, gemi deerlerin hangi zeminde konumlandrlaca sorusu almtr. Soru daha da genileyerek, siyaset, devlet, insan, deer, sanat, tabiat gibi en temel kavramlarn hangi zeminde alglanaca tartlmtr. Bu tr sorulara cevap bulabilmek iin Bat dnyasnda o dnem revata olan hemen tm felsefi akmlar, bir ekilde anlalmaya ve benimsenmeye balanmtr. Bu felsefi akmlar pozitivizm, materyalizm, evrimcilik, ruhuluk, sezgicilik, sosyolojizm, feminizm gibi birbirine ksmen ya da byk lde zt yaklamlar kapsar. Dolaysyla zeminin ne olaca sorusu farkl felsefi dncelere sahip insanlarca farkl ekillerde cevaplandrlmtr. Bu bir bakma felsefi eserlerin artk felsefi anlam yklenerek ele alnmaya baladn gstermektedir. Ancak burada felsefi anlam tabiri aklanmaya muhtatr. Zira son dnem Osmanl dnrleri felsefeyi btncl yani din, insan, tarih, devlet, zgrlk, siyaset gibi beeri, fiziksel ve hatta manevi tm varlk alann kuatan bir alg biimi olarak anladklar iin hala metafizikseldir. Bu balamda materyalizm ile ruhuluk gibi kart felsefeleri savunanlar bir anlamda benzer bir felsefi tavr sergilemilerdir: metafizik. Burada metafizik, basite fizik tesi varlklar aratrma eklinde ele alnmamaldr. Metafizik, tm varlk alann tek bir zeminde anlama/temellendirme abasdr ve bu balamda materyalizm kadar pozitivizm de bir metafiziktir. Ksacas metafizik, zeminin kendisini salt zihni, maddi veya ilmi dzeyde belirlenebilir bir ey olarak kabul eden dnme tarzdr. Bu adan bakldnda Osmanl dncesinin son tarihsel dnm klasik metafizikten modern metafiziklere geii temsil eder ve bu yzden Osmanllarn ilk metafizikileri ile son metafizikileri arasnda snrl da olsa bir srekliliin bulunduunu aa karr. Yukardaki anlamna ilaveten, metafizik kanlmaz ekilde gerekliin nasl bir ey olduunu aka resmetmesi, belirlemesi, yani gerekliin ba ile sonunu ayn anda kuatmas asndan bir kurtulu retisi ya da teolojisidir. Bu durum son Osmanl dnrlerinin srekli bir yenilenme, kten, yok olutan kurtulma, gereklii olduu gibi kavrama, maddi ve manevi anlamda huzura ve refaha erime gibi hususlara vurgularnda aka grlebilir. Ksacas metafizik olarak felsefe, bu dnem dnrleri iin ayn zamanda bir kurtulu teolojisidir. Materyalizm, evrimcilik, feminizm, ruhuluk gibi felsefi akmlar bir felsefi aratrma veya anlamlandrma abasnn tesinde kurtulu teolojisi olarak deer stlenirler. Bu yzden son dnem dnrleri arasnda dini inan yerine tabiatl ya da materyalizmi savunanlar yani zemini madde ya da tabiat olarak kabul edenler bir bakma bu felsefelerin kendilerini bir din gibi alglam grnmektedirler. Son Osmanl dnrlerinden Kethdazde Mehmed Arif Efendi ile ilgili bir anekdot bu durumu rneklendirmektedir. Kendisine, Efendim, Tbhane Mektebinde Allah inkar ediyorlar imi, bu olan eyleri, btn tabiat yapar, her ey tabiatla olur diyorlar imi dendiinde, Ey, yle ise onlar Allahn adn tabiat koymular; are yok, bir Allaha muhtacz eklinde karlk vermi. (Remzi Demir, C. III, 2007)

176

Metafizik olarak felsefe yapma abas siyasi alanda Osmanl Devletinin geleceini kurtarma adna slmclk, Batclk ve Trklk gibi farkl yaklamda kendisini aa vurmutur. Bu yaklam, benzer ekilde kurtulu teolojisinin zelliklerini kendisinde barndrmaktadr. Son Osmanl dnrlerinin zemin (mekan) kaygs eliinde bir kurtulu teolojisi yani metafizik olarak felsefeye ynelmeleri, yle grnyor ki, son Osmanl Devletinde ve Trkiye Cumhuriyetinde slm dncesini radikal biimde etkilemitir. Zira bu dnem sonrasnda slm dini, inan ilkeleri, kurumlar, pratik hayattaki yansmalaryla artk konumlandrlan bir husus haline gelmitir. Bu durum kanlmaz olarak dini hayatta yenilenme (teceddd) fikrini yani slm yenilenen (ada) mekanlar iinde yeniden konumlandrma arzusunu srekli gndemde tutmutur. Bu ise slmn genel bir sekler dnya grnn gndemde tuttuu modern (Batl) bir estetik imar kaygsnn bir paras haline gelmesinden baka bir ey deildir. Kanaatimizce slm dncesinin bylesi bir rol deiimine uramasnda materyalizm, pozitivizm, tabiatlk gibi felsefeleri savunanlar kadar bu felsefelere direnmeye alan ve bu balamda Batl ruhuluk, sezgicilik, panteizm veya monizm (tekilik) gibi felsefi akmlardan destek alan Mslman dnrlerin de katks vardr. Zira slm dncesini savunmak isterken metafizik olarak felsefe yapmak, ayn zamanda slm dinini metafiziksel olarak belirlenen bir mekanda konumlandrmak demektir. Son Osmanl felsefi dncesinin tarihsel dnmne dair bu deerlendirmelerden sonra farkl metafiziksel felsefelerin nde gelen temsilcilerinin adlarn verebiliriz. Materyalist yaklam en belirgin ekliyle Baha Tevfik, Ruhu (spritualist) yaklam ehbenderzade Filibeli Ahmet Hilmi, Pozitivist yaklam Rza Tevfik, Sosyolojik pozitivist yaklam Ziya Gkalp, Sezgici yaklam Mustafa ekip tarafndan temsil edilmilerdir. Bu dnrlerin yannda metafizik olarak felsefe yapmayan, ancak yine Bat dncesi ile irtibat halinde slm dncesine katk yapan ok sayda dnr vardr. Bunlar arasnda M. emsettin Gnaltay, Elmall Hamdi Yazr, kadn hareketleri balamnda Fatma Aliye ve Emine Semiye (ki bunlar Ahmet Cevdet Paann kzlardrlar), Mehmet Akif, Namk Kemal gibi isimler n plandadr.

zet
Osmanl dncesinin temel tarihsel dnmlerini ayrt edebilmek, Osmanl dncesi genel olarak byk dnm geirmitir. Bunlar daha ok ykseli dneminde estetik imar faaliyeti, duraklama dneminde yatay (blnm) bilin ve k dneminde zemin (mekan) aray eklinde adlandrlabilir. Bu dnce tarihinin hangi genel zelliklere sahip olduunu tartabilmek, Genel olarak Osmanl dncesi sentezcidir. Bu sentez faaliyeti ilk balarda kelam, felsefe ve tasavvufun ortak bir dil iinde kaynatrlmasna yneliktir. Son dnemlerde ise arlkl olarak metafizikseldir. Yatay bilin ve mekan aray safhalarnda eletirel zellii glenmitir.

177

Osmanl dncesinin sorunlar ile gnmz dncesinin sorunlar arasnda balant kurabilmek, Osmanl dncesinde yer alan farkl slmi disiplinler arasnda ortak dil aray, Bat dncesi ile ilikisi, deien zaman ve mekanlarla dini algnn ilikisi gnmz slm dncesi iin de geerli olan hususlardr. zellikle Osmanl dncesinin son dneminde ele alnan yenileme sorunu gnmzde en tartmal hususlardan biridir. Osmanl dncesi hakknda yeni kavramlarla tartma imkanna sahip olmak, Estetik imar faaliyeti, kaos ve kozmos, yatay (blnm) bilin, tarihsellik gibi kavramlarla Osmanl dncesini farkl alardan analiz etmek yararl sonulara kap aralamaktadr.

Kendimizi Snayalm
1. Aadakilerden hangisi Osmanl dncesi asndan estetik imar konusu deildir? a. Mantk b. Mimari c. Kelam d. Felsefe e. Sihir ilimleri 2. Blnm (yatay) bilincin en belirgin zellii aadakilerden hangisidir? a. Eletirel olmas b. Tarihsel geliime nem vermesi c. Farkl mekanlar arasnda aalk-stnlk ilikisi kurmamas d. Yabanc kltrleri incelemesi e. Kendini merkez olarak grmemesi 3. Takprlzadenin ilimlerin tasnifiyle ilgili kitab aadakilerden hangisidir? a. Varidat b. Tehaftl-felasife c. Mizanul-Hak d. Kefuz-Znun e. Mevztl-ulm

178

4. Katip elebinin akl-nakil ilikisindeki temel tutumu aadakilerden hangisidir? a. Nakil akla ncelik arz etmesi b. Akli ilimlerin nakli ilimlerle birlikte renilmesi c. Batl ilimlerin nakili anlamak iin gerekli olmas d. nce akli sonra nakli ilimlerin renilmesi e. Felsefenin nakli ilimlerle her zaman atmas 5. Son Osmanl dnrlerini metafizik olarak felsefeye ynlendiren temel sorun aadakilerden hangisidir? a. Askeri yenilgiler b. Felsefenin okullarda yeniden yaygnlk kazanmaya balamas c. Batdan yaplan eviriler d. lmi adan Batnn gelimilii e. Osmanl toplumunun temel sorunlarna genel bir zm zemini bulabilmek

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. e 2. c 3. e 4. d 5. e Yantnz doru deilse, Estetik imar konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Blnm (Yatay) Bilin konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz doru deilse, Estetik mar Srecine Katk Yapanlar konusunu yeniden okuyunuz. Yantnz farklysa Blnm konusunu yeniden okuyunuz. (Yatay) Bilin Tecrbesi

Yantnz doru deilse, Zemin (Mekan) Arayan Dnrler konusunu yeniden okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Son dnemlerde eserler daha ok taklit balamnda retildii iin dnlr eser zelliini bulmak hayli zor grnmektedir. zellikle sanat alannda Batda revata olan Barok ve Rokoko gibi akmlar, zaten grsel olann kendisini tehirini amalamaktayd. Bu nedenle artk maddileme, dnyevileme dncesi doal olarak eserin kendisini tehir etmesi zelliini beraberinde getirmekteydi.

179

Sra Sizde 2 Gelenekilik-modernlik, Batclk-Douculuk, Yenileme-Muhafazakarlk gibi ikili kavramlarla dile getirilmektedir. Sra Sizde 3 Bu durum bizzat yarar ve zarar kavramlarnn hem kuramsal hem de pratik alardan anlalp anlalmadna gre deiebilecek bir konudur. Bu kavramlar sadece gndelik pratikler balamnda ele alrsak, bu durumda tercihlerimizi ynlendiren temel fikirlerimizin neler olduunu bilemeyebiliriz. Yarar ve zarar kavramlarnn kendileri ayn anda hem kuramsal hem de pratik boyutlara sahiptirler. nemli olan bu boyutlarn farknda olabilmektir. Sra Sizde 4 Olabilir. Zira felsefe sadece bir takm eserlere yorum getirmek ve onlar aklamak deil, bizzat felsefenin kendi anlamn da yeni batan sorgulamasn beraberinde getiren bir dnme abasdr. Ksacas felsefe, retilen bir ey olmaktan ziyade, hayat tarznn kendisidir.

Yararlanlan Kaynaklar
Arslan, A. (1987). Haiye Alat-Tahaft Tahlili. stanbul. Bolay, S. H. (2005). Osmanllarda Dnce Hayat ve Felsefe. Ankara. Demir, R. (2005-7), Philosophia Ottomanica, Cilt I,II, III. Ankara. Gzel, A. (1991). Karabai ve Tehaft. Ankara. Kafadar, O. (2000). Trkiyede Kltrel Dnmler ve Felsefe Eitimi. stanbul Kayg, A. (1992). Trk Dncesinde adalama. Ankara. Mara, . (1992). Molla Ltfinin Felsefi ve Kelami Grleri (Yksek Lisans Tezi). Ankara. lken, H. Z. (1992). Trkiyede ada Dnce Tarihi. stanbul. YKY (1999). Yaamlar ve Yaptlaryla Osmanllar Ansiklopedisi. stanbul.

180

181

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; slm dncesinde eletiri geleneinin oluumunu tanmlayabilecek, Bu eletirilerin ortaya k nedenlerini deerlendirebilecek, Eletiri geleneinin tarihsel srete izledii safhalar aklayabilecek, Tehft geleneiyle balayan eletirilerin slm dncesinin geliimine olumlu - olumsuz etkisini aklayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Eletiri Tehft Tehftil-felasife lemin kdemi Burhn isdidll Cz ve kll

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Metin ierisinde tanm verilmeyen szckler iin Felsef Terimler szlklerine baknz. Mehmet Bayrakdarn slm Felsefesine Giri adl kitabndaki slmda Felsefi Dncenin Gerilemesi ve Sebepleri konusu ile Metafizik konusunu inceleyiniz Mbahat Trkerin Tehaft Bakmndan Felsefe Din Mnasebeti adl eserinin lahiyat Grubuna Ait Olan Meseleler konusunu inceleyiniz. Macit Fahrinin slm Felsefesi Tarihi adl eserinin bn Rd ve Meliin (Aristoculuk) Savunulmas blmn okuyunuz.

182

Felsefe Eletirileri ve Cevaplar (Tehftler Gelenei)


GR
Eletiri, Yunanca yarglama, ayrt etme anlamna gelen krisis szcnden gelmektedir. Bir terim olarak ise; bir kiiyi, bir dnceyi, bir eseri, sistemi alternatif grleri belirterek titiz bir incelemeye tabi tutmaktr. Bu anlamda felsefi dnce de nemli lde eletirel bir dncedir. Eletirmek; gerei aramann baka yoludur. Eer eletiriler, hakikati kefetmek maksadyla yaplrsa, dncelerin gelimesine byk katk salar. Bu trden eletirilerin yannda, eletiriyi yapann kendisini, yabancs olduu dncelere kar koymak maksadyla yapt eletiriler vardr ve bunlar ufuk ac olmaktan ok fanatizmin domasna neden olmutur. Baz eletiriler ise, siyasi egemenlikleri iin problem tekil eden fikirlere kar egemenliklerini kuvvetlendirmek maksadyla sultanlar tarafndan alimlerin grevlendirilmesi eklinde gereklemitir. Mslmanlar, felsef eserlerin tercmesiyle ayn zamanda yabancs olduklar yeni dnce ve inanlarla tantlar. Bu dnce ve inanlara ait ilk eserlerin tercmeleri devlet desteiyle yapld ve tercmeler saray evresinde byk rabet grd. Ancak zamanla bu tercmeler ierisinde yer alan baz dncelerin slmn inan esaslarna aykr olduu kanaati ortaya kmaya balad. Bundan dolay da felsefeye bireysel dzeyde eletiriler yneltildi. Bu kapsamdaki eletiriler, felsefenin slm Dnyasnda yaygnlamasna engel olmad gibi felsefi dncenin yeniden kendini ifade ettii bir alan olarak karmza kt. slm dncesi balangtan gnmze bu trden eletiriler ortamnda bazen gelimi, bazen susturulmu ve bazen de onun dnce dinamizmi pasifize edilmitir. Bu balamda felsefeye kar balangta sistematik olmayan, dank ve yetersiz eletiriler yaplm ve bu eletiriler de ou zaman filozoflar tarafndan dikkate alnmamtr. Yunan felsefesinin tercmesiyle beraber, Mslmanlar tarafndan tannan felsefe, Mslman dnrleri e ayrd: 1. Srf felsefe yapanlar. 2. Felsefeyi dinle uzlatranlar 3. Felsef metotla dini savunanlar.

183

Konumuz asndan burada daha ok ikinci ve nc gruplar nem arz etmektedir. Yukardaki tasnifte yer alan ikinci grubu filozoflar, nc grubu ise kelmclar temsil etmektedirler. Kind (.866), Frb (.950) ve bn Sin gibi filozoflarn (.1037) felsefeyi dinle uzlatrma abalar, felsefenin Mslman toplumlarda kabul grmesini salad. Bu filozoflarn din ve felsefe arasndaki uzlatrc rollerinin yan sra slm dnyasnda srf felsefe yapanlar veya felsefeyi kendi batn fikirleri iin ara olarak kullananlar ise iddetli tepkilerle karlatlar. Bunun nemli rneklerinden biri Seluklular dnemindeki Batnliktir. Bu hareket siyasal anlamda byk sorunlara sebep oldu. Dolaysyla batnlie ynelik tepkiler beraberinde felsefeye kar da bir tepkinin olumasna neden olmutur. Balangta felsefeyi tamamen reddedenler iinde bir ksm ahslar olmakla birlikte; Hanbel-Zhir fkh ve hadis ekol, klasik Selefiyye, ilk dnem ia, Malikiler ve ilk afiilerden bahsedilebilir. (Bayrakdar, M. 1999 s.129) Bunlara gre insann ihtiya duyduu her ey Kuran ve hadislerin zahirinde mevcuttur. Kuran ve snnet dndaki dinle ilgili dier yorum ve grler bidattr. slmiyette dinle felsefeyi uzlatrmaya alanlar dinden felsefeye doru olmak zere Kelamclarla, felsefeden dine doru olmak zere Filozoflardr. ki sistemde telif edilmek istenen unsurlar unlardr: lem ezel ve ebed midir? ki Allah mmkn mdr? Allahn zat ve sfatlar nedir? Allah tarif edilebilir mi? Allah zatn, gayrn ve czleri bilir mi? Gk canl mdr? Gk ruhlar czleri bilir mi? Ruh nedir? Cesetler dirilir mi? Mucize mmkn mdr? slm dnyasnda felsef alandaki eletirileri ortaya karan birok sebepten bahsedilebilir. Yukarda da deinildii gibi, ilk dnemde felsef fikirlerin bir ksmnn siyasi hareketler tarafndan kullanlmaya balanmas bu sebeplerden biri olarak deerlendirilebilir. Hassan Sabbahn (. 1124) felsef fikirleri de kullanarak dine batn yorumlar getirmesi bunun rneklerindendir. Buna ilaveten ii Batnliinin gelimesi ve bunun Seluklu Devletinin siyasi gcn zayflatan bir tarza dnmesi, bata Seluk veziri Nizamlmlk (.1092) olmak zere birok devlet erknn rahatsz etmitir. Bu nedenle Seluklu Nizamiye medresesinin byk hocas Gazzl, bu fikirlerin kayna olan grleri eletirmek iin saray tarafndan grevlendirilmitir. O da baz nedenlerden dolay bir ksm felsefi fikirleri kendisine hedef semitir. Bunun iin felsefeye kar en sert eletirilerinin kayna olarak grlen TehftlFelsife isimli eserini kaleme alm, bylece de Tehft gelenei balamtr. Ebu Hamid el-Gazzli, slm dncesinde dnm noktasn oluturan fikirler ileri srmtr. zellikle kendisinden nce slm hakknda yorum yapan kelmclar, filozoflar ve batn grlere sahip kiiler hakkndaki fikir ve eletirileri, slm dnce hayatnda ciddi krlmalara sebep olmutur. Gazzli byk birikimi ve zeksn kullanarak yazd eserlerle kendisinden sonra felsefeye kar felsef-kelm veya yalnzca kelm anlamda etkili bir dnce miras brakmtr.
slm dnyasnda felsefeyi tamamen reddedenlerin kimler inceleyerek bu tutumlarnn neden kaynaklandn belirtiniz. olduunu

184

ekil 8.1: slm ilim geleneini sembolize eden en nemli aralar, kalem, hokka ve yaz.

Eletiri/Tehft Geleneinin Ortaya k


Eletiri, sorgulama konusu felsefi aktivitelerde her zaman nemli olmutur. nk sistem gelitirmek kadar eletirmek ve sorgulamak da felsefenin doasnn ayrlmaz bir parasdr. Btn bunlarn yannda, felsefe hareketinin kendi iinde eletiriyi barndrd da bilinen bir gerektir. nk her filozof az ya da ok baka filozoflar eletirmitir. Bu eletiriler felsefe eylemlerini olumsuz olarak etkilemi olduu gibi olumlu ynden, felsefeye adeta hayat kayna da olmutur. Tehft gelenei de byle bir felsefe aktivitesi kapsamnda olumutur. Bugn Trkede tehft kelimesi daha ok tutarszlk terimi ile karlanmakta; ykm, knt, acelecilik, dncesiz sonu, istikrarszlk, gibi szlk anlamlaryla da kullanlmaktadr. Ancak Gazzl tarafndan kullanlan tehft teriminin karln, yine onun ifadelerinde aramak daha doru olsa gerektir. O, bu terimi, tutarl bir dnceye dayanmadan kurulmu olan fikir yaplar; arka arkaya bir eyin zerine dmek, arpmak, pervanenin lambaya arpmas gibi, filozoflarn hatalara dmesi anlamnda kullanmtr. Bu manada Tehftl-Felsife de Filozoflarn Tutarszl anlamnda yaygn olarak kullanlmaktadr. Bu tanmlara konumuz asndan baktmzda, temelinde eletirel bir bakla, hakikati bulmak amacyla sistemlerin kendi i dinamikleriyle ve genel ilkelerle olan uyumsuzluklarn, tutarszlklarn, sistem bozukluklarn, yanllklarn, yine felsef eletirel bir yaklamla ifade etmeyi ierdiini syleyebiliriz. Tehft geleneinin ortaya k nedenleri incelendiinde bunlarn en banda felsefe - din ilikisi grlr. Bu adan Tehft geleneinin felsefe din ilikisi zerine ina edilmi olduu sylenebilir. Zaten dnce tarihinde formu, tarz, boyutu ne olursa olsun, bu iki sistem arasnda daima bir iliki

185

kurulmutur. Hem felsefe hem de din, insan hayatnda iki ayr ihtiyaca cevap verdii iin, her devirde bu iliki, iinde bulunduu artlara gre olumlu ya da olumsuz bir ekilde aklanmaya allmtr. Bu ilikiyi aklama almalar, zellikle slm dnyasnda daha ok dinin lehinde olmutur. Tehft geleneinin nasl bir siyasi ve kltrel ortamda balayp gelitiini yakndan inceleyecek olursak, bu gelenein zellikle eletirel nitelii daha da netleecektir. slm dnyasnda IX. yyn sonlarna doru Abbasi hkmdarlnn siyasi otoritesi zayflam, spanya, Msr ve randa mstakil ynetimler olumaya balamt. XI. yyn sonlarna XII. yyn balarna gelindiinde ise, slm dnyasnda pek ok mstakil devletler olumutu. Bu siyasi ayrmalar beraberinde dnce alannda da farkllklarn olumasna sebebiyet vermitir. Yukarda da ifade ettiimiz gibi o dnemde kurulan Nizamiye Medreselerinin kurulu amalarnn banda istenmeyen fikir akmlaryla mcadele etmek gelmekteydi. Hatta Gazzlnin Tehftn yazmadaki nedenlerinden birinin de filozoflarn ehl-i snnet inancyla badamayan fikirlerini eletirerek, Earilii glendirme olduu sylenebilir. Gazzl Tehtn yazarken; siyasi alkantlar, slm kltr ve medeniyetinin btn imknlarn, pek ok fikir mcadelelerini, eletirileri ve bunlarn sonularn grp deerlendirebilecek bir konumda bulunuyordu. Dolaysyla Gazzl asndan yaplmas gereken en nemli ey, zellikle avam (geni halk kitleleri) olarak inananlarn inanlarn, onlar tehdit eden fikirlerden korumakt. Her ne kadar Gazzl Tehftnde slm filozoflarn metafizie ilikin konulardaki, kendince yanl grleri nedeniyle kfr ve bidatle itham etmise de buradaki kfr kavram, dini anlam yannda felsefeyle ilgilenenlerin gelenee aykr dnce ve zihniyetleriyle slm toplumunun dna km olduklarn ima eden sosyolojik bir anlam da tamaktayd. lk Tehft yazar Gazzl, eserini yazmadaki gayesini; hakikati, bilmek ve bildirmek olduunu, kendisinin de bir hakikat araycs olduuna iaret ederek belirtmitir. Bu noktada felsefenin de hakikatin peine dmek olduunu hatrlarsak, tehftlerle felsefe arasnda gaye bakmndan bir ilikinin olduu aa kacaktr. Nitekim Gazzl bu gayesini yle ifade etmitir. Benim amacm varlklarn hakikatini bilmektir. Bunun iin ncelikle bilginin hakikatini, onun ne olduunu aratrmak gerekir. Hakikatin bilgisine ulamay kendisine genel bir gaye edinen Gazzl, Tehftnn nsznde de bu eseri yazmasnn amacn belirtmitir. Ona gre, bazlar akl yeteneklerine gvenerek din ilkelerle hareket etmeyi, doruyu hakikati bulmay nemsemeyip bu yolu terk etmilerdir. Hakikati bulmak, anlamak iin akllarnn yeteceini kabul etmilerdir. Bu durumun yanl ve tutarsz olduunu, bu nedenle de dayanlan temellerinin rk olduunu ortaya koymak gerekmektedir. Her ne kadar Gazzlnin Tehftn yazmasndaki gayesinin ne olduu konusunda bunlardan baka farkl grler olsa da genel anlamda, onun gayesi bir takm filozoflarn baz grlerinin yanlln aa karmak iin gl bir tez antitez ortaya koymak suretiyle konuyu zmlemek olduu sylenebilir. Nitekim tehft gelenei iinde ikinci eseri yazan bn Rdn gayesi de Gazzlde olduu gibi hakikate, geree ulaabilmektir. Yani iki dnrn de Tehftlerini yazmadaki gayeleri genel anlamda ayndr.

186

Tehftler objektiflikten uzak, tarafgir bir yaklamla yazlmamtr. Sorgulayc yeni yeni fikirlerin domasna zemin hazrlayan bir eletiri anlayyla yazlmtr. Her tehft kendinden nceki tehft ya da tehftleri, ierdikleri fikirlerin bazlarn eletirmesinin yannda, bazlarn da tasdik etmek iin yazlmtr.

zellikle Gazzlden sonra yazlan tehftlerin ortak gayesi ise; Gazzl ile filozoflar arasndaki felsef tartmalara, bir anlamda hakemlik yapmaktr. Bu gaye tehft yazarlarn ister istemez Aristoteles felsefesiyle slm dini arasnda bir uyum olup olmad ya da vahiy ile gelen hakikatlere, burhn istidlllerle ulalp ulalamayaca konusuna odaklanmak zorunda brakmtr. Gerek bn Rd, gerekse sonra gelen tehft yazarlar, Gazzlnin fikirlerini aktararak sapknlklara kar koymak ve insanlar bilgilendirmek amacyla yazdklar tehftlerde din felsefe ilikisiyle kar karya kalmlardr. Dolaysyla bu durum tehaft geleneinde felsefe ve din ilikisini merkeze tamtr. Gazzlnin Tehaftl-Felasifesini yazd dnem, mantn ve felsefi yntemlerin kelam ilmine girmeye balad bir dnemdir. kinci Tehaft yazan bn Rdn dnemi ise, bu felsefi yntemlerin yaygnlap, nemli lde kelam eserlerin felsef nitelik tad dnemdir. bn Haldunun da ifade ettii gibi, Gazzl ve Rz sonras mtefekkirlerin eserlerinde kelam ve felsefe konular birbirinden ayrt edilemeyecek duruma gelmitir.. Dolaysyla bu durum, tehaftlerin konu merkezine felsefe-din tartmasnn nasl geldiini aklamaktadr. Ayrca hemen unu da hatrlatalm ki, tehaftler kelam eserler deil felsef eserler kategorisindedirler. Her ne kadar Gazzlnin eletirileri din merkezli kabul edilse felsefi ynleri arlk tamaktadr. Nitekim Gazzl, ilimleri; mantk, matematik, fizik, metafizik, ahlak ve siyaset olmak zere alt grupta deerlendirmitir. Bu ilimlerin din ilkelerle olumlu ya da olumsuz bir ilikilerinin olmadn ve din adna bu ilimlerin dlanmasnn, eletirilmesinin doru olmadn belirtmitir. Gazzl filozoflar daha ok metafizik grlerinin din ilkelerle rtmedii gerekesi ile eletirmitir. Eletirisinin amac da hakikati bilebilmek ve anlatabilmektir. Gazzal bunu yaparken, metafizik nermelerin bilgi deerini analiz ederek, bunlarn ispat asndan dinin nermelerinden daha gl olmadn, felsef anlayn gereklerini dikkate alarak ileri srmtr. Konuyu daha iyi anlayabilmek iin ksaca dnrn hayatna yer vermemiz faydal olacaktr.

Ebu Hamid el-Gazzl


1058de rann Horasan blgesi, Ts (bugnk Mehed) ehrinde dodu. Yine 1111 ylnda bu ehirde vefat etti. Babasnn vefat zerine henz ocuk denecek yata, babasnn sf arkada tarafndan Crcana slm eitim almak zere gnderildi. Crcanda be yl eitim grdkten sonra memleketine dnerken soyguncular tarafndan iinde bulunduu kervan soyuldu. Soyguncular kervanda bulunanlarn mallarn, paralarn gasp ederken, Gazzalinin de ders notlarn (talikat) elinden aldlar. Gazzali soyguncularn ba ile grerek bu notlarn onlarn ilerine yaramayacan ancak kendisinin be yllk emeinin karl olduunu belirterek notlarn geri istedi. Soyguncu bann Gazzaliye syledii; katlarn elinden gidince limliin bitiyor mu? eklindeki alayl szleri Gazzalinin utanmasna sebep olur. Tsa dnnce yln bu notlar ezberlemeye ayrr.

187

Gazzalinin zgnl kaynaklanmaktadr.

biraz

da

bu

bilgileri

zmsemesinden

Gazzalinin felsef ve kelm dnceyle tanmas, bu fikirlere ilgi duymas, hocas olan, kelamn Ear ekolnn byk stad mamulHarameyn Ebul-Mel el-Cuveyn (l: 1084)nin rettikleri dolaysyladr. mam Cuveyninin lmn mteakip Gazzali, Nizmlmlkn saraynda henz 28 yanda iken siyas danman olarak grevlendirilmitir. Bu grevinin amalar unlardr: 1. Hasan Sabbahn bakanln yapt, siyasi cinayetler ileyen batnilii dnce dzeyinde durdurmak. 2. Msrda el-Ezheri kuran Ezher iasnn kltrel gelimesiyle rekabet etmek. 3. Niaburda insanlara inanlarndan dolay zulmeden Mutezileye cevap vermek. Bu grevleriyle birlikte Gazzl 1091 ylnda vezir Nizamlmlk tarafndan Badat Nizamiye Medresesine mderris olarak tayin edilmitir. 1092de vezir Nizml-Mlkn, 1093de Sultan Melikahn Batnler tarafndan ldrlmeleri Gazzli zerinde derin etkiler brakt. Siyas olaylarn karmaas ve Gazzalinin hakikati aray srelerinin yorgunluu onu i dnyasnda elikiler ve kmazlarla kar karya getirdi. Sultan Berkyarukdan hacca gitmek iin izin ald. Yerine kardei Ahmet elGazzaliyi Badat Nizamiye Medreselerine hoca olarak brakarak grevinden ayrld. Badattan ayrlndan sonra amda bulundu ve tasavvuf felsefesi ierikli kitaplarnn ounu burada yazd. Daha sonra Kudse ve oradan da Hicaza gidip hacc yaptktan sonra, 1106 ylnda tekrar Niabura dnd. Nizamiye medresesinde yl srecek eitim retim iiyle urat. Birinci dnem hocal iin; mevki kazandran ilim hayat derken ikinci dnem hocal iin ise mevki terk ettiren ilme ar adn vermitir.
Tehaft geleneinin balamasnda siyasi otoritenin etkisini inceleyerek, Gazzlyi bu konuda eser yazmaya tevik eden devlet adamnn kim olduunu belirtiniz.

Nitekim, 1109da bu grevi tekrar brakarak evinin yannda bir hankh (tekke) yaptrarak suf dostlaryla muhabbet, rencileri ile de ilmi faaliyetine devam etti. Burada da eser telifine devam etti. Gazzali 18 Aralk 1111de Tsta vefat etti. Mezar nl air Firdevsinin mezarnn yanndadr.
http://tr.wikipedia.org/wiki/Nizamiye_Medreseleri Gazzlinin hayatn inceleyerek Nizamlmlkn kendisini hangi konuda grevlendirdiini aklaynz.

Eletirinin lk Eseri: Gazzl ve Tehftl-Felsifesi


Gazzl dnemine kadar, kelmclar veya mslman limlerin felsefeyi tenkitleri ferddir. Felsefeye ilk ciddi tenkit Gazzlden gelmitir. Gazzl,

188

hicri 478-488 yllar arasnda yazd Tehftl-Felasife adl eseriyle, me filozoflarn zellikle Frb ve bn Snnn metafizik fikirlerini hedef almtr. Onun felsefe hakknda ok ciddi almalar olduundan, felsefeye dardan ve ona uzak biri gibi deil, bizzat bu iin iinden biri olarak eletirilerde bulunmutur. Gazzlye gre filozoflarn grleri ksma ayrlmaktadr. Bunlardan bir ksm btnyle dini inanlarla attndan dolay onlar reddetmek gerekmektedir. kinci ksm grlerinin ise dini inanlarla bir balants yoktur. Bunlar mantk, riyz ve geometri ile ilgili ilimlerdir. Din ile felsefe arasndaki asl tartma, byk oranda ilhiyyt ile ksmen de tabiiyyt konusundaki grlerindedir. Bu grlerinden dolay Gazzl, filozoflar tenkit ve kfrle itham etmitir. zellikle ilhiyyt ve tabiiyytn, ilhiyyt ilgilendiren blmlerine hcum etmitir. Gazzlnin Tehaftnde filozoflara ynelik eletirilerini, yirmi meselede ele alm, bu meselelerin nde filozoflar kfrle itham etmi, on yedi meselede ise filozoflarn bidat iinde olduklarn vurgulamtr.
mam Gazalinin Filozoflarn Tutarszl, (ev. Bekir Sadak) kitabn inceleyiniz.

Gazzl, ncelikle filozoflar eletirmek iine, felsefeyi renmekle balad. ki yl sren bir okuma ve bir yl sren mtalaa sonunda nce Maksidl-Felsife adl eserini kaleme ald. Bu eserinin mukaddimesinde, gayesini yle ifade etmektedir: (Filozoflarn) anlaylarn kavramadan nce, grlerinin yanllklarna vakf olmak imknszdr. Dahas bu, karanla kr krne ta atmak gibidir. Gazzl bu kitabnda, felsef ilimlerin tasnifini yaparken, Tehftnde hangi konularda filozoflara eletirilerde bulunacann iaretlerini de vermektedir. O Makstta felsef ilimleri drt balkta ele almaktadr: 1. Riyaziyt: Matematik ve geometri olup, bunlarn akl ve dinle elien hibir ynleri yoktur. Bunlarn inkr imknszdr. 2. lahiyt: Filozoflarn buradaki grlerinin ou yanltr, dorular azdr. 3. Mantk: Buradaki grlerin ou doru, yanllar azdr. Anlamazlk yalnzca kavramlar ve onlarn kullanlarndadr. Anlam ve gayelerde ihtilaf yoktur. 4. Tabiyt: Bu alanda hak batla, doru yanla karmtr. stn gelenle stn gelinen (galip ile malup) hakknda hkm vermek mmkn deildir. Grld zere Gazzl, eserinde ilahiyt ve tabiyt konularnda filozoflar eletireceinin iaretini vermektedir. Ona gre, filozoflarn matematik ilimlerin hepsinde ve tabii ilimlerin bir ksmnda burhan nermelere hi phesiz olarak sahip bulunduklar meydandadr. Fakat, ilahiyat konularnda da byle nermeleri olduu iddialar temelsizdir.
Gazzlinin tenkitleri muayyen bir manadaki felsefeyi, Aristo felsefesini hedeflemi olmakla beraber, neticede, slmi gr bakmndan hangi neviden bir felsefenin uygun olamayacan gstererek yeni bir felsefe aramaya gidecek yolu am durumdadr.

189

Gazzalinin Filozoflar Eletiride Hareket Noktalar


Gazzaliye kadar felsefeye eletiriler daha ok felsef balam ve ierikte idi. Gazzl ile beraber felsef ierie ek olarak din terminoloji de (insanlar kfrle itham etmek gibi) kullanlmtr. Gazzalinin Tehftnde en dikkat ekici nokta filozoflar kfrle itham etmesidir. Bu ekilde konuyu iman meselesi haline getirmi olmas bu konudaki tartmalarn yzyllar boyunca gndemde olmasnn sebeplerinden biri olmutur. Bu anlay, ayn zamanda Gazzli sonras felsefe ile uramak, yeni fikirler retmek yerine kelam grlerin yaygnlamasna da neden olmutur. Gazzl hedefledii gaye dorultusunda, Tehftnde, Aristonun yolunu takip ederek, slm akidesinin hayati doktrinlerinden bazlarnn yanl anlalmasna sebep olan mslman filozoflarn delillerine ciddi eletiriler yneltmitir. Onlarn akl yrtmelerini eletirel olarak aklam ve delillerinin zayfln gstermeye gayret etmitir. Bu sebeple Tehft adl eseri, Aristonun fikri nderliini benimsemi olan btn mslman dnrlere kar byk bir meydan okuma olarak kabul grmtr. Gazzlnin filozoflara kar k, onlarn bu iddialarn ispatlamada yetersiz olduklar noktasndadr. Yani ona gre filozoflarn delilleri, iddia ettikleri gibi burhan olmayp, zanndir. Gazzlnin Tehftndeki bu gr ve iddialar, ister hakl isterse haksz bulunsun, sonuta bu eletirel tutum slm dncesinin gelimesinde ciddi bir sorun oluturmutur. Bu sorun, o gnden bugne kadar Mslmanlarn zihnini megul etmi ve bir ilim olarak felsefeyle ilgilenme konusunda ciddi tartmalara sebep olmutur. Btn bunlara ramen Gazzlnin felsefeye bu denli bir olumsuz etkide bulunmay amalamad aktr. Nitekim Gazzl bu anlayyla, Frb ve bn Snann aktard ekliyle Aristoteles felsefesini hedef almtr. nk o kk bir aznlk olarak kabul ettii, bn Ravend vb. dndaki filozoflarn, btn peygamberlerin ortak ars olan Allah ve ahiret gnne iman ilkesinde birletiklerini belirtmitir. Dier taraftan, Gazzl filozoflar en acmasz ekilde eletirirken, zellikle meai filozoflarn eletiriye konu olabilecek olan hususlarn belirtirken, eletiriye gerek olmayan dncelerinin doru olan boyutlarnn varlndan da sz etmitir. Yani filozoflarn dncelerinin tamamn ret etmemi olmas bizce nemli bir ayrntdr.
Gazzl filozoflar sadece eletirmitir. Yukarda da doruya felsef eyleme, imknszdr. Ayn eyleri gerekmektedir. metafizik ve tabiiyyt alannda yirmi konuda deindiimiz gibi, Gazzlnin bizzat dorudan entelektel abaya kar olduunu sylemek dier tehft yazarlar iin de sylememiz

zellikle Gazzlnin Tehftl-Felsife adl eserini yazmasnda yukarda belirttiimiz zere, felsefeye zarar vermek, felsefi hareketin nn kesmek gibi bir dncesi olmadn ifade etmeliyiz. Onun filozoflara kar getirmi olduu eletiriler, gerek art niyetli kiiler, gerekse konuya vakf olamayanlarn yaklam ile filozoflarn dncelerine deil de dorudan felsefeye yapld sans olumutur. Bunun sonucunda da felsefenin yabanc, bidat, dine ve pratik hayata katks olmayan, faydasz hatta zararl, insan dini olumsuzluklara sevk eden bir eylem, rn olduu dncesi taraftar bulmutur. Bunun bir sonucu olarak da slm medeniyetini daha ok tefsir, hadis gibi youn bir ekilde nakle dayal ilimlerle, ziraat, ticaret, tp

190

gibi yarar dorudan fark edilen pratik ilimler ynlendirip ekillendirmitir. Bu durum entelektel anlaylarn geliimini bir hayli yavalatmtr. Baz evrelerin bu durumu felsefeye vurulan bir darbe olarak deerlendirmi olmalar da ayr bir gerekedir. Bu deerlendirme belli oranda baarl olmu, slm dnyasnda zellikle on ikinci yzyldan sonra felsefeye tereddtle yaklalmasna yol amtr. Hatta felsefenin zaman zaman eitim kurumlarndan dland da olmutur. Burada u husus vurgulanmaldr ki; Gazzlnin yukardaki grleri, ondan sonra ilim evrelerinde devaml tartlmtr. ou zaman Gazzlyi anlamaktan uzak, iyi niyetli olmayan kimseler, onun ismini kullanarak felsefe ve filozoflara ar ithamlarda bulunmulardr. Dolaysyla Gazzlnin Tehftndeki eletirilerinin btn ynleriyle deerlendirilmesi byk nem tamaktadr.
Macit Fahrinin slm Felsefesi Tarihi adl eserinin Yeni Eflatunculuun Sistematik Reddi: Gazzl blmn okuyunuz.

Eletirilere Cevap: bn Rd ve Tehftt-Tehft


Gazzlnin filozoflara ynelttii eletirilere ilk ciddi kar koyu, Endlsl filozof ve fakh bn Rdden (.1198) gelmitir. bn Rd, TehfttTehft adl eseriyle, Gazzlnin filozoflar eletirdii yirmi ayr meselenin her birini ayr ayr ele alarak, kendine gre onun eletirilerinde haksz olduu noktalar ortaya koymutur. Bilindii zere bn Rd, Aristotelesi erh eden ve onu en iyi bilen filozof olarak kabul edilir. Gazzlnin eletirileri, bn Rdn Aristocu selefleri olan Frb ve bn Sinya yneldiinden dolay, onlar savunmak ii de bn Rde kalmtr. Ancak bn Rd, btn meselelerde seleflerini savunmam, yeri geldiinde onlar eletirmekten de geri durmamtr. Onu bu tartmalara sevk eden asl neden Gazzlnin filozoflar baz konularda yanl anlayarak onlar kfrle itham etmesidir. O, Gazzlnin baz meseleleri anlamadan filozoflar eletirdiini ve bundan dolay da Allah indinde hsrana urayacan ayetlerden delil getirerek belirtmektedir. Ey Muhammed de ki: Size, amelce en ok kayba urayanlar haber vereyim mi? Bu kimselerin dnya hayatndaki almalar boa gitmitir. Oysa onlar gzel i yaptklarn sanyorlard. (Kehf, 103-104) Yine o, eserinin bir baka yerinde bizzat Gazzlnin kitabna hcum eder ve Tehft isminin yalnzca; Gazzlnin Tutarszl eklinde olmas gerektiini ifade eder. bn Rd, Tehft adl eserinin sonunda, Gazzl hakkndaki kanaatini yle belirtmektedir: Bu adam (Gazzl), filozoflar u meselede kfrle itham etmitir. Bunlardan birincisi szn ettiimiz cesetlerin hari meselesidir. Biz (burada) filozoflarn bu meselede nasl bir gre sahip olduklarn ve onlara gre bunun nazari (kuramsal) meselelerden biri olduunu syledik. kinci mesele, Allahn czyyt (tikelleri) bilmediini sylemeleridir ki, biz bu grn de onlarn gr olmadn sylemitik. nc olarak, onlarn lemin kdemi konusundaki grleridir. Yine biz, filozoflarn (kdem) deyimini, kelmclarn filozoflar kfrle suladklar anlamda kullanmadklarn sylemitik. Gazzl bu kitapta (TehftulFelsife) ruhan dirilmenin hibir mslman tarafndan ileri srlmediini, bir baka kitapta ise, byle bir eyi suflerin sylediklerini belirtmektedir.

191

Kukusuz bu adam (Gazzl) hikmet konusunda yanld gibi eriat konusunda da yanlmtr. Grld zere bn Rd, Gazzlnin filozoflar tenkidinde insafsz davrandn ve filozoflarn sylemedikleri baz eyleri Gazzlnin onlara mal ettiini belirtmektedir. bn Rd, Gazzalinin filozoflar kfrle itham ettii meselede hem ona hem de bahse konu olan filozoflara ak eletirilerde bulunmutur. Ksaca bu konuya yer vermemiz faydal olacaktr. bn Rdn de belirttii gibi, filozoflar lemin kdemi (ezellik) meselesinde kullandklar kdem terimini Tanrnn kadm oluuyla hibir zaman zde grmemilerdir. Filozoflara gre lemin kdemi demek, ilk olarak lem sudur (tama) balamnda varla getirilirken lemden nce zamann bulunmam olmasdr. nk onlara gre kdem bir eyin zamanla ncelenmemi olmas demektir. Filozoflara gre zaman hareketin birimidir. Hareket ise varla gelmi varln bir zelliidir. Varlk henz varla gelmemi iken, hareketten ve zamandan sz etmek mmkn olmadndan, lemin ilk varla gelii bu anlamda kadmdir. Bu ifadelerinin yannda Allah kadm biz-zat (kdemi zatndan) tr. lem ise kadim biz-zaman (lemin kdemi zaman itibariyledir) dr. Burada da Gazzlinin ifade ettii anlamda Tanrnn kadm sfatn leme verme gibi bir anlam yoktur.
Yani bn Rde gre, Gazalinin iddia ettii gibi filozoflar lemi bizzat Tanr ile birlikte ezel kabul etmi deillerdir.

Filozoflar kfrle itham ettii ikinci meselede Gazzl, filozoflarn Tanrnn kll (tmel)leri bilip, cz (tikel)leri bilmediini sylemi olduklarn ifade etmitir. bn Rde gre eer bu hakikat olsayd gerekten filozoflar savunulamayacak bir i yapm olurlard. Halbuki slm filozoflarnn byle bir ifadesi bulunmamaktadr. bn Rde gre Gazali bu konuda filozoflar yanl yorumlamtr. Bunun nedeni de Gazzalinin, filozoflarn Tanr ile insann bilgisini ayn kategoride ele aldklarn zannetmi olmasdr. Oysa bn Rd yorumlayan Devvn bu konuda Tanr ile insan ve dier varlklarn mukayesesini doru bulmaz. Ona gre, rnein rengrenk bir kuma zerinde hareket eden bir karncay dnelim. Bu karnca santim santim bu kuma zerinde ilerlerken birbirini takip eden renklerden dierine geerek ilerler. Yani her santimi geerken hangi renk zerinden geiyorsa sadece o rengi grr. lerleyince dier rengi grr. Ama kumaa yukardan bakan bir insan o kumataki btn renkleri ayn anda grr. nsan bir defada o cismi kuatc bir bakla alglar ve bilir. Dolaysyla karncann czi bir ekildeki algs ve czlerin toplam, insann kll bakyla ayn eyi ifade eder. Bu konuda insann daha detayl dnmesini neren Devvn, bir takm inceliklerin bilinmesi hususunda aratrmay tavsiye eder. Bu durumda derin dnen insan, Allahn ilminin gemii, gelecei ve iinde bulunduumuz hali ihata ettiini, Onun ilminde bir deiiklik ve dnm olmakszn her eyi kapsadn bilir. Ancak Devvnye gre, her frsat tartmaya vesile edinenler, mesnetsiz iddialarla bu konular tartarak ancak cahilliklerini ortaya koyarlar. Dolaysyla bu konuda sylenmesi gereken ey; Allahn her eyi icmali ve tafsili bilgisiyle bildiidir. Bu bilgi hariteki czilerin bilinmesini de kapsar. Hibir ey onun dnda kalmaz. Onun tmel bilgisi tikelleri bilmesinin ilkesidir. Bu sebeple mam- Gazl ve

192

onu takip edenlerin iaret ettii tekfir, bu gre sahip slm filozoflarn kapsamamaldr, bu itham Allahn cziyyatn bilmesini imkansz grenlere ynelik olabilir. nk bu ekilde Allahn ilmi yok saylm olur. Bu takdirde Allahn baz cisim ve nesneleri bilmedii ortaya kar ki, ne bn Sn ne de Frb bu anlay tar. bn Rd ve onu izleyenlerin kanaati bu yndedir. Filozoflarn kfrle itham edildikleri nc mesele olan ruh ile beraber bedenlerin harinin inkar ise bu hususlarda Gazzaliyi nispeten hakl karacak tek meseledir. Ancak filozoflar bedensel hari kabul etmez iken, bireysel sorumluluk olan ahirete iman etmenin esasn asla inkar etmemilerdir. Onlara gre bireysel sorumluluk, bireysel ceza mutlaka vardr. Bedensel harin ise kendilerine gre olmasnn sakncalarn ifade etmilerdir. bn Rd Tehftnn dirili ile ilgili blmnde bedensel harin Kuran- Kerimde zikredilmediini beyan etmekte ve bu hususta kitabnn giriinde sylediklerinin aksine Gazzali ile ayn grte olduunu beyan etmektedir.
Fatih Toktan slm Dncesinde Felsefe Eletirileri kitabnn Nefis-Beden likisi blmn okuyunuz. bn Rdn Gazzliyi hangi noktalardan eletirdiini inceleyerek, lemin kdemine ilikin dncesini belirtiniz.

bn Rd Sonras Tehft Gelenei


Tehftlerin yazl nedenlerini analiz etmek, onlarn felsefi deerini ve dnce alanna katklarn ortaya koymak bakmndan nemlidir. Dier taraftan, tehft tutkusunun sebeplerini kavramak, bn Rdden, Osmanl bilginlerine dein sre gelen felsef eyleme kar oluan tavr belirlemede nemli bir etkendir. bn Rd sonras tehftlerin kaleme alnmasnn balca nedenleri unlardr: 1. Bata Fatih Sultan Mehmet olmak zere devlet yneticilerinin akl ve felsef ilimlere olan ilgisi. Onlarn bilim, dnce ve kltr alanlarnda canllk salanmasna ynelik olarak serbest dnceye imkn tanmalar ve bilimsel tartmalara yer vermeleri, 2. Felsefe ve kelam arasnda ortak olan temel problemleri bilimsel seviyede tartma istei, 3. Din-Felsefe ilikisinin incelenmesi, 4. Gazzl ve bn Rdn Tehftlerinin incelenip karlatrma yaplmak suretiyle deerlendirilmesi, 5. Fikr alandaki dinamizmin yeniden canlandrlp devam ettirilmesi arzusu, 6. Dnce alannda tenkiti ortamn hazrlanmasn salayarak, taklitten uzak orijinal fikirler ileri srlerek zmlerinin retilmesidir. Gazzl ile balayp bn Rd ile devam eden tehft gelenei (dolaysyla da felsefi hareket) yaklak iki yz yl kadar sren bir kesintiye uramtr. Ancak Fatih Sultan Mehmetin tehft tartmalarn yeniden balatmas ile

193

felsefi hareket de nemli bir ivme kazanmtr. Dolaysyla bir yandan felsef harekete engel olan tehaft gelenei, dier taraftan felsefi harekete nemli oranda canllk kazandrmtr. Felsefi ilimlere merakl olan Fatih Sultan Mehmedin yeniden tehaft yazlmasn istemesindeki neden, felsef problemler zerinde tartma zemini hazrlamak ve eletirel dnceyi gelitirmekti. Her ne kadar bir dnem medreselerin mfredatndan felsefe karlm olsa da, tehaftler yine de slm dnyasnda felsefi harekete bir canllk getirmitir.
bn Rd sonras Tehaft geleneinde yer alan eserlerin yazl nedenlerini inceleyerek temel konularn belirtiniz. Tehaft tartmalarnn, Gazzali sonras yaanan felsefi durgunluun yeniden canlandrlmas amacna ynelik olduu da sylenebilir. Zira yukarda da belirtilen tehft nitelii tayan eserlerde tartlan meselelerin z dikkate alndnda onlarn ne denli felsef dnce zellii tamakta olduklar grlecektir.

Gazzlden sonra gelen Fahreddin Raz (.1209), felsefe ile kelm birletirmitir. Felsefeyi kelma katarak, kelmn meruluundan hareketle felsefi konular kelam iinde okumak da bir lde merulamtr. Ancak felsefe, ahsiyetini ve istiklalini kaybettii iin fazla bir ilerleme kaydedilememitir. Bu durum dier tecrbi ilimleri etkiledii gibi, felsefenin gerilemesine ve snmesine de sebep olmutur. Fahreddin Raziden sonra bu konularla dorudan ilgilenenler, Sultan Fatihin grevlendirdii, Hocazde ve Ali Tsidir. Devrin nl limlerinden olan Ali Tsi (.1482) ile Bursal Hocazde Mustafa Muslihuddin (. 1488) bu hususta birer eser kaleme alrlar. Hocazdenin eseri medrese ulemas tarafndan Ali Tsinin eserinden daha ok beeni toplar. Bu sebeple de Fatih, onu Tsiden daha fazla mkfatlandrr. Bizim iin burada nemli olan husus ise; bu dnrlerin aldklar mkafattan ziyade felsef dnceye yaptklar katkdr. Her iki yazar da kitaplarn Fatih Sultan Mehmet Hann emriyle kaleme almtr. Hem Ali Ts ve hem de Hocazde, Sultan Fatihin kendilerinden mam Gazzlnin Tehftne benzer kitap yazmalarn emrettiini belirtmektedirler. Hocazde baz konularda Gazzlye muhalefet ederken Ali Ts, Gazzlyi aynen takip etmektedir. slm geleneinde Hocazde ve Ali Tsiden sonra birka Tehft daha yazlmtr. Ancak bu Tehftler, bamsz olmaktan ziyade, Hocazdenin eserine haiye eklindedirler. Bunlardan birincisi Kemal Paazadenin, Hocazdenin Tehftne yazd haiyedir. Bu eser, Hocazdenin eserinin on drt blmn iermekte olup, Hocazdenin Tehftnn bir yorumudur. kincisi ise Karabnin yine Hocazdenin eserine yazd bir erhtir. Bu tehftler, Hocazde ve Ali Tsinin tehftleri kadar beeni toplamamlardr. Gazzl ile balayan tehafut gelenei, Osmanlnn son eyhlslmlarndan olan Musa Kazm Efendinin (. 1918) yazd bn Rdn Felsefi Metodu ve mam- Gazzl ile Baz Konulardaki Mnazaras balkl eserine kadar devam etmitir. Yaklak bu 800 yllk sre iinde slm dnyasnda gerek mstakil tehft, gerekse mevcut olan bir tehftn yorumu tarznda, bu gelenek kapsamnda on iki eser yazlmtr.

194

Gazali ve bn Rdn Tehftleri ekseninde kaleme alnan bu eserlerin konularn drt kategoride deerlendirmek mmkndr: Bunlar; tabiiyyta ait meseleler, ilahiyyta dair meseleler, lemle ilgili meseleler ile gk hakkndaki meselelerdir.
Grld zere, tehftlerde ele alnan konular genel olarak Tanr-lem ilikisi, Tanr ile ilgili meseleler ve tabiata (salt alem) ilikin problemlerdir.

Gazzl sonrasndaki kelamclar, kelimenin tam anlamyla felsefeyi bilmiyorlard. Onlar felsefeye kar kelm savunurken, bu grlerini ortaya koymak iin felsefeyi, yani kendilerinin tenkit etmek istedikleri felsefi grleri reniyorlard. Bundan dolay da felsefeyi ve felsefecileri tam renme imknna kavuamamlardr. Burada zerinde durulmas gereken husus, Gazzlnin halk iin yazd kitaplarndan dolay dncelerinin ve tenkitlerinin daha abuk yaylm olmasdr. Buna mukabil, Gazzlnin iddialarna cevap veren bn Rdn grleri, Gazzl kadar etkili olmamtr. Gazzlnin havas (limler) iin yazd kitaplarnn halk ve vasat ulema tarafndan tam olarak anlalmam olmas ise slm dncesinin gelimesine ok ciddi engeller oluturmutur. Felsefeden byk lde kanan medrese zamanla ortaya kan birok problemi zememitir.

Eletiri/Tehftler Geleneinin Deerlendirilmesi


slm dnce tarihinde nemli bir yeri olan tehaft gelenei felsef dncenin geliimi asndan hem olumlu, hem de olumsuz olarak deerlendirilebilecek bir harekettir. Gazzl ncesi slm felsefesi genelde mhim ve ciddi eletirilerle kar karya kalmadan parlak bir dnem geirmitir. Gazzlden nce bilindii gibi eletiriler, farkl felsef anlaylar zerinde olumutur. Bu eletiriler tamamen felsef merkezli olduundan felsefe ile yakndan ilgilenmeyenlerin dikkatini ekmedii gibi, yaant ile de ilikilendirilmemiti. Ancak Gazzl eletirilerinin merkezine, yukarda da ifade ettiimiz gibi, din-felsefe ilikisini alp, zellikle kulland, kfr, hata, sevap gibi kavramlarla tartmay btn Mslmanlarn ilgi alanna tam oldu. Doruyu, hakikati bulmak amacyla yola kan Gazzl, zellikle Tehaftl-Felasifesinin nc mukaddimesinde filozoflarn dinin temel ilkelerine aykr hkmlere vardklarn belirterek insanlar bu filozoflar iin iyimser olmamalar konusunda uyarmay amaladn belirtmitir. Yani burada eletirisini bir anlamda din adna yapacan vurgulamtr. rnein, gerek Tehaftnn, gerekse el-Munkznn hemen banda, Filozoflar hangi szlerinde tekfir olunurlar Hangi hususlarda bidat ehlinden saylrlar? ifadesine yer vermesi, ayrca konularn din ile atp atmadna iaret ederken ou kez bizim inanlarmzn tafsilat konusunda bize muhalefet etmilerdir. gibi ifadeler kullanarak eletirilerine din bir nitelik kazandrmasndan dolay, eserleri ou kez din noktasndan dikkate alnmtr. zellikle muhatap ald filozoflar konuda tekfir etmi olmas, bu ekilde bir eletiri yapacan belirtmesi olay daha da hassaslatrmtr. Bu tavr, slm dnyasndaki felsef hareketleri olumsuz ynde en fazla etkileyen tavrlardan biri olmutur. Nitekim bu konuda muhatap ald filozoflarn slm dnyasnda, hatta felsefe dnyasnda en nl filozoflardan olmasndan dolay eletirinin filozoflarn eletirilmesinden ok felsefi eylemin eletirisi gibi bir yanl kabule de neden olmas, felsefe adna nemli bir talihsizlik olmutur.

195

bn Rd sonras felsefi bir dnce hareketi olarak da deerlendirebileceimiz tehft gelenei, genelde slm dnyasnda, zelde ise, Osmanl Trk dncesinde felsefi dn tarznn devamn salamada etkili olmutur. nk tehft nitelikli eserlerde, kelami-felsefi bir takm problemler analitik bir yaklamla, ilmi tenkitilik erevesinde ve rasyonel bir yntemle ele alnmtr

zet
slm dncesinde eletiri geleneinin oluumunu tanmlayabilecek Mslmanlar, felsef eserlerin tercmesiyle ayn zamanda yabancs olduklar yeni dnce ve inanlarla tantlar. Ancak zamanla bu tercmeler ierisinde yer alan baz dncelerin slmn inan esaslarna aykr olduu kanaati ortaya kmaya balad. Bundan dolay da felsefeye bireysel dzeyde eletiriler yneltildi. lk dnemde felsef fikirlerin bir ksm siyasi hareketler tarafndan kullanlmaya balanmas ilk eletiri sebeplerinden biri olmutur. Hatta Seluklu Nizamiye medresesinin byk hocas Gazzl, bu fikirlerin kayna olan grleri eletirmek iin saray tarafndan grevlendirilmitir. Bunun iin felsefeye kar en sert eletirilerinin kayna olarak grlen Tehftl-Felsife isimli eserini kaleme alm, bylece de tehft gelenei balamtr. Bu eletirilerin ortaya k nedenlerini deerlendirebilecek Bu eletirilerin ortaya k nedenleri dine aykr bulunan grleri ret etme, siyasi birliin dalmasn engelleme, yanl grlen bilimsel dnceleri tashih etme gibi sebeplerdir. Eletiri geleneinin tarihsel srete izledii safhalar aklayabilecek. Balangta bireysel anlamda felsefeye eletiriler yneltilmitir. Bunu selef anlaya sahip ekol ve mezheplerin kar duruu izlemitir. Daha sonra ise, Gazalinin ilk Tehft yazmasyla yzyllar sren bir gelenek ierisinde eletiri sreci devam etmitir. Tehft geleneiyle balayan eletirilerin slm dncesinin geliimine olumlu - olumsuz etkisini aklayabileceksiniz. Tehft gelenei ile felsefi hareket nemli bir ivme kazanmtr. Ancak dini argmanlarla filozoflarn eletirilmesi felsefeye kar olumsuz bir tavra da neden olmutur. Dolaysyla bir yandan felsef harekete engel olan tehft gelenei, dier taraftan felsefi harekete nemli oranda canllk kazandrmtr. Tehft geleneinin etkisiyle felsefe, her ne kadar bir dnem medreselerin mfredatndan karlm olsa da, tehftler yzyllar boyu felsefi harekete nemli bir dinamizm getirmitir.

196

Kendimizi Snayalm
1. Aadaki dnrlerden deerlendirilemez? a. Gazzli b. Frb c. Hocazde d. bn Rd e. Ali et-Ts 2. Aadakilerden hangisi Gazzl sonras Tehft yazma nedenlerinden biri deildir? a. Felsefe ve kelm arasnda ortak olan problemleri tartma istei b. Din felsefe ilikisinin incelenmesi c. Gazzli ve bn Rdn Tehftlerinin tahlili d. Fikr alandaki dinamizmin yeniden canlandrlp devam ettirilme arzusu e. Dinin felsefenin amalarna hizmet ettirilmesi 3. Aadakilerden hangisi slm dnyasnda felsefeye yneltilen eletirilerin sebeplerinden biri deildir? a. Felsefi fikirlerin din-siyas hareketler tarafndan kullanlmas b. Felsefi fikirlerin dine alternatif olduunun dnlmesi c. slm dininin insan aklna ve dnceye nem vermesi d. Yunancadan tercme edilen eserlerde slm inancna aykr fikirlerin bulunmas e. Kuran ve snnetin btn bilgileri kapsadna olan inancn felsefi dnceyi dlamas 4. Aadakilerden hangisi Gazalinin filozoflar tenkit ettii noktalardan biridir? a. Filozoflarn fazla seyahati sevmeleri b. Filozoflarn akla nem vermemeleri c. Filozoflarn yksek halk tabakasndan insanlar olmalar d. Filozoflarn ahirette insann ruhun dirileceini kabul edip, bedenin diriliini inkar etmeleri e. Filozoflarn yabanc dil bilmemeleri hangisi tehft gelenei ierisinde

197

5. Aadakilerden hangisi felsef dncenin gerileme nedenlerinden biri biridir? a.Gazzlinin bir ksm filozoflarn baz grlerine ynelttii eletirilerinin yanl anlalmas b. bn Rdn Gazalinin eletirilerine yant vermesi c. Fatih Sultan Mehmetin tehft geleneini devam ettirmesi d. Medreselerde felsefi ilimlere yer verilmesi e. Baka dillerden felsefi eserlerin tercmesinin hz kazanmas

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. b 2. e 3. c 4. d 5. a Yantnz doru deilse bn Rd Sonras Tehft Gelenei blmn okuyunuz. Yantnz doru deilse Eletiri/Tehft Geleneinin Ortaya kmas blmn okuyunuz. Yantnz doru deilse Giri blmn okuyunuz. Yantnz doru deilse Gazzliye Cevap: bn Rd ve Tehaftt-Tehaft blmn okuyunuz. Yantnz doru deilse bn Rd Sonras Tehaft Gelenei blmn okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Bunlara gre insann ihtiya duyduu her ey Kuran ve hadislerin zahirinde mevcuttur. Kuran ve snnet dndaki dinle ilgili dier yorum ve grler bidattr.

Sra Sizde 2 Nizamlmlk.

Sra Sizde 3 1. Hasan Sabbahn bakanln yapt, siyasi cinayetler ileyen Batnlii dnce dzeyinde durdurmak. 2. Msrda el-Ezheri kuran Ezher iasnn kltrel gelimesiyle rekabet etmek. 3. Niaburda insanlara inanlarndan dolay zulmeden Mutezileye cevap vermek.

198

Sra Sizde 4 bn Rde gre, Gazalinin iddia ettii gibi filozoflar lemi bizzat Tanr ile birlikte ezeli kabul etmi deillerdir. Sra Sizde 5 Tehftlerde ele alnan konular genel olarak Tanr-lem ilikisi, Tanr ile ilgili meseleler ve tabiata (salt lem) ilikin problemlerdir.

Yararlanlan Kaynaklar
Arslan, A. (1999). Felsefeye Giri, Ankara. Aydn, .H. (2006). Tehft Gelenei zerine Bir Deerlendirme, AFD., Erzurum. Bayrakdar, M. (1997). slm Felsefesine Giri, Ankara. arc, M. (1996). Gazzl, DA. stanbul. Cevizci, A. (2000). Paradigma Felsefe Szl, stanbul. Fahri, M. (1992). slm Felsefesi Tarihi, (ev. Kasm Turhan) stanbul. Gazali, Eb H.(1966). Tehafutl-Felsife, Kahire. Gzel, A. (1991). Karabai ve Tehaft, Ankara. bn Rd, (1966). Tehftt-Tehft, Kahire. Karla, B. (1981). Gazzl ve Tehft el-Felasife, stanbul., Szen, K. (2005). Klasik Dnem Osmanl Bilginlerinin Felsefeye Kar Tutumu, SD lahiyat Fakltesi Dergisi, Isparta. Tokta, F. (2004). slm Dncesinde Felsefe Eletirileri, stanbul. Trker, M. (1956). Tehaft Bakmndan Felsefe ve Din Mnasebeti, Ankara.

199

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; slm tarih dncesinin nemli isimlerini belirleyebilecek, bn Haldunun tarih anlayn geleneksel tarih anlaylaryla karlatrabilecek, bn Haldunun mran ilmini aklayabilecek, Gebe/Bedevi ile ehirli/Hadari yaam tarzlar arasnda karlatrma yapabilecek, Asabiyet kavramn aklayabilecek, Devlet ve Mlkn oluumu arasndaki ilikiyi analiz edebilecek, Siyasal organisazyonlarn deiim evrelerini aklayabilecek, Akl ilimler geleneinin kurulmasnn mranla ilikisini aklayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Tarih dncesi, Asabiyye Bedevi, Hadari, Tavrlar Nazariyesi Devlet, Mlk, mran, Akl ilimler

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; Tarih dncesinin temel sorunlarna dikkat ediniz. Anlamakta zorlandnz kavramlar iin olarak bir felsefe szlne bavurunuz. Daha geni bilgi bavurabilirsiniz. iin Diyanet leri slm Ansiklopedisine

200

Tarih Dncesi
GR
Tarih dncesi tarihte olan olaylar sebep-sonu ilikileri ierisinde akl olarak aklamay hedefler. Tarihi hadiseleri tesadf olaylar ak yerine rasyonel bir ekilde aklamaya alr. Siyasi rgtlenmelerin ortaya kn, tarihteki byk deiikliklerin ortaya kn, devletler ile medeniyetlerin nasl ve niin ykselip dtklerini, farkl yaam biimlerini, bunlarn devletin gcyle ilikisini, retim biimlerini, toplumda adalet ve mutluluun nasl gerekleeceini aklamaya alr.
http://ktp.isam.org.tr/?url=makaleilh/tanitimmakale.php SAMn sunmu olduu bir hizmettir. Bu adreste bn Haldunla ilgili makaleler bulunmaktadr. PDF yazan yere tkladnzda makalelerin tamamna ulaabilirsiniz. Ayrca daha ileri okumalarnz burdan yapabilirsiniz. Dier tarih dnr ve konularyla ilgili makale de aratrabilirsiniz.

BRN
slmda tarih dncesinin nemli isimleri arasnda saymamz gereken ilk kii Ebr-Reyhn Muhammed b. Ahmed el-Brndir (. 453/1061 [?]). Kendisi Astronomi, matematik, fizik, tp, corafya, tarih ve dinler tarihi bata olmak zere eitli alanlarda nemli eserler vermitir. Brn ayn zamanda bn Sn ile adatr. Brn dnce yapsn matematik, astronomi ve fizik arlkl ina ederken, bn Sina metafizik ve psikoloji arlkl oluturmutur. Brn matematik ve fizik ilimlere ok fazla nem vermitir. Brn gzlem ve deneye nem vermesiyle ve bunlarn matematik diliyle aklama abasyla farkl bir dnrdr. Ayrca ilm metodolojiye verdii nem de dikkatle kaydedilmelidir. Brn, Eb Bekir er-Rz'nin klinik gzlem ve deneye dayal tecrb yaklamn kendisine daha yakn bulmutur. Birunnin gzlem, deney ve ilmi objektiflie verdii nem onun tarih anlaynda da etkili olmutur. Tabiat anlamak iin kulland yntemleri, yani, gzlem, deney, tefekkr ve akl yrtmeyi ve bunlardan edindii akl yetkinlii tarihi olaylar ve tarihi anlamaya da uygulad grlmektedir (Tmer, s. 206). Ayrca farkl din ve kltrleri mukayeseli olarak incelemek iin gerekli olan dilleri renmitir. Kendisi Hrizmce, Sodca, Arapa, Farsa, Greke, bran'ce, Srynce ve Sanskrite bilmekteydi. Bunlardan Arapa, Farsa ve Sanskrite'ye birinden dierine tercmeler yapacak kadar hkimdi. Hindistan'la ilgili eserinde ise Sanskrite'den Arapa'ya yapt evirileri

201

zikretmektedir. Sanskriteden Arapa'ya yapt evirilerden gnmze ulaan bir rnek Tercmet Kitabi Batencel (Patanjali) adl eseridir. Brn farkl dilleri bilmesi sayesinde farkl kltrleri ieriden bir bakla takip edebilmitir. Bu ise mukayesili tarih almalar imkn vermitir. Yaam tecrbesi bakmndan Brnnin Hindistanla, dier din ve kltrlerle ilgisi de nemlidir. Brn ok eitli dinler ve felsefelerle mukayeseli olarak uramtr. Grek, ran ve Hint kltrlerinin belli bal klasiklerini derinden incelemi ve eitli pozitif bilim dallarnda ann standartlarnn ok stnde bir bilgi seviyesine ulamtr. Kendisi Gazne'de bulunan Hintli bilginlerle tanm ve onlardan Sanskrite'yi bir lde renmiti. Bu srecin sonucunda Hindistan hakkndaki bilgisi artmt. Brn, zamanndaki Sment ve Mltan seferlerinde bulunup Kuzey Hindistan, Kemir ve Pencap blgelerini incelemitir. Pencap'taki Hint bilginleriyle grmelerde bulunmutur. Btn bu tecrbeleriyle tarih, devlet, toplum, deiim gibi tarih dncesinin temel olgular hakknda derinlemesine ve mukayeseli bilgi ve dnceler retebilmitir. Bu birikimin analitik ve eletirel bir zihin oluturduu veya bilgelik kazandrd aktr. Nitekim el-srl-bkiye anil-kurnil-hliye isimli eserinde gemi olaylar sadece bir kronoloji biiminde deil, toplum yaplar, dinsel inanlar ve uygarlk asndan da inceler. Yine Gazneli Mahmudun seferi srasnda yazd Tahkk m li'1-Hind adl eserinde bambaka bir din atmosferi ve kltr lemini tanma gayreti iine girmitir. Eser antropolojik bir yaklama sahip olup ak seik bir yntemi vardr. Grek dini ve felsefeleri, hristiyan mezhepleri, Maniheizm ve Hinduizm arasnda mukayeseler yapar ve ilm objektifliini srekli korur (Tmer, s. 206). Brn ayrca bu eserinde Hint medeniyetinin niin de getiini tartr. Bu amala Yunan medeniyetiyle karlatrmalar yapar. Ona gre serbest aratrma ruhuna dayal Grek ilminin baarlarna karlk Hintli bilginleri takliti ve iine kapal yaklamlar yznden o kadar baarl olamamlardr. Brn, onlarn manasz gururlarnn hem Grek ilmiyle temas kurmalarn hem de slm vahyi ile tanmalarn engellediini belirtir. Brnye gre bu durum, Hindular arasnda cehaletin yaygnlamasna ve ilmin verileriyle din inanlarn atmasna zemin hazrlamtr. Nitekim Hint bilgini Brahmagupta, Brahmasiddhanta adl eserinde ay ve gne tutulmalarn Brahmanlar'n mitolojilerine uygun tarzda yorumlad iin ilm anlayla badamayan bir duruma dmtr. Brnye gre Brahmagupta tutulmalarn tabi ve astronomik sebeplerini bilmiyor deildi, ancak din evrelerin tepkisinden korkmutu. Hlbuki Varamihira adl bir baka bilgin mitolojik aklamalar reddetmi ve ilm haysiyete uygun bir tutum taknabilmiti. Brn kendi dnemindeki tarih ve tarihilik anlayndan farkl bir yntem benimsemitir. 10. ve 11. yzyllarda slm tarih yazclnda rivayeti anlay hkimdir. Hadis metinlerinin naklediliindeki gibi, tarih rivayetleri ravi zinciri ile beraber nakledilmekteydi. Tarihilerin ana ilgisi de metinden ziyade ravi zinciri zerine odaklanmt. Brn rivayet eletiri metotlarn da hi phesiz kullanmtr. Fakat o, bunlara ek olarak, tarihsel olaylar birletirerek yorumlam, sentezlemi ve aktarlan tarihsel bilginin bizzat kendisini eletirmitir. Farkl kaynaklardan gelen haberleri birbirleriyle mukayese ederek yanl olan tespit etmitir (Duman 2007, s. 191-2). Ayrca Brn haberleri kendi dnemindeki akl ve bilimin verileri erevesinde inceler. Brn bn Haldunu nceleyecek bir ekilde, evrende

202

belirli yasalarn bulunduuna inanr. nsan, Allahn evrene ve paralarna koyduu bu yasalar kefetmek ve anlamak zorundadr. Evrene ve ileyen yasalara dair bilgimiz dnemin akl ve bilim anlayn oluturmaktadr. Dolaysyla aktarlan tarihsel haberler bu erevede tekrar deerlendirilmelidir. Mesela Brn Hintliler, dit/ditya ismini verdikleri mehur putun son Kartcuk/Kritayuga dneminde yapld iddialarn red eder. nk bu dnemden kendi dnemine kadar olan zaman araln 216314 yl olarak tespit eden Brn havann ve yerin nemli olduu yerde aatan yaplm bir putun asla bu kadar uzun var olamayacan belirtir. Hint medeniyetinin dn gren Brn milletlerin ve medeniyetlerin ykseli ve d srecini analiz eder. Ona gre bu sre bir dzen ierisinde olur. Tarih yasalar erevesinde dngsel olarak iler. nsanlarda olduu gibi milletlerin de bana yokolua benzer haller gelir. Bunun sonucu olarak yeryz oraklar, harap olur. Daha sonra imar ve ykseli sreci tekrar balar. Yeni kurulu aamasnda insanlarn ihtiyalar en az seviyededir. Saylar ve medenilemeleri arttka ihtiyalar da artar. Zanaatlar ve sanatlar gelimeye balar. Medeniyet gelitike zanaatlar da yetkinlemeye ve giriftlemeye balar. Zirveden sonra k balar. Durum bylece devam eder. Brnye gre tm milletler iin bu ykseli ve d sreci dngseldir (Duman, 2007, s. 197). Brnnin tarih dncesinin ke talarn zetleyecek olursak: 1. Brn geleneksel rivayeti tarih anlayndan farkllaarak tarihi akl bir birikim ve ereve iinde anlar. 2. Tarihsel rivayetleri eletirmeyi metodik olarak kullanr. 3. Birikimin arka plan olarak slm kltrnden, Hint medeniyetinden, Yunan Felsefe geleneinden ve bunlarn slm dnyasndaki temsilcisi olan Farabiden istifade etmitir. 4. Yntem olarak mukayeseli tarih anlayn kullanr. Mukayese srecinde gzlemlerine bavurur. Tarihsel olgularn ve farkllklarn ortaya k sreclerinde sebep-sonu ilikilerini kurar (Azadarmaki, 1992, s. 108).
Birnyi dier tarihilerden ayran zellikler nelerdir?

BN MSKEVEYH
slm dnce geleneinde tarih dncesinin nemli ikinci ismi bn Miskeveyhtir. Tarih, felsefe, matematik ve tb alanlarnda eser vermitir. Ahlk felsefesinde nc olup kendisinden sonraki mslman ahlklar etkilemitir. Onun tarihilik anlay Tecrib'l-mem'in muhtevasnda grlebilecei gibi bu eserin ksa nsznden de karlabilir. bn Miskeveyhe gre tarih sadece rivayetleri nakletmek deildir. Ayn zamanda yorumdur. Aklclk, tenkitilik ve faydaclk prensiplerine bal kalnarak yaplan bir tarihilikte ama gemi olaylar doru tesbit etmek, bunlar sebepleriyle aklamak, nihayet bu olaylara dayanp gelecek iin var saymlar retmektir (Bayrakdar, s.203).

203

Tarihi sadece olaylarn tasviriyle yetinmemeli; lakin felsefi bir grle, onlar hali hazrdaki sebepleri olan beeri menfaatler erevesinde yorumlamaldr. Tarih sadece duraan ve birbirlerinden koparlm olaylarn kaydedilmesi ve toplanlmas deildir. O doadan farkl olarak insann aklnn, ruhunun ve medeni ve kltrel birikiminin de devrede olmas sebebiyle dinamik bir sretir (Bayrakdar, s.203). Tarih toplumlarn ideallerinin, gelecek vizyonlarnn da yansd yaayan ve gelien canl bir organizmadr. Tarih sadece gemile ilgilenmez, gemii ve bugn anlarken gelecei de belirler (Bedevi, 1990, s. 97). Tarihi hayal veya gerek olmayan hadiselerle hakiki tarih olaylar kartrma temaylne kar tedbir almaldr. Bilgilerini toplarken eletiri yntemini bu amala titizce kullanmaldr. bn Miskeveyh hurafe ve asl astar olmayan rivayetleri aktaran tarihileri ciddi bir ekilde eletirir. Bu rivayetleri aktarmann hi kimseye bir faydas olmadn srarla vurgular. (bn Miskeveyh, 1987, s. 2) bn Miskeveyh'e gre tabiatta olduu gibi tarihte de tesadfe yer yoktur (Bedevi, 1990, s. 97). Tarihteki olaylar belli sebepsonu ilikileri ierisinde anlalp aklanabilir. Tarih milletlerin sebepler zincirine dayanan belgesidir. Bir belge yorumlanrken devrin ahlk, iktisat ve toplum psikoIojisiyle ilikileri kurulmaldr. Tarih olaylar birbirinin benzeri olarak tekerrr eder; benzer sebepler benzer sonular dourur. Ancak bu gr, bn Miskeveyh'in determinist bir tarih anlay sergiledii anlamna gelmez. (bn Miskeveyh, 1987, s.1; Khan, 1969, s., 710-730) Ona gre tarih, esas anlamn insan zihninden ald iin insan zihninin geliimine ve deiimine paralel biimde deiken ve hareketlidir. bn Miskeveyhin tarih yazm ile ilgili nemli bir dipnot da udur: Tecrib'l-mem'de Hz. Muhammed dhil hibir peygamberin tarihine yer vermez.

BN HALDUN
slm ilim geleneinde tarih dncesi bakmndan en mehur ve en etkili isim hi phesiz bn Haldundur (. 808/1406). bn Haldun 1 Ramazan 732'de (27 Mays 1332) Tunus'ta dodu. lk bilgileri babasndan ald, daha sonra Kur'an' ezberledi, kraat ilmini rendi ve limlerden Arap dili ve edebiyat konusunda dersler ald. Ayrca Sahh-i Mslim, el-Muvatta ile Ktb-i Sitte'nin dier kitaplarnn baz blmlerini okuyup fkh tahsil etti. Abdlmheymin'den hadis ve siyer, Zevv'den kraat, Satt'den fkh, bil'den fkh usul, kelm, mantk, felsefe ve matematik dersleri ald. Fahreddin er-Rz'nin kelm ilmindeki usuln rendi. Yetitii siyas ve itima ortam bn Haldun'un ilm kiiliinin olumas bakmndan byk nem tar. Onun zamannda Tunus'ta Hafsler, Fas'ta Mernler, Tilimsn'da Abdlvdler, Endls'te Nasrler Msr'da Memlkler ynetimdetdi. Kuzey Afrika ve Endlsteki devletler hem birbiriyle mcadele ediyor hem de kendi ilerinde sk sk taht kavgalarna giriiyorlard. Merni, Hafs ve Abdlvd hanedanlarnn ynetiminde bazan sultan ve emrler kadar etkili olmu, iktidarlarn el deitirmesinde nemli roller oynam, bu zelliiyle hem desteine ihtiya duyulan hem muhalefetinden korkulan bir kii durumuna gelmitir. Devletin en st kademelerinde bulunma hrs takibata uramasna, srgn ve hapsedilmesine sebep olmutur. Skntl baz dnemleri olmakla birlikte ounlukla saray ve konaklarda refah iinde itibarl bir hayat srmtr. Dier taraftan sk sk kabileler arasnda gzlemlerde bulunarak bedev kabile hayatn yakndan tanmtr. nl Mukaddime'sini, tarih dncesine dair grlerini ve umran ilmini byle bir bilgi ve deney birikimiyle yazmtr. Devletlerin ykseli ve

204

dlerine dair bu kiisel tecrbesi bn Haldunun tarih dncesi konusundaki analizleri bakmndan son derece belirleyicidir. Bylesi bir yaam tecrbesi toplumsal deiimi merak ettiren fikr ereve veyaratc gc vermitir. Toplumsal deiimi kendisine aratrma konusu yapm, bu deiimin sebep ve sonu ilikilerini teorik bir ereve iersinde aklamaya almtr. bn Haldunun tarih anlay da bu arka planda anlalabilir.

Tarih Anlay
bn Haldunun tarih anlaynn, zahir grn itibariyle eski zamanlardan, devletlerden ve nceki alarda meydana gelen olaylardan haber vermekten daha fazla bir ey olmadn syledii klasik tarih anlayndan farkllatn dikkatle vurgulamamz gerekmektedir (Mahdi, 1957, s. 70). Onun gznde tarih ilmi, sadece olaylarn kaydedilip aktarlmasndan ve rivayet edilmesinden ibaret olmayp, artk teorik ve kavramsal bir almaya dnmtr. Tarihin zahirinde grnen olay ve hallerin arkasndaki aklayc derin sebeplerin tespit edilmesi bu ilmin en nemli vazifesi olmutur (Husr, 2001, s., 128; Fahri, 1987, s. 260). Bylece sebeplilik ilkesi teorik bir erevede mran, mrann halleri, bedev ve hadar, asabiyye gibi zgn kavramsallatrmalarla tarih ve topluma titizlikle uygulanr (bn Haldun, 2005, s. 13-14; Uluda, 2004, s. 159, 198-200). bn Halduna gre tarih, sadece gemi zaman ierisinde olan olaylarn d grnleriyle tasvir edip anlatmak olmamaldr. Hlbuki tarih ayn zamanda, i sebepleri bakmndan tarih; dnmek, hakikati aratrmak ve olaylarn sebeplerini bulup ortaya karmaktr. Olan eylerin ilkeleri incedir, hadiselerin keyfiyet ve sebepleri hakkndaki bilgi derindir. te bunun iin tarih asil ve hikmette soylu bir ilimdir. Bundan dolay hikmet grubunu tekil eden ilimlerden saylmaya layk ve mstahaktr. Bu alntda bn Haldunun tarih ve sebepler arasnda kurduu ilikiye ve bundan dolay tarihi nasl hikem ilimler grubuna dahil ettiine dikkat edilmesi gerekir (bn Haldun, 2005, s. 13-14; Uluda, 2004, s. 158-160). bn Haldun Mukaddimenin altnc blmnn otuzuncu faslnda felsefeye dorudan eletiriler yneltecektir. Bu husus oradaki konumuyla grnte de olsa bir eliki olarak durmaktadr (Rosenthal, 1971, s. 116). Dier taraftan, bn Haldunun yeni tarih anlayna verdii nem ayrca tarih kitabnn bizzat kendi isminden de anlalmaktadr. Bu bakmdan Mukaddimenin kendisine bir giri olarak yazld Kitbuliber ve divnul mubteda vel-haber f eyymil- arab vel- acem velberber ve men aarehum min zevs-sultanul-ekber olduka ilgintir. Bu balktaki iber kelimesi dikkatlice seilmi gzkmektedir. bn Haldun bu kelimeyi dnme, akl yrtme ve ibret anlamlarnda kullanmaktadr. Bylece iber tarihi olaylardan onlarn tabiatlarna ve sebeplerine doru bir dnce yolculuu olmaktadr (Mahdi, 1957, s. 70). bn Haldunun yeni oluturduu tarih anlay takliti ve asalak tarihiler diye betimledii dier bir grup tarihiyi eletirisinde de kendini gsterir (bn Haldun, 2005, s. 1415,). Bu tip tarihiler olaylarn ve ahvalin sebeplerine dikkat etmeyip yeterince incelemede bulunmamaktadrlar. Bundan dolay da sama ve anlamsz rivayetleri terk etmemektedirler. Onlar, sebep-sonu ilikilerine dayal teorik ereveleri olmadklar iin ve zamann deitirdii toplumun hallerinden habersiz olup yeni nesillerin ve milletlerin deien adet ve alkanlklarndan habersiz kaldklar iin tarihi tahkiki yeterince iyi yapamamakta ve rivayetler arasnda ayklamaya az bavurmaktadrlar. Btn bunlarn sonucu olarak ise bu tr tarihilerin haberleri hata ve yanl bilgilerle dolu olmaktadr. Onlar ulatklar btn rivayetleri doru, yanl,

205

gerek vehim ayrt etmeksizin nakletmektedirler. Hlbuki bn Halduna gre mrann bir takm tabiatlar vardr. Haberlerin buna uygun olup olmad aratrlp ayrt edilmelidir (bn Haldun, 2005, s. 37-9; Uluda, 2004, s. 200). bn Haldun bylece tarih anlayn eletirirken, mran dedii ilimle yeni bir bak as getirir (bn Haldun, 2005, s. 37-8). Yeni tarih anlay ve buna bal olarak mran ilmi rivayet aktarm olmaktan ziyade akl, hikemi yani felsefi bir disiplin olarak kurulmaktadr. Aristocu anlayla mukayeseli dnldnde, artk tarih ve toplum bir varlk alan olarak ele alnmakta, (Grgn, s. 544) aynen doada olduu gibi bu varlk alannda da sebeplilik ilkesinin iledii, toplumun deiim doasnn bulunduu ve bu deiim hallerinin bedevi-medeni, asabiyet, mlk, mran gibi teorik kavramlar etrafnda aklanabilecei iddias sergilenmektedir. bn Haldunun yaklamnda bu deiim, pozitivist tarih anlayndaki gibi ilerlemeci bir evrimci izgi izlemez. Aksine bu deiim dairesel bir dng eklinde gerekleir. Ayrca onun yaklam Tanry dlayan kat bir kaderci anlayndan da uzaktr (Busch, 1968, s. 317-21). bn Haldunun el-beri alt ana blme ayrlr. Mukaddimeye ayrlan 1. cildden sonraki ikinci kitab, balangtan bn Haldun'un zamanna kadar milletlerin ve hanedanlarn, bata Araplar olmak zere onlara komu olan Nabatler, Srynler, Farslar, yahudiler, eski Msrllar, Yunanllar, Rumlar. Trkler ve Franklar gibi milletlerin tarihini kapsar. Eserin Il-V. ciltlerini oluturan bu kitapta bn Haldun ksaca Hz. Peygamber, Hulefyi Ridn, Emevler ve Abbasler, Dou slm dnyasndaki dier mslman yenetimlerin tarihine yer vermitir. bn Haldun, el-ber'in fazla zgn kabul edilmeyen bu blmn yazarken geni lde Taber ve Mes'd gibi tarihilerin verdikleri bilgileri aktarmakla yetinmitir. Bununla beraber bu ksmda yer yer gzel analizlere, mkul aklamalara ve gereki yorumlara da rastlanr.
bn Haldunun gre tarih anlay nasldr?

mran lmi
bn Haldun Mukaddime isimli eserinde, her eyden nce mran olarak isimlendirdii yeni bir ilim ve perspektif ina eder. mran ilmi her ne kadar kelm, fkh, siyaset felsefesi, ran nasihatname gelenei (bn Haldun, 2005, s. 40- 1; Uluda, s. 2056) gibi farkl disiplinlerden istifade ederek oluturulsa da, vurgulamalarndan anlald zere temelde tarih disiplinin bir uzants eklindedir. mran ilmi tarihte olup bitenleri ve toplumlarn bana gelenleri ve gelecekte olabilecekleri anlama hususunda genellemeler yaplabilecek tarzda bir bak as gelitirebilmeyi kendisine grev edinmektedir. bn Haldun filozoflarn doaya uygulad sebep-sonu ilikisini daha soyut bir dzlemde yani tarih, toplum ve gelecek boyutunda uygular.
mran ilmi gnmzdeki tarih felsefesi, sosyoloji ve medeniyet tarihi almalarna belli noktalardan benzese de, birok hususta ayrdr. Kavramn kendisine has bir ierii vardr.

Bu ilim, lemin mranndan ibaret olan insan toplumunu ve ona tabiat gerei arz olan halleri, bu hallerin zorunlu sonularndan ibaret olan tarihi ve tarihin hakikatini konu edinmektedir. mran ilminin amac, insanlar taklitten kurtarp daha nce olmu bitmi olanla daha sonra olacak olann

206

anlalmas konusunda bir bak as kazandrmaktr. bn Haldun, bu olu ve bozulu leminde kalc olan tesbit ederek olup bitenin (kinat) kendisine dayand esaslar ortaya karmak, bylece hem gemiin hem de gelecein anlalmasn mmkn klacak bir ilim aray iindedir. mran, konusu, amac ve yntemiyle yeni ve bamsz bir bilim olarak ina edilir. Bu bilim toplumun zorunlu hallerini ele alr. Bylece insann tarih iinde toplumsal varlk oluunu ve toplumsal deiimi inceleme konusu yapar. bn Haldun toplumlarn tabiatlarnn deitiini tespit eder. Sre ierisinde bu deiimin insanlarn tabiatlarna, ehirlerin sosyal yaplarna ve devletlerin siyas dinamiklerine de sirayet ettiini belirtir. bn Haldnun insann alkanlklarnn onun ikinci tabiat olmas sznde de iaret ettii zere, sosyal ve siyas yaplara paralel olarak insan tabiatnn da deiime uradn belirtir. Bu balamda insan tabiatn dinamik bir ekilde anlamaktadr. bn Haldun deiim srecinin son derece yava gerekletiini ve o srecin bizzat iinde yaayanlarn bile bu sreci alglamalarnn ok zor olduunu, dolaysyla srecin geri dndrlemez olduunu iddia eder. bn Haldn, deiimi ok anlaml olarak kulland asabiyet kavram etrafnda aklar. bn Haldn asabiyetle tarihsel deiimi izah ederken, onu sistemdeki dier tm belirleyicilerle ilikili dhil bir deiken olarak ele almtr (Kayapnar, 2006, s. 83-114). bn Haldun birazdan daha yakndan greceimiz ekilde, tarihte olaylar sebep-sonu ilikisi ierisinde ele alr, bunu bir metodolojiye balar. Tarihsel olgular mran ilmi ismini verdii teorik kavramsal bir erevede anlamlandrr. leyiindeki akli temeller bakmndan mran ilmini tarihin olduu kadar felsefenin de bir ksm olarak grr. bn Haldun iki tr varlk alanndan bahseder. Birincisi unsurlar lemidir. Bu alan aratrmak fiziin ve ksmende metafiziin grevidir. kincisi ise havadis yani olaylar lemidir. Yani tarihte ve bugn ortaya kan topluluklar, insanlarn ihtiyalarn giderme yollar, siyasal ynetimler, bunlarn ykseli ve dleri, ehirler, ehirlerde retilen zanaat ve sanatlar, ilimler ve benzeri bir ok konu havadis alemini oluturmaktadr. Bu alan aratrmak ise mran ilminin grevidir. nsan hi phesiz bir ynyle tabiatn bir parasdr. Bu bakmdan fizik ve onun alt kollar olan biyoloji tarafndan incelenir. Ama havadis lemi dorudan insana bal ve bamldr. Ancak insanla var olabilir, ayn ekilde insan da yalnz onunla vardr. nsan akl ve irade sahibi olmas sebebiyle unsurlar leminden ayrlr. nsan akl ve iradesine dayanarak fiiller ortaya koyar. Bylece toplum halinde yaama ve evresini imar etme imknn elde eder. (bn Haldun, 2005, s. 45- 6; Uluda, s. 2134) nsan hafza ve kaydetme zellikleriyle yaadklarn kendisinden sonra gelen nesillere aktarabilir ve muhafaza edebilir. Bylece havadis leminin kayd olarak tarih ortaya kar. Sonu olarak insan hem toplumsal hem de tarihsel bir varlk olmu olur. Dier bir ifadeyle tarihsel birikim veya durum insan bireyinin gelecek yaam tarzn belirler. nsanlarn birlikte yaama zelliinden asabiyet, mlk, devlet, bedevi ile ehirli yaam, kazan, geim yollar, sanaatlar, ilimler gibi birok olgu ortaya kar. mran ilmi bu halleri ve bunlarn nedenlerini kendisine inceleme konusu yapar. nsanlar saydmz snf ihtiyalarn karlamak iin tabiat zerinde eylemlerde bulunur. Bylece insanolu dier tm canllardan farkl olarak evresini iinde bulunduuyu doay akl, tarihsel birikim ve iradesi araclyla yeniden ina eder. bn Haldun buna imar eklinde isimlendirir. mran da bu ina neticesinde ortaya kar. bn Haldun siyasal organisazyonlarn sona ermesiyle belli insan topluluklarn meydana getirdii mrann yok olduunu tespit eder. nsanlk tarihinde mran halden hale

207

geer. (Arslan, s. 923). mran akl ve irade varl insann bir retimi ve eseridir. mrann ahvalinin deimesiyle tarih-toplumsal varlk da deiime urar. bn Haldunun burada gzlemledii dier bir nemli husus deien mrann ayn zamanda bu mran ierisinde yaayan insanlarn da tabiatlarn zamanla deitirmesi olgusudur. Mesela bedevi toplumdan gelen bir kiinin ehire tanmasyla alkanlk, huy ve karakterinin zamanla deimesi bunun en gzel rneidir. (bn Haldun, 2005, 95-100; Uluda, 2004: 269-75). bn Haldun mran ilminin konusu olan tarih-toplumsal alann doal varlk alanndan tamamen ayr olduunun farkndadr. Bu ayrm birincisinin itibar oluundan kaynaklanr. Bu alannn asabiyet, mlk, g gibi temel unsurlar insanlarn kabullerine dayanmaktadr. Mesela doadaki bir ta varln insanlarn kabllerinden almaz. Ama mrann konusu olan asabiyet veya yneticinin gc insanlarn kabullerine ve deer vermelerine baldr. Bu haller insanlarn kabul ve deerleriyle var olur, onlar yitirdiklerinde de yokolurlar. Fakat insanlarn kabulleriyle mrann halleri var olduktan sonra doadaki varlklar gibi srekli geerli hale gelirler. Geriye dn de mmkn deildir. Oluan siyasi ve sosyal yaplar insanlara kendilerini zorunlu olarak kabul ettirirler. Nitekim gebelikten ehirli olan kii ehirdeki tm sosyal ve siyasal yaplar kabul etmek zorunda kalr. Mesela gebe iken zgrlne dknken ehire geldiinde bu zgrl snrlanmaya balar. ehirdeki otoriteleri ve onlarn kurallarnn kabul etmek zorunda kalr. Yaam biimi deiir. nsann doal hali ve bu haldeki zgrlk ile sonradan kazanlm tabiatlar ve bunlarn ortaya karm olduu snrlanmlk arasnda bir atma halinin bulunduunu da bn Haldun tespit eder. bn Haldunun tarih anlayn, mran ilminin konularn, amacn tespit ediini ve dier bilimlerden nasl ayrdn grdkten sonra onun toplumu nasl temellendirdiini ve bundan sonraki srelerin geliimini grebiliriz.

bn Halduna Gre Rivayeti ve mran lmine Sahip Tarihilerin Mukayesesi

Rivayeti tarihi ile mran ilmine sahip tarihi arasndaki farklardan tanesini saynz.

208

Toplumu Temellendirii ve Devletin Ortaya k


bn Haldun tasvir ettii tarih almasna ve mran ilmine teorik bir giri olarak toplumu temellendirir. Bu balamda toplumun ortaya kn iki ana noktadan yola karak aklar. Birincisi Aristocu kklere sahip olup insann doas gerei dayanmaya ve paylamaya ak olduu kabul ve nermesine dayanmaktadr. (bn Haldun, 2005, 45-46; Uluda, 2004: 213-214). Ayrca bu temel Frb ve bn Sn gibi kendisinden nceki Me filozoflar tarafndan da vurgulanmtr (Rosenthal, 1996: 124). kinci aklamas ise ilk ada ksmen sofistlerde, daha sonra gerek Makyavelli ve gerekse de Hobbesta gzlemleyeceimiz yaklama daha yakndr. bn Haldun insanlarn hayvani bir ynnn bulunduunu ve birbirlerine zarar verdiklerini, aralarnda atma halinin bulunabildiini, bundan dolay da bir otoriteye ihtiya duyduklarn belirtir. Bu durum ise toplumsal yaamay zorunlu hale getirmektedir. (bn Haldun, 2005, 46-47; Uluda, 2004: 215216) Belirttiimiz gibi insann toplumsal bir varlk oluu bn Haldun'un dncesinin hareket noktasn tekil eder. nsan ancak bir toplum ierisinde ve sosyalleerek var olur. nsan doas gerei hem beslenmeli, korunmal, hem de varln devam ettirebilmek iin cann ve sahip olduu eyleri muhafaza etmek zorundadr. nsann tm zorunluluklar yerine getirebilmesi ancak bir toplum ierisinde ve dayanmayla gerekleebilir. Dier bir ifadeyle insan ancak bir toplum ierisinde her trl varoluunu gerekletirebilir. Toplum iinde yaamak ise, insanlarn yalnz belli meknda bir arada yaamalar deil, ayn zamanda bir dzen ierisinde yaamalarn zorunlu klar. nsann varlnn devam iin yaplmas gereken, gda temini, iklimin zor artlarna hazrlk, d saldrlara kar savunma gibi iler dzenin niin kurulmas gerektiinin cevabdr. zellikle d tehditlere kar savunmay herkes ayn gte yapamayaca iin aralarnda bir i blm ve otoritenin tesisi zorunlu olur. Dolaysyla insanlar ayn zamanda birbirlerinin dman olduundan savunma gcne bylece de toplum halinde yaamak zorunda kalrlar (bn Haldun, 2005, 45-46; Uluda, 2004: 213-214). nsanlarn toplum halinde yaam formlar ise temelde bedevi ve hadar olmak zere iki eittir. bn Haldun, tarih dncesi asndan akl birikimi ve gzlemlerini tarihin temel sorunlarn izah etmek iin seferber edip tarihi olgular izah iin teorik bir ereve kurar ve orijinal kavramsallatrmalarda bulunur. Bu kavramlardan ikisi de bedevi (gebe) ve hadari (yerleiklik/ehirli) kavramlardr. bn Haldun bu iki kavram erevesinde tarihte dnya zerinde iki tr yaama biimi ve bunlara bal olarak da farkl ahlak, kurum ve zelliklerin olutuunu tespit eder. Onun ayrmnn temelini insanlarn ihtiyalar ve bu ihtiyalar karlama biim ve yntemleri oluturur (bn Haldun, 2005, s. 127-8; Uluda, 2004, s. 323- 4). bn Haldun fkh literatrnden de istifade ederek insanlarn ihtiyalarn e ayrr. Bunlar 1) zarur, 2) hc ve 3) kemali ihtiyalardr. Zarur ihtiyalar insann yaamn srdrebilmesi iin zorunlu yiyecek, giyecek, barnma ve korunmadan ibarettir. Hc ihtiyalar ise insann yaam iin zorunlu olmayan fakat insann varln kolaylatran ve insann gelecek ihtiyalar bakmndan nemli olan ihtiyalardr. Kemal ihtiyalar ise gelecekteki ihtiyalarn karlama konusunda belli bir noktaya gelmi olan insanlarn estetik ve baka kayglarla gelitirdii hususlardr. bn Haldun gebe ve ehirli insanlarn bu ihtiyalarn karlamada farkllatn gzlemler. lerinde yaadklar doa ve iklim artlar insanlarn bu tabii

209

ihtiyalarn karlama yntemlerine etki etmektedir. Ayrca sahip olduklar imknlar bu ihtiyalar elde etme seviyelerini de belirlemektedir. Bedevler ellerindeki imknlar snrl olduu iin zaruri ihtiyalarla yetinmek zorundadr. ehirli ve yerleik insanlar ise hc ve kemal ihtiyalara da ulaabilmektedir. Zaten insanlar ehirli ve yerleik kltre hem zaruriyi daha kolay elde etmek ve hem de hc ve kemal ihtiyalara ulaabilmek iin geerler. (bn Haldun, 2005, s. 128-38; Uluda, 2004, s. 324- 334). bn Haldunun htiyalar emas

emada ihtiyalar aadan yukarya temel ve zorunlu ihtiyalardan lks ihtiyalara doru sralanmtr.

Bedev yaam temelde tabiatn sunduu imknlara dayanr. Gebeler doann verdikleri zerinde hemen hemen hibir ilem yapmadan ihtiyalarn giderirler. Bunlar ise o corafyada bulunan bitki ile hayvanlar olup bir de kendilerinin yetitirdikleri hayvanlardr. Gebeler bunlardan elde edilen yiyecek, giyecek ve dier eyalarla ihtiyalarn karlarlar. Yaam biimi byle olduundan dolay gebe vermeden almay temel ilke edinmitir. Gebe, doann kendisine sunduu nimetlerle yetinir. Onlar tkettikten sonra yeni kaynaklar bulmak iin zorunlu olarak g eder. bn Halduna gre gebelik insanlarn birlikte yaama biimlerinin ilk ve ncelikli eklidir. Gebenin herhangi bir yerde uzun sre kalmas mmkn deildir. nk doal olarak nfusun artmasyla doann sunduklar bitmektedir. Ayrca gebeler kendi varlklarn devam ettirmek iin hayvanlarla beraber yaarlar. Ayrca onlar kendi varlklarnn devamna yardmc olan koyun, at, deve gibi hayvanlarn da ihtiyalarn karlamak zorundadrlar. Bu sebeple srekli yer deitirmek zorundadrlar (bn Haldun, 2005, s. 129- 130; Uluda, 2004, s. 324- 326). bn Haldunun en zgn katklarndan birisi insanlarn temel yaam biimleriyle onlarn karakterleri arasndaki ilikiyi gzlemleyip kavramsallatrmasdr. Dier bir ifadeyle insanlarn ihtiyalarn karlama biimleri, alkanlklarn ve sonra da karakterlerini belirlemektedir. Nitekim gebeliin en belirgin zellii zor artlarda hayat srdrme mcadelesi verilmesidir. Gebelikle hayat mcadelesi ift ynl olarak gerekleir: lki yiyecek, iecek gibi insann zorunlu biyolojik ihtiyalarnn temini; ikincisi ise d tehditler ile dmanlardan korunma yani gvenlik. Bu iki temel ihtiyac karlamak insanlar aras daynmay zorunlu klar. Dier taraftan insan doas ayn zamanda hkmetme arzusuna da sahiptir. Bu durumda gebelik toplumsal yaamay, asabiyeti (toplumsal dayanmay) ve sonunda da hkmetme arzusunu ortaya karr. Bu da otorite veya iktidarn oluumuyla sonulanr (bn Haldun, 2005, s. 148- 49; Uluda, 2004, s. 34849).

210

Gebe Yaamn Temel zellikleri


htiyalarn karlamalarna bal olarak oluan yaam artlarnn gebelerde oluturduu temel zellikler unlardr: 1) zgrle dknlk, 2) gl asabiyet, 3) doal ve dayankl olmalar 4) ilerini kendileri grmeleri, 5) cesaret, 6) iyilie daha meyyal olmalar. 1. zgrlk: Gebe topluluklar insann ilk haline yakn yaadklar iin doal ve zgrdrler. htiyalar en alt dzeyde olduklar iin bakalarna bamll en alt dzeydedir. kincisi zgrln snrlanmas st otoritelerin ynetme ve dzenleme amacyla kurallar koymasyla olur. Bu ise ehirli topluluklarda ortaya kar. 2. Gl asabiyet: Gebe topluluklar doadan ve d dmanlardan kaynaklanan tehditlerin stesinden ancak birbirlerine tutkunluk ve gl bir dayanma ruhu ile aabilirler. Asabiyet bylece oluur (bn Haldun, 2005, s. 134- 37; Uluda, 2004, s. 330-33). 3. Doal ve dayankl olmalar: Doal olmalar gebeliin insanln ilk yaama biimi olmasndan kaynaklanr. nsanlar, yiyecek iecek gibi ihtiyalarn doada bulduklar eylerle temin ederler. Dayankllk ise gebelerin tabiatn zor yaam artlaryla mcadelesinden kaynaklanr. 4. lerini kendileri yapmalar: Bu durum gebe yaam biiminin sunduu az imknlardan kaynaklanr. htiyalarn karlamak iin detayl bir i blm olmad iin hemen hemen tm ilerini kendileri yaparlar. Savunma, elbise, yemek ve iecek temini gibi tm ileri gebe insan kendisi temin eder. Ticarette bu yzden snrldr (bn Haldun, 2005, s. 133- 34; Uluda, 2004, s. 329-30). 5. Cesaret: Bedeviler ilerini kendileri yaptklar iin savunma iini de kendileri stlenmilerdir. Bundan dolay srekli silahla dolarlar. Doann ve dmanlarn tehditlerine kar srekli kar koyunca metanet ve cesaret bedevinin tabiat haline gelir. (bn Haldun, 2005, s. 133- 34; Uluda, 2004, s. 329-30). 7. yilie daha meyyal olmalar: Gebeler ftrata daha yakn bir yaam izgisine sahiptirler. Dolaysyla insan douu itibariyle iyidir. Gebe yaam tarz ve ihtiyalar onun ftratndan uzaklattmaz. kinci olarak gebe insann ihtiyalar daha az olduundan dolay dnyadan beklentisi ve hrs daha azdr. Lks ve ehvete dalmadndan arzularnn peinden koup akln ve kalbini bunlarn peinden koturmaz (bn Haldun, 2005, s. 131- 32; Uluda, 2004, s. 325-26).

ehirli Yaamn Temel zellikleri


bn Haldunun ihtiyalarn karlamalar temelinde ikinci grd yaam biimi hadar veya ehirli yaam biimidir. ehirli yaam biimi ikincil bir yaam biimidir. Ancak bedevi yaam biiminden sonra ortaya kabilmitir. ehirli yaam biimi zamann gemesiyle insanlarn doalarnda belli karakterler oluturur. ehirlilerin temel zellikleri ise unlardr: 1) Bamllk ve snrlanmlk, 2) zayf asabiyet, 3) rahat yaama almlk, krlganlk ve tembellik 4) i blm ve uzmanlk, 5) korkaklk, 6) iyiliklere duyarszlk. bn Haldun tarihin oluumunda gebe ve ehirli topluluklar arasnda srekli bir atma olduunu gzlemler. Bu atma tabii ve zorunludur.

211

bn Haldun'a gre bedeviler hayat artlar gerei cesur ve hemen btn ilerini kendileri gren insanlardr. ehirli insanlar ise i blm yapp sadece bir konuda uzmanlamlardr. Bunlar, gvenlik de dhil olmak zere btn alanlar ya bakalarna veya bir otoriteye devretmilerdir. Sonuta ise dayanksz ve konfor dkn olurlar. Gebeler sadece zorunlu ihtiyalar dnrken yerleik kltre geenler, giyim iin elbise, ikamet iin ev gibi hac ihtiyalara da ynelirler. Bu noktada retkenlii arttrmak iin i blm zorunludur. ehirli bir yaam tarznn getirdii dzene uyma zorunluluu ve toplumsal i blm neticesinde ortaya kan rahat yaama tarz insanlarn karakterlerinde olduka nemli farkllklar meydana getirir. bn Haldun ehirlere hkim olan siyasal ynetim biimlerinin de insanlar zerinde kalc huy deiikliklerine neden olduunu belirtir. Mesela zulmn hkim olduu zorbala dayal ynetimlerde insanlarn teebbs kabiliyeti yok olur. Bu insanlar zamanla korkaklar. Ayrca i blm sebebiyle savac zelliklerini de kaybeder (bn Haldun, 2005, s. 128- 37; Uluda, 2004, s. 323-34). Ayrca ehir hayatnda insanlarn birbirlerine zarar verebilmeleri mmkn olduundan dolay yneticiler tedbirler alp kurallar koymutur. bn Haldun yneticilerden kaynaklanan zulmleri ise istisna grr. Devletin uygulayabilecei zulmlerin nasl kontrol altna alnabilecei konusu bn Haldunun ilgi alanna girmemitir. Muhtemelen modern devletin kazand merkezi gle uygulayabildii yaygn zulmleri bn Haldun gzlemleyebilseydi, bunu mrann yeni bir hali olarak grp kendisine aratrma konusu yapard. bn Haldun gebe yaam biiminde bireyler arasndaki anlamazlklar itibarl, tecrbeli ve yal insanlarn zmlediini gzlemler.

bn Halduna Gre Gebe ve ehirli Yaamn zelliklerinin Karlatrmas

212

Asabiyet
bn Haldun insanlar toplum halinde yaaylarn, devletlerin ykseli ve dlerini dolaysla da tarihin oluumunda aklayc kavramlardan bir tanesi de asabiyettir. Asabiyet insann kendi akrabalarna kar duyduu yaknlk ve ballktr. bn Halduna gre Yce Allah bu dayanma duygusu ve ball insann ftratna koymutur. Gebeler arasnda tabii bir aidiyet ve ballk mevcuttur. Bu sayede d tehditlere ve vahi doadaki yaamn glklerine kar ayakta kalabilirler. Asabiyet ve nesep ba olmayan insanlar gebe halinde yaayamazlar. nk onlar zorluklar karsnda direnmeye itecek herhangi tabii bir g mevcut deildir. Asabiyet, akrabalk bann yakn ve uzak oluuna gre farkl derecelerde olur. Eer aradaki kan ba yaknsa, o kii ya da kiilere duyulan yaknlk ve yardm etme arzusu da o derece kuvvetli olur. Dolaysyla, bir kiinin akrabalar iin duyduu yaknlk hissi, kendi ailesinden balayarak en uzak akrabasna doru gittike zayflar. bn Halduna gerek ve ilk asabiyet kan bana dayanr. Fakat asabiyet itibari bir halle de gerekleebilir. zellikle insan nfusunun youn olduu yerlerde durum byledir. Ayrca bn Haldun asabiyeti kan ba ile snrlamaz. Asabiyetin snma, velayet ve szleme olmak zere manevi olarak retilebildii kanaatindedir. bn Haldunun asabiyetin etrafnda ikinci kulland kavram kaynamadr. Asabiyet sadece neseple deil ayn zamanda kaynamayla da oluur. Kyanama ise birlikte yaama, beraber savunma, srekli iletiim, beraber yetime, lm ve hastalk gibi aclar paylamayla oluur. Bylece o en knden en byne tm siyasal organizasyonlar aklayabilme gcne erimektedir. Nitekim ona gre asabiyetin kayna vahi doa artlarndaki mahrumiyet ile ddan gelen meydan okuma ve tehdittir. Bu akl yrtmeyi devam ettirdiimizde; insanlar ortak amalar ve menfaatler erevesinde snma, velayet ile szleme yoluyla kaynama oluturup yeni asabiyetler retebilir (bn Haldun, 2005, s. 135- 45; Uluda, 2004, s. 330-44). bn Haldunun asabiyet kavramyla izah ettii ballk ve dayanmay 18 yzyldan sonra oluan ulus devletlerde ve gnmzde milliyetilik, kimlikler ve ideolojiler karlamaktadr. Dier bir ifadeyle bu kavramlara bn Haldunun asabiyet analiziyle yaklatmzda hem sreklilii kurabilir hem de zengin bir anlam ieriiyle karlaabiliriz. bn Haldun gebe topluluklarn asabiyetlerinin gl olup siyasal ve ihtiyalarn temin etme bakmndan sosyal yaplar bir kvama geldiinde doal olarak mlk sahibi olmay hedeflediklerini belirtir.

Devlet ve Mlk
Asabiyet sahibi gebe topluluklar savakan, cesur, dayanakl olduklarndan mlk sahibi olmak iin ehirlere, yerleik kltrlere doru saldrda bulunurlar. Bedeviler bylece zorunlu ihtiyalarnn tesinde dier ihtiya trlerine de ulamak isterler. ehirliler savama kabiliyetlerini kaybettiklerinden, uyuuk, tembel ve birbirleriyle dayanma duygularn kaybettiklerinden gebe topluluklarn saldrlarna kar koyamazlar. Asabiyeti gl gebe topluluu hkim olma ve mlk arzusuyla gc mikatarnca ehirleri hkimiyeti altna alr. Bunun neticesinde "devlet" ve "mlk" denilen toplumsal bir varlk ekli ortaya kar. Devlet olma yoluna girmi bir asabiyet, karsnda kendisini savunacak gc olmayan bir devletle karlarsa onun yerine geer; onun hkim olduu blgelere sahip olur. bn Halduna gre tarih-toplumsal varlk alan ayn zamanda bir g oluturma

213

ve g talebi alandr. Toplum olarak yaamak gce dayanr, g de hkimiyeti birlikte getirir. Hkimiyet gc arttrr, artan g daha fazla hkimiyet talep eder; bu durum artlar ve zamann imkn verdii lde srer. Ancak sahip olunan g zaman ierisinde yok olmak zorundadr. Her ey bir sona, her son yeni bir balangca doru gider (bn Haldun, 2005, s. 148- 49; Uluda, 2004, s. 348- 49). bn Haldun asabiyetle dini davet arasndaki ilikiyi de analiz eder. Ona gre din ile asabiyet arasndaki iliki karlkldr. Bir dinin yaylmas asabiyet olmakszn mmkn deildir. Dier taraftan asabiyetin ulaaca mlk ve genilii belirleyen nemli hususlardan birisi de dindir. Dier bir ifadeyle din asabiyetin glenmesinde ve yaylmasnda olumlu roller oynamaktadr. (Husri, 2001, s. 2009) nk din insanlarn nefislerini eitmekte, kalplerini yumuatmakta ve birbirlerine kaynatrmaktadr. Nitekim Hz. Peygamberden sonra mslmanlarn hzl bir ekilde ok geni bir alana yaylmalar bylece mmkn olmutur. Fetihlerin belli bir noktada durmasn da bn Haldun yine asabiyetle aklar. Yani nesillerin deimesiyle asabiyet zayfladndan fetihler durmutur. bn Haldun gebe ve ehirli toplum yaplarna geite ve devletin geirdii evrelerde insanlarn ahlaki yaplarnn deimesini daikkatle kaydeder. Ona gre mlkn ve iktidarn sreklilii asabiyet ve gerekli ahlk zelliklerin hem sultanda hem de asabiyete mensup yelerde gereklemesi zorunludur. Aksi takdirde zulm yaygnlamaya balayp iktidar ve ynetim meruiyyetini yitirmeye balar. bn Haldun gebelerle ehirliler arasndaki bu mcadelenin dairesel ve srekli olduunu dnr. Devletlerin ve mlklerinde tabii bir mr vardr. Bunun sonucunda onlarda yklr. Devlet ve mlkn salad nimetlerle lks ve rahat dnemi ortaya kar. Refah sayesinde nfus ve asabiyette bir art grld gibi klelerin saysnda, sanatlarda ve akli ilimlerde bir art olur. Ancak bu durum zaman ierisinde zorunlu olarak devletin giderlerini arttrr. Konfora alan insanlar yaam seviyelerini drmeyi asla istemezler. Ancak devletin gelirleri snrldr. Nfusun, klelerin art ve lkse ayrlan paralarn oalmasyla devletin gelirleri giderleri karlamaz. Devlet gelirlerini arttrmak iin ek gelirler kartr. Fakat bu da toplum tarafndan zulm olarak alglanr ve honutsuzluk artar. Bundan sonra olumsuzluklar birbirini takip eder. Devleti ve mlk kuran asabiyet artk tartmal hale gelir. Olumsuzluklar ve ehirleme ile insanlarn da tabiatlar deitii iin devlet yklma srecine girer. Artk yeni bir asabiyetin ve mlkn gelme zamandr. Bu dng srekli devam eder. bn Haldun devletlerin ykseli ve d devirlerini tavrlar nazariyesi ile aklar. Devletler yaam sreleri boyunca farkl tavr, dnem ve hallerden geerler. bn Haldun sebep-sonu ilikisi ierisinde tm devletlerin bu hallerden getiini bildirir.

Tavrlar (Aamalar) Nazariyesi


bn Haldun'un tavrlar (aamalar) nazariyesi, onun tarih-toplumsal varlk alann nasl kavradnn nemli bir misalini tekil etmektedir. Bu tavrlar, ahslarn veya gruplarn planlayarak gerekletirdikleri veya planlayarak deitirebilecekleri bir ey deildir; tarih-toplumsal varlk alannn mahiyeti gerei ortaya kar ve yok olur. Bundan dolay tavrlarn farknda olmakla olmamak arasnda nemli bir fark yoktur. Baz eylerin bilinmesi, belki baz

214

admlarn daha ge veya daha erken atlmasna yardmc olur, ancak srecin tbi olduu kurallar deitiremez. nk tarih-toplumsal varlk alannn tbi olduu kurallar bu varlk alannn mahiyeti ve tabiatnn zorunlu neticesidir. 1. Kurulu ve zafer aamas: Buna gre bir devletin kurulu devri onun ilk aamasn ifade eder. Devlet bu aamada asabiyetin mterek gayretiyle ortaya kar. Zafer ve birlik aamas olup g ile iyi ahlk bir araya gelmitir. Mlk ortaya kar. Mlk bir ynyle madd, dier ynyle de manevdir. Madd ksm dorudan gce, manev ksm ahlka tekabl eder. Sadece g ile ahlkn birlemesi yeni bir varlk alann ina edebilir. Bundan dolay ilk aamasnda mlkn sahipleri dier insanlara gre imtiyazl bir konumdadr. 2. Gcn ahsilemesi dnemi: Bu srete iktidar tek bir kiinin veya ailenin elinde toplanr. bn Halduna gre bu durumda tabiidir. ktidar blnmeyi kabul etmemektedir. , ve ortakl kabul etmez. ktidarn ve tm yetkiler tek bir elde toplanr. Hkmdar iktidara ortak olaca endiesi ve lks noktasndaki taleplerinden saknarak kendi kabilesiyle arasna measafe koyar. Hkmdar gcn devam ettirmekiin velayet veya anlama yoluyla kabile d yabanc unsurlarla ynetimini yeniler. Klelerden eitim yoluyla eleman devirerek iktidarn salamlatrp yaygnlatrr. 3. mar dnemi: Bu aamada siyasi istikrar salanr. Vergiler dzenli olarak toplanr. Asker snfna ve lkenin imarna odaklanlr. Ynetimde grev alanlar byk ba ve hediyelerle mkfatlandrlr. nsanlar servet edinmeye balar. lkede yksek binalar ve prestijli yaplar yaplmaya balar. bn Haldun dnemi devletin en yetkin noktas olarak grr. Fakat dier taraftan bu dnem ayn zamanda dn de balad dnemdir. 4. Sulh ve istikrar dnemi: Bu dnemde atalardan devralnan gelenek ve kurumlar muhafaza edilmeye allr. Gelenek ve kurumlarn ortaya karan sebepler ve hedeflenen amalar unutulur. Bunlar anlam ve ilev bakmndan analiz edilmezler. Taklit ve muhafaza kayg ve duygusu hakimdir. Halbuki gelen her yeni gn yeni haller ve sorunlar getirmektedir. Yneticiler yaplarn derinlerinde gerekleen deiimleri fark etmezler. Dolaysyla tedbir de alamazlar. Devlet hem i ilerinde hem d ilikilerinde muhafazakr davranr. Yneticiler devleti mmkn mertebe atmadan uzak, bar ierisinde tutmaya alrlar. 5. zlme ve yokolu devresi: ktidar elinde tutanlar keyflik bataklna saplanrlar. Hkmdar kendi ve evresinin zevklerini tatmin etmek iin hazineyi tamamen tketir. Hem siyasal yap hem de sosyal yap tamamen kokuur. Asabiyet tamamen ortadan kalkar. Ahlaki yaplar tkenir. Bylece devlet ve mlk baka bir gebe kavmin saldrsna ak hale gelir. bn Halduna gre tm bu sreler zorunludur ve dngseldir. Bu sre Allahn kudret ve kanunlarnn zuhurudur. Baki olan sadece Yce Allahtr. (bn Haldun, 2005, 172- 87; Uluda, 2004: 386- 99)
bn Haldunun tavrlar nazariyesinde aamalar durdurulabilir mi? Niin

215

Devletin Geirdii Dngsel Aamalar emas

mrann Geliimi ve Akl limler


bn Haldunun tarih anlayn, mran teorisini grdkten sonra ilmin, retimin ve buna bal olarak akl ilimleri nasl incelediini grebiliriz. O bunlarn beeri mrann tabi bir durumu olarak ortaya ktn belirtir. limler insann dnen bir varlk olmas sebebiyle meydana gelmektedir. nsan dnme gc sayesinde yaamn srdrebilmenin ve geimini salayabilmenin yollarn bulabilmekte, bu hususta dier insanlarla yardmlap hem cinsleriyle bir araya gelmektedir. Bu balamda bn Haldun, muhtemelen zamann yaygn anlayna uygun olarak, doular ve devamllklarnn srdrlebilmesi bakmndan ilimleri bir tr sanat olarak kabul eder. limlerin neet edebilmesi, geliip ilerleyebilmesi ise ancak mrann bymesi ile mmkndr. nk ilimler de aynen sanatlar gibi ehirlerde gereklemektedir. nsanlar yaamlar iin zorunlu ihtiyalar tedarik edip fazladan bir gelir elde edebildiklerinde, kemal bakmndan ihtiya olan sanat ve ilimlere ynelebilmektedir. bn Haldun tek bana olmasa da felsefeyi de iine alan bir ekilde entelektel faaliyetlerin srekliliinin ekonomik gelimeyle yakndan alakal olduunun farkndadr. Dolaysyla felsefeyi de iine alacak ekilde ilimler ancak mrann tekml ve medeniliin artmasyla geliip oalmaktadr (Batseva, 1971, s. 122; Goodman, 1972, s. 256). bn Haldunun felsefe ile aklamalarna gelince Mukaddimenin iki ayr yerinde ayr balklar altnda akl ilimleri yani felsefeyi ele alr. Mukaddimenin beinci blmnn on nc ksmnda, kelm ve tasavvuftan sonra insann ilmi almalarnn bir paras olarak felsefeyi ele alr. Buradaki yaklam olduka objektif ve tasviridir. nsann dnce gcne sahip olmas sebebiyle akl ilimlere sahip olmasnn son derece doal olduunu ve onlarn btn insanlar iin ortak olduunu belirtir. Felsefe ve hikmet olarak isimlendirilen akl ilimler evrenseldir ve mrann balangcndan beri bu ilimler vardrlar (bn Haldun 2, s. 175- 6; Uluda, 2004, s. 870).
bn Halduna gre mrann gelimedii bir toplumda akli ilimler geliebilir mi? Niin?

216

bn Haldun Me filozoflarn taksimini takip ederek, felsefi ilimleri drt ana ksma ayrr. 1. lki akl yrtme ile bilinenlerden bilinmeyenleri karrken zihni yanl yapmaktan koruyan mantk ilmidir. Mantn yarar udur; aratrma yapan kii hangi kavram ve sonularn zorunlu veya araz olduunu bilerek aratrmasnda yanl dorudan kolayca ayrr. Sonu olarak filozof aratrma ve dncelerini son snrna kadar kullanarak olumlu veya olumsuz evrenin gerekliine ve mahiyetine ular. 2. bn Haldun akl ilimlerden ikinci olarak fizik bilimlerini zikreder. Fizik bilimler konu olarak, temel elementleri, bunlardan oluan, maden, bitki, hayvan, gk cisimleri, doal hareketleri ve kendiliinden hareket eden hayat (nefis) sahibi varlklar inceler (bn Haldun 2, 175). 3. Dnrmz nc olarak duyu tesi manev hususlar inceleyen disiplini, ilm-i ilhi, ilahiyat eklinde isimlendirir. bn Haldunun burada vurgulad ekliyle ilm-i ilhi Aristonun ve nispeten de slm Me filozoflarnn metafiziinden farkllamaktadr. Aristonun sunduu ekliyle metafizik yalnzca duyu tesi, yani olu ve bozuluun olmad ay st varlklar deil, ayn zamanda fizikte kullanlan kavram ve teorilerin de genel bir deerlendirmesi ve savunmasn ierir. Fizikte kullanlan kavram ve teorileri incelemesiyle, Aristonun da belirttii gibi en genel anlamda varl inceleyen bir ilim dal olur. bn Haldunun burada sunmu olduu yaklam daha ziyade slm Kelmclarnn yaklamna denk dmektedir (bn Haldun 2, s. 175). 4. Son olarak and ise nicelikleri kendisine konu edinen matematik ilimlerdir. bn Haldun matematik ilimlerini i) izgi, yzey ve geometrik cisim gibi srekli nicelikleri ve bunlarn birbirleriyle olan ilikilerini inceleyen geometri, ii) saylardan ibaret olan sreksiz nicelikleri deerlendiren aritmetik, iii) ses ve namelerin birbirleriyle olan oranlarn saysal olarak aklayan musk ve iv) gk cisimlerinin saysn ve hareketlerini aratran astronomi olmak zere drt ksma ayrldn belirtir (bn Haldun 2, s. 175-6; Uluda, 2004, s. 871). bn Haldun temel yedi ilmin bunlar olduunu belirtir. Saylabilecek dier ilimlerin ise bunlar ubesi olduunu belirtir. Tp, fiziin; hesap, feraiz ve alveri hesaplar matematiin; zc ilmi yani astronomik tablolar ilmi ve astrolojinin de astronominin ubesi olduunu belirtir (bn Haldun 2, s. 176; Uluda, 2004, s. 871). bn Haldun daha sonra felsefenin slm ncesi tarihsel servenini zetler. bn Haldunun gzyle felsefeye en ok fazla deer veren slm ncesi iki millet ranllar ve Yunanllar idi (bn Haldun 2, s. 176-3; Uluda, 2004, s. 871-2). Zira slmdan nce ve slmn zuhurunda devlet ve iktidar bu iki millette olup bu sayede onlar umran ve medeniyette ileri gitmilerdi. bn Haldun genel umran teorisine uygun olarak bunun sebebini bu iki milletin hanedanlklarnn son derece byk ve iktidarlarnn da srekli olmasyla aklar. Bylece felsef ve ilm gelime iin gerekli olan ekonomik zenginlii ve ilm birikimi elde edebilmilerdir. bn Haldun, Yunan ve ran ncesi ilim ve dncenin izgisini Sryaniler ve adalar Kptler ve sonrada Keldanler (Babilliler) eklinde belirtir. Kptlerin, Kurandaki Harut ve Marut kssasnn da iaret ettii zere sihir, astroloji, by ve tlsm ilimlerinde ok ilerlemi olduklarn aklar (bn Haldun 2, s. 176; Uluda, 2004, s. 873).

217

bn Haldun akl ilimler ve onlarla uraanlar vesilesiyle slma baz zararl unsurlarn da girdiini, halktan birok kimselerin bunlara meylederek heva ve nefislerinin peinden kotuunu belirtir. Fakat bn Haldun bundan sonraki tavrnn zttna bu durumlarda sorumluluu felsefeden ziyade o kt fiilleri ileyen ahslarn kendilerine ait olduunu belirtir. bn Halduna gre Mslmanlarn dinin ilk knda basit ve sade bir yaantlar vard ve ilimlerle sanatlarn neminin farknda deillerdi. Gerekletirdikleri fetihler sonucu ran ve Rum beldelerini hkimiyetleri altna alp zenginlemiler ve mlklerini glendirmilerdi. Saltanatlar ve hanedanlklar yava yava yerleip, en stn dzeyde medeniyetten paylarn alnca ilim ve sanatlarn ok eitli ubelerini gerekletirdiler. Bylece felsef ilimleri de iyice renmeyi arzu ettiler. bn Halduna gre bu arzunun olumasnn sebebi Mslmanlarn gayri mslim papaz ve keilerden felsefeye dair iittikleri ile insan dncesinin akl ilimlere olan doutan ilgi ve merakdr. Fakat bn Haldun byk lekli devletlerin var olularn devam ettirmesinde akl ilimlerin nemini pek vurgulamaz.

zet
Birn Brnnin tarih dncesinin ke talarn zetleyecek olursak; Brn geleneksel rivayeti tarih anlayndan farkllaarak tarihi akl bir birikim ve ereve iinde anlar. Tarihsel rivayetleri eletirmeyi metodik olarak kullanr. Birikimin arka plan olarak slm kltrnden, Hint medeniyetinden, Yunan Felsefe geleneinden ve bunlarn slm dnyasndaki temsilcisi olan Farabiden istifade etmitir. Yntem olarak mukayeseli tarih anlayn kullanr. Mukayese srecinde gzlemlerine bavurur. Tarihsel olgularn ve farkllklarn ortaya k srelerinde sebep-sonu ilikilerini kurar bn Miskeveyh bn Miskeveyhe gre tarihilikte ama gemi olaylar doru tesbit etmek, bunlar sebepleriyle aklamak, nihayet bu olaylara dayanp gelecek iin var saymlar retmektir. Bir belge yorumlanrken devrin ahlk, iktisat ve toplum psikoIojisiyle ilikileri kurulmaldr. Tarih olaylar birbirinin benzeri olarak tekerrr eder; benzer sebepler benzer sonular dourur. Tarih sadece gemile ilgilenmez, gemii ve bugn anlarken gelecei de belirler. bn Haldun bn Haldun rivayeti tarih anlayndan ayrlarak tahkike dayal bir tarih anlay kurar ve buna umran ilmi ismini verir. Umran ilminin amac insanlar taklitten kurtarp daha nce olmu bitmi olanla daha sonra olacak olann anlalmas konusunda bir bak as kazandrmaktr. bn Haldun toplumu insann doas gerei dayanmaya ve paylamaya ak oluuyla ve insanlarn birbirlerine zarar veriiyle aklar. Her iki halde de insanlar toplum halinde yaamaya ve otorite tesisine ynelirler. Temelde insanlar bedevi/gebe ve hadari/ehirli olmak zere iki tr yaam biimlerine sahiptir. Bu yaam biimlerini ise insanlarn ihtiyalar ve bu ihtiyalar karlama biim ve yntemleri oluturur. Bunlar 1. zarur, 2. hc ve 3. kemali ihtiyalardr. Bedev yaam temelde tabiatn sunduu imknlara dayanr. Bedevi yaam biiminde oluan temel zellikler unlardr: 1. zgrle dknlk, 2. gl

218

asabiyet, 3. doal ve dayankl olmalar 4. ilerini kendileri grmeleri, 5. cesaret, 6. iyilie daha meyyal olmalardr. ehirlilerin temel zellikleri ise unlardr: 1. Bamllk ve snrlanmlk, 2. Zayf asabiyet, 3. Rahat yaama almlk, krlganlk ve tembellik 4. blm ve uzmanlk, 5. Korkaklk, 6. yiliklere duyarszlk. bn Haldun insanlar toplum halinde yaaylarn, devletlerin ykseli ve dlerini dolaysla da tarihin oluumunda aklayc kavramlardan bir tanesi de asabiyettir. Asabiyet insann kendi akrabalarna kar duyduu yaknlk ve ballktr. Asabiyet devletlerin ykseli ve dnde hayati rol oynar. bn Haldun devletlerin ykseli ve d devirlerini tavrlar nazariyesi ile aklar. Devletler yaam sreleri boyunca farkl tavr, dnem ve hallerden geerler. bn Haldun sebep-sonu ilikisi ierisinde tm devletlerin bu hallerden getiini bildirir. Bunlar kurulu ve zafer aamas, gcn ahsilemesi dnemi, mar dnemi, sulh ve istikrar dnemi, zlme ve yokolu devresidir. bn Haldun akli ilimlerin de beeri mrann tabi bir durumu olarak ortaya ktn belirtir.

Kendimizi Snayalm
1. Umran ilminin amac nedir? a. slm medeniyetinin ortaya kn anlamak b. nsan davranlarn aklamak c. Tarihi-toplumsal varlk alanndaki deiimleri ve sreklilikleri tespit etmek d. Dini ve akli ilimlerin teekkln anlamak e. Devletlerin ykseli ve klerini aklamak 2. bn Haldunun tarih anlaynda yatan temel deer aadakilerden hangisidir? a. Hadis temelli bir tarih anlaynn gelitirilmesi b. Tahkike dayal tarih anlaynn tesisi c. Rivayeti tarih anlayn yeni bir formda yeniden kurulmas d. Tarihi olaylar Kurana gre yorumlanmas e. Tarih dncesini Yunan felsefesiyle harmanlanmas 3. Asabiyet kavram aadakilerden hangisiyle tanmlanabilir? a. Mcadele ruhu b. Yaama arzusu c. Devlet haline gelme arzusu d. Sahip olma gds e. Dayanma ruhu

219

4. bn Halduna gre devletin gcn belirleyen en nemli unsur aadakilerden hangisidir? a. Askeri g b. lkenin zenginlii c. Erdemler d. Asabiyet e. Hibiri 5. bn Halduna gre mlkn kayna aadakilerden hangisidir? a. Tahakkm b. Savalk c. Zenginlik d. Yoksulluk e. Adalet

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. c 2. b 3. e 4. d 5. a Cevabnz doru deilse mran lmi konusunu tekrar okuyunuz. Cevabnz doru deilse Tarih anlay konusunu tekrar okuyunuz. Cevabnz doru deilse Asabiyet konusunu tekrar okuyunuz. Cevabnz farkl ise Devlet ve Mlk konusunu tekrar okuyunuz. Cevabnz farkl ise Devlet ve Mlk konusunu tekrar okuyunuz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Brn geleneksel rivayeti tarih anlayndan ayrlr. Tarihi akl bir birikim ve ereve iinde anlar. kinci olarak tarihsel rivayetleri eletirmeyi metodik olarak kullanr. Son olarak ise o, yntem olarak mukayeseli tarih anlayn kullanr. Tarihsel olgularn ve farkllklarn ortaya k srelerinde sebepsonu ilikilerini analiz eder. Sra Sizde 2 bn Halduna gre tarih ilmi, sadece olaylarn kaydedilip aktarlmasndan ve rivayet edilmesinden ibaret olmayp, artk teorik ve kavramsal bir almadr. Tarihin zahirinde grnen olay ve hallerin arkasndaki aklayc derin sebeplerin tespit edilmesi bu ilmin en nemli grevidir. Tarih sebeplilik ilkesi zemininde mran ilminin sunduu imknlarla anlalmaldr. Tarihi zamann deitirdii toplumun hallerine dikkat etmeli, yeni nesillerin ve milletlerin deien adet ve alkanlklarn, mrann hallerini, bedev ve hadar yaam biimlerini dikkate almaldr. Asabiyye erevesinde gibi zgn kavramsallatrmalarla tarih ve topluma titizlikle uygulanr.

220

Sra Sizde 3 bn Halduna Gre Rivayeti ve mran lmine Sahip Tarihilerin Mukayese emasna baknz. Sra Sizde 4 bn Halduna gre tavrlar nazariyesindeki aamalar durdurulamaz. nk insann toplumsal varlnn Bundan dolay tavrlarn farknda olmakla olmamak arasnda nemli bir fark yoktur. Baz eylerin bilinmesi, belki baz admlarn daha ge veya daha erken atlmasna yardmc olur, ancak srecin tbi olduu kurallar deitiremez. Eitim ve benzeri baka tedbirlerle bu yavalatlabilir. nk tarih-toplumsal varlk alannn tbi olduu kurallar bu varlk alannn mahiyeti ve tabiatnn zorunlu neticesidir. Dier bir ifadeyle devleti oluturan asabiyyet nesillerin deimesi ve yaam biimlerinin deimesiyle zayflamaktadr. Bu duruda da ruhu giden bedenin canlln yitirmesi gibi devlet zikredilen tavrlar zorunluca yaar. Sra Sizde 5 limler insann dnen bir varlk olmas sebebiyle meydana gelmektedir. nsan dnme gc sayesinde yaamn srdrebilmenin ve geimini salayabilmenin yollarn bulabilmekte, bu hususta dier insanlarla yardmlap hem cinsleriyle bir araya gelmektedir. Bu balamda bn Haldun, ilimleri bir tr sanat olarak kabul eder. limlerin neet edebilmesi, geliip ilerleyebilmesi ise ancak mrann bymesi ile mmkndr. nk ilimlerde aynen sanatlar gibi ehirlerde gerekleebilir. nsanlar yaamlar iin zorunlu ihtiyalar tedarik edip fazladan bir gelir elde edebildiklerinde, kemal bakmndan ihtiya olan sanat ve ilimlere ynelebilmektedir. bn Haldun akli ilimlerin geliimini ehirleme ve ekonomik gelimeyle ilgili bulur. Dolaysyla mrann gelimedii bir toplumda akli ilimler geliemez..

Yararlanlan Kaynaklar
Arslan, Ahmet, (1997), bn-i Haldun, Ankara Vadi yay. Azadarmaki, Taghi, An Analysis of the roots of bn Khalduns social theory: A case study in social metatheorizing, (Ph. D. thesis) Universty of Maryland College Park, 1992. Bayrakdar, Mehmet, bn Miskeveyh maddesi, D..A., c. 20. Batseva, S. M. (1971) The Social Foundations of Ibn Khaldn's Historico-Philosophical Doctrine. Islamic Qurterly 15, no. 2. Abdurrahman Bedevi, slm Dnce Tarihi, c. 2, (ed. M.M. erif), stanbul 1990. Brun, Ahmed (1994) Ibn Khaldun: Dynastic Change and Its Economic Consequences. Arab Studies Quarterly 16, no. 2. Busch, Briton Cooper (1968), History of Religions, Divine Intervention in The Muqaddimah of Ibn Khaldun, 7/4.

221

Casewit, Stephen (1985) The Mystical side of the Muqaddimah Ibn Khaldun's View of Sufism. Islamic Quarterly 29, no. 3. aksu, Ali, (2002) bn Haldun ve Hegelde tarihte nedensellik: Aristo mirasn yeniden deerlendirmek, Divan, sa. 12. aksu, Ali, (1999) Causality in History: bn Khalduns and Hegels Transformation of Aristotelian Causes, ISTAC, Kuala Lumpur 1999. Dhaouadi, Mahmud, (1986) An Exploration into bn Khaldun and Western Classical Sociologists Thought on the Dynamics of Change, The Islamic Quarterly, 30/3. Duman, Abdullah, Ramazan Altnay, Tarihilik ve Dngsel Tarih Felsefesi Balamnda Biruninin Fihrist adl risalesi ve evirisi, Ekev Akademi Dergisi, Yl: 11, say: 30, 2007. Fahri, Macit, (1987), slm Felsefesi Tarihi, (terc., Kasm Turhan), (terc., Kasm Turhan) stanbul klim yay. Goodman, Lenn Evan, (1972) Ibn Khaldun and Thucydides , Journal of the American Oriental Society 92, no. 2. Grgn, Tahsin, bn Haldun maddesi, D..A., c. 19. Husr, St, (2001) bn Haldun zerine aratrmalar, trc. Sleyman Uluda, stanbul Dergah yay.. bn Haldun, Mukaddimet- bn Haldun, c. 1, 2005, thk., Abdul Vahid Vafi, Beyrut. bn Haldun 2, Mukaddimet- bn Haldun, c. 2, 2005, thk., Abdul Vahid Vafi, Beyrut. bn Miskeveyh, 1987, Tecribl-mem, Tahran, thk. Ebu Kasm mami, Lambton, A. (1985) State and Government in Medieval Islam. Oxford: Oxford University Press, s., 155. Kayapnar, Akif, bn Haldnun Asabiyet Kavram: Siyaset Teorisinde Yeni Bir Alm, slm Aratrmalar Dergisi, Say 15, 2006. Khan, M. S., Miskawaih and Arabic Historiography, Journal of the American Oriental Society, Vol. 89, No. 4 (Oct. - Dec., 1969) Mahdi, Muhsin, (1957) bn Khalduns Philosophy of History, London. Mohammad, Fida, (1999) bn Khalduns Theory of Social Change: A Comparisan with Hegel, Marx and Durkheim, The American Journal of Islamic Social Sciences, 15:2. Rosenthal, Erwin I. J. (1971), bn Jalduns attitude to the falasifa, Studia Semitica, Islamic Themes. Vol. II. Cambridge: Universtiy Press. Rosenthal, Erwin I. J., (1996) Ortaa'da slm Siyaset Dncesi, Trc. Ali aksu. stanbul: z yy, s. 154

222

Rosenthal, Franz, (1983) Ibn Khaldun in his Time Journal of Asian and African Studies 18, no. 3-4: 167-178. Schleifer, Aliah, (1990) Ibn Khaldun's Theories of Perception, Logic and Knowledge Islamic Qurterly 34, no. 2. Tokta, Fatih, (2004) slm Dncesinde Felsefe Eletirileri, stanbul Klasik Yay. Tmer, Gnay, Biruni, D..A., c. 6 Uluda, Sleyman, (2004) Mukaddime [Trke terc.] stanbul Dergah yay. lken, Hilmi Ziya, (1946) slm Dncesi, stanbul.

223

Amalarmz
Bu niteyi tamamladktan sonra; Batda Felsef Dncenin douunu aklayabilecek, slm Felsefesinin Batya gei yollarn ifade edebilecek, Batnn slm dncesini aktarmaya niin ihtiya duymu olduunu tartabilecek, slm Felsefesinin Bat dncesindeki yaratt gelime ve deiimi aklayabileceksiniz.

Anahtar Kavramlar
Etkileim Geliim Skolastisizm Rnesans ve Reform

neriler
Bu niteyi daha iyi kavrayabilmek iin okumaya balamadan nce; slm Felsefesinin Batya etkisi konusunda daha fazla bilgi iin Otto Spiesn Dou Kltrnn Avrupa zerindeki Tesirleri; adl kitabn okuyunuz. slm felsefesinden etkilenen batl Ansiklopedilerinden bilgi edininiz. filozoflar hakknda Felsefe

Dnce tarihinde tercmeler ve etkileim konularnda aratrmalar yapnz. Hilmi Z.lkenin Uyan Devirlerinde Tercmenin Rol adl kitabn okuyunuz.

224

slm Dncesinin Batya Etkisi


GR
slm dncesi ve biliminin Hristiyan ve Yahudi (Bat) medeniyeti iin ne anlama geldiini, u tarih tespitin en gzel ekilde ifde edebileceini dnyoruz: Bilindii gibi, slmdan nce Musevliin yaklak 2000 yllk ve Hristiyanln 600 yllk gemileri vardr. Bu iki dine mensup Yahudilerin ve Hristiyanlarn MS. 9. ve 10. yzyllarda slm dncesi ve bilimiyle tanmaya balamalarndan nce Philon (Filon), St. Augustin ve Boetius gibi kiiler hari ne bir Yahudi, ne de bir Hristiyan, szgelimi filozof, matematiki, fiziki vardr; bu birka kiinin bazlar da doutan Hristiyan veya Yahudi deil, pagan kltrde yetimilerdi ve sonradan Hristiyan veya Yahudi olmu kiilerdir.
http:// www. wikipedia org/wiki/Orta-a Felsefe

Her iki dinde bilim veya dnce, sadece kutsal metinleri anlama olarak anlald iin, sadece dogmatik kelamc (theolog) yetitirebilmilerdir.
Biz burada sadece Mslman bilginlerin ve filozoflarn felsef dncelerinin etkisinden bahsedeceiz. Matematik, fizik, tp, kimya, biyoloji gibi bilimlerdeki etkilerinden sz etmeyeceiz. Bu bilimlerde de Mslmanlarn Batya yaptklar byk etkileri vardr.

zellikle MS. 2. yzylda Hristiyanlkta papaln ve kilisenin olumasyla ve daha sonra 4. yzylda papaln konkordata sistemine gre, eitim-retimi zerine almasyla, klasik dnem Yunan ve Roma dncesinin, putperestlerin dncesi olduu gerekesiyle retilmesini yasaklamlardr. MS. 4. yzyldan itibaren MS. 10. yzyla kadar sren Bat Ortaann Karanlk dneminde, Aristo ve dier baz Yunanl filozoflarn isimleri bile unutulmutu.
De Boerin slmda Felsefe Tarihi kitabnn giri ve blmn inceleyiniz.

slm felsefesinin Batya tesiri iki ynde olmutur. Birincisi, slm felsefesi yoluyla klasik Yunan felsefesinin Batya gemesidir. Batllar, unutulmu olan Yunan felsefesini de slm bilginlerinden ve filozoflarndan rendiler. nk Mslman filozoflar daha nce Yunan felsefesini slm dnyasna aktararak, onlarn eserlerini Arapaya evirmiler ve zerlerine erhler yazmlard. Mslman filozoflarn Yunan felsefesi zerine yazdklar

225

eserleri Latinceye evirerek, batllar byk lde Yunan felsefesi geleneini bylece Mslmanlardan rendiler. kincisi, Mslman filozoflarn kendilerine has felsef dnceleridir. Mslman filozoflar felsef dnceye olduka zgn katklarda bulunmulardr. evirilerde batllar Mslman filozoflarn kendi dncelerini de rendiler. Genel olarak ifade edecek olursak, slm felsefesinin bat felsefesine katklar u alanlarda olmutur. Metafizik, mantk, ahlk felsefesi, bilim felsefesi, psikoloji ve msiki.
http://www.slmfelsefesi.net adresini konumuz asndan inceleyiniz.

SLM DNCESNN BATIYA GE YOLLARI


slm dncesi Batya birka yolla gemitir. Birincisi, Hristiyanlarn Mslmanlarla Sicilya, Endls (spanya) ve ksa sreli olarak Gney talyann fetihlerinde dorudan temasdr. kincisi, batllarn slm lkelerine eitim iin gitmeleridir. talya, spanya ve Gney Fransadan XI. ve XII. yzyllarda zengin ocuklarn slm medreselerinde okumaya gittiklerini gryoruz. Matematik, felsefe, tp ve felekiyat tahsil eden bu talebeler bir mddet sonra Batda alan niversitelerinde retmen oldular. ncs, slm eitim kurumlarnn taklit edilmesidir. slm medreselerini taklit yolu ile ilk Bat niversiteleri kuruldu. Binalarn mimar tarz, ders programlar, retim metodlar tamamen medreselerin taklidi idi. lk defa Napoli krallnda Salerno Mektebi kuruldu. Burada okutulan ilimler gramer, retorik, mantk, hesap, musiki, hendese ve felekiyat idi. Salerno vastas ile slm medreselerinden talyaya Aristonun eserleri ve erhleri girmee balad. Sicilya kral II. Frederik ilimleri himayesiyle tannmt; Napoli mektebini kurdu. Aristonun eserlerini Arapadan Latinceye tercme ettirdi. bn Sebin ile felsef mektuplamaya girdi. Castille ve Lyon kral X. Alphonse slm eserlerini tetkik ettirmek suretiyle astronomi cetvelleri yaptrd. Bu srada Padua, Napoli, Capua ve Toulouseda daha sonra Lyonda mhim mektepler kuruldu. slm ilmi talya vastas ile Fransaya ve baka Avrupa lkelerine girmiti. 13. yzyl balarnda Boulogne ve Montpellier mektepleri kuruldu. Daha sonra Paris niversitesi faaliyete balad. Bu srada ayn model zerinde Oxford ve Cologne (Kln) niversiteleri teekkl ederek slm ilmi ngiltere ve Almanyaya da sokuldu. slm dncesinin Batya geii aratrmaclarn ortaya kmasna neden oldu; bunlar slm memleketlerine giderek ahsi incelemelere baladlar. Afrikal Constantin ve Adelard ilk defa byle aratrmalara girdiler. 11. yzyl sonunda Kartacada doan Constantin btn slmi lkeleri dolat. slm limlerinin tbb eserlerinden baka Hipokrat ve Galenin Arapa tercmelerinden Latinceye tercmeler yapt.

226

Drdncs, diplomatik ilikileri. Bunlarn ilki Harun Reid ile arlman arasnda cereyan etmitir. Bilindii gibi Harun Reid ona mekanik bir alar saat gndermiti; bu olay Batda slm bilimine kar hayranlk yaratmt. Beincisi, Hal savalardr. Bu savalarda Batllar slm lkelerinden bir ok alet ve adevat, bilimsel ve felsef eseri Batya aktarmlardr. Altncs ve en nemlisi de, Arapadan yaplan tercme hareketleridir. Burada tercme hareketi zerinde ksaca duralm. Kendisi genliinde Endls ve Kuzey Afrikada Arapa renerek Mslman memleketlerde slm ilimlerini renen Papa Slyvestre Saccy, papa seildikten sonra Kuzey spanyann Rippol ehrinde, aynen Beytl-Hikme gibi 910 yl civarnda bir tercme okulu atrd. Burada Mslman bilginlerin eserlerini Latinceye evirtmeye balad. Tercme ii iin nce Arapa bilen dnemin Yahudi asll bilginleri grevlendirildi. Arapadan Latinceye tercme faaliyetleri Batda 18. yzyla kadar devam etti. XII. Ve XIII. yzyllardan itibaren Hristiyan bilginler de Arapa, hatta Trke ve Farsa renerek tercme faaliyetlerine katldlar. nl ngiliz filozofu John Locke (1632-1704) bile Arapa renme ihtiyac duymutur.
Tercme faaliyetlerini gerektiren asl nedenin ne olduunu dnnz.

slm felsefesinin Bat Hristiyan ve Yahudi felsefesine etkisi sanldndan daha byktr. Bu etki, Mslman filozoflarn eserlerinin Latince ve branice bata olmak zere, dier yerel dillere de evrilmeye baland X. yzyldan itibaren grlmeye balanm ve eitli yollar ve ekillerde t Yakna felsefesinin balangcna dek srmtr. Ortaa ve Rnesans dnemlerinde bu etki, eviriler vastasyla dorudan doruya olmutur; ister Hristiyan olsun, ister Yahudi olsun batl filozoflar ve dnrler, Mslman filozoflarn adlarn ve eserlerini zikrederek alntlarda bulunmulardr. Aydnlanma devrinde ve Descartes ile balayan ve Hegele kadar sren modern felsefedeki bu etki hem dorudan, hem de dolayl olarak devam etmitir. Dorudan, nk Ortaa ve Rnesans devrinde evrilen eserler, bu devirlerde de Batl filozoflarca biliniyor ve okunuyordu. Dolayl, nk bu devirlerin batl filozoflar, batl Ortaa ve Rnesans devri dnrleri okurken, onlar vastasyla Mslman filozoflar da az ok reniyorlard. Ne var ki Aydnlanma devri ve modern dnem batl filozoflar, artk Mslmanlarn ad ve eserlerini genelde pek zikretmeye baladlar. Mesela, Descartes gibi bir filozofun, ister Mslman olsun, ister Hristiyan olsun, faydaland filozoflar eserlerinde aka zikretmemesi adeti, ak olarak bilinen bir husustur. zellikle tercme yoluyla X. yzyldan itibaren Batya aktarlmaya balayan slm felsefesi, gerek anlamda Batda felsefi bir gelenein domasna sebep olmutur. Bunun iin, Bat felsefesinin nemli kaynaklarndan birisi ve hatta en nemlisi slm felsefesidir. slm felsefesi bilinmeden, Bat felsefesinin tarihi ve doktrinal geliimi iyice kavranamaz. O halde Bat felsefesini iyi bilmek iin, slm felsefesini iyi bilmek gerekir. Hristiyanln resmi din olarak VI. yzyldan itibaren Batya yaylmasyla, kilise ve din adamlar eskisinden daha ok felsefeye kar derin bir tepki gsterdiler; felsef dnceye ve bilime kaplarn kapattlar. Bylece Skolastik ve Ortaan en karanlk dnemi balad. Bu durum felsefe iin XI. yzyln sonlarna doru yava yava deiti. Daha nce, IX. yzyln ikinci yarsndan itibaren slm bilimine ilgi duyarak bu alandaki eserleri Latinceye evirmeye balayan Batllar, ister istemez bilim yoluyla, zamanla

227

felsefeye de merak sardlar. Mslman filozoflara, bu arada onlar vastasyla rendikleri Aristo ve Efltuna da ilgi duydular. Neticede bilimsel eserlerin yannda, srf felsef mahiyetteki eserleri de Latinceye evirmeye baladlar. Bu demektir ki, daha nce slm dnyasyla Yunan-Helenistik dnyas arasnda vaki olan kltr al-verii ve safhalar, bu defa benzer bir ekilde, Bat dnyasyla slm dnyas arasnda vaki oldu. Tercmelerle bir yandan daha nce unutulmu olan Aristo bata olmak zere baz Yunanl dnrler canlandrlrken, dier yandan Mslman filozoflarn felsefesi reniliyordu. Bylece Batda, felsef dnce yava yava XI. Yzylda olumaya balad. Hristiyan kelamclarndan Fransiskenler daha ok slm Yeni-Efltunculuuyla Augustincilii birletirirken, Dominikenler Frb ve bn Sny ve onlarn Aristoculuunu benimsiyorlard. Bu arada baz Hristiyanlar ve Batda yaayan Yahudilerin ou da, bn Rdle eildiler. Ksa zamanda beklenmedik bir inkiaf gsteren bn Rdlk zellikle kilise evrelerinin dnda etkili olmaya ve Hristiyan dogmasna ar bir darbe indirmeye balad. bn Rdn aklcl ve onun bazen yanl yorumlanmas, Batda kiliseye kar hr dncenin ve hatta dinsizlik cereyanlarnn domasn hazrlad. Bu durumu fark eden, gerek Fransisken ve gerekse Dominiken kelamclar XII. yzylda bn Rdclkle mcadeleye baladlar. Bunu yaparken, o zamanlar Batda yeni yaylmaya balayan Gazlcilii silah olarak kullanmay uygun buldular. Bu da Batda sonu gelmeyen din-felsefe atmasn balatt. Albertus Magnus ve St. Thomas gibi byk kelamc filozoflar, tamamyla, Gazlci bir pozisyonda bn Rdle reddiyeler yazdlar. XIII. ve XIV. yzyllarda Gazlcilik hakim felsefi gr olarak varln srdrrken, XV. yzylda bn Rd ve onun dourduu akmlar yava yava baskn felsefi grler olarak geliiyordu. Bu durum Rnesans ve Reform hareketlerinde byk rol oynad. Daha sonraki yzyllarda da, Gazlci ve bn Rd tutumlar kendini gstermeye devam ederken, ki bu devrin en nemli iki felsefesiydiler, Descartesin ncln yapt ve esasnda bn Rdcln uzantsndan baka bir ey olmayan akm da Kartezyanizmdir. zellikle XVII. yzylda bn Tufeylin fikirlerinin Batda reva bulmasyla Batda Aydnlanma devri olarak adlandrlan yeni bir bir devir balar. Empirizmin ve tabiatcln douuyla ve materyalizmin yeniden canlanmasyla zellikle Aydnlanma devri felsefesinin temelinde, bin Rd ve bn Tufeyl ve onlarn Batllarca yorumlanmas vardr. XVII. yzyldan sonra gelien felsefe hareketlerinde de Mslman filozoflarn tesirleri grlmeye edevam etmise de, -ki bunun en ak delili udur: Leibniz ve Clarke arasnda vuku bulan tartmalarda birincisi, bn Rdn Hristiyanla darbesini kabul etmekle birlikte yine de bn Rd ve ikincisi Gazlyi canlandrmaya almtr- bu tesirler dolayl olmutur.
bn Rdn felsefesi, kilise ve Hristiyan dnrlerinin teslise inancnn aklla izah edilemez olduunu glendirdii iin, papalk ve din adamlar onun yasaklandna dair birok ferman yaynlamlardr.

Bu sylediklerimizin, Mslman olmamzdan dolay dnlebilecek bir abartmadan kaynaklanmadn, kendisi, hl XIX. yzylda, bir bn Rdc grnmnde olan Ernest Renann u cmleleri gstermeye yeter sanrz: Ortaada Yahudilerin btn edebiyat kltrleri, sadece Mslman kltrnn bir yansmasdr. Saadiya isminin bal olduu ilk kelam hareketi, Arap tesiriyle kendini X. Yzylda, (Badat yaknndaki) Sora Akademisinde gsterdi. spanyadaki Mslman hakimiyeti de ayn neticeleri meydana getirdi. Daha X. yzyldan itibaren, Arapa Mslmanlarn, Yahudilerin

228

ve Hristiyanlarn ortak diliydi. Musa b. Meymundan beri Yahudi felsefesi sadece Araplarn felsefesinin bir yanks olmakla birlikte, spanya Yahudilerinin felsefeye eilmeleri, zellikle Saadiya tarafndan Ortadouda yaplm incelemelere verilen hzlandrmadan kaynaklandn kabul etmek gerekir. Ayn yazar unu da ilave etmektedir. bn Rdte ahsiyetleen Arap Aristoculuu, sz gelimi, Kuzey talyada tutunur ve varln tm XVII. yzylda srdrr. XII ve XIII. yzyllarda baz Cizvitler hala bn Rde hcum fikrini tayorlard. Moreri, dHerbelot, Bayle, Rapin gelenee uyarak bn Rdn mrikliini kabul ettiler. Hatta XVII. ve XVIII. yzyllarda da ayn sulamalar srarla tekrar ediliyordu. Leibniz bn Rde Hristiyan dnyasna en byk darbe yapm tehlikeli bir yazar olarak bakyor. Grld gibi, bn Rdlk, douundan beri u veya bu ekilde Batda her zaman gndemdeydi. Gerek Yahudi asll ve gerekse Hristiyan Batl filozoflar, isimlerini zikrederek veya zikretmeyerek Mslman filozoflardan olduka faydalanmlard.
bn Rdn fikirlerinin srekli gndemde olmasnn nedeni nedir?

kinci ve daha nemli bir tercme devri, XII. Ve XIII. Yzyllarda balar. Batllar bu ikinci devrede, sadece Mslmanlarn eserlerini, ounlukla Latince ve branice, ksmen de bata spanyolca olmak zere eski Franszca ve hatta Yunancaya evirmekle kalmadlar, birok Batl renci spanyada olduu kadar Kuzey Afrikadaki, hatta Suriyedeki ve randaki, mesela Mara medresesi gibi, nemli kltr merkezlerini ve medreselerine gelerek, orada renim grdler. lim misyonerleri tekil ederek eitli slm lkelerine gnderdiler ve bylece elde edebildikleri lde Mslmanlarn eserlerini tercme edilmek zere Batya aktardlar. Arap dilinin tedrisi, slm bilim ve felsefesinin daha geni apta retilmesi asndan, yeni mekteplerde de srdrld. Bunlardan en nemlisi Fransadaki Montpellier ve Paris, ngilteredeki Oxford mektepleriydi. Ayrca hkmdarlar, saraylarna bizzat Mslman alimleri davet ediyorlar ve bylece onlardan ilim ve felsefe reniyorlard. Bu hkmdarlarn en mehuru Sicilya kral Roger II (1127-1154) ve olu William I (1154-1166) idi; dier Mslman limler yannda mesela mehur lim el-dris (1100-1166) onlarn saraynda uzun zaman hocalk etmitir. Tercmeciliin yan sra birok Hristiyan ve Yahudi Batl lim, Mslman filozof ve bilim adamlarnn dnceleri zerine aratrmalar ve onlarn eserlerine erhler yaparak da, slm felsefesinin ve biliminin Batda yaylmasn saladlar. Gerek tercme faaliyeti ve gerekse aratrmalar, daha sonraki yzyllarda da devam ederek bugne kadar kesintisiz gelmitir. Batda zellikle Hristiyanln resmi din olarak tannmasndan sonra kilisenin tutumu ve yasaklar yznden felsefe ve bilim dlanm ve bylece, Batda X. yzyla kadar srecek olan karanlk Ortaa olumutur. Batllar daha nce de belirttiimiz gibi, Yunan ve Helenistik felsefeyi ve bilimini tamamen unutmutu; ne Aristonun ne Efltunun, ne klidin ad biliniyordu. Buna karlk, bunlar ve dierleri ancak slm medeniyetinde yaama hakk bulmulard. Batllar, onlar tekrar, ancak XI. Yzyln sonlarndan itibaren slmdan yaplan tercmelerle yeniden renmeye baladlar. Dolaysyla tercme faaliyeti, batllara sadece Mslman alimlerin ve filozoflarn kendi zgn grlerini tanmalarn salamakla kalmad, onlar vastasyla eski Yunan ve Helenistik mirasnn da tannmasn salamtr. O halde denebilir ki, Batda bilim ve felsefenin yeniden douu tamamen slmn tesiri ile olmutur.

229

Batllar 16. yzyldan sonra faydalandklar Mslman filozoflarn dinlerini niin zikretmiyorlar?

BATI FELSEFESNE ETK EDEN MSLMAN FLOZOFLAR


Burada, daha nce de belirttiimiz gibi, Bat Felsefesine sadece nemli derecede tesir etmi olan Mslman filozoflar ve onlarn Latinceye ve braniceye tercme edilen felsef eserleri sz konusu edilecektir. Dolaysyla tesirleri az ve srekli olmayan Mslman filozoflardan bahsedilmeyecektir.
D.M.Dunlopun Arabic Science in the West adl eseri tavsiye edilir.

Kind
lk Mslman filozof ve bilim adam Kindnin bilimci ve filozof olarak Bat dncesine ve bilimine o kadar etkisi olmutur ki, byk Latin dnce tarihisi G.Cardano, De Subtilitate adl eserinde onun kendi devrine kadar gelip geen dnyann en mehur oniki harikasndan biri olduunu zikreder. Batda Latinler arasnda Al-Kindus olarak mehurdur.

Kindden Tercmeler
a. Kindnin Latinceye evrilen Eserleri 1. Risle fi Mhiyetil-Akl: ki kez Latinceye evrilmiti ve ksa adyla De Intellectus olarak mehurdu. Birincisi, Gerardo da Cremona tarafndan yaplmtr: Verbum Jacob Alkindi de Intentione Antiquorum in Ratione adyla; kincisi Johannes Hispanesis: Liber Alkindi de Intellectu et Intelleto adyla. 2. Fil-Cevhiril-Hamse: De quiqpue essentiis adyla evrilmitir. Mtercimi, Gherardo da Cremonadir. 3. Risle fi Mahiyyatin-Nevm ver-Ry: De somna et uisione adyla evrilmi olup, eviri Gerardao da Cremonaya aittir. 4. Risle fi-caz ve htisar fil-Burhnil-Mantk: Liber Introductorius in artem logicae demonstrationis. Gerardo da Cromena tarafndan evrilmitir. Latinler arasnda ok mehur olan bu eserin, bazen Frbye de atfedildii olmu ise de Kindye veya talebelerinden birine, mesela Serahsiye ait olduu sanlmaktadr. 5. Hangi eser olduu belli deil: De Certicis diebus henz elyazmas halinde olan bu tercmenin, kimin tarafndan yapldn bilmiyoruz. 6. Kitbut-Tuffha: Bugn Kindye ait olduundan phe edilen bu eser, Ortaada Kindye atfedilmi ve liber de pomo adyla Latinceye tercme edilmitir. 7. Tractatus de erroribus philosophorum: Arapa aslna sahip olmadmz bu kitabn Latince evirisi de Kindye atfedilmitir.

230

b. Kindnin braniceye evrilen Eserleri 1. Kibut-Tuffha: Eserin branice tercmesi, el yazmas olarak, Leiden Or. 4764, s.de kaytl bulunmaktadr.

Kindnin Tesirleri
a. Hristiyan Filozoflara Tesiri Birok Hristiyan filozofu, Kindyi ismen zikrederek, ondan etkilenmilerdir. Kindden etkilenen ilk Batl filozoflar arasnda Guillaume dAuvergne ve Albertus Magnus vardr. Her iki dnr, genelde Kindnin ilimler tasnifini aynen benimsemilerdir. Albertus Magnus De Somno et Vigilia adl eserini, Kindnin ayn mahiyetteki ve Latinceye De Somno Visione olarak tercme edilen eserinden nakillerle tekil etmitir. XIII. yzylda Kindden etkilenenler arasnda mehur St. Thomas dAquine, Summa contra Gentiles adl eserinde Kindnin akl teorisini kabul etmitir. b. Yahudi Filozoflara Tesiri Kind birok Yahudi filozofuna da eitli konularda tesir etmitir. Mesela Isaac ben Solaman sraeli (.932), The Boks of Definitions adl eserinde ve Eb Sleyman Rabi Yahya, Aritmetic of Nicomadius of Gerasa adl eserinde birok felsef deyimin tarifini Kindnin Risle fi Hududil-Ey ve Rusumiha adl eserinden aynen aktarmtr; adeta Kindnin szkonusu eserini kopya etmitir. Kindnin talebesi durumunda olan Eb Sleyman Rabbi b. Yahya, ruh hakkndaki grlerini ona borludur.

Frb
Bat Hristiyan ve Yahudi dncesine en ok etkisi olan Mslman filozoflardan birisi de Frbdir. Denebilir ki, Frb, daha hayatnn son yllarnda bile, bn Meserre (. 319/931) ve bn Gabriel (Avicebron, . 450/1058) gibi Yahudi filozoflarn araclyla Batda tannmaya balamtr. Latinler ve Batl Yahudiler arasnda Alpharabius, Avennasar, Abunazar, Albunasar ve Albumasat Al-Frb gibi eitli isimlerle mehurdur.

Frbden Tercmeler
a. Frbnin Latinceye evrilen Eserleri 1. itb fil-Akl (Sair): Liber Alpharabii de Intellectu et Intellecto. Eseri mehur mtercim ve filozof Dominicus Gundissalinus tercme etmitir. 2. Kitb fil-Fuslil-Mntezea: Colloctio Sententiarum variarum ad regimen politicum spectrantium. Mtercimi belli deil. 3. Kitb fil-Hatbe: Bu eserin Latince tercmesini, Hermann Almannus yapmtr. ki kez baslmtr, a. Declaratio compendiosa supra libris rhetoricorum Aristotillis, Venedik, 1484; b. Thetorica Aristotelis cum

231

funtatissimi artinm et th eologiae dostoris: nec nom Alpharabij compendiosa declarationa Venedik, 1515. 4. Kitbu hsil-Ulm: kez Latinceye evrilmitir: i. Compendium om-nium scientiarum dayla John of Sevile tarafndan; ii. De scieniis adyla G.da Cremona tarafndan; iii. De divisisne philosophiae adyla Gundissalinus tarafndan. Bu son tercme yakn zamana kadar bizzat bu mtercimin kendi zgn eseri olarak kabul ediliyor ve ona mal ediliyordu. 5. Kitbu Mertibil-Ulm: De ortu scientiarum adyla. 6. Tenbih al Sebilis-Saade: Bu eserin de Gundissalinus tarafndan Latinceye evrildii bildirilmektedir. 7. Kitbul-Mizac: Alphorabius de tempore adyla tercme edilmitir. b. Frbnin braniceye evrilen Eserleri 1. Kitbu fl-Akl (Sair): kez evrilmitir: i. Birinci tercmenin mtercimi belli deildir, ii. kinci tercme, Jedaja ha Penini veya Ketab ha Deat adyla olup, mtercimi belli deildir, iii. nc tercme de, Kalonymos ben Kalonymos (. 1314) tarafndan yaplmtr. 2. Cevbt li-Mesil Suile anh: Todros Todrois tarafndan evrilmitir. 3. Kitbu Felsefe Efltun ve Ecziha ve Mertib Eczih min Evvelih il Ahirih: amtob ben Yosep ben Falaguera (XIII. asr) tarafndan yaplmtr. Tercme mtercimin Reit ha-Hokma adl eseri iinde bulunmaktadr. 4. Kitbu fil-Fuslil-Muntezea: Mtercimi belli deildir. 5. Fuslun Yuhtcu lyha f Snatil-Mantk: Mtercimi belli deildir. 6. Kitbu hsail-Ulm: Kalonymos ben Kalonymos tarafndan tercme edilmitir. Tercme, Falaquerann Reit ha-Hokmas ierisindedir. 7. Kitbu Kiyasis-Sair: Mtercimi belli deildir. 8. Risle fi Mhiyatin-Nefs: Zerachia ben Isaac tarafndan, 1284 de Romada tercme edilmitir. Tercme, Edelmann Hemdah Gemzah iinde Knisbergde 1856 ylnda neredilmitir. 9. Kitbul-Mnhal il Snaatil-Mantk: Mtercimi belli deildir. 10. Risle fis-Safsata: Mtercimi belli deildir.

232

11.Kitbus-Siyasatil-Medeniye: Moses ben Samuel ben Tibbon tarafndan 1284de Sefer ha-Tehalot adyla tercme edilmitir. Tercme, M. Philoppovkski tarafndan Sefer ha-Asiph adl eser iinde Londrada 1850-1851de neredilmitir. 12. erhu Kitbil-Maklat li Aristtlis: Mtercimi belli deildir. 13. erhu Kitbil-Mulata li Aristtlis: Mtercimi belli deildir. 14.Kitbu Tahsilis-Saade: Falaquqera tarafndan ksmen tercme edilmitir. Tercme, mtercimin Tesit ha-Hokms iinde bulunmaktadr. 15.Uyunul-Mesailal Ray Aristtlis: Mtercimi belli deildir. 16. el-Kavi f eritil-Yakn: Mtercimi belli deildir. c. Frbnin Katalancaya evrilen Eseri Frbnin eserlerinin, Latince ve braniceden baka, baz yerel Avrupa dillerine de evrildiini biliyoruz. Bunun bir rneini, Arapa asl henz bulunmam olan, Katalancaya evrilmi bir eseridir: De ortu scientarum.

Frbnin Tesirleri
a. Hristiyan Filozoflara Tesiri Frb felsefesinin Bat Hristiyan filozoflara tesiri byktr. Frbnin ilimler snflamas, yakn zamana kadar hemen hemen her Batl filozofa tekrarlanmtr. Bu konuda yazlan eserler, Frbnin hsul-Ulm adl eserinin adeta kopyasdr. Mesela, Dominicus Gundisalinus (. 1151) De Divisione Philosophiae adl eseriyle, Frbnin szkonusu eseri arasnda hemen hi fark yoktur. Frb tesirinin ok bariz olarak grld sahalardan birisi de, onun akl teorisi ve akllarn snflamasdr. Hristiyan aleminin Ortaadaki iki byk dnr; Albertus Magnus ve St. Thomas dAquine, Frbyi ismen zikrederek eitli konularda fikirlerinden yararlanmlardr. Bu filozoflar, Frbden zellikle ontoloji konusunda etkilenmilerdir. Frbnin Varlk tarifi St. Thomas tarafndan aynen tekrarlanmtr. Allahn varlnn ispat iin Frbnin ortaya koyduu deliller ve Allahn sfatlar hakkndaki yorumu, benzer bir ekilde ayn kimse tarafndan Summa Theologia adl eserinde tekrarlanmtr. Ayn filozoflar, Frbyi sadece varlk konusunda deil, bilgi konusunda da tekrarlamlardr. Frbnin bilgi teorisiyle St. Thomasn bilgi teorisi arasnda byk benzerlikler vardr. Bu benzerlikler, duyularn bilginin teekklndeki rol, akl ve ruh kuvvetlerin bilgi oluturmadaki fonksiyonlar, insan aklnn Allahn bilgisine ulama ekli konularnda grlr. b. Yahudi Filozoflara Tesiri Yahudi filozoflarn en ok tesiri altnda kaldklar slm filozoflarndan birisi Frbdir. Eserleri onlar tarafndan pek tutulmutur. Mesela, es-SiysetlMedeniyye (veya Mebdiul-Mevcdat) adl eserini, mehur Musa b.

233

Meymun, Rabbi Samual bn-Tibbona tavsiye ederken yle der: Genellikle tavsiye ederim; zira yazdklar, zellikle de Mebdiul-Mevcdt adl eseri, undan lokma gibidir. Frbnin el-Medinetl-Fzila adl eserindeki, iyi ruhlarn lmszl hakkndaki grn, Yahudi filozoflardan Isaac b. Ltif (Schar-Schamaim, I. Kitap, 28. blm 128) adl eserinde ve bn Falaquera More-ha-More, (III. 51. s. 135) adl eserinde aynen tekrarlamtr. Ayrca, Frbnin YeniEfltuncu fikirlerinden Endlsl Yahudi filozoflardan bn Meserre ve bn Gabirol (Avi-Cebron) olduka faydalanmlardr.
Robert Hammondun Frb Felsefesi ve Ortaa Dncesine Tesiri adl kitabn okuyunuz.

bn Sn
Bat dnyasna en ok etki eden Mslman filozoflardan olan bn Snnn ismi, Latince Avicenna eklinde Latinceletirilirken, Yahudilerce de Aven Sn eklinde braniletirilmitir.

bn Sndan Tercmeler
a. Latinceye evrilen Eserleri 1. bn Snnn Hayat (Otobiyografi) nce bn Snnn kendisinin kaleme ald, sonra talebesi Czcnnin tamamlad bu eser, Avendeauth tarafndan Prologous Discipuli et Capitula adyla ve Venedikli Nicole Massa tarafndan evrildi. Czcnnin ismi Corcanus eklinde Latinceletirildi. Tercme bn Snnn Latinceye evrilen bu baslan dier eserlerinden bazlarnn bana eklenerek baslmtr. 2. Kitbu-ifa Batda Assipha veya Sufficientia adyla bilinen eser tek kii tarafndan deil eitli ksmlar farkl zamanlarda eitli kimseler tarafndan evrildi. Eserin felsefi ksmlarnn tercmesinden bahsedelim: Mantk ve sogaci erhini ihtiva eden blm, De Universalibus adyla John Avendeatht (bn Davd) tarafndan. Metafizik: Metafiziin tamam Metaphysica Aicennae de Prima Phi-losophia adyla Gundisalvo tarafndan. Psikoloji: Tamam Leder de Anima veya Liber Sextus naturalium adyla John Avendeuth tarafndan. Fizik: Byk bir ksm Sufficietia Phsicorum adyla John Avendeuth tarafndan. 3. Kitbun-Nefs: Compendium de Anima adyla 1546 ylnda Andrea Alpogo tarafndan evrilmitir.

234

4. Kitbun-Nect: Eserin eitli blmleri, farkl kimseler tarafndan Latinceye evrilmitir. b. Franszcaya evrilen Eseri Kitbu-ifnn mantk ksm, La Logique dAvicenne adyla Vattier tarafndan Franszcaya evrilmitir ve tercme Pariste 1658 ylnda baslmtr. c. bn Sn zerine Latincede nceleme ve Aratrmalar 1. Hugues de Sienne (veya Hugues Beniz, 1370-1439), Fransz filozofu ve tabibi, bn Snnn psikolojisi zerine bir inceleme yapmtr. d. bn Snnn Sryaniceye evrilen Eserleri imdiki bilgilerimize gre Kitbu-ifann baz ksmlar, Sryani Hristiyan yazar ve dnr bnul-br (.1286) tarafndan Sryaniceye evrilmitir. bnul-br ile birlikte, baz Sryani yazarlar da bn Snnn zellikle ruh hakkndaki grlerinin tesiri altnda kalmlardr.

bn Snnn Tesirleri
a. bn Snnn Hristiyan Filozoflara Tesiri bn Snnn kendileri zerinde ak tesiri grlen ilk Hristiyan filozoflarnn banda Alexandre de Hales ve Guillaume dAuvergne gelir. Sonuncusu, eitli eserlerinde Aristo ile yan yana mracaat ettii ve Asil Filozof dedii Mslman filozof bn Sndr. Mesela sadece De Univers adl eserinde, otuzdan fazla mracaatta bulunur. Onu, Duns Scot, Saint Thomas, Saint Bonaventure, Albertus Magnus ve Roger Bacon takip ederler. Bunlardan Albertus Magnus hemen btn eserlerini, her sayfasnda bn Snya bir atfta bulunur. Ayn ekilde XIV. yzyln ilk bn Snclar arasnda William of Occam vardr; bilhassa bn Snnn etkisi grlen modern Batl filozoflar arasnda Bonaventura (1221-1274), Albertus Magnus (1200-1280) ve Descartesi zikretmek gerekir, o, zellikle bn Snnn ruhun varlnn, ruhun bedenden ayr olarak var olduunu ispat iin kulland Uan Adam misalini aynen tekrarlamtr. b. bn Snnn Yahudi Filozoflara Tesiri bn Davud ve Musa b. Meymun, bn Sndan etkilenen ilk Yahudi filozoflar arasndadrlar. zellikle onun zorunlu ve zorunsuz varlk ayrm, bu iki filozof da dahil, genelde btn Yahudi filozoflarca kabul edilmitir. Palqera, ilimler snflamasnda Frb ve bn Snnn snflamalarn birletirerek bir snflama yapar.

A.M.Goichonun bn Sn Felsefesi ve Ortaa Avrupasna Tesiri adl kitabn okuyunuz.

235

Gazzl
Bat dnyasna en az bn Sn ve bn Rd kadar tesir eden bir baka filozof da Gazzldir. Batda Algazel olarak biliniyordu. Gazzlnin nemli eserleri, XII. yzyldan itibaren Latinceye ve braniceye evrilmeye balamtr.

Gazlden Tercmeler
a. Latinceye evrilen Eserleri 1. Maksidul-Felsife: Duminique Gundisalvei tarafndan XII. yzyln sonlarna doru evrilmitir ve eviri Petrus Listenstein de Cologne tarafndan Venedike 1506da Logica et philosophia Algazelis Arabis ad altnda yaynlanmtr. 2. Tehfutul-Felsife: Gundisalvi tarafndan evrilmitir. 3. En-Nefsul-nsn: De Anima Humana adyla, Gundisalvi tarafndan evrilmitir. 4. Miktl-Envr: Fenestra Luminarium. b. braniceye evrilen Eserleri 1. Mizanul-Amel: XIII. yzylda Rabbi Abraham ben-Hasdai de Barcelon tarafndan evrildi. Bu eviri, Goldenthal tarafndan Compnedium Doctrinae Ethiace adyla, Leipzigde 1839 ylnda yaynlanmtr. 2. Makasidul-Felsife: Birok kez Kawwanot ha-Philosophim adyla braniceye evrilmitir. 3. Tehfutul-Felsife: Birka kez tercme edilmitir. lk kez, Don Benvenisti tarafndan, ikinci kez, Zerahiah ha-levi ben Isaac (.1411) tarafndan evrilmitir. 4. Mikatull-Envr: Isaac Aflsi evirdi. c. Gazl zerine nceleme ve Aratrmalar Mehur Yahudi filozofu Rabbi Mose Almosnino (.1538) filozoflar tenkidinde Gazlci kesilmitir. Tehftul-Felsifeyi branice erh etmitir.

Gazlnin Tesirleri
a. Batl Hristiyan Filozoflara Tesiri Hristiyan filozoflara en az bn Sn, Frb ve bn Rd kadar byk tesiri olan baka bir Mslman filozof da Gazldir. Gazlden etkilenen ilk Batl filozoflar arasnda Raymond Martinis, Alexandre de Hales ve Guillame dAuvergne vardr.

236

lki, Pugio Fidei ve Esplanatio Symbbili adl eserlerini, tamamen Gazlnin Latinceye evrilen eserlerin setii paralardan meydana getirmitir. kincisi de, Polignard adl eserinde bn Rd ve Batl bn Rdleri tenkit ederken Gazlden etkilenmitir. Sonuncusu De Anima adl eserinde ismini zikrederek Gazlye akl konusunda mracaat etmitir. Asl Batl Gazzlciler arasnda, Albertus Magnus ve Saint Thomas vardr. zellikle sonuncusu, Summa Theologica adl eserinde olduka sk olarak eitli konularda Gazzlye atfta bulunur. Baka bir Gazzlcide, Raymond Lulledr. O, bn Rde ynelttii hemen btn tenkitlerinde Gazlnin filozoflara yapt tenkitleri kullanr. XIV. yzylda Gazlden en ok etkilenenler arasnda, Wilhelm dOccam, Nicolas d&Antrecourt ve Peter dAlly gibi baz pheci ve sezgici filozoflar vardr. Bunlar Gazlnin nominalist ve metodik pheci grlerinden etkilenmilerdir. Modern Batl filozoflardan Pascal, Gazlnin Kalp gz teorisi sezgicilii ve Bahse Girme yoluyla Allahn ispat grnden etkilenmitir. Batda bu bahse girme Pari de Pascal olarak bilinir. Ayn ekilde Descartes, Gazlnin metodik pheciliinden ve Malebranche da vesileciiin (occasionalisme)den etkilenmilerdir. Ayrca Kant ile Gazl arasnda kategorilerin, zihin kategorileri olarak ele almada bir benzerlik grlmektedir. XVII. yzylda mehur Gazlciler arasnda Clarke da saymak gerekir, zira Leibniz ile tartmalarnda onun bn Rd tutumuna karlk, o Gazlci bir tutum taknmtr. b. Dou Hristiyan Filozoflarna Tesiri Gazl bir ok doulu Hristiyan dnrleri de etkilemitir. Gazlnin en ok tesiri altnda kalan filozof phesiz, slm dnyasnda Ebl-Ferec adyla tannan Sryani Bar Herbraeustur. Onun srasyla Sryanice ve Arapa kaleme ald Ethison ve Kitbul-Hamame adl eseri, Gazlnin hysnn birer kopyasndan baka bir ey deildir. c. Gazlnin Yahudi Filozoflara Tesiri Gazl ok eskiden beri Yahudiler arasnda bilinmesine ramen, onlar arasnda gerek Gazlicilik XV. ve XVI. yzyllarda balar. Daha nceleri, felsefelerine daha ok bn Sn ve bn Rd hakimdi. Fakat Joseph Albo, Abraham Bibago, Isaac Abravanel ve zellikle de Rabbi Mose Almosnino (.1538) yardl, alemin hadislii, har ve ilh ak konularnda Gazlden etkilenmilerdir. Mesela Crescas; Aristoyu tenkit ederken; Gazlnin Aristoculara ynelttii tenkitlerden olduka faydalanmtr. zellikle de Maksidul-Felsife ve Tehftl-Felsifeyi kullanmtr. Gazlnin ahlak ve tasavvuf tesirlerinin XVI. yzylda oka grld bir baka Yahudi de, Moise ben Habibdir. Daha sonra Spinoza ve Mendelssohn gibi modern Yahudi filozflarda da Gazl etkisi vardr.

Gazlnin baz Yahudi ve Hristiyan dnrlerce tercih edilmesinin nedeni, felsefede din konular da aklc bir yaklamla savunmas ve temellendirmesidir.

237

bn Bcce
Batda Avenpace veya Avempace olarak biliniyordu. Eserleri XVI. yzyln balangcndan itibaren Latince ve braniceye evrilmeye balanmtr. a. bn Bccenin Latinceye evrilen Eserleri 1. Kitb Tedbiril-Mutavahhid: de regimine solitarii adyla Moses b. Tibbon tarafndan yaplmtr. 2. Risletul-Ved: Eser, branice tercmesinden XV. Yzyln ilk yarsnda Abraham de Balmes tarafndan Latinceye aktarlmtr. b. bn Bccenin braniceye evrilen Eserleri 1. Kitb Tedbiril-Mutavahhid: Bu kitabn braniceye bir analizi ve baz ksmlarnn evirisi XIII. yzyln ilk yarsnda Moses b. Tibbon tarafndan yaplmtr. 2. Risletul-Ved: David b. Bilia iin, XIV. yzyln balarnda Juda ben Vives (Vivas) tarafndan evrilmitir.
http:// www.endalus.net

bn Bccenin Tesirleri
bn Bccenin Batl Hristiyan ve Yahudi filozoflara tesiri, dier slm filozoflarna nazaran daha ok bir sahada olmutur. En ok tannan gr, ruhlarn ittisali teorisidir. Bunu en ok benimseyen Batl Yahudi filozofu Moise de Narbonnedur. Genelde btn bn Rd Batl Hristiyan ve Yahudi filozoflar bn Bccenin fikirlerini de benimsemilerdir. Ancak onlar, bn Bccenin genel felsefesini daha sonra bn Rd tarafndan daha aklkla ele alnmasndan dolay, dorudan bn Bcceye atfla yetinmilerdir.

bn Tufeyl
Latinlerce Abubacer veya Aben Tofal olarak tannan bn Tufeylin bize kadar ulaan tek eseri Hayy b. Yekzn, zellikle Batda bilimsel roman tr gibi edeb bir trn ve felsef dncenin gelimesine byk katk yapmtr. 1. Hayy b. Yekzndan Tercmeler 1. Latinceye Hayy b. Yekznn iki Latince tercmesi vardr. lk Latince tercme, Pico della Mirandola tarafndan XV. Yzylda yaplmtr. Eser ikinci defa Latinceye, Edward Pocecke Sr. (1604-1671)n ilk defa Arapa nerini esas alarak olu Edward Pococke Jr. (1648-1722) tarafndan Philosophus autodidactus adyla tercme edilmitir ve Arapasyla birlikte 1671de, Oxfordda yaynlanmtr. Bu tercme, 1700de ikinci kez yaynlanmtr.

238

2. braniceye lk defa braniceye Moise de Narbonne tarafndan XIV. yzyln ortalarnda evrilmitir. Ayrca ayn kii, eseri branice olarak da erh etmitir. 3. ngilizceye Eser kez Ed. Pococke Jr.n Latince tercmesinden ngilizceye evrilmitir. Birincisi, G.Ashwell tarafndan Oxford, 1671. kincisi George Keith tarafndan, Londra 1798; ikinci basks, Londra 1731. ncs Arapa aslndan Simon Ockley tarafndan The Improvement of Human Reason Exhibited in the Life of Ebn Yokdhan adyla, Londra, 1708. Ockleyn bu tercmelerinin, daha sonra Londrada 1711 ve 1731 yllarnda iki kez basks yaplmtr. Baka bir ngilizce tercme, P.Bronnle, tarafndan The Awakennig of the Soul adyla yaplmtr, Londra 1904. 4. Trkeye Babanzde Reid tarafndan yaplm ve Mihrab dergisinde 1923 ylnda tefrika edilmitir. 5. Hollandacaya Hayy bin Yakzan Hollandacaya ilk tercme eden mehur filozof Spinozadr. Daha sonra S.D.Bouwmeester ikinci kez tercme etmitir. Bouwmeesterin tercmesinin ilk basks Amsterdam 1672de; ikinci bask, Rotterdam 1701de yaplmtr. 6. Almancaya ki kez Almancaya evrilmitir. Birincisi J.G.Pritius tarafndan Der von sich selbst gelehrte Weltweise adyla, Francfurt, 1726. kincisi J.G.Eichhom tarafndan Der Naturmensch der Geschichte des Hai Ebn-Yoktn adyla, Berlin, 1782; bu tercmenin ikinci basks da, 1783de yaplmtr. 7. spanyolcaya lk defa spanyolcaya Pons Boigues tarafndan El Filosofo Audidacto de Abentofail adyla evrilmitir. Zaragosa, 1900, kinci kez, Gonzalez Palencia tarafndan, Madrid, 1934. 8. Franszcaya Arapasyla birlikte, ilk Franszca tercme. Leon Gauthier tarafndan yaplmtr. Hayy Ben Yaqdan, Alger, 1900. 9. Farsaya Bediuz-Zaman Firznfer tarafndan Zindah-e bedr adyla, Tahran, 1956. 10. Rusaya J.Kuzmin tarafndan Leningrad, 1920.

239

11 Urducaya Z.A.Sddki tarafndan, Algar, 1955.


bn Tufeylin bu eserinin btn dillere evrilmesindeki asl sebebin ne olduu hakknda dnnz.

bn Tufeylin Tesirleri
a. Hristiyan Filozoflara Tesiri Leibniz, bn Tufeyli u szleriyle kendince onurlandrmak ister: Araplarn yle filozoflar var ki, onlarn uluhiyet hakkndaki his ve fikirleri en yksek Hristiyan filozoflarnn fikirleri kadar yksektir. Bunu Pocockeun Arapadan tercme ile nerettii Philosophus Autodidactus (Haya b. Yakzan) adl eserden anlamak mmkndr. phesiz, Hayy b. Yekznn Latinceye evrilmesinden nce, bn Tufeylin baz felsefi fikirleri bn Rd vastasyla biliniyordu. bn Rdn De Anima olarak Latinceye evrilen eserinin beinci blmnde filozof, bn Tufeylin idrak ile muhayyile glerinin zdeletiini savunmasn tenkit ediyordu. Bu gre katlan Latin skolastikleri vard. bn Tufeyli asl ne kavuturan bu gr deildir. Ne zaman ki, XVII. yzylda Hayy b. Yekzn, Arapa ve Latince evirisiyle neredildi, o zaman bn Tufeyl, Avrupada dini ve felsef dncede devrim yaratt. Naturalizm ve amprizm cereyanlarnn douunda byk rol oldu ve Aydnlanma felsefesini yaratt. yle ki, Hayy b. Yekznn Arapasn nereden Edward Pococke Sr. Avrupada tannm bir ngiliz ilim adamyd. Eseri 1671 ylnda neredince, o zaman tannm Avrupal bilim adam ve oryantalistlere birer nsha gnderdi. Oryantalistler arasnda Fernand, Capellain, Herbelote ve Petit de la Croix; Bilim adamlar arasnda ise Huygens ve Melehiesedeck Thevonet (1620-1692) vard. Ksa srede eser, Belika, Hollanda, Fransa, talya ve ngilterede mehur oldu. Devrin Bestseller kitab oldu. Edward Pococke Sr.n talebesi, arkada ve daha sonra eseri Latinceye evirecekolan olu Edward Pococke Jr.n mrebbisi olan mehur ngiliz filozof John Locke (1632-1704) Hayy b. Yekzndan en ok etkilenen kii oldu. Emprizmin ve Asosyonalizmin babas saylan John Locke, bu izmlerin ifade ettii yeni bilgi teorisini bn Tufeylin fikirlerine borludur. ngilterede David Hume; Fransada Voltaire ve zellikle ocuun tabii eitimi gryle J.J.Rousseau; Almanyada Leibniz, John Lockeu takiple ve onun vastasyla bn Tufeylin tabii insan fikirlerinden yararlanmlard. Hayy b. Yekzn, Avrupallarn dini dnce ve duygularnda da ayn ekilde byk bir tesir icra etmitir. Mesela ngilteredeki Kuaker mezhebinin salikleri bu eseri adeta dini kitaplar olarak benimsemilerdi. David Humeun, Tabii din teorisinde bn Tufeylin etkisi grlr. bn Tufeylin bunlardan baka bir tesir sahas da, Avrupada yeni bir edebiyat akmnn knda grlr. Batda ortaya kan ve genel olarak Robinsonad ya da Adasal Roman diye adlandrlan bilimsel roman trleri, Hayy b.Yekzn rnek alarak almtr. Bunlar arasnda Francis Baconn Yeni Atlantisi, Thomas Morusun topyas, Daniel Defoenin

240

Robinson Crusoesu vardr. Ayrca bn Tufeylin ayn trden spanyol edebiyat zerinde de tesiri vardr. b. Yahudi Filozoflara Tesiri Hayy b. Yekzna ilk defa Yahudi filozoflarnca ilgi duyulmasna ramen, imdiki bilgilerimize gre, Spinozaya kadar fazla etkilenme grlmemektedir. Daha nce de belirtildii gibi, bu eseri braniceye ilk defa eviren ve zerine 1349 ylnda branice bir erh yazan, mehur Yahudi dnr Moise de Narbonnedur. Ondan sonra esere ilgi duyan Spinoza olmutur. S. Von Borokowski ve M. Meijere gre, eseri Hollandacaya eviren kimse, bizzat Spinozann kendisidir. Onun Dekart rasyonalizmden uzaklaarak sezgici bir mistisizme kaymasnda bn Tufeylin etkisi dnlebilir.

bn Rd
Batllarca ismi, Averroes, Averroys, Aben-Rassad, Avenryz, Adveroys, Aben-Rois, Aben-Rust ve benzer ekillerde Latinceletirilen bn Rd, Bat felsefesinin oluumunda en ok pay olan slm filozofudur.
http.//www.enduluskultur.com

bn Rdten Tercmeler
1. Latinceye Tercme Edilen Eserler a. erhleri 1. erhus-Sema vel-lem: Michel Scot (.1235) 2. Telhisus-Sem vel-lem: 3. erhu Kitbun-Nefs: Michel Scot 4. Telhsu Kitbin-Nefs 5. Telhsul-Kevn vel-Fesd: Michel Scot 6. Tefsirul-Kevn vel-Fesd 7. Telhsu Kitbil-Hiss vel-Mahss 8. Telhsu Ma bada et-Tabia: Michel Scot 9. Telhsu Kitbil-Ahlk: Hermann IAllemand 10. erhus-Semit-Tabi: MichelScot 11. Telhisus-Semit-Tabi 12. Telhsus-Kitbi-ir: Hermann IAllemand

241

13. Organonun Kitaplarnn Telhislerinin Tamam: 14. ez-Zarr fil-Mantk 15. Cevm Siyaseti Efltun b. zgn Eserleri 1. Tehfutut-Tehfut: branice tercmeden, Calonyme ben-Calonyme Destructio Desructionum adyla 1328 bu tercme Venedikte 1573de yazlmtr. kinci kez Arapadan Calonyme ben-David ben Todros; nc kez braniceden Calo Calonyme ben-David, XVI. yzyl, Venedik. 2. Makle fi ttislil-Akl bil-nsn: brahice tercmeden, Calo Calonyme ben-David, XVI. yzyl, Venedik. 3. Cevherul-Cirm: Michel Scot, De Substantia orbis adyla. 4. Kitb fil-Fahs 5. Zamma: Raymond Martin tarafndan XIII. yzyln ikinci yarsnda, Tercme Pugio fidei adversus Mauros et Judaeos asl eser iinde Leipzigde 1687 ylnda yaynlanmtr. 2. braniceye Tercme Edilen Eserler a. erhleri 1. Tefsir M bada et-Tabia: Moise Aben-Tibbon, XIII. yzyln balarnda, ikinci bir tercme, Zerarchia ben Isaac, 1284, Barselona, nc kez, Clanyme ben-Caloyme, 1317. Drdnc kez, Moise benSalomon. 2. Cevmiis-Semit-Tabia: balarnda Moise Aben-Tibbon, XII. yzyln

3. Organon Telhisi: Jacob ben-Abba-Mari, Napoli, 1232. kinci kez, Jacob ben-Machir, 1298. 4. ez-Zarr fil-Mantk (Organonun btn kitaplaryla, Porphyriosun Isagogeun ksaltmasdr.): Jacop ben-Abba-Mari, Napoli, kinci kez, Semeon Anatoli. 5. erhus-Sem vel-lem: Salomon ben-Joseph ben-Job, Beziers, 1359. kinci bir tercme, Zerarchia ben-Isaac, 1284, Barselona. kinci kez, Calonyme ben-Calonyme, 1317. nc kez, Calonyme benCalonyme, 1317. Drdnc kez, Moise ben-Tabora ben-Samuel benSchodai. 6. erhus-Semit-Tabii: Zerachia ben-Isaac, 1284, Barselona. kinci kez, Calonyme ben-Calonyme, 1317. nc kez, Schem-Tob benIsaaac de Tortose. Drdnc kez, Juda ben-Tachiri MAimon.

242

7. Telhisul-Kevn vel-Fesd: Birinci kez Calonyme ben-Calanyme; ikinci kez, Juda ben-Tachin Maimon. 8. erhu Kitbin-Nefs: Birinci kez Calonyme ben-Calonyme. kinci kez, Schem-Tob ben-Isaac de Tortose. nc kez, Juda ben-Tachin Maimon. 9. Telhisul-Burhan, Telhisul-Cedel, Tehlisul-Kyas: Calonyme benCalonyme, 1314. 10. Telhisul-Kitbil-Ahlk: Birinci kez Rabbi Samuel ben-Juda benIvleschullam, 1321. kinci kez, Todros Todrosi, 1337. 11. Cevmiu Siyseti Efltun: Rabbi Samuel ben-Juda ben-Mesehullam, 1321. 12. Telhisu Kitbis-Safsata, Talhisu Kitbbi-ir Telhisu kitbilCedel: Todros Todrosi, 1337. 13. Telhisu Kitbil-Kys: Jacop ben-Schem Tob. 14. Telhisu Kitbil-His vel-Mahss: Moise ben-Tibbon 15. erhu makletil-skender fil-Akl. b. bn Rd zerine branice nceleme ve Aratrmalar 1. Levi ben-Gerson (Messer Leon): bn Rdn birok erhine erhler yazmtr. Ayrca bn Rdn zgn eserlerinden Cevherul-Cirmi ve Risle fi mkniyyetil-ttisl adl eserleri de erh etmitir. 2. Moise ben-Narboone (Messer Vidal): bn Rdn erh eserlerinden olah erhu Maklatil-skender fil-Akl, Aristonun Metafizik ve Ahlk erhlerine aklamalar yapt gibi, zgn eserlerinden CevherulCirm ve Risle fi mkniyyetil-ttisl adl eserleri de 1344 ve 1349 yllarnda erh etmitir. 3. Elie del Medigo: bn Rdn zgn eserlerinden Risle fi mkniyyetil-ttisl ve Cevherul-Cirm zerine 1485de erhler yazmtr.

bn Rdn Tesirleri
a. Hristiyan Filozoflara Tesiri bn Rdten etkilenen ilk Hristiyan filozoflar arasnda Michel Scot ve Hermann IAllemand vardr. Fakat ilk ateli bn Rdcler, XII. yzyln ortalarna doru grlr; bunlar arasnda Amaury de Bene, David de Dinant ve onlarn talebeleri, Robert de Couron ve Maurice Espagnoldur. Onlar da Alexandre de Hales ve Robert de Lincoln takip etmitir. Fakat bn Rd en ok takdir eden Guillaume dAuvergne olmutur. De Universo adl eseri, bn Rdten alntlarla doludur. XIII. yzylda bn Rdten etkilenenlerin banda Roger Bacon ve Saint Thomas gelir. Sonuncusu, sadece bn Rdn birok fikirlerini

243

benimsemekle kalmam, ayn zamanda kendinin de ifade ettii gibi, bn Rdn Aristoyu erh etme metodunu da kendisinin Aristo zerine yapt erhlerde uygulamtr. Hristiyanla aykr den baz grlerini mesela, akllarn birlii doktrinini benimsememi ve iddetle tenkit etmitir. Genelde bn Rd Gazlye tercih etmitir. Duns Scot, bn Rdcl tenkit etmesine ramen, bn Rdn ekilsiz madde doktrinini benimsemitir. XIII. yzylda, yani 1209, 1215 ve 1277 yllarnda Pariste ayr kez yaplan konsillerde kilise ve din adamlar ayr kez bn Rdcl yasaklamlardr ve aforoz etmilerdir. Bu babtan olmak zere Sorbonne niversitesi evresinde yetien en ateli bn Rdclerden Siger de Brabant, 1266 ylnda ldrld gibi, Orvieto (.1281) veya 1284) da lmne kadar hapsedildi. zellikle spanya ve Fransada birok kimse bn Rde kar cephe almt. Fakat btn bunlara ramen, bn Rdclk, tm Avrupada bata talyada, Venedik ve Padoua tp ve felsefe mektepleri evresinde devam etti. Burada btn bn Rdc Batllarn isimlerini zikretme olana yoktur. nemlilerinden bazlar unlardr: Hollandal rahip Hermann van Riswik mehur bn Rdclerdendi, bu sebepten dolay 1512 ylnda Den Haagda kilise tarafndan yaktrld. Montaigne, Descartes ve David Hume de, bn Rdten etkilenen Batl filozoflardr. bn Rdten etkilenen ve bn Rd aka savunan dier Batl filozoflar arasnda Spinoza ve Leibniz vardr. Mesele Leibniz, bn Rdn fikirlerinin Hristiyanla byk darbeler indirdiini ifade etmesine ramen, ondan etkilenmeksizin duramamtr. Clarke ile giritii eitli felsefi tartmalarda bn Rd grnmt. nemli olduu iin burada ksaca bata Siger Brabant gibi nemli bn Rdlerin bn Rde izafe ettikleri ifte Hakikat kuramn hatrlatmak gerekir. Latin bn Rdler, bn Rde gre iki ayr hakikat vardr; birisi, din hakikati, dieri akl veya bilim hakikati. Bu iki hakikat de birbirinden ayrdr demilerdir. Gerekte bn Rdte byle bir hakikat kuram yoktur. bn Rd FaslulMakl adl eserinde din ve felsefe insan tek hakikate gtren ikiz iki yoldur der. Dinin ayr, felsefenin yani akln veya bilimin ayr bir hakikati olmadn syler.
Latin bn Rdlerin, niin bn Rd adna byle bir kuram ortaya attklar konusunda farkl yorumlar vardr. Bunlardan nemli olan birisi, onlar bn Rd yanl anlamlardr grdr. Dieri, kilisenin basksndan kurtulabilmek iin yapmlardr; onlar esasen akln hakikatine inanyorlard. Fakat Hristiyanlara din de bir hakikat yoludur diyerek Hristiyan otoritelerine takiye yapmlardr gr. Bu son gr kabule daha ayandr.

b. Yahudi Filozoflara Tesiri XII. ve XIII. yzyllarda bn Rdten etkilenen ilk Yahudi filozoflar arasnda mehur Musa b. Meymun ve talebesi Joseph ben-Juda vardr. zellikle sonuncu, el-Kiftinin dediine gre, onun hair konusundaki ve ruh hakkndaki grlerinden etkilenmitir ve harin sadece ruhani olduunu savunmutu. Samuel Aben Tibbon, Les Opinions des Philosophes adl ansiklopedik eserini, bn Rdten alntlarla meydana getirmitir. Ayn ekilde Juda ben-Salomon Cohen de, 1247de yazd La Recherche de la Sagesse adl eserinde, bn Rde olduka sk atflarda bulunur. Baka bir Yahudi bn Rdc de, Gerson ben-Salomondur; onun Porte des Cieux adl eseri, bn Rdten uzun iktibaslarla doludur.

244

bn Rdclk XIV ve XV. Yzyllarda da Yahudiler arasnda devam etmitir. Levi ben-Gerson (Messer Leon), devrin bata gelen Yahudi filozofudur; bn Rdten etkilenerek lemin kdemini savunmutur. SchemTob, olu Moise Falawuera, Michel Haccohen ve Elie del medigo devrin dier nemli bn Rdcleridir. bn Rd, zellikle XVI. yzyldan itibaren Yahudiler arasnda nemini yitirmeye balarsa da mantk kitaplar, zellikle de Telhisul-Mantk adl kitab, son zamanlara kadar Yahudilerin ok rabet ettikleri klasik bir eser olarak kalmtr. Buraya kadar anlattklarmzdan da anlalaca gibi Brn, Suhreverdi ve bn Miskeveyh gibi filozof ve bilginlerin eserleri Ortaada Latinceye hi evrilmemitir.
Bunun sebebi zerine dnnz.

zet
Batda Felsefi Dncenin Douu Bilindii gibi, 3. yzyldan itibaren dini otoritelerin Yunan-Roma dnce geleneini hristiyanlia aykr grerek yasaklanmas neticesinde Batda felsefe ve akli ilimlerin olmad anlamna, 9. ve 10 yzyllara kadar devam eden bir karanlk dnem vardr. Batllarn 11. yzyldan itibaren Mslman filozoflarn ve bilginlerin eserlerini Latinceye evirmeleriyle Batda felsefi dnce yeniden ortaya kmaya balamtr. Batllar, eviri yoluyla sadece slm dncesini renmediler, ayn zamanda Arapaya evrilmi eserlerini Latinceye evirerek Aristo ve Eflatun gibi Yunan dnrlerini de slm dncesi vastasyla yeniden rendiler. slm Felsefesinin Batya Gei Yollar slm dncesi, altn an yaad bir zamanda X. yzyln sonlarna doru bata Kuran olmak zere, zellikle XI. Ve XII. yzyllarda Mslman filozof ve bilginlerin eserleri Latince ve braniceye evrilerek, bugnk Bat dnce ve medeniyetinin temellerinden birisi atlmtr. Latince ve branice eviri faliyetleri bu geite en nemli rol oynamakla beraber, Batnn slm dnyas ile olan ticari ve diplomatik ilikileri de bunda etkin olmutur. Hatta Hal Savalar bile katkda bulunmutur. slm Dncesini Aktarmaya Duyulan htiyacn Nedeni Batllarn slm dncesini kendilerine aktarmalarnn en nemli nedeni, Ortaada slm dnyasnn her alanda en ileri dzeyde ve uygar, siyaseten ve iktisaden en gl toplum olmasdr. Bunun da nedeni olarak Batllarn, Mslmanlarn felsefi ve bilimsel dnceye nem verip gelitirmi olmalarn anlamalardr. slm Felsefesinin Bat Dncesinde Yaratt Deiim ve Geliim slm dncesiyle batllar hereyden nce akli dnmeyi rendiler. Bu ilerleyen zamanda Batda felsefe-hristiyanlk atmasn dourdu. nk Papalk ve dier dini otoriteler gelien akli ve hr dncenin hristiyanl zayflatmakta olduunu fark ederek Mslman bilginleri, zellikle de bn Rd felsefesini yasakladlar. Fakat her eye ramen slm dncesinin

245

etkisini yok edemediler. slm felsefesinin Bat dnce tarihinde oluan Skolastisizm, Rnesans, Reform ve Aydnlanma gibi dncelere byk katklar olmutur. Bugn birok Batl yazarn da artk kabul ettii gibi, Bat dnce ve biliminin en esasl temeli, slm dncesidir. Bunun en canl ahidi, birok bilim ad ve onlarda kullanlan kavramlarn aslnn Arapa olmasdr. rnein Algebrann aslnn el-Cebr; Alchemynin, el-Kimya; Zeronun Sfr olmas gibi. Nasl Yunan dncesi slm dncesine kaynaklk etmi ise, slm dncesi de Bat dncesine yle kaynaklk etmitir. te bundan dolay, nasl Yunan dncesini, bilmeden, slm dncesi tam olarak bilinmezse, slm dncesi bilinmeden de Bat dncesi tam olarak bilinemez.

Kendimizi Snayalm
1. Aadaki batl dnrlerden hangisi bn Tufeylin Hayy bin Yakzan adl eserini Hollandacaya evirmitir? a. Descartes b. Spinoza c. Sartre d. Malebranche e. Kant 2. bn Snnn Uan Adam kavramn aynen kullanan batl filozof aadakilerden hangisidir? a. Spinoza b. Kant c. Descartes d. Hegel e. Alain 3. Rippolda ilk tercme brosunu aan papa kimdir? a. II. Jean Paul b. IV. Paul c. IV. Benedictus d. XII. Leon e. Sylvestre Saccy

246

4. Siger de Brabant hangi felsef ekole mensuptur? a. Latin bn Rdlk b. Latin bn Sinaclk c. Latin Gazzalicilik d. Latin Farabicilik e. Latin Platonculuk 5. Ortaada batllarca bilinmelen Mslman dnr aadakilerden hangisidir? a. Frb b. bn Sn c. Gazzl d. bn Miskeveyh e. bn Rd

Kendimizi Snayalm Yant Anahtar


1. b 2. c 3. e 4. a 5. d Yantnz dorul deilsi bn Tufeyl blmn okuyunuz. Yantnz doru deilse bn Sina blmn okuyunuz. Yantnz doru deilse slm Felsefesinin Batya Gei Yllar blmn okuyunuz. Yantnz doru deilse bn Rd blmn okuyunuz. Yantnz doru deilse, btn blmleri bir daha gzden geiriniz.

Sra Sizde Yant Anahtar


Sra Sizde 1 Hayat sadece din ile yetinme anlaydr. Sra Sizde 2 nk bn Rdn ve dier Mslman filozoflarn felsefesi aklc idi ve makul gerekleri retiyordu. Felsefenin yannda bilimi de nceliyordu. Sra Sizde 3 Batllar o dnemlerden itibaren artk kendilerinin de bilim ve felsefe rettiklerini varsayarak, ideolojik amalarla Mslman filozof ve bilginlerin isimlerini anmyorlar.

247

Sra Sizde 4 nk bn Tufeyl, insann yaratln, geleneklerden farkl bir biimde anlatyor. Dier taraftan da insann, doay retmen kabul ederek, Allahn varln aklyla kavrayabileceini anlatyor. Tabiatn insan kemale erdireceini savunuyordu. Sra Sizde 5 nk o filozoflarn ve bilginlerin yetitikleri blgeler Avrupadan daha uzak olduu iin onlarn eserlerine ulaamamlardr. bn Sn gibi filozoflar da aslnda uzak blgelerde yetimilerdi; ancak onlar ok mehur olduu iin onlarn eserlerine her yerde kolayca erimek mmkndr.

Yararlanlan Kaynaklar
Bammat, H. (1975). slmn ehresi, stanbul Bayrakdar, M. (2004) slm Dncesi Yazlar, Ankara Durant, W. (Tarihsiz). slm Medeniyeti, stanbul. Hunke, S. (1997). Avrupann zerine Doan slm Gnei, stanbul zmirli, .H. (1955), slm Mtefekkirleri ile Garb Mtefekkirleri Arasnda Mukayese, Ankara. lken, H.Z.(1935). Uyan Devirlerinde Tercmenin Rol, stanbul lken, H.Z. (1963). slm Felsefe ve tikadnn Garba Tesiri, A: lahiyat Fakltesi Dergisi, c. 8, Ankara.

248

249

You might also like