You are on page 1of 978

SZLERN SOYAACI ADA TRKENN KKENBLM SZL Sevan Nianyan

www.iskenderiyekutuphanesi.com

+zede ~ Fa zada vuran, vurulan < Fa zadan, zanvurmak, arpmak, almak, alg almak, yere almak (= Ave cad-, can- a. a.) +zen alan < Fa zadan, zan- vurmak, almak, darbetmek " +zede + katlma bildiren fiil neki ~ HAvr *ad- a. a. ~ Fa -zan vuran, alan, alg

~ - bir eye ynelme ve

* Ayn kkten Lat ad, ng at, Fr (ynelme ve katlma edat). ab Sans ap a.a.) HAvr *p- a. a. [xiv] ~ Fa/OFa b su (= Ave p- a.a. =

ab+ ~ Lat ab(s) bir eyden veya yerden ayrlma, znden uzaklama, aykr olma bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *apo a. a. * Ayn kktenEYun ap, Ger *af > ng of, off, Alm auf; Sans pa-, Ave apa- (a.a.). Ayrca HAvr *ap-tero- biiminden EYun apoter, ng after (ard, sonra). aba [xiv] ; abay yakmak [188+] ak olmak (argo) ~ Ar cab'/qab' ynden yaplm st giysi, cbbe = Aram qsby a.a. * Fa kaba/qaba, Erm kapa/kapani, t gabano biimleri Arapadan alntdr. 7. yy'dan itibaren kaydedilen OLat cappa biiminin bir Sami dilinden alnd anlalmaktatr. EKKENLLER: Ar caba : aba, abanAr qaba : kaban Lat cappa : handikap, kaporta2, kapuino, kaput, kapon, kep, ap3, apel, aperon, apka? abad [xiv] ~ Fa/OFa bd bakml, bayndr,

mamur, meskn (= Sogd pt baklan, korunan = Ave pta- a.a.) Fa/OFa - ynelme edat + Fa/OFa pdan, pay- bakmak, korumak, gzetmek " + abajur [187+] pencerenin alafranga kafesi; [189+] lamba siperi - Fr abat-jour "gn-ksan", "k-ksan", lamba siperi Fr abat ksar (< Fr abattre ksmak, drmek ) + Fr jour gn, k (~ Lat diurnus gn < Lat dies gn, gndz ) " bateri, jurnal Ahmet Vefik Paa'nn verdii "pencere kafesi [panjur]" tanm rneklenmeye muhtatr. Franszcada szcn bu anlamna rastlanmad. Kar. Panjur. abaks [xx/b] ~ Lat abacus 1. her trl masa, pano, tabla, 2. hesap tahtas ~ EYun baks, abak- tabla, masa aban[mak < T aba aba * Kar. ullan- < ul. abandone [196+] boksta oyunu terketme ~Fr s'abandonner boyun emek, vazgemek, pes etmek < EFr bandon mahkm, cezal, yarglanarak hkm giymi olan Fr bir eye + Fr ban/bandon ferman, hkm " ad+, banal abanoz abanus [xiv] ; ebenus [xvii] Fa/OFa bns/abans abanoz aac ~ EYun benos a.a. ~ Ms hbny a.a. * Bat dillerine Yunancadan gemitir. Kar. ng ebony, Fr bne. abart[mak T? abart-/obart- [xvi] mbalaa etmek; aprt- [Krg] a.a. T *abar- bymek? ~ [xix] ullanmak, stne yklenmek

* Nihai kkeni ve treyi biimi belirsizdir. abazan [xx/b] cinsel anlamda a habazan/abazan [192+] itahl, a (argo); ~ ing habezan a < ing habe yemek " habe

abdal [xi] dilenci dervi, kalender, meczup ~ Ar abdal [#bdl o.] 1. bedeller, 2. sufi dncesinde rical-i gaybn bir rtbesi < Ar badal karlk olarak verilen ey, bedel" bedel * Esasen esoterik sufi retisine ait bir kavram iken, 13. yy'da Anadolu'da heterodoks slami tarikatler bnyesindeki meczup derviler iin kullanlmtr. abdest suyu", el ykama, namaz ncesi trensel ykanma " ab, dest [xiv] ~ Fa bdast/b-i dast "el

abdomen karn boluu

[xx/c]

~ Lat abdomen, abdomin-

aberasyon [xx/b] ~ Fr aberration sapma, yanl yola girme ~ Lat aberratio a.a. < Lat aberrare yanl yola sapmak Lat ab- aykr + Lat errare dolamak, gezmek ~ HAvr *ers- a.a. " ab+ abes [xiv] ~ Ar caba6 [#cb6 msd.] boa vakit geirme, oyalanma < Ar cabi6a boa vakit geirdi, oyaland * Trkede sfat olarak kullanm yakn dneme aittir. abhayat suyu Fa b su + Ar Hayt" ab, hayat1 abi + < T aabey" aa, bey ~ Fa b-i Hayt can

abide [191+] ebedi kalan ey, ant (Fr monument karl) < Ar bid [#'bd fa.] kalan " ebed * Modern Osmanlca trev Ar abidat (unutulmaz olay, byk felaket) szcyle birletirilemez. abiye [xx/b] gece kyafeti ~ Fr habill giyinik, zellikle gece kyafeti giymi < Fr habiller hazrlamak, donatmak, giydirmek Lat habitus klk, donanm < Lat habere sahip olmak " habitat abla oc aba [xi] ana; aba/ebe [xiv] anne, nine; aba/apa/apu/ebe [xivxix] yalca ve saygdeer kadn, bac, byk kzkarde; abla [xix] a.a. " ebe * -l- ara sesi Trkiye Trkesinde ge dnemde tremitir. Asya Trk dillerinde ape, apay, appa biimlerine rastlanr. ablak [xiv] yass ve yuvarlak yzl ablaq [#blq sf.] siyahl beyazl (at rengi), yass ve yuvarlak yzl (insan) * Renk ve kusur sfatlar yapan af cal vezninde. abluka abloka [xix] bloke etme ~ t a blocco bloke edilmi < t blocco abluka ~ Fr blocus a.a. ~ Hol bloc-huis mstahkem mevki, karakol" blok abone [187+] ~ Fr abonn a.a. < Fr abonner abone olmak, abone etmek Fr bir eye + Fr bon2 deme emri, kupon, senet" ad+, bono aborda abordo [xvii] (gemi) yanama ~ t abborda yana! < t abbordare yanamak t ad- bir eye + t bordo kenar, yan " ad+, borda ~ Ar

abra kadabra sz ~ OLat abra cadabra a. a. ~ E Yun abraksas a. a. ~? br abra [xiv]

[xx/b]

~ Fr abra cadabra by

~ Ar abra [#br] illi, alaca benekli

* Renk ve kusur sfatlar yapan af cal vezninde. abrl a.a. < Etr Apru Etrsklerde bir tanra [xvi] ~ Yun aprlios Nisan ay ~ Lat aprilis

absorbe [etm [xx/b] zmsemek ~ Fr absorber emmek, zmsemek ~ Lat absorbere btn olarak yutmak, silip sprmek Lat ab- bir eyden + Lat sorbere emmek ~ HAvr *srebh- a. a. " ab+ abstre [xx/b] soyut (resim) ~ Fr abstrait soyut, zet, hlasa ~ Lat abstractus a.a. < Lat abstrahere, abstract- bir btnden ekip ayrmak, zn almak, suyunu skmak Lat ab- bir eyden + Lat trahere, tract- ekmek " ab+, traktr

absrd [xx/b] ~ Fr absurd sama, anlamsz ~ Lat absurdus < Lat surdus sar ~ HAvr *sur-do- sar, dilsiz, bouk sesli abuk sabuk ikil [xix] sama sapan

* kinci unsur belki T sab/sav (sz) biimiyle ilikili olabilir. Abuk szcnn "sama" anlamnda bamsz bir sfat olarak kullanm yakn yllarda ortaya kmtr. abullabut [188+] avanak (argo) ~ Ar *ab-l-labT ifte atan hayvan Ar ab baba + Ar labT [#lbT im.] tekmeleyen, saldrgan " ebu abur cubur ikil sz; [xix] karmakark apur sapur [xv] darmadank; abur cubur [xvii] dzensiz yemei ifade eden " abuk sabuk

* Belki yansma ses kkenli olabilir. Kar. hapr hupur, apr upur. abus cabasa ka att, surat ast [xvii] ~ Ar cabs [#cbs im.] atk kal, ask suratl < Ar

abze [etm [xx/a] ~ Fr abuser ktye kullanmak ~ Lat abuti, abus- a.a. Lat ab- zne aykr + Lat uti, us- kullanmak " ab+ acaba [xiv] ~ Ar cacab [#ccb zrf.] "ararak, hayret ederek", soru szc < Ar cacab [msd.] arma, hayret" acep acar smaz, atlgan, taze, gl acarl [xvii] yeni (Anadolu lehesinde); acar [xx/a] ele avuca ~?

* Erm acar (kas lifi, sinir) ile balants gsterilemez. Ar cacar (knt, kabart, ikinlik) ile birletirilmesi abestir. acayip [xiv] tuhaf ey < Ar min al-cac'ib tuhaf eylerden (biri) < Ar cac'ib [#ccb o.] tuhaf eyler < Ar cacbat^ tuhaf ey, hilkat garibesi" acep * Trkede tekil sfat olarak kullanm 17. yy'dan itibaren kaydedilmitir. acele cacelet usit. c^acele [xvii] ivme, evecenlik < Ar cacila acele etti acemi [xiv] beceriksiz bilmeyen kimse, barbar, ranl < Ar cacam a. a. ~ Ar cacalat^ [#ccl msd.]

~ Ar cacam [#ccm nsb.] Arapa

acente [186+] ~ t agente bakas adna i yapan, vekil~ Lat agens, agent- 1. yapan, eyleyen, i gren, 2. vekil < Lat agere, act- yapmak, etmek " aksiyon acep [xi] hayret, taaccp; [xx/b] hayret ederek, acaba cacab [#ccb msd.] arma, hayret < Ar caciba ard, hayret etti ~ Ar

* Zarf olarak kullanm halk diline zg olup yakn dnemde genel dile girmitir. aceze cacz [sf.] " aciz ac acT [xvii] ~ Ar cacazat^ [#ccz o.] acizler, dknler < Ar

[viii+] 1. ac tad, 2. ar, sanc

< T a- acmak "

ac[mak T < T *a- < T a ack[mak a T

a- [viii+] 1. aclamak, ekimek, 2. can yanmak ac ve znt bildiren nlem ak- [xi] < T - [viii, xi] a hale gelmek "

* Pekitirici -()k- ekiyle. acil aciz acul

. Eski Trke isim ve fiil kklerinin birlii dikkat ekicidir, ~ Ar ccil [#ccl fa.] acele eden " acele [xi] ~ Ar cciz [#ccz fa.] acz gsteren, gsz" acz ~ Ar cacl [#ccl im.] aceleci, hzl" acele

acun YT acun [193+] dnya ~ T ajun Budist inanta yaam evresi, enkarnasyon [viii+ Uy], bu dnya, yeryz alemi [xi, xv+ a] ~ Sogd ajn yaam, Budist inanta enkarnasyon < Sogd jaw-/jyaamak ~ HAvr *gweis-l yaamak, canl olmak "can * Trkiye Trkesinde kullanlmayan bir kelime iken Dil Devrimi dneminde "z Trke" olduu zannyla canlandrlmtr. acur [xix] ~ Ar caccr [#ccr] bir tr hyar veya yeil kavun < Ar cacara burdu, bzd, (biimsiz ve irkin bir surette) kabard veya kabartt * Yun < OYun angori (hyar) biimi Msr Arapasndan veya baka bir Ortadou dilinden alntdr. Alm Gurke (a.a.) bir Slav dili zerinden Yunanca biime dayanr. Kar. Pol ogrek, Rus ogurec vb. (a.a.). acuze [xix] ihtiyar kadn (kadn veya erkek) < Ar cacaza aciz idi" acz acz gsz idi, yal ve dkn idi a T [xiv] < Ar cacz [im.] yal ve dkn

~ Ar cacz [#ccz msd.] gszlk < Ar cacaza

[viii] alk (isim); [xi] a (isim ve sfat)

* sim kullanm acndan lmek deyiminde korunmutur. a[mak T a- [viii] a.a.

aalya/aelya [xx/b] ~ t azalea kumlu toprakta yetien bir iek ~ YLat azalea a.a. #Linnaeus, sv. doabilimci (1707-1778) < EYun azalos susam, susuzluktan yanan ~ HAvr *asd- < HAvr *as- yanmak * Trkedeki a ak akla[mak ak aYT -- sesi taly YT T YT [193+] zaviye auk [viii+] a. a. < T a-" a< T a-" a< T ak " ak [xiv-xx] cila, < T a-

[193+] tasrih etmek perdah; [194+] anahtar

* "Anahtar" anlam 15. yy'da kaydedilen tek rnee dayanarak Dil Devrimi bnyesinde dolama sokulmutur. amaz dmesi ad T <T [xvii] niyetini belli etmeden davranma; [xix] satran oyununda ahn kapana < T a-" at [viii] isim, nam ~ Lat ad bir eye ynelme veya katlma bildiren

ad+ edat ve fiil neki ~ HAvr *ad- a. a.

* Eklendii fiilin ilk sessizine asimile edilir. r: ad-similare > assimilare, ad-paratus > apparatus. Klasik-sonras trevlerde belirli bir yn anlam tamakszn isimlerden fiil yapar. r: abonner <bon. . Ayn kktenEFa/Fa, ng at, Fr (a.a.). ada <T ayrada [xiii] etraf suyla evrili kara paras; atow [xiii] < T *a5- ayrmak "

* Anlam gelimesi iin kar. Lat insula (ada) > insulare (ayrmak, izole etmek). ada[mak T kesmek, sz vermek adak adale adalet adl T ta- [viii+] isim vermek, armak, bir greve atamak, bir amaca adamak, sz < T t isim " ad atak [viii+] adanan ey azal et [xvii] [xvii] < T ta-" ada~ Ar cadalat^ [#cdl msd.] kas

~ Ar cadlat^ [#cdl msd.] adillik, hak gzetme"

adam [xi] ~ Ar dm [#'dm] 1. insanlarn atas, Adem, 2. insanolu ~ br dm a.a. = br admah toprak * Kar. Fen 'adm (insan), Ugar 'b 'dm (insanlarn atas). "Toprak" kavramyla ilikisi iin kar. Lat homo (insan) < humus (toprak). Bak. hmanizm.

adap usul bilgisi" edep

~ Ar adab [#'db o.] < Ar adab grg, terbiye,

adapte [etm adaptasyon [192+] ~ Fr adapter uyarlamak ~ OLat adaptare bir eye uydurmak, tatbik etmek Lat ad- bir eye + Lat aptare a. a. < Lat aptus uygun"ad+ * Kar. ng apt (uygun), inept (beceriksiz), aptitude (yetenek). adavet Ar cad dmanlk etti, saldrda bulundu aday YT [193+] namzet [xiv] ~ Ar cadwat^ [#cdw msd.] dmanlk < < T ad" ad

* Kar. Fr nomin (aday) < nom (ad) szcne kyasla. add [etm itibar etme < Ar cadda sayd, sand adem idi, eksik idi [xiv] ~ Ar cadd [#cdd msd.] sayma, sanma, ~ Ar cadam [#cdm msd.] yokluk < Ar cadima yok

ademimerkeziyet + Ar markaz merkeze ait" adem, merkez

[190+]desantralizasyon

Ar cadam yokluk, yoksunluk +

* Fr dcentralisation karl olarak "Prens" Sabahaddin Bey tarafndan retilmi terkiptir. -iyyet nisbet ekinin terkibe eklenmesi cretkrdr. adet1 [xi] ~ Ar cadad [#cdd msd.] say" add

adet2 [xiv] ~ Ar cdat^ [#cwd msd.] dzenli olarak tekrarlanan ey, alkanlk, itiyat < Ar cda geri geldi" avdet adeta sanki, hemen hemen [xix, xx/a] baya, alelade, bermutad; atn bir yry; [xx/b] ~ Ar cdat [zrf.] adet olduu zere, ber mutad " adet2

* Trke baya szcnn ikili anlamndan tremi olmas muhtemel gzken ikinci anlam 20. yy ikinci yarsndan nce kaydedilmemitir. Buna karlk kar. cdetce (sanki, hemen hemen - xvii). adl YT [1974] gramerde zamir <Tad"ad

* -l ekinin ilevi belirsizdir. adm <T tm/adm [xiv] a. a. < T *a5t-m < T a5t- amak, ayrmak " ayr-

* Kar. ayak.

adi cdat^ alkanlk " adet2 adil

[xvii] [xiv]

~ Ar cad [#cwd nsb.] allm, sradan < Ar ~ Ar cdil [#cdl fa.] denge gzeten, adaletli" adl

adisyon [xx/c] ~ Fr addition 1. toplam, yekn, 2. restoran ve bar hesab ~ Lat additio toplama, ekleme < Lat addere, addit- eklemek, aritmetikte toplama ilemi yapmak Lat adbir eye + Lat dare, dat- vermek " ad+, data adiy [187+] ~FrDieu"Allaha", vedasz<FrDieu tanr ~ Lat deus a.a. ~ HAvr *deiwos a.a. < HAvr *dyeu- mak, parlamak, gne adl cadala dengeledi, eitledi, adil idi [xi] ~ Ar cadl [#cdl msd.] adalet, hak gzetme < Ar < Ar cadl

adliye (daire-i) adliye [xix] adli iler dairesi [#cdl nsb.] adalete ilikin, adalete ait" adl

adrenalin [xx/b] ~ Fr adrenaline bbrekst bezlerinin salglad hormon ^1901 Yokichi Takamine, Jap. kimyac / ng adrenalin a.a. Lat ad-katlma edat + Lat renes bbrek " ad+, renal adres [192+] ~ Fr adresse 1. hitap, bir mektubun hitap cmlesi, 2. adres < Fr adresser birine veya bir eye ynelmek, yneltmek, hitap etmek ~ OLat addirectare a.a. Lat adbir eye + Lat directus ynelen, doru, dz " ad+, direkt aer(o)+ bileiklerde) (~ Lat aer) ~ E Yun aer hava ~ HAvr *wer~ Fr ar(o)- / ng aer(o)- hava (sadece

EKKENLLER: EYun aer : aerobik, aerodinamik, aerosol, arya, kurander, malarya, ambrel aerobik [xx/c] ~ ng aerobic oksijen alma tekniine dayal bir egzersiz tr # 1968 Kenneth Cooper, ABD < ng aerobe biyolojide oksijenle yaayan hcre tr ~ YLat aerobius " aer(o)+, biy(o)+ aerodinamik gcne ilikin " aer(o)+, dinamik [xx/b] ~ Fr arodynamique havann kaldrma

aerosol [xx/c] ~ ng aerosol a.a. ^ 1926 Erik Rotheim, Norv. mhendis Lat aer hava + Lat solutio eriyik " aer(o)+, solsyon af/aff[xiv] ~ Ar cafw [#cfw msd.] silme, giderme, cezasn iptal etme < Ar cafa sildi, giderdi, affetti, muaf tuttu, kand afacan <T ivecen [xiv-xvii] acul, aceleci; afacan [xix] yaramaz, yerinde durmaz (ocuk) < T v- acele etmek, koumak " ivedi -ecen/-acan eki ve ses deiimi aklanmaya muhtatr.

afacan <T ivecen [xiv-xvii] acul, aceleci; afacan [xix] yaramaz, yerinde durmaz (ocuk) v- acele etmek, koumak " ivedi * -ecen/-acan eki ve ses deiimi aklanmaya muhtatr, afakan " hafakan < Ar faq [#'fq o.] 1.

< T

afaki [xix] havai, mesnetsiz ufuklar, 2. uzak lkeler, dnyann drt buca < Ar ufq ufuk " ufuk afalla[mak <ikil belirten bir deyim " aval aval

[xx/b] aknlamak, aptallamak

< T afal afal/aval aval aknlk

* Anadolu azlarndan yaz diline aktarlmtr. afazi [xx/c] ~ Fr aphasie konuma yeteneini yitirme, konuamama ~ EYun afasa a. a. EYun a(n)- olumsuzluk neki + EYun femi, fa- konumak, sylemek ~ HAvr *bh-2 a. a. " an+, fon(o)+ aferin [xv] ~ Fa firin vg, kutsama, alk ~ OFa frn a.a. < OFa frtan, frn 1. vmek, kutsamak, 2. yaratmak " + EKKENLLER: OFa afritan : aferin, ifrit afet [xiv] ~ Ar afat [#'wf] bela, felaket, salgn hastalk ~ Yun afe dokunu,

afi [192+] fiyaka, caka, gsteri (argo) el becerisi ~ EYun (h)afe a.a. < EYun (h)pt, af- dokunmak, demek, ellemek afif caffa kand, utand" iffet afi poster " afie [xiv] [192+]

~ Ar cafff [#cff sf.] iffetli, temiz ahlak sahibi < Ar ~Fraffiche duvara yaptrlan kt,

afie [etm [xx/b] ilan etmek, fa etmek ~ Fr afficher sabitlemek, ilitirmek, yaptrmak ~ OLat affixare a.a. Lat ad- bir eye + Lat fixus ilitirilmi < Lat figere, fix- tutturmak, ilitirmek " ad+, fiks * Trke anlam afi szcnden etkilenmitir. afitap afitab [xiv] ~ Fa ftb gne, gn OFa b2 parlt, parlaklk (= Sans bh parlt) + OFa tap- s, k " tav2 afiyet salk, canllk " af [xi] ~ Ar cfiyyat^ [#cfw msd.] hasta olmama hali,

aforizm/aforizma [xx/b] ~ Fr aphorisme vecize, gzel ve zl sz ~ E Yun aforisms tanmlama < E Yun afbriz 1. snrlamak, belirlemek, tanmlamak, 2. srgn etmek, dlamak EYun ap -den + EYun (h)ros snr, hudut" apo+ aforoz aforos [xvii] ~ Yun aforzo cemaat dna

karmak ~ EYun afbriz dlamak, srgn etmek " aforizm afra tafra afrodisyak ikil [xx/c] alm, gsteri [xx/b] " tafra

~ Fr aphrodisiaque cinsel uyarc ~ EYun

afrodisiaks Afrodit'e ait, a.a. < z Aphrodite ak ve cinsellik tanras afsun [xx/b] " efsun ~ Fr aphte azda arl dem ~ EYun ftai yank

aft < EYun (h)pt tutumak

aftos [188+] dost, sevgili zamiri, o (erkek) ~ EYun auts kendi" ot(o)+1

~ Yun auts eril nc tekil ahs

afyon ~ Ar fyn afyon ~ EYun pion a.a. < EYun pos zsuyu, reine, zellikle afyon z ~ HAvr *sokwo- zsuyu, reine * Bat dillerine Yunancadan gemitir. Kar. Lat, ng opium (afyon). agh ks/kh a. a. agat a%tes a. a. agav EYun agaus soylu, sekin [xiv] [xx/b] [xx/c] ~ Fa agh uyank, haberdar, bilgili ~ OFa ~ Fr agate bir cins yar deerli ta, akik ~ EYun ~ Fr/ng agave Amerika kkenli bir kakts cinsi ~

agltine [etm [xx/c] ~ Fr agglutiner yapmak, yaptrmak ~ Lat agglutinare a. a. < Lat gluten, glutin- zamk, tutkal" ad+, glten agnostik agnostisizma[192+] ~Fragnostiquebilmezci, tanrnn bilinemeyeceini savunan kimse ~ ng agnostic a.a. ^ T. H. Huxley, ng. dnr (1825-1895) EYun a(n)deil + EYun gnstiks bilen, bilgisi olan < EYun gignsk, gn-bilmek " an+, gnostik agora [xx/b] ~ Yun agor ar ~ EYun agor/agyris toplanma yeri, kamuya ait ak alan, ar < EYun ageir toplanmak ~ HAvr *sger- < HAvr *ger-toplanmak, toplu halde olmak, sr, gruh agorafobi agora, fobi [xx/b] ~ Fr agoraphobie ak alan korkusu"

agraf [xx/a] Ger *krappn engel, kanca " kramp

~ Fr agrafe engelli ine < EFr graffe engel ~

agrandisman [192+] fotoraf bytme ~Fragrandissement byme, irileme < Fr agrandir, agrandiss- bymek, bytmek ~ OLat aggrandire a.a. < OLat grandus byk " ad+, gran * Agrandize etm. Trkeye zg bir trevdir. agreman [xx/b] elilik onay mektubu ~ Fr agrment onaylama, benimseme < Fr agrer uymak, onaylamak ~ OLat aggratare a.a. < Lat gratus makbul, hoa giden ~ HAvr *gwrs-to- < HAvr *gwers-3 makbul olmak " ad+ agresyon [xx/c] ~ Fr agression saldr, saldrganlk ~ Lat agressio a. a. < Lat aggredi, aggress- saldrmak, stne yrmek Lat ad- bir eye + Lat gradi, gress- yrmek, adm atmak " ad+, grado agu ~ Fa u sarmalama, kucaklama, kucak, belek < Fa atan sarmalamak, bulamak, bulatrmak, belemek a a[mak T [xi] 1. seyrek dokuma, balk a, 2. iki bacan aras, ap < T *- amak, ayrmak " ayrT - [viii] ykselmek, kmak, belirmek, amak, deimek

* Kar. Mo ok- (ykselmek) aa unvan aa T a [viii] a.a.; ya [xi] <T [xiv] beyazlamak < T k " ak [xiii] -Moakal.bykerkekkarde, 2. birsayg

aar[mak

* Renklerden fiil yapan -ar- ekiyle. Kar. bozar-, ger-, karar-, kzar-, morar-, sarar-, yeer-Uzun sesli etkisiyle k > deiimi tipiktir. ada akde/ade [xvii M] kl almakta kullanlan yapkan madde - Ar caqdat^ [#cqd sf. f.] koyu kvaml ey, pht, karamel" akide2 a/au al T? T u [viii+] zehir

al [viii] hayvanlarn gece kapatld etraf evrili alan

* Kar. avlu < EYun aule (a.a.). Gerek Eski Trke gerek Greke biimlerin rani bir dilden alnt olmas gl ihtimaldir.

ar

ar [viii] pahal, deerli; aar [viii+] hafif olmayan, tez olmayan T arla- [xi] hrmet gstermek, izzet ve ikram etmek < T ar pahal, deerli" ar

arla[mak

at YT [193+] mersiye < T at/adc [xviii] llerin arkasndan alayan kadn < T ar-/adr-/*ad- [xiv-xix TS] alamak, haykrmak, anrmak < T a ac ve znt nlemi" ala* 18. yy'dan itibaren kaydedilen at szcnn *at adna deil, atmak fiiline bal olduu anlalyor. YT -it eki iin bak. ant. az/azala[mak acT T z [viii] a. a. < T *- amak " ayr< T a/ ac ve znt bildiren nlem "

la- [viii+] ; ala- [xiv]

anam [xvii] kkba davar < Ar anam koyun, mal, davar ar ar[mak T ar [viii+] a. a.

~ Ar anam [#nm o.] koyunlar, < T ar-" ar-

T ar- [viii] hastalanmak; [xiv] sancmak, ac duymak < T a ac ve znt nidas" ac-

austos aostos [xvii] ~ Yun agoustos bir ay ad ~ Lat Augustus 1. Roma imparatoru Octavianus'un (M 30-MS 18) lakab, 2. Roma takviminin altnc ay < Lat augere artrmak, bytmek, yceltmek " otorite ayar bakas" gayr ah2 ahali bir yerin yerlisi " ehil ahbap Habb sevgili, dost" habip ah ahenk OFa hang terbiye, eitim, edep aheste ahfad " hafid [xv] ~ Fa hasta yava, sessiz ~ Ar aHfd [#Hfd o.] torunlar < Ar Hafd torun " a ~ Fa hang uyum < Fa hang vezin, l, edep ~ [xiv] ~ Fa h feryat, lanet ~ Ar ahlin [#'hl o.] yerliler, yerli halk < Ar ahl [xiv] ~ Ar ayar [#yr o.] bakalar < Ar ayr baka,

~ Ar aHbb [#Hbb2 o.] sevgililer, dostlar < Ar

ahr axur [xi] hayvan barndrlan yer ~ Fa a%wur hayvan besleme yeri, yemlik ~ OFa %war yemlik (= Sogd xwer a.a.) OFa - yneli, katlma, aidiyet bildiren nek + OFa %\var(d) yemek " +, +hor ahi verilen ad ahir [xiii] Anadolu'ya zg bir rgtlenme biiminin mensuplarna ~ Ar a^ [#'%w] kardeim < Ar ax erkek karde (= Aram a% a. a. = br a% a.a.) [xi] ~ Ar %ir [#'^r] sonraki, son

EKKENLLER: Ar #'?r : ahir, ahiret, bilahare, tehir, uhrevi ahiret/ahret lmden sonraki hayat" ahir [xiii] ~ Ar %irat [#'^r fa. f.] sonraki ey,

ahit/ahdahd[xiv] ~ Ar cahd[#chdmsd.]1. tanma, 2. ykmllk, yemin, sz < Ar cahida tand, kabul etti, stlendi ahize [#'%5 sf.] alan, alc" ahz * Kar. Ar a%5at (zorla alnan ey). ahkm Hukm yarg" hkm ahlak yaradl " halk2 [xiv] [xiv] ~ Ar aHkm [#Hkm o.] hkmler < Ar [xx/a] telefon alcs (Fr rcpteur karl) < Ar a^5

~ Ar axlq[#xlq o.] yaradl, huylar < Ar xulq ~ Yun a%lada yaban armudu, pyrus ~ Ar aHmaq [#Hmq sf.] aptal, budala < Ar

ahlat a%lat [xvii] amigdaliformis ~ EYun a%rs, -d- a.a. ahmak Hamuqa aptal idi" hamakat * Kusur ve renk sfatlar yapan afcal vezninde, ahmer * Hilali ahmer "kzl ay" demektir. ahsen Hasan gzel" hsn ahap Ar %ab tahta, aa [xiv] [xiii]

~ Ar aHmar [#Hmr sf.] krmz

~ Ar aHsan [#Hsn ky.] daha gzel, en gzel < Ar ~ Ar a%b [#%b o.] aatan eyler, kereste <

ahtapot xtapod[xvii] ~ Yun o%tapdi "sekiz ayak", a.a. Yun okt sekiz (~ HAvr *okt- a.a. ) + Yun pdi ayak " okt(o)+, podyum ahu a.a. = Ave s a.a.) ahu zar ahududu ahval ahz aidat gelir, rant, bir yatrmdan geri gelen " avdet + ~ Fa h u zar ah vah, alama ahu dutu [xix] krmz aa ilei [xiv] " ahu, dut [xvi] ~ Fa h ceylan ~ OFa hg a.a. (= Sogd sk

~ Ar aHwl [#Hwl o.] haller < Ar Hl" hal1 ~ Ar a%5 [#'%5 msd.] alma, alm < Ar a%a5a ald

~ Ar c'idt [#cwd o.] gelirler < Ar c'idat^

aile ayilet [xiv] ~ Ar c'ilat^ [#cwl sf. f.] bir kiinin bakmakla ykml olduu hane halk, bamllar < Ar cla [msd. cawl/c^iylat^] geimini salad, besledi, bakt ait taalluk eden, ilgisi olan " avdet ~ Ar c'id [#cwd fa.] 1. dnen, geri gelen, gelir, 2.

ajan [192+] ~Fragentsecret gizli grevli <Fragent i yapan, grevli, vekil ~ Lat agens, t- < Lat agere, act- yapmak, eylemek " aksiyon ajanda [xx/b] ~ Fr agenda gndem, gnlk iler defteri ~ Lat agenda [n. o.] yaplacak olan eyler < Lat agendus yaplacak < Lat agere, act- yapmak, eylemek " aksiyon ajans [186+] ; [189+] haber kurumu ~ Fr agence veklet, vekillik kurumu, arac kurulu ~ Lat agentia < Lat agere, act- yapmak, eylemek " aksiyon ajda firmasnn ay barda modeli [200+] byke ay barda < marka Aida Paabahe

* Markann yanl okunmasndan tr arkc Ajda Pekkan'n adyla birletirildii rivayet edilir. ajite [etm [xx/b] ~ Fr agiter tahrik etmek, harekete geirmek ~ Lat agitare a.a. < Lat agere, act- yapmak, eylemek " aksiyon ak ak[mak T T k [viii] beyaz < T *- amak, almak " ayr-

ak- [viii+] (sv) akmak; [xi] akn etmek, yama iin hcum etmek ~ Ar caqb [#cqb msd.] 1. ayak topuu, 2.

akab[inde ard, pe, sonra (= Aram caqsb- topuk = Akad iqbu a.a.)

akademi akademya [181+] ~ Fr acadmie 1. bilimsel kurulu, yksek okul, 2. zellikle 1635'te kurulan Fransz Akademisi / t accademia a.a. < Akadema 1. Eski Atina'da bir semt, 2. Eflatun'un (Platon, M 429-347) bu semtte kurduu felsefe okulunun ad * Modern dnemde ilk kez 1474'te Floransa'da kurulan Platonik Akademi iin kullanlmtr. akait [xvii] ~ Ar caq'id [#cqd o.] ilkeler, aksiyomlar, slam inancnn temel ilkeleri < Ar caqldat^ " akide 1 akaju fstk ~ Port a caju ~ Karib akamet sonusuz, etkisiz < Ar caqama ksr idi, ksrlatrd akar akaret caqr " akar akasya acacia arabica ~ E Yun akaka a.a. [xix] [xiv] ~ Ar caqr [#cqr] gelir getiren mlk ~ Ar caqrt [#cqr o.] gayrmenkuller < Ar [xx/a] ~ Fr acajou tropik bir aa, bu aatan elde edilen ~ Ar caqmat^ [#cqm msd.] ksr,

~ Fr acacia kurak blgelere zg bir aa,

* 16.-19. yy'da rastlanan T akakiya biimi dorudan Yunancadan alntdr. akbaba aka/ake + <T [xvii] ba beyaz olan bir tr yrtc ku, a.a. " ak, baba [xiii] 1. beyaz, 2. gm, 3. gm para < T ak " ak

* Kar. Fr argent, sp plata (1. gm, 2. gm para, genel anlamda para). Kar. sarca (altn). akbet [xi] ~ Ar cqibat^ [#cqb fa. f.] ard, son, sonra < Ar caqaba ardndan geldi, takip etti < Ar caqb topuk " akab akl [xi] ~ Ar caql [#cql msd.] a.a. < Ar caqala 1. dizginledi, gem vurdu, 2. akl szgecinden geirdi, akl yrtt (= br #cql rehin etme, haczetme) akn akkan T akn [xi] sel; [xiv] baskn, yama, dalga YT [194+] seyyal < T *ak-" ak< T ak-" ak-

Akmak fiili mevcut deildir.

[xvii] eritilip sertletirilmi ekerden yaplan ekerleme - Ar caqdat^ [#cqd sf. f.] 1. katlam ey < Ar caqada dmledi, balad, (al) dondurdu, (bal) katlatrd" akit1 akide2 [xvii] ~ Ar caqdat^ [#cqd sf. f.] 2. kesin saylan ilke veya reti, aksiyom < Ar caqada dmledi, balad, katlatrd" akit1 akif [xiv] ~ Ar ckif [#ckf fa.] adayan < Ar cakafa [msd. cukf] adad, kendini verdi, megul oldu, mptela oldu akik ta, agat akil akim [xiv] ~ Ar cqil [#cql fa.] akll, rasyonel" akl ~ Ar caqm [#cqm sf.] sonusuz kalan " akamet ~ Ar caks [#cks msd.] yansma, [xiv] ~ Ar caqq [#cqq sf.] 1. yark, 2. bir tr deerli

akide 1

akis/aksaks [xiv] tepki, bir eyin tersi < Ar cakasa yansd, tersine dnd akit1/akdakd [xiv] dm, 2. szleme < Ar caqada balad, dmledi, ilikledi akit2 [xvii]

~ Ar caqd [#cqd msd.] 1. ba,

~ Ar cqid [#cqd fa.] akteden, szleen" akit1

akompanye[etm [187+] ~Fraccompagner elik etmek ~ OLat accompaniare a.a. OLat ad- bir eye, birine + OLat *companiare yoldalk etmek < OLat companio "ekmek paylaan", yolda " ad+, kumpanya akor [xx/b] uyumlu ses grubu ~ Fr accord uyum, ses uyumu, akor < Fr accorder uyum salamak, ses veya fikir birliine varmak ~ OLat *accordare B Lat ad- katlma edat + Lat cor, cord- yrek, akl, gnl" ad+, kr2 * Veya < Fr corde < Lat chorda (tel, alg teli). Bk. kordon. akordeon [xx/a] ~ Fr accordon bir mzik aleti ~ Alm akkordeon a.a. ^ 1829 Cyril Demian, Avst. mzik aleti yapmcs < Alm akkord akor " akor akort akorda [xix] bir algnn uyumunu salama uyum, ses uyumu, akor < t accordare " akor akr(o)+ HAvr *ak-ro- < HAvr *ak- keskin, eki, sivri ~ t accordo

~ Fr/ng acr(o)- ~ EYun akrs u, sivri ~

* Ayn kkten EYun oksys (eki), Lat acer (keskin), acus (ine, sivri), acetum (sirke). T eki szcnn bu grupla ilikisi tartlmtr. akraba qarb [sf.] yakn " kurbet ~ Ar aqrab' [#qrb o.] yaknlar < Ar

akran eleenler, yatlar < Ar qirn e, ift" karine 1 akredite [etm [xx/b]

~ Ar aqran [#qrn o.] eler, bir yarta ~ Fr accrediter kredi vermek, inandrc

klmak ~ OLat accreditare a. a. OLat ad- bir eye + OLat creditus inanca, kredi" ad+, kredi akreditif [xx/b] ~ Fr accreditif kredi mektubu" akredite

akrep [xiv] ~ Ar caqrab [#cqrb] 1. zehirli bir haere, akrep, 2. sivri ulu bir tr engel, 3. saatin ksa kolu (= Aram caqrsb akrep = Akad aqrabu a.a.) * EYun skorpos (akrep) biimi muhtemelen bir Sami dilinden alnmtr. akrilik [xx/c] ~ Fr acrylique akrooleinden elde edilen bir polimer / ng acrylic a.a. < Fr acryle/acryl < Lat acer keskin, eki " akr(o)+ akrobat [xx/b] ~ Fr acrobate cambaz ~ EYun akrbatos parmak ularnda yryen EYun akrs u + EYun btos yryen (< EYun bain, bat-yrmek, adm atmak ) " akr(o)+, baz akropol [xx/b] ~ Fr acropole antik kentlerde hisar, i kale - EYun akrpolis hisar, yukar kent EYun akrs u + EYun plis kent" akr(o)+, politik akrosti [xx/b] ~ Fr acrostiche bir iirin msralarnn ilk harfleriyle yaplan sz oyunu ~ EYun akrosti%es EYun akrs u + EYun stks, sti%- sra, satr, msra " akr(o)+ aks [xx/c] ~ Fr axe eksen, dingil, zerinde tekerleklerin dnd mil ~ Lat axis a.a. ~ EYun ksn a.a. ~ HAvr *aks- a.a. aksa[mak T asa- [xi] yava gitmek, topallamak < T *as ar, yava " ar

* Kar. T akru (yava - xi). aksak T aksak/asa [viii+] aksayan, yava giden < T a%sa-[xi] " aksa-

aksam qism " ksm

~ Ar aqsm [#qsm o.] ksmlar < Ar

aksan [188+] ~ Fr accent konuma vurgusu, aksan ~ OLat accentus (bir metni veya sz) makamla syleme Lat ad- bir eye + Lat cantare terennm etmek, ark sylemek " ad+, kanto aksata alveri " ahz, ita ~ Ar a%5 wa icT ahz u ita, alp verme,

akselere [etm [xx/b] ~ Fr acclrer hzlanmak, hzlandrmak ~ Lat accelerare a.a. Lat ad- + Lat celer hzl, seri ~ HAvr *kel-es- hzl" ad+

akseptans [xx/c] ~ Fr acceptance kabul edi, kabul belgesi < Fr accepter kabul etmek ~ Lat accipere, accept- a. a. Lat ad- bir eye + Lat capere, capt- el koymak, tutmak " ad+, kapasite aksesuar [xx/b] ~ Fr accessoire eklenti, tali unsur, ss ~ OLat accessarius a. a. < Lat accedere, access- yanna gitmek, yanamak, katlmak Lat ad- bir eye + Lat cedere, cessgitmek, varmak, ayrlmak ~ HAvr *ked- gitmek, terketmek, ayrlmak "ad+ aksr[mak +kirT asur- [xi] a.a.; aksur- [xiv] < T *askur- < T as [onom.] aksrk sesi "

* Ses yansmal fiiller yapan -kr- eki varsaylmaldr. Kar. Azer asqur- (a.a.). aksi aksiseda caks yansma, akis + Ar Sadn ses, eko " akis, sada ~ Ar caks [#cqs nsb.] ters " akis ~ Fa caks-i Sad ses yansmas, eko Ar

aksiyom [192+] ~Fraxiome matematikte ispat gerekmeyen ilke ~ EYun aksima < EYun ksios denk, uygun, deerli aksiyon [xix] hisse senedi; [xx/b] eylem ~ Fr action 1. eylem, edim, icraat, 2. hisse senedi ~ Lat actio eylem < Lat agere, act- yapmak, eylemek, icra etmek, harekete geirmek ~ HAvr *ag- harekete gemek veya geirmek Ayn kkten EYun go (srmek, sevketmek, gtrmek), agn (yar). EKKENLLER: Lat agere : acente, ajan, ajanda, ajans, ajite, aksiyon, aktif, aktive, aktr, aktris, aktarya, aktel, antrakt, hiperaktif, kae, kakol, manej, reaksiyon, radyoaktif EYun go : demagog, pedagog, sinagog, strateji EYun agn : antagonist akson [xx/c] ~ Fr/ng axon/axone sinir hcresinin sinirsel uyary ileten uzants ~ EYun ksn eksen " aks akslamel + caks-l c^amel [xix] kar eylem (Fr raction karl) B Ar caks yansma, tepki + Ar camal eylem " akis, amel ~ Sogd %m akam, akam

akam a%am [xi] yemei (= Ave %aprt akam veya gece = Sans kap a.a.) aktar attar aktar[mak T attar [xiii]

~ Ar caTTr [im.] tr satan, parfmeri"

atar- [viii+] evirmek, devirmek, dndrmek

aktif [xx/b] agere, act- yapmak, eylemek " aksiyon

~ Fr actif, -ive eylemli, etkin ~ Lat activus < Lat

aktinyum [xx/b] ~YLatactinium radyoaktif bir element^ 1899 Andr-Louis Debierne, Fr. kimyac < EYun akts, aktn- n, ua * Yunanca szck Lat radius (n) karldr. Kar. radyum, aktive [etm [xx/c] ~ Fr activer etkin hale getirmek" aktif

aktr [xix] ~ Fr acteur eyleyen, icrac, tiyatro oyuncusu ~ Lat actor icra eden < Lat agere, act- yapmak, eylemek " aksiyon aktris [f.] " aktr aktalite konular < Fr actuel" aktel [xix] ~ Fr actrice kadn tiyatro oyuncusu ~ Lat actrix [195+] ~Fractualit gncellik, gncel

aktarya [xx/c] ~ Fr actuariat sigortaclkta ihtimal ve risk hesab < ng actuary sigortaclkta ihtimal ve risk hesab uzman ~ Lat actuarius zabt ktibi < Lat acta [n. o.] "edilmi eyler", kaytlar, zabt < Lat actus edim, eylem < Lat agere, actaktel [xx/b] eylemsel < Lat actus eylem, fiil" aksiyon akua+/akva+ HAvr *akw- a. a. ~ Fr actuel fiili, gncel ~ OLat actualis fiili, ~ t acqua / Fr aqua- su ~ Lat aqua a. a. ~

akuamarin [xx/b] ~ Fr aquamarine 1. yeilimtrak ak mavi renk, 2. bu renkte bir ss ta ^ lk anlamda 1846 John Ruskin, ng. sanat eletirmeni ~ Lat aqua marina deniz suyu " akua+, marina akuarel/akvarel acquarella a. a. < t acqua su " akua+ akuavit aqua vitae hayat suyu " akua+, vitamin [xx/c] [xx/b] ~ Fr aquarelle suluboya ~ t

~ Alm aquavit bir tr alkoll iki ~ Lat

akuple [etm [xx/c] ~ Fr accoupler ift komak ~ OLat *accopulare OLat ad- bir eye + OLat copulare balamak < Lat copula iki eyin ba, boyunduruk, rabta " ad+ * Kar. dekuple. akupunktur [xx/c] ~ Fr/ng acupuncture inelerle tedavi yntemi Lat acus ine + Lat punctura delme " akut, ponksiyon akustik [192+] ~Fracoustique iitmeye ilikin, iitsel ~ EYun akoustiks < EYun ako iitmek ~ HAvr *skous-yo- < HAvr *kous- iitmek

akut [xx/b] ~ ng acute keskin, sivri ulu, ani (sanc, hastalk) - Lat acutus < Lat acuere sivriltmek, keskinletirmek ~ HAvr *ak-u- < HAvr *ak- keskin, sivri " akr(o)+ ak akmlatr[192+] ~Fraccumulateur1.biriktirici, toplayc, 2. elektrik biriktiren cihaz < Fr accumuler " akmle akmle [etm [xx/b] ~ Fr accumuler birikmek, biriktirmek ~ Lat accumulare a. a. Lat ad- bir yere + Lat cumulare toplamak, toplanmak, kme olmak " ad+, kmls akvaryum [189+] ~YLataquarium[n.] iinde su canllarnn yaatld yapay ortam # 1850 Philip Gosse, ng. ornitolog < Lat aquarius suya ilikin, suya ait" akua+ akya [xix] bir tr byk balk, kuzu bal, lichia T ~?

* Kar. Yun ltsa/ltsa, Lat lichia, t lezza/lizza/alicia, Fr liche/lichi (a.a.). al l [viii] krmz * Kar. Moulaan>ulaan (a.a.). al[mak T al- [viii] elde etmek, zaptetmek, almak ala T al krmz" al

ala [xi] renkli,

kark renkli, alaca al (zarf), 3. gzel, iyi (sfat)

[xiv] 1. daha yksek, en yksek; [xvii] 2. pek gzel, pek iyi ~ Ar acl' [#clw ky.] daha yksek, en yksek " ali

* "yi, gzel" anlam Trkeye zgdr. alabanda [xvii] ~ t alla banda gemicilikte dmeni saa veya sola sonuna kadar krma < t banda2 yan, taraf" bandra alabora rzgar, saanak, frtna " bora [xvii] altst olma, devrilme < Ven bra ani

* Ven albora < alborar (direk dikmek) fiiliyle ilgisi gsterilemez. alabros brosse fra ~ OLat bruscia a.a. " fra alaca <T [xiv] kark renkli < T ala " ala alack T [189+] ~Fr labrossef r agibi<Fr

alau [viii+] bir tr byk adr alafranga usul < z Franco Frank, Fransz " frank [187+] ~ t alla franca Frenk gibi, Frenk

alagarson Fr garon olan " garson

[xx/b]

~ Fr la garon olan gibi (sa kesimi) <

alaimsema [xviii] gkkua ~ Ar cal'imu-s-sam' gkte beliren alametler Ar cal'im [#clm o.] iaretler, alametler (< Ar calmat^ iaret, alamet) + Ar sama' gk " alamet, sema1 * "Gkkua" anlam Trkeye zg olmaldr. alaka [xiv] ~ Ar calqat^ [#clq msd.] iliki, ilgi, balant < Ar caliqa [msd. calaq] 1. asld, sarkt, 2. baland, ilgilendi [msd. alakart [189+] restoranda semeli men < Fr carte kart, liste " kart2 alakok coque yumurta kabuu alamana [xx/a] ~ Fr la carte "listeye gre", ~ Fr la cocque kabuklu yumurta < Fr

[xix] bir tr balk kay, bu tr kayklara mahsus a - t alamanna [f.] Alman tarz, Alman usul < z Alamanno Alman " Alman ~ Ar

alamet [xiv] belirtiler, zellikle kyamet belirtileri calmat^ [#clm msd.] iaret, belirti, im " alem1 alamint [xx/b] yemek < Fr minute dakika ~ Lat minutus " mini1 alamod moda alan T [xx/a] alan [xi] ak ve dz yer

~ Fr la minute dakikalk, abuk piirilen ~ Fr la mode modaya uygun < Fr mode "

alarga [xvi] gemicilikte "aktan ge" komutu ~ t allarga al!, uzakla! < t allargare almak, uzaklamak < t largo ak, geni ~ Lat largus a.a. " ad+, larj alarm [xx/b] ikaz sinyali ~ Fr alarme silaha ar [xiv], her eit ikaz sinyali [xvii] ~ t all' arme silahlara! < t arma silah " arma alam YT [194+] halita < T *ala-" ala

* Bula- fiilinden benzerlik yoluyla tretildii anlalmaktadr. Kar. alaca bulaca. alaturka usul < z Turco Trk " Trk alavere [187+] ~t alla turca Trk gibi, Trk

alavera [xix] dolap, drst olmayan i

* Almak vermek fiillerinden veya Fr alivrer szcnden tremi olmas zayf olaslktr. Kar. dalavere. alay1 [xiv] bir tr svari formasyonu ~ O Yun allgi(on) Bizans ordusunda bamsz svari birlii ~ Lat alae [o.] < Lat ala 1. kanat, 2. Roma ordusunda svari birliklerine verilen ad * Latince szck M 2. yy'dan itibaren kaydedilmi olup merkezdeki piyade birliinin sa ve solunda konulanan svari birliklerini ifade eder. Yunanca biim ilk kez VIII Konstantin Porphyrogenetos'un 959 tarihli yasa derlemesinde grlr. Trke szcn orijinal anlam, geleneksel Trk aknc dzeninin aksine, dzgn saflar halinde dizili svari birliidir. alay2 alay etmek [188+] elenmek, tahkir etmek (argo) ly bulama, kirletme < Fa ldan, ly- bulamak, kirletmek alayi [xvii] bulama, yozlama; [xix] dnyevi gsteri, debdebe - Fa alyi bula, bulaklk, yozlama < Fa ldan, ly- bulamak " alay2 ~ Fa

alaz <T [xvii] = T yalaz/yalaw/yalan/yalm alev, yanma, parlt < T yal- parlamak, yanmak " yanalbatros [xx/b] ~ Fr albatros bir tr deniz kuu ~ Port

alcatraz balkl kuu, pelikan ~? Ar al-aTTs [#Ts im.] dalg albay YT [193+] < T alaybeyi" alay1, bey albeni " al-, ben1 [xx/b] ~ Fr albinos doutan salar ak +

al beni [xix] ekicilik, cazibe albinos/albino olan < Lat albus beyaz ~ HAvr *albh- a.a.

albm [xix] ~ Fr album bo yapraklardan oluan kitap, ciltli defter ~ Lat album [n.] beyaz ey, beyaz kt, bo sayfa < Lat albus beyaz " albinos albmin [192+] ~Fralbumine yumurta aknda bulunan bir protein ~ Lat albumen ak madde, yumurta ak < Lat albus beyaz " albinos alak T alak [viii+] mtevaz, uysal, yumuak huylu; alak [xiv] a.a.; alak [xvii] hakir, pest, sosyal anlamda daha dk pozisyonda olan < T *al-ak < T al- evcillemek, uysallamak " al* zgn anlam alak gnll deyiminde korunmutur. Fiziksel anlamda kullanmna 15. yy'dan itibaren rastlanr. al <T al [xiii] duvar ve sva yapmnda kullanlan bir tr ak toprak < T *al- yumuak < T al- yumuamak " alaldan- [xiv] kandrlmak < T alta- [xi] aldatmak, kandrmak <

aldan[mak <T T l2 [viii] hile, aldatma

aldehid [xx/c] ~ Fr aldhyde alkollerden elde edilen bir kimyasal madde snf / ng aldehyde a.a. < YLat alcool dehydrogenatus hidrojeni alnm alkol" alkol, hidr(o)+2 aldente [xx/c] ~ t al dente "die gelir", az pimi makarnay tarifeden bir sz < t dente di ~ Lat dens, dent- a.a. ~ HAvr *dent- a.a. * Ayn kkten Fa dand, Sans dantaka, EYun odos, odont-, ng tooth < Ger *tanth- (di). aldr[mak T altz- [viii+] almasna neden olmak, kaptrmak ; aldur-[xiv] almasna neden olmak; aldr- [xix] aldr etmek, nemsemek < T al-" al* Ge dneme ait olan ikinci anlamn kayna ak deildir. Belki "burnundan kl aldrmak" deyiminden. ale+ ~ Ar cala(y) zeri, st, kar, gibi, zere (edat)

alegori [xx/b] ~ Fr allgorie simgesel anlat ~ EYun allegoria baka trl syleme, baka ey ima etme EYun llos baka (~ HAvr *al-1 te, baka) + EYun agore konumak, sylemek " kategori * HAvr *al- kknden Lat alter (baka), uls, ult- (te). alelacele olarak " ale+, acele alelade surette " ale+, adet2 alelumum olarak " ale+, umum alelusul ale+, usul1 alem1 sancak, bayrak " ilim [xiii] sancak ~ Ar cala-1-c^acalat^ acele ile, acele ~ Ar cala-1-c^dat^ adet zere, allm ~ Ar cala-1-c^umm genellikle, genel ~ Ar cala-1-uSl usul zere, usul gibi" ~ Ar calam [#clm] simge, iaret, belirti,

alem2 [xi] ~ Ar clam [#clm] dnya, yeryz, herkes ~ Aram clam 1. sonsuz sre, ebediyet, 2. dnya, evren * Kar. br colam (sonsuz sre, ebediyet). alemdar sancak, bayrak " alem1, +dar alengir[li -? ~ Fa calamdr sancaktar < Ar calam

alen ~ Ar alan [#cln nsb.] gizli olmayan, ak, gz nnde < Ar calana [msd. calniyyat^] aa kt, aikr oldu

alerji [195+] ~Frallergie vcudun bir d etkene verdii normal d tepki ~ YLat allergia ^ 1905 Clemens von Pirquet, Avst. hekim EYun llos baka, farkl + EYun rgon i, alma " alegori, erg alesta [xvii] hazr etmek t ad bir eye + t lesto hazr " ad+ alet awl/ma'l] dnd [xiv] ~ t allesta hazr ol! < t allestire hazr

~ Ar lat [#'wl msd.] ara, aygt < Ar la [msd.

* Arapa szcn nihai anlam "dnen ey," belki "mleki ark" olmaldr. alev <T alv/alev [xvii] ; calev [xvii] a] a.a. = T yalab yalab [DK] parl parl ~ Fa lw parldama, alev T yalaw [Abu, xv+

* Kar. TT yalab- (parldamak, mak xiv), yalabk (parlak xvi), yalab yalab (parl parl xiii). Esasen Trke bir kelime olduu halde -l- sesinin inceltilmesi Farsa etkisi veya Farsadan ikincil alnt gsterir. Alevi [xi] ~ Ar calawl [#clw nsb.] Ali'ye mensup olan < z cali Ali b. Ebi Talib, slam peygamberinin damad aleyh ile, kar, gibi" ale+ [xiv] ~ Ar calay-h(um) onun zeri < Ar cala(y) zere, ~ Ar calayhi-s-salm bar ~ Ar calaykum as-

aleyhisselam [xi] selam sz (onun) zerine < Ar calay-hi onun zeri" aleyh

aleykmselam [xiv] selam sz salm bar (sizin) zerinize < Ar calay-kum sizin zeriniz " aleyh

alez [xx/c] ~Frl'aise1.rahat, gnl ferah, 2. yatak arafnn altna serilen emici rt < Fr aise hareket alan, ferahlk, rahat ~ OLat *adiaces evre, etraf < Lat adiacere etrafnda olmak, bitimek alfa [xx/b] bir tr radyoaktifn; [xx/c] baz tp ve elektronik terimlerinde kullanlan bir bileen; [200+] popler psikolojide aktif erkekler iin kullanlan bir sfat ~ EYun lfa Yunan alfabesinin ilk harfi ~ Fen alep kz, Fenike alfabesinin ilk harfi = Aram leph Arami/brani alfabesinin ilk harfi * Fenike yazsnda A harfi kz ba simgesiyle gsterildii iin. Kar. Akad alpu, br eleph (kz). . Fenike yazs Arami yazsnn bir varyantdr. alfabe [xx/a] Yunan alfabesinin ilk iki harfi" alfa, beta ~ Fr alphabet harfler dizisi ~ EYun lfa beta ~ Fr alphanumrique harf ve rakamlar

alfanmerik [xx/c] ieren dizi / ng alphanumeric(al) a. a. " alfa, numara

alg alg YT

[xx/b]

~ Fr algue yosun ~ Lat alga a.a. < T al-" al-

[193+] ganimet; [194+] idrak

algoritm/algoritma [xx/b] ~ Fr algorithme matematikte bir problemi zmek iin uygulanan prosedrler dizisi ~ EFr algorisme Arap saylaryla aritmetik ilem yapma yntemi [esk.] < al-%warizm slam matematikisi Harezmi (9. yy) < z %warizm Orta Asya'da bir lke, Harezm al oxyacantha alk T [xi] meyvesi erie benzeyen yabani bir meyve, crataegus ~ Fa la kk erik, al ^ k. ~ OFa alg a.a. aluk/al [xi] kel, csseli ve kaba kimse, aptal aln T

aln [viii+] n taraf, cephe, aln aln[mak T aln- [xi] kendine almak, ahzetmek; [xiv] yenilmek, alt olunmak; [xvii] stne almak, hassasiyet gstermek < T al-" alal[mak T al- [xi] alveri etmek; [xiii] deimek, deitirmek, takas etmek; [xiv] benimsemek, adet edinmek, evcillemek, uysallamak, yumuamak < T almak " al* Trkiye Trkesinde -i- ekinin refleksif kullanmyla "kendine almak" anlamnda. Anlam iin kar. Lat consuescere (almak, evcillemek) < suescere (benimsemek, almak). ali [xiv] culw] yksek idi, ykseldi, yceldi ~ Ar cly [#clw sf.] yksek, yce < Ar cal [msd.

alicenap ~ Fa cly canb yce makam, hazret, majeste Ar cly yksek + Ar canb nezd, kat, taraf" ali, cenap alicengiz alicengiz oyunu [xix] dalavere, dolap l-i Cengiz Cengiz Han slalesi, zellikle bu slaleden gelen Krm ve Besarabya hanlar < T

* Muhtemelen 18. yy son yarsnda Krm hanlarn ilgilendiren karmak siyasi entrikalardan dolay. alim Ar calama bildi" ilim alimallah alizarin [xx/b] ~ Ar climu-llh Allah bilir " alim, allah ~ Fr alizarine krmz kk boya < Fr [xi] ~ Ar calim [#clm fa.] ilim sahibi, bilen, bilgin <

alizari kk boya hammaddesi ~ Ar al-cuSrat^ z suyu, usare " usare alize [xx/b] ~ Fr aliz tropik blgelerde esen bir rzgr ~ ?

alkali [183+] ~Fr/ng alkali bir kimya terimi~Ar alqall [#qlw] kostik soda, sodyum hidroksit < Ar qal yakt, frnlad

alk

alk [viii+] vg, kutsama

< T alka- [viii+ Uy] vmek, kutsamak

alkol [xix] ~ Fr alcool mayal ikilerden damtma yoluyla elde edilen kimyasal madde ~ sp alcol a. a. ~ Ar al-kuHl [#kHl] gze srlen srme, antimon veya kurun slfat < Ar kaHala karard * mbikle damtma teknii 12. yy'da spanya Araplar tarafndan Avrupa'ya getirildii ve kurun slfat maddesi de alkol gibi damtld iin. Allah [xi] ~ Ar allh [#'lh] < Ar al-(i)lh tanr" ilah T

allak bullak ikil alas bulas [xi] karma kark; alak bulak [xv-xvii] ; alaca bulaca [xvii] ala kark renkli + T bula- [xi Ha] karmak, kartrmak " ala, bula* Mo alag bulag (a.a.) biimi Trkeden alnt olmaldr. allame alim, en alim " ilim [xiv] ~ Ar callmat^ [#clm im.] ok bilen, ok ~ t allegro en,

allegro [192+] mzikte bir tempo neeli ~ OLat *allecrus ~ Lat alacer, alacr- canl, hareketli allem kallem konutu " ilim, kelam

Ar callama [II] bildirdi + Ar kallama [II]

Alman Alaman [xvii] ~ Fr Allemand a.a. < z Alamanni 3. yy'da ortaya kan bir Germen airetleri birlii Ger *all- tm, her + Ger *manniz insan, erkek " manken almanak [xix] ~ Fr almanach yllk, salname, eitli bilgiler ieren takvim ~ YLat almanac a.a. # 1267 Francis Bacon, ng. dnr ~ Ar al-munaqqaH [#nqH II mef.] gzden geirilmi, redakte edilmi, zetlenmi (yaz) < Ar naqqaHa [II] bir kitab redakte etti, fazlasn kesti, ksaltt, zetledi < Ar naqaHa [msd. naqH] budad almak YT [194+] alternatif <Krg alma nbet, mnavebe

* Krgzca szcn etimolojisi ak deildir; T al- fiiliyle birletirilmesi keyfidir. alo [ 192+] genel selam sz ~ EFr ho l "hey oradaki!" alopesi [xx/c] alopecy a.a. < E Yun alpeks tilki ~ HAvr *wlp-e- a.a. ~ Fr allo telefon hitab ~ ng hallo/hullo ~ Fr alopcie sa dklmesi, kellik / ng

* Tilki ylda iki kez tylerini dkt iin. . Ayn kkten Lat vulpes, Erm avs < EErm alwes, Sans lops, Ave raopis- > Fa rb (tilki). alpaka 1 [192+] ~spalpaca Gney Amerika'ya zg bir memeli hayvan, bu hayvann yn ~ Quech alpako a. a. < Quech pako kzl kahverengi alpaka2 [xx/b] ~ YLat alpax, alpac- bir alminyum alam YLat aluminium + Lat pax, pac- bar " alminyum, pakt * 1920 Versailles bar antlamasyla ayn gnlerde icat edildii iin. alpinizm Alp dalarna ait < z Alpe Alp dalar alt T alt [viii+] a. a. [xx/a] ~ Fr alpinisme daclk sporu < Fr alpin

alternatif [xx/b] ~ Fr alternatif 1. srayla deien, 2. seenek, almak < Fr alterner ~ Lat alternare bir ii srayla yapmak < Lat alter br, teki ~ HAvr *al-tero- iki eyden baka olan, dier < HAvr *al-1 te, baka " alegori alternatr cihaz < Fr alterner " alternatif altes [xix] [xx/b] ~ Fr alternateur alternatif akm reten

~ Fr altesse prens rtbesindeki kiilere hitap ekli

- t altezza ykseklik, ycelik < t alto yksek " alto alt T T alt [viii] a. a. altn

altun [viii] a. a. ~ Fr altimtre ykseklik lme cihaz

altimetre [xx/b] Lat altus yksek + EYun mtron l " alto, +metre altm T altm [viii+] a.a.

< T alt" alt

* -m ekinin ilevi belirsizdir. alto [189+] ~talto1.yksek, 2. mzikte yksek perdeden erkek sesi, tenor [esk.], 3. pes perdeden kadn sesi [xvi], buna edeer perde ~ Lat altus boy atm, yksek ~ HAvr *al-to- a.a. < HAvr *al-3 (bitki veya canl) yetimek, bymek, boy atmak * Ayn kkten Lat alescere (bymek, boy atmak). Kar. Fr/ng altitude < Lat altitudo (ykseklik). alminyum [192+] 1808 Humphrey Davy, ngiliz kimyac < Lat alumen ap ~YLat aluminium bir

alvyon [xx/b] ~ Fr alluvion akarsuyun srkledii kumlu toprak, dere mili < Lat alluere suyla srklenmek Lat ad- bir yere + Lat lavare, laut- suyla aktmak, ykamak " ad+, lavabo alyans [xx/a] ~ Fr alliance 1. ittifak, 2. nikh yz < Fr allier badamak, badatrmak, ittifak etmek ~ Lat alligare a. a. Lat ad- bir eye + Lat ligare balamak " ad+, lig am T am [xi] diilik organ; amk [xiii] a.a.; amuk [xiv] a.a.

* Kar. Mo aman (az). Orijinal biimin amk (azck?) olduu dnlebilir. ama1/amma (bala) < Ar am fakat ama2 camiya kr olma, karanlk olma [xiv] emma [xi] ~ Ar amma gelgelelim, maamafih

~ Ar acm' [#cmy sf.] kr, gzleri grmeyen < Ar

* Kusur ve renk sfatlar yapan afcal vezninde, ama [xi] ~ Fa mc hedef, niangh

* "Gaye, maksat" anlamn Dil Devriminden sonra kazanmtr. amade mdan, my- gelmek, varmak, olmak, hazr olmak ~ Fa mda gelmi, hazr < Fa/OFa

amalgam [xx/c] ~ Fr amalgame civa alam, yumuak ve kolay ekillenen her eit alam / ng amalgam a. a. ~ OLat amalgama simyada civa alam ~ Ar al-malam alam, bulama, krem ~ EYun mlagma, -t- a.a. < EYun malss, malag-yumuatmak ~ HAvr *melag- a. a. " merhem aman [xi] ~ Ar mn [#'mn] gvenlik, gvence" emanet

amatr [192+] ~Framateur bir ii zevk iin yapan ~ Lat amator seven < Lat amare sevmek ~ HAvr *am- sevmek amazon [xx/a] ~ Fr amazone 1. Yunan efsanesinde sava kadnlar kavmi, 2. erkeksi veya sava kadn ~ EYun amazon sava kadnlar kavmi * Yunanca szcn a-mazs (memesiz) szcnden tretilmesi halk etimolojisidir. ambalaj [192+] ~ Fremballage paketleme, paket < Fr emballer paketlemek Fr en- + Fr balle balya, top " in+1, balya ambale [xx/b] ~ Fr emball gemi azya alm (at), duygular altst olmu < Fr s'emballer gemi azya almak, altst olmak Lat ballare " balad

ambar [xiii] ~ Fa anbar depo, maaza ~ OFa hanbar a.a. ~ EFa hambra a.a. (= Sans sambhra bir araya getirme, birikim, erzak, kumanya) HAvr *sem- bir, beraber, birlikte + HAvr *bher-1 tamak, getirmek " hem, +ber ambargo [192+] ~Frembargo bir limana giri k engelleme, abluka ~ sp embargar etrafn evirmek, barikat dikmek < OLat inbarricare a.a. < OLat barra engel, barikat, bariyer " bar1 amber [xi] ~ Ar canbar [#cnbr] bir tr balinann midesinden karlan gzel kokulu madde, her eit gzel koku = OFa anbar a. a. amberbu Ar canbar + Fa by koku " amber, bu2 ambi+ epeevre ~ Lat ambi- a. a. ~ HAvr *ambhi iki taraf, evre ~ Fa canbar by gzel kokulu bir iek ~ Fr/ng ambi- her ikisi, iki yanl,

ambiyans [xx/b] ~ Fr ambiance evre, ortam, genel hava ~ Lat ambientia dolam < Lat ambire, ambit- dolamak, dolanmak Lat ambo + Lat ire, it-gitmek, yol almak ~ HAvr *eigitmek " ambi+, iyon amblem [xx/b] ~ Fr emblme simge, amblem ~ EYun emblema, -t- soku, saplama < EYun embll katmak, iine sokmak EYun n iine + EYun bll atmak " en+, balistik amblans [xx/b] ~ Fr ambulance tbbi tat arac < Fr hpital ambulant gezici hastahane < Lat ambulare gezmek, dolamak, dolanmak < Lat ambire, ambit- a. a. " ambiyans amca <T abca/abuca [xvi] babann aabeyi [viii] aabey, yal ve saygdeer kimse " ece < T *aba ee T pa [viii] baba + T ee ~ Ar camal [#cml

amel [xi] i, ilem, eylem; [xix] ishal msd.] i, ilem, eylem < Ar camala alt, iledi

* "shal" anlam muhtemelen "barsak boaltma ilemi" anlamnda bir hsn tabirden tremitir. amele " amel ameliyat camaliyyat^ ameliye, ilem " amel ~ Ar camalat^ [#cml o.] iiler < Ar cmil ii ~ Ar camaliyyt [#cml o.] ilemler < Ar

amenna [xiv] ~ Ar mann [#'mn IV] inandk, gvendik (birinci oul ahs) < Ar amana [IV] inand, gvendi" emanet ament [xiv] ~ Ar mantu [#'mn IV] "inandm", slami inan formlnn ilk kelimesi, bu kelime ile balayan forml < Ar amana [IV] inand" emanet

Amerika ~ z (t/Lat) America bir kta ^ 1507 Martin Waldseemller, Alm. haritac < z Amerigo/Americus Vespucc Amerika ktasnn ayr bir kta olduunu ilk ileri sren talyan seyyah (1451-1512) < Emmericus/Emmeric Dou Gotlara zg bir erkek ad * Vespucci'nin nad Alm Heinrich (> ng Henry) adnn Dou Got diyalektindeki biiminin talyanca uyarlamasdr. ametal metal [xx/c] ~ Fr ametal metal olmayan mineral" an+,

ametist [xx/b] ~ Fr amethyste bir tr ss ta ~ EYun amthystos "sarho etmez", a.a. EYun a(n)- deil + EYun meth sarho olmak " an+, matiz * Ametist tann sarholua engel olduu inancndan tr. amfetamin [xx/c] ~ Fr/ng amphetamine merkezi sinir sistemi uyarcs olan bir kimyasal madde < Fr/ng alpha methyl phenyl ethy " alfa, metil, fenol, etil, amin2 amfibi [xx/b] ~ Fr amphibie 1. su ve karada yaayan canl, 2. su ve karada hareket eden ara veya askeri birlik ~ EYun amfibos ift canl" amphi+, biy(o)+ amfiteatr amfiteatro[187+] ~Framphithatre daire veya yarm daire eklinde tiyatro ~ Lat amphitheatrum ift yanl (tam daire veya oval) tiyatro B EYun amfi- iki yanl + EYun thatron tiyatro " amphi+, tiyatro * lk kez M 53'te Roma'da Gaius Scribonius Curio'nun ina ettirdii ift sahneli oval tiyatro iin kullanlmtr. Yarm daire eklinde tiyatrolar iin kullanm modern dneme zgdr. amfizem [xx/c] ~ Fr emphysme tpta bir vcut dokusunun gazla imesi ~ EYun emfysema, t- iine fleme, iirme < EYun emfys < EYun fys flemek, frmek, iirmek " en+, fk amfora < EYun amfores/amfifores iki kulplu kp EYun amfi- iki yanl, epeevre + EYun fer, for- tamak ~ HAvr *bher-1 tamak, getirmek " amphi+, +ber amigo seyircisini coturan kimse amatr [196+] Meksikallara zg hitap ekli; [197+] futbol ~ sp amigo arkada ~ Lat amicus sevgili, dost, arkada < Lat amare sevmek "

* Trke szcn ikinci anlam Beiktal taraftar Amigo Orhan'n lakabndan tremitir. amik ('ariz ve amik' deyiminde) derin, dibine kadar < Ar camuqa [msd. cumq/c^amqat^] derin idi ~ Ar camq [#cmq sf.]

amil etken, etmen " amel

[xiv]

~ Ar camii [#cml fa.] 1. memur, grevli, ii, 2.

amin1 [xiii] ~ Ar mn dua sz ~ br men 1. doru, gvenilir, "yledir," 2. dua sz < br #'mn gvenilir olma, doru olma " emanet * #'mn kk Arapa ve branicede ortak olmakla birlikte dua sz olarak kullanlan amin branicedir. amin2 ammonia " amonyak [xx/b] ~ Fr amine kimyada bir bileik < Lat

amip [xx/b] ~ Fr amibe tek hcreli bir canl ~ EYun amoibe deiken < EYun ameib deimek ~ HAvr *smeigw- hal deitirmek < HAvr *mei-1 deimek, yer deitirmek, gmek " mtasyon amir ~ Ar mir [#'mr fa.] emreden " emir1

amiral [183+] Avrupa donanmalarnda komutan; [193+] Trk donanmasnda bir rtbe ~ Fr amiral Arap veya Mslmanlarda komutan, bey [xi], deniz komutan [xiv] ~ Ar amru-1- (falan) komutan " emir2 * Trk donanmasnda 26/11/1934 tarihli kanunla kullanma girmitir. amiyane [#cmm nsb.] avama ait, genel, adi" amme [xiv] ~ Fa cmTyna avam tarznda < Ar cmm ~ Ar

amme [xiv] 1. Kuran'n otuzuncu cznn ad, 2. halk cmmat^ [#cmm fa. f.] kamu, halk, zellikle sradan halk, avam " umum

amnezi [xx/b] ~ Fr amnsie hafza kayb EYun a(n)deil + EYun mnesis hafza, anmsama < EYun mnomai anmsamak, hatrlamak ~ HAvr *mn- < HAvr *men-1 dnmek " an+, mantalite amok Malay amok a. a. [xx/c] ~ ng amok ldrme hrsyla gz dnm olma ~

amonyak [xix] ~ Fr ammoniac Kimyada NH3 bileii veya bunun tuzlar ~ EYun (h)ammoniaks Libya'da Juppiter Ammon tapna yaknnda karlan bir tr tuz < z (h)Ammon bir Msr tanrs, Amun amorf morfe ekil " an+, morf(o)+ [xx/b] ~ Fr amorphe ekilsiz EYun a(n)- deil + EYun

amorti [xx/b] ~ Fr amorti l, snk, itfa edilmi < Fr amortir, amortiss- adm adm ldrmek, tketmek, itfa etmek, borcu taksitle tketmek ~ OLat *admortire/*ammortire OLat ad- ynelme edat + OLat mors l " ad+, mort amortisman [185+] ~Framortissementfinansve muhasebede bir kavram < Fr amortir tketmek, borcu taksitle demek " amorti

amper [192+] ~ Fr ampre elektrik birimi ^1881 Paris Elektrik Kongresi < z Andr-Marie Ampre Fransz fiziki (1775-1836) amphi+ ~ Fr/ng amphi- iki zt eyi ya da bir eyin iki yann ya da bir eyin tm evresini ifade eden nek ~ EYun amfs, amfi- her ikisi, her iki el, epeevre (edat ve zarf) ~ HAvr *ambhi her iki el" ambi+ ampir [xix] ~ Fr empire 1. imparatorluk, 2. Fransa'da Birinci mparatorluk (1804-1815) dnemine zg mobilya stili ~ Lat imperium imparatorluk " imparator ampirik [192+] ~Frempirique deney ve gzleme dayanan < EYun empeira deneyim EYun n + EYun peir denemek, teebbs etmek ~ HAvr *perya- < HAvr *per-3 denemek, snamak, tehlikeye atlmak, riske girmek " en+ amplifiye [etm [xx/b] ~ Fr amplifier bytmek, geniletmek, ses hacmini ykseltmek ~ Lat amplificare Lat amplus bol, byk + Lat facere, fact- yapmak " faktr ampul [192+] ~ Fr ampoule iecik, cam tp, ampul ~ Lat ampulla [k.] < Lat ampora testi ~ EYun amfores " amfora ampte [etm [xx/b] ~ Fr amputer insan gvdesinden bir organ kesmek ~ Lat amputare budamak Lat ambo + Lat putare 1. budamak, bimek, 2. saymak, sanmak, dnmek ~ HAvr *pu-to- kesik < HAvr *pau-2 bimek, bak vurmak " ambi+ amut amud [xiv] ~ Ar camd [#cmd im.] stun, dikilita, direk < Ar camada dikti, destekledi, pekitirdi, amalad, bir ii bilerek yapt amyant [xx/b] ~ Fr amiante ateten etkilenmeyen bir mineral ~ EYun amintos "lekesiz, lekelenmez", a.a. EYun a(n)- deil + EYun miain lekelemek " an+ * Atee tutulduunda leke ve kirlerini kaybettii iin. an [xiv] ~ Ar n [#'wn] en ksa sre

an+ ~ EYun a(n)- olumsuzluk ve yoksunluk neki HAvr *n- a.a. < HAvr *ne olumsuzluk ve yoksunluk edat" na+ * nszlerden nce a-, nllerden nce an- biimini alr. Kar. a-fazi, an-ari. an[mak T an- [xiv] yadetmek, hatrlamak, zikretmek 2. doru tahmin etmek, bir problemi zmek, anlamak ) (= Mo 1. hedefi vurmak,

* Ayrca kar. Mo on (okun stndeki entik, gez), on-/onu- (1. hedefi vurmak, 2. doru tahmin etmek, bir problemi zmek, anlamak)onla- (okla nian almak, konsantre olmak), onul (zek, kavray). . Dier Trk dillerinde tercih edilen - ve g biimlerine karlk, Ouz ve Kpakada an- ve an biimleri kullanlmtr. Bak. t.

ana

ana [viii+] anne

* Daha eski olan g (anne) sznn yerini almtr. Bak. ksz. ana+ edat ve fiil neki ~ HAvr *an-1 a. a. * Kar. ng on, Alm an. ana ana Anadolu anaToli [xvi] Orta Anadolu ~ Yun/EYun Anatola Dou lkesi, Ege'nin dou kys ile Frat nehri arasndaki lke ~ EYun anatole 1. kalk, dou, zellikle gnein douu, 2. dou, 3. Ege'nin dousu < EYun anatell domak, kmak EYun an yukar + EYun tell, tolkalkmak, kaldrmak ~ HAvr *tels- a. a. " ana+, tolere anafor [xvi] ~ Fr anaphore gelgit, burga ~ EYun anafor dn, geri geli < EYun anafer yukar tamak, kaldrmak EYun an yukar + EYun fer, for- tamak " ana+, +ber anahtar [xiv] ~ Yun anoi%teri ak, aacak ~ EYun anoikter a. a. ~ EYun anoig amak EYun an + EYun oig a. a. " ana+ anakonda henakandaya "krba ylan" [xx/c] ~ ng anaconda bir ylan tr ~? Sinhali T ~ EYun an yukarya ve aa ynelme bildiren

ana [xi] anack, olgun kz ocuu

< T ana "

anakronik [xx/b] a d, zamana uymayan ~ Fr anachronique 1. eski zamana ait bir anlatm veya tasvire yeni zamana ait unsurlar katan, 2. an gerisinde kalm, modern olmayan EYun an yukarda olma edat + EYun %ronos zaman, a " ana+, kron(o)+ * Franszca szcn ana anlam birincisi iken, Trkede ikinci anlam ar basmtr, anal analfabetizm an+, alfabe [xx/b] ~ Fr anal makata ilikin" ans [xx/c] ~ Fr analphabtisme okuryazar olmama"

analiz [189+] ~Franalyse,analyt-zmleme, ayrtrma ~ EYun anlysis a.a. < EYun anal ayrmak, ayrtrmak EYun an aa + EYun l, lys- zmek ~ HAvr *leu-1 zmek, gevetmek " ana+, ls analjezi [xx/b] ~ Fr analgsie uyuturma, ac duygusunu giderme EYun an- deil + EYun algaisa ac duyma EYun lgos ac + EYun aisthn duymak, hissetmek " an+, estetik

analog [xx/b] ~ Fr analogue 1. benzer, kyaslanabilir, 2. (doal hareketi taklit etme anlamnda) dijital olmayan ~ E Yun anlogon [n.] orantl ey, benzeri EYun an + EYun legl, log- saymak, hesaplamak " ana+, +log ananas [192+] bir meyve ~ Port ananas a.a. ~ Tupi/Guarani anan a.a. * Gney Amerika yerli dillerinden anane aktarlan anlat, gelenek ~ Ar canc^anat^ [#cnc^n msd.] kuaktan kuaa ~Fr ananas tropik kelerde yetien

anari anari [189+] ; anarist [191+] ~ Fr anarchie ynetimsizlik, kargaa EYun an- deil + EYun ar%e iktidar, hkmranlk, nderlik " an+, +ari anason anson [xiv] pimpinella anisum ~ EYun nethon/nnethon a.a. ~ Yun nison anason bitkisi,

* Fr anis, ng anise biimleri Latince yoluyla Yunancadan alnmtr. anatomi [xx/b] ~ Fr anatomie kadavralar kesme yntemiyle doku ve organlar inceleyen tp dal ~ EYun anatoma a. a. EYun an aa + EYun temn, tom- kesmek, blmek " ana+, tom(o)+ anca T ana [viii] yle, o surette < T an iaret zamiri, o " o ancak <T

anak [xiii]

< T anca ki yle ki, yle ki" anca ~ ng anchovies Atlantik hamsisi < sp

anez [xx/b] anchoa kurutulmu balk, iroz ~ Bask anchuva kuru andaval/andavall Andaval Nide yaknnda bir kasaba

andavall [188+] bn, enayi (argo)

< z

* eitli Yunanca szcklerden tretme abalar zorlamadr. andezit Andes And dalar and YT [193+] muhtra T [xx/c] ~ Fr andsite bir tr volkanik kaya < z < T an-" anarjduz [xi] kk ila olarak

* -d ekinin mahiyeti belirsizdir, andz kullanlan bir bitki

andr(o)+ ~ Fr/ng andr(o)- erkek (sadece bileiklerde) < EYun anr, andr- erkek, er, adam ~ HAvr *snr- < HAvr *ner- a.a.

android [xx/c] ~ ng android insana benzer yaratk, insans EYun anr, andr- erkek, insan + EYun edos ekil, grnt " andr(o)+, +oid androjin [xx/c] ~ Fr/ng androgyne erkek gibi olan kadn B EYun anr, andr- erkek + EYun gyne kadn " andr(o)+, jinekoloji andropoz [xx/c] ~ Fr/ng andropause erkeklerde cinsel etkinliin sona ermesi EYun anr, andr- erkek + EYun pasis durma, sona erme " andr(o)+, poz * Bat dillerinde 1950 dolaynda kullanma girmitir. anekdot [xx/b] ~ Fr anecdote bir kii hakknda anlatlan ksa ve gerek yk ~ EYun ankdotos yaynlanmam hikaye, dedikodu EYun an- deil + EYun kdotos yaynlanm < EYun kdosis da verme, yayma, yaymlama EYun k + EYun didmi, do- vermek " an+, doz * Bizansl tarihi Prokopios'un 6. yy saray dedikodularna ilikin olup lmnden sonra yaynlanan Anekdota adl eserinin adndan. aneks [xx/c] ~ Fr/ng annexe mtemilat, eklenti ~ Lat adnexus balant, irtibat < Lat adnectere, adnex- bir eye balamak Lat ad- bir eye + Lat nectere, nex- balamak ~ HAvr *ned- ba, dm " ad+ * Ayn kkten Lat nodus (dm), ng net (a). anemi (h)ama, -t- kan " an+, hem(o)+ [xx/b] ~ Fr anmie kanszlk EYun an- deil + EYun

anemon [xx/b] ~ Fr anmone 1. bir bitki, Manisa lalesi, 2. yumuakalardan bir hayvan ~ EYun anemne rzgr gl < EYun nemos rzgr ~ HAvr *ans-mo- nefes, rzgr, esinti < HAvr *ans- esmek anestezi [192+] ~Fransthesie uyuturma, duyumsuzlatrma ~ YLat anaesthesia ^ 1848 Sir J.Y. Simpson, ng. EYun an- deil + EYun aisthn duymak, alglamak " an+, estetik anevrizma [xx/b] ~ Fr anvrisme damar imesi, baloncuk EYun an yukar + EYun eurys iik, kabark ~ HAvr *wers-l a.a. " ana+ anfi " amfiteatr

angaje [etm angajman [192+] ~ Fr engager balamak, ipotek etmek, rehin etmek, megul etmek, istihdam etmek < Fr gage rehin, ipotek ~ EFr wage a.a. ~ Ger *wadjan ~ HAvr *wadh- rehin etmek, balayc bir sz vermek angarya [xvii] ~ Yun angarea bedelsiz hizmet ~ EYun angarea bedelsiz kamu hizmeti, salma, imece < EYun ngaros ulak, ran kralnn posta grevlisi ~ EFa hangaracret, bedel, ecir

* Kar. ecir. angora tiftik yn < Ankara ~ Ankyra a. a. [xx/c] ~ngangora1.Ankara, 2. tiftik keisi,

* Kentin ad Yunancaya bilinmeyen bir Anadolu dilinden alnm olmaldr, angut benzeyen bir ku; [188+] budala, sarsak (argo) anha minha B Ar canha ona + Ar minha ondan an anmsa[mak YT [193+] hat ra < T an-" an-

ant [xi] rdee

karmak akl yrtmeler iin kullanlan bir sz

YT [194+] mphem olarak hatrlamak; [xx/c] hatrlamak < T an-" anT arjla- [xi] eek sesi karmak; ar- [xiv] ; arjr- [xvii] < T a/arj [onom.] bar, eek sesi" +kirYT

anr[mak

* T yarjur- (grlt etmek, nlatmak - viii+ Uy) ayn fiilin varyantdr, an t [193+] abide < T an-" an-

* Fr monument (abide) < Lat monere (anmsatmak) karl olarak tretilmitir. lk kez bu szckte kullanlan YT (i)t eki daha sonra ayrm gzetmeksizin etkin ve edilgin ortaylar ve fiil adlar yapmnda kullanlmtr. Kar. belit, dikit, kalt, kant, kesit, kst, konut, kout, lt, soyut, tat, yakt, yant, yapt, yazt. anz T anz [xi] ekin biildikten sonra tarlada kalan saplar

ani

[xx/b] anszn, birdenbire

< Ar n en ksa sre" an

* Anszn ve anide zarflarndan yakn dnemde geri tretilme yoluyla oluturulmu sfattr. anilin [192+] ~Fr/ng aniline bir tr kimyasal boya~ Alm anilin a.a. ^ 1841 C.J.Fritzsche, Alm. kimyac < Alm anil ivit bitkisi ve boyas ~ Port anil ~ Hind/Sans nla 1. koyu renk, zellikle koyu mavi, 2. ivit bitkisi ve boyas anime [etm [xx/c] ~ Fr animer canlandrma, harekete geirme < Lat animare can vermek < Lat anima nefes, ruh, can ~ HAvr *ans-mo- nefes, rzgr " anemon animizm [xx/b] ~ Fr animisme cansz varlklara ruh atfeden inan, ruhuluk ~ ng animism a.a. ^ 1866 Sir Edward B. Taylor, ng. tarihi < Lat anima nefes, ruh " anime

anjin [192+] ~Frangine boaz veya damar skmas Lat angina skma, daraltma ~ E Yun an%one a. a. < E Yun n% skmak, daraltmak, bomak ~ HAvr *angh- dar, sk * Ayn kkten Lat angere (skmak) > ng anxious (skntl), ng anger (sknt > fke), Alm angst (sknt), eng (dar). anjiyo [xx/c] ~ ng angio < ng angiography damarlara renkli bir sv zerkederek grnt alma yntemi < EYun angeon damar ankastre [etm [xx/c] ~ Fr encastrer yuvasna sokmak, skca gmmek ~ t incastrare a. a. < Lat castrum salam yer " kasara ankesr [xx/b] ~ Fr encaisseur tahsildar, kasaya koyan < Fr encaisser kasaya koymak Fr en- + Fr caisse kasa " in+1, kasa anket [192+]tetkikat, taharriyat ~Frenqute her trl soruturma ~ OLat inquaesta a.a. < Lat inquirere, inquaest- aratrmak, soruturmak Lat in-+ Lat quaerere, quaestsormak " in+1 * Kar. ng inquest (soruturma), question (soru). ankraj [xx/c] ~ Fr ancrage demirleme, apa atma < Fr ancre gemi demiri, apa ~ Lat ancora ~ EYun ankyra a. a. ~ HAvr *ank-ulo- engel < HAvr *ank- bkmek, kvrmak * Ayn kkten ng angle (olta engeli, a). anksiyete [xx/c] ~ Fr anxit sknt, endie, sebepsiz korku - Lat anxietas a. a. < Lat angere, anx- skmak, daraltmak, bomak ~ HAvr *angh- dar, sk" anjin anla[mak T hatrlamak " ananlak YT anla- [xi] a.a. < T an [xiv Kp] akl, idrak, hafza < T an- [xiv Kp]

[193+] idrak yetenei

< T anla-" anla-

* Sfat yapm eki olan -(e)k taksnn fiil ad yapmnda kullanlmas keyfidir. Kar. parlak, hortlak, korkak, yatak, kaak, binek vb. anlam anlat anne YT <T T [193+] mana < T anla-" anla" anla" ana

anlat- [xiv] anlamasna sebep olmak

ana [viii+] ; ana/ne [xvii-xix] ; anne [192+]

* N duplikasyonu muhtemelen ocuk dili etkisi gsterir; yaz dilinde 20. yy balarndan nce kaydedilmemitir. . 14. yy'dan itibaren kaydedilen ne biimi emseddin Sami'ye gre stanbul ivesidir.

anod [xx/b] ~ Fr/ng anode pozitif elektrot # Michael Faraday, ng. fiziki (1791-1867) ~ EYun nodos yukarya giden yol " ana+, od(o)+ * Elektriin dn yolu anlamnda. anofel [xx/b] ~ Fr anophle stmaya neden olan sivrisinek tr ~ YLat anopheles ^ 1818 J. W. Meigen, Alm. biyolog ~ EYun anofeles zayflatan, (kann) kurutan EYun an- deil + EYun ofeles < EYun ofell glendirmek, kan ve can vermek, beslemek, yaramak " an+ anomali [xx/b] ~ Fr anomalie uyumsuzluk, sra dlk EYun an- deil + EYun (h)omals bir rnek, tekdze, sradan, dzenli < EYun (h)mos ayn, e, bir rnek " an+, hom(o)+ anomi [xx/c] ~ Fr/ng anomie kuralszlk, yasaszlk EYun a(n)- deil + EYun nmos yasa, tre " an+, +nomi anonim [187+] ~ Fr anonyme 1. adsz, 2. hisseleri nama yazl olmayan irket EYun an- deil + EYun noma, nyma- ad " an+, onomatope anons [195+] ~Frannonce duyuru <Frannoncer duyurmak, ilan etmek ~ OLat annuntiare a.a. Lat ad- + Lat nuntius tellal, haberci" ad+ anorak ve balkl ceket, parka ~ nuit anoraq * Grnland Eskimolar dilinden. anoreksi [xx/c] ~ Fr anorxie patolojik itahszlk / ng anorexia a.a. < YLat anorexia nervosa a.a. # 1873 W.W. Gull, ng. EYun an- olumsuzluk neki + EYun reksis itah " an+ anormal [xx/a] + Fr normale kurala uygun, normal " an+, norm ~ Fr anormal kurald EYun a(n)- deil [xx/c] ~ ng anorak Eskimolara zg ii krkl

ansambl [xx/b] ~ Fr ensemble beraber, kme, topluluk ~ Lat insimul Lat in- + Lat simul bir, beraber, ayn " in+1, simle anszn <T ansuzm [xiii] anlamadan varmaz < T arj akl, idrak " an< T arjsuz [xiv Kp] anlamaz, farkna

ansiklopedi ancuklopedya [181+] ~ Fr encyclopdie ~ YLat encyclopaedia genel eitim program [xvi], her konuya deinen eitici kitap [xviii] EYun enkyklios epeevre, genel + EYun paide eitmek " en+, sikl, ped(o)+ ant T ant [viii+] szleme, yemin < T *n- hatrlamak, zikretmek " an-

antagonist [xx/c] ~ Fr antagoniste rakip, muarz ~ EYun antagnistes EYun ant kar + EYun agn yarma ~ HAvr *ag- harekete geirmek, srmek " anti+, aksiyon antant [190+] ~Frentente mutabakat <Frentendre anlamak ~ Lat intendere ynelmek, ilgilenmek, kulak vermek Lat in- + Lat tendere, tens-germek " in+1, tansiyon antarktik anti+, arktik [xx/b] ~ Fr antarctique Gney kutbuna ait"

anten [192+] ~ Fr antenne 1. bcek duyargas, 2. elektromanyetik alc ve verici anteni ~ YLat antenna bcek duyargas ~ Lat antenna/antemna yelken direi antet [xx/b] ~ Fr en-tte balk, mektup kd bal < Fr tte ba ~ Lat testa 1. topraktan yaplan saks, kse, 2. (ge dnem halk dilinde) kafatas, kafa " test anti+ olma bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *ant- n, aln ~ EYun ant yzyze, aln alna, kar karya

* Ayn kkten Lat ante (n, nce), Alm ent- (kartlk bildiren nek), ng and/Alm und ("karlkl", ve). antibiyotik [194+] ~ ng antibiotic "canl organizmalara kar", bakterisidlerin genel ad ^1941 Selman Waksman, Amer. biyofiziki EYun ant kar + EYun bos, biot- can, hayat" anti+, biy(o)+ antidot [xx/b] ~ Fr antidote zehire kar verilen ila, panzehir ~ EYun antidton a.a. EYun ant kar + EYun dtos verilen < EYun didmi, do-vermek " anti+, doz antifriz [xx/b] svlarn donmasna engel olan madde - ng antifreeze anti-don ng ant- + ng freeze, froze donmak ~ Ger *freusan a.a. ~ HAvr *preus- a.a. " anti+

antijen [xx/b] ~ Fr antigne bir organizmaya girdiinde antikor oluumuna neden olan yabanc ge (zehir, mikrop vb.) Fr anti- + Fr -gne1 douran, sebep olan " anti+, +jen1 antik [xx/b] eski Yunan ve Roma uygarlna ait; [199+] eski zamana ait ~ Fr antique 1. ok eski, eski eser, 2. Eski aa ait ~ Lat antiquus eski < Lat ante nce ~ HAvr *ant- n, aln, kar" anti+ * Trke kullanmda talyancadan alnan antika (1. deerli eski eya, 2. garip, tuhaf) biimi ayrmtr. antika [186+] eskiliinden tr deer tayan eya; [189+] tuhaf - t antico eski ~ Lat antiquus a. a. " antik

antikor [xx/b] ~ Fr anticorps vcudun zararl organizmalara kar rettii madde Fr anti- kar + Fr corps vcut, gvde " anti+, korpus antilop efsane yarat [xx/b] ~ Fr antilope ceylan ~ OYun nthalops bir

antimon/antimuan antimuan [xix] ~ Fr antimoine bir element / Alm antimon a. a. ~ OLat antimonium a. a. ~ Ar al-i6midun [#8md] kurun slfat veya antimon, gz srmesi antipati [192+] ~Frantipathie "kar duygu", nefret, sevmeme ~ EYun antiptheia a.a. EYun ant kar + EYun ps%, path- hissetme, ac duyma " anti+, pat(o)+ antisemit [xx/b] ~ Fr antismite Yahudi dman Fr anti+ Fr smite Sami rkndan olan < Sm Nuh'un olu, Yahudi ve Arap rklarnn atas olduu sylenen mitolojik ahsiyet ~ em a.a. " anti+ antiseptik [192+] ~Frantiseptique rmeye engel olan (ila veya prosedr) Fr anti- kar + Fr septique rmeye ait" anti+, septik1 antitez antthesis karsna koyma, a.a. " anti+, tez2 an tl a ma YT [xx/b] ~ Fr antithse, antithet- kart sav ~ EYun < T a nt " an t

[1 93 +] m ua he de

antoloji [192+] ~Franthologie~EYunanthologa 1. iek derlemesi, gldeste, 2. iir derlemesi EYun nthos iek (~ HAvr *andh- tomurcuk, iek) + EYun logea derleme, toplama < EYun legl, log- semek, derlemek " +loji antrakt [192+] ~Frentr'acte tiyatroda iki perde aras Fr entre aras + Fr acte tiyatroda perde " inter+, aksiyon antrasit [xix] ~ Fr anthracite bir tr kmr, koyu gri renk ~ EYun anthrakites kmre benzeyen < EYun nthraks 1. kmr, 2. ap (arbon) hastal antre [192+] Lat intrare a.a. ~ HAvr *en-ter- i " inter+ ~ Frentre giri <Fr entr er ieri girmek~

antrenman [xx/b] ~ Fr entranement talim, eitim < Fr entraner peinden ekmek, ekip evirmek, altrmak Fr en- + Fr traner ekerek gtrmek, srklemek ~ OLat traginare a.a. < Lat trahere, tract- ekmek, srmek " in+1, traktr antrenr < Fr entraner " antrenman [192+] ~Frentraneur antrenman yaptran

antrepo [189+] ~Frentrept ihra ve ithal mallarnn geici olarak depoland yer, transit deposu < Fr entreposer depolamak ~ Lat interponere a.a. Lat inter iki ey aras + Lat ponere, posit- koymak " inter+, post2 antrikot antrkot [189+] aras", bir et kesimi Fr entre aras + Fr cte kaburga " inter+, kot1 antrop(o)+ bileiklerde) ~ EYun nthrpos insan EKKENLLER: EYun nthropos : antropoid, antropoloji antropoid antrop(o)+, +oid antropoloji antrop(o)+, antrparantez inter+, parantez ans HAvr *no- halka [xx/b] [xx/c] [xx/b] [xx/b] ~ Fr anthropode insana benzer ~ Fr anthropologie insanbilim" ~ Fr entre parenthses parantez aras" ~Fr entre cte "kaburga

~ Fr/ng anthrop(o)- insan (sadece

~ YLat anus makat ~ Lat anus halka, yzk ~

* Kar. Fr anneau (yzk) < Lat annellus < anus. anzarot [xiv] tatlandrc olarak kullanlan bir bitki; [xix] rak - Ar canzart ila ve baharat olarak kullanlan bir bitki, trifolium odoratum

aort [xx/b] ~ Fr aorte ana atardamar ~ EYun aorte [f.] yukar kan ^ Bugnk anlamda Aristoteles (M 384-322) < EYun aeir, aer- kaldrmak, yukar karmak ~ HAvr *wer-2 kaldrmak * Ayn kkten EYun artera (atar damar). apandisit [192+] ~Frappendicite kr barsak iltihab ~ Fr appendice 1. eklenti, zeyl, 2. kr barsak ~ Lat appendix, appendic- sarkan ey, eklenti < Lat appendere ucundan sarktmak, ekli olmak Lat ad- eklenme edat + Lat pendere sarktmak " ad+, pandantif apar[mak [xiv] alp gtrmek (Dou Anadolu ve Azerbaycan) ~? OFa appurdan, appar- alp gtrmek, almak, hrszlk etmek

* Trk dillerinde edeeri olmayan bir fiildir. aparat [xx/b] ~ Alm/Rus apparat cihaz, mekanizma ~ Lat apparatum hazrlanm ey < Lat apparare (bir ey iin) hazrlamak Lat ad- bir eye + Lat parare hazrlamak, tedarik etmek ~ HAvr *pers-l a.a. " ad+, parite

aparatik " aparat

[xx/c]

~ Rus aparatik Komnist Partisi mensubu

aparey [xx/a] ~ Fr appareil cihaz, mekanizma ~ Lat appariculum [k.] a. a. < Lat apparatum hazrlanm ey, dzenek " aparat aparkt upper st, yukar + ng cut kesme [xx/b] ~ ng uppercut bir boks vuruu ng

* Trke telaffuzu ksmen Franszcadan alnmtr. apartman [189+] 1. bir ailenin oturmasna mahsus daire, 2. kiraya verilmek zere dairelere blnen ok katl bina ~ Fr appartement mstakil dairelere blnm bina ~ t appartamento Roma'ya zg ok katl konutlara verilen ad [xvi] < t appartare ayrmak, hisselere blmek < Lat ad partem hisseli, para para " parsel apa [191+] ~ Fr apache [1902] ehirli su etesi mensubu, serseri < z Apache Kuzey Amerika'da bir kzlderili kavmi apel [xx/c] ~ Fr appel ar < Fr appeler armak, hitap etmek ~ Lat appellare mahkemeye celbetmek Lat ad- bir eye veya yere + Lat pellare gtmek, srmek " ad+, filtre aperitif [192+] ~Fr apritif itah ac~OLat aperitivus ac < Lat aperire, apert- amak ~ HAvr *ap-wer-yo- kapal < HAvr *wer-5 kapamak, rtmek apertr Lat apertura alma " aperitif ap ap[mak <T <T [xx/b] ~ Fr aperture alma, azn aralanmas ~

[xv] iki bacak aras

< T *-/*aP- amak/almak < T *p- amak " ayr< T *ap- amak " ap

apu- [xvii] aakalmak, az ak kalmak

aplik [xx/b] ~ Fr applique 1. bir eyin stne katlan veya eklenen ey, zellikle ss, kuyumculuk terimi [esk.], 2. tek mumlu duvar lambas < Fr appliquer ekleme, uygulama " aplike aplike [etm [xx/b] ~ Fr appliquer uyarlamak, uydurmak ~ Lat applicare a. a. Lat ad- bir eye + Lat plicare bkmek, skmak, bzmek " ad+, pli apne [199+] ~Frapne nefes durmas~EYun apnoa a.a. EYun a(n)- deil + EYun pne nefes almak, solumak " pnmoni apo+ ~ EYun ap bir eyden ayrlma, uzaklama, kapatma bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *apo a. a. " ab+

apolet apolet/epolet [xix] ~ Fr paulette [k.] omuzluk, zellikle subaylarda rtbe belirten omuz iareti < Fr paul omuz ~ Lat spathula [k.] krekik, krek kemii < Lat spatha pala, krek < E Yun spathe a. a. ~ HAvr *sps-dh- krek apolitik politik [xx/c] ~ Fr apolitique siyasi olmayan" an+,

apoloji [xx/c] ~ Fr apologie savunma, zr / ng apology a. a. ~ E Yun apologa kar konuma, mahkemede sulamalara cevap verme E Yun ap kar + EYun legl, logsylemek " apo+, +loji aport [xx/a] kpee "getir!" emri ~ Fr apporte getir! < Fr apporter getirmek ~ Lat apportare a. a. Lat ad- bir yere + Lat portare tamak " ad+, portatif apre [xx/b] ~ Fr apprt hazrlk, kumalar sata hazrlamak iin yaplan son ilemler < Fr apprter hazr etmek ~ OLat *apprestare a.a. Lat ad- bir eye + Lat praesto hazr, elde " ad+, presto apse [xx/b] ~ Fr abscs (tpta) doku kalkmas, kabarma ~ OLat abscessus a.a. < Lat abscedere, abscess- kabarmak, kalkmak Lat ab- bir yerden + Lat cedere, cess- gitmek " ab+, aksesuar * EYun apstema karl olarak tabip Celsus'un (MS 1. yy) ortaya att terimdir. apsis1 [xx/c] ~ Fr abscisse matematikte bir yay kesen doru < YLat linea abscissa krk izgi < Lat abscidere, absciss- kesip ayrmak Lat ab- bir eyden + Lat caedere, caes- kesmek, krmak " ab+, +sid apsis2 girinti ~ EYun (h)apss, d- kemer, kavis aptal ar1 utanma duyusu yapt ar2 arazi [xx/c] ~ Lat apsis kilisede mihrap yeri, kavisli " abdal [xiv] ; [xvii] 1. utanlacak ey, ayp, 2. (genel kullanmda) ~ Ar car [#cyr1] utanlacak ey, ayp < Ar cara gezdi, seirtti, tutarsz idi, yaramazlk

[xx/b]

~ Fr are alan l birimi ~ Lat area alan, arsa, bo

* 1795'te Fransa Meclisince yzey l birimi olarak tanmlanmtr. ara ara[mak T ara [viii] iki ey arasndaki kesinti, orta T < T ar-kesmek, yarmak " yar < T *ar arka, ard " arka

arka-/ara- [xi] ardndan gitmek, yoklamak

araba caraba [xiii] arabas ~ Lat raeda drt tekerlekli ar araba ~ Kelt

~? Ar carrdat^ drt tekerlekli sava

* d > r deiimi aklanmaya muhtatr. Szcn ayn ile yazlan biimine bellibal Trk dillerinde 14. yy'dan itibaren rastlanr. T *or oba etimolojisi fantezidir. arabesk ssleme < z Arabe Arap ara YT [193+] vasta [xx/b] ~ Fr arabesque Arap tarz, ark usul

< T ara" ara

* sme eklenen - ekinin mahiyeti belirsizdir. araka bezelyegillerden bir bitki, belki nohut * Kar. Fr haricot (fasulye). arakla[mak [192+] armak, almak (argo) abuk ~ OFa rag/rahag yrk, hzl, yollu < OFa rah yol" rahvan < Erm arak ~ Yun arak bezelye ~ EYun rakos

aralk <T [xiv] iki eyin aras; [xix] iki bayram arasna gelen zi'lkade ayna halk arasnda verilen ad; [194+] 10 Ocak 1945 tarihli yasayla birinci knun ayna verilen ad < T ara " ara aranje [etm Fr rang sra, dzen, rtbe " ring [xx/b] ~ Fr arranger dzenlemek, tertip etmek < ~Fr

aranjman [xx/b] dzenleme; [196+] uyarlanm ark arrangement uyarlama, dzenleme < Fr arranger " aranje

ararot [xix] frenk salebi ~ ng arrow-root Orta Amerika'ya zg bir bitki, bu bitkinin kknden yaplan iki ~ Karib aruaru arasta rast aratr[mak YT [xvi] ar ~ Fa rst/rsta dz ve doru yol, cadde " < T ara-" ara-

[193+] taharri etmek

* Dnllk ve sklk bildiren -()tr- ekiyle. araz accidens " arz1 arazi [xvii] 1. yer, toprak paras, arsa, 2. yeryz " arz2 ~ Ar carad [#crd msd] tpta semptom, felsefede ~ Ar ardin [#'rd o] topraklar, arsalar < Ar ard

arbalet [xx/b] ~ Fr arbalte mekanik ok atma aygt ~ Lat arcuballista a.a. Lat arcus yay + Lat ballista frlatma aygt, mancnk " ark2, balistik arbede ztlama [xvii] ~ Ar carbadat^ [#crbd msd.] kavga,

arbitraj [xx/b] ~ Fr arbitrage hakemlik, arabuluculuk < Fr arbitrer arabuluculuk etmek < Lat arbiter hakem, hakim, arabulucu, tank arboretum [198+] ~YLatarboretum aratrma

amacyla oluturulmu aa koleksiyonu, botanik bahesi < Lat arbor aa ard T artu [viii+] bir tr bodur bitki, juniperus a r d l <Tart"art YT [194+] birbirini izleyen < T art" YT

[193+] halef

* -l ekinin ilevi belirsizdir, ardk art

* Art edat - fiil ekini alamayaca gibi, ard- fiili de mevcut deildir. ardiye denen har; [xx/a] gmrk deposu arduvaz kullanlan ince siyah ta [xix] gmrkte bir maln "yer kaplamas" karlnda < Ar ard yer " arz2 [189+] ~Frardoise at rtc olarak ~ Lat (h)arena kum,

arena [xx/b] iddet sporlarnda sahne kumsal, stadyumun kumluk zemini arga T zt ynde " arka argn <T

arka [xi] dokuma tezghnda enine atlan iplik

< T *ar apraz, aykr,

yorgun argn yorgun

< T ar- [viii] yorulmak, dermansz kalmak

argo [xx/a] ~ Fr argot 1. Paris hrszlarnn zel dili [xvi], 2. herhangi bir meslek veya zmreye ait zel dil ~ ? argon [xx/b] ~ YLat argon asal bir gaz ^ 1894 Rayleigh & Ramsay < EYun args tembel, eylemsiz, almaz EYun a(n)- deil + EYun rgon i " an+, erg argman [xx/b] ~ Fr argument tez, ifade, tartma ~ Lat argumentum < Lat arguere aklamak, kantlamak, ifa etmek ar1 ar2 ark1 T T ar [xi] bal yapan bcek r [viii] temiz, saf; ar [xvii] pak, nezih < T r-[viii+ Uy] temizlemek " arn-

T ark [viii+] rmak, vadi, suyun akntsyla oluan yark < T ar-/yar- yarmak, kesmek " yar-

ark2 arn[mak

T T

aruk [viii+] zayf, dermansz rm- [viii+] temizlenmek

< T ar- yormak " argn < T r-temizlemek

arza [xvii] ~ Ar cridat^ [#crd fa] arz olan ey, baa gelen, felsefede bir varln zne ait olmayp d etkenlere bal olarak ortaya kan ey, accidens " arz1 ari1 [msd. cury/c^uryat^] plak idi [xvii] ~ Ar crin^ [#cry fa.] plak, yoksun < Ar cariya

ari2 [xx/b] ~ Alm arisch Hintavrupa "rkna" mensup olan / Fr arien a.a. ~ EFa/Sans arya- 1. soylu, saygn, sekin kimse, 2. bir ulus ad * Kar. Fr aryen, ng aryan, arif arife [xiv] ~ Ar crif [#crf fa.] bilen, irfan sahibi " irfan

[xiv] bayramdan nceki gn; [xx/b] beklenen bir olayn ncesi

- Ar carafat^ [#crf msd.] Zilhicce aynn dokuzuncu gn, Kurban bayramndan nceki gn < Ar carafa bildi" irfan * Muhtemelen "nceden bilme, gelecei haber verme" anlamnda. Kar. Ar cirafat (fal bakma, gelecei haber verme). aristokrasi [192+] ~Fraristocratie soylular iktidar, soylular zmresi ~ EYun aristokratea soylular iktidar EYun ristos en iyi, soylu (~ HAvr *ar-isto- en uygun < HAvr *ar- uymak, eklenmek ) + EYun krtos g " arma, +krasi aritmetik [xx/b] ~ Fr arithmetique a.a. ~ EYun arithmetike say saymaya ilikin < EYun arithms say ~ HAvr *3r3-dhmo- < HAvr *re(i)- saymak, akl yrtmek " racon aritmi [xx/c] atnda / ng arhythmy a.a. " an+, ritm ariyet " avret ariza arjantin ~ Ar cardat^ [#crd sf. f.] sunu " arz1 [xx/c] votka eklenmi bira ~ ? [xiv] ~ Fr arythmie ritm bozukluu, zellikle kalp ~ Ar criyyat^ [#cwr] dn, ereti, asl olmayan

* Belki Fr argente (gm katlm, gmi). Arjantin lke adyla balantsn kurmak gtr. ark1 rmak, su kanal " ar k1

ark2 HAvr *arku- (ok ve) yay

[xx/b]

~ Fr arc kemer, yay, kavis ~ Lat arcus a.a. ~

arka T arka [viii] pe, srt, arka, geri, yardmc bildiren edat, ard, arka, geri, kart, aykr

< T *ar gidilen yne zt istikamet

* Ayn kkten T arka- (peinden gitmek), ark (kervan), ara- (ardndan konumak, beddua etmek), ark (tortu, artk), art (arka), art- (geride kalmak). arkada <T [xix] yolda, dost, ayakda, hempa < T arka " arka

* 19. yy'a dek egemen olan T ayakda (a.a.) szcnn yerini almtr. Buna karlk kar. arka vermek, arkala klmak (yardm etmek - xiv Kp). arkaik [xx/b] ~ Fr archaque ok eskiye ilikin ~ EYun ar^aiks eskiye ait, ilkel < EYun ar%aos eski, kadim " +ari arkeoloji antik harabat bilimi" arkaik, +loji [xx/a] ~ Fr archologie ok eski eyler bilimi,

arktik [xx/b] ~ Fr arctique Kuzey kutbuna ait ~ EYun arktiks a.a. < EYun rktos ay, Kk Ay, Kutup Yldz ~ HAvr *rkto-s ay arma [186+] ~ t arma zrh, askeri donanm, gemi donanm ~ Lat arma edevat, ara gere, silah ~ HAvr *ar-mo- < HAvr *ar- uymak, eklenmek * Ayn kkten Lat artus (eklem), ars (sanat, beceri), EYun harms (uyum), ristos (en uygun), rthron (eklem), Ave arsthna (dirsek). armada ~ sp armada donanma < sp armar donatmak, (ordu veya gemi) silahlandrmak ~ Lat armare a.a. " arma armaan T yarmak [viii+ Uy] para yarmaan/armaan [xi] doyumluk, peke, ganimetten verilen pay < T

* -an ekinin ilevi belirsizdir. T yarmak szcnn etimolojisi de ak deildir. armatr armador [xix] ~ Ven armadr gemi donatan / Fr armateur a.a. < Fr armer donatmak, silahlandrmak ~ Lat armare a.a. " arma * Trke telaffuzu 20. yy banda Franszcaya gre dzeltilmitir. armatr [xx/c] elektrik veya tesisat aksam armature donanm < Fr armer donatmak " arma ~ Fr

armoni/harmoni [xix] ~ Fr harmonie uyum, ses uyumu EYun (h)armona uyum, birlik < EYun (h)arms 1. eklem, zellikle omuz eklemi, 2. uyum ~ HAvr *ar-smo- < HAvr *ar- uymak, eklenmek, eklemlenmek " arma

armonika

armonik [192+]

~ YLat harmonica bir

mzik aleti # 1762 Benjamin Franklin, ABD < EYun (h)armoniks uyumlu " armoni

armut aroma armat- a. a.

armud [xi] [xx/b]

Fa amrd a.a. ~ OFa urmd a.a. Lat aroma gzel koku ~ EYun rma,

arozz [xx/b] sulama kamyonu ~ Fr arroseuse sulayc, sulama cihaz < Fr arroser sulamak, su pskrtmek ~ OLat *arrosare < Lat ros, ror-iy, nem, slaklk arp/harp harpa/harfa a.a. ~ Ger *harpn EKKENLLER: Fr harpe : arp, arpej arpa arpej T arpa [viii+] a. a. [xx/a] ~ Fr arpge mzikte bir akoru oluturan notalarn [xx/b] ~ Fr harpe bir mzik aleti ~ EAlm

ardarda alnmas ~ t arpeggio arp alma < t arpa arp " arp arsa arsenik O Yun arsenikn a. a. ~ OFa zarnk a. a. arslan/aslan T [187+] ~ Ar carSat^ [#crS msd.] ak ve dz alan, avlu ~Frarsenic zehirli bir madde~

arslan [viii+] a. a.

" +lan

ar1 [xiv] ~ Ar car [#cr] 1. taht, 2. gn dokuzuncu tabakas ~ Aram car taht eklinde yatak, zellikle Baal tapnanda bulunan taht ~ Akad eru Mezopotamya'da ak havada yatmak iin kullanlan taht eklinde yatak ar2 [xix] < Fr marche askerlikte "yr!" komutu" mar

* m- sesinin dmesi Fransz askeri kullanmndan alnmtr, are arn [xx/b] ~ Fr archet [k.] keman yay < Fr arc yay " ark2

arn [xiii] 40 cm dolaynda bir uzunluk birimi; arun [xiv] - OFa aran dirsek, n kol, bir uzunluk birimi ~ EFa aran- a. a. (= Ave arsthna- dirsek ) " arma

* Kar. TT ar, Fa ara (dirsek, n kol). aridk [xix] ~ Fr archiduc birinci dk, Habsburg ailesine mahsus bir soyluluk sfat Lat archi- (< EYun ar%os ba, n) + Lat dux dk " +ari, dk

aritekt [xx/c] ~ Fr architecte mimar ~ Lat architectus ustaba, mimar ~ EYun ar%itektn a.a. EYun ar%os ba, ilk + EYun tektn usta " +ari, tektonik ariv [xx/b] ~ Fr archives evrak koleksiyonu ~ OLat archiva a.a. ~ EYun ar%aa [o.] a.a. < EYun ar%aon resmi evrak, devlet belgesi < EYun ar%e devlet, ynetim " +ari * Franszca ve ngilizcede sadece oul ekli kullanlr, art/ard< T *ar arka, geri" arka art[mak T art- [viii] arkada kalmak, fazla olmak < T *ar arka, geri" arka T art [viii] arka, geri

arter [xx/b] ~ Fr artre damar, zellikle atardamar ~ EYun arteria atardamar ~ HAvr *wer-2 kaldrmak, yukar karmak " aort arterioskleroz [xx/b] sertlemesi EYun arteria atardamar + EYun sklers sert" arter ~ Fr artriosclrose damar

artezyen [xx/b] bir tr kuyu ~ Fr artsien Fransa'nn Artois blgesinde Blidor (1698-1761) tarafndan gelitirilen kuyu teknii < z Artois Kuzey Fransa'da bir blge art YT [193+] zait < T art-" art-

* Atatrk'un bulduu kelimelerdendir. artk T < T art-" artartuk [viii] artan, arta kalan, fazla (sfat); [xvii] daha ok, bundan fazla (zarf)

artikle [etm [xx/c] ~ Fr articuler birbirine eklemek, eklemlemek, madde madde saymak ~ Lat articulare a.a. < Lat articulus [k.] eklemcik, madde < Lat artus eklem ~ HAvr *ar-tu- < HAvr *ar- uymak, eklenmek " arma artist [191+] ~Fr artiste sanat <Fr art sanat~Lat ars, art- el becerisi, sanat ~ HAvr *ar-ti- < HAvr *ar- uymak, eklenmek " arma * Trke kullanmda aktris < Fr actrice (kadn sahne oyuncusu) szcn asimile etmitir. artrit [xx/b] ~ Fr arthrite eklem enfeksiyonu < EYun rthron

eklem ~ HAvr *ar-dhro- < HAvr *ar- eklenmek, uymak " arma arus ~ Ar cars [#crs] damat, evlenen kii

aruz [xiv] ~ Ar card [#crd im] 1. kesen, 2. iirde her beytin birinci msrann son hecesi, iir vezni < Ar carada yoluna kt, nn kesti" arz1

arya [xx/b] opera arks arks ~ Lat aer 1. hava, 2. ark" aer(o)+

~ t aria hava, her eit ark, opera

arz1 [xiv] ~ Ar card [#crd msd] 1. en, corafyada enlem, 2. sunma, sunu, gsteri, nerme < Ar carada yoluna kt, karsna kt, nne kt, kendini sundu, grnd, belirdi arz2 br/Aram ereS a.a.) [xiv] ~ Ar ard [#'rd msd] yer, yeryz, lke, toprak (=

arzu [xi] ~ Fa rz bir eye ynelik istek, cinsel istek, heves ~ OFa warzg a.a. (= Sogd bra%se a.a. = Ave bsrsj-, bsrsg istek, arzu)" + arzuhal [xvii] ~ Fa card-i Hl durumunu arzetme,

dileke Ar card sunma, arzetme + Ar Hl durum " arz1, hal1 as[mak as1 - Lat as en kk bakr para birimi as2 asa asal T as [xi] bir tr kk memeli, kakm, ermin [xiv] ~ Ar caSan^ [#cSw] denek, baston ~ Fa sl temel, esas T as- [viii+] a.a. [xx/b] ~ Fr as iskambilde birli, bir ite bata gelen kimse

* Dil Devrimi srasnda Eski Trke olduu varsaymyla kullanm tevik edilmitir. "Temel, taban" anlamnda bir T *as szcne yazl kaynaklarda rastlanmamtr. asalak asalet aSl kk, soy " asl YT [193+] tufeyli < T as-" as~ Ar aSlat [#'Sl msd.] kkl olma, soyluluk < Ar

asamble [xx/b] ~ Fr assemble meclis < Fr assembler bir araya getirmek, toplamak ~ OLat *assimulare Lat ad- bir eye + Lat simulare benzetmek, denkletirmek " ad+, simle asansr [189+] ~Frascenseur mekanik trmanma arac # 1867 Edoux, Fr. mhendis < Fr ascendre ykselmek, trmanmak ~ Lat adscendere a.a. Lat ad- bir yere doru + Lat scandere basamak kmak, trmanmak " ad+, iskele asap burdu, skt, kast asayi [xiv] huzur Fa/OFa sdan, sy- dinlenmek, sakin olmak ~ Ar caSab [#cSb msd.] sinir, kas lifi < Ar caSaba ~ Fa syi huzur, rahatlk, skn <

asemptot [xx/c] ~ Fr asymptote geometride hiperbol erisiyle kesimeyen izgi ~ EYun asympttes bulumaz, rastlamaz EYun a(n)- deil + EYun syn- bir arada + EYun pipt, pt- dmek, rastlamak, denk gelmek " an+, semptom asetat [xx/c] ~ Fr actate 1. asetik asit tuzlarnn genel ad, 2. selloz asetat bazl bir tr effaf polimer / ng acetate a. a. " asetik asetik [xx/b] ~ Fr actique sirkeye ait, sirke asidi ^ 1787 de Morveau, Fr. kimyac < Lat acetum sirke < Lat acescere, acet- ekimek, keskinlemek " akr(o)+ asetilen [192+] ^Berthelot, Fr. kimyac (1823-1907) < Fr actique " asetik aseton [xx/b] solvent olarak kullanlan bir uucu madde " asetik ~Fractylne kimyada bir bileim

~ Fr actone kimyada asetik asit ketonu,

asfalt [ 192+] ~ Fr asphalte bitm, asfalt ~ EYun sfalton a.a., Babil ve ran'da bulunan bir tr neftli madde asfalya sigorta (Ege az) ~ Yun asfala gvence, gvenlik, sigorta < EYun asfale?s "dmez", emin, gvenli, salam EYun a(n)- deil + EYun sfll drmek, elmek asgari aSar [ky.] daha kk, en kk < Ar Sar kk asl/aslz, esas asr/asrasi asil " asl asimetri " an+, simetri [195+] [xiv] [xiv] ~ Ar caSr [#cSr msd.] a [xi] ~ Ar aSar [#Sr nsb.] en ke ilikin < Ar ~ Ar aSl [#'Sl msd.] kk, soy, ilke, temel,

~ Ar cSin^ [#cSy fa.] isyan eden" isyan ~ Ar aSl [#'Sl sf.] kkl, soylu < Ar aSl kk, soy

~Frasymmtrie simetrik olmama

asimile [etm [xx/b] ~ Fr assimiler benzetmek, aynlatrmak, zmsemek ~ Lat assimilare a.a. Lat ad- bir eye + Lat simulare benzetmek " ad+, simle asistan [xx/b] ~ Fr assistant yardmc, yamak < Fr assister yannda durmak, el vermek, yardmc olmak ~ Lat assistere a.a. Lat ad- eklenme edat + Lat sistere, statdurmak/durdurmak, dikmek/dikilmek, sk durmak, kavi olmak ~ HAvr *si-sts- < HAvr *st- durmak " ad+, istasyon asit [192+] ~ Fr acide 1. eki, keskin, 2. kimyada asit ^ 1545 Guroult, Fr. kimyac ~ Lat acidus eki, keskin " akut

asitane ~ Fa asitan/asitana kap eii, zellikle hkmdar kaps ve makam ~ EFa *-stna EFa - ynelme, nnde olma, varma bildiren edat ve nek + EFa stna durma ~ HAvr *st- a. a. " istasyon asker ordu " leker [xiv] ordu ~ Ar caskar [#cskr] ordu ~ OFa lakar

* Lat exercitus (a.a.) biiminden trediine ilikin tez ses bakmndan kukuludur. . Trkede halk dilinde tekil ad olarak kullanm askere gitmek, askere yazlmak vb. deyimlerden 19. yy'da tremi olmaldr. ask <T [xviii] aslan ey, zellikle ziynet ve hediye, kpe; [xix] pantolon asks, belirsiz bir sreye ertelenmi ey, muallak < T as-" asasla [xiv] ~ Ar aSl [zrf.] 1. aslen, kk veya z itibariyle, 2.

(olumsuz fiille) hi, katiyen < Ar aSl soy, kk " asl aslan " arslan (mahkeme-i) aslye [xix] Tanzimat dneminde kurulan < Ar aSH [#'S1 nsb.] asl, esas, orijinal < Ar aSl kk, soy " asl [xvii] zm bitkisi < T as-" as-

asliye mahkemelerden biri asma <T

* "zerinde zm salkmlar asl ey" anlamnda. Ask szcnn 18. yy'daki balca anlam "zincirle sara aslan ziynet veya kpe"dir. Kar. ask. asmolen ^7 asorti [xx/b] ~ Fr assorti uyumlu < Fr assortir bir rnee uygun olarak semek Lat ad- bir eye + Lat sortiri (kura ile) semek < Lat sors, sort- kura, ksmet ~ HAvr *srti- < HAvr *ser-3 dizmek " ad+, seri1 asosyal asparagas asparagus kukonmaz ~ EYun asfragos * Trke anlamn kayna belirsizdir. aspava [xx/c] iki ve yemek esnasnda kullanlan bir iyilik dilei < T Allah salk para ak ve ^ y. 1960 mit Deniz, romanc [xx/c] ~ ng asocial sosyal olmayan" an+, sosyal ~ ng [xx/b] pimi topraktan yaplan bir tr dolgu kalb

[xx/c] gazetecilikte uydurma haber

* mit Deniz'in yaratt polisiye roman kahraman Murat Davman tarafndan poplerletirilmitir.

aspiratr [xx/b] ~ Fr aspirateur elektrikli sprge < Fr aspirer havay veya bir svy iine ekmek ~ Lat aspirare a. a. Lat ab- bir eyden + Lat spirare solumak " ab+, espri aspirin [190+] bir ila ~ marka Aspirin Bayer firmasna ait ila markas # 1899 Bayer AG. ~ Alm acetylierte spirsure asetil spirik asit < Lat spiraea asetil spirik asidin doal kayna olan bitki" asetik ast/as YT [193+] madun, aa ~ T ast [xiii Kp] aa, alt = T astn [viii+ Uy] a. a.

astar [xiv] ~ Fa astar giysilerin i yznde kullanlan kaba kuma ~ EFa *-star- yanna veya stne sermek < EFa/Ave star- yaymak, sermek ~ HAvr *ster- a. a. * Kar. Fagustar/gustari (yayg, dek, hal) < OFa wistarag < Ave *vi-starsna- (a.a.), Ave upa-starsna- (a.a.), Sans pr-star (a.a.). astm darl, soluk solua kalma [xx/b] ~ Fr asthme astm hastal ~ EYun sthma nefes

astigmat [xx/b] ~ Fr astigmate gz noktalar seemeyen kimse ~ ng astigmatic a.a. ^ 1849 William Whewell, ng. bilim adam EYun a(n)- deil + EYun stgma, stigmatnokta, benek < EYun stiz (sivri bir ey) batmak, delmek ~ HAvr *stig-yo- sivri < HAvr * steig- (sivri u) batmak, delmek " an+, etiket astr(o)+ ~ Fr/ng astr(o)- yldz (sadece bileiklerde) ~ EYun stron yldz ~ HAvr *sster- a.a. < HAvr *ster-2 a.a. * Ayn kkten Fr toile < Lat stella, ng star, Alm stern, Fa sitara, Erm asd (yldz). astragan astrakan [192+] domam kuzunun kvrck postundan yaplan krk < Astragan Hazar Denizi kysnda bir kent < %ass-i tarlan 1460 yllarnda Hazar Denizinin kuzeyinde kurulan Tatar beylii ve bu beyliin bakenti < T tarlan bir ynetim veya asalet nvan, tarkan astroloji [xx/b] ~ Fr astrologie yldz bilimi ~ EYun astrologea a.a. EYun stron yldz + EYun logea " astr(o)+, +loji * Bat dillerinde 14. yy'dan itibaren "yldzlar araclyla gelecekten haber verme" anlamnda kullanlmtr. astronomi inceleyen bilim ~ EYun astronoma a.a. " astr(o)+, +nomi ~ Fr astronomie yldzlarn dzenini

astronot [196+] ~ ng astronaut uzay yolcusu EYun aster, astro- yldz + EYun nates gemici, denizci " astr(o)+, navigasyon * ngilizce szck Yunan mitolojisindeki Argonaut'lara (Argo yolcular) benzetme yoluyla 1929'da tretilmi ancak 1961'de yaygnlk kazanmtr.

asude huzurlu olmak " asayi asuman - EFa/Ave asman- a. a.

[xv]

~ Fa asuda huzurlu < Fa asudan, asay- dinlenmek, asman [xiv] ~ Fa suman/smn gkyz, sema

Asya [xix] ~ t Asia ~ Lat Asia ~ EYun Asia Akdeniz'in Dousundaki lkelerin genel ad = Akad as kmak, gne domak * Kar. avrupa. a T a [viii] yemek, zellikle sulu ve scak yemek

* Eski bir ran dilinden alnt olasl tartlmtr. Kar. Fa a = Ave asa- (yemek), Erm %a (sulu yemek, halama). a[mak T a- [viii] da amak, snr amak, teye gemek; [xiv] (hayvan) iftlemek < T aak, aa- [xi O] dip, alt,

aa <T aaa [xiii] ; aaru [xv] dibe doru, alta alak < T *a- inmek * Yn bildiren -ru ekiyle, aama a-" a* Fiil gvdesine eklenen -a- ekinin mahiyeti belirsizdir. aar [xiv] YT

[193+] mertebe, paye

< T

~ Ar acr [#cr o.] ondalklar, ondalk

vergileri < Ar cur onda bir < Ar caara on " airet a a1 T T a [viii+] yemek piiren < T a1 " a

a3 [xi] kenet, perin; a/au [xviii] iek as; [xix] bitki as T au [xi] krmz boya elde edilen bir tr toprak, rubric

a2 [boyas

ak1 ak2 [atmak T

[xiv]

~ Ar ciq [#cq fa.] seven" ak1 < T *a- inmek " aa

auk [xi] ayak topuu kemii, oyunda zar

* Yap itibariyle incik szcnn edeeridir. Kar. incik. an[mak aa T an- [xi] anmak, srtnerek ukurlamak < T aak/aa aa"

ar[mak ar <T

<T

aur- [xiv] te yana geirmek; [xix] hrszlk etmek < T a-" aaur [xvii] ark, ly aan, son derece < T ar- " a-

aifte afte [xiv] ~ Fa uAa oynak, kararsz < Fa uftan, ab- oynamak, kprdamak < Ave %ufan hareket etmek, oynamak ~ HAvr *kseubh-sallanmak, oynama aikr [xiii] ~ Fa ikr/kr ak, belli, belirgin ~ OFa krg a.a. (= Ave vi-kra- aa karmak, belirgin klmak < Ave vi belli, bilinen, grnen) ~ HAvr *wis- < HAvr *au-4 duymak, alglamak " estetik aina ~ Fa n bilinen, tandk ~ OFa ng a. a. < OFa ndan, nw- anlamak, alglamak, bilmek OFa - ynelme edat + OFa ndan, ns-bilmek, tanmak " +, +inas airet ~ Ar carat^ [#cr sf. f.] akrabalardan oluan topluluk, boy, klan < Ar caara birlik oldu, grup oluturdu * Ayn kkten Ar caara (on) szcnn nihai anlam muhtemelen "grup, deste, on parmaktan oluan birim" olmaldr. EKKENLLER: Ar #cr : aar, airet, aure, iret, muaeret, r aiyan ~ Fa iyn yuva ~ Ar ciq/c^aq

ak1 cq [xiii] ; cq var. c^aq [xvii] [#cq msd.] iddetli ve yakc sevgi, eros < Ar caiqa sevdi, ak idi * 'Ik biimi 18. yy'a dek tercih edilmitir. ak2 [etm T

aak [xi] dip, aa; ak/aak [xiii-xvii] aa

* Tokat aketmek deyiminde. ala[mak T ala- [xi] eklemek, perinlemek < T a3 ek, kaynak " a1

aram [200+] ~ ng ashram Hindu tekkesi ~ Sans sramah a.a. < Sans sramah zahmet, ile, zht < Sans sramti ile ekmek aure aura [xiv] ; [xix] bu gnde yaplmas gelenek olan kark a - Fa car Muharrem aynn onuncu gn ~ Ar car [#cr] Muharrem aynn onuncu gn < Ar car/c^aarat^ on " airet

* "Kark a" anlam ve gelenei ran'a zg olup, Fa aurdan (katmak, kartrmak) fiilinin etkisini gsterir. at at[mak ata T T T at[viii]a.a. at- [viii+] a. a. ata [viii+] baba

* Muhtemelen ocuk dili kkenli bir szck olup, daha eski olan kan (a.a.) sznn yerini almtr. ata[mak armak " adaYT [193+] tayin etmek ~ T ata- [viii+ Uy, xi] ad vermek, adyla

* TT ada- biimini alan Eski Trke szck, Dil Devrimi srasnda arkaik biimiyle ve keyfi bir anlamlandrmayla yeniden benimsenmitir. Anlam iin kar. Fr nominer (atamak) < nom (ad). ataerkil atak1 <T YT [194+] pederahi " ata, erk < T at-" at-

[xix] dncesiz, cretkr, atlgan

atak2 [xx/b] ~ Fr attaque saldr, hcum < Fr attaquer 1. kazk dikmek, meydan okumak, hak iddia etmek [esk.], 2. saldrmak, savaa girimek < Ger *stakn kazk ~ HAvr *stog- < HAvr *steg- kazk, sopa atalet [xvii] ~ Ar caTlat^ [#cTl msd.] boluk, isizlik, hareketsizlik < Ar caTila hareketsiz ve babo kald, yoksun kald atari [198+] bilgisayar oyunu ~ marka Atari video oyunlar firmas ^ 1972 Nolan Bushnell ve Ted Dabney, Amer. giriimciler. < Jap ataru "dikkat" veya "nian al" anlamnda emir ata [xx/b] ~ Fr attache birletirme teli, zmba < Fr attacher ilitirmek, eklemek ~ EFr attachier saplamak Ger *stikan delmek, saplamak " etiket atae [185+] alan diplomat < Fr attacher ilitirmek " ata ~ Fr attach bir elilie bal olarak

ateizm [xix] ~ Fr athisme tanr tanmazlk < Fr athe tanr tanmayan, dinsiz ~ EYun theos a.a. EYun a(n)- deil + EYun thos tanr" an+, te(o)+ aterina hepsetus ~ EYun atherine a.a. ate tar- a.a. < Ave atar- yanmak) ~ HAvr *ter- ate ~ Yun atherna gm bal, atherina ~ Fa ta yanma, ate ~ OFa ta% a.a. (= Ave

atein

~ Fa atasn ateli" ate

atf/atfatf[xiv] ~ArcaTf[#cTfmsd.]1.eme, evirme, meylettirme, 2. gramerde bala veya alt cmle < Ar caTafa edi, bkt, balad ng to refer/reference karl olarak kullanm 20. yy'n son eyreine aittir. EKKENLLER: Ar #ct?f: atf, matuf atl atlgan ati Ar at geldi YT [xvii] ~ Ar cTil [#cTl fa.] bo, isiz, hareketsiz " atalet < T a t l - " a t ~ Ar tin [#'ty fa.] gelen, sonra gelen, gelecek <

[ 1 9 3 + ] c r e t k r

atik [xi] eski ~ Ar catq [#ctq sf.] 1. eski, 2. sabk, azatl kle < Ar cataqa [msd. citq] 1. eskidi, yaland, 2. (kle) azat edildi atiye atk kakol atla[mak at-" at<T ~ Ar caTiyyat^ [#cTw msd.] hediye, dl [xix] dokuma tezghnda mekikle enine atlan iplik; [192+] boyuna sarlan kuma, < T at-" atT atla- [xi] bir eyin zerine kmak; [xiii] zplamak, bir admla amak T

* At- fiiliyle ilikisi yap ve anlam bakmndan aklanmaya muhtatr, atlas 1 [xiv] ~ Ar aTlas [#Tls] bir tr ar ipekli kuma, saten

atlas2 [ 180+] ~ Fr atlas haritalar kitab # 1569 Gerardus Mercator, Hol. kartograf < Atlas, Atlant- mitolojide yeryzn srtnda tayan Titan * Mercator atlasnn ilk basksnn kapandaki Atlas figrnden. Trkeye evirilen ilk atlas 1803'te Mhendishane matbaasnda baslan Atlas- Kebir tercmesidir. atlet [xx/b] 1. atletizmle uraan kimse, 2. kolsuz fanila athlte sporcu ~ EYun athletes yar < EYun athle yarmak * Trke ikinci anlam atlet fanilas deyiminden tremitir, atmaca tr yrtc ku T at-" at<T ~ Fr

atmaca toan [xiv] bir

* Atmak fiiliyle semantik ilikisi ak deildir. atmasyon at[193+] aslsz, uydurma (argo) < T atma"

* Franszca kelimelere eklenen -(a)syon ekiyle. atmosfer [xix] ~ Fr atmosphre a.a. ^ 1638 John Wilkins, ng. bilimci EYun atms buhar, nefes (~ HAvr *awet-mo- < HAvr *wet-1 flemek, esmek) + EYun sfara kre " sfer atol [xx/b] ~ ng atoll mercan adas ~ Maldiv atolu

atom [192+] ~Fratome maddenin daha kk paralara blnemeyen zerresi ~ EYun tomon [n.] blnemeyen ey EYun a(n)- deil EYun temn, tomkesmek, blmek " an+, tom(o)+ * Filozof Demokritos (M 460-370) tarafndan felsefi bir kavram olarak ortaya atlm, modern bilimsel kullanma 1805'te ngiliz fiziki Dalton tarafndan nerilmitir. atlye atelye [xix] ilik ~ Fr atelier demirci ilii [esk.], her trl ilik < EFr astelle kvlcm, har ~ Lat stella yldz ~ HAvr *ster-la- < HAvr *ster-2 a. a. " astr(o)+ atraksiyon [xx/b] ~ Fr attraction 1. cazibe, ekim, 2. ilgi ekici sahne gsterisi ~ Lat attractio a.a. < Lat attrahere, attract- ekmek Lat ad- bir yere + Lat trahere, tract- ekmek, srmek, srklemek " ad+, traktr atrium [xx/c] st kapal i avlu evin i avlusu ~ HAvr *tr-yo- ate yeri < HAvr *ter- ate " ate ~ Lat atrium ocak,

atrofi [xx/b] ~ Fr atrophie geliemeyip bzlme, dumura urama ~ EYun atrofea a.a. EYun a(n)- deil + EYun trefo, trof- yetimek, yetitirmek, beslemek, bytmek atropin [xx/b] ~ Fr atropine belladonna bitkisinden elde edilen zehir ^1818 Nysten < YLat atropa belladonna bitkisinin bilimsel ad, gzelavrat otu < EYun tropos 1. deimez, dnmez, eilmez, 2. kader tanralarndan birinin ad EYun a(n)-deil + EYun trep, trop- dnmek, ynelmek " an+, tropik attar ciTr tr " aktar aut atlmas ~ HAvr *ud- dar EKKENLLER: ng out: aut, lokavt, nakavt av T b [viii] avlanma eylemi, avlanan hayvan; w [xi] [xiv] [xx/b] ~ Ar caTTr [#cTr im.] tr satan, parfmeri < Ar ~ ng out 1. dar, 2. futbolda topun dar

* Kar. Mo aba (a.a.) avadanlk mlek " ab, +dan1 [xiv] kap kacak < Fa bdan su kab, anak

* "Bayndrlk, bayndr yer" anlamna gelen abadanlk ile kartrlm olabilir. aval aval belirten deyim avam Ar cammat^ " amme aval aval/afal afal [192+] aknlk ve sersemleme ~ ? [xiv] ~ Ar cawmm [#cmm o.] sradan halk, umum <

avan [xx/b] ~ Fr avant nce ~ Lat ab ante nden, nceden < Lat ante nce ~ HAvr *ant- n, aln, kar" anti+ avanak [xix] aptal kimse ~ Erm (h)avanag spa, eek yavrusu ~ OFa yawnag [k.] yavru, insan veya hayvann k < OFa yawn gen " civan avane [xix] kt bir ite yardmclar, yardaklar *cawanat^ [o.] yardmclar < Ar cawn [#cwn] 1. yardm, 2. yardmc * Arapada kullanlmayan bir trevdir. avangard avan, gard [xx/b] sanatta nc ~ Fr avant-garde nc" ~ Ar

avans [xx/b] n deme ~ Fr avance 1. ilerleme, 2. n deme, bor verilen para < Fr avancer 1. ne gemek, ilerlemek, artmak, 2. ilerletmek, bor vermek ~ OLat *abantare " avan * Kar. ng advance. avanta [xvii] bedava, karlksz kazan ~ t avanto [mod. avanzo] 1. ilerleme, 2. n deme, bor verilen para < t avantare [mod. avanzare] 1. ne gemek, ilerlemek, artmak, 2. ilerletmek, bor vermek < Lat ab ante nden, nceden " avan avantaj n, nce " avan [195+] ~Fravantage ncelik <Fr avant

avantr avantriye[192+] ~Fraventure macera~ OLat adventura [o.] baa gelen eyler < Lat advenire bana gelmek, uramak Lat ad- bir yere + Lat venire, vent- gelmek ~ HAvr *gwemyo- geli < HAvr *gwem- gelmek, gitmek " ad+, baz avare a.a. [xiv] ~ Fa wra amaszca gezen, aylak ~ OFa brag

avaz [xiv] ~ Fa/OFa wz ses, zellikle insan sesi < EFa vartan, vc- seslenmek, sylemek (= Sans v ses, sz) ~ HAvr *wekw- konuma, insan sesi " vokal avdet ~ Ar cawdat^ [#cwd msd.] geri gelme, dnme, tekrar gelme < Ar cda geri geldi, dnd, ait olduu yere geldi, (bir eye) dnt

averaj [xx/b] ortalama ~ Fr average gemi sigortasnda hasar paynn ortaklara dalm [xv], aritmetik ortalama [xviii] ~ t avariaggio < t avaria deniz ticaretinde kayp, hasar < Ar cawr [#cwr] hasar, zr " avret avize ~ Fa weza asl ss, kpe, lamba < Fa/OFa we%tan, wez- asmak, aslmak, sarkmak Fa/OFa - ynelme, katlma, eklenme bildiren nek + HAvr *weig- sapmak, sallanmak, ileri geri gitmek avlu avlau [xiv] ; havlu [xv] ; avli [xvi] ~ Yun/EYun aule 1. al, hayvanlarn gece kapatld etraf evrili alan, 2. avlu, etraf duvar veya binalarla evrili i alan * Lat aula (a.a.) Yunancadan alnmtr. Yunanca szck Homeros'tan itibaren (M y. 800) kaydedilmitir. T al szc ile benzerlik ilgi ekicidir. Kar. al. avokado [xx/c] - sp avocado ~ Nahuatl ahuacatl testis, husye * Meyvenin eklinden tr. avrat [xiv] kadn, zevce ~? Ar cawrt [#cwr o.] (kadnn) edep yerleri, zaaf ve kusurlar < Ar cawrat^ kusur, zr, edep yeri" avret * Arapa "(zellikle kadnn) rtnmesi gereken yerleri" anlamna gelen szck kullanmda muhtemelen ET uraut (kadn) ile birletirilmitir. avret [xiv] ~ Ar cawrat^ [#cwr msd.] 1. aypl ve zrl olma, ayp, kusur, 2. edep yerleri ~ br cerwah plaklk, edep yerleri, ayp < br #crh plak olma, (edep yerlerini) rtmeme (= Akad ru (zellikle kadnn) edep yeri ) * Arapa szck braniceden alnt olmakla birlikte Ar #cwr (tek gz kr olma, sakat olma) kkyle birlemitir. Oysa br #crh kk Ar #cry (ryan, plak olma) ile edeerdir. Bak ari1. Avrupa Evropa [xviii] ~ t Europa a.a. ~ Lat Europa a.a. EYun Europe Bat lkelerinin genel ad ~ Aram csreb gn batm, Bat = Akad erebu a.a. " garp * Kar. asya. avu T aduta [viii+] bir el dolusu; avu [xv] < T a5ut/awut [viii+ Uy, xi] avu ~ ng avocado tropik bir bitki ve meyvesi

avukat [186+] ~tavvocatoa.a. ~Latadvocatus tank olarak mahkemeye arlan kimse, savunucu, avukat < Lat advocare mahkemeye armak Lat ad- bir yere + Lat vocare armak, barmak, ses etmek " ad+, vokal avun[mak bulmak T bn- [viii+] rahatlk ve sevin duymak, keyif almak; avn- [xiv] teselli < T *b- ?

avurt

T?

[xiv] ene, az, lakrd, sohbet T ay [viii] gk

* Muhtemelen onomatope kkenlidir, ay cismi ve sre birimi ay[mak <T

[xx/b] kendine gelmek, uyanmak

< T ayl- " ayl-

* 15. yy'a ait bir tek mulak rnek dnda eski yazl rnei yoktur. Halk dilinde kullanld veya ayl- fiilinden yakn dnemde geri tretildii dnlebilir. aya ayak T T aya [viii+] elin i taraf adak [viii] a. a. < T *a5- amak, ayrmak " ayr-

* Eer *a5- fiili ile balantl ise orijinal anlam "adm" olmaldr. ayan1 [xiv] nde gelenler ~ Ar acyn [#cyn o.] 1. gzler, 2. memleketin nde gelenleri, sekinler, eraf < Ar cayn gz " ayn ayan2 belli < Ar cayn gz " ayn iyn [xiv] ~ Ar ciyn [#cyn] gzle grlen, aikr,

ayar cyr [xv] ; cyr vulg. c^ayr [xvii] ~ Ar ciyr [#cyr2 msd.] standart, altn ve gmn saflk ls, saatin hassas lm ~ Aram #cyr gzetme, gzn zerinden eksik etmeme Ar cara (gezdi, seirtti, yaramazlk yapt) fiiliyle ilikisi kurulamaz. Kar. ayyar. EKKENLLER: Ar #cyr2 : ayar, miyar ayart[mak ayaz T T? [xvii] kandrmak < T ayar- [xiv Kp] tevik etmek

ayaz [viii+] kuru souk; ayas [xi]

ayazma [xvii] ~ Yun agasma 1. kutsama, 2. Rumlarca kutsal saylan yer, zellikle kutsal pnar ~ EYun (h)agasma, -t- kutsama < EYun (h)agos kutsal, aziz ~ HAvr *yag-yoa.a. < HAvr *yag- tapnmak aydn T aydn [xi] k, ay ?; [xiii] k, aydnlk T *ay()t- aydnlatmak < T ay ay, k " ay < T *aytn() aydnlank <

* Anlam ilikisi iin kar Lat luna (ay) = lux (k), Erm lusin (ay) = lus (k). . 1935'ten sonra mnevver < Ar nr karl olarak kullanlmtr. aydinger [xx/b] effaf kt cinsi ~? marka Eidinger

* Ayrntl bilgi bulunamamtr. ayet [xiv] ~ Ar yat 1. iaret, simge, sinyal, alamet, 2. Kuran sz ~ Aram 'ta simge, iaret, alfabenin her bir harfi ~ br t a.a. * Tevrat'n baz blmlerinde blm balklar alfabenin harfleriyle belirtilmitir, aygr adr [viii] erkek at a y g t YT [193+] cihaz ~ ? T T

* Kkeni belirsiz olan szcn Anadolu azlarndan derlendii ileri srlmtr, ay ad [viii+] ayk aykla[mak [xvii] T (= Mo tege a. a.) a5 [xi] uyank, sarho olmayan

< T *a5- ayrmak " ayl-

<T ayrtla-/aytla- [xiv] kabuunu soymak, kepeini ayrmak; ayk-la< T ayrt" ayr-

ayl[mak T dm-/dl- [xi] farkna varmak, kendine gelmek, ayrdeder hale gelmek < T *5- amak, ayrmak " ayrayp/aybcayb [xi] utanacak ey < Ar caba kusurlu idi, kusur etti * Sfat olarak kullanm Trkeye zgdr. ayr[mak T amak veya almak adr- [viii+] ayrmak, tefrik etmek < T *5-amak, ayrmak < T *~ Ar cayb [#cyb msd.] kusur, hata,

* Ayn kkten ak (ak renkli), a (seyrek diki veya iki bacan arasndaki aklk), ap (iki bacan arasndaki aklk), ap- (azn amak). Ksa a- ile a- kknn bu grupla ilikisini aklamak gtr. ayrt [etm T adrt [viii+] fark, ayrm < T a5r- " ayr-

ayin [xi] rf ~ Fa yin 1. rf, adet, tre, 2. tren ~ OFa 5en/5enag grenek, gelenek, adet, usul, tre " ayna aykr T arkuru [viii+] apraz ynde, diklemesine; arkuru/arkr [xiv-xix] < T arkuk [xi] apraz konuma gelmi < T *ar apraz, zt ynde " arka, +ri YT [193+] hale T ay" ay

ayla

Hale (a.a.) szcnden serbest arm yoluyla tretildii aktr.

aylak T? [xv] bo dolaan, isiz, ie yaramaz dolanmak, gezinmek aymaz YT [xx/b] gafil, farknda olmayan

< T aylan- [xiv TS, Kp] dnmek,

T ay-" ay-

ayn [xiv] ~ Ar cayn [#cyn msd.] 1. gz, 2. gze, pnar, 3. sekin kimse, zat, 4. bir eyin ta kendisi, 5. slam hukukunda maddi deeri olan nesne, mal (= br cayin gz = Akad Inu a. a.) ayna ayine [xiv] ~ Fa ayna ayna ~ OFa Senag gsterge, ayna (= Ave avidayana- gstermek < Ave di-, di- grmek)" dide * Fa ahan (demir) veya Ar cayn (gz) ile birletirilmesi yaktrmadr. aynasz (argo) [188+] yakksz, biimsiz (argo); [189+] polis memuru < T ayna " ayna

* Kar aynal (yakkl, gzel), ayn ayn [xiv] < Ar cayn bizzat, ta kendisi " ayn ~ Ar cayn [#cyn nsb.] 1. gze ilikin, 2. maddi,

gzle grlr nitelikte, hukukta maln bizzat kendisi < Ar cayn gz " ayn

ayol ayra ayran ayr ayrcalk * Zarf yapsndakis ayrk [otu " ayr-

<T YT T T

< T ay oul/hay oul" hay, oul [193+] miyar; [195+] parantez bir iecek ayruk [xi] baka, gayr imtiyaz T < T ayr- " ayr-ayran [xi] stten elde edilen < T ayr- " ayr-YT [194+]

< T ayrca " ayr zce isim yapm eki eklenmesi kuralddr. adrk [xi] 1. atal, yaba, boynuz, 2. ayrk otu

* Kar. TT ayrk (atal boynuzlu hayvan, geyik, yaban koyunu). Ayrk otu = "boynuz otu" anlam dnlebilir. ayrks YT [193+] tuhaf, farkl < T ayrk" ayr-

* Sfata eklenen -s ekinin ilevi belirsizdir. ayrm ayrnt YT [193+] fark, ayrlma; [194+] fasl, bab YT [193+] tafsilat < T ayr-" ayr-

< T ayr-" ayr-

ayr[mak aysberg

YT

[193+] muhalefet etmek; [194+] tahalll etmek < T ayr- " ayr[192+] ~ngicebergbuzda~Hol

ijsberg a. a. Hol ijs buz (~ Ger *s- a.a.) + Hol berg da ayva avya [xi] ; ayva [xiv] ~ Fa biy ayva ~ Ar cayyr [#cyr im.]

ayyar [xvii] hilebaz, haramzade gezgin, serseri, arsz < Ar cara gezdi, seirtti" ar1 ayya [#cy] yaad, geindi" maiet

[xvii] zevke ve irete dkn kimse, ikici

< Ar ca

* "ici" anlam Trkeye zgdr. Kar. Ar cayya [im.] (gda maddeleri satan kimse, ekmeki). ayyuk[a kmak gkyznn en yksek yeri ~ Ar cayyq kei yldz, Capella,

* Lat auriga (kei yldzn ieren takm yldz) ad muhtemelen bir Sami dilinden alntdr, az az [viii] ok deil * Kar. Mo aray (az), narn (ince, kk). Her iki biim T *(y)ar- kkn dndrr. az[mak aza azade azat T az- [viii] yoldan kmak, sapmak, tamak [xiv] ~ Ar acd [#cdw o.] uzuvlar < Ar cudw " uzuv

~ Fa zda zgr, ar, saf, soylu = Fa zd zgr "

azamet ~ Ar cazmat^ [#czm msd.] ok byk olma, ycelik < Ar cazuma ar derecede byk idi, muazzam idi azami aczm [ky.] daha byk, en byk " azamet azap caSaba ac verdi, eziyet etti [xi] ~ Ar aczml [#czm nsb.] en bye ilikin < Ar ~ Ar ca5b [#c5b msd.] ac, eziyet, ikence < Ar

azar azar olmak [xiv] incinmek, krlmak; azarla- [xiv] krc davranmak ~ Fa zr incitme, eziyet, actma ~ OFa zarm a.a. < Fa/OFa azardan, azar- (birini) incitmek, ac vermek " + Farsa szcn Trkedeki anlam evrimi T knamak fiiline paraleldir.

azat azad [xi] ~ Fa azad serbest, zgr ~ OFa azad soylu; kyl veya kle olmayan, zgr (= Ave zta- soylu, nesebi belli olan Ave -ynelme ve eklenme bildiren nek + Ave zta- domak, dourmak)" +, zade az [dii dii)" azazk T T az [viii+] kpek dii, yrtc hayvan dii < T az- (= Mo araga az

azuk [viii] yol iin alnan yiyecek, erzak aznlk < T az" az

YT

[193+] ekalliyet

* Sfata eklenen -n- ekinin ilevi belirsizdir. azil/azlkarma < Ar cazala azletti azim1/azmcazama karar verdi, kararl idi azim2/azm azamet [xiv] [xiv] [xiv] ~ Ar cazl [#czl msd.] grevden alma, iten ~ Ar cazm [#czm msd.] kararllk < Ar ~ Ar cazm [#czm sf.] byk, yce"

azimut [xx/c] ~ Fr azimut bir yldzn ufuk izgisine olan as / ng azimuth a. a. ~ Ar as-sumt [#smt o.] ynler, alar < Ar samt yn " semt aziz [xi] ~ Ar cazz [#czz sf.] gl, yce, soylu, egemen (= Aram cazz gl = br caz g, kuvvet ) " izzet azmak birikintisi azman ~ ? <T [xiv] ar iri < T az-" az-, +men1 [xv] ark, su cedveli; [xvii] akarsu kenarnda oluan su

aznavur [xiv] Grc asilzadesi ~ Grc aznauri Grc soylularnn bir snfna mensup kii ~ OFa aznwar soylu, asil < OFa azn soy " +aver * Erm aznvavor (soylu, asil) biimi Orta Farsadan alnmtr. azot [xix] ~ Fr azote havay oluturan gazlardan biri ^ Antoine de Lavoisier, Fr. kimyac ( 1794) ~ EYun aztes yaatmayan, can vermeyen EYun a(n)- deil + EYun z yaamak " an+, zo(o)+ "Can veren" oksijenin kart olduu iin.

baba

oc

baba [viii+] 1. sayg ve sevgi hitab, 2. yal adam, 3. baba, dede, ata

* Kar. Fa baba/babu < OFa papak (baba, muhterem kii, dervi), Yun pap, Fr papa vb. Tm dillere ocuk dilinden alnmtr. babacan babafingo babalk baba babayani baba + [xvii] Bektai dervilerine hitap ekli [xvii] " baba, can

~ Ven papafgo bir tr yelken < T baba" < T baba"

[xvii] vey baba veya kaynbaba babayane [xvii] baba gibi, eski tarz

baca [xiv] pencere ~ Fa baca pencere, havalandrma delii < Fa bd ch Fa bd hava akm, rzgr + Fa ch yer, geit" bad bacak [xvii] T paa" paa

* 17. yy'dan nce kaydedilmemitir. Kar. Fa paa (hayvan aya), paycama (pantolon). bacanak T? [xiii] kadnn kzkardeinin kocas, karlar karde olan erkeklerden her biri (= T baca/paca [xv+ a] kzkarde, abla = Mo baca a.a.) Bac (kzkarde) szcyle ilikisi ve -nak ekinin anlam belirsizdir.

bac ba

T?

[xv] kz karde [xiv]

(= Mo baca kzkarde, abla) ~ Fa/OFa bc vergi, gmrk resmi

bad [xiv] -Fabdhavaakm, rzgr, yel-OFawda.a. (= Ave vata- a.a.) ~ HAvr *wa(n)t- yel < HAvr *we- esmek * Ayn kkten Lat ventus, ng wind (yel), Alm wehen, Sans vati (esmek). badana badana [xv] kuyumcularn pota yapmakta kulland kil; badana [xvii] duvarlara uygulanan kire boya ~? * kinci anlamda Ar biT?ana (astar) ile badatrmak dnlebilir. Fr badigeon (duvarlara uygulanan sarmtrak kire boyas) szc en erken 18. yy ortalarnda kaydedilmi olup kkeni belirsizdir. bade olmak) ~ OFa bdag a. a. badehu [#bcd] sonra badem bdm [xiii] ~ Fa bdm a. a. ~ OFa wdm a. a. ~ Fa bda 1. olmu, olgun, 2. arap (< Fa budan ~ Ar bacdahu ondan sonra < Ar bacd

badi1 [xx/c] askerlikte yolda ~buddy yakn arkada < bud ABD zenci azlarnda karde < brother karde ~ HAvr *bhrter- erkek karde " birader badi2 [xx/c] ~ ng bodyguard "gvde korumas," koruma grevlisi ng body gvde + ng guard koruma " gard badi3 bluz badik bzdk [xx/c] ~ngbody1.gvde, beden, 2. bedeni skca saran ~ Erm bdig/bzdig kk, ufak"

[xx/a] ksa boylu

badire [xix] 1. dnmeden sylenen ve olumsuzluk douran sz, 2. anszn gelen vaka ~ Ar bdirat [#bdr fa. f.] fke ve dncesizlikle yaplan ey veya sylenen sz ve bundan kaynaklanan ktlk < Ar badara [msd. budur] aniden geldi * Servet-i Fnun dneminde eski szlklerden bulunup yanl anlam yklenen bir kelime olmas muhtemeldir. bagaj edevat < Fr bague anta, torba [xx/b] ~ Fr bagage yolculukta tanan arlk, eya ve

badadi blme veya tavan

[KT xix] ahap talar zerine sva uygulanarak yaplan < z Badad Irak'ta bir kent < T bada- [xvi TS]

bada <T [Kp xiv] bacaklarn kavuturarak oturma grete elme takmak, bacaklarn kavuturmak < T ba " ba1 * -da- ekinin ilevi ak deildir. bada[mak ba1 YT [CepK 1935] imtiza etmek

< T bada- sarp balamak < T ba "

baget [ xx/b] ~ Fr baguette ubuk, ince uzun ekmek ~ t bacchetta [k.] ubuk, denek, baston < Lat baculum a.a. ~ HAvr *bak- baston, asa bai [Kp xiv] ~ Ar bin [#by fa.] (birinin malna veya hakkna) gz diken, zalim, fahi < Ar baa [msd. bay] hakk olmayana gz dikme, zorla alma, zulmetme bal YT [TDK 1944] izafi < T ba" ba1

* -l ekinin ilevi ak deildir. bamsz YT [CepK 1935] bansz tabi olmayan, mstakil; [TDK 1944] bamsz T ban/bam [1935 YT] tabiiyet, irtibat < T ba-balamak " ba1 * Ada eklenen -im ekinin ilevi belirsizdir. bant bar/barYT T [Fel 194+] izafet <T ba-balamak "ba1 <

[Uy viii+] bar karacier, genelde i organlar

bar[mak sesi" +kirbarsak karacier " bar ba YT

[O xi] bakr-; [Kp xiv] bangr-

< T ba [onom.] barma

[Uyviii+]barsak/baarsuka.a.

<T bar i organlar, zellikle

[CepK 1935] bah, af

~ Fa ba% ihsan, hediye " bala-

* Farsa kkenli bah etmek/balamak fiilinden geri tretilmitir. bak YT [CepK 1935] muaf < T *bamak" bala-

* Balamak fiilinin kkenine dair yanl bir varsayma dayanarak retilen ba- kknden tretilmitir.

bala[mak ihsan, hediye " bah

[ xi] bala- ihsan etmek

< Fa/OFa ba^

* Dil Devrimi esnasnda T ba-/ba kknden geldii varsaymyla trevleri yaplmtr. bala balam banaz YT YT YT [CepK 1935] rabtiye; [TDK 1944] gramerde bala < T bala-" ba1 [TDK 1944] demet; [Kar 1972] kontekst [CepK 1935] mutaassp < T bala-" ba1

< T ba " ba1

* Belki kurnaz szcnden esinlenen -naz ekinin ilevi belirsizdir. [CodC xiii] baatur ; [A, DK, Env xiv] bhdur - Fa bhdur soylu kii, kahraman ~ Mo baatr a.a. = T baatur bir erkek ad, Hun Kaan Mete'nin lakab [M 2. yy] * Eski Trkede sadece kii ad olarak kullanlan szck, daha eski bir dilden kalnt olmaldr. bahane wahnag a. a. [ xiv] ~ Fa bahna vesile, sebep, gereke ~ OFa bahadr

bahar1 [Gl xv] ~ Fa bahar ilkbahar ~ OFa wahra.a. ~ EFa vahara- a. a. (= Ave vanhar- a.a.) ~ HAvr *wesr-/*wer- bahar * Lat ver (yaz), primavera (ilkyaz) biimleri ayn Hintavrupa kknden tremitir. [Barkan xvi] yemee eni iin katlan nesne - Ar bahar [#bhr msd.] 1. gzel kokulu bir bitki, buphthalmum, 2. lde yamurdan sonra aan bitkilerin genel ad ~? Fa bahar ilkbahar " bahar1 bahe bahe"ba2 [CodC xiii] bae ~ Fa ba a. a. < Fa b her eit bahar2

* Form olarak -a kltme ekiyle yapld dnlrse de anlamnda kltme yoktur. Belki Ave va%a- (mlk) szcnden. bahvan gzeten, bahe bakan " bahe, +ban bahir/bahrengin, umman [Gl xv] bae bn [A xiv] bahr ~ Fa ba bn bahe

~ Ar baHr [#bHr msd.] deniz,

bahis/bahs[Yus, DK xiv] ; [KT xix] tartlan konu, konu bal; [ xx/b] konu balyla deinme, ksaca sz etme ~ Ar baH8 [#bH8 msd.] tartma, mnazaa, sz yartrma < Ar baHa6a arad, soruturdu, aratrd, bir konuyu etraflca tartt

bahriye < Ar baHr [nsb.] denize ait" bahir

[ xix] (kuva-i) bahriye deniz kuvvetleri, donanma

bah [etm [KGunya xiv] ~ Fa/OFa ba^ ihsan, hediye < OFa bttan, ba^- ihsan etmek, paylatrmak (= Ave ba%aiti a.a.) ~ HAvr *bhag- pay vermek, ihsan etmek, bahetmek * Ayn kkten Sans bhaga (pay, ksmet, talih), bhakt (1. paylalan ey, pay, 2. yemek), bhga ("paylatran, ihsan eden", baz tanrlarn sfat), Ave bhaga (tanr). Ayrca EYun fag (yemek). bahi [A, Yus xiv] ~ Fa bahi bahedi, ihsan, karlksz verme ~ OFa ba%n a.a. < OFa bttan, ba%-" bah baht [Kut xi] ba%- ihsan etmek, pay vermek, bltrmek " bah bahtiyar baht, yar2 bahusus beraber (edat) + Ar %uSS zellik " husus bak[mak T [Uyviii+]bak-a.a. [ xiv] ~ Fa/OFa ba%t talih, ksmet < OFa bttan, ~ Fa ba%t yr ans yardm eden, talihli" & Fa b ile, birlikte,

zellikle, bilhassa

bakalit [ xx/b] ~ ng bakelite bir tr sentetik polimer < z H. L. Baekeland Belikal-Amerikal mucit (1863-1944) bakalorya [ARasim 1897-99] ~Frbaccalaurat niversite giri snav < OLat baccalarius gen adam, valye aday, bekr ~ EFr bacheler * Kar. ng bachelor (bekr) < EFr. bakan YT [CepK 1935] nazr T nazr evirisidir. [Bah 1924] - Fr baccara [1851] bir kumar <Tbak-"bak-

* Ar #nz?r (bakmak) > bakara oyunu ~? bakaya Ar bqiyyat geri kalan baki bakir

" bakiye

- Ar baqayat[#bqy o.] geri kalanlar <

[Kut, A xi] [LO, KT xix 1 kz olan

- Ar bqin [#bqy fa .] kalan, kalc" beka kz (lugat mvelled d e ) <Ar

bikr ilk doan evlat, gen kz " bikir Ar bakir (erken) szcnden bamsz olarak Trke halk aznda tretilmi bir kelimedir.

bakr

[ viii] bakr a. a.

* Kar. ng copper, Alm kupfer, Fr cuivre (a.a.) < Lat aes ciprum (Kbrs tuncu). Erken antik ada dnyann en nemli bakr kaynaklarndan biri olan Kbrs adasnn adndan metatez yoluyla Trkeye alnm olmas ihtimali zerinde durulabilir. bakire erken, turfanda / Ar bikr gen kz " bakir [Barkan xvi] evlenmemi kz < Ar bakir

* Araaya benzetilerek Trkede retilmi bir kelimedir. bakiye " beka bakkal her trl yiyecek eyas satan " bakla [ xiv] ~ Ar baqiyyat [#bqy msd.] kalan ey, artk

[Kan xv] bostanc, manav; [Men xvii] (vulg.) sebze dahil ~ Ar baqql [#bql im.] sebze satan kimse, manav, bostanc < Ar baql sebze

bakla bitki, vicia faba baklava bakra bakr " bakr

[Kp xiv] baqla semizotu; [M xiv] bezelyegillerden malum < Ar baql [#bql] her eit sebze, zellikle fasulyegiller

T [TS xv] bakla/baklau a.a. ? <T [T S xvi xvi] bakrac kk bakr kazan * Alet isimleri yapan -a ekiyle.

< T

bakteri [ 188+] ~ Fr bactrie tek hcreli canl YLat bacterium a.a. # 1838 Ch. G. Ehrenberg, Alm. doabilimci (1795-1876) ~ EYun bakterion denek, baston, ubuk ~ HAvr *bak- baston, asa " baget * Bakteriyolojihane-i ahane ve Dalkelb (Kuduz) Hastanesi 1887'de kurulmutur. bakterisid bactericide a.a. " bakteri, +sid bal T [O xi] bal [ xx/b] ~ Fr bactricide bakteri ldren / ng

* Kar. Mobal (a.a.). bala T [ xi] bala ku ve hayvan yavrusu

* Kar. balaban (ku yavrusu), baldz (yaa kk akraba). Nihai kkeni ocuk dilinden alnm olmaldr. EKKENLLER: T bal- : bala, balaban, baldz, palaz 1? bal [A xiv] ~ Fa/OFa bl yksek

balaban <T palaz < T bala yavru

[CodC xiii] bir tr yrtc ku, akr doan

= Krg balapan ku yavrusu,

balad [ xx/b] ~ Fr ballade bir iir tr ~ Prov balada oyun havas < Lat ballare dansetmek < EYun balle hoplama, dans < EYun bll, bol- atmak, frlatmak " balistik balalayka alg balans [ML xx/c] ~ Rus balalayka Rusyaya zg telli

[ xx/c] denge; [ xx/c] otomobil lastiinin denge ayar - Fr balance terazi, denge ~ Lat bilanx, bilanc- iki kefeli terazi" bilano ~ Fr balata 1. kauuk aac, mimusops balata, 2.

balata [ xx/b] kauuk, lastik ayakkab taban, 3. fren pabucu

* Bat dillerine tropik bir lke dilinden 1770 dolaynda girmitir. balk T [O xi] balk/balk yapkan amur bal- a.a. < T ba- balamak " ba1 baldr T? < T *bal-yapmak, balanmak < T

[Kp xiv] baltr bacan dizden aa olan blmnn kas; [TS xv xv] baldr [dr xiv] baldaran bir tr zehirli otsu bitki, conium maculatum; [Amr, Men ~ ?

baldran T? xv] baldran a. a.

* Szcn kkeni belirsizdir. 14. yy'dan itibaren kaydedilmi olup ayr bir bitkiyi ifade eden OLat valeriana > Fr valriane, ng valerian, Alm baldrian, Rus baldryan (kedi otu, valeriana officinalis) adyla ilikisi ak deildir. baldz T kk kzkardei [Uy viii+] baltr karnn kk kzkardei; [ xi] baltr vey evlat; [ xi] baltz karnn (= Mo balir kk ocuk, bebek ) " bala ~ Fr ballet a. a. ~ t balletto [k.] dansk, [ xx/a] ~ Fr ballerine kadn bale sanats ~ t < T bale " bale

bale [188+] ksa gsteri dans < t ballo dans " balad balerin ballerina a.a. < t ballare dans etmek " bale balet

[Tz 1992] erkek bale sanats

* Trkeye zg bir trevdir; eril aktr ad yapan -t ekinin kayna anlalamamtr. balgam [Kut xi] irin, smk ~ Ar balam irin, iltihap, eski tbba gre insan oluturan drt maddeden biri ~ EYun flgma, -t- irin, iltihap < EYun fleg, flog- yanmak, iltihaplanmak ~ HAvr *bhleg- < HAvr *bhel-1 yanmak " flama bali [ xx/c] ~ marka Bally

bali [KGunya xiv] Ar balaa erdi, ulat, vard, olgunlat" blu balk T [Uyviii+]balka.a.

~ Ar bali [#bl fa.] eren, erien, ergin <

balkl <T T balk " balk

[TS xiv] balkr balk yiyen bir ku; [Ev, Men xvii] balkn/balkl

<

* -r/-n/-l ekinin ilevi ak deildir. balina [LO xix] balena ~ t balena a. a. ~ Lat balaena dev balk, balina ~ EYun fllaina a.a. HAvr *bhel-2 imek, kabarmak " balya * Ayn kkten ng whale, Alm wal (balina). balistik [ xx/b] ~ Fr balistique frlatlan nesnelere ait < Lat ballista mancnk ~ EYun bllista < EYun bll atmak, frlatmak ~ HAvr *gwl-ns- < HAvr *gwels- atmak, atlmak, uzanmak, gvdeyi gererek atlmak * Kar. EYun bole ve blema (at), balle (hoplama) < bllo. balk[mak (su veya yumuak bir ey) oynamak, halkalanmak

balkon [ xviii] ~ Ven balcn [t balcone] bir kirile tanan ev kmas, cumba / Fr balcon a.a. ~ Ger *balkan mertek, ktk, tayc aa HAvr *bhelg- kaln aa gvdesi" falaka * Ayn kkten Alm balke (mertek, tomruk). balo Lat ballare dans etmek " balad [Mesail 3.19 186+] ~ t ballo dans, dansl elence <

balon [LO 1876] havaya uurulan adr ~ Fr ballon 1. byk top, 2. top eklinde byk ie, 3. scak hava veya gazla ykselen nakil arac ~ t ballone [by.] byk top < t balla top " balya balsa [ML xx/c] ~ ng balsa ok hafif olan kerestesi sal yapmnda kullanlan bir tropik aa ~ sp balsa sal balsam [ML xx/c] ~ ng balsam 1. pelesenk aac, bu aatan elde edilen merhem, 2. her eit merhem ~ EYun blsamon pelesenk aac ve merhemi ~ br bsm a.a. < br #bsm gzel kokma (= Aram bssm gzel koku, rayiha, parfm ) balsra madde balta [Ev xvii] am dallarnda bir parazitin oluturduu tatl ~ ? T [Uyviii+]baltua.a.

* Kar. Akad paltu (balta). Yakndou kltrleri ile ok eski bir etkileim muhtemel gzkmektedir. balstrad [ xx/b] ~ Fr balustrade trabzan parmakl < Fr balustre zel ekilli trabzan kolonu ~ Lat balauster nar iei ~ EYun balastion a.a. * Biiminden tr. balya [Kan xvi] ~ t balla top, boha, denk ~ Ger *ballaz top ~ HAvr *bhol- < HAvr *bhel-2 imek, kabarmak * Ayn Germanik kkten ng ball (top), EFr bale > ng bale (boha). Ayn Hintavrupa kknden Ger *bullaz (tomruk, ktk), *baltha- (cesur, grbz), EYun fllos (fallus), Lat follis (kese, torba). balyemez [LF xvii] balimoz ~ Ven balla meza bahriyede orta boy top & Ven balla top + Ven mezo [t mezzo] orta (~ Lat medius a.a.)" balya, mez(o)+ balyoz 1 [KT xix] varyoz ar eki ey, ar eki < Yun/EYun barys ar (sfat) " bar(o)+ ~ Yun baris ar

balyoz2 [Arg xvi] bayloz/balyoz ~ Yun bails Venedik elisi ~ t bailo eli, zel grevli, resmi temsilci < Lat baiulare ar bir ey tamak, grev yklenmek < Lat baula yk " bavul * Kar. Fr bailli, ng bailiff (kral temsilcisi, resmi grevli). bam [teli perde teli [ xiv] ~ Fa bam/bm mzikte pes perde, pes

bambu [Bah 1924] ~ Fr bambou scak iklimlerde yetien bir tr kam / ng bamboo a.a. ~ Port bambus a.a. ~ Tamil * Avrupa'ya 16. yy'da Gney Hindistan'dan getirilmitir. bamya [LO xix] bir sebze, alcaea aegyptiaca veya abelmoschus esculentus ~ ? ban[mak T ~ Ar bmiy Habeistan kkenli

[ xi] man- suya batrmak, daldrmak

* nisyal b > m dnm iin bak. ben2. Trkede -n sesi ile bittii halde transitiv/geili anlam olan tek basit fiildir. banal [ xx/b] adi ~ Fr banal 1. feodal hukukta bir beyin tm tebaasna salnan ykmllk, angarya, 2. kyl ii [esk.], adi, sradan < EFr ban/bandon ferman, hkm, salma < Ger *bannan/*bandan yksek sesle ilan etmek, ferman okumak, askere armak

bano * ABD zenci azlarndan.

[ xx/b] banjo

~ ng banjo bir mzik aleti

bandana [ xx/c] ~ ng bandanna lekeler braklarak boyanm mendil ~ Hind bandhanu kuma dmleyerek boyama usul < Sans bandh-balamak ~ HAvr *bhendh- balamak " bant * ngilizce szck 18. yy ortalarndan beri kullanmdadr. Gncel kullanm ng band (erit) szcnden etkilenmitir. bandra [LF xviii] ~ Ven bandra [t bandiera] bayrak < Ven banda1 bayrak, sancak, gemide sancak taraf ~ Ger *bandwa iaret, simge, sancak * Fr bannire > ng banner (sancak) biimleri talyancadan alnmtr. Ayrca kar. ng band, Fr bande, t banda2 (takm, zellikle mzisyen takm). "Ba" anlamna gelen band ayr bir szcktr. bando [ xix] ~ t banda2 mzik grubu / Fr bande takm, grup, ete, a.a. ~ OLat bandum 1. sancak, 2. bir sancak altnda toplanan gruh, ete " bandra [KT xix] Tekel mamullerine yaptrlan vergi etiketi - Fr banderole 1. erit eklinde bayrak, 2. bez afi, st yazl kurdele ~ t banderuola bayrakk < t bandera bayrak " bandra bangr bani bina onom barma sesi [merb. Mezidxv] " bar3 -Arbnic[#bnyfa.]binaeden" bandrol

bank [Bia xix] banka ~ t banco oturma sras, zellikle gemilerde krekilerin oturduu sra / Fr banque set, seki, banket, tmsek eklinde toprak yn ~ Ger *bankiz/*bankon a.a. * Kar. ng river bank (nehir kysndaki set, yar). banka [ 184+] bank/banka finans kurumu ~ t banco 1. set, banko, masa, tezgh, 2. sarraf tezgh, banka ~ Ger *bankiz/*bankon " bank banker banka [ 186+] ~ t banchiere bankac < t banca" ~ Fr

banket [ xx/b] ; [ML xx/c] yol kenar seddi banquette [k.] kk sra < Fr banque set, seki" bank banknot para " banka, not [187+]

~ ng banknote banka kd, kt

banko [ xx/b] 1. kumarda banka, bakarada bankadaki tm paray ortaya srme, 2. kazanacana kesin gzyle baklan ey ~ t banco banka " banka

banliy [ xx/b] varo ~ Fr banlieu bir kentin yarg alan iinde bulunan krsal blge, d mahalle, varo & EFr ban yarg, hkm, ferman + Fr lieu yer " banal, lokal bant [ xx/b] band < Ger *bindan balamak ~ HAvr *bhendh- a. a. ~ Fr bande1 ba, erit ~ Ger *bandam a.a.

* Ayn kkten ng band (ba), bind (balamak), bond (ba), bound (bal), bundle (deste); Fa bandan, Sans bandhati (balamak). banu hanmefendi ~ OFa bng a.a. [Ferec xv] ~ Fa bn prenses, soylu kadn, ~ t bagno hamam, kaplca ~ Lat

banyo [ 186+] ykanma yeri balneum/baneum a. a. ~ E Yun balaneon hamam EKKENLLER: Lat balneum : banyo, benmari, ofben

baobab [Bah1924] ~Frbaobab Afrika'da yetien bir aa, adansonia digitata ~ Ar b Hibb "tohumlarn babas", ok tohumlu kii veya varlk & Ar b baba + Ar Hibb [#Hbb1 o.] tohumlar (< Ar Habb )" ebu, hap1 bap/bab[Kut, A xi] bb ~ Ar bb [#bwb] 1. kap, 2. bir kitab oluturan blmlerin her biri ~ Aram bb 1. kap, 2. Talmud'u oluturan risalelerden her biri (= Akad bbu kap) bar(o)+ arlk/bary$s ar ~ HAvr *gwrsu- < HAvr *gwers-2 ar * Ayn kkten Sans guru-, Lat gravis (ar), brutus (kaba). bar1 [Ahsan 1891] iki tezgh ~ ng bar 1. ubuk, engel, bariyer, 2. iki tezgh, ayakta iki iilen yer ~ Fr barre engel, bariyer ~ OLat barra a.a. bar2 [D S ] Erzurum dans ~ Erm bar 1. halka, grup, topluluk, 2. halka halinde yaplan dans ~ HAvr *per-1 halka, evre, etraf" per+1 bar3 onom [Men xvii] bar bar (ay gibi) homurdanma sesi [ xx/b] " bar~ Fr/ng bar(o)- ar, arlk < EYun bros

baraj yolunu kapatmak " bar1 baraka yap ~ ?

~ Fr barrage su seddi < Fr barrer engellemek, [LO xix] ~ t baracca kulbe, derme atma

baran [Ferec xv] ~ Fa brn yamur ~ OFa wrn a.a. < OFa wrdan yamak (= Ave var yamur = Sans vri/varsh su, yamur )

barbar [VartanP1851] ~Frbarbare yabanc, vahi - Lat barbarus a.a. ~ EYun brbaros [onom.] "anlalmaz bir dil konuan kimse", a.a. barbek fme edilen bir tr ahap tezgh ~ Karib [ xx/c] ~ ng barbecue ~ sp barbacoa zerinde et

barbiturat [ML xx/c] ~ ng barbiturate kimyasal bir madde # 1864 Adolf von By er, Alm. kimyac. < Alm barbitursure barbitrik asit & z Barbara bir kadn ad + Lat urea idrar, re * 5 Aralk Azize Barbara yortusu gn kefedildii iin. barbunya [ xix] bir balk tr, mullus barbatus; [ARasim 1897-99] bir fasulye tr ~ Yun barbonia [o.] < Yun barboni bir balk tr ~ t barbone [by.] "koca sakal", a.a. < Lat barba sakal ~ HAvr *bhardh- a.a. * Fasulye trnn adlandrl nedeni anlalamad. Ayn kkten Fr barbe, ng beard, Alm bart (sakal). HAvr -dh- > Lat -b- dnm tipiktir. barbut oynanan bir oyun [ 1842] Msr'a zg bir altn para; [LO xix] zarla ~ Ven barbt [t barbato] sakall, argoda bir tr para < Ven barba sakal" barbunya

* Muhtemelen kral resmi basl bir sikke adndan. bardak <T [CodC xiii] < T bart [xi] su iilen kap

barem [ResmiG1934] ~Fr barme saysal basamak tablosu < z Franois Barrme Fransz matematiki ve modern muhasebe sistemlerinin kurucusu (1640-1703) barfiks alet" bar1, fiks bari br kere, defa [xx/b] [KpGul xiv] ~ Frbarrefixe sabit ubuk, jimnastikte bir ~ Fa br bir kere, ancak, hi olmazsa < Fa

barikat [ 185+] barikad ~ Fr barricade Paris'te 1588 ihtilali esnasnda asilerin byk flar toprak ve ta doldurarak yapt mevzilere verilen ad, her eit derme atma korunak < Fr barrique f, varil ~ sp barrica a.a. barn[mak <T [T S xiv] barn- konut edinmek < T bark konut" bark

* Bar- > var- fiilindeki ses dnmnden sonraki bir devirde ortaya km bir trev olduu aktr.

bar[mak xv] bar-

<T [Mh xiii] barla- sulh yapmak, antlamak; [CodC xiii] bazla-/baz-; [TS xv < T *bar/baz [viii, xiv Kp] ba, akit, szleme < T ba- balamak " ba1

* ET bar-1 > var- (birbirine gitmek, karlkl ziyaret etmek) fiiliyle iliki kurulmas doru olmasa gerek. bariton [ xix] ~ Fr baritone mzikte orta erkek sesi ~ t baritono & EYun barys ar + EYun tnos ses " bar(o)+, ton1 bariyer [ xx/b] kurulan dzenek, mania < Fr barre ubuk, engel " bar1 ~ Fr barrire engel oluturmak iin

bariz [Ali xvi] ~ Ar bariz [#brz fa.] ortaya kan, knt, yksek, aikr < Ar baraza [msd. burz] kt, ortaya kt, kendini gsterdi bark T [ viii] bark konut, yurt < T bar- varmak, ulamak, elde etmek " var-

* Final -k etkisiyle inisyal b- korunmutur. 11. yy'da ev bark ikilemesi haricinde kullanlmayan bir szck olarak kaydedilmitir. barmen [Hay 1959 195+] ~Frbarman barda iki servisi yapan grevli & ng bar iki tezgh + ng man adam " bar1, manken * Franszcaya zg bir ngilizce bileiktir. Kar. ng bartender (a.a.). barmeyd [ xx/b] ~ ng barmaid barda alan kz & ng bar + ng maid gen kz (~ Ger *magadi- a.a. ~ HAvr *maghu- a.a.) baro [Bah1924] ~Frbarreau1.ubuk, engel, 2. mahkemede avukatlara ayrlan blme ~ Lat barrellus [k.] ubuk, engel" bar1 barok [ xx/b] ~ Fr baroque Batda 17. ve 18. yy'a zg ar ssl sanat uslubu ~ Port barroco byk ve tuhaf ekilli inci * nceleri aalayc anlamda kullanlmtr. barometre basn lme cihaz " bar(o)+, +metre baron baro erkek, yiit kii ~ Ger [187+] [LO187+]barometro ~Fr baromtre

~Fr baron bir soyluluk nvan ~OLat ~ ng

barter [ xx/c] reklam karl mal veya hizmet anlamas barter takas, deitoku ~ EFr barater takas etme, alp verme ~ ?

barut [Tz xvi] ~ Ar brd a.a. ~ O Yun pyrites [mod. pyrtida] a.a. ~ EYun pyrites (lthos) ate ta, aknca ate alan bir mineral < EYun pyr ate " pir(o)+

baryum [Bah 1924] ~ YLat barium bir element # 1808 Sir Humphrey Davy, ng kimyac (1778-1829) < Lat barytes barit, baryum slfat minerali < EYun barys ar " bar(o)+ ba bas[mak T T [ viii] ba a. a. [ viii] bas- ayan basmak, ezmek, grete galip gelmek, baskn yapmak ~Frbasse mzikte pes

bas1 [ARasim 1897-99] baso perde ~ t basso ~ OLat bassus aa, alak bas2 onom

[OKemal 1948] bas bas barma ifade eden sz

" bar-

baak T [Ka, dr xi] baak mzrak veya ok ba; [T S xvi xvi] ekin toplandktan sonra tarlada kalan artk; [Men xvii] ekin ba, smble < T ba " ba baar[mak T [Or viii] baar- nclk etmek, yol gstermek, balamak; [Kp xiv] baar- bitirmek; [DK xiv] muvaffak olmak < T ba " ba baat YT [CepK 1935] hakim < T ba " ba

* Ada eklenen -at ekinin ilevi ak deildir. babu + [TS xvi] nder, reis, serasker & T ba + T bu [T S xvi] reis, emir, asker ba (=? T bora/bura [Ka xi] her hayvann aygr, zellikle erkek deve )" ba, boa [ xx/b] belden 20 cm aadan alnan l; [ xx/c] kala - Fr bassin [esk. bacin] leen, leen kemii, kala ~ OLat bacinus leen < OLat bacus/bacarium tekne, ukur kap ~? Kelt basil [ xx/b] ~ YLat bacillus [k.] ubuk eklinde bakteri ^ 1853 Ferdinand Cohn, Alm. botaniki (1828-98) < Lat baculum ubuk, denek, baston " baget basn YT [CepK 1935] matbuat < T bas-" bas~ T basn [viii+ Uy] basnma, tazyik, basen

basn YT [CepK 1935] basn tazyik bask < T bas-" bas-, +in

* Trkiye Trkesinde kullanlmayan bir szck iken Dil Devrimi dneminde yaz diline ithal edilmitir. basiret sezgi, insight < Ar baSar grme yetenei [KpGul xiv] ~ Ar baSrat [#bSr msd.] kavray,

basit [Yus xiv] yaln < Ar basaTa [msd. basT] yayd, serdi, at baka <T

~ Ar basT [#bsT sf.] dz, engelsiz, kolay,

[CodC xiii] dier; [T S xv-xix] bir bana, ayr, yalnz < T ba " ba

* Muhtemelen ba baka (tek bana, yalnz) deyiminden tremi bir biimdir. -ka eki dativ ekim ekidir. bakan YT [CepK 1935] reis ~ baan [Ka xi] byk balk, lider *ba-" ba

* ET baan biimi, TT *baan eklini verir. Dil Devrimi dneminde benimsenen -kan taks keyfidir. Eski Trke szckte, fiil eki olan -an taksnn ilevi ak deildir. basketbol [ xx/b] ~ ng basketball a.a. # 1891 J.A. Naismith, Kanad. hekim ve eitmen & ng basket sepet + ng ball top (~ Fr balle a.a.)" balya baskl [Bah 1924] ar ykler iin terazi ~ Fr bascule bir eksen zerinde oynayan ubuk, tahtrevalli, her eit terazi < EFr baculer tepmek, tekme atmak & Fr battre dvmek + Fr cul k, arka " batarya bala[mak basta bastbacak + T [ viii] bala- bir ie girimek [ xx/a] < T ba " ba

~ t basta yeter < t bastare yetmek " bas-, bacak

[ xx/a] ksa boylu

* *Mast bacak biiminden tretilmesi fantezidir. baston [ xviii] alafranga denek bastone ] denek, ubuk ~ OLat bastum/basto a.a. * Ayn szcn Franszca biimi baton olarak alnmtr. basbadelmevt ~ Ar bac6u bac^da-l-mawt lmden sonra dirili & Ar bac6 ayaa kalkma, dirilme + Ar bacad sonra + Ar al-mawt lm " mebus, badehu, mat2 basur bat[mak batak batarya takm T T ~ Ar bsr hemoroid ~ Aram bassr et, et paras [Uy viii+] bat- iine girmek, saplanmak [ xi] bat bataklk; [T S xv xv] batak < T bat-" bat~ Ven bastn [t

[ 182+] belli sayda toptan oluan takm; [Bah 1924] pil ~ t batteria top takm, pil takm, vurma alglar takm < t battere dvmek ~ Lat battere a.a.

bateri [ xx/b] ~ Fr batterie top takm, pil takm, vurma alglar takm < Fr battre dvmek, vurmak, aa basmak " batarya bat batik Malay batik batl butlan <T [CodC xiii] bat gnein batt yn; [MMem xvi] bat < T bat-" bat[ xx/b] ~ ng batik lekeler braklarak boyanm kuma ~ -ArbTil[#bTlfa.]bo, geersiz, hi"

[passimxiv]

batn/batn[A, Yus xiv] ~ Ar baTn [#bTn msd.] 1. karn, rahim, bir kiinin veya eyin i yz, 2. rtnme, gizli olma (= Aram baTsn karn, bir eyin en i blm ) EKKENLLER: Ar #bt?n : batn, batni, battaniye batni ~ Ar bTin [#bTn nsb.] Kurann gizli anlamlarn aratran kimse < Ar bTin [fa.] ite olan, gizli olan < Ar baTana [msd. baTn/buTn] gizlendi, rtnd batman baton a. a. " baston battal T [Uy viii+] badman/batman terazi, bir tart birimi [ xx/b] ~ Fr bton ubuk, denek ~ OLat bastum/basto

[A xiv] hkmsz, geersiz, ie yaramaz; [LO xix] ar iri - Ar baTTl [#bTl im.] hkmsz, geersiz " butlan ~ Ar baTTniyyat [#bTn] yorgan

battaniye [Bah 1924] yerine kullanlan yn rt < Ar baTTn [im.] rtc " batn bavul Lat baula a. a. bay YT [Bah 1924] [TarD 193+] hitap deyimi

~ t baule yolculukta tanan yk, bavul ~ ~? T bay [viii-xix] zengin

* Bey szcnden serbest arm yoluyla tretildii aktr. 19. yy'a dek yaygn olarak kullanlan T bay (zengin) szc ile anlam ilikisi kurulamaz. bay[mak <T [LO xix] yormak, derman brakmamak < T bayl-" bayl-

* Bayl- fiilinden modern bir geri-tretmedir. baya 1 T [Uy viii+] baya az nce, demin

baya2 bayan YT

[Uy viii+] bayak nceki, deminki, eski [TarD 193+] hitap deyimi < T bay" bay

< T baya"baya1

* -an ekinin mahiyeti belirsizdir. bayat [M xiv] bayad veya dnden kalan < Ar bata geceledi, konaklad" beyit * Kar. Fa abma (akamdan kalma, bayat) < ab (akam). bayi [Barkan xvi] baca [msd. bayc] satt, sat iin anlat bayl [mak gemek T ~ Ar byic [#byc fa.] satan, satc < Ar ~ Ar b'it [#byt fa.] akamdan

[ka xi] mayl- gevemek, tembellemek; [Men xvii] bayl- kendinden

* *Bay- biimine eski kaynaklarda rastlanmamtr. bayndr YT [CepK 1935] mamur zenginlemek, mreffeh olmak < T bay zengin < Bayndr eski bir Trk ad < T bayu-

bayr [DK xv] yaban yer, l, sahra ~ Ar b'ir [#bwr fa.] ilenmeyen toprak, yaban < Ar bra [msd. bawr] (toprak) bo durdu, nadasa brakld, ie yaramad bayku T? [KpGul xiv] bayku ; [a xv] bayk/baykz ; [Men xvii] bayku

* aatayca biim, szcn aslnn *bayk kuu olduunu dndrr. baypas [198+] geme & ng by yan, ikincil, tali + ng pass geme " pas2 ~ ng bypass yandan dolaarak

* Amerikan kullanmnda "trafii rahatlatmak iin alan tali yol" (1922), "bir tr kalp ameliyat" (1957). bayrak T T batr-" bat[Uy viii+] badruk mzrak ucuna geirilmi flama, bayrak; [ xi] batrak <

* Szcn nihai anlam "mzrak" olmaldr. T tu (mzrak ucunda tanan flama) ile Fa t (mzrak) arasndaki iliki de zerinde durulmaya deer. bayram [ xi] badram; [O xi] bayram ~ OFa paSrm a.a. / Sogd patram nee, huzur, mutluluk, skn & r *pati- geri, tekrar (nek) + r *rma- skn, bar ve mutluluk (= Sans rama a.a.)" ram bayt birim " bit2 [198+] ~ ng byte sekiz bitten oluan saysal

* ngilizce szck bite (srk) szcnden esinlenerek 1964'te tretilmitir. baytar [ xiv] ~ Ar bayTr/bayTar [#bTr] veteriner, at doktoru, nalbant ~? EYun (h)ippatros at doktoru " hip(o)+2, +iyatr baz [ xx/b] ~ Fr base 1. temel, kaide, altlk, taban, 2. kimyada bir asitle birleince tuz oluturan madde ~ Lat basis altlk, kaide ~ EYun bsis 1. adm, basamak, 2. heykel kaidesi < EYun bain, bat- yrmek, adm atmak, gitmek ~ HAvr *gwm-yo- geli < HAvr *gwem- gelmek, gitmek * Ayn kkten EYun -bates (yryen, adm atan), Lat venire (gelmek). baza temel, taban, altyap" baz [ xx/c] yatan altna konan kasa ~ t/Fr base altlk,

bazalt [ xx/b] ~ Fr basalte koyu renkli bir volkanik kaya ~ Lat basaltes a.a. ~ EYun basanites a.a. < EYun bsanos mihenk ta, altn ayarn snamak iin kullanlan kara bir ta ~? Prakrit psna ta * Latince biim doabilimci Plinius'un yazmalarndaki bir yazc hatasndan kaynaklanr. bazan/bazen Ar bacD birtakm, bir para, biraz baz bazan [Kutxi] ~ Ar bacDan [zrf.] ksmen, ksmi olarak < ~ Ar bacD[nsb] ksmi, kimi zaman"

bazilika [DTC1944] ~ Lat basilica Roma imparatorluunda bir tr kamu binas < EYun stoabasilike "kral revak", Atina'da yksek mahkeme olarak kullanlan revakn ad < EYun basiles kral bazlama [drH xiv] bazlama ; [DK xv] bazlamba yufka ekmei

bazu/pazu [A xiv] ~ Fa bazu st kol, kolun omuzla dirsek arasnda kalan blm ~ OFa bzg/bz a.a. (= Ave bzu a.a. = Sans bhu a.a.) bazuka [ xx/b] ~ ng bazooka elde tanan roketatar ~ ?

* ngilizce szck Amerikal komedyen Bob Burns'un (1896-1956) sahnede kulland bir mzik aletinin adndan dn alnmtr. be be+ bebe/bebek oc nl hitap nlemi " bre ~ Fa ba ile, araclyla (edat) ~ OFa abag a. a. [Kp xiv] gz bebei; [DK xv] yavru <

* Kar. Fr bb, ng baby, Fa baba, Ar bubu (a.a.). Trke szck baka bir dilden alnt deildir. becayi [LO xix] grev veya makam deitoku etmek < Fa ba cay (birinin veya bir eyin) yerine & Fa ba -e hali bildiren edat + Fa cay yer be+

* Farsa deyimden Farsa fiil ad yapan -i ekiyle tretilmi Trke kelimedir. becer[mek <T [DK xv] becer- baa kmak, muvaffak olmak; [ xix] uygunsuz bir davranta bulunmak; [ <1970] cinsel ilikide bulunmak = T baar-" baarbedava [Men xvii] bad heva karlksz, bedava ~ Fa bd haw "hava civa", zahmetsiz veya tesadfen elde edilen eyler iin kullanlan bir deyim & Fa bd rzgr + Fa haw hava " bad, hava bedayi [Ali xvi] ~ Ar badyic [#bdc o.] yenilikler, orijinal eyler, icatlar < Ar badicat^ icat, orijinallik, ilk kez yaplan ey " bidat bedayi [Ali xvi] ~ Ar badyic [#bdc o.] yenilikler, orijinal eyler, icatlar < Ar badicat^ icat, orijinallik, ilk kez yaplan ey " bidat bedbaht wdba%t a.a. " bet1, baht [CodC xiii] ~ Fa bad b%t kt bahtl ~ OFa ~ Fa

bedbin [KT xix] karamsar (Fr pessimiste karl) *bad bin kt gren & Fa bad kt + Fa bin gren (~ OFa wen = Ave vaena- grmek)" bet1 beddua duc' dua " bet1, dua bedel [rad, KGunya xiv] edeer < Ar badala yerine geti, bedel oldu, edeer idi beden 2. kale duvar [A xiv]

~ Fa bad duc ilenme & Fa bad kt + Ar ~ Ar badal [#bdl msd.] karlk,

~ Ar badan [#bdn msd.] 1. insan gvdesi,

bedesten [Men xvii] bezistn/bedestn ~ Fa bazistn/bazzzistn her tr ar, zellikle kumalar ars & Ar bazz kuma + Fa -istn yer bildiren tak" bez1, +istan * Z > d dnm dissimilasyon eseridir. bedevi l geri, bedevi [Yus, DK xiv] ~ Ar badawl [#bdw nsb.] ~ Fa bad %\vh kty isteyen,

bedhah [Men xvii] kt niyetli, dman & Fa bad kt + Fa %\vh isteyen " bet1

bedihi [NKemal1867] - A r b a d h [ # b d h n s b ] aikr, gzle grnen, derhal kavranan < Ar badaha aniden geldi, kendiliinden oldu, vuku buldu bedii [ 190+] sanatsal yaratcla ilikin (Fr esthtique karl) < Ar badc [#bdc sf.] emsali olmayan, orijinal, harikulade, gzel" bidat bedir bednam ktye km " bet1, nam been[mek <T bg bey " bey [A, Yus xiv] bedr [Mercimek xv] ~ Ar badr [#bdr msd.] dolunay ~ Fa bad nm kt nl, ad

[Mh xiii] bgen-/bgel- 1. beylik etmek, 2. takdir ve tasvip etmek

< T

* Kar. Ar qadr, iqtidar, taqdr. Kudret ve iktidar ile deer bime/deer verme arasndaki semantik iliki ilgi ekicidir. beeni YT [CepK 1935] rabet < T been-" been-

begonvil/bugenvilya [ xx/c] ~ YLat bougainvillea bir tr iekli sarmak ^ 1866 Fr. < z Louis Antoine de Bougainville Fransz denizci ve seyyah (1729-1811) begonya [ xx/b] Michel Bgon Fransz idareci ve botaniki (1638- 1710) begm ~ YLat begonia bir iek cinsi < z

[ xx/a] Hindistan'da soylu kadnlara hitap tarz - begum kralie, prenses, soylu kadn ~ T begm [xv+ a] soylu kadnlara hitap tarz < T beg bey " bey

* Hanm szcyle paralel yapdadr. Bak. hanm. behavyorizm [DTC1942] ng behavior davran < ng behave davranmak < ng have ~ ng behaviorism davranlk <

behemehal ~ Fa ba hama Hl her durumda, her halde & Fa ba ile + Fa hama tm, her (< Fa ham bir, beraber, birlikte ) + Ar Hl durum " hem, hal1 beher [Ferec xv] ~ Fa ba har her biri" be+, her

behimiyet [Men xvii] behim; [KT xix] behimiyyet ~ Ar bahlmiyyat [#bhm msd.] hayvanlk, kz gibi hantal ve aptal olma < Ar bahmat hayvan, davar, bykba (= Aram bshlmt a. a. = br bshlmah a. a.) * ng behemoth (efsanevi bir canavar) szc br bshmot (su aygr) biiminden alnmtr. behre a.a. [KGunya xiv] ~ Fa bahra pay, hisse, nasip ~ OFa bahrag

beis

[Men xvii] be's

~ Ar ba's [#b's msd.] 1. zor, g,

2. zarar, saknca (= Aram #b' kt olma, rahatszlk verme ) bej bek geri ~ Ger *bakam beka < Ar baq kald, arta kald [Alus1944] [ xx/b] ~Frbeige bir renk

~ ng fullback futbolda geri oyuncusu < ng back

[Kut, DK xi]

~ Ar baq' [#bqy msd.] kalma, kalc olma < Ar bakrat gen kzlk <

bekr [Men xvii] evli olmayan Ar bikr ilk doan evlat, gen kz " bikir

* Trkeye zg bir szcktr. Kullanmda Fa bkar (isiz, aylak) szcyle kontaminasyon grlr. bekar drtgen B " beta * Simgenin eklinden tr. bekret [Ev xvii] kzlk, kz olma hali < Ar bikr ilk doan evlat, gen kz " bikir beki <T [Yus xiv] muhafz, gzc ~ Ar bakrat [#bkr msd.] gen [ xx/a] ~ Fr becarre bir mzik iareti ~ t B quadro

< T bek kat, kapal, mahfuz, sakl " pek

bekle[mek T [Uy viii+] bekle- pekitmek, salamlatrmak, gvenceye almak, saklamak, korumak; [Mh xiii] nbet durmak < T bek salam, pek, berk "pek bel1 T [ xi] bl gvdenin orta blm, iki da arasndaki eik (= Mo bel meyil, yoku, dan eteine yakn veya iki da arasndaki eim, kuak, kemer )

bela [KGunya xiv] ~ Ar bal' [#blw msd.] snav, zorluk, byk sknt < Ar bal snad, mihenk tana vurdu, denedi (= Aram bsl [#bl'] tkenme = Akad bal/bel snme, harcanma) belagat [Kut xi] ~ Ar balat [#bl msd.] iletme yetisi, gzel syleme yetenei, retorik < Ar balaa erdi, vard, (birini) etkiledi" blu belboy [199+] ~ ng bellboy otellerde yardmc eleman, komi & ng bell an, ngrak + ng boy olan ocuu (~ EFr embui uak, serf < EFr embuier prangalamak, ayan balamak) * ngilizce deyim eskiden otellerde elinde ngrakla mteriye mesaj ileten hizmetilerden alnmtr.

belde memleket bele[mek T

[Ne xv]

~ Ar baldat [#bld msd.] kent, ehir, lke,

[Ka xi] ble- 1. sarmak, bebek kundaklamak, 2. bulamak, bulatrmak

* kinci anlam bula- fiilinin varyant biimi olmaldr. belediye [ xix] (daire-i) beledye 1854 idare reformuyla stanbul'da kurulan idari birimlerin ad (Fr municipalit karl) < Ar balad [#bld nsb.] kente ait olan, kentsel < Ar balad kent, ehir, lke, memleket" belde belen <T [T S xiv] belen dalk ve dik yer, yoku, da T ble-" bel1

* -er) ekinin ilevi ak deildir. beler[mek <T [T S xiv] beler- gzleri ar almak, prtlemek =? T blgr-/blr[viii+ Uy] meydana kmak, zuhur etmek " belirbele bila+, ey [LO xix] bedava ~ Ar bil ay' karlksz, bedava "

belge YT [CepK 1935] vesika alamet, nian < T *bel- bilmek " belir-

~Mobelge resmi yaz, vesika~ T belg iaret,

* -ge eki Moolcadr. Modern Trke biimi belgi olan szcn Moolca biimi Dil Devrimi dneminde benimsenmitir. beli belagat belir[mek T [KpGul xiv] ~ Ar bali [#bl sf.] gzel konuan"

[Uy viii+] belr- meydana kmak, belli olmak < T *bl- bilmek " bil-

* T *bel- kk, bil- fiilinin varyant biimi grnmndedir. Kar. belg (alamet, nian), belek (hediye), belli (bilinen), belle- (renmek) vb. Anlam ilikisi iin kar. Ar calam (belirti, sancak), calmat (belirti), cilm (bilme). belirle[mek YT [Fel 194+] tayin etmek < T belir-" belir< T belir-" belir-belirli YT

[TDK 1944] muayyen

* Belirsiz szcne kyasla retilmi yeni bir szcktr. belirti belit belki YT YT [TDK 1944] araz [DTC 1944] aksiyom [DK xv] ~ Fa bal ki hatta, o kadar ki < T belirt-" belir-

belladonna [Bah 1924] belladon ~ t belladonna eczaclkta kullanlan bir bitki, gzelavrat otu & t bella gzel + t donna hanmefendi" dam2 belle[mek belleten <T YT [LO xix] bilmek, renmek, ezberlemek [Geom 193+] bildirge < T belli" belli

T belle-bilmek, renmek " belle-

* Gne Dil Teorisi erevesinde Fr bulletin (a.a.) szcnden serbest arm yoluyla tretildii aktr. belli bell <T [Kp xiv] belgl/bilgl/bell bilinen, aikr, ak; [T S xiv] belgl ; [KGunya xiv] < T belg alamet, iaret, gsterge < T *bl-" bil~Fr bmol mzik

bemol [ARasim 1897-99] pesletirme iareti ~ t B molle yumuak B " beta * Simgenin eklinden tr. ben1 T [ viii] ben birinci tekil ahs zamiri ben2

[Uy viii+] men ciltte koyu renk nokta * Orijinal biim *ben olup eitli diyalektlerde n/m etkisiyle oluan inisyal b > m dnm ikincildir. Kar. ban-, bengi, beniz, benze-, beyin, bin, bin-, boynuz, boncuk, buna-. bencil YT [CepK 1935] egoist < T ben" ben1 ~ Fa banda bal olan, kle, tutsak ~ OFa < Fa banda kle, hizmeti" bende

bende [KGunya xiv] bandag a.a. < EFa bastan, band- balamak " bent bendeniz

bendir [ xx/c] ~ bendir 1. Marip mziine zg, kei derisinden imal edilen geni yzeyli davul, 2. rezonans amacyla bu davulun i ksmna gerilen ip ~ Fr timbre/tymbre [onom?] (ortaa mziinde) a.a. * Trkeye 1980 dolaynda Marip mziinden alnmtr. ng timbre (ses rengi, bir enstrmann sesini dierinden ayran zellik) modern dnemde Franszcadan alnmtr. benefe meneke benek ban itlenbik tanesi [Mercimek xv] [dr xiv] ~ Fa banafa meneke"

~ Fa banak [k.] itlenbik, sivilce < Fa

Trke ben2 ile benzerlik tesadf olmaldr.

bengi

[Uy viii+] meng lmsz, ebedi

* Orijinal biim *ben olup eitli diyalektlerde n/m etkisiyle inisyal b > m dnm ikincildir. Bak. ben2. benimse[mek beniz/benz* Bak. ben2. benmari [ xx/b] ~ Fr bain-marie atele dorudan temas ettirmeden, suya batrlan kap iinde piirmek ~ Lat balneum Mariae "Meryem banyosu", a.a. (simya terimi) & Lat balneum banyo + z Maria Meryem (muhtemelen: Musa'nn kzkardei olup simya ilminin kurucusu saylan Miriam) " banyo bent [Kut xi] ba ~ Fa band 1. ba, 2. balanan ey, kuak, 3. su bendi < Fa bastan, band- balamak ~ OFa bastan, band- a.a. (= Ave bast-, band- a.a.) ~ HAvr *bhendh- a.a. " bant benze[mek T [Uy viii+] menze- a.a. < T meniz grn " beniz <T T [LO xix] kendine mal etmek, sahiplenmek [Uy viii+] meniz grn, suret, yz < T benim " ben1

benzen [ xx/b] ~ Fr benzne eitli maddelerden elde edilen organik solvent < OLat/Ven labenzoe/benzoe styrax aacndan elde edilen kokulu reine ~ Ar lubn cwl Cava zamk, a.a. & Ar lubn zamk, kokulu reine + Ar cw' Hint Okyanusunda bir ada, Cava " labne * Kar. Ficus benjamin (styrax ailesinden Dou Hint adalarnda yetien bir aa) < benjoin/benzoin. Benzoe biimi Bat dillerinde 15. yy'dan itibaren kullanlmtr. benzin [Ds I.4.485 187+] ~Fr benzine benzol ieren hidrokarbr karm ~ Alm benzin a.a. ^ 1830 Eilhardt Mitscherlich, Alm. kimyac < Alm benzoe(sure) benzoik asit < OLat labenzoe " benzen ber+ ~ Fa bar st, zeri, zere, -e, -e doru (edat), yukar (nek) ~ OFa abar- a.a. (= Ave upairi- a.a. = Sans upari a.a.) ~ HAvr *uper a.a. * Ayn kkten Erm i ver, EYun hyper, Lat super > Fr sur, Alm ber, auf, ng over (st, zeri), up (yukar). EKKENLLER: Fa bar : beraber, berbat, berceste, berdu, berhava, berhudar, bermutat, bertaraf EYun (h)yper : hiperaktif, hiperbol, hipermetrop, hipertansiyon, hipertrofi Lat super : soprano, suma, super+, sper, srfile, srmenaj, srpriz, srreel, srarj ng over : overlok, pulover

beraat [Kp xiv] bera'et ~ Ar bara'at [#br' msd.] aklanma, bir su veya bortan kurtulma < Ar bari'a akland, muaf oldu, kurtuldu beraber eit" ber+ [Yus xiv] ~ Fa bar bar st ste, yan yana,

berat [Kutxi] ~ Ar bar'at[#br'msd.] 1. diploma, ferman, belge, 2. Kuran'a gre Hz. Muhammed'e peygamberlik tebli olunduu gece ~ br bsrt szleme, ahit, zellikle tanrnn srailoullarna ve onlarn peygamberlerine verdii ahit * branice szcn etimolojisi mulaktr. berbat havaya savurmak, yok etmek " ber+, bad [Fuzuli xvi] berbd ~ Fa bar bd (dadan)

berber [Kan xvi] tra yapan kimse < Ven barba sakal" barbunya berber [Kan xvi] yapan kimse < Ven barba sakal" barbunya

~ Ven barbir [t barbiere] sakal

~ Ven barbir [t barbiere] sakal tra

berceste [Men xvii] bercesten 1. (ur veya apse) kmak, kabarmak, 2. seirmek, helecan; [LO ] msra-i berceste iirde ne kan veya sekin msra - Fa barcasta frlam, ne km < Fa barcastan frlamak, sramak, seirmek & EFa apar- yukar + EFa yasat- sramak, fkrmak " ber+ berdevam [Yus xiv] devaml & Fa bar + Ar dawm " ber+, devam berdu gibi hercai, nerede akam orada sabah Fa d/d omuz " ber+ bere1 <T [Men xvii] yara ~ Fa bar dawm srekli olarak,

[Men xvii] ber d omuzda; [LO ] hane berdu salyangoz ~ Fa %na bar d "evi omuzunda", evsiz barksz kimse & Fa bar +

T berele- [xiv Kp] yaralamak < T *ber- a. a.

* sim formunun, zayf ve tekrarlanan eylem bildiren berele- fiilinden nisbeten ge dnemde tretildii anlalmaktadr. bere2 [Cumh 1929] ~ Fr bret bir tr kenarsz apka ~ Bask berret a. a. < OLat birrus bir tr klahl cbbe, burnus bereket [CodC xiii] ~ Ar barakat [#brk msd.] kutsama, ycelme, yceltme, bolluk, talih ~ Aram bsrk/bsrkst a. a. ~ br bsrakah a. a. < br/Aram #brk (birinin nnde) diz kme < br berek diz = Akad birku diz * Kar. Ar baraka (diz kt). Tm Sami dillerinde "diz" anlamna gelen #brk kknden branicede "diz kerek sayg gsterme, kutsama, kutsanma" fiili tremitir. Arapa ad fiilin Aramice biiminden alntdr.

bergamot [Bah1924]bergamut turungillerden bir meyve ~ t bergamotta ~ T be armudu

~Frbergamote

berhane [LO xix] barhane ~ Fa br %na yklk, depo, eya ile dolu ev & Fa/OFa br yk (< Fa/OFa burdan, br- tamak, getirmek) + Fa %na ev " +ber, hane berhava [LO xix] havaya gitmi, ziyan olmu; [ xx/a] berhava etmek (barut veya dinamitle) havaya uurmak ~ Fa bar haw havaya, hava-yukar " ber+, hava berhudar [Men xvii] berhurdar ~ Fa bar^wurdr nasipli < Fa bar%wurdan faydalanmak, nimete kavumak & Fa bar + Fa xwurdan, %w^ur- yemek " ber+, +hor beri T [Or viii] brger ; [Uy viii+] ber bu yana < T bu " bu1, +ri

beriberi [ xx/b] ~ Fr bribri tropik blgelerde rastlanan bir hastalk / ng beriberi a.a. < Sinhali beri yorgun, halsiz berilyum [ xx/b] ~ YLat beryllium parlak kristalleri olan bir element ^ 1797 Nicolas Louis Vauquelin, Fr. kimyac < Lat beryllus akuamarin veya zmrt, genel olarak kristal ~ EYun beryllos (~ EFa *vilrya ) ~ Sans viDrya bir tr mcevher, kristal, kedigz * Ayn nihai kkten Ar billur (kristal) biimi Yunanca veya Sryaniceden alnmtr. berjer < Fr berger oban, oban kpei berk YT [CepK 1935] [ xx/b] ~ Fr bergre [f.] 1. kadn oban, 2. bir tr koltuk

~ T berk [viii+ Uy] gl, metin, salam = T bek/pek a. a. " pek

* Eski Uygurcaya zg bir varyant iken Dil Devrimi erevesinde Trke kullanma dahil edilmitir. berkelyum [ML xx/c] ~ YLat berkelium yapay bir element ^ 1949 Glenn Seaborg v.d., Amer. fizikiler < z Berkeley Kaliforniya'da bir kent ve niversite berkemal kusursuz halde " ber+, kemal berkit[mek YT berk [Ferec xv] ~ Fa bar kaml "kemal zere",

[Ne xv] salamlatrmak, tahkim etmek; [CepK 1935] < T berk pek, gl "

Trke yaz dilinden dm bir kelime iken Dil Devrimi dneminde canlandrlmtr.

bermuda [ xx/b] ~ ng bermuda shorts bir tr uzun paal ort < z Bermuda Atlantik'te bir ada < z Juan de Bermudez spanyol denizci ve kif bermutat mutat berrak [Men xvii] ltl < Ar baraqa parlad, ldad, kvlcmland bert[mek T ~ Fa bar muctd alld zere " ber+, ~ Ar barrq [#brq im.] ok parlak,

[Uy viii+] bert- yaralamak [MMemxvi]

< T *ber-yaralamak " bere1 ~FabarTarafkardanbiryana

bertaraf atmak & Fa bar + Ar Taraf" ber+, taraf berzah kara paras (Fr isthme karl) kyamet arasndaki sre ~ ?

[Men xvii] aralk; [KT ] iki denizi birbirinden ayran dar ~ Ar barza% 1. aralk, ayra, 2. darlk, sknt, 3. Kuran'a gre lmle

* Trke ikincil anlam 19. yy sonlarnda Panama Kanal mnasebetiyle gndeme gelmitir, b e [Orhviii]ba.a. beamel [ xx/b] ~ Fr bchamel bir tr sos ^ Franois

Pierre de la Varenne, Fr. a (1615 - 1678) < z Louis de Bchameil 14. Louis'nin saraynda grevli Fransz banker ve ynetici (1630-1703) beer [Yusxiv] ~ Ar baar [#brmsd.] insan, genel olarak insan tr, etten kemikten yaplm olanlar (= Aram bassr et = br bsr et, insan bedeni ) beik T [Orhviii]bik/bka.a.

* Muhtemelen p/b yansma sesinden. besin YT [CepK 1935] gda < T beslemek" besle-

* Tretili biimi ak deildir. besle[mek terbiye etmek [CodC xiii] bsle- hayvan yetitirmek, semirtmek, Fa/OFa bas yeter, yeterli, kfi

* Anlam ilikisi iin kar. yeter > yetitirmek. Dil Devrimi dneminde z Trke olduu varsaymyla trevleri yaplmtr. besmele bismillah [Envxv] ~ Ar b-ismi-llhi Allah'n adyla"

beste [Yus xiv] bal ~ Fa basta 1. bal, bal ey, ba, eklem, zincir halkas, 2. bir drtln her msra arasnda sylenen mzikli nakarat, drt msradan oluan iir < Fa bastan, band- balamak " bent

* "Her eit mzikal kompozisyon" anlam Trkeye zgdr. beu [LO xix] baa [msd. ba/baat] yz gld ~ Ar ba [#b im.] gleryzl < Ar

* Az duyulmu bir Arapa szck olup eski Osmanlca szlklerde rastlanmaz; 19. yy'da yaygn kullanma kavumutur. bet1 bet2 T [A xiv] bed ~ Fa bad kt ~ OFa wad a.a.

[Uy viii+] bt yz, ehre; [Kp, a xiv] a.a.

* Sadece bet beniz ikilemesinde. beta ~ EYun beta Yunan alfabesinin ikinci harfi ~ Fen bet ev, Fenike alfabesinin ikinci harfi = Aram bet Arami/brani alfabesinin ikinci harfi" beyit beter en kt < Fa bad kt " bet1 [Kut xi] bedter ; [Gl xv] ~ Fa badtar [ky.] ok kt,

betik T [Uy viii+] bitig yaz, kitap, belge; [TS xiv-xviii xiv] biti; [LO xix] betik biti- [viii] yazmak ~? in pi-ti yaz kalemi * 19. yy'dan nce dolamdan kalkm bir szck iken Dil Devrimi bnyesinden canlandrlmas denenmitir. EKKENLLER: T biti- : betik, betim betim YT [Fel 194+] tasvir < T biti- yazmak" betik

< T

beton [Bah 1924] ~ Fr bton imento veya kire harc ~ Lat bitumen zift, reine ~ Kelt *betu- akaaa reinesi * Lat betula (akaaa) Gallia dilinden alntdr. betonarme arm zrhl, donanml " beton, arma betoniyer [ xx/b] ~ Fr btonire beton yapan aygt" beton [Bah 1924] ~ Fr bton arm demirli beton < Fr

betl ~ Ar batl bakire, evlenmemi gen kz ~ Aram bstl bakir gen erkek / Aram bstlt bakire, gen kz * Kar. Ugar btlt (tanra Anat'n sfat, bakire). bevl [etm bala iedi, arl arl aktt [ xiv] ~ Ar bawl [#bwl msd.] ieme, idrar < Ar

bevliye bevl bevvap kap" bap bey T

[ xix] roloji [ xiv]

< Ar bawl [msd.] ieme, idrar"

~ Ar bawwb [#bwb im.] kapc < Ar bb

[Or viii] bg reis, ulu kii, soylu kii

beyan [Kut, Axi] ~ Ar bayan [#byn msd.] aklama, aka syleme < Ar bana at, ayrd, ayrt, aydnland, aydnlatt, aklad beyanname + [ xx/b] bildirge & Ar bayan + Fa nma yaz " beyan, name ~ Ar bayD [#byD msd.] beyaz olma,

beyaz [Ali xvi] beyazlk, beyaz renk < Ar abyaD beyaz (sfat)

* Sfat olarak kullanm Trkeye zgdr. Ayn kkten Ar bayDat (yumurta). beygir yk + Fa gr tayan " +ber, +gir [Tz xvii] ~ Fa br gir yk hayvan & Fa br

beyhude [Gl xv] ~ Fa b huda faydasz, bo & Fa byoksunluk edat + Fa huda hak, hakikat, fayda ~ OFa hudahag a. a. & OFa hu iyi + OFa dadan, dah- vermek, getirmek, yaratmak " bi+2, hmayun beyin T [Uy viii+] mi beyin, ilik; [Mh xiii] byni a. a.

* nisyal b/m dnm iin bak. ben2. beyit/beyt[Kut xi] beyt 1. ev, 2. iirde kta [#byt msd.] 1. ev, hane, 2. iirde kta (= br/Aram bet ev = Fen bt a.a. = Akad btu a.a.) beyn+ at, ayrd, ayrtrd" beyan beynamaz klmayan, saygsz " bi+2, namaz ~ Ar bayt

~ Ar bayna [#byn] iki eyin aras (edat) < Ar bana [Ali xvi] bnamaz ~ Fa b namaz namaz

beynelmilel + [Tz 1930] uluslar aras (Frinternational karl) & Ar bayna aras + Ar al-milal [o.] milletler (< Ar millat millet)" beyn+, el3, millet beytlmal evi", devlet hazinesi" beyit, el3, mal [rad, KGunya xiv] ~ Ar baytu-al-ml "hazine

beyzbol [ xx/b] temel, s + ng ball top (~ Fr balle top )" baz, balya beyzi oval

~ ng baseball bir top oyunu & ng base

[Men xviii] beyz yumurta; [LO ] beyz yumurta eklinde olan, < Ar bayD/bayDat [#byD] yumurta " beyaz

* Anlam ilikisi iin kar. Lat albus (beyaz), albumen (yumurta ak). bez[mek T [ xi] bez- titremek, stmaya tutulmak; [Kp xiv] usanmak

bez1 [DKxiv] ~ Ar bazz pamuk veya keten kuma Aram bS a.a. ~ Akad bSu ince dokunmu keten kuma * Ayn szck ET bz (a.a.) biiminde Eski Yaz Trkesinde mevcuttur. TT bez biimi Arapadan ikincil bir alnt olarak deerlendirilmelidir. EYun byssos (ince keten veya pamuklu kuma) bir Sami dilinden alnmtr. bez2/beze T [Uy viii+] bez gudde, salg bezi, kabarck ~ Fr baiser 1. pck, 2. eker ve kremadan < T be5iz ss

beze [ xx/b] yaplan bir tr tatl ~ Lat basiare pmek beze[mek bezek T T

[Uy viii+] bedze- sslemek [ xi] bezek nak, ziynet

< T *be5izek < T beSize-sslemek " beze-

bezelye [BK1799] ~ t pisello baklagillerden malum sebze, pisum sativum ~ Lat *pisellum [k.] < Lat pisum a.a. ~ EYun pson a.a. * Kar. ng peas (a.a.) < Eng pise < Lat pisum. Fa basla (a.a.) biimi muhtemelen Trkeden alntdr. bezik bezir [ya bazara tohum att, sat bezirgn wzragn a.a. " pazar bezzaz tccar < Ar bazz kuma " bez1 bi+1 [ARasim 1897-99] [ xiv] bezr ~ Fr bsique bir iskambil oyunu ~ Ar bazr [#bzr msd.] tohum < Ar ~ Fa bzrgn tccar ~ OFa

[CodC xiii] bazargn [KpGul xiv]

~ Ar bazzz [#bzz im.] kuma

~ Ar bi ile, - olarak (edat)

* Baz kalp deyimlerde yemin ifade eder; r. bi-llahi (Allah adna yemin ederim ki). Ayrca kar. bi l ("ile deil", yoksunluk edat). bi+2 a.a. bi+3 ~ Fa b-/bay- -siz (yoksunluk edat) ~ OFa abe~ Fr/ng bi- ift, iki ~ Lat bi- iki

biat [Envxv] ~ Ar baycat^[#bycmsd] el skma, anlama, klelik veya itaat szlemesi yapma, egemen olarak tanma " bayi biber [Mxiv]bber ~ Yun pipri Gney Asya'dan ithal edilen bir baharat, karabiber ~ EYun pperi a.a. ~ Sans pippal 1. meyvecik, kk meyve, 2. karabiber bitkisi ve meyvesi * Bat dillerine Latince yoluyla Yunancadan gemitir. Kar. Lat piper, ng pepper, Alm pfeffer, Fr poivre. Yeil/ krmz biber Amerika kkenli bir bitki olup Trkede 19. yy'dan itibaren Arnavut biberi adyla kaydedilmitir. biberiye rosmarinus [Men xvii] beberiye baharl bir bitki, barsama, T biber

* Anlam ilikisi ak deildir. Beberiye ("kaplan otu") dnlebilir. biberon [ xx/b] ~ Fr bibron emzikli ie ~ t biberone [by.] byk ie < Lat bibere imek ~ HAvr *pl-ps-o- < HAvr *p(i)- imek * Ayn kkten Lat potare (imek), EYun psis (iki). bibli(yo)+ ~ Fr/ng bibli(o)- kitap ~ EYun byblon/biblon papirs rulosu, kitap < EYun byblos/biblos papirs < z Byblos papirs ticaretiyle nl bir Fenike kenti, modern Cbeyl * Fr/ng Bible (Kutsal Kitap) esasen sadece "kitap" anlamndadr. Byblos kentinin zgn ad olan Gubla (modern Cubayl) Fenike dilinde "kk da, tepe) anlamna gelir. Kar. cebel. bibliyografi/bibliyografya [ xx/a] konudaki kitaplar derleyen makale veya liste " bibli(yo)+, +grafi biblo beubelet a.a. < [Bah 1924] ~ Fr bibliographie bir

~ Fr bibelot kk dekoratif nesne ~ EFr

* ng bauble (ucuz ve deersiz ss nesnesi) Eski Franszcadan alnmtr. bi[mek T [ viii] b- kesmek

* zgn biim b- olup, -- sesinin etkisiyle sesli incelmesi grlr. Trevlerde inisyal b-etkisiyle yuvarlaklamaya da rastlanr. Kar. bucak, buuk. EKKENLLER: T b-/bu- : bak, bk, bi-, biem, biim, bucak, buuk bak biare biem YT T [Uy viii+] bak a.a. [A, Yus xiv] [TDK 1983] stil <Tb-"bi~ Fa b ara aresiz " bi+2, are < T bi-" bi-

* T tutam szcne nisbetle tretilmitir. Trkede sadece tutam szcnde rastlanan -em ekinin ilevi ak deildir. biim bk <T T [TS xiv] biin suret, endam, boy pos; [Men xvii] biim < T bi- " bi[Uy viii+] bu kesme aleti, bak; [CodC xiii] bku testere

bidat [DK xiv] ~ Ar bidcat^ [#bdc msd.] 1. yenilik, icat, 2. dinde yeni usul karma < Ar badaca [msd. badc] yenilik yapt, icat etti" bidayet bidayet balang < Ar bada'a [msd. bad'] balad [Ferec xv] ~ Ar bidyat [#bd' msd.] balama,

* Kar. Ar #bdc (yenilik yapma, icat etme). Kkn ikili biimi dier Sami dillerinde de mevcuttur. Kar. br #bd/ #bdh (yenilikyapma, icat etme), Arambsd (a.a.). bide ata binmek, trs gitmek bdk kk, ufak " bzdk * Ayrca kar. bodur. bidon [ xx/b] ~ Fr bidon varil ~ Nor *bida kap, kova [ xx/b] ~ Fr bidet "beygircik", ayakl kvet < EFr bider ~? Erm bdig/bzdig

[LO xix] ayaklar ksa, bodur

bienal [ xx/c] ~ Fr binnale iki ylda bir tekrarlanan < Lat biennus iki yllk sre & Lat bi- iki + Lat annus yl " bi+3 bifokal [ xx/c] bi- iki + Fr focal odak < YLat focus odak " bi+3, fokus ~ Fr/ng bifocal ift odakl (gzlk) & Lat

biftek [AMithat 1877] ~ Fr bifteck bir et kesimi ~ ng beef steak sr kzartmas & ng beef sr eti (~ Fr boeuf sr ~ Lat bos, bov- a.a. ~ HAvr *gwou- a.a.) + ng steak kzartma, atete piirilmi et (~ Nor steikja ite et kzartmak ~ Ger *staiko i ~ HAvr * steig- sivri)" etiket * HAvr *gwou- kknden kar. Sans ga, Fa gav, Erm gow, Lett govs, EYun bos, Lat bos, bov- > Fr boeuf, Ger *kus > ng cow, Gael b (inek, sr). bigne begnag a.a. bigudi [ xx/b] ~ Fr bigoudie sa sargs ~ ? ~ Fa b%abar habersiz & Fa b[Ali xvi] ~ Fa bi gna yabanc ~ OFa

bihaber [A, Yus xiv] yoksunluk neki + Ar %abar haber " bi+2, haber

bihakkn olarak " bi+1, hak1 biila edat + Ar cilc " bi+2, ila bijon

[Yus xiv]

~ Ar bi-Haqqin hakkile, hakl

~ Fa b cilc dermansz & Fa b- -siz, yoksunluk [xx/c] somun balkl vida ~Frbouchon1.tpa, 2. eski

tip elektrik sigortalarnda vidal porselen gvde < Fr boucher tkamak, tkmak biju bijuteri mcevher dkkn " biju bk[mak bkT [ xx/b] ~ Fr bijou mcevher ~ bizou yzk < biz parmak [ xx/b] ~ Fr bijouterie mcevher kutusu,

[ xi] bk-2 usanmak, gna getirmek, kusacak olmak; [Arg xvi] bk-; [Krg ]

* Muhtemelen kusma ifade eden b/b/b yansma sesinden. bikarbonat molekl" bi+3, karbonat [ xx/b] ~ Fr bicarbonate iki karbon atomu ieren

bikini [ 196+] ~ Fr/ng bikini iki paral kadn mayosu 1946 Louis Reard ve Jacques Heim, Fr. moda tasarmclar < z Bikini Pasifik'te bir ada grubu * 1946'da Bikini atolnde patlatlan nkleer bombaya atfen adlandrlm, ancak 1960 dolaynda genel kullanma girmitir. Bi- neki "iki para" anlamn artrr. Kar. bi-3, monokini. bikir/bikr[Yus, DK xiv] bekr veya bakire; [Men xvii] gen kz, bakire; [KT xix] bakire olma hali, hymen (galat) ~ Ar bikr [#bkr msd.] ilk doan evlat, yeni, taze, turfanda, gen kz veya erkek (= Aram bakara trfanda meyve, ilk rn = br bskr ilk doan evlat = Akad bukru a. a.) bil[mek bila+ bi+1, la+ bilader T [Orhviii]bil-a.a. ~ Ar bi l "ile deil", -siz (yoksunluk edat)" " birader

* r > l dnm dissimilasyon rneidir. bilahare sonraki" bi+1, el3, ahir bilakaydart bila+, kayt, art1 ~ Ar bi-al-%irat sonradan < Ar %irat ~ Ar bil qayd wa arT kaytsz artsz "

bilakis sf.] kart, zt" bi+1, el3, akis

~ Ar bi-al-caks aksine < Ar al-caks [#cks

bilano [ xx/a] ~ t bilancio 1. terazi, denge, 2. muhasebede bor ve alacak dengesi ile bu dengeyi gsteren hesap ~ Lat bilanx, bilanc- terazi & Lat bi- iki + Lat lanx, lanc- kefe, kapk " bi+3, leen * Kar. Fr/ng balance (denge, terazi) < Lat bilanx. bilardo [M582 187+] ~tbiliardo/bigliardo~Fr billard 1. ucu kvrk denek, 2. hokey veya bilardo sopas < Fr bille2 sopa, ktk ~ Kelt bilbord [ xx/c] ~ ng billboard ilan tahtas & ng bill ilan, afi, yazl kt (~ Fr bille1 a.a.) + Fr board tahta, tabela " bilet, borda - Ar bi-al-cumlat tmyle, hep bilcmle beraber " bi+1 bldr bldrcn buSursm a.a. ,el3, T T? cmle [MMem xvi] xi] bldr geen yl [Kp xiv] bu]

* Biim itibariyle yabanc bir alnt olduu muhakkak olmakla birlikte kkeni mehuldr, bildirge [CepK 1935] takrir < T bildir-" bil-

YT

bile T [Orh viii] birle birlikte, beraber (sfat), dahi (zarf), ile (bala); [Uy viii+] bile/birle ; [passim xiii-xviii] bile/birle " bir * Zarf olarak bile/birle korunurken, Trkiye Trkesinde bala olarak 14. yy'dan itibaren ile biimi kullanlmtr. bile[mek bilei/biley bilek " bile T T T [Uy viii+] bile- a.a. [Uy viii+] bile a.a. < T bi [viii+ Uy] bak, ban keskin az < T bile-" bile< T *bile-birlemek, eklemlenmek

[Uy viii+] bilek eklem, zellikle el eklemi

bile[mek eklemlemek " bilek bilet

YT

[Fel 194+] terekkp etmek, eklemlenmek

< T *bile- birletirmek,

[ 184+] bilyeto ; [Ds I.2.344 186+] bilet tren bileti - t biglietto tiyatro giri pusulas / Fr billette [[mod. billet] ] ksa not, fi, pusula, a.a. < Fr bille1 ksa yaz, not ~ OLat billa a.a. EKKENLLER: Fr bille : bilbord, bilet

bilezik T bilek yzk ' yz " bilek, k bilfiil el3, fiil bilge T

[Uy viii+] bilerzk a.a.; [ xi] bilezk

< T - Ar bi-al-

ficl eylem ile, eylemli olarak " bi+1,

[Or viii] bilgili kii, bilgin

< T bilmek " bil-

* Trkiye Trkesinde 15. yy'dan sonra unutulmu bir kelime iken Dil Devrimi dneminde yeniden dolama sokulmutur. bilgi < T bil-" bilbilgin YT [CepK 1935] alim < T bil-" bil[Or viii] bilig ; [Ka xi] bilig ; [CodC xiii] bilik ; [dr xiv] bilg

* Geili fiilden etken sfat yapm iin -gin eki kullanlmas keyfidir. Kar. azgn, baygn, bitkin, dolgun, durgun, olgun, solgun vb. (geisiz) ve bkn, gergin, sekin, tutkun, zgn (geili/edilgen). bilgisayar " bil-, say+ [TDK 1969] kompter # 1 9 6 9 A y d n Kksal, Hacettepe niv.

* Erken bilgisayarlarn daha ok aritmetik uygulamalarnda kullanlmasndan tr. bilhassa hassa bilim YT [CepK 1935] irfan, ilim ~ Ar bi-al-%SSat zellikle " bi+1, el3, < T bil-" bil-

* Ar cilm > ilim szcnden serbest arm yoluyla tretildii aktr. Trke tek kerelik eylem ad (ism-i merre) yapan -im ekinin buradaki kullanm keyfidir. bilin YT [Fel 194+] uur < T bil-" bil-, +in biliim YT

[ 197+] enformatik

< T *bili-" bil-

* 1971 dolaynda Hacettepe niversitesinde Aydn Kksal tarafndan nerilmitir. Bilimek fiili mevcut deildir. blkm <onom [ xx/c] < T blk/bllk [onom.] yumuak dokunun titreme sesi

EKKENLLER: T blk/bngl : blkm, bngldak billahi allah [Kp, DK xiv] ~ Ar bi-allhi Allah ile " bi+1,

billur [Kp xiv] billevr ~ Ar billawr/billur kristal (= Fa bllr a.a. ) ~ Aram bslr a.a. ~ EFa *vilrya ~ Sans viDrya bir tr mcevher, kristal" berilyum bilumum " bi+1, el3, umum bilye ~ Ar bi-al-cumm genellikle, genel olarak [ xx/a] cam veya metalden kk kre ~ t biglia

topuk ~ Fr bille1 bilye, kk top ~ Ger

bin[mek bin1 bin2 bina

T T
[ xiv]

[ viii] bin- a.a.; [Uy viii+] min-[ viii] bin ; [Uy viii+] min 1000 says ~ Ar bin [#bn] oul, erkek evlat [Kut, A xi] ~ Ar bina'

[#bny msd.] yap < Ar bana [MMem xvi] ~ Ar bina'an [zrf.] -e dayanarak,

yapt, ina etti binaen zerine bina ederek '

binaenaleyh [Menxvii] dayanarak, ondan dolay" binaen, aleyh

-Arbin'ancalayhiona

bngldak <onom [Ev xvii] bngldayk kk ocuklarn kafasndaki yumuak yer < T bnglda- < T bngl [onom.] et gibi sallanma ve titreme sesi" blkm bint bir T [ xiv] [Or viii] bir a. a. ~ Ar bint [#bn] kz, kz evlat" bin2

bira [Bia xix] ~ t bira mayalanm arpa ikisi ~ OLat *blbra < Lat biber her eit iki < Lat bibere imek " biberon * Kar. ng beer (bira), beverage (her eit iki) < Lat biber. birader [T S, Ne xv] EFa/Ave brtar a.a. = Sans bhrtar a.a. ~ HAvr *bhrter- a.a. ~ Fa birdar erkek karde

* Ayn kkten Lat frater, t fratre, Fr frre, ng brother, Alm brder (a.a.). brak[mak T? [passim xiv] koymak, salmak, vermek, gndermek, vazgemek

* 14. yy'dan eski hi rneinin bulunmamas artcdr. Ancak kar. Yakut bra%-, uv pra%-(a.a.).

birey birik[mek

YT T

[CepK 1935] fert

~ T bire [xiv Kp] kii, fert" bir

[Uy viii+] birik- bir araya gelmek, toplanmak <T bir"bir [TDK 1944] vahdet; [TDK 1955] bir okluu oluturan gelerin her biri, nite <

birim YT T bir " bir

* sme eklenen -im fiil ekinin ilevi belirsizdir. biryan/bryan [KpGul xiv] ~ Fa biryn tavada susuz olarak kzartlan et, kebap < Fa biritan, biriy- kzartmak, kavurmak ~ OFa britan, brz- a.a. HAvr *bhr-g- < HAvr *bher-4 a.a. " fritz bis [xx/a] ~Frbis1.tekrar, iki kez, ikinci kez 2. konserde genel istek zerine alnan program harici para ~ Lat bis iki kez " bi+3 biseksel [ xx/c] a.a. & Lat bi- iki + Lat sexus cinsiyet" bi+3, seks ~ Fr bisexuel iki cinsiyetli / ng bisexual

bisiklet [ARasim 1897-99] ~ Fr bicyclette [k.] a.a. 1880 Fr. < Fr bicycle "iki tekerli", bir velosiped modelinin ad ^ 1865 Pierre Lallement, Fr. sanayici" bi+3, sikl * Franszca szck ilk kez 1880'de, Trkesi 1898'de kaydedilmitir. biskvi [ xx/a] ~ Fr biscuit iki kez pimi kurabiye & Fr bis iki kez + Fr cuit pimi (< Fr cuire piirmek ) ~ Lat coquere " bi+3, kuzine bismillah bi+1, isim, allah bistro [ xx/b] [Kut xi] ~ Ar bi-ismi-allhi Allahn adyla"

~ Fr bistro kafe, kk bar ~ Rus bistro abuk

* Rus ordusunun 1815'te Paris'i igali srasnda askerlere "abuk" hizmet veren kafelerden tr. bisturi [Bah 1924] ~ Fr bistouri ameliyat ba ~ ?

* Ustura < Fa ustura ile benzerlii dikkat ekicidir. bit[mek T ermek; [CodC xiii] bit[Uy viii+] bt- 1. sona ermek, tamamlanmak, 2. (bitki) yetimek, olgunlamak,

* Orijinal kkn bit- olup dudak nsz nedeniyle i > dnm gerekletii dnlebilir. bit1 [ xi] bit hayvan ve bitkilerde yaayan asalak haere

bit2 [ 198+] ~ ng bit < ng binary digit ikili aritmetikte 1 ve 0 rakamlar < OLat binarius ikierli < Lat bini ift, ikier " bi+3 * ng bit (lokma, parack) szcnden esinlenmitir. bitap [Men xvii] gsz b- yoksunluk edat + Fa tb g, kudret" bi+2, tav2 bitaraf Fa b- yoksunluk neki + Ar Taraf" bi+2, taraf biteviye bitirim T bitir-" bit* Anlam evrimi ak deildir. biti[mek bitki bittabii YT T [ xi] bt- bitiik olmak, demek [CepK 1935] nebat < T bit-" bit~ Ar bi-T-Tabc doal olarak " bi+1, tabii < T bt-" bit<T [T S xiv] bitevi yekpare ~ Fa btb gsz, kudretsiz & Fa ~ Fa b Tarafdar taraf tutmayan, tarafsz &

< T *bitei < T bit-" bit-

[AL 192+] serseri, kayp, mitsiz kii (argo)

bitter [ARasim 1897-99] ac tad olan bir iki; stsz ve az ekerli ikolata ~ ng bitter ac (tad) ~ Eng biter sran, keskin, ac < Ger *btan srmak - HAvr *bheidsrmak, yontmak bitm *gwetmen a.a. " beton [Bah 1924] ~ Fr bitume zift ~ Lat bitumen a.a. ~ Kelt

biy(o)+ ~ Fr/ng bi(o)- yaam, hayat (sadece bileik isimlerde) ~ EYun bos, biot- a.a. ~ HAvr *gwi-wot- a.a. < HAvr *gweis-l yaamak " can biye [ xx/b] ~ Fr biais apraz izgi T

* Kar. ng bias (apraz izgi, eilim), byk [ xi] b5k a. a.

biyografi [REkrem <1887] biorafi; [DTC 1942] biografya - Fr biographie yaam yks " biy(o)+, +grafi biyoloji [Bah 1924] 1802 Reinhold Treviranus, Alm. doabilimci " biy(o)+, +loji ~Frbiologie canllar bilimi

biyonik [ML xx/c] ~ ng bionic canl organizmalara ait zellikleri mekanik ve elektronik sistemlere uygulama disiplini ^1958 Jack Steele, Amer. mhendis. < ng bioelectronic " biy(o)+ biyopsi [ML xx/c] ~ Fr biopsie canl doku rneinin mikroskopla tetkiki / ng biopsy a.a. ^ Ernest Besnier, Fr. tabip (1831-1909) & EYun bos yaam + EYun psis grme, gr " biy(o)+, optik biz1 biz2 T <T [ viii] biz birinci oul ahs zamiri [Mh xiii] biz sivri bir alet, i = T bi ban keskin az" bile-

bizar [Kp, Yus xiv] bkkn ~ Fa bzr 1. bo, serbest, faydasz, 2. vulg. usanm, bezmi, yorgun, honutsuz & Fa b yoksunluk edat + Fa zar bir eyin yetitii veya bol olduu yer, dolu, mnbit * Farsa szcn yaps ak deildir. Meninski'ye gre Trke anlam Fa zardan (alamak) fiili ile kontaminasyon eseridir. bizatihi kendi + Ar -hi nc tekil ahs iyelik eki " bi+1, zat bzdk bdig/bzdig kk, ufak, ksa bzr ~ Ar bi-5tihi kendisi, bizzat & Ar 5t zat, ~ Erm

[TDK 1955] ufak ocuk (halk dili)

[Men xvii] bazr dlak dedikleri nesne ki avretlerin fercinde olur - Ar buZr/baZr [#bZr msd.] klitoris (= Akad biSSru kadn cinsel organ) [Bah1924] ~Frbismuthyar-metalikbir

bizmut element ~ Alm wismut a.a. EAlm wls beyaz bizon [ xx/b] *wisand- pis kokan? < Ger *wis- pis kokmak

~ Fr bison bir tr yaban sr ~ Lat bison ~ Ger

bizote [ xx/b] < Fr biseau/bizeau cam veya tahta veya mcevher kesiminde eimli kenar < Fr biais eim, diyagonal kesim * Kar. ng bezel (a.a.). Szcn fiil biimine Franszcada rastlanmamtr. bizzat blender kartrmak ~ Nor [ xx/c] ~ Ar bi-5-5t ahsen, kendi bana " bi+1, zat ~ ng blender kartrc < ng to blend

blf [Bah 1924] (~ Fr bluff) ~ ng bluff (zellikle pokerde) elini olduundan gl gstererek rakibi kandrma hamlesi ~ Hol bluff bbrlenme, yksekten atma Trke telaffuz Franszcadan alnmtr.

blog [Hrr 2002] ~ ng blog internette yaymlanan gnce # 1999 Peter Merholz, blog yazar. < ng weblog & ng web 1. a, doku, kuma, 2. bilgisayar a (~ Ger *wabjam dokuma, kuma ~ HAvr *wobh-yo- < HAvr *webh- dokumak ) + ng log 1. ktk, tomruk, 2. geminin hzn lmeye yarayan bir ara, 3. gemi gncesi, seyir defteri, gnce " pafta blok (~ Hol blok ktk, tomruk ) ~ Frk bloke [etm bloque " blok bloknot yarayan kt bloku " blok, not [ 185+] bloks [ xx/b] ~ Fr bloc ktle, yn, ktk, tka ~ Fr bloquer tkamak, kapatmak < Fr ~Frbloc-notes not almaya

[Radyo Haf 1950]

blucin [ xx/b] ~ ng bluejeans & ng blue mavi + ng jeans bir tr pamuklu kuma [esk.] < z Genes Cenova kenti [esk.] * 16. yy'da Cenova kentinde ticareti yaplan pamuklu dokumaya verilen ad. bluz [AMithat 1877] amele gmlei gmlei [esk.], ii gmlei tarznda hafif gmlek [xix] ~ ? boa [Ahsan 1891] bir tr zehirsiz ylan ~ Lat boa bir tr deniz ylan ~ Fr blouse bol ii

~ Fr/ng boa tropik iklimlere zg

bobin [Bah 1924] ~ Fr bobine zerine tel veya iplik sarlan silindir eklinde ara < Fr bob- [onom.] ikinlik ve byklk ifade eden yansma kk bbrek bbrlen[mek veya leopar boca [etm T [Uy viii+] bre a.a.; [ xi] br ; [Men xvii] bbrek [Men xvii] beberlen< Fa babr kaplan

[LF xvii] poca alabanda dmeni aniden yukar kaldrma - t poggiare 1. yaslanmak, abanmak, 2. (gemi) yelaltna gelmek, ynn rzgra evirerek ahlanmak < t podio 1. destek, dayanak, taban, ayak ~ Lat podium a.a. " podyum bocala[mak poggia (gemi) yelalt" boca [MMem xvi] pocalamak yalpalamak < t

bcek <T [TS xv] bce ; [TS xvi xvi] bcek byk ve zehirli rmcek Farsadan alnan -ce/-cek kltme ekiyle.

< T *bgce(k) [k.] < T bg bir tr

bodoslama [LF xvii] bodostama/bodoslama ~ OYun podstima geminin ba ve k tarafndaki aa & EYun pos, pod- ayak + EYun stema, -t-durma, duru " podyum, sistem [Men xvii] podrom arap mahzeni; [LL 1732] bodrum - Yun *ypodrmeos sokak alt & Yun (h)ypo alt + Yun drmos yol, sokak (~ EYun drmos 1. kou, 2. kou yolu, koridor, revak < EYun tre%, drom- komak, hzl yrmek, trs gitmek ~ HAvr *drem-, dromo- < HAvr *der-1 adm atmak, komak, trs gitmek ) " hip(o)+1 * Ayn kkten Ger *tredan/tre(m)pan (adm atmak, ayak basmak), bodur [Men xvii] ksa boylu bodrum

* Kar. bcr, bdk, bzdk. Tm "ksa boylu" anlamna gelen bu szcklerin kkeni mulaktr. Trkeden alnt olmayan Erm bzdik ve bdik (kk, ksa) biimlerinin varl dndrcdr. bo[mak T [ xi] bo- skmak, skarak daraltmak skmak, bkmek, burmak, bzmek < T *bo-/*bu-/*b-

* Dudak harfini izleyen yuvarlak seslilerin istikrarszl tipiktir. Baz trevlerde yuvarlak sesli etkisiyle inisyal b > w > 0 evrimi grlr. Ayn kkten bur-, bk-, bz- (skmak, bkmek), busan- > usan- (sklmak), burj (sknt), bok (sklm ey). boa T [ viii] buka ift toynakl hayvanlarn erkei

* Kar. T bora/bura (her hayvann erkei, zellikle erkek deve). Buna karlk ESlav byku (boa), Kelt bukko, Ave buza- (teke), ng buck (teke, erkek geyik) < HAvr *bhugo- (ift toynakl hayvanlarn erkei). Evcil hayvan isimleri alannda Trke ile Hintavrupa dilleri arasndaki benzerlikler ilgi ekicidir. boaa boaz boum T T " poaa < T bo-skmak, daraltmak " boT

[ viii] bouz a.a.; [Uy viii+] bouz/bokuz [ xi] boum eklem, boum

< T bo-" bo-br

[ xi] bgr bbrek br[mek <onom brme sesi" +kirbrtlen T? [CodC xiii] bgwr- (davar) barmak; [DK xiv] bgr[M xiv] meyvesi yenen bir al, rubus caesus < T b

Trki dillerde byrtkem, brslen, bldirgen, brlgen biimlerine rastlanr.

boha " bo-

<T

[Men xvii] boa

< T bo [xi] boha, paket < T *bo- skmak, balamak

* Farsadan alnan -a kltme ekiyle. bohem kltrl kimse bir lke bok [ xx/a] geleneksel toplum deerlerinin dnda yaayan ~ Fr bohme ingene [xvii], berdu, sanat [xix] < z Bohme Bohemya, Orta Avrupa'da

T [Uy, Ka viii+] bok ekmek kf, bakr pas; [O xi] dk < T *bo- skmak, bzmek " bo-

* Asli anlamn "dk" olduu varsaylabilir. Yazl rneklerde ikincil anlamlar edep kaygsyla n plana karlm olmaldr. boks 1897-99] boksr [AMithat 1877] boks ngilizlerin yumruk mdarebesi; [ARasim ~ Fr boxe yumruk sporu ~ ng box2 a.a. ~ ?

boksit [1937] ~Frbauxite alminyum hidrat ieren bir mineral ^ 1821 Pierre Berthier, Fr. mineralojist. < z Beaux Gney Fransa'da bir ky bol T? [Kp, DK, a xiv] ok, geni, bereketli

* 14. yy'dan eski rnekleri mevcut deildir. bl[mek T [ viii] bl- ayrmak, ayrdetmek

* Trevlerde yuvarlak sesli etkisiyle inisyal b > w > 0 dnm grlr. Kar. T le-/l(e)-(blmek, had ve l tayin etmek). bold [Hrr 2002] ~ ng bold 1. cesur, cretli, 2. tipografide kaln yaz ~ Ger *baltha cesur, gl kuvvetli ~ HAvr *bhol-to- < HAvr *bhel-2 imek, kabarmak " balya bolero dansl elence < Lat ballare " balad blge <T [ xx/b] ~ sp bolero bir tr dans < sp bola balo, < T bl-" bl-

[T S xvii] mntka, bucak

bolevik [191+] ~Rusbol'evik"azamici", Rus Sosyal Demokrat Partisinin maksimum devrimci program savunan hizbi (1903) < Rus bol'iy daha byk, en byk, azami < Rus boloy byk ~ ESlav bolii * Boloy Tiyatrosu "byk tiyatro" anlamndadr. blk blm T YT [Uy viii+] blk hayvan veya insan grubu, ksm [ 1928] ube, ksm < T bl-" bl< T bl-" bl-

* Piyade Talimname Komisyonu tarafndan 1928'de nerilen ilk "z Trke" kelimelerdendir. bomba bombus bouk ses, uultu [LF xviii] ~ t bomba patlayc dzenek ~ Lat

bombardman [ARasim 1897-99] ~Frbombardement bombalama < Fr bombarder bombalamak < OLat bombarda bir tr top " bomba bombe [ARasim 1897-99] ~Fr bomb kabark, konveks < Fr bomber iirmek, konveks hale getirmek < Fr bom- [onom.] ikinlik ifade eden yansma kk " bobin bn bonbon boncuk T bonuk/munak/munuk * nisyal b/m iin kar. ben2. bone dokuma [ xx/a] ~ Fr bonnet bir tr balk ~ EFr bonet bir tr T? [Kp xiv] aptal, saf adam [Bah1924] ~Fr bonbon ekerleme

[Uy viii+] monuk/munuk/munak kolye veya kolye ta; [Kp xiv] " boyun

bonfile [ 189+] ~ Fr bon filet "iyi fileto", bir et kesimi & Fr bon iyi (~ Lat bonus a. a.) + Lat filet fileto " bono, fileto bonjur [ 187+] Fr bon iyi (~ Lat bonus a.a. ) + Lat jour gn " bono, jurnal bonkr & Fr bon iyi + Fr coeur yrek " bono, kr2 [ xx/a] cmert ~ Fr bonjour "iyi gn", gnaydn & ~ Fr bon coeur iyi yrekli

bono [ 186+] ~ t bono2 [mod. buono] deme emri, kupon, senet ~ Lat bonum [n.] iyi ey, deerli kt, dl, ikramiye < Lat bonus iyi bonservis [ xx/b] belgesi < Fr bon iyi ~ Lat bonus " bono, servis bonus [ xx/c] emri, kupon, senet ~ Lat bonum " bono ~ Fr bonne service "iyi hizmet", hizmet

~ ng bonus ikramiye, dl ~ Fr bon2 deme

* ada Amerikan kullanmnda ortaya kan -us eki yanl Latincedir. bonzai cce aa & Jap bon kesme + Jap sai aa [ xx/c] ~ Jap bonsai zel yntemle yetitirilen

bor [KT xix] ~ Fr bore borakstan elde edilen ametalik element ~ YLat boracium a.a. #1812 Sir Humphrey Davy, ng. kimyac < OLat borax " boraks bora [a xv] boraan ksa yamur veya kar frtnas; [Ev xvii] boran kar frtnas, ksa sren iddetli ya ~ Mo boruan yamur Mo boru gri, boz, koyu renk * Yun bores (Kuzey rzgr) ile birletirilmesi mmkn deildir. boraks [Bah1924] ~Fr/ngborax bir mineral, sodyum borat ~ OLat borach/borac a.a. ~ Ar braq [#brq] gm parlatmakta ve lehimcilikte kullanlan bir madde, gherile < Ar baraqa parlad, kvlcmland" berrak * Osmanlcada Arapadan burak ekli kullanlrken 20. yy balarnda Franszca biimi tercih edilmitir. borani [Yus xiv] Acem yahnisi, salma; [LO xix] her trl sebze yemei ~ Fa brhl kesilmi hamur paralar ve sebze ve etle yaplan bir yemek, Acem yahnisi < Fa br a.a. " brek * Rivayete gre Trk hakan Bura Han veya Husrev Perviz'in kz olan Buran veya Halife Memun'un ei olan bir baka Brn onuruna adlandrlmtr. Buna karlk Ar barniyyat, o. baran (mlek, gve). borazan + [Men xvii] boruzen vulg. borazan boru veya boru alan kii Fa zan alan " boru, +zen bor [Mh, CodC, DK xiii] ~ Sogd pr dn alnan veya verilen para < Sogd *partu- "bor veri" = EFa partu- bor vermek veya almak (= Ave pairya- a.a. ) * Erm bard (bor) biimi Eski Farsadan alnmtr. borda [Men xvii] ~ t bordo geminin yan ~ Ger *bordhaz kenar, snr, ky (= Ger *bordham biilmi tahta, kereste ) ~ HAvr *bherdh- kesmek, bimek bordo [ xx/b] ~ Fr bordeaux krmz arap rengi < z Bordeaux Fransa'da bir kent, bu kente zg koyu krmz arap bordro [Bah 1924] ~ Fr borderau izelge, izgilerle blnm tablo < Fr bord kenar, snr, ky ~ Ger *bordhaz a.a. " borda bordr border bitimek, kenar izmek " borda Kar. ng border (kenarlk, ereve). [Bah 1924] ~ Fr bordure kenarlk, ereve < Fr & T boru +

brek [dr, Yus xiv] brek/brk ~ Fa burak [k.] 1. hamur ve etle yaplan bir yiyecek, Acem yahnisi veya salma veya bura a, 2. gen brei, sembuse < Fa bra/bura Acem yahnisi ~? T * Farsa szcn bir Trk dilinden alnt olmas gl ihtimaldir. Kar. Yak brk (a.a.). Buna karlk Trk hakan Bura Han tarafndan veya onun ad ile adlandrldna ilikin rivayet ihtiyatla karlanmaldr. brk T [Ka xi] brk balk, klah [Yus xiv] brnus ~ Ar burns/burnus klahl

bornoz cbbe ~ Lat birrus a.a. * Latince szcn kkeni belirsizdir.

borsa [ 187+] ~ t borsa 15. yy'da Felemenkli tccar ailesi / Fr bourse menkul deer ars < z van der Burse a.a. * Asl Bruges kentinde van der Burse konanda ileyen kuma borsas anlamnda iken kullanmda Fr bourse (para kesesi) kelimesinden etkilenmitir. Trkiye'de ilk borsa 1871'de almtr.

brt bcek imek boru borazan brlce T

ikil

< T brt-/brt- [xv+ a] kabarmak,

br "br bbrek * eklinden tr. bo T

<T <T

[Uy viii+] buru/boruy boynuz eklinde fleme algs, T bur- bkmek, kvrmak " bur[Amr, Men xv] brlce her eit fasulye < T

[ viii] bo hr, serbest, salnm, gevek; [Kp xiv] dolu kart

boa[mak bo bostan

[ viii] bou- serbest brakmak, azat etmek; [Uy viii+] boa[CodC xiii] bstan

< T bo "

~ Fa bstn/byistn bahe,

zellikle iek bahesi ~ OFa byistn a.a. < OFa by/by gzel koku " bu2, +istan bot1 [ xx/a] ~ Fr botte kaln ve kaba ayakkab, postal ~ ?

bot2 [ xx/b] ~ ng boat tekne, gemi ~ Ger *boitaz kano, sandal, tekne ~ HAvr *bhoid- < HAvr *bheid- yontmak, srmak botanik [ xx/a] ~ Fr botanique bitkilere ilikin, bitki bilimi ~ EYun botaniks < EYun botne ot, kendinden yetien bitki

botoks [Hrr2001] ~ marka Botox botulinum toxin-A maddesinin ticari ad ^ 1989 Allergan, Amer. ila firmas ~ ng botulinum toxin & YLat botulinum botulizme yol aan bakteri ^ 1895 Emile Van Ermengem, Alm. biyolog (< YLat botulismus arkteri rnlerinin bozulmasna yol aan bir bakteri enfeksiyonu ^ 1870 Justinus Kerner, Alm. tabip < Lat botulus sosis ) + ng toxin zehir * Yz estetii alannda kullanm 2002 ylndan itibaren yaygnlamtr. boy1 [ viii] bo5 airet, ulus, kavim * Boy2 (duru, endam) szcyle ilikisi mulaktr. Kar. Ar qawm (1. duru, endam, 2. airet, ulus). boy2 boya T T [Uy viii+] bo5 duru, dikey uzunluk [Uy viii+] bodu yak, ivit, kna, boya; [Kp xiv] boya < T bo5u-" boya[Uy viii+] bod-/bodu- balamak, eklemek, katmak, yaptrmak, svamak; T

boya[mak T [ xi] bo5u- boyamak boyar - T bay zengin " bayndr

[Evxvii]

~Rus boyar Rusya'da byk toprak sahibi

* Rusa szck 15. yy'dan nce Tatarcadan alnmtr. boykot [passim 1908] boykotaj ~ ng boycott bir mal veya hizmeti satn almamak suretiyle yaplan direni eylemi < z J. Cunningham Boycott rlanda Toprak Birliinin direni eylemine hedef olan rlandal toprak sahibi (1832-1897) * Trkede ilk kez Ekim 1908'de Avusturya-Macaristan rnlerine kar ilan edilen boykotaj mnasebetiyle yaygnlk kazanmtr. byle <T [TS, Kpxiv] <T yle "bu1, yle

boyler [ xx/c] ~ ng boiler kaynama kazan < ng to boil kaynamak ~ OLat bullire "kabarcklanmak", kaynamak < Lat bulla yuvarlak nesne, kabarck, top, rulo ~ HAvr *beui, yuvarlak boynuz T [Uyviii+jmnz/mynuza.a.

* nisyal b/m iin bak. ben2. boyun/boynT [Uy viii+] boyn/boyun ba ile gvde arasndaki eklem < T bo5- [viii+ Uy] balamak, iki eyi eklemek " boya-

T [Uy viii+] boyunturuk ift hayvanlarna taklan bala < T bo5un- [viii+ Uy] balanmak < T bo5u- [viii+ Uy] balamak, iki eyi eklemek, katmak " boya-

boyunduruk

* Orijinal biim *bo5unturuk olmaldr. Boyun (= ba ile gvde arasndaki eklem) szcyle kkde olduu halde ondan tretilemez. Kar. Lat iugum (boyunduruk), iugulum (boaz). boyut YT [Geom 193+] buut < T boy2" boy2

* Ar bucd > T buut szcnden esinlendii aktr. boz benekli) boz[mak T T [ viii] boz alaca, kark renkli (= Mo brte/brt alaca, belirsiz renkli,

[Or, Uy viii] boz-/buz- ykmak, tahrip etmek

boza T? [Ka xi] bu^s/bu^sum pimi budaydan yaplan bir bulama, dardan yaplan eki iki; [Kp, TS xv xiv] boza * Fa boza/bursum (a.a.) Trkeden alnm olabilir. brahman [Bah1924] ~Hind brahmn Hindistan'da alimler snfna mensup kimse ~ Sans brahmn rahip < Sans brhma Hindu inancnda evrenin ruhu, mutlak varlk brakisefal [ xx/b] ~ Fr brachycphale ksa kafal & EYun bra%ys ksa (~ HAvr *mregh-u- a.a.) + EYun kfalos kafa " brifing, +sefal bran [198+] ~ ng brunch le yemei ile birletirilen byk kahvalt & ng breakfast kahvalt + ng lunch le yemei branda brandire kl ekmek, amak bran bravo korkusuz bre nl [ xx/b] ~ Fr branche dal, meslek dal ~ OLat branca dal ~ t bravo cesur, gzpek, [LO xix] ~ t branda asker yata, hamak t

[LO xix] alk sz, aferin

[DK xiv] bre/mere/more hitap nlemi

* eitli Balkan dillerinde kullanlan benzer nlemlerle etimolojik iliki olasl zayftr. Kar. Yun br/mor, Arn more (a.a.). brendi [ xx/b] ~ ng brandy arabn damtlmasyla elde edilen iki ~ Hol brandewijn yaklm arap < Hol branden yakmak < Ger *brandaz ate < Ger *brennan yanmak ~ HAvr *gwher-/*gw^hr- yanmak " term(o)+ bri biritch a.a.[esk.] ~ ? [Bah 1924] biri ~ ng bridge2 bir kt oyunu < ng

* ng bridge1 (kpr) szcyle ilikisi ses benzerliinden ibarettir. 19. yy'da stanbul'da yaayan ngilizler arasnda ortaya kan oyunun adnn Trke bir-'ten geldii ciddi olarak savunulmutur. brifing [ xx/b] ~ ng briefing ksa bilgilendirme konumas < ng brief resmi mektup, grev yazs ~ Fr bref 1. ksa, 2. ksa not, mektup ~ Lat brevis ksa ~ HAvr *mreghu- a.a. * Ayn HAvr kkten Yunanca bra%ys (ksa). briket [Bah 1924] kmr tozundan yaplan tula eklinde kmr ktlesi ~ Fr briquette [k.] tulack < Fr brique tula ~ Hol bricke krk, krma, tula < Ger *brekan krmak ~ HAvr *bhreg- a.a. " fragman briyantin [ARasim 1897-99] ~Frbrillantine1.ok parlak bir tr ipek [esk.], 2. parlatc sa veya sakal ya < Fr brillant parlak, parldayan < Fr briller parlamak ~ t brillare a.a. " berilyum broderi [ xx/b] broder tla ilemek, sslemek ~ Frk *brozdon brokar [ xx/b] - t broccato kabartmal < t broccare kabarmak [esk.] ~ Fr broderie tla ileme, nak < Fr ~ Fr brocart kabartma ilemeli ipek kuma

brokoli [ xx/c] ~ ng broccoli karnabahara benzer bir sebze < t broccolo tomurcuk < t brocco kabark, iik " brokar brom [LO xix] ~ Fr brome kimyada bir element ^ A. J. Balard, Fr. kimyac (1802-1876) < EYun brmos pis koku, grlt bron [Bah 1924] bronit ~ Fr bronche nefes borusunun ana dallar ~ EYun brn%os yutak veya nefes borusu ~ HAvr *gwrs- < HAvr *gwers-4 yutmak bronz pirin [xiii] ~ Fa birinc " pirin2 bro saplamak [Bah 1924] [LO xix] ~ Fr bronze tun ~ t bronzo tun veya ~ Fr broche i, ss inesi < Fr brocher

bror [ xx/a] ~ Fr brochure ciltlenmeden dikilmi birka sayfadan oluan kitapk < Fr brocher saplamak, i veya uvaldzla dikmek, kitabn ciltlemek amacyla dikmek " bro brtel brettil dizgin ~ Ger *breghd* Kar. ng bridle (dizgin). brve [ xx/a] < Fr bref ksa yaz, mektup, belge " brifing ~ Fr brevet imtiyaz veya dl ieren resmi belge [ xx/b] ~ Fr bretelle at dizgini, pantolon asks ~ EAlm

brlr

[ xx/b]

~ Fr bruleur ateleme aygt < Fr brler yakmak

brt [Bah 1924] ~ Fr brut 1. i, pimemi, kaba, 2. ilenmemi ~ Lat brutus ar, hantal, kaba, aptal ~ HAvr *gwru-to- < HAvr *gwers-2 ar " bar(o)+ bu1 T [ viii] bu iaret sfat [mer b. Mezid xv] ~ Fa/OFa by/by gzel koku,

bu2 parfm (= Ave bao5a- a. a.)

* T bu (buu, buhar, koku) ile benzerlii tesadf olmaldr. buat pykss, -d- a.a. bubi [tuza [ML xx/c] ~ Fr bote kutu ~ OLat buxida a.a. ~ EYun ~ ng booby trap "aptal tuza",

[ML xx/c]

baka bir nesne ss verilmi patlayc dzenek < ng booby aptal, salak, rdek bucak T [ xi] buak ke, kesim, kesit < T b- " bi< T b-/bu-" bi-buuk T [

xi] buk kesilmi olan ey, yarm * nisyal b- etkisiyle > u dnm tipiktir. bcr

[LO xix] ksa boylu

~ ? " bodur

bucurgat [ xvi] bocurgat yelken ipi manivelas; [Ev xvii] boci ergat & t poggia 1. (gemi) yelalt, 2. yelken ekme halat + Yun ergtes 1. ii, amele, 2. makina, manivela " bocala-, rgat buda[mak T [Uyviii+]but-/buta-a.a. budak < T but-" buda[TS xiv] abdallar, derviler arasnda sekin bir zmre; ~ Ar budala' [#bdl o.] abdallar, sufi hiyerarisinde bir rtbe < Ar badl abdal" [Bah 1924] ~ Fr Bouddhisme Buda dini < Sans T [Uy

viii+] butk dal budala [Men xvii] aptal, meczup abdal Budizm Buddha " put

budun YT [TarD 193+] millet, kavim [o.] < T bo51 boy " boy1

~ T bu5un [viii] airetler konfederasyonu

* ET bu5un biiminin Trkiye Trkesinde edeerinin *buyun veya *boyun olmas gerekir. bfe satlan tezgh [ 188+] bir tr dolap; [ARasim 1897-99] yiyecek ve merubat ~ Fr buffet 1. zerinde yiyecek ve ieceklerin sergilendii masa, 2. bir

tr yemek odas dolab, 3. tren istasyonlarnda yiyecek satlan yer [xix], erez ve merubat dkkn [xx] ~ ? buffalo [ML xx/c] ~ ng buffalo bir tr yaban sr ~ t bufalo a.a. ~ Lat bbalus a.a. ~ EYun bobalos a.a. < EYun bos inek, sr " btan buday hububat) T [Uyviii+]budaya.a. ( = M o b u d a g a n h e r trl tahl,

br T [Uy viii+] br bklm, burulmu *bg()r- < T bk-" bkbuu T

< T *bgrg < T

[ xi] b buhar, yemek kokusu gibi buharl koku; [TS xiv, Kp xiv] bu

* Fa buy (gzel koku, parfm) ile benzerlii tesadf olmaldr. Kar. bu2. buz bauDa nefret etti buhar ttt, buu kard [A xiv] [Ferec xv] ~ Ar buD [#bD msd.] kin, nefret < Ar ~ Ar bu%r [#b^r] buhar, buu < Ar ba%ara ~ Ar buHrn [#bHr msd.]

buhran [mer b. Mezid xv] hastaln dnm noktas, kriz, nbet ~? EYun

* Klasik Arap kaynaklarna gre Yunanca bir tp terimi olmasna karlk, Yunanca kkeni tesbit edilememitir. bhtan bahata artt, oke etti, iftira att buhur buhar [Yus xiv] [rad, KGunya xiv] ~ Ar bhtan [#bht msd.] iftira < Ar ~ Ar baxr [#b%r msd.] tts " ~ Fa basurdan tts ksesi & Ar

buhurdan [Ali xvi] baxr tts + Fa -dnl kap, tutan " buhur, +dan1

buji [ xx/b] ~ Fr bougie 1. bir eit balmumu [esk.], mum, 2. benzinli motorlarda buji < z Bougie Cezayir'de eskiden balmumu ihra eden bir liman, Becaya bk T [ xi] bk sk allk, koruluk; [Kp xiv] bk sktrmak " bobk[mek T [Uy viii+] bk- burmak, kvrmak < T *bo-/*b- skmak, daratlmak,

< T *b-skmak " bo< T

buka T [Uy viii+] boka kstek, hayvanlarn ayana vurulan ket *boka-/*buka- skmak, bomak < T *bo-/*bu- skmak " bo-

bukalemun [ xiv] ~ Ar bu qalamun "kalemun babas", bir tr srngen & Ar b baba + EYun %amailen "bodur aslan", bukalemun (& EYun %amai yere ya da topraa yaknlk bildiren, toprak + EYun len aslan)" ebu, leopar * Yunanca szck muhtemelen Akad nea qaqqari ("yer aslan", bukalemun) evirisidir. ng chamaeleon, Fr camlon biimleri Yunancadan alnmtr. (A)b bileeni Arapa hayvan isimlerinde tipiktir. buke [ xx/b] ~ Fr bouquet 1. al yuma, iek demeti, 2. iek aromas, 3. arap aromas ~ EFr bosquet [k.] allk < EFr bosc orman ~ Ger ~ HAvr *busk- allk, orman buket [ARasim 1897-99] demeti < Fr bouquet iek demeti" buke bukle ~ Fr bouquette [k.] kk iek ~ Fr boucl tokal, halkal <

[Bah 1924] sa kvrm, lle

Fr boucle toka ~ Lat buccula [k.] miferin ene kay < Lat bucca az " bijon bul[mak bula[mak T T [ viii] bul- a.a. [ viii] bula- karmak, kartrmak

* Kar. T bulak (karklk, kargaa - viii+ Uy), burbal- (karmak). bulama <T [Kp xiv] bulama/bulama orba, kark a & T bula-/bula- + T a " bula-, a blbl [CodC xiii] bir ku, luscinia < Ar balbala "blbl" sesi kard ~ Ar bulbul [#blbl onom.] tc

* Arapa szck ayn zamanda "ibriin (bl bl sesi karan) az" anlamna gelir. buldog ng bull boa + ng dog kpek [KT xix] ~ ng bulldog bir kpek cinsi &

buldozer/dozer [ xx/b] ~ ng bulldozer bir tr ar i makinas # 1930 ABD < ng bull dose "boa dozu", ar dayak atma, zellikle ABD Gney eyaletlerinde 1876 bakanlk seimi srasnda zenci semenlere uygulanan iddet yntemlerine verilen ad " buldog, doz bulgu YT [CepK 1935] vicdan; [Fel 194+] keif [Kp xiv] burul/burun < T bul-" bul~ Fa barul/burul

bulgur kaba tlm buday

bulimi [ xx/c] ~ ng boulimia ar yeme hastal < EYun boulima "sr al", tatminsiz alk & EYun bos sr + EYun lims alk " biftek

blten [ xx/b] ~ Fr bulletin ksa rapor, bildiri ~ t bulletino [k.] < OLat bulla 1. yuvarlak ey, mhr mumuyla yaplan damga, 2. mhrl belge, ferman " boyler * Franszca szck ilk kez Napoleon'un 1799 talya seferinden halk bilgilendirmek amacyla gnderilen bildiriler iin kullanlmtr. blu [Ferecxv] ~ Ar bul [#blmsd.] ulama, varma < Ar balaa erdi, ulat, vard, olgunlat, cinsel olgunluk yana erdi, (bilgi veya sz) yerine vard, (birini) etkiledi bulut T [Uyviii+]bulta.a.

bulvar [NKemal 1872] geni cadde ~ Fr boulevard 1. istihkm, ehir suru, 2. 18. yy'dan itibaren yktrlan kent surlar yerine alan geni cadde ~ Alm bollwerk dikme ktklerden yaplan koruma duvar, sur & EAlm bol ktk, tomruk [mod. bohle] (< HAvr *bhel-2 imek, kabarmak, tomurmak ) + Alm werk i, yap (~ HAvr *werg- almak, i yapmak ) " balya, erg * ng bulwark (istihkm) Almancadan alnmtr. bumbar [LO xix] mumbar/bumbar sucuk doldurduklar barsak - Fa mbr kaln barsak, kaln barsaktan yaplan sucuk ~ ng boomerang Avustralya

bumerang [ML xx/c] yerlilerine zg helezoni kesimli ubuk ~ Avustral buna[mak T buna- ok ihtiyarlamak T *bu- skmak " bo-

[Uy viii+] muna- sknt duymak, kederlenmek, armak; [Men xvii] < T bun/mun [Or viii] keder, sknt, dert, ztrap < T *bun- sklmak <

* Bunal- edilgen biimi eski anlamn korurken buna- fiili Trkiye Trkesinde zel anlam kazanmtr. nisyal b/m dnm iin kar. ben2. bunal[mak ztrap " buna<T [A xiv] bunal- can sklmak < T bun [Or viii] keder, sknt,

bungalov [MLxx/c] ~ ng bungalow hafif yazlk ev~ bangalo 1. Bengalli, 2. Bombay'de Bengal'li gmen iilerin kulbelerine verilen ad < z Bengal Hindistan'da bir lke bnyan [Menxvii] yapm, boy pos, bnye < Ar bana yapt, bina etti" bina bnye [Men xvii] biny e/bnye yap, strktr, zellikle bedenin yaps < Ar bana ina etti" bina bur[mak T skmak " bo-Arbunyn[#bnymsd.]yap, ~ Ar bunyat [#bny msd.]

[Ka xi] bur-/br- bkmek, kvrmak, bzmek < T *bu-/*b-

* T bur-, burk-, bk-, bz- biimleri e anlaml olup, tm "skmak" anlamna gelen *bo-/*bu- kkyle alakaldr. Kar. bobura <T [xiv] iaret zarf <T bu iaret sfat" bu1,+re < T bur-[viii+ Uy] kokmak,

buram <T gzel koku ifade eden bir sz ttmek, buusu ykselmek < T bu buu, koku

bur [Kut, A xi] ~ Ar burc 1. kule, hisar, 2. zodyak zerindeki 12 yldz kmesinin her biri ~ Aram burg a.a. ~ EYun pyrgos kule, hisar ~ HAvr *bhrgh- yksek yer, hisar < HAvr *bhergh- korumak burak T vicia sativa, fi burcu [Uy viii+] burak bezelyegillerden yay eklinde tendrilleri olan bitki, < T *bur()ak < T bur-" bur-

<T [T S xvi xvi] burca burca gzel koku ifade eden bir sz < T bur- kokmak, buhar ttmek < T bu buhar " buu [Ev, Men xvii] purgaz/burguz [ xiv] ~ Yun/EYun

burgaz pyrgos savunma kulesi, hisar, bur " bur burhan

~ Ar burhan [#brhn/#brh] kant, delil

burjuva [ 188+] ~ Fr bourgeois ehirli, orta snf mensubu < Fr bourg kale, surla evrili kent ~ Ger *burgs ~ HAvr *bhrgh- yksek yer, kale " bur burk[mak <T < T bur- " bur* Pekitirici -k- ekiyle. bro [Bah 1924] ~ Fr bureau 1. st uha kapl yaz masas, 2. yazhane, ofis, zellikle devlet dairesi < EFr bure uha, kee ~ Lat burra kee, fra veya kadife gibi tyl yn kuma * kincil anlam 1690 dolaynda Fransa'da ortaya kmtr. brokrasi [Bah 1924] ~ Fr bureaucratie devlet memurlar iktidar ^ Vincent de Gournay, Fr. iktisat (1712-59) & Fr bureau devlet dairesi + Fr -cratie iktidar " bro, +krasi burs [ xx/b] ~ Fr bourse 1. para kesesi, 2. bir rak veya renciye hibe edilen para < OLat bursa para kesesi ~ EYun byrsa deri, kese br[mek T [ xi] brn- rtnmek, sarnmak; [TS xiii xiii] bri-rtmek, sarmak [ xvi] burka-/bura- iddetle burmak, bkmek

Mo br- (rtmek), brnek (rt) Trkeden alnt olmaldr.

brmck burun/burnkoku " buu buru[mak bkmek " burbryan bus etm. pmek buse

T T

[ xi] brnk kadn giysisi, rt [Uyviii+]burn/buruna.a.

< T brn-"br<Tbr-kokmak, ttmek < T b buhar,

[ xi] *bur-/br- burumak, bzmek

< T bur-/br- burmak,

" biryan ~ Fa bs p, pck < Fa bsdan

~ Fa bsa pck < Fa bsidan pmek

bra ~ Ar bur' [#br sf. f.] iyi haber, mjde ~ Aram bssr 1. a.a., 2. ncil < Aram #bsr ilan etme, mjdeleme bst [Sabah 1907] ~Fr buste insan gvdesinin st ksmn temsil eden heykel ~ t busto a.a. ~ Lat bustum 1. l yaklan yer, mezar, 2. len kiinin kllerinin konulduu insan ba eklinde vazo bstiyer st ksm " bst but T [ xx/c] ~ Fr bustier gslk < Fr buste gvdenin

[Uy viii+] bt bacak; [DK xv] bud

btan [ xx/b] ~ Fr butane kimyasal bir bileik < Fr acide butyrique btirik asit, bozulmu tereyanda bulunan bir asit < EYun boutyron tereya & EYun bos sr, inek (~ HAvr *gwou- a.a. ) + EYun tyros kaymak, lor veya peynir " biftek bte [KT xix] bdce ~ Fr budget gelir ve giderleri gsteren izelge ~ ng budget 1. evrak veya para kesesi, zellikle ngiltere Hazine Bakannn yllk hazine hesabn Parlamentoya sunarken kulland anta [esk.], 2. hkmet btesi, gelir-gider izelgesi ~ EFr bouget [k.] kese, daarck, kn < Lat bulga torba, boha ~ HAvr *bhelgh- a.a. butik [ xx/b] kk dkkn ~ Fr boutique her eit dkkn, maaza ~ OLat *apotica ~ EYun apotheke maaza, depo & EYun ap + EYun theke ambar, saklama yeri < EYun tithemi, the- koymak " apo+, tez2 butlan [Menxvii] ~ Ar buTln[#bTlmsd] geersiz olma, yok hkmnde olma < Ar baTala geersiz kald, iptal edildi, yok hkmnde idi buton [ xx/b] kumanda dmesi dme < EFr boter/bouter sokmak, kakmak ~ Ger *buttan btn T [ xi] btn tam, bitmi ~ Fr bouton her eit

< T bt- bitmek " bit-

buut [Menxvii]bucd mesafe, boy < Ar bacuda uzak idi, uzaklat, uzad buyruk by T sihir, by by[mek byk buyur[mak byte buz bz bz[mek T [ xx/b] <T T T YT T [Uy viii+] buyruk emir

~ Ar bucd[#bcdmsd.] uzaklk,

< T buyur- " buyur-

[Or viii] bg sihirbaz, byc, bilgin, bilge ; [CodC xiii] b a.a.; [Arg, Men xvi] b

[Uyviii+]bed-a.a. [ viii] bedk a. a. < T be5-" by-

[O xi] buyur- emretmek [CepK 1935] pertavsz [Uy viii+] buz a. a. < T byt-" by-

< T bu5- [xi] donmak

~ Fr buse knk ~ Hol buyse [Mh xiii] bz< T *b- burmak, skmak, bkmek " bo(=Mo bragu iki yanda

buza T sr yavrusu ) " boa

[Uyviii+]bozau/buzaua.a.

* ran dilleriyle paralellikler ilgi ekicidir. Kar. Fa buzak (kk erkek kei), buze (teke) < OFa bz (kei) < HAvr *bhugo-s (eitli hayvanlarn erkei). bzk <T [Kp xiv] makat < T bzmek" bz-

buzuki [ 196+] ~ Yun bouzoki Yunan meyhane mziinde bir alg ~ T bozuk Trk mziinde balamadan byk dokuz telli saz < T boz-" bozbuzul YT [TDK 1944] dalarda oluan buz yn (Fr glacier karl) < T buz " buz

-ul ekinin ilevi ak deildir.

caba [Kan xv] toprak sahibi olmayanlardan alnan bir tr vergi, angarya; [Men xvii] karlksz verilen ey, bedava ~ Ar caba' [#cby] bir tr vergi < Ar caba [msd. cibyat] vergi ald ~ Aram #gby tahsil etme, para alma, toplama aba YT [CepK 1935] gayret < T abalamak " abala-

* Dil Devrimi dneminde abalamak fiilinden yanl blnme yoluyla elde edilmi isimdir. abala[mak <T [T S xv] abalamak ; [a xv] apalamak rpnmak, eller ve kollarla girimek; [Ev xvii] abalaklanmak < T apmak arpmak, rpmak " arp* Srekli ve zayf eylem belirten -ele- ekiyle. cabbar [DK xiv] ~ Ar cabbr [#cbr im.] kudret sahibi, Allahn sfatlarndan biri < Ar cabara g kulland" cebir abuk [Ferec xv] bk ~ Fa buk/abuk hzl, evik (~? T *apuk a. a. < T apmak arpmak, drt nala gitmek)" arp* Trke szcn Farsadan alnd muhakkaktr. Buna karlk Farsa biimin nihai olarak Trkeye dayand da ileri srlmtr. Ancak bu halde 5. yy'dan itibaren kaydedilen EErm 'apuk (hzl, evik) biimini aklamak zordur. aaron [LO xix] ~ Ven ciaciarn [t ciacchierone] ok konuan kocakar < Ven ciaciarr [onom.] grlt yapmak, ok konumak

cack peynire verilen bir ad cadaloz cad

[Ev xvii] cac% yemee katlan bir ot; [ xix] Van'da otlu ~ Fa jj eitli yemeklik yabani otlara verilen ad, kendinden yetien her tr nebat [LO xix] cadya benzer kadn < T cad"

* zellikle kadnlara ilikin olumsuz sfatlar yapan -(al)oz ekinin kayna ak deildir. Kar. kartaloz, paoz, akaloz, yelloz, zrtapoz. cadde [Men xvii] ana yol ~ Ar cddat [#cdd2 fa. f.] 1. akarsu yata, yar, hayvanlarn at patika, 2. yolun orta veya ana blm, ana yol < Ar cadda kesti " ciddi cad [A xiv] cadu ~ Fa cd a. a. ~ OFa cdg a. a. (= Ave ytu- cad, byc = Sans yt byc, bir tr kt ruh, cin ) adr [Ka, Mh, CodC, dr xi] atr; [DK xiv] adr ~ Fa/OFa dar/dur her tr rt, tente, glgelik, adr (= Sans httra emsiye, tente, glgelik < Sans hadati rtmek) ~ HAvr *sked- rtmek ca [kebab Grc cali a. a.) a Azerbaycan lehesi) ~ Erm ca demirden yaplm i, mil (= [CodC xiii] zaman; [Ev xvii] zaman (Dou Anadolu ve ~ Mo a zaman, devir, bir hkmdarn ynetim sresi

* Evliya elebi'ye gre 17. yy'da Dou Anadolu ve Azerbaycan'a zg bir szcktr. aanoz yenge ~? a d a YT [Men xvii] aanos [ Ce pK 1 93 5] m ua s r [T S xiii] ar~ Yun tsagans bir tr

< T a " a < T *a-/*aw- [xi] seslenmek, barmak,

ar[mak T haykrmak, nlemek " +kir-

* Kar. T aw/o (insan sesi, n, nida, grlt - xi-xviii). Onomatope zellikleri gsteren bu kk "1. insan sesi, nida" ve "2. arpma sesi, su sesi, ta sesi, nal sesi, akrt" olmak zere iki ayr anlam alanna sahiptir. Kar. T ala- (seslenmek, barmak - xi) ve ala-(akrdamak, krdamak - xiv). kinci anlam grubunun trevleri akmaddesi altnda gsterilmitir. Her iki biimin zayf derecesi -/r- eklindedir. ala - Fa aala ham meyve ala[mak <onom arpma sesi, akrt" ak[T S xvi] (akarsu) kprerek akmak < T ak/a [onom.] [T S xv] aala badem kabuuyla yenen ham badem

alayan

<T

[TS xvi] alan ; [BK xviii] alaan

< T ala-" ala-

* -an mstakil bir ek midir, -rj < -n ekinin metatezi midir? arm cahil bilmedi" cehalet YT [Fel 194+] tedai, association [CodC xiii] < T ar--mak" ar-

~ Ar chil [#chl fa.] bilmeyen < Ar cahila ~ Ar c'iz [#cwz fa.] geerli, geen (para,

caiz [A xiv] usul, ilem), geki < Ar caza geti" cevaz

ak[mak T [Uy viii+] ak- 'at' sesi karacak surette vurmak, akmakta akmak, ekile vurmak, kazk akmak, ivi akmak < T *a-/*aw-[onom.] arpma ve vurma sesi (ta sesi, nal sesi, akarsu sesi, akrt) karmak * ak- kk pekitirme ve sertlik bildiren -k- ekiyle tretilmitir. ak-, al-, ap-/arp-, at-kklerinin her biri "at sesi karmak, arpmak, vurmak" anlamna gelir ve paralel anlam genilemelerine sahiptir. Hepsinin - sesi etkisiyle sesli incelmesine uram varyant biimleri (ek-, el-, ep-, et-) ve -- sesiyle oluturulmu zayf derecesi (-/k-, l-, p-, t-/it-) mevcuttur. caka [LG188+] kurum, gsteri (argo) ~ ? ~

akal [Kp xiv] aal/aal/akal; [KGunya xiv] akal Fa/OFa al kpekgillerden yrtc bir hayvan (= Sans srigla/srikla a.a.) * Avrupa dillerine Trke veya Farsadan gemitir. Kar. ng jackal, Fr chacal. (a.a.). aker ak <T [Mercimek xv]

~ Fa akar kul, bende, hizmetkr T ak-" ak-

[LO xix] ak alp kapatlabilen bak

* Kar. Mo ak?u (a.a.), a akan (balta). Alnt yn ak deildir. Fa aqu, Hind aku (a.a.) Trke veya Moolcadan alnmtr. akl <onom [ xvi] al kk ta paras; [Men xvii] akl ta < T al/akl [onom.] akrt ve krt sesi " ak-

akr T [Ka xi] akr alaca veya gri-mavi gz rengi; [Ka xi] ar doana benzer yrtc ku; [Kp, TS xiv] akr her iki anlamda " ak* Kar. Ar zurraq (akr doan) = azraq (mavi). Szcn nihai anlam "alk, alaca" olmaldr. Mo our (alaca, benekli) Trkeden alnt olmaldr. akrkeyf kark renkli + T keyif" akr, keyif [LO 187+] biraz sarho & T akr alaca,

akmak " ak-

[ xi] akmak aklnca kvlcm karan ta

< T *ak-nak < T ak-n-

akra [Hrr1999] ~Sansakr1.tekerlek, ark, mleki ark, 2. devre, dng, 3. insan bedenindeki 6 mistik halkadan her biri ~ HAvr *kwekw^lo-s tekerlek " ark akr [TS xv] r/ir baldrdan balanan erkek alvar; [Ali xvi] akr ; [LO xix] aqr/aqur ~? * Fa aqur muhtemelen Trkeden alntdr. al[mak T [Uy viii+] al- arpmak, vurmak, kakmak, ayakla vurmak, bak vurmak, amur veya boya vurmak, alacal hale getirmek; [T S xiv, Kp xiv] saz almak; [DK xiv] talan etmek, yamalamak, drtnala gitmek < T *a-/*aw-[onom.] arpma ve vurma sesi karmak, aklamak, akrdamak " ak* "Saz almak" anlam Fa zadan (1. vurmak, kakmak, 2. saz almak) evirisi olmaldr. Ayrca kar. Ar mid?rab (alg, mzrap) < d?arb (vurma). alak [Kp xiv] ~ Fa lk eline ayana abuk, atik, evik - T alk [Kp xiv] a. a. < T al- vurmak, drt nala gitmek " al* Trkede her zaman Farsadan alnt olarak algland ve o ekilde kullanld halde, Farsa biimin Trke kkenli olduu aktr. alg <T [Kan xvi] alu her eit mzik aleti < T al- saz vurmak " al-

* Kar. Krg al (trpan), al (ot bien kimse) < al- (vurmak, kesmek). al <T hale getirmek " al[TS xiv] alu bodur yaban bitkisi < T al- kesmek, bak vurmak, alacal

* Kar. a alaan (a.a.) Ayrca al rp, elik2 (kesik dal paras). alk <T [Zat xvi] arpk, kesik, yaral; [Men xvii] yznde ban izi olan arpmak, bak vurmak, alacal hale getirmek " alalm calip celp <T < T al-

[DK, TS xv] 1. vuru, darbe, 2. endam, gsteri, boy pos < T al- vurmak " al[Men xvii] ~ Ar clib [#clb fa.] celbeden, aran"

al[mak T [Ka xi] al- 1. vurumak, arpmak, tokumak, gremek, 2. bir eyin atlaklar veya ek yerleri almak; [T S xv] gayret etmek, abalamak < T al- vurmak, arpmak " al-

* Modern kullanm "arpmak, kavga etmek" anlamndan tremitir. alka[mak <T [T S xv] alka- sarsmak, itip kakmak; [T S xv] alkan-srayp oynayarak yrmek, deli gibi teye beriye hareket etmek < T alk [T S xv-xviii] ok srayan, haar, deli gibi oynak < T alvurmak, arpmak " alalpara [LO ] ar pre/alpara kastanyet 1. drt para, 2. drt paral kek zili, kastanyet" ehar, pare am T? [Kp xiv] am aac; [a xv+] am aa ~ Fa ar para ~? T *m

* Trkenin sadece Ouz ve Kpak kollarna zg bir kelime olmas dndrcdr. Ancak Ar amc (mum, balmumu) szcyle birletirilmesi mmkn deildir. am T? [Kp xiv] am aac; [a xv+] am aa ~? T *m

* Trkenin sadece Ouz ve Kpak kollarna zg bir kelime olmas dndrcdr. Ancak Ar amc (mum, balmumu) szcyle birletirilmesi mmkn deildir. cam [Yus xiv] kadeh, bardak, kse; [Men xvii] cam Fa/OFa cam bardak, kadeh, srahi (= Ave yama- a. a.) ~

* zgn anlam "kadeh, bardak" iken 17. yy'dan sonra Trke sra szcnn yerini almtr. Kar. SIRA, E. amar [Arg xvi] 1. giysi ykayc, 2. ykanmak zere ayrlm giysiler ~ Fa cama y giysi ykayan, amarc & Fa cama giysi + Fa y/r ykayan (< Fa ustan, y- ykamak ) " camekn cambaz hilebaz, akrobat [Kan xv] canl hayvan tccar; [Tuh, Ne, Arg xv] ~ Fa cnbz canl hayvan ticareti yapan " can, +baz

camekn [Mercimek xv] hamamda giysi karlan yer; [Men xvii] cameken/camekn a.a.; [KT 1876] camla evrili veya rtl yer ~ Fa cmakan soyunma yeri, giysilik & Fa cama giysi + Fa kandan karmak, soymak, soyunmak * Gncel anlam cam kelimesinin etkisiyle sonradan tremitir. cami [rad, KGunya xiv] toplayan, bir araya getiren, 2. cuma mescidi" cem camia [ xx/a] toplum, topluluk insanlar bir araya getiren ey veya olay " cem ~ Ar cmic [#cmc fa.] 1. cem eden, ~ Ar cmicat^ [#cmc fa. f.]

* Osmanl Trkesinde camie szcnn diil biimi olarak kullanlm, fakat 20. yy'a dek ayr ad olarak deerlendirilmemi ve szlklerde yer verilmemitir. camz/camus [Env xv] camu; [M xvi] camuz ~ Ar cms/cm manda, su sr = Aram gam a.a. ~ OFa gw me a.a. < OFa gv inek, sr ~ HAvr *gwou- a.a. " biftek

* Anadolu azlarndaki kome/kom biimi Erm kome < OFa gawme'ten alnmtr. Bak. M A N D A . amur <T kmek, oturmak " kan T [Kp xiv] amur a. a. T *omur dibe ken ey, tortu < T */*o-

[Uy viii+] an 1. yksek rezonansl darbe sesi, 2. an, ngrak

can [Kut xi] ; [passim xiv] ~ Fa/OFa can hayat (= Sogd cwn/jwn a.a. = EFa civa-/cwa- yaamak = Ave cyiti/cviti a.a.) ~ HAvr *gweis- a.a. * HAvr *gwi-o- biiminden EYun zio (yaamak), zoe (yaam), HAvr *gwi-g- biiminden ng quick (canl), Lat vigere, vigor (canl ve gl olmak), HAvr gw-wo- biiminden Sans cva-, Lat vvus (canl), HAvr gwl-wotbiiminden Sans cvita-, Lat vta (hayat), HAvr gwi-wot- biiminden EYun bos, Gael beatha (can, hayat). canan canavar zellikle yabani hayvan, domuz canfes [Yus xiv] ~ Fa cnn [o.] canlar, iirde "sevgili"

[CodC xiii] ; [Men xvii] canver vulg. canavar hayvan, ~ Fa cnwar canl yaratk, her eit hayvan " can, +aver

[KT xix] ince, parlak ve yanar dner renkli ipekli kuma - Fa can fz cana can katan, ferahlk veren & Fa can + Fa fiz/fizy artran, byten, fazla, ok (< Fa fuzdan, fz- artrmak, oaltmak ) * Ar cunfs (uval bezi, ul) ile ilikisi kurulamaz. cangl [ xx/b] orak yer, ekime elverili olmayan arazi ~ ng jungle tropik orman ~ Sans cangala l,

canhra [Ne xv] ~ Fa can %ir ac veren, i trmalayan & Fa can + Fa %im trmalayan, yaralayan (< Fa %imldan trmalamak)" can cani iledi" cinayet ~ Ar canin [#cny fa.] su ileyen < Ar canl su

* Arapada ender kullanlan bir biim olup Osmanlca szlklerde 19. yy sonuna dek rastlanmaz. canip Ar canb yan cansiperane can can + Fa sipar siper " can, siper [Kp xiv] ~ Ar cnib [#cnb1 fa.] yan, kenar, yaka = & Fa

[KT xix] cann siper ederek, fedakrca

anta xvii] anta a.a. +dan1

[dH xiv] camedan giysi veya eya konulan anta, heybe; [Ev ~ Fa camadan giysi antas, genel anlamda kese veya heybe < Fa cama giysi" camekn,

* md > t deiimi doaldr, ancak final -n sesinin kayb aklanmaya muhtatr. ap apa [Bia xix] boru ls, tfek ve mermi ls, hacim ls - Erm 'ap' [v] l [PiriR xvi] bir bahvan aleti; [Redh 1890] iki dili gemi demiri - t zappa bahvan aleti, bel [LO xix] pasakl, klksz &? Fa apan eski

apaul psk, pejmrde + T ul" ul

apak T [ xi] alpak/alpan kir, pislik, zellikle gz pislii; [Kp xiv] apak a. a. T *alp-/ap- almak, arpmak, alacal hale getirmek " arpapari [LO 1876] ok ineli olta Ven ciapr [t chiappare] tutmak, balk tutmak ~? Ven *ciaparn olta <

<

* Venedike etimoloji Kahane&Tietze tarafndan nerilmitir. 19. yy sonlarndan nce kaydedilmemi olan szcn Venedikeye dayandrlmas problemlidir. apkn <T [CodC xiii] apkun akn, talan, apul; [TS xv] talan eden, apulcu ap- arpmak, talan etmek, drt nala at srmek " arp* Kar. yal apkn (hrszlk eden bir tr ku). apra[mak [TS xvi] karmak hale gelmek solsa, yalpa, yalpalama, tutarszlk " apraz < Fa aprst < T

apraz [drH xiv] atma, zt ynlerde olma; [Men xvii] bir tr dme ~ Fa ap rast "sol-sa", 1. yalpa, yalpalama, 2. diyagonal & Fa ap aykr, sol (< Fa apdan dnmek, savulmak, sapmak) + Fa rast dz, sa " eper, rast EKKENLLER: Fa ap : apra-, apraz apul <T [a xv] apawul yama, akn, saldr; [TS xvii] apul a.a. (Tatarca) *apaul < T ap- arpmak, talan etmek " arp* -aul/-awul eki aatay Trkesinde ve Moolcada grlr. aput T [Ka xi] aput birbirine dikili paralardan oluan d giysi; [TS xvii] apt eski bez, paavra; [Men xvii] ept eski pamuk < T ap- alacal hale getirmek? dokumak? " arpAyn anlamda apan/apan (a xv+). < T

car, carl onom [TS xiv] car etmek/car urmak ses, grlt, nara ; [TS xiv] carlda- barmak; [LO ] car car yaygara ve gevezelik sesi < T ar/arjr grltl konuma veya tme sesi < T *-/ a- seslenmek, grlt etmek " ar* Kar. bar bar barmak, car car armak. nisyal - sesinin tmllemesi -n- veya -n-etkisini dndrr. ar1 [A xiv] drt ~ Fa r/ahr drt" ehar

ar2 [Ev xvii] Rus hkmdar ~ Rus tsar imparator, kayzer, Rus hkmdar 4. van'n 1547'de benimsedii nvan ~ Lat caesar imparatorluk sfatlarndan biri" kayser caraskal + [Katip xvii] (cilm-i) cerr'l-esql; [LO, KT xix] cerr-i esql makaralar yardmyla yk kaldrma ilmi, mekanik ; [ xx] caraskal mekanik yk asansr & Ar carr [#crr msd.] ekme + Ar a6ql [o.] yk, ykler (< Ar 6iql yk ) " cer, sklet arur etm. ardak ikil [Ka xi] abur cubur, kontrolsz ve oburca yemek iin kullanlan bir deyim

[DK xiv] arTak ; [Men ] arTak vulg. ardak - Fa ar Tq "drt kemer", drt kemer veya drt ayak stnde duran at, divanhane " ehar, tak1 [Kut, A xi] [Kp xiv] [AResmi1757] ~ Fa ra/r a. a. ~ OFa rag (= Ave ~ Ar crin [#cry fa.] cereyan eden, akan, & Rus tsar + Srp-itsa diil eki"

are r- yntem, usul, are ) cari sregiden " cereyan arie ar2

* Srp kralitsa modeline gre retilmi Trke bir trevdir. Kar. imparatorie. ark [Uy viii+] aruk Trklere zg kaba ayakkab cariye [DK, Gl xiv] hizmeti, dii kle < Ar cara akt, kotu " cereyan

~ Ar criyat [#cry fa. f.] 1. gen kz, 2.

ark [A, Yus xiv] ar% ~ Fa/OFa ar% 1. tekerlek, ark, 2. dng, devir (= Ave a%ra- a.a. = Sans akr a.a.) ~ HAvr *kwekw^lo-s tekerlek < HAvr *kwel-1 ekseni etrafnda dnmek, yuvarlanmak * Ayn kkten E Yun kyklos (tekerlek), kylindo (dnmek, yuvarlanmak). arliston [Cumh 1928] bir dans; [ML 1969] bir tr biber - ng charleston 1. 1923'te James P. Johnson'n bir bestesiyle ne kavuan dans tr,

2. ABD Tarm Bakanl Tarmsal Aratrma Servisince gelitirilmi bir sivri biber cinsi < z Charleston ABD Gney Carolina eyaletinde bir kent armh ehar, mh [T S, Ferec xv] ~ Fa ar mx drt ivi, ha " ~ Fa ar nr ie yarasn

arnaar [Tz xv] yaramasn & Fa r2 are + Fa nr are deil" are, na+

arp[mak T [Ka xi] ap-; [CodC, DK xiii] ap- seirtmek, at hzl srmek, komak, akn etmek, talan etmek; [DK xv] arp- kam vurmak, kl vurmak, talan etmek, yamalamak < T *alp- arpmak, vurmak, kl vurmak < T al- a. a. " ak* levi tam olarak anlalamayan bir -p- ekiyle al- kknden tredii anlalyor. Kar. apak. Anlamlarn tm "vurmak, almak, ak/akr sesi karmak" kavramna dayanr. arp YT [Geom 193+] < T arp-" arp-

* Atatrk tarafndan bulunan kelimelerdendir. Zarb < Ar #Drb (aritmetikte arpma ilemi) szcnden esinlendii anlalmaktadr. araf [CodC xiii] arav ; [Arg xvi] reb, vulg. ref/raf - Fa darab gece rts & Fa dar rt + Fa ab gece " adr, ebboy

aramba [CodC xiii] ehar embe ~ Fa r anba haftann drdnc gn & Fa r drt + Fa anba/anbih hafta (~ Aram abbst/abbeh 1. Cumartesi, 2. hafta ~ br abbt dinlenme gn, Cumartesi < br #bt dinme, ara verme, dinlenme ) " ehar * Yedi gnlk hafta dzeni M 6. yy'dan itibaren brani toplumundan, ortak Arami kltr araclyla Ortadou ve ran'a yaylmtr. ar [Gl xiv] ars ~ Fa r s drtgen, drtyol, pazar yeri & Fa r drt + Fa s taraf, yan, yn, yol (~ OFa sg a.a. ) " ehar cart onom [TDK 1955] yrtma sesi, yellenme sesi, ani eylem sesi; [TDK 1955] cart curt etmek korkutmak amacyla yksek perdeden konumak; [ xx/c] frapan, gze batan (renk) < car " car arter [ 198+] ~ ng charter 1. ruhsat, ferman, berat, 2. gemi veya uak kiralama szlemesi ~ OLat chartula [k.] "ktk", ferman, ruhsat < Lat charta kt" kart2 at T [ xi] aut yalanc, iki yzl, casus

casus [KpGul, DK xiv] ~ Ar css [#css] izci, ordunun nnden giderek bilgi toplayan kimse, istihbarat eleman < Ar cassa [msd. cass/macassat] yoklad, el yordamyla arad (= Aram #g elleme, elle yoklama, aratrma, inceleme )

at, atr onom [TS xiv-xvii] atld/atlt silah arptrma sesi, atlama sesi; [Men ] at at dilerin birbirine arpma sesi; [LO ] darbe sesi, dayak sesi, ahap atrts < " akat pat/atra patra anlatan deyim ~ Bul etr pet drt be at[mak birletirmek atal <T [LO xix] atra patra bir dili ok az bilmeyi

T [Ka xi] at- arpmak, vurmak; [O xi] katmak, dikmek, apraz olarak < T *a-/*aw- [onom.] arpma ve vurma sesi karmak " ak[Tuhf xiv] iki veya daha ok dili tarm aleti < T at-" at-

* Dil Devriminden nce Trke kklerden -el ekiyle yapld izlenimini veren iki kelimeden biridir. Kar. topal. atana at <T [LO xix] Tuna nehrine zg kk buharl nehir teknesi < z atana Tuna nehri zerinde bir kasaba, bugn Romanya'da Cetate [Men xvii] evin ats < T at-" at-

* "Birbiriyle a oluturacak ekilde atlm derler" anlamnda olup dz dam iin kullanlmaz. atla[mak T [Ka xi] atla- aklamak, el arpma sesi karmak; [Ferec xv] yzeyi yarlmak < at arpma veya atlama sesi " at avdar [Men xvii] avdar ~ Fa cawdar arpa ve buday tarlasnda parazit olarak yetien bir tahl, avdar Fa caw arpa, genelde tahl, hububat (= Ave yava- a.a. = Sans yavah a.a.) ~ HAvr *yewos a.a. cavlak " plak avlan alayan <onom [LO xix] plak, dazlak; [LG 188+] cavlak ekmek lmek (argo)

<T [TS xvi] alan alayan, akarsu, elale; [BK 1799] alaan ; [LO xix] < T ala-" ala-

* Halk azlarna zg bir biim iken Dil Devrimi dneminde yaz diline ithal edilmitir. avu T [Or viii] awu bir tr grevli; [Ka xi] savata saflar gzetip kargaay nleyen grevli; [Kp xiv] padiah nnde yksek sesle baran grevli, mnadi < T *a-/*aw- seslenmek, barmak, haykrmak " ar* zgn anlamnn barmakla ilgili bir grev olduu aktr. cay[mak [DK xv] ay- dnmek, vaz gemek * Fiilin basit biimi 15. yy'dan nce kaydedilmemi ise de kar. ET antur- (caydrmak - Ka xi) < *aw(u)n-tur-. Ayrca Kp awrunmak (evirilmek - xv). T?

ay1 [Damadzade 1731] ~? Fa ay 1. yapraklarndan iecek yaplan bir bitki, camellia sinensis, 2. bu bitkiden yaplan iecek (= Rus ay a.a.) ~ in a' a.a. * in kkenli olan bitki 17. yy ortalarna doru Bat Avrupa ve Rusya'da tannd. Asya ve Dou Avrupa dillerinde Gwangdong lehesinden alnan a' biimi yaygnken, Bat Avrupa dillerinde ayn szcn Xiamen lehesinden Portekizce vastasyla alnan t biimi benimsenmitir. Trke szcn Farsadan m, Rusadan m alnd ak deildir. Trke szck ilk kez Damadzade Ahmed Efendinin 1731 tarihli ay Risalesinde yaygn kullanm buldu. a y2 T ? [D Kx v] d er e; [ a xv +] a .a . T & T ay +

aydanlk Fa -dan " ay1, +dan1 cayr ayr onom T?

[Tz 1899] aydan ay piirme kab [ARasim 1897-99] cayr cayr yanma sesi "caz2

[Kp xiv] ayr imen otlak; [DK xv] ayr ; [a xv+] ayr T

aylak <T [Tuhf xiv] arlak ; [Men xvii] aylak bir tr yrtc ku, milvus milvus; [ xix] bararak haber gtren bir tr haberci, tellal; [TDK 1974] toy, tecrbesiz < T *awlak bargan < T awlabarmak, ses etmek < T aw ses, bar, lk " ar* Szcn iki orijinal anlam "baran" fikrine dayanr. nc anlam, acemi aylak ("tecrbesiz tellal") deyiminden krasis yoluyla tremitir. caz1 [passim 1921] azlarnda "grltl elence", amata, 2. bir tr mzik ~ ng jazz 1. Gney ABD zenci

* ngilizce szcn kkeni belirsizdir; 1910 dolaynda kullanma girmitir. Caz mzii Fransa'da 1918'den balayarak popler olmu, 1920-21'de stanbul'da duyulmutur. caz2, cazr onom yanma veya atete kzarma sesi, atee deen su sesi ~ ng

cazbant [Bah 1924] bir nevi Amerikan orkestras jazzband & ng jazz + ng band grup, takm " caz1, bando

cazgr <onom [Tz 1944] greecek pehlivanlar yksek sesle tantan kii T *cazr-/cazrda- barp armak, grlt etmek < T caz/cazr [onom.] barma sesi" caz2, +kir* Edirne halk azndan 20. yy ortalarnda genel kullanma gemitir. cazibe eken " cazip [Men xvii] ekim gc, ekicilik < Ar c5ib

* sm-i failden -e ekiyle masdar tretilmesi Trkeye zgdr. cazip [Ferec xv] ekici < Ar caSaba kendine doru ekti" cezb cebeci cephaneci er ~ Ar c5ib [#c5b fa.] cezbeden, eken,

[Kad xiv] cebe silah, cephane; [Kan xvi] cebeci < Mo cebe silah, zellikle ok veya mzrak ~ Ar cabal [#cbl msd.] da (= br gsbl

cebel [Kp xiv] snr = Fen gbl snr, tara, uzak lke )

cebelle[mek [Men xvii] cedel tartma, ekime; [HE Advar 192+] cedellemek ; [TDK 1955] becellemek ; [ML 1969] cedellemek hlk. cebellemek < Ar cadal [#cdl msd.] tartma, ekime, niza; mantkta diyalektik < Ar cadala burdu, bkt, ekiti" cidal cebellezi cep " cep * -ellezi ekinin yaps ak deildir. ceberrut [Men xvii] ceberut Tanrnn her eyden stn olan gc; [KT ] ceberut kibir, azamet taslama (Allaha mahsus olup insana yakmad in ibad hakknda ancak zem maksadiyle kullanlr); [TDK 1955] ceberut merhametsiz, zorba (sfat) - Ar cabart azamet, celal, olaanst byk g ~ Aram gebsrt g, iktidar, zellikle tanrnn gc < Aram #gbr kabarma, g gsterme " cebir * Sfat olarak kullanm 20. yy'da tremitir. Jeminasyon da yakn dnemin rn olmaldr. cebir/cebr[Kut xi] cebr zor, iddet ~ Ar cabr [#cbr msd.] 1. krk kemii kaynatrma, 2. sentez, matematikte cebir, 3. g, zor, iddet < Ar cabara 1. birletirdi, kaynatrd, 2. g kulland (= Aram #gbr stesinden gelme, ime, kabarma, kahramanlk ve cesaret gsterme ) * Matematikteki anlam "krk kemii btnleme" anlamndan tretilmi olup 9. yy Arap matematikisi bn Musa el-Hwarizrm'nin Kitbu'1-cabr wa'l-muqbala adl eserinden alnmtr. Arapa kkn iki anlam grubu arasndaki iliki ak deildir. Fr algbre, ng algebra (matematikte cebir) biimleri Arapadan alnmtr. cedit [KpGul xiv] cedid yeni ~ Ar cadd [#cdd2 sf.] 1. kesik, taze kesilmi (kuma veya meyve), 2. yeni < Ar cadda kesti, keskin idi, canl ve gayretli idi" ciddi cefa zahmet < Ar caf krc davrand cefake eken " cefa, ke1 [Kut, A xi] ~ Ar caf' [#cfw msd.] kabalk, zorluk, & Ar caf' eziyet + Fa ka [TDK 1955] cebine atma, alma (argo) T

[LO ] eziyet eken

cehalet [Ali xvi] habersiz olma < Ar cahila [msd. cahl/cahlat] bilmez idi ehar/ar1 [Ferec xv] ar athvar- a.a. = Sans atr a.a.) ~ HAvr *kwetwer a.a.

~ Ar cahalat [#chl msd.] bilmeme, ~ Fa/OFa ahr/r drt (= Ave

* Ayn kkten Lat quatr-, E Yun tetr-, Slav atr- (drt). Ayrca Lat quartus (drtte bir), quadraginta (krk). cehennem [Kut xi] ~ Ar cahannam Kuran'a gre kyamette gnahkrlarn gidecei yer, cehennem ~ br ge hinnm Gzya Vadisi, Kuds yaknnda bir yer < br hinnm gzya, at * Hinnom vadisinde kurulan Moloh tapna M 8. yy'da kral Hosea tarafndan ykldktan sonra buras lanetli saylm ve Kuds kentinin pl olarak kullanlmtr. cehl Ar cahala bilmez idi" cehalet [A xiv] ~ Ar cahl [#chl msd.] bilmeme, cehalet <

ehre [KpGul xiv] ihre ~ Fa ihra insan yz ~ OFa ihrag bir eyin doas veya z, grnt, idea (= Ave cithra- grnme, belirme, bir eyin gzle grnen yz, suret = Sans itr resim, suret ) ek [LO xix] ~ ng cheque/check nc ahslara devredilebilen deme emri ~ EFr ()chec a.a. ~ OLat scaccus a.a. ~ Ar Sakk a.a. ~ OFa akk a.a. * ran'da Part ve Sasani hanedanlar dneminde (1.-7. yy) devlet hazinesi adna yazl deme emirlerine verilen ad iken 8. yy'da Abbasi maliyesinde ayn anlamda kullanlm ve en ge 12. yy'da Bat dillerinde kullanma girmitir. ek[mek T [Ka xi] ek- ip ekmek, izgi ekmek, kan ekmek; [passim. xiv] tartmak, katlanmak, tahamml etmek * "ekmek" ve "tartmak" kavramlar arasndaki iliki iin kar. Lat pendere (ekmek, asmak, tartmak), pondus (tart). EKKENLLER: T ek- : ek-, eki, ekimser, ekin-, ekince, ekingen, ektiri ekap [ xx/c] ~ ng check-up kontrol, batan aa gzden geirme & ng to check 1. satranta ah hamlesi [xiv], 2. denetlemek, kontrol etmek [xvi] (~ EFr ()chec satranta ah, satran oynu ~ Fa ah hkmdar ) + ng up aadan yukarya hareket bildiren edat" ah1, hip(o)+1 ceket [AMithat1877]jaket ~Frjaquette[k.] Avrupai cepken < Fr jaque 1. kyl, 2. dize kadar inen kyl giysisi < z Jacques bir erkek ad < Jacobus a.a. "jokey eki <T [Arg xvi] bir tart ls < T ek- tartmak " ek-

eki

[O xi] ekk a.a.; [Kp xiv] ek

< T *ak < T ak-" ak-

* Ara isimleri yapan -i ekiyle. - sesinin etkisiyle nl incelmesi tipiktir: kar. al-/el-, alm/elme. ekimser YT yapmak < T ek-" ek* Anlamca ekin- fiilini andrr. ekin[mek etmek ekince ekingen <T [T S xv] ; [LL xviii] arzulamak, ii ekmek; [KT xix] itinap ve ihtiraz < T ek-" ekYT YT [CepK 1935] mahzur, ihtiraz kayd [CepK 1935] muhteriz < T ekinmek " ekin[TDK 1955] mstenkif < T ekimse- [YT 195+] eker gibi

< T ekinmek" ekin-

ekirdek T [Ka xi] ekirtk her trl kabuklu yemi ve meyve ekirdei; [Kp xiv] ekirdek/ekrdek < T akrda-/akrda-/*ekirde-trdamak, akrdamak < T ak/akr [onom.] vurma ve krma sesi " akekirge T [O xi] ekrge a.a.; [a xv+] egrtge akrdamak, carldamak < T ak/akr [onom.] akrdama sesi" ak< T *ekr(t)-

* Esasen yeil ekirge veya crcr bceinin ad olmaldr. Kar. ng cricket (yeil ekirge) < crick (crcr sesi). ektiri <T [T S xv] ekdir ; [PiriR xvi] ekdrr gemi krekle yrtlen gemi < T (krek) ekmek " ekekl el[mek <T al" akul [TS* xv] ; [Men xvii] vurmak, zellikle ayakla vurmak = T al- vurmak "

* almak fiilinin varyant biimidir. nisyal - etkisiyle nl incelmesi tipiktir. celadet [Ali xvi] diren < Ar caluda direndi, salam idi < Ar cild " cilt ~ Ar caldat [#cld msd.] sabr,

celal [KpGul xiv] byklk, azamet, ycelik; [KT xix] celalli abuk kzan, sert tabiatl; [TDK 1955] celallenmek fkelenmek; [TDK 1983] celal fke, kzgnlk - Ar call [#cll msd.] ihtiam, azamet, ululuk, ycelik < Ar calla ok byk ve yce idi

* Halen yaygn olan "fke, kzgnlk" anlam muhtemelen stiklal Mar'ndaki "...bu ne hiddet bu celal" deyiminin yanl yorumundan kaynaklanmaktadr. elebi salip * Sryanice telaffuz 'tslab' eklinde olup fonetik adan Trke eleb ile uyumludur. Szcn 11. yy'dan nce Nasturi din adamlar yoluyla Orta Asya'ya yaylm olmas muhtemeldir. elenk [Men xvii] elenk/elek demir kova; [LO ] eleng metalden yaplan atma sorgu (demir iskelet zerine mcevher veya yapraklardan oluan ta) =? Fa eln demirden yaplan her trl alet ve edevat Fa iling/iring [onom.] demirin demire arpma sesi * T almak/elmek (demir dvmek) fiilinden tremi, ya da Trke kkenli olup Farsa zerinden gerialntlanm olmas mmkndr. celep [Kp xiv] ~ Ar callb [#clb im.] mal getiren, ithal eden, tedariki < Ar calaba ard, mal getirdi" celp elik 1 <T [Arg xvi] dvlm demir, ferforje < T al-/el-dvmek, vurmak " al< T [TS xiv] sahip, efendi, usta; [TS xvii] kibar, terbiyeli kimse < T eleb/alap [passim. xiii] yce kii, tanr ~? Aram Slab/Slb 1. ha, 2. (mecazen) rab, sa "

elik2 <T [Kp xiv] 1. kesilmi dal, ubuk, 2. ubuklarla oynanan bir ocuk oyunu al-/el- kesmek, (bak) vurmak " al* Fa alk/alik (a.a.) Trkeden alnt olmaldr. elim[siz <T [LO xix] elim alm, gsteri, endam, boy pos = T alm " alm

* nisyal - etkisiyle sesli incelmesi grlr. cellat [Kp, DK, Gl xiv] cellad ~ Ar calld [#cld im.] krbalayc [esk.], ikence ve idam grevlisi < Ar calada suya veya deriye vuru sesi kard, krbalad, tokatlad" cilt ello [ xx/b] ~ ng cello ~ t violoncello [k.] violone'nin k olan bir alg < t violone viola'nn by olan bir alg" viyola celp Ar calaba ard, getirdi celse oturum eltik [Ali xvi] celb ~ Ar calb [#clb msd.] arma, getirme <

[Ali xvi] oturma, mola verme; [ xx/a] (meclis veya toplantda) ~ Ar calsat [#cls msd.] oturma < Ar calasa oturdu " clus [Kan xv] eltk ~ Fa altk/altk pirin bitkisi

cem [Kutxi] ~ Ar camc[#cmcmsd.]1. toplama, aritmetikte toplam, 2. toplanma, topluluk < Ar camaca toplad, bir araya getirdi * Ar #cmm, #cmc, #cmhr kkleri "toplama, bir araya getirme" anlamn tar. Erkek ad olan Cem Farsa olup bununla ilgili deildir. cemaat topluluk, toplant" cem [Kut xi] ~ Ar camcat^ [#cmc msd.] ~ Ar caml[#cml msd.] gzellik < Ar

cemal [Kut, DKxi] camala [msd. caml ] tam ve eksiksiz olma

cemaziylevvel [ xiv] ay ad; [KT ] cemaziylevvel evveliyat, gemi ~ Ar cumd'u-al-awwal slami aylarn beincisi" el3, evvel * -z- ile telaffuzu Farsa etkisi gsterir. embalo [LO xix] ~ t (clavi)cembalo klavyeli bir alg, klavsen ~ Lat cymbalum metal tepsi eklinde vurmal bir alg ~ EYun kymbalon a.a. < EYun kymbe kse, tekne, kazan ember [Yus xiv] ; [DK xv] sark eklinde kadn barts; [Men xvii] kasnak, flar bir arada tutan metal halka ~ Fa/OFa anbar kuak, halka, kasnak = Fa apar a. a. " eper emen [LO xix] pastrma yapmnda kullanlan ot Erm 'aman/'amun kimyona benzer bir bahar, Karaman kimyonu, carum carvi [v] (~ OFa *aman ) = Akad kamunu kimyon " kimyon * Ermenice kelime 5. yy'dan itibaren kaydedilmitir. k > dnm Orta Farsada tipiktir. Farsa "ayr" anlamna gelen aman ile birletirilmesi yanltr. cemiyet [#cmc msd.] toplama, toplant" cem [A, KpGul xiv] toplum ~ Ar camciyyat^

* 20. yy balarndan itibaren Fr socit karl olarak kullanlmtr. emkir[mek [MMakal 1954] kesik kesik havlamak; [FBaykurt 1971] hrlamak, drlamak, fkeli cevap vermek < " +kir* Yerel bir azdan 20. yy ikinci yarsnda yaz diline gemitir. cemre [Kp xiv] ~ Ar camrat [#cmr msd.] 1. kor, kz, 2. ubat aynda artan scaklk (= Aram gamr a. a. = Akad gumru a. a.) * Kar. kmr. cemse [ xx/b] askeri personel tama arac ~ marka GMC askeri personel tama arac markas < marka General Motors Corporation motorlu tat reticisi Amerikal firma

cenabet [rad, KGunya xiv] ~ Ar canabat [#cnb2 msd.] 1. er'an kirli olma, gasl etmeyi gerektiren durumda olma, 2. bu durumda olan kii ~ Aram ganb hrsz, zellikle gece vakti ve gizlice alan hrsz < Aram #gnb alma, hrszlk etme * Arapa szck Aramiceden alnt olup Ar canb (yan) szcyle etimolojik ilintisi yoktur. "Namaza yanamas caiz olmayan kii" aklamas halk etimolojisidir. cenah [Mercimek xv] mecazen kol, bir eyin iki yan, sa ve sol cenap [MMem xvi] cenab bir sayg deyimi < Ar canb yan " canip ~ Ar canH [#cnH msd.] kanat, ~ Ar canb [#cnb1] yan, kat, nezd,

cenaze [KGunya xiv] cinaze ~ Ar/Fa cinza lnn iine konulduu tabut ~ Aram gansz gm, hazine ~ OFa ganz/ganzmag a. a. cendere [Men xvii] Sans yantra her tr makine, mekanizma, ara ) ~ Fa candara bask mengenesi (= ~ Fa ana/na a.a.

ene [TS xiv] ene/ene ; [dr xiv] ene - EFa anu- a.a. ~ HAvr *genu-2 a.a.

* Kar. Fa ana zadan (= ene almak). Ayn kkten Ger *kinn- > ng chin (a.a.). enek YT [TDK 1944] botanikte iein bir ksm < T ene ene

* ene szcnn z Trke olduu varsaymyla trevleri yaplmtr. -k ekinin ilevi belirsizdir. cengver engel [LO ] ~ Fa cangwar sava" cenk, +aver

[drH xiv] engl kvrk sivri ulu metal nesne - Fa angl/angal pene, trnak, a.a. < Fa ang trnak, zellikle vahi hayvan trna

* Erm cang (vahi hayvan trna) Farsadan alnmtr. engi [Kp xiv] ~ Fa ang algc, zellikle eng ad verilen algy alan < Fa ang trnak, trnakla alnan bir alg" engel cenin ey, embriyon " cin1 cenk byk olay, hadise, hengme ) [Men xvii] ~ Ar cann [#cnn sf.] gizli veya rtl olan ~ Fa/OFa cang sava (= Ave yang-

[A, Yus xiv] ceng

cennet [Har xii] ~ Ar cannat [#cnn msd.] kutsal kitaplarda ad geen bahe ~ Aram gann/gannst bahe < Aram #gnn koruma, kapatma, etrafn evirme (= Akad gannu korumak, etrafn evirmek ) " cin1

* Kar. Yun pardeisos (kutsal kitapta anlan cennet) < EFa pairidaeza (etraf evrili yer, bahe). Akad gannu (bahe) Aramiceden alntdr. ent[mek T? [TS xiv] endele- ince ince kesmek; [TS xvi] ent-kertmek, entik amak

centilmen [ARasim 1897-99] ~ ng gentleman beyefendi, kibar kimse & ng gentle zarif, kibar (~ Lat gentilis soylu ) + Lat man adam " janti, manken cenup yan" canip [A xiv] ~ Ar canb [#cnb1 im.] gney < Ar canb

* Gn doumuna oranla yan tarafta olduu iin. Kar. imal. cep [rad xiv] ceyb ; [Men xvii] ceyb vulg. ceb/cb 1. gmlein gs veya boyun yar, 2. gmlek veya alvar iinde bulunan torba ~ Ar cayb [#cyb msd.] 1. iki meme aras, koyun, kucak, 2. gmlein gs veya ba geirilen yark yeri, 3. matematikte sins * Arapa szck Lat sinus ile e anlamldr. Cep telefonu deyimi ilk kez 1995'te kaydedilmitir. eper [DD xx/b] d kenar, cidar ~ Fa/OFa apar/anbar 1. kuak, halka, kasnak, 2. daire eklinde adr veya saz kulbe, 3. it, evre duvar, evirme < Fa apdan dnmek EKKENLLER: Fa apar/anbar : ember, eper cephane [DK xv] cebehane ; [Katip xvii] cebehane cebe%na silahhane, askeri donanm deposu & Mo cebe silah + Fa %na ev " cebeci, hane ~ Fa

cephe [Men xvii] cebhe ~ Ar cabhat [#cbh msd.] 1. aln, 2. bir eyin n taraf, yz (= br gobha yksek < br/Aram #gbh yksek veya kk olma ) cepken <T [a xv] apan birbirine dikili paralardan oluan st giysi; [LO xix] cepgen omuza atlan ksa kaput < T ap- [viii+ Uy] dokumak " aput * nisyal c/ nedeniyle sesli incelmesi tipiktir. cer ekme < Ar carra ekti, srkledi er p cerahat cerh ikil [Mercimek xv] cerr ~ Ar carr [#crr msd.] ekme, yk

[T S xv] r p [Yus xiv]

< T r/rnt tortu, artk, pislik " p1 ~ Ar carHat [#crH msd.] yara"

* "rin" anlam Trkeye zgdr. cerbeze ifade gc " grbz [LO xix] cret, aaronluk; [KT xix] beceriklilik, dil ve ~ Ar carbazat [#crbz msd.] hilekrlk, dolan < Ar curbuz hilekr, dolandrc ~ Fa gurbuz

* Trkedeki anlam kaymas aklanmaya muhtatr. ereve [Arg xvi] erive ~ Fa ar ba drt ubuk, drtgen, a.a. & Fa ar drt + Fa ba ubuk (~ OFa obag a.a.)" ehar, cop eri [CodC xiii] seyyar satc hizmeti, ayak ileri yapan " yarc cereme/cerime para cezas ~? Mo car/caru

[Men xvii] cerime 1. su, 2. sua karlk denen ~ Ar carimat/carmat^ [#crm sf. f.] su, gnah " crm

* Arapa szck crm ile e anlamldr. Anlam ayrmas Trkeye zgdr. cereyan aknt, ak < Ar cara (hzla) akt, kotu [Ferec xv] ~ Ar carayn [#cry msd.] akm,

EKKENLLER: Ar #cry : cari, cariye, cereyan, icra, macera, maceraperest, mecra erez ya yemi [Mercimek xv] eres ; [Men xvii] eres iki ile yenen kuru ve ~ Fa aras dilenciye verilen sadaka ~ Ar carH [#crH msd.] yaralama, vcudu

cerh [Men xvii] kesici bir aletle kesme < Ar caraHa yaralad eri T

[Or viii] eri ordu ; [T S xiii] eri er, asker

ceride [Men xvii] defter, kitap, zellikle gelir ve giderlerin kaydedildii muhasebe defteri; [ y 1860] gazete ~ Ar cardat [#crd fa. f.] soyulmu ey, soymuk, yonga, yaprak, tabaka, kt tabakas" cirit ceriha [KT xix] yara < Ar caraHa [#crH] yaralad" cerh

* Arapa szlklerde mevcut deildir. ermik [Kan xvi] ~ Erm ermig lca (Dou Anadolu'da) < Erm erm s, scaklk ~ HAvr *gwher-mno- a.a. " term(o)+ * Ayn kkten Fa garm (scak), garmiyan (germiyan, lcalar). cerrah cerrah (= Aram gar% cerrah ) " cerh [ xiv] ~ Ar carrH [#crH im.] ameliyat eden,

cesamet [Men xvii] ~ Ar casamat [#csm msd.] byklk, hacimlilik, csse < Ar casuma byk idi, yer kaplad < Ar cism " cisim cesaret [Men xvii] ~ Ar casrat [#csr msd.] cesur olma, ataklk < Ar casara bir dere veya vadiyi geti, atld, giriti, risk ald ceset [A xiv] ~ Ar casad [#csd msd.] insann fiziksel varl, kadavra, l gvde = Aram gd kadavra, ceset * Sryanice guda ve Nabatice gtta biimleri edeerdir. Ar cu66at (csse) ve casad (cesed) biimlerinin farkl Sami diyalektlerini yanstt varsaylabilir. Kar. csse. cesim [Men xvii] iman < Ar casuma byk idi, yer kaplad" cisim ~ Ar casm [#csm sf.] csseli, byk,

eit [Men xvii] eide tadlm, tadlan, tadan; [LO xix] eid/ein nmune, mostra, satlan bir maln rnei ~ Fa ada tadlm, tadlan, tadan < Fa adan, - tatmak (= Ave - a.a.) ~ HAvr *geus- tatmak, semek * Ayn kkten Lat gustare, EYun geo (tatmak, tad almak). em [Ferec xv] ~ Fa/OFa am gz ~ EFa aman- a.a. HAvr *kweks-mn- grme, aydnlanma, k < HAvr *kwek- grmek eme pnar, gze ~ OFa amag a. a. " em [A xiv] ~ Fa ama gz gibi olan ey,

emiblbl ~ Fa am-i bulbul blbl gz, bir tr cam ii & Fa am gz + Ar bulbul2 ibrik veya ibrik az, srahi" eme, blbl * Ku ad olan blbl ile ilikisi ok dolayldr. eni [A xiv] ; [Men xvii] n tad, lezzet tadm, tad, lezzet (< Fa adan, - tatmak, yemek) ~ OFa anlg a. a. " eit cesur atak " cesaret cet/cedddede, ata [Men xvii] ~ Fa n

~ Ar casr [#csr im.] giriken, gzpek, ~ Ar cadd [#cdd1 msd.]

[DK xiv] cedd

et [Hrr 2000] ~ ng chat 1. sohbet, 2. internette real-time mesaj alveriine verilen bir ad < ng chatter [onom.] lakrd, laklak ete Srp eta haydut, eteci [Kan xvi] akn, aknc topluluu (Rumeli'de)

etele [Men xvii] ~ t cedola kat paras ~ Lat schedula [k.] kt paras, msvedde ~ EYun s%edrion [n. k.] iziktirme, eskiz, msvedde < EYun s%edios geici, nemsiz, rastgele

* ng schedule (program kd) Latinceden alnmtr. etin T itin a. a. etrefil bir deyim * Kar. at pat. cetvel [Kp xiv] cedvel su kanal; [Men ] dz izgi izmeye mahsus alet ~ Ar cadwal [#cdl] 1. kk akarsu, su kanal, 2. kesiksiz izgi, izgili liste veya tablo < Ar cadala burdu, ip rd, gerdi" cidal * Trke ikincil anlam cedvel tahtas deyiminden tremitir. cevahir [A, Yus xiv] ~ Ar cawhir [#cwhr o.] [drH xiv] krlmas g, sert (zellikle ceviz), zor; [Krg ] etin zor, sert; [Kazak ] T at-/et- vurmak, arpmak " at[LO xix] bozuk ive ile konuulan Trke iin kullanlan ~ ?

cevherler, kymetli talar < Ar cawhar " cevher cevap cevaz belgesi, izin < Ar caza geti [Kut, A xi] cevab [Ali xvi] ~ Ar cawb [#cwb msd.] yant

~ Ar cawz [#cwz III msd.] geit, gei

cevelan [ xiv] dolama, dolanma < Ar cla dnd, doland

~ Ar cawaln/cawln [#cwl msd.] dnme, ~ Fa awgn bir ucu kvrk ~ Ar cawhar [#cwhr] cevher, z, ~? Fa abuk hzl, abuk " T *eir-

evgan [Yus, DK xiv] sopa, bu sopayla oynanan oyun, kriket < Fa awl kvrk, bkk cevher kymetli ta ~ OFa gawhar/ghar a. a. evik abuk evir[mek T [A, Yus xiv] [CodC xiii] evk neeli

[ xi] ewr- evirmek, dndrmek

* E anlaml olan T ewr-, eir-/ewr-, teir-/tewr- fiilleri arasndaki iliki ak deildir. Kar. DEVR-, eir-, EVRevirmen ceviz YT [CepK 1935] mtercim < T evir- " evir-, +men2

~ Ar cawz a. a. ~ Aram gawz a. a.

* Kar. OFa gawz, br egoz, Erm nguz (a.a.). Dou Anadolu kkenli olan bitkinin adnn Ermenice veya baka bir Anadolu dilinden yaylm olmas muhtemeldir.

evre

<T [T S xiii] evre etraf, muhit, civar; [CodC xiii] vre/vre < T *ewreg < T ewr- " evir~ Ar cawan [#cwn] 1.

ceven [DK xv] rme zrh gs, 2. gs rten zrh Fa caw zincir baklas, halka cevval dolanan < Ar cla dnd, dolat" cevelan eyiz [LO ]

~ Ar cawwl [#cwl im.] cevelan eden, ok

[KpGul xiv] cihaz evlilikte kz tarafnn getirdii mal ve eya - Ar cihaz [#chz msd.] 1. donanm, 2. a.a. " cihaz [Ev, Men xvii] ceren/ceran/ceyran ~ Fa carn ahu, ~ Fa ar yak

ceylan antilop ~ Mo cegere(n) a.a. eyrek drtte bir " ehar, yek

[Men xvii] ryek vulg. eyrek

cey [Men xvii] ~ Ar cay [#cy msd.] askeri birlik, ordu (= Aram gays aknc birlii, ordu < Aram #gys akn ve gaza etme, yamalama) ceza [Yus, DK xiv] caza bedelini dedi, tazmin etti (= Aram #gzy deme ) cezb [etm [Men xvii] batan karma, yerekimi < Ar caSaba kendine doru ekti cezbe bilinten arnma hali " cezb [Ferec xv] ~ Ar caza' [#czy msd.] a.a. < Ar ~ Ar ca5b [#c5b msd.] ekme,

~ Ar caSbat [#c5b msd.] tasavvufta ~ Ar

cezerye [TDK 1998] havula yaplan bir tr tatl *ca5ariyyat [#c5r nsb. f.] < Ar ca5r kk, havu " cezri * Yakn dnemde Hatay azlarndan Trke genel kullanma gemi bir szcktr. cezir/cezr[MMem xvi] ekilmesi, cezir < Ar cazara su ekildi, slat cezire su ekildi " cezir [Ferec xv] ~ Ar cazr [#czr msd.] suyun

~ Ar cazrat [#czr sf. f.] ada < Ar cazara < Ar

cezri [Tngr 1891] kkten, kkl (Fr radical karl) ca5r/ci5r 1. kk, kken, asl, 2. havu cezve

[Men xvii] ce5ve kz, kor; [LO xix] ce5ve kahve piirecek ibrik - Ar ca5wat [#c5w] 1. ate paras, kor, 2. ateten kz almaya yarayan ubuk T [Uy viii+] bkan/ubakan hnnap meyvesi; [Mh xiii] iban vcutta kan kabart

ban

cb, cbl

onom

suda ykanma sesi, plak cilt sesi

" ap1

cibilliyet [Ferec xv] cibillet ~ Ar cibilliyyat [#cbl] yaradl, maya, huy < Ar cabala kalp dkt, ekil verdi = Aram #gbl hamur yourma, biim verme cibinlik tatarck iek T tomurmak " i<T [Men xvii] cbnlk/cibindarlk < T bn sinek, sivrisinek,

[Uy viii+] iek a. a.; [Kp xiv] iek/iek

< T * iek < T i- kabarmak,

* Nihai anlam "tomurcuk" olmaldr. > dnm tipiktir. Anlam ilikisi iin kar. Lat flo (iek), follis (ikin ey, kese, balon) = flre (flemek, iirmek) < HAvr *bhel- (1. imek, 2. iek amak). Ayrca Fa gul (iek) = gl (top, ikin ey, koza); ng blow (1. esmek, flemek, 2. iek amak). cici oc [DK xv] cici bici ss, ssl < ~ Erm dzdzig 1. emzik, meme ucu,

cck [D S ] cc kmak emilen ey, 2. posa < Erm dzudz, dzdz- emmek * Ccn karmak deyimi Erm //ign hanyl (a.a.) evirisidir. cicim yaygs ~ ? [BK 1799] cecim

~ Fa ccim renkli iple dokunan yer

cicoz [LO xix] 'yok', mafi anlamnda deyim; [DS 1952] baz ocuk oyunlarnn ad; [ML* xx/c] bir bilye oyunu, bilye ~? cidal [ xiv] ~ Ar cidal [#cdl msd.] atma, mcadele, tartma < Ar cadala burdu, ip rd, kuvvetle gerdi (= br/Aram #gdl 1. ip bkme, rme, 2. glenme, g gsterme ) cidar it, duvar = br gader a.a.) [Men xvii] ~ Ar cidar [#cdr] duvar (= Aram gsdr

ciddi [LO xix] ciddi, gayretli < Ar cidd [#cdd2 msd.] ciddiyet, gayret, keskinlik < Ar cadda kesti, keskin idi, ciddi ve gayretli idi ft [CodC xiii] cuhd yahudi; [Men ] ufud/ifud cuhd/cihd Yahudi ~ br yshd a.a. " yahudi * nisyal y > c dnm Farsada tipiktir. ift [CodC xiii] cft/ceft; [A xiv] ft ~ Fa cuft e, iki eyin biri, ift koulan kz ~ OFa cu%t a.a. (= Ave yu%ta- a.a.) ~ HAvr *yug-ta- < HAvr *yeug- ift komak, iki eyi birletirmek ~ Fa

* Ayn HAv kkten EYun zygn, zegos (ift), zegma, Lat iungere, iugum, ng yoke, Sans yga (boyunduruk, ift koma). Ar zawc (ift) szc Aramca yoluyla EYun zegos'tan alnmtr. iftlik ift [Env xv] bir ift kzle srlebilen arazi < T ift"

<T [LO xix] 1. yksek ses, grlt, 2. dadan yuvarlanan kar kmesi ses, grlt " ar-

< T aw/o

* Belki aw/o szcnn varyant biimi olarak deerlendirilebilir. Kar. T rla-(karda yryerek patika amak - xi), (grlt - xiv). i1/iy T [Ka xi] /*i ya (sfat), yalk, nem (isim)

Kar. Fa tar (ya, yalk - sfat ve isim). EKKENLLER: T i: i1, i2?, idem, ile-, isei2 T [Ka xi] yig pimemi (zellikle et); [Mh xiii] ig ; [CodC xiv] iyik ; [dr xiv] i =? T /ig ya, yalk " i1 igan [ xx/b] Macar ingene mzii - Mac cigny ingene ~ Yun tsingna " ingene cgara sigar idem T [KT 189+] gara; [ 191+] cigara ~ Fr tsigane ingene ~? sp cigarro"

[Uy viii+] igidem soangillerden bir bitki, crocus T ig ya, nemli " i1

* Belki sonbahar yamurlarndan sonra slak toprakta yetitii iin. Ancak -(i)dem eki aklanamamtr. cier [CodC xiii] ~ Fa cigar/cgar karacier ~ OFa yakar/cagar a.a. (= Ave ykars a.a. = Sans ykrt a.a.) ~ HAvr *yekwr- a.a. * Ayn kkten EYun (h)epar, Lat iocur, iocor- (a.a.). y > c dnm Farsada tipiktir. kw > p dnm Yunancada tipiktir. cierpare cier + Fa para para " cier, pare r T [KT xix] cier paras (sevgi sz) & Fa cgar

[Ka xi] ar/r dar yol, patika, karda yryerek alan yol

r[mak

<T

[DK xv] barmak, armak, ses etmek

< T ar- " ar-

* Ses yansmal kelimelerde zayf ses bildiren a > dnmyle, lk < T *rk < T r- barmak

<T

[LO xix] feryat, nida

ine[mek

T?

[CodC xiii] ayna- a.a.; [KpGul xiv] iyne- ; [TS xv] igne-

* Belki /i (ya, slak) sfatndan "aznda slatmak" anlamnda. cihan (= Ave gaeth- a. a.) [Kut, A xi] ~ Fa cihan dnya, evren ~ OFa gehn a. a.

EKKENLLER: Fa cihan : cihan, cihangir, cihannma, cihanmul cihangir [mer b. Mezid xv] & Fa cihan dnya + Fa gr tutan, alan " cihan, +gir ~ Fa cihan gr cihan fatihi

cihannma [Ne xv] dnyay gsteren, corafya veya tarih kitab, atlas; [KT xix] atnn stne ina edilen manzara taraas & Fa cihan dnya + Fa num gsteren (< Fa numdan, num- gstermek ) " cihan, nmayi cihat [Env xiv] cihd ~ Ar cihd [#chd msd.] 1. aba,

gayret, mcadele, 2. din uruna savama < Ar cahada [msd. cahd] abalad, gayret etti cihaz cihet bakm, veche = Ar wachat yz cik onom k u s e s i k[mak T [Ka xi] k- ieriden darya [Kp xiv] [A, KpGul xiv] ~ Ar cihaz [#chz msd.] donanm ~ Ar cihat [#wch msd.] yz, yn,

hareket etmek

kar menfaat

[Men xvii] kar yol mahre; [LO 1876] gizlice gzetilen < T k- " k-

* "Menfaat" anlam teden beri halk aznda ve eitli deyimlerde mevcut iken, Dil Devrimi dneminde yaz diline aktarlmtr. karm karsa[mak YT YT [TDK 1974] mantkta endksiyon, istidlal [Fel 1942] mantki sonu karma < T karmak " k-

< T kar- " k-

* stek ve yneli bildiren -sa- ekiyle.

kn k[mak k- " k-

<T <T

[ xiv] boha

< T - drmek, paketlemek < T

[TS xiv] bir sorun veya kiiyle baa kmak; [LO xix] azarlamak

ciklet/iklet [TDK 1955] iklet kokulu ve ekerli sakz ~ marka Chiclets bir yapay sakz markas ^ 1906 Cadbury Adams, ABD. ~ sp chicle Meksika'da yetien sapodilla bitkisinin sakz ~ Nahuatl tzictli a.a. * Nihai kayna Meksika yerlileri dilinden, iklet ikolata " ciklet [186+]ekolata/okolata ~tcioccolata

kakao ya ve ekerle imal edilen yiyecek maddesi ~ sp chocolate a.a. ~ Nahuatl xocolatl kakaodan elde edilen baharatl iecek & Nahuatl xocolli ac + Nahuatl atl su * 1519'da Hernan Corts tarafndan Avrupa'ya getirilen rnn ad Aztek dilinden alnmtr. krk (= Sans akr a.a.)" ark il1 T renkli lekeler " alil2 onom [ xi] %n krk, makara, tekerlek ~ OFa ardak ark

[Ka xi] il deride renkli lekeler

= T al alaca, kark renkli, deride

[Arg xvi] krt ve lt sesi ('il altn' deyiminde)

il3 bit

[Men xvii] bit ('il yavrusu' deyiminde)

~ Erm oil

cila [mer b. Mezid xv] ~ Ar cila' [#clw msd.] parlaklk, parlatma < Ar cal parlatt, aydnlatt, berraklatrd, rtsn ap gn na kard, ortaya kard, belirginleti ilav lbr1 lbr2 yular ~ Fa ulw sade pirin pilav [Arg xvi] rbr/lbr/ilpik yourtlu yumurta yemei - Erm tswabur yumurta a & Erm tsu yumurta + Erm abur a, sulu yemek [T S xiv-xviii] ~ Mo lbugur yular, dizgin "

* T yular szcnn Moolca edeeridir. Her iki biimin etimolojisi belirsizdir. ldr[mak <T [TS xiv] ldra- trt veya akrt sesi karmak; [LO xix] ldr- gzleri ldr ldr dnmek, delirmek, gazaba gelmek < l/ldr atlama sesi, akrt ve aplama sesi, fldr fldr dnme sesi " ak-

ile[mek " i1

<T

[Kp xiv] ile- slatmak, hafife yamur yamak < T i slaklk, nem

ile1[ ekmek [Men xvii] cille/ille ~ Fa illa 1. krklk, krk gnlk sre, 2. tarikat erbabnn krk gnlk halvet ve perhiz sresi, Hristiyanlarda Paskalyadan nceki krk gnlk oru < Fa il/ihil krk ile2 iplik veya yn kangal [Kan xvi] cihle kuma topu; [Ali xvi] ille a.a.; [Men xvii] cle ~ Fa culla sepet, iplik yuma, bir tr su kab, gebelik

* Fa gule (glle, top) szcnn varyant biimi olduu dnlebilir. ilek <T [Arg xvi] ilek brtlen veya ahududu ilei < T y- yemek =? T yilek [a xv+] yaban

* Kar. ilek/yilek (Anadolu azlarnda her trl yaban meyvesi, zellikle erkek incir). Ancak y > c dnm Asya Trk dillerinde yaygn olduu halde Trkiye Trkesinde rneklerine rastlanmaz. Bugn ilek ad verilen meyve 19. yy'da ehliletirilmitir. lgn <onom [LO xix] gzleri parlak, deli dnmek < l akrt ve aplama sesi" ldr< T *lr-ldrmak, frl frl

ilingir1 [Men xvii] ilinger kilit yapan ~ Fa *elngr & Fa eln demirden alet ve edevat, kaplarn demir aksam + OFa kr yapan " elenk, kr ilingir2 [LO xix] 'ilingir sofras' deyiminde ~ Fa elngr len veren & Fa eln len, Moollarda byk trensel yemek + Fa kr yapan " len, kr clz [LO xix] zayf, elimsiz, narin zayf, veremli < Erm clel ar zayflamak, veremli olmak clk <onom ~ Erm cladz ar

[Men xvii] cvk amuru ifade eden bir szck

EKKENLLER: onom clk : clk, cvk, cvcillop <onom [ xx/c] przsz ve yumuak (cilt), kaymak gibi, kaygan

cilt [Kp xiv] cild a. a. = br geled a. a. = Akad gildu a. a.)

~ Ar cild [#cld msd.] deri (= Aram gelsd

cilve [A xiv] cila, yze srlen boya ~ Ar cilwat [#clw msd.] 1. yzn ama, gelinin duvan aarak yzn damada gstermesi, 2. yze srlen parlatc < Ar cal parlatt, aydnlatt, ortaya kard" cila

im

[Uy viii+] im yakt olarak kullanlan kuru yosun; [ xi] ayrk otu

im[mek

<T

[Kp xiv] m- suda ykanmak

(= Mo cmu- suya dalmak)

* nisyal - etkisiyle sesli incelmesi grlr. Moolca biim Trke *ym- veya *yn-edeeri olup, yunfiiliyle muhtemel bir ilikiyi dndrr. cim1 [Kp xiv] ~ Ar cim Arap alfabesinin beinci harfi, >c; ~ Aram glmel Arami/brani alfabesinin nc harfi, Dd2; = Aram gamsl deve (= Fen gml deve, Fenike alfabesinin nc harfi) * EYun gmma (Yunan alfabesinin nc harfi) Fenikece veya baka bir Kuzeybat Sami alfabesinden alnmtr. cim2 salonu " jimnazyum [ xx/c] spor salonu ~ ng gym < ng gymnasium spor ~ Ar cimc [#cmc msd.] cinsel

cima [rad, KGunya xiv] birleme < Ar camaca bir araya getirdi" cem ma [LO xix]

~ t cima kaln ip, halat

cmbz [TS xvi] cinbi kl yolma aleti; [Ev, Men xvii] cinbistra/cmbstra kerpeten veya kl yolma aleti ~ Yun tsimpdi/tsimpstra kk maa, cmbz < Yun tsimp imdiklemek, (pire) srmak, (sinek) sokmak cimcime bir nevi kk karpuz imdik imen T alan " im <T [Men xvii] cmcme 1. kafatas, 2. tahta kse; [LO xix] ~ Ar cumcumat [#cmcm onom.] kafatas, tahta kse [Men xvii] < T md-/imdi-/imdir- [xiv Kp, TS] imdiklemek

[Uy viii+] imen ; [Veled xiv] men ; [Gl xv] emen T m ayr, otla kapl

* Fa aman (a.a.) Trkeden alntdr. Modern Trke biimin Farsadan geri-alnt olmas muhtemeldir. imento [ 188+] ~ t cimento duvarc harc ~ Lat caementum 1. krk ta, mcr, 2. ta duvarn i blmne doldurulan krk ta ve kire karm < Lat caedere, caes- kesmek, krmak, bak veya keski vurmak " +sid cimnastik " jimnastik [ xiii] soysuz, sefil; [Kan xvi] cmert olmayan ~ Fa

cimri cimri soysuz, sefil, dilenci

in [ xiv] ~ Fa m Asya'da bir lke ~ Sogd n [MS 1. yy] a.a. ~ in ts'in in lkesini ilk kez birletiren imparatorluk hanedannn ad (M iii) * T Taba/Tava terimi 11. yy sonuna dek kullanlmtr. Sans na biimi Sogdca veya Toharca zerinden M 2. yy'da alnmtr. Bat dillerine 16. yy'da Hinteden aktarlmtr. n, ngr cin1 onom [DK xiv] nlamak yksek rezonansl hafif darbe sesi " an

[Yus xiv] insanlarda delilie neden olan grnmez varlk - Ar cinn [#cnn] bir tr grnmez varlk < Ar canna [msd. cunn] gizledi, saklad, rtt (= Aram gensy cin, grnmez varlk < Aram #gny gizleme, saklama = Aram #gnn koruma, itle evirme, kapatma ) * Cin arpmas insan gznn fldr fldr dnmesine neden olaca iin, hiperaktif veya ok zeki kiiler de cine benzetilir. cin2 [Bah 1924] ~ ng gin ard meyvesiyle tatlandrlm

alkoll iki ~ Hol genever ard, cin ~ Lat iuniperus ard ~ HAvr *yoi-ni- ard inakop nar a.a. in 'un a.a. [LO xix] [Men xvii] ~ Yun tsinokpos lferin k

~ Fa anr/anl nar aac ~ OFa inr

cinas ~ Ar cinas [#cns msd.] bir cinsten olma, e sesli kelimelere dayanan sz oyunu, telmih, pun < Ar cins " cins cinayet [rad, KGunya xiv] ~ Ar cinyat [#cny2 msd.] su, zellikle slam hukukunda kabahatten daha ar olan su, lm cezas gerektiren su ~ Aram guny [#gny] su, gnah, kefaret gerektiren eylem ~? OFa winh a.a. " gnah * Trkede 20. yy balarna dek "her trl su, zellikle ar su" anlamnda kullanlrken 1927 tarihli Trk Ceza Kanununda sadece adam ldrme sular iin kullanlmtr. Ar can2 (kefaret gerektiren bir su iledi) fiili muhtemelen isimden tremedir. Canl (meyve veya rn toplad) filiyle anlam ba kurulamaz. inilya [LO 1876] inille ~ sp chinchilla Gney Amerika'ya zg, krk makbul bir kemirgen < sp chinche tahtakurusu * Pis kokusundan tr. ngar [LG188+] grlt, kavga (argo) tsngra kavga, grlt ) ~? t zingaro ingene ~ Yun tsingna " ingene (~ Yun

ingene [PiriR xvi] ingen; [Barkan xvi] ingne ~ Yun tsingnos/tsingna [f.] Anadolu'da Romanlara verilen ad ~? T an [passim xiv-xvii] avare, berdu, sefil < T a [Or viii] fakir, yoksul

* Trke szcn biim bakmndan Rumcadan alnd muhakkaktr. Buna karlk Rumca biimin kkeni ak deildir ve Trke an < a szcnden aktarlma olasl dlanamaz. Rumca szck bugnk anlamyla ilk 1378'de kaydedilmitir. cingl mzii < ngrak [onom.] " n <onom [<1987] ~ngjingletekerleme, basit ark, reklam

[Arg xvi] nrak kk an, zil [KpGul xiv] in ii anak [LOxix]

< T nra-Zmgrda-

ini porseleni < z n " in

~ Fa im 1. in ii, 2. in ~ t zinco tutya madeni~E Alm

inko 1 zinko 1. zpkn, diken, atal dii, 2. a.a.

* Almanca ad metalin dikenler eklinde kristalleme zelliine iaret eder. ng zinc (a.a.) Almancadan alnmtr. inko2 doldurunca kazanlan avantaj [SaitFaik 1950] tombalada bir satrdaki be sayy ~ t cinque be ~ Lat quinque, quint- a.a. " kental ~ Ar cinnat [#cnn msd.] bilin rtnmesi,

cinnet [Men xvii] delilik < Ar canna gizledi, rtt " cin1

cins [CodC xiii] ~ Ar cins [#cns] tr, rk, soy, Aristoteles mantnda bir kavram ~ Aram genss a.a. ~ EYun gnos a.a. " genetik cinsel YT [CepK1935] < Ar cins "cins

* -el eki Fr sexuel szcnn etkisini gsterir. Arapa kkenli cins szcnden "z Trke" kelime tretilmesi ilgi ekicidir. ip entegre devre " cips [ 199+] ~ ng chip yonga, kymk, mikroelektronik

cip/jip [TDK 1955] cip ~ ng jeep II. Dnya Savanda kullanlan bir askeri ara tr, arazi arac < ng gp "genel kullanm arac" deyiminin ilk harflerinden oluturulan ksaltma < ng general purpose vehicle ipil <T [TS xiv] epel/ipil kirli, pis (sfat), pislik (isim) ap-/p- almak, arpmak, alacal veya kirli hale getirmek " arp< T *apal/* pl < T

plak <onom [TS xiv] cavlak/cblak/cbldak/cblak giysisiz veya klsz/sasz cb/cbl [onom.] plak cilt sesi" cb * Trkiye Trkesine zg bir trevdir. Telaffuzdaki istikrarszlk onomatope yapsndan ileri gelir.

< T

cips/ips ng chip yonga

[ xx/b]

~ ng potato chips patates yongas, ips <

ipura ~ Yun tsipora ipura bal, coryphaena hippurus ~ EYun (h)ppouros "at kuyruklu", a.a. & EYun (h)ppos at + EYun our kuyruk " hip(o)+2 cr, crl onom [CodC xiii] rlak crcr bcei; [Kp xiv] rlak akan suyun sesi; [TS xv] crlda- kt zerinde kalem sesi < T car grltl konuma veya tme sesi" car ra [CodC xiii] rak mum, kandil; [A, DK xiv] ira/era lamba, meale; [Men ] ira ate yakmaya yarayan reineli tahta paras ~ Fa ar/ir/ir% kandil, lamba, mum fitili ~ OFa irg rak [TS xv] er etmek (tarikat ve loncada) inisiye etmek, meratibin ilk basamanda grevlendirmek; [Men xvii] er/ir hizmeti, uak - Fa ar/ir kandil, meale " ra ciranta [ xix] ~ t girante 1. dndren, eviren, 2. senedin arkasn imzalayan kii < t girare dndrmek, evirmek " ciro rr 1 urur r r 2 rpma sesi [Ev xvii] uurya bir balk tr; [ARasim 1897-99] ~ ? <o no m [L O xi x] p am uk a tm a ma ki na s < r r gcrdama sesi,

iri [Kp xiv] iri/iri ~ Fa sir zambakgillerden bir bitki, asphodelus; bu bitkinin kknden elde edilen hamura benzer tutkal Fa sirtan hamur yourmak ~ OFa sritan a.a. (= Ave srae- a.a.) * Kar. Erm re (a.a.). Trke ve Ermenice biimler regresif disimilasyon rn mdr, yoksa Farsa yazl biim analojik bir dzeltme midir? cirit [passim xvi] cird srk, srklarla oynanan bir oyun ~ Ar card [#crd sf.] kabuu soyulmu hurma dal, srk < Ar carada [msd. card] soydu, kabuunu syrd * Anlam evrimi iin kar. T syrmak > srk. Ses deiimi inisyal c- etkisiyle aklanabilir. irkef [KGunya xiv] irkb Fa irk pislik + Fa b su " irkin, ab irkin Fa irk pislik, irin [CodC xiii] ~ Fa irk b pislik suyu, lam &

~ Fa irkin 1. pis, kirli, 2. gzel olmayan <

cirm [Men xvii] ~ Ar cirm [#crm msd.] csse, hacim, gvde (= br gerem kemik = Aram garsm a.a.)" crm

ciro [ 186+] ~ t giro 1. dn, dng, 2. ticarette ciro - OLat gyrus a.a. ~ EYun gyros dn, dng, tekerlek iroz [LO xix] ~ Yun tsyros kurutulmu uskumru bal

* EYun ksers (kuru) szcnden tretilmesi ses bakmndan mmkn gzkmemektedir. rp[mak <T [ xiv] 1. kesmek, 2. hafife arpmak; [DK xv] rpnd < T arp- " arp-

* Yansmal bir sesin zayf derecesini belirten a > dnmyle. rp <T [CodC xiii] al rp kuru aa, tala; [BK 1799] rp yap ustalarnn kulland rpma ipi < T rpmak " rp* almak rpmak ikilemesiyle anlam ilikisi mulaktr. crt cart i onom oc [LO ] crtlak tiz sesle kendini ven; [TDK 1955] crt tiz ve irkin ses [ xi] i ocuklarn idrar etmesi iin sylenen bir sz "

cs

onom = cz " cz <T

kk ocuklara atee yaklamamalar iin sylenen sz

ise[mek " i1

[Kp xiv] ise-/isele- hafife yamur yamak < T i nem, yalk

cisim/cism[A, KpGul xiv] cism ~ Ar cism [#csm msd.] beden, fiziksel varlk, byklk = Aram gism [#gm] insan bedeni, gvde it atT [ viii] t kam veya dikenden yaplm ayra onom [LO ] hafif vurma veya krlma sesi [ML xx/c] " at T at- katmak, dikmek "

t, tr ita

~ ng cheetah kedigillerden bir yrtc

hayvan ~ Hind ct a.a. < Sans itrakyah alacagvde, a.a. ta iti ^7 [DK xv] cda [LO xix] ~ Mo cda sng, karg, mzrak < T it- [xix LO] elde amar ovalamak

itlembik <T [Kp xiv] atlawuk/etlewk/etleyik fstk, fndk, kabuklu yemi; [TS xvi xvi] tlamk/tlayk/atlau yaban sakz aacnn yemii, terebinthus; [Ev xvii] itlemik < T t [onom.] " at nisyal - etkisiyle sesli incelemesi tipiktir.

civa1 [Kp, T S xiv] jive ~ Fa jwa/cwa sv metal, civa OFa jvag/cvag 1. canl, 2. civa ~ EFa jva- canl olmak " zinde * Anlam ilikisi iin kar. Lat argentum vivum (canl gm = civa), ng quicksilver (a.a.) < quick (canl). civa2 iklim koullar < Ar caww hava civan hava civa deyiminde ~ Ar ciw' [#cww o.] havalar,

[Yus xiv] cvan gen, yiit; [KT ] cvan vulg. civan - Fa cawn/cuwn gen, delikanl ~ OFa yawn/yuwn a.a. (= Ave yavan- gen ) ~ HAvr *yuwen- a.a. < HAvr *yeu- gen olma, canllk * Ayn kkten Lat iuvenis, Fr jeun, ng young, Alm jung (gen). civanmert [Mercimek xv] ; [Men xvii] cvn merd cuwn mard delikanl, cmert kimse " civan, mert civar ~ Fa

[Men xvii] civr/cvr yaknlk, komuluk; [LO ] etraf, dolay - Ar ciwr/cuwr [#cwr III msd.] mcavir olma, komuluk < Ar cawara [msd. cawr] komu idi ~ Ven ciavta [k.] kk anahtar, a.a. <

civata [LF xviii] Ven cive [t chiave] anahtar ~ Lat clavis a.a. " kilit

civciv <onom [TS xiv] cje ku yavrusu; [TS xv] cck tavuk yavrusu; [Men xvii] civciv/ iviv sere kuu; [LO ] henz km ku yavrusu < civ/civil ku sesi" cvl * Farsa ile etkileimin yn ve nitelii mulaktr. Kar. Fa cuje/cuce (yavru, zellikle ku yavrusu, pili). Ayrca bak. cce. civelek [Kan xvi] toprak sahibi olmayan kimse (Gneydou az); [Ev xvii] ecinsellie yatkn delikanl ~ Fa cuwnak [k.] olanck < Fa cuwn olan, delikanl" civan ivi T [Ka xi] ij ivi; [Kp xiv] uwu sivri ulu alet, biz, t < T *w

* Ayn kkten z- < *wz- (sivri bir ula kertmek). nisyal - etkisiyle w > j dnmnn Kagarl'da birka rnei mevcuttur. cv[mak < T cvk sulu, bulak " cvk cvk = T clk [xvii] a.a. " clk L > v dnm ses bakmndan ilgi ekicidir. Belki svk/svamak etkisiyle. [AL 192+] cvmak sulanmak, bulamak (argo)

[ARasim 1897-99] sulu ve bulak (yumurta, amur, kii)

cvl onom [TS xv] civildi ksk sesle sylenme; [Men xvii] ivildemek/ivilt fsldamak, ksk sesle sylemek; [LO xix] civirdemek/civildemek/ cvldamak ufak kularn topluca kard ses < ivit T? edilen mavi boya iy ciyak onom [Uy viii+] wit Hindistan kkenli indigofera tinctoria bitkisinden elde

" ii [Alus 1933] cyak cyak barma sesi iyan T

[ xi] a5an akrep veya iyan; [O xi] ayan cz, czr izme sesi onom < " caz2 [TS xvi] czld kebap sesi; [LO ] czlamak/czrdamak tavada kzarma sesi, cam

iz[mek T [Uy viii+] z-/iz- sivri bir ula entmek veya kazmak, izgi izmek *w ivi, sivri ulu alet" ivi * Kar. Mo cru- (a.a.). nisyal - etkisiyle sesli incelmesi grlr. izburger [198+] ~ ng cheeseburger peynirli hamburger & ng cheese peynir + ng hamburger " hamburger izelge YT [CepK 1935] liste, cetvel < T iz-" iz-

< T

* Trkede mevcut olmayan -elge eki, Moolca fiil ad yapan -lge ekinden esinlenmi olmaldr. Kar. Tuva lelge (blme ilemi) < Mo. izgi T <T [Uy viii+] z < T z- (= Mo crug izgi, resim ) " iz< T

iziktir[mek iz- " iz-

[LO xix] czktr- hzl ve kararsz bir ekilde yazmak veya izmek

* -itir- ekiyle e ilevli olan -iktir- biimi muhtemelen dissimilasyon rndr. czlam [LG 188+] czlam ekmek lmek (argo); [OC Kaygl 1938] czdam/czlam kama, svma (argo) ~ ? izme <T [Kan xv] uzun konlu ayakkab; [BK xviii] izme tabir olunan ayakkab... ki ran Trkisinde ekme derler T iz- " iz* Semantik evrimi ak deildir. cizvit [185+] ~ t gesuita Katolik kilisesi bnyesinde 16. yy'da kurulan bir cemiyet, bu cemiyetin mensubu / Fr jesuite "sa'c", a.a. < z Ges/Jsus sa

cizye [ xiv] ~ Ar cizyat [#czy msd.] hara, slam hukukunda gayrmslim halktan alnan vergi ~ Aram gazt bir tr vergi < Aram #gzy deme " ceza * Arapa szck Ar #czy (ceza, tazmin etme) kknden tretilemez. oban [A, DK xiv] ~ Fa bn/ubn/ubn/iwn davar gden ~ OFa ubn 1. oban, 2. reis, nc, ky yneticisi (=? Ave *fupn mal-gden)" +ban ocuk <oc [Ka xi] ocuk domuz yavrusu, her eyin k; [CodC xiii] ocuk/oka domuz yavrusu; [a xv+] uak cce; [a xv+] oa domuz yavrusu < "kk * ocuk dilinden alnm ekspresif bir deyimdir. Kar. ET amuk (kk parmak), pk/puk (sere kuu). Ayrca cck, cck, kck. oal[mak <T [M xiv] oal< T ok " ok en/ven T?

[Mh, Kp xiii] oan/uan ven bitkisi, saponaria

corafya ~ Ar curafiya "tarif-i arz ilmi" ~ E Yun geografa yeryznn tasviri, haritaclk, corafya " je(o)+, +grafi ok T [Ka xi] k kalabalk, grlt, kaynama (isim); [DK, M xiv] o%/o/ok kalabalk, sayca ok (sfat) < T *owk < T *a-/*aw- barmak, armak, grlt etmek " ar* Kar. T o (mnakaa - xi), ola- (barmak, armak - xi), o%- (mek - xi), orama (fokurdama, kaynama -xi). Sfat olarak 14. yy'dan sonra kop (miktarca ok) szcnn yerini almtr. k[mek *o- a. a. T [Ka xi] ok-/k- dibe inmek, oturmak; [passim xiv-xv] ok< T */

* Nihai kk ok- olup, inisyal - etkisiyle sesli incelmesi grlr. -k- pekitirme ekidir. Ayn kkten *n- > m(dibe kmek), p (tortu), belki r- (tortulamak). kelek <T [Kenz xviii] st phtsndan yaplan peynir < T k-" k-

kertme <T kaldrlan a (halk) l olak T izi olan

[TDK 1955] deniz dibine indirilerek balk geldiinde drt kesinden ekerek < T kert- indirmek " k[T S xvi] ~ Mo l bozkr, tarm yaplmayan yer

[Uy viii+] oluk sakat; [T S xv-xvi] alk bir organ kesik veya kopuk, bedeninde yara < T al- vurmak, kesmek, koparmak " al-

olpa + Fa p ayak, bacak " pa oluk T

[LO xix] [Uy viii+] oluk sakat

~ Fa ulpa sakar, beceriksiz & Fa ul eri " olak

m[mek T [Uy, Ka viii+] om-/m- batmak, dibe inmek < T *orj-/*rj< T *o- inmek " k* k- fiilinin varyant biimi olarak kabul edilmelidir. Final -m- sesi ieren Trke fiil kknden biridir (dierleri em- ve gm-). omak T? [Ka xi] omak asa, grz, zellikle savata dmana vurup atndan devirmek iin kullanlan kaln ve uzun sopa ; [Kp xiv] omak/omuk/okmar ; [T S xiv] omak/okmar/omar (= Mo oqmaq eki, tokmak < Mo oq-akmak, vurmak, darbe indirmek ) omar me kepe T? [Ev xvii] oban kpei (Anadolu azlarnda) T okmar 1. iri bal topuz, lobut, 2. iri bal hayvan " omak [CodC xiii] mi ; [Kp xiv] me/m/mi tahta ~ Fa ama [k.] a. a. < Fa am tahta kadeh, kse, kepe <T [idr xiv] diz stne kmek < T m- "

* Kar. Krd emk (kepe). mel[mek m-

cmert [CodC xiii] cevmerd ~ Fa cawmard/cmard eli ak, cimri olmayan < Fa cawn mard gen adam, delikanl" civan, mert mez <T [LO xix] medresede talebenin hizmetisi < T m- " m-

* Muhtemelen "oturan, melen" anlamnda. Ancak -ez ekinin ilevi ak deildir. mlek T [ xi] rjek iinde yemek piirilen ta veya kilden kap; [Kan xv] lmek ; [Men xvii] lmek vulg. mlek conta [ xx/a] iki mekanik aksamn eklem yeri, eklem arasna konan yaltc tabaka ~ Ven zonta [t giunto ] eklem, kenet ~ Lat iuncta < Lat iungere, iunc-kenetlemek, birletirmek, birbirine balamak ~ HAvr *yeug- ift komak, iki eyi birletirmek " ift cop sopas p1 [Men xvii] ob/op denek, sopa; [ARasim 1897-99] cop zabta ~ Fa/OFa b/ob dal, sopa, denek T [xi]ptortu, kelti, telve <T*()-dibe inmek, kmek " k-

Kar. T kek, l, p, r, rnt (tortu - TS xiv-xvi).

p2 cop

[ xi] p ta, kebap ii

~ Fa/OFa ob dal, sopa " < T

opur [Ev, Men xvii] apar/opur iek bozuu, lekeli ap- arpmak, alacal hale getirmek " arp-

* a > o dnm muhtemelen bir *awp- veya *alp- ara biimine iaret eder. Kar. Mo our (alaca, benekli) = T akr/ar. orak alan [Kp, SN xiv] orak tuzlu ve verimsiz yer; [a xv] orak tuzlu ~ OFa rag/rag tuzla, tuz gl, tuz l < OFa r/r tuz ~ HAvr *s-ro-tuzlu, eki, ac" orba

* Ar urac (a.a.) Orta Farsadan alnmtr. [Kp xiv] cirb torba, kese; [Men xvii] crb ayak klf - Ar cirb/crb deri veya bez torba, yumuak deriden i ayak klf ~ Aram gurb/gsrb a.a. = Akad gurbu torba, klf, zarf * Erm kulba < EErm gulba (orap) Aramcadan alntdr. orba [Yus xiv] orb ; [T S xiv-xviii] orva ; [Arg xvi] orba - Fa rb a.a. & Fa r 1. tuz, tuzlu, 2. bulank, kark + Fa b yemek, a (~ OFa bg a.a.) [ xi] rek yuvarlak ekmek < T *ewrek yuvarlak, halka, kangal < T orap

rek T ewr-" evir-

reklen[mek <T [LO xix] kvrlp kangal haline gelmek < T rek/evrek halka, daire, kangal" rek orman " karman orman

co[mak [DK xv] ca gelmek kaynamak, galeyan etmek; [Men ] cmek ~ Fa cdan kaynamak, galeyan etmek, ajite olmak, (hayvan) azmak, kprmek < Fa c kaynama, kabarma, galeyan (= Ave yaoti- a.a. = Sans yn- a.a.) ~ HAvr *yeus-s- a.a. < HAvr *yeus- kaynamak, mayalanmak * Ayn kkten E Yun zeo (kaynamaki kabarmak), zyme (maya). Dil Devrimi srasnda yanllkla Trke sanlarak trevleri yaratlmtr. coku YT gelmek " coven [TDK 1944] teheyy,enthousiasme " en [LG188+] ssl, k gen (argo) ~ t giovino < Fa cdan comak, galeyana

covino gen adam ~ Lat iuvenis a.a. " jn

z[mek

[ xi] j- iplik gibi bir eyi ekip skmek, bir ba amak; [CodC xiii] z-

* Kagarl'daki jmek biimi ilgi ekicidir. Kar. izzelti YT [TDK 1974] kimyada analiz sonuu ortaya kan madde < T z-" z-

cbbe/cppe [DK, Gl xiv] ~ Ar cubbat 1. gz yuvas, kan altndaki kemik, 2. klahl ve kolsuz entari (= br gaboh ka ~ br #gbh yksek, knt ) " cephe EKKENLLER: Ar cubba : cbbe, jpon ubuk [Uy viii+] bk; [CodC xiii] buk denek, ta, ince dal < OFa ob dal, denek " cop ~ OFa obag

cce [TS xiv] cje yavru, zellikle tavuk yavrusu; [BK 1799] cce tavuk pilici; [KT ] pek ksa boylu insan vesaire ~ Fa cja/cca yavru, zellikle ku yavrusu, civciv * Kar. kk. cck civciv * Kar. kk, uha [DK xiv] uka/u%a ~ Fa %a bir tr ynl kuma [TS xv] civciv, ku yavrusu ~ Fa ccak [k.] yavru,

* Nihai kkeni belki bir Hint veya Dou Asya dilinden. chela Ar chil" cehalet k penis [Men xvii] ~ Ar cuhal' [#chl o.] cahiller <

[Ka xi] bek ocuk penisi; [Kp xiv] k erkeklik organ, ~ Fa bak [k.] kk denek, sopack < Fa b denek, sopa " cop

* Yuvarlak nlden sonra -b- erimesi ve - etkisiyle nl incelmesi tipiktir. cuk <onom cuk/cup dme sesi cukka <onom dz oturmas" cuk [ xix] cuk oturmak ak kemii oyununda kemiin dz dmesi <

[ xx/b] talihli olay, denk gelme (argo)

< T cuk ak kemiinin

ukur <T [Kp xiv] uur/ukur/ukur derin veya alak yer, knt, mezar oku- [xi, xv+ a] dibe inmek, kmek " k-

< T ok-/

ul

[dr xiv] ul; [Men ] cll vulg. ul

~ Ar cull [#cll]

atlar souktan korumak iin rtlen rt ulha ullan[mak 188+] hcum etmek (argo) ulluk T [Tuhf, KGunya xiv] ~ Fa culah

[CodC xiii] ulan- ulla sarnmak, rtnmek; [LG < T ul" ul [ xi] ulk eti yenen bir ku [Ne xv] ~ Ar culs [#cls msd.] oturma, zellikle

clus tahta oturma < Ar calasa oturdu

cuma [rad, KGunya xiv] toplanma gn, Cuma < Ar camaca toplad" cem cumba knts * talyanca szcn etimolojisi belirsizdir. cumbul/cumbur cmbr [cemaat onom [LO 187+]

~ Ar cumcat^ [#cmc msd.] ~ t gibbo knt, binalarda st kat

[LO ] cumbur/cumbul/cumbadak suya dme sesi < " cup " cumhur

* Belki cmb szcnn etkisiyle. cumburlop onom [LO ] umburlop ; [TDK 1955] cumburlop dme ve yuvarlanma sesi < cup/cumbur dme sesi" cup cmb [A xiv] cnbi hareket ~ Fa cunb oynama, oynama (< Fa cunbdan kmldamak, hareket etmek) ~ OFa cumbin hareket cumhur idaresi (rpublique karl) cumhuriyet < Ar cumhur " cumhur [Ferec xv] sradan halk; [Men ] 1. halk topluluu, 2. halk ~ Ar cumhur [#cmhr] halk topluluu, umum, herkes " cem [ 179+] halk idaresi (Fr rpublique karl)

* svire, ABD gibi lkelerin ynetim biimine nceleri cumhur ad verilirken, Fransz Devrimi yllarnda cumhuriyet szc yaygnlk kazand. Arapa masdar olan cumhur szcne masdar yapan -iyyet eki eklenmesi kural ddr. cmle [passim xiv] btn, tm (isim ve sfat) [#cml msd.] 1. bir eyin tm, btn, btnlk, tamlk, 2. gramerde nerme " cemal cmleten tmyle " cmle [Men xvii] ~ Ar cumlat

~ Ar cumlatan [zrf.] btn olarak,

nk

[passim xiv] n ki 1. ne zaman ki, 2. madem ki, 3. yle ki - Fa un ki aklama balac & Fa un byle, unun gibi + Fa ki ilgi edat ~ ng junta ihtilal komitesi

cunta [Hay 1959 195+] junta - sp junta 1. birlik, ittifak, 2. ihtilal komitesi ~ Lat iuncta [f.] " conta

* spanyolca szck spanya Bamszlk Sava (1808-1814) srasnda kurulan Devrimci Komiteler (juntas revolucionarias) nedeniyle siyasi anlam kazanm, 20. yzylda ise Latin Amerika'nn eitli lkelerinde kurulan askeri ve sivil devrim komiteleri iin kullanlmtr. cnp [rad, KGunya xiv] ~ Ar cunb/cunub [#cnb2 msd.]

cenabet olma, dinen kirli olma " cenabet cup cppe cura onom [T S xvii] [TDK 1955] cuk/cup suya dme sesi " cbbe ~ Fa cra/curra tanbura benzer mzik aleti < " cuk

curcuna xvii] crcne/curcuna yaygara, amata cret cesaret etti, risk ald

[TS xv] crcni kalasn oynatarak yaplan raks; [Ev ~ ? ~ Ar cur'at [#cr' msd.] cesaret < Ar caru'a

[Ferec xv]

crmmehut ~ Ar curmu-1-mahd grg tan olan su & Ar curm su + Ar mahd [mef.] ahit olunan " crm, ehadet r[mek <T [CodC xiii] yri-/ri- ; [Kp xiv] r-/r-T *wr- T b/p tortu, telve " p1 cruf [A xiv] curf ~ Ar curf/curf [#crf] akntyla srklenen ey, alvyon, maden posas < Ar carafa (su) srkledi, (sel) alp gtrd crm/crm[ xiv] crm ~ Ar curm [#crm msd.] su < Ar carama 1. eti kemiinden ayrd, kemik krd, 2. su iledi (= Aram garsm kemik ) nl eei durdurmak iin kullanlan nlem

* Eski kaynaklarda tesbit edilemedi. cu u huru [Ne xv] ~ Fa c u %ur kargaa, herkesin fke veya heyecanla birbirine girdii durum & Fa c galeyan + Fa xur haykr, yksek sesle bar " cocsse gvde, ceset = Aram gtt a. a. * Kar. ceset. [Men xvii] csset ~ Ar cu66at [#c66 msd.] beden,

uval

[DK xiv]

~ Fa cuwal kaba kumatan yaplm torba

uvaldz [CodC xiii] uvldz ~ Fa cuwl dz ul inesi & Fa cuwl ul + Fa dz diki inesi (< Fa duttan, dz- dikmek)" uval cz nite, kitap formas, fasikl czdan [ xiv] ~ Ar cuz' [#cz'] bir btnn kk paras, birim,

[Men xvii] kitap veya evrak antas, portfy - Fa cuz'dan cz kesesi, rulolar eklinde bir kitabn her bir rulosunu tamaya mahsus torba & Ar cuz' birim, unsur, kitap fasikl + Fa -dnl kap " cz, +dan1 czi cz [ xiv] ~ Ar cuz'I [#cz' nsb.] ok kk (miktar), az "

czzam/czam [TS* xv] c5m ~ Ar cu5m [#c5m msd.] czam hastal, lepra < Ar caSama [msd. ca5m] vcudun bir parasn kopard (= Aram #gdm vcuttan bir uzuv veya kemik koparma, kesme )

dadaizm [ xx/a] ~ Fr dadaisme modern sanatta bir akm # 1919 Hans Arp ve Tristan Tzara, Parisli sanatlar < Fr dada anlamsz bir szck dadan[mak tat" tat dada <oc T [ xi] tatan- tat almak, tadn beenmek; [Men xvii] dada-/dadan[D S ] erkek karde, aabey, delikanl (Erzurum az ve Azerice) < T

dad

[DK xiv]

~ Fa dadu halayk, dad

da[lamak [Kut xi] ~ Fa/OFa da kzgn demirle hayvanlara vurulan damga (= Ave da%a- yakmak) ~ HAvr *dhegh- a. a. * Farsaya Trkeden alndna ilikin Mahmud Kagari'nin gr yanltr. Kar. Sogd da- (yakmak). da daar T [Or viii] ta (= Mo ta a. a.)

[Uy viii+] taar torba; [Mh, dr xii] taarcuk

dadaa [Men xvii] ~ Ar dadaat [#dd msd.] 1. gdklama, gcklama, 2. anlalmaz ekilde konuma, 3. kargaa, tevi < Ar dadaa [onom.] gdklad, anlalmaz ekilde konutu vb. dal[mak <T [ xiv] tal-/dal< T *ta-

* Ayn kkten T tar-/tara- (datmak, samak), tar- (tohum samak). daha T [Uy viii+] tak/dak de, dahi (bala), daha (zarf) (bala), daha (zarf) EKKENLLER: T tak: daha, dahi1, de dahi1 dahi2 T [Or viii] tak ve (bala), daha (zarf) [Men xvii] " daha ~ T tak/dak de, dahi

~ Ar dhin [#dhy fa.] akll, kurnaz " deha ~ Ar da%l [#d%l

dahil1 /dahl[Kp xiv] da%l getiri, verim msd.] 1. girme, araya girme, 2. getiri, gelir, kazan, mahsul < Ar da%ala girdi dahil2 olan, i " dahil1 daim [Kp xiv] [A, Yus xiv]

~ Ar d% [#d%l fa.] giren, ieride ~ Ar dim [#dwm fa.] devam eden,

devaml < Ar dama devam etti" devam daima [Yus xiv] ~ Ar d'im [#dwm zrf.] devaml" daim

dair [Ali xvi] ~ Ar dir [#dwr fa.] (bir ey etrafnda) dnen, deveran eden < Ar dara dnd, deveran etti" devir daire [Ferec xv] halka; [Ali xvi] muhit, evre; [LO xix] ynetim mekn, bro, ofis; [KT xix] bir konak veya byk bina iinde birka odadan oluan mstakil birim, suit d'irat [#dwr fa. f.] dng, dn, ember, halka, teker < Ar dara dnd " devir dakik dikkatli olan [Gl xv] ; [TDK 1974] 1. ince (i), 2. zaman kullanmada ok ~ Ar daqq [#dqq sf.] ince, rafine, narin < Ar daqqa ufalad, inceltti" dikkat

~ Ar

* Gncel anlam dakika szcnden etkilenmi olup 1960lardan itibaren kaydedilmitir. dakika [KpGul xiv] incelik ~ Ar daqqat [#dqq sf. f.] 1. partikl, ince ayrnt, nans, 2. derecenin ve saatin altmta biri" dikkat * Kar. Akad daqqiqu (ok kk, ince). daktilo [Bah 1924] daktilograf ~ Fr dactylo < Fr dactylographe parmakla yazma aygt & EYun dktylos parmak + EYun grafe yaz" +graf dal[mak T xiv] dal- suya dalmak dal1 T [Uy, Ka viii+] tal- baylmak, bilinci kararmak, yorulmak ; [Kp [Uy viii+] tal aa dal

dal2

[Ev xvii] Tal yaln, plak

~?

dala[mak T [Uy viii+] tala- saldrmak, talan etmek, yamalamak; [DK xiv] dala- srmak; [a xv+] tala- saldrmak, srmak dalak T [Uy viii+] tal; [Ka xi] talak a. a. ~ Ar Dallat [#Dll msd.] yoldan kma, ~ ?

dalalet [Men xvii] sapma, azma < Ar Dalla sapt, yanl yola gitti dalavere * Alavere dalavere ikilemesinden ayrmtr.

[Cumh 1929]

dalga T? [Kp xiv] dala ; [a xv+] dala (= Mo dolya a. a. < Mo doldalgalanmak, sramak, fkrmak, rahat durmamak, kouturmak ) dalg dalkavuk <T + [a xv+] dalci su altna dalan kimse; [Men xvii] dal < T dal-" dal[Men xvii] sarksz klah giyen, mdahin " dal2, kavuk

daltonizm [ xx/b] ~ Fr daltonisme renk krl / ng daltonism a.a. < z John Dalton ngiliz fiziki (1766-1844) dalya 1 [KT xix] baz oyunlarda say kesik, entik < t tagliare kesmek ~ OLat taliare elik as yapmak, kesmek * ng tally (oyunda say) biimi talyancadan alnmtr. dalya2 [LO xix] ~ YLat dahlia bir ss iei # 1791 Antonio Jose Cavanilles, sp. botaniki < z Anders Dahl sveli botaniki ve Linnaeus'un rencisi (1751-1789) dalyan1 [Kan xv] balk alamak iin kurulan sabit a dzenei ~ t taglio

* Yun alieo (balk tutmak) fiilinden *alini biimi tesbit edilememitir. dalyan2 Italin talyan < Italia " italik [Ev xvii] bir tr uzun namlulu tfek

* Dalyan boylu deyiminde muhafaza edilen bu szcn dalyan1 (bir tr balk tutma dzenei) ile ilikisi kurulamaz. dam1 [Uy viii+] tam duvar; [T S xiii, CodC xiii] dam/tam ev, evin ats; [a xv+] tam evi ats olan ev = Sogd daman ev = Ave daman a.a. = Sans dam/dama a.a. ~ HAvr *dem- a.a.

* Tam olarak belirlenemeyen bir ran dilinden alnt olduu muhakkaktr. dam2 [ 188+] ~ Fr dame hanmefendi, bayan ~ Lat domina [f.] ev sahibesi < Lat domus ev ~ HAvr *domos a.a. < HAvr *dem- a.a. " dam1 dama [M582 187+] ~ t dama 1. hanmefendi, soylu kadn, 2. "kralie oyunu", dama ~ Fr dame hanmefendi" dam2 damacana [Kieffer-Bia1835] enli su iesi ~ Fr dame-jeanne a.a. / Prov damajana a.a. ~tdamigianabykve

* lk kez 16. yy sonlarnda kaydedilen Franszca szcn etimolojisi belirsizdir; Dame Jeanne ("bayan Jeanne") biiminin yaktrma olduu aktr. ng demijohn (a.a.) Franszcadan alnmtr. damak T [LO xix] azn dam [Uy viii+] tamak/tamak grtlak, boaz, geniz; [LL 1732] kk dil ve etraf; < T tam- damlamak " damla-

* Kar. Lat guttur (grtlak, geniz) < gutta (damla). Szcn orijinal anlam damak tad deyiminde korunmutur. "Azn dam" anlam dam szcnden kontaminasyon yoluyla olumu olmaldr. damar T [Uy viii+] tamar/tamr sinir veya damar ; [Ka xi] tamr/tamur Mo tamr beden gc, kas gc, damar) damask/damasko [LO xix] damasko ~ t damasco Suriye kkenli bir tr kuma, dmk / Fr damasque a.a. < z Damasco Dmk, am kenti damat [Ferec xv] dmd ~ Fa/OFa dmd gvey, damat ~ EFa *dmtar- dn sahibi (= Ave zmtar- a.a. = Sans cmtr a.a.) < HAvr *gems- dn, evlenmek " gamet damen [Ferec xv] ~ Fa daman etek (=

* Kar. tiz-i reftar olann payna damen dolar (hzl gidenin ayana etek dolar). damga T [Or viii] tama (= Mo tamaa(n) mhr, arma, amblem) ~ Ttamt- [viii+ Uy] damlatmak < T

damt[mak YT tam- damlamak " damla-

[CepK 1935] distile etmek

damzlk <T [ xv] yourt mayas; [Ev, Men xvii] dl alnacak hayvan < T tamuz-/damz- [viii+ Uy] damlatmak < T tam- damlamak " damla* Kar. damzur- (damlatmak ? xvii Men), damzurma (mhr mumu ? xvii Men), damla [Kp xiv] tamla a.a. < T tam- [xi] damlamak <T

damper [ xx/b] kamyonu < ng to dump [onom.] kabaca dkmek damping bir mal piyasaya srme " damper dan onom [ xx/b]

~ ng dumper dkc, kaldral yk ~ ng dumping dkme, fiyat ucuzlatarak

rezonansl darbe sesi

< T tak sert darbe sesi" tak2

* Rezonans belirten -n sesi etkisiyle inisyal t yumuamtr. Baz trevlerde d'li ve t'li biimler bir arada grlr; r. dandun/tantun, dangr dungur/tangr tungur. dana dandik T? [Kp xiv] tana bir yanda sr yavrusu [AL 192+] ince, nazik (argo); [ xx/b] uyduruk

dandini

<oc

[Ev xvii] oynama, raks; [LL 1732] ocuu dizinde oynatma

* Kar. Fr dandiner, ng dandle, t dondolare (ocuu dizinde oynatma). dangalak <onom [Men xvii] dangel/dngl ebleh, bi-endam kii, deyyus; [LO xix] dangalak dangl dungul konuan kimse, kaba adam < dangl [onom.] bo bir nesneye vurma sesi " dangl dangl/dangr onom bo kutu veya teneke sesi " dan

dan[mak T [Ka xi] tanu- karlkl konumak, sylemek; [ xiv] konumak, mavere etmek < T tanu- konumak, sz sylemek dank daniska eyin en iyisi * Kar. lepiska. danman YT [CepK 1935] mavir T dan-" dan-, +men2 <T [Tz xiv] sz, konuma (Azerbaycan'da) < T dan-" dan-

[Ev xvii] Almanya'dan gelen kaliteli krk; [ xix] bir < z Daniska Danzig/Gdansk, Baltk denizinde bir liman kenti

* Fa danimand (bilen, bilgili) szcnden esinlenmi olduu aktr. dans sallanmak, koumak [NKemal 1873] [ xx/b] ~ Fr danse a.a. < Ger *dintjan ~ Fr densit younluk ~ Lat densitas a.a. <

dansite Lat densus youn ~ HAvr *dens-2 a.a.

dantel/dantela [ARasim 1897-99] dantela [k.] ine oyas < Fr dent di ~ Lat dens, dent- a. a. " aldente

~Frdentelle

* Szck Franszcadan alnd halde erken rneklerde talyanca biim tercih edilmitir. dar1 [Uy viii+] tar geni olmayan, sk, bunaltc EKKENLLER: T dar : dar1, darl-

dar2 [ xiv] ~ Ar dar [#dwr] ev, konut, konak, yurt (= Aram dwr/dr konut, konaklama yeri = Akad dru gebe ve obanlarn konaklad yer, oba) < Ar dara dnd, doland" devir * Asl muhtemelen "etraf itle evrili yer" anlamnda. Kar. T ev =? evirdar3 [aac [Ferec xv] ~ Fa/OFa dar 1. aa, 2. armh, ha, idam aac (= Ave dru- aa = Sans dru a.a.) ~ HAvr *deru-2/doru- aa, zellikle mee aac * Ayn kkten EYun dry/dndron, ng tree (aa). dara [LO xix] kap pay ~ Ar TarH karma, atma " tarh darbe vurgu < Ar daraba vurdu " darp ~ t tara tartda brt arlktan karlan ~ Ar Darbat [#Drb msd.] vuru,

[A xiv] Darbet

darbmesel [Men xvii] ~ Fa Darb-i ma6al hikyenin bitirme cmlesi, kssadan hisse & Ar Darb vuru, vurgu, iirde beytin son aya + Ar ma6al masal, kssa " darp, mesel darbuka kk davul (Ms.) [TDK 1955] ~ Ar darabukka [onom.] bir tr

dar T [Uy viii+] tar ekin, her tr hububat, zellikle arpa ve buday; [Kp xiv] tar/tar/dar ekin, zellikle dar, panicum viliaceum < T tar- ekin ekmek, tohum samak " dal* Ayn kkten T tar- (datmak, yaymak, samak) = Mo tara-/tark?a- (dalmak, salmak). Anlam ilikisi iin kar. EYun sprma/spor (tohum) < speir (samak, datmak), diaspor (dalma); Ar Sarrat (tohum) < 5arra (samak). Ayrca kar. ET tarm (nehrin dallara ayrld yer, delta). darl[mak T [Uy viii+] tark- ii sklmak, mteessir olmak, bunalmak; [ xi] tarlana.a.; [Men xvii] darla-/darl- kzmak, ksmek < T tar/dar " dar1

darma dan ikil [Kp xiv] dardaan ; [Mercimek xv] dardaan ; [Ne xv] dardaan tamamen dalm < T tr- [viii+ Uy, xi] datmak, samak < T *ta-dalmak " daldarp [Kut, A xi] Darb arpma, para basma < Ar Daraba vurdu ~ Ar Darb [#Drb msd.] vurma,

darphane + [Selaniki xvi] ; [Men xvii] zarbhane/darabhane para basma yeri arpma, vurma, para basma + Fa %na ev " darp, hane darlflfl [Men xvii] dr-i flfl ~ Ar dru-al-fulful biber aac ~ Fa dr-i pilpil & Fa dar aa + Fa pilpil biber ~ Sans pippal meyvecik, biber " dar3, el3, biber data [ xx/c] ~ ng data veri ~ Lat data [n. o.] verilmi eyler < Lat datus verilmi < Lat dare, dat- vermek ~ HAvr *ds- < HAvr *d- a.a. * Ayn kkten Lat donum (hediye), E Yun didomi, do-, Fa dadan, Erm da-, Rus daty (vermek), dativ dassla & Ar d hastalk + Ar Silat sla " sla dava tez, mahkemeye arma " davet davar [Kut, Yun xi] [DTC 1943] ~ Ar du-S-Silat sla hastal, sla hasreti

& Ar Darb

~ Ar dacw' [#dcw msd.] iddia, hukuki

T [Uy viii+] tapar mal, mlk, servet, bykba hayvan < T taP-/tap-2 bulmak, elde etmek

* Erm tavar (a.a.) szc 5. yy'dan itibaren kaydedilmitir. ki dil arasndaki ilikinin mahiyeti ak deildir. Mo tavar ve Rus tovar/tovar (mal, servet) biimleri Trkeden alntdr. davet < Ar dacawa ard [A xiv] ~ Ar dacwat^ [#dcw msd.] arma, ar

davlumbaz [TS xiv] davulbz/davlunbz ata giydirilen gs zrh; [DK xiv] davul; [ xix] yandan arkl gemilerde pervaneyi rten yarm daire eklinde kapak < T davul" davul * -baz ekinin anlam ak deildir. davran 1[mak T [Uy viii+] taPran- acele etmek, hzl hareket etmek; [Men xvii] canlanmak, (bir hastalktan sonra) ayaa kalkmak; [KT xix] ayaa sramak, hamle etmek, teebbs etmek < T taPra- [viii+ Uy] hzl ve aceleci olmak T *taP-hareket etmek? kmldamak? Kar. T taw/tawu (kmldanma - xi), tawan (tavan).

davran2[mak < Ar Tawr tavr " tavr

[LO xix] bir tarzda hareket etmek, tavr almak

* Trke kkenli olan davran-1 fiili ile anlam bakmndan ilgisi kurulamaz. Dil Devrimi dneminde bu husus gz nne alnmadan trevlerin yaplmas dikkatsizlik eseridir. davudi [Kp xiv] ~ Ar dwd [nsb.] Davut peygamberin sesi gibi gr ve kaln ses < z Dwd Davut, Kur'anda peygamber olarak zikredilen Yahudi kral (M 11. yy) ~ br dwld sevilen, Davut < br #dwd sevme * br Dawid adnn Arapa karl wadud (Vedut) veya wadad (Vedat)'dr. davul [Ka xi] tavl; [passim. xiii-xix xiii] Tabl davul, zellikle sava davulu ~ OFa *tabil a. a. ~ Ar Tabl

* Fa tabal ???, Ar Tabl ???, Erm davi biimleri Orta Farsa kkenlidir. Arapadan Bat dillerine aktarlmtr; kar. sp atabal, ttaballo, EFr tabour (a.a.). daya[mak T [Ka xi] taya- destek aac koymak, diremek

dayak T [Uy viii+] tayak direk, destek, denek; [Men xvii] dayak denek, sopa taya- dayamak " dayadayanak YT [CepK 1935] mesnet < T dayan-" daya< T dayan-" daya-dayanma

< T

YT

[CepK 1935] tesant day dazlak de T T

[Uy viii+] taay annenin erkek kardei, day; [Kp xiv] tay/tay; [DK xiv] day <T [Kp xiv] Tazluk ; [Mercimek xv] Tazlak " dahi1 < T taz [viii+ Uy] kel

[Uy viii+] tak bala; [Kp xiv] de/da [ xx/b] [ xx/b]

de fakto (edat) + Lat factum fiil, edim " faktr de jure (edat) + Lat ius, iur- kanun, hukuk " jri

~ Lat de facto fiilen & Lat de -den, ile ~ Lat de iure hukuken & Lat de -den, ile

de+ ~ Lat de bir eyden ayrlma veya uzaklama, eksilme, yksek bir yerden aa inme, gitme, kaybolma, sona erme bildiren edat ve fiil neki * Franszcada de-, d- ve (seslilerden nce) ds- biimleri grlr. Modern trevlerde daha ok "olumsuzluk" anlam ar basmtr. r: bloke/debloke, arj/dearj, avantaj/dezavantaj. EKKENLLER:

Lat de-: debi, debloke, debriyaj, dedksiyon, defans, defi, defile, deflasyon, defo, deforme, defrost, degaj, degrade, degstasyon, dejenere, dekadan, dekafeine, deklanr, deklare, dekoder, dekolte, dekont, dekupe, dekuple, delege, demarke, demar, demode, d de[mek debdebe T [Orviii]t-a.a.

[Men xvii] davul grlts; [LO xix] hamet, saltanat - Ar dabdabat [#dbdb msd.] 1. ksa admlarla ve ayan vurarak yrme, 2. at nal sesi, 3. davul sesi < Ar dabdaba [onom.] * Farsa ve Trkede "maiyetiyle yryen hkmdarn grlts" anlamnda kullanlmtr. debelen[mek <T [Kp xiv] saa sola yuvarlanmak < T tep-" tep-

* Srekli ve zayf eylem bildiren -ele- ekiyle. debi [ xx/b] ~ Fr dbit 1. dilimleme, perakende satma, azar azar verme, 2. belli bir srede akan sv hacmi < Fr dbiter tomruu kereste haline getirmek, perakende satmak & Fr de+ Frk *bitte tomruk " de+ debloke [etm Fr bloquer tkamak " de+, bloke debelen[mek <T [ xx/b] ~ Fr dbloquer tkanm bir eyi amak <

[Kp xiv] saa sola yuvarlanmak

< T tep-" tep-

* Srekli ve zayf eylem bildiren -ele- ekiyle. debi [ xx/b] ~ Fr dbit 1. dilimleme, perakende satma, azar azar verme, 2. belli bir srede akan sv hacmi < Fr dbiter tomruu kereste haline getirmek, perakende satmak & Fr de+ Frk *bitte tomruk " de+ debloke [etm Fr bloquer tkamak " de+, bloke [ xx/b] ~ Fr dbloquer tkanm bir eyi amak <

debriyaj [ xx/b] ~ Fr dbrayage makine milini dililerden ayrma, dekuple etme, debriyaj & Fr de- ayrma edat + Fr braie mil, deirmen mili" de+ deccal [ xiv] ~ Ar daccl [#dcl im.] Kuran'a gre kyametten nce yeryzne gelecek olan sahte peygamber ~ Aram daggal kandrc, sahteci < Aram #dgl kandrma, grnme (= Akad daglu bakma, grme ) dede oc [O xi] baba; [DK xiv] bykbaba, yal kii

dedksiyon [ xx/b] ~ Fr dduction karsama, tmdengelim ~ Lat deductio a. a. < Lat deducere, deduct- sevketmek, -den gtrmek, sonu kartmak & Lat de- bir eyden + Lat ducere, duct- sevketmek " de+, dk

def1 [A xiv] defc itme, tepme, dar karma [#dfc msd.] tepme, geri evirme, geri verme, deme < Ar dafaca itti, tepti, geri evirdi

~ Ar dafc

def2/tef [ xiv] ~ Ar/Fa daf/daff tek yzl davul, def, alpara ~ Aram dapp tabla, tepsi ~ Akad dappu a.a. ~ Sumer defa bir kerede deme " def1 [Ferec xv] ~ Ar dafcat^ [#dfc msd.] 1. iti, darbe, 2.

* Kelimenin Trkedeki anlam evrimi iin kar. Fr dans un coup (bir vuruta, bir defada). defaat dafcat^ " defa [Ali xvi] ~ Ar dafct [#dfc o.] defalar < Ar

defans [ xx/b] ~ Fr dfense savunma < Lat defendere, defenssaldry pskrtmek, savunmak & Lat de- uzaa + Lat fendere, fens- tepmek, tepelemek ~ HAvr *gwhen-do < HAvr *gwhen- a.a. " de+ * Ayn kkten Ger *gund- (sava). defaten [Ali xvi] demede < Ar dafcat^ itme, darbe, deme " defa ~ Ar dafcatan [zrf.] bir defada, bir

defi [ xx/c] ~ Fr dfi meydan okuma < Fr dfier meydan okumak, kendine gvenip ortaya kmak ~ Lat defidere a. a. < Lat fdere gvenmek ~ HAvr *bheidh- a. a. " de+, federasyon defihacet giderme + Ar Hcat ihtiya " def1, hacet ihtiya giderme & Ar dafc defetme,

defile [TDK 1955] moda geit resmi ~ Fr dfil her eit geit resmi < Fr dfiler tek sra halinde gemek & Lat de- + Lat filare tek sra halinde dizilmek < Lat fila iplik, dizi" de+, filament defin/defndafana gmd EKKENLLER: Ar #dfn : defin, define define ey, gm " defin [Ferec xv] ~ Ar dafnat [#dfn sf. f.] gml [Env xiv] ~ Ar dafn [#dfn msd.] gmme < Ar

deflasyon [TDK 1955] ~Frdflation imi olan para arznn daraltlmas ~ ng deflation (imi bir ey) inme, havas kama, a.a. < ng deflate (imi bir ey) snmek, sndrmek & Lat de- eksilme ve inme edat + Lat flare, flat-flemek, iirmek ~ HAvr *bhle- flemek " de+ defne laurus nobilis [M xiv] defni ~ Yun/EYun dafne defne bitkisi,

* Aram dapna (a.a.) biimi muhtemelen Yunancadan alnmtr. Nihai kkeni muhtemelen bir Anadolu veya Akdeniz dilidir. defo [xx/a] ~ Fr dfaut hata, kusur~Lat defectus a.a. < Lat deficere, defect- bozmak, eksik ve kusurlu yapmak & Lat de- + Lat facere, fact- yapmak " de+, faktr * Kar. ng defect (defo, kusur). deforme [etm deforme etmek ~ Lat deformare " de+, form defrost buzlanma, don " de+, antifriz [ xx/c] [ xx/a] ~ Fr dformer biimini bozmak,

~ ng defrost buz zmek < ng frost

* Latince olmayan bir kke de- nekinin getirilmesi kurald dr. defter [Yusxiv] ~ Ar daftar yaz tableti~Aram dipter a.a. - EYun difthra 1. tabaklanm deri, 2. yaz tableti olarak kullanlan kesilip perdahlanm deri tabakas * ET tepter (a.a. - Uyg) Aramca veya Orta Farsadan erken bir alnt olarak deerlendirilmelidir. defterdar maliyeci < Ar daftar " defter, +dar [Ali xvi] ~ Fa daftardr defter emini, ba

de[mek T [Or viii] teg- ulamak, erimek, bitimek, bitiik olmak, ayn hizada olmak; [ xi] denk olmak, bedel olmak, eit olmak * Ayn kkten T tek/teg (kadar, gibi, e), terj (denk, eitlik), terje- (kyaslamak, ltrmek). degaj [ xx/b] degajman ~ Fr dgagement rehin verilen eyi geri alma, bal bir eyi zme, kurtarma, salma < Fr dgager rehin zmek & Fr de- + Fr gage rehin " de+, angaje deer deil T T [Ka xi] tegir paha, kymet < T te- eit olmak, bedel olmak " de-

[O xi] degl olumsuzluk bildiren szck; [a xv] del a.a.

dein

[Ka xi] tegin kadar, gibi (edat) YT

< T tek eit, denk " dek

dein[mek

[TDK 1955] dein- bir konuya temas etmek < T de-" de-

deirmen T [Uy viii+] tgirmen deirmen, deirmen ta < T *teiren dnen ey < T teir-/tewir- dndrmek, evirmek " devir* -men eki byk olaslkla -en ekinin dissimile biimidir. deirmi T [Uy viii+] tgirmi halka, evre; [ xi] tirme daire eklinde olan ey, deirmen ta, yuvarlak para < T teir-/tewir-" deirmen dei[mek T [Uy viii+] tegi- rastlamak, denk gelmek; [Kp xiv] dei- mbadele etmek, takas etmek; [TS xiv xiv] tebeddl etmek, dnmek < T te-/de- eit olmak, bedel olmak " de* Anadolu azlarnda deni- biimi yaygndr, deme her bir, herhangi bir * De- fiiliyle ilikisi belirsizdir. denek <T [DK, Men xiv] degenek baston, asa < T de-" deT [Ka xi] tgme her,

* Yun dekanki (a.a.) < Lat decanus (onba) etimolojisi iin yeterli delil yoktur. degrade [etm [ xx/c] ~ Fr dgrader kademe kademe azaltmak & Fr de- + Fr grader kademelendirmek, derecelendirmek < Lat gradus adm, kademe, derece " de+, grado degstasyon [ xx/b] ~ Fr dgustation tadn karma, tadna bakma < Lat degustare tadna bakmak & Lat de- bir eyden + Lat gustare tad almak, tadna bakmak " de+, gusto deha karl) [Men xvii] kurnazlk; [LO, KT xix] olaanst zek (Fr gnie ~ Ar daha' [#dhy msd.] kurnazlk, beceriklilik < Ar dahiya kurnaz idi

Trkedeki modern anlam 19. yy'da ortaya kmtr. EKKENLLER: Ar #dhy : deha, dahi2 dehen zathan- a.a.) [mer b. Mezid xv] ~ Fa/OFa dahn/dahan az (= Ave ~ Fa dihlz koridor, geit, sofa ~

dehliz [KpGul xiv] dihliz OFa dahrz revak, kap giriindeki stunlu eik, propylon

dehet [Ferec xv] ~ Ar dahat [#dh msd.] aknlk, hayret, ani ve iddetli korku < Ar dahia aknlk ve hayrete kapld, korktu dehetengiz [LO xix] " dehet, +engiz

deizm [Bah 1924] deizma bamsz tanr inanc, teizm < Lat deus tanr * Kar. teizm.

~ Fr disme messes dinlerden

dejenere [etm [Bah 1924] ~ Fr dgnrer soysuzlamak, soysuzlatrmak ~ Lat degenerare a.a. & Lat de- eksik, ayr + Lat genus soy " de+, jenerasyon dek T [ viii] tek gibi (benzetme edat); [Uy viii+] kadar (kyas edat) < T *te- varmak, denk olmak " de~ Fr dca- / ng deca- on (sadece

deka+ bileiklerde) ~ E Yun dka on ~ HAvr *dekm a. a.

* Ayn kkten Lat decem, Fr dix, ng ten, Alm zehn, Fa dah, Sans dsa, Erm das (on). dekadan [ARasim 1897-99] ~ Fr dcadent 1. yoz, sefih, 2. bohem ~ OLat decadens < OLat decadere bozulmak, geri dmek, yozlamak & Lat de- bir eyden + Lat cadere dmek " de+, kadans dekafeine dcafiner kafeinini almak " de+, kafein [ xx/c] ~ Fr dcafin kafeini alnm < Fr

dekan [ResmiG 1934] ~ Alm dekan niversitede blm bakan ~ OLat decanus kilise hiyerarisinde bir rtbe ~ EYun dekans onba, on kiinin yneticisi < EYun dka on " deka+ * Trkeye 1933'te Alman akademik sisteminden aktarlmtr. dekatlon [ xx/b] & EYun dka on + EYun thlon yar " deka+, atlet ~ Fr dcathlon on dalda spor msabakas

* lk kez 191 1de sve'te tanmlanm ve 1912 Stockholm Olimpiyatlarnda uluslararas kullanma girmitir. KAr. pentatlon. deklanr [ xx/b] ~ Fr dclencheur tetikleyici < Fr dclencher mandaln ekmek, tetiklemek & Fr de- + Fr clenche mandal ~ Frk *klinka mandal, engel" de+ deklare [etm [ xx/a] ~ Fr dclarer ilan etmek, beyan etmek ~ Lat declarare yksek sesle ilan etmek & Lat de- bir yerden veya bir ey hakknda + Lat clarare barmak < Lat clarus yksek sesli, ak, parlak, temiz " de+, klarnet deklase [ xx/b] ~ Fr dclass snf dm, deer kaybetmi (kimse) < Fr dclasser snf drmek & Fr d+ ayrlma, uzaklama bildiren nek + Fr classe snf" de+, klas dekoder "de+,kod [ xx/c] ~ ng decoder kod zc < ng code kod

dekolte [ARasim 1897-99] ~Frdcollet kadn giyiminde gerdan ve st gs akl & Fr de- + Fr collet [k.] gerdan < Fr col boyun ~ Lat collum a. a. " de+, koli1 dekont [ xx/b] eyden + Fr compter hesaplamak " de+, kompter ~ Fr dcompte hesap dkm & Fr d- bir

dekor [Bah 1924] ~ Fr dcor ziynet, ss ~ Lat decus, decor1. zerafet, terbiye, uygun davran, 2. ziynet, ss ~ HAvr *dek-es- < HAvr *dek- (reti, terbiye, adap) benimsemek " disiplin dekovil [ xx/b] ~ Fr decauville dar demiryolu hatt ^ 1889 Paris Sergisi'nde < z Paul Decauville Fransz mhendis (1846-1922) dekupe [etm [ xx/b] ~ Fr dcouper keserek karmak, testere ile ince aa iilii yapmak & Lat de- bir eyden + Fr couper kesmek " de+, kup dekuple [etm [ML xx/c] dekuplaj ~ Fr dcoupler ift olan bir

eyi ayrmak & Fr de- ayr + Fr couple ift" de+, akuple del[mek T [Uyviii+]tel-a.a. ~ Ar dallat [#dll msd.] yol

delalet [Kp xiv] gsterme, iaret etme, delil olma < Ar dalla gsterdi, iaret etti

delege [Bah 1924] ~ Fr dlegu murahhas, birini veya bir eyi temsil etmek zere gnderilen kimse < Fr dleguer grev vermek, grevli olarak gndermek ~ Lat delegare a. a. & Lat de- bir eyden + Lat legare, legat- bir sorumluluk veya ykmllk vermek, grevlendirmek (< Lat lex, legkanun, ykmllk)" de+, legal

delgi deli delik delil delimen


+men1
Akad daltu kap)

YT
T T

[CepK 1935] matkap del [Ka xi] telik a. a. sf.] a. a. " delalet <T

< T del-" del-[Uy viii+] teipe/telfe a.a.; [ xi] tel ; [DK xiv] < T tel-" del-[A xiv] yol gsteren [LO xix] deli gibi, biraz deli ~ Ar dall [#dll

< T deli" deli,

* -imen ekinin ilevi ak deildir. delta [KT xix] ~ EYun dlta 1. Yunan alfabesinin drdnc harfi, D$, 2. Nil nehrinin delta harfine benzeyen az ~ Fen dlt kap, Fenike alfabesinin drdnc harfi (= Aram dal et kap, Arami/brani alfabesinin drdnc harfi, Dd3; =

dem(o)+ ~ Fr dm(o)- / ng dem(o)- halk (sadece bileik isimlerde) ~ EYun demos 1. ile, memleket, lke, 2. tara halk, memleketli, 3. halk,

ahali < EYun daio blmek, pay etmek, ksmlara ayrmak ~ HAvr *da- blmek, ksmlara ayrmak dem1 [A xiv] vakit Sans dhmi/dhamni nefes, soluk, fleme ) ~ Fa/OFa dam 1. nefes, 2. vakit, zaman (=

* Farsa ikinci anlamn "soluklanmak, es vermek" anlamnda dam ordan ve dam zadan deyimlerinden tredii dnlebilir. dem2 [Yus xiv] ; [ xx/b] ay kvam (= Aram dsm a. a. = br dam a. a. = Akad dmu a. a.) ~ Ar dam [#dm] kan

demagog [Bah1924] ~Frdmagogue halk galeyana getirme ~ EYun demaggs "halk gden", a.a. & EYun demos halk, ahali, zellikle aa tabakadan halk + EYun aggs nder, nc (< EYun g gtmek, srmek, sevketmek)" dem(o)+, aksiyon demarke [etm iaretleyerek ayrmak, snr izmek " de+, marke [ML xx/c] ~ Fr dmarquer ~ Fr dmarche

demar [ xx/b] diplomatik giriim giriim, gidi, sre < EFr dmarcher yryp gitmek " de+, mar deme YT [TDK 1944] beyanat

< T de-" de-

* Fiil kkne eklenen -me ekinin ilevi belirsizdir. Trke ara isimleri yapan -e ekiyle benzerlik yzeyseldir. demet [Kan xvi] demed ~ Yun demti deste < EYun dma,

demat- ba, deste, boha, kn < EYun de balamak, sarmak demin T [Uy viii+] tmin hemen (nce veya sonra) demir T

[Or viii] tmr a.a.; [Uy viii+] tmir * Mo temr (a.a.) Trkeden alnt olmaldr. demirhindi ~ Ar tamr-i hindi Hint hurmas, tropik lkelerde yetien bir aa, tamarind < Ar tamr hurma (= br tamar hurma aac) * Lat tamarindus, ng tamarind biimleri Arapadan alnmtr. Bat dillerinde kadn ad olarak kullanlan Tamar/Thamar biimi braniceden alnmtr. demode gemi < Fr mode moda " de+, moda [ARasim 1897-99] ~Fr dmod modas

demografi [ xx/b] ~ Fr dmographie nfus kaytlar, nfus olgularn inceleyen uzmanlk dal ~ EYun demografta a.a. & EYun demos halk + EYun grafe yaz, kayt" dem(o)+, +grafi

demokrasi [187+] ~Frdmocratie halk iktidar~ EYun demokratea a.a. & EYun demos halk, ahali + EYun krtes gl, iktidar sahibi" dem(o)+, +krasi demon ruh, iblis ~ Lat daemon ~ EYun daimon demonte [etm ayrmak " de+, monte demoralize [etm " de+, moral [DTC1943] [ xx/b] [ xx/b] ~Frdmon mitolojide bir tr kt ~ Fr dmonter skmek, paralarna ~ Fr dmoraliser moralini bozmak

demotik [ML xx/c] demotikos ~ Fr dmotique avam tabakasna ait, avam dili ~ EYun demotikos a.a. < EYun demos halk, avam " dem(o)+ denden [ xx/a] dendan yazda tekrar iareti, ~ Fa dandn [o.] 1. diler, 2. Arap alfabesinde be, te, sin, ye gibi harflerin die benzeyen kntlar < Fa dand di ~ HAvr *dent- a.a. " aldente dene[mek <T [DK xiv] dene- eletirmek, kyaslamak, snamak, tartmak derj e, edeer " denk denek YT [Fel 1942] zerinde deneme yaplan YT < T dene-" dene[TDK 1955] kontrol < T

* Fiil kkne eklenen -k ekinin ilevi belirsizdir, denet < T dene-" dene* Fiil kkne eklenen -t ekinin ilevi belirsizdir. denetim YT

[TDK 1955] murakabe, kontrol YT

< T denet" dene<

* Ada eklenen -im ekinin ilevi belirsizdir, deney T dene-" dene* Fiil kkne eklenen -y ekinin ilevi belirsizdir. deneyim tm

[Fel 1942] tecrbe

YT [Fel 1942] deney yapma; [TDK 1983] tecrbe, deneyle kazanlan bilgilerin < T dene-" dene~ dengbj

dengbej [YaarK 1976] Krt saz airi arkc & deng ses + bj syleyen, ses veren (< bej m sylemek denge YT [CepK 1935] muvazene < T denk" denk

Ada eklenen -e ekinin ilevi belirsizdir.

deniz denk T tart, yk denklem denli

[Ka xi] teniz

(= Mo tenis gl, deniz )

[Or viii] ten denk, eit, edeer (sfat); [Uy viii+] denge, eitlik, edeerlik (isim), < T *ten- denk olmak, eit olmak < T te- a.a. " deYT [CepK 1935] eitlik < T denkle-" denk < T derjg eitlik, eit" denk

<T

[DK xiv] derjl kadar (kyas edat)

denomine [etm [ xx/c] ~ Fr dnominer belirlemek, ad vermek ~ Lat denominare bir eyi baka bir eyin adyla adlandrmak & Lat de- bir eyden + Lat nominare ad vermek (< Lat nomen, nomin- isim ) " de+, nominal densiz denk denyo (argo) <T [Men xvii] dengsiz lsz, saygsz < T derjg denge, tart"

[ARasim 1897-99] ; [AL 192+] zpr, kak, dejenere, serseri < z Denyo orta oyununda bir karakter

deodoran [ xx/c] ~ Fr dodorant ~ ng deodorant koku giderici ^ 1869 ng. & Lat de- olumsuzluk neki + Lat odor koku ~ HAvr *od-os- < HAvr *od- kokmak " de+, osmiyum deontoloji [ML xx/c] ~ Fr dontologie ahlaki grevler kuram / ng deontology a. a. < E Yun deon, -t- grev, dev (~ HAvr *deu- yapmak, ifa etmek, bir grevi yerine getirmek ) " +loji depar [ xx/b] ~ Fr dpart ayrlma, uzaklama, harekete geme < Fr dpartir vazgemek, ayrlmak, uzaklamak & Lat de- bir eyden + Lat partiri ayrlmak " de+, parsel departman [ xx/a] ~ Fr dpartement blm, ksm < Fr dpartir blmek, blmlere ayrmak & Lat de- bir eyden + Lat partire blmek " de+, parsel deplase [etm [ xx/b] ~ Fr dplacer yerinden karmak, yer deitirmek, baka yere gitmek veya gtrmek " de+, plase * Kar. ng displace (a.a.). depo [LO xix] debboy ~ Fr dept 1. bir yana koyma, saklama, biriktirme, 2. saklanan veya biriken ey, 3. biriktirme yeri, depo ~ Lat depositum a.a. < Lat deponere, depositbir yana koymak, saklamak, biriktirmek & Lat de- bir eyden ayr + Lat ponere, posit- koymak " de+, post2 depozit/depozito [Tarik 1884] depozito ~Frdposite / t deposito 1. bir yana koyma, saklama, 2. saklanan veya biriken ey ~ Lat depositum a.a. " depo

depre[mek tep-" tepdeprem

[Uy viii+] tepre- yerinden oynamak, kmldamak, hareket etmek

< T

YT

[CepK 1935] zelzele

< T depre-" depre-

depresyon [ xx/b] ~ Fr dpression 1. ukur, knt, 2. ruhsal veya ekonomik knt ~ Lat depressio ukur < Lat deprimere, depress- bastrmak, kertmek & Lat de- aa + Lat premere, press- basmak " de+, pres der+ ~ Fa dar/andar -de, ite, iinde, ieride olma bildiren edat ~ EFa/Ave antar- a. a. ~ HAvr *en-ter- a. a. " inter+ * Ayn kkten Sans antar/antara (i, ieri), Lat inter, Ger *under (iki ey aras). der[mek [ viii] tr- derlemek, toplamak EKKENLLER: T tr- : der-, dergi, deri-, derle-, dernek, terki der1 [Ferec xv] dvara- a.a. = Sans dvra a.a.) ~ HAvr *dhwer- a.a. ~ Fa dar kap ~ EFa dvara- a.a. (= Ave T

* Ayn kkten EYun thyra, Alm tr, ng door (kap), Lat fbras (kap dna), forum (d avlu). derbeder [mer b. Mezid xv] (dolamak, dilenmek), evsiz barksz, dilenci < Fa dar kap" der1, be+ derbent der+, bent [A xiv] ~ Fa dar ba dar kap kap

~ Fa dar band kap ba, geit"

derbi [ xx/b] ~ ng derby nemli spor karlamas < z Derby 1778'de 12. Derby Kontu Edward Smith-Stanley tarafndan tesis edilen at yarlar derdest der+, dest dere yark (= Ave daren- vadi) [Yus xiv] ~ Fa dar dast elde, yakalanm, tutuklu " ~ Fa dara/darra vadi, iki da arasndaki

derece [ xiv] ~ Ar daracat [#drc msd.] basamak, adm < Ar daraca [msd. durc] yrd, adm att, adm adm ilerledi (= Aram darsg [#drg] yrme, adm = Akad daraggu patika, yrme yolu ) * Ar darakat (merdivenin en dip basama) biimi muhtemelen Aramca kkn ikincil biiminden alntdr. Kar. dereke. dereke [ xiv] ~ Ar darakat [#drk msd.] merdivenin en alt basama, bir eyin en dip noktas ~? Aram dsrk basamak, yol < Aram #drk ayayla basma = Aram #drg yrme, gitme " derece

dereotu + [Men xvii] tere ot roka veya tere veya srgan otu; [LO xix] tere otu tarhun veya roka; [ xx/a] tere veya dereotu (anethum graveolens) < T tere taze yenen her trl sebze " tere, ot dergh der+, +gh dergi YT [A, Yus xiv] ~ Fa dargh kap mahalli, eik"

[Mercimek xv] alp drlen sofra; [CepK 1935] mecmua < T der-" der[ xiv] ~ Fa dar Hl imdiki zamanda, hemen &

derhal Fa dar + Ar Hl imdiki zaman " der+, hal1 deri T

[Uyviii+]teria.a.

* Kar. Ave dereto- (yzlm deri) < HAvr *der- (derisini yzmek). Ayn kkten EYun dero (derisini yzmek), dors (yzlm deri). derin deri[mek T YT [Uyviii+]terirja.a. [TDK 1944] temerkz etmek, konsantre olmak < T der-" der-

derive [etm [ML xx/c] derivasyon ~ Fr driver 1. (nehir) ynn deitirmek, baka yne evirmek, 2. tretmek < Lat derivare akarsu yatan deitirmek & Lat deayr + Lat rivus akarsu, rmak ~ HAvr *reiwo- vadi, dere yata < HAvr *rei- yarmak " de+ derkenar kenar, marj " der+, kenar derle[mek T [Ali xvi] [Uy viii+] trle~ Fa dar kanar kenarda olan, sayfa < T tr-" der-

* Modern dnemde sadece derleyip toplamak deyiminde rastlanan bir biim iken Dil Devriminden sonra bamsz bir fiil olarak deerlendirilmitir. derma(to)+ ~ Fr/ng dermat(o)- deri (sadece bileik isimlerde) < EYun drma, -t- deri, cilt < EYun der soymak, deri yzmek ~ HAvr *der-2 a.a. derman [A, Yus xiv] ~ Fa/OFa darmn ila, tedavi, saaltm (= Ave drva- salk) ~ HAvr *dher-2 salam olmak, salamak, saalmak * Ayn kkten Sans dharma (salam ey, yasa). dernek T [Ka xi] trnek toplant tr- [xi Ha] dermek, toplamak " der< T tr-in- [xi] derinmek, toplanmak < T

derogasyon [ xx/c] ~ Fr drogation zel bir durumda yasa veya hukuk ilkesinin uygulamasndan vazgeme < Lat derogare bir yasay tadil ya da

deitirmeyi nermek ya da kapsamn daraltmak & Lat de- + Lat rogare nermek, yasa tasars sunmak ~ HAvr *rog-" de+, rast derpi [etm dar + Fa pe/pi n " der+, pein [Men xvii] ~ Fa dar pi nceden, nden & Fa

ders [Ferec xv] ~ Ar dars [#drs msd.] bir metni (zellikle Kur'an) cmle cmle yorumlayarak retme, ders verme, vaaz verme ~ Aram dsr yorum, Tevrat' cmle cmle yorumlayarak retme yntemi < Aram #dr yorumlama, tefsir etme * Arapa szcn zel anlam Aramiceden alnmtr. Kar. Ar #drs1 [msd. dars] (tepme, dvme, stne basma). dert deruhte [A, Yus xiv] derd ~ Fa/OFa dard elem, keder ~ Fa dar cuhdat^ giriftan

[Men xvii] der cuhde

sorumluluu altna almak & Fa dar + Ar cuhdat^ sorumluluk " der+, uhde derun [ xiv] ~ Fa darn i, i taraf, iyz, gnl" der+

dervi [passim xiv] ~ Fa darwl/darwe 1. fakir, yoksul, 2. tarikat uruna dnya mlknden vazgeen kimse, zahit ~ OFa dary yoksul derya zraya- a. a.) [A, Yus xiv] ~ Fa dary deniz ~ EFa draya- a. a. (= Ave

derz [ xiv] ~ Fa/OFa darz diki (= Ave dareza- dikme, balama, salam klma) ~ HAvr *dheregh- pekitirmek, dikmek de[mek T [ xi] te< T *tel- delmek " del-

* Del- fiilinin varyant biimidir. Kar. delik deik. L/ edeerlii Trk dillerinde tipiktir. dearj [ xx/b] boaltmak < Fr charge yk " de+, arj ~ Fr dcharge yk boaltma < Fr dcharger yk

desen [ResCGaz 1911] ~ Fr dessin izim, tasarm < Fr dessiner taslan izmek, iaretlemek, betimlemek ~ Lat designare a.a. & Lat de- ayr + Lat signare iaretlemek, damgalamak, belirtmek " de+, sinyal deser [ xx/a] ~ Fr dessert yemek sonunda yenen tatl veya meyve < Fr desservir sofra servisini kaldrma & Fr de- olumsuzluk neki + Fr servir hizmet etmek, sofra kurmak < Fr service hizmet, sofra servisi" de+, servis desi+ ~ Fr dci- / ng deci- onda bir (sadece bileiklerde) < Lat decimus onuncu, onda bir < Lat decem on ~ HAvr *dekm a.a. " deka+ desibel [ xx/b] ~ Fr dcibel fizikte ses younluu birimi ng decibel a.a. ^ 1928 ABD. & Fr deci- onda bir + z Alexander Graham Bell Amerikal fiziki (1847-1922) "desi+

deifre [etm Fr chiffre rakam, ifre " de+, ifre

[DTC 1943]

~ Fr dchiffrer ifresini zmek < ~ Fr dcimal ondalk ~ Lat decimalis < ~ Fr dessinateur tasarmc < Fr dessiner

desimal [ xx/b] Lat decimus onuncu, onda bir < Lat decem on " desi+ desinatr tasarlamak " desen [ xx/b]

desise [Men xvii] dess ~ Ar dass/dassat [#dss sf.] gizli amalar gtme, entrika < Ar dassa [msd. dass] saklad, gizledi, bir eyin altna koydu desperado [ xx/c] ~ sp desperado umudu tkenmi, aresiz, haydut < sp desperar midi kesmek ~ Lat desperare a. a. & Lat de- olumsuzluk eki + Lat sperare ummak, midi olmak < Lat spes, sper- mit ~ HAvr *spe-l bereket, talih " de+ * Kar. ng despair (mitsiz olmak). despot [Env xv] yerel Rum hkmdar, st dzey Rum rahibi; [Bah 1924] diktatr, mstebit ~ Yun desptes efendi, egemen, hkmdar ~ EYun desptes ev sahibi ~ HAvr *dems-poti- & HAvr *dem- ev + HAvr *poti- gl, muktedir " dam2, potansiyel * Trke modern kullanm Bat dillerinden alnmtr. dest [Yus xiv] ~ Fa/OFa dast el ~ EFa dasta- a.a. (= Ave zasta- a.a. = Sans hsta a.a.) ~ HAvr *ghes-to- < HAvr *ghes- a.a. destan epos, hikaye (= Ave dasta- bilgi)" +dan2 deste Fa dast el" dest destek salamlatrmak iin eklenen nesne [ xiv] [A xiv] dasitan ~ Fa dastn/dsitn anlat,

~ Fa dasta tutam, avu, bir elin tutaca miktar <

[Men xvii] elcik; [LL 1732] duvar ve aac ~ Fa dastak [k.] "elcik", tutamak, alk < Fa dast el" dest

destinasyon [ xx/c] ~ Fr destination bir eyin ulaaca hedef, gidilen yer < Lat destinre belirlemek, tayin etmek, kaderini izmek & Lat de- ayr + Lat *stenre durdurmak, dikmek, mukavim klmak ~ HAvr *sts-n- < HAvr *st- durmak " de+, istasyon destmal ml silen " dest, mala [ xiv] ~ Fa dast ml mendil & Fa dast el + Fa

destroyer [xx/b] ~ngdestroyer1.ykan, tahrip eden, 2. bir tr sava gemisi ^ kinci anlamda 1882 ABD. < ng destroy ykmak, tahrip etmek ~ EFr

destruir [mod. dtruir] a.a. ~ Lat destruere, destruct- a.a. & Lat de- + Lat struere, struct-dikmek, ina etmek " de+, strktr * Trkede 20. yy ilk yllarndan itibaren ngilizce szcn evirisi olan muhrip biimi kullanlmtr. destur [A, Yus xiv] izin, msaade ~ Fa dastr 1. "el alm", bilge, bilgin, vezir, 2. "el alma", ruhsat, izin, msaade ~ OFa dastwar a.a. & OFa dast el + OFa ()war sahip " dest, +ber detant [ 1972] ~ ng dtente Souk Sava dneminde bloklararas yumuama politikasna verilen ad ~ Fr dtente geveme, gerilim dmesi < Fr dtendre gevemek, gevetmek ~ Lat detendere a.a. & Lat de- + Lat tendere, tens- germek " de+, tansiyon detantr [ xx/c] drc < Fr dtendre gerilim azaltmak " detant ~ Fr dtenteur basn veya gerilim

detay [Bovary (Akyz) 1942] ~ Fr dtail 1. perakende (sat), 2. ayrnt < Fr dtailler kesip ayrmak, perakende satmak & Fr de- bir eyden ayrarak + Fr taille kesim " de+, dalya 1 detektif [Bah 1924] ~ ng detective kriminel aratrma grevlisi < ng to detect ortaya karmak, kefetmek ~ Lat detegere, detect- rtsn kaldrmak, amak, aa vurmak & Lat de- + Lat tegere, tect- rtmek " de+, tula detektr [Bah 1924] elektromanyetik dalgalar tesbit etmeye yarayan alet ~ Fr dtecteur ~ ng detector ortaya karan, kefeden, a.a. < ng to detect ortaya karmak, kefetmek " detektif deterjan [195+] ~Frdtergent bir tr kimyasal temizleyici / ng detergent a.a. ^ 1938 Procter & Gamble Co., Amer. kimya irketi. < Lat detergere, deters- silmek, temizlemek & Lat de- bir eyden + Lat tergere, ters- temizlemek " de+ determinizm [Bah 1924] determinizma ~Fr dterminisme/prdterminisme insan kaderinin nceden belirlenmi olduunu ve zgr iradenin varolmadn savunan felsefi gr < Fr dterminer belirlemek < Lat determinare a.a. & Lat de- bir eyden + Lat terminare snrlamak " de+, terminal detonatr [ xx/c] ~ Fr dtonateur patlatc, fnye < Fr dtonner patlamak < Lat tonare gmbrdemek, grlemek ~ HAvr *(s)tens- gk grlemek " de+ detone de+, ton1 [ xx/b] ~ Fr dton sesi yanl perdeden olan "

dev [A xiv] dv ~ Fa dw/dew Fars mitolojisinde kt ruhlu efsanevi yaratk, cin ~ EFa daiva- a.a. ~ Ave daeva- Zerdt inancnda ktlk tanrs, eytan, cin ~ HAvr *deiwo- tanr < HAvr *dyeu- gn, gne, gne tanrs " jurnal

* Ayn kkten Sans deva-, Lat deus (tanr), EYun Zeus (gne tanrs). Zerdt inancnda eski devir tanrlar olan daeva'lar yenilip Ehrimen'in ynettii ktlk tanrlarna dnmtr. deva [A, Veled xiv] ~ Ar daw' [#dwy msd.] ila

devale [etm [ xx/b] ~ Fr dvaluer ~ ng devaluate deer yitirmek, parann deerini drmek ^1914 ng. & ng de- ayrlma ve eksilme edat + ng value deer " de+, valr devam Ar dama srd, kald, devam etti devasa drw/dew + Fa s benzer, gibi" dev [Men xvii] ~ Ar dawm [#dwm msd.] srme < & Fa

[ xx/a] dev gibi (Fr gigantesque karl)

* 20. yy balarnda retilmi bir bileik olmaldr; Farsada rneine rastlanmamtr. deve T [ viii] tebe/tewe ; [Uy viii+] tePey (= Mo temege(n) a.a.)

develope [etm [ xx/b] ~ Fr dvelopper 1. kabuktan veya torbadan karmak, amak [esk.], 2. gelitirmek, ortaya karmak, 3. fotoraf filmini banyo etmek < EFr voloppe tahl kepei, kabuk, torba " de+ * Kar. Fr/ng envelope (zarf). deveran dng, dnp durma " devir devin[mek YT [Tz xvi] [ 194+] hareket etmek ~ Ar dawarn [#dwr msd.] dn, T *dev-" devir-

* Devir- fiilinin kk olduu keyfi olarak varsaylan *dev- kknden tretilmitir. devir/devrdng, 2. zaman, a < Ar dara dnd devir[mek T [Env xiv] ~ Ar dawr [#dwr msd.] 1. dn,

[Uy, Ka viii+] tegr-/tewr- evirmek, dndrmek

* Nihai biim muhtemelen *teir- olup, > w dnm ve w sesi etkisiyle nl yuvarlaklamas grlr. Ar dawr (devir, dn) biimiyle ses benzerlii ilgi ekicidir. Kar. evir-, evir-. deviyasyon [ xx/c] ~ Fr dviation yoldan ayrlma / ng deviation a.a. ~ OLat deviatio a.a. & Lat de- ayrlma edat + Lat via yol" de+, viyadk devlet [Kut, dr xi] ~ Ar dawlat [#dwl msd.] 1. iktidar, kudret, siyasi egemenlik, 2. (mec.) zenginlik, mlk ~ Aram dawl iktidar, egemenlik (= Akad dlu/dualu 1. dnmek, deveran etmek, 2. tefti etmek, denetlemek, idari grevle dolamak)

* Anlam bakmndan Ar #dwl (dnme, deveran etme, srayla birbirini izleme) kknden tretilemez. devran durma, zellikle zamann geii " deveran devre dng, dnem " devir devrim YT [CepK 1935] inklap, ihtilal < T devir-" devir< Ar dawr [Yus xiv] ~ Ar dawarn [#dwr msd.] dnp ~ Ar dawrat [#dwr msd.] dn,

[mer b. Mezid xv]

devriye [nsb.] dnmeyle ilgili" devir devir[mek <T < T dei-" dei-

bir alan dolaarak yaplan nbet

[DK xiv] der-/devr- deitirmek, tebdil etmek, mbadele etmek

* Kullanmda T derr- (toplamak, derlemek - xiii TS) < der- fiiliyle birlemitir. Osmanl devletine zg devirme kurumunun adndaki anlam ikilii ilgi ekicidir. deyim YT [CepK 1935] tabir <Tde-"de~ Ar dayy6 [#dy6 im.] karsn satan [ xx/b] ~ Fr dsavantage avantajn zdd" de+, [Bah 1924] ~ Fr dsinfecter iltihap

deyyus veya kars tarafndan aldatlan erkek dezavantaj avantaj dezenfekte [etm gidermek " de+, enfekte

dezenformasyon [ xx/c] ~ Fr dsinformation "bilgilendirmeme", yanl bilgilendirme < Fr information bilgi, bilgilendirme " de+, enforme dezentegre [etm " de+, entegre di+ dia ~ E Yun do, di- iki ~ HAvr *dwo- a. a. " d " diyapozitif [ xx/b] ~ Fr dsintegrer zmek, zlmek

dia+ ~ EYun di iinden geme, iine ileme, bir eyi batan baa katetme, bir keden dierine apraz gitme, enlemesine gitme bildiren edat ve fiil neki * Anlamca ng through, Alm durch ve Fr par < Lat per edatlarnn edeeridir.

dibace [Ali xvi] ~ Fa dibaca [k.] 1. kk ipek paras, 2. rulo eklinde kitaba sarlan ve zerinde kitabn konusu yazlan ipek erit, nszden nceki ksa sunu yazs ~ OFa dibag balang duas dibek vurmak " tep[Men xvii] havan T dep-/tep- dvmek, ayakla

* Kar. T depek (tekme atan - xiv Kp). lk hecedeki sesli deiimi aklanmaya muhtatr. didaktik [DTC 1943] ~ Fr didactique retici, eitici ~ EYun didaktiks < EYun didsk, didak- retmek ~ HAvr *didnsko- dndrmek < HAvr *dens-1 dnmek " +dan1 dide [Ferec, TS* xv] ~ Fa dlda 1. grlen, grlm, 2. gren, grm, 3. gz < Fa dldan, bin- grmek ~ OFa dltan, wen- a.a. (= EFa didiy grd = Ave di-, didaiti bakmak, grmek, dnmek) ~ HAvr *dhi- < HAvr *dheis- grmek, bakmak * Ayn kkten Sans dhyati (dnmek), Erm tid- < EErm dit- (seyretmek). Farsa fiilin kurald geni zaman kk olan bin szcnn etimolojisi ayrdr. Bak. bedbin. didik didik didin[mek didi[mek didon <T T T [T S xv] didim didim para para [Ka xi] *ttn- kendini paralamak [Ka xi] tt- birbirini paralamak bisiklet dmeni " gidon < T dit-paralamak " dit< T tt-parampara etmek " dit< T tt-paralamak " dit-

diferansiyel [ xx/b] ~ Fr diffrentiel 1. diferansiyel hesap, 2. bir hareketi ayr hzda dnen iki aksa tayan mekanizma < Fr diffrence fark, farkllama < Lat differre, dilat- ayrmak, datmak, farkl klmak & Lat di(s)- + Lat ferre, lat- tamak ~ HAvr *bher-1 tamak, getirmek " dis+, +ber * Latince fiilin perfekt kk kuralddr. Kar. dilate. difteri [191+] ~ Fr diphtrie bulac bir hastalk, kupalaz # 1857 Pierre Bretonneau, Fr. tabip ~ EYun difthra tabaklanm deri" defter * Hastaln seyri esnasnda boazda oluan kselemsi dokudan tr. difzyon [ xx/b] ~ Fr diffusion (dklm bir sv gibi) yaylma, bir noktadan etrafa salma < Lat diffundere, diffus- dkp samak & Lat dis- + Lat fundere, fus- dkmek " dis+, fondan dier datlgar [Ferec xiv] ~ Fa dlgar/dadlgar baka, br ~ OFa

dierkm [TDK 1955] bakalarn seven, zgecil (Fr altruiste karl) & Fa dgar baka(s) + Fa km seven, sevgi, arzu (= Ave kma- sevmek - HAvr *k-mo- < HAvr *k- a.a.)" dier, eri3 * Muhtemelen 20. yy balarnda retilmi edebi bir deyimdir. Farsa szlklerde yoktur. dijestif [xx/b] ~Frdigestifhazmettirici, yemekten sonra iilen likr < Lat digerere, digest- zmek, ayrmak, hazmetmek & Lat di(s)- ayr + Lat gerere, gest- klmak " dis+, jest dijital [ xx/c] ~ Fr/ng digital tamsaylara ilikin, saysal < ng digit tamsay, rakam ~ Lat digitus parmak, zellikle iaret parma ~ HAvr *dik- < HAvr *deik- iaret etmek, belirtmek, gstermek * Ayn kkten Lat index (iaret parma), dcere (sylemek), dictare (bildirmek), E Yun deknymi, deig- (iaret etmek), dike (yarg), ng teach (retmek). dik T [Uy viii+] tik 1. sert, direnli, canl, 2. eik olmayan, vertikal < T *ti- sert olmak, dik durmak, direnmek T [ viii] tik- delmek, saplamak, sokmak [ xi] tik- dik duruma getirmek, aa dikmek < T *ti- dik durmak,

dik1[mek

dik2[mek T direnmek " dik diken dikey dikit T YT YT

[Uy viii+] tiken saplanan ey, diken [Geom 193+] akuli [TDK 1944] stalagmit

< T tik- saplamak, sokmak " dik-1

< T dik " dik < T dik-" dik

* -it eki iin bak. ant. dikiz [LG 188+] bak, zellikle belli etmeden bakma (argo) - ing diks bak! ing dikva bakmak

dikkat [Ferec xv] ~ Ar diqqat [#dqq msd.] incelik, ince olma, rafine olma, detayl olma, kl krk yarma, ince eleyip sk dokuma < Ar daqqa ufalad, inceltti diksiyon dictio < Lat dicere, dict-" dikte [ xx/b] ~ Fr diction syleyi biimi, ifade ~ Lat

dikta [ xx/b] diktatrlk idaresi ~ Fr diktat dikte edilen ey, zorla kabul ettirilen gr ~ Alm diktat ~ Lat dictatum bildiri, buyrultu < Lat dictare bildirmek " dikte Trke anlam Fr dictature (diktatrlk) kelimesinden etkilenmitir.

diktafon [ xx/b] dikte etme cihaz ~ marka Dictaphone ^ 1907 Columbia Phonograph Co. < ng dictation microphone dikte etme mikrofonu " dikte, fon(o)+ diktatr [Tarik 1885] zorba ynetici ~ Fr dictateur 1. demokrasilerde geici bir sre iin olaanst yetkilerle donatlan ynetici, 2. her trl zorba ynetici ~ Lat dictator Roma cumhuriyetinde belli bir sre iin olaanst yetkilerle donatlan ynetici < Lat dictare bildirmek, buyurmak " dikte dikte [etm [Bah 1924] ~ Fr di cter 1. kelimeleri tane tane syleyerek yazdrmak, 2. zorla kabul ettirmek ~ Lat dictare bildirmek, buyurmak, iaret etmek < Lat dicere, dictsylemek, bildirmek ~ HAvr *deik- iaret etmek, belirtmek, belirlemek, adn koymak " dijital dil[mek dil1 T T [Ka xi] til- uzunlamasna kesmek, dilim yapmak < T *t-2 ses vermek

[Or viii] tl dil (organ), lisan, sz

* Ayn kkten T tn- (ses vermek, konumak), trj (ses). dil2 - OFa dil/diler kalp [Yus xiv] yrek ~ Fa dil 1. yrek, gnl, 2. cesaret

dilate [etm [ xx/c] ~ Fr dilater yumuatarak yaymak, yassltmak ~ Lat dilatare a.a. & Lat di(s)- + Lat latus geni, enli, yayvan " dis+ dilaver +aver dilber +ber [ xiv] [Men xvii] ~ Fa dil war yrekli, cesur" dil2,

~ Fa dilbar gnl elen, gnl gtren " dil2, ~ ng dildo 1. kayn

dildo [Hrr 1997] yapay penis kreklerinin baland ubuk, skarmoz, 2. yapay penis, zbk ~ ? dile[mek T

[Or viii] tile- istemek, beklemek, talep etmek

dilek dileke

T YT

[Uy viii+] tilek a. a.

< T tile-" dile< T dilek" dile-

[CepK 1935] arzuhal, istida

* -e ekinin Farsa kltme eki olan -e ile ilikisi ak deildir, dilenci <T [ xiv] < T dile-" dile~ Fa dil %n yrei kanayan & Fa dil

dilhun yrek + Fa %n kan " dil2, hunhar

dilim

[ xi] tilim a. a.

< T til-" dil-dilma

T?

[Kp xiv]

dilma/tlma/tilma/tolma tercman * Dil szcyle ilikisi ak deildir. dima dam burun, nefes [ xiv] ~ Ar dima [#dm] beyin, kafa ~? Fa

din [Kut xi] ~ Ar dn [#dyn1] inan ve ibadet kurallar sistemi ~ OFa den a.a. ~ Ave daena a.a., zellikle Ahuramazd veya Zerdt dini * rani szcn Elamca vastasyla eski Babil Akadcasndan alnt olma ihtimali zerinde durulmutur. Kar. Akad dnu (yasa, yarg) > br/Aram dn (a.a.). Kar. dyun. din[mek T [Uy, Ka viii+] tn- nefes almak, durmak, dinmek, dinlenmek

* Ayn kkten ET tn (ruh, soluk, nefes). dinamik [ xx/b] ~ Fr dynamique 1. gce ilikin, 2. gl, atak ~ E Yun dynamiks < E Yun dynmis g < E Yun dynamai muktedir olmak, gc yetmek - HAvr *deu- yapmak, etmek, hayrl olmak EKKENLLER: EYun dynamai : aerodinamik, dinamik, dinamit, dinamo, termodinamik dinamit [Bah 1924] ~ marka Dynamite patlayc madde ad ^ 1867 Alfred Nobel, sv. sanayici < EYun dynmis g " dinamik dinamo [Bah 1924] ~Fr/ngdynamo elektrik akmn gce dntren motor ~ Alm dynamoelektrische maschine a.a. ^ 1867 Werner Siemens, Alm. mhendis (1816-92) < EYun dynmis g " dinamik dinar [ xiv] ~ Ar dnr altn para birimi ~ Aram dnr gm Roma paras ~ Lat denarius on as deerinde gm Roma paras < Lat deni onar, onlu < Lat decem on " desi+ * Roma denarius'u ilk kez M 21 1'de baslm ve MS y. 275'e dek tedavlde kalmtr. Kuran'da dinar bir altn tart birimi olarak zikredilir. din <T [Kp xiv] tini ; [TS xiv xiv] tn dinmi, dinlenmi; [Ev, Men xvii] din *tn() < T tn-/din- dinmek, dinlenmek, nefes almak " din* -n- sesi etkisiyle > dnm tipiktir. dingil <T " denk [TS xv] denil/dingil araba tekerleklerini tutan mil, aks < T derjg denge, elik < T

* Kar. Mo tengelig (dingil) < terjg (denge, eitlik). -il eki Moolcadan bir alnty akla getirir. dingil <T [TS xv] denil/dingil araba tekerleklerini tutan mil, aks < T derjg denge, elik " denk

* Kar. Mo terjgelig (dingil) < terjg (denge, eitlik). -il eki Moolcadan bir alnty akla getirir. dngl/dngr onom rezonansl ve ekolu hafif darbe sesi " dangl

dingo[nun ahr ~ z Dingo Walt Disney'in izgi karakteri Goofy'nin Franszca ve Trke ad ~ ng dingo Avustralya'ya zg vahi kpek tr - dingo a. a. dinle[mek vermek " tnT [Or, Uy viii] trjla- sesi alglamak < T tn sada, ses < T tn- ses

* Ayn fiilin hem "ses alglamak" hem "ses karmak" anlamn tamas aklanmaya muhtatr. dinlen[mek <T nefes, soluk " din[Kp xiv] tnlan-/tinlen-/dinlen- soluklanmak, istirahat etmek < T tn/tin

dinozor [ xx/b] ~ ng dinosaur tarihncesi srngen tr ^1841 Sir Richard Owen, ng. doabilimci & EYun deins korkun, mthi + EYun saros kertenkele dip1 bitmek T [Uy viii+] tp en aa u, son, kk, dip, temel < T *t- bitmek, kkten

* Ayn kkten tre- (bir kkten bitmek), tke- (bitmek), belki Trk (bir kkten gelen) ve t (biten ey). EKKENLLER: Ttp : dip1 T Trk : alaturka, Trk, trkuaz, trk T tke-: tkel, tkenT tr : tr, tre-, tredi, trev, trl T t : tl, ty dip2 [ xx/c] ~ ng dip ekmek banlarak yenen sos < ng to dip batrmak, daldrmak, banmak < Ger *deupjan- daldrmak < Ger *deupa derin ~ HAvr *dheub-derin Ayn kkten ng deep (derin), dive (dalmak).

dipfriz [ xx/c] derin dondurucu ~ marka Deep Freeze bir buzdolab markas #1941 ABD. & ng deep derin + ng freeze dondurma " dip2, antifriz diploma [LO xix] ~ Fr diplme her trl resmi evrak [esk.], berat, ruhsat ~ EYun diploma, -t- 1. ikiye katlanm parmen tabakas, 2. defter eklinde katlanm evrak, dosya, berat < EYun diplo ikiye katlamak & EYun di- iki + EYun plo katlamak < HAvr *pel- a.a. " di+ diplomat [LO xix] ~ Fr diplomate resmen atanm grevli, eli < YLat diplomaticus "resmi evrakl", berat veya tasdikname sahibi < Lat diploma berat, tasdikname " diploma dirayet farknda olma < Ar dara bildi, bilincinde idi dire[mek [ xiv] ~ Ar diryat [#dry msd.] bilme, tanma,

T [Uy viii+] tire- dik tutmak, diretmek, diren gstermek < T *ti- dik durmak, direnmek " dik T [ xi] tirek/tireg destek, dayanak < T tire-" dire-

direk

direksiyon [ xx/b] ~ Fr (volant de) direction ynlendirme tekeri < Fr direction yn, ynelme, ynlendirme ~ Lat directio < Lat dirigere, direct-yneltmek, ynlendirmek < Lat regere, rect- yneltmek, yol gstermek " ray direkt direksiyon [ xx/b] ~ Fr direct dz, dolaysz ~ Lat directus " ~Frdirectif ynerge, ynlendirici ~Frdirecteur ynetmen~Lat < T diren-" dire-, +in

direktif [Bah1924] < Lat dirigere, direct- ynetmek, ynlendirmek " direksiyon direktr director " direksiyon diren YT [186+] [CepK 1935] inat

dirgen [Barkan xvi] digren harmanda saman atmaya yarayan iki ulu atal; [Ev xvii] digren ~ Yun dikrni iki ulu atal ~ EYun dikrnon a.a. & EYun di- iki + EYun krnon boynuz (= EYun kranon kafatas ) " di+, kraniyum * Metatez belki dermek/dirmek fiilinin etkisini gsterir. dirhem [Yus xiv] ~ Fa dirham 1. kk bir arlk birimi, 2. gm para birimi ~ OFa drahm/dram ~ EYun dra%me 1. tutam, avu, bir el dolusu, 2. bir arlk birimi, 3. eski Atina'da gm para birimi < EYun drssomai, dra%- avulamak, elle tutmak ~ HAvr *dergh- a. a. diri T T *ti- a.a. " dik [ viii] tiri canl, direnli, dik < T tire- dik durmak, diren gstermek <

* Anlam ba iin kar. Lat vigere (dik ve gl olmak) > vegetus (canl, diri) > ng vigor, vegetable. diri diril[mek T [ xiv] ~ Fa diri esirgeme, koruma " diri dirim YT

[ xi] tiril- canlanmak < T diri" diri

[CepK 1935] hayat

* Sfata eklenen -(i)m ekinin ilevi belirsizdir; *dirimek fiili mevcut deildir. dirlik dizdirsek <T [Kp xiv] tirlik dzen; [DK xiv] dirlik < T *tir-/tiz- dizmek, dzenlemek "

[ xi] tirsgek a. a.

< T *tir diz " diz d

[ viii] ta1 a.a. EKKENLLER: Tta1 : d, dar, dk T ta-/ta- : ta-, taak, ta-, tat, tara di dis+ Lat de ex dar dibudak T + T [Uyviii+]ta.a. <T*t-1 paralamak, di geirmek " dit~ Lat di(s)- blnme ve ayrlma bildiren fiil neki

[Uy viii+] taaru da doru; [ xiv] tara/taar/daar a.a. < T ta d " d, +ri [M xvi] bir aa, fraxinus " di, budak dii T

[Uyviii+]t/tiia.a. disiplin [Bah 1924] ~ Fr discipline talim, terbiye,

eitim, renim dal ~ Lat disciplina < Lat discipulus renci < Lat discere renmek ~ HAvr *didk-ske- < HAvr *dekreti veya terbiye veya adap benimsemek * Ayn kkten Lat decere (adaba uygun olmak), Lat docere (retmek), EYun dokeo (bir retiyi benimsemek, mezhep sahibi olmak) disk [ xx/a] ~ Fr disque yass daire eklinde nesne ~ Lat discus a.a. ~ EYun dskos yarma amacyla frlatlan genellikle yass ve yuvarlak nesne < EYun dike atmak, frlatmak diskalifiye [etm almak, elemek < ng disqualify " de+, kalifiye * ng dis- neki burada Fr ds- < Lat de- karldr. [ xx/b] ~ Fr disqualifier yetkisini elinden

disket dk YT

[ 198+] [TDK 1944] gaita

~ Fr disquette [k.] kk disk " disk < T d " d

* Anadolu azlarndaki fk < Yun foski szcnden esinlenmi olduu aktr. Sfata eklenen -k ekinin ilevi belirsizdir. diskotek [ xx/b] ; [ 197+] plak alnan gece kulb ~ Fr discothque gramofon plaklar ktphanesi & Fr disque disk + EYun theke kap, depo, koyma yeri " disk, tez2 * Franszca biim Bibliothque (kitaplk) szcnden benzetme yoluyla 1920lerde tretilmitir. diskur [Nutuk 1927] ~ Fr discours 1. nutuk, sylev, 2. sylem ~ Lat discursus 1. kouma, 2. mnakaa, 3. tartmal bir konuda verilen sylev < Lat discurrere, discurs- zt ynlere komak, mnakaa etmek & Lat dis- ayr, zt + Lat currere, curs- komak " dis+, kur dilek <T [LO xix] gedik, dilenmi yer; [ xx/a] dii eksik olan kimse < T dile-" di

* Esasen "dilenmi" demek iken 20. yy'da anlam deitirmitir. disleksi [ xx/c] ~ Fr dyslexie harfleri bilip kelime okuyamamaya yol aan patolojik okuma gl ~ YLat dyslexia & EYun dys zor + EYun lksis okuma, syleme < EYun Ieg2, log- okumak, sylemek " dys+, leksikon dispanser [Markop 1946] salk oca ~Frdispensaire (ila) datma yeri < Fr dispenser tartarak datmak, demek, para para harcamak ~ Lat dispensare a.a. & Lat dis- ayr + Lat pensare tartmak " dis+, pandantif dispersiyon [ML xx/c] ~ Fr dispersion salma, dalm < Fr disperser samak, datmak ~ Lat dispergere, dispers- a.a. & Lat dis- ayr + Lat pergo, pers- uzamak, yaylmak " dis+ disponibl [ xx/c] bir bankaclk terimi ~ Fr/ng disponible harcanabilir, kullanmaya hazr < Lat disponere, disposit- harcamak & Lat dis- ayr + Lat ponere, posit- koymak " dis+, post2 disprosyum [ xx/b] ~ YLat dysprosium kimyada bir element < EYun dysprostiks g bulunan & EYun dys zor, kt + EYun prosiemi, prost- rast gitmek, bulmak (& EYun prs denk + EYun emi gitmek ) " dys+, pro+1, iyon distribsyon [ xx/b] ~ Fr distribution dalm, datm, birka kii arasnda bltrme < Lat distribuere datmak, bltrmek & Lat dis- ayr + Lat tribuere, tribut- tahsis etmek, payn vermek < Lat tribus " dis+, tri+

dit[mek

T [ xi] tt- parampara etmek, yn veya pamuk atmak < T *t-1 paralamak, di geirmek " di

divan [Kut, A xi] defter; [DK xiv] kurultay, meclis ~ Ar/Fa dwn 1. defter, zellikle resmi karar ve hesaplarn yazld defter, iir koleksiyonu, 2. yazmanlar heyeti, bro, sekretarya, mahkeme, 3. makam sahibinin oturduu minder, sedir ~ OFa dewn defter, ariv * t dogana, Fr douane, sp aduana (gmrk) szckleri Arapadan alnmtr, divane [Gl xiv] ~ Fa drwna deli, cin arpm" dev ~ Ar

divit [A xiv] devt; [Men xvii] devt vulg. divit dawt mrekkep iesi (= Aram diwot mrekkep = br dlwo a.a.) ~ Ms

diyabet [ xx/a] ~ Fr diabte eker hastal ~ EYun diabetes 1. aktan, musluk, 2. idrar-sren hastal < EYun diabain srmek, iinden geirmek, karmak & EYun di iinden geerek + EYun bain, bat- gitmek " dia+, baz * eker hastalarnn ar idrar etmesinden tr. diyafram/diyafragma [186+]diafragma ~Fr diaphragme iki boluu ayran zar ~ EYun difragma, t- ara duvar, kkrdak & EYun di enlemesine + EYun frss, frag- kapatmak, nlemek, duvar veya itle bloke etmek ~ HAvr *bhrkw-yo- < HAvr *bhrekw- tkmak, skmak, daraltmak " dia+, fars diyagnoz [ xx/b] ~ Fr diagnose tehis ~ EYun dignsis ayrdetme, anlama, tehis < EYun diagignsk ayrdetmek, farketmek, tehis etmek & EYun di + EYun gignsk, gn- bilmek, anlamak, yarglamak " dia+, gnostik diyagonal [ xx/b] ~ Fr diagonal apraz < EYun diagnios ke apraz & EYun di apraz + EYun gony ke " dia+, gnye diyagram [ xx/b] ~ Fr diagramme ematik izim, taslak ~ EYun digramma, -t- a. a. < EYun diagrf stn izmek, kaba taslak izmek & EYun di + EYun grf " dia+, gram diyakoz [LO xix] ~ Yun dikos/dikonos papaz yardmcs, kilisede ayine yardmc olan kii ~ EYun dikonos yardmc, hizmetkr < EYun diakone hizmet etmek * Kar. ng deacon (a.a.). diyakronik [ML xx/c] ~ Fr diachronique zaman iinde gelien, statik olmayan ~ EYun dia%roniks a.a. & EYun di boyunca + EYun %ronos zaman dia+, kron(o)+ diyalekt [ xx/a] ~ Fr dialecte lehe ~ EYun dilektos lehe, az, zellikle tara az & EYun di apraz + EYun Ieg2, log- sylemek " diyalog

diyalektik [P Safa 1949] ~ Fr dialectique tez ve antitezle akl yrtme yntemi, mnazara ~ EYun dialektike (te%ne) a.a. #Elea'l Zeno, Yun filozof (M y. 490-y. 430) < EYun dileg sohbet etmek, sylemek & EYun di karlkl + EYun Ieg2, log- sylemek " diyalog diyaliz [ xx/b] ~ Fr dialyse, dialyt- ayrtrma ~ EYun dilysis iinden geerek ayrma & EYun di iinden geerek + EYun l, lys- zmek " dia+, analiz diyalog [ xx/a] ~ Fr dialogue karlkl konuma, diyalog - EYun dilogos syleme, karlkl konuma < EYun dileg 1. sylemek, karlkl konumak, 2. tara az konumak & EYun di apraz + EYun Ieg2, log- sylemek " dia+, +log * Yunanca fiilin her iki anlamnda "farkl sylemek" fikri mevcuttur - "karlkl eitli eyler sylemek" veya "farkl biimde sylemek". Kar. diyalektik, diyalekt. diyanet dindarlk, din ileri < Ar dn " din [Men xvii] ~ Ar diynat [#dyn1 msd.] din,

diyapazon [Bah 1924] ~ Fr diapason 1. bir algnn seslendirebilecei tm tnlarn dizisi, 2. tn kontrol arac ~ EYun dia pason (%ordn) batan baa tm perdeler & EYun di batan baa + EYun ps, pan(t)- tm " dia+, pan(to)+ diyapozitif [ xx/b] ~ Fr diapositif effaf pozitif film ~ ng diapositive a.a. & ng diaphanous effaf (< EYun diafain iinden br yann gstermek) + ng positive " pozitif diyar [Env xiv] ~ Ar diyar [#dwr o.] 1. evler, obalar, 2. bir airetin sahip olduu lke, memleket < Ar dar ev, oba " dar2 diyare [ xx/b] ~ Fr diarrhe ishal ~ EYun dirrhoia ishal, aknt < EYun diarrhe akp gitmek, iinden akmak & EYun di iinden + EYun rhe akmak " dia+, ritm diyaspora [ xx/c] ~ Fr/ng diaspora bir ulusun ve zellikle Yahudilerin dnyaya dalmas < EYun diaspr salma, tamamen yaylma & EYun di batan baa + EYun speir, spor- sama, tohum ekme " dia+, sperm diyatonik [ xx/c] ~ Fr diatonique mzikte bir ses dizisi < EYun dia tnon tm ses perdeleri boyunca & EYun di batan baa + EYun tnos ses " dia+, ton1 diyet1 [ xx/b] ~ Fr di te beslenme rejimi, perhiz ~ EYun daita beslenme veya yaam tarz < EYun diait belli bir tarzda beslemek, belli bir yaam tarz gtmek & EYun di + EYun aita ama, sebep, kast" dia+, etiyoloji diyet2 wad kan bedeli dedi [ xx/b] ~ Ar diyat [#wdy msd.] kan bedeli < Ar

diyez [ARasim 1897-99] ~ Fr dise mzikte inceltme iareti EYun diasis araya sokma, aralk, enterval & EYun di + EYun (h)iemi, et- atmak, sokmak HAvr *ye- atmak, itmek, yollamak, harekete geirmek " dia+, jet diyoptri [Bah1924] ~Frdioptrie gz bozulmas birimi - EYun dioptriks bir arala grmeye ilikin < EYun dior, diop- bir ey iinden veya vastasyla grmek & EYun di iinden + EYun or, op- grmek " dia+, optik diz diz[mek dzenlemek T T [Or viii] tiz bacak eklemi [Uy viii+] tiz< T *tir < T *tir-/tr- sraya sokmak, dzeltmek,

* T *tir- ve *tr-/tr- (sraya koymak) biimleri e anlamldr. Mo/T tr (dzen, yasa) szcnn ayn kkten tredii varsaylabilir. Anlam yelpazesi iin kar. HAvr *reg-1 (dz, dzen, yasa, ynetim). Bak. rast. dizanteri [ARasim 1897-99] dizanterya ~Fr dysenterie kanl ishal ~ EYun dysentera barsak bozukluu & EYun dys zor, kt + EYun nteron barsak " dys+, enter(o)+ dizayn dizdar [ xvi] [ xx/c] ~ ng design tasarm ~ Fr dessin " desen

~ Fa dizdar kale muhafz & Fa diz kale (= Ave

daeza- duvar, sur) + Fa -dar tutan, sahip, -li" +dar dize YT [TDK 1969] msra < T diz-" diz-

dizel [Bah 1924] ~ Fr/ng diesel bir tr iten yanmal motor, bu motorlarda kullanlan yakt < z Rudolf Diesel Alman mhendis (1858-1913) dizge YT [CepK 1935] nazm < T diz-" diz-

* TT dizge (diz ba - xvii) szc ile ilgisi kurulamaz. dizgin dizi dizin dizyem - Lat decem on " desi+ dobra [ xx/b] ak szl, gzel konuan ~ Bul dobro iyi T YT T [ xi] tizgin a. a. [ xi] tizig sra, saf, dizi [TDK 1955] indeks [ xx/b] < T tiz- " diz< T tiz- " diz< T diz-" diz~ Fr dixime onuncu, onda bir < Fr dix on

doent [ResmiG1933] ~Almdozent niversitede retim grevlisi ~ Lat docens, t- reten < Lat docere, doct- retmek " disiplin Trkeye 1933'te Alman akademik sisteminden aktarlmtr.

do[mak do[mak d[mek doa YT

T T

[Uy viii+] to-/tu- domak, belirmek, kabarmak, meydana kmak [Uy viii+] to-/tu- domak, belirmek, kabarmak, meydana kmak " dv< T do-" doYT

[CepK 1935] miza

* Fr nature (tabiat) < Lat nasci (domak) szcne kyasla tretilmitir, doa [CepK 1935] ilham < T do-" do-

* -a ekinin ilevi ve Trke ara isimleri yapan -e ekiyle ilikisi belirsizdir, doal [Fel 194+] tabii < T doa" doa T

YT

* -(a)l eki Fr naturel szcnden esinlenmitir, doan [ xi] toan bir tr yrtc ku.

dogmatik [DTC1943] ~Frdogmatique bir retiye kat katya bal olan, dar grl < EYun dgma, t- reti, felsefi ilke, mezhep < EYun doke doru kabul etmek, bir retiyi benimsemek ~ HAvr *dok- < HAvr *dek- benimsemek, kabul etmek, renmek " disiplin dora[mak T [ xi] tora- dilimlere ayrmak, ufalamak

* Etimolojisi ak deildir. doru dorultu T [Uy viii+] toru/tor 1. -e ynelme edat, 2. dz, eri olmayan, yanl olmayan (sfat) YT [TDK 1944] yn < T doru " doru

* -ultu ekinin Trkede sadece ses yansmal szcklerde kullanlan -ilti ekiyle ilikisi ak deildir. Kar. drlt, fslt, grlt, inilti, arlt, uultu, vzlt, vb. dou dok docke dk[mek doksan T T [Uy viii+] tk- samak [Uyviii+]toksona.a. <T tokuz on "dokuz T [Or viii] kn tous; [Men xvii] dou gnein doduu yn < T do-" do[ResCGaz 1912] ~ ng dock gemi havuzu ~ Hol

doktor [LO xix] tabip ~ Fr docteur 1. niversitede hocalk beratna sahip kimse, doktora sahibi, 2. diplomal tabip [esk.], genelde tabip ~ Lat doctor retmen, hoca < Lat docere, doct- retmek " disiplin doktora [Bah 1924] ~ Fr doctorat doktorluk rtbesi ~ OLat doctoratus "doktor edilmi", niversitelerde retmenlik yapma ruhsat < Lat doctor retmen " doktor doktrin a. a. " doktor doku YT [DTC1944] [CepK 1935] nesc ~Frdoctrine reti~Lat doctrina

< T doku-" doku-

* nceleri Fr tissu karl iken yakn dnemde texture anlamn kazanmtr. Fiil kknn ad olarak kullanlmas ilgi ekicidir. doku[mak dokumak T [Uy viii+] tok-/toku- 1. dvmek, vurmak, dokunmak, el dedirmek, 2. kuma

* Tak/tok (vurma sesi) onomatopesiyle alakas dnlebilir. Anlam gelimesi iin kar. Lat tangere, tax- (dokunmak) > texere (dokumak). dokman [DTC1943] ~Frdocument belge~Lat documentum ders kitab, kant, belge < Lat docere, doct- retmek " doktor dokun[mak T [Uy viii+] tokn- (kendi eliyle) demek, temas etmek < T tok- dvmek, vurmak, el dedirmek " dokuT [ viii] tokuz/tokkuz a. a. dl T [Uy viii+] tl birinin

dokuz

soyundan gelenler, zrriyet dol[mak hale getirmek T [ xi] tol- dolmak, dolu olmak < T to-[viii] doldurmak, yuvarlak

* Ayn kkten T to5/tot (tam, dolu), tok (dolu), to5- (doldurmak), top (yuvarlak), torj (yuvarlak), belki ton- (su katlamak). dola[mak T [Uy, Ka viii+] tola-/tola- sarmak, dndrmek

dolamba

<T

[Kp, DK xiv] dolama dolanan, direkt olmayan < T dola-" dola-

dolap [A xiv] 1. su ark, kuyudan su ekmeye yarayan dzenek; [Men xvii] 2. dzen, kumpas, dolandrclk, 3. iine eya konulan mahfaza ~ Fa dl b 1. su ark, 2. her trl mekanik ark, hile, dolandrclk, 3. kiler, erzak deposu & Fa dl kova (~ Aram dl a. a. = Akad dulu a.a.) + Fa b su " ab Anlam eitlilii iin kar. dnme dolap, dolap beygiri, dolap evirmek.

dolar [ xix] ~ ng dollar Amerikan para birimi ~ Alm thaler/taler < Alm joachimsthaler 1519'dan itibaren kullanlan bir gm para birimi < z Joachimsthal Joachim Vadisi, Bohemya'da gm madenleri olan bir yer Joachimsthal'da rotatif makinayla baslan ilk gm paralarn adndan. EKKENLLER: Alm thal : dolar, talveg dolay dolay dolaysz <T <T YT [Men xvii] etraf, havali < T dola-" dola< T dolay " dola-

[Men xvii] nedensellik belirten edat [TDK 1944] vastasz

< T dolay" dola-

* Anlamca dolay ad ile deil dolay edat ile balantldr. Edata -l/-sz ad ekleri eklenmesi ilgi ekicidir. dolikosefal [ xx/b] ~ Fr dolichocphale uzun kafal & EYun doli%os uzun (~ HAvr *dlsgho- uzun) + EYun kefale kafa " longa, +sefal dolmen [ xx/b] ~ Fr dolmen megalitik mezar ant ^ Thophile Corret de la Tour d'Auvergne, Fr. asker ve arkeolog (1743-1800) & taol masa + men ta dolomit [ML xx/c] ~ Fr dolomite bir tr kelti kayas # 1791 Fr. < z Dodat de Dolomieu Fransz jeolog (1750-1801) dolu1 T [Uy viii+] tolu dolgun, bol, ok miktarda < T tol-" dol< T tol-donmak? < T to-

dolu2 T [ xi] tol buz paralarndan oluan ya dolmak, doymak, skmak " doldolun[ay dlt YT T

[Uyviii+]tolun1.dopdolu, tm, 2. dolunay < T tol-" dol[TDK 1955] cenin < T dl" dl

* Ada eklenen -t ekinin ilevi belirsizdir. domal[mak <T [Kp xiv] tomal- tmsek veya yuvarlak hale gelmek, kzn memesi dolgun hale gelmek; [Men xvii] domal- eilip arkasn yuvarlak hale getirmek < T *tom/ton dolgun veya ikin ey, yuvarlak, top < T to- dolmak, yuvarlak hale gelmek " dol* Kar. tomruk, tomurcuk < Mo. Moolca tomura- (imek, kabarmak) biimi ile Trke olduu anlalan *tom (ikin ey, top) arasndaki iliki mulaktr.

domalan

<T [M, Amr xiv] yeraltnda yetien bir tr mantar, trf < T tomal-/domalyuvarlak olmak " domal~Yuntomtes

domates [LO 187+] Frenk patlcan [o.] Frenk patlcan ~ Fr tomate a. a. ~ sp tomata a. a. ~ Nahuatl tomatl a. a.

* Meksika kkenli bitki 1528'de Hernan Corts tarafndan Avrupa'ya getirilmi, ancak 18. yy ikinci yarsnda yaygnlk kazanmtr. dombili [199+] bir hakaret sz ~?

* Tombul szcyle badatrlmas muhtemelen yaktrmadr. Krtlerde bir airet/ulus ad olan Dmbili ile ilikisi aratrlmaldr. domestik [ xx/c] evcil, evcimen, hane halkndan olan kimse - Fr domestique a.a., yatl hizmeti ~ Lat domesticus a.a. < Lat domus ev " dam2 dmi+ [ xx/a] ~ Fr/ng demi- yar < Lat dimidius ortadan ikiye blnm, yarm & Lat di(s)- ayr + Lat medius orta " dis+, midi+ dmi+ [ xx/a] ~ Fr/ng demi- yar < Lat dimidius ortadan ikiye blnm, yarm & Lat di(s)- ayr + Lat medius orta " dis+, midi+ dominan/dominant [DTC 1943] dominant ~Fr dominant/dominante hkmedici, egemen < Fr dominer hkmetmek, egemen olmak ~ Lat dominare < Lat dominus ev sahibi, efendi" dam2 domino [ 188+] ~ Fr domino 1. siyah renkli rahip bal, kukuletal pelerin, 2. bir oyun ~ t domino ~ Lat dominus efendi, rahip " dam2 dominyon [ 190+] ~ ng dominion 1. mlk, sahiplik, egemenlik, hkmet, devlet, 2. ngiltere'nin i ilerinde bamsz kolonilerine verilen ad ~ OLat dominion a.a. < Lat dominare hkmran olmak < Lat dominus " dam2 domuz don[mak T T [Uyviii+]tonuza.a. [ xi] ton- suyun katlamas < T to- dolmak, doymak, tkmak " dol< T*t ew n -devrilmek, dnmek =

d n[ me k T [ O xi ]t n -a .a .; [C od Cx ii i] T ter-/tewr- devirmek, dndrmek " devir-

* Kagarl'ya gre Ouzcaya zg bir fiildir. Buna karlk Krg drjlk (tekerlek), trjkr-(devirmek, altn stne getirmek), trjkr (devrim), trjklk (halka, yzk). don1 T [ viii] ton giysi, kyafet; [KT xix] alvar, pantolon

19. yy'a dek "1. her trl giysi, zellikle tren giysisi, 2. at rengi" anlamnda.

don2 T doymak " doydonan[mak donanma filo T

[ xi] tor) donma veya donmu ey

< T to- dolmak,

[Uy viii+] tonan- giyinmek

< T tona- [viii+ Uy] giydirmek " don1

<T [Men xvii] 1. tren alay, resmigeit, 2. sava gemilerinden oluan < T donan-" don1

done [ xx/b] ~ Fr donne veri < Fr donner vermek ~ Lat donare sunmak, armaan etmek < Lat donum verilen ey, hediye, sunu < Lat dare, dat-" data dnem YT [TDK 1955] devre, periyod < T dn-" dn-

* Ar dawr (dnmek) > dawrat (periyod) karl olarak tretilmitir. -em ekinin ilevi ak deildir. dneme YT [TDK 1955] viraj < T dnmek " dnYT

* -eme ekinin ilevi belirsizdir. Trke ara isimleri yapan -e ekiyle benzerlik yzeyseldir, dnence [TDK 1944] tropik < T dn-" dn<T [ 194+]

* EYun trepo (dnmek) > tropiks karl olarak tretilmitir, dner dner kebap < T dn-" dn-

* 1944'ten eski rneine rastlanmad. dngel meyve, mumula dng dnm dn-" dndn[mek doping YT <T [ xiv] yuvarlak ey, kozalak; [Amr xv] elmaya benzer bir < T dn- " dn[TDK 1955] daire, devir < T dn-" dn< T

[Kan xv] bir ift kzle bir gnde srlebilen arazi bykl

YT

[Fel 194+] tebdil, istihale

< T dn-" dn-

[ xx/b] spor msabakasnda uyarc ila alma - ng doping ilalama, uyutrurucu alma < ng dope ila, uyuturucu < Hol doopen daldrmak, bulamak, sos katmak ~ Ger *deup-" dip2 dpiyes [Hay 1959 195+] ~ Fr deux pices 1. iki para, 2. iki paral kadn giysisi & Fr deux iki (~ Lat duo ) + Lat pice para " do, piyes dore [ xx/b] ~ Fr dor altn kaplamal, altn rengi < Fr dorer altnlamak, altn kaplamak ~ OLat deaurare a. a. & Lat de- bir eyden + Lat aurum altn ~ HAvr *aus-2 a. a. " de+

drt drtgen

[ viii] trt a. a. YT [Geom 193+] " drt, +gen T [ viii]

* Atatrk tarafndan bulunan szcklerdendir, doru toru koyu kahve at rengi doruk T?

[CodC xiii] tora zirve, kale; [Kp xiv] toruk ; [TS xvi xvi] toru (= Mo torug/turug ykseklik < Mo toruy- ykselmek, kmak, ba kaldrmak

[Uy viii+] t gs, zellikle gsn alt ksm; [Kp, a xiv] d

* Fa do, Ave daoa- (srt) < HAvr *dous- (omuz, kolun st ksm) szcyle benzerlii tesadf olmaldr. de[mek dek dost dautar- a. a. T T [Uy viii+] te- sermek, yatak yaymak [Uy viii+] tek yatak, yayg [Kut, A xi] < T te-" de-

~ Fa dost arkada, yar ~ EFa daut,

dosya [Tanin 1910] dosye ~ Fr dossier 1. srtlk, evrak zerine geirilen klf, 2. bir muameleye ait evrakn tm < Fr dos srt ~ Lat dorsum * Ayn konuya ait evraklar ayrmak iin taklan srt kartonundan. dteryum [ML xx/c] ~ YLat deuterium atom arl 2 olan hidrojen izotopu ^ 1933 Harold C. Urey, Amer. kimyac < EYun duteros ikinci " di+ dv[mek T [ xi] t- havanda dvmek, ezmek, inceltmek

dviz [ xx/b] yabanc devletlere ait kt para ~ Fr devise 1. hanedan armas, 2. zerinde kraliyet armas bulunan menkul deer, banknot ~ OLat divisa hanedan armas < Lat dividere, divis- ikiye blmek & Lat di(s)- ayrlma edat + Lat *videre, vis- ~ HAvr *weidh- blmek, ayrmak " dis+ * Hanedan armalar ailenin eitli kollarn belirten blmelere ayrld iin. dvme <T [TS xiv] dn yak, dalamakla alan yara < T tgne- aletle veya kzgn ile dalamak T tg-" dvT " dol[ viii] to5-/tot- doldurmak, zellikle mideyi doldurmak < T to- [viii] doldurmak

doy[mak

doz [ xx/a] ~ Fr dose verilen ila miktar ~ EYun dosis verilen ey, hediye, bir lek ila < EYun didmi, do- vermek ~ HAvr *d- vermek " data dozer [ xx/b] " buldozer

dragoman ~ Fr/ng dragoman (resmi grmelerde taraflara elik eden) tercman ~ t dragomano a. a. ~ O Yun dragmanos a. a. ~ Ar tarcumn a. a. " tercman dragon [ xx/b] 1. ejderha, 2. bir tr yar yelkenlisi dragon ejderha ~ Lat dracon a.a. ~ EYun drkn a.a. ~ Fr

drahoma ~ Yun trafoma 1. dnde salan para veya pirin, 2. eyiz < Yun *tra%no para samak Yun tra%i gm para EYun dra%me gm para " dirhem * Yunanca szcn etimolojisi tartlmtr. draje [ xx/b] ~ Fr drage badem ekeri ~ Lat tragema ~ EYun tragema, t- erez, ekerleme, kuruyemi < EYun trg kemirmek, yemek, zellikle ufak tefek eyler yemek dram [ 188+] ~ Fr drame tiyatro oyunu ~ EYun drma, t- eylem, oyun, trajedi < EYun dr eylemek, icra etmek ~ HAvr *ders- eylemek * Osmanl Dram Kumpanyas 1882'de kurulmutur. dramatrji [ xx/b] ~ Fr dramaturgie tiyatro oyunu sahneleme < EYun dramatourgs & EYun drma, t- tiyatro oyunu + EYun erg yapmak, ilemek " dram, erg drape [Hayat 1959] ~Frdrap bol kumala sarlm, giydirilmi < Fr draper bol kumala sarmak < Fr drap kuma ~ OLat drappus a.a. ~? Kelt dren [ xx/b] ~ ng drain tpta biriken svy boaltmak iin kullanlan cihaz < ng to drain kurutmak, suyunu aktmak ~ Ger *draug- kurutmak < HAvr *dreug- kuru drenaj kurutma < ng to drain " dren [ xx/b] ~ Fr/ng drainage fazla suyunu aktarak

dretnot [ 190+] ~ ng dreadnought "hi korkmaz", ngiltere'de 1906'dan itibaren imal edilen bir tr sava gemisi & ng dread kork(mak) + ng nought hi dribling [ xx/c] basketbol terimi < ng to dribble [onom.] damlamak dril [ xx/c] ~ ng dribbling 1. damlayarak akma, 2.

~ ng drill matkap, dner delgi < ng to drill

[Yus xiv]

~ Fa du/du iki ~ HAvr *dwo- a. a.

* Ayn kkten EYun do, Lat duo, Fr deux, ng two, Ave/Sans dv (iki). Kar. bi-3, di-. dua arma, tanrya yakarma " davet [Kut, A xi] ~ Ar duc' [#dcw msd.] ar, yardma

duahan ~ Fa duc%w^n dua okuyan, makamla dua syleyen & Ar duc + Fa xwandan, %w^n okumak, ark sylemek " dua, hanende dalizm < Lat dualis ikili < Lat duo iki" do [Bah 1924] dualizma ~ Fr dualisme ikilik, ikicilik

duayen [ xx/b] ~ Fr doyen 1. dekan, 2. bir topluluun en yal ve deneyimli yesi ~ Lat decanus ~ EYun dekans " dekan duba kullanlan ii bo nesne dubara kere, defa " d dbel [ 199+] [LO xix] 1. alt dz ve geni tekne, 2. yzer kpr yapmakta ~? ~ Fa du bra iki kez & Fa du iki + Fa br ~ Alm dbel takoz ~ Ger (= ng dowel a. a.

* Kar. ng dowel (a.a.). dublaj [ xx/b] ~ Fr doublage ikileme, yeniden giydirme, bir filmi ikinci kez seslendirme < Fr doubler ikilemek, iki kat yapmak ~ Lat duplicare ikiye katlamak < Lat duplex, duplic-" dupleks duble yapmak " do dbr makat, kuyruk [ xx/b] [ xiv] dbr ~ Fr doubl iki kat < Fr doubler ikilemek, iki kat ~ Ar dubr [#dbr msd.] arka taraf, k,

duar [Men xvii] yolda rast gelme ~ Fa dur/dr 1. iki drt, 2. yzyze gelme, karlama & Fa du iki + Fa r drt" d, ehar dudak <T [Mh xiii] tutak gaga; [TS xiii, CodC xiii] dotak/dudak/tudak/tutak dudak < T tut-" tut* T > d deiimi aklanmaya muhtatr, dden [Kp xiv] derin dudu1 [ xiv] tuti ~ Fa ttl papaan, dudu kuu T? [T S xiv] girdap, suyu yer altna eken delik;

dudu2

[ xvii] gayrmslim yal kadn, zellikle Ermeni kadn - Erm dudu yal kadn, dad = Fa dd a. a. " dad < T

ddk T [ xi] ttek azlk, emzik; [Kp, DK xiv] ddk kavaln k dt/tt [onom.] fleme sesi, ddk sesi" dt dello Lat duellum/bellum sava [AMithat 1877] ~ t duello ikili atma ~

* talyanca/Franszca szck Lat dualis (ikili) szcnden kontaminasyon yoluyla "ikili arpma" anlamn kazanmtr. det t duetto " do dme dm T T [ARasim 1897-99] detto ~ Fr duette mzikte ikili ~

[ xi] tme a. a. [ xi] tgm ba

< T t- balamak, dmlemek < T tg- balamak " dme <

dn T [Uy, Ka viii+] tgn ba, dm, akit, zellikle evlenme akdi T tg- balamak " dme duhul " dahil1 [Env xiv] ~ Ar duxl [#d%l msd.] girme, iine girme

dk [Ev xvii] duka ~ Fr duc ynetici, nder, Avrupa'da bir soyluluk unvan ~ Lat dux, duc- nder, lider, Roma imparatorluunda bir rtbe < Lat dcere, ductyneltmek, ynetmek, nderlik etmek ~ HAvr *deuk- nclk etmek dka [altn ~ t ducato ilk kez 1274'te Venedik Dkas Lorenzo Tiepolo tarafndan bastrlan ve 17. yy'a dek yaygn olarak kullanlan altn para birimi < t duca dk " dk * Baz kaynaklarda ilk dka altn Apulia Dk II Ruggiero'ya (y. 1140) atfedilse de kullanmda para birimi her zaman Venedik'le birlikte anlmtr. dkkn [A xiv] sat tezgh ~ Ar dukkn/dukn [#dkn] platform, seki, tezgh, zellikle ar iinde sat yeri ~ Aram dukana platform, seki, kerevet ~ Akad dakkannu seki, zerine bir ey konulan ykselti ~ Sumer dagana bir tr tezgh veya platform dul dldl T [Or viii] tul ei lm kadn [DK xiv] Hz. Ali'nin katr; [ xx/b] klstr otomobil - Ar duldul [#dldl] 1. oklu kirpi, 2. Hz. Ali'nin katrnn ad

dlger [Mercimek xv] drger ~ Fa durgar/durdgar marangoz, biici & Fa durd 1. biilmi, yontulmu, 2. biilmi aa, kereste (< Fa durudan bimek, yontmak ) + Fa gar/kar yapan " kr duman T [ xi] tuman sis, bulut, karanlk; [Men xvii] yanan nesnelerden kan gaz

* 17. yy'dan itibaren anlam deitiren ttn szcnn yerini almtr. dmbelek <T [TS, Ev, Men xv-xvii] tebelek/deplek/debelek/dbelek/tenbelek kk davul < T tebele-/debele- [k.] zayf ve srekli ekilde vurmak " tep* Rezonans bildiren onomatopelere zg -n- sesi sonradan tremitir. dumdum [191+] ~ng dumdum bullet bir tr kurun ^ 1897 ng. Hind. < z Dumdum Hindistan'n Bengal blgesinde bir mstahkem yer ve cephane fabrikas ~ Bengali damdama toprak kale, bur, tabya ~ Fa damdama a.a. dmen temon a. a. dumur zayflama < Ar Damura zayflad, kt, ine iplie dnd dn T [ viii] tn gece (= Mo tne karanlk) dnr T [Uy [MMem xvi] ~ Ven timn [t timone ] a.a. ~ Lat ~ Ar Dumr/Dumr [#Dmr msd.] zayflk,

viii+] trjgr shriyet, evlilik yoluyla akrabalk, hsm

dnya [Kut xi] ~ Ar dnya' [#dnw sf. f.] beri taraf, daha yakn yer, yeryz < Ar dana [msd. dunw/danwat] yakn idi, yanat * "te taraf" ile bir kartl ima etmesi bakmndan slam dini kkenli bir kavramdr, do [ xx/b] ~ t duo ikili ~ Lat duo iki ~ HAvr *dwo- iki"

duodenum [ML xx/c] ~ OLat duodenum onikiparmak barsa ^ Gerardo di Cremona, tal. hekim (. 1187) < Lat duodecim oniki & Lat duo iki + Lat decem on " do, desi+ * Yunanl hekim Herophilos'un (M 353-280) kulland dodekadktylon (onikiparmak barsa) teriminin Latince evirisidir. dupleks [xx/c] ~ngduplex1.ikikatlolanherey, 2. iki katl konut ~ Lat duplex, duplic- iki katl, ift & Lat du- iki + EYun plks, plak- tabaka, katman " do, pli

dplikasyon [ xx/b] ~ Fr duplication ikiye katlama, ikileme, kopyalama ~ Lat duplicatio < Lat duplicare ikiye katlamak < Lat duplex, duplic- iki kat" dupleks duplikat ikinci kopyas " do dur[mak T [Bah 1924] duplikata [ viii] tur- a. a. ~ t duplicato bir evrakn

EKKENLLER: T dur- : dur-, durgun, duru, durum 1, duruma dr[mek T [Uy viii+] tr- dermek, toplamak, boha etmek

drbn drbn (Fr tlscope evirisi) durgun T

[Ktip, Men xvii] durbin 1. uzak grl kimse, 2. & Fa dr uzak (~ EFa/Ave dura a.a.) + Fa bin gren " bedbin < T tur-" dur-

[ xi] turkun a. a.

drt[mek T? cildini ovalamak drt durum1 durum2 [buday YT YT

[DK xiv] 1. sokmak, batrmak, 2. ila ve merhem gibi eyleri eliyle srmek,

[Fel 194+] muharrik

< T drt-" drt< T dur- " dur ~ Lat durum [n.] 1. sert, kat, 2. bir

[CepK 1935] vaziyet, hal [ xx/c]

buday tr ~ HAvr *dr-ro- < HAvr *deru-1 pek ve salam olma " drst duruma YT [CepK 1935] muhakeme < T dur-" dur-

* Durumak fiili mevcut deildir. drst [CodC xiii] drust dzgn, sa, salkl ~ EFa duruva- a. a. ~ HAvr *deru-1 dz, salam ~ Fa/OFa drust doru, dz,

* Ayn kkten ng true (doru), trust (gven) < Ger *treuwaz (dz, doru, salam); Lat durus (sert, kat). drz ~ Ar durz [nsb.] Suriye ve Lbnan'da yaayan bir dini topluluun mensubu < z MuHammad smail al-Darz Drzi dininin kurucusu (. 1019) < Fa darz terzi d T [Uy, Ka viii+] tl/t rya, hayal

EKKENLLER: T t : d, dn, dn-

du [ xix] ~ Fr douche a. a. ~ t doccia su borusu < OLat *ductiare iletmek, nakletmek, sevketmek < Lat ductare yol gstermek, gtrmek, sevketmek < Lat ducere, duct-" dk d[mek T [ viii] t- dmek, inmek, konmak, lmek

des [Bah 1924] ~ Fr duchesse dkn ei, bir tr ipekli kuma ~ OLat ducissa [f.] < Lat dux, duc- dk " dk dey YT [Geom 193+] vertikal < T d-" d-

* Fiil kkne eklenen -ey ekinin ilevi belirsizdir. dman [Kut xi] ~ Fa/OFa dumn/duman a.a. = Ave dumainyu- ktlk dnen, a. a. & Ave du/duj- kt, uursuz (~ HAvr *dus- kt, bozuk ) + Ave mainyudnce, akl, t (~ HAvr *mn-yo- < HAvr *men-1 dnmek ) " dys+, mantalite * Kar. Fa duj (irkin, murdar), dut (irkin), dunam (svme), duvar (mkl), dn [CepK 1935] mlahaza < T dn-" dnYT

* Fiil kknn ad olarak kullanlmas ilgi ekicidir. dn[mek d dut d t duvak tu duvar a.a. o no m <T T [Uy viii+] te- rya grmek, hayale dalmak < T t rya, hayal" [Men xvii] d d k se si [DK xiv] Tuwak gelinin yz rts, krmz tl; [TS xv xv] Tuak [CodC xiii] divar < T tu " ~ Ar/Fa tt a. a. ~ Aram tt a. a.

~ Fa drwr/diwr a. a. ~ OFa dewr

* v/w sesi etkisiyle ilk hece kapanmtr. dvel [#dwl o.] " devlet dven [M xvi] dgen ayrmak iin kullanlan cihaz, dven ~ E Yun tykne a.a. duy ampul taklan ukur duy[mak T [ xx/b] ~ Ar duwal [#dwl o.] devletler ~ Ar dawlat ~ Yun doukni ekini kabuundan

~ Fr douille her trl mekanik aracn ukur ksm,

[ viii] tuy- duyumsamak, hissetmek

duyarga

YT

[TDK 1944] bceklerde anten

< T duy-duy-

* -arga ekinin yaps ve ilevi belirsizdir. duyarlk [CepK 1935] his duy-" duyduyum YT [CepK 1935] his; [TDK 1983] istihbarat < T duy- " duyYT [CepK 1935] hassasiyet < T duy-" duy-duyu YT < T duy-" duy-duygu [CepK 1935] hassa YT < T

dyun ~ Ar duyn [#dyn2 o.] borlar < Ar dayn bor < Ar dana 1. bor ald, bor verdi, 2. yarglad, hkm altnda ald (= br/Aram #dyn yarglama, hkm verme, yasama = Akad dlnu yarg, yasa ) * Ayn kkten Aram msdina = Ar madmat (yarg evresi, kent, il). dz T [Or viii] tz doru, dizili, dzenli [Uy viii+] tz< T *tr- dizmek, sraya koymak " dz-

dz[mek T dzenlemek " diz-

= T *tr-/*tr- sraya koymak, dizmek, dzeltmek,

* Dizmek fiilinin varyant biimidir. dzen dzenek <T [Ferec xv] dzen/dzenlik tertip, intizam YT [TDK 1944] plan < T dz" dz[Kp xiv] tzgn dizgin; [Men xvii] dzgn tertipli, muntazam < T dz< T dz-dzYT

< T dz-" dz-dzey

[CepK 1935] seviye dzgn <T dzeltmek " dzduziko dz

[ xx/a]

~ Yun doziko katksz rak < T dz "

dzine [LO xix] duzina ~ Fr douzaine onikilik birim < Fr douze oniki ~ Lat duodecim a. a. & Lat duo iki + Lat decem on " do, desi+ * t dozzina (a.a.) biiminden alnt, fonetik adan mmkn grnmemektedir. ng dozen (a.a.) Franszcadan alnmtr. dzlem <T YT [ xv] sahte [Geom 193+] < T dzle-" dz-dzmece

< T dz-" dz-

dztaban2 hakaret deyimi ~ Fa duzda ban hrsz, dolandrc < Fa duzddan hrszlk etmek < OFa dujd/dujdh hrsz (= Ave du/duj- kt, uursuz ) " dman dys+ fiil neki ~ HAvr *dus- kt Ayn kkten Ave/Fa du/duj- (kt, uursuz). EKKENLLER: EYun dys- : disleksi, disprosyum, dizanteri Fa du- : dman, dztaban2 ~ EYun dys- ktlk, bozukluk, zorluk bildiren

ebat

~ Ar abcad [#bcd o.] boyutlar < Ar bucd " buut

ebced ~ Ar abcad Arap alfabesinin ilk drt ana harfinden oluan szck, harflere rakamsal deer verilmesine dayanan say sistemi < Ar alf b cim dal" elif, beta, cim, delta ebe oc [Or viii] aba ata, dede, saygdeer kimse; [O xi] ebe ana; [TS xiv, Kp xiv] bykanne, nine, sayg gren kadn, abla; [Men xvii] douma yardmc olan kadn * Lehelerde "teyze" ve "stanne" anlamlarna da rastlanr. ebed [A, KpGul, DK xiv] kalclk, sonsuzluk < Ar abada [msd. ubd] kald, kalc oldu ~ Ar abad [#'bd msd.]

ebegmeci + [M xiv] ebem gmeci yapraklar yenen bir bitki, malva sylvestris ebe + T gme/gme 1. rek, brek, 2. ar petei" ebe ebegmeci + [M xiv] ebem gmeci yapraklar yenen bir bitki, malva sylvestris T ebe + T gme/gme 1. rek, brek, 2. ar petei" ebe ebeveyn ana baba < Ar ab baba " ebu * smin Arapaya zg ikil (dual) halidir. ebleh [msd. balhat] aptal idi [KpGul xiv] ~ Ar ablah [#blh sf.] aptal < Ar baliha ~ Ar abawayn [#'bw dual.] iki babalar,

& T

&

* Kusur ve renk sfatlar yapan af cal vezninde. ebonit [ xx/b] ~ Fr bonite doal rengi siyah olan bir tr sentetik polimer ~ ng ebonite < ng ebony deerli siyah tahtasyla tannan aa, abanoz ~ EYun benos a.a. " abanoz ebru ~ Fa abr bulut renginde, hareli, dalgal < Fa abr bulut ~ EFa abra- a.a. (= Ave avra- a.a. = Sans abhr- a.a.) ebu [ xiv] ~ Ar ab/b [#'bw] baba

EKKENLLER: Ar #'bw : abullabut, baobab, bukalemun, ebeveyn, ebu ecdat Ar cadd dede, ata " cet [MMem xvi] ~ Ar acdd [#cdd1 o.] cedler, atalar <

ece T [ viii] ee baba, aabey; [ xi] ee/eke byk kzkarde, abla ; [a xv] ee yal kadn; [CepK 1935] ece saygdeer veya bilge kadn, kralie * Trkiye Trkesinde 13. yy'dan 1930lara dek "ulu kii, yal adam, aabey" anlamnda kullanlm iken 193 5'ten sonra aatayca rneklere istinaden anlam deiikliine uratlmtr. ecel [Kut, A xi] ~ Ar acal [#'cl msd.] 1. biilmi sre,

bekleme sresi, 2. lm < Ar acila bekledi, duraksad ecinni ~ Ar acinn [#cnn] cin " cin1 ~ Ar acr [#'cr msd.] cret, emee

ecir/ecr[ xiv] ecr karlk denen ey ~ Aram agr a. a. ~ Akad agru/igru a. a.

ecnebi [Ne xv] ~ Ar acnab [#cnb1 nsb.] yabanc < Ar acnab [ky.] (bir eyin merkezine oranla) kenar, daha d taraf < Ar canb yan " canip ecrimisil cret, parasal karlk + Ar mi81 benzer, e " ecir, misil ~ Fa acri mi61 edeer cret & Ar acr

ecza [ xiv] ~ Ar acz' [#cz' o.] birimler, unsurlar, kimyasal maddeler < Ar cuz' birim, unsur " cz eczane/eczahane ecza, hane + [KT xix] eczahane eczac dkkn & Ar acz' + Fa %na "

eda [ xiv] grevi yerine getirme, 2. syleyi tarz, ive edat EKKENLLER:

~ Ar ad' [#'dy msd.] 1. yapma, klma, deme, ~ Ar adat [#'dw] ara, gere, dilbilgisinde edat

Ar #'dw : edat, edevat edebiyat ~ Ar adabiyyt [#'db o.] "dini veya bilimsel nitelikte olmayan yazn etkinliklerinin tm," belles-lettres < Ar adab 1. grg, terbiye, konuk arlama adab, 2. yaam tarzna ilikin hikaye ve gzlemlerden oluan ve Arapada 8. yy'dan itibaren yaygnlaan yazn biimi " edep edep [Kut xi] ~ Ar adab [#'db msd.] terbiye, incelik, dzgn davran ve yaz < Ar adaba konuk arlad, terbiyeli ve kltrl davrand edevat gere " edat edik T [Uy viii+] tk ayakkab, izme ~ Ar adawt [#'dw o.] < Ar adat ara,

< T et- hazrlamak, imal etmek " et-

* Anlam ilikisi iin kar. sahtiyan < Fa saftan (imal etmek), kundura < t condurre (imal etmek). edip edebiyat" edep [ xiv] edepli ~ Ar adb [#'db sf.] edep sahibi,

edisyon [ xx/b] ~ Fr dition yaynlama, yayn ~ Lat editio a. a. < Lat edere, edit- dar vermek, karmak, yaymak, yaynlamak & Lat e(x)- da + Lat dare, dat- vermek " ex+, data editr < Lat edere, edit-" edisyon edyan [xx/b] ~Frditeur yaynlayan, yaync~Lat editor a.a. ~ Ar adyn [#dyn1 o.] dinler < Ar dn " din

efe Ege blgesine zg erkek birliklerine mensup kii; [LG 188+] kabaday, yiit (argo) ~? Yun/EYun efebos blu yan gemi gen erkek, delikanl & EYun ep zeri + EYun (h)ebe blu ya" epi+ * Szcn kkenine ilikin zengin literatrn tamamna yakn bilimsel deerden yoksundur. efekt [ML xx/c] ~ ng sound effect ses efekti < ng effect bir eylemin sonucu, etki ~ Lat effectus icraat, iin sonucu < Lat efficere, effect- icra etmek, bir eyi yapp ortaya karmak & Lat ex- da + Lat facere, fact- yapmak " ex+, faktr efektif [Bah 1924] ~ Fr effectif, -ive fiili, etkili, elle tutulur ~ Lat effectivus < Lat efficere, effect- icra etmek " efekt efemera [ xx/c] bror, dergi, bilet, kartpostal gibi kalc olmayan yaynlar (antikaclk terimi) ~ ng ephemera [o.] ksa mrl eyler, kalc olmayan yaynlar < EYun efemern [n.] bir gn mr olan Mays bcei < EYun efemers gnlk & EYun epi- zeri, zere + EYun (h)emeros gn " epi+, kalimera

efemine [ xx/a] ~ Fr effmin kadnlam, kadns < Fr effminer kadnlatrmak ~ Lat effeminare a. a. < Lat femina kadn " ex+, feminen efendi [Gl xv] egemen kimse, bey; okuryazar kiiler iin mevla/molla karl olarak kullanlan sayg deyimi ~ OYun authentes bey, sahip, mevla ~ EYun authentes reit ve mmeyyiz kii, vekil olmayan, asil < EYun authent sorumluluk ve yetki sahibi olmak efervesan [ xx/b] su katldnda kaynayan tablet ~ Fr effervescent kabaran, kaynayan < Lat effervescere kaynayp tamak, galeyana gelmek < Lat fervere kaynamak " ex+, fermante efkr 1 ~ Fa fgr/afgr yara, incinme, ac

* Efkr datmak deyiminde. Trke anlam Ar fikr oulu olan efkr2 szcnden etkilenmi olabilir. efkr2 dnce " fikir * Efkr- umumiye deyiminde. eflatun/eflatuni [Men xvii] efttn filozof Eflatun'a ilikin, Platonik; [LO ] eftthl hurma zamk rengi, koyu leylaki; [KT ] efltun! leylaki ile erguvan aras, mora alan renk < Afttn Yunan filozofu Platon'un (M 429-347) Arapa ad ~ Platon " platonik * Renk adnn filozof Eflatun ile ilikisi ak deildir. Adn Arapa biimi inisyal ift sessize bir n sesli eklenmesi ve Arapada varolmayan p ve o seslerinin edeer seslere evrilmesiyle elde edilmitir. efor [ xx/b] ~ Fr effort aba, gayret < Fr efforcer kuvvet harcamak, aba gstermek < Fr force kuvvet" ex+, fors efrat fert efsane afsdan, afsy- bylemek " efsun efsun/afsun sihir < Fa/OFa afsdan, afsy- bylemek e[mek T [Uy viii+] e- emek, bkmek [ xx/b] ~ Fr galer eitlemek < Fr gal eit ~ Lat ~ Ar afrd [#frd o.] bireyler < Ar fard birey " [Gl xv] ~ Fa afsna by, masal < Fa/OFa ~ Fa/OFa afsn/fsn by, ~ Ar afkr [#fkr o.] dnceler < Ar fikr

[Ka, Kut xi] afsun

egale [etm aequalis < Lat aequus a.a.

ee <T [Kp xiv] ee/eew a. a. rendelemek, di gcrdatmak

< T *e < T e- [xi] metal bir nesneyi

egemen YT sahibi " hegemonya, +men2

[CepK 1935] hakim

- E Y u n ( h ) e g e m o n n d e r , lider, hkm

* Fr hgmonie (egemenlik) szcnden esinlendii aktr. 193 5'ten eski rnei bulunmayan *ege (veli?) szcnden tretilmesi fantezidir. eer hakaram- bir kez eilim YT [CepK 1935] temayl < T eil-" e-ein/enT [Kut xi] ~ Fa/OFa agar/gar art edat ~ EFa

[Uy viii+] egin omuz; [TS xiii xiii] srt, arka

eir[mek T [ viii] ewr- evirmek, dndrmek; [Uy viii+] eir-kuatmak, sarmak, burmak, bkmek, yn eirmek " evir* Evir- fiilinin anlam ayrmasna uram varyantdr. eit[mek YT [CepK 1935] terbiye etmek veya kle beslemek, yetitirmek, terbiye etmek ~ T egit-/egi5- [Or viii, Ka xi] hayvan

* Trkiye Trkesinde kullanlmayan bir fiil iken Dil Devrimi dneminde yaz diline ithal edilmitir. elen[mek T? [Kp, DK xiv] elen- beklemek, oyalanmak, boa vakit geirmek ele- [xiv Kp] megul etmek, oyalamak < T

* Trkiye Trkesine zg olan fiilin, yine Trkiye Trkesine zg olan aylan- (dolanmak, boa vakit geirmek) ve oyalan- fiilleriyle ilikisi belirsizdir. ego zamiri) ~ HAvr *eg a. a. [ xx/b] bencillik ~ ego ben (birinci tekil ahs

egoizm [ResCGaz1912] ~Frgosme bencillik~ ng egoism ^ Joseph Addison, ng. air (1672-1719), "hep kendinden szeden" anlamnda < ego ben " ego egosantrik ben + Fr centre merkez " ego, santra [ xx/b] ~ Fr gocentrique benmerkezci & Fr ego

erelti <T [Men xvii] eir otu bataklk otu; [LO xix] erelti otu a. a. < T eir/erek bataklk = T erik/erim [viii+ Uy, xi Ha] dden, anafor < T eir- evirmek, dndrmek " eirereti/ireti [Gl xv] criyet dn, geici, asl olmayan < Ar criyyat^ dn, ereti" ariyet

eri T [Uy viii+] eri dnk, bkk, burulmu dndrmek, bkmek " eir-

< T eir-/ewir- evirmek,

egzersiz [Bah 1924] ~ Fr exercice talim, altrma ~ Lat exercitium a.a. < Lat exercere, exercit- talim etmek, askeri eitim yapmak, i uygulamak < Lat arcere, arct- yasaklamak, uzak tutmak ~ HAvr *ark- menetmek " ex+ egzistansiyalizm [P Safa 1949] ~Frexistentialisme varoluuluk, varoluu felsefe veya yaam tarz ~ Fr existence varolu, mevcudiyet ~ Lat exsistentia a.a. < Lat exsistere ortaya kmak, zuhur etmek, olmak & Lat ex- da + Lat sistere, stat- durmak, dikilmek, sk durmak, kavi olmak " ex+, asistan egzos/egzost [ xx/b] ~ ng exhaust 1. boalma, boaltma, 2. motorlu tatlarda gaz boaltma ilemi ve bu ii yapan boru < Lat exhaurire, exhaust- suyunu aktp boaltmak, tketmek < Lat haurire, haust- suyunu boaltmak ~ HAvr *aus-3 boaltmak "ex+ egzotik [ xx/b] ekstiks yabanc < EYun eks dar, d " ek+ ~ Fr exotique yabanc, tuhaf~ EYun

ehemmiyet < Ar ahamm [#hmm ky.] daha nemli, ok ilgin < Ar hamma [msd. hamm] merak etti, nemsedi, ilgilendi * Arapa sfattan -iyyet ekiyle yaplm ge dnem trevidir. ehil/ehl[Kut, A xi] ehl ~ Ar ahl [#'hl] 1. bir yerde oturan kiilerin tm, hane halk, e(ler), yerli halk, 2. uygun, layk, kalifiye < Ar ahala [msd. uhl] evlendi, bir yere yerleti, iskn etti EKKENLLER: Ar #'hl : ahali, ehil, ehl, ehliyet ehli ehliyet belgesi [Men xvii] ~ Ar ahl [nsb.] evcil" ehil

[A xiv] ehillik, liyakat; [TDK 1955] ehliyetname ehliyet ~ Ar ahliyyat [#'hl msd.] ehillik, liyakat, kifayet" ehil

* Modern kullanmda ehliyetname szcnden ksaltmadr. ehram1 piramidi < Ar haram a. a. ehram2 [Men xvii] ~ Ar ahrm [#hrm o.] Msr

Erzurum ve Bayburt yresine zg kadn giysisi " ihram

ehven [Men xvii] ~ Ar ahwan [#hwn ky.] kolay, daha kolay, en kolay < Ar hna [msd. hawn] kolay idi, nemsiz idi, deersiz idi eis+ olma bildiren edat ve fiil neki ~ EYun eis ieri girme, ie doru ynelme, ite

ejder ajdah " ejderha

[Ali xvi]

~ Fa ajdar dragon, efsanevi ylan < Fa

* Orijinal biim ajdaha olup, -ha hecesi Farsa oul eki saylarak drlmtr. Final -r sonradan tremitir. ejderha [A xiv] ejdeha; [DK xv] ejderha ~ Fa ajdahk/ajdah ran mitolojisinde efsanevi ylan, dragon ~ OFa aj dahk efsanevi ylan, ylan kral, Dahak < OFa aj ylan ~ HAvr *angwhi- a. a. * -r- ara sesi Trkede tremitir. ek T [Uy viii+] ek mafsal, eklem, birleme yeri; [Men xvii] ek ilave edilen para, yama ~ E Yun e(k) darya kma, darda olma

ek+ bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *eghs a. a.

* Ayn kkten Lat ex, Fa az, Alm aus (d, dar). ek[mek viii+] ek- tohum ekmek EKKENLLER: T ek-: ek-, ekim, ekin

[Uy

ekbir [Env xiv] ~ Ar akbir [#kbr o.] bykler, nde gelenler < Ar akbar [ky.] daha byk, en byk " ekber ekalliyet [ xx/a] dini veya etnik aznlk (Fr minorit karl) < Ar aqall [#qll ky.] daha az, ok az < Ar qalla [msd. qillat] az idi, azald

ekarte [etm [ 188+] ~ Fr carter (iskambilde) kt kamak, devre d brakmak ~ t scartare a. a. ~ OLat *excartare " ex+, kart2 ekber byk " kibir [Env xiv] ~ Ar akbar [#kbr ky.] ok byk, en

ekim YT [ 194+] 10 Ocak 1945 tarihli yasayla Birinci Terin ayna verilen ad; [TDK 1955] ekme eylemi < T ek-" ekekin T [Uy viii+] ekin ekilen ey, tahl; [TDK 1974] kltr < T ek-" ek-

* kinci anlam Ziya Gkalp'in ortaya att hars < Ar Har8 (tarm) szcnn yeni dile uyarlamas olup, her iki biim Fr culture < Lat colere (ekin ekmek, tarm yapmak) evirisidir. ekinoks [ xx/b] ~ Fr quinox gndnm, gndz ve gecenin eit olduu tarih ~ Lat aequinoctium & Lat aequus eit + Lat nox, noct- gece " egale, noktrn

ekip [xx/b] ~Frquipe1.gemimrettebat, 2. herhangi bir i iin derlenen kadro ve donanm < Fr quiper gemi donatmak [esk.], genel anlamda donatmak < Nor skip gemi ~ Ger *skipam a.a. * Kar. ng ship (gemi) < Ger *skipam. Ayrca ng skipper (bir tr gemi) < Hol < Ger *skipam. ekipman quiper donatmak " ekip [ xx/b] ~ Fr quipement donanm, alet edevat < Fr

eklektik [ xx/a] ~ Fr eclectique semeci, kark < EYun eklekts seilmi, semeci < EYun ekleg seip ayrmak & EYun k da + EYun legl, log-semek, derlemek " ek+, +log eklem YT [TDK 1944] mafsal < T ekle-" ek

ekler [ xx/b] ~ Fr clair 1. imek, kvlcm, 2. bir tr pasta < Fr clairer aydnlatmak ~ Lat exclarare a. a. < Lat clarus ak, aydnlk " ex+, klarnet ekliptik [ xx/b] ~ Fr cliptique astronomide burlar emberi < EYun kleipsis 1. brakp gitme, kaybolma, 2. gne tutulmas & EYun k da + EYun leip, lip- brakmak, terketmek, ayrlmak, eksik kalmak " ek+, lipsos * Ay ekliptik hattna yaknken gne tutulduu iin. ekmek ide- yemek ) T [Uy viii+] tmek a.a.; [ xi] etmek ; [Men xvii] etmek vulg. ekmek (= Mo

ekmel mkemmel" kemal

~ Ar akmal [#kml ky.] daha mkemmel, en

eko [ xx/b] ~ Fr cho yank ~ EYun e% ses, yank (ad) < EYun e% seslenmek, yanklanmak (fiil) ~ HAvr *(s)wgh- a. a. ekol [ xx/b] ~ Fr cole okul, sanat veya dnce akm ~ Lat schola okul ~ EYun s%ole 1. dinlenme, iten geri durma, almak zorunda olmama, 2. sohbet, 3. okul ~ HAvr *sgh- < HAvr *segh- geri durma, dinme * Kar. ng school, YT okul. ekolayzer [ xx/c] ~ ng equaliser eitleyici, ses dengeleme aygt < ng to equal eitlemek < Lat aequalis eit < Lat aequus eit" egale ekoloji [ML xx/c] ~ Fr cologie evrebilim / ng ecology a.a. < EYun okos ev, yakn evre ~ HAvr *woik-o- < HAvr *weik-1 klan, kabile, oba " +loji Ayn kkten Lat villa (iftlik, mezra), vicus (mahalle), vicinus (yakn evre).

ekonomi [ 187+] ~ Fr conomie 1. iktisat bilimi, 2. tutumluluk ~ EYun oikonoma ev idaresi < EYun oikonmos ev idare eden, khya, vekilhar & EYun okos ev + EYun noms ynetim, dzen " ekoloji, +nomi ekose z Ecosse skoya ekran *skermaz koruyan ey, siper [ xx/b] [ xx/b] ~ Fr cossais 1. sko, 2. sko tipi tartan kuma < ~ Fr cran perde (~ Hol skerm kalkan) ~ Ger

Ayn kkten ng screen, Alm schirm (kalkan, perde). EKKENLLER: Ger * skerm- : ekran, eskrim ekrem soylu, daha yce, en cmert" kerem [Men xvii] ~ Ar akram [#krm ky.] daha

ekr [ML xx/c] ~ Fr cru ketenin beyazlatlmadan nceki rengi, ak bej < Fr cru i ~ Lat crudus i ~ HAvr *kr-do- < HAvr *kreus- i et" kreozot eks argosunda) l [ xx/c] ~ ng X 1. iks harfi, arp iareti, 2. (tp ~ Fr/ng ex(o)- d (sadece bileik

eks(o)+/egzo+ isimlerde) < EYun eks- d, dar" ek+

eksantrik [ARasim 1897-99] hoppa, zppe; [ xx/a] dn aks merkezde olmayan (teker) ~ Fr excentrique kurald, tuhaf~ OLat excentricus merkezka (kuvvet) & Lat exda doru + Lat centrum merkez " ex+, santra eksantrik [ARasim 1897-99] hoppa, zppe; [ xx/a] dn aks merkezde olmayan (teker) ~ Fr excentrique kurald, tuhaf~ OLat excentricus merkezka (kuvvet) & Lat exda doru + Lat centrum merkez " ex+, santra ekselans [ xix] ~ Fr excellence stn ve yetkin olma, bir sayg deyimi ~ Lat excellentia stnlk, sekinlik < Lat excellere, excels- kalabalktan ayr durmak, sivrilmek & Lat exda + Lat cellere, cels- ykselmek, ne kmak ~ HAvr *kel-4 yksek olmak, ne kmak, ykselti, tepe " ex+ * Ayn HAvr kkten Lat columna (stun), culmen (zirve), ng hill (tepe) eksen YT [TarD193+] ~ Yun ksn/ksonas mihver, dingil EYun ksn a. a. " aks

* Tarama Dergisi'ne gre "Seyitgazi, al, Eirdir, Ktahya" azlarndan derlenmitir. ekser ka6r ok " kesret [ xiv] ~ Ar ak8ar [#k8r ky.] daha ok, en ok < Ar

eksfoliant [ xx/c] ~ ng exfoliant cildin l katmann soymak iin kullanlan madde veya yntem < Lat *exfoliare yaprak dktrmek < Lat folium yaprak " ex+, folyo eki eksi eki[mek T YT T [Uy viii+] ki a. a. [Geom 193+] zait [TS xv, a xv] < <T *ki- ekimek"eki < <T eksil- " eksik ki(= Mo nigsi-

ekimek, rmek, kokumak ) * Sfat biimi ki 9. yy'dan itibaren kullanld halde, fiil biimine 15. yy'dan nce rastlanmaz. eksik eksil[mek T <T [Uy viii+] egsk a. a. [Mh xiii] egsl< T egs- eksik olmak < T egs- eksik olmak, eksik kalmak "eksik

ekskavatr [ xx/b] ~ Fr excavateur toprak kazma makinas / ng excavator a.a. < Lat excavare oyup boaltmak & Lat ex- da + Lat cavare oymak, kazmak "ex+,kav2 eksper [Bah 1924] ~ Fr expert uzman ~ Lat expertus denenmi, tecrbeli, uzman < Lat experiri, expert- denemek, snamak, deneyerek renmek < Lat *periri denemek ~ HAvr *peryo- < HAvr *per-3 denemek, snamak, riske girmek " ex+, ampirik eksperiman [ARasim 1897-99] ~Frexperiment deney,

tecrbe ~ Lat experimentum deneyle elde edilen sonu, kant" eksper ekspertiz [DTC 1943] ~ Fr expertise uzmanlk" eksper

ekspoze [etm [ xx/b] ~ Fr exposer sergilemek, aa karmak ~ Lat exponere, exposit- a.a. & Lat ex- da + Lat ponere, posit- koymak " ex+, post2 ekspres [Bah 1924] ~ Fr expresse hzl, direkt, zellikle hzl tren ~ ng express a.a. ~ Lat expressus ak, net, belli bir amaca ynelik < Lat exprimere, express- (skp) zn karmak, da vurmak, ifade etmek & Lat ex- da + Lat premere, press- basmak, skmak " ex+, pres * "Hzl tren" anlam ngilizceden Franszcaya gemitir. ekspresyon deyim " ekspres [ARasim 1897-99] ~Frexpression ifade,

ekstaz [ xx/c] ~ Fr ecstase kendinden geme, vecd, trans - EYun kstasis 1. yer veya durum deitirme, 2. a.a. < EYun eksistemi, eksta- 1. yer veya durum deitirmek, 2. bilincini yitirmek & EYun k da + EYun (h)istemi, st- durmak " ek+, statik

ekstra [Bah 1924] ~ Fr/ng extra srad, olaand < Fr/ng extraordinaire /extraordinary a.a. & Lat extra dar, darda, dnda (~ HAvr *eghs-ter- d ) + Lat ordo, ordin- dzen " ex+ ekstre [ xx/b] ; [ML xx/c] ticari hesap zeti ~ Fr extrait damtlmi bitki z < Fr extraire zn karmak, skarak suyunu almak ~ Lat extrahere, extract- skmek, karmak & Lat ex- da + Lat trahere, tract- ekmek, srmek, srklemek " ex+, traktr ekstrem [sup.] en d, en darda < Lat extra " ekstra ekt(o)+ nispetle dta olan < EYun k d " ek+ [ xx/a] ~ Fr extrme ar, u ~ Lat extremus ~ Fr/ng ect(o)- d < EYun ekts bir eye

ekmenik [ML xx/c] ~ Fr cumenique evrensel, tm alemi kapsayan, Hristiyan aleminin tmn kapsayan ~ EYun oikomeniks < EYun oikomene meskn dnya, uygar alem < EYun oike iskn etmek, ikamet etmek < EYun okos ev, konut" ekoloji ekri [ xx/b] ~ Fr curie bir kiiye ait yar atlarnn tm, bir ekibin mensuplar < Fr cuyer bir soylunun kalkann tayan svari yama ~ Lat scutarius 1. kalkanc, kalkan tayan, 2. imparatorun zel muhafz birliine mensup kii < Lat sctum byk dikdrtgen beden kalkan ~ HAvr *skoit- tabla, tahta < HAvr *skei- (tahta) yarmak ekvator [ xix] ~ Fr quateur eitleyici, a. a. ~ Lat aequator eitleyici < Lat aequare, aequat- eitlemek, tesviye etmek < Lat aequus eit" egale ekzema [Bah 1924] ~ Fr eczma bir cilt hastal ~ EYun kzema, t- ciltte kan kabart, isilik, dknt < EYun ekze kabarp tamak, isilik dkmek & EYun k da + EYun ze kabarmak, kaynamak ~ HAvr *yes- kabarmak, kaynamak, mayalanmak " ek+

el1 el2

T T

[Or viii] elig a. a. [ viii] l lke, memleket; [TS xiv xiv] ulus, kavim

EKKENLLER: T l: el2, ele gne, eli, il el3

- Ar al harf-i tarif, definite article

* d, n, r, s, , t, z sesleriyle balayan kelimelerden nce assimile edilir. r: esselam, ennevm. sim tamlamalarnda sesli genellikle -- olarak telaffuz edilir. r: eyh-l-islam, dar-s-selam. el [Men xvii] ala gzl sar-yeil gzl; [Men ] gk ala gzl mavi gzl; [LO, KT, Bah, Gv ] ela gz akr gz, ak mavi; [TDK 1955] ela sarya alar kestane rengi renkli, alaca " ala

= T ala

* T ala szcnn varyant telaffuzudur. Trkeden Farsaya alnm ve belki iirde Farsa-benzeri telaffuz etkisiyle ses deiimine uramtr. elan elastik ittirici < EYun elan itmek, srmek [Ne xv] [ xix] ~ Ar al-n halen, imdi, u anda " el3, an ~ Fr lastique esnek ~ EYun elastiks

elbette [CodC xiii] elbet ~ Ar al-batt / al-battat [#btt] kesin karar < Ar batt [msd.] kesin, nihai < Ar batta kesti, bitirdi, kararlatrd" el3 elbise libas ~ Ar albisat [#lbs o.] giysiler < Ar libs giysi"

eli T [ viii] li devlet grevlisi, ynetici mesaj gtren grevli [xiii] < T l1 lke " el2

~ Mo eli(n) yabanc bir hkmdara

* Trke bir szck olmakla birlikte zel anlam ve fonetii Moolca kullanmdan alnmtr. Orijinal Trke biimin Trkiye Trkesinde *ilci veya *elci olmas gerekir. eldiven [Men xvii] eldven eldiven & Fa dast el + Fa wn tutan, koruyan " el1 * Fa dastuwan (eldiven) szcnden uyarlanmtr. ele gne [kar el2 T [Uy viii+] l kn lke halk, millet, budun < T l lke, memleket" & T el + Fa (das)tuwn

* -kn ekinin ilevi ak deildir. ele[mek leeleba T [Uy viii+] lge- iki eyin arasna sokmak, kalburdan geirmek; [T S xiv, Kp xiv]

-?

elegan [xx/b] ~ Frlgant sekin, zarif~Lat elegans,ttitiz, seici < Lat eligere seip ayrmak & Lat e(x)- da + Lat legere1, lect- semek " ex+, lejyon eleimsama [T S, Kp xiv] eleimsama(l)/eneimsama(l)

< Ar *cal'imu-s-sam'i alaimsema, gkkua" alaimsema elek <T [Kp xiv] elemeye mahsus alet < T ele-" ele~ Fr lectr(o)- / ng electr(o)- elektrie

elektr(o)+ ilikin (bileik isimlerde)" elektrik

elektrik [Mh375 180+] ~Frlectrique/ngelectric a.a. ~ YLat vis electrica "kehribar gc", a.a. # 1600 William Gilbert "De Magnete" adl eserinde < EYun elektron kehribar

* Kehribarn ynle ovulduunda elektriklenme zelliinden tr. elektrod [Bah 1924] lectr(o)- + EYun (h)dos yol" elektrik, od(o)+ ~ Fr lectrode anod ve katod & Fr

elektrokardiyograf [ML xx/c] ~ Fr lectrocardiographe kalp elektriini kaydeden cihaz / ng electrocardiograph a. a. " elektrik, kardiy(o)+, +graf elektroliz [ xx/b] ~ Fr lectrolyse kimyasal bir maddeyi elektrikle ayrtrma < EYun lysis zme < EYun l, lys- zmek " elektrik, analiz elektron [Bah 1924] ~ ng electron elektrik yk tayan atomik zerre ^1891 J.D.Stoney, ng. fiziki < ng electric " elektrik * Kar. EYun elektron (kehribar). elektronik [Hrr 1948] ~ ng electronic 1. elektrona ilikin (1902), 2. gaz veya yariletken ortamda elektron akm yoluyla aygtlarn ynetimine ilikin (y. 1930) < ng electron " elektron elem [Mercimek xv] (zellikle fiziksel anlamda) < Ar alima ac ekti, ard Trke kullanmda "ruhsal ac" anlam ar basmtr. EKKENLLER: Ar #'lm : elem, elim eleman [Bah 1924] ge, unsur; [Ycel 1938] bir ekibin yesi olan kii, personel; [ 200+] (argo) kii ~ Fr lment bir btnn iinde yer alan basit ge, unsur, yap ta, kimyada element ~ Lat elementum temel ilke, ilk renilen ey * Latince szcn etimolojisi belirsizdir. Latin alfabesi veya onun kaynandaki bir Sami alfabesi renilirken ezberlenen 'LMN' hecelerinden tredii rivayet edilir. element maddelerin her biri [ xx/b] kimyada bileimlerin yap tan oluturan basit ~ Alm element ge, unsur, kimyada element ~ Lat elementum eleman ~ Ar alam [#'lm msd.] ac, ar

* Trke biim 1933'ten sonra stanbul niversitesi Kimya Fakltesine egemen olan Alman etkisini yanstr. eletir[mek eletirmen elhak YT YT [Fel 194+] tenkit etmek [Fel 194+] mnekkit < T ele-" ele-

< T eletir-" eletir-, + me n2 ~ Ar al-Haqq dorusu " el3, hak1

elhamdlillah [DK xiv] kran ifadesi llhi Allaha hamd (olsun)" el3, hamd, allah

~ Ar al-Hamdu li-

elif [ xiv] ~ Ar alf Arap alfabesinin ilk harfi ~ Aram leph Arami/brani alfabesinin ilk harfi = Fen alep kz, Fenike alfabesinin ilk harfi" alfa elifba elif, beta elim artan " elem [Kp, Gl xiv] ~ Ar alf b Arap alfabesinin ilk iki harfi, alfabe " ~ Ar alm [#'lm sf.] ac veren,

elimine [etm [ xx/b] ~ Fr eliminer dlamak, darda brakmak - OLat eliminare kap dar etmek & Lat e(x)- dar + Lat limen, limin- kap eii" ex+, liman elips [ xx/b] ~ Fr ellipse, ellipt- oval ~ EYun lleipsis 1. eksiklik, tam olmama 2. elips (dairenin eksik hali) < EYun elleip, ellip- eksik brakmak & EYun n + EYun leip, lip- eksik kalmak " en+, lipsos * Geometrideki anlam ilk kez M 2. yy'da Pergeli Apollonios tarafndan kullanlmtr. elit [ xx/b] ~ Fr lite sekin < Fr lire semek ~ Lat eligere,

elect- semek, teker teker ayrarak toplamak " elegan elli elma T T [ viii] ellig a. a. [ xi] almla a.a.; [O xi] alma

elmas [ xiv] ~ Ar/Fa alms deerli bir ta ~ OFa alms a. a. ~ EYun admas, adamant- 1. sert, yenilmez, bklmez, 2. elmas * Fr diamant, ng diamond (elmas) Latince yoluyla Eski Yunancadan alnmtr. elti T? [Mh, Kp xiii] lti hanm, yksek mevki sahibi birinin ei; [ xix] elti/ilti iki kardele evli kadnlardan her biri * kinci anlam Trkiye Trkesi ve Azericeye zgdr. elvan [ xiv] alacal < Ar lawn [msd.] renk, parlt elveda el3, veda elyaf elzem Ar lzim " lzum [ xiv] ~ Ar alyf [#lyf o.] lifler < Ar lif" lif ~ Ar alzam [#lzm ky.] daha gerekli, en gerekli < ~ Ar alwn [#lwn o.] 1. renkler, 2. ok renkli, ~ Ar al-wadc [#wdc] allaha smarlama "

em T

[Uy viii+] em ila, derman em[mek

[ xi] em- a. a.

EKKENLLER: T em- : em-, emziremanet [Kut xi] ~ Ar amnat [#'mn msd.] 1. gvenme, gvenilirlik, 2. gvene dayal olarak verilen ey < Ar amuna gvenilir idi, salam idi (= br #'mn gvenilir olma, salam olma) emansipe [etm [ xx/b] ~ Fr manciper azat etmek, serbest brakmak ~ Lat emancipare bir mal satmak veya devretmek, kleyi azat etmek < Lat manceps, mancip- satn alan, mal sahibi (& Lat manus el + Lat capere almak)" ex+, manel emare [Men xvii] emaret belirti, alamet ~ Ar amrat [#'mr msd.] belirti, baz kiiler arasnda zel bir anlam olan iaret, belirlenmi olan zaman, randevu < Ar amara belirledi, buyurdu " emir1 [TercHak 1907] emay metal zerine uygulanan sr - Fr maill [sfat] srl, srlanm < Fr mail [ad] sr ~ EFr esmail < Ger *smelt- metal eritmek ~ HAvr *(s)meld- eritmek, metal eritmek * Ayn kkten ng smelt (metal dkmek), melt (eritmek), mold (kalba dkmek). embesil imbecillus sakat, topal [ML xx/c] ~ Fr imbcile zek zrl ~ Lat emaye

emboli/amboli [P Safa 1949] amboli ~ Fr embolie piht veya baka bir maddenin damar tkayarak kan dolamn kesmesi < EYun embole araya girme, kesinti & EYun en- ie veya araya + EYun bll, bol- atmak " en+, balistik embriyon/embriyo [ xx/a] ambriyon ~ Fr embryon cenin - EYun mbryon yavru, hamile olunan ey < EYun bry imek, kabarmak, gebe olmak " en+ * 1970lerden sonra Trke telaffuzu ngilizceye gre dzeltilmitir. emek T [Or viii] emgek aba, zahmet, eziyet; [DK xv] emekdar < T emge- zahmet ve sknt ekmek [Uy viii+] emgekle-/mgekle- drt ayak stnde srnmek YT [CepK 1935] mtekit < T emek" emek < T

emekle[mek T emgek " emek emekli

* Kar. T emekli (zahmetli, zor - viii+ Uy, xvii Men, xx/a). Yeni Trke anlam T emektar szcnden esinlenmitir. emel umdu, bekledi [ xiv] ~ Ar amal [#'ml msd.] umut, beklenti < Ar amala

emetik [ xx/b] < EYun eme kusmak ~ HAvr *wems- kusmak * Kar. ng vomit (kusmak) < Ger. emin emanet [Kut xi]

~ Fr mtique kusturucu ~ EYun emetiks

~ Ar amn [#'mn sf.] gvenli, gvenilir "

emir1/emr[Kut, A xi] emr ~ Ar amr [#'mr msd.] 1. buyruk, 2. i, maslahat, olgu, ey < Ar amara belirledi, buyurdu (= Aram #'mr syleme = Akad amru grmek, farkna varmak ) * Arapa kkn nihai anlam "gsterme" olmaldr. Kar. emare. emir2 emir1 emisyon [Kut xi] ~ Ar amir [#'mr sf.] emreden, komutan "

[ xx/b] 1. gaz karma, 2. tedavle para karma - Fr mission / ng emission karma, salma, serbest brakma < Lat emittere, emiss-dar karmak & Lat e(x)- da + Lat mittere, miss- gndermek " ex+, mesaj emlak mlk [ xiv] ~ Ar amlk [#mlk o.] mlkler < Ar mulk " ~? Ar camn amcam < Ar

emmi [Env xiv] ammi/amm amca camm amca = br/Aram camm akraba " umum * Yakn akrabalk teriminin Arapadan alnmas kuralddr. emniyet gvenlik, emniyet" emanet [Men xvii] gvenlik

< Ar amn [#'mn msd.]

* "Zaten masdar olan emn'e edat- masdariyet ilhakyla hasl olmu yanl bir lugat olup Arabi deildir." Kamus- Trki. empas gemez, kmaz sokak " in+2, pas2 [ xx/b] iskambilde amaz ~ Fr impasse

empati [ML xx/c] ~ ng empathy iinde duyma & EYun n i + EYun pthos his, duygu < EYun ps%, path- hissetme, ac duyma " en+, pat(o)+ * ngilizce szck Alm Einfhlung evirisi olarak 1930larda tretilmitir. empedans [ML xx/c] ~ Fr impdence 1. engel olma, direnme, 2. elektrik akmnda diren < Lat impedire engel olmak, tekerine omak somak, ayak koymak & Lat in- + Lat pes, ped- ayak " in+1, ped(i)+1

empermeabl [Bah 1924] su geirmeyen yamurluk ~Fr impermable (sv veya gaz) geirmeyen, nfuz edilemeyen < Lat permeare nfuz etmek, iine gemek < Lat meare gemek, ilemek ~ HAvr *mei-1 gemek " in+2, per+2 * Kar. ng permeate (iine gemek, nfuz etmek). emperyal < Lat imperium imparatorluk " imparator [187+] ~Frimprial imparatorlua ilikin

empotans [ xx/c] ~ Fr impotence gszlk, cinsel iktidarszlk ~ Lat impotentia a. a. & Lat in- olumsuzluk neki + Lat potentia g, iktidar " in+2, potansiyel empoze [etm [Bah 1924] ~ Fr imposer yklemek, stne atmak ~ Lat imponere, imposit- a.a. & Lat in- + Lat ponere, posit- koymak " in+1, post2 emprenye [etm [ML xx/c] ~ Fr imprgner 1. hamile brakmak, 2. doldurmak, dolgu yapmak, iine ilemek < OLat impraegnare hamile brakmak & Lat in- + Lat praegnans, t- hamile " in+1 empresaryo [ xx/a] ~ Fr imprsario tiyatro veya gsteri organizatr ~ t impresario her eit giriimci, mteebbis < t impresa marka, irket, giriim - Lat impressum damga, mhr < Lat impremere, impress- " empresyon empresyon [ xix] ~ Fr impression vurup iz brakma, bask, izlenim ~ Lat impressio a.a. < Lat imprimere, impress- iz brakmak, damga ve mhr basmak, hakketmek & Lat in- + Lat premere, press- basmak, skmak " in+1, pres emprime [Hay 1959 195+] (kuma) < Fr imprimer basmak, damga vurmak " pres ~ Fr imprim basl, basma

emprovize [ML xx/c] emprovizasyon ~ Fr improvis hazrlksz, doalama & Fr in- deil + Fr provis ngrlm, hazrlkl < Lat providere, provis- " in+2, video emrihak [Men xvii] Allahn emri; [LO ] vefat amr buyruk + Ar Haqq hak, Allah " emir1, hak1 emrivaki olmu " emir1, vaki olup bitmi ey & Ar

& Ar amr olgu + Ar wqin

emsal [Kut, A xi] nmuneler < Ar ma6al rnek " mesel emtia Ar matc " meta [Barkan xvi]

~ Ar am8l [#m81 o.] rnekler, ~ Ar amticat^ [#mtc o.] ticari mallar <

emlsiyon [Cumh1928] ~Frmulsion bir svy (alkalayarak) baka bir svya kartrma, bu ekilde elde edilen karm ~ YLat emulsion a.a.

< Lat emulgere, emuls- (st veya baka svy) kovadan aktarmak < Lat mulgere, muls- st samak ~ HAvr *mlg- < HAvr *melg- a. a. " ex+ * Kar. ng milk (st). emval "mal emzir[mek emmek " em<T [Ne xv] ~ Ar amwl [#mwl o.] mallar < Ar ml

[Mh xiii] emzr- emdirmek

< T emiz-/emzi- [viii+ Uy]

* Fiil kk em- ve emiz- olmak zere iki varyanta sahiptir. en+ bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *en a. a. " in+1 en1 T T [ viii] en mbalaa edat en2 ~ EYun en i, ieri, ite olma veya ie ynelme

[ xi] en genilik [Men, Ev xvii] en'I kendini bir ey sanan, hep ben diyen, < Ar ana ben (birinci tekil ahs zamiri) [A, Yus xiv] ~ Ar anbiy' [#nbw o.] ~ Fa ancm son, bitim, nihayet ~ OFa

enayi marur ve cahil kimse

enbiya peygamberler < Ar naby " nebi

encam hancm a. a. < OFa hancftan, hancm- sona erdirmek EKKENLLER: Fa ancam : encam, serencam

encmen ~ Fa ancuman toplant, meclis, cemaat ~ OFa hancaman a. a. & OFa han bir, beraber, birlikte (nek) + OFa *camn(ag) bir eyin i taraf, z, orta " hem end(o)+ ieri " en+ ~ Fr/ng end(o)- i, ierisi ~ EYun ents

endam [Kut xi] ~ Fa andm 1. uzuv, kol ve bacak, 2. beden, boy-pos, biim ~ OFa handm a.a. (= Sogd andame a.a. = Ave handma a.a.) ~ r *ham-dman birbirine balama, eklemleme, artiklasyon < r *dman balama " hem endaze [A xiv] l, miktar ~ Fa andza 1. l, oran, 2. bir admlk uzunluk ls ~ OFa handzag a.a. < OFa hand%tan, handz- lmek, kestirmek, tahmin ve takdir etmek Ar handasat biimi Orta Farsadan alnmtr. Kar. Yeni Farsa andatan, andaz- (atmak).

endeks [ xx/a] ~ Fr index gsterge, dizin ~ Lat index, indic- iaret parma & Lat in- + Lat *dex, dig- parmak " in+1, dijital endemik [ xx/c] ~ ng endemic bir rka veya hayvan trne veya bir blgeye zg olan (hastalk) ~ EYun endemiks yerli < EYun endeme bir yerin yerlisi olma & EYun n + EYun demos 1. ile, memleket, 2. bir yerin halk " en+, dem(o)+ ender ~ Ar andar [#ndr ky.] daha nadir, en nadir " nadir

enderun ~ Fa/OFa andarn bir eyin ii, i taraf, iyz, bar < Fa/OFa andar i, iinde (= Sans antara a.a.)" inter+ * Kar. Lat internus (i yz), EYun nteron (i organlar). endike [etm [ xx/b] ~ Fr indiquer belirtmek < Lat indicare

belirtmek, iaret etmek, ifa etmek < Lat index, indic- iaret parma" dijital endirekt [Cumh 1932] ~ Fa anda dnce, kayg

endie [Yun, Yus xiv] - OFa handeag dnce < OFa handedan dnmek endogami " end(o)+, +gami [ xx/b]

~ Fr endogamie aile veya airet ii evlilik

endokrin [ML xx/c] ~ ng endocrine i salglara ilikin, tpta hormonlarn genel ad & EYun ends i, dahili + EYun krin salglamak endoskop gzleme aygt" end(o)+, +skop [KT xix] ~ Fr endoscope i organlar

endksiyon/indksiyon [Bah1924] ~Frinduction karsama, tmevarm ~ Lat inductio < Lat inducere, induct- sevketmek, -e gtrmek, yol amak & Lat in- + Lat ducere, duct- sevketmek " in+1, dk endstri [DTC1943] ~Frindustrie1. alkanlk, alarak ortaya konan eyler, 2. sanayi ~ Lat industria gayret, alkanlk < Lat industrius alkan ~ ALat endo-struus ~ HAvr *sters- yaymak, sermek, ortaya karmak ene[mek sarkmak " inenerji T [ xi] ne- idi etmek < T nek [xiv Kp] haya, taak < T n- inmek,

[Bah 1924] i yapma gc; [DTC 1944] sanayide muharrik g - Fr nrgie i yapma gc ~ EYun enrgeia alkanlk, etkinlik < EYun energs alkan, faal < EYun rgon i, alma " en+, erg enfantil [ xx/c] ~ Fr infantil ocuka, ocuksu ~ Lat infantilis a.a. < Lat infans, t- henz konuamayan ocuk, bebek & Lat in- deil + Lat fans, fant- konuan < Lat fari, fatsylemek " in+2, fabl

enfarkts in- + Lat farcire, farct- tkmak " in+1, fars enfeksiyon enfekte

[ xx/b] [ xx/a]

~ YLat infarctus tkanma, kalp krizi & Lat ~ Fr infection iltihap ~ Lat infectio "

enfekte [etm [ xx/a] ~ Fr infecter bulamak, iltihaplanmak < Lat infectus bulak, iltihapl < Lat inficere, infect- batrmak, bulatrmak & Lat in- + Lat facere, fact- yapmak " in+1, faktr enfes naffs " nefis1 ~ Ar anfas [#nfs ky.] daha nefis, en nefis < Ar < Ar anf

enfiye [Bia xix] burun otu, toz ttn [#'nf] burun (= br/Aram ap a.a. = Akad appu a.a.)

enflasyon [Bah1924] ~Frinflation1.ime, iirme, 2. piyasadaki para arzn iirme, enflasyon ~ ng inflation < ng to inflate imek, iirmek ~ Lat inflare a.a. & Lat iniine doru + Lat flare, flat- flemek " in+1, deflasyon * Ekonomik anlam 1890larda ngilizcede ortaya kmtr. enforme [etm [ xx/b] ~ Fr informer fikir vermek, bilgilendirmek ~ Lat informare zihninde canlandrmak & Lat in- iinde + Lat formare biimlendirmek " in+1, form enformel/informel form enfraruj/infraruj tesi " infra+, ruj [ xx/b] [ xx/b] ~ Fr informel gayrresmi " in+2, ~ Fr infrarouge krmz-alt, kzl-

engebe [Kp xiv] ingebe ukur ~ Yun engope engel, arza ~ EYun enkope a.a. < EYun kpt, kop- kesmek, krmak, yarmak ~ HAvr *kop-a.a. " en+, kfte engel engerek Yun *angirki [k.] kk ylan ~ Fa angal dme ilii, tuzak, tutan ey [Ev, Men xvii] angirek bir tr ylan ~

* Yunanca szcn yazl rneine rastlanmamtr. Ancak kar. Lat anguila, Yun engeli (ylan veya ylan bal), her ikisi HAvr *angwhi- kknden. engin <T [MMem xvi] 1. derin, 2. deniz [Arg xvi] enginara < T n derin, dip, ini ~ Yun ankinra bir sebze,

enginar cynara scolymus ~ EYun kinra/kynra a.a.

* Kar. Fa kangar (yaban enginar). Eski Yunanca ve Farsa biimler bilinmeyen bir ortak kaynaktan alnm olmaldr. EKKENLLER: EYun kinra : enginar Fa kangar : kenger engizisyon [ xx/a] ~ Fr inquisition 1. soruturma, 2. Katolik kilisesinde soruturma kurumu ~ Lat inquisitio a.a. < Lat inquirere, inquaest- soruturmak, sorgulamak & Lat in- + Lat quaerere, quaest- sormak " in+1, anket enik/encik T [Uy viii+] enk hayvan yavrusu [a xv+] yakn akrabann kocas; [Men xvii] kzkardein veya ~? Fa angita zengin ifti, kodaman

enite kadn akrabann kocas

* Anlam bakmndan aklanmaya muhtatr. enjekte [etm [ xx/b] ~ Fr injecter zerketmek ~ Lat iniectere "iine atmak", a.a. & Lat in- + Lat iactare atmak " in+1, jet enkaz nuqD ykm, yknt " nakz enmze nmdag a.a. < OFa nmdan gstermek " nmayi ~ Ar anqD [#nqD o.] ykntlar, harabat < Ar ~ Ar unmSac nmune, rnek < OFa

ensar [Ferec xv] ~ Ar anSr [#nSr o.] yardmclar, izleyiciler, zellikle Hz. Muhammed'e Medine'de yardmc olanlar < Ar nSir yardmc < Ar naSara yardm etti ense T? [Kp, DK xiv] erjse boynun arka taraf

ensest [ xx/c] aile ii cinsel iliki ~ Fr inceste gayrmeru cinsel iliki (zellikle aile ii) ~ Lat incestus yasak, haram, snr aan & Lat in- deil + Lat castus temiz, mahrem " in+2, kast enstale [etm [ xx/b] ~ Fr installer yerletirmek ~ OLat installare (bir greve) atamak, paye vermek < Ger *stalljan koymak, dikmek ~ HAvr *stol-no-< HAvr *stel- koymak, dikmek enstantane [Bah 1924] ~ Fr instantan anlk, gz ap kapayncaya kadar olan < Fr instant an ~ Lat instans, t- elde olan, hazr, imdiki < Lat instre durmak, varolmak, hazr olmak & Lat in- + Lat stre, stat- durmak " in+1, istasyon enstit [Bah 1924] ~ Fr institut aratrma kurumu ~ Lat institutus kurulmu olan ey, kurum < Lat instituere, institut- dikmek, kurmak < Lat statuere, statut- durdurmak, dikmek, kurmak < Lat status durum, duru " stat

enstrman [ xx/b] ~ Fr instrument ara, gere, donanm, tehizat, mzikte alg ~ Lat instrumentum a. a. < Lat instruere, struct- kurmak, oluturmak, donatmak, tehiz etmek & Lat in- + Lat struere, struct- ymak, dikmek, ina etmek " in+1, strktr enslin/inslin [ xx/b] ~ Fr insuline pankreasta Langerhans adacklar tarafndan salglanan hormon < Lat insula ada entansif/intensif [ xx/c] intendere, intens- germek, zorlamak, abartmak " tansiyon entari Fa andan ie ait < Fa andar i " enderun entbent tarmar, darmadan, parampara " bent ~ Fr intensif, -ive youn < Lat

(~ Ar antar [nsb.] i amar, i etek, sutyen ) ~ [LO, KT xix] endbend ~ Fa andwand ~ Fr intgral 1.

entegral/integral [ML xx/c] integral btnsel, tmel, 2. matematikte entegral ~ Lat integralis btnsel" entegre

entegre [etm [ xx/b] ~ Fr intgrer btnlemek, bir btne eklemek ~ Lat integrare btnlemek, onarmak < Lat integer, integr- dokunulmam, tam, btn & Lat in- + Lat tangere, tact- dokunmak ~ HAvr *tag- a. a. " in+1, takt entelektel [ xx/b] ~ Fr intellectuel aydn, kltrl kii < Fr intellect akl, anlay < Lat intellectus a.a. < Lat intelligere anlamak, idrak etmek, ayrdetmek & Lat inter iki ey arasnda + Lat legere1, lect- semek " inter+, lejyon entelijensiya/intelijensiya [CMeri1963] ~Fr intelligentsia aydnlar zmresi ~ Rus inteligentsiya < Fr intelligent akll, zeki ~ Lat intelligens, t- anlayan, idrak eden " entelektel enter(o)+ ~ Fr entr(o)- / ng enter(o)- ince barsak < E Yun nteron barsak, genelde i organlar ~ HAvr *en-ter- i " inter+ enteresan enterese [Bah 1924] ~ Fr intressant ilgi ekici"

enterese [etm [ xx/b] ~ Fr intresser ilgilenmek, ilgilendirmek ~ Lat interesse farknda olmak, bir konunun "iinde olmak", ilgilenmek & Lat inter iinde + Lat esse olmak " inter+, esans enterkonekte [195+] ~ ng interconnected birbirine bal & ng inter arasn + ng connect balamak, ba kurmak " inter+, aneks * Trkede Franszca telaffuzla benimsendii halde Franszcada mevcut bir szck deildir. enternasyonal uluslararas" inter+, nasyonal [187+] ~Frinternational

enterne [etm [ xx/b] zorunlu ikamet ettirmek < Lat internus i, dahili " antre enterne [etm [ xx/b] zorunlu ikamet ettirmek < Lat internus i, dahili " antre entim [ xx/b] dahili, en ierideki < Lat inter i, dahili" inter+ entipf[ten

~ Fr interner bir messeseye kapatmak, ~ Fr interner bir messeseye kapatmak,

~ Fr intime mahrem ~ Lat intimus [sup.] en ~ ?

[LO xix] entipf bo, sama, nemsiz

* Belki Arapa gramer reniminde kullanlan ena, ente (ben, sen...) kalplarndan. entomoloji [ML xx/c] ~ Fr entomologie bcekbilim < EYun ntomon kesilmi olan ey, eklembacakl, bcek < EYun temn, tom- kesmek " en+, tom(o)+ entonasyon [ xx/b] ~ Fr intonation makamla syleme, syleyi makam < OLat intonare makamla sylemek & Lat in- + Lat tonare ses vermek < Lat tonus ses, vurgu " in+1, ton1 entrika [ 185+] ~ t intrigo (tiyatroda) dolambal hikaye / Fr intrigue a.a. < t intrigare kartrmak, akln elmek ~ Lat intricare a.a. & Lat in- + Lat tricae dolanklk, hile, aldatma " in+1 entropi [ML xx/c] ~ ng entropy kapal bir sistemin enerji kayb sonucu belirsizlik veya duraanla doru evrilmesi ~ Alm entropie a.a. ^ 1850 Rudolf Clausius, Alm. fiziki. & EYun en- ie doru (edat) + EYun trpe dn " en+, tropik enva nevi " nevi [ xiv] ~ Ar anwc [#nwc o.] eitler < Ar nawc eit,

envanter [Bah 1924] ~ Fr inventaire ayrntl mal listesi, dkm ~ OLat inventarium < Lat invenire, invent- rast gelmek, bulmak & Lat in- + Lat venire, vent- gelmek " in+1, avantr enzim [ML xx/c] ~ ng enzyme canl organizmalarda katalizr rol oynayan baz kimyasal maddelerin genel ad ~ Alm enzym a.a. # 1878 Wilhelm Khne, Alm. fizyolojist < EYun enze iten kabarmak, mayalanmak & EYun n iten + EYun ze kabarmak, kaynamak, mayalanmak ~ HAvr *yeus- a.a. " en+, coepe [ xx/b] EYun spthe krek, enli kl, pala " apolet epeyi <T [Men xvii] epeyi ~ Fr pe eskrimde bir tr kl ~ Lat spatha ~ < T eyi" iyi

* E5 > ey > iyi dnmne karlk pekitirme hecesinde e- sesinin korunmas dikkat ekicidir.

epi+ ~ EYun pi zerinde olma, stne gelme, ne kma, karya kma bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *epi- kar * Ayn kkten Lat ob (kar, st, zeri), ng upon (zeri). epidemi [ xx/b] ~ Fr pidmie salgn hastalk ~ EYun epidemia halk arasnda (yaylan) ey, salgn & EYun ep + EYun demos halk " epi+, dem(o)+ epiderm a. a. " epi+, derma(to)+ [ xx/b] ~ Fr piderme st deri ~ EYun epiderms

epididim [ xx/b] ~ Fr pididyme husyelerin st ksmnda bulunan bklml kanal ~ EYun epiddymis "ikizlerin st", a.a. & EYun ep + EYun ddymos ikiz < EYun dyo iki " epi+, di+ epifani [ xx/c] ~ Fr piphanie ani ve beklenmedik manevi aydnlanma / ng epiphany 1. sa'nn tanrsal kimliiyle krallara grnmesi hadisesi ve bu hadiseyi kutlayan yortu, 2. a.a. ~ EYun epifaneia zuhur, aydnlanma, zellikle bir tanrnn insanlara grnmesi < EYun epifain birden grnme, aydnlanma, zuhur etme & EYun ep + EYun fain mak, aydnlanmak " epi+ epigrafi [ xx/b] ~ Fr pigraphie yaztlara ilikin uzmanlk dal ~ EYun epigrafe son-yaz, mezar yazt" epi+, +graf epik [DTC 1942] EYun epiks < EYun pos destan " epos ~ Fr pique destans, destan tarznda ~

epilepsi [ xx/b] ~ Fr epilepsie sara hastal ~ EYun epilepsa a.a. < EYun epilamban, epilep- tutulmak, kriz basmak & EYun ep stne + EYun lambn, lep- almak, tutmak " epi+, lemma epilog [ xx/b] ~ Fr pilogue son sz ~ EYun eplogos a.a. & EYun ep st, sonra + EYun lgos sz " epi+, +log episod/epizot [ xx/b] ~ Fr pisode tiyatroda iki perde arasnda oynananan ksa oyun [esk.], oyunda ksa blm, sahne ~ EYun epeisdion araya giren ey & EYun ep + EYun esodos giri " epi+, eis+, od(o)+ epistemoloji [ML xx/c] ~ Fr pistemologie bilginin anlam ve zelliklerini inceleyen felsefe dal < EYun episteme zihinsel hakimiyet, bilgi < EYun epistmai bir eye veya konuya hakim olmak, bilmek & EYun ep zeri + EYun (h)istemi, st- durmak " epi+, statik, +loji epitel [ xx/b] ~ Fr epithlium 1. meme ba dokusu, 2. i organlar ve az i yzeyini rten doku, zar ~ EYun epithelion meme ba st & EYun ep zeri + EYun thele meme ba (< EYun th st emmek)" epi+ epoksi [ML xx/c] bir kimya terimi; [ xx/c] bir tr boya - Fr poxy bir oksijen ve iki karbon ieren bir molekl grubu ve bu grubu ieren

organik molekllerin ortak ad / ng epoxy a. a. & EYun ep + Fr/ng oxygne/oxygen " epi+, oksijen epope [DTC1943] ~Frpope destan~EYun epopoia destan okuma & EYun pos destan + EYun poie yapmak, ina etmek " epos, poem epos epri[mek T [ xx/c] ~ EYun pos destan, anlat

[ xi] opra- (giysi) eskimek, dklmek, ypranmak; [Ev xvii] epri- a. a.

EKKENLLER: T epri-/opr- : epri-, ypran-

<EYu psil ks epsilon harfi, ksa n s a [ viii] er adam E er T h er[mek fiil)


erat er " er T

- EYun psilon Yunan alfabesinin beinci

[ viii] r- olmak, olgunlamak, varolmak, imek (yardmc

* Trke -imek ek fiili rmek biiminden tremitir. T t- (varetmek, oldurmak) fiiliyle ilikisi yap bakmndan aklanmaya muhtatr. Kar. et-. < T

[Uy viii+] erat insanlar, kalabalk, topluluk [o.]

* Kar. Mo arad (adamlar, o.) < aran (adam). Arapa -at diil oul ekiyle iliki kurulmas halk etimolojisidir. erbab ustalar < Ar rabb " rab [ xiv] ~ Ar arbb [#rbb o.] bykler, ulu kiiler,

erbain [Ali xvi] ~ Ar arbacn [#rbc] krk, kn 22 Aralkta balayan en souk krk gn, zemherir < Ar arbacat^ drt" rubai erdem marifet, fazilet, hner [Or viii] erdem ; [Ka xi] ; [DK xv] ; [Mercimek xv] < T er " er

* Trkiye Trkesinde unutulmu bir kelime iken Dil Devrimi dneminde canlandrlmtr. -dem eki belki "benzer, gibi" anlamndadr. Kar. ET kndem (gne gibi, parlak). Kar. Lat virtus (erdem) < vir (erkek). erek YT [CepK 1935] gaye, ama < T er-" er-

ereksiyon [ xx/c] ~ Fr rection dikme, dikilme, dikleme ~ Lat erectio a. a. < Lat erigere, erect- dikmek & Lat e(x)- da + Lat regere, rect- dorultmak " ex+, reji

eren T erkek)" er

[ viii] eren er, adam, erkek; [TS xiii xiii] dervi

T er (= Mo aran er, adam,

* -en ekinin ilevi belirsizdir; arkaik bir oul eki olduuna ilikin Clauson'un tezi kanta muhtatr. Mo aran biimi tekildir. erg [ML xx/c] rgon i, alma ~ HAvr *werg- almak ~ Fr/ng erg fizikte i birimi < EYun

Ayn kkten ng work, Alm werk (i, alma), Frk *warkjo > Fr garon (ii, hizmeti). EKKENLLER: EYun rgon : alerji, argon, bucurgat, enerji, erg, ergonomi, rgat, kadrga, letarji, metalrji, org, organ, organik, organize, organizma, siderrji, sinerji, irrji EYun rgia : orji Alm werk : bulvar Fr garon : alagarson, garson, garsoniyer ergen T kan sivilce [Uy viii+] errjgen blu ana ermi gen; [Men ] ergen bekr; [LO ] ergenlik yzde < T er- " er~

ergi[mek YT [TDK 1944] kat durumdan sv duruma gemek, zeveban etmek T erg- [viii+ Uy] erimek " eri-

* ET erg- Trkiye Trkesinde eri- biimini almken, Dil Devrimi esnasnda Eski Trke biim bir fizik terimi olarak canlandrlmtr. ergonomi [ML xx/c] ~ Fr ergonomie iyerinde alma koullarn inceleyen uzmanlk dal / ng ergonomy "i dzeni", a.a. " erg, +nomi erguvan [Kut xi] ~ Fa/OFa argawn kzlms mor iekler aan bir aa, kzlms mor renk ~ Aram argswn a.a. ~ Akad argamannu erguvan rengi, kzl mor * Ar urcuwan (a.a.) Aramcadan alnmtr. eri[mek a.a. erik T T [Uyviii+]er-

[Uy, Ka viii+] rk bir meyve; [CodC xiii] irik YT [TDK 1944]

* Ermek fiilinden "olmu, olgun" anlam dnlebilir, eril mzekker < T er " er T

* Ada eklenen -il ekinin ilevi belirsizdir. erin[mek enmek, tembellemek

[Uy viii+] erin-

erite [Yus xiv] rite erit eklinde kesilmi hamur rita ip, iplik, erit < Fa/OFa ritan, re- eirmek, bkmek = Ave *re- a.a.

~ Fa

eritr(o)+ ~ Fr/ng erythr(o)- krmz (sadece bileik isimlerde) ~ EYun erythrs krmz ~ HAvr *rudh-ro- < HAvr *reudh- a.a. * Ayn kkten Sans rudhira, ESlav rudu, Lith raudas, Lat ruber, ng red < Ger *raudaz (krmz), ng ruddy (kzl), rust (demir pas). eritrosit [ML xx/c] ~ Fr erythrocyte krmz kan hcresi, alyuvar & EYun erythrs krmz + EYun kytos hcre " eritr(o)+, sit(o)+ erk YT [Or viii] g, kuvvet, iktidar; [CodC xiii] a.a.; [CepK 1935] < T r- olmak, tam olmak, ermek " er-

* Trkiye Trkesinde kullanlmayan bir kelime iken Dil Devrimi dneminde dolama sokulmutur. Kar. Mo erke (a.a.). erkn [ xiv] ~ Ar arkan [#rkn o.] direkler, destekler, nemli kiiler < Ar rukn direk, payanda < Ar rakana [msd. rkn] dayand, yasland erkek erken erte T T [Uy viii+] rkek a.a. [Uy viii+] rteken/rte kn ertesi gn, sabah; [DK xiv] irken sabah < T rte "

erkete geliyor anlamnda deyim (argo)

[LG 188+] herkete geliyor! (argo); [AL 192+] erkete polis ~ Yun er%etai "geliyor!" < Yun/EYun er%omai gelmek, varmak

ermin [ xx/b] ~ Fr hermine krk kullanlan bir kk memeli - Lat (ms) armenius Ermenistan faresi < z Armenia Dou Anadolu'da bir lke eroin [ xx/a] ~ Fr heroine morfinden elde edilen uyuturucu

madde ~ Alm heroin a.a. ^ 1898 Bayer Gmbh, Alm. < EYun (h)ros kahraman, yar-tanr

eros erotik a.a. < EYun ros eros

[xx/b] [xx/b]

EYun ros, erot- cinsel sevi, cinsellik tanrs Fr rotique cinsellie ilikin ~ EYun erotiks

erozyon [ xx/b] ~ Fr rosion anma < Lat erodere, erosryerek tkenmek, tketmek < Lat rodere, ros- paslanmak, rmek " ex+, rodaj erte ervah ruh T [UyB, Ka viii+] rte sabah, tan vakti, yarn; [TS xv] erken < T rt- [viii+ Uy] (sre, hastalk) gemek, bir yerden baka yere gemek < T r- olmak " er[A xiv] ~ Ar arwH [#rwH o.] ruhlar < Ar rH "

erzak rzk e es [gemek es[mek e[mek T T? T

[Kp xiv]

~ Ar arzaq [#rzq o.] rzklar < Ar rizq "

[Uy viii+] arkada, dost, ahbap ~ Fa as mzikte durak iareti [ xi] es-1 esmek, havaya savurmak [a xv] kazmak; [Men xvii] ayaklaryla yeri kazmak

* Kar. Krg e- (demek, yarmak). 15. yy'dan eski rneinin bulunmamas artcdr, esami " isim [MMem xvi] ~ Ar asmin [#smy o.] isimler < Ar ism

esans [Bah 1924] ~ Fr essence bir eyin z, bitkisel z, parfm ~ OLat essentia z, ana madde < Lat esse olmak ~ HAvr *es- olmak eantiyon *scandaculum esaret esir earp *skerp torba * Kar. ng scarf (a.a.). esas s [ xiv] ~ Ar ass [#'ss o.] temeller, kaideler < Ar uss " [ xx/b] ~ Fr chantillon nmune ~ OLat [k.] l, lek < Lat scandere basamak kmak, trmanmak " iskele ~ Ar israt [#'sr msd.] tutsaklk < Ar asr tutsak "

[Hay 1959 195+]

~ Fr charpe barts, atk ~ Ger

esatir ~ Ar asTir [#sTr o.] efsaneler, mitler, mitoloji < Ar usTrat efsane, masal < EYun styros 1. kei ayakl ve insan gvdeli efsane yarat, 2. Yunan edebiyatnda mitolojik yklerin parodisi niteliinde anlat veya oyun " satir esbak sabk esbap Ar sabab " sebep eek T ~ Ar asbaq [#sbq ky.] nceki, eski, gemi " [Kut, DK xi] esbab [Uyviii+]egeka.a. ~ Ar asbb [#sbb o.] sebepler <

* 5. yy'dan itibaren rnekleri bulunan Erm , iak (a.a.) szc ile muhtemel etimolojik ilikisi 200 yldan beri geni apl olarak tartlmtr. Ermenice szck muhtemelen HAvr *ekwos (at) kknn trevidir.

eel mobil [ xx/c] bir maa hesaplama sistemi ~ Fr chelle mobile hareketli merdiven & Fr chelle basamak, merdiven (~ Lat scala a.a.) + Lat mobile hareketli" iskele, mobil esen [Uy viii+] esen sa, salim, salkl rahat, dingin, kolay < Fa/OFa sdan, sy- dinlenmek, istirahat etmek " asayi eser [A xiv] ipucu, 2. sanat eseri < Ar a6ara aktard eik esin T YT ~ Fa/OFa sn

~ Ar a6ar [#'6r msd.] 1. ayak izi, iz, nian,

[Uy viii+] ek rt; [ xi] eik kap [CepK 1935] vahiy, ilham

< T e- kapamak, rtmek

< T es-" es-

* Daha nce ender olarak "rzgr, esinti" anlamnda kullanlan bir szck iken Dil Devrimi dneminde yeni bir anlamla tedavle sokulmutur. esir [Kut, Axi] ~Ar asr [#'srsf.] tutsak = Akadasru

savata alnan tutsak < Akad eseru deme talep etmek, hara almak esirge[mek T [Uy viii+] sirge- acmak, merhamet etmek eit < T e" e YT

[CepK 1935] msavi

* Ada eklenen -it ekinin ilevi belirsizdir. ekl [Men xvii] biimler; [ 191+] hviyet ve polis belgelerinde kiinin grnne ilikin kaytlar ~ Ar akl [#kl o.] biimler < Ar akl biim " ekil eskale [etm [ xx/c] < ng to escalate trmanmak, trmandrmak < ng escalade bir duvar veya kaleye merdiven dayayarak trmanma ~ t scalata a.a. < t scala merdiven, basamak " iskele * Franszca *escaler biimi mevcut deildir. eskalop pul, kabuk ~ Frk *skala deniz kabuu [ xx/b] ~ Fr escalope ince et dilimi < EFr escale

* Kar. ng scale (balk pulu), shell (deniz kabuu). eskatoloji [ML xx/c] ~ Fr eschatologie kyamete dair

sylem / ng eschatology a.a. < EYun es%atos son, nihayet" +loji eskaza es ki T [ Uy vi ii +] es ki a. a. " ezkaza "e sk i-

eski[mek

[Uyviii+]eski-/eskir-a.a.;[Kpxiv]eski-/eskir-;[TS xvi xvi] eskil-

* Nihai kkn sfat m fiil mi olduu ak deildir. ekin T [ xi] ekin yrk at < T e-1 hzl ve geni admlarla yrmek

ekiya haydutlar, krimineller

[Kp xiv] bedbahtlar; [Men xvii] fakirler, zavalllar, usit. ~ Ar aqiy' [#qw o.] bedbahtlar, garipler, zavalllar < Ar qin " aki

eskiz [ResCGaz 1911] ~ Fr esquisse taslak, msvedde ~ t schizzo a.a. ~ Lat schedius a.a. ~ EYun s%edios geici, nemsiz, rastgele " etele eskort [ xx/c] ~ Fr escorte klavuz, eliki / ng escort a. a. ~ t scorta a.a. < t scorgere yol gstermek ~ OLat *excorrigere (yanl olan bir eyi) dzeltmek < Lat corrigere, correctdzeltmek " ex+, korekt eskrim [ xix] ~ Fr escrime klla vuruma sanat < EFr eskermir kl darbelerinden kendini korumak ~ Ger *skirmjan korumak, savunmak " ekran esma Ar ism " isim * Kar. esami. esmer [ xiv] (sfat) < Ar sumrat koyu kahve rengi esna [MMem xvi] olduunu ifade etmek iin kullanlan edat" sani ~ Ar asmar [#smr] siyaha yakn koyu kahverengi ~ Ar a6n' [#6ny] iki eyin ayn zamanda ~ Ar aSnf [Ali xvi] ~ Ar asma' [#sm o.] Allahn isimleri <

esnaf [Ferec xvi] snflar, zellikle halk snflar [#Snf o.] loncalar, snflar, meslek gruplar < Ar Sinf" snf esne[mek T [ xi] esne- gerinmek

< T es-2 [xi] germek, uzatmak

eofman [ xx/b] snma giysisi ~ Fr chauffement snma, stma, sporda snma hareketleri < Fr chauffer snmak, stmak < Fr chauffer stmak " ex+, ofben esoterik/ezoterik [ xx/c] ~ Fr sotrique batni, gizli ilimlere ait / ng esoteric a.a. ~ EYun esteriks isel, batni < EYun esteron ieride olan < EYun es i, ieri" eis+ espadril [ML xx/c] espadriy st bez, hafif tabanl ayakkab - Fr espadrille Rousillon blgesine zg hasr tabanl ayakkab ~ Katalan

espardillo a.a. < Katalan spart ip yapmakta kullanlan bir ot, hasr ~ EYun sprton bklm ip, sicim espas alan, boluk * Kar. ng space (alan, uzay). espiyonaj casus, gzeti" ispiyon [ xx/b] ~ Fr espionnage casusluk < Fr espion [ xx/b] ~ Fr espace alan, uzay ~ Lat spatium yer, ak

espri [REkrem <1887] ~ Fr esprit 1. ruh, 2. zek, nkte ~ Lat spiritus nefes, ruh < Lat spirare solumak, nefes almak/vermek eraf sekin, soylu " erif1 esrar edilen uyuturucu madde [Barkan xvi] ~ Ar arf [#rf o.] sekinler < Ar arf

[Yus xiv] srlar, gizler; [Men xvii] hint keneviri bitkisinden elde ~ Ar asrr [#srr o.] gizlenen eyler, srlar < Ar sirr " sr1

* kinci anlam Trkeye zgdr, esrarengiz eref arf" eref esri[mek esT " esrar, +engiz ~ Ar araf [#rf ky.] daha erefli, en erefli < Ar

[Uy viii+] esr-/esr- sarho olmak

< T es- esmek, savurmak "

estafirullah [ xiv] affetme deyimi ~ Ar astafiru-llhi Allahtan merhamet dilerim < Ar istafara [#fr X] merhamet diledi" mafiret estamp [Ahsan 1891] estampa ~Frestampe1. stampa, mhr, 2. oyma tahta veya bakr baskyla elde edilen resim ~ t stampa " stampa ester kimyac (19. yy) " eter [ xx/b] ~ Fr ester kimyada bir bileik ^ Gmelin, Alm.

estetik [ARasim 1897-99] gzellik duyusu veya teorisi; [Hay 1959 195+] gzelletirici tbbi mdahale ~ Fr sthetique gzellie ilikin [sf.], gzellik teorisi [ad] ~ YLat aesthetica a.a. ^ A. T. Baumgarten Aesthetica (1750) < EYun aisthet [n. o.] duyu organlaryla alglanabilen eyler, grlenler < EYun aisthn alglamak, duymak, duyumsamak ~ HAvr *awis-dhyo- duyu-verme, kulak koyma < HAvr *au-4 duymak Ayn kkten Lat audire (duymak), Ave avi (alglanan, belli).

esvap " sevap eya ey et T

[ xiv] [ xiv] [Uyviii+]eta.a.

~ Ar a6wab [#6wb o.] giysiler < Ar 8awb giysi ~ Ar ay' [#y' o.] eyler, nesneler < Ar ay' "

et[mek T [ viii] et- dzenlemek, hazrlamak, imal etmek, sslemek; [O xi] yardmc fiil < T *e5(i)t- < T e5 varlk, varolu etajer [KT xix] ~ Fr tagre rafl dolap < Fr tage 1. durma yeri, durak, menzil, 2. bina kat, dolap raf ~ OLat *stticum a. a. < Lat stre, stt-durmak " istasyon etamin stamina [o.] < Lat stamen iplik, lif etan etap [ xx/b] [ xx/b] ~ Fr thane kimyada bir bileik " eter ~ Fr tape konak, merhale ~ Hol stapel durak [Bah 1924] ~ Fr tamine seyrek dokuma ~ Lat

etatizm [Bah 1924] etatizma ~ Fr tatisme devletilik < Fr tat devlet ~ EFr estat ~ t stato 1. stat, itibar, hkmdarlk payesi, 2. devlet ~ Lat status " stat * t stato 16. yzyldan itibaren "devlet" anlamnda kullanlmtr, etek [ xi] etek giysi etei * "Da etei" anlam sonradan tremitir. eter [KT xix] ~ Fr ther 1. atmosferin en st tabakas, 2. uucu bir madde ~ EYun aither gkyznn en st tabakas < EYun aith parlamak, yanmak - HAvr *ai-2 yanmak etfal tfl ~ Ar aTfl [#Tfl o. ] ocuklar < Ar Tifl ocuk " T

etik [ xx/b] ~ Fr thique ahlak, ahlaki ~ EYun ethiks ahlaka ilikin < EYun thos rf, adap, ahlak, tre < EYun eitha alkanlk edinmek, almak etiket [Bah 1924] ~ Fr tiquette [k.] yafta < EFr estiquier ilitirmek, yaptrmak ~ Ger *stikan delmek, saplamak ~ HAvr * steig- sivri bir ey batrmak, saplamak, delmek * Ayn kkten EYun stizo (batrmak, saplamak), Ave taea- (mzrak). etil [ xx/b] ~ Fr thyle kimyada bir bileik " eter

etimoloji [ xx/b] ~ Fr tymologie szcklerin kkeni ve evrimini inceleyen bilim ~ E Yun etymologa a. a. < E Yun tymon bir eyin asl, dorusu < E Yun tymos gerek, asl " +loji etiyoloji [ xx/b] ~ Fr tiologie tpta bir hastaln nedenlerinin incelenmesi < EYun aiti sebep, sorumluluk (~ HAvr *ai-t-ya- < HAvr *ai-1 tayin etmek)" +loji etken etki etkin etmen YT YT YT YT [CepK 1935] muharrik, faktr [CepK 1935] nfuz, tesir [CepK 1935] messir [Fel 194+] amil < < T et< T etT et-" et< : T et-" et"et"et-

* -men ekinin ilevi ve Yeni Trke meslek isimleri reten -men ekiyle alakas ak deildir. Kar. -men1, -men2. etn(o)+ (sadece bileik isimlerde) ~ EYun thnos ulus, kavim etnik [DTC 1943] ethniks a.a. < EYun thnos ulus, kavim " etn(o)+ ~ Fr thn(o)- / ng ethn(o)- ulus, kavim ~ Fr thnique ulusal, kavimsel ~ EYun

etol [Hay 1959 195+] ~ Fr tole 1. katolik kilisesinde ayin yneten rahibin tad gse sarkan atk, 2. krkten yaplm atk ~ Lat stola uzun cbbe ~ EYun stole a. a. etraf yn < Ar Taraf" taraf etriye [Yus xiv] [ xx/c] ~ Ar aTrf [#Trf o.] taraflar, yre, drt ~ Fr triller kaa, tel fra ~ Lat strigilis a.a.

etd [ResCGaz 1911] ~ Fr tude (bilimsel veya eitsel) alma, inceleme ~ Lat studium gayret, alma < Lat studere gayret etmek, aba gstermek - HAvr *stud-e- < HAvr *(s)teu-1 bastrmak, ileri atlmak * Kar. ng study (a.a.). etv [Bah 1924] ~ Fr tuve stma kabini ~ EAlm stuba ev hamam, scak oda ~ OLat *extufa baca, ocak < OLat *extufare duman karmak < Lat tufare ttmek ~ EYun tyf a.a. ~ HAvr *dheubh- a.a. " ex+ * ng stove (a.a.) Eski Franszcadan alnmtr. euzubillah [ xiv] merhamet dileme sz Allaha snrm < Ar c5a [#cw5 msd. caw5/mac^5] snd" Allah ev T [ viii] eP konut, adr ~ Ar ac5u bi-llhi

evanjelik [xx/c] ~Frvangelique Hristiyanl yayma ve benimsetme abasnda olan / ng evangelic(al) 1. ncile ait, 2. a.a. ~ EYun euangeliks a.a. < EYun eungelos 1. mjde, iyi haber, 2. ncil" incil evaze vase vazo " ex+, vazo evcil YT [ xx/b] ~ Fr vas az geniletilmi, vazo eklide < Fr < T ev" ev <T

[CepK 1935] ehli

* Kar. Ar ahl < ahl (ev halk); Fr domestique < Lat domus (ev), evcimen [TS xv] evine bal T ev " ev

* -cimen ekinin ilevi ak deildir. evele[mek evelik ever[mek <T [DK xiv] evlendirmek < T ev" ev evet T <ikil evelemek gevelemek laf aznda dolatrmak " gevele-

[xi]yemet a.a.; [Oxi]emet/evet teyit sz evham korkular < Ar wahm " vehim evir[mek T ~ Ar awhm [#whm o.] vehimler,

[ viii] ewr- evirmek, dndrmek

* Kar. evir-, devir-, eirevkaf waqf" vakf1 [Ne xv] ~ Ar awqf [#wqf o.] vakflar < Ar

evla [Env xiv] ~ Ar awl' [#wly ky.] daha uygun, daha deerli, yakan, ye < Ar waliya yakn idi, yannda idi" velayet evlat Ar walad ocuk " velet evlek alan yol ~ EYun alaks a.a. evlen[mek ev evliya waly " veli T [Yus xiv] evlad [Kan xvi] ~ Ar awld [#wld o.] ocuklar < ~ Yun aulki ark, yark, tarlada sabanla

[ xi] ewlen- eve kavumak, yerlemek; [Kp xiv] izdiva etmek [A xiv] ~ Ar awliy' [#wly o.] veliler < Ar

< T eP "

evolsyon [Bah 1924] ~ Fr evolution evrim, gelime ~ Lat evolutio < Lat evoluere (tomar veya katl bir ey) amak, zmek, salmak, (kitap) okumak & Lat e- + Lat voluere dnmek, dndrmek, yuvarlanmak, yuvarlamak " ex-, volta evrak Ar waraq " varak [mer b. Mezid xv] ~ Ar awrq [#wrq o.] ktlar <

evreka [P Safa 1949] Yunanl fiziki Arkhimedes'in (M 290212) bir kefi zerine bararak syledii sz ~ EYun (h)eureka buldum! < EYun (h)eurisk bulmak, kefetmek ~ HAvr *we-wre- < HAvr *wers-2 bulmak evren YT [CepK 1935] kinat, alem ~ T evren gk kubbe, kubbe eklinde frn [Ka], felein ark [Mh], ejderha [DK] < T evr- evirmek, dndrmek " evir* Trkiye Trkesinde 15. yy'dan sonra rnei bulunmayan bir szck iken Dil Devrimi dneminde canlandrlm ve yeni anlam yklenmitir. ev re ns el YT [ 1 93 +] u mu mi T e vr en " ev re n

* Fr universel (a.a.) szcnden serbest arm yoluyla tretildii aktr. lk kez bu szckte kullanlan YT -sel eki daha sonra eitli baka trevler yapmnda kullanlmtr. evrim YT [CepK 1935] tekml < T evir-" evir-

* Evir- ve devir- fiilleri e anlaml olduu halde, YT evrim ve devrim biimleri arasnda anlam ayrmas ngrlmtr. evsaf waSf" vasf [Env xiv] ~ Ar awSf [#wSf o.] vasflar < Ar ~ Ar awwal [#'wl ky.] birinci, ilk,

evvel [Yus, DK, Gl xiv] en nce gelen < Ar la geri gitti, dnd " alet

ex+ ~ Lat e(x) da ve uzaa doru hareket, kma, ayrlma bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *eghs a. a. " ek+ * Latince baz nszlerden nce e-, dier hallerde ex- eklini alr; file balayan fiillerde asimile edilir. r: efficere < exfacere. Franszca biimlerde -, talyanca biimlerde s- eklini alr. r: t sbandito < Lat *exbanditus. eyalet birim, vilayet, beylerbeyilik [ xvi] Osmanl devletinde 1590'lardan itibaren en byk idari ~? Ar *iylat [#wly IV msd.] ynetim, idare " vilayet

* Ar #wly fiilinin if cal masdar olduu genellikle kabul edilirse de Arapada bu szck mevcut deildir ve biim olarak da yanltr. E anlaml olan vilayet szcnn (belki T il/el etkisiyle) bozulmu ekli olduu dnlebilir. eye T [Uy viii+] eyeg yan, taraf; [ xi] kaburga

eyer

[ xi] eder hayvan srtl

eyle[mek T [Uy viii+] dle- var etmek, oldurmak, ie yarar hale getirmek; [Kp, DK xiv] eyle- yapmak, etmek < T e5 varlk, madde " eteylem YT [CepK 1935] muamele; [Fel 194+] fiil < T eyle-" eyle-

eyll ~ Ar 'ayll emsi takvimin yedinci ay ~ Aram 'ell Arami takviminin altnc ay ~ Akad ellu hasat, babozumu eytiim YT [Fel 194+] diyalektik < T *eyti- [YT] karlkl sylemek < T eyit-/ayt- [xi O] konumak, sylemek < T ay- [xi] a. a. * EYun dialektike teriminin Trke tam evirisidir, eyvah eyvallah ay evet + Ar wallhi eyvan eyyam Ar yawm gn " yevm ez+ den ~ HAvr *eghs a. a. " ek+ ez[mek T ~ Fa aywn kk, byk sofa, kemer [Kp, DKxiv] ~ Ar ayym[#ywmo] gnler < [Kpxiv] ~ Fa aywh/wh teessf nlemi ~ Ar ay wallhi yeminle evet, evet & Ar

~ Fa az uzaklama ve dar kma bildiren edat, [ xi] ez- sivri bir aletle izmek, kazmak, syrmak

eza

[Ali xvi]

~ Ar a5' [#'5y msd.] incitme, eziyet ~ Ar a5n [#'5n IV msd.] ilan etme, ~ Fa az bar/az barm ~ Fa az cumlat btnyle, toplu olarak &

ezan [Ferec xv] duyurma, ar, namaza ar " izin

ezber [Kp xiv] ezber dutmak hafzadan & Fa az -den + Fa barm hafza, aklda tutma " ez+ ezcmle Fa az + Ar cumlat btn " ez+, cmle ezel ezgi bestesi; [CepK 1935] name [Kut xi]

~ Ar azal [#'zl msd.] sonsuz eskilik

[Mercimek xv] bir tr hzl beste; [LO 1876] bir nevi kyl ~ ?

Ezmek fiiliyle anlam ilikisi kurulamaz.

eziyet verme " eza ezkaza/eskaza qaD' " ez+, kaza ezoterik

[Kp xiv]

~ Ar aSiyyat [#'5y msd.] incitme, eza ~ Fa az qaD' kazara & Fa az + Ar " esoterik

faal

~ Ar facc^al [#fcl im.] ok etkin, eylemli" fiil

fabl [ xx/b] ~ Fr fable masal, mesel ~ Lat fabula [k.] kk anlat, masal < Lat fari, fat- sylemek, anlatmak ~ HAvr *bh-2 a. a. " fon(o)+ fabrika [ 183+] ~ t fabbrica ilik, imalathane ~ Lat fabrica a.a. < Lat fabricari imal etmek < Lat faber sanatkr, zellikle demirci ~ HAvr *dhabhro- < HAvr *dhabh- el becerisiyle yapmak, uydurmak, imal etmek fabrikasyon etmek " fabrika fabrikatr fabricator " fabrika [ xx/b] [187+] ~ Fr fabrication imalat < Fr fabriquer imal ~Frfabricateur imalat~Lat ~ t faccia

faa [AL 192+] yz, surat, sima, ehre (argo) yz, cephe, grnm ~ Lat facies suret, yz

facia [Men xvii] fcicat ~ Ar fcicat^ [fa. f.] / Ar faccat^ [#fcc sf. f.] ac veren talihsizlik, trajedi < Ar facaca [msd. facc] ac ve znt verdi, kahretti fafur [Yus xiv] ~ Ar fafur 1. in hkmdar, 2. in porseleni ~ Sans bhgaputra Gnein olu, in hkmdarlarnn sfat & Sans bhga baht, bereket, gne, tanr + Sans putr oul" bah fagot [ xx/b] ~ Fr fagotte nefesli bir alg ~ t fagotto 1. demet, baak veya kam destesi, 2. a.a. ~ OLat facus baak veya kam destesi < EYun fkelos a.a.

fahi [Kp xiv] snrlar aan, azgn, utanmaz " fuhu fahie veya kadn)" fahi fahrenhayt Gabriel Fahrenheit Hollandal fiziki (1686-1736) fahri onur, gurur < Ar fa%ara marur oldu, gurur duydu faik fail faiz karlk denen artk para " feyiz fak [A xiv]

~ Ar faHi [#fH fa.] kabul edilmi ~ Ar faHiat [#fH fa. f.] azgn, utanmaz (ey ~ Fr/ng fahrenheit bir hararet birimi < z ~ Ar fa%r [#f%r nsb.] onursal < Ar fa%r [msd.]

~ Ar fa'iq [#fwq fa.] stn olan " fevk ~ Ar facil [#fcl fa.] yapan, eden " fiil ~ Ar fa'iD [#fyD fa.] artan, fazla, bir borca

; [LG 188+] faka basmak tuzaa dmek (argo)

~ Ar

fa%% [#f%X msd.] tuzak ~ Aram pa%% a. a. fakat fakih hukuku bilgini " fkh fakir Aram #pqr deli, delirmek) EKKENLLER: Ar #fqr : fakir, fakr, fukara fakr Ar faqr [Kp xiv] ~ Ar faqr [#fqr msd.] fakirlik, fakir olma < [CodC xiii] ~ Ar faqaT ancak, yalnz, mutlak olarak ~ Ar faqh [#fqh sf.] bilgin, bilge, islam

[Kp, Yus xiv]

~ Ar faqr [#fqr sf.] yoksul (=

faks [ 198+] ~ ng fax "belgegeer" < ng facsimile & Lat fac yap (< Lat facere, fact- yapmak) + Lat similis benzer, tpk" faktr, simle faktr [DTC 1943] ~ Fr facteur 1. yapan, eden, etken, imal eden, imalat, 2. matematikte arpan ~ Lat factor yapan, eden < Lat facere, fact- yapmak, etmek, eylemek, icra etmek * Fr faire, t fare (yapmak) biimleri Lat facere'den tremitir. faktoring idaresi < ng to factor " faktr [ 199+] ~ ng factoring ticarette alacaklarn

faklte [Ahsan 1891] niversite blm ~ Fr facult 1. yetenek, beceri, 2. niversite blm ~ Lat facultas yapabilirlik, el becerisi < Lat facilis yaplabilir olan, kolay < Lat facere, fact- yapmak " faktr fal [Kut xi] ~ Ar fal [#f l] iyiye tabir edilen alamet

falaka ~ Ar falaqat [#flq] dayak atmaya yarayan denek - EYun flanks, falang- 1. ktk, kaln sopa, 2. Eski Yunan'da bir ordu birlii < HAvr *bhelg- ktk, kaln aa gvdesi * Ayn kkten Ger *balkan (ktk). falan [CodC xiii] feln/fln psln 've saire' anlamnda kullanlan bir szck, falan ~ Ar fuln a. a. ~ br/Aram

* OYun pelon elmon, Erm emoni pemoni (falan filan) biimleri Aramiceden alnmtr. falanjist [xx/b] ~Frphalangiste spanya'da 1933'te kurulan sac parti mensubu < sp Falange spanya'da bir parti ~ EYun flanks, falang- Eski Yunan'da sk dzenli piyade birlii" falaka falata/faleta orak < Lat falx, falc- orak, trpan falez Alm fels a.a.) [ xx/b] [ xix] bir tr bak ~ t falcietto [k.]

~ Fr falaise dik kayalk sahil ~ Frk *falisa kaya (=

fallus [ xx/c] ~ YLat phallus erkek cinsel organ ~ EYun fllos ereksiyon halinde erkek cinsel organ ~ HAvr *bhl-n-os < HAvr *bhel-2 imek, kabarmak " balya falso [KT xix] 1. mzikte yanl nota, 2. hata, beceriksizlik - t falso hata, yanl ~ Lat falsus a.a. < Lat fallere, fals- yanlmak, hatal olmak

* ng fail (yanlmak), false (yanl) biimleri Latinceden alnmtr. familya [ 186+] ~ t famiglia aile ~ Lat familia 1. ayn at altnda yaayan hizmetliler zmresi [esk.], 2. hane halk < Lat famulus hizmeti fan [ xx/c] vantilatr ~ Lat vannus harman savurma aleti ~ ng fan 1. harman savurma aleti [esk.], 2.

fanatik [Bah 1924] ~ Fr fanatique asabi, din ve parti gayretiyle gz dnm ~ Lat fanaticus tapnaa ait olan, "tanr arpm", cezbeye tutulmu < Lat fanum tapnak fanfar [ xx/b] ~ Fr fanfare grltl bando mzii < Fr fanfaronnade atafat, pahal ve grltl gsteri < sp fanfarrn atafat merakls, gsterii kimse Ar farfarat [msd.] (hayvan, zellikle tavus kuu) tylerini kabartma < Ar farfara tylerini kabartt

fani faniya ld, yok oldu " fena

[Kut, A xi]

~ Ar fanin [#fny fa.] len, lml < Ar ~tflanella

fanila [Bia185+]flanela;[LO]fanela/flanela bir tr ynl kuma ~ ng flannel < Gal gwln yn ~ HAvr *wels-na yn * Ayn kkten Lat lana < *wlana, Lat vellus, ng wool (yn). fantastik - EYun fantastiks " fantezi [ xx/b]

~ Fr fantastique grntsel, hayali, dsel ~ Fr

fantazma [ML xx/c] fantasma/fantazma fantasme hayal ~ EYun fntasma, t-" fantezi

fantezi [LO xix] fantazya ss, gsteri, debdebe ~ t fantasia / Fr fantaisie grnt, hayal, d ~ EYun fantasa grnt, hayal < EYun fain, fan-1. aydnlanmak, grnmek, 2. aydnlatmak, grnr klmak ~ HAvr *bh-n-yo- < HAvr *bh-1 parlamak, mak, aydnlanmak Ayn kkten EYun fs (k), fo (mak). EKKENLLER: EYun fano : epifani, fantastik, fantazma, fantezi, fanus, faz, fener, fenol, fenomen, trifaze EYun fs : fosfor, fot(o)+1, fot(o) +2, fotoraf, fotokopi, foton, fotosel fanus [MMem xvi] ~ Ar fanus lamba, fener ~ EYun fans a.a. < EYun fain, fan- aydnlanmak, aydnlatmak " fantezi far1 [ xx/b] ~ Fr phare 1. deniz feneri, 2. otomobil ~ EYun fros deniz feneri < z Phros skenderiye anda deniz feneriyle nl ada far2 [ xx/b] ~ Fr fard gzkapa boyas < Fr farder makiyaj yapmak, yzn boyamak ~ Frk *farwidhon boyamak * Kar. Alm farben (boyamak). fara [Men xvii] 1. gece kelebei, pervane, 2. her tr pervane kanad, 3. kafatasnn yan kemikleri; [KT xix] sprntleri toplamaya yarayan krek ~ Ar fara [#fr o.] < Ar farat gece kelebei, pervane < Ar faraa yayd, ap serdi" mefruat * Modern anlam biiminden tretilmi olmaldr. Ayn kkten kar. Akad parau (umak, kanat amak). faraza farD varsaym " farz [Men xvii] farD ; [LO, KT ] faraD varsayalm ki < Ar

kinci 'a' sesi 19. yy'dan nce Trkede tremi gibidir.

faraziye utopie karl; [Gv xvii] faraziye * Trkeye zg modern bir trevdir. farbala

[KT xix] faraziyat varsaym zerine kurulmu eyler, Fr < Ar farD [#frD nsb.] varsaym " farz

[ xx/a] falbala

~ Fr falbala ssleme amacyla

kullanlan geni kurdele ~ Prov farbella bordr, bezeme fare farenjit [ xx/b] EYun frynks, faryng- boaz ~ HAvr *bher-2 delik farfara kimse [Men xvii] ~ Ar fa'rat [#f r] a.a. ~ Fr pharyngite boaz enfeksiyonu <

~ t farfalla geveze ve aklsz

* Oy Farfara arksnda kullanlan szck muhtemelen Yun Vrvara P??P??? zel addr, farika fariza klnm ey, dini dev " farz [Kut, A xi] ~ Ar friqat [#frq fa. f.] ayrdedici ey " fark ~ Ar farDat [#frD sf. f.] yasayla zorunlu

fark [Kut xi] ~ Ar farq [#frq msd.] ayrdetme, ayrm < Ar faraqa ayrd, ayrdetti, bld (= Aram #prq ayrma, uzaklatrma, olduu yerden kurtarma

farmakoloji frmakon ila " +loji

[ xx/b]

~ Fr pharmacologie ila bilimi < EYun ~Frfrancma on mason &

farmason [187+]franmason Fr franc1 serbest, zgr + Fr maon duvarc" mason

fars [ xx/a] ~ Fr farce 1. Ortaada dini oyunlarn sahne aralarna eklenen halk tipi diyalog, 2. kaba gldr < Fr farcir doldurmak, dolma yapmak ~ Lat farcire, farcttkmak, doldurmak ~ HAvr *bhrkw-yo- < HAvr *bhrekw- tkmak, skmak, bomak, kalabalk etmek * Ayn kkten Lat frequens (sk, skk), EYun frsso, frag- (daraltmak, skmak, itle evirmek). farz [A xiv] ~ Ar farD [#frD msd.] 1. entik, iaret, 2. din veya yasa kural, dev, 3. bir aklyrtmede tartlmaz veri olarak alnan ey, varsaym < Ar faraDa 1. entti, 2. belirledi, tayin etti, kural koydu, zorunlu kld fa [A xiv] ~ Fa fa aikr, aa km ~? Ar faw [#fw msd.] (sr) aa kma, yaylma < Ar faa aa kt, yayld, dald fas a.a. " faa [ResCGaz 1912] ~ Fr face yz, cephe ~ Lat facies

fasad faa

[ xx/b]

~ Fr faade bina cephesi ~ t facciata yz, cephe "

fasafiso [AL 192+] kvrzvr, nemsiz, yreksiz adam, sudan i (argo) ~ Ar fasfis [#fsfs o.] haerat < Ar fisfisat [onom.] haere, bcek, zellikle tahta kurusu fasarya ~ Yun fasara kemeke, kargaa Ven fasr [t fasciare] balamak ~ Lat fasciare < Lat fascis ba, demet" fasikl fasih [A xiv] Ar fasaHa [msd. fasH] yer at, geniletti fask " fsk [ xi] ~ Ar fasH [#fsH sf.] ak, geni, ferah < ~ Ar fSiq [#fsq fa.] doru yoldan sapan, ahlaksz

fasikl [Hrr 1948] ~ Fr fascicule kitapk, fasikl ~ Lat fasciculus [k.] kk demet < Lat fascis demet, iple bal kme ~ HAvr *bhasko-demet fasl/fasl[Kut xi] fasl ~ Ar faSl [#fSl msd.] blme, blm, dnem, aralk, bir eserin veya mzik dinletisinin her blm < Ar faSala ayrd, bld, araya girdi, grevden ald fasla ~ Ar fSilat [#fSl fa. f.] ara, aralk " fasl

fasilite [ xx/c] ~ ng facility 1. kolaylk, 2. mteriye veya kamuya kolaylk salamak iin yaplan dzenleme ~ Lat facilitas < Lat facilis yaplabilir olan, kolay < Lat facere, fact- yapmak " faktr fasit [Kp xiv] fasid bozan, bozuk < Ar fasada bozuldu, ziyan oldu " fesat faizan [ xx/c] ~ Ar fsid [#fsd fa.] fesat eden, ~ Fr fascisant Faizme eilimli" faizm

faizm [192+]faizma ~Frfascisme talya'da Mussolini tarafndan kurulan siyasi hareket / t fascismo a.a. # 1919 t. < t fascio demet, skca birbirine bal grup, ete ~ Lat fascis 1. demet, 2. eski Roma'da otorite simgesi olarak tanan ubuk demetine sarl balta " fasikl fason [Tarik 1885] iletme dna ihale edilen imalat ii faon 1. yapm, imalat, 2. yap ekli, usul ~ Lat factio < Lat facere, fact- yapmak " faktr ~ Fr

fasulye [ xix] ~ Yun fasolia [o.] malum sebze, phaseolus vulgaris < Yun fasoli a.a. ~ EYun fselos baklagillerden ufak taneli bir bitki, fi, vicia sativa

fatal [ xx/b] ~ Fr fatal lmcl ~ Lat fatalis mukadder, nasip olan, kanlmaz, lmcl < Lat fatum "konuulmu olan", yazg, kader, ecel < Lat fari, fat-konumak " fabl fatih fatiha [A xiv] balang, 2. Kuran'm ilk suresi " fetih ~ Ar fatiH [#ftH fa.] aan, fetheden " fetih ~ Ar ftiHat [#ftH fa. f.] 1. aan ey,

fatura [LO xix] nmune, rnek; [KT ] satlan mal iin karlan ayrntl dkm; [ xx/c] tornaclkta silindirik paralarn i yzne alan yiv ~ t fattura 1. imalat, yapm, 2. imalatnn yaplan iin ayrntsn gsterdii belge ~ Lat factura imalat < Lat facere, fact- yapmak " faktr * Tornaclk terimi olarak kullanmnn kayna belirsizdir. faul [Cumh 1929] ~ ng foul 1. irkin, iren, 2. futbolda kurald hareket ~ Ger *ful- pis, bozuk, kokmu ~ HAvr *plo- < HAvr *p-2 rmek, kokumak * ngilizce szcn ikinci anlam fault (hata) szcnden etkilenmitir. fauna [ xx/b] ~ YLat fauna hayvanlar alemi < z Fauna Roma mitolojisinde hayvanlar tanras, Faunus'un kzkardei fava *bhabh- a. a. ~ Yun fba bakla ~ Lat faba a. a. ~ HAvr

favori [AMithat 1877] yanak sakal; [Hay 1959] kazanmas beklenen yarmac ~ Fr favori 1. tercih edilen, 2. yanak sakal, 3. kazanmas beklenen yarmac ~ t favorito tercih edilen < OLat favorare tercih etmek, alklamak < Lat favere, faut- tarafn tutmak, desteklemek ~ HAvr *ghowe- saymak, sayg gstermek, onurlandrmak * Franszca szcn "yanak sakal" anlam 1830larda dolama giren bir moda deyimidir. fay [DTC 1943 ] ~ Fr faille krk, atlak < Fr faillir eksik kalmak, hatal olmak, yetmemek ~ Lat fallere, fals- hatal olmak " falso fayans [Bah 1924] ~ Fr faence mlek zerine ilenen bir tr sr ve bu yntemle imal edilen eya < z Faenza talya'da bir kent * Endls mslmanlarnca gelitirilen fayans teknii 15. yy'da Faenza'daki atlyeler tarafndan benimsenmiti. fayda Ar fada yararland, kazan salad [A xiv] faide ~ Ar f'idat [#fyd fa. f.] yarar, kazan <

EKKENLLER: Ar #fyd : fayda, ifade, istifade, mstefit

fayrap [AMithat1885] ~ ng fire-up atei artr!, buharl gemilerde "tam hz" emri & ng fire ate (~ Eng fyr a.a. ~ Ger *fri- a.a. ~ HAvr *paswr a.a.) + ng up yukar hareket bildiren edat" pir(o)+, hip(o)+1 fayton [ 186+] faeton/fayton ; [Basirt 1873] payton - Fr phaton kiralk at arabas < z Phaton mitolojide Helios'un at arabasn dn alp deviren olu

faz [ML xx/c] ~ Fr phase evre, zellikle ayn evreleri ~ YLat phasis ayn evresi ~ EYun fsis ma < EYun fain, fa- mak, aydnlanmak " fantezi fazilet sekinlik, erdem " fazla fazla [Kut xi] [Kp xiv] ~ Ar faDlat [#fDl sf. f.] stnlk, ~ Ar faDlat [#fDl msd.] lnn zerinde

olma, artk, ekstra < Ar faDala [msd. faDl] artt, at, ok oldu, ok geldi, stn idi fe+ ~ Ar fa iin, uruna (edat) ~ Ar faccat^ [#fcc sf. f.] / Ar

fecaat [Men xvii] feccat facct^ [o.] ac veren olay, musibet, trajedi" facia fees [ xx/c] faex tortu, zellikle arap tortusu, posa

~ ng faeces tpta dk ~ Lat faeces [o.] < Lat

* Trke telaffuz Latince bilmemekten kaynaklanr. feci ~ Ar facc [#fcc sf.] trajik, zc " facia ~ Ar facr [#fcr msd.] gn

fecir/fecr[Kp xiv] fecr doumundan nceki aydnlk < Ar facara deldi, yard

feda [Kut, A xi] fida ~ Ar fid' [#fdy msd.] 1. kurtulmalk, fidye, bedel, 2. (bir ey uruna) bedel deme, feda etme < Ar fada feda etti, bedel dedi (= Akad pad a.a.) EKKENLLER: Ar #fdy : feda, fidye federasyon [ 185+]; [Cumh 1929] futbol federasyonu ~ Fr fdration zerk blgelerin birlemesiyle oluan devlet ~ Lat foederatio ittifak, birleme < Lat foedus, foederittifak, szleme, ant ~ HAvr *bhoidhes- < HAvr *bheidh- gvenmek fehim/fehm[Kp xiv] fehm anlama, kavrama < Ar fahama anlad, kavrad fek/fekkama < Ar fakka krd, keserek at (= Aram #pkk a.a.) ~ Ar fahm [#fhm msd.] ~ Ar fakk [#fkk msd.] krma, keserek

felah [A xiv] mutluluk, gvenlik, huzur, kurtulu

~ Ar falaH [#flH msd.] refah, baar,

* Arapa szcn falaHa (yard, topra srd, tarmla urat) fiiliyle semantik ilikisi belirsizdir. felaket [#flk msd.] < Ar falak " felek [Bia xix] bela, afet, felein sillesi ~ Ar *falkat

feldmareal [KT xix] ~ Alm feld-marschall Alman ordusunda bir rtbe & Alm feld dz arazi, sava meydan (~ Ger *felthu- dzlk, alan ~ HAvr *pelstu- < HAvr *pels-2 yaylmak) + Alm marschall mareal" plato, mareal feldspat [DTC1943] Alm feld dz arazi, alan + Alm spath alta" feldmareal ~Alm feldspath bir tr kaya&

felek [Kut, A xi] ~ Ar falak [#flk msd.] 1. krk, ark, 2. yldzlarn dner kresi, 3. talih, baht ~ Aram pelek ark, krk (= Fen pelekum yn eirme kr = Akad palku dnme, evirme ) * Felein ark deyimi ilgi ekicidir. fellah falaHa [msd. falH] yard, topra srd " felah fellik fellik ~ Ar fallH [#flH im.] ifti, toprak iisi < Ar [KT xix] filenk filenk telala arama belirten bir deyim

felsefe ~ Ar falsafat [#flsf msd.] ~ EYun filosofa "bilgelik-sevgisi", felsefe & EYun flos seven + EYun sofa bilgelik, bilgi" fil(o)+, sofist feminen [ xx/c] ~ Fr fminin diil, kadns ~ Lat femininus a. a. < Lat femina kadn ~ HAvr *dhemn- emziren < HAvr *dhe- emzirmek, st vermek * Ayn kkten Lat fellatio (emme, emzirme), fetus (hamilelik). feminist taraftar < Lat femina kadn " feminen fen/fennteknik bilimlere verilen ad stesinden geldi [Bah1924] ~ng feminist kadn haklar

[A, Gl xiv] hner, sanat; [ xix] Avrupa'dan alnan ~ Ar fann [#fnn msd.] beceri, hner, ustalk < Ar fanna becerdi, zor bir iin

* Avrupai bilimleri "medrese retisi" anlamnda cilm'den ayrdetmek iin kullanlan yumuatc deyimdir. fena [Kut xi] yokolma, zail olma; [A xiv] lm, lml dnya; [Men xvii] vulg. kt, yaramaz ~ Ar fana' [#fny msd.] yokolma, zail olma, kararma = Aram psny gn dnm, akam < Aram #pny dnme, geri dnme

fenafillah fena, fi, allah

~ Ar fana ff-llah Tanr iinde yokolma " ~ Yun/EYun

fener [CodC xiii] fanar deniz feneri, gemi feneri fanri(on) [k.] kk lamba < EYun fans fener, lamba " fanus fenol [ xx/b] fain mak, aydnlanmak " fantezi

~ Fr phnole yanc bir kimyasal madde < EYun

fenomen [Bah 1924] ~ Fr phnomene grnen ey, olgu, grng ~ EYun fainmenon grnen ey, grnt < EYun fain aydnlanmak, grnmek " fantezi fent [Men xvii] fend vulg pro fenn, hile, beceri, kurnazlk - Ar fann beceri, hner " fen

feodal [ xx/a] ~ Fr fodal vassalaj ilikilerine dayal siyasi dzen < OLat feudum/feodum Ortaa hukukunda belli kiisel ykmllkler karlnda tasarruf edilen mlk biimi ~ Ger fer [A xiv] ~ Fa far nur, k, gn , parlt, ihtiam, gzellik ~ OFa farn/xwarrah a.a. (= Ave hvarsnah- a.a. < Ave hvars- gne ) ~ HAvr *saswel- gne * Kar. Sans svar (gne, gen. surah) > srya (gne), svrn?ara- (nur, parlt, ihtiam). fer+ ~ Fa far- ~ fra- ne, ileriye, teye hareket belirten fiil neki = Ave fr- a.a. ~ HAvr *pro-/pr- ~ HAvr *per-1 n " per+1 * Modern Farsada ilek olmayan bu nek, Orta ve Eski Farsadan alnan kelimelerde grlr. Ayn kkten Lat pr, Alm vor, ng fore. [Kan xv] ; [ xviii] kadnlarn giydii bir tr st giysi, manto - Ar farc/furc [#frc] ulema snfndan olanlarn giydii bol cbbe Ar faraca [msd. farc] at, yard, rahatlatt" fer fera boaltma < Ar faraa boaltt, tketti, bitirdi ~ Ar far [#fr msd.] 1. boluk, vakum, 2. ~ Ar farat [#fr msd.] bir mlk ferace

feragat [Yus xiv] veya makam bedelsiz olarak terketme " fera ferah frtha a.a. = Sans prthu a.a.)" fer+

~ Fa far% geni, ak ~ OFa frh a.a. (= Ave

feraset [Kut xi] firaset ~ Ar firsat [#frs msd.] (gz veya kavrayta) keskin olma ~ Aram psr ayrt etme < Aram #pr ayrma, ayrt etme fer organ < Ar faraca at, yark at [ xiv] ferc ~ Ar farc [#frc msd.] yark, az, diilik

ferda prtr erken, sabah)" fer+

~ Fa farda yarn, sabah ~ OFa fradag a.a. (= Sans

ferforje [ xx/b] ~ Fr fer forg dvme demir & Fr fer demir (~ Lat ferrum demir) + Lat forger demiri dverek ekil vermek feri/feri dalland, alt kollara ayrld" fru ~ Ar farc [#frc nsb.] ikincil < Ar faraca

feribot [192+] tren vapuru ~ ng ferryboat feribot & ng ferry tama (< Ger *farjan gtrmek, tamak ~ HAvr *poreyo- geirmek < HAvr *per-2 gemek) + ng boat gemi" portal, bot2 ferik subay, tmen komutan [Men xvii] blk, gruh, takm; [ xix] bir frkaya kumanda eden ~ Ar farq [#frq sf.] askeri birlik, mfreze, blk " fark

feritah/ferite [Kut, CodC xi] ferite ~ Fa firita 1. birinci, nc, 2. meleklerin nde geleni ~ OFa frahit a.a. (= Ave fraeta- [sup.] en nde < Ave fr- n, nce )" fer+ * Kar. ng first (birinci). ferman [A, Yus xiv] ~ Fa farmn buyruk, hkm, hkmdar iradesi ~ OFa framn a.a. ~ EFa framn a.a. & EFa fra- n, ileri + EFa mna-dnce, akl" fer+, dman * Lat praemonere (uyarmak, yol gstermek) fiili e yapdadr. Erm hraman (buyruk) Eski Farsadan alntdr. fermante [etm [ xx/b] ~ Fr fermenter mayalanmak, mayalandrmak < Lat fermentum maya < Lat fervere kaynamak, mayalanmak ~ HAvr *bhreus- kaynamak, pimek * Ayn Hint Avrupa kknden kar. ng brew (mayalanm iki), bread (ekmek), broth (halama). fermene fermiyum Enrico Fermi talyan fiziki (1901-1954) bir tr yelek [ML xx/c] ~ t paramano ~ YLat fermium bir element < z

fermuar [ xx/b] ~ Fr fermoire "kapatc", a.a. < Fr fermer kapatmak < Lat firmare pekitirmek < Lat firmus salam, pek, emin ~ HAvr *dhermo-salam, sk < HAvr *dherskca tutmak fersah [ xiv] frasang a.a. ~ EFa parasang- a.a. " fer+ ~ Ar farsa% 4 mile eit bir mesafe ls ~ OFa

fersude farsdan, fars- gemek = OFa frasawand geici" fer+

~ Fa farsuda gemi, eskimi < Fa

fert [Yus xiv] ferd ~ Ar fard [#frd] tek, yalnz # 1 < Ar farada [msd. furd] yalnz idi, tekil idi, yalnd, topluluktan ayr durdu EKKENLLER: Ar #frd : efrat, fert, infirat, mfredat, mnferit fertilite [ xx/c] ~ Fr fertilit dourganlk < Lat fertilis dourgan (= Lat ferre getirmek, rn vermek, dourmak ) ~ HAvr *bhrs-ti- dourgan ~ HAvr *bher-1 getirmek, rn vermek, dourmak " +ber feryat [A, Yus xiv] yardm (= Ave fr-dhta- a. a.)" fer+ fes klah < z Fes Fas ~ Fa faryd ar, lk ~ OFa frayd

[Men xvii] Fas lkesi ve bu lkeye zg krmz keeden gece

* Marip'e zg bir balk iken 1829 kyafet kanunuyla Osmanl devletinde resmi balk olarak benimsenmitir. fesat [Kut xi] fesad olma < Ar fasada bozuldu, ziyan oldu ~ Ar fasd [#fsd msd.] bozulma, ziyan

fesih/fesh~ Ar fas% [#fs% msd.] 1. kol veya bacan karma, sakatlama 2. hukuken geersiz klma, bir borcu veya ykmll ortadan kaldrma < Ar fasa%a sakatlad, hukuken geersiz kld (= br/Aram #ps% sakat, topal = Akad piss a.a.) fesleen [M xiv] feslien ~ Yun basilikn [n.] "kral otu", gzel kokulu bir bitki, ocimum basilicum < Yun basiliks krala ait, kral < EYun basiles kral" bazilika femekn -?

festival [Hrr 1948] ~ Fr festival bayram, belirli tarihte yaplan toplu elence ~ OLat (dies) festivalis bayram gn < Lat festus yortu, bayram < ALat fesia belli bir tanrya adanm olan gn, yortu ~ HAvr *dhes- tanr fesuphanallah adna " fe+, sphan, allah fetih/feth[A, Yus xiv] bir lkeyi slam egemenliine ama < Ar fataHa at ~ Ar fa subhnallah yce Allah ~ Ar fatH [#ftH msd.] 1. ama, 2.

feti [ xx/a] ~ Fr ftiche doast gler atfedilen nesne ^ 1760 C. de Brosses Le Culte des Dieux Ftiches'de ~ Port feitio 1. el yapm, mamul, 2. Afrika'nn Gine sahiline zg tlsm heykelcii ~ Lat facticius el yapm, mamul < Lat facere, fact- yapmak " faktr

fetret ~ Ar fatrat [#ftr msd.] geveme, zlme, eylem haline ara verme < Ar fatara gevedi, zld, eridi, (su) lnd * Ar #ftr kk br/Aram #pr (1. zlme, erime, geveme, 2. rya veya bilmece zme) kk ile edeerdir. Ar fassara > tafsTr biimleri Sryaniceden alnmtr. fettan [ xiv] ~ Ar fattn [#ftn im.] fitne eden" fitne ~ YLat fetus cenin ~ Lat fetus yavrulama, yavru ~ ~ Ar fatw' [#ftw/fty msd.] hukuki gr

fets [ xx/c] HAvr *dhe(i)- emmek, emzirmek " feminen fetva [A xiv]

* Arapa szcn kkeni belirsizdir. fta [IV msd.] fiili isimden tremitir. Fata < #fty/ftw (gen olma) kkyle anlam ilikisi kurulamaz. feveran patlama, fkrma < Ar fara kaynad fevk olma < Ar fqa at, stn geldi fevkalade fevk, adet2 [A xiv] ~ Ar fawarn [#fwr msd.] kaynama, ~ Ar fawq [#fwq msd.] stnlk, stn ~ Ar fawqa-l-dat olaan st, sra d"

fevri ~ Ar fawr [#fwr nsb.] kaynayarak, ani, patlama eklinde < Ar fawr [msd.] kaynama, patlama " feveran fevt [ xiv] lm (mecazen) lm < Ar fata geip gitti, kayboldu, kat feyiz/feyz~ Ar fawt [#fwt msd.] geip gitme, kama, ~ Ar fayD [#fyD msd.] tama,

[A xiv]

artma, bolluk, bereket < Ar fDa (nehir) tat, bolluk ve bereket geldi feylezof feza bo idi fezleke "unun iin" " fe+ fi fi tarihi * sim tamlamas olarak kullanm Trkeye zgdr. fiber fibra a. a. [ML xx/c] ~ ng fiber lif, iplik, elyaf~ Fr fibre ~ Lat ~ Ar f -de, iinde (edat) < Ar f ta'r^i-l filan tarihinde " fi " filozof ~ Ar faD' [#fDw msd.] boluk, uzay < Ar faD

~ Ar faSlakat gereke yazs < Ar fa Slika

fiberglas [ML xx/c] cam elyaf ~ marka Fiberglas cam elyafnn tescilli ad ^ 1937 ABD & ng fiber lif, elyaf + ng glass cam " fiber, glase f butta/buttis a. a. * Nihai kkeni belirsizdir. fidan [Amr xv] fidon/fiton bitki ~ Yun fytn bitki ~ EYun fytn a. a. < EYun fy domak, bitmek, bymek, maddi varla kavumak ~ HAvr *bheu3-olmak, olumak, yetimek " fiziy(o)+ fide fytn bitki " fidan [LO xix] krpe fidan ~ Yun fyti [o.] < Yun/EYun [Kan xv] fu/fu ~ Yun bouts a. a. = OLat

fidye [ xiv] ~ Ar fidyat [#fdy msd.] bir ykmllkten kurtulmak iin denen bedel, kurtulmalk " feda fiesta " festival [xx/c] ~spfiesta spanya tarz bayram~Lat festus a.a.

fi [Kan xvi] ~ Yun bik(on) baklagillerden hayvan yemi olarak yetitirilen bir bitki, vicia sativa = EYun afke a.a. * Kar. Lat vicia, Sry bqa, Erm vikn, ng vetch, Rus vika (a.a.). Nihai kkeni belirsizdir. fign feryat [Yus xiv] ~ Fa fign/afgn acyla barma, alama,

figr [DTC 1943] ~ Fr figure ekil, zellikle insan gvdesinin ekli ~ Lat figura a.a. < Lat fi(n)gere, fi ct- biimlendirmek, elle ekil vermek ~ HAvr *dhi(n)gh- < HAvr *dheigh- hamur yourmak figran [Bah1924] ~Frfigurant tiyatroda szsz rol oynayan aktr < Fr figurer ekil vermek, gzkmek, boy gstermek " figr figre vermek " figr fihrist listesi [ xx/b] [ xi] ~ Fr figur ilenip ekil verilmi < Fr figurer ekil ~ Fa fihrist katalog, liste, kitabn iindekiler ~ Ar ficl [#fcl msd.] edim, eylem, ~ Ar fiqh [#fqh msd.] 1. anlay,

fiil [A, Yus xiv] fi'l i < Ar facala yapt, etti, iledi = br/Aram #pcl a.a. fkh/fkhkavray, ilim, 2. islami hukuk ilmi [ xiv] fkh

fikir/fikr-

[A, Yus xiv] fikr

~ Ar fikr [#fkr msd.]

dnce < Ar fakara [msd. fakr] dnd, akl yrtt fkr onom [LO xix] fkr fkr, fkrdamak kaynama sesi <

fkra yazda madde, paragraf < Ar faqara [msd. faqr] deldi E K K E N L L E R : Ar #fqr2 : fkra, zlfikar

~ Ar fiqrat [#fqr msd.] 1. omur, vertebra, 2. bir

fiks [ xx/b] ~ Fr fixe sabit ~ Lat fixus < Lat figere, fixyaptrmak, tutturmak, sabitlemek ~ HAvr *dhgw- ilitirmek, tutturmak [Bah 1924] muayyen bir msabaka grubunun program - ng fixture 1. sabitlenmi ey, 2. (sporda) duvara aslan karlamalar listesi < ng to fix saptamak, sabitlemek ~ Fr fixe sabit" fiks fiktif [ xx/c] fingere, fict- biimlendirmek " figr fil plu- fildii [CodC xiii] ~ Fr fictif hayal mahsul / ng fictive a. a. < Lat ~ Ar fil a. a. ~ OF a/Aram pil a. a. ~ Sans fikstr

* Ayrca Akad pilu. Gney Hindistan dillerinde "fildii" anlamna gelen bir szckten Sanskriteye ve Yakndou dillerine alnmtr. Bat dillerinde kullanlan EYun elfas (fil, fildii) szc Msr kkenlidir. fil(o)+ bileiklerde) ~ EYun flo s seven < EYun file sevmek ~ Fr/ng phil(o)- seven (sadece

filament [ML xx/c] filaman ~ ng filament ince ekilmi tel, elyaf~ OLat filamentum a.a. < Lat filum iplik ~ HAvr *gwhslo- < HAvr *gwhl-a.a. filan szck " falan [A xiv] fln [ xx/b] ~ Ar fuln 've saire' anlamnda kullanlan ~ Fr philharmonie mzikseverlik (dernei)

filarmoni - ng philharmony a.a. " fil(o)+, armoni

* lk kez 1813'te Londra'da kurulan bir cemiyetin adndan. filateli [ xx/b] ~ Fr philatlie pul koleksiyonculuu # 1864 Georges Herpin, Fr. pul koleksiyoncusu & EYun file sevmek + EYun telos vergisiz, hartan muaf olan (< EYun tlos har, vergi ~ HAvr *tels- kaldrmak, tartmak)" fil(o)+, tolere Posta pulu, posta harcnn nceden denmi olduunu gsterdii iin.

fldr

onom

[KT xix] fldr fldr hzl ve telala dnme sesi

< " fr

* Muhtemelen * frdl biiminden metatez yoluyla. file [LO xix] torba < Fr fil iplik, lif~ Lat filum a.a. " filament fileto ~ Fr file her eit a, a eklinde rme ~ t filetto [k.] rg, dokuma

[ARasim 1897-99]

erit, bir et kesimi < t filo tel, iplik, lif" filament filhakika filibit fleps, fleb- damar [ xx/b] flebit ~ Ar A-1-Haqqat hakikatte " fi, hakikat ~ Fr phlbite damar enfeksiyonu < EYun

filigran [M601 184+] effaf kt markas ~Frfiligrane 1. kuyumculukta telkri ii, 2. effaf kt markas ~ t filigrano telkri & t filo tel + t grano tane, nokta byklnde nesne " filament, granit filika [Ev xvii] feluka ~ t feluca bir tr kk tekne ~ Ar fulk/falkat a. a. ~? EYun eflkion rmork, halatla ekilen sandal < EYun efelk srklemek, peisra gtrmek & EYun epi- n + EYun (h)elk ekmek " epi+ filinkot coat ince kaplama tabakas" film [ xx/c] bir izolasyon maddesi ~ ng film

filinta [Bia xix] ince uzun tfek 2. akmakl tfek < Ger *A- kymk, ta kr * Ayn kkten ng flint/flintstone (akmakta).

~ Alm flinte 1. akmak ta,

Filistin [ xix] ~ Ar Falistn 1918'de ngiliz ynetimi altnda kurulan bir lkenin ad ~ ng Palestine a.a. ~ OLat Palestina Bugnk srail'in ky kesimine verilen ad < br pslitm Tevrat'a gre Kenan lkesinin ky kesiminde yaayan bir kavim

filiz [Men xvii] filis bitki pii, bitkinin kknden veya gvdesinden kan taze dal ~ Yun fylisa [k.] yaprakk, kk taze dal < Yun fylo yaprak, taze dal ~ EYun fyllon a.a. < EYun Ae bitmek, yeermek ~ HAvr *bhl-e- < HAvr *bhel-3 bitmek, (bitki) amak, iek amak, tomurcuklanmak * Ayn kkten Lat folium (yaprak). film [Bah 1924] (~ Fr filme 1. fotoraflkta ve sinemada kullanlan a duyarl tabaka, 2. sinema gsterisi) ~ ng film 1. ince zar, 2. fotoraf veya sinema filmi ~ Ger *fellam deri ~ HAvr *pelno- deri < HAvr *pel-4 deri yzmek

filo katar" filament

[ 182+] gemi katar

~ t filo 1. iplik, tel, 2. dizi, sra,

* Kar. ng file (dizi, sra). Trke anlam filotila < t flottiglia (donanma grubu) szcnden etkilenmi olabilir. filoksera [ xix] ~ YLat phylloxera bir bitki hastal ^ 1868 Planchon, Fr. biyolog. & EYun fyllon yaprak + EYun kseros kuru " filiz, serander filoloji [Bah 189+] ~ Fr philologie dil ve edebiyat incelemeleri disiplini ~ Lat philologia dil ve edebiyat sevgisi ~ EYun filologa lafseverlik, mnazara ve konuma sevgisi & EYun file sevmek + EYun lgos konuma, sz " fil(o)+,

* Darlfnun- ahane Filoloji ubesi 1900 ylnda almtr. Szcn modern anlam 1810larda Alman dnr Wilhelm von Schlegel tarafndan yaygnlatrlmtr. filotila ~ t flottiglia donanma grubu

filozof/feylesof [Kut xi] feylesuf ~ Ar faylasf/filasf felsefe ile uraan ~ EYun filsofos bilgelik seven, a.a. #Pythagoras, Yun. filozof (M 5. yy) & EYun file sevmek + EYun sofs bilge, bilgin, usta " fil(o)+, sofist * Sofs sfatn tevazudan uzak bulduu iin Pythagoras'n tercih ettii deyim olduu rivayet edilir. Ar filasf terimi Ebu Yusuf el-Kind (796-873) tarafndan yaygnlatrlmtr. filtre [ xx/a] szg ~ Fr filtre szg olarak kullanlan kee, her eit szg ~ OLat filtrum kee ~ Ger *filtir kee < Ger *feltjan dvmek ~ HAvr *pelde-< HAvr *pel-6 dvmek * Ayn kkten Lat pellere (itmek, kakmak), pellare (uyarmak, armak). final u [ xx/b] ~ Fr final son, nihai ~ Lat finalis < Lat finis son,

finans [ xx/b] ~ Fr finance maliye < EFr finer ceza kesmek, (ceza veya vergi) demek < OLat finis2 deme ~? Lat finis1 son, u * Lat finis szcnn iki anlam arasndaki iliki ak deildir. fincan ~ Ar fincan kse, tas ~ Fa pingn a.a.

fndk [M xiv] fnduk ~ Ar bunduq/funduq a.a. ~ O Yun pontikn (krion) "Karadeniz cevizi", fndk < z Pntos Euksenios "Konuksever Deniz", Karadeniz < EYun pntos deniz Kar. Lat mus ponticus (fndk san = Karadeniz san).

fini [ xx/b] sporda yar sonu ~ ng finish 1. bitirme, bitim, son, 2. cila < Fr finisser bitirmek, sona erdirmek < Lat finire a.a. < Lat finis son, u " final fink, fingir onom oynama sesi, kaynama sesi " fkr

fino [LO xix] fino kpei bir tr kk kucak kpei ~ t fino kaba olmayan, ince, kymetli, bir kpek tr ~ OLat *finus bitirilmi, cilal, ayrntsyla ilenmi, kaba olmayan < Lat finis son, u " final fr, frl " pr onom [ xiv] fr frlama ve uma sesi; [LO xix] frl frl tela sesi, deli ifadesi

* Daha eski biim pr olmaldr. firak fark firar kat [Kut, A xi] [MMem xvi] ~ Ar firq [#frq msd.] ayrlk, ayr kalma" ~ Ar firar [#frr msd.] ka < Ar farra

firavun [ xiv] ~ Ar fir'n eski Msr hkmdar ~ br/Aram para'h a.a. ~ Ms par' "byk hane", hanedan fra [Men xvii] fura sert ve dikenli allk, fra < Lat bruscus bir tr al ~ Kelt * Ayn kkten Fr brosse, ng brush, Alm brste (fra). firdevs [A xiv] ~ Ar firdaws cennet bahesi < Ar fards [o.] cennet baheleri ~ EYun pardeisos 1. Pers krallarnn baheleri, 2. (ncilde) cennet bahesi ~ EFa *paridez avlu, etraf evrili bahe (= Ave pairidaeza a.a. & Ave pairi-epeevre + Ave daeza- duvar) * Ar firdaws, oul kabul edilen farads biiminden geri-tretilmi yapay bir tekil addr. Fr paradis, ng paradise (cennet bahesi) biimleri Yunancadan alnmtr. Erm bardz, br pardes (bahe) Orta veya Eski Farsadan alnmtr. fire [ xix] ticarette ngrlmeyen masraf ve deer kayb - Fr frais 1. ticarette hasar pay, 2. masraf, gider ~ Lat fractum krk < Lat frangere, frac- krmak " fragman ~ Yun bortsa a.a. ~ OLat bruscia

firik [Ev xvii] ~ Ar fark [#frk sf.] kurutulmu yeil buday tanesi < Ar faraka ufalad = Aram #prk ufalama, ovalama, tahl ovarak kepeini ayrma frldak entrika (argo) <onom [LO xix] bir ocuk oyunca, rzgr gl; [LG 188+] menfaat, kr, < T frl [onom.] dnme sesi " fr

frn [Kp, M xiv] frun ~ Ar furn ekmek veya yemek piirilen firm (- O Yun fornos a. a. ) ~ Lat furnus a. a. ~ HAvr *gwhorno- < HAvr *gwher-(ate veya kzle) stmak " term(o)+ * Fr four, fournaise, ng furnace (frn) biimleri Latinceden alnmtr. frka division karl) firkat fark [Men xvii] hizip; [KT xix] yedi alaydan oluan askeri birlik (Fr ~ Ar firqat [#frq msd.] hizip, blk, insan grubu, fraksiyon, parti " fark [Yus xiv] frkat ~ Ar furqat [#frq msd.] ayrlk "

frkateyn [KT xix] ~ ng frigatine bir tr kk ve hzl sava gemisi ~ t fregatina [k.] < t fregata bir tr direkli ve hzl sava gemisi, firkete firkete [LO xix] atal eklinde sa inesi [k] sofrada kullanlan atal < t forca tarlada kullanlan atal, bel ~ Lat furca * Kar. ng fork, Fr fourchette (atal). frla[mak <onom [DK xiv] ; [Men ] frlanmak/frlatmak < T pr/fr [onom.] uma veya frlama sesi" fr firma [Bah 1924] bir ticarethanenin isim ve unvan ~ t firma imza, ticari unvan, bir unvan altnda i yapan iletme < Lat firmare pekitirmek, takviye etmek, imza atmak " fermuar frsat [Yus, DK xiv] fursat ~ Ar furSat [#frS msd.] ksa rahatlama an, tatil ~ Aram prS delik, gedik (zellikle duvarda) < br #prS delme, gedik ama frtna [LF xvi] fortuna/furtuna frtna ~ t fortuna 1. talih, kader, ksmet, baht, 2. denizde iddetli hava, kasrga ~ Lat fortuna talih, kader ~ HAvr *bhr-tu- < HAvr *bher-1 tamak, getirmek " +ber firuze [ xiv] feyruzec ~ Ar frza/fayrzac gk rengi bir ss ta, trkuaz ~ Fa prza a.a. ~ OFa perag a.a. (= Ave *paiti-raoah- gn gibi)" ruz fi [Cumh 1932] ~ Fr fiche 1. etiket, not yazlan kt veya karton paras, 2. elektrik fii < Fr ficher saplamak, sabitlemek ~ Lat figere, fix- tutturmak, sabitlemek " fiks fs, fsl, fsr onom [DK xiv] fsl fsl alak sesle nefes alma veya konuma sesi; [LO ] fsr fsr alak konuma sesi, ubuk sesi < EKKENLLER: T fs : fs, fiskos 1, fosur ~ t forchetta

f, fr <

onom

[ xiv] kpren su sesi; [LO xix] fl/fr su feveran sesi, i p e k k u m a s e s i

fiek [ xvi] fiek/fienk fndan/afndan samak, serpmek (= Ave (aivi)fna- a.a.) * -ek/-enk taks aklanmaya muhtatr.

Fa fin sama, saan < Fa

fsk [Kut, A xi] fsk u fcur deyiminde msd.] doru yoldan sapma, ahlakszlk < Ar fasaqa doru yoldan sapt fiske darbe fskiye ~ ? <onom [LO xix]

~ Ar fisq [#fsq

[Men xvii] orta parma ba parmakla birletirerek vurulan

< f s / f s u p s k r m e s e s i " f

* Modern Arapa fisqiyyat (a.a.) Trkeden alnt olmaldr. fiskos 1 fiskos2 <onom [ARasim 1897-99] fsldama yuvarlak masa ~ ?

fistan [TS*, Kan xv] fustan/fistan/fiston ~ Ar fustn geni dkml kadn eteklii ~ Aram *pest a.a. = br peet keten kuma = Akad pitu keten * Yun foustni, t fustagno biimleri Arapadan alnmtr. Msr'daki Fustat kent adyla birletirilmesi halk etimolojisidir. fstk fst ~ OFa *pistag a.a. [CodC xiii] pistak; [Gl xv] fstuk ~ Ar fustuq am

* OYun pistkion, Erm bisdag (a.a.) biimleri (Orta) Farsadan alnmtr. Bat dillerine Yunancadan gemitir. Kar. Fr pistache, ng pistachio. fistl boru, tp fit1 bedenen zinde [Bah 1924] ~ Fr fistule tpta akntl kanal ~ Lat fistula

[LO xix] ('fit olmak' deyiminde) raz olma, anlama; [ xx/c] ~ ng fit 1. uyum, uyma, 2. bedenen zinde

fit2 [ xx/a] ~ ng feet [o.] bir uzunluk birimi, kadem < ng foot 1. ayak, 2. 31 cm edeeri bir uzunluk birimi ~ Ger *fot- ayak ~ HAvr *pd- < HAvr *ped-1 a.a. " pa ftk < Ar fataqa diki skld, yarld [TS* xiv] ftq ~ Ar fitq [#ftq msd.] yrtk, skk, yarlma

fitil [A xiv] fetil ~ Ar fatl [#ftl sf.] burma suretiyle yaplan ip < Ar fatala [msd. fatl] burma, ip rme (= br ptl rme ip = Akad patlu kvrma, ip rme )

* Sami dillerinde ortak olan szcn nihai kk muhtemelen Ms ptr (ip) biimine dayanr. fiting fit uymak, uydurmak " fit1 fitne [ xx/c] [Kut xi] ~ ng fittings boru tesisat ara birimleri < ng to ~ Ar fitan [#ftn] batan karma, entrika,

kargaa < Ar fatana [msd. fatn/futn] batan kard, akln bandan ald fitnes fitoloji EYun fytn bitki " fidan, +loJi [ xx/c] ~ ng fitness bedensel zindelik" fit1 [ML xx/c] ~ Fr phytologie bitki bilimi <

ftrat [ xiv] ~ Ar fiTrat [#fTr msd.] yaratl, doa < Ar faTara [msd. faTr/fuTr] 1. at, yarp kard, 2. oru at, 3. dourdu, yaratt = br/Aram #pTr ama, zme, serbest klma fitre Ramazan bayramnda verilen sadaka " ftrat fttr[mak <onom < Ar fiTr [#fTr msd.] 1. oru ama, iftar, 2.

[ xx/c] frttr- delirmek

< T frt [onom.]

fiyaka [ARasim 1897-99] bir tr lks at arabas; [ xx/a] caka, alm ~ Fr fiacre bir tr at arabas < z Htel de St Fiacre 17. yy'da Paris'te fiacre tr kira arabalarnn durduu terminalin ad < z Fiacre/Fiachra 7. yy'da yaam bir rlandal aziz fiyasko [ 188+] ~ t fare fiasco "ie yapmak", bir tiyatro oyununun "gmlemesi" < t fiasco ie ~ EAlm flaska a.a. " palaska * talyanca deyimin kayna belirsizdir. fiyat deme " vefa fiyonk/fiyonga taklan ssl dm pskl ~ Ar fi'at [#wfy msd.] karlk olarak denen,

[ARasim 1897-99] fiyonga giysi ve ayakkabya ~ t fiocco pskl, ponpon, byk ve gsterili dm ~ Lat floccus yn krpnts,

fiyord [ xx/b] ~ Fr fjord Norve kylarna zg derin krfez ~ Norv fjord liman, krfez ~ Ger *furduz ~ HAvr *prtu- liman < HAvr *per-2 gemek, geirmek " portal * Kar. ng ford (geit, krfez), Lat portus (liman). fizibl [ xx/c] Fr faire yapmak ~ Lat facere, fact- a.a. " faktr ~ ng feasible yaplabilir ~ Fr faisible [esk.] a.a. <

fizik [Mh374 180+]fizikatabiiyyat ~Frphysique1. doa bilimlerine verilen genel ad [esk.], 2. maddenin zelliklerini inceleyen bilim dal [xvii] Lat physica doa bilimi ~ EYun fysike te%rte a.a. < EYun fysis doa " fiziy(o)+ * Modern anlam Aristoteles'in maddi varoluun zelliklerini inceledii Ta Fysik adl eserinden tremitir. fiziy(o)+/fizyo+ ~ Fr/ng physi(o)- bedensel, fiziksel (sadece bileik isimlerde) < EYun fysis doa < EYun fy bymek, kabarmak, yer kaplamak, (canl varlklar) yetimek, nev nema bulmak ~ HAvr *bheu3- kabarmak, imek, bymek fizyoloji [LO xix] ; [ARasim 1897-99] fizyolojik physiologie bedenin yap ve ilevlerine ilikin uzmanlk " fiziy(o)+, +loji ~ Fr

fizyonomi [Bah1924] ~Frphysionomie bedensel zelliklerden karakter tahlili yapma ~ EYun fysiognoma & EYun fysis maddi varlk, beden + EYun gignsk, gnbilmek " not fizyoterapi fiziy(o)+, terapi [ xx/b] ~ Fr physiothrapie fizik tedavi"

flama [LF xviii] ~ Ven flma [t fiamma] 1. alev, meale, 2. dar uzun erit eklinde gemi bayra (= OLat flammula gemi bayra) ~ Lat flamma alev ~ ALat flagma ~ HAvr *bhlg-ma- < HAvr *bhel-1 yanmak, parlamak * Ayn kkten EYun fl ego, flog- (yanmak). flambe [ xx/c] ~ Fr flamb alevli < Fr flamber alevlenmek, tutumak ~ Lat flammare < Lat flamma alev " flama flamenko [ xx/b] ~ sp flamenco 1. ingene, 2. Gney spanya'da 1760lardan itibaren duyulan bir tr ingene mzii =? z Flamenco Felemenkli flamingo [ xx/c] flamengo ate kuu, flamingo < Port flama alev " flama flanel fanila fla kuvvetli k, 2. fotoraf [ xx/b] ~ ng flamingo bir tr su kuu ~ Port

~ ng flannel bir tr ynl veya pamuklu kuma " ~ ng flash [onom.] 1. ani parlama,

[Hay 1959 195+]

* Senkronize flal fotoraf makineleri dnyada 1949'dan itibaren yaygnlk kazanmtr. fleksibl flectere, flex- bkmek [ xx/c] ~ Fr/ng flexible esnek, bklebilir < Lat

flit [Cumh 1929] sinek ldrc sprey ~ marka Flit sinek ldrc sprey markas ^ 1928 Standard Oil Company. < ng to flit kovmak, kklamak

flor/flor [ xx/b] ~ YLat fluor kimyada bir element # 1556 Georgius Agricola, Alm. kimyac. ~ Lat fluor akm, ak < Lat fluere, flux- akmak ~ HAvr *bhleu- tamak, akmak * Kar. ng fluid (sv), fluent (akc) < Lat fluere. flora [ xx/a] ~ YLat flora bitkiler alemi < z Flora Roma mitolojisinde iekler tanras < Lat fts, flor- iek ~ HAvr *bhl-o- < HAvr *bhel-3 imek, kabarmak, iek amak floresan [ xx/b] ~ Fr/ng fluorescent gaz mas ilkesine gre alan elektrik ampul # 1934 General Electric Co. < ng fluorescence fluor gaz gibi elektrik akm verildiinde ma zellii # 1852 George Gabriel Stokes, ng. fiziki < YLat fluor bir element" flor flrt [Bah 1924] ~ ng flirt ive, oyna ~ Fr fleureter a.a. < Fr fleurette [k.] 1. kk iek, buket, 2. kompliman, ho sz < Fr fleur iek ~ Lat fls, flor- a. a. " flora * ng flower (iek), flourish (ieklenmek) biimleri Franszcadan alnmtr. florya/flurya [Redh 1890] ~ Yun flria [o.] < Yun flri/%lri bir tr tc ku, oriolus ~ O Yun flros a. a. (= OLat oriolus a. a.) * Kar. Fr loriot (a.a.) < oriolus. flo1 flo2 renkte be kart [xx/a] [ xx/a] ~Frfloche bir tr ipekli kuma ~ ng flush 1. azna kadar dolu, 2. pokerde ayn

flotr [ xx/c] ~ Fr flotteur suda yzen ey, amandra < Fr flotter/float yzmek, su stnde durmak ~ Lat fluctuare < Lat fluere, flux- akmak " flor flu [ xx/b] grnt ~ Lat flavus sar, sararm flt - Prov flaut a.a. ~ Fr flou soluk, berrakln yitirmi, net olmayan ~ t flauta bir tr nefesli alg / Fr flute a.a.

[ xix] flavta

* 20. yy balarnda Franszca telaffuza uygun olarak dzeltilmitir. fob hari net fiyat ~ t francobordo [Bah 1924] ~ ng f.o.b. < ng free on board nakliye

fobi [ xx/b] ~ Fr phobie patolojik korku < EYun fbos korku < EYun fobe korkmak, korkutmak ~ HAvr *bhegw- kamak

fodul

[A xiv] kendini beenmi, fazla konuan

~? Ar fuDul

[#fDl msd.] fazlalk, kendini beenmilik " fazla fok fokstrot [ xx/a] ~ Yun/EYun foke bir deniz memelisi [Bah 191+] ~ ng foxtrot "tilki adm",

1914'ten sonra popler olan bir dans & ng fox tilki + ng trot adm (< ng to tread adm atmak, yrmek ~ Ger *tredan a. a. ) " trotuar fokur "fkr onom [LO xix] fokur fokur iddetli kaynama sesi; [LO ] fokurdamak ; [LO] fokurtu <

fokus [ xx/c] ~ YLat focus odak # 1604 Johannes Kepler, Alm. astronom ve matematiki ~ Lat focus ocak, ate fol [BK 1799] folluk ku ve tavuklarn kulukaya yatt yer - Yun foli kuluka eylemi veya kuluka yeri < EYun foles in, hayvan yuvas, kmes ~ ng folk halk ~

folk [ xx/c] kyl (gelenei veya sanat) Ger *folkam halk, gruh, ordu, kalabalk ~ HAvr *pels-l dolu, ok " poli+

folklor [Bah 1924] kyl tre ve gelenekleri ~ ng folklore halk tre ve gelenekleri ^ 1846 William John Thomas, ng. yazar & ng folk halk + ng lore reti, geleneksel bilgiler (~ Eng lr a.a. = Alm lehre reti)" folk * Szcn Trke ve ngilizce anlamlar arasndaki fark ilgi ekicidir. folyo [ xx/c] byk boy kt yapra ~ ng folio a.a., bir tabaka kdn ikiye blnmesiyle elde edilen kitap boyutu ~ t foglio a.a. ~ Lat folium yaprak ~ HAvr *bhol-yo- < HAvr *bhel-3 (bitki) bitmek, filizlenmek " filiz fn [xx/c] ~ Alm fhn1. Alplerde scak gney rzgr, 2. sa kurutma makinesi ~ Lat favonis scak gney rzgr < Lat fovere stmak fon(o)+ ~ Fr/ng phon(o)- ses (sadece bileiklerde) - EYun fone ses ~ HAvr *bh-n- < HAvr *bh-2 sylemek, konumak * Ayn kkten EYun femi, fa-, Lat fari (sylemek), EYun fone (ses), Lat fama (n). fon1 [ResCGaz 1911] resimde arka plan ~ Fr fond zemin, dip, a.a. ~ Lat fundus 1. dip, yer, toprak, 2. iftlik, gelir getiren mlk ~ HAvr *bhudh- dip * Ayn kkten ng bottom, Alm boden (yer, zemin). fon2 [LO xix] fondo ~ t fondo akar, sermaye / Fr fonds [o.] 1. iftlik, gelir getiren mlk, 2. a.a. < Fr fond a.a. " fon1 fondan [Bah 1924] ~ Fr fondant "azda eriyen" ekerleme < Fr fondre 1. dkmek, 2. erimek, eritmek ~ Lat fundere, fus- 1. (bir svy)

dkmek, zellikle metal eritmek veya erimi metal dkmek, 2. samak, yaymak, datmak, girift hale getirmek ~ HAvr *ghu-nd- < HAvr *gheu- bir svy dkmek * Latince fiil kullanmda geni anlam yelpazesi kazanmtr. Kar. confundere/confusio (darmadan etmek), diffundere/ diffusio (samak, yaymak), refundere/refusio (kaptaki svy geri dkmek, mec. reddetmek). Ayn HAvr kkten EYun %e (sv dkmek), %yrra (sv), %oane (dkme aygt), Ger *gausjan (a.a.) > ng gush (bolca dkmek). fondip [ xx/c] ~ ?

* Fr fond (dip) dzcnden tretilmi gzkmesine karlk -dip ekinin mahiyeti anlalamamtr. fondten fon1, tentrdiyot fond eritmek " fondan fonem oluturan seslerin her biri" fon(o)+ fonetik fnetiks a.a. " fon(o)+ [ xx/b] [ML xx/c] ~ Fr fond de teint boya zemini, astar " ~ Fr fondu eritilmi (peynir) < Fr fondre ~Frphonme bir kelimeyi ~ Fr phontique sese ilikin ~ EYun

[DTC1943] [ xx/a]

fonksiyon [ xx/a] ~ Fr fonction 1. ilev, 2. matematikte fonksiyon ^ Bu anlamda 1692 Leibnitz, Alm. filozof~ Lat functio < Lat fungi, funct- (bir eyle) megul olmak, icra etmek, yapmak ~ HAvr *bhu(n)g- < HAvr *bheug-2 isteyerek yapmak fonograf [ARasim 1897-99] ~ Fr phonographe ses kayt cihaz, gramofon / ng phonograph a.a. ^ 1877 Thomas A. Edison, Amer. mucit" fon(o)+, +graf font [ xx/c] ~ ng font hurufat ~ Fr fonte 1. dkm, 2. metalden dklen hurufat < Fr fondre dkmek " fondan fora [LF xvi] ~ Ven fora! [t fuori!] dar!, yelken ama emri ~ Lat fors [akk. o.] kap dna doru, kap dar < Lat foris ev kaps ~ HAvr *dhwer- kap" der1 * Kar. ng foreign (yabanc) < Lat foras. forklift atal + ng lift kaldra " firkete [ xx/c] ~ ng forklift atal kaldra & ng fork ~ Fr

form [ xx/a] ekil, biim; [ xx/b] sporda kondisyon forme biim, ekil, grnm ~ Lat forma a.a. (~? Etr *morfa ~? EYun morfe a.a. ) " morf(o)+

forma1

[186+]

~Fr format matbaaclkta bir

tabaka kdn katlanmasyla elde edilen basm birimi ~ t formato a. a. ~ Lat formatus " form forma2 [ xx/b] niforma < T niforma" niforma

formaldehid ^ 1872 Justus von Liebig, Alm. kimyac" formik, aldehid

~ Alm formaldehyd kimyasal bir madde

formalite [Bah 1924] ~ Fr formalit 1. biimsellik, 2. bir iin resmilemesi iin uyulmas gereken biim artlar < Fr formel biimsel " form format [ xx/c] ~ ng format 1. matbaaclkta bir tabaka kdn katlanmasyla elde edilen basm birimi, forma, 2. bilgisayarda verilerin dzenleni biimi ~ t formato matbaaclkta forma " form formen [Bah 1924] ~ ng foreman fabrikada ustaba & ng fore n (~ Ger *fura a.a. ~ HAvr *per1 a.a.) + ng man adam " per+1, manken formik [ xx/b] ~ Fr (acide) formique karncalarda ve ar zehirinde bulunan bir organik bileik ^1671 John Ray, ng. kimyac < Lat formica karnca ~ HAvr *morwi- a.a. formika [ xx/b] ~ marka Formica bir tr kompozit malzeme ^ 1913 Daniel J. O'Conor ve Herbert A. Faber, ng. mucitler < ng for mica "mika yerine" " mika formol formalin " formik ~ Fr formol % 40 formaldehid eriyii,

forml [Bah 1924] ~Fr formule bir trende kullanlan kalplam szler, hazr dnce veya ilem kalb ~ Lat formula [k.] kalpk " form fors [Bah 1924] 1. g, kuvvet, nfuz, 2. komutan flamas - Fr force g, kuvvet, nfuz ~ OLat fortia a.a. < Lat fortis gl, kuvvetli ~? HAvr *bhrgh-to-

* "Komutan flamas" anlam szcn ngilizce donanma tabiri olarak kullanmndan alnmtr. forsa [LF xvi] ~ Ven (vogatr per) forza [t forzato] kadrga klesi, krek mahkmu < Ven forzar zorlamak < OLat fortia zor, kaba kuvvet" fors forseps [ xx/b] cerrahide maa ~ Lat forceps, forcip- maa b$ Lat formus ate, kz + Lat capere almak, tutmak " frn, kapasite forsmajr [ 187+] ~ Fr force majeure daha byk g, bir szlemenin yrrln engelleyen beklenmedik durum " fors, majr forum [Bah 1924] kamuya ak toplant ~ Lat forum 1. evin d avlusu [esk.], 2. pazar yeri, ar, kamuya ak alan < Lat foris d kap " fora

forvet [ xx/b] forvert futbolda ileri oyuncu ~ ng forward ileri & ng fore n (~ HAvr *per1 ileri, n ) + ng ward yn belirten tak" per+1, gerdan fos [Redh 1890] 1. evlendiinde bakire kmayan kadn, 2. kadnlara zg bir hakaret deyimi; [AL 192+] rk, bozuk (argo) ~? * Fr fausse (yanl) < Lat falsus (a.a.) ile anlam benzerlii ilgi ekicidir. fo, four onom [LO xix] four iddetli su fkrmas sesi < " f

foseptik/fosseptik [ xx/b] ~ Fr fosse sptique lam ukuru & Fr fosse ukur, hendek (~ Lat fossa a.a.) + Fr sptique lam " fosil, septik1 fosfat [Cumh 1928] ~ Fr phosphate bir fosfor bileii #1787 Antoine de Lavoisier, Fr. kimyac < Fr phosphore " fosfor fosfor [LO187+] ~Fr phosphore karanlkta ma zelliine sahip yanc bir element ~ YLat phosphorus a.a. # 1669 Brandt, Alm. simyac ~ EYun fosfbros 1. k getiren, k veren, 2. sabah yldz & EYun fs, fot- k + EYun fer, for-tamak, getirmek " fot(o)+1, +ber fosil [ xx/b] ~ Fr fossile 1. kazlarak karlan ey [esk.], 2. jeolojik hayvan veya bitki kalnts ~ Lat fossilis kazlarak karlan < Lat fodere, foss-kazmak ~ HAvr *bhodh- < HAvr *bhedh- kazmak fosur onom [ARasim 1897-99] fosur fosur nefes veya duman karma sesi < "fs

fot(o)+1 ~ Fr/ng phot(o)- k (sadece bileiklerde) < EYun fs, fot- k < EYun fa mak, parlamak ~ HAvr *bh-l a.a. " fantezi fot(o)+2 photographe/photograph " fotoraf fotin [ xix] botin/fotin yarm bot ~ Fr/ng photo fotoraf < Fr/ng " potin

fotoraf [NKemal1873] ~Frphotographe grnt kaydetme cihaz ve ilemi ~ ng photograph a.a. # 1839 Sir John Herschel, ng. fiziki & EYun fs, fot- k + EYun grafe yaz, kayt" fot(o)+1, +graf fotojenik fotoraf veren [Hay 1959 195+] ~ngphotogeniciyi

fotokopi [ xx/b] ~ Fr photocopie kopya cihaz ve kopya ilemi ~ ng photocopy a.a. ~ marka Photocopy fotografik kopya cihaz markas # Commercial Camera Company, ABD " fot(o)+2, kopya

foton [ML xx/c] ~ YLat photon k enerjisi tayan kuantum birimi ^ 1926 Gilbert N. Lewis, Amer. fiziki < EYun fs, fot- k " fot(o)+1 fotosel [ML xx/c] ~ ng photocell ktan elektrik reten hcre & EYun fs, fot- k + Lat cella hcre " fot(o)+1, kiler ftr OLat filtrum " filtre [Hay 1959 195+] ~ Fr feutre kee ~ EFr feltre ~

fovizm [ xx/a] ~ Fr fauvisme modern sanatta bir akm # 1905 Louis Vauxcelles, Fr. eletirmen < Fr fauve vahi hayvan ~ Frk *falw fy yaprak " folyo foya eklinde altn kaplama " folyo [ xx/a] [LO xix] ~ Fr feuille yaprak, kt yapra ~ Lat folium ~ Ven fia [t foglia] 1. yaprak, 2. yaprak

* Foyas dklmek veya foyas kmak deyimi "altn yaldz dklmek, som altn olmad meydana kmak" anlamndadr. fragman [ xx/b] film paras ~ Fr fragment krk ey, para ~ Lat fragmentum < Lat frangere, fract- krmak ~ HAvr *bhr(n)g- < HAvr *bhreg-krmak * Ayn kkten ng break < Ger *brekan (krmak). frajil frangere, fract- krmak " fragman [ xx/c] ~ Fr fragile krlabilir ~ Lat fragilis < Lat

frak [ARasim 1897-99] ~ Fr frac kuyruklu tren giysisi ~ ng frock uzun etekli, kolsuz giysi ~ EFr froc ~ Ger *hrok etek fraksiyon [ xx/b] hizip ~ Fr fraction kesir, bir btnn kk paras ~ Lat fractio krnt < Lat frangere, fract- krmak " fragman frambuaz olgun (meyve) francala [ xx/a] ~ Fr framboise ahududu ~ Frk *brambasia

[Ev, Men xvii] frencille/franile bir tr beyaz ekmek - t frangella Padova kentine zg bir tr ekmek, Fransz ekmei?

* t frangia (kenar ss, frfr) veya franca (Fransz) szcnden. frank [ xix] ~ Fr franc2 Fransz para birimi < Lat francorum rex "Franszlarn kral", eski Fransz paralar zerindeki ibare < z Francus Frank, Fransz frankofon franc Frank, Fransz " frank, fon(o)+ [ xx/b] ~ Fr francophone Franszca konuan < Fr

Fransz ~ Ven franzs [t francese] Fransz ~ OLat franciscus a.a. < OLat Francia Paris yresine ve bu blgede kurulan kralla 7. yy'dan itibaren verilen ad < Ger Frank bir Cermen kavminin ad" frank frapan - Frk *hrappan [ xx/b] ~ Fr frappant arpc < Fr frapper arpmak

frekans [ DT C1 94 3] ~F rf r qu en ce 1. t ek ra rl an ma skl, 2. elektromanyetik dalga skl ~ Lat frequentia < Lat frequens, t- sk, skk, kalabalk < HAvr *bhrekwtkmak, skmak " fars fren mekanizmas ~ Lat frenum gem [Bah 1924] ~ Fr frein 1. gem, 2. otomobilde durdurma

frengi [CodC xiii] Fransz, Bat Avrupal; [ xvi] illet-i frengi 1490'lardan itibaren Bat Avrupa'dan dnyaya yaylan bulac bir hastalk, sifilis < T Frenk Fransz ~ t Franco a.a. " frank frer [ xx/a] ~ Fr frre 1. erkek karde, 2. Katolik kei veya tarikat mensubu ~ Lat frater erkek karde ~ HAvr *bhrter erkek karde " birader fresk [DTC 1943] fresko ~ Fr fresque taze svaya boya tatbikine dayal resim teknii ~ t fresco 1. taze, canl, 2. a.a. ~ Ger *frisk- taze, keskin, canl * Kar. ng fresh (taze), fresco (fresk). freze [Mh385 181+] bir metal ileme tezgh ~Frfraiser freze makinas ile metal ilemek < Fr fraise 16. yy'da kullanlan frfrl dantel boyunluk * Freze makinasnn kard metal kymklarn eklinden tr. frigorifik [Bah 1924] ~ Fr frigorifique soutma cihaz, soutucu & Lat frigus, frigor- buz gibi souk (~ HAvr *srg- souk) + Lat facere, fact-yapmak, etmek " faktr frijit frigidus " frigorifik frikik ng kick tekme EKKENLLER: ng free : fob, frikik, gasfri friksiyon [Bah 1924] vcudu el veya fra ile ovma friction srtnme ~ Lat frictio < Lat fricare ovmak fritz [ xx/c] ~ Fr friteuse [f.] kzartma makinas < Fr friter kzartmak, atete piirmek ~ Lat frigere, frict- a.a. ~ HAvr *bhrg- a.a. < HAvr *bher-4 a.a. ~ Fr [ xx/c] ~ Fr frigide souk, cinsel adan isteksiz ~ Lat

[ xx/b] ; [ 199+] magazin argosunda uygunsuz fotoraf verme - ng free kick serbest tekme, futbolda serbest vuru & ng free serbest, zgr (~ Ger *fjaz ) +

* Ayn kkten Fa birten, biry-, ng fry (kzartmak). friz [ xx/b] ~ Fr frise mimaride dekoratif erit ~ OLat frisium/frigium "Frigya ii", giyside kenar sslemesi < z Phrygia Frigya, bat Anadolu'da bir blge fruktoz [ML xx/c] frktoz ~ Fr fructose meyve ekeri < Lat fructus meyve, verim, mahsul < Lat frui, fruct- honut olmak, rn elde etmek ~ HAvr *bhrg- mahsul almak, honut olmak fuar [ xx/b] ticari panayr festival, yortu, bayram ~ ALat fesia a.a. " festival * s > r dnm (rhotacism) Latincede tipiktir. fuaye [ARasim 1897-99] ~ Fr foyer 1. ocak, aile oca, 2. tiyatroda sigara ime salonu ~ OLat focarium < Lat focus ocak, ate " fokus fcceten faca'a aniden geldi, bast, baskn yapt fcur [A xiv] yrtklk, fuhu < Ar facara yrtt, yard" fecir ~ Ar fuc'atan [#fc' zrf.] aniden < Ar ~ Ar fucr [#fcr msd.] ahlkszlk, ~ Fr foire panayr, fuar ~ Lat feria

fueloil [ xx/c] ~ ng fuel oil "yakt ya", kalorifer kazanlarnda kullanlan bir yakt (< ng fuel yakt ~ EFr fouaille a.a. ~ OLat focalia "ocaklk", a.a. < Lat focus ocak, ate ) + ng oil ya (~ Lat oleum a.a.)" fokus, petrol fg kama, 2. a.a. ~ Lat fuga fuga1 [ xx/b] ~ Fr fugue mzikte bir form ~ t fuga 1. ka,

[ xx/c] seramik karolarn arasna doldurulan yaptrc madde - Alm fuge eklem, derz < Alm fgen eklemek, uydurmak ~ Ger *fogjan ~ HAvr *pag-/pak- skca balamak, katmak, skmak " pakt fuga2 mzikte bir form ~ t fuga mzikte bir form " fg

fuhu/fuh [MMem xvi] ~ Ar fuH [#fH msd.] ahlaki snrlar ama, taknlk, rezalet < Ar faHua ar ve utan verici idi fukara " fakir ful 1 ok " poli+ ful2 fular [ xx/a] ~ Fa ful gzel kokulu bir iek ~ Fr foulard atk, boyunba < Fr fouler bastrmak [ xx/c] [ xiv] ~ Ar fuqarat [#fqr o.] fakirler < Ar faqlr

~ ng full dolu ~ Ger *full- ~ HAvr *pels-1 dolu,

fultaym tayming fulya bir blge

[ xx/c]

~ ng full time tam sre (alma)"ful1, z Puglia Gney talya'da

[LO xix] soanl bir iek

* Otranto (Pulia) fatihi Gedik Ahmet Paa tarafndan stanbul'a getirildii rivayet edilir. fme [ xx/b] ~ Fr fum 1. dumanla terbiye edilmi, 2. duman rengi < Fr fumer duman ttmek, ttslemek ~ Lat fumare a. a. < HAvr *dh-mo- duman < HAvr *dheu-1 ttmek funda1 [Men xvii] sprge yapmnda kullanlan bir tr al, erica ~ Yun fonta pskl, tepelik, sorgu, (kabark ey), al < Yun fntn sk ve girift ekilde bymek, dal budak sarmak ~ Lat fundere, fus- 1. dkmek, samak, datmak, 2. (bitki) bolca retmek, dal budak sarmak " fondan funda2 fundus a.a. " fon1 fundamentalizm/fondamantalizm [ xx/c] kktendincilik - ng fundamentalism kktencilik < ng fundamental temele ilikin < Lat fundamentum temel, esas, dayanak " fon1 fungal mantar fungisid +sid fnikler [ xx/b] [ xx/c] [ML xx/c] ~ ng fungal mantara ilikin < Lat fungus ~ ng fungicide mantar ldren" fungal, ~ Fr funiculaire telle ileyen ey, [MMem xvi] funda etmek denizcilikte demir atmak - Ven fonda! dibe! (emir) < Ven fondar diplemek, dibe atmak, dibi bulmak < t/Ven fondo dip ~ Lat

kablolu tren, teleferik < Lat funi culus [k.] ince ip, tel < Lat funis ip, halat, kablo fnun fnye ~? t fogna lam, irkef * Muhtemelen falya (toplarda ateleme delii < t folla delik, yark) szc ile anlam ve ses bakmndan karmtr. furgon [Bah1924] tamaya mahsus dar uzun araba veya vagon ~ OLat furico ~Frfourgon eya ve hayvan ~ Yun furnists ~ Ar funn [#fnn o.] fenler < Ar fann " fen [KT xix] fonya topu atelemekte kullanlan yanc kapsl

furnisto [ xx/a] frnda pimi et frnlanm < Yun furnzo frnlamak " frn

fru ~ Ar furuc [#frc o.] bir atadan gelen ocuk ve torunlar < Ar farc [msd.] dallanma, alt kollara ayrlma < Ar faraca dalland, budakland furya [ xx/a] Lat furere gazaba gelmek, ldrmak fuya Fuchs Alman botaniki (. 1566) [ xx/c] ~ t furia kudurma, lgnlk, gazap ~ Lat furia < ~ YLat fuchsia bir ss bitkisi < z Leonhard

* Trke telaffuzu okuma hatasndan kaynaklanr. futbol [Bah 1924] ng ball top (~ Fr balle top )" fit2, balya ftuhat fetihler < Ar fatH " fetih ~ ng football ayaktopu & ng foot ayak + < Ar futH [#ftH o.]

[Ne xv] fetihler

ftur ~ Ar futr [#ftr msd.] tembellik, geveme < Ar fatara gevedi, dindi, eylem haline ara verdi, (su) lnd" fetret ftrizm [ xx/b] ~ Fr futurisme modern sanatta bir akm # 1909 Marinetti, t. air < Fr future gelecek, istikbal ~ Lat futurus olacak olan ~ HAvr *bhu-tu-olacak < HAvr *bheusolmak, olumak, yetimek ftvvet [ xiv] ~ Ar futuwwat [#ftw/fty msd.] 1. genlik, 2. slam lkelerinde 12. yy'dan itibaren yaylan genlik ve dayanma tekilat < Ar fatan gen, delikanl fze [ xx/b] fus [mod. fuseau] mekik ~ Lat fusus a.a. ~ Fr fuse havai fiek, uzaya frlatlan roket < EFr

fuzuli [ xiv] ~ Ar fuDl [#fDl nsb.] haddini aan, fazlalk, gereksiz ey < Ar fuDl [msd.] lzmsuz, artk, fazla ey veya sz " fazla fzyon [ 196+] ; [ 199+] eitli ulusal mutfaklar birletiren yemek tarz ~ Fr/ng fusion 1. metal erimesi, erimi metal dkme, kaynak yapma, 2. atom ekirdeinin yksek sda kaynamas ~ Lat fusio dkm < Lat fundere, fus- dkmek " fondan

gabardin [Bah1924] ~Fr gabardine bir tr ynl kuma - EFr gauvardine/gallevardine eskiden hac yolcularnn giydii bir tr bol pelerin < EAlm wallevart [mod. wallfahrt] hac yolculuu & EAlm wallen gezmek, dolanmak + EAlm vart gidi, yolculuk gabari *garwian kalplamak, donatmak [ML xx/c] ~ Fr gabarit lme kalb < Ger ~ Ar abwat [#bw/by msd.] bilgisizlik, ~ Ar aby [#bw/by sf.] bilgisiz, anlaysz,

gabavet anlayszlk < Ar aby bilgisiz, anlaysz " gabi gabi ahmak (= Aram #cby kaln ) gacr gaco gaddar kyc " gadir onom srtnerek tme sesi <

[LO xix] ingene argosunda kadn [Yus xiv]

~ ing

~ Ar gaddar [#dr im.] zalim,

gadir/gadr[Yus xiv] gadr hakszlk, zulm < Ar adara hakszlk etti, acmasz davrand

~ Ar adr [#dr msd.]

gadolinyum [ xx/b] ~ YLat gadolinium bir element ^ 1886 Paul mile Lecoq de Boisbaudran, Fr. kimyac < z Johan Gadolin Finlandiyal mineralojist (1760-1852)

gaf krma ~ Prov gaf ucu engelli sopa gaffar

[Bah 1924]

~ Fr gaffe 1. ucu engelli sopa, 2. pot

~ Ar gaffar [#fr im.] ok balayc" mafiret ~ Ar gafil [#fl fa.] habersiz,

gafil [ xi] ; [DK, Gl xv] unutkan, umursamaz, bilinsiz " gaflet

gaflet [Kut, A xi] ~ Ar aflat [#fl msd.] nemsemezlik, dikkatsizlik, bo bulunma < Ar afala nemsemedi, bo verdi gag [ML xx/c] ~ ng gag [onom.] 1. az tkac, glmekten tkanma, 2. tiyatroda irticalen yaplan espri gaga <onom [Men xvii] bir tr ku sesi; [LO xix] ku gagas

gaile ~ Ar a'ilat [#wl fa. f.] aniden gelen bela < Ar la aniden saldrd, t[msd. g$awl] < Ar gl gulyabani, aniden insana saldrp paralayan efsane yarat" gulyabani gaip kayp " gyap [Kut, DK xi] ~ Ar 'ib [#yb fa.] burada olmayan,

gaita [Men xvii] giT tuvalet, insan dks; [ xix] mevadd- giTa tuvalet maddeleri, dk (tp terimi) ~ Ar 'iT [#wT fa. f.] 1. yerde bulunan ukur, gden, hela ukuru, 2. tuvalette yaplan ey, dk < Ar Ta batt, ukura girdi * "Gait... sfat olmad in mevadd- gaita dememeli, gaitiyye demeli" (M Bahaeddin, Yeni Trke Lugat, 1924). gala [Bah 1924] ~ Fr gala enlik, festival ~ t gala a.a. ~ EFr gale dans, raks ~ Ger *waljan yuvarlanmak, dansetmek ~ HAvr *wel-3 " vals galaksi [P Safa 1949] ~ Fr galaxie, galact- Samanyolu, samanyoluna benzer dier yldz kmesi ~ EYun galaksas "st yolu", a.a. < EYun gla, galak- st ~ HAvr *glak-t- st" lakt(o)+ galat mantk veya gramer hatas [ xiv] ~ Ar alaT [#lT msd.] hata, yanl, zellikle

galebe [Ne xv] ~ Ar alabat [#lb msd.] say veya g bakmndan stn olma, yenme < Ar alaba stn idi, stn geldi galen galene kurun [ xx/b] ~ Fr galne kurun ieren bir mineral ~ EYun

galeri [ResCGaz 1912] sanat eserlerinin sergilendii yer; [Bah 1924] koridor, madenlerde yeralt tneli, tiyatroda seyircilere mahsus balkon ~ Fr gallerie revak, kemerli koridor, a.a. ~ t galleria a.a. / OLat galeria a.a.

* Szcn nihai kkeni belirsizdir. galeta [LO xix] Frenk peksimedi ~ t galetta / Fr galette [k.] kk yass peksimet < Fr galet yuvarlak dere ta ~ Kelt *galos ta galeyan al kaynad galiba olaslkla " galip galip galebe [ xiv] ~ Ar alayn [#ly msd.] kaynama < Ar ~ Ar lib [#lb zrf.] galip ihtimal ile, stn ~ Ar lib [#lb fa.] yenen, stn "

[Yus, Gl xiv]

galiz [ xiv] aluZa [msd. ilZat] kabalat, koyulat galon galon/j alon ~? Kelt

~ Ar alZ [#lZ sf.] kaln, koyu, kaba < Ar ~ ng gallon sv hacim ls ~ EFr

[Tarik 1884]

galop [ xx/b] ~ Fr galop atn drtnala gidii < Fr galoper drtnala gitmek ~ Frk walah laupan hzl komak (= Alm wohl laufen) galo [AMithat 1882] potinleri amurdan korumak iin giyilen st ayakkab; [ 199+] ayakkab zerine geirilen plastik poet ~ Fr galoche takunya, tahta tabanl ayakkab ~ OLat gallicula (solea) Galyallara zg takunya, sabo < z Gallia Galya, Fransa galvanize [etm [KT 189+] ile kaplamak < z Luigi Galvani talyan fiziki (1737-1798) ~ Fr galvaniser sac inko

galyum [ xx/b] ~ YLat gallium bir element < Lat gallus horoz < z Lecoq de Boisbaudran Fransz fiziki (1838-1912) * Lecoq ad Franszca "horoz" anlamna geldii iin. gam1 [Kut, A xi] ~ Ar amm [#mm msd.] sknt, keder, karamsarlk < Ar amma karartt, gizledi, kalbi karamsarlk ve kederle doldu (= Aram #cmm kararma, karanlk olma) gam2 [ARasim 1897-99] ~Frgamme mzikte do'dando'ya nota dizisi ~ OLat gamma 1. mzikte do sesi, 2. a.a. ^ Guido d'Arezzo, tal. mzik kuramcs (. 1050). ~ EYun gmma Yunan alfabesinin nc harfi " gamma gama [ xx/b] ('gamal ha' deyiminde) Yunan alfabesinin nc harfi, D " gamma Drt tane gamma harfinden olutuu iin. ~ Yun gmma

gambit [ xx/c] ~ Fr/ng gambit satranta feda hamlesi ~ t gambetto alm, elme takma < t gamba bacak " jambon gambot [LO187+] ~ ng gunboat bir tr sava teknesi & ng gun silah (~ Nor gunnr sava ~ Ger *gund- a.a. ~ HAvr *gwhn-ty- vuruma < HAvr *gwhen- vurmak, ldrmek) + ng boat gemi " defans, bot2 gamet [ML xx/c] ~ Fr gamte dii veya erkek reme hcresi / Alm gamet a.a. ^ Gregor Mendel (1822-84) Avst. biyolog ~ EYun gamete evlenen kz, gelin < EYun gmos dn ~ HAvr *gms-o- < HAvr *gems- dn, evlenmek * Ayn kkten Ave zamatar/EFa damatar (dn sahibi). HAvr g- > Ave z- > Fa d- dnm tipiktir. gamma [ xx/b] ~ ng gamma ray bir tr radyoaktif n ^ 1903 Ernest Rutherford, Yeni Zelanda kkenli Kanadal fiziki. ~ EYun gmma Yunan alfabesinin nc harfi ~ Fen gmel deve, Fenike alfabesinin nc harfi = Aram gmel Arami/brani alfabesinin nc harfi" cim1 gammaz [KpGul xiv] biri aleyhine kt sz syleyen - Ar gammaz [#mz im.] 1. gz krpan, 2. biri aleyhine kt sz syleyen < Ar amaza 1. skt, imdikledi, gz krpt, 2. biri aleyhine kt sz syledi" gamze gamze [KpGul xiv] gz krpma, ive, gz szerek bakma; [Men ] a.a.; [LO ] a.a.; [KT ] a.a.; [TDK 1955] enede veya yanaklarda glmserken beliren ukurluk ~ Ar amzat [#mz] gz krpma, ive < Ar amaza [msd. amz] 1. skt, imdikledi, (gz vb.) krpt, 2. biri aleyhine kt sz syledi * Modern anlam 20. yy'dan nce kaydedilmemitir. gangster [ xx/b] ~ ng gangster eteci, haydut ^ y. 1890 ABD < ng gang yolcu grubu, kafile [esk.], ete ~ Nor gangr yolculuk ~ Ger *gangan gitmek, yolculuk etmek ~ HAvr *ghengh- yrmek, gitmek gani [A, Yus xiv] ~ Ar any [#ny sf.] zengin, bol" gna

ganimet [A xiv] ~ Ar anmat [#nm sf. f.] savata ele geirilen mal, yama < Ar anam 1. koyun, 2. mal, mlk " anam ganyan [ xx/b] ~ Fr gagnant 1. kazanan, 2. at yarlarnda bir tr bahis < Fr gagner kazanmak ~ Ger *wainjan ~ HAvr *wois- < HAvr *weis- kazanmak, elde etmek, yamalamak * Kar. ng to gain (kazanmak) < Fr; ng to win (kazanmak) < Ger. gar1 [Ahsan1891] ~Frgare byk demiryolu dura < EFr garer korumak, gvenceye almak ~ Ger *waran/*weran bakmak, gzetmek, korumak ~ HAvr *wer-4 a.a.

* Ayn kkten Alm wahren (gzetmek, korumak), wehr (savunma), ng aware, wary (uyank, nbette). Ayn fiilin varyant olan Ger *wardn (gzetmek, beklemek) kknden Alm warten (beklemek), Fr garde, ng guard/ward (nbeti), Fr regarde (bakmak). gar2 [ xiv] ~ Ar r [#wr] defne bitkisi, laurus nobilis

garabet ~ Ar arbat [#rb msd.] gariplik, yabanclk < Ar aruba [msd. arbat] yabanc idi, tuhaf idi = Ar araba [msd. arb/urb] uzaklat, ayrld, (gne) batt" garp garaj gvenli bir yere almak " gar1 [Cumh 1932] ~ Fr garage a. a. < Fr g(u)arer korumak,

garanti [kd1907] ~Frgarantie gvence <Frgarantir gvence vermek < Fr garant koruyan, gvence veren < Fr g(u)arer korumak, gvenceye almak " gar1 garaz [A xiv] zellikle ahsi ve gizli kast, nyarg ~ Ar araD [#rD msd.] ama, kast,

gard [ xx/b] korunma ~ Fr garde koruma, korunma, gzkulak olma, beki < Fr garder bakmak, gzetmek, korumak ~ Ger *ward- a. a. ~ HAvr *wor-to- < HAvr *wer-4 a.a. " gar1 garden parti [Bah 1924] ~ ng garden party bahede verilen parti & ng garden bahe (~ EFr gardin a. a. ~ OLat hortus gardinus etraf duvarla evrili bahe ~ Ger *wardon korunakl, evrili) + ng party " gard, parti 1 gardenya [ML xx/c] z Alexander Garden skoyal doabilimci (. 1791) ~ YLat gardenia bir iek cinsi <

gardiyan [Ev xvii] vardiyan ~ t guardiano gemide beki, nbeti / Fr gardien a.a. < t/Fr guardare/g(u)arder korumak, gzetmek, nbet beklemek " gard * Trke yazm 19. yy'da Franszca telaffuza gre dzeltilmitir. gardrop garde koru + Fr robe giysi" gard, roba gargara arara [onom.] [Bah 1924] [ xiv] ~ Fr garde-robe giysi dolab & Fr ~ Ar ararat [#rr msd.] a.a. < Ar

* Kar. EYun gargarizo, Lat gargarizare, Fr gargariser (gargara etmek). Tm dillerde onomatopedir. garip [Uy, A viii+] ~ Ar arb [#rb sf.] yabanc, yolcu, egzotik, ayrks < Ar aruba yabanc ve ayrks olma " garp

* "Fakir" anlam 17. yy'dan sonraki bir dnemde "yabanc, vatanndan uzak olan kimse" anlamndan tremitir. gark [A xiv] ~ Ar arq [#rq msd.] 1. suya dalma, boulma, 2. kendinden habersiz hale gelecek derecede dalma < Ar ariqa dald, suya batt [ 1920] alafranga yemekte tabak donatma unsurlar - Fr garniture donatm, armatr [esk.], ssleme < Fr garnir tahkim etmek, donatmak ~ Ger *warnjan korunmak " garnizon garnizon [Bah1924] ~Frgarnison savunma amal olarak bir kente veya kaleye yerletirilen askeri birlik < Fr garnir tahkim etmek, korumaya almak ~ Ger *warnjan kendini korumak, savunmak < Ger *waran gzetmek, korumak " gar1 * ng warn (uyarmak) fiili, kken itibariyle warn thee! veya be warned! (kendini koru) uyar cmlesinden kaynaklanr. garp [A xiv] garb ~ Ar arb [#rb msd.] 1. gne batm, 2. Bat < Ar araba ayrld, uzaklat, (gn) batt (= Aram csreb gn batm = Akad erebu a.a.) * Arapa fiilin ikinci anlam (yabanc olma, tuhaf olma) trevseldir. EYun Europe (Bat lkesi) muhtemelen bir Sami dilinden alntdr. EKKENLLER: Ar #grb : garabet, garip, garp, gurbet, gurup, kurabiye, marip EYun Europe : avrupa garson [AMithat 1877] restoran hizmetisi ~Frgaron 1. olan, erkek ocuk, 2. hizmeti, uak, rak ~ Frk *warkjo ii, hizmetkr, vale ~ HAvr *werg- almak, ilemek " erg garsoniyer [ xx/b] ~ Fr garonnire 1. hizmeti dairesi, 2. evlilik d ilikiler iin tutulan daire < Fr garon olan ocuu, rak, uak " garson gasfri [ xx/c] + ng free serbest, bo " gaz1, frikik gasil/gaslasala ykad gasp ~ Ar Sib [#Sb fa.] gaspeden, zorla alan " gasp ~ ng gas-free gaz boaltlm, gazsz & ng gas ~ Ar asl [#sl msd.] bedeni ykama < Ar garnitr

gasp [ xiv] ~ Ar aSb [#Sb msd.] bir eyi zorla ve yasad yollarla alma < Ar aSaba zorla ald, el koydu, zaptetti gastr(o)+ mide gastrik gastriks " gastr(o)+ [ xx/c] ~ Fr/ng gastr(o)- mide ~ EYun gstron ~ Fr gastrique mideye ilikin ~ EYun

gastrit

[ xx/b]

~ Fr gastrite mide iltihab" gastr(o)+ [ xx/b] ~ Fr gastro-entrologie mide ve

gastroenteroloji barsak hastalklar uzmanl" gastr(o)+, enter(o)+

gastroentestinal [ xx/b] ~ Fr gastro-intestinal mide ve barsaa ilikin & EYun gstron mide + Lat intestinum barsak " gastr(o)+ gastronomi uzman, lokantac" gastr(o)+, +nomi [ML xx/c] ~ Fr gastronomie damak zevki

gavat/kavat [CodC, DK xiii] kavvad hakaret terimi ~ Ar qawwd [#qwd im.] muhabbet tellal, fuhua araclk eden < Ar qda [msd. qawd/qiydat] nayak oldu, i bitirdi gvur gay gai neeli gayda gaye hedef, ama, son nokta gayet [LO xix] ~ Bul gayda Bulgarlara zg tulumlu alg ~ Ar yat [#y msd.] [ 199+] " kfir ~ ng gay 1. neeli, 2. ecinsel erkek ~ Fr

[Kut, A, Kp xiv] gayet son

~ Ar bi-yat son olarak, son derece " gaye

gayret [A, Yus xiv] haysiyetine dokunma, kskanlk yznden hrslanma ~ Ar ayrat [#yr msd.] kskanlk, fanatizm, bir ey uruna byk hrs gsterme < Ar ra kskand, gayret gsterdi gayr [DK xiv] tamlamalarda) < Ar ayr [#yr] baka, dier ~ Fa ayri -den baka, -deil (sadece

* Ge Osmanlcada Bat dillerinden alnan in- ve a(n)- nekli bileiklere karlk retmek iin kullanlmtr. Kar. irrationel > gayrakl, immeuble > gayrmenkul. Bamsz ad olarak kullanm halk diline zgdr. gayser/gayzer [ xx/b] ~ ng geyser yer altndan fkran su ~ zl geisir fkran, dklen < Nor geisan aktmak, (sv) dkmek, fkrmak ~ Ger *gausjan ~ HAvr *gheus< HAvr *gheu- sv bir eyi dkmek " fondan gayya ~ Ar ayyat [#wy msd.] batan kma, kt yola dme, cehennemde bulunan bir kuyunun ad < Ar wa batan kt, kt yola dt " gabi gaz1 [LO 187+] fizikte maddenin uucu hali; [M665 187+] havagaz, havagaz lambas ~ Fr gaz a.a. ~ Hol gaz maddenin uucu hali # J. B. van Helmont (1577-1644) Holl. kimyac ~ EYun %os dnya yaratlmadan nce varolan ekilsiz varlk " kaos

* Holandaca szcn telaffuzu Yunanca %os ile edeerdir. gaz2 [Bah 1924] gaz/gazya petrolden elde edilen lamba ve otomobil yakt, petrol lambas; [Cumh 1929] otomobilde benzin pedal ~ ng gasoline [Amer.] rafine edilmi petrol, benzin & ng gas1 uucu madde, lamba gaz + Lat oleum ya " gaz1 * Trkede nceleri hem lamba hem otomobil yakt iin gaz(ya) kullanlrken, daha sonra otomobil yakt iin benzin szc tercih edilmitir. gaz3 [LO xix] ince tlbent ~ Fr gaze cerrahide kullanlan bir tr gevek dokunmu bez ~ Ar azz [nsb.] Gazze'ye ait, a.a. < z azzat Filistin'de bir kent * ng gauze (a.a.) Franszcadan alnmtr. gaza [Kut, DK xi] din uruna sava ~ Ar azt/azwat^ [#zw msd.] akn, yama, saldr < Ar az 1. abalad, gayret etti, 2. akn yapt, istila etti gazap [CodC, DK, Gl8 xiii] kzgnlk, fke < Ar adiba kzd, fkelendi gazel iiri Ar azala yn eirdi [ xiv] ~ Ar aDab [#Db msd.]

~ Ar azal [#zl msd.] flrt etme, ak szleri, ak

gazete [179+]gazeta ~Frgazette parayla satlan haber blteni ~ Ven gazta [t gazzetta ] 1. Venedik devletinde bozuk para birimi, metelik, 2. a.a. [xvi] * Venedik cumhuriyetine zg bir kavram iken 1630larda Almanya ve Hollanda, daha sonra Fransa ve ngiltere'de benimsenmitir. gazi [Kut, DK xi] gaza eden veya dnyevi amala akn eden, basknc, istilac" gaza ~ Ar gazin [#zw fa.] dini ~ t casino

gazino [KT xix] kazino mzikli lokanta [k.] 1. kulbe, evcik, 2. mzikli lokanta < t casa ev ~ Lat casa baraka, kulbe

gazoz [ARasim 1897-99] gazz; [Cumh 1929] gazoz ~ Fr eau gaseuse gazl su, limonata ve sodyum bikarbonattan yaplan iecek < Fr gazeux gazl < Fr gaz"gaz1 ge(o)+ gebe " je(o)+

<T [Kp xiv] kebe iik, ikin; [Men xvii] gebe hamile < T *keP-2 imek, kabarmak, ii boalmak

* Kar. Trkm gebe (balon). Final p/w etkisiyle trevlerde nl yuvarlaklamas grlr. Kar. T kwen(iinmek), kwtn, kwre (imi ceset), kwr/kwr (davul), kwij (ii koflaan aa).

geber[mek <T [Kp xiv] keber- imek, hamile olmak; [a xv] geber-imek; [Arg xvi] (hayvan) lmek < T *keP-2 imek, ii boalmak " gebe gebere/kapari [Men xvii] gebere/kebere ~ Yun kpari ieklerinden turu yaplan bir bitki, capparis spinosa ~ EYun kpparis a.a. ~ Aram qapar a.a. * ng caper, Fr capre biimleri Yunancadan alnmtr. Trke gebere biimi 20. yy bana dek yaygnken bu tarihten sonra kapari biiminin yaylmas Yunancadan ikincil bir alnty akla getirir. gebe kab teke, ko (= br kebes kuzu ) ge geri T [ xviii] ko, pehlivan; [LG188+] avanak (argo) ~ Ar

[Uy viii+] k sonraki, gerideki, arkada olan

< T ke/ke5 arka, geri, son "

* Eski Trke uzun kapal e ile k??- (gecikmek, ge) ve ksa ak e ile ke- (gemek) fiilleri muhtemelen birletirilemez. ge[mek gece T T [ viii] ke- amak, te yana gitmek [Uy viii+] ke gece, ge vakit, dn <T [Kp xiv] kecik- ge olmak < T k- [Ka] gecikmek " ge < T ke- [xi] " ge

gecik[mek

* Glendirici -ik- ekiyle. geim <T [Bah1924]1.birlikteyaama, uzlama, 2. maiet <T ge-" ge-

* Kar. geim (bir tr zrh, ceven - xvii Men, xix LO). Szcn bugnk anlamlarna 20. yy'dan nce rastlanmaz. gedik <T [DK xiv] gedk entilmi, delik, oyuk; [ xvi] safta bir askerin yeri, ar ve pazarda bir kiiye tahsis edilen yer < T ked-/ged- [xiv Kp] delmek, yark amak, entmek geir[mek geko gel[mek gelenek T YT T [ xi] kekir[ xx/c] < T kek [onom.] geirme sesi " +kir~ ng gecko bir tr kertenkele ~ Malay keko

[ viii] kel- a.a. [Fel 194+] anane < T gel-" gel-

TT grenek szcne nisbetle tretilmitir.

gelin

[Uy viii+] kelin a.a.

* Gelmek fiiliyle ilikisi mulaktr. gelincik 1 <T < T gelin " gelin [M xiv] krmz iek aan bir otsu bitki, akayk- numan, papaver

* Krmz iei gelin balna benzetildii iin. gelincik2 <T bir tr kk yrtc hayvan, mustela < T gelin " gelin

* Muhtemelen Ar cirsat veya ibnu-l-cirs (a.a.) < cirs (gelin) evirisidir. geli[mek gem demir paras gemi T <T [LO, KT xix] bymek, boy atmak [M xvi] < T gel-" gel-

~ Yun/EYun kemos atlarn azna vurulan

[Uy viii+] kmi tekne, sandal, suda tat arac

gen [DTC1943] ~Alm gen canllarda kaltm dzenleyen hcre birimi ^ 1866 Gregor Mendel, Avst. biyolog < Lat genus / EYun gnos soy, rk " genetik * Kar. ng gene (/cm/), Fr gne (/jen/). gen hayvann k T [Uy viii+] ken ocuk, yavru, her

gene genel YT

[CepK 1935] umumi

" yine T gerj geni, bol" geni

* Fr gnral (a.a.) szcnden serbest arm yoluyla tretildii aktr. genelge YT [CepK 1935] tamim <T genel "genel

* Sfata eklenen -ge ekinin ilevi belirsizdir. general [LF xvi] ; [Katip, Ev xvii] ceneral Venedik donanma komutannn nvan; [ xix] jeneral/ceneral Avrupa ordularnda bir rtbe; [ResmiG 1934] general Trk ordusunda bir rtbe ~ Fr gnrale [f.] ordu kumandan < Fr capitaine gnral genel kumandan < Fr gnral genel ~ Lat generalis soya ait, genel < Lat genus, gener-soy, rk " genetik * Trk ordusunda 26/11/1934 tarihli kanunla kullanma girmitir. Telaffuzu Almancaya uygun olarak dzeltilmitir.

genetik/j enetik [DTC 1942] jenetik ~ Fr gntique soya ilikin, kaltmsal, rsi ~ EYun genetiks a.a. < EYun gnos soy, rk < EYun ggnomai, gen-dourmak ~ HAvr *gensa.a. * Ayn kkten Lat gignere, gen- (dourmak, babas olmak), genus (soy, rk), generare (dourmak, remek), nasci < gnasci (domak), gens (soy, kavim), genius (dourgan ruh). Ar cins Yunancadan alntdr. geni <T [LL 1732] geni yaygn, vasi, bol uzak < T *ke- yaymak, uzatmak veya yaylmak, uzamak < T ken/gen [viii-xix] geni, yaygn,

* Geisiz fiil eki -n- ve isim eki - ile. Gen biimi Trkiye Trkesinin ilk dnemlerinden 19. yy'a dek yaygn olarak kullanlmtr. 18. yy'da treyen -i ekinin kayna belirsizdir.

genitiv/genitif geniz/genzgenle[mek

YT

T ?

[DTC 1943] [M xiv] gerjiz azn arka ksm [TDK 1944] gerj geni " geni < T

geometri [Gv192+]jeometri EYun gemetria yer lm, a. a. " je(o)+, +metre

~Frgometrie hendese~

* Trkede nceleri Franszca jeometri biimi kullanlrken, 1930lardan sonra muhtemelen Almanca etkisiyle geometri tercih edilmitir. ger[mek T [Uy viii+] ker- ekerek uzatmak, yaymak yaymak/yaylmak, uzatmak/uzamak " geni * Geili fiil eki -r- ile. gerek <T [T S xiii] grek inanlr, gvenilir; [Kp xiv] krek/krek krt [viii+ Uy] doru, gvenilir, inanlr, sadk geri eer [Yus xiv] ~ Fa agar /gar eer ki, her ne kadar " < T < T *ke-

gerdan [A xiv] dnen ~ Fa gardan/gardan 1. dnen, 2. eksen, boyun < Fa gatan, gard- dnmek ~ OFa watan, ward- a.a. (= Ave vart- a.a. = Sans vrt- a.a. ) ~ HAvr *wer-t- dnmek, dndrmek * Ayn kkten Lat vertere/versare (dnmek, dndrmek), Alm werden (dnmek), ng -ward (bir eye veya yne dnme bildiren tak). OLat virare (dndrmek) biiminin dolaysz kayna belli deildir. gerdek [dr, Yus, DK xiv] zifaf adr; [BK 1799] girdek oba tabir edilen byk adrdr ... ki zifafhanedir, gerdek evi tabir olunur; [Redh ] girdik kk bir deirmi adr, ota, dn srasnda gelin iin hazrlanm bir adr veya gelin odas - Fa girdak kral adr, ota, gelin odas < Fa gird yuvarlak nesne, daire, kme, adr " gerdan

gerdel [M xvi] kerdel/kerder su kovas kardri] kazan, su stma kab ~ Lat caldaria a.a. < Lat calere stmak " kalori * Kar. ng cauldron, Fr chaudron (byk su kab) < Lat caldaria. gere YT [CepK 1935] levazm

~ Yun kaldri [mod.

< T *gere-" gerek

* Geremek fiili kaydedilmemitir. gerek gerek[mek T <T [Or viii] kergek eksik, noksan < T kerge- eksik olmak < T kerek bol- gerek olmak " gerek

[Kp xiv] kerek-; [DK xiv] gerek-

* Sfat kknden fiil retilmesi dikkat ekicidir. gereke YT [ 193+] gerektiren sebep, lazme < T gerek " gerek

gergedan [MMem xvi] kergeden ~ Fa kargadan gergedan ~ Sans kaDgadhenu dii gergedan < Sans kaDg 1. kl, 2. gergedan " korna gergef [LO xix] kk el tezgh yeri, tezgh, zellikle dokuma tezgh " kr, +gh geri gerilim T [ viii] kr arkaya ve sona doru YT [Fel 194+] tansiyon ~ Fa krgh alma

< T k/kd [viii+ Uy] arka, geri, son " +ri <T ger-"ger-

gerilla [ML xx/c] ~ ng guerrilla 1. dzensiz sava, 2. gerilla savas ~ sp guerrilla [k.] "kk sava", spanya'da 1806-1812 Napoleon harbi srasnda kullanlan dzensiz sava yntemlerine verilen ad < sp guerra sava ~ Ger *werra-kavga, karmaa, sava ~ HAvr *wers-1 kargaa * Ayn Germence kkten ng war (sava), Alm wirre (kavga, kargaa). geriyatri/jeriyatri [ML xx/c] jeriatri ~ Fr griatrie yal hastalklar uzmanl ~ ng geriatry a.a. ^ 1909 I. L. Nascher, Avusturya kkenli Amer. tabip (1863-1944). & EYun gron ihtiyar (~ HAvr *gers-l a.a.) + EYun iatrs tabip " +iyatri geriz [ xiv] ~ Fa krez lam & Fa kw ukur + Fa rez aknt, dknt, pislik (< Fa re%tan, rez- aktmak, dkmek ) " kavak, rht germanyum Germania Almanya [ML xx/c] ~ YLat germanium bir element <

* Lat Germanus (Alman) sfat Galyallarn Alman airetlerine verdii isimden alnm olup muhtemelen Kelte "komu" anlamna gelen bir szckten tremitir. gerzek + [ 197+] < T geri zekl" geri, zek ~ Alm gestapo Nazi dneminde gizli polis

gestapo [ xx/b] rgt < Alm geheime staatspolizei gizli devlet polisi getir[mek gelT

[Uy viii+] keltr-/ktr- a.a.; [TS xiv xiv] gelr-/getr-a.a.

< T kel-"

* Biim bakmndan kt-/git- fiilinin geili treviyle birlemitir - kel(t)r- = kt(t)r-. getto [ML xx/c] ~ t ghetto bir kentte aznlklarn yaad semt < z Ghetto Venedik kentinin Yahudi mahallesi gevele[mek <T [LO xix] aznda yumuatarak inemek < T gevmek [Men, Bur, LO, KT, MBah] di etleriyle inemek, gevi getirmek = T kevmek [Ka] a.a. " gevi * Srekli ve zayf eylem bildiren -ele- ekiyle. geven T? [Kp, M xiv] keven bir tr dikenli bitki, tragacanthus

geveze [Kp xiv] gevzen/gebzen ~ Fa gapzan ok konuan, dedikoducu, lafazan, ene alan & Fa gap lakrd, bo laf + Fa zan alan " +zen * T gevmek (aznda inemek, gevelemek) fiilinden tretilmesi zorlamadr; -eze eki Trke ile aklanamaz. gevi T [Ka xi] kevi aznda yumuatarak ineme, geveleme < T kevmek [Ka] di etleriyle inemek, gevi getirmek

* Kar. T *keP-2 (imek). ki ayr fiil olup olmad tartlabilir. Kar. kap- (1. oymak, iini boaltmak, 2. iirmek, kabartmak). gevre[mek T [ xi] kewre- yumuamak, gevemek yumuatmak, gevetmek, zayflatmak " gevi < T keP-1 [xi] ineyip

geriz [ xiv] ~ Fa krez lam & Fa kw ukur + Fa rez aknt, dknt, pislik (< Fa re%tan, rez- aktmak, dkmek ) " kavak, rht germanyum Germania Almanya [ML xx/c] ~ YLat germanium bir element <

* Lat Germanus (Alman) sfat Galyallarn Alman airetlerine verdii isimden alnm olup muhtemelen Kelte "komu" anlamna gelen bir szckten tremitir. gerzek + [ 197+] < T geri zekl" geri, zek

gestapo [ xx/b] rgt < Alm geheime staatspolizei gizli devlet polisi getir[mek gelT

~ Alm gestapo Nazi dneminde gizli polis

[Uy viii+] keltr-/ktr- a.a.; [TS xiv xiv] gelr-/getr-a.a.

< T kel-"

* Biim bakmndan kt-/git- fiilinin geili treviyle birlemitir - kel(t)r- = kt(t)r-. getto [ML xx/c] ~ t ghetto bir kentte aznlklarn yaad semt < z Ghetto Venedik kentinin Yahudi mahallesi gevele[mek <T [LO xix] aznda yumuatarak inemek < T gevmek [Men, Bur, LO, KT, MBah] di etleriyle inemek, gevi getirmek = T kevmek [Ka] a.a. " gevi * Srekli ve zayf eylem bildiren -ele- ekiyle. geven T? [Kp, M xiv] keven bir tr dikenli bitki, tragacanthus

geveze [Kp xiv] gevzen/gebzen ~ Fa gapzan ok konuan, dedikoducu, lafazan, ene alan & Fa gap lakrd, bo laf + Fa zan alan " +zen * T gevmek (aznda inemek, gevelemek) fiilinden tretilmesi zorlamadr; -eze eki Trke ile aklanamaz. gevi T [Ka xi] kevi aznda yumuatarak ineme, geveleme < T kevmek [Ka] di etleriyle inemek, gevi getirmek

* Kar. T *keP-2 (imek). ki ayr fiil olup olmad tartlabilir. Kar. kap- (1. oymak, iini boaltmak, 2. iirmek, kabartmak). gevre[mek T [ xi] kewre- yumuamak, gevemek yumuatmak, gevetmek, zayflatmak " gevi < T keP-1 [xi] ineyip

gevrek T [ xi] kewrek yumuak, gevek; [Ev, Men xvii] gevrek bir tr kuru ekmek < T kePre- yumuamak, gevemek " gevregeve[mek geyik geya & Jap gei sanat + Jap sha kii gez T T [ xi] kez ok iin kiri zerinde alan entik gez[mek T T [ xi] kewe- 1. gevi getirmek, 2. yumuamak, gevremek < T kepi gevi, yumuay " gevi [ viii] kyik 1. her eit av hayvan, 2. geyik [ML xx/c] Japon hayat kadn ~ Jap geia sanat

[ viii] kez- yrmek, dolamak

EKKENLLER: T gez-: gez-, gezegen gezegen YT [TDK 1944] seyyare < T gez-" gez-

* Kar. seyyare < Ar sayr (gezmek) ve Fr plante < EYun plann (gezmek). gibi benzerlik T [O xi] kibi a. a. < T kp [xi] kalp, model,

gck T [Uy viii+] kk kant, tahri; [TS xiv] gicik kc-/gici- [onom.] tahri etmek, trmalamak gcr onom pek cilal (argo) gda [msd. a5w] besledi gider[mek gd gidi ahlaksz, pezevenk * Gitmek fiiliyle ilikisi yoktur, gdk " gck gdm gdm ayak, adm " kadem gidiat * Ar -at oul ekiyle

< T

[dr, DK xiv] kcrd araba tekerlei sesi; [LO ] gcr libas yeni, < " gacr [A, Yus xiv] T ~ Ar i5' [#5w msd.] besin < Ar a5 < T kt- gitmek " git- ? ~ Fa gd deyyus,

[ xi] ktergerdan

[Mercimek xv] deyyus; [LO ] a.a.

<onom

parmak ucuyla dokunma sesi

T kadem kadem adm adm ~ Ar qadam

< T gidi " git-

gidon [Bah 1924] ~ Fr guidon bisikletin yn ubuu, dmen < Fr guider ynetmek, ynlendirmek ~ Ger *wtan bildirmek, gstermek, yol gstermek ~ HAvr *weid- grmek " ide giga+ dev ~ Fr/ng giga- ar byk ~ EYun gigs, gigant-

* "Bir birimin milyar kat" anlamnda kullanm yenidir, gk gllg onom [ xiv] grtlak ap kapama sesi ~ Ar ill u i kin ve dalavere

glman erkekler glman erkekler

[A, Yus xiv] Kuran'a gre cennette bulunan gen ~ Ar ilmn [#lm o.] olanlar < Ar ulm " gulam [A, Yus xiv] Kuran'a gre cennette bulunan gen ~ Ar ilmn [#lm o.] olanlar < Ar ulm " gulam

gna [ xiv] ~ Ar inan [#ny msd.] zenginlik, bolluk, fazlalk < Ar aniya [msd. an] ihtiyac yoktu, bolluk iinde idi gpta abaTa [msd. abT] kskand gipr ilemek ~ Ger *wpan gr gir[mek gr onom T onom [ xix] grlamak makara sesi, barsak sesi [ viii] kir- a. a. [ARasim 1897-99] [Gl xv] " gr ~ Fa gird b su dngs & Fa < [ xix] ~ Ar ibTat [#bT msd.] haset, kskanlk < Ar ~ Fr guipure bir tr dantel < Fr guiper ipekle

girdap gard/gird dnen + Fa b su " gerdan, ab

grgr <onom [ xix] makara sesi; [DTC 1944] makinal balk a; [ 197+] grgr gemek alay etmek, amata yapmak (argo) < T gr [onom.] " gr * Argo kullanm muhtemelen makaraya almak deyiminden benzetme yoluyla. girift [ xiv] giriftar tutulmu; [ARasim 1897-99] giriRa/giriRr tutulmu < Fa giriftan, gr- tutmak " +gir grl onom " gr ~ Fa

girizgh [Men, LO, KT, Bah xvii] kaacak yer, snak, melce; [ 195+] sze giri ~ Fa gurezgh 1. kaacak yer, kama kaps, 2. kasidelerde birinci blm izleyen beyit < Fa gurez ka < Fa gure%tan, gurez- kamak, snmak ~ OFa wire%tan, wirez- a. a. " g+, +gh * Modern anlam giri kelimesinden kontaminasyon yoluyla tremi olmaldr, grla grnata klarnet grtlak [LG188+] ok (argo) ~ ? [onom.] ~ t clarinetta"

[Ev xvii] kraneta/krenete

<onom [T S xv] kekirdek/kekirdak 1. grtlak, 2. kkrdak < T grt/krt [onom.] kkrdak veya rme sesi

gie [ARasim 1897-99] parmaklk, 2. bilet veya banka veznesi Nor wik kap git[mek T [Uyviii+]kt-a.a.

~Frguichet[k.]1. kk kap,

* Trkiye Trkesinde > i dnm tipiktir. Uzun sesliden tr trevlerde t > d deiimi grlr. EKKENLLER: T git- : gider-, gidiat, gitgitar [AMithat 1875] gitara ~ Fr guitare bir tr telli alg ~ sp guitara a. a. ~ Lat cithara a. a. ~ E Yun kithra a. a. ~? EFa * Yunanca szck bilinmeyen bir ark dilinden alntdr. Kar. Fa sihtar ( telli alg), dutar (iki telli alg) < tr (tel). giy[mek T [Uy viii+] ke5(= Mo kedr- rtnmek, giysi giymek )

* Trkiye Trkesinde > i dnm tipiktir. gyap [ xiv] olmama, yokluk < Ar ba kayboldu ~ Ar iyb [#yb msd.] kayp olma, hazr

giyotin [AMithat 1877] ~Frguillotine mekanik kafa kesme cihaz < z Joseph-Ignace Guillotin ad geen cihaz icat eden Fransz tabip (1738-1814) giysi giz <T YT [dr xiv] keyesi; [DK, Gl xv] geyesi; [LL 1732] giysi < T giy- " giy[CepK 1935] esrar, sr < T gizle-/gizli" gizle-gizem YT

[CepK 1935] esrar, sr

< T giz" gizle-

* Ada eklenen -em ekinin ilevi belirsizdir. gizil YT [Fel 194+] virtel, potansiyel < T giz" giz

* Ada eklenen -il ekinin ilevi belirsizdir. gizle[mek T [Uy viii+] kizle- saklamak < T kiz bir tr kutu veya kap, giysi sand

gladyatr [Ahsan1891] ~FrgladiateurEski Roma'da gsteri iin savaan kii ~ Lat gladiator kl < Lat gladius Galyallara zg enli kl ~ Kelt ~ HAvr *klad-yo- < HAvr *kel-1 kesmek, bak vurmak " kup

glase [ARasim 1897-99] bir tr parlak cila; [ 190+] kristallemi ekerleme ~ Fr glac 1. buzlu, donuk, 2. cam gibi < Fr glacer dondurmak, camlatrmak < Lat glacies buz ~? HAvr *gl-k- < HAvr *gel-2 souk, donmak " jel * ng glass (cam) Franszcadan alnmtr. glaukoma/glokom [ xx/b] ~ YLat glaucoma gz bebeinin matlamasna yol aan bir gz hastal < EYun glauks yeilimsi mavi * Hastalk sonucunda gzbebeinin ald renkten tr. glayl [ xx/b] ~ Fr glaeul kl iei ~ Lat gladiolus [k.] a.a. #Plinius, Romal doabilimci (24-79) < Lat gladius kl " gladyatr glazr [ xx/c] ve sert cila < Fr glacer dondurmak, camlatrmak " glase glikojen [ xx/b] ilevini gren bir kimyasal madde " glikoz, +jen1 glikoz/glkoz bir tr eker < EYun glykys tatl ~ HAvr *dlku- tatl ~ Fr glaure camla kaplama, emaye, effaf ~ Fr glycogne karacierde glikoz deposu [Bah1924]glkoz/glikoz ~Frglucose

gliserin [ xix] ~ Fr glycrine kokusu ekere benzeyen bir kimyasal madde ^ Michel-Eugene Chvreul, Fr. kimyac (1786-1889) < EYun glykers tatl, ekersi < EYun glykys tatl " glikoz glob [ xx/b] < HAvr *gel-1 topak yapmak, yuvarlamak ~ Fr globe kre ~ Lat globus a.a. ~ HAvr *glebh~ Fr/ng global

global [ xx/b] ; [ 199+] kresel toptan, genel, btnsel < Fr/ng globe top, kre " glob globlin [ML xx/c] protein / ng globulin a.a. < ng globule [k.] krecik " glob glokom [ML xx/c]

~ Fr globuline kanda bulunan bir ~ Fr glaucome" glaukoma

glten [ xx/a] ~ Fr gluten tahlllarda bulunan yapkan nitelikte azotlu madde ^ 1787 Guyton de Morveau, Fr. kimyac. ~ Lat gluten, glutin- zamk, tutkal ~ HAvr *glei-/*gleubalk EKKENLLER: Lat gluten : agltine, glten gnays kvlcm [DTC1943] ~Almgneis bir tr kaya EAlmgneisto

gnostik [ML xx/c] gnostizm ~ Fr gnostique antik ada bir felsefe ekol ve bu ekole mensup kimse / ng gnostic a.a. ~ EYun gnstiks bilen, bilgili, a.a. < EYun gignsk, gn- bilmek ~ HAvr *gn- a.a. " not gbek T? [Mh xiii] kbek

goblen [ xx/a] ~ Fr gobelin bir tr resimli duvar hals < z Gilles ve Jehan Gobelin 14. yy Fransz tekstil reticisi kardeler g T tamak " g[Uy viii+] k tanma < T *k- kalkmak, ykselmek, yk

* Fiil ad yapan -(i) > - ekiyle. g[mek T ykselmek, yk tamak [Uy viii+] k- tanmak < T *k-- < T *k- kalkmak,

* Geisiz ve dnl fiil yapan -- > -- ekiyle. gebe + [T S xiv-xviii] ger evli/ger oba ger airet halk, yrk; [LO, KT xix] gebe ger evli & T g + T oba adrlardan oluan yerleim " g, oba * -- sesinin etkisiyle sesli incelmesi grlr. gmen YT [CepK 1935] muhacir < T g-" g-, +men2

* 14. ve 15. yy metinlerinde gmel (a.a.) biimine rastlanr. gocuk gocun[mak T? [ARasim 1897-99] ~ Bul koju% krk, post, krk palto

[Kp, Kp, drH, DK xiv] koun- rahatsz olup kanmak, saknmak

* Gcen- fiiliyle alakas belirsizdir. gofre [ xx/b] ~ Fr gaufr kabartma baskl kt veya kuma < Fr gaufre ar petei, kt helva ~ Frk *wafel petek * Ayn kkten ng waffle < Hol waffel. gofret petei, kt helva " gofre gs/gsgk T T [ 196+] ~ Fr gaufrette [k.] a. a. < Fr gaufre ar

[Uy viii+] kz a.a. [ viii] kk gkyz, gk rengi

< T *kpz ien ey, krk" gebe

gl gol kale, gol

[viii]kla.a. [ 190+] ~ ng goal 1. ama, hedef, 2. futbolda

* Nihai kkeni belirsizdir. glet <T [ML xx/c] glek/glet kk suni gl veya havuz (halk) < T gl" gl

* -et ekinin ilevi ak deildir. golf [Bah 1924] ~ ng golf 1. bir oyun, 2. bu oyuna mahsus pantalon ~ t golfo krfez, ukur ~ Lat colpus/colphus koy, krfez, derin kaya ukuru, knt " krfez glge gm[mek kk T T [Uy viii+] klige a. a. [Uy viii+] km- a.a. < T kl- glgelenmek, kararmak < T *kn- < T *k- ite olmak, derin olmak "

gomalak [LO xix] ~ Fr gomme laque sakz-cila, rhus vernicifera aacnn reinesinden elde edilen mobilya cilas & Fr gomme sakz, lastik (~ Lat gummi acacia nilotica aacndan elde edilen yapkan sakz ~ EYun kmmi a.a. ~ Ms kmj-t a.a.) + Fr laque cila " lake gmlek gn T T [ xi] krjlek gslk [ xi] kn tabaklanm deri < T krjl [viii+ Uy] gs " gnl

gonad [ML xx/c] ~ Fr gonade reme hcrelerini reten organ, husye veya yumurtalk / ng gonad a.a. < EYun gnos/gone soy, yavru, dourma < EYun ggnomai, gendourmak " genetik gonca top haline getirmek, boha etmek ~ Fa unca tomurcuk < Fa uncdan toparlamak,

gnder [DK xiv] mzrak, karg, srk; [ xviii] gemicilerin gemiden karaya dayadklar uzun kaln srk ~ Yun kontri [k.] mzrak, karg, srk < EYun konts a.a. < EYun kente saplamak " santra gnder[mek T [ xi] knder-/kndr- yola kartmak, yneltmek, gndermek yola kmak, yola gelmek, dorulmak < T *k- kalkmak, ykselmek, yk tamak " ggondol [ xx/a] ~ Fr gondole ~ Ven gondola Venedik'e zg bir tr kayk ~ OYun kontora Bizans'ta bir tr gemi < T kn-

gnen[mek gnl

<T

[CodC xiii] knen- memnun olmak

< T kn [xiii] gnl, ruh "

gong alg, zil ~ Malay gong-gong a. a. gnl T

[ xx/a]

~ Fr/ng gong Dou Asya'ya zg metal vurmal

[Or viii] krjl

< T *kn gs, yrek, insann i yz"kk

gnye [Mh375 180+] ~ Yun gni 1. ke, a, 2. bir marangoz aleti ~ EYun gnia a.a. ~ HAvr *gnu-ya- < HAvr *genu- 1. diz, 2. ene, 3. ke, a * Ayn kkten EYun gony, ng knee, Alm knie, Fr genou (diz), EYun genys, Alm kinn (ene). gr[mek [ viii] kr- a.a. Trevlerde r > z dnm yaygndr. EKKENLLER: T kr-/kz : gr-, gre, grece, grev, grkem, grsel, grmce, gster-, gsterge, gsteri, gzet-, gzk-, gz gre grece T [ xi] kr uygunluk ve izafet bildiren edat; [Kp xiv] kre < T kr- " grYT [Hay 1959 195+] izafi < T gre " gre T

* Gre edatna -ce isim/sfat eki eklenmesi ilgi ekicidir. greli YT [Fel 194+] izafi < T gre" gre

* Gre edatna -li isim/sfat eki eklenmesi ilgi ekicidir. grev +ev YT [Fel 194+] fonksiyon, ilev < T gr- ("i grmek" anlamnda)" gr-,

* Trkede rnei bulunmayan -(e)v eki, baz Kpaka rneklere nisbetle z Trke kelimeler retmekte kullanlmtr. goril [LO xix] ~ Fr gorille ~ YLat gorilla Afrika'ya zg bir tr byk maymun # 1847 Thomas Savage, ng. doabilimci ~ EYun gorilla Eskia yazarlarna gre Afrika'da yaayan orman adam ~ Fen ~ Afr * M 5. yy'da Kartaca'l gemici Hanno'nun eserinde bir Afrika dilinden alnt olarak gsterilmitir. grkem YT [CepK 1935] hamet, debdebe dr] gzellik, biimlilik " gr< T grk [Ka, Mh, Abu,

grsel

YT

[TDK 1944] vizel

< T gr-" gr-

* Fiil kkne eklenen -sel ekinin ilevi ak deildir. grmce T [Uy viii+] krmi grc, ayrca falc, mneccim < T krm " gr-

* Trkiye Trkesine has olan "kocann kz kardei" anlam aklanmaya muhtatr. grng YT [CepK 1935] tezahr; [Fel 194+] olay, fenomen < T grn- " gr-

goizm [ 197+] ~ Fr gauchisme ar solculuk < Fr gauche 1. yamuk, bozuk, 2. sol < Fr gauchir bozulmak, yamulmak, (doru yoldan) sapmak ~ Frk *wankjan sapmak gster[mek T kz " grgsterge gsteri <T [DK xiv] grdrmek < T kzde- [xiii M] bakmak, gzetlemek <

YT YT

[TDK 1944] iaret eden, endikatr [CepK 1935] tezahrat

< T gster-" gster<T gster-" gster< T *k-

gt T [Uy viii+] kt 1. yksek, 2. srt, zellikle hayvan srt; [Ka, dr xi] k kalkmak, ykselmek, yk tamak " g-

* Szcn orijinal anlam "srt, arka" olup gncel anlam hsn tabirdir. Kar ktki (tepe -xi), klk (srt, yk yklenen hayvan - xi), ktermek (ykseltmek, beylik vermek - xv+ a). gotik [ xx/a] ge Ortaa sanatna ait ~ Fr gothique barbarca, ilkel [xv], ge Ortaa sanatna ait [xix] < z Goth Got, eski bir Cermen kavmi gtr[mek T [ viii] ktr- zellikle yukar tamak, ykseltmek; [Uy viii+] tamak, gtrmek < T kt [viii+ Uy] yksek, srt, zellikle hayvan srt < T *k- kalkmak, ykselmek, yk tamak " gt gvde gevde goygoy gz gzde T T [Uy viii+] kwtrj ceset, insan veya aa gvdesi; [Kp xiv] kevde/kvde ; [DK xv] < T *kptn- ii boaltlmak, iirilmek < T *kpt- iirmek < T *keP-2 imek " gebe onom kt mzik sesi < T kr- " gr-

[Or, Uy, Ka viii] kz a. a.

[KT xix] 1. tercihe ayan, 2. haremde padiahn setii cariye - Fa guzda seilmi " gzide

Gz szcyle birletirilmesi halk etimolojisidir.

gze

<T

[ xviii] pnar, kaynak; [TarD 193+] hcre (YT)

< T gz "gz

* Birinci anlam eme < Fa am (gz) szcnden uyarlamadr. Yeni anlam bir gz oda deyiminden esinlenmi olmaldr. gzenek gzet[mek T YT [CepK 1935] mesame [ viii] kzed- gzlemek, bakmak <Tgz"gz < T kr-grmek " gr-

* r > z dnm Trk dillerinde tipiktir. gzetle[mek YT [192+] <T gz tarassut etmek "gz

* Piyade Talimname Komisyonu tarafndan 1928'de nerilen ilk z Trke kelimelerdendir. -etle- ekinin nitelii belirsizdir. gzlem gzleme gzlk YT <T <T [Fel 194+] mahede < T gzle-" gz < T kz " kz

[M xvii] kzleme kzde piirme [Men xvii] < T gz" gz

* 1280 dolaynda talya'da icat edildi. Trkiye'ye giri tarihi tesbit edilemedi. gzk[mek T [Uy, Kp viii+] kzn- grnmek; [DK xiv] gzk-< T gr- " gr-

* r > z dnm Trk dillerinde tipiktir. -k- ekinin ilevi ak deildir. grado [ xx/a] kalite ~ t grado basamak, kademe, derece ~ Lat gradus adm, basamak ~ HAvr *ghrd-yo- < HAvr *ghredh- yrmek, adm atmak graffiti [ xx/c] ~ ng graffiti 1. zellikle talya'da tarihi eserler zerine turistlerin kazd an yazlar [esk.], 2. kamu yaplar zerine kiilerin yazd kirletici yaz ve izimler ~ t graffito kaznm (yaz veya izim) < t graffiare kazmak, hakketmek, sivri bir ula izmek ~ Ger *graban kazmak, kazmak, oymak ~ HAvr *gerbh-a.a. " +graf grafik - EYun grafiks " +graf [Bah 1924] ~ Fr graphique izime ilikin, izim sanat

grafit [xix] (~Frgraphite)~Alm grafit kristalize saf karbon ^ 1789 Abraham Gottlob Werner, Alm. mineralojist < EYun grfo yazmak, izmek " +graf Kalem ucu yapmnda kullanld iin.

gram [187+] ~Frgramme arlk l birimi~EYun grmma, t- 1. harf, yaz, yaz yazma ilemi, 2. kk arlk birimi < EYun grfo yazmak " +graf * "Kk arlk birimi" anlam Lat scripulum (1. harf, 2. kk arlk birimi) szcnn Yunanca karldr. 1793'te Fransa Meclisince standart arlk l birimi olarak tanmlanmtr. 1870'te Osmanl Devletinde resmi l birimi olarak kabul edilmitir. gramaj [ xx/c] ~ Fr grammage" gram

gramer [ 183+] ~ Fr grammaire dilbilgisi ~ Lat grammatica a.a. ~ EYun grammatike doru yaz yazma bilgisi < EYun grmma, t- harf, yaz " gram gramofon [Bah1924] ~ marka Gramophon ses kayt cihaz ^ 1887 Emil Berliner, Amerikal mucit & EYun grmma, t- yaz, kayt + EYun fbne ses " gram, fon(o)+ gran gl, yce, byk [186+] ~Frgrand byk~Lat grandis yetikin, ~Frgrandduc byk dka,

grandk [183+]grandka Rusya'ya zg bir soyluluk unvan " gran, dk

granit [ 187+] ~ Fr granit a.a. ~ t granito taneli, grenli < t grano tohum, tane, zerre ~ Lat granum a.a. ~ HAvr *grs-nom tahl tanesi * Ayn kkten ng corn (tahl tanesi). granl < Lat granum tohum, tane " granit [ xx/b] ~ Fr granule tanecik ~ Lat granulum [k.] ~ t grappa zm posasndan elde edilen ~ Fr gravure oymabask < ~Frgruyre

grappa [ xx/c] bir iki ~ Fr grappe zm salkm ~ Frk *krppa engel

gravr [REkrem <1887] Fr graver hakketmek, oyarak izmek ~ Ger *graban " graffiti

gravyer/gryer [Ahsan1891]gryer bir tr peynir < z Gruyre svire'nin Fribourg kantonunda bir ky * Trke telaffuz ve yazm belki havyar szcnn basksyla deimitir.

gregoryen1 ~ Fr (glise) grgorienne1 Ermeni mezhebi < z Grigor Lusavori Ermeni kilisesinin kurucusu olarak kabul edilen din adam (4. yy) gregoryen2 ~ Fr (rite) grgorien2 eski tip Katolik ilahisi < z Gregorius I Katolik kilise ayinini dzenleyen papa (6. yy)

gregoryen3 ~Fr(calendrier)grgorien3 1538'denberi geerli olan takvim sistemi < z Gregorius XIII takvim reformuna nayak olan papa (16. yy) gren [ML xx/c] fotorafta noktack tohum, partikl ~ Lat granum " granit ~ Fr grain tane,

grenadin [ML xx/c] ~ Fr grenadine nar urubu < Fr grenade nar ~ Lat granatus "taneli", nar < Lat granum tane " granit gres [ xx/b] ~ Fr graisse kat ya ~ Lat crassus kaln, kaba, koyu, yal, iman ~ HAvr *gwres- yal, iman grev [ 190+] ~ Fr grve2 i brakma eylemi < z Grve Paris'te bir meydan < Fr grve1 akll dere kumu, mil * Fransz ihtilali yllarnda Paris'te ii brakan eylemciler belediye binasnn bulunduu Grve meydannda toplan iin. greyder/grayder [ xx/b] kazmak, trmalamak, rendelemek ~ Fr gratter ~ Frk *krattn ~ ng grater kazyc < ng to grate

greypfurt/greypfrut [ xx/b] ~ ng grapefruit a. a. & ng grape zm, salkm (~ Fr grappe salkm ) + Fr fruit meyva (~ Fr fruit ) ~ Lat fructus " grappa, fruktoz * 17. yy'da Jamaika'da yetitirilmi ve salkm eklinde yetien meyvesine atfen adlandrlmtr. gri [ xx/a] ~ Fr gris kr renk ~ Frk *gris ~ Ger *grisja-

gringo [xx/c] ~spgringo Meksika'da yabanclara ve zellikle Amerikallara verilen aalayc ad < z griego Yunanl < Graecus Romallarn Yunanllara verdii ad grip [ xx/a] ~ Fr grippe < Fr gripper tutmak, penesine almak - Frk *grippan tutmak, kapmak ~ HAvr *ghrebh-/ghreib- tutmak, yakalamak " +gir [ xx/b] kmr madenlerinde kan yanc metan gaz - Fr grisou a.a. (Belika diyalekti) < Fr (feu) grgeois Rum atei, kendiliinden yanc bir kkrt karm < z Grec Rum, Yunanl " gringo grog [ xx/b] ~ ng grog brendi ve limonatadan yaplan scak iki < Old Grog 1740'ta bu ikiyi ngiliz donanmasnda tayn olarak verdiren Amiral Vernon'un lakab < ng grogram bir tr kaba kuma, bu kumatan yaplan pelerin ~ Fr gros grain kaba dokuma " gros, gren gros+ grossus a.a. ~ Lat crassus semiz, yal, kaln " gres ~ Fr grosse byk / ng gross byk, iri ~ OLat grizu

grosa [ xx/a] byk, kaba, kaln ~ OLat grossus " gres

~ t grossa 12 dzinelik l birimi < t grosso

grotesk [ xx/b] ~ Fr grotesque fantastik, rpertici, ok irkin ~ t grottesca maarams, eski Roma binalarnn yeralt dehlizleri gibi < t grotta maara, dehliz ~ Lat crypta dehliz, mahzen ~ EYun krypte gizli, sakl, gml " kripton grup - Ger *kribjon toplanmak [DTC 1943] ~ Fr groupe takm, kme, grup ~ t gruppo

g+ ~ Fa gu- ~ OFa wi- ayrlma, te yanda olma, kar karya olma belirten nek = Ave v- a.a. ~ HAvr *wi- a.a. * Modern Farsada ilek olmayan bu nek, Orta ve Eski Farsadan alnan kelimelerde grlr. Ayn kkten Alm wider, ng with- (withhold, withdraw, withstand gibi kelimelerde - ayrlma, zt olma). guano [ xx/a] ~ sp guano ku gbresi ~ Quech huanu dk

gua [ xx/b] ~ Fr gouache bir tr suluboya ~ t guazzo/aquazzo a. a. ~ OLat *aquation sulandrma < Lat aqua su " akua+ guatr guttur grtlak gbre HAvr *kekw- a.a. * Kar. ng coprophilia, coprophagy. g <T T [Or viii] k (= Mo k(n) kuvvet, sertlik, zor ) gcen[mek < T gcne git-" g [ xx/a] [Men xvii] ~ Fr goitre grtlakta tiroid bezi bymesi ~ Lat ~ Yun kopri dk ~ EYun kpros a.a. ~

[Men xvii] darlmak

* ET ken- (glenmek, kuvvetlenmek) biimi ile birletirilemez. gudde ~ Ar uddat [#dd msd.] salg bezi ~ Yun kdri

gderi [Bia xix] kselenin ok incesi [k.] yumuak mein, tavan derisi < EYun kdion koyun postu gd YT [CepK 1935] garaz, niyet; [Fel 194+] saik

< T gt-" gt-

gudubet [ xx/b] yzne baklmayacak kadar sevimsiz ve irkin (kadn) ~ Ar *aDbat [#Db f.] srekli veya ar fkelenen kadn < Ar aDb [#Db im. ] srekli veya ar fkelenen < Ar aDiba fkelendi, gazap gsterdi" gazap * 20. yy ikinci yarsndan nce tesbit edilemeyen bu kelimenin Arapadan aln biimi aklanmaya muhtatr.

gdk [BK 1799] boyu ksa, kk yavru, gen hizmetkr, uak ~ OFa ktag a. a. " kk * T gtmek fiiliyle ilgisi kurulamaz. gdm YT [TDK 1944] sevk [ xiv]

~? Fa kudak kk,

< T gt-" gt~ Ar gufran [#fr msd.] merhamet,

gufran balama " mafiret

gfte [ xiv] gftar sz guftan, g- sylemek (= Ave gaub- a. a.) guguk sesi" <onom

~ Fa gufta/guftr sz < Fa/OFa

[LO xix] kargaya benzer bir tr ku

< T guguk [onom.] ku

gm [Men xvii] ggm ~ Yun koukomi su tamaya ve kaynatmaya yarayan kap, kazan ~ Lat cucuma a.a. =? Lat cucumis su kaba veya hyar gherile [Ne xv] kayatuzu < Fa ghar cevher, mineral" cevher gl iek gl[mek T [ viii] kl- a.a. [Kp xiv] ~ Ar ulm [#lm] erkek ocuk, [passim xiv] ~ Fa gharila potasyum nitrat, ~ Fa gul iek, zellikle gl ~ OFa gul

gulam olan, uak, hizmetkr gula tencere yemei

[ xx/a] Macaristana zg bir yemek

~ Mac gulys etli

* Kkeninin Trke olduu rivayet edilir. Kar. T kul a (yenieri yemei) veya kulak a (mant). glbank ~ Fa gul bng 1. blbln gle yakar, 2. "Allah Allah" nidas, topluca sylenen dua veya ilahi & Fa gul gl + Fa bng nida, bar " gl gulden ~ Hol gulden 1. altn, 2. Hollanda para birimi ~ Ger *gultham altn ~ HAvr *ghol-to- altn < HAvr *ghel-2 parlamak " klor * Kar. ng gold (altn), gldr sesi onom yanma sesi, su akma

gulet [ xx/b] golet ~ Ven golta [t goletta] bir tr yelkenli tekne ~ Fr golette a. a. < Fr goland balkl kuu ~ gwelan glla * Yemek adlar yapan -ac ekiyle. glle (= Sans gla/glaka top, kre) glen gul iek + Fa -an yer ismi tekil eden ek " gl glmse[mek T ~ Fa gla top, top mermisi, yuvarlak ve ar ey ~ Fa gulan gl veya iek bahesi & Fa ~ Fa gulc gl yemei" gl

[ xi] klmsin- gler grnmek, tebessm etmek < T kl-" gl-

gln T [ xi] kln maskaralk (isim); [TS xvi xvi] gln/glncek 1. maskaralk, 2. maskara, kendisine glnen kii; [KT xix] glmeyi mucip olan (sfat) " gl-, +in * Esasen isim olduu halde sfat anlam kazanmas muhtemelen korkun szcnn etkisiyledir. gulyabani gul-i yabani ~ Fa l-i biybn aniden insana saldrp paralayan efsane yarat, kurt adam & Ar gl [#wl] a.a. + Fa biybn ssz yer, sahra, yaban " yaban gm, gmbr onom [DK xv] gmbr gmbr davul sesi; [Env xv] gm at nal sesi ~ Fa gumrh yoldan sapm,

gmrah [Yus xiv] dank & Fa gum kayp + Fa rh/rah yol" rahvan

gmrk [Kan xv] ~ OYun kommrki(on) ticaret, Bizans'ta ticareti denetlemekle grevli memur, ticaretten alnan vergi ~ Lat commercium ticaret < Lat commercari ticaret yapmak & Lat con- karlkl + Lat mercari alveri etmek " kon+, market gm T [ viii] km (= T knk [viii+ Uy] a.a. ) gn T

[ viii] kn gn, gne, gndz gnah [A, Yus xiv] ~ Fa gnh su, tazminat gerektiren eylem

- OFa winh/wins a.a. < OFa winhldan/winsdan bozmak, zarar vermek, su ilemek ~ EFa vinath- a. a. " g+ * Erm vnas (zarar, ziyan) biimi Orta Farsadan alnmtr. gnce YT [TDK 1974] gnlk <Tgn"gn

gncel <Tgn"gn

YT

[TDK 1955] gncl gnn konusu olan, aktel; [TDK 1969] gncel

* -cel ekinin yaps ve ilevi belirsizdir. gndelik gndem <T YT [Men xvii] bir arazi ls; [LL 1732] yevmiye < T gn " gn [TDK 1944] ruzname <Tgn"gn

* Lat agendum (gndem) szcnden esinlendii aktr; -dem ekinin ilevi belirsizdir. gndz gne g n ey gnlk2 gr1 T <T T [ viii] kntz a. a. [ xi] kne gn < T knit- aydnlatmak, tmak < T kn " gn < T kne- mak < T kn gn " gn < Tg n" gn

[ BK 17 99 ] da n gne ta ra f

[M, Men xiv] gnlk bir tr gzel kokulu reine - Fa kundurak bir tr gzel kokulu reine, boswellia thurifera aac ve zamk ~ Sans kunduruka/kundarik a. a. T [ xi] kr cesur, yiit, bahadr; [ xiv] gr salam (kii), sk, gr

gr2

onom

[DK xiv] grleme sesi, su akma sesi

<

gurbet [A xiv] ayr ve uzak olma, yabanc lkede olma, srgn " garp

~ Ar urbat [#rb msd.] vatandan ~ Fa gurbuz hilekr,

grbz [A xiv] gl kuvvetli dolandrc, kvrak zekl, becerikli, cretli * Farsa szcn anlam genellikle olumsuzdur. gre <T [Kp xiv] kre, krei; [DK xv] gre tutmak

~ T *kre- " gre-

* Fiil ad yapan -(i) ekiyle. gre[mek T [Ka xi] kre- savamak, gremek < T kr [xi] yiit, bahadr, kabaday" gr1 grgen [ xviii] bir aa, carpinus ~? < T *kre- kabadaylanmak

* Kar. EErm garbeni, Yun gbros, Lat carpinus (a.a.). te yandan TT grgen (topra aarak lleri yiyen masal yarat ? xvii).

gurme kii ~ EFr grom(m)et * Nihai kkeni belirsizdir.

[ xx/c]

~ Fr gourmet yemeye ve imeye merakl

guru [ML xx/c] ~ ng guru Hindu dervii, manevi danman ~ Sans gur 1. ar, 2. deerli, muhterem, 3. hoca, retmen, mrit ~ HAvr *gwrs-u- < HAvr *gwers-2 ar " bar(o)+ gruh [A xiv] ~ Fa/OFa gurh kalabalk, kme, insan topluluu (= Fa gurha top, kre, her trl yuvarlak nesne ) gurul gr onom [LO xix] gurlamak/gurgur/guruldamak barsak sesi; [Seyf 1920] gurultu < "

gurup gne batt" garp gurur [ xiv] arra aldatt, bo grntyle kandrd

~ Ar urb [#rb msd.] gn batm < Ar araba ~ Ar urr [#rr msd.] aldatma, aldanma < Ar

* Arapa fiil geili olduu halde masdar geisiz fiillere zg fucul veznindedir. Trke anlamn bu elikiden tredii dnlebilir. Kar. M arraka birabbaka? (Kuran 82.6) "sizi rabbinize kar kim kandrd?" grz [Yus, DK xiv] OFa warz/wazr a. a. (= Ave vazra- a. a.) ~ Fa gurz ar topuz, tokmak ~

gusto [ARasim 1897-99] ~ t gusto zevk, tad alma duyusu ~ Lat gustus tad ~ HAvr *geus- tadna bakmak, semek " eit gusl [ xiv] gusl alma < Ar asala [msd. asl] ykad" gasil gut gutta damla gt[mek T [ xx/b] ~ Ar usl [#sl msd.] ykama, boy abdesti ~ Fr goutte 1. damla, 2. damla hastal ~ Lat

[Uy viii+] k5-/kt- gzetmek, beklemek, bekilik etmek

gve

[ xi] kye a. a. gve

T?

[TS, Kp xiv] gve

topraktan yaplan yemek kab * ET kve (at koumuna ait bir para) szcyle birletirilemez. gven YT [CepK 1935] itimat < T gven-" gven-

nanmak > inan rneine paralel olarak tretilmitir.

gven[mek

T [Uy viii+] kwen- iinmek, bbrlenmek; [ xi] kwen-< T *kPen- < T *keP-2 imek " gebe

* 19. yy'a dek anlam arlkla olumsuzdur. gvence gvenlik gvercin gercin mavi " gk YT YT [CepK 1935] garanti [CepK 1935] asayi <T gven "gven <T gven "gven

T [Uy, Ka viii+] kgrgen/kgrgn a.a.; [Kp xiv] kercin ; [M xiv] < T *ker-- mavimtraklamak, gerimek < T kker- mavilemek, germek < T kk

* Kar. Fa kabutar (gvercin) < kabud (mavi). Trke biim Farsa szcn literal evirisidir. guvernr [ xx/b] ~ Fr gouverneur ynetici < Fr gouverner ynetmek ~ Lat gubernare dmen tutmak, ynetmek ~ EYun kybern a.a. gverte [Ev xvii] ~ Ven covrta [t coperta] rt, kaplama, gemilerde ambar st taban < Ven covrzer [t coprire] kaplamak, rtmek ~ Lat cooperire a. a. & Lat co(n)bastrarak + Lat operire kapamak " kon+, aperitif * Ayn kkten ng cover, Fr couvert (rt). gvey gyeg T [Uy viii+] kdeg bir kimsenin kzyla evlenen erkek, damat; [TS xiv-xv, Men xiv] < T *kde- misafir gelmek, i gveysi gelmek, bir airete katlmak?

* te yandan kar. Mo kben (erkek evlat). gya g- sylemek, demek " gfte * Belki Fa g ya ("sz ite"), gz gzaf gzel grT? T [ viii] kz sonbahar [xiv] ~Fa gzf bo konuma < T gr-" ~ Fa gya sz, laf, syleyi, syleyen < Fa guftan,

[DK xiv] gzel; [a xv] kzel; [Arg xvi] gzel; [Krg ] kzl a. a.

* Kar. ET krk/krk (gzellik, grn), TT grkl, gkek (gzel). -el ekinin ilevi ak deildir. gzergh ~ Fa guSargh gei yeri, geit, yol < Fa guSatan, gu5ar- gemek ~ OFa widardan, widr- a. a. = Ave vtarsm te, ileri ~ HAvr *wi-tero < HAvr *wi ayr" g+, +gh

* Ayn Hintavrupa kknden Sans vitarm, Alm weiter (te, ileri). gzide [ xiv] guzn- semek ~ OFa wizdan, wizn- a. a. " g+ ~ Fa guzda seilmi, sekin < Fa guzdan,

habaset < Ar %abu6a ktlk yapt" habis habbe <ArHabba.a. "hap1 [ xiv]

~ Ar %aba6at [#^b6 msd.] ktlk, habislik ~ Ar Habbat [#Hbb1 msd.] kabarck, tane, tohum

haber [Kut, A xi] ~ Ar xabar [#%br msd.] bilgi, birinci elden bilinen ey < Ar %abara denedi, snad, tand, bizzat yaayarak rendi habip Habba [msd. Hubb] sevdi habire hay, bre habis huylu nl [Kut xi] ~ Ar Habb [#Hbb2 sf. ] sevgili, dost < Ar

[LO xix] ha bre/de bre [A xiv]

< T ha bre tevik nlemi (Rumeli az) "

~ Ar %ab!6 [#%b6 sf.] kt niyetli, kt

habitat [ xx/c] ~ ng habitat yaanlan yer, evre < Lat habitare ikamet etmek, yaamak, oturmak < Lat habere sahip olmak ~ HAvr *ghabh-e- < HAvr *ghabh- a.a. hac/hacc[Kut xi] ~ Ar Hacc [#Hcc msd.] slam ncesinden kalan Arap tresi uyarnca yln belli bir dneminde Mekke'ye seyahat etme = Aram #xgg/xy bayram yapma, trenle kutlama * Ar #Hcc (tartmada stn gelme, kantlama) fiiliyle ilgisi gsterilemez. ha 2. armh [A, DK xiv] (~ Fa %a a.a.) ~ Erm %a' 1. direk, kazk,

hacamat [ xiv] hcamat/hacamat; [AL 192+] birini lmcl olmayacak bir ekilde bakla vurmak (argo) ~ Ar Hicmat [#Hcm msd.] kan aldrma < Ar Hacama bardakla kan ekti < Ar Hacm kabart, tmsek, hacim " hacim

hacer hacet ihtiya < Ar Haca gerekti hac hacim/hacmkabart, kapsam, boyut, kalibre

[ xiv]

~ Ar Hacar [#Hcr msd.] ta ~ Ar Hcat [#Hwc msd.] gereksinme,

[Kut, A xi]

[DK xiv]

~ Ar Hacc [#Hcc nsb.] " hac ~ Ar Hacm [#Hcm msd.] knt, tmsek,

hacir/hacr~ Ar Hacr [#Hcr msd.] kstlama, tutuklama, kapatma, yasal kst < Ar Hacara kstlad, yasaklad, kstek vurdu (= Aram #xgr tuttu, balad, ayana kstek vurdu ) haciz/hacz~ Ar Hacz [#Hcz msd.] engelleme, el koyma, kapatma, haciz < Ar Hacaza engelledi, el koydu, kapatt, haczetti had/hadd[Kut, A xi] hadd ~ Ar Hadd [#Hdd msd.] 1. ban keskin az, 2. snrlama, snr, limit < Ar Hadda 1. biledi, keskinletirdi, 2. snrlad, snr koydu, 3. son derece fkelendi, hiddet gsterdi (= Akad eddu keskin, sivri (bak, kl)) hadde levha [ xiv] erimi madeni tel yapmak iin kullanlan delikli maden < Ar Hdd [#Hdd fa.] keskin, bilenmi, kzgn " had ~ Ar f Haddu-l-5t kendi snrlar iinde " ~ Ar %adamat [#%dm o.] hizmetiler < " haydi [Men xvii] %dim ey hizmetisi, 2. idi edilmi harem ~ Ar %dim [#%dm fa.] hizmeti" hadim

haddizatnda had, zat hademe Ar %dim hizmeti" hadm hadi hadm hizmetisi

* Hadm (idi) ve hadim (hizmeti) biimlerinin yazm ynnden ayrlmas yakn dnemin eseridir. hadim hizmet [Yus xiv] ~ Ar %dim [#%dm fa.] hizmeti"

hadis [ xiv] ~ Ar Hadie [#Hd6 sf.] 1. olay, vaka, 2. Peygamber hakknda anlatlan anekdot < Ar Hada6a [msd. Hud6 ] oldu, vuku buldu (= br #%d yeni olma = Aram #%dt a. a.) EKKENLLER: Ar #h?d? : hadis, hadise, havadis, ihdas

hadise ey, olay " hadis haf yarm ~ Ger *halbaz [ xx/b]

[MMem xvi]

~ Ar Had6at [#Hd6 sf. f.] olmu

~ ng halfback futbolda orta oyuncusu < ng half ~ Ar %afaqn [#^fq msd.] kalbin

hafakan/afakan hzl atmas, palpitasyon, titreme < Ar %afaqa titredi, kalbi hzl att hafi sakland (= Aram #%py rtnme ) hafid hafif %iffat] hafif idi, hafifledi [ xiv] [ xiv] [ xiv]

~ Ar %affy [#^fy sf.] gizli < Ar %afiya gizlendi,

~ Ar Hafd [#Hfd sf.] torun ~ Ar %aff [#^ff sf.] ar olmayan < Ar %affa [msd.

hafiye [Men xvii] ^afiyet gizli ey, sr; [ 190+] tekilat- hafiye gizli tekilat, gizli polis rgt; [ 191+] hafiye gizli polis ajan < Ar %afiyat [#%fy sf. f.] gizli kapakl ey, sr, insan yiyen bir tr cin " hafi hafz tutan, ezberleyen " hfz hafza ~ Ar HfiZ [#HfZ fa.] koruyan, saklayan, aklda

[Men xvii] kuvvet-i hafza usit. hafza saklama yetenei, bellek - Ar HfiZat [#HfZ sf. f.] saklayan, muhafaza eden (ey veya kadn)" hfz

hafniyum [ xx/b] ~ YLat hafnium bir element ^ 1923 Dirk Coster ve Georg von Hevesy, Dan. kimyaclar < z Hafnia Kopenhag kentinin Latince ad * Kopenhag'da kefedildii iin. hafriyat ilgili) [KT xix] kaz ileri (zellikle maden ve arkeoloji ile < Ar Hafr [#Hfr msd.] kaz < Ar Hafara kazd

hafta [A, Yus xiv] hefte ~ Fa hafta yedili ey, yedi gnlk sre < Fa/OFa haft yedi (= Ave hapta- a.a.) ~ HAvr *septm a.a. * Ayn kkten Sans sapt(n), EYun hept, Lat septem, Ger *sebun, ng seven, Alm sieben (yedi). haftaym [Cumh 1932] futbolda devre aras time bir srenin yars & ng half yarm + ng time zaman, sre " haf, tayming haham [ xvi] Musevi hocas sahibi, bilge < br/Aram #%km bilme, bilge olma " hikmet hain hyanet [Yus xiv] ~ ng half-

~ br %km hakim, hikmet

~ Ar %'in [#%wn fa.] hyanet eden "

haiz havza

~ Ar Haiz [#Hwz fa.] sahip olan, elde tutan "

hak1/hakk[Kut, DK xi] ~ Ar Haqq [#Hqq msd.] doruluk, hakikat < Ar Haqqa 1. doru idi, gerek idi, hakl idi, 2. uygun ve yerinde idi, 3. dorulad hak2 hakan %aan"kaan [MMemxvi] [Kut xi] -Fa%ktoprak-OFa%ka.a. ~ Ar/Fa x^qan Trk hkmdar ~ T

* T xaan szcnn Farsa ve Arapadan dn alnm biimidir. hakaret [ xiv] 1. hor ve hakir olma, 2. tahkir etme, aalama - Ar Haqrat [#Hqr msd.] hakir olma, adi ve itibarsz olma < Ar Haqara [msd. Haqr] aalad

* kinci anlam Trkeye zgdr. hakaretamiz & Ar Haqrat + Fa mez karan, kartran (< Fa/OFa me^tan, mez- karmak, kartrmak) & Fa/OFa - ynelme, katlma, eklenme bildiren nek + HAvr *meik-/meig- karmak, kartrmak " miks hakem hkm hakeza haki %k toprak " hak2 [Men xvii] topraa ait ~ Ar H ka5 tpk bunun gibi" keza ~ Fa %k toprak rengi < Fa [A xiv] ~ Ar Hakam [#Hkm sf.] yarg"

* ng khaki (a.a.) Hinte yoluyla Farsadan alnmtr. hakikat gereklik, doruluk " hak1 hakim yarglayan, yarg " hkm hakipay ayan bast toprak " hak2, pa hakir hakaret [Yus xiv] [Kut, A xi] [Kut, A xi] ~ Ar Haqqat [#Hqq sf. f.] ~ Ar Hkim [#Hkm fa.] ~ Fa %k-i py ayak topra, bir kimsenin ~ Ar Haqr [#Hqr sf.] aa, aalk "

hakk [etm ~ Ar Hakk [#Hkk msd.] oyma, kazma, kalemkri < Ar Hakka (metal veya aac) oydu, kazd (= Akad ekeku kazmak, kamak) * Ayn kkn Aramice biimi qop ile #%qq 'dir. Ar Huqqa (hokka) szc Aramiceden alnt olmaldr.

hakkk oymac, kalemkr " hakk hakkaniyet uygun < Ar Haqq " hak1 hakla[mak hakkndan gel-" hak1

~ Ar Hakkak [#Hkk im.] hakkedici,

< Fa Haqqn [nsb.] adil, doru, hukuka

[DK xiv] yenmek, perian etmek

< T

hal1/hl [Kut, A xi] Hl ~ Ar Hl [#Hwl msd.] 1. durum, 2. grnm, varolu evresi, 3. imdiki zaman < Ar Hla dnd, dnt, evrildi, yneldi, bir hale geldi, bir hal ald, bir hale brnd, bir grnt edindi * Ar Hala2 (engel oldu, araya girdi) fiiliyle anlam ve kken ilikisi ak deildir. EKKENLLER: Ar #h?wl: ahval, arzuhal, derhal, hal1, hal, halet, halihazr, hasbhal, havale, havali, havil, hile, ihale, ilmihal, istihale, lahavle, mtehavvil, tahavvl, tahvil Ar #h?wl2 : muhal hal2/hall[A xiv] hall ~ Ar Hall [#Hll msd.] zme, zm < Ar Halla [msd. Hall] 1. zd, bal olan bir eyi at, gevetti, sald, 2. binek hayvanndan indi, yolculuu sona erdirdi, kondu, durdu hal3/hal'~ Ar %alc [#%lc msd.] 1. giysisini karma, soyma, 2. hkmdar tahttan indirme < Ar galaca soydu, giysi kard hal4 [Ahsan 1891] ~ Fr halle meyve ve sebze pazar < z Les Halles Paris'te meyve ve sebze pazarnn bulunduu binalar < EFr halle salon ~ Ger *hall byk kapal mekn, salon, oylum < HAvr *kol- < HAvr *kel-2 kapatmak, rtmek, gizlemek " kiler hala annenin kzkardei < Ar %l day * "Hala" anlam Trkeye zgdr. hal [MMem xvi] haliya ~ Ar Hl [#Hwl zrf.] imdiki zamanda, imdi < Ar Hl imdiki zaman, varolan durum " hal1 halas [Yus, DK xiv] ~ Ar %alS [#%is msd.] kurtulu, azat edilme < Ar %alaSa ar, temiz, berrak idi, arnd, kurtuldu, serbest kald halaskr [ 190+] kurtarc, Frlibrateur karl %alS kurtulu, kurtarma + Fa kr eden " halas, kr halat kalod- kablo, halat [LF xvi] ~ OYun kaldio kaln ip < EYun kls, &Ar [TS xiii] babann kzkardei ~ Ar %alat [#%wl] teyze,

halay

[ xx/b] Anadolu'da dn ve trenlerde oynanan toplu dans T alay geit resmi, merasim " alay1

* Muhtemelen alay szcnn bir Anadolu azndaki biiminden, 1940 lardan sonra edebi dile aktarlmtr. halayk [Kut, A xi] canl varlklar, mahlukat; [Ne xv] halk, ahali, hane halk, hizmetiler; [Men xvii] (vulg.) cariye, dii kle ~ Ar %al'iq [#%lq o.] canl varlklar, mahlukat < Ar %alqat yaratlm alem, yarat" halk2 halbuki haldr onom alma sesi hal bu ki " har2 < Ar Hl durum

hale ~ Ar halat [#hwl msd.] ayla ~ EYun (h)los daire, ember, ay ve gnein yz, aziz tasvirlerinde grlen hale halef [ xiv] ~ Ar %alaf [#%lf] birinin ardndan gelen veya yerine geen, ardl < Ar %alafa ardndan geldi, geri kald, 2. (yemek) artt, bayatlad, bozuldu

halel Xalla bozdu, yrtt, deldi halet halhal [onom.] angr ungur etti hali bo idi" hela hal

[xiv] [xiv] [xiv]

Ar %alal [#%H msd] bozukluk, hasar, yrtk < Ar

Ar Halat [#Hwl msd.] hal, durum " hal1 Ar xalxal [#xlxl] ayak bilezii < Ar xalxala

[Kut, A xi] [DK xv] kal

- Ar xlin [#xlw fa.] bo, serbest < Ar xal

DK xv] xalice/xala

~ Fa ql a. a.

* Nihai kkeni belirsizdir. Ykt (.1229) zamannda etimolojisi tartma konusu idi. Qlqalca (= Erzurum) ehir adyla birletirilmesi fantezidir. hali halife geen, halef" halef halihazr hazr halik sfatlarndan biri" halk2 [Kut xi] [Kut xi] ~ Ar xalc [#xlc sf.] krfez, koy ~ Ar xalfat [#xlf sf. f.] birinin yerine ~ Ar Hla-1-HDir varolan durum " hal1, ~ Ar xliq [#XQ fa.] yaratan, Allahn

halim yumuaklk, tatllk, sabr halis

[ xiv]

~ Ar Halm [#Hlm sf.] yumuak huylu < Ar Hilm

[Yus xiv]

~ Ar %liS [#%1S fa.] ar, saf, temiz " halas

halk1 [Kut xi] ~ Ar xalq [#%lq] herhangi bir insan topluluu, ahali (= Aram %elq pay, blk, ksm < Aram #%lq pay etme, blme )" halk2 * #Xq kknn "pay etme" anlam Arapada mevcut deildir. Aramice szck EYun demos (1. pay, bir yana ayrlan ksm, 2. halk) deyiminin tam karldr. halk2 [etm [ xiv] ~ Ar %alq [#%lq msd.] yaratma, yarat < Ar %alaqa yaratt (= Aram #%lq 1. pay etme, 2. lme, biim verme ) halka baklas, ring halla [msd. Halc] pamuk att [ xiv] ~ Ar Halqat [#Hlq msd.] ember, halka, zincir ~ Ar Halla [#Hlc im.] pamuk atc < Ar Halaca

halojen [ xx/b] ~ Fr halogne 1. kimyada klor ve benzeri elementler grubu, 2. bu gruptan gazlar kullanan lamba # Jakob Berzelius, sv. kimyac (1779-1848), & EYun (h)ls, halo- tuz (~ HAvr *sal-d- a.a.) + EYun genes, genet- douran " salam, +jen1 * Kimyasal tuzlarn bileiminde yer aldklar iin. halt %alaTa kartrd halter Ger *haldan tutmak [ xiv] [ xx/b] ~ Ar %alT [#%1T msd.] karm, kartrma < Ar ~ ng halter tutamak, silah kabzas [esk.], halter <

halsinasyon [ xx/b] ~ Fr hallucination hezeyan ~ OLat (h)allucination bunalm, sayklama < EYun (h)alyss bunalmak halvet kalma, bo ve ssz olma " hela ham1 tecrbesiz kimse ham2 onom [Yus, DK xiv] [A, Yus xiv] yeme veya yutma sesi ~ Ar xalwat [#xlw msd.] yalnz ~ Fa %m pimemi, ilenmemi,

hamak [Bah 1924] ~ Fr hamac iki aa arasna gerilen salncakl yatak ~ sp hamaca/hamaque a.a. ^ 1526 Gonzalo Fernndez de Oviedo, sp. tarihi. ~ Taino hamaka a.a. Orta Amerika yerli dillerinden.

hamakat aptallk < Ar Hamuqa aptal idi hamal tayc " haml h am am stan", lca, kaplca " humma hamarat hamarod sk, derli toplu, titiz hamaset cesaret, fanatizm < Ar Hamisa cokulu idi hamburger [ML xx/c] aras kfte < z Hamburg Almanya'da bir kent [CodC xiii] hammal [Yus xiv]

~ Ar Hamaqat [#Hmq msd.] ahmaklk, ~ Ar Hamml [#Hml im.] yk ~ Ar Hammm [#Hmm im.] "ok ~ Erm

[KT xix] becerikli, elinden i gelir

~ Ar Hamsat [#Hms msd.] coku, ar ~ ng hamburger bir tr ekmek

* Modern anlam 1885 ile 1900 yllar arasnda ABD'de domutur. hamd < Ar Hamada vd, yceltti [Kut xi] ~ Ar Hamd [#Hmd msd.] vme, yceltme

EKKENLLER: Ar #h?md : elhamdlillah, hamd, hamdsena, Muhammed hamdsena hamd, sena hami hamil hamile tayan, ykl " hamil ~ Ar Hamin [#Hmy fa.] himaye eden " himaye ~ Ar Hmil [#Hml fa.] tayan, ykl " haml [DK xiv] gebe < Ar Hmil [#Hml fa.] ~ Ar Hamd wa sana' vme ve yceltme "

* Arapada ayn szck "tama arac, evrak antas, uak gemisi" anlamlaryla kullanlr, haminne " hanm, nine ~ Ar hami [#hm fa.] 1. sran, 2. sayfa kenarna

hami eklenen not < Ar hamaa srd hamiyet mcadele hrs fkelendi" humma

[Kut, A xi] ateli gayret; [KT xix] vatan uruna ~ Ar Hamiyyat [#Hmw msd.] ateli gayret < Ar Hama ok scak idi, akkor oldu, ok [ xiv] ~ Ar Haml [#Hml msd.] tama, ykleme

haml [etm < Ar Hamala tad, yklendi

hamle atlma, hcum " haml

[Yusxiv]

~Ar Hamlat [#Hmlmsd.] yklenme, ~ Yun

hamsi [Amr xv] %amsi ; [Ev xvii] xapsi a.a. Xmpsi Karadeniz'e zg bir balk * Nihai kkeni belki eski bir Karadeniz dilinden.

hamsin ~ Ar %amsm [#%ms] 1. elli, 2. kn erbain ad verilen en souk krk gnnden sonra gelen elli gnlk sre < Ar %amsat be EKKENLLER: Ar #?ms : hamsin, tahmis hamster [ML xx/c] ~ ng hamster bir tr kk kemirgen ~ Alm hamster a.a. ~ EAlm hamustro ~ Slav %omestorb a.a. hamule haml ~ Ar Hamlat [#Hml sf. f.] tanan yk

hamur [CodC xiii] %amr ~ Ar ^amr [#%mr sf.] kabarm hamur, maya, mayal hamurdan yaplan ekmek < Ar amara kabard, mayaland * Ayn kkten Ar %amr (mayal iki, arap). hamut koumu, boyunduruk [LO xix] ~? Bul hamt / Srp homut at

* Kar. Alm hamen, ng hame (boyunduruk). Nihai kkeni tesbit edilemedi. han1 yeri, kervansaray han1 yeri, kervansaray han2 T [Yus, DK xiv] [Yus, DK xiv] ~ Fa/OFa %n hane, konak, konak ~ Fa/OFa %n hane, konak, konak

[Uy viii+] %an/kan

= T %aan/kaan hkmdar " kaan [DK, Env xiv] ~ Ar Hancar ksa savunma

haner ba ~ Aram ^angsr a. a.

hanere [Glxv] ~ArHancarat[#Hncrmsd.] boazn st ksm, grtlak, veya boaz kapatan kas (= br gargeret a.a. = Akad gangaritu a.a.) handikap [ xx/b] ~ ng handicap oyunda kar tarafa peinen verilen puan, dezavantaj < ng hand i' cap "el apkada", eski bir oyun & ng hand el + ng cap apka " kep

hane/+hane [Yus xiv] Arap rakamlarnda basamak ~ OFa xnag a.a. " han1

~ Fa %ana ev, konut, konak, yer,

EKKENLLER: Fa ?ana : berhane, cephane, darphane, eczane, hanedan, hapishane, kerhane, ktphane, mahpushane, memihane, meyhane, salhane, ehane, tmarhane, umumhane hane hanedan +dan1 ~ Fa %nadn "hane tutan", slale " hane,

hanende ~ Fa %\vnanda okuyan, ark syleyen < Fa/OFa x\vndan/xanldan okumak, ark sylemek (= Ave hvan- a.a.) ~ HAvr *kan- ark sylemek " kanto hangar uak deposu ~ Ger *haimgardhangi T [Ka xi] kanu/kayu a.a.; [O xi] %arj; [DK xv] kang ~ Yun %anni bir balk tr, serranus hepatus ~ [Bah 1924] ~ Fr hangar korunak, ardak [esk.],

hani2 E Yun %anne a. a.

hanif ~ Ar Hanf [#Hnf sf.] 1. Kuran'da Hz. brahim'in dini inancn tanmlamak iin kullanlan bir sfat, 2. tek tanrc = Ar Hanaff [nsb.] pagan, putperest, kitabi dinlerden nceki dinlere mensup ~ Aram %ansp [#%np] a.a. = br %anep kfir, dinsiz * Kur'anda kullanlan deyimin anlam mulak olup, tefsirde eitli ekillerde yorumlanmtr. hanm Tatarlarda) <T [a xv] %anum hkmdar ei, kralie, prenses; [ xvi] soylu kadn (Mool ve < T %an hkmdar " han2

* -um/-m diil ekinin kayna belirsizdir. xan/%anum ve beg/begm biimlerinin bilinmeyen bir Asya dilinden devralnd dnlebilir. hantal [Amr, Men xv] ebucehil karpuzu; [LO xix] iri, kaba, biimsiz (vulg.) ~ Ar HanTal/%anTal ac meyvesi mshil ve ocuk drc olarak kullanlan bir bitki, ebucehil karpuzu, adem inciri, colocynthus hanut [ xx/b] arda mterileri belirli bir dkkna ynlendirme ii ve bu iten alnan komisyon ~ Erm %anut' dkkn ~ Aram %anT kemerli ta oda, hcre, depo, dkkn < Aram #%nt bkme, kavisli hale getirme, kemer yapma * Ar Hanut, br %anut (dkkn) biimleri Aramiceden alnmtr. Szcn nihai anlam Yun kmara (1. kemer, 2. kemerli ta oda) ile paralellik gsterir. hanzo [ 197+] kaba ve aptal adam (argo) Sunal'm ayn adl filminde bir karakter z Hans Alman erkek ad < z Hanzo Kemal

hap1 Habb [#Hbb1] tohum, tane, tpta hap hap2, hapr hapaz[lamak onom

[Mercimek xv] tpta tane haline getirilmi ila

~ Ar

yeme sesi [ xvi] hapaz tokat ~ ?

hapis/haps[ DK , En vx iv ] ~A rH ab s[ #H bs ms d. ]1 . tutsak etme, kapatma, 2. tutsaklk yeri < Ar Habasa kst, kstlad, kapatt, hapsetti (= Aram #%b balama - zellikle sark veya ba rts, kuak, at koumu = Akad abu balama) * Kar. Akad abu (kuak, kemer). hapishane h ap r[ ma k har1 snd, scak idi har2, harl onom + < on om [KT xix] mahbes & Ar Habs + Fa %na " hapis, hane < T hap [onom.] haprk sesi ~ Ar Harr [#Hrr1 msd.] scaklk, ate < Ar Harra [BK 1799] harl harl nefes nefese yrme sesi [ 1924] ~ Fr haras at neslini slah iin kurulan ~ Ar %arbat [#%rb msd.] harap ey,

hara iftlik < Nor harra bir at rengi harabe yknt, virane " harap

hara [A, Yus xiv] ~ Ar %arc [#%rc msd.] vergi, slam hukukunda gayrmslimlerin dedii toprak vergisi " har harakiri intihar & Jap hara karn + Jap kiri deme haram tabu, dokunulmas yasak olan " harem harami haram yiyem " haram harap ykk (sfat) a. a. ) [187+] [Kut xi] [A xiv] ~Jap harakiri karn deme yoluyla ~ Ar Haram [#Hrm msd.] yasak, ~ Ar Haram [#Hrm nsb.] haram c,

[Kut, A xi] ykm (isim); [DK, Env, Men xv] harab yklm, ~ Ar %arb [#%rb msd.] viran etme, ykm, yknt < Ar araba viran etti, ykt (= br/Aram #%rb

Sfat olarak kullanm Trkeye zgdr.

harar uval ~ ? hararet s"har1 harbi askeri snfa mensup kii " harp1 [ xiv] [A xiv]

~ Ar irar/irarat [#rr] uval, zellikle saman ~ Ar Harrat [#Hrr1 msd.] snma,

~ Ar Harb [#Hrb nsb.] harple ilgili, sava,

har [CodC xiii] 1. sarf, masraf; [Men xvii] 2. dolayl vergi, resmi ilemler iin denen para; [KT xix] 3. bir eyin retiminde kullanlan hammadde, 4. duvar rmede kullanlan kum ve kire karm ~ Ar %arc [#%rc msd.] 1. kma, harcama, masraf, 2. gereken eyler, gere, malzeme < Ar paraca [msd. Hurc] kt, dar kt, k yapt, knt yapt, yoldan kt harca[mak [A, DK xiv] < Ar %arc masraf" har

harcalem ~ Fa %arc-i clam herkesin harc, sra mal, banal & Ar %arc uygun olan ey, gere + Ar clam dnya, herkes " har, alem2 harcrah ~ Fa %arc-i rh yol iin gereken eyler, yolluk & Ar %arc gerekli eyler, gere + Fa rh/rah yol" har, rahvan hardal %ardal a. a. * Nihai kkeni eski bir Akdeniz dili olmaldr. hare harekt Harakat" hareket hareket < Ar Haraka hareket etti, devindi [ xiv] [A xiv] ~ Fa xra/%r dalgal kuma ~ Ar Harakat [#Hrk o.] hareketler < Ar ~ Ar Harakat [#Hrk msd.] devinim ~ Ar %ardal hardal bitkisi ve tanesi ~ Aram

harem [ xiv] Mekke civarndaki belli blge ki Hac esnasnda ihramla girilir ~ Ar Haram [#Hrm msd.] yasak, tabu, kutsal, dokunulmaz < Ar Harama [msd. Hirm/Hirmn] yasaklad, dlad, dokunulmaz kld (= br/Aram #%rm yasaklama, dinen yasak sayma) * Trke kullanmda Ar Harm (dokunulmazl olan yer, evde kadnlara ayrlm olan ksm, haremlik) ile birlemitir. harf [Kut, A xi] ~ Ar Harf [#Hrf msd.] 1. mzrak veya klcn keskin az, 2. yaz birimi, harf (= Aram #%rp bileme, keskin veya sivri olma ) * "Yaz" anlam muhtemelen eski ivi yazsnn eklinden veya "svri bir ula kazma" eyleminden trdr. Kar. T izmek, Yun grf, Lat scribere (1. sivri bir ula izmek, 2.

yaz yazmak). Sam #%rb (kl, kesici alet) szcyle ilikili olduu varsaylabilir. Kar. harp1. hari hariciye verilen ad harika " harikulade [ xiv] ~ Ar %Yic [#%rc fa.] d, dar, dar kan " har

(umur-u) hariciyye 1836'da kurulan d ileri bakanlna < Ar %Yic [#xrc] d " hari [KT xix] harikulade ey < Ar %riqu-l-cdat^

harikulade ~ Ar %riqu-l-cdat^ "adet yrtan", olaan d, doast & Ar %riq [#%rq] yrtan (< Ar xaraqa yrtt, yard, delip dar kt ) + Ar cdat^ alkanlk, rutin " adet2 harikzede + [KT xix] yangn vurmu, yangn afetine uram & Ar Harq [#Hrq] yangn + Fa zada vurmu " mahrukat, +zede haris [Kut xi] ~ Ar HriS [#HrS fa.] hrsl " hrs

harita [MMem xvi] xarti ~ Ar ^arTat harita, zellikle deniz haritas ~ Aram %art a.a. ~ EYun %rtes 1. kt, 2. harita " kart2 harman [ xiv] %rmen ekin savurma; [Men ] %rmen vulg. harman a.a.; [KT ] ciltlenecek kitabn formalarn dizme, ttn karma ~ Fa firman ekini kepeinden ayrmak iin savurma harmandal Ege blgesinde eekilere zg oyun havas < T harbende/harmanda [xvii-xix] eeki, katrc ~ Fa farbanda a. a. & Fa %ar eek + Fa banda hizmeti, uak " harputa, bende harmani T harman " harman * Anlam ilikisi ak deildir. harmoni harnup harp1 [A xiv] harb " armoni " harup ~ Ar Harb [#Hrb msd.] sava (= Aram [TDK 1955] btn vcudu saran kolsuz st giysi, pelerin

%arb kl veya mzrak = br %3i*eb a. a. = Akad %arbu bir tr kesici alet) harp2 harputa makasl dam [ xx/b] ~ Fr harpe bir mzik aleti" arp

[Men xvii] %arpte omurgal at; [LO ] balksrt ~ Fa %ar puta eek srt & Fa %ar eek + Fa puta srt" put

Fa %arput ("diken srt" = kirpi) ayr kelimedir.

hars [Men xvii] ekip bime, tarm; [ 191+] eitim yoluyla aktarlan hasletler (Fr culture karl) ~ Ar Har8 [#Hr8 msd.] kltivasyon, tarla srme, tarm < Ar Hara6a topra srd, ekip biti (= Aram #%rt/%rS yarma, kazma, zellikle hendek kazma ) * Ziya Gkalp tarafndan Fr culture karl olarak kullanlmtr. Kar. KLTR, EKN. harup/harnup %arrb = Akad %arpu a. a.) has [Kut, A xi] sekin, 2. toplumsal anlamda sekin, elit" husus ~ Ar xarrb/%arnb keiboynuzu (= Aram ~ Ar %SS [#%SS fa.] 1. ayr, ayrlan, zel,

haa [Yus xiv] ~ Ar H-llhi Allah gstermesin < Ar H [#Hw] uzak etsin! < Ar H [msd. Haw] araya bir ey soktu, doldurdu hasar hasar grd, zarara urad haar adam haat [ xiv] ~ Ar %asr [#%sr msd.] kayp, zarar < Ar %asira

[ xiv] haeri haere gibi veya haerata ait, terbiyesiz, yaramaz ~ Ar Haan [#Hr nsb.] haerata ait < Ar Haarat" haere [ML xx/c] yorgun, perian ~ ?

hasat HaSada ekin biti (= Akad eSdu a.a.)

~ Ar HaSad [#HSd msd.] ekin bime < Ar

hasbelkader Hasb hesap, akl yrtme, deerlendirme " haseb, kader hasbhal " haseb, hal1 haseb[iyle hesaplama " hesap haseki hkmdarn yakn < Ar %SS " has [Axiv]

~ Ar Hasba-l-qadar kaderin gerei < Ar ~ Ar Hasba-1-Hl durum deerlendirmesi ~ Ar Hasab [#Hsb msd.] lme, ~ Fa %Sag "seilmi olan",

haema [Hrr 1998] bir tr mayo ~ Ar Haamat [#Hm msd.] hicap, dini kurallar uyarnca erkein dizden bele kadar olan ksmn rten giysi < Ar Haama utand" hamet haere trl zararl veya rahatsz edici kk yaratk " har1 haset Hasada kskand [A, Yus xiv] ~ Ar Haarat [#Hr o.] brtbcek, her ~ Ar Hasad [#Hsd msd.] kskanlk < Ar

haha somniferum ~ Sans khaskhasa a.a. hasl veya konumann z " husul hasla haslat HSilat" hasla hasm/hasmmuhalif, hukuki bir ilemde kar taraf hain ^unat] kaba ve saygsz idi [ xiv] [Kut xi] hasm [A, Yus xiv]

~ Ar %a%a afyon bitkisi, papaver ~ Ar HSil [#HSl fa.] 1. rn, gelir, 2. iin

~ Ar HSilat [#HSl fa. f.] reyen ey, gelir " hasl ~ Ar HSilt [#HSl o.] gelirler < Ar

~ Ar %aSm [#%Sm] dman,

~ Ar %am [#%n sf.] sert, kaba < Ar %auna [msd. ~ Ar HaSr [#HSr sf.] her trl

hasr [CodC xiii] hasir rg, paravan, zellikle ot veya kamtan rl yayg" hasr

har1 [Yus xiv] har ~ Ar Har [#Hr msd.] 1. toplanma, kalabalk etme, 2. maher, kyamet < Ar Haara (kalabalk) topland, kaynat EKKENLLER: Ar #h?r : har1, haar, haere, maher har2 hasis onom yaprak veya kt sesi

[ xiv] hakir; [KT xix] 1. nekes, cimri, 2. alak, adi, kymetsiz - Ar %ass [#%ss sf.] aalk, hakir, deersiz, ucuz, ycelikten yoksun < Ar %assa [msd. %issat] aalk ve hakir idi * "Cimri" anlam 20. yy'da ar basmtr. haiye ~ Ar Haiyyat [#Hw msd.] dolgu, kuman kenar ss, sayfann kenarna eklenen yorum, dip notu " haa hasiyet hala[mak <T [A xiv] [M xiv] sulu yemek piirmek " has < T *ala- " a

* Erm %a- (suda kaynatarak piirmek, halamak) fiiliyle benzerlii tesadfi olmaldr. haslet " husul [A xiv] ~ Ar %aSlat [#%si msd.] huy, tabiat, miza

hamet [Kut xi] maiyet ve hizmeti sahibi olma, debdebe; [KT xix] ecnebi hkmdarlar iin kullanlan sayg deyimi < Ar Haam [#Hm] maiyet, hizmetiler, taallukat

* Arapa #Hm (utanma, hicap duyma) fiili Aram #xm (susma, tereddt etme) ile ekkenlidir. Kar. Ar Himat (utanma, hicap). Trke trevler bambaka bir anlam kazanmtr. hametmeap [ xix] ecnebi hkmdarlara mahsus bir unvan & Ar Hamat + Ar ma'b [#'wb iz/m.] geri dnlecek yer, snlan yer, melce (< Ar a'ba geri dnd )" hamet haspa [Bah 1924] sevimli yaramaz, klhani ~ ?

hasr[etm [MMem xvi] ~ Ar HaSr [#HSr msd.] etrafn itle evirme, snrlama < Ar HaSara etrafn evirdi, bloke etti, snrlad, ierdi hasret [A, Yusxiv] ~ Ar Hasrat[#Hsr msd.] bir eyin yokluundan tr ac ekme (= Aram #%sr eksik veya yoksun olma ) " hasar hassa [Yus xiv] zellik, ayrcalk, sekin kimse, elit" has hassas hisseden, duyarl" his hasta Fa %astan yaralamak, yaralanmak ~ Ar %SSat [#%SS fa. f.] zel olan ey, ~ Ar Hassas [#Hss im.] ok ~ Fa %asta yaral <

[Mercimek xv]

[Yus, Gl xiv] sayr, sal bozuk

hat/hatt[Kut xi] ~ Ar xaTT [#xTT msd.] izgi, izim sanat < Ar %aTTa izdi, yazd (= Aram #%TT kazma, entme, ta zerine yazma = Akad %aTTu a. a.) hata Ar %aT yanld, yanl yapt hatl aa ~ ? [Kut xi] ~ Ar %aT' [#%Ty msd.] yanlg, yanl <

[LL 1732] HaTl ta duvar berkitmek iin araya konan yatay

* Ar *HaTll veya *HaTl biimine rastlanmamtr. hatim/hatm[Yus xiv] %atm ~ Ar %atm [#^tm msd.] 1. mhrleme, kapatma, 2. ezberleme, zellikle Kuran' ezbere okuma ~ Aram ^stm/^tsm mhr, damga ~ Ms xtm a.a. hatip hitap [ xiv] hutbe okuyan ~ Ar %Tib [#%Tb fa.] hitap eden " ~ Ar %Tir [#^Tr fa.] dnce, akl,

hatr/hatr[Kut xi] bellek < Ar %aTara [msd. %uTr] aklna geldi, anmsad

* Ayrca Ar %aTura (nemli idi, ciddi ve tehlikeli idi). Hatrl/hatrsz sfatlar hatr saylr (dncesi nemsenir) deyiminden tremitir.

hatra an " hatr hatmi hatta hattat hatun

[MMem xvi]

~ Ar %aTirat [#^Tr fa. f.] aklda kalan ey,

[ xiv] xtmi [ xiv]

~ Ar %iTm hatmi bitkisi, athaea officinalis

~ Ar Hatt ta ki (edat) ~ Ar %aTTT [#%TT im.] izimci" hat

[Or, Uy viii] xatun/katun kralie; [passim. xiii] yasal e, zevce - Sogd %\vaten [f ] kralie (= Sogd *%watw-ni) < Sogd xwatw kral, hkmdar & Sogd %\va kendi + Sogd tw g, gl " hodbehod * Sogd %\vataw, M 3. yy'da Baktria krallarnn nvan olan EYun autokrtor szcnn tam evirisidir; -ni Sogdca diil ekidir. Trke szck 13. yy'dan nce sadece "kralie" anlamnda kullanlmtr. hav1 havlu hav, ince ve yumuak kl hav2 hava havadis hadiseler < Ar Had6at" hadise onom [Men xvii] Hav kuman yznde oluan prz, kadife veya ~ ?

[Env xv] hav hav tme sesi; [DK xv] vafvaf kpek sesi [CodC, A xiii] [MMem xvi] ~ Fa haw a. a. ~ Ar Hawdi6 [#Hd6 o.] olaylar,

havale [A xiv] yneltme, ynlendirme Hawlat [#Hwl msd.] aktarma, transfer, bir borcu bakasna devretme " hal1 havali [Gl xiv]

~ Ar

~ Ar Hawlin [#Hwl o.] etraf, evre <

Ar Hawl evre < Ar hla dnd, dnt " hal1 havan [ xiv] ~ Fa/OFa hwan a.a.

havari ~ Ar Hawr [#Hwr nsb.] sa'nn 12 mridinden her biri ~ Eth %awr yolcu, eli, haberci < Eth [#xwr] gitmek * Nldeke, Beitrge 1910. Ar #Hwr2 veya br/Aram #%wr (beyaz olma) kkleriyle alakal olmad aktr. havas sekinler, elit < Ar %SSat" hassa havf korktu havi kapsad, toplad, ierdi [Yus xiv] [Yus xiv] ~ Ar %awSS [#^SS o.] zel olanlar, ~ Ar %awf [#^wf msd.] korku < Ar %fa ~ Ar Hwin [#Hwy fa.] ieren < Ar Haw

havil/havlhavlcan galanga ~ Sans kulangcana a.a. havlu hav1 " hav1 havra araya gelme, birlikte olma, birleme

~ Ar Hawl [#Hwl] g, mecal" hal1 ~ Fa %wlincn havlcan bitkisi, alpinia [Men xvii] havl/havlu makreme tyl pekir < T

~ br %ebrah [msd.] cemaat, itima < br #%br bir

* Kar. Aram %ibru (airet), Akad %uburu (cemaat, cemiyet). havsala husul havu hawic a. a. ~ Ar HawSalat [#HSl] ku kursa, mide " [M xiv] hevic ; [Men xvii] hevc vulg. hauc ~ Fa

havuz [ xiv] havz amacyla alan ukur, havuz, sarn " havza

~ Ar HawD [#HwD msd.] su biriktirmek

havya [Men xvii] hviye cehennem; [KT xix] kalayclarn erimi metali tutmak iin kullandklar ekice benzer alet ~ Ar hwiyyat [#hwy] uurum, dipsiz kuyu, cehennem < Ar haw dt, utu havyar [Kan xv] Hazar Denizine zg bir tr mersin bal yumurtas ~? Fa *%wiyr lezzetsever, gurme? & Fa %w lezzet (< Fa %'idan tadna bakmak, tatmak) + Fa yr seven, dost * Kkeni ok tartlmtr. Bat dillerine talyanca yoluyla Trkeden gemitir. Kar. t caviale, ng caviar (a.a.). havza ~ Ar Hawzat [#Hwz/Hyz msd.] 1. mlk, varlk, 2. bir eyin snrlar iinde olan < Ar Haza elde etti, tuttu, sahip oldu hay nl [Kut, DK xi] ilgi, kayg, dilek, znt belirten nlem

haya1 utangalk haya2 %yag yumurta

[A, Yus xiv] [ xiv]

~ Ar Haya' [#Hyy/Hyw msd.] utanma,

~ Fa %ya i yumurta, 2. testis, husye ~ OFa

hayal [Yus xiv] ~ Ar %ayl [#%yl msd.] imgelem, zihinsel grnt, gvdeden ayrlm ruh < Ar %la hayal etti

hayalet hayalet, fantom " hayal hayat1 [A, Yus xiv] canl olma, yaama < Ar Hayya canl idi, yaar idi

~ Ar %ayalat [#%yl] doast grnt, ~ Ar Haya'at [#Hyy/Hyw msd.]

* "Yaam sresi, mr" anlamnda kullanm Trkeye zgdr. hayat2 ~ Ar HayT [#HwT o.] duvarlar, avlu < Ar Halt evre duvar, it < Ar HTa [msd. HayT/HlTat] etrafn evirdi, korudu, savundu, saknd haybe [AL 192+] habe yemek (argo); [Ar 193+] habeden bedavadan, parasz (argo); [AL 192+] habeden bedava ele geirilen mal veya eya (argo) ing habe yemek haydari [ xi] Haydar'a ilikin; [ xv] Kalenderi ve Bektailie yakn bir tarikat, alevilerin giydii kzl balk, dervilerin giydii kolsuz yelek; [ 198+] kalender sofrasna mahsus bir yourtlu meze < z Haydar Erdebil eyhi, Cneyd'in olu ve ah smail'in babas (. 1488) < Ar %aydr arslan haydi haydut babozuk nl [ xvi] hayde/hay de/haydi/de hayde " hay

[Men, Pe xvii] Macar piyade askeri; [ xviii] ekiya, ~ Mac hajdk [o.] < Mac hajd babozuk piyade, aknc

* Kar. Srp/Arn hajduk, Rom haiduc, Bul haidut (ekiya, babozuk). Macarca szcn nihai kkeni belirsizdir. hayhay hayhuy kalabalk sesi hayf[lanmak (nlem) hayr 1 - Ar %ayr iyilik " hayr2 * Olumsuz cevab dolayl olarak ifade eden bir hsn tabir olarak kullanlmtr. hayr2/hayr[Kut xi] ~ Ar %ayr [#%yr msd.] 1. en iyi, sekin, 2. iyilik, iyi davran < Ar %ra (iyi olan) seti, tercih etti hayrhah %wstan, %w^h- istemek, dilemek)" hayr2 hayt & Ar %ayr iyilik + Fa %\vh isteyen (< Fa nl [KT xix] onaylama deyimi [Ne xv] hay u hy [Yus, DK xiv] " hay ~ Fa hay hy amata, ~ Ar Hayf eyvah! yazk!

[Men xvii] %ayr olumsuz cevab nazik dille ifade eden sz

[BK 1799] ayd bir bitki, vitex agnus-castus; [LO xix] ayld/hayit

haykr[mak T [Uy viii+] aykr- barmak; [DK xv] haykr-< T ay/hay [onom.] barma sesi " +kirhaylaz T? [ xix] haylamaz aldrmaz, umursamaz aldrmak, umursamak < T hay ilgi ve kayg nlemi" hay hayli [M xiv] %ayll ok gruh, ordu (= Aram %eyl ordu = Akad ellatu a. a.) < T hayla- [xvi-xix]

< Ar %ayl at srs, svari takm,

* Trke sfat hayl-i filan (filan srs) tamlamasndan tremitir. haymatloz [ xx/b] ~ Alm heimatlos hibir lke vatanda olmayan kii, yurtsuz & Alm heimat yurt, vatan + Alm -los -siz, yoksunluk eki " hangar hayran aknlk " hayret * Sfat olarak kullanm Trkeye zgdr. hayrat iyilikler < Ar %ayr iyilik " hayr2 hayret < Ar Hara at haysiyet sosyal konum, stat < Ar Hay6 nerede hayta [ xix] haydut, ekiya, at hrsz ~? [A xiv] [ xiv] ~ Ar %ayrt [#%yr o.] hayr ileri, ~ Ar Hayrat [#Hyr msd.] ama, aknlk ~ Ar Hay6iyyat [#Hy6 msd.] konum, [A, Yus xiv] ~ Ar Hayarn [#Hyr msd.] arma,

hayvan [A, Yus, DK xiv] ~ Ar Hayawn [#Hyy/Hyw] 1. yaama, canl olma, 2. her eit canl varlk, canavar < Ar Hayya yaad, canl idi" hayat1 haz/hazz[A xiv] ksmet, zenginlik, keyif < Ar HaZZa talihli idi hazan 1 [ xi] ~ Ar HaZZ [#HZZ msd.] pay, ~ Fa %azn sonbahar

hazan2 ~ br %azzn i tapmak grevlisi, 2. sinagogda ilahi okumakla grevli kii, kantor ~ Akad %aznu kent yneticisi" hazine hazer ekilip biilen yer " huzur [Kut xi] ~ Ar HaDar [#HDr msd.] meskn ve ~ Ar %ayzurn tropik lkelerde yetien bir ~ Ar haDm [#hDm msd.] sindirim

hazeran cins kam, ruscus aculatus (= Aram %3zlr a.a.) hazm/hazm< Ar haDama sindirdi [A xiv]

hazin

[Yusxiv]

~ Ar Hazm[#Hznsf.] hznl "hzn

hazine [Kut, A xi] ~ Ar ^aznat [#%zn sf. f ] kymetli eya veya para konulan yer, depo, kasa, saklama yeri < Ar gazana saklad, depolad * Akad %azanu (kent yneticisi) > br/Aram %azzan (tapnak bakcs) biimleri Sami kknn nihai anlamnn "bakma, gzkulak olmak" olduunu dndrr. Arapa szcn anlam OFa ganz/ganzmag (hazine, kasa) 'dan etkilenmitir. hazr bulunan " huzur haziran ay~? hazire [ xiv] mezarlk evrili yer, mezarlk < Ar HaZara [msd. HaZr] itle kapatt hazne konulan yer, depo, hazine " hazine [ xiv] [A, Yus xiv] ~ Ar HDir [#HDr fa.] hazr olan, huzurda ~ Ar Haziran Rum takviminin drdnc ~ Ar HaZrat [#HZr sf. f.] itle

~ Ar %aznat [#%zn msd.] kymetli eya veya para

* Kamus- Trki'ye gre hazine szcnn Trke zebanzedidir. Oysa gerek Tacl Arus, gerek Lane, Arapa biimi %azlnat varyant olarak zikrederler. hazret [A, Yus xiv] mevcudiyet, prezans, 2. bir sayg deyimi " huzur ~ Ar HaDrat [#HDr msd.] 1. huzur,

* Huzura kma deyiminde sz edilen eylemin soyut kiilik kazanm halidir. Anlam gelimesi iin kar. yan, nezd. he nl [DK xiv] olumlama bildiren nlem [Yus xiv] ~ Ar hab' [#hbw msd.] toz, zellikle

heba havada uuan toz zerresi

hece [DK xiv] tempoyla okuma ~ Ar haca' [#hcw msd.] 1. tempoyla manzume okuma, 2. alfabedeki harflerin sras ~ Aram heg [#hgy] dnme, heceleyerek okuma hecin [ xiv] tek hrgl deve nesli bozuk, melez, soysuz, 2. tek hrgl srek devesi hedef [Mercimek xv] hadafa [msd. hadf] hedefledi, nian ald ~ Ar hacn [#hcn sf.] 1.

~ Ar hadaf [#hdf msd.] a. a. < Ar

heder ~ Ar hadar [#hdr msd.] 1. bir cinayetin intikamsz ve ksassz kalmas, "kann yerde kalmas", 2. boa harcanan ey < Ar hadara yok yere ya da cezasz kan dkld, boa gitti

hediye [ xiv] armaan ~ Ar hadiyyat [#hdy msd.] yola kmadan kesilen kurban, uurluk, yol armaan, her eit armaan " hidayet hedonizm [ xx/b] ~ Fr hdonisme zevk ve sefa dknl < EYun (h)edone zevk, keyif~ HAvr *swd-on- < HAvr *swd- tatl, ho * Ayn kkten ng sweet, Lat suavis (tatl, ho). hegemonya [ xx/a] ~ Lat hegemonia hkm sahibi olma, tahakkm < EYun (h)egemn nder, lider, komutan < EYun (h)egeomai nc olmak, nderlik etmek ~ HAvr *sgeyo< HAvr *sg- aramak, iz srmek hekim [DK xiv] ~ Ar Hakim [#Hkm sf.] hikmet sahibi, bilge, filozof, tabip ~ Aram %aklm a. a. < Aram #%km bilme " hikmet heksa+ a. a. ~ HAvr *s(w)eks- a. a. ~ Fr hxa- / ng hexa- alt ~ EYun (h)eks

* Ayn kkten Lat sex, Fr six, t sei, ng six, Alm sechs, Gal chwech, Fa a (alt). hekt(o)+ (h)ekatn a. a. ~ HAvr *dekm-tom- a. a. Ayn kkten Lat centum (yz). EKKENLLER: EYun (h)ekatn : hekt(o)+, hektar Lat centum : kantar, santi+, santim1, santim2 hektar oluan yzey l birimi " hekt(o)+, ar2 [Ahsan 1891] ~ Fr hectare 100 ardan ~ Fr/ng hect(o)- yz (100) ~ EYun

hela [Men xvii] 1. boluk, vakum, 2. abdesthane ~ Ar %al' [#%lw] boluk, bo yer, tenha < Ar %al bo idi, tenha idi, tenha bir yere ekildi, insanlardan uzaklat helak [A, Yus xiv] ~ Ar halk [#hlk msd.] tkenme, bitme, mahv < Ar halaka tkendi (= Aram #hlk gitme, yrme = Akad alku a. a.) helal [Kut, A xi] yasak olmayan < Ar Halla zd, izin verdi" hal2 hele helecan < Ar galaca titredi, sarsld [Yus, DK xiv] ~ Ar Hall [#Hll msd.] izinli olan, dinen ~ Fa hala uyar ifade eden bir sz ~ Ar %alacn [#^ic msd.] titreme, sarslma

helezon ~ Ar halazn spiral, salyangoz ~ EYun (h)elissn helezon < EYun (h)eliss (asma filizi gibi) sarlmak, helezon eklinde olmak

helikopter [Hayat 1961] yatay pervaneli uak ~ Fr hlicoptre #1861 Gustave de Ponton d'Amcourt, Fr. mucit. & EYun (h)liks helezon + EYun ptern kanat" helezon helis [ xx/b] ~ Fr hlice helezon ~ EYun (h)liks a.a. " helezon ~ Ar Halm/Hallm [#Hlm im.] bir tr

hellim yumuak peynir < Ar Haluma yumuak idi " halim

helva [Kut xi] ~ Ar Halw' [#Hlw] tatl yiyecek, ekerleme < Ar Hulw tatl (= Aram #%ly tatl olma, tatllk = br #%lh a. a.) helyum [Bah 1924] ~ YLat helium bir element # 1868 J. N. Lockyer ve E. Frankland, ng. Kimyac < EYun (h)lios gne ~ HAvr *saswel- a.a. * lk kez 1868'de bir gne tutulmas esnasnda gne tayfnda tesbit edildii iin. Ayn kkten Lat sl, Sans svar > srya, Ave hvars-, ng sun (gne), ng south (gne yan, gney). hem [Kut, A xi] ~ Fa/OFa ham de, dahi (edat), bir, beraber, ayn (nek) ~ EFa/Ave ham(a)- bir, beraber, ayn ~ HAvr *sem-1 bir, beraber, ayn * Ayn kkten EYun (h)oms, Lat simul, Ger *sama-, ng same, Sans sam(a)- (bir, beraber, ayn). hem(o)+/hemat(o)+ ~ Fr hm(o)- / ng haem(o)- kan (sadece bileik isimlerde) ~ EYun (h)ama, t- kan ~ HAvr *sai-mn- < HAvr *sai-3 youn sv, kan hematit kan gibi " hem(o)+ hematoloji hem(o)+, hemcins olan & Fa ham + Ar cins " hem, cins [ xx/b] [ML xx/c] [Mercimek xv] ~ Fr hmatite kan ta ~ EYun (h)aimattes ~ Fr hmatologie kan bilimi" ~ Fa hamcins ayn cinsten

hemen [A, Yus xiv] hemndem ayn anda ~ Fa ham n (dam) onunla bir (zamanda), beraber, ayn anda, simltane, vakit gemeden & Fa ham bir, beraber + Fa n o + Fa dam zaman, an " hem h em fi ki r + ham ayn + Ar fikr dnce " hem, fikir ~ Fa ham fikr ayn dncede olan & Fa

hemofili [ xx/b] ~ Fr hmophilie kolay kanama hastal & EYun (h)ama, t- kan + EYun file sevmek " hem(o)+, fil(o)+

hemoglobin [ xx/b] ~ Fr hmoglobine alyuvarlara kzl rengi veren madde ~ Alm haemoglobin a.a. < Alm haematoglobulin # H. F. I. Hoppe-Seyler, Alm. kimyac (1825-95) & EYun (h)ama, t- kan + Lat globus kre, yuvar " hem(o)+, glob hemoraji [Bah 1924] emoraji ~ Fr hmorragie damar yrtlmas sonunda oluan ani ve iddetli kanama ~ EYun (h)aimorrhaga a.a. & EYun (h)ama, t- kan + EYun rhge pskrme, fkrma (< EYun rhegnymi yrtp kmak, pskrmek ) " hem(o)+ hemoroid [ xx/b] ~ Fr hmorrhode basur ~ EYun (h)aimorrhos, -d- kanayan, kan aktan & EYun (h)ama, t- kan + EYun rhe akmak " hem(o)+, ritm hempa [ xiv] uyduran & Fa ham ayn + Fa p ayak " hem, pa hemehri ehir ~ Fa ham p yolda, ayakda, ayak ~ Fa ham ahr ayn memleketli " hem, ~ Fa

hemire [ xv] kz karde; [ xix] hastabakc kadn ham ra 1. stta, karde, 2. zellikle kz karde & Fa ham ayn + Fa r st" hem, ra hemzemin olan demiryolu kava

[TDK 1998] hemzemin geit karayoluyla ayn dzlemde & Fa ham e, beraber + Fa zamn taban, yer, dzlem " hem, zemin

* Muhtemelen Fa hamzaman (ezamanl) deyimine benzetilerek tretilmi Trke bir terkiptir. hendbol ball top " balya [ xx/b] ~ ng handball el topu & ng hand + ng ~ Ar %andaq ark, kanal ~ Fa/OFa ~ Ar handasat [#hnds msd.] ~ Fa hangma toplant, kalabalk,

hendek [Env xv] kandag kazlm ey, a.a. < Fa/OFa kandan kazmak hendese geometri ~ Fa andza l, oran " endaze hengme gaile < EFa *ham-gma- bir araya gelmek henz hep T [CodC xiii] [Kut xi] [Ne xv]

~ Fa hanz imdi, ha$la$ ~ OFa ahanz

[ viii] kop/kp ok, pek, hep; [DK xiv] hep btn, daima

* Ses deiimi aklanmaya muhtatr. hepatit [ xx/b] EYun (h)epar, t- karacier ~ HAvr *yekwr- a.a. " cier ~ Fr hpatite karacier enfeksiyonu <

her haurva- a. a.)

[Yus, DK xiv]

~ Fa har tm, btn, her (= Ave

herbisid [ xx/c] ~ Fr/ng herbicide ot ldren kimyasal madde & Lat herba ot, odunsu olmayan bitki + Lat -cidus ldren " +sid hercai [Gl xv] ~ Fa har cy her yerde (yetien), bir yerde

durmayan, sebatsz & Fa har her + Fa cay yer " her, becayi hercmer ~ Fa harc u marc karklk ~ Fa %ari

hergele [BK1799] %ar gele yaban eei gala a. a. < Fa/OFa %ar eek (= Ave %ara- a. a.)" harputa herif (olumsuz balamda) adam meslekda, yolda " harf

[Kut xi] harif meslekda, yolda; [A, DK xiv] arkada; [Gl xv] ~ Ar Harif [#Hrf sf.] sanatkr, bir meslek rgt veya loncaya mensup olan kimse,

* Ar #Hrf/Sam #Hrp kkyle anlam ilikisi ak deildir. Nihai anlamnn "demirci" veya "kl ve bak imal eden" olduu dnlebilir. herkes kas birisi, kimse (= Ave kas- a.a.)" her [Kut xi] ~ Fa har kas a. a. & Fa har her + Fa

hermafrodit [ xx/b] ~ Fr hrmaphrodite ift cinsiyetli < z Hermaphrodite mitolojide Hermes ile Afrodit'in ift cinsiyetli ocuu & Hermes + Afrodite hermetik [ML xx/c] hermetizm ~ Fr hrmetique gizli ilimlere ilikin, batl / ng hermetic a.a. < z Hermes Trismegistos Yeni-Platoncu felsefede Msr tanrs Toth'un ad herpes [ xx/c] ~ YLat herpes, t- ciltte kan uuk ~ EYun (h)erpes "srnen", zona hastal, ciltte kan arl leke < EYun (h)erp srnmek ~ HAvr *serp-2 srnmek herpetoloji [ xx/c] ~ Fr herptologie srngenler bilimi / ng herpetology a. a. < EYun (h)rpeton yerde srnen ey, srngen < EYun (h)erp srnmek " herpes, +loJi herru ya merru gitme & Krt herr git + Krt merr

hertz [ML xx/c] ~ hertz fizikte frekans birimi ^1930 International Electrical Congress. < z Heinrich R. Hertz Alman fiziki (1857-1894) herze [Kp, MantT xiv] harz mnasebetsiz, beyhude, faydasz ~ Fa harza mnasebetsiz sz < Fa

hesap [Kut, Yun, A, Yus, Gl xi] hisab ~ Ar Hisb [#Hsb msd.] aritmetik < Ar Hasaba hesaplad, sayd (= Aram #%b sayma, .. olarak grme )

heter(o)+ ~ Fr htr(o)- / ng heter(o)- baka, ayr, farkl, dier (sadece bileiklerde) ~ EYun (h)teros baka, ayr heterodoks [ML xx/c] ~ Fr htrodoxe resmi retiden farkl olan gr & EYun (h)teros baka, ayr + EYun dksa gr, doktrin, mezhep " heter(o)+, dogma heterojen heter(o)+, +jen2 [DTC 1943] ~ Fr htrogne farkl cinsten"

heteroseksel [ xx/c] ~ Fr htrosexuel dier cinse eilimli olan & EYun (h)teros baka, ayr + Lat sexus cinsiyet" heter(o)+, seks hevenk [Men xvii] aveng sarkk, salkm < Fa wl%tan, wz- asl olma, sarkma " avize heves [A xv] ~ Fa wang asl ey,

~ Ar hawas [#hws msd.] 1. delilik, cinnet,

fantezi, 2. bo eylerle gnl eleme hey nl [DK xiv] hitap nlemi [Arg, Men xiv] hegbe ~ Ar Haqbat [#Hqb sf. f.]

heybe anta, yol torbas, daar

heybet [CodC xiii] ~ Ar haybat [#hyb msd.] korku ve huu duyma veya duyurma < Ar hba korktu, huu ve sayg duydu heyecan < Ar haca tela etti, rpnd heyelan ylmas < Ar hla kum dkld, yld ~ Ar hayacn [#hyc msd.] tela, rpnma ~ Ar hayaln [#hyl msd.] kum yn veya

heyet ~ Ar hay'at [#hy' msd.] 1. biim, grn, suret, kompozisyon, 2. paralardan olumu btn, kurul, organizma, organizasyon < Ar h'a derli toplu ve biimli idi heyhat [ xiv] ~ Ar hayht eyvah!, yazk! (nlem)

heykel [ xiv] ~ Ar haykal [#hykl] muazzam yap, abide, ant ~ br/Aram hekl saray, tapnak ~ Akad ekallu saray ~ Sumer e-gal byk ev heykeltra tra & Ar haykal + Fa tara yontan " heykel,

heyula [Mercimek, SinanP xv] ~ Ar hayl' ekilsiz madde, felsefede materia ~ EYun (h)yle 1. tahta, aa, 2. hammadde, Aristoteles felsefesinde ekillenmemi madde, materia

EKKENLLER: EYun (h)yle : heyula, metil hezarfen bin + Ar fann beceri, hner, sanat" fen [ xvii] bin hneri olan, marifetli & Fa hazar

hezeyan [Gl xv] sayklama, bo ve anlamsz konuma < Ar ha5 sayklad hezimet yenilgi < Ar hazama ar yenilgiye uratt [Ne xv]

~ Ar haSayn [#h5y msd.] ~ Ar hazmat [#hzm sf. f.] ar

hibe [ xiv] ~ Ar hibat [#whb msd.] ihsan, ba, hediye < Ar wahaba bahetti, cmerte ve karlksz verdi * Ayn kkten kii adlar Vahap (wahhab, sc. cabdu-l-wahhab), Vehip (wahb), Vehbi (wahb) ve Mevhibe (mawhlbat). hibrid [ML xx/c] ~ Fr hybride melez / ng hybrid a.a. ~ Lat hybrida a.a. ~ EYun (h)ybris ly ama, kstahlk, azgnlk < EYun (h)ybriz azmak, ly amak hi hicap [Kut, DK xi] ~ Fa/OFa hl/he herhangi bir, hi bir

[A xiv] perde, kadn rts; [Men xvii] utanma, utangalk - Ar Hicb [#Hcb msd.] perde, kadn rts < Ar Hacaba saklad, gizledi, rtt

* Szcn Trke ikinci anlam mahcub (yzn rten, perde ardna gizlenen) biiminden geri tretme olmaldr. hiciv/hicv~ Ar hacw [#hcw msd.] yergi, satir, alay, aalayc ark < Ar haca alay etti, biri hakknda gln bir manzume veya yergi okudu, satirize etti" hece hkr[mak <onom [Ev xiv] nkr< T /h [onom.] hkrk sesi " +kir~ Ar hicran [#hcr msd.] gme, ayrlma, [Yus xiv] ~ Ar hicrat [#hcr msd.] g < Ar hacara

hicran uzaklama, ayrlk " hicret hicret bir yerden ayrld, terketti, gt EKKENLLER: Ar #hcr : hicret, hicran, hicri, muhaceret, muhacir, tehcir hicri [ xiv]

~ Ar hicr [#hcr nsb.] hicrete ait" hicret

hidayet [ xiv] ~ Ar hidyat [#hdy msd.] yol gsterme, klavuz olma, tanr yoluna ynelme veya yneltme < Ar had yol gsterdi, klavuz oldu

hiddet keskinlik, fke " had

[A xiv] fke

~ Ar Hiddat [#Hdd msd.] ~ Fa xidew hkmdar, padiah,

hdiv [Env xv] hkmdar vezir ~ Hwar %wadew hkmdar " hda

* Eski devirde Dou ran'da Harezm hkmdarlarnn unvan iken 1866'da (muhtemelen Keecizade Fuad Paa tarafndan) Msr yneticilerinin sfat olarak yeniden ihya edilmitir. hidr(o)+1 ~ Fr/ng hydr(o)-1 su (sadece bileiklerde) - E Yun (h)ydr, (h)ydr- su ~ HAvr *ud-r- a. a. < HAvr *wed-1 sulu, slak * Ayn kkten ng wet (slak), water (su), Hit watar, Rus voda (su), Lat unda (deniz, dalga). hidr(o)+2 hidrojen ~ Fr/ng hydr(o)-2 hidrojene ilikin "

hidra [ML xx/c] ~ YLat hydra polip < (H)ydra mitolojide Herakles'in ldrd ok bal su ylan < EYun (h)ydr su " hidr(o)+1 hdrellez 6 Mays (Eski takvimde 19 Mays) gecesi kutlanan bir halk bayram < z Hdr lyas Ortadou halk inanlarnda bereket getirici olarak bilinen iki kutsal kiilik & %iDr Kuranda ad geen kutsal kiilik, Hzr + ilys brani peygamberlerinden biri, Eliyahu " hzr * Ar %iDr ad Farsa zerinden Trkeye Hzr olarak aktarlrken, Arapadan direkt almlarda Hdr biimi tercih edilmitir. hidrofil [Bah 1924] idrofil EYun (h)ydr su + EYun flos seven " hidr(o)+1, fil(o)+ ~ Fr hydrophile su emen &

hidrofobi [ML xx/c] kuduz hastal ~ Fr hydrophobie "su korkusu", kuduz hastalnn bilimsel ad ~ OLat hydrophobia # y. 420 Clius Aurelianus & EYun (h)ydr su + EYun fbos korku " hidr(o)+1, fobi hidrofor [ xx/c] ~ Fr hydrophore 1. su kayna, 2. bir tr pompa & EYun (h)ydr su + EYun fros tayan " hidr(o)+1, +ber hidrografi [ARasim 1897-99] hidrografya hydrographie deniz haritacl & EYun (h)ydr su + EYun grafe yaz " hidr(o)+1, +grafi ~Fr

hidrojen [Bah 1924] idrojen ~ Fr hydrogne a.a. ^ 1787 Lavoisier, Fr. kimyac & EYun (h)ydr su + EYun genes douran " hidr(o)+1, +jen1 hidroklorik hydrogne + Fr chlore " hidr(o)+2, klor [ xx/b] ~ Fr hydrochlorique kimyada bir asit & Fr

hidrolik [Mh381181+] ~Frhydraulique su basnc ile alan mekanizma, fizikte svlar mekanii ~ EYun (h)ydrauliks rganon su basnc ile alan bir tr mzik makinas & EYun (h)ydr su + EYun auls boru " hidr(o)+1 hidroloji [ xx/b] ~ Fr hydrologie deniz bilimi " hidr(o)+1,

hfz [ xiv] ~ Ar HifZ [#HfZ msd.] koruma, saklama, saknma, aklda tutma < Ar HafaZa korudu, saklad hfzshha sal koruma " hfz, shhat [Mercimek xv] ~ Ar HifZa-l-SiHHat

higr(o)+ ~ Fr/ng hygr(o)- nem (sadece bileiklerde) ~ EYun (h)ygrs nemli ~ HAvr *ugw-ro- < HAvr *wegw- nem, slak olmak hijyen [ xx/b] ijiyen EYun (h)ygieins sala yararl < EYun (h)ygies sa, salkl * Yakn dnemde ngilizce telaffuz etkisiyle baa h sesi eklenmitir. hikye [A, Yus, DK, Gl xiv] hikyet [#Hky msd.] anlat < Ar Hak anlatt, hikye etti, taklit etti ~ Ar Hikyat ~ Fr hygine sala uygunluk

hikmet [Kut, A xi] ~ Ar Hikmat [#Hkm msd.] bilgi, bilgelik ~ Aram ^eksm a. a. = br %ikmah a. a. < br/Aram #%km bilme, bilge olma " hkm * Ar #Hkm kknn "bilme" anlam Arapaya Aramca veya branice yoluyla Kuzeybat Sami dillerinden alnmtr. hilaf [Gl xiv] ~ Ar Rf [#xlf III msd.] ztlk, kartlk < Ar %lafa [III] aksi veya tersi idi, kar geldi (< Ar %alafa ardndan geldi)" halef * Kar. br/Aram #%lp (deime, deitirme). Arapa kkn nihai anlam bu olmaldr. hilafet Ar %alfat halife " halife [MMem xvi] ~ Ar %fat [#%lf msd.] halifelik <

hilal [A, Yus xiv] #hll ma, parlama = Akad ellu a.a.) hlat [Kut, A xi] ayrcalk gsteren giysi, hrka " hal3 hile [Kut, A xi] < Ar Hla dnt, bir hale brnd " hal1 hilkat tabiat" halk2 [ xiv]

~ Ar hill [#hll msd.] yeni ay, hilal (= br ~ Ar %cat^ [#^lc msd.] makam ve ~ Ar Hlat [#Hwl msd.] grnt, aldatma

~ Ar %ilqat [#%lq msd.] 1. yaratl, 2. yaradl,

hm

onom

[ xix] hmhm burundan konuma sesi [ xiv] himayet

< ~ Ar Himyat [#Hmw

himaye msd.] koruma < Ar Hama korudu hmbl <onom anlamsz ses " hm

[LG 188+] izansz, andavall (argo)

<T hm/hmhm [onom.]

himen [ML xx/c] ~ Fr hymen kzlk zar ~ EYun (h)ymen a.a. ~ HAvr *syu-men- diki < HAvr *sy- diki dikmek " suzeni himmet kayg, manen ynelme " ehemmiyet hin1 [Kut, A xi] [ xx/b] kurnaz ~ Ar himmat [#hmm msd.] ilgi, ~ ?

* Kar. OFa hen (1. talanc, haydut, dman, 2. eytan). Bu szcn Yeni Farsa karl olmas gereken *hm biimine yazl kaynaklarda rastlanmamtr. hin2 hn hncahn hindi meleagrus [Yus xiv] ('hin-i hacet' deyiminde) ~ Ar Hin an, zaman

~ Fa %anc iddetle soluma, geniz temizleme, fke ~ Fa %anc ^anc tklm tklm [ xi] Hintli; [ xviii] Amerika kkenli bir kmes hayvan, ~ Ar/Fa hindi Hintli < z Hind " Hint

* 16. yy'da "Bat Hint Adalar" olarak adlandrlan Amerikadaki Antil Adalarndan ithal edilmitir. hindiba yenen bir bitki, chicorium endivia ~? Ms [ xiv] ~ Ar hindiba' yapraklar salata olarak

* Lat intubus, EYun ntybon (a.a.) biimleri muhtemelen bir Akdeniz veya Sami dilinden alntdr. ng/Fr endive, Alm endivien (a.a.) biimleri Latinceden alnmtr. Hint [Yus, DK xiv] hindu ~ Ar/Fa hind Hint lkesi, Hindistan'a ait ~ EFa hind- Hindistan'n kuzeyinde bir lke, Pencap ~ Sans sindhu nehir, zellikle ndus nehri * Eski Farsa szck en erken M 518 tarihli bir yaztta kaydedilmitir. EYun Indos biimi Farsadan alntdr. Bat dillerine Yunancadan gemitir. hinterland [ xx/b] lke & Alm hinter geri, arka + Alm land lke, arazi ~ Alm hinterland sahilin gerisinde kalan

hnzr [ xiv] ~ Ar %mzlr domuz ~ Aram %3nzlr (sadece etinin yenmesi dinen yasak olmas balamnda) domuz = Akad %uzlru domuz

hip(o)+1 ~ Fr/ng hypo- alak, alt (sadece bileik szcklerde) ~ EYun (h)ypo alak, alt, aa, az, eksik (edat ve fiil neki) ~ HAvr *upo alt * Ayn kkten Lat sub, Fr sous, Sans upa- (alt, alttan), ng up, Alm auf (aadan yukarya doru hareket bildiren edat). hip(o)+2 EYun (h)ppos at ~ HAvr *ekwo- a.a. ~ Fr/ng hipp(o)- at (sadece bileiklerde)

EKKENLLER: EYun (h)ppos : baytar?, ipura, hipodrom, hipopotam, konkurhipik hiper+ EYun (h)yper a.a. ~ HAvr *uper st" ber+ hiperaktif aktif [ xx/c] ~ Fr/ng hyper- st, yksek, ar (nek) ~ ~ Fr hyperactif, -ive ar aktif" hiper+,

hiperbol [ xx/b] ~ Fr hyperbole geometride bir tr konik kesit ~ EYun (h)yperbole a.a. ^M 2. yy Pergeli Apollonios, Yun. matematiki < EYun (h)yperbll yukar atmak, havaya atmak & EYun (h)yper yukar, yksek + EYun bll, bol-atmak " hiper+, balistik hipermetrop [ xx/b] bir gz bozukluu ~ Fr hypermtrope "yksek gz numaras" & EYun (h)yper yukar, yksek + EYun mtron l + EYun ops, opt-gz " hiper+, +metre, optik hipertansiyon " hiper+, tansiyon [ xx/b] ~ Fr hypertension yksek tansiyon

* Latince szce Yunanca nek getirilmesi kural ddr. hipermetrop [ xx/b] bir gz bozukluu ~ Fr hypermtrope "yksek gz numaras" & EYun (h)yper yukar, yksek + EYun mtron l + EYun ops, opt-gz " hiper+, +metre, optik hipertansiyon " hiper+, tansiyon * Latince szce Yunanca nek getirilmesi kural [ xx/b] ~ Fr hypertension yksek tansiyon ddr.

hipertrofi [ xx/b] ~ Fr hypertrophie ar byme ~ EYun (h)ypertrofea a.a. & EYun (h)yper- + EYun tref, trof- yetimek, yetitirmek, beslemek, bytmek " hiper+, atrofi hipnotize hipodermik 1, derma(to)+ [ xx/b] " ipnotize ~ Fr hypodrmique deri alt (rnga) "

hipodrom [Ahsan 1891] ~ Fr hippodrome at yar yaplan yer & EYun (h)ppos at + EYun drmos kou " hip(o)+2, bodrum hipofiz [ xx/b] ~ Fr hypophyse bir hormon bezi & EYun (h)ypo aa, alt + EYun fysis kabart, ime " hip(o)+1, fiziy(o)+ * Eskiden "maddi bedenin altndaki gizli gcn merkezi" olduuna inanld iin. hipokondri [ML xx/c] ~ Fr hypochondrie hastalk hastal, semptomu olmayan hastalk duygusu ~ EYun (h)ypo%ondrion [n.] gs kemiinin alt ile mide arasndaki blge, bu blgede younlaan kayna belirsiz sanc, dalak ars & EYun (h)ypo alt + EYun %6ndros kkrdak, gs kemiinin alt ucu " hip(o)+1 hipopotam [Bah 1924] ipopotam ~ Fr hippopotame su aygr & EYun (h)ppos at + EYun potams nehir, zellikle Nil nehri" hip(o)+2 hipotens [ xx/b] ~ Fr hypotnuse dik gende dik ann karsndaki kenar ~ EYun (h)ypotenousa "altta gerili olan", a.a. < EYun (h)ypotein "altna gerili olmak" & EYun (h)ypo aa, alt + EYun tein, ton- germek " hip(o)+1, ton1 hipotez [DTC1943]ipotez/hipotez ~Frhypothse, hypothet- varsaym ~ EYun (h)ypothsis temel, zemin & EYun (h)ypo aa, alt + EYun tithemi, the- koymak " hip(o)+1, tez2 hipopotam [Bah 1924] ipopotam ~ Fr hippopotame su aygr & EYun (h)ppos at + EYun potams nehir, zellikle Nil nehri" hip(o)+2 hipotens [ xx/b] ~ Fr hypotnuse dik gende dik ann karsndaki kenar ~ EYun (h)ypotenousa "altta gerili olan", a.a. < EYun (h)ypotein "altna gerili olmak" & EYun (h)ypo aa, alt + EYun tein, ton- germek " hip(o)+1, ton1 hipotez [DTC1943]ipotez/hipotez ~Frhypothse, hypothet- varsaym ~ EYun (h)ypothsis temel, zemin & EYun (h)ypo aa, alt + EYun tithemi, the- koymak " hip(o)+1, tez2 hippi [196+] ~nghippie/hippy modaya uyan kimse, 1960larda yaygnlaan bir yaam tarzna uyan kimse ^ 1965 ABD < ng hip son moda, gzde hr < hrbo hrn <onom onom [DK xiv] %*lamak grtlak sesi, tehdit ve kavga sesi; [LG 188+] %r kavga (argo)

[LG 188+] irikym (argo) [LO xix] kavgac

~ ?

< T hr [onom.] hrlama ve tehdit sesi" hr < Fa

hrdavat [Kan xv] hurdevt hurdalar, vr zvr %wurda yenmi ey, yemek art, krnt-dknt " hurda1

* Farsa szckten Arapa -at oul ekiyle. hrl grlt onom " hr [DK, Men xv] prldamak, %nld grtlak sesi, kpek sesi; [Men ] girildi ktrd kavga

Hristiyan ~ Yun %ristians sa dinine mensup ~ Yun/EYun %sts (kutsal yala) meshedilmi olan, Mesih < EYun % yala ovmak, meshetmek ~ HAvr *ghrs- < HAvr *ghrei- ovmak * br masia% (meshedilmi, yala kutsanm) karldr. Bak. mesih. hrka [Gl xiv] ~ Ar xirqat [#^rq msd.] 1. ince veya

baklava dikili kumatan stlk, 2. yrtk dervi giysisi < Ar %araqa yrtt, deldi " harikulade hrpa[lamak hrpani uram " harap hrs HaraSa iddetli istek duydu hrsz hayr2 [A xiv] [ xx/b] [ xx/a] T hrpani perian klkl " hrpani Ar ^arbn/^irbn [#xrb] perian, ykma

~ Ar HirS [#HrS msd.] iddetli istek < Ar T %ayrsz hayrsz, uursuz"

[Yus, DK xiv] %n*suz

* Kar. TT xrh (hayrl, uurlu - xv). hrt his/hissHassa duydu, hissetti h onom hrt sesi [Kut, DK xi] ~ Ar HiSr [#HSr msd.] etraf evrili yer, -? [A xiv] hiss ~ Ar Hiss [#Hss msd.] duygu < Ar

hisar mstahkem yer " hasr hsm

[A, KpGul, Yus, DK, Gl xiv] xSm yakn kimse, akraba ~? Ar %aSm hasm, rakip, bir hukuki ilemde kar taraf" hasm

* "Yakn kii, akraba" anlamna sadece Trkede rastlanmtr. hm/hma.a. (= Ave aema- a.a.) hisse HaSSa payna dt " husus [Yus, Gl xiv] [A xiv] HSSa ~ Fa %im fke ~ OFa %e*m ~ Ar HiSSat [#HSS msd.] pay < Ar

hist(o)+ ~ Fr/ng hist(o)- doku (sadece bileik isimlerde) ~ EYun (h)ists (ayakta) duran, kvaml, mukavim < EYun (h)istemi, st- durmak - HAvr *si-st- < HAvr *st- a.a. " istasyon histamin [ML xx/c] ~ Fr histamine" hist(o)+, amin2

hister(o)+ ~ Fr hystr(o)- / ng hyster(o)- rahim (sadece bileiklerde) ~ EYun (h)ystra rahim ~ HAvr *udero- karn * Ayn kkten Lat uterus (rahim), venter (karn). histerektomi [ xx/c] ~ Fr hystrectomie rahmin cerrahi mdahale ile kesilmesi & EYun (h)ystera rahim + EYun ektemn, ektom- kesip karmak " hister(o)+, ek+, tom(o)+ histeri histoloji [ xx/b] " isteri ~ Fr histologie dokubilim " hist(o)+, +loji

hit [ xx/c] ~ ng hit 1. vuru, vurma, 2. parlak baar, skse, popler mzikte baarl para < ng to hit vurmak hitam ~ Ar %itm [#%tm msd.] sonu, kapan " hatim

hitan [ xiv] ~ Ar %itn [#%tn msd.] snnet treni < Ar %atana snnet etti (= Aram #%tn dn yapma, aileye damat olma = Akad %atnu damat, evlilik yoluyla akraba) hitap [A, Yus xiv] ~ Ar %iTb [#^Tb msd.] nutuk, birine ynelik olarak yaplan formel konuma < Ar %aTaba nutuk syledi (= Aram #%Tb 1. renklendirme, alacal yapma, 2. vme, medhetme ) hyanet etme, hainlik < Ar %na ihanet etti hyar hiyer(o)+ EYun (h)iers a.a. [ xiv] ~ Fa %iyY salatalk, cucumis sativus ~ Fr hir(o)- / ng hier(o)- kutsal, aziz ~ [Kut xi] ~ Ar %iynat [#%wn msd.] hainlik

hiyerari [ xx/a] ~ Fr hirarchie 1. ruhban snf, dini mertebeler, 2. emir-komuta zinciri, rtbe dzeni < EYun (h)ierr%es ba rahip & EYun (h)iers kutsal, aziz + EYun ar% ba olmak, ynetmek " hiyer(o)+, +ari hiyeroglif [ARasim 1897-99] ~Frhiroglyphe Eski Msr yazs ~ EYun (h)ieroglyfe kutsal yaz, a.a. & EYun (h)iers kutsal + EYun glyfe yaz" hiyer(o)+ hz [LO, KT xix] xz hamle, hcum, hiddet, iddet, srat - Fa xz srama, hcum, hamle < Fa %stan, ^- kalkmak, sramak

* "Srat" anlam 20. yy'da egemen olmutur. hiza (edat) = Ar Hi5' bir ift ayakkab hzar %iz, ^z- kesmek hizip/hizbblm [LO xix] %zar ~ Ar HiS'a [#H5w] kar karya, yz yze ~ Erm %zar/%zarar testere < Erm ~ Ar Hizb [#Hzb msd.] parti, blk,

hzr [Yusxiv] -^iDrKur'anda lmsz olduu belirtilen bir ahsiyet < Ar %iDr [#^Dr] yeillik, ya meyve ve sebze = Ar a%Dar yeil hzma ~ Ar %izmat [#%zm msd.] develere taklan burun halkas < Ar %azama deldi, zellikle devenin burnunu delerek halka geirdi, ipe incik boncuk dizdi (= br/Aram #%zm delme = Akad %azmu a. a.) hizmet Xidmet vulg. hzmet [A, Env xiv] %idmet; [DK xv] xi8metkr ; [Men ] ~ Ar %idmat [#^dm msd.] kulluk < Ar %adama hizmet etti, (biri iin) alt

* d > 5 > z deiimi Farsada tipik olup, kelimenin telaffuzu Trkeye Farsa vastasyla alndn dndrr. hobi at, ocuk oyunca [ML xx/c] ~ ng hobby < ng hobby-horse oyuncak ~ Fa %\vca

hoca [Yus, DK xiv] hoca/hace bir sayg hitab efendi, aa, ulu ve saygdeer kimse, evin by, mal sahibi * Kar. koca.

hodbehod ~ Fa %d ba %d kendi kendine < Fa %wad/%d kendi (= Ave hva-to kendinin < Ave hva- kendi) < HAvr *s(w)e- a. a. " solo, be+ * Kar. Sogd %\vet, EFa huva, Sans sv- (kendi). hodbin [Gl xv] ~ Fa %d bin kendini-gren, bencil

& Fa %d kendi + Fa bin gren (< Fa dldan, bin- grmek)" hodbehod, bedbin hodri hdk hokey nl hayde bre tevik nlemi (Rumeli az) " haydi, bre ~?

[LO xix] kyl, taral, kaba, ahmak [Bah 1924] ~ ng hockey ucu kvrk omaklarla

oynanan bir top oyunu ~ Efr hoquet ucu kvrk omak, bu tr omaklarla oynanan top oyunu < EFr hoc engel ~ Ger

* Ayn kkten ng hook, Alm haken (engel). hokka [Yus xiv] ~ Ar Huqqat aa veya fildii veya mermerden oyma kk kap veya ie < Aram #%qq oyma, kazma " hakkhokkabaz Huqqat + Fa bz oynayan " hokka, +baz [Men xvii] hokka ile oynayan, jonglr & Ar

hokus pokus [ xx/b] ~ ng hocus pocus sihirbazlk sz # 1624 ng. ~ Lat hoc est corpus kilise ayininde ekmein kutsanmas iin sylenen sz hol [DTC 1944] sofa salon < Ger *hall byk kapal mekn, salon, oylum " hal4 ~ ng hall byk kapal mekn,

hol(o)+ ~ Fr/ng hol(o)- tm, btn ~ EYun (h)los a.a. ~ HAvr *sol- tam, btn, eksiksiz, salam, kusursuz * Ayn kkten Lat solidus, ng/Alm all (tm, btn). HAvr *sols- varyant biiminden Lat salvus (sa), sals (salk). holding [196+] ~ng holding company baka irketlerin hisselerini tutan irket < ng to hold tutmak ~ Nor haldan " halter holigan hooligan her eit serseri * Nihai kkeni belirsizdir. holistik [Hrr 1999] ~ ng holistic holizme ilikin < ng holism doann btnsel dengelerini gzeten bir salk teorisi # 1926 Jan Smuts, G. Afr. devlet adam ve dnr < EYun (h)los btn, tm " hol(o)+ holmiyum [ xx/b] ~ YLat holmium bir element ^ 1878 Per Teodor Cleve, sv. kimyac < z Stockholm sve'te bir kent < sv holm ada, tepe ~ Nor holmr a. a. hologram [ML xx/c] ~ ng hologram boyutlu grnt kayt sistemi ^ 1947 Dennis Gabor, Macar-ng. fiziki" hol(o)+, gram hom(o)+ ~ Fr/ng hom(o)- bir, beraber, ayn (sadece bileik isimlerde) < EYun (h)oms ~ HAvr *som- < HAvr *sem-1 bir, beraber, ayn " hem hominid [ xx/c] ~ ng hominid insan benzeri yaratk ~ YLat hominidae zoolojide insann mensup olduu familya < Lat homo, homin- insan " hmanist homojen [DTC 1943] homogen ~ Fr homogne ayn cinsten olan, mtecanis ~ EYun (h)omogenes ayn rk veya soydan olan, akraba " hom(o)+, +jen2 [199+] serserilik yapan futbol taraftar ~ng

homolog [ML xx/c] - EYun (h)omlogos ayn eyi syleyen, a.a. " hom(o)+, +log

~ Fr homologue e anlaml szck

homoseksel [Bah1924]omoseksel ~Frhomosexuel ecinsel ~ ng homosexual a.a. # 1892 Krafft-Ebing, "Psychopathia Sexualis"in ng. evirisinde & EYun (h)oms ayn, e + Lat sexus cinsiyet" hom(o)+, seks homur hop onom onom [KT xix] homurdan- fke ile sylenmek srama sesi < " hm

hoparlr [Cumh 1932] ~ Fr haut-parleur ses ykseltici & Fr haut yksek (~ Lat altus ) + Lat parleur konuan " alto, parola * ng loudspeaker szcnn Franszca evirisidir. hoppa <onom hoplama sesi " hop hpr hor1 %or grmek hor2, horul onom [AMithat 1875] mark, zppe grltyle ime sesi " hap2 <T hop/hoppa [onom.]

[A, Yus xiv] %or hakir; [DK xv] orlamak aalamak; [Men ] ~ Fa %wur hakir, aa, sefil ~ OFa xwr a.a. onom [LO ] %or bol akan su sesi, grtlak sesi < " hr

hora [LO xix] bir tr halk oyunu ~ Yun %or [mod. xors] dans, oyun, koro ~ EYun %ors i etraf evrili yer, avlu, 2. oyun yeri, dans alan, 3. tiyatroda koro ~ HAvr *ghor-oduvarla evrili alan, avlu < HAvr *gher-1 kapatmak, etrafn evirmek

* Ayn kkten Lat hortus (etraf duvarla evrili bahe) ve buradan OLat curt > Fr/ng court (avlu). hrg T [ xi] rk deve hrgc, da doruu, dalga < T r-1 ykselmek, kmak, belirmek

* Kar. T ri/rki (yksek - viii+ Uy), r (ykselme). hormon [Cumh 1932] ~ Fr/ng hormone canllarda cinsel ve dier ilevleri dzenleyen kimyasal salg ^ 1902 William Bayliss ve Ernest Starling, ng. tabipler < EYun (h)orm azdrmak, galeyana getirmek horon Yun %ors her tr dans " hora [TS xv] horos el ele tutuarak yaplan toplu dans ~

-on eki (Yunanca ntr -o? veya genitif oul eki -??) aklanmaya muhtatr.

horoskop [ xx/b] ~ Fr/ng horoscope bir kimsenin doum gnne gre baklan fal & EYun (h)ra zaman, devre, a (~ HAvr *yer- ) + EYun skope gzetlemek, seyretmek " +skop horoz %raos- barmak, armak, at ) horozbina [CodC xiii] ~ Fa xurs a.a. ~ OFa xrs a.a. (= Ave ~?

[LO xix] horuspina bir tr balk

* T horoz szcyle ilgili olamayaca aktr. hortla[mak hr <onom [LO xix] mezardan geri gelmek < hort aniden kma sesi"

hortum [Men xvii] fil burnu; [Bia xix] tulumbalara taklan mein veya bez su borusu ~ Ar %urtm i burun, gaga, yaban domuzu dii, 2. fil hortumu ~ Aram %rTam burun, zellikle hayvan burnu, ku gagas (= br %arTm [#%Tm] burun ) * "Su borusu" anlam Trkeye zgdr. horul onom [LO ] horla- uyurken boazdan kaln ses etmek; [LO ] horul horul ~ Fa/OFa %wu tatl, gzel, memnun edici ~ Fa %wu b tatl < " hor2

ho [Kut, A xi] (= Ave xm- honut olmak, houna gitmek ) hoaf su, erbet" ho, ab hobe

[Mercimek xv] meyve kompostosu

< T ho geldin be geldin " ho

homerim [Ev xvii] stle yaplan bir tatl ~ Fa %wu maram kaymakla yaplan bir tr tatl & Fa %wu tatl + Fa maram st kayma, krema (~ Ar malham a.a.)" ho, merhem honut [A, Yus xiv] %nta a. a. < Ave %nvaya- memnun etmek) ~ Fa/OFa %wund memnun (= Ave

hostes [ xx/b] uakta hizmet grevlisi ~ ng hostess [f.] misafir arlayan kadn < ng host evsahibi, konuk arlayan ~ Lat hospes, hospit- konuk kabul eden ~ HAvr *ghospot- "konuk-sahibi" < HAvr *ghos- yabanc, konuk htrf hotoz [ xx/c] ecinsel (argo) ~? ~?

[DK xiv] hotaz sorgu, at bana taklan pskl

hovarda ~ Fa %\vr dM yedirip iiren, iki sofras kuran & Fa %\vr yiyecek ve iecek + Fa dd veren < Fa dadan vermek " +hor, data

hoverkraft durmak + ng craft ara hoyrat Rum veya gayrmslim kyl hyk T

[ xx/c]

~ ng hovercraft & ng hover havada asl

[A xiv] ; [dr xiv] ; [DK xv] %oryd kyl, zellikle ~ Yun %ritis kyl < Yun %ri ky ~ EYun %ros kr, tara, kent d [O xi] yk yma tepe habbeler < Ar Hubb [#Hbb1 o.] taneler

hububat < Ar Habbat tane " habbe hcre

[A xiv] oda; [KT xix] biyolojide hcre (Fr cellule karl) - Ar Hucrat [#Hcr msd.] oda < Ar Hacara kapatt, kstlad" hacir [Env xv] [A, Yus xiv] ~ Ar hucm [#hcm msd.] saldr < ~ Fa %ud tanr, hkmdar, sahip ~ OFa

hcum Ar hacama stne vard, saldrd hda %wady/%w^aty a. a. " hodbehod

* Kar. Ave hvadata (tanr), Sogd %\vataw, Hwar xwadew (hkmdar). Ancak Avestaca biim ile Sogdca ve Harezmce biimin etimolojileri hakknda kaynaklar elikilidir. Nihai anlam muhtemelen "kendi-gl" (Yun autokratr) olmaldr. Kar. hatun, hdiv, kodaman. hudut Hadd snr " had hukuk Haqq " hak1 [ xiv] hudud ~ Ar Hudd [#Hdd o.] snrlar < Ar ~ Ar Huqq[#Hqq o.] haklar < Ar

hkm/hkm[Kut, A xi] ~ Ar Hukm [#Hkm msd.] yarg, karar, emir, kanun < Ar Hakama yarglad, hkmetti, egemenlik kulland * Ar #Hkm kknn ifade ettii anlam gruplarndan " 1. yarglama" muhtemelen Arapada zgndr. "2. Glendirme, tahkim etme" ayn anlamn zel bir uzants olarak kabul edilebilir. "3. bilme, bilge olma" trevleri Aramiceden alntdr. Bak. hekim. hkmdar sahip olan, devlet sahibi" hkm, +dar ~ Fa Hukmdr egemenlik ve yarg gcne

hkmet [MMem xvi] hkmet itmek ~ Ar Hukmat [#Hkm msd.] ynetim, egemenlik < Ar Hakama yarglad, egemenlik erki kulland" hkm hkmran ~ Fa Hukm rn hkm sren & Ar Hukm egemenlik + Fa rn sren (< Fa randan, rn- gtrmek, srmek < Fa raftan, raw- gitmek ) " hkm, reva hlasa [A xiv] posa < Ar %alaSa arnd, kurtuldu, serbest kald" halas ~ Ar %ulSat [#%is msd.] z, zet,

hlle ~ Ar Hullat [#Hll msd.] 1. giysi, zellikle cennette giyilecek bir giysi, 2. slam hukukunda talakla boanm ele tekrar nikh kyabilmek iin kadnn geici bir sre iin baka bir kii ile nikh kymas < Ar Halla zd " hal2 hulul ~ Ar Hulul [#Hll msd.] 1. konma, durma, varma, yetime, 2. ruhun bedene girmesi < Ar Halla (binek hayvanndan) indi, kondu, durdu, yetiti" hal2 hulus drstlk gsterisi" halas ~ Ar %uluS [#%1S msd.] 1. temizlik, drstlk, 2.

hlya [Men xvii] malihulya ; [LO xix] hulya ~ Ar mli%liy kara safra, kara sevda, eski tbba gre insan oluturan drt maddeden biri ~ EYun melan%olia a. a. & EYun mlas, -n- kara + EYun %ole safra " melan(o)+, klor hmanist [ xx/a] manist ~ Fr humaniste 1. antik Yunan ve Latin kltrne vakf kimse, 2. insancl ~ t umanista a.a. ^ Lodovicio Ariosto (1474-1533), t. air < Lat humanus insani < Lat homo, homin- "topraa ait", insan " humus1 hmayun [ xv] ~ Fa hmyn kutsal, mbarek, padiaha ait < Fa/OFa humy devlet kuu (= Ave haomaya- kutlu, adil, kutsal & Ave hao iyi + Ave mya kut, baht, bereket) humbara doldurulan mermi [ xvi] demirden yaplarak iine patlayc maddeler ~ Fa %umbara kk kp < Fa %um/xunb kp, mlek (= Ave %umba- a.a.)

humma [Yus xiv] ~ Ar Humma' [#Hmm] 1. genel anlamda ate, 2. hastalk atei < Ar Hamma snd, scak oldu (= Aram #xmm a.a. = Akad ememu a.a.) humor [ xx/a] hmur; [DTC 1942] humor ~ Fr humour 1. ruh hali, zellikle neeli ruh hali, 2. espri, mizah ~ Lat (h)umor 1. nem, sv, 2. eski tbba gre insan oluturan drt svnn her biri humus1 [MLxx/c] organik toprak - HAvr *(dh)ghom-o- < HAvr *dhghem- a.a. humus2 Aram hner [ xiv] hummus [Kut, A xi] ~Lat humus toprak ~ Ar HummuS nohut ~

~ Fa/OFa hunar sanat, marifet, erdem ~

EFa hnara- erdem & EFa hu iyi (= Ave hao a.a.) + EFa hnar- er, erkek " hmayun hngr hunhar %wr ien " +hor onom [DK xv] gr gr alama sesi ~ Fa %n %wr kan iici & Fa %n kan + Fa

huni [M xvii] ~ Yun %oni klah eklinde sv aktma arac ~ EYun %oane/%ne aktma yeri, ibriin az ksm, huni < EYun %e dkmek, aktmak ~ HAvr *gheu- a.a. " fondan hnkr [AZ xv] < T hdavendgr Osmanl hkmdarlarna verilen bir sfat ~ Fa %udwand g^r "hkmdar yapan", Sasani padiahlarnn sfat & OFa %\vady hkmdar + OFa awant taht, yksek makam " hda * Kar. Fa xunkar ^^ dkc). Trke szcn 15. yy'dan itibaren deforme edilmesinin nedeni ak deildir. hnnap [ xiv] unnab ~ Ar cunnb [#cnb] hnnap aac ve meyvesi, zizyphus vulgaris = Ar cinb zm (= Akad inbu meyve ) hnsa cinsiyetli [ xiv] ~ Ar %un6' [#%n6 sf. f.] hermafrodit, ift

hr [ xiv] ~ Ar Hurr [#Hrr2] azat, salnm, serbest, kle olmayan (= Aram #%rr serbest olma, salnma, kurtulma) * "Azat edilme" ve "redakte etme, yaz yazma" anlamlarn ieren Ar #Hrr2 kk ile "s, scaklk" anlamna gelen #Hrr1 kk arasnda anlam ilikisi kurulamaz. Kar. har1. hurafe < Ar %arafa bunad, abuk sabuk konutu hurda1 artk, krnt ~ OFa xwurdag a. a. " +hor [A xiv] %urde ~ Ar %urfat [#%rf msd.] bo inan, masal ~ Fa %wurda yenmi ey, ~ Ar

hurda2 [MMem xvi] hile ve %ud'a ; hile hurda %udcat^ [#xdc] aldatma, hile < Ar %adaca saklad, kandrd hurdaha [DK xiv] %urd ^ ^ dkk & Fa %wurda artk, krnt + Fa % yonga, krpnt" hurda1

~ Fa %wurd u x krk

huri [Yun, A, Yus xiv] ~ Ar Hriyat [#Hwr] eski Arap mitolojisinde ak peri, slam inancnda cennet perisi = Aram #%wr ltl ve beyaz olma * Ayn kkten kar. Ar Hawar (akaaa), Hawwarat (kire ta, tebeir), maHar (sedef). hurma - OFa %rmag a. a. [ xiv] a.a. ~ Fa xurm yemi, zellikle hurma ~ Ar Hurmat [#Hrm msd.]

hrmet [Kut, A xi] kutsallk, dokunulmazlk, sayg < Ar Harama yasaklad" harem hurra [Tarik 1884]

~ Fr hourra tezahrat bar

hrriyet olmama " hr

[ 183+] serbesti (Fr libert karl); [Bia xix] kle ~ Ar Hurriyyat [#Hrr2 msd.] kle olmama < Ar Hurr kle olmayan, kle olarak domam

* kinci anlam Sadk Rfat Paa tarafndan 1830larda poplerletirilmitir. huru hurufat ~ Ar %urc [#%rc msd.] k, kma " har [KT xix] metal dkme matbaa harfleri (Fr type karl) < Ar Hurf [#Hrf o.] harfler < Ar Harf" harf [Men xvii] u ; [KT xix] hu ~ Fa aka aa

hu veya kayn, betula

* Kar. Mo kusu (a.a.). Alnt yn ak deildir. hsn Hasuna gzel idi [Yusxiv] ~ Ar Husn[#Hsn msd.] gzellik < Ar ~ Ar Husnu-l-qabl konukseverlik & Ar ~ Ar Husnu-n-niyyat niyet gzellii" [ xiv] ~ Ar %usrn [#%sr msd.] kayp, hasar, zarar

hsnkabul Husn gzellik + Ar qabl misafir kabul etme " hsn, kabul hsnniyet hsn, niyet hsran " hasar huu [ xiv] Ar %aaca tevazu ve sayg gsterdi

~ Ar %uuc [#%c msd.] tevazu, alak gnlllk <

* "Yce bir varlk karsnda duyulan korku ile kark sayg" anlam (ng awe karl) Trkeye zg olup 20. yy ikinci yarsnda tremitir. husul ~ Ar HuSl [#HSl msd.] olma, oluma, reme, (sonu veya baar) elde etme < Ar HaSala oldu, olutu, redi, elde etti husumet [ xiv] ~ Ar %uSmat [#%Sm msd.] dmanlk, hukuki bir ilemde kar karya gelme < Ar %aSama dmanlk etti, kar geldi husus [DK xiv] ~ Ar %uSS [#%SS msd.] ayr olma, ayrcalk, ayrc zellik, zel ey, zel durum < Ar %aSSa ayrd, ayrdetti, zel sayd husye [ xiv] ~ Ar %uSyat [#%Sy msd.] testis ~ Ar %uTbat[#%Tb msd.] formel konuma,

hutbe [DKxiv] sylev, Cuma gn camide yaplan sylev " hitap htht

hvelbaki Ar huwa o (nc tekil ahs) + Ar bqin kalc" baki hviyet < Ar huwa o (nc tekil ahs)" hvelbaki huy a.a. huzme Hazama [msd. Hazm] deste yapma hzn/hznznt < Ar Hazana zd [A xiv] [ xiv]

~ Ar huwa al-baqin O (Allah) kalcdr & ~ Ar huwiyyat [msd.] kimlik, nelik, nitelik

~ Fa xy/xy adet, huy, slup ~ OFa xg ~ Ar Huzmat [#Hzm msd.] demet < Ar ~ Ar Huzn [#Hzn msd.]

[Yus xiv] hzn

huzur [Yus xiv] ~ Ar HuDr [#HDr msd.] 1. mevcudiyet, hazr olma, imdi ve burada olma, 2. rahat, asayi < Ar HaDara 1. hazr bulundu, bir yerde bulundu, 2. yerleik olarak yaad (gebelik zdd) hzzam [ xviii] hzm/hzzm muskide bir makam < Ar hazam (#hzm) gcrt, gmbrt, tngrt

iade iane avane iae temin etme, yiyecek ve iecek maddeleri" maiet

~ Ar icadat^ [#cwd IV msd.] geri verme " avdet ~ Ar icnat^ [#cwn IV msd.] yardm, ba " ~ Ar icat^ [#cy IV msd.] yaatma, geimini

ibadet [A xiv] ~ Ar cibdat^ [#cbd msd.] kulluk, tapma < Ar cabada hizmet etti, ibadet etti, yceltti (= br/Aram #cbd hizmet etme, birinin yannda alma) Ayn kkten Ar cabd (kle), c^abdu-llah (Allahn kulu). EKKENLLER: Ar #cbd : ibadet, ibadullah, mabet, mabut ibadullah cibd [#cbd o.] kullar < Ar cabd kul, kle " ibadet ibare [ xiv] ibaret ifade, 2. gramerde yan cmle " ibret ~ Ar cibdu-llh Allahn kullar < Ar ~ Ar cibrat^ [#cbr msd.] 1. syleyi,

ibaret [Yus xiv] ~ Ar cibrat^ c^an "sylenen udur" anlamnda deyim < Ar cibrat^ aklama, ifade, aklayc cmle " ibare ibibik T [ xi] pgk htht kuu, ibibik; [Bah xv] ibik a.a.

ibik T [ xi] pgk ibibik kuu; [TS xv, a xv] ibik/bk ibibik kuunun tac; [Arg xvi] iblik horozun tac " ibibik ibi alk ibis [ xx/a] orta oyununda bir karakter ad; [ xx/b] sevimli budala, < z brahim [ML xx/c] ~ Fr ibis bir ku tr ~ Lat ibis a.a.

ibka beka ibla toplam bir rakama ulama " blu

~ Ar ibqa' [#bqy IV msd.] yerinde brakma " ~ Ar ibl [#bl IV msd.] ulatrma, erdirme,

iblis [A, Yus xiv] ~ Ar iblis eytan ~ EYun epboulos "yoldan karan", ncil'de eytann sfatlarndan biri < EYun epiboule kt yola drmek, yanltmak & EYun epikar + EYun boule fikir vermek, danmak " epi+ ibne pasif ecinsel < Ar ibn oul, olan" bin2

* Muhtemelen Arapa -e diil ekiyle oluturulmu Trke bir trevdir. Kar. zenne. Ar ubnat (olanclk) masdaryla birletirilemez. ibra denmi sayma " beraat ibraz ibre ~ Ar ibraz [#brz IV msd.] ortaya karma " bariz ~ Ar ibrat [#'br msd.] ine, ine eklinde gsterge ~ Ar ibra' [#br' IV msd.] aklama, borcunu

ibret [Kut, A xi] ~ Ar cibrat^ [#cbr msd.] t, rnek, ders, ders alnmas gereken ey Ar cabara [msd. cubur] karya veya br yana geti, (nehir) at * Ar #cbr fiilinin eitli anlamlar arasndaki iliki ak deildir. Kar. c^ibarat (ifade, aklama), tac^abr (rya yorumlama). ibrik [Mercimek xv] ~ Ar ibnq srahi~OFa *breg "su dken" & OFa b su + OFa re%tan, rez- aktmak, dkmek " ab, rht ibriim [A xiv] ebrm ~ Fa abrum ipek, zellikle bkme ipekten yaplan ip ~ OFa abrem a.a. ~ Ave *upa-rema a.a. < Ave *re- bkmek, eirmek " erite i i[mek T [ viii] i a. a. T [Uyviii+]i-a.a.

icabet [ xiv] ~ Ar icbat [#cwb IV msd.] cevap verme, zellikle olumlu cevap verme < Ar acaba [IV] cevap verdi" cevap icap vacip klnan ey " vecibe icar karlnda tutma " ecir icat arayp bulma " vcut [ xiv] ~ Arcb [#wcb IV msd.] gerek, zorunluluk, ~ Ar Icr [#'cr IV msd.] kiralama, cret ~ Ar Icd [#wcd IV msd.] yaratma, var etme,

icazet [DK xiv] izin ~ Ar icazat [#cwz IV msd.] geit verme, gemesi iin yol verme, izin verme < Ar caza geti " cevaz icbar ier[mek kapsamak ieri T ~ Ar icbar [#cbr IV msd.] zorlama " cebir T [Uy viii+] iger- iinde olmak, tabi olmak; [ 194+] ier-iine almak, < T i " i [Uy viii+] iger ie doru ~ T ige ie < T i " i,

ierle[mek iin iki ikin T T YT

<T

[LG188+] kzmak (argo)

"ieri

[Or, Ka viii] n nedensellik edat [Uy viii+] ik [Fel 194+] immanent < T i- " i< T i" i

* Sfata eklenen -kin ekinin ilevi belirsizdir. icma [ xiv] oybirliiyle anlamaya varma " cem icmal tamamlama " cemal icra uygulama " cereyan itihat abalama, gayret gsterme " cihat itima topluluk halinde olma " cem itimaiyat itima [MMem xvi] [ xiv] [Yus xiv] [ 191+] sosyoloji ~ Ar icmc [#cmc IV msd.] bir araya toplama, ~ Ar icmal [#cml IV msd.] btnleme, ~ Ar icra' [#cry IV msd.] cereyan ettirme, ~ Ar ictihd [#chd VIII msd.] alp ~ Ar ictimc [#cmc VIII msd.] < Ar ictimc [#cmc nsb.] "

itinap geme, dndan dolama, kanma < Ar canb yan " canip

~ Ar ictinb [#cnb1 VIII msd.] yanndan

id [ xx/c] ~ YLat id psikanalizde bilinalt ^ 1927 Joan Riviere, ng. evirmen. ~ Lat id o ey (ntr nc tekil ahs zamiri) * Sigmund Freud'un nerdii Alm es (a.a.) szcne karlk olarak ngilizce eviride kullanlan Latince terimdir. ng it yerine tercih edilmesi "bilimsel grnme" kaygsna balanabilir.

idadi [ xix] mekteb-i i'dad hazrlk okulu, Osmanl devletinde 1873'ten itibaren kurulan darlfnun hazrlk okullarnn ad < Ar icdd [#cdd IV msd.] hazrlama " add idam idame ettirme " devam idare ynetme " devir ~ Ar icdm [#cdm IV msd.] yok etme " adem ~ Ar idmat [#dwm IV msd.] (bir eyi) devam ~ Ar idrat [#dwr IV msd.] dndrme, evirme,

iddet [Gl xv] ~ Ar ciddat^ [#cdd] 1. belirli bir sre, sayl gnler, 2. slam hukununda boanmadan sonra kadnn tekrar evlenmesi iin gereken sre < Ar cadda sayd" add iddia dava ileri srme " davet ~ Ar iddic' [#dcw VIII msd.] dava etme, bir

ide [ARasim 1897-99] ~ Fr ide fikir, kavram, dnce ~ Lat idea a.a. ~ EYun eida/ida gz nne getirme, kavram, biim < EYun eid, id- (*weid) grmek ~ HAvr *weid- a. a. * Platon felsefesinin etkisiyle "soyut kavram, dnce" anlamn kazanmtr. Ayn kkten EYun edos (grnt), Lat vdere (grmek); Fr guider < Ger wtan (yol gstermek). ideal [Bah 1924] ~ Fr idal 1. dnsel, dncede varolan

2. bir eyin zihinsel modeline uygun, mkemmel ~ OLat idealis dnsel" ide idealizm idefiks [AMithat1877] [ xx/b] ~Fridalisme"ide

~ Fr ide fixe sabit fikir " ide, fiks

ideogram [ML xx/c] ~ Fr idogramme simge-yaz, sembol & EYun edos ekil, grnt + EYun grmma, t- yaz " ide, gram ideoloji [Bah 1924] ~Fridologie1. fikir akmlarnn bilimsel tahlili # 1796 Destutt de Tracy, Fr. dnr 2. siyasi inanlar sistemi (xix)" ide,

idil [Bah 1924] ~ Fr idylle huzurlu kr sahnesi ~ Lat idyllium kr sahneleri anlatan ksa iir ~ EYun eidyllion [k.] tablocuk, minyatr resim < EYun edos ekil, grnt " ide idiyo/idiyot [ xx/b] budala ~ Fr/ng idiot budala ~ Lat idiota cahil, dnyadan habersiz ~ EYun idites sivil, avam, ynetici zmreye mensup olmayan < EYun dios kendi < EYun hwidios ~ HAvr *s(w)ed- < HAvr *s(w)e- kendi" solo Trke telaffuzu yakn dnemde ngilizceye gre dzeltilmitir.

idman [TS* xv] gayret, aba; [Men xvii] egzersiz, bir ii sebat ve dzenle yapma ~ Ar idman [#dmn IV msd.] bir ii srekli ve dzenli biimde yapma < Ar damana topra ileyip hazrlad, kalbinde (fke) besledi idol [ xx/a] ~ Fr idole yalanc tanr, tapnlan ey ~ Lat idolum biim, grnt ~ EYun edolon < EYun edos ekil, grnt " ide idrak [ xiv] ~ Ar idrk [#drk IV msd.] ulama, erme, en dibine inme, kavrama, anlama, < Ar darak ulam, varma, bir eyin en dip noktas, dereke " dereke idrar arltyla akt ifa deme " vefa [A xiv] ~ Ar idrar [#drr IV msd.] ieme < Ar darra ~ Ar i'fa' [#wfy IV msd.] borcunu tam olarak

ifade ~ Ar ifdat [#fyd IV msd.] 1. fayda, yararllk, 2. (zellikle mahkemede) tanklk, beyan, bir ey veya bir kimse lehine gr bildirme " fayda iffet caffa kand, utand [ xiv] ~ Ar ciffat^ [#cff msd.] utangalk, erdem < Ar

iflah [Gl xiv] ~ Ar iflH [#flH IV msd.] iyi duruma gelme, rahata erme, dzelme, kurtulma < Ar falH refah, huzur, kurtulu " felah iflas [Kut xi] ~ Ar ifls [#fls IV msd.] a.a. < Ar fils/fals en kk bakr para birimi, pul, metelik ~ Lat follis 1. torba, kese, 2. Ge Roma imparatorluu dneminde en kk para birimi, pul < HAvr *bhel-2 imek, kabarmak * Kar. ng follicle (salarn dibindeki ya kesecii) < Lat folliculus (kesecik). ifra ifrat [ xiv] azma, abartma < Ar faraTa nc idi, ileri gitti ~ Ar ifra [#fr IV msd.] feragat ettirme " fera ~ Ar ifrT [#frT IV msd.] makul olan snr ama,

ifraz [Ne xv] ~ Ar ifraz [#frz IV msd.] 1. ayrma, ayrtrma, zellikle hukukta bir mal hisselere ayrma, 2. salglama < Ar faraza a.a. * Arapa szcn ikinci anlam Trkede sadece oul formda kullanlr. ifrazat [IVmsd.] salg, salglama " ifraz ifrit [A xiv] yaratk, mahluk < OFa ftan yaratmak " aferin ifa ~ Ar ifrazat [#frz o.] salglar < Ar ifraz ~ Ar cifrit bir tr zararl cin ~ OFa fta ~ Ar ifa' [#fw IV msd.] aa vurma " fa

ifsat iftar etme " ftrat iftihar duyma " fahri iftira bulunma < Ar fara [msd. firyat] uydurdu, yalan syledi i ide T T ig a. a.

~ Ar ifsad [#fsd IV msd.] fesat sokma " fesat ~ Ar ifTr [#fTr IV msd.] oru ama, kahvalt ~ Ar iftihar [#f%r VIII msd.] vnme, gurur ~ Ar iftira' [#fry VIII msd.] birine yalan isnatta

[Uy viii+] yigde ide, eitli kk boy yemilerin ad

idi T edilmi kle veya hayvan eitifal

[ xi] gdi besleme, ehli hayvan veya hizmeti; [O xi] hadm < T it- hayvan veya kle beslemek, terbiye etmek " ~ Ar ifal [#fl IV msd.] aldatma " gaflet

* "Evlenme vaadiyle cinsel ilikide bulunma" anlam Trkeye zgdr, iglu ine ignore [etm T [ xx/b] ~ ng igloo buzdan eskimo evi ~ nuit iglu ev " i ~ ng to ignore bilmezden veya

[Uy viii+] yinne/yigne [Mill 2002]

tanmazdan gelmek ~ Fr ignorer bilmemek ~ Lat ignorare a.a. ~ HAvr *ne-gn-r- < HAvr *gn- bilmek " not iren[mek T [Ka xi] yigren-

* Kar. Mo cigir-/cigsi- (a.a.). ireti " ereti

rp [LF xvi] bir tr byk balk a ~ Yun grpos balk a ~ EYun grpos/grfos balk a veya ubuklardan rlm balk avlama sepeti ~ HAvr *ghrebh- yakalamak, tutmak " +gir iguana [ML xx/c] byk kertenkele ~ Karib iwana a.a. * Orta Amerika yerli dillerinden. iva ~ Ar iw' [#wy IV msd.] kandrma, yoldan karma < Ar wa [msd. ayy] kand, kt yola girdi, batan kt" gayya ~ sp iguana Gney Amerika'ya zg

ihale birine devretme, ciro etme " hal1 ihanet hyanet ihata duvarla evirme " hayat2 ihbar etme " haber ihdas oluturma < Ar Hada6a oldu, vuku buldu " hadis ihkak yerine getirme " hak1 ihlal [MMem xvi]

~ Ar iHalat [#Hwl IV msd.] havale etme, bir ii ~ Ar i%nat [#%wn IV msd.] hainlik etme " ~ Ar iHTat [#HwT IV msd.] etrafn ~ Ar i%br [#xbr IV msd.] haber verme, haberdar ~ Ar iHd6 [#Hd6 IV msd.] meydana getirme, ~ Ar iHqq [#Hqq IV msd.] hak klma, hak olan ~ Ar Rl [#xll IV msd.] bozma " halel

hlamur [Kan xv] flamur; [LO ] flamur/hlamur ~ Yun flamori [k.] iekleri tpta kullanlan bir aa, tilia ~? Lat flammula flamack < Lat flamma 1. alev, 2. dar uzun bayrak, flama " flama * Kar. EYun filra (hlamur). Yeni Yunanca kelime, Eski Yunanca adla "flamack" kavramnn bileimi gibidir. Lat flammula szcnn bitki ad olarak kullanmna 18. yy'dan nce rastlanmamtr. ihlas 2. samimiyet, doruluk " halas ihmal [ xiv] ~ Ar i%lS [#%1S IV msd.] 1. kurtarma, kurtulu, ~ Ar ihml [#hml IV msd.] kendi haline brakma,

bo verme < Ar hamal kendi bana braklm (deve veya davar) ihra [ xiv] ~ Ar i%rc [#%rc IV msd.] dar karma " hari

ihram [ xiv] ~ Ar iHrm [#Hrm IV msd.] 1. yasaklama, hacca ilikin yasaklara uyma, 2. hacda giyilen giysi " harem ihsan [A, Yus xiv] ~ Ar iHsn [#Hsn IV msd.] gzellik

yapma, karlksz hediye verme, hediye < Ar Hasuna gzel idi" hsn ihsas ihtar ihtida slam kabul etme " hidayet ~ Ar iHss [#Hss IV msd.] hissettirme " his ~ Ar i%Tr [#%Tr IV msd.] hatrlatma " hatr ~ Ar ihtida' [#hdy VIII msd.] doru yola gelme,

ihtikr [ xiv] ~ Ar iHtikr [#Hkr VIII msd.] istifilik yapma, piyasada tekelleme, haksz kazan salama < Ar Hikr hava paras, bir mlk terketmek iin talep edilen cret ~ br/Aram #%kr kiralama ihtila helecan [ xiv] ~ Ar ihtil [#%lc VIII msd.] kvranma"

ihtilaf [Env xiv] ~ Ar ihtilf [#Rf VIII msd.] 1. ztlk, uyumsuzluk, 2. (gn ve gece gibi) zt eylerin ardarda gelmesi, alternasyon < Ar %alafa ardndan geldi, yerine geti" halef ihtilal fesat, bozgun " halel [MMem xvi] ~ Ar ihtill [#%H VIII msd.] karklk,

ihtimal [ xiv] olabilirlik ~ Ar iHtiml [#Hml VIII msd.] tahamml etme, tolere etme, tama, olaslk olarak tanma, mmkn grme " haml ihtimam [Env xv] ~ Ar ihtimam [#hmm VIII msd.]

nemseme, ilgi ve kayg gsterme " ehemmiyet ihtira ihtiram gsterme, yasaa uyma " harem ihtiras " hrs ihtiam olma, debdebe ~ Ar i%tirc [#%rc VIII msd.] icat etme, kefetme ~ Ar iHtirm [#Hrm VIII msd.] hrmet

~ Ar iHtirS [#HrS VIII msd.] hrsl olma

[Men xvii] hamet sahibi olma, maiyet ve hizmetileri ~ Ar *iHtim [#Hm VIII msd.] < Ar Haam maiyet, hizmetiler " hamet

* Kar. Ar iHtiam (utanga olma, hicap duyma). ihtisas olma, zellik kazanma, uzmanlama " husus ihtiva " havi ihtiya gereksinme < Ar Haca gerekti" hacet ~ Ar RtiSS [#xSS VIII msd.] ayrlm ~ Ar iHtiw' [#Hwy VIII msd.] kapsama, ierme [Yus xiv] ~ Ar iHtiyc [#Hwc VIII msd.] ~ Ar

ihtiyar1 [A, DK, Gl xiv] seme, tercih etme ihtiyar [#%yr VIII msd.] 1. seme, tercih etme, 2. seme yetenei, zgr irade " hayr2 * htiyar heyeti deyimi "seim kurulu" anlamndadr. ihtiyar2 [Men xvii] yal < Ar SHibu-1 ihtiyar seme hakk olan, reit ve yetikin < Ar ihtiyar [VIII msd.] seme " ihtiyar1

ihtiyat hayat2 ihvan ahi ihya ihzar ar, "hazr bulun!" emri " huzur ikame

[ xiv] [ xiv]

~ Ar iHtiyT [#HwT VIII msd.] tedbirli olma " ~ Ar ixwn [#'xw o.] kardeler < Ar ax karde "

[ xiv]

~ Ar ihya' [#hyy IV msd.] can verme " hayat1 ~ Ar iHDr [#HDr IV msd.] huzura getirme,

[KT xix] koyma, kondurma, oturma, iskn etme, ortaya koyma - Ar iqmat [#qwm/qym IV msd.] 1. kurma, dikme, ayaa kaldrma, 2. konma, konaklama " kamet [ xix] konma, konaklama ~ Ar iqmat

ikamet [#qwm/qym IV msd.] " ikame

* Arapa ikame ile ayn szck olduu halde Trkede anlam en ge 19. yy'da ayrmtr. ikaz uyar < Ar yaqiza [msd. yaqaZ] uyank idi, uyumad ikbal kabul ikebana [Kut, A xi] [ML xx/c] ~ Ar IqZ [#yqZ IV msd.] uyandrma, uyarma, ~ Ar iqbl [#qbl IV msd.] kabul grme " ~ Jap ikebana Japonlara zg iek

dzenleme sanat & Jap ike tanzim, dzenlem + Jap bana iek iki ikilem T [ viii] ki/kki a. a. YT [TDK 1944] < T iki" iki

* levi belirsiz olan -lem ekinin Fr dilemme (ikilem) szcnden esinlendii dnlebilir. kn[mak ikindi T <onom [ viii] ikindi ikinci; [ xi] gnn ikinci yars T < T k/h [onom.] knma sesi < T iki" iki < T iki " iki

ikircik/ikircim ikiz T

[Uy viii+] ikirg kuku, kararszlk

[Uy viii+] ikiz a. a.

< T iki (= Mo ikere ikiz ) " iki

* -z ekinin ilevi belirsizdir. iklim [Kut, A xi] ~ Ar iqlm Batlamyus corafyasna gre yeryznn blnd yedi kuan her biri, corafi blge ~ EYun klma, t- 1. eim, 2. gne

nlarnn eimi, iklim kua ^ Ptolemaios (MS 90-168) < EYun klino eimli olmak, yatk olmak ~ HAvr *kli-nyo- < HAvr *klei* Ayn kkten EYun kline (yatak). ikmal tamamlama " kemal ikna getirtme " kanaat ~ Ar ikml [#kml IV msd.] btnleme, ~ Ar iqnc [#qnc IV msd.] kani klma, kanaat

ikon [ xx/b] ~ Fr icone simge, gsterge ~ EYun eikn resim, grnt, tasvir ~ HAvr *weik-on- < HAvr *weik-3 benzemek, benzer olmak ikona EYun eikn resim, tasvir " ikon ikrah [ xx/a] ~ Yun eikna kiliselerde bulunan kutsal resim ~

[Men xvii] 1. zorla yaptrma, 2. nefret etme, irenme, tiksinme - Ar ikrah [#krh IV msd.] zorla ve rzas hilafna bir i yaptrma " kerh

* kinci anlam Trkeye zgdr. ikram [Yus xiv] gsterme, onurlandrma, arlama " kerem ~ Ar ikram [#krm IV msd.] cmertlik

ikrar [CodC xiii] ~ Ar iqrr [#qrr IV msd.] kararlatrma, konfirme etme < Ar qarra durdu, yerleti, karar kld" karar iksir [A xiv] ~ Ar iksir z suyu, damtlarak elde edilmi sv ~ EYun eksaresis (zn) karma, damtma < EYun eksaire (iinden) karmak, szmek ikta verme, tmar olarak arazi verme " kat2 ~ Ar iqTc [#qTc IV msd.] kesip ayrma, pay

iktibas ~ Ar iqtibs [#qbs VIII msd.] dn alma, benimseme, kendine maletme < Ar qabasa [msd. qabs] dn ald iktidar kudretli olma, gc yeter olma " kadir1 iktifa iktisap kesp iktisat harcamadan kanma, taknlk yapmama " kast ~ Ar iktifa' [#kfw VIII msd.] yetinme " kifayet ~ Ar iktisb [#ksb VIII msd.] edinme " [MMem xvi] ~ Ar iqtidr [#qdr VIII msd.]

~ Ar iqtiSd [#qSd VIII msd.] tasarruf etme,

iktiza gerekli klma " kaza il el" el2 YT

~ Ar iqtiDa' [#qDy VIII msd.] zorunlu olma,

[CepK 1935] bir idari birim, vilayet

~Til[viii+Uy, xiv TS] lke, memleket,

* Trkiye Trkesinde el eklinde kullanlagelen szck, Dil Devrimi bnyesinde arkaik biimiyle yeniden canladrlmtr. ila1 il2 ila ilah [A xiv] [Kut, A xi] ~ Ar il .. e kadar (bala) ~ Ar icl' [#clw IV msd.] yceltme " ali ~ Ar cilc [#clc msd.] ila, derman ~ Ar ilh [#'lh] tanr = br elah a.a.

* Tm Sami dillerinde rastlanan ?? biimine karlk ??? ??? biimi 7. yy'a dek sadece branicede kaydedilmitir. ilahi ilam calama bildi" ilim ilan " alen ilanihaye nihayet ilave katma " ali ile ilelebet ebed T [MMem xvi] Allahm!; [Men xvii] makamla okunan dini iir - Ar ilh tanrm " ilah [Env xiv] ~ Ar iclm [#clm IV msd.] bildirme < Ar ~ Ar icln [#cln IV msd.] duyurma, aa karma ~ Ar il nihyat sonuna kadar " ila1, ~ Ar cilwat^ [#clw msd.] ykseltme, artrma,

[Uy viii+] bile/birle ile, beraber (bala), bile (zarf); [DK xv] ile " bile ~ Ar il-al-abad sonsuza kadar " ila1, el3,

ilen[mek T [Ka xi] ilen- knamak, ayplamak, kmak, beddua etmek ilimek, demek, taklmak " ili-

< T il-

* Orijinal anlamn "stne varmak, taciz etmek" olduu anlalyor. Kar. T ileti- (1. yaklamak, ilimek, 2. kavga etmek - xiv Kp). ileri T [Or viii] ilger ileriye doru < T ilge ne, ileriye < T il n, ileri " +ri

ilet[mek T bitimek " iliileti iletiim iletYT YT

[ viii] ilt-/ilt- gndermek, sevketmek, vardrmak < T il- varmak,

[Kar 1972] mesaj

< T ilet-" ilet< T *ileti-karlkl iletmek "

[Kar 1972] komnikasyon

* Kar. T ileti- (1. yaklamak, ilimek, 2. kavga etmek - xiv Kp). iletken YT [TDK 1944] iletici < T ilet-" ilet~ Ar il' [#lw IV msd.] bo ve geersiz klma,

ilga lavetme < Ar la bo ve geersiz idi" lav

lgar [CodC, DK xiii] lgar akn, apul, doludizgin atllarca yaplan saldr; [a xiii] akn iin ayrlan birlik, mfreze Mo lgara- seilmek, ayrlmak ilgi YT [CepK 1935] alaka < T il- bitimek, ilimek " iliT [ xi] < T ilgi"

* Ar calaqa (aslma, bal olma, ilikili olma) szcnden esinlendii aktr, lgn ylun lgn aac, tamarisk ilgin ilgi, +in * Ada eklenen -n ekinin ilevi mehuldr. ilhak " lahika [ xiv] YT [TDK 1966] ilgi ekici

~ Ar ilHq [#lHq IV msd.] katma, ulama, ekleme

ilham [Yus, DK xiv] esin ~ Ar ilham [#lhm IV msd.] 1. yutma, yiyip bitirme, 2. insan ruhunu ele geiren tanrsal g, esin < Ar lahima [msd. lahm] yuttu, tketti, (yangn) yakp bitirdi l[mak lca lk ilik1 <T T T T [ xi] yl- lmak, snmak < T l lk, scak " lk < T yl-" l-

[LO xix]

[Uy viii+] yl a. a.

[Uy, Ka viii+] yilik kemik iindeki yumuak doku; [O xi] ilik

ilik2 ili-

[Uy viii+] ilig iliik; [ xi] ba, tutamak

< T il-ilimek, bitimek, tutunmak "

ilim/ilm[Kut, DK xi] ~ Ar cilm [#clm msd.] bilgi, zellikle teorik bilgi, bilim < Ar calama bildi, anlad, iz ve iaretleri yorumlayarak bilgiye ulat

lman

<T

[CepK 1935] mutedil

< T l-" l-

* Halk dilinde kullanlan bir deyim iken Dil Devrimi dneminde yaz diline aktarlmtr. -man ekinin ilevi ak deildir. lml ilin[mek YT T [Fel 194+] mutedil [Uy viii+] ilin< T lm [1935 YT] itidal < T l-" l< T il- ilimek, aslmak, taklmak " ili< T il- [viii+ Uy, xi] 1. dokunmak, temas

ili[mek T [ xi] ilietmek, taklmak, 2. saldrmak, tecavz etmek * Dnl ve geisiz fiil yapan -i- ekiyle. iliki ilikin ilk ileri ilke T YT YT

[Fel 194+] alaka, mnasebet, temas [CepK 1935] mteallik, temas eden [Orviii] ilki a.a.; [Uy viii+] ilk/ilki

< T ili-" ili< T ili-" ili<T il n, ileri"

YT

[CepK 1935] unsur; [Fel 194+] prensip

<Tilk"ilk

* Sfata eklenen -e ekinin ilevi belirsizdir. ilkel YT [CepK 1935] iptidai < T ilk " ilk

illa [A, Yus xiv] < Ar m ill -den baka olmaz < Ar ill hari, -den baka (bala) & Ar in ilgi edat, ki + Ar l deil" la+ illallah (kimse mdahale edemez)" illa, allah illegal illet Ar calla kusurlu idi ilmek/ilmik gelmek " iliilmihal kitap <T [A xiv] [ xx/b] ~ Fr illgal yasa d" in+2, legal ~ Ar cillat^ [#cll msd.] kusur, hastalk < [DK xiv] ~ Ar ill-llh Allah'tan baka

[LO xix] ilmik ba, dm

< T il- ilimek, bitimek, taklmak, denk

ilm-i hal temel dini bilgileri ocuklara retmeye mahsus & Ar cilm bilim + Ar Hl imdiki zaman, gncel durum " ilim, hal1 ~ Ar cilm wa %abar "bilgi ve bildirme", bir

ilmhaber durum veya ilemi belgeleyen resmi evrak " ilim, haber

iltica

[ xiv]

~ Ar iltica' [#lc' VIII msd.] snma" melce

iltifat [DK xiv] ~ Ar iltifat [#lft VIII msd.] dikkat ve ilgi gsterme, ilgilenme, kayrma, yz evirip bakma < Ar lafata dnd, eildi, yzn veya dikkatini bir eye yneltti iltihak eklenme " lahika iltihap tutuma, tpta enfeksiyon < Ar lahab alev, ate ~ Ar iltiHq [#lHq VIII msd.] katlma, ~ Ar iltihb [#lhb VIII msd.] yanma,

iltimas [Ne xv] rica ~ Ar iltimas [#lms VIII msd.] birinin elini veya eteini tutarak rica etme, bavuru, dileke < Ar lamasa [msd. lams] dokundu, elledi iltizam benimseme, zorunlu olma, gerektirme, 2. ticari tekel" lzum ~ Ar iltizm [#lzm VIII msd.] 1. yapma,

ilmine [etm [ xx/b] ~ Fr illuminer aydnlatmak ~ Lat illuminare & Lat in- + Lat luminare aydnlatmak < Lat lumen, lumin- k " in+1, lmen ilstre [etm [ xx/b] ~ Fr illustrer 1. aydnlatmak, tmak, 2. bir kitab resim veya renklerle sslemek ~ Lat illustrare aydnlatmak & Lat in- + Lat lustrare aydnlatmak, parlatmak < Lat lustrum parlt" in+1, lostra ilzyon/illzyon [P Safa 1949] ~Frillusion aldatc grnt, hayal ~ Lat illusio < Lat illudere, illus- alay etmek, oyun oynamak, aldatmak & Lat in- + Lat ludere, lusoynamak ~ HAvr *loid-o- < HAvr *leid- oynamak " in+1 ilzam im YT [CepK 1935] iaret ~ Ar ilzam [#lzm IV msd.] gerektirme " lzum ~ T im [xivTS] parola, iaret, mlkiyet iareti, damga

* 16. yy'dan sonra Trke rnei olmayan bir szck iken Dil Devrimi bnyesinde Arapa kkenli mim yerine kollanma sokulmutur. ima m im ik ~ Ar im' [#wm' IV msd.] iaretle anlatma,

imaj [REkrem <1887] ~ Fr image resim, suret, grnt ~ Lat imago, imagin- a. a. ~ HAvr *sim- < HAvr *aim- kopya, suret imaj ine [etm zihninde canlandrmak, hayal etmek " imaj [ xx/b] ~ Fr imaginer hayal etmek ~ Lat imaginari

imal ~ Ar icmal [#cml IV msd.] iletme, ie koma, iler hale getirme < Ar acmala [IV] i yaptrd" amel

imam [A, Yus xiv] ~ Ar imam [#'mm] nde duran, nder, namazda nclk eden < Ar amma [msd. amm] gitti, vard, nden gitti Ar #'mm1 (mm, ana) ile etimolojik ilikisi mulaktr. EKKENLLER: Ar #'mm2 : imam, imame imame [ xiv] sark; [Men xvii] tesbihin koni eklindeki birinci paras, nargile azl ~ Ar immat [#'mm IV msd.] 1. ncelik, nderlik, imamlk, 2. tesbihin birinci paras < Ar imm " imam iman [Kut, A xi] ~ Ar mn [#'mn IV msd.] inan " emanet

imar ~ Ar icmr [#cmr IV msd.] canlandrma, enlendirme, mamur ve bayndr klma, ina etme " umran imaret [DK xiv] her trl kamuya yararl bina cimrat^ [#cmr msd.] bayndrlk eseri, byk yap, bina " umran ~ Ar

imbat [LF xvi] ~ t imbatto yazlar kuzeyden esen deniz rzgr < t imbattere arpmak, rpnmak & Lat in- + t battere " in+1, batarya imbik azl kadeh, damtma iesi imdat medet imdi imece T [ viii] amt imdi; [Uy viii+] mti ~ Ar inblk/anbk damtma iesi ~ EYun mbiks ~ Ar imdd [#mdd IV msd.] el uzatma, yardm "

[TS xv] ammece/emece kylye topluca yaptrlan i < Ar cmmat^ amme, kamu " amme YT [CepK 1935] emare, remiz; [Fel 194+] hayal < T im " im

imge

* Fr image < Lat imago (imge) szcnden esinlendii aktr. sme eklenen -ge ekinin ilevi mehuldr. imha ~ Ar imH' [#mHw IV msd.] yok etme " mahv

imik T? [TS xvi-xix, LO xvi] imik ocuklarn kafatasndaki yumuak yer, bngldak; [ xx/b] imik/mk grtlak, boaz * Modern anlam halk dilinden edebi bir derleme olup, muhtemelen yanl anlamaya dayaldr. imitasyon [ xx/b] ~ Fr imitation taklit ~ Lat imitatio < Lat imitare taklit etmek ~ HAvr *sim-eto- < HAvr *aim- kopya, suret" imaj

imkn [A xiv] ~ Ar imkan [#mkn IV msd.] g, potansiyel, olanak < Ar amkana [IV] imkn verdi, mmkn idi " temkin imla ~ Ar iml' [#ml' IV msd.] doru yazm ~ Aram msle 1. dolu, 2. herekeli yani sesli harfleri bildiren noktalar doldurulmu yaz < Aram #mly doldurma imle YT iaretlemek " im immoral [TDK 1944] iaretleyen aygt; [ 199+] cursor < T imle- [1935 YT]

[ xx/b]

~ Fr immoral gayr ahlaki " in+2, moral

i m m n [ xx/b] ~ Fr immune muaf, bak ~ Lat immnis vergiden veya kamu hizmetinden muaf olan & Lat in- deil + Lat mnus kamu hizmeti, imece " in+2, komn impala imparator [ xx/c] ~ ng impala bir tr antilop

[Men xvii] imperator Avusturya hkmdarnn unvan - Lat imperator ordu kumandan, serdar, Roma'nn askeri hakimi olan Augustus'un M 30 ylnda benimsedii unvan < Lat imperare buyurmak, komuta etmek & Lat in- + Lat parare tedarik etmek, donatmak " in+1 * Avusturya hkmdarlarnn sfat olarak 17. yy'dan itibaren Trkede kullanlmtr. Trkeye Latinceden dolaysz olarak giren ender szcklerdendir. Kar. t imperatore, Fr empereur, ng emperor. imparatorie [AResmi 1757] imparator ei veya kadn imparator & T imparator + Srp -itsa diil eki" imparator

* Srp kralitsa modeline gre retilmi Trke bir szcktr. Kar. arie, tanra. imrahor [DK xiv] emirahur ~ Fa amr-i %wur at bakcs, kraliyet ahrlar yneticisi & Ar amir bey + Fa %wur ahr " emir2, ahr imren[mek istemek T [Uy viii+] amran-/emren- sevmek; [DK xiv] imren-zenmek, ok < T amra-/emre- sevmek ~ Ar imsak [#msk IV msd.] tutma, tutum, kendini ~ Ar imtiHn [#mHn VIII msd.] ~ Ar imtinc [#mnc VIII msd.] kendini ~ Ar imtiyaz [#myz VIII msd.]

imsak tutma, oru tutma < Ar masaka [msd. mask] tuttu imtihan snav " mihnet

[Kut xi]

imtina [ xiv] tutma, gzel bir eyi reddetme, nefsini men etme " men imtiyaz ayrcalk tanma " temyiz [MMem xvi]

imza mazi in+1 bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *en i

~ Ar imDa' [#mDy IV msd.] bitirme, imza etme " ~ Lat in ite olma, ieri girme, ie ynelme

* Franszcaya 16. yydan nce gemi rneklerde en-/em- biimi grlr. Bunlar Trkede an-/am- olarak yazlrken, Latince biimler Trkeye Fr telaffuzla en-/em- eklinde alnmtr. r: empire > ampir, imprial > emperyal. Ayn kkten EYun en-, ng in, Alm in/ein (i, ieri), EYun ents, nteron (i - isim), Fa andar/dar (i, ieri), Lat inter/intra, Fr entre, Alm unter (bir eyin ii, iki eyin aras), Lat intrare (ieri girmek). in+2 ~ Lat in-2 olumsuzluk ve yoksunluk bildiren nek - HAvr *n- olumsuzluk neki < HAvr *ne olumsuzluk edat, deil" na+ * Baz nszlerle balayan fiillerde asimile edilir. Kar. in-rationalis > irrationalis. in[mek n-/*yin- a.a. in1 T T [ viii] in- aa doru hareket etmek, sarkmak, dmek, azalmak; [Uy viii+]

[ xi] n/yin 1. ukur, ini, oyuk, 2. yrtc hayvan barna " in[ xx/c] moda olan ey ~ ng in 1. i, ieri, ieride,

in2 2. moda olan ey " in+1

inak YT [Fel 194+] inak dogma kimse, mutemet < T *na- gvenmek " inan-

~ T nak/inak [viii+ Uy, xix LO] gvenilen

* Trkede 19. yy'a dek "gvenilen kimse" anlamyla kullanlan bir szck iken Dil Devrimi dneminde anlam deitirilmitir. inam ihsan etme " nimet inan <T [Yus xiv] [Men xvii] inan, itimat ~ Ar incm [#ncm IV msd.] nimet sunma, T inan- " inan-

* T *na- fiilinden trev dnlebilir ise de daha erken rneklerin yokluu dndrcdr. Belki Ar icmn etkisiyle. inan[mak T [Uy viii+] nan< T *na- gvenmek, snmak, umut balamak (= Mo ne-n gereklik, doruluk, hakikat, gven) inan T [Uy, Ka viii+] nan inan veya inanlan kimse, mutemet; [Kp xiv] gvenme, itimat < T nan- gvenmek (= Mo nen-i gvenilen kimse ) " inan-, +in

inat [Ne, SinanP xv] cinad ~ Ar cinad [#cnd msd.] inat etme, keyfi veya sbjektif olma < Ar canada kapris yapt, sz dinlemedi < Ar cinda taraf, sbjektif gr " ind inayet [Kut, A xi] ~ Ar cinyat^ [#cny msd.] iyiliini dnme, kalbini ve akln bir kimseye yneltme, dikkat ve ihtimam etme, hastaya bakma < Ar cana 1. [msd. c^any] kasdetti, anlam ifade etti, 2. [msd. c^ina$yat^] ilgi ve ihtimam gsterdi, dnd (= Aram #cany muhatap olma, cevap verme, konuma ) inbisat [Ferec xv] yaylma, genleme < Ar basaTa yayd, at" basit ~ Ar inbisT [#bsT VII msd.]

in [ xx/a] ~ ng inch bir uzunluk birimi, fitin onikide biri ~ Eng ynce ~ Lat uncia birim, onikide bir < Lat unus bir " ni+ ince T [Uy viii+] yinge ince, zayf, yufka in- inmek, azalmak " in< T *yin ini, azal, daralma, incelme < T

* Yap olarak *inike ("iniik") edeeridir. Burunsuldan sonra > dnm tipiktir. incele[mek [CepK 1935] tedkik etmek <T ince "ince

YT

* 17. yy'da "inceltmek" anlamyla kaydedilen fiil, Ar tedkik (1. inceltmek, 2. ince eleyip sk dokumak) szcnn ikinci anlam dorultusunda 1930 larda tekrar dolama sokulmutur. inci [Or viii] yin a. a. ~ in chn-chu inci

incik <T [Mh xiii] yincik bacan alt ksm, paa; [A, Kp xiv] inck/yink/yinik bacak < T *yin ini " ince * Kar. ET yini (uzuv, zellikle hayvan baca). Yini > yincik balants, Fa pa > bacak ilikisine paraleldir. incil [ xiv] ~ Ar incil Kuran'a gre Hristiyan dininin kutsal kitab ~ Aram engl Yeni Ahit in ilk drt kitabna verilen ad ~ EYun euangelion 1. iyi haberci, mjdeci, 2. a.a. & EYun e iyi + EYun ngelos haberci" + * Fr evangile, ng evangel- (Yeni Ahit in drt kitab) biimleri Latince yoluyla Yunancadan alnmtr. incin[mek <T krlmak, gcenmek incir - OFa ancr incir ind[inde sbjektif olarak (edat) [Kp xiv] yinil- azalmak, klmek, kk drlmek ; [DK xiv] incin< T yine- incelmek " ince [CodC xiii] ~ Fa ancr 1. delik, oyuk, 2. malum meyve ~ Ar cinda [#cnd] yan, nezd, taraf, -e gre,

indeks endeks

[DTC 1942] dizin

~ index gsterge, dizin"

* Ayn szck Trkede Franszca ve Almanca/ngilizce telaffuzla iki ayr anlamda kullanlmaktadr. indi sbjektif, keyfi" ind indifa iddetle tama, (yanarda) patlama " def1 ~ Ar cindi [#cnd nsb.] birinin grne gre, ~ Ar indifa' [#dfc VII msd.] pskrme, frlama,

indigo [ xx/b] endigo ~ Fr/ng indigo ivit bitkisi ve boyas ve rengi ~ sp indigo Hint'e ait olan ey, ivit ~ Lat indicus a.a. ~ EYun indiks a.a. < Indos Hint ~ EFa hinda.a. " Hint * 1980 dolaynda ngilizce telaffuza uygun olarak dzeltilmitir. indirge[mek YT [Fel 194+] irca etmek < T indir-" in-

* Fiile eklenen -ge- ekinin ilevi ak deildir. individel/endividel [DTC 1944] individual ~Fr individuel bireysel < Fr individu a. a. ~ Lat individuus blnmez olan, atom, birey & Lat in-deil + Lat dividuus blnr < Lat dividere, divis- blmek " in+2, dviz * Kar. ng individual (1. birey, 2. bireysel). Trke yazm 1980lerden sonra ngilizce telaffuza gre dzeltilmitir. indksiyon inek T [viii]inek " endksiyon (=Monige(n)a.a.) ~ Ar infaS [#nf5 IV msd.] saplama, sokma, bak

infaz veya klla ldrme " nfuz

infial ~ Ar infcl [#fcl VII msd.] 1. felsefede ruhun her trl d etkenden etkilenme hali, (EYun pthos karl), 2. gcenme " fiil infilak < Ar falaqa yard, atlatt infirat [Ne xv] izolasyon, arya gitme < Ar farada yalnz idi" fert infisah feshetme, fesh olunma " fesih infisal blnme, grevden ayrlma " fasl ~ Ar infilq [#flq VII msd.] patlama, krp kma ~ Ar infird [#frd VII msd.] yalnzlama, ~ Ar infis% [#fs% VII msd.] kendini ~ Ar infiSl [#fSl VII msd.] ayrlma,

infra+/enfraHAvr *ndher- aa

~ Fr/ng infra- alt, aa ~ Lat infra ~

ngiltere [xvi] ~ t Inglaterra Avrupa'da bir lke & t Ingla Angl halk, 5. yy'da Britanya'y istila eden bir Cermen kavmi + t terra toprak, lke " taraa inha kesinletirme " nihayet inhidam Ar hadama [msd. hadm] ykt inhisar snrlandrlm olma, tekelinde olma " hasr inisiyatif Fr initier balamak, nayak olmak " inisiye [Bah 1924] ~ Ar inha' [#nhw/nhy IV msd.] sonuca vardrma, ~ Ar inhidam [#hdm VII msd.] yklma < ~ Ar inHiSr [#HSr VII msd.] ~ Fr initiative giriim, nclk <

inisiye [Bah 1924] ~ Fr initi 1. balatlm, 2. bir srece veya yola veya tarikate girmesi salanm kimse < Fr initier (zellikle bir yola veya yolculua) balatmak, nayak olmak ~ Lat initiare a. a. < Lat initium balang & Lat in-girme bildiren nek + Lat itus/iter yol < Lat ire, it- gitmek, yol almak " in+1, iyon inkr [A, Yus xiv] ~ Ar inkr [#nkr IV msd.] yalanlama, yadsma < Ar nakira [msd. nakr/nukr] bilmedi, tanmad (= Akad nakru yabanc, yad ) inklap tersine dnme, tepetaklak olma " kalp2 [ xiv] ~ Ar inqilb [#qlb VII msd.] altst olma,

inkraz [Ne xv] ~ Ar inqirD [#qrD VII msd.] anma, tkenme < Ar qaraDa [msd. qarD] 1. kemirdi, kenarndan krpt, pasland, 2. faizle bor ald inkiaf ortaya kma " keif inkta inle[mek <T [ xiv] ~ Ar inkif [#kf VII msd.] alma, ~ Ar inqiTc [#qTc VII msd.] kesinti" kat2 < T irj [onom.] inleme sesi

[TS xiv] inle-/inile-/inilde-

innovasyon [ xx/c] ~ Fr/ng innovation yenilik, icat < Lat innovare yenilemek & Lat in- + Lat novare a.a. < Lat novus yeni < HAvr *newo- a.a. " in+1, neo+ ina karma, yaratma, ina etme " neet ~ Ar in' [#n' IV msd.] karma, ortaya

insaf merhamet < Ar niSf yarm " nsf

[A, Yus xiv]

~ Ar inSaf [#nSf IV msd.] lmllk,

inallah [A, Yus xiv] dilek deyimi ~ Ar in 'a-llhu Allah istesin & Ar in ki, dilek kipi edat + Ar 'a [#y'] istedi, istesin + Ar allh " ey, allah insan [DK xiv] ~ Ar insan [#'ns] kii < Ar ins insanlk, tm insanlar (= Aram 'in/'an a.a. = br 'en a.a. = Akad niu halk, kavim ) * Arapa ismin Ar #'ns (iyi huylu ve yumuak bal olma, evcilleme) = br #'n, Aram #n, Akad eneu (gsz olma, halsiz olma) fiil kk ile anlam ilikisi ak deildir. insektisid [ xx/c] ~ Fr/ng insecticide bcek ldren & Lat insectum eklembacakl (& Lat in- + Lat secari kesmek, blmek) + Lat -cidus ldren " in+1, segman, +sid insicam ~ Ar insicam [#scm VII msd.] akkanlk, uyum iinde birbirini izleme < Ar sacama [msd. sacm/sucm] (musluk veya gzya) akt, aktt insiyak [ xx/a] igd (Fr instincte karl) ~ Ar

insiyq [#swq VII msd.] srklenme, iradesi dnda hareket etme " sevk inta intaniye kokuma, rme " netameli ~ Ar intc [#ntc IV msd.] sonu dourma " netice [ xix] mikrobiyoloji < Ar intan [#ntn IV msd.]

inter+ ~ Lat inter bir eyin iinde veya iki eyin arasnda olma bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *en-ter- i < HAvr *en- a. a. " in+1 * Fr entre (a.a.) biimini alr. Ayn kkten Fa andar/dar (i), EYun entos (i), nteron (i organlar, barsak); Lat intrare, Fr entrer (ieri girmek). internet < ng intercomputer network " inter+, net2 [199+] ~ng internet bilgisayarlar aras a

* ngilizce szck 1970lerden itibaren kullanld halde bugnk anlam 1984'te yerlemitir. intiba impression evirisi) [Men xvii] damgalanma, iz edinme; [ xix] izlenim (Fr ~ Ar inTibc [#Tbc VII msd.] damgalanma " tab

* Osmanlca ikinci anlam Fr impression (izlenim) < presse (basm) szcnn literal evirisidir. intibah "tenbih ~ Ar intibah [#nbh VIII msd.] uyank olma

intibak uyma, stste binme < Ar Tabaq kapak " tabak 1 intifa [ xiv]

~ Ar inTibaq [#Tbq VII msd.] rtme,

~ Ar intifc [#nfc VII msd.] faydalanma" nafia

intihal ~ Ar intiHl [#nHl VIII msd.] bakasnn fikir veya eserini kendine maletme < Ar naHala hediye etme, bir iiri yanl aire atfetme intihap tercih, seim < Ar na%aba [msd. na%b] seti ~ Ar inti%b [#n%b VII msd.] seme,

intihar ~ Ar intiHr [#nHr VII msd.] kendini ldrme < Ar naHara [msd. naHr] (hayvan) boazn keserek ldrd, boazlad < Ar naHr boazn alt ksmndaki ukur intikal tanma, baka bir yere gitme " nakil [Env xiv] ~ Ar intiql [#nql VIII msd.] ~ Ar intiqm [#nqm VII msd.] ~ Ar intisb [#nsb VII msd.] baml hale

intikam [A xiv] alma, < Ar naqama [msd. naqam] ald, hn duydu intisap gelme " nesep intiar [ xiv]

[ xiv] ayrlma, reme, yaylma; [ xix] yaymlanma - Ar intir [#nr VIII msd.] yaylma " neir ~ Ar intiZm [#nZm VIII msd.] dzenli ~ Ar intiZr [#nZr VIII msd.]

intizam olma, dzen " nazm 1 intizar [A xiv] bekleme, yolunu gzleme < Ar naZara bakt" nazar * "Kem gze maruz klma" anlam Trkeye zgdr. inzal aktma, ejaklasyon " nzul inzibat durdurulma, zaptedilme, disiplin altna alma " zabt inziva yalnzlama " zaviye ip ipek iplik T <T <T [Uy viii+] yip ip, iplik [Mh, CodC xiii] yipek a.a.

~ Ar inzal [#nzl IV msd.] 1. indirme, 2. sperm ~ Ar inDibT [#DbT VII msd.] ~ Ar inziw' [#zwy VII msd.] keye ekilme,

T yip ip " ip < T yip " ip

[M xiv] iplik ; [Kp xiv] iblik/iplik/yiblik/yiplik

* -lik ekinin ilevi ak deildir. ipnotize/hipnotize [etm [Bah1924] ~Frhypnotiser psikolojik telkin yoluyla derin uyku haline sokma ~ ng to hypnotise a.a. # 1847 Dr. James Braid, ng. tabip < EYun (h)ypnos, -t- uyku ~ HAvr *sup-no- < HAvr *swep- uyumak ipotek [Cumh1932] ~Frhypothque~EYun (h)ypotheke nerilen ey, ortaya atlan ey, bir borca karlk rehin verilen ey & EYun (h)ypo aa, alt + EYun tithemi, the- koymak " hip(o)+1, tez2 iptal iptida bidayet [ xiv] ~ Ar ibTl [#bTl IV msd.] geersiz klma " butlan ~ Ar ibtid' [#bd' VIII msd.] temel, balang "

iptila [A xiv] ~ Ar ibtil' [#blw VIII msd.] belaya tutulma < Ar bal snad, sknt ve mihnet verdi" bela irade [A xiv] iradet isten < Ar rda [msd. rawd] av peinde dolat, arad rak T [Or viii] rak uzak; [Uy viii+] yrak ~ Ar irdat [#rwd IV msd.] isteme,

< T ra-/yra- [xi] uzaklamak

irat ~ Ar Ird [#wrd IV msd.] 1. getirme, gelir getirme, bir konuyu gndeme getirme, 2. gelir < Ar warada vard, geldi" vrut irca irdele[mek YT ~ Ar ircc [#rcc IV msd.] geri dndrme " rcu [CepK 1935] tedkik etmek <Tirte-aramak, aratrmak

irfan ~ Ar cirfn [#crf msd.] bilgi, zellikle pratik bilgi, usul ve rf bilgisi < Ar carafa bildi, rendi, tand, ayrt etti rgala[mak <T [Ev xvii] rgala< T ra- [xi] sallamak, sarsmak

* Srekli ve kararsz eylem belirten -ele- ekiyle. rgat [A xiv] rad toprak iisi < EYun ergzomai almak " erg iri T [Uy viii+] iri byk, olgun ~ Yun/EYun ergtes ii, amele, zellikle

< T r- olmak, olgunlamak " er-

iridyum [ xx/b] ~ YLat iridium bir element ^ Smithson Tennant, ng. kimyac (1761-1815) < EYun ris, irid- gkkua" iris

* Deiken renkli alamlarndan tr. irin T [Uy viii+] irirj/yirirj cerahat < T iri-/yir- rmek, kokumak

iris [ xx/b] ~ Fr iris 1. gzn renkli ksm, 2. ssen bitkisi ~ EYun ris, irid- 1. gkkua, 2. gkkua renklerinde olan her ey, gzn renkli ksm, ssen iei ~ HAvr *wlri- kavis, kuak < HAvr *wei-1 kvrmak * Rizomlu bir bitki olan ssene "ieklerinin renk zenginliinden tr" iris ad verildii tezi dorulanmaya muhtatr. Kar. EYun (h)rza (kk). irite [etm [ xx/b] ~ Fr irriter taciz etmek, rahatsz etmek ~ Lat irritare taciz etmek & Lat in- + Lat ritare kamak " in+1 rk soy, asl irkil[mek ekilmek ~ Ar cirq [#crq msd.] 1. bitkilerde kk, 2. kken,

T [Ka, xiv-xix passim xi] irkil- toplanmak, birikmek; [ xx/a] rkerek geri < T irk- toplamak, biriktirmek

* 20. yy balarnda ortaya kan ikinci anlamn rk- fiilinden kontaminasyon yoluyla tredii dnlebilir. Kar. birik-. rmak <T [Kp, DK xiv] yrmak/rmak akarsu < T yr-/yar-kesmek, yarmak " yar<T [Kp xiv] iri

* Anlam ilikisi iin kar. Ar wadin (yamur suyunun at yark, rmak), irmik tlm buday unu < T *irimik " iri [ML xx/c]

iroko chlorophora excelsa ~ uloko a.a. * Gney Nijerya yerli dillerinden.

~ ng iroko tropik Afrika'ya zg bir aa,

ironi [ xx/c] ~ Fr ironie kinaye, alayl anlatm / ng irony a. a. ~ EYun eirneia bilmezden gelme, ikiyzllk etme, asl maksadn gizleme EYun eir syletmek ~ HAvr *weryo- < HAvr *wers-3 sylemek irrasyonel rasyonel [DTC 1944] ~ Fr irrationel akl olmayan" in+2,

irredantizm [191+] ~Frirrdentisme yabanc lke ynetimindeki soydalar gereke ederek yaylma siyaseti ~ t irredentismo a.a. < t terra irredenta kurtarlmam topraklar ~ Lat irredemptus geri alnmam & Lat in- deil + Lat redemptus geri alnm & Lat red- geri + Lat emere, empt- almak ~ HAvr *em- almak " in+2, re+, prim

* talya'nn uluslama srecinde "henz kurtarlmam" talyan topraklarn talep etme siyasetinden. Kar. ng redeem, unredeemed. irs/rs miras kald (= Aram #yrt a. a. ) irs " irs ~ Ar irsliyyat [#rsl nsb. f.] gnderi < Ar ~ Ar ir6 [#wr6 msd.] miras < Ar wari6a varis idi,

irsaliye irsal [IVmsd.] gnderme " resul irat rt irtibat rapt

~ Ar ird [#rd IV msd.] doru yolu gsterme " ~ Ar irtibT [#rbT VIII msd.] balant kurma " ~ Ar

irtica [kdam 1908 190+] gericilik (Fr raction karl) *irticc [#rcc VIII msd.] < Ar racaca geri dnd, geri gitti" rcu

* lk kez Ekim 1908'de "Merutiyet devrimine kar olanlar, eski rejime dnmeyi savunanlar" anlamnda kullanlm grnyor. Arapada ender olarak "bayatlama" anlamna rastlanr. irtical ~ Ar irticai [#rcl VIII msd.] doalama iir okuma, hazrlksz iir syleme < Ar ricl 1. ayak, 2. iirde vezin birimi, ayak " rical irtidat reddetme " red irtifa ykseklik " ref [MMem xvi] [ xiv] ~ Ar itidd [#rdd VIII msd.] islamiyeti ~ Ar irtifc [#rfc VIII msd.] yksekte olma,

irtifak ~ Ar irtifq [#rfq VIII msd.] 1. kullanllk, 2. mlkiyeti kendine ait olmayan bir mal kullanma hakk" refakat irtihal [Env xv] kma, 2. lme < Ar raHala gt, yola kt" rahle irtikp eyi) stne alma, (su veya gnah) ileme " merkep irtia ~ Ar irtia' [#rw VIII msd.] rvet alma " rvet ~ Ar irtiHl [#rHl VIII msd.] 1. yolculua ~ Ar irtikb [#rkb VIII msd.] (ar bir

rz [DK xv] eref, itibar ~ Ar cirD [#crD msd.] eref, itibar, "ona sahip olan kiileri dier insanlardan ayran blme" < Ar caraDa ne kt, belirdi" arz1 * Trke rza tasallut yerine rza geme deyimi 20. yy'm ikinci yarsnda yaygnlk kazanmtr. is T [ xi] is, duman lekesi

i isabet

[Orviii] a.a. [ xiv] ~ Ar iSbat [#Swb IV msd.] yerini bulma, rast

gelme " tasvip isale ~ Ar islat [#syl IV msd.] aktma " sel

iaret [Kut, A xi] nian, alamet ~ Ar irat [#wr IV msd.] sinyal verme, gz krparak onay verme, byle verilen sinyal, alamet, ipucu " ura2 isbat/ispat kesinletirme, saptama, kantlama " sebat ie[mek <T [M xiv] [ xiv] ~ Ar 6bt [#6bt IV msd.] sabitletirme, T ie- idrar etmek " i

* - sesi edep kaygsyla drlm olabilir. igal [Men xvii] bir ile uratrma, oyalama, iten alkoyma; [KT xix] igal-i askeriye yabanc bir topra askeri denetim altna alma (Fr occupation militaire evirisi) [#l IV msd.] bir ile uratrma, oyalama " megale * Trke ikinci anlam Fr occupation szcnn evirisinden tremitir. igzar gzergh + & T i + Fa gu5r geiren, eda eden " i,

~ Ar igal

* Fa krguzar veya maslahatgzar szcnden tercmedir. ishal akkan klma, 2. diyare " suhulet s [mak T ~ Ar ishal [#shl IV msd.] 1. rahatlatma, gevetme,

[Uy viii+] isi scaklk, hararet

< T isi- stmak " sn-

T [ xi] yau-/ya- yanmak, parlamak; [Kp xiv] y-< T *ya-/yal- yanmak, parlamak (= Mo cula k ) " yan-

* Ksmen onomatope zellikleri gsteren bir fiildir. Y- biiminin, ya- kknden zayf biim olduu dnlebilir. k projektr isilik T oluan kzart <T [DK xiv] aydnlk, parlt < T lda-" [Uy viii+] isiglig scaklk, stma; [M xiv] issilik scaklk; [LO xix] ciltte terden dolay < T isig scak " s [Yus xiv] ~ Ar ism [#sm/#smy msd.] ad (= < T y- " -ldak YT

isim/ismbr em a.a. = Akad umu a.a.)

EKKENLLER: Ar ism : besmele, bismillah, esami, esma, isim, msemma, tesmiye n sn[mak sr[mak srgan sriit[mek iitimle ilgili T YT T T [CepK 1935] kvlcm; [TDK 1944] ua [Uy viii+] isin- a.a. < T -" -

< T isi- snmak, scak olmak

[Uyviii+]sr-/sur-a.a. [ xi] sran ok sran; [M xiv] yapraklar yakc bitki, urtica < T sr- "

[ viii] id-/it- duymak iitsel < T iit-" iit-

YT

[TDK 1955]

* Fiil kkne -sel eklenmesi kural ddr. ska iskambil brusquembille bir kt oyunu iskn skn [AL 192+] futbolda topa vuramama (argo) [LO 187+] kt oyunlarnn genel ad ~ ? ~ Fr

~ Ar iskn [#skn IV msd.] oturtma, yerletirme "

iskandil [LF xv] ~ t scandaglio deniz derinliini lmeye mahsus dml ip, lek ~ OLat *scandaculum lek " eantiyon skarmoz baland ubuk ~ E Yun skalms a. a. [LO xix] ~ Yun skalms sandalda krein

* Kar. t scalmo, Fr escaume/escarme (skarmoz). iskarpela ~ Ven scarplo [t scalpello] aa yontma ba, kalemtra ~ Lat scalpellum/scalprum a.a. < Lat scalpere/sculpere yontmak * Kar. ng scalpel (cerrah ba). Dissimilasyon Venedikeden alnmtr. iskarpin [ARasim 1897-99] Avrupa tarz ayakkab ~ Ven scarpn / t scarpino hafif ayakkab < t scarpa ayakkab, zellikle tahtadan yontulmu pabu, sabo skarta [KT xix] ~ t scarto atlm, elenmi, ekarte edilmi < t scartare (iskambilde) kt kamak, devre d brakmak ~ OLat *excartare " ex+, kart2

iskat dt "sukut

[ xiv]

~ Ar isqaT [#sqT IV msd.] drme < Ar saqaTa

iskele [Ne, Kan xv] rhtm ~ t scala basamak, merdiven, gemilerin yanat rhtm ~ Lat sclae (*scand-sla) merdiven < Lat scandere basamak kmak, trmanmak ~ HAvr *skand- basmak, trmanmak iskelet [ 188+] ~ Fr squelette a.a. ~ EYun skeletn 1. kuruyup bzm ey, mumya, 2. iskelet < EYun skell kurumak, kuruyup bzmek ~ HAvr *skelskurumak ikembe [ xiv] ikembe hayvan midesi < Fa ikam/ikanb karn, mide ~ OFa akamb a.a. ~ Fa ikanba/ikanba

iskemi [ML xx/c] ~ Fr ischmie kan dolamnda duraklama ~ EYun is%aimia a.a. & EYun is% durdurmak, tutmak + EYun (h)ama, t- kan " hem(o)+ iskemle [Arg xvi] skemli banko, oturak skamn tabure, srtsz sandalye ~ Lat scabellum/scabillum a.a. < Lat scabere yontmak ~ Yun

ikence [Gl xiv] ~ Fa ikanca/ikanca eziyet, ikence, cilti presi < Fa ikastan, ikan- krmak, ezmek, bkmek, eziyet etmek ~ OFa kastan, sken- a.a. iskender [ xx/c] yourtlu dner yemei < z skender Bursa'da bir kebap dkkn ad ~ al-iskandar bir erkek ad, zellikle Byk skender ~ alksandros "er savan", a.a. & EYun aleks defetmek, kovmak, savmak + EYun aner, andr- erkek, adam, er iskete [Arg xvi] skete carduelis spinus ~ EYun sknthos a.a. ~ Yun skath bir tr tc ku,

ikil [Men xvii] ekl pheli ve mulak ey; [LO, KT 187+] ikil phe, vesvese ~ Ar ikl/akl [#kl o.] kark ve mulak eyler, mkilat < Ar akl2 [msd.] engel, belirsizlik, anlalmazlk, zorluk < Ar akala ket vurdu * Arapa szck biim bakmndan #kl kknn ifcal masdar ise de oul ad olarak kullanlr. . Z. Eybolu'nun szc Karadeniz Rumcas'ndan tretme abas orijinaldir. ikolik i + T (al)kolik " i, alkol [ 200+] iptila derecesinde ie dkn kimse & T

* ng workaholic (work + alcoholic, a.a.) szcnden adapte edilmitir. iskonto [ xix] iskonta/iskonto ~ t sconto indirim, hesaptan dme < t scontare indirim yapmak ~ OLat excomputare a.a. + Lat computare hesaplamak & Lat exda " ex+, kompter Kar. ng discount (iskonto) < t discontare.

iskorpit [Ev xvii] ~ Yun skorpdi zehirli dikenleri olan bir balk < Yun/EYun skorpos akrep < Sam [#cqrb] a.a. " akrep sla[mak " su <T [Kp xiv] sl-/sla< T *sw-la-nemlendirmek, su katmak

* Kar. Mo usula- (sulamak, zellikle hayvana su vermek) < usu (su). slah [Mercimek xv] < Ar SalaHa iyi veya uygun idi ~ Ar iSlH [#SlH IV msd.] dzeltme, saaltma, uyum salama " sulh islam boyun eme, 2. bir din " selam ilem YT [Fel 194+] ameliye < T ile-" i, +ev < T ile-" i ilev YT [Kutxi] ~ Ar islm [#slm IV msd.] 1. teslim olma,

[Fel 1942] fonksiyon

* Trkede rnei bulunmayan -(e)v eki, baz Kpaka rneklere nisbetle z Trke kelimeler retmekte kullanlmtr. slk T? [Kp xiv] slk a.a.; [TS xv xv] sklk islim = T istim" istim [LG 188+] gz ucuyla beyan- hal, iaret (argo)

[ 186+] buhar imar

Erm nmar iaret, simge, alamet ~? OFa *nimr a.a. < OFa omrdan, omr- saymak, sanmak, anlamak, farketmek * Ayn kkten Fa imar (say), umurdan (saymak). smarla[mak [Har xii] osparla-; [DK, Env xiv] smarla- a.a. - OFa bespurdan, bespr- tevdi etmek, emanet etmek " sipari * Erm absbar- (gvenceye almak, smarlamak) biimi Orta Farsadan alnmtr. ismet [ xiv] ~ Ar ciSmat^ [#cSm msd.] leke ve gnahtan korunmuluk, saflk, gnahszlk < Ar caSama koruma, saknma, esirgeme isnat senet [MMem xvi] ~ Ar isnd [#snd IV msd.] dayandrma"

isot + [Kan xv] ss ot her trl baharat; [Men xvii] zencefil; [LO xix] ac biber ss scak + T ot" s, ot spanak sebze, spinacia oleracea ~ OFa spank a. a. [M xiv] isfan% ~ Fa ispan%/ispnac bir

& T

* Orta Farsadan Yunanca yoluyla Bat dillerine gemitir. Kar. OYun spanki(on) > OLat spinaceum > ng spinach. ispanyolet [Bah 1924] pencere kilit mekanizmas < z espagnol spanyol ispari benzer bir balk [ xvii] ~ Fr espagnolette [k.] bir tr

~ Yun sproi [o.] < Yun spros karagze ~ t spatula kk ve enli bak ~ Lat [ xix] ~ Yun spasms kaslma, spazm ~ " spazmoz

spatula [ xx/a] spathula < Lat spatha krek, enli bak " apolet spazmoz/ispazmoz E Yun spasms, -d- a. a. " spazm ispazmoz

ispeniyar [Ev xvii] attar, eczac ~ t speziale attar, baharat < t spezie baharat, ifal ot ~ Lat species 1. grnm, biim, 2. eit, tr, 3. ticari eya eidi, zellikle kimyasal madde veya ot tr " spesiyal * ng spice < Fr pice (baharat) biimleri Latinceden alnmtr. ispermeet [LO xix] ~ YLat spermaceti ispermeet balinasndan elde edilen gzel kokulu beyaz muma benzer madde & Lat sperma sperm + Lat cetus balina " sperm ispinoz [Arg xvi] fringilla ~ EYun spnos/spza a.a. ~ HAvr *(s)ping- a.a. * Ayn kkten ng finch (a.a.). ispiritizma [KT 189+] ~ Fr spiritisme medyum araclyla ruh arma ~ ng spiritism a.a. # 1854. < ng spirit ruh ~ Lat spiritus a.a. " espri ispiyon [Bah 1924] hafiye ~ Fr espion casus ~ t spione a.a. ~ Ger *spehn gzetleyen, gzc < Ger *spehjan gzetlemek, seyretmek ~ HAvr *spek- gzetlemek * Ayn kkten Lat specere, EYun skopeo (bakmak, gzlemek), skptomai (gzden geirmek, incelemek). iporta [LO 1876] porta iki kulplu yayvan sepet ~ t sporta ince tahta yongasndan rlen yayvan ve iki kulplu sepet ~ Lat sporta a.a. ~ EYun spyris, spyrida- a.a. * portac "sepeti, sepetle dolaan satc" anlamnda. Yunanca szck muhtemelen eski bir Akdeniz dilinden alnmtr. ~ Yun spnos bir tr tc ku,

israf [Kp xiv] ; [Gl xv] boa harcama ~ Ar israf [#srf IV msd.] aztma, tarma, ly karma, boa harcama < Ar sarifa [msd. saraf] gzard etti, ihmal etti, gzden kard srar gcrdad, crcr bcei gibi tt ~ Ar iSrr [#Srr IV msd.] a.a. < Ar Sarra

iret [A, Yus xiv] ~ Ar cirat^ [#cr msd.] birliktelik, yoldalk, birlikte yeyip ime < Ar caara birlik oldu " airet ssz <T [DK xiv] issz sahipsiz, metruk ie/iye [viii+ Uy] a.a. " iye itah [A xiv] iteh " itiha [ xx/b] bilardo sopas ~ t stecca sopa, denek ~ < T iss [xiv DK] sahip, malik =? T 5i/

istaka/staka Ger *stakn sopa " atak2 * Kar. ng stick, stake (sopa). istakoz/stakoz astaks a.a. = EYun oston kemik " oste(o)+

[Menxvii]

~ Yun astaks a.a.~EYun

stampa [ xix] ~ t stampa damga ~ Ger *stampaz havan, bask aleti < Ger *stap-/*step- basmak, ayak basmak, adm ~ HAvr *stebh- a.a. stanbul [ xiv] stambol/istambol ~ Yun sten pli < Yun eis ten pli ehir ii, i ehir, Galata'ya kyasla stanbul'un sur ii blmne verilen ad & Yun es i + Yun e plis ehir, zellikle Konstantin kenti, stanbul" eis+, politik * Trkeye Yunancadan alnm kent adlarnda rastlanan eis neki, Osmanlca nefs-i filan tamlamasyla ifade edilen, vilayet merkezi olan yerleimi anlatr. Kar. eis Nikaan > znik (i znik, nefs-i znik), eis mison > Samsun vb. istasyon [ xix] ~ Fr station 1. durma, duru, 2. durma yeri, durak ~ Lat sttio a.a. < Lat stre, stat- durmak ~ HAvr *st- a.a. * HAvr *sta- kknden > EYun (h)istemi, sta-, Lat stare, stat-, Alm stehen (durmak), EFa/Ave stya- (durdurmak, dikmek). HAvr sts-n()- imdiki zaman kknden > Lat stenare (durdurmak), Lat stns (duran), ng stand (durmak, durum). HAvr si-st- reduplikatif kknden > Lat sistere (durdurmak). HAvr st-na- fiil adndan > Ave stna- (durak, konak). HAvr stu- pekitirme biiminden > EYun staurs, EYun stis, Ave stna- (direk), Lat *staurare (dikmek, kaldrmak). istatistik [ NK em al 18 71 ] ~ Fr st at is ti qu e~ Al m statistik devlet idaresi sanat, idari amala toplanan saysal bilgiler [xvii], uygulamal matematik [xviii] < Alm staat devlet ~ t stato " stat istavrit [ xvii] bir balk tr, trachurus staurdi ha gibi olan < Yun staurs ha " istavroz, +oid ~? Yun

* Ayn baln Yunanca ad savrdi muhtemelen EYun saros/sara (1. kertenkele, 2. bir tr dev deniz yarat, Lat lacerta) ile alakaldr. Ancak Bulgarca, Romence, Rusa stavrid/stravrida biimleri, Yun stavrids yan-biiminin de mevcut olmas gerektiini dndrr. t saurella, Fr saurelle (istavrit bal) Yunancadan alnmtr. Trke istavrit cinslerini ifade eden sar bal/sarkuyruk/sarkanat biimleri muhtemelen Yun savr/savrdi'den alntdr. istavroz [Men xvii] ~ Yun staurs ha ~ EYun staurs direk, kazk ~ HAvr *stau-ro- dikmek, durdurmak < HAvr *st- durmak " stun ite iste[mek istem YT <T T [TS xiv] uda/te & T u ite (iaret zarf) + T da/ta ? " u

[Uy viii+] izde-/iste- izlemek, takip etmek, aramak < T iz " iz [Fel 194+] isteme yetisi, irade < T iste-" iste-, +in [ xix] ~ Fr hystrie psikiyatride bir ruh hastal < T iste-" iste-isten YT

[ 196+] irade isteri/histeri

< Fr hystrique kadnlara zg olduu varsaylan ar duyarlk hali ~ EYun (h)ysteriks rahime ait < EYun (h)ystra rahim " hister(o)+ * Eskiden isteriye rahim salglarnn dzensizliinin yol atna inanld iin. istiap iine alma, hacim < Ar saba [msd. sayb] (su) akt ~ Ar isti'b [#syb VIII msd.] su tutma, (bir svy)

istibdat ~ Ar istibdd [#bdd X msd.] bana buyrukluk, kural tanmazlk, keyfi ve mutlak ynetim < Ar badda [msd. badd] sat, datt istical olma " acele isticvap isteme, sorgulama " cevap istida ar, bavuru " davet istidat olma, eilim, yetenek " add [A xiv] ~ Ar isticcl [#ccl X msd.] acele etme, aceleci ~ Ar isticwb [#cwb X msd.] cevap ~ Ar istidc' [#dcw X msd.] arma, davet etme, ~ Ar isticdd [#cdd X msd.] bir eye hazr

istif [MMem xvi] istifa ambara ymak; [Men ] istif ~ t stiva 1. istif, istiflemek, 2. gemi ambar < t stivare istiflemek (= Yun stoiba/stoibz a.a.) ~ Lat stipare sktrmak, tkmak

istifa af dileme " af istifade fayda istifham sorgulama " fehim istifra " fera itigal

[Mercimek xv] af dileme

~ Ar isticf' [#cfw X msd.] ~ Ar istifdat [#fyd X msd.] yararlanma "

[ xiv]

~ Ar istifham [#fhm X msd.] sorma, ~ Ar istifra [#fr X msd.] iini boaltma, kusma

[ xiv]

~ Ar itigl [#l VIII msd.] urama" megale ~ Ar istifar [#fr X msd.]

istifar [Gl xiv] merhamet dileme < Ar afara merhamet etti" mafiret istina zenginlii reddetmek " gna itiha ehvet

~ Ar istina' [#ny X msd.] gna getirmek, ~ Ar itih' [#hw VIII msd.] arzulama, arzu " ~ Ar istiHlat [#Hwl X msd.] (bir sre

istihale iinde) dnme, evrilme, (bcek) hal deitirme " hal1

istihare [ xiv] ~ Ar isti%rat [#%yr X msd.] hayr dileme, bir iin hayrl olup olmayacan anlamak iin dua ile uykuya dalma < Ar %ayr hayr " hayr2 istihbar haber toplama " haber istihdam koma, hizmeti olarak altrma " hizmet istihfaf hafif istihkak etme, hakedi < Ar Haqqa hak idi" hak1 istihkm tahkim etme " hkm istihlak helak istihsal etme, retme " husul [ xiv] [Ne xv] ~ Ar istihbar [#%br X msd.] haber sorma, ~ Ar istihdam [#xdm X msd.] hizmete ~ Ar istihfaf [#%ffX msd.] hafifseme" ~ Ar istiHqq [#Hqq X msd.] hak ~ Ar istiHkm [#Hkm X msd.] pekitirme, ~ Ar istihlk [#hlk X msd.] tketme " ~ Ar istiHSl [#HSl X msd.] aba ile elde

istihza haza'a [msd. haz&rsquo] alay etti, aalad

~ Ar istihza' [#hz' X msd.] alay, aalama < Ar

itikak ~ Ar itiqq [#qq VIII msd.] 1. bir eyi ikiye blme, yarma, 2. bir kelimeyi dierinden tretme, etimoloji < Ar aqqa yard, bld " k1 istikamet ~ Ar istiqmat [#qwm/qym X msd.] dimdik durma, dmdz gitme, doruluk < Ar qma durdu " kamet * "Dorultu, yn" anlam Trkeye zgdr. istikbal [Ne xv] arlama 1. ynelme, ynseme, 2. misafir kabul etme " kabul ~ Ar istiqbl [#qbl X msd.]

istiklal [Ne xv] ~ Ar istiqll [#qll X msd.] 1. kmseme, saymama, hie sayma, 2. zellikle bir hkmdar hie sayarak itaati reddetme, isyan etme, ban koparma, 3. baka hkmdar tanmakszn hkm srme, hkmranlk " ekalliyet * Klasik kullanmda olumsuz bir kavram iken en ge 15. yy'dan itibaren ksmen olumlu anlam kazanmtr. "syan, istibdat" anlamnda kullanmna 19. yy sonlarna dek rastlanr. istikrah irenme " kerh istikrar kararl olma " karar istikraz borlanma " inkraz ~ Ar istikrah [#krh X msd.] ar derecede ~ Ar istiqrr [#qrr X msd.] son derece ~ Ar istiqrD [#qrD X msd.] faiz ile

istila ~ Ar istil' [#wly X msd.] egemen olma, zellikle zorla egemenlii stlenme < Ar wal banda durdu, ynetti" velayet stlah konvansiyon, teknik terim " sulh istilzam gerektirme " lzum istim Ger *staum- buhar istimal iletme " amel istimbot istim, bot2 ~ Ar iStilH [#SlH VIII msd.] 1. dzenleme, 2. ~ Ar istilzam [#lzm X msd.] gerek sayma, [ xix] (buhar makinasnda) buhar [ xiv] ~ ng steam buhar ~

~ Ar isticml [#cml X msd.] ie koma, ~ ng steamboat buharl gemi"

[Tarik 1885]

istimlak edinme, mlke el koyma " mlk istimna ekme, mastrbasyon " meni istinat olarak alma " senet

~ Ar istimlak [#mlk X msd.] mlk ~ Ar istimna' [#mnw/mny X msd.] meni ~ Ar istind [#snd VIII msd.] dayanma, dayanak

istinkf ~ Ar istinkaf [#nkf X msd.] kmseyerek reddetme, gurur gstererek bir eyden kanma < Ar nakafa kmsedi, reddetti istinsah ~ Ar istins% [#ns% X msd.] yazya dkme, kopya etme < Ar nus%at kitabn temize ekilmi hali, kopya " nsha istintak konuturma, soruturma " nutuk itira [msd. ir'] satn ald istirahat soluk alma, dinlenme " rahat itirak ~ Ar istinTq [#nTq X msd.] (san) ~ Ar itira' [#ry VIII msd.] satn alma < Ar ar [ xiv] istirahe [Env xiv] ~ Ar istirHat [#rwH X msd.]

~ Ar itirq [#rq VIII msd.] ortak olma,

ortak alma < Ar ariqa paylat, ortak oldu " irk strap istirdat geri alma " red istirham dileme, rica etme " rahmet1 " ztrap ~ Ar istirdd [#rdd X msd.] geri isteme,

~ Ar istirHm [#rHm X msd.] merhamet

istiridye [Men xvii] istiridya ~ Yun stredia [o.] bir deniz kabuklusu < Yun stredi(on) a.a. ~ EYun streion a.a. HAvr *ost- kemik veya kemie benzer kabuk " oste(o)+ * Kar. ng oyster, Fr hutre < Lat ostreum (a.a.) < EYun. istiare gr sorma < Ar r danma " ura2 ~ Ar istirat [#wr X msd.] danma,

istiskal ~ Ar isti6ql [#6ql X msd.] 1. ar bulma, arsama, 2. birinden rahatsz olma, tahamml edememe " sklet "Aalama" anlam Trkeye zgdr.

istismar yararlanma, smrme " semere

~ Ar isti6mar [#6mr X msd.] rnnden

istisna ~ Ar isti6n' [#6ny X msd.] 1. bir yemin veya szlemeyi hukuken geersiz klacak ekilde (kt niyetle) bir art ileri srme, 2. dlama, hari tutma = Ar 8uny' ikircik, a.a. < Ar 8nn iki " sani itiyak duyma " evk istizah isteme, soruturma " vuzuh [Yus xiv] ~ Ar itiyq [#wq VIII msd.] evk ~ Ar istDH [#wDH X msd.] aklama ~ Yun strongylo

istrongilos [LO, KT xix] istrongilo izmarite benzer bir balk, spicara flexuosa < Yun/EYun strongylos yuvarlak * zmarite oranla daha yuvarlak ekilli olduu iin. ive isyan isyan etti, ba kaldrd it T [ xiv]

~ Fa iwa/rwa naz, eda, tarz " ive ~ Ar ciSyn [#cSy msd.] asi olma < Ar caS

[Or viii] t kpek

* Ad geen hayvann zgn Trke addr. Kpek szc 14. yy'da "iri bir tr kpek cinsi" anlamnda kullanma girmitir. it[mek T [Ka xi] it- a.a. ~ Ar icT [#cTw IV msd.] dl verme, ~ Ar iTcat^ [#Twc IV msd.] boyun eme, ~ Fr italique 1. talya'ya ait, talyan tarz, 2.

ita balama, deme " atiye itaat [Env xv] tav olma < Ar Taca boyun edi" tav1 italik [ xx/b] eimli matbaa yazs < z talie talya

* Venedikli yaync Aldus Manutius (1449-1515) tarafndan gelitirildii iin. itfa eit taksitlerle denmesi itfaiye verilen ad [Men xvii] sndrme; [ xix] itfa-i dyun borcun faiziyle beraber ~ Ar iTfa' [#Tf IV msd.] sndrme < Ar Tafa'a [msd. Tufu'] snd

1872'de stanbul'da kurulan yangn sndrme tekilatna < Ar iTfa' [IV msd.] sndrme " itfa ~ Ar itHf [#tHf IV msd.] hediye etme < Ar

ithaf tuHfat hediye " tuhaf

ithal

~ Ar id%al [#d%l IV msd.] ieri sokma " dahil1

itham [TS* xv] ~ Ar ittihm [#whm VIII msd.] thmet altnda brakma, su kukusu isnat etme < Ar wahama yanl kukuya kapld" vehim * Arapada varolmayan #thm kknn IV masdar olduu zannyla Osmanlcada da bazen itham yazlmtr. itibar [ xiv] ~ Ar ictibr [#cbr VIII msd.] 1. sayma, say sayma, sayg gsterme, 2. sayg, saygnlk < Ar cibrat^ t, ders " ibret itidal yolu izleme " adl [ xiv] ~ Ar ictidl [#cdl VIII msd.] dengeli olma, orta

itikat [A xiv] ~ Ar ictiqd [#cqd VIII msd.] szlemeyle balanma, bir dine veya mezhebe balanma, bal olunan din veya mezheb " akit1 itilaf anlama " lfet itimat [Gl xiv] dayanak kabul etme < Ar camada dikti, diredi" amut itina gsterme " inayet tr/tritiraf " irfan [ xiv] ~ Ar ciTr [#cTr msd.] gzel koku, parfm ~ Ar ictirf [#crf VIII msd.] bildiini kabul etme ~ Ar i'tilf [#'lf VIII msd.] uyum salama, ~ Ar ictimd [#cmd VIII msd.] gvenme, ~ Ar ictin' [#cny VIII msd.] ilgi ve zen

itiraz [Env xiv] ~ Ar ictirD [#crD VIII msd.] 1. yolunu kesme, nne kma, 2. sz veya grle kar kma " arz1 itiyat alma " adet2 itlaf ldrme " telef ~ Ar ictiyd [#cwd VIII msd.] adet edinme, ~ Ar itlaf [#tlf IV msd.] telef etme, hayvan

tlak [ xiv] salverme ~ Ar iTlq [#Tlq IV msd.] 1. salverme, brakma, boama, azat etme, kapsamn geniletme, genelleme, 2. ad verme " talak itriyum sve'te bir kasaba ittifak [ xx/b] ~ YLat yttrium bir element < z Ytterby

[Kut, A xi] 1. uzlama, 2. denk gelme, ksmet, ans - Ar ittifq [#wfq VIII msd.] uyma, denk gelme, uyuma, uzlama < Ar wafiqa uydu, denk geldi" muvaffak

ittihat vahdet ittila olma " talih ittisal bitiik olma " vasl ivaz [Ne xv] tazminat < Ar cDa yerine koydu, bedel verdi ivedi YT

~ Ar ittiHd [#wHd VIII msd.] birlik, birleme " ~ Ar iTTilc [#Tlc VIII msd.] tanma, tank ~ Ar ittiSl [#wSl VIII msd.] balantl olma, ~ Ar ciwaD [#cwD msd.] karlk, bedel,

[TS xv] ivedi acele; [TDK 1944] a.a.

< T v-acele etmek

vr zvr ikil vr zvr deersiz eyler ivme YT

[T S xv] apur sapur darmadank; [LO xix] abur cubur karma kark; [ xx/b] " abuk sabuk < T v- acele etmek " ivedi

[TDK 1944] fizikte akselerasyon

iyal/ayal [Kut, A xi] ~ Ar ciyl [#cwl o.] bakmakla ykml olunanlar, oluk ocuk < Ar ciyyal baml aile fertlerinin her biri" aile iye T [ viii] idi sahip, malik, efendi; [Uy viii+] ie/iye ; [TS xiv, Kp xiv] iye

* Trkiye Trkesinde16. yy'dan sonra ender rastlanan bir szck iken Dil Devrimi dneminde canlandrlmtr. iyi T vulg. eyi i yi ms er iyi [Uy viii+] dg iyilik (isim), iyi (sfat); [Mh xiii] yg ; [DK xiv] y ; [Men ] ey < T d varlk, servet, elde edilen ey, baar, iyilik " etYT [ Fe l 19 4+ ] ni kb in < T iy im se - [1 94 2 YT ] iyiye yormak < T iyi "

iyon [ xx/b] ~ YLat ion art veya eksi elektrik ykl atom ~ E Yun in giden < E Yun emi, i- gitmek, yol almak ~ HAvr *ei- a.a. * yonlam paracklar anot ve katoda doru gittikleri iin. Ayn kkten Lat ire/itare (gitmek), iter (yol) EKKENLLER: EYun (h)emi : disprosyum, iyon Lat ire : ambiyans, amblans, inisiyatif, inisiye, koitus, komite, kont, primitif, transit iyot [1891] ~ Fr iode bir element #1812 Gay-Lussac, Fr. kimyac ~ EYun iode meneke rengi < EYun on, iod- meneke

* Meneke rengi buharndan tr. Lat viola ve EYun on < won biimleri muhtemelen eski bir Akdeniz dilinden alnmtr. iz T [Uy viii+] iz ayak izi, toprakta saban izi ~ Fr/ng is(o)- e, ayn (sadece ~ Ar iSbat [#5wb IV msd.] (metal veya buz)

iz(o)+ bileiklerde) ~ EYun Isos eit, ayn izabe eritme < Ar 5ba [msd. 5awabn] eridi

izafe [ xiv] izafet ilgi ~ Ar iDfat [#Dyf IV msd.] 1. eklenme, ilinme, aslen bir eye ait olmayp sonradan katlma, 2. gramerde bal cmle veya isim tamlamas, 3. felsefede grecelik " ziyafet izah netletirme, berrak ve anlalr klma " vuzuh izale zeval [ xiv] ~ Ar DH [#wDH IV msd.] aydnlatma, ~ Ar izlat [#zwl IV msd.] giderme, yoketme "

izan ~ Ar iScn [#5cn IV msd.] boyun eme, akl yoluna gelme < Ar Saana boyun edi, birinin stnln kabul etti izaz [Yus xiv] ~ Ar iczz [#czz IV msd.] arlama " izzet

izbandut/zbandut [Ev xvii] izbandd korsan, haydut ~ t sbandito srgne veya ar cezaya mahkm edilmi kimse, forsa, hkml < t sbandire (bir hkm veya ferman) ilan etmek, mahkm etmek, srgn etmek ~ OLat *exbandire a. a. < Ger *bandan yksek sesle ilan etmek " ex+, banal * Kar. ng bandit < t bandito (haydut, ekiya). -ut ile telaffuzu Gney talya lehelerine zg sbanduto biimine iaret eder. zbandut "izbandut ~ Ar cizbat^ [#czb msd.] kr evi, iftlik, villa < Ar

izbe cazaba [msd. cuzbat] uzak idi, uzaklat

izdiham [Env xiv] ~ Ar izdiHm [#zHm VIII msd.] skma, skma, kalabalk etme, zahmet < Ar zaHama skt, sktrd, kalabalk etti" zahmet * Arapa iftical vezninde z'den sonra t > d tmllemesi grlr. izdiva Ar zawc e " zev ~ Ar izdiwc [#zwc VIII msd.] evlenme <

Arapa iftical vezninde z'den sonra t > d tmllemesi grlr.

zgara [Arg xvi] skara/skere ~ Yun skar et kzartmak iin kullanlan demir hasr ~ EYun es%r ocak, ate yaklan yer, tanrlara adak olarak et kzartmak izin/izn[Yus, DK xiv] ~ Ar 5n [#'5n msd.] kulak verme, bir dilei kabul etme < Ar a5ina dinledi, kulak verdi < Ar u5n kulak (= Aram 'edn a. a. = Akad uznu a. a.) izlenim YT [Fel 194+] intiba < T izlen-" iz

* ntiba < Ar Tabc (damga basma, iz brakma) szcne kyasla retilmitir. Osmanlca szck ise Fr impression < presse evirisidir. izmarit1 [LG 188+] yarsndan ou yanp sndrlm sigara (argo) ~ t smarrito 1. kayp, ziyan, 2. akn < t smarrire 1. kaybetmek, 2. armak ~ Ger *marrjan armak, kukuya dmek ~ HAvr *mors-eyo- < HAvr *mers- amak, kukuya dmek izmarit2 - EYun smars, smarid- a.a. [ xix] ~ Yun smarda bir tr balk, spicara smaris

izmihlal [Men xvii] ~ Ar iDmiHll [#DHl msd.] kaybolup gitme, kuruma, dalma < Ar iDmaHalla kaybolup gitti, kurudu < Ar DaHala (su) kurudu * Arapa szcn gramatik formu benzersiz olup klasik dnem gramercileri arasnda tartma konusu olmutur. izobar [ML xx/c] EYun sos eit + EYun bros arlk " iz(o)+, bar(o)+ ~ Fr isobar e basn izgisi &

izole [etm [DTC 1943] izole etmek/izolasyon ~ Fr isoler yaltmak, yalnzlatrmak < t isolare kanal aarak bir yeri karadan koparmak, ada yapmak ~ OLat insulare a. a. < Lat insula ada " enslin izomorf isomorphe e biimli " iz(o)+, morf(o)+ izoterm term(o)+ [ xx/b] kimyada e biimli (molekl) [ xx/b] ~ Fr

~ Fr isothrme e scaklk izgisi " iz(o)+,

izotop [ML xx/c] ~ Fr/ng isotope periyodik tablodaki yeri ayn olan elementler #1913 ng Frederick Soddy & EYun sos eit + EYun tpos yer " iz(o)+, top(o)+ ztrap/strap sarslma, akn ve sarslm olma " darp [MMem xvi] ~ Ar iDtirb [#Drb VIII msd.]

izzet [Kut, A xi] itibar, saygnlk < Ar cazza glendi, deer buldu

~ Ar cizzat^ [#czz msd.] kudret, g, onur,

jaguar [ xx/b] ~ Fr jaguar kedigillerden bir vahi hayvan, felis onca # Georges-Louis L. Buffon, Fr. doabilimci (1707-88) ~ Port ~ Tupi yaguara her tr byk yrtc hayvan jakar [ xx/b] Jacquard Fransz tekstilci (1752-1834) ~ Fr jacquard bir dokuma tr ~ z Franois J. M.

jaketatay [ xx/a] ~ Fr jacquette taille bir tr uzun kesimli ceket & Fr jacquette ceket + Fr taille kesim, boy " ceket, tay2 jakoben [Birikim 1978] siyasette devrimci yntemleri savunan kimse ~ Fr jacobin Fransz ihtilali esnasnda (1791) Paris'te St Honor sokandaki eski St Jacques manastrnda toplanan radikal cumhuriyeti hizip mensuplarna verilen ad < Jacobus St Jacques de Compostelle, bir hristiyan azizi < yacqb Yakup, Tevrat'a gre shak'n olu ve srailoullarnn atas jakuzi [ xx/c] pskrtmeli banyo kveti pskrtmeli kvet markas # 1948 Jacuzzi Bros., Amer. pompa imalats. ~ marka Jacuzzi

jaluzi [ xx/b] ~ Fr jalousie 1. kskanlk, 2. bir tr perde < Fr jaloux kskan ~ OLat zelosus < EYun zelos fke, hrs, ar gayret ~ HAvr *yes- < HAvr *y- istemek, arzu etmek jambon [xx/a] ~Frjambon ttslenmi domuz budu<Fr jambe but ~ OLat gamba a.a. ~ Ger *hamma- ~ HAvr *kons-mo- a.a. jandarma [ 1879] ~Frgendarme [xvii] 1. silahl birlik, 2. krsal polis tekilat < Fr gens d'arme silahl adamlar & Fr gens (bir miktar) adam (~ Lat gens, gent- soy, kavim ) + Lat arme silah " janti, arma * Osmanl Devletinde jandarma tekilat (bu isimle) 20 Kasm 1879'da kurulmutur, janjan " anjan

janr gener- soy, rk " genetik

[ xx/a] tarz, uslup

~ Fr genre tr, cins ~ Lat genus,

jant [xx/b] ~Frjante teker erevesi~OLatcambito tekerlek, halka ~ Kelt ~ HAvr *kambto- tekerlek < HAvr *kemb- halka eklinde bkmek, kvrmak janti [ xx/c] ~ Fr gentil zarif, kibar, efendi ~ Lat gentilis "ailesi belli olan", soylu, asil < Lat gens, gent- soy, kavim, airet, aile ~ HAvr *gnsti- < HAvr *gens- dourmak " genetik jargon ait zel dil, argo * Nihai kkeni belirsizdir. jarse " jerse ~Frjarretire orab ~ Fr g(o)- / ng ge(o)- yer, zemin, [DTC1944] ~Frjargon bir meslek zmresine

jartiyer [192+]jaretyer kemere balayan dzenek < Fr jarret bacan i taraf ~ Kelt je(o)+/ge(o)+ toprak, yeryz ~ E Yun ge/gaia a. a.

* Almancadan alnan geometri haricindeki trevlerde Trke jeo- yazm tercih edilmektedir. Corafya biimi Arapa araclyla Yunancadan alnmtr. EKKENLLER: E Yun ge : corafya, geometri, jeodezi, jeoloji jel [ML xx/c] ~ ng jel jle veya jelatin kvamnda olan madde < ng jelly jle ~ Fr gele a.a. ~ Lat gelata < Lat gelare dondurmak, katlatrmak ~ HAvr *gel-2 souk, donmak * Ayn kkten Lat glacies (buz), ng cold, cool (souk). Fr glace/ng glass (cam) szc Lat glacies'ten tremitir. jelatin gelato donmu, jle " jel jenealoji [Bah 1924] [ML1969] ~ Fr gelatine a.a. ~ t gelatina < t ~Frgnalogie soyaac

jenerasyon [ 192+] nesil ~ Fr gnration 1. dou, dourma, 2. ayn dnemde doanlar ~ Lat generatio < Lat generare dourmak, yavrulamak, remek, retmek < Lat genus, genersoy, rk " genetik jeneratr [Bah 1924] elektrik reten motor gnrateur 1. retici, 2. a.a. ~ Lat generator douran, reten " jenerasyon ~Fr

jenerik spermarketlerde satlan markasz rn blm < Lat genus, gener-" general

[ xx/b] filmin balang blm; [ 199+] ~ Fr gnrique 1. genele ait, alelumum, 2. filmin balang

* Franszca szcn ikinci anlam eskiden sinema filminin bilet almadan da seyredilebilen tantc blm iin kullanlmtr. "Markasz rn" anlam ada ngilizce kullanmdan alnmtr. jenetik " genetik

jenital/genital [ xx/b] ~ Fr gnital reme organna ait ~ Lat genitalis a.a. < Lat gignere, genit- retmek, dourtmak ~ HAvr *gi-gns- < HAvr *gens-dourmak " genetik jenosid [ xx/c] ~ Fr gnocide soykrm / ng genocide a.a. ^ 1944 Raphael Lemkin, Amer. hukuku & EYun gnos soy, rk + Lat -cidus ldren " genetik, +sid * Aktif partisip olan Lat -cidus ekinin eylem ad olarak kullanm kuralddr. Kar. insektisit, fungisit. jeodezi [Bah 1924] ~ Fr godsie arazi lm & EYun ge toprak + EYun dai, dais- blmek, pay etmek " je(o)+ jeoloji jeriyatri [Hay 1959 195+] [Bah 1924] ~ Fr gologie yerbilim" je(o)+, " geriyatri ~Frjersey bir tr ynl ~ Fr geste davran,

jerse/jarse kuma < z Jersey ngiltere'de bir ada

jest [Seyf 1919] anlaml davran eylem ~ Lat gestum yaplan ey < Lat gerere, gest- klmak, eylemek

jet [ xx/b] ~ ng jet 1. fskiye, fkrtlan ey, 2. hava pskrtme esasna dayal uak motoru < ng to jet pskrtme, su fkrtma ~ Fr jeter atmak ~ Lat iactare a.a. < Lat iacere, iact- a.a. ~ HAvr *ysk- a.a. < HAvr *ye- atmak * ngilizce szcn ikinci anlam 1941'de kullanma girmitir. Ayn kkten EYun (h)iemi (atmak). jeton [ xx/b] ~ Fr jeton (kutuya) atlan ey, mekanik deme cihazlarnda kullanlan metal bilet < Fr jeter atmak " jet jigolo [ xx/b] ~ Fr gigolo dans [esk.], para veya hizmet karl bir kadna elik eden erkek < Fr gigue 1. hoplama, zplama, 2. bir tr dans " jikle

jikle [ML xx/c] jiklr ~ Fr gicleur otomobil motorunun soukken kolay almasn salayan aygt < Fr gicler sramak, aniden harekete gemek ~ *cisculare a.a. jile [ARasim 1897-99] usul kolsuz yelek [xvi] ~ T yelek " yelek ~ Fr gilet yelek ~ sp jileco Trk ~ marka Gillette tra ba

jilet [Cumh 1929] tra ba markas < z King Camp Gillette Amerikal sanayici (1855-1932)

jimnastik/cimnastik [ 187+] jimnastik ; [ARasim 1897-99] cimnastik - Fr gymnastique ~ EYun gymnastiks atletizm, beden eitimi < EYun gymns plak Eski Yunan dnyasnda spor karlamalar ounlukla plak olarak yapld iin. EKKENLLER: EYun gymns : cim2, jimnastik, jimnazyum jimnazyum [ xx/b] ~ ng gymnasium beden eitimi salonu Lat gymnasium blu ana gelmi erkek ocuklarn devam ettii eitim ve spor kurumu ~ EYun gymnsion a.a. "jimnastik jinekoloji [ xx/b] ~ Fr gyncologie kadn hastalklar uzmanl < EYun gyn/gynaike kadn (~ HAvr *gwn- < HAvr *gwen- a.a. ) " +loji * Ayn kkten Fa zan, EErm knig, Sogd kanig (kadn), ng queen (kralie) < Eng cwen (kadn). jip " cip

jiroskop [ xx/b] ~ Fr gyroscope ekseni etrafnda dnerek dengeyi salayan bir alet & EYun gyros dnme + EYun skep, skop- gzlemek, gzetmek " ciro, +skop jogging ng to jog ittirmek, komak [198+] ~ ng jogging idman amal kou <

joker [ML xx/c] ~ ng joker 1. akac, 2. iskambilde bir kt < ng to joke aka yapmak ~ Lat iocus aka, sz oyunu ~ HAvr *yok- < HAvr *yek- sz jokey [Bah 190+] cokey yar at binicisi ~ ng jockey 1. kyl uak [esk.], at ua [esk.], yamak, 2. yar at binicisi < z Jock Jack adnn Kuzey ngiltere ivesinde sylenii ~ OLat Jacobus bir erkek ad ~ br yacqb "(Allah) esirgedi", bir erkek ad, Yakup < br #cqb koruma, esirgeme * Osmanl Jokey Klb 1909'da kurulmutur. jle madde < Fr geler donmak " jel [ xx/b] jele ~ Fr gele 1. donmu ey, 2. jelatinli

jn [ 186+] sinemada gen ve yakkl erkek oyuncu jeun gen ~ Lat iuvenis ~ HAvr *yuwen- gen " civan jnprmiye [ xx/a] Fr jeun gen + Fr premier birinci" jn, prmiyer

~ Fr

~ Fr jeun premier birinci jn, esas olan &

jbile [DTC1943] ~Fr jubil yaamda bir kere yaplan kutlama, zellikle ellinci yl kutlamas ~ OLat iubilaeus a.a. ~ EYun ibelaios a.a. ~ br ent ha-ybel Musevi dininde elli ylda bir yaplan ve borularla ilan edilen bir kutlama < br ybel kutlama borusu, trensel boynuz judo ~ Jap judo 1880lerde Jigoro Kano tarafndan gelitirilen beden eitimi yntemi & Jap j yumuak, zarif + Jap d yntem jul ngiliz fiziki (1818-1889) [ xx/b] ~ Fr joule fizikte enerji birimi < z J.-P. Joule

jumbo [ 197+] ~ ng jumbo battal boy < z Jumbo 1865'te Londra Hayvanat Bahesinde gsterilen, daha sonra Barnum sirkine satlan byk Afrika fili ~ Swa jumbe ef, reis * 1970'te kullanma giren Boeing 747 "jumbo jet" uaklar sayesinde Trkede yaygnlamtr. jpon [ARasim 1897-99] ~ Fr jupon i etek ~ t giuppone [by.] bol kadn elbisesi < t giuppa etekli cbbe ~ Ar cubbat a. a. " cbbe jri [ 186+] ~ ng jury ~ EFr jure yemin, yeminli ifade < Fr jurer yemin etmek ~ Lat iurare kanunu ilan etmek, yemin etmek < Lat ius, iur- yasa - HAvr *yewes- yasa, tre, yasak jristokrasi [EkiS 2007] ~ ng juristocracy yarglar iktidar & ng jurist yarg (< Lat ius, iur- hukuk ) + ng -cracy (< EYun krtos g, iktidar ) " jri, +krasi * ngilizce szck 2004 dolaynda Kanadal hukuku Ran Hirschl tarafndan poplerletirilmi, Trkede 2007'den itibaren kaydedilmitir. jurnal [ 183+] curnal ~ Fr journal gnlk, gnce, gnlk gazete ~ Lat diurnalis gnlk < Lat dies, diu gn ~ HAvr *dyeu- gn, gne * Sans deva, Lat deus (tanr) ve Ave daiva- (tanrlarn yenilmi olan eski kua) szckleri ayn Hint Avrupa kknden tremitir. jt elyaf~ Bengali jhuTo burma ip [ xx/b] ~ ng jute Kalkta kenevirinden elde edilen kaba

kaale almak kaba kabaday T

[Ka xi] kapa ikin, iri

" kal < T *kaP- iirmek " kof

[LG 188+] yiit (argo)

kabahat [ xiv] ~ Ar qabHat [#qbH msd.] yanl veya irkin davran < Ar qabuHa irkin idi, yanl veya irkin davrand kabak T [Uy viii+] kabak malum sebze, cucurbita pepo; [Arg xvi] kel < T *kaw()pak ikin nesne < T *kaP- iirmek " kof

kabala [ML xx/c] ~ ng cabbala Tevrat'n mistik yorumlarna ilikin Musevi gelenekleri ~ br qabblh alnm olan eyler, gelenek < br qbbel alma, kabul etme " kabul kaban [ML xx/c] ~ Fr caban gemici paltosu ~ cabbano a.a. / sp gaban a. a. ~ Ar qabn kaln ynden klahl cbbe, palto " aba kabar[mak kabara <T T [ xi] kabar- imek < T kpa/kaba ikin, iri" kaba T kabar-" kabar-

[LO 187+] ayakkab altna aklan iri bal mh

* Kabar- fiiliyle anlam ve yap ilikisi ak deildir. kabarck <T < T kabar-" kabarkabare - Hol cabret odack [Kp xiv] kabaruk sivilce; [Men xvii] su yzeyinde oluan kpk kresi [ xx/b] ~ Fr cabaret kk tiyatro, mzikli lokanta

kbe [ xiv] adl ta barndran kutsal makamn ad ~ ?

~ Ar kacbat^ [#kcb msd.] Mekke'de hacer-i esved

* Tapnak ad olarak MS 3. yy'dan itibaren kaydedilmitir. Ar #kcb (memeleri imek, yuvarlak ve dolgun olmak) kkyle ilikisi kurulamaz. EYun kbos (oyun zar, geometride kp) szc bir Sami dilinden alnmtr. kabil1 mmkn [ xiv] kabul eden, uyan; [Men xvii] usit. olabilir, ~ Ar qbil [#qbl fa.] kabul eden, alan, uyan " kabul

* Kabil-i filan eklinde terkipler dnda bamsz bir sfat olarak "mmkn" anlamnda kullanm Trkeye zgdr. kabil2 kabul [ xiv] ~ Ar qabl [#qbl sf.] cins, tr, zmre, soy " ~ Ar qablat [#qbl sf. f.] bir soydan ~ Ar qbiliyyat [#qbl msd.]

kabile [Yus, DK xiv] olanlar, airet, boy, oymak " kabil2 kabiliyet [MMem xvi] yaplabilirlik veya yapabilirlik, kapasite, yetenek " kabil1

kabin [ xx/a] ~ Fr cabine kk oda, gemi odas ~ ng caban (xiv), cabin (xvi) ~ OLat capanna/cavanna kulbe, tek odal ilkel konut kabine [186+] kabineto bakanlar kurulu ~tcabinetto / Fr cabinet [k.] 1. oda, zellikle mahrem oda, zel daire, bro 2. kraln zel dairesinde toplanan danmanlar [esk.], bakanlar kurulu < Fr cabine " kabin kabir/kabr[Env xiv] mezar < Ar qabara gmd (= Akad qabru/qubru kabir) ~ Ar qabr [#qbr msd.] ukur, ~ Ar qabD

kabz [A xiv] kabz olunmak peklik, sknt [#qbD msd.] kavrama, tutma " kabz

kablo [ xix] ~ Fr cble/cbleau a.a. ~ OLat capulum kaln ip, sicim (vii) ~ Sam (= Aram %abl a.a. = br %ebel a. a.) * Ayn Sami kknden Ar Habl (ip, halat). kabotaj [Bah 1924] ~ Fr cabotage 1. geminin burunlar kerterizleyerek kydan gitmesi, 2. ky denizcilii < sp cabo ba, corafyada burun ~ OLat *capo a. a. ~ Lat caput ba, kafa " kapital kabristan istn " kabir, +istan ~ Fa qabristn mezarlk & Ar qabr + Fa -

kabuk T [ xi] kapik 1. ii bo ey, kovuk, 2. dar kepei; [CodC xiii] kabk/kabuk aa kabuu < T *kaP- iini boaltmak " kof

kabul [Kut, A xi] ~ Ar qabul [#qbl msd.] alma, benimseme < Ar qabila 1. yz yze geldi, yzn dnd, yzleti, 2. ald, benimsedi, direnmedi, misafir etti, konukseverlik gsterdi * Ayn kkten Ar qabl (n, nce), qibla (namazda dnlen yn), qabl (tr, cins). Ayn Sami kknden br qibel (kabul etme). EKKENLLER: Ar #qbl : ikbal, istikbal, kabil1, kabil2, kabile, kabiliyet, kabul, kble, makabl, makbul, mukabele, mukabil, mstakbel, mtekabil, tekabl br qibel: kabala kaburga1 [Kp, DK xiv] kabra/kapura gs kafesini oluturan kemikler ~ Mo qabra(n) yan, yama, gs kafesi < Mo qabra- sktrmak, yanamak < Mo qabr- srtmek, demek, skmak < Mo qab yan " kavrakaburga2 <T [Kp xiv] kawura kzartma, kavrulmu buday veya et yemei *kaura < T kaur- " kavurkbus ~ Ar kbus gece gelen sknt ~ Aram ksb basn, bask < Aram #kb basma, bastrma, skma, bunaltma kabz[etm [ xiv] ~ Ar qabD [#qbD msd.] eliyle tutma, kavrama < Ar qabaDa 1. eliyle skca tuttu, kavrad, tutuklad, 2. skt, peklik ekti * Ayn kkten kar. br #qbS (toplama, bir araya getirme), qibbutz (birlik, bir araya gelme). kabza [DK xiv] klcn sap kavray, avu, 2. bir eyin sap " kabz kabzmal qbiD [#qbD fa.] elde eden, tutan + Ar ml" kabz, mal ka ka[mak kaak ey kacak kaak kak kakn T T <T <T ka-" <T " kap kacak [Mesail3.20 186+] [Uy viii+] ka kaan ey [ xi] kan kaan, firari "kaak < T ka-" ka< T ka-" kaT T [ viii] ka soru sfat [ viii] ka- a. a. [TS xvii] kaacak yer, ka; [KT kaxix] kam kii veya kaa ~ Ar qabDat [#qbD msd.] 1. tutu, ~ Fa qbiD-i ml mal teslim alan & Ar < T

kadans [ xx/b] ~ Fr cadence mzikte gerilim dmesi ~ t cadenza d < t cadere dmek < Lat cadere, cas- 1. dmek, 2. lmek ~ HAvr *kad-dmek kadar kymet, nicelik, l " kadir1 [Yus, DK xiv] ~ Ar qadr [#qdr msd.] deer,

kadastro [Bah 1924] ~ Fr cadastre gayrmenkul lm izelgesi ~ t catastico a.a. ~ EYun katsti%on sralama, cetvel, izelge & EYun kat + EYun sti%os satr, sra, msra (< EYun stei% dizmek, dizilmek, sra halinde gitmek ~ HAvr *steigh-dizmek, dizilmek)" kata+ kadavra [Bah 1924] ~ t cadavere tbbi amala kullanlan ceset / Fr cadavre ceset ~ Lat cadaver a. a. < Lat cadere, cas- dmek, lmek " kadans [Men xvii] kaTaif ince hamur tellerinden yaplan tatl - Ar qaT'if [#qTf o.] ok ince hamurdan yaplm tatl, baklava < Ar qaTlfat [sf.] hav, krpnt, stn yzeyinden alnan kaymak " kadife kadeh bardak kadem n, ncelik, 2. adm, ayak " kdem kademe qadam adm " kadem kader [Yus, DK xiv] aln yazs [CodC, DK xiii] ~ Ar qadaH [#qdH msd.] iki tas, ~ Ar qadam [#qdm msd.] 1. kadayf

[A, Yus xiv] ayak

~ Ar qadamat [#qdm] adm, basamak < Ar ~ Ar qadar [#qdr msd.] 1.

lme, deer bime, 2. ilahi kudret, aln yazs " kadir1 kad [Kut xi] ~ Ar qDin [#qDy fa.] yarg " kaza ~ Ar qadd [#qdd sf.] ince erit

kadid[i kmak eklinde kesilip kurutulmu et < Ar qadda erit eklinde kesti, dildi

kadife [MMem xvi] ~ Ar qaTlfat [#qTf sf. f.] hav, havl kuma, kadife < Ar qaTafa [msd. qaTf] bir eyin yzeyini syrd, tralad, stn kayman ald kadim kdem kadn mensup kadn [A, Yus xiv] ~ Ar qadm [#qdm sf.] eski"

[ viii] %atun/katun kralie; [DK xiv] kadun/kadn soylu snfa ~ Sogd %\vaten kralie " hatun

Hatun szcnn varyant biimidir.

kadir 1/kadr[ xi] deer ~ Ar qadr [#qdr msd.] 1. deer, kymet, nicelik, l, kapasite, 2. Ramazan aynn 26c gecesine verilen ad < Ar qadara/qadira 1. gc olma, boy lme, gc yetme, -ebilme, 2. (Allah) emretme, buyurma kadir2 (sadece tanr iin)" kadir1 kadir3 gl " kadir1 kadrga [DK xiv] [Yus xiv] - Ar qadr [#qdr sf.] kudret sahibi - Ar qdir [#qdr fa.] gc olan,

[CodC xiii]

- OYun ktergon Bizans

donanmasnda kullanlan krekli gemi, kadrga < EYun katergzomai emek sarfetmek, uramak & EYun kat + EYun ergzomai almak < EYun rgon i, emek " kata+, erg kadirinas ~ Fa qadr ins deerbilir & Ar qadr deer + Fa ins bilen, tanyan (< Fa in%tan, ins- bilmek, tanmak ) " kadir1, +inas kadmiyum [xx/b] ~YLatcadmium bir element ^1817 Friedrich Strohmeyer, Alm. kimyac ~ EYun kadmea Thebai kenti yaknnda kan bir kurun minerali, kalamin < z Kadmos Thebai kentinin kurucusu olan efsanevi Fenikeli nder - Fen *qadmn eski, kadim < Fen qdm n, nce, nde olma " kdem kadraj [ xx/c] ~ Fr cadrage ereveleme < Fr cadrer erevelemek ~ Lat quadrare kare yapmak, drtlemek < Lat quatuor, quadr- drt" kare kadran [ xx/b] ~ Fr cadran pusula yz, zerinde ibrenin dnd blmlere ayrlm yzey ~ Lat quadrans, t- drde blen, drt ana yn gsteren yn yldz < Lat quadrare drtlemek " kare kadril [KT189+] ~Frquadrille drt kiilik gruplarla yaplan bir dans tr ~ sp cuadrilla a. a. < sp cuadro drtl, drtgen, kare ~ Lat quadrum a. a. " kare kadro [Tanin 1910] personel izelgesi ~ Fr cadre 1. ereve, armatr, 2. personel izelgesi, 3. idari personel ~ t quadro 1. ereve, 2. dikey ve yatay izgilerle drtgenlere blnm izelge ~ Lat quadrum kare, drtgen " kare kadk [ xx/b] ~ Fr caduc hukuki geerliliini yitirmi olan (belge, tzel kiilik vb.) ~ Lat caducus 1. dk, dm, 2. varisi olmayan mlk < Lat cadere, cas- dmek " kadans kafa ve arka taraf [A xiv] ~ Ar qafan [#qfw] ba, zellikle ban st

* EYun kefale ve Lat caput (ba) szckleriyle ilikisi ak deildir. Kar. kefal, kabotaj. kafe kahve"kahve [ 187+] ~ Fr caf 1. kahve, 2. kahvehane ~ T

Bat dillerine 16. yy sonlarnda Trkeden alnmtr.

kafein [Bah1924] ~Frcafine kahvede bulunan uyarc madde ~ Alm kaffein a.a. ^F.F. Runge, Alm. kimyac (1795-1867)" kahve kafes [A xiv] kafaS ~ Ar qafaS [#qfS] hasr rg sepet veya hayvan kafesi ~ Aram qaps sepet ~ Lat capsa sandk, kasa " kasa kafeterya [195+] ~ngcafeteria kahvehane, ayakst yemek yenen yer ~ sp cafeteria kahve dkkn < sp caf kahve ~ T kahve " kahve * 19. yy ortalarnda Meksika spanyolcasndan Amerikan ngilizcesine alnmtr. kffe bkerek yuvarlak hale getirme, avu " kefe ~ Ar kffat [#kff fa. f.] tm, hepsi < Sam [#kpp]

* Anlam ba iin kar. T top (1. yuvarlak ey, 2. tm, hep), kfi kafile konvoy kfir [Yus, Gl xiv] ~ Ar kfin [#kfw fa.] yeten, yeterli " kifayet ~ Ar qfilat [#qfl fa. f.] kervan,

[Kut, A xi] kfir ; [ xiv] avr/gvr ; [dr xiv] gevr - Ar kfir [#kfr fa.] tanr tanmayan veya Mslman olmayan ~ br kapsrn tanr tanmayan, dinsiz Aram kapsr / br kspr ky " kfr * branice szce ilk kez Mina'da (MS 2. yy) rastlanr. Lat paganus (1. kyl, 2. tanrsz, dinsiz) ile anlam benzerlii arpcdr. Ayrca kar. Fa/OFa gabr/gavr (atee tapan, Zerdt). Trke telaffuzdaki istikrarszlk ksmen Farsa etkisine dayanr. kafiye kafiye < Ar qafa [msd. qafw] peinden gitti, izledi kafkaesk [199+] gibi < z Franz Kafka Bohemyal Alman yazar (1883-1924) kaftan * Alnt yn ak deildir. kfuru [Kut, A xi] ~ Ar/Fa kfur laurus camphora bitkisinden elde edilen Gney Asya kkenli reine (= OFa kpr a.a.) ~ Prakrit kappra a.a. Sans karpra a.a. * Fr camphre, ng camphor < Lat camphora biimleri Arapadan alnmtr, kaan iv] kaan/%aan hkmdar, byk han, imparator * lk kez 4. yy'da Hsien-pi devletinin hkmdarlarnn sfat olarak kaydedilmitir; bilinmeyen bir eski Asya dilinden alnt olasl gldr. T? [ [DK, Gl xiv] ~ Ar qfiyyat [#qfw fa. f.] beyit, iirde ~ngkafkaesqueKafkavari, kbus

(= Fa %aftn n ak cbbe, ar st giysi

kgir

" krgir [Uy viii+] kada/ked/keed ~ Sogd

kt ksd/gsd a. a. ~? in

* lk kez 751 Talas Harbinden sonra Semerkand'a getirilen inli esirler tarafndan imali kaydedilmitir. Fa kad/kaS (a.a.) Semerkand'da kullanlan Sogdca biimden alnmtr. kan T [Uy, Ka viii+] kanl bir tr yk arabas, zellikle tekerleksiz kzak [Uy viii+] koa- koflamak; [T S xiv-xvi xiv] kaa-rmek, boalmak, < T *kowa- < T *kaP- iini boaltmak, koflatrmak " kof [A, DK xiv] gh ... gh ~ Fa kh/gh 1. yer,

kaa[mak T dalmaya yz tutmak kh

makam, durak, 2. kez, defa " +gh kah onom glme sesi [DK xv] ~ Ar qahhr [#qhr im.] ok

kahhar kahreden " kahr

khin ~ Ar khin [#khn fa.] gaipten haber veren ~ Aram khsn khin, peygamber = br khen khin, rahip < br #kwn durma, ayaa kalkma " kinat * Ar kahana (kehanet etti) fiili isimden tretilmitir. kahr/kahr[A, Yus xiv] qahr ~ Ar qahr [#qhr msd.] gc yetme, yenme, zorla yaptrma < Ar qahara yendi, ezdi, zorla egemen oldu * "Sknt, eziklik" anlam Trkeye zgdr, kahir kahkaha [ xiv] ~ Ar qhir [#qhr fa.] gc yeten, kahreden " kahr [Yus xiv] ~ Ar qahqahat [#qhqh msd.]

yksek sesle glme < Ar qahqaha [onom.] yksek sesle gld kahpe kahraman ~ Ar qaHbat [#qHb f.] fahie [MMem xvi] ~ Fa Qahramn ran mitolojisinde

ah Tahmasp'n Qahtarasp tarafndan tahtndan mahrum edilen olu ~? OFa krframn i buyuran kahvalt + [LL 1732] kahve alt a karna kahve imemek iin yenen ey, erez, tadmlk; [LO 1876] kahve alt a.a. " kahve, alt kahve [ xvi] ~ Ar qahwat [#qhw msd.] 1. koyu ey, zsuyu [esk.], 2. coffea arabica bitkisinin tohumlarndan elde edilen iecek

* lk kez 15. yy ortalarnda Yemen'de kaydedilmi, 16. yy banda Yemen'den stanbul'a ve daha sonra Avrupa'ya gtrlmtr. Arapa szcn etimolojisi tartmaldr. khya yneticisi, kethda " kethda [T S xv] kehya/kehiy ~? Fa kad %ud ev ve iftlik

* Ses deiimi aklanmaya muhtatr. kaide [DK xiv] esas, ilke < Ar qacada [msd. qucd] oturdu kaim [A, Yus xiv] varolan, birinin yerinde duran " kamet ~ Ar qcidat^ [#qcd fa. f.] taban, temel, ~ Ar q'im [#qwm/qym fa.] duran,

kinat [Yus xiv] ~ Ar k'int [#kwn o.] varolanlar, tm varlkar, evren < Ar k'in [fa.] varolan, varlk < Ar kna [msd. kawn] var idi, mevcut idi, oldu (= br/Aram #kwn durma, ayaa kalkma ) kak T T [ xi] kak kurutulmu meyve kak[mak oc [ xix]

[Ka xi] kak- vurmak kaka

dk, pislik, pis * Kar. Fa kak, Yun kak, Erm kak, Lat caca, Fr caca (dk). kakala[mak <T < T kak-" kak-

* Srekli ve kararsz eylem bildiren -ala- ekiyle. kakao [LO 187+] ~ Fr cacao Orta Amerika'a zg bir bitki ve ikolata yapmnda kullanlan tohumu ~ sp cacao a.a. ~ Nahuatl cacauatl uatl aac * Meksika Azteklerinin dilinden. kakavan kakm hayvan ~ OFa kkm a. a. kakr onom [stArgo 193+] yal, kart, irkin (argo) [A xiv] ~?

~ Fa kkum sansar cinsinden bir

iddetli titreme veya katlma sesi, glmekten katlma sesi ~ Erm

kaknem [AL 192+] irkin kadn (argo) kaknem saym (imdiki zaman birinci tekil ahs dilek kipi) < Erm kakn- smak * Kar. kaka.

kakofoni [ xx/b] ~ Fr cacophonie ses uyumsuzluu, grlt - EYun kakofona & EYun kaks kt + EYun fbne ses " fon(o)+ kakts [ xx/b] ~ Fr cactus a. a. ~ YLat cactus a. a. ^ Linnaeus, sv. botanist (1707-1778) ~ EYun kktos devedikeni * Yunanca aslndan farkl bir bitki snfn adlandrmak iin kullanlmtr. kkl [ xiv] kekel ~ Fa kkl Moollarn ve baz Trklerin ban byk ksmn tra ederek braktklar uzun sa tutam, perem ~ Mo kkl/kkel at yelesi, ku ibii, uzun sa tutam kakule [ xiv] ~ Ar qqullat scak lkelerde yetien bir baharat, elettaria cardamomum ~ Aram qql ~ Akad qqullu a. a. kal[e almak ql [#qwl] syledi, dedi" kavil kal[mak T kale almak szden saymak, szn etmek [ viii] kal- a.a. [DK xiv] alabalk/kalabalk okluk, izdiham; [Men xvii] < Ar alabat sayca ok veya stn olma, stn gelme " galebe ~ Ar

kalabalk alebelik vulg. kalabalk

kalafat [MMem xvi] ~ OYun kalafatiz gemi tahtalar arasna paavra sktrarak ziftlemek (vi) ~ Ar qalfaTa/calfaTa [#qlfT/clfT] a.a. (= Aram qslpt/q3apt kabuk, zarf, tahln kepei = Aram qslp soymuk, meyve kabuu, balk pulu )" klf * Arapa szck yap itibariyle bir Bat Sami dilinden, belki Fenike dilinden alntdr. kalamar [LO 187+] ~ Yun kalamr a.a. < OLat calamarium kalemlik < Lat calamus ~ EYun klamos kam, kalem " kalem kalamata Yunanistan'da bir kent [ xx/a] bir tr zeytin ~ z Kalamta

kalantor [AL 192+] kalanton/kalantom/kalantor zengin adam (argo) ~ t galantuomo centilmen, kibar beyefendi & t galante zarif, k (~ Fr galant a.a. < Fr galer hoa vakit geirmek, iyi halde olmak ~ Ger *wala iyi, honut ) + t uomo adam (~ Lat homo a.a.)" hmanist kalas 5 cm enli biilmi kereste [ 187+] kalas/alas Romanya'nn Kalas limanndan ihra edilen ~ z Kalas Romanya'da bir liman kenti, Galati

kalanikov [ xx/c] ~ marka Kalanikov AK-47 taarruz silahna verilen ad < z Mikhail Kalanikov Rus silah mhendisi (d. 1919) < Rus kalanik kurabiyeci

kalay [CodC xiii] ~ Ar qalac/qalc^ a.a. < Ar raSaSu-1qalc Gneydou Asya'dan gelen iyi bir cins kalay < z Kuala Malaya'da Asya'nn balca kalay yataklarna sahip olan kent, Kuala Lumpur kalbur [ xiv] rbal; [Men xvii] rbil/lbar/qalbr - Ar irbl/irbl [#rbl] elek ~ Lat cribrum a.a. (~ Yun kltsa uzun orap,

kala [ xix] bacan st ksm klot) ~ t calza izme [esk.], uzun orap, klot < Lat calceus pabu

kaln [LO xix] yumuak meinden uzun izme ~ t calzoni [by. o.] uzun orap veya i don, eskiden erkeklerin giydii baca skca saran pantalon veya izme, tayt < t calza ayakkab veya orap ~ OLat *calcea < Lat calceus ayakkab, izme < Lat calx, calc- topuk " kalker * Kar. Fr chausses (eskiden erkeklerin giydii uzun orap veya yumuak izme), chaussure (her trl ayak giysisi). kaldera [ML xx/c] ~ ng caldera volkanik knt ~ Port caldeira kazan, sv metal kazan ~ Lat caldaria < Lat calidus scak " kalori kaldr[mak T [Uy, Ka viii+] kalt- a.a.; [Mh xiii] kaltr- a.a. < T kal- kalkmak, ykselmek " kalkkaldra YT [TDK 1944] < T kaldr-" kaldr-

* Ara isimleri yapan -a ekiyle. kaldrm [Arg xvi] ta deli yol ~ Yun *kalodrmos dzgn yol, deli yol & Yun/EYun kals iyi, gzel (~ HAvr *kal-wo- a.a. ) + EYun drmos yol " bodrum kale [Uy viii+] kala ~ Ar qalcat^ [#qlc msd.] hisar, kale, mstahkem yer (= OFa *kalak a.a.) ~ Akad kalakku a.a. kalebent qalcat^ + Fa band ba, buka, kilit" kale, bent ~ Fa qalca band kale hapsinde olan & Ar

kaleidoskop [ xx/b] ~ Fr kalidoscope mercek, ayna ve renkli krpntlar yardmyla gzel ekiller oluturan bir dzenek ~ ng kaleidoscope a.a. ^ 1817 Brewster, ng. mucit & EYun kals gzel + EYun edos ekil, grnt + EYun skpos gsteren " kaldrm, ide, ispiyon kalem [Kut, A xi] arac, kalem ~ EYun klamos kam, kam kalem ~ Ar qalam [#qlm] kamtan yaplm yaz

* Ayn kkten Lat culmus (bitki sap). Buna karlk Lat calamus (kam, kalem) Yunancadan alntdr. Sans kalama (a.a.) M 1. ila MS 6. yy arasna tarihlenir ve bir Bat dilinden alnt olduu kabul edilebilir.

kalemkr kalem ii hapan, hakkak & Ar qalam + Fa kr " kalem, kr

~ Fa qalam kar 1. yazar, 2. metal zerine

kalemor + [191+] kalemini silah gibi kullanan partizan yazar & T kalem + Fa r iyi kullanan " kalem, silahor * Fa silaHor deyiminden benzetme yoluyla tretilmitir. kalemtra qalam + Fa tara " kalem, tra ~ Fa qalam tara kalem yontan & Ar

kalender [ xiv] Kalenderiye tarikati mensubu, dnyadan vazgeen dervi < z Kalenderiye 11. yzylda Dou ran'da ortaya kan tarikat * Tarikat adnn nihai kkeni bilinmemektedir. kalfa [Men xvii] vekil, mal sahibinin yerine i gren %allfat [#%lf sf. f.] birinin yerine geen, vekil, halife " halife * Halife szcnn zel anlamndan tr telaffuz farkllamasna gidilmi olmaldr. kalibre [ xix] mermi ap calibre a. a. ~ Ar qlib kalp, zellikle metal dkm kalb" kalp ~ t calibro kalp, ap / Fr ~ Ar

kalifiye [ xx/b] ~ Fr qualifi nitelikli, yetkili < Fr qualifier nitelendirmek, nitelikli hale getirmek ~ OLat qualificare & Lat qualis nitelik + Lat facere, fact- yapmak " kalite, faktr kaligrafi [Cumh 1929] ~ Fr calligraphie gzel yaz & EYun kalli- gzel, nek (< EYun kals gzel (sfat) ) + EYun grafea yazm " kaldrm, +grafi kalimera [ xix] Rumca selam sz ~ Yun kale mra gnaydn, iyi gnler & Yun kals, kale iyi, gzel + Yun mra gn (~ EYun (h)emera a.a. ~ HAvr *mer- a. a.) kaln T [ viii] kaln kalabalk, kesif, youn, ok

kalp [CodC xiii] ~ Ar qlib/qlab kalp, zellikle metal dkm kalb ve ayakkab kalb ~ Aram qalbd/qalbt a.a. ~ EYun kalopdion tahtadan yaplan ayakkab kalb & EYun klon tahta, odun + EYun pous, pod- ayak kalipso [ 195+] ~ ng calypso bir tr dans < Kalyps Homeros'un Odysseia destannda ad geen kadn byc < EYun kalypt saklamak, gizlemek, rtmek " kiler kalt YT [CepK 1935] ebedi; [TDK 1944] miras < T kal-" kal-

kalita [LF xvii] ~ t galiotta [k.] ektiri cinsinden bir tr krekli sava gemisi < t galea bir tr tekne " kalyon

kalite [ 192+] ~ Fr qualit nitelik, zellikle iyi nitelik OLat qualitas "nasllk", nitelik < Lat qualis nasl (soru szc) ~ HAvr *kwi- ne? * Latince szck Aristoteles felsefesindeki EYun poites < poos terimine karlk olarak 12. yy'da tretilmitir. kaltm YT [Fel 194+] soyaekim, irs < T kalt" kalt ~ Fr/ng chalco- bakra ilikin (sadece

kalk(o)+ bileiklerde) ~ EYun %alks bakr

kalk[mak T [Uy, Ka viii+] kal- aha kalkmak, sramak, ykselmek; [Mh xiii] kal- a.a.; [TS xiv, Kp xiv] kalk* Ayn kkten ET kal/kalk (gk, sema). kalkan T [Uy viii+] kalkan (= Mo qalqa siper, korunma arac)

kalker [ xx/b] ~ Fr calcaire kireli, kireta ~ OLat calcarium a.a. < Lat calx, calc- 1. ta, 2. topuk, topuk kemii ~ EYun %liks a.a. kalkn[mak <T [LO xix] glenmek, ykselmek, refaha kavumak < T kalk-" kalk-

kalklatr [ xx/c] ~ ng calculator hesap makinas < ng to calculate hesaplamak < Lat calculus [k.] aklta, hesap iin kullanlan ta < Lat calx, calc-ta " kalker kallavi byk, okkal (argo) [ xvi] kallv/kullvi bir tr yksek sark; [AL xx/a] ~ ?

* Kar. Ar qallanis (eskiden giyilen yksek balk, klah), Fa klah (soylulara zg yksek balk). kalle [Men xvii] ikici, berdu; [KT xix] batak, sahtekr, derbeder - Ar qall [#ql im.] dolandrc, sarho, ahlaksz kimse

kalori [Bah 1924] ~ Fr calorie s lm birimi < Lat calor s < Lat calere snmak, stmak ~ HAvr *kls-e- < HAvr *kels-l scak, lk kalorifer ferre, lat- tamak, getirmek " kalori, +ber kalp1 a.a.) [ xix] ~ Fr calorifre stc & Lat calor s + Lat ~ Ar qalb1 [#qlb] yrek (= Akad qablu

[A xiv] kalb

kalp2 [A xiv] kalb 1. dnme, dndrme (isim), 2. tai edilmi (para) ~ Ar qalb2 [#qlb msd.] deime, dnme, tersine evirme < Ar qalaba deitirdi, tersine evirdi, dndrd, evirdi * Sfat olarak kullanm Trkeye zgdr. kalpak T? [Kp xiv] kabalak/kalabak kee klah; [Men xvii] kalabak/kalpak

kalpazan [Kan xv] kalbzen ~ Fa qalbzan bozuk (tai edilmi) para basan & Ar qalb bozuk + Fa zan vuran, darp eden " kalp2, +zen kalsifiye [etm talamak < Lat calx, calc- ta " kalker [ xx/c] ~ Fr calcifier kirelenmek,

kalsiyum [KT189+] ~YLatcalcium bir element^ 1808 Sir Humphrey Davy, ng. kimyac < Lat calx, calc- ta " kalker kaltaban kaltak T? [Env xv] ~ Fa kaltaban pezevenk, deyyus

[TS xiv-xix] eerin ahap olan ksm, eer yata; [a xv] a.a.; [LO xix] ahlksz kadn

* kinci anlam belki "stne oturulan kadn" imas iermektedir. kalyon [LF xv] galyon ~ Ven galin 1570 dolaynda gelitirilen byk yelkenli gemi tipi / sp galen [by.] a.a. < sp galea bir tr tekne - O Yun gala a.a. < EYun galos kpek bal kam [aft [ xx/c] ~ ng cam shaft dili motor aks ~ Hol kam rad dili teker < Hol kam tarak ~ Ger *kamb a.a. ~ HAvr *gembh- di, trnak kama <T [Men xvii] kama byk ivi, aa takoz kamatrmak " kama* Belki "ucu sivri olmayan ivi" anlamnda. kamara [Mmem xvi] gemi odas; [ xix] parlamentonun toplant odas ~ Ven cmara [t camera] oda ~ Lat camera a.a. ~ EYun kamra 1. kemer, tonoz, 2. tonozlu veya kubbeli ta oda ~ EFa kamara- mimaride kemer, tonoz " kemer kamarot camerotto odac < t camera oda kama[mak T kamamak, krelmek kambiyo [LO 187+] gemilerde oda hizmetisi ~ t T kama-[xi, xv] kreltmek,

[ xi] kama- gz veya di kamamak

< T kama- [viii+ Uy, xi]

[ 1842] bir para trn bakasna deitirme ilemi - t cambio her tr deiim, deitirme, a.a. < Lat cambiare deitirmek ~ Kelt *kamb-i-

kambur [Men xvii] ~ Yun kampylos srt eri ~ E Yun kmpylos eik, bkk, kambur (< EYun kmpt emek, bkmek ) ~ HAvr *kamp- a.a. kam T [Uy viii+] kam a. a. < T kam- [xi] ldresiye dvmek, krbalamak

kamelya1 [ARasim 1897-99] bir iek ~ YLat camellia bir iek cinsi ^ 1753 Linnaeus, sv. botaniki < z Josef Kamel Filipinlerin bitki rtsn inceleyen Alman asll Cizvit rahibi (1661-1706) kamelya2 kamer kamera pergola [ xiv] [ xx/b] " kameriye ~ Ar qamar [#qmr] ay ~ ng camera fotoraf makinas < Lat

camera obscura "karanlk oda", bir delik ve mercek yardmyla nesnelerin grntsn yanstan cihaz < Lat camera oda ~ EYun kmara a. a. " kamara kameriye [ xix] st kapal etraf ak kk, paviyon camerilla [k.] odack < Lat camera oda " kamara * Arapa kamer'den tretilmesi yaktrmadr. kamet [Yus, DK xiv] ~ Ar qmat [#qwm/qym msd.] 1. duru, boy, boy gsterme, 2. namaz iin ayakta durma < Ar qma 1. ayaa kalkt, durdu, dikildi, 2. kar koydu, direndi, 3. banda durdu, ynetti, 4. kymet arzetti, deerli idi * Arapa fiilin baz trevlerinde br/Aram #qym (yeminli szleme, ant) varyantnn etkisi grlr. EKKENLLER: Ar #qwm/qym : ikame, ikamet, istikamet, kaim, kamet, kavim, kaymakam, kayme, kvam, kyam, kymet, makam, mukavemet, mukavim, mukim, mstakim, takvim Ar/Aram #qym : kayym, kayyum1, kyamet kamikaze [ 194+] Japon intihar ua ~ Jap kamikaze 1. kutsal rzgr, Ortaada istilac Mool ordularn datan mucizevi frtna, 2. kinci Dnya Savanda Japon intihar ua kmil " kemal kamineto camino ocak ~ Lat caminus a.a. kam T [A xiv] [ xix] ~ Ar kmil [#kml fa.] olgun, kemale ermi ~ t caminetto [k.] kk ocak < t ~ t

[Uy, Ka viii+] kam a.a.

Yun klamos > T kalam (a.a.) ile ilikisi zerinde durulmaya deer.

kamp [ xx/a] ~ ng camp adr alan, geici konaklama alan ~ t campo alan, dzlk, sava alan, ordugh ~ Lat campus a.a. kampana [LF xix] gemi an ~ t campana an

kampanya [ xx/b] ~ Fr campagne 1. ak arazi, ak havada kurulan ordugh, 2. askeri operasyon, sefer (xvi) ~ Lat campania ova, sava alan < Lat campus meydan " kamp * Ordunun "sefer" olmas anlamnda askeri bir deyim iken ilk kez ABD'de 1808 seim kampanyas esnasnda mecazi anlamda kullanlmtr. kamping ng camp adr alan" kamp [ xx/b] ~ ng camping adr kurarak tatil yapma <

kamps [ xx/c] ~ ng campus 1. garnizon, ak alanda kurulan askeri kla (ABD), 2. askeri garnizon tarznda niversite alan ~ Lat campus ordugh " kamp * kinci anlamda sadece ABD'de Princeton niversitesi iin kullanlan bir deyim iken 1945'ten sonra yaygnlk kazanmtr. kamu T [Or viii] kama tm, btn, hep (sfat); [Uy viii+] kamu (= Mo qamu hep, btn, tm < Mo qamu- toplamak, biriktirmek, ymak )

* Trkede umum karl sfat iken Dil Devriminden sonra amme karl ad olarak kullanlmtr. kamufle [etm [ xx/b] ~ Fr camoufler gizlemek ~ t camuffare

* Franszcaya hrsz argosu yoluyla girmitir. Nihai kkeni belirsizdir. kamus [Men xvii] okyanus, szlk ~ Ar qms 1. dnyay evreleyen engin deniz, okyanus, 2. Fi$ru$zabadi'nin nl Arapa szlnn ad [xv], szlk = EYun keans a.a. " okyanus * Yunanca szcn kkeni belirsizdir. kamutay YT [CepK 1935] meclis < T k a m u " k a m u

* -tay eki Mo k?urulday kelimesinden esinlenmitir. kamyon [Bah 1924] motorlu yk arac bir tr at arabas [xiv], motorlu yk arac [xx] * Nihai kkeni belirsizdir. kamyonet kamyon [ xx/b] ~ Fr camionette [k.] kk kamyon" ~ Fr camion

kan kan[mak

T T

[Or, Uy, Ka viii] kan a.a. [Uy viii+] kan(= Mo qanu- doymak, tatmin olmak, inanmak )

kanaat [Kut, Axi] -Arqancat^[#qncmsd.]l. yetinme, raz olma, kanma, 2. kan, gr < Ar qanica 1. yetindi, kand, 2. inand, kani oldu kanal [LF xvii] ~ Fr canal su ark, su borusu, su ulam

iin yapay nehir / Ven canl su yolu, ark, kanal ~ Lat canalis su borusu kanalizasyon [Bah 1924] [ xx/b] ~ Fr canalisation lam" kanalize ~ Fr canaliser boruyla su aktmak,

kanalize [etm herhangi bir eyi ynlendirmek < Fr canal " kanal kanape

[LO 1876] alafranga sedir; [ xx/a] sedir eklinde sandvi - Fr canap srtlkl yatak ~ Lat conopeum/canopeum cibinlik, cibinlikli veya perdeli yatak ~ EYun knpeon cibinlik < EYun knps tatarck * Kar. ng canopy (cibinlik). kanara [T S xiv] mezbaha, salhane

kanarya [ xix] ~ canario Kanarya adalarna zg bir ku < z Canaria Atlantik'te bir takmada < Lat insula Canaria "Kpek Adas", a.a. < Lat canis kpek ~ HAvr *kwon- a.a. " sinik kanasta [xx/b] ~spcaasta1.hasrsepet, 2. bir iskambil oyunu ~ EYun knastron hasr sepet < EYun knna kam, karg ~ Aram qany a.a. (= Akad qan a.a. = br qne a.a.) * EYun kanon (ta, cetvel) ve Lat cancellus (parmaklk) muhtemelen ayn Sami kknden alnmtr. kanat T [Uy viii+] kanat a.a.

kanavie [Arg xvi] kenevi/kanevie ~ t canavaccio/canevaccio kenevir dokuma, uval bezi < t canava [mod. canapa] kenevir ~ Lat cannabis a.a. ~ EYun knnabis a.a. " kenevir * Kar. ng canvas, Fr canevasse (kenevir bezi, tuval). kanca 1 Katalan gancho kanca [xiv] ~? Kelt kanca2 T [LF xvi] ~ t gancio kvrk u, engel " hangi

[Uy viii+] kana nereye?

Anca beraber kanca beraber deyiminde.

[ xi] kank dii kpek, kadnlara svme sz - Sogd kanck gen kz (= Fa kanza a. a. ~ OFa kanzag a.a.) < Sogd kang kadn HAvr *gwne- a.a. < HAvr *gwen- a.a. " jinekoloji * Lat canis, EYun kyon < HAvr *kwon- (kpek) biimleriyle iliki kurulmas fantezidir. Kar. EErm knig (kadn). kanlarya [DsI.2Z.192 186+] ~tcancelleriamabeyn, sekretarya < Lat cancellarius 1. mahkemede hakimleri halktan ayran parmakln nnde duran grevli, 2. kap bekisi, kapc < Lat cancell kafes eklinde rl parmaklk, it Lat canna ince ubuk, karg, kam " kanasta kandil [A xiv] ~ Ar qandl mum ~ Aram qandl a.a. ~ Lat candela a.a. < Lat candere yanmak, kuvvetli kla mak * ng candle, Fr chandelle (a.a.) biimleri Latinceden alntdr. kangal1 [LFxvi] kme ~ EYun kn%alos halka, halka eklinde kap tokma kangal2 Sivas'n bir ilesi z Kanl bir Trk aireti ~ Yun kan%li ip halkas, kvrlm < z Kangal ~ Fr gangrne doku

kanck

[ xx/c] bir kpek cinsi

kangren [ xix] gangren rmesi ~ EYun gngraina a.a., buruma, posaya dnme kanguru Cook, ng. kif~? Avustral [xx/a]

~ ng kangaroo^ 1770 kaptan James

* Bir Avustralya yerli dilinde muhtemelen "anlamadm" anlamna gelen bir szckten. kani kanaat getiren " kanaat kan YT [A xiv] [TDK 1955] kanaat ~ Ar qnic [#qnc fa.] kanan, yetinen, < T kan-" kan-

* Kar. kanaat, kani olmak < Ar #qnc. kanksa[mak kanrt[mak kani * Suda iyi yzd iin. kant kanka YT [CepK 1935] delil, brhan [ xx/c] <Tkan-"kan<T T [LO xix] almak < T kank kanm " kan-

[ xi] konur- aa veya dal emek, bkmek, skmek; [TS xv xv] karjr- a.a. [ xx/b] ~ Fr caniche bir kpek cinsi < Fr cane rdek

~ ing konka yakn arkada, yolda

kano kayk ~ sp canoa a. a. ~ Karib

[Bah 1924]

~ Fr canot aa kabuundan oyulmu

* Bat dillerine Kristof Kolomb tarafndan tanmtr. kanon [ xx/b] ~ Fr canon 1. kilise yasas, 2. ilahilere zg bir koro teknii ~ OLat canon yasa, zellikle kilise yasas ~ EYun kanon 1. karg, ta, cetvel, 2. kural, yasa = EYun knna kam, karg (= Aram qany a.a. ) " kanasta kanser [ xx/a] ~ Lat cancer 1. yenge, 2. ur, tmr ~ ALat *carcr-os yenge ~ HAvr *kar-kr-o- a.a. < HAvr *kar- sert, kabuk? " karsinoma * Latince szcn tbbi kullanm EYun karknos (1. yenge, 2. ur, tmr, kanser) evirisidir. kanserojen (madde)" kanser, +jen1 [ xx/c] ~ Fr cancerogne kansere yol aan

kantar [ xiv] ~ Ar qantr bir tart birimi, byk terazi ~ O Yun kentenrion a.a. ~ Lat centenarium yz librelik tart birimi (yaklak 31 kg) < Lat centum yz " santi+ kantarma ~ Mo qantara atn dilini bastrmak suretiyle zaptetmeye yarayan demir ara < Mo qantar- gemlemek, atn dizginlerini skca ekmek kantaron [M xiv] kantariyun ifal bir bitki, centaurium < z Kentaros at gvdeli mitolojik varlk ~ Yun/EYun kentareion

* Mitolojide ifal otlarn piri saylan kentaur Khiron'a atfen. Kar. ng centaury (a.a.). kantat [ xx/b] ~ Fr cantate arkl kilise dram ~ t cantata arkl < t cantare ark sylemek ~ Lat canere, cant- ark sylemek " kanto kantin [Bah 1924] ~ Fr cantine kla, hastane ve okul gibi yerlerde teberi satan dkkn ~ t cantina kiler < OLat canto ke, bucak, bir i iin ayrlm yer, depo kantite Lat quantus ne kadar? ~ HAvr *kwi- ne? [ xx/b] ~ Fr quantit nicelik ~ OLat quantitas < ~ t canto

kanto [ARasim 1897-99] alafranga bir tr ark ark ~ Lat cantus a.a. < Lat canere, cant- ark sylemek ~ HAvr *kan- a.a.

* Latince fiilin canere ve cantare olmak zere iki biimi mevcuttur. Fr chanter biimi Latinceden tremitir. Ayn kkten Fa yndan/camdan (ark sylemek). kanton canton ke, bucak, u " kantin [ xx/b] ~ Fr canton kk idari birim, ile ~ OLat

kanun1 kanon

~ Ar qanunl yasa ~ E Yun kanon a. a. "

kanun2 [MMem xvi] ~ Ar qnn2/arqnn tabla eklinde telli mzik aleti, erganun ~ EYun rganon alet, ara, her eit mzik aleti" org kanyon [ xx/b] ~ ng canyon ~ sp caon byk su borusu, boaz, su kanal < sp caa kam ~ Lat canna " kanasta kaolen kil ~ in gao ling yksek da [ xx/b] ~ Fr kaolin porselen yapmnda kullanlan

* in'de Jiangsi eyaletindeki bir dadan elde edildii iin bu ad verilmitir. Bat dillerine 1712'de d'Entrecolles tarafndan yazlan porselen retimine ilikin bir eser araclyla girmitir. kaos [ xx/a] ~ Fr chaos, chaot- mutlak dzensizlik hali ~ EYun %os, %aot- byk boluk, uurum, yeryz yaratlmadan nce varolan boluk ~ HAvr *ghau- < HAvr *gheuboluk kap T tas, kse [Uy viii+] kp deriden yaplan torba, tulum, bir hacim lei; [Kp xiv] oyuk nesne, < T *kaP- 1. oymak, iini boaltmak, 2. iirmek, kabartmak " kof

* -p eki, T -k isim ekinin varyant veya dissimile biimidir. Kap, kawuk ve kowuk szckleri e anlamldr. Hintavrupa ve Sami dilleri ile paralellikler ilgi ekicidir. Kar. br qab, Ar qabb > OYun kbos (torba, kese, 4 litreye edeer kuru erzak ls), Lat capsa (kap, kutu), cupa (f), cuppa (kadeh), Ar qabcat (meyve kabuu), Akad qabtu (kadeh). kap kacak ikil [ xi] ka kaa anak mlek; [TS xvi xvi] kab kac T *kawp kawak < *kaPoymak, iini boaltmak " kap kap[mak T ulamak, kavumak " kavra[Or, Uy viii] kap-1 tutmak, yakalamak < T *kaP- bitimek,

* Pekitirici -p- ekiyle. T kap-2 (kapatmak) fiiliyle anlam ilikisi mulaktr. Bak. kapa-Kar. Lat capere/captare (yakalamak, kapmak), ng have < Ger *%aban (almak, tutmak) < HAvr kap- (tutmak). Trke ve Hintavrupaca kkler arasndaki benzerlik ilgi ekicidir. kapa[mak <T [DK xiv] < T kap-2 [viii+ Uy] rtmek

* T kap-2 kknn Trkiye Trkesine zg varyant veya -a ekiyle trevidir. kapak T [Uy viii+] kapak/kabak gz kapa; [ xi] kapak kapatan ey, rt rtmek, kapamak " kapakapal <T [T S xiii] kapakl/kapal rtl < T kapak rt " kapa< T kap-2

kapan 1

<T

[Kp xiv] tuzak

<T kap-1 tutmak, yakalamak " kap-

kapan2 ~ Fa kapan kamuya ak byk terazi ~ O Yun kampann a. a. ~ Lat campna a. a. Lat campus alan, meydan " kamp kapari spinosa " gebere [ xx/a] ~ Yun kpari ieklerinden turu yaplan bir bitki, capparis

kaparo [ xix] kaparro ~ t caparra alverie mahsuben yaplan n deme & t capo ba, n (~ Lat caput ba ) + t arrabo kaparo (~ EYun arrhabn a. a. ~ br/Aram csrbn gvence, pey, kaparo )" kapital * Ar carbana (kaparo vermek), c^arabun (kaparo) Aramiceden alntdr. kapasite [Hrr 1948] ~ Fr capacit sa ~ OLat capacitas a.a. < Lat capax, capac- iine alabilen, hacimli, kapsayc < Lat capere, capt- almak, tutmak, kapsamak ~ HAvr *kap- a.a. * Ayn kkten Lat capsa (kap, kutu). kap " kapaT [ viii] kap/kapu a.a.; [TS xiii, CodC xiii] kapu < T kap-2 rtmek, kapamak

kapital [ xx/a] ~ Fr capital 1. baa ilikin, bakent, balk, 2. ba para, sermaye ~ Lat capitalis a.a. < Lat caput, capit- ba ~ HAvr *kaput- a.a. * Ayn kkten ng head, Alm haupt < Ger *haubud < HAvr *kaput-. Ayrca kar. kafa, kefal. kapitalist capital" kapital [Bah 1924] ~ Fr capitaliste sermayedar < Fr

* Franszca szck ilk kez 1791'de siyasi bir aalama terimi olarak kaydedilmitir. kapitone [Bah 1924] ~Frcapitonn kabark topak eklinde bir diki tarz < Fr capiton yn veya ipek topa ~ t capitone [by.] byk ba < Lat caput, capit- ba " kapital kapitlasyon [ 184+] Osmanl devlerinin Avrupal devletlerle yapt ticaret antlamas ~ Fr capitulation maddeler halinde yazl anlama, artname ~ OLat capitulation < Lat capitulum [k.] szleme maddesi, blm bal < Lat caput, capit-ba " kapital kapla[mak <T [Kp xiv] kapla- iine almak < T kap " kap < T kap-1 tutmak,

kaplan T yakalamak " kap-, +lan kaplca <T < T kap-2 rtmek " kapa-

[Uy viii+] kaplan bir tr yrtc hayvan

[Men xvii] st atyla rtl termal banyo

< T kapl rtl, kapal

kaplumbaa kapa-, kurbaa

[M xiv] kaplu baa

& T kapl kapal, rtl + T baa kurbaa "

kaporta1 [ xix] ambar az ~ t boccaporta [mod. boccaporto] gemilerde ambar az & t bocca az (~ Lat bucca a.a.) + Lat porta kap" bijon, portal kaporta2 kaplamas" kaput [ xx/b] kapota ~ Fr capote otomobil gvde

* -r- sesi kaporta1 szcnn etkisiyle tremi olmaldr. kapris [ xx/b] capriccio a.a. capra kei ~ HAvr *kap-ro- a.a. ~ Fr caprice fantezi, sorumsuz davran ~ t

kapsa[mak YT [CepK 1935] tazammun etmek, kucaklamak - T kapsa- [xi, xiv Kp] kaplamak, iine almak < T kap-2 rtmek " kapakapsl [KO 187+] kapsll ila, kapsll tfek capsule kapk, koza ~ Lat capsula [k.] a.a. < Lat capsa kap, kutu, sandk " kasa ~ Fr

kaptan [Env xv] kapudan ~ Ven capitn [t capitano] kumandan, zellikle gemi kumandan ~ OLat capitanus/capitaneus ef, nder, kaptan < Lat caput, capit- ba " kapital kapuino [ 199+] ~ t capuccino 1. kahverengi klahl cbbe giyen bir Katolik tarikat, 2. zerine rplm krema eklenmi kahve < t cappuccio klahl kei cbbesi" kapon kapuska yemei [Arg xvi] kapusta lahana; [ xix] kapuska etli lahana ~ Srp kapusta lahana ~ EAlm kapuz 1. ba, kafa, 2. lahana ~ Lat caput, capit- ba " kapital

kapon [ xx/a] ~ Fr capuchon klahl cbbe veya giysiye bal klah ~ t cappuccio klahl cbbe < t cappa a.a. " kaput kaput [Men xvii] kapot klahl palto; [Cumh 1932] otomobil motor kapa ~ Fr capote 1. cbbe, palto, asker kaputu, 2. at arabas rts [esk.], otomobilin d rts < Fr cape cbbe ~ OLat cappa Kuzey Afrikallara zg klahl cbbe, klah ^ 7. yy Sevilla'l sidore, Etymologia 'da ~ Sam " aba * Kar. Ar qabaVAram qsbay (aba, klahl cbbe). lk kez 7. yy'da Sevilla'l Isidore tarafndan kaydedilmi olan Latince szck belki Bat Akdeniz'in ge Fenike dillerinden alnmtr. kr/+kr [DK xiv] ~ Fa kr 1. eden, eder, 2. 1. edilen ey, i, eylem, eder, 2. kazan < Fa/OFa kardan, kr- yapmak, etmek (= Ave krta- a.a.) ~ HAvr *ksrt- < HAvr *kwera.a.

* Bileiklerde meslek ve itiyat adlar yapar; Fa -kar, -kar, -gar ve -gar biimlerine rastlanr, k ar [ vi ii ]k ar a. a.

kar[mak T [Uy viii+] kar- kar karya veya stste getirmek, katmak, eklemek *ka- kar karya veya stste olmak? getirmek? * Ayn kkten -t- geililik ekiyle kat- (a.a.). kara1 [ viii] kara siyah kara2 [ xiv] ~ Ar qrrat [#qrr f.] kta, anakara < Ar qrr [fa.] T

< T

yerleik , gebe olmayan, sabit, kalc" karar karabet karabina [ xiv] [Ev xvii] ~ Ar qarbat [#qrb msd.] yaknlk" kurbet ~ t carabina bir tr mekanik tfek,

arkebz / Fr carabine a.a. < Fr carabin [xvi] Fransz ordusunda bir hafif svari birlii < Fr Calabrin Kalabriya'l < z Calabria Gney talya'da bir blge karaca <T [DK xiv] karaca bir tr geyik; [T S xiv xiv] karucu T kara " kara1 [ xx/a] ~ Fr carafe arap veya su marabas ~ t caraffa

karaf a. a. ~ Ar irf [#rf] kepe EKKENLLER: t caraffa : karaf, karafaki

karafaki karfi arap veya su marapas" karaf karakancaloz kt ruh, cin

[ xx/a]

~ Yun karafki [k.] karafk < Yun ~ Yun kalikntsaros bir tr

[Ev, Men xvii]

karakol [TS, Kp xiv] karaul/karawul gzc, nbeti; [ xix] karakolhane nbeti kulbesi, zaptiye ube evi ~ Mo qaraul gzc, nbeti < Mo qara- bakmak, gzlemek * Trke *kara- fiili kaydedilmemitir. Ancak ET karawa (hizmeti kz) ve karak (gz bebei) biimleri, benzer bir kkn Trkede de mevcut olabileceini gsterir. karakter [Bah 1924] ~ Fr caractre 1. huy, tabiat, kiilik, 2. romanda ahsiyet ~ EYun %arakter metale kazlm damga, mhr, kimlik < EYun %arss oymak, hakketmek ~ HAvr *ghersk- < HAvr *gher-4 kazmak, oymak, izmek karakui keyfi hkm veya ynetim biimi < z Bahaeddin Karaku Msr'da Eyyubi hanedan dneminde vezir olan kle kkenli Trk (. 1202).

karalt

<T

[Kp xiv] karaldu ; [T S xvi xvi] karalt/karant

< T karar-" kara1

* -l- sesi dissimilasyon rndr. karambol [ARasim 1897-99] bilardo oyunu; 1. bilardoda krmz top, krmz topu sektirerek birka topa dedirme, 2. stste darbelere urama ~ Fr carambole bilardoda bir oyun ~ sp carambola Hindistan kkenli krmz top biimli bir meyve karamela [ xx/a] ~ t caramello 1. eker kam urubu, kaynatlm ekerli su, 2. yaklm eker ~ sp caramillo [k.] eker kam < sp caramo kam ~ Lat calamus kam " kalem karamsar YT [TDK 1955] bedbin, pesimist <T kara" kara1

* *Karamsamak fiili mevcut deildir. karanfil [ xi] ~ Ar/Fa qaranful 1. Dou Hint adalarna zg bir baharat bitkisi, syzygium aromaticum, 2. kokusu ve diil organ bu baharat andran iek, dianthus caryophyllus ~ Hind * EYun karyfyllon (baharat karanfil) biimi Dou dillerinden alnmtr. iek karanfil Avrupa'ya 1270'ten sonra Arap lkelerinden aktarlm ve birok dilde baharat karanfil adyla adlandrlmtr. Kar. Alm nelken, Erm me%ag (1. baharat, 2. iek karanfil). karanlk <T [T S xiii] kararjuluk (isim) karanlk (sfat) (= Mo qararj-uy a. a. < Mo qara kara, siyah)" kara1 < T kararj/kararju [xi Ha]

karantina [LF xvii] ~ Ven cuarantna [t quarantena] Venedik'e gemiyle gelen yolculara uygulanan krk gnlk karaya kma yasa < Ven cuaranta krk ~ Lat quadraginta a. a. " kare karaoke [199+] ~ Jap karake arkclara orkestra elii salayan bir cihaz & Jap karano bo, sanal + Jap kesutora orkestra (~ ng orchestra)" orkestra karar [Yus xiv] ~ Ar qarr [#qrr msd.] durma, sabit olma, istikrar, kesin gr veya tercih < Ar qarra durdu, yerleti, kald, karar kld, karar verdi karargh [Men xvii] istirahat yeri, konak; [KT xix] orduda sevk ve idare merkezi (Fr quartier gnral evirisi) ~ Fa qarrgh konak & Ar qarr durma + Fa gah yer, makam " karar, +gh karat keiboynuzu ekirdei " krat [ xx/b] ~ Fr carat kuyumculukta tart birimi ~ Ar qirt

karate dv sanat karavan

[ML xx/c]

~ Jap kara te "bo el", silahsz yaplan bir

[ML xx/c] motorlu arala ekilen portatif barnak - ng caravan 1. kervan, 2. rmork, katar, 3. motorlu arala ekilen portatif barnak ~ T kervan " kervan [Ev xvii] asker yemeinin konulduu byk kazan; [ ~?

karavana xx] hedefi vurmayan at

* kinci anlam muhtemelen "karavanaya atmak" deyiminden gelir. Yun karabna/karibna biimi Trkeden alnmtr. karava cariye, kle kz [Uy, Ka, dr viii+] karaPa ~ Sogd psra

karavel [LF xvi] karavela ~ t caravella bir tr yelkenli gemi / Fr caravelle a. a. ~ Port caravela a. a. < OLat carabus bir tr kk tekne ~ EYun krabos 1. kabuklu bcek, 2. bir tr kk tekne " kerevit karbon [Ds I.4.494 187+] ~Frcarbone bir element, saf kmr ~ Lat carbo, carbon- odun kmr ~ HAvr *kr- < HAvr *ker-4 ate, yakma Ayn kkten EYun kramos (pimi toprak), Lat cremare (yakmak), ng hearth (ocak). EKKENLLER: Lat carbo : bikarbonat, karbon, karbonat, karbondiyoksit, karbonhidrat, karbratr, karpit, arbon Lat cremare : krematoryum EYun kramos : kiremit, seramik karbonat karbonat" karbon [Bah 1924] ~ Fr carbonate de soude sodyum ~ Fr dioxide kimyada CO2 bileii

karbondiyoksit [ xx/a] & Fr carbon + Fr dioxide iki oksijen atomu " karbon, di+, oksit

karbonhidrat [ xx/b] ~ ng carbohydrate kimyada CHn genel biimine sahip bileiklerin genel ad ~ Fr hydrocarbure a.a. ^ y. 1800 Joseph-Louis Preust, Fr. kimyac" karbon, hidr(o)+2 * Kar. Fr hydrocarbure (karbonhidrat). karbratr [Bah 1924] ~ Fr carburateur 1. yakc, kmrletirici cihaz, 2. benzin motorlu makinalarda karbratr < Fr carburer karbonize etmek, kmrletirmek " karbon karde T karda/karnda [Uy viii+] kda/kaada/karmda ; [ xi] kda/karmda ; [T S xiv, Kp xiv] T karn " karn

* Belki "ayn karndan doma" anlamnda. Ancak karnda biimi halk etimolojisi etkisiyle olumu bir varyant olabilir. kinci hecedeki ses incelmesi, "halk az" saylan karda biiminden ayrarak 20. yy'dan nce stanbul aznda ortaya kmtr. kardiy(o)+ karda kalp ~ HAvr *kerd- a.a. ~ Fr/ng cardi(o)- kalbe ilikin ~ EYun

* Ayn kkten Lat cor, cord-, ng heart, Alm herz, Erm sird, Hit karts (kalp). kardiyak EYun kardiaks a.a. " kardiy(o)+ [Bah 1924] ~ Fr cardiaque kalbe ilikin ~

kare [Bah 1924] ~ Fr carr kare ~ Lat quadratus drtgen < Lat quadrare drtke yapmak, drtlemek < Lat quatuor, quadr- drt ~ HAvr *kwetwer a.a. " ehar * Kar. Lat quadraginta (krk), quadrum (kare), quartus (drtte bir). Fr quatre (drt) szc Lat quatuor (a.a.) karldr. karga 1 T [Uy viii+] kara kara ku

karga2 tulumba ~ Ven carga la tromba! yelken indirip toplama emri < Ven cargar [t carricare] kuma veya yata sarp toplamak, boha etmek, eek akas yapmak " karikatr kargaa (edat)" kar <T [DK xiv] karaa kavga, arbede, atma T karu -e kar, -e doru

* Kar. Mo k?arua- (atmak, arpmak) < k?aru- (karlamak, atmak, yzlemek). Moolcadan alnt ihtimali zerinde durulabilir. karg krgir ta bina T? [Kp, DK xiv] kar/karu kam, mzrak [Men xvii] khgil samanl balk; [LO xix] krgir kerpi yahut ~ Fa khgil saman ve amurla yaplan har & Fa kh/kah saman + Fa gil amur " kehribar, kil

* emseddin Sami'deki *krgil ("amurla ina edilmi") veya *khgir ("samanla tutulmu") aklamalar doru deildir. stanbul kullanmnda "ahap olmayan her tr yap" anlamn kazanmtr. karg T [Ka xi] kar lanet, beddua etmek T karu -e kar, -e doru (edat)" kar kargo < T kara- [viii+ Uy] lanetlemek, aleyhine dua

[Bah 1924] gemi yk; [ xx/c] posta ile gnderilen ticari eya - ng cargo ticari yk, zellikle gemi yk ~ sp cargo yk ~ OLat *carricum a.a. < Lat carrus Galyallara mahsus iki tekerlekli ar yk arabas, kan ~ Kelt karros a.a. * ng car (araba), charge (yk), to carry (yk tamak) biimleri Franszca yoluyla Latinceden alnmtr.

kari kar T

~ Ar qarin [#qr' fa.] okur " kraat [Or viii] kar yal kii, ihtiyar; [TS xiv] yal kadn, e, zevce < T *kar- < T karyalanmak [ML xx/c] ~ Fr/ng caribou Kanada'ya zg

karibu bir geyik tr ~ calipu a. a. * Kanada yerli dillerinden.

karides ~ Yun kardes/gardes [o.] ~ Yun karda/garda kk deniz kabuklusu, a.a. < EYun kris, krid- a.a. < EYun krabos byk deniz kabuklusu, istakoz " kerevit karikatr [Diyojen 1870] karikatura hiciv amal resim - Fr caricature abartl tasvir, hiciv ~ t caricatura a.a. < t caricare (yelken, yatak vb.) sarp toplamak, bohalamak, eek akas yapmak ~ OLat carricare a. a. * Ayn kkten Fr carguer, sp carregar (karga tulumba etmek). Szcn nihai kkeni belirsizdir. Kar. kargo. karn/karnT [Uyviii+]karna.a.

EKKENLLER: T karn : karde?, karn karnca1 T [O xi] karnak/karna a.a.

karnca2 [Ali xvi] atl karaa bir eksen etrafnda dnen mekanik atlardan oluan dzenek; [ARasim 1897-99] atl karaca ~ t carrozza at arabas" karoseri karine 1 ~ Ar qarnat [#qrn sf. f.] 1. e, zevce, 2. iki ey arasndaki balant, akuplman, mantki birliktelik, delil < Ar qarana [msd. qarn] ift kotu, eletirdi < Ar qarn boynuz (= br qeren boynuz = Aram qarsn a. a. = Akad qarnu a. a. ) karine2 [Ev xvii] karina ~ t carina gemi gvdesi ~ Lat carina 1. kabuk, ceviz kabuu, 2. gemi gvdesi ~ HAvr *kar- sert" kanser kar T [Uy viii+] kar lek, uzunluk ls; [ xi] kar/kar 1. n kol, 2. dirsekten bilee kadar olan uzunluk, arn, 3. ba parmakla sere parma arasndaki aklk * Dirsek iinden bilee kadar olan uzunluk genellikle bir kara eittir. kariyer1 [Bah 1924] ~ Fr carrire gzergh, tutulan yol, meslek ~ t carriera araba yolu < t carro araba ~ Lat carrus yk arabas" kargo

kariyer2 [ xx/c] ~ ng personnel carrier personel tayc (bir tr askeri ara) < ng to carry tamak ~ Fr charrier ~ OLat carricare araba ile tamak " kargo karizma [ xx/c] ~ ng charisma sevgi ve hayranlk kazanma yetenei ~ Alm charisma ^ 1922 Max Weber, Alm. sosyolog ~ EYun %risma, t-zarafet, ltuf, gzel davran < EYun %ai* sevinmek, sevin duymak ~ HAvr *gher- sevmek karkas kalnts, le, iskelet ~ OLat carcasium ~ ? [Bah 1924] iskelet ~ Fr carcasse l hayvann

karman orman ikil kark, bulam arabuk ) < T karma- [xiii Kp] elle tutmak, yapmak, karmak " kar-

(= Mo qarman rman acele ile,

karmaa YT [Fel 194+] kompleks (isim) < T karma- [1935 YT] ihtilat etmek T karma- [xiii Kp, xv TS] kurcalamak, ellemek, elle tutmak T kar-" kar* Eski Anadolu Trkesinde rastlanan karma- biiminin, kavra- fiilindem varyant bir yazm olmas muhtemeldir. Yeni Trke biimin daha ziyade T kargaa szcnden arm yoluyla tretildii dnlebilir. karmak YT [Fel 194+] kompleks (sfat) < T karma- [YT] " karmaa

karnabahar [ xix] iek lahanas, karnabit ~ Fa *karamb-i bahar ilkbahar lahanas & Ar/Fa karamb lahana (= EYun krmbe a.a.) + Fa bahar ilkbahar " bahar 1 * Klasik Arap kaynaklarnda karamb nabaTl (mod. qarnabT, karnabahar veya kohlrabi) ve karamb baHr (deniz lahanas?) ayrtrlr. Modern Trke biimin bunlarn ikincisinden tremi olmas ihtimali zerinde durulabilir. karnaval [186+] ~FrcarnavalKatoliklerde40 gnlk perhizden nceki Sal gn, o gn yaplan taknlklar ~ Lat carnevale "ete veda" & Lat caro, carn- et + Lat vale elveda * Byk perhizde et yemek yasak olduu iin. karne [ xx/a] okullarda deerlendirme defteri ~ Fr carnet defter < EFr caern a.a. ~ Lat quaterni 1. drtl, drder, 2. bir tabaka kdn ikiye katlanmasyla oluturulan drt yzl defter < Lat quatuor drt" kare karo [ xx/b] ~ Fr carreau 1. kare eklinde kesilmi deme ta, 2. iskambilde bir renk ~ OLat *quadrellum [k.] karecik, kk drtgen nesne < Lat quadrum drtgen, kare " kare karo [ xx/b] ~ Fr carreau 1. kare eklinde kesilmi deme ta, 2. iskambilde bir renk ~ OLat *quadrellum [k.] karecik, kk drtgen nesne < Lat quadrum drtgen, kare " kare

karoseri [Hrr 1948] ~ Fr carroserie 1. at arabas imalathanesi, 2. otomobil veya at arabasnn d kasas < Fr carrosse bir tr at arabas ~ t carrozza a. a. < t carro araba " kargo karpit [ xx/b] kmr madenlerinde kullanlan bir tr lamba - marka Union Carbide kimyasal madde reticisi firma ^1917 ABD < ng carbon kmr " karbon [ xiv] karbus ~ Fa xarbza/%arbuza karpuz ~

karpuz OFa %arbzag a. a.

* M 2. binylda Msr'dan Ortadou ve Asya'ya yaylmtr. Farsa szcn %ar + buza ("eek hyar") eklinde analizi muhtemelen halk etimolojisidir. Buna karlk EYun karps (her eit meyve) ile birletirmek de gtr. Sans kharbja ve tarambuja (karpuz) biimleri Farsadan alntdr. kar T [Uy viii+] kar/karu zt, hasm, dman (sfat), kavga, atma (isim) [xi] -e kar, -e doru anlamnda edat < T ka [xi] yzyze olma ve ynelme bildiren edat < T karu

* Kar. Mo k?aru (karlk, cevap, reaksiyon), k?aru- (karlamak, atmak, yzlemek). Muhtemelen ayn kkten T k?ara- (lanet etmek). T k?araa yapca mulaktr. karn YT [CepK 1935] ramen < T kar" kar

* -n ekinin ilevi belirsizdir. karsinoma [ML xx/c] karsinom ~ YLat carcinoma eitli kanser trlerini ieren genel ad ~ EYun karkinma, t- a. a. # Theophrastos, Yun. filozof ve tabip, M iv < EYun karknos 1. yenge, 2. ur, tmr (yenge eklindeki uzantlarndan dolay) ~ HAvr *kar-kr-o- yenge < HAvr *kar- sert, kabuk? * Ayn kkten EYun karon (ceviz), Lat carina (ceviz kabuu). kart YT [CepK 1935] zt < T kar" kar

* -t ekinin ilevi belirsizdir. karst Karst Slovenya'da bir blge kart1 [ML xx/c] ~ karst bir tr kireli yer oluumu < z

T [Uy viii+] kart ihtiyar; [CodC xiii] kart/kartay yal, eski < T *kar()t < T kar[viii+ Uy] yalanmak " kar ~ Fr carte

kart2 [ xix] dikdrtgen kesilmi karton paras a.a., pafta, harita ~ t carta kt ~ Lat charta ~ EYun %rtes papirs tabakas ~? Ms kartal T? [Mh xiii] bir tr yrtc ku ~ ?

kartel [ xx/b] ~ ng cartel ticari ibirlii anlamas ~ t cartello [k.] kt pusula, belge, protokol < t carta kt" kart2 karter [ xx/b] klf < z J. H. Carter Amerikal mucit * Szcn ngilizce biimine rastlanmamtr. kartezyen [xx/b] ~FrcartsienDescartes'in gelitirdii koordinat sistemine ilikin < z Ren Descartes Fransz filozof ve matematiki (1596-1650) kartograf 1. kt, 2. harita " kart2, +graf [Bah 1924] ~ Fr cartographe haritac < Fr carte ~ Fr carter bir aygt arpmadan koruyan metal

karton [Bah 1924] ~ Fr carton kaln kt, mukavva ~ t cartone [by.] kaba kt, byk kt < t carta kt" kart2 kartonpiyer [Bah 1924] ~Frcarton-pierre karton kalplarn alyla kaplanmasyla yaplan tavan sslemesi & Fr carton + Fr pierre ta " karton, peron kartpostal kart" kart2, posta [ARasim 1897-99] ~Fr carte postale posta

kartu [ xix] ~ Fr cartouche 1. iine barut doldurulan mermi kapsl, 2. dolmakalemde mrekkep kapsl ~ t cartoccio kt veya kartondan mahfaza " kart2 kartvizit ziyaret kart" kart2, vizite karye ky, kent = Fen qrt a. a. [AMithat 1877] kartdvizit ~ Fr carte de visite

~ Ar qaryat [#qry] ky = Aram q3ryh/q3nyt

* Kartaca kentinin ad Fen qart Hadast (yeni kent) biiminden tremitir. karyola [NKemal1872] 1. araback, el arabas, 2. portatif yatak < Ven caro/carro araba " kargo ka kas kas[mak T YT <T ~Vencarila[tcarriolo]

[ viii] ka 1. tepe, 2. gzlerin stndeki knt [CepK 193 5] kas; [TDK 1944] kas adale [Kp, DK xiv] <Tkas-skmak, germek " kas-

(= Mo qasu- ksaltmak, ksmak, germek, skmak )

* T kas-1 (rpertmek, titretmek - xi) fiiliyle ilikisi gsterilemez. Ks- fiilinin varyant biimi olmas dnlebilir.

kasa [ 187+] ~ t cassa sandk, kutu, kap, mahfaza ~ Lat capsa a.a. < Lat capere iine almak, tutmak, saklamak " kapasite kasaba [MMem xvi] evrili yerleim, kasaba < Ar qaSaba [msd. qaSb] kesti "Giri k kesilmi yer" anlamnda Lat castrum karldr. EKKENLLER: Ar #qs?b : kasaba, kasap kaa kaalot cachalote kocaba kane kasap kesip satan kimse " kasaba kaar tecrbeli kimse (argo) [Gl xv] ~ Fa kna caml oda, sra saray ~ Ar qaSSb [#qSb im.] kesici, kesimci, et <T [Kp xiv] kaak/kaau at kama aleti [ xx/a] < T ka-" ka~ Ar qaSabat [#qSb msd.] surla

~ Fr cachalot sperm balinas ~ sp

[ xix] Edirne'ye zg kabuklu peynir; [ML xx/c] bir ite eski ve ~ Ar qir [#qr] kabuk

* kinci anlam eski kaar deyiminden tremitir. kasara [182+] ~Vencssaro geminin en st gvertesi, kaptan kk ~ Lat castrum "giri k kesilmi yer", mstahkem yer, hisar, kale ~ HAvr *kas-tro- < HAvr *keskesmek, ayrmak * Ayn kkten Lat castus (ayrk, saf, temiz), castrare (idi etmek). [Bah 1924] tfee taklan bir tr ksa bak, sng - t incassatura tfein kunda, kn, yuva < t incassare yuvasna veya knna sokma, oturtma & Lat in- + t cassa kasa, kutu, mahfaza " in+1, kasa kse [ xiv] ks a. a. ~ Akad ksu bardak, kupa ~ Fa kasa anak, byk ve yass bardak ~ Aram kasatura

kae [ 192+] 1. ila kapsl, 2. resmi mhr ~ Fr cachet metal bask, mhr, damga < Fr cacher bastrmak [esk.] ~ Lat coactare a. a. & Lat co(n)- yerle bir + Lat agere, actyapmak " kon+, aksiyon kaer < br #kr uygun olma, caiz olma [ xix] ~ br kaar Musevi dininde yenmesi caiz olan ey

kaset [197+] ~ marka CompactCassette Philips firmas tarafndan gelitirilen teyp format # 1963 Phillips. ~ Fr cassette [k.] kutucuk ~ t cassetta a. a. < t cassa kutu " kasa

ka[mak

[ xi] ka- yontmak, kazmak, kamak

* Belki ses yansmal *ka kknden. Kar. har, hr. kaside [ xiv] bir iir formu ~ Ar qaSdat [#qSd sf. f.] slam ncesinden kalan bir Arap iir formu < Ar qaSd [sf.] hedefe ulaan, direkt, kusursuz " kast kif ortaya karan " keif kask T ~ Ar kif [#kf fa.] kefeden, bulan, sakl bir eyi

[Uy, Ka viii+] kask ; [Kp xiv] baldrn i taraf, testis yanaklarn i taraf

* Kar. ET kasna- (titremek), kasuk (deriden yaplan tulum). kak T kazmak " ka[Uy viii+] kauk tahtadan yontulmu ey, kak < T ka- [xi] yontmak,

kasm [Men xvii] 1. kn ilk gn saylan 11 Kasm gn, 2. kasm gnnden hdrelleze kadar olan 6 aylk sre; [ 194+] 10 Ocak 1945 tarihli yasayla kinci Terin ayna verilen ad < Ar qsim [#qsm fa.] blen, taksim eden " ksm kasr/kasr[A xiv] kasr ~ Ar qaSr kk, saray (~ Aram qaSr a.a.) ~ O Yun kstron mstahkem yer, kale, askeri kamp ~ Lat castrum a. a. " kasara kasrga T [ xi] kasrku frtna

kasis [ xx/b] ~ Fr cassis yol kr, yolda hz kesmek amacyla yaplan enine keski < Fr casser krmak ~ OLat quassare ~ Lat quatere, quass- darbe vurmak, arpmak, krmak ~ HAvr *kwst- < HAvr *kwet- sarsmak, arpmak, krmak kast/kast[A, Yus xiv] qaSd ~ Ar qaSd [#qSd msd.] ama, maksat < Ar qaSada kestirme yoldan gitti, en ksa yoldan hedefe yneldi, hedefe kilitlendi, amalad kask [ xx/b] kafatas, mifer < sp cascar krmak ~ Fr casque mifer ~ sp casco 1. saks, 2.

kakariko [ARasim 1897-99] hile, dolap (argo) Yun kaskarka eek akas, kaba komedi < t cascare dmek " kasko kakaval [Ev xvii] tr peynir & t cacio peynir + t cavallo at" kavalye ~ t caciocavallo "at peyniri", bir ~ Fr casquette [k.]

kasket [ARasim 1897-99] kasketa "kk mifer", siperlikli apka < Fr casque mifer " kask

kasko [ML xx/c] kaza sigortas ~ t casco 1. dme, d, 2. rast gelme, kaderine kma, kaza < t cascare dmek < OLat *casicare < Lat cadere, cas-a.a. " kadans kakol + Fr col boyun " kae, koli1 [ xx/a] ~ Fr cache-col boyunluk & Fr cache sakla

kamir [KT189+] ~Frcachemire Kemir al taklidi bir tr ince ynl kuma ~ ng cashmere a.a. < z Kemir Kuzey Hindistan'da bir lke kasnak <T [LOxix] gergef gergisi <Tkas-"kas-

kast [ xx/a] ~ Fr caste Hint toplumunu oluturan drt snfn her biri, snf, zmre ~ Port casta [f.] saf, ayr ~ Lat castus ~ HAvr *kes- ayrmak, ayrtrmak, koparmak " kasara * Hint toplumunda kastlarn birbiriyle temas yasandan tr. kastanyet [Bah 1924] ~ Fr castagnette [k.] spanyol mziinde avu iinde tutularak akrt sesi reten ritm aleti ~ sp castaeta kestanecik < sp castaa kestane " kestane kasting [ xx/c] ~ ng casting (tiyatroda) rol dalm yapma < ng to cast atmak, dkmek, kalba dkmek, tasarlamak, rol datmak ~ Nor kasta at kasvet [Men xvii] kasavet 1. katlk, acmaszlk, 2. keder, hzn ~ Ar qaswat/qaswat^ [#qsw msd.] 1. katlk, acmaszlk, gaddarlk, 2. keder, hzn < Ar qas sert idi, acmasz davrand (= Aram #qy sert olma, kat olma, katlama) * "Keder" anlam Arapada enderdir. kati kat2 [ xiv] ~ Ar qaTc [#qTc nsb.] kesin < Ar qaTc kesme "

kat T [Uy, Ka viii+] kat-/kad- 1. karmak, stne eklemek, tabakalatrmak, 2. sertlemek, 3. zahmet ve sknt ekmek < T *ka- kar karya veya stste gelmek " kar* Fiilin asli anlam "serte kar karya gelmek veya getirmek" olmaldr. kincil anlamlarda hem geili hem geisiz biimlerin bulunmas dndrcdr. kat1 T [Uy viii+] kat tabaka < T *ka- kar karya veya stste gelmek " kat~ Ar qaTc [#qTc msd.] kesme,

kat2 [etm (nehir) geme, yol alma < Ar qaTaca kesti

[ xiv] kesme

kata+ ~ EYun kat altta ve aada olma, yukardan aa doru hareket, kapsama, ierme, bir eye gre veya bir eyle ilgili olma, bir ey hakknda olma bildiren edat ve fiil neki

katafalk [ xx/b] ~ Fr catafalque zerinde tabutun sergilendii platform ~ t catafalco iskele, platform ~ OLat catafalicum & EYun kat + Lat falicus bir tr muhasara makinas" kata+ katakomb [Ahsan1891] ~Frcatacombes yeralt mahzeni, maara kilisesi ~ OLat catacumba 5. yy'dan itibaren Roma yaknnda Aziz Sebastian'a atfedilen yeralt mezarnn ad; her trl yeralt mezar & EYun kat + Lat tumba mezar " kata+ katakulli [ xix] hile, fesat, hokkabazlk ~?

* 19. yy'da diplomatik bir yazmada Fr fait accompli szcnn Osmanlca yanl (tek noktal fe yerine iki noktal kafile) okunuundan tredii rivayeti muhtemelen yanltr. katalitik alan " kataliz [ xx/c] ~ Fr catalytique katalize ilikin, katalizle

kataliz [ xx/b] ~ Fr catalyse, catalyt- ayrma, znme ~ EYun katlysis a.a. < EYun kataly birimlerine ayrtrmak & EYun kat + EYun l, lys-zmek " kata+, analiz katalog [AMithat 1885] ~ Fr catalogue liste, bir dizinin gelerini madde madde sralayan yaz ~ EYun katlogos sicil, defter, liste < EYun kataleg kaydetmek, listeye yazmak, zabt tutmak & EYun kat aa + EYun legl, log-zaptetmek, kaydetmek " kata+, +log katalpa * Gney Amerika yerli dillerinden. katamaran [ML xx/c] ~ ng catamaran ~ Tamil kattumaram iki yannda denge ubuklar bulunan kayk & Tamil kattu balamak + Tamil maram tahta, ubuk katana svari at & Mac katona asker + Mac l at [Pe xvii] iri Macar at ~ Mac katonal [ xx/a] ~ YLat catalpa bir aa tr ~ Amer

katar [Yus, DK xiv] dizi ~ Ar qaTr [#qTr msd.] 1. damlalar dizisi, 2. birbiri ardsra dizili eyler, kervan < Ar qaTara [msd. qaTr/qaTarn] damlad < Ar qaTrat damla " katre katarakt [ xx/b] ~ Fr cataracte 1. elale, 2. gz perdesi ~ EYun katarrktes elale, dikey kapanan kale kaps & EYun kat aa + EYun arss, arag-arparak dmek " kata+ katarsis [ML xx/c] ~ ng catharsis gnah veya sutan arnma ~ EYun ktharsis a.a. < EYun kathair indirmek, alaa etmek & EYun kat aa + EYun aire almak " kata+

katatoni [ML xx/c] ~ Fr catatonie baz psikozlarda grlen ar gergin veya ar durgun hal ~ Alm katatonie a.a. < EYun katatnos ar gergin < EYun katatein ar gerilmek < EYun tein germek, gerilmek " kata+, ton1 katbekat + & T kat + Fa ba ile, beraber "kat1, be+

katedral [ xix] byk kilise ~ Fr cathedrale piskoposluk makam olan kilise ~ OLat cathedralis (ecclesia) a.a. < EYun kathdra 1. koltuk, 2. her eit makam, piskoposluk makam & EYun kat aa + EYun (h)dra oturma yeri, sandalye, koltuk ~ HAvr *sed-r- < HAvr *sed-1 oturmak " kata+, sedye kategori [ xx/a] ~ Fr catgorie ~ OLat categoria ~ EYun kategoria 1. itham, 2. Aristoteles mantnda bir zneye atfedilen zelliklerin her biri < EYun kategore biri veya bir ey hakknda konumak, iddia etmek, itham etmek & EYun kat hakknda + EYun agore konumak " kata+ kateizm [ML xx/c] ~ Fr catchisme resmi bir retiyi soru-cevap eklinde reten el kitab ~ OLat catechismus a.a. ~ EYun kate%ismos hocann sylediini sesli olarak tekrarlamak yoluyla retim, heca & EYun kata- + EYun e% seslenmek " kata+, eko kateter [ xx/c] ~ Fr cathter vcuttan bir sv boaltmak iin sokulan boru, rnga / ng catheter a.a. ~ EYun katheter daldrlan ey < EYun kathiemi batrmak, daldrmak, sokmak & EYun kat + EYun (h)iemi, et- atmak " kata+, diyez katgut [ xx/c] ~ ng catgut kedi barsa, ameliyatlarda diki iin kullanlan barsaktan yaplm iplik & ng cat kedi (~ Ger *kattuz a.a. ) + ng gut barsak " kedi kat T [Uy viii+] kat/ka5 1. sert, salam, hain, 2. kark, katk < T kat- eklemek, sertlemek, katlamak " kat[Uy viii+] katk ekmee katlan ey [A xiv] katl < T kat- eklemek, katmak " kat~ Ar qatl [#qtl msd.] ldrme < Ar

katk katil1/katl-

qatala ldrd katil2 ktip katr T [xiv] ~ Ar qtil[#qtl fa.] ldren "katil1 ~ Ar ktib [#ktb fa.] yazan, yazc " kitap

[ xiv] ktib

[Uy viii+] kaatr ; [ xi] katr at ile eein birlemesinden doan hayvan

* Kat- fiiliyle ilikisi biim ve anlam bakmndan problemlidir. katk katla[mak YT <T [TDK 1944] < T kat-" kat< T kat" kat1

[TS xiv] kat kat yapmak

katlan[mak <T [T S, Kp xiv] sabr ve tahamml etmek, dayanmak T katn- mihnet ve sknt ekmek < T kat- sertlemek, zahmet ekmek " kat* Katla- fiilinden anlamca bamsz olduuna dikkat edilmelidir. katliam Ar cmm genel, umumi" katil1, amme k at ma n YT [C ep K 19 35 ] ta ba ka ~ Fa qatl-i cmm a. a. & Ar qatl ldrme + < T k at " ka t1

* -man ekinin ilevi ak deildir. katmer <T [T S, Kp xiv] tabakalar eklinde dizilen yufka yemei T kat" kat1

* -mer ekinin ilevi ve ses uyumsuzluunun nedeni ak deildir. katod [Bah 1924] ~ Fr cathode negatif elektrot ~ EYun kthodos aaya giden yol & EYun kat aa + EYun (h)ods yol" kata+, od(o)+ * Elektriin geli yolu anlamnda. katolik [ xviii] ~ Fr catholique 1. kapsayc, evrensel, 2. Roma mezhebine bal olan ~ Lat catholica (ecclesia) tmel, genel, evrensel, ekmenik (kilise) ~ EYun katholike (ekklesia) a.a. & EYun kat kapsama edat + EYun (h)los tm, her ey " kata+, hol(o)+ katran 1 ~ Ar qaTrn/qiTrn [#qTr] zift ~ Aram qiTrn a. a. < Aram #qTr duman karma, ttsleme, buhur yakma katran2 ~ Yun kdron katran aac, sedir ~ EYun kdros a.a. ~ br/Aram qiTer buhur, gnnk, tts amacyla yaklan aa z < br/Aram #qTr duman ttmek, ttslemek " katran 1 * Lat cedrus > Fr cdre, ng cedar (sedir aac) Yunancadan alnmtr. katre [A xiv] ~ Ar qaTrat [#qTr msd.] damla ~ Aram qiTer buhur, tts amacyla yaklan bitkisel z < br/Aram #qTr duman ttme, ttsleme, buhur yakma " katran 1 katrilyon [ xx/b] ~ Fr quatrillion bin arp bin ss drt says, 1.000.000.000.000.000 & Fr quatre drt + Fr million " kare, milyon kauuk [ 186+] ~ Fr caoutchouc kauuk bitkisi, ficus elastica, bu bitkinin zamkndan elde edilen elastik madde ^ 1745 La Condamine, Fr. seyyah ~ Tupi caucho a. a. Gney Amerika yerli dillerinden.

kav1 T [ xi] kaw ate, tututurucu olarak kullanlan kuru dal veya aa kabuu *k-/*ka- yanmak, kavrulmak Aynu kkten *kaur- > kur- (kurumak). EKKENLLER: T ka-/kaw-: kaburga2, kav1, kavurT kuru- : kurak, kuru, kuru-, kurum 1, kurut kav2 [ xx/c] ~ Fr cave maara, arap mahzeni ~ Lat cavus ukur, oyuk, boluk, maara ~ HAvr *kaw- < HAvr *keus- ii boalmak veya boaltmak * Ayn kkten Fa kav (ukur, oyuk, kofluk), kawdan (oymak, kazmak), Sans kh (ukur, oyuk, boluk). kavaf ~ Ar %afff [#%ff im.] ayakkabc < Ar %uff ince deriden yaplan hafif topuksuz terlik < Ar %affa hafif idi" hafif kavak gvdesi iinde oluan boluk *keus- ii boalmak " kav2

= T

[CodC xiii] kavak veya st aac; [a xv] yalanan aalarn ~ Fa kwak kof, ii bo < Fa kw ukur, oyuk ~ HAvr *kaw- a.a. < HAvr

kaval ~ Ar qawwl [#qwl im.] gezgin arkc, dini merasimlerde davul ve flt eliinde ilahi okuyan kimse " kavil kavalye [ 187+] kavalyer ~ Fr cavalier 1. svari, 2. dans partneri ~ t cavaliere svari, valye < t cavallo at ~ Lat caballus kavanoz [Bah, Kenz xv] kavanos ~ Yun kabnos/gabno bir tr testi, kk mlek ~ O Yun kabana a. a. Lat cavare oymak, iini boaltmak " kav2 kavas [ xvi] yabanc elilerin muhafazasyla grevli kimse, yasak - Ar qawws [#qws im.] 1. yay eken, oku, 2. ok ve yay tayan muhafz < Ar qaws yay " kavis

kavata [LO xix] ~ Yun gabtha/kabatha oyma aatan kap, mlek ~ Lat cavatus oyuk, oyulmu < Lat cavare oymak, iini boaltmak " kav2 kavga ar < Fa aw feryat, nara kavi kavil/kavl< Ar qla syledi, dedi [Kut, A xi] ~ Ar qawy [#qwy sf.] gl" kuvvet ~ Ar qawl [#qwl msd.] sz [A, DK xiv] aw ~ Fa aw grlt patrt, bar

[Kut, A xi] kavl

EKKENLLER: Ar #qwl: kal, kavil, kilkal, makale, makule, mukavele

kavilya [LF xix] ivi ~ Lat claviculus [k.] < Lat clavus ivi" kilit

~ t caviglia bilek kemii, kaln ~ Ar qawm

kavim [CodC, A xiii] kavm ulus [#qwm/qym msd.] bir yerde yerleik olan halk, ulus, kavim " kamet kavis qsa bkt, yay haline getirdi [A xiv]

~ Ar qaws [#qws msd.] yay, kavis < Ar

kavra[mak T [Uy viii+] kaPr- basmak, tazyik etmek; [ xi] kaPra-skmak *kaP- bitimek, varmak, yannda veya yaknnda olmak * Kar. Mo k?ab (yan, yakn, bitiik), k?abra- (srtmek, srtnmek, skk durmak), k?abs- (skmak, sktrmak). kavram kavak YT [CepK 1935] mefhum < T kavra-" kavra-

< T

<T [ xix] kavuturan, kartran, iki nehrin kavutuu yer < T kav-" kavu-

kavuk T [Uy viii+] kaPuk sidik torbas, mesane; [TS xiv-xix xiv] 1. a.a., 2. ii bo ey, kovuk, kof, 3. zerine sark sarlan ii bo klah < T *kaP-boaltmak, iirmek " kof kavun T [Uy viii+] kawun a.a. < T *kaP- iini boaltmak, iirmek " kof

kavur[mak T kavurma kzartlm et kavu[mak

[Uy, Ka viii+] kaur- kzartmak, atete piirmek veya kurutmak; [DK xv] < T *ka- yanmak, kavrulmak " kav1

T [Uy viii+] kaPa- ulamak, yaklamak; [ xi] kaw< T *kaP- bitimek, varmak, yannda veya yaknnda olmak " kavra-

kay[mak T [ xi] ka5-2/kay- (bir eye veya bir yana) dnmek, sapmak, bklmek, eilmek; [CodC xiii] kay- aniden ve sert bir hareketle dnmek, aya kaymak, decek gibi olmak; [Arg, Men xvi] kayp- a.a. * Trkiye Trkesinde fiilin kazand anlam, kayp-/kayk- pekitirici biiminden tremi olmaldr. EKKENLLER: T ka?-2 : kay-, kayak1, kayg?, kayr-?, kaykl-, kaypak, kaytarkaya " katT [Uy viii+] kaya a.a. < T *ka5a < T *ka5-l/kat-katlamak, sert olmak

* Kar. Mo kada(n) (uurum, sarp kayalk), kaya YT " kaya

kayak 1

YT

[192+] kayma arac

<Tkay-"kay-

* Piyade Talimname Komisyonu tarafndan 1928'de nerilen ilk z Trke kelimelerdendir. kayak2 [ xx/c] "erkek arac", erkeklere zg kayk < nuit ka erkek ~ ng kayak Eskimo kay ~ nuit kayak

* Kar. nuit umiak (kadn kay). T kayk veya kayak ile etimolojik ilikisi szkonusu deildir. kaydhayat ~ Ar bi qaydu-l-Hayt hayatta kalma kouluyla, yaam boyu & Ar qayd ba, koul + Ar Hayat hayat" kayt, hayat1 kaygana [M xiv] kayana yumurta veya omlet & Fa yjlya yumurta + Fa gn dolu, -li" haya2 kayg/kaygu T ~ Fa yjlygma sahanda

[Uy viii+] kadu znt, tasa, pimanlk T

T ka5-2 dnmek " kay-

* Kar. T ka5m- (piman olmak, nedamet getirmek - ix Uy), kayk [ xi] kayuk kk sandal

* Belki "aa gvdesinden oyulmu kano" anlamnda. Kar. T ka5k (aatan oyulmu nesne - xi "Arguca") = kaz-/kaz- (oymak). Ancak z > y eitlii problemlidir. kayn 1 kayn2 T T [ xi] ka5m (= Mo qadum evlilik yoluyla hsm )

[ xi] kaSrj kayn aac, betula

* Kar. Mo k?adu- (kesmek, bimek). kayno <T ee aabey " kayn 1, ece kaynt kaynakayp/kaybgaip kayr[mak T etmek, esirgemek kay kays T <T kaynbirader < T *kayn ee & T kayn evlilik yoluyla akraba + T

[ML xx/c] yiyecek (argo) [A, Yus xiv] ayb

< T kayn-kaynamak, halanmak " ~ Ar 'ib [#yb fa.] a. a. "

[Uy viii+] kadur- kayglanmak, tasalanmak; [ xix] kayr- birini himaye < T ka5u endie, tasa, kayg" kayg [ xi] kad ksele, sertletirilmi deri [Arg xvi] ~ ? < T ka5-l sertlemek " kat-

* Fa qays (kays kurusu) Trkeden alntdr. kayt/kayd[A xiv] kayd ayaa vurulan zincir, pranga, ba, balama - Ar qayd [#qyd msd.] 1. ayak ba, kstek, ba, balant, 2. koul, 3. yazya balama, zabt [KT xix] lakayt, umursamaz; [ xx/a] koulsuz < T kayk- [xiii TS, DK] eilmek,

kaytsz < Ar qayd " kayt

kaykl[mak <T sapmak, dnmek < T ka5-2 dnmek, bklmek " kay-

kaymak T [ xi] kayak/kayak (= Mo qaylma kaynayan stn yzeyinde biriken yal madde < Mo qayl- erimek, metal dkmek ) " kaynakaymakam [Kp, A xiv] bir ii vekleten yrten kimse; [ xix] 1862 idare reformuyla kazalara tayin edilen vali vekili ~ Ar q'im maqm vekil, baka birinin yerinde duran kimse " kaim, makam kayme [ xix] sehim kaimesi hazine tahvili, 1830'da tedavle kan ilk Osmanl kt paralarna verilen ad ~ Ar q'imat [#qwm/qym fa. f.] bir eyin yerine geen, kaim olan ey " kamet * "Para yerine geen" anlamnda. kayna[mak T [ xi] kayn-/kayna- 1. galeyan etmek, 2. (kemik veya metal) yapmak (= Mo qayl- metal veya buz erimek, metal dkmek) * Ayrca kar. Mo k?ada (zsuyu, usare, kaynatp younlatrarak elde edilen esans). kaynak <T [Men xvii] 1. suyun kaynad yer, 2. metali eritme yoluyla yaptrma ilemi, 3. kaba et, kala < T kayna-" kaynakaypak <T [TS xvi xvi] kaygan < T kayp- [xiv Kp, TS] aniden ve iddetle bir yana dnmek, aya kaymak, decek olmak < T ka5-2/kay- [xi] bir yana dnmek, sapmak " kaykayrak <T [Men xvii] yass ve dzgn ta, disk [viii+ Uy] < T ka5-l [viii+ Uy] sertlemek * Kar. Mo k?ayr/k?ayrmag/k?ayrk?ag (ta paras). kayser [ xi] ~ O Yun kasar Bizans hkmdar ~ Lat caesar imparatorluk sfatlarndan biri < z C. Julius Caesar Romal devlet adam, Sezar (M 100-44) < Lat caedere, caes- kesmek, bimek " +sid * Sezaryen yntemiyle doduu iin Caesar (kesilmi) lakabn almtr. Kar. sezaryen, kaytan [Men xvii] burma ipek veya pamuk kordon ~ ? < T kayr sert, kat = T ka5r

* Yun gatni, Ar qayTan (a.a.) muhtemelen Trkeden alntdr. talya'daki Gaeta kent adyla birletirilmesi dayanaktan yoksundur. kaytar[mak T [O xi] dndrmek; [CodC, T S xiv-xvi xiii] geri vermek, iade etmek, yz evirmek, reddetmek; [ xx/b] 1. iade etmek, reddetmek, 2. iten kamak < T kayt- [xiii Kp] dnmek, geri dnmek < T ka5-2 dnmek, bklmek " kay* 16. yy'dan sonra Anadolu azlarnda yaayan bir fiil iken Dil Devrimi dneminde "iade etmek, reddetmek" karl olarak yaz diline ithal edilmitir. "ten kamak" anlamnn kayna tesbit edilemedi. kayym/kayyum2 ynetici, beki, bir eyi vekleten idare eden " kamet kayyum Allahn bir sfat" kamet [ xiv] ~ Ar qayyim [#qwm/qym] ~ Ar qayym [#qwm/qym] ebedi, kalc,

* Kur'anda kullanlan Arapa szcn anlam ak deildir. Ar qiyamat/Aram qiyama (kyamet) veya Aram #qym (ant, yeminli szleme) szckleriyle ilgisi dnlebilir. kayzer imparator ~ Lat caesar " kayser kaz T? [Uy viii+] kaz [ xix] Alman hkmdar ~ Alm kaiser

~? HAvr *ghans- a.a.

* Muhtemelen bir Hintavrupa dilinden. Kar. Fa gaz, ESlav gosy, Ezl gas, Alm gans, ng goose (a.a.). te yandan Yak %aas (a.a.). kaz[mak T [Uy viii+] kaz- oymak

* Kar. Mo qaru- (kazmak, syrmak, rendelemek). kaza [ xiv] ~ Ar qaD' [#qDy msd.] 1. yarg, 2. yarg evresi, kadlk makam, 3. tanrsal yarg, kader, ksmet, lm, zellikle beklenmedik lm < Ar qaD yarglad, hkm verdi kazak1 <T [Kp xiv] bekr, babo, apulcu, aknc; [ xvii] asker; [ 195+] karsna szn geiren erkek = T kazak sa kaznm kimse, ylk < T kaz-" kaz* San kaztmak veya san kaztp bir at kuyruu brakmak en eski zamanlardan beri Orta Asya uluslarnda belirli yasalardan muaf tutulan bir askeri zmrenin iareti olmutur. kazak2 [ xx/a] dmesiz yn giysi ~ Fr casaque [xv] Ruslara zg dmesiz ksa yn giysi ~ t casacca a.a. < z Casacco Kazak, Gney Rusya aknclar < T kazak sa kaznm kimse, asker, aknc " kazak1 kazan T [ xi] kazan kazlm yer, ukur; [TS xiii xiii] byk bakr kap < T kaz- oymak, ukurlatrmak " kaz-

kazan[mak

[ viii] kazan- cret veya kr elde etmek [Uy viii+] kazan kazan veya kazanlan ey, servet, hazine < T kazan-

kazan T " kazan-, +in

kazaska [ xx/a] z Kazak Gney Rusya aknclarna verilen ad " kazak 1 kazasker yargc" kad, asker kaz[mak T

~ Rus kazska Kazak kz, Kazak dans < ~ Ar qDi-l-caskar ordu " kaz[ xi] kazuk/kazrjuk direk,

[Ne xv] kaDi asker [ xi] kaz- emek, kazmak T

* Kaz- fiilinin varyant biimi olarak kabul edilebilir, kazk kazk T kaz- " kaz-

* Kazmak fiiliyle semantik ilikisi aklanmaya muhtatr. Kar. Mo gauu (kazk, direk) < gau- (katlamak, direnmek). kzip [msd. ki5b] yalan syledi, aldatt kaziye mantkta nerme " kaza kazulet " kazurat [ xiv] ~ Ar k5ib [#k5b fa.] yalanc, sahte < Ar kaSaba ~ Ar qaDiyyat [#qDy msd.] yarg, tez,

kazurat ~ Ar qa5rt [#q5r o.] < Ar qa5rat [sf. f.] pislik, kir, abdesti bozan ey < Ar qa5ura [msd. qa5ar] pis idi, kirlendi kebap [Yus, Gl xiv] ~ Ar kabb [#kbb msd.] kzartma,

kzartlm et ~ Aram ksbab a.a. (= Akad kabbu kzartmak, yakmak) kebir kee T? [ xiv] ~ Ar kabir [#kbr sf.] byk" kibir

[O xi] kee ; [a xv] ki

* Kar. EErm ka/kay (slatlarak dvlm yn doku, yapnca - viii). Ermenice szcn ilk kayt tarihi Trke en eski rneklerden 300 yl kadar daha eskidir. Ancak n Asya dilleri ile Orta Asya Trkesi arasnda 11. yy ncesi etkileimin yn ve biimi speklasyona aktr. Her iki dile bilinmeyen bir nc kaynaktan alnm olabilir. kei T [Uy, Ka viii+] ek a.a.;[Oxi] kei; [a xv]k

Gneybat Ouz grubu dndaki tm Trk dillerinde ek biiminin trevleri kullanlr.

keder kadara skld, bunald kedi

~ Ar kadar [#kdr msd.] sknt, bunalma < Ar [DK xv] ; [a xv] ~? Yun ktta/gtta a. a.

* Kar. Lat cattus/catta, EErm katu, ng cat, Alm kater/katze, Lit kate, Rus kot/koka, Ar qiTT/qiTTat (a.a.). MS 1. yy'dan itibaren Kuzey Afrika'dan Akdeniz dillerine yaylan bu kelimenin nihai kkeni muammadr. T etk/etik (a.a. xi O), Aram/br %atl (a.a.) biimleri ayn kkle alakal olmaldr. kef kafa a.a. = Sans kapha a.a.) kahvenin stndeki kpk ~Fa/OFakaf kpk (=Ave

Keyif szcyle kartrlmas yanltr. EKKENLLER: Fa kaf: kef, kepe, kevgir, kpk? kefal cephalus EYun kefale kafa, ba [Arg xvi] ~ Yun/EYun kfalos bir tr balk, mugil

* Yun kfalos ve kefale biimleri arasndaki iliki anlalamad. kefalet ~ Ar kaflat [#kfl msd.] kefil olma, garanti, gvence < Ar kafala kefil oldu, garanti etti, gvence verdi (= br/Aram #kpl ikiye katlama, ikileme, yedekleme, ift olma = Akad kaplu ikiye bkmek) kefaret [Kut xi] ~ Ar kafrat [#kfr msd.] suunu silme, su veya gnaha karlk denen bedel < Ar kafara rtt, gizledi ~ br/Aram #kpr silme, temizleme, gnahtan veya bir ykmllkten kurtarma (= Akad kapru a.a. ) kefe [Yus xiv] terazi gz ~ Ar kaffat [#kff] 1. el ayas, avu, 2. kse, terazi gz (= Aram kapp a.a. < br/Aram #kpp bkme, ibkey hale getirme ) * Yun kppa < br/Fen kappa (k harfinin ad) bu harfin Fenike/brani alfabesindeki eklini ? ifade eder. Latince C harfi Yunan alfabesinin erken bir biiminden alnmtr. kefen [CodC, DK, Gl xiv] ~ Ar kafan [#kfn] cenazeyi rten dikisiz bez ~ EYun kfinos hasr veya ubuktan rlen byk sepet, kfe * Arapa szcn nihai anlamnn "hasr sepet, eski Msr'da alt tabakadan insanlarn cenazeleri iin kullanlan hasr sandk" olduu anlalyor. Lat cophinus (kfe) > ng coffin (sepet, sandk [esk.], l defnetmek iin kullanlan sanduka) Yunancadan alnmtr. Aram kspn/ksppt (kfe) belki Yunancadan alnmtr. Yunanca kelimenin nihai kkeni belirsiz olup, bir Sami dilinden alnt olma ihtimali dnlebilir. Kar. kfe. kefere " kfir kefil [Ne xv] [ xiv] ~ Ar kafarat [#kfr o.] kfirler < Ar kfir ~ Ar kafl [#kfl sf.] bir borcu stlenen " kefalet

kefiye rts < Ar qafan ba, kafa " kafa kehanet verme < Ar khin " khin kehkean [Men xvii] kah saman + Fa kaan yuvarlak adr, kubbe " kehribar

~ Ar qafiyyat [nsb. f.] Araplara zg ba ~ Ar kahnat [#khn msd.] gaipten haber ~ Fa kahkan samanyolu & Fa

kehribar [Men xvii] kehrb vulg. kehrbar ~ Fa kahrub "samankapan", fosillemi reineden oluan ve yne srtnnce elektriklenme zelliine sahip olan sar madde & Fa kh/kah saman + Fa ruba kapan (< Fa rubdan, ruba kapmak, almak, zorla almak = OFa rp zoralm, soygun < Havr *reup- kapmak, almak) * Kehribarn yne srtnnce elektriklenme zelliinden tr. Kar. elektrik. Ayn Hintavrupa kknden Alm rauben, ng rob (almak, soygun yapmak), ng rover (hrsz, talanc). EKKENLLER: Fa kah/kah : krgir, kehribar kek piirmek " kuzine kek kekeme <T [Kp xiv] keke kekeleyen, pepe; [Men xvii] kekei; [LO xix] kekeme T kekek [onom.] ksa ve tutuk ses, kekeleme sesi * -me eki muhtemelen dissimilasyon rn olup, fiil ad yapan -me eki olmad aktr. kekik vulgaris [Men xvii] yaban nanesi, yarpuz; [ xviii] yabani zahter, tyhmus ~? Fa kkul/kkti yabani zahter (=? Sans kukuTa yenebilen bir ot (marsilea quadrifolia?)) < [ xx/b] ~ ng cake hamur pastas < Ger *kak-/*kok-

* Kar. Fa kakij (roka). keklik keko kekre T T [Ka xi] keklik/kekelik a. a. [ xx/a] aptal, bn ~ Krt keko aabey, day

[Uy, Ka viii+] kekre ac bir tr ot; [Men xvii] eki, keskin (tad) [ xiv] sasz ba, orak arazi ~ Fa kal sasz ba ~ HAvr

kel *gal-1 kel, kafatas

Ayn kkten Lat calvus, Rus goly (kel, kafatas).

kelam [A, Yus xiv] sz konuma, 2. slami teoloji ilmi < Ar kalama konutu, syledi

~ Ar kalam [#klm msd.] 1. sz,

* Arapa szcn ikinci anlam M. 10. yy'n ilk yllarnda Basra'da al-Acar evresi tarafndan benimsenmitir. kelebek kelek 1 kelek2 kalakku a. a. kelepe < Fa kalab ip kangal kelepir [ xiv] T [ xi] kepeli; [CodC xiii] kbelek/kelebek ~ Fa kalak ham meyve, zellikle kavun ~ Ar kalak Dicle nehrine zg sal ~ Akad

[Yus xiv] kelepk

~ Fa kalaba [k.] buka ~ ?

[Ev xvii] kelepr ganimet mal

* Yun kalo empori (iyi ticaret?) deyiminden tretilmesi zorlamadr, keler kele kelime ey, szck " kelam kelle kel T? bir balk tr ~? T keler kertenkele ~?

[TS xvii] yiit, bahadr, yakkl [DK xiv]

~ Ar kalmat [#klm sf. f.] sylenen

[Men xvii]

~ Fa kalla kafann st ksm, kuru kafa " ~ Yun kalathrios [k.] bir tr byk sepet <

kelter EYun klathos alt ksm dar olan hasr sepet kem kem km T

[Uy viii+] kem 1. hastalk, ar, ztrap, 2. eksik, noksan, kusurlu onom anlamsz konuma sesi

kemal [Kut, DKxi] -Arkam l[#kmlmsd.]tamveolgun olma, mkemmellik < Ar kamala btnleti, olgunlat, erdi E K K E N L L E R : Ar #kml : ekmel, ikmal, kmil, kemal, mkemmel, mtekmil, tekml, tekemml, tekmil keman - Fa/OFa kaman yay, kavis keme trf~ Akad kam'atum keme ~ Ar kam'at toprak altnda yetien bir tr mantar, [Yus xiv] yay, kavis; [KT xix] yayla alnan bir alg

kemene alnan bir alg " keman kement [ xiv] ilmik < Fa kamdan klmek < Fa kam kk

~ Fa kamana [k.] 1. ksa yay, 2. yayla ~ Fa kamand ekince daralan dm,

kemer [A, Yus xiv] kuak ~ Fa/OFa kamar 1. bel, 2. bele sarlan ey, kuak, 3. mimaride kemer veya kubbe, tonoz ~ EFa kamara- a. a. = Ave kamara- kavis, kuak kemik <T [M xiv] kemk a.a.; [a xv] kemizdek kkrdak ('krt' sesi karmak?) " kemirkemir[mek T [ xi] kemr- sert bir eye di geirmek, ktrdatmak? < T kemr- kemirmek

kemiyet nicelik < Ar kamm ne kadar

~ Ar kammiyyat [#kmm msd.] miktar,

kemoterapi [ xx/c] ~ ng chemotherapy kimyasal tedavi ^ 1907 Paul Ehrlich, Alm. biyokimyac & EYun %emia kimya + EYun therapea tedavi" kimya, terapi * Kar. Fr chimiothrapie (a.a.). kenar a.a. (= Ave karana- a.a.) kendi T [A xiv] [Orviii]kenta.a. ~ Fa kanar ky, evre ~ OFa kanr/karn

kendir [Uy viii+] kendir/kentir kenevir bitkisi ~? Sans gndhra 1. Hindistan'da bir lke, bugn Afganistan'da Kandahar blgesi, 2. kenevir bitkisinin ular < Sans gandh- sivri, diken, batmak kene * Farsa szcn kkeni belirsizdir. kenef [Men xvii] kenif hel ~ Ar kanf [#knf sf.] korunak, snak, hel < Ar kanafa [msd. kanf] kanad altna ald, kucaklad, saklayarak korudu < Ar kanaf kanat (= br kanap a.a. = Aram kansp a.a.) kenet [Ev, Men xvii] kined/kinet byk talar birbirine balamakta kullanlan demir raptiye, perin ~? kenevir [M xiv] kenevr kenevir bitkisi ~ Yun kannabori kenevir tohumu < Yun kannbi kenevir bitkisi, cannabis sativa ~ EYun knnabis a.a. ~ HAvr *kannabis a.a. [Kp xiv] kene/kne ~ Fa kana kan emici bir parazit

* Ayn kkten Lat cannabis, ng hemp, Alm hanf, Fa kanab, Rus konoplya (a. a.). Ar qinnab (a.a.) Farsadan alntdr. kenger enginar kent kanth a. a.) kental [Ev xvii] [ xi] kend [ xx/b] ~ Fa/OFa kangar yabani enginar"

~ Sogd kand/kant kasaba, kale (= Saka ~ Fr quintal beyz kiloluk arlk birimi < Lat

quinque, quint- be ~ HAvr *penkwe a.a. " pen kentet kep "kaput kepaze hamiyetsiz, rezil [ xx/b] [ xx/b] ~ Fr quintette beli alg grubu " kental ~ ng cap kasket ~ Lat cappa klah, klahl cbbe

[Men xvii] kepaze gevek talim yay; [LO xix] ~ Fa kabada gevek talim yay

* d > 5 > z dnm Farsa alntlarda tipiktir. Kar. hizmet. kepe byk kak ~ OFa kafi a.a. < OFa kaf kpk " kef kepek T ~ Fa kafa kazan stnden kpk almaya yarayan

[Uy viii+] kebek sa kepei; [ xi] kepek tahl kepei [Mh, DK xiii] = Mo kebenek oban

kepenek keesi, aba stlk

* Ar qaban ve OLat cappan biimleriyle benzerlii ilgi ekicidir. Bak. kaban. kepenk glgelik [Men xvii] pencere ya da kapnn dna taklan ahap ~ ?

* Muhtemelen T kapa- fiilinden. Erm gbank (kilit) szcyle birletirilmesi gerek ses gerek anlam bakmndan mmkn gzkmemektedir. [ xiv] kerahiyet mekruh olan bir eyi yapma - Ar karhat [#krh msd.] 1. istemeyerek veya irenerek yapma, 2. mekruh olan yapma, mecazen iki ime " kerh keramet [A, Yus xiv] ~ Ar karmat [#krm msd.] 1. yce davran, soyluluk belirtisi, cmertlik, 2. evliya tarafndan icra edilen mucize " kerem kerata 1 [ xix] yaramaz, haar ocuk boynuzlu, eytann lakab < Yun krato boynuz " kerata2 ~ Yun kerats kerahat

kerata2 [ 188+] ayakkab ekecei boynuz ~ EYun kras, kerat- a.a. ~ HAvr *kers-s- < HAvr *ker-1 a.a. " korna * Kar. ng shoe horn (ayakkab ekecei). keratin [ xx/b] hammaddesi < EYun kras, kerat- boynuz " kerata2 kere [DKxiv]kerre < Ar karra [msd. karr/takrr] geri geldi, tekrar etti

~ Yun krato

~ Fr kratine boynuz ve trnak ~ Ar karrat[#krr msd.] tekrar, defa

kerem [A, Yus xiv] ~ Ar karam [#krm msd.] soyluluk, yce gnlllk, cmertlik < Ar karuma soylu idi, yce gnlllk gsterdi EKKENLLER: Ar #krm : ekrem, ikram, keramet, kerem, kerim, kerime, mkrim kereste [Men xvii] kerste/kireste biilmi aa karastn byk ykler iin arlk ls, eki kerevet krebti yatak ~ EYun krabbtos a.a. [ xiv] kirevet krs eklinde yatak ~ Yun ~? Fa

* Lat grabatus (yatak) Eski Yunancadan alntdr. kerevit [Men xvii] ~ Yun karabda kk istakoz veya byk karides ~ EYun krabis, karabid- [k.] a.a. < EYun krabos 1. istakoz, deniz bcei, 2. bir tr boynuzlu bcek * Yunanca szck bilinmeyen bir dilden alntdr. ng crab < Nor krebit (yenge) ile etimolojik ilikisi mehuldr. kereviz [M xiv] kerefes; [ xviii] kereviz karafs kk yenen bir sebze, apium graveolens = OFa karafs a.a. = Aram ksreps a.a. kerh irendi, nefret etti kerim deerli" kerem kerime [ xiv] ~ Ar/Fa

~ Ar karh [#krh msd.] irenme, nefret < Ar kariha ~ Ar karm [#krm sf.] cmert, soylu,

[Kut, A xi]

[MMem xvi] yksek rtbeli birinin kz evlad - Ar karmat [#krm sf. f.] cmert hanmefendi, soylu hanm < Ar karm cmert, soylu " kerim

* "Kz evlat" anlam Osmanl Trkesine zgdr. keriz ecinsel [ xix] kek havas (argo); [ARasim 1897-99] ; [ xx/a] pasif ~? Fa krez su yolu, lam " geriz

kerkenez

[Men xvii] kerkenz doangillerden kk yrtc ku ~? Fa karkas/karkas akbaba (= Ave kahrka- ku, tavuk)

* Kar. Fa karkar (bir tr gvercin), karkama (kuyruksallayan kuu), karkarak (saksaan). Ancak *karkanz biimine Farsada rastlanmad. kerli ferli kuvvet, celadet + Fa far parlt, ihtiam " fer < Fa kar u far g ve kuvvet & Fa kar

kermes [ xx/b] hayr iin yaplan sat ~ Fr kermesse Kilisede Pazar ayininden sonra hayr iin yaplan sat ~ Hol kerkmisse kilise ayini & Hol kerk kilise (~ Ger ~ EYun kyrikn "tanr evi", kilise < EYun kyrios rab, tanr ) + EYun misse Pazar ayini (~ Lat missa < Lat mittere, miss- gndermek)" mesaj kerpeten kerpi [ xiv] kelbeteyn ; [Men ] kelbetln vulg. kelpetin - Fa kalbatn / Ar kalbatn kerpeten, kska, pense T? [Uy viii+] kerpi pimemi topraktan yaplan tula

kerrake mensuplarnn giydii bir tr cbbe #krk sarma, sarnma

[Men xvii] kereke ; [KT xix] kerrake eskiden ilmiye ~ Ar karakat Araplara zg bir tr cbbe ~ Aram ksrk a. a. < Aram

* Vehbi'nin kerrakesi deyimi anlalamamtr. Belki krrek (ecinsel sevgili, oyna ? xvii). Suriye kkenli olan Roma imparatoru Caracalla'nn (hd. 211-217) lakab, Roma'da ilgi eken ark tipi cbbesinden tr taklmtr. kerrat arpmlar < Ar karrat" kere kert[mek T [ xiv] ~ Ar karrt [#krr o.] defalar, matematikte

[ xi] kert- gedik amak, entik yapmak

kerte [LFxvi] ~Yun krta pusula kadrannn 1/16lk dilimi ~ t quarta (parte) 1. eyrek, 2. pusula kadrannn drtte bir veya 4x4'te bir dilimi ~ Lat quartus eyrek < Lat quatuor, quatr- drt" kare kertenkele srngen, varan, lacerta nilotica [M, Amr xiv] Nil nehrinde yaayan bir tr byk ~?

* T keler (kertenkele) ile benzerlii muhtemelen yaktrmadr. Yun krokdilos veya lakrta (a.a.) ile ilikisi zerinde durulabilir. kerteriz [LF xvi] ~ Yun kartrizo pusulann 32'de bir blmlerine gre yn tayin etmek ~ Ven *quartarisr a.a. < Ven quarta kerte " kerte kervan [A, Yus, DK, Gl xiv] krbn/krvn krbn/knvn kafile, katar ~? Akad %arrnu yol, yolculuk, zellikle ticari yolculuk, kervan kes [ 196+] basketbol ayakkabs ~ ? ~ Fa

kes[mek

[Uyviii+]kes-a.a. ~ Fa ka eken < Fa/OFa

ke1 uyuturucu kullanan kimse kadan ekmek (= Ave kar- a.a.) ke2 t cassa " kasa kesafet ka6ufa youn idi kesat < Ar kasada (satlar) durgun idi [A, Yus xiv] [ xx/c] nakit

~ ng cash para kasas [esk.], nakit para ~ ~ Ar ka6fat [#k8f msd.] younluk < Ar ~ Ar kasd [#ksd msd.] (satta) durgunluk

* Sfat olarak kullanm Trkeye zgdr. kese [Gl xiv] ~ Fa ksa bzk, torba, zellikle para torbas ~ OFa *klsag a.a. (= Aram kls a.a. = Akad ksu a.a.) * Ar ks (a.a.) muhtemelen Farsadan alnmtr. Erm ksag (a.a.) Orta Farsadan alnmtr. keide ekmek " ke1 kesif ~ Ar ka6lf [#k6f sf ] youn " kesafet ~ Fa kalda ekilmi, ekilen < Fa kadan

keif/kef[A xiv] kef ~ Ar kaf [#kf msd.] ortaya karma, rtsn kaldrma, kefetme < Ar kaafa ortaya kard kesim YT [CepK 1935] mukataa; [TDK 1955] blk, blge, ksm < T kes-" kes-

* Ksm < Ar qism kelimesinden esinlenme yoluyla tretildii aktr. kesin YT [CepK 1935] < T kesinkes [xix LO] katiyen < T kes-" kes-

kesir/kesr[Yus xiv] ~ Ar kasr [#ksr msd.] 1. krk, krnt, 2. aritmetikte tam saydan kk birim < Ar kasara krd kei [DK xiv] ~ Ar kai Hristiyan rahibi ~ Aram qsl 1. yal kimse, eyh, 2. kilise hiyerarisinde bir snf rahip < Aram #q yalanma, yal olma keileme [LF xvi] gney rzgr stanbul'un gneyinde bir da, Uluda " kei kesit YT [Geom193+] <Tkes-"kes< z Kei Da

* -it eki iin kar. ant.

keke/keki kekek buday veya arpayla yaplan bir yemek

[CodC xiii]

~ Fa ka ki temenni balac

[Men xvii] kek/kekek 1. kurutulmu yourt, kurut, 2. < Fa kak a.a. her iki anlamda

* -ek eki aklanmaya muhtatr. Kar. Fa kakab (arpa suyu), kakma (arpa ekmei). Ar kak (arpa suyu) Farsadan alntdr. kekl tatls [LO xix] kekl-i fukara fakir ksesi, bir tr kark st < T kekl [xiv-xix] dilencilerin ve kalenderi dervilerin tad kse ~ Fa kakl/kakl dilenci [Men xvii] [ xx/c] ~ Fa ka mika "ek-ekme",

kemeke ekime < Fa kadan ekmek " ke1 keson caisse [by.] kasa ~ t cassa " kasa

~ Fr caisson byk kasa, ekmeceli komodin < Fr [A xiv] kesb ~ Ar kasb [#ksb msd.] elde etme,

kesp [etm kazanma < Ar kasaba elde etti, kazand kesret sayca ok idi EKKENLLER: Ar #k?r : ekser, kesret, teksir kestane E Yun kstana [f.] a. a.

~ Ar ka6rat [#k6r msd.] okluk < Ar ka6ura

[M xiv] kasdana

~ Yun kstano [n.] a. a.

* Kar. ng chestnut, Alm kastanie < Lat castanea < EYun. ket [vurmak ketap sosu kete klde pimi rek (halk) ~ Ar kattan a. a. ~ Aram [ xx/a] ked entik, oyuk, rahne [ML xx/c] ~?

~ ng ketchup ~ Malay keup balk

keten [A xiv] ketan/kettan kettn/ktn a. a. ~ Akad kitm a. a. ~ Sumer ketenpere ucu & EYun kat aa + EYun pras taraf, u " kata+

~? Yun katapras aa taraf, bir eyin alt

kethda [A, Yus xiv] ~ Fa kad %ud i evsahibi, 2. ev ilerini idare eden kii, Sasani devletinde ky yneticisi & Fa kad/kada ev (~ OFa kadag a.a. = Ave kata- oda, hcre ) + Fa %ud efendi, ynetici" hda

ketum konuan < Ar katama [msd. katm] saklad, sesini kst kevae keve fahie (argo)

~ Ar katum [#ktm im.] sr tutan, az

[Men xvii] kavvde fuha araclk eden kadn; [ xx/c] ~? Ar qawwdat a.a. " gavat

* -- ile yazmna 20. yy'm ikinci yarsndan nce rastlanmamaktadr. Ses deiimi aklanmaya muhtatr. kevgir + Fa gr tutan " kef, +gir keyfiyet < Ar kayfa nasl < Ar kayf durum " keyif [ xiv] ~ Fa kafglr byk szge & Fa kaf kpk ~ Ar kayfiyyat [#kyf msd.] nasllk, nitelik

* Arapa szck Aristoteles'in kulland EYun poites < poos karl bir felsefe terimi olarak M. 9. yy'da tretilmitir. Kar. kalite.

keyif/keyfiyi ruh hali, honutluk <T kez geri * "Geri gelme" keza kezalik Ar Slika bu " kezzap

- Ar kayf [#kyf] durum, ruh hali, zellikle [T S xiii]

' anlamnda keza

kez/gez kere, defa

< T ke/ke5 arka, geri"

- Ar ka5a onun gibi, yle & Ar ka gibi + Ar 5a o [MMem xvi]

~ Ar ka

Slika bunun gibi, byle <

- Fa tez b keskin su, asit" tiz, ab * Ses deiimi Ar ka55b (yalanc, dolandrc) szcnden kaynaklanm olabilir, ki kibar zarif [passim xiii] ~ Fa/OFa ki ilgi edat

[Yus xiv] bykler; [LO, KT xix] sekin snfa mensup kimse, ~ Ar kibar [#kbr o.] bykler, ekbir < Ar kabir byk " kebir

* Trkede tekil sfat olarak kullanm 'kibardan biri kimse' deyiminden tremitir. kibir [A xiv] kibr Ar kabura [msd. kabr/kubr/kabrat] byk idi ~ Ar kibr [#kbr msd.] byklk, azamet <

kble [ xiv] ~ Ar qiblat [#qbl msd.] namazda Mekke'ye dnme, namazda dnlen yn < Ar qabila kabul etti, boyun edi" kabul kibrit a. a. ~ Akad kibrltu a. a. [ xiv] ~ Ar kibrit [#kbrt] kkrt ~ Aram kebrlt/kubrit

T?

[Kp xiv] baldr, bacan arka taraf

* Bat Ouz ve Kpak dillerine zg bir szck olup Azerbaycan Trkesinde "arka ayak" anlamndadr. kdem [MMem xvi] ~ Ar qidam [#qdm msd.] daha eski olma, ok eski olma < Ar qadama [msd. qadm/qudm] bir adm nden gitti, nceledi < Ar qadam ayak (= Fen/ br/Aram #qdm 1. ayak, 2. nce gelme, eski olma) kifayet yetime, yardma yetime < Ar kafa yetti kh kik kkr/kikir kkrdak kl T onom onom ksk glme sesi [ xx/b] " kah ~ ng gig dar ve uzun kayk " kakr [A xiv] ~ Ar kifyat [#kfw msd.] yetme,

[ xiv] hafifi glme sesi

<onom [T S xv] kekirdek/kekirdak 1. grtlak, 2. kkrdak < T krt/kkrt [onom.] kkrdak sesi " grtlak [Uy viii+] kl a. a. (= Mo qlasu(n) atn kuyruk kl

kil [A xiv] gil mlek yapmnda kullanlan balk Fa/OFa gil amur, zellikle mlek yapmnda kullanlan balk * Kar. Akad qru (zift, katran). kil(o)+ EYun %ilios bin kl[mak klaptan T ~ Fr/ng kilo- bin (sadece bileiklerde) < [ viii] kl- yapmak, etmek, eylemek

[Men xvii] klabudan ok ince altn veya gm iplik Ar qallb [#qlb im.] krk, iplik eirme ark < Ar qalaba evirdi, dndrd " kalp2 T? [Ka xi] kulaPuz yol gsteren, rehber klcal YT

klavuz [TDK 1944]

< T *klca kk kl" kl

* Fr capillaire (klcal < Lat capillum klck) evirisidir. klk T [ xi] kltk tahl kl, balk kl < T kl" kl

kiler [Arg xvi] kilar ~ Yun kellri erzak odas, hcre ~ Lat cellarium mahzen, kiler < Lat cella hcre, mahzen, oda ~ HAvr *kel-n- < HAvr *kel-2 kapatmak, rtmek, gizlemek

* Ayn kkten ng cellar, Alm keller (kiler), ng cell, Fr cellule (hcre). Ayrca ayn kkten Ger *hall (kapal yer), EYun kalypt, Lat celare, occulere (saklamak). klbk ^7 kl T [Uy viii+] kl a.a. [Bah 1924] karsnn emrinden kmayan erkek

klf ~ Ar qilf [#qlf msd.] bir eyi rten zar, derinin d tabakas, rt (= Aram qslp a. a. = Akad qilpu a. a.) klk T < T kl-" kl[Uy viii+] klk karakter, huy, davran, hal ve hareket, tre, adap; [Men xvii] kyafet

* Trke szcn anlam gelimesi Ar qiyafat szcnn Trke anlamndaki evrime paraleldir. Bak. kyafet. kilim [Gl xv] ; [Arg ] kei ynnden yaplm rt gilm battaniye, yatak rts, kei ynnden yayg = Aram galm rt, yayg ~ Fa

* Farsa szcn nihai kkeni belirsizdir. Aramice biim en erken M 6. yy'da tesbit edilmitir. EYun klymma (a.a.) bir Yakndou dilinden alnt olmaldr. kilise [DK xiv] ~ Yun ekklesia Hristiyan tapna ~ EYun ekklesia toplant, kurultay, meclis < EYun ekkale yksek sesle armak, ilan etmek & EYun k da + EYun kale barmak ~ HAvr *kels-2 barmak, yksek sesle armak " ek+, klarnet * Kar. Ar kansat (kilise) < Aram. Trke kilise biimi, yaz dilinde tercih edilen kense'nin yerine gemitir. kilit [Ka xi] iklid ; [dr, DK xiv] kilid ~ Fa kild anahtar ~ O Yun kleid a.a. = EYun kles, kleid- a.a. < EYun klei kapatmak, kapal olmak, rtmek ~ HAvr *klu- a.a. * Ayn kkten Lat claudere, claus- (kapatmak), clavis (kilit), belki clavus (ivi, civata). Lat clavus ve clavis biimleri arasndaki biimsel iliki ak deildir. EKKENLLER: EYun kleo : kilit, klitoris Lat claudere : eksklsif, klostrofobi, kloz, klozet, oklzyon Lat clavis : klavsen, klavye, kle Lat clavus : civata, kavilya kilo/kilogram [Ds I.4.491 187+] kilogram kilo/kilogramme bin gramlk tart birimi " kil(o)+, gram ~Fr

kilometre [Ds I.4.499 187+] kilometro ; [ARasim 1897-99] - Fr kilomtre bin metrelik l birimi" kil(o)+, metre

kilkal dedi", dedikodu " kavil kim T

[A xiv]

~ Ar ql u qal [#qwl] "denildi ve

[ viii] kim soru zamiri; [passim xiii xiii] ilgi edat

* lgi edat olarak kullanm muhtemelen Farsa ilgi edat ki etkisi gsterir. kml 1 onom [Arg xvi] ksa erimli ve srekli hareket ifade eden ses

* Kar. KIPIR, KIVIR. kml2 kmz kimlik T YT zararl bir bcek ~ Ar qaml bit (= Akad qamlu a. a.)

[ xi] kmz mayalanm at st [TDK 1944] h viyet <T kim"kim

* Kar. hviyet < Ar huwa (kim). kimono biimi entari ~ Jap kimono giysi, entari kimse <T [Hay 1959 195+] ~Fr/ng kimono Japon

[TS, Kp xiv] kimerse/kimesne/kimesne/kimse kii

< T kim ise " kim

kimya [Kut xi] ~ Ar kTmiy' kara by ilmi ~ OYun khemeia simya, kara by, metalleri dntrme ilmi < EYun %emia "Kara lke", Msr - Ms khem kara EKKENLLER: Yun khemea : kemoterapi, kimya, kimyager kimyager edinen, -c" kimya, kr & Ar kTmiy' + Fa -gar yapan, meslek

kimyon [M xiv] kimnun ~ Yun/EYun kyminon baharat olarak yenen bir tohum, cuminus ~ Aram kamuna a. a. ~ Akad kamunu a. a. * Ar kammun/kamnun (a.a.) biimi Aramca veya baka bir Sami dilinden alnmtr. kin [A, Yus xiv] ~ Fa km garez, dmanlk ~ OFa ken kan davas (= Ave kaen- kan bedeli) ~ HAvr *kwoi-n- < HAvr *kwei- kan bedeli demek, kan davas gtmek * Ayn kkten EYun poina (kan bedeli, ksas, cereme). kn xi] kn kl veya bak klf T [

kna [CodC xiii] hnna; [DK xv] kna lawsonia inermis bitkisinden elde edilen boyar madde

~ Ar Hinna' kna,

kna[mak T [Uy viii+] kna- cezalandrmak; [LO xix] alay etmek, hicvetmek, aalamak; [ xx/c] ayplamak, takbih etmek < T kn/kyn [viii] ceza, eziyet T ky- " kyknakna [ 186+] ~ sp quinaquina cinchona aac kabuundan elde edilen ate drc ila, kinin ~ Quech kina kabuk " kinin kinaye [ xiv] kinayet ~ Ar kinyat [#knw/kny msd.] dolayl anlatm, bir eyi adn vermeden anma < Ar kana dolayl anlatt < Ar kunyat lakap " knye kinetik [DTC1944] ~Frkintique harekete ilikin~ EYun kinetikos a.a. < EYun kinesis hareket < EYun kine hareket etmek ~ HAvr *kis-neu- < HAvr *keis- harekete geirmek king [xx/c] bir iskambil oyunu ~ngking1.kral, 2. iskambilde papaz ~ Eng cyning soylu kii, beyzade ~ Ger *kunjingaz & Ger *kunjam soy, hanedan (~ Ger *kinjan dourmak, soyunu srdrmek ~ HAvr *gens- dourmak ) + HAvr *ing- olu " genetik kinik " sinik

kinin [Bah1924] ~Frquinine Peru'da yetien cinchona aacnn kabuundan elde edilen ate drc ila < sp quina cinchona aac kabuu ~ Quech kina kabuk knnap kenevirden yaplan ip ~ OFa kanab a.a. " kenevir kip YT [CepK1935] -Tklb/klp[xi] kalp, model "gibi kpr onom ksa ~ Ar qinnab/qunnab [#qnb] kenevir,

erimli ve srekli hareket ifade eden ses kpti ~ Ar qibt [nsb.] Msr'n islamiyet ncesi yerli halk ~ EYun aigyptios Msrl < z Aigyptos Msr ~ Ms kir T [Uy viii+] kir kir, pislik

kr[mak T [ xi] kr- kkn kazmak, kesmek, krmak; [T S xiii xiii] kkn kazmak, ldrmek, yoketmek, katliam etmek < T *k- kesmek, ksmak, ksaltmak, bzmek * Ayn kkten ks- (a.a.), kr- (burmak), kt (ksk), k (kslma dnemi), belki ky-(kesmek) ve kna(ikence etmek). *K-/*k- kk ve trevlerinin semantik alan bo-kkyle byk lde rtr. Kar. bo-. kr1 T [ xi] kr det, bozkr, ssz yer

kr2 kira

[ xi] kr2 gri renk, zellikle at rengi [Ne xv] ~ Ar kira' [#kry msd.] a. a.

kraat [ xiv] ~ Ar qir'at [#qr' msd.] okuma < Ar qara'a okudu - Aram #qr' arma, yksek sesle syleme, okuma EKKENLLER: Ar #qr' : kari, kraat, kur'an kra kra kran <T T <T [Kan xvi] kurak yer, bozkr [ xi] krau a. a. [DK xiv] salgn hastalk < T kr " kr1

" kr2 < T kr- kkn kazmak,

katliam etmek " kr-

kranta

[LO 1876] kr?; [AMithat 1885] sana kr dm? - t grande byk, yce, gsterili ~ Lat grandis byk " gran

* Asl anlam muhtemelen "yalca iyi giyimli erkek" olup, kr szcyle badatrlmas halk etimolojisidir. krat [ xiv] bir tart birimi ~ Ar qirt 1. keiboynuzu, ceratonia siliqua, 2. keiboynuzu ekirdei, bir tart birimi ~ EYun kertion [k.] "kk boynuz", a.a. < EYun kras, -t- boynuz " kerata2 kiraz [TS xiv-xviii] kirs ku kiraz ~ HAvr *ker-5 kiraz veya benzeri krmz meyve ~ Yun kersi a.a. ~ EYun kerass

* Bat dillerine Yunancadan gemitir. Kar. Fr cerise, ng cherries < Lat cerasus (a.a.). Szcn kkenini Lucullus ve Giresun kenti ile birletiren rivayet doru deildir. Yunanca biimin Traka veya baka bir Anadolu dilinden alnt olduu kabul edilir. krba krba [ xiv] ~ Ar qirbat [#qrb msd.] su tulumu [Men xvii] a.a. ~ ?

* Alm karbatsch, Fr cravache biimleri Rusa yoluyla Trk dillerinden alnmtr. krl + il" kr2, il1 [ xviii] krla kark (sakal rengi) [CodC xiii] gire & T kr gri + T al/il kark renkli, alaca, ~ Fa girac a.a. = Aram gr a.a. =

kire Akad gru a.a. ~ Sumer gir a.a.

kiremit [M xiv] kiremd ~ Yun keramedi pimi topraktan yaplan mlek, tula < EYun kramos a.a. ~ HAvr *kers-mo- < HAvr *ker-4 ate, yakma " karbon

kiri

[Uy, Ka viii+] kiri yay gergisi

T ker- germek " ger-

kr[mak bir eyi blmek

<T [ xx/b] 1. burumak, zellikle cildin burumas, 2. argoda < T kr- " kr-

* Her iki anlamda 1940lardan nce kaydedilmemitir. krt[mak <T [LO xix] gerdan krmak, cilve yapmak < T kr- " kr-

* -t- ekinin ilevi ak deildir. kirizma krk [ xix] topra saban veya krekle altst etme - Yun/EYun gyrisma, t- dndrme, evirme < Yun/EYun gyr dndrmek " ciro T [ viii] krk a. a.

krk[mak T [Uy viii+] krk- makasla kesmek, zellikle koyun veya kei yn kesmek < T kr- kesmek " kr* Krk- ve krp- biimleri, pekitirici -k/-p sesiyle yaplm edeer trevlerdir. krlang T [Uy viii+] karla/karla krlang kuu; [Amr xv] arlauc

* Krlang bal (chelidonichthys lucernus), Yun %elidons (krlan kuu > krlang bal) adnn evirisidir. krlent guirlande elenk ~ Frk *wiara- tel [ xx/a] krlanta (~ t ghirlanda) ~ Fr

krmz [CodC xiii] ~ Ar kirmiz [#krmz nsb.] a. a. < Fa kirmiz krmz boya veren bir bcek, konil ~ Sans krmi kurtuk, larva, bcek ~ HAvr *kwrmis kurtuk * Bat dillerine Arapadan gemitir. Kar. ng crimson (konil krmzs). kro ocuk, delikanl krp1[mak kei yn) [ xx/b] kyl ve kaba saba kimse ~ Krt kuro erkek

<T [Kp xiv] krk-/krp- ksaltmak, makasla kesmek (zellikle koyun veya < T kr- " kr-

krp2[mak <T [CodC xiii] kp- makasla kesmek; [TS xiv-xvii, Kp, a xiv] kp- gz kapan kapamak; [LO xix] krp- a.a. < T *k- kesmek, ksmak " kr-r- sesi belki krp-1 etkisiyle sonradan tremitir.

kirpi kirpik

T T

[Uy viii+] kirpi gvdesi dikenli kk hayvan kirpik [Uy viii+] kirpik gz kapandaki kllar " kirpi

* Krp- fiilinin her iki anlamyla (yn krpmak, gz krpmak) ilikisi dnlebilir. Kar. a krbk (klahn kenarna ilenen krk erit - xv+), krbktiken (kirpi). krt onom = T kr kesme sesi, kama veya kazma sesi

krtasiye [KT xix] resmi dairelerde kt ve yaz malzemesi iin tahsis edilen denek; [Gv 192+] krtasiyeci kt ve yaz levazm satan kii, yazmay artrarak ii zorlatran memur < Ar qirTs papirs [esk.], kt ~ Aram qarTs papirs ~ E Yun %rtes a. a. " kart2 krtipil (argo) kirve kan kii ks[mak [AL 192+] zavall, biare, deersiz, ehemmiyetsiz, fakir ~ ? (Dou Anadolu'da) ocuu snnet ettiren ve yaam boyu sahip Fa kirfa sevap, hayrl i

T [ viii] ks-/kz- ksaltmak, azaltmak, daraltmak < T *k- kesmek, ksmak, ksaltmak " krT [ viii] k kapanma mevsimi, a.a. onom < T *k- ksmak, krmak, bzmek " krkovma sesi ksa

k1

* Kar. yaz < yay- (alma mevsimi). k2, kt T ksas1 [ viii] ksa a.a.

< T ks-" ks[ xiv] ~ Ar qiSS [#qSS msd.] deme,

hesaplama, gze gz die di ilkesine gre verilen ceza < Ar qaSSa 1. kesti, krpt, 2. hikye anlatt ksas2 hikyeler < Ar qiSSat" kssa kii T [Or viii] kii insan, kimse ~ Ar qism [#qsm msd.] blm, [Yus xiv] (ksa a ile) ~ Ar qiSaS [#qSS o.]

ksm/ksm[ xiv] ksm pay, hisse < Ar qasama [msd. qasm] bld, paylatrd ksr1 dii " kz ksr2 T

[ xi] ksr dourmayan insan veya hayvan

= T kz 1. hasis, kt, 2. evlenmemi

[ 197+] bir bulgur yemei

~ ?

kst kska kskan[mak

YT T

[TDK 1944] hacir

< T ks-" ks< T ks-" ks-

[Uy viii+] ksa ksma arac, maa

T [Uy viii+] ksan- cimrilik etmek, esirgemek, saknmak < T kz/ks [viii+ Uy] hasis, eli sk" kt

kkrt[mak T [Uy viii+] kikir- fkelenmek; [TS xiv, Kp xiv xiv] kr-/jr- hrlamak, haykrarak saldrmak, lk atmak < T gj/k [onom.] gcrt ve hrlt sesi " +kirkla T [Uy viii+] kla klama yeri < T kla- < T k " k1

* Osmanl kullanmnda "yazn sefere kan askerin kn yerleik olduu yer" anlamnda. ksmet [Kut, A xi] pay pay, bltrlen bir eyden birinin payna den " ksm kine[mek T? [ xi] kine- at sesi karmak ~ Ar qismat [#qsm msd.]

* Kar. Fa gun (hayvanlarn erkei), gun (iftlemek, diiye varmak). Farsadan erken bir alnt dnlebilir. kini1 [Amr xv] kinc ~ Fa kihlc/kinlz baharat

olarak kullanlan otsu bitki, coriandrum sativum ~ OFa gihz a.a. kini2 kispet ~ Fa kimi/kama ku zm [ xiv] kisvet kyafet, giysi; [Men xvii] kisbet (vulg.) - Ar kiswat [#ksw msd.] kyafet, giysi" kisve T [ xi] ksrak henz dourmam dii at; [O xi] dii at =? T kz 1. hasis, kt, 2. evlenmemi dii" kz

ksrak

kssa [Kut xi] ~ Ar qiSSat [#qSS msd.] hikye < Ar qaSSa [msd. qaSaS] (ksaca ve zetle) anlatma " ksas 1 kist torbas, mesane kstak YT [ xx/a] ~ Fr kyste irinli torback ~ EYun kystis sidik <Tks-"ks-

[CepK 1935] berzah

* -tak ekinin ilevi ak deildir. kstas bir tart ls ~ EYun ksestes a.a. ~ Ar qisTs [#qsTs] lek, terazi ~ Aram qssT

kisve Ar kasa giydirme, rtme EKKENLLER: Ar #ksw : kispet, kisve

[ xiv]

~ Ar kiswat [#ksw msd.] giyim, giysi, kyafet <

kt T [Uy viii+] ks/kz hasis, eli kt; [ xi] kz az bulunan, pahal, kt; [Kp xiv] kt/kz a.a. < T *k- kesmek, ksmak, azaltmak " krkta [MMem xvi] ~ Ar qiTcat^ [#qTc msd.] para, bucak, ksm, kesim, corafyada kta, iirde kta, paragraf" kat2 kitakse koitzo bakmak ktal ldrme " katil1 [Env xv] [ 192+] bak! (argo) ~ Yun kotakse bak! < Yun

~ Ar qitl [#qtl III msd.] mukatele,

kitap [Kut, A xi] ~ Ar kitb [#ktb msd.] yazl ey, belge, kitap < Ar kataba [msd. katb/kitbat] yaz yazd (= Aram #ktb [msd. kitaba] 1. diki dikti, balad, raptetti, 2. yaz yazd ) * Sam #ktb kknn nihai anlam "diki dikmek, balamak, raptetmek" olup, "yaz yazma" anlam en erken Aramcada kaydedilmitir. Arapa szck muhtemelen Aramcadan alntdr. ktk T? quTn pamuk [Uy viii+] ktk pamuk; [LO xix] minder dolgusu, kaba keten, kendir =? Ar

* Bir ran dili araclyla erken bir alnt dnlebilir. Ayrca kar. Aram qaTaw (keten). ktpiyos [LG188+] nemsiz, deersiz (argo) ~ Yun kat pin dk nitelikli, deersiz & Yun kat aa, alak, dk + Yun pin nitelik, kimlik (< Yun pis kim ) ktr1 onom dolandrmak [LO xix] ktrdamak gevrek nesne sesi; [LO ] ktr atmak yalan sylemek, <

* kinci anlam belki Ar hitr (yalan, kumpas) szcnden. kitle YT [TDK 1944] ~ Ar kutlat a. a. " ktle

* Arapa kutlat szcnn Trke kkenli olduuna ilikin Gne Dil Teorisi erevesinde gelitirilen bir gre dayanarak Trkeletirilmitir. ktlk <T [T S xiii, Gl xiii] kzlk ktlk, pahallk, kuraklk < T kz kt, az " kt

kvam diren, konsistans " kamet

~ Ar qiwm [#qwm/qym msd.] duru,

kvan[mak kut

<T

[DK xiv] iftihar etmek, sevinmek

< T kw [viii+ Uy] kut, saadet"

kivi [199+] ~ngkiwifruitactinidiadeliciosa bitkisinin meyvesi ^ 1959 Turners and Growers, Yeni Zelanda meyve irketi < ng kiwi Yeni Zelanda'nn simgesi olan bir ku ~ Maori * ngilizce eski ad chinaberry (in meyvesi) iken, Souk Sava dneminde ticari kayglarla ad deitirilmitir. kvlcm <T [Kp xiv] klm < T k/ko [xiv TS] kvlcm, erare

kvr[mak T burmak, buruturmak kvrck kvr<T

[Uy viii+] kr- hasislik etmek, ksmak; [DK xiv] kvur-krmak, bkmek, < T *k- ksmak, krmak, bzmek " kr[Men xvii] kvrck/kvrck < T kvr-krmak, burumak "

* Kltme eki olan -cik szkonusu deildir. kvrak 1 nazik, zarif <T [T S xvi xvi] ince kadn barts; [ xviii] buruuk; [LO xix] bklp kvrlan, < T kvr- " kvr[Men xvii] ('ks kvrak' deyiminde) smsk < T kawrak sk < T

kvrak2 <T kawra- skmak " kavrakvran[mak ky[mak <T

[Kp xiv] bklmek, burulmak

< T kvr-bkmek, burmak " kvr-

T [ xi] k5-/kt- kesmek; [TS xv xv] eziyet etmek, ldrmek T *k- kesmek, ksmak, krmak " kr-

kyafet ~ Ar qiyfat [#qyf msd.] 1. iz srme, takip etme, 2. bir kiinin grntsnden hangi aile veya airete mensup olduunu anlama ilmi, 3. bir kavim veya airete zg giyim tarz kyak <T [TS xv] kyc, gaddar; [LG 188+] gzel, yakkl (argo) < T ky- " ky-

kyam [Kut, A xi] ~ Ar qiym [#qwm/qym msd.] ayaa kalkma, ayaklanma < Ar qma kar koydu, direndi" kamet kyamet [Kut, A xi] ~ Ar qiymat [#qwm/qym msd.] 1. ayaa kalkma, dikilme, 2. son yarg gnnde llerin ayaklanmas" kamet * Arapa szcn ikinci anlam muhtemelen Aram qiyama (a.a., Yun anstasis evirisi) biiminden alntdr.

kyas [Kut, A xi] ~ Ar qiyas [#qys msd.] l, lme, oranlama, kyaslama yoluyla akl yrtme < Ar qsa lt, karlatrd ky T [Uy viii+] k5 herhangi bir eyin kenar < T k5-kesmek " ky-

* Kar. T kr/kra (a.a. - xiv Kp) < kr-. Kar. ng shore (deniz kys) < shear (krpma, kesme); Fr bord (ky) < HAvr *bherdh- (kesmek). kyma <T [DK xiv] kylm et < T ky- " ky~ Ar qmat [#qwm/qym msd.]

kymet [Kut, A xi] deer, nicelik < Ar qma durdu, kvaml idi, deerli idi" kamet kytrk <T

[ xx/c] ok kk ey, deersiz (argo) T [Uy viii+] kz kz

T ky- " ky-

* -tr- eki aklanmaya muhtatr, kz ocuu, bakire

* Kar. T ks/kz (hasis, eli sk, az, kt - viii+ Uy, xi, xiv Kp). Bak. kt. Szcn iki anlam arasndaki iliki mulaktr. "Henz dourmayan, verimsiz" anlam dnlebilir. kz[mak kzak T? T [ xi] kz- atete snmak, kzarmak, krmz olmak; [CodC xiii] fkelenmek [Kp xiv] kzak buz stnde kayma arac; [DK xiv] kzau

* Etimolojisi ak deildir. kzamk kzan <T T [Uy viii+] kzamuk bir hastalk; [ xi] kzlamuk a.a. < T kz- " kz[DK xiv] erkek ocuk; [ xvii] delikanl T [Uy viii+] kzl/kzl krmz < T kz- " kz-

* Etimolojisi ak deildir, kzl kzlck <T

[DK xv] kzluk meyvesi yenen bir aa, cornus mas < T kzl" kzl

klakson [ xx/a] otomobil kornas ~ marka Klaxon otomobil kornas markas ^ 1908 Lovell-McConnell Manufacturing Co., Amer. firmas. < EYun klaz barmak klan airet, soy [Tarih 1932] ~ Fr/ng clan airet ~ Gael clann aile,

klapa [ xx/b] ~ Fr clapet sv veya buhar tek ynl olarak geiren kapak < Fr clapoter [onom.] "klap" sesi karmak klarnet/klarnet [ARasim 1897-99] ~Frclarinettebir nefesli alg ~ t clarinetto [k.] a.a. # y. 1700 J.C. Denner, Nrnbergli alg yapmcs < t clarino borazan, av borusu < Lat clarus 1. yksek (ses), 2. ak, berrak, aydnlk ~ HAvr *kls-ro- < HAvr *kels-2 barmak, yksek sesle armak * Ayn kkten Lat clamare (barmak), Lat calare, ALat cladere (armak), EYun kaleo, ng call (armak), claim (iddia etmek, dava etmek). klas [ xx/b] ~ Fr classe 1. snf, derece, 2. zellikle stn snf - Lat classis Roma yurttalarnn blnd alt askeri snftan her biri, tertip, askeri snf < ALat clad- (askere) armak ~ HAvr *kls-d- < HAvr *kels-2 barmak " klarnet klasik [Bah1924] ~ Frclassique1. st snfa ait [esk.], 2. sekin, antik a yazarlarna zg ~ Lat classicus 1. snf sistemine ait, 2. birinci snf, sekin " klas klasman classer snflandrmak, tasnif etmek " klas [ 192+] ~ Fr classement snflandrma < Fr

klasr [Bah 1924] dosya < Fr classer snflandrmak " klas

~ Fr classeur 1. tasnif edici, 2. byk

klavsen [ xx/a] ~ Fr clavecin klavyeli bir alg ~ t clavicembalo "tulu embalo", klavsen & Lat clavis tu, anahtar + Lat cymbalum bir tr vurmal alg, zil" kle, embalo klavye [Cumh 1928] klaviyer ~ Fr clavier anahtar takm, piyano ve org gibi alglarn tu takm, daktilo tu takm ~ OLat clavarium " kle kle kilit, anahtar " kilit [ xx/b] ~ Fr cl 1. kilit, 2. grete bir oyun ~ Lat clavis

klemantin [ xx/c] ~ Fr clementine eftali-erik melezi olan bir meyva ^ 1902 < z Clment Rodier Cezayirli Fransz din adam ve botaniki kleptoman [192+] ~Frkleptomane hrszlk hastas & EYun kleptes hrsz (~ HAvr *klep- almak) + EYun mana delilik " mani3 klerikal [ xx/b] ~ Fr clrical papazlara ilikin, memurlara ilikin < OLat clericus din adam, memur, okuryazar kimse ~ EYun kleriks 1. seilmi, bir greve adanm kii, 2. rahip < EYun kler kurayla semek, bir greve atamak klik [Bah 1924] ~ Fr clique 1. grltc kalabalk [esk.], 2. kk kapal grup, hizip < EFr cliquer grlt yapmak, ses karmak

klima [ML xx/c] klima cihaz havalandrma cihaz < Fr climat iklim ~ E Yun klma, t- a. a. " iklim

~ Fr climatiseur

klinik [Bah 1924] ~ Fr clinique yatakl tedavi yeri, hastane ~ Alm klinik a.a. ~ EYun kliniks yataa veya yatakta tedaviye ilikin < EYun kline yatak < EYun klin yatk olmak, eilmek " iklim klip [ xx/c] ~ ng video clip bir video filmden alnm ksa para, fragman, mzik paras iin yaplan ksa tantm filmi < ng to clip1 [onom.] krpmak klips clip2 engelle tutmak, iliklemek [ xx/b] ~ ng clips [o.] mandal, yayl raptiye < ng to

kliring [ xx/b] d ticarette bir sistem ~ ng clearing temizleme, hesap kapatma, a.a < ng to clear temizlemek < ng clear temiz, berrak, saf~ Lat clarus " klarnet klie [ResCGaz 1911] ~ Fr clich matbaaclkta resim kalb, kalplam sz veya dnce < Fr clicher [onom.] kalba dkmek klitoris [ML xx/c] ~ YLat clitoris bzr # Mateo Renaldo Colombo, tal. anatomist (1516-1559) ~ EYun kletoris [k.] kk kapal yer < EYun klei kapatmak, kapal olmak, rtmek " kilit klon [ 199+] ~ ng clone 1. daldrma yntemiyle oaltlan bitki, 2. bir canlnn genetik kopyas ~ EYun kln bitki pii, srgn (dal) klor [1891] ~ Fr chlore ak yeil renkli bir gaz ~ ng chlorine #1810 Humphrey Davy, ng. kimyac < EYun %lrs 1. altn sars [esk.], 2. ak yeil, filiz rengi ~ HAvr *ghl-ro- sar, parlak, altn < HAvr *ghel-2 parlamak * Ayn kkten EYun %ole, ng gall (safra), ng yellow < Ger *gelwa (sar); ng gold, Rus zlaty (altn); ng glitter, gleam, glisten, glow (parlamak). klorofil [192+] ~Frchlorophyle bitkilere yeil rengini veren madde #1818 Pelletier ve Caventou, Fr. kimyac & Fr chlore yeil + Fr phyllon yaprak " klor, filiz kloroform [ xix] ~ Fr chloroforme kimyada bir bileim # 1834 Jean-Baptiste Dumas, Fr. kimyac & Fr chlore + Fr formyl metil grubunun eski ad " klor, formik klo eklinde etek ~ OLat clocca ~ Kelt [ 192+] ~ Fr cloche 1. an, kampana, 2. an

klostrofobi [ xx/c] ~ Fr claustrophobie kapal yer korkusu ~ YLat claustrophobia # 1879 B. Ball, ng. hekim & Lat claustrum kapal yer (< Lat claudere, claus- kapatmak) + EYun fbos korku " kloz, fobi

kloz [ xx/c] sigorta szlemelerinde madde ~ ng clause alt tmce, szleme maddesi ~ Lat clausula [k.] retorikte cmlenin kapan blm, szlemenin son maddesi < Lat claudere, claus- kapatmak ~ HAvr *klu- kapatmak " kilit klozet kapal ~ Lat clausus " kloz ko[mak T [ xx/c] ~ Fr closette [k.] kk kapal yer < Fr clos

[ viii] ko- indirmek, koymak, brakmak

* Asya Trkesinde ko- kk 9. yy'dan itibaren yerini ko5- > koy- biimine brakrken, Ouzcada her iki biim yanyana korunmutur. Ayn kkten kon- (kendini komak, inmek), ko- (karlkl komak), ko5-/kot- = ku5-/kut- (indirmek, brakmak, dkmek), belki kuz (glge, karanlk). koalisyon [ xx/b] ~ Fr coalition siyasi ittifak, g birlii ~ Lat coalitio a. a. < Lat coalescere, coalit- birlikte bymek, (aa dal) birbiri iine geerek kaynamak & Lat co(n)beraber + Lat alescere yetimek, boy atmak < Lat alere bytmek ~ HAvr *al-3 yetimek, bymek " kon+, alto * Siyasi anlamda ilk kez 1715'te eitli Avrupa devletlerinin Fransa'ya kar kurduu ittifak. siyasette ilk kez 1783'te ngiltere'de Portland Dk babakanlnda kurulan Whig-Tory ittifak. kobalt [ xix] ~ Fr cobalte metalik bir element ~ EAlm kobolt [mod. kobold] maden ocaklarnda yaadna inanlan cin kobay [Bah 1924] bir tr kemirgen memeli ~ Karib kobaya kobra Lat colubra ylan ko1 T [ xx/b] ~ Fr cobaye bilimsel deneylerde kullanlan ~ Fr cobra ~ Port cobra de capello klahl ylan <

[Uy viii+] ko/kokar/korjar ; [O xi] ko erkek koyun

* Kar. Erm o'%ar (koyun). Ermenice szck 5. yy'dan daha eskidir. Her iki biimin bilinmeyen bir eski dilden alnt olmas gl olaslktr. ko2 [ xx/c] ~ ng coach 1. bir tr byk araba, 2. sporda antrenr ~ Alm kotsche bir tr byk araba ~ Mac kocsi (szker) a. a. * ngilizce szcn ikinci anlam 1830'larda Oxford niversitesi renci argosunda "renciyi snava 'tayan' okutman" anlamndan tremitir. koca T? [TS xiii] yal ve ulu kii; [TS xiv xiv] yal erkek

* Eski bir Dou ran dilinden alnt olasl yksektir. E anlaml olan Fa %\vaca ve %oda (efendi, ulu kii) biimlerine karlk olarak Ouz lehelerinde koca/koda ve kocaman/kodaman szcklerine rastlanr. Kar. hoca, hda.

koak

<T

[TS xiv] 1.ko, 2. yiit, yrekli, kabaday, cmert

T ko"ko1

* -ak ekinin ilevi belirsizdir. kocaman koan msrn i sap <T [Men xvii] ihtiyar adam [LO xix] < T koca ihtiyar " koca, +men1

~ Bul/Srp koan meyvenin ve zellikle ~ Fa

kek 1. yavru, gen, civelek, 2. dans eden gen erkek kak kk, ocuk, uak, ufaklk " kk

kod [ xx/b] ~ Fr code kurallar sistemi ~ Lat cdex, cdic- 1. aa kt, 2. byk defter, yasa klliyat" ktk kodaman dilinde airet ulular efendi" hatun, +men1 * Kar. koca, kocaman. kodein [Bah 1924] yattrc madde < EYun kdeia gelincik, afyon bitkisi ~ Fr codine afyondan elde edilen [a xv] dnr, evlilik yoluyla akraba; [LO xix] halk < T koda [xi O] saygdeer ve yal kimse, koca ~? Sogd %watw / Hwar %wadew kral,

kodeks [ 192+] ~ YLat codex, codic- tp fakltesince onaylanan ilalar katalogu ~ Lat codex, codic- byk defter, yasa klliyat" ktk kodes [LO 187+] kmes, hapishane kmes, tavuk barna < Yun kta tavuk ~ Yun kottsi

kodifiye [etm [ xx/b] ~ Fr codifier kurallar sistemli olarak belirlemek ~ OLat codificare ~ Lat codicem facere " kod, faktr kodo [LL 1732] deyyus, gidi ~ Erm godo boynuz

kof T [ xi] kow ii bo, rk 2. iirmek, kabartmak

< T *koP < T *kaP- 1. iini boaltmak, oymak,

* Nihai kk *kaP- olup, b > w etkisiyle baz trevlerde sesli yuvarlaklamas grlr. Final -w hecesi dissimilasyon yoluyla -wk veya w > f biimini almtr: kowuk = kof. Trke ve Hintavrupa kklerinin benzerlii artcdr. Kar. EYun kofos (ii bo, kof), Lat cavus, Fa kw (oyuk, boluk), kwak (kof) < HAvr *keus-. Kar. kav2. kofana lfer [LO xix] ~ Yun gofaina lferin by"

kofre [ xx/b] ~ Fr coffret [k.] 1. kk kasa veya sandk, 2. elektrik balant kutucuu < Fr coffre sandk, kasa ~ Lat cophinus a.a. kfte ~ Fa kofta (havanda) dvlm, inenmi < Fa koftan, ks- dvmek, tokmakla vurmak, ezmek ~ HAvr *kop- vurmak, kesmek, yarmak kftehor deyimi kfter yiyecek [Ne, Kan xv] zina eden karsn affeden adam, hakaret ~ Fa kofta %\vur inenmi olan yiyen " kfte, +hor ~ Fa kftar zm veya erik suyundan yaplan bir ~? Yun kfte kes! < Yun < T kof" kof

kofti [LG 188+] yalan (argo) kb ~ EYun kopt kesmek, yarmak " engebe koful YT [TDK 1955] hcre ii boluu

* Sfata eklenen -ul ekinin ilevi belirsizdir. kou khne T [ xi] kou su oluu ; [Mh xiii] ii bo ey veya yer, kovuk (= Mo qousun vakum, boluk ) [DK xiv] ~ Fa kuhna eski, yal

koitus [ xx/c] ~ Lat coitus cinsel birleme < Lat coire, coitbirlikte gitmek & Lat co(n)- birlikte, karlkl + Lat ire, it- gitmek " kon+, iyon kk T [Uy viii+] kk2 ok derin ey, kk, asl [ARasim 1897-99] kok kmr < T *k-derin olmak, ite olmak ~ ng coke gaz

kok alnm ta kmr

* Yorkshire lehesinden alnm kkeni bilinmeyen bir szcktr. kok[mak T [ xi] kok- koku vermek; [T S xiv] koku almak, koku vermek

EKKENLLER: T kok-: kok-, koklakokain [Bah1924] ~Frcocane koka bitkisinden elde edilen uyarc madde ~ Alm Kokain a.a. ^ 1856 Albert Niemann, Alm. kimyac < sp coca Gney Amerika'ya zg bir bitki ~ Quech coca a.a. kokart [185+] kokarda kttan yaplan rozet ~ EFr coquart horoz, horoz ibii" koket kken YT [CepK 1935] mene, asl ~Frcocarde bklm < T kk" kk

* Ada eklenen -en ekinin ilevi belirsizdir. TT kken (baz bitkilerin ikincil kk salan dallar ? xvii) ile birletirilemez. koket iveli kadn < Fr coq horoz [Bah 1924] ~ Fr coquette [k.] "kk dii horoz",

kokina [ xx/a] ~ Yun kkkino 1. krmz, 2. krmz tane eklinde meyveleri olan bir bitki, dikenli mersin, ruscus aculatus < EYun kkkinos kabuundan krmz boya elde edilen bcek, konil krmzs < EYun kkkos tane, tohum, koza kokla[mak kknar xvii] koknar kokona yal kadn <T [T S xv, Men, LO xv] kokula-; [KT xix] kokla-< T kok-" kok-

[Amr xv] kukinar bir tr ine yaprakl aa, abies; [Ev ~ Yun koukounari her eit kozalakl aa, am < Yun koukounra kozalak [Ev xvii] = Yun kokna hanmefendi, orta

* Nihai kkeni belirsizdir. Romenceden alndna ilikin yaygn kannn esas tesbit edilememitir. kokore Yunan yemei koan [Seyf 1920] kokoro ince barsaktan yaplan bir ~ Yun kokortsi msr koan (Arnavut az, argo) ~? Arn kokrroz msr, msr

* Belki eklinden tr. mer Seyfettin "Lokanta Esrar" adl hikyesinde, Atinal bir Rum'un lokantasnda ilk kez kokoro ile tanmasn anlatr. kokoroz kokina kokoz kokpit [LG188+] parasz [ xx/c] ~ ? ~ ng cockpit 1. horoz d ringi, 2. [LO xix] msr < Arn kokrr tane, tahl "

uan kumanda kabini & ng cock horoz + ng pit ukur " koket kktenci kokteyl YT [Fel 194+] radikal [Hay 1959 195+] <T kkten "kk ~ ng cocktail "kuyruk

kaldran", alkoll iki karm & ng to cock horozlanmak, kuyruk kaldrmak + ng tail kuyruk " koket kol T [Uy viii+] kol 1. n uzuv, el, 2. sa ve sol taraf, ordunun sa ve sol kanad

kola1 [ xx/b] bir tr merubat ~ marka Coca-Cola bir karbonatl iecek markas ^ 1887 ABD. ~ ng cola kafein bakmndan zengin Afrika kkenli fndk tr ~ Afr * Bat Afrika yerli dillerinden. kola2 [ xix] ~ Yun/EYun klla niasta, tutkal, yaptrc

* Fr colle, ng glue (kola) biimleri Yunancadan alnmtr. kolaan her iki yn " kol <T [LO xix] gezip dolama < T kola-dolanmak < T kol etraf,

kolaj [ xx/b] Fr colle tutkal ~ Lat colla ~ EYun klla " kola2 kolan <T T kol etraf, taraf

~ Fr collage yaptrma < Fr coller yaptrmak <

[CodC xiii] kolan/kolan eyer kua

< T kola-dolanmak, etrafn gezmek <

kolay <T [TS, Kp xiv] kolay 1. istek, dilek, 2. istee uygun olan ey, ans, frsat kol- [viii+ Uy] istemek, dilemek * -ay eki, fiil ad ve edilgen sfat yapan -a/-aw ekinin -l- sesi etkisiyle dissimile edilmi biimidir. kolak T

< T

[Uy viii+] kolak kolcuk; [T S xv xv] kola geirilen klf < T kol" kol

* -ak ekinin ilevi ak deildir. kle -7 * Kar. T klk (yk hayvan - xi, xiv Kp). Dier yandan Mo klsn (cret, maa, icar) biimi belki "paral asker" kavramn artrr. kolej [ 186+] ~ Fr collge 1. bir niversiteyi oluturan loncalarn her biri [esk.], 2. yksek okul ~ Lat collegium tzel kiilik, lonca, ortaklk < Lat collegre ortak ykmllk yklenmek & Lat con- birlikte + Lat legre ykmllk yklemek " kon+, delege koleksiyon [AMithat1885] ~Frcollection toplama, biriktirme ~ Lat collectio a. a. < Lat colligere, collect- toplamak & Lat con- bir yere + Lat legere1, lect- semek, ayrmak " kon+, lejyon kolektif Lat colligere, collect-" koleksiyon kolektr colligere, collect- toplamak " koleksiyon [Bah 1924] [Bah 1924] ~ Fr collectif, -ive toplu, ortak < ~ Fr collecteur toplayc < Lat [Men xvii] kle esir, hizmeti; [TS xvii] klemen a.a.

kolera [M90 187+] ~Frcholra bulac bir hastalk, safral ishal ~ EYun %olera safra karma, sar ishal < EYun %ole safra " hlya kolesterol [ xx/b] ~ Fr cholsterol "d ya", vcutta bulunan bir ya # 1784 & EYun %ole safra + EYun ster kat ya " hlya, stearin koli1 [xx/b] ~Frcolis paketlenmi mal veya eya~t colli [o.] < t collo 1. boyun, 2. hamal boyunduruu ile tanan yk < Lat collum boyun ~ HAvr *kwol- a.a. < HAvr *kwel-1 dnmek * Ayn kkten EYun plos (eksen, tekerlek mili). koli2 [basili [ xx/b] ~ YLat escherichia coli kaln barsakta yaayan bir tr bakteri < EYun klon kaln barsak " kolon2 kolibri * Orta Amerika yerli dillerinden. kolit kaln barsak " kolon2 kolla[mak <T T kol etraf, taraf" kol koloid tutkal" kola2, +oid [ xx/b] ~ Fr colite kaln barsak enfeksiyonu < Fr colon [ xx/b] ~ Fr colibri arkuu ~ Karib

[LO xix] aratrmak, yoklamak

< T kol dola- devriye gezmek <

[ xx/b]

~ Fr collode tutkal kvamnda < Fr colle

kolokyum [ML xx/c] bir konuyu tartmak iin yaplan yar-resmi toplant ~ Lat colloquium grme, mzakere < Lat colloqui grmek, mzakere etmek & Lat conkarlkl + Lat loqui, locut- konumak ~ HAvr *tlokw-/*tolkw^-a.a. " kon+ kolon1 [Bah 1924] ~ Fr colonne stun ~ Lat columna direk, yksek nesne, stun ~ HAvr *kol-umn- < HAvr *kel-4 yksek olmak " ekselans kolon2 [ xx/b] ~ Fr colon kaln barsak ~ EYun klon/klon a.a. ~? HAvr *kl-o- kvrk ey < HAvr *(s)kel-3 kvrlmak, kvrm kvrm olmak koloni [Bah 1924] ~ Fr colonie a.a. ~ Lat colonia tarm iletmesi, ilenmek zere alan arazi, koloni < Lat colere, cult- topra ilemek, ekip bimek - HAvr *kwel- topra ilemek, ekip bimek, iskn etmek kolonya [ARasim 1897-99] ~ Fr eau de cologne "Kln suyu", Kln kentinde 1709'dan itibaren Johann Maria Farina ve varisleri tarafndan retilen alkoll esans < z Cologne Almanya'da bir kent, Kln ~ Lat Colonia Agrippinensis a.a. < Lat colonia koloni" koloni

koloratura [ xx/b] ~ t coloratura 1. renklendirme, 2. operada bir syleyi tarz, bu tarza uygun soprano sesi < t colore renk ~ Lat color

kolostrum ilk gelen st koltuk sandalye T T kol" kol

[ML xx/c]

~ Lat colostrum doumdan sonra [Uy viii+]

koltuk kolun st ksm; [LO xix] kollu

* -tuk ekinin ilevi belirsizdir. kinci anlam muhtemelen "koltuklu sandalye" deyiminden. kolye [MLxx/c] ~ Frcollier tasma [esk.], boyunluk~Lat collare boyun halkas, tasma < Lat collum boyun " koli1 * Kar. ng collar (tasma) kolyoz kolois saksaan kuu [ xix] ~ Yun kolis bir tr uskumru ~ EYun

kolza [ xix] ~ Fr/ng colza lahanagillerden, tohumundan ya elde edilen bir bitki ~ Hol koolzaad lahana tohumu & Hol kool lahana + Hol zaad tohum kom [ xx/b] mezra (halk) mezra ~ HAvr *gho-mo- ahr, hayvan barna koma t- derin uyku [KT xix] ~ Erm kom ahr, yayla barna,

~ YLat coma bitkisel hayat ~ EYun koma,

komandit [Bah1924] ~Frcommandite sermayedarlarla grevlilerin ortak olduu bir tr irket ~ t accomandita < t accommmandare emanet etmek " kumanda komando [ xx/b] ~ ng commando zel eitim grm sava birlii ~ Boer kommando emir, kumanda, askeri birlik " manda2 * 1898-1900 Boer Savanda Boer "zel kuvvetler komutanlnn" adndan ngilizceye gemi ve 1. Dnya Harbinde (1914-1918) genel kullanma girmitir. kombi kombinasyon combine " kombine [ xx/c] [ xx/c] < Fr combin ikili takm " kombine ~ ng combination ikili bileim < ng to

* ngilizce szck Franszca uydurma telaffuzla Trkeletirilmitir. kombine [etm [ xx/b] ~ Fr combiner ikier ikier birletirmek < OLat con bini ikierli & Lat con + Lat bini ift, ikier " kon+, bi+3 kombinezon 2. bir tr kadn i amar " kombine [Bah 1924] ~ Fr combinaison 1. ikili bileim,

komedi/komedya [28M1720] komedya ~ t commedia glnl oyun / Fr comdie a.a. ~ EYun kmoidia a.a. & EYun kmos ky elencesi, festival, her eit kaba ve grltl elence (< EYun kme ky) + EYun oida ark syleme " odeon EKKENLLER: EYun komos : komedi, komik komi [ xx/b] ~ Fr commis 1. bir ile grevlendirilen kimse, 2. otel hizmetisi < Fr commettre, commis- grevlendirmek, emanet etmek ~ Lat committere, commiss- a.a. & Lat con- ile + Lat mittere, miss- gndermek " kon+, mesaj komik komedi artisti [ARasim 1897-99] 1. elenceli, gln; [ 190+] 2. ~ Fr comique gln ~ EYun kmiks a.a. < EYun kmos kaba elence " komedi ~ Fr comme il faut

komilfo [ xx/a] usul ve adaba uygun olmas gerektii gibi ~ Lat quomodo factus (est) komiser

[Ds I.2.341 186+] demiryolu gvenlik grevlisi - Fr commissaire demiryolu gvenlik grevlisi ~ OLat commissarius grevli < Lat committere grevlendirmek " komi komisyon [M31 186+] heyet; [Tarik 1885] araclk creti - Fr commission 1. bir ile grevlendirilmi heyet, 2. bir ii yerine getirmek iin alnan cret < Fr commettre, commis- bir ii veya grevi yerine getirmek " komi komita heyet, dernek ~ Fr committ a. a. " komite [M72 187+] silahl gizli topluluk ~Bul komita

* 19. yy sonu ve 20. yy banda Bat Rumeli ve Makedonya'nn bamszl iin mcadele eden Bulgar terr rgtleri iin kullanlmtr. komite [186+] ~Frcomit az sayda yeden oluan heyet, encmen ~ Lat comitatus maiyet, kafile < Lat comitare yolda olmak, elik etmek & Lat con beraber + Lat itare yrmek, yol almak " kon+, iyon komodin [ 192+] ~ Ven comodn [t commodino] dirsek yksekliinde olan dolap, bfe < Ven cmodo ll, kullanl, pratik ~ Lat commodus a. a. < Lat commodare ayn lde olmak, birbirine uymak & Lat con- karlkl + Lat modus l " kon+, moda komodor [Bah1924] ~ngcommodore denizcilikte filo kumandan ~ Hol kommandeur kumandan ~ Fr commandeur " kumanda kompakt [ML xx/c] ~ Fr compacte bir araya getirilip sktrlm ~ Lat compactus a.a. < Lat compangere, compact- sktrmak & Lat con- bir araya + Lat pangere, pact- skmak, kakmak, tepmek " kon+, pakt

kompartman [ xx/a] ~ Fr compartiment blm ~ t compartimento a. a. < OLat compartire paylamak & Lat con- beraber + Lat partire blmek " kon+, parsel kompetan [ xx/a] ~ Fr comptent muktedir, yapabilen ~ Lat competens, t- yara katlan < Lat competere yarmak & Lat con- beraber + Lat petere komak, bir eyin bana mek ~ HAvr *pet- mek " kon+ kompilasyon [ xx/c] ~ Fr compilation 1. ierii baka eserlerden alnt olan kitap [esk.], 2. derleme ~ Lat compilatio yama, talan < Lat compilare yamalamak, ganimet almak & Lat con- bir yere + Lat pilare ymak " kon+ komple [Bah 1924] ~ Fr complet tam, tamam ~ Lat completus a. a. < Lat complere, complet- doldurmak, tamamlamak, bitirmek & Lat con- bir yere + Lat plere doldurmak ~ HAvr *ple- < HAvr *pels-l a.a. " kon+, poli+ kompleks [ xx/b] ~ Fr complexe 1. karmak (sfat), 2. karmaa, psikolojide bastrlm dnce ve duygular sistemi (isim) / ng complex a.a. ^ kinci anlamda 1907 Carl Gustav Jung, Alm. psikolog ~ Lat complexus iie gemi, sarmak, kucaklama & Lat con- bir araya + Lat plegere, plex- katlamak, bkmek, burmak, sarmak " kon+, pli komplike [ xx/b] ~ Fr compliqu karmak < Fr compliquer karmak hale getirmek ~ Lat complicare ip bkmek, rmek, sarmak, katlamak, rulo haline getirmek & Lat con- bir araya + Lat plicare katlamak " kon+, pli kompliman [28M 1720] komplimento ~ t complimento kadnlara ynelik zarif vg / Fr compliment a.a. ~ sp cumplimiento nezaket veya grg gerei yaplan ey < sp cumplir gereini yapmak, grevi yerine getirmek, nezaket gstermek < Lat complere, complet-" komple komplo [Bah 1924] ~ Fr complot kk entrika ~ ?

komponent [ xx/c] ~ Alm komponent bileen < Lat componere, composit- birbirine katmak, bir araya getirmek, tertip etmek " kompoze komposto [ARasim 1897-99] komposto ; [Bah 1924] kompot - t composto 1. bileim, karm, 2. meyve veya sebze karm, kark reel, hoaf~ Lat compositus [f.] " kompoze kompoze [etm [ResCGaz 1912] kompozisyon ~Fr composer bir araya koymak, birletirmek, ina etmek, bestelemek ~ Lat componere, composit- a.a. & Lat con- bir araya + Lat ponere, posit- koymak " kon+, post2 kompozitr composer " kompoze komprador yerli kapitalist [Bah 1924] ~Frcompositeur besteci <Fr

[ 196+] Marksist teoride emperyalistlerle ibirlii yapan ~ Port comprador satn alc, in'deki Portekiz ticari

kolonilerinde reticilerden mal satn alan yerli arac < Port comprar satn almak ~ Lat comparre dzenlemek, hazrlamak, tedarik etmek, edinmek & Lat co(n)- + Lat parre hazrlamak " kon+, parite * Marksist teoride bir terim olarak 1920lerde Mao tarafndan poplerletirilmitir. kompres [Bah1924] ~Frcompresse bastrma, sktrma ~ Lat compressum a.a. < Lat comprimere bastrmak, sktrmak & Lat con- + Lat premere, press- basmak, skmak " kon+, pres kompresr Fr compresser sktrmak " kompres [ xx/b] ~ Fr compresseur hava sktrma aygt <

komprime [Ds II.6.1289 1873] sktrlm rn; [Cumh 1928] eczaclkta sktrlarak imal edilmi hap ~ Fr comprim sktrlm < Fr comprimer sktrmak, bastrmak ~ Lat comprimere " kompres kompter [198+] ~ngcomputer hesap makinas, bilgisayar < ng compute hesaplamak ~ Lat computare a.a. & Lat con- + Lat putare saymak " kon+, ampte komu T [Uy viii+] kon ayn yerde oturan kimse konaklamak < T kon- konaklamak, ikamet etmek " kon< T kon- karlkl

komn [NKemal1871] ~Frcommune1.halk meclisi, belediye, 2. mlk ortaklaa kullanan topluluk ~ Lat commnis [n.] kamuya ait olan ey, orta mal & Lat conberaber + Lat mnus kamu hizmeti, imece (~ HAvr *moin-es- a.a.) " kon+ * Ayn kkten Lat municipium (kent ynetimi), Alm gemein (mterek), gemeinde (komn). komnikasyon [ xx/c] ~ Fr communication 1. bir bilgi veya yazy birine iletme, 2. iletiim < Fr communiquer bilgi veya yazy birine iletmek, paylamak < OLat communicare birlikte i yapmak, yardmlamak, alveri etmek < Lat commnis ortak, umumi, paylalan " komn komnist [Bah191+] kullanmn savunan < Fr commune " komn kmr T [ xi] kmr odun kmr ~Frcommuniste mlkn ortaklaa

* Ortadou kltrleriyle ok eski bir etkileim dnlebilir. Kar. Akad gumaru, Aram gumsr (odun kmr) > Ar camrat. komutan vermek YT [CepK 1935] kumandan Tkomt-[xi] heyecan ve evk

* Kumandan < Fr commandant szcnden serbest arm yoluyla tretilip eski bir Trke kke atfedilmitir.

komtatr [Bah1924] ~Frcommutateur1.deitoku eden, 2. iki ynl elektrik anahtar ~ Lat commutator a. a. < Lat commutare bakasyla deitirmek & Lat conkarlkl + Lat mutare deitirmek " kon+, mtasyon kon+/kom~ Lat co(n) beraber veya karlkl yapma, bir ve eit olma, yerle bir olma, skma ve yma, skma, ezme bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *kom a.a. * Dudak sessizlerinden nce com- biimini alr; baz sessizlerden nce der. Latince edatn anlam alan Trke -iekiyle tamamen rtr. kon[mak T [ viii] kon- kendini komak, bir yerde durmak, yerlemek, konaklamak, ikamet etmek; [ xx/b] koyulmak < T ko- koymak, brakmak (= Mo qonu- a. a.)" ko* Dnl (refleksif) yapdaki asl fiil ile daha yakn dnemde kullanma giren ko-/koy-fiilinin edilgen (pasif) biimi ayrt edilmelidir. Kar. ku kondu, kural kondu (= koyuldu). konak T [Uy viii+] konuk 2. konaklama yeri, mesken, menzil < T kon- ikamet etmek, gecelemek " kon-

* Mo qonug (a.a.) Trkeden alnt olmaldr. kon T? elbise yeni) [DK xiv] kun/kon ayak topuu (= Mo qanuy ayakkab konu,

konerto [ 188+] ~ t concerto 1. birlikte mzik yapma, 2. 18. yy'da poplerlik kazanan bir enstrmantal mzik formu Lat *concentare birlikte ark sylemek & Lat con- birlikte + Lat cantare ark sylemek " kon+, kanto * talyanca szcn etimolojisi tartmaldr. Lat concertare (arpmak, tartmak) fiiliyle anlam ilikisi kurulamaz. kondansatr [192+] ~Frcondensateuryounlatrc, bir elektrik aksam < Fr condenser younlatrmak ~ Lat condensare a. a. & Lat con- + Lat densus youn " kon+, dansite kondisyon [ML xx/c] takat, sporcunun durumu ~ Fr condition 1. koul, art, 2. mevcut artlarn tm, durum, hal ~ Lat condicio zerinde anlamaya varlan ey, szlemenin hkmleri < Lat condicere szlemek & Lat con- beraber + Lat dicere, dict- sylemek " kon+, dikte kondit [ xx/c] ~ ng conduit sv tayan boru, kanal ~ Fr conduit a. a. < Fr conduire tamak, bir yere gtrmek, ynetmek ~ Lat conducere, conduct-a.a. & Lat con- bir araya + Lat ducere, duct- sevketmek " kon+, dk kondktr [Ds I.4.487 187+] imendifer memuru; [ xx/a] orkestra yneticisi ~ Fr conducteur ynetici, zellikle tren veya orkestra yneticisi ~ Lat conductor yneten, ynlendiren " dk

konektr [ML xx/c] ~ Fr connecteur balayc < Fr connecter iki eyi birbirine balamak ~ Lat connectere a. a. & Lat con- birbirine + Lat nectere, nex- balamak " kon+, aneks konfederasyon [185+] ~Frconfdration unsurlar daha zerk olan federasyon ~ OLat confoederatio ittifak, zellikle svire kantonlar arasnda kurulan ittifak & Lat conbirlikte + Lat foederari ittifak etmek " kon+, federasyon konfeksiyon [ xx/b] hazr giyim ~ Fr confection 1. hazrlama, kotarma, hazr ey, hazr giyim, 2. ekerleme ~ Lat confectio hazr ey < Lat conficere, confect- deiik eyleri bir araya getirerek hazrlamak, kotarmak, piirmek & Lat con- bir arada + Lat facere, fact- yapmak " kon+, faktr konferans [ xix] ~ Fr confrence danma toplants, kamuya ak bilgilendirme konumas ~ OLat conferentia (fikirleri) bir araya getirme, mavere < Lat conferre, collat- bir araya getirmek & Lat con- bir araya + Lat ferre, lat-getirmek " kon+, diferansiyel konfeti [Bah 1924] ~ ng confetti 1. talyan dnlerinde ziyaretilere salan badem ekeri, 2. kutlama amacyla salan renkli kt ~ t confetti [o.] < t confetto her tr ekerleme, zellikle badem ekeri ~ Lat confectum piirerek hazrlanm ey, ekerleme " konfeksiyon konfigre [etm [ xx/c] ~ Fr configurer birka eyi birbirine bal olarak ekillendirmek ~ Lat configurare a. a. & Lat con- beraber + Lat figurare ekillendirmek " kon+, figr konfirme [etm [ xx/c] ~ Fr confirmer onaylamak, dorulamak ~ Lat confirmare pekitirmek, takviye etmek, onaylamak & Lat con- + Lat firmus pek " kon+, fermuar konfor [Bah 1924] ~ Fr confort 1. teselli, 2. rahatlatma, rahatlk < Fr conforter teselli etmek, rahatlatmak ~ OLat confortare g vermek & Lat con- + Lat fortis gl " kon+, fors konformizm [CMeri1963]konformist ~Frconformisme genel kurala uyma eilimi < Fr se conformer ayn biimi almak < Lat conformare a. a. & Lat con- beraber + Lat formare biimlemek " kon+, form konglomera [DTC 1943]; [DTC 1943] ~ Fr conglomerat

kongre [ 185+] ~ Fr congrs meclis, toplant ~ Lat congressum toplant, buluma, cinsel birleme < Lat congredi, congress- bir araya gelmek & Lat con- bir araya + Lat gradi, gress- gelmek " kon+, grado koni [ xx/b] ~ Fr cne geometride bir ekil ~ Lat conus a. a. ~ EYun knos 1. am kozala, 2. bir ucu sivri nesne, koni -i ekinin kayna ak deildir. Huni szcnn etkisi dnlebilir.

konjenital [ xx/b] ~ Fr congnital doutan gelen < OLat congenitus birlikte domu & Lat con- beraber + Lat genitus domu, doan " kon+, jenital konjestiyon [xx/b] ~ Frcongestion tkanma, skma < Lat congerere, congest- ayn yere toplamak, birikmek & Lat con- birlikte + Lat gerere, gest-klmak " kon+, jest konjonktivit [ xx/b] ~ Fr conjonctivite ba doku enfeksiyonu < Lat membrana conjunctiva ba doku < Lat coniungere, coniunct- birbirine balamak, denk getirme & Lat con- bir araya + Lat iungere, iunct- balamak " kon+, conta konjonktr [ xx/b] ~ Fr conjoncture denk gelme, rastlama ~ Lat coniunctura < Lat coniungere, coniunct- " konjonktivit konkasr [ xx/b] ~ Fr concasseur ta krc < Fr concasser (ta) krmak ~ Lat conquassare krmak, paralamak & Lat con- + Lat quatere, quass- vurmak, arpmak, krmak " kon+, kasis konkav [ xx/b] ~ Fr concave ibkey, ukur ~ Lat concavus a. a. < Lat concavare oymak, ie doru bkmek, ukurlatrmak & Lat con- + Lat cavare oymak, iini boaltmak " kon+, kav2 konken [ xx/b] kumkam; [ 196+] konken ~ ng conquian/cooncan (ABD) bir iskambil oyunu, remi ~ sp conquian a.a. sp con quin kimle? * Meksika kkenli oyun 1850 dolaynda Teksas'tan balayarak ABD'ne yaylmtr. spanyolca szcn aslnn "hangi kart hangisiyle eletirmeli" gibi bir anlam tad dnlebilir. t conchino biimi ngilizce veya spanyolcadan alntdr. konkordato [ 185+] iflas hukukunda bir ilem ~ t concordato uyuma, anlama ~ Lat concordatum a.a. < Lat concordare anlamak, duygu ve dnce birliine varmak & Lat con- beraber + Lat cor, cord- yrek, akl, gnl" kon+, kr2 konkre [ xx/a] ~ Fr concret somut ~ Lat concretus youn, ym < Lat concrescere ymak, iie gemek, (aa) birbiri iine gemek, balta girmez olmak & Lat con- bir arada + Lat crescere, cret- bymek " kon+, kruasan konkur [192+] ~Frconcoursyar~Lat concursus a.a. < Lat concurrere birlikte komak, yarmak & Lat con- beraber + Lat currere, curs- komak " kon+, kur konkurhipik hip(o)+2 [ xx/b] ~ Fr concours hippique at yar" konkur,

konsantre [etm [ xx/b] ~ Fr concentrer younlatrmak, bir yere toplamak & Fr con- beraber + Fr centre merkez " kon+, santra konsensus [ xx/c] ~ Lat consensus ittifak, gr birlii, mutabakat < Lat consentire, consens- mutabk olmak, raz olmak & Lat con- beraber + Lat sentire, sens- duymak, hissetmek " kon+, sansasyon

konsept [ xx/b] ~ Fr concept kavram ~ Lat conceptus a. a. < Lat concipere, concept- iine almak, kavramak, hamile kalmak & Lat con- bir araya + Lat capere, capt- almak, tutmak " kon+, kapasite konser [AMithat 1882] konserto ~ Fr concert 1. birlikte mzik alma veya ark syleme [esk.], 2. mzik dinletisi ~ t concerto a.a. " konerto konservatuar [Bah 1924] ~ Fr conservatoire 1. koruma yeri, 2. mzik okulu < Fr conserver korumak, muhafaza etmek ~ Lat conservare a.a. & Lat con- + Lat servare korumak, gzkulak olmak, hizmet etmek " kon+, serf * Paris'te 1792'de kurulan Conservatoire National de Musique (Ulusal Mzik Arivi ve Okulu) adndan. stanbul Konservatuar 1914'te kurulmu, ancak ad Ali Ekrem (Bolayr) Beyin teklifiyle Darlbedayi olarak dzeltilmitir. konserve [ xix] konserva ~ t conserva 1. muhafaza edilmi, korunmu, 2. muhafaza edilmi yiyecek < t conservare korumak, muhafaza etmek " konservatuar konsey Lat consilium danma, fikir sorma [ xx/b] ~ Fr conseil danma, danma meclisi ~

konsil [ xx/a] ~ Fr concile din ileri konuulan meclis ~ Lat concilium 1. bir araya arma, toplama, 2. genel toplant, meclis & Lat con- bir araya + Lat calare armak ~ HAvr *kalyo- < HAvr *kels- a.a. " kon+, klarnet konimento [Bah 1924] ~ t conoscimento tanma, teyit, deniz ticaretinde teyit belgesi < t conoscere tanmak, teyit etmek, bilmek ~ Lat cognoscere, cognit- a.a. & Lat conbirbirini + Lat (g)noscere, not- bilmek " kon+, not konsinye [ xx/c] ~ Fr consign emanet < Fr consigner emanet etmek, devretmek ~ Lat consignare 1. bir belgeyi mhrlemek, tasdik etmek, 2. mhr ve imzayla bir hakk veya yetkiyi devretmek & Lat con- + Lat signum mhr " kon+, sinyal konsol [AMithat 1877] duvara dayal yarm masa ~ Fr console mimaride balkon destei < Fr consolateur destek olan < Lat consolari 1. teselli etmek, 2. desteklemek, destek olmak " kon+ konsolide [186+] ~Frconsolider salamlatrmak & Lat con- skarak + Lat solidare pekitirmek, salamlatrmak < Lat solidus " kon+, solidarite konsolos [ xvi] Batl lkelerin Osmanl lkesindeki ticari temsilcilerine verilen unvan ~ OYun knsolos Bizans lkesindeki Ceneviz kolonilerinin yneticilerine verilen unvan [xiii] ~ t cnsole a.a. ~ Lat consul danman, kent bakan, Roma Cumhuriyetinin yneticilerine verilen unvan " konsl * Bugnk anlamyla ilk kez 1528'de I. Sleyman'n Fransa'ya tand ticaret hkmnamesinde kullanlmtr.

konsomasyon [Bah1924] ~Frconsommation1. tketme, tketim, 2. kafe veya restoranda tketilen iki < Fr consommer tketmek ~ Lat consumere, consumpt- yiyip bitirmek, yutmak, tketmek & Lat con- skarak + Lat sumere, sumpt- yutmak, imek (& Lat sub- + Lat emere, emptalmak ) " kon+, sub+, prim konsomatris [xx/b] ~Frconsommatrice[f.]1. tketici (kadn), 2. bar mterilerine iki iiren kadn < Fr consommer tketmek " konsomasyon * "Mterilerle birlikte iki tketen" anlamnda. konsonant [DTC 1944] ~ ng consonant 1. birlikte ses veren, uyumlu, 2. dilbilgisinde nsz harf~ Lat consonans, -t- a.a. < Lat consonare birlikte ses vermek, uyumlu olmak & Lat con- beraber + Lat sonare ses vermek < Lat sonus ses " kon+ konsorsiyum [Bah1924] ~Frconsortium bamsz tzel kiiliini koruyan irketlerin snrl bir ama iin kurduu ortaklk ~ Lat consortium irket, tzel kiilik < Lat consors, t- ortaklaa bir mala sahip olan, ayn ksmeti paylaan & Lat con-beraber + Lat sors, sort- kura, talih " kon+, asorti * Franszca szcn zel anlam I. Dnya Savan izleyen dzenlemeler dneminde yaygnlk kazanmtr. konstelasyon [ xx/b] ~ Fr constellation takmyldz, yldz grubu ~ OLat constellatio a.a. & OLat con- beraber + OLat stellare yldzlanmak < Lat stella yldz " kon+, atlye konstrksiyon [ xx/b] yapm ~ Fr construction yapm, yap, inaat ~ Lat constructio a.a. < Lat construere, construct- ina etmek & Lat con- bir araya + Lat struere, structymak, dikmek " kon+, strktr konsl [ xx/a] Cumhuriyetinde en st siyasi ynetici " konsey ~ Lat consul "danman", Roma

konsltasyon [ xix] konsolto tbbi gr alma ~ t consolto / Fr consultation danma, gr alma < Lat consulere, consult- tetkik etmek, danmak, mzakere etmek " konsey kont [ xix] ~ Fr comte bir soyluluk unvan ~ Lat comes, comit- hkmdarn maiyetinden olan kimse < Lat comitare birlikte yrmek " komite kontak [Bah 1924] iki elektrik telinin temas ~ Fr contacte temas ~ Lat contactus a.a. < Lat contingere, contact- temas etmek, bitimek, dokunumak & Lat conbirbirine + Lat tangere, tact- dokunmak " kon+, takt kontekst [ xx/c] ~ Fr contexte bir olay evreleyen koullarn btn / ng context a.a. ~ Lat contextus balant, irtibat, teselsl < Lat contexere, context- bir araya rmek & Lat con- beraber + Lat texere, text- dokumak " kon+, tekst

kontenjan [Cumh 1932] katlm pay, kota ~ Fr contingent ksmet, pay, vergide ya da asker almnda bir ehir veya zmreye den pay ~ Lat contingens, t- "rast gelen", ans talih, ksmet & Lat con- karlkl + Lat tangere, tact-dokunmak, denk gelmek " kon+, takt konteyner [ML xx/c] ~ ng container kazan, depo, ambar < ng to contain tutmak, iine almak, kapsamak ~ Lat continere, content- bir arada tutmak & Lat con- bir arada + Lat tenere, tent- tutmak " kon+, tenor kontin [ xx/c] srekli devreden fabrika retim hatt - Fr continu srekli ~ Lat continuus tutarl, srekli, zincirleme < Lat continere, content- birbirini tutmak " konteyner kontr [ xx/a] saymak, hesaplamak ~ Lat computare " kompter kontra/kontr Lat contra kar, zt (edat ve nek) [ xix] ~ Fr compteur saya < Fr compter ~ t contra kar, zt, ters / Fr contre a. a. ~

kontrabas [ xx/b] kontrbas ~ Fr contrebasse bir mzik aleti ~ t contrabasso 1. nota dizisinin en pes perdesi, 2. herhangi bir enstrman ailesinin en pes yesi" kontra, bas1 kontrafile kars", bir et kesimi " kontra, fileto [ xx/b] kontrfile ~ Fr contre-filet "fileto ~ Fr contre-pied ters ayak

kontrapiye [ xx/b] kontrpiye & Fr contre kar + Fr pied ayak ~ Lat pes, ped-" kontra, ped(i)+1

kontraplak [ 192+] kontrplak ~ Fr contre-plaque zt ynde tabakalarn birbirine yaptrlmasyla elde edilen ahap malzeme " kontra, plak kontrapuan [ xx/b] kontrpuvan mzikte bir yntem ~ OLat contrapunctus " kontra, puan ~ Fr contrepoint ok sesli

kontrast [ xx/b] ~ Fr contraste kartlk ~ t contrasto a. a. < OLat contra-stre kar durmak, zt olmak & Lat contra kar + Lat stre, stat- durmak " kontra, istasyon kontrat/kontrato [LO 187+] kontrato mukavelename ~t contratto szleme ~ OLat contractus a. a. < OLat contractare birlikte yapmak, ortaklk kurmak & Lat con- beraber + Lat tractare gtmek, srdrmek < Lat trahere, tract- ekmek, srmek " kon+, traktr kontratak [ML xx/c] attack kar-hcum, zellikle futbolda " kontra, atak2 ~ Fr contre-attaque / ng counter

kontrol [M581187+] ~Frcontrle denetleme < Fr contrler denetlemek ~ OLat contra rotulare iki defteri kyaslayarak tahkik etmek < Lat rotulus kt rulosu, resmi belge, defter " kontra, rulo

kontuar [ xx/b] para sayma yeri < Lat computare hesaplamak " kompter

~ Fr comptoir gie ~ Lat computatorium

kontur [Bah 1924] ~ Fr contours evre, kenar hatt ~ t contorno a. a. < t contornare evresini dnmek < Lat/t tornare dnmek, dndrmek " kon+, torna konu YT [CepK 1935] mevzu < T kon- " kon-

* Ar mawd?uc(mevzu) < wad?aca (koymak) evirisidir. Kar. Fr thse < EYun tithemi (koymak). konuk konum T [Uyviii+] konuk 1. konaklayan kimse, misafir < T kon- ikamet etmek, gecelemek " konYT < T kon- " kon[CepK 1935] mevduat, tevdiat; [TDK 1944] mevzi

* Ar mawd?ic (mevzi) < wad?aca (koymak) evirisidir. konu[mak <T [Kp xiv] kon- bir arada oturmak, komu olmak, dost ve yakn olmak; [T S xvi xvi] mkaleme etmek, konumak < T kon- " kon* Kon- fiilinden -i- itelik ekiyle "karlkl veya birlikte ikamet etmek" anlamndayken sadece Trkiye Trkesinin Bat lehesinde 16. yy'dan sonra dan- fiilinin yerini almtr. konulan[mak < T kon- " konkonut YT YT [198+] (askeri birlik) yerletirilme < T kon-" kon<T konu konma, yerleme

[CepK 1935] mesken

konvansiyon [Bah 1924] ~ Fr convention 1. buluma, toplant, 2. zerinde anlalan ey ~ Lat conventio a. a. < Lat convenire, convent- bir araya gelmek, bulumak, uygun bulmak & Lat con- bir araya + Lat venire, vent- gelmek " kon+, avantr konveks [ xx/b] dbkey ~ Fr convexe, convectkubbeli, kemerli, dbkey ~ Lat convexus a.a. < Lat convectere, convex- ymak, tmsek yapmak & Lat con- bir araya + Lat vectare tamak < Lat vehere, vect- srmek, tamak " kon+, vektr konvektr [ML xx/c] ~ Fr convecteur konveksiyon sistemiyle alan stc < Fr convection snn hava veya bir svyla birlikte yaylmas < Lat convehere, convectyansra srmek, birlikte gtrmek " vektr konvertibl [ML 1969] st alabilen kapal araba; [ 198+] baka para birimine serbeste evirilebilen para birimi ~ Fr/ng convertible dnebilen < Fr converter evirmek, dntrmek ~ Lat convertere, convers- a. a. & Lat con- + Lat vertere, vers- dnmek " kon+, versiyon

konveyr [ML xx/c] ~ ng conveyor aktarc, srekli dnen bir bant zerinde yk tayan dzenek < ng to convey elik etmek, yansra gitmek [esk.], tamak, aktarmak ~ OLat conviare a. a. & OLat con- beraber + OLat viare yol almak < Lat via yol" kon+, viyadk konvoy [LF xvii] konboy gemi kervan ~ t convoio [mod. convoglio] ayn yola gidenler, kervan < OLat conviare elik etmek, ayn yola gitmek " konveyr konyak [AMithat 1882] damtlm araptan elde edilen bir iki - Fr cognac Cognac blgesine zg alkoll iki < z Cognac Fransa'da bir kent

kooperatif [Bah1924] ~Frcoopratif birlikte alan iilerin kurduu dayanma irketi < Fr cooprer birlikte almak, ibirlii yapmak & Lat co(n)- beraber + Lat operari ilemek " kon+, opus koordinasyon [DTC1943] ~Frcoordination (birka eyi) birbirine bal olarak dzenleme ~ ng coordination a. a. " koordinat * Koordine etmek biimi Trkeye zgdr. Kar. Fr coordonner. koordinat [ xx/b] ~ Alm koordinat matematikte bir noktay tanmlayan iki veya daha ok saydan her biri / ng coordinate a. a. ~ YLat coordinatus a. a. # 1656 Ren Descartes, Fr. matematiki ve filozof & Lat co(n)- beraber + Lat ordinare, ordinat-dzenlemek, tanzim etmek, sraya koymak " kon+, ordinarys * Latince szck ilk kez Descartes'm Discours sur le Mthode'unun Latince basksnda Fr coordonn karl olarak kullanlmtr. kop[mak T [Uy viii+] kop- kopmak, gelmek, balamak, kmak

kopa

T? [MMem xvi] kopa ; [Ev xvii] kopak dme, kulp =? T topak [xv+ a] topuk, dme, kulp (= Mo tob dme, meme ucu, mermi )"top1

* T > k dnm aklanmaya muhtatr. Bul/Srp kopa (a.a.) Trkeden alnm olmaldr. kpek T [Ka, dr xi] kpek a.a., zellikle iri kpek; [ xiv] kbk/kfk/kpk iri ve tyl kpek cinsi < T kp- imek, kabarmak " kpk * 14. yy'dan nce ender rastlanr; T t szcnn yerini almtr. kopil olan, rak Kar. Srp kopil, Arn kopil (a.a.) [ xix] kaba ve yaramaz olan ocuu ~ Yun kopli

kpr

[Uy viii+] kpr a. a.

T kpr- " kpr-

* Kpr- fiiliyle anlam ilikisini kurmak zordur. Szcn orijinal anlamnn "dereden yryerek karya geilebilen yer" olduu gz nnde bulundurulmaldr. Kar. Lat pns (kpr) < HAvr *pent- (yrmek). kpk T *kP-/keP-2 a.a. " gebe [Uy viii+] kpg a.a. < T *kp- imek, kabarmak < T

* Pekitirme eki olan -p- ile. Kar. ET kp (iri, iik, kabark - viii+ Uy). kpr[mek kpk kopuz kopya T T [ xi] kpr< T kp iri, iik, kabark < T *k- imek, kabarmak "

[Uy viii+] kopuz [AMithat 1877]

(= Mo quur saz airlerinin kulland alg) ~ t copia oaltma, nsha ~ Lat

copia bolluk < Lat *co-opia ~ HAvr *op-1 emek vermek, mahsul elde etmek " opus kor kr1 kr a.a.) T? [Kp xiv] yanp kzarm kmr, kz [Gl xiv] ~ Fa/OFa kr/kr gz grmeyen (= Sogd

kr2 [xx/b] ~Frcoeur1.kalp, 2. iskambilde kalp iareti~Lat cor, cord- 1. kalp, 2. akl, gnl ~ HAvr *kord- < HAvr *kerd- kalp " kardiy(o)+ kordiplomatik [ xx/b] ~ Fr corps diplomatique diplomatik zmre < Fr corps vcut, beden (~ Lat corpus, corpor- vcut, bnye ) " korpus, diplomat [M69 187+] ; [LO 187+] gayet enli kaln kordela - Fr cordon 1. kaln rme ip, 2. tecrit hatt ~ t cordone a.a. < Lat chorda sicim, ip, alg teli ~ EYun %orde barsak, barsaktan haplan sicim, 2. alg teli ~ HAvr *ghors-d< HAvr *ghers- barsak kordonbl [ xx/a] baz yemek adlarnda kullanlan bir deyim - Fr cordon bleu "mavi kurdele", 1. sekin adam, soylu [esk.], 2. usta a" kordon * Esasen Saint-Esprit valyelerinin rtbe simgesi iken 17. yy'dan sonra aristokrat snfna hizmet eden alar tarif etmek iin kullanlmtr. korekt [ xx/b] ~ Fr correcte doru, dzgn < Lat corrigere, correct- dzeltmek < Lat rectus dz, doru " kon+, rektr korelasyon [DTC1943] ~Frcorrlation birbirini etkileyen iki ey arasndaki iliki ~ OLat correlatio a.a. & Lat con- birbirine + Lat referre, relat- geri gtrmek, ilikilendirmek " kon+, relatif kordon

koreograf/koregraf [Cumh 1929] koreografi ~Fr chorgraphe/chorographe dans tasarmcs #1701 Raoul Auger Feuillet, Fr. dans tasarmcs & EYun %oreia dans (< EYun %oros koro, gsteriye dans ve ark ile elik eden topluluk) + EYun grafe yaz, kayt" hora, +graf krfez [AZ xv] krfuz/krfz EYun klpos kucak, koy ~ HAvr *kwelp- kucak * Lat colpus > t golfo, ng gulf (koy, krfez) biimleri Yunancadan alnmtr. kri - Tamil kari baharatl pilav [ xx/c] ~ ng curry Hint mutfana zg baharat karm ~ Yun krfos koy ~

koridor [AMithat 1875] ~ Fr corridor dar uzun alan, geit ~ sp corridor yar gzergh ~ OLat curritorium < Lat currere, curs- komak " kur kork[mak T [ viii] kork- a.a. T *kor()-k- korunmak istemek? " koru-

* Kar. Mo qoruda- (snmak, saklanmak) < qor- (kuatmak, kapamak, hapsetmek). korkun (sfat) T [Uy viii+] korkn/korknl/korkn korkulacak nitelikte, korkulan ey < T korkn [viii+ Uy] korkunu, korku (isim) < T kork- " kork-, +in

* -in- ekli refleksif fiillerden fiil ad reten -in ekinin sfat yapmas aklanmaya muhtatr. korna [ xx/a] ~ t corno boynuz, boynuz eklinde flemeli alg - Lat cornu boynuz, boynuz eklinde olan ey, borazan ~ HAvr *kr-no- < HAvr *ker-1 kafatas, boynuz " ser kornea [ML xx/c] ~ YLat cornea gzn n blmndeki sert saydam tabaka < Lat materia cornea boynuzsu madde < Lat corneus boynuzsu < Lat cornu boynuz " korna korner [Cumh 1929] ~ ng corner shot futbolda ke at < ng corner ke ~ EFr cornier sivri u, a, ke < Fr corne boynuz " korna kornet [xx/b] huni, 2. bir nefesli alg < Fr corne boynuz " korna korni [ xix] alnlk ~ t cornice a.a. ~ EYun kornis ta " kuron kornion boynuz " korna korno korna [ xix] [ xx/b] ~Frcornette [k.] "kk boynuz", 1. ~ Fr corniche mimaride at knts, ~ Fr cornichon bir tr salatalk < Fr corne

~ t corno 1. boynuz, boru, 2. bir orkestra algs "

koro [ xix] ~ t coro ark topluluu ~ Lat chorus a. a. ~ E Yun %oros 1. dans, dans topluluu, 2. antik trajediye dans ve arkyla elik eden topluluk " hora koroner [ xx/b] ~ Fr coronaire 1. taca ilikin, 2. kalbi besleyen ana atardamara ilikin < Lat corona ta " kuron krpe T [ xi] ikinci mahsul, yaz rn; [Kp xiv] her eyin tazesi

korporasyon [192+] ~Fr/ng corporation tzel kiilik~ Lat corporatio vcut verme, ete kemie brndrme < Lat corpus, corpor- vcut" korpus korporatizm ~ Fr corporatisme toplumun meslek tekilatlar baznda rgtlenmesini savunan siyasi reti < Fr corporation tzel kiilik, zellikle meslek rgt veya sendika " korporasyon korpus [ xx/c] ~ ng corpus bir konudaki literatrn btn ~ Lat corpus, corpor- gvde, beden ~ HAvr *kwrep- gvde, beden, grnm korsan [MMem xvi] korsar/korsan t corso akn, saldr ~ Lat cursus a. a. " kur korse [ARasim 1897-99] kadn i amar < Fr corps vcut, beden " korpus ~ t corsaro deniz akncs <

~ Fr corset [k.] gvde eklinde

kort [xx/b] ~ngcourt1.avlu, kapal alan, saray, 2. tenis alan ~ OLat curt ~ Lat cohors, cohort- i avlu, hayat & Lat co(n)- skma ve bastrma edat + Lat hortus etraf duvarla evrili bahe ~ HAvr *ghor-to- avlu < HAvr *gher-1 etrafn evirmek, itle kapatmak " hora kortej [ xx/b] saray erkn < t corte avlu, saray " kort ~ Fr cortge ~ t corteggio hkmdarn maiyeti,

korteks [ML xx/c] ~ YLat cortex, cortic- bir organn d zar, beyin zar ~ Lat cortex, cortic- aa veya meyve kabuu ~ HAvr *kort- < HAvr *(s)ker-1 kesmek * Ayn kkten Lat curtus (ksa), Ger *skeran (kesmek, entmek), ng shear (kesmek), score (kesik), scar (yara, kesik), short ("kesilmi", ksa), shirt (gmlek). kortizon [195+] ~ ng cortisone bbrekst korteksi tarafndan salglanan hormon ^1936 Edward Kendall & Philip Hench, Amer. biyokimyaclar < ng cortical steroid hormone " korteks koru T [ xi] kor itle evrili arazi, hkmdara ait av sahas < T kor- " koru-

koru[mak T [ viii] kor- itle evirerek gvenceye almak (= Mo qor- itle evirmek, kuatmak, hapsetmek, engellemek)

* Muhtemelen ayn kkten T kor()k- (korunmak istemek?). krk T [ xi] krk demirci kr < T *kwrk < T *keP-2 imek " gebe

* Kar. Mo kgerge (krk, akcier) < kge- (kabarmak, imek, kprmek). koruk korvet Hol korf bir tr gemi [ xiv] ~ Fa ra olgunlamam zm [ 183+] ~ Fr corvette [k.] bir tr gemi <

ks [DK xv] ~ Fa ks/ks tokmakla vurma, byk davul < Fa koftan, ks- dvmek, tokmakla vurmak, ezmek, tmek " kfte ko[mak T [ xi] ko- karlkl komak, elemek, iftlemek, msra dzmek; [LL 1732] seirtmek, abuk gitmek; [Men xvii] at koumlamak, at srmek (= Mo qolbu- birletirmek, katmak, balamak)" ko* "Seirtmek, hzl gitmek" anlam sadece Trkiye Trkesinde 18. yy'dan itibaren kaydedilmitir. ke [Yus xiv] ge ; [Men ] ke vulg. ke ~ Fa ga

a.a. ~ OFa gag a.a. (= Ave gaoa- a.a.) < HAvr *geu- bkmek, krmak kse kebent kegen YT [Geom 193+] diagonal [ xiv] ~ Fa ksa seyrek sakall veya sakalsz ~ Fa ga band ke ba" ke, bent " ke, +gen ~ Fa gw sala bir yan gemi sr, dana

ksele & Fa gw inek + Fa sala yllk " camz, salname kk [dr, A, Yus, DK xiv] eklinde yksek bina, cihannma, kasr * T klige (glge) szcnden tretilmesi fantezidir. kker & Fa kaw ayakkab, yemeni + Fa kr yapan " kr

~ Fa kk/kk ardak

~ Fa kaw gar kundurac, ayakkab yapan

konil [ xx/b] ~ Fr cochenil kabuundan krmz boya elde edilen bir bcek, kirmis ~ sp cochinilla a. a. ~ OLat coccinella [k.] a. a. < Lat coccinus a. a. - EYun kkkinos a.a. " kokina ksn YT [CepK 1935] ehvet T kse- [viii+ Uy] istemek, itahl olmak kostak < T ksn- [xiv-xix TS] (dii hayvan) azmak, kzmak =? <?

[ xx/b] zarif, kibar, alml, gsterili, marur

kstebek

[ xi] ksrge/ksrgen a.a.; [CodC xiii] ksz temek

kstek

T [ xi] ksrk at ayana vurulan ba; [DK xiv] kstek a.a. < T ksr- [xi] hayvann n ayaklarn balamak, kstek vurmak

kostik [ xix] ~ Fr soude caustique sodann yaklmasyla elde edilen bir kimyasal madde, sodyum hidroksit < Fr caustique yanma ile ilgili, yank ~ EYun kaustiks a.a. < EYun kai, kaus- yakmak " koter kostm [ARasim 1897-99] ~Frcostume bir toplulua zg giyim tarz, resmi giysi ~ t costume adet, tre, adap, alkanlk ~ Lat consuetudo a.a. < Lat consuescere almak & Lat co(n)- beraber + Lat suescere, suet- benimsemek, almak, kendine mal etmek (< Lat se/sue kendi < HAvr *s(w)e- kendi, ben)" kon+, solo * Lat suescere > consuescere kouk kafiye ko- " ko< T koul kout kot1 YT YT ilikisi T al- > al[CepK 1935] iir ilikisine paraleldir. - T kou [xi] kafiyeli beyit,

[TDK [TDK Fxx/bl

1955] art 1944] paralel haritaclkta e

< T art ko- " ko< T ko-" ko3S ykselti erisi ~ Fr cte 1.

kaburga, 2. haritaclkta e ykselti erisi ~ Lat costa kaburga kemii, eye ~ HAvr *kost- a.a. kot2 ~ marka Kot Trkiye'nin ilk blucin reticilerinden olan firma < z Muhteem Kot tekstil reticisi (. 1958) kota [ xx/b] ~ Fr quota snrl bir miktar ~ OLat quota ne kadar? < Lat quot ka? ne kadar? ~ HAvr *kwi- ne? kotar[mak <T [Kp xiv] kotar- tencereden tabaa yemek boaltmak < T ko5-/kot- indirmek, koymak " koy~ Fr quoter say veya miktar tayin etmek ~ ~ Fa ktang rpc

kote [etm [ xx/b] OLat quotare a.a. < Lat quot ka? ne kadar? " kota ktek tokma, ar sopa

[Arg xvi] sopa, dayak

* Farsa szcn kkeni belirsizdir. Kar. knde, ktk. koter [Bah 1924] ~ Fr cautre yaray ate veya kimyasal bir madde ile dalama ~ Lat cauterium a.a. ~ EYun kauter yakan, dalayan < EYun kai yakmak - HAvr *ksw-yo- < HAvr *ku- a.a.

kotlet cte kaburga " kot1

[ARasim 1897-99]

~ Fr ctelette [k.] pirzola < Fr ~ Fr coton pamuk ~ Ar

koton [Bah 1924] quTn/quTun/quTTan a. a. ~? Akad kitum keten " keten

* Keten iplii Ortadou ve Msr'da en eski devirden beri retilirken, pamuk M 3. binylda Hindistan'dan ithal edilmitir. kotra cutter a.a. < ng to cut kesmek kt ktmser T YT [ 183+] kotr ~ Fr cotre kk yelkenli tekne ~ ng

[ xi] kti fena [Fel 1942] bedbin <Tktmse-[1935YT] ktye yormak " kt < T

ktrm T [ xi] ktrm zerinde oturulan kerevet, seki; [M xiv] yatalak ktr- ykseltmek " gtrkov[mak T [Uy viii+] ko-2 kovalamak, izini srmek, takip etmek

* Kar T ko-1/kow- (boaltmak, oymak). ki anlam arasnda iliki kurmak gtr. kova kovan T <T [ xi] kowa su tama arac [Kp xiv] kowan ar kovan < T *kaP-/*koP- oymak, iini boaltmak " kof < T *kaP-/*koP- oymak, iini boaltmak " kof

kovboy [Cumh 1928] ~ ng cowboy 1. Amerikan sr oban, 2. babozuk, kural tanmayan & ng cow inek, sr (~ Ger *k(u)- ~ HAvr *gwou-inek, sr) + ng boy olan " biftek, belboy kovuk T boaltmak " kof kovutur[mak [ xi] kowuk ii boaltlm yer, oyuk < T *kaP-/*koP- iini

YT

[TDK 1955] kovalamak, takip etmek < T kov-" kov-

* Attr-, koutur-, tktr- fiillerinde rastlanan frequentatif-itir- ekiyle. koy ky T [Uy viii+] koy1 1. kucak, koyun, 2. dere koya, ukur, dip < T * koy fi [A, Yus xiv] ky/ky ; [TS xv xv] k ~ Fa ky a. a.

* Kar. Erm k/k (a.a.). Anadolu lehelerinde rastlanan k telaffuzu Ermeniceden bir alnty da dndrr. Farsa ve Ermenice biimlerin nihai kayna belirsizdir.

koy[mak terketmek " ko-

[Uy viii+] ko5-/kot-

< T ko- indirmek, koymak, brakmak,

* Geili (transitif) fiil yapan 5/t > y ekiyle. Trkede ak heceli fiil kklerinin byk ounluu 8. yy'dan itibaren kaybolurken, Trkiye Trkesinde ko- biimi de korunmutur. koyu koyT [Uy viii+] kod/kod aa, derin < T ko5- koymak, indirmek, brakmak "

* Anlam ilikisi iin kar. Lat ponere (koymak) < po (aa); Ar wad?aca (koymak) = d?acat (aa olma). koyun 1 T [ viii] koy/koy1 a. a. (kkba hayvan) koyun2 " koy T

[Uy viii+] koy2 koltuk alt, kucak koz (ceviz oyunundan ma'huzdur) kz T

[Kut xi] ceviz; [KT 187+] kd vesaire oyunlarnda alc kd ~ Fa gawz/gz ceviz ~ OFa gz a. a. (= Aram gawz a. a.)" ceviz < T ky- yanmak, gynmek

[ xi] kz2 yanan kmr, kor

koza [ xiv] kozak pamuk veya ceviz kozas ~ Fa za/zak pamuk kozas, ipek bcei kozas ~ Sans ksa meyve veya ceviz kabuu, pamuk kozas < Sans kuskucaklamak, iine almak kozalak zak pamuk kozas" koza [ xvi] kozak pamuk kozas, am kozala ~ Fa

kozmetik [188+] ~Frcosmetique grnt gzelletirmeye ilikin [sf.], gzellik mstahzar [ad] ~ EYun kosmetiks < EYun kosme dzenlemek, eki dzen vermek, donatmak, gzelletirmek " kozmos kozmografi/kozmografya [AMithat 1885] kozmografya - Fr cosmographie yerkre ve yldzlarn yapsn inceleyen bilim dal & EYun ksmos evren + EYun graf yazm, izim " kozmos, +graf kozmonot [ 196+] (~ ng cosmonaut) ~ Rus kosmonvt Sovyet uzay gemileri mrettebatna verilen ad & EYun ksmos evren + EYun nates gemici, denizci" kozmos, navigasyon kozmopolit [Ahsan1891] ~Frcosmopolite okuluslu veya uluslarst ~ EYun kosmopolites dnya vatanda # Philon, skenderiyeli Yahudi filozof (M y. 15- MS y. 45) & EYun ksmos evren + EYun polites vatanda, hemehri" kozmos, politik kozmos [DTC 1943] alem ~EYun ksmos 1. dzen, donanm, 2. alem, dnya < EYun kosme dzenlemek, eki dzen vermek, gzelletirmek

* Yunanca szcn ikinci anlam Pythagoras'n felsefe ekol (M 6. yy) etkisiyle yaygnlamtr. kraker trdamak, atlamak [ xx/c] ~ ng cracker tr < ng to crack [onom.]

kral [Env xv] Balkan hkmdarlarnn nvan ~ Srp kral hkmdar < z Carolus Frank kral Karl, arlman (hd. 768-814) < Ger karlaz adam, erkek kramp [ xx/b] ~ Fr crampe ani sanc, sanc ile katlma ~ Frk *kramp bkme, kvrma ~ Ger *kri(m)pjan bkme / Ger *kra(m)paz engel, kvrk ey krampon [Bah 1924] kafal ivi ~ Frk *krampo bkk, krk " kramp ~ Fr crampon kabara, yuvarlak

kraniyum [ xx/c] ~ Lat cranium kafa, kafatas ~ EYun krnion a.a. ~ HAvr *krss-no- < HAvr *ker-1 kafatas, boynuz " ser krank aft [ML xx/c] al aks < Eng crincan bkmek, krmak " kramp krater ukuru ~ EYun krater kse kravat z Croate Hrvat [ 192+] ~ ng crank shaft mekanikte dik

~ Fr cratre ~ Lat crater kse, yanarda [ARasim 1897-99] ~ Fr cravate boyunba <

* 30 Yl Savalar (1618-1648) dneminde Fransz ordusundaki Hrvat paral askerlerin giydii boyunbandan. kravl [ xx/b] ~ ng crawl srnme, bir yzme stili ~ Fr cration

kreasyon [Hay 1959 195+] modada tasarm yaratma, yarat < Lat creare, creat- dourmak, meydana getirmek kreatif Lat creare, creat- yaratmak " kreasyon kredi [ xx/c]

~ Fr cratif yaratc ~ Lat creativus a. a. <

[ xix] kredito/kredi bor verme; [ARasim 1897-99] - t credito / Fr crdit 1. inan, gven, itibar, 2. (gvene dayanarak) bor verme ~ Lat creditum emanet < Lat credere, credit- emanet etmek, gvenmek, inanmak * 19. yy sonlarnda Franszca telaffuza gre dzeltilmitir. kredibilite kredi krem merhem, pomat [ xx/b] ~ Fr credibilit inanlrlk, gvenilirlik"

[ARasim 1897-99] ; [ xx/a] cildi yumuatmak iin kullanlan ~ Fr crme 1. kaymak, 2. ak bej rengi ~ OLat crama ~ Kelt

* Trke kullanmda Franszcadan alnan krem (merhem, pomat) ve talyancadan alnan krema (st kayma) biimleri ayrmtr. krema krem [ xix] ~ t crema st kayma ~ Fr crme a. a. "

krematoryum [Bah 1924] ~ ng crematorium l yakma frn - Lat crematorium yakma yeri < Lat cremare yakmak ~ HAvr *krem- a.a. < HAvr *ker-4 ate " karbon kreozot [ xix] ~ Fr crosote rmeye kar kullanlan bir kimyasal madde ~ Alm kreosot ^ 1832 Carl Ludwig v. Reichenbach, Alm. doa bilimci & EYun kras, t- et (~ HAvr *kreus- i et ) + EYun sz, sot- korumak, esirgemek * Ayn Hintavrupa kknden Lat crudus, Fr cru, ng crude (i). krep [ARasim 1897-99] ; [ xx/a] sata kzartlm ince hamur - Fr crpe bir tr buruuk kuma veya kt ~ Lat crispus kvrck, buruuk

* Kar. ng crisp (ktr). krepdin tr kuma " krep krepon [ xx/b] ~ Fr crpon bir tr gofre kt" krep [Bah 1924] ~ Fr crpe de Chine in krepi, bir

kre [ xx/b] ~ Fr crche 1. beik, hayvan yemlii, 2. ocuk bakmevi ~ Frk *kripja beik ~ Ger *kri(m)pja " kramp kreendo [ xx/a] ~ t crescendo mzikte ykselen volm < t crescere bymek, artmak, ykselmek ~ Lat crescere, cret- a. a. " kruasan kretuar kazyc < Fr gratter kazmak " greyder kriket kricke ucu engelli sopa, denek krikkrak galeta, kraker " kraker kriko baklas [ xx/b] [ xx/a] [ xx/b] gratuvar yaz silme aks ~ Fr grattoir

~ ng cricket sopalarla oynanan bir oyun ~ Hol [ xx/b] ~ Fr cric-crac [onom.] ubuk eklinde

~ t cricco mekanik kaldra ~ EYun krkos zincir

kriminel [DTC 1943] ~ Fr criminel 1. sua ilikin, 2. crm ileyen, mcrim < Lat crimen, crimin- sulama, itham, crm ~ HAvr *krei- iyiyi ktden ayrmak, yarglamak " kritik

kripto [ML xx/c] ~ Fr crypto ifreli yaz < Fr cryptogramme a.a. & EYun krypts gizli + EYun grmma yaz" kripton, gram kripton [ xx/b] ~ YLat crypton/krypton kimyada bir element ^ 1898 Sir William Ramsay ve Morris Travers, ng. kimyaclar < EYun krypts gizli, sakl < EYun krypt gizlemek, saklamak ~ HAvr *krup-yo- < HAvr *kru- saklamak kristal [AMithat 1882] Beyolu'nda bir kafe ad ~ Fr cristal billur ~ EYun krystallos buz (< EYun kryos don, kra ) ~ HAvr *krus-to- kabuk, buz, trdayan ey < HAvr *kreus- kabuk balamak Kar. Lat crusta (tr kabuk). E K K E N L L E R : EYun kryos : kristal Lat crusta : krut kriter [Ulus 1936] kriteryom ~ Fr critre deerlendirme lt ~ Lat criterium a.a. ~ EYun kriterion a.a. < EYun krin hkm vermek, yarglamak ~ HAvr *kri-n-yo- < HAvr *krei- iyiyi ktden ayrmak, elemek, snamak * Ayn kkten Lat cernere (ayrdetmek, yarglamak), Lat crimen > ng crime (sulama, itham). kritik eletirmen [ARasim 1897-99] tenkit, muaheze, itiraz ; [ARasim 1897-99] ~ Fr critique eletiri ~ EYun kritike yarglama, hkm verme " kriter ~ Fr crise buhran ~ EYun krsis, krit-

kriz [Bah 1924] karar, hkm, hastaln dnm noktas" kriter

krizalit [ML xx/c] ~ Fr chrysalide kelebeklerin orta yaam evresi ~ EYun %rysllis, %rysallid- "altn kabuk", a.a. < EYun %ysos altn ~ Akad %urasu(m) a.a. krizantem [Bah 1924] ~Frchrysanthmekasmpat~Lat chrysanthemum & EYun %ysos altn + EYun nthos iek " krizalit, antoloji krokan trdamak, atlamak, inemek " kraker kroket - Fr croquette kroki kaba izim, taslak " kraker [ResCGaz 1911] ~ Fr croquis derme atma ey, ~Frcrocodile timsah~ [ xx/c] ~ Fr croquant tr < Fr croquer [onom.]

[ML 1969] galeta ununa batrlarak kzartlan hamur topu

krokodil [192+] timsah derisi EYun krokdilos byk kertenkele, varan veya timsah

krom [DK 189+] ~ Fr chrome bir element # 1797 NicolasLouis Vauquelin, Fr. kimyac (1763-1829) ~ EYun x*ma, t- renk " krom(o)+

* ok renkli bileimlerinden tr. krom(o)+ (bileiklerde) ~ EYun %rma, t- renk kromatik [ xx/b] %rmatikos a.a. < EYun %rma, t- renk " krom(o)+ ~ Fr/ng chrom(o)- renge ilikin ~ Fr chromatique renkli, renge ait ~ EYun

kromozom [ xx/b] ~ Fr chromosome genetik kodu tayan DNA makromolekl ~ Alm chromosom "renkli madde", a.a. ^ 1888 von Waldeyer-Hartz, Alm. anatomist (18361921) & EYun %rma renk + EYun sma madde " krom(o)+ * Renk zmseme zelliinden tr. kron(o)+ zaman, sre kronik [REkrem<1887] ~ Fr/ng chron(o)- zaman ~ EYun %ronos ~Fr chronique 1. sreli, 2.

tarihe ~ EYun %roniks zamana ilikin, sreli " kron(o)+ kronoloji kronometre aleti" kron(o)+, +metre [ResCGaz1912] [M62 187+] ~Frchronologie ~Frchronomtre zaman lme

kros [ xx/b] ~ ng cross-country ak arazi kousu < ng to cross apraz gitmek, amak ~ Fr croiser " kruvaze kroe [ xx/a] 1. t, 2. boksta bir vuru ~ Fr crochet [k.] 1. engel, 2. ucu engelli nak inesi, 3. boksta kolu kvrarak vuru < Fr croc engel ~ Frk *krk- a.a. " kramp kruasan [ xx/b] ~ Fr croissant 1. byyen, 2. hilal (byyen ay), 3. ay rei < Fr crotre bymek, artmak, gelimek ~ Lat crescere, cret- a.a. ~ HAvr *kre-sko- < HAvr *ker-3 a.a. krupiye [ xx/a] ~ Fr croupier "arkac, art", kumarhane grevlisi < Fr croupe arka, sar, k ~ Frk *kruppa- sar * Asl "oyuncularn arkasnda duran yardmc" anlamnda. krut [ xx/b] ekmek kabuu ~ Fr crote kabuk ~ Lat crusta trdayan ey ~ HAvr *kru-sto- tr < HAvr *kreus- kabuk balamak " kristal * Kar. ng crust (kabuk). kruvaze [ 187+] apraz kesimli ceket ~ Fr crois apraz < Fr croiser 1 apraz gitmek, karya gemek < Fr croix apraz, armh ~ Lat crux, cruc-

kruvazr [ARasim 1897-99] ~Frcroiseur bir tr sava gemisi < Fr croiser2 denizcilikte sahil boyu gitmek ~ Hol kruisen a.a. < Hol kruis apraz, armh ~ Lat crux, cruc- a. a. " kruvaze ksenofobi [ML xx/c] ~ Fr xnophobie yabanc korkusu, yabanc dmanl / ng xenophobia a.a. ^ 1919 ABD & EYun ksens yabanc + EYun fbos korku " fobi ksenon [ xx/b] ~ YLat xenon kimyada bir gaz ^ 1898 Sir William Ramsay ve Morris Travers, ng. kimyaclar < EYun ksens yabanc " ksenofobi ksilofon [ xx/b] ~ Fr/ng xylophone tahta ubuklardan oluan bir mzik aleti ^ 1866 & EYun ksylon tahta + EYun fone ses " fon(o)+ kuafr [Hay 1959 195+] kadn berberi kadn ve erkek berberi < Fr coiffe sa kesimi ~ OLat cofea kask, balk ~ Ger ~ Fr coiffeur

kuantum [DTC1943] ~ YLat quantum modern fizikte bir kavram ^ 1900 Max Planck, Alm. fiziki < Lat quantus ne kadar? nice? " kantite kuartet [Hay 1959 195+] ~ Fr quartette drt algdan oluan mzik grubu ~ t quartetto a. a. < Lat quartus drtl, drtte bir < Lat quatuor, quatr-drt" kare kubbe [A, Yus xiv] ~ Ar qubbat [#qbb msd.] mimaride kubbe - Aram qubbst a.a. = br qubbah a.a. < br/Aram #qbb kavis veya kemer eklinde olma, bklme kbik [ xx/a] akmna ait < Fr cube geometride kp " kp2 kbra [MMem xvi] kadn) < Ar kabir [sf. ] byk " kebir * Kebir sfatnn diil halidir. kubur qabr " kabir k uc ak T kucaklamak, sevimek kuu kuu <T ~ Ar qubr [#qbr o.] ukurlar, mezarlar < Ar ~ Fr cubique 1. kp eklinde olan, 2. kbizm ~ Ar kubr' [#kbr sf. f.] byk (ey veya

[ xi] kuak a.a.; [TS xviii] kuak

< T ku- [viii+ Uy]

kpek arma nidas

< T ku- kucaklamak, sevimek

kk T [Or viii] kiig ufak, kk, gen; [Ka xi] kiik/kik a.a.; [CodC xiii] kii/kiig a.a.; [Kp xiv] kk kpek yavrusu

* T ocuk, kk, gdk ve Fa cucak, kucak, kuak, kudak (kk, yavru, cce) szckleri arasndaki kken ilikisi belirsizdir. ocuk diline ait ekspresif deyimler olduklar dnlebilir. kmen <T [Bah 1924] kmencik kck ve sevimli ey " kk, +men1

* -men ekinin ilevi ak deildir. kmse[mek kii/ki kk kudret iktidar " kadir1 YT [Fel 194+] kkse- hakir grmek; [TDK 1944] kmse[Kut, A xi] ~ Ar qudrat [#qdr msd.] g, < T

kudsi/kutsi ~ Ar quds [#qds nsb.] kutsal, aziz < Ar quds 1. kutsallk, aziz olma, 2. kutsal yer, tanrya adanm veya trensiz girilmeyen mekn, Kuds kenti < Ar qadusa arnm idi (= br/Aram #qd kutsal olma, arnma = Akad qadu ritel arnma ) kudm resmi kiilerin nsra alnan davul qudm [#qdm msd.] nden gitme, nc olma, takaddm etme " kdem kudur[mak T [Uy viii+] kutur- delirmek ~ Ar

< T kt rahmet, bereket" kut T [ xi] kutuz < T

* Belki "kutsalla kavumak, tanrlar dokunmak" anlamnda, kuduz kutur- delilik veya deli " kudurkf T

[ xi] kwij ii kof aa, ryen nesne; [M xiv] kv rme < T *kP- ime, ii boalma, geveme " gebe

kfe ~ Ar quffat hasrdan veya ince tahtadan yaplm byk sepet ~ Aram qpp/qpp3t a.a. ~ Akad quppu/quppatu (sebze, meyve, et vb. iin) hasr veya tahtadan yaplm sandk * Yun kfa ve Ven cfa (a. a.) biimleri muhtemelen Trke veya Arapadan alnmtr. E Yun kfinos (sepet) biiminin bir Sami dilinden alnm olma ihtimali yksektir. kfeki [T S xvi xvi] kfek/kfeke/kfeki ~ Yun koufki [k.] ponza ta veya talk ~ EYun kofolithos bir tr hafif ve sngersi ta, talk? < EYun kofos kof, hafif kffar " kfir kfi bir kent, Kfe [Ne xv] ~ Ar kuffr [#kfr o.] kfirler < Ar kfir ~ Ar kf [nsb.] bir hat uslubu < z Kfat Irak'ta

kfr/kfr[A, Yus xiv] kfr ~ Ar kufr [#kfr msd.] dinsizlik, dine svme, nankrlk < Ar kafara [msd. kufrn] dinsiz idi, (tanrya) svd, nankrlk etti * Arapa szcn kafarat < #kfrl^ (rtme, gizleme, suunu silme) kkyle ilikisi belirsizdir. Bak. kefaret. Ar kafr < Aram kapr (ky) szcyle muhtemel iliki zerinde durulmutur. Kar. Lat paganus (1. kyl, 2. Hristiyan olmayan kimse, kfir). kfrbaz + & Ar kufr + Fa bz oynayan" kfr, +baz T

* Muhtemelen kumarbaz szcnden benzetme yoluyla, kuu [ viii] kuu a. a.

kheylan ~ Ar kuHayln [#kHl] soylu Arap at < Ar kuHayl [k.] siyaha boyanm, srmeli < Ar kuHl antimon, siyah boya, srme " alkol kuka1 [LO xix] kukulya ipek kozas, iplik yuma; [ xx/b] kuka bir ocuk oynu ~ Yun koukoli koza, kk top eklinde nesne ~ Lat *cocculus [k.] a.a. < Lat coccus tane, bilye, koza ~ EYun kkkos a.a. " kokina kuka2 siyah tahtas [ 187+] hindistan cevizinin tesbih yapmnda kullanlan sert ve ~ Port coco hindistan cevizi

* Fr cocos, ng coconut (hindistan cevizi) biimleri Portekizceden alntdr. kukla oyuncak bebek kkre[mek T [Men xvii] pupla ~ Yun kokla ~? Lat pupula

[Uy viii+] kkre- arslan sesi karmak, brmek

kukuleta cuculla kukuleta, sivri balk ~ Kelt kukumav gece kuu kkrt OFa ggird a. a.

[ 187+] papaz bal [LO xix] [Gl xiv]

~ t cuculetta [k.] < Lat

~ Yun koukoubgia [onom.] bir tr

~ Fa ggird yanc bir madde, sulphur ~

* Farsa szcn kkeni belirsizdir. Kar. kibrit. kul kl1 T T [ viii] kul kle, esir, hizmeti [Uy viii+] kl ate art

kl2/kll[A, Yus xiv] ~ Ar kull [#kll msd.] tam, btn, tamlk, btnlk, btnsellik (= br/Aram #kll tam olma, btn olma, mkemmel olma = Akad kallu a. a.)

* Kar. ekil. kula T [ xi] kula (= Mo qula sarya alan at rengi ) kula T

[Uy viii+] kula kol am mesafesi * Mahmud Kagari'nin kol a etimolojisi ihtiyatla karlanmaldr. Dier yandan kar. TT kula- (amak, yaymak - xiv). Ancak bu fiile daha eski kaynaklarda rastlanmamtr. klah [Yus xiv] ta ~ Fa kulh 1. soylulara mahsus yksek

balk, ta, 2. her eit balk ~ OFa kulw (= Aram kulw yksek balk, ta ) kulak T [ viii] kulkak/kulak a. a. [LL 1732] kulampara aktif ecinsel -Faulm

kulampara parast olansever " gulam, +perest

kle [Yus xiv] ~ Fa kula/kula yass ve yuvarlak nesne, bir tr hamur ii, yuvarlak ve yass rek ~ OFa kulag a.a. kule [Men xvii] kulle 1. zirve, 2. (usit.) kule ~ Ar qullat

[#qll msd.] zirve, doruk < Ar qalla [msd. qall] ykseltti, kaldrd klfet klhan gul2 ate + Fa %n yer, mekn " han1 [ xiv] ~ Ar kulfat [#klf msd.] yk, ykmllk [A xiv] ~ Fa gul%n hamam oca & Fa

* Kar. klhani (ocak iisi > proleter, sefil, ayak takmndan kimse > kaba davranl ve tehditkr kimse). kulis [Bah1924] ~Frcoulisse asansr boluu, tiyatroda dekorun hzla indirilmesini salayan aft, tiyatroda perde arkas < Fr coulis akkan, aknt < Fr couler akmak ~ Lat colare (bir delikten) akmak, elekten gemek < Lat colum elek kullan[mak kulluku klot - Lat culus <T [Kp xiv] kul edinmek, hizmetine komak < T kul" kul

<T [ xvi] kolluku/kulluku yenierilerde zaptiye grevlisi < T kolla- [viii+ Uy] devriye dolamak " kolla[Bah 1924] ~ Fr culotte ksa pantalon, don < Fr cul k ~ Ar qulb [#qlb] halka, bilezik < Ar

kulp [DK xiv] qalaba dndrd, evirdi, eirdi" kalp2

klt [Bah 1924] ~ Fr culte mezhep ve ibadet usul, dini tre ve trenler ~ Lat cultus ileme, ekip bime < Lat colere, cult- topra ilemek, ekip bimek " koloni * "Mezhep, tarikat" anlam gncel ngilizce kullanmdan alnmtr. kltive [etm OLat cultivare topra ilemek " klt [ xx/b] ~ Fr cultiver terbiye etmek, yetitirmek ~ ~ Fr culture 1. topra ekip bime, tarm, ~ Fa kulba/kurba dar ve kk oda,

kltr [Bah 1924] 2. terbiye, eitim ~ Lat cultura a. a. " klt

kulbe [Men xvii] hcre, dkkn = EYun kalybe kulbe, kabin, hcre

* Yunanca ve Farsaya bilinmeyen bir baka dilden alnm olmaldr. kuluka [Men xvii] koloka/kolaka ~ Srp kloka a. a.

kulun [ xiv] ~ Ar qlanc/qlinc barsak ars, kolik ~ EYun klikos a.a. < EYun klon kaln barsak " kolon2 klnk [ xiv] ~ Fa kulunk ta krmaya yarayan kazma

kulp [KT 189+] klp elenerek vakt geirmek ve mbahese ve mtalaa etmek zere abonelere mahsus hususi kraathane ~ ng club 1. kaln sopa, topuz, 2. belli bir yerde toplanan sk ve kapal grup, cemiyet ~ Nor klubba topak, topuz ~ Ger *klumbon * Trke szcn telaffuzu Franszcaya uyarlanmtr. klstr ~ Yun kylistra cambazhane, oyun yeri, ahrn bir blm ~ EYun kylisterion/kylistra "yuvarlanma yeri", hayvanlarn toz ve amurda debelendii yer < EYun kylind yuvarlanmak " silindir kulvar yolu, mecra < Fr couler akmak " kulis kum T [Uy viii+] kum (= Mo qumaq a. a. ) ~ Mo quma [Bah 1924] ~ Fr couloir aknt yata, kou

kuma erkein ikinci kars

[TS xiv] ; [a xv] kuma/guma a.a.

kumanda [183+] ~ t commando emir, bir askeri birliin ynetimi < Lat commandare kumanda etmek, emretmek & Lat con- + Lat mandare emanet etmek, tevdi etmek, grevlendirmek " kon+, manda2 kumandan [ xviii] birlii yneten < Fr commander emretmek " kumanda ~ Fr commandant amir, bir askeri

kumanya

[LF xvi] komanya

~ t compagna 1. gemi

erzaknn sakland depo, 2. gemi erzak ~? Lat compania "birlikte ekmek yeme" " kumpanya kumar kumarbaz qimr + Fa bz " kumar, +baz [ xiv] ~ Ar qimr/qumr [#qmr msd.] talih oyunu ~ Fa qimr bz kumar oynayan & Ar

kuma [Yus, DK, Gl xiv] dokuma, bez ~ Aram qms [#qms] gmlek kumbara paralaryla doldurulmu demir top

~ Ar qum [#qm msd.]

[MMem xvi] kumbr humbara, ii barut ve metal ~ Fa %umbara kk kp " humbara ~ Fa/OFa gunbad kubbe,

kmbet [DK, Env xiv] tmsek, hyk ~ Aram qubbst [#qbb] kubbe " kubbe

kme [BK 1799] buday veya dier nesne yn ~ Ar kmat yn ~ EYun kyma, t- a.a. < EYun *ky imek, kabarmak, top gibi olmak ~ HAvr *keus- ii boalmak EKKENLLER: EYun kyma : kme Lat cumulus : ak, akmle, kmlatif, kmle, kmls kmes [DK xv] tavuk kmesi uyuma yeri, tavuk barna < Yun koimomai uyumak ~ EYun koim a. a. ~ Yun *koimsi

* Kar. ng cemetery (mezarlk) < EYun koimeterion (uyuma yeri). Anlam ilikisi iin kar. T tnek (geceleme yeri). kumkuma1 ve ikayet eden kimse < Ar qamqama [onom.] szlad kumkuma2 testi ~ Aram qumqum a. a. ~ Lat cucuma su kab" gm kumpanya ~ Ar qumqumat [#qmqm msd.] szlayan ~ Ar qumqum/qumqumat bir tr su kab,

[LO 187+] kompanya irket manasna, istimali abestir - t compagnia irket ~ OLat compania yoldalk, lonca < Lat companio "ekmeini paylaan", yolda & Lat con- beraber + Lat panis ekmek " kon+, pane kumpas [xix]kompas1.pergel, 2. tertip, tezgh compasso pergel & Lat con- beraber + Lat passo adm " kon+, pas2 kumpir yenen patates armut ~t

[ 198+] frnda piirilerek eitli katk maddeleriyle ~ Bul/Srp krumpr patates ~ Alm grundbirne "yer armudu", a.a. & Alm grund yer + Alm birne

* Sokak yiyecei olarak katkl patates Trkiye'ye 1980lerde Bulgaristan gmenleri tarafndan tantld. Balkan lkelerine patates 19. yy balarnda Avusturyallar tarafndan getirildi. Kar. Fr pomme de terre ("yer elmas", patates). kumral <T [ xiv] ak kahverengi sa rengi qonur deve ty rengi, doru ) kumru [Men xvii] beyaz gvercin, kumru < Ar qamar ay " kamer kumsal <T [Men xvii] kumluk yer T konur kestane rengi (= Mo

~ Ar qumny [#qmr nsb.] bir tr < T kum " kum

* Dil Devrimi ncesinde -sel/-sal ekiyle yaplm olduu sanlan Trke iki kelimeden biridir. Kar. UYSAL. kumul YT [TDK 1944] kum yn <Tkum"kum

* Ada eklenen -ul ekinin ilevi muammadr. kmlatif cumuler ymak, biriktirmek " kmle kmle [etm cumulare " kmls [ML xx/c] [ xx/c] ~ Fr cumulatif biriken < Fr ~ Fr cumuler ymak, biriktirmek ~ Lat

kmls [ 196+] bir bulut cinsi ~ Lat cumulus kme, yn ~ HAvr *ku-m-o kme, kabarm ey < HAvr *keus- imek, kabarmak " kme kundak1 kk top ~ Fa/OFa gund/kund kre, top [Kp, a xiv] bebek sargs ~ Fa gundak [k.]

kundak2 [Men xvii] kondak dipik ~ Yun kontki 1. sopa, sap, dipik, 2. rulo eklinde evrak ~ OYun kntaks a.a. ~ EYun konts srk, karg kundak3 cihaz, bomba [ xviii] kav ve kkrtl maddelerden oluan patlayc ~ Fa gandak kkrt, barut ~ Sans gandhaka "kokan", kkrt < Sans gandh koku

knde ~ Fa kunda iri ve kaln aa, tomruk ~ OFa kundag tomruk < OFa kund/gund yuvarlak nesne, top " kundak1 kndekri ~ Fa kanda kr aa stne oyma ii & Fa kanda kazlm, oyulmu (< Fa kandan kazmak, oymak ) + Fa kr iilik " hendek, kr kundura [Arg xvi] kondura ev ayakkabs imalat, fabrikasyon [esk.] < Lat condere, condit- kurmak, ina etmek ~ t condura

kunduz [Uy viii+] kunduz = Fa qunduz akarsularda yaayan bir memeli, kunduz ~ Sans kanTakasreh kirpi & Sans kanTaka diken + Sans sreni dizi, sr, okluk

* Ar qunfu5 (kirpi) Hint dillerinden alnm olmaldr. knefe [ML 1969] knafe tel kadayf < Ar kanafa kanad altna ald, kucaklad" kenef ~ Ar kunfat [#knf msd.] ~ ng kung

kungfu [ 197+] bir Uzakdou dv sanat fu in d sanatlarnn genel ad ~ in gngfu beceri kazanma, eitme

* Szck David Carradine'n barol oynad Amerikan TV dizisi Kung Fu (1972-75) sayesinde poplerlik kazand. knk [Env xv] toprak boru, lam ~ t cunicolo istihkm amal dar tnel, lam ~ Lat cuniculus 1. tavan, 2. tavan delii, yeralt geidi kunt kaba saba, kaln, salam knye soyad [DK xiv] [ xiv] knyet ~ Fa kund keskin olmayan, kr (bak), ~ Ar kunyat [#knw/kny msd.] lakap, san,

kup [ xx/b] ~ Fr coupe kesim < Fr couper kesmek < OLat colpus darbe, kl vuruu (= EYun klafos darbe ) ~ HAvr *kols-bho- < HAvr *kel-1 krmak, kesmek * Ayn kkten Lat gladius (kl), EYun klo (krmak, koparmak). kp1 [Uy viii+] kb sv eyleri saklamak iin toprak kap, mlek - Fa kp sarn, topraa gmlen su veya arap kp = Aram gubb a. a. ~ Akad gubbu a. a.

* Dier yandan kar. Sans kumbh (a.a.). Ar cubb (a.a.) Aramcadan alntdr. kp2/kb [ xx/b] EYun kybos oyun zar, kare prizmas ~ Sam " kbe ~ Fr cube kare prizmas ~ Lat cubus a.a.

kupa [Men xvii] kopa byk bardak; [ARasim 1897-99] iskambilde bir renk; [Cumh 1932] sporda dl olarak verilen bardak ~ t coppa 1. sapl byk bardak, 2. iskambilde bir renk ~ OLat cuppa sapl byk bardak * Lat cupa (varil, f) ile ilikisi belirsizdir. ng cup (byk bardak) Franszca yoluyla Latinceden alnmtr. kpe kpete T [ xi] kpe kulaa teklan ziynet

[LF xvi] gvertenin kenarndaki tahta siperlik - Yun koupast krek dayama yeri < Yun koup krek ~ EYun kpe a.a.

kupon blm; [ xx/b] kesilmi kuma paras kupr

[ARasim 1897-99] tahvilin temett almak iin kesilen ~ Fr coupon kesilen sey < Fr couper kesmek " kup

[ 192+] 1. gazeteden kesilen para, 2. kt para birimi - Fr coupure kesim, kesme < Fr couper kesmek " kup

kur [AMithat 1877] kur etmek 1. kadna ilgisini belirtecek ekilde davranmak; [ xx/b] 2. eitim program, 3. dviz fiyat ~ Fr cours 1. akm, seyir, rota, gidi, sre, 2.a.a. ~ Lat cursus kou < Lat currere, curs- komak ~ HAvr *krs- < HAvr *kers- a.a. * ng course biimi Franszcadan alnmtr. kr ilgilenme, gzkulak olma [ xx/a] ~ Fr cure tedavi ~ Lat cura dikkat, kayg,

kur'an [Kut xi] ~ Ar qur'n [#qr' msd.] 1. (yksek sele) okuma, 2. islamn kutsal kitab < Ar qara'a okudu " kraat kur[mak T [Uy viii+] kur- germek, adr kurmak, dzenlemek

kura [ xiv] ~ Ar qurcat^ [#qrc msd.] bir kabn iinden iaretli nesneleri ekmek suretiyle oynanan talih oynu < Ar qarc su kaba kurabiye [ xvi] urabiye 1. ufak ey, 2. kurabiye ~ Ar uraybat [#rb f.] un, eker ve yala yaplan ve frnda piirilen tatl < Ar urayb [k.] kk garip ey < Ar arb [sf.] yabanc, tuhaf, egzotik " garip kurak kural T YT [Uy viii+] kurak toprak; [ xi] kurak kuru ey, kuru yer < T kur kuru " kuru[ 193+] meclis, kurultay; [CepK 1935] kaide < T kur- " kur-

* Dil Devriminin ilk yllarnda benimsenen birinci anlam iin bak. kurul. -al ekinin ilevi ak deildir. kuram YT [CepK 1935] bnye; [Fel 194+] nazariye < T kur- " kur-

kurander [ xx/a] ~ Fr courant d'air hava akm & Fr courant koan ey, akm (< Fr courir komak ~ Lat currere, curs- komak ) + Lat air hava " kur, arya krar [ML xx/c] ularnda kulland zehir ~ sp curar a. a. ~ Karib Orta Amerika yerli dillerinden. ~ Fr curare Gney Amerika yerlilerinin ok

kratr [ xx/c] ~ Fr curateur sergi yneticisi / ng curator a.a. ~ Lat curator bir ie gzkulak olan kimse < Lat curare bakmak, zen gstermek, gzkulak olmak " kr kurbaa T [O xi] kurbaka a. a. < T baka [xi] kurbaa

* Kur- nekinin anlam belirsizdir. *Kurubaa (kara kurbaas) ihtimali zerinde durulmutur. kurban [CodC xiii] ~ Ar qurbn [#qrb msd.] tanrya sunulan adak ~ br/Aram qurbn a.a. < br/Aram #qrb 1. yakn olma, yaklama, 2. hediye verme, adak sunma " kurbet * #qrb kk Sami dillerinde ortak olmakla birlikte, "adak, hediye" anlam braniceye mahsustur. kurbet [ xiv] ~ Ar qurbat [#qrb msd.] yaknlk, akrabalk < Ar qariba yakn idi, yaklat, yanat (= Aram qsreb a.a. = Akad qerebu yaklamak, yakn olmak, ittifak etmek ) kurcala[mak <onom [TS xvi xvi] kurca- kamak, kartrmak, tahri etmek kr [onom.] kama sesi " krt < T kur/

krdan [ARasim 1897-99] ~ Fr cure-dent "di temizler", di temizleme tas & Fr curer ihtimam gstermek, temizlemek (~ Lat curare a.a. ) + Lat dent di " kr kurdele kuma eridi < t corda ip, erit" kordon [ARasim 1897-99] kordela ~ t cordola dar

kurdeen <onom *kurdaan kurt/krt [onom.] kama sesi " krt kre[mek kre1 T

< T kurda- [xiv-xvi TS] kamak, kurcalamak < T

[ xi] kri- topra kazmak [ xiv] krre ~ Ar kurrat [#krw msd.] top ~ Ar

kre2 [CodC xiii] maden oca, zellikle demir madeni krat [#kwr msd.] krk, demir eritme dzenei, demir frn krek T Ha] " kre[ xi] krgek 1. toprak krei, 2. kayk krei

< T *krge- = T kri- [xi

kurgan T? [Uy viii+] kuran kale, hisar = Mo qora(n) kale, hisar, snak (< Mo qor- kuatmak, kapamak, hapsetmek, yasaklamak, engellemek)" korukurgu YT [CepK 1935] taammd; [Fel 194+] speklasyon < T kur- " kur-

kriyum [ xx/b] ~ YLat curium radyoaktif bir element # 1944 Glenn T. Seaborg, Ralph A. James, Albert Ghiorso, Amer. fizikiler < z Marie Curie Polonya asll Fransz kimyac (1867-1934) krk T [ xi] krk hayvan postu

* Fa gurk (kurt) szcyle ilikisi ak deildir. kurmay YT [CepK 1935] erkn harbiye < Tkur [1935 YT] divan, heyet" kurul

* Kar. Fr corps (heyet), cour (divan, avlu). T kurmak fiiliyle ilikilendirilmesi keyfidir. kurna [Men xvii] kurna hamam yala - EYun krouneon a.a. ~ EYun krouns eme, musluk ~ Yun krouni yalak

* Aram gurna, Erm ku?n (hamam kurnas) biimleri muhtemelen Yunancadan alnmtr. Ar curnat (a.a.) Aramca kkenlidir. Ar qurnat (dbkey ke, mimaride kemerin sivri ucu) ile birletirilemez. kurnaz <T [Men xvii] < T kurun- kendi kendine kurmak " kur-

* -az ekinin mahiyeti ak deildir. kuron [ xx/a] ta eklinde di protezi ~ Fr couronne ta ~ Lat corona a.a. ~ EYun kornis a.a. ~ HAvr *kor-no- halka, ember < HAvr *(s)ker-3 kvrmak, halka yapmak " ring kurs1 [ 192+] ~ ng course 1. akm, seyir, rota, sre, 2.

eitim ve renim program ~ Lat cursus kou " kur kurs2 kursak T [ xiv] ~ Ar qurS [#qrS msd.] daire, tepsi, disk

[Uy viii+] koursak ku kursa, mide; [ xi] kurusak

krs [Kut, A xi] krsi - Aram kursy taht ~ Akad kuss a.a. kurun T?

~ Ar kurs taht, makam sandalyesi

[Ka xi] korujn a.a.; [O xi] korun/koun ; [Ev xvii] kuruum/kurum

* Kar. Mo qoruljn (a.a.). Bilinmeyen bir Asya dilinden alnt olmas gl ihtimaldir. kurt T [Uy, Ka, O viii+] kurt trtl, larva; [O xi] kpekgillerden yrtc hayvan

* Ouzcaya zg olan ikinci anlamn, bri (kurt) szcne ilikin bir tabudan kaynaklanm olmas muhtemeldir.

krtaj [ xx/b] ocuk aldrma ~ Fr curetage bakla kazyarak temizleme eklinde cerrahi mdahale < Fr curetter cerrahide yara temizleme ba < Fr curer tedavi etmek, temizlemek " kr kurtar[mak T [Uy viii+] kutar-/kurtar- a.a.; [Kp xiv] kutar-/kurtar-< T kt baht, uur, kvan " kut

* -r- sesinin treyii aklanmaya muhtatr. kurtul[mak kuru kuru[mak kav1 T T T [Uyviii+]kurtul-/kutrul-a.a. [ xi] kur a. a. [Uy viii+] kr- a.a. < T kur- " kuruT *kaur- < T *k-/*ka- yanmak, kavrulmak " <Tkut baht, uur" kut

* Kar. Mo k?aurayda- (kurumak) < k?auray (kuru) < k?aur- (kavurmak). kurul YT [CepK 1935] kongre, meclis ~ Mo qural toplant, kongre, meclis < Mo quratoplanmak, birikmek, bir araya gelmek (= T kura- [viii+ Uy] a.a. * k?ura- fiili Uygurca ve Moolcada mevcut ise de k?ural biimi Moolcadr. kurultay YT [1910] kurltay byk meclis; [CepK 1935] kurultay - Mo quralta toplant, meclis < Mo qura- toplanmak " kurul

* Trk Dernei bnyesinde 1908-1910'da ortaya atlan ilk Yeni Trke kelimelerdendir. kurum1 kurum2 T YT [Ka xi] kurum/kurun baca tortusu, is [CepK 1935] tesis, messese < T kur- " kuru< T kur-" kur-

kuru [Men xvii] ro/oro gm Avusturya thaler'i veya altn florine Osmanl lkesinde verilen ad; [LO ] uru 120 akelik gm sikke ~ Alm grosch bir altn solidus'a (ve 12 gm denarius'a) edeer olan kaln gm sikke ~ OLat (denarius) grossus "kaln denarius" " gres kurus E Yun kris a. a. 'tahta kurusu' deyiminde ~ Yun koris tahta kurusu ~

* Trke kuru ile ilgisi yoktur. Kar. EYun korannon ("tahtakurusu otu", kini) > ng coriander. kurut T [Uy viii+] kur()t szlerek kurutulmu yourt veya kelek < T kur- " kuru-

kurye

[LO xix] kuriyer

~ t corriere koucu, ulak, posta

tatar / Fr courrier a.a. < Fr courir komak " kur ku k us [m ak ks[mek T T T [viii]kua.a. [U yv ii i+ ]k us -a .a . [O xi] ks- darlmak < T

kuak T [ xi] kura kemer, ynden dokunan adr kua; [dr, DK xiv] kurak/kuak kura- kemer balamak, kuanmak " kuankuan[mak T [Uy viii+] kuran< T kur [viii+ Uy] kuak, kemer EKKENLLER: T kur : kuak, kuan-, ukur kayi amak ~ OFa widan, wi- a.a. " g+ ~ Fa guyi aklk < Fa guadan, gu-

< T kura- [viii+ Uy] kuak balamak, sarnmak

kue [ xx/a] ~ Fr (papier) couch "tabakal kt", cila tabakasyla kapl kt < Fr couche yatak, tabaka < Fr coucher yatrmak, yatmak ~ Lat collocare yere yatrmak & Lat con- + Lat locare yatrmak " kon+, lokal kuet < Fr couche yatak, tabaka " kue kuku <T [ xx/b] tren yata ~ Fr couchette [k.] kk yatak

[TS xiv-xix] tedirginlik, vesvese, rknt; [ 194+] phe T ku " ku

* sme eklenen -ku ekinin ilevi belirsizdir. Trke szck "ku gibi rkek olma" anlamnda iken 1940lardan sonra "phe" anlamnda kullanm tevik edilmitir. ksk kuku T <T [ xi] kzeg maa < T kze- kz kartrmak < T kz"kz

[TS xiv-xix] tedirginlik, vesvese, rknt; [ 194+] phe T ku " ku

* sme eklenen -ku ekinin ilevi belirsizdir. Trke szck "ku gibi rkek olma" anlamnda iken 1940lardan sonra "phe" anlamnda kullanm tevik edilmitir. ksk T [ xi] kzeg maa < T kze- kz kartrmak < T kz"kz

kuskus [LO xix] ~ Ar quSqS [#qSqS] Marip lkelerine zg, krpk hamurdan yaplan bir yemek < Ar qaSqaSa [onom.] krpt

* Trkeye 19. yy'da Franszca zerinden veya dorudan Tunus-Cezayir'den alnm olabilir, kuluk [O xi] kuluk leden nceki zaman * Ku szcyle ilikisi ak deildir. kspe ~ Fa kusba susamn ya karldktan sonra kalan posas ~ Aram kusp a.a. ~ Akad kuspu susam, zm, zeytin vb. posas kstah [A xiv] gst%hk ~ Fa gust% kendinden emin, cesur, edepsiz ~ OFa wist% kendinden emin, cesur (= Ave *v-stxa- ayr duran, direnen ) " g+ * Erm vstah (kendinden emin, cesur) Orta Farsadan alnmtr. kusur [A xiv] qaSara kst, ksaltt, yetersiz kald, eksik idi EKKENLLER: Ar #qs?r : kusur, taksir ksur kesir " kesir ~ Ar kusur [#ksr o.] krklar, kesirler < Ar kasr ~ Ar quSr [#qSr msd.] eksiklik < Ar

kut T [Or viii] kt rahmet, bereket, baht, talih; [Uy viii+] kt/kawut/kwut < T kw kut, saadet * Kar. Mo k?utu (a.a.). kt1 [Men xvii] ktrm, yatalak; [LO xix] sivri olmayan

kt2, ktr ktr kutsal YT

onom

[DK xv] kt kt kalp arpmas sesi; [LO ] ktr gevrek kat ey sesi

<"

[Fel 194+] aziz

< T kt bereket, talih " kut

* Ar quds > quds szcnden arsm yoluyla tretildii aktr. kutu [M xiv] kut kap, tas, 2. ar peteinin her hcresi" sit(o)+ ~ Yun kout a.a. ~ E Yun kytos 1. kovuk,

ktk [Men xvii] ktk tomruk; [LO xix] byk defter ~ Yun kdikos 1. kaln aa gvdesi, tomruk, 2. byk defter, yasa klliyat ~ Lat caudex/cdex, cdica.a. kutup/kutb~ Ar quTb [#qTb msd.] 1. eksen, aks, kutup, 2. tasavvufta en yksek mertebeye erimi kii < Ar qaTaba [msd. qaTb] 1. kalarn att, 2. bir noktaya toplad, konsantre etti

ktphane o.] kitaplar (< Ar kitb ) + Fa %na ev " kitap, hane kutur/kutryeryznn ksmlarndan her biri, 2. daire veya krenin ap

~ Fa kutub %ana kitabevi & Ar kutub [#ktb ~ Ar quTr [#qTr msd.] 1. blge,

* Ar qaTr (damlama, dizi halinde gitme) masdaryla ilikisi belirsizdir. kuva kuvvet kuvars Alm quarz a. a. ~? Slav kvardy sert [ xx/b] ~ Ar quwan [#qwy o.] kuvvetler < Ar quwwat" (~ Fr/ng quartz bir silisyum kristali) ~

kuver [ 192+] ~ Fr couvert 1. rt, masa rts, 2. lokantada "rt paras" < Fr couvrir rtmek ~ Lat cooperire a.a. " aperitif kvet [ xx/a] banyo teknesi veya ykanma teknesi < Fr cuve varil, f ~ Lat cupa varil, f ~ Fr cuvette [k.] leen, ykama

kuvz [ xx/b] ~ Fr couveuse 1. folluk, kuluka yeri, 2. yeni domu bebeklerin konulduu korunak < Fr couver kulukaya yatmak ~ Lat cubare a.a. kuvvet kuymak gzleme ) T [A, Yus xiv] ~ Ar quwwat [#qwy msd.] g (= Mo qoymag katmer,

[ xi] kuyma bir eit yal ekmek

kuyruk T [Uy viii+] kudruk 1. k, dip; [ xiii] kuyruk hayvan kuyruu; [Ahsan 1891] 2. kamuya ak bir hizmet iin oluturulan sra < T kodur-dibe inmek, oturmak, konmak, dklmek < T kod-/kot- indirmek, aa koymak " koy* Kar. Mo k?udura (atn sars). "Bir hizmet iin oluturulan sra" anlam Fr queue evirisidir. kuytu <T [Kp xiv] ukur yer, gne almayan yer, glge < T ku5- indirmek " ko-

* Kar. Mo k?oytu (art, arka, geri, kuzey). Ayrca kar. kuz (gne almayan yer). kuyu kuyruk kuyum T [Uy viii+] ku5u (= Mo qudug su ukuru, kuyu = Mo qotuur ukur ) "

<T [Kp xiv] kuyum/kuyun ziynet eyas yapan ve satan < T kuyum dkm < T ku5- dkmek " kuyruk ~ Ar quyd [#qyd o.] koullar, balar < Ar

kuyut qayd " kayt

kuzen [Bah 1924] ~ Fr cousin amca, hala, day veya teyze olu ~ Lat consobrinus hala veya teyze olu & Lat con- karlkllk edat + Lat sobrinus kzkardein ailesi, kzkarde ocuu ~ HAvr *swesr-Ino- < HAvr *swesor- kzkarde " kon+, sr1 kuzey <T [BK 1799] indirmek, ukur yapmak " kuytu kuzgun T glge, karanlk " kuzey kuzin - Lat consobrina " kuzen < T kuz gne almayan yer, glge, dan kuzey cephesi < T ku5-

[Uy viii+] kuzun kuzgun, kara ku

< T kuz [xi] gne almayan yer,

[ xx/b]

~ Fr cousine [f.] amca, hala, day veya teyze kz

kuzine [LF xix] kuzina/kuina mutfak oca ~ Ven cusna [t cucina] mutfak ~ Lat *cocina/coquina a.a. < Lat cocere/coquere yemek piirmek ~ HAvr *kwekw^-/*pekw^- piirmek * Fr cuisine, ng kitchen (mutfak) biimleri Latinceden alnmtr. Ayn kkten ng cook < Ger *kokjan, EYun pept (piirmek). kuzu T [Uy viii+] koz; [ xi] kuz (= Mo quraa(n) koyun yavrusu)

la+

~ Ar la deil ~ Yun lpato yapraklar

labada [M xiv] lebede salata olarak kullanlan bir sebze, rumex patientia ~ EYun lpathon a.a.

labirent [ xx/a] ~ Fr labyrinth maara ve dehlizlerden oluan karmak yap ~ EYun labyrnthos a.a., zellikle Girit kral Minos'un yaptrd dehliz * Antik a yazar Ploutarkhos'a gre Lidya dilinde "balta" anlamna gelen labrys szcnden alnmtr. labne peynir < Ar laban st [ 198+] ~ Ar labnat [#lbn] st phts, bir tr taze

Kar. Ar luban, Fen lbnt, Aram #lbn (eitli bitkilerden elde edilen aromatik zamk, gnnk). EKKENLLER: Ar #lbn : benzen, benzin, labne laborant Lat laborans, t- ii, emek veren " laboratuar [ xx/b] ~ Alm laborant laboratuarda alan kii ~ ~ Fr

laboratuar [ToplumsalT 1896] kimya veya tp ilii laboratoire ilik, atlye ~ OLat laboratorium a.a. < Lat laborare almak

labrador [ML xx/c] ~ Fr/ng labrador bir kpek cinsi < z Labrador Kanada'da bir yarmada < z Joao Fernandes Lavrador 1498'de bu blgeyi kefeden Portekizli kif lain T? [Uy viii+] lan (= Mo na(n) ahin)

lacivert [ xvi] laciverd koyu mavi renk ~ Fa lciward Afganistan'da kan koyu mavi renkli ss ta, lapis lazuli ~ Sans rcvarta a.a. & Sans rc kral + Sans varta tayn, rzk, pay * Bat dillerine Arapa araclyla Farsadan gemitir. Kar. Lat lapis lazuli, ng lazurite. laka [LF xvi] laka gemi halatn gevetip boa brakma; [ xx/b] laka geveyerek niteliini kaybetmi ~ Ven lasca brak! gevet! < Ven lascar [t lasciare] brakmak, gevetmek ~ Lat laxare a.a. < Lat languere, lax- gevemek

lao iyi, emin lades

[ xx/c] gen adam, aktif ecinsel (argo) ~ Fa yd ast hatrmda! " yad2

~ ing lao

ladin 1. cistus creticus bitkisinden elde edilen aromatik zamk, 2. am cinsinden bir aa, picea ~ Ar ladan cistus creticus bitkisinden elde edilen aromatik zamk ~ Aram ladsn a.a. ~ Akad ladinnu, ladunu a.a. * Lat ladanum, EYun ldanon biimleri bir Sami dilinden alnmtr. "Bir am tr" anlam Trkeye zg olup aklanmaya muhtatr. laedri ~ Ar l adr "bilmemci", kukucu, skeptik & Ar l

deil + Ar adr [#dry] bilirim, biliyorum (geni zaman eril 1ci tekil ahs) " la+, dirayet laf lafazan lafz/lafz[Kut, A xi] [DK xiv] ~ Fa lf anlamsz sz ~ Fa lfzan laf alan, laf dven " laf, +zen ~ Ar lafZ [#lfZ msd.] azdan

kan anlaml ses, sz < Ar lafaZa artikle etti, telaffuz etti laga luga lagar ~ Fa lar clz, zayf

lam [Kan xvi] ~ Ar laam yeralt tneli, istihkm tneli ~ EYun la%ma, t- kaz, hendek, tnel < EYun la%ain kazmak

* Fa nam (istihkm tneli) biimi muhtemelen Trkeden alntdr. lagos marinus ~ EYun lagos a.a. ~ Yun lags 1. tavan, 2. tavan bal, lepus

lagn [ xx/b] ~ Fr lagune deniz kysnda kum birikmesiyle oluan gl ~ Ven laguna Venedik lagn < Lat lacus gl ~ HAvr *laku- a. a. lav [ xiv] ~ Ar law [#lw msd.] bo, geersiz, yok hkmnde olan ey, dilbilgisi asndan geersiz sz < Ar la 1. sz syledi, lakrd etti, 2. bo ve geersiz idi < Ar luat sz, lakrd lahana [M xiv] EYun ldanon yeillik, her trl sebze lahavle szleri ~ Yun l%ano malum sebze ~

[ xiv] znt ve kzgnlk annda okunan duann il

- Ar l Hawla wa l quwwata ill-llhi" Allahtan baka g ve kuvvet yoktur" & Ar l deil, yok + Ar Hawl g, kuvvet, hal" la+, havil lahika ~ Ar lHiqat [#lHq fa. f.] eklenen ey, ilave, zeyl < Ar laHiqa [msd. laHq/laHq] yetiti, vard, katld, eklendi

EKKENLLER: Ar #lh?q : ilhak, iltihak, lahika, mlhak lahit/lahd[Men xvii] l gmme, eski Roma tarznda l gmme; [KT xix] kapakl ta sanduka eklinde antik kabir ~ Ar laHd [#lHd msd.] mezar, kabir, zellikle eski Roma tarznda nileri olan mezar odas ve bu tarzda l gmme lahmacun [TDK 1955] kymal pide [#lHm] et ve hamur & Ar laHm et + Ar cacln [#ccn] hamur " macun * Muhtemelen Gneydou blgesi azlarndan. lahza an < Ar laHaZa gz att, bakt [A, Yus xiv] ~ Ar lHZat [#lHZ msd.] gz at sresi, ~ Ar laHm cacn

laik [Bah 1924] dine ilikin olmayan, dind ~ Fr laque kilisenin devlet ynetiminden uzaklatrlmasn savunan kii veya gr = Fr lac rahip snfna mensup olmayan kimse ~ OLat laicus a.a. ~ EYun laks halka ilikin, halktan < E Yun los halk * Franszcada szcn siyasi anlam 19. yy ortalarndan itibaren yaygnlk kazanm, 1880lerden itibaren szcn iki anlamn iki ayr imla ile yazma usul benimsenmitir. lak1 [LOxix] lak/laka ~ t lacca Hindistan'dan gelen

parlak bir tr bitkisel cila / Fr laque a.a. ~ Port laca a.a. ~ Hind lakh a.a. ~ Sans laksa a.a. lak2, laklak lakap lakayt lake laquer cilalamak < Fr laque " lak1 [Cumh 1929] onom dil aklatma sesi [Kut xi] ~ Ar laqab [#lqb msd.] knye, soyad ~ Ar l qayd kaytsz " la+, kayt ~ Fr laqu lak cilas ile cilalanm < Fr

lakerda [Kan xvi] bal ~ Lat lacerta uskumruya benzer bir tr deniz bal lakin lakrd <T lakr [onom.] " lak2 [ xiv]

~ Yun lakrda tuzlanm orkinos

~ Ar lkin amma (bala) < T lakrda- [xvi] lak lak sesi karmak < T ~ Fr laconique az konuan ~ EYun

[DK xiv] bo sz [ xx/b]

lakonik lakniks < z Laknia Sparta kenti

Sparta'llarn az konumalaryla nl olmasndan tr.

lakrimal [ xx/c] ~ Fr lachrymal gzyana ilikin, alamakl ~ Lat lacrimalis a.a. < Lat lacrima gzya ~ ALat dakruma a.a. ~ HAvr *dakru-a.a. laksatif [Bah 1924] ~ Fr laxatif gevetici, mshil ~ OLat laxativus a.a. < Lat laxare gevetmek < Lat languere, lax- gevemek " laka lakt(o)+ isimlerde) ~ Lat lac, lact- st ~ HAvr *glak-t- st * Ayn kkten EYun gla, galakt- (st). laktik laktoz Fr. kimyac" lakt(o)+ lal yakut lala lale malum bitki, tulipa anemon [ xx/b] [ xx/b] ~ Fr lactique ste ilikin " lakt(o)+ ~ Fr lactose st ekeri # Berthelot (1827-1907), ~ Fr/ng lact(o)- st (sadece bileik

[Yus, Gl xiv]

~ Fa lal krmz renkli ss ta, ~ Fa ll ocuk bakcs, mrebbi

[Yus xiv] lale gelincik; [ xvii] lale-i freng soangillerden ~ Fa lala gelincik, anemon ve benzeri krmz renkli ieklere verilen ad ~ OFa allag

* "Soangillerden malum bitki" anlam Trkede 18. yy bandan itibaren egemen olmutur. lalettayin muayyen olmayan, belirsiz " la+, ale+, tayin lalezar Fa lala gelincik + Fa -zar yer isimleri tekil eden ek " lale ~ Ar l cala-t-tac^ym tayin edilmemi, ~ Fa lala zar lale veya gelincik tarlas &

lam/lama3 [Bah 1924] lama ~ Fr lame ince tabaka, levha ~ Lat lamina/lama dvlerek tabaka haline getirilmi metal, bak veya kl az lam cim [LG188+] lam cim itiraz (argo) & Ar lam Arap alfabesinde L harfi, &#fedd; (~ Aram lamed baston, denek, Arami/brani alfabesinin 12ci harfi, D de; = Fen lmd a.a.) + Ar cim Arap alfabesinde C harfi" cim1 * EYun lambda (Yunan alfabesinde L harfi ?) Fenike veya bir baka Kuzeybat Sami alfabesinden alnmtr. Lam cimi yok deyiminin kkeni anlalamad. lama1 hayvan ~ Quech lama2 ef, barahip [ xx/b] [Bah 1924] ~ sp llama Gney Amerika'ya zg bir memeli ~ Fr/ng lama Tibet rahibi ~ Tib (b)lama

lamba1 [ xix] ~ Yun lamp aydnlatma arac ~ EYun lamps, lampad- meale, fener < EYun lmp mak ~ HAvr *la(m)p-/*lap- a. a. * Bat dillerine Yunancadan gemitir. Kar. ng lamp, Fr lampe, Alm lampe, t lampa. lamba2 knt [ xix] korni ~ t lembo korni, raf, duvarda ~Port lambada kala dans

lambada [199+] bir dans tr < Port lambo kala ~ Lat lumbus a.a. ~ HAvr *lendh- a.a. lambri [ xx/b] lambruscare sarmak kaplama < Lat lambrusca sarmak lame [Hay 1959 195+] ilenmi ey, simli yn iplik < Fr lame ince tabaka " lam lamel [k.] < Lat lama " lam [ xx/b]

~ Fr lambris ahap kaplama < OLat ~ Fr lam ince metal eritlerle

~ Fr lamelle ince tabaka, levhack ~ Lat lamella

laminat [ xx/c] ~ ng laminate ince bir tabakayla kaplanm ey ~ Lat laminatus a.a. < Lat lamina tabaka " lam lana [TS* xiv] leene ku avnda kullanlan tas eklinde kap; [DS xx] lanca zeytinya koymaya yarayan silindir eklinde metal kap (Ege az) ~ Fa lagana [k.] kk leen, anak " leen lanet lacana beddua etti, lanetledi langr onom [A xiv] ~ Ar lacnat^ [#lcn msd.] beddua < Ar

[ARasim 1897-99] alkalama sesi < T

langrt <onom [ xx/b] tahta futbolcu figrleriyle oynanan bir salon oyunu langr [onom.] ii bo kutu veya teneke sesi

lanolin [Bah 1924] ~ Fr lanoline ynden elde edilen bir ya ~ Alm lanolin ^ Oscar Liebreich (1838-1908), Alm. kimyac & Lat lana yn (~ ALat *wlana ~ HAvr *wels-nayn) + Lat oleum ya " fanila, ole(o)+ lanse [etm [Hayat 1961] ~Frlancer ne atmak, ne srmek - OLat lanceare mzrakla ne atlmak, svari aknna nclk etmek < Lat lancea mzrak ~? Kelt * Kar. ng launch (a.a.) < Fr. lantan [ xx/b] ~ Fr lanthane nadir metallerden bir element / Alm lanthan a.a. # 1839 Carl Gustav Mosander, sv. kimyac (1797-1858) < EYun lanthn, lath-gzden rak olmak, gizlenmek ~ HAvr *la(n)dh- gizlenmek Ayn kkten EYun lethe (unutma), Lat latere (saklanmak).

lap

onom

yalama ve yutma sesi, yumuak bir nesnenin dme sesi

lapa <onom [DK xiv] yapa yapa lapa lapa (kar); [Kenz xviii] lapa yasz pirin yemei < lap sulu ve gevek nesne sesi" lap lapin/lapina labrus tinca laptop & ng lap kucak + ng top st larenjit lrynks, laryng- boaz larj - Lat largus a. a. [ xvii] lapina [199+] [ xx/b] ~ Yun lapna alaca renkli bir balk, ~ ng laptopkucakst (bilgisayar) ~ Fr laryngite boaz enfeksiyonu < E Yun ~ Fr large enli, geni

[ xx/c] esnek, msamahal, bol

larva [ML xx/c] ~ YLat larva kurtuk, eklembacakllarda yaamn ilk evresi ^ 1762 Linnaeus, sv. doabilimci ~ Lat larva maske * Kurtuk halinde bcek "gerek" yzn gizledii iin. lastik [ xix] gomelastik ; [ARasim 1897-99] lastik gomme lastique kauuk reinesi ^ 1931 Adamson Bros Co., ABD " elastik ~ Fr

lastikotin [192+] ~nglastingcoatingceketlik kumaa kalc parlaklk veren perdah & ng to last devam etmek, kalc olmak + ng coating kaplama, perdah (< ng coat d giysi, rt, bir eyin d yz ~ EFr cote kaba ynden st giysi ~ Frk *kotta a.a. ) lata - OLat latta a. a. ~ Frk [LO xix] ~ t latta dar uzun tahta veya metal paras

* Fr latte, ng ledge (a.a.) edeer biimlerdir. latan [ xx/c] ~ Fr latent gizil, potansiyel ~ Lat latens, t- a.a. < Lat latere gizli kalmak, saklanmak ~ HAvr *ldh- sakl olmak " lantan lateks [ xx/c] ~ YLat latex Hevea brasiliensis aacnn zsuyundan elde edilen kauuk hammaddesi #1730 La Condamine ve Fresneau, Fr. bilim adamlar ~ Lat latex su, sv, zsuyu [ARasim 1897-99] latern/laterna mekanik mzik aygt - Lat laterna magica mekanik grnt aygt (daha sonra mzikli eitleri de retildi) ^1671 Athanasius Kircher, Alm. yazar. ~ Lat lanterna/lanterna fener, lamba ~ EYun lampter a.a. < EYun lmp mak " lamba1 laterna

latif nazik " ltuf latife holuk, espri < Ar laTlf" latif

[A, Yus xiv] [Yus, Gl xiv]

~ Ar laTlf [#lTf sf.] ince, zarif, ho, kibar, ~ Ar laTtfat [#lTf sf. f.] latif ey,

laubali ~ Ar l ubl nemsenmeye demez & Ar l deil + Ar ubl [#byl] nemsenir, dikkate alnr < Ar bala dnd, nemsedi, dikkate alt lav [ARasim 1897-99] ~ Fr lave yanarda aknts #1739 de Brosses, Fr. corafyac ~ lava Vezv yanardann aknts t lavare ykamak " lavabo lavabo [ARasim 1897-99] el ykama leeni ~ Fr lavabo 1. Kutsal Perembe ayininde rahibin ellerini ykad kse [xvi], 2. el ykama leeni [xix] ~ Lat lavabo ykayacam < Lat lavare, laut- ykamak ~ HAvr *law-- < HAvr *leus- a. a. * Pontius Pilatus'a atfedilen lavabo inter innocentes manus meas ("ellerimi gnahtan ykayacam") deyiminden. Vulg. Matth. xxvii.24. lavaj [ 192+] i organlarn veya vcut girintilerinin ykanmas - Fr lavage her eit ykama < Fr laver ykamak ~ Lat lavare a. a. " lavabo

lavanta [LO xix] ~ t lavanda 1. ykama gereci, sabun, 2. iekleri kozmetik sanayiinde kullanlan bir bitki, lavandula angustifolia < t lavare ykamak " lavabo * Sabun yapmnda koku verici olarak kullanld iin. lava [T S xiii] lwuk 1. hamur yourma teknesi, 2. lava ) lavta al-d a. a. " ut lavuk Krt law olan, oul [Men xvii] lavt [ 199+] argoda herif ~ Fa law yass ekmek, yufka (= Fa ~ t lauta bir tr telli alg, ud ~ Ar ~ Krt lawik [k.] olan ocuu <

layemut ~ Ar l yamt lmez, lmsz & Ar l deil + Ar yamt [#mwt/myt] lr (geni zaman eril nc tekil ahs) < Ar mata ld " la+, mat2 layiha nota, memorandum ~ Ar lyiHat [#lwH fa. f.] aklayc ey, not < Ar lHa [msd. lawH] aa kma, grnr olma, belirme " levha layk [A, Yus xiv] ~ Ar lyiq [#lyq fa.] yakan " liyakat

laysel ~ Ar l yus'al [#s'l] "sorulmaz", sorumsuz & Ar l deil + Ar yus'al sorulur (imdiki zaman edilgen eril 3. tekil ahs) < Ar sa'ala sordu " la+, sual

lazanya Lat lasanum kap, kavanoz

[ xx/c]

~ t lasagna 1. kapk, 2. bir tr mant ~

lazer [MLxx/c]laser bir tr n ~ ng laser^ 1959 Gordon Gould, Amr. fiziki < ng light amplification by stimulated emission of radiation "uyarlm ma yoluyla k ykseltimi" lazm [A xiv] ~ Ar lzim [#lzm fa.] gereken " lzum ~ Fa lab lab dudak dudaa, azna kadar

lebalep < Fa/OFa lab dudak ~ HAvr *leb- a.a. * Ayn HAvr kkten Lat labium/labrum, ng lip (dudak).

lebbeyk [ xiv] ~ Ar labbayka [#lby] "sana geldim, arna uydum," hac srasnda Arafat'ta sylenen bir sz < Ar labb icabet etti, davete uydu lebiderya kenar" lebalep, derya ~ Fa lab-i dary "deniz duda", deniz

leblebi [Kp xiv] kavrulmu bezelye < Ar lablb [#lblb] fasulyegillerden tohumu yenen bir bitki, mor bezelye, dolichos lablab < Ar lubb [#lbb] 1. kalp, yrek, 2. ekirdek, tane, kabuun iindeki ey, aa gvdesinin en i halkas (= Aram lebb kalp = br leb a.a. = Akad libbu a.a.) * Ayn kkten Ar lubiya < Aram lubiya(fasulye, fasulyegillerden eitli bitkilerin ad) Trke yerel azlarda "fasulye" anlamnda kullanlr. legal yasa, ykmllk [ xx/b] ~ Fr lgal yasal ~ Lat legalis a.a. < Lat lex, leg-

leen [CodC xiii] lahan; [Kp xiv] legen ~ Fa lagan yayvan tas, leen, iki tas (= Ar laqan a.a. = E Yun lekni a.a.) ~ Akad lakannu iki tas * Lat lanx, lanc- (kefe, tas) ve EYun lekni (tas) biimleri muhtemelen Sami dillerinden alnmtr. lego [ xx/c] plastik yap birimlerin den oluan oyuncak ~ marka Lego oyuncak markas ^ 1934 Ole Kirk Christiansen, Dan. sanayici ~ leg godt "iyi oyna" lehe [ xiv] lehce dil (konuulan ey) msd.] 1. dil (organ) 2. dil (konuulan ey) ~ Ar lahcat [#lhc

lehim ~ Ar laHm [#lHm msd.] 1. et, 2. lehim, zellikle altn ve gm yamamak iin kullanlan metal alam " lahmacun

lejand [ 192+] efsane; [ xx/c] altyaz ~ Fr lgende 1. destan, 2. aklayc yaz, tarifname, resim veya harita altyazs ~ Lat legenda [o.] okunacak eyler < Lat legendum okunacak ey < Lat legere2, lect- okumak " lejyon lejitim legitimus < Lat lex, leg- kanun " legal [ xx/a] ~ Fr l gitime meru, hukuka uygun ~ Lat

lejyon [ xx/b] ~ Fr lgion zel ordu birlii ~ Lat legio alay, seme askeri birlik < Lat legere1, lect- semek, seerek toplamak ~ HAvr *leg-1 semek * Kar. Lat legere2 (okumak). Ayn ekilde EYun legol (semek, saymak), Iego2 (sylemek, iir okumak, anlatmak). Dier trevler iin bak. -loji. leke ~ Fa laka 1. ince deri, zar, 2. giyside leke

leksikon [ xx/c] ~ ng lexicon szlk ~ EYun leksikn a. a. < EYun lksis kelime, sz < EYun Ieg2, log- sylemek " +log lektr [ xx/b] snav okuma grevlisi ~ Fr lecteur okuyucu, okuyan ~ Lat lector yksek sesle okuyan < Lat legere2, lect- okumak " lejyon lemma [ xx/c] ~ YLat lmmat matematikte varsaym ~ EYun lmma, t- tutulan, varsaylan (ey)) < EYun lambn, lab- tutmak ~ HAvr *la(m)gw-/*(s)lagw^- a. a. lemur lemures lmlerin ruhlar lenduha [ML xx/c] ~ YLat lemur bir tr memeli hayvan < Lat ~?

[LO xix] ok iri ve acayip ey

* Fa land-i %ar (eek k) ile birletirilmesi latife saylmaldr. lenf [ xix] lenfa ~ Fr lymphe lenfatik sistemde dolaan effaf vcut svs, akkan ~ Lat lympha su, her eit sv lenger [CodC xiii] gemi demiri ~ Fa langar 1. gemi demiri, apa, 2. fakirlere yemek verilen yer, imaret ~? EYun nkyra 1. bklm ey, engel, 2. gemi demiri, apa * Farsa szcn iki anlam arasndaki iliki ak deildir. lengist/linguist lingua dil ~ ALat dingua ~ HAvr *dngh- a. a. [ xx/a] ~ Fr linguiste dilbilimci < Lat

lens [ xx/c] ~ ng contact lens gze yapk mercek < ng lens mercek ^1691 Isaac Newton, Optics ~ Lat lens, lent- mercimek leopar [ xx/b] ~ Fr lopard kedigillerden bir vahi hayvan, panthera pardus ~ Lat leopardus ~ EYun lepardos & EYun len aslan + EYun prdos pars " pars

* EYun lon bir Sami dilinden, prdos bir ran dilinden alntdr. lepiska Lipiska Leipzig, Almanya'da bir kent * Kar. daniska. lepra [ xx/b] ~ Lat lepra czzam ~ EYun leprs kabuklu, pul [Ev xvii] ipek benzeri bir tr kuma < z

pul olan < EYun lpos, lepor- balk pulu ~ HAvr *lep-1 deri soymak le leker [DK xiv] ae ; [Ne xv] le [DK xiv] ~ Fa la cansz beden

~ Fa/OFa lakar ordu, asker

* Ar caskar szc muhtemelen Farsadan alntdr. letafet ltuf [ xiv] ~ Ar laTfat [#lTf msd.] gzellik, zarafet"

letarji [ xx/a] ~ Fr lthargie uyuukluk ~ EYun lethrgia her eyi unutarak yatma & EYun lethe unutu + EYun argea tembellik, almama < EYun args tembel, almaz & EYun a(n)- deil + EYun rgon i " lantan, erg levanten/lvanten [Bah 1924] Osmanl lkesinde yaayan Avrupallara verilen bir ad ~ Fr levantin Doulu, Dou lkelerine ait < Fr levant dou, zellikle Dou Akdeniz lkeleri < Fr lever kalkmak, kaldrmak, (gne) domak ~ Lat levare kaldrmak ~ HAvr *legwh- hafif olmak, yukar kalkmak levazm lazmat gereken " lazm [ xiv] ~ Ar lawzim [#lzm o.] gerekenler < Ar ~ Fa lawand serbest kii,

levent [MMem xvi] bahriye eri isiz gsz, bo gezen, babozuk * Farsa szcn kkeni ak deildir. levha [A xiv] levh tabla, tablo (= Aram l% a. a. = br l%a a. a.)

~ Ar lawH/lawHat [#lwH msd.] tabela,

levrek [Arg xvi] ~ Yun labrki [k.] bir balk tr, dicentrarchus labrax ~ EYun lbraks yrtc bir balk tr, muhtemelen a. a. < EYun lbros yrtc, a gzl * Fr loup de mer, Alm seewolf ("deniz kurdu", levrek) biimleri levrein yrtc tabiatn vurgular. Lat labrax (a.a.) Yunancadan alntdr. levye/lvye [ xx/b] kaldra olarak kullanlan demir ubuk - Fr levier kaldra < Fr lever kalkmak, kaldrmak " levanten

leydi

[ARasim 1897-99]

~ ng lady hanmefendi

leylak ~ Ar/Fa lllak/hllak 1. ivit, ivit rengi, 2. leylak iei ve aac ~ Hind/Sans hlaka a.a. < Hind/Sans nla koyu mavi, ivit rengi" anilin leylek [ xiv] leklek a.a. ~ Ar laqlaq/laklak [#lqlq] < Ar

laqlaqa [onom.] laklak etti (= Akad laqlaqqu leylek) leyli ~ Ar layl [#lyl nsb.] gececi, yatl < Ar layl gece

lezbiyen [ xx/c] ~ Fr lsbienne / ng lesbian 1. Lesbos'lu, Lesbos'lu kadn air Sappho (M 6. yy) tarznda, 2. ecinsel kadn < Lesbos Midilli adas leziz lezzetli" lezzet [Gl xv] ~ Ar Ia55 [#155 sf.] tad gzel olan, ~ Fr lsion tpta doku hasar ~ Lat laesio

lezyon [ xx/b] hasar, yara < Lat laedere, laes- yaralamak, hasar vermek lezzet tad < Ar Ia55a tatl idi, lezzetli idi libas [msd. lubs] giyindi [A xiv] [KpGul xiv]

~ Ar Ia55at [#155 msd.] tad, zellikle gzel ~ Ar libs [#lbs msd.] giysi < Ar labisa

liberal [ARasim 1897-99] ~ Fr libral 1. cmert [esk.], 2. zgrlk, serbest ticaretten yana olan [xix] < Fr libre zgr ~ Lat lber kle olmayan, zgr * Bat dillerinde siyasi anlam 1815'ten itibaren kullanlmtr. libere [etm [ xx/b] klmak ~ Lat liberere (kleyi) azat etmek " liberal libero serbest ~ Lat lber " liberal ~ Fr librer serbest brakmak, zgr ~ t libero zgr,

[ 197+] futbolda serbest oyuncu

libido [ML xx/c] ~ Lat libido cinsel istek < Lat libere houna gitmek ~ HAvr *leubh- cinsel istek duymak, holanmak * Ayn kkten ng love < Ger *lubo (sevgi). libor [198+] ~ ng libor [1986] bankaclkta bir kredi faiz oran lt < ng London inter-bank offered rate Londra bankalararas sat kuru libo liberal" liberal, nono [ 198+] 'liberal' anlamnda aalayc szck < T

Muhtemelen "ecinsel" anlamnda kullanlan nono szcne benzeterek.

libre [187+] gram dolaynda bir tart birimi, terazi

~ t libra bir tart birimi ~ Lat libra 310

* Lat libra ve EYun litra biimleri muhtemelen eski bir Sicilya yerli dilinden alnmtr. libretto libro kitap ~ Lat liber a.a. lider [ xx/b] [Bah 1924] ~ t libretto kitapk, opera gftesi < t ~ ng leader nder < ng to lead nderlik

etmek, nden gitmek ~ Ger *laidjan ~ HAvr *leit-2 nden gitmek lif lig ~ Ar lif [#lyf] lif, zellikle hurma yaprann lifi [ 1909] spor takmlar arasnda kurulan birlik veya dernek - Fr ligue ittifak, badama ~ OLat/t liga < Lat ligare balamak ~ HAvr *leig-1 a.a.

* stanbul Futbol Ligi 1909'da, Milli Lig 1959'da kurulmutur. l/li ~ Fa l/lay alvyon, ince amur

ligament [ xx/b] ~ ng ligament kas ucunu kemie balayan doku, lif ~ Lat ligamentum ba, balant < Lat ligare " lig lk onom ime sesi

liken [ML xx/c] ~ Fr lichen 1. ciltte ve bitkilerde bir tr mantar hastal, 2. aa gvdelerinde ve kayalarda oluan yosun ~ EYun lei%en yalay, yalama izi < EYun lei % yalamak * Kar. ng lick (yalamak). likide [etm [ARasim 1897-99] ~ Fr liquider (bor veya mal) tasfiye etmek ~ t liquidare 1. svlatrmak, 2. tasfiye etmek < Lat liquidus sv" likit likit [Bah 1924] ~ Fr liquide sv, akkan ~ Lat liquidus a.a. < Lat liquere akmak, svlamak ~ HAvr *wlik-we- < HAvr *wleik- akmak EKKENLLER: Lat liquere : likide, likit, likr likr [Seyf 1920] ~ Fr liqueur 1. her tr iki, 2. bir tr alkoll iki ~ Lat liquor sv < Lat liquere akmak " likit likorinoz [LO xix] ttslenmi kefal bal ~? Yun likournos Bat Akdeniz'e zg bir tr kk balk, derinsu gm, argentina sphyraena < z Liguria Kuzeybat talya ky blgesine verilen ad Anlam deiiklii aklanmaya muhtatr.

likra DuPont Corp. ABD lila rengi ~ Ar llak " leylak lime [LO xix] dilim, erit * Farsa deildir. limit mlkn snr " liman

[ xx/c]

~ marka Lycra sentetik elyaf markas ^1958

[ xx/b] leylak rengi

~ Fr lilas/lilac leylak bitkisi ve

[Men xvii] 1. her trl kir, pislik, 2. kaba deriden kyl ar; ~?

[ xx/b]

~ Fr limite snr ~ Lat limes, limit- snr, hudut, [ xx/a] snrl sorumlu irket ~ ng limited snrl

limited < ng to limit snrlamak ~ Fr limite " limit limon a.a.

[CodC xiii]

~ Ar/Fa lmn/lmn a.a. ~ Sans nimb

* Antik adan beri bilinen ac limonun (citron) deiik tr olarak Avrupa lkelerine 12. yy'da Arap lkelerinden getirilmi ve ad Arapadan alnmtr. Kar. ng lemon, Fr limon, t limone vs. limonata Ar lmn " limon limonello zg limon likr < t limone " limon [LO xix] [Mill 2001] ~ t limonada < t limone limon ~ ~ t limoncello Napoli blgesine

limuzin [Cumh1928] ~ ng limousine uzun binek otomobili ~ Fr limousine ak ofr mahalli olan bir tr binek arabas ^ Fr. 1902 < z Limousin Fransa'da bir blge * Limousin blgesine kullanlan bir tr geleneksel bala benzerliinden tr. lin [ 192+] ~ ng lynch yargsz infaz < ng Lynch's law Lynch kanunu, a.a. < z William Lynch Virginia eyaletinde kurulan yasad halk mahkemelerine nayak olan Amerikal yzba (1810 dolay) lineer [ xx/b] ~ Fr linaire izgisel < Lat linea sicim, izgi, hat

< Lat linum keten, iplik, sicim ~ HAvr *lno- keten linguist " lengist [ xx/c] bir bilgisayar deyimi ~ ng link zincir baklas,

link eklem, balant ~ Ger *hlink- a.a.

linotip [Bah 1924] ~ marka Linotype hurufat satr dken makinann tescilli ad # 1889 Ottmar Mergenthaler, ABD matbaac ~ ng line of type hurufat satr" lineer, tip linyit [ xx/a] ~ Fr lignite yar fosillemi aa gvdesinden oluan ta kmr ~ YLat lithanthrax lignium odunsu takmr # 1775 Wallerius < Lat lignum tahta, aa lip(o)+ ~ Fr/ng lip(o)- ya (sadece bileik isimlerde) ~ EYun lpos ya ~ HAvr *lip- < HAvr *leip- yapmak, yal ve vck olmak lipit [ xx/b] ~ Fr lipide yal madde " lip(o)+

lipsos [LO xix] iskorpit balnn ufak cinsi ~ Yun leipss 1. eksik, sakat, yarm akll, 2. ie yaramad iin tutulduktan sonra denize atlan balk < EYun leip, lipbrakmak, eksik olmak, yetersiz olmak ~ HAvr *leikw- brakmak * Ayn kkten Lat linquere, lict-, ng leave (brakmak), lir EKKENLLER: EYun lyra : lir, lirik lira [ 184+] Osmanl devletinde 1844'te tedavle giren altn para birimi ~ t lira gm para birimi ~ Fr livre 1. bir tart birimi, 2. bir libre gm deerinde para birimi ~ Lat libra " libre lirik [ARasim 1897-99] ~ Fr lyrique ak iiri tarznda ~ EYun lyriks lir eliinde sylenmek zere yazlan iir " lir lisan [ xiv] ~ Ar lisn [#lsn msd.] dil (organ ve konuulan ey) (= Aram len a.a. = br laon a.a. = Akad linu a.a.) lisans [Bah 1924] ~Frlicence1.icazet, serbestlik, zel olarak tannm hak, 2. ruhsat ~ Lat licentia a.a. < Lat licere, licit- caiz olmak, yasak olmamak lise [ResCGaz 1911] ~ Fr lyce Napoleon tarafndan 1801'de kurulan niversite hazrlk okullarna verilen ad ~ Lat lyceum Aristoteles okulu < Lykeion 1. Atina'da Apollon Lykeios tapnana bal olan bir koruluk, 2. Aristoteles'in M 336'da burada kurduu okul < Lykeios "Kurtlarn Efendisi", Apollon'un bir sfat EYun lykos kurt ~ HAvr *lukwo- a.a. * Trkiye'de tm idadi ve sultani mekteplerinin ad Temmuz 1923'te toplanan Heyeti lmiye karar uyarnca lise olarak deitirilmitir. Apollon Lykeios unvan baz yazarlarca "Lykia'l Apollon" olarak yorumlanrsa da klasik dnem kaynaklarnda "Kurtlarn Efendisi" olarak kabul edilir. liste [AMithat 1882] zellikle yemek listesi, men lista 1. kt eridi, 2. erit halinde yazl dizi ~ Ger *Istn erit, kenar ~ HAvr *leizd- a.a. ~ t [ xx/b] ~ Fr lyre telli bir alg ~ EYun lyra

lit(o)+ isimlerde) ~ EYun lthos ta

~ Fr/ng lith(o)- ta (sadece bileik

literatr [ xx/a] ~ Fr littrature 1. edebiyat, 2. bir konuyla ilgili yazl kaynaklarn tm ~ Lat litteratura yazl evrak, belgeler < Lat littera harf, yaz ~ Etr litmus boya ~ Nor litmosi damla mantar [ xx/c] ~ ng litmus mantardan elde edilen bir tr

litografi/litografya [Ds 187+] litografya ~tlitografia tabask / Fr lithographie a.a. ~ Alm lithographie a.a. # 1796 Alois Senefelder, Alm. matbaac" lit(o)+, +grafi litosfer 1907 " lit(o)+, sfer [ xx/b] ~ Fr lithosphre yerkabuu, ta kre ^ Fr.

litre [M89 187+] ~ Fr litre hacim l birimi # Fr. 1793 < Fr litron eski bir hacim ls < EYun litra eski bir arlk ve para birimi" libre lityum [ xx/b] ~ YLat lithium metalik bir element ^ 1808 Berzelius sv. kimyac < Lat lithia lityum oksit minerali < EYun lthos ta " lit(o)+ livar [ xix] ~ Yun bibri/libri balk havuzu ~ Lat vivarium a.a. < Lat vivus canl, sa, diri ~ HAvr *gwi-wo- < HAvr *gweis-l yaamak " biy(o)+ livata [ xiv] ~ Ar liwTat [#lwT msd.] ecinsel iliki ~ Aram lewT lanet, beddua < z LT [#lwT] Tevrat'ta ecinsel olan oullarn lanetleyen peygamber liyakat olma < Ar lqa yakt lob " lopl ~ YLat lobelia bir iek cinsi < z ~ Ar liyqat [#lyq msd.] yakma, layk

lobelya [ML xx/c] Matthias de Lobel Alman botaniki (1538-1616)

lobi [ xx/b] ~ ng to lobby milletvekillerini etkilemek amacyla almak < ng lobby koridor, sofa, zellikle ngiltere Avam Kamarasnn sofas [xvii] ~ OLat lobium/lobia revak ~ Ger *laubja at, barnak lobotomi [ML 1969]

lobut [LO xix] lobut ksa ve kaln sopa ~? Ar nabbt [#nbt] 1. dz ve uzun dal, aa gvdesi, 2. kaln ve ksa sopa, cop < Ar nabata (bitki) bitti" nebat Ses deiimi aklanmaya muhtatr.

loca blme

[LO 1876] hcre, esnaf loncas; [AMithat 1882] tiyatroda zel ~ t loggia 1. oda, barnak, 2. tiyatroda zel blme, 3. esnaf loncas ~ Ger *laubja- barnak " lobi

* Kar. ng lodge (loca), lodging (barnak). lodos rzgar ~ EYun ntos a.a. lo silindir < Erm lo- yuvarlanmak [Arg xvi] notos; [BK 1799] lodos [ xiv] ~ Yun ntos gney

~ Erm lo damlar dzeltmek iin kullanlan

logaritm/logaritma [Mh374 180+] logaritma ~Fr logarithme ~ YLat logarithmus #1614 Napier, sko matematiki. & EYun lgos oran + EYun arithms say " +log, aritmetik logo [ xx/c] ~ ng logo < ng logotype iie gemi harflerden oluan zel hurufat kalb [esk.], marka & EYun lgos kelime + EYun typos damga, bask" +log, tip lousa [M xiv] loHusa ~ Yun lo%osa yeni dourmu kadn < EYun lo%e ocuk dourmak, doum yatana yatmak < EYun le%omai yatmak ~ HAvr *legh- a. a. * Kar. EYun lo%eios (doum yata), le%o (yeni dourmu kadn). lojik [ xx/a] ~ Fr logique mantk ~ EYun logike (te%ne) akl yrtme sanat, mantk < EYun lgos 1. sz, 2. akla uygunluk, oran, tutarllk " +log lojistik [ xx/b] ~ Fr logistique askeri birliklerin iae ve barndrlmas < Fr loger geici olarak barndrmak < Fr loge barnak, yazlk kulbe, loca " loca lojman olarak barndrmak " loca lk aptal ve hakir kimse lokal [ xx/b] [ xiv] bir tr deve ~ Fr logement barnak < Fr loger geici ~ Fa lk bir tr klsz yk devesi,

[ 192+]; [ xx/b] bir dernek veya topluluun toplant yeri (isim) - Fr local yerel (sfat) < Lat locus yer

lokanta [ xix] lokanda ~ t locanda konaklama odalar da bulunan a dkkn, han < t locare (ev veya yatak) kiralamak ~ Lat locare yerletirmek, para yatrmak, kiraya vermek " lokal lokavt karmas [Bah 1924] iverenin iileri topluca iyeri dna ~ ng lockout kilitleyip darda brakma < ng lock kilit < Ger *luk-/lk- kapatmak

lokma [A xiv] bir defada yutulan yemek < Ar laqima [msd. laqm] yuttu

~ Ar luqmat [#lqm msd.] yudum,

lokomotif [Ds I.2.343 186+] ~ Fr locomotif "hareket ettiren", treni eken makina < Lat loco moveri yer deitirmek, hareket etmek " lokal, mobil lkosit [ xx/b] ~ Fr leucocyte akyuvar & EYun leuks 1. aydnlk, parlak, kl, 2. beyaz (~ HAvr *leuk- mak, aydnlk olmak ) + EYun kytos hcre " ruz, sit(o)+ * Yun leka ("akaa", kavak) > lefka szc Trkiye'de yer ad olarak yaygndr. lokum < Ar luqmat [#lqm msd.] " lokma * 19. yy'da yaygn olarak kabul edilen rahat lokum < Ar raHatu-l-Hulqum ("boaz dinlendiren") etimolojisi muhtemelen ticari kkenli bir yaktrmadr. lolita [ xx/c] ~ ng lolita cinsel cazibesi olan kk kz < Lolita [k.] 1. bir kadn ismi, 2. Vladimir Nabokov'un ayn adl romannn kahraman < Lola bir kadn ismi < sp dolores [o.] 1. aclar, 2. bir kadn ismi < Lat dolor ac < Lat dolere ac ekmek lollipop ngiltere lehesinde dil lolo/lololo * Bize de mi lolo/lololo deyiminde. lombar penceresi" lomboz [Ev xvii] lombar ~ Yun rombri [k.] gemi [ xx/c] ~ ng lollipop sapl eker ng lolly Kuzey ~ ? [Kan xvi] hamurla yaplan bir tr ekerleme

[LG188+] lololo yalan (argo)

lomboz [LF xix] ~ Yun rmbos gemi penceresi, kpetede top at delii ~ EYun rhmbos baklava ekli, reke, frldak lonca - t loggia loca " loca longa [ 190+] alaturka musikide bir oyun havas uzun ~ Lat longus a.a. ~ HAvr *del-on-gho- a.a. * Ayn kkten EYun doli%os, ng long, Alm lang (uzun). lop1/lob EYun lobs kulak memesi, karacier lobu lop2, lopur lor onom yalama ve yutma sesi [Kan xv] " lap [xx/b] ~Frlobe yuvarlak ve yumuak nesne ~ t longo [Ev, Men xvii] 1. loca, revakl kk, 2. esnaf birlii

~ Fa lr taze peynir, kelek

lord [ 185+] ngiliz soylusu ~ ng lord efendi, hakim, bey ~ Eng hlford/hlfweard hane reisi & Ger *hlaib ekmek + Ger *ward- gzetme, temin etme " gard * Kar. ng loaf (ekmek), guard (gzeten). lo [TS xiv] yo (gz) kamak, ksz, yar karanlk ~?

ls [ xx/b] ~ Alm loess gevek dere topra < Alm loesch gevek (svire Almancas) < Ger *lausjan zmek, gevetmek ~ HAvr *leus- < HAvr *leu-1 zmek, gevetmek * Ayn kkten EYun lyo, Lat soluere, ng loosen (zmek, gevetmek) lsemi [ xx/b] ~ Fr leucmie kan kanseri ~ Alm leukaemie # 1848 Virchow, Alm. tabip & EYun leuks beyaz + EYun (h)aima, t- kan lkosit, hem(o)+ * Kan renginin almasna yol at iin. lostra [ 187+] cila, ayakkab boyas ~ t lustro parlt, parlaklk, cila ~ Lat lustrum a.a. < Lat *luc-strum < Lat lucere mak, parlamak, aydn olmak - HAvr *luk- < HAvr *leuka. a. " ruz * Ayn kkten Lat lumen < *luc-men (k) vb. lostromo [LF xix] ~ t nostromo gemilerde ba tayfa, eleba, ef & t nostro bizim + t uomo adam (~ Lat homo, homin- adam)" hmanist losyon suyu < Lat lavare, laut- ykamak " lavabo [Bah 1924] ~ Fr lotion ~ Lat lotio/lautio banyo

[ xx/c] pay lot a.a. [179+] lotarya a. ~ Ger *hlot-" lot loterij a. [ xx/c] ans oyunu loto lot *hlot-" lotus - lt a.a. Aram [ML xx/c]

- ng lot kader, ksmet, pay ~ Ger *hlot-

Fr loterie ans oyunu ~ Hol

t lotto kader, ksmet, pay ~ Ger

- Lat lotus nilfer iei ~ EYun lts a.a. lve [xx/b] < Fr lever kalkmak, kadrmak " levanten ~Frleve1.kaldrma, toplama, 2. iskambilde el

lfer [BK1799] ~ Yun gofri/goufri lfer bal, pomatomus saltator ~ EYun gmfarion [k.] kk lfer < EYun gmfos lfer

lugat [A xiv] 1. dil, sz, 2. szlk ~ Ar luat [#lw msd.] lakrd, sz, szck, dil (language) (= Aram luwc ene, boaz, ses retme aygt = Akad lu%%u boaz, grtlak) * Trke ikinci anlam kitabu-l luat (szckler kitab) deyiminden tremitir. Kar. kitabu-1 luati-t Trk ("Trk Dili Kitab"). Arapa szck esasen dilin, anlamdan bamsz olan salt fonetik ynn ifade eder. Dolaysyla la fiili "bo lakrd etme, anlamsz ve geersiz olma" ynne evrilmitir. lks1 tantana, debdebe [Bah 1924] ~ Fr luxe ~ Lat luxus, luxur- arlk, israf,

lks2 [lambas [ xx/b] ~ marka Lux bir tr gelitirilmi gaz lambas ^1901 AB Lux, sve firmas. ~ Lat lux, luc- k " lostra lle borusu az, emzik [ xiv] emzik ~ Fa lla brlm ey, sa llesi, su ~ Lat lumbago kala ars & Lat

lumbago lumbus kala + Lat ago ac, ar" lambada

[Cumh 1928]

lmen [ xx/b] ~ YLat lmen fizikte ma birimi ~ Lat lmen, lmin- k < Lat *luc-men < Lat lucere mak, aydnlk olmak " lostra lumpen [Birikim 1978] lumpenproletarya ~Alm lumpenproletr Marx'a gre proletaryann alt snf, serseri < Alm lumpe kaba, hmbl, yumru " proleter lunapark [ xx/b] elence park ~ Luna Park 1902'de New York yaknlarndaki Coney Island'da kurulan elence parknn ticari ad < Luna ilk kez 1901'de Buffalo Dnya Sergisinde sergilendikten sonra Coney Island'a tanan kanatl uzay gemisinin ad ~ Lat luna ay ~ HAvr *leuk-sna- < HAvr *leuk- ma, aydnlatma " ruz lup [ xx/b] ~ Fr loupe 1. yumru, ur, 2. bylte olarak

kullanlan mercek ~ Frk *luppa yumru lp, lpr onom yutma sesi; [LG188+] bedava (argo) "lap

ltesyum [ xx/b] ~ YLat lutetium bir element ^ 1908 Georges Urbain, Fr. kimyac < z Lutetia Paris kentinin antik adaki ad ltfen luTf" ltuf ~ Ar luTfan [zrf.] ltuf olarak, nezaketen < Ar

ltuf/ltf[A, Yus xiv] ~ Ar luTf [#lTf msd.] zarif ve dosta davran, incelik, iyilik < Ar laTafa hoa gider ekilde davrand lzum lazima yapt, bititi, gerekti ~ Ar luzm [#lzm msd.] gereklilik < Ar

maa+ maada [#cdw] hari maaile aile maalesef maamafih maarif macrifat^ bilgi, beceri" marifet

~ Ar maca ile, beraber, birlikte (edat) ~ Ar m cad -den baka < Ar cad

~ Ar maca c^'ila aile ile birlikte " maa+, ~ Ar maca-l-asaf esef ile " maa+, esef ~ Ar maca m fihi bununla birlikte " maa+ ~ Ar macrif [#crf o.] beceriler < Ar

* Modern Trke anlam 1838'de kurulan maarif-i umumiye ("genel bilgi/beceri") mektepleri ve nezaretinden tremitir. maa [Yus xiv] geim, birine geinmesi iin denen para " maiet maazallah macS [#cw5] snak, korunak " euzubillah mabat sonra, arka " badehu mabet tapnak " ibadet ~ Ar mac [#cy msd.] yaam, geinme, ~ Ar mac5a-llh Allah korusun < Ar ~ Ar m bacd arkada olan, sonraki, k < Ar bacd ~ Ar macbad [#cbd iz/m.] ibadet etme yeri,

mabeyn [MMem xvi] iki eyin aras, padiah saraynn halka ak ksm ~ Ar m bayn 1. arada olan, ara, orta, 2. ara oda, vestibl" beyn+ mabut kendisine ibadet edilen, ilah " ibadet [A xiv] ~ Ar macbd [#cbd mef.]

ma [Bah 1924] ~ ng match karlama, eleme, zellikle spor karlamas < Ger *makjan birbirine uydurmak, eletirmek EKKENLLER: Ger *makjan : ma, makiyaj maa renk ~ Lat *matea [ARasim 1897-99] ~ t mazza tokmak, iskambilde bir

* Kar. ng mace (tokmak). macenta z Magenta talya'da bir kent [ xx/c] ~ Fr magenta bir tr krmz anilin boya <

* 1859 Magenta muharebesinden ksa bir sre sonra kefedildii ve kan rengine benzedii iin. macera [Bah 1924] heyecanl olay, sergzet cereyan [Yus xiv] ; [Ne xv] cereyan eden ey, batan geen; ~ Ar m cara [#cry] cereyan eden ey, olup biten, vaka, olay "

mao [ xx/c] ~ ng macho "spanyol erkei gibi", kabadaylk taslayan erkek ~ sp macho erkek ~ Lat masculus a.a. < Lat mas, mar- erkeklik organ, erkek kii macun macun < Ar cacana [msd. cacn] yourdu mauna machina makine, mancnk " makine [Kut xi] [LF xviii] ~ Ar maccn [#ccn mef.] hamur, ~ t mancina gemi vini ~ Lat

madalya [AMithat1877] ~ t medaglia zel amala baslan metal para, metal para eklinde ss ~ OLat metallea metal para " metal madalyon metal [ xx/a] ~ t medaglione [by.] byk madalya"

madam [ xviii] ~ Fr madame hanmm, hanmefendi & Fr ma birinci tekil kii iyelik eki + Fr dame hanmefendi" dam2 madara [LG 188+] adi, fena, sevimsiz (argo) Yun madra plak, kel ~ EYun madars a.a. < EYun mad sa dklmek, kel olmak madde [ xiv] ey < Ar madda uzad, yayld, yer kaplad" med madem devam ettike " devam ~ Ar mddat [#mdd msd.] yer kaplayan ~ Ar m dama [#dwm] ~ Ar

[ xiv] ma dame (ki)

maden [A xiv] macdin topraktan kan cevher macdin [#cdn iz/m.] topraktan cevher karlan yer ve topraktan kan cevher mader *mter- a. a.

~ Fa mdar ana (= Ave mtar-) ~ HAvr

* Ayn kkten EYun meter, Lat mater, ng mother, Alm mutter, Rus maty, Erm mayr (ana), Lat matrix (rahim).

madik [k.] parmak < Erm madn a. a. madmak bitki, meyan, glycirrhiza madlen Fr mdaillon madalyon " metal

[LG188+] desise, hile (argo)

~ Erm madig

~ Erm madudag tatl kkleri yenen bir [ xx/b] ~ Fr madeleine madalyon eklinde biskvi

* Baz kaynaklara gre Fransz pastac Madeleine Paulmier'nin adndan. madonna [ xx/b] Meryemana ~ t madonna hanmm, hanmefendi & t ma [mod. mia] birinci tekil kii iyelik eki + t donna hanmefendi " dam2 madrabaz + [Mercimek xv] ; [Kan xvi] maTrabz/medrebz satc, perakendeci; [KT xix] madrabaz hayvanat ve saireyi reticiden alp piyasaya satan kimse, 2. hilekr & T madra/mandra al, hayvan yetitirilen iftlik (~ Yun mndra a.a. ) + Fa bz oynayan, meslek edinen " mandra, +baz * Kar. canbaz (a.a.). eitli kaynaklarda tekrarlanan *matrakbaz hipotezi temelsizdir. maestro magister " master mafi " fi, ey mafsal fasl mafya [ xx/b] [ xx/b] orkestra efi ~ t maestro stad ~ Lat

~ Ar m fihi ay' hibir ey yok, bir ey kalmad ~ Ar mafSal [#fSl iz/m.] blnt, eklem " ~ mafia yasad bir rgt

* Nihai kkeni belirsizdir. Morte alla Francia, Italia anela (Fransa'ya lm, talya'nn umudu) sloganndan ksaltma yoluyla tretildii inanc yanltr. maganda maara Ar ra [msd. awr] kt, ukur oldu [198+] grgsz kimse (argo) [DK, Gl xiv] ~?

~ Ar marat [#wr iz/m.] a.a. <

maaza [ xix] ~ Ven magazn [t magazzino] ambar, depo, maaza ~ Ar magazin [#%zn o.] mahzenler < Ar ma%zan " mahzen magazin [ xx/b] ~ ng magazine 1. ambar, depo, 2. dergi, mecmua ~ Fr magasin ambar, depo, maaza, byk dkkn ~ t magazzino gemi ambar ~ Ar magazin [#%zn o.] < Ar ma%zan mahzen, ambar " mahzen madur uram " gadir ~ Ar madur [#dr mef.] hakszla

mafiret [ xiv] balama < Ar afara merhamet etti, balad malup [ xiv]

~ Ar mafirat [#fr msd.] merhamet, ~ Ar malb [#lb mef.] yenilmi " galebe

magma [DTC 1943] ~ YLat magma ~ E Yun mgma, tkoyu macun, hamur < EYun mss, mag- hamur yourmak, ekil vermek ~ HAvr *mag-yo- < HAvr *mag- yourmak, ekil vermek, yapmak " mason magnezyum [1891] ~ YLat magnesium bir element # 1755 Joseph Black, ng. kimyac < OLat magnesia magnezyum oksit minerali < EYun magnetes mknats " mknats marip bat < Ar araba (gne) batt" garp marur [#rrmef.] aldatlm, kandrlm " gurur [Yus xiv] marib ~ Ar marib [#rb iz/m.] ~ Ar marur

[ xiv] gurura kaplm, iingen

mahal [DK xiv] mahall yer veya konaklama yeri, konak, durak " hal2 mahalle konaklama yeri, konak, durak " mahal maharet beceriklilik < Ar mahara becerikli idi mahcup eden, rtl, perdelenmi " hicap mahcur olan " hacir mahcuz haciz mahdum xvii] oul, erkek evlat [ xiv] mahcub

~ Ar maHall [#Hll iz/m.] durma ~ Ar maHallat [#Hll iz/m.]

[ xiv] kent blm

~ Ar mahrat [#mhr msd.] beceri, ~ Ar maHcb [#Hcb mef.] hicap ~ Ar maHcr [#Hcr mef.] hacir altnda ~ Ar maHcz [#Hcz mef.] haczedilmi "

[A xiv] kendisine hizmet edilen kimse, efendi; [Men ~ Ar mahdum [#xdm mef.] kendisine hizmet edilen kimse " hizmet

* "nemli bir kimsenin olu" anlam Trkeye zgdr. mahdut snrl " had mahfaza korunak " hfz ~ Ar maHdd [#Hdd mef.] snrlanm, ~ Ar maHfaZat [#HfZ iz/m.] saklama yeri,

mahfel [A xiv] yeri < Ar Hafala toplant yapt, topluca kutlad mahfuz " hfz mahir maharet mahiyet huwa o nedir? " hvelbaki mahkeme eylemi veya yarg yeri " hkm mahkm [A xiv] yarglanp hkm giymi olan < Ar Hakama yarglad" hkm mahlas snak, 2. iirde takma ad " halas mahlep meyveleri olan bir meyve aac, prunus mahaleb Ar Halab st mahluk olan, yaratk < Ar %alaqa yaratt" halk2 mahlul " hal2 [A xiv] [ xiv] [ xiv]

~ Ar maHfal [#Hfl iz/m.] toplant ~ Ar maHfuZ [#HfZ mef.] korunan, sakl

~ Ar mahir [#mhr fa.] becerikli, yetenekli " [ xiv] ~ Ar mhiyyat [msd.] nitelik < Ar m ~ Ar maHkamat [#Hkm iz/m.] yarg ~ Ar maHkm [#Hkm mef.] ~ Ar ma%laS [#%1S iz/m.] 1. kurtulu yeri, ~ Ar maHlab [#Hlb] vineye benzer ~ Ar ma%lq [#%lq mef.] yaratlm ~ Ar maHll [#Hll mef.] zlm, zelti

mahmur [Mercimek xv] ~ Ar mahmur [#xmr mef.] ikili, sarho < Ar %amr mayalanm iki, arap (= Aram %amr arap ) " hamur mahmuz [DK xiv] mihmaz ~ Ar mihmaz/mihmz [#hmz ia.] drtme arac, hayvan drtmek iin izmeye taklan sivri nesne < Ar hamaza [msd. hamz] drtt, mahmuzlad mahpus kullanlmamal [A xiv] mahbs hapsedilmi; [KT ] mahbes manasiyle ~ Ar maHbs [#Hbs mef.] hapsedilmi < Ar Habasa hapsetti" hapis

* "Hapishane" anlamnda kullanm mahbes biiminden tremitir. mahpushane + zindan + Fa %na ev " hapis, hane [Bah1924]mahbshane & A r m a H b a s [iz/m.] hapis yeri,

* "Hapishane" anlamna gelen mahbes szcne -hane eklenmesi kuralddr. mahre kaynak"har [ xiv] mahrec ~ Ar ma%rac [#%rc iz/m.] k yeri,

mahrem [ xiv] kutsal, zel alana veya hareme ait olan " harem

~ Ar maHram [#Hrm msd.] yasak, tabu,

mahrukat ~ Ar maHrqt [#Hrq o.] yaklan eyler, yaktlar < Ar maHrq [mef.] 1. yanm, yaklm, 2. yaklan ey < Ar Haraqa [msd. Harq] yakt mahrum < Ar Harama yasaklad, dlad" harem [A, Yus xiv] ~ Ar maHrm [#Hrm mef.] yoksun

maher [ xiv] kyamet, kyamette llerin toplanaca yer " har1 mahsul rn, sonu"husul mahsup hesaplanan, hesaplanm " hesap mahsur abluka altnda " hasr mahsus ayrdedilen, zel saylan " husus [ xiv] [ xiv]

~ Ar maHar [#Hr iz/m.] kalabalk yer, ~ Ar maHSl [#HSl mef.] hasl edilen, ~ Ar maHsb [#Hsb mef.] ~ Ar maHSr [#HSr mef.] etraf evrilmi, ~ Ar ma%SS [#xSS mef.] ayrdedilmi, ~ Ar m%r

[ xiv] mahsub

mahur Trk musikisinde bir makam iki meclisi, meyhane, genelev ~ Fa may %wur arap ien " mey, +hor mahut bildik " ahit mahv maH yok etti mahya aslan kandil [Ne xv] [A xiv]

~ Ar machd [#chd mef.] tannan, ~ Ar maHw [#mHw msd.] yok olma < Ar

mhiyya 1. aylk, maa, 2. Ramazan aynda camilere < Fa mh/mah ay ~ EFa/Ave mh- a. a. ~ HAvr *me-2 a. a.

* Farsa sze Arapa -iyya taks eklenerek yaplm Trke bir trevdir. Ayn kkten Sans mas, EYun men, Lat mens, Lith menu-/menesis, ng moon/month, Alm mond/monat (ay). mahzen saklama yeri, depo " hazine mahzun zgn < Ar Hazana zd " hzn mahzur sakncal, yasak, 2. engel, saknca " hazire [Mercimek xv] [A, Yus xiv] ~ Ar ma%zan [#%zn iz/m.] ~ Ar maHzn [#Hzn mef.] zlen, ~ Ar maHZr [#HZr mef.] 1. engelli,

mail maiet geim < Ar ca yaad, geindi maiyet Ar maca ile, birlikte " maa+

~ Ar mail [#myl fa.] meyleden " meyil [Gl xiv] ~ Ar macat^ [#cy msd.] yaam, ~ Ar maciyyat^ [msd.] beraberinde olma <

majeste [ xx/a] ~ Fr majest 1. ycelik, hamet, 2. krallara hitap sz ~ Lat maiestas, t- byklk, azamet < Lat maius [ky.] daha byk < Lat *mag-ios " maksi+ maji [ xx/b] ~ Fr magie by, sihir ~ E Yun magea < E Yun mgos Zerdt rahibi, sihirbaz ~ EFa magu 1. byk, yce, 2. din by, rahip majr [ARasim 1897-99] mzikte bir dizi ~ Fr majeur 1. byk, daha byk, 2. mzikte byk beli arala dayanan dizi < Lat maior [ky.] daha byk, ok byk " majeste majskl maiusculus [k.] byke " majeste makabl nce " kabul [xx/b] ~Frmajuscule byk harf~Lat ~ Ar m qabl nce olan ey < Ar qabl

makadam [ xix] ~ ng macadam yol kaplamas olarak kullanlan mcr < z John L. MacAdam kendi adyla anlan yol kaplama tekniini gelitiren skoyal mhendis (1756-1836) makak [ xx/b] ~ Fr macaque bir maymun tr ~ Port macaco

makale [Mercimek xv] bir konu hakknda sylenen sz, nutuk; [KT ] bir konu hakknda sylenen sz veya yaz ~ Ar maqlat [#qwl msd.] sz, nutuk, anlat, vecize < Ar qla konutu, syledi" kavil * Modern anlam 19. yy sonlarna doru gazete kullanmndan dodu. makam [A xiv] ~ Ar maqm [#qwm/qym iz/m.] 1. durma yeri, mevki, konak, istasyon, konut, 2. mzikte dizinin son perdesi, melodik dizi" kamet * Mzikteki kullanm Fa gah (makam, konak, mzikte mod) szcnn Arapa evirisidir. makara glmek (argo) [ xvi] bakara/makara ; [LG 188+] makara koyuvermek ~ Ar bakrat [#bkr] 1. deve yavrusu, 2. makara

* Arapa szcn iki anlam arasndaki iliki ak deildir. Kar. bikir.

makarna [Kenz xviii] ~ t macaroni [o.] bir tr yuvarlak erite = t macarone badem ezmesiyle yaplan yuvarlak kurabiye ~ OYun makri badem ezmesi, badem suyu makas [ia.] koyun krpma aleti, makas " ksas 1 makat [ xiv] makad oturak, sandalye < Ar qacada oturdu " kaide makber kabir makbul kabul gren, benimsenmi " kabul makbuz ey, alnd belgesi" kabz makes ayna < Ar cakasa yansd" akis [Yus, DK xiv] ~ Ar maqSS [#qSS o.] < Ar miqaSS ~ Ar maqcad [#qcd iz/m.] oturma yeri, ~ Ar maqbar [#qbr iz/m.] kabir, mezar " ~ Ar maqbl [#qbl mef.] ~ Ar maqbD [#qbD mef.] teslim alnan ~ Ar *mackas [#cks iz/m.] yansma yeri,

maket [DTC1943] ~Frmaquette~t macchietta[k.] kk izim, taslak < t macchia leke, benek, kk ey ~ Lat macula leke maki * Korsika talyancasndan. makine/makina [LO xix] ~ t macchina a. a. ~ Lat machina a.a. ~ EYun mesane aygt, mekanizma, zellikle makaral kaldra < EYun me%os ara, aygt ~ HAvr *magh-1 yapma, yarama, yapabilme, gc olma makr(o)+ ~ Fr/ng macr(o)- byk (sadece bileiklerde) ~ EYun makrs uzun, byk ~ HAvr *mak-ro < HAvr *mk- uzun, byk makrame ~ Fr macram rgl ipten yaplm bir tr elii ~ Ar mu^arramat [#xrm n mef.] dantel, filigran, oya < Ar %arrama [II] delerek a haline getirdi, dantel veya a rd (= Aram %arm / br %aram balk a) makrokozm/makokozmos macrocosme ~ EYun makroksmos " makr(o)+, kozmos maksat ama, hedef" kast [CodC xiii] [ML xx/c] makrokozmos ~ Ar maqSad [#qSd msd.] kast, ~ Fr [ xx/b] ~ Fr maquis Akdeniz tipi allk

maksi+ ~ Fr/ng maxi- en byk < Lat maximus (*mag-simus) a.a. = Lat magnus byk ~ HAvr *mag-no- < HAvr *meg- a.a.

* Ayn kkten Lat magnus (byk) maius/maior (daha byk), maximus (en byk), magister (byk kimse). Ayrca EYun megs/meglos, Sans maha, Fa meh (byk). maksimum nicelik < Lat maximus en byk " maksi+ [ xx/b] azami ~ Lat maximum [sup. n.] en byk ~ Ar maqSd [#qSd

maksut [Yus, DK xiv] maksud mef.] amalanan, ama < Ar qaSada hedefledi" kast maktu kesilen " kat2 maktul [Ne xv] katledilmi, ldrlm < Ar qatala ldrd " katil1 makul uygun " akl [Yus xiv]

~ Ar maqTc [#qTc mef.] kesilmi, ~ Ar maqtl [#qtl mef.] ~ Ar macql [#cql mef.] akla

makule ~ Ar maqlat [#qwl mef. f.] 1. (bir nesne hakknda) sylenen ey, 2. felsefede kategori, cins < Ar qla syledi" kavil * Aristoteles mantnda EYun kategoria szcnn evirisidir. Kar. kategori, makus ~ Ar macks [#cks mef.] kart, ters " akis

makyaj [Bah 1924] makiyaj ~ Fr maquillage < Fr maquiller boyama, boyayarak kandrma < Hol maken yapmak, baka ekle sokmak " ma * Kar. T yapmack, yapncak. mal [Kut, A xi] ~ Ar ml [#mwl] menkul varlk, davar, zenginlik, servet < Ar mawlin [#wly o.] sahip olunanlar, gzetilenler " velayet * oul olan mawalin biiminden tretilmi ikincil tekil form olup Arapada bamsz bir kk konumunu kazanmtr. mala [ xiv] svama aleti ~ Fa mla ekincilerin tarla dzledikleri srg, cila fras, mala < Fa/OFa maldan, ml- srmek, omak, silmek malafat [ xx/b] malafa/malafat freze tezgahnda klfn iine girip ~? ~ ?

kan para, mil; [ xx/c] malafat erkek cinsel organ malak [KT xix] manda yavrusu

malakit [ML xx/c] yar deerli ta ~ Lat molochitis < EYun molo%e ebegmeci malarya [Bah 1924] kt, bozuk (~ Lat malus kt) + Lat aria hava " arya

~ Fr malachite yeil renkli bir tr

~ t malaria stma & t mala [f.]

* rm bataklk havasnn stmaya yol at inancndan dolay. malayani ~ Ar m l yacn anlam olmayan & Ar m ne + Ar l deil + Ar yacn anlam var, ... demektir " la+, yani maldon [Bah1924] ~Frmaldonne iskambilde yanl kt datma & Fr mal kt, bozuk (~ Lat malus kt) + Lat donner vermek " malarya, data mali mal ~ Ar ml [#mwl nsb.] mala veya paraya ilikin "

malihlya [Gl xv] ~ Ar mli%liy 1. tpta melankoli, kara sevda, 2. karanlk dnce, endie ~ EYun melan^olia a.a. " melankoli malik mlk malikne maliye [Ne xv] ~ Fa mlikna" mlk [Yus, Gl xiv] ~ Ar mlik [#mlk fa.] sahip olan "

[ xix] (daire-i) maliye devletin gelir ve giderleri ynetimi < Ar ml [#mwl] beytlmale yani devlet hazinesine ilikin " mali [ xx/a] ~ Ar *mliyyt [o.] bir eyin parasal

maliyet yn, "parasal konular" < Ar ml " mali

malt [ xx/b] ~ Fr malte bira yapmnda kullanlan dar ~ Ger *malz- rme, geveme, yumuama ~ HAvr *mel-1 gevemek, yumuamak " merhem * Kar. ng malt, Alm malz (malt), ng melt, Alm melzen (erimek). malta [ xix] 1. avlu ve bahelerin zemin kaplamasnda kullanlan bir tr yumuak doal ta, 2. tala kapl avlu, talk < z Malta Akdeniz'de bir ada * Malta erii (yenidnya, eriobotrya japonica) "talk aac" anlamndadr. Japonya kkenli olan aa Trkiye'ye 19. yy'n ikinci yarsnda Amerika'dan ithal edilmi ve rzgrdan kolay etkilendii iin genellikle avlulara dikilmitir. maltz [ xvii] Maltal; [ xx/a] bir tr portatif soba maltese Maltal < z Malta Akdeniz'de bir ada maltoz elde edilen bir eker < Fr malte " malt malul malum ilim [ xiv] ~ Ar macll [#cll mef.] hasta, illetli" illet [Kut, A xi] ~ Ar maclm [#clm mef.] bilinen" [ML xx/c] ~ t

~ Fr maltose mayalanm dardan

malumatfru fur satan < Fa fur%tan, fur- satmak " malum

& Ar maclmt bilinen eyler + Fa

malzeme gereken ey(ler), gere " lzum mama oc

[KT xix] malezime

~ Ar ma lazima [#lzm]

[Men xvii] mam anne; [KT xix] mama ocuk dilinde anne veya yiyecek

mambo [195+] ~ng mambo Kba kkenli bir dans ~ sp mambo a.a. #1938, Cachao Lpez, Kbal mzisyen ~ Haiti mambo Vudu dininde bir rahibe mamelek mlk mamul ilenmi, yaplm " amel ~ Ar m malaka [#mlk] sahip olunan ey " ~ Ar macml [#cml mef.] imal edilmi,

mamur [A xiv] ~ Ar macmr [#cmr mef.] imar edilmi, bayndr, en < Ar camara enlendirdi, imar etti" umran mamut ~ Fr mammouth fosil eklinde bulunan bir tr soyu tkenmi byk fil ~ Rus mamot a.a. ~ Ostyak mamot yeraltnda olan * Kuzeybat Sibiya yerli dillerinden Rusaya alnmtr. mana [Kut, CodC, A xi] kastedilen ey, anlam, iyz " inayet ~ Ar macnan^ [#cny mef.]

manastr [ xv] ~ Yun monasteri mnzevihane, ibadet amal bir Hristiyan kurumu < EYun monz inzivaya ekilmek, yalnz yaamak < EYun mnos tek, yalnz " mon(o)+ manav manca a. a. * Ayn kkten EYun masomai (inemek). mancnk [A xiv] ~ Ar mancanq bir sava arac, katapult ~ OYun *manganiks < EYun mnganon 1. sihir, by, iksir, 2. makaralar yardmyla kurulan aldatma dzenei manda1 [LO xix] su sr brakm < Fa mndan kalmak, brakmak, yorulmak ~ Fa mnda kalm, [LL 1732] meyve satan, bostanc ~ ?

[LF xvi] yemek, zellikle asker veya gemici yemei - t mangia yiyecek, yemek < t mangiare yemek yemek ~ Lat manducare inemek ~ HAvr *mendh-2

* Halk dilindeki kome/kom (a.a.) biiminin Osmanlca 'kibar' karl olarak ortaya kt anlalmaktadr. Kom szcnn komak (brakmak, kalmak) fiili ile ilikilendirilmesi keyfidir. Kar. Fa gme, Erm kom (su sr).

manda2 [ 192+] ~ Fr mandat 1. veklet verme, bir grevi emanet etme, 2. I. Dnya Sava ertesinde Milletler Cemiyeti bnyesinde oluturulan bir ynetim biimi ~ Lat mandatum grev, emanet < Lat mandare "eline vermek", emanet etmek, tevdi etmek, grevlendirmek & Lat manus el + Lat dare vermek " manel, data mandal ~ Ar mindl [#ndl ia.] kap veya pencere kanadn kapamaya mahsus dner tahta paras < Ar nadala [msd. nadl] kapt, yakalad mandalina [LO xix] ~ t mandarina turungillerden in kkenli bir meyve / Fr mandarine a.a. < Fr mandarin inli ynetici snfna mensup kii < Hind mantri danman, mstear < Sans mantr t" mantra * Eski in ynetici snf yelerinin giydii portakal rengi giysiden tr adlandrlmtr. Gney in kkenli meyve Avrupa'da 1770 dolaynda tannm ve 1805'ten itibaren yetitirilmitir. mandepsi vermek " mantis * Trke argo szcn semantik geliimi ak deildir. mandra hayvanlarn kapatld yer mandolin mandola eski bir alg [Ev xvii] [ARasim 1897-99] ~ Yun/EYun mndra al, ~ t mandolino [k.] < t [ARasim 1897-99] mandepse tuzak, kandrmaca (argo) ~? Yun mntepse "tahmin et" < Yun/EYun mante tahmin etmek, kehanet etmek, gaipten haber

manej [ xx/b] ~ Fr mange at terbiyesi, at eitilen yer ~ t maneggio at eitme & t mano el (~ Lat manus ) + Lat agire, act- eylemek, almak, i yapmak " manel, aksiyon manen ~ Ar macnan [#cny zrf.] anlam bakmndan, i yz ynnden < Ar macnan^ anlam, iyz " mana manevi iyze ait < Ar macnan^ anlam, iyz " mana ~ Ar macnawl [#cny nsb.] anlama ilikin,

manevra [Ev xvii] manovra ; [ xix] manovra (makina) elle idare etmek ~ t manovra (gemide) dmen tutmak / Fr manoeuvre a. a. < OLat manuoperare & Lat manu el ile + Lat operari altrmak " manel, opus * Trkeye nce talyancadan gemicilik terimi olarak, 19. yy'da (muhtemelen Franszcadan) askeri terim olarak girmitir. manga [Men xvii] ~ Yun mnkos 1. eski gemilerde krekilerin oturduu sra, 2. donanmada kreki takm ~ t banco sra, bank, oturma yeri " bank

mangal soba < Ar naqala tad " nakil

~ Ar manqal [#nql msd.] mangal, tama

manganez [ xix] bir metalik element ~ Fr manganse 1. kara magnezyum [xvi], 2. Alman kimyac Scheele tarafndan kefedilen metalik element [xviii] ~ t manganese kara magnezyum ~ OLat magnesia " magnezyum mangr [Men xvii] mankur/mankr ~ Ar *manqr [#nqr mef.] bakr para birimi < Ar naqara [msd. naqr] (sivri bir ula) oyma, hakketme, bakra gravr ileme = Ar naqada [msd. naqd] a.a. " nakit * Osmanl devletinde ilk mangr II. Sleyman (1687-1691) dneminde karld. mango mangga mani1 engelleyen " men [ xx/c] ~ ng mango bir tr tropik meyve ~ Malay ~ Ar mnic [#mnc fa.] engel olan,

mani2 [LO, KT xix] mm genellikle anlamsz szlerle teganni olunan ksa ark; [ xx/b] hece vezinli ve kafiyeli ve ou zaman rtl bir anlam ifade eden halk iiri - Ar mucannan^ [#cny II mef.] "anlamlandrlm", kafiyeli fakat vezinsiz bir manzume tr < Ar cana anlam ifade etti" mana mani3 [ xx/b] ~ Fr manie delilik, saplant, tutku ~ EYun

mnia delilik, cinnet ~ HAvr *mn-yo- dnce < HAvr *men-1 dnmek " mantalite mania manidar macnan^/mac^hl anlam " mana, +dar ~ Ar mnicat^ [#mnc fa. f.] engelleyen ey " men ~ Fa macndr anlaml < Ar

manifatura [LO xix] ~ t manifattura el ii, imalat < OLat manufacturare elii yapmak, imal etmek & Lat manu el ile (< Lat manus el) + Lat facere, fact- yapmak " manel, faktr manifesto [LO 187+] gemi kargosunu gmre bildiren belge; [Bah 1924] siyasi bildiri ~ t manifesto / Fr manifeste yeminli ifade [esk.], imzal bildiri ~ Lat manifestum "el baslm ey" & Lat manus el + Lat fendere, fest- basmak, vurmak " manel

* Trkeye nce talyancadan ticaret terimi olarak, 19. yy'da Franszcadan siyaset terimi olarak girmitir. manifold [ML xx/c] ~ ng manifold 1. ok katl, oklu, 2. gemi veya otomotivde iinden yakt veya su borular geen kutu & ng many ok + ng fold kat, bklm (< Ger *falthan katlamak ~ HAvr *pol-t- < HAvr *pel-3 katlamak)" pli

manika dairesinden gverteye alan temiz hava bacas manikr kr [Bah 1924]

~ t manica gemilerde ambar veya makina ~ Fr manicure el bakm" manel,

maniple [etm [Bah 1924] ~ Fr manipuler elle dzenlemek, ayarlamak < Lat manipulus [k.] ele san ey, avu " manel manita [AMithat 1882] mantinota metres, srekli grlen hayat kadn ~ t mantenuta [f.] besleme (kadn), metres < t mantenere bakmak, beslemek, korumak, elinde tutmak ~ OLat *manutenere & Lat manu [abl.] elde + Lat tenere tutmak " manel, tansiyon * Kar. Fr maintenir > ng maintain (bakmak, beslemek). manivela [LF xvii] manavela/manivela manovela kabza, elle altrlan makara ~ Lat manualis elle yaplan, el aleti" manel ~ t

mankafa [CodC xiii] mankakak aptal, uyuuk; [Mercimek xv] mank (ba hakknda) kof? bask?; [Ev xvii] mank kafa aptal ~? [Bah 1924] ; [Hay 1959 195+] giysi tantan model - Fr mannequin terzi korkuluu ~ Hol mannekin [k.] adamck < Hol man adam, insan ~ Ger *manniz a.a. ~ HAvr *man-1 a.a. * Franszca szck nceleri "vitrin korkuluu" anlamnda iken, 1950lerden itibaren giysi tantan canl kimseler iin kullanlmtr. manolya [LO, KT xix] manolya/manolya magnolia iri beyaz iekli bir aa < z Pierre Magnol Fransz botaniki (1638-1715) ~ YLat manken

manometre [ 192+] ~ Fr manomtre gaz basnc len ara # 1705 Varignon, Fr. bilim adam & EYun mans dk younluklu, seyrek + EYun mtron l " +metre manet [ xx/a] ~ Fr manchette [k.] 1. yen, kolluk, 2. matbaaclkta hurufatn dizildii matris, 3. gazete maneti < Fr manche yen ~ Lat manica < Lat manus el" manel mansp [A, Yus xiv] mansb atanlan makam, yamadan alnan pay " nasip 1 mansiyon ~ Ar manSib [#nSb iz/m.]

[ xx/b] bir yarmada dl alamayanlara verilen belge - Fr mention szn etme, anma ~ Lat mentio a.a. < Lat mens, ment- akl, zihin, anmsama yetenei" mantalite manon [Bah 1924] ; [ML xx/c] iki boruyu birbirine balayan ksa silindir eklinde para ~ Fr manchon [by.] "byk yen", el stmak iin kullanlan silindir eklinde krk, < Fr manche yen " manet

mantalite [192+] ~Frmentalit dnce tarz < Lat mentalis akla ilikin < Lat mens, ment- akl, zihin, dnce yetenei ~ HAvr *mn-ti- < HAvr *men-1 dnmek * Ayn kkten ng mind, EFa mana-/Ave mainyu- (akl, dnce), EYun mnesis (anma, hafza), EYun mtos (dnce, irade). Ayrca Lat monere (akl vermek), Sans mantra (t, dnce), Ave mazda (bilge), EYun mntis (khin), mania (delilik). mantar [k.] a. a. < EYun amnites a. a. mant yaplan yemek ~ ? [M, Amr xiv] manitar ~ Yun manitri

~ Mo mantu boha biiminde hamur paralaryla

* Kar. in mntou, Kore mandu (a.a.). 13. yy'dan itibaren Asya'dan komu kltrlere yaylan adn kayna ak deildir. ince mn tu ("barbar kellesi") etimolojisi muhtemelen yaktrmadr. mantk syleme, mantk < Ar naTaqa sz syledi, konutu " nutuk * EYun logike < l?gos szcnn evirisidir. mantis1 - Lat mantissa ~ Fr mantisse logaritmann ondalk ksm ~ Ar manTiq [#nTq msd.] (tutarl) sz

mantis2 [ xx/c] ~ YLat mantis peygamber devesi (bcek) - EYun mntis 1. gaipten ses alan, khin, peygamber, 2. a.a. " mantalite manto [k.] pelerin, cbbe < Lat mantele " mendil [Tarik 1884] ~Frmanteau~Latmantellum

mantra [ML xx/c] ~ ng mantra Hinduizm ve Budizmde kutsal szck ~ Sans mantr dua, t ~ HAvr *men-ti- < HAvr *men-1 dnmek " mantalite manel [ 192+] ~ Fr manuel 1. ele ilikin, elle yaplan, 2. el kitab ~ Lat manualis < Lat manus el ~ HAvr *man-2 a.a. * Ayn kkten Lat mandare ("eline vermek", grev vermek). manskri [ 192+] ~ Fr manuscrit elyazmas ~ Lat manuscriptus & Lat manus el + Lat scribere, script- yazmak " manel manyak [Bah 1924] EYun maniaks < EYun mnia delilik " mani3 ~ Fr maniaque saplantl, deli ~ ~ Fr

manyel [ xx/c] iskambilde ka gzle verilen iaret mani re jest, mimik, davran ~ OLat manuarius el hareketi < Lat manus el " manel

manyetik [Seyf1911] manyetize hipnotize magntique mknatssal ~ EYun magnetiks a.a. < EYun magnetes mknats " mknats

~Fr

manyeto [Bah 1924] elektromanyetik devre kapatc ~ Fr magnto ~ ng magneto < ng magnetoelectric machine "elektrikli mknats makinesi" " manyetik manyezit minerali" magnezyum [Bah 1924] ~ Fr magnsite magnezyum silikat ~ Ar manZarat [#nZr iz/m.]

manzara [Men xvii] grntl yer, bakanak, cihannma < Ar naZara bakt" nazar manzum [ xiv] dizili, msralar eklinde tanzim edilmi " nazm 1

~ Ar manZm [#nZm mef.] dzenlenmi,

maraba [Men xvii] mrbi' bakasnn topran ileyen ifti, ortak; [DTC 1943] marabac a. a. ~ Ar murbic [#rbc III fa.] slam hukukunda kr ve zararn drtte birini stlenen ortak (zellikle tarmda) < Ar rubc eyrek, drtte bir " rubai maral (~ Fa maral dii geyik) ~ Mo maral a.a.

* Trkede Farsadan alnm meral biimi yaygn iken, modern kullanmda Moolca aslna gre dzeltilmitir. marangoz maranko/marankon/marangon karabatak, 2. a.a. [xiii] " marina [Ev xvii] marankoz ; [Men xvii] ~ Yun marangn gemide ahap ileri yapan sanatkr ~ Ven marangn 1.

maraton [ xx/b] ~ Fr marathon 42,195 km parkur zerinde koulan uzun mesafe kousu # 1896 Michel Bral ve Pierre de Coubertin, Fr. Olimpiyat yneticileri. < z Marathn Atina yaknnda bir ova < EYun mrathon rezene bitkisi * M 490'da Marathon'da Pers ordusunun yenilgisi haberini koarak kente ulatran haberci Pheippides ansna ilk kez 1896 olimpiyatnda koulmutur. maraz [ xiv] hasta oldu (= Akad marSu hasta olmak) maraza ~ Ar maraD [#mrD msd.] hastalk < Ar mariDa mu'araza ~ Ar mucaraDat^

mareal [28M1720] ~ Fr marchal svari komutan [esk.], en st dzey askeri komutan < Ger markhaskalk at hizmetkr & Ger markh- at + Ger skalkh hizmeti margarin [Bah 1924] ~Frolomargarine/margarine margarik asitten elde edilen yapay tereya # 1869 Hippolyte Mge-Mouris, Fr. kimyac < Fr acide margarique inci eklindeki kristalleri olan bir ya asidi #1813 Michel Eugne Chevreul, Fr. kimyac < EYun margarites inci ~ Aram margnt a.a. " mercan

margarit margarites inci" margarin

[ xx/b]

~ Fr marguerite papatya ~ EYun ~ Ar macrifat^ [#crf msd.] pratik

marifet [A, Yus xiv] bilgi, beceri, hner, irfan < Ar carafa bildi, rendi" irfan marihuana sativa ~ ? * spanyolca szcn kkeni belirsizdir. marina [ML xx/c] plaj, deniz banyosu < Lat mare deniz ~ HAvr *mori- deniz [ xx/c]

~ sp marihuana Hint keneviri, cannabis

~ ng marina yat liman ~ t marina

marine [etm [ xx/b] ~ Fr mariner salamura yapmak, eti sosta bekletmek < Fr marin denize ilikin, tuzlu suya ilikin ~ Lat marinus a.a. " marina mariz [ xiv] hasta; [LG 188+] dvmek, darbetmek (argo) marD [#mrD sf.] hasta, yaral " maraz ~ Ar

marj [ 192+] ~ Fr marge, margin- kenar, snr ~ Lat margo, margin- a. a. ~ HAvr *merg- iaret, snr, snr iareti marjinal [ML xx/c] ~ Fr marginal 1. kenara ait, asl konuya dahil olmayan, bir kitabn d kenarna yazlan notlar veya ssleme, 2. toplum dzeninin dnda kalan ~ Lat marginalis a.a. < Lat margo, margin- kenar " marj mark [ xix] ~ Alm mark Alman para birimi < Alm marke 1. iaret, damga, 2. damgal gm para [esk.] ~ Ger *mark snr iareti, im, snr ~ HAvr *merg- iaret, snr " marj marka para yerine geen pul veya jeton marke [etm Ger *markjan a.a. " mark [LO 1876] nian, pusula, ticari alamet; [AMithat 1882] ~ t marca iaret, damga, ticari marka ~ Ger *mark a. a. " mark [ xx/b] ~ Fr marquer iaretlemek, mim koymak ~

market [ xx/c] byk bakkal dkkn ~ ng market ar, pazar ~ Lat mercatus ticaret, ar < Lat mercari satmak < Lat merx, merc- ticari mal, meta marki [ xix] ~ Fr marquis bir soyluluk nvan ~ OLat marchese snr komutan, ubeyi < Lat marca snr ~ Ger *mark " mark markiz marki < Fr marquis " marki [ xix] ~ Fr marquise [f.] marki ei veya kadn

marley [ xx/b] esnek yer karosu Floors Ltd. esnek yer karolar reticisi ngiliz firma ^ 1948

~ marka Marley

marmelat [Bah1924] ~Frmarmelade reel~Port marmelada ayva reeli < Port marmelo ayva ~ EYun melimelon ayva veya mumula & EYun mel bal + EYun melon her eit meyve, zellikle elma " melas, melon maroken [ARasim 1897-99] ~Frmaroquin Fas'a zg bir tr gderi < z Maroc Fas lkesinin Franszca ad < z Marake Fas'ta bir kent maron Kelt [ xx/b] ~ Fr marron 1. kestane, 2. kestane rengi ~

marpu [LO xix] marpic nargile hortumu ~ Fa mr pe ylankavi, ylan gibi kvrml nesne & Fa mr ylan + Fa pe bklm, kvrm " ahmaran, pi mars [LO xix] oyunda iki kat kazanma ~ Ar mars [#mrs msd.] 1. suya daldrma, 2. bir oyunda tm saylar alarak galip gelme < Ar marasa suya daldrd mar [ xix] yry arks; [ xx/a] otomobili harekete geiren mekanizma ~ Fr marche 1. yry, yrme, 2. yr! (emir), 3. yry arks, 4. otomobili harekete geiren mekanizma < Fr marcher yrmek, basmak ~ OLat marcare ayaklarn serte yere basma Ger marandiz [Bah 1924] ~ Fr marchandise ticari eya, kargo < Fr marchand tccar ~ Lat mercans, t- < Lat mercari alp satmak " market marsk [LO xix] kt yanm kmr ~ ?

marpiye [ xx/b] ~ Fr marchepied her trl basamak, otomobilde kap basama & Fr marche bas + Fr pied ayak (~ Lat pes, ped- a. a.)" mar, ped(i)+1 mart Mars, Mart- Roma sava tanrsnn ad martaval [LO xix] palavra (argo) ~ ? ~ t martin ~ Yun Mrtios mart ay ~ Lat Martius a.a. < z

mart [Ev xvii] marti/martin bir deniz kuu pescatore balkl kuu ~? Lat maritimus denize ait, denizci" marina

* Kar. ng/Fr martin, Alm martinus, Rus mart (balkl kuu). Trkede farkl bir ku trnn addr. martin [ xix] bir tr tfek ~ marka Martini-Henry ngiliz ordusunda 1871'den itibaren kullanlan tek atl piyade tfei < z Friedrich von Martini svire asll mhendis ve sanayici (1822-1897)

martini [ML xx/c] ~ ng martini sek vermutla yaplan bir kokteyl < marka Martini & Rossi bir vermut markas < z Alessandro Martini talyan iki imalats (1812-1905) maruf irfan [Kut, A xi] ~ Ar macrf [#crf mef.] tannm, bilinen"

marul [CodC, Amr xiii] ~ Yun maroli yapraklar salata olarak yenilen bir bitki, lactuca sativa ~ Lat amarulla [k.] ac ot, a.a. < Lat amarus ac maruz ~ Ar macrD [#crD mef.] bir eyle karlaan, yoluna bir ey kan, bir eyle muhatap kalan < Ar caraDa yoluna kt, belirdi " arz1 maruzat eyler, dilekeler < Ar macrD [mef.] arzedilen " maruz maa masa mensa a.a. [M xvii] [LO, KT xix] ~ Fa marz/ma kska, pense ~ Yun mes sofra, yemek masas ~ Lat ~ Ar macrDt [#crD o.] arzedilen

masaj [Bah 1924] ~ Fr massage a.a. < Fr masser masaj yapmak ^ 1770 Le Gentil, Fr. seyyah ~ Ar masH [#msH] yala ovma " mesh masal retici hikye " mesel [Men xvii] mesel vulg. masal ~ Ar ma6al mesel,

maallah [ xiv] m ne + Ar 'a ister, istedi + Ar allh " inallah masat

~ Ar m 'allah "Allah ne isterse" & Ar ~ ?

[LO xix] maSd bak bileme aleti

* Ar mi%a5 (mihaz, a.a.) biiminden tretilmesi zordur. maatlk [LO xix] yahudi mezarl iz/m.] ehitlik, mezar < Ar ahida ehadet etti, ehit oldu " ehit < Ar mahad [#hd

masdar/mastar1 ~ Ar maSdar [#Sdr iz/m.] bir eyin kt yer, kaynak, kken, model, fiil mastar < Ar Sadara kt, tredi, bir kaynaktan kaynad "sudur masif Lat massa yn, bek, ktle [ xx/b] ~ Fr massif, -ive ktle, ktlev < Fr masse ktle ~

mask [ xx/b] ~ Fr masque a.a. ~ t maschera a.a. ~ Ar mas%arat [#s%r] aklabanlk, kepazelik, karnaval" maskara

maskara [CodC xiii] maskara soytar ~ Ar mas%arat [#s%r msd.] 1. aklabanlk, kepazelik, karnaval, 2. gln, soytar, kepaze < Ar sa%ira gld, alay etti

maske 1. cad, 2. maske maskot byc masklen

" mask

[Men xvii] maska

(~ Yun mska) ~ t masca [ xx/b]

Fr mascotte a. a. < Prov masco cad, [ xx/b]

~ Fr masculin eril,

masculinus a.a. mao " maslahat ilem, idari " sulh maslahatgzar

erkeksi ~ Lat [DK xiv]

~ Ar maSlaHat [#SlH msd.] i,

~ Fa maSlaHat gu5ar ileri yrten & Ar maSlaHat iler + Fa gu5r geiren, eda eden " maslahat, gzergh ~ Ar masla% [#sl% iz/m.] mezbaha < Ar

maslak salaca hayvan ldrp derisi yzme " salhane mason

[ xix] speklatif masonluk mesleine mensup kimse - Fr maon duvarc ~ OLat machion < Ger *maken yapmak, har karmak ~ HAvr *mag- yourmak, ekil vermek, yapmak " magma masr masaj yapmak " masaj masraf sarf marapa vulg. marapa a.a. [Bah 1924] ~ Fr masseur masaj yapan < Fr masser ~ Ar maSraf [#Srf msd.] harcama, gider "

[M, DK xiv] merebe ime kab, su tas; [Men xvii] ~? Ar marabat [#rb iz/m.] su veya iki iilen yer, eme, meyhane " arap

* Trke szcn gerek ses gerek anlam bakmndan evrimi aklanmaya muhtatr. mark yer, dou " ark * Fr orient karl olarak kullanlmtr. mass [etm < Ar maSSa emdi mastar2 cetveli < Ar saTr dz izgi" satr1 ~ Ar maSS [#mSS msd.] emme, sourma ~ Ar misTar [#sTr ia.] dz izgi izme [ xiv] ~ Ar mariq [#rq iz/m.] gnein doduu

master [ xx/c] 1. akademik bir rtbe, 2. (mzikte) kendisinden kopya karlan asl kayt ~ ng master 1. egemen, usta, efendi, 2. akademik bir rtbe, 3. kopyas kartlan asl ~ EFr maistre rtbece stn kimse, efendi, usta ~ Lat magister [ky.] "daha byk", a.a. < Lat magnus byk " maksi+ mast [Men xvii] mast ~ t mastino ksa bacakl av kpei - OLat mansuetinus evcil, altrlm < Lat mansuescere evcilletirmek & Lat manus el + Lat suescere, suet- almak " manel, kostm * Kar. ng mastiff, Fr mtin (mast). [Kp xiv] mastaki sakz; [LO xix] sakzl rak - Yun mastika sakz, sakz bitkisi ~ EYun masti%e a.a. < EYun masomai inemek ~ HAvr *mendh-2 inemek " manca mastor [Katip xvii] Frenklerde stad, zellikle Rodos valyelerinin btk stad; [ xx/a] meyhaneci ba ~ Yun mastr usta, stad ~ Lat magister a.a. " master mastrbasyon [ xx/c] ~ Fr/ng masturbation ~ Lat masturbatio < Lat masturbare istimna etmek & Lat mas, mar- erkeklik + Lat turbare kartrmak, topa gibi evirerek oynamak " mao, trbin mauk [A xiv] sevilen kimse, sevgili [#cq mef.] sevilen kimse, sevgili < Ar caiqa sevdi" ak1 ~ Ar macq mastika

masum [A, Yus xiv] susuz ~ Ar macSm [#cSm mef.] 1. aireti tarafndan korunan, dokunulmazlk sahibi, 2. sulanamaz, susuz, gnahsz < Ar caSama korudu, savundu " ismet masun esirgenen < Ar Sna [msd. Siynat] saknd, esirgedi mat1 renk ~ Lat mattus a.a. mat2 deyim [ xx/b] ~ Ar maSn [#Swn mef.] saknlan,

~ Fr mat bouk, zayf, parltsz, parlak olmayan

[A xiv] lm, yok olma; [MMem xvi] ah mat satranta bir ~ Ar mata [#mwt/myt msd. mawt] ld (= br/Aram #mwt/myt lme, lm = Akad mtu a.a.)

* Bat dillerine satran terimi olarak Arapadan gemitir. matador [ xx/b] ~ sp matador 1. ldren, 2. boa

greinde hayvana son darbeyi vuran kii < sp matar ldrmek ~ Ar mat lm " mat2 matah deerli eya ~ Ar matc ticari eya" meta ~? Ar

matara [Men xvii] maTra mein su torbas maTrat saanak, iddetli yamur < Ar maTar yamur

* Ar *miTharat (temizlik arac?) biiminden tretilmesi gerek anlam gerek biim bakmndan imknszdr. matbaa Ar Tabaca [#Tbc] damga bast" tab [ 172+] basmevi ~ Ar *maTbacat^ [iz/m.] <

* brahim Mteferrika'nn kurduu matbaa nceleri basma krhanesi ve yaplan i basmaclk olarak anld halde daha sonra (muhtemelen Mteferrika tarafndan seilen) daha "entelektel" bir ad tercih edilmitir. matbu baslm " tab matem znt davranlar [ xix] basl ~ Ar maTbc [#Tbc mef.] damga

[ xiv] yas, bir lmn ardndan uygulanan sayg ve ~ Ar ma'tam [#'tm msd.] cenaze treni, cenazede at yakan kadnlar topluluu

matematik [ xx/a] ~ Fr mathmatique ~ EYun mathematike bilim, reti < EYun manthn, math- renmek, ilim sahibi olmak ~ HAvr *mendh-retmek materyalizm [Bah1924]materyalizma ~Frmatrialisme maddecilik ~ ng materialism a.a. ^ 1674 Robert Boyle, ng. filozof. < Lat materia 1. aa gvdesi, 2. madde, hammadde " materyel * Lat materia 12. yy'dan itibaren Aristotelesi felsefede EYun hyl (1. aa maddesi, 2. ekil almam madde) karl olarak kullanlmtr. materyel [ xx/a] ~ Fr matriel malzeme, gere, zellikle inaat malzemesi < Lat materia 1. aa gvdesi, 2. madde, hammadde < Lat mater ana ~ HAvr *mter- a. a. " mader matine [Bah 1924] ~ Fr matine sabah vakti, gndz gsterisi < Fr matin sabah ~ Lat matutinum sabahleyin, gn doumunda < Lat matuta afak ~ HAvr *m-tu- < HAvr *m- iyi, hayrl * Kar. Lat maturus (olgun). matiz [ xix] matis ~ Yun mthysos [mod. mthystos] sarho - EYun methystes a.a. < EYun methy mayalanm iki, arap ~ HAvr *medhu- mayalanm iki " mey matkap Ar 8aqaba [msd. 6aqb] deldi matlup talep edilen, dilek " talep [ xiv] matlub ~ Ar mi6qab [#6qb ia.] delge, matkap < ~ Ar maTlb [#Tlb mef.] istenen,

matmazel [28M1720] ~Frmademoisellegen hanmefendi < Fr demoiselle gen kz ~ OLat dominicella [k.] bayanck < Lat domina ev sahibesi, hanm " dam2 matrah [ xx/b] vergi tarhna esas olan rakam, kendisinden vergi kesilen tutar ~ Ar maTraH [#TrH msd.] kendisinden eksiltme yaplan veya vergi kesilen ey < Ar TarH [#TrH] atma, eksiltme " tarh * Yakn dnemde tretilmi bir szck olup Arapa gramere gre aklanmas zordur. Kar. Ar maTraH (bir ey atlan yer, plk [iz/m.]). matrak [ xiv] denek, sopa; [ xx] gln [#Trq ia.] davul tokma, halla denei < Ar Taraqa dvd, davul ald" tarik * ki anlam arasndaki iliki aklanmaya muhtatr. matriarkal mater ana " mader, +ari [DTC 1944] ~ Fr matriarcal anaerkil < Lat ~ Ar miTraq

matriks [ML xx/c] ~ YLat matrix, matric- ii bo kalp, matematikte matriks ~ Lat matrix, matric- rahim " mader matris matriks matru tra [ xx/b] ~ Fr matrice ~ YLat matrix rahim " < Fa tr

[ARasim 1897-99] tra edilmi

* Fa tra szcnden Arapa mefcul vezninde tretilmi Trke trevdir. matruka [xx/c] ~ Rus matryoka [k.] iie geen Rus bebekleri < Rus matryoa anack, kyl kadn < Rus maty anne ~ HAvr *mter- a.a. " mader matuf atf ~ Ar macTf [#cTf mef.] atfedilen, isnat edilen "

m au n [KT xix] magun/mahun/ma'un ~ Fr mahoni [esk.] tropik lkelere zg bir aa / t mahogon a.a. ~ sp magon/mahagon a.a. ~ Karib maga maval sylenen ark mavera [#wry] te, geri, ard (edat) mavi ~ Ar m war' te yanda olan < Ar war' [LG 188+] yalan, zellikle laf uzatarak sylenen yalan (argo) - Ar mawwl [#mwl im.] ark syleyerek dolaan dilenci, dilenci arks, yank sesle

[Men xvii] m'l/mwl suya ait, su gibi, su rengi, mavi - Ar m'l/mwl [#mwh nsb.] a.a. < Ar m' su " mayi

mavna Msr'a zg bir tr kayk < ? * Nihai kkeni belirsizdir. mavra elence, alay etme (argo)

[Kan xv] mavona/mavuna

= Ar macunaf

[LG 188+] mavro kara derili, arap (argo); [ xx/b] ~ Yun maros kara, koyu renk, esmer ~ EYun amaurs karanlk

* Gncel argo anlam muhtemelen "birinin esmerliiyle alay ederek elenmek" eyleminden tremitir. ng moor (kara derili, Arap) Orta Latince yoluyla Yunancadan alnmtr. mavzer tr [ 189+] ilk kez 1897 Yunan harbinde kullanlan tfek ~ marka Mauser silah markas < z Paul von Mauser Alman mucit ve sanayici (1838-1914) ~ Fa mya z,

maya [ xiv] peynir ve hamur mayas hammadde, maya ~ OFa mdag madde, hammadde mayasl sala akt" sel maydanoz

~ Ar m yasl [#syl] akan ey, aknt < Ar [ xiv] madenos ~ Ar maqdanus/macdanus

a. a. ~ O Yun makedonesi makedonya otu, maydanoz < z Makedona Makedonya mayho mayi rengi < Ar m' su (= Aram mayy a.a. ) mayn [ xx/a] gmlen patlayc ~ OLat mina maden oca ~ Kelt ~ Fa mya %wu tatl maya " maya, ho ~ Ar m'I [#mwh nsb.] su gibi, suya ait, sv, su

~ ng mine maden oca, lam, yeraltna

mays [A xiv] ~ Yun Mios ay ad ~ Lat Maius a.a. < z Maia Byk Hanm, Mays banda bayram kutlanan Roma tanras < Lat *mag-ia " maksi+ may[mak < T mayho olmak " mayho [ xx/c] alkolden veya scaktan gevemek (argo) ~ Ar mmn a. a. ~ O Yun mm(n) ~ Ven maina! indir!

maymun [CodC xiii] takliti, maymun < EYun mmomai taklit etmek " mim2

mayna [LF xvi] (yelkenleri) indir! < Ven mainr [t ammainare] yelken indirmek mayo yzme giysisi < Fr maille rg [ 188+]

~ Fr maillot kundak, vcudu saran giysi,

mayonez [AMithat1875] ~Frmayonnaise yumurta ve zeytinya ile yaplan bir sos Fr *mahonnaise < z Port-Mahon Menorca adasnda bir liman * 1656'da Port-Mahon limannn Richelieu tarafndan fethi onuruna adlandrld ileri srlr. maytap fiek [ xix] 1. ay , 2. ay na benzer k saan havai ~ Fa mhtb/mahtb ay " mehtap

* Kar. Fa mah tabi atasn (bir tr havai fiek). mazarrat zarar mazbata tutanak " zabt mazbut kaydedilmi, mahfuz, korunakl, kontroll " zabt mazeret balama " zr mazgal 2. oyuk, koy, kovuk [Ev xvii] ~ Ar maDarrat [#Drr msd.] zarar, ziyan " ~ Ar maDbaTat [#DbT msd.] zabt, ~ Ar maDbT [#DbT mef.] zaptedilmi, ~ Ar macSirat^ [#c5r msd.] zr, ~ Yun/EYun mas^le 1. koltukalt,

mazhar [MMem xvi] ~ Ar maZhar [#Zhr iz/m.] 1. grnt, fenomen, belirti, semptom, 2. bir zelliin kendisinde zuhur ettii nesne < Ar Zahara grnd, aydnland " zuhur * Felsefede EYun epifanea ve fainmenon karldr. mazi [A xiv] gemi olan, gemi zaman < Ar maD [msd. muDin] bitti, geti maz [ xiv] mazu kullanlan bir aa, thuya (= Sans my-phala a. a.) mazlum zulmedilen, zulme urayan " zulm mazmun meal, iirde kelime oyunu " zmn maznun zannedilen " zan ~ Ar mDin [#mDy fa.] bitmi

~ Fa mz servigillerden kozas sepicilikte ~ Ar maZlm [#Zlm mef.] ~ Ar maDmn [#Dmn mef.] zmni anlam, ~ Ar maZnn [#Znn mef.] sank,

[A, Yus xiv]

mazoizm/mazohizm [ xx/a] ~ Fr masochisme acdan haz alma eilimi < z Leopold von Sacher-Masoch Avusturyal romanc (. 1895)

mazot

[Bah1924]

~Frmazout~Rus

* lk kez 1905 dolaynda Bak'de imal edilmitir. mazruf *maZrf [#Zrf mef.] < Ar Zarf" zarf mazur affedilen " zr me meal dnd " alet mebde orijin, kken " bidayet mebla tutar, toplam " blu mebus [MMem xvi] onom koyun veya kuzu sesi ~ Ar ma'l [#'wl msd.] eviri, yorum < Ar la [KT xix] zarf iinde olan, ierik [Yus xiv] ~ Ar

~ Ar macSr [#c5r mef.] zrl,

~ Ar mabda' [#bd' iz/m.] balama yeri, ~ Ar mabla [#bl msd.] varlan

[ 186+] Meclis-i Mebusan yesi (Fr dput karl) - Ar mabc6 [#bc6 mef.] grevle gnderilmi kii, delege, eli < Ar baca6a [msd. bac6] 1. kaldrd, diriltti, 2. gnderdi, delege etti * Ayn kkten Ar bac6 (dirili, Baas, bir parti ad). mebzul Ar baSala [msd. ba51] cmerte harcad, kurban etti ~ Ar mabSl [#b51 mef.] bol sarf olunan < ~ Fr

me [ xx/b] me fitil eklinde boyanan sa tutam mche fitil, sa tutam ~ OLat micca lamba fitili mecal cevelan

[A, Yus, Gl xiv] 1. idman alan, 2. g, kuvvet, kapasite - Ar macl [#cwl iz/m.] dolam alan, at idman etme alan, arena, sirk < Ar cla dnd, dolat"

* Arapa kullanmda "dolam pay, hareket alan" anlam mevcut ise de "hareket etme gc" anlam Trkeye zgdr. mecaz [Kut, A xi] sz oyunu ~ Ar macz [#cwz iz/m.] 1. geit, yol, kpr, 2. edebiyatta bir kelimenin asl anlamndan baka anlamda kullanm, metafor < Ar caza geti" cevaz mecbur zorunlu " cebir meccan[en Aram msggn a. a. (= Akad magnnu a. a.) ~ Ar macbr [#cbr mef.] zorlanm olan, ~ Ar maccn [#mcn] bedava, karlksz ~

mecelle dergi, fasikl, zellikle Cevdet Paa tarafndan derlenen fkh klliyat (1872-80) ~ Ar macallat [#cll msd.] rulo eklinde kitap, dergi, fasikl ~ Aram magallat yaz rulosu < Aram #gll yuvarlamak, rulo yapmak * Akad magallatu (kitap) biimi Aramcadan alntdr. mehul cehalet ~ Ar machl [#chl mef.] bilinmeyen "

mecidiye [ xix] Padiah Abdlmecid zamannda bastrlan 20 kuru deerinde sikke < z Abdlmecid Osmanl padiah (h. 1839-1861) < Ar macd [#mcd sf.] yce, anl, vlen < Ar macada anl idi, yceldi meclis veya oturma yeri, sohbet toplants" clus mecmua dergi, koleksiyon " cem [A, Yus xiv] [ xiv] ~ Ar maclis [#cls iz/m.] oturum

~ Ar macmcat^ [#cmc mef. f.] derleme, ~ Ar macnn [#cnn mef.] deli,

mecnun [A xiv] cinlere uram < Ar canna rtt, kapatt, karartt" cin1 mecra yeri, akarsu yata" cereyan mecruh Ar caraHa yaralad" cerh

~ Ar macran [#cry iz/m.] ak, aknt, veya akm [Env xiv] ~ Ar macrH [#crH mef.] yaral <

mecusi [ xiv] ~ Ar macs [nsb.] Zerdt dinine ait < Aram mgs / EYun mgos Zerdt rahibi ~ EFa magu muhterem kimse, din by " maji meczup kaplm, tutkun, deli" cezb ~ Ar macSb [#c5b mef.] cezbeye

med/medd[ xiv] medd ~ Ar madd [#mdd msd.] 1. uzama, genleme, yaylma, 2. denizin ykselmesi < Ar madda 1. yayld, genleti, uzad, yer kaplad, 2. deniz ykseldi medar [Mercimek xv] ~ Ar madr [#dwr msd.] 1. dng, yrnge, 2. etrafnda dnlen ey, eksen, merkez, bahis konusu olan ey, 3. dnlen yer, gz ukuru " devir meddah vg dzen " medh medeni civilis karl) [Yus xiv] ~ Ar maddh [#mdh im.] vgc,

[ xiv] ehirli, politik; [ xix] uygar, sivil, sivilize (Fr ~ Ar madam [nsb] ehirli < Ar madnat kent, devlet" medine

* kinci anlam Fr civilis (uygar) < Lat civile (kentli, kentsel) < civis (kent, devlet) karldr. Ayrca kar. EYun politiks < plis (kent, devlet) ve karl olarak kullanlmtr. medet [CodC xiii] meded uzatma, yardm < Ar madda uzad" med medh [etm vg < Ar madaha vd medhal dahil1 [Yus xiv] ~ Ar madad [#mdd msd.] el ~ Ar madh [#mdh msd.] vme, ~ Ar mad%al [#d%l iz/m.] giri yeri, kap"

medikal [ xx/c] ~ Fr mdical tbba ilikin < Lat medicus hekim < Lat mederi ilgilenmek, kayglanmak, tedavi etmek ~ HAvr *med- gerekeni yapmak " m od a medine [ xiv] kent ~ Ar madnat [iz/m.] 1. yarg evresi, hkm alan, 2. kent, kent devleti, Yun plis karl = Aram msdn/msdmat a.a. < Aram #dyn yarglama, hkmetme " dyun meditasyon [ xx/c] ~ Fr mditation tefekkr, derin dnce ~ Lat meditatio < Lat meditari derin dnmek, kayglanmak < Lat mederi ilgilenmek " medikal medrese yeri, okul < Ar darasa ders verdi" ders [A xiv] ~ Ar madrasat [#drs iz/m.] ders

medz [ xx/b] ~ Fr mduse denizanas ~ EYun Medosa mitolojide ylan sal tanra < EYun med gzkulak olmak, yol gstermek, vesayet etmek, kayrmak medya [ xx/c] ~ ng media aralar, basn ve yayn aralar ~ Lat media [o.] aralar, araclar < Lat medium ara " midi+ medyum [ xx/a] ~ YLat medium ruh armada arac olan kimse ^ Swedenborg (1688-1772) sv. teosofist ~ Lat medium [n.] aradaki ey, ara, arac < Lat medius orta, ara " midi+ medyun borlu " dyun m ef hu m yoluyla anlalan, anlam " fehim [Yus xiv] ~ Ar madyn [#dyn2 mef.] borlanan, ~ Ar mafhm [#fhm mef.] yorum

mefkre [ 191+] ideal, lk (Fr idal karl) ~ Ar *mafkrat [#fkr mef. f.] dnlen veya dncede varolan ey < Ar fakara dnd, fikir yrtt " fikir Ziya Gkalp tarafndan tretilmi bir szcktr.

meflu < Ar fulica fel oldu " fel

~ Ar maftuc [#flc mef.] fel geiren, felli

mefruat ~ Ar mafrt [#fr o.] < Ar mafr yaylm ya da serilmi ey, yayg, kilim, dek < Ar faraa [msd. fr] yayd, (rt veya yatak) serdi < Ar fir/farat yatak, dek, yayg ~ Aram psrs a.a. mefruz meftun olan " fitne meful ~ Ar mafcl [#fcl mef.] edilen, edilgen, pasif" fiil ~ Ar mafrD [#frD mef.] farzedilen " farz ~ Ar maftn [#ftn mef.] batan karlm

mega(lo)+ ~ Fr mga(lo)- / ng mega(lo)- byk (sadece bileiklerde) ~ EYun mgas/meglos byk ~ HAvr *meg- a.a. " maksi+ megafon mega(lo)+, fon(o)+ megaloman mega(lo)+, mani3 [ xx/a] [ xx/a] ~ Fr mgaphone ses ykseltici" ~ Fr mgalomane byklk hastas" ~ Fr mgapole byk kent & EYun mgas ~ EYun mgaron saray, byk salon " [Kut, A xi] ~ Fa magar eer deil ise, yeter ki

megapol [ xx/c] byk + EYun plis kent" mega(lo)+, politik megaron mega(lo)+ meer olmasn (bala) < Fa ma agar " eer

mehdi ~ Ar mahdy [#hdy mef.] 1. yol gsterilmi olan, doru yolu izleyen, 2. slam inancnda kyametten nce gelecek olan nder < Ar had yol gsterdi, klavuz oldu " hidayet mehil [Mercimek xv] alma, erteleme < Ar mahala yavatan ald, acele etmedi mehtap mh/mah ay + Fa tb k " mahya, tav2 ~ Ar mahl [#mhl msd.] yavatan ~ Fa mhtb/mahtb ay & Fa

mehter [ xiv] st dzey hizmetkr; [ xv] Osmanl saltanat bandosu ~ Fa mihtar [ky.] en byk, stn, st dzey grevli < Fa/OFa mih/meh byk ~ EFa magh- a.a. ~ HAvr *megh/*meg- a.a. " maksi+ mekn [Yus xiv] yer, konum iz/m.] yer, pozisyon, uzam, uzay, varolu < Ar kna var idi " kinat ~ Ar makn [#kwn

mekanik

[ 183+]

~ Fr mcanique makineye ilikin

Lat mecanicus ~ EYun me%anikos < EYun me%ane makine " makine meke [ xx/b] bir ku tr ~? ~ Fa makk 1. kayk, kano, 2.

mekik [ xiv] mekk dokuma tezghnn hareketli paras ~ OFa makg kayk

mekruh [ xiv] ~ Ar makrh [#krh mef.] iren, slam hukukunda haram olmad halde irkinliinden tr kanlmas gereken ey " kerh mektep [A xiv] mekteb yazma yeri, yazhane < Ar kataba yazd " kitap * "Okul" anlam Trkeye zgdr. mektup kitap melaike melekler < Ar malak " melek [ xiv] [Yus xiv] ~ Ar maktb [#ktb mef.] yazl ey, yaz " ~ Ar mal'ikat [#mlk o.] ~ Ar maktab [#ktb iz/m.]

melal [A, Yus xiv] yorguluk < Ar malla bezdi, bir eyi yapmaktan yoruldu

~ Ar mall [#mll1 msd.] bezginlik,

melami [ xiv] ~ Ar malm/malmat [#lwm nsb.] 9. yy'da Horasan'da doan bir sufi hareketi ve bunun mensubu < Ar malmat [msd.] ayplama, azarlama, takbih < Ar lama ayplad, takbih etti * D grn ve toplumsal kurallar hie saymak yoluyla nefis terbiyesi yolunu setikleri iin. melamin [ML xx/c] bir tr sentetik reine ~ Fr mlamine / ng melamine plastik yapmnda kullanlan bir kimyasal madde (C3H6N6) " melan(o)+, amin2 melan(o)+ ~ Fr mlan(o)- / ng melan(o)- siyah (sadece bileik isimlerde) ~ EYun mlas, melan- a.a. ~ HAvr *mel-2 a.a. melanet lanet ~ Ar malcanat^ [#lcn msd.] lanetli olma "

melankoli [192+] ~ F r m l a n c h o l i e ~ E Y u n melan%olia kara sevda ~ EYun melan%ole kara safra, eski tpta insan vcudunu ynettii dnlen drt maddeden biri & EYun mlas, melan- kara + EYun %ole safra " melan(o)+, hlya * Eski tpta eitli ruh durumlarna yol at varsaylan drt maddeden biri. melanoma [ML xx/c] melanom ~ YLat melanoma deride siyah renkli ur, bu urun yol at kanser tr < EYun mlas, melan- kara " melan(o)+

melanurya ~ Yun melanoria [o.] < Yun melanori karakuyruk, karagz cinsinden kuyruu kara lekeli bir balk & EYun mlas, melan- kara + EYun our kuyruk " melan(o) +, ipura melas [ML xx/c] mel bal ~ HAvr *meld- < HAvr *melit- bal * Kar. EYun mel (bal). melbusat malbs [mef.] giyilen ey, giysi" libas melce [msd. luc'] snd melek mslk a.a. < br #l'k gnderme [A, Yus xiv] ~ Ar malbst [#lbs o.] giysiler < Ar ~ Ar malca' [#lc' iz/m.] snma yeri < Ar laca'a ~ Ar malak [#mlk] eli, haberci ~ br ~ Fr mlasse pekmez ~ Port melao < Lat

* Ar #mlk (hkmetme) kk ile ilgisi yoktur. EYun ngelos (1. haberci, eli, 2. melek) szcnn ikinci anlam braniceden eviridir. meleke haslet, karakter zellii, yetenek " mlk melez ~ Ar malakat [#mlk o.] sahip olunanlar,

[Men xvii] meles iki ayr rktan doan hayvan veya insan

melik [Kut, DK xi] ~ Ar malik/malk [#mlk] kral, hkmdar (= Aram malsk a. a. = br melek a. a. = Akad maliku a. a.)" mlk melisa/melise [ xix] ~ Yun/EYun mlissa ho kokulu bir bitki, oulotu < Yun/EYun mel bal ~ HAvr *meld- < HAvr *melit- bal" melas melodi [Bah1924] ~Frmlodie~EYunmeloida ark syleme & EYun mlos ark + EYun oida (ark) syleme " odeon melodram [ARasim 1897-99] ~Frmlodrame arkl tiyatro, mzikal oyun ^ 1770 Fr. & EYun mlos ark + EYun drma, t- tiyatro " melodi, dram melon [ 189+] ~ Fr chapeau melon 1880li yllardan itibaren moda olan kavun eklinde apka < Fr melon kavun (~ EYun melopepon kavun) ~ EYun melon her eit meyve, zellikle elma meltem -7 Yun meltmi biimi Trkeden alnmtr. [Men xvii] yazn belli saatlerde esen deniz rzgr

melul usanm " melal melun lanet memat lm, lme " mat2 membran < Lat membrum meme oc

[Yus,

DK xiv] [DK xiv]

Ar malul [#mll1 sf.] bkkn,

Ar malcn [#lcn mef.] lanetli" [A xiv] Ar mamt [#mwt/myt msd.] [xx/c] ng membrane zar ~ Lat membrana deri [M, DK xiv] ka

* Lat mamma (a.a.) ayn ekilde ocuk dilinden alnmtr. memihane + [Men xvii] memi ayakyolu, tuvalet; [ xix] memihane & Ar mam [#mw/my iz/m.] gidilen yer, koridor, geit (< Ar maa [msd. may] yrd, ayakla gitti) + Fa %na ev, mekn " hane * Zaten ayakyolu anlamna gelen memi szcne yer ifade eden hane eklenmesi galattr. memlaha milH tuz [ xiv] ~ Ar mamlaHat [#mlH iz/m.] tuzla < Ar ~ Ar mamlakat [#mlk iz/m.] ~ Ar mamlk [#mlk mef.] sahibi bulunan, [ xiv] ~ Ar mamnc [#mnc mef.] yasaklanm" ~ Ar mamnn [#mnn mef.] ihsan ve ltuf

memleket [Kut xi] egemen olunan yer, krallk, lke, devlet" mlk memluk sahipli, kle " mlk memnu men memnun grm " minnet

memorandum [186+] ~Lat memorandum [n.] hatrlanacak ey, not, muhtra < Lat memorare anmak, hatrlamak ~ HAvr *(s)mer-1 anmak memur kulu " emir1 men [etm [A xiv] yasak < Ar manaca durdurdu, engelledi, yasaklad menacer/menajer ~ Ar ma'mr [#'mr mef.] emredilen, emir ~ Ar manc [#mnc msd.] engel,

[Cumh 1932] menecer spor takm yneticisi - ng manager at terbiyecisi [esk.], ynetici, idareci < ng to manage at terbiye etmek [esk.], idare etmek < t maneggio at eitme " manej

* ngilizce szcn anlam Fr mnage (ev idaresi) kelimesinden etkilenmitir. menba [ xiv] ~ Ar manbac [#nbc iz/m.] kaynak < Ar nabaca [msd. nubc] (su) kaynayarak yeryzne kt, fkrarak akt (= Aram #nbc a.a. ) mendebur [LO xix] uursuz perian & Fa mand ev, bark + Fa br perian menderes [LO xix] kvrlarak akan su < z Maandros Byk Menderes nehri mendil [ xiv] mandl a. a. ~ E Yun mantele a. a. ~ Lat mantele a. a. ~ Fa mandbr mflis, ~ Yun/EYun maandros dolamba, ~ Ar mandil peete, pekir ~ Aram

mendirek [LF xvi] dalgakran ~ Yun mandrki [k.] "alck", dalyan, dalgakran, tekne barna < Yun mndra al, kapal yer " mandra meneke wanawag a. a. [M xiv] meneve ~ Fa banafa a.a. ~ OFa

* Ar banafac/manafac, Sry manika, Erm maniag biimleri Farsadan alnmtr. B > m dnmnn Farsada mevcut olduu anlalmaktadr. menemen Menemen zmir'e yakn bir kasaba * Anlam ilikisi mehuldr. menend [A, Yus xiv] mnend < Fa/OFa mndan/mmdan kalmak, benzemek ~ Fa mnand benzer [TDK 1974] yumurtayla yaplan bir yemek z

menenjit [ xx/a] ~ Fr mningite beyin zar enfeksiyonu < EYun mninks, mening- zar, klf~ HAvr *mems- et, yumuak doku menevi gibi parlayan & Fa min mine + Fa wa benzer, gibi" mine menfa " nefiy menfaat kar < Ar nafaca yararl idi" nafia menfez nfuz menfi edilen, 2. gramerde olumsuz " nefiy ~ Fa min wa mine gibi, cam veya sra

~ Ar manfan [#nfw/nfy iz/m.] srgn, srgn yeri [Gl xv] ~ Ar manfacat^ [#nfc msd.] fayda, ~ Ar manfaS [#nf iz/m.] girinti, oyuk " ~ Ar manffy [#nfw/nfy mef.] 1. dlanan, srgn

menfur nefret

~ Ar manfur [#nfr mef.] nefret edilen "

mengene [Ev xvii] ~ Yun mngano makarann evirme kolu, mancnk ~ EYun mnganon makaral dzenek " mancnk

menhus naHasa [msd. meni sperm

naHs] uursuzluk getirdi [Kut xi]

Ar manHs [#nHs mef.] uursuz < Ar Ar min/minan [#mnw/mny] semen, * Ses deiimi aklanmaya muhtatr. Arapa kkn farkl anlamlar arasndaki iliki ak deildir.

meniskus [ xx/c] ~ YLat meniscus 1. hilal eklinde nesne, bir yz ibkey br yz dbkey olan mercek, 2. diz ekleminde bulunan hilal eklinde kkrdak doku ~ EYun meniskos [k.] ayck, hilal < EYun men ay ~ HAvr *men(s)- a.a. < HAvr *me-2 a.a. " mahya [TS xv] menkabe, o. menakb epos, epope < Ar manqib [#nqb o.] 1. yollar, geitler, 2. bir kimsenin erdem ve kahramanlklarn anlatan hikye, epos < Ar manqabat [iz/m.] dar yol, da geidi < Ar naqaba deldi, delip geti, yol at, da at" nakip * Arapa szcn sadece oulu "epos" anlamnda kullanlr. Tekil szcn ayn anlamda kullanm Trkeye zgdr. menkul < Ar naqala tad" nakil [ xiv] ~ Ar manql [#nql mef.] tanan, tanm menkbe

menopoz [ML xx/c] ~ Fr mnopause kadnlarda adet grme dneminin sonu / ng menopause a.a. & EYun men ay + EYun pasis durma, sona erme " meniskus, poz mene yer, kaynak " neet ~ Ar mana' [#n' iz/m.] suyun kaynad

menstrual [ xx/c] ~ ng menstrual kadnlarn ay haline ilikin < Lat menstruus ay hali < Lat mens ay ~ HAvr *men(s)- a.a. " mahya mensucat eyler, tekstil < Ar nasaca [msd. nasc] rd, dokudu mensup olan, ait olan " nesep mensur [ xiv] mensub ~ Ar mansct [#nsc mef. o.] dokunmu ~ Ar mansb [#nsb mef.] ilikili ~ Ar man8r [#n8r mef.] dzyaz" nesir

menur genelge " neir menta mintha/minthe a. a. [ xx/a]

[Yus xiv]

~ Ar manur [#nr mef.] ferman,

~ t menta nane ~ Lat mentha ~ EYun

* Bat dillerine Latinceden gemitir. Kar. ng mint, Fr menthe (nane). mentee eklemi kayi [Mercimek xv] bendg eklem; [Arg xvi] bendee kap ~ Fa bandgua eklem & Fa band ba, mafsal, ligament + Fa guadan, gua- amak " bent, ~ ng menthol nane ya & Lat

mentol [ 195+] mentha nane + Lat oleum ya " menta, ole(o)+

men [ARasim 1897-99] ~ Fr menu 1. kk ey, nemsiz, ayrnt, 2. ayrntl yemek listesi ~ Lat minutus kk, nemsiz < Lat minuere, minut-kltmek " mini1 mera riayet merak " rikkat * "Tecesss" anlam Trkeye zgdr. meram < Ar rama diledi, arzulad merasim < Ar rasm " resim meratip rtbeler < Ar martabat" mertebe mercan margun/margnt inci, inci istiridyesi EKKENLLER: Aram #mrgn : margarin, margarit, mercan mercankk [Amr xiv] marzang/marzanc ~ Fa marzango kekie benzer bir ot, farekula (& Fa marzan fare + Fa g kulak) ~ OFa marzango a.a. * OLat marjoranum, Yun matsurna biimleri Arapa veya Trkeden alnmtr. Fr marjolaine, ng marjoram Latinceden tremitir. mercek YT [TDK 1944] adese < T mercimek " mercimek [A, Yus xiv] ~ Ar marm [#rwm msd.] dilek, istek, arzu ~ Ar marsim [#rsm o.] resmi ilemler ~ Ar martib [#rtb o.] mertebeler, ~ Ar marcn a. a. ~ Aram ~ Ar marcan^ [#rcy iz/m.] davar gdlen yer " ~ Ar maraqq [#rqq msd.] incelik, duyarlk

* Fr lentille ve Ar cadasat (mercimek, mercek) szcklerine karlk olarak tretilmitir. merci yer, bavuru makam < Ar racaca geri dnd " rcu ~ Ar marcic [#rcc iz/m.] kendisine geri dnlen

mercimek [ xiv] mercmek ; [Arg xvi] mirdmk/mercmek - Fa marcumak baklagillerden kk taneli bir bitki < Fa marc mercimek tanesi merdane 1 [Men xvii] verdne/verdene hamur amakta kullanlan silindir eklinde ubuk, oklava; [LO ] merdne ~ Fa wardna/wardana a.a. ~ OFa wardanag mil, i, eksen < OFa watan, ward- dnmek, dndrmek " gerdan * artc ses deiimi belki merdane2 etkisiyle aklanabilir. merdane2 erkek gibi " mert merdiven merdven [Mercimek xv] ~ Fa mardana erkeke,

[A, Env, MMem xiv] nerdbn ; [Men ] nerdbn vulg. ~ Fa nardibn/nardubn a.a. ~ Ar marad [#mrd] inat, asi, eytan < Ar marada ~ Ar marHab [#rHb zrf.] "ferahlkla"

meret [msd. murd] inat etti

merhaba (karlama sz) < Ar raHiba [msd. raHab] ferah ve geni idi

merhale [ xiv] ~ Ar marHalat [#rHl iz/m.] bir gnlk yolculuk mesafesi < Ar raHala yolculuk yapt, gt " rahle merhamet [Env xv] ~ Ar marHamat [#rHm msd.] acma, efkat < Ar raHima merhamet etti, kucaklad, efkat gsterdi" rahim 1 merhem [A, Yus xiv] melhem/merhem ~ Fa marham / Ar malam/malham alam, bulama, krem ~ E Yun mlagma, t- a. a., zellikle sepicilikte kullanlan yumuatc bileim < EYun malss, malag- yumuatmak ~ HAvr *mel-ag- a.a. < HAvr *mel-1 gevemek, yumuamak * Arapa szck en erken Binbir Gece Masallarnda (9. yy) kaydedilmitir. merhum edilen, rahmete kavumu olan " rahmet1 meri riayet [MMem xvi] ~ Ar marHm [#rHm mef.] rahmet

~ Ar marcy [#rcy mef.] riayet edilen, gzetilen "

meridyen [ xx/b] ~ Fr mridien boylam, gnein le vakti ulat a < Lat meridies le vakti < Lat *medidies & Lat medius orta + Lat dies gn " midi+, jurnal

merinos [183+] ~sp merinos bir koyun tr < z Merinos Merinler, 13.-15. yy'da Kuzey Afrika'da hkm sren Berberi hanedan merkantilizm [ xx/b] ~ Fr mercantilisme tccar zihniyeti, eski bir ekonomik reti ~ t mercantilismo < t mercante tccar, pazarc" market merkep [A, Yus xiv] merkeb binek hayvan ~ Ar markab [#rkb iz/m.] binek, tat arac < Ar rakiba [msd. rukb] (ata veya bir vastaya) bindi (= Akad markabtu araba < Akad rakbu binmek) merkez ~ Ar markaz [#rkz iz/m.] dairenin merkezi, orta nokta < Ar rakaza [msd. rakz] direk dikti, mzrak saplad * Anlam ba iin kar. EYun kntron (merkez) < kntein (saplama, dikme). mermer [A xv] mrmaros a.a. < EYun marmair parlamak, parldamak mermi rama [msd. ramy] att, frlatt, tfekle ate etti merru 'ya herru ya merru' deyiminde ~ Yun mrmaro a. a. ~ EYun ~ Ar marmy [#rmy mef.] frlatlan < Ar " herru ya merru

merserize [Hay 1959 195+] ~ Fr merceris soda ile ilenerek parlatlm yn < ng to mercerise yn soda ile parlatmak < z John Mercer ngiliz boya sanayicisi (19. yy) mersi [186+] ~Fr merci teekkr sz~OLatmerces, merced- rahmet, bereket ~ Lat merces, merced- dl, bedel, cret" market * Franszca szck "Allah bereket versin" veya "Allah karln versin" anlamnda Dieu merci deyiminden ksaltmadr. mersin1 myrtus communis [Amr xv] mersin Akdeniz blgesine zg bir bitki, ~ Yun myrsni mersin ~ EYun myrton/myrsine a.a.

* Lat myrtus, Fa murd, Rus myrt (a.a.) Yunancadan alnmtr. Kar. ng myrtle, Fr myrtille (a.a.) < Lat myrtillus (mersin meyvesi). mersin2 [Kan xvi] balk tr ~ Yun smyrina 1. ylan bal, 2. mersin (acipenser sturio), zellikle havyar mersini (huso) ~ EYun myraina ylan bal" mren mersiye [msd. ra6w] alad, at dzd ~ Ar mar8iyyat [#r8w msd.] at < Ar ra6

mert [A xiv] ~ Fa/OFa mard adam, insan, erkek ~ EFa martiya lml varlk, insan (= Sans mrty a.a.) ~ HAvr *mr-to- a.a. < HAvr *mer-2 lmek " mort

* Kar. E Yun morto s, ng mortal (lml). Ayn kkten Fa/OFa murdan, Sans marati/mriyate, Krt mrn, Erm me?an-, Lat mori (lmek), Fa marg (lm), Fa/OFa murd, Lat mortuus (l), ng murder (ldrmek). mertebe basamak, derece, rtbe " rtbe mertek tutan ana direk mesabe mesafe arasndaki uzaklk, aralk [MMem xvi] ~ Ar masfat [#swf msd.] iki yer [A xiv] [Arg xvi] ~ Ar martabat [#rtb msd.] sra, ~ Erm martag at kirii, tavan

mesa ~ Ar mas [#sw msd.] kolaylk, ak kap, izin < Ar saa (lokma) yutmas kolay idi, kabul edilebilir idi, izinli idi mesaha [ xi] yzlm, topografi < Ar sHat saha, alan " saha mesai Ar masc' [msd.] emek, gayret" say ~ Ar misHat [#swH] arazi lm, ~ Ar mascin^ [#scy o.] emekler, gayretler <

mesaj [ xx/b] ~ Fr message rahatlatmak amacyla elle sama ~ OLat missaticum gnderi, gnderilen ey < Lat mittere, miss- gndermek meakkat ykleme, skntya sokma " k1 meale k kayna, ra " ule mesane Aram #twn ieme = br #yn a.a. ) mescit yeri, cami" secde [Kut, A xi] [A xiv] [Gl xiv] ~ Ar maaqqat [#qq msd.] zahmet ~ Ar macalat^ [#cl msd.] ma, ~ Ar ma6nat [#6wn iz/m] sidik torbas (= ~ Ar mascid [#scd iz/m.] secde ~ Fa

mee [DK xiv] mie orman; [Men xvii] funda als ba fundalk, orman ~ OFa weag a.a. mesel [Kut, A xi] yk < Ar ma6ala benzedi, gibi idi, rnek oldu " misil mesela mesel mesele [ xiv] [ xiv]

~ Ar ma6al [#m61] simge, kssa, ahlaki ~ Ar ma6al [#m61 zrf.] misal olarak" ~ Ar mas'alat [#s'l msd.] soru" sual

mesen [ xx/a] ~ Fr mcne sanatlar destekleyen kii, sponsor < z Maecenas Romal devlet adam (MS 1. yy) meserret Ar sarra neelendirdi, gdklad" sr1 ~ Ar masarrat [#srr msd.] nee, sevin <

megale [ xiv] ~ Ar maalat [#l msd.] ura, i g < Ar aala [msd. ul] megul oldu, urat, bir boluu veya alan veya makam igal etti megul [Kut, A xi] ~ Ar mal [#l mef.] (bir ile) uraan, bota olmayan < Ar aala megul oldu, urat" megale mesh [etm [ xiv] ~ Ar masH [#msH msd.] 1. elle sama, yala ovma, ovarak temizleme, 2. abdestte azaya el srme < Ar masaHa ovdu mehur tannm " hret mehut ahitli" ehadet [A xiv] ~ Ar mahr [#hr mef.] nl, ~ Ar mahd [#hd mef.] tank olunan,

mesih ~ Ar masH [#msH sf.] yala ovulmu olan, sa (= br miya% 1. yala ovulmu, 2. kyametten nce gelmesi beklenen peygamber, mesih < br #m% yala ovma)" mesh * Yun %ristos (yala ovulmu) biimi braniceden eviridir. meihat [Men xvii] eyhler, yksek din grevlileri snf; [KT xix] eyhulislamlk makam ve eyhulislamn grev yeri ~ Ar mal%at [#y% o.] yallar, eyhler < Ar ay% " eyh mein [Kan xv] koyun, ko (= Sans me, mi- a.a.) mesir sayara gezdi, dolat" seyir ~ Fa mein koyun derisi < Fa/OFa me ~ Ar masr [#syr mef.] gezilen yer, mesire < Ar

* Mesir macunu deyimi Manisa yaknndaki bir mesire yerinin adndan tremitir. mesire seyirlik " seyir * Arapa szck yal ecvef fiilin mef uldr. mek [MMem xvi] (zellikle yaz veya mzikte) prova, idman - Ar maq [#mq] hzl ve gzel yazma ~ Ar masrat [#syr mef. f.] gezilen yer,

mesken [A xiv] ~ Ar maskan [#skn iz/m.] oturma yeri, konut (= Akad makanu konut < Akad aknu koyma, yerletirme ) " skn

meskkat ~ Ar maskukat [#skk o.] genel olarak madeni paralar, nmizmatik < Ar maskk [mef.] darbedilmi (sikke) < Ar sakka [msd. sakk] sikke bast" sikke meskn ikamet edilen " skn [MMem xvi] ~ Ar maskn [#skn mef.] oturulan,

meslek ~ Ar maslak [#slk msd.] 1. yol, rota, 2. yntem, fikir akm, hayatta tutulan yol < Ar salaka [msd. suluk] bir yolu izledi, yol ald, seyahat etti mesnet dayanlan yer veya ey, dayanak " senet [ xiv] mesned ~ Ar masnad [#snd iz/m.]

mesnevi ~ Ar ma6nawl [#6ny nsb.] her iki msra birbiriyle kafiyeli beyitlerden oluan manzume < Ar ma6n [mef.] ikilenmi, ikili < Ar 6an ikiledi, ikiye katlad " sani merep ~ Ar marab [#rb iz/m.] 1. ime yeri, dere boyunda su iilen yer, 2. [mec.] bir gr veya eilimde olanlarn topland yer, 3. eilim, mezhep, ekol, fikir akm " arap meru er2 [ xiv] ~ Ar marc [#rc mef.] yasaya uygun, hukuki " ~ Ar *marbt [#rb o.] iilen

merubat [Men xvii] eyler, iecekler < Ar *marbat [mef.] iilen ey " arap

* Gerek tekil gerek oul biime klasik Arapa szlklerde rastlanmaz. meruhat eyler, aklamalar " erh mesrur sevinli " sr1 merut balanm, artl" art1 mest1 mest2 [A, Yus xiv] ~ Fa mast sarho < Fa *mayasta " mey [MMem xvi] ~ Ar marHt [#rH mef. o.] aklanan ~ Ar masrr [#srr mef.] neeli, ~ Ar marT [#rT mef.] koula

[M xvii] mesh kabul eden yumuak ve backsz ayakkab - Ar masH [#msH] mesh " mesh

mesul [Men xvii] mes'ul sorulan ey veya kendisinden soru sorulan kimse; [Men xvii] mes'ul olmak kendisinden soru sorulmak, sorgulanmak ~ Ar mas'l [#s'l mef.] sorulan ey, soru, sorgu < Ar sa'ala sordu " sual meum eamet ~ Ar ma'm [#cm mef.] uursuz "

mesut

[ xiv] mesud

~ Ar mascud [#scd mef.] mutlu " saadet

meveret [ xiv] ~ Ar mawarat [#wr msd.] danma, konsltasyon, gr alveriinde bulunma < Ar r danma " ura2 meta [A, Yus xiv] ~ Ar matc [#mtc] nesne, kullanlabilen eya, ticari mal < Ar mataca [msd. matc] alp gtrmek, kullanmak meta+ sonra olma bildiren edat ve fiil neki ~ EYun met baka olma, teye gitme,

EKKENLLER: EYun met : metabolizma, metafizik, metafor, metamorfoz, metastaz, metatez, meteor, meteoroloji, metod metabolizma [DTC1944] ~Frmtabolisme besinlerin organizma tarafndan zmsenmesi sreci < EYun metabole deime, alp verme, mbadele < EYun metabll evirmek, deitirmek, deimek & EYun met baka, te + EYun bll, bol- atmak " meta+, balistik metafizik [Bah1924] ~Frmtaphysique fizik tesi~ EYun metafysik Aristoteles'in bir kitabnn ad, a.a. < EYun met ta fysik Fizik'ten sonraki " meta+, fizik * Aristoteles klliyatnda Fysika (Fizik) kitabndan sonra gelen blmler anlamnda, muhtemelen Theophrastos tarafndan adlandrlmtr. metafor [ xx/c] ~ Fr mtaphore simgesel anlatm / ng metaphor a.a. ~ EYun metafor 1. transfer, bakalam, 2. retorikte bir szc doal anlam dnda kullanma, anlam kaydrmas < EYun metafer deitirme, tama, bakalatrma & EYun met baka + EYun fer, for- tamak, gtrmek " meta+, +ber metal [ 192+] ~ Fr mtal maden ~ Lat metallum a.a. ~ EYun mtallon a.a. < EYun metall aramak, aratrmak metalrji artma ilemleri" metal, +rji [192+] ~Frmetallurgie maden eritme ve

metamorfoz [192+] ~Frmtamorphose baka ekle girme, dnme ~ EYun metamrfosis a.a. & EYun met baka + EYun morfe biim almak " meta+, morf(o)+ metan metil [ xx/b] ~ Fr mthane kimyada bir gaz < Fr mthyle " ~ Ar matnat [#mtn msd.] salam olma,

metanet dayankllk < Ar matn salam " metin1

metastaz [ xx/b] ~ Fr mtastase kanserin vcutta baka bir yere sramas ~ EYun metastsis durum deitirme & EYun met baka + EYun (h)istemi, st- durmak " meta+, statik metatez [ xx/c] ~ Fr mtathse iki eyin karlkl yer deitirmesi, dilbilimde gme (bir kelimede iki sesin telaffuz zorluundan tr yer deitirmesi) ~ EYun metthesis karlkl yer deitirme " meta+, tez2 metazori zri zor ile < T zor " zor metbu olunan " tabi [AL 192+] zoraki, mecburi (argo) [ xiv] ~ Yun me to

~ Ar matbc [#tbc mef.] kendisine tabi ~ Yun metallik [n.]

metelik [ xix] metalik madeni para madeni ey < Yun metalliks madeni" metal

meteor [192+] ~Frmtore gkta~EYun meteron [n.] yksekte olan ey & EYun met te + Lat aeir, aer- kaldrmak " meta+, aort meteoroloji bilimi" meteor, +loji [KT xix] ~ Fr mtorologie gk olaylar

metil [ xx/b] ~ Fr mthyle kimyada bir molekl, CH3 < Fr mthylene metil alkol, metanol # 1834, Jean-Baptiste Dumas ve Eugene Peligot, Fr. kimyac & EYun methy arap + EYun (h)yle aa, tahta " matiz, heyula * Metil alkol tahtann distilasyonundan elde edildii iin. metin1/metn[ xiv] metn ~ Ar matn [#mtn msd.] 1. hayvann srt, omurgann iki yan, gvde, torso, 2. bir yaznn gvde ksm, edebi metin (= Akad matnu kas, kiri ) metin2 Ar matuna salam ve dayankl idi < Ar matn " metin1 metis a. a. < Lat mixtus kark " miks [ xx/b] ~ Ar matn [#mtn sf.] salam, dayankl <

~ Fr mtis melez, kark soylu ~ OLat *mixticius

* Kar. sp mestizo (melez) < OLat *mixticius. metod/metot [192+] ~Frmthode yntem~EYun mthodos "teye giden yol", ilim yolu, aratrma yntemi & EYun met te + EYun (h)ods yol " meta+, od(o)+ metr [ 192+] iskambilde byk kt ~ Fr matre usta, efendi, amir ~ Lat magister rtbece stn olan kii, aabey, hoca, stad " master metrdotel [REkrem <1887] khya [esk.], 2. restoran yneticisi " metr, otel ~ Fr matre d'htel 1. ba

metre [M89 187+] metro - Fr mtre a. a. ~ E Yun mtron l " +metre

~ t/Yun metro uzunluk l birimi

* 1795'te Fransa Meclisince uzunluk l birimi olarak tanmlanmtr. 1870 dolaynda Osmanl Devletinde resmi l birimi olarak benimsenmitir. metres [AMithat 1875] kapatma hanmefendi, 2. evlilik d srekli sevgili < Fr matre efendi, amir " metr ~Frmatresse [f.] 1.

metris [Env xv] siper, tabya ~? Ar matris [#trs o.] siper, hendek, tabya < Ar mitras siper = Ar turs daire eklinde kalkan, disk metro [Bah 1924] metropoliten ~ Fr mtro < Fr mtropolitain < Fr chemin de fer mtropolitain ehir ii demiryolu " metropol metronom [ 19 2+ ] ~F rm t ro no me "l dzenleyen", mzikte tempo lm cihaz & EYun mtron l + EYun nmos kural, yasa, usul, adet" metre, +nomi metropol [Bah 1924] ~ Fr mtropole kent, byk kent ~ EYun metrpolis anakent, bir koloniyi kuran kent & EYun meter ana (~ HAvr *mter- ana ) + EYun plis kent" mader, politik metruk edilmi " terk [ xiv] ~ Ar matrk [#trk mef.] braklm, terk ~ Ar mawcd [#wcd mef.]

mevcut [A xiv] mevcd bulunan, var olan < Ar wacada buldu, bulundu, varoldu " vcut mevduat edilmi eyler " veda mevhum bouna korkulan " vehim mevki vaka yeri" vuku mevkuf tutulmu, tutuklu " vakf1 mevkute [xiv]

~ Ar mawdct [#wdc mef. o.] emanet ~ Ar mawhm [#whm mef.] vehmedilen, ~ Ar mawqic [#wqc iz/m.] dm yeri, ~ Ar mawqf[#wqf mef.] durdurulmu,

[KT xix] sreli yayn (Fr priodique karl) < Ar mawqt [#wqt mef.] sreli, belirli sresi olan " vakit ~ Ar mawlan [#wly] veli, egemen, efendi, ~ Ar mawln efendimiz " mevla

mevla [Yun, A xiii] ynetici < Ar waliya gzetti, ynetti" velayet mevlana [ xiii]

* Arapa nc oul ahs iyelik eki -na ilavesiyle. mevlit okunan ilahi [Kut xi] doum; [ xiv] Peygamberin doumu, bu vesile ile ~ Ar mawlid [#wld msd.] doum < Ar walada dourdu " velet

mevsim [A xiv] ; [MMem xvi] yln yolculuk yaplabilen dnemi, Muson ~ Ar mawsim [#wsm iz/m.] 1. panayr, bayram, festival, 2. yolculuk mevsimi, hac mevsimi < Ar wasama dalad, damga bast" sima * Orijinal anlam muhtemelen "hayvanlara damga basma zaman"dr. mevsuk vesikal" vesika mevta l " mat2 mevut vaat mevzi vaz2 [ xiv] ~ Ar maw6q [#w6q mef.] belgelenmi, ~ Ar mawt' [#mwt/myt o.] ller < Ar mayyit ~ Ar mawcd [#wcd mef.] vaad edilmi " ~ Ar mawDic [#wDc iz/m.] konma yeri, konum "

mevzu [ xiv] ~ Ar mawDc [#wDc mef.] ortaya konan, konmu olan, mzakerenin konusu < Ar waDaca koydu, vazetti" vaz2 mevzuat [ xx/a] vazedilmi olan kural ve yasalar mawDct [#wDc mef. o.] tartlan konular, tezler " mevzu * "Konulmu olan kanun ve kurallar" anlam Trkeye Farsadan alnmtr. mevzubahis mawD' konu + Ar baH8 bahis " mevzu, bahis mevzun " vezin [ xiv] ~ Fa mawD-i baH6 bahis konusu & Ar ~ Ar mawzn [#wzn mef.] dengeli, ll ~ Ar

mey [A xiv] ~ Fa may mayalanm iki, arap ~ OFa may a.a. (= Sogd ma5u a.a. = Ave ma5a baldan yaplan bir tr mayalanm iki) ~ HAvr *medhu- 1. bal, 2. baldan yaplan iki * Ayn kkten E Yun methy, ng mead (mayalanm iki) meyan 1 [Amr xv] biyan [CodC xiii] buyan kk yenen bir bitki, glycirrhiza; ~ ?

Burunsul etkisiyle inisyal b > m dnm artc deildir.

meyan2 ~ Fa miyan bel, orta, ortalk yer, ara, aralk ~ OFa mi5yn/mayn a.a. (= Ave mai5y-na a.a. = Sans mdhya a.a.) ~ HAvr *medhyo- orta" mez(o)+ meydan [A xiv] alan ~ OFa mi5yn/mayn orta, ortalk yer " meyan2 meyhane hane meyil/meylmla eimli idi, eildi meymenet kutluluk < Ar yamn sa el " yemin meyus [MMem xvi] kendisinden umut kesilen ey, 2. yeis eden, umutsuz " yeis meyve (= Sogd msgde a.a. < r *migda-ka) meyyal meyil mez(o)+ isimlerde) ~ EYun msos orta ~ HAvr *medhyo- a.a. [A xiv] mve [DK xiv] [A xiv] meyl ~ Ar maydn [#myd] geni ak ~ Fa may %na arapevi" mey, ~ Ar mayl [#myl msd.] eim < Ar ~ Ar maymanat [#ymn msd.] uur, ~ Ar may's [#y's mef.] 1. ~ Fa mwa a.a. ~ OFa mevag a.a. ~ Ar mayyl [#myl im.] eimli, eilimli" ~ Fr/ng mes(o)- orta (sadece bileik

* Ayn kkten Lat medius, ng mid/middle, Alm mitte, Ave maiSya, Sans mdhya (orta). Ar maidn Orta Farsadan alnmtr. mezalim zulmler < Ar Zulm " zulm [Kut xi] ~ Ar maZlim [#Zlm o.] ~ Ar mazr

mezar [MMem xvi] trbe, ziyaret edilen kabir [#zyr iz/m.] ziyaret edilen yer, ziyaretgh " ziyaret mezat [Yus xiv] arttrma < Ar zda artt, oald " ziyade

~ Ar mazd [#zyd msd.] arttrma, ak ~ Ar maSbaHat [#5bH iz/m.] hayvan

mezbaha kesilen yer < Ar SabaHa [msd. 5abH] hayvan kesti, ldrd

mezbele ~ Ar mazbalat [#zbl iz/m.] plk, gbre kulbesi < Ar zibl p, dk (= br/Aram #zbl a.a. = Akad ziblu a.a.) * Kar. Akad ziblu (p, pislik), br zabal (dk). mezc [etm mazaca kartrd ~ Ar mazc [#mzc msd.] kartrma < Ar

mezdeke

~ Yun mastika sakz " mastika ~ Fa

meze [Men xvii] tadm, lezzet; [LO xix] tadmlk erez maza tad, lezzet ~ OFa mazag a.a. (< Fa/OFa mazdan tadn almak, emmek)

mezgit [Men xvii] mezt yal, zellikle yada piirilmi soan; [LO, KT xix] mezt/mezyit eti yal ve lezzetli bir tr balk, gadus merlangus ~ Ar mazt/muzayyat [#zyt II mef.] yal < Ar zayt zeytinya " zeytin * -g- ile yazl 20. yy ikinci yarsna aittir. mezhep [Yus xiv] mezheb ~ Ar maShab [#5hbl msd.] 1. gidi, yol, rota, 2. kan, gr, slam hukukundaki ekollerden her biri < Ar ahaba gitti, bir yol izledi" zehap meziyet stnlk, erdem mezkr < Ar Sakara and" zikir [ xiv] [ xiv] ~ Ar maziyyat [#mzy msd.] avantaj, ~ Ar maSkr [#5kr mef.] zikredilen, anlan

mezmur [ xiv] ~ Ar mazmr [#zmr] Kuran'a gre Hz. Davud'un kitab ~ br mizmr ark, zellikle Eski Ahit'te Hz. Davud'a atfedilen arklara verilen ad < br #zmr ark syleme mezolitik mez(o)+, lit(o)+ mezra iftlik " ziraat mezun [ xiv] icazetli < Ar a5ina kulak verdi, dinledi, izin verdi" izin mezr l ~ Lat mensura a. a. " mezura [DTC1944] ~Frmesolithique Orta Ta Devri"

~ Ar mazracat^ [#zrc iz/m.] tarm yaplan yer, ~ Ar ma'5n [#'5n mef.] izin alm, izinli, ~ Fr mesure

[ xx/a] mzikte tempo birimi

mezura [ xix] erit metre ~ Ven mezra [t mi sura] l ~ Lat mensura a. a. ~ HAvr *men(s)- < HAvr *me-2 lmek " +metre mezzosoprano [ xx/b] ~ t mezzo-soprano orta-yksek, mzikte kadn sesinin orta perdesi & t mezzo orta (~ Lat medius ) + Lat soprano " midi+, soprano miat mibzer bezir ~ Ar mcd [#wcd ia.] vaad edilen zaman " vaat ~ Ar mibzar [#bzr ia.] tohum ekme arac "

mcr [LO xix] mucur demir crufu, her eyin krnts Erm mcir ta veya kmr krnts, akl mio mozzo a. a. ~ sp mozo olan, rak mide midi+ *medhyo- orta" mez(o)+ midibs midilli + [ 197+] orta boy otobs " midi+, otobs [A xiv] ~ Ar micdat^ [#mcd msd.] sindirim organ ~ Fr/ng midi- orta < Lat medius orta, ara ~ HAvr [Men xvii] muo ~ Yun motso gemi yama ~ t

[Men xvii] Midilli adasna zg cce at tr < z Midilli Ege'de bir ada, Lesbos ~ Mitylene Lesbos adasnn ba kenti

* At cinsi ile Midilli adas arasndaki iliki ak deildir. midye [Men xvii] midya ~ Yun mydia [o.] bir deniz kabuklusu < Yun mydi a.a. < EYun mys, myd- a.a. ~ HAvr *ms- a.a.
* Ayn kkten ng mussel, Fr moule < Lat musculus (a.a.). miftah fataHa at" fetih mifer Ar afara balad, esirgedi" mafiret [ xiv] ~ Ar miftH [#ftH ia.] ak, anahtar < Ar ~ Ar mifar [#fr ia.] zrhl balk, tolga <

migren [Bah 1924] ~ Fr migraine yarm ba ars ~ OLat hemicrania a.a. & EYun (h)emi- yarm + EYun kranon kafa, kafatas" semi+, kraniyum mh [Gl xiv] (= Sans maykha byk tahta ivi ) ~ Fa/OFa m^/me^ ivi, zellikle tahta ivi

mihenk [ xiv] mehekk ~ Ar miHakk [#Hkk ia.] srtldnde altnn safln gsteren ta < Ar Hakka kazd, srtt " hakk mhlama -7 Dou Karadeniz'e zg eritme peynir yemei

* Ar muqla (gz) ile ilgisi olmad aktr. Belki < Erm mu% (duman). mihmandar ~ Fa mihmandar ev sahibi, konuk arlayan kimse < Fa mihmn konuk ~ OFa mehmn a.a. " +dar mihnet [Kut, A xi] ~ Ar miHnat [#mHn msd.] zorluk, zahmet, snav < Ar maHana snad, imtihan etti (= Aram #m%n deneme, snama)

mihrace [ xix] ~ Fa mih raca Hint kral ~ Hind maharaca & Hind maha byk (~ HAvr *meg- byk) + Hind raca kral" maksi+, raca mihrak [LO 187+] pertavsz; [Gv 192+] mercekten geen nlarn topland yer, odak (Fr focale karl) ~ Ar *miHraq [#Hrq ia.] yakma arac < Ar Haraqa yakt" mahrukat * Modern fizik terimi olarak 19. yy'da tretilmitir. Kar. Lat focus (ocak, ate yanma yeri) > ng focus (odak). mihrap [A xiv] mihrab ~ Ar miHrb [#Hrb ia.] camide ibadet ynn belirten girinti < Ar mHrb Sabai (slamiyet-ncesi Yemen) tapnaklarnda bir blmenin ad < Ar Harb 1. savama, 2. Sabai dininde bir tr ibadet" harp1 * Eski bir Gney Arap diyalektinden alnmtr. mihver ey, eksen < Ar Hara dnd EKKENLLER: Ar #h?wr1 : mihver, muhavere mika [Bah 1924] ~ YLat mica prltl tanecikler ieren bir mineral ~ Lat mica krnt, tane ~ HAvr * snk- kk " mikr(o)+ mikado xx/b] talarla oynanan bir oyun kap [Bah 1924] ecnebilerin Japon imparatoruna verdii ad; [ ~ Jap mikado "yce kap", hkmdar & Jap mi yce, soylu + Jap kado ~ Ar miHwar [#Hwr ia.] etrafnda dnlen

mikp ~ Ar mukacc^ab [#kcb II mef.] zar eklinde olan, matematikte bir saynn kb < Ar kacc^aba [II] zar ekline getirdi, kbn ald < Ar kacbat^ Mekke'de bulunan zar eklinde tapnak, Kbe " kbe mknats Magnsia ta < z Magnesia Tesalya'da bir kent ~ Ar minaTls ~ EYun lthos magnetes

* Gediz zerindeki Magnsia (Manisa) Tesalya'daki kentin kolonisi ve adadr. mikoloji [ML xx/c] ~ Fr mycologie mantar hastalklar uzmanl < EYun mykes mantar ~ HAvr *mug- < HAvr *meug- vck, nemli, kf" +loji mikr(o)+ ~ Fr/ng micr(o)- kk (sadece bileik

isimlerde) ~ EYun mikrs kk ~ HAvr *smikro- < HAvr *smk- a.a. mikroip mikrofon fon(o)+ [ xx/c] ~ ng microchip " mikr(o)+, ip ~Frmicrophone"mikr(o)+,

[Bah 1924]

mikrokozm [Bah1924]mikrokozmo ~Frmicrocosme kk alem, byk bir btnn zelliklerini rnekleyen kk alem ~ EYun mikrkosmos a.a. " mikr(o)+, kozmos mikron EYun mikrn [n.] kk ey " mikr(o)+ [ xx/b] ~ Fr micron milimetrenin binde biri ~ ~Frmicrobe

mikrop [ARasim 1897-99] mikroorganizma ~ EYun mikrobos "kk canl" " mikr(o)+, biy(o)+ mikrosefal mikr(o)+, +sefal mikroskop gsteren aygt" mikr(o)+, +skop [192+] [187+]

~Frmicrocphale kk kafal" ~Frmicroscope kk eyleri

miks [ xx/c] ~ ng mix kartrma, karm ~ Fr mixte kark ~ Lat mixtus a.a. < Lat miscere, mixt- karmak, kartrmak ~ HAvr *mik-sko- < HAvr *meik-/meig- a.a. * Ayn kkten EYun mgnymi, misgo, Fa a-me^tan, a-mez (karmak, kartrmak). mikser kartrmak " miks miktar " kadir1 mikyas ~ Ar miqyas [#qys ia.] lek " kyas [ML xx/c] [Gl xiv] ~ ng mixer kartrc < ng to mix ~ Ar miqdr [#qdr ia.] l, nicelik

mil1 [xix] ~ Fr mille y. 1600 metreye eit mesafe ls~ Lat mille (passus) bin adm, y. 1480 metreye eit uzunluk ls < Lat mille bin " mili+ * Ar mil < Aram mil (4000 zira'ya eit uzunluk ls) Latinceden alnmtr. ada Trke kullanmdaki szcn Osm mirden ok Bat kaynakl bir alnt olduu muhakkaktr. mil2 ekseni mil3 tmek * Ayn kkten ng meal (ince tlm un). Ayrca kar. ng mill, Fr moulin, Alm mhle (deirmen). milat gn, zellikle sa'nn doum gn " velet ~ Ar mlld [#wld iz/m.] doum yeri veya doum [ xiv] i ~ Ar mil ine, i, dikilita, tekerlek

selin srkledii ince kum ve toprak karm, alvyon ~? Yun mylo [n.] ince un, niasta ~ EYun mylos tlm < EYun myle deirmen - HAvr *mels-

mildiy/mildiyu bitkilerde grlen bir mantar hastal milenyum mille bin + Lat annus yl" mili+ milfy " mili+, fy mili+ [ 19 9+ ] [ xx/b]

[ARasim 1897-99]

~ ngmildew

~L at mi ll en ni um bi ny l &L at ~ Fr mille feuilles bin yaprak, bir tr pasta

~ Fr/ng milli- binde bir < Lat mille

milis [192+] ~Fr milice yedek veya dzensiz askeri birlik ~ Lat militia sivil halktan toplama asker < Lat miles, milit- asker militan [ xx/b] ~ Fr militant sava [esk.], siyasi veya sosyal bir dava uruna savaan < Fr militer askerlik yapmak [esk.], saldrgan bir tavr almak ~ Lat militare askerlik yapmak " milis militer militaris " milis [ 192+] ~ Fr militaire, militar- askeri ~ Lat

millet [Kut, Men, KT xi] din, mezhep, bir din veya mezhebe mensup cemaat; [ xx/a] bir tr siyasi topluluk (Fr nation karl) ~ Ar millat [#mll2 msd.] din, mezhep, bir din veya mezhebe mensup cemaat * Arapa szcn nihai anlam "bir treye tabi olma, belli geleneklere uyma" olmaldr. Tamamen ayr bir anlam ifade ettii halde ayn kkten kar. Ar mall (bezme, sklma, ayn ii yapmaktan usanma). Trkede 20. yy balarnda "slam milleti" deyiminin dini ierikten arndrlmasyla millet, Fr nation karl olarak kullanm kazanmtr. Modern Arap kullanmnda szcn anlam Trkeden aktarlmtr. milliyet [KT xix] millet, kavmiyet < Ar millat" millet

* 19. yy sonlarnda Fr nation/nationalit kavramnn karln millet szcnn geleneksel anlamndan ayrd etmek iin tretilmi bir szcktr. Kamus-u Trki'ye gre kelimenin kendisi mvelled olup "kavmiyet" anlamnda kullanm galattr. milyar [LO xix] ~ Fr milliard bin milyon says ^ Jacques Peletier, Fr. hmanist ve matematiki (1517-1582). < Lat mille bin " mili+ milyon [Ev xvii] ~ Ven millin [t millione] 1.000.000 says / Fr million a.a. ~ t millione [by.] a.a. & t mille bin + t -one bytme eki milyoner milyon [Bah 1924] ~ Fr millionnaire ok zengin kii

mim1 [Ar 193+] mimlemek nian koymak, bellemek, iaret etmek, kin tutmak (argo) ~ Ar mim Arap alfabesinde M harfi, D - Aram mem Arami/brani alfabesinde M harfi D de; = br mayim su " mayi

* Aramice/Fenikece harfin orijinal biimi su dalgalar eklindedir. Mim koymak deyimi Osmanlca brokratik yazmalarda kullanlan mhim szcnn ilk harfinden. mim2 [ xx/c] ~ Fr mime oyuncu, soytar, taklit sanat ve sanats ~ Lat mimus takliti ~ EYun mmos a.a. < EYun mmomai taklit etmek, temsil etmek mimar [A xiv] ~ Ar micmr [#cmr] imar eden, bina ina eden < Ar camara mamur ve bayndr etti, ina etti" umran mimetik [ xx/b] mimetiks a.a. < EYun mmomai taklit etmek " mim2 ~ Fr mimtique taklide ilikin ~ EYun

mimik [Bah 1924] ~ Fr mimique soytarca davran, taklit ~ EYun mimiks a.a. < EYun mmos takliti, soytar" mim2 mimoza [192+] ~YLatmimosapudica "utanga takliti", dokununca yapraklarn kapatan bir bitki, mimosa pudica < Lat mimosus takliti < Lat mimus taklit" mim2 * Hayvansal hareketi taklit ettii iin. minare [DK xv] menare kule ~ Ar minrat [#nwr ia.] fener, deniz feneri < Ar nra d " nur * "Ezan okunan kule" anlam Arapada mevcut deildir. minber Ar nabara kaldrd, ykseltti [ xiv] ~ Ar minbar [#nbr ia.] krs, platform < ~ Fa manra ezan okunan

* Kar. Eth menbar (taht). slami kullanm muhtemelen Habeeden aktarlmtr. mnck -? minder mine mine [ xi] [Men xvii] dek, oturma iltesi ~? [LO xix] kedi gibi ufak hayvanlarn penesi

~ Fa min madenlere ilenen renkli cam tabakas,

mineral mineral < Lat mina maden oca" mayn

[ xx/b]

~ Fr minral < OLat minera maden,

mini1 ~ Fr/ng mini- kk ~ Lat minus daha kk, daha az < Lat minuere azaltmak, kltmek ~ HAvr *mi-nu- < HAvr *mei-2 kk * Mini etek deyimi 1960larda Trkeye girmitir. mini2 [ARasim 1897-99] kk oc

* Ayrca minik, minimini, minnack, minno. minibs [197+] Fr/ng mini kk + Fr/ng autobus otobs " mini1, otobs * Bat dillerinde 1966 dolaynda kullanma girmitir. minimize [etm [ xx/c] ~ Fr minimiser kltmek, asgariye indirmek ~ ng to minimize a. a. < ng minimum en kk, asgari minimum [Bah 1924] minimom ~ Lat minimum [n.] en kk ey, en kk say < Lat minimus [sup.] en kk < Lat minuere " mini1 mink bunun postundan yaplan krk minnet ltuf < Ar manna ihsan etti, ltfetti [ xx/c] ~ ng mink Amerikan samuru (mustela vison) ve [Kut, A xi] ~ Ar minnat [#mnn msd.] ihsan, ~Fr/ng minibus kk otobs &

minr [ARasim 1897-99] mzikte bir dizi ~ Fr mineur 1. kk, daha kk, 2. mzikte kk beli arala dayanan akor ve dizi ~ Lat minor [ky.] daha kk " mini1 mintan [MMem xvi] nmten ~ Fa nm tan yarm-beden, bir tr ksa ceket & Fa nm yarm (= Ave naema- a.a.) + Fa tan beden " ten mntka blge, alan < Ar niTq kuatma, kordon, kuak ~ Ar minTaqat [#ntq ia.] kuak, zon,

* Arapa szck biim bakmndan ism-i alet olduu halde ism-i mekn anlam kazanmtr. minskl minusculus [k.] kke " mini1 minval usul, biim, yntem " nevale [ 192+] [MMem xvi] ~ Fr minuscule ok kk ~ Lat ~ Ar minwl [#nwl ia.] ileyi,

minyatr [ResCGaz1911] ~Frminiature1. eskiden kitaplarda kullanlan resim ve sslemeler, 2. kk boyda olan her ey ~ OLat miniatura krmz mrekkeple yazma, yaz ssleme < Lat minium krmz mrekkep yapmnda kullanlan bir mineral, kurun oksit * Modern anlam Lat minus, mini- (kk) kelimesinden etkilenmitir. minyon sevimli " mini1 mr, mrl onom [ARasim 1897-99] ~Frmignon kk ve

[DK xv] mrlamak alak sesle konumak

mir

~ Fa mr bey, prens, hkmdar

mira [A xiv] ~ Ar micrc [#crc ia.] 1. merdiven, 2. Hz Muhammed'in Receb aynn 27ci gecesi gkyzne trmanmas < Ar caraca [msd. curc] trmand miras ey < Ar wari6a varis oldu "
II

[Kut xi] irs [MMem xvi] [ xix] merlanos

~ Ar mr6 [#wr6 ia.] kalt, varis olunan ~ Ar mir't [#r'y ia.] ayna < Ar ra' grd ~ Yun marlnos bir tr ~ Yun mourmori bir tr mercan bal,

mirat rey

mrlan balk, merlangus merlangus mrmr2 lithognathus mormyrus

* t mormora/murmura/marmora, Fr marbr (a.a.) biimleri muhtemelen Yunancadan alnmtr. ng seabream (karagz) biimi Franszca szcn yanl tercmesinden ibarettir. mrra mis [ xiv] d; [ xx] Gneydou'ya zg ac koyu kahve - Ar mirrat [#mrr msd.] d (< Ar marra ac idi ) (= Aram msrrt ac, d = Akad martu a.a.) g z e l k o k a n n e s n e " misk

misafir [Kut xi] msafir yolcu ~ Ar musfr [#sfr III fa.] sefer eden, yolcu, seyyah, konuk < Ar sfara [III ] seyahat etti < Ar safar seyahat" sefer misak szleme, protokol" vesika [ xiv] ~ Ar m6aq [#w6q ia.] belgeye balanm ant,

misil/misl[A, Yus xiv] misl ~ Ar mi61 [#m61 msd.] benzer, e, gibi, rnek, edeer < Ar ma6ala [msd. mu6l] benzedi, gibi idi, rnek oldu, temsil etti, simgeledi (= Aram #mtl 1. gibi olma, benzeme, 2. simge ve rnekle anlatma = Akad malu benzeme) ml onom [ xiv] muul uyuma sesi [LF xix] mesina olta sicimi < z Messina

misina Sicilya'da bir kent * Messina'ya zg ipek olta siciminden. msr

[Men xvi] Msr buday Amerika kkenli bir tahl, zea mais < z Msr lke ad < Ar miSr 1. byk ehir, metropol, bakent, 2. Kahire kentinin dier ad

* Amerika kkenli bir bitki olduu halde byle adlandrlmas yeterince aklanamamtr. Kar. Alm trkisches Korn, t frumento indiano (a.a.). misk [Yus xiv] ~ Ar misk [#msk] bir cins yaban keisinin ya bezesinden elde edilen gzel kokulu madde (~ Fa/OFa muk a.a.) ~ Sans muska testis, haya * Misk bezesinin eklinden tr. Yun ms%os > Lat muscus biimleri Orta Farsadan alnmtr. miskal birimi < Ar 6aqala tartt" sklet misket1 Prov musc misk ~ Ar misk [#msk] " misk misket2 [ xiv] [xx/b] ~ Ar mi6ql [#6ql ia.] 24 kratlk arlk ~Frmuscat gzel kokulu bir zm tr <

[ xix] 1. misket tfei, 2. misket mermisi, genelde bilye - ng musket [xviii] bilye eklinde mermi atan bir tr tfek ~ Fr mousquet [xvi] mekanik ok atma aygt, arbalet ~ t moschetto [k.] mekanik ok atma aygtna mahsus ksa ok < t mosca sinek ~ Lat musca a.a. miskin [A xiv] ~ Ar miskin [#mskn] ok fakir, zavall, acnacak halde olan ~ Aram mesken fakir ~ Akad mukenu sarayn kap ahalisinden olan kimse, fakir msra [ xiv] ~ Ar miSrc [#Src ia.] 1. kapnn iki kanadndan her biri, 2. bir beytin iki ksmndan her biri < Ar Saraca [msd. Sarc/maSrac^] yere indirdi, drd " sara mistik [192+] ~Frmystique tasavvufa ait, esoterik ~ EYun mystiks gizli tarikatlara ait < EYun mystes gizli tarikata mensup kimse, inisiye < EYun mye retmek, inisiye etmek " mitos misvak [ xiv] arac < Ar saka [msd. sawk] fralad, srterek sildi ~ Ar miswk [#swk ia.] di temizleme

misyon [Bah 1924] ~ Fr mission 1. grevle bir yere gnderme veya gnderilme, grev, 2. zellikle Hristiyanl yayma amacyla stlenilen grev ve bu grevin yeri ~ Lat missio gnderme, gnderilme < Lat mittere, miss- gndermek " mesaj misyoner [ xix] ~ Fr missionnaire Hristiyan dinini yaymak amacyla gnderilen kimse ~ OLat missionarius a.a. < Lat missio grevle bir yere gnderme " misyon mit hikye " mitos [Bah 1924] ~ Fr mythe efsane ~ EYun mythos anlat,

miting [M656 187+] siyasi amal gsteri ~ng meeting her eit toplant, buluma < ng to meet bulumak, karlamak ~ Ger *motjan a. a. ~ HAvr *md- a. a. mititey [ xx/c] kk kokteyl kftesi iin kullanlan bir sfat - Fr midi-taille orta boy " midi+, tay2 ~ Fr

mitoloji [Bah 1924] ; [DTC 1943] mitologya mythologie efsaneler klliyat ~ EYun mythologia a. a. " mit, +loji mitos [ xx/c] efsane EYun mye retmek, (gizli bilgileri) anlatmak mitoz [ xx/c] karyokinez < EYun mtos iplik, sicim mitral sarg, sark, baa balanan ey * Biiminden tr. [ xx/b] ~ EYun mythos anlat, hikye, reti <

~ Fr mitose hcrenin blnme yoluyla oalmas, ~ Fr mitral kalpte bir kapakk < EYun mtra

mitralyz [187+] ~Frmitrailleusemakinal tfek < Fr mitraille bozuk para, sama < EFr mite Felemenk bakr para birimi ~ Hol mite ufak ey, pire, bozuk para miyar gmn saflk ls " ayar miyav mymnt sesi " mz onom <onom kedi sesi < T my/mz [onom.] yaknma [Men xvii] ~ Ar micyr [#cyr2 ia.] standart, altn ve

miyokard [ xx/c] ~ Fr myocarde yrek kas / ng myocard a.a. & EYun mys kas (< EYun my ksmak ) + EYun karda kalp " miyop, kardiy(o)+ miyop [Bah 1924] ~Frmyope uza gremeyen~ EYun myps ksk gzl & EYun my kasmak, ksmak + EYun ops, opt- gz " optik mz onom < T my/mz ikyet sesi

EKKENLLER: T my/mz : mymnt, mz, mzk miza [Gl xiv] ~ Ar mizc [#mzc msd.] 1. karm, kompozisyon, 2. eski tpta insan bnyesini oluturan drt genin karm, karakter < Ar mazaca kartrd " mezc mizah [Mercimek xv] aka yapma < Ar mazaHa [msd. mazH] aka yapt, elendi ~ Ar mizH [#mzH msd.] aka,

mizan

[Kp xiv]

~ Ar mizan [#wzn ia.] terazi" vezin

mizanpaj [ xx/b] ~ Fr mise en page "sayfaya koyma", gazetede sayfa dzeni & Fr mise koyma (< Fr mettre, mis- koymak ~ Lat mittere, miss-gndermek) + Lat page sayfa " mesaj mizanpli [ xx/b] sa kvrma katlama & Fr mise koyma + Fr pli kat" mizanpaj, pli mizansen [ xx/a] mise koyma + Fr scne sahne " mizanpaj, sahne mzk[ "mz mzka mousike " musiki mzrak batrma arac, karg, sng " zerk mzrap alglar almakta kullanlan alet" darp <onom [ 183+] [SN xiv] ~ Fr mise en pli kvrma,

~ Fr mise en scne sahneye koyma & Fr < T my/mz [onom.] ikyet sesi ~ t musica mzik sanat ~ EYun ~ Ar mizraq [#zrq ia.] saplama ve ~ Ar miDrab [#Drb ia.] darbe arac, telli

mobil [ xx/c] ~ Fr mobil hareketli, hareket eden ~ Lat mobilis a.a. < Lat *mouibilis < Lat mouere, mot- hareket etmek, hareket ettirmek ~ HAvr *meus-l itmek, harekete geirmek * Kar. Lat motus (hareket), motivus (hareket ettiren), mouimentum (hareketlilik), mobilis (hareketli). EKKENLLER: Lat mouere : eel mobil, lokomotif, mobil, mobilet, mobilya, moment, motel, motif, motive, motor, motosiklet, mble, otomobil, otomotiv, promosyon mobilet [xx/c] hafif motorlu bisiklet ~ marka Mobylette hafif motorlu bisiklet markas ^ 1949 Charles Benot, Fr. motor imalats < ng automobile bicyclette " mobil mobilya [ xx/a] ~ t mobilia [o.] tanabilir eyler, menkul eya < t mobile tanabilir, hareket eden, menkul ~ Lat mobilis a.a. " mobil mble (isim) [ 192+] mobilyal (sfat); [Hayat 1961 xx/c] mobilya ~ Fr meubl mobilyal < Fr meuble mobilya ~ t mobilia " mobilya

moda [NKemal 1873] ~ t (la) moda gncel olan usul veya davran biimi ~ Fr (la) mode a.a. < Fr (le) mode usul, yntem, tarz ~ Lat modus l, vezin, usul, makam ~ HAvr *mod-o- < HAvr *med- uygun olan yapmak

* Diil la mode (moda) biimi 15. yy'da Franszcada ortaya kmtr. Kar. t modo, Fr le mode (usul, yntem, tarz). [NKemal 1872] nmune; [ 1928] yllk rn tasarm - Fr modle rnek, bir eyin kk boyutta nmunesi ~ t modello a.a. ~ OLat modellus [k.] lek, mzikte l, iirde vezin birimi < Lat modus l " moda modem [198+] ~ng modem sesi elektronik sinyallere ve elektronik sinyalleri sese eviren aygt < ng modulator demodulator < ng to modulate modle etmek " modle modere [etm [ xx/c] ~ Fr modrer yattrmak, lmllatrmak, yumuatmak, ynetmek ~ Lat moderari a. a. < Lat modus l " moda modern [ xx/a] ~ Fr moderne imdiki zamana ait ~ OLat modernus adaba ve usule uygun, ll, zamana gre < Lat modus l " moda modifiye [etm tarzn belirlemek ~ OLat modificare " moda [ xx/c] ~ Fr modifier ksmen deitirmek, model

modl [ xx/b] ~ Fr module tekrarlanan bir eyin en kk birimi, mzikte l ~ Lat modulus [k.] lek < Lat modus l " moda modle [etm [Bah 1924] modlasyon ~ Fr moduler 1. mzikte ses perdesini deitirmek, 2. bir elektromanyetik sinyali dalgalandrmak ~ Lat modulari < Lat modulus mzikte l " modl moher [ xx/b] ~ ng mohair Ankara keisi yn ~ T muhayyer sekin, seilmi, zellikle Ankara keisi ynnn en iyi eidi" muhayyer moka Yemen'da bir liman kenti mokasen Algonquin * Kuzey Amerika yerli dillerinden, moket mola dinlenmek (argo) yumuak, gevek [xx/b] ~Frmoquettebirtrhal~tmochatoa.a. [ xx/b] ~ Fr moka bir tr kahve / ng mocha a. a. < M%a [ xx/b] ~ Fr mocassin backsz ayakkab ~

[LF xvi] krek veya ipi salma emri; [LG 188+] durmak, ~ Ven mola sal! brak! < Ven molr [t mollare] salmak, hz kesmek < Lat mollis

molekl [Bah 1924] ~ Fr molecule belli sayda atomdan oluan yn ~ Lat moleculus [k.] kk yn, molozcuk < Lat moles yn " moloz molibden [ xx/b] ~ Fr molybdne bir element ~ EYun molybdainon kurun ieren bir mineral, mrdeseng, galena < EYun mlybdos kurun

molla

[MMem xvi] monla hoca, retmen, saygdeer kimse - Ar mawlan mevla, veli, hoca " mevla

molotof[kokteyli [196+] ~ngmolotovcocktailbir tr patlayc karm < z Vyaeslav Molotov SSCB Dileri bakan (1890-1986) * 1939'da Sovyet igaline kar savaan Finli direni gruplarnca adlandrlmtr. moloz [Ev, Men xvii] molos/molaz/moloz duvar yapmnda kullanlan krk ve dzensiz ta; [M583 187+] inaat art, sprnt ~ Yun mlos 1. ynt, 2. denize ta yarak yaplan dalgakran, mendirek ~ Lat moles ktle, yn, mendirek * Kar. ng mole (dalgakran), demolish (ykmak) < Lat moles. molsk [ xx/b] ~ Fr mollusque yumuaka (hayvan ailesi) - Lat molluscus yumuaka < Lat mollis yumuak " mola moment [ xx/b] ~ Alm moment hareket (gc) ~ Lat momentum < Lat mouimentum < Lat mouere, mot- hareket etmek, hareket ettirmek " mobil mon(o)+ ~ Fr/ng mon(o)- tek (sadece bileik isimlerde) ~ EYun mnos bir, tek ~ HAvr *mon-wo- < HAvr *men-4 kk, az, tek monari [Bah1924] ~Frmonarchie kraliyet~EYun monar^eia iktidarn tek kiiye ait olduu dzen, krallk " mon(o)+, +ari monden dnya ~ Lat mundus a.a [Bah 1924] ~ Fr mondain dnyevi < Fr monde

moneter [ xx/c] ~ Fr montaire parasal / ng monetary a. a. Lat moneta 1. yol gsteren, akl veren, tanra Iuno'nun sfat 2. Roma darphanesi, darphane Lat monere yol gstermek, akl vermek " monitr * Roma kentinin darphanesi Capitolinus tepesindeki Iuno tapna iinde bulunduu iin, bu tanrann adyla anlmtr. Kar. Fr monnaie (metal para) > ng money (her eit para) biimleri Lat moneta'dan alnmtr. mongoloid zekl < z Mongol Mool [ xx/c] ~ ng mongoloid mongolizm hastas, geri

* Hastann ekik gzl grnmnden dolay. monitr [ 197+] ; [ 198+] bilgisayar ekran ~ Fr moniteur yol gsteren, gzlemci, tbbi gzlem aygt ~ Lat monitor < Lat monere, monit-uyarmak, akl vermek, yol gstermek ~ HAvr *mon-eyo- dndrme < HAvr *men-1 dnmek " mantalite monizm akm, tekilik " mon(o)+ [Bah 1924] monizma ~ Fr monisme bir felsefi

monogami monogamea a. a. " mon(o)+, +gami monografi akademik alma " mon(o)+, +grafi

[Bah 1924] [ xx/a]

~ Fr monogamie tek elilik ~ EYun ~ Fr monographie tek konu hakknda ~ Fr monocle tek gzlk & EYun ~ Fr monoxyde tek oksijen atomu olan ~Frmonologue tek kiilik

monokl [Bah 1924] mnos tek + Lat oculus gz " mon(o)+, okler monoksit molekl" mon(o)+, oksit monolog konuma " mon(o)+, +log [ xx/b] [Bah 1924]

monopol [Bah 1924] ~ Fr monopole tekel, tek satc ~ EYun monopolon a.a. & EYun mnos tek + EYun ple satmak ~ HAvr *pel-5 satmak " mon(o)+ monoteizm te(o)+ monoton mon(o)+, ton1 [ xx/b] [Bah 1924] ~ Fr monothisme tek tanrllk" mon(o)+, ~ Fr monotone tek sesli, tekdze"

monsenyr [Bah 1924] ~Frmonseigneur yksek rtbeli kilise mensuplarna hitap ekli, piskopos & Fr mon birinci tekil ahs eril iyelik sfat, benim + Fr seigneur bey, efendi " senyr * Kar. Fr ma birinci tekil ahs iyelik sfat (diil), t mio/mia, Alm mein, ng my. moner [AMithat 1875] bir hitap deyimi; [ xx/b] Avrupai olmaya zenen kimse ~ Fr mon chre azizim, sevgilim & Fr mon birinci tekil ahs iyelik sfat + Fr cher deerli, sevilen " monsenyr, eri3 mont [ xx/c] montgomeri ~ ng montgomery bir tr ksa deri ceket < z Alexander Montgomery 2. Dnya savanda ngiliz generali (1887-1976) * General Montgomery'nin 2. Dnya Sava cephelerinde giydii ceketten. monte [etm [Bah 1924] montaj ~ Fr monter 1. trmanmak, kmak, 2. kaldrmak, dikmek, kurmak, stne eklemek ~ OLat montare trmanmak, kmak < Lat mons, mont- da ~ HAvr *mon-ti- < HAvr *men-2 kmak, knt yapmak, tmsek olmak mor brtlen ~ HAvr *moro- a. a. [M xiv] brtlen rengi ~ Erm mor karadut veya

* Kar. EYun mron (karadut, brtlen), Lat morum (brtlen), buna karlk Fa murd (mersin). moral [ARasim 1897-99] ~ Fr morale [f.] ahlak gc, zorluklara direnme gc < Fr moral ahlaki, ahlaka ilikin ~ Lat moralis < Lat mos, mor-miza, terbiye, ahlak ~ HAvr *m-s- < HAvr *me-l ruhen eilimi olmak EKKENLLER: Lat mos : demoralize, immoral, moral Ger *modh- : mud moratoryum [Bah1924] ~YLatmoratorium borlarn tehir etme belgesi < Lat morator geciktiren, tehir eden < Lat morari, morat- geciktirmek, tehir etmek ~ HAvr *mer3- a. a. moren * Savoie lehesinden. morf(o)+ isimlerde) ~ EYun morfe biim ~ Fr/ng morph(o)- biim (sadece bileik [ xx/b] ~ Fr moraine buzul ta

* Lat forma (biim) muhtemelen Etrske yoluyla EYun morfe'den alnmtr. morfin [Bah1924] ~Frmorphine afyondan elde edilen bir alkaloid ~ Alm morphin a.a. # 1804 Friedrich Wilhelm Adam Sertrner, Alm. kimyac. < z Morpheus mitolojide rya ve hayal tanrs < EYun morfe ekil, biim " morf(o)+ morfoloji bilimi " morf(o)+, +loji [ xx/a] ~ Fr morphologie (tp ve dilbilimde) ekil ~ Fr morgue Paris'te

morg [ xx/a] cesetlerin kaldrld yer adli tp kurumunun bulunduu binann ad ~ ? morina gadus morrhua = Lat morrhua a.a. moron mrs a.a. mors1 [ xx/c] [Kan xv] [ xx/c]

~ Yun mourona morina bal, ~ ng moron budala, geri zekl ~ EYun

~ Fr/ng morse deniz ays ~ Lap morssa < ng morse code telgraf kodu < z

mors2 [ xx/b] Samuel Morse Amerikal mucit (1791-1872)

mort [sezon [ xx/b] ~ Fr morte l ~ Lat mortuus < Lat mori, mort- lmek ~ HAvr *mr-yo- < HAvr *mer-2 lmek " mert

mortadela [ xx/b] ~ t mortadella [k.] bir tr salam < OLat murtata mersinli, mersin z katlm < Lat myrtus/murtus mersin ~ EYun myrton a.a. " mersin1 morto [LG 188+] cenaze, mevta (argo) mortuus l < Lat mori, mort- lmek " mort moruk [LG 188+] peder (argo) ~ t morto l ~ Lat ~ Erm moruk sakal

mostra [Ev xvii] rnek, nmune ~ t mostra gsterme, gsteri, nmune < t mostrare gstermek ~ Lat monstrare belirtmek, yol gstermek, uyarmak < Lat monere, monit- uyarmak, akl vermek, yol gstermek " monitr msy [28M 1720] monsiy bir hitap deyimi ~ Fr monsieur beyefendi & Fr mon birinci tekil ahs iyelik sfat + Fr sieur bey, efendi, senyr (~ Lat senior [ky.] ) " monsenyr, senyr motamo [ xx/a] ~ Fr mot mot kelimesi kelimesine < Fr mot kelime ~ Lat muttum azdan kan ses, lakrd " motet motel [ xx/b] orta boy konaklama tesisi karayolu oteli < ng motor hotel" motor, otel ~ ng motel

motet [ xx/b] ~ Fr motette [k.] kilise mziinde bir ilahi tr < Fr mot kelime ~ Lat muttum azdan kan ses, lakrd < Lat muttire sylenmek, ses karmak motif/motiv [Bah 1924] ~ Fr motif 1. itki, harekete geiren ey, 2. bir resmin konusu, 3. desen ~ OLat motivum bir eylemin veya davrann nedeni, itki ~ Lat motivus harekete geiren < Lat mouere, mot- hareket etmek, hareket ettirmek " mobil motive [etm itki " motif [ xx/c] ~ Fr motiver harekete geirmek < Fr motif

motor [Ds II.6.66 191+] ~ Fr moteur 1. hareket ettiren, 2. hareket reten aygt ~ Lat motor hareket ettiren, saik < Lat mouere, mot- hareket ettirmek " motif motosiklet [TercHak1908] ~Frmotocyclette[k.] motorlu bisiklet ^ 1897 Michel & Eugne Werner, Fr. bisiklet yapmclar & Fr moteur motor + Fr bicyclette bisiklet" motor, bisiklet motto muttum lakrd" motet [ xx/c] ~ ng motto iar, slogan ~ t motto kelime ~ Lat

mozaik [Ahsan1891] ~Frmosaque renkli ta paracklarndan yaplan resim ~ t mosaico a.a. < OLat opus musaicus a.a. < EYun mouson a.a. < EYun Mosa sanat tanras" musiki

mozole [ xx/b] ~ Fr mausole ant mezar ~ EYun mausoleion eski dnyann Yedi Harikasndan biri saylan Halikarnassos'taki Mausolos ant mezar < z Mausolos Karya hkmdar (. M 353) muaccel kazanm < Ar caccala [II ] acele etti, acele ettirdi" acele muadelet dengeleme, edeer olma " adl muadil [MMem xvi] olan < Ar cdala [III] edeer idi, dengelendi" adl muaf "af muahaze ayplama " ahz muahede kabullenme, antlama, szleme " ahit muallak [A xiv] belirsiz < Ar callaqa ast, belirsiz brakt" alaka muallim [A xiv] eden, retmen < Ar callama [II] ilim retti" ilim ~ Ar mucaccal [#ccl II mef.] aciliyet ~ Ar mucdalat^ [#cdl III msd.] birbirini ~ Ar mucdil [#cdl III fa.] edeer

~ Ar mucf [#cfw IV mef.] affa uram, bakl ~ Ar mu'%a5at [#'%5 III msd.] alnma, ~ Ar muchadat^ [#chd III msd.] karlkl ~ Ar mucallaq [#clq II mef.] asl, ~ Ar mucallim [#clm II fa.] talim

muamele [ xiv] ~ Ar mucmalat^ [#cml III msd.] ilem < Ar cmala (bir ey zerinde) ilem yapt, uygulad " amel muamma esrarl < Ar cammama [II] kreltti" ama2 muannit cannada [II] inat etti" inat ~ Ar mucamman^ [#cmy II mef.] karanlk, ~ Ar mucannid [#cnd II fa.] inat eden < Ar ~ Fr moir yanar dner

muare [Hay 1959 195+] (kuma) < Fr moire Ankara keisi yn [esk.] ~ ng mohair " moher

muarz [MMem xvi] ~ Ar mucariD [#crD III fa.] kar gelen, yol kesen < Ar craDa [III ] yoluna kt, engel koydu, kar geldi " arz1 muaeret [Mercimek xv] msd.] birliktelik, yaknlk, toplu halde olma " airet ~ Ar mucarat^ [#cr III

muasr ~ Ar mucSir [#cSr III fa.] ayn zamanda yaayan, senkronik, ada < Ar cSara [III] zamanda idi < Ar caSr a, zaman " asr

muavenet [ xiv] destek, arka kma < Ar cwana [III] yardm etti" avane

~ Ar mucawanat^ [#cwn III msd.] yardm, ~ Ar mucwin [#cwn III fa.] ~ Ar mucyanat^ [#cyn III msd.]

muavin [Ne xv] yardm eden, yardmc < Ar cwana [III] yardm etti" avane muayene [Ne xv] gzyle grme, belirleme < Ar cayn gz " ayn

muayyen [Gl xiv] ~ Ar mucayyan [#cyn II mef.] belirlenmi, belirgin, atanm < Ar cayyana [II] belirledi, tayin etti" ayn muazzam [MMem xvi] yceltilmi, azametli < Ar caZZama [II] yceltti" azamet muazzep edilmi < Ar ca55aba [II] eziyet etti" azap ~ Ar mucaZZam [#cZm II mef.] ~ Ar muca55ab [#c5b II mef.] eziyet

muazzez [ xiv] ~ Ar mucazzaz [#czz II mef.] sayg duyulan, yceltilen < Ar cazzaza [II] sayg gsterdi, yceltti" izzet mbadele etme, bedeliyle deitirme " bedel ~ Ar mubdalat [#bdl III msd.] dei toku

mbadil ~ Ar mbadil [#bdl III fa.] mbadele eden veya edilen < Ar bdala [III] edeeri ile deitirdi, takas etti" bedel mbah [ xiv] ~ Ar mubH [#bwH IV mef.] izinli, yasak olmayan < Ar abHa [IV] izin verdi, serbest brakt < Ar bHa [msd. bawH] ak ve dz idi mbalaa [ xiv] 1. abartma (ad), 2. abartl, ok (sfat) mublaat [#bl III msd.] belagat gsterme, abartma, retorik " belagat mbarek [A xiv] ~ Ar mubrak [#brk III mef.] kutlu, kutsanm < Ar baraka [III] kutsad, bereket duas etti" bereket mbareze meydana kma, arpma, dello " bariz mbair olduu kiilere tebli eden grevli mjdeledi, ilan etti" bra mbayaa sata karma " bayi [ xiv] ~ Ar mubrazat [#brz III msd.] karlkl ~ Ar

[Ne xv] mjdeci; [ xvi] Divan hmayun emirlerini ait ~ Ar mbair [#br III fa.] iyi haber veren, mjdeci < Ar basara [III] ~ Ar mubyacat^ [#byc III msd.] satma,

mbin ~ Ar mubn [#byn IV fa.] hayr ve erri ayrt eden, aikr < Ar abana [IV] iyiyi ktden ayrd, akla kavuturdu " beyan

mcadele cedelleme " cidal mcahede etme, gayret ve aba gsterme " cihat [ xiv]

~ Ar mucadalat [#cdl III msd.] tartma, ~ Ar muchadat [#chd III msd.] cihat

mcahit [ xiv] mcahid ~ Ar muchid [#chd III fa.] cihat eden < Ar chada [III] gayret etti, abalad, zellikle din uruna aba gsterdi" cihat mcavir [A xiv] ~ Ar mucwir [#cwr III fa.] komu, civarda olan < Ar cwara [III ] komu oldu, civarnda idi" civar mcazat bedelini deme " ceza mcbir zorlayc < Ar acbara [IV] zorlad" cebir mcehhez edilmi, donanml < Ar cahhaza [II] donatt" cihaz mcellit < Ar callada [II] kitab deri ile kaplad < Ar cild " cilt mcerret edilmi, yaln, yalnz, 2. soyut < Ar carrada [II] soydu " cirit mcessem [A xiv] cisimlemi < Ar cassama [II] hacimli idi, yer kaplad" cisim mcevher cevherlemi " cevher mucip eden < Ar a'caba gerektirdi" vecibe mucit [IV] buldu, icat etti" vcut [ xiv] mucib ~ Ar muczt [#czy III msd.] bir suun ~ Ar mucbir [#cbr IV fa.] icbar eden, ~ Ar mucahhaz [#chz II mef.] techiz ~ Ar mucallid [#cld II fa.] kitap ciltleyen ~ Ar mucarrad [#crd II mef.] 1. tecrit ~ Ar mucassam [#csm II mef.] ~ Ar mucawhar [#cwhr II mef.] ~ Ar mu'cib [#wcb IV fa.] icap

~ Ar mu'cid [#wcd IV fa.] icat eden < Ar cada ~ Ar muccizat^ [#ccz IV fa. f.] aciz ~ Ar mucrim [#crm IV fa.] sulu < Ar ~ Ar muctahid [#chd VIII

mucize [A, Yus xiv] brakan ey < Ar accaza [IV] aciz brakt, akln eldi" acz mcrim acrama [IV] su iledi" crm mtehit [ xiv] mctehid fa.] itihat eden < Ar ictahada [VIII] gayret etti, itihat etti" cihat

mud [ xx/c] ~ ng mood ruh hali ~ Ger *modh- iddetli duygu, fke ~ HAvr *m-to- < HAvr *me-l ruhen eilimli olmak " moral

mdafaa [ xiv] kar koyma, saldrya kar savunma " def1 mdafi < Ar dfaca [III] savundu, dman savd" def1

~ Ar mudafacat^ [#dfc III msd.] direnme, ~ Ar mudfic [#dfc III fa.] mdafaa eden ~ Ar mud%alat [#d^l III

mdahale [Mercimek xv] msd.] araya girme, girime < Ar da%ala girdi" dahil1

mdahene ~ Ar mudhanat [#dhn III msd.] birini yzne kar vme, dalkavukluk < Ar dahana yalad, ya srd mdahil < Ar d%ala [III] araya girdi, dahil oldu " dahil1 mdana ^7 * Osmanlca veya Arapada mevcut olmayan bir kelimedir. Belki mdahane (yaclk, dalkavukluk) szcnden halk az yoluyla. mdavim ~ Ar mudwim [#dwm III fa.] bir eye devam eden < Ar dwama [III ] bir eye sebatla devam etti" devam m d d e i u m u m i + [ D s 1 8 7 0 ] m d d e i - i u m u m i k a m u d a v a c s , s a v c (Fr proscuteur publique karl) & Ar muddacin^ [#dcw VIII fa.] iddia eden, dava eden + Ar cumm " iddia, umum * 1870 tarihli Mehakim Nizamnamesi ile Trk hukukuna girmitir. mddet [DK xiv] ~ Ar muddat [#mdd msd.] zaman veya meknda uzunluk, yaylm, sre < Ar madda uzad, yayld " med mdebbir [ xiv] Ar dabbara [II] arkasn dnd, planlad" dbr mdellel [#dll] delil" delil ~ Ar mudabbir [#dbr II fa.] tedbir alan < <Ardall ~ Ar mud%il [#d%l III fa.] mdahale eden

[TDK 1955] mdana etm-, mdanas olm- minnet etmek

[LO 1876] delilli, ispatlanm

* Trke hukuk dilinde tretilmitir; Arapas mevcut deildir. mderris Ar darrasa [II] ders verdi" ders [ xiv] ~ Ar mudarris [#drs II fa.] tedris eden <

mdevver [ xiv] daire eklinde olan; [KT xix] devredilen - Ar mudawwar [#dwr II mef.] daire ekline konmu < Ar dawwara [II] yuvarlad, dndrd, dolatrd" devir mudi ~ Ar mdic [#wdc IV fa.] tevdi eden " veda

mdrik ~ Ar mudrik [#drk IV fa.] idrak eden < Ar adraka [IV] konunun en dibine kadar indi, derinlemesine kavrad" dereke mdr adara [IV] evirdi, ekip evirdi" devir ~ Ar mudr [#dwr IV fa.] idare eden < Ar

mebbet ~ Ar mu'abbad [#'bd II mef.] kalc klnan, sonsuza dek sren < Ar abbada [II] kalc kld" ebed meddep edepli < Ar addaba [II] edep verdi" edep ~ Ar mu'addab [#'db II mef.] eitilmi,

mellif ~ Ar mu'allif [#'lf II fa.] telif eden, yazar < Ar allafa [II] birbirine uydurdu, artikle etti, eser yazd" lfet messes < Ar assasa [II] kurdu, temellendirdi" esas messese ey, kurum " messes messif II fa.] < Ar *assafa [II] znt verdi" esef ~ Ar mu'assas [#'ss II mef.] tesis edilmi ~ Ar mu'assasat [#'ss II mef. f.] kurulmu [KT xix] zen, esef veren ~ Ar *mu'assif [#'sf

* Arapada mevcut olmayan bir form olup teessf [V msd.] biiminden geri tretilmitir. messir [Mercimek xv] tesir eden, eser brakan < Ar a66ara [II] iz brakt" eser ~ Ar mu'a66ir [#'6r II fa.]

mezzin [Gl xiv] ~ Ar mu'a55in [#'5n II fa.] ezan okuyan < Ar a55ana [II] ard, duyurdu, zellikle ezan okudu " ezan mufassal [ xiv] faSSala [II] blmlendirdi, ayrntlandrd" fasl mfessir fassara [II] yorumlad" tefsir mfetti fattaa denetledi" tefti mflis < Ar aflasa [IV] iflas etti" iflas muflon [Kut xi] [ xiv] ~ Ar mufaSSal [#fSl II mef.] ayrntl < Ar ~ Ar mufassir [#fsr II fa.] tefsir eden < Ar ~ Ar mufatti [#ft II fa.] tefti eden < Ar ~ Ar muflis [#fls IV fa.] iflas eden

[Cumh 1932] koyun postundan yaplm giysi astar - Fr mouflon bir tr yaban koyunu, bu koyunun krk ~ t muflone a. a. ~ OLat mufro a. a.

mfredat ~ Ar mufradat [#frd o.] birim halinde olan eyler < Ar mufrad [IV mef.] ayrm, birim haline getirilmi < Ar afrada [IV] ayrdetti, ayrtrd" fert mfreze birlik, blk < Ar afraza ifraz etti, ayrd " ifraz mfrit Ar faraTa ileri gitti" ifrat [ xiv] ~ Ar mufrazat [#frz IV mef. f.] ayrlm ~ Ar mufriT [#frT IV fa.] azan, abartan < ~ Ar mufsid [#fsd IV fa.] ~ Ar mufta%ir [#f%r VIII fa.] iftihar eden < ~ Ar muftarin [#fry VIII fa.] iftira eden <

mfsit [Kut xi] mfsid fesat sokan < Ar afsada [IV] fesat soktu " fesat mftehir Ar ifta%ara [VIII] vnd " fahri mfteri Ar iftara [VIII] yalan isnatta bulundu " iftira

mft [ xiv] mfti ~ Ar muftin [#ftw/fty IV fa.] fetva veren < Ar afta [IV] fetva verdi, hukuki gr bildirdi < Ar fatw' " fetva mugalata ~ Ar mualaTat [#lT III msd.] kandrma, safsata, yalan ve yanllarla akl yrtme < Ar alaT yanl " galat muganni [Yus xiv] < Ar ann [II] ark syledi < Ar in' ark, melodi mugayir yara [III] baka idi, kart idi, ztlat" gayr mge mugue/musc misk " misk [ xx/b] ~ Ar muannin [#ny II fa.] arkc ~ Ar mugayir [#yr III fa.] kart < Ar ~ Fr muguet gzel kokulu bir iek < EFr

mulak ~ Ar mulaq [#lq IV mef.] kapal, anlalmaz, hermetik < Ar alaqa [IV] kapatt, kilitledi < Ar alaqa [msd. alq] a.a. muhabbet [A, Yus xiv] mahabbet [#Hbb2 msd.] dost olma, sevgi, ahbaplk < Ar Habba sevdi, dost idi" habip muhabere haberleme " haber muhabir karlkl haber aktaran < Ar %bara [III] haberleti" haber muhaceret hicret ~ Ar maHabbat

~ Ar mu%barat [#%br III msd.] ~ Ar muhabir [#%br m fa] haberleen, ~ Ar muhcarat [#hcr III msd.] gme "

muhacim < Ar hcama [III] hcum etti" hcum muhacir Ar hcara [III] gt " hicret muhafaza saklama " hfz muhafazakr + conservative karl) [ xiv]

~ Ar muhacim [#hcm III fa.] hcum eden ~ Ar muhacir [#hcr III fa.] hicret eden < ~ Ar muHfaZat [#HfZ III msd.] koruma,

[Tanin 1911] yenilikilie kar olan siyasi gr (Fr conservatif veya ng & Ar muHafaDat + Fa -kr " muhafaza, kr

* Nisan 191 1'de ttihat ve Terakkiden ayrlan Hizb-i Cedid olay mnasebetiyle muhtemelen Abdlaziz Mecdi Ef. tarafndan ortaya atlan szcktr. -T muhalifleri iin 1909'dan beri kullanlan irtica/mrteci terimlerine karlk pozitif bir anlamda kullanlmtr. muhafz eden, korucu < Ar HfaZa [III] korudu " hfz muhakeme (hukukta veya mantkta) yarglama " hkm ~ Ar muHfiZ [#HfZ III fa.] muhafaza ~ Ar muHkamat [#Hkm III msd.]

muhakkak [ xiv] ~ Ar muHaqqaq [#Hqq II mef.] dorulanm, salanm < Ar Haqqaqa [II] dorulad, tahkik etti" hak1 muhal [Kut, A xi] ~ Ar muHl [#Hwl IV mef.] mmkn olmayan, dnmesi abes olan, anlamsz < Ar Hla engelledi, araya girdi, direndi" hal1 muhalefet [DK xiv] ~ Ar mu%lafat [#%lf III msd.] ztlk, kartlk < Ar %lafa [III] aksi veya tersi idi, kar geldi" hilaf muhalif [Yus xiv] muhalefet eden, zt, kart < Ar %lafa [III] aksi idi" hilaf muhallebi tatl < Ar Halab st ~ Ar muhalif [#%lf III fa.] ~ Ar maHlabiyyat [#Hlb] stten yaplan ~ Ar muHammad

Muhammed [Kut xi] slam peygamberi [#Hmd II mef.] vlm < Ar Hammada [II] hamd etti, vd " hamd muhammen edilen < Ar gammana [II] tahmin etti" tahmin muharebe < Ar Haraba [III] savat" harp1 [ xiv]

~ Ar muamman [#%mn II mef.] tahmin ~ Ar muHrabat [#Hrb III msd.] savama ~ Ar muHrib [#Hrb III fa.]

muharip [MMem xvi] muharebe eden, sava < Ar Haraba [III] savat" harp1

muharref [ xiv] edilmi < Ar Harrafa [II] tahrif etti, bozdu " harf muharrik ettiren, motr < Ar Harraka [II] hareket ettirdi" hareket

~ Ar muHarraf [#Hrf II mef.] tahrif ~ Ar muHarrik [#Hrk II fa.] hareket

muharrir ~ Ar muHarrir [#Hrr2 II fa.] tahrir eden, kitap nereden < Ar Harrara sald, azat etti, yaymlad, (yaymlanmak zere) yazd" hr muhasara [Ne xv] ~ Ar muHSarat [#HSr III msd.] etrafn evirme, abluka etme < Ar HSara [III] etrafn evirdi" hasr muhasebe hesaplama, 2. hesap ilmi" hesap [Gl xiv] ~ Ar muHsabat [#Hsb III msd.] 1.

muhasm ~ Ar mu%Sim [#%Sm III fa.] dman, rakip, hasm < Ar %Sama [III] tartt, att, hukuki bir ilemde kar karya geldi " hasm muhasip [MMem xvi] muhasebeci < Ar Hsaba [III] hesaplat" hesap muhatap hitap edilen < Ar Htaba [III] hitap etti" hitap muhatara sokma, risk alma " hatr muhavere karlkl konuma, diyalektik " mihver muhayyel edilmi < Ar %ayyala [II] hayal etti" hayal [ xiv] ~ Ar muHsib [#Hsb III fa.] ~ Ar mu%Tab [#%Tb III mef.] kendisine ~ Ar mu%Tarat [#%Tr III msd.] tehlikeye ~ Ar muHwarat [#Hwr III msd.] sohbet, ~ Ar mu%ayyal [#xyl II mef.] hayal

muhayyer [ xiv] ~ Ar mu%ayyar [#xyr II mef.] seme, seilmi, tercih edilen < Ar %ayyara [II] tercih etti" hayr2 muhayyile karl) kuvve-i muhayyile hayal etme yetenei (Fr imagination ~ Ar mu%ayyil [#%yl II fa.] hayal eden < Ar %ayyala [II] hayal etti" hayal

* Muhayyele yazlmas yanltr. muhbir ambara [IV] haber verdi " haber mhendis [Ne xv] len < Ar handasa arazi lt, geometri ile urat" hendese ~ Ar muhbir [#%br IV fa.] ihbar eden < Ar ~ Ar muhandis [#hnds fa.] arazi

mheyya [ xiv] ~ Ar muhayyan [#hy' II mef.] hazr, hazr edilmi < Ar hayya'a [II] hazrlad, dzenledi, organize etti" heyet

muhik aHaqqa [IV] hak verdi" hak1

~ Ar muHiqq [#Hqq IV fa.] hakl < Ar

mhim [ xiv] ~ Ar muhimm [#hmm IV fa.] nemli < Ar ahamma [IV] ilgilendirdi, nemsendi, nem tad " ehemmiyet mhimmat mhimmat- harbiye sava ara gereci ~ Ar mhimmat [#hmm o.] ara ve gere, malzeme, ihtiya maddeleri < Ar muhimmat nemli ey veya konu " mhim muhip fa.] seven < Ar aHabba [IV] sevdi" habip [DK xiv] muhibb ~ Ar muHibb [#Hbb2 IV

muhit [Yus xiv] ~ Ar muHlT [#HwT IV fa.] kuatan, etraf, evre < Ar aHTa [IV] kuatt, etrafn evirdi" hayat2 muhkem [A, Yus xiv] ~ Ar muHkam [#Hkm IV mef.] glendirilmi, pek, berk < Ar aHkama [IV] berkitti, pekitirdi" hkm mhlet sresi" mehil [DK xiv] ~ Ar muhlat [#mhl msd.] bekleme ~ Ar mu^liS [#%1S mef.] hulus

muhlis [MMem xvi] sahibi, riyadan arnm, temiz < Ar %alaSa arnd " halas muhrip (ng destroyer karl)

[Men xvii] ykan, tahrip eden; [ xx/a] bir tr harp gemisi ~ Ar mu%nb [#%rb IV fa.] tahrip eden < Ar akraba [IV] ykt" harap ~ Ar muHtc [#Hwc VIII

muhta [CodC xiii] muhtac fa.] ihtiya duyan < Ar iHtca [VIII] gereksindi, hacet duydu " hacet

muhtar [ xiv] seilmi, sekin ~ Ar muhtar [#xyr VIII mef.] 1. seilmi, 2. kendi iradesiyle i yapan, otonom < Ar iftara [VIII] seti, tercih etti " hayr2 muhtasar [A, Yus xiv] ~ Ar mu^taSar [#xSr VIII mef.] ksaltlm, ksa, zet < Ar i%taSara [VIII] ksaltt, zetledi (= Aram %eSr sere parma) mhtedi < Ar ihtad [VIII] hidayete erdi, mslman oldu " hidayet muhtekir eden, istifi < Ar iHtakara [VIII] mal stoklad" ihtikr ~ Ar muhtadin [#hdy VIII fa.] ihtida eden ~ Ar muHtakir [#Hkr VIII fa.] ihtikr

muhtelif [A, Yus xiv] ~ Ar muhalif [#Rf VIII fa.] ihtilaf eden, (gn ve gece gibi) birbirine zt olup ardarda gelen < Ar i%talafa [VIII] kart idi" halef

muhtelit kark < Ar i%talata [VIII] kark idi, kart" halt

~ Ar mu^talit [#%1T VIII fa.] ihtilat eden,

muhtemel [ xiv] ~ Ar muHtamal [#Hml VIII mef.] ihtimal edilen < Ar iHtamala [VIII] tad, kaldrabildi, olaslk olarak tand, mmkn grd " haml muhterem [Yus xiv] hrmet edilen < Ar iHtarama [vIII] hrmet etti" hrmet muhteris Ar iHtarasa [VIII] hrs gsterdi" hrs ~ Ar muHtaram [#Hrm VIII mef.] ~ Ar muHtariS [#HrS VIII fa.] ihtirasl <

muhteem [Yus xiv] hametli, maiyet ve hizmeti sahibi - Ar *muHtaam [#Hm VIII mef.] < Ar Haam maiyet, hizmetiler " ihtiam muhteva edilen, ierik < Ar iHtaw [VIII] ierdi" havi muhtevi eden < Ar iHtaw [VIII] kapsad, ierdi" havi muhtra ey, nota, memorandum < Ar a%Tara [IV] hatrlatt" hatr mhr mudrag a.a. (= Sans mudr a.a.) ~ Ar muHtawan [#hwy VIII mef.] ihtiva ~ Ar muHtawin [#Hwy VIII fa.] ihtiva ~ Ar mu%Tirat [#^Tr IV fa. f.] ihtar eden ~ Fa muhr damga ~ OFa

[Yus, DK xiv] mhr

milhid ~ Ar mulHd [#lHd IV fa.] pagan, dinsiz, dinden kan < Ar alHada [IV] dinden kt < Ar laHd eski Roma tarznda mezar veya l gmme " lahit mjde Jpiter gezegeni, iyi haber Kar. Krt mzgin (a.a.). EKKENLLER: Fa mujda : mutu, mjde mujik [Ev xvii] Rus ve Ukrayna kyls adamck, kyl < Rus muj adam, erkek mukabele yze gelme, yzleme, karlama " kabul [Kut xi] ~ Rus mujik [ xiv] ~ Fa mujda iyi haber, mjde = Fa mujd

~ Ar muqbalat [#qbl III msd.] yz

mukabil [A, Yus xiv] ~ Ar muqbil [#qbl III fa.] mukabele eden, kar gelen, karlkl duran < Ar qbala [III] karlk verdi" kabul mukadder [Env xv] ~ Ar muqaddar [#qdr II mef.] takdir edilmi, kaderde olan < Ar qaddara [II] deer biti, kaderini belirledi" kadir1

mukaddes [Men xvii] kutsanm < Ar qaddasa [II] takdis etti, kutsad" kudsi

~ Ar muqaddas [#qds II mef.]

mukaddime [ xiv] ~ Ar muqaddimat [#qdm II fa. f.] takdim eden ey, nsz < Ar qaddama nceledi, sze giri yapt" kdem mkfat verme, yeterli karln deme, dl verme " kifayet mkleme karlkl konuma " kelam mukallit qallada [II] taklit etti" taklit [ xiv] [ xiv] ~ Ar mkfat [#kfw III msd.] bedelini ~ Ar muklamat [#klm III msd.] syleme, ~ Ar muqallid [#qld II fa.] taklit eden < Ar

mukarnas [ xiv] ~ Ar muqarnas [#qrns] slam mimarisinde bir tr geometrik motif~ Aram #qrns eki, ekile vurmak mukarrer [MMem xvi] kararlatrlm < Ar qarrara [II] kararlatrd " karar ~ Ar muqarrar [#qrr II mef.]

mukataa [Ne xv] vergi; [Men xvii] 1. ayrma, yabanclama, kopuma, 2. kamu gelirinin bir ksmn bir kimseye ayrma, vergi tahsisi, vergi, vergi dairesi - Ar muqTacat^ [#qTc III msd.] ayrlma, ayrma, yabanclama " kat2 mukatele ldrme " katil1 [Men xvii] ~ Ar muqtalat [#qtl III msd.] ~ Ar muqwalat [#qwl III msd.] ~ Ar muqwamat [#qwm/qym III

mukavele [Men xvii] karlkl konuma, syleme, szleme " kavil mukavemet msd.] kar durma, direni " kamet [Men xvii]

mukavim [Men xvii] ~ Ar muqwim [#qwm/qym III fa.] mukavemet eden, direnen, direnli < Ar qwama [III] kar durdu, direndi " kamet mukavva kaln kt etti" kuvvet [ xiv] takviye edilmi, glendirilmi; [LO xix] bir tr ~ Ar muqawwan [#qwy II mef.] glendirilmi < Ar qaww [II] kuvvetlendirdi, takviye ~ Ar

mukayese [Men xvii] mukayeset yarma muqyasat [#qys III msd.] lme, karlatrma, yarma " kyas mukayyet [ xiv] mukayyed mef.] bal < Ar qayyada [II] balad < Ar qayd ba " kayt

~ Ar muqayyad [#qyd II

mkellef [xiv] ~ Ar mukallaf[#klfII mef.] yklenen, yklenmi, ykml, ykl < Ar kallafa [II] klfet ykledi, grev veya zahmet verdi" klfet

mkemmel [T S* xvi] ~ Ar mukammal [#kml II mef.] kemale erdirilmi olan, eksiksiz < Ar kamala btnleti, olgunlat, erdi" kemal mkerrer < Ar karrara [II] yineledi, geri getirdi" kere [ xiv] ~ Ar mukarrar [#krr II mef.] tekrar edilmi ~ Ar mu'qim [#qwm/qym IV fa.]

mukim [A, Yus xiv] ikamet eden < Ar aqma [IV] kondu, konaklad" ikamet mukoza Lat mucus smk [ xx/b]

~ Lat materia mucosa smks madde < ~ Ar mukrim [#krm IV fa.] ikram eden < ~ Ar muqtadr [#qdr VIII fa.] ~ Ar muktasab [#ksb VIII mef.] edinilmi

mkrim Ar akrama [IV] cmertlik gsterdi, ikram etti" kerem muktedir iktidar sahibi, kudretli" iktidar mktesep < Ar iktasaba [VIII] edindi" kesp [Men xvii]

mukteza [ xiv] ~ Ar muqtaDan [#qDy VIII mef.] mantken zorunlu olan, gereklik, gereke < Ar iqtaD [VIII] iktiza etti, gerekti" kaza mlahaza [Ne xv] gzden geirme, dikkatle bakma < Ar laHaZa gz att" lahza mulaj Lat modulus " moda [ xx/b] ~ Ar mulHaZat [#lHZ III msd.]

~ Fr moulage kalptan dkme < Fr moule kalp ~

mlakat [Mercimek xv] ~ Ar mulqt [#lqy III msd.] buluma, karlama < Ar laq [msd. liq'] bulutu, bir araya geldi mulatto [ xx/b] ~ sp mulato melez, beyaz biri ile zenci (kle)den doma ocuk ~ Ar muwallad [#wld II mef.] domu, dourulmu, pi, nesebi belli olmayan ocuk < Ar wallada [II] dourttu, domasna neden oldu " velet mlayim [MMem xvi] ~ Ar mul'im [#l'm III fa.] uyumlu, yumuak bal < Ar l'ama [III] uydu, uzlat < Ar la'ama [msd. la'm] onard, tedavi etti mlazm [ xiv] ; [ xix] Osmanl ordusunda temen ~ Ar mulzim [#lzm III fa.] 1. bitiik, yapk, ekli, 2. birine bal olarak hizmet eden < Ar lzama [III] elik etti, yanndan ayrlmad, hizmet etti" lzum mlevves < Ar Iawwa6a [II] pislik bulatrd < Ar Iaw6 kir, pislik ~ Ar mulawwa6 [#lw6 II mef.] pis, bulak

mlga Ar al [IV] lavetti, bo ve geersiz kld" lav mlhak < Ar alHaqa [IV] katt, ekledi" lahika mlhem edilmi < Ar alhama [IV] yutturdu, ilham verdi" ilham

~ Ar mulan [#lw IV mef.] ilga edilmi < ~ Ar mulHaq [#lHq IV mef.] ilhak edilmi ~ Ar mulham [#lhm IV mef.] ilham

mlk [Kut xi] ~ Ar milk/mulk [#mlk msd.] 1. sahip ve egemen olma, sahiplik, egemenlik, hkmdarlk, krallk, 2. sahip olunan ey, egemenlik alan < Ar malaka sahip idi, egemen idi * "Malik olma" ve "hkmran olma" anlamlar arasndaki ayrm Arapada mevcut deildir. mlkiye (umur-u) mlkiyye sivil ynetime ilikin, idari < Ar mlki mlkiyete ilikin, mlke veya memlekete ilikin " mlk ~ Ar multacin [#lcc VIII fa.] iltica eden <

mlteci Ar iltac [VIII] snd" iltica

mltefit [ xiv] ~ Ar multafit [#lft VIII fa.] iltifat eden < Ar iltafata [VIII] ilgilendi, kayrd, kayg gsterdi" iltifat mltezim [ xiv] ~ Ar multazim [#lzm VIII fa.] bir ii stlenen < Ar iltazama [VIII] yapt, takld, grev ald, stlendi" lzum mlti+ multus ok ~ HAvr *ml-to- < HAvr *mel-4 gl, byk, ok EKKENLLER: Lat multus : mlti+, mltipl mltipl multiplum a.a. < Lat multus ok " mlti+ mum maddesi [ xx/c] ~ Fr/ng multiple oklu, oul ~ OLat ~ Fa/OFa mm/mm balmumu, mum ~ Fr/ng multi- ok (sadece nek) < Lat

[A, Yus xiv]

* "Aydnlatma iin yaklan mum ubuu" anlam Trkeye zgdr. mmbit verimli < Ar anbata [IV] bitki yetitirdi, verimli kld" nebat mmessil Ar ma66ala [II] benzetti, benzerini yapt, temsil etti" misil ~ Ar munbit [#nbt IV fa.] bitki yetitiren, ~ Ar muma66il [#m61 II fa.] temsil eden <

mmeyyiz ~ Ar mumayyiz [#myz II fa.] seici, iyiyi ktden ayrma yetenei olan < Ar mayyaza [II] iyiyi ktden ayrd" temyiz

mmin [Kut, A xi] eden < Ar amana [IV] iman etti, inand" emanet mmkn [ xiv] mmkin imknl < Ar amkana [IV] imkn verdi, mmkn idi" imkn mmtaz sekin < Ar imtza [VIII] ayrcalk tand, ayr tuttu " temyiz

~ Ar mu'min [#'mn IV fa.] iman ~ Ar mumkin [#mkn IV fa.] ~ Ar mmtaz [#myz VIII mef.] imtiyazl, ~ Fa mmiy 1. bitm, zift,

mumya [Men xvii] mmiya 2. bu madde ile tahnit edilmi ceset = Fa mm " mum

* Farsadan Arapa ve Yunancaya gemitir. Fr momie, ng mummy (a.a.) biimleri Arapadan alnmtr. mnadi [Yus xiv] rtkan < Ar nd [III] bard, ard " nida ~ Ar mundin [#ndw III fa.] tellal,

mnafk [Kut, A xi] ~ Ar munfiq [#nfq III fa.] yalanc, ikiyzl < Ar nfaqa [III] ikiyzllk etti, nifak kard" nifak mnakaa boyama", tartma " nak mnasebet iliki, ilgi" nesep mnasip uyumlu " nesep mnavebe nbetleme " nbet mnazara rekabet etme, tartma " nazar mundar [Kut xi] [Gl xiv] [A xiv] mnasib ~ Ar munqaat [#nq III msd.] "karlkl ~ Ar munsabat [#nsb III msd.] ~ Ar munsib [#nsb III fa.] ~ Ar munwabat [#nwb III msd.] ~ Ar munZarat [#nZr III msd.] " murdar

* Dissimilasyon 19. yy'dan itibaren kaydedilmitir. mndemi ~ Ar mundamic [#dmc VII fa.] bir eyin iine sk skya sarlm olan < Ar indamaca [VII] < Ar damaca [msd. dumc] iine girme, sokulma mneccim [Kut xi] ~ Ar munaccim [#ncm II fa.] yldz ilmiyle uraan kii, astrolog < Ar naccama [II] yldz ilmiyle urat" ncum mnevver eitim grm, aydn, entelektel aydnlatt" nur [A, Yus xiv] kl, aydnlatlm; [Bah 1924] modern ~ Ar munawwar [#nwr II mef.] aydnlatlm, kl < Ar nawwara [II]

* Fr illumin karl olan ikinci anlam 1910 dolaynda kullanma girmitir. mnferit [Mercimek xv] fa.] tekil, bireysel < Ar infarada [VII] ayrt, yalnzlat" infirat mnfesih < Ar infasa%a [VII] fesh olundu " fesih ~ Ar munfarid [#frd VII ~ Ar munfasi% [#fs% VII fa.] infisah eden

mnhal ~ Ar munHall [#Hll VII fa.] zlm, dank, sahipsiz, serbest < Ar inHalla [VII] zld, gevedi, dald, bir ykmllkten kurtuldu " hal2 mnhasr eden " inhisar ~ Ar munHaSir [#HSr VII fa.] inhisar

munis [A xiv] ~ Ar mu'nis [#'ns IV fa.] dost, yolda, yumuak bal, evcil < Ar anisa dosta ve tatllkla davrand, alt, evcilleti" nsiyet mnkir [A xiv] eden, zellikle Allah inkr eden < Ar nakira tanmad" inkr ~ Ar munkir [#nkr IV fa.] inkr ~ Ar muntaZam [#nZm

muntazam [Men xvii] muntazm VIII fa.] dizili, dzenli, intizaml < Ar intaZama [VIII] dzenledi" nizam

muntazr [ xiv] ~ Ar muntaZir [#nZr VIII fa.] bekleyen, gzeten < Ar intaZara [VIII] bekledi, yolunu gzledi" nazar mntesip "nesep mnteir [Mercimek xv] fa.] intiar eden < Ar intaara [VIII] yaynland" neir mnzevi ekilen < Ar inzaw [VII] bir keye ekildi" inziva ~ Ar muntasib [#nsb VIII fa.] intisap eden ~ Ar muntair [#nr VIII ~ Ar munzawin [#zwy VII fa.] inzivaya

mphem ~ Ar mubham [#bhm IV mef.] anlalmaz, belirsiz, anlaytan yoksun < Ar abhama [IV] anlalmaz kld, aptallatrd" behimiyet mptela [A, Yus xiv] mbtela [#blw VIII mef.] iptilaya kaplm < Ar ibtal [VIII] belaya kapld" bela ~ Ar mubtalan

mptezel [Env xv] ~ Ar mubtaSal [#b51 VIII mef.] sradan, baya, adi, sekin olmayan, rezil < Ar ibtaSala [VIII] avama ait ve baya idi, ucuz ve bol bulunurdu " mebzul murabba ke, kare < Ar rabbaca [II] drtledi" rubai [ xiv] ~ Ar murabbac [#rbc II mef.] drtl, drt

mracaat "rcu mrafaa mahkemede savunma yapma " ref

[ xiv]

~ Ar muracacat^ [#rcc III msd.] bavurma ~ Ar murfacat^ [#rfc III msd.]

murahhas [Men xvii] ~ Ar muraxx^S [#r^S II mef.] ruhsatl, izinli, belgeli < Ar ra%%aSa [II] ruhsat verdi < Ar ru%Sat" ruhsat mrai ~ Ar mur'in [#r'y III fa.] ikiyzl, asl ile gsnts bir olmayan < Ar r' ikiyzllk etti, riya gsterdi" riya murakabe kontrol etme " rekabet [ xiv] ~ Ar murqabat [#rqb III msd.] denetleme, ~ Ar murqib [#rqb III fa.]

murakp [Men xvii] gzetleyen, denetleyen < Ar rqaba [III] denetledi " rekabet

murassa [Yus xiv] ~ Ar muraSSac [#rSc II mef.] deerli talarla bezeli < Ar raSaca [msd. rasc] deerli talar veya altnla bezedi murat [A, Yus xiv] murad ey, dilek < Ar arada [IV] istedi, arzulad" irade mur - Erm murc eki murdar [CodC xiii] ~ Fa murdar slami kurallara gre kesilmemi hayvan cesedi, dinen kirli saylan her ey ~ OFa murdar le, ceset < OFa murdan, mr- lmek ~ EFa/Ave mara. a. " mert mrdm [LO xix] bir tr kk ve kokulu erik mardum 1. adam, insan, 2. gzbebei" mert * Kar. Fr prunelle/t prunella (1. kk erik, erikik, 2. gzbebei). mrebbiye [Mercimek xv] mrebbi; [LO 1876] mrebbiye - Ar murabbiyyat [#rby II fa. f.] terbiye eden kadn < Ar rabb [II] yetitirdi, eitti" rab mreffeh [Ne xv] kavuturulmu < Ar raffaha [II] refaha kavuturdu " refah ~ Ar muraffah [#rfh II mef.] refaha ~ Fa ~ Ar murd [#rwd IV mef.] istenen

[TDK 1974] beton delmekte kullanlan ar darbeli matkap

mrekkep [A xiv] 1. bileik, bileim, 2. yaz mrekkebi - Ar murakkab [#rkb II mef.] terkip edilmi, bileik, bileim, kompozit < Ar rakkaba [II] bindirdi" merkep mren E Yun myraina a. a. ~ Fr murne ylan bal ~ Lat muraena ~

mrettebat personeli

[KT xix] 1. tahsisat, maa bordrosu, 2. donanmada gemi < Ar murattab [#rtb II mef.] tertip edilmi, dzenlenmi " mrettep ~ Ar murattab [#rtb II mef.] ~ Ar murattib [#rtb II fa.] tertip eden,

mrettep [T S* xvi] tertiplenmi, dzenli < Ar rataba dizdi" rtbe mrettip dizgici < Ar rattaba [II] dizdi, dzenledi, sraya koydu " rtbe muris [Men xvii] klan < Ar a'ra6a [IV] miras brakt" irs

~ Ar mu'ri6 [#wr6 IV fa.] (birini) miras ~ Ar murd [#rwd IV fa.] murat

mrit [Kut, A xi] mrid eden, dileyen < Ar arada [IV] diledi" irade

mrsel [Yus xiv] ~ Ar mursal [#rsl IV mef.] 1. gnderilmi, aktarlm, 2. kayna ikinci derecede rivayete dayanan hadis < Ar arsala [IV] gnderdi" resul mrit [ xiv] mrid gsteren < Ar arada [IV] yol gsterdi, klavuzluk etti" rt ~ Ar murid [#rd IV fa.] yol ~ Ar

mrteci [ 190+] gerici (Fr ractionnaire karl) *murtacic [#rcc VIII fa.] irtica eden < Ar racaca geri dnd " rcu mrted [ xiv] dnen kii < Ar irtadda [VIII] islamiyetten dnd " red mrur [MMem xvi] zellikle zamann gemesi < Ar marra geti

~ Ar murtadd [#rdd VIII fa.] slamiyetten ~ Ar murr [#mrr msd.] geme, transit,

mrvvet [Kut, A xi] ~ Ar muruwwat [#mrw msd.] erkeklik, erdem, soylu ve sekin davran ~ Aram mrawt soyluluk, efendilik, beylik < Aram mr [#mrw/mry] bey, efendi, saygn kii (= Ar imra' [#mr'] erkek ) mrver sambucus nigra +ber [Men xvii] iekleri tbbi amala kullanlan bir bitki, ~? Fa *murdbar mersin-veren & Fa murd mersin + Fa -bar getiren, tayan " mersin1,

* Belki mrver bitkisinin mersine benzeyen koyu mor renkli meyvelerinden tr. mus [ xx/b] ~ Fr mousse kpk, rplm yumurta akndan yaplan bir tr tatl ~ Lat mulsum ball ey, tatl < Lat mel bal" melas msaade [MMem xvi] yardm etme, kolaylatrma, tevik, onay " saadet msabaka geime, yarma " sabk ~ Ar muscadat^ [#scd III msd.] ~ Ar musbaqat [#sbq III msd.] ne

msabk eden < Ar sbaqa [III] ne geiti, yart" sabk msademe arpma " sadme

~ Ar musabiq [#sbq III fa.] msabaka ~ Ar muSdamat [#Sdm III msd.]

msadere [ xiv] ~ Ar muSdarat [#Sdr III msd.] ferman karma, padiah emriyle birinin malna el koyma < Ar Sadara kt, ne veya ileriye kt" sudur musahabe etme, sohbet" sohbet [ xiv] ~ Ar muSHabat [#SHb III msd.] dostluk ~ Ar muhadat [#hd III msd.]

mahede [Ne xv] gzyle grme, tank olma < Ar ahida tank oldu " ehadet

mahhas ~ Ar mua%xaS [#%S II mef.] tehis edilmi, somutlatrlm < Ar a%xaSa [II] ahslatrd" tehis musahhih [Men xvii] ~ Ar muSaHHiH [#SHH II fa.] tashih eden < Ar SaHHaHa [II] dzeltti, onard, tedavi etti" shhat musahip hizmetinde bulunan kimse etti, sohbet etti" sohbet [DK xiv] dost, arkada, zellikle padiahn yakn ~ Ar muSHib [#SHb III fa.] yakn kii, arkada < Ar SHaba [III] arkadalk ~ Ar muhid [#hd III fa.] mahede

mahit eden, gzlemci, tank < Ar sahada [III] tanklk etti" ehadet

msait ~ Ar muscid [#scd III fa.] msaade eden < Ar scada [III] yardm etti, kolaylatrd, tevik etti, uurlad" saadet * "Uygun" anlam Trkeye zgdr. musakka yemei [LO xix] zerine et suyu gezdirilerek piirilen sebze ~ Ar musaqqan [#sqy II mef.] sulandrlm, su verilmi, sulu yemek " saki [ xiv] ~ Ar muSlaHat [#SlH III msd.] barma,

musalaha bar antlamas yapma " sulh

musalla [ xiv] ~ Ar muSallan [#Slw II mef.] ak havada namaz klmaya mahsus yer < Ar Salla [II] namaz kld" sal musallat [Kut xi] zorbalk eden, saldrgan < Ar sallaTa [II] zorbalk etti" sulta ~ Ar musallaT [#slT II mef.]

msamaha [ xiv] msamahat ~ Ar musmaHat [#smH III msd.] cmertlik etme, hogrme, affedicilik < Ar samaHa [msd. samHat] cmerte verdi

muamba [Men xvii] ~ Ar muammac [#mc II mef.] mumlanm, zellikle mumlu bez < Ar ammaca [II] mumlad < Ar amc mum " amdan msamere [Men xvii] gece sohbeti, gece toplants; [AMithat 1877] alafranga gece elentisi (Fr soire karl) ~ Ar musmarat [#smr III msd.] akam sohbeti, akam vakti toplanp konuma < Ar samar akam karanl = Ar sumrat siyaha yakn koyu kahverengi" esmer musandra [Men xvii] muSandere ~ Yun mesndero seki, ara kat, eski evlerde yatak dolab & Yun msos orta + Yun ndero seki, balkon " mez(o)+ mavere [Ne xv] ~ Ar muwarat [#wr III msd.] (karlkl) danma, grme, gr alverii yapma " ura2 msavi Ar sw [III] eitlendi, dengelendi" seviye [ xiv] ~ Ar muswin [#swy III fa.] eit, denk < ~ Ar muwir [#wr III fa.] mavere ~ Ar mu6bat [#6bt IV mef.] isbat edilmi ~ Ar musabbib [#sbb II fa.] sebep veren < ~ Ar musaccal [#scl II mef.] tescil edilmi ~ Ar musakkin [#skn II fa.] teskin eden < ~ Ar musallaH [#slH II mef.] ~ Ar mu6alla6 [#616II mef.] l, leme, ~ Ar musamman [#smy II mef.] ~ Ar muarraf[#rfII mef.] terif edilmi, ~ Ar msawl [nsb.] Musa dininden ~ Ar muawwiq [#wq II fa.] tevik eden,

mavir eden, danman < Ar wara [III] dant" ura2 msbet < Ar a6bata [IV] sabit kld, kesinletirdi, kantlad " sebat msebbip Ar sabbaba [II] sebep oldu " sebep mseccel < Ar saccala [II] sicile iledi" sicil msekkin Ar sakkana [II] sakinletirdi" skn msellah [Ne xv] silahlanm, silahl < Ar sallaHa [II] silahlandrd" silah mselles gen < Ar 8alla8a [II] ledi" sls [ xiv]

msemma [Ne xv] adlandrlm < Ar samm [II] adlandrd < Ar ism " isim merref [xiv] ereflendirilmi < Ar arrafa [II] ereflendirdi" eref

Musevi [Men xvii] olan, Yahudi < z Ms bir brani peygamberi ~ Meh a.a. mevvik evk veren < Ar awwaqa [II] evk verdi" evk

mfik < Ar afaqa [IV] efkat gsterdi" efkat

[ xiv]

~ Ar mufiq [#fq IV fa.] efkatl gsteren ~ Ar muSHaf [#SHf IV mef.] ~ Ar mushil [#shl IV fa.] akkan klan,

mushaf [A xiv] kitap, zellikle Kuran < Ar SaHTfat yazl kt, sayfa " sahife mshil ishal eden < Ar ashala [IV] akkan oldu " suhulet

musibet [Gl xiv] ~ Ar muSbat [#Swb IV fa. f.] isabet eden ey, bela, kaza < Ar aSba [IV] isabet etti, hedefi buldu, urad" tasvip musiki [ xiv] ~ Ar msq [nsb.] mzik < Ar mslq' mzik sanat ~ E Yun mousike (te^ne) Mousa'lara ait dokuz sanatn her biri, zellikle mzik ve lirik iir < z Mosa mitolojide sanat tanras, ilham perisi, Mz mir [MMem xvi] danman, yol gsteren; [LO, KT xix] Osmanl ordusunda vezaret karl olan en yksek rtbe ~ Ar mur [#wr IV fa.] iaret eden, yol gsteren, gsterge < Ar aara [IV] iaret etti" ura2 muska - Ar nus%at el yazmas" nsha mskirat ~ Ar mskirat [#skr o.] alkoll iecekler < Ar muskir [IV fa. ] alkol katlm, alkoll < Ar sakar alkoll iki, arap (= Akad ikaru alkoll iki, bira) mkl [A, Yus xiv] ~ Ar mukil [#kl IV fa.] belirsiz, zor, zahmetli, mulak < Ar akala [IV] bulank ve zor idi < Ar akala ayaklarna ket vurdu " ikil mkle mklpesent beenen < Fa pasanddan beenmek " mkl < Fa muk misk " misk & Ar mukil zor + Fa pasand [ xix] el yazsyla yazlm dua veya Kuran sayfas

mslim [Kut xi] ~ Ar muslim [#slm IV fa.] teslim olan, islam olan < Ar aslama [IV] teslim oldu, direnmeyi brakt, islam oldu " selam muslin [ xx/a] ~ Fr mousseline a.a. ~ t mussolina [xvi] Musullu, Musul'dan gelen, Orta Doudan ithal edilen bir tr ince pamuklu kuma < z Mussolo Kuzey Irak'ta bir kent, Musul ~ al-MawSil a.a. * Mussolini soyad "muslin ticaretiyle uraan" anlamndadr. musluk mef.] ilek yol" meslek Anlam ilikisini tesbit etmek gtr. [Men xvii] muSluq eme ~? Ar maslk [#slk

mslman muslimn [o.] < Ar muslim " mslim * Fa -an oul taksyla.

[Kut xi] mslman/mselman

~ Fa

msmir semereli < Ar a6mara [IV] rn verdi" semere mumula ihtiyar (argo)

~ Ar mu6mir [#6mr IV fa.] rn veren,

[Kan xv] mumula/mupula ; [LG 188+] buruuk, bitkin, ~ Yun mosmoulo elmaya benzer bir meyve, crataegus orientalis ~ EYun mespile a.a. ~ Ar musnad [#snd IV mef.] isnat edilen <

msnet Ar asnada [IV] dayandrd, dayanak kld" senet

muson [ xx/b] ~ Fr mouson tropik blgelerde esen mevsim rzgr ~ Port mouao a. a. ~ Ar mawsm " mevsim msrif aSrafa [IV] ok harcad" sarf ~ Ar muSrif [#Srf IV fa.] israf eden < Ar

mrik [ xiv] ~ Ar murik [#rk IV fa.] tanrya irk koan, oktanrc < Ar araka [IV] ortak etti, tanrya irk kotu " irk muta [Ev xvii] bir kundurac aleti bak sap, halla tokma < Fa mut sklm el, yumruk ~ OFa mut a.a. mstacel acele ettirilen < Ar istaccala [X ] acele etti" acele mstafi istifa eden < Ar istacf [X] af diledi, istifa etti" istifa mstani [ xiv] fazla sayan < Ar istan [X] gna getirdi" gna ~ Fa muta kabza,

~ Ar mustaccal [#ccl X mef.] acil olan, ~ Ar mustacfn^ [#cfw X fa.] af dileyen, ~ Ar mustanin [#ny X fa.] istina eden, ~ Ar musta%dam [#%dm X mef.] istihdam

mstahdem edilmi < Ar ista%dama hizmete kotu, hizmeti tuttu " hizmet

mstahkem ~ Ar mustaHkam [#Hkm X mef.] istihkm edilmi < Ar istaHkama [X] salamlatrd, pekitirdi, berkitti" istihkm mstahsil retici < Ar istaHSala [X] retti" husul ~ Ar mustaHSil [#HSl X fa.] istihsal eden,

mstahzar ~ Ar mustaHDar [#HDr X mef.] hazrlanm ey, tbbi preparat < Ar istaHDara [X] hazrlad, tedarik etti" huzur

mstakbel [A xiv] gelecek mef.] kendisine ynelinen < Ar istaqbala [X] yneldi" kabul

~ Ar mustaqbal [#qbl X

mstakil ~ Ar mustaqill [#qll X fa.] istiklal ilan eden < Ar istaqalla kmsedi, saymad, umursamad, bir hkmdar hie sayarak boyun emedi" istiklal mstakim [ xiv] doru < Ar istaqma dimdik durdu, dmdz gitti" kamet mstantik < Ar istanTaqa konuturdu " nutuk mstear ~ Ar mustaqm [#qwm/qym X fa.] dik, ~ Ar mustanTiq [#nTq X fa.] sorgu hakimi

[Mercimek xv] eretileme, mecazl konuma - Ar mustacr [#cwr X mef.] ereti, dn alnm < Ar istacra [X] dn ald" avret

mstebit ~ Ar mustabidd [#bdd X fa.] bana buyruk ynetici, despot, tiran < Ar istabadda [X] bana buyruk oldu, keyfince ynetti" istibdat mstecir ista'cara [X] kiralad, gelir elde etme amacyla iletti" ecir mstefit Ar istafda [X] yararland" fayda ~ Ar musta'cir [#'cr X fa.] kirac < Ar ~ Ar mustaffd [#fyd X fa.] istifade eden < ~ Ar mustaHiqq [#Hqq X

mstehak [ xiv] msteHkk fa.] hakl, hak eden < Ar istaHaqqa [X] hak kazand, hak iddia etti" hak1

mstehcen ~ Ar mustahcan [#hcn X mef.] irkin saylan, ayplanan < Ar istahcana [X ] irkin sayd, ayplad" hecin mstehlik tketici < Ar istahlaka [X] tketti, yoketti" helak mstehzi alayc < Ar istahza'a [X] alay etti" istihza mteki eden < Ar itak [VIII] ikyet etti" ikyet ~ Ar mustahlik [#hlk X fa.] istihlak eden, ~ Ar mustahzin [#hz' X fa.] alay eden, ~ Ar mutakin [#kw VIII fa.] ikyet

mtemilat ~ Ar mutamalt [#ml o.] bir mlke dahil olan teferruat < Ar mutamal [VIII mef. ] ierilen, kapsanan, dahil olan < Ar itamala [VIII] ierdi, kapsad" mul * Asl mtemelat olup, 19. yy sonunda Kamus-u Trki mtemilat telaffuzuna kar uyarmaktadr. mstemleke karl) [ xx/a] istimlak edilmi ey veya lke (Fr colonie < Ar mulk " istimlak

mstenit < Ar istanada [VIII] dayand, dayanak olarak kulland" senet mterek edilen < Ar itaraka [VIII] ortak oldu " irk mteri [Yus xiv] eden, alc < Ar itar [VIII] satn ald" itira msterih rahat eden < Ar istarHa [X] dinlendi" rahat

~ Ar mustanid [#snd VIII fa.] istinat eden ~ Ar mutarak [#rk VIII mef.] itirak ~ Ar mutarin [#ry VIII fa.] itira ~ Ar mustarH [#rwH X fa.] dinlenen,

mstear ~ Ar mustar [#wr X mef.] istiare edilen kimse, danman < Ar istara [X] dant, gr sordu " ura2 mstesna ~ Ar musta6nan [#8ny X mef.] istisna edilmi < Ar ista6n [X] ikircikli davrand, koul ileri srd, istisna etti" istisna msterik [Bah 1924] doubilimci (Fr orientaliste karl) - Ar *mustariq [#rq X fa.] < Ar arq dou " ark mstevli [Ferec, Env xv] ~ Ar mustawlin [#wly X fa.] istila eden < Ar istl [X] zor ve zulmle egemen oldu, egemenlik taslad" velayet mutu mutuluk [Yus, DK, Gl xiv] mutlamak/mutlk ; [Men ] mjde vulg. ~ Fa mujda mjde " mjde

* 17. yy'dan sonra dolamdan kalkm bir szck iken Dil Devrimi esnasnda z Trke olduu varsaymyla yaz diline ithal edilmitir. msvedde karalanm ey, taslak < Ar sawwada [II] karalad " sevda ~ Ar musawaddat [#swd1 II mef. f.]

muta ~ Ar mutcat^ [#mtc msd.] 1. kullanma, tadn karma, 2. ii fkhnda sadece cinsel iliki amacyla kylan geici nikh " meta mutaassp ~ Ar mutacaSSib [#cSb V fa.] taassup eden, fanatik < Ar tacaSSaba [V] asabiyet gsterdi, airetilik veya fanatiklik yapt" asap mutabakat stste binme, birbiriyle uyum iinde olma " tabak1 ~ Ar muTbaqat [#Tbq III msd.] rtme,

mutabk ~ Ar muTbiq [#Tbq III fa.] mutabakat salayan, uygun < Ar Tbaqa [III] tamamen rtt, uydu " tabak1 mutaf [Kan xv] mutaf/muytab ~ Fa mytb 1. kei klndan rlm ul vb., 2. bunu yapan kimse & Fa my kl + Fa tb ren, rg < Fa taftan, tb- iplik bkmek, eirmek, rmek " tafta

mtalaa gzden geirme, aklama " talih mtareke terk mutasarrf birim olan liva yneticisi hakkn kulland" sarf

[ xiv]

~ Ar muTalacat^ [#Tlc III msd.] inceleme, ~ Ar mutrakat [#trk III msd.] brakma "

[ xix] Osmanl ynetim sisteminde vilayetten kk ~ Ar mutaSarrif [#Srf V fa.] tasarruf eden < Ar taSarrafa [V] harcama veya ynetme

mutasavver [ xiv] ~ Ar mutaSawwar [#Swr V mef.] tasavvur edilen < Ar taSawwara [V] dledi, zihninde resimledi" suret mutasavvf eden, sufi < Ar taSawwafa [V] tasavvuf ile urat" sufi ~ Ar mutaSawwif [#Swf V fa.] tasavvuf

mtasyon [DTC 1943] ~ Fr mutation deiim, baka bir hale girme ~ Lat mutatio < Lat mutari deimek, dnmek ~ HAvr *moi-to- < HAvr *mei-1 gemek, deimek * Ayn kkten EYun ameibo (deimek). mutat [Men xvii] ~ Ar muctd [#cwd VIII mef.] allm, adet olmu < Ar actda [VIII] alt, adet edindi" adet2 mteaddit [MMem xvi] sayda < Ar tacaddada [V] oald, oullat" adet1 ~ Ar mutacaddid [#cdd V fa.] ok

mteahhit ~ Ar mutacahhid [#chd V fa.] taahht eden < Ar tacahhada [V] szleme ile bir ykmllk ald" ahit mteakip ~ Ar mutacqib [#cqb VI fa.] birbirini izleyen, dizi halinde ardarda gelen < Ar tacqaba [VI] birbirini izledi " akab mteal < Ar tacl [VI] yceldi " ali mteallik Ar callaqa [V] alaka kurdu, ilgilendi" alaka mtebaki < Ar tabq [VI] arta kald" beka muteber itibar edilen, sayg gren " itibar [A, Yus xiv] [ xiv] ~ Ar mutacl [#clw VI fa.] yce, ycelmi ~ Ar mutacalliq [#clq V fa.] taalluk eden < ~ Ar mutabqin [#bqy VI fa.] artan, kalan ~ Ar muctabr [#cbr VIII mef.] ~ Ar mutabassim [#bsm V fa.] tebessm

mtebessim eden < Ar tabassama [V] glmsedi" tebessm

mtecanis trde < Ar tacnasa [VI] ayn cinsten idi" cins

~ Ar mutacanis [#cns VI fa.] tecans eden,

mtecaviz ~ Ar mutacwiz [#cwz VI fa.] tecavz eden < Ar tacwaza [VI] haddini veya lsn at, tecavz etti" cevaz mtecessis < Ar tacassasa [V] merak etti, yoklad" casus mtedeyyin [MMem xvi] dindar < Ar tadayyana [V] bir dine mensup idi" din ~ Ar mutacassis [#css V fa.] tecesss eden ~ Ar mutadayyin [#dyn1 V fa.]

mutedil [A xiv] ~ Ar muctadil [#cdl VIII fa.] itidal gsteren < Ar ictadala [VIII] orta yolu izledi, denge ile davrand" adl mteessif zgn < Ar ta'assafa [V] zld, kederlendi, esef etti" esef * "Esef edilen, zc" anlam yakn dneme zg ve galattr. mteessir gsteren < Ar ta'a66ara [V] etkilendi" eser mtefekkir [Mercimek xv] fa.] tefekkr eden < Ar tafakkar [V] derin dnd " fikir mteferrik tafarraqa [V] (birbirinden) ayrld, ayrt" fark ~ Ar muta'a66ir [#'8r V fa.] teessr ~ Ar mutafakkir [#fkr V ~ Ar mutafarriq [#frq V fa.] ayrm < Ar ~ Ar muta'assif [#'sf V fa.] teessf eden,

mtegallibe [Ne xv] ~ Ar mutaallib [#lb V fa.] tagallp eden, zorba < Ar taallaba [V] g gsterdi, stnlk kurdu, kaba kuvvetle egemen oldu " galebe mteharrik ~ Ar mutaHarrik [#Hrk V fa.] hareket eden, hareket halinde olan, mobil < Ar taHarraka [V] harekete geti, hareket etti" hareket mtehasss ~ Ar muta%aSSiS [#%SS V fa.] zel olarak ayrlm olan, uzman < Ar ta%aSSaSa [V] bir konuya younlat, uzmanlat" husus mtehassis duygulanm < Ar taHassasa [V] duyguland, hassaslat" his mtehavvil eden, tahvil edilen < Ar taHawwala [V] deiti" hal1 mtekabil < Ar taqbala [VI] karlk idi" kabul ~ Ar mutaHassis [#Hss V fa.] ~ Ar mutaHawwil [#Hwl V fa.] tahavvl ~ Ar mutaqbil [#qbl VI fa.] tekabl eden

mtekait ~ Ar mutaqcid [#qcd VI fa.] tekt eden < Ar taqcada [VI] aktif hayattan uzaklat, inzivaya ekildi" kaide

mtekmil eden < Ar takmala [VI] btnlendi, kemale erdi" kemal mtemadi eden < Ar tamd [VI] uzayp gitti, sreklileti" med mtemayil gsteren < Ar tamla [VI] eimli veya eilimli idi" meyil mtemayiz eden < Ar tamza ayrt, sekinleti" temyiz

~ Ar mutakamil [#kml VI fa.] tekml ~ Ar mutamdin [#mdy VI fa.] temadi ~ Ar mutamyil [#myl VI fa.] temayl ~ Ar mutamyiz [#myz VI fa.] temayz

mutemet [ xiv] mutemed ~ Ar muctamad [#cmd VIII mef.] gvenilen, itimat edilen < Ar ictamada [VIII] gvendi, dayand, destek ald" amut mtemmim ~ Ar mutammim [#tmm II fa.] tamam eden, btnleyici < Ar tammama [II] bitirdi, btnledi" tamam mutena gsterilmi, itinal < Ar ictan [VIII] zen gsterdi" inayet mtenasip < Ar tansaba [VI] orantl idi" nesep mteradif birbirini izleyen < Ar tardafa [VI] ardarda geldi" redif mtercim [Mercimek xv] tercme eden < Ar tarcama baka dile evirdi" tercme ~ Ar muctanan^ [#cny VIII mef.] zen ~ Ar mutansib [#nsb VI fa.] tenasp eden ~ Ar mutaradif [#rdf VI fa.] ardarda gelen, ~ Ar mutarcim [#trcm fa.]

mtereddit [ xiv] mtereddid ~ Ar mutaraddid [#rdd V fa.] tereddt eden < Ar taraddada [V] srekli gidip geldi, yankland, kararsz kald" red mteebbis ~ Ar mutaabbi6 [#b6 V fa.] teebbs eden < Ar taabba6a [V] azimle sarld, yapt, giriti" teebbs mteekkil < Ar taakkala olutu, ekillendi" ekil mteekkir eden < Ar taakkara [V] kran duydu " kran mteselsil olan < Ar tasalsala zincirlendi" silsile mtevaz gsteren < Ar tawDaca [VI] alak gnlllk etti" vaz2 ~ Ar mutaakkil [#kl V fa.] teekkl eden ~ Ar mutaakkir [#kr V fa.] teekkr ~ Ar mutasalsil [#slsl fa.] silsile halinde ~ Ar mutawDic [#wDc VI fa.] tevazu

mteveffa [Ne xv] ~ Ar mutawaffan [#wfy V fa.] vefat etmi olan < Ar tawaff [V] borcunu dedi, grevini yerine getirdi, ld " vefat mtevekkil [Mercimek xv] fa.] tevekkl eden < Ar tawakkala [V] tanrya gvendi" vekalet ~ Ar mutawakkil [#wkl V

mtevelli [ xiv] ~ Ar mutawallin [#wly V fa.] sorumluluk yklenen, veli klnan < Ar tawall [V] birinin velayetini stlendi" velayet mtevellit [ xiv] mtevellid fa.] tevellt eden < Ar tawallada [V] dodu " velet mteyakkz eden < Ar tayaqqaZa [V] uyank durdu " ikaz ~ Ar mutawallid [#wld V

~ Ar mutayaqqiZ [#yqZ V fa.] teyakkuz ~ Ar maTba% [#Tbx

mutfak [DK, Env xiv] matbah iz/m.] piirme yeri, mutfak < Ar Tabaca [msd. Tab%] piirdi mthi Ar adhaa [IV] korkuttu " dehet muti [Kut, A xi] sadk < Ar aTca [IV] boyun edi" itaat

~ Ar mudhi [#dh IV fa.] dehet veren < ~ Ar muTic [#Twc IV fa.] itaat eden,

mutlak [A xiv] ~ Ar muTlaq [#Tlq IV mef.] salverilmi, her trl kayt ve arttan bamsz klnm, salt < Ar aTlaqa [IV] sald, brakt" talak mutlu [TS xv] bahtiyar, mesut ~ ?

* Trkiye Trkesi dnda rnei olmayan bir szcktr. nisyal m- sesine Trke kkenli kelimelerde rastlanmaz. mutmain rahat < Ar T aman huzur, skn " tatmin [ xiv] ~ Ar muTm'in [IX fa.] tatmin olan, ii ~ Ar muTTalic [#Tlc VIII fa.] ~ Ar muttaSil [#wSl VIII fa.]

muttali [Yus xiv] tank, tanyan < Ar iTTalaca [VIII] tand, tank idi" talih muttasl [MMem xvi] bitiik, aralksz < Ar ittaSala [VIII] bitiik idi" vasl mttefik < Ar ittafaqa [VIII] uzlat" ittifak mttehit eden < Ar ittaHada birlik oldu, birleti" vahdet [ xiv]

~ Ar muttafiq [#wfq VIII fa.] ittifak eden ~ Ar muttaHid [#wHd VIII fa.] ittihat

muvacehe [ xiv] ~ Ar muwcahat [#wch III msd.] yzyze gelme, karlama, ak konuma, direnme < Ar wach yz " cihet

muvafakat uzlama, karlkl rza " muvaffak

[ xiv]

~ Ar muwafaqat [#wfq III msd.] uyuma,

muvaffak ~ Ar muwaffaq [#wfq II mef.] talihli, ksmetli, ans yaver giden < Ar waffaqa [II] ans yaver gitti < Ar wafiqa [msd. wafq] uydu, denk geldi muvafk [ xiv] eden < Ar wfaqa [III] uzlat, rza gsterdi" muvaffak muvakkat bal, geici < Ar waqqata [II] zaman belirledi" vakit ~ Ar muwfiq [#wfq III fa.] muvafakat ~ Ar muwaqqat [#wqt II mef.] sreye

muvakkit ~ Ar muwaqqit [#wqt II fa.] kronograf, zaman len < Ar waqqata [II] vakti belirledi veya lt " vakit muvasalat " vasl muvazaa [Ne xv] karlkl anlaarak asl olmayan bir eyi ortaya atmak " vaz2 muvazene olma " vezin ~ Ar muwSalat [#wSl III msd.] buluma ~ Ar muwDacat^ [#wDc III msd.] ~ Ar muwzanat [#wzn III msd.] dengede

muvazzaf ~ Ar muwaZZaf [#wZf II mef.] belli bir ile grevlendirilmi kimse, vazifeli < Ar waZZafa [II] bir ile grevlendirdi" vazife mvekkil ~ Ar muwakkil [#wkl II fa.] tevkil eden, vekil tayin eden < Ar wakkala [II] yetkili kld, vekil etti" veklet mvezzi Ar wazzaca [II] datt, datm yapt" tevzi ~ Ar muwazzic [#wzc II fa.] tevzi eden <

myesser [A xiv] ~ Ar muyassar [#ysr II mef.] ii rast giden, talihli, yolu ak < Ar yassara [II] kolaylatrd, rast getirdi < Ar yasira [msd. yasar] kolay idi, kolaylat muz muzaffer [ xiv] bahedilmi < Ar Zaffara [II] zafer bahetti" zafer mzaheret tavr koyma, ne kma, destekleme " zuhur mzakere zikretme, fikir alverii, grme " zikir ~ Ar/Fa mz a.a. ~ OFa mz a.a. ~ Sans moa a.a. ~ Ar muZaffar [#Zfr II mef.] zafer ~ Ar muZaharat [#Zhr III msd.] biri lehine ~ Ar muSkarat [#5kr III msd.] karlkl

mzayaka [Ne xv] darlk, skklk < Ar Dqa darald " tazyik mzayede artrma, ak artrma " ziyade

~ Ar muDayaqat [#Dyq III msd.] ~ Ar muzyadat [#zyd III msd.] karlkl

mze [LOxix] ~ F r m u s e ~ E Y u n m o u s e o n M o u s a l a r tapna, Mousalara adanm yer < EYun Mosa sanat tanras" musiki * Eski Atina'daki Mousa'lar tapnana atfen skenderiye'de II. Ptolemaios Philadelphos'un (M 285-246) kurduu ktphane ve sanat koleksiyonuna verilen addan. mzehhep [ xiv] mzehheb ~ Ar muSahhab [#5hb2 II mef.] altnla ilenmi, altn yaldzl < Ar Sahhaba [II] altn kaplad, altn iledi" tezhip mzekkere memorandum, not < Ar Sakkara [II] hatrlatt" zikir mzevvir yalanc < Ar zawwara [II] sahtecilik yapt" tezvirat mzeyyen bezenmi < Ar zayyana [II] bezedi" ziynet mzik musiki muzip Ar acSaba [IV] azap verdi" azap muzr aDarra [IV] zarar verdi" zarar [A xiv] [ 192+] ~ Ar muSakkarat [#5kr II mef. f.] and, ~ Ar muzawwir [#zwr II fa.] tezvir eden, ~ Ar muzayyan [#zyn II mef.] ~ Fr musique ~ EYun mousike" ~ Ar mucSib [#c5b IV fa.] azap veren < ~ Ar muDirr [#Drr IV fa.] zarar veren < Ar

mzmin ~ Ar muzmin [#zmn IV fa.] sreen, kronik < Ar azmana [IV] sreenleti, kalc hale geldi" zaman muztarip [MMem xvi] ~ Ar muDDarib [#Drb VIII fa.] ztrap eken, akn < Ar iDDaraba [VIII] sarsld, sendeledi" darp

na+ - HAvr *ne olumsuzluk edat

~ Fa na- deil (olumsuzluk bildiren edat ve nek)

* Kar. Fa na/ne, Lat ne/non, Fr ne/non, ng not/no vs. (olumsuzluk bildiren edat ve balalar). Ayn kkten Fa/Ave/Sans a(n)-, EYun a(n)-, Erm an-, Lat in-, Ger un-(olumsuzluk ve yoksunluk bildiren nek). naa [Men xvii] zerinde cenaze tanan teskere, cenazenin kendisi nabz/nabz~ Ar nac [#nc msd.] sedye, tahtrevan,

nacak mzrak naar are " na+, are naiz iz ey " na+

[Kp

[Mercimek xv] ~ Ar nabD [#nbD msd.] kalp at < Ar nabaDa kalp att nv xv] ~ Fa na^/naca^ balta, ucu atall

[Yus xiv] [Men xvii]

Fa nr aresiz & Fa n deil + Fa ar

Fa niz hibir ey & Fa n deil + Fa ~ Fa nadan cahil, bilmez & Fa na- olumsuzluk

nadan [ xiv] neki + Fa dn2 bilen " na+, +dan2

nadas [Mercimek xv] natas ; [Kan xv] natas/nadas Yun neats tarlann yenilenmek zere bir yl bo braklmas < EYun ne (nadastaki tarlay) yeniden srmek < EYun nos yeni" neo+ * Kar. Lat agros novare (a.a.) nadide grlmemi, emsalsiz na+, dide [Men xvii] grmemi, gz grmeyen; [LO xix] ~ Fa ndlda grmemi, grgsz & Fa n deil + Fa dlda grm, grlm "

* Edilgen anlamda kullanm Trkeye zgdr, nadir nafaka [ xiv] ~ Ar ndir [#ndr fa.] az bulunan" nedret [Gl xiv] ~ Ar nafaqat [#nfq msd.] 1. masraf,

harcama, iae, 2. islam hukukunda ein geimi iin harcanmas gereken tutar < Ar nafaqa [msd. nafaq] tketti, harcad, bitirdi = Aram #npq kma, karma, tketme * Ar #nfq2 (nifak, ikiyzllk) kk ile anlam ilikisi ak deildir. nafia < Ar nafaca [msd. nafc] yarad, yararl idi ~ Ar nficat^ [#nfc fa. f.] faydal ey, bina, i vb.

nafile [ xiv] ~ Ar nfilat [#nfl fa. f.] gerekenden fazlasn yapma, gereksiz ey < Ar nafl fazladan yaplan ey naftalin [Bah1924] ~Fr/ngnaphtaline petrolden elde edilen kokulu bir madde # John Kidd, ng. kimyac < EYun nftha neft, ham petrol ~ Aram nepT a. a. " neft name [A xiv] namet ~ Ar namat [#nm msd.] melodi < Ar naama [msd. nam/naam] alak sesle ritm tuttu, mrltyla ark syledi (= Aram #ncm ark syleme ) nahak na+, hak1 nahif nahl kullanlan ssl direk nahiye kyden oluan blge (usit.) naho [A, Yus xiv] ~ Ar naHf [#nHf sf.] zayf, elimsiz ~ Fa nHaqq haksz & Fa n deil + Ar Haqq "

[ xiv] na%l hurma aac; [Ev xvii] bayram ve resmigeitlerde ~ Ar na%l [#n%l] hurma aac [Men xvii] 1. yn, taraf, evre, 2. bir kasaba ve birka ~ Ar nHiyyat [#nHw] yn, taraf, yre < Ar naH [msd. naHw] yneldi [ xiv] ~ Fa n%wu ho olmayan" na+, ho

naif/naiv [ xx/c] ~ Fr naf saf, sade, doal / ng naive a. a. ~ Lat nativus doutan, doma byme, doal < Lat nasci, nat- domak ~ HAvr *gns-sko- < HAvr *gens- dourmak " genetik * Kar. Lat natura (doa), natio (rk, soy). nail [Men xvii] [msd. nayl/manl] kazand, elde etti naip birinin yerinde duran " nbet [A xiv] naib ~ Ar n'il [#nyl fa.] kazanan < Ar nala ~ Ar n'ib [#nwb fa.] vekil, temsilci,

nakarat ~ Ar naqarat [#nqr o.] arknn tekrarlanan ksm < Ar naqara [msd. naqr] eki veya kazmayla vurdu, bir mzik aleti ve zellikle davul ald, parmak klatt nakavt [Yedign 1936] nak-aut ng knock vurmak, yumruk atmak ~ Ger *knuk- boum, budak nakil/nakltama, aktarma < Ar naqala tad, aktard nakip [Kut, A xi] nakl ~ ng knock-out < ~ Ar naql [#nql msd.]

~ Ar naqb [#nqb sf.] nder, lider < Ar naqaba

[msd. naqb] deldi, delip geti, yol at, da geidi at (= Aram #nqb delme ) naks ~ Ar nqiS [#nqS fa.] noksan olan " noksan

nak/nak[A, Yus xiv] nak ~ Ar naq [#nq msd.] alacal renlerle boyama, resim yapma, resim < Ar naqaa alacal renklere boyad nakise eksiklik " noksan ~ Ar naqsat [#nqs sf. f.] eksik olan ey,

nakit/nakd[A xiv] nakd ~ Ar naqd [#nqd msd.] metal para, ake < Ar naqada 1. gagalad, 2. eletirdi, eletirel yorumlarda bulundu (= br/Aram #nqd noktalama, sivri bir nesneyle tklama) * Arapa szcn ilk anlam "nokta, entik" veya "noktal (sikke)" olmaldr. Kar. br naqsd (noktal, benekli). Ar #nkd, #nqT ve #nqr kkleri anlamdatr. nakka ressam " nak [A xiv] ~ Ar naqq [#nq im.] nak, ~ Ar naqD [#nqD msd.] ykma, tahrip ~ Fa nacl band nal yapan ve takan ~ Fa naclbar nalc, demir eya ve hrdavat ~ Ar naclayn [#ncl dual.] bir ift

nakz [etm etme, geersiz klma, veto etme < Ar naqaDa ykt nalbant [Gl xv] kii & Ar nacl nal + Fa band balayan " nal, bent nalbur satan & Ar nacl + Fa -bar getiren, satan " nal, +ber naln [SinanP xv] na'leyn ayakkab < Ar nacl st ak ayakkab, sandal" nal nam - HAvr *nmn a.a. [Yus xiv]

~ Fa nm ad, n, san (= Ave nman isim )

* Ayn kkten Sans naman, EYun nyma, Lat nomen, Fr nom, ng name/noun, Alm name, Erm anun (a.a.).

namahrem ~ Fa na maHram hareme girmesine izin verilmeyen kimse, yabanc & Fa n deil + Ar maHram " na+, mahrem namaz [Kut xi] islami ibadet biimi ~ Fa namaz boyun eme, birine boyun eerek veya diz kerek sayg gsterme, namaz ~ OFa namaz- a.a. = Ave nemah- boyun eme, temennah, sayg EKKENLLER: Fa namaz : beynamaz, namaz namdar nam, +dar name/+name mektup ~ OFa nmag a. a. namert olmayan, mert olmayan " na+, mert [Yus xiv] [ xiv] ~ Fa nmdr isim sahibi, naml " ~ Fa nma birine hitaben yazlan yaz, ~ Fa nmard adam ~ Yun lamn kl veya ~ Ar nms yasa, tre, onur (~ ~ Fa n mutanhi sonsuz & Fa n deil +

[DK xiv] namerd

namlu [drH xiv] namli bak demiri, okun temreni ~ Lat lamina " lam namus [A, Yus xiv] Aram nsms/nms yasa ) ~ EYun nmos yasa, tre " +nomi namtenahi Ar mutanhin [#nhw/nhy VI fa.] sona eren " na+, nihayet

namzet ~ Fa nmzad 1. szl, nianl, 2. bir greve atanan kimse & Fa nm ad + Fa zad vuran, vurma " nam, +zede nanay & ing nan deil + ing ay -dir * Kar. Lat non est (deil, yok). nane Aram nnc a. a. nanik ^7 nankr kr grmez " kr1 ~ Fa nn kr a. a. & Fa nn ekmek + Fa [ xiv] ~ Ar nacnc^ [#ncnc^] nane bitkisi, mentha = [LG188+] ingenecede yok (argo) ~ ing nanay yoktur

[ xx/b] ba parma buruna dedirerek yaplan alay hareketi

napalm [197+] ~ngnapalm<ngnatrium palmitate yanc bir madde, sodyum palmitat & YLat natrium sodyum + YLat palmiticum palmitik asit (< Lat palma palmiye aac ) " nitr(o)+, palmiye

napoliten [ xx/b] Napoli tarznda ark ~ Fr napolitain Napolili, Napoli'ye ait < Napoli talya'da bir kent ~ EYun nepolis yeni kent, talya'da bir kent nar1 a.a. [ xiv] ~ Fa nr/anr nar aac ve mey vas ~ OFa anar

* Muhtemelen bir Hint dilinden alntdr. nar2 [ xiv] ~ Ar nr [#nwr msd.] ate" nur ~ Ar nacrat^ [#ncr msd.] brt,

nara [Yus xiv] kkreme < Ar nacara brd, kkredi narenciye a.a. ~ Sans ngaranga/nranga ejder aac, a.a.

< Ar nranc [#nr%] portakal ~ Fa nrang

nargile ~ Fa nrgla/nrgl 1. hindistan cevizi, 2. ttn imekte kullanlan ii su dolu kap ~ OFa anrgel hindistan cevizi aac ve meyvesi ~ Sans nrikera a.a. " nar1 * Eskiden hindistan cevizi kabuundan yapld iin. narh otoritesi tarafndan belirlenen fiyat narbeyza Ar bayD' [f.] beyaz " nar2, beyaz narin sk, dar, tiz [Gl xv] ~ Ar nar% [#nr%] fiyat, zellikle kamu ~ Ar nru-1-bayD' akkor & Ar nr ate + ~ Fa nrn ince, zarif ~ Mo narn ince, zayf,

narkotik [Bah1924] ~Frnarkotique uyuturucu maddelere ilikin ~ EYun narktiks uyuturucu (madde) < EYun narke uyuma, sersemleme EKKENLLER: EYun narke : narkotik, narsisizm, nergis narsisizm [ xx/c] ~ Fr narcissisme kendini sevme hastal / ng narcissism a.a. ~ Alm narzissismus a.a. ^ Sigmund Freud, Avst. hekim (1856-1939) < z Nrkissos Eski Yunan mitolojisinde kendi yansmasna ak olan gen ~ EYun nrkissos nergis " nergis nas/nass[ xiv] nass ~ Ar naSS [#nSS msd.] 1. kesin ve nihai olma, 2. Kuran veya hadiste kesin nerme < Ar naSSa ykseltti, kaldrd, sonuna kadar gtrd, kantlad, nihai otoriteye dayandrd nasihat verme, t < Ar naSaHa t verdi" nush [Kut, DK xi] ~ Ar nasHat [#nSH msd.] t

nasl

[Men xvii] ne aSl vulg. naSl

& T ne + Ar aSl kk, kken " ne1, asl

nasip1/nasb[ xiv] nasb ~ Ar naSb [#nSb msd.] 1. dikme, kaldrma, kurma, adr kurma, nian alma, 2. bir makama yerletirme, tayin etme, atama, ganimetten pay verme < Ar naSaba dikti, kaldrd nasip2 nasip 1 [A, Yus xiv] nasib ~ Ar naSb [#nSb sf.] ksmet, pay"

nasyonal [ARasim 1897-99] ~Frnationalulusal~Lat nationalis < Lat natio kavim, soy, ayn kkten gelen insanlar topluluu < Lat nasci, nat-domak " naif nataa [ 199+] Rus kkenli fahie ~ Nataa [k.] bir kadn ad < Anastasia [f.] a. a. < EYun anstsis kalkma, dirilme, zellikle sa'nn armha gerildikten sonra dirilii & EYun an yukar + EYun (h)istemi, st- durmak " ana+, statik natr [Arg xvi] beki, zellikle hamam bekisi ~ Ar nTir [#nTr fa.] beki, koruma grevlisi ~ Aram #nTr bakma, gzetme, bekilik etme " nazar * Ar naZir biiminin Arami kkenli edeeridir. nato kafa nah + Yun to ntr nominatif belirteci + T kafa natura/natr [ 188+] Lat natura dou, yaradl < Lat nasci, nat- domak " naif natrel naturalis a.a. < Lat natura doa " natura ~ Yun na to kaf ite kafa & Yun na ite, ~ t natura doa / Fr nature a. a. ~ ~Frnaturel doal~Lat ~Fr nature morte l doa, ~ Fa n tuwn gzsz, zayf & Fa

[REkrem<1887]

natrmort [ARasim 1897-99] cansz nesneleri konu alan resim " natura, mort natvan [Yus xiv] n deil + Fa tuwn g, kuvvet, gl, kuvvetli" na+

navigasyon [ xx/c] ~ Fr navigation seyrsefer, gemi yolculuu < Lat navigare gemi ile yolculuk etmek, gemi yrtmek < Lat navis gemi ~ HAvr *nu-2 a.a. * Ayn kkten Sans na, EFa nav-, EYun nas, Erm naw (gemi, kayk). ng navy, Fr navire (donanma) biimleri Latinceden tretilmitir. navlun [Kan xv] ~ Ar nawln deniz nakliye creti ~ EYun nalon/nalos gemi yk, kargo < EYun nas gemi ~ HAvr *nu-2 gemi" navigasyon naylon [Hayat 1960] madde ^1938 DuPont Corp., Amer. kimya irketi ~ marka Nylon bir tr plastik

naz

[A, Yus xiv]

~ Fa naz oyna, ive ~ OFa *na ~ Ar naZar [#nZr msd.] 1.

nazar [A, Yus xiv] bak, iltifat bakma, bak, 2. uursuz bak < Ar naZara bakt * Ar #nZr = Aram #nTr ???, br #nSr ??? kklerinin edeerdir. nazari [Men xvii] (gr veya bilgi) < Ar naZara bakt" nazar

~ Ar naZar [#nZr] speklatif, teorik

* Anlam ilikisi iin kar. EYun thoria < theoreo (bakmak), Lat speculatio < specere (bakmak). nazenin [Yus, Gl xiv] ~ Fa nzann nazl " naz

nazi [193+] ~Almnazi<Almnazional-sozialist ulusu-sosyalist, Ulusal-Sosyalist Alman i Partisi mensubu olan kimse < Lat nationalis ulusal" nasyonal nazik naz [ xiv] nazk ~ Fa nzuk ince, latif, nazl ~ OFa nzuk "

nazm1/nazm[ xiv] nazm ~ Ar naZm [#nZm msd.] 1. dzme, dizme, dzen, intizam, 2. iir < Ar naZama dizdi, dzd, msra dizdi nazm2 iir yapan " nazm 1 nazr [ xiv] ~ Ar nZim [#nZm fa.] dzenleyen, dizen, ~ Ar nZir [#nZr fa.] bakan" nazar

nazire [MMem xvi] ~ Ar naZrat [#nZr sf. f.] 1. bir bakas yerine olan ey, bir bakasna bakarak yaplan ey, 2. bir baka iire cevaben yazlan iir < Ar naZr bakarak, grece, benzer " nazar ne1 T [ viii] ne soru zamiri

* Eski Trke olup n ile balayan tek szcktr. ne2 ... ne HAvr *ne olumsuzluk edat" na+ ~ Fa ne ... ne olumsuz seenek balac ~

nebat [A, Yus xiv] ~ Ar nabt [#nbt msd.] yerden bitme ey, bitki < Ar nabata [msd. nabt] bitti, yetiti, tohumdan kt, filizlendi nebi [Yus xiv] ~ Ar naby [#nbw sf.] peygamber ~ Aram nsbiy a. a. = br nb a. a. < br/Aram #nb' arma, ilan etme, bildirme * Arapa szck muhtemelen braniceden alnt olup Ar naba < #nbw (uzak durma, itici ve asosyal olma) fiiliyle ilikisi kurulamaz.

neblz [Bah 1924] ~ Fr nbuleuse [f.] bulutsu < Fr nbuleux bulutlu ~ Lat nebulosus < Lat nebula bulut ~ HAvr *nebh- bulut nebze ~ Ar nabSat [#nb5 msd.] ok kk ve nemsiz para, ufaklk, krnt < Ar nabaSa [msd. nab5] gereksiz bulup att, ekarte etti necaset < Ar nacusa pis ve bulak idi [ xiv] ~ Ar nacsat [#ncs msd.] pislik, bulaklk ~ Ar naccr [#ncr im.] marangoz ~ Aram

neccar naggr [#ngr] a. a. ~ Akad nagru/naggru a. a. ~ Sumer necef

[KT xix] Irak'ta Necef yresinden gelen bir cins ss ta - z Necef Kfe yaknnda Hz. Ali'nin mezarnn bulunduu tepe < Ar nacaf kum tepesi, hyk [Men xvii] ~ Ar nacb [#ncb sf.] soylu, asil ~ Ar nadmat [#ndm msd.]

necip nedamet pimanlk < Ar nadima piman oldu neden2 nedime YT

[A xiv]

[Fel 1942] sebep

<T neden1 niin (soru zarf) " ne1

[ xx/b] kadn yolda, kralienin kadn yardmcs < Ar nadim [#ndm sf. ] arkada, dost, yolda, zellikle iki yolda" nedamet

* Szcn diil biimine 20. yy ortalarndan nce rastlanmaz. nedret bulunma < Ar nadara ender idi ~ Ar nadrat [#ndr msd.] ender olma, az

nef [ xx/c] ~ Fr nef 1. gemi, 2. kiliselerin dik drtgen biimindeki ana gvdesi ~ Lat navis a. a. " navigasyon nefaset " nefis2 [Men xvii] ~ Ar nafsat [#nfs msd.] nefis olma

nefer [DK, Env xiv] ~ Ar nafar [#nfr msd.] 1. ete, hayvan gruhu, aknc birlii, ordu, 2. asker, er < Ar nafara [msd. nufur/nafar] rkt, irkildi, (bir hayvan gruhu) rkerek kat EKKENLLER: Ar #nfr1 : menfur, nefer, nefret nefes [Kut, A xi] naps a.a. = Akad napu soluk alma) ~ Ar nafas [#nfs msd.] soluk (= Aram

nefis1/nefs[Kut, A xi] nefs ~ Ar nafs [#nfs msd.] 1. ruh, benlik, kimlik, can, kii, 2. felsefede ruhun maddeye ynelen veya hayvani dzeyi (appetitus veya spiritus appetens)" nefes nefis2 [A xiv] ~ Ar naffs [#nfs sf.] deerli, arzu edilen < Ar nafusa arzu etme, kskanma, itah duyma < Ar nafs " nefis1 nefiy/nefy[xiv]nefy ~Arnafy[#nfw/nfymsd.]1. srgn etme, dlama, 2. olumsuzlama, dlama < Ar naf srgn etti, dlad, reddetti, olumsuzlad nefret [Gl xiv] ~ Ar nafrat [#nfr msd.] 1. kargaa, kama, panik, 2. antipati, (birisinden) kanma < Ar nafara rkt, rkp kat" nefer * Arapa szcn ikinci anlamnda Fa nafrm (< na-afrm, lanetleme, nefret etme) szcnn etkisi sezilir. nefrit bbrek ~ HAvr *negwh-ro- a.a. neft napTu a. a. [ xx/a] [ xiv] ~ Fr nphrite bbrek enfeksiyonu < EYun nefrs ~ Ar nafT petrol ~ Aram nepT a. a. ~ Akad

negatif [Bah 1924] menfi, fotorafn arab ~ Fr ngatif, -ive a. a. ~ Lat negativus deilleyici, a. a. < Lat negare deillemek, yadsmak < Lat ne/nec deil ~ HAvr *ne a.a. " na+ neglije [Hay 1959 195+] ~ Ar nahr [#nhr msd.] akarsu (= Aram ~ Ar naqhat [#nqh msd.] ~ Fa nkas alak, kiiliksiz, ~ Ar naqqrat [#nqr

nehir [A xiv] nehr nahr a.a. = br nhr a.a. = Akad nahru a.a.)

nekahat [Men xvii] hastalktan iyileme < Ar naqaha iyileme yoluna girdi, iyileti nekes [A, DK, Gl xiv] nkes cimri & Fa n deil + Fa kas kii" na+

nekkare [CodC, DK xiii] nakara im.] kk davul, def < Ar naqara parmak klatt, def ald" nakarat nekr(o)+ nekrs l, ceset ~ HAvr *nek-ro- < HAvr *nek-1 lm nekrofil fil(o)+ [ xx/c]

~ Fr ncr(o)- / ng necr(o)- l < EYun ~ Fr ncrophile l seven " nekr(o)+,

nekropol [Bah 1924] ~ Fr ncropole ller kenti, antik mezarlk & EYun nekrs l + EYun plis kent" nekr(o)+, politik

nekroz EYun nekrsis lm hali " nekr(o)+

[ xx/c]

~ Fr ncrose doku veya hcre lm ~

nektar [ xx/a] tanrlara zg lmszlk ikisi; [ 199+] belli oranda eker ve glikozla seyreltilmi meyve z ~ Fr nctar ok leziz iki, meyve veya bal z ~ EYun nktar tanrlara zg lmszlk ikisi ~ br/Aram (yayin) niqTar tts ile kokulandrlm arap < br niqTar ttslenmi, parfme < br/Aram #qTr ttsleme " katran 1 nem [ xiv] HAvr *nebh- nem, rutubet, slaklk ~ Fa nam yalk, rutubet (= Ave nab-/namb- ) ~

nema [MMem xvi] 1. art, bereket, 2. faiz szcnn dini sakncasndan tr faiz yerine kullanlan bir deyim ~ Ar nama' [#nmw msd.] art < Ar nama artt, oald, bereket buldu nemfoman [ xx/a] ~ Fr nymphomane ar erkek isteklisi kadn & EYun nymfe gelin, gerdee giren kz, orman perisi (~ HAvr *nu(m)bh- < HAvr *sneubh- evlenmek) + EYun mana delilik " mani3 nemrut gaddar ve yz glmez kimse < Namrd Kuran'a gre Hz. brahim'e zulmeden efsanevi hkmdar ~ br Nimrd Tevrat'a gre Asur veya Babil lkesi hkmdar neo+ nos yeni ~ HAvr *newo- a.a. ~ Fr/ng neo- yeni (sadece bileiklerde) ~ EYun

* Ayn kkten Sans nava, Fa nav, Lat novus, Fr neuf, ng new, Alm neu (a.a.). neolitik neo+, lit(o)+ [DTC 1943] ~ Fr nolithique yeni ta (devri)"

neon [ xx/b] ~ YLat neon asal bir gaz ^ 1898 William Ramsay ve Morris Travers < EYun nos yeni" neo+ nepotizm [ xx/c] neps, nept- torun, yeen ~ HAvr *nept- a.a. nere +re <T [xiv] soru zarf [Yus xiv] ~ Fr npotisme akrabalarn kayrma < Lat

< Tne soru sfat ve zamiri" ne 1, ~ Fa/OFa nargis nergis iei = EYun

nergis nrkissos a.a. " narkotik

* Muhtemelen bir Anadolu veya Ortadou dilinden. nervr [ xx/c] ~ Fr nervure bir yzeyde sinir veya kas kiriine benzeyen hat < Lat nervus kas kirii, kas, sinir, yay ~? HAvr *(s)neu- sinir, kas kirii " nevr(o)+

nee

~ Ar nawat [#nw msd.] sarholuk, coku, vecd ~ Ar nasab [#nsb msd.] soy, aile <

nesep [Kut, A xi] neseb Ar nasaba (bir babaya veya bir soya) mensup idi, ait idi neet naa'a dodu, kt, (akarsu) kaynad nesil/neslnasala dourttu, (baba) evlat sahibi oldu EKKENLLER: Ar #nsl: nesil, tenasl [DK xiv]

~ Ar na'at [#n' msd.] kaynama, kaynak < Ar ~ Ar nasl [#nsl msd.] soy, dl < Ar

nesir/nesr~ Ar na6r [#n6r msd.] iir olmayan yaz, dzyaz < Ar na6ara 1. datt, sat, dkt, 2. dzyaz yazd " neir neir/ner[ xiv] ner ~ Ar nar [#nr msd.] 1. yayma, yaylma, salma, 2. yayn < Ar naara yayd, at, sat, yaymlad (= Aram #nr dklme ) * Ar #n8r (salma, dalma) ayn kkn varyantdr. nesne <T [TS xiii] nesne/nesene ey T ne ise ne " ne1

* Kar. kimesne > kimse. nesnel YT [Fel 194+] objektif < T nesne" nesne

neter [ xiv] niter bak ve hanerin sivri taraf, ar sivrisi * Kar. Sans nkshati (delmek, sivri bir ey sokmak).

~ Fa netar/natar cerrah ba < Fa ne

net1 [ xx/b] ~ Fr net temiz, fazlas olmayan, flu olmayan ~ Lat nitidus parlak, k, yakkl < Lat nitere parlamak net2 dm " aneks [ xx/c] ~ ng net2 a ~ Ger *nati- ~ HAvr *ned- ba, Ar natnat [#ntn msd.] pis

netameli [ xx/b] belal, riskli koku, rme kokusu < Ar natana rd, pis koku yayd

* Gerek *netane gerek netame biimlerine 20. yy ikinci yarsndan eski kaynaklarda rastlanmaz. netice Ar nataca [msd. nitc] retti, kard, sonu verdi nev [ xiv] nava a.a.) ~ HAvr *newo- a.a. " neo+ ~ Ar natcat [#ntc sf. f.] sonu, rn, kan ey < ~ Fa nav yeni, gen (= Ave nava- yeni = Sans

nevale [DK xiv] ~ Ar nawalat [#nwl msd.] ihsan, rzk, harlk, besin < Ar nawala [msd. nawl] verdi, sundu, ihsan etti EKKENLLER: Ar #nwl : minval, nevale nevi nevmid umutsuz " na+, mit nevr[i dnmek nevr(o)+/nr(o)+ neron sinir ~ HAvr *neu-ro- < HAvr *(s)neu- sinir, kas lifi ~ Yun nero sinir " nevr(o)+ ~ Fr/ng neur(o)- sinir ~ EYun [Yus xiv] ~ Ar nawc [#nwc] cins, eit ~ Fa nawmed < Fa n umed

[ xiv] n mid

* Ayn kkten Lat nervus (sinir, kas lifi), ng sinew (kas lifi). nevralji [Bah 1924] nuron sinir + EYun lgos ac" nevr(o)+, analjezi ~ Fr neuralgie sinir ars & EYun ~? Fa nav

nevresim [ xx/b] torba eklinde yatak araf rasm yeni usul, yeni tip, moda " nev, resim
* Yakn dnemde ortaya km bir kelime olup kayna tesbit edilememitir. nevroz [Bah 1924] ~ Fr neurose, neurot- sinir hastal - YLat neurosis a.a. # William Cullen (1710-1790), sko hekim " nevr(o)+ nevruz [ xiv] ~ Fa/OFa nav rz eski ran takviminde ylba gn & Fa/OFa nav yeni + Fa/OFa rz gn " nev, ruz nevzuhur yeni + Ar Zuhur belirme, ortaya kma " nev, zuhur ney [ xiv] nay

~ Fa nav Zuhur yeni zuhur eden & Fa nav ~ Fa ny/nay kam, kamtan yaplan

alg ~ OFa nad kam, karg, ok ~ EFa *nada- a.a. (= Sans nD/nDi kam, karg) neyzen nezaket [Men xvii] ~ Fa nyzan ney alan " ney, +zen < Fa nzuk" nazik

* Farsa szckten Arapa sarf kuralna gre tretilmi Trke bir trevdir. nezaret bakanlk [Men xvii] bakma, gzetme, idare, ynetim; [ 183+] ~ Ar niZrat [#nZr msd.] 1. seyretme, bakma, 2. bakm, gzetim, denetim " nazar

"Nazrlk" anlam Osmanlcaya zgdr.

nezd[inde (= Ave nazda- a. a.)

[Men xvii]

~ Fa/OFa nazd yan, taraf, kat, ind

nezih [LO xix] nazuha [msd. nuzhat] temiz idi, ari idi, lekesiz idi

~ Ar nazh [#nzh sf.] temiz, pak < Ar

nezle [Men xvii] nzle ~ Ar nuzlat [#nzl msd.] drt unsurdan birinin azalmasndan doan herhangi hastalk, inme, souk algnl < Ar nazala indi "nzul ni+ ni- a.a.) ~ HAvr *ni aa * Ayn kkten Ger *ni-dar (aa doru) > Alm nieder. nice nicelik <T YT [Or xiv] ne ne kadar [CepK 1935] kemiyet + " ne1 <T nice ne kadar" nice [DK xiv] nin < T ne ~ Fa ni- aa (fiil neki) (= Ave h- a.a. = Sans

* Kar. kemiyet < Ar kamm (ne kadar, nice), niin iin " ne1, iin nida < Ar nad bard, haykrd nifak nafaka [A xiv]

~ Ar nida' [#ndw msd.] barma, haykr

[A xiv]

~ Ar nifq [#nfq msd.] ikilik, ikiyzllk "

nigr [DK xiv] ~ Fa nigr grnt, resim, idol, tablo < Fa nigtan, nigr- resmetmek (= Ave *ni-kraya- a.a. ) nihale [Men xvii] nihali bir tr kk kilim deme, altlk < Fa nihi dek, deme " ni+ nihan [Yus xiv] ~ Fa nihl

~ Fa nihn sakl, gizli ~ OFa nihng a. a. "

nihayet [Kut xi] ~ Ar nihyat [#nhw/nhy msd.] sona erme < Ar nah [msd. nahw/nahy] yasaklad, engelledi, sona erdirdi nihilizm [Bah 1924] nihilizma ~ Fr nihilisme hibir eyin deeri olmadn ngren siyasi dnce ^ Friedrich H. Jacobi, Alm. filozof (1743-1819) < Lat nihil hi, hibir ey & Lat ne- deil + Lat hilum ok kk ey " negatif nik [Hrr 2002] ~ ng nick(name) takma isim, mahls

nikh nikh

[DK xiv]

~ Ar nikaH [#nkH msd.] evlenme ilemi,

nikel [ARasim 1897-99] ~ Alm nickel metalik bir element ^ 1754 Axel von Cronstedt, sv. madenbilimci < Alm kupfernickel yalanc bakr, bakra benzeyen bir maden cevheri & Alm kupfer bakr + Alm nickel eytan * Bat dillerine 18. yy'da Almancadan girmitir. nikotin [Bah1924] ~Frnicotine[esk. nicotiane] ttnde bulunan kimyasal madde < z Jacques Nicot 1560'ta Lizbon bykelisi iken Fransa'ya ilk kez ttn ithal edilmesine arac olan Fransz diplomat nikris [ xiv] ~ Ar niqris [#nqrs] damla hastal, gut ~ ?

nilfer [ xiv] ~ Fa nllufar/nllpal/lllpal wb. ~ OFa nilpal ~ Sans nllotpala mavi lotus iei, nymphaea cyanea & Sans hla koyu mavi + Sans utpala lotus iei" anilin nimbus [ xx/c] ~ Lat nimbus hale

nimet [Kut, A xi] ~ Ar nicmat^ [#ncm msd.] ihsan, refah, bolluk < Ar nacama [msd. nacmat^] refah ve bolluk yaad, nimet edindi nine/nene oc [Men xvii] nene ocuk dilinde anne, bykanne veya dad; [LO, KT xix] nine anne; [KT xix] hanm nine bykanne ninni/nenni oc [LO xix] ocuklar uyutmak iin sylenen ark

nipel

[ xx/c]

~ ng nipple 1. meme ucu, 2. bir su tesisat birimi

nirengi [LO xix] nirengi genlere blerek harita karma ii; [ xx/a] nirengi noktas haritaclkta genin tepe noktas < Fa nlrang 1. hile, sihir, tlsm, 2. taslak, bir resmin boyanmadan nceki taslak izimi nirvana [ xx/c] ~ Sans nirvna 1. snme, 2. Budist inanta enkarnasyon dngsnn sona ermesi, sonsuz huzur & Sans nis-, nir- dar, te, kapanma ynnde hareket bildiren edat + Sans vti esmek, flemek ni girinti, yuva, ni ~ Lat nidus yuva nisa insanolu, insanlar " insan [DTC 1944] [ xiv] ~ Fr niche duvarda raf eklinde kk ~ Ar nisa' [#nsw f. o.] kadnlar = Ar ins [#'ns]

* Arapa szcn kurald tekili imra'dr.

niadr [Uy viii+] ~ Fa nuadur/nawadur amonyak tozu ~ OFa andur a.a. & OFa an iksir, nektar, lmszlk ikisi (= Ave anaoa a.a.) + OFa dur ate nisan [Men xvii] ~ Ar nisan emsi takvimin ikinci ay ~ br/Aram nisan brani takviminin birinci ay ~ Akad nisannu ilk, birinci < Akad hsu balamak, amak nian [Kut, A xi] ~ Fa/OFa nian iz, iaret, alamet, simge

* Farsa szcn Sami dillerinden alnt olma ihtimali zerinde durulmutur. Kar. br ne, Aram ni (iaret, simge), Akad nu (kaldrma, dikme). Erm nan (simge, zellikle ha) Orta Farsadan alntdr. EKKENLLER: Fa nian : nian, niane, niangh niane ninag " nian niangh yer " nian, +gh nisap nasip 1 [ xiv] [Men xvii] [Kp xiv] niSb ~ Fa niana iaret yerine geen ey ~ OFa ~ Fa niangh hedef, nian alnan ~ Ar niSb [#nSb msd.] pay "

niasta [Men xvii] niste vulg. niasta ~ Fa niasta dibe oturan ey, kelti, niasta < Fa niastan, niin- oturmak (= Ave nishidaiti a.a. = Sans nidati a.a.) & HAvr *niaa + HAvr *sed-1 oturmak " sedye nsf [ xiv] nsf ~ Ar niSf [#nSf msd.] yar, yarm

nistagmus [ xx/c] ~ YLat nystagmus gz seirmesi ~ EYun nystagms "gznden uyku akma" < EYun nystz uykulu olmak nisvan nisa' " nisa nisyan nasiya unuttu [ xiv] [ xiv] ~ Ar niswn [#nsw o.] kadnlar < Ar ~ Ar nisyan [#nsy msd.] unutma < Ar

nite YT [CepK 1935] nite nasl T tek kadar, gibi" ne1, dek

~ T ne teg/ne dek [ix Uy, xi] ne kadar, ne gibi <

* Trkiye Trkesinde 17. yy'dan sonra raslanmayan bir szck iken Dil Devrimi dneminde canlandrlmtr. nitekim nite " nite, ki [T S, Kp xiv] nite ki/nite kim nasl ki < T

nitelik

YT

[CepK 1935] keyfiyet

< T nite ne kadar, ne gibi" nite

* Fr qualit < Lat qualis (nasl) ve Osm keyfiyet < Ar kayfa (nasl) karl olarak tretilmitir. nitr(o)+ ~ Fr/ng nitr(o)- azot ~ EYun ntron sodyum karbonat (soda) veya potasyum nitrat (gherile) ~ Aram nitr a. a. ~ Ms ntr * Nitro- (azot) ve natro- (sodyum) radikallerinin ayn nihai kkten trediine dikkat edilmelidir. nitrat nitrik nitrogliserin nitrojen niyaz OFa niyyin yakar, dua " ni+ [ xx/b] [ xx/b] [xx/b] [ xx/c] [A, Yus xiv] - Fr nitrate " nitr(o)+ - Fr nitrique " nitr(o)+ - Fr nitroglycrine " - Fr nitrogne azot" nitr(o)+, nitr(o)+, gliserin +jen1

~ Fa niyz2 yalvarma, yakarma, dua

* Fa niyaz 1 (fakirlik) ayr bir szcktr, niye < T ne " ne1 niyet naw niyet etti, tasarlad [Kut xi]

<T

[ xiv] neye

~ Ar niyyat [#nwy msd.] plan, tasar < Ar

niyobyum [ xx/b] ~ YLat niobium bir element ^ 1864 Heinrich Rose, Alm. kimyac < z Niobe Yunan mitolojisinde Tantalus'un kz * Kimyasal zellikleri tantal elementine benzedii iin. niza [DK, Env xiv] nazaca [msd. nazc] yrtt, kopard, skt, soydu nizam [Kut xi] ~ Ar nizc [#nzc msd.] kavga < Ar ~ Ar niZm [#nZm msd.] dzen " nazm 1

nbet [Kut, A xi] nevbet ~ Ar nawbat [#nwb msd.] 1. sra, rotasyon, 2. hastalkta kriz < Ar nba 1. birinin yerine geti, nbeti devrald, 2. bana (kt bir ey) geldi nobran [LO xix] sert tavrl, nemrut ~?

nodl [ xx/c] vcutta veya bir a zerinde dm ~ Fr nodule dmck ~ Lat nodulus [k.] < Lat nodus dm, ba ~ HAvr *nd-o- < HAvr *ned-balamak, dmlemek " aneks

noel

[ xx/a]

~ Fr nol sa'nn doum gn ~ Lat natalis (dies)

doum gn < Lat nasci, nat- domak " naif nohut noksan < Ar naqaSa eksildi, eksik idi * Sfat olarak kullanm Trkeye mahsustur. nokta [CodC xiii] ~ Ar nuqTat [#nqT msd.] nokta, zellikle Arap yazsnda kullanlan noktalama iaretleri ~ Aram nqdst nokta, zellikle brani yazsnda kullanlan noktalama iaretleri < br/Aram #nqd noktalama, sivri bir ula iaretleme, gagalama " nakit noktrn [ xx/b] geceye ait < Lat nox, noct- gece ~ HAvr *nekw-t- gece ~ Fr nocturne gece mzii ~ Lat nocturnus [CodC xiii] ~ Fa nu%d a. a. ~ OFa na^d a. a. ~ Ar nuqSn [#nqS msd.] eksiklik

[Gl xiv]

nomenklatr [ xx/c] ~ Fr/ng nomenclature 1. bilimsel bir disiplinde adlandrma sistemi, 2. sovyet sisteminde Komnist Partinin devlet grevlerine atama sistemine verilen ad ~ Lat nomenclatura adyla arma < Lat nomenclator yksek bir grevlinin yannda durarak gelenlerin adn ilan eden hizmetkr, terifat, avu & Lat nomen ad + Lat c(a)lare armak " nominal, konsil nominal [DTC1943] ~Fr nominal isim bakmndan,

itibari ~ Lat nominalis < Lat nomen, nomin- isim ~ HAvr *nmn isim " nam nono <oc [ xx/b] 1. sevgi sz, 2. ecinsel erkek <

nordik [ xx/b] ~ Fr nordique kuzeyli, kuzeye ait < Fr nord kuzey ~ Ger ~ HAvr *nr-tro- < HAvr *ner-1 alt, sol, kuzey norm [DTC 1942] normatif; [DTC 1944] norm ~ Fr norme kural, standart, l ~ Lat norma marangoz gnyesi ~ Etr ~? EYun gnmon 1. bilen, gsteren, 2. marangoz gnyesi < EYun gignsk, gn- bilmek, anlamak, yarglamak, lmek " not normal normalis a.a. " norm [ xx/a] ~ Fr normale kurala uygun, dzgn ~ Lat

nroloji [ xx/b] ~ Fr neurologie sinir hastalklar uzmanl ~ ng neurology a.a. ^ Thomas Willis (1621-75), ng. hekim " nevr(o)+, +loji nron " nevr(o)+ [ xx/b] ~ YLat neuron sinir hcresi ~ EYun neron sinir

nostalji [ xx/b] ~ Fr nostalgie sla hasreti, eskiye duyulan zlem & EYun nstos vatana dnme, sla (~ HAvr *nos-to- < HAvr *nes-1 eve dnme ) + EYun lgos ac" analjezi

nosyon (g)noscere, not- bilmek " not

[ xx/b]

~ Fr notion kavram, fikir ~ Lat notio < Lat

not [ xx/a] 1. hatrlatma yazs, mlahaza, 2. eitimde baar dzeyini gsteren numara ~ Fr note [ ] 1. iaret, alamet, iz, "dikkat et" anlamna gelen iaret, hatrlatma yazs, 2. mzikte nota ~ Lat nota a.a. < Lat (g)noscere, not- bilmek, tanmak ~ HAvr *gn- bilmek * Ayn kkten EYun gignosko, gno-, ng know (bilmek), can (-ebilmek), Alm kennen (bilmek), knnen (-ebilmek), Ave ?n- > Fa indan, in%tan (bilmek), Erm dzant (bilinen, tandk). nota verdii hatrlatma yazs [LO xix] mzik iareti; diplomaside bir hkmetin dierine ~ t nota 1. iaret, alamet, iz, hatrlatma yazs, 2. mzik iareti ~ Lat nota a.a. " not

noter [Bah 1924] ~ Fr notaire a.a. ~ Lat notrius Roma hukukunda yazman, zabt ktibi < Lat notre yazmak, not etmek, hatrlatc iaret koymak " not ntr [ xx/a] ~ Fr neutre iki kutuptan birine ait olmayan, yansz - Lat neuter "ikisi de deil", a.a. & Lat ne- deil + Lat uter ikisinden biri" na+ ntron [ xx/b] ~ YLat neutron atomik yk ntr olan parack # 1932 James Chadwick, ng. fiziki. < Lat neuter "ikisi de deil", yansz , cinsiyetsiz " ntr n [ xx/b] plak insan tablosu - HAvr *nogw-edo- < HAvr *nogw- plak nua [ xx/c] nux, nuc- ceviz ~ HAvr *kneu-s- a.a. * Nuar telaffuzu hataldr. nans [P Safa 1949] bulut ~ Lat nubes ~ HAvr *sneudh- sis, bulut ~ Fr nuance hassas renk ayrm < Fr nue ~ Fr nu plak ~ Lat nudus

~ Fr noix 1. ceviz, 2. sokum (bir et kesimi) ~ Lat

* 18. yy resim sanatnda bulut gibi hassas renk tonlamalarn belirtmek iin kullanlmtr. nbvvet peygamberlik < Ar naby " nebi [Yus xiv] ~ Ar nubuwwat [#nbw msd.] ~ Ar nucm [#ncm o.] yldzlar,

ncum [Kut xi] yldz ilmi, astroloji < Ar nacm yldz (= Aram nagsm a.a. ) nfus kii " nefis1 [Men xvii]

~ Ar nfus [#nfs o.] kiiler < Ar nafs

nfuz

[Men xvii]

~ Ar nufuS [#nf5 msd.] 1. delme, iine

girme, iine ileme, 2. sz geme, etkili olma < Ar nafaSa deldi, iine girdi, szn geirdi nuga [Cumh1929] [195+] ~Frnougat ~Frnuclrekirdeksel<Lat

nkleer nucleus ekirdek < Lat nux, nuc- ceviz " nua

nks [etm [Men xvii] ~ Ar nuks [#nks msd.] geri dnme, zellikle hastaln geri gelmesi < Ar nakasa geri dnd, hastalk geri geldi nkte [Yus, Gl xiv] < Ar nakata drtt, sivri bir eyle dokundu " nakit nktedan & Ar nuktat + Fa dn2 bilen " nkte, +dan2 [Men xvii] ~ Ar nuktat [#nkt msd.] aka, espri ~ Fa nukta dan nkte bilen, esprili

numara [LO xix] numero adet, rakam galat lzumsuz alafranga tabir ~ t numero rakam, say / Fr numro a. a. ~ Lat numerus a. a. ~? HAvr *nom-eso- < HAvr *nembelirlemek, tayin etmek nmayi [Men xvii] ~ Fa nmayi gsterme, gsteri, gsteri < Fa numdan, num- gstermek, grnmek ~ OFa nmdan, nmy- a.a. nmerik rakam, say " numara [ xx/b] ~ Fr numrique saysal < Fr numro

nmizmatik [DTC 1942] ~ Fr numismatique eski para uzmanl, meskkat < Lat numisma geer ake, resmi para ~ EYun nmisma, t- a.a. < EYun nomiz geerli olmak, cari olmak, kabul grmek < EYun nmos adet, grenek, tre " +nomi nmune [Men xvii] Fa numdan, num- gstermek, grnmek " nmayi nur [Kut, Veled, A xi] nuwr ate = Akad nru/nru a. a. ) nush Ar naSaHa t verdi [Men xvii] ~ Fa numna rnek, grmlk < ~ Ar nr [#nwr msd.] k (= Aram

~ Ar nuSH [#nSH msd.] t, nasihat <

nsha [A xiv] ~ Ar nus%at [#ns% msd.] (yazda) kopya, bir kitabn temiz yazl rnei ~ Aram nuss^ a.a. ~ Akad nus%u a.a. EKKENLLER: Ar #ns? : istinsah, muska, nsha nutuk [A xiv] nutk ~ Ar nuTq [#nTq msd.] sz, syleyi, sz syleme yetenei < Ar naTaqa konutu, artikle etti, telaffuz etti

nve msd.] hurma ekirdei

[ 191+] nve/nvve z, asl, kaynak

~? Ar nawan [#nwy

* "Nvve: leb, kalb, asl, mebde, masdar menba manalaryla kullanyorsak da Arapa ve Acemce'de byle bir kelime yoktur. Belki ekirdek manasna olan Arapa neva kelimesinden galattr." M Bahaeddin, Yeni Trke Lugat (1924). nzul fel, nezle < Ar nazala indi [Yus xiv] ~ Ar nuzl [#nzl msd.] 1. inme, ini, 2.

[ viii] ol iaret sfat; [ viii] an iaret zamiri

* Fa o (nc tekil ahs zamiri) etkisiyle 16. yy'dan itibaren iki ayr Eski Trke kelimenin yerini almtr. + e iyi, doru, uygun ~ HAvr *(e)su- iyi ~ Fr/ng eu- iyi (sadece bileik isimlerde) ~ EYun

* Kar. ng eugenics, euphemism, euphony, euphoria, euthanasia vs. EYun Eukleides (klit) kii ad "iyi naml" anlamndadr. ob+ ~ Lat ob- kar olma, kar durma, karsna kma, bir ii zorlukla ve iddetle yapma bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *epi- kar" epi+ * Sert sessizlerden nce asimile edilir. r: occidere < ob-cidere, oppositus < ob-positus. oba T [O xi] oba kabile, klan, bir arada adr kuran gebe oyma (= Mo obu aile, boy, klan )

* Kar. Mo obuan (yn, kme, bek) < obuy- (kabarmak, top veya tmsek olmak, toplamak). bek [LO xix] yn, kme ~ ?

obelisk [Bah1924] ~Froblisque dikilita~EYun obelskos [k.] 1. kk i, ine, 2. ucu sivri stun < EYun obels i obez [ xx/c] ~ Fr obse ar iman / ng obese a.a. < Lat *obedere, obes- ar yemek & Lat ob zorlukla ve iddetle yapma bildiren edat + Lat edere, es- yemek ~ HAvr *ed- a. a. " ob+

obje [Bah 1924] ~ Fr objet nesne ~ OLat obiectum gramerde cmlenin nesnesi < Lat obicere, obiect- karsna koymak, nne atmak, sunmak & Lat ob + Lat iacere, iact- atmak " ob+, jet objektif makinesinin nesneye dnk mercei obiectus nesne " obje [Bah 1924] nesnel; [Radyo Haf 1950] fotoraf ~ Fr objectif nesneye ilikin, a.a. ~ OLat obiectivus a.a. < Lat

obruk <T [T S xvi] doal yer ukuru, oyuk ukur yapmak < T *op-/*ob- ukur olmak?

< T opur-/obur-[xi] oymak, kertmek,

obsesyon [ xx/a] ~ Fr obsession 1. kuatma [esk.], 2. cinler veya eytanlar tarafndan kuatlm olma hali [esk.], 3. psikolojide saplant, insan ruhunu srekli megul eden fikir veya sknt < Lat obsidere, obsess- kuatmak & Lat ob kar + Lat sedere, sess- oturmak " ob+, sedye obsidyen [ xx/b] ~ Fr obsidienne bir tr volkanik kaya ~ Lat obsianus/obsidianus < z Obsius Plinius'a gre bu ta Etyopya'da kefeden kii obstrksiyon [191+] ~Frobstruction engelleme < Lat obstruere, obstruct- bir yn veya duvar rerek nn kesmek & Lat ob + Lat struere, struct-ymak, dikmek, ina etmek " ob+, strktr obua [ xx/b] altus ) + Lat bois tahta, tahta alg" alto, buke obur <T op- [xi] a.a. [LO, KT xix] ~ Fr hautbois bir alg & Fr haut yksek (~ Lat

< T ob- [xvi TS] grltyle yemek, yalayp yutmak = T

* -ur eki aklanmaya muhtatr. br <T o bir < T o bir " o

obs [Mh381181+] ~Fr obus top mermisi~Alm haubitze ar glle atan bir tr top ~ ek houfnice ta frlatan, katapult * Kar. ng howitzer (a.a.). intikam ocak T [Uy viii+] ak ate yaklan yer; [ 194+] ocak 10 Ocak 1945 tarihli yasayla kinci Knun ayna verilen ad < T *t-ak < T *t-()- ate yanmak, tutumak < T t ate " od * Ay ad olarak Ar kanun (ocak) evirisidir. c od oc T [ xviii] bc umac, c [ viii] t ate T [Uy viii+] kin,

[ viii] t safra

(= Mo tege(n) koyu sv) ~ Fr/ng od(o)- yol ~ EYun (h)ods a.a.

od(o)+ HAvr *sod-o- < HAvr *sed-2 gitmek

oda T [ xi] ota adr, gebe evi; [TS xiii xiii] ota/oda adr, gebe evi, konut iinde mstakil birim, oda < T ta- ate yakmak, duman ttmek < T t ate " od * Kar. Mo utua(n)/utaa(n) (duman ttme). T ota szc Trkiye Trkesinde doal fonetik evrimle oda biimini alrken, arkaik biimin zel bir anlamda korunmas ilgi ekicidir. odak YT [TDK 1944] mihrak <Tod"od

* "Mercein ate yakt nokta" anlamnda. Kar. mihrak < Ar #Hrq (ate). de[mek T [Uy, Ka viii+] te- bir borcu demek, geri vermek

dem [Bah 1924] ~ Fr oedme acl iltihap ~ EYun odema, t- ime, iik < EYun oide imek ~ HAvr *oid- a.a. denek YT [CepK 1935] tazminat <Tde-"de-

odeon [Bah 1924] ~ EYun oideon konser salonu, kk tiyatro < EYun oide ark < EYun oide ark sylemek, terennm etmek ~ HAvr *sweid-sylemek de v YT [ Ce pK 1 93 5] v az if e <T de -" d e- ,+ ev

* Trkede rnei bulunmayan -(e)v eki, baz Kpaka rneklere nisbetle z Trke kelimeler retmekte kullanlmtr. odise [192+] ~Frodysse uzun ve maceral yolculuk~ EYun Odyssa Homeros'un bir destan < z Odysses Odyssa destannn kahraman olan Ithaka kral oditoryum [ xx/c] ~ Fr auditorium kk konser salonu ~ Lat auditorium a.a. < Lat audire dinlemek, iitmek " odiy(o)+ odiy(o)+ ~ Fr/ng audi(o)- iitmeye ilikin < Lat audire iitmek ~ HAvr *au-dh-yo- duyu-verme, kulak koyma < HAvr *au-4 duymak " estetik dlek * Kar. dilek, Timurlenk. odometre a.a. " od(o)+, +metre [ xx/c] ~ Fr odomtre yol ler / ng odometre [KT xix] korkak & T d + Fa lang sakat" d

dl YT [TS xv-xviii] dl/ndl yarta kazanana verilen ey; [ 195+] dl verilen ey < Mo gte- verilmek < Mo g- vermek

~ Mo gtel

* Trkede 18. yy'dan sonra kaydedilmemi olan szck Dil Devrimi dneminde canlandrlmtr. Muhtemelen Trke de- fiiliyle ilikilendirmek dncesiyle yazm ve telaffuzu deitirilmitir. odun T [Uy viii+] otun yakt, yakacak tahta <Tde-"de< T t ate " od d n YT

[Fel 194+] taviz

* Fiil kk de- olduu iin -n ekinin yaps ve ilevi anlalamaz. odyometri odiy(o)+, +metre odyovizel audiovisual a.a. " odiy(o)+, vize of/f/uf/f onom [ xx/c] [ xx/c] fleme sesi ~ Fr audiomtrie iitme gc lm ~ Fr audiovisuel iitsel-grsel / ng " pof

* Kar. pof/pf/puf/pf (a.a.). Yuvarlak seslinin istikrarszl inisyal dudak sessizinin etkisiyle aklanabilir. Dolaysyla of/f/uf/f biimleri ikincil olmaldr. ofis [ xx/b] ~ Fr office makam, grev, grev yeri ~ Lat officium < Lat *opificium < Lat opus facere i yapmak, bir grevi yerine getirmek " opus, faktr fke T [Uy viii+] pke 1. akcier, 2. fke, kzgnlk; [CodC, T S xiv xiii] yke a.a. f/p/w [onom.] soluma sesi" of * Kar. Fa %anc (1. iddetli soluma, 2. fke, hn). fori [ xx/c] ~ Fr euphorie salk ve zindelik duygusu, ar iyimserlik ~ EYun eufora hafiflik < EYun eforos kolay tanan, hafif & EYun e iyi, kolay + EYun fer, for- tamak " +, +ber ofsayt [ xx/b] ~ ng off-side yanl taraf, bir futbol terimi & ng off ayr, dar, yan, yanl (edat) + ng side taraf" ab+ ofset [ 195+] ~ ng offset 1. (mimaride) duvarda girinti, ukur, ni, 2. bask yzeyindeki oyuklara mrekkep doldurma ilemine dayal basm teknii < ng to set off ayrmak, vurgulamak & ng set koymak, oturtmak (~ HAvr *sed-1 oturmak ) + ng off bir eyden ayrlma bildiren edat (~ HAvr *apo a.a.)" ab+, sedye oftalmoloji [ xx/b] ~ Fr ophthalmologie gz hastalklar uzmanl & EYun oftalms gz (< EYun ops, opt- a.a. ~ HAvr *okw-to- a.a. < HAvr *okw-grmek) + EYun logea " optik, +loji [mek " v< T

YT

[Fel 194+] unsur

* ET ge (yal, tecrbeli, bilge kii, bir soyluluk nvan) ile birletirilmesi dnlemez. olak olan T T [Uy viii+] olak yavrucuk, zellikle kei yavrusu < T oul" oul

[ viii] olan ocuklar [o.]; [Uy viii+] gen adam, ocuk < T oul" oul

* Aslnda oul oulu iken daha sonra itibaren "erkek ocuk" anlamnda kullanlmtr. le/len T zaman, saat * Kar. Mo de (le). EKKENLLER: T ? : le, n ograten [ xx/b] ~ Fr au gratin rendelenmi peynirle < Fr gratin rendelenmi (peynir) < Fr gratter kazmak, rendelemek " greyder ren[mek T [Uy viii+] ren- talim etmek, almak, renmek < T g1 [viii] akl, zihin, hatr < T - [viii] anmak, anlamak, dnmek renci YT [CepK 1935] < T ren-" ren[ xi] dlek zaman, felek; [O xi] yle le vakti < T 5 [viii] vakt,

* Fiil kkne eklenen -ci ekinin ilevi belirsizdir. Kar. alc, bakc, satc, verici vb. reti renretmen oul/olkltmek n T yenen yemek YT [Fel 194+] doktrin YT T [CepK 1935] ~ T reti [viii+ Uy] alkanlk, adet, bilgi < T gret-" < T ret-" ren-,+men2 < T *o-/ow- klmek,

[ viii] oul ocuk, yavru, erkek ocuk

[Uy viii+] dn belli bir zamanda; [T S xiv xiv] yn yemek zaman, belli bir zamanda < T 5 [viii] zaman " le

* Zaman belirten -in ekiyle. Kar. yazn, leyin, akam(ley)in. r[mek * Kar. bart T anlamak " ren[ viii] t nasihat, akl(lar) [o.] < T [viii] akl < T - [viii] dnmek, <onom < T [onom.] rme sesi" +kir-

t[mek

[ xi] git- ttrmek

< T gi- tmek, toz haline getirmek

oje [ xx/b] ~ Fr auge kapk iinde tutulan ey, mstahzarat, trnak cilas < Fr auge kap, anak ~ Lat alveus kap, anak ok T [ viii] ok a. a.

kalipts [ xx/b] ~ YLat eucalyptus Avustralya kkenli bir aa ~ EYun euklyptos iyi korunmu & EYun e iyi + EYun kalypts sakl, kapal, korunakl < EYun kalypt saklamak, kapatmak " +, kiler * iek tomurcuklar bir kapslle rtl olduu iin. okazyon [Bovary(Akyz)1942] ~Froccasion frsat, denk gelen ey ~ Lat occsio < Lat occidere, occs- stne veya nne dmek, rast gelmek & Lat ob + Lat cadere, cas- dmek " ob+, kadans ke ke) T? [DK xiv] ke ayak topuu; [Kp xiv] ke/kem (= Mo sgey topuk,

* Moolca szck T *ke veya *ke edeeridir. Her iki dilde etimoloji belirsizdir. okka [Kp xiv] ukiyye bir tart birimi; [Men xvii] y. 1400 gram edeeri tart birimi; [KT xix] 1283 gram edeeri tart birimi ~ Ar qiyyat Suriye blgesine zg bir tart birimi * Suriye ukiyyesi 320 gram dolaynda olup Roma libras ve Bizans litras ile edeerdir. OYun onkia < Lat uncia (librenin onikide biri, y. 27 gram) ile herhalde birletirilemez. oklava <T [ xvi] okla/oklaa oklava < T ok " ok

* Fa tr-i nan (ekmek oku, oklava) evirisi olarak kullanlmtr. oklzyon [ xx/c] ~ Fr occlusion tkanma, kapanma ~ Lat occlusio < Lat occludere, occlus- tkamak, kapatmak & Lat ob + Lat claudere, claus-kapatmak " ob+, kloz oka[mak T [Uyviii+]o%a-a.a.

kse [Arg xvi] ~ Yun iksa 1. asalak bir bitki, viscum album, 2. bu bitkiden elde edilen yapkan madde ~ EYun ikss a.a. * Ayn kkten Lat viscum (a.a.). ng viscous (yapkan), viscosity (yapkanlk) biimleri Latince szckten alnmtr. oksidantal [ xx/c] ~ Fr occidental Batya ait, Batl < Fr occident Bat < Lat occidere dmek, batmak, lmek, telef olmak & Lat ob + Lat cedere, cess-gitmek " ob+, aksesuar

oksijen [ xix] ~ Fr oxygne Lavoisier'ye gre asitlerin oluumuna yol aan kimyasal gaz ^ 1787 Lavoisier, Fr. kimyac & EYun oksys, oksyd- eki, asit (~ HAvr *ok-su- < HAvr *ak- keskin, sivri, eki ) + EYun genes douran " akr(o)+, +jen1 oksit bileik " oksijen ksr[mek sesi " +kir<T [Bah 1924] ~ Fr oxyde kimyada oksijen ieren bir

[CodC xiii] a.a.

< T *skr- < T *s [onom.] ksrme

* Kar. Azer skr- (a.a.). ksz anne

[Or viii] gsz annesiz

< T g2 [viii]

okt(o)+ ~ Fr/ng oct(o)- sekiz (sadece bileik isimlerde) ~ EYun okt a.a. / Lat octo sekiz ~ HAvr *okt- a.a. * Ayn kkten Alm acht, ng eight < Ger *ahto (sekiz). Lat october (Ekim) 1 Martta balayan Roma takviminin sekizinci aydr. oktan organik bileik " okt(o)+ oktav Lat octavus sekizinci " okt(o)+ oku[mak etmek T [ xx/c] ~ Fr/ng octane sekiz hidrojen atomu olan bir ~ Fr octave sekizli ~

[Bah 1924] mzikte sekizli aralk

[Uy viii+] ok- seslenmek, armak, yazl bir metni yksek sesle telaffuz

* Kar. ET okun (ar, arma). Fiilin orijinal anlamlar iir okumak, ark okumak, meydan okumak (< meydana okumak) deyimlerinde korunmutur. okul YT [CepK 1935] mektep < T oku-" oku-

* Fr cole (okul) szcnden serbest arm yoluyla tretildii aktr. Urfa aznda rastland ileri srlen *okula szcyle ilikilendirilmesi keyfidir. okler [ xx/b] ~ Fr oculaire 1. gze ait, gze ilikin, 2. mikroskopun gze yakn olan cam < Lat oculus gz ~ HAvr *okw-olo- a.a. < HAvr *okw-grmek " optik oklt [ xx/a] ~ Fr occulte byye ve doast glere ilikin ~ Lat occultus gizli, rtl < Lat occulere, occult- gizlemek, rtmek, kapatmak & Lat ob + Lat celare a.a. ~ HAvr *kel-2 a.a. " ob+, kiler kz [Uy viii+] kz idi edilmi sr ~ HAvr *ukws- a.a. ~ Toh okso/oks sr, zellikle

* Ayn kkten Sans uksn/auks, EYun oksos, Alm ochse, ng ox (kz). Mo ker (a.a.) benzer bir kaynaktan veya Trkeden alntdr. okyanus snrsz deniz ~ EYun keans a.a. ol[mak T ~ Ar uqyns dnyann evresini saran

[ viii] bol- a.a.; [TS xiii, CodC xiii] olT

* Bol- biimine Trkiye Trkesinde 16. yy sonlarna dek rastlanr. l[mek [ viii] l- a.a. olaan olanak [CepK YT 1935] YT [Fel

[CepK 1935] mmkn; [TDK 1944] sk sk olan < T ol-" ol194+] < imkn T < T ol-" ol-olas YT YT [Fel

muhtemel < T ol-" ol-

ol-"

o l - olay

194+] vaka

l[mek <T [Mh, Kp xiii] l< T *l(e)-- karlkl tartmak, iki eyi boy veya arlk veya deer bakmndan karlatrmak < T le- had ve miktar tayin etmek, blmek, pay etmek (= Mo lia.a.)" le. -- > -- itelik ekiyle. Kar. ET lg/lg (1. had, pay, hisse, 2. l, tart - viii+ Uy), lek [Kp xiv] lek/lk l lt <T YT < T l- " l< T l- " l<T

[Kp xiv] le/lek/lk l, lek [CepK 1935] kstas <Tl-"l-

ole(o)+ zeytinya, sv ya ~ EYun laion/laia a.a.

~ Fr ol(o)- / ng ole(o)- ya ~ Lat oleum

* Yunanca szck eski bir Anadolu veya Dou Akdeniz dilinden alntdr. Ayn kkten Erm ye (a.a.). olgu olig(o)+ az oligari ynetici aznlk ^ M 4. YT [Fel 194+] vaka < T ol-" ol-

~ Fr/ng olig(o)- az, aznlk ~ EYun olgos [Bah1924] ~Froligarchie aznlk iktidar, yy Aristoteles, Yun. filozof. " olig(o)+, +ari

oligopol [ xx/c] ~ Fr/ng oligopole az sayda irket tarafndan kontrol edilen bir piyasadaki her bir irket & EYun olgos az + EYun plion satc < EYun ple satmak " olig(o)+, monopol * Monopol sozcne kyasla 1970lerde tretilmitir. olimpiyat [ARasim 1897-99] ~Frolympiade1.Eski Yunan'da drt ylda bir yaplan yarlar, 2. bunlara benzetilerek 1896'da tesis edilen uluslararas oyunlar ~ EYun olympis, olympiad- Olympia kentinde yaplan spor msabakalar < z Olympia Eski Yunanistan'da bir kent olta [Arg xvi] volta/olta balk tutma arac dn, dolama, gidip gelme, 2. sarg, halka " volta ~ t volta 1.

* Trke anlam muhtemelen volta etmek/atmak/sarmak (geminin belli bir rotada dk hzla gidip gelmesi) deyiminden.

l oluk lm olumlu olu[mak ombudsman

T T T

[ viii] lg a. a.

< T l-" l-

[ xi] oluk ii oyulmu aa kt, yalak, hendek

YT YT

[Uy viii+] lm a. a.

< T l-" l< T olum " ol-[CepK 1935] < T ol-" ol-

[Fel 194+] mspet teekkl etmek

[Mill 1999] ~ ng ombudsman kamu kurulular ile vatandalar arasnda arabuluculukla grevlendirilen kamu grevlisi ~ sv ombudsman a. a. & Nor umbodh grev, yetki + Nor man adam " manken omega harfi, "byk o" " mega(lo)+ omlet yemei ~ ? [ xx/b] [ARasim 1897-99] ~ EYun mega Yunan alfabesinin son ~ Fr omelette rplm yumurta

omnibs [Basiret 1873] ~YLat omnibus kamu tat arac ^ 1820 Laffitte, Fr. kamu yneticisi ~ Lat omnibus [dat. o.] herkes iin < Lat omnis tm, hep, herkes omnibs [Basiret 1873] ~YLat omnibus kamu tat arac ^ 1820 Laffitte, Fr. kamu yneticisi ~ Lat omnibus [dat. o.] herkes iin < Lat omnis tm, hep, herkes mr/mrAram cmr a. a. < Aram #cmr yaama ) omur YT omurga [A xiv] comr ~ Ar cumr [#cmr msd.] yaam (=

[TDK 1944] omurgay oluturan kemiklerin her biri < T omurga "

* Omurga szcnden geri tretilmitir. omurga <T [TS xiv] orjurka a.a. < T *om/*onur kemik ba, yuvarlak kemik

* Kar. Mo omuruu (kprck kemii). omuz/omz<T [Kp, a xiv] omuz a.a. (= T omaca/omraw [xiv Kp] kprck kemii = Mo omuruu a.a.) T *om kemik ba, zellikle uyluk kemiinin yuvarlak ucu * Kar. TT omaca (uyluk kemii! - xv TS). Ayrca zb omiz, uv omor (omuz). EYun omos (omuz) szcyle benzerlik artcdr, ancak etimolojik bir iliki dnlemez. on T [ viii] on a.a.

EKKENLLER: T on : doksan, on, ondalk, seksen n T [Uy viii+] n n, nce T [Uy viii+] on- iyilemek,

* T yn ayn szcn varyant biimidir. on[mak ifa bulmak, onulmak

ona[mak

[Uy viii+] una- memnun olmak, raz olmak, tasvip etmek

onar[mak onay YT

[Uy viii+] onar- iyiletirmek, tamir etmek, tedavi etmek < T on- " on[CepK 1935] muvafk < T n/nce " n < T ona-" ona-ncl YT

[Fel 194+] prmisse

* -cl ekinin yaps ve ilevi ak deildir. ondalk nder YT YT [CepK 1935] komisyon; [Geom 193+] desimal < T on " on [CepK 1935] lider <T n" n

* levi belirsiz olan -der ekinin ng leader (nder) szcnden esinlendii muhakkaktr. ondle [ xx/a] ~ Fr ondul dalgal ~ Lat undulatus a.a. < Lat undulare dalgalanmak < Lat unda dalga ~ HAvr *und- deniz, dalga < HAvr *wed-1 sulu, slak " hidr(o)+1

nem

YT

[CepK 1935] ehemmiyet

<Tn"n

* Sfata eklenen -em ekinin ilevi belirsizdir. ner[mek neri YT YT [CepK 1935] nerge-/ner-teklif etmek [TDK 1944] nergi teklif; [TDK 1969] neri <T n " n < T ner- " ner-

oniks [kd 1907] ~ Fr onyx agat, mermere benzer yar effaf bir ta ~ EYun nyks 1. trnak, zellikle ku ve hayvan trna, 2. a.a. onkoloji oncology a.a. < EYun nkos ur, tmr " +loji nle[mek YT [TDK 1944] < T nle-" nle[ xx/b] ~ Fr onomatope ses benzetmesiyle < T nn al-" n nlem YT [ xx/c] ~ Fr oncologie kanser uzmanl / ng

[CepK 1935] tedbir onomatope

yaplan kelime ~ EYun onomatopoiea isim yapma & EYun noma, t- isim (~ HAvr *nmn a.a.) + EYun poios yapan, ina eden (< EYun poie yapmak)" nam onore Lat honos, honor- eref, haysiyet ons biri ~ Lat uncia " ni+ ontoloji n, ont- varlk, varolma " +loji onur YT honor- a.a. " onore [ xx/b] [ xx/a] ~ Fr honorer onurlandrmak ~ Lat honorare a.a. < ~ ng ounce bir arlk birimi, librenin onikide [Bah1924] ~Frontologievarlkbilim<EYun

[TarD 193+] haysiyet

~?Frhonneur eref, haysiyet ~ Lat honos,

* Tarama Dergisi'nde "Kamus-u Trki'de yer ald" kaydyla yer verilen szce 1934'ten nceki herhangi bir yazl kaynakta rastlanmamtr. Franszca'dan serbest arm yoluyla tretildii varsaylabilir. oolit [ xx/c] ~ Fr oolithe bbrek ta, topluine ba eklinde

ta & EYun on yumurta (~ HAvr *w-yo- yumurta ) + EYun lthos ta " oval, lit(o)+ p[mek opak karanlk T [ U y v i i i + ] p - a . a . [ xx/b] ~ Fr opaque effaf olmayan ~ Lat opacus glgeli,

opal [ xx/b] opllios ~ Sans pala- ta " hip(o)+1

~ Fr opale bir tr deerli ta ~ Lat opalus ~ EYun

opera [28M 1720] ~ t opera 1. i, eser, 2. mzikli dram # kinci anlamda 1590 Filippo Neri, Floransal mzik kuramcs ~ Lat opera [o.] eserler < Lat opus i, eser " opus operasyon Lat operatio < Lat operari" opere [ xx/a] ~ Fr opration ilem, ameliye, ameliyat ~

opere [etm [ xx/b] ~ Fr oprer ilemek, ilem yapmak, ameliyat etmek ~ Lat operari i yapmak, emek vermek " opus operet tiyatro ~ t operetta [k.] a. a. < t opera [188+] ~Fr oprette hafif opera, mzikal

* stanbul'da ilk operet 1881'de Dikran uhaciyan tarafndan sahneye konmutur. oportnizm [Bah1924]oportnizma ~Fropportunisme frsatlk # 1876 Rochefort, Fr. yazar < Fr opportun uygun, elverili ~ Lat opportunus limana doru esen (rzgr), elverili & Lat ob + Lat portus liman " ob+, portal opozisyon [185+] ~ Fropposition ztlk, muhalefet~ Lat oppositio a.a. < Lat opponere, opposit- kar koymak & Lat ob + Lat ponere, posit-koymak " ob+, pozisyon opsiyon [Bah 1924] ~ Fr option tercih, seim ~ Lat optio < Lat optare tercih etmek, semek < Lat *opere a.a. ~ HAvr *op-2 a.a. optik [ xx/b] ~ Fr optique gze veya grmeye ilikin ~ EYun optiks a.a. < EYun ops, opt- gz ~ HAvr *okw-to- gz < HAvr *okw- grmek EKKENLLER: EYun ops : diyoptri, oftalmoloji, optik Lat oculus : monokl, okler optimist [NKemal 1871] optimist; [Bah 1924] optimizma - Fr optimiste iyimser, her eyin en iyisi olduuna inanan ^ Leibniz (1646-1716) Alm. filozof" optimum [ xx/c] [ xx/b] ~ Fr optimiser en iyi duruma

optimize [etm getirmek < Lat optimus en iyi " optimum optimum < Lat *opere semek, tercih etmek " opsiyon

~ Fr optimum en iyi ey < Lat optimus a.a.

opus [ xx/b] ~ YLat opus klasik mzikte eser ~ Lat opus, operi, eser ~ HAvr *op-es- < HAvr *op-1 emek vermek, mahsul elde etmek Ayn kkten Fr oeuvre < Lat oper- (i, eser).

r[mek

[ xi] r-2 sa rmek, yn rmek, duvar rmek

* Kar. T r-1 (ykselmek, belirmek). Fiilin iki anlam arasnda iliki yok gibidir. Duvar rmek deyiminin hangi anlama ait olduu tartlabilir.

ora orak " yarbarizdir.

<T T

[ xiv] iaret zarf [Uy viii+] oraka.a.

T ol/o iaret sfat" o, +re T or- kesmek = T ar-/yar- a. a. * Or- kkn ses bakmndan ar-/yar- grubuyla birletirmek gtr; ancak anlam birlii

oral az ~ HAvr *s- az oramiral oran <T YT

[ xx/b]

~ Fr oral aza ilikin ~ Lat oralis < Lat os, or< T ordu amiral" ordu, amiral < T or- kesmek " orak ~Frorangoutan bir tr maymun~

[TS xiv-xvii] l, nispet, had [Bah1924]

orangutan Malay orang utan orman adam orant YT [Geom 193+]

< T oran" oran

* Ada eklenen -t ekinin ilevi mehuldr. oratoryo [Bah 1924] ~ t oratorio 1. dua yeri, apel, 2. dini ierikli koral yapt ~ OLat oratorium dua yeri < Lat orare konumak, dil dkmek, dua etmek " oral rdek T [Uy viii+] direk a.a.; [ xi] rdek

ordinarys [ResmiG 1933] bir akademik nvan ~ YLat professor ordinarius (Alman niversitelerinde) nizami profesr ~ Lat ordinarius nizami, usule uygun < Lat ordo, ordindzen, nizam, tertip, rtbe * Alman sisteminde professor extraordinarius (dardan atanm profesr) zdd olup Trkeye 1933 niversite reformu mnasebetiyle aktarlmtr. ordino [KT xix] ~ Yun rdino gemiye verilen yol emri ~ t ordine emir ~ Lat ordo, ordin- 1. dzen, nizam, 2. emir " ordinarys * Lat ordo (dzen, nizam) szc ge Antik dnemden itibaren muhtemelen askeri bir kullanmdan dolay "emir" anlamn kazanmtr. Kar. ng order (1. dzen, 2. emir). ordonat YT < T ordu donatm" ordu, donan-

ordvr [ARasim 1897-99] ~ Fr hors d'oeuvre ana yemek harici yenenler & Fr hors d, dar + Fr oeuvre i, eser (~ Lat opus, oper- a.a. ) " opus ordu T [Or viii] ortu/ordu hakan kona, saray, ota, ordugh; [Ka xi] hakann oturduu ehir

* Mo ordu (a.a.) muhtemelen Trkeden alntdr. ordugh ordu, +gh + & T ordu + Fa -gah makam, taht, yer "

* T ordu ve Fa gah e anlamldr. reke [Ev xvii] atall oval tahta, reke ~ t rocca a. a. ~ Ger * Kar. Nor rokkr, EAlm rocco > Almrocken (a.a.). ren [O xi] ren ~ OFa awern harabe, virane" viran ~ Yun rka yn eirmekte kullanlan ucu

rf [ xiv] misal ve tecrbe ile renilen eyler " irfan orfoz - EYun orfs a.a. [LO xix]

~ Ar curf [#crf msd.] adap, erkn, pratik usuller,

~ Yun rfos bir balk tr, serranus gigas

org [ 188+] ~ Fr orgue basnl havayla alan bir tr mzik aleti ~ Lat organum a.a. ~ EYun rganon 1. alet, ara, her eit mzik aleti, 2. duyu organ < EYun rgon i, alma " erg * Osm erganun < Ar arganun (a.a.) biimi Yunancadan alnmtr. organ [Bah 1924] ~ Fr organe organizmann bir paras, organ ~ Lat organum a.a. ~ EYun rganon aret, ara " org organik - EYun organiks a.a. " organ [Tarih 1932] ~Frorganique organizmaya ilikin

organize [etm [DTC 1943] organizasyon ~Frorganiser rgtlemek, paralar birletirerek ileyen bir mekanizma kurmak < Fr organe " organ organizma [ xx/b] paralardan oluan btn < Fr organe " organ ~ Fr organisme eitli ilevlere sahip

organza [ xx/a] ~ t organza bir tr ince muslin ~ Ar urganc [nsb.] < z Uranc Orta Asya'da bir kent, Urgen orgazm [ xx/c] ~ Fr orgasme cinsel birlemede zirve / ng orgasm a.a. ~ EYun orgsmos a.a. < EYun org 1. kabarmak, (meyve) olgunlamak, 2. (insan) comak, tamak, taknlk yapmak

orgeneral rgensel r-

YT YT

[193+]

< T ordu general" ordu, general < T rgen [YT 1942] uzuv, organ T r-"

[Fel 194+] organik

* Fr organe/organique biimlerinden serbest arm yoluyla tretilip Gne Dil Teorisi uyarnca Trke rmek fiiliyle irtibatlandrlmtr. rgt YT [CepK 1935] tekilat T rg" r-

* Fr organisation szcnden arm yoluyla tretilip Gne Dil Teorisi uyarnca T r-fiiliyle irtibatlandrlmtr. -gt ekinin veya ada eklenen -t ekinin ilevi belirsizdir. origami [ xx/a] katlama sanat & Jap ori katlama + Jap kami kat orijin [ xx/b] oriri (gne) domak, kmak, balamak ~ Jap origami Japonlara zg kat

~ Fr origine kken, asl ~ Lat origo, origin- < Lat

orijinal [REkrem <1887] ~ Fr original 1. kkene ait, asli, sonradan eklenmi olmayan, 2. tuhaf huylu insan # kinci anlamda 1670 Mme. de Svign, Fr. yazar ~ Lat originalis kkene ait < Lat origo, origin- " orijin orji [ xx/c] ~ Fr orgie grup halinde yaplan taknlk, grup seksi / ng orgy a. a. ~ EYun rgia [o.] Eski Yunanda topluca yaplan gizli ayin ~ HAvr *worg- alma, i " erg * Yunanca szck ng work (alma) ile e yapdadr. orkestra [ARasim 1897-99] ~ t orchestra mzisyenler grubu / Fr orchstre 1. tiyatroda mzisyenlere ayrlan yer [esk.], 2. a.a. ~ EYun orkestra dans alan, tiyatroda koroya ayrlan yer < EYun or%eomai raksetmek, horon tepmek, tepinmek ~ HAvr *orgh-i- < HAvr *ergh- (cinsel anlamda) azmak, husye orkid [ xx/c] kadn ba ~ marka Orkid Procter & Gamble firmasna ait bir kadn pedi markas ~ ng orchid orkide " orkide orkide [192+] ~Frorchid salepgillerden gzel iekli bir bitki ~ YLat orchidaea ^ Linnaeus (1707-1778) sv. botanist < EYun r%is, or%id-husye * ki zeytin tanesi eklindeki rizomlarndan tr. Kar. Ar %usyatu-l kalb (kpek taa, a.a.). Kar. salep. orkinos [LO xix] ~ Yun rkinos ton bal, torik < Lat orca = EYun ryks, oryg- 1. sivri ulu bir alet, 2. tek boynuzlu efsanevi deniz yarat, bir tr balina

orlon 1948 Dupont Corp. orman T?

[ 195+]

~ marka Orlon bir tr sentetik elya

[Kpxiv]a.a.;[CodCxiii]

* T or- (kesmek) fiiliyle birletirilmesi fantezidir. rnein YT [CepK 1935] rnei mesela; [Fel 194+] rnein < T rnek " rnek

* -in ekinin ilevi belirsizdir. rnek [a xv] ; [Bia xix] ~ Erm rinag [k.] model, nmune, gstermelik ~ OFa aw5enak a.a. (= Ave avidayana- gstermek)" ayna * OFa 5 > Erm r dnm tipiktir. Ticaret alannda eskiden beri kullanlan bir szck iken, Dil Devrimi esnasnda z Trke olduu varsaymyla trevleri yaplmtr. ornitoloji [ xx/b] ~ Fr ornithologie kubilim < EYun rnis, ornitho- ku (~ HAvr *or-nltho- < HAvr *or- byk bir tr ku ) " +loji ornitorenk [ xx/b] ~ YLat ornithorynchus bir tr gagal hayvan & EYun rnis, ornitho- ku + EYun ryn%os gaga " ornitoloji orospu OFa rspg a.a. [Gl xv] ; [Arg xvi] orospi ~ Fa rsp fahie ~

* Fa ru sapd (yz ak) deyiminden tretilmesi halk etimolojisidir. orostopolluk rs T? [Bah 1924] rostopollu/orostopollu hilekr [Kp xiv] zerinde demir dvlen sehpa <T [Kp xiv] hrpalamak, ypratmak T rs " rs

rsele[mek

* -ele- frequentativ ekiyle. ort(o)+ orths a.a. ~ HAvr *ersdh- dik, dz ~ Fr/ng orth(o)- dz, doru ~ EYun

rt[mek T [Uy viii+] rt-/rt- kuma veya duvarla kapamak; [Kp xiv] rt-/rt< T r-2 sa rmek, duvar rmek " r* Anlam gelimesi iin kar. Lat texere < teg-s- (dokumak, rmek), teges (rt), tegere (rtmek); tectum (duvar). orta T or- kesmek " orak [ viii] ortu ; [Uy, Ka viii+] orta a.a. T *ort- kesmek, yarmak, pay etmek < T

Anlam ilikisi iin kar. yarm < yar-. Ayn ekilde ng half < Ger *skelf- (kesmek).

orta YT [CepK 1935] ara, arac, tavassut eden; [TDK 1955] fiilden yaplan sfat (Fr participe karl) < T orta " orta * Ada eklenen - ekinin ilevi belirsizdir. ortak ortam T YT [Uy, Ka viii+]ortuk a.a.; [Mhxiii] ortak [TDK 1955] evredeki artlar <T*ort-kesmek, pay etmek " orta

<T orta "orta

* Ada eklenen -m ekinin ilevi belirsizdir. ortanca2 [ xix] ortansiya ~ Fr hortensia bir ss iei ^ Theodore Commerson, Fr. botaniki (1727-1773) < z Hortense Lepaute Commerson'un arkada olan bir kadn ortay YT [Geom 193+] geometride ann yars <Torta" orta

* Ada eklenen -y ekinin ilevi belirsizdir. 1937'de Atatrk taraflan nerilen szck 1960lardan sonra dolama girmitir. ortodoks [ xix] ~ Fr orthodoxe 1. dogmaya bal olan, muhafazakr, 2. Dou kiliselerine mensup olan Hristiyan ~ Yun orthdoksos doru mezhep sahibi, doru retiye uygun & Yun orths dz, doru + Yun dksa gr, doktrin, mezhep, reti" ort(o)+, dogma * Bat Hristiyanlnn bak asn yanstan yanltc bir deyim olup, Trkede "Dou kiliselerine mensup Hristiyan" anlamyla 1850lerden itibaren kullanma girmitir. ortopedi [Bah1924] ~Frorthopdie kemik ve kas deformasyonlarn dzeltme yntemi (zellikle ocuk ve ergenlerde) & EYun orths dzgn, doru + EYun paidea eitim, ocuk yetitirme " ort(o)+, ped(o)+2 * Kullanmda Lat ped- (ayak) kelimesinin etkisi sezilir, rt a. a. < T rt-" rtT [Uy viii+] rtg/rtk

oru [CodC xiii] ~ Sogd *rag oru tutma (= Fa roza a. a. - OFa rzag a.a.) < Sogd r gn (= Fa/OFa rz a. a.)" ruz * -- sesi Trke szcn Farsa'dan ziyade bir Dou ran dil veya diyalektinden alndn gsterir. rmcek T [ xi] rmek < T rmi rc, a.a. < T r-" r< T or-2 [viii+ Uy]

orun T [Uy viii+] orun yer, makam, taht, konak, gh koymak, kondurmak, vazetmek, kaim etmek

oryantal [AMithat 1877] arka ilikin ~ Fr danse orientale Dou dans, gbek dans < Fr orient dou ~ Lat oriens, t- a. a. < Lat oriri (gne) domak " orijin oryante [etm Fr orient" orijin * Asl anlam "douya ynlendirmek". osilasyon [ xx/c] ~ Fr/ng oscillation dalgalanma, salnma < Lat oscillare a. a. < Lat oscillum [k.] rzgrda salnmas iin aa dallarna aslan uur, salncak osmiyum [ xx/b] ~ YLat osmium bir element ^ 1803 Smithson Tennant, ng. kimyac < EYun osme pis koku ~ HAvr *od-yo- < HAvr *od- pis kokmak * Osmiyum oksidinin zehirli kokusundan tr. Kar. Lat odor (pis koku). oste(o)+ oston a.a. ~ HAvr *ost- a.a. ~ Fr ost(o)- / ng oste(o)- kemik ~ EYun [ xx/c] ~ Fr orienter ynelmek, yn belirlemek <

* Ayn kkten Lat os, Erm osgr, Fa ast/usturan, Sans sthi (kemik). osteoloji oste(o)+, [ xx/a] ~ Fr ostologie kemik uzmanl

osteoporoz [ xx/c] ~ Fr ostoporose kemik erimesi & EYun oston kemik + EYun porsis delikdeik olma, sngersi olma < EYun pros delik " oste(o)+ strojen [ xx/c] ~ Fr oestrogne diilerde yumurtlamay dzenleyen hormon < EYun ostrs kzma, diilerde kzma dnemi (~ HAvr *ois-tro- < HAvr *eis-1 kzma, kzma ) " +jen1 r/r[A xiv] r ~ Ar cur [#cr msd.] onda bir, rnden alnan onda bir vergi, aar < Ar car/c^aarat^ on " airet * Kar. Akad irucu (mahsulden alndan vergi) < eru/eertu (on), br mac^aer (Musa kanunlar uyarnca Tapnaa denen ondalk vergisi) < c^ser (on). osur[mak T [ xi] osur- a.a. < T *osur- < T *os [onom.] tslama sesi" +kir-

* Ses yansmal fiiller yapan -kr/-r eki varsaylmaldr. ot T [Uy viii+] ot kendiliinden yetien kk bitki, zellikle ifal bitki

EKKENLLER:

T ot: isot, ot, otac, otla-, otlak ot(o)+1 isimlerde) ~ EYun auts a.a. ot(o)+2 bileiklerde) ~ EYun os, ot- kulak ~ HAvr *ous- a. a. * Ayn kktenLat auris (kulak), ng ear < Ger *auzon- (a.a.). t[mek T [ xi] t-1 ses etmek, (ku veya hayvan) barmak ~ Fr/ng aut(o)- kendi (sadece bileik ~ Fr/ng ot(o)- kulaa ilikin (sadece

otac T [Uy viii+] ota ifal otlar bilen kii, hekim ifal otlarla tedavi etmek < T ot" ot ota T

< T ota- [viii+ Uy, xi]

[ xi] ota adr; [ xvi] otak/ota komutan veya padiah adr "oda

tanazi [ xx/c] ~ Fr euthanasie bir kimseyi ac ekmemesi amacyla ldrme / ng euthanasia a.a. ~ EYun euthanasa iyi lm & EYun e iyi + EYun thnatos lm otantik [ xx/b] ~ Fr authentique aslna uygun ~ EYun authentiks a.a. < EYun authentes 1. bir ii kendi yapan kimse, asil, vekil olmayan, 2. soylu kimse, efendi" efendi otari [ xx/c] ~ Fr autarchie zynetim, bana buyruk olma ~ EYun autar%eia a.a. & EYun auts kendi + EYun ar%eia egemenlik " ot(o)+1, +ari te <T [T S xiv] < T t-2 gemek, te yana amak

otel [AMithat1875] ~Frhtel konukevi~OLat hospitale yolcular ve kimsesizler iin barnak, han < Lat hospes, hospit- konuk kabul eden " hostes otistik [ 198+] ~ ng autistic iine dnk, moron ~ Alm autistich a.a. # 1912 Paul Bleuler, svir. psikolog ~ EYun autistiks kendici, bencil < EYun auts kendi" ot(o)+1 * Kar. Fr autique (a.a.). otit otla[mak < T ot" ot otlak oto [A, SN xiv] otlak otlanan yer [Bah 1924] < T otla-" ot [ xx/b] ~ Fr otite kulak iltihab" ot(o)+2 [LG 188+] izinsiz bakasnn malndan almak (argo)

~ Fr/ng auto otomobil" otomobil

otoban auto otomobil + Alm bahn yol" oto otobiyografi ot(o)+1, biyografi

[196+] [ xx/b]

~Almautobahn otoyol &Alm ~ Fr autobiographie zyaamyks"

otobs [Bah 1924] ~ Fr autobus a.a. ~ ng autobus a.a. ^y. 1905 ABD < ng automobile omnibus "kendinden hareketli omnibs", motorlu kamu tat arac" otomobil, omnibs otokrasi [Bah 1924] ~Frautocratie tek kii iktidar, diktatrlk ~ EYun autokrata a.a. < EYun autokrates tek bana iktidar kullanan, bamsz & EYun auts kendi + EYun krates gl " ot(o)+1, +krat otokritik kritik [ xx/b] ~ Fr autocritique zeletiri " ot(o)+1,

otoman [ xx/b] ~ Fr ottoman bir tr alak peyke, tabure < z Ottoman Osmanl < Ar cu6mn bir erkek ad, Osman * Arapa 6 (th) sesi Trkede s'ye evrilirken Bat dillerinde t olarak korunmutur. otomat [Bah 1924] ~ Fr automate canl bir cismin hareketini taklit eden makina < EYun automatn "kendinden iradeli ey" & EYun auts kendi + EYun -mats dnce, istem, irade (~ HAvr *mn-to- < HAvr *men-1 dnmek ) " ot(o)+1, mantalite otomatik [ARasim 1897-99] ~ Fr automatique" otomat

otomobil [ARasim 1897-99] ~ Fr automobile 1. kendinden hareket eden, 2. motorlu nakil arac & EYun auts kendi + Lat mobilis hareket eden " ot(o)+1, mobil * Franszca szck ilk kez 1865 dolaynda elektrikli motorlar iin kullanlm, 1894 dolaynda Daimler-Benz ve Peugeot'nun imal ettii benzin motorlu aralara uygulanmtr. otomotiv [ xx/c] ~ Fr/ng automotive otomobile ilikin < Fr/ng automotion "kendinden hareketlilik", otomobilcilik & EYun auts kendi + Lat motio devinim " ot(o)+1, motif otonomi [Mesail 3.19 186+] ~Frautonomie kendini ynetme (hakk) ~ EYun autonoma a.a. < EYun autonmos kendini yneten " ot(o)+1, +nomi otopsi [192+] ~Frautopsie~EYun autopsa kendi gzyle grme & EYun auts kendi + EYun opsea grme " ot(o)+1, optik

otorite [Bah 1924] ~ Fr autorit 1. emir verme yetkisi, 2. amir, nder ~ Lat auctoritas, t- nderlik, hamilik < Lat augere, auct- artrmak, bytmek, yceltmek, methetmek ~ HAvr *aug- artrmak otorize [etm authorise a. a. " otorite otur[mak T [ xx/c] ~ Fr authoriser yetki vermek / ng to

[Or, Ka viii] olur- a.a.; [Uy viii+] oltur- a.a.

tr T [Or viii] tr dolay, sebebiyle, itibaren, neticesinde, sonra; tkr geirmek < T t-2 gemek " te, +ri otuz ov[mak v[mek/[mek T T [ viii] otuz/ottuz a. a. [ xi] uw-/yuw- hamur amak, ovalamak, ovuturmak T [Uy ix] - methetmek

< T tr-

EKKENLLER: T v-/- : v-, vg, vn ova T? [M xiv] ukur yer, vadi

* Sadece Bat Ouzca (Trke, Azerice, Gagauzca) ve modern Uygurcada rastlanan bir szcktr. oval [ xx/b] Lat ovum yumurta ~ HAvr *w-yo- yumurta overlok ~ Fr oval yumurta eklinde, elips ~ Lat ovalis < [ xx/c] ~ ng overlock (kesilecek kumalar)

stste koyup kilitleme & ng over st + ng lock kilitlemek " ber+ vg YT [CepK 1935] medh < T -/v-" v< T uv-/uw-/yuw- ovalamak, ufalamak,

ovutur[mak <T elleriyle hamur amak " ov-

oy <onom [CepK 1935] mtalaa, rey ses vermek, cevap vermek < T oy/y [onom.] ses, nlem, sesli tepki oy[mak T

< T oy/y vermek [xiv TS, xviii LL]

[Uy viii+] *o5-/oy- ukur amak, ukurlatrmak, iini boaltmak ~

oya [LO xix] kadn giysisinin kenarna ilenen ss Yun oia tla yaplan ileme ~ EYun ia giysilerin kenarna tla ilenen ss, kenar ilemesi Oymak fiilinden tretilmesi halk etimolojisidir.

oyala[mak <T oyunla vakit geirmek

[Kp xiv] oyalan- sorumsuz davranmak; [Men xvii] oyala- ihmal etmek, < T *oy-" oyun

* Yineleyici oyala- biiminin varsayd *oy- basit kk kaydedilmemitir. Oyun adndan geri-tretme de dnlebilir. yk YT [CepK 1935] hikye, kssa <T ykn-zenmek, taklit etmek " ykn-

* Denizli azndan derlendii ileri srlen szck Ar Hikayat < Haka (1. taklit etmek, 2. hikaye etmek) semantiine paralel olarak tretilmitir. ykn[mek YT [ xi] tkn- taklit etmek, zenmek; [TS, a xiv-xviii] ykn-; [TDK 1944] a. a.

* Trkiye Trkesinde 17. yy'dan sonra ender kaydedilmi bir szck iken Dil Devrimi dneminde yeniden canlandrlmtr. yle oylum T [O xi] ayla yle, o ekilde YT [CepK 1935] hacim < T *an-layu < T an iaret zamiri, o " o < T oyul-" oy-

oymak [Ev xvii] kabile (Tatar ve erkeslerde) ~ Mo aymag airetten kk ve aileden byk birim, klan, kabile < Mo ayl aile, hane halk, oba < Mo ay snf, tabaka, tr oyna[mak T T oyun " oyun oyna oynaoysa T YT [Uy viii+] oyna- oyun oynamak, alg almak, dansetmek <

[Ka, dr xi] oyna evlilik d ilikide bulunulan kadn veya erkek [CepK 1935] halbuki, meer < T o ise " o

< T oyna- "

oyun T geirmek z T

[Uy viii+] oyun/oyu elence, alg, mzik, raks [Or viii] z benlik, kendi; [ xi] ruh, cansuyu, bitki z

< T *oy- bo vakit

ozalit [xx/c] ~ marka Ozalidfotoraffilminden mortesi k yardmyla kda bask yapma yntemi ^ 1963 Ozalid Ltd., ng. irketi. < ng diazol iki azot atomundan oluan a duyarl kimyasal madde * Diazol szcnn anagramdr. ozan OFa kusan saz airi [DK xiv] ozan/uzan saz airi, destan syleyen

* OFa kusan biimi 3. yy'dan itibaren kaydedilmitir. Ouzca szck muhtemelen eski bir Dou ran dilinden alntdr. zd ek YT [ Fe l 19 4+ ] ma dd e <T z" z

* -dek ekinin yaps ve ilevi ak deildir. zde zek zel YT YT YT <T [CepK 1935] mahrem; [Fel 194+] ayn [CepK 1935] nve <Tz"z <Tz"z < T *sen- < T se- aklna getirmek, <Tz"z

[CepK1935]zati, hususi, ahsi [A xiv] zen- arzulamak

zen[mek zlemek " zlezet YT

[CepK 1935] hlasa

<Tz"z zge

[Uy viii+] zge baka, teki * Kar. Mo rgesn (iki eyden biri, teki). zg YT [CepK 1935] has, mahsus <Tz"z

* sme eklenen -g ekinin ilevi belirsizdir. zgl zgn YT YT [CepK 1935] spesifik <Tz"z < T z " z

[CepK 1935] asli, mmtaz; [TDK 1944] orijinal

* Ada eklenen -gn ekinin ilevi mehuldr. zgr YT [CepK 1935] serbest, azade <Tz"z

* -gr ekinin anlam aklanamamtr. zle[mek <T [drH xiv] zle-; [Ne xv] zle-; [BK 1799] se-hatrlamak, aklna gelmek < T g1 akl, hatr " renzlk YT [CepK 1935] haysiyet, mahiyet < T z " z <Tz"z zne YT

[Fel 194+] zat, sje

* Ada eklenen -ne ekinin ilevi belirsizdir. ozon [Bah 1924] ~ Fr ozone oksijenden elde eilen kt kokulu gaz ~ Alm ozon a.a. ^ 1840 Chr. Fr. Schnbein, Alm. kimyac ~ EYun ozn pis kokan < EYun z pis kokmak " osmiyum

zmle[mek

YT

[Fel 194+] asimile etmek [Kut xi]

<Tz"z

zr/zrAr caSara affetti, mazur grd

~ Ar cu5r [#c5r msd.] af dileme <

pa [MMem xvi] ~ Fa/OFa pay/pa 1. ayak, 2. ayak izi, ard, herhangi bir nesnenin alt veya dip ksm, baz, temel, kaide, kalclk, diren (= Ave pdha- a.a. ) ~HAvr *ped-1 a.a. * Ayn kkten Sans pad, EYun pos, pod- ve pza, Lat pes, ped- > Fr pied, Ger *pfot- > ng pad, foot (ayak), Fa pyldan (durmak). Birok dilde onomatope zellikleri gsteren bir dizi benzer kk bunlarla birlikte anlabilir: HAvr *pent- ('pat' sesiyle ayak basmak) > EYun ptos (yryerek oluan patika), Yun ptos (ayak taban), pat (yrmek), EFa patha-, ng path, Alm pfad (yol), EYun pntos (geit), Lat pons, pont- (kpr). Ayrca Fr patte (ayak). pabu p rt " pa, poi paa [Env xv] ~ Fa pp ayakkab & Fa p ayak + Fa

[M xiv] 1. koyun ve kei aya, 2. bunlardan yaplan orba - Fa paa [k.] ayakk, hayvan aya, pantalon baca ~ OFa pag " pa

paal [ xx/b] eitli unlardan yaplan karm, harman ~ Fa pl 1. dokuma tezgh pedal, 2. bakkal, a, ekmeki vs. esnafn durduu tezgh ardndaki ukur alan & Fa p ayak + Fa l ukur " pa paanga [ 198+] pastrma ve peynirli bir tr brek sp pachanga 1960 larda n kazanan bir Kba dans ve mzik tr * Anlam ilikisi aklanmaya muhtatr. paavra [Men xvii] pavre eski bez paras ~ ? " para ~?

Fa *para-i awra (kuma paras) deyiminden tretilmesi zorlamadr.

paoz [LO xix] bir tr byk ve hantal balk; [AL 192+] gzel ve gen olan, ocuk (argo); [Ar 193+] uygunsuz kadn, aifte (argo) ~? padiah [Kut xi] ~ Fa pdih hkmdar, iktidar sahibi ~ OFa pta%h a.a., Sasani hkmdarlarnn sfat ~ EFa pti-%yath- a.a., Eski Fars hkmdarlarnn sfat & EFa pti- bey, iktidar sahibi (~ HAvr *poti- gl, muktedir) + EFa %yath- kral" potansiyel, ah1 * Kar. Sogd pata%awan (hkmdar). padok Eng parrock " park [ xx/c] ~ ng paddock kk ayrlk, at egzersiz alan ~

pafta [Men xvii] 1. rlm, dikilmi; [ xix] 2. ss iin dikilen madeni pul veya kabara, 3. vida yivi ama aleti, 4. birbirine dikile tutturulmu paralardan oluan byk bir haritann her bir paras ~ Fa bfta dikilmi < Fa bftan dikmek, dokumak - OFa waftan a. a. (= Ave *vbdan a.a.) ~ HAvr *webh-to- < HAvr *webh- a. a. * Ayn kkten ng weave (dokumak), web (doku, a). pagan [ xx/b] ~ ng pagan oktanrl dinlere mensup olan ~ Lat paganus 1. kyl, taral, 2. hristiyan olmayan, kfir (v) < Lat pagus tarla, mera, krsal blge pagoda [Bah 1924] pagod ~ ng pagoda Budist tapna ~ Port pagode a.a. ~ Tamil pagavadi a.a. ~ Sans bhgavatl kutsal, tanrsal, aziz, (zellikle Budistlerde) Buddha'ya ait olan < Sans bhga 1. baht, bereket, 2. gne, 3. (baht ve bereket baheden) tanr ~ HAvr *bhag- ihsan etmek, bahetmek " bah pah [ xx/b] eik kesilmi kenar ~?

* Yeni bir szck olduu iin Fa ba% (yol) ile birletirilmesi dnlemez. paha deer, kymet ~ OFa wahg a. a. [CodC xiii] baha; [Men ] beh vulg. paha ~ Fa bah

pak [Kut xi] ~ Fa pk temiz ~ OFa pawk (= Sans pvaka saf, temiz ) < HAvr *peus- temizlemek, artmak paket *pak torba, daar [M574 187+] ~ ng packet a.a. ~ Fr paquet ~ Frk

pakt [ xx/b] ~ Fr pacte anlama, badama, szleme ~ Lat pactum a.a. < Lat pacisci, pact- balanmak, badamak = Lat pangere, pact- skca balamak, tutturmak, zaptetmek ~ HAvr *pag- 1. skca balamak, sertletirmek, katlamak, 2. snr belirlemek pala kl ~ Lat pala bahe krei [LFxvi] ~tpala1.krek, 2. krek eklinde enli

palamar [Ne xv] ~ Yun palamri [k.] gemiyi iskeleye balamak iin kullanlan halat < EYun palme avu, pene " palmiye palamut 1 [xvii] bal, palamut bal ~ EYun pelamys, pelamyd- a. a. palamut2 palamid ~ Yun palamda bir yandan kk ton

[Kp xiv] ballT mee aac ve meyvesi; [Ev xvii] ~ Ar ballT mee aac ve mee palamudu ~ Aram balT a. a. " pelit

* Ses deiimi belki Yun valandi P?????5? (mee aac) etkisiyle aklanabilir. Erm palud, EYun blanos (a.a.) biimleri bir Ortadou dilinden alnmtr. palan [ xiv] ~ Fa pln ul, semer rts

palanga [Men xvii] ~ t palanco yk kaydrmak iin kullanlan yuvarlak ktk, makara, kaldra ~ OLat palanca a.a. ~ EYun flanks, falang- ksa ve yuvarlak ktk " falaka palas [Cumh 1929] lks otel ~ Fr palace saray, grkemli konut ~ Lat palatium saray < Lat Mons Palatinus Roma kentinde Augustus'un saraynn bulunduu tepenin ad Etr Pales obanlar ve davar koruyan tanrann ad * stanbul'daki Balat semt ad, ayn szcn Yunanca biiminden alnmtr. palas pandras kullanlan bir deyim [ xix] acele ve hazrlksz yola k iin ~ ?

* Kar. sp/Lad pandero (alpara, zilli def) <EYun pandora (a.a.). Lad palos y panderos ("sopalar ve defler") deyimine rastlanmamtr. palaska palack ie, matara ~ EAlm flaska a.a. ~ ? * Kar. Alm flasche, ng flask (ie). palavra [AL 191+] tuluat kumpanyalarnda figran oynayan oyuncularn yapt grltl rol; [AL 192+] yksekten atma, mbalaa, iirme ~ sp palabra sz, laf~ Lat parabola simge, mesel, vecize, anlaml sz " parola * Yahudi spanyolcasndan "Palavra" kelimesi matbuata ilk defa bundan alt yedi sene evvel [1925-26] "palavra edebiyat" eklinde girmi ve ondan sonra "palavra edebiyat", "palavrac muharrir" tabirleri herkesin aznda klie haline gelmitir. (Osman Cemal Kaygl, Argo Lugat) palaz 1 <T [LO xix] yavru, zellikle ku yavrusu T bala " bala [Men xvii] iine barut konan matara ~ Mac

Kar. Yak bals (yaa kk akraba), Krg balapan (ku yavrusu).

palaz2 [Kp xiv] palas/pelas; [BK xviii] palaz palas eskiyip ypranm kuma, paavra, dervi giysisi * Kar. Yun palais (eski). paldr kldr onom [ARasim 1897-99] yuvarlanma sesi "pat1

~ Fa

pale(o)+ ~ Fr palo- / ng palaeo- eski (sadece bileik isimlerde) ~ EYun palais eski ~ HAvr *kwl-ai- < HAvr *kwel-2 eski, uzak paleografi pale(o)+, +grafi [ xx/b] ~ Fr palographie eski yaztlar bilimi"

paleolitik [ xx/b] ~ Fr palolithique ~ ng paleolithic Eski ta devri # John Lubbock, ng. arkeolog (1834-1913)" pale(o)+, lit(o)+ paleontoloji bilimi" pale(o)+, ontoloji [DTC 1943] ~ Fr palontologie eski canllar

paleozoik [ xx/b] ~ Fr palozoque ~ ng paleozoic eski hayvanlar a # Adam Sedgwick, ng. biyolog (1785-1873)" pale(o)+, zo(o)+ palet [ResCGaz 1912] ressamlarn boya karma krei palette [k.] krekik, a. a. < Fr pale krek ~ Lat pala " pala ~Fr

palikarya [NKemal 1872] ~ Yun palikria [o.] Rum delikanls < Yun palikri [k.] delikanl, gen erkek ocuk < EYun palleks, pallek- a. a. palladyen [199+] ~Frpalladien byk mermer paralaryla yaplan bir tr mozaik / ng palladian 1. Rnesans dnemi villa mimarisi tarznda, 2. a.a. < z Andrea Palladio Rnesans dnemi talyan mimar (1518-1580) palladyum [ xx/b] ~ YLat palladium bir element # 1804 William Hyde Wollaston (1766-1828), ng. kimyac < z Pallas 1802'de kefedilen bir asteroid ~ EYun pallas 1. gen kz, bakire, 2. tanra Athena'nn lakab palmiye [ xx/a] ~ Fr palmier < Lat palma el ayas, palmiye

* Ayn kkten EYun palme (el ayas, pene), palpitasyon palto ksa palto [NKemal 1873] ~Frpaletot~Engpaltockbirtr

paluze [Yus xiv] jle (< Fa pldan, pl- szmek) ~ OFa pldag a.a.

~ Fa plda szlm ey, pelte,

palyao [ARasim 1897-99] ~ t pagliaccio bostan korkuluu [esk.], soytar ~ Lat palliatus pelerinli, cbbeli < Lat pallium eski Roma'da st giysi, cbbe palyatif [ xx/b] ~ Fr palliatif, -ive yumuatc, rtc, asl sorunu gizleyerek geici zm salayan < OLat palliare pelerin giydirmek, stn rtmek < Lat pallium " palyao pampa byk ova ~ Quech bamba ova [ xx/c] ~ sp pampa Gney Amerika'da aasz

pamuk [Ka, Kut, DK xi] pamuk/pambuk ~ OFa pambag pamuk kozas = EYun bombyks/bambks 1. koza, zellikle Ege adalarnda ipliinden kuma yaplan bir tr bcein kozas, 2. pamuk kozas * Hindistan kkenli olan pamuk bitkisi Milat dolaynda Dou ran ve Orta Asya'ya, daha sonra Akdeniz havzasna yaylmtr. Eski Yunanca szcn nihai kkeni belirsizdir. pan(to)+ bileik isimlerde) ~ EYun ps, pant- a.a. ~ HAvr *pant- a.a. ~ Fr/ng pan(to)- tm, hep, her (sadece

panama [Bah190+] ~ng panama hat Gney Amerika'da yetien bir bitkinin lifinden rlm hafif apka < z Panama Orta Amerika'da bir lke * Avrupa'da 1840'lardan itibaren popler olmu, 20. yy ilk yllarnda yeniden moda olmutur. Ekvador kaynakl bir apka modeli olduu halde muhtemelen bir yanl anlama nedeniyle byle adlandrlr. panayr [Ne xv] ~ Yun panegyri festival, bayram ~ EYun panegyris kurultay, byk toplant, festival & EYun ps, pan(t)- tm + EYun gyris/agor toplanma, kalabalk, " pan(to)+, agora * Evliya elebi'ye gre Rumeli azna zgdr. pancar yeillik, zellikle pancar veya paz pancur [ xx/c] " panjur ~ Fr/ng panda Dou Asya'ya zg iki ayr [Men xvii] bir sebze ~ Erm panar sebze,

panda memeli trnn ad ~ Nepali

pandantif [Bah 1924] gerdanlk ~ Fr pendentif 1. byk tek mcevherli gerdanlk, 2. bir kubbeyi destekleyen asl gen eklinde alan < Fr pendent asl, sarkan < Lat pendere sarkmak, sarktmak ~ HAvr *(s)pen- germek, ekmek, asmak Kar. Lat pendere (sarkmak), pndere, pens- (tartmak), pensare (dnmek).

pandik elle sarkntlk (argo) Yun/EYun pnte be ~ HAvr *penkwe a.a. " pen * Argoda muhtemelen "el" anlamnda.

~ Yun pentki [k.] beli <

pandispanya [AMithat 1877] bir tr hamur ii ~ t pane di Spagna spanyol ekmei < t pane ekmek ~ Lat panis a.a. ~ HAvr *ps-t-ni besin, yiyecek < HAvr *p- beslemek " pane pandomima [ xx/b] " pantomim ~ Fr pendule sarka ~ Lat pendulus [k.]

pandl a. a. < Lat pendre sarkmak " pandantif

pane [ARasim 1897-99] ~ Fr pan ekmek krntsna bulanm (kzartma) < Fr paner ekmek krntsna bulamak < Fr pain ekmek panel [ xx/c] ~ ng panel discussion ak oturum < ng panel 1. jri yelerinin adnn yazld parmen veya kuma rulosu [esk.], 2. jri ~ OLat pannellus [k.] kuma paras, pano < Lat pannus kuma ~ HAvr *pan- a. a. EKKENLLER: Lat pannus : panel, pano panik [Bah 1924] ~ Fr panique byk ve akld korku ~ EYun paniks orman ve ssz yerlerde aniden duyulan korku < z Pan kei ayakl orman tanrs panjur/pancur [KT 187+] pancur tarz- cedid zere pencere kafesi ki alr kapanr ufk tahtalardan mrekkeb olur ~? Fr abat-jour k ksan, abajur " abajur * Ses deiimi aklanmaya muhtatr. Ahmet Vefik Paa'nn abajur ile birletirmesi, modern szlklerde eletirisiz kabul edilmitir. pankart deniz haritas" pan(to)+, kart2 [ xx/b] ~ Fr pancarte ~ OLat pancharta genel

pankreas1 [ xix] ~ Fr pancras sindirim sisteminde bir organ & EYun ps, pan(t)- tm + EYun kras, t- et" pan(to)+, kreozot pankreas2 [ xx/b] ~ Fr pancrace serbest gre ~ EYun pankrtion her tr vuruun serbest olduu bir d sporu & EYun ps, pan(t)- tm + EYun krtos g, kuvvet" pan(to)+, +krat pano [ xx/a] pannellus [k.] kuma paras, rulo " panel ~ Fr panneau tabela, yazl plaka ~ OLat

panorama [AMithat 1877] genel grnt ~ng panorama 1. bir resmi silindir etrafnda dndrerek 360 derece grnt gsteren aygt, 2.

genel grnt # 1788 Robert Barker, rl. ressam & EYun ps, pan(t)- tm + EYun (h)rama grnt, manzara < EYun (h)or bakmak, seyretmek " pan(to)+ pansiyon [Bah 1924] ~ Fr pension 1. cret, maa, rant, akar, 2. kiralk oda ~ Lat pensio 1. tart, 2. cret, maa < Lat pndere, pens- terazi ile tartmak, lmek " pandantif pansuman [ xx/b] pansman yara bakm ~ Fr pansement bakm < Fr panser hastaya bakmak ~ Lat pensare 1. tartmak, 2. dnmek, mtalaa etmek < Lat pndere, pens- tartmak " pandantif pantalon [ 187+] ~ Fr pantalon a.a. ~ Pantalone eski Venedik gldr tiyatrosunda alvarl yal adam < z San Pantalone Venedik kentinin bir semti ~ EYun Pantalen "tm arslan", bir erkek ad" pan(to)+, leopar panteizm [Bah 1924] panteizma ~Frpanthisme tanrnn her varlkta olduunu ileri sren dini gr ~ ng pantheism a.a. # John Toland (1670-1722), rl. dnr " pan(to)+, te(o)+ panteon [ Ahs an 18 91 ] ~F rp an th o nR om a' da ve Paris'te nl iki tapnak; mehurlara ait tapnak veya ant kabir ~ EYun panthon tm tanrlarn (tapna)" pan(to)+, te(o)+ panter [ xx/b] ~ Fr panthre bir yrtc hayvan, pars ~ EYun panther ~ Prakrit ~ Sans pundarika kaplan veya kedigillerden bir tr vahi hayvan pantograf pantograph a.a. " pan(to)+, +graf [ xx/b] ~ Fr pantographe bir izim aleti / ng

pantomim/pandomima [LO xix] ~ Fr pantomime bir tr szsz komedi oyunu ~ EYun pantmimos "hepsi taklit", a.a. & EYun ps, pan- hepsi, tm + EYun mmos takliti, soytar" pan(to)+, mim2 pantufla [ARasim 1897-99] ~ t pantofola yumuak terlik ~ EYun pantofllos "tm mantardan yaplm" & EYun ps, pant- tm + EYun fells mantar " pan(to)+ * 15. yy'da talya'da tretilmi Yunanca bir szcktr. panzehir [Men xvii] pdzehr vulg. panzeher ~ Fa pdzahr zehirin etkisinden koruyan madde & Fa pd koruyucu (< Fa/OFa pdan, pay- korumak, beklemek = Sans pti a.a.) + Fa zahr zehir " abad, zehir * Kar. Sogd patzare (a.a.). panzer [ 194+] II Dnya Savanda Alman zrhl birlii; [ 197+] polis tarafndan kullanlan lastik tekerlekli tank ~ Alm panzer zrh, zrhl ara, tank - EFr pancier karnlk, br zrh < EFr pance br ~ Lat pantex, pantic- a.a.

papa [CodC xiii] ~ t papa 1. peder, din adam, 2. Katolik kilisesinin ba ~ EYun paps, papad- baba, peder, st dzey din adamlarna hitap biimi < EYun pppas ocuk dilinde baba papaan [Ev xvii] papaal ~ Ar baba' a.a.

* t papagallo, Fr papegai biimleri Arapadan alnmtr. papara ~ Yun papra ste ekmek dorama

paparazzi [ xx/c] ~ ng paparazzi rahatsz edici yntemler kullanan gazete fotorafs < z Paparazzi Fellini'nin Dolce Vita filminde (1959) gazeteci karakteri papatya bileikgillerden otsu bitki, chamomilla [TS, Men xiv-xv] babadya/papadya 1. papaz kars, 2. ~? Yun papadi papaz kars < Yun paps "papaz

* Anlam ilikisi ak deildir. Trkede de kullanlan Fa babuna/babunac (papatya) szcnden kontaminasyon dnlebilir. papaya papayo [ xx/c] ~ ng papaya tropik bir meyve ~ Karib ~ Yun paps, papad-

papaz [CodC xiii] Hristiyan din adam baba, muhterem kii, papaz ~ EYun paps, papad- a.a. " papa papel kt para (argo)

[ARasim 1897-99] iskambil kd (argo); [Bah 1924] bir liralk ~ sp papel kt ~ Lat papyrus papirs " papirs

* Muhtemelen Yahudi spanyolcasndan. Kar. ng paper < Fr papier (kt). papirs [Bah 1924] ~Fr papyrus Msr'da yetien bir bitkden elde edile kt benzeri madde ~ Lat papyrus a.a. ~ EYun papyros a.a. ~ Ms " papel papyon kelebek ~ Lat papilio kelebek par, parl onom [ xx/a] kelebek eklinde boyunba [TS xiv-xv] par par yanma sesi ~ Fr papillon

* Ima anlatan bir szcn onomatope yapsnda olmas ilgi ekicidir. para [TS, Kp xiv] pare para; [ xvi] Osmanl devletinde 16. yy veya daha nce karlan, akeden byk gm sikke tr ~ Fa para para " pare para+1 ~ EYun par yanda veya yannda olma, apraz olma, yanl olma bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *per-1 n, ileri" per+1 para+2 ~ para- yardm eden, hazrlayan, koruyan < parer/parare yardm etmek, hazrlamak, tedarik etmek ~ Lat parare a. a. " parite

parabol [ xx/b] ~ Fr parabole ~ EYun parabole 1. yana at, 2. yatay olarak atlan bir nesnenin izledii eriyi ifade eden konik kesit ^ M 2. yy Pergeli Apollonios, Yun. matematiki. < EYun parabll yana atmak & EYun par yan + EYun bll, bol- atmak " para+1, balistik paradi [Bah 1924] en st balkon ~ EYun pardeisos cennet bahesi" firdevs ~ Fr paradis 1. cennet, 2. tiyatroda

paradigma [ xx/b] ~ Fr paradigme rnek, model ~ EYun pardeigma, t- a. a. < EYun paradeknymi iki eyi yanyana koyup kyaslamak, rnek olarak gstermek, tehir etmek & EYun par yan(nda) + EYun deiknymi, deig- gstermek ~ HAvr *deik- (parmayla) iaret etmek, gstermek, belirtmek " para+1, dijital paradoks [Seyf1914] ~Frparadoxe~EYunpardoksos genel kanya aykr olan, garip ve srad & EYun par + EYun dksa gr, kan < EYun doke, doks- dnmek, sanmak, varsaymak, gr sahibi olmak " para+1, dogma paraf [Bah 1924] ~ Fr parafe bir yaznn kenarna konan kk iaret, ksa imza < Fr paragraphe ]j iareti, derkenar " para+1, +graf parafin [Bah 1924] ~Frparaffine kimyasal bir madde - Alm paraffin a.a. ^ 1830 Reichenbach, Alm. kimyac. & Lat parum ok az + Lat affinis benzer * Edeeri olan hidrokarbonlara hi benzemeyen zelliklerinden tr adlandrlmtr. paragraf [KT xix] ~ Fr paragraphe konu giriini belirtmek iin eskiden yaz kenarna konan ^ iareti [esk.], yazda birka cmleden oluan birim ~ EYun pargrafe kar-yaz veya kenar-yaz, kontrapuan " para+1, +graf parakete1 [LO xix] ~ t barchetta [k.] "gemicik", bir ipe bal olarak suda yzen ve geminin hzn lmekte kullanlan ara < t barca gemi parakete2 perroquet < Fr perrot papaan [esk.] parala[mak para " pare ~ ng parakeet kk papaan ~ Fr [DK, Gl xiv] prelemek < Fa para pare,

paralel [DTC1943] ~Frparallle~EYunparllelos paralel, birbirinin yansra & EYun par yan(nda) + EYun alllon yekdier < EYun llos baka ~ HAvr *al-1 te, baka " para+1, alegori paraliz [ 192+] paralizi ~ Fr paralyse, paralyt- fel - EYun parlysis a.a. < EYun paral 1. gevemek, salmak, 2. bir yan tutmamak & EYun par + EYun l, lyszmek " para+1, analiz parametre [ xx/c] ~ Fr paramtre bir baka deere baml olarak deien l ~ EYun paramtron " para+1, +metre

paramiliter para+2, militer parampara +

[ xx/c]

~ Fr paramilitaire yardmc askeri birlik"

[Men xvii] pare para/para para

& Fa para + Fa para " pare, para

parankima [ xix] ~ Fr parenchyme ak ve karacier, bbrek, dalak gibi organlarn dolgu dokusu ~ EYun parnchyma a.a. #Erasistratos, Yun. hekim (M y. 330-250) < EYun paren %e iini (bir sv ile) doldurmak < EYun en%e a.a. < EYun %e bir sv dkmek, aktmak " para+1, huni paranoya [ xx/b] ~ YLat paranoia idrak yeteneini yitirme, irrasyonel korku & EYun par + EYun noa anlama, idrak etme < EYun nos akl, izan, idrak " para+1 parantez [ xx/b] ~ Fr parenthse, parenthet- 1. gramerde yan cmle, 2. tipografide ayra iareti ~ EYun parnthesis yana koyma, kenara koyma & EYun par yan + EYun nthesis koyma, yerletirme + EYun thsis koyma " para+1, en+, tez2 parapet [ xix] ~ Fr parapet kale burcu koruna, taraa korkuluu ~ t parapetto "gs siperi" & t parare korumak + t petto gs ~ Lat pectus, pector- a.a. ~ HAvr *pek-tos < HAvr *peg- a.a. " para+2 parat [Bah1924] ~Frparachute "dme yardmcs", a.a. # 1777 Franois Blanchard, Fr. mucit & Fr parer yardm etmek + Fr chute d (~ Lat caduta a.a. < Lat cadere dmek)" para+2, kadans paratoner [187+] ~Frparatonnerre yldrm dmesine kar dzenek ^ Barbeu Du Bourg, Fr. evirmen 1773. & Fr para- "koruma" ve "yardm etme" anlamnda nek + Fr tonnerre yldrm, gk grlemesi (~ Lat tonitrus gk grlemesi)" para+2 paravan/paravana [ xix] ~ Fr paravent rzgr kesen, rzgrdan koruyan ~ t paravento a.a. & t parare korumak + t vento rzgr " para+2 parazit [Bah 1924] ~ Fr parasite asalak ~ EYun parsitos bakasnn sofrasnda yemek yiyen, asalak & EYun par yannda + EYun stos yemek " para+1 para ~ Fa para [k.] parack < Fa para para " pare

pardon [AMithat 1877] ~ Fr pardon af, zr dileme sz < Fr pardonner affetmek ~ OLat perdonare a.a. & Lat per- + Lat donare balamak " per+2, data pards [REkrem <1887] pardes stne giyilen stlk < Fr par dessus stten " per+2 ~ Fr pardessus ceket

pare [Yus xiv] *pers-2 blmek, pay vermek, paylamak * Ayn kkten Lat pars, part- (pay, para). pareo kuma rt ~ Tahiti pareu a.a. * Polinezya yerli dillerinden. [Hrr 1998]

~ Fa para para ~ OFa parag ~ HAvr

~ ng pareo eteklik olarak giyilen renkli

parfe [ xx/b] ~ Fr parfait 1. mkemmel, 2. bir tr dondurma ~ Lat perfectus yapp bitirilmi, sonuna gelmi, mkemmel < Lat perficere, perfect- yapp bitirmek, kemale erdirmek & Lat per- + Lat facere, fact- yapmak " per+2, faktr [Cumh 1928] parfmri; [Cumh 1930] parfm - Fr parfum gzel koku, rayiha ~ t perfumo [mod. profumo] a.a. < t perfumare [mod. profumare] iinden ttmek, rayiha vermek & Lat per- + Lat fumare ttmek " per+2, fme parite [ xx/b] ~ Fr parit denklik ~ Lat paritas, t- a. a. < Lat par denk, e, eit ~ HAvr *prs- < HAvr *pers-l yanyana getirmek * Kar. Lat parare (denk getirmek, yaratmak, yarar klmak, hazrlamak, tedarik etmek), parire (retmek, yaratmak). Anlam gelimesi iin kar. T yara-/yara-/yarat- < ya- (yakn etmek, denk getirmek). park [Bah 1924] im alan, park ~ Eng parrock ayrlk, park ~ Ger parka ve balkl ceket, anorak ~ Aleut [ xx/c] ~ Fr parc ~ ng park snrlar belirlenmi parfm

~ ng parka Eskimo ve Aleutlara zg ii krkl

parke [LO 187+] ~ Fr parquet [k.] kk park [esk.], formel bahe tasarmna benzetilmi ahap zemin [xviii], gemeli tahtadan zemin demesi [xix] " park parkur [ xx/b] ~ Fr parcours kou gzergh ~ Lat percursus a.a. < Lat percurrere, percurs- koarak gemek, batan baa dolamak & Lat per-utan uca + Lat currere, curs- komak " per+2, kur parla[mak <T [DK xiv] < T par [onom.] " par [Bah 1924] ~Frparlementaire parlamento (~ t

parlamenter yesi < Fr parlement" parlamento

parlamento [28M1720] parlamento yasama meclisi parlamento ) ~ Fr parlement "konuma yeri", meclis < Fr parler konumak " parola

* Yirmisekiz Mehmet elebi sefaretnamesinde (1722) Fransa'dan alnd halde dnemin usul gerei talyanca biim benimsenmitir.

parmak T? xi, xv+ a] a.a.

[CodC xiii] barmak ; [DK xv] parmak

=? T errjek [viii, viii+ Uy,

* T errjek biimiyle birletirilmesi fonetik adan gtr. parmezan [Bah1924] ~Frparmsan talya'ya zg bir tr peynir ~ t parmiggiano Parma'l, Parma'ya ait < z Parma Kuzey talya'da bir kent parodi [ xx/b] ~ Fr parodie taklide dayal gldr ~ EYun paroida eski ada iki oyun arasnda sahnelenen ksa gldr & EYun par yan + E Yun oide ark" para+1, odeon [ARasim 1897-99] gizli anlam olan sz, zel iaret - t parola sz ~ Lat parabola simge, mesel, vecize, anlaml sz ~ EYun parabole karlatrma, kyas, vecize < EYun parabll 1. yanna atmak, ortaya koymak, 2. yanyana koymak, karlatrmak & EYun par yan + EYun bll, bol- atmak " para+1, balistik parpul[lamak [LO, KT xix] okunmu su serpmek; [ xx/c] silkelemek parola

pars hayvan, panthera pardus

[Uy viii+] pars

~ Fa pars kedigillerden bir vahi

* EYunprdos (a.a.) rani bir dilden alntdr. Kar. Sogd purdank (a.a.). parsa [Ev, Men xvii] bir gsteride seyircilerden toplanan para - Fa parsa dilencilik, dilencinin toplad sadaka

parsel [ xx/b] ~ Fr parcel para ~ OLat particella [k. k.] parack < Lat pars, part- para, pay, ksm, (yeryz paras anlamnda) kta ~ HAvr *pers-2 pay etmek " pare parmen [Bah 1924] ~ Fr parchemin inceltilmi sr veya koyun derisinden yaplm kt ~ Lat (charta) pergamena a.a. < z Pergamum Kk Asya'da bir kent, Bergama * Bergama'da icat edildii veya en iyi cinsi Bergama'da imal edildii iin M 2. yy'da adlandrlmtr. partal yolculukta tanan yk [MMem xvi] eskimi giysi ~ Fa partal boha, bagaj,

parter [AMithat 1877] ~ Fr parterre zemin, tiyatroda zemin kat < Fr par terre topraa yakn, yerden < Fr terre yer, zemin, toprak ~ Lat terra " per+2, taraa parti1 kibarane hususi elence [ARasim 1897-99] fasl, ksm, oyunda blm; [Bah 1924] ~ Fr (la) partie 1. blm, blk, fasl, 2. elence veya

spor amacyla bir araya toplanan insan grubu ~ OLat partita [f.] blm, fasl < Lat partire blmek, blmek " parsel parti2 hizip, siyasi parti < Fr partie " parti 1 [ 188+] siyasi rgt ~ Fr (le) parti taraftar zmresi,

* Szcn siyasi anlam 16. yy'da t partisano (taraftar, hizipi) biiminden tremi, daha sonra parti 1 szcnden kontaminasyon yoluyla etkilenmitir. Kar. partizan. partikl [ xx/b] ; [Bah 1924] Lat particulus [k.] < Lat pars, part- para, pay, ksm " parsel ~ Fr particule parack ~

partisyon [ xx/b] ~ Fr partition 1. blm, blme perdesi, 2. mzikte tm ses perdelerini altalta gsteren notasyon " parti 1 partizan [Bah 1924] ~Frpartisan taraftar, militan, gerillac ~ t partisano [mod. partigiano] Fransz igaline direnen kimse [xvi], direnii < t parte taraf~ Lat pars, partpara, pay, ksm, (yeryz paras anlamnda) kta " parsel partner [Bah 1924] oyunda ve dansta ortak ~ Fr partenaire her eit ortak ~ ng partner ortak, payda ~ OLat partionarius hukukta birka mirasdan her biri, hissedar < Lat partire paylamak " parsel parttaym [ xx/c] ~ ng part-time ksmi mesai & ng part pay, ksm, blm (~ Lat pars, part- a.a.) + ng time zaman " parsel, tayming parven [Bah 1924] ~ Fr parvenu sonradan grme < Fr parvenir varma, ulama ~ Lat pervenire a.a. & Lat per sonuna kadar + Lat venire, vent-gelmek " per+2, avantr parya [Bah 1924] ~ ng pariah toplumun en alt tabakasna mensup kii ~ Tamil paraiyar davulcular, Gney Hindistan'da aa kastlardan biri < Tamil parai bir tr byk davul pas1 T [ xi] bas kelti, telve, demir crufu; [Kp xiv] demir oksidi

pas2 [Bah 1924] ~ ng pass 1. geme, geirme, gei, 2. gei belgesi < ng to pass gemek ~ Fr passer a.a. ~ OLat passare adm atmak < Lat pandere, pass- a.a. ~ HAvr *pets- amak, yaymak * Ayn kkten Lat patere (amak, yaymak). paa T? [passim xiv] baa/paa bir sayg hitab ve unvan; [ xiv] Osmanl devletinde yksek rtbeli devlet grevlisi ~? * Padah szcnden tremi olmas zayf ihtimaldir. pasaj [ARasim 1897-99] ; bir yazdan alnan para passage geit, iinde dkkanlar bulunan geit < Fr passer gemek " pas2 ~ Fr

pasak

[LO xix] kir pas, pejmrde giysi

~? ~ t passaporto liman gei

pasaport [Ev xvii] pasaporta belgesi & t passa "ge!" + t porto liman " paso, portal

pasif [ xx/a] ~ Fr passif, -ive edilgen ~ Lat passivus < Lat pati, pass- katlanmak, tahamml etmek ~ HAvr *ps-to- < HAvr *pe(i)- ac ve sknt ekmek, katlanmak Pasifik [ 187+] ~FrPacifique 1. barl, sakin, 2. Byk Okyanus ~ Lat Mare pacificum "barl deniz" ^ 1500 Magellan, Port. denizci pasifizm [ xx/c] ~ Fr pacifisme barlk, sava kartl < Lat pacificus bar yapan, bar & Lat pax, pac- bar (~ HAvr *pak- szleme yapmak, antlamak) + Lat facere yapmak " pakt, faktr pasiyans [ xx/a] ~ Fr patience 1. sabr, 2. tek kiilik kt oyunu ~ Lat patientia sabr, tahamml < Lat pati, pass- katlanmak, tahamml etmek " pasif paskalya [Ev xvii] bir Hristiyan bayram ~ Yun pas%lia [o.] paskalya kutlamalar < Yun ps%a paskalya, sa'nn armha gerildikten sonra diriliini kutlayan yortu ~ Aram pas% / br pesa% [#ps%] 1. esirgeme, balama, bir bor veya ykmll affetme, 2. brahim'in olu shak'n esirgenmesi ve bu olay kutlayan bayramn ad" fesih * EYun ps%o (ac ekmek) szcyle benzerlii tesadfidir. pamina [ xx/c] Fa pamina her eit ynl < Fa/OFa pam yn ~ ng pashmina bir tr ince ynl kuma ~

paso [kd 1908] rencilerin ulam aralarna cretsiz binmesini salayan belge; [AL 192+] benden paso geti, bitti, yok (argo) ~ t passa "ge!", gei tezkeresi < t passare gemek " pas2 paspal ~ Yun paspla tozlu, eski psk

paspartu [ xx/b] ~ Fr passe-partout genel geer, maymuncuk & Fr passer gemek + Fr partout her yerde (< Fr tout tm, her ~ Lat totus tm ) " pas2, total paspas [Ev xvii] paspas/papaz slak zeminleri kabaca kurulama ilemi; [ xx/a] ayaklar silmek iin kap nne konan yayg ~? Fr passe-passe "ge-ge" < Fr passer gemek " pas2 * Trkedeki zel anlamlar Franszca deyimde mevcut deildir. pasta [Kan xv] dar lapas; [KT xix] hamurdan yaplan tatl ekmek - t pasta 1. macun, bulama, hamur, 2. her eit hamur ii ~ OLat pasta ~

E Yun pste macun < E Yun psso, past- 1. serpmek, zellikle tuz serpmek, 2. macun srmek, yak yakmak pastel [Bah 1924] ~ Fr pastel 1. bulama boya, suluboya, 2. suluboya gibi ak ve effaf renk ~ t pastello bulama boya ~ OLat pastellus [k.] < Lat pasta bulama " pasta pastil [ xx/b] [k.] kk hamur ii, kurabiye " pasta ~ Fr pastille azda eriyen tablet ~ sp pastillo

pastrma [Arg, Ev, Men xvi] pasdrma/pastrma 1. yulaf macunu, 2. i etin emen ad verilen macuna bulanmasyla elde edilen yiyecek ~ Yun pastma tuzlama, macunlama, sepileme < Yun/EYun pasts macun, yak, sepi < EYun pss, past- 1. serpmek, zellikle tuz serpmek, 2. macun srmek, yak yakmak " pasta * T bastr- fiiliyle badatrlmas ne ses ne anlam bakmndan mmkn deildir. pasti [ xx/b] ~ Fr pastiche bulama ~ t pasticcio a. a. " pasta

pastoral [DTC1943] ~Fr pastoral obanla ilikin, krsal ~ Lat pastoralis < Lat pastor oban < Lat pascere, past- hayvan beslemek, otlatmak ~ HAvr *p- beslemek pastrize [etm [ xx/b] ~ Fr pasteuriser yksek s vererek stteki mikroplar ldrmek < z Louis Pasteur Fransz bilim adam (1822-1895) pat(o)+ ~ Fr/ng path(o)- ac ekme, hastalk ~ EYun pthos his, duygu, zellikle ac duygusu, ac ekme < EYun ps%, path- hissetmek, ac ekmek ~ HAvr *kwnth< HAvr *kwenth- ac ekmek pat1, patr onom [LO xix] pat/patadak ayak sesi, tokat sesi, birden zuhur edi sesi <

pat2/pata [ xx/a] ~ Fr pat satranta beraberlik = t patta/patto 1. anlama, ittifak, 2. oyunda beraberlik ~ Lat pactum anlama " pakt patakla[mak <onom [LO xix] darbetmek < T pata kte vurma sesi" pat1

patates [ xix] ~ Yun pattes [o.] < Yun patta kkleri yenen bir bitki, solanum tuberosum ~ sp patata ~ Taino batata tatl patates, ipomea batatas * Amerika kkenli ipomea batatas bitkisinin ad 18. yy sonlarnda insan besini olarak ngiltere'de gelitirilen patates bitkisi iin kullanlmtr. Trkiye'ye ilk kez 1830larda Agaton Ef. tarafndan Alibeyky iftliinde yetitirilmitir. patavatsz pate OLat pasta" pasta [ xx/b] [ xx/a] saygsz ~ ?

~ Fr pt cier ezmesi < Fr pte ezme, bulama

paten [Bah 1924] buzda kayma ayakkabs < Fr patte ayak " pa

~ Fr patin 1. backsz ayakkab, terlik, 2.

patent [LO xix] patente/patenta ~ t patente lisans, berat ~ Lat littera patens, t- ak mektup, genelge < Lat patere almak, yaylmak, serilmek ~ HAvr *pets- amak, yaymak " pas2 pati oc ayak

* Pat sesiyle yaplan ve "ayak, yrmek" anlamna gelen szckler birok dilde birbirinden bamsz olarak mevcuttur. Kar. Fr patte (hayvan aya, paa), Yun ptos (ayak taban), EYun pate (yrmek). Kar. pa. patik kseleli ayakkab [ xx/b] kk ocuklara giydirilen alt yumuak veya ince ~ Yun patiks hafif pabu, terlik < Yun ptos ayak taban" patika

patika [Ev xvii] keiyolu ~ Yun ptiki [k.] kk yol, yolcuk < EYun ptos yrmekle oluan yol, patika ~ HAvr *p(n)t- a.a. < HAvr *pent-yrmek, ayak basmak " pa patinaj patiner buz pateniyle kaymak " paten patiseri pastaier hamur ii yapan " pasta [ xx/a] [ xx/a] ~ Fr patinage buz stnde kayma < Fr ~ Fr ptisserie pastac dkkn < EFr

patiska [KT xix] batista ~ t batista bir tr keten kuma ~ Fr batiste a.a. ~ z Btiste de Cambrai Felemenkli kuma imalats (13. yy) patla[mak <onom pat1 [Men xvii] atrdamak; [LO xix] infilak etmek < T pat patlama sesi"

patlang/patlanga <T [LO xix] tfek gibi patlayan ocuk oyunca, balonlu sakz; [TDK 1955] yere vurup patlatlan barutlu maytap; parmakla patlatlan meyveleri olan bir bitki, sambucus nigra < T patlamak " patlapatlcan [Men xvii] patlcan [M xiv] bdincn/bdilcn ; [ xvi] btlmcan/btlcan ; ~ Ar bdincn a.a. ~ Fa bdingn a.a. ~ Sans *vaTingana

* Hindistan kkenli bir bitkidir. Kar. Hind brincal, Malay berincala (a.a.). patoloji [ xix] ~ Fr pathologie hastalklar inceleyen tp dal < EYun pthos his, duygu, zellikle ac duygusu " pat(o)+, +loji patriarkal [DTC1944] ~Frpatriarcalataerkil<Fr patriarque ata ~ EYun patrir%es aile veya airetin reisi, ata & EYun pater baba, peder + EYun r%es n, ilk, birinci " peder, +ari

patrik [TS xv] batrik/patrik Ortodoks kilisesi nderi (~ Ar btrk Bizans soylusu ) ~ OYun patrkios Bizansta soylu snfa mensup kii ~ Lat patricius 1. atadan Romal olan kimse, 2. soylu, aristokrat < Lat pater baba, ata ~ HAvr *pster- baba " peder * Trke szck 15. yy'dan itibaren Yun patrir%es (ba rahip, Ortodoks kilisesinin ba) karl olarak kullanlmtr. [Ev, Men xvii] patrun/patruna gemi kaptan - Ven patrn [t padrone] kaptan, gemi sahibi, ba kii, patron < Ven patre [mod. padre] baba ~ Lat pater baba ~ HAvr *pster- baba " peder * Standart talyancadan alnan patrona biimi Trkede 19. yy'a kadar kullanlmtr. pavurya [LO xix] paurya ~ Yun pagoria [o.] bir tr yenge < Yun pagori a.a. < EYun pgouros a.a. & EYun pgos kat, sk, sert (~ HAvr *pag- sert, kat ) + EYun our kuyruk " pakt, ipura * Fr pagure (yenge) biimi Yunancadan alntdr. [Bah 1924] mtemilat; bir tr ikili elence yeri - Fr pavillon adr, zellikle byk gsteri adr, adr eklinde mtemilat ~ Lat papilio 1. kelebek, 2. bir tr adr (iv)" papyon * eklinden tr. pay T? [DK xiv] hisse, behre, ksm, ksmet pavyon patron

* Fa pay (ayak) szcnn geni anlam yelpazesi iinde "hisse, ksmet" anlamna rastlanmaz. Rus pay (a.a.) Trkeden alnm olmaldr. Krg pay, Yak paay biimleri Rusa kaynakldr. payanda [DK, SinanP xiv] payende duran, kalc payanda duran veya durduran ey, sabit, sabitleyici < Fa pyidan durmak, kalmak " pa payda YT [Geom193+] <Tpay"pay ~ Fa

* Atatrk tarafndan bulunan kelimelerdendir. paydos [LG 188+] geici olarak tatil etmek (argo)

* Kar. Fa pay (dur!) < paydan. Ancak -dos eki aklanamamtr. *Pay dost biimine rastlanmamtr. paye [MMem xvi] kaidesi, 2. stat, rtbe < Fa pay ayak " pa ~ Fa paya 1. basamak, platform, heykel

payet [Hay 1959 195+] ~ Fr paillette [k.] kuma zerine ilenen madeni pul < Fr paille tahl kabuu, kepek ~ Lat palea

payidar pyidan durmak, kalmak " payanda, +dar payitaht pa, taht payla[mak < T pay " pay

[A xiv]

~ Fa payidar duran, kalc < Fa ~ Fa py-i taht "tahtn aya", bakent"

[LO xix] 1. pay vermek, 2. aznn payn vermek ~ Fa pay ml ayak srlm,

paymal [Yus xiv] murdar & Fa pay ayak + Fa ml sren, srlm " pa, mala payplayn + ng line hat" pipo, lineer [ xx/b]

~ ng pipeline boru hatt & ng pipe boru

payreks [ xx/c] atee dayankl cam ~ marka Pyrex atee dayankl cam markas #1915 Corning Glass Works, ABD < EYun pyr ate " pir(o)+ paytak piyon, piyade ~ OFa paydag a. a. " piyade payton [TzFahri xiv] baydak " fayton ~ Ar bydaq satranta

pazar [CodC xiii] bazar 1. pazar yeri, 2. pazar gn ~ Fa bzr ar veya pazar, alveri edilen yer ~ OFa wzr a.a. (= Sogd varn a.a.) ~ EFa vah-rana- alveri, ticaret * Erm vaca? (ticaret) biimi Eski Farsadan alntdr. pazartesi + < T pazar ertesi" pazar, erte

pazen [ xix] bazen ~ Fr basin < Fr bonbasin bir tr ince pamuklu kuma ~ t bambagine a.a. ~ Lat bombacyna 1. bombyx ad verilen bir tr yaban ipeinden yaplan kuma, 2. Hindistan kkenli ince pamuklu kuma ~ EYun bombyks koza " pamuk * EFr bonbasin szc halk etimolojisinin etkisiyle bon basin ("iyi pazen") eklini almtr. paz [Arg xvi] pazi/paju sebze olarak yenen sap ~ OFa bzg kol" bazu ~ Erm pazug 1. kol, 2. pancarn

* Fa paju (pancar sap, paz) biiminden direkt alnt olasl daha zayftr, pazu " bazu ~ Fa pa yz rts, perde ~ OFa *peag < OFa

pee peidan burmak, bzmek

peete [Bah 1924] yemek havlusu ~ t pezzetto [k.] kk kuma veya kt paras < t pezzo para ~ OLat *pettia ~ Kelt *petssi ~ HAvr *kwezd-i- para ped [ xx/a] ~ ng pad ayak taban, tkz yatak, dolgu ~ Ger ~ Fr pd(i)- / ng ped(i)- ayaa ilikin <

ped(i)+1 Lat pes, ped- ayak ~ HAvr *ped-1 ayak " pa

ped(o)+2 ~ Fr pd(o)- / ng paed(o)- ocua ilikin - EYun pas, paid- ocuk ~ HAvr *paw-id- < HAvr *pau-1 kk * Ayn kkten Lat paucus, parvus (kk), pullus (hayvan yavrusu), ng foal (at yavrusu). pedagog [Bah 1924] ~ Fr pdagogue ocuk eitimi uzman ~ EYun paidaggos ocuk bakcs, eitmen & EYun pas, paid- ocuk + EYun aggos yneten, sevk eden < EYun g srmek, sevketmek " ped(o)+2, aksiyon pedal " ped(i)+1 peder - HAvr *pster- a.a. [Yusxiv] ~Fapadar/pidarbaba~EFa/Avepitara.a. [Bah 1924] ayakla alan kaldra, bisiklet veya piyano pedal - Fr pdale 1. ayaa ilikin (sfat), 2. ayaklk (isim) ~ Lat pedalis ayaa ilikin < Lat pes, ped- ayak

* Ayn kkten EYun pater, Lat pater, Alm vater, ng father (baba). pederahi hl ahlk, hkmdarlk " ah1 [ xx/a] & Fa pidar ataerkil dzen, patriari + Fa

* Fr patriarchie karl olarak 20. yy balarnda retilmi sosyoloji deyimidir. Sfat olarak kullanm yenidir. pedikr ped(i)+1, kr pediyatri ped(o)+2, +iyatri [ 192+] ~ Fr pdicure ayak bakm" ~ Fr pdiatrie a. a"

[ xx/b] ocuk hekimlii

pedofil [ xx/c] cinsel ilgi duyan kimse, sbyanc" ped(o)+2, fil(o)+ peh peh nl

~ Fr pdophile / ng paedophile ocuklara

[TS xvii] beenme nlemi

pehlivan [Yus xiv] ~ Fa pahlawn bahadr, yiit, sava ~ OFa pahlawlg Part, M 3. yy'da ran' istila eden ve 450 yl yneten Dou ran kavmine mensup kii = Sogd pahlawn a.a. = EFa parthavan- a.a. pejmrde [Mercimek xv] ~ Fa pajmurda solmu, buruuk, hrpalanm < Fa pajmurdan solmak, eskimek Fa paj buruuk, eski

pejoratif [xx/c] ~Fr pjoratif ktleyici/ngpejorative ktleyici, aalayc ~ Lat peiorativus a. a. < Lat peiorare a. a. < Lat peior [ky.] daha kt, beter ~ Lat *ped-ios pek peki pekinua T + [ xx/b] [Uy viii+] bek sk, salam, kat, kapal, korunakl < T pek iyi " pek, iyi ~ Fr pkinois bir kpek cinsi < z Pkin

in'de bir kent ~ in Bei-jing "Kuzey Bakenti", a.a. pekmez T [O xi] bekmes koyultulmu zm urubu

peksimet [M xiv] beksimet/beksimt ~ Yun paksimdi [k.] iki kez pimi asker ekmei, biskvi ~ O Yun paksams/paksamites a.a. ~ ? * Lat buccellatum karl olarak Bizans ordu dilinde MS 1. yy'dan itibaren kullanlmtr. Sam samd (buday unu) ile ilikisi ihtimal dahilindedir. pektin [ xx/c] ~ Fr pectine phtlatrc olarak kullanlan organik madde # Henri Braconnot, Fr. kimyac (1781-1855) < EYun pekts pht, st phts, kelek < EYun pegnymi, pekt- katlamak " pht pelerin [ 192+] ~ Fr plerine hac giysisi [esk.], cbbe < Fr plerin hac ~ Lat peregrinus gezgin, gebe, yabanc pelesenk aatan elde edilen sakz = EYun blsamon a.a. " balsam pelikan [ xx/b] ~ Fa palasang pelesenk aac, balsam, bu ~ Fr plican bir tr ku, pelecanus ~ OLat

pelicanus a.a. ~ EYun pelekn "balta gagal", a.a. < EYun plekos balta ~ Akad pilakku a.a. pelin pelit ~ Yun pelnos ac yaprakl bir bitki, artemisia [ xiv] peld/bellut; [Amr xv] ballut mee, quercus ilex - Ar ballT mee aac, mee palamudu ~ Aram balT a.a.

* Trkedeki ses deiimi aklanmaya muhtatr. pelte xvii] plude peltek T? [TS xv] pluze szlm niastadan yaplan bir tr tatl; [Men ~ Fa palda szlm ey, szg " paluze [Kp xiv] bltek/pltek tslayarak konuan, kekeme

pelr [ xx/b] ~ Fr pelure meyve kabuu, zar, soymuk, ince kt < Fr peler derisini soymak ~ OLat pilucare soymak, postunu karmak < Lat pilus krk - HAvr *pilo- kl

pel *piluca " pelr pelvis pembe rengi

[ARasim 1897-99]

~ Fr peluche post, krk ~ OLat

[ xx/b]

~ YLat pelvis leen kemii ~ Lat pelvis leen

[LO xix] penbe pamuk rengi; [KT xix] ak krmz, gl ~ Fa panba pamuk ~ OFa pambag a.a. " pamuk

* Renk anlam Trkeye zgdr. penalt [Cumh 1929] ~ ng penalty 1. her eit ceza, 2. futbolda ceza at ~ Fr pnalit hukuk dilinde ceza ~ OLat poenalitas a.a. < Lat poena bir sua karlk denen cereme, ceza, kan bedeli ~ EYun poine kan bedeli, ksas, cereme ~ HAvr *kwoi-n- < HAvr *kwei- kan bedeli demek, kan davas gtmek " kin pen *penkwe a.a. [A xiv] penc ~ Fa panc be ~ OFa pan a.a. ~ HAvr

* Ayn kkten Sans pnca, Ave pana-, Erm hink, EYun pnte, Lat quint-, Ger *finf-, ng five (be). pene [DK, Gl xiv] ~ Fa panca beli olan her ey, el, zellikle yrtc ku veya vahi hayvan eli < Fa panc be " pen pencere aydnlanma veya hava delii [A, Yus xiv] ~ Fa pancara/pancar evin

penetre [etm [ xx/b] ~ Fr pntrer duhul etmek, iine girmek < Lat penetrare a.a. < Lat penes alt, i, bir eyin derin ksm penguen [ xx/b] ~ Fr pinguin ~ ng penguin 1. Kuzey Denizine zg nesli tkenmi bir ku, auk [esk.], 2. Gney Kutup Denizine zg byk bir ku [xix] & Gal pen ba + Gal gwyn beyaz peni Ger *panninga penis *pes-ni- kuyruk [Bah 1924] [ xx/c] ~ ng penny kk para birimi, kuru ~ ~ Lat penis 1. kuyruk, 2. erkeklik organ ~ HAvr

penisilin [ xx/b] ~ Fr pnicilline penicillum mantarndan elde edilen bir antibiyotik / ng penicillin a.a. ^ 1928 Alexander Fleming, ng. kimyac < YLat penicillum fra biiminde uzantlar olan bir tr kf mantar < Lat peniculus [k.] kuyrukuk, fra < Lat penis kuyruk " penis pense [ xx/b] pens Fr pincer imdiklemek, sktrmak ~ Fr pince imdik, tutup sktrma aleti <

pentagon [ xx/b] ~ ng pentagon 1. begen, 2. ABD Savunma Bakanlnn begen biimli karargh ~ EYun pentgnos begen & EYun pnte be + EYun gny, gnke " pen, gnye pentatlon [ xx/b] ~ Fr pentathlon be dalda spor msabakas - EYun pentathln uzun atlama, disk at, mzrak, kou ve greten oluan beli yarma & EYun pnte be (~ HAvr *penkwe a.a.) + EYun thlon yar " pen, atlet * lk kez M 708'de Olympia oyunlarnda kaydedilmitir. penye [ xx/b] ~ Fr peign taranm, taranm yn veya pamuk < Fr peigner taramak < Lat pecten, pectin- tarak ~ HAvr *pek-2 taramak pepe onom [ xix] 1. peltek konuma sesi, 2. peltek konuan

pepsin [Bah 1924] ~ Fr pepsine sindirimde rol alan enzim ~ Alm pepsin a.a. ^ 1835 Theodor Schwann, Alm. doa bilimci < EYun ppsis piirme, sindirme < EYun pept yemek piirmek, sindirmek ~ HAvr *pekw- piirmek " kuzine per+1 ~ Fa par- 1. yan taraf, merkezde olmayan, uzak, 2. etraf, epeevre (fiil neki) ~ EFa para a.a. (= Ave pairi- a.a.) ~ HAvr *per-1 n, ileri * Kar. EYun para- (yan), peri- (epevre), pro- (n, ileri), Lat per- (iinden teye), prae- (n, ileri), pro- (ileri, iin), Fr par (iinden teye), pour (iin), ng fore, forth (ileri), for (iin), Alm vor (ileri), fr (iin), Rus pere- (epevre), Erm bar(epeevre), Ave fr- > Fa far (ileri), Sans pari- (epevre). Ayn kkten EYun prtos, Lat primus, Ave fraeta-, ng first (ilk). per+2 ~ Lat per iinden geme, iine ileme, utan uca veya sonuna kadar gitme, apraz olma, yannda olma bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *per-1 n, ileri" per+1 * Franszca trevlerde genellikle par- biimini alr. Kar. Fr parfait < Lat perfectus, Fr parcours < Lat percursus. perakende [ xiv] ~ Fa parganda dank, blk prk, para para < Fa pargandan samak, datmak (= Ave *pairi-kanti- < Ave kanti- datmak, ykmak ) " per+1 perem ~ Fa param ban byk blmn kaztarak salnan at kuyruu eklindeki sa [esk.], mzran ucuna taklan at kuyruu, tu, bayrak, sancak, kkl < Fa amdan salmak " per+1 perin [DK xiv] ~ Fa parn raptiye, kenet, metal tabakalar balamaya yarayan basz ivi < Fa ldan, n- bir araya getirmek, toplamak " per+1 perdah ~ Fa parda%t cila, bitim, fini < Fa parda%tan, pardz- bitirmek, sona erdirmek < Fa da%tan, daz- atmak " per+1

perde [A, Yus, KpGul xiv] kap veya adr rts, yz rts ~ OFa pardag a. a.

~ Fa parda her eit rt,

pereme [LF xv] ~ Yun prama geit, nehir veya liman geiinde kullanlan sal < EYun perai karya geirmek ~ HAvr *per-eyo- a.a. < HAvr *per-2 " feribot * Yunanca szck ng ferry ile kken ve anlam bakmndan edeerdir. perende atmak < Fa andatan, andz- atmak " per+1, endaze peresti parastin a.a. " +perest ~ Fa paranda takla < Fa parand%tan takla ~ Fa parasti tapnma, ibadet etme ~ OFa

perfore [etm [ xx/b] ~ Fr perforer delmek ~ Lat perforare a. a. < Lat forare delmek, delik amak ~ HAvr *bhor-- < HAvr *bher-2 a.a. " per+2, farenjit performans [ xx/b] ~ Fr performance ~ ng icraat < ng to perform icra etmek, gereini yerine getirmek ~ EFr parformer usulne gre yapmak " per+2, form pergel etraf, evre + Ave kar- daire )" per+1 [CodC xiii] ~ Fa parkr/pargr (& Ave pairi

pergola [ xx/b] ~ t pergola ardak ~ Lat pergula [k.] at saa, ardak, balkon, sundurma < Lat pergere, perrect- ileri kmak, devam etmek perhiz [Kut, A xi] ~ Fa parhez saknma, kanma, yemekten veya dier zevklerden uzak durma < Fa parhe%tan, parhez- saknmak ~ OFa pahre%tan, pahrez- a. a. peri [Kut, A xi] ~ Fa par a. a. ~ OFa parg a. a. ~ Ave pairik- "yannda duran", Zerdt inancnda iyi ruh, peri < Ave pairi yan, etraf" per+1 peri+ HAvr *per-1 n, ileri" per+1 peridot [ xx/b] ~ EYun pri epeevre, etraf (edat ve fiil neki) ~ ~ Fr pridot bir tr yar deerli ta ~ ?

periferi [ xx/c] ~ Fr priphrie evre, etraf, d kenar / ng periphery a. a. ~ EYun perifreia a. a. & EYun peri evre, etraf + EYun fer, for- getirmek " peri+, +ber perikard peri+, kardiy(o)+ [ xx/c] ~ Fr pricarde kalbi evreleyen zar" ~ Fa paren dank, datm <

perian [Yus xiv] Fa paredan, pare- datmak, samak " per+1

periskop [Bah1924] ~Frpriscope denizaltndan evre gzetleme arac ^ 1854 E. H. Mari-Davy, Fr. mhendis & EYun pri etraf + EYun skpos seyreden " peri+, +skop periton [ xx/b] ~ Fr pritone karn zar ~ EYun peritnaios epeevre gerilmi olan & EYun pri etraf + EYun tein, ton- germek " peri+, ton1 periyod [ xx/b] ~ Fr priode dnem, devre ~ EYun perodos bir eyin etrafn dolanma, ember, dng, dnm, (mec.) zaman dngs, dnem & EYun pri etraf + EYun (h)ods yol" peri+, od(o)+ periyodontal [ xx/c] ~ Fr/ng periodontal diin evresi veya di eti ile ilgili & EYun pri etraf + EYun odos, odont- di ~ HAvr *dent- a. a. " peri+, aldente perksyon [ xx/c] ~ Fr prcussion vurma alglar grubu ~ Lat percussio vurgu, vuru, darbe < Lat percutere, percuss- vurmak, arpmak < Lat quatere, quass- darbe vurmak, arpmak, krmak " per+2, kasis perlon [Hay 1959 195+] ~marka Perlon bir tr sentetik elyaf, polikaprolaktam polimerinin ticari ad ^ 1952 IGFarben. < Alm perle inci ~ Lat pernula [k.] a. a. < Lat perna sedef, istiridye kabuu perma [Hayat 1961] permanent ~Fr prma kalc sa kuafr < Fr prmanent kalc < Lat permanere sresiz olarak kalmak, kalc olmak < Lat manere kalmak ~ HAvr *men-3 a. a. " per+2 permatik [ xx/c] plastik sapl atlabilir tra ba ~ marka Permatik plastik sapl atlabilir tra ba markas # y. 1980, Perma-Sharp A.. & ng permanent kalc + ng automatic otomatik " perma, otomat permi [Bah 1924] ~ Fr permis izin, ruhsat < Fr permettre izin vermek ~ Lat permittere, permiss- gei izni vermek, salmak & Lat per utan uca, iinden + Lat mittere, missgndermek, salmak " per+2, mesaj permtasyon matematikte bir ilem " per+2, mtasyon [ xx/b] ~ Fr permutation karlkl yer deitirme,

peroksit [ xx/b] ~ Fr proxyde kimyada bir oksijen bileii < Fr peroxy- iki oksijen atomundan oluan kpr eklinde molekl" per+2, oksit peron [Bah 1924] demiryolu platformu platform < Fr pierre ta ~ Lat petra a.a. ~ EYun ptra a.a. ~ Fr perron ta

perembe [ xiv] penc embe ~ Fa panc anba haftann beinci gn & Fa panc be + Fa anba/anbih Cumartesi" pen, aramba personel [ xx/b] bir ekibi oluturan kiilerin tm personnel 1. kiisel (sfat), 2. bir tiyatro oyunundaki kiilerin tm, a.a. (isim) ~ OLat ~ Fr

personalis kiilie ilikin, kiisel < Lat persona 1. tiyatro maskesi, 2. tiyatroda canlandrlan kii, karakter ~ Etr perspektif [ResCGaz1911] ~Frperspectif1. bak as, 2. resimde derinlik etkisi yaratma sanat ~ Lat perspectivus baka ilikin, baksal < Lat perspicere, perspect(boydan boya veya derinlemesine) bakmak & Lat per boydan boya + Lat specere, spect- gzlemek, bakmak " per+2, spekle pertavsz ~ Fa partaw sz bylte & Fa partaw k + Fa sz yakan < Fa softan, sz- yanmak, yakmak " per+1, softa peruka [ xviii] peruka; [LO xix] perk ~ t perruca

takma sa / Fr perruque a.a. ~ sp peluca hayvan postu, psteki" pelr perva pervane kelebei ~ OFa parvnag a. a. " per+1 ~ Fa parw korku, ekinme, vaz geme " per+1 [A, Yus xiv] ~ Fa panvna frldak, ark, gece

pervaz [Yus, DK xiv] uma ~ Fa/OFa panvz 1. kanat ama, uma, 2. at saa, sundurma < OFa wz 1. uu, 2. kanat" per+1 pervers [ xx/b] ~ Fr pervers sapk, kurald, kt niyetli ~ Lat perversus a. a. < Lat pervertere devirmek, altst etmek, ihlal etmek & Lat per bir utan bir uca + Lat vertere, versdndrmek, evirmek " per+2, versiyon pe [Men xvii] pe sarn sarkan ucu; [LO, KT xix] 1. etee eklenen uzant, etek, 2. ('pee dmek', 'peinden gitmek' deyimlerinde) ard, arka - Fa pa yele, sarn veya kemerin sarkan ucu * Fa pi (n, ileri) szcyle birletirilmesi imknszdr. Kar. Erm p' (etek), Krt p (nlk, etein n taraf). pes [ xiv] pest; [Men xvii] sporda yenilgi sz past aa ~ EFa upastih aa < EFa/Ave upa aa (edat ve nek) ~ HAvr *upa a. a. pesimist [NKemal1871] bedbin < Lat pessimus [sup.] en kt ~ ALat *ped-samos " pejoratif ~ Fa/OFa

~Frpessimiste ktmser,

pein [Men xvii] piin ~ Fa pein 1. nce gelen, erken, 2. bir i iin nceden verilen para, avans < Fa/OFa pe n, ileri, nce * Kar. Fa pedast (avans, pein para). Genel kural olarak 16. yy'dan eski Farsa alntlarda Fara y-y mechul (? ile yazlan uzun e sesi) Trkede e olarak korunmu, 16. yy ve daha sonraki alntlarda yaza uygun olarak I'ye tahvil edilmitir. peke [DK xiv] plke ekmek ~ Fa pe ka kn bye verdii hediye, zellikle bir greve atanma karl hkmdara verilen bahi < Fa pe kaldan ndelemek, takdim etmek & Fa pe n + Fa kaldan, ka- ekmek " pein, ke1

pekir Fa pe n + Fa giriftan, gr- tutmak " pein, +gir

~ Fa pe gr nlk, hamamda kullanlan havlu &

pemelba [ xx/b] ~ Fr pche Melba bir tr eftalili dondurma & Fr pche eftali (~ Lat persica Fars elmas, eftali < z Persa Fars, ran ) + z Nellie Melba Avustralyal opera sanats (1861-1931) pemerge [xx/c] ~ Krt pmerge nc fedai, 1961'den sonra Barzani savalarna verilen ad & Krt p n, nde, nce, nc + Krt merge fedai, bir dava iin lme giden (Fa marg lm)" pein pespaye " pes, paye perev [A xiv] nc Fa pe n + Fa raw giden, yryen " pein, reva petamal + Fa ml silen " put, mala pestil [Kan xv] bestil ezmesi < EYun pasts macun, yak" pasta ~ Fa past paya aa statde olan, alt snf ~ Fa peraw nde giden, nc & ~ Fa put ml arka havlusu & Fa put arka ~ Yun pstilos kurutulmu meyve

pesto [ xx/c] ~ t pesto 1. havan, 2. havanda dvlerek hazrlanan bir tr sos ~ Lat pistrum/pistellum havan < Lat pinsare, pist- havanda dvmek ~ HAvr *pi(n)s- < HAvr *peis-1 ezmek pet1 [ie polietilen pet2 beslenen hayvan ~ Kelt petek [ xx/c] [ xx/c] ~ ng polyethylene bir tr plastik "

~ ng pet sevgili, martlan yaratk, evde ~

[Kan xvi] (Arapgir Kanunnamesinde) ar kovan

Erm p'et'ag ar kovan ~ OFa *petk sepet (= Sans peTaka kk sepet) petka [ xx/c] ans (argo) ~ ? ~ Fr ptrole a.a. ~ OLat petroleum

petrol [Ds I.4.485 187+] ta ya & Lat petra ta + Lat oleum ya " peron, ole(o)+

petunya [ xx/b] ~ YLat petunia ttn ailesinden bir tr gzel kokulu iek < Fr ptun ttn [esk.] ~ Port petum a.a. ~ Guarani petu * Gney Amerika yerli dillerinden. pey pa ~ Fa pay ayak izi, art, arka, sonra ~ OFa pay a.a.

peyda/peydah [A, Yus xiv] aikr, belli, (mec.) varolan, ele gelen, somut ~ OFa paydg a.a. peyderpey

~ Fa payda/paydad ak,

~ Fa pay dar pay art arda, pepee " pey

peygamber [Har xii] tanr elisi ~ Fa paymbar her eit haberci, eli & Fa paym haber, ileti (~ OFa patgm = Ave *paiti-gma-) + Fa -bar getiren, tayan " +ber * Ar rasul karldr. peyk [ xvi] ulak; [KT xix] bir gezegenin uydusu paik haberci, ulak, ayak ilerine bakan hizmetkr < Fa/OFa pi ayak " pa ~ Fa/OFa

* Kar. Sans padika- (piyade). Fr satellite karl olarak kullanm ge dnem Osmanl Trkesine zg olup Fa payki falak (gklerin habercisi, mec. ay) terkibinden esinlenmi olmaldr. peyke +gh peymane Fa/OFa paymdan, paym- lmek, kestirmek peynir payah- st = Sans pyas st) [DK xiv] penir ~ Fa pygh/paygh durma yeri, ayaklk " pa, ~ Fa paymna l kab, arap kadehi < ~ Fa/OFa panr a.a. (= Ave

peyzaj [ResCGaz1912] ~Frpaysage kr manzaras < Fr pays 1. kr, tara, 2. lke ~ OLat pagensis krsal blgeye ait olan < Lat pagus kr, tara " pagan pezevenk [Kan xv] pzevenk/bzevenk pozavak fahie altran, pezevenk & Erm poz fahie + Erm avak bey, sahip, ba ~? Erm

pi [ xx/a] ~ YLat pi matematikte bir say ^ 1748 Leonhart Euler, svi. matematiki (1707-83) - EYun pi Yunan alfabesinde DcO; harfi - Fen pe az, Fenike alfabesinin onyedinci harfi * EYun perifereia (evre) szcnn ilk harfinden. pi [Ev, Men xvii] veledi zina; [LO xix] her eyin ufak ve bozuk yavrusu, aacn kk srgn, eytan trna, veledi zina ~? Fa pe bklm, kvrk, kark, buruuk, prz < Fa pedan bkmek, kvrmak * t piccino (kk, yumurcak, yavrucuk) ilikisi de dnlebilir. pide [Kan xv] pte ~ Yun pta yass hamur ekmei ~ Aram pett ekmek paras, lokma < Aram #ptt krma, (zellikle ekmei) blme, ufalama, lokma haline getirme

* Ayn Sami kknden kar. Ar #ftt (ufalama, lokmalara ayrma), fatta (bir tr ekmek paparas). pigme [DTC1943] ~Frpygme1. Afrika'da yaayan ksa boylu bir rk, 2. genelde ksa boylu, cce ~ EYun pygmaos "1 pygme$ boyunda olan", cce < EYun pygme 1. yumruk, 2. yumruktan dirsee kadar olan uzunluk, arn ~ HAvr *peug- yumruk veya denekle vurmak pigment [DTC 1943] ~ ng pigment renklendirici madde, boya ~ Lat pigmentum a.a. < Lat pingere, pict- boyamak ~ HAvr *pi(n)g- < HAvr *peig-1 boyamak, resimlemek pht ~ Yun pe%te st phts, kelek ~ EYun pekts a.a. < EYun pegnymi, pekt- 1. kazk akmak, sabitlemek, 2. katlamak, donmak, kabuk balamak ~ HAvr *pg- < HAvr *pag- a.a. " pakt pijama [ 186+] gece pantolonu ~ Fr pyjama Hindistan'a zg hafif, bol pantalon ~ ng pyjama a.a. ~ Hind ~ Fa pay cama ayak giysisi, gevek pantalon, alvar & Fa pay ayak + Fa cama giysi " pa, camekn * Farsadan alnan paycame ekline Osmanl Trkesinde rastlanr. pik1 metal klesi [ xx/b] kle demir ~ ng pig 1. domuz, 2. kaln tip ~ Fr pique 1. ucu sivri

pik2 [ xx/b] iskambilde bir renk krek, gaga, 2. iskambilde bir renk ~ ?

pika [ xx/a] ~ Fr/ng pica matbaaclkta 12 puntoya eit hurufat ls ~ OLat pica Katolik kilise yortularnn tarihlerini belirten el kitabnn halk arasndaki ad [1497] * Matbaann icadndan sonra ngiltere'de ilk baslan kitaplardan birinin adndan. pikaj pica " pika [ xx/b] ~ Fr piquage matbaaclkta hurufat dizimi < Fr

pikap [ xx/b] ~ ng pickup 1. kamyonet, 2. otomatik kollu fonograf < ng to pick up yerden kaldrmak, almak < ng to pick 1. sivri bir eyle demek, gagalamak, 2. bir tutam almak ~ Fr piquer " pik2 pike [ARasim 1897-99] ; [ xx/b] uak dal kabartma dikili dokuma < Fr piquer gagalamak, sivri bir ey sokmak " pik2 piknik [192+] yemek < Fr piquer gagalamak, bir tutam almak " pik2 ~ Fr piqu

~Frpique-nique krda yenen hafif

pikolo [ xx/b] ~ Fr piccolo kk flt ~ t flauto piccolo a.a. < t piccolo kk ~ OLat piccare gagalamak, bir tutam almak " pike

piktogram [ xx/c] ~ ng pictogram resim-yaz, bir kavram veya kelimeyi simgeleyen ematik ekil & Lat pictus resim (< Lat pingere, pict- boyamak, resim yapmak ) + EYun grmma, t- harf, yaz " pigment, gram pil [ARasim 1897-99] cihaz # 1799 Alessandro Volta ~ Lat pila kule ~ Fr pile 1. kule, 2. elektrik reten

* lk elektrik pilleri bakr ve inko pullardan oluan bir kuleye benzedii iin. pilaki [Kenz xviii] plaki pide, zellikle etli ve katkl pide; [ARasim 1897-99] plaki deniz mahsulleriyle yaplan bir yemek ~ Yun plak 1. zerinde pide piirilen tepsi veya tabak, 2. tepsi ekmei, pide < EYun plks, plak- tabak, tepsi, dz ve yass ey " plak * Kar. EYun plakos (bir tr yass hamur ii). Trke gncel anlam "tepsi yemei" gibi bir anlamdan tremi olmaldr. pilav pili [Kp xiv] ~ Fa pilw/pulw pirin yemei

[M xiv] blc gen tavuk; [Ev xvii] pulia ku yavrusu ~? Yun *poultsi [k.] < Yun poul ku

* Kar. Bul pile ???? (tavuk), Lat pullus (yavru ku, civciv), Fr poulet (kk tavuk, pili). Trke bili bili onomatopesinden tretilmesi fantezidir. pilon [ xx/c] ~ Fr pylne stunlu kap, portal, elektrik direi EYun pyln stunlu byk kap < EYun pyle kap pilot [Bah 1924] gsteren, 2. uak srcs ~ t piloto dmenci * Nihai kkeni tartmaldr. pim pinna telek, ok, bir tr ivi pnar pinek[lemek uyuklama pingpong pinpirik * Kar. pir < Fa pr (yal adam). pinpon Kar. pinpirik (a.a.). [stArgo 193+] yal, ihtiyar (argo) [ xx/b] ~ ng ping-pong [onom.] masa tenisi ~? T [O xi] mnar < *bnar a.a. [BK1799] pinekleme = T *prjar <Fapnag [ xx/b] bir makina aksam ~ ng pin toplu ine ~ Lat ~ Fr pilote dmenci, 1. gemiye yol

[ xx/b] yal ve gsz veya huysuz kimse

pinti pejmrde ve pasakl pipet pipi oc

[Kp xiv] elden ayaktan dm, bitli; [Arg xvi] cimrilikten ~? [ xx/b] ime kam [ xx/a] ocuk k ~ Fr pipette [k.] borucuk" pipo

* Kar. Fr pipi (a.a.) pipo [AMithat 1877] ttn ubuu ~ Fr pipe 1. her tr boru, 2. ttn ubuu ~ OLat pipa ddk, kaval, fleme kam < Lat pipare (ku) tmek ng pipe (a.a.) Franszcadan alntdr. E K KE NL L ER : Fr pipe : payplayn, pipet, pipo pir nce [A, Yus xiv] ~ Fa/OFa pr ihtiyar < Ave par- eski,

pr, prpr onom [DK xv] prlamak frlamak veya umak; [BK 1799] prpr/frfr frldak ad verilen ocuk oyunca * Fr/frfr/frl yansma ses grubunun varyant biimidir. pir(o)+ HAvr *pr- < HAvr *paswr ate * Ayn kkten ng fire, Alm feuer, ek p? (ate). piramit [ xx/b] ~ Fr pyramide ~ EYun pyrams, pyramid1. Msr ehram, 2. Msr ehramlarna benzeyen geometrik ekil ~ Ms * Yunancaya bilinmeyen bir dilden alnmtr. prasa pire piretik EYun pyretiks atee ilikin " pir(o)+ prl onom zayfldama ifade eden ses [ xix] "par T [Arg xvi] ~ Yun prso a.a. ~ EYun prson a.a. ~ Fr/ng pyr(o)- ate- < EYun pyr ate

[ xi] brge a.a.; [DK xiv] pre [ xx/c] ~ Fr pyretique ateli hastalklara ilikin

pirina kspesi ~ EYun pyren a.a.

~ Yun pyrenas 1. ekirdek, 2. zeytin ekirdei

pirin1 [CodC xiii] brin ~ Fa birinc Gney Asya kkenli bir tahl, oryza sativa ~ EFa *wrca-/*wrinca- (= Ave vrinca- a.a. ~ Sans vrha/vrza a. a.) ~ *warinci a. a. * Fr riz, ng rice < Lat oriza < EYun ryza (a.a.). Yunanca szck ran kkenlidir. Szcn nihai kayna Hintavrupancesi bir Hint dilidir. pirin2 alam, tun ~ Fa birinc2/biranc/piring sar renkli bakr

* t bronzo (tun) > ng brass/brazen (tun, pirin) biimleri 12. yy'dan sonra Yakn Dou dillerinden alnmtr. E K K E N L L E R : Fa birinc2 : bronz, pirin2 pirit ate ta" pir(o)+ [ xx/b] ~ Fr pyrite demir slfit minerali < EYun pyrites

prlanta [ xix] ~ t brillante 1. parldayan, 2. bir elmas kesimi < t brillare parlamak, parldamak < Lat beryllus " berilyum prnal [Arg xvi] prnar EYun prnos al meesi, prnal, quercus ilex piroman prt/prtk <ikil [ xx/b] ~ Yun pournri/prinri [k.] ~ ~ Fr pyromane kundak " pir(o)+, mani3 < T yrtk prtk [ikileme] " yrt-

[LO xix] prt eskimi giysi

pirzola [ xix] brizola 1. tencere kebab, 2. klbast ~ Ven brisiola [t bresola] atete kzartlm et < Ven bresr [t brasare] kmr ateinde kzartmak ~ Ger *brasa odun kmr * Kar. Fr braiser (kzartmak) < braise (odun kmr). pis [Men xiv] ; [LO ] kirli, murdar lekeli, abra, 2. czaml (= Ave paesa- czaml) p pi[mek bimek usit. ps[mak pii pisi1 <T onom elle hafif vurma veya okama sesi [Uy viii+] bmak a.a.; [Kp, " pus[Ev xvii] ince hamur ekmei [LO xix] kedi ~? < T pi- " piDK xiv] bimek ; [Men ~ Fa pis 1. alaca,

T pimek

* Muhtemelen kedi arma sesinden. pisi2 [Men xvii] pise/pisi alaca, lekeli; [LO ] kalkan balna benzer yass bir tr balk, platichtys flesus ~ Fa ps/psa abra, alaca, lekeli" pis pisin [ xx/b] havuzu < Lat piscis balk ~ HAvr *peisk- a.a. ~ Fr piscine yzme havuzu ~ Lat piscina balk ~? Mo besereg 1. melez, krma, pi, 2.

psrk kiilii tutarsz kimse, gvenilir olmayan kii veya i

* 20. yy'dan nce kaydedilmemi olan T ps- fiiliyle birletirilmesi gtr. piskopos [Men xvii] biskopos Hristiyan din adam Yun episkpos barahip, bir kilise evresinden sorumlu din adam ~ EYun episkpos gzeten, nezaret eden < EYun episkope gzetmek, nezaret etmek " epi+, +skop * ng bishop, episcopal biimleri Latince yoluyla Yunancadan alnmtr. piman [Yus, DK, Gl xiv] peiman a.a. ~EFa *pati-mna- "geri-dnen", piman " dman pimaniye helvas pipirik ~ Fa/OFa paimn

[ xiv] pamne yapa; [Kenz xviii] yn eklinde keten ~ Fa pamna ynl ey, yn kuma, yapa < Fa pam yn " pamina <T [ xx/c] < T piti bir kt oyunu, piti

* -pirik ekinin ilevi ak deildir. pist [Bah 1924] ~ Fr piste patika, toprak yol, kou yolu ~ t pista tozlu yol, hayvan patikas < t pistare [mod. pestare] havanda dvmek, toz haline getirmek ~ Lat pinsare, pist-" pesto piti <T [LO xix] bir kt oyunu < T pi- " pi-

piston [Bah 1924] kolu < t pistare havanda dvmek " pesto

~ Fr piston a.a. ~ t pistone [by.] havan ~ Alm pistol tabanca / Mac

pitov [Nahifi 1774] pistol, pitov pisztoly a.a. ~ ek pit'ala 1. boru, 2. eski bir tr tfek

* Bat dillerine ekeden Almanca yoluyla girmitir. Kar. t pistola, ng pistol, Fr pistolet. Trke pitov biimi Macarca etkisi gsterir. pisuar pisser [onom.] iemek [ xx/c] ayakta ieme yeri ~ Fr pissoir ieme yeri < Fr

pt, ptr onom [LO xix] pt pt mzmz, mymnt; [KT ] t pt hafif arpma sesi, tkrt; [Bah 1924] tr ptr kk ocuklarn konuma sesi < " pat1

piton [ xx/b] mitolojisinde Apollon'un ldrd dev ylan

~ Fr python bir tr ylan < z Python Yunan

pitoresk [192+] ~Frpittoresque ressamca, resmedilmeye deer ~ t pittoresco a. a. < t pittore ressam ~ Lat pictor a. a. < Lat pingere, pict-resim yapmak, boyamak " pigment ptrak T [ xi] buturak bir tr dikenli bitki [ xx/b] basketbol terimi ~ ng pivot 1. aks, eksen, 2. ~ Fa piyda yaya askeri, satranta

pivot basketbol terimi ~ Fr pivot a. a.

piyade [Env xiv] piyon ~ OFa paydag a.a. < OFa pay ayak " pa

piyale [CodC xiii] ~ Fa piyla kadeh, zellikle iki kadehi ~ OFa paygl a.a. (= EYun fle geni azl ve yayvan iki kadehi, tas ) * Yunanca biim M 2. binyla dek tesbit edilebilse de nihai kkeni ak deildir. ng phial, Fr phiale (ayakl kadeh) Yunancadan alnmtr. piyango *blancus ~ Ger *blankaz parlak, beyaz [Bia xix] piyanko ~? t bianco beyaz ~ OLat

* Yaygn kanya gre, beyaz kd ekenin kazand bir talih oyunundan tr. piyano [ xix] ~ piano < t pianoforte (gravicembalo a piano e forte) geni dinamik erimli klavyeli alg & t piano alak, ksk (ses) + t forte gl, yksek (ses)" fors * Sabit dinamik erime sahip olan klavsenden farkn vurgulamak zere adlandrlmtr. piyasa [LO xix] 1. meydan, ar, 2. rayi ar fiyat; [ARasim 1897-99] 3. gezinti ~ Ven pisa [t piazza] meydan, ar, pazar yeri ~ Lat platea meydan ~ EYun platea (ods) cadde, geni yol < EYun platys yass, dz, yayvan < HAvr *plat- yaylmak, yasslmak " plato piyaz piyes pettia para " peete [A xiv] soan [192+] ~ Fa piyaz soan ~ OFa pidz a.a. ~Frpice1.para, 2. tiyatro eseri~OLat ~ Fr pion satranta piyade ~ OLat pedon yaya,

piyon [ xx/b] piyade eri < Lat pes, ped- ayak " ped(i)+1 * Kar. piyade.

piyore [ xx/b] ~ Fr pyorrhe akntl iltihap, zellikle di etlerinde ~ EYun pyorhaa a. a. & EYun pyon cerahat, irin + EYun rhe akmak " pus2

piza/pizza pide " pide plaj kumsal ~ t piaggia yama, da etei

[ 196+]

~ ng pizza ~ pizza yass ekmek,

[Ahsan1891] ~Frplage deniz kysnda bulunan [mod. spiaggia] a. a. ~ EYun plagi [f.] yama, ky < EYun plags yan,

plak1 [ 190+] ~ Fr plaque 1. tabak, tabaka, 2. gramofon diski ~ t placca a.a. ~ EYun plks, plak- tabak, tepsi ~ HAvr *plk-l dz olmak * Kar. EYun plakeis (yufka). Ayn kkten ng flake (tabaka, yonga), Lat placere (sakinlemek, durgun olmak). plak2 plaque tabak, tabaka " plak1 plaka plaket " plak [LF xvi] tabaka [ xx/b] ~ t placca tabak " plak [Mill 2004] ~ ng plaque dite oluan sert tabaka ~ Fr

~ Fr plaquette tabakack < Fr plaque tabak, tabaka

plan [LG 188+] desise, hile (argo); [Ahsan 1891] mimari tasar, ehir haritas ~ Fr plan mimari tasar, genel anlamda tasar ~ t pianta 1. ayak taban, 2. filiz, srgn, 3. mimari plan, harita ~ Lat planta 1. ayak taban, 2. filiz, srgn, gen bitki * Latince szcn iki anlam arasndaki iliki ak deildir. Modern anlam 16. yy'da talyanca'da olumutur. planet [ xx/c] ~ Fr plante gezegen ~ OLat planeta < EYun asteres planetai gezgin yldzlar < EYun plan gezmek, dolamak, dolanmak ~ HAvr *pels-2 yaylmak " plato plankton [Hay 1959 195+] ~Alm plankton mikroskopik deniz canls ^ Viktor Hensen, Alm. fizyolog (1835-1924) ~ EYun plnkton gezen ey, aylak < EYun plaz, plank- amaszca gezmek, dolanmak ~ HAvr *pels-2 a.a. " planet planr [ xx/b] ~ Fr planeur motorsuz uak < Fr planer dz bir sath zerinde kaymak, kanat rpmadan umak < Lat planus dz, yatay, yayvan, yass - HAvr *pels-2 yaylmak, almak " plato plantasyon bitki dikmek ~ Lat plantare " plan [ xx/b] ~ Fr plantation byk iftlik < Fr planter

planya [LO xix] ~ Ven plania [t pialla] ahap yzeyini dzlemeye yarayan marangoz arac ~ OLat plana/planula ~ Lat planus dz, yass" planr [Bah 1924] futbolda kalenin kesini hedefleyen ut - Fr plac 1. yerletirilmi, bir yere konmu, 2. at yarlarnda ikinci favori < Fr placer1 yerletirmek < Fr place alan, meydan, yer ~ Lat platea a. a. " piyasa plase

plasebo [ xx/c] ~ ng placebo deney amacyla verilen etkisiz ila ~ Lat placebo memnun edeceim < Lat placere memnun olmak, houna gitmek, tatmin olmak ~ HAvr *plake- sakin olmak, durgun olmak < HAvr *plk-l dz olmak " plak plasenta - EYun plakeis, plakoent-" pilaki [ xx/b] ~ YLat placenta ~ Lat placenta yufka, pide ~Frplacier

plasiye [192+] pazarlama eleman piyasac, seyyar satc < Fr placer2 pazarda satmak " piyasa plasman Fr placer1 yerletirmek " plase [Bah 1924]

~ Fr placement yerleim, konum <

plaster [ xx/b] yara band ~ ng plaster 1. macun, 2. yara rtc macun, yak, plaster ~ OLat plastrum < EYun mplastron yak, macun, kalba dklen ey & EYun n iine + EYun plss, plast- biimlendirmek, kalplamak " en+, plastik plastik [ xx/b] ~ Fr plastique 1. kalpl, biimlendirilmi, kalpsal, 2. sentetik polimer ~ EYun plastiks kalpl, biimlendirilmi < EYun plss, plast-biimlendirmek, kalba dkmek * "Sentetik polimer" anlam 1940 dolaynda kullanma girmitir. platform [ xx/b] ~ Fr plate-forme 1. mimaride plan, taslak [esk.], 2. ykseltilmi dz zemin, taban & Fr plate dz, yass (~ OLat plattus a.a.) + Lat forme kalp " plato, form platin1 [LO xix] ~ Fr platine "ak altn" ad verilen deerli metal ~ YLat platinum a.a. # 18. yy Antonio de Ulloa, sp. < sp plata gm ~ Lat plancta dvlm, dverek tabaka haline getirilmi (metal) < Lat plangere, planct- dvmek platin2 [ xx/c] ~ Fr platine yass plaka / ng platten a.a. < Fr plat dz, yass ~ OLat plattus a.a. ~ EYun platys a.a. " plato plato [ xx/b] ~ Fr plateau 1. yayla, dzlk, 2. sinema filmi ekilen sahne < OLat plattus dz, yass ~ EYun platys a.a. ~ HAvr *plt-u- < HAvr *plat-yaylmak, yasslmak < HAvr *pels-2 a.a. * Ayn kkten ng flat < Ger *flata- (dz, yass), ng field < Ger *feltha- (dz alan), ng plane/plain < Lat planus (dz alan, ova), Slav polje (ova). platonik [Bah 1924] ~ Fr platonique 1. Eflatun'cu, 2. ecinsel [esk.], cinsel birleme iermeyen aka dair < z Platon Yunan filozofu Eflatun (M 429-347) * Filozofun ad Yunanca "enli, geni, yayvan plazma [ xx/b] ~ YLat plasma akkan ~ EYun plsma, tkalp < EYun plss, plast- biimlendirmek, kalba dkmek " plastik

plebisit [Mesail3.15 186+] ~Frplbiscite siyasi bir konuda halk oyuna bavurma ~ Lat plebiscitum Eski Roma'da halk meclisince alnan karar & Lat plebs halk, avam + Lat scitum kararname, bildiri (< Lat scire, scit- bilmek) pleksiglas [ xx/c] bir tr effaf plastik madde ~ marka Plexiglass polimetil metrakrilat'n ticari ad ^ 1933 Rohm and Haas Co., ABD. & Lat plexus kat, tabaka (< Lat plectere, plex- katlamak) + ng glass cam (~ Lat glacies buz )" pli, glase pleybek almak + ng back geri [ xx/c] ~ ng playback geri almak & ng to play

pli [ 192+] ~ Fr pli bklm, kat < Fr pli er katlamak ~ Lat plicare a.a. ~ HAvr *ple-k- < HAvr *pel-3 katlamak, bkmek * Ayn kkten Lat plegere, plexus (katlamak, kat), plectere (rmek, kvrmak), ng fold, Alm falte (kat). plise Fr plier katlamak " pli plonjon suya dalmak < Lat plumbum kurun [ xx/b] ~ Fr pliss bklml < Fr plisser bklmlemek < [Bah 1924] ~ Fr plongeon dal < Fr plonger

plralizm [ xx/a] ~ ng pluralism oulculuk < ng plural oul ~ OLat pluralis < Lat plus, plur- daha ok ~ HAvr *pls-u- < HAvr *pels-l dolu, ok " poli+ plutokrasi [ xx/b] ~ Fr ploutocratie zenginler iktidar & EYun plotos servet, zenginlik (~ HAvr *plou-to- < HAvr *pleu- akmak) + EYun krtos g, iktidar " +krasi pltonyum [ xx/b] ~ YLat plutonium bir element # 1942 Seaborg ve Wahl, ABD < z Pluton bir gezegen < z Pluton Roma mitolojisinde yeralt tanrs * Uranyumdan sonraki element olduu iin, Uranus'tan sonraki gezegenin ad verilmitir. pnmoni [ xx/b] ~ Fr pneumonie akcier iltihab, zatrree < EYun pnemn akcier < EYun pne nefes almak, solumak ~ HAvr *pneu- a.a. podyum [ xx/b] sahnede ykseltilmi blm ~ Lat podium dayanak, seki, paye ~ EYun pdion [k.] "ayakk", a.a. < EYun pos, pod- ayak ~ HAvr *pod- a.a. < HAvr *ped-1 a.a. " pa poem [ xx/b] ~ Fr pome iir ~ Lat poema a.a. ~ EYun poiema, t- eser, mamul, i, zellikle sanat eseri, iir < EYun poie yapmak, yaratmak, imal etmek ~ HAvr *kwoi-wo- < HAvr *kwei-2 ina etmek pof/pf/puf/pf onom fleme sesi

* Kar. of/f/uf/f (a.a.). poaa [ xvi] foaa; [Men xvii] poaa klde pimi kk hamur ii ~ OLat focacia a.a. < Lat focus ocak, ate " fokus ~ t focaccia

pogrom [ xx/b] ~ ng pogrom zellikle bir aznlk grubuna ynelik katliam ~ Rus pogrom kargaa < Rus pogromit' kargaa karmak < Rus gromit' tecavz etmek, kavga karmak pohpoh < " peh peh poker [Tanin 1910] ~ ng poker bir iskambil oyunu Alm pochspiel palavra atma oyunu < Alm pochen abartmak, bbrlenmek polarize [etm [ xx/c] ~ Fr polariser kutuplatrmak < Fr pole kutup ~ Lat polus a.a. ~ EYun plos eksen, tekerlek mili ~ HAvr *kwol-o- a.a. < HAvr *kwel-1 dnmek " koli1 polat/pulat pl(aw)d a.a. [DK xiv] pulad ~ Fa pld elik ~ OFa [Men xvii] puh puh/poh poh aferin, beenme nlemi

polemik [ xx/b] ~ Fr polmique szl kavga, tartma ~ EYun polemiks sava, savakan < EYun plemos sava polen [Hay 1959 195+] ~ YLat pollen bitkilerin dllenme arac olan toz ^ 1751 Linnaeus, sv. botanist ~ Lat pollis, pollen- ince un, pudra ~ HAvr *pel-1 toz, un " pudra polenta [Cumh1929] ~ t polenta msr unu bulamac

poli+ ~ Fr/ng poly- ok (sadece bileik isimlerde) ~ EYun polys ok ~ HAvr *pol-u- dolu, ok < HAvr *pels-l doldurmak * Ayn kkten Lat plus, plur- (daha ok), Lat plenus, Ger *fulla > ng full (dolu), Ger *folkam (kalabalk). poliandri [Seyf1911] ~Frpolyandrie ok kocallk & EYun polys ok + EYun anr, andr- erkek, koca " poli+, andr(o)+ polie [Ev, Men xvii] polia/polisa ~ t polizza nc kiilere devredilebilen deme emri ~ OLat *apodissa ~ EYun apdeiksis kant, belge, senet & EYun ap- + EYun deiknymi, deig- gstermek " apo+, paradigma polietilen plastik / ng polyethylene a.a. " poli+, etil polifoni fon(o)+ [ xx/c] [ xx/b] ~ Fr polythylne etilen polimeri, bir tr ~ Fr polyphonie ok seslilik" poli+,

poligami [AMithat1877] ele evlenme ~ E Yun polygamea a. a. " poli+, +gami poliglot polys ok + EYun gltta/glssa dil" poli+ [ xx/a]

~Frpolygamie birden fazla

~ Fr polyglotte ok dil bilen & EYun

poligon [Bah 1924] at alan ~ Fr polygone 1. okgen, 2. askerlik biliminde bir savunma mevziinin d kelerini birletiren izgi, 3. at alan & EYun polys ok + EYun gnos ke " poli+, gnye poliklinik [ xx/b] ~ Fr policlinique devlet hastanesi [esk.], ayakta tedavi grlen hastahane & EYun plis ehir, devlet + Fr clinique hastane " politik, klinik * Kullanmda poly- (ok) nekinin kontaminasyonu grlr. polikromi krom(o)+ [ xx/c] ~ Fr polychromie ok renklilik" poli+,

polimer [ xx/c] ~ Fr polymre / Alm polymer kimyada bir molekln zincirleme bileiminden oluan makromolekl ^ 1830 J. Jakob Berzelius, sv. kimyac & EYun polys ok + EYun mros blm, ksm " poli+ polimorf mikroorganizma " poli+, morf(o)+ [ xx/c] ~ Fr polymorphe ok biimli, bir tr

polip [ xix] ~ Fr polype 1. ayak gibi uzantlar olan bir tr ur, 2. deniz gl ~ Lat polypus mrekkep bal veya ahtapot ~ EYun polypos ok ayakl, a. a. & EYun polys ok + EYun pos, pod- ayak " poli+, pa polis [AMithat 1877] ~ Fr police 1. kamu dzeni [esk.], 2. polis tekilat ~ Lat politia devlet dzeni ~ EYun politea a.a. < EYun plis, polit- kent, devlet" politik * "Polis memuru" anlam Trkeye zgdr. polisaj cilalamak ~ Lat polire (kee ile) parlatmak [ xx/b] ~ Fr polissage cilalama < Fr polir, poliss-

politbro [ xx/b] ~ Rus politbyuro Sovyet Komnist Partisinin siyasi karar organ < Rus politieskoye byuro siyasi bro " politik, bro politeknik [ xx/b] mhendis okulu ~ Fr polytechnique "ok sanatlar", Fransa'da 1795'te kurulan mhendislik okulunun ad" poli+, teknik politik [ xx/a] ~ Fr politique [sfat] siyasi ~ EYun politiks devlete ilikin, siyasi < EYun plis, polit- kent, kent devleti, devlet ~ HAvr *pls- < HAvr *pels-3 kale, mstahkem yer

politika

[LO xix]

~ t politica siyaset ~ Lat politica ~

EYun politike (te%ne) devlet ynetme sanat, siyaset < EYun plis devlet" politik politize [etm poliretan plastik / ng polyurethane a.a. " poli+, retan [ xx/c] [ xx/c] ~ Fr politiser siyasiletirmek" politik ~ Fr polyurthane retan polimeri, bir tr

polka [AMithat1877] ~Fr polka Dou Avrupa kkenli bir dans ~ ek polka "Polonyal kz", a.a. < Slav polnya "ova lkesi", Polonya < Slav polje dzlk, ova ~ HAvr *pols- < HAvr *pels- yaylmak, yasslmak " plato polo pulu top [ xx/b] ~ ng polo atla oynanan bir top oyunu ~ Balti

* Kuzey Hindistan dillerinden. ngilizce'de ilk kez 1871'de kullanlmtr. polonyum [ xx/b] ~ YLat polonium bir element ^ 1898 Marie & Pierre Curie, Fr. kimyaclar < Polonia Polonya " polka * Elementi kefeden Marie Curie'nin (doumu Maria Sklodowska) Polonyal kkenine atfen. pomat [ xix] pomata pommade a.a. < Lat pomum meyve, zellikle elma ~ t pomata merhem, cilt kremi / Fr

pomfrit [199+] ~Frpommesfrites kzartlm patates & Fr pomme (de terre) "yer elmas", patates + Fr frite kzartlm " fritz pompa pompas (= ng pump ) ponik tatl ekmek ponksiyon pungere, punc- delmek ponpon [Men xvii] [xx/a] [ xx/b] [ xx/a] ~ t pompa ~ Hol pompe gemi ~Rusponik[k.]iimarmelatlbirtr ~ Fr ponction delme ~ Lat punctio < Lat ~ Fr pompon [onom.] yn topu

ponton [ xix] ~ Fr ponton duba, dubalarla yaplan yzer kpr ~ Lat ponton yzer platform, sal < Lat pons, pont- kpr ~ HAvr *pont- yol, geit < HAvr *pent- ayak basmak, yrmek " pa ponza [Bia xix] ~ Fr ponce snger ta ~ Lat pomex, pomic- ~ HAvr *poim-ik- < HAvr *(s)poi-mo- snger " snger pop [ xx/c] ~ ng pop < ng popular halka ait, halka uygun, halka sevilen ~ Lat popularis < Lat populus halk

poplin [Hay 1959 195+] pamuklu kuma ~ EFr papeline papaya ait < EFr pape papa " papa * 14. yy'da Papalk devletine ait olan Avignon kentinde retildii iin. poplasyon etmek, halkla doldurmak " pop [ xx/c]

~ng poplin bir tr

~ Fr population nfus < Fr populer iskn ~ Fr populaire halka ait, halka

popler [Bah 1924] uygun, halka sevilen ~ Lat popularis < Lat populus halk " pop poplizm [ xx/b]

~ Fr populisme halklk" pop

porno [ 192+] pornografi ~ Fr pornographie ehvet uyandrc resimler basma ve yayma ii / ng pornography fahielie ilikin yaz veya yayn [esk.], mstehcen resim & EYun porne fahie (~ HAvr *per-5 satmak, alveri etmek) + EYun graphea yaz, kayt" +grafi porselen [KT xix] ~ Fr porcelaine ~ t porcellana parlak beyaz renkli bir tr deniz kabuu, porselen < Lat porcella dii domuzcuk, kadn cinsel organ < Lat porcus domuz ~ HAvr *porko- domuz porsiyon [ARasim 1897-99] ~Frportion1. bir btnn paras, taksit, 2. bir kerede yenilen yemek < Lat pro portione/pro partione taksitle, para para < Lat pars, part- para, pay " parsel prs[mek 1924] porsu-/prsporsuk T [Men, LO, KT xvii] porsu- burumak, eskimek; [Bah ~ ? [ xi] borsmuk kt kokulu bir hayvan; [O xi] borsuk

portakal [Kenz xviii] portakal Portekiz turuncu Portogallo Portekiz < portus Cale ber yarmadasnn Atlantik kysnda bir liman, Oporto " porto

<

* 16. yy'da Uzak Doudan Portekizli tccarlar tarafndan Avrupa'ya getirilmitir. stanbul'da 1790 dolaynda 'zuhur ettii' anlalyor. portal [ xx/c] ~ ng portal byk kap < Lat porta kap ~ HAvr *pr-t- kap, geit < HAvr *per-2 gemek, geirmek * Ayn kkten Lat porta, Fr porte (kap), Lat portus, Fr port, Ger *furduz (liman), Lat portare > Fr porter, EYun per, Ger *faran (geirmek, tamak). portatif [Bah 1924] ~Fr portatif tanabilen <Frporter tamak, yk tamak ~ Lat portare tamak, gtrmek, geirmek ~ HAvr *per-2 gemek, geirmek " portal

porte [ xx/b] ~ Fr porte bir ykn tanabildii mesafe, eriim, mzikte notalar tayan yatay ereve " portatif portfy [Bah 1924] porter tamak + Fr feuille yaprak, kt" portatif, folyo portmanto portatif, manto [Bah 1924] ~ Fr porte feuille evrak-tar & Fr ~ Fr porte manteau manto-tar"

porto [Bah 1924] ~ Fr porto Portekiz'de retilen tatl arap - z Porto Portekiz'de bir liman kenti, Oporto < Lat portus liman ~ HAvr *pr-tu- a.a. < HAvr *per-2 gemek, geirmek " portal portre [ResCGaz 1911] insan yz resmi ~ Fr portrait suret, resim, zellikle insan yz resmi < EFr protraire izmek, resim yapmak ~ OLat protragere a. a. < OLat *tragere izgi ekmek, izmek ~ Lat trahere, tract ekmek " pro+2, traktr pos [byk [Ev xvii] fos byk ~?

posa [M xiv] sklp suyu alnm eyin kalnts ~ t posa inme, konma, tortusu dibe kme, dibe ken tortu < t posare indirmek, koymak, dibe kmek ~ Lat ponere, posita.a. " post2 poet [ xx/c] plastik torba ~ Fr pochette [k.] cepik, antack < Fr poche cep, anta ~ Frk *pokka ~ HAvr *beu- i, yuvarlak poi/pou pdan rtmek, rtnmek, giymek post+ post1 [A xiv] ~ Lat post sonra (edat ve fiil neki) ~ Fa/OFa post deri, cilt, hayvan postu ~ Fa p rt, barts < Fa/OFa

post2 [ xix] ~ Fr (le) poste mevzi, istasyon, makam, pozisyon - Lat positum a.a. < Lat ponere, posit- koymak, vaz'etmek, indirmek * Kar. Fr la poste, t posta (posta). posta [Bia xix] ~ t posta kamusal ulak sistemi / Fr (la) poste 1. menzil, durak, 2. yol boyunca belli aralarla konumlandrlan atl ulaklarla mektup ulatrma sistemi ~ Lat posita [n. o.] a.a. < Lat positus mevzi < Lat ponere, pos- koymak, mevzilendirmek " post2

postal psteki hayvan postu

[Men xvii] < Fa post" post1

~? Bul postl backl kaba ayakkab

[Men xvii] posteki 1. stn stnde oluan kabuk, 2. av

* -eki ekinin mahiyeti ak deildir. posti [ xx/b] ~ Fr postiche takma sa, peruka, sahte krk < t apposticcio a.a. < t apponere takmak & Lat ad- bir eye + Lat ponere, posit- katmak, koymak " ad+, post2 postmodern [198+] ~Frpost-moderne"modernsonras", 1980lerden sonra ortaya kan baz dnce akmlarna verilen ad / ng post-modern a.a. " post+, modern postmortem [ xx/b] post sonra + Lat mors, mort- lm " post+, mort postoperatif " post+, operasyon [ xx/c] ~ Lat post mortem lmden sonra & Lat ~ ng post-operative ameliyat sonrasna ait

postla/postlat/postulat [DTC1943] ~Fr postulat iddia, varsaym ~ Lat postulatum dava konusu < Lat postulare talep etmek, dava amak < Lat poscere, post- sormak, talep etmek ~ HAvr *prk-sk- < HAvr *prek- sormak, dilemek pot1 tencere ~ OLat potus/pottus a. a. [Arg xvi] ; [ xx/b] pokerde anak ~ Fr pot anak,

pot2 [Men xvii] giyside buruukluk veya krk; [Ar 193+] pot krmak mnatesbetsizlik, kabalk (argo) ~ Erm p'ot' a.a. pota OFa ptag a.a. [ xiv] ~ Fa pota kazan, zellikle metal eritme kab ~

* Ar butaq (a.a.) Orta Farsadan alnmtr. potansiyel [ xx/b] ~ Fr potentiel gizil g < Lat potentia g, kuvvet, etki < Lat posse, pot- muktedir olmak, yapabilmek ~ HAvr *poti- gl, muktedir * Ayn kkten EFa pati-, Sans pati/pati, EYun potes (egemen, iktidar sahibi, efendi, koca). Kar. ng power (g) < Fr pouvoir < Lat potere. EKKENLLER: Lat pot-: empotans, potansiyel EFa pati: padiah EYun potes : despot potasyum [ xx/b] ~ YLat potassium bir element ^ 1807 Humphrey Davy, ng. kimyac < ng potash bitki klnden elde edilen kimyasal madde, potasyum karbonat & ng pot anak + ng ash kl " pot1 ptibr [ 196+] ~ Fr petit-beurre bir tr biskvi & Fr petit kk + Fr beurre tereya (~ Lat butyrum a.a.)" btan

ptifur [ xx/b] ~ Fr petits fours kk unlu rnler, kurabiye & Fr petit kk + Fr four frn (~ Lat furnus a.a. ) " frn ptikaro/ptikare deseni & Fr petit kk + Fr carreau kare " karo potin izme, bot < Fr botte " bot1 [ xx/a] ~ Fr petit-carreau damal kuma ~ Fr bottine [k.] kk

[AMithat 1882] botin

potpuri [ xx/b] ~ Fr pot-pourri trl yemei, kark ey & Fr pot anak, tencere + Fr pourri bozuk, bayat, rm (< Fr pourrir rmek, bozulmak ~ Lat puter, putri- rmek ) " pot1 potur [Bia xix] 1. buruuk, krmal, 2. bir tr krmal alvar - Erm p'ot'or buruuk (sfat) < Erm p'ot' kat, krma, buruukluk (isim) " pot2

* Osm potur1 (Bosna ve Hrvatistan mhtedilerine verilen ad) ile ilikisi kurulamaz. poyraz - Yun/EYun bores kuzey rzgr poz [AMithat 1877] ~ Fr pose tavr, duru, resimde modelin duruu < Fr se poser durmak ~ OLat pausare < EYun pasis durma, ara verme, stop < EYun pa, paus- durmak ~ HAvr *paus- brakmak, terketmek, sona erdirmek pozisyon < Lat ponere, posit- koymak " post2 [ xx/a] ~ Fr position konum, durum ~ Lat positio [T S xiv-xv] foryaz ; [Arg xvi] boryaz/poryaz

pozitif [Bah 1924] ~ Fr positif, -ive mspet, olumlu ~ OLat positivus gramerde olumlu nerme, (mantkta) veri alnan ey < Lat ponere, posit-koymak " post2 pozitivizm [AMithat 1877] ~Frpositivisme bilginin mspet olgu ve gzleme dayandn savunan felsefi gr # 1830, Auguste Comte, Fr. filozof. < Fr positif mspet" pozitif prafa [ 186+] preferans bir iskambil oyunu ~ Fr prfrence tercih, bir iskambil oyunu ~ Lat preferentia tercih, ncelik < Lat praeferre, praelat-ne tamak, ncelemek, tercih etmek & Lat prae + Lat ferre, lat-" pre+, diferansiyel pragmatik [Bah 1924] ~ Fr pragmatique 1. geree ve eyleme ynelik olan, pratik sonular olan, 2. William James (1842-1910) tarafndan nerilen felsefe ekolne bal olan < EYun prgma, t- i, eylem < EYun prss, prag- yapmak, baarmak, sonuca ulatrmak " pratik praksis ~ ng praxis 1. bir meslein icras, pratik, 2. eylemlilik hali ~ EYun prksis ilem, eylem, icraat < EYun prass, prag- eylemek, yapmak, baarmak " pratik

pranga [Ne xv] pranka forsalarn ayana balanan aa veya zincir " bran * Kar. ng branch (dal).

~ t branca 1. dal, 2.

pratik [Cumh 1929] ~ Fr pratique eyleme ilikin, ilevsel ~ Lat practicus a.a. ~ EYun praktiks a.a. < EYun prss, prag- yapmak, eylemek, baarmak pratisyen [ xx/b] uygulamasn yapan, teorisyen kart " pratik ~ Fr praticien herhangi bir iin

pre+ ~ Lat prae nde veya nce olma ve ne doru hareket bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *per-1 n, ileri" per+1 * Fr pr- ve ng prae-/pre- biimini alr. Modern trevlerde "nce" anlam ar basmtr. prefabrike [ xx/b] Fr pr + Fr fabriqu imal edilmi " pre+, fabrika ~ Fr prfabriqu nceden imal edilmi &

prehistorik [192+] ~Frprhistorique tarih ncesine ait & Lat prae n, nce + Lat historicus tarihi < EYun (h)istora tarih < EYun (h)istore aratrmak, incelemek, soruturmak " pre+ prehistorya Fr prhistorique " prehistorik [ 193+] ~ Lat *praehistoria tarih ncesi <

* Fr prhistoire veya Alm vorgeschichte karl olarak Trkeletirilip, telaffuzu Eski Yunanca veya Latinceye benzetilmitir. preld [ xx/a] ~ Fr prlude bir gsteri veya tiyatro oyunundan nce alnan mzik ~ OLat praeludium a. a. & Lat prae + Lat ludere, lus- oyun oynamak, mzik almak " pre+, illzyon prematre [ xx/b] ~ Fr prmatur olgun-ncesi, sresinden nce doan bebek & Fr pr + Fr matur olgunlam < Lat maturus 1. erken, turfanda (rn), 2. olgun, ergin " pre+, matine prens [28M 1720] pren Avrupai hkmdar olu ~ Fr prince 1. hkmdar, 2. hkmdar olu ~ Lat princeps ef, nder, hkmdar & Lat primus ilk, n + Lat capere, capt- almak " prima, kapasite * Trkeye sadece "hkmdar olu" anlamyla girmitir. prenses [f.] hkmdar kz veya prens ei " prens [28M 1720] prineza ~ t princessa / Fr princesse

prensip [Bah 1924] ~ Fr principe ilke ~ Lat principium bir eyin ba & Lat primus + Lat capere, capt- almak, tutmak " prima, kapasite

preparat [ xx/b] ~ Alm praeparat nceden hazrlanm ey, karlm ila ~ Lat praeparatum a.a. < Lat praeparare nceden hazrlamak < Lat parare hazrlamak " pre+, parite pres/prese [ARasim 1897-99] bask aleti ~ Fr presse 1. tazyik, bask, basm, 2. bask aleti < Fr presser basmak, skmak, sktrmak < Lat premere, press- basmak, skmak ~ HAvr *prem-/pres- < HAvr *per-4 vurmak, skmak prestij [Bah 1924] ~ Fr prestige a.a. ~ Lat praestigium gz boyama, bo grnt, kandrmaca < Lat praestringere gz balamak & Lat prae + Lat stringere, strict- skmak, skca balamak " pre+, pre+ presto [Bah 1924] mzikte hzl tempo ~ t presto hemen, abuk, haydi! ~ Lat praest hazr, burada, imdiki durum & Lat prae n, nce, nde + Lat stre durmak " pre+, istasyon prevantif [ xx/b] ~ Fr prventif nleyici < Fr prvenir nlemek, nne gemek < Lat praevenire, prevent- a. a. & Lat prae + Lat venire, vent- gelmek " pre+, avantr prevantoryum nlemeye ynelik tedavi evi " prevantif [1927] ~Frprventorium veremi

* Trkiye'de ilk prevantoryum Adile Sultan Kasrnda 1927 ylnda ald, 1957'de kapand. prezantabl edilebilir nitelikte olan " prezante [ xx/a] ~ Fr prsentable (topluma) takdim

prezante [etm [Bah 1924] ~ Fr prsenter sunmak, takdim etmek ~ Lat praesentare < Lat praesens, t- hazr, imdi bulunan, nde duran & Lat prae nde + Lat esse olmak " pre+, esans prezervatif [xx/b] ~Frpreservatif koruyucu <Frpreserver korumak, saknmak ~ OLat praeservare (bir eye kar) korumak, nlemek & Lat prae + Lat servare " pre+, servis priapizm ereksiyon hali < Priapos ~ Fr priapisme / ng priapism srekli

prim [ 192+] sigorta veya faiz demesi ~ Fr prime dl, deme, zellikle sigorta veya faiz demesi, menkul kymetlerde bir senedin yazl deeri ile piyasa deeri arasndaki fark ~ ng praemium a.a. ~ Lat praemium 1. yarta birincilik, 2. birincilik dl < Lat praeemere n sray almak, nde gelmek & Lat prae n + Lat emere, empt- almak " pre+ prima HAvr *per1 ileri, n " per+1 [ xx/b] ~ Lat/t prima [f.] < Lat primus birinci, ilk ~

primadonna [AMithat1877] ~t primadonna operada ba kadn oyuncu & t prima birinci + t donna bayan, hanmefendi " prima, madonna

primat [DTC1942] ~Frprimate maymunlarn gelikin olan alt-tr ~ OLat primas, primat- ba, nc < Lat primus birinci, ilk " prima primitif [ xx/b] a. a. & Lat primus ilk + Lat ire, it- gitmek " prima, iyon ~ Fr primitif, -ive ilkel ~ Lat primitivus

prims [ARasim 1897-99] ~ marka Primus pompal gaz oca markas # 1888 F. V. Linqvist, sv. mucit ve sanayici. < ng to prime doldurmak, pompalamak < EFr preindre, preint- basmak " pres printer [ xx/c] ~ ng printer basm cihaz < ng to print basmak < EFr preindre, preint- basmak, skmak ~ Lat premere, press- basmak, skmak " pres priz [Bah 1924] ~ Fr prise 1. tutma, alma, donma, 2. elektrik alma yeri < Fr prendre, pris- tutmak, almak ~ Lat praehendere, praehens- elinde tutmak & Lat prae + HAvr *ghend- ele almak, tutmak " pre+ prizma [ xx/a] ~ Fr prisme, prismat- geometride bir ekil - OLat prisma ~ EYun prsma, t- kesit < EYun pri (testere ile) kesmek pro+1 ~ EYun pr zaman veya meknda nde ve nce olma, nde gelme bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *pr- < HAvr *per-1 n, ileri" per+1 pro+2 ~ Lat pro ileriye ve ne doru hareket, bir eyi tercih etme veya ne karma bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *pr- < HAvr *per-1 n, ileri " per+1 problem [ xx/b] ~ Fr problme ~ EYun prblema, t- ne atma, ortaya bir soru atma < EYun probll ne atmak, ortaya srmek & EYun pr n + EYun bll, bol- atmak " pro+1, balistik prodksiyon [ xx/b] ; [ 195+] film yapm ~ Fr production retim ~ Lat productio a. a. < Lat producere ne karmak, ortaya karmak, retmek & Lat pro n + Lat ducere, ductsevketmek " pro+2, dk profesr [REkrem<1887] ~Frprofesseur niversite retmeni ~ Lat professor 1. bir mezhep veya meslek sahibi olan, 2. niversitede 'meslekten' retim grevlisi < Lat profiteri, profess- bir ey veya bir kii lehine tanklk etmek, mezhep veya meslek sahibi olmak & Lat pro lehine + Lat fateri, fass- konumak, tanklk etmek < Lat fari, fat- sylemek " pro+2, fabl profesyonel [192+] ~Frprofessionel meslekten, uzman < Fr profession mezhep, itikat, meslek ~ Lat professio lehine konuma < Lat profiteri, profess-" profesr profil [ResCGaz 1911] ~ Fr profile 1. taslak, kaba izim, 2. siluet, insan yznn yandan ve d hatlaryla izimi ~ t profilo [mod. proffilo] a.a. < t profilare taslak izmek & t pro n + t filo izgi " pro+2, filament

profilaksi [ xx/b] ~ Fr prophylaxie hastala kar korunma - E Yun profylaksea a. a. < E Yun profylss nbet beklemek, bekilik etmek & E Yun pr n + EYun fylss, fylak- korumak, beklemek, savunmak " pro+1 profiterol [ xx/b] ~ Fr profiterole 1. dl, ekerleme [esk.], 2. dolgulu kk ekmek veya poaa, 3. krem dolu hamur toplar ve ikolata ile yaplan bir tr tatl < Fr profit2 klde piirilmi hamur ii * Franszca szcn "klde piirilen dolgulu ekmek veya poaa" anlam 1549'dan itibaren kaydedilmitir. program [Bah 1924] yaplacak ileri bildiren yaz ~ Fr programme 1. a.a. 2. belli bir sra iinde yaplacak olan iler ~ EYun prgramma, t- nyaz, resmi ilan, bildiri " pro+1, gram proje [Bah 1924] ~ Fr projet ngr, plan < Fr projeter tasarlamak ~ Lat proicere, proiect- 1. ne doru atmak veya uzatmak, 2. ileri ynelmek, tasarlamak & Lat pro + Lat iacere, iact- atmak " pro+2, jet projeksiyon [Bah 1924] ~ Fr projection 1. ne atma, ileriye bakma, 2. gl k tutma, 3. perdeye sinema filmi yanstma ~ Lat proiectio ne atma " proje projektr cihaz < Lat proicere, proiect-" proje proleter [Bah 1924] ~ Fr projecteur gl aydnlatma

[Bah 1924] sosyalizme eilimli olmas umulan ii - Fr proltaire toplumun mlk ve sanat sahibi olmayan en aa tabakasna mensup kii ^ 1760 J. J. Rousseau, Fr. yazar ~ Lat proletarius "yavrulayc", Roma'da toplumun en alt snfna mensup kii < Lat prolescere, prolet- yavrulamak, (hayvan gibi) oalmak & Lat pro + Lat alescere bymek, yetimek, artmak " pro+2, koalisyon prolog [ xx/b] EYun pr n + EYun lgos sz " pro+1, +log ~ Fr prologue nsz ~ EYun prlogos a.a. &

promenad [REkrem<1887] ~Frpromenade1. yryerek gezinme, gezinti, 2. gezinti yolu < Fr se promener dolanmak, gezinmek & Fr pro-ileri hareket belirten nek + Fr mener srmek, gtmek (~ OLat *minare a.a., zellikle hayvan gtmek < Lat minari ) " pro+2 prometyum [ xx/b] ~ YLat promethium kimyada bir element ^ 1947 Jacob A. Marinsky, Lawrence E. Glendenin & Charles D. Coryell, Amer. fizikiler < z Prometheus mitolojide bir titan prmiye Lat primus birinci, ilk " prima prmiyer premier birinci " prima [ xx/b] [ xx/b] ~ Fr premier birinci ~ OLat primarius < ~ Fr premire [f.] birinci gsteri < Fr

promosyon [ xx/c] 1. birini veya bir eyi ne srme, 2. bir eyin satn artrmak iin yaplan ey ~ Fr promotion ne srme ~ Lat promotio < Lat promouere, promot- ne srmek, ilerletmek & Lat pro + Lat mouere, mot- hareket etmek, hareket ettirmek " pro+2, mobil propaganda [ 187+] ~ YLat propaganda a.a. < Lat propagare (bitki) oaltmak, ubuktan retmek & Lat pro + Lat *pagare kk salmak " pro+2, pakt * Katolik inancn denizar lkelere yaymak amacyla 1622'de kurulan Sacra Congregatio de Propaganda Fide ("nanc Yaymak Amal Kutsal Cemiyet") adl tekilatn adndan. prosedr [ xx/b] ~ Fr procedure sre < Fr procder bir sreci izlemek, devam etmek, ilerlemek ~ Lat procedere, process- a.a. & Lat pro ileri + Lat cedere, cess- gitmek " pro+2, aksesuar proses processus " prosedr [xx/b] ~ Frprocs sre/ng process a.a.~Lat

prospekts [ xx/b] ila tantm yazs; [ xx/c] irket veya menkul deer tantm yazs ~ Lat prospectus "n-bak", tantm yazs < Lat prospicere, prospect- ne bakmak & Lat pro n + Lat specere, spect- bakmak, gzlemek " pro+2, spekle prostat [Cumh 1928] ~ Fr prostate erkeklerde mesane ile idrar yolu arasnda duran organ ~ EYun prostats nde duran & EYun pr n + EYun stts duran, durduran < EYun (h)istemi, st- durmak " pro+1, statik prostela [ARasim 1897-99] Yun mbrost n < EYun emprs ne, nde " pro+1 ~ Yun mbrostla nlk <

prot(o)+ ~ Fr/ng prot(o)- ilk, birinci (bileiklerde) - EYun prtos a.a. ~ HAvr *pr-tero- en nde olan, ilk < HAvr *per1 ileri, n " per+1 protein [ xx/b] ~ Fr protine canl organizmalarn ana yap maddesini oluturan amino asit tr ^1838 Jns Jakob Berzelius, sv. kimyac < EYun proteos birincil, asli < EYun prtos ilk, birinci " prot(o)+ protestan [ xix] ~ Fr protestant 1. protesto eden, 2. bir hristiyan mezhebi ~ Lat protestans < Lat protestari tanklk etmek, deklare etmek " protesto * 1529 Speyer Meclisinin kararlarn protesto eden reformcu Alman devletlerinin deklarasyonundan. protesto [ 186+] yasal ileme balamak zere bir hakk veya alaca resmen deklare etme; [AMithat 1877] muhalefet beyan ~ t protesto deklarasyon < t protestare deklare etmek, resmen ifade vermek ~ Lat protestari bir ey veya biri lehine tanklk etmek & Lat pro lehe + Lat testari tanklk etmek " pro+2, testis Asl anlam "lehte tanklk etmek" iken 20. yy'da olumsuz anlam kazanmtr.

protez [ xx/b] ~ Fr prothse/prosthse baka bir eyin yerine konan ey, yapay organ # 1695 Fr. ~ EYun prsthesis ekleme, nne katma, yerine koyma & EYun prs + EYun thsis koyma " pro+1, tez2 protokol [Tarik 1885] szleme; [Bah 1924] terifat ~ Fr protocole 1. toplant tutana, 2. diplomaside bir yaznn gnderildii kiilerin listesi, 3. nemli kiiler listesi, terifat ~ OLat protocollum eski yazmalarda rulonun bana yaptrlan ve kitabn ierdii balklar zetleyen kt ~ EYun protokllon a.a. & EYun prtos ilk + EYun kllon yaptrlan ey " prot(o)+, kola2 proton - EYun prton [n.] birinci ey " prot(o)+ protoplazma oluturan temel sv" prot(o)+, plazma prototip kalp " prot(o)+, tip [DTC1943] [Bah 1924] [DTC1943] ~YLat proton bir atomik parack ~YLatprotoplasma canllar ~Frprototype ilk numune, birinci

prova [ARasim 1897-99] ~ t prova test, deneme, tecrbe < Lat probare onaylamak, doruluunu saptamak < Lat probus iyi, drst, kusursuz, namuslu * Ayn kkten ng to prove (onaylamak, doruluunu saptamak), proof (kant). provizyon [ xx/c] ~ Fr provision ngrme, tedarik etme, ihtiyat gsterme < Lat providere, provis- ngrmek, tedarikli olmak & Lat pro ileri + Lat videre, vis- grmek " pro+2, video provoke [etm [ xx/b] ~ Fr provoquer tahrik etmek ~ Lat provocare meydan okumak, kavgaya davet etmek & Lat pro ne + Lat vocare armak, barmak, ses etmek " pro+2, vokal pruva [MMem xvi] ~ Ven prova [t prora] geminin n taraf Lat prora a.a. ~ EYun prira a.a. ~ HAvr *prs-wo- < HAvr *per1 ileri, n * ng prow, Fr proue (a.a.) biimleri Latinceden alnmtr. psik(o)+ ~ Fr/ng psych(o)- ruh (sadece bileiklerde) ~ EYun psy%e nefes, ruh ~ HAvr *bhs--ka- < HAvr *bhes-2 nefes psikanaliz [ xx/b] ~ Fr psychanalyse Freud'un ruhsal tedavi yntemi ~ Alm psychanalyse # 1896 Sigmund Freud, Avust. hekim " psik(o)+, analiz psikiyatri psik(o)+, +iyatri [ xx/b] ~ Fr psychiatrie ruh tabiplii # 1890 "

psikoloji [Tanin 1910] psikolog ~Frpsychologie ruhbilim ~ YLat psychologia # 1732 G. Wolff, Alm. tabip, Psychologia empirica adl eserinde " psik(o)+, +loji

psikopat psykopath # 1847 Alm. " psik(o)+, pat(o)+ psikoz psik(o)+ psiik psy^e ruh " psik(o)+ [ xx/a]

[P Safa 1949] [Bah1924]

~ Fr psychopate ruh hastas ~ Alm ~Frpsychose ruh hastal"

~ Fr psychique ruhsal ~ EYun psy%ikos < EYun

puan [ xx/b] ~ Fr point 1. nokta, diki delii, 2. skor, entik, bir msabakada alnan saysal sonu ~ Lat punctus delik, nokta < Lat pungere, punc- delmek - HAvr *pu(n)k- < HAvr *peuk- delmek, sivri bir eyle drtmek * ng point szc Fr point/Lat punctus (nokta) ve Fr pointe/Lat puncta (sivri u) biimlerini karlar. zmir'de Punta semtinin ad t punta (sivri u) biiminden alnmtr. puantilizm noktaclk ^ 1901 < Fr pointille " puantiye [ xx/b] ~ Fr pointillisme modern sanatta bir akm,

puantiye [ xx/b] ~ Fr pointill noktal, benekli < Fr pointille noktack ~ Lat punctillus [k.] a. a. < Lat punctus nokta " puan puding [Bah 1924] ~ ng pudding 1. bumbar [esk.], bir torba veya zarf iinde piirilen her tr yiyecek, 2. muhallebi ~ Fr boudin bumbar, kalnbarsak sucuu < Lat botellus sucuk pudra [ARasim 1897-99] makyaj veya ila tozu toz ~ Lat pulvis, pulver- a.a. ~ HAvr *pel-1 toz, un ~ Fr poudre

1. fleme ve iirme sesi, 2. ikin brek, ikin minder p " pof onom u f pfr p onom [TS* xiv] fleme sesi < " pof f, puhu [kuu <o no m [LO xix] puhu/puu bir tr bayku, kukumav

pul [Yus, DK xiv] en kk para birimi; [M xiv] balk veya ylan pulu; [ 186+] posta pulu ~ Fa pl en kk bakr para birimi ~ Aram plus a.a. ~ EYun obols/obels 1. i, 2. en kk bakr para birimi, drahminin altda biri * "Balk pulu" mecaz iin kar Fa pulak (balk pulu) < pul, Ar fals (balk pulu) < fils (en kk bakr para). pulat " polat

pulluk [Kan xv] pulu ~ Srp plug topra yarmak iin kzler tarafndan ekilen demir alet ~ EAlm plug a.a. ~ Kelt plov- a.a.

* 2. yy'da Kelte plovum biimi kaydedilen szck, Germenler araclyla dier Avrupa dillerine aktarlmtr. Kar. ng plough, Rus plug < EAlm plug. pulover pull ek + ng over stne " ber+ pulp/pulpa posas ~ Lat pulpa a.a. [Hayat 1961] [ 199+] ~ ng pullover yn kazak & ng ~ ng pulp posa, zellikle meyve ~Fr

plverize[etm [Bah1924]plverizatr pulveriser toz haline getirmek < Lat pulvis, pulver- toz " pudra p um a hayvan ~ Quech * nka dilinden. pnez1 pna a.a. ~ EYun pnna a.a. pnez2 kurusu, 2. raptiye < EFr punais sokan [ xx/b] [ xx/b]

~ sp puma Gney Amerika'ya zg bir yrtc

~ Yun pnes [o.] bir tr midye < Yun ~ Fr punaise 1. tahta ~ ng punk rk ~ t punto 1.

[LO xix] pines raptiye

punk [ 197+] bir sa ve giysi modas [xviii], deersiz ey [xix], serseri, berdu [xx]

punt/pund[AL 192+] frsat, tam zaman (argo) nokta, 2. ine ve iplii bir kez sokarak yaplan dm, diki " punto

* Kar. t cogliere il punto (frsat yakalamak, punduna getirmek), appunto (tam yeri, tam zaman). punto [187+] ~t punto nokta, matbaaclkta l birimi - Lat punctus ine delii, nokta < Lat pungere, punc- delmek " puan pupa [LF xvi] taraf, arkadan esen rzgr ~ Lat puppis a.a. * ng poop (a.a.) talyancadan alnmtr. pr1 = Sans prna a.a.) pr2 prek prz, kuma eridi [A xiv] [ xx/b] ~ Fa/OFa pur dolu, ok (= Ave pouru- a.a. ~ Fr pure saf, katksz ~ Lat purus a.a. " puro ~ t puppa [mod. poppa] geminin k

[ xi] brk/brek sa bklm, kvrck; [Kp xiv] ~ OFa *purag [Fa purza] tala, prz, iplik ve kuma art" prz

pre [ xx/a] ~ Fr pure szgeten geirilmi sebze veya meyve posas < EFr purer szgeten geirmek, szmek, arndrmak ~ OLat purare a.a. " puro priten [ xx/b] ~ Fr puritain ~ ng puritan kktendinci, zellikle 17. yy'da ngiltere'de zuhur eden radikal protestan mezheplere mensup kimse < OLat puritas safluk, bulamamlk < Lat purus saf" puro puro [ xx/b] ~ sp puro 1. saf, katksz, 2. saf ttnden yaplm sigar ~ Lat purus saf~ HAvr *pro- < HAvr *peus- artmak * Kar. Fr/ng pure (saf). prz vs. art ~ OFa *pur a.a. [BK 1799] prz ~ Fa purz kuma hav, prz, iplik

Kar. Fa purza (tala, prz) < OFa *purag. EKKENLLER: OFa *pur : prek, prz pus[mak T [Uy viii+] bus-/bs- saklanmak, pusu kurmak

pus1

[ xi] bus sis, duman [ xx/c] ~ Lat pus, pur- cerahat, irin ~ HAvr *puwos <

pus2 HAvr *p-2 rmek * Ayn kkten E Yun pon (cerahat).

pus3 [ xx/a] ~ Fr pouce 1. ba parmak, 2. yaklak 2,5 cm'e edeer uzunluk birimi, in ~ Lat pollex, pollic- ba parmak pusark <T [DK xiv] sis, duman < T pusar- sislenmek < T pus"pus1

pusat [Ev, Men xvii] alet, ara-gere, silah ~? Ar bisT [#bsT] 1. yayg, kilim, dek, 2. genel anlamda mal mlk < Ar basaTa yayd, serdi" basit puset [ xx/b] ~ Fr poussette [k.] ocuk arabas < Fr pousser itmek ~ Lat pellere, puls- drtmek, kakmak, itmek ~ HAvr *pel- kakmak " filtre * Kar. ng push (itmek), impulse (itki), compel (drtmek), pskl [Men xvii] ~ ?

pskr[mek <T [T S xiv] pfkr- iddetle flemek veya azndan boaltmak; [Ne xv] tskrdman geri pskrtmek < T pf [onom.] fleme ve fkrma sesi " pof, +kir-

put [A, Yus xiv] pt arka; [Arg xvi] pasif ecinsel Fa/OFa put arka, sar, srt (= Ave parti- arka = Sans priTa a.a.) pusu T [Ka xi] busu/bsg a.a. < T pus-/ps-" pus-

pusula [LF xvi] pusola yn gsteren alet; [LO xix] pusla yazl not, tezkere ~ t bussola 1. kutucuk, 2. yn gsteren alet, pusula ~ OLat buxula [k.] kutucuk < Lat buxa/buxida kutu ~ EYun pykss, pyksid- a. a. " buat * Trkeye zg olan ikinci anlamn kayna ak deildir. ng box (kutu) Latinceden alnmtr. psr <ikil [ xx/a] < T bok psr [ikileme]

* Kar. Erm p'sor (krnt) veya Yun psori (uyuz). put [Uy viii+] but/put ~ Sogd but/put Buda, Buda heykeli - Sans buddha 1. uyank, bilin sahibi, ermi, 2. Buda < Sans bdhati uyanmak, uyank olmak, aymak, bilmek, bilinli olmak * Fa but biimi Sogdcadan alnmtr. Farsadan alnan ikincil biim Trkede 19. yy sonlarna dek bt eklinde kullanlmtr. putperest [A xiv] btperest & Fa but Buddha, put + Fa parast tapan " put, +perest ~ Fa but parast puta tapan

putrel [ xx/a] ~ Fr poutrelle [k.] < Fr poutre inaatta kullanlan kaln aa veya demir ~ OLat pullitra at yavrusu, tay < Lat pullum her tr hayvan yavrusu " pili ptr <onom [ xx/b] kabart (zellikle ciltte), prz ok sayda kk kabarc ifade eden deyimler " pat1 = T ptr/ptrak [onom.]

rab/rabb[Kut xi] ~ Ar rabb [#rbb] ulu kii, malik, sahip, tanr ~ Aram rabb 1. byk (sfat), 2. a.a. < Aram #rbb/#rbw byk olma, artma, byme (= Akad rab byk) * br rabb (a.a.) Aramcadan alnmtr. rabbena * Birinci tekil ahs iyelik ekiyle. rabta ~ Ar rbiTat [#rbT fa. f.] balant, ba " rapt ~ Hind/Sans [ xiv] ~ Ar rabban rabbimiz" rab

raca [MMem xvi] Hint beylerine verilen ad rc kral ~ HAvr *reg-1 1. dz, doru, hak, 2. kral" rast * Ayn kkten Lat rex, reg- (kral). Ayrca Alm reich (krallk) < Kelt rg (kral), raci racim lanetli, eytann sfat" recm [ xiv] [ xiv]

~ Ar rcic [#rcc fa.] rcu eden " rcu ~ Ar racm [#rcm sf.] 1. talanan, recmedilen, 2.

racon [ 188+] kaide, nizam, usul; [ARasim 1897-99] kabaday nizam (argo) ~ t ragione akl, mantk, usul, dzen ~ Lat ratio akl, muhakeme, hesaplama tarz < Lat reri, ratsaymak, muhakeme etmek, akl yrtmek ~ HAvr *3re- < HAvr *re(i)-saymak, akl yrtmek

radar [ xx/b] ~ ng radar radyo dalgalaryla alan grnt cihaz < ng radio detecting and ranging "radyo ile bulma ve mesafe belirleme" " radyo radde ~ Ar rddat [#wrd fa. f.] gelinen yer " vrut

radi(o)+ ~ Fr/ng radi(o)- 1. maya ilikin, 2. radyoya ilikin < Lat radiare n samak, mak < Lat radius tekerlek ubuu, dairenin yarap, bir merkezden yaylan n radika ~ Yun radkia [o.] < Yun radki yapraklar yenilen bir bitki, hindiba ~ t radicchio a.a. Lat radix, radic- kk ~ HAvr *wrd-I- < HAvr *wrd- dal, kk radikal [ARasim 1897-99] ~ Fr radical 1. kke ait, kkten, 2. siyasette kkten reformlar savunan < Lat radix, radic- kk " radika radon Schmidt, Alm. kimyac" radyum [ xx/b] ~ YLat radon radyoaktif bir element # 1918 C.

* Radyumun radyoaktif bozulmasyla olutuu iin. radyal [ xx/c] < ng radial-ply (tire) bir tr oto lastii < ng radial bir merkezden kan ubuk veya nlara ilikin < Lat radius tekerlek ubuu " radi(o)+ radyan radi(o)+ radyasyon radi(o)+ radyatr cihaz " radi(o)+ [ xx/c] [ xx/b] [Bah1924] ~ Fr radian geometride a lm birimi " ~ Fr radiation nm < Lat radiare ma " ~Frradiateur ma yoluyla stan

radyo [Bah1924] ~ Fr/ng radio radyo alcs ^1917 ng. < Fr/ng radiophone "ma-ses", radyo " radi(o)+, fon(o)+ radyoaktif 1898 Pierre ve Marie Curie " radi(o)+, aktif [ xx/b] ~ Fr radioactif, -ive ma-eylemli, a.a. ^

radyolink balants" radyo, link radyoloji radyoskopi inceleme " radi(o)+, +skopi

[xx/c] [xx/b] [P Safa 1949]


ng radio-link zincirleme radyo Fr radiologie

ma bilimi" radi(o)+, - Fr radioscopie Rntgen

nyla

radyoterapi ng radiotherapy a. a. " radi(o)+, terapi

[ 192+]

~ Fr radiotherapie n tedavisi / ~YLatradium radyoaktif bir

radyum [Bah190+] element ^ 1898 Pierre ve Marie Curie " radi(o)+ raf olup zerine eitli eya konulan ahap knt rafadan hplemek

~ Fa raf seki, sra, banko, duvarn st ksmnda

[TS xvi xvi] rufadan/urfadan az pimi (yumurta) - Yun rofeton yutulabilen, iilebilen ~ EYun rofetos a.a. < EYun rofe yutmak, tek nefeste iine indirmek,

rafine [etm [ xx/b] ~ Fr raffiner arndrmak & Fr re- geri + Fr affiner arndrmak, inceltmek, kalitesini ykseltmek ~ OLat affinare a.a. < OLat finus kaba olmayan, ince " re+, ad+, final rafineri artma yeri " rafine [ xx/b] petrol artma tesisi ~ Fr raffinerie

rafting [ xx/c] ~ ng rafting akarsu zerinde salla yaplan spor < ng raft tomruk, ktk, sal ~ Nor raptr tomruk ~ HAvr *rep- ktk rafya ot ~ Malagasy * Madagaskar yerli dillerinden. rabet [A xiv] ~ Ar rabat [#rb msd.] 1. a olma, alk, 2. arzulama, beenme, tercih etme < Ar raiba ackt, iddetle arzulad (= br racab iddetli alk, ktlk) ramen [msd.] kar, zt (edat) ~ Ar raman [#rm zrf.] a. a. < Ar ram [Hayat 1961] ~Frraphia hasr rmekte kullanlan bir tr

rahat [Kut, A xi] ~ Ar rHat [#rwH msd.] soluk alma, ferahlama, (gzel koku) koklama, dinlenme < Ar rHat soluk ald < Ar rH soluk, nefes " ruh rahim 1 [ xiv] (= Aram ra%3m a. a. = br rs^m a. a. = Akad remu a. a.) ~ Ar raHim [#rHm] ana rahmi, dl yata

* Ar/Aram/br #rHm (kucaklama, efkat gsterme, merhamet etme) fiili, isim kknden tretilmitir. rahim2 [CodC, DKxiii] -ArraHm[#rHmsf] merhamet eden, Allahn bir sfat < Ar raHima merhamet etti, efkat gsterdi" rahmet1 rahip [ xiv] rahib kei < Ar rahab korku, dehet, sayg, hrmet ~ Ar rhib [#rhb fa.] Hristiyan din adam,

rahle ~ Ar raHlat [#rHl msd.] 1. stnde yolculuk yaplan ey", deve semeri, 2. semeri eklinde okuma sehpas < Ar raHala [msd. raHll] yolculuk yapt, gt (= Aram ra%l yolculuk yk, bagaj ) rahman [ xiv] ~ Ar raHmn [#rHm] Allah'n bir sfat br/Aram ra^smn "merhamet eden", a.a. < br/Aram #r%m sevme, acma, merhamet etme, balama " rahmet1 * Ayn fiil kk Arapada da mevcut olduu halde, sfat biimi Aramcadan alntya iaret eder. rahmet1 [Kut, A xi] ~ Ar raHmat [#rHm msd.] merhamet, esirgeme, efkat gsterme < Ar raHima merhamet etti < Ar raHim ana rahmi, uterus " rahim 1 rahmet2 yamur rahne rahvan Fa/OFa rh/rah yol + Fa wand sahip, -li raiyet [Kut xi] davar < Ar raca hayvan gtt, gzetti" riayet rakam [Yus xiv] raqama iaretledi, entik yapt, numaralad" rakm raket [Bah1924] vurma arac ~ t rachetta ~ Ar r%at el ayas ~ Fa ra%ra gedik, yark ~ Fa rhwand yollu, hzl giden at & ~ Ar rahmat [#rhm msd.] ince yumuak

~ Ar raciyyat^ [#rcy msd.] sr hayvan, ~ Ar raqqm [#rqm im.] saya, say < Ar ~Frraquette tenis benzeri oyunlarda topa

rak [Arg xvi] arak/rak ~ Ar caraq [#crq nsb.] her trl damtlm alkoll iki < Ar caraq [#crq msd.] 1. ter, 2. damtlarak elde edilen iki, rak < Ar cariqa terledi, teri damlad rakm iaretledi, noktalad, say sayd rakip rekabet rakkas dans, saatin sarkac" raks ~ Ar raqm [#rqm msd.] say < Ar raqama ~ Ar raqb [#rqb sf.] denetleyen, kontrol eden " [Yus xiv] ~ Ar raqqs [#rqs im.] rakseden,

rakor [ xx/b] ~ Fr raccord uyumsuz iki eyi birbirine uydurma, bir tr boru eklemi & Fr re- geri + Fr accord uyum " re+, akor raks dans etti, oynad [Yus xiv] ~ Ar raqS [#rqS msd.] dans < Ar raqaSa

rakun - Algonquin arakhun

[ xx/c]

~ ng racoon Kuzey Amerika'ya zg bir hayvan

ralli [ xx/c] ~ ng rally yarlarn deiik zamanlarda yola kp bir yerde bulutuu yar tr < Fr rallier dalm bir eyi (yeniden) toplamak & Fr re-yeniden + Fr allier yanyana getirmek, birletirmek " re+, alyans ram rman- huzur, skn = Sans rama a.a.) ~ Fa ram itaatkr, evcil, iyi huylu, mutlu (= Ave

ramak [Gl xiv] ~ Ar ramaq [#rmq msd.] lmden nceki son yaam belirtisi, bak < Ar ramaqa [msd. ramq] bakt, gz att ramazan [ xiv] ~ Ar ramaDn [#rmD msd.] slamiyetten nce Araplarda Temmuz/ Austos aylarna tekabl eden ay, slami aylarn dokuzuncusu < Ar ramaD kuraklk, kuru scak rampa/ramp [LO xix] ~ t rampa / Fr rampe trmanma yolu, dik yoku < Fr rampare/ramper trmanmak, (hayvan) arka ayaklar zerine kalkmak ~ Ger *hrampan randevu [REkrem<1887] buluma ~Frrendez-vous (belli bir yere) gidiniz! < Fr se rendre (belli bir yere) gitmek < Fr rendre getirmek, gtrmek " randman randman [ xx/b] ~ Fr rendement verim, getiri, bir mlkn geliri < Fr rendre geri getirmek, iade etmek, demek ~ Lat reddere geri vermek & Lat re- geri + Lat dare, dat- vermek " re+, data rant randman rantabl rantiye [ xx/b] [ xx/b] ~ Fr rentable gelir getiren" rant ~ Fr rentier kira geliri sahibi olan " rant [ xx/b] ~ Fr rente kira, gelir, getiri ~ OLat rendita "

ranza [ xx/a] ~ Ven rancia 1. asker veya tayfa yemekhanesi, 2. gemilerde tayfalara ait yatak odas ~ sp rancho yemekhane ~? Ger *hrerjg- 2. sra, tertip, asker topluluu rap1 onom sert ayak sesi

rap2 [ 199+] ~ ng rap bir tr sokak mzii < ng to rap (Amerikan zenci argosunda) sert konumak, "fra atmak" rapor [Mesail 3.18 186+] takrir, telhis ~ Fr rapport bir grevle gnderilen memur veya elinin grev yerinden gnderdii yazl bildiri < Fr rapporter geri getirmek, haber ve bilgi getirmek & Fr re- geri + Fr apporter tamak, getirmek " re+, aport

rapsodi [ xx/b] ~ Fr rhapsodie ~ EYun rhapsoida doalama vg iiri & EYun rhpt yamamak, ucuca eklemek + EYun oide ark" odeon rapt [etm rabaTa balad, ilitirdi raptiye [msd.] balama " rapt rasat raSada gzledi rae racaa titredi ~ Ar rabT [#rbT msd.] ba, balama < Ar [ xx/a] rabtiye bala, balayc ey < Ar rabT

~ Ar raSad [#rSd msd.] gzleme, gzetme < Ar ~ Ar racat^ [#rc msd.] titreme, sarsnt < Ar

raitik [Bah1924] ~Frrachitique raitizm hastalna tutulmu olan < YLat rachitis bir iskelet hastal < EYun r%is belkemii, omurga raspa rendelemek * Kar. ng rasp (rende). rast [A xiv] ~ Fa rast 1. dz, doru, hayrl, ansl, 2. sa taraf, 3. ran musikisinde bir makam ~ EFa/Ave rasta- dz, doru, sa taraf~ HAvr *rg-sta- < HAvr *reg-1 dz gitmek, dz olmak, dzenlemek, ynetmek * Ayn kkten Lat rectus, Alm recht, ng right, Fr droit (dz, doru = sa), Lat regere, rect-(dizmek, dzeltmek, dzenlemek, ynetmek), rogare (nermek), regula (kural, cetvel), rex, reg- (kral), Sans rj (kral), rasTra (krallk). [TS* xiv] rsu% ; [Men xvii] rsuxt/rsxut/rs%t/rstk - Fa rsu%t gze srlen bir tr siyah boya, antimon ~ OFa *risu%tag "yank bakr", a. a. & OFa ry bakr + OFa softan yakmak, yanmak " softa * Ar rusa%tac (a.a.) biimi Orta Farsadan alnmtr. rastla[mak [Arg xvi] biriyle karlamak ~ Fa rast sa, dz, doru, hayrl " rast < T rast gel- tesadf etmek, rastk [ xix] ~ t raspa kaba rende < Ger *raspon srtmek,

* Trke rast gelmek deyimi Fa rast amadan (memnun olmak, iki kii karlatnda sylenen sz) deyiminden eviridir. rastlant/raslant YT [TDK 1955] tesadf < T rastla-" rastla-

* Fa rast szcnn z Trke olduu savyla trevleri yaplmtr. 1950lerden itibaren rasla-/raslant yazl tevik edilmi, ancak 1988 TDK szl rastla-/rastlant yazmna geri dnmtr.

rasyo rasyonel

[ xx/c]

~ ng ratio orant ~ Lat ratio " racon

[Bah 1924] rasyonalizma ; [Ycel 1938] rasyonel - Fr rationel akla uygun, aklc ~ Lat rationalis a.a. < Lat ratio akl, hesaplama yetenei" racon

raund [ xx/b] boksta msabaka dnemi ~ ng round 1. halka eklinde olan, 2. dng, tur, spor msabakalarnda dnem ~ Lat rotundus tekerlek gibi, dng, daire < Lat rota tekerlek ~ HAvr *rot-- < HAvr *ret- yuvarlanmak, dnmek * Ayn kkten Lat rotare (dndrmek, evirmek), OLat rotulus (yuvarlak nesne), rotulare (yuvarlamak). ravent kullanlan bir bitki kk [CodC xiii] ravend ~ Fa rwand ila olarak

raviyoli [ xx/c] dolmas, mant < t ravo turp, algam ~ Lat rapum * eklinden tr.

~ t ravioli [k. o.] bir tr hamur

ray [ xx/b] ~ Fr rail demir yolu ~ ng rail a. a. ~ EFr raille dz ubuk, cetvel ~ Lat regula 1. cetvel, 2. kural, dzen ~ HAvr *reg-1 dz gitmek, dz olmak, dzenlemek, ynetmek " rast * Kar. ng rule (cetvel, kural) < Lat regula. rayi rayiha parfm < Ar rH soluk, nefes, koku " ruh razaki [ xiv] ~ Ar r'ic [#rwc fa.] geerli, cari" reva ~ Ar r'iHat [#rwH fa. f.] gzel koku,

[Ev xvii] bir zm cinsi

~ ?

* Kar. Fa razik (keten tohumu), Ar razaq (bir tr kuma), raz [A, Yus xiv] ~ Ar rDin [#rDy fa.] rza gsteren " rza ~ Lat re-/red- geri dnme, geri tepme, tekrarlama,

re+ yansma, yanklanma bildiren edat ve fiil neki

* Fr re- veya r- biimini alr; ilki Trkede genellikle r- eklinde yazlrken ikincisinde ve ngilizceden alnan biimlerde re- yazm tercih edilmitir. Modern trevlerde "yeniden" anlam ar basar. reaksiyon aksiyon [ xx/a] ~ Fr raction kar-eylem, tepki" re+,

realite [ xx/b] ~ Fr ralit gereklik, hakikat ~ OLat realitas, realitat- < Lat realis nesnel, gerek < Lat res, re- varlk, nesne, ey ~ HAvr *re- varlk

realize [etm

[ xx/b]

~ Fr raliser gerekletirmek" realite

realizm [AMithat 1877] hakikiyye mezhebi ~ OLat realis gerek ~ Fr ralisme 1. Ortaa felsefesinde bir akm, 2. 1830lardan itibaren yaygnlaan bir edebiyat ve resim ekol, gerekilik " realite * Franszca szck bir sanat ve felsefe akmnn ad olarak 19. yy balarndan itibaren kullanlmtr. reasrans [ xx/b] ~ Fr rassurance ikincil sigorta & Lat reyeniden + Fr assurance sigorta < t assicurare sigortalamak < t sicuro gvenli, emin " re+, sigorta reaya [Ne xv] raciyat^ gdlen hayvan, koyun veya davar " riayet rebap - Fa rubb mzrapla alnan bir alg reel ~ Ar racaya' [#rcy o.] davar, sr < Ar ~ Ar rabb yayla alnan alglarn ortak ad (ix) ~ Fa rl/ril a. a.

reete [LO xix] rieta ~ t ricetta reete, yemek tarifi ~ Lat recepta [f.] alnd, makbuz, pusula < Lat recipere, recept- kabul etmek, teslim almak & Lat re- geri + Lat capere, capt- almak, tutmak " re+, kapasite * Kar. ng recipe (yemek tarifi), receipt (makbuz). reine [Amr xv] raina/ratinac; [Men xvii] reine ~ Yun retsna aa sakz, zellikle am sakz ~ EYun retine/resine a.a. (= Fa rtinac/rana a.a.) * Farsa ve Yunanca biimler arasndaki iliki belirsizdir. Lat resina > ng resin (a.a.) Yunancadan alnmtr. recm [ xiv] ~ Ar racm [#rcm msd.] 1. talama, talayarak lin etme, 2. lanetleme < Ar racama talad (= br/Aram #rgm talamak, ta havanda dvmek) red/redd[A, Yus xiv] redd ~ Ar radd [#rdd msd.] geri evirme, geri gnderme, geri srme, iade etme, reddetme < Ar radda geri evirdi redaksiyon [ xx/b] ~ Fr rdaction < Fr rdiger yazy dzelterek yayna hazrlamak ~ Lat redigere, redact- azaltmak, toparlamak, ie yarar hale getirmek * Redakte etm < Fr *rdacter fiili Trkeye zgdr. redif [MMem xvi] iirde kafiyeyi izleyen ve her beyitte tekrarlanan szck; [LO xix] art veya yedek asker ~ Ar radf [#rdf sf.] takip eden, izleyen, ardnca gelen < Ar radafa [msd. radf] izledi

redingot [REkrem <1887] bir tr ceket coat svari ceketi < ng to ride ata binmek ~ Ger *rdan ata binmek

~ ng riding

redose [Ahsan 1891] ~ Fr rez de chausse yol hizas, yolla ayn seviyede olan kat & Fr rez/ras tra, kesim (~ Lat rasus a.a.) + Fr chausse yol" ose redksiyon [ xx/c] ~ Fr rduction azaltma, kstlama, daraltma < Lat reducere, reduct- geri ekmek, geri gtrmek & Lat re- geri + Lat ducere, duct- sevketmek " re+, dk reel realite [ xx/a] ~ Fr rl gerek ~ OLat realis nesnel, gerek "

reenkarnasyon [ xx/b] ~ Fr rincarnation yeniden vcut bulma & Lat re- yeniden + Fr incarnation vcut bulma, ete brnme ~ Lat incarnatio & Lat in- + Lat caro, carn- et" re+, in+1, karnaval reeskont [ xx/b] ~ Fr rescompte bankann krd senedi Merkez Bankasnn ikinci kez krmas & Lat re- yeniden + Fr escompte iskonto, senet krma ~ t sconto " re+, iskonto ref [etm < Ar rafaca ykseltti refah Ar rafaha rahat ve zengin yaad [ xiv] ~ Ar rafc [#rfc msd.] ykseltme, yceltme ~ Ar rafh [#rfh msd.] bolluk, zenginlik, lks <

refakat ~ Ar rafqat [#rfq msd.] dostluk, yardm, elik < Ar rafaqa yardm etti, elik etti (= br/Aram #rfq dayanma, yaslanma) referandum [Bah 1924] ~ YLat referendum [n.] ba vurulacak ey, halk oyuna bavurma < Lat referendus (yetkili mercie) geri gtrlecek, (gr iin) ba vurulacak < Lat referre, relat- geri gtrmek, bavurmak & Lat re- geri + Lat ferre, lat- gtrmek " re+, diferansiyel referans referandum refik refika " refik [ xiv] ~ Ar raffq [#rfq sf.] yolda, elik eden " refakat ~ Ar raffqat [#rfq sf. f.] refakat eden kadn, zevce [ xx/b] ~ Fr rfrence bavuru ~ Lat referentia "

refleks [DTC 1942] ~ Fr rflexe 1. diz altna vurunca bacan istem d geri bklmesi, 2. her eit istem d davran veya sinirsel uyar ~ Lat reflexus geri bklme < Lat reflectere, reflex- geri bkmek & Lat re- geri + Lat flectere, flex-bkmek " re+, fleksibl

reflekte [etm bkmek", yanstmak " refleks

[Bah 1924] reflektr

~ ng to reflect "geri

* ngilizceden alnarak Franszcalatrlm Trke kelimelerdendir. Kar. Fr rflchir. reform [ xx/a] ~ Fr rforme a. a. < Fr rformer (bozulmu bir eye) yeniden biim vermek, slah etmek ~ Lat reformare a. a. & Lat re- yeniden + Lat formare biim vermek, kalba dkmek " re+, form refj [ xx/b] ~ Fr refuge snak ~ Lat refugium a. a. < Lat refugere kamak, saknmak, snmak & Lat re- geri + Lat fugere kamak " re+, fg refze [etm [ xx/b] ~ Fr refuser reddetmek ~ Lat refundere, refus- geri dkmek, pe atmak & Lat re- geri + Lat fundere, fus- dkmek " re+, fondan * Franszca fiilin anlam Lat recusare (reddetmek) ve refutare (yalanlamak) ile karmtr. regaip [ xiv] regaib ~ Ar ra'ib [#rb o.] 1. dilekler, 2. Recep aynn ilk Cuma gecesine verilen ad < Ar rabat [sf. f.] iddetle arzulanan ey, dilek < Ar raiba arzulad, dilek diledi" rabet regl [ xx/c] Lat regula kural, dzen, cetvel" ray regola regula a. a. " ray ~ Fr rgle 1. kural, dzen, 2. kadnlarn ay hali ~ [ xx/a] ~ t regola 1. cetvel, 2. kural, dzen ~ Lat

regresyon [ xx/c] ~ Fr rgression geri gitme ~ Lat regressio a.a. < Lat regredi, regress- geri gitmek & Lat re- geri + Lat gradi, gress- adm atmak " re+, grado regle [etm [ xx/b] ; [Markop 1947] reglatr dzenlemek, kural koymak ~ Lat regulare a. a. < Lat regula " ray ~ Fr rguler

rehabilite [etm [ xx/c] ~ Fr rhabiliter yeniden altrmak, hastalk veya gzden dme nedeniyle toplumdan uzak kalm bir kimseyi yeniden topluma kabul etmek & Fr ryeniden + Fr habiliter altrmak, eitmek, uygun hale getirmek (~ OLat habilitare a.a. < Lat habilis uygun, elverili, yatkn, beceri sahibi < Lat habere sahip olmak " re+, habitat * Kar. ng able (elverili, yetenekli, yapabilir) < Lat habilis. rehavet tembellik < Ar ra% gevedi, rahat etti rehber [A, Yus xiv] & Fa rah yol + Fa -bar getiren, tayan " rahvan, +ber rehin/rehn< Ar rahana rehin verdi, ipotek etti [ xiv] rehn ~ Ar ra%wat [#r%w msd.] geveme, ~ Fa rahbar yol gsteren, klavuz ~ Ar rahn [#rhn msd.] ipotek, rehin

rehine "rehin rehnma " rahvan, nmayi [Env xv]

~ Ar rahmat [#rhn sf. f.] rehin verilen ey ~ Fa rahnum yol gsteren, rehber

reis [ xiv] ~ Ar ra'Is [#r's sf.] ba kii, nder, ynetici, kaptan < Ar ra's ba (= Aram re' a.a. = Akad ru a.a.) reislkttap [Kan xv] ba ktip, divan ba sekreteri ~ Ar rlsu-al-kuttb ktiplerin ba & Ar rs ba + Ar al-kuttb [#ktb o.] ktipler (< Ar ktib )" reis, el3, ktip reji [AMithat 1882] Osmanl borlar idaresi; [Cumh 1932] sinema ynetmenlii ~ Fr rgie ynetim, idare < Fr rgir, rgiss- ynetmek ~ Lat regere, rect-yol gstermek, klavuzluk etmek, ynetmek ~ HAvr *reg-1 dz gitmek, doru " rast * Osmanl Devletinde ttn tekeli iin reji idaresi 1872'de, genel kamu borlarnn ynetimi iin Dyun-u Umumiye daresi (Rgie de dette publique ottomane) 1881'de kurulmutur. Ancak Franszca szcn Trke metinde kullanmna en erken 1882'de rastladk. rejim [Bah 1924] 1. hkmet tarz, 2. yeme imede riayet edilen dzen, perhiz ~ Fr rgime ynetim, dzen, zellikle sk dzen ~ Lat regimen ynetme, kumanda, hkmetme " reji rejisr [ResCGaz 1912] tiyatro yneticisi ~Fr rgisseur ynetmen, zellikle tiyatro veya sinema ynetmeni < Fr rgir, rgiss- ynetmek " reji rekabet [Men xvii] (yldzlar) gzetleme; [KT xix] meslek veya sanatta yarma, bir eyi elde etmek iin bakasyla mcadele etme ~ Ar raqbat [#rqb msd.] denetim, kontrol < Ar raqaba gzetti, kontrol etti, dikkat etti, gzn ayrmad Trke modern anlam "birini gzetim altnda tutma" anlamndan tremi olmaldr. EKKENLLER: Ar #rqb : murakabe, murakp, rakip, rekabet rekt [A xiv] namazn blmleri < Ar rukc " rku ~ Ar rakacat^ [#rqc o.] eilmeler,

reklam [Bah 1924] ~ Fr rclame 1. iddia, protesto, bararak ileri srlen ey, 2. ilan < Fr rclamer yksek sesle ileri srmek, tellal ile ilan etmek - Lat reclamare a.a. & Lat re- geri + Lat clamare barmak ~ HAvr *kl-m- < HAvr *kels-2 a. a. " re+, klarnet rekolte [Bah 1924] rekolta ~ t ricolta hasat < t ricogliere rn toplamak, hasat etmek ~ Lat recolligere a. a. & Lat re- geri + Lat colligere toplamak & Lat con- + Lat legere1, lect- semek " re+, kon+, lejyon

rekonstrksiyon ina etme " re+, konstrksiyon

[DTC1944]

~Frrconstruction yeniden

rekor [Bah 1924] ~ Fr record sporda ilk kez ulalan baar dzeyi ~ ng record 1. kayt, tutanak, zabt, 2. kaytlara geen baar, rekor < ng to record 1. anmsamak [esk.], 2. kaydetmek, zapta geirmek ~ Lat recordari anmsamak, aklna geri getirmek & Lat re- geri + Lat cor, cord- yrek, akl, gnl" re+, kr2 rekortmen *recordman " rekor, manken [ xx/b] rekor kran ~ Fr recordman ~ ng

* ngilizceden uyarlanm Franszca bir deyimdir. rekreasyon [ xx/c] ~ Fr recration elence, istirahat ~ Lat recreatio canlanma, tazelenme < Lat recreare canlandrmak, taze hayat vermek & Lat re- geri + Lat creare, creat- can vermek " re+, kreasyon rektifiye [etm [ xx/c] motor dzeltme ~ Fr rectifier dzeltmek, dorultmak ~ OLat rectificare & Lat rectus dz, doru (< Lat regere, rect-) + Lat facere, fact- yapmak " reji, faktr rektr [Bah 1924] ~Frrecteur niversite yneticisi~Lat rector rehber, klavuz, ynetici < Lat regere, rect- yol gstermek, ynetmek " reji * Trkeye 1933'te Alman akademik sisteminden aktarlmtr. Kar. Alm rektor. rektum [ xx/b] ~ Lat rectum [n.] 1. dz ey, 2. dz barsak, kaln barsan son ksm < Lat rectus doru, dz, sa " rast * Yunanl hekim Galenos'un kulland apeuthysmeon enteron teriminin Latince evirisidir. relaks [ xx/c] ruhen ve bedenen geveme gevemek, gevetmek ~ Lat relaxare a. a. < Lat laxus gevek " re+, laka * Sfat olarak kullanm Trkeye zgdr. relatif/rlatif [ xx/b] ~ Fr relatif, -ive baka bir eyle ilikili olan, nisbi, grece < Lat relatio iliki, referans < Lat referre, relat- geri gtrmek, rcu etmek & Lat re- geri + Lat ferre, lat- gtrmek, tamak " re+ * Lat ferre fiilinin kurald perfekt kk latus'tur. Kar. diferansiyel, -ber. remayz [ xx/c] ~ Fr remmailleuse [f.] rg tamir eden (makina veya kadn) & Lat re- yeniden + Fr mailler rmek " re+, mayo remiks [ xx/c] ~ ng remix yeniden kartrma, ayr zamanlarda kaydedilmi mzikleri birletirme " re+, miks ~ ng to relax

remil ekillerle baklan fal

~ Ar raml [#rml msd.] 1. kum, 2. kumda oluan

remiz/remz[A xiv] remz ~ Ar ramz [#rmz msd.] 1. gz krpma, 2. iaret, simge, gizli anlam ifade eden sz < Ar ramaza gz krpt, iaret etti ren [geyii [ xx/b] ~ ng reindeer a. a. ~ Nor hreinn geyik ~ Ger *hraina- "boynuzlu", a.a. ~ HAvr *krei- < HAvr *ker-1 kafatas, boynuz " korna renal renes bbrek [ xx/b] ~ Fr renal bbree ilikin ~ Lat renalis a.a. < Lat ~ Fa rancbar emeki & Fa/OFa ranc

renber zahmet, emek + Fa -bar tayan " rencide, +ber * Kar. OFa rancwar (eziyet eken). rencide [Gl xv] sknt ekmi < Fa rancldan zahmet ve sknt ekmek rende kazmak, yontmak ~ OFa randdan a.a. renk [CodC xiii]

~ Fa rancda incinmi, zahmet ve

~ Fa randa rende, yontma aleti < Fa randdan

~ Fa/OFa rang a.a. (= Sans ranga a.a.)

renyum [ xx/b] ~ YLat rhenium bir element ^ 1925 Walter Noddack, Ida Tacke & Otto Berg, Alm. kimyaclar < z Rhenus Ren nehri reosta [ xx/b] ~ Fr rhostat akm dzenleyici ~ ng rheostat # 1843 Sir Charles Wheatstone, ng. fiziki & EYun rhon ak, akm (< EYun rhe akmak) + EYun sttos duran, durduran (< EYun (h)istemi, st- durmak ) " ritm, statik repertuar [ xx/a] ~ Fr rpertoire bir tiyatro kumpanyasnn hazr oyunlar listesi, stok ~ OLat repertorium bulma yeri, eya saklanan yer < Lat reperire, repert- bulmak & Lat regeri + Lat parire karmak, denk getirmek, retmek ~ HAvr *pers-l tedarik etmek " re+, parite repete [etm [ xx/b] ~ Fr rpter tekrarlamak ~ Lat repetere (yar pistini) geri komak & Lat re- geri + Lat petere koumak, seirtmek " re+, kompetan replik [ xx/a] ~ Fr rplique yant, tiyatroda aktrn szleri < Fr rpliquer yantlamak, cevap vermek ~ Lat replicare a.a. & Lat re- geri + Lat plicare katlamak " re+, pli * Anlam gelimesi iin kar. yant. replika kopyas ~ t replica cevap " pli [ xx/c] ~ ng replica bir sanat eserinin bire bir

repo [ xx/c] ~ ng repo < ng repurchase agreement geri satn alma szlemesi & ng re- geri + ng purchase satn alma " re+ reprodksiyon/rprodksiyon [ xx/b] yeniden retme, oaltma & Fr re- yeniden + Fr produire retmek " re+, prodksiyon ~ Fr reproduction

reptasyon [ xx/b] ~ Fr rputation n, saygnlk, itibar ~ Lat reputatio a. a. < Lat reputare deer vermek, itibar etmek, saymak & Lat re- + Lat putare saymak " re+, ampte resen kafa " reis ~ Ar ra'san [#r's zrf.] kendi bana < Ar ra's ba,

resepsiyon [ xx/b] ~ Fr rception 1. kabul etme, 2. misafir kabul etme, davetlilere ak toplant ~ Lat receptio a. a. < Lat recipere, recept- kabul etmek & Lat re- geri + Lat capere, capt- almak, kabul etmek " re+, kapasite reseptr [Bah 1924] ~ Fr rcepteur alc" resepsiyon

resesyon [ xx/c] ~ Fr rcession / ng recession 1. gerileme, geri gitme, daralma, 2. ekonomide daralma < Lat recedere gerilemek & Lat re- geri + Lat cedere, cess- gitmek " re+, aksesuar resif [ xx/b] ~ Fr rcif denizde slk, mercan kayas ~ sp arrecife a.a. ~ Ar ar-raSf [#rSf sf.] dalgakran < Ar raSafa ta dedi, yol yapt resim/resm[A xiv] resm ~ Ar rasm [#rsm msd.] 1. iz, ayak izi, iaret, simge, damga, mhr, 2. suret, 3. tren, ayin < Ar rasama 1. ayan yere bast, iz brakt, damga bast, 2. resim yapt, iaret etti reit olgun " rt [ xiv] reid ~ Ar rad [#rd sf.] doru yolda olan,

resital [ xx/b] ~ Fr rcital dinleti, iir okuma, tek kiilik konser < Fr rciter yksek sesle okumak, iir sylemek ~ Lat recitare a.a. & Lat re- geri + Lat citare armak, yksek sesle konumak " re+ resitatif resital resmi rasm simge, mhr " resim ressam resim [ xx/b] ~ Fr rcitatif operada makamla konuma " ~ Ar rasm [#rsm nsb.] simgesel, trensel < Ar ~ Ar rassm [#rsm im.] resim yapan "

rest [ xx/b] ~ Fr reste 1. geri kalan ey, artk, 2. pokerde bankada kalan parann tm < Fr rester geri durmak, geriye kalmak, artmak ~ Lat restre, restt- a.a. & Lat re- geri + Lat stre, stat- durmak " re+, istasyon

restitsyon [ xx/c] ~ Fr rstitution geri koyma, iade etme < Lat restituere, restitut- tekrar yerine koymak, eski haline iade etmek & Lat re- yeniden + Lat statuere, statut- durdurmak, dikmek, kurmak < Lat status durum, duru " re+, stat restoran [ xx/b] ~ Fr restaurant 1. canlandrc, g veren, tonik [esk.], 2. lokanta < Fr restaurer onarmak, yenilemek " restore * Paris'te modern anlamda ilk restoran olan M. Boulanger lokantasnda (1765) halka sunulan yemekler iin kullanlan reklam sznden alay yoluyla retilmitir. restore [etm [ xx/b] mimaride yklmaya yz tutmu bir yapy onarmak ~ Fr restaurer onarmak, yenilemek ~ Lat restaurre (yklm bir eyi) yeniden ayaa kaldrmak & Lat re- geri + Lat *staurre dikmek, ayaa kaldrmak ~ HAvr *stu-ro- < HAvr *st- durmak " re+, stun resul sald (zellikle san) [Kut xi] ~ Ar rasl [#rsl im.] eli, haberci Ar rasala

* Arapa szcn kkeni belirsizdir. #rsl kknn "gnderme" anlam isimden tremitir. ret retina [ xx/c] " red ~ YLat retina gzn a tabakas < Lat rete a

retorik [DTC 1942] ~ Fr rhtorique belagat, gzel ve sanatl konuma ~ E Yun rhetrike (te%re) a. a. < E Yun rhetr hatip ~ HAvr *wre-tor- konuan < HAvr *wers-3 konumak, sylemek retro [ xx/c] ~ ng retro modas gemi bir eyin yeniden moda olmas < ng retrospective geriye bak & Lat retro geri + Lat specere, spect- bakmak " spekle reva [Kut, A xi] rawg a. a. (< Fa/OFa raftan, raw- gitmek) reva geerli olma ~ OFa rawg gitme " reva ~ Fa raw giden, uyan, yakan ~ OFa ~ Ar rawc (para veya mal) dolamda olma,

revak [ xiv] ~ Ar rawq [#rwq msd.] saak, sundurma, bedevi adrnn d ksmndaki tente, stunlu koridor < Ar rqa sat, tard revale [etm [ xx/b] ~ Fr rvaluer yeniden deerlendirmek ~ ng revaluate a. a. & ng re- tekrar + ng value deer " valr revan " reva revani rek [Kut, A xi] ~ Fa rawn giden < Fa raftan, raw- gitmek

[Kenz xviii] rugan hamuru yala yourulmu ekmek, ~ Fa rawan bir tr tereyal tatl, tereyanda pien her ey < Fa rawan ya,

zellikle tereya veya sadeya ~ OFa ron a.a. (= Ave raonam a.a.) ~ HAvr *reugh-men st kayma, krema * Ayn kkten Alm rahm (st kayma, krema). reverans [AMithat1882] ~Frrvrence1. sayg, hrmet, 2. saygyla eilme ~ Lat reverentia a.a. < Lat revereri hrmet duymak, sayg gstermek & Lat re- + Lat vereri sayg gstermek, gzetmek ~ HAvr *wer-4 gzetmek, kollamak " re+ reverb [ xx/c] ~ ng reverb elektronik ses tekniinde yank efekti < ng reverberate yanklanmak, tekrarlanarak yanklanmak ~? Lat *reverberare tekrar vurmak, geri basmak & Lat re- geri, tekrar + Lat verberare krbalamak, dvmek < Lat verber krba " re+ * ngilizce szck muhtemelen Lat vibrare (titremek) fiiliyle anlam karmasna uramtr. revir [ 191+] askeriyede salk birimi ~ Alm revier havza [esk.], snrlar belirli alan, saha, blge ~ Fr rivire nehir kenar, nehir ~ OLat riparia < Lat ripa nehir kenar" derive revize [etm [ xx/b] ~ Fr rviser yeniden incelemek, gzden geirmek & Fr r- yeniden + Fr viser dikkatle bakmak, gzden geirmek ~ Lat visere < Lat videre, vis- grmek " re+, video revnak gzellik, ihtiam [A xiv] ~ Ar rawnaq [#rwnq] parlaklk,

revolver [M575 187+] ~ngrevolver1. dnen her ey, 2. 1835'te Samuel Colt tarafndan icat edilen dner tamburlu tabanca < ng revolve bir eksen etrafnda dnmek ~ Lat revolvere, revolut- geri dnmek, devrilmek & Lat re- geri + Lat volvere, volut- dnmek " re+, volta rev [Bah 1924] varyete gsterisi ~ Fr revue 1. gzden geirme, 2. uzunca arayla yaynlanp o dnemdeki olaylar veya yaynlar gzden geiren dergi, 3. gncel olaylar gln bir bak asyla ele alan tiyatro gsterisi, genelde varyete gsterisi < Fr revoir yeniden bakmak, gzden geirmek & Fr re- yeniden + Fr voir grmek, bakmak ~ Lat videre, vis- a.a. " re+, video rey [A, Yus xiv] grd, alglad, bir gr benimsedi reye Kelt *riga [ xx/b] ~ Ar ra'y [#r'y msd.] gr, kan < Ar ra'

~ Fr ray ince izgili (kuma) < Fr raie1 izgi ~

reyhan [Yus xiv] ~ Ar rayHn [#rwH msd.] fesleen bitkisi, ocimum basilicum < Ar rH/rH (gzel) koku, parfm, rayiha (= Aram rsyh a.a. ) " ruh

reyon [ xx/c] ~ Fr rayon 1. ar peteinin bir hcresi, 2. ok departmanl maazalarda her bir blme verilen ad ~ EFr ree petek hcresi ~ Ger reyting [ xx/c] ~ ng rating derecelendirme < ng rate derece, dzey, l, oran < Lat pro rata parte belli bir lye gre < Lat ratus hesaplanm, ll < Lat reri, rat-" racon rezalet verici hale dme < Ar raSila rezil oldu reze raza kulp, halka ~ Ar raSlat [#r51 msd.] rezil olma, utan ~ Fa

[M xvii] kap kanatlarna ilitirilen demir engel

rezene [CodC xiii] raziyane ~ Fa rzyna ifal zelliinden dolay halk hekimliinde kullanlan bir bitki, foeniculum vulgare, arapsa rezerv [ xx/b] ; [ xx/c] bir karar veya szlemeye itiraz hakknn sakl tutulduunu belirten not ~ Fr reserve saklanan ey, yedek < Fr rserver ihtiyaten saklamak, biriktirmek, yedeklemek ~ Lat reservare a.a. & Lat re- geri + Lat servare korumak " re+, serf rezervuar OLat reservatorium " rezerv [ xx/b] ~ Fr rservoire yedekleme yeri, hazne ~

rezidans [ xx/c] resmi konut ~ Fr rsidence her tr konut < Fr rsider konmak, ikamet etmek ~ Lat residere a.a. & Lat re- geri + Lat sedere, sess-oturmak " re+, sedye rezil ~ Ar raSl [#r51 sf.] a. a. " rezalet

rezistans [ xx/b] ~ Fr rsistance diren < Fr rsister kar durmak, kar koymak, direnmek ~ Lat resistere, restat- a.a. & Lat re- geri + Lat sistere, stat-durmak, dikilmek, sk durmak, kavi olmak " re+, asistan rezolsyon [ xx/c] ~ Fr rsolution bask veya elektronik ekranda grnt younluu / ng resolution zm, znm, a. a. < Lat resoluere zmek, unsurlarna ayrtrmak & Lat re- geri + Lat soluere, solut- gevetmek, zmek " re+, solsyon rezonans [ xx/b] ~ Fr rsonance nlama, yank ~ Lat resonantia a. a. < Lat resonare nlamak, yanklanmak & Lat re- geri + Lat sonare ses karmak " re+, sonar riayet [Yus xiv] ~ Ar ricyat^ [#rcy msd.] bakm, gzetim, gzetme < Ar raca 1. davar gtt, obanlk etti, 2. bakt, gzetti, gz nne ald, anlamaya veya kurala uydu (= Aram rcy oban ) ribaund [ xx/c] bir basketbol terimi srama & ng re- geri + ng bound sramak " re+ ~ ng rebound geri

rica [Kut xi] reca umut beklenti, yalvarma, niyaz < Ar raca umdu, yalvard, niyaz etti

~ Ar raca' [#rcw msd.] mit,

rical [Yus xiv] ~ Ar rical [#rcl o.] erkn, insanlar, zellikle yksek rtbeli kiiler < Ar racul insan, adam ("ayakta duran, iki ayak zerinde yryen" anlamnda) < Ar ricl ayak (= br/Aram rsgel a. a.) ricat " rcu rht re%tan, rez- dkmek [ xiv] ~ Ar riccat^ [#rcc msd.] geri dnme, geri ekilme ~ Fa re%t dkm < Fa

basaman dikey yz

rhtm [Bia xix] evin damna serilip dzletilen toprak; [LO xix] deniz veya akarsu kenarna toprak dkp tesviye etmek suretiyle yaplan iskele ~ Fa restim dz dam < Fa re%tan, rezdkmek " rht rikkat [A xiv] ~ Ar riqqat [#rqq msd.] incelik, incelik ve duyarlk gsterme < Ar raqqa inceldi, incelik ve duyarlk gsterdi rimel [ xx/b] kirpik boyas ~ marka Rimmel kirpik boyas markas < z Eugne Rimmel Fransz kozmetik imalats (1820-1887) rind kimse [ xiv] ~ Fa rind 1. gzel (insan), 2. filozof, kalender

ring [ xx/b] ~ ng ring 1. halka, yzk, ember, 2. boks alan - Eng hring ~ Ger *hrerjg- 1. halka, 2. halkalar eklinde dizilmi asker topluluu ~? HAvr *skre(n)-gh- halka < HAvr *(s)ker-3 kvrmak, halka yapmak * Kar. ng range (sra), rank (rtbe). Ayn kkten EYun krkos, Lat circus (halka, ember), E Yun kornis (ta). ringa balk ~ Ger herirjg* Kar. ng herring (a.a.). risale ksa kitap " resul risk [ xiv] [ xx/b] ~ Ar rislat [#rsl msd.] gnderi, mektup, mesaj, ~ Fr risque tehlike, risk ~ t rischio a.a. ~ ? [LO xix] ~ t aringa Kuzey denizlerinde bulunan bir

* Ar rizq szcnden tretilmesi speklatiftir. ritm [P Safa 1949] ~ Fr rythme a.a. ~ EYun rhythms 1. ak, akm, 2. tempo, mzikte sre ls < EYun rhe akmak ~ HAvr *sreu- a.a.

ritel [ xx/c] ~ Fr rituel tren, ayin / ng ritual a. a. ~ OLat rituale trensel < Lat ritus tren, merasim, rf ve adet ~ HAvr *r-tu- < HAvr *re(i)- saymak, itibar etmek " racon rivayet < Ar raw anlatt, bilgi veya haberi iletti [Yus xiv] ~ Ar riwyat [#rwy msd.] sylenti

riya [A xiv] ~ Ar riya' [#r'y msd.] grnr olma, olduundan farkl grnme, yalan, ikiyzllk " rey riyal < sp rey kral ~ Lat rex, reg- kral" reji riyaset [Kut xi] nderlik < Ar ra'sa ba oldu, nderlik etti" reis ~ sp real 1. krali, krala ait, 2. bir altn para birimi ~ Ar ri'sat [#r's msd.] reislik,

riyaziye ~ Ar riyDiyyat [#rwD msd.] matematik < Ar riyD idman, egzersiz < Ar rDa [msd. rawD] idman yapt, (akl veya bedeni) altrd rza < Ar raD raz oldu [A xiv] ~ Ar riD' [#rDy msd.] raz olma, razlk ~

riziko [ xx/a] risk (zellikle finans ve sigortaclkta) Alm risiko risk ~ t rischio tehlike, risk " risk rzk [Yus, DK xiv] gnlk yiyecek ~ OFa rzig a. a. < OFa rz gn " ruz ~ Ar rizq [#rzq msd.] nimet,

roba [Men xvii] ruba ~ t roba giysi ~ OLat roba deerli, ssl giysi, ganimet ~ Ger *raub- ganimet, yama ~ HAvr *reup- kapmak, almak, krmak robot [ xx/b] ~ Fr/ng robot mekanik insan ~ ek robot Karel apek'in (1890-1938) RUR adl yksnn kahraman olan mekanik ii < ek robota mecburi hizmet, angarya, kle emei ~ ESlav rabota a.a. ~ HAvr *orbh* Ayn kkten Alm arbeit (alma). roda tekerlek ~ Lat rota a.a. " raund [LF xix] halat halkas ~ Ven rda [t ruota]

rodaj [ xx/c] motorun tam randmanl almaya balayncaya kadar geen alma sresi ~ Fr rodage anma < Fr roder andrmak ~ Lat rodere, ros-kemirmek, paslanmak ~ HAvr *rd- < HAvr *red- kemirmek rodeo [Hay 1959 195+] ~ ng rodeo Teksas eyaletine zg bir tr boa grei ~ sp rodeo 1. halka, ring, etraf evrili yer, 2. sr al < sp rodear dnmek, dndrmek ~ Lat rotare a.a. " raund

rodi [ xx/c] ~ ng roadie televizyon veya sinema ekim ekibinde yol yardmcs < ng road yol ~ HAvr *roidh- a.a. < HAvr *reidh- at srmek, yol gitmek rodyum [ xx/b] ~ YLat rhodium bir element ^ 1803 William Hyde Wollaston, ng. kimyac < EYun rhdon gl ~ HAvr *wrod- a.a. " roza * Rodyum tuzlarnn pembe renginden tr. rfle [ xx/c] parltl sa boyas ~ Fr reflet yansma, parlt - t riflesso < OLat reflectere, reflex- (k) yansmak, geri katlanmak ~ Lat reflectere " refleks rgar [ xx/c] ~ Fr regard 1. bak, bakma, 2. kanalizasyon ve dier yeralt tesisatn kontrol etmek iin braklan menfez < Fr regarder bakmak & Fr re- geri + Fr garder bakmak, gzkulak olmak, beklemek " re+, gard rogar " rgar ~ Yun rka yapraklar yenen bir bitki,

roka [LO xix] eruca sativa ~ Lat eruca 1. trtl, 2. roka

* ng rocket, Fr roquette, Alm rauke, t rugula (a.a.) biimleri Latinceden alnmtr. Latince szcn iki anlam arasndaki iliki ak deildir. roket [ 187+] ~ ng rocket havai fiek, fze ~ t rocchetto [k.] havai fiek < t rocca yn eirmede kullanlan tp eklindeki arlk, reke " reke * eklinden tr. rokoko [ 192+] ; [ xx/b] bir tr dondurmal tatl rococo 18. yy'a zg ok ssl sanat tarz, bir tr ssl ileme < Fr rocaille ta ileme, sedef ~ Fr

rol [ARasim 1897-99] tiyatroda bir oyuncunun pay ~ Fr rle 1. kt rulosu, 2. tiyatro oyununda bir oyuncunun tm replikleri ~ OLat rotulus [k.] tekercik, yuvarlak ey, rulo < Lat rota tekerlek " raund * Aslen "oyuncunun repliklerinin yazl olduu kt rulosu" anlamnda. rlanti [ xx/b] motorun yava tempoda almas ~ F ralenti yavalam < Fr ralentir (hzl bir halden) yavalamak, yavalatmak & Fr re- yeniden Fr lent yava ~ Lat lentus esnek, yapkan, ar ~ HAvr *lent-o- gevek " re+ rlatif " relatif

Fr

rle [ xx/b] ~ Fr relais 1. menzilde at deitirme, at deitirme menzili, 2. radyo sinyallerini glendirerek ileten verici < Fr relayer yorulan at veya av kpei yerine yenisini almak < EFr laier brakmak ~ Frk *laibjan a.a. " re+

rlyef [xx/b] ~Frreliefkabartmaheykel~trelievoa.a. <Lat relevare yukar kaldrmak, ykseltmek & Lat re- geri + Lat levare kaldrmak " re+, levanten rom Barbados * Nihai kkeni belirsizdir. roman1 [Sami 1872] ~ Fr roman edebiyatta bir tr ~ EFr romanz 1. avam Latincesi, halk dili, 2. halk dilinde yazlm iir veya yk, bilimsel olmayan her tr yaz ~ Lat romanice Roma ii, Roma dili < z Roma talya'da bir kent roman2 [ xx/c] ingene < ing roma [o.] < ing rom ingene (erkek) ~ Sans Domba aa kasttan algclara verilen bir isim romans [Bah 1924] ~ Fr romance duygusal ak veya kahramanlk yks ~ EFr romanz halk dili, halk dilinde yazlm iir veya yk " roman1 romantik Fr romance " romans [Bah 1924] ~Frromantique romansa ilikin < [KT xix] ~ ng rum alkoll bir iki ^ y. 1650

romatizma [ 187+] rmatizm eklem iltihab ~Fr rheumatisme 1. her tr akntl hastalk [esk.], 2. eklem iltihab < EYun rhema, t- aknt, iltihap, her trl vcut salgs < EYun rhe akmak " ritm rmork [KT xix] ~ Fr remorque bir ara tarafndan ekilen dier ara < Fr remorquer halatla ekmek ~ OLat remulcare a. a. ~ EYun rymolk a. a. & EYun ryma, t- halat + EYun (h)elk ekmek rondela [ xx/b] civataya eklenen halka [k.] halkack < t rondo yuvarlak, deirmi ~ Lat rotundus < Lat rota tekerlek " raund ~ t rondello

rnesans [ 192+] ~ Fr renaissance 1. yeniden dou, 2. Avrupa'da 15. yy'da balayan bilim ve sanatta yenilenme dnemi & Fr re- yeniden + Fr naissance dou ~ Lat nascentia a.a. < Lat nasci, nat- domak " re+, naif * kinci anlam 1840lardan itibaren yaygnlk kazanmtr. rntgen [ServF1896] ~Fr(rayons de) Roentgen gzle grlmedii halde fotoraf filmini etkileyen bir n tr ^ 1895 < z W. Conrad Rntgen Alman fiziki (1845-1923) * 1895'te kefedilmi ve Trkiye'de ertesi yl Galatasaray hocalarndan Dr. Isoard tarafndan uygulanmtr. ropdambr [ResCGaz 1911] sabahlk chambre oda giysisi & Fr robe giysi + Fr chambre oda " roba, kamara ~ Fr robe de

rper [ xx/b] ~ Fr repre nirengi noktas, bir nesnenin konumunu veya uzakln tam olarak bulmaya yarayan referans noktas < Lat reperire, repert-bulmak " repertuar rportaj [ xx/b] basnda sylei ~ Fr reportage bir gazetecinin imzasyla yaymlanan haber < ng reporter gazeteci < ng report gazete haberi ~ Fr rapport rapor " rapor rprodksiyon " reprodksiyon

roro [ xx/c] ~ ng ro-ro tekerlekli aralarn gemiyle nakli < ng roll on-roll off bindir indir, a. a. < ng to roll yuvarlamak ~ Fr rouler a. a. " rulo rosto [ xx/b] ~ t rosto [mod. arrosto] kzartlm (et) < t rostire [mod. arrostire] (et) kzartmak ~ Ger *raustjan rot ubuk ~ Nor rudda ubuk, sopa [ xx/b] otomobilin n aksamnda bir para ~ ng rod

rota [ARasim 1897-99] ~ t rotta gzergh ~ OLat (via) rupta "yarma yol", kayalar veya araziyi yararak alan yol < Lat ruptus yark, yrtk < Lat rumpere, rupt- yarmak, yrtmak * Ayn kkten Fr route (yol, rota). rtar [192+] ~Frretard gecikme <Frretarder gecikmek, geciktirmek ~ Lat retardare a. a. & Lat re- + Lat tardus ge " re+ rotasyon [ xx/c] ~ Fr rotation ekseni etrafnda dnme, dng ~ Lat rotatio a. a. < Lat rotare dnmek, dndrmek " raund rotatif [Bah 1924] dner tamburlu basm makinas ~ Fr rotatif 1. dngsel, 2. dnerek alan makina, zellikle dner tamburlu basm makinas < Fr rotation (ekseni etrafnda) dnme " rotasyon roti Ger *raustjan a.a. " rosto rotiseri kzartma yeri < Fr rtir " roti [ xx/a] ~ Fr rti kzartlm (et) < Fr rtir kzartmak ~ [ xx/c] zgara et lokantas ~ Fr rtisserie (et)

rotor [ xx/c] ~ ng rotor elektrik motorunun hareketli ksm < ng rotator dndren, dndrc < Lat rotare " raund rtu [REkrem <1887] ~ Fr retouche 1. yeniden dokunma, 2. resim veya fotoraf elle dzeltme & Fr re- yeniden + Fr toucher dokunmak " re+, tu rvan [ xx/a] ~ Fr revanche 1. intikam, 2. sporda bir yenilgi zerine yaplan ikinci karlama < OLat revindicare intikam & Lat re- geri + Lat vindicare almak, kan davas gtmek < Lat vindex, vindic- davac, kan davacs" re+

* Kar. ng revenge (intikam). rvaata [ xx/c] ~ t rovesciata futbolda srtst yatarak atlan ut < t rovesciare tepetaklak etmek veya olmak, altst olmak ~ OLat reversare a.a. ~ Lat reversus ters, tepetaklak & Lat re- geri, ters + Lat vertere, vers- dnmek " re+, versiyon roza *wrod- gl [KT xix] gl rengi ~ t rosa gl ~ Lat rosa a.a. ~ HAvr

* Ayn kkten EYun rhdon, Fa ward (a.a.). Modern Avrupa dillerindeki biimler Latinceden alnmtr. rozbif [ xx/a] ~ Fr rosbif sr rostosu ~ ng roast beef a.a. & ng to roast kzartmak (~ EFr rostir a.a.) + ng beef sr eti" rosto, biftek roze rose gl" roza [ xx/a] pembe arap ~ Fr ros gl rengi, pembe < Fr

rozet [ xx/a] veya kttan yaplm ss < Fr rose gl" roza rua reg- kral" reji [ xx/b]

~ Fr rosette [k.] kk gl, gl eklinde kuma ~ Fr roi 1. kral, 2. iskambilde papaz ~ Lat rex,

ruam ~ Ar rucm [#rcm] kanl burun akntsyla beliren bir hayvan hastal, malleus ~ EYun rhema, t- aknt, azellikle gz veya burun aknts < EYun rhe akmak rubai [ xiv] msradan oluan kta < Ar arbacat^ drt ~ Ar rubc [#rbc nsb.] drtlk, iirde drt

rubidyum [ xx/b] ~ YLat rubidium bir element # 1868 Robert W. Bunsen, Alm. kimyac (1811-99) < Lat rubidus kzl < Lat ruber krmz ~ HAvr *rudh-ro- < HAvr *reudh- a.a. " eritr(o)+ ruble kesmek, krpmak ~ Rus rubl' "sikke", Rus para birimi < Rus rubiti ~ Ar rucHn [#rcH msd.] ar basma,

rhan ncelikli veya tercihli olma < Ar racaHa daha ar idi, ar bast rcu racaca geri dnd [A, Yus xiv]

~ Ar rucc [#rcc msd.] geri dnme < Ar ~ ng roof at ~

ruf [ xx/b] at katnda olan lokanta Nor hrof tekne koruna, kaykhane ~ HAvr *krpo- at

rufai ~ Ar rifc [nsb.] Rifaiyye tarikati mensubu < z AHmad al-Rifc Rifaiyye tarikati kurucusu (1118-1183)

rugan [Men xvii] rawan vulg. rugan ya, zellikle sade ya; [ xix] ran ayakkab imalinde kullanlan parlatlm deri ~ Fa rawan yal < Fa rawan ya " revani ruh [Yus xiv] ~ Ar rH [#rwH msd.] 1. nefes, soluk, rzgr, esinti, ruh, 2. gzel koku (= Aram r% a. a. = br rsw%a a. a. ) * Felsefede EYun pema ve Lat spiritus (nefes, ruh) karldr. ruhban Ar rhib " rahip ruhsat yetki belgesi EKKENLLER: Ar #r?s? : murahhas, ruhsat, terhis ruj [ xx/b] dudak boyas rubeus kzl < Lat ruber krmz " rubidyum ~ Fr rouge krmz renk, allk ~ Lat [ xiv] [Ne xv] ~ Ar ruhban [#rhb o.] rahipler <

~ Ar ru%Sat [#r%S msd.] izin, lisans, diploma,

rku [A xiv] ~ Ar rukc [#rqc msd.] ayakta durarak (sayg veya dua iin) bedeninin st ksmn ne eme < Ar rakaca ne eildi rk lks " lks1 [ xx/a] gln bir ekilde giyinip sslenen (kadn) < T

rulet [ARasim 1897-99] ~ Fr roulette [k.] tekercik, bir kumar aleti < EFr rouelle [k.] kk tekerlek ~ OLat rotula a. a. < Lat rota tekerlek " raund rulman [ xx/b] ~ Fr roulement 1. yuvarlanma, 2. makinalarda dnmeyi kolaylatran ara birim < Fr rouler yuvarlamak, yuvarlanmak ~ OLat rotulare a. a. " raund rulo [ 192+] rouler yuvarlamak, yuvarlanmak " rol Rum kenti" roman 1 rumba 1890larda yaylan bir dans tr rmuz remizler < Ar ramz " remiz [ xi] ~ Fr rouleau yuvarlanm ey, top < Fr ~ Yun rmis (Dou) Romal < z Roma Roma [ARasim 1897-99] [Mercimek xv] ~ sp rumba Kba'da ~ Ar rumuz [#rmz o.]

rt ~ Ar rud [#rd msd.] 1. doru yolu izleme, akl banda olma, 2. olgunluk, blu < Ar raada doru yolu izledi

rstik [REkrem <1887] ~ Fr rustique ky tarznda ~ Lat rusticus kyl, taral < Lat rur, rus- kylk yer, tara ~ HAvr *reus-es- aklk, alan, tarla < HAvr *reus-l amak rsum vergileri < Ar rasm har, damga vergisi " resim rsva rvet rvet verdi rtbe rtbe rutenyum [ xx/b] Karl Klauss, Alm. asll Rus kimyac < Ruthenia Rusya [A, Yus xiv] [ xiv] rivet ~ Fa ruswy rezil, maskara ~ Ar riwat [#rw msd.] a.a. < Ar ra ~ Ar rusm [#rsm o.] harlar, damga

~ Ar rutbat [#rtb msd.] derece, sra, snf, askeri ~ YLat ruthenium bir element ^ 1845

rutin [ xx/c] ~ Fr routine alkanlklarn dna kmayan, kalplam < Fr route yol, rota, gzergh ~ Lat (via) rupta karayolu rutubet [ xiv] ~ Ar ruTbat [#rTb msd.] nem, nemli olma < Ar raTiba nemli idi, nemlendi (= Aram reTsb nem = Akad raTbu a.a.) rya "rey ryet [MMem xvi] ~ Ar ru'y' [#r'y msd.] grme, hayal, rya ~ Ar ru'yat [#r'y msd.] grme, vizyon " rey

ruz [A, Yus xiv] ~ Fa/OFa rz gn (= Ave raocah- k, aydnlk = Sans rati aydnlk olmak, mak) ~ HAvr *louk-o- gndz, k, aydnlk < HAvr *leuk- mak, parlamak * Ayn kkten Lat lucere, Ger *leuhtan (aydnlk olmak, mak); Sans rui, Lat lux, lumen, ng light, Erm luys, Rus luts (k); Sans roka, Yun leuks (aydnlk, beyaz); Lat lna, Erm lusin (ay). Ar rizq (gnlk yiyecek) Orta Farsadan alntdr. rzgr hava, dnya, a, kader, ksmet OFa rz gn " ruz, kr ruzname [A, Yus xiv] gn, a, zaman; [Men xvii] rzigr yel, ~ Fa rzgr 1. gn, 2. sabah meltemi ~ OFa rzgr gndz, sabah <

~ Fa rz nma gnce, kronik " ruz, name

saadet mutluluk < Ar sacada uurlu ve mutlu olma

[Env xiv]

~ Ar sacadat^ [#scd msd.] uur,

saat [Kut, A xi] zaman, an ~ Ar scat^ [#wsc msd.] 1. zaman, an, 2. gnn 24'te biri olan sre ~ Aram cst a.a. < Aram c zaman, sre " vsat * Szcn birinci anlam eitli deyimlerde korunmutur. Kar. lm saati vb. Arapa szck br cah (a.a.) gibi Aramiceden alntdr. Ayn Sami kk #wsc^ biiminde Arapada da mevcut olup, mekn iinde uzama ifade eder. sabah [Yus, DK, Gl xiv] doumu < Ar SabuHa d, aydnland, k sat saban/sapan1 ~ Ar SabH [#SbH msd.] gn

T [Uy viii+] sapan karasaban, ift srme aygt; [ xi] saban < T sap- saplamak, sivri bir ey sokmak < T *saP- a.a. " sok[Yus xiv] ~ Ar Sabin [#Sbw sf.] ocuk

sabi

sabk [ xiv] ~ Ar sbiq [#sbq fa.] nceki, eski < Ar sabaqa [msd. sabq] ne geti, nce geldi, ardnda brakt sabka < Ar sbiq nceki, eski" sabk Bu anlam Trkeye zgdr; kar. Ar sabiqat (ne geme, ncelik). [Men xvii] eski ey (hak, bor vb.), eskiden kalma

sabr1/sabrSabara sabretti

[Kut, A xi]

~ Ar Sabr [#Sbr msd.] a.a. < Ar ~ Ar Sabir bir tr kakts,

sabr2 'sar sabr', bir kakts tr aloe = Aram Sabsr a.a. = Akad Sibru a.a. sabit duran < Ar 8abata sebat etti" sebat [Kut, A xi]

~ Ar 6bit [#6bt fa.] sebat eden, yerinde ~ Alm schablone kartondan ~Frsabot tahtadan oyma ayakkab

ablon [ xx/c] kalp kesilerek kartlm kalp ~ scampelioen model, nmune ~ ? sabo [Ahsan1891]

sabote [etm [Bah 1924] sabotaj ~ Fr saboter siyasi veya ekonomik bir amala retimi aksatmak < Fr sabot tahta ayakkab" sabo * Fransa'da 1910'da demiryolu iilerinin tahta ayakkablar makaslarn arasna sokmak suretiyle tren seferlerini aksatma eyleminden. sabuk " abuk sabuk

sabun [ xiv] ~ Ar Sabun a.a. ~ Aram Sabun a.a. ~ Lat sapo, -na.a. ~ Ger *saip- cvk ey, macun, temizlenmek iin kullanlan bir tr ya ~ HAvr *soib-on-cvk ey * Fr savon, ng soap, Alm seife biimleri Latinceden alnmtr. Latince szcn Germenlerden alndn Tacitus (MS 56-120) belirtir. sac T [ xi] sa tava, kzartma sac sa T

[ viii] sa a.a. sa[mak T [Uy viii+] sa- samak, yaymak, datmak saug saak, perem, pskl) saak <T [Kp xiv] rt saa, at saa < T sa-" sa(= Mo sau- a.a., = Mo

ad [A, Yus xiv] ~ Fa/OFa ad sevinli, mutlu ~ EFa iytia.a. ~ HAvr *kwie-t- huzurlu < HAvr *kweis- huzurlu olmak, istirahat etmek * Ayn kkten Lat quies (huzur, istirahat), quietus (huzurlu). sada/seda tnlama sadak [DK xiv] [MMem xvi] ~ Ar Sad' [#Sdy msd.] yank, eko,

~ Mo saadag/saadag ok torbas, tirke

sadaka [A xiv] ~ Ar Sadaqat [#Sdq msd.] fakire para verme ~ Aram Ssdaq a.a. < Aram #Sdq erdemli olma, adil olma " stk sadakat doru ve adil olma " stk sadaret ~ Ar Sadqat [#Sdq msd.] erdemli olma, sadrazamlk makam < Ar Sadr" sadrazam

* Kar. Ar Sadara (bir mecliste veya protokolde ncelik, saygnlk). "Sadrazamlk makam" anlam Trkeye zgdr. sade [ xiv] ~ Fa sda saf, basit, yalnz, katksz ~ OFa *sdag

sadet [Ne xv] saded ~ Ar Sadad [#Sdd msd.] maksat, ilgi, konuyla ilgili olma = Aram #Sdd gzn dikme, bir konuya younlama sadk kimse, dost" stk [A, Yus xiv] ~ Ar Sdiq [#Sdq fa.] doru ve erdemli

adrvan [Men xvii] 1. fskiyeli ss emesi, 2. Trkmenlere zg portatif ev-adr ~ Fa/OFa drawn 1. padiah ve vezir kona nne ekilen byk tente, geni saak, 2. fskiye gbei eklinde mimari ssleme sadizm [ xx/b] alma < z Marquis de Sade Fransz yazar (1740-1814) sadme S adama arpt ~ Fr sadisme ac vermekten (cinsel) haz ~ Ar Sadmat [#Sdm msd.] arpma < Ar

s a d r a z a m + [ x v i ] S a d r - a c Z m b y k b a k a n , O s m a n l d e v l e t i n d e bavezir & Ar Sadr [#Sdr] 1. gs, 2. kaynak, suyun ba, balang, bir eyin n taraf, lider, babu, ferman kayna + Ar acZm en byk " sedir1, azami saf1 [ xiv] safi; [BK 1799] saf halis, ar, berrak < Ar Safa [msd. Safwat/Safa] temiz ve halis idi * Trke kullanmda saf (sfat) ve safi (zarf) biimleri ayrmtr. saf2 dizdi, dzd, sralad [A, Yus xiv] ~ Ar Saff [#Sff msd.] sra, dizi < Ar Saffa ~ Ar Safa' [#Sfw msd.] 1. bulank ~ Ar SafaHt [#SfH o.] dzeyler, ~ Ar Safn [#Sfw fa.] temiz,

safa [Yus, DK, Gl xiv] olmama, duruluk, berraklk, 2. i huzuru, mutluluk " saf1 safahat dzlemler, sayfalar, safhalar < Ar SafHat" safha afak aydnl

[Kp xiv] gnbatm kzll; [LO xix] a.a., bazen tan vakti ~ Ar afaq [#fq msd.] 1. zayflk, zayflama, yumuama, 2. gnbatm kzll" efkat

* "Sabah aydnl" anlam 20. yy'da ar basmtr. safari safar a. a. " sefer * Dou Afrika dillerinden. safderun Fa darn gnl, i yz " saf1, derun safdil " saf1, dil2 safha [A xiv] ~ Fa Saf darn temiz yrekli & Ar Saf + ~ Fa Safdil temiz yrekli & Ar Saf + Fa dil yrek ~ Ar SafHat [#SfH msd.] dzlem, dzey, [ xx/c] ~ ng safari srek av ~ Swa safari yolculuk ~ Ar

tabaka, kitap sayfas < Ar SafaHa [msd. SafH] yayd, dzledi safi [A xiv] ~ Ar Safin [#Sfw fa.] temiz, halis " saf1

safir [Men xvii] ~ Ar Safir mavi renkli bir ss ta ~ EYun spfeiros a.a. ~ Aram sapr a.a. ~ Sans sanipriym a.a. * Fr/ng sapphire < Lat sapphirus Yunancadan alnmtr. safra1 [sf.] koyu sar [ xiv] ~ Ar Safra' [#Sfr1 sf. f.] d salgs < Ar aSfar

* Renk sfatlarnn diil halini yapan facia' vezninde. Ayn kkten Ar Sufr (bakr veya pirin). safra2 Lat saburra kum, kum torbas [Ev xvii] ~ Yun sabora gemilerde denge arl ~

safran [Kut, A xi] za'feran ~ Ar zacfarn sar boya veren soanl bitki, crocus sativus ~ Akad azupru a.a. < Sam #zpr koyu sar" safra1 safsata - EYun sofistea a.a. < EYun sofistes sofist, laf ebesi" sofist aft saftirik/saftoron saf darn temiz yrekli " safderun safvet saf1 sa T [ xx/a] ~ ng shaft dal, ubuk, mil, eksen ~ Ger *skaft[ xx/c] kurnaz olmayan, naiv (argo) ~ Fa ~ Ar safSaTat [msd.] laf ebelii, sofistlik

~ Ar Safwat [#Sfw msd.] saf ve berrak olma "

[Uy viii+] sa salkl, iyi, salam, talihli; [O xi] uurlu taraf, sa yan

"Sa taraf" anlam Ouz grubu dillerine zgdr.

sa[mak

[Uy viii+] sa-

(= Mo saa- st samak) (= Mo a-dklmek, ok

saanak T? iddetli yamur yamak ) sad T damadn arkada

[MMem xvi] iddetli yamur

[Uyviii+]sad1.hesap, 2. mensup, ait, aileden saylan; [ xi] dnde

sar T? [Mh xiii] sar/sar)r kula iitmeyen zayflamak, eksilmek, arlamak, yavalamak < Mo saa- ksmak, skmak ) sala[mak salam YT <T

(= Mo saara- gten dmek,

[CepK 1935] 1. teyit etmek, confirmer, 2. temin etmek < T sa " sa [LO xix] salim, kavi, emin, sahih < T sa " sa

* -lam ekinin yaps ve ilevi ak deildir. samal < Mo saa- st samak " sa* Moolca edilgen fiil sfat yapan -mal ekiyle. sar T [Ka, Mh xi] sar kaba deri, ksele; [Kp, DK xiv] atn kalas saur(n) oturma yeri, oturak, kaide < Mo sau- oturmak) ah1 [Kut, A xi] ~ Fa h/ah kral, hkmdar ~ EFa %yath- a. a. (= Ave xi-/%ya* muktedir olmak, gc yetmek) * Ayn kkten Fa ahr < EFa %athra- (krallk), Fa ayistan (mmkn olmak, -ebilmek). ah2 [damar saha agora, geni ve serbest yer ~ Fa % dal, zellikle kaln dal, boynuz ~ Ar sHat [#swH msd.] avlu, alan, meydan, (= Mo [Kp xiv] ~ Mo saamal salan, st veren

sahabe [Kut, DK xi] zellikle Peygamberin dostlar < Ar SHib dost" sohbet sahan evin orta blm, dzlk yer ahane " ah1 ahbaz oynayan/oynatan " ah1, +baz [ xiv] sahn

~ Ar SaHabat [#SHb o.] dostlar,

~ Ar SaHn [#SHn msd.] yass ve enli kap, ~ Fa hna aha ait, krallara layk ~ Fa ah bz ah

[Yus xiv] [Yus, DK xiv]

aheser a6ar yapt" ah1, eser sahhaf tccar < Ar SaHfat kt" sahife sahi doru, gerek " sahih sahife yapra [DK xiv] sahih [ xiv]

~ Fa ah asar bayapt & Fa ah kral + Ar ~ Ar SaHHf [#SHf im.] kt veya kitap ~ Ar SaHH [#SHH sf.] salkl,

~ Ar Sahfat [#SHf sf. f.] yazl sayfa, kt

* Ar #SHf muhtemelen #SfH (yayma) kknn Gney Arapa biiminin zel anlam kazanm halidir. T yazmak (1. yaymak, 2. yaz yazmak) fiiliyle paralellik ilgi ekicidir. sahih kabul edilenler [ xiv] 1. sahi, doru, 2. peygamber hadisleri arasnda en doru ~ Ar SaHH [#SHH sf.] salkl, doru, tam, kusursuz, hukuken geerli" shhat

ahika [KT xix] zirve < Ar hiq [#hq fa.] yksek (zellikle da), nefes kesen < Ar ahaqa [msd. ahq] ani ve derin nefes ald, nefesi kesildi sahil [A xiv] saHala [msd. saHl] rendeledi, tra etti, erozyon yapt ~ Ar sHil [#sHl fa.] deniz kys < Ar

* Anlam ilikisi iin kar. ng shore (deniz kys) < shear (krpma, tra etme). ahin [Kp xiv] ahn ; [DK xv] ahan kuu", bir tr beyaz ve soylu av kuu " ah1 sahip 2. hakim, vasi, sahip, malik [Kut xi] sahib ~ Fa hn "kral

~ Ar SHib [#SHb fa.] 1. yolda, arkada, ~ Ar a%S [#%S] kii, birey, belli

ahs/ahs[A xiv] bir kii < Ar a%aSa [msd. u%S] dikildi, ayaa kalkt E K KE NL L ER : Ar #?s? : mahhas, ahs, tehis ahit ehadet [Kp xiv] hid

~ Ar hid [#hd fa.] tank "

ahmaran ~ Fa ah mrn ylanlar kral & Fa ah kral + Fa mrn [o.] ylanlar (< Fa mr ylan = Ave mairy ldren, katil, ylan ) " ah1 Kar. Sans maraka (ldren, katil, veba, atmaca) < mriyte (ldrmek).

ahmerdan ve ar tokmak

[DK xiv] yiitler ah, Hz. Ali'nin nvan; [ xix] byk ~? Fa h-i mardan yiitler ah " ah1, mert

* ki anlam arasndaki iliki ak deildir. emseddin Sami'nin *ah merdane yorumu, merdane kavramyla iliki kurulamad iin ikna edici deildir. sahne [ xix] tiyatro oyunu oynanan alan (Fr scne karl) < Ar SaHn sahanlk, dzlk " sahan

* Bak. senaryo. ahniin [Men xvii] ah taht, soka gren ykseltilmi sedir, cumba ~ Fa ah niin ah taht & Fa ah kral + Fa niin oturma yeri (< Fa niastan, niin- oturmak ) " ah1, niasta sahra [A xiv] ~ Ar SaHr' [#SHr sf. f.] 1. kzl sar veya boz renk, 2. bozkr, l (= Aram #SHr kzl renk = br #SHr ak sar veya beyaz renk ) * Renk ve kusur sfatlarnn mennesini yapan facia' vezninde. ahrem xix] ahrem ahrem a. a. [Men xvii] erha erha dilim dilim, para para (et); [LO < Ar arHat [#rH] dilim, yark " erh

sahte ~ Fa s%ta yaplm, yapma, mamul, suni < Fa/OFa saftan, saz- yapmak, imal etmek, dzmek (= Ave sac- a. a.) sahtiyan [CodCxiii] ~ Fa sahtiyan 1. ilenmi ey, 2. zel bir yntemle ilenmi deri, maroken (< Fa saftan, saz- yapmak, imal etmek ) ~ OFa s%tag maroken " sahte sahur Ar saHar tan aarmas " seher aibe [ xiv] ~ Ar saHr [#sHr im.] seher vakti yenen yemek < ~ Ar 'ibat [#wb fa. f.] pislik,

[Men xvii] aibet

leke, bulanklk < Ar ba [msd. awb/iyb] kartrd, kirletti, lekeledi saik sair artt air [Kut xi] yeteneine sahip olan, iir yapan " iir ~ Ar s'iq [#swq fa.] gden, motive eden " sevk ~ Ar s'ir [#s'r fa.] kalan, artan < Ar sa'ara kald,

~ Ar cir [#cr fa.] zel bir anlama

ak, akr onom [Ka xi] ak arpma ve vurma sesi, ta veya akl sesi, krba sesi, alk sesi, dil sesi, ku sesi; [drH xiv] aklamak " ak* nisyal - ve -li biimler en ge 20. yy'a dek edeer olarak kullanlmtr. zgn biimin - olduu varsaylabilir.

aka elenme talihsiz idi saka1 saka2

[Men xvii] 1. talihsizlik, znt, 2. (usit.) birisiyle alay ederek ~ Ar aq' [#qw msd.] talihsizlik, znt, ac, sknt < Ar aq ac ve sknt ekti, bedbaht ve

[ xiv]

~ Ar saqq' [#sqy im.] sucu, su veren " saki ~?

[Arg xvi] bir ku tr, carduelis

saka < Mo saquy- kabarmak, imek " sakal

~ Mo saqau bir hayvan hastal, ruam

akak [CodC, M xiii] ban yars ~ Ar iqq [#qq o.] bir eyin iki yars < Ar iqqat yarm < Ar aqqa yard, ikiye ayrd" k1 * Kar. Ar aqqat (migren, ban yarsn etkileyen ar). sakal ) T [Uy viii+] sakal (= Mo saqal a. a. < Mo saquy-bitmek, kmak, kabarmak

* Mo sak?uy- fiilinin Trke edeeri kaydedilmemitir. Muhtemelen ayn kkten T sak?z (aalarda oluan reine). sakar uursuz T? [Kp xiv] atn alnndaki iz; [DK xiv] alnnda uursuzluk nian bulunan kimse, ters,

sakarin [Seyf 1920] ~ Fr/ng saccharin eker yerine kullanlan bir madde ^ 1879 Ira Remsen ve Constantin Fahlberg, Amer. kimyaclar. < OLat saccharum eker ~ EYun sk%aron a.a. ^M 325 Nearkhos, Byk skender'in Hindistan seferi dnnde ~ Prakrit sakkhar a.a. " eker sakat ~ Ar saqaT [#sqT] dk, dknt, kymetsiz ey, rn veya yiyecein dk nitelikli olan < Ar saqaTa dt " sukut sakatat saqaTt [o.] kesilen hayvann i organlar < Ar saqaT dknt, deersiz, rn veya yiyecein dk nitelikli olan" sakat ~ Ar aqyiq [#qq o.] anemonlar < Ar

akayk aqqat anemon, Manisa lalesi ad verilen iek

saki [A, Yus xiv] ~ Ar sqin [#sqy fa.] mecliste su veya iki kadehi sunan kii < Ar saq [msd. saqy] su verdi, sulad (= Aram qy iki kadehi sunan kii, saki = Akad q a.a.) aki sf.] bedbaht, talihsiz, zavall" aka [Kp xiv] su ileyen, kriminel ~ Ar aqy [#qw

* "Hrsz, yamac" anlam Trkeye zgdr. ak[mak <T [drH xiv] ku tmek rtma ve crlama sesi " ar< T *ak- < T a/ak [onom.] tme sesi,

sakil sklet

[Mercimek xv]

~ Ar 8aql [#6ql sf.] ar, hantal" ~ Ar sakin [#skn fa.] 1. oturan, bir yerde

sakin [Yus xiv] ikamet eden, 2. hareketsiz, durgun " skn

* Kar. Akad akinu (oturan) < akanu (oturmak, ikamet etmek). sakn[mak T olmak, bekilik etmek saknca YT [Uy viii+] sakn-/sakan- dnmek, endie etmek; [ xi] dikkat etmek, uyank < T saq dikkatli, gzeten, dnceli < T sa- dnmek " say[CepK 1935] mahzur, ihtiraz kayd < T sakn-sakn-

akirt [A xiv] agird ~ Fa gird renci, talebe, rak ~ OFa aakart a.a. (= Sogd skart- takip etmek, peinden gitmek)" ikr * Erm aagerd (renci) biimi Orta Farsadan alnmtr, sakt [ xiv] ~ Ar sqiT [#sqT fa.] den" sukut < T *sak-

sakz T [Uy viii+] sakz reine; [M xiv] sakz aacndan elde edilen reine filiz veya ban veya tomurcuk kmak, kabarmak " sakal sakla[mak

T [Uy viii+] sakla- gzetmek, korumak, dikkat etmek < T sak dikkatli, gzeten, gzetici" sakn<T [LO xix] bir ocuk oyunu < T saklan- " sakla-

saklamba

* Muhtemelen *saklanma < saklanmaca biiminden dissimilasyon yoluyla. sako [ xx/a] hafif ve ekilsiz ceket, pardes ~ t sacco 1. uval, torba, 2. gevek bir tr ceket ~ Lat saccus uval bezi, uval, ul ~ EYun skkos a.a. (= br sq a. a. = Akad saqqu a. a.) * Yunanca szck bir Sami dilinden alnmtr. akrak saksaan <onom [LO xix] en, atr, akyan < T ak- " ak-

T [Uy viii+] sazgan ; [ xi] sazan/sakskan bir ku tr < T sak-/ak[onom.] ku sesi

* Kar. Mo as- (saksaan gibi tmek), a- (ku akmasn ifade eden yansma sz) akak sesi" ak <onom [LO xix] akak dalkavuk, soytar < T akak [onom.] alk

saks

T?

[Kp xiv] sas/saks topraktan yaplm anak

* Saks (Saksonya porseleni) szc ile birletirilmesi fantezidir. saksofon [ xx/b] bir mzik aleti; [ xx/c] fellatio (argo) - Fr saxophone bir mzik aleti # 1841 Adolphe Sax, Bel. mzisyen (1814-1894). & z Sax + EYun fone ses " fon(o)+ akuka <onom [ xx/c] doranm patlcanla yaplan bir yemek, musakka ak uk [onom.] dorama sesi" ak * Arapa kkenli musakka adnn Trke karldr. akul [Men xvii] ~ Ar qul ipe asl bir arlktan oluan duvarc aleti, ekl ~ Aram ql arlk < Aram #ql tartmak, ar olmak " sklet * Ayn kkten br eqel (tart birimi, para birimi) < Akad iklu (a.a.). sal T [ xi] sal 1. destek, dayanak, platform, 2. suda yzen tahta platform [Men xvii] ~ Fa al alacal kuma paralaryla < T

al dikilmi rt ~ Hind al a.a.

* Bat dillerine Trke veya Farsadan gemitir. Kar. ng shawl, Fr chale. sal[mak T atmak, gndermek [Uy, Ka viii+] sal- uzatmak, gevetmek, brakmak, sallamak, sarktmak,

* Mo sal-/salu- (serbest kalmak, zlmek, boanmak) geisiz fiildir. Ayn kkten salk- > sark- (asl olmak), sap-/sap- (kuvvetle sallamak). sal [Yus xiv] ~ Ar Salt [#Slw msd.] secde, secde ederek yaplan ibadet, namaz ~ Aram Ssluwt [#Slw] a.a. salah [ xiv] ~ Ar SalH [#SlH msd.] uygunluk, salk, ahlaken iyi olma, iyileme, manevi kurtulu " sulh salahiyet ie yararlk, geerlilik, yeterlik, 2. yetki" sulh ~ Ar SalHiyyat [#SlH msd.] 1. uygunluk,

salak <T [Men xvii] cinsel organn tehir eden; [KT ] bir ubua zincirle bal topuzlardan oluan sava aleti; [Bah 1924] ahmak, budala < T sal- salmak, sallamak " salsalam [ xx/b] eyler < Lat sal tuz ~ HAvr *sal-d- tuz ~ t salame tuzlanm et ~ OLat salamen tuzlu

Ayn kkten EYun (h)ls, ng salt, Alm salz, Fr sel (tuz).

EKKENLLER: Lat sal: salam, salamura, salata, sala, sos, sosis EYun (h)ls : halojen salamanje [REkrem<1887] salonu < Fr salle salon ~ OLat sala a. a. " salon ~Frsallemangeryemek

salamura [Ev xvii] salamora ~ Ven salamra [t salamoia] tuzlu suya yatrma & Lat sal tuz + Lat muria balk ve et saklamakta kullanlan baharat karm" salam * Kar. Fr saumure, Yun almyrs (salamura), Ar mum, Erm more (tuz ve baharla salamura edilmi balk). salapurya [KT xix] bir tr yelkenli kayk ~ t slabri Dou Akdeniz'e zg tek yelkenli balk kay (= Fr slabre Kuzey Denizinde ringa bal avnda kullanlan bir tr tek yelkenli tekne = Hol sloep a. a. =? EAlm slepper ekici, trol)" ilep sala [Men xvii] baraka; [ARasim 1897-99] baraka eklinde lokanta - Mac szlls ev < Mac szll konmak, yerlemek

salata [Arg xvi] ~ Ven salta [t insalata] a. a. ~ OLat herba salata tuzlu suya yatrlm sebze, turu < Lat salare tuzlamak " salam salavat [Yus, DK xiv] ~ Ar Salawt [#Slw o.] secdeler, din ulularnn ad anlnca sylenmesi sayg szleri < Ar Salt secde, namaz " sal sala [KT xix] tuzlu eyler < Lat salsus tuzlu < Lat sal tuz " salam ~ t salsa her eit sos < Lat salsa [n. o.]

saldr[mak T [Uy, xv TS viii+] saltur- braktrmak, salmasna sebep olmak; [O, Ev xi] hcum ettirmek, hcum etmesini salamak; [LO xix] savlet etmek T sal-" sal* Geili sal- fiilinden geisiz fiil retir gzken -dr- ekinin ilevi aklanmaya muhtatr, saldrgan saldr ale salep YT YT [CepK 1935] mtecaviz [CepK 1935] tecavz [ xx/a] < T saldr-" saldr< T saldr-" saldr-

~ Fr chalet svire'ye zg ahap da evi ~ Ar SaHlab orkide bitkisinin kknden elde

edilen niasta benzeri toz ve bu tozdan yaplan iecek < Ar %uSyatu-6-6aclab "tilki taa", orkide < Ar 6aclab tilki * Zeytin tanesi eklindeki ift rizomlarndan tr. Ayn bitkinin Trke eski ad it taa'dr. Kar. orkide.

algam napus) veya turp (brassica rapa)

[CodC xiii]

~ Fa alam algam (brassica

* Ar salcam, Erm okam (a.a.) biimleri Farsadan alnmtr, salg 1944] ifrazat salgn <T < T sal-" sal-

YT

[TDK

[TS xiv] keyf vergi; [TS xvi xvi] bulac hastalk

< T sal-" sal-

salhane mezbaha derisini yzme (= br/Aram #l% a.a.) + Fa xna ev " hane sah sls * Ses deiimi aklanmaya muhtatr, salih salihat nisvan [ xiv]

& Ar sal% [#sl% msd.] hayvan

-? Ar 6al6 [#616] nc (gn) < Ar 6al6at "

~ Ar SliH [#SlH fa.] iyi, uygun, erdemli" sulh

salk gndermek " salik mensup olan salim selam

<T sal" meslek

~ Ar Slihatu-n-niswn erdemli kadnlar & Ar Slihat [#Slh f.] iyi, erdemli + Ar niswn [o.] kadnlar " salih, nisa [T S xiv] gnderilen ey, haber < T sal-

- Ar slik [#slk fa.] bir yolu izleyen, bir tarike [ xiv]

~ Ar

salim [#slm fa.] salkl, emin, gvenli" <T [Kp xiv] salncak/selgencek sallanma dzenei < T saln- [xi] " sal~ Ar Salb ha, armh ~ Aram Slb/Salib ~ Ar 6li6at [#616 fa. f.] 1. nc, ncl, 2.

salncak

salip [ xiv] salib a.a. < Aram #Slb armha germe, kaza oturtma salise salise < Ar 8al8at " sls * Kar. saniye. salisilik [ xx/b] salix, salic- st aac ~ HAvr *sal(i)k- st

~ Fr salicylique kimyada bir bileik < Lat

salkm <T [DKxiv] ask, hevenk T sal- sarktmak, sallamak (= Mo salbay- sarkmak)" sark-

< T *salk-sarkmak, asl olmak <

* Kar. TT salk/salkk (sarkk - xvi). salla[mak <T [Arg xvi] ileri geri salmak < T sal-" sal-

* Srekli ve kararsz eylem ifade eden -(a)la- ekiyle. Yun/EYun slos (geminin dalgada sallanmas) szc ile benzerlii ilgi ekicidir. allak <onom [Ev xvii] cellak/cullak/allak plak; [ xix] allak mallak erkeklik organnn akta olduunu ifade eden deyim = T cavlak/cbldak/plak " plak sallapati orta (argo) [stArgo 193+] mevki ve mnasebet gzetmeyen, ulu " salla-, pati ~ t salmastra stp, conta, su

salmastra szdrmamas iin boru azna sarlan ip [xviii] * Nihai kkeni belirsizdir

salmonella [ xx/c] ~ YLat salmonella bozuk gdalarda oluan bir enfeksiyon < z D. E. Salmon Amerikal tabip (1850-1914) salname Fa nma yaz" name EKKENLLER: Fa sal : ksele, salname salon [LO 187+] ~ Fr salon misafir kabul odas ~ t salone [by.] byk oda, a. a. < OLat/t sala byk oda ~ Ger *sala byk oda, geni kapal mekn, kou ~ HAvr *sel-1 salopet salope pis, apal [ xx/c] ~ Fr salopette [k.] ii tulumu < Fr ~ Fa sal nma yllk, takvim & Fa sl yl +

saloz [LG188+] avanak (argo) ~ Yun/EYun sals sarsak, sallapati, ahmak EYun slos sallanma (zellikle gemi), sarsnt, saa sola yalpalayarak yrme salt [TS xiv] tek, yalnz bana, bekr; [LO ] sade, yalnz, ancak < T sal- salmak, brakmak " sal-

* Ender bir kelime iken Dil Devrimi dneminde yaygnlk kazanmtr. saltanat hkmdarlk, iktidar < Ar sulTn " sultan [Yus xiv] ~ Ar salTanat [#slT(n) msd.]

alter [ xx/b] ~ Alm schalter akm kesici < Alm schalten kesmek, yarmak ~ Ger *skel- ~ HAvr *(s)kel-1 kesmek

saltk

YT

[Fel 194+] mutlak

< T sal-" sal-

* Ar muTlaq < iTlaq (salma, azat etme, kayt ve arttan bamsz klma) rneine paralel olarak tretilmi bir kelime olup, -tk ekinin kullanm bsbtn keyfidir. salto Lat salire, salt- sramak, atlamak [KT xix] ~ t salto srama, atlama ~ Lat saltum <

almo [ xx/b] ~ Fr chalumeau ime kam, ateleme borusu ~ Lat calamellus [k.] kamk < Lat calamus kam, kalem " kalem alupa [LF xviii] rmorkr, ekici ~ Alm schleppe a. a. " ilep ~ t scialuppa denizcilikte

alvar [drH xiv] ~ Fa/OFa alwr pantolon, uzun don & Fa/OFa al but, bacak + OFa war rt (~ HAvr *wer-5 kapamak, rtmek) salvo ~ t salva 1. selam sz, 2. selamlama veya korkutma amal seri top at < t salvo sa, salim, esen, emin ~ Lat salvus a.a. ~ HAvr *sols-a.a. * Kar. ng to save, safe (temin, emin) < Fr sauver < Lat salvus. salya a.a. [T S xiv] salyar ~ Yun sali tkrk = Lat saliva

* ng saliva (a.a.) Latinceden alnmtr. salyangoz bcek < Yun slio/sali tkrk " salya ~ Yun sliangas "tkrkl", smkl

sam [yeli [DK xv] sam yeli ar scak rzgr ~ Ar smm [#smm fa.] zehirleyen < Ar samma [msd. samm] zehirledi < Ar samm zehir (= Aram ama a.a. = Akad ammu ot, ifal ot, ila ) * Kar. susam, saman T [Uy viii+] saman a.a.

aman [ xx/a] ~ Fr chaman Orta Asya kavimlerine zg byc-din adam, kam ~ Rus amn a.a. # Bilimsel literatrde E. Isbrand, Rus elisi, 17. yy - Mo aman Budist dervi ~ Sogd aman kei, dervi, mnzevi din adam ~ Sans Sraman zahit, dnya nimetlerini terkeden (Budist veya Jain) dervii < Sans Sramyati eziyet ekmek, kendine eziyet etmek * Trkeye Bat kaynaklarndan bir antropoloji terimi olarak alnmtr. Eski Asya ve Anadolu Trkesinde rnei bulunmaz. Moolca ve Tunguzca kullanmda zellikle Budist dervileri ifade eden bir terimdir.

amandra [LF xvii] amandura ~ Yun semadora denizde bir yeri belirlemek iin braklan yzer iaret < Yun semdi iaret < EYun sema a.a. " semantik amar [BK1799] el ayasyla atlan tokat, aplak ~?

samaryum [ xx/b] ~ YLat samarium bir element ^ 1879 Paul mile Lecoq de Boisbaudran, Fr. kimyac < z Vassili E. Samarski Rus mhendis subay (1803-1870) amata [DK, Gl xiv] ~ Ar amtat [#mt msd.] arszca elenme, bakasnn fenalna glme < Ar amita arszca elendi samba [ xx/b] ~ Port (Brez) samba Brezilya'de zenci kkenli bir dans ~ Angola semba Angola kkenli bir mzik tr * Brezilya'nn Bahia eyaletinde zencilere zg bir tr iken 1917'de Mauro Almeida tarafndan poplerletirildi; 1930larda dnyaya yayld. ambre chambre oda ~ Lat camera " kamara [ xx/c] ~ Fr chambr oda scaklnda (arap) < Fr ~ Fr chambre air hava & Ar amc mum + Fa -dnl

ambrel [ xx/b] ambrer odas, i lastik & Fr chambre oda + Fr air hava " kamara, aer(o)+ amdan tayan " +dan1 amil [Arg xvi]

~ Ar mil [#ml fa.] ieren, kapsayan " mul

ampanya [REkrem<1887] kpkl arap ~Fr champagne Champagne blgesinde retilen bir tr kpkl arap < z Champagne Fransa'da bir blge ~ Lat campania ova, dz lke < Lat campus ova " kamp ampinyon [ xx/c] bir tr mantar ~ Fr champignon her eit mantar ~ OLat fungus campaniolus ayr mantar < Lat campus ova, ayr " kamp ampiyon [Cumh 1928] bir spor turnuvasnda galip gelen - Fr champion sava, harpte teke tek vuruma iin ne kan cengver [esk.], bir davann savunucusu, sporda ampiyon ~ Ger *kampjo < Ger *kamp sava meydan ~ Lat campus " kamp ampuan [ xx/b] ~ Fr shampooing sa ykamaya mahsus sabun ~ ng shampooing sa masaj yapma, zel merhemle sa ykama [esk.] < Hind spo masaj yapma, ovuturma samsa 2. gen brei bir tr hamur tatls ~ Fa samsa/sambsa 1. keli,

Hind samosa (a.a.) biimi Farsadan alntdr.

samur hayvan ~ OFa samr a. a.

[A xiv]

~ Ar sammur [#smr] krk makbul bir

* Arapa yoluyla Bat dillerine gemitir. Kar. Fr simarre, ng sable (a.a.). samurai [ xx/b] ~ Fr/ng samurai eski dnemde Japon askeri ^ 1887 Pierre Loti, Fr. yazar ~ Jap saburai daimyo'nun hizmetinde bulunan sava, valye < Jap sabura(h)u hizmet etmek, maiyetinde bulunmak san T [Uy viii+] san say, hesap, itibar < T sa- saymak " say< T

san[mak T [Uy viii+] san- dnmek, itibar etmek, varsaymak, say saymak sa- dnmek, saymak, hesaplamak (= Mo sana- a.a.)" say* T sa- fiilinin dnl (refleksif) biimidir. an1 [Kp xiv] ~ Ar a'n [#'n msd.] etkinlik, i g, zellikle nemli ve prestijli i < Ar a'ana i yapt, ie yarad, etkin oldu an2 kanto sanal YT [ xx/a] ~ Fr chant ark, ark eitimi ~ Lat cantus " < T san-" san-

[TDK 1955] mevhum, saymaca

sanat [A xiv] Sancat/Sanc^at ~ Ar [#Snc msd.] beceri, meslek, ustalk < Ar Sanaca [msd. sanc/sunc^] imal etti, yapt, iledi, dzenledi sanatoryum [Bah 1924] ~ YLat sanatorium ifa evi < Lat sanare iyiletirmek, deva olmak, ifa vermek < Lat sanus salkl sanayi meslekler, imalat ileri < Ar Sancat^ " sanat sancak ~ Ar Sancin^ [#Snc o.] sanatlar,

<T [DK xiv] sanak mzrak; [Arg xvi] sancak bayrak < T san- [viii] saplamak, (sivri bir ey) sokmak " sanc < T sn-

sanc T [Uy viii+] san 1. ucu sivri ey, kanca, 2. karn ars, sivri ar saplamak, sivri bir ey sokmak < T *saw()n()- < T *saP- a.a. " sok-

sandal1 [Kp, Yus, TS xiv] Sandal/Sandal zerinde oturulan platform, banko, taht, sandalye; [Men xvii] kayk ~ Ar Sandal tahta tabanl ayakkab, naln = Fa sandal a.a. = Aram sandala a.a. = E Yun sndalon a.a. ~ ? * Szcn nihai kkeni belirsizdir. Eski Yunan kaynaklarna gre Farsadan veya Lidya dilinden alntdr. Arap kaynaklarna gre "Acemceden" (Farsa? herhangi bir yabanc dil?) alntdr. "Oturma yeri, banko" ve "kayk" anlamlar sadece Trkede kaydedilmitir.

sandal2 [ xx] ~ Fr sandale ak ve hafif ayakkab ~ OLat sandalium tahta tabanl kei ayakkabs ~ EYun sndalon tahta tabanl ak ayakkab, naln ~ ? " sandal1 * Fa/OFa sandal, Ar Sandal (tahta ayakkab, naln) biimleri mevcut olmakla birlikte Trkede 20. yy'dan nce "ayakkab" anlamnda kaydedilmemitir. sandal3 aacn gzel kokulu tahtas ~ Sans sandana a.a. sandalet ayakkab < Fr sandale " sandal2 sandalye oturulan platform, banko, taht [xx/b] ~ Ar Sandal Hindistan'da yetien bir ~Fr sandalette [k.] hafif ve ak

[Kp, Yus, TS, Men xiv] Sandal/Sandal zerinde ~ Ar Sandal [#Sdl o.] a. a. " sandal1

* Arapa szcn kkeni belirsizdir. Bu anlamda Lat sedile (oturak, sandalye) ile alakal olduu dnlebilir. andel [ xx/b] ~ Fr chandelle 1. mum, 2. dikey olan her ey, sporda topu dikey olarak havalandrma ~ Lat candela mum " kandil sandk [ xiv] sanduk ~ Ar Sundq a.a. ~ Aram Ssndq a.a. ~ EYun syntheke 1. derleme, bir araya koyma, 2. sandk, dolap, depo & EYun syn-birliktelik ve karlkllk edat + EYun tithemi, the- koymak " syn+, tez2 sanduka a.a. " sandk ~ Ar Sandqat sandk ~ Aram Ssndq

sandvi [ xx/a] ~ ng sandwich a.a. < z John Montagu, 4th Earl of Sandwich kumar masasndan kalkmadan karnn doyurmasyla n kazanan bir ngiliz aslzadesi (1718-1792) sanem [Yus xiv] ~ Ar Sanam [#Snm] put, kendisine tapnlan heykel ~ Aram Salsm her trl heykel, imge, put < Aram #Slm kesme, yontma angr ak sani onom [BK xviii] cangrt an ve ngrak sesi; [LO ] angr cam krlma sesi [Ne xv] ~ Ar 8nin [#8ny fa.] ikiye katlayan, ikinci "

= Ar 6nn iki < Ar 6an (ikiye) katlad san YT [CepK 1935] zan, zehab < T san-" san[ xx/b] ~ Fr sanitaire sala ilikin < Lat sanitas < T san-" san-sank YT

[CepK 1935] maznun

saniter salk < Lat sanus salkl" sanatoryum

saniye ~ Ar 8aniyyat [#6ny fa. f.] 1. ikinci ey, ikincil, 2. saatin ikincil blmlerinin her biri, saniye < Ar 6nin ikinci " sani * Kar. ng second (1. ikinci, 2. saniye). anjan [ARasim 1897-99] deiken renkli deiken < Fr changer deimek, deitirmek ~ OLat cambiare " kambiyo sanki < Fa sn gibi, benzer [A, Yus xiv] sankim ~Frchangeant

~ Fa sn ki benzetme deyimi, adeta

sanr YT [Fel 194+] halsinasyon hezeyan < T san-" san-

< T sanr-/sandr- [xi, xv+ a] samalamak,

ans [ xx/a] ~ Fr chance rastlant, talih ~ Lat cadentia 1. dme, 2. payna dme, rast gelme, ksmetine kma < Lat cadere, cas- dmek " kadans sansar [Uy viii+] sansar/sar) sar lmden sonra ruhun baka bir bedene brnmesi, baka bir bedene brnen ruh; [ xi] geceleri avlanan kk memeli, sansar, mustela ~ Sans samsra ruhun baka bedene brnmesi * Muhtemelen sansarn ar kan dkclnden ve grlmesi ok g olmasndan tr. sansasyon [ xx/a] ~ Fr sensation 1. duyum, alg, duyarlk, ar duyarlk hali, galeyan, 2. duygular galeyana getiren ey, heyecan verici haber ~ OLat sensation < Lat sensus duyum, duyma, alglama < Lat sentire, sens- duymak, hissetmek EKKENLLER: Lat sentire : konsensus, sansasyon, santimantal, sensr anslye [passim 1932] Alman babakannn nvan chancelier mabeyinci [esk.], hazine bakan [esk.], babakan ~ OLat cancellarius " kanlarya anson cantio < Lat cantare ark sylemek " an2 [REkrem<1887] ~Fr

~Frchanson ark~Lat

sansr [xx/a] ~Frcensure~Lat censura Eski Roma'da censor'luk grevi, ayplama < Lat censor saym ve ahlak ilerinden sorumlu grevli < Lat censere deer bimek, takdir etmek, nfus saym yapmak ~ HAvr *kens- ilan etmek, karar bildirmek antaj [ xx/a] ~ Fr chantage tehdit, tehditle para szdrma < Fr faire chanter argoda konuturmak < Fr chanter ark sylemek " an2 antan [M641187+]kafeantan arkl kahvehane < Fr chanter ark sylemek ~ Lat cantare a. a. " an2 ~Frcafchantant

anti [ xx/b] ~ Fr crme chantilly Chantilly kayma, ekerle rplm kaymak < z Chantilly Fransa'da bir kent

santi+ centum yz ~ HAvr *dekm-tom a. a. " hekt(o)+

~ Fr/ng centi- yzde bir (nek) < Lat

santim1 [ xix] para birimi ~ Fr centime yzde bir, baz para birimlerinin yzde biri ~ Lat centesimus yzde bir < Lat centum yz " santi+ santim2/santimetre metrenin yzde biri < Fr centimtre a. a. " santi+ [ARasim 1897-99] ~Fr centime

santimantal [AMithat 1875] ~ Fr sentimental duygusal, duygulu ~ ng sentimental a.a. ^ 1767 Laurence Sterne, ng. romanc < ng sentiment duygu - OLat sentimentum < Lat sentire, sens- duymak, hissetmek, alglamak " sansasyon antiye Lat cantherius yk at, beygir antr antz arkc " kanto [ 192+] ~ Fr chanteur erkek arkc " kanto [Ahsan 1891] ~ Fr chanteuse [f.] kadn [ xx/b] ~ Fr chantier inaat iskelesi, inaat yeri ~?

santra [ xx/b] ~ Fr centre futbol alannn orta noktas / ng center merkez, orta ~ Lat centrum a. a. ~ E Yun kntron geometride dairenin merkezi, pergelin sabit aya < EYun kente saplamak, sivri bir ey sokmak ~ HAvr *kent- saplamak santrafor forward orta ileri" santra, forvet [ xx/b] futbolda orta n oyuncusu ~ ng centre

santral [ xx/b] posta veya elektrik datm merkezi ~ Fr central 1. merkez (sfat), 2. herhangi bir eyin merkez birimi (isim) ~ Lat centralis < Lat centrum " santra santrifj [ xx/a] ~ Fr centrifuge merkezka (kuvvet) ~ ng centrifuge a.a. ^ 1687 Isaac Newton, ng. fiziki & Lat centrum merkez + Lat fuga ka " santra, fg santur ~ Fa santur / Ar SnTr kanuna benzeyen bir tr alg ~ Aram pssnTr a.a. ~ EYun psalter(ion) a.a. < EYun psll gergin bir yay parmakla ekmek, nlatmak, telli alg almak * ng psaltery (a.a.) Yunancadan alnmtr. Ayn kkten EYun psalms > ng psalm (debdebeli ark, mezmur), br mizmor evririsidir. sanzatu [ xx/b] ~ Fr sans atout kozsuz, iskambilde kozsuz oynanan el & Fr sans yoksunluk edat, -siz (~ Lat sine a.a.) + Fr atout iskambilde koz (< Fr tout hepsine, hepsini ~ Lat ad totum a.a.)" total anzuman [Cumh 1932] anjman ~Frchangement deiim, deitirme, otomobilde vites deitirme takm < Fr changer deitirmek " kambiyo

sap

[ xi] sap bak veya kl sap; [ xx/c] cinsel alk eken, bekr (argo)

* Sapla- fiiliyle ilikisi mulaktr. sap[mak <T istikamet deitirmek [CodC xiii] sap- ayrlmak, uzaklamak; [T S xv xv] saknmak, kanmak,

* Sav- (uzaklatrmak, defetmek) fiiliyle ilikisi, eer varsa, ak deildir. telik ekiyle sa-> a- biimi e anlamldr. EKKENLLER: T sap- : sap-, sapa, sapk T sa- : a-, a, akaloz ap1, apr ap2 alumen ap3 onom [Ka xi] ap kam veya dudak sesi; [drH xiv] apla-tokat sesi ~ Fa b potasyum veya alminyum slfat tuzu, <

[ xx/b] beton zerine ekilen ince imento tabakas - Fr chape 1. d giysi, manto, cbbe, 2. herhangi bir eyin d katman, zellikle beton zerine ekilen ince imento tabakas ~ OLat cappa aba, kepenek " kaput sapa <T uzaklamak " sap[DK xiv] uzak; [a xv] bir ehrin banliys < T sap- ayrlmak,

sapan2 <T [DK xiv] sallayarak ta frlatma arac sallamak, hareket ettirmek " sal-

< T sap-/sap- [xi, xiv Kp]

apel [ xx/b] ~ Fr chapelle kk kilise ~ OLat cappella [k.] Tours kentinde Aziz Martinin cbbesinin sakland yer (vi), ziyaretgh ve dua yeri (ix) < Lat cappa klahl cbbe, aba " kaput aperon [ xx/c] ~ Fr chaperon 1. byk kadn bal, kapon, 2. dad < Fr chape klah, klahl cbbe ~ Lat cappa " kaput sapk <T < T sap-" saps ap r sapt[mak o no m <T [Men xvii] sapuk yoldan sapan, anayoldan uzak olan, sapa; [ 193+] sapk meczup

dk lm e se si [LL 1732] rotadan veya doru yoldan sapmak < T sap-" sap-

-it- ekinin geisiz anlamda kullanm aklanmaya muhtatr.

apka [DK, AZ xv] abka Hristiyan bal ~ Bul/Srp apka [k.] Hristiyanlara zg kenarl balk Fr chapeau balk, apka ~ OLat cappellus kk klah < OLat cappa klah, klahl cbbe " kaput sapla[mak <T [Men xvii] saplaT *sawp- < T *saP- a. a. " sokaplak apal ~? sapta[mak YT <onom [LO ] dkk sak, pejmrde [CepK 1935] tesbit etmek < T sap- [xi] delmek, batrmak, saplamak <

< T apla- [onom.] " ap1 (= Yun spsalo a.a.) < T sabit" sabit

* Sabitlemek/tesbit etmek < Ar #6bt grubundan serbest arm yoluyla tretildii aktr. Trke sapmak ve saplamak fiilleriyle iliki kurulmas zorlamadr. ar, arl sar[mak T onom su akma sesi [ xi] saru- dolamak, brmek, balamak; [Mh, CodC xiii] sar-

* Eski rneklerde saru-, sarm(a)- ve sarla- biimleri bir arada grlr. Yokua sarmak deyimi aklanmaya muhtatr. sara yere drd sara sarahat anlalrlk < Ar SaraHa berraklatrd, netletirdi saraka Ven sarca kfr, hakaret ~ Ar sarrc [#src im.] eerci < Ar sarc eer ~ Ar SarHat [#SrH msd.] berraklk, kolay ~ Ar Sarcat^ [#Src msd.] epilepsi < Ar saraca

[LG 188+] elenmek, kzdrmak (argo)

arampol [Ev xvii] arampo ~ Mac saramp kazklardan oluan itle korunmu hendek ~ Alm schrankpfalz it kaz, sivriltilmi kazklardan oluan it, palisad arap [Kut, Yun, A xi] alkoll iki ~ Ar arb [#rb msd.] 1. her trl iecek, 2. zellikle sarho edici iki < Ar araba [msd. urb/marab] iti * Arapa szcn ikinci anlam 11. yy'dan itibaren kaydedilmitir. arapnel [KT xix] ~ ng shrapnel para tesirli top mermisi ^ En erken 1806-12 spanya Harbi'nde < z Henry Shrapnel ngiliz general (1761-1842)

saray [CodC, A xiii] ~ Fa saray her eit konak, zellikle hkmdar kona ~ OFa sry kapal byk mekn, konut, konak (= Ave thrya-korumak ) * Erm srah (kapal byk mekn, salon) Orta farsadan alntdr. arbon [ xx/a] hastal, karakabarck ~ Lat carbon kmr " karbon * arbon hastalnda oluan siyah banlardan tr. sardalya [Kenz xviii] ~ Yun sardla bir balk tr, sardina pilchardus ~ t sardela/sardina a.a. < Lat sarda bir tr balk z Sardo, Sarda Sardunya adasna ait" sardunya sardunya Sardunya Akdeniz'de bir ada [LO xix] geranium trnden bir iek < z ~ Fr charbon 1. kmr, 2. bir hayvan

* Adann ad ilk kez M 1180 dolaynda Msr belgelerinde kaydedilen Sardana halkndan gelir. sarf [A xiv] ~ Ar Sarf [#Srf msd.] 1. te yana dnme, bakn karma, 2. para harcama, deme < Ar Sarafa 1. te yana dnd, bakn kard, 2. para dedi * Arapa szcn birinci anlam sarfnazar etmek deyiminde korunmutur. kinci anlamn Sarraf < Akad Sarrpu (altn ve gm ii yapan, para bozan) adndan geri tretildii dnlebilir. Bak. sarraf. sarfnazar Sarf te yana evirme + Ar naZar bak " sarf, nazar sarg sargos sargus <T ~ Ar Sarfu-n-naZar gz ard etme & Ar

[Men xvii] sarg/sargu yaraya sarlan bez

< T sar-" sar-

~ Yun/EYun sargs karagz bal, sargus

* t sargo/saraco, Fr sar (a.a.) biimleri muhtemelen Yunancadan alnmtr. sarho arapla mest olmu sar sari1 sari2 rt [ xx/b] T [ viii] sar sar renk [A xiv] ser%o ~ Fa sar %wu ba ho, " ser, ho (= Mo sra sar renk, safra, d )

~ Ar srin [#sry fa.] bulac " sirayet ~ ng sari Hint kadn giysisi ~ Hind san elbise,

sarih anlam ak olan " sarahat

[A xiv]

~ Ar SarH [#SrH sf.] saf, berrak, ak,

sark <T [DK xiv] saruk bala sarlan bez < T sar-" sarsarn <T [ x i v ] s a r s a l ( = M o s r a n d i i h a y v a n n sars)" sar * -n ekinin ilevi ak deildir. arj arjr yklemek " arj [ 192+] elektrik yk; [Cumh 1929] futbolda topa yklenme - Fr charge yk ~ OLat *carrica " kargo [192+] ~Frchargeur ykleyici <Frcharger

ark [A xiv] ~ Ar arq [#rq msd.] gn doumu, dou < Ar araqa kzard, aydnland, gne dodu (= br #srq krmz = Akad arqu kan ) sark[mak sal-" sal<T [Kp xiv] sark-/sark< T * salk-/* salk -salnmak, sallanmak < T

* Sal- kk geili yapdayken sark- biiminin geisiz anlam kazanmas aklanmaya muhtatr. Kar. salkm. sarka YT [TDK 1955] rakkas < T sark-" sark-

sarkastik [ xx/c] ~ Fr sarcastique actc bir ekilde alay eden / ng sarcastic a.a. < OLat sarcasmus 1. diiyle et koparma, 2. actc sz syleme, hiciv < EYun sarkz kpekler gibi srarak et koparmak < EYun srks et" sarkoma ark sarkt YT [Ev xvii] telli bir Trkmen algs; [ xix] bir tr mzik paras ~? Ar arq [nsb.] douya ait, dou usul " ark [TDK 1944] stalaktit < T sark-" sark-

sarkoma [ xx/b] sarkom ~ Fr sarcome et grnmnde bir tr habis ur / ng sarcoma a.a. < EYun sark ete benzemek < EYun sarks, sark- (kesilmi) et ~ HAvr *twrk- < HAvr *twerk- kesmek arkteri [ xx/b] ~ Fr charcuterie salam, sosis ve benzerlerini satan dkkan, domuz kasab & Fr char et (~ Lat caro, carn-) + Lat cuit pimi " karnaval, biskvi arla[mak ar " ar [Redh 1890] arlt ile akmak; fke ile barmak ~Frcharlatan ok konuan,

arlatan [ARasim 1897-99] sahtekr ~ t ciarlatano a.a. < t ciarlare [onom.] grltl konumak

arm [ xx/a] sevimlilik ~ Fr charme 1. by amacyla sylenen makaml dua, by, sihir, 2. batan karma yetenei, cazibe ~ Lat carmen, carmin-ark, by sarmal YT [TDK 1955] helezoni < T sar-/sarmala-" sar-

* -mal ekinin yaps ak deildir. Kar. samal. arman charmer bylemek " arm sarman tekir kedi [ xx/a] ~ Fr charmant byleyici, cezbedici < Fr

<T [LO xix] ; [Bah 1924] ; [TDK 1955] azman, iri, kocaman; [ xx/c] sar T sar-2 sertlemek, zorbalk etmek " sarp, +men1

* kinci anlam yakn dnemde sar szcnn etkisiyle olumu olmaldr. sarma[mak * T [ xi] sarma-/sarmal- birbirine dolanmak T *sarm- " sar-

Sarmal-, sarma- biimlerinde grlen -m- ara ekinin ilevi aklanmaya muhtatr, <T T [Arg xvi] sarlgan bitki < T sarma-" sar-

sarmak sarmsak sarn sarraf

[ xi] sarmusak/sarumsak/samursak a.a. ~ Ar Sahrc su deposu, sarn [CodC xiii] ~ Ar Sarraf [#Srf im.] altn ve gm para

alp satan, para bozan ~ Akad Sarrapu kuyumcu < Akad Sarpu metali atele artma, rafine etme, (altn veya gmn) safln snama " sarf sars[mak saymak " sarp T [Uyviii+]sars-/sars=Tsar-1[xi]sert davranmak, svp

art1 [Kut, A xi] ~ Ar arT [#rT msd.] koul < Ar araTa 1. bak ucuyla kesti, entik at, yard, 2. art kotu (= Aram sarsT 1. entik, 2. yaz, belge, yazt = Aram #srT 1. entik ama, bakla kazma, 2. yaz yazma ) art2 kart2 [ xx/c] ~ Fr charte belge, protokol ~ Lat charta kt" ~ Fr chariot 1. kk at arabas, 2.

aryo [ 192+] daktilonun hareketli ksm < Lat carrus " kargo

a[mak T [Uy viii+] sa-/a- yoldan veya amatan sapmak, uzaklamak; [ xiv] belirsizlik ve kuku duymak, hayret etmek " sap-

* zgn biim sa- olup inisyal s- asimile edilmitir. kinci anlam aala- biiminden geritremi olmaldr. aaa Ar acac^a [onom.] parldad asi [Hrr 1948] ~ Ar acac^at^ [#cc^ msd.] parlama, parlt < ~ Fr chssis at arabasnn ana gvdesi

[esk.], otomobil gvdesi < Fr chsse sandk, sanduka ~ Lat capsa a.a. " kasa

a sas pis kokmak akaloz

<T T

[Kp xiv] ehla

< T a-" a< T sas- [viii+ Uy]

[Uy viii+] sas pis kokan, rk

<T * -(al)oz eki iin kar. cadaloz. sat[mak T

[LO xix] koca akn

< T a-" a-

[Uyviii+]sat-a.a.

* Nihai anlam muhtemelen "birbirine denk olmak, bedel olmak" veya "dengitmek, bedel etmek" olmaldr. Ayn kkten sata- (karlamak, denk gelmek). Yine ayn kkten Mo sadaa (hasta bir kiiyi temsil eden ve kt ruhlar kovmakta kullanlan kt bebek, bedel, sat), sadun (evlilik veya ant yoluyla akraba, kan kardei). atafat [o.] dalkavukluk, fanfar, ar sayg gsterisi < Ar aTf [#Tf] Msr'da Memluk hkmdarlarnn egemenlik alameti olan sancak

* zel anlam Osmanl Trkesine zgdr. satanist [ xx/c] EYun satan eytan ~ br STn a.a. " eytan ~ Fr sataniste eytanc / ng satanist a.a. <

sata[mak T [ xi] sata-; [O xi] demek < T sata-[viii+ Uy] denk gelmek, rastlamak, birbirinin yoluna kmak veya yolunu kesmek, karlamak, atmak < T sat bedel, denklik, alveri < T sat-" satsatelit muhafz, yolda [ xx/c] ~ Fr/ng satellite uydu ~ Lat satelles, satellit-

saten [xx/a] ~Frsatin~Ar Zaytn[nsb] bir tr in ipeklisi < z Zaytn Gney in'de liman kenti, Tseutung * Arapa szcn etimolojisi bni Battuta (14. yy) tarafndan iletilmitir. sath/sathAr saTaHa yayld, yassld satn [almak T [ xiv] ~ Ar saTH [#sTH msd.] yzey, dzlem <

[Uy viii+] satan ; [Kp xiv] satn/satkn

< T sat-" sat-

atr [ xiv] becerikli, kurnaz, evik; [KT xix] en, neeli Tir [#Tr fa.] becerikli, kurnaz < Ar aTara [msd. aTrat] becerikli idi * Trke gncel anlam muhtemelen en atr ikilemesinden tremitir.

~ Ar

satir [ xx/b] ~ Fr satire hiciv, alayl yergi, karikatr ~ Lat satyra a.a. ~ EYun styros 1. mitolojide kei ayakl ve insan gvdeli yaratk, 2. gln ve mstehcen kimse satr1 [ xiv] [#Tr] yaz, belge ~ Akad aTru yaz yazmak satr2 < Aram #sTr yarma, bakla ikiye ayrma ~ Ar saTr [#sTr msd.] bir sra yaz ~ Aram aTsr ~ Ar sTr [#sTr] kasaplarn kulland ar bak

* Kar. Ar aTr (yarma, yarm). Arapa szckteki s sesi Aramcadan ge bir alntya iaret eder. satlcan zat-l cenb bir tr cier iltihab " zatlcenp

ato [Ahsan 1891] ~ Fr chteau mstahkem konut ~ Lat castellum [k.] zel ahslara ait kk mstahkem yer < Lat castrum kale, mstahkem yer" kasara atobriyan [ xx/b] ~ Fr chateaubriand bir tr biftek < z Franois-Ren de Chateaubriand Fransz yazar ve diplomat (1768-1843) satran [Kut xi] aTranc ~ Ar saTranc/aTranc bir oyun ~ OFa atrang a.a. ~ Sans aturanga "drt kollu", drt unsurdan oluan ordu & Sans atr drt + Sans arjga kol, uzuv " ehar * Filler, sava arabalar, svariler ve piyadelerden oluan klasik Hint ordu dzenine atfen. Erm cadrag (a.a.) OrtaFarsadan alnmtr. satsuma Satsuma Japonya'da bir yarmada sauna sauna hamam, banyo sav YT [ xx/c] [Hay 1959 195+] ~ ng satsuma bir mandalin cinsi < ~ ng sauna Fin hamam ~ Fin

[Or viii] sab sz; [Ka xi] saw sz; [CepK 1935] iddia, tez

* 16. yy'dan sonra Trkiye Trkesinde kullanmdan dm bir szck iken Dil Devrimi dneminde yeni bir anlam yklenerek dolama sokulmutur. sav[mak a.a. T [ xi] *saw-; [DK, a xiv] tepmek, uzaklatrmak, def etmek < T *saP-

* Kutadgu Bilik'teki bir tek kukulu rnek dnda fiilin basit haline 15. yy'dan nce rastlanmaz. Ancak 11. yy'da sawul- ve sawur- trevleri mevcuttur. Ouzcaya zg olan *sawa- biimi ayn kkle alakal olmaldr. savan 1 [ xx/b] = Yun sbano pamuk ipliinden yaplan yer veya yatak rts (halk) = Erm savan a. a. = Aram sswn yelken bezi ~ ? * Tm dillerde etimolojisi karanlktr. savan2 [ xx/b] ~ Fr savane tropik blgelere zg aasz ayr ~ sp sabana a.a. ^ 1526 Gonzalo Fernndez de Oviedo, sp. tarihi. ~ Taino zavana * Karayib sava savaAdalarn T yerli dillerinden. [O xi] sava a.a. < T *saPa- tepmek?, defetmek? "

Fiil ad yapan -(i) ekiyle masdar. sava[mak defetmek? " savT [O xi] sava- muharebe etmek, arpmak < T *saPa- tepmek?,

* Fiil biimi, itelik eki olan -(i)- ile. savc iddia " sav

YT

[TDK 1944] mddei

< T sav [1935 YT]

* Eski Trke savc/savac (haberci, eli) szc ile dorudan balants kurulamaz, avk [ xx] k ~ ?

* Ar awq'tan tretilmesi ses ve anlam bakmndan mmkn gzkmemektedir. Kar. evk. savlet < Ar Sala srad, saldrd savsakla[mak T sav-" savavul[lamak akul savul[mak [ xviii] akul ile lmek < T akul/saul" ~ Ar Sawlat [#Swl msd.] srama, zerine atlma

<T [ xx/a] savsala- ertelemek, bandan savmak < T savsa/savsak tembel, ihmalci < T savsa- savmak istemek, ihmal etmek <

T [ xi] sawul- ayrlmak, gitmek, olduu yerden uzaklamak < T *saP-" sav< T sav-

savun[mak YT [CepK 1935] savga-; [TDK 1955] savun- mdafaa etmek def etmek, uzaklatrmak " savAr daf c > T mdafaca szcne paralel olarak tretilmitir.

savur[mak savu[mak sav-

T <T

[ xi] sawur- uzaa atmak, frlatmak

< T *saP-uzaklatrmak " sav< T saw- uzaklatrmak "

[TS xiv] uzaklamak, kamak, kurtulmak

sy [Ne xv] sacy ~ Ar sacy [#scy msd.] emek, mesai < Ar saca 1. yrd, zahmetle ilerledi, emekledi, 2. aba gsterdi, alt * Arapa fiilin anlam T emek/emeklemek kavramna paraleldir. say[mak T [Uy, Ka viii+] sa-; [CodC xiii] sa-/say-dnmek, itibar etmek, say saymak, hesaplamak, deer bimek

* -y- eklenmi ve eklenmemi biimleri Trkiye Trkesinde 15. yy'a dek e zamanl olarak kullanlr. saya gmlek ayak ~ ? [LO xix] seyrek dokunmu uha ~ ? [Env xv] ayak gibi kaln uha; [ xx] eitli trlerde st giysi, d

ayan ~ Fa yn mmkn, uygun, layk < Fa yistan, y- mmkn olmak, uymak (= Ave X"/%y* muktedir olmak, gc yetmek ) " ah1 saydam mermer ~ ? saye (= Ave asaya a. a.) ayet YT [CepK 1935] effaf [Yus xiv] glge [Yus, DK xiv] ayed ~ T saydam [xv+ a] saf, som, bir tr effaf ~ Fa saya glge ~ OFa syag a.a. ~ Fa yad mmkn, uyar (ise) <

Fa yistan, y- mmkn olmak, uymak " ayan

sayfa sayfiye sayg saygn ayi yu say sayayia " yu

<T
[ xx/a] yazlk

" sahife < Ar Sayf yaz < T say- " say-[TDK 1955] muteber

YT

[LO xix] hrmet, itibar, hatr < T say-" sayg

- Ar yic [#yc fa.] yaylan (haber), yu eden "

<T

[a xv] sayu hesap; [Arg xvi] say rakam

< T say-"

- Ar yicat^ [#yc fa. f.] yaylan haber, dedikodu

saykla[mak

<T [Kp, a xiv] saykla- abuk sabuk konumak, hezeyan < T sayk/say [xv+ a] hayal, hezeyan < T say- sanmak, dnmek " say[CepK 1935] muhterem, saygn ~ T sayn [xv+ a] iyi, sekin ~ Mo

sayn sayn iyi

YT

* Dil Devrimi dneminde aatayca szlklerde bulunarak dolama sokulmu bir kelimedir. T say- fiiliyle birletirilmesi keyfidir. saylav YT [TarD 193+] seim; [CepK 1935] seilmi kii, mebus < T sayla- [xv+ a] semek, saymak, hesaba katmak < T say-" say-, +ev YT [TDK 1944] muhasip < T say-" say-, +men2 < T sayra- [xi] samalamak, hezeyan ~ Fa syabn

sayman

sayr <T [T S xiv-xix] sayru hasta etmek < T say-" saysayvan glgelik, tente, emsiye " saye, +ban saz1 T bataklk

[DK xv] ; [Ne xv] syebn

[CodC xiii] bataklk, amur; [T S xiv, Kp xiv] bataklk otu, kam

~ T *sz

* Kar. Mo sirua, uv ur < *siar (bataklk). Kar. Krg saz (1. sar, 2. bataklk, amur). "Sar" anlam saz benizli deyiminde korunmutur saz2 [A xiv] dzen; [Yus xiv] alg ~ Fa saz 1. dzen, dzenek, makina, 2. alg, mzik aleti < Fa saftan, saz- yapmak, imal etmek, dzmek " sahte sazan T? [CodC, T S xiv-xvi xiii] sazan/sazaan ylan, ejderha; [Kp, Men xiv] sazan bal tatl suda yaayan bir balk, cyprinus carpio; [a xv] sazar bal ylan bal se *trei- a. a. " tri+ ~ Fa/OFa sih/se (= Ave thri- a.a.) ~ HAvr

se+ ~ Lat se-/sed- ayrma, yalnz kalma, kendi kendine olma bildiren fiil neki ~ HAvr *sed- < HAvr *s(w)e- kendi" solo eamet u'm [#'m msd.] uursuzluk " om [Men xvii]a'mat/i'nat^ uursuzluk <Ar

* Arapa masdar olan u'm (om) Trkede sfat olarak kullanld iin masdar yapsnda yeni bir szck retilmitir. seans Lat sedere, sess- a. a. " sedye [Cumh 1929] ~ Fr sance oturum < EFr seoir oturmak

sebat ~ Ar 8abat [#6bt msd.] ayn yerde durma, hareketsiz kalma, vaz gememe < Ar 8abata sebat etti, vaz gemedi ebboy ~ Fa ab by/ab anby "gece kokan" & Fa ab gece (~ EFa/Ave %ap- a.a. = Sans kap a.a.) + Fa by koku " akam, bu2 ebek [Men xvii] 1. a eklinde veya alaca renkli, 2. krmz bal bir tr mantar; [KT xix] 3. k krmz bir tr maymun ~ Ar abak [#bk o.] alar < Ar abakat a, rg, dall budakl ey " ebeke ebeke ~ Ar abakat [#bk msd.] a, balk a, seyrek dokunmu kuma, rg, zgara < Ar abaka [msd. abk] rd, sard, balad, iie veya kolkola girdi (= Aram #sbk rme, dokuma = br #sbk/sbk a.a. = Akad abiku baa rtlen kuma, al) * Krt apik, Erm abik, Fa ab (gmlek) biimleri Orta Farsa araclyla Akadadan alnm olmaldr. sebep [Kut, A xi] Ar sabba 1. svd, tahrik etti, 2. sebep oldu ~ Ar sabab [#sbb msd.] gereke, neden <

sebil [A xiv] ~ Ar sabl [#sbl sf.] yol, su yolu, eme ~ Aram sbl 1. su yolu, kanal, aquaeductus, 2. Samanyolu < Aram #bl tama, getirme ebnem slaklk " ebboy, nem sebze taze,ya se[mek T [Uyviii+]se-a.a. [ xiv] ~ Ar accat^ [#cc msd.] cesaret, kahramanlk < ~ Fa ab nam iy & Fa ab gece + Fa nam ~ Fa sabz yeillik, bitki < Fa/OFa sabz yeil,

ecaat Ar acuca cesur idi, yiitlik yapt seccade Ar sacada secde etti" secde secde

[ xiv] [A, Yus xiv]

~ Ar saccdat [#scd im.] namaz hals < ~ Ar sacdat [#scd msd.] yere kapanma,

yere kapanarak tapnma < Ar sacada secde etti, tapnd ~ Aram #sgd a.a. seenek ecere aac YT [TDK 1974] alternatif [ xiv] < T se-" se-

~ Ar acarat [#cr msd.] 1. aa, 2. soy

seciye karakter < Ar saca [msd. sacw/suc] iyi huylu ve sakin idi seki YT [ 1979] antoloji

~ Ar saciyyat [#scw msd.] tabiat, huy, < T se-" se-

semen YT se- " se-, +men2

[TDK 1955] seimlerde oy kullanma hakk olan kimse, mntehip

< T

sedatif ~ Fr sdatif sakinletirici, msekkin ~ OLat sedativus a. a. < Lat sedare oturtmak < Lat sedere, sess- oturmak " sedye edde [ xiv] ~ Ar addat [#dd msd.] Arap alfabesinde bir sessiz harfin ift telaffuz edileceini gsteren iaret < Ar adda sertletirdi" iddet sedef deniz kabuu, 2. bir cilt hastal [A xiv] Sadef ~ Ar Sadaf [#Sdf msd.] 1. istiridye, ~ Fr sdiment kelti, tortu ~ Lat

sediman [ xx/b] sedimentum < Lat sedere, sess- oturmak " sedye

sedir1 [Men xvii] Sadr ; [KT xix] sedir ~ Ar Sadr [#Sdr msd.] 1. gs, 2. bir eyin n veya ileri ksm, ba ke, misafir oturtulan yer " sudur * Ses deiimi aklanmaya muhtatr. sedir2 katran2 edit adda sert idi" iddet [ xx/c] [ xiv] edid ~ Fr cdre kozalakl bir aa ~ EYun kdros " ~ Ar add [#dd sf.] sert, kat, pek < Ar ~ t sedia oturak, sandalye

sedye [LO xix] tahtrevan, teskere < t sedere oturmak ~ Lat sedere, sess- a. a. ~ HAvr *sed-1 a. a.

* Ayn kkten Sans sdati, ng sit, Alm sitzen, Rus sidet' (oturmak), Lat sedare (teskin etmek), ng set, Alm setzen (oturtmak), EYun (h)dra (oturma yeri). Ni (aa) edatyla Sans nisdati, Erm nisd-, Fa niastan (oturmak), Lat hdus, ng nest (kuluka yeri, yuva). ef caput, capit- ba " kapital [ xx/a] ~ Fr chef ba, bakan ~ OLat *capo ba ~ Lat

efaat [A, Yus xiv] ~ Ar afacat^ [#fc msd.] biri lehine araclk etme, lehine konuma < Ar afaca 1. araclk etti, lehine konutu, 2. n alm hakk verdi sefahat [ xiv] ~ Ar safahat [#sfh msd.] samalk, zevzeklik, utanmazlk, zevk ve elence < Ar safiha zevzeklik etti sefalet ~ Ar safalat [#sfl msd.] aa veya aada olma, aalk olma < Ar safala aa idi (= br/Aram #pl altta veya aada olma, sefil olma = Akad aplu alt, aa) sefaret elilik < Ar safir eli < Ar safar yolculuk, sefer " sefer ~ Ar sifarat [#sfr msd.] arabuluculuk etme,

sefer tur

[Kut, A xi]

~ Ar safar [#sfr msd.] yolculuk, seyahat, ~ Fa safar bar yolculua kmaya ~ Ar afff [#ff im.] ok ince, transparan < Ar

seferber hazrlanan & Ar safar + Fa -bar hazr " sefer, +ber effaf affa [msd. uff] effaf idi sefih dalan " sefahat sefil sefalet sefine sspn/sapmst a. a. sefir sefer efkat kayrma [A xiv] [Ne xv] [ xiv]

~ Ar safh [#sfh sf.] zevzek, zevk ve elenceye ~ Ar safl [#sfl sf.] hor, alak, aa tabakadan " ~ Ar safnat [#sfn msd.] gemi ~ Aram ~ Ar safir [#sfr sf.] eli < Ar safar yolculuk " ~ Ar afqat [#fq msd.] acma, merhamet,

* Ayn kkten Ar afaq ile anlam ilikisi ak deildir. eftali kaln + Fa l erik " al seir[mek T < T sek-" sek[ xiv] eftalu/eftali ~ Fa aft l a. a. & Fa aft kaba,

[Uy, Ka viii+] skri-/sgir- koumak, hzl ve ani bir ekilde hareket etmek

segman [ xx/b] ~ Fr segment kesik ey, para, eklem ~ Lat segmentum < Lat secare, sect- kesmek, blmek ~ HAvr *sek- kesmek semen/seymen - Fa sagbn kpek bakcs" sekban ehadet [Kut, DK xi] ~ Ar ahdat [#hd msd.] 1. ahitlik, 2. ehitlik < Ar ahida tank oldu, tanklk etti, mahkemede yemin etti, kelime-i ehadet getirdi [msd. hu$d/ aha$dat^] " ehit ehbender [ xix] konsolos liman", gmrk, gmrk yneticisi & Fa ah/h + Fa bandar liman seher [Kut xi] vakti (= Aram a^sr a. a. = Akad eru a. a.) ~ Fa ah bandar "kral [ xix] Ankara yresine zg milis gc mensubu

~ Ar saHar [#sHr msd.] gn aarmas, tan

ehinah [Yus xiv] ~ Fa ahin ah krallar kral, ran hkmdarlarnn sfat ~ EFa %yathiynam %yathiya- a.a. " ah1 ehir/ehr[A xiv] ehr EFa/Ave %athra- krallk, devlet, lke " ah1 * Kar. EYun satrap (vali) < EFa %athrapava (lke-bakan) ehr ~ Ar ahr [#hr sf.] nl " hret ~ Fa ahr vilayet, memleket, kent

ehit [DK xiv] ~ Ar ahd [#hd sf.] 1. tank, 2. din uruna len kii ~ Aram shsd a.a. < Aram #shd tank olma, tanklk etme * Aramice szck EYun mrtys, mrtyros (1. tank, 2. din uruna len kii) evirisidir. sehiv/sehv< Ar saha yanl yapt [A xiv] sehv ~ Ar sahw [#shw msd.] hata, yanl ~ Ar

ehla [Men xvii] 1. siyaha alan mavi gzl, 2. a ahla' [sf. f.] siyaha alan mavi gzl kadn < Ar ahal [sf.] siyaha yakn mavi renk * Trke ikinci anlam "a" yerine kullanlan hsn tabirdir, sehpa ehrayin donatma " ehir, ayin ehriyar hkmdar " ehir, yar2 [Yus xiv] ~ Fa/OFa sih pay ayak " se, pa

~ Fa ahr yin kutlama amacyla kenti

~ Fa ahr yr "lkenin dostu", kral, ~ Ar acriyyat^ [#cr nsb. f.] kl gibi, ince ~ Ar ahwat [#hw msd.] iddetli ~ Fa ah zda hkmdar olu, prens " ~ Fr sec kuru, su

ehriye < Ar acr kl (= Aram sacsr a.a. = Akad acrtu a.a.) ehvet istek, arzu < Ar aha iddetle istedi ehzade ah1,zade [Kut, A xi]

sek [ xx/b] su ile karmam alkol katlmam ~ Lat siccus kuru ~ HAvr *seikw- suyu akmak

ek/ekk[Kut, A xi] ~ Ar akk [#kk msd.] kuku < Ar akka 1. ivi veya mh saplad, iledi, 2. kukuland, phe ve belirsizlie kapld" sikke sek[mek T [Kp, a xiv] sek- sramak, srayarak yrmek (= Mo sege- sekmek, seirtmek, at trs gitmek, fingirdemek) * Sekit- (sektirmek) ve sekre- (seirtmek) trevleri 11. yy'da kaydedilmitir.

sekans [ xx/b] ~ Fr squence sre iinde pe pee giden eyler, dizi ~ Lat sequentia a.a. < Lat sequi, secut- izlemek, takip etmek, peinden gelmek ~ HAvr *sekw-1 iz, peinden gitmek * Ayn kkten Lat socius (peinden giden, mttefik), signum (bayrak, iaret). sekant [ xx/b] ~ Fr scante / Alm sekant bir daireyi kesen a # 1583 Thomas Fincke, Dan. matematiki ~ Lat secans, t- kesen < Lat secare, sect-kesmek, blmek " segman ekavet [Mercimek xv] ; [Men xvii] bedbahtlk, ktlk; [KT xix] ekyalk ~ Ar aqwat [#qw/qy msd.] bedbahtlk, yaramazlk, ktlk < Ar aq zor durumda brakt, bedbaht etti" aki sekban [ xvi] kapkulu ocanda bir hizmetli snf, tara sipahilerinin muhafz birliklerine verilen ad ~ Fa sagbn kpek bakcs & Fa sag kpek (~ OFa sak a.a. = Sans svaka kurt < Sans sv, snas kpek ~ HAvr *kwon- a.a.) + Fa -ban bakan, gden " sinik, +ban * Osmanl devletinde kapkulu ocanda bir hizmetli snfnn addr. sekene oturanlar, sakinler < Ar sakin " sakin ~ Ar sakanat [#skn o.] bir yerde

eker [Uy viii+] ~? Fa/OFa akar eker kamndan elde edilen tatl madde ~ Prakrit sakkhar a.a. ~ Sans sarkara 1. aklta, 2. kle veya kristal eker * M 500'den itibaren Hindistan'dan dnyaya yaylmtr. Bat dillerine 9. yy'dan itibaren spanya'dan Arapa biimiyle alnmtr. Kar. Ar sukker > Fr sucre, ng sugar, t zucchero, Alm zucker vb. EKKENLLER: Hint sakkhara : sakarin, eker, ekerpare ekerpare [Kenz xviii] ekerbre hamur ve ekerle yaplan bir tatl & Fa akar + Fa bura brek " eker, brek ~ Fa akarbra

* Kullanmda Fa akarpara (eker paras, ok tatl bir tr kays) ile birlemitir. seki T [ xi] sek banko, kerevet, tezgh (= Mo sek-kaldrmak, ykseltmek )

ekil/ekl[Yus xiv] ekl ~ Ar akl [#kl msd.] biim, form (= Aram #kll tamamlama, biimleme, son eklini verme ) ~ Akad uklulu/aklulu a.a. < Akad kullatu [#kll] tam, btn " kl2

* Akad aklulu biimi #kll kknn gramatik trevidir. Aramca drt harfli #kll biimi Akadcadan alntdr. Arapa szcn arkaik bir trev veya Akadcadan alnt olduu dnlebilir. Ar #kl1 kk anlamca bamszdr. Kar. mkl. sekiz T [ viii] sekiz/sekkiz a. a.

sekoya [ xx/b] ~ YLat sequoia Kaliforniya'da yetien kzl am cinsi < z Sequoiah Cherokee yazsn gelitiren kzlderili retmen ve dnr (1760-1843) sekresyon [ xx/c] ~ Fr secrtion salg < Lat secernere, secret- ayrmak, (sv) szlmek, salglamak < Lat cernere, cert- ayrmak " se+, sertifika sekreter [ xx/b] ~ Fr secrtaire ktip ~ OLat secretarius sr ktibi, zel kalem mdr < Lat se-cretus ayr, sakl" sekresyon seks [Radyo Haf 1950] seksoloji ~ Fr sexe / ng sex 1. cinsiyet, dii veya erkek olma durumu, 2. cinsel iliki ~ Lat sexs ayrma, dii ve erkek ayrmas, cinsiyet < Lat *sec-s-os = Lat secare, sect- blmek, ayrmak " segman * kinci anlam ngilizcede 1929'dan itibaren, Franszcada 1960larda kaydedilmitir. seksapel seks, apel seksek seksen seksi <T T [Hayat 1961] ~ ng sex appeal cinsel ekicilik"

[ xx/b] sekerek oynanan bir oyun [Uy viii+] sekizn a. a. [ xx/c]

< T sek- " sek< T sekiz on " sekiz

~ ng sexy cinsel cazibeye sahip olan " seks ~ Fr section kesim, dilim, blm ~ Lat

seksiyon [ xx/b] sectio < Lat secare, sect- kesmek, blmek " segman

sekstant [Mh382 181+] ~ ng sextant gemicilikte bir lm aleti ~ Lat sextans, t- altya blen < Lat sextare altya blmek < Lat sextus altnc, altda bir < Lat sex alt ~ HAvr *s(w)eks alt" heksa+ * Dairenin altda biri olan 60 derecelik ay kulland iin. sekt [ xx/a] ~ Fr secte hizip, parti, mezhep ~ Lat secta [n. o.] (bir nderi) izleyenler, peinden gidenler < Lat sec(u)tum izleyen, peinden giden < Lat sequi, secut- izlemek, takip etmek " sekans sekte krizi, sara krizi " skt ~ Ar saktat [#skt msd.] 1. sessiz kalma, 2. kalp

sekter [ xx/a] hizipi ~ Fr sectaire bir mezhep veya hizbe mensup olan ~ OLat sectarius a. a. < Lat secta hizip " sekans sektr [ xx/b] kesim, kesit ~ Fr secteur a.a., zellikle geometride dairenin iki kirii arasnda kalan dilim ~ Lat sector kesen < Lat secare, sect-kesmek, blmek " segman * Mecazi anlamlar I. Dnya Sava srasnda "cephenin bir blm" anlamnda askeri kullanmdan tremitir. ekva ikyet etti" ikyet sel sala (su) akt [Yus xiv] ~ Ar akw' [#kw/ky msd.] ikyet < Ar aka ~ Ar sayl [#syl msd.] sel, su aknts < Ar

seladon [ xx/c] ~ Fr cladon griye alan ak yeil, bu renkte in seramii < z Cladon Fransz yazar d'Urf'nin Astre adl romannda (1610) yeil giysili karakter elale ~ Ar alllat [#ll im.] katarakt, Nil nehrinin alayanlar < Ar alla [msd. all] sekteye urad, krld, sakatland selam [Kut, A xi] ~ Ar salam [#slm msd.] 1. salk, selamet, barklk, gvenlik, 2. selam verme < Ar salima sa ve salam idi, gvenli idi, bark idi (= br/Aram #lm a. a. = Akad almu/ulmu a. a.) selamet [Kut xi] salim olma, emin olma < Ar salima sa ve salim idi" selam selamnaleykm zerinize", selam sz " selam, aleyh selatin sulTn " sultan sele1 Aram sala a. a. = Akad sell a. a. [ xiv] [Yus xiv] ~ Ar salmat [#slm msd.] sa ve ~ Ar salmun calaykum "bar ~ Ar salTln [#slT o.] sultanlar < Ar ~ Ar/Fa sallat hasrdan rlm sepet =

sele2 [ xx/a] sela ~ t sella bisiklet otura / Fr selle eer, semer ~ Lat sella (*sed-la) a.a. < Lat sedere, sess- oturmak " sedye selef ~ Ar salaf [#slf o.] ncekiler, bir makamda daha nce bulunmu olanlar < Ar slif [fa.] eski, nceki, gemi < Ar salafa geti seleksiyon [ xx/b] ~ Fr slction seki, seim ~ Lat selectio < Lat seligere, select- seip ayrmak < Lat legere, lect- semek " se+, lejyon selektr [ xx/b] ~ Fr slcteur seici" seleksiyon

* Trke kullanmda "uzun ve ksa farlar seen kontrol" anlamnda. selentere [ xx/b] slentere ~ Fr coelentrs denizanas ve benzerlerini ieren hayvan grubu & EYun kolos ukur, ii bo, kof (~ HAvr *keus- ii bo ey, oylum ) + EYun nteron i, i organlar" enter(o)+ selenyum [ xx/b] Jakob Berzelius, sv. kimyac. < EYun selene ay ~ YLat selenium bir element ^1817 Jns

* Tellurium elementine benzerliinden dolay onun "uydusu" olarak adlandrlmtr. Bak. tellr. elf [xx/b] ~ ng (continental) shelf kta sahanl <ngshelf raf, sahanlk ~ Ger *skelf- biilmi tahta, tabla ~ HAvr *(s)kel-1 kesmek, yarmak " alter selfservis [xx/c] kendi (~ Ger *selba kendi) + ng service hizmet" servis selim " selam [A xiv] ~ ng self-service^ 1919 ng. & ng self

~ Ar salm [#slm sf.] sa, salam, salkl

selofan [ xx/b] ~ marka Cellophane sellozdan elde edilen effaf madde ^1911 Jacques Brandenberger, svir. kimyac < Fr cellulose diaphane effaf selloz " selloz seloteyp [ 196+] effaf yapkan bant ~ marka Sellotape effaf yapkan bant markas ^ 1937 Colin Kininmonth ve George Gray, ng. mhendis & ng cellulose selloz + ng tape bant" selloz, teyp selpak [ 197+] kat peete ~ marka Selpak kt peete markas ^ 1970 pek Kt, Eczacba grubu & T selloz + T pak temiz " selloz, pak selsebil sebil [A xiv] ~ Ar salsabl bol akan pnar" sel,

sellit [198+] ~Frcellulite ciltte ya dokusundan dolay oluan kabarck < Fr cellule hcre ~ Lat cellula [k.] odack < Lat cella oda, hcre " kiler * Franszcada y. 1860'tan itibaren kullanlan bir tp terimi iken 1968'de Vogue dergisi tarafndan ngilizceye tanarak poplerletirilmitir. selloz [ xx/a] ~ Fr cellulose canllarda hcre duvarnn hammaddesini oluturan kimyasal madde ^1835 Anselme Payen, Fr. kimyac < Lat cellula hcre " sellit selva [ xx/c] ~ sp selva tropik orman ~ Lat silva orman ~

selvi [Yus, DK xiv] serv/servi/selvi; [TS xv xv] selvi Fa/OFa sarw kozalakl bir aa, cypressus

ema [ xx/a] ~ Fr schma model, bir eyin ileyiini basit izgilerle gsteren ekil, diyagram ~ OLat schema 1. figr, ekil, zellikle geometrik ekil, 2. retorikte sz sanatlarnn her biri ~ E Yun s%ema, t- a. a. < E Yun e%, s%e- tutmak, edinmek, sahip olmak ~ HAvr *sgh- < HAvr *segh- tutmak sema1 Akad am'u a.a.) [A xiv] ~ Ar sama' [#smw msd.] gk (= ~ Ar samc [#smc ~ Fr

sema2 [Yus xiv] Mevlevi ayini msd.] dinleme, dinleti, konser < Ar samaca dinledi

semafor [ xx/b] denizcilikte iaret veya flamas smaphore & EYun sema iaret, simge, gsterge + EYun fros tayan " semantik, +ber semah sema2 Bektai ayini

~ Ar samc dinleme, dinleti"

* Ayn > h dnm Anadolu azlarna zg biimdir. Bektai seman Mevlevi sema'ndan ayrdetmek iin 1970 lerden beri bu imla tercih edilmektedir. semai ~ Ar samc [#smc nsb.] dinleti, konser " sema2

email [ xiv] ~ Ar amll [#ml o.] bir eyin doasn oluturan sfatlarn toplam < Ar amal/uml kapsam, ierik " mul semantik [ xx/b] ~ Fr semantique anlama ilikin ^ 1897 Michel Bral, Fr. dnr ~ EYun semantiks anlam ifade eden, anlaml < EYun semain iaret etmek, anlam ifade etmek < EYun sema iaret, simge, gsterge semaver [ARasim 1897-99] ay piirme cihaz & Rus samo kendi + Rus varit' kaynamak * ng samovar Rusadan alnmtr, semavi ~ Ar samwl [nsb.] gksel" sema1 ~ Rus samovar otomatik

sembol [ARasim 1897-99] ~Fr symbole 1. gizli anlam olan sz, 2. simge, iaret ~ EYun symbolon retorikte iki anlam birletiren szck, parola, simge < EYun symbll, symbol- bir araya atmak & EYun syn- + EYun bll, bol-atmak " syn+, balistik semen [ xx/c] meni HAvr *se-men- < HAvr *se-l tohum ekmek * Ayn kkten Lat satio (ekim zaman). semender iinde bir efsane yarat; bir tr amfibi, salamandra maculosa - Fa samandar/samandar ateten doduu sylenen bir efsane yarat & Fa sam ate + Fa andar i, ~ Lat semen, semin- tohum

* EYun salamndra biimi Eski Farsadan alnmtr. Kar. ng salamander, Fr salamandre. "Bir tr amfibi" anlam modern Bat dillerinden alntdr. semer [drH xiv] ~ Yun samri [k.] yk hayvan srtl < EYun sgma, t- ar rt, semer < EYun stt, sag- yklemek semere Ar 8amara rn verdi [ xiv] ~ Ar 6amarat [#6mr msd.] rn, meyve <

semifinal ~ Fr/ng semifinal "yar-final", bir turnuvada finalden nceki karlama & Fr/ng semi- yar, yarm (~ Lat semi- a. a. ~ HAvr *semi- a. a.)" final * Ayn kkten EYun (h)emi- (yarm). seminer [DTC 1942] niversitede aratrma ve eitim amal toplant dizisi ~ Fr sminaire 1. ruhban okulu, 2. a.a. ~ Lat seminarium tohum yata, fidanlk < Lat semen, semin- tohum " semen semir[mek T [ xi] semri- yalanmak, imanlamak veya mide evresindeki i ya ) (= Mo semezi(n) barsak

semiyotik [ xx/c] ~ Fr smiotique iaretbilim ~ EYun semiotiks simge ve iaretlere ilikin < EYun sema/semeon iaret, simge, gsterge " semantik semiz T [Uy viii+] semiz < T semir- a. a. " semir-

semolina [ xx/c] ~ ng semolina kaba tlm buday unu, irmik < t semola a.a. ~ Lat simil a.a. ~ EYun semidlis kepekli un veya arpa unu, irmik, arpa bulamac, kekek ~ Aram samd un " simit empanze Angola * Orta Afrika yerli dillerinden. sempati [REkrem <1887] ~ Fr sympathie duygusal yaknlk, duygudalk ~ EYun symptheia & EYun syn- + EYun ps%, path- hissetme, ac duyma " syn+, pat(o)+ sempatize [etm sympathiser " sempati [ xx/b] sempati duyma ~ Fr [ xx/a] ~ Fr chimpanz bir tr byk maymun ~

sempozyum [ xx/b] ~ Lat symposium sohbet toplants ~ EYun sympsion iki sofras, beraber iki ime & EYun syn- + EYun psis ime, ii < EYun pin, po- imek ~ HAvr *p(i)- a.a. " syn+ Modern anlam Eflatunun Sympsion adl eserinden tremitir.

semptom [ xx/b] ~ Fr symptome hastalk araz ~ EYun symptma, t- rastlant, denk gelen ey, araz & EYun syn- bir arada, beraber + EYun pipt, pt- dmek, uramak, bana gelmek, denk gelmek ~ HAvr *pi-pt- < HAvr *pet- dmek " syn+ emsiye siperlii (halk) amu a. a.) [Men xvii] gnee ilikin; [LO ] gne veya yamur ~ Ar amsiyyat [#ms nsb. f.] gnee ilikin < Ar ams gne (= Aram im a. a. = Akad ~ Ar samt [#smt msd.] 1. taraf, yn, yol, 2.

semt [MMem xvi] kentin blm, 3. astronomide azimut en

[Kp xiv] en/in meskn, mamur, mreffeh; [DK xiv] neeli - OFa *en meskn < Ave i-/iti- yerlemek, ikamet etmek, kalabalk olmak

* Erm n, Grc eni (meskn yer, ky, kasaba) ve Sry aina (meskn yer, baar, nee) biimleri Orta Farsadan alntdr. Szcn Yeni Farsa biimi mevcut deildir. sen T [ viii] sen ikinci tekil ahs zamiri [Kut, A xi] ~ Ar 8an' [#6ny msd.] vme, yceltme < ~ Ar ancat^ [#nc msd.] irkinlik,

sena Ar 6an ikiye katlad" sani

enaat ktlk, habislik < Ar anuca ikin ve habis idi

senaryo [ xx/b] ~ Fr scnario bir tiyatro eseri veya filmin sahnelerini tarifeden metin ~ t scenario a. a. < t scene sahne ~ EYun skene glgelik, ardak, tiyatroda sahne EKKENLLER: EYun skene : mizansen, senaryo senato [ 183+] ~ t senato a.a. ~ Lat senatus yallar meclisi < Lat senescere, senat- yalanmak < Lat senex, sen- yal ~ HAvr *sen- a.a. senatr a.a. < Lat senatus " senato [ xx/b] ~ Fr snateur senato yesi ~ Lat senator

senbernar [ xx/c] bir kpek cinsi ~ Fr Saint-Bernard St. Bernard manastr rahipleri tarafndan yetitirilen cankurtaran kpei < z Saint Bernard Alplerde bir da geidi ve manastr < z Bernard de Menthon Fransz kei ve manastr reformcusu (10. yy) sendele[mek demirci rs sendika [ xiv] sendele-/sendire- sarslmak < Fa sanda

[KT xix] kredi konsorsiyumu; [ xx/a] ii birlii - Fr syndicat ortak bir kar korumak iin kii veya irketlerin kurduu birlik, meslek

rgt, kredi konsosriyumu < OLat syndicus kayym, alacakllarn haklarn temsil etmek iin mahkeme tarafndan tayin edilen kimse ~ EYun syndikos avukat, hukuki vekil, zellikle bir topluluun haklarn savunan temsilci < EYun dike hukuk, yarg ~ HAvr *dik- < HAvr *deik- iaret etmek, belirtmek, adn koymak, resmen ilan etmek " syn+, dijital sendikasyon [ xx/c] ~ Fr/ng syndication 1. irket veya kiilerin ortak bir kar iin ibirlii yapmas, 2. zellikle bankalarn kredi riskini paylamak iin uygulad bir ibirlii yntemi < Fr/ng syndiquer/to syndicate " sendika sendrom [ xx/b] ~ Fr syndrome bir dizi semptomun bir arada bulunmasyla oluan tbbi grnm ~ EYun syndrome birlikte gitme, yanyana koma & EYun syn- birlikte + EYun tre%, drom- komak " syn+, bodrum sene [Ne xv] ~ Ar sanat [#sn'] yl (= Aram sn/int a. a. = br nh a. a. < br/Aram #nh tekrarlama, dnme, geri gelme ) senet [ xiv] sened ~ Ar sanad [#snd msd.] dayanak, destek, bir iddia veya rivayetin dayana, bor belgesi < Ar sanada [msd. sund] dayand, istinat etti senfoni [ xx/a] ~ Fr symphonie klasik mzikte bir form ~ t sinfonia a.a. ~ EYun symfona sesdelik, ses uyumu & EYun syn- birlikte, bir arada + EYun fbne ses " syn+, fon(o)+ seng EKKENLLER: Fa sang : seng, zengin senkop [ xx/b] ~ Fr syncope gramerde bir ses veya hecenin yutulmas, tpta ksa sreli bilin kayb, mzikte aksak ritm ~ EYun synkope kesinti, krk < EYun kopt, kop- kesmek, krmak, yarmak " syn+, engebe senkretik [ xx/c] ~ Fr syncrtique zt ilkelerin bir araya gelmesiyle oluan, karma (zellikle din) ~ EYun synkretiks Girit kentlerinin oluturduu federasyona ye olan & EYun syn- birlikte, bir arada + z Kreta Girit" syn+ senkronize [etm [ xx/c] ~ Fr synchroniser ezamanl klmak < EYun syn%rnos ezamanl & EYun syn- birlikte, bir arada + EYun %ronos zaman " syn+, kron(o)+ sensr [ xx/c] ~ ng sensor sinyal veya harekete duyarl cihaz, fotoelektrik hcre < ng to sense duymak, hissetmek ~ Lat sensus duyma, duyum, alg" sansasyon sentaks [DTC 1943] ~ Fr syntaxe, syntact- szdizimi ~ EYun syntksis a.a. & EYun syn- birlikte, bir arada + EYun tss, tag- dizmek, dzenlemek " syn+, taktik ~ Fa/OFa sang ta

sentez [ xx/b] ~ Fr synthse, synthet- bir araya getirme, badatrma ~ EYun synthesis birletirme, bir araya koyma & EYun syn- bir arada + EYun tithemi, the- koymak " syn+, tez2 senyr [LO xix] Lat senior [ky.] daha yal < Lat senex, sen-" senato ~ Fr seigneur feodal bey, efendi ~

separe [etm [ xx/b] ~ Fr sparer ayrmak, ayrmak < Lat separare ayrmak & Lat se- ayrlma bildiren nek + Lat parare oluturmak, yaratmak, yapmak " se+, parite sepelek serpmek " serpsepet *sapad a. a. <T 'sersem sepelek' deyiminde [Kan xvi] < T sepele- [xv Os] serpitirmek < T sep-

~ Fa sabad/sawad hasr kova ~ OFa

* Ar safaT biimi Orta Farsadan alntdr. sepi <T serp<T [TS xv] deri tabaklamada kullanlan kimyasal madde < T sep- serpmek "

sepken

[Kp xiv] sepkn yamur serpintisi

< T sep-serpmek " serp-

septik1 [ xx/a] ~ Fr septique rmeye ve kokumaya ilikin ~ EYun septikos rm, kokumu < EYun sepomai rmek, kokumak septik2/skeptik [ xx/a] ~ Fr scptique kukucu ~ EYun skeptiks gerein bilinemeyeceini savunan filozof Pyrrho'nun retisini izleyen kimse < EYun skpthomai gzlemlemek, alc gzle bakmak ~ HAvr *skep-/*spek- gzlemek " +skop septisemi septik 1, hem(o)+ [ xx/b] ~ Fr septicmie kan zehirlenmesi" (~ t

sepya [Men xvii] ; [LO xix] mrekkep balnn boyas sepia mrekkep bal) ~ EYun sepia a. a. * Modern Yunanca biim sopia'dan sbye eklinde benimsenmitir.

ser [xiv] ~ Fa/OFa sar ba, kafa (=Avesarah-a.a. = Sans siras a.a.) ~ HAvr *kerss- a.a. < HAvr *ker-1 kafa, boynuz * HAvr *kerss- > Ave sarah- (kafa), EYun kras (boynuz), Lat cere-brum (beyin). HAvr *krssno- > EYun krnon (boynuz), kranon (kafa, kafatas). HAvr *krsn-go- > Sans srirjga (boynuz) HAvr *kr- ve *kr-nu- > Lat cornus, Ger *hurnaz > ng horn (boynuz). HAvr *keru- > Lat cervus ("boynuzlu" > geyik). HAvr *krs-t- > EYun karoton ("boynuz kk" > havu) > ng carrot. ser[mek T [DK xiv] ser- yaymak, dizmek

* Ouz lehelerine zg bir biim olup ET ser- (beklemek, sabretmek, katlanmak) fiiliyle birletirilemez. Krg sergi(havalanmak, rahatlamak, ferahlamak), Mo serg- (aylmak, kendine gelmek) biimleriyle ilikisi mulaktr. er1/errarra ktlk etti [Kut, Axi] ~ Ar arr[#rr msd.] ktlk < Ar

er2 [Yus xiv] ~ Ar arc [#rc msd.] 1. ak yol, rota, 2. zellikle slam dininin yolu, slami hukuk kurallarnn tm < Ar araca 1. balad, giriti, 2. yasa koydu, dzenledi sera [ xx/a] ser ~ Fr serre 1. kapal yer, 2. zellikle bitkileri souktan korumak iin yaplan kapal alan < Fr serrer skca kapatmak, skmak ~ OLat serare kilitlemek, srgyle kapatmak < Lat sera srg, kap demiri erait Ar arT " art1 [Mercimek xv] ~ Ar ar'iT [#rT o.] artlar < ~F rc r am iq ue a. a. < EY un ~ Yun kserndiro kuru erzak deposu &

seramik [ DT C1 94 3] kramos pimi topraktan yaplan anak mlek " kiremit serander Yun kseros kuru + Yun ndero seki, balkon " musandra

* Kar. ng xerograph (kuru sistemle alan teksir makinas) < EYun kseros. serap gitti, kat, (su) akp gitti, (deve) babo gitti ~ Ar sarb [#srb] lde grlen hayal Ar saraba

* Arapa szcn nihai anlam "yaklanca giden ey, kaarca" olabilir. Buna karlk kar. br/Aram #rb (ar scakta yanma, akkor haline gelme). Farsa sarb (su kayna, gze) ile alakas yoktur. Farsa kkenli olarak gsterilmesi yanltr. serapa pa erare serasker sar ba + Ar caskar ordu " ser, asker [TS*xv] ~ Ar arrat [#rr msd.] kvlcm ~Fa sar caskar ba komutan & Fa ~ Fa sar p batan ayaa, tmyle " ser,

serbest [Kan xvi] muaf, bak, azat edilmi < Fa sar basta hukuki bir belgenin balayc iareti, imza veya mhr & Fa sar ba + Fa bastan balamak " ser, beste * Asl "konfirme, belgeli" anlamnda bir hukuk terimidir. erbet [A, Yus xiv] ~ Ar arbat [#rb msd.] 1. bir defada iilen miktar, iim, 2. iecek ey, iki < Ar araba iti" arap

sere

[O xi] see

~ Sogd sie/siak kk bir tc ku ~ Ar sard [#srd msd.] madde madde

serd [etm sayma < Ar sarada teker teker sayd, aklad, ayrntl anlatt serdar " ser, +dar serdengeti gemi " ser, ge+ [Ne xv]

~ Fa sardr ba tutan, nder, bakomutan

[ xvii] babozuk asker, gerillac

< T serden geti kellesinden vaz

serebral [ xx/c] ~ Fr crbral beyne ilikin, beyinsel / ng cerebral a.a. < Lat cerebrum beyin ~ HAvr *kerss-ro- < HAvr *ker1- kafatas" ser eref [Yus, Glxiv] soyluluk, sekinlik < Ar arufa soylu ve sekin idi ~ Ar araf[#rf msd.] ycelik, ~ Fa arafa eik gibi

erefe [ xiv] minarede eazn okunan teras yer, teras < Fa arf kap eii, peyke

seremoni [28M 1720] eremonya ~ t ceremonia tren / Fr crmonie a.a. ~ Lat caerimonia 1. Etrsk rahiplerinin dini trenleri [esk.], 2. her tr dini tren ve gelenek Etr * Trke telaffuzu 19. yy'da Franszcaya uygun olarak dzeltilmitir. seren [MMem xvi] gemilerde ana direk ~ ?

serenad [ xx/a] ~ Fr srnade ~ t serenata hafif mzik < t sereno akam serinlii, akam hava kararmadan nceki zaman ~ Lat serenus akam serinlii < Lat serus akam serencam sonu, sonu " ser, encam [Axiv] ~ Fa sar ancm "son ba", bir eyin

serf [AMithat1885] ~Frserfbirsenyre bal kyl, toprak klesi ~ Lat servus kle, hizmeti ~ HAvr *serw- < HAvr *ser-1 korumak, muhafaza etmek * Ayn kkten Lat servare (korumak, gzkulak olmak, muhafaza etmek). sergen <T [Kp xv xv] zerine meyve ve kk eya dizilen raf < T ser-" ser[Yus xiv] sergerdn akn, perian; [ xvi] babozuk, ~ Fa sargarda ba dnm, akn & Fa sar ba + Fa gatan, gard- dnmek " ser,

sergerde dzensiz asker, ekiya gerdan

sergi <T T ser-" ser-

[a xv] yayg, hal; [Ev xvii] satmak veya kurutmak amacyla serilen ey

<

sergzet [Yus, Gl xiv] ~ Fa sar guSat batan geen ey, macera & Fa sar ba + Fa guSatan, gu5r- gemek " ser, gzergh erh [A xiv] ~ Ar arH [#rH msd.] 1. yarma, 2. (bir metni) aklama, yorumlama < Ar araHa yard, kesip at, yorumlad, aklad, analiz etti * Arapa szcn iki anlam arasndaki iliki, kesilen hayvanlarn i organlarn inceleyerek fal bakma yntemini akla getirir. serhat sar ba + Ar Hadd snr " ser, had [Yus xiv] ~ Fa sar Hadd snr ba, snr boyu & Fa

seri1 [ xx/a] ~ Fr srie dizi, sra ~ Lat series < Lat serere, sertdizmek, tertip etmek ~ HAvr *ser-3 sraya dizmek seri2 ~ Ar sarc [#src sf.] hzl, sratli " srat

eri2 [ xx/b] bir tr tatl arap ~ ng sherry [esk. sherries] bir tr tatl arap < z Jrez spanya'da bir kent < Lat (oppidum) Caesaris Sezar kenti < z Caesar Romal devlet adam" kayser eri3 [ xx/b] ~ Fr chri sevgili < Fr cher deerli, sevilen ~ Lat carus ~ HAvr *k-ro- < HAvr *k- sevmek, ak * Ayn kkten Ave/Sans kama (ak, sevgi), Sans kama sutra (ak kitab). eriat [Kut, A xi] zellikle slam hukuku < Ar arc " er2 erif1 [Kut, A xi] ~ Ar arcat^ [#rc sf. f.] din, yasa, ~ Ar arf [#rf sf.] erefli, sekin " eref

erif2 [ xx/b] ABD'de kasaba yneticisi ~ ng sheriff ilede kraln temsilcisi (ng), kasaba yneticisi (Amer) ~ Eng sclrgerefa & Eng scr [mod. shire] ile + Eng gerefa ynetici serigrafi [ xx/c] ~ Fr srigraphie ipekli ekran araclyla basm teknii, serigrafi & EYun seriks ipekli kuma + EYun grafe yaz " serj, +grafi erik arika paylat, ortak oldu " irk [Mercimek xv] ~ Ar ark [#rk sf.] ortak < Ar

serin [CodC xiii] serwn taze ve uyarc ~ Mo serin/sern taze, dinletiren, ferahlatan < Mo serege-/sergge- ayltmak, uyarmak, canlandrmak < Mo sereaylmak, uyanmak, farknda olmak, anlamak, sezmek (= T sez-a.a.)" sez-

erir er1

~ Ar arr [#rr sf.] er ileyen, ktlk yapan "

erit [Men xvii] irit/erlt/erd ~ Ar arT [#rT sf.] hurma yapraklar dilim dilim kesilerek rlen enli ip Ar araTa yard, uzunlamasna kesti" art1 serj [ xx/b] ~ Fr serge bir tr sk dokunmu ynl kuma ~ Lat serica [n. o.] ipekli kumalar < Lat sericus ipekli < EYun seriks a. a. < z Seres Uzak Douda efsanevi bir lke ve ulus, in? serke ~ Fa sar ka 1. ba eken, reis, nder, 2. bann dorusuna giden, sz dinlemeyen & Fa sar ba + Fa kadan ekmek " ser, ke1 sermaye [A, Yus xiv] paras & Fa sar ba + Fa mya para " ser, maya sermest ser, mest1 ~ Fa sar mya bir borcun ana & Fa sar ba + Fa mast sarho, mutlu "

serotonin ~ ng serotonin damar daraltc ve sinir sinyallerini glendirici etkiye sahip bir organik madde " serum, tonik serp[mek a xv] serp<T [CodC, DK xiii] sep- tohum samak, elini silkerek su damlalar samak; [T S xv,

-r- ara sesi Trkiye Trkesine zgdr. Kar. Trkm, Krg sep- (a.a.). EKKENLLER: T sep- : sepelek, sepi, sepken, serpserpantin [192+] ~Frsrpentine ylan gibi~OLat serpentinus < Lat serpens, t- ylan < Lat serpere srnmek ~ HAvr *serp-2 srnmek " herpes serpu ba + Fa p rt, giysi" ser, poi ~ Fa sar p ba rts, balk & Fa sar

sersem [Arg xvi] sersm/sersem ahmak kimse ~ Fa sar sm akl hastal, delirium, beyin iltihab veya beyin tmr & Fa sar ba + Fa sm ate, ateli hastalk " ser * Sfat olarak kullanm Trkeye zgdr. serseri [Mercimek xv] ; [Men xvii] 1. ahmak, 2. ahmaklk - Fa sarsar/sarsan 1. ahmak, aklsz, 2. ahmaklk, aklszlk & Fa sar1 ba + Fa sar2 ahmak " ser

sert [Yus xiv] serd keskin souk ~ Fa/OFa sard souk, keskin, kat (= Ave sarsta- souk) ~ HAvr *kels-t- < HAvr *kel- soumak, donmak

sertifika [ResCGaz1911] ~Frcertificat tasdikname OLat certificatum & Lat certus kesin (< Lat cernere, cert- ayrmak, ayrdetmek, ayrtrmak ~ HAvr *kri-no- < HAvr *kreiayrmak, elemek) + Lat facere, fact- yapmak " kriter, faktr serum [KT xix] ~ YLat serum kan svs ~ Lat serum kesilmi stn suyu, peyniralt suyu ~ HAvr *ser-2 akmak, sv serven YT [CepK 1935] macera, sergzet ~ ?

* Tarama Dergisi'nde (1934) Radloffa referansla 'Krgzca' olduu belirtilmi ise de ne Radloffta ne Krgzca szlklerde bu kelimeye rastlanmamtr. servet servi ~ Ar 6arwat [#6rw/6ry msd.] zenginlik " selvi

servis [ xx/b] 1. sofra takm, sofra hizmeti, 2. teniste at, ; [ xx/c] 3. ulam hizmeti, kamu ulam arac, 4. genel anlamda hizmet ~ Fr service hizmet - Lat servitium hizmetkrlk, klelik < Lat servus hizmeti, kle " serf seryum Ceres mitolojide bir tanra [KT xix] ~ YLat cerium bir element < z

serzeni [Yus xiv] ~ Fa sar zani baa kakma & Fa sar ba + Fa zadan, zan- vurmak, arpmak, almak, kakmak " ser, +zede e *s(w)eks- a. a. " heksa+ ses T? [A xiv] ~ Fa a alt (= Ave %va- a. a.) ~ HAvr

[Kp, DK xiv] avaz, ses, zellikle anlamsz insan sesi

* 14. yy'dan itibaren T av szcnn yerini almtr. Kar. ar-. ehane/ihane telli mzik aleti, alt yivli namlusu olan tfek " e, hane sesyon [ xx/c] Lat sessio a. a. < Lat sedere, sess- oturmak " sedye ~ Fa a %na alt avlulu ev, alt ~ Fr sssion oturum / ng session a. a. ~ ~ Ar sadd [#sdd msd.] 1.

set1/sedd[Yus xiv] sedd tkama, kapama, engelleme, 2. engel, bariyer < Ar sadda engel oldu

set2 [ xx/b] ~ ng set 1. hizip, herhangi bir insan grubu, 2. herhangi bir kme, matematikte kme ~ EFr sette hizip ~ Lat secta a. a. " sekans etland Shetland skoya'da bir takmada [ xx/b] ~ ng shetland bir tr ynl dokuma < z

setr rtt setre rtt " setr

[ xiv]

~ Ar satr [#str msd.] rtme, rtnme < Ar satara ~ Ar satrat [#str msd.] ceket, st giysi < Ar satara

* Kar. Akad ataru (bir tr giysi) < #tr (rtme). ev [Men xvii] iv ~ Fa eb/b meyil, eim, yama,

yoku ~ OFa eb a.a. (= Ave %vaepa- a.a.) sev[mek T [Uyviii+]seP-a.a.

sevap [Kut, A xi] ~ Ar 6awb [#6wb msd.] dl, slam hukukunda iyi bir eylem karlnda kazanlan uhrevi dl < Ar 6ba [msd. 6awb] geri geldi * Ayn kkten Ar 6awb (giysi) szcyle anlam ilikisi ak deildir. sevda [Kut xi] ~ Ar sawd' [#swd1 sf. f.] kara safra, melankoli, eski tbba gre insan oluturan drt maddeden biri < Ar aswad [sf.] kara, siyah * Renk sfatlarnn diil halini yapan facia' vezninde, sevecen mfik sevgili < T sev-" sevT [Uy viii+] sewili/sewglg a.a.; [Kp, DK xiv] sevgl < T sewi/sew [viii+ Uy] sevgi < T seP-" sevT T [ xi] sewin- a.a. [Uy viii+] sepin sevini < T seP-" sev< T sewin-" sev-, +in ~ Ar sawiyyat [#swy msd.] denklik, eitlik ~ Ar sawq [#swq msd.] gtme, srme < Ar sqa YT [CepK 1935]

sevin[mek sevin

seviye < Ar saw denk idi, edeer idi sevk gtt EKKENLLER: Ar #swq : insiyak, saik, sevk, sevklcey evk [A, Yus xiv] meyil, coku < Ar qa houna gitti, arzulad

~ Ar awq [#wq msd.] iddetli arzu, istek,

evketibostan + yaprak ve kkleri yenen otsu bir bitki, cnicus benedictus awkat [#wk] diken + Fa bstn bahe

& Ar

sevklcey + [KT xix] askerin sevk ve hareketini konu alan fen (Fr stratgie karl) & Ar sawq gtme + Ar cay ordu, askeri birlik " sevk, el3, cey

ey Ar 'a istedi, irade etti

[ xiv] ey, nesne

~ Ar ay' [#y' msd.] ey, nesne

* Arapa fiil kk ile ad arasndaki semantik iliki ak deildir. seyahat [ xiv] ~ Ar sayHat [#syH msd.] gezi < Ar sHa

dolat, serbeste gezdi = Ar sHat [#swH] serbest alan " saha seyf eyh airet veya tarikat reisi [A, Yus xiv] ~ Ar sayf [#syf msd.] kl, pala ~ Ar ay% [#y%] 1. yal kii, ihtiyar, 2.

eyhlislam [ xv] Osmanl devletinde bir nvan ~ Ar ay%u-lislm "islamn by", 11. yy'dan itibaren kullanlan bir eref nvan" eyh, el3, islam seyir/seyr[A xiv] seyr gezi, yolculuk; [Men xvii] gsteri yry, resmigeit ~ Ar sayr [#syr msd.] bir rota izleme, bir yolu takip etme, yolculuk, rota < Ar sara yryerek gitti, gezdi, dolat, seyahat etti, bir yol izledi * "Bir gsteriyi izleme, temaa etme" anlam Trkeye zgdr. seyis etti, yattrd" siyaset [ xiv] ~ Ar s'is [#sws fa.] at bakcs < Ar ssa idare

seyit [Yus xiv] seyyid ~ Ar sayyid [#swd2 sf.] 1. bey, efendi, egemen, sayg unvan, 2. peygamber soyundan olan kii seylap sayl aknt, sel + Fa b su " sel, ab seymen [A, Yus xiv] " semen ~ Ar sayarn [#syr msd.] gezme, [Yus xiv] seylb ~ Fa saylb su baskn & Ar

seyran gezinme, dolanma " seyir seyrek T

[Uy viii+] sedrek aralkl, seyrek

< T se5re-[xi] incelmek, seyrelmek

* Mo seyle-/seyl- (oymak, yontmak, hakketmek), seymegey (ince, gzenekli, zellikle gzenekli kuma), seyre(seyrelmek, younluu azalmak) biimleri Trkeden ge bir alnt olmaldr. seyrisefain [ xix] gemi trafii, navigasyon dolanma, dolam + Ar safa'in [#sfn o.] gemiler (< Ar saffnat gemi)" seyir seyrsefer seyir, sefer & Ar sayr

~ Ar sayr wa safar "gezme ve yol alma" "

eytan [Har, CodC xii] ~ Ar ayTan [#yT msd.] a. a. (~ Eth ayTn a.a.) ~ br Tn dman, eytan < br #Tn dman olma, savama * Bat dillerine Yunanca vastasyla braniceden gemitir. Kar. OYun, OLat satan (eytan). seyyah gezgin " seyahat seyyal seyyar sara gezdi" seyir seyyare gezgin, 2. planet" seyir [A xiv] ~ Ar sayyl [#syl im.] ok akc" sel ~ Ar sayyr [#syr im.] gezgin < Ar [ xiv] ~ Ar sayyH [#syH im.] ok seyahat eden,

~ Ar sayyrat [#syr im.] 1. ok gezen,

* Arapa szck EYun aster planetes (gezgin yldz) deyiminin evirisidir. Kar. planet. sez[mek [ xi] sez- hissetmek, anlamak < T *ser-

* Ayn kkten Mo sere- (uyanmak, aylmak, anlamak, farknda olmak ). seza olmak, uymak [ xi] ~ Fa saza layk, uygun < Fa/OFa sazdan layk

sezaryen [ xx/b] ~ Fr csarienne rahmi kesmek suretiyle yaplan doum < Lat caesura kesme, krma < Lat caedere, caes- kesmek " +sid sezi sezinle[mek YT YT [CepK 1935] intuition [CepK 1935] < T sez-" sez-

< T sezin- [xi] sezer gibi olmak, sezmek " sez-

ezlong [REkrem<1887] ~Frchaiselongueuzun koltuk & Fr chaise/chaire sandalye, koltuk (~ OLat cathedra koltuk) + Lat longue uzun " katedral, longa * r > s dnm erken Franszcada tipiktir. Kar. ng chair < EFr chaire (sandalye). sezon [ xx/a] tatil veya gsteri dnemi ~ Fr saison mevsim - Lat satio 1. tohum ekme, 2. ekim mevsimi < Lat serere, sat- tohum ekmek ~ HAvr *se-l a.a. sezyum [ xx/b] ~ YLat caesium bir element ^ 1860 Robert Bunsen ve Gustav Kirchhoff, Alm. kimyaclar < Lat caesius ak mavi sfenks [ xx/a] ~ Fr sphinx mitolojide insan kafal aslan gvdeli yaratk, muamma ~ EYun sfinks, sfing- < EYun sfng skmak, bzmek, (azn) kapatmak sfer [ xx/b] ~ Fr sphre kre ~ EYun sfara top, kre

iar anlad, ayd" iir

~ Ar icar [#cr msd.] parola, simge < Ar acara

sibernetik [ xx/c] ~ Fr cybernetique yneylem, ynetim bilimi / ng cybernetic a.a. ^ 1948 Norbert Wiener, Amer. matematiki < EYun kybernetes dmenci < EYun kybern (gemide) dmenci veya pilot olarak grev yapmak, ynlendirmek "guvernr sbyan/sbyan < Ar Saby ocuk " sabi s[mak scak san <T T T [ xi] s- dklamak ~ Ar Sibyn [#Sbw o.] ocuklar

[TS xiv] scak scak, scaklk; [Men xvii] isicek vulg. sicak < T s/isi" s [Uy viii+] san fare, san < T s- " s-

sicil ~ Ar sicill [#scl] mahkeme kararlarnn ilendii defter ~ Lat sigillatum mhrl belge, resmi evrak < Lat signum iaret ~ Lat sigilla [k.] kk iaret, mhr, damga * Fr sigle, ng seal, Erm sikel (damga) biimleri Latinceden alnmtr, sicim sra[mak T [DK xiv] ip ~ Mo sicim ip, sicim, kordon, olta < T sa-" sa-

[ xi] sara- a.a.; [Kp xiv] sara-/sra-

iddet [Kp, Men, KT xiv] peklik, sertlik, katlk, msaadesizlik; [ xx/c] canl varlklara kar meru olmayan g kullanm (ng violence karl) ~ Ar iddat [#dd msd.] sertlik, katlk, younluk < Ar adda sert ve kat idi, sertleti, gerdi, kast * ng violence karl kullanm 1980 sonrasna aittir. siderrji [ xx/b] ~ Fr sidrurgie demir dkm, demir

sanayii & EYun sderos demir + EYun rgon alma, ileme " +rji sidik sdk T [ xi] sidk/sitk a. a. < T si5- iemek " siy" stk

siesta [ xx/c] ~ sp siesta le uykusu ~ Lat sexta 1. altnc, 2. gnn altnc saati, le vakti < Lat sex alt" sekstant ifa Ar safa tedavi etti, iyiletirdi [Kut xi] ~ Ar ifa' [#fw msd.] iyileme, derman <

ifahen azdan < Ar ifh az, dudak sfat waSafa niteledi, tasvir etti [Kut, Axi]

~ Ar ifahan [#fh zrf.] szl olarak, ~ Ar Sifat[#wSfmsd.] nitelik < Ar

sifilis [ xx/a] ~ YLat syphilis frengi < z Syphilus Girolamo Frocastoro'nun ayn adl iirinin kahraman (1530) * 16. yy balarnda ortaya kan bu hastal konu alan ilk edebi eser olduu iin. sfr Ar Safira bo idi, boald ~ Ar Sifr [#Sfr2 msd.] hi, boluk, sfr says <

* Arapa szcn matematikteki anlam Sans sunya (hi, boluk, sfr says) evirisidir. Ven zero < zefiro < OLat zephyrus, Fr chiffre, ng cipher, Alm ziffer (sfr, say, ifre) biimleri Arapadan alnmtr. sifon [KT xix] ~ Fr siphon ~ EYun sfon su borusu

ifon [Hay 1959 195+] ~ Fr chiffon 1. eskiyip incelmi kuma, toz bezi, 2. bir tr ince muslin kuma < Fr chiffe paavra ifonyer [ xx/b] ~ Fr chiffonier kuma dolab " ifon

ifre [KT xix] ifra ~ Fr chiffrer rakamlatrmak, bir yazy anlalmamas iin kodlayarak yazmak < Fr chiffre say, rakam ~ t ciffra 1. sfr, 2. Arap rakamlar ~ Ar Sifr sfr " sfr siftah [ xiv] istiftah ; [KT xix] siftah X msd.] bir ie balama, bir iin banda bereket duas etme " fetih siftin[mek ~ Ar istiftH [#ftH

[LO xix] 1. bir yere srtnerek kanmak, 2. oyalanmak

s T [O xi] sk az; [CodC xiii] s derin olmayan (su); [Men xvii] s a.a. ksmak, ksaltmak " sks[mak T [Uy viii+] s- uymak, intibak etmek, uygun olmak

< T s-

* Geisiz yapdaki s- fiili ile geili yapdaki s-/sk- (ksmak, ksaltmak) fiilleri arasndaki yapsal iliki, eer varsa, ak deildir. Kar. Mo sa- (sokmak, kakmak), sqa-(sktrmak). sa YT [TDK 1944] kondansatrn elektrik yma yetenei < T s-" s-

sigar/sigara [LO 186+] sigara bklm ttn manasndadr. Mehuru Havana sigaras, ktla yaplan ufa sigaret.; [KT 189+] igara/sigara gayet ince

kda sarlm ttn; [Bah 1924] sigar/Frenk sigaras sade ttn yapraklarnn sarlmasyla hasl olan sigara ~ Fr cigare [1688] ttn yaprana sarl ttn ubuu, puro ~ sp cigarro ~ Maya sicar ttn imek < Maya sic duman, ttn * Kda sarl ttn ime alkanl 1850lerde yaygnlam, Avrupa'da ilk sigara fabrikalar 1860larda kurulmutur. Szcn kda sarl ttn iin kullanm Trkeye zgdr; kar. Fr/ng cigarette, sp cigarito vb. Nihai kkeni Meksika yerli dillerinden. sigara [ xx/c] " sigar ~ ng cigarillo kk sigar ~ sp cigarillo

sigarillo [k.] a. a. < sp cigarro " sigar siil sn[mak sr T T T

[Uy viii+] sl; [ xi] sl/siil a.a. [Uy viii+] sn- iltica etmek, birine boyun emek < T s- uymak " s[ xi] sr a. a. [ xi] srk/sruk bir ku tr ~? Fa srak [k.] sere, kk

srck T? srck < Fa sar srck srtma <T

[ xiv] sr oban

T sr " sr

* -tma ekinin yaps ve ilevi ak deildir. sigma [xx/b] ~ EYunsigma Yunan alfabesinde s harfi, D a3;Fen *samk Fenike alfabesinde s harfinin ad = br/Aram smek brani ve Arami alfabesinde s harfi, De9; sigorta [Bia xix] sikurta ; [Ds I.4.493 187+] Ven sicurt [t assicurazione] 1. gvenlik, emniyet, 2. kaza veya kayp ihtimaline kar ayrlan emniyet akesi < Ven sicr gvenli, emin ~ Lat secrus endiesiz, kaygsz, gvenli * Kar. ng security (gvenlik). h saygdeer kii ~ Ar ay% " eyh [ xx/b] Krtlerde eyh ~ Krt e% tarikat nderi,

shhat [Ne xv] doru olma < Ar SaHHa salkl idi sihir/sihrAkad s%iru byc, sihirbaz sihirbaz sihir, +baz

~ Ar SiHHat [#SHH msd.] salkl olma, ~ Ar siHr [#sHr msd.] by, sihir = ~ Fa sihr bz a.a. & Ar siHr + Fa bz "

[ xiv] sihr

shriyet < Ar S ahara (metal veya kemik) kaynat, (metal) eridi

< Ar Sihr [#Shr] evlilik yoluyla akrabalk

ii [ xiv] ~ Ar c [#yc nsb.] 1. hizipi, bir partiye mensup olan, 2. Ali taraftar, ii < Ar cat^ [msd.] hizip, fraksiyon < Ar ca yayld, blnd " yu iir [Kut xi] ~ Ar icr [#cr msd.] sezgi, ilham, ilhama dayal ifade, a.a. < Ar acara sezdi, sezile bildi, dolaysz kavrad EKKENLLER: Ar #cr : air, iar, iir, uara, uur sk T [Uy viii+] sk ksa, kesik, bir arazi ls; [O xi] az; [CodC xiii] kesif, youn < T s- ksaltmak, ksmak, krpmak " sk* Asl anlam "ksa" iken, "ksa aral" anlamn kazanmtr. sik T [Uy, Ka viii+] sik 1. siyme ilemi, sidik, 2. siyme organ < T si5ik < T si5- siymek, iemek " siy-

sk[mak T [Uy viii+] sk- ksmak, ksaltmak, kasmak, daraltmak, sktrmak, bomak < T s- ksmak, krmak, krpmak, yenmek * Pekitirici -k- ekiyle. sik[mek * Pekitirme bildiren -k- ekiyle. k1/kkolaslktan biri < Ar aqqa [msd. aqq ] yard, ikiye bld k2 becerikli, hnerli, 2. iyi giyimli k3, kr onom [LO ] k k madeni para sesi " ak ~ Ar iqq [#qq] bir eyin yars, iki ~ Fr chic 1. T [ xi] sik- a. a. < T si5- iemek " sik

[LO 1876] ik pek yosma ve alafranga

sika [ 192+] sikatif siccativus a.a. < Lat siccare kurutmak < Lat siccus kuru " sek

~ Fr siccatif kurutucu < OLat

sikamor [ xx/c] ~ Fr sycamore scak iklimlere zg bir tr aa ~ EYun sykmoron &? EYun sykon incir + EYun mron karadut" mor ikr [Yus, DK xiv] ~ Fa ikr/ikar av (av eylemi ve avlanan hayvan) (= Sogd kar- takip etmek, peinden gitmek) sikatris a.a. [ xx/c] ~ Fr cicatrice yara izi, kabuk ~ Lat cicatrix

ikyet msd.] yaknma < Ar aka yaknd ike

[Yus, DK, Gl xiv]

~ Ar ikayat [#kw/ky

[ xx/b] bir spor karlamasnnn sonucunu nceden belirleme - Fr chiqu dalavere, kandrmaca Fr chic becerikli" k2

sk

[Uy viii+] sk skk, zorlu < T skl-" sk-

< T sk- " sk-sklgan

YT

[CepK 1935] mahcup

sikke [A xiv] madeni para ~ Ar sikkat [#skk msd.] 1. dvme demirden yaplan herhangi bir ey, saban demiri, zerinde para baslan koni eklinde demir kalp, 2. madeni para, 3. baz tarikatlere zg koni eklinde klah ~ Aram sikk/sikkst 1. ivi, saban demiri, 2. metal para ~ Akad sikkatu mh, ivi * Ayn Sami kknn Arapa biimi akka (ivi veya i saplama, kukuya kaplma) fiilinde grlr. Ar sakka (para bast) fiili isimden tretilmitir. sikl/saykl [ xx/b] ~ Fr/ng cycle 1. ember, dng, tekerlek, 2. elektromanyetik dalga birimi ~ Lat cyclus ember, dng, tekerlek ~ EYun kyklos a.a. ~ HAvr *kwekw^lo-s a.a. < HAvr *kwel-1 dnmek " ark * Trke telaffuzu yakn dnemde ngilizceye gre dzeltilmitir, sklam siklamen [ xx/b] " srl sklam ~ Fr cyclamen krmznn eitli tonlarnda

iek aan rizomlu bir bitki, buhuru meryem ~ EYun kyklminos/kyklmis a.a. EYun kyklos halka, tekerlek " sikl * Yunanca szcn etimolojisi ak deildir. Fa alamak (a.a.) biimi, n Asya kkenli ortak bir kayna dndrr. sklet ~ Ar 8iqlat [#6ql msd.] arlk, hantallk < Ar 6aqula ar idi (= br/Aram #ql ar olma, tartma = Akad aqlu a.a.) * Ar aqul Aramiceden alnmtr. siklon [ xx/a] ~ Fr cyclone havann dairesel hareketi, hortum, burga ~ ng cyclone a.a. ^ 1848 Piddington, ng. koloni yneticisi < Lat cyclus dng, halka " sikl siklotron [ xx/b] atom partikllerini dairesel hareketle hzlandrma aygt ~ ng cyclotron atom partikllerini dairesel hareketle hzlandrma aygt & ng cycle daire + ng electron " sikl, elektron sil[mek sla T [Uyviii+]sl-/sil-a.a. [ xiv] ~ Ar Silat [#wSl msd.] ulama, buluma" vasl

* Trke anlam sla hasreti deyiminden tremitir. silah [Kp xiv] ~ Ar silH [#slH msd.] silah (= br el% a.a., zellikle mzrak gibi frlatlan silah br #l% gnderme ) * Anlam ilikisi iin kar. Lat missile (her trl frlatlan silah) < mittere, miss- (gndermek). silahor + [Gl xv] & Ar silH + Fa r2 iyi kullanan 1. bulandrmak, kartrmak, 2. ykamak, 3. almak, bir ite baarl olmak ) " silah * Kar. orba. Fa or szcnn anlamlar arasndaki semantik ba ak deildir, silaj ilep [ xx/c] [ xx/b] alt dz yk gemisi ~ Alm schleppe 1. (< Fa rdan

rmorkr, ekici, nehirde yzen bir yk srkleyerek gtren tekne, 2. bir tr nehir teknesi < Alm schleppen srkleyerek gtrmek, a veya tekne ekmek ~ slepen * Orta Aa Almanca slepen biimi Yksek Almanca schleifen (a.a.) karldr. silgi <T [ xiv] silg silecek bez; [ xx/b] silme lastii [ xx/b] < T sil-" sil-

silika silex, silic- akmakta silikon plastik madde " silika ilin *skillingaz gm para

~ YLat silica silisyum dioksit minerali < Lat [ xx/c] ~ Fr/ng silicone silisyumdan elde edilen ~ ng shilling bir para birimi ~ Ger

[LO xix]

silindir [ARasim 1897-99] ~ Fr cylindre a.a. ~ EYun kylindros lo ta, silindir < EYun kylind yuvarlanmak ~ HAvr *kwel-1 dnmek " ark silisyum silk[mek T < T sil-" silsille llk [KT xix] ~ YLat silicium bir element" silika

[Uy viii+] silk- silmek; [ xi] silkelemek, dverek veya sarsarak temizlemek

[ xiv] sili; [BK 1799] sille

~ Fa slla/sl tokat

[Ev xvii] lga cariye, kle kz (Tatarca); [LO xix] llk rfnt - Rus sluga hzmetkr, uak ~ ng silo tahl ambar ~ sp silo ~ Lat sirus ~

silo [ xx/b] EYun sirs yeraltnda tahl deposu

silsile [A xiv] ~ Ar silsilat [#slsl msd.] zincir < Ar salsala [onom.] zincirlenme (= Aram alalitzincir) ilt [Cumh1932] ~ngshield kalkan, kalkan eklinde plaket - Ger *skeldaz tahta tabaka, tabla ~ HAvr *(s)kel-1 kesmek, yarmak " alter ilte [Bia xix] yn veya pamuklu dek kumatan yaplan bir tr askeri giysi, zrh & Fa ihil krk + Fa ta kat ~ Fa ilta katmerli

siluet [xx/b] ~Fr silhouette 1. glgenin d hatlarn izleyerek yaplan izim, 2. bir nesnenin glgesinin d hatlar < Fr la silhouette kstl bteyle yaplan [esk.] < z Etienne de Silhouette Fransz maliyeci (1709-1767) * Maliye bakanl esnasnda alnan tasarruf tedbirleri nedeniyle soylularn yalboya portreler yerine (daha ucuz olan) siluet izimleriyle yetinmek zorunda kalmalar nedeniyle. sim [A, Yus xiv] ~ Fa sim gm ~ OFa asem/asemen a. a. - EYun asemon 1. iaretsiz, mhrsz, 2. sikke yapmnda kullanlan bir gm alam < E Yun sema iaret, simge, damga * Part Krall dneminde (M. 3.-MS 3. yy) ran'da para basmnda Yunanca kullanlmtr. Kar. dirhem, pul. sima ~ Ar simat [#wsm msd.] 1. damga, mhr, marka, 2. tip, karakter, ehre < Ar wasama dalad, damga bast EKKENLLER: Ar #wsm : mevsim, muson, sima imal [A xiv] kuzey ~ Ar imal [#ml msd.] 1. sol, 2. kuzey (gn doumuna oranla sol taraf) (= br/Aram siml a. a. = Akad umelu a. a.)" om mar[mak * 19. yy'dan eski rneine rastlanmamtr. imdi <T [Yus, DK xiv] & T u ite + T imdi imdi " u, imdi [ xix] ~ Fr chemin de fer demir yolu & Fr [LO xix] yz bulup haddini amak ~?

imendifer chemin yol + Fr fer demir " ferforje

simetri [ xx/b] ~ Fr symmtrie ~ EYun symmetra birbiriyle orantl olma & EYun syn- + EYun mtron l " syn+, metre simge YT [Fel 194+] sembol < T sim [1935 YT] timsal, sembol ~ ?

* Muhtemelen Fr signe < Lat signum (iaret, nian) szcnden serbest arm yoluyla. Kar. imge.

simit [Men xvii] semid beyaz ekmek, irmik ekmei; [Kenz xviii] semid ince bulgur, irmik; [LO xix] semid beyaz un, beyaz ekmekten yaplan halka - Ar samd [sf.] ince bulgur veya irmik ~ Aram samd un ~ Akad samdu a. a. < Akad samdu tmek simsar muhabbet tellal ~ Aram sarsr/sspsr a.a. imek imir bitkisi <T [Kp xiv] ek/ikek a. a. [LL 1732] imr aac ~ Fa imd/imr imir ~ Ar simsar arac, komisyoncu, arabulucu,

* Trke szck Fa amr (kl) ile kartrlmtr. [ xx/c] bir oyun veya ilemi risksiz ortamda taklit etmek - Fr simuler benzetmek, taklit etmek ~ Lat simulare ayn biimde olmak, taklit etmek, yalandan yapmak < Lat simul bir, beraber, ayn ~ HAvr *sem-1 a. a. " hem simltane [ xx/c] olan ~ OLat simultaneus < Lat simul bir, beraber " simle * -taneus ekinin kkeni belirsizdir. simya ~ Ar simya' by, sihir ~ Aram smiy a.a. ~ EYun semea [o.] simgeler, (gizli) anlamlar <EYun semeon simge, iaret" semantik sin[mek T [Uy viii+] sinilemek, iine girmek, saklanmak ) (= Mo sirjge-hazmolunmak, iine ~ Fr simultan e zamanl, ayn zamanda simle [etm

* Kullanmda T sn- (krlmak, zayf dmek, aciz kalmak, yenilmek, azalmak) fiili ile birlemitir. sna[mak yenmek " skT [Uy viii+] sna- denemek, tecrbe etmek < T s- ksmak, krpmak,

sinagog [ xx/a] ~ Fr synagogue Musevi dinine ait toplant yeri ~ EYun synaggs toplayan, bir araya getiren & EYun syn- + EYun aggs sren, sevkeden < EYun g srmek, sevketmek " syn+, aksiyon snai ~ Ar Sinc [#Snc nsb.] sanata ait" sanat

sinameki sina-i mekk Mekke sinas & Ar sin' tohumlar mshil olarak kullanlan bir bitki, cassia acutifolia + Ar makkl [nsb.] Mekke kentine ait inanay nanay [LG188+] ~ing inanay hi yok (argo)"

sinarit dentex ~ EYun synagrs, synagrid- a.a. nav yzme snav YT

[ xix]

~ Yun synagrda bir tr balk, dentex ~ Fa inb/inw kula atma, < T sna-" sna-, +ev

[TS* xv] inav [CepK 1935] imtihan

* Trkede rnei bulunmayan -(e)v eki, baz Kpaka rneklere nisbetle z Trke kelimeler retmekte kullanlmtr. sincap sindir[mek T sin- " sinT [A xiv] ~ Fa sincb a. a. <

[Uy viii+] sinir- yutmak, hazmetmek, emdirmek; [TS xvi xvi] sindir-

* Sindir- ve sinir- biimleri 19. yy'a kadar beraberce kullanlmtr, sine [A xiv] ~ Fa sna gs, kucak ~ OFa senag a. a.

* Sineye ekmek deyimi Fa agudan (a.a.) < agu (kucak, sine) tercmesidir. Lat sinus (kucak) ile benzerlik tesadfidir. sinek T vnlama sesi [Uy viii+] sinek kara sinek, sivri sinek < T sin [onom.] szlama veya

sinematek [195+] ~Frcinmathque sinema ktphanesi ^1936 Henri Langlois, Fr. sinema tarihisi & Fr cinma sinema + EYun theke depo, maaza " sinema, tez2 * Bibliothque (kitaplk) szcnden benzetme yoluyla tretilmitir. sinerji [ xx/c] ~ Fr synrgie birlikte / ng synergy birlikte

alma, glerini birletirme & EYun syn- a.a. + EYun rgon emek, alma " syn+, erg ngr sini snf onom [LO ] ngrdamak madeni para sesi [Yus xiv] < " ak

~ Fa sini byk bakr tepsi

[ xiv] snf zmre, airet, grup, kategori; [ xvi] esnaf loncas - Ar Sinf [#Snf] zmre, grup

sinik/kinik [ xx/a] (~ Fr cynique kukucu) ~ EYun kyniks Atinal Antisthenes'in felsefe okuluna bal kimse, kukucu, alayc (~ z Kynsarges "Kpek Yata", Atina dnda Antisthenes'in ders verdii gimnazyumun ad ) < EYun kyon, kyno- kpek ~ HAvr *kwon- a.a. * Kayna muhtemelen Kynsarges olmakla beraber, en batan itibaren kyon ile balant kurulmutur. Ayn Hintavrupa kknden Lat canis, Alm hund, Erm un, Fa sag (kpek).

EKKENLLER: EYun kyon : sinik Lat cani s : kanarya Fa sag : sekban, seymen sinir snr T [Uy viii+] sinir kas, kas lifi

[Kp xiv] senir uc, snr blgesi; [Kan xvi] sinor/sinur a.a. - Yun synoro snr, hudut & EYun syn- birliktelik veya karlkllk edat + EYun (h)ros snr, hudut" syn+, aforizm sin kfeski yazda Trke 'sik' szcnn ilk ve son harfleri & Ar sn Arap alfabesinde s harfinin ad, D (= Aram in di, Arami/brani alfabesinde harfinin ad, De9;) + Ar qf Arap alfabesinde q harfinin ad, D (= Aram qp ine delii, Arami/brani alfabesinde q harfinin ad)" sik sinod [192+] ~Frsynode kilise meclisi~EYun synodos 1. yol kava, 2. buluma, toplant, zellikle olaanst halk meclisi & EYun syn- + EYun (h)ods yol" syn+, od(o)+ sinoloji - Sn a. a. ~ n a. a. " +loji [DTC 1940] ~ Fr sinologie inbilim < Sina in sinkaf

sinonim [ xx/b] ~ Fr synonyme anlamda kelime ~ EYun synnyma a.a. & EYun syn- + EYun nyma/noma, t- isim " syn+, nam sinsi <T [LO xix] sinmi, kuyruu baca arasna alm, gizlenen < T sin- " sin-

* Muhtemelen * sinesi biiminden. sintine biriktii yer ~ Lat sentina a. a. * Kar. Fr sentine (a.a.). sins [ xx/b] ~ YLat sinus 1. burun ii kvrm, 2. trigonometride bir oran ~ Lat sinus iki gs aras kvrm, kucak, cep * Matematikteki anlam y. 1150'de Gherardo di Cremona tarafndan Ar cayb (iki gs aras kvrm, kucak, cep, matematikte sins) evirisi olarak kullanlmtr. sinyal [ 192+] ~ Fr signal iaret, uyar ~ OLat signale [n.] iaret eden ey < Lat signum alay sanca, iaret, simge ~ HAvr *sekw-no- < HAvr *sekw-1 izlemek, peinden gitmek " sekans sinyor beyefendi ~ Lat senior yal" senato p1 onom hz ifade eden ses [LO xix] Avrupal bey ~ t signor [LF xvi] ~ t sentina teknenin dibinde suyun

< T ap/ap darbe sesi" ak-

* -- sesi burada muhtemelen "ok ksa zamanda olma" anlamnda kltme ifade eder. Kar. abuk < apuk (hzl). p2, pr spa onom damlama sesi, ayak srtme sesi " ap1

[Ka xi] sp iki yana basm tay; [DK xiv] spa eek yavrusu - Sogd ssp- at = Ave aspa- a.a.

sipahi [A xiv] ~ Fa sipahi ordu mensubu, askeri < Fa siph/sipah ordu ~ OFa spy a.a. ~ EFa spda- a.a. (= Ave spdha- a.a.) sipari ~ Fa sipari emanet, teslimat < Fa sipurdan, sipr- (bir ii veya eyi) emanet etmek, smarlamak, gvenli bir yere teslim etmek ~ OFa bspurdan, bspra.a. siper [Env xv] ~ Fa sipar/ispar kalkan ~ OFa spar a.a.

* Sans sphara (kalkan) Farsadan alntdr, pdk pnii <onom "p1 [AL 192+] derhal, hemen (argo) hafif su akma sesi " ar < T p [onom.] hz sesi" [ARasim 1897-99] [ xx/b] arabuk ppadak onom

[Argxvi] bir anda ipak r, rl <onom onom

sr1/srr[Kut, A xi] ~ Ar sirr [#srr msd.] 1. bir eyin en i ya da orta ksm, gbek, ruh, yrek, 2. gizlenen ey, esrar (= Ar surrat gbek delii, umbilicus = Aram r/ er a.a.) * Ayn kkten Ar sarra (neelendirdi, mutlu etti, gdklad). sr2 sr porselen macunu ~? in T? [ xi]

* Genel kanya gre inceden alnt olmakla birlikte T sz-/* sr- (erimek, akmak, bulamak) ile iliki ihtimali yabana atlamaz. Kar. sra, srl, sz-. ra [Kut xi] ~ Fa ra bitki st, zsuyu, meyve suyu < Fa r st, zsuyu (= Ave xn*3m st tortusu, yourt = Sans ir z suyu ) ~ HAvr *kwsir- a.a. sra dizi, seri, silsile sraca [Kp, TS xv xiv] saf, dizi ~ Yun/E Yun seir zincir,

~ Fa sirca bir hayvan hastal, ruam

rak

onom

tokat sesi

" ak

srat [A xiv] 1. yol, 2. Kur'ana gre br dnyaya gidite geilen bir kpr ~ Ar SirTu-l-mustaqm dar yol < Ar SirT yol ~ OFa srat yol (~ Aram sTrT a.a.) ~ EYun strta a.a. ~ Lat strata a.a. < Lat stratum tabaka, yayg, kaplama, deme " stratosfer * t strada, ng street, Alm strasse (yol) biimleri Latinceden alnmtr. sirayet (hastalk) bulama < Ar sara gece seyahat etti, dolat, yayld iraze sra T [Uy viii+] sra cam veya amur srmek, svamak < T *sw()r- " sz~ Ar siryat [#sry msd.] yaylma,

~ Fa irza diki, kitabn srt dikii < T sr- 1. erimek, akmak, sv hale gelmek, 2. su

irden ~ Fa rdn/rdan gevi getiren hayvanlarn ikinci midesi & Fa r st + Fa -dnl kap, tayan " ra, +dan1 siren [xx/b] ~Fr sirne canavar dd # 1819 Cagniard de la Tour, Fr. mucit < Seiren bararak gemileri kazaya srkleyen efsane yarat siret ~ Ar srat [#syr msd.] 1. yry tarz, tavr ve hareket, 2. hayat hikyesi, zellikle peygamberin hayat hikyesi" seyir srf ~ Ar Sirf saf, katksz, rafine, mutlak (= br/Aram #Srp (metalleri, zellikle altn ve gm) artma, rafine etme = Akad Sarpu a.a.)" sarraf rfnt [LO xix] llk; [ xx/a] dk ahlakl kadn servante hizmeti < t servire hizmet etmek " serf sr[mak srk srT T [ xi] sr~? t

(= Mo sr- yorgan gibi seyrek ve salam dikile dikmek) < T sr- diki dikmek, saplamak "

[ xi] sruk yere saplanan uzun direk

* Kar. Mo srug (a.a.). Anlam iin kar. T dik- (1. diki dikmek, 2. direk dikmek). srl sklam <T *sr- sv hale gelmek, cvmak, akmak " szsrm T < T srl- [xi] bulamak, yapmak < T

[O xi] sSrm diki dikmekte kullanlan dar kesilmi deri eridi < T s5r- deri kesmek " syr-

irin [A xiv] ~ Fa rn 1. stten yaplm olan, stl, st gibi, 2. tatl (~ OFa ren a.a.) < Fa r st veya bitkilerden elde edilen zsuyu " ra Kar. EFa ift (st), iftin- (tatl).

rnga [BK 1799] ~ Yun syringa sv ekme pompas - EYun syrinks, syring- fleme borusu, su ekme borusu, rnga < EYun syr ekmek " srma * Kar. ng syringe (a.a.). srt[mak etmek irk [A xiv] ~ Ar irk [#rk msd.] 1. ortaklk, 2. tanrya e koma, ok tanrclk < Ar arika paylat, ortak oldu sirk [Ahsan 1891] ~ Fr cirque 1. daire, ember, 2. halka eklinde gsteri alan ^ 1791 Fr. ~ Lat circus daire, halka, ring, yuvarlak gsteri alan ~ HAvr *ki-kr-o- halka, yuvarlak < HAvr *(s)ker-3 kvrmak, halka yapmak " ring * Roma'daki nl yar ve gsteri alan Circus Maximus'a atfen. sirkat Ar saraqa ald sirke 1 T [Men xvii] ~ Ar sirqat [#srq msd.] alma, hrszlk < <T [Kp xiv] dilerini gstererek tebessm

[Uy viii+]sirke1 zm asidi

* Fa sirka (a.a.) Trkeden alnt olmaldr. sirke2 irket T [Uy viii+] sirke2 [A xiv] (= Mo sirke bit yavrusu) ~ Ar irkat [#rk msd.] ortaklk " irk ~ Fr circuler dolanmak, dolamda olmak

sirkle [etm [ xx/b] < Lat circulus [k.] daire, ember, kk halka " sirk

sirkler [ xx/a] ~ Fr circulaire 1. dairesel, daire eklinde, 2. genel dolam iin yazlan mektup, genelge < Fr circuler dolanmak, dolamak " sirkle rlaan [Mercimek xv] susam ya ~ Fa r rawan susam ya & Fa r st, bitkilerden elde edilen zsuyu + Fa rawan ya " ra, rugan srma [Arg, Men xvi] sirma/srma ince gm veya altn tel, bununla yaplan ssleme ~? Yun syrma elbise (zellikle gelinlik) kuyruu ~ EYun syrma, t- ekilen veya srklenen ey < EYun syr ekmek, srklemek srna[mak [ xx/b] yapkan bir ekilde yalvarmak ~?

* Muhtemelen sva- (bulamak) biiminden yaplm kark bir trevdir. siroz [ xx/b] ~ Fr cirrhose karacier rmesi ~ YLat cirrhosis ^ Ren-Thophile-Hyacinthe Laennec, Fr. hekim (1781-1826) < EYun kirrhs kirli sar, bej

* Karacierde oluan sar topaklardan tr. irpene & Fa er arslan + Fa panca el, pene " pene irret ~ Fa r pana aslan penesi, bir tr ban

[Men xvii] ktlk, er; [LO 1876] kt huylu, edepsiz (sfat) - Ar irrat [#rr msd.] ktlk " er1

* Sfat olarak kullanm Trkeye zgdr. sirrus tel srt sirtaki T [O xi] srt1 bayr, tepe, ykselti ~ Yun sirtki [k.] sirto dans, sirtocuk " sirto < T srt2 [xi] yele, [ xx/b] ince tel eklinde bulut ~ Lat cirrus lif, ince

srtlan <T [Kp xiv] srtlan bir tr vahi hayvan zellikle fra gibi sert ve ksa yele " srt, +lan

sirto [LO xix] ~ Yun syrts 1. srme, srme, 2. bir oyun havas < Yun syrn ekmek, srmek, srklemek ~ EYun syr a. a. " srma irrji [DTC1943] ~Frchirurgie cerrahi~EYun %eirourgeia

elle yaplan ilem, ameliyat & EYun %eir el + EYun rgon alma, ileme " +rji sis i[mek T [BK1799] ar ve karanlk pus [Uyviii+]s-/si-/i-a.a. ~ ?

* zgn biim si- olmaldr. Sadece Eski Trke szckte rastlanan inisyal -, her rnekte s > asimilasyonunun sonucudur. Kar. a-, i1. Ayn kkten iek > iek (tomurcuk). EKKENLLER: T si- : iek, i2, i-, iko, iman i1 T [ xi] s/ ucu sivri ubuk < T *sip(i) < T * sipsivri olmak " sivri

* nisyal - asimilasyon eseridir. Kar. slik < *siwlik < *sipiik (kebap ii - xiv DK). i2 T [Uy viii+] s2/ yumru, imi olan nesne < T s- imek " i-

ie [CodC xiii] cam; [Ferec xv] cam kadeh veya kupa ~ Fa a cam ~ OFa ag a. a. ~ Aram a a. a. (= Akad au a. a.) ~ Ms # effaf kristal mermer, alabaster Asl anlam "cam" iken zamanla "camdan yaplm su kab" anlamn kazanmtr.

[KT xix] karn su toplam, raitizm illetinden muztarip - Ar istisq' [#sqy X msd.] 1. susama, 2. beslenme bozukluu veya sirozdan tr karnn su dolmas < Ar saq su verme, sulama " saki iko <T [Men xvii] iman, semiz < T i- " i-

sska

* -ko ekinin kayna ak deildir; Rum ivesine benzetme yoluyla tretildii 19. yy kaynaklarnda belirtilmi ise de kelime dikkate deer oranda eskidir. sism(o)+ ~ Fr/ng seism(o)- deprem (sadece bileiklerde) ~ EYun seisms deprem < EYun sei sarsmak, sarslmak ~ HAvr *tweis- < HAvr *twei- sarsmak iman sismik sismograf kayt cihaz " sism(o)+, +graf <T [LO xix] [ xx/c] [ xx/a] < T i- " i-, +men1 ~ Fr seismique depreme ilikin" sism(o)+ ~ Fr sismographe/sismographe deprem

ist [DTC 1943] ~ Fr schiste tabakalara ayrlan bir tr ta ~ EYun s%istos yarlan, blnen < EYun s%iz yarmak, blmek ~ HAvr *skid-yo- < HAvr *skei- yarmak sistem [ 19 2+ ] ~F rs ys tme b ir o k un su rd an oluan dzen ~ EYun systema, t- "bir arada duru", a.a. & EYun sy(n)- birlikte + EYun stema, t- duru, durma (< EYun (h)istemi, st- durmak < HAvr *st- a.a. ) " syn+, statik sistit sistre EYun ksystra a.a. [ xx/b] ~ Fr cystite kist enfeksiyonu " kist ~ t sistro tahta yontma aleti ~ ~ Fr

[Men xvii] sistra

sit [ xx/c] arkeolojik, tarihi veya doal koruma alan site konum, yer, mevki ~ Lat situs a.a.

* Trke anlam arkeolojik sit (Fr site archologique) deyiminden tremitir. Ayn kkten Fr/ng situation (konum, mevki). sit(o)+ ~ Fr/ng cyt(o)- hcreye ait < YLat cytus hcre ~ EYun kytos ii bo ey, kap, kutu ~ HAvr *ku-to- a.a. < HAvr *(s)keu- kapatmak, saklamak sitar II sa se sitare a.a. = Sans str- a.a.) ~ HAvr *ster-2 a.a. " astr(o)+ ~ Fa sitr telli bir alg & Fa sih + Fa tr tel,

~ Fa sitra yldz ~ OFa strag a.a. (= Ave star-

sitayi [Mercimek xv] ~ Fa sitayi vg < Fa sutdan, sit- vmek, medhetmek (= Ave staoiti a.a. = Sans stauti/stute a.a.) ~ HAvr *steu-2 a.a. site [ xx/b] ~ Fr cit 1. kent, 2. toplu konut yerlekesi ~ Lat civitas, -t- kent, devlet < Lat civis, civit- yurtta, hemehri * Kar. ng city (kent), civil (kentsel, yurttala ait, uygar). sitem krldn anlatmak zulm [Gl xv] ; [Bah 1924] sitem etmek dokunacak sz sylemek, ~ Fa sitam/istam zulm, eza, hakszlk, gadr ~ OFa stahmak a.a. = Ave *sta%ma- gurur,

* "Muaheze etme, dokunacak laf syleme" anlam 20. yy'da belirginlemitir. stk[ syrlmak [A, Yus xiv] sdk ~ Ar Sidq [#Sdq msd.] doru olma, doruluk, iyiniyet, sadakat < Ar Sadaqa doru idi, doruyu syledi * Kar. br/Aram #Sdq, Sry #zdq (a.a.). stma sitoloji sitoplazma plazma <T [Kp, M xiv] stma ateli hastalk, zellikle malarya < T st-" s [ xx/b] [ xx/b] ~ Fr cytologie hcrebilim" sit(o)+, +loji ~ Fr cytoplasme hcre plazmas" sit(o)+,

sitrik [ xx/b] ~ Fr citrique limondan elde edilen (asit) < Lat citrus limon aac (=? EYun kdros sedir aac) sitronella limon < Lat citrus limon aac " sitrik sittin sva <T [MMem xvi] sva svanan nesne ~ Ar sittn altm < Ar sittat alt < T sva-" sva-1 [ xx/c] ~ YLat citronella limon otu < Fr citron

* Kar. Mo sbar (balk, sulu amur, kil, sva), Yak sba% (sva). sva1[mak suwal-/suwarT [Uy viii+] suwa- 1. sulamak, 2. su, amur, ya vb. srmek; [ xi] < T sp/suP su " su

* Kar. Mo sba- (amur veya merhem srmek, kaplamak) sva2[mak <T s/sk ksa " sk[Kp xiv] sa- sktrmak, bzmek, kol ve paay yukar ekmek < T

Kar. Mo su-/suu- (a.a.).

svazla[mak

<T [TS xvi xvi] sazla- eliyle srmek, (sakal) svazlamak < T s-2 [xi] eliyle dokunmak [Gl xiv] ; [Gv 192+] lehe, telaffuz. ~ Fa rwa

ive tarz, slup, eda, naz, ive

* Gncel anlam ive-i lisan deyiminden tremi ve ilk kez 1920lerde kaydedilmitir. sv YT suw/*sw su " su [TDK 1944] mayi ~ T suvk/svk [xiv TS, Kp] sulu, akc < T

sivil [187+] ~Frcivil yurttala ilikin, siyasi, medeni ~ Lat civilis < Lat civis, civit- yurtta, hemehri" site sivilce <T [Kp xiv] siwili kk siil; [LO xix] siilce/sivilce < T siil" siil [ 186+] ~ Fr civilis uygar, medeni < Fr v= T savu- kap gitmek "

sivilize civiliser uygarlatrmak " sivil

sv[mak savu-

<T

[TS xi

* Ses gerekes ak deildir. deiiminin i sivri T [ xi] swri a. a. olmak

< T *sipri() < T *sip- sivri

* Final P > w etkisiyle trevlerde sesli yuvarlaklamas grlr. siy[mek T [Uy viii+] sid(= Mo sig- iemek) ~ t sia geri

siya ek! < t siare krei geri ekmek

[LF xvi] krekleri geriye doru ekme

* Kar. Fr scier (krei ters ekmek). Akdeniz dillerinde yaygn olan fiilin kayna nihai mehuldr. siyah [Yus xiv] ~ Fa siyh/siyah kara ~ OFa sy a. a. ~ EFa *syva- a.a. (= Sans sym/syv koyu renk, esmer, siyah) * Erm syav/sv (siyah) biimi Eski Farsadan alnm olmaldr. siyanr [ xx/b] ~ Fr cyanure siyanhidrik asit esteri < Fr cyanogne Prusya mavisi rengini veren bir kimyasal bileim < EYun kyanos lapis lazuli, laciverd ta ve rengi ~? Hit kuuanna bir ss ta, bakr (gzta?) * Yunanca szck muhtemelen bir Anadolu dilinden alnmtr, siyasal siyasi < Ar siysat" siyaset YT [CepK 1935]

* Arapa kkenli siyaset szcnden "z Trke" kelime tretilmesi ilgi ekicidir. siyaset [Kut xi] ynetme; [Ne xv] er'i hkm olmakszn birini idam etme ~ Ar siysat [#sws msd.] ynetme, ynetim < Ar ssa idare etti, ynetti (= Aram #w teskin etme, sakinletirme ) Arapa fiilin nihai anlam "(azgn bir at) teskin etme, yumuatma" olmaldr. EKKENLLER: Ar #sws : seyis, siyasal, siyaset siyatik [ xx/b] ~ Fr sciatique kalaya veya kala sinirine

ilikin ~ OLat sciaticus ~ EYun is%iadiks a.a. < EYun is%ion kala kemii siyer syr[mak T - Ar [ xi] s5r- derisini soymak, bakla kazmak

siyonizm [ xx/a] ~ Fr sionisme Kuds'te bir Yahudi vatan kurulmasn ngren siyasi akm ^ 1890 Nathan Birnbaum, Avust. yazar < z Sion Kuds kentinin bir ad ~ Siyn a.a. siz T [ viii] siz ikinci oul ahs zamiri < T

sz[mak T [Uy viii+] sz-; [ xi] (sv veya balk) akmak, sv hale gelmek *sw()r- (metal veya buz) erimek < T *sw su " su * Kar. Mo sr- (eritmek), T sr- (su veya amur srmek - xiii Kp). szla[mak T yanma sesi [Uy viii+] szla- yanmak, sancmak, acmak < T sz/cz [onom.]

izofren [ xx/b] ~ Fr schizophrne kiilik blnmesi hastalna tutulmu kii & EYun s%iz blmek + EYun frn akl " ist izoid schizoid a. a. " izofren, +oid [ xx/c] ~ Fr schizode izofreniye yatkn (kiilik) / ng ~ t scala 1. basamak,

skala [Mh375 180+] iskala lek merdiven, 2. nota skalas, 3. lek " iskele

skandal [ARasim 1897-99] ~ Fr scandale utanacak bir halin ortaya kmasndan doan durum, rezalet ~ OLat scandalum eytann kurduu ahlaki tuzak, gnah, ayp ~ EYun skndalon tuzak, fak ~ HAvr *skand- basmak " iskele skandiyum skandinavya [ xx/b] ~ YLat scandium bir element < Scandia

ske - t schizzo eskiz, taslak " eskiz skeptik

[xx/b]

~ngsketch1.eskiz, taslak, 2. basit ve ksa oyun

" septik2

ski [ xx/a] ~ Fr/ng ski kar kaya ~ Norv ski a. a. ~ Nor skldh yarma, tahta plaka ~ HAvr *skei- yarmak skolastik [DTC 1944] ~ Fr scolastique 1. okullu, okula ait, 2. Ortaada niversitelerde gelien dnce sistematiine ait ~ Lat scholasticus okullu, okula ait, bir okula mensup olan ~ EYun s%olastikos geimi iin almak zorunda olmayan kimse, sohbet erbab < EYun s%ole sohbet" ekol skor [ xx/b] ~ ng score 1. kesik, entik, 2. say gsteren entik, hesap pusulas, sporda puan ~ Nor skor entik, hesap tahtas < Ger *skeran kesmek, entik amak ~ HAvr *(s)ker-1 kesmek " korteks slayt [ xx/c] kasetlenmi effaf film kzakl projektr < ng to slide kaymak lem tm elleri alarak kazanma [ xx/b] ~ ng slide projector

~ ng slam 1. arparak kapatma, 2. iskambilde

slogan [ xx/b] ~ ng slogan ~ Gael sluagh gairm sko da klanlarnda sava naras & Gael sluagh ordu, airet + Gael gairm bar, nara * "Bir siyasi grubun iar" anlam 18. yy ilk yllarndaki sko Highlands isyanlar srasnda ngilizceye girmitir. sma terimi [ xx/c] ~ ng smash [onom.] arpp krma, bir voleybol

s me gm a [ xx/c] ~ YLat smegma cinsel organlarda oluan beyazmtrak tortu ~ EYun smegma, t- sv sabun veya temizlik kremi < EYun sme% sabun veya yala temizlemek smokin [ xx/a] (~ Fr smoking) ~ ng smoking-coat salon ceketi < ng smock kaba keten giysi, cbbe ~ Nor smokkr ~ Ger * To smoke (ttn imek) fiiliyle ilikisi yaktrmadr. nitsel [ xx/b] ~ Alm schnitzel [k.] ince kesilerek una bulanm biftek < Alm schnitzen [freq.] dilim dilim kesmek, krpmak < Alm schneiden kesmek ~ HAvr *sneit- a. a. snob [ xx/b] ~ ng snob 1. Cambridge renci argosunda kasaba esnafna verilen ad [esk.], 2. st snflara zenen kimse, 3. zenti, zppe ~ ? * ngilizce szck 1848'de William Thackeray'in Cambridge anlarna deinen Book of Snobs adl kitabyla poplerlemitir.

norkel [ xx/c] nefes borusu < Alm schnorchen horlamak, hrldamak soba [Ev xvii] EAlm stuba [mod. stube] ~ OLat *extupa a.a. " etv

~ Alm schnorchel dalglarn kulland ~ Mac szba iniden yaplan ev hamam

sbe T [ xi] sbi uzun ve sivri nesne; [TS xiv xiv] sb/sbek/sbce bir ucu sivrilen kre, yumurta biimi, oval < T *sipi() < T *sip- sivri olmak " sivri * "Oval" anlam Trkiye Trkesine zgdr. sobe saklamba oyununda ebeye yakalanmadan kaleye yetien oyuncunun sz ~? Fr sauv kurtuldu, kurtarld < Fr sauver kurtarmak ~ OLat salvare a.a. < Lat salvus sa, salim, esen, emin " salvo * Kar. ng to save (kurtarmak) < Fr sauver. Franszca deyimin stanbul ocuk oyunlar terminolojisine hangi yoldan alnd aratrlmaya muhtatr. biyet [ xx/c] baklavaya benzeyen bir tr tatl abciyyat^ [#bc msd.] tka basa yeme, fazlasyla doyma < Ar abica ok yedi, doydu, gna geldi ~ Ar

soda [ xix] ~ ng soda water karbonatl su < ng soda sodyum bikarbonat ~ OLat soda 1. soda elde edilen bir bitki, en, saponaria, 2. sodyum bikarbonat ~ Ar sdat [#swd1 msd.] en < Ar sawd/aswad kara " sevda sodyum [1891] 1807 Humphrey Davy, ng. kimyac < OLat soda " soda ~ YLat sodium bir element #

sofa [Yus xiv] suffe ; [Men xvii] suffa vulg. sofa oturmaya mahsus kerevet, seki; [KT xix] evin ortasndaki mterek alan ~ Ar Suffat [#Sff] ta kerevet, sedir, bank, sra, antik tiyatrolarda oturma sras" saf2 ofben [ xx/b] ~ Fr chauffe-bain banyo stc & Fr chauffer stmak (~ OLat calefacere & Lat calor s + Lat facere, fact- yapmak) + Lat bain banyo (~ Lat balneum a.a. ) " kalori, faktr, banyo sofist [ xx/b] ~ Fr sophiste laf ebesi, zekice fakat yanl sz syleyen, safsatac ~ Lat sophista a.a. ~ EYun sofstes a.a. < EYun sofsma, t- aklllk < EYun sofs akll, bilge * Ar Suff (bilge?) szc byk olaslkla EYun sofs'tan alnmtr. sofistike [ xx/c] ~ ng sophisticated 1. laf ebeliine dayal, sahte, 2. basit ve kaba olmayan, rafine < ng to sophisticate < ng sophist" sofist * Kar. Fr sophistiqu (tai edilmi, sahte). Trkede ngilizce anlam ve Franszca telaffuz benimsenmitir.

ofr [ xx/a] ~ Fr chauffeur 1. buharl gemi veya lokomotifte atei [esk.], 2. motorlu ara srcs < Fr chauffer stmak " ofben * Franszca szcn ikinci anlam 1890larda belirmi ve ilk kez 1899'da ngilizce'de tesbit edilmitir. sofra [A, drH xiv] sfre ~ Ar sufrat [#sfr msd.] 1. yolcu yiyecei, azk, 2. zerinde yemek yenen yer, rt, sini < Ar safar yolculuk " sefer soft *samft[ xx/c] yumuak (mzik) ~ ng soft yumuak ~ Ger

softa [Ne xv] su%te 1. yanm, arzu veya ac ile yanan, 2. medrese talebesi ~ Fa s%ta 1. yanm, yank, 2. tarikat ehli < Fa/OFa s%tan, sz-yanmak, yakmak (= Ave saoa- a. a.) * Trke kullanmda sofu/sufi szcnden etkilendii dnnebilir. Bak. SUF. sofu soan T? ~ Ar Sf tarikat mensubu " sufi [Uy viii+] soan ; [ xi] soun = Sans sukanda a.a.

* Nihai kkeni belirsizdir. OFa/Fa so% (a.a.) muhtemelen ayn kaynaktan gelir. sou[mak T [Uyviii+]so-a.a. souk T [Uy viii+] sok a. a. <

T so-" sousour[mak ekmek, emmek s (argo) T YT [TDK 1944] bir svy iine ekmek ~ T suur-/sor- [viii+ Uy] iine

[O xi] sw kzartlm et, kebap ; [AL 192+] szdrmak, aldatarak parasn almak < T swl- [viii+ Uy] kebap etmek, kzartmak T *sipil- T *sip- sivri olmak " sivri

* Nihai anlam "ite kzartma" olmaldr. Kar. T swsg i (kebap ii - viii+ Uy), swlik (i), swe (kap mili). Ayrca kar. ca kebab < Erm ca (i); ng steak (kebap) = stick (i). st T [ viii] sgt (meyve vermeyen?) her eit aa ; [Uy viii+] st aac ~ Ar SuHbat [#SHb msd.]

sohbet [Kut, A xi] dostluk dostluk, arkadalk < Ar SaHiba dost oldu, dostluk etti" sahip hret [MMem xvi] hret tannma < Ar ahara nl idi, tannd

~ Ar uhrat [#hr msd.] n,

ok [ARasim 1897-99] ~ Fr choc 1. arpma, atma, elektrik arpmas, 2. ani ve can actc olay ~ ng shock a. a.

sok[mak T [Uy, Ka viii+] sok-/suk- saplamak, iine sokmak < T *saw()k- < T *saP- saplamak, sokmak, batrmak * -k- pekitirme ekiyle, "zorla batrmak" anlamnda. Final w etkisiyle sesli yuvarlaklamas grlr. sk[mek T [ viii] sk- yarmak, yrtmak, koparp karmak (= Mo sek- ekip karmak, amak )

sokak [ xiv] ~ Ar zuqq sokak, dar geit ~ Akad sqqu a. a. < Akad squ sokak, zellikle ar soka, arda belli mallarn satld geit * Ar suq ve Erm uga (ar) < Aram uqa (ar) biimleri nihai olarak Akadadan alnmtr. soket [ xx/c] ~ Fr socquette [k.] ksa orap < ng sock orap - Lat soccus topuksuz hafif ayakkab, keeden yaplan terlik = EYun sy%os a.a. okola chocolate " ikolata [ARasim 1897-99] ~ Fr chocolat ikolata ~ sp

sol T [Uy, Ka viii+] sol ters, uursuz, sol taraf kusurlu < Mo sol- tersine evirmek, bozmak, dei toku etmek) * Szcn nihai anlam "zt, ters, apraz" olmaldr. sol[mak

(= Mo soluay sol, sakar, bozuk,

T [Uy viii+] sol- kaybolmak; [Mh, DK xiii] rengi atmak = T solu- [xi] bitki solmak, tazeliini kaybetmek

solaryum [ xx/c] ~ YLat solarium [n.] suni gnelenme cihaz < Lat solarius gnee ilikin < Lat sl gne ~ HAvr *saswel- a.a. " helyum len [T S, DK, a xiv] ilen/len trensel yemek, ziyafet - Mo il(n)/l(n) orba ~ Fr solfge mzikte nota okuma ~ t solfeggio

solfej [ xx/b] a.a. < OLat solfa sol-fa notalar, gam

* Nota isimleri Guido d'Arezzo (980-1050) tarafndan Aziz Ioannes ilahisinin ilk hecelerinden alnmtr. Ut queant laxis/resonare fibris/mira gestorum /famuli tuorum/solve polluti/labii reatum/sancte Ioannes... solidarite [ xx/b] ~ Fr solidarit dayanma < Fr solidaire hukukta mteselsil, ortak gvence altnda olan < OLat in solidum kefilli, mteselsil (bor) < Lat solidus tam, btn, eksiksiz, salam ~ HAvr *sol-ido- < HAvr *sol- btn, tam " hol(o)+ solipsizm yalnz + Lat ipse kendi " solo [ xx/c] ~ Fr solipsisme tekbencilik & Lat solus

solist

[ xx/b]

~ Fr soliste tek bana alan algc" solo ~ t solo yalnz ~ Lat solu s kendi kendine, yalnz

solo [ xx/a] - HAvr *s-lo- ~ HAvr *s(w)e- kendi

* Ayn kkten Lat se/sue (kendi), suescere (kendine maletmek), Sans sv-, Ave hva > Fa %wad, EYun (h)dios, Ger *selbaz > ng self (kendi). slp[mek solu[mak T? T? [TS xvii] derisi geveyip sarkmak [Mh, DK xiii] sk nefes almak, nefes nefese kalmak

EKKENLLER: T solu- : solu-, soluk, solunga, solunum solucan T [ xi] sowuan barsak kurdu veya solucan; [Kp xiv] suluncan/suwlacan solucan, slk; [Men xvii] soulcan < T suPu- slatmak, amur veya cvk madde bulamak < T sup " su soluk solunga <T YT [Men xvii] nefes < T solu-" solu<T solu-" soluYT

[TDK 1944] balklarn soluma organ

* Fiil kkne eklenen -nga ekinin ilevi belirsizdir; * solun- fiili mevcut deildir, solunum [TDK 1966] teneffs * T * solun- fiili mevcut deildir. < T solu-" solu-

solsyon [ 192+] ~ Fr solution zm, zelti < Lat soluere, solut- zp ayrtrmak < Lat luere zmek ~ HAvr *lu- < HAvr *leu-1 zmek, gevetmek " se+, ls solvent soluens, t-" solsyon om kutsuz (sfat) [ xx/c] ~ Alm/ng solvent zc, eritici ~ Lat

[Mercimek, SinanP xv] uursuzluk (isim); [Men xvii] uursuz, ~ Ar u'm [#'m msd.] uursuzluk < Ar a'm sol, kuzey

* Sfat kullanm Trkeye zgdr. am ad "kuzey (lkesi)" anlamndadr. Kar. Yemen (1. sa, 2. gney (lkesi)). som1 T? [drH, DK xiv] yekpare, katksz (altn, gm vb.)

* Yun soma (gvde, beden) biiminden alnt ihtimali zerinde durulmutur. som2 [bal [ xx/b] deniz alabal " somon

* Kar. TT som (bak sap vb. yapmnda kullanlan balk dii - xix/xx). somaki renkte bir ta, porfir < Ar summq " sumak ~ Ar summq [#smq nsb.] koyu krmz

somatik [Hay 1959195+] ~ Fr somatique bedensel ~ EYun smatikos a.a. < EYun soma, t- gvde, beden ~ HAvr *tw-mn- ikin ey, kaba < HAvr *teus-2 imek, kabarmak " tmr smestr [ResmiG 1934] smestir ~ Fr semestre alt aylk sre, okulda yaryl ~ Lat semestris alt aylk sre & Lat sex, se- alt + Lat mens ay " heksa+, menstrual mine caminus ocak, frn " kamineto [ xx/a] ~ Fr chemine ~ OLat caminatus ~ Lat

mizye [Hay 1959 195+] ~Frchemisier erkek gmleine benzer kadn giysisi < Fr chemise gmlek ~ OLat camisia a.a. ~ Ar qamS a.a. ~ Aram qmst a. a. somon [Ahsan 1891] deniz alabal hem tatl hem tuzlu suda yaayan bir balk, alabalk ~ Lat salmo a. a. somun1 - EYun psms lokma [ xiv] ~ Fr saumon

~ Yun psmin [mod. psmi] ekmek, rek ~ Fr saumon 1.

somun2 [ xx/b] civata karl alabalk, 2. kaba metal dkm paras" somon smr[mek YT [CepK 1935] smr- istismar etmek emmek = T srjr- [xvii Men] grlt ve aceleyle yemek

~ T smr-[xi] yudum yudum imek,

* "Grgszce ve grltyle yemek" anlamnda halk dilinde kullanlan fiil, Dil Devrimi dneminde yeni bir anlam ve fonetikle yaz diline ithal edilmitir. Yeni anlamn Osm semere/istismar < Ar #6mr grubundan serbest arm yoluyla tretildii aktr. smrge YT [CepK 1935] mstemleke < T smr-" smr-

somurt[mak <onom homurdanma sesi smr somut YT YT

[ xvi] somurda- homurdanmak, sylenmek < T somur [onom.]

[TDK 1974] smrme ii [CepK 1935] mahhas

< T smr- " smr< T som" som1 ~ Fr sommier zerine yatak konan

somye/somya [ xx/a] platform, somye ~ OLat sagmarius yk hayvan, beygir

son

[Uy viii+] sorj son, sonra (= Mo sn- snmek,

sn[mek T [Uy viii+] sn-; [DK xv] syntkenmek, sona ermek, dinmek )

sonar [ xx/c] ~ ng sonar ses dalgalaryla mesafe len cihaz < Lat sonus ses ~ HAvr *swon-o- < HAvr *swen- ses karmak sonat [ xx/a] ~ Fr sonate klasik Bat mziinde bir form ~ t sonata 1. seslendirme, dinleti [esk.], 2. a.a. <Lat/t sonare seslendirmek " sonar sonda [ 188+] ~ t sonda 1. deniz derinliini lmeye yarayan arlkl ip, 2. cerrahide sonda / Fr sonde a.a. ~ Nor sundgyrd < Nor sund deniz, derinlik sondaj sonda ile lmek " sonda sone [k.] ksa ark " sonat sonra <T [T S xiv] sorjra < T son" son T? < T sor) " son, +re sonu YT [ xx/a] [ARasim 1897-99] ~ Fr sondage sonda ile lm < Fr sonder ~ Fr sonnet bir iir tr ~ EFr sonet

[CepK 1935] netice

* -u ekinin mahiyeti belirsizdir, s o p a [Men xvii] * Kar. Mo sabaa (denek, uzun dal), opar soprano

[AL 192+] ocuk (argo)

~ ing opar olan ~ t soprano

[ xx/a] st perdeden kadn sesi

1. stteki, 2. ok sesli koroda st perde [esk.], st perde kadn sesi < t sopra st, zeri, stn - Lat super a.a. " super+ sor[mak T [ xi] sor(= Mo sor- a.a.)

sr1 [ 185+] Katolik rahibesi ~ Fr soeur 1. kzkarde, 2. baz Katolik mezheplerinde kendini dini yaama adam kadn ~ Lat soror kzkarde ~ HAvr *swesor- a.a. * Ayn kkten ng sister, Alm schwester (kzkarde), Lat sobrinus (kzkarde ocuu) sr2 [ 185+] ngiliz valyesi ~ ng sir beyefendi, valye nvanna sahip kimse ~ EFr sieur bey, efendi, senyr ~ Lat senior yal kimse " senato

srf 3. internette gezinme

[ xx/c]

~ ng surf 1. kyya arpan dalga, 2. dalga kaya,

* nc anlam "dalgadan dalgaya kvrak hareketlerle zplama" fikrinden, sorgu [CepK 1935] istintak sorgu < T sor-" sor-

YT

[ xi] sarau kadnlarn kulland bir tr balk - Fa sar uc kadn bal, sa tokas & Fa sar ba + Fa u/uc kucaklama " ser, agu

ort [ xx/b] ~ ng short trousers ksa pantolon < ng short ksa - Ger *skurtaz ksa < Ger *skeran kesmek ~ HAvr *(s)ker-1 kesmek " korteks sorti [ xx/a] ~ Fr sortie k < Fr sortir kmak < Lat surgere, surect- fkrmak, kaynamak, (su) yer yzne kmak soru T [ xi] soru a. a. < T sor- " sor< T sorum [YT] 1. mesele

sorumlu YT [Fel 194+] problemli; [TDK 1944] mesul (1935), 2. mesuliyet (1944)" sorsorun YT [CepK 1935] mesul; [TDK 1944] mesele YT

< T sor-" sor<

* Kar. mesele < Ar sa'ala (sormak), sorunsal T sorun" sor* -sel ekinin isim yapm eki olarak kullanlmas keyfidir.

[ 1976] problematik

sos [ xx/a] ~ Fr sauce yemek suyu ~ EFr salse tuzlu su [xi], yemek suyu [xiv] < Lat salsus tuzlu < Lat sal tuz " salam ose [Ds I.2.345 186+] ~ Fr chausse ta deli yol [esk.], sertletirilmi yzeyli karayolu ~ OLat (via) calceata ta deli yol < Lat calx, calc- ta " kalker sosis Lat sal tuz " salam [ xx/a] ~ Fr saucisse a.a. ~ OLat salsicia tuzlanm et <

sosyal [ xx/b] ~ Fr social topluma ait, toplumsal ~ Lat sociabilis a.a. < Lat sociare ittifak etmek, ortak olmak < Lat socius mttefik, ortak ~ HAvr *sokw-yo- < HAvr *sekw-1 peinden gitmek " sekans sosyalizm 1822 ng., 1831 Fr. "sosyal sosyete [187+] ~Frsocialisme toplumculuk^

[ 187+] toplum; [ xx/a] toplumun sekin kesimi - Fr socit 1. irket, 2. toplum, topluluk, 3. youn sosyal yaam olan toplum kesimi,

sekinler ~ Lat societas a. a. < Lat sociare bir araya gelmek, grmek, beraber i yapmak sosyal sosyetik [ xx/c] sosyeteye ait < Fr socit" sosyete

* Trkeye zg bir trevdir; Fr *socitique biimi mevcut deildir. sosyoloji [ARasim 1897-99] # 1830 Auguste Comte, Fr. dnr " sosyal, +loji sota Lat sub alt, aa" sub+ sote [etm - Lat saltare < Lat saltum " salto [ xx/b] ~Frsociologie toplumbilim

~ t sotto aa, alt ~ Lat subtus alta, aaya < ~ Fr sauter sramak, sratmak, zplatmak

ov [ xx/c] ~ ng show gsteri < ng to show gstermek < Ger *skau- bakmak, grmek ~ HAvr *(s)keus- dikkat etmek sv[mek T [Uy, Ka viii+] sg-/sw- ar sz sylemek

* Nihai anlam "hukuki sonucu olan bir sz sylemek" olmaldr. vale [192+] ~Frchevalet tahtadan iskele, zerine resim tuvali yerletirilen ayaklk < Fr cheval at ~ Lat caballus at" kavalye valye [AMithat1885] sipahi, 2. bir soyluluk sfat < Fr cheval at" vale sve mili ~Frchevalier1. svari,

T [ xi] sbi uzun ve sivri nesne; [TS xiv xiv] sve/sye/se sivri ubuk veya kol, kap < T *sipi()/*sipe() sivrilmi " sivri

oven [ xx/a] ~ Fr chauvin ar milliyeti kimse < z Nicolas Chauvin Hyppolite ve Thodore Cogniard'n Cocarde Tricolore (1831) adl vodvil gsterisinde ar milliyeti karakter sovyet [ xx/a] Bolevik rejimde halk uras ~ Rus sovyet ura, konsey, danma meclisi & Rus so- birlikte, bir arada + Rus vyet dnme, konuma soy <T [DK xv] soy 1. destan, menkbe, makamla sylenen manzume, 2. bir kiinin atalar zinciri, ecdat ve evlat silsilesi, genealogy =? T *s/*sw (ciddi ve resmi) sz " syle* Trkiye Trkesine zg olan kelimenin, Ouzlarda (slamiyet ncesi Araplarda ve Homeros destanlarnda olduu gibi) sekin bir kiinin atalarn makamla okuma geleneinden kaynakland anlalyor. soy[mak T [Ka xi] soy- 1. derisini yzmek, giysisini karmak, 2. soygun yapmak

EKKENLLER: T soy- : soy-, soyut soya [Cumh 1929] bir nevi in bezelyesi fasulya ~ Hol soja a.a. ~ Jap shyu a.a. ~ in yle <T [DK xiv] ~ ng soya bir tr

< T u ite + T yle " u, yle

syle[mek T [Uy, Ka viii+] swle-/szle-; [TS xiii, CodC xiii] syle-a.a. < T *s-/*sw- (ciddi ve resmi surette) konumak, sz kesmek, sz vermek " sv-

* Mo syle- (sz ssme ke l sylem YT sylence sylen-" sylesylenti sylei sylev

[CepK 1935] natka diksiyon; [TDK 1974] efsane

< T syle-" syle-[TDK 1966] < T

YT YT YT YT

[CepK 1935] rivayet

< T syle-" syle-[TDK 1955] sohbet < T syle-"

< T syle-" syle-[CepK 1935] nutuk syle-, +ev

* Trkede rnei bulunmayan -(e)v eki, baz Kpaka rneklere nisbetle z Trke kelimeler retmekte kullanlmtr. soytar [Men xvii] sacter suni penis takan veya kullanan, utanmaz, hayasz; [LO 1876] Soytar takliti, maskara < Ar sactar suni penis, zbk - EYun styros 1. kei ayakl ve plak fallus ile tasvir edilen efsane yarat, 2. Eski Yunanda takma fallus tayan oyuncularn oynad gln ve mstehcen oyun " satir soyut YT [CepK 1935] mcerret < T soy-" soy-

* Ar mucarrad < Ar #crd (soymak) evirisidir. sz T [ viii] sz resmen sylenmi sz, vaad, beyan resmi veya ar sz sylemek " sv< T *sr < T *s-/sw-

* Szcn zel anlam sz vermek ve sz kesmek deyimlerinde korunmutur, szck [TDK 1969] kelime <Tsz"sz szlk < T sz" sz szel YT YT

YT

[TDK 1983] sze ilikin <Tsz"sz

[CepK 1935] lugat kitab

spagetti o.] ince makarna(lar) < t spago erit

[ xx/c] bir tr makarna

~ t spaghetti [k.

spastik [ xx/c] ng spastic a.a. ~ EYun spastiks spazml" spazm

~ Fr spastique kaslarna hakim olamayan /

spazm [ xx/b] ~ Fr spasme kas gerilmesi, ani sanc ~ EYun spasms, spasmod- < EYun sp ekmek, germek spektr(o)+ ~ Fr/ng spectr(o)- spektruma ilikin < Lat spectrum 1. hayal, grnt, 2. n krlmasyla oluan gkkua, tayf < Lat specere, spect-bakmak " ispiyon spektrum [ xx/c] krlmasyla oluan gkkua, tayf" spektr(o)+ ~ Lat spectrum 1. hayal, grnt, 2. n

spekle [etm [ xx/a] ~ Fr spculer 1. gzetlemek, frsat kollamak [esk.], 2. kr amacyla alp satmak ~ Lat speculari gzetlemek < Lat specere, spect-bakmak, gzlemek ~ HAvr *spek-yo- < HAvr *spek- bakmak, gzlemek " ispiyon speleoloji speleon maara " +loji [ xx/c] ~ Fr splologie maarabilim < EYun

sperm/sperma [P Safa 1949] ~ Fr sperme 1. genel anlamda tohum, 2. dlleme hcresi ~ EYun sprma, t- tohum < EYun speir, spor- tohum ekmek, samak ~ HAvr *sper-4 samak Anlam ilikisi iin kar. zerre/ziraat, dar/dal-. EKKENLLER: EYun spero : diyaspora, ispermeet, sperm, spor2 Ger *sprewjan : sprey spesifik [DTC1943] ~Frspcifique zgl~OLat specificus bir tr tanmlayan ayrdedici zellik & Lat species 1. grnt, d grnm, biim, 2. felsefede tr (< Lat specere, spect- bakmak, seyretmek) + Lat facere, fact- yapmak " ispiyon, faktr spesiyal spesifik [ xx/b] ~ Fr spcial zel ~ OLat specialis tre ait"

* Lat species szc 12. yy'dan itibaren Aristotelesi felsefede EYun eidos (tr) kavramnn karl olarak kullanlmtr. spiker [Hay 1959 195+] radyo sunucusu konuan < ng to speak konumak ~ Ger *sprek- ~ HAvr *spreg- konumak spiral [ xx/b] yay, helezon ~ HAvr *sper-2 (ip) bkmek ~ ng speaker

~ Fr spiral helezoni ~ OLat spiralis < EYun spera

spiritel [ARasim 1897-99] esprili; [ xx/b] ruhsal spirituel 1. ruhsal, 2. esprili, nkteli ~ Lat spiritualis ruha ilikin, ruhsal < Lat spiritus ruh " espri * Espritel yazm 1980'den sonra yaygnlk kazanmtr.

~ Fr

sponsor [ xx/c] ~ ng sponsor bir giriimi destekleyen veya finanse eden, garantr ~ Lat sponsor kefil, rehin < Lat spondere, spons- mukavele yapmak, ant imek, kefil olmak, sz kesmek ~ HAvr *spond- < HAvr *spend- tre gereini yapmak spontane [ xx/b] ~ Fr spontan kendiliinden < Lat sua sponte kendi rzasyla, gnll olarak < Lat sponsus, spont- sz, vaat, rza " sponsor spor1 [ARasim 1897-99] ispor spor ngilizce bir kelimedir ki bizde kou, yar, msabaka, gre ve buna mmasil elence ve oyunlarn cmlesine amildir.; [Cumh 1928] hafif otomobil modeli ~ Fr sport a. a. ~ ng sport a. a. < EFr desport oyalanma, elenme, oyun < EFr desporter (yoldan veya rutinden) uzaklamak, oyalanmak, aylaklk etmek & EFr des- ayrlma edat + EFr porter tamak, yrmek " de+, portatif * Modern anlam ngilizcede olutuu halde Trke telaffuz Franszcadan alnmtr. spor2 [ xx/b] ~ Fr spore ieksiz bitkilerde tohum ilevi yapan zerre ~ EYun spr tohum ekme, sama < EYun speir, spor- tohum ekmek, samak " sperm sportmen sportsman " spor1, manken [192+] ~Frsportman sporcu~ ng

spot [ xx/c] ~ ng on the spot hemen orackta, hemen teslim eklinde sat < ng spot nokta, leke ~ Hol spotte sprey [xx/c] ~ngspray1.zerreletirilmisv, 2. zerreletirilmi sv pskrtme, bu ii yapan aygt < ng to spray pskrtmek, zerreletirerek samak ~ Ger *sprewjan ~ HAvr *sper-4 samak " sperm sprint [ xx/c] ksa mesafe yar mesafeyi hzl koma ~ Nor sprinta ~ ng sprint ksa bir

stabil/stabl [DTC 1943] ~ Fr stable istikrarl, sabit, kararl ~ Lat stbilis sabit, duraan, istikrarl < Lat stre, stat- durmak " istasyon stabilize 1 [etm duraan hale getirmek " stabil stabilize2 sertletirilmi yol yzeyi " stabil [ xx/b] [ xx/b] ~ Fr stabiliser sabitletirmek,

~ Fr stabilis sabitlenmi ey, sktrlarak

stad [ 189+] ~ Fr stade spor sahas ~ Lat stadium kou sahas ~ EYun stdion 1. yaklak 200 metrelik uzunluk birimi, 2. bu uzunlukta yar pisti

stadyum stadium zellikle kou sahas" stad

[ 192+]

~ ng stadium spor sahas ~ Lat

* Trkede Franszca stad biimi cari iken, 20. yy balarndan itibaren futbol sahas iin ngilizce stadyum tercih edilmitir. stafilokok [Cumh 1932] ~ Fr staphylocoque salkm eklinde toplanan bakteri tr & EYun stafyle zm tanesi + EYun kkkos tane, tohum " kokina staj [ xx/a] ~ Fr stage raklk, deneme aamas ~ OLat stagium manastrda ile sresi ~ EFr estage durma yeri, durak, menzil, etap ~ Lat *staticum a.a. < Lat stare, stat- durmak " etajer stalaktit [KT189+]istalaktit ~Frstalactite sarkt < EYun stalakts sarkan, damlayan < EYun stalss, stalag- damlamak, damlatmak stand [ xx/b] fuar tezgh ~ ng stand 1. durma, duru, pozisyon, 2. pazar tezgh < ng to stand durmak ~ Ger *standan a.a. ~ HAvr *sts-nt- < HAvr *st- a.a. " istasyon standart [Ycel 1938] ~ ng standard 1. flama, 2. bir rnn niteliini lmek iin kullanlan ideal l, model ~ EFr estendart [mod. tendard] sancak, flama < Lat extendere, extens- amak, yaymak, sermek & Lat ex- da + Lat tendere, tens- germek " ex+, tansiyon star [ xx/b] ~ ng star 1. yldz, 2. sinema veya tiyatro yldz - Ger *sterran- yldz ~ HAvr *ster-2 a.a. " astr(o)+ start [ xx/b] ~ ng start balama < ng to start balamak ~ Ger *stert- ani ve sert hareket yapmak ~ HAvr *ster-1 sert statik [DTC 1943] ~ Fr statique 1. duran, duraan, 2. dengede kalma koullarn inceleyen bilim dal ~ EYun sttiks tartya, dengeye veya sabit durmaya ilikin < EYun sttos duran, duraan < EYun (h)istemi, st- durmak ~ HAvr *st- a.a. " istasyon stat 1 [ 186+] irket veya kurum nizamnamesi ~ Fr statut kararname, yasa ~ OLat statutus a.a. < Lat statuere koymak, vazetmek, zellikle yasa koymak " istasyon stat2 toplumsal mevki, itibar mevki, a.a. ~ Lat status a.a. ~ sts-tu- < *st- durmak " istasyon statko bellum savatan nceki durum " stat stearin parafin karm ya [ xix] ~ Fr status durum, konum,

~ Fr status quo ~ Lat status quo ante

[Bah 1924] mum imalatnda kullanlan stearik asit ve ~ Fr starine doyurulmu ya asidi < EYun star don ya, kat

steno(grafi) [ xx/a] < Fr stno(graphie) ksa elyazs sistemi # y. 1770 Trevoux, Fr. yazar & EYun stnos skk, dar (~ HAvr *sten- dar ) + EYun grafe yaz "+grafi step1 ve kurak arazi < Rus step [Tarih 1932] ~ Fr steppe bozkr, Asya'ya zg geni

step2 [ xx/b] ~ ng step 1. adm, basamak, 2. bir tr dans < ng to step basmak ~ Ger ~ HAvr *stebh- basmak " stampa stepne stepney basamakl kaldra [esk.] " step2 [ xx/b] otomobilde yedek lastik ~ ng

stereo [ xx/c] ~ ng stereo(phonic) sesin boyutlu gibi alglanmasn salayan dzenek & EYun steres 1. kat, sert, ele gelir, 2. boyutlu (~ HAvr *ster-1 sert) + EYun fone ses " fon(o)+ * ngilizce szck 19. yy'da yaygn olarak kullanlan stereoscope (fotoraflar boyutlu gibi gsteren gzlk eklinde cihaz) terimine izafeten retilmitir. stereotip [ xix] ; [ xx/b] basmakalp ~ Fr strotype matbaaclkta byk boy bask kalb & EYun streos kaba, csseli + EYun typos damga, bask" stereo, tip steril [ xx/a] ~ Fr strile 1. ksr, dourgan olmayan, 2. mikroptan arndrlm ~ Lat sterilis ksr ~ HAvr *ster-4 a.a. sterlin [ xix] ngiliz para birimi ~ ng sterling 11. yy'dan itibaren kullanlan gm para birimi < Eng steorling yldzck, kk yldz < Eng steorra yldz " star * Eski Norman paralarnn zerindeki yldz iaretinden. stetoskop [ xx/b] ~ Fr sthtoscope gs dinleme cihaz ^ 1819 R. Th. Hyancinthe Lannec, Fr. hekim & EYun sthtos gs + EYun skops gzeten, gzleyen " +skop steyn [ xx/b] otomobil < ng station durma, ayakta durma " istasyon ~ ng station-wagon ak bagaj alan olan

stiker [ xx/c] ~ ng sticker yapan ey, etiket < ng to stick ilitirmek, yaptrmak ~ Ger *stikan delmek, saplamak " etiket stil [ xx/a] uslubu ~ Lat stilus kalem ucu, yaz tarz ~ Fr style yaz tarz, uslup, zellikle mobilya

stilo [P Safa 1949] ~ Fr stylo < Fr stylographe dolmakalem ~ ng stylograph a.a. # 1882. < Lat stilus sivri ulu her eit alet, zellikle kalem ucu

stimle [etm [ xx/b] ~ Fr stimuler drtmek, gayrete getirmek, canlandrmak ~ Lat stimulare vendire ile drtmek < Lat stimulus [k.] vendire, ucu sivri sopa < Lat stilus sivri u " stil stiropor [ xx/c] ~ marka Styropor polistirenden elde edilen sngersi madde ^ 1950 BASF, Alman kimya firmas. & Alm styrol plastik sanayiinde kullanlan bir hammadde (< EYun styraks bir tr doal reine ) + EYun pros boru, boaz, gzenek stoa [ xx/c] ~ EYun sto/stoi revak, stunlu avlu < EYun *stis stun < HAvr *stu- dikmek, durdurmak < HAvr *st- durmak " stun stoik [Bah 1924] istoaisizma/istoaisyen ~Fr stoque 1. Kitium'lu Zenon'un (M 335-264) felsefe ekolne mensup olan, 2. acya dayankl, tevekkl sahibi, kaderci ~ EYun stoiks a.a. < EYun sta revak, stunlu avlu " stoa * Zenon Atina'da Stoa Poikile revaknda ders verdii iin. stok [Cumh 1929] birikmi mal ~ ng stock 1. aa gvdesi, ktk, 2. sermaye, birikmi mal veya para ~ Ger *stukk- aa gvdesi, ktk, blok stop [ARasim 1897-99] istop ~ ng stop 1. (mantar veya bezle) tkama, 2. durdurma, durma, 3. "dur" emri ~ OLat stuppare tkamak, gemiyi kalafatlamak < OLat stuppa paavradan yaplan tka, stp ~ EYun styppe a. a. " stp stopaj [ xx/c] bir gelirden kaynanda alnan vergi stoppage durduru < ng to stop " stop ~ Fr

stor [ xix] istor yayl iner kar perde ~ ng store window dkkn penceresi, kepenk < ng store depo, dkkn, maaza < ng to store saklamak, depolamak ~ EFr estorer a.a. straples [ xx/c] strap erit, srm < ng to strip soymak " striptiz ~ ng strapless bra eritsiz sutyen < ng

strateji [ xx/b] ~ Fr stratgie ordu ynetme sanat, sevklcey ~ EYun strategia kumandanlk < EYun strategs kumandan, general & EYun strats ordu + EYun g srmek, sevketmek " aksiyon stratosfer [P Safa 1949] ~ Fr stratosphre atmosferin bir tabakas # Lon Ph. Teisserenc de Bort (1855-1913), Fr. meteorolojist. & Lat stratum tabaka, yayg, rt, kaplama (< Lat sternere, strat- yaymak, sermek, rtmek ~ HAvr *sters- amak ) + EYun sfara kre " sfer stre kuma ~ Ger *strakkjan [ xx/c] ~ ng stretch germe, ekip uzatma, bir tr elastiki

streptokok [ xx/b] ~ Fr streptocoque zincir eklinde toplanan bakteri ~ YLat streptococcus a.a. # Theodor Billroth (1829-94), Avst. cerrah & EYun

strepts bklm (ip) (< EYun stref bkmek, kvrmak ~ HAvr *streb(h)- bkmek ) + EYun kkkos tanecik " kokina stres [ xx/c] ~ ng stress sknt ~ EFr estresse darlk ~ OLat *strictia < Lat stringere, stict- skmak, sktrmak ~ HAvr *stri(n)g- < HAvr *streig- skmak striknin [ xx/a] ~ Fr strychnine kargabken bitkisinden elde edilen zehir ^ 1818 Fr. < EYun stry^nos kargabken bitkisi striptiz soyma, soyunma + ng tease gcklama [ 195+] ~ ng strip-tease & ng strip

stronsiyum [ xx/b] ~ YLat strontium bir element ^ 1808 Sir Humphry Davy, ng. kimyac. < z Strontian skoya'da bir ky strktr [DTC 1943] ~ Fr structure yap ~ Lat structura < Lat struere, struct- dikmek, ina etmek, ortaya koymak ~ HAvr *streu- < HAvr *sters-amak, ortaya karmak stdyo [ xx/b] ~ Fr studio ressam veya sanat atlyesi, kk apartman dairesi ~ t studio alma, alma yeri, atlye ~ Lat studium " etd su T [ viii] sup < T *sp a. a.

* Final P etkisiyle sesli yuvarlaklamas grlr. Orijinal -- sesi srl, sva-, sz- vb. biimlerinde korunmutur. u + T ol o T [passim xiv-xvii] ol iaret sfat & T u [xiv TS, Kp] ite (iaret zarf)

* U > - iaret zarfyla yaplan bileiklere Bat Ouz ve Kpak leheleri dnda rastlanmaz, ua sual sordu EKKENLLER: Ar #s'l: laysel, mesele, mesul, sual uara ~ Ar ucar [#cr o.] airler < Ar cir " air [Kut, A xi] ~ Ar ucc^ [#cc^ msd.] n < Ar acc^ d ~ Ar su'l [#s'l msd.] soru < Ar sa'ala

suare [AMithat 1875] ~ Fr soire 1. akam vakti, 2. akam saatinde verilen davet < Fr soir akam ~ Lat serum [n.] ge vakit, akam < Lat serus ge ~ HAvr *se-2 ge sub+ neki) ~ HAvr *ex-upo alttan < HAvr *upo alt ~ Lat sub alt, aa, alttan, aadan (edat ve fiil

* Franszca trevlerde genellikle sous biimini alr. Final -b baz sessizlerden nce assimile edilir. r: sub-cedere > succedere. Ayn kkten EYun (h)ypo-. HAvr basit kkten Ave upa-, Sans pa, Alm ob (alt, aa). Buna karlk t sotto, Fr sous (alt) biimleri Lat subtus zarfndan tremitir. suba <T [TS, Kp xiv] sba asker ba, subay < T s [viii] asker

subasman [ xx/b] yapnn alt blm ~ Fr soubassement kaide, temel, altyap & Fr sous alt + Fr bassement kaide, taban ~ t basamento a.a. < Lat basis a.a. ~ EYun bsis a.a. " sub+, baz * Trke su basmak deyiminin kontaminasyonuyla anlam deitirmitir. Kar. ng sub-basement (bodrum alt). ubat ~ Ar ubT emsi takvimin onikinci ay ~ br sbT brani takviminin onbirinci ay ~ Akad abTu 1. vurma, arpma, ykma, 2. Babil takviminin onbirinci ay subay YT [CepK 1935] zabit hafif svari ~? Mo subay ksr, yavrusuz ~T subay [xv+a] 1. yksz, arlksz, bekr, 2.

* z Trke szck aatayca biimin T s (asker) + bay szcklerinden tredii yolundaki yanl varsayma dayaldr. ube ksm, departman, bir gvdenin blnd ksmlar ~ Ar ucbat^ [#cb msd.] 1. aa dal, 2. blm,

sbjektif [ xx/a] ~ Fr subjectif, -ive zneye ait, znel < OLat subiectum tabi olan, gramerde zne < Lat subicere, subiect- alta atmak, buyruu altna almak & Lat sub- + Lat iacere, iact- atmak " sub+, jet sblime [etm [ xx/a] ~ Fr sublimer 1. yceltmek, yce bir aamaya geirmek, 2. fizikte kat maddenin gaz haline dnmesi ~ OLat sublimare < Lat sublimis yce, ok stn, atmosferin en st katnda olan & Lat sub- + Lat limis snr, u " sub+, limit sbut kesinlik kazanma " sebat ~ Ar 8ubt [#6bt msd.] sabit olma, kalc olma,

sbvansiyon [ xx/a] parasal destek ~ Fr subvention destek ~ Lat subventio a. a. < Lat subvenire yardmna gelmek, kurtarmak & Lat sub- + Lat venire gelmek " sub+, avantr * Sbvanse etmek biimi Trkeye zgdr. Kar. Fr subventer, ng to subvent. sbyan sbye sepya " sbyan ~ Yun soupi ~ EYun sepia mrekkep bal"

su

[Uy viii+] suy ; [ xi] su crm, kabahat ~ Fa

sucuk [CodC xiii] barsak; [Bah xv] barsak dolmas zcak/zak bumbar dolmas, barsak sarmas < Fa zl germe, ekerek uzatma, erit, kordon

sudur ~ Ar Sudur [#Sdr msd.] kma, ne kma, ileri gitme, bir kaynaktan kaynama, treme, yaylma, (ferman) yaymlanma < Ar Sadara kt, ne veya ileriye kt * Ayn kkten Ar Sadr (1. gs, 2. kaynak). set [ xx/b] Sude sve eldiveni < z Sude sve uf a opsiyon " efaat [ xiv] ~ Fr sude bir tr yumuak deri < Fr gants de ~ Ar ufcat^ [#fc msd.] hukukta n alm hakk,

sufi [Yun, Yusxiv] ~ Ar Sf[#Swfnsb] tasavvuf ehli, dervi EYun sofs bilge, usta, yksek bilgiye sahip kimse = EYun sofa bilgelik " sofist * Ar Suf (sof, ynl kuma) szcnden tretilii bariz bir yaktrmadr. am'da Ebu Haim el-Kf'nin (8. yy ortas) Sff tabirini kulland rivayet edilse de, szck ilk kez 810 dolaynda Badat'da kaydedilmitir. sufle [ xx/b] ~ Fr souffl flenmi veya iirilmi ey, bir tr ikolata tatls < Fr souffler flemek, iirmek ~ Lat sufflare, sufflat- a.a. & Lat sub- + Lat flare, flat- a. a. " sub+, deflasyon sfli aa olma " sefalet * Kar. Akad uplu (aa, derin). suflr [ARasim 1897-99] ~ Fr souffleur fleyici, tiyatroda ~ Ar sfli [#sfl nsb.] aalk < Ar sufl [msd.]

fsldayarak aktrleri uyaran kii" sufle uh heda Ar ahld " ehit suhulet < Ar sahula kolay olma, rahat ve akc olma suikast kast [Yus xiv] ~ Fa h neeli, en, iveli ~ Ar uhad' [#hd o.] ehitler <

[MMem xvi]

~ Ar suhlat [#shl msd.] kolaylk, akclk

[ xx/a] ldrmeye teebbs (Fr attentat karl) & Ar s' [#sw'] ktlk, fenalk, habaset (< Ar s'a [msd. saw'] kt idi, ktleti) + Ar qasd kast, maksat"

suistimal s' ktlk, fenalk + Ar istimal kullanma " suikast, istimal

~ Fa su'i istimal ktye kullanma & Ar

sit [ xx/b] ; [ xx/c] otellerde birbirine bal odalar ~ Fr suite pepee giden eyler, dizi, sra, takm, mzikte bir dizi danstan oluan form ~ OLat *sequita < Lat sequi, secutizlemek, takip etmek, peinden gelmek " sekans suizan ktlk, fenalk + Ar Zann kan" suikast, zan sje subiectum " sbjektif sklm pklm ikil [ARasim 1897-99] ~ Fa s'i Zann kt kan & Ar s' ~ Fr sujet zne, konu ~ OLat < ?

[ xx/a] utan ve korkudan bzlm

* Kar. T sksn dk (boynu eik - xiv TS) < sksn (boyun - xiv TS). skna kran etme, minnet duyma " kr ~ Ar sukn' [#skn] oturma, ikamet etme " skn [A, Yus xiv] ~ Ar kran [#kr msd.] teekkr

skse [Hay 1959 195+] toplumda beenilme ~ Fr succs baar ~ OLat successum sonu, rn, mahsul, elde edilen ey < Lat succedere, success-ardndan gelme, izleme, sonucu olma & Lat sub- + Lat cedere, cess- gitmek " sub+, aksesuar kfe ~ Fa ukfa iek ~ OFa kfag a. a.

skn [MMem xvi] ~ Ar sukn [#skn msd.] durma, dinme, hareketsiz kalma, konaklama, ikamet etme < Ar sakana durdu, konaklad (= br/Aram #kn durma, yerleme, konaklama = Akad aknu a. a.) sknet [Men xvii] sakin olma hali, arballk, vekar < Ar sukn dinginlik, durgunluk " skn

kr/kr[Kut, A xi] ~ Ar ukr [#kr msd.] teekkr etme, minnet duyma, vme, yceltme < Ar akara minnet duydu, kretti sukut dt skt Ar sakata sustu slale gelenler, soy, soyaac, hanedan [A xiv] ~ Ar suqT [#sqT msd.] dme < Ar saqaTa ~ Ar sukut [#skt msd.] sessizlik, susma < ~ Ar sullat [#sll msd.] bir kiinin soyundan

Muhtemelen Ar silsilat (zincir, silsile) ile ayn kkten. Kar. sele, silsile.

ule [Mercimek xv] meale < Ar acala [msd. acl] yakt EKKENLLER: Ar #cl: meale, ule

~ Ar uclat^ [#cl msd.] alev, ate,

sleen ~ Ar saliqn/sariqn kurundan elde edilen bir krmz boya, kurun tetraoksit, minium ~? E Yun syrikn Suriye'ye zg ey < z Syra Suriye slfr sulpur/sulphur a. a. ~ ? [Ds I.4.494 187+] ~ Fr sulphure kkrt ~ Lat

* Latince szck muhtemelen eski bir Gney talya dilinden alnmtr. sulh [Gl xiv] ~ Ar SulH [#SlH msd.] bar < Ar SalaHa [msd. SalH] iyi idi, uygun ve yararl idi, uydu, geerli idi (= br/Aram #S1% baarma, hali vakti yerinde olma, uygun olma ) sulp sperm, tohum [ xiv] sulb ~ Ar Sulb [#Slb msd.] 1. belkemii, 2. bel,

sulta ~ Ar sulTat [#slT msd.] haksz g, zorbalk ~ Aram alsT [msd.] egemen olma, iktidar sahibi olma, hkmdar olma < Aram #lT a. a. sultan [Kut xi] hkmdar ~ Ar sulTn [#slT(n)] 1. iktidar, dnyevi kudret, hkmdarlk [ix], 2. hkmdar [x] ~ Aram ulTn iktidar, hkmdarlk < Aram #lT egemen olma, iktidar sahibi olma " sulta * Arapa szck Sryaniceden alntdr. slk [CodC xiii] - OFa zarg/zrg a.a. (= Sans calyuk a.a.) * ng slug (a.a.) szcyle benzerlik tesadfidir, sln swlin eti yenen bir tr ku sls dayal bir tr yaz < Ar 6al6at [ xiv] ~ Ar 6ulu6 [#616] l, te bir, l orantya ~ Fa zal/zalk kan emici bir yumuaka

[Uy, Ka viii+] sglin/

suma [ xx/b] ~ Yun soma damtlm alkol, anasonsuz rak Lat summa [n. o.] en stte kalanlar < Lat summus en yksek, st < Lat *sup-mus = Lat super st, yukar " super+ sumak [ xiv] ~ Ar summq [#smq] koyu krmz tohumlar baharat ve boya hammaddesi olarak kullanlan bir bitki, rhus ~ Aram S3mq krmz < Aram #smq kzarma EKKENLLER:

Ar #smq : somaki, sumak smbl [Yus, Gl xiv] ~ Ar sunbul/sunbulat bir iek ad, hyacinthus ~ Aram sbalst baak < Aram #bl sarkma, dizilme (= Akad ubultu a.a.) sumen/smen [Cumh 1928] ~ Fr sous-main "el alt", yaz masasnda kdn altna konan altlk & Fr sous alt + Fr main el ~ Lat manus a.a. " sub+, manel smen smkr[mek <onom " sumen [Kp xiv] simkr- burun temizlemek

< T sim/sm [onom.] hm veya f sesi" +kirsumo smsk smk ~ Jap sumo gre [Redh1890] <Tsn-

<T [Kp xiv] simkirik/simkrk/smrk burun aknts < T smkr- " smkr-

mul ~ Ar uml [#ml msd.] ierme, kapsama, kucaklama, kapsam < Ar amala ierdi, kapsad, sarp sarmalad sun[mak T [Uy viii+] sun- 1. yaylmak, uzanmak, 2. el uzatmak; [Ka xi] uzatmak, zellikle elini uzatmak; [Mh, CodC xiii] elini uzatmak, takdim etmek; [a xv] yaylmak, yatmak, elini uzatmak = T sn- [viii+ Uy] yaylmak, uzamak, uzanmak * zgn anlamn geisiz (intransitif) ve dnl (refleksif) olduu, ancak "kendi eliyle uzanmak" anlamnn zamanla geili (transitif) kullanm kazand varsaylabilir. sn[mek T [Uy viii+] sn- gevemek, kendini salmak; [TS xiii xiii] uzamak, uzanmak < T *s- zaman veya meknda uzamak veya uzatmak " sunsuna T? [a xv] erkek rdek veya bir tr rdek; [ xvii] erkek rdek

sunak

YT

[TDK 1966] altar <T

< T sun-" sun< T sundur-

sundurma uzatmak " sunsne -? snepe

[Arg xvi] at uzants, saak

[ xx/b] bir tr zararl bcek, eurigaster integriceps (halk) [Ev xvii] uyuuk, klksz ~?

Evliya elebi'ye gre Rumca bir deyimdir. Ancak kayna tesbit edilememitir.

snger [Arg xvi] sfnger EYun spngos snger ~ HAvr *(s)poi-mo- snger * ng sponge (snger) Yunancadan alnmtr. sng sungur T [ viii] sng mzrak

~ Yun sfoungri [k.]

< T *sn- arpmak, mzrak ile drtmek

[CodC xiii] doana benzer bir yrtc ku, falco rusticolus - Mo srjur/orjur doan veya ahin ~ Ar Sunc [#Snc nsb.] sanatl, ustalkl, yapay <

suni Ar sunc [msd.] yapma, el becerisi ile imal etme " sanat

snnet [A xiv] peygamberin gelenek ve deyileri; [Kp, Env xiv] hitan treni ~ Ar sunnat [#snn msd.] gelenek, adet, zellikle Peygamberin gelenek ve deyileri < Ar sanna [msd. sann] 1. dilerini yontarak keskinletirdi, bak biledi, 2. yasa veya kural koydu < Ar sinn di (= br/Aram #nn 1. di, 2. bileme, keskinletirme ) * Arapa szcn nihai kayna eski Arap airet tresi uyarnca belli bir yaa gelen erkek ocuklarn dilerinin yontularak keskinletirilmesidir. snni izleyen < Ar sunnat" snnet ~ Ar sunn [#snn nsb.] Peygamber snnetini

sunta ~ marka Sunta preslenmi talala yaplan yapay ahap plakann ticari ad (1950) < T suni tahta " suni, tahta suntur[lu okkal (kfr) [Men xvii] debdebeli, grltl (dn); [ xx/a] ar, T santur bir mzik aleti" santur

supanglez [ xx/b] ~ Fr soupe anglaise "ngiliz orbas", bir tr sulu tatl < Fr soupe orba < Ger *sp- imek, yudumlamak HAvr *seus-2 imek supap [KT xix] ~ Fr soupape 1. eneye alttan yumruk vurma [esk.], 2. belli bir basn altnda alan kapakk & EFr sous alt(tan) + EFr pape ene " sub+ supe yemek " supanglez [188+] ~Frsouper gece ge vakit yenen hafif ~ Fr/ng super stn, ar, ok < Lat superior a. a. ~ Lat super st, zeri, stn (edat ve fiil

sper [ xx/a] < Lat super st, zeri (edat)" super+

super+ neki) ~ HAvr *ex-uper- a. a. < HAvr *uper- a. a. " ber+

* Franszca trevlerde genellikle sur- biimini alr. Kar. srfile, srkontr, srmanet, srreel, srveyan vb. Kar. Lat superior (daha st), supremus (en st).

sphan [Yus xiv] sbhan ~ Ar subHan [#sbH msd.] (zellikle tanry) vme, yceltme ~ Aram sb% [#b%] vme, medhetme, yceltme / br eba%a.a. * Ar sabbaHa (vd, yceltti) fiili isimden tretilmitir. phe [Kut xi] bhe kararszlk, kuku < Ar ibh benzerlik, gibi olma ~ Ar ubhat [#bh msd.]

suples [ xx/b] ~ Fr souplesse esneklik < Fr souple esnek - Lat supplex, supplic- bklen, eilen & Lat sub- alt, aa + Lat plicare katlamak " sub+, pli spozituar [ xx/b] ~ Fr suppositoire makattan kullanlan fitil - OLat suppositorium < Lat supponere, supposit- alta koymak & Lat sub- + Lat ponere, positkoymak " sub+, post2 spr[mek sprge sr+ super a. a. " super+ T [Uy, Ka viii+] sipir-/spr- a. a. [dr xiv] sprme arac < T spr- " spr-

~ Fr sur st, zeri, stn (edat ve fiil neki) ~ Lat

sr[mek T [Or viii] sr- ekmek, uzatmak; [Uy viii+] s5r-/sr- 1. ekmek, ekerek gtrmek, uzak bir yere srgn etmek (geili), 2. devam etmek (geisiz); [Kp xiv] el srmek, omak < T s5- yaymak, uzatmak < T *s- a. a. " sun* Orijinal anlam "zaman veya meknda yaymak/uzatmak" olmaldr. "El srmek, omak" anlam Ouz ve Kpak dillerinde sr- ve srt- biimlerinden tremitir. Anlam gelimesi iin kar. med, mddet. sur1 ~ Ar sr [#swr] duvar, zellikle savunma duvar Aram r a. a. ~ br r a. a. br #wr bakma, gzetme sur2 ura1 <T iaret zarf [Env xv] ~ Ar Sr [#Swr] boru, trompet

& T ol/u iaret sfat + T -ra yn eki" u, +re ~ Ar r' [#wr] danma, grme, mzakere,

ura2 gr alveriinde bulunma

* Trke modern anlam meclis-i ura veya encmen-i ura (danma meclisi) deyimlerinden tremitir. Ar #wr kknn nihai anlam belirsizdir; basit fiil biimi mevcut deildir. br/Aram #wr (bakma, gzetme, gzetleme) ile ilikisi dnlebilir. Kar. Akad muirtu (pencere, gzetleme yeri). srahi sarahat [DK xiv] SurH < Ar SurH [#SrH] effaf, kristal"

srat saraca hzl gitti surat

~ Ar surcat^ [#src msd.] hzl gitme, hz < Ar ~ Ar Srat grnt, tasvir, resim " suret

* Suret szcnn zel anlam kazanm varyantdr. Telaffuz ayrmas en ge 16. yy'da gereklemitir. sr[mek T [ xi] sr- kaymak, aya taklarak dmek + dil srmesi < T sr- " sr& T sr + Ar lisn "

* -(i)- > -- dnllk ekiyle, sri lisan sr-, lisan sure [Yus xiv]

~ Ar srat [#swr msd.] Kuran' oluturan

blmlerden her biri ~ br rh/rh yazda satr, zellikle Tevrat'n bir satr (= Aram rst a. a.) sre YT [CepK 1935] mddet < T sr-" srYT [Fel 1942]

* Osm mddet < Ar madda (srmek) karl olarak tretilmitir, sre vetire, procssus < T sr-" sr-

* -e ekinin ilevi belirsizdir. Trke ara isimleri yapan -e ekiyle benzerlik yzeyseldir. sreen rek " erik suret YT [CepK 1935] payidar, mzmin < T sr-" sr-

~ Ar urak' [#rk o.] ortaklar < Ar ark ortak

[Kut xi] resim, grnt, bir eyin d yz; [A xiv] insan yz - Ar Srat [#Swr msd.] resim, imge, grnt, biim, kopya ~ Aram rsT resim ~ Akad Surtu a. a. < Akad eseru resimlemek * Ar #Swr (resimleme) kk isimden tretilmitir. sureta srfe ~ Ar Surata [zrf.] grnt bakmndan " suret [Men xvii] aa kurdu ~ ?

* Farsa ve Arapa szlklerde rastlanmamtr. srfile [ xx/c] ~ Fr surfiler kuman tarazlanmasn nlemek amacyla kenarlarn dikmek & Fr sur- stne + Fr fil iplik ~ Lat filum a. a. " super+, file

srgn <T [Men xvii] 1. siyasi nedenle birini baka yere gnderme, nefy, 2. srlen kii, menfi, 3. srlen yer, menfa < T sr- " srsrme <T [CodC xiii] gze srlen siyah boya < T sr-" sr-

srmenaj [ xx/b] ~ Fr surmenage ar yorulma < Fr surmener hayvanlar ar yormak & Fr sur- st, te, ar + Fr mener (hayvan) gtmek, dehlemek " super+, menacer srpriz gelme, rastlant, tesadf" super+, priz srre srreel Apollinaire, Fr. air " super+, reel [xx/b] - Ar ~Frsurrl gerekst^ 1917 Guillaume [ xx/a] artc rastlant ~ Fr surprise denk

srarj [Hay 1959 195+] normal fiyata eklenen ek deme " super+, arj srt[mek xiv] srt* -t- ettirgen ekiyle. srtk sr T T

~ Fr surcharge stne ykleme,

T [Uy viii+] srt- elini veya bedeninin bir blmn srmek, omak; [Kp < T sr- " sr-

[ xi] srtk sevici kadn; [LO xix] ahlaksz kadn < T srt- " srt[Uy viii+] sr srlen ey, hayvan srs <T [Men xvii] a.a. < T sr-" sr< T sr- " sr< T sr- " sr-

srkle[mek srm srngen urup <T

[ xix] reva, itibar; [ xx/c] versiyon YT [CepK 1935] reptil

< T srn-" sr-

~ Ar urb [#rb msd.] ii, iki " arap

srur ~ Ar srr [#srr msd.] nee, sevin < Ar sarra neelendirdi, mutlu etti, gdklad < Ar surrat gbek ukuru, umbilicus " sr1 srveyan [ xx/b] ~ Fr surveillant gece nbetisi, yatl okullarda yatakhane grevlisi < Fr surveiller gece nbeti tutmak, banda durmak ~ Lat supervigilare a.a. & Lat superstnde + Lat vigilare nbet tutmak, uyank kalmak < Lat vigere gl ve diri olmak, din olmak, canl olmak ~ HAvr *weg-e- < HAvr *weg-2 a. a. " super+, vejetal ss [LO xix] ziynet, fantazya ~ ?

sus[mak

<onom susturma sesi T

[a xv] ss- sessiz olmak; [Arg xvi] sus-< T ss/ [onom.]

susa[mak

[Uy viii+] suwsa- a. a.

< T sup " su

* stek ve yneli bildiren -sa- ekiyle. susam [ xiv] sisam/susam/ssen ~ Fa susan susam bitkisi ~ Aram msm a.a. ~ Akad amamm ya otu & Akad amnu ya + Akad ammu ot, ila, ifal bitki * Kar. Ugar mn, Hit ammamma, Ar simsim (a.a.). EYun sesamonbiimi bir Sami dilinden alnmtr. Bat dillerine Yunancadan gemitir. ssen [Men, LO, KT xvii] ssen ~ Ar/Fa ssan/sawsan soanl bir bitki, zambak veya iris ~ Aram an zambak = Akad eanu a.a. (~? Ms n bir tr iek, lotus ) * Bat dillerine br uan/oanna biiminden gemitir. Kar. ng susan (zambak, sadece kii ad). sspansiyon [ xx/b] sv iinde zerrelerin asl durduu karm - Fr suspension aslma, asl durma ~ Lat suspensio < Lat suspendere, suspens- asmak, asarak idam etmek, asl durmak & Lat sub- + Lat pendre, pens- sarkmak " sub+, pandantif susta [ xx/a] 1. kpein arka ayaklar zerinde durmas, 2. silah ve akda emniyet yay ~ t sosta durma, durdurma, durdurucu aygt < t sostare durmak, duraklamak ~ Lat substre, substt- a.a. & Lat sub- + Lat stre, stat- durmak " sub+, istasyon st T [Uyviii+]st (=Mosna.a.)

ut [Cumh 1932] futbolda topa vuru ~ ng shot at, vuru < ng to shoot frlatmak, atmak, ate etmek ~ Ger *skeutan ~ HAvr *skeud- frlatmak stla + [T S xv] stla ; [ xvi] stl a stl pirin a " st, a

* Yemek adlar yapan Fa/T -ac ekinin etkisiyle ses deiimi olduu dnlebilir. Kar. bulama, glla, kavurma, tutma. stleen <T [M xiv] bir bitki, euphorbia [Ev xvii] sakin deniz < T stle-" st ~ Yun sotolimni

stliman liman alt, i liman " sota, liman

t sottoporto (i liman) szcnn Yunanca uyarlamasdr.

stun ~ Fa stun direk, stun ~ OFa stun a.a. (= Ave stna- a.a. = Sans sthn a.a.) ~ HAvr *stu-/stu- durdurmak, dikmek ~ HAvr *st- durmak " istasyon * Kar. EYun *stois (stun), staurs (direk), Lat instaurare (direk dikmek), Alm sttze (destek), stau (set, durdurucu). sutyen [ xx/b] ~ Fr soutien-gorge gs destei, gslk < Fr soutenir alttan tutmak, desteklemek ~ Lat sustinere, sustent- a. a. & Lat sub- + Lat tenere, tent- tutmak " sub+, konteyner uur kavray " iir svari OFa asb/asp at [ xiv] svar ~ Ar ucr [#cr msd.] bilin, hzl ve doal < Fa suwr atl, svari ~ OFa aswr a. a. <

suvenir [ xx/a] ~ Fr souvenir yadigr < Fr souvenir anmak, hatrlamak (fiil) ~ Lat subvenire 1. aklna gelmek & Lat sub- + Lat venire, vent-gelmek " sub+, avantr sveter [ xx/a] yn kazak yn kazak < ng to sweat terlemek ~ Ger *swait- ~ HAvr *sweid-2 a. a. ~ ng sweater "terleten",

yu ~ Ar uyc [#yc msd.] 1. bir haberin yaylmas, duyulmas, halka mal olmas, 2. mlkiyette ortaklk < Ar ca (haber) yayld, duyuldu, blnd, blklere ayrld sz[mek T [Uy viii+] sz- filtre etmek, artmak ; [TS xiii xiii] ksk gzle bakmak Mo sig- kpn veya kayman almak, szg ile szmek, szdrmak ) suzeni ine (= Sans si a.a. ) < HAvr *sy- dikmek, diki * Ayn kkten ng sew (dikmek), suture (diki), szge < T sz-" szsuzidil Trk mziinde bir makam yan & Fa sz yank + Fa dil kalp, gnl" softa, dil2 szl[mek T havada kayarak gitmek ~ Fa sz-i dil yrek ~ Fa szan ine ii, nak < Fa/OFa szan (=

<T

[Men xvii] szg a.a.

[Uy viii+] szl- szme ilemine uramak, filtrelenmek; [Men xvii] suda veya < T sz-" sz-

* kinci anlamn kayna ak deildir. syn+ ~ EYun syn- birlik, birliktelik, elik ve karlkllk bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *ksun ile, beraber

* Dudak nszlerinden nce sym-, inisyal s-'den nce sy- biimini alr. Franszca biim seslilerden nce 'sin-', sessizlerden nce 'sen-' olarak telaffuz edilir. Trke rneklerin ou Franszcadan ve Franszca telaffuza gre alnmtr. Fa ham ve Lat co(n)- biimleriyle e anlaml olmakla birlikte etimolojik ilikisi mulaktr. Kar. HEM, CO(N)-

ta

[Yus xiv]

~ Fa ta dek, ta ki, -inceye kadar (edat) ~ Ar tacaccub [#ccb V msd.] ~ Ar tacahhud [#chd V msd.] stlenme,

taaccp [Yus xiv] (kendi kendine) arma, hayret etme < Ar caciba at" acep taahht sz verme " ahit taalluk olma " alaka taam Ar Tacama yedi taammt olarak niyet etme " amut taarruz harbe girime [A, Yus xiv] [Yus, Gl xiv]

~ Ar tacalluq [#clq V msd.] ilikili ~ Ar Tacm [#Tcm msd.] yemek < ~ Ar tacammud [#cmd V msd.] bilinli

[ xiv] ; [KT xix] 1. satama, 2. dman toprana girip ~ Ar tacarruD [#crD V msd.] direnme, engel, elime, ztlama " arz1

taassup [ xiv] taassub ~ Ar tacaSSub [#cSb V msd.] gergin ve sinirli davranma, airet veya parti veya din asabiyeti gsterme, fanatizm, partizanlk " asap tab [ xiv] ~ Ar Tabc [#Tbc msd.] 1. bask, damga, basm, 2. karakter < Ar Tabaca mhr ve damga bast, damgalad (= Fen Tbc sikke, para = Akad Tabu batma, basma)

taba tabaco a. a. ~Karib * Orta Amerika yerli dillerinden. tababet meslei < Ar Tabb " tp1 tabak1 tabak, tepsi, tabaka

[Hay 1959 195+] ttn rengi

~ Fr tabac ttn ~ sp

~ Ar Tabbat [#Tbb msd.] hekimlik [A, Yus xiv] ~ Ar Tabaq [#Tbq msd.] kapak, ~ Ar dabb [#db im.] deri ~ Ar Tabaqat [#Tbq msd.] katman,

tabak2 debba ileyen, sepici < Ar dabaa [msd. dab] sepiledi tabaka dzlem, stratum < Ar Tabaq kapak " tabak1 taban T ayak alt, ayak [A xiv]

[ xi] taban ayan alt, zellikle deve ve ay gibi hayvanlarn ayak alt; [Kp, a xiv] T *tp- (ayak) basmak?

Kar. Mo tabag/tabaay (ayak taban, pene, el ayas). EKKENLLER: T taban : taban, tabanca, tabanvay tabanca <T [Yus, TS xiv] 1. el ayas, 2. tokat, amar; [TS xv xv] 3. kk ateli silah < T taban ayak taban, el ayas? " taban * "Tokat sesi" benzetmesinden tr adlandrlmtr. Fa Tapanca/Tapanca (el ayas, tokat) bir Trk dilinden alntdr. Ancak szcn Trke kullanm Fars etkisiyle olumu olabilir. tabanvay + [ARasim 1897-99] yryerek ulam tramvay kamu ulam arac" taban, tramvay tabasbus sallama, dalkavukluk < Ar baSbaSa [onom.] kuyruk sallad tabela [ xx/a] levha Lat tabella [k.] < Lat tabula levha, tabla, tepsi, masa &T taban ayak + T

~ Ar tabaSbuS [#bSbS msd.] kuyruk

~ t tabella masack, tahta dzlem, levha ~

tabi [ xiv] ~ Ar tbic [#tbc fa.] birinin peinden giden, baml, uyruk < Ar tabica [msd. tabac/tabc^at^] izledi, ardndan gitti tabiat [Gl xiv] ~ Ar Tabcat^ [#Tbc sf. f.] bir varln znden veya yaradltan gelen zellikleri, kinatn deimez dzeni, insan karakteri, yaradl, cibilliyet < Ar Tabaca mhr ve damga bast, damgalad" tab * Kar. karakter. Modern anlam 19. yy dncesinde 'tabiat' ile 'sanat' arasnda kurulan kartlktan tremitir

tabii

[ xiv]

~ Ar Tabc [nsb.] tabiata uygun, doal" tabiat

* Trkede olumlama deyimi olarak kullanm Fr naturellement (doal olarak) evirisi olan bi't-tabii deyiminden ksaltmadr. tabiiyet bal, uyruk " tabi tabip Tibb " tp1 [ xix] bir devletin tebaasndan olma [A xiv] tabib < Ar tbic

~ Ar Tabb [#Tbb sf.] hekim, doktor < Ar ~ Ar tacbr [#cbr II msd.] 1.

tabir [Kut, A xi] yorum yorumlama, zellikle rya yorumlama, 2. ifade, ibare " ibare tabla sofra ~ Lat tabula a.a. " tabela [Mh399 xv]

~ Fr table / t tabella portatif masa, tezgh,

tabldot [Ahsan 1891] ~ Fr table d'hte (lokantada) ev sahibinin sofras, semesiz men & Fr table masa, sofra + Fr hte misafir arlayan, ev sahibi" tabela, hostes tablet [ xx/a] ~ Fr tablette [k.] 1. masack, 2. 1. kk levha, 2. yassltlm hap < Fr table masa, levha, dz yzey " tabela tablo [ARasim 1897-99] resim eseri, tiyatro sahnesi ~ Lat tabellum " tabela tabloid boy gazete " tablo, +oid [xx/c] ~ Fr tableau levha, pano, tabela, ~ngtabloid1.hap, tablet [esk.], 2. kk

tabu [ xx/b] ~ ng taboo nedeni bilinmeyen yasak ^ 1777 James Cook, ng. kif~ Tonga tabu ayr, dzend, yasak * Gney Pasifik yerli dillerinden. tablatr [ xx/b] ~ Fr tabulateur 1. tablo yapan, 2. daktiloda durak tuu < OLat tabulare panoya dkmek, listelemek < Lat tabula " tabela tabur [ xvi] stabur/tabur askerin drt cepheli bir kare eklinde dizildii bir tr savunma dzeni, ordugh ~? tabure [ 192+] EFr tabour ift yzl davul ~ Ar Tabl davul" davul tabut [TS*, Kp xiv] lahit ~ Aram tebt a.a. ~ br tebat a.a. ~ Ms tbt a.a. ~ Fr tabouret [k.] kk oturak < ~ Ar/Fa tbut [#tbwt] sanduka,

tabya [ xiv] ta'biye hazrlama, tertip etme, zellikle silah ve tehizat dzme; [ xix] modern usulde asker tertibi fenni (Fr tactique karl), askeri istihkm,

dzenek

~? Ar tacbiyyat^ [#cbw II msd.] doldurma, paketleme, zellikle topa barut srme [Uy, A viii+] ~ Ar/Fa tc hkmdar bal ~ OFa tg

ta1 kemer, ember, ta

EKKENLLER: OFa tag- : ardak, ta1, tak1, takke, tekfur ta2 [ xx/b] < ng to touch dokunmak ~ Fr toucher a.a. " tu ~ ng touch 1. dokunma, 2. futbolda kenar izgisi

tacir [DKxiv] ~Ar tacir [#tcr fa.] ticaret yapan~Aram tagr/taggr a. a. ~ Akad tamkru a. a. < Akad makru alp satma, ticaret yapma * Ar tagara (ticaret yapt) fiili isimden tremitir. taciz duruma sokma " acz ~ Ar taccz [#ccz II msd.] aciz brakma, zor

tadil [ xiv] ~ Ar tacdll [#cdl II msd.] dzeltme, dengeleme, ayarlama < Ar cadala dendgeledi, eitledi" adl taflan ~ Ar dift' defne (laurus), zakkum (nerium oleander) ve benzer sert yaprakl kk aalara verilen ad ~? EYun dafhe defne " defne * Kar. Akad dapranu, Aram dafrana (ard). tafra ~ Ar Tafrat [#Tfr msd.] (neeyle) srama, hoplama, cokuyla hareket etme < Ar Tafara srad, hoplad tafsilat [A xiv] ~ Ar tafSlt [#fSl o.] ayrntlar < Ar tafSl [II msd.] blmlendirme, ayrntlandrma, ayrnt" fasl tafta [M xvii] ~ Fa tafta 1. bklm, rg, 2. bir tr ipekli kuma < Fa taftan, tb- iplik bkmek, eirmek, rmek * Fr taffetas (tafta) Farsadan alnmtr. tayir deitirme " gayr [ xiv] ~ Ar tayir [#yr II msd.] bakalatrma, ~ Ar taHaqquq [#Hqq V msd.] 1. hak ~ Ar taHakkum [#Hkm V msd.] yarglk ~ Ar taHammul [#Hml V msd.]

tahakkuk edinme, 2. hakiki olma, gerekleme " hak1 tahakkm veya egemenlik taslama, keyfi ynetim " hkm tahamml yk stlenme, tama, dayanma " haml [KpGul xiv]

tahammlfersa " fersude

dayanlmaz [ xiv] [ xiv]

& Ar taHammul tama + Fa fars geen, aan ~ Ar Tahrat [#Thr msd.] temizlik < Ar ~ Ar taHarrin [#Hry V msd.] aratrma, ~ Ar taHawwul [#Hwl V msd.] hal ~ Ar tahayyl [#xyl V msd.] hayal etme,

taharet Tahara temizlenme, temiz olma taharri soruturma, srarla sorgulama tahavvl deitirme, dnme " hal1 tahayyl dleme " hayal tahdit tahl

~ Ar taHdd [#Hdd II msd.] snrlama " had [Kp xiv] da^l gelir, verim; [T S xiii xiii] ta^l ekin, zahire - Ar da%l [#d%l msd.] 1. giri, 2. getiri, verim < Ar da%ala girdi" dahil1 ~ Ar TaHln [#THn sf.] un, dar unu, susam unu < [Yus xiv] ~ Ar taHqq [#Hqq II msd.]

tahin Ar TaHana [msd. TaHn] tt tahkik dorulama, doruyu belirleme " hak1

tahkim ~ Ar taHkm [#Hkm II msd.] 1. hakem tayin etme, egemen sayma, 2. glendirme, pekitirme " hkm tahkir etme " hakaret tahlil hal2 tahlisiye 1894'te kurulan cankurtaran idaresi tahliye hela tahmin tahmin, kestirim [MMem xvi] ~ Ar taHqr [#Hqr II msd.] aalama, hakaret ~ Ar taHll [#Hll II msd.] zme, zmleme " [ xix] (idare-i) tahlisiye deniz kazalarna yardm iin < Ar ta%HS [#%1S II msd.] kurtarma " halas ~ Ar ta%liyyat [#^lw II msd.] boaltma " ~ Ar taamn [#xmn II msd.]

tahmis ~ Ar tahmis [#%ms II msd.] 1. bee katlama, bee blme, 2. bir beyte msra ekleyerek yaplan iir < Ar %amsat be " hamsin tahnit br/Aram #%nT a. a. ~ Ar taHnT [#HnT II msd.] mumyalama =

tahra [Men xvii] dehre; [BK xviii] tahra orak, aa budama ba (= Sans dtra orak < Sans dti ekin bimek) tahrif " harf

~ Fa dahra/dahra

~ Ar taHrf [#Hrf II msd.] bozma, eme, saptrma

tahrik [Ne xv] ~ Ar taHrk [#Hrk II msd.] birini veya bir eyi harekete geirme, drtme < Ar Haraka hareket etti" hareket tahrip harap ~ Ar ta%nb [#%rb II msd.] harap etme, ykma "

tahrir [ xiv] ~ Ar taHrr [#Hrr2 II msd.] 1. azat etme, salma, 2. yaynlama, kitap veya makale yazma, redakte etme " hr * Anlam gelimesi iin kar. Yun ekdosis, Lat editio (salma, yaynlama). tahri Haraa [msd. Har] kad ~ Ar taHr [#Hr II msd.] kandrma < Ar

tahsil [Gl xiv] ~ Ar taHSl [#HSl II msd.] 1. bir rn veya gelir elde etme, mahsul alma, 2. eitim alma " husul * "Eitim" anlam tahsil-i ulum deyiminden tremitir. tahsildar Ar taHSl + Fa -dar " tahsil, +dar tahsis taht hkmdar makam * Kar. Akad ta%tu (yatak?). tahta a. a. " taht tahtelbahir baHr deniz " bahir [ xiv] ~ Fa taxta dz biilmi aa, tabla ~ OFa ta%tag [ 187+] tahte-l bahr denizalt & Ar taHt alt + Ar [Kut, A xi] ~ Ar taHSlS [#HSS II msd.] pay verme " hisse ~ Fa/OFa ta%t oturma yeri, divan, tahsil eden ~ Fa taHSl dar vergi tahsil eden &

* Fr sous-marine karl olarak ilk kez 1879'da kullanlmtr. tahtrevalli tahtrevan " tahtrevan tahtrevan revan [ xix] kaldra eklinde ocuk oynu T

~ Fa taxt-i rawn yryen taht" taht,

tahvil ~ Ar taHwl [#Hwl II msd.] 1. dndrme, dntrme, baka bir hale sokma, 2. polie, ciro, bir borcu bakasna havale eden kt" hal1 [Yus, Gl xiv] T'ife ; [KT xix] Tayfa gemi personeli - Ar T'ifat [#Twf fa. f.] birinin etrafndakiler, blk, takm, zmre, ekip, mrettebat < Ar Tfa etrafnda doland, tavaf etti" tavaf * En ge 19. yy'dan bu yana Trkede "blk, zmre" anlamnda taife, "gemi personeli" anlamnda tayfa telaffuzu kullanlr. tak[mak tak1 tak2 taka onom T [ xi] tak- eklemek, balamak, geirmek [ xiv] ~ Ar Tq [#Twq] kemer, ta ~ OFa tg a. a. " ta1 taife

[ xiv] sert darbe sesi [ xx/b] Karadenize zg kk yelkenli ~?

takaddm [ xiv] ~ Ar taqaddum [#qdm V msd.] nden gitme, nceleme, rtbece bakasndan nce gelme " kdem takallus (giysi) ekme, ksalma < Ar qalaSa [msd. qulS] a.a. takas etme " ksas 1 takat [Kut, A xi] mecal < Ar Tqa [msd. Tawq] gc yetti, yapabildi ~ Ar taqalluS [#qlS V msd.] bzme, ~ Ar taqSS [#qSS VI msd.] deme, deitoku ~ Ar Tqat [#Twq msd.] g, kuvvet,

takaza [A xiv] ~ Ar taqD [#qDy VI msd.] dava etme, sulama, borcunu yarg yoluyla talep etme < Ar qaD yarglad" kaza takbih kabahat ykleme " kabahat takdim giri konumas yapma, sunma " kdem takdir deer verme, belirleme " kadir1 takdis takm <T [ xiv] ~ Ar taqbH [#qbH II msd.] sulama, ~ Ar taqdlm [#qdm II msd.] nceleme, ~ Ar taqdlr [#qdr II msd.] deer bime,

[Kut, A xi] [ xiv]

~ Ar taqdls [#qds II msd.] kutsama" kudsi

[LO xix] 1. taklacak eyler, tak, 2. zmre, gruh, taife < T tak- eklemek " tak~ Ar tacqb [#cqb II msd.] topuunu izleme,

takip peinden gitme " akab

takiye ~ Ar taqiyyat [#wqy msd.] 1. saknma, korku, 2. ii fkhnda tehlikeden saknma amacyla dinini inkr etme < Ar waq koruma, saknma " vikaye takke ince kuma tepelik takla T? [Men xvii] Takiye asl balk altna giyilen yarm kre eklinde < Ar Tq kemer, ta " tak1 [TS xv] tak/takla/taklak ba yere koyup perende atma ~ Ar taqld [#qld II msd.] aynsn yapma, ~ Fr tachomtre hz ler / ng ~ Yun tkos aa blok ~ t tacco kaba

taklit [ xiv] taklid kopyalama, bir modeli aynen izleme takometre [ xx/c] tachymetre a.a. < EYun taxys/ta%eos hzl" +metre takoz tahta kitle, takoz, ayakkab topuu EKKENLLER: t tacco : takoz, takunya takriben [xiv] Ar taqrb [II msd.] yaklama, yaklam " kurbet takrir belirleme, konfirme etme " karar [A, Yus xiv] [ 187+]

~ Ar taqrban[#qrbzrf] yaklak olarak < ~ Ar taqrr [#qrr II msd.] karar klma,

taksi [ 192+] ~ Fr taxi ticari otomobil < Fr voiture taximtre cret lme cihazyla donatlm kiralk at arabas [xix] < Fr taxe tarife, cret, vergi < Lat taxare deer bimek, hesaplamak * 19. yy'da "tarife lme cihaz ile donatlm at arabas" anlamnda. taksim ayrma " ksm taksir kusur [Kut xi] ~ Ar taqsm [#qsm II msd.] blme, paylara ~ Ar taqSr [#qSr II msd.] kusur ileme " ~ Ar taqsT [#qsT II msd.] blmlere ayrma,

taksit paylatrma, adil bir ekilde blme " kstas

takt [DTC 1943] ~ Fr tact 1. dokunma duyusu, tue, 2. usul ve adap bilgisi ~ Lat tactus < Lat tangere, tact- dokunmak ~ HAvr *tag- dokunmak Kar. Lat integer (dokunulmam).

taktik [ xx/a] ~ Fr tactique bir askeri birlii sahaya dizme usul - EYun taktik [n. o.] dizi, dizim, ordu dzme sanat < EYun tss, tag- dizmek, dzenlemek ~ HAvr *tgdizmek, dzenlemek taktil1 sayda adam ldrme, katliam yapma " katil1 taktil2 Lat tactilis a.a. < Lat tangere, tact- dokunmak " takt takunya [ xx/a] [by.] byk topuk, a. a. < t tacco topuk " takoz takva waq koruma, saknma " vikaye [ xiv] ~ Ar taqtl [#qtl II msd.] iddetle veya ok ~ Fr tactile dokunma duyusuna ilikin ~ ~ Yun takoni tahta naln ~ t taccone

~ Ar taqw' [#wqy msd.] gnahtan saknma < Ar

takvim ~ Ar taqwm [#qwm/qym II msd.] 1. dzeltme, dorultma, reform, 2. konum belirleme, enlem ve boylam lme, 3. almanak, takvim " kamet * Arapa szcn nc anlam, yln gnlerine gre gne, ay ve yldzlarn pozisyonunu bildiren astronomik tablolara gnderme yapar. takviye msd.] glendirme, kuvvetli klma " kuvvet [ xiv] takviyet ~ Ar taqwiyyat [#qwy II ~ Ar taqyldt [#qyd o.] < Ar taqyld [II

takyidat msd.] balama, snrlama, belirleme, koula balama " kayt

talak [Yus xiv] ~ Ar Talq [#Tlq msd.] salma, brakma, azat etme, boama < Ar Taluqa gevek idi, salk idi, bo idi talan <T [TS xiv] talan yama, apul; [Kp xiv xiv] talav saldrmak, yamalamak (= Mo tala- a. a.)" dalatala art, yonga " tra talebe 2. renciler < Ar Tlib " talip [Men xvii] tela/tala < T tala- [viii+ Uy]

~ Fa tar/tara testere veya rende

~ Ar Talabat [#Tlb o.] 1. talipler, talep edenler,

* kinci anlam talebe-i ulum (ilim isteyenler) deyiminden tremitir. talep < Ar Talaba istedi, diledi [A, Yus xiv] taleb ~ Ar Talab [#Tlb msd.] istek, dilek

tali ikincil < Ar tal [msd. tul'] 1. izledi, takip etti, 2.

~ Ar tli [#tlw nsb.] izleyen, arkadan gelen,

talih [Gl xiv] tali' ~ Ar Talic [#Tlc fa.] ykselen yldz, ans < Ar Talaca [msd. Tulc] ykseldi, belirdi, yldz veya gne ykseldi EKKENLLER: Ar #t?lc : ittila, muttali, mtalaa, talih talik erteleme, koula balama " alaka [ xiv] ~ Ar taclq [#clq II msd.] asma, asl brakma, ~ Ar talm [#clm II msd.] retme,

talim [Gl xiv] eitme, ilim salama < Ar calama bildi" ilim

talip [ xiv] talib ~ Ar Tlib [#Tlb fa.] 1. talep eden, dileyen, aday, 2. "alim aday", medresede renci < Ar Talaba talep etti, diledi" talep talk ~ Ar Talq [#Tlq] pudras kurutucu olarak kullanlan bir mineral, magnezyum silikat ~ Fa talk a. a. * Fr talque, ng talcum biimleri Arapadan alnmtr. talkn taltif ltuf ~ Ar talqn retme, yol gsterme " telkin ~ Ar talTlf [#lTf II msd.] ltfetme, ltuf yapma "

talveg [ 192+] ~ Alm talweg bir vadinin dip izgisi & Alm tal vadi + Alm weg yol (~ Ger *wegaz ~ HAvr *wegh- tamak, yol)" dolar, vagon talyum [ xx/a] ~ YLat thallium bir element #1861 Sir William Crookes, ng. kimyac < EYun thalls yeil filiz ~ HAvr *dhal- filiz, tomurcuk * Alev rengini yeile evirdii iin. tam [ xiv] ~ Ar tmm [#tmm sf.] btn" tamam ~ Ar Tamac [#Tmc msd.] gz

tamah [Kut, A xi] tama' koyma, a gzllk < Ar Tamaca gz koydu

tamam [Kut, A xi] ~ Ar tamm [#tmm msd.] 1. tam ve eksiksiz olma, btnlk (isim), 2. tam, eksiksiz, btn (sfat) < Ar tamma tam ve eksiksiz idi EKKENLLER: Ar #tmm : mtemmim, tam, tamam tambur1 kkenli bir telli alg ~? Fa [Yus xiv] ~ Ar Tanbr/Tunbr Horasan

Belki < Ms #nbr (alg almak? ses karmak?).

tambur2 [ xx/b] ~ Fr tambour 1. ift yzl silindir eklinde davul, 2. mimaride silindir eklinde yap ~ EFr tabour davul ~ Ar Tabl a. a. " davul tamim genelletirme, kamuya maletme, genelge " umum tamir ina etme, onarma " umran -Artacmm[#cmmIImsd] ~ Ar tacmr [#cmr II msd.] canlandrma, yeniden

tampon [KT xix] ~ Fr tampon tapa, pansuman fitili, kee, darbe emici, otomobil tamponu ~ EFr tapon tapa, tka, azdan dolma toplarda barut sktrma arac ~ Ger *tappo tapa, tpa tamtam zg davul [ xx/b] ~ Fr tam-tam [onom.] vahi kabilelere

* Kuzey Amerika kolonyal lehesinden Bernardin de Saint-Pierre tarafndan 1776'da yaz diline aktarlmtr. tamu uurum, cehennem tan T [ viii] tan gn doumu [Uy viii+] tamu cehennem ~ Sogd tamu derin ukur,

tandans [ xx/b] ~ Fr tendance eilim, ynelim ~ OLat tendentia (bir yne doru) ekilme < Lat tendere, tens- germek, ekmek " tansiyon tandem [ xx/b] ~ ng tandem ardarda koulu iki atl araba, iki kiilik bisiklet ~ Lat tandem ardndan, nihayet, sonunda tandr [ xiv] tennur ~ Ar tannr frn, zellikle kilden yaplan kuyu eklinde frn ~ Aram tan(n)r a. a. (= Akad tinru a. a.) * Kar. br tennur, Ave tanura-, Fa tanur/tandur (frn). Hind tanduri biimi Farsadan alnmtr. EKKENLLER: Ar tannur : tandr, tennure tane [Uy, A viii+] dane ~ Fa dana tohum, tane, zellikle tahl tanesi ~ OFa dnag a. a. (= Ave *dn- a.a.) ~ HAvr *dhn- tahl tanen [ xx/b] ~ Fr tanin deri tabaklamada kullanlan koyu renkli bitkisel madde < Fr tan deri tabaklama ve boyamada kullanlan mee palamudu ~ Kelt tann mee tanga (Brez) tanga a. a. [ xx/c] ~ ng tanga bir tr mayo ve i amar ~ Port

Brezilya'da 1972'den, ngilizcede 1988'den itibaren kaydedilmitir.

tangr

onom

rezonansl ve ekolu darbe sesi

" tak2

tango [ 192+] ~ sp tango Arjantin kaynakl bir dans ~? Lat tango dokunuyorum < Lat tangere, tact- dokunmak " takt tan YT [TDK 1944] tehis < T tan-" tan-

* Fiil kknn ad olarak kullanlmas ilgi ekicidir. tan[mak olmak T? [CodC, DK xiii] tan= Mo tan- bilmek, anlamak, haberdar

* Sadece Ouz ve Kpak lehelerinde rastlanan bir fiildir. ET tanu- (konumak) > TT dan- fiiliyle badatrlmas gerek anlam gerek ses bakmndan gtr. tank T [Uy viii+] tanuk konuan kimse, ahit sz sylemek " dan* Kken ve anlam itibariyle modern T tan- fiilinden bamszdr. tanm YT [CepK 1935] tavsif, tarif < T tan-" tan< T tanu-[viii+ Uy] konumak,

tanjant [ xx/b] ~ Fr tangente 1. teet, 2. trigonometride bir oran ~ Lat tangens, t- dokunan < Lat tangere, tact- dokunmak " takt tank [ 192+] zrhl ara ara [xx] ~ Hind tanku su deposu, rezervuar, suni gl ~ ng tank su deposu [xix], zrhl

I. Dnya Savanda gelitirilen zrhl aracn gvenlik dolaysyla kullanlan kod addr. EKKENLLER: ng tank : tank, tanker tanker hazneli gemi < ng tank " tank tanr T? [ M iv] terjri [ xx/b] ~ ng tanker su deposu, hazne, byk

(= Mo terjgri gk, sema, gk tanr )

* Bilinen en eski Trke szcktr. Eski bir Asya dilinden alnt olasl zerinde durulmutur. T terjg (tartma? denklik? ufuk?) balants da dnlmeye deer. Kar Ar qadr (tanrnn bir ad) < qadr (denklik, deer). ta nr a YT [T DK 1 95 5] <T ta nr "t an r

* Srp kralitsa modeline gre retilmi bir trevdir. Kar. imparatorie. tansk T [Uy viii+] tarjsuk tatl, leziz, ho, olaanst, ok deerli, acayip; [LO xix] tansu %/tanu acibe, mucize T tan [viii+ Uy] 1. gn doumu, 2. tatl, leziz, nefis " tan

tansiyon [ xx/b] ~ Fr tension 1. gerilim, 2. kan basnc Lat tensio < Lat tendere, tens- germek, uzatmak, yaymak, adr kurmak ~ HAvr *ten-ekmek, germek, uzun * Ayn kkten Lat tenere (uzatmak, tutmak), EYun teino (germek), tania (erit), Ger *thunni-> ng thin, Alm dnn (gerili, ince). tantal [ xx/b] ~ Fr tantale bir element ~ YLat tantalum a. a. # 1802 Anders Gustav Ekeberg, sv. kimyac < z Tantalos mitolojide ebedi doyumsuzlua mahkm edilen Lidya kral * Asitle doyurulamad iin byle adlandrlmtr. tantana grlt < Ar TanTana [onom.] nlad ~ Ar TanTanat [#TnTn msd.] an sesi,

tantun <onom [stArgo 193+] tantuna gitmek maksatsz ve hedefsiz lmek, heder olmak (argo) T dan dun [onom.] grlt tantuni tanzim dzene koyma " nazm 1 tap[mak etmek T Mersin yresine zg bir yemek ~ ?

~ Ar tanZlm [#nZm II msd.] dzenleme,

[ viii] tap-1 hizmet etmek; [Uy viii+] ibadet etmek, hrmet gstermek, itaat

EKKENLLER: T tap-: tap-, tapnak tapa mantar" tampon tape [etm daktilo ile yazmak tapnak tapir hayvan ~ Tupi tapira * Gney Amerika yerli dillerinden. tapon [ 192+] modas gemi sarlm kuma, sarg bezi, 2. mantar topuk " tampon Trke anlamn kayna ak deildir. ~ Fr tapon 1. rulo halinde YT [CepK 1935] mabet [ xx/c] < T tapn-" tap[LO xix] tpa, tka [ xx/b] ~ t tappo [onom.] tpa, tka, ie ~ Fr taper [onom.] "pat" sesi karmak,

~ Fr/ng tapir tropik lkelere zg bir tr memeli

tapu [Kan xv] yer tapus yer belgesi toprakk, arazi, tarla < Yun/EYun tpos yer, arazi " top(o)+

Yun tpi(on) [k.]

* T tap/tapu/tapu (hizmet, hrmet, kulluk, itaat) < tap- (hizmet etmek) ile semantik ban kurmak gtr. tapyoka Tupi tipioka * Gney Amerika yerli dillerinden. tara[mak T taramak " dal[ xi] tara= T tar- [viii+ Uy] 1. datmak, yaymak, ayrmak, 2. sa [ xx/a] ~ Fr/ng tapioca kasava bitkisinin unu ~

taraa [ xx/a] teras ~ t terrazza toprak avlu, eve bitiik toprak zemin ~ OLat terraceum a.a. < Lat terra "kuru zemin", kara, toprak ~ HAvr *ters-- kuru < HAvr *ters- kurumak * Ayn kkten Lat torrere (kavurmak), ng thirst (susama, susuzluktan yanma), Fa tur (az yakan, tuzlu, eki). taraf [DK xiv] en uzak olan noktas, kenar, ekstremite tarafeyn ~ Ar Taraf [#Trf] u, bir eyin merkezden [Redh 1890] bir hukuki ilikide kart iki taraf - Ar Tarafayn [#Trf dual.] iki taraf < Ar Taraf" taraf tarak T [ xi] tarak a.a. [ xx/c] < T tara-" tara~ t tarantola bir tr byk rmcek < z

tarantula Taranto talya'da bir kent tarassut rasat

~ Ar taraSSud [#rSd V msd.] gzetleme "

tarator [Kenz xviii] her trl meze, ikiyle sunulan yiyecek; [LO xix] sarmsak ve ceviz ile yaplan bir tr meze ~ Ven trattr [t trattore] lokantac, a < t/Ven trattare ilemek, i yapmak, konu edinmek, meslek edinmek ~ Lat tractare a.a. " traktr taravet [Mercimek xv] tazelik < Ar Tariy taze, ya ~ Fa tar a.a. " ter2 taraz ipek iplii ~ Ar Tarwat [#Trw msd.] ~ Fa taraz

[LO xix] kuma prz, sarkan iplik

tarn [CodC, M xiv] drlnl ~ Fa dr-i im "in aac", Gney Asya kkenli bir aacn kabuundan elde edilen baharat ~ OFa dr-i enlg a.a. " dar3 tard ~ Ar Tard [#Trd msd.] kovma < Ar Tarada kovdu

taret [ xx/b] ~ ng turret silahla donatlm kulecik ~ EFr touret [k.] kulecik < Fr tour kule ~ Lat turris a. a. tarh [ xiv] ~ Ar TarH [#TrH msd.] 1. atma, karma, eksiltme, paralara blme, dzenleme, 2. arda fermanla fiyat dzenleme < Ar TaraHa att, kard, azaltt, eksiltti vb. tarhana saklanan bir tr orba [ xiv] ~ Fa tarna/tar^na/tar^vvna kurutulup

* Yun tregana (a.a.) biimi Trkeden alntdr. tarhun dracunculus [M xiv] ~ Ar Tarhun bir tr kokulu ot,

* ng tarragon, Fr estragon, OLat dracunculus biimleri Arapadan alnmtr. tarif irfan tarife tarif [ xiv] ~ Ar tacrf [#crf II msd.] bildirme, yol gsterme " ~ Ar tacrfat^ [#crf II msd.] bildirim, gsterge "

* Bat dillerine Arapadan gemitir. Kar. t tariffa, Fr tarif, ng tariff. tarih [ xiv] ~ Ar ta'n% [#wr% II msd.] 1. gnn tarihi, yani hangi ayn kanc gn olduu, 2. olaylar tarih srasna gre yazya dkme ii, kronik < Ar warra%a/'arraxa [II] gnn tarihini yani hilalin kanc gn olduunu belirledi < Aram yars^ [#yr%] ay (gk cismi ve zaman birimi) (= br yre%a a. a. = Akad war%u/ar%u a. a.) * Kar. Lat calendarium (takvim) < calendae (ayn ilk gn, hilalin grnd gn). tarik [ xiv] yol ~ Ar Tarq [#Trq sf.] hayvanlarn yrmesiyle oluan patika, her eit yol < Ar Taraqa [msd. Tarq] dvd, ald, ayaklarn yere vurdu, davul ald tarikat [Kut xi] ~ Ar Tarqt [#Trq o.] 1. yollar, yntemler, 2. tasavvufta izlenen yollar < Ar Tarq yol " tarik tarm YT [CepK 1935] ziraat < T tar- [xi] ekin ekmek, samak " dar

* Kar. ET tarm (akarsuyun dald yer, delta - xi). Szcn Trkiye Trkesindeki biimi *darm olmaldr. tariz [KT xix] sz dokundurma ~ Ar tacrD [#crD II msd.] aa karma, birinin kt bir yann ortaya koyma, dolayl olarak ktleme " arz1

tarla T samak " dar tart

[Uy viii+] tarlau ; [ xi] tarlak ekin ekilen yer [ xx/c]

< T tar- ekin ekmek, tohum

~ Fr tarte bir tr yuvarlak pasta ~ OLat torta

yuvarlak ekmek < Lat tortus kvrk, bklm tart[mak T [Uyviii+]tart-a.a. [ xx/c] ~ ng tartan skoya klanlarna zg ekose

tartan1 kuma ~? Fr tiretaine bir tr ynl kuma

tartan2 [pist [ xx/c] ~ marka Tartan poliretan spor pisti kaplama maddesi # 1964 Athletic Polymer Systems Inc., ABD. < ng tartan skolarda airet simgesi olarak kullanlan kuma deseni tartar 1 OLat tartarum [xiii] a.a. ~ ? tartar2 [ xx/c] arapta oluan tortu ~ Fr tartre tortu ~

[ xx/b] Fransz mutfanda kullanlan bir deyim - Fr steak tartare i yenilen bir et yemei / Fr sauce tartare mayonez ve sarmsakla yaplan bir sos < z Tartare Tatar " tatar tart[mak T [Ka xi] tart- ekimek [Env xv] < T tart-" tart~ Fa tr u mr dank,

tarumar/tarmar perian (sa) & Fa tr sa + Fa mr ylan " marpu

tarz [MMem xvi] ~ Ar Tarz [#Trz] giyim ve ssleme tarz, moda, stil, uslup, usul ~ OFa taraz giysi zerine ilenen ss, bezeme * Erm daraz (giyim) Orta Farsadan alnmtr. tarziye olsun" deme " rza tas [CodC xiii] ~ Ar tarDiyyat [#rDy II msd.] "Allah raz ~ Ar Ts [#Tws] yass ve yuvarlak su kab

* Fr tasse < sp taza (a.a.) biimi Arapadan alnmtr. ta ta[mak T T [ viii] t2 sert nesne, kaya paras [Uy viii+] ta- dar kmak, dklmek, kamak = T ta d " d ~ Fa tsa/ts ac, kayg, sknt < Fa ts muztarip [ xi] taak husye < T ta-" ta-

tasa ve kararsz olma, tela taak T

Belki "taan ey" anlamnda.

tasallut "sulta tasar YT [TDK 1944] layiha

~ Ar tasalluT [#slT V msd.] zorbalk etme < T *tasar-" tasarla-

* *Tasarmak fiili mevcut deildir. tasarm YT [TDK 1944] tasavvur < T *tasar-tasarla-

tasarla[mak T? < T *tasar taslak?

[T S xvi xvi] tasarla-/tasla- kabataslak yapmak, planlamak, model yapmak

* Kar. Mo ts- (var saymak, farzetmek, kabaca fikir edinmek), ts (benzeyi, grnm, suret), tsb (tahmin, hesap, plan), tsge (biim, grnm), tsl (zan, tahmin). Moolcadan alnt ihtimali zerinde durulabilir. tasarruf xx/b] biriktirilmi para veya mal varl olma, idare etme, ileme " sarf tasavvuf sufiye yolunu izleme " sufi [A xiv] ; [KT xix] idareli kullanma, israf etmeme; [ ~ Ar taSarruf [#Srf V msd.] zgrce harcama, malik ve sahip [ xiv] ~ Ar taSawwuf [#Swf V msd.] sufi olma, ~ArtaSawwur[#SwrVmsd.]

tasavvur [Glxiv] dleme, dnme, zihninde resimleme " suret tasdik [ xiv]

~ Ar taSdq [#Sdq II msd.] dorulama" stk

taeron [ xx/b] ~ Fr tcheron bakasna ait angarya ykmlln cret karlnda stlenen kimse [xiii], bir ii cret karl yklenen kimse < Fr tche angarya [esk.], grev, yaplmas gereken i ~ OLat taxa < Lat taxare deer bimek, hesaplamak " taksi tasfiye artma " saf1 tashih salama " shhat ta[mak T < T ta1 d " d [Men xvii] ~ Ar taSfiyyat [#Sfw II msd.]

~ Ar taSHH [#SHH II msd.] dzeltme, saaltma,

[Uy viii+] taar- uzaklatrmak, gtrmek; [ xi] tau-nakletmek, gtrmek

taikardi [ xx/b] ~ Fr tachycardie kalp atnn hzlanmas & EYun ta%ys hzl + EYun karda kalp " takometre, kardiy(o)+ tasmla[mak T? [BK1799] lp bimek < T *tasm taslak? model? " tasarla-

tat

YT

[TDK 1944] tama arac

< T ta-" ta-

tasla[mak T? [a xv] tasla- gibi olmak veya yapmak, kendini olduundan farkl gstermek; [TS xvi xvi] gibi yapmak, benzetmek, planlamak, model karmak T *tas gibi" tasarla* Kar. Mo tsle- (gibi olmak, farzetmek, gz nne getirmek, andrmak). taslak T? [a xv] taslak asl olmayan; [TS xvi xvi] proje, tahmin, tasm < T tasla-" tasla~ Mo tasma/tasama dar

tasma [Mh xiii] ince kay, srm deri kay, srm < Mo tasu- kesmek, yarmak tasnif kategorize etme " snf [Kut xi]

~ Ar taSnf [#Snf II msd.] snflandrma,

tara T [ viii] tara dar (yn zarf); [Men xvii] ('stanbuldan tara' deyiminden) bakentin dndaki yerler < T ta1 d " d, +re * zel anlam Osmanl resmi stlahnda tara kmak/tara gnderilmek (saray dnda grevlendirilmek) deyiminden tremitir. tasrih kavuturma " sarahat ~ Ar taSrH [#SrH II msd.] anlamn akla

tasvip ~ Ar taSwb [#Swb II msd.] isabetli bulma, uygun sayma < Ar Saba [msd. Sawb] (ok) hedefi buldu, yerinde ve uygun idi

tasvir karma " suret tat/tadtat[mak

- Ar taSwr [#Swr II msd.] resimleme, suretini

aknc < z Tatar 1. bir Mool aireti, 2. Mool Altnordu hanedan tarafndan ynetilen Kpak Trklerine verilen ad tatarck <T [LL 1732] yakc kk sinek Mool asll bir gebe halk " tatar * Belki "yamac, aknc" armyla. tatbik ~ Ar taTbq [#Tbq II msd.] rtme, kapatma, stste bindirme, uyarlama, uygulama, rttrme " tabak 1 <T Tatar Trk veya

T [Uy viii+] tata/tat < T tat-" tat-tt- a. a. T tatar [TS xvi xvi] ok hzl at sren kimse; [TS xvi xvi] yamac,

tatil [Men xvii] battal komak, babo salmak ~ Ar tacTll [#cTl II msd.] durdurma, zellikle ii durdurma, paydos < Ar caTila hareketsiz veya babo kald" atalet tatmin ~ Ar taTmln [#Tmn II msd.] sakinletirme, iini rahatlatma < Ar Tamn huzur, skn, dinginlik tattoo kif ~ Tahiti tatau * Polinezya yerli dillerinden. taun [Ne xv] Ar Tacana mzrak veya klla deldi, yaralad ~ Ar Tcn [#Tcn] veba, lmcl salgn < [xx/c] ~ ngtattoo dvme ^1769 James Cook,ng.

tav1 tav olmak deyiminde ~ Ar Tawc [#Twc msd.] 1. boyun eme, itaat, rza, 2. itaat eden, boyun een < Ar Taca boyun edi [Kp xiv] tb k; [Men xvii] tav, pro tb 1. hararet, 2. takat - Fa tb/tv 1. hararet, k, parlt, n, akkor, 2. g, kuvvet, takat ~ OFa tb/tabin a.a. (= Ave tpayeiti stmak = Sans tpati stmak, kzartmak) ~ HAvr *tep- scak olmak, snmak * 'Demiri tavnda dvmek' detiminde. Ayn kkten Lat tepidus (lk), Rus topyt' (kzartmak). tava a.a. " tav2 [ xiv] ~ Fa tba/twa kzartma sac, tava ~ OFa tbag tav2

tavaf [ xiv] ~ Ar Tawf [#Twf msd.] dolanma, dolama, gidip gelme, zellikle Kbe'nin etrafn yryerek dolama < Ar Tfa 1. doland, dolat, gezdi, 2. uykuda veya ryada ziyaret etti, 3. (nehir) tat tavan [Arg xvi] odann st yzeyi, at rts ~ ?

* T taban szcyle birletirilmesi ses ve anlam bakmndan gtr. tavassut etme, ortay bulma " vasat ~ Ar tawassuT [#wsT V msd.] araclk ~ Yun

taverna [ xx/a] Yunan usul mzikli lokanta tabrna her trl lokanta ~ Lat taberna/tabernae a.a., zellikle yolculara hizmet eden han tavil [Ne xv]

~ Ar Tawll [#Twl sf.] uzun " tul [Men xvii] limit, hal, durum; [KT xix] davran biimi, ~ Ar Tawr [#Twr msd.] 1. kere, sefer, 2. hal, durum, limit, evre,

tavr/tavreda, zellikle yapmack ve sahte tavr faz, modalite, stat

Trke szcn anlam evrimi ng mood szcne paraleldir.

taviz

~ Ar tacwD [#cwD II msd.] dn verme " ivaz

tavla[mak [Men xvii] tb virmek demiri dverek ilenebilir hale getirmek; [LO xix] tavlamak tava getirmek, semirtmek, glendirmek < Fa tv/tv hararet, enerji, g, akkor " tav2 tavla1 [ xv] istabl padiaha ait at ahr; [Men xvii] tavla at ahr - O Yun stblon at ahr ~ Lat stbulum a. a. < Lat stre, stat- durmak " istasyon

* Ar Tawila (hayvann ayana balanan ip) szcyle birletirilmesi muhtemelen yanltr. Fr table > ng stable (a.a.) biimleri Latinceden alnmtr. tavla2 oynanan oyun tavsa[mak gevemek [Mercimek xv] ; [Men ] tavla veya dama tahtas veya bunlarla ~ Yun tbli tavla veya dama tahtas ~ t tavola tabla, masa, oyun tahtas - Lat tabula a. a. " tabela [Ev xvii] tavn yitirmek, canlln kaybetmek, < T tav demirin scak ve yumuak hali, canllk, kuvvet" tav2

* stek ve yneli bildiren -se- ekiyle. tavan T [ viii] taPan a.a. T *taP- hareket etmek? kmldamak? " davran-1 < T tap- hzl olmak, acele etmek, davranmak <

tavancl <T [Amr xv] 1. bir tr kartal, 2. baklagillerden bir yaban otu, astralagus, kartal penesi, 3. kartal midesinde veya yuvasnda bulunan ve tbbi zellikler atfedilen bir mineral, aetite < T tavan " tavan tavsif waSf/Sifat nitelik " sfat tavsiye bulunma, sipari etme, bir i veya akl verme " vesayet tavuk T ~ Ar *tawSf [#wSf II msd.] niteleme < Ar ~ Ar tawSiyyat [#wSy II msd.] tavsiyede

[ viii] takau/taku ; [T S xiv, Kp xiv] takuk/tauk/tavuk (= Mo taqya(n) a. a.) ~ Ar Tws ssl tyleriyle tannan ku,

tavus [CodC xiii] pavo cristatus ~ Aram Ta's a.a. (= EYun tas a.a.) * Nihai kkeni muhtemelen bir Hint dilinden. tavzih belirgin klma " vuzuh tay1 T [ xi] tay at yavrusu

~ Ar tawDH [#wDH II msd.] netletirme,

tay2 [ xx/b] giysi kesimi kesimi < Fr tailler kesmek ~ OLat taliare " dalya 1

~ Fr taille kesim, zellikle giysi

tayf grnt, 2. n renklere ayrmas, spektrum tayfa [ xx/a]

~ Ar Tayf [#Tyf msd.] 1. hayalet, fantasma,

" taife ~ ng typhoon Dou Asya'ya zg kasrga

tayfun < in tai fung byk yel tayga orman ~ Mo tayga am orman tayin klma " ayn tayn [ xiv]

~ Rus taiga Kuzey iklimine zg byk am ~ Ar tacyln [#cyn II msd.] belirleme, belirgin

tayming [ xx/c] ~ ng timing zamanlama < ng time zaman, sre ~ Eng tlma a. a. < Ger *tman- germek, yaymak, uzatmak tayyare [Tanin 1910] uak (Fr aroplane karl) Tayyar [#Tyr im.] uucu < Ar Tara [msd. Tayr/Tayarn] utu * Fazl Ahmet Ayka tarafndan 1912'de tretilmi szcktr. Kar. Ar Tayyarat (kadn pilot). tayyr [Cumh 1932] bir tr kadn giysisi < Fr tailler kesmek " dalya1 tazammun olma, mantki sonucu olarak beraberinde getirme " zmn ~ Fr tailleur 1. terzi, 2. "terzi ii", ~ Ar taDammun [#Dmn V msd.] kefil < Ar

taze [A, Yus xiv] ~ Fa tza yeni, taze, gncel ~ OFa tzag akan, koan, revata olan < OFa taftan, tz- komak " taz * Anlam iin kar. ng current (1. koan, 2. gndemde olan, cari, yeni). taz [Kut xi] Arap at; [Gl xv] taz at soylu ve hzl at ~ Fa tz Arap at, yar kpei ~ OFa tzg hzl, tez < OFa taftan, tz- komak, hzl gitmek (= Ave taiti komak) tazim [ xiv] Ar ca^Z^Zama [II] yceltti, ululad" azamet tazip " azap [ xiv] ~ Ar tacZlm [#cZm II msd.] yceltme, ululama < ~ Ar tacSb [#'5b II msd.] eziyet etme, ac verme

taziye/taziyet [Kut xi] taziyet ~ Ar tacziyyat^ [#czw II msd.] basal dileme < Ar caza' metanet, (lm karsnda) arballk

tazmin ~ Ar taDmm [#Dmn II msd.] iine sokma, kapsatma, hasar veya kefalet bocu deme < Ar Dimn ierik, kapsam " zmn tazyik ~ Ar taDyq [#Dyq II msd.] daraltma, sktrma, bunaltma < Ar Dqa [msd. Diyq] darald, skt, bunald te(o)+ ~ Fr th(o)- / ng the(o)- tanrya veya dine ilikin ~ EYun thos tanr ~ HAvr *dhss-o- < HAvr *dhes- tanr teala [DK, Env xiv] "ycedir", Allah ad zikredilirken kullanlan deyim " ali teali her eyin zerinde olma " ali teaml yapma, gelenek, alma usul " amel teati birbirine verme " ita teatral " tiyatro teavn yardmlama " avane [ xx/b] ~ Ar tacl [#clw VI] "yceldi", ~ Ar taclin^ [#clw VI msd.] ycelme, ykselme, ~ Ar tacmul [#cml VI msd.] ortaklaa i ~ Ar tacTin^ [#cTw VI msd.] karlkl ita etme, ~ Fr thatral tiyatrovari < Fr thatre tiyatro ~ Ar tacwun [#cwn VI msd.]

tebaa ~ Ar tabacat^ [#tbc o.] bir hkmdara bal olanlar, astlar < Ar tbic ardndan giden, ast, uyruk " tabi tebahhur buhar tebarz bariz hale gelme " bariz tebdil tebeddl deitirme " bedel tebelle tebell tebli edinme, iletilme " blu tebellr billur " billur teber [LO, KT xix] musallat olmak ~ ? [ xiv] ~ Ar tabdl [#bdl II msd.] deitirme " bedel ~ Ar tabaddul [#bdl V msd.] karlkl yer ~ Ar taba%%ur [#b%r V msd.] buharlama " ~ Ar tabruz [#brz VI msd.] ortaya kma,

~ Ar taballu [#bl V msd.] eriilme,

[ xx/a] billurlama (Fr crystalliser karl) ~ Fa tabar balta

< Ar

teberru [ xiv] baraca temayz etti, iyi nitelikleriyle ne kt

~ Ar tabarruc [#brc V msd.] ba < Ar

tebeir ~ Fa tabr 1. eker kam ekeri, 2. tebeir, al, beyaz nesne ~ Sans tvakr eker kam z & Sans tv, tvak- kabuk + Sans ir z suyu " ra tebessm < Ar basama [msd. basm] glmsedi tebli blu tebrik bereket tecahl gelme " cehalet tecans olma, trdelik " cins [ xiv] ~ Ar tabassum [#bsm V msd.] glmseme ~ Ar tabl [#bl II msd.] iletme, ulatrma " ~ Ar tabrk [#brk II msd.] kutsama, kutlama " ~ Ar tachul [#chl VI msd.] bilmezden ~ Ar tacnus [#cns VI msd.] ayn cinsten

tecavz [Ne xv] ~ Ar tacwuz [#cwz VI msd.] geme, ama, haddini veya lsn ama, azma < Ar caza geti" cevaz * Modern Trke anlam rza tecavz deyiminden tremitir. tecelli kma, belirme " cila tecessm byme " cisim tecesss aratrma " casus tehiz tedarik etme < Ar cihaz donanm, gere " cihaz tecil tecim YT [CepK 1935] ticaret ~ Ar ta'cll [#'cl II msd.] geciktirme " ecel ~ ? [ xiv] ~ Ar tacallin [#clw V msd.] aydnlanma, ortaya ~ Ar tacassum [#csm V msd.] cisimleme, ~ Ar tacassus [#css V msd.] merak etme, ~ Ar tachz [#chz II msd.] hazrlama, donatma,

* Ticaret szcnden serbest arm yoluyla tretildii anlalmaktadr. tecrit [A xiv] soyutlama, artma < Ar carada soydu " cirit ~ Ar tacrd [#crd II msd.] soyma,

tecrbe [ xiv] tecribe deneme, snama, snavdan geirme < Ar carraba [II] snad

~ Ar tacrbat [#crb II msd.]

* Kar. Ar carab (uyuz), Akad garabu (czam, pis ve akntl hastalk), Aram garsba (czam). Arapa fiilin nihai anlam "hastalk ve mihnet ekmek" olmaldr. tecziye msd.] < Ar caza' ceza " ceza [ xx/a] cezalandrma ~ Ar *tacziyyat [#czy II

tedarik [ xiv] tedark; [Men xvii] vulg teda$rik ~ Ar tadruk [#drk VI msd.] aratrp bulma, dibine kadar bakma < Ar darak en alt basamak, dip " dereke tedavi tedavl geme, para dolam, sirklasyon " devlet ~ Ar tadwin [#dwy VI msd.] iyiletirme " deva ~ Ar tadwul [#dwl VI msd.] elden ele

tedbir [Yus xiv] ~ Ar tadbr [#dbr II msd.] (bir iin) arkasn dnme, planlama, tasarlama < Ar dubr arka, k " dbr tedhi yaratma, terr " dehet tedip terbiye etme " edep tedirgin [ xiv] tedib ~ Ar tadhl [#dh II msd.] korkutma, dehet ~ Ar ta'dlb [#'db II msd.] edep verme,

[LO, KT xix] didirgin rahatsz, yerini yadrgayan

tediye getirme, icra etme, deme " eda

~ Ar ta'diyyat [#'dy II msd.] (bir borcu) yerine

tedricen ~ Ar tadrcan [#drc zrf.] adm adm, derece derece < Ar tadrc [II msd.] adm adm gitme, basamak kma " derece tedris [SinanP xv] ~ Ar tadrs [#drs II msd.] ders verme, eitim < Ar dars yorumlayarak retme yntemi " ders tedvir idare etme " devir teenni temkin < Ar ana olgunlat teessf zlme, esef duyma " esef teessr heyecan, duygulanma < Ar a6ar eser, iz " eser ~ Ar tadwr [#dwr II msd.] dndrme, evirme, ~ Ar ta'annin [#'ny V msd.] acele etmeme, [Glxiv] ~Arta'assuf[#'sfVmsd.] ~ Ar ta'a66ur [#'8r V msd.] etkilenme,

tef

vurmal bir alg

" def2

tefeci [Arg xvi] speklatr < T tefe/defe ciltlenmi kitap, cilt ekline getirilmi altn varak destesi ~ Ar daffat [#dff] 1. ift kanatl kap veya pencerenin her bir kanad, 2. kitabn n ve arka kapa tefekkr dnme, dnceye dalma " fikir [A xiv] ~ Ar tafakkur [#fkr V msd.] ~ Ar tafarrct [#frc o.] ayrntlar < Ar ~ Ar tafassu% [#fs% V msd.] ayrma,

teferruat tafarrc [V msd. ] dallanma, alt kollara ayrlma " fru tefessh paralanma " fesih

teflon [ xx/c] ~ marka Teflon mutfak gerelerinde kullanlan bir plastik madde ^1938 DuPont Corp. ABD. < ng tetrafluoretylene drt fluor molekl ieren etilen trevi" tetra+, flor, etilen tefrik [Kut xi] ayrtrma, blm blm yapma " fark ~ Ar tafq [#frq II msd.] ayrt etme,

tefrika [Env xv] ~ Ar tafqat [#frq II msd.] 1. blmleme, ayrtrma, 2. perakende satma, blm blm yaymlama " tefrik tefri hal yayma " mefruat tefrit faraTa ileri gitti" ifrat [ xiv] ~ Ar taf [#fr II msd.] yatak veya dek serme, ~ Ar tafT [#frT II msd.] geride kalma < Ar

* Arapa szcn asl anlam "ileri gnderme, ileri gitmesine neden olma" olup, "geride kalma" anlam bunun mantki uzantsdr. Trkede daima ifrat/tefrit ikilisi iinde kullanlr. tefsir [Yus xiv] ~ Ar tafsr [#fsr II msd.] yorumlama, zellikle Kuran' yorumlama < Aram psr yorum, rya tabiri < br/Aram #pr 1. zme, 2. rya tabir etme, yorumlama " fetret tefti [ xiv] ~ Ar taft [#ft II msd.] denetleme, soruturma, ayrntl inceleme = Aram #pt denetleme, soruturma teganni syleme, vg dzme " muganni teel/teyel ~ Ar taannin [#ny V msd.] ark

[TS xiii] seyrek ve ereti diki, ereti dikilen ey, yama - Fa tigal seyrek ve ereti diki, ereti dikilen ey, yama T tik- diki dikmek " dik-1

* Fa tigal ve tagalt (eyerin altna konan kee, teelti) biimlerinin Trkeden alnt olmas gl olaslktr. Szcn kurald fonetik evrimi ancak Farsadan geri-alntyla aklanabilir. teet YT [Geom 193+] < T teg- demek " de-

* Fr tangente (teet) szcnden esinlendii aktr. Eski Trke teg- biiminin Trkiye Trkesinde de- olmas gerekir. temen YT [Geom 193+] askerlikte bir rtbe, mlazm <T teg- demek " de-

* Mlazm (1. balanan, iltihak eden, 2. askerlikte temen) karl olarak tretilmitir. Yap bakmndan semen (yenieri ocanda bir snf) szcnden esinlendii aktr. tehcir ~ Ar tahcr [#hcr II msd.] grme " hicret

tehdit ~ Ar tahdd [#hdd II msd.] korkutma, tehdit etme < Ar hadda [msd. hadd/hudd] krd, ykt, korkutarak ele geirdi tehir [Env xiv] erteleme < Ar %ir sonraki, son " ahir tehlike mahvoldu, helak oldu " helak ~ Ar ta'xr [#'%r II msd.] sonraya brakma, ~ Ar tahlukat [#hlk msd.] a. a. < Ar halaka

teizm [ xx/a] ~ Fr thisme messes dinlerden bamsz tanr inanc ~ ng theism a.a. < EYun thos tanr" te(o)+ tek T [Uy viii+] tek yalnz; [O xi] ssz, sakin, sessiz (yer)

kinci anlam tek durmak deyiminde korunmutur. EKKENLLER: T tek : tek, tekil, tekin tekabl kabul teklif < Ar taklf sknt, klfet" teklif tekml olgunlama, kemale erme " kemal teksf kesafet ~ Ar taqbul [#qbl VI msd.] karlama " ~ Ar taklif [#klf o.] klfetler, vergiler ~ Ar takmul [#kml VI msd.] gelime, ~ Ar tak6uf [#k6f VI msd.] younlama "

tekat ~ Ar taqacud [#qcd VI msd.] 1. bir iin veya mlkn banda oturma, 2. eylemli olmama, oturma, inzivaya ekilme " kaide * "Yallk veya sakatlk nedeniyle bir maa balayp aktif grevden uzaklatrma" anlam Trkeye zg olup 17. yy'dan itibaren rastlanr. tekbir [CodC, DKxiii] -Artakbr[#kbrIImsd]

bytme, "Allahu ekber" deme " kebir tekdir teke T [ xi] teke erkek kei ~ Ar takafful [#kfl V msd.] kefaleti ~ Ar takdir [#kdr II msd.] sknt verme " keder

tekeffl stlenme " kefalet

tekellf [DK xv] ~ Ar takalluf [#klf V msd.] bir klfet veya zahmet veya grevi yklenme < Ar kulfat yk " klfet tekellm konuma " kelam tekemml olgunlama, kemale erme " kemal teker [ xiv] ~ Ar takallum [#klm V msd.] bir dili ~ Ar takammul [#kml V msd.]

T [Uy viii+] tegre ember, halka; [T S xvii] teker tekerlek < T teir-/tewirdndrmek " devirT [Uy viii+] terek/tere halka, evre; [TS xv xv] tekerlek < T teir-/tewrdndrmek " devir~ Ar takarrur [#krr V msd.] tekrarlanma "

tekerlek tekerrr kere

tekfur [DK xiv] tekwr/tekr ~ Ar takfr Rum veya Ermeni beyi ~ Erm t'akawor ta sahibi, hkmdar ~ OFa tgwar a.a. (& OFa tg ta + OFa -war -li, sahip )" ta1 * Kar. Fa tacawar (ta sahibi, hkmdar). tekil YT [CepK 1935] mfred < T tek" tek1

* Sfata eklenen -il ekinin ilevi belirsizdir. tekila Tequila Meksika'da bir kent tekin <T [ xx/c] ~ sp tequila Meksika'ya zg bir iki < z < T tek ssz, bo, sakin " tek

[TS xiv] tekin/dekin

* Tekin yer deyimi "cinlerden yoksun olan yer" anlamnda.

tekir izgili kedi ~ EYun tgris a.a.

[LO xix]

~ Yun tgris 1. kaplan, 2. benekli veya

* ng tiger, Fr tigre (kaplan) Latince yoluyla Yunancadan alnmtr. tekke [Men xvii] tekiyye vulg. tekke 1. dayanma, srtn dayama, yatma, istirahat, 2. yatma yeri, lojman, zellikle gezici dervilerin konaklamasna mahsus kurum, tarikat eyhinin makam ~ Ar takiyyat [#wk' msd.] dayanma, zellikle srtn minder veya iskemleye dayama teklif [ xiv] zahmetli bir i veya grev ykleme; [Men xvii] seremoni, zahmet, vergi; [ xx/a] birinin kabulne bal bir ey ileri srme ~ Ar taklf [#klf II msd.] zahmet, yk < Ar kulfat" klfet * nc anlam Trkede yakn dnemde ortaya kmtr. tekme <T < T tep-" tep[DK xiv] depme ayakla vuru; [Men xviii] depme ; [BK, LO, KT xviii] tepme [MMem xvi] ~ Ar taknl [#kml II msd.]

tekmil tamamlama, eksiksiz klma " kemal tekne T

[ xi] tekne yalak, leen

teknik [ xx/a] ~ Fr technique yntem, zellikle imalat yntemi < EYun te%ne sanat, ustalk, beceri ~ HAvr *teks-n- < HAvr *teks- rmek, dokumak, ina etmek * Ayn kkten EYun tektn (duvarc ustas), Lat texere (dokumak), tela (dokuma), tekniker tekrar karra geri geldi, tekrarlad" kere teksif teksir [ xiv] ~ Ar tak8f [#k8f II msd.] younlatrma " kesafet ~ Ar tak6r [#k6r II msd.] oaltma " kesret [ xx/b] [A, Yusxiv] ~ Alm techniker teknisyen" teknik ~ Ar takrr[#krr msd.] yineleme < Ar

tekst [ xx/b] ~ Fr texte metin, yaz ~ Lat textus 1. dokuma, doku, 2. yaz rgs < Lat texere, text- dokumak, rmek ~ HAvr *teks- rmek, dokumak, ina etmek < HAvr *tag-, taks- dokunmak " teknik tekstil [ xx/b] < Lat texere, text- dokumak, rmek " tekst tekstr rnt " tekst ~ Fr textile dokuma, kuma ~ Lat textilis dokuma [ xx/c] ~ Fr texture doku ~ Lat textura doku,

tektonik [DTC 1943] ~ Fr tectonique yer kabuunun hareketlerini inceleyen bilim dal ~ Alm tektonik a.a. ^ 1875 < EYun tektn marangoz veya duvarc ustas ~ HAvr teks-n-" teknik tekvando [197+] ~ Kore taekwon do "tekme yumruk usul", bir d sporu # 1959 Jhoon Rhee, Kore kkenli Amerikal spor adam. & Kore tae ayak, tekme + Kore kwon yumruk + Kore doh yol, usul * Korece deyim tekzip kzip tel ku ty, telek [MMemxvi] ~ Ar tak5lb[#k5b II msd.] yalanlama"

[Ev, Men xvii] 1. ince ekilmi metal tel, 2. uzun ve gsterili ~? Erm t'el [v] iplik, tel, sicim

* Trke szce Azerbaycan ve Krm Trkesinde, Nogayca ve Kumkada rastlanr. Ermenice biim 5. yy'dan itibaren yaygn olarak kaydedilmitir. Fa tila (ilenmemi veya tabaka halinde altn) szcyle iliki uzak olaslktr. tela [ xx/a] ~ t tela seyrek dokunmu kuma, kanavie ~ Lat

tela dokuma, kuma ~ HAvr *teks-l < HAvr *teks- dokumak " teknik telaffuz telafi telakki benimseme, bir yetenek veya beceri kazanma " mlakat tela/telae kararszlk tele+1 ~ Ar talaffuZ [#lfZ V msd.] " lafz ~ Ar talfn [#lfw VI msd.] ziyan giderme ~ Ar talaqqin [#lqy V msd.] kabul etme,

~ Fa tal/talwsa zdrap, tela, ~ Fr tl- / ng tele- uzak (sadece nek

olarak) < EYun tlos uzak ~ HAvr *kwel- < HAvr *kwel-2 ok eski, ok uzak tele+2 tele+3 telef [Gl xiv] olma, lp gitme < Ar talifa yokoldu, ziyan oldu < T telefon " telefon < T televizyon " televizyon ~ Ar talaf [#tlf msd.] yokolma, ziyan

teleferik [ xx/a] ~ Fr tlphrique havada asl kablo zerinde hareket eden tat & EYun tlos uzak + EYun fer tamak " tele+1, +ber telefon [Tarik 1885] ~ Fr tlphone sesi uzaa iletme arac # 1834 Sudr, Fr. mhendis & EYun tlos uzak + EYun fone ses " tele+1, fon(o)+

* nce baka bir akustik iletim aracnn ad iken, 1876'da Alex. Gr. Bell tarafndan elektrikli ses iletim sistemi iin kullanlmtr. telegraf [ 183+] a.a. ~ Fr tlgraphe / ng telegraph uzaktan yaz iletme arac # 1852 E. P. Smith, Amer. mucit & EYun tlos uzak + EYun grafe yaz" tele+1, +graf telek T? [TS xiv] elek/yelek kularn kanat ty; [ xvii] tel/telek

[ xx/c] uzaktan iletiim sistemlerinin genel ad - Fr tlcommunication / ng telecommunication uzaktan iletiim & EYun tlos uzak + Lat communicatio haberleme " tele+1, komnikasyon teleks [ xx/b] bir tr uzaktan yaz aktarma arac # 1964 ABD < ng teleprinter exchange " tele+1 teleme T? dalama/dalamak a.a. ~ ng telex

telekomnikasyon

[Kp xiv] teleme bir tr taze ve yumuak peynir; [TS xiv] deleme

= Fa

* Alnt yn ak deildir. Her iki dilde etimolojisi belirsizdir. telemetre [ xx/a] EYun tlos uzak + EYun mtron l " tele+1, +metre ~ Fr tlmtre uzaktan lm cihaz &

teleoloji [ xx/b] ~ Fr tlologie bir eyin amacna veya hedefine atfen yaplan akl yrtme ~ EYun tele(i)ologa a.a. < EYun tleios sonuna varm, mkemmel, tam < EYun tlos son, nihayet, en st" +loji telepati [ xx/a] ~ Fr tlpathie "uzaktan alglama", duyu organlar aracl olmakszn alglama ~ ng telepathy a.a. # 1882 Henry Myers, ng. yazar & EYun tlos uzak + EYun pthos his, duygu " tele+1, pat(o)+ teleskop [KT xix] ~ Fr tlscope "uzak-gren", drbn ~ YLat telescopium #1611 Prens Cesi, t. aristokrat, Academia dei Lincei bakan & EYun tlos uzak + EYun skops seyreden, gzleyen " tele+1, +skop televizyon [Cumh1932] ~Frtlvision"uzak-gr", grnty uzaa iletme ilemi ve bu ii yapan ara #1911 Hugo Gernsback, Alm. mhendis & EYun tlos uzak + Lat visio grme, gr " tele+1, vizyon * Yunanca-Latince szck bileimi kuralddr. telif [MMem xvi] ~ Ar ta'lf [#'lf II msd.] altrma,

birbirine uydurma, artikle etme, kompoze etme, eser yazma " lfet telin telkri ~ Ar talcn [#lcn II msd.] lanetleme " lanet & T tel + Fa kr iilik " kr

telkin slam hukukunda tan etkileme tellak [msd. dalq] su dkt

[ xiv]

~ Ar talqm [#lqn II msd.] retme, yol gsterme, ~ Ar dallq [#dlq im.] su dkc < Ar dalaqa

tellal [Ferec xv] delll ~ Ar dalll [#dll im.] alc ile satcy buluturan arac, mal arda gstererek mteri bulan rtkan < Ar dalla gsterdi, iaret etti" delalet tellr [ xx/b] ~ Fr tellure bir element ~ YLat tellurium a. a. ^ 1798 Klaproth, Alm. kimyac < Lat tellus, tellur- toprak, yer ~ HAvr *tel- yer, zemin telve [Men xvii] artk, posa, en dipte kalan ~?

tem/tema [ xx/b] ~ Fr thme/thma bir yaz veya mzik parasnn konusu ~ EYun thema, t- "ortaya konan ey", mnazara konusu < EYun tithemi, the- koymak, vazetmek " tez2 temas ~ Ar tamss [#mss VI msd.] birbirine deme < Ar massa [msd. mass/mass] parmak ularyla dokundu, dedi temaa [CodC xiii] gezinti; [Ferec xv] gzetleme tam' [#mw/my VI msd.] gezinti, seyran < Ar maa [msd. may] yrd * Trkedeki ikincil anlam muhtemelen seyir/seyran grubundan analoji yoluyla tremitir. temayl bklme " meyil * "Eilim gsterme, meyyal olma" anlam Trkeye zgdr. temayz ayrlma, ne kma " temyiz tembel ~ Fa tanbal enge ~ Ar tamyuz [#myz VI msd.] (ktden) ~ Ar tamyul [#myl VI msd.] eilip ~ Ar

temcit ~ Ar tamcd [#mcd II msd.] 1. yceltme, an ve erefini vme, 2. Ramazanda sahur duas < Ar macd an, eref, ycelik " mecidiye * Temcid pilav deyimi, akamdan piirilip sahurda yeniden stlan pilav anlamndadr, temdit ~ Ar tamdd [#mdd II msd.] uzatma " med

temel [M xvi] ~ Yun themlio temel ta, kaide ~ EYun themlios (lthos) a.a. < EYun tithemi, the- koymak " tez2 temellk edinme " mlk ~ Ar tamalluk [#mlk V msd.] mlk

temenna minnet ifade etme " minnet temenni arzulama, isteme, arzu, istek " meni

[A, Yus xiv]

~ Ar tamanna' [#mnn V msd.] ~ Ar tamannin [#mnw/mny V msd.]

temerkz ~ Ar tamarkuz [#mrkz] bir merkezde toplama, younlatrma, konsantre etme < Ar markaz [#rkz] merkez " merkez temerrt [Ne xv] inatlama, direnme, dikballk < Ar marada inat etti" meret temessl asimilasyon " misil temett karma, yararlanma, fayda elde etme " meta temin inandrma " emanet ~ Ar tamarrud [#mrd V msd.] ~ Ar tama66ul [#m61 V msd.] benzeme, ~ Ar tamattuc [#mtc V msd.] tadn ~ Ar ta'mln [#'mn II msd.] gvence verme,

temiz [A, Yus xiv] pak, tahir ~ Ar tamyz [#myz II msd.] 1. seme, (iyiyi ktden) ayrma, 2. sekin, elenmi, ayrtrlm " temyiz * Ayn Arapa szck masdar anlamnyla Trkeye temyiz olarak yerlemitir. temkin [Yus xiv] ~ Ar tamkn [#mkn II msd.] glendirme, pekitirme, konsolide etme, ayan salam basma < Ar makuna [msd. maknat] gl idi, pekindi temlik edindirme, malik klma " mlk ~ Ar tamlk [#mlk II msd.] mlk

temmuz [ xiv] ~ Ar tammz emsi takvimin beinci ay ~ br/Aram tammz brani takviminin drdnc ay ~ Akad tammz bir Babil ve Asur tanrsnn ad ~ Sumer Dumu-zi bir tanr ad tempo [ xx/a] ~ t tempo 1. zaman, 2. mzikte icra hz ~ Lat tempus, tempor- zaman ~ HAvr *temp- srme, germe, yayma temren T [O xi] tmrgen demir u, ok ve karg ucu < T temr demir " demir

temrin ~ Ar tamrm [#mrn II msd.] esnetme, altrma, egzersiz < Ar marana [msd. marnat/murn] esnek idi, alt temsil ~ Ar tam6l [#m61 II msd.] benzetme, benzerini yapma, rnek verme, resmetme < Ar ma6ala benzedi, gibi idi" misil * Kar. Akad tamlu (resim).

temyiz [ xiv] ~ Ar tamyz [#myz II msd.] ayrma, ayrdetme, seme, iyiyi ktden ayrma < Ar mza [msd. mayz] ayrd, seti ten tanu- a.a. = Sans tanu a.a.) tenakuz kendi kendini ykma " nakz tenasl neslini srdrme " nesil tenasp "nesep tenbih [MMem xvi] < Ar nabiha [msd. nabah] uyand, ayd, farketti EKKENLLER: Ar #nbh : intibah, tenbih tencere ~ Ar tancrat / Fa tangra kazan, derin yemek kab < Akad/Aram nagru (keserle) aa ileme, marangozluk ii yapma " neccar teneffs soluklanma " nefes ~ Ar tanaffus [#nfs V msd.] soluk alma, [Kut, A xi] beden ~ Fa/OFa tan vcut, beden (= Ave ~ Ar tanquZ [#nqZ VI msd.] elime, ~ Ar tansul [#nsl VI msd.] dlleme, ~ Ar tansub [#nsb VI msd.] orantl olma ~ Ar tanblh [#nbh II msd.] uyarma

teneke ~ Fa tanga/tanuka 1. yufka, 2. Hindistan'a zg bir tr ince gm para ~ Hind ~ Sans tanuka ince ey < Sans tanu ince ~ HAvr *tn-u-ince < HAvr *ten- germek * Ayn kkten Fa tang/tanuk, Lat tenuis, Alm dnn, ng thin (ince). teneir ~ Fa tany/tanr beden ykama yeri, rerinde l ykanan masa & Fa tan gvde + Fa y ykayan (< Fa ustan, y- ykamak ) " ten, amar tenevvr "nur tenezzh geirme, mesirede dolama " nezih tenezzl kendini indirme, alalma " nzul [Ne xv] ~ Ar tanawwur [#nwr V msd.] aydnlanma ~ Ar tanazzuh [#nzh V msd.] hoa vakit ~ Ar tanazzul [#nzl V msd.] ~ Fa tanh 1. yalnz, tek bana

tenha [Mercimek xv] (kii), 2. ssz (yer) < Fa tan gvde, kii " ten

tenis [ xx/a] ~ ng tennis raketlerle oynanan bir oyun ~ Fr tenez "tut!" eskiden servis esnasnda sylenen uyar cmlesi < Fr tenir almak, tutmak < Lat tenere, tent- uzatmak, tutmak " tansiyon tenkil ~ Ar tankll [#nkl II msd.] kanmasn salama,

ibret iin ceza verme < Ar nakala [msd. nukl] korkarak kand tenkis tenkit tennure ~ Ar tanqS [#nqS II msd.] eksiltme " noksan ~ Ar tanqd [#nqd II msd.] eletirme " nakit Mevlevi dervilerine zg geni etekli elbise - Ar tannrat Suriye'ye zg geni kadn etei < Ar tannr tandr " tandr

tenor [ xx/a] ~ Fr tnor tiz erkek sesi ~ t tenore 1. Ortaa oksesli mziinde melodinin sabit ksmn tayan ses, 2. tiz erkek sesi < Lat uno tenore bir dze, kesintisiz uzayp giden < Lat tenere, tent- uzatmak, tutmak ~ HAvr *ten- germek, uzatmak " tansiyon tensip nasip 1 ~ Ar tanSb [#nSb II msd.] (bir makama) atama " ~ t

tente [LF xvi] gemide gverte stne ekilen rt tenda adr ~ Lat tenta a. a. < Lat tendere, tens- germek " tansiyon

tentr [ xx/b] ~ Fr teinture boya, zellikle effaf renklendirici ~ Lat tinctura a. a. < Lat tingere, tinct- boyamak, renklendirmek tentrdiyot tentr, iyot tenvir ~ Ar tanwlr [#nwr II msd.] aydnlatma " nur [ 192+] ~ Fr teinture d'iode iyot boyas"

tenya [ xx/a] ~ Fr tnia barsak kurdu ~ Lat taenia erit, kurdele ~ E Yun tania a. a. ~ HAvr *ten- ekmek, germek " tansiyon tenzih nezih tenzil [ xiv] ~ Ar tanzlh [#nzh II msd.] artma, temiz sayma " ~ Ar tanzl [#nzl II msd.] indirme " nzul

teokrasi [ xx/a] ~ Fr thocratie "tanr devleti", ruhban snfnn egemen olduu dzen ~ EYun theokrata a.a. ^ Josephus, Yahudi asll Rom. tarihi (38-100)" te(o)+, +krasi teoloji " te(o)+, [192+] ~Frthologietanrbilim, dinbilim

teorem [ xx/b] ~ Fr thorme kantlanmas gereken nerme ~ EYun therema, t- gzetlenen ey < EYun there bakmak, gzetlemek, seyretmek

* Ayn kkten EYun thesthai (seyretmek). teori [ xx/a] kantlanmas gereken bilimsel gr, nazariye - Fr thorie 1. gzlem [esk.], 2. a.a. [xviii] ~ EYuntheria gr, bak, gzlem " teorem T [Uy viii+] tep- ayakla vurmak, tekmelemek T

tep[mek

* Tep- ve dep- biimleri Trkiye Trkesinde eit lde yaygndr, tepe [ viii] tp ykselti, tepe tepele[mek <T [Gl xiv] depelemek dvmek, ldrmek

< T dep-/tep-" tep-

* Srekli ve kararsz eylem bildiren -ele- ekiyle. tepki tepsi tabak ter1 ter2 taze EKKENLLER: Fa tar : dereotu, taravet, ter2, tere terakki [Gl xv] ~ Ar taraqqin [#rqy V msd.] ykselme, ilerleme, gelime < Ar raq [msd. raqy/ruqiyy] trmand, ykseldi terane [Mercimek xv] szlerle sylenen ark, dilenci arks terapi EYun thraps bakc, dad, lala teras bitiik toprak dzlk " taraa [ xx/b] [ xx/b] ~ Fa tarna makam, anlamsz T [Uyviii+]tera.a. [Yus xiv] 'ter taze' deyiminde ~ Fa tar ya, nemli, YT [CepK 1935] akslamel, reaksiyon [ xi] tevsi/tebsi < Ttep-" tep-

~ in dep ts sini, byk ve dz

~ Fr thrapie tedavi ~ EYun therapea a. a. < ~ Fr terrasse a. a. ~ OLat terraceum avlu, eve

teravih [ xiv] ~ Ar tarwiH [#rwH VI msd.] 1. (iki ey arasnda) soluklanma, dinlenme, 2. Ramazan gecelerinde klnan bir namaz " ruh terazi cihaz ~ OFa tarzg a. a. [Uy viii+] tarazuk; [A xiv] terz ~ Fa tarz tart

terbiye [Gl xiv] terbiyet msd.] yetitirme, eitme, birine ustalk etme < Ar rabb usta, erbap " rab terbiyum [ xx/b] Mosander, sv. kimyac < z Ytterby sve'te bir kasaba * Bak. iterbiyum. terceme tercme tercih [ xiv] terceme/tercme

~ Ar tarbiyyat [#rbw II

~ YLat terbium bir element ^ 1843

~ Ar tarcamat a. a.

~ Ar tarclh [#rch II msd.] yeleme " rhan

tercman [ xiv] tercman ~ Ar tarcumn [#trcm] evirmen ~ Aram targsmn a. a. ~ Akad targumannu a. a. < Akad ragmu armak, yksek sesle sylemek, dava etmek * Hitite tarkummiya (a.a.) biimi Akadcadan alnmtr. br targum, EErm targman (a.a.) Aramcadan alnmtr. EKKENLLER: Akad targumannu : dragoman, mtercim, tercman, tercme tercme tercman [ xiv] terceme ~ Ar tarcamat [#trcm msd.] eviri "

* Szcn asl terceme olup, -- sesi muhtemelen tercman szcnden kontaminasyon yoluyla tremitir. tere [M xiv] marul, maydanoz gibi i yenen sebzelerin tm; [ xiv] turpgillerden bir ot, lepidium; [ xix] maydanozgillerden bir ot, anethum ~ Fa tara her trl ya sebze, yenebilen otlar < Fa tar ya, taze " ter2 terebentin [ 183+] ~ Fr trbenthine a.a. < EYun terbinthos itlembik, yaban fst aac, pistacia terebinthus ~ ? * Nihai kkeni muhtemelen bir Anadolu veya ran dilidir. tereddi [Men xvii] gerileme, ktleme, bozulma < Ar radiya ykld, yokoldu tereddt [ xiv] tereddd msd.] srekli gidip gelme, gelgit, yanklanma, kararsz kalma " red tereke < Ar taraka brakt" terk terelelli sz <onom [ xiv] ~ Ar taraddin [#rdy V msd.] ~ Ar taraddud [#rdd V

~ Ar tarakat [#trk msd.] braklm olan ey, miras

[ xx/a] hoppa, oynak

< T terelelli/tralala [onom.] anlamsz ark

terennm [Gl xiv] ~ Ar tarannum [#rnm V msd.] makamla syleme, "tirinam" gibi anlamsz szlerle ark syleme * Kar. terane. teres tereya taze, ya " tere [BK 1799] pislik, dk [Men xvii] tere ya taze ya < Fa tara

* Rugan/revgan (eritilerek tortusu alnm tereya, sadeya) zdd. 19. yy sonuna dek az rastlanan bir deyimdir. terfi terhin msd.] < Ar rahn rehin " rehin ~ Ar tarfc [#rfc II msd.] ykseltme " ref [LO xix] rehin koyma, ipotek etme ~ Ar *tarhm [#rhn II

terhis ru%Sat izin, diploma, yetki belgesi" ruhsat

~ Ar tar%iS [#r%S II msd.] ruhsat verme < Ar

terim YT [ 193+] had, stlah ~ Fr terme 1. had, snr, 2. stlah, bir meslek veya bilim dalna ait zel deyim ~ OLat terminus tanm, terim " terminal * Atatrk tarafndan Fr terme/terminologie szcklerine nisbetle nerilmitir. ET ter-(dermek) fiilinden tretilmesi zorlamadr. teriye Latterraa.a. " taraa [ xx/b] ~ Fr terrier bir tr av kpei < Fr terre toprak

* Muhtemelen burnunu topraa yakn tuttuu veya av toprak kovuklarnda izlemek iin eitildii iin. terk gitme < Ar taraka brakt [A, Yusxiv] ~ Ar tark[#trk msd.] brakma, brakp

terki <T [Kp xiv] terk/derg eyerin arkas veya eyerin arka kay; [DK xiv] terki tr-/der- dermek, derlemek " der* -k- sesi etkisiyle inisyal t- korunmutur. terkip bindirme, kompozisyon " merkep ~ Ar tarkb [#rkb II msd.] bindirme, stste

< T

terlik T [Uy, Ka viii+] terlik ; [M xiv] slaklk, yalk; [Men xvii] mein orap veya yumuak ayakkab, galo < T ter teri emmek iin eerin altna konan kee " ter1 nc anlamn kayna ak deildir.

term(o)+ ~ Fr thrm(o)- / ng therm(o)- sya ilikin - EYun therme s, scaklk ~ HAvr *gwher-mno- a.a. < HAvr *gwher- stmak, snmak * Ayn kkten Ave garsma-, Fa garm (scak), EErm cerm (scak), Lat formus (scak), furnus (frn), Ger *bren- > ng burn (yakmak). termal [ xx/b] ~ Fr thrmal 1. sya ait, 2. lca, scak banyo < Lat therma ~ EYun therme s, scaklk " term(o)+ termik [ xx/b] ~ Fr thrmique sya ilikin, syla alan - Alm thermisch ^ 1840 Alexander v. Humboldt, Alm. fiziki < EYun therme s, scaklk " term(o)+ termin terminus snr " terminal [ xx/c] ~ Alm termin son tarih, vade ~ Lat

terminal [ xx/b] kamu tat aralarnda son durak; [ xx/c] lmcl bir hastaln son safhas ~ Fr terminal snrda olan, bir dizinin sonuncusu ~ Lat terminalis < Lat terminus snr ~ HAvr *ter-men- < HAvr *ter- snrlamak terminatr [ xx/c] ~ ng terminator 1. sona erdiren, 2. ldren, kkn kazyan < ng to terminate 1. sona erdirmek, snr koymak, 2. ldrmek < Lat terminus snr " terim * kinci anlam Amerikan askeri kullanmnda 1960 lardan sonra to terminate with extreme prejudice (nihai tedbiri almak, lm cezasn infaz etmek) deyiminden tremitir. terminoloji [ xx/b] ~ Fr terminologie terimler sistemi ~ Alm terminologie ^ 1786 C. G. Schutz, Alm. akademisyen < OLat terminus 1. mantkta aralarnda bir iliki bulunan gelerin her biri, 2. terim, deyim, ifade, stlah (~ Lat terminus snr ) " terminal, +loji termit a.a. [ xx/b] ~ Fr termite beyaz karnca ~ Lat tarmes, tarmit~ Fr thrmodynamique snn harekete ~ Fr thrmomtre s

termodinamik [ xx/b] dnmn inceleyen fizik dal " term(o)+, dinamik

termometre [KT xix] termometro/metre ler ^ 1627 van Etten, Hol. fiziki " term(o)+, +metre

termos [ 192+] scak su iesi ~ marka Thermos scak su iesi markas ^ 1903 Reinhold Burger, Alm. sanayici ~ EYun therms scak " term(o)+ termosifon [ xx/b] ~ Fr thrmosiphon snan suyun ykselmesi ilkesine gre alan su stc cihaz ^ 1857 Figuier, Fr. mhendis " term(o)+, sifon

termostat [ xx/c] ~ Fr thrmostat scakl sabit tutan cihaz & EYun thermos s, scaklk + EYun sttos duran, durduran " term(o)+, statik terr [ 193+]; [ 197+] halka korku salmay amalayan iddet eylemleri ~ Fr terreur 1. iddetli korku, dehet, ylgnlk, 2. korku ve yldrmaya dayal hkmet ekli ~ Lat terror titreme, korku (< Lat terrere titremek, korkmak ) ~ HAvr *ters-os < HAvr *tres- a.a. * Siyasi anlamda ilk kez 1789 Fransz devriminde Montagnard'larn kurduu korku rejimi iin kullanlmtr. Ayn kkten Fa tarsdan, Krt trsiden (korkmak). EKKENLLER: Lat terrere : terr Krt trsiden : trs-Fa tarsidan : metris ters T [Uy viii+] ters aykr, zt, zor (= Mo ters zt, muhalif)

tersane [LF xvi] ~ t (Cen) tersan gemi imalathanesi ~ Ar dru-S-Sancat^ yapm evi, her eit imalathane, fabrika " dar2, zanaat * Kar. Ven Darsenale (Venedik'te gemi ve mhimmat yapm evlerinin bulunduu adann ad). ng arsenal (mhimmat deposu) Venedike biimden alnmtr. tertip [A, Yusxiv]tertib dzenleme, dizi < Ar rataba dizdi" rtbe terzi diki ) ~ OFa darzg terzi" derz [CodC xiii] derzi -Artartb[#rtbIImsd.]dizme, ~ Fa darz dikici, terzi (< Fa darz ~ Ar taSduf [#Sdf VI msd.] rast gelme < ~ Ar tasnud [#snd VI msd.] dayanma,

tesadf Ar Sadafa [msd. Sadf/Sudf] rast geldi, denk geldi tesant uyuum " senet

tesbih [Kut, A xi] belli szleri tekrarlayarak Allah yceltme; [Men xvii] dua boncuu ~ Ar tasbH [#sbH II msd.] 1. Allah vme, yceltme, 2. "sbhaneke" duasn syleme < Ar subHn vme, yceltme " sphan tebih benzerlik, gibi olma " phe tesbit " sebat teci ~ Ar tabh [#bh II msd.] benzetme < Ar ibh ~ Ar ta6bt [#6bt II msd.] sabitleme, kesinletirme ~ Ar taclc [#cc II msd.] yreklendirme " ecaat

tescil sicill" sicil

~ Ar tascl [#scl II msd.] deftere kaydetme < Ar

teebbs ~ Ar taabbu6 [#b6 V msd.] bir ie azimle sarlma, girime < Ar abi6a [msd. aba6] azimle sarld, yapt, giriti teekkl ekillenme " ekil teekkr "kr ~ Ar taakkul [#kl V msd.] oluma, ~ Ar taakkur [#kr V msd.] kran duyma

teselli [Yus, Gl xiv] ~ Ar tasallin [#slw V msd.] unutturma, gnln alma < Ar sala [msd. sulw/sulwn] bir any sildi, bir eyi aklndan kard tesellm selam teselsl olma < Ar salsala [onom.] zincirlendi" silsile teerrf onurlanma " eref tesettr tehir nne karma " hret tehis Ar a%S belli bir kimse, ahs " ahs tesir eser tesis s tekil biimlendirme " ekil teskin durdurma, sakinletirme " skn [MMem xvi] [ xiv] ~ Ar tasattur [#str V msd.] rtnme " setr ~ Ar tahr [#hr II msd.] mehur etme, halk ~ Ar tasallum [#slm V msd.] teslim alma " ~ Ar tasalsul [#slsl II msd.] zincir halinde ~ Ar taarruf [#rf V msd.] eref duyma,

~ Ar ta%iS [#%S II msd.] tanma, tan koyma < ~ Ar ta'6lr [#'6r II msd.] etkileme, iz brakma " ~ Ar ta'sis [#'ss II msd.] temellendirme, kurma " ~ Ar takl [#kl II msd.] oluturma, ~ Ar taskm [#skn II msd.] oturtma,

teslim [A, Yus xiv] ~ Ar talm [#slm II msd.] 1. sunma, tm haklarn birine devretme, boyun eme, 2. selam verme " selam teslis dininde tanrnn l kimlii " sls ~ Ar ta8H8 [#616 II msd.] leme, Hristiyan

temil [#ml II msd.] " mul tesmiye ad verme < Ar ism ad " isim tene a.a. < OFa tin susuzluk terif onurlandrma terih anatomi " erh terii Artarc [IImsd.] yasama " er2 terik irk

[ xx/a] kapsatma, kapsamasn salama [ xiv]

~ Ar *taml

~ Ar tasmiyat [#smy II msd.] adlandrma, ~ Fa tana/tina susam, ok istekli ~ OFa tinag

[ xiv]

~ Ar tasrif [#rf II msd.] eref verme, ~ Ar tarH [#rH II msd.] yarma, dorama, tpta ~ Ar tarcl [#rc nsb.] yasama organna ilikin <

[ xiv]

~ Ar *tark [#rk II msd.] ortak etme < Ar irk "

terin ~ Ar tirn emsi takvimin sekizinci ve dokuzuncu aylarnn ad ~ Aram tirn a.a. ~ br tirl a.a. test [Hay 1959 195+] ~ ng test deneme, snav < ng to test altn ve gm snamak [esk.], denemek, snamak ~ EFr test altn ve gm tahlili iin kullanlan toprak kse ~ Lat testa saks, kse testere Fa dast el + Fa arra bk" dest testi toprak kap < Fa dast el" dest testis ahidi, 2. husye * Erkekliin gstergesi anlamnda. testosteron [ xx/c] ~ ng testosterone testiste retilen erkek [ xx/b] [PiriR xvi] desterre ~ Fa dast arra el bks &

~ Fa dastl el kab, zellikle elde tanabilen ~ ng testis husye < Lat testis 1. tank, grg

cinsellik hormonu < ng testicular steroid hormone " testis, stereo, hormon tevik tesviye dengeye getirme " seviye ~ Ar tawlq [#wq II msd.] evk verme " evk ~ Ar taswiyyat [#swy II msd.] eitleme,

tetanos [KT xix] ~ Fr ttanos yz kaslarnn istem d kaslmasyla beliren bulac hastalk ~ EYun ttanos gergin, kaslm < EYun tein, ton-germek, kasmak " tansiyon tetebbu [Env xv] ~ Ar tatabbuc [#tbc V msd.] (bir konuyu, bir aklyrtmeyi) adm adm izleme, ayrntl olarak inceleme < Ar tabica izledi, ardndan gitti" tabi tetik 1 T [Uy viii+] titik/titig zeki, uyank ~ T tit- keskin olmak, dik bakmak " titiz ~?Erm

tetik2 [LL 1732] silah patlatan mekanizma t'at'ig [k.] elcik, pene < Erm t'at' el * T tetik1 (hzl, zeki) szc ile birletirilmesi uzak olaslktr. tetkik dikkatle gzden geirme " dikkat tetra+ tttera, tetra- drt ~ HAvr *kwetwer drt" ehar

~ Ar tadqlq [#dqq II msd.] inceleme, ufalama, ~ Fr/ng tetra- drt (sadece bileiklerde) ~ EYun

* Kar. Yeni Yunanca tssera (drt). Eski Yunanca biim arkaik *ptra- biiminden asimilasyon yoluyla tremitir. HAvr *kw- > EYun p- tipiktir. tevars edinme " irs ~ Ar tawru6 [#wr8 VI msd.] miras

tevatr ~ Ar tawtur [#wtr VI msd.] zincirlenme, (haber) azdan aza geme < Ar watar ip, tel, sicim (= Aram yatsr a. a. = br yatar a. a.) tevazu [A, Yus xiv] alak gnlllk < Ar waDc koyma, aa indirme " vaz2 ~ Ar tawDuc [#wDc VI msd.]

tevcih ~ Ar tawclh [#wch II msd.] yzn (birine) dnme, yz verme, yz gsterme, hitap etme, bir yne iaret etme, bir grevle onurlandrma < Ar wach yz " cihet tevdi kma, yolcu etme " veda tevecch < Ar wach yz " cihet [xiv] ~ Ar tawdlc [#wdc II msd.] brakp gitme, yola ~ Ar tawaccuh[#wchV msd.] yz verme ~ Ar tavakkal [#wkl nsb.] iradesi

tevekkeli olmayan, kendini koyvermi, rastgele " tevekkl

tevekkl [A xiv] ~ Ar tawakkul [#wkl V msd.] gvenme, inanma, zellikle Allaha gvenme, kadere raz olma " veklet

tevellt dourulma " velet tevessl etme " vesile tevhit vahdet tevil dndrme " alet tevkif vakf1 tevkil tevlit dourma, sebep olma " velet [MMem xvi] [ xiv] tevhid [ xiv]

~ Ar tawallud [#wld V msd.] doum, ~ Ar tawassul [#wsl V msd.] vesile

~ Ar tawHd [#wHd II msd.] birletirme "

~ Ar ta'wll [#'wl II msd.] (sz veya anlam) ~ Ar tawqlf [#wqf II msd.] durdurma, tutuklama "

~ Ar tawkl [#wkl II msd.] vekil etme " veklet ~ Ar tawld [#wld II msd.] dourtma, sonu

tevrat [xiv] ~ Ar tawrtKuran'a gre Musevilerin kutsal kitab ~ br trh reti, yasa, yasalar kitab, Musa yasalar klliyat < br hrh [#yrh] retme, yol gsterme, rehber olma tevsi tevsik tevzi Ar wazaca [msd. wazc] kst teyakkuz olma, alarm " ikaz teyit < Ar ayd g teyp [MMem xvi] ~ Ar tawsc [#wsc II msd.] geniletme " vsat ~ Ar taw6q [#w6q II msd.] belgeleme " vesika ~ Ar tawzc [#wzc II msd.] paylatrma <

~ Ar tayaqquZ [#yqZ V msd.] uyank ~ Ar ta'yld [#'yd II msd.] destekleme, g verme

[Hay 1959 195+] manyetik ses kayt eridi ve cihaz - ng tape 1. erit, bant, 2. manyetik ses kayt eridi

* ngilizce szcn kayt eridini, Trke szcn ise kayt cihazn ifade ettii grlmektedir. teyze kardei <T [Kp xiv] dayza/tayza ; [T S xiv xiv] deyeze/deyaza ; [ xvi] tayeze annenin kz < T *tay eze & T taay/tay ana tarafndan erkek akraba, day + T eze/ee abla " ece [Yenisey y. viii] tezig ; [DK xiv] tz abuk, acele ~ Fa

tez1 tez keskin, sivri, hzl, acele, abuk

tez2 [ARasim 1897-99] ~ Frthse 1. sav, iddia, 2. niversitede bir fikri savunan formel dev ~ EYun thsis, thet- koyma, ileri srme, ortaya atma < EYun tithemi, the- koymak, vazetmek, ortaya atmak ~ HAvr *dhe- koymak * Ayn kkten EYun theke (koyma yeri, depo, dolap), thma (koyu, neri). tezahr ortaya kma, kendini gsterme " zuhur tezahrat taZhur [VI msd.] grnme, ortaya kma " zuhur tezat < Ar Didd zt, kart" zt tezek T ~ Ar taZhur [#Zhr VI msd.] grnme, ~ Ar taZhurt [#Zhr o.] gsteri < Ar ~ Ar taDdd [#Ddd msd.] ztlk, eliki, kontrast

[Ka xi] tezek yakt olarak kullanlan hayvan gbresi ~ Ar taSakkur [#5kr V msd.] aklna

tezekkr [Men xvii] getirme, anma < Ar Sakara and, zikretti" zikir tezgh

[Barkan xvi] destgh ; [Men xvii] destgh vulg. dezgh - Fa dastgh el koyma yeri" dest, +gh

tezhip ~ Ar taShlb [#5hb2 II msd.] altnla ileme, yaldzlama < Ar Sahab altn (= Aram dshb a. a. = br zhb a. a.) tezkere memorandum, not" zikir tezvirat [ xiv] tezkire [Ne xv] ~ Ar taSkrat [#5kr II msd.] and, ~ Ar tazwrt [#zwr II msd. o.]

sahtecilik, hile < Ar zawar yamukluk, eik olma, sahtelik, ikiyzllk tezyif tezyin ziynet ticaret < Ar tacir " tacir tifdruk tfl [Hayat 1961] [A xiv] tfl ~AlmTiefdruck "derin basm" ~ Ar taDylf [#Dyf II msd.] zayflatma " zaaf ~ Ar tazyln [#zyn II msd.] ssleme, bezeme "

~ Ar ticrat [#tcr msd.] tccarlk, alveri

~ Ar Tifl [#Tfl msd.] ocuk, yavru ~ Fr fivre typhode / ng

tifo [ 186+] bir bulac hastalk typhoid fever "tifse benzer ateli hastalk" " tifs, +oid lk kez 1826'da tesbit edilmi ve adlandrlmtr.

tiftik

[Arg, Men xvi] 1. yn atma, 2. Ankara keisinin yn - Ar taftk [#ftk II msd.] didikleme, (halla) yn atma < Ar fataka [msd. fatk] aniden ve iddetle vurdu ~ YLat typhus bulac bir hastalk

tifs [ 186+] tifo/tifos - EYun tyfos buhar, duman < EYun tyf ttmek " etv t [ xiv]

~ Fa t mzrak veya ok ~ OFa tlgr a. a. (= Ave

taea- a.a.) ~ HAvr * steig- saplamak, sivri bir ey sokmak " etiket tk, tkr tk[mak tik1 tik2 Malayalam tekka * Gney Hindistan dillerinden. tka[mak T [Uy viii+] tka= T tk- a. a. " tkT onom hafif darbe sesi [ xi] tk- a. a. [ xx/b] [ xx/a] ~ Fr tic [onom.] istem d kas seirmesi ~ ng teak bir tr tropik aa, bu aacn tahtas ~ " tak2

* Tkmak fiilinin varyant biimi, veya *tk (tkk, sk) sfat biiminden tremi ikincil bir fiildir. tka <T [Men xvii] tkama arac < T tk- " tk< T tka-" tka-tkz <T

[LO xix] ziyadece tknaz

* -z ekinin ilevi ak deildir; tknaz szcnn varyant biimi dnlebilir. tknaz <T [Kp xiv] iman kimse, dolgun; [LL 1732] ksa boylu < T tkn- [xi] teperek tkmak, doldurmak, fazla yemek " tk<T [Men xvii] ditsin- titizlenmek; [Bia, LO xix] titsin-/ditsin< T

tiksin[mek titiz " titiz tksr[mak

<onom

[LO xix] tskr-/tksr- aksrmak

< T ts aksrk sesi " +kir-

* zgn biim -kr-/-r- onomatope ekiyle tskrmak olmaldr. tilavet [Gl xiv] ~ Ar tilwat [#tlw msd.] yksek sesle okuma, zellikle Kuran okuma < Ar tal 1. izledi, takip etti, 2. yksek sesle okudu " tali tilcik YT [ 194+] kelime < T tl/til [viii-xi] dil" dil1

* Nurullah Ata'm rettii szck TDK tarafndan benimsenmemi ve Trke Szlk'e alnmamtr. Gnmzde daha ok Dil Devrimi hakknda mizahi amala kullanlr.

tilki

[Uyviii+]tilka.a. ~ Ar tilmS renci, rak ~ Aram talmS a. a. ~

tilmiz Akad talmdu a. a. < Akad lamdu renmek

tlsm [Env xiv] ~ Ar Tilsim/Tilism by, zellikle bir hazineyi koruyan by ~ Aram Tlsm a.a. ~ EYun telesms tren, ayin, resmi ilem < EYun tele usulne gre yapmak, ifa etmek, bitirmek, resmi bir ilemi tamamlamak * ng talisman < sp talisman (tlsm) biimi Arapadan alnmtr. tim komak tmar dert edinme, empati tmarhane [ xx/b] ~ ng team takm, ekip ~ Ger *taum- (kz) ift ~ Fa/OFa tlmr gzetme, bakma, ~ Fa tlmr %na bakmevi " tmar, hane

[A xiv] tmar

* Muhtemelen Fa bmar (hasta) > bimarhane szcne kyasla yaplm Trke bir trevdir. timpani [ xx/b] ~ t timpani [o.] davullar, perksyon, orkestra davulu < t timpano davul ~ EYun tympanon a.a. < EYun ty(m)p vurmak, dvmek, davul almak " tip timsah bir srngen ~ Kpti ms% a. a. * Kar. Sumer/Akad tima% (ay, belki "yrtc hayvan"). timsal Ar ma6ala benzedi, temsil etti" misil tin YT [CepK 1935] ruh ~ Ar tim6l [#m61] temsil eden, model, heykel < ~ Ar timsH [#msH] Nil nehrinde yaayan

~ T tn/tin [viii+ Uy] ruh, nefes, can " dinonom

* Anlam iin kar. EYun psy%e, Lat spiritus, Ar ruH (1. nefes, 2. ruh). tn kk bo metal nesne sesi tn[mak T [O xi] tn- konumak

< T *t-2 ses vermek " dil1

tiner [ xx/c] boya inceltici ~ ng thinner inceltici < ng thin ince ~ Ger *thunni- ~ HAvr *tn-u- < HAvr *ten- ekmek, germek, uzun " tansiyon tngr onom rezonansl ve ekolu hafif darbe sesi " tk

tn YT vermek " tn-

[TDK 1944] ses perdesi, ton (Fr tone karl)

< T tn- konumak, ses

* Fr tone < EYun tnos (tn) szcnden esinlendii aktr. tnla[mak T [ xi] trjla- a.a. < T tr) sada, ses < T tn-ses vermek " tn-

tip [ xx/a] ~ Fr type 1. kalp, matbaa hurufat, 2. 1. edebiyatta kiilik kalb, 2. ilgi veya dikkat ekici kiilik ~ EYun typos damga, kalp < EYun ty(m)p vurmak, dvmek, davul almak ~ HAvr *tu(m)p- < HAvr *(s)teu-1 vurmak, kakmak tp1/tbb[Kut, A xi] tbb ~ Ar Tibb [#Tbb msd.] hekimlik meslei ve ilmi ~ Aram Tsbb bilgi, ilim < Aram #Tbb bilme, anlama EKKENLLER: Ar #t?bb : tababet, tabip, tp1 tp2, tpr, tp tpa tapa onom ayak sesi, damlama sesi [LO xix] ie mantar ~ t tappo tpa, tka, ie mantar

* Tapa szcnn varyantdr. a > dnm aklanmaya muhtatr. tipi T [ xi] tpi sert rzgr = T tpr- rzgr esip savurmak

tpk ~ Ar Tibqa/Tibqan [#Tbq] (tencere ve kapa gibi) uygun olarak (edat ve zarf) < Ar Tabaq kapak " tabak 1 tipografi matbaaclkta dizgi" tip, +grafi tir, tiril onom me ve titreme sesi [NKemal1873] ~Frtypographie

tirad [ResCGaz 1912] ~ Fr tirade nutuk ekme, tiyatroda uzun monolog < Fr tirer ekmek ~ Lat trahere, tract- a. a. " traktr tiraj [Cumh 1932] ~ Fr tirage 1. ekme ilemi, eki, 2. matbaaclkta bir defada baslan nshalarn tm < Fr tirer ekmek " tirad tiramola tira t tira ek t brak , mola tiran sahibi, zorba [ xx/b] [MMem xvi] krei bir ekip bir brakma & t

~ Fr tyran zorba ~ EYun tyrnnos egemen, iktidar

tirbuon [187+] ~Frtire-bouchon"tpa-eken", ie mantar ekme arac & Fr tirer ekmek + Fr bouchon tpa, mantar " tirad, bijon

tire1 [ xx/a] tre ~ Fr trait (d'union) yazda bileik kelimeleri gsteren ksa yatay izgi, - ~ Lat tractum ekilen ey, izgi < Lat trahere, tract-ekmek " traktr tire2 [Men xvii] pamuk iplii zellikle altn veya gm srma < Fr tirer ekmek " tiraj tirfil [Ev xvii] & EYun tres + EYun fyllon yaprak " tri+, filiz ~ Fr tir ekilmi (tel vb.),

~ Yun/EYun trifylli(on) yonca, yaprak

tirfon/trifon [ xx/c] ~ Fr tire-fond "taban-eken", bir tr byk vida & Fr tirer ekmek + Fr fond taban, zemin " tirad, fon1 tirhandil tekne ~ EYun tro^anter a. a. trs trka [ xx] atn bir yry ~ ? [xix] ~ Yun tre^anteri bir tr hafif yelkenli

[Ev xvii] frika/frka hafif ve oynak (rzgr) - t fresco 1. taze, serin, 2. hafif ve oynak rzgr [esk.] " fresk ~ Fa tird/tard ste veya et suyuna batrlm ~ Fa taraz 1. bklmemi ham iplik, 2. elbise ss

tirit ekmek tiriz veya ilemesi, nak, bezek ~ OFa taraz trmala[mak trnak " trnak <T [LO xix]

< T trrja-Ztrma- [xiv Kp] pene vurmak < T trrjak

* Zayf ve srekli eylem bildiren -ele- ekiyle. rj > m dnm tipiktir. trman[mak <T [T S xiv-xvii] trma- trnaklaryla tutunarak kmak; [LO xix] trmantrma- pene atmak, trnak geirmek " trmalatrmk T [Uy viii+] tarmak vahi hayvan veya ku penesi, bir tarm aleti; [TS xv xv] trmuk =? T trrjak trnak, pene " trmala* Tar- ve tr- kkleri arasndaki ilgi ak deildir. trnak T [Uy viii+] trrjak/tarmak insan veya vahi hayvan trna < T

tiroid [Hay 1959 195+] ~ Fr thyrode grtlak st bezi # 1560 Amboise Par, Fr. hekim ~ EYun thyroeides kap gibi olan < EYun thyra kap ~ HAvr *dhur- < HAvr *dhwerkap" der1, +oid * ki kanatl kapya benzeyen eklinden dolay. Thyreoeides ("kalkan gibi olan") biimi sonradan ortaya km bir yanl yazmdr.

trpan a.a. < EYun drep (ekin vb.) bimek

~ Yun drapni ekin bime arac ~ EYun drpanon

trs[mak [ xx/c] ~ Krt trsin korkmak (= EFa tars-/tarsaa.a. = Ave tras-/tarss- a.a.) ~ HAvr *tres- korkmak, titremek " terr * Kar. Fa tarsdan (korkmak). Trke argo szck Farsadan deil edeer Krte biimden alnmtr. tire mavimsi ak yeil renk [Men xvii] tre kuzu kula bitkisi, oxalis; [LO ] tire rengi ~ Fa ture/turak eki bir ot, kuzu kula < Fa tur eki" turu

* Osm tire/tirie/terae (parmen) szc ile birletirilmesi yanltr. tirsi * cf. Yun frissa [ xx/b] krparak almak, yankesicilik yapmak (argo) < T trtk [xx/b] krpk, kenar trtl eklinde entilmi olan < T trt- krpmak, kenarn dili ekilde kesmek < T trtl" trtl trtl [T S xvi xvi] trtr aa kurdu, yaprak ve ekinlere musallat olan kelebek larvas; [ xix] trtr/trtl trtl gibi kenar entikli nesne, kenar entikli sikke veya posta pulu ~ Erm t'rt'ur "delik deik eden", aa kurdu = Erm t'ur delgi, mzrak < HAvr *ters-l delmek, entmek, delik deik etmek * Ermenice szck 5. yy'dan itibaren yaygn olarak kaydedilmitir. tiryaki [TS*xiv] tiryak ~Fatiryak ila veya uyuturucu mptelas, afyonke < Fa tiryak panzehir, afyon macunu ~ EYun theriake Pontus kral Mithridates'e atfedilen afyonlu ila karm EYun therion zehirli ylan ts onom snme sesi, diler arasndan serte hava fleme sesi trtkla[mak sardalyaya benzer bir balk, alosa

tirt [ 197+] ~ ng tee-shirt T harfi eklinde kesilmi ksa kollu bluz & ng tee T harfi + ng shirt gmlek ~ Eng scyrte biilmi giysi < Ger *skeran kesmek ~ HAvr *(s)ker-1 kesmek " korteks titan/titanyum [ xx/b] ~ Fr titane 1. Yunan mitolojiisinde bir dev, 2. kimyada bir element / YLat titanium kimyada bir element ^ 1796 M. H. Klaproth, Alm. kimyac < Titan Yunan mitolojisinde bir tr dev titiz T [Uy viii+] titr sert, keskin, dik; [ xi] titiz a. a. bakmak, hiddet gstermek, sertlemek < T *ti- dik olmak " dik titr n, unvan [ xx/b] < T tit- [xi] sert ve dik

~ Fr titre unvan, sfat ~ Lat titulus kitabe, yazt,

titre[mek

[Uy viii+] titre- a.a.

< Ttit [onom.] titreme sesi

tiyatro [ 184+] ~ t teatro sahne gsterisi / Fr thatre a.a. - Lat theatrum a. a. ~ E Yun thatron seyir yeri, tiyatro < E Yun theomai seyretmek " teorem tynet hammadde ~ Ar Tlnat [#Tyn msd.] 1. mleki kili, balk, 2.

tiz [ xiv] ~ Fa/OFa tez 1. keskin, sivri, dik, 2. sratli (= Ave taea-/taeja- a.a. = Sans tcati, tic- keskin veya sivri olmak, sivrilmek) ~ HAvr *(s)teig-a.a. thmet [Gl xv] etme, su ilediine dair kuku < Ar wahama vehmetti" vehim ~ Ar tuhmat [#whm msd.] su isnat

tohum [A xiv] to%m ~ Fa tu%m a.a. ~ OFa thm/tohm tohum, slale, bir kiinin soyundan gelenler ~ EFa tauma- airet, aile (= Ave tao%man- tohum = Sans tokm bir kiinin soyundan gelenler ) ~ HAvr *teuk- tohum vermek, soyunu srdrmek * Erm dohm (airet, klan) Orta Farsadan alntdr. tok1 T [ viii] tok dolu, doymu < T to- dolmak, doymak " dol-

* Rutin t > d dnm final -k sesi etkisiyle engellenmitir. tok2, tokur onom kapal ve sert darbe sesi " tak2 (= Mo tuuqay kemer tokas, ak kemii,

toka1 T [ xi] toku kemer tokas arlk lmek iin kullanlan metal paras) toka2

[ xx/a] el skma; [AL xx/a] para veya mal verme (argo) - t tocca el skma < t toccare dokunmak, el skmak ~ OLat toccare " tu

* T tok- ve OLat toccare biimleri arasndaki anlam benzerlii muhtemelen ses yansmasna dayanr. tokat <T [LO xix] el iiyle vurulan sille T tok- dvmek, vurmak " doku-

* Sert sessiz ile toka- biimine Trkiye Trkesinde 16. yy'dan sonra rastlanmazken, bu trevin 19. yy'dan nce kaydedilmemi olmas dndrcdr. Buna karlk bak. toka, tokmak, toku-. tkez[lemek <T [BK1799] aya srmek T t k - d k m e k dk-

* Belki dkeyazmak anlamnda. toklu tokmak T [Ka xi] tokl alt aylk kuzu < T tok kel kafa, boynuzsuz

T [Ka xi] tokmak davul veya amar tokma < T tok- [viii+ Uy] dvmek, vurmak " doku-

toksik [ 192+] zehir ~ Fr toxique zehirli ~ Lat toxicum a. a. < EYun toksikn ok ucuna srlen zel zehir < EYun tksa ok toku[mak T [ xi] tok- dvmek, arpmak [ xx/a] < T tok-dvmek, vurmak " doku-

tolerans tahamml < Fr tolrer " tolere

~ Fr tolrance yk tama kapasitesi,

tolere [etm [ xx/a] ~ Fr tolrer tahamml etmek ~ Lat tolerare kaldrmak, tahamml etmek ~ HAvr *tels-es- < HAvr *tels- kaldrmak, tartmak, arlk tamak Ayn kkten Lat tollere, EYun tello, tol- (kalkmak, kaldrmak), tlos (vergi). EKKENLLER: Lat tolerare : tolerans, tolere EYun tllo : anadolu EYun tlos : filateli tolga T? [Uy viii+] tuula/tuulka zrh; [CodC xiii] tawulga mifer; [DK xv] tuulga Mo daulga mifer * Trke ve Moolca arasndaki alnt yn ak deildir. tolen [ xx/c] ~ Fr tolune kimyada bir solvent < sp tolu bir tr tropik aa, bu aatan elde edilen reine < z Tolu Kolombiya'da bir kent tom(o)+ ~ Fr/ng tom(o)- kesme anlamnda nek < EYun tmos kesme, kesik < EYun temn, tom- kesmek ~ HAvr *tem- a.a. tomar [Yus xiv] ~ Ar Tmr rulo halinde kt veya parmen kitap ~ OYun tomri(on) [k.] a.a. < EYun tmos 1. kesilmi ey, dilim, 2. birka blmden oluan bir kitabn her cildi, kesilip kalplanm papirs rulosu, kitap " tom(o)+ * Fr/ng tome < Lat tomus (a.a.) Eski Yunancadan alnmtr. tombak Malay tembaga bakr tombala tombala oyunu < t tombare dmek [LO xix] [ y. 1855] ~ ng tombac bakr-inko alam ~ ~ t tombola 1. takla, tepetaklak, 2. =

tombalak tmbeki to mb ul

<T

[LO xix] yuvarlanan ey

< T tombul " tombul

[Men xvii] ttn; [KT ] nargilede kullanlan ttn nev'i - sp tabaco/tobaco ttn ~ Karib " taba < on om [ LO xi x] i ma n, s em iz T to p" to p1

* Yansma seslerin yumuatlm ve ekolu biimleri iin kar. tak > dangl/dangr, cup > cumbul, lak > langr, ak > angr vb. Ne var ki top szc yansma ses olarak deerlendirilemez. tomografi [ xx/c] ~ ng tomography "kesit-yazm", bedeni kesitler halinde grntleme ilemi ve bu ii yapan cihaz " tom(o)+, +grafi tomruk <T [Kp xiv] kaln aa gvdesi, ktk < T tomur-[xiv Kp] kabartmak, iirmek, eilip arkasn yuvarlak hale getirmek < T *tom ikin ve dolgun ey " domal* Kar. Mo tomura- (bymek), toburuu (kabarm ey, top, yumru). tomurcuk [Kp xiv] tomuruk iek goncas ~ Mo tourag/tomurag iek, kabark ey, kozalak < Mo tomura- bymek, imek, kabarmak " tomruk * T tomur- (kabartmak, iirmek) biimine 14. yy Kpakasnda rastlanr. Ancak Trkiye Trkesinde inisyal tsesinin korunmas Moolcadan alntya iaret eder. Kar. domal-. Anlam ilikisi iin kar. iek, gonca, flora. ton1 [ xx/a] ~ Fr ton 1. gerilim, 2. alg telinin gerilimi, ses perdesi, vurgu ~ Lat tonus a.a. ~ EYun tnos a.a. < EYun tein, ton- germek ~ HAvr *ten-yo-< HAvr *ten- ekmek, germek " tansiyon ton2 [ xx/a] - OLat tonna/tunna byk f ~ Kelt ton3 thynnos a.a. [ xx/a] ~ Fr tonne 1. ok byk f, 2. bir arlk birimi ~ Fr thon orkinos bal ~ Lat thunnus a.a. ~ Eyun

toner [ xx/c] fotokopi mrekkebi ~ ng toner (cilt) geren, (renk) doygunlatran, ton veren < ng tone gerilim, renk doygunluu, ses perdesi ~ Lat tonus " ton1 tonet [ xx/c] ~ Fr/ng thonet bir tr mobilya < z Michael Thonet Prusya doumlu Avusturyal mobilya yapmcs (d. 1796) tonga [AL 192+] tuzak (argo) ~?

tonik [ xx/b] ~ Fr tonique 1. diyatonik dizinin ilk notas, 2. g veren, kuvvet urubu ~ EYun toniks geren, g veren " ton1 tonilato birimi ton2 [ 186+]; [Ds I.4.497 187+] kara tamaclnda tart ~ t tonnellato gemilerde hacim birimi < OLat tonnela [k.] varil < Lat tonna/tunna byk f "

tonmayster [ xx/c] ~ Alm tonmeister orkestrada ses perdesini belirleyen algc & Alm ton ses + Alm meister usta " ton1, master tonoz 99] tonoz [Mercimek xv] tolos ; [Men xvii] tolos/toloz ; [ARasim 1897~ Yun/EYun thols kubbeli yuvarlak yap, rme ta veya tuladan yaplm kubbe [ARasim 1897-99] sevimli kimse ~Frtonton

tonton ocuk dilinde amca, sevimli aptal top(o)+ yer, zemin, arazi top1 T

~ Fr/ng top(o)- yere ilikin ~ EYun tpos

[Uy viii+] top 1. yuvarlak nesne, kre, 2. kme, yn, topluluk < T *tolp < T toldolmak, yuvarlak hale gelmek " dol[xx/c] ~ngtop1.tepe, doruk, st, 2. en yksek, stn~ < T top " top1

top2 Ger *toppaz a. a. topa <T

[LO xix] top eklinde frldak

* -a ekinin yaps ak deildir. topal <T [a, Arg xv] bir aya ksa olan kimse, aksak T top " top1

* Top szcyle anlam ilikisi ak deildir. topalak T TS xv xv] topalak toparla[mak [Uy viii+] topulak yumru eklinde kk olan bir bitki, cyperus rotundus; [Kp, < T topal- toplamak, yumrulmak " top1 <T [LOxix] < T topar <T top "top1

* Muhtemelen yuvarla- fiiline kyasla. topaz [Men xvii] mcevher, zeberced ~ EYun tpazos/topzion a.a. * Rivayete gre Kzldeniz'de bir adann adndan. topik tr yemek < T top " top1 ~ Erm t'op'ig [k.] nohut ezmesiyle yaplan bir ~ Fr topaze yeil veya sar renkli bir

topikal snrl olan < EYun tpos yer " top(o)+ topla[mak <T top1

[ xx/b] yerel

~ Fr topical yerel, belli bir yerle

[LO xix] top haline getirmek, bohalamak, derlemek < T top btn, kme "

toplam toplant toples top st" top2 toplum

YT YT

[Geom 193+] cem [CepK 1935] ictima [ xx/c] stsz mayo

T topla-" toplaT toplan-" toplang topless st olmayan < ng

YT

[Fel 194+] cemiyet


< T toplu mecmu " top1

* Sfata eklenen -m ekinin ilevi belirsizdir. topografi/topografya [TakV 15.2.1915 191+] topographie yer ekillerinin tasviri / YLat topographia a.a. " top(o)+, +grafi toprak T [Uy viii+] toprak kum, kuru toprak gelmek, tlmek (= Mo tobrag/tobarag toz, toprak) topuk topuz T <T [Uy viii+] tobk ke, ayan ard taraf [a xv] topazi/topuz grz; [Arg xvi] topuz ~Fr

< T topra-kuruyup toz haline

< T top " top1 < T top " top1

* -uz ve -azi ekinin ilevi belirsizdir. topyekn yekn + [ xx/a] ezcmle, hepsi birden & T top + Ar yakn " top1,

toraman <T yavru " torun, +men1 torba tbra a.a. ~ OFa tbrag a.a.

[LO, KT xix] gen irisi, iri ve cahil kimse

< T tor [xiv-xix TS] gen,

[Kp xiv] tobra/topra/torva/torba; [DK xiv] torba

~ Fa

* Erm dobrag (a.a.) Orta Farsadan alnmtr. Pol torba (a.a.) Trkeden alnm olmaldr. tre [a xv] tre ; [TS xv xv] tre/tre (~ Mo tre kanun, devlet, zellikle Cengiz Han kanunu ) ~ T tr [viii, viii+ Uy, xi] gelenek, rf, kanun, dzen, nizam < T tr- dzene girmek, slah edilmek, dzelmek " diz* Nihai kkeni Trke olmakla birlikte -e biimi muhtemelen Moolcadan alnmtr, tren [CepK 1935] merasim < T tre" tre YT

* Ada eklenen -n ekinin anlam ak deildir. trf [199+] ~ ng turffosillemi bitkilerden oluan yakt veya dolgu maddesi, im ~ Ger *turb- a.a. ~ HAvr *derbh- skmak, sktrmak * 1990lara dek Franszcadan alnan turba < Fr tourbe (a.a.) biimi kullanlmtr. torik a.a., zellikle tuzlanm olarak torlak <T ~ Yun tarifi orkinos, ton bal ~ EYun tar%os " torun <

[T S xiv] gen, acemi olan

torlak <T [Kp xiv] acemi; [a xv] sakalsz olan, sa ve sakaln tra eden kalender dervi T tor gen, yavru " torun torna [ xx/a] ~ t tornio torna tezgh ~ Lat tornus ~ EYun trnos ~ HAvr *tors-no- < HAvr *ters-l evirmek * Fr tourner > ng turn (dndrmek) biimleri Lat tornare fiilinden alnmtr. tornado dnmek, dndrmek ~ Lat tornare " torna [ xx/b] ~ sp tornado burga, hortum < sp tornar ~ Ven tornavida [t cacciavite] "vida

tornavida [ xx/a] dndren", vida takma ve karma aleti" torna, vida

tornistan [ARasim 1897-99] ~ng turn astern (gemi) olduu yerde geri gitme & ng turn dn (~ Fr tourner dnmek ) + Fr stern geminin k taraf (< Eng steor dmen ~ Ger *steur dmen)" torna torpido [ARasim 1897-99] fzesi < Lat torpedo arpan bal < Lat torpere ~ ng torpedo denizalt

torpil [Basiret 1873] ~Frtorpille1. arpan bal, torpedo, 2. su altndan frlatlan bomba, 3. bir projeyi batrmak amacyla gerek niyetini belli etmeden mdahale etme " torpido trp tortu kelti T [ xi] trpig a.a. < T trpi- rendelemek, trplemek ~ Fa durda kalnt,

[Kp xiv] drdi; [Arg xvi] tort

* Kar. Mo tortu (a.a.). Farsa szckMoolcadan alnt olabilir. torun <T [LL 1732] olun olu < T tr [xiv-xix TS] gen, yavru T to-" do-

* Kar. Erm t'o?n (torun, ocuun ocuu); ayrca Sans taruna (ocuk), Ave tauruna- (insan veya hayvan yavrusu). te yandan T torum (deve yavrusu), torlak, toraman. Benzerlik artcdr. toryum [ xx/b] ~ YLat thorium bir element ^ 1828 Jns Jakob Berzelius, sv. kimyac < z Thor skandinav mitolojisinde bir tanr to s o no m ka fa v ur ma s es i [Amrxv] kaplumbaa & T t o s [ o n o m . ] toslama sesi + T

tosbaa + baa kurbaa " baa

tost [ xx/a] kzartlm ekmek ~ ng toast her eit kzartma, zellikle kzartlm ekmek < OLat tostare kzartmak < Lat torrere, tost- yakmak, kavurmak, kurutmak ~ HAvr *tors-eyo- kurutmak < HAvr *ters- kurumak " taraa tosun T [Uy viii+] tosun vahi, kaba, ehlilememi kimse; [ xi] haar at yavrusu tos- hrnlk etmek total Lat totus btn, hepsi [ xx/b] ~ Fr total tmel, topyekn ~ OLat totalis a.a. < < T

EKKENLLER: Lat totus : paspartu, sanzatu, total, totaliter, toto, tutifruti totaliter [ xx/b] ~ Fr totalitaire devletin topyekn egemenliini hedefleyen siyasi ideoloji ~ t (lo stato) totalitario ^ 1920 Benito Mussolini, tal. siyaseti" total totem [Tarih 1932] kavimlerinde kutsal saylan airet simgesi ~ Algonquin * Kuzey Amerika yerli dillerinden. toto [ xx/b] ~ ng toto futbolda mterek bahis oyunu < ng totalisator 191 1'de Birmingham'l J.J.Bingham'n icat ettii kumar makinas < ng totalise btnlemek, tamamlamak " total totoloji [ xx/b] ~ Fr tautologie mantkta znesiyle yklemi ayn ierie sahip olan nerme ~ EYun tautologa a.a. & EYun t'aut ayn ey + EYun lgos sz, syleme " ot(o)+1, +loji tvbe [Kut, A xi] tevbe ~ Ar tawbat [#twb msd.] tvbe etme, pimanlk duyma ~ Aram tawb geri dnme, vazgeme, zellikle gnahtan vazgeme < Aram #twb geri dnme toy1 <T [Kpxiv]toyyavru, yavru irisi; [BK 1799] acemi, beceriksiz <T*t51 <Tto-"do~ng totem Kuzey Amerika yerli

* Anlam gelimesi iin kar. EYun mbryon (ien veya kabaran ey, yavru, dl). T toy/tor grubu "yavru" ve "iri yavru" anlamlarn birlikte tar. toy2 toygar toynak T T [ xi]to5 ok iri bir ku tr, otis tarda [BK1799] [ xi] tuya/tuyak at trna =? T trrjak " trnak <Tto51 yavru, yavru irisi " toy1

* Ses deiimini aklamak kolay deildir. toz tz T YT [Uy viii+] toz (= Mo tousu(n) toz, zerre ) " toz~ T tz [viii] kk, asl, soy

[CepK 1935] umde; [Fel 194+] cevher

* Trkiye Trkesinde kullanlmayan bir kelime iken Dil Devrimi dneminde yaz diline ithal edilmitir. toz[mak T [ xi] toz- toz kalkmak, tozu savrulmak " toz

* Ad ve fiil kknn zdelii ilgi ekicidir. tozut[mak T [ xi] tozt- toz kaldrmak < T toz- " toz-

trabzan trabzan/tarabazan a.a. trafik seyrseferi ~ t traffico

[A xiv] tarabzon parmaklk; [Ev xvii] ~ ? [ xx/b] ~ Fr trafic gidi-geli, alveri, ticaret, ara ~ Fr trachome bir gz hastal ~

trahom/trahoma [ xx/b] EYun trafoma, t- sertleme, kabuklanma < EYun tra%ys sert, kaba

trajedi/tragedya [ xx/a] ~ Fr tragdie 1. ackl sahne oyunu, 2. her eit ackl olay ~ EYun tragoida ackl sahne oyunu & EYun trgos kei + EYun oida ark syleme " odeon * Eski Atina'da (M 5. yy) trajik aktrlerin yank sesli ifade eklinden tr "kei trks" diye adlandrld sanlr. trajik [ARasim 1897-99] zc ~ EYun tragiks a.a. " trajedi trakea EYun traxys sert, ktr " trahom [ xx/c] ~ Fr tragique trajediye ilikin,

~ YLat trachea nefes borusu ~ EYun tra%eia a. a. < ~ Yun tr%ina bir tr zehirli balk,

trakonya trachinus draco EYun traxys sert, ktr " trahom

* Yunanca isim kullanmda drkaina (dragon, ejderha) ile birlemitir. traksiyon [ xx/c] fizik tedavide gergi cihaz ~ Fr traction ekme, germe ~ Lat tractio a. a. < Lat trahere, tract- ekmek, germek, srklemek " traktr traktr [ xx/a] ~ Fr tracteur 1. eken, srkleyen, 2. tarmda pulluk eken ara ~ Lat tractor eken < Lat trahere, tract- ekmek, srmek, srklemek ~ HAvr *tragh- a. a. * Ayn kkten Lat tractare (srdrmek, bir ilemi yrtmek), OLat *tragulare/traginare (srklemek). Fr tirer (ekmek) Latinceden alnmtr. Ayn kkten Ger *dragan (ekmek, srmek) > ng draw, drag, Alm drehen, Hol treken. tram [ xx/b] fotoraf basmnda bir yntem ~ Lat trama ~ Fr trame bir dokumay oluturan iplikler, doku,

trampa [KT xix] ~ Yun trmpa deitoku, takas Lat transponere devretmek, nakletmek & Lat trans- + Lat ponere, posit- koymak " trans+, post2 trampete [28M 1720] askeri bandolara zg iki yzl kk davul ~? t trompetta [k.] borazan, trompet" trombon

* Anlam deiimi aklanmaya muhtatr. tramplen/trampolin [ xx/b] ~ Fr tremplin zplama tahtas ~ t trampolino a. a. < Ger *tre(m)p- ayakla basmak ~ HAvr *dre(m)b- < HAvr *der-1 adm atmak, komak " bodrum tramvay [M91186+] ~ ng tramway rayl ehirii ulam arac & ng tram ray, yola denen kalas + ng way yol (~ Ger *wegaz a.a. ~ HAvr *wegh-yol almak, gtrmek)" vagon trana mercana benzer bir balk, pagrus ehrenbergi trancia dilim < t tranciare enlemesine kesmek, dilimlemek ~ OLat trincare " tran * Kl ve akya gibi genellikle dilim eklinde piirildii iin. trans [ xx/a] ~ Fr transe kendinden geme < Fr transir 1. teye gemek, 2. kendinden gemek, lmek, baka bir bilin dzeyine gemek ~ Lat transire, transit- gemek, amak & Lat trans- + Lat ire, it- gitmek " trans+, iyon tran [ xx/c] bankaclkta kredi dilimi ~ Fr tranche her eit dilim < Fr trancher dilimlemek, yarmak, kesmek ~ OLat *trincare ~ Lat truncare aa budamak, kesmek, bimek trans+ ~ Lat trans- ama, te yana geme, enlemesine kesme bildiren edat ve fiil neki ~ HAvr *tr- < HAvr *ters-2 br tarafa gemek ~ t

transandantal [ xx/a] ~ Fr transcendental akn, duyularla alglanan dnyann tesine ilikin ~ OLat transcendentalis a.a. < Lat transcendere amak, te yana gemek & Lat transte + Lat scandere kmak, trmanmak " trans+, iskele transatlantik [Ahsan1891] ~Frtransatlantique1. Atlantik-ar (lkeler), 2. Atlantik Okyanusunu aan yolcu gemisi ~ ng transatlantic a.a. & Lat trans- te + z Atlantique/Atlantic Atlas Okyanusu < Atlas, Atlant- mitolojide bir dev soyu " trans+, atlas2 * Okyanusun ad, Eski Yunanllarca Cebelitark Kayasna verilen 'Atlas Stunlar' adndan alnmtr. transfer [ xx/b] ~ Fr transfert aktarma, bir yerden baka yere tama veya tanma ~ Lat transfert "aktarr" < Lat transferre aktarmak & Lat trans- + Lat ferre, lat- tamak, gtrmek " trans+, diferansiyel * Franszca trev 18. yy'da muhasebe kaytlarnda kullanlan Latince "aktarr" ibaresinden alnmtr. transforme [etm [ xx/b] ~ Fr transformer ekil deitirmek, dntrmek ~ OLat transformare & Lat trans- + Lat formare biimlemek, ekil vermek " trans+, form transfzyon [ xx/b] ~ Fr transfusion svy bir kaptan dierine aktarma, kan verme < Lat transfundere, transfus- a. a. & Lat trans- + Lat fundere, fus- dkmek " trans+, fondan transistor [ xx/c] ~ ng transistor ^ 1948 Shockley, Amer. fiziki < ng transfer resistor aktarma direnci " transfer, rezistans transit [KT xix] ~ Fr transite gei, bir yerden geerek gitme ~ Lat transitus a. a. < Lat transire, transit- gemek, geerek gitmek " trans transkripsiyon [DTC1943] ~Frtranscription zabt tutma, szl bir ilemi yazya dkme < Lat transcribere, transcript- (batan baa) yazmak, yazya dkmek & Lat trans- + Lat scribere, script- yazmak (~ HAvr *skrlbh- kazmak, entmek ) " trans+ transliterasyon [ xx/c] ~ Fr translittration bir metni baka bir alfabeye aktarma < Fr translittrer & Lat trans- + Lat littera harf, alfabe " trans+, literatr transmisyon [ xx/a] ~ Fr transmission intikal ettirme, aktarma - Lat transmissio a.a. < Lat transmittere, transmiss- & Lat trans- + Lat mittere, miss-gndermek " trans+, mesaj transparan [ xx/b] ~ Fr transparent effaf < OLat transparere iinden br taraf grnmek & Lat trans- + Lat parere, parit- grnmek, aikr olmak " trans+

transplant [ xx/b] ~ Fr transplante sklp baka yere dikilen fidan veya organ < Fr transplanter fidan aktarmak, baka yere dikmek ~ OLat transplantare & Lat trans- + Lat plantare ayakla basmak, yere sokmak, bitki dikmek " trans+, plan transport [ xx/a] ~ Fr transporte tama, nakil < Fr transporter tamak ~ Lat transportare (karya veya baka bir yere) tamak & Lat trans- + Lat portare geirmek, gtrmek " trans+, portal [Arg xvi] trepez masa; [ARasim 1897-99] bir akrobasi arac - Fr trapze 1. geometride bir tr drtgen, 2. bir akrobasi arac ~ E Yun trpeza masa < EYun *ptrapza drt ayak " tetra+, pa tra [Men xvii] tira vulg. tra yontma, tra etme, 2. tra edilmi ey, yonga, tala ~ Fa tara 1. kazma, trapez

travers [ xix] ~ Fr traverse demiryolu raylarna dik olarak denen aa veya demir tayc < Fr travers apraz, kart, zt ~ t traverso a.a. ~ Lat transversus a.a. & Lat trans- + Lat vertere, vers- dnmek " trans+, versiyon traverten [ xx/c] ~ Fr travertin bir tr kireta ~ t travertino/tivertino Roma yaknndaki Tivoli'de karlan ta tr, traverten ~ Lat Tiburtinus Tivoli'ye ait, Tivoli'li < z Tibur Tivoli kentinin eski ad * t tra (kar, zt, apraz) neki belki Tivoli ocaklar Tiber nehrinin Roma'ya oranla kar yakasnda olduu iin, ya da traverten tabakas kaya damarna apraz kesildii iin. travesti [ xx/c] ~ Fr travesti 1. tannmamak iin klk deitiren kimse, 2. kadn klna giren erkek ecinsel ~ t travestito (tiyatroda) kar cinsi oynayan oyuncu, maskeli balo iin klk deitiren kimse < Lat *transvestire klk deitirmek, baka klk giymek & Lat trans- + Lat vestire giysi giymek, giydirmek " trans+, vestiyer travma [ xx/c] ~ YLat trauma tpta bir darbe sonucu oluan bedensel veya ruhsal yara ~ EYun trama, t- yara ~ HAvr *tr-/*trau- < HAvr *ters-l delmek, entmek * Ayn kkten EYun trogo- (kemirmek, entmek), trype (delik, entik), teredo (aa kurdu), Lat terere, trt(kemirmek, krpmak), trbulum (dven), Erm t'ur (mzrak, delgi), t'rt'ur (aa ve ekin kurdu, trtl). trekking [ xx/c] ~ ng trekking zor doa koullarnda spor amacyla uzun yry < Boer trek g, srgn, uzun yolculuk < Hol treken ekmek, srklemek ~ HAvr *tragh- a. a. " traktr * Boer savanda (1895) ngiliz igalinden kaan Boer'lerin Transvaal lkesine "uzun yry" nedeniyle yaygnlamtr. Ayn kkten ng drag, Alm drehen (ekmek). tren [KT xix] ~ Fr train demiryolu zerinde bir lokomotifin ektii arabalar dizisi ~ ng train 1. dizi, kuyruk, sr, ekilerek gtrlen ey,

nehir nakliyatnda bir ilebin ektii mavnalar dizisi, 2. a.a. < ng to train srklemek ~ Fr traner a. a. ~ OLat *traginare a. a. < Lattrahere, tract- ekmek, srmek, srklemek " traktr * Modern anlam ilk kez 1820lerde ngiltere'de kullanlmtr. trenkot [Cumh 1932] su geirmez ceket ~ ng trench coat "siper ceketi", I. Dnya Savanda ngiliz ordusunda kullanlan su geirmez stlk & ng trench siper, topraa kazlan dar uzun yark (~ Fr tranche yark ) + Fr coat ceket, palto (~ EFr cote ~ Ger *kotto kaba yn giysi ) " tran trend yuvarlamak [ xx/c] ~ ng trend eilim, yneli < Ger *trend- (top)

tretman [ xx/b] ~ Fr traitement ilem, tedavi < Fr traiter ilem yapmak, muamele etmek, tedavi etmek ~ Lat tractare ele almak, bir ilemi yrtmek, bir konuyu ilemek = Lat trahere, tract- ekmek, srmek, srklemek " traktr treyler [ xx/b] ~ ng trailer 1. bir eyin peinden srklenen ey, 2. karayolu nakliyatnda bir kamyonun ektii motorsuz ara < ng to trail peinden srklemek ~ EFr traillier a.a. ~ OLat *tragulare " traktr tri+ tri- a. a. ~ HAvr *trei- a. a. ~ Fr/ng tri- ~ Lat tres, tri- a. a. = E Yun tres,

* Ayn kkten ng three, Alm drei, Rus troye, Ave thri-, Sans trya, Fa se/sih < EFa thri-. tribn [ xx/a] ~ Fr tribune ykseltilmi oturma yeri ~ t tribuna a.a. ~ Lat tribunalis yksek ynetici koltuu, mahkeme heyetinin oturduu koltuk < Lat tribunus eski Roma'da bir yksek grevli, halk temsilcisi < Lat tribus Latin halknn blnd soyun her biri, airet, kabile < Lat tres, tri- " tri+ trifaze tri+, faz [ xx/c] ~ Fr triphas evreli (elektrik akm) "

trigonometri [ xx/b] ~ Fr trigonomtrie genlerle ilgilenen matematik dal, msellesat ~ YLat trigonometria a.a. ^ 1595 Bartholemaeus Pitiscus, Alm. matematiki. & E Yun trignos gen (& E Yun tres, tri- + E Yun gona ke, a ) + E Yun mtron l " tri+, gnye, metre triko [Cumh 1929] ~ Fr tricot 1. rg, 2. gevek dmlerden oluan dokuma tr < EFr estriquier tla rmek, oya yapmak < Ger *stnkan trikromi (bask) " tri+, krom(o)+ trilyon tri+, milyon trio l ey " tri+ [ xx/a] [ xx/c] [ xx/b] ~ Fr trichromie matbaaclkta renkli ~ Fr trillion bin arp bin ss says "

~ Fr trio ses veya alg iin mzik ~ t trio

trip [ xx/c] ~ ng trip 1. dolama, ksa gezi, 2. Amerikan argosunda "gezintiye kmak" veya "gereklerden uzaklamak" < ng to trip belirli bir amac olmakszn yrmek, gezmek ~ Ger *trep-/*tremp- ayakla basmak, yrmek " tramplen * ngilizce szcn ikinci anlam 1960larda acid trip (halsinojen bir ilacn etkisiyle girilen hal) deyiminden tremitir. tripleks Lat plexus kat, tabaka " tri+, pli triportr + Fr porteur tayc" tri+, portatif [ xx/c] [ xx/c] ~ Lat triplex katl & Lat tres, tri- + ~ Fr triporteur tekerlekli araba & Fr tri-

triptik [ xx/b] ~ Fr triptyque 1. e katlanr ikon, 2. nshal evrak ~ EYun tripty%os katl & EYun tres, tri- + EYun pty%e kat, tabaka " tri+ triin [ xx/a] ~ Fr trichine insanda asalak olarak yaayan bir tr solucan ~ EYun thri%inos klcal, kl gibi olan < EYun thrks, thri%- kl, sa trol [ xx/c] ~ ng trawl srkleme a ~ Lat tragula [k.] ekilen veya srklenen ey < Lat trahere, tract- ekmek, srmek, srklemek " traktr troleybs [ 196+] ~ ng trolley bus sap eklinde bir uzantyla elektrik kaynana balanan otobs < ng trolley yk tamaya mahsus sapl araba < ng to troll ileri geri dolamak trombon [ xx/b] ~ Fr trombone bir tr nefesli alg ~ t trombone [by.] byk av borusu < t tromba av borusu, borazan ~ Ger *tromb- av borusu * Kar. t/Lat tuba (borazan). trompet [Ev xvii] trompete (~ Fr trompette bir tr nefesli alg ) ~ t trompetta [k.] kk av borusu < t tromba boru " trombon tropik [ xx/b] ~ Fr tropique 1. dnence, 2. Yenge ve Olak dnenceleri arasnda kalan scak iklim kua ~ EYun tropiks dnence < EYun trep, trop-dnmek, ynelmek ~ HAvr *trep-2 a. a. trst [ xx/a] ~ ng trust 1. gven, emanet, yeddiemin, 2. baka irketlerin hisselerini tutmak amacyla kurulmu irket, holding ~ Nor traust doruluk, gven - Ger *traustam < Ger *treuwaz dz, doru, gvenilir ~ HAvr *dreu-/*deru-1 dz, salam " drst * Balangta "yeddiemin irketi" anlamnda iken, ABD bakan Th. Roosevelt'in 1902'de ticari tekellere kar balatt kampanya erevesinde kt anlam kazanmtr. trotuar [ xx/b] ~ Fr trottoir kaldrm < Fr trotter yrmek, (at) trs gitmek < Ger *tredan basmak, yrmek, adm atmak ~ HAvr *dr- < HAvr *der-1 adm atmak, komak " bodrum

* Kar. ng trot (trs gitmek). troyka ynetim [ xx/b] Rusya'ya zg atl araba; [ xx/c] bal ~ Rus troyka l ey < Rus troye ~ HAvr *trei- " tri+ [ResCGaz 1912] profil ile fas aras portre; [Hayat ~ Fr trois quarts eyrek, a.a. & Fr trois + Fr quart eyrek " tri+,

truakar/truvakar 1959] ceketten uzun elbiseden ksa giysi kare

trubadur [ xx/b] ~ Fr troubadour ortaada saz airi ~ Prov trobador a.a. ~ OLat tropator arkc < OLat tropa iirde beyit, ark ~ EYun trpos 1. evirme, 2. zellikle sz evirme, sz sanat, zekice sylenmi sz " tropik trf yetien bir tr mantar trk dzen [Bovary (Akyz) 1942] [ xx/b] ~ Fr truffe toprak altnda

~ Fr truc [onom.] numara, teknik ustalkla yaplan ~ Fr troupe grup, ete, askeri birlik, tiyatro

trup [ xx/a] kumpanyas ~ Frk *throp ok, kalabalk

tsunami [ xx/c] ~ ng tsunami deprem nedeniyle okyanusta oluan byk dalga ~ Jap tsunami "liman dalgas", a.a. & Jap tsu liman + Jap nami dalga t/th tual onom [DK xv] tu/t tkrme sesi " tuval ~ t tuba borazan, av borusu, orkestra mziinde

tuba [ xx/b] bir nefesli alg ~ Lat tuba/tubus a.a. " trombon

tberkloz [ xx/a] verem ~ Fr tuberculose kanser [esk.], verem < Lat tuberculus [k.] yumrucuk, ur < Lat tuber yumru ~ HAvr *tbh-es- < HAvr *teus-2 imek " tmr tubles lastii < ng tube tp, boru " tuba [ xx/c] ~ ng tubeless i gmlei olmayan otomobil

* Dupleks sylenii son yllarda yaygnlk kazanmtr. tccar ~ Ar tccar [#tcr o] tacirler < Ar tacir " tacir

* Trkede tekil anlamda kullanm 'tccardan bir kimse' deyiminden etkilenmitir, tufa/tf [DTC1943] ~Frtuffe

tufan [ xiv] ~ Ar Tufan mitolojide sz edilen byk su baskn, Nuh tufan ~ Aram Tufan a. a. < Aram #Twf 1. gezme, dolama, 2. nehrin yatandan tamas" tavaf * EYun Typhon (rzgrlarn atas olan dev) ve typhos (kasrga, saanak) muhtemelen bir Sami dilinden alnmtr. tfek <onom namlulu ateli silah [T S xv] fleyerek ku vurmaya yarayan boru eklinde silah; [Arg xvi] uzun < T t/tf fleme ve tkrme sesi" t

* Fa tufak-i dahan (az tfei, fleyerek ku vurma borusu) Trkeden alnm olmaldr. tufeyli [k.] yavrucuk, yumrucuk, ur < Ar Tifl yavru " tfl tu T ~ Ar Tufayl [#Tfl nsb.] parazit < Ar Tufayl

[Or viii] tu/tuk mzrak ucunda tanan flama, sancak, alem

* Bak. bayrak. tugay tula YT [CepK 1935] bir askeri birlik, liva < T tu " tu

[Arg xvi] tuvla pimi topraktan yaplan duvar rme kalb - Yun tobla pimi topraktan yaplan at rts, kiremit ~ Lat tegula [k.] rtck, kiremit < Lat tegere, tect- rtmek ~ HAvr *(s)teg- a. a. * ng tile, Alm ziegel (kiremit) biimleri Latinceden alntdr. Ayrca ayn kkten Alm decken (rtmek), ng deck, Lat toga (st giysi), tegumen (rt, kabuk). tura tuhaf ve emsalsiz T [O xi] tura hkmdar mhr T tu sancak, alamet" tu

[MMem, Men, LO xvi] hediyeler; [KT xix] garip, acaip, nadir ~ Ar tuHaf [#tHf o.] hediyeler < Ar tuHfat hediye, nadir ve emsalsiz ey, sanat eseri

EKKENLLER: Ar #th?f: ithaf, tuhaf tkel YT [CepK 1935] tam, tm, mkemmel tke- [viii+ Uy] bitmek " tken~ Ttkel/tgel [viii+ Uy] btn, tam < T

tken[mek <T [Kp xiv] bitmek, sona ermek < T tke-[viii+ Uy] bitmek, tkenmek, sona ermek < T *tk bitim, son, dip < T *t-/*t- bitmek, kkten bitmek " dip1 tkr[mek +kir<onom [Kpxiv]tfkr-a.a. <T t/tf [onom.] tkrme sesi " t,

tul [MMemxvi] uzunluk uzunluk, 2. corafyada boylam < Ar Tla uzun idi, uzad tl [AMithat 1875] bez z Tulle Kuzey Fransa'da dantel iiliiyle nl kasaba

-ArTul[#Twlmsd.]l. ~ Fr tulle ok seyrek dokunmu

* Franszca szcn Tulle kasaba adndan tretilmesi dorulanmaya muhtatr. T tlbend'den alnt ihtimali zerinde durulmamtr. tlbent [Kp xiv] dlbend/Tulband/tulban sark; [Men xvii] dlbend ok seyrek dokunmu bez, gaz bezi ~ Fa dl band kavuk stne sarlan sark, dolak & Fa dl kova + Fa band ba " dolap, bent tl tuluat <T [DK xv] tl tyl; [ xix] uzun tyl bir deve cinsi < T t ty " ty

doalama konumaya dayanan bir tr halk tiyatrosu - Ar tilwat [#tlw msd.] yksek sesle okuma " tilavet T [Uy, Ka viii+] tuluk/tuluk deri torba, tulum; [Ferec xv] tulum < T *tul- dolmak? imek ve kabarmak? ~ t tromba 1. av borusu, hortum,

tulum

tulumba [Men xvii] 2. gemilerde kullanlan su ekme aygt" trombon tm YT

[TS xv] kme, top, btn, tam; [CepK 1935] tamam, btn = T tel/tkel [viii+ Uy] tam, tamamiyle

* Trkiye Trkesinde 16. yy'dan itibaren unutulmu bir szck iken Dil Devrimi dneminde canlandrld. Kar. Mo tgemel (tm, tam, tamam, genel, yaygn) < tge- (artmak, oalmak, yaylmak). EKKENLLER: T tm : tm, tmce, tmel, tmle tumba tmsek ~ Yun tomba [mod. tymbos] kmbet, mezar, kabir (dial.) ~ EYun tymbos a.a. ~ HAvr *tu-mbh- a.a. < HAvr *teus-2 imek, kabarmak " tmr * ng tomb (kabir) < OLat tumba (a.a.) Yunancadan alnmtr. tmce tmel YT YT [TDK 1966] cmle [CepK 1935] klli < T tm" tm < T tm" tm

tmen [ viii] tmen onbin; [ xvi] byk kme, ran'a zg bir askeri birlik; [LG 188+] tmen tmen pek ok (argo); [ 192+] orduda bir birlik, frka - Toh tmn/tumane onbin Fa tuman (onbin, bir askeri birlik) biimi Asya Trkesinden alnmtr.

tmgeneral general tmle

YT

[CepK 1935] tmen kumandan

<T tmen general" tmen,

YT

[Fel 194+] tamamlayc, mtemmim

< T tm " tm

tmr [xx/b] ~Frtumeuriik, yumru, ur~Lat tumor a.a. < Lat tumere imek, kabarmak ~ HAvr *tum- < HAvr *teus-2 a.a. * Lat tuber ve tumor biimleri edeerdir. Ayn kkten EYun tymbos (kmbet), EYun soma (gvde), ng thigh (kaba et), thumb (baparmak). tmsek tumturak tmls tepecik < Lat tumere imek " tmr tnaydn YT [ xx/c] [ xix] yumru ~ ? ~ Fa TumTurq ihtiam, debdebe, gsteri ~ Lat tumulus [k.] tmsek, hyk,

[TDK 1955] akamdan sonra sylenen selam sz

< T tn gece " dn tun T [ xi] tu bronz ~ ng tundra kutup blgesine zg donmu

tundra [ xx/b] bataklk ~ Rus tundra ~ Lap tun-tur batak ova

tne[mek <T [Ev xvii] tnekle- (ku) yuvasnda uyumak < T tnek geceleme yeri < T tne- gecelemek " tnek tnek yer T [ xi] tnek geceleme yeri, hapishane; [TS xiv xiv] ku ve hayvanlarn geceledii < T tne- [xi] gecelemek < T tn gece " dn

tnel [NKemal 1872] ~ Fr tunnel yeralt geidi ~ ng tunnel a.a. ^ 1759 ng, Manchester'da Duke of Bridgewater kanalna verilen ad ~ Fr tonnelle bir tr dar ve uzun arap fs ~ OLat tonnela [k.] varil " ton2 * Karaky- Beyolu tneli 1873'te almtr. tungsten [ xx/b] ~ ng tungsten bir element, volfram ~ sv tungsten # 1780 K. W. Scheele, sv. kimyac. & sv tung ar + sv sten ta tnik - Fen tp [ xx/a] ~ Fr tube tp, boru ~ Lat tuba " tuba ~ Fr tour dnme, dolama, dng, [Hayat 1961] ~ Fr tunique bir tr entari ~ Lat tunica a.a.

tur [REkrem <1887] gezi < Fr tourner dnmek, dolamak ~ Lat tornare a.a. " torna

tr YT [Fel 194+] nevi, eit bitmek, kklemek " dip1

~ T tr [viii+ Uy] kk, soy, rk < T *t- kkten

* Trkiye Trkesinde 15. yy'dan sonra yazl rneine rastlanmayan bir kelime iken Dil Devrimi dneminde canlandrlmtr. Normal fonetik evrim erevesinde TT dr telaffuzu beklenir; fakat kar. trl. Anlam evrimi iin kar. rk. tura parann arka yz < T tura padiah mhr" tura

* Osmanl paralarnn arka yznde tura olduu iin. trab tura francolinus [Yus xiv] [Ferec xv] ~ Ar turb [#trb] toprak ~ Ar durrc [#drc] slne benzer tr ku,

trban [ xx/a] Batda 1920'li yllarda moda olan sark eklinde kadn bal; [ xx/c] 1980'li yllardan itibaren bir tr bartsnn ad ~ Fr turban Trk sar ~ T tlbend kavuk stne sarlan sark " tlbent * Aslen Trke olan szck Bat dillerinden anlam deitirilerek geri alnmtr, turban trbe trab [Envxiv] " trban ~ Ar turbat[#trbmsd.] toprak, kabir"

trbin [ xx/a] ~ Fr turbine hava veya su akmyla dnen motor Lat turbo, turbin- girdap, hortum, topa, makara ~ EYun trbe girdap ~ HAvr *tur-b- < HAvr *(s)twer-1 girdap, alabora * Kar. Lat turbare (frl frl evirmek, kartrmak) < turbo. turbo trbin [ xx/c] ~ ng turbo- trbin motorlu, (mec.) ok hzl "

trblans [ xx/c] girdap, dzensiz hava akm ~ Fr turbulence karklk, girdap < Lat *turbulare girdap yapmak, topa gibi dnmek < Lat turbo girdap " trbin tre[mek YT [CepK 1935] peyda olmak, hasl olmak domak, remek, ortaya kmak = T tr- [xi Ha] a. a. < T tr kk, soy, rk "tr ~T tre- [xv+ a]

* Trkiye Trkesinde rnei bulunmayan bir fiil iken Dil Devrimi dneminde aatayca kaynaklardan derlenmitir. Normal fonetik evrimde dre- biimi beklenir; ancak kar. TT tredi.

tredi trev

<T YT

[ xvi] kkeni belirsiz, sonradan kma [Geom 193+] derivatif

< T tre-tre-

< Ttre-" tre-, +ev

* Fr driver (tremek) szcnden esinlendii aktr. turfanda [DK xv] ~ Fa Turfanda/tarwanda yeni km ve ender ey, vaktinden nce yetien rn < Ar Turfat [#Trf] sanatn u noktas, ender ve grlmemi ey, ok deerli hediye " taraf turist [Ahsan 1891] ~ Fr touriste zevk ve merak iin gezen kimse ~ ng tourist 1. Avrupa lkeleri turuna (grand tour) kan kimse [xviii], 2. zevk ve merak iin gezen kimse [xix] < Fr tour dolama, dng " tur * 18. yy'da ngiltere'ye zg bir kurum iken, y. 1815'ten itibaren Franszcada "ngiliz gezgin" anlamnda kullanma girmitir. Trk T [ vi] Trk bir kavim ad T tr kk, soy, rk " tr

* "Belli bir soydan gelen" ya da "ortak bir (mitik) atadan treyen" anlamnda. 10. yy'dan itibaren rastlanan "gl, kuvvetli" anlam phesiz politik kkenli bir yaktrmadr. trk kyl havas [Mercimek xv] ; [Arg xvi] trk 1. Trke zg, Trk usul, 2. < z Trk " Trk

* Trk szc burada "kyl, yrk, kaba saba kimse" anlamnda kullanlmtr. trkuaz mavi renkli ss ta < z Turc " Trk trl turna T T [Hay 1959 195+] ~ Fr turquoise "Trk ta",

[Uy viii+] trlg eitli

< T tr eit, cins, soy " tr

[ xi] turna bir ku tr; [Men xvii] turna bal bir balk tr

turne turnike

[ xx/a]

~ Fr tourne dolama, tur" tur [ xx/a] ~ Fr tourniquet dnme dolap, turnike " tur

turnusol [ARasim 1897-99] ~Frtournesol1.gnebakan iei, ayiei, 2. ayiei veya baka bitkilerden elde edilen ve bir asitle birletiinde krmzya dnen koyu mor boya < Fr tourne au sol gnee dner & Fr tourner dnmek + Fr sol gne " tur, solaryum turnuva [Cumh 1928] ~ Fr tournoi 1. bir tr cirit oynu [esk.], 2. birka karlamadan oluan yarma < Fr tournoyer kendi ekseni etrafnda dnmek, dne dne gitmek " tur

turp raphanus sativus

[ xiv] trb a. a.

~ Fa turb kk yenen malum bitki,

turu [ xiv] turi eki; [ xvii] tr vulg. tri/turu tuzlanp sirkeye yatrlm sebze ~ Fa tur eki veya tuzlu, az yakan (= Ave trna- az kurumak veya burumak ) ~? HAvr *trs- < HAvr *ters- kurumak " taraa * Ayn kkten Lat terra (kuru yer, toprak), ng thirst (susamak). turta torta yuvarlak ekmek " tart turun citrus medica veya citrus vulgaris turuncu " turun [ xx/b] bir eit pasta [Yus, Gl xiv] ~ t torta her eit pasta ~ OLat ~ Fa turung/turunc turun, < T turunc

[Men xvii] trnc turun rengi

tu [ xx/b] ~ Fr touche 1. klavye birimi, 2. grete rakibin srtn yere getirme < Fr toucher dokunmak ~ OLat *toccare [onom.] a. a. tue piyano al tarz, el mahareti " tu tut[mak tt[mek T T [ viii] tut- a.a. [Uy, Ka viii+] tt-/tte- duman etmek, ttmek [ xx/b] ~ Fr toucher 1. dokunmak, 2. dokunu, zellikle

tutam

<T

[DK xv] deste

< T tut-" tut-

* Fiil kkne eklenen -em ekinin ilevi ak deildir. Tutum szcnden dissimilasyon dnlebilir. tutanak YT [ 194+] zabt < T tut-" tut-

tutifruti [ xx/c] kark meyveli dondurma ~ t tutti frutti tm meyveler & t tutti [o.] tm (< Lat totus a.a.) + t frutti [o.] meyveler (< Lat fructus meyve ) " total, fruktoz tutkal <T [ xvi] dutkal/tukkal zamk; [a xv] tutal yaptrc madde < T tut-" tut-

* -al/-kal ekinin ilevi ak deildir. tutma tutsak <T T [ xi] tutmac ince doranm hamurdan yaplan Trk yemei, erite [DK xiv] esir < T tut-" tut-

tts tutukla[mak

T YT <T tut- " tut-

[Uy viii+] ttsg a. a.

< T tt-" tt-

[TDK 1944] rehin vermek; [TDK 1955] tevkif etmek

ttn bitkisi

T <T tt- " tt

[Uy viii+] ttn tten ey, duman; [Men xvii] duman, ttn

tutu[mak T tutmak, alev almak tutya

[Uy, Ka viii+] tutu- karlkl tutmak, kavgaya tutumak; [Men xvii] ate < T tut-" tut~ Ar ttiy' inko veya inko oksit

tuval/tual [ResCGaz1912] ~Frtoile1. seyrek dokunmu kuma, bez, ul, 2. zerine resim yaplan bez ~ Lat tela bez " tela tuvalet [ 188+] toalet giyim ve makiyaj masas; [ARasim 189799] kadn giyim ve donanm; [ xx/b] hela ~ Fr toilette [k.] 1. kadn giyim ve donanm [xvii], 2. giyim ve makiyaj odas [xviii], 3. hela [xix] < Fr toile bez, ul" tuval tvit z Tweed skoya'da bir nehir [Hay 1959 195+] ~ ng tweed bir tr ynl kuma <

* Eski ad twilled (apraz dokunmu) olan kuman ticari ismi olarak 19. yy'da benimsenmitir. ty T [Uy viii+] t/tw kl, sa, yn, ku ty bitmek, kkten bitmek " dip1 ty[mek ~? ing tyo [ xx/b] gizlice verilen ipucu ~ Fr tuyau 1. kk boru, kulak delii, 2. at yarnda "kulaa fsldanan" bilgi < Ger *thuta boru * Franszca szcn mecazi anlam dire dans le tuyau de l'oreille (kulak deliine sylemek, sr vermek) deyiminden tremitir. tuz T [Uy viii+] tuz (= Mo dabusu(n) a. a.) tuzak T < T *t biten ey < T *t-

[LG 188+] tmak/tymek savumak, kamak (argo)

[ xi] tuzak a. a. tzel YT doru " dz [CepK 1935] adli < T tze [ 1935 YT] adalet < T tz [viii+ Uy] dz,

* Fr droit (dz, hukuk) ve ng right (dz, hukuk) kelimelerine kyasla retilmitir. tzk YT dzenlemek " dz[CepK 1935] nizamname <Ttz-[viii+Uy] dizmek, dzeltmek,

u T [ viii] u bitim yeri, son, kenar, uzak uzaklamak, uzamak * Ayn kkten uz (uzak), u- (uzaklamak), T [ viii] a. a. [ viii] - umak, uzaklamak, lmek

< T *uw() < T *-/*uw-

u[mak T *-/*uw- uzaklamak " u uak uar YT <T

< T *uw()- < T

[CepK 1935] tayyare meydan; [TDK 1944] tayyare < T u-" u[LO xix] apkn, ziyade haar < T u-" u-

* -ar ekinin ilevi belirsizdir. Belki haar kelimesine kyasla. gen YT [Geom 193+] mselles " , +gen

* Atatrk tarafndan bulunan kelimelerdendir. ukur T [Ka, dr xi] i kur don kua; [Men xvii] ukur a.a. & T i + T kur kuak, kemer " i, kuak <T [ xix] ucra/ucrak en uta veya kenarda olan, tenha, ssz < T *ucrauzaklamak? < T u " u

cra

* Belki Ar hucrat (uzakta olma, terkedilmi olma) szcnn etkisiyle telaffuz deiikliine uramtr. cret
II

[ xiv]

~ Ar ucrat [#'cr msd.] emein karl " ecir ~ Ar cucbat^ [#ccb sf. f.] ok tuhaf ve garip ey

ucube acep

uuk1 <T *ucuk [k.] < T u " u uurum xiv] uurum yar ucuz ud T T

[Men xvii] uuk dudakta kan sivilce, herpes

< T

[Uy viii+] uru da ba, zirve, dan u noktas; [Kp < T u " u [Or viii] z kolay, deersiz, hafif, az " ut [Uy viii+] uwak/ufak kk; [M xiv] uvak < T ufaltmak, tmek < T *o-/ow-/uw- [viii+ Uy] a.a. " oul

ufak T uwa- [viii+ Uy] kltmek,

* Nihai kk *o- olup > w ve w sesi etkisiyle o > u dnmleri grlr. ufala[mak ufki fle[mek of ufuk/ufk<onom <T [LO xix] ufakla< T ufak " ufak ~ Ar ufq [nsb.] ufka ait, yatay " ufuk [ M e n x v i i ] f l e < T f / f [ o n o m . ] esme ve fleme sesi "

[A xiv]

~ Ar ufq [#'fq] a.a.

fr[mek <onom [Arg xvi] frmek ; [BK 1799] frk < T *fkr- < T f [onom.] esme ve fleme sesi " of, +kirura[mak T [Uy viii+] ora- karlamak, rast gelmek, yoluna kmak < T our denk gelme, tesadf" uur

Kar. Fa rast (uur, hayr) > rast amadan (denk gelmek, rastlamak).

ura

<T

[T S xiv-xviii] karlama, arpma, mcadele

< T ura- " ura-

* Trke "arpma, savama" ifade eden szcklerde - ekinin ikili kullanm dikkat ekicidir. Kar. sava/sava-, gre/gre-. ura[mak T [ xi] ora- rastlamak, yollar kesimek, biribirine kar varmak ora- karlamak " urauru T [Uy, Ka viii+] or hrsz, ekiya, yol kesen < T ora-" ura< T

* Birincil anlam "yol kesen" olmaldr. Kar. ET orak (bir tr kt ruh), uul onom uultu sesi

uur/urT [Uy viii+] our frsat, denklik, uygunluk, tesadf; [ xi] our ans, talih; [Yenisey y. viii] our bir eyin karl, ivaz * Szcn esas anlam "iki eyin ayn ana denk gelmesi, tesadf, rastlama" olup "hayrl tesadf" ve "hayrl tesadfe yol aan g, baht, talih" anlamlar ikincildir. uhde [TS* xvi] cuhde ~ Ar cuhdat^ [#chd msd.] stlenme, sorumluluk < Ar cahada tand, kabul etti, stlendi" ahit uhrevi ait < Ar u%r' [f ] sonraki dnya < Ar %ir son, sonraki" ahir uhuvvet a% karde " ahi ukala ukde ula[mak T ~ Ar cuqal' [#cql o.] aklllar < Ar cqil" akil ~ Ar cuqdat^ [#cqd msd.] dm " akit1 [ viii] ula- eklemek, birletirmek, bulumak, ulamak ~ Ar u%raw [#'%r nsb.] sonraki dnyaya ~ Ar u%uwwat [#'%w msd.] kardelik < Ar

* Bul- kkyle ilikisi dnlebilir. Kar. of, usan-, le-. ulak ulan T nl [Uy viii+] ula (= Mo ulaa(n) menzil at)" ula< T olan " olan

[ xx/b] kaba hitap deyimi

* 1950lerden nce yazl rneine rastlanmamtr. ula[mak bulumak " ulaT [ xi] ula- bulumak, bitimek < T ula-eklemek, ulamak,

ulema calim " alim le[mek T paylatrmak " bl-

[ xiv]

~ Ar culama' [#clm o.] alimler, bilginler < Ar

[Ka xi] le- paylamak, blmek

< T li-[viii] blmek, taksim etmek,

* Yuvarlak nlden nce b- sesinin dmesi tipiktir. Kar. usanlfet [xiv] ~ Ar ulfat[#lfmsd.]alklk, tanklk < Ar alafa [msd. alf ] alk idi, alt, evcilleti, uydu, badat (= Aram #'lp altrma, evcilletirme = Akad ulpu ba, ittifak) lke [Men xvii] lke [a xv] lke memleket, diyar, bir devletin egemenlik alan; ~? Mo lke dan gney yamac ~ T ilg/ilk/lk [xiv Kp] hedef, ok niangh <

lk YT [CepK 1935] mefkre, ideal T il n, ileri" ileri

* Kpaka szck ET lg (pay, hisse, l, terazi - viii+ Uy, xi) ile birletirilemez. lser [ xx/b] ~ Fr ulcre deri veya mukoza lezyonu ~ Lat ulcus, ulcer- kapanmayan yara ~ HAvr *elk-es- yara ltimatom [ARasim 1897-99] ~Frultimatum pazarlkta son teklif~ OLat ultimatum [n.] en son ey < Lat ultimus [sup.] son, en uzak < Lat uls, ult-te " ltra+ ultra " ltra+

ltra+ ~ Fr/ng ultra- te (sadece bileiklerde) ~ Lat ultra te, daha uzak ~ HAvr *ul-tero- daha te, en te < HAvr *al-1 te, baka " alegori ltramarin [ xx/b] ~ Fr ultramarine 1. denizar yerlere ait olan, 2. lapis lazuli ta, bu taa zg lacivert renk < Lat ultramare denizar, Ortaada Dou Akdeniz lkelerine verilen ad & Lat ultra te + Lat mare deniz " ltra+, marina * Lapis lazuli ta Arap lkelerinden (gerekte dou ran'dan) geldii iin. ltrason son ses " ltra+, sonar ltraviyole [ xx/c] [ xx/b] ~ Fr ultrason sestesi & Fr ultra- te + Fr ~ Fr ultraviolet mortesi & Fr ultra- te +

Fr violet meneke, mor < Lat viola meneke " ltra+, iyot ulu ulu[mak T T [ viii] ulu byk [Uy viii+] ul- kurt ulumak, yksek sesle alamak

ulufe [DK xiv] sipahi askerin hayvan iin denen yem paras; [Men xvii] padiah hizmetinde bulunanlara denen cret ~ Ar culfat^ [#clf o.] hayvan yemi olarak verilen ot, yonca < Ar calaf" yulaf ulus [TS xiv-xviii] gebe aireti, Trkmen kavmi; [ xx/b] millet (Fr nation karl) ~ Mo ulus kaan ailesinin her bir yesine tahsis edilen lke, devlet, pay ~ T l [viii+ Uy] a.a. < T li- paylatrmak, blmek " le* Nihai kkeni Trke olmakla birlikte -s biimi Moolcadan alnmtr. ulusalc farkl saylan bir siyasi gr [Hrr 1999] geleneksel ulusu/milliyeti dnceden < T ulusal" ulus

* 2000 yl dolaynda Mmtaz Soysal ve Dou Perinek tarafndan poplerletirildi. ulvi culw [msd.] ykseklik " ali [A xiv] ~ Ar culwl [#clw nsb.] yksek, yce < Ar ~ Ar culy' [#clw f.] pek yksek, en yksek

ulya (diil) < Ar acl' [ky.] pek yksek, en yksek " ali um[mak T

[Uy viii+] um- dayanmak, snmak, gvenmek

umac umar YT [ 196+] are < T um- " um-

* -ar ekinin ilevi belirsizdir. Gider, deer, eder vb. rneklerde ismi fail reten Trke -er ekiyle birletirilemez. umde amut mera emir2 mit beklenti ~ OFa ummed a.a. [ xi] ~ Ar cumdat^ [#cmd msd.] dayanak, temel ilke ~ Ar umara' [#'mr o.] emirler, beyler" ~ Fa umed/omed umut,

[Yus, Gl xiv] mld/m5

* T umut szcnden alndna ilikin gr dayanaktan yoksundur. Kar. umut. mitvar ummedwr " mit, +vari [Gl xv] ~ Fa umedwr umutlu ~ OFa

umman [A xiv] byk deniz ~ Ar cummn 1. Arabistan'n gneydousunda bir lke, 2. bu lkenin gneyi ile Hindistan arasndaki deniz, Hint Okyanusu

mmet [Kut, Axi] ~Arummat[#'mmmsd.]ulus, kavim, zellikle islam toplumu ~ Aram mmst kavim ~ Akad ummtu a.a. " mmi * Arapa szck nihai olarak "bir anadan doanlar, soy, airet" anlamndadr. Kar. Ar umm (ana, anne). te yandan kar. millet. mmi [ xiv] okuma yazma bilmeyen ~ Ar umml [#'mm nsb.] "anadan doma", saf, cahil < Ar umm anne (= Aram 'em a. a. = br 'em a. a. = Akad ummu a. a. ) umran ~ Ar cumrn [#cmr msd.] bayndrlk, mamurluk < Ar camara canlandrd, enlendirdi, mamur ve bayndr kld, ina etti < Ar cumr mr, yaam " mr umre dnda yaplan Kbe ziyareti" umran mk ~ Ar cumrat^ [#cmr msd.] ziyaret, hac mevsimi " imik

umum ~ Ar cumm [#cmm msd.] genellik, btnlk, kamu, halk, herkes < Ar camma kucaklad, ierdi, kapsad (= Aram camm klan, airet, boy = br cam halk, kavim = Fen cm a. a.) * Ar camm (babann erkek kardei, amca) esasen "akraba, ayn kabileden olan kii" anlamndadr. umumhane umum, hane umur Ar amr i, ilgi alan" emir1 umursa[mak nemsemek umut <T + genelev & Ar cumm genel + Fa %na ev "

[MMemxvi]

~ Ar umur [#'mr o.] iler, ilgi alanlar <

[LO xix] umursan- i edinmek, stne almak, < Ar umur " umur [DK xiv] beklenti, talep T um-" um-

* Fa umed szcnn etkisiyle -t sesini kazanm veya doruca Farsadan alnm olmas ihtimal dahilindedir. Kar. mit.

un n ni+ bir

T T

[ xi] un [Uy viii+] n seda, insan sesi; [ xix] tannma, mehur olma - Fr/ng uni- bir < Lat unus bir ~ HAvr *oi-no-

Ayn kkten ng one, Alm eins (bir).

niforma rnek " ni+, form nite unus bir " ni+

[188+] tek tip giysi [DTC 1943]

~Fruniforme bir biim, bir

~ Fr unit birlik, birim ~ Lat unitas < Lat

niter [ xx/c] ~ Fr unitaire 1. birci, Hristiyanlkta teslis doktrinini reddeden Michel Servetius'un retisini izleyen kimse [xv], 2. siyasette birlikten yana olan ~ YLat unitarius < Lat unitas birlik " ni+ niversel [ xx/b] ~ Fr universel evrensel ~ OLat universalis < Lat universus biraraya gelmi, btn, tm & Lat unum bir + Lat vertere, vers- dnmek " ni+, versiyon niversite [ xx/b] ~ Fr universit niversite ~ OLat universitas 1. lonca, tzel kiilik, birlik, 2. 13. yy'da Paris, Oxford ve Cambridge'de renci ve retim yelerinin haklarn korumak zere kurulan loncalara verilen ad < Lat universus tm, genel" niversel nle[mek nlem <T YT [ARasim 1897-99] barmak [TDK 1944] nida < T n ses" n

< T nle-" n

nsiyet [KT xix] alkanlk, dostluk, yaknlk < Ar uns [#'ns msd.] evcil ve yumuak bal olma, alkanlk, dostluk, yaknlk < Ar anisa dosta ve tatllkla davrand, alt, evcilleti, yaknlk gsterdi, yumuad" insan * Zaten masdar olan uns szcne masdar ina eden -iyet eki eklenmesi Trkeye mahsustur. unsur [Env xv] ~ Ar cunSr [#cSr] 1. z, soy, asl, 2.

(felsefede) varln zn oluturan drt genin her biri < Ar caSara zn kard" usare unut[mak T [Uyviii+]unt-a.a. ~ Ar cunwn kenar yazs, etiket, belirte, simge,

unvan lakap < Ar can st, yan, zeri (edat) ur T? [M xiv]

(= Mo ur aataki yumru, tmr )

uranyum [ xx/a] ~ YLat uranium bir element ^ 1789 Klaproth, Alm. kimyac < z Uranus 1. Yunan mitolojisinde tanrlarn atas, 2. 1781 ylnda kefedilen gezegen < EYun ourans gkler, gkyz urba deerli giysi" roba [Men xvii] giysi ~ t roba giysi, zellikle pahal ve

re [192+] ~Frure idrar oluturan maddelerden biri - EYun oron idrar ~ HAvr *swor-so- < HAvr *wers-2 damlatmak, aktmak

re[mek

[ xi] dre- artmak, oalmak

Kar. Mo rged- (genilemek, artmak, oalmak), rgen (geni, bol). EKKENLLER: T ?re- : re-, retim, rn remi retan urethane a. a. " re retim YT [ xx/a] ~ Fr urmie idrarda kanama " re, hem(o)+ [ xx/c] ~ Fr urthane kimyada rik asit esteri / ng

[CepK 1935] istihsal

< T ret-" re(= Mo

urgan T [Uy viii+] urk/uruk ; [O xi] rgen kei klndan veya ynden rlm ip urgan atlar yakalamaya yarayan ilmikli ip, kement ) * Kar. EYun rganon (kaba ip). Her iki dilde bilinmeyen bir nc dilden alnt olduu varsaylabilir. rk[mek T [ viii] rk(= Mo rge-/rg- korkmak ) rper[mek

[ xi] rper- a.a.; [Men xvii] lperrtiker kzarklk < Lat urtica srgan otu r[mek T [ xx/b] ~ Fr urticaire kurdeen, ciltte kantl

[Uy viii+] r- 1. kabarmak, iip frmek, 2. havlamak rn

YT

[CepK 1935] semere, mahsul

Tre-"re-

* re- fiilinden tretili biimi ak deildir. Kar. Mo ren (tohum, meyve, mahsul), ryan [ xiv] ~ Ar curyn [#cry msd.] plak" ari1

s/ss~ Ar uss [#'ss msd.] 1. temel, baz, esas, 2. matematikte bir saynn ss (= Aram ' [#'w] temel, baz, esas = Akad uu a.a.) EKKENLLER: Ar #'ss : esas, messes, messese, tesis, s us T [Uy, O viii+] us akl, idrak, hayr ve erri ayrt edi yetenei

uak T [Uy viii+] uwak her eyin k, ufak; [DK xiv] uak kk ey, ocuk; [KT xix] yardmc ocuk, rak < T uwa- ufalamak, tmek " ufak usan[mak " boT [Uy viii+] Pusan- skntya dmek; [ xi] osan- sklarak ilgisini kaybetmek

* Yuvarlak sesli etkisiyle inisyal b > w > 0 dnm tipiktir. usare ~ Ar cuSrat^ [#cSr msd.] z suyu < Ar caSara [msd. caSr] skarak suyunu kard (= Aram #cSr ayayla basma, ezme ) en[mek enT [ xi] osan- iten kanmak, ihmalci olmak; [Kp xiv] oan-; [DK xiv] " usan-

* Usan- fiilinin varyant biimidir; modern kullanmda anlam ayrmtr. uskumru tr, scomber ~ EYun skmbros a.a. [Amr xv] uskumri ~ Yun skombri bir balk

* Lat scomber (a.a.) muhtemelen Yunancadan alnmtr. uskuna [LO xix] ~ ng schooner bir tr yelkenli tekne ^ 1713 Andrew Robinson, ng. tekne yapmcs ~ ng to scoon su yzeyinde kaydrmak, kayarak gitmek uskur [KT xix] gemi pervanesi ~ ng screw 1. vida, 2. her trl helezoni aygt, gemi pervanesi ~ EFr escrove dii vida, civata somunu ~ Lat scrofa dii domuz uslu <T [Arg xvi] usl akll [MMem xvi] slub [Uyviii+]sta.a. < T us akl" us ~ Ar 'uslb [#slb] 1. yol, 2. tarz, <T*z()t<T z yukar, st

slup stil, yntem, moda st T

EKKENLLER: T ze : zere, st, stlen-, stn usta stad [ xiv] [A xiv] ~ Fa ust/ustd stad" stad ~ Fa ustd/awstd/ust bilgi ve zanaat

sahibi, retmen, sanatkr ~ OFa awastd a.a. ~ Ave ava-stta- banda duran, nc, veli < HAvr *st-ta- duran < HAvr *st- durmak " istasyon stlen[mek YT [CepK 1935] sten- taahht etmek; [TDK 1944] stlen-< T st" st

stbe ~ Ar isfdac/isfdc kurundan elde edilen beyaz boya ~ OFa sptg a.a. < OFa spt/spet beyaz (= Ave spaeta- a.a. = Sans sveta a.a.) stn T [Uy viii+] stn/ztn yukar, yukarda < T st" st

stp [Arg xvi] stbi ~ Yun stopi kalafatta gemi tahtalar arasna sktrlp ziftlenen bez yuma, paavra ~ EYun styppe a.a. " stop * Ayn kkten ng stuff, Fr toffe (paavra, bez), ng stop (1. tka, 2. durdurmak) < OLat stuppa/stuppare < EYun. ustura [Men xvii] stre vulg. ustura tra iin kullanlan keskin bak ~ OFa awestarag a. a. ~ Fa ustura sakal

usturlap [MMem xvi] ~ Ar usTurlb yldzlarn konumunu lerek yer belirleme aleti ~ EYun astrlabon "yldz tutan", usturlap & EYun aster yldz + EYun lambn, lab- almak, tutmak " astr(o)+, lemma usturup [mek usul T [ xx/a] adap ve usule uygunluk [ xi] i-/- a.a. [A, Yus xiv] yol, yordam, yntem ~ Ar uSl [#'Sl ~ ?

o.] 1. ilkeler, aksiyomlar, kkler, atalar, 2. slam hukukunda genel ilkeler < Ar aSl kk, ilke " asl r[mek <T [DK xiv] bir yere toplamak, trmek toplanmak, 2. delge ile delmek < T - [xi] 1. mek,

* Eski Trke fiilin iki anlam arasnda semantik iliki belirsizdir. T kl rmek deyiminde her iki anlamn etkisi olabilir. [mek ut/ud aleti, saz t1 [mek1 T T [ xi] - birikmek, toplanmak < T - [xi] mek, toplanmak

~ Ar d bir mzik aleti, ut ~? OFa rd mzik [Uy viii+] ut- kumarda veya savata kazanmak

* Ses deiimi belki t-2 (yakmak, alev tutmak) fiilinin etkisiyle. t2[mek2 [ xi] t- kl yakmak, aleve tutmak

utan[mak T [Uy viii+] uwtan- a.a.; [O xi] utan- a.a.; [a xv] utan-a.a. t utanma duygusu, ar, haya [Or viii], edep yeri [Uy viii+] utanga <T

< T uwut/

[T S xvi xvi] utangan/utansak/utancak ; [LO xix] utanga < T utan-" utan-

* -ga eki muhtemelen -cak ekinin metatezli halidir. enge szc yakn devirde buna kyasla tretilmi olabilir.

uterus rahim " hister(o)+ utku t-1 YT

[ xx/b] ters

~ Lat uterus rahim ~ HAvr *udero- karn,

[CepK 1935] zafer

< T ut- [ix Uy] savata veya kumarda yenmek "

topya [ xx/b] topi ~ YLat utopia siyasi bir ideali ifade etmek iin tasarlanan hayali lke ^ 1516 Sir Thomas More, ng. yazar ve siyaset adam & EYun o deil + EYun tpos lke, yer " top(o)+ t T [Uy viii+] t a. a. < T t-/ti-" t-2

vendire [Ev xvii] gendire ~ Yun/EYun boukntri(on) kz drtmek iin kullanlan sivri sopa & EYun bos sr, kz + EYun kntrion batrlan ey, sivri ulu nesne " btan, santra uvertr [ xx/a] ; [ xx/c] gsterinin ilk blmnde sahneye kan acemi sanat ~ Fr ouverture 1. al, 2. bir mzik eseri veya gsterinin balang blm ~ OLat *opertura ~ Lat apertura al " aperitif vey T [ xi] gey ana veya babas bir olmayan karde T g2 ana " ksz

* Asl anlamnn "ana bir" olduu dnlebilir. veyik vez1 vez2/ez uy[mak uyak YT T T? [DK xiv] veyke/ivike bir ku tr [Kp xiv]iyez/yez/vez sivrisinek veya tatarck [LO xix] mumulaya benzer bir meyve ~ ~?

[ viii] ud-/ut- peinden gitmek, intibak etmek, uyum salamak [CepK 1935] iar; [ 194+] kafiye < T uy-" uy<T*o5-/*u5-uyandrmak? (= Mo

uyan[mak T [Uyviii+]o5un-a.a. udu- uyandrmak, harekete geirmek, balatmak ) * Uyu- fiiliyle ilikisi olmadna dikkat edilmelidir.

uyar[mak T [Uy viii+] odur-/udur- uyandrmak, uykudan kaldrmak o5u/u5u [viii+ Uy] uyank < T *o5-/*u5- uyandrmak? " uyanuydu YT tapma [esk.] " uyuydur[mak <T < T uy- " uy[TDK 1944] peyk

< T

< T uy- tabi olma, ardndan gitme, takip etme,

[Arg xvi] uygun hale getirmek; [KT xix] geree aykr hikye anlatmak

* Anlam ilikisi iin kar. Fa saftan ve Fr articuler. ye YT [CepK 1935] aza (1. kol, bacak, kanat, 2. bir topluluun mensubu) ye 1. eklem, boum, el-kol, dal-budak, 2. a, nesil uygar uygula[mak YT YT [TarD 193+] uygur medeni; [CepK 1935] uygar [TDK 1955] tatbik etmek, intibak ettirmek ~ Mo

~ z Uyur bir Trk kavmi T uygun"uy-

* YT uygu (tenasp, orant - 1935) szcyle anlam ilikisi gsterilemez. uyku uyluk uyruk T T YT [Uy viii+] udk/ud a.a.; [Kp xiv] uyk/uyku/uku/uyuku < T u5 uyumak " uyu[ viii] odlu/udlu uyluk kemii [CepK 1935] tabi, tebaa < T o5ul- oyulmak, oyuk olmak " oy<T*uyur-tabi klmak? < T uy- " uy-

* Uydurmak fiilinin kazand zel ve duyarl anlam nedeniyle, uymak fiilinden arkaik -(u)r-ekiyle geili fiil tretildii anlalyor. uysal <T [LO xix] uyumlu, baml < T uy-" uy-

* -sal ekinin yaps ak deildir. Dil Devrimi ncesi Trkede bu hece ile biten iki kelimeden biridir. Kar. kumsal. uyu[mak T [Uy viii+] u5- a.a. < T /uw [viii] uyku

uyukla[mak T [Uy viii+] udkla- uyur gibi olmak, ksaca uyumak < T u5k uyku " uyuuyu2[mak <T < T uyu- " uyu[TS xiii] duykuya dalmak, uyarln yitirmek

* Dnl (refleksif) fiil yapan -(i)- ekiyle. uyuz T bulac hastalk uz T uzaklamak, uzamak " u z[mek T [Uy viii+] u5uz uyuuk, miskin, kant ve halsizlie neden olan < T u5-" uyu[ viii] zl uzak < T *uwr < T *-/*uw-

[ viii] z- koparmak, krmak; [LO xix] can skmak, kalp krmak

kinci anlamna 19. yy'dan nce rastlanmaz.

uza[mak uz " uz uzak, uzun uzak T uzam uzay zengi yzk


zere <T st" st, +ri

T
[ xi] uzak a. a.

[Uy viii+] uza- uzamak, uzak olmak

< T

< T uza-" uza-[CepK 1935] imtidad < T uza-" uzaT *yz-2 halka? "

YT YT

< T uza-" uza-[Geom 193+] mekn [Uy viii+] zeng a. a.

T * z (ayak taban?) szcnden tretilmesi yeterli dayanaktan yoksundur.


[T S, Kp xiv] zre/zere/zre zerine, stne < T z/ze [viii] yukar,

* -re ekinin mahiyeti ak deildir. Yn edatlar yapan -ri ekinin varyant biimi olabilir, zerlik [O xi] yzerlik bir bitki, peganum harmala

uzla[mak <T [Men xvii] uyum salamak, anlamak becerikli, sanatkr (viii), mnasip, uygun [xiv] < T *u5-az uyar < T u5-" uy* Di sesi etkisiyle r > z dnm Trk dillerinde tipiktir. uzlet yalnzlk, izolasyon " azil uzman uzla-, +men2 YT [A xiv]

< T z2 usta, mahir,

~ Ar cuzlat^ [#czl msd.] kesine ekilme,

[CepK 1935] mtehasss

<Tz2usta, mahir, sanatkr "

* Fuad Kprl tarafndan retilen bu szckte -man ekinin Alm fachmann (uzman) szcnden esinlendii rivayet edilir. zm "zuzun T T [Uy viii+] zm zm tanesi [ viii] uzun a. a. < T z- koparmak

< T uz " uz [A xiv] uzv ~ Ar cuDw [#cDw msd.] 1. organ,

uzuv/uzvkol ve bacak, 2. ye

vaat wacada sz verdi

[ xiv] va'd

~ Ar wacd [#wcd msd.] sz verme < Ar ~ Ar wacZ [#wcZ msd.] uyar, din ve

vaaz [Yus xiv] ahlak konumas < Ar wacaZa uyard, vaaz etti

vabeste ~ Fa w basta bal, baml, tabi < Fa w bastan geri balamak, balamak, rcu etmek & Fa w geri + Fa bastan balamak " beste vacip vecibe [Kut, A xi] ~ Ar wcib [#wcb fa.] zorunluk, grev"

vade [Kut, DK xi] ~ Ar wacdat^ [#wcd msd.] sz verme, vaad, bir borcun denmesi iin sz verilen sre < Ar wacada sz verdi" vaat

vadi boaz, kanyon

[ xiv]

~ Ar wadin [#wdy fa.] yata dere yata olan

vaftiz [Men xvii] vaftiz/vaftis ~ Yun bftisi suya daldrma, Hristiyanlarda suya daldrma treni < Yun baftiz suya batrmak, vaftiz etmek < EYun bpt suya batrmak ~ HAvr *gwbh-l a.a. * Kar. ng baptism, Fr baptme. vagina " vajina

vagon [Ds I.4.492 187+] demiryolu arabas ~ ng wagon st kapal at veya kz arabas, demiryolu arabas ~ Ger *wagnaz araba ~ HAvr *wogh-no-< HAvr *wegh- yol almak, gtrmek, (arabayla) tamak * Kar. Alm wagen (araba). Ayrca ayn kkten ng way, Alm weg, Lat via (yol), Lat vehere, vect- (tamak, gtrmek). vah vaha nl [Yusxiv] ~ Fa wh beenme veya teessf belirten nlem " eyvah ~ Ar wHat [#wyH msd.] lde sulak yer, vaha

vahamet ~ Ar wa%mat [#w%m msd.] hazm zorluu, arlk < Ar wa%ima hazm zorluu ekti, arlk kt vahdet [A xiv] ~ Ar waHdat [#wHd msd.] birlik < Ar aHadAvaHld bir, tek (= Aram %ad a. a. = br e%d a. a. = Akad edu a. a.) vahim vahamet ~ Ar vva^m [#w%m sf.] zor hazmedilen "

vahiy/vahy[ xiv] vahy ~ Ar waHy [#wHy msd.] ie doma, ilham, tanr tarafndan insana iletilen fikir < Ar waH ilham etti vahet [Kut xi] vahet yabanilik, asosyallik, dmanlk; [A xiv] vah yabani hayvan ~ Ar waHat [#wH msd.] 1. sszlk, yabanlk, 2. yalnzlktan ileri gelen rkeklik, yabanilik, saldrganlk, asosyallik, dmanlk < Ar waH bozkr, yaban, meskn olmayan yer, evcillememi hayvan vaiz/vaz " vaaz [Gl xiv] ~ Ar wciZ [#wcZ fa.] vaaz veren

vajina [ 198+] ~ ng vagina diilik organ ~ YLat vagina vulva ile uterus arasndaki kanal ~ Lat vagina kl kn ~ HAvr *wg-In- yark < HAvr *wg- yarmak vaka [Ferec xv] ~ Ar waqcat^ [#wqc msd.] olay" vuku

vakanvis + & Ar waqcat^ olay + Fa nuws yazan (< Fa niwistan, nuws- yazmak = Sans nivesayati koymak, kurmak, kaydetmek, yazmak < Sans visati girmek) vakar [A xiv] ~ Ar waqr [#wqr msd.] arlk, arballk, soyluluk < Ar waqura arbal ve soylu idi (= Akad (w)aqru deerli veya pahal olma = Aram #yqr a. a. ) vaki vaka olan ey, olay " vuku [Axiv] [Yus, DK xiv] ~ Ar wqic[#wqc fa.] vuku bulan "vuku ~ Ar wqicat^ [#wqc fa. f.] vaki

vakf1/vakf[xiv]vakf ~Arwaqf[#wqfmsd.]1. durma, kalma, hareketsizlik, 2. islam hukukunda bir hayr iine mlk balama ve byle balanan mlk < Ar waqafa 1. durdu, hareketsiz kald, 2. bir konunun zerinde durdu, ilgilendi, enine boyuna inceledi vakf2 [A xiv] haberdar vakfeden, 2. bir konuyla ilgili olan, haberdar " vakf1 vakit/vaktzaman [Kut, A xi] vakt -Arwkif[#wqffa.]l. ~ Ar waqt [#wqt msd.]

vakum [ xx/a] havas alnm ortam ~ Lat vacuum [n.] bo ey, boluk < Lat vacuus bo < Lat vacare boaltmak ~ HAvr *wak- < HAvr *eus-brakmak, terketmek, boaltmak vakur waqura " vekar vakvak onom rdek sesi ~ Ar waqr [#wqr fa.] vekar gsteren < Ar

vale [ xx/a] ~ Fr valet 1. hizmetkr, gen adam, 2. iskambilde gen adam resimli kt ~ OLat vasselittus hizmeti ~ Kelt *wasso- ast, uak valf [ xx/a] kapak, supap ~ Fr valve kapak, supap ~ Lat valva kap kanad ~ HAvr *wlw-- < HAvr *wel-3 dnmek, dndrmek vali [ xiv] ynetici ~ Ar wlin [#wly fa.] bakan, gzeten, yneten, gzkulak olan, egemenlik yetkisini kullanan, idare eden " velayet valide anne " velet valiz bavul ~ OLat valisia a.a. ~ ? [MMem xvi] [192+] ~ Ar wlidat [#wld fa. f.] douran kadn, ~Frvalise bavul~t valigia kk boha,

Muhtemelen bavul szc ile ayn kkten.

vallahi adna " ve, allah valr

[A, DK xiv] yemin sz

~ Ar wa-llahi Allah

[ xx/b] bankaclkta kymetli evrakn zerinde yazl deer - Fr valeur deer, kymet ~ Lat valor g, etkinlik, kymet < Lat valere muktedir olmak, gc yetmek, yenmek ~ HAvr *wal- gl olmak vals [ 188+] ~ Fr valse bir tr dans ~ Alm walz < Alm walzen dnmek, yuvarlanmak ~ Ger *waljan/*waltjan ~ HAvr *wel-3 " volta vamp [ xx/b] ~ ng vamp uh kadn < ng vampire " vampir

* 1915'te A Fool There Was adl filmde vampir roln oynayan aktris Theda Bara iin kullanlmtr. vampir varl ~ Alm vampir a. a. ~ Srp vampir a. a. EKKENLLER: Alm vampir : vamp, vampir vana [ xx/a] musluk kma delii ~ Lat vanus < Lat *vag-nus bo " vakum ~ t vano aklk, sv veya gaz [M81187+] ~Fr vampire kan emici efsane

vanadyum [ xx/b] ~ YLat vanadium bir element # 1830 Nils Gabriel Sefstrm, sv. kimyac < z Vanadis skandinav mitolojisinde bir tanra vandal [ xx/a] ~ Fr vandale tahripkr, saldrgan < z Vandale 455 ylnda Roma kentini igal ve tahrip eden Cermen kavmi vanilya [183+] ~ t vanilla kl knna benzeyen meyvesi baharat olarak kullanlan bir orkide tr ~ sp vainilla [k.] kk kl kn < sp vaina kl kn ~ Lat vagina " vajina vantilatr [Cumh1929] ~Frventilateur rzgr estirici, havalandrma pervanesi < Fr ventiler havalandrma, hava akm yapma ~ OLat ventilare < Lat ventus rzgr " ventil vantrikl [ xx/c] ~ Fr ventricule kalbin bir blm, karnck - Lat ventriculus [k.] karnck < Lat venter, ventr- karn ~ HAvr *udero- karn, rahim " hister(o)+ vantrilok [ xx/a] ventriloquus < Lat loqui konumak " vantrikl ~ Fr ventriloque karnndan konuan ~ Lat

vantuz [ xx/a] ~ Fr ventouse emici, tedavi amacyla kullanlan emici kap < OLat cucurbita ventosa "haval hyar", bir tp gereci < Lat ventus rzgr, hava " ventil

vapur [ 183+] vapor ~ Fr bateau vapeur buharl gemi < Fr vapeur buhar ~ Lat vapor a.a. ~ HAvr *kwsp- < HAvr *kwep- ttmek var T [Or viii] bar sahip olunan ey, varlk, mevcudiyet (= Mo bar- elde etmek, tutmak, yakalamak, ele geirmek, mal sahibi olmak)" varvar[mak T < T bar- ulamak, yetimek

[ viii] bar- gitmek; [Uy viii+] bar- ulamak, yetimek

* Final -r- ieren iki Trke rnekte inisyal b > v dnm grlr; kar. ver-. Buna karlk sert sessiz ieren trevlerde inisyal b- korunmutur; kar. bark. EKKENLLER: T bar- : barn-, bark, var, var-, varagele, varg, varsaym, varsl varagele + var-, gelvarak gm veya kt yapra varaka belge " varak [LO xix] bir hat zerinde gidip gelen makara < T vara gele git gel" [A, Yus xiv] [xiv] ~ Ar waraq [#wrq] yaprak, altn veya ~ Ar waraqat[#wrqmsd.] tek yaprak,

vardiya [LF xvi] ~ Ven vrdia [t guardia] nbet < Ven vardr [t guardare] korumak, gzetmek, nbet tutmak ~ Ger *ward-" gard vareste ~ Fa w rasta kurtulmu, azade & Fa w geri + Fa rasta zgr, serbest, kurtulmu (< Fa rastan kamak, kurtulmak ) varg YT [TDK 1969] bir mantki karmn sonucu < T var- " var-

varidat wrid gelen " varit varil [MMem xvi] varel/varela byk f ~ OLat barriculus a. a. " barikat

~ Ar wridt [#wrd o. ] gelirler < Ar ~ Ven barl [t barile]

* Eskiden kullanlan varela biimi standart talyancadan alnmtr. ng barrel (a.a.) Franszcadan alnmtr. varis1 Aram yrst a.a. ) " irs [ xiv] ~ Ar wri6 [#wr6 fa.] miras edinen, miras (=

varis2 [ xx/a] ~ Fr varice damar genlemesi, varis ~ Lat varix, varic- varis ~ HAvr *wer-1 vcutta i, ben vb.

varit baa gelen, 2. gelir, irat" vrut varo yerleim varsaym zengin

[ xiv] varid

~ Ar warid [#wrd fa.] 1. gelen, denk gelen,

[Kan xvi] mstahkem bir kasabaya bal ky veya sur d ~ Mac vros [k.] ehircik < Mac vr ehir, kale YT [Fel 194+] faraziye < T var say-" var, say-varsl YT

< T var" var

* Yoksul szcnden kyas yoluyla tretilmitir. varta badire [Ne xv] ~ Ar warTat [#wrT msd.] zor durum,

varyant [ xx/b] ~ Fr variante bir eyin deiik biimi < Fr varier deimek, deitirmek ~ Lat variare deitirmek, farkl klmak, eitlendirmek ~ HAvr *wer-3 dnmek, dndrmek varyasyon Lat variatio " varyant varyete [ xx/a] ~ Fr variation deitirme, dntrme ~ ~Frvarit eitleme,

[Ahsan1891]

eitli paralardan oluan mzikli gsteri ~ Lat varietas, t- a.a. " varyant varyoz vaak T? a r eki " balyoz 1

[Mh xiii] ek bir tr yaban kedisi, lynx; [LL 1732] k

* Belki bir Kuzey Asya dilinden. Fa/Ar waaq biimi Trkeden alntdr. vasat olan, ortalama ~ Ar wasaT [#wsT msd.] orta, iki eyin ortasnda

* Trkede sfat olarak kullanm, nisbet sfat olan vasatiden tremitir. vasektomi kesilmesi" vaz(o)+, histerektomi vasi1 [ xiv] [ xx/b] ~ Fr vasctomie meni kanallarnn

~ Ar wSy [#wSy sf.] vesayet eden, tavsiyeci, i

veya akl veren, yol gsterici" vesayet vasi2 vasf/vasfnitelik " sfat ~ Ar wasc [#wsc sf.] geni " vsat [A xiv] ~ Ar waSf [#wSf msd.] niteleme,

vasl [A, Yusxiv] waSala balad, birletirdi, ulad, ulatrd

~ Ar wSil[#wSl fa.] ulaan, varan < Ar

vasistas ist das bu nedir?

[ xx/b]

~ Fr vasistas gie penceresi ~? Alm was

* lk kez 1776'da tesbit edilen Franszca szcn etimolojisi hakknda eitli rivayetler vardr. vasta ara < Ar wasaT orta " vasat [ xiv] ~ Ar wsiTat [#wsT fa. f.] arada olan ey, arac,

vasiyet [Kut, DK xi] ~ Ar waSiyyat [#wSy msd.] 1. nasihat, talimat, ynerge, 2. kiinin lmnden sonra yerine getirilmesi iin brakt talimat" vesayet vaskler [ xx/c] ~ Fr vasculaire damarlara ilikin < Lat vasculum [k.] < Lat vas bir svy tutan her trl kap, tas, anak " vazo vat [ xx/a] ~ Fr watt elektrik birimi ^1881 Paris Elektrik Kongresi < z James Watt ngiliz fiziki ve mucit (1736-1819) vatan [Yus, DK xiv] doduu veya yaad yer, memleket, konut ~ Ar waTan [#wTn msd.] kiinin

* 1860lardan itibaren, Fr patrie szcnn anlam evrimine paralel olarak siyasi anlam kazanmtr. vatanperver + [ xx/a] vatana tapan & Ar waTan vatan + Fa parwar besleyen, iae eden, yetitiren, eiten (< Fa/OFa parwardan 1. beslemek, yetitirmek, eitmek, 2. tapmak, tapnmak)" vatan * Parwardan fiilinin Farsada ender kullanlan ikinci anlamndan tretilmi yapay bir deyimdir. vatka tka, tampon = Alm watte a. a. [ xx/b] ~ vatka [k.] kk pamuk paras < vata pamuk

* Alm watte, Fr ouate, ng wad biimleri OLat wada (tka haline getirilmi pamuk paras)'dan alnmtr. Szcn nihai kkeni belirsizdir. vatman [ xx/a] watt elektrik birimi + ng man adam " vat, manken ~ Fr wattman tramvay srcs & ng

* Franszcaya zg bir trevdir. ngilizce karlna rastlanmamtr. vatoz bal vaveyla [ xix] ~ Yun/EYun btos 1. sokan ey, diken, 2. arpan ~ Ar wwayl "eyvah" l, feryat

vaviyen donanm vay nl [Yus, DKxiv]

[ xx/c]

~ Fr va et vient "git gel", bir tr elektrik

~ Fa wyesefveya ac belirten nlem " eyvah ~ Fr/ng vas(o)- damar (bileiklerde) ~ Lat

vaz(o)+ vas bir svy tutan her trl kap, anak, vazo " vazo vaz1 gemek feragat etmek; [LL 1732] vaz gelmek

[Env xv] ; [Arg xvi] vaz gemek yolundan dnmek, ~ Fa bz amadan geri dnmek < Fa bz geri ~ OFa abz a. a. ~ Ar waDc [#wDc msd.] koyma, aa

vaz2 [etm [ xiv] indirme, belirleme < Ar waDaca koydu, belirledi

vazelin [ xx/a] ~ marka Vaseline inceltilmi petrol ya ^ 1874 R. A. Chesebrough, Amer. kimyac & Alm wasser su + EYun elaon ya vazife [ xiv] ~ Ar waZfat [#wZf sf. f.] 1. tayn, yevmiye, bir ie karlk verilen periyodik cret, 2. cret karl yaplan grev EKKENLLER: Ar #wz?f: muvazzaf, vazife vazh vuzuh vaziyet1 durum < Ar waDaca koydu " vaz2 ~ Ar wDiH [#wDH fa.] apak ve net olan " ~ Ar waDciyyat^ [#wDc msd.] konum, ~ Fa waDci yadd el

vaziyet2 'vaziyet etmek' deyiminde koyma & Ar waDc koyma + Ar yadd el" vaz2, yed vazo Lat vas kap, tas, anak, damar ve [KT xix] [Kut xi] bala

~ t vaso saks, eklik ~ OLat vasum ~ ~ Ar wa ve (bala), - adna (edat)

* smin -i ekli (oblique, akkusativ) haliyle kullanldnda yemin ifade eder. Kar. vallahi, velfecri. Yazm ayn olduu iin Osmanlca terkiplerde ou zaman Farsa ikame edilmitir. Kar. hamdsena, ilmhaber, seyrsefer, zapturapt. veba ~ Ar wab' [#wb' msd.] bulac hastalk, salgn

vebal [Yus xiv] ~ Ar wabl [#wbl msd.] 1. ar ve salksz hava, 2. kt bir eylemin maddi ve manevi sonular < Ar wabl saanak, sel (=? Akad wablu getirme, tama)

vecd [A xiv] ~ Ar wacd [#wcd msd.] ekstaz, ok iddetli duyarlk hali < Ar wacada derinlemesine hissetti, ok youn duygusallk gsterdi, ekstaz yaad" vcut veche wach yz " cihet vechile cephe + T ile " cihet ~ Ar wachat [#wch msd.] yn, yan, yz < Ar [DK xiv] vechi ile yznden & Ar wach yz,

vecibe ~ Ar wacbat [#wcb sf. f.] yaplmas gereken ey, gerek, grev < Ar wacaba [msd. wucb] gerekti, gerekli idi, zorunlu idi, vacip idi EKKENLLER: Ar #wcb : icap, mucip, vacip, vecibe veciz Ar wacaza [msd. wacz/wucz] zl sz syledi ~ Ar wacz [#wcz sf.] ksa, zl, anlaml (sz) <

veda [DK, Gl xiv] ~ Ar wadc [#wdc msd.] emaneten brakma, allaha smarlama < Ar wadaca emaneten brakt, veda edip gitti vedet [ xx/b] ~ Fr vedette 1. nbeti, 2. ilk srada afie edilen arkc ~ t vedetta nbeti ~ Port/sp veleta a. a. < Port/sp velar nbet tutmak, uyank kalmak - Lat vigilare a. a. " srveyan vedia " veda [ xiv] ~ Ar wadat [#wdc sf. f.] emanet zere verilen ey

vefa [Kut, A xi] ~ Ar waf' [#wfy msd.] szn tutma, borcuna sadakat, grevini yerine getirme < Ar waf szn tuttu, borcunu dedi, grevini yerine getirdi vefat [Yus, Gl xiv] ~ Ar waft [#wfy msd.] lm < Ar waf szn tuttu, borcunu dedi, grevini yerine getirdi" vefa vehim/vehm~ Ar wahm [#whm msd.] kuku, bo korku, ktlk hayal etme < Ar wahama yanl kukulara kapld vejetal [xx/b] ~Frvgtalbitkisel<OLatvegetabilis bitki, sebze < Lat vegere/vegetare canlandrmak, enlendirmek, bitki yetitirmek ~ HAvr *weg-2 gl ve canl olmak * Ayn kkten Lat vigere (canl ve uyank olmak). vejetaryen [xx/c] bitkisel besin yiyen kimse < OLat vegetabilis " vejetal ~Frvgtarien~ngvegetarian yalnz

veklet [ xiv] ~ Ar wakalat [#wkl msd.] vekil olma, vekillik < Ar wakala gvendi, gvene dayal bir i ykledi, grevlendirdi (= Akad waklu gvenmek = Akad waklu resmi grevli, mfetti ) vekil kullanan " veklet [xiv] ~ Ar wakl[#wklsf] temsilci, bakas adna yetki

vekilhar [Men xvii] ~ Fa wakl-i xarc harcama yetkilisi, evin alveri ve deme ilerini yapan grevli & Ar wakl + Ar %arc harcama " vekil, har vektr [ xx/b] ~ Fr vecteur matematikte yn ve hareket bildiren nicelik ~ Lat vector sren, gtren < Lat vehere, vect- srmek, gtrmek, tamak ~ HAvr *wegh- yol almak, gtrmek, tamak " vagon velakin [ xi] ~ Ar wa lkin ve fakat" ve, lakin

velayet [Yus, DK xiv] ~ Ar walyat [#wly msd.] 1. yakn olma, yannda olma, 2. koruma ve kollama, gzkulak olma, bir sorumluluk stlenme, bir iin banda durma, velilik, valilik, evliyalk < Ar waliya 1. yakn idi, yannda idi, 2. gzetti, ynetti * Ayn Arapa kkten gelen mal (sahip olunan eyler, davar) szcnden ayr bir #mwl kk tremitir. velespit [Tarik 1885] velosiped ~ Fr vlocipde bir bisiklet tr ^ 1862 Michaux kardeler, Fr. & Lat velox, veloc- hzl (~ HAvr *weg-slo- < HAvr *weg-2 canl olmak) + Lat pede ayakla (< Lat pes, ped- ayak)" ped(i)+1 velet [xiv]veled ~ Ar walad[#wld msd.] ocuk (= Aram

yalsd [#yld] doum, dourma = br yeled [#yld] ocuk = Akad waldu dourma) velev ~ Ar wa law eer ki

velfecri ~ Ar wa-l-facri "fecre yemin olsun", sabah namaznda okunan bir ayet < Ar facr tan, gn doumu kzll " ve, fecir velhasl szn ksas" ve, hasl [DK xv] ~ Ar wa-l-HSil sonu olarak,

veli [Yus xiv] ~ Ar walTy [#wly sf.] 1. yakn kii, yannda duran, yardmc, bakan, gzeten, sponsor, 2. Allaha yakn olan kii, evliya " velayet veliaht [Nexv] ~ Ar waliyyu-l-cahd "sz verilmi ynetici", Abbasiler zamannda bataki halife tarafndan seilen halefine verilen unvan " veli, ahit * Arapa deyim ilk kez Harunrreid'in olu Eminin unvan olarak kullanlmtr. velinimet veli, nimet + ~ Ar waliyyu-n-nicmat^ nimet gzeten

* Anlam ilikisi iin kar. lord. velur [192+] ~Frvelours bir tr kadife~Lat villosus sal, tyl < Lat vellus psteki, yapa, yn ~ HAvr *wels-na yn " fanila velut retken " velet ~ Ar wald [#wld im.] ok douran, dourgan, ~ Ar walwalat [#wlwl msd.] yaygara,

velvele kalabalk sesi < Ar walwala [onom.] kalabalk sesi kard

ventil [ xx/c] ~ ng ventil hava akmn kontrol eden kapakk ~ t/OLat ventile hava kapak < Lat ventus rzgr, hava akm ~ HAvr *we-nto- a. a. < HAvr *we- esmek " bad ver[mek veranda T [ viii] br- a. a. [ xx/b] ~ ng veranda/verandah cameknl taraa

- Hind varanda balkon, taraa ~? Port baranda parmaklk, balstrad veraset verem kanser < Ar warima iti * "Tberkloz" anlam Trkeye zgdr. verese wri6 " varis1 verev vergi veri T YT [xiv] ~ Ar wara6at[#wr8o.] varisler < Ar ~ Fa wirb/wunb eri, akul kak [Uy viii+] brg bor, verecek, armaan, vergi < T br-" ver[ xiv] ~ Ar war6at [#wr8 msd.] miras " irs ~ Ar waram [#wrm msd.] ur, tmr,

[TDK 1955] bir sonuca varabilmek iin gereken ilk bilgi, data < T ver-" ver-

* Fr date (a.a.) < Lat dare (vermek) evirisidir. verizm [ xx/a] ~ Fr verisme ~ t verismo operada gerekilik akm < t vero gerek ~ Lat verus gerek ~ HAvr *wers-o- doru vermut [ xx/a] ~ Fr vermout pelin bitkisiyle tatlandrlm arap ~ Alm wermut pelin bitkisi, bu bitkiyle tatlandrlm arap vernakler [ xx/c] ~ Fr vernaculaire halk dilinde olan, avam < Lat vernaculus [k.] yerli, yerel < Lat verna sahibinin evinde domu olan kle

vernik [ xx/a] verni ~ Yun bernki parlatc reine ~ EYun berenike sandarak aac, bu aacn reinesi < z Berenike Kuzey Afrika'da bugnk Bingazi yaknnda bir kent < z Berenike "zafer veren", Eski Yunanca bir kadn ad, Msr hkmdar 2. Ptolemaios'un (M 282-246) annesi * Bat dillerine Latince yoluyla Yunancadan alnmtr. Kar. Fr vernis, ng varnish. vernisaj [ xx/b] ~ Fr vernissage 1. vernikleme, 2. resim sergisi al < Fr vernis vernik ~ OLat veronice sandarak aac reinesi ~ EYun berenike " vernik * Eskiden ressamlarn sergi alnda resimlerini verniklemesi nedeniyle. versiyon [ xx/b] ~ Fr version bir metnin yazl ve yorumlan biimlerinden her biri ~ Lat versio eviri, yorum, dn < Lat vertere, vers-dnmek, dndrmek, evirmek ~ HAvr *wert- < HAvr *wer-3 dnmek, dndrmek " gerdan vertebra dnmek, dndrmek " versiyon vertikal vertex, vertic- zirve, tepe noktas" versiyon vesaik wa6qat" vesika vesaire dier ey(ler)" sair vesait vasta [ xx/c] [ xx/c] ~ Lat vertebra omur < Lat vertere, vers~ Fr vertical dikey ~ OLat verticalis < Lat ~ Ar wa6'iq [#w6q o.] vesikalar < Ar ve saire ve sair ey(ler) -Arwas'iratve

~ Ar was'iT [#wsT o.] aralar < Ar wsiTat"

vesayet ~ Ar waSyat [#wSy msd.] vasi olma < Ar waS sipari etti, grev verdi, gven gerektiren bir i veya akl verdi, yol gsterdi (= br/Aram #Swh emretme, buyurma ) vesika belge < Ar wa6aqa [msd. wu6q] gvendi, emin oldu vesile frsat [ xiv] ~ Ar wa6qat [#w6q sf. f.] gvenilir ey,

~ Ar waslat [#wsl sf. f.] arac, ara, yntem,

vernik [ xx/a] verni ~ Yun bernki parlatc reine ~ EYun berenike sandarak aac, bu aacn reinesi < z Berenike Kuzey Afrika'da bugnk Bingazi yaknnda bir kent < z Berenike "zafer veren", Eski Yunanca bir kadn ad, Msr hkmdar 2. Ptolemaios'un (M 282-246) annesi Bat dillerine Latince yoluyla Yunancadan alnmtr. Kar. Fr vernis, ng varnish.

vernisaj [ xx/b] ~ Fr vernissage 1. vernikleme, 2. resim sergisi al < Fr vernis vernik ~ OLat veronice sandarak aac reinesi ~ EYun berenike " vernik * Eskiden ressamlarn sergi alnda resimlerini verniklemesi nedeniyle. versiyon [ xx/b] ~ Fr version bir metnin yazl ve yorumlan biimlerinden her biri ~ Lat versio eviri, yorum, dn < Lat vertere, vers-dnmek, dndrmek, evirmek ~ HAvr *wert- < HAvr *wer-3 dnmek, dndrmek " gerdan vertebra dnmek, dndrmek " versiyon vertikal vertex, vertic- zirve, tepe noktas" versiyon vesaik wa6qat" vesika vesaire dier ey(ler)" sair vesait vasta [ xx/c] [ xx/c] ~ Lat vertebra omur < Lat vertere, vers~ Fr vertical dikey ~ OLat verticalis < Lat ~ Ar wa6'iq [#w6q o.] vesikalar < Ar ve saire ve sair ey(ler) -Arwas'iratve

~ Ar was'iT [#wsT o.] aralar < Ar wsiTat"

vesayet ~ Ar waSyat [#wSy msd.] vasi olma < Ar waS sipari etti, grev verdi, gven gerektiren bir i veya akl verdi, yol gsterdi (= br/Aram #Swh emretme, buyurma ) vesika belge < Ar wa6aqa [msd. wu6q] gvendi, emin oldu vesile frsat vesselam yemin sz " ve, selam [ xiv] ~ Ar wa6qat [#w6q sf. f.] gvenilir ey,

~ Ar waslat [#wsl sf. f.] arac, ara, yntem, [A, Yus xiv] ~ Ar wa-s-salm "bar adna",

vestiyer [ xx/a] ~ Fr vestiaire giysi koyma yeri ~ OLat vestiarium < Lat vestis giysi, gmlek ~ HAvr *wes-ti- < HAvr *wes-4 giymek vesvese kuku, < Ar waswasa [onom.] bir o yana bir bu yana yalpalad ~ Ar waswasat [#wsws msd.] kararszlk,

veteriner [ xx/b] ~ Fr vtrinaire hayvan tabibi, veteriner ~ Lat veterinarius < Lat veterinus Roma ordusunda yk hayvan Lat vetus, veter- ihtiyar, emekli - HAvr *wet-2 yl

veto [ xx/a] meclis kararn geersiz klma yetkisi ~ Lat veto "karym", Roma'da halk tribun'unun senato kararna direnme yetkisine verilen ad < Lat vetare kar kmak, yasaklamak veya vezaret vezirlik " vezir [DK xvi] ~ Fa wa y ~ Ar wizrat [#wzr msd.] ~ Ar wazn [#wzn msd.]

[A xiv] vizret

vezin/vezn[Yus xiv] vezn denge, tart, l, zellikle iir ls < Ar wazana tartt

vezir [Kutxi] ~ Ar wazr[#wzrsf] hkmdarn yardmcs, danman, bakan ~? OFa *wazr yarg, arabulucu * lk kez 8. yy'da Abbasilerin ranl danman Ebu Seleme tarafndan kullanlan sfatn Ar #wzr (ar bir yk tama, msd. wizr) kk ile ilikisi kurulamaz. vezne xx/a] para alnp verilen mahal vezin veznedar + tartp alan kimse [Kan xv] terazi, tart, bir tart birimi; [ xix] aka tartlan ter; [ ~ Ar waznat [#wzn msd.] terazi, tart, 100 kg. dolaynda bir tart birimi "

[Men xvii] tart ve terazileri kontrol etmekle grevli kimse; [ xviii] akeyi " vezne, +dar

* Gnmzdeki ltraviyole cihazlarnn eski edeeri saylabilir. vibrafon bir mzik aleti" vibrasyon, fon(o)+ [ xx/c] ~ Fr vibraphone metal ubuklardan oluan

vibrasyon [ xx/c] ~ Fr vibration titreim ~ Lat vibratio < Lat vibrare titremek, sarslmak, kvlcmlanmak ~ HAvr *wip- < HAvr *weip- titremek, sarslmak vibrato vibratus < Lat vibrare " vibrasyon vibriyon tr bakteri" vibrasyon vicahen yzne kar < Ar wach yz " cihet [ xx/b] [ xx/b] ~ t vibrato mzikte sesi titretme ~ Lat ~ YLat vibrion titreimli kuyruu olan bir ~ Ar wichan [#wch zrf.] yz yze,

vicdan ~ Ar wicdn [#wcd msd.] ok gl duygu veya duyarlk, youn hissiyat, ekstaz < Ar wacada derinlemesine hissetti, youn duygusallk gsterdi, " vcut vck onom balk sesi

Belki cvk szcnn metatezi olarak deerlendirilebilir.

vida asma filizi, helezon

[LO xix]

~ Ven vida [t vite] a. a. ~ Lat vitis asma,

* Asma filizinin helezoni eklinden tr. vidanjr [ xx/b] ~ Fr vidangeur lam boaltc < Fr vidanger boaltmak (zellikle su deposu ve lam ukuru) < Fr vide bo ~ OLat *vacitus a.a. < Lat vacare boaltmak " vakum video [ xx/c] ~ ng video(cassette recorder) video kaset kayt

cihaz ~ Lat video gryorum < Lat videre, vis- grmek ~ HAvr *weid- a.a. " ide vd vd onom anlamsz konuma sesi ~ t

vido baz oyunlarda iddiay iki katna karma sz vedo "gryorum", a.a. < t vedere grmek ~ Lat videre, vis- a.a. " video vikaye saklama, saknma < Ar waq korudu, saklad, saknd

~ Ar wiqyat [#wqy msd.] koruma,

vikont [ xx/a] ~ Fr vicomte konttan aa bir soyluluk rtbesi ~ Lat vice-comes kont vekili & Lat vice bir eyin veya birinin yerine (edat) + Lat comes, comit- kont" kont vilayet byk idari birim, eyalet [Kut, A xi] egemenlik; [Ne xv] Osmanl devletinde en ~ Ar wilyat [#wly msd.] egemenlik, hkmdarlk, ynetim " velayet

* Arap dilinde walayat (velayet) ve wilayat (vilayet) biimleri arasnda anlam ayrm yoktur. villa [ xx/a] kr evi ~ Lat villa 1. tarmsal yerleim, mezra [esk.], 2. iftlik, kr evi ~ HAvr *weik-sl < HAvr *weik-1 konaklama yeri, ky, oba, mezra ekoloji * Ayn kkten Lat vicus (mahalle), vicinus (komu). v n onom vin krk, ark vr, vrl onom konuma sesi uma sesi [ xx/a] ~ ng winch kaldra, makara ~ Ger *winkja-

vira ~ t vira kaldr! evir! < t/OLat virare evirmek, gemide manivelay dndrmek = Lat vertere/versare dnmek, dndrmek " gerdan viraj [ xx/b] yolda kvrm ~ Fr virage yn deitirme, bir aracn ynn evirme < Fr virer evirmek, dndrmek < OLat virare " vira

viran awern/awerag a. a.

[Env xiv]

~ Fa wran harap, harabe, yknt ~ OFa

virgl [ xx/b] ~ Fr virgule bir noktalama iareti ~ Lat virgula [k.] ince dal, srgn, ubuk < Lat virga denek, baston, dal virman [ xx/c] bankaclkta bir hesaptan dierine aktarma - Fr virement dndrme, aktarma < Fr virer evirmek, dndrmek " viraj

virtoz [ xx/a] ~ Fr virtuose stn beceri sahibi ~ t virtuoso a.a. < t virt 1. erkeklik, 2. erdem, yetenek, beceri ~ Lat virtus < Lat vir erkek ~ HAvr *wl-ro- erkek virs virus zehir [ xx/b] ~ YLat virus bir tr zararl mikroorganizma ~ Lat

visal [Kut, A xi] ~ Ar wiSl [#wSl III msd.] varma, buluma, zellikle sevgili ile buluma < Ar wSala vard, bulutu " vasl * Arapa szck, mufacalat^ babnn ilk sessizi vav olan (misal) kklere mahsus masdar veznindedir. viski [ xx/a] ~ ng whiskey/whisky bir tr alkoll iki ~ Gael uisge beatha can suyu & Gael uisge su + Gael beatha can " can * ngilizce szck sko Galcesinden telaffuz deiikliine urayarak alnmtr. Anlam benzerlii iin kar Alm aquavit < Lat aqua vitae (can suyu, bir tr damtlm alkol). Ayrca Fa b-i Hayt (can suyu). viskoz [ xx/c] ~ Fr/ng viscose sentetik elyaf yapmnda kullanlan yapkan organik madde ^ 1884 Hilaire de Chardonnet, Fr. kimyac. < OLat viscosus yapkan, ada kvamnda < Lat viscum kse otu, bu bitkiden elde edilen yapkan sv" kse vine ~ Fa wina kiraz

* Rus vinya (kiraz) Farsadan alnmtr. Yun vsino (eki kiraz) Trkeden veya Slav dillerinden alnm olmaldr. vitamin [ xx/a] ~ Fr vitamine canllar iin hayati nemi olan bir dizi kimyasal bileiin ortak ad ~ ng vitamin a.a. ^ 1911 Casimir Funk, Pol. kimyac & Lat vita yaam, hayat (~ HAvr *gwis-wo-t < HAvr *gweis-l yaamak) + Lat aminum kimyada bir bileik, amin " can, amin2 * Kimyasal yapsnn amin iermedii daha sonra anlalmtr. vites [ xx/b] ~ Fr bote de vitesses mekanik aralarda hz dzeyini belirleyen dzenek, anzuman < Fr vitesse hz, srat < Fr vite hzl, abuk

vitray [ xx/b] Fr vitre cam ~ Lat vitrum ivit otu, cam

~ Fr vitrail renkli camlarla yaplan sanat eseri <

virgl [ xx/b] ~ Fr virgule bir noktalama iareti ~ Lat virgula [k.] ince dal, srgn, ubuk < Lat virga denek, baston, dal virman [ xx/c] bankaclkta bir hesaptan dierine aktarma - Fr virement dndrme, aktarma < Fr virer evirmek, dndrmek " viraj

virtoz [ xx/a] ~ Fr virtuose stn beceri sahibi ~ t virtuoso a.a. < t virt 1. erkeklik, 2. erdem, yetenek, beceri ~ Lat virtus < Lat vir erkek ~ HAvr *wl-ro- erkek virs virus zehir [ xx/b] ~ YLat virus bir tr zararl mikroorganizma ~ Lat

visal [Kut, A xi] ~ Ar wiSl [#wSl III msd.] varma, buluma, zellikle sevgili ile buluma < Ar wSala vard, bulutu " vasl * Arapa szck, mufacalat^ babnn ilk sessizi vav olan (misal) kklere mahsus masdar veznindedir. viski [ xx/a] ~ ng whiskey/whisky bir tr alkoll iki ~ Gael uisge beatha can suyu & Gael uisge su + Gael beatha can " can * ngilizce szck sko Galcesinden telaffuz deiikliine urayarak alnmtr. Anlam benzerlii iin kar Alm aquavit < Lat aqua vitae (can suyu, bir tr damtlm alkol). Ayrca Fa b-i Hayt (can suyu). viskoz [ xx/c] ~ Fr/ng viscose sentetik elyaf yapmnda kullanlan yapkan organik madde ^ 1884 Hilaire de Chardonnet, Fr. kimyac. < OLat viscosus yapkan, ada kvamnda < Lat viscum kse otu, bu bitkiden elde edilen yapkan sv" kse vine ~ Fa wina kiraz

* Rus vinya (kiraz) Farsadan alnmtr. Yun vsino (eki kiraz) Trkeden veya Slav dillerinden alnm olmaldr. vitamin [ xx/a] ~ Fr vitamine canllar iin hayati nemi olan bir dizi kimyasal bileiin ortak ad ~ ng vitamin a.a. ^ 1911 Casimir Funk, Pol. kimyac & Lat vita yaam, hayat (~ HAvr *gwis-wo-t < HAvr *gweis-l yaamak) + Lat aminum kimyada bir bileik, amin " can, amin2 * Kimyasal yapsnn amin iermedii daha sonra anlalmtr. vites [ xx/b] ~ Fr bote de vitesses mekanik aralarda hz dzeyini belirleyen dzenek, anzuman < Fr vitesse hz, srat < Fr vite hzl, abuk

vitray [ xx/b] Fr vitre cam ~ Lat vitrum ivit otu, cam vitrifiye vitrin " vitray

~ Fr vitrail renkli camlarla yaplan sanat eseri <

[ xx/c] yksek sda piirilmi bir tr seramik - Fr vitrifi cam haline gelmi, camlanm < Fr vitrifier camlatrmak ~ OLat vitrificare " vitray [ xx/a] ~ Fr vitrine caml dkkan blmesi < Fr vitre cam

viyadk [ xx/b] ~ Fr viaduc yol kprs & Lat via yol (~ HAvr *wegh-ya- < HAvr *wegh- a. a.) + Lat ductus ileten, nakleden (< Lat ducere iletmek)" vagon, dk * Lat aquaeductus (su kemeri) kelimesine kyasla 19. yy'da retilmitir, viyak ocuk alamas sesi viyola [ xx/a] keman ~ Prov viola kemana benzer eski bir alg viyolet meneke < Fr viole ~ Lat viola a. a. " iyot ~ t viola Bat mziinde bir alg, alto onom

[ xx/b] meneke rengi

~ Fr violette [k.]

viyolon [ xx/a] ~ Fr violon keman ~ t violone [by.] eski bir alg, byk keman < Prov viola eski bir alg, alto keman " viyola viyolonsel [ xx/a] ~ Fr violoncelle Bat mziinde bir alg, bariton keman ~ t violoncello [k.] "byk kemann k", a.a. < t violone [by.] eski bir alg, byk keman " viyolon vz1,vzl vz2 [gelmek onom <onom sesi" vz1 [DKxiv]zldamak yksek frekansl titreim sesi, ok veya sinek sesi [LG188+] vz gelmek nemsememek (argo) < T vz [onom.] sinek

vize [188+]viza ~ t visa "grld, grlmtr", pasaportta onay damgas ~ Lat visa < Lat videre, vis- grmek " video vizite [187+] vizita doktor ziyareti ~ t visita ziyaret < Lat visitare grmek, tekrar tekrar grmek < Lat videre, vis- grmek " video vizon [Hay 1959 195+] ~Frvison krknden faydalanlan bir tr kk memeli hayvan ~ Ger *wisuln- < Ger *wis- pis kokmak " bizon * Ayn kkten ng weasel (sansar) farkl bir hayvann addr. vizr [ xx/b] ~ Fr viseur zrhn gz rten fakat grme olana veren ksm < Lat visere gzetlemek < Lat videre, vis- grmek " video

vizyon [ xx/b] film gsterimi; [ xx/c] gr ufku vision gr, grme ~ Lat visio a.a. < Lat videre, vis- grmek " video

~ Fr

vodvil [AMithat 1877] ~ Fr vaudeville bir tr hafif komedi ~ EFr vaudevire doalama sylenen ark < EFr vauder evirmek vokabler [ 192+] ~ Fr vocabulaire kelime hazinesi ~ OLat vocabularium < Lat vocabulum [k.] kelime, szck < Lat vox, voc- ses, sz " vokal vokal [DTC 1944] gramerde sesli; mzikte insan sesi ~ Fr vocal 1. sese ilikin, sessel, sesli, 2. dilbilgisinde sesli harf, 3. mzikte insan sesi ~ Lat vocalis < Lat vox, voc- insan sesi ~ HAvr *wekw-- < HAvr *wekw- konuma, syleme * Ayn kkten Ave va-, ng voice (insan sesi). volan [192+] ~ Frvolant uan nesne, dnen bir tekerlein dengesini salayan arlk < Fr voler1 umak ~ Lat volare umak ~ HAvr *gwol- < HAvr *gwel- umak volatil vole [ xx/b] [ xx/c] ~ Fr volatile uucu ~ Lat volatilis " volan

~ Fr vole uu" volan ~ ng volleyball bir top oyunu < ng

voleybol [ xx/a] volley vole, uar top, salvo ~ Fr vole " volan

volfram [ xx/b] ~ Alm wolfram tungsten madeni Alm wolf rahm kurt kayma ~ Ger *wlfaz/wulgz kurt ~ HAvr *wlkwo- kurt voli 1. a dolusu balk tutma, 2. argoda vurgun vurma ~ Yun bole a atma, bir a atta yakalanan balklar ~ EYun blos a atma < EYun bll, bol-atmak " balistik volkan [186+] a. a. < Vulcnus Eski Roma'da ate ve yanardalar tanrs ~ Etr ~Frvolcan yanarda~t volcano

volontarizm [ xx/b] ~ Fr volontarisme iradecilik < Lat voluntarius gnll, kendi iradesiyle hareket eden < Lat voluntas, t- zgr irade, istek < Lat velle, vuls- istemek, murat etmek ~ HAvr *wel-2 istemek volt [ xx/a] ~ Fr/ng volt elektrik birimi ^1881 Paris Elektrik Kongresi < z Alessandro Volta talyan fiziki (1745-1827) volta [Arg xvi] ~ t volta dn, dolama, gidip gelme < t volgere dnmek, dndrmek, dolanmak, dolamak ~ Lat voluere, volut- a. a. ~ HAvr *wel-3 dnmek, dndrmek Ayn kkten Ger *waljan (yuvarlanmak, dansetmek), Sans valayati (yuvarlanmak).

EKKENLLER: Lat voluere : evolsyon, olta, revolver, volta, volm Ger *waljan : gala, vals volm [ xx/b] ~ Fr volume 1. kitap cildi, 2. hacim, ses hacmi ~ Lat volumen yuvarlanp top haline getirilmi ey, rulo, zellikle kt rulosu, rulo eklinde kitap < Lat voluere, volut- evirmek, dndrmek, yuvarlamak " volta vonoz palamut ~? Lat bonus palamut ve uskumru yavrusu ~ Yun bnos

* Kar. sp/Port bonito (palamut bal). spanyolca/Portekizce ad grnrde Lat bonus (iyi, gzel) szcnn kltlm halidir. Baln ad halk Latincesinde kaydedilmemi bir lakaptan tremi olabilecei gibi, kayna belirsiz eski bir ad da olabilir. votka [LG 188+] iki (argo) usare, 2. bir alkoll iki < Rus voda su ~ HAvr *wed-1 su " hidr(o)+1 ~ Rus vodka 1. zsuyu, ~

voyvoda [passim xiv] Rumeli'de kale kumandan Srp voivoda kumandan, bey, sava beyi & Srp voino sava + Srp voda nc, ef vcut [A, Yus xiv] vcud mevcudiyet msd.] varolu, mevcudiyet < Ar wacada buldu, bulundu, varoldu

~ Ar wucd [#wcd

* Kar. Ar wacada2 (iddetle hissetti, youn duyarlk gsterdi, ekstaz haline geldi). Fiilin iki anlam arasndaki iliki ak deildir. vkela vuku [MMem xvi] olma, vuku bulma < Ar waqaca dt, vard, oldu vukuat bulanlar < Ar wuqc " vuku < Ar wakll" vekil ~ Ar wuqc [#wqc msd.] 1. dme, 2. ~ Ar wuqct [#wqc o.] olaylar, vuku

vukuf [MMemxvi] ~ Arwuqf [#wqfmsd.] 1. durma, 2. bir konu zerinde durma, bir konuyu derinlemesine inceleme " vakf1 vlger [ xx/b] ~ Fr vulgaire baya, avam ~ Lat vulgaris

olaan, alelade, sradan, baya < Lat vulgus halk, ahali, umum, avam vulva vur[mak T [ xx/c] ~ Lat vulva kadn cinsel organ

[ viii] ur- koymak, takmak, dkmek; [Uy viii+] vurmak

vurgu

YT

[TDK 1944] aksan

< T vur-" vur~ Ar wurd [#wrd msd.] gelme, varma, ulama,

vrut bana gelme < Ar warada geldi, vard

vsat [ xiv] ~ Ar wuscat^ [#wsc msd.] genilik, en, kapsam < Ar wasuca/wasic^a enli idi, kapsad, yer kaplad vuslat buluma, ulama, varma " vasl vzera vezir [A, Yusxiv] [ xiv] ~ Ar wuSlat[#wSl msd.] birleme,

~ Ar wuzar' [#wzr o.] vezirler < Ar wazr "

vuzuh ~ Ar wuDH [#wDH msd.] ak ve berrak olma, aydnlanma, anlalr olma < Ar waDaHa ak ve berrak oldu, aydnland

ya1 yat a. a.) ya2 yaba T?

[Kut xi] bala

~ Fa ya veya, ya ... ya ... (= Ave

[ xiv] hitap nlemi

~ Ar y hitap nlemi, ey!

[TS xiv] yaba bir tarm aleti; [a xv] yapa a.a.

yaban [Mh, TS xiii, drH xiii] ssz kr, insansz yer; [TS xiv, Kp xiv] yabanc, dar, baka memleket ~ Fa biybn/ybn ssz yer, sahra ~ OFa wiybn a. a. EKKENLLER: Fa biyaban : gulyabani, yaban, yabanc, yabanl, yabans yabanc yabanl YT [a xv] darl, baka yerli [TDK 1944] meskn ve dikili olmayan < T yaban " yaban <T yaban"yaban

* -l ekinin ilevi ak deildir. yabans yabgu T? YT [CepK 1935] alelacayip, garip < T yaban " yaban

[ viii] yabu Gktrk devletinde kaandan sonra gelen hkmdarlk nvan

* Bilinmeyen bir Asya dilinden alnt olmas muhtemeldir. yad1 ya T [ viii] yat yabanc, dman < T *y-/*ya-2 dmanlk etmek "

yad2 [etm. [Kut, A, Yus xi] anma, hatrda tutma yd anma, hatrlama ~ OFa ayd (= Ave yata- a. a.)

~ Fa

yadigr [A, Yus xiv] ~ Fa yda gr and, anmsatan ey (& Fa yda an + Fa kardan, kr- yapmak) ~ OFa aydgr a.a. " yad2, kr yadrga[mak yads[mak <T YT [LO xix] yabanc saymak < T yad yabanc " yad1

[CepK 1935] yadsa- inkr etmek; [TDK 1944] yads-< T yad " yad1

yafta ~ Fa yafta 1. bulunmu, bulundu, 2. makbuz < Fa yaftan, yb- bulmak, elde etmek ~ OFa ayftan, ayb- a. a. * "Etiket" anlam Trkeye mahsus olup aklanmaya muhtatr. ya T [Uy viii+] ya tereya T yay-1 alkalamak" yayk

* Erm ye/y (zeytinya) ile ses benzerlii tesadf olmaldr. Ermenice szck eski bir Anadolu veya Ortadou dilinden alnt olup EYun laia (zeytinya) edeeridir. ya[mak T [ viii] ya-1 yamur veya kar yamak

yadan[lk +dan1 ya T

& T ya + Fa -dan kap, tayc" ya,

[Or viii] ya dman; [a xv] yaw a.a.

< T *y-/*ya-2 dmanlk etmek T

* Ayn kkten yat (dman, yabanc). Fa ya (a.a.) Trkeden alnt olmaldr, yar [Uy viii+] yar hayvanlarn srtnda oluan yara yaz T [ xi] yaz kahverengi, yank rengi

< T ya- yakmak " yak-2

* Anlam iin kar. ng brown > Ger *brennan (yakmak). yama <T [A, DK xiv] saldr, akn, talan < T *ya-2 dmanlk etmek " ya

* Fa yama (a.a.) Trkeden alnt olmaldr. yamur yahni T [ xi] yamur a. a. < T ya- " ya~ Fa ya%hl tencere yemei, yahni (= Sogd ya%ne

artk, zellikle yemek art ) = EFa viya%na artmak, geri kalmak yahi [ xiv] Yahudi T [ xi] yak/yak gzel ~ Ar yh hitap nlemi, ey! " ya2 [A xiv] ~ Ar yahd Yehud kavmi ve dini < T yak- " yak-yahu nl

- br yshd a.a. < z Yshdh Yakub'un drdnc olu ve srailoullarnn 12 airetinden en gl olann kurucusu < br #ydh vme, medhetme yahut + Fa %wud kendi yak yak1[mak T [ xx/b] ~ ng yak Tibet sr ~ Tib gyag [A xiv] yahud ~ Fa y %wud veya, hatta & Fa y

[ xi] yak-1 srmek, yala svamak, yaptrmak

* Yak yakmak deyiminde. Kar. Mo naa-/na- (a.a.). yak2[mak yaka <T [T S xiii, Kp, a xiii] yak< T *ya-2 ate yakmak " yan-

T [ viii] yaka kenar, snr, giysinin nden bitien iki kenar < T yak- yaklamak, bitimek < T *ya-1 yakn olmak, yannda olmak, bitimek " yakn

* Kar. Mo caga (eklem, birleme yeri, snr, hudut), cagam (elbise yakas). yakala[mak T [ viii] yakala- yetimek < T yaka kenar, bitiik "yakn ~ Yun diakams deniz yzeyinde lt <

yakamoz Yun diakao yanmak, tutumak, parldamak yakar[mak <ikil ok ac ekmek " yak-2

[LO xix] yanp yalvarmak, dert anlatmak

= T yakl-/yakn- yanmak,

* Muhtemelen yalvar yakar, yanp yaklmak gibi bir ikilemeden tremitir. Kar. Fa soz u gudz (yanp tkenmek, yanp yalvarmak). yak T [ xi] yak yaraya srlen merhem < T yak-1 ya srmek " yak-1 <Tyak-/yau-yaklamak, dokunmak

yakn T [Uy viii+] yakn/yana.a. < T *ya-1 yakn olmak, yannda olmak, bitimek yakn[mak etmek " yak-2 yakinen YT [TDK 1955] ikayet etmek

< T yanp yakl-[xix LO] halinden ikayet

[Yus, DK xiv] yakn bilmek kesin olarak bilmek - Ar yaqnan [#yqn zrf.] mutlak surette, kesin olarak < Ar yaqn kesin olma, herhangi bir akl yrtme gerektirmeksizin bilinme < Ar yaqina [msd. yaqn] kesinlikle bildi, kesin idi * Trke yakn szcyle ilikisi yoktur. yak[mak T [ xi] yak-/yau- birbirine yakn olmak, uymak < T yak-/yau- yakn olmak, bitimek " yakn * Kar. Mo coq- (yakmak, uymak, denk gelmek, uyumak). yakt yakla[mak yakn yaklak YT <T [TDK 1944] yakacak ey [Kp xiv] < T yak-" yak-2

< T *yak yakn < T *ya-1 yakn olmak, bitimek "

YT

[TDK 1944]

< T yakla-" yakla-

yakut [Yus xiv] ~ Ar yqt krmz renkli deerli bir ta, yakut (= OFa ykand a.a. = Aram yqund/ykand a.a. = EYun (h)ykinthos a.a. ) * Nihai kkeni eski bir Akdeniz veya Anadolu dili olmaldr. ng hyacinth, Fr hyacinthe biimleri Latince yoluyla Eski Yunancadan alnmtr. yala[mak T [Uy viii+] yala-/yalka- dilini srmek; [ xi] yalwa-

* Kar. Mo cal- (yutmak). yalak T [ xi] yulak kk eme, pnarck; [Kp xiv] yalak kk dere, eme, pnar * -ak eki ve ses deiimi aklanmaya muhtatr. yalaka * -ka eknin ilevi anlalamamtr. yalama2 <T [T S xvi xvi] yank, yara, aft < T yal- yanmak " yan< T yala-[xi Ha] iftira etmek, [ xx/c] dalkavuk, mdahin T yala-" yala< T yul [viii+ Uy] ay,

yalan T [Uy viii+] yalan bhtan, iftira, thmet yalan sylemek (= Mo cal yalan, hile, sahtecilik) yalapap stnkr yalaz <T ikil ~?

[ 196+] yalap alap yalan yanl, yarm yamalak; [TDK 1974] yalapap

[ xx/b] yalaz/yalaza alev

< T yal- yanmak, alevlenmek " yan-

* Anadolu azlarndan alnmtr. Kar. alaz, alev, yalm. yaln <T [T S xviii] parlak, clal < T yal- parlamak " yan< T yaltr-/yaltr-[viii+ Uy] parldamak,

yaldz <T [LO xix] parlak ey, yaldrak k samak < T yal- yanmak, alevlenmek " yan* Yldz szcne benzetme yoluyla tretilmi olmaldr. yalelli yal [Kan xv] deniz kys deniz kys, zellikle ky kumsal ~ EYun aigials a.a. yalm T [Uy, Ka viii+] yaln alev

~ Ar y lall ark sz, laylom " ya2 ~ Yun gile [mod. gials] sahil,

< T yal- [xi] yanmak, alevlenmek " yan-

* Kar. Mo cal (alev). yaln T [ viii] yaln plak, tek bana, mcerret = T yaln- [1935 YT]

yalt[mak YT [TDK 1944] tecrit etmek, soyutlamak tecerrt etmek, soyutlanmak < T yaln " yaln * *Yal- veya *yal- fiilleri mevcut deildir. yallah ~ Ar y-llh ya allah " ya2, allah

yalnz

[Or viii] yalrjus a.a.; [ xi] yalrjuz

< T yalrj " yaln

* -us/-uz ekinin ilevi ak deildir. yalpa [LO, KT xix] yelkenli geminin rzgra kar gidebilmek iin bir saa bir sola dmen krmas, geminin rzgrda sallanmas ~? * T yalpa- (ezilmek, yasslmak) fiiliyle birletirilmesi mmkn deildir. T yelpe- (rzgrda sallanmak, kanat rpmak) fiiliyle ilikisi ses bakmndan problematiktir. yaltak[lanmak <T [TS xiv-xviii] yaldak/yaltak/yalpk/yalpak yass, yayvan, ezik, hor, zebun, dalkavuk; [a xv] yaltak dalkavuk; [a xv] yalpak yass, yayvan < T yalt- yaymak, yassltmak < T *y-3 a. a. " yay* Kar. Krg calp-/calpa- (yasslmak, ezilmek, uaka hareket etmek). yalva T? [ viii] yalaPa eli, haberci; [ xi] yalawa/yalawar

* rani bir dilden veya Hinteden alnt olasl stnde durulmutur. Kar. OFa va (sz, ses). yalvar[mak T yalwar-/yaln- a. a. * Kar. Mo calbar- (a.a.). yama T [ xi] yama eklenti, giysi eki < T yama- bititirmek, eklemek " yama[Uy viii+] yaipar- yalvarmak, yakarmak, rica etmek, dua etmek; [ xi]

yama[mak T [ xi] yama*ya-1 yakn olmak, bitimek " yakn

< T *yana- bititirmek, eklemek, giysi yamamak < T

* rj > m dnm tipiktir. Kar. ET yarjak (yan, kenar). yama cephesi <T [DK xiv] yamac yan, canip, zellikle dan yan cephesi; [a xv] dan yan < T *yana < T *ya-1 yannda olmak, bitimek " yakn [Men xvii] yardmc, yanama < T yaman-iltihak etmek,

yamak <T yanamak " yama-

yaman T [Uy viii+] yaman kt, fena, gaddar yapan < T *yaP-l ktlk yapmak " yavuz yampiri yan " yan <T

< T *yaw()nan ktlk

[LO xix] yanpri arpk, eri br, yenge gibi yan yryen

< T

* -pri/piri ekinin ilevi ak deildir.

yamru[yumru yams yums yamuk xix] yamuk

<T [DK xiv] yamr yumr eri br; [TS xv xv] < T *yanr < T *yar)r- eirmek, bkmek, bozmak " yamuk T [Uy, xv TS viii+] yarjuk yanl, hata, hatal, bozuk; [ " yanl-

* rj > m dnm varsaylmaldr; ikinci hecedeki yuvarlak nl -- sesinin kalntsdr. yamyam [NKemal 1872] adam eti yiyen ~Fr/ng niam-niam/iam-iam Sudan'n gneyinde insan eti yedii rivayet edilen bir kabile, Azande'ler * lk kez 1845 dolaynda kaydedilmi ve 1860larda Amerikal seyyah Paul du Chaillu (1835-1903) tarafndan poplerletirilmitir. yan T [Uy viii+] yan 1. yakn, kenar, bitiik, 2. paralel duran < T *ya-1 yakn olmak, yanamak, bitimek " yakn T [ xi] yan- a. a. < T *ya-2 yakmak

yan[mak

* T yak-, yal-, yan-, yaru-, yau- kkleri ortak bir *ya- (yakmak) kkn varsayar. Yal- ve yaru- biimleri ksmen onomatope yapsnda olup, yldra- ve y- (parlamak) bunlarn zayf derecesi olarak deerlendirilebilir. Kar. parla-. yanak T [Uy viii+] yanak yan, taraf; [Kp xiv] yarjak yzn yan taraf, elmack kemii < T *yarja- yanna getirmek, eklemek, bititirmek " yakn yana[mak <T [Kp, DK xiv] yarja- yaklamak, yanna varmak < T *yarja- yakn olmak, yannda olmak " yakn yanda YT [TDK 1944] taraftar < T yan- " yan< T yan" yan yangn <T

[M xiv] ate, hararet

yani [A xiv] ~ Ar yacn [#cny] "demektir ki, ... anlamna gelir" (geni zaman eril 3. tekil ahs) < Ar cana anlam ifade etti, kastetti" mana * cana fiilinin geni zaman eril nc tekil ahsdr. yanl[mak T [ viii] yanl- armak, doru yoldan sapmak, hata etmek

* T yan szcyle alakas dnlebilir. Kar. EYun par ( 1. yan, 2. "dorudan sapan", yanl). yanlg YT [TDK 1955] yanl < T yanl- " yanl< T yanl- " yanl-yanlsama YT

[TDK 1944] illzyon

yant YT geri dnmek " yank yank T geri gelmek " yant

[CepK 1935] cevap

~ T yanut [viii+ Uy] karlk, bedel, cevap < T yarj-

[Uy viii+] yanu/yanku eko, aksi sada

< T yan-[viii+ Uy] geri dnmek,

* Ayn kkten yana/yne (tekrar), yengi (geri gelen), belki yenge (geri geri giden?). Ayrca kar. yank/yanku (tazminat, bedel - viii+ Uy), yanturu (tekrar). yanl T [ viii] yarjluk hata; [TS xiv xiv] yanl YT [CepK 1935] aksetmek < T yarjl-" yanl< T y a n - g e r i dnmek " yank

y a n s [ m a k

yap[mak T [Uy viii+] yap- katmak, eklemmek, ina etmek, rtmek; [CodC xiii] yab-/yaprtmek, kapamak; [T S xiv, Kp xiv] yapmak, etmek yapa yapay YT T [ xi] yapaku keelemi yn [TDK 1974] suni < T yap keelemi yn

< T yap-" yap~ ng yuppie gen, T [ xi]

yapi [ 198+] modaya uyan gen zengin ehirli, snf atlamaya aday kimse < ng young urban professional * Szcn Trke ve ngilizce anlamlar arasndaki fark ilgi ekicidir, yap [Uy viii+] yap bina yabtak plak < T yap-" yap-yapldak T

yapncak <T [Ev xvii] yapnca/yapncak bir tr giysi, palto < T yapn- [xi] rtnmek < T yap- " yapyap[mak yapt YT T [Uy viii+] yapu- a.a. [TDK 1955] eser < T yap- eklemek, eklemlemek " yap< T yap-" yap-

yaprak T [Uy viii+] yaprak/yalbrak a.a.; [ xi] yapurak ; [Kp xiv] yabrak/yabldrak < T yapr/yalbr [onom.] rzgrda titreme sesi

yaptrm yar[mak ayrmak yar1 uurum T

YT
T

[CepK 1935] meyyide

< T yaptr-" yap-[Uy viii+]

ar-/or-/yar-/yr- kesmek, keserek ikiye

[ xi] yar sularn at gedik, bayr, hendek; [Kp xiv] dik

yar2 ayar a. a. yara yaryara[mak gelmek <T T

[Yus xiv]

~ Fa yar dost, yardmc, arkada ~ OFa

[CodC xiii] yara a.a.; [M xiv]

< T yar- kesmek

[Uy viii+] yra- yakmak, uymak, uygun olmak, denk = T *yara- < T *ya-1 yakn olmak, bitimek " yakn

* Kar. Mo caru- (yararlanmak, kullanmak, ii istihdam etmek). yarabbi * Birinci tekil ahs iyelik ekiyle. yarak T [Uy viii+] yarak/yara yakan, gereken; [TS xiii-xix xiii] gere, donanm, alet, silah; [ xix] erkek cinsel organ < T yara- (= Mo carag gerekli olan ey, gere )" yara* Modern anlam 18. yy'dan itibaren tremitir. Fa yarak (1. kk dost, arkadak, 2. kk havan kolu) balants zerinde durulabilir. yaran yar2 yarar yaraYT [ xiv] yaren ~ Fa yrn dost, arkada < Fa yr a.a. " ~ Ar y rbb ey rabbim " ya2, rab

[TDK 1955] fayda

~ T yarar [xiv Kp] menfaat, fayda < T yara-"

* Trkede "yarayl" anlamnda kullanlan bir sfat iken Dil Devrimi dneminde isim olarak kullanma srlmtr. yara[mak T gelmek " yarayarasa yarat[mak yara-" yarayarbay yardm, albay T? T [Uy viii+] yara- yakmak, birbirine uygun olmak < T yara- uymak, denk

[ xi] yarsa/yersg a.a.; [Kp xiv] yarsa ; [a xv] yarkanat [ viii] yarat- yaktrmak, uydurmak, dzenlemek, sslemek < T

YT

askeriyede albaydan dk rtbe

< T yardmc albay "

* Yar- neki Fr para- karl olarak 1930larda ska kullanlmtr. r. yarkurul, yarsuvat. yardak[ [A, Ev xiv] yrdeh yardmc yardm eden & Fa yr yardm, dostluk + Fa dadan, deh- vermek " yar2 ~ Fa yr deh

yardm

[A xiv] yardeh ; [T S xiv, Kp xiv] yardm/yardum/yarl < Fa yndan yardm etmek, dostluk gstermek < Fa yr dost" yar2

* Fa yardum (a. a) Trkeden alnt olsa da nihai kkn Farsa olduu muhakkaktr. -dm eki aklanmaya muhtatr. yaren[lik yar2 yarg T [Yus, Gl xiv] yrn ~ Fa yrn dost, arkada "

[Uy viii+] yaru karar, hkm

< T yar- kesmek, karar vermek " yar-

* Anlam ilikisi iin kar. Lat decidere (1. yarmak, bakla vurup ayrmak, 2. hkm vermek); br/Aram #psq (yarmak) > psq/pisq (karar, hkm). Mo caru (yarg, mahkeme) biimi Trkeden alnt olmaldr. yarg YT [CepK 1935] hakem; [ 194+] hakim < T yarg

* Ada eklenen - ekinin ilevi belirsizdir. yar/yarm T [Uy viii+] yarm yarma, ikiye blme, ikiye blnm eyin her paras < T yar- (= Mo caura aradaki ey, orta = Mo caurma yarm, bitmemi ) " yaryarc <T yamak, ii, zellikle tarm iisi < T yara- hizmet etmek " yara-

* Kar. Mo cari/carui (hizmeti, uak, beden iisi) < caru- (kullanmak, istihdam etmek), yarm " yar < T

yarn T [Uy viii+] yarun tan vakti, sabah; [DK xiv] yarn bugnden sonraki gn yaru- mak, gn aarmak < T *ya-2 yakmak " yanyar T [ xi] yar hkm, bir snav sonucunda verilen karar < T yar- kesmek, karar vermek " yarg

* Fiil ad yapan -(i) ekiyle. yar[mak T vermek " yarg [ xi] yar- yar etmek, yar yarya lemek < T yar- kesmek, karar

* -i- itelik ekiyle. Anlam iin kar. yarg. yarka ~ Bul yarka pili, gen tavuk

yas T [Uy viii+] ys/y hsran, zarar, ziyan; [Kp xiv] yas/ya znt; [DK, a xiv] matem < T *yaP-l ktlk etmek " yavuz ya1 T [Uyviii+]ya1.gzya, 2. taze, i, 3.yeil

* Her anlamyla Fa tar karldr. ya2 T [ viii] ya = Mo nasu(n) mr, yaanan sre

EKKENLLER: T ya2 : yaa-, yaam, yaant, yat yasa T [Uy viii+] yasa/yasak kanun, bir eit vergi; [TS, DK xiv] yasa/yasak kanun, emir, yasak; [a xv+] yasa/yasak kanun, zellikle Cengiz Han kanunnamesi, yarg, ceza, lm cezas < T yas- [xi] yaymak " yay* Mo casag (a.a.) Trkeden alnt olmaldr. yaa[mak ya " ya2 T [Gl viii] yaa- belli sayda yl yaamak, belli yaa gelmek < T

* 15. yy'dan sonra dirimek fiilinin yerini almtr. yasa[mak YT [CepK 1935] ~ T yasa- [xv+ a] dzenlemek, kanun koymak " yasa

* Trkiye Trkesinde kaydedilmemi olan biim, Dil Devrimi esnasnda aatayca rneklerden derlenmitir.

yasak yasal yaam yaant

YT YT YT

[Uy viii+] yasa/yasak kanun kanuni

" yasa [TDK 1974] <

< T yasa " yasa [TDK 1966] mr

T yaa-" ya2 [TDK 1966] yaam tarz < T yaa-" ya2

yasemin [ xiv] ~ Fa ysaman/ysamln gzel kokulu iekleri olan bir bitki, jasminum fruticans ~ OFa ysmm/*ysmlg a.a. * Erm hasmig (a.a.) Orta Farsadan alntdr. yasin [ xiv] Kuran'da bir surenin ad harfleri, Kuran'da bu harflerle balayan bir surenin ad" sinkaf yat yasla[mak yaslamak? yamak saklamak <T [LO xix] akran, yada ~ Ar y sn Y ve S

< T ya " ya2

T [Uy viii+] *yaska- yaslamak, bastrmak, yassltmak; [ xi] yasta- yastk dayamak, < T yas [xi] yass" yass <T [DK xiv] kadn rts < T ya- [viii+ Uy] rtmek, gizlemek,

yass T [ xi] yas yass, bask; [Kp xiv] yass yaymak, amak, enli hale getirmek " yay* Yas- ve yaz- ayn kkn varyant biimleri olarak deerlendirilebilir.

< T *yas < T yas-/yaz- [xi]

yastk T [Uy viii+] yastuk bir tr sikke, baslp yasslatrlm ey?; [ xi] yastuk yastk *yast- yassltmak < T yas- yaymak, amak " yass yat teknesi < Hol jagen av, takip yat[mak yataan T <T [ xx/a] ~ ng yacht seyir teknesi < Hol jachtschip avc

< T

[ viii] yat- eilmek, yatay duruma gelmek, yatmak [TS xvi xvi] 1. yatkn, eimli, 2. kavisli kl < T yat-" yat-

* Adn Denizli'nin Yataan kynden aldna dair yaygn sylenti dayanaktan yoksundur. yatak <T yat- " yatyatay yatr YT [Kp xiv] yatuk barnak, in; [DK xiv] yatak a.a.; [a xv] yata yatlan yer < T

[Geom 1937] ufki

< T yat-" yat~? Yun iatrs hekim" +iyatr

[ xx] ermi, evliya

* lk kez 1933 tarihli Derleme Szlnde Ege Blgesinded Anadolu'nun Bat ve Kuzeyine yaylan alandaki halk azlarnda tesbit edilmitir. Yatrmak fiiliyle birletirilmesi muhtemelen halk etimoloji sidir. yatrm yats <T YT [CepK 1935] yatr tevdiat; [TDK 1944] yatrm < T yatr- " yat[Arg xvi] yatma vakti < T yat-" yat< T *yaP-2 zayflamak, gsz olmak

yavan T [ viii] yaPan tatsz, tad zayf olan (= Mo cabaan kt koku, tatszlk, yavanlk ) yava T gsz olmak " yavan yave yaver

[Uy viii+] yaPa yumuak huylu, halim, sakin ~ Fa ywa sama, anlamsz sz ~ Fa yrwar/ywar yardmc " yar2

< T *yaP-2 zayflamak,

yavru <T [DK xiv] yavr < T *yawr kk ve korumasz ey, hayvan ve ku yavrusu < T yaw-r- [viii+ Uy] zayflamak, gten dmek < T *yaP-2 a. a. " yavan

yavak 1

<T [T S xvi xvi] yavs/yavsu/yavak bit yavrusu veya kene < T *yaPs-/*yaPa- gsz veya yava olmak, yavru olmak < T *yaP-2 zayflamak, gsz olmak " yavan * "Geveze" anlamna gelen yanak szcyle yazm fark 20. yy balarna dek korunmutur. yavak2 T [Ka, xiv-xix passim xi] yanak ok konuan, boboaz, geveze yana- [xi] grlt etmek, ok konumak = T yarjur- [viii+ Uy] a. a. " yaygara yavan T [ xi] yaPan yapraklar yenen otsu bir bitki, artemisia < T

yavuklu <T [Ne xv] nianl nianl < T yau- yakn olmak, yaklamak " yakn

< T yauk [viii] 1. yakn, 2. akraba, komu,

yavuz T [Or viii] yabz kt, fena, zalim, ktlk yapan; [LO xix] yavuz hain, yaramaz < T *yaP-l ktlk yapmak, gnah ilemek * Kar. T yavlak (kt, gaddar), yan < *yawn (gnah, su), yaral- < *yawral- (hata etmek), yarnk < *yawrnk (kt), ya < *yaw (zarar, ziyan), yaz- < *yawz- (hata etmek), yazuk < *yawzk (gnah). te yandan yaman (kt) ve yanl- (yanlmak, hata etmek) biimlerini yap ynnden aklamak daha gtr. Kar. yaman, yanl-. yay T [ xi] y ok atma cihaz; [DK xiv] yay amak, yaymak " yayyay[mak almak T [Uy viii+] ya5- amak, sermek, yaymak < T *ya alan ey < T *y-3

< T *y-3 amak veya

* Geili fiil yapan t > 5 > y ekiyle. T yaz-2 ve yas- (a.a.) ayn fiilin varyant biimleridir. Kar. Mo cada- (a.a.). yaya T [ viii] yada yryen, piyade < T y5- amak, yaymak " yay< T *yanura/*yayra < T yanur-

yaygara <T [LO xix] velvele, bar Zanr- [viii+ Uy onom.] grlt etmek, nlatmak " anr-

* Kar. zbek yoyna-, Sar Uyg yoyla- (grlt etmek, ark sylemek). -gara ekinin ilevi ak deildir. yaygn yayk aygt yaym yayn1 T YT [CepK 1935] mnteir < T yay- " yay-

[ xi] yayk oynak, dnek; [ xvii] alkalayarak tereya yapma

< T yay-1 [xi] alkamak YT YT [TDK 1944] neir [CepK 1935] neriyat < T yay- " yay< T yay- " yay-

yayn2 yayla yaylm T

T?

[Kp xiv] bir tatl su bal [ xi] yaylak/yayla yazlk konaklama yeri < T yay yaz "yaz

<T [DK xiv] hayvan srsnn otlamak iin yayld yer < T yayl- " yay<T T [LO xix] gevek, yaylm < T *yayan < T yay-"yay-

yayvan yaz

[ viii] yay ama mevsimi, ilkbahar veya yaz; [Uy viii+] yay/yaz < T *yar aar < T ya- amak, yaylmak " yay-

* Kar. k (ksma/kapanma mevsimi). yaz1[mak T [O xi] yaz-1 yaz yazmak

* T z- (sivri bir ula kazmak, entmek) fiilinin varyant biimi olmaldr. Kar. iz-. Mo cru- (izgi izmek, kazmak, trmalamak) biimi Trke *yz- ve *cz- edeeridir. Kar. EYun grafo, Lat scribere, Ar %aTT (i giyn bir ula izmek, 2. yaz yazmak). Ayrca kar. T biz (sivri ulu alet) > biti- (yaz yazmak). Yaznn erken dnemde ta veya kil zerine iviyle ilendii anmsanmaldr. yaz2[mak " yayT [ xi] yaz-2 < T *yr-2 amak, sermek, yaymak < T *y-3 a. a.

* Yay- fiilinin r > z transitif eki alm biimidir. Yaz dilinden ksmen kaybolmu olduu halde Anadolu azlarnda yaygndr. yazg yaz1 yaz ova YT T [Fel 194+] kaza ve kader, aln yazs [O xi] yaz yazlan ey < T yaz- amak, sermek, yaymak " yaz-2 < T yaz-" yaz-1 T [ xi]

< T yaz- " yaz-1 yaz2

yazk T [Uy viii+] yazuk/yazu gnah, su, hata, kusur < T yaz- [viii+ Uy] hata etmek, gnah ilemek, yanlmak < T *yaw()z- < T *yaP-l ktlk yapmak, hata etmek " yavuz yazlm yazm yazn yazt YT YT YT YT [TDK [TDK [CepK [ 1978] software 1974] imla 1969] edebiyat 1935] kitabe <T <T < T yazlyaz-" yaz-1 < T yaz- " yaz-" yaz-1 yaz-1 " yaz-1

yazma2 <T yaymak " yaz-2 yazman +men2 ye[mek T YT

[LO xix] yaylan ey, yer rts, yemeni

< T yaz- amak, sermek,

[CepK 1935] muharrir, edip; [TDK 1944] sekreter < T yaz-" yaz-1, [ viii] y- a.a. ~ Ar yadd [#ydd msd.] el (= br/Aram yad

yed [ xiv] yedd [#yd] el = Akad iddu (sa ve sol) yan)

yeddiemin + yedd-i emin gvenli el, ihtilaf veya haciz konusu mal ihtilaf zlnceye kadar elinde tutan gvenilir kii & Ar yadd el + Ar amn gvenli " yed, emin yedek yedi T T [ xi] ytgek heybe, boha [ viii] yti/ytti a. a. < T yet-2 [viii] yedeine almak, yedmek

* Yedi bazl bir say sisteminin son rakam olduu iin "var, biti" anlamnda yetmek fiilinden tredii ileri srlmtr. ye T [Or viii] yg stn, daha iyi, en iyi [ xiv] ~ Fa yaana biricik (= OFa eknag bir) <

yegne Fa yak bir " yek yeen

T [ viii] ygen kzkardein ocuu; [ xi] day veya amca (= Mo cige kzn veya kzkardein ocuu ) ~ Ar ya's [#y's msd.] umutsuzluk, vazgeme <

yeis Ar ya'isa umutsuzlua kapld EKKENLLER: Ar #y's : meyus, yeis yek aivaka- a. a.) yekdier yeke oaks a. a. [LF xvi] [A xiv]

~ Fa yak bir ~ OFa eyak a. a. (= Ave

~ Fa yak digar biri dieri " yek, dier ~ OYun iki(on) dmen sap ~ EYun

yeknesak tekdze dzen, nizam < Ar nasaqa [msd. nasq] dizdi " yek yekpare

& Fa yak bir + Ar nasaq [#nsq] ~ Fa yak para bir para " yek, pare

yeksan yak bir + Fa sn gibi, benzer " yek, sanki yekn tekil ahs) < Ar kna etti, oldu " kinat yekvcut wucd " yek, vcut yel T +

[A xiv]

~ Fa yak san bir gibi, beraber & Fa ~ Ar yakn [#kwn] eder (geni zaman nc ~ Fa yak wucd tek vcut & Fa yak + Ar

[Uy viii+] yl rzgr

* Yelmek (esmek, estirmek, tela etmek, komak) fiiliyle yapsal ilikisi mulaktr. yeldirme <T [LO xix] kadnlarn serbeste hareket etmek iin giydii hafif st giysisi, kou giysisi < T yeldir- 1. estirmek, esmek [viii+ Uy], 2. komak, tela etmek [xiv+ TT] < T yl- esmek, komak " yel yele T [ xi] yal at yelesi, ense; [a xv] yelge ; [Men xvii] yele (= Mo calaa pskl, tepelik, ku ibii) [DK, Men xiv] kuun kanat ty, zellikle oka taklan ku ty; [LO xix] hafif ve < T yel- esmek, estirmek, komak " yel

yelek <T kolsuz ceket

* Kar. Men xvii yelmak/yelme (koltuk altlar ak bir tr Tatar mintan, rg zrh). "Hafif ve kolsuz ceket" anlamna 19. yy'dan eski Trke szlklerde rastlanmaz. Buna karlk bak. jile. yelken komak " yel <T [Kp xiv] ylken a. a. < T *ylke- < T yl-[viii+ Uy] esmek,

yelkovan + [TS xiv, Arg xiv] yel koan bo gezen, havai < T yel kovmak [xiv TS] bo gezmek, boa emek sarfetmek " yel, kov* Kar. TT yeleen (hzl koan, ok koan - xv-xix) < yelmek (komak, hzl gitmek). yelloz <T [LO xix] uar kadn < T yel- esmek, estirmek, koturmak " yel

* -(l)oz eki iin kar. cadaloz. yelpaze <T [T S xv-xix] yelpeze ; [Arg xvi] yelpize M, Kp] (kesik ve dzensiz ekilde) esmek, yelpazelenmek " yel < T yelpi- [viii+ Uy, xiii

* Kar. TT yelpik (astm, nefes darl - xviii-xix). Uzun a ile yelpaze biimi 18. yy'dan sonra Fa bdzan (yelpaze) etkisiyle ortaya km olmaldr. -ze ekinin nitelii belirsizdir. yelten[mek <T [DK xiv] yltenkkrtmak < T yel- hzl gitmek, komak " yel yem T < T ylte- [xiii-xviii TS] tahrik etmek, koturmak,

[Uy viii+] ym yiyecek ey, yemek

< T y- " ye-

* Fiil ad ve edilgen ortay yapan -(i)m ekiyle. yemek <T [T S, Kp xiv] ymek yenilen ey, a < T y- " ye-

* -mek ekinin yaps aklanmaya muhtatr. yemeni [Men xvii] 1. Yemen'den gelen bir tr ince kuma, 2. bir tr kaba ayakkab ~ Ar yaman [nsb.] Yemen'e ait < Ar yaman 1. sa el, sa taraf, 2. gney (gn doumuna oranla sa taraf), 3. Arabistan'n gneyinde bir lke, Yemen " yemin yemin [ xiv] ant ~ Ar yamn [#ymn sf.] sa taraf, sa el, sa elini kaldrarak verilen ant (= Aram yamn a. a. = br ymln a. a. = Akad imnu a. a. ) yemi T [Uy viii+] ymi yenebilir rn, meyve < T ym " ye-

* Ek yaps ak deildir. yen[mek yen1 yen2 ey, para yenge T T T [ xi] yen- a.a. [ xi] yen elbise yeni, kol az [ xx/b] ~ Jap yen Japon para birimi ~ in yan yuvarlak

[Uy viii+] yenge byk kardein veya daynn kars

yenge aksetmek " yank yeni T

[O xi] yenge a. a.

T yan- geri gelmek,

[ viii] yan a.a.

< T yan- dnmek, geri gelmek, tekrar etmek " yank

* Kar. Mo yang (haber). yer yer[mek T T [ viii] yr zemin, toprak, memleket [Uy viii+] yr-/yri- ktlemek, aalamak, ayplamak

yerel

YT

[CepK 1935] yersel mevzii; [Fel 194+] yerel

< T yer" yer

* Fr local karl olarak retilmitir. yeer[mek <T [DK xiv] yeillenmek < T ya krpe, yeil" ya1

yeil

[Uy viii+] yal taze bitki rengi

< T ya krpe, taze, nemli, yeil " ya1

yeim Akad yaupu a. a.

~ Fa yam yar deerli bir ta, yeim ~ yap a.a. =

* br yaepeh Eski Farsa veya Akadadan alnmtr. EYun/Lat jaspis > ng jasper (a.a.) bir Sami dilinden alnm olmaldr. yet[mek yetenek yeterli T YT YT [ viii] yt- yetimek, ermek, varmak, bitmek; [TS xv xv] kfi gelmek [CepK 1935] ehliyet, kabiliyet [TDK 1955] kifayetli, ehliyetli, ehil < T yet-" yet< T yeter" yet-

* ekim ekine -li yapm eki eklenmesi Trkede allm bir yntem deildir, yeti yetim yeti[mek meyve ermek yetke yetki yetkin yetmi YT YT YT [Fel 194+] kuvve, meleke [A, Yus xiv] < T yet-" yet~ Ar yatm [#ytm sf.] anasz veya babasz

T [ xi] yti- erimek, ulamak; [TS xv xv] bitki bitmek, < T yt- ermek, varmak " yet[CepK 1935] salahiyet < T yet-" yet<T yet-" yet-

[CepK 1935] kifayet; [TDK 1944] salahiyet YT T [CepK 1935] mkemmel [ viii] yetmi a.a.

< T yet- " yet< T yeti/yetti 7 " yedi

* -mi ekinin ilevi belirsizdir. yevm = br ym a.a. = Akad mu a.a.) yevmiye yevmi vulg. yevmiye [ xiv] ~ Ar yawm [#ywm msd.] gn (= Aram ym a.a.

[MMem xvi] yevmi gndelik, gnlk cret; [Men xvii] ~ Ar yawml [#ywm nsb.] gnlk < Ar yawm gn " yevm

Yezidi [ xiv] < OFa yazad Zerdt inancnda kutsal varlk, tanr ~ Ave yazata a.a. < Ave yazaiti tapnmak, adak sunmak ~ HAvr *yag- tapnmak yezit dinsiz, zalim veya nefret edilen kimse ~ z Yezld bin Muaviye Kerbela'da Hz. Hseyin'in ldrlmesinden sorumlu tutulan Emevi halifesi (h. 680-683) < Ar yazldu [#zyd] artar < Ar zda artt" ziyade

* Kullanmda (etimolojisi ayr olan) Yezidi terimiyle karmsa da, ii ve Alevi evrelerde en eski dnemden beri Emevi halifesi Yezid'e atfen kullanlr. y[mak T [Or viii] y- bir yere toplamak, kme haline getirmek, ykmak <T [Arg xvi] < T

* Ayn kkten T yk- (sertlikle ymak), yl- (ylmak), yn y- " y-ynak yYT [CepK 1935]

< T yn- [viii+ Uy] toplamak"

* Yn- fiili modern dnemde kullanlmaz. yiit T [Uy viii+] ygit sekin kimse, soylu < T yg daha iyi, en iyi, ye " ye

* Kar. ET yged- (artrmak, yceltmek, stn gelmek). -it ekinin ilevi ak deildir; eski bir oul eki olmas ihtimali zerinde durulmutur. yk[mak T [Uy viii+] yk- kertmek, ymak, tahrip etmek

* Y- fiilinin anlam ayrmasna uram varyant veya -k- pekitirme eki eklenmi biimidir. yka[mak ykayl T [Ka xi] yayka- alkalamak; [A, Arg, Men xvi] yayka-ykamak; [LL 1732] < T yay- alkalamak " yayk T [Or viii] yl (= Mo cl a. a.)

yl[mak <T =? T yl-" yylan T

[Kp xiv] ylmak, yerde srnmek, dik durmamak; [a xv] korkmak

[Uyviii+]ylana.a.

"+lan

ylankavi [KT xix] ylan gibi bklml, helezoni (sfat) < T ylan kav ylan gmlei < T kav [xiv TS] (soyulmu) deri, kabuk, kepek " ylan, kof * Trke isim tamlamasna Farsa/Arapa izafet eki eklenerek retilmi sfattr. yldrm T [Uy viii+] yaltrk/yaltrak parlt, k; [DK xv] (y)ldrm < T yaltr-/yaltraparldamak < T yal- yanmak, parlamak " yan[Uy, Kaviii+]yultuza.a.;[DKxiv]lduz Tyal-yanmak, alevlenmek,

yldz T parldamak " yan-

* T yal-/yaldra- (parldamak, mak) fiiliyle yapsal ilikisi ak deildir. En eski kaynaklarda daima yultuz biimi kullanlr. "Kuzey, kuzey rzgr" anlam kutup yldzndan tremitir. yl[mak <T [KT xix] yili- srtmak, srnamak, bulamak, cvmak =? T yl- [xiv Kp] 1. kendini eip bkmek, yerde srnmek, 2. tebessm etmek < T yl-" yl* Buna karlk Mo nla- (bulatrmak, cvk bir ey srmek), nlbusun (tkrk, salya), nlaay (1. yapkan, cvk, 2. clz, ince, narin). Moolca biimler T yl-/yl-, *yl ve *yla edeeridir. ylk T [Uy viii+] ylk yabani veya sr halinde dolaan at, hergele

yine/gene

[Or viii] yana tekrar, gene

< T yan- geri gelmek, geri dnmek " yant

ypran[mak T [Ka xi] opra- (giysi) eskimek, dklmek, ypranmak, lime lime olmak; [a xv] pren-/ipren- a.a.; [Ev xvii] epri- a.a. " epri* Ypran-/yprat- yazmna 20. yy ortalarndan nce rastlanmaz, yirmi [Orviii]ygirmia.a. yrt[mak a. a. " yarT [Uy viii+] yrt= T yart- yarmak, paralamak < T yarT

* Yar- > yart- fiilinin varyant veya zayf biimidir. Yr- basit biimi (a.a.) Anadolu azlarnda halen caridir. yrtma yisa - t issa! haydi! yit[mek T yobaz T [Or viii] yit- kaybolmak yiv <T [Kp xiv] giyside kesik yer < T yrt- " yrt-

[LF xvi] gemilerde ip ve yelken ekerken kullanlan nlem

[Ka xi] yi diki, yiv [LO xix] iri, kaba saba, kuvvetli adam, kyl, cahil, kaba sofu =? T yabz kt " yavuz

yoga [xx/a] ~ng yoga Hindistan'a zg ruh ve beden eitimi yntemi ~ Sans yga 1. birlik, birleme, birletirme, 2. (ie) koma, dzme, dzene koyma " yek yoalt[mak YT [CepK 1935] istihlak, tketim < T yok" yok

youn y- " y-

[Uy, Ka viii+] youn skk, yk, kaln

< T

* *Yo- biimi, y- kknn -- sesi etkisiyle yuvarlaklam varyantdr. your[mak T [Uy viii+] your- bir araya katmak, ytrmak < T y- " youn

* Kar. Mo cura- (hamur, mrekkep veya ila karmak). yourt T [Uy viii+] yourt a.a.; [ xi] yorut/yurut katlatrlm st rn your- kattrmak, ytrmak " your< T

* Kar. Mo coug (kurutulmu yiyecek, tarhana?), cour (mahzen, kiler) < cou- (bir araya getirmek, toplamak, ymak). yok T [ viii] yk a. a. < T *y- bitmek, yokolmak

Kar. T yo5- (bitirmek, yoketmek, imha etmek - viii+ Uy, xi). EKKENLLER: T yok : yoalt-, yok, yoksul, yoksun yokla[mak T [Uy viii+] yokla- aramak; [Kp xiv] yoka-; [Men xvii] yokla- 1. var m yok mu diye bakmak, 2. elle tecesss etmek < T ? * Yok (mevcut deil) szcyle anlam ilikisi kurulamaz. T yokla- (ykselmek, yukar kmak - viii+ Uy, xi) biimi ile badatrlmas da gtr. yoksul <T [A xiv] yoksul fakir < T yok" yok

* -sul ekinin mahiyeti ak deildir. yoksun yoku <T yol almak " yol YT [CepK 1935] mahrum < T yok " yok < T *yok- zorlukla ve gayretle yrmek < T *yo-

[Kp, a xiv] yoku a. a.

* Pekitirici -k- ekiyle. Kar. ET yok (yoku, dik yer). yol T [ viii] yol yol, sefer, yolculuk < T *yo- yrmek

* Ayn kkten T yor- (yrmek), *yok- (zorlukla yrmek). Kar. Mo co (yolcu, misafir), col (rast, uur), cor- (yrmek, ynelmek). yol[mak yolda T <T [Uy viii+] yol-; [Kp xiv] yul- a. a. [Env xv] < T yol" yol (= Mo cula- tra etmek)

yn

<T

[DK xiv] n/yn yz, cephe, aln; [a xv] insan yz "n

* n szcnn zel anlam kazanm varyantdr. yonca T [Uy viii+] yorunka a.a.; [ xi] yorna

ynel[mek ynerge ynet [mek yn

<T YT

[DK xiv]

< T yn " yn < T yn " yn < T yn "

YT

[CepK 1935] direktif

[CepK 1935] sevk ve idare etmek

* sme eklenen -et- ekinin ilevi belirsizdir. ynetmen yonga " yont<T YT [CepK 1935] mdr < T yn " ynet-, +men2 < T yon-/yonu- [viii+ Uy, xi] yontmak, tra etmek

[Kp xiv] aatan kan tala

yont[mak <T [LO xix] yont- yonmak (galat) heykel yapmak, rendelemek, syrmak, kazmak * Yonmak biimi 20. yy ilk eyreine kadar n planda kullanlmtr. yntem YT [CepK 1935] usul, metod

< T yon-[viii+ Uy] tra etmek,

< T yn " yn

* Yordam szcnden benzetme yoluyla tretildii halde nihai esin kayna sistem < Fr systme olmaldr. yontu yor1[mak YT T [TDK 1974] heykel < T yont-" yont-

[Uy viii+] yora-/yr- amak, aklamak, tefsir etmek, rya tabir etmek; [ xi] yor-

yor2[mak <T [LO xix] yor- yrtmek, zahmet etmek, armak < T yorl- [xv DK] yol yorgunu olmak, yorulmak < T yor- [viii+ Uy] yrmek, yol almak (= Mo cor- a. a.)" yol * Trkiye Trkesinde 14. yy'dan itibaren "yol yorgunu olmak" anlamnda kullanlan yorl-edilgen biiminden belki yorgun argn ikilemesinin etkisiyle geri-tretilmi ikincil bir biimdir. Etken kullanmna 19. yy'dan nce tesadf edilmez. Kar. argn, yr-. yordam <T [LO xix] eviklik, abukluk, beceri hzl yrmek, bastrmak, komak < T yor- yrmek " yor-2 yre T [O xi] yre evre, etraf, muhit < T yort-[viii+ Uy] yrtmek,

Ayn kkten ET yrge- (sarmak, dolamak).

yorga yr-

< T

[DK xiv] rahvan (at)

< T yor- yrmek, yol almak "

yorgan T palto, kaln yatak rts yorgun yor-2 <T

[Uy viii+] yourkan paralar stste dikerek yaplan < T your- kattrmak, ytrmak " yre [DKxiv]a.a. <Tyorl-yol yorgunu olmak"

yortu kutlama, zellikle bir azizin yrk < T < T yr-/yr- " yr yorum yrnge dolamak " yre YT YT

[Arg xvi] Hristiyan bayram ~ Yun giorte bayram, isim gn ~ EYun eorte dini bayram, festival [Men xvii] yrk gezgin, berdu, sabit konutu olmayan

[TDK 1955] tabir, tefsir [TDK 1944]

< T yor- " yor-1

< T yren- [xiv TS] etrafn

* Kar. TT yriyici yldz (gezegen - xiv). yosma yosun <T [Men xvii] kaba, hantal, aptal ~?

[Kp xiv] yokun su bitkisi; [Bah xv] yosun a.a.; [a xv] bataklk bitkisi

* ET yosun (nizam, dzen) szcyle birletirilemez. Kar. Mo nogugan (yeil, ot, sebze), nogubr (yeilimsi renk). Trke yosun biiminin Moolca edeeri *nogusun olmaldr. Buna karlk Mo cegesn (kam, saz) Trkeden alnt olabilir. yoz yaban T [ viii] yaPz kt, fena, gaddar, vahi, zararl; [TS xiv xiv] yoz vahi, adi, zararl, " yavuz

* Eski yazda yavz/yavuz ve yoz szckleri ayn ekilde yazlr. yce " yksek yudum yufka <T [Kp xiv] ye 1. yksek, yce, 2. srt <T [LO xix] < T yut- " yut< T yg kalkk, kalkm, yksek

T [ viii] yuwka/yufka 1. ince, zayf, 2. ince alm hamur < T yuw- ufalamak, tmek, hamur amak " ov-

yuh nl [TS xiv] yuf/yuh dervilerce kullanlan boynuzdan yaplm boru; yuh ekmek protesto ve yergi amacyla bu boruyu ttrmek yk T [Uy viii+] yk arlk, yn < T *y- yklemek, ymak

* Kar. T y5- (yklemek, ymak - viii+ Uy). yukar T yukar" yoku, +ri yklem YT [ viii] yokaru yukarya doru < T yoka yukarya < T yok

[Fel 194+] cmlede zneye hamledilen ey [Uyviii+]ykseka.a.

<T ykle- " yk

yksek T T yg kalkk, kalkm

<Tykse-[xi] ykselmek, kalkmak <

* Kar. Mo gs- (ykselmek, kmak), gsg (yksek), yksk T [ xi] yksk a. a. <T YT [LO xix] yks- yk saymak, alnmak [CepK 1935] mkellefiyet < T yk"yk

yksn[mek ykm

< T yk " yk

* Ada eklenen -m taksnn ilevi belirsizdir. yulaf [KGunya xiv] calaf daha ok hayvan yemi olarak kullanlan bir tahl, avena sativa ~ Ar calaf [#clf] hayvan yemi olarak kullanlan ot, zellikle yonca (= Akad elepu (bitki) bitmek, kendiliinden kmak, filizlenmek) * ng alfalfa (hayvan yemi olarak kullanlan bir yonca tr, medicago sativa) ispanyolca yoluyla Arapadan alnmtr. yular yum[mak T T [ xi] yular dizgin (= Mo clua a.a)

[Uy viii+] yum- kapatmak, bzmek, top haline getirmek

yumak yumru yumruk

[Uy viii+] yumak yuvarlak, top

< T yum-yuvarlamak " yum-

T [ xi] yumur yumuk ey, top, ur; [DK xiv] yumr < T yum- " yum<T [DK xiv] top eklinde olan ey, yumru, yumruk < T *yum-duruk < T yum- " yum-

* Kar. Mo ndura (yumruk) < ndur- (yumruk yapmak, yumruklamak). yumurcak <T [Ev, Men xvii] ur, tmr, verem hastal < T yumur/yumru " yumru

yumurta getirmek " yumyumua[mak yn yun[mak T

[Uy viii+] yumurka ; [ xi] yumurta a. a.

< T *yumur()t- top haline

[ viii] yma- yumuak hale gelmek [Uy viii+] yurj a.a.; [ xi] yr)

< T *ym yumuak

<T

[Kp xiv] yun- ykanmak

< T yu-/yuw-[viii+ Uy] ykamak

Yunan [ xiv] ~ Ar/Fa ynn a.a. ~ ynn [o.] a.a. < yn yonyal, Yunan ~ EYun In Yunan boylarndan biri, yonyal yunus yunus bal <YnsKuran'a gre bir balk tarafndan yutulan peygamber, Znnun ~ Inas Tevrat'a gre bir balk tarafndan yutulan peygamber ~ ynah a.a. < br ynah kumru * ng Jonah braniceden alnmtr. Lat > Fr Jonas Yunancadan alnmtr. Arapa isimdeki -s sesi Yunacadan alnty gsterir. yrek yurt yurtta T T [ viii] yrek kalp (= Mo cirke(n) a.a)

[ viii] yurt kamp yeri, ev kalnts; [DK xiv] ikamet edilen yer, vatan YT [CepK 1935] < T yurt" yurt

yr[mek T [ viii] yor- yrmek, yol almak; [Uy viii+] yor-/yr-; [Kp xiv] yor-/yr-/ yr-/ ; [Men xvii] yri-/yr< T *yo- yrmek " yol yrk T [ xi] ygrk hzl, koucu; [LO xix] yrk Trk mziinde hzl bir tempo yr- [viii] hzl gitmek, komak * Yrk (gebe) szcyle kartrlmamaldr. yusufuk [LO xix] zar kanatl bir bcek, kz bcei < z Yusuf 1. Tevrat ve Kuran'a gre Hz. Yakup'un en kk olu, 2. ok gzel yzl kimse, kz yzl olan < br yseph 1. arttrr 2. "Allah arttrr", Hz. Yakup'un kk olunun ad yut[mak ekmek ) yutkun[mak T <T [O xi] yt- a.a. [LO xix] (= Mo utu- zellikle buhur veya duman iine < T *yut-ka- < T yut- " yut< T

* Pekitirici -()k- ekiyle yuva T [ xi] uya ku yuvas, hayvan ini; [Mh xiii] yuwa

yuvalama ovyuvar YT

<T

kk hamur topu [TDK 1944] kan hcresi

< T yuvala- [xvii Men] ufalamak, yuvarlamak " < T *yuva-" yuvarla-

yuvarla[mak <T [Kp, DK, Ev xiv] yuvala- yuvarlamak, hamuru eliyle top haline getirmek; [Men xvii] yuvala-/yuvarla< T yuv-/uv- ufalamak, yuvarlamak " ovyz[mek T [ viii] yz- su sathna kmak; [ xi] derisini yzmek, soymak cis- dilmek, uzunlamasna erit eklinde kesmek) * Fiilin iki anlam arasndaki iliki ak deildir. y z 1 T [Uyviii+]yz (= Mo

* Kar. Mo nigur (sath, yzey, cilt, ehre). Mo n- = T y- ve Mo -r = T -z eitlikleri tipiktir. yz2 yzey * -ey ekinin yzge yzT YT [ viii] yz 100 [CepK 1935] ) says sath

< T yz " yz1

ilevi ak deildir. YT [TDK 1944] balklarn yzme aygt < T yz- "

* 15.- 19. yy aras "yzme bilen, yzc" anlamnda kullanlmtr. yzk T [ xi] yzk halka < T *yz-2 halka?

zaaf Dacufa zayflad, zayf idi

[A xiv] za'f

~ Ar Dacf [#Dcf msd.] zayflk < Ar

zabit [Men xvii] 1. zapteden, tutan, 2. ynetici, idareci, zellikle kent ve kale yneticisi; [KT xix] 3. orduda subay ~ Ar DbiT [#DbT fa.] zapteden, tutan, inzibat altna alan, ynetici " zabt

zabt/zabt[ xiv] zabt ~ Ar DabT [#DbT msd.] tutma, yakalama, anlama, kaydetme < Ar DabaTa tuttu, yakalad, durdurdu, sabitledi, tutanak tuttu zabta [Men xvii] disiplin; [KT xix] polis, zabtiye (stanbul'da 1869'da kurulan ehir gvenlik tekilatna verilen ad) ~ Ar DbiTat [#DbT fa. f.] denetleme gc, dzen, disiplin " zabt za [ya a.a. zade [Gl xv] zy- dourmak (= Ave zta-, zan- a.a.) zadegn aristocratie karl) [ xiv] ~ Ar zc demir slfat, za ya ~ Fa zg ~ Fa zda evlat, oul < Fa/OFa zdan,

[AMithat 1885] asilzade zmresi, sekinler (Fr ~ Fa zdagn [o.] oullar < Fa zda oul" zade

* Osmanlca kullanm asilzade/kiizade deyiminden tremitir. zafer [A xiv] ~ Ar Zafar [#Zfr msd.] savata galibiyet < Ar Zafira baard, zafer kazand, peneledi < Ar Zufr/Zifr trnak, pene, zellikle yrtc kularn penesi (= Aram Tepr trnak = Akad Supru/Suppru a.a.) zafiyet * Arapa masdara -iyet eki eklenmesi Trkeye zgdr, zaar zagon zahir aydnlanm " zuhur zahire ihtiya maddeleri, hazine, * "Tahl" anlam Trkeye zgdr. zahit vazgeen, zht sahibi " zht [Kut xi] zahid ~ Ar zhid [#zhd fa.] dnya nimetlerinden [A, Yus xiv] [Kp xiv] av kpei ~ ? < Ar Dacf [msd.] zayf olma, zaaf" zaaf

~ Bul/Srp zakon yasa, usul, tre ~ Ar Zahir [#Zhr fa.] grnen,

[A, Yus xiv] ~ Ar Sa^rat [#5%r sf. f.] ambarda saklanan erzak < Ar 5a%ara [msd. 5a%r] saklad, yedekledi, depolad

zahmet [A, Yus xiv] ~ Ar zaHmat [#zHm msd.] skma, skma, basn, izdiham, doum sancs < Ar zaHama skt, sktrd, basn yapt, kalabalk etti EKKENLLER: Ar #zh?m : izdiham, zahmet zahter [ xiv] sa'ter satureia hortensis = Aram zawtsr a.a. = Lat satureia a.a. ~ Ar sactar [#sctr] kekie benzer bir bitki,

* Latince szck MS 2. yy'dan itibaren kaydedilmitir. Ancak alnt yn hakknda gr belirtmek imknszdr. zail giderilmi " zeval zakkum/zkkm yetien dikenli bir al yemii [Yus xiv] ~ Ar z'il [#zwl fa.] eksilen, gidik,

[Men xvii] 1. cehennem aac, 2. Eriha vadisinde ~ Ar zaqqm [#zqm] Kuran'da sz edilen cehennem aac ve cehennem

* Modern botanikteki "nerium oleander" anlamnn ne kadar eskiye gittiini tesbit edemedik, zalim zam Damma artrd zaman [Kut, A xi] a. a. ~? Akad simnu belirli bir gn ve zaman, an [DK xiv] ~ Ar Zlim [#Zlm fa.] zulmeden " zulm ~ Ar Damm [#Dmm msd.] artrma, katma < Ar

~ Ar/Fa zaman sre, vakit ~ Aram zsmn

* OFa zamanag, br zsman biimleri Aramcadan alnmtr. Erm jamanag (a.a.) Orta Farsadan alnmtr. Farsa biimin Arapadan alnt olmayp Orta veya Eski Farsadan devam olduu varsaylabilir. zamazingo zambak OFa zanbak a.a. zamir 2. gramerde zamir " dumur zamk zampara +perest zan/zannZanna sand zanaat ustalk, elsanat" sanat [ xiv] zann [ xiv] sanaat ~ Ar Zann [#Znn msd.] san < Ar ~ Ar Sancat^ [#Snc msd.] iilik, [ xiv] [ xx/c] ilevi belirsiz nesne ~?

~ Ar zanbaq soanl bir bitki, lilium ~ ~ Ar Damr [#Dmr sf.] 1. iyz, yrek, vicdan, ~ Ar Sam [#Sm] tutkal [AMithat 1875] zenperest; [ARasim 1897-99] zanpara - Fa zan parast kadnsever, kadnatapar & Fa zan kadn + Fa parastldan tapnmak " zenne,

* 1930'dan sonra z ile yazl belki san'at szcnden ayrtrma amacna yneliktir. zangr onom [ARasim 1897-99] rezonansl titreme sesi zank

zango ~ Erm jamgo' [ ] kilisede an alan grevli & Erm jam saat (~ OFa zamn/jamnag zaman, an ) + Erm go' aran, baran " zaman zank onom titremeli ve rezonansl darbe sesi

zap [ xx/c] ~ ng to zap uzaktan kumanda aletiyle vurmak, kanal deitirmek ~ ng zap! [onom.] izgi romanlarda kullanlan bir nlem zaparta iddetli salvo atna mahsus delik < t bordo gemi bordas" borda zapt [etm [A xiv] zabt yakalama, durdurma, kontrol altna alma " zabt zaptiye police karl) zapturapt zabt, rapt zar1 zar2 T? ~ t sabordo gemi bordasnda top ~ Ar DabT [#DbT msd.] tutma,

[ xix] 1869'da kurulan ehir gvenlik tekilatnn ad (Fr < Ar DabT [msd.] tutma, denetleme, disiplin altna alma " zabt ~ Ar DabT wa rabT zaptedip balama " [ xv] ans oyunlarnda kullanlan kemik kp ~?

[Kp xiv] sar yumurtann i zar; [M xiv] zar i organlar kaplayan veya ayran ince deri onom [Kut, DKxi] zar zar alama sesi

zar3, zarl

* Fa zar (alama, inleme) ile benzerlik tesadf olmaldr. zarafet [ xiv] Zarufa zarif ve k idi, gze ho grnd " zarf zarar zarar verdi [xiv] ~ Ar Zarfat [#Zrf msd.] zariflik < Ar

~ Ar Darr[#Drr msd.] hasar, ziyan < Ar Darra

zarf ~ Ar Zarf [#Zrf msd.] 1. gzellik, zarafet, 2. bir eyin d yz, klf, mektup zarf, 3. gramerde bir eyin nerede ve nasl yapldn belirten szck, zarf zargana balk ~ EYun sargnos a.a. [LO xix] ~ Yun zargna uzun burunlu bir

zarif [A xiv] ~ Ar Zarif [#Zrf sf.] zerafet sahibi, yakkl < Ar Zarufa zarif ve k idi, gze ho grnd < Ar Zarf bir eyin d yz, klf" zarf zarp zart onom " darp ani hareket sesi, frlama sesi

zaruret sknt, kstlama " zarar zat Arapa kk kural ddr. EKKENLLER:

[DK, Gl xiv] [A, Yus xiv]

~ Ar Darurat [#Drr msd.] zorunluk,

~ Ar 5t [#5w] kendi, z, benlik, kiilik

Ar #?w : bizatihi, bizzat, haddizatnda, zat, zaten, zevat, zilyed, zlfikar zaten ~ Ar Satan [zrf.] kendinden, z bakmndan " zat

zatlcenp ~ Ar 5tu-al-canb kaburga iltihab, zatrree & Ar 5t2 yanma, iltihap + Ar canb yan, gvdenin yan taraf, kaburgalar " el3, canip zatrre yanma, iltihap + Ar riat akcier " zatlcenp zavall dme, gitme, eksilme " zeval zaviye ibadet iin ekilinen ke < Ar zaw katlad, buruturdu, gizledi zayi zayf zeamet dzeyindeki kiilere verilen tmar zeban (u)zwn a. a. (= Ave hizv a. a.) [Yus xiv] [Yus xiv] zaif ~ Ar D'ic [#Dyc fa.] kayp " ziya2 ~ Ar Dacf [#Dcf sf.] a. a. " zaaf ~ Ar 5tu-r-riat akcier iltihab & Ar 5t2 [Men xvii] zevall/zavall dkn < Ar zawl

~ Ar zwiyat [#zwy fa. f.] 1. ke, a, 2.

sancaktar pay, Osmanl devletinde sancakbeyi ~ Ar zacmat^ [#zcm msd.] nderlik < Ar zacama iddia etti, ne dt [Mercimek xv] ~ Fa zabn/zubn dil ~ OFa

zebani ~ Ar zabniyyat [nsb. f.] 1. silahl muhafz, 2. cehennemde gnahkrlar atee itmekle grevli melek = Ar zubn' akrebin makas eklindeki n organ ~ Fa zabn/zubn 1. dil, 2. sokan bceklerin inesi (ar, akrep vb.) zebella zebercet [ xix] zebellyi ok iri ve korkun ~?

[ xiv] zeberced zmrdn dk derecesi, topaz - Ar zabarcad zmrt veya topaz ~ Aram zsmargad a.a. (= EYun smragdos a.a.) ~ Sans marakata a.a.

* Arapaya Farsadan alnan zumurrud ile Aramice zabarcad biimleri ksmi anlam ayrmasna urayp ayn tan iki ayr kalitesini ifade etmekte kullanlmtr. Her iki biimin nihai kkeni Hint dilleridir. ng emerald, Fr meraud < sp esmeralda (a.a.) biimleri Arapadan alnmtr.

zebil [ xiv] < Ar Sabula [msd. 5abl/5ubl] soldu, kurudu zebra hayvan ~ Port zebra ~ Kongo * Afrika dillerinden. zebun dm [xx/b]

~ Ar 5abl [#5bl sf.] soluk, kurumu, rengi atm ~ng zebra Afrika'da yaayan bir tr tek toynakl

[A, Yus xiv]

~ Fa zabn zayf, gsz, elden ayaktan ~ Ar zacr [#zcr nsb.] vaz geirici < Ar ~ Fa zada vurulmu, darbe yemi,

zecri [Yus xiv] zacara vazgeirdi, pskrtt, engelledi [msd. zacr] zedele[mek arplm " +zede

zehap [MMem xvi] ~ Ar 5ahb [#5hbl msd.] gr, kan < Ar ahaba [msd. 5ahb/ma5hab] 1. gitti, yola dt, 2. bir gr sahibi oldu, bir mezhebe katld zehir/zehrzehir (= Ave jathra a.a.) zek < Ar 5ak parlad, ate harland [A, Yus xiv] zehr ~ Fa/OFa zahr d, safra,

~ Ar 5ak' [#5ky msd.] parlt, zihin prlts, zek

zekt [Uy viii+] ~ Ar zakt [#zkw/#zky msd.] slamiyette her yl servetten denen sadaka, zekt ~ Aram zskt liyakat, kymet, lehte hkm < Aram #zky deerli olma, haketme zeker zikaru a. a. = Ugar dakaru a. a.) [ xiv] ~ Ar Sakar erkek, eril, erkeklik organ (= Akad

* Ar Sakara (and, adn and) fiiliyle ilikisi belirsizdir. Kar. ZKR, zeki zelil zelzele Ar zalzala [onom.] sarsld zemberek1 saat yay eskiden kullanlan yayl ok, zemberek < Fa zanbr ar zembil [Mercimek xv] zabblu sepet, tama arac < Akad zablu tamak [ xiv] ~ Ar Saky [#5ky sf.] zek sahibi olan " zek ~ Ar Sall [#511 sf.] dkn " zl ~ Ar zalzalat [#zlzl msd.] yer sarsnts <

[A, Yus xiv]

~ Fa zanbrak [k.] 1. arck, 2. ~ Fa zanbl sepet ~ Akad

zemheri [A xiv] zemherr vulg. zemheri ~ Ar zamharr kn 22 Aralkta balayan en souk gnleri, karak, erbain & Fa zam k (= Ave zyam- a. a. ~ HAvr *ghiema. a. ) + Ar harr [#hrr sf.] uuldayan, uluyan zemin - HAvr *dhghem- a. a. [A xiv] ~ Fa zamn yer, toprak (= Ave zam- a. a. )

z em ze m [ xiv] ~ Ar zamzam [#zmzm] bol akan kaynak, Kbe yaknnda mehur kuyu < Ar zamzama [onom.] grltyle kaynad zen [ xx/c] ~ ng zen Budist eitimde bir yntem ~ Hind zen meditasyon, ie bakma < Sans dhyti bakmak, dnmek ~ HAvr *dheis- grmek, bakmak " dide zencefil [A xiv] zencebil ~ Ar zancabl kk baharat olarak kullanlan bir bitki, zingiber oficinale ~ Aram zangsbl a.a. ~ Sans srirjgavera "boynuz gvde?", a.a. & Sans srirjga boynuz (~ HAvr *krsn-go- a.a. < HAvr *ker-1 kafatas, boynuz ) + Sans vera gvde, beden, safran bitkisi" ser * Kar. ng ginger, Fr gingembre < Lat zingiber < EYun zingiberis < Sam (zencefil). zenci [Kut xi] zeng zang a.a. < z Zang Zengibar kenti, Afrika ~ Ar zanc [nsb.] kara derili, Afrikal ~ Fa ~ Fa sangn

zengin [Men xvii] zengin a.a. (kymetli) talarla ssl, murassa, pahal, deerli < Fa sang ta " seng

zenit [ xx/b] ~ Fr znith astronomide gn en yksek noktas, baucu ~ Ar samtu-r-ra's baucu, dz yukar < Ar samt yn, taraf" semt zenne karakter [Men xvii] kadn; [KT xix] orta oyununda kadn klna girmi < Fa zan kadn ~ OFa zan a.a. (= Sans cni- a.a.) ~ HAvr *gwen- a.a. " jinekoloji

* Muhtemelen Arapa diil eki olan -e ilavesiyle. zeplin [Cumh 1929] ynlendirilebilen uu arac < z (Luftschiff) Graf Zeppelin Luftschiffbau Zeppelin AG tarafndan 1928'de imal edilen ynlendirilebilen uu aracnn ad < z Ferdinand von Zeppelin Alman sanayici (1838-1917) * Szcn Trkede cins ad olarak kullanmna Ekim 1929 dolaynda twsadf edilmektedir. zer Ave zari- a.a.) * Kar. Fa zard (sar renk). zerdali [ xiv] zerdalu ~ Fa zard al sar erik, bir tr kays & Fa zard sar (= Ave zairita- a.a.) + Fa l erik " zer, al [Yus xiv] ~ Fa/OFa zar altn ~ EFa *zarna- a.a. (=

zerde 2. safran ~ OFa zardag a.a. " zer

[Yus xiv]

~ Fa zarda 1. sar renk, sar ey, altn gibi,

zerdeal ~ Fa zarda w/zarda b Hint safran denilen bir tr sar baharat & Fa zarda sar + Fa b/b ubuk " zer, cop zerk enjekte etme < Ar zaraqa batrd, soktu ~ Ar zarq [#zrq msd.] batrma, sokma, saplama,

zerre [A, Yusxiv] ~ Ar 5arrat[#5rr msd.] tane, tohum, partikl < Ar 5arra [msd. 5arr] sat, zellikle tohum sat" ziraat zerzevat * Farsa szce Arapa -at oul taksyla. zevahir grntler < Ar Zhirat grnen ey " zahir zeval ~ Ar Zawhir [#Zhr o.] grnen eyler, [Men xvii] sebzevat a. a. < T sebze" sebze

[A, Yus xiv] lme, son bulma; [Kp xiv] leden sonraki zaman - Ar zawl [#zwl msd.] 1. dme, gitme, eksilme, inie geme, duraksama, tkenme, 2. gnein inie geme dnemi < Ar zla zail oldu, dt, gitti, eksildi zevat zev [Men xvii] koca ~ Ar 5awt [#5w o.] kiiler < Ar 5t kii" zat ~ Ar zawc [#zwc] ift olan bir

eyin teki, e, kar veya koca ~ Aram zawg a.a. ~ EYun zegos a.a. " ift zevce [MMem xvi] ~ Ar zawcat [#zwc f.] dii e " zev ~ Ar 5awq [#5wq msd.] tad alma duyusu,

zevk [A, Yus xiv] tad, keyif < Ar 5qa tatt, tadna bakt zevzek mnasebetsiz ve gayrciddi kimse zeybek

[Men xvii] tohum, afyon veya esrar, ot, hac tozu; [Bia ] ~ ? [ xix] Ege blgesine zg bir tr erkek cemiyeti mensubu

* Belki zbak/zeybak (civa gibi) < Ar zbaq (civa). zeyil/zeyleklenti zeyrek zeki [A xiv] zrek ~ Ar 5ayl [#5yl] kuyruk, giysinin etei, ~ Fa/OFa zrak hzl, becerikli,

zeytin [ xiv] zeytun/zeytin ~ Ar zaytn [#zyt o.] zeytin taneleri < Ar zayt zeytin ~ Aram zeyt a.a. (= br zayt a.a. = Fen zyt a.a.)

OFa zayt, Erm tst biimleri Aramiceden alntdr. EKKENLLER: Ar zayt : mezgit, zeytin zbar[mak [ xix] bitkin halde uyumak, szmak, gebermek (argo) ~? Erm sbar- bitmek, tkenmek ~ Fa * zibidi ssl,

zibidi [Ev xvii] pejmrde, sefil klkl yakkl < Fa zlbldan sslemek, yakmak < Fa zlb ss, gzellik * Anlam kaymas aklanmaya muhtatr. zbk zbn zifaf zifir #zpr pis kokma zifiri zfos 1. karanlk, kasvet, 2. bat * Ayn kkten EYun zfyros (bat, bat rzgr). [Men xvii] yapay penis [T S xvi xvi]

Ar zubb [#zbb] penis

~ Ar zubn [#zbn] i gmlei, entari ~ Ar zifaf [#zff msd.] dn treni ~ Ar zaffr [#zfr] pis kokulu yal madde = Aram

< Yun/EYun zofers [sfat] karanlk < EYun

zifos [Arg xvi] girdap, kasrga; [ xix] su pskrmesi Yun zfos fskiye, ani saanak, kasrga < Yun zif pskrtmek, fkrtmak zift [Env xiv] madde, asfalt ~ Aram zept a. a. = Akad ziptu a. a.

~ Ar/Fa zift petrole benzer doal yapkan

zigot [ xx/c] ~ Fr zygote dllenmi tohum ~ EYun zygtos koumlanm (at, kz) < EYun zygon koum, boyunduruk ~ HAvr *yug-o- < HAvr *yeug-ift komak, iki eyi birletirmek " ift zihin/zihn5ihn [#5hn] akl, anlama yetenei [TS*, Kp xiv] zihn akl, anlama yetenei ~ Ar

zikir/zikr[A xiv] zikr ~ Ar 5ikr [#5kr msd.] anma, adn syleme < Ar Sakara and, adn syledi (= Aram #dkr anma, hatrlama = Akad zakru adlandrma, adn anma < Akad zikru ad ) zkkm [ xx/a] " zakkum ~ Fr ziczac/zigzag [onom.] krk izgi,

zikzak krk izgide hareket etme

zil

[Men xvii] mehter mziinde bir alg

~? Fa zr 1.

alt, aa, 2. mzikte tiz ses, bir alg grubunda en yksek perdeli alet zlgt zillet < Ar Salla dkn idi, aaland" zl ~ Ar Zalt "lilili" ekme, tezahrat yapma ~ Ar Sillat [#511 msd.] dknlk, aalanma, zl

zilyed ~ Ar 5-al-yadd elinde tutan, slam hukukunda bir maln tasarrufuna fiilen sahip olan kimse & Ar 51 [#5w] sahip + Ar al-yadd el" zat, el3, yed zmba delmek (= Ave saop- a. a.) ~ Fa sumba/sumbag delgi < Fa/OFa suftan, sumb-

zmbrt <onom [AL 192+] mzik aleti; [ xx/b] her trl alet veya ad konamayan nesne < T zmbr [onom.] rezonansl ve hafif titreme sesi" zangr zimmet - Ar Simmat [#5mm msd.] a. a. zimmi [ xiv] ~ Ar Simm [#5mm nsb.] 1. birinin zimmeti veya himayesi altnda olan, baka bir airetin korumasna snan, 2. islam hukukuna tabi gayrmslim < Ar Simmat garanti, kefalet" zimmet zmn < Ar Dimn [#Dmn msd.] 1. i taraf, bir eyin ii, ierik, kapsam, 2. mantkta bir kavram veya kategorinin ierdii veya zorunlu olarak ona bal olan dier kavram veya kategori, implication zmpara *sunbdag * Erm smbadag biimi Orta Farsadan alntdr. zina [Kut xi] ~ Ar zina' [#zny msd.] a. a. < Ar zan gayrmeru cinsel ilikiye girdi (= br/Aram #zny a.a. ) * Kar. br zana (zina etmek), Aram zanta (fahie). zincifre ~ Fa zancafr/zincifra krmz renkli bir mineral ve bundan elde edilen boya, civa slfit ~ Aram zsngpr/sngpr a. a. ~ Fen * Eski ada spanya'da Fenikeliler tarafndan ilenmitir. ng cinnabar < EYun kinnabris (a.a.) biimi bir Sami dilinden alnmtr. zincir zindan [A, Yus xiv] [Kut, A xi] ~ Fa zancr a.a. ~ OFa zancr a.a. ~ Fa zindan mahbes ~ OFa zendn a.a. ~ Fa sunbda zmpara ta, ponza ~ OFa [ xiv] garanti, kefalet, sorumluluu stlenme

zinde [A, Yus xiv] ~ Fa zinda canl, diri, yaayan < Fa zstan, zin- canl olmak, yaamak ~ OFa zrwistan- a.a. ~ HAvr *gwi-wo- < HAvr *gweis-l canl olmak, yaamak " can zndk [Gl xiv] ~ Ar zindlq slam dininden sapan ~ OFa zandlk 1. yorumcu, 2. Zerdt dinine yeni yorum getiren sapkn peygamber Mani'nin (MS 3. yy) mritlerine verilen ad < OFa zand yorum (= Ave zainti a.a. ) zngr zinhar onom rezonansl ve hafif titreme sesi [A xiv] " zangr ~ Fa zinhar 1. aman, gvence,

saknma, balama, 2. aman! sakn! (nlem) ~ OFa zenhr a.a.

znk zp zpr [onom. " zp


zpkn aleti, mzrak

onom onom <onom

[AL 192+] ani durma sesi [LO xix] srama sesi [LO xix] delimen, ok hareketli < T zp

<T [Kp xiv] spkn/spkun sivri ucu ve ucuna yakn iki engeli bulunan eski sava < T *sp- saplamak? T sap- a.a. " sapla-

zpzp <onom [ xx/b] bilye, bir lastie bal ii tala dolu top eklinde ocuk oyunca < T zp srama sesi " zp zr, zrl zira onom zil sesi, alama sesi [A xiv] " zar3

~ Fa zira a.a.

ziraat [LO xix] ~ Ar zircat^ [#zrc msd.] ekincilik, iftilik < Ar zaraca ekin ekti, tohum serpti (= Akad zeru tohum ) * Kar. Ar #5rr (sama, tohum atma), #5rw (ekini savurup tanelerini ayrma). zrh zrda- a.a.) [A xiv] zirih ~ Fa zirih a.a. ~ OFa zrd a.a. (= Ave

zirkon [ xx/c] ~ Fr zircon canl krmz renkte bir ss ta - Ar zarqn a.a. ~ Fa azar gn ate rengi & Fa azar ate + Fa gn renk " ate zrnk arsenik [ xiv] zernik ~ Fa zarhl% arsenik ~ OFa zarnik a.a. "

* Aram zrnka (arsenik) rancadan alntdr. zrt onom [Seyf 1912] ani ve hafif hareket sesi, hafif frlama sesi "zart

zrtapoz zrva zirve zirzop

<onom

[LO xix] delimen, zpr

< T zrt [onom.] " zrt ~?

[KTxix] mnasebetsiz sz, laf kalabal ~ Ar 5irwat [#5rw msd.] doruk

[ xviii] medrese rencileri tarafndan giyilen saa eik ~?

bir tr sark; [ xix] delimen, zppe, gayrciddi kimse zian zt/zdd[ xiv] zdd

~ Ar Didd [#Ddd] aksi, ters

zvana [Men xvii] zbne 1. alev dili, 2. avretlern ud yerlerindeki dili, 3. toka dili; [LO 1876] zvana/zbane deirmen tann ekseni, mil; [AMithat 1882] sigara azl veya filtresi ~ Fa zabna/zubna dil gibi olan her nesne < Fa zabn/zubn dil" zeban * Zvanadan kmak deyimi "deirmen tann dng milinden kmas" anlamndadr. ziya1 Daw'] d, parlad ziya2 kaybetti, zayi etti ~ Ar Diy' [#Dw'] k, n < Ar D'a [msd. ~ Ar Dayac [#Dyc msd.] kaybolma < Ar Dca

ziyade [Yus, DK, Gl xiv] ~ Ar ziydat [#zyd msd.] 1. art, okluk (isim ve zarf), 2. artk, ok (sfat) < Ar zda artt, oald ziyafet [Env xv] arlama, konukseverlik < Ar Dfa konuk oldu EKKENLLER: Ar #d?yf: izafe, ziyafet ziyan [Yus, Gl xiv] zarar vermek = Sans cyni hasar, kayp, zarar ) ziyaret [#zwr msd.] a.a. < Ar zara ziyaret etti ziynet msd.] a.a. < Ar zna ssledi, bezedi ~ Fa/OFa ziyan zarar (= Ave zy~ Ar ziyrat ~ Ar Diyfat [#Dyf msd.] konuk

[Kut, A xi] urama, konuk olma [Kut, DK xi] zinet bezeme, ss

~ Ar znat [#zyn

zo(o)+ ~ Fr/ng zo(o)- hayvan < EYun zoon/zon yaayan ey, hayvan < EYun z/zi yaamak ~ HAvr *gwyo- < HAvr *gweis-l canl olmak, yaamak " can

zodyak [ xx/b] ~ Fr zodiaque 12 canl eklinde tasvir edilen burlar kua ~ EYun zodiaks & EYun zoon/zon canl, hayvan + EYun edos ekil, grnt " zo(o)+, ide zoka zom zombi zon [ xx/b] olta inesi ~ Yun zka olta ~ Ven sga ip, sicim ~ ?

[AL 192+] sarho (argo) [ xx/c]

~ Fr/ng zombie a. a. ~ Haiti

~ Fr zone blge, iklim kua ~ Lat zona kuak

EYun zne a.a. ~ HAvr *ys-n- a.a. < HAvr *ys- kuanmak zona zonk onom [ xx/b] ~ YLat zona a. a. ~ Lat zona kuak " zon " zank

[Mercimek xv] ba ars sesi [ xx/c]

zonta yaamak " zo(o)+ zor zahmetli, mkil (sfat) yiit)

~? Yun znto canl varlk, hayvan < EYun z

[A, Yus xiv] sanc, zahmet, kuvvet (isim); [Men xvii] g, ~ Fa/OFa zr/zr g, kuvvet, zahmet, sknt, sanc (= Sans sra gl, kuvvetli,

* Farsa szck sadece isim iken Trkede belki g szcnn etkisiyle isim ve sfat kullanm kazanmtr. zoraki [LO, KT xix] mecburen, zorla (Rum ivesine tatbikan teekkl olunmu amiyane bir lugattr - Kamus- Trki) & Fa zr + Yun -aki" zor zorba [Men xvii] gsteren, arlk kaldran sporcu " zor, +baz ~? Fa zr bz kuvvet kullanan, kuvvet

* -z sesinin kayb aklanmaya muhtatr. Ar Surbat (asi, ekiya, demagog, T zrbe) ile balants ak deildir. zorunlu zbde YT [Fel 194+] zaruri, vacip <T zorun [1935 YT] mecburen " zor

[ xiv] stn kayma, bir eyin z, bir konunun pf noktas - Ar zubdat [#zbd msd.] a. a. ~ Ar zucciyyat [#zcc nsb. f.] cam yaplan

zccaciye veya satlan yer < Ar zucc cam ~ Aram zsgg(t) [#zgg] a. a.

* br zsgugt (cam) Aramiceden alntdr. Szcn nihai kkeni M 2500'den nce camn kefedildii Fenike olmaldr. zrt [LL 1732] fakir, parasz ~ ?

zhal geri durdu, uzaklat

[ xiv]

~ Ar zuHal [#zHl] a.a. < Ar zaHala [msd. zuHul]

* Satrn en uzak gezegen sayld iin. zhrevi [ xix] cinsel iliki yoluyla bulaan < Ar zuhrat [#zhr] Vens gezegeni < Ar zahara [msd. zahr] parlad, d (= br/Aram #zhr parlama, ma ) " zuhur * Fr vnrien (zhrevi) < Vnus (ak tanras, Vens gezegeni) evirisidir. zht [Kut xi] zhd (dnya nimetlerinden) vazgeme zuhd [#zhd msd.] a.a. < Ar zahada vazgeti, kand, terketti EKKENLLER: Ar #zhd : zahit, zht zhul ~ Ar 5uhl [#5hl msd.] aptallama, akl kark olma, dalgnlk < Ar Sahala aptallat, akl kart, dald zuhur [DK xiv] belirme, grnme, grnt, parlt, gsteri - Ar Zuhur [#Zhr msd.] a.a. < Ar Zahara grnd, aydnland, ortaya kt, belirdi, kendini gsterdi ~ Ar

* Ayn Sami kknden Ar #zhr (parlama, ma). zl/zll~ Ar 5ull [#511 msd.] dknlk, alalma, hor ve hakir olma < Ar Salla hor ve hakir idi (= Aram #dll klme, azalma) zula [AL 192+] bir eyi saklamak, gizlemek (argo) Yun zola sktrlp tabaka haline getirilmi esrar < Yun zol skmak, bastrmak zlbiye [Yus xiv] zlbiye ~ Fa zal b "slk a", dar uzun parmak eklinde yuvarlanm hamurdan yaplan tatl & Fa zal slk + Fa b a " slk, orba zlfikar [A, Yus xiv] ~ Ar 5-al-fiqar 1. omurgal, 2. Hz

Ali'nin klcnn ad & Ar 5 [#5w] sahip + Ar al-fiqar omurga, belkemii" zat, el3, fkra zlfiyar zulmet a.a. " zulm zlf/zlf~ Fa zulf-i yr yarin sa " zlf, yar2 [A xiv] karanlk ~ Ar Zulmat [#Zlm msd.]

[Kut xi] zlf sa, bukle

~ Fa zulf a.a.

zulm/zulm[A xiv] zulm hakszlk, zorbalk ~ Ar Zulm [#Zlm msd.] a.a. < Ar Zalama zorbalk etti, hak ve adalete aykr davrand = Ar Zulmat kararma, karanlk (= Akad Sulmu siyah = Akad Salmu karanlk olma)

z um [ xx/c] (uak) pike yapma, (kamera) ani yaklama ~ ng zoom (uak) pike yapma, (kamera) ani yaklama ~ ng zoom [onom.] izgi ro manlada uak sesi zmre bir insan grubu * Nihai anlam belki "algclar grubu"dur. Kar. mezmur. zmrt a. a. " zebercet zppe [ xiv] ~ Fa zumrd zmrt ~ Aram zsmaragd ~ Ar zumrat [#zmr msd.] kme, topluluk,

[ xx/a] kendinden bakasn beenmeyen sonradan grm bey

zrafa [#zrf] a. a.

[ xvi] Afrika kkenli bir hayvan

~ Ar zurfat

* Zarif < Ar #Zrf szcyle etimolojik ilgisi yoktur. zurna sr dn + Fa ny boru " ney zmre insan grubu [Yus, DK xiv] surnac ~ Fa srny/surn a. a. & Fa

~ Ar zumrat [#zmr msd.] kme, topluluk, bir

* Nihai anlam belki "algclar grubu"dur. Kar. mezmur. zmrt a. a. " zebercet zppe ^7 zrafa [#zrf] a. a. [ xvi] Afrika kkenli bir hayvan ~ Ar zurfat [ xiv] ~ Fa zumrd zmrt ~ Aram zsmaragd

[ xx/a] kendinden bakasn beenmeyen sonradan grm bey

* Zarif < Ar #Zrf szcyle etimolojik ilgisi yoktur. zurna sr dn + Fa ny boru " ney [Yus, DK xiv] surnac [ xiv] tohum, soy ~ Fa srny/surn a. a. & Fa ~ Ar Surriyyat [#5rr msd.]

zrriyet a.a. < Ar 5arra sat, tohum att" zerre

Szlkte Kullanlan

SMGELER

Alnt (loan) < Treme (derivation) = Ekkenlilik (cognate) Bileik kelime ? Tahmine dayal veya tartmal kken # Sami dillerinde kk harfleri gne lk kullanm (neologism) ok Daha fazla bilgi iin baknz a. a. Ayn anlamda

TRLER T 12. yy'dan nce Orta Asya Yaz Trkesinde rnekleri bulunan Trke kelime. <T Trke kklerden treyen fakat 12. yy'dan eski rnei bulunmayan kelime. T? Yapca Trkeyi andran ama 12. yy'dan eski Trke kklerle balants kurulamayan kelime. YT Dil Devrimi erevesinde Trke veya Trke olmayan kklerden tretilen Yeni Trke kelime. onom Trke onomatope (yansma ses). oc Enfantil dilden Trke genel kullanma gemi kelime. nl Trke nlem. <onom Trke yansma sesten tretilmi kelime.

ERKEN RNEKLER Saptanabilen en eski yazl Trke rnek gsterilmitir. Bu konudaki almalar srmektedir. Ayrntl kaynaka sonradan eklenecektir. viii viii+ xii-xiv xx/a xx/b 187+ 1935 8. yzyl 8. yzyl veya daha sonra 12. - 14. yzyllar aras 20. yzyln ilk ksm (1901-1930) 20. yzyln ikinci ksm (1931-1960) 1870'li yllar (1870-1879) 1935 yl (tam)

DLBLGS KISALTMALARI abl. by. o. esk. f. gen. ky. -den hali (ablative) bytme eki (sadece talyanca) oul/okluk hali arkaik biim veya anlam diil (mennes, feminine) iyelik hali (genitive) kyas (comparative)

k. mod. n. sup. II II II II II II VIII X dual. fa. ia. im. iz/m. ky. mef. msd. nsb. sf. zrf.

kltme (diminutive) kelimenin modern yazm ntr abart (superlative) Arapa mezid fiil vezni: tafcll Arapa mezid fiil vezni: mufacalat Arapa mezid fiil vezni: ifcl, ifclat Arapa mezid fiil vezni: tafaccul Arapa mezid fiil vezni: tafacul Arapa mezid fiil vezni: infcl Arapa mezid fiil vezni: ifticl Arapa mezid fiil vezni: istifcl Arapa tesniye (ikil, dual) Arapa ism-i fail (active participle) Arapa ism-i alet (instrumentative) Arapa ism-i mbalaa (habitative) Arapa ism-i zaman ve mekn (locative) Arapa ism-i tafdil (comparative) Arapa ism-i meful (passive participle) Arapa masdar (verbal noun) Arapa ism-i mensub (attributive) Arapa sfat (adjective) Arapa zarf (adverb)

DL ADLARI ? kayna bilinmeyen szck Afr Afrika dilleri - genel Akad Akata (Babil ve Asur dilleri) Akad/Aram Akadca ve Aramice ALat Arkaik Latince (M 3. yy'dan eski) Aleut bir Kuzey Amerika dili Algonquin bir Kuzey Amerika dili Alm Almanca Alm/Fr/ng Alm/ng Almanca ve ngilizce Alm/Rus Almanca ve Rusa Amer Amerika yerli dilleri - genel Angola bir Afrika dili Ar Arapa Ar/Fa Arapa ve Farsa Aram Aramice Arn Arnavuta Ave Avesta (Zend dili) Avustral Avustralya dilleri - genel Balti bir Hint dili Bask Baska

Bengali bir Hint dili Boer Afrikaans Breton Bretonca Bul Bulgarca Bul/Srp Bulgarca ve Srpa a aatay Trkesi ek eke in ince ing ingenece EAlm Eski Yksek Almanca EErm Eski Ermenice (Krapar) EFa Eski Farsa EFa/Ave Eski Farsa ve Avestan (Zend) EFa/Sans Eski Farsa ve Sanskrite EFr Eski Franszca Eng Eski ngilizce Erm Ermenice ESlav Eski Kilise Slavcas Eth Habee (Ge'ez) Etr Etrske EYun Antik Yunanca Fa Farsa Fa/OFa Farsa ve Orta Farsa Fen Fenike dili Fen/br/Aram Fenike dili, branice ve Aramice Fin Fince Fr Franszca Fr/ng Franszca veya ngilizce Fr/ng/Alm Frk Franka Gael Gaelce (rlanda ve skoya dilleri) Gal Gal dili (Welsh) Ger Germence Guarani bir Gney Amerika dili Gucerati bir Hint dili Grc Grcce Haiti Haiti Kreol HAvr Hintavrupa Anadili Hind Modern Hindi Hind/Sans Sanskrite ve modern Hinte Hit Hitite Hol Holandaca Hwar Eski Harezmce (bir ran dili) br branice br/Aram branice ve Aramice ng ngilizce nuit Eskimo dili r ran dilleri sp spanyolca sv svee

t talyanca t (Cen) talyanca (Ceneviz Lehesi) t/Fr talyanca ve Franszca t/OLat talyanca ve Orta Latince t/Ven talyanca ve Venedike t/Yun talyanca ve Yunanca zl zlanda dili Jap Japonca Karib bir Orta Amerika dili Katalan Katalanca Kelt Kelt dilleri - genel Kpti Kptice (Msr dili) Krg Krgzca Kongo Kongo dilleri Kore Korece Krt Krte Lap Laponca Lat Latince Lat/t Latince ve talyanca Lid Lidya dili Mac Macarca Malagasy Madagaskar dilleri Malay Malayca Malayalam bir Gney Hint dili MaldivMaldivce Maori Yeni Zelanda yerli dilleri marka ticari marka Maya bir Orta Amerika dili Ms Eski Msr dili Mo Moolca Nahuatl 'Aztek' (Eski Meksika) dili Nepali Nepal dili Nor Nors dili (Vikingce) Norv Norvee OFa Orta Farsa (Pehlevi veya Pazend dili) OF a/Aram Orta Farsa ve Aramice OLat Orta Latince (2. -15. yy) OLat/t Orta Latince ve talyanca OLat/Ven Orta Latince ve Venedike Ostyak bir Sibirya dili O Yun Orta Yunanca (6.-16. yy) z zel isim z (t/Lat) Latince veya talyanca zel ad Port Portekizce Port (Brez) Portekizce - Brezilya lehesi Port/sp Portekizce ve spanyolca Prakrit Pali (ge Sanskrite) Prov Provansal Quech Quechua (nka) dili Rus Rusa

Saka Hotan Sakacas Sam Sami dilleri Sans Sanskrite Srp Srpa Sinhali Sri Lanka dili Slav bir Slav dili Sogd Sodca Sumer Sumerce Swa Swahili (bir Afrika dili) Tahiti bir Polinezya dili Taino bir Gney Amerika dili Tamil bir Gney Hint dili Tib Tibete Toh Toharca Tonga bir Polinezya dili Tungus Tunguzca (Manu) Tupi bir Orta Amerika dili Tupi/Guarani Orta Amerika dilleri T Trke Ugar Ugarite (eski Suriye dillerinden) Urdu Urduca Ven Venedike YLat Yeni Latince - 16. yy sonras YT Yeni Trke - Dil Devrimi bnyesinde yaratlm kelime Yun Yunanca (modern) Yun (Pont) Yunanca (Pontos lehesi) Yun/EYun Eski ve Modern Yunanca

www.iskenderiyekutuphanesi.com -sOn-

You might also like