Araştırma Makalesi

DOKUZ EYLÜL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ

ÖĞRENCİLERİNİN ‘AİLE İÇİ ŞİDDETE’ YAKLAŞIMLARI
THE APPROACH OF DOKUZ EYLÜL UNIVERSITY LAW FACULTY STUDENTS’
TOWARDS DOMESTIC VIOLENCE

Yard. Doç. Dr. Akça Toprak ERGÖNEN *

Doç. Dr. Mehmet Hakan ÖZDEMİR*
Dr. Ersel SÖNMEZ **
Yrd. Doç. Dr. İsmail Özgür CAN*
Arş. Gör. Dr. Murat KÖKER*
Prof. Dr. Serpil SALAÇİN*
Adli Bilimler Dergisi / Turkish Journal of Forensic Sciences, 5 (4): 7 - 13, 2006

*
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı
**
İzmir Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi
2 The Effect of Silencers on Gunshot Residues
ÖZET
Aile içi şiddetin, dünyada yaygın bir sorun olduğu
bilinmektedir. Aile içi şiddetin önlenmesinde birçok
kurumun fonksiyonları tartışılmakla birlikte, hekim ve
hukukçular bu yapıda önemli bir rol oynamaktadır. Bu
çalışmanın amacı, hukuk fakültesi öğrencilerinin aile içi
şiddet ile ilgili kavramlara yaklaşımlarını ve konuyla
ilgili haberlilik düzeylerini ortaya koymaktır.
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Dönem 4 öğrencilerine 10 soruluk bir anket
uygulanmıştır. Anket formlarını dolduran 194
öğrencinin yaş ortalamaları 22.41 ± 2.62, %62’si kız,
%38’i erkek idi. Katılımcıların %36’sının şiddetin
tanımı için verilen seçenekleri doğru olarak işaretlediği
gözlenmiştir. Ankete katılanların %29’u yaşamlarının
bir döneminde aile içi şiddete uğradığını belirtmiştir.
Aile içi şiddet, hukuki süreç ve hukukçular ile ilgili
sorulara kız ve erkek öğrencilerin verdikleri yanıtlar
arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar
gözlenmiştir.
Hukuk fakültesi öğrencilerinin adli tıp eğitim
programına cinsiyetçi ayırımcılıkla ilgili bireysel
önyargılarını sorgulamak ve mesleki uygulamalarında
uygun yaklaşımda bulunmalarını sağlamak amacıyla
yer verilen aile içi şiddet ile ilgili derslerin,
etkinliklerini değerlendirecek çalışmalar yapılarak
sürdürülmesinin uygun olacağı düşünülmüştür.
Anahtar kelimeler: Aile içi şiddet, hukuk
fakültesi, adli tıp, eğitim.
GİRİŞ
Aile içi şiddetin, dünyadaki tüm
toplumlarda yaygın olduğu, uygulayıcılarının
çoğunlukla erkekler ve kurbanlarının da
çoğunlukla kadınlar olduğu bilinmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü, kadın sağlığına verdiği
ciddi zararlar nedeniyle, kadına yönelik aile
içi şiddeti, ciddi ve öncelikli sağlık sorunu
olarak kabul etmiştir. Aile içi şiddet özellikle
halk sağlığı ile ilgili kaynaklarda “gizli ya da
sessiz epidemi” olarak adlandırılmaktadır. Bu
nedenlerle sağlık çalışanlarının kadına yönelik
aile içi şiddetin tanı ve tedavisini yapmaya
yönelik eğitilmeleri ve desteklenmeleri
gerektiği vurgulanmaktadır (1-3).
Hekimler, aile içi şiddet olgularını
tanımak, adli olgu bildirimi yapmak, kanıtları
kayıtlara geçirmek, olası ise uygulanan şiddet
ABSTRACT
Domestic violence is accepted worldwide as an
important problem. Physicians and lawyers have an
important role although many organizations role have
been under discussed on this issue. This study was carried
out so as to determine how well the law faculty students
are aware and informed of domestic violence and also to
disclosure their attitudes towards to this subject.
4th year students of Dokuz Eylul University Law
Faculty were interviewed using a 10 questioned multiple
choice questionnaires. The average age of 194 students,
who returned the questionnaire was 22.41±2.62 and 62
%of participants were female, 38 %were male. 36 %of
students had given the correct answers related to the
term of domestic violence. 29 %of the participants
identified themselves as having a history of domestic
violence during their life time. There did appear to be
statistically significant relationship between female and
male students’ answers to the questions about domestic
violence, legal process and lawyers.
We believe that domestic violence lectures in
forensic medicine education programs of legal faculties
could provide students to inquire their individual
prejudices about gender discrimination and led them to
show appropriate approach. It is imperative that to
maintain domestic violence lectures by performing
further studies to evaluate the effectiveness of these
lectures.
Keywords: Domestic violence, law faculty,
forensic medicine, education.
ile tıbbi bulgular arasında illiyet (nedensellik)
bağı kurmak ve hukukçulara medikolegal görüş
bildirmek sorumluluğu taşırlar. Hukukçular ise,
hem hekimlerin medikolegal görüşlerini göz
önünde bulundurarak karar verme, hem de
böyle olgularla karşılaştıklarında yasaların
yaşama geçirilmesini sağlamakla
yükümlüdürler. Hukukçuların aile içi şiddetle
ilgili kavramlar, ulusal ve uluslararası yasal
düzenlemelerden haberli olarak yetiştirilmesi
mesleklerini doğru uygulamaları için gereklidir
(4-6).
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
Adli Tıp Anabilim Dalı, Hukuk Fakültesi
Dönem IV öğrencilerine adli tıp dersleri
vermektedir. Hukuk Fakültesi’nde devam
zorunluluğu bulunmamaktadır. Eğitim
programı hazırlanırken, öğrencilere aile içi
şiddet konusunda bilgilendirme eğitimi
Adli Bilimler Dergisi 5 (4): 7 – 13; 2006 3

verilerek önyargılarını sorgulamalarını sıklığı, hukuk alanına yansıması, hukukçuların

sağlamak hedeflenmiştir. Bu amaçla aile içi tutumları ve öğrencilerin kendi aile içi şiddet
şiddetin tanımı, sıklığı, ilgili kavramlar, deneyimlerini içeren sorular sorulmuştur
dünyadaki ve ülkemizdeki durumu, ulusal ve (Ek.1).
uluslararası yasal durum konularını içeren
Anket uygulaması 2004-2005 öğretim
interaktif sunumlar yapılmaktadır. Ayrıca aile
yılında aile içi şiddet ile ilgili derslerden önce
içi şiddete uğrayan örnek olgulardan
yapılmıştır. Anketin yapıldığı gün derse gelen
hazırlanan yapılandırılmış olgu sunumlarını
194 öğrenci çalışmaya alınmıştır. Öğrencilere
içeren uygulamalı bir ders verilmektedir (1, 7,
önce çalışma hakkında bilgi verilmiş, sonra
8).
ankete katılmak isteyenlere anket formları
Literatürlerde aile içi şiddet ve hekim dağıtılmış ve toplanmıştır. Anket formunu
sorumluluğu ile ilgili çalışmalar olmasına yanıtlamayan öğrenci olmamıştır. Anket
karşın hukuk fakültesi öğrencileri ile ilgili formlarındaki veriler Windows SPSS 11.0
çalışmaya rastlanmamıştır. Bu çalışmanın programına girilerek x2 testi ile istatistiksel
amacı, hukuk fakültesi öğrencilerinin aile içi olarak değerlendirilmiştir.
şiddet ile ilgili kavramlara yaklaşımlarını ve
konuyla ilgili haberlilik düzeylerini BULGULAR
belirlemektir. 194 katılımcının %62’si kız, %38’i erkek
öğrencilerdi. Yaş ortalamaları 22.41 (± 2.62)
GEREÇ VE YÖNTEM
idi.
Bu çalışmada, Dokuz Eylül Üniversitesi
%97’si bekar, %3’ü evli olduğunu
Hukuk Fakültesi Dönem IV öğrencilerine
belirtti. Katılımcıların; “aile içi şiddet
anket uygulanmıştır. Çalışma için Dokuz
tanımına hangi davranışları dahil ettiklerini
Eylül Üniversitesi Etik Kurul’undan
sorgulayan” soruya, %36’sı tüm seçenekleri
(09.11.2004 tarih ve 541 sayı ile) olumlu
işaretleyerek yanıt vermiştir. Birden çok
görüş alınmıştır. Anket formlarında
seçeneğin işaretlendiği bu soruda
katılımcıların yaş, cinsiyet, medeni durum
katılımcıların verdikleri yanıtlar Tablo.1’de
gibi demografik özellikleri yanında verilen
gösterilmiştir.
dersin içeriği göz önüne alınarak hazırlanmış
10 soru yer almıştır. Aile içi şiddetin tanımı,

Tablo.1 Hukuk Fakültesi Örencilerinin Aile İçi Şiddet Tanımı İçine Aldıkları Şiddet Türleri
Şiddet Türleri ve 1. Sorudaki Seçenekleri Sayı (n) Yüzde (%)
Psikolojik (Emosyonel, sözel) (a ve c) 178 92.7
Fiziksel (b) 131 67.5
Cinsel (d) 103 53.1
Ekonomik (e) 77 39.7

kız ve erkeklerin yanıtları arasında fark

Katılımcıların %56’sı, aile içi şiddetin
gözlenmemiştir (x2= 0.467, p= 0.494).
kurbanları ve sıklığı ile ilgili soruda doğru
yanıt olan “Her beş kadından biri aile içinde Katılımcıların “Aile içi şiddetin
fiziksel ya da cinsel şiddete uğrar” seçeneğini önlenmesinde hukukçuların rolü olabilir mi?”
işaretlemiştir. Öğrencilerin cinsiyetleri ile bu sorusuna %91’i “Evet” yanıtı vermiştir. Kız
soruya verdikleri yanıtlar karşılaştırıldığında ve erkek öğrencilerin bu soruya verdikleri
Adli Bilimler Dergisi 5 (4): 7 – 13; 2006 4

yanıtlar arsında fark gözlenmemiştir (x2= öğrencilerin %86’sı bu görüşe katılmazken

0.196, p= 0.907).
Katılımcıların %89’u aile içi şiddetin bir
sağlık sorunu olduğunu düşündüğünü
belirtmiştir. Aile içi şiddetin bir sağlık sorunu
olup olmadığı konusundaki soruya kız ve
erkek öğrencilerin verdikleri yanıtlar arasında
farklılık gözlenmiştir. Kız öğrencilerin %95’i
aile içi şiddetin sağlık sorunu olduğunu
belirtirken, erkek öğrencilerin %79’u sağlık
sorunu olduğunu belirtmiştir. Bu fark
istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur (x2=
9.598, p= 0.002).
“Eğitiminizde adli tıp dersleri dışında aile
içi şiddet konusu yer alıyor mu?” sorusuna,
hukuk fakültesi öğrencilerinin %57’si yanlış
olan “Hayır” yanıtını vermiştir. Öğrencilerin
cinsiyetleri ile bu soruya verdikleri yanıtlar
karşılaştırıldığında kız ve erkeklerin yanıtları
arasında fark gözlenmemiştir (x2= 0.140, p=
0.708).
“Aile içi şiddet ancak sık görüldüğü ve
ciddi sonuçları olduğunda hukuki sürece
taşınmalıdır” düşüncesine katılıp
katılmadıkları sorusuna öğrencilerin %78’i
katılmadıklarını belirtmiştir. Aile içi şiddetin
sık görüldüğü ve ciddi sonuçları olduğunda
hukuki sürece taşınması gerektiği görüşüne
katılım bakımından kız ve erkek öğrenciler
arasında farklılık gözlenmiştir. Kız
Tablo.2 Hukuk Fakültesi Öğrencilerinin Aile İçi Şiddete Maruz Kalma Deneyimleri
Şiddete Uğrama
Evet
Hayır
Toplam
erkek öğrencilerin yalnızca %67’si
katılmadığını belirtmiştir. Bu fark istatistiksel
olarak anlamlı bulunmuştur (x2= 9.179, p=
0.002).
“Aile içi şiddet hukuksal alana
taşınmadığı sürece hukukçuları
ilgilendirmeyen bir kavramdır” düşüncesine
katılıp katılmadıkları sorusuna öğrencilerin
%87’si katılmadıklarını belirtmişlerdir. Aile
içi şiddet dava açılmadığı sürece hukukçuları
ilgilendirmez görüşüne katılma bakımından
kız ve erkek öğrenciler arasında farklılık
gözlenmiştir. Kız öğrencilerin %93’ü bu
görüşe katılmazken erkek öğrencilerin
yalnızca %79’u katılmadığını belirtmiştir. Bu
fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur
(x2= 6.911, p= 0.009).
Hukuk fakültesi öğrencilerine kendi
özyaşam deneyimlerinde aile içi şiddete
maruz kalıp kalmadıkları sorulduğunda,
%29’u (55 kişi) aile içi şiddete maruz
kaldığını belirtmiştir. 38 kişi bu şiddeti kimin
uyguladığını belirtmiştir. 68 kişi ise uğradığı
şiddetin türünü yazmıştır. Katılımcıların aile
içi şiddete maruz kalma deneyimleri
Tablo.2’de verilmiştir.
Sayı (n) Yüzde (%)
55 29
139 71
194 100

Şiddeti Uygulayanlar
Baba 19 50
Anne 6 16
Baba + Anne 10 26
Diğer 3 8
Toplam 38 100
Şiddetin Türü
Fiziksel 26 38
Duygusal 31 46
Adli Bilimler Dergisi 5 (4): 7 – 13; 2006
Hepsi
Toplam
Katılımcıların cinsiyetleri ile özyaşam
deneyimlerinde aile içi şiddete maruz
kalmaları ile ilgili sorulara verdikleri yanıtlar
karşılaştırılmıştır. Şiddete uğrama, şiddeti
uygulayan ve şiddetin türü bakımından kız ve
erkek öğrencilerin verdikleri yanıtlar arasında
fark gözlenmemiştir (x2= 0.002, p= 0.966, x2=
2.416, p= 0.0.660, x2= 3.917, p= 0.141).
Hukuk fakültesi öğrencilerine, ülkemizin de
taraf olduğu uluslararası sözleşmelere göre, taraf
devletlerin kadınlar ve erkeklerin eşitliğini
sağlamakla yükümlü olup olmadıkları
sorulduğunda; %95.9’unun bu cümlenin doğru
olduğunu belirterek doğru yanıt verdiği,
%4.1’inin bu konuyu bilmediği ve cinsiyetler
arasında bu soruya verilen yanıtlar bakımından
fark olmadığı gözlenmiştir (x2= 0.001, p=
0.972).
TARTIŞMA
Bu çalışmada hukuk fakültesi
öğrencilerinin aile içi şiddetle ilgili bilgi
düzeyleri, hukukçuların konuya yaklaşımı ile
ilgili düşünceleri ve öğrencilerin kendi
özyaşam deneyimleri sorgulanmıştır. Elde
edilen sonuçlar hukuk fakültesi öğrencilerinin
aile içi şiddet ile ilgili sınırlı bilgiye sahip
olduklarını ve cinsiyetçi önyargıları
bulunduğunu göstermiştir.
Çalışmamızda hukuk fakültesi
öğrencilerinin %36’sı aile içi şiddetin
seçeneklerde verilen türlerinin tümünü tanım
içine almışlardır. Yapılan benzer bir çalışmada
hekimlerin %30’u seçeneklerin tamamını aile
içi şiddetin tanımı içine almıştır. Bu çalışmada
katılımcıların %53’ü zorla cinsel ilişkide
bulunmayı aile içi şiddet olarak tanımlarken
hekimlerin %95’i bu tür davranışı aile içi
şiddet olarak değerlendirmiştir. Hekimlerin
%74-84’ü ve hukuk fakültesi öğrencilerinin
%80’i emosyonel şiddeti aile içi şiddet kavramı
içine almıştır (9).
5
11 16
68 100
Hukuk fakültesi öğrencilerinin %29’u aile
içi şiddete uğradığını belirtmiştir. Benzer bir
çalışmada tıp fakültesi öğrencilerinin %36’sı
aile içi şiddete uğradığını ifade etmiştir. Eğitim
sonrası yapılan ankette aynı öğrencilerin aynı
soruya verdikleri yanıtların değiştiği, şiddete
uğrama oranının %50’ye çıktığı gözlenmiştir.
Hekimlerle yapılan çalışmada ise hekimlerin
%21’i aile içinde şiddete uğradığını belirtmiştir.
Hukuk fakültesi öğrencileri gibi hekimler de aile
içinde en çok babaları tarafından şiddete
uğradıklarını ifade etmişlerdir (9, 10).
Kaynaklarda hukuk fakültelerinde aile içi
şiddet konusunda dersler, anketler yapıldığı,
ödüllü proje yarışmalarına konu olduğu
gözlenmektedir. Bizim çalışmamızda
öğrencilerin çoğunun aile içi şiddet
konularında kendilerine verilmiş dersleri
anımsamadığı ortaya konulmuştur. Bu
durumun hukuk fakültesinde derslere devam
zorunluluğunun olmamasından kaynaklandığı
düşünülmüştür. Aynı zamanda öğrencilerin
aile içi şiddetin tanımı, yaygınlığı, türleri
konusunda yeterli bilgileri olmadığı
görülmüştür. Tüm dünyada çeşitli disiplinler
tarafından çalışmalar yapılan ve çözümü için
projeler üretilen aile içi şiddet sorunundan
habersiz hukukçular yetiştirmek, ülkemizde
başlatılan ve geliştirilecek olan yasal
reformları olumsuz etkileyecektir. Bu nedenle
aile içi şiddet konulu derslerin alınması
zorunlu derslerden olması gerektiği
düşünülmektedir (11-15).
Hukukçuların yaklaşımları ile ilgili
sorularda kız ve erkek öğrencilerin yanıtları
arasındaki farklar, öğrencilerin cinsiyetçi
önyargıları olduğunu göstermiştir. Aile içi
şiddetin sağlık sorunu olduğunu, dava
açılmamış olsa da hukukçuları ilgilendiren bir
sorun olduğunu, aile içi şiddetin her durumda
hukuki sürece taşınması gerektiğini belirten
öğrencilerin arasında kız öğrencilerin anlamlı
düzeyde fazla olduğu gözlenmiştir.
Adli Bilimler Dergisi 5 (4): 7 – 13; 2006 6

Toplumdaki cinsiyet ayrımcı önyargılarda, Dünya Sağlık Örgütü’nün aile içi

eğitimin önemli etkisi olduğu belirtilmektedir. şiddetin önlenmesine ilişkin önerileri içinde;
Kullanılan ders kitaplarında 1945 sonrasında, uluslararası yasal sözleşmelerdeki
örnek model olarak kız çocuklarına ev işi yükümlülüklere uyumun izlenmesi ve insan
yapan anne, erkek çocuklarına ise televizyon haklarını korumaya yönelik yasaların ve
izleyen baba modeli sunulması, aile içinde diğer mekanizmaların geliştirilmesi önerileri
çalışan, para kazanan ve mülk sahibi olanın de yer almaktadır (19). Ülkemiz de aile içi
erkek, ona yardımcı konumda bir kadın şiddet ile ilgili uluslararası sözleşmelere imza
görüntüsü çizilmesinin yetişen nesillerin atarak üzerine aldığı sorumlulukları, iç yasal
cinsiyetçi önyargılarında rol oynadığı ifade düzenlemelerinde yaptığı iyileştirmelerle
edilmektedir (16). yerine getirmeye çalışmaktadır. Bu alanda
hukukçulara önemli görevler düşmektedir.
Çalışmamızda hukuk fakültesi
Hukukçuların sorumluluklarını yerine
öğrencilerinin çoğu aile içi şiddetin
getirebilmeleri için, hem bu yasal
önlenmesinde hukukçuların rolü olacağını
düzenlemelerden haberli, hem de kendi
belirtmiştir. Ancak erkek öğrenciler bu rolü,
cinsiyetçi önyargılarından arınmış olmaları
kız öğrencilerden daha fazla, aile içi
önem kazanmaktadır. Sonuç olarak, hukuk
şiddetin ciddi sonuçları olması ve hukuksal
fakültesi öğrencilerinin ders programındaki
alana taşınması ile sınırlı tutmuşlardır. Bu
aile içi şiddet derslerinin sürdürülmesi,
tutumun ilerdeki meslek yaşamlarında
etkinliklerinin yapılacak çalışmalarla
olumsuz rol oynayabileceği düşünülmüştür.
değerlendirilmesi ve geliştirilmesinin uygun
Ülkemizde yapılan bir çalışmada; aile içinde
olacağı inancındayız.
şiddete uğrayan ve savcılığa başvuran
kadınlar değerlendirilmiş, olguların
KAYNAKLAR
%63’ünde takipsizlik kararı alındığı,
%37’sinin mahkeme aşamasında olduğu 1. Violence Against Women; A priority health
belirtilmiştir. Yine bir başka çalışmada aile issue. Women’s Health and Development,
Family and Reproductive Health. World Health
içi şiddete maruz kalan kadınların Organization, Geneva, 1997.
%50’sinin mahkemeden önce iddialarından
vazgeçtikleri ortaya konmuştur. Şiddete 2. http://www.ama-assn.org/ Erişim tarihi:
17.04.2003.
uğrayanların %80’inin yasal makamlara
başvurdukları halde sonuçtan umutsuz 3. http://www.abanet.org/ Erişim tarihi:
oldukları izlenmiştir (17, 18). Hem 17.04.2003.
yasalardaki hem de uygulamadaki bu 4. http://www.personal.utulsa.edu/~kwaits. Erişim
eksikliklerin aile içi şiddetin önlenmesinde tarihi: 02.07.2004.
olumsuz etkileri olacağı düşünülmektedir. 5. Sözen Ş, Tüzün B, Dokgöz H, Fincancı ŞK.
Uluslararası sözleşmeler, tıp Bireysel ve toplumsal şiddetin sorgulanması.
Adli Tıp Bülteni, 1999: 4 (2); 54-59.
kuruluşlarının raporları ve rehberlerde
şiddetin önlenmesi için kültürel önyargıların 6. Adli Tıp Uzmanları Derneği/Türk Tabipleri
ve inanışların terk edilmesi, kurumsal Birliği. Birinci Basamak İçin Adli Tıp El Kitabı.
Ankara, 1999; 131-134.
davranış değişikliklerinin gerekli olduğu
belirtilmektedir. Multisektörel bir yaklaşımla 7. Toprak Ergönen A, Özdemir MH, Salaçin S.
sağlık çalışanları, yargı makamı, polisler ve Kadına Yönelik Aile İçi Şiddet Tanısında Acil
Servislerin Rolü: Bir Olgu Sunumu. Acil Tıp
sosyal destek hizmetlerinin birlikte
Dergisi. 2002: 2 (2); 46-49.
programlar yaparak şiddete karşı tek sektör
olarak çalışmaları gerektiği vurgulanmaktadır 8. Toprak Ergönen A, Özdemir MH, Can İÖ,
Salaçin S. Aile İçi Şiddet Öykülü Abortus
(19).
Olgularında Medikolegal Sorunlar: Bir Olgu
Adli Bilimler Dergisi 5 (4): 7 – 13; 2006 7

Sunumu. Adli Bilimler Dergisi. 2003: 2(4); 39- 17. Yarış F, Savran MB, Birincioğlu İ, Kartı D.
43. Trabzon’da Aile İçi Şiddete Uğrayan Kadınların
Savcılık Kayıtlarının Değerlendirilmesi. Adli
9. Salaçin S, Ergönen TA, Özkara E, Çelikgün S,
Tıp Bülteni. 2002: 7 (2); 51-55.
Işıklıgil I, Türe H, Doughanji R, Mürsel A.
Kadına yönelik aile içi şiddet ve hekim 18. Elçioğlu Ö, Eşiyok B, Gündüz T, Kırımlıoğlu N,
sorumluluğu. IV. Adli Bilimler Kongresi, 11 Ünlüoğlu İ. Aile İçi Şiddete Maruz Kalan
Mayıs 2000, İstanbul. Kadınların Değerlendirilmesi: Türkiye’den
Örnek Bir Çalışma. Adli Bilimler Dergisi. 2003:
10. Ergönen TA, Salaçin S, Karademir S, Gürsel Y,
2 (4); 45-50.
Musal B. Tıp Fakültesi Öğrencilerine Verilen
Aile İçi Şiddet Eğitiminin Değerlendirilmesi. 19. Krug EG, Dahlberg LL, Mercy JA, Zwi AB,
Program Değerlendirme Sempozyumu, 26-28 Lozano R. World Report on Violence and
Mayıs 2005, Ege üniversitesi Tıp Fakültesi, Health. World Health Organization Geneva,
İzmir. 2002.
11. http://www.zoomerang.com Erişim tarihi: 15
Mayıs 2005.
12. www.law.pit.edu Erişim tarihi: 15 Mayıs 2005.
13. www.kssgm.gov.tr/sozlesmeler.html Erişim
İletişim Adresi:
tarihi: 22 Ekim 2005.
Yard. Doç. Dr. Akça Toprak Ergönen
14. http://www.utexas.edu/law/faculty/ Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
profile.php?id=buelsm Erişim tarihi: 05.09.2006
Adli Tıp Anabilim Dalı Balçova/İZMİR
15. http://www.law.duke.edu/student/act/ toprak.ergonen@deu.edu.tr
domestic.html Erişim tarihi: 05.09.2006
16. Akın A. Toplumsal Cinsiyet, Sağlık ve Kadın.
Hacettepe Üniversitesi Yayınları, 2003, Ankara.
8
Adli Bilimler Dergisi 5 (4): 7 – 13; 2006

Ek.1
“HUKUK FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİNİN AİLE İÇİ ŞİDDET KONUSUNA YAKLAŞIMLARI” ANKETİ
Yaşınız: ... Cinsiyetiniz: □ Kadın □ Erkek Medeni durumunuz: □ Bekar □ Evli
Adli Bilimler Dergisi 5 (4): 7 – 13; 2006 9

1. Sizce aile içi şiddet kavramı aşağıdakilerden hangisi/hangilerini içerir?

a) Bağırmak, aşağılamak, hakaret etmek.
b) Tokat atmak, vurmak, dayak atmak.
c) İstemediği şeyleri yaptırmak ya da istediği şeyleri yapmasına engel olmak.
d) Zorla cinsel ilişkide bulunmak.
e) Ekonomik yönden kısıtlamak.

2. Sizce aile içi şiddetin kurbanları, sıklığı ve türü hakkındaki ifadelerden hangisi doğrudur?
a) Her on kadından biri aile içinde fiziksel ya da cinsel şiddete uğrar.
b) Her beş kadından biri aile içinde fiziksel ya da cinsel şiddete uğrar.
c) Her iki kadından biri aile içinde fiziksel ya da cinsel şiddete uğrar.
d) Her kadın aile içinde fiziksel ya da cinsel şiddete uğrar.
e) Erkeklerle kadınlar eşit sıklıkta aile içi şiddete uğrar.

3. Sizce aile içi şiddetin önlenmesinde hukukçuların rolü olabilir mi?

a) Fikrim yok.
b) Evet.
c) Hayır.

4. Sizce aile içi şiddet bir sağlık sorunu olabilir mi?

a) Fikrim yok.
b) Evet.
c) Hayır.

5. Hukuk fakültesi eğitiminizde “aile içi şiddet ve ilgili yasalar” konusu yer alıyor mu?
a) Fikrim yok.
b) Evet.
c) Hayır.

6. Aile içi şiddet, hukuksal alana taşınmadığı (dava açılmadığı) sürece hukukçuları ilgilendirmeyen bir kavramdır.
a) Fikrim yok.
b) Katılıyorum.
c) Katılmıyorum.

7. Aile içi şiddet, ancak sık görüldüğü ve ciddi sonuçları olduğunda hukuki sürece taşınmalıdır.
a) Fikrim yok.
b) Katılıyorum.
c) Katılmıyorum.

8. Ülkemizin de taraf olduğu uluslararası sözleşmelere göre, taraf devletler yasalar önünde kadınlar ve erkeklerin
eşitliğini sağlamakla yükümlüdürler.
a) Fikrim yok.
b) Katılıyorum.
Adli Bilimler Dergisi 5 (4): 7 – 13; 2006 10

c) Katılmıyorum.

9. Hayatınızın herhangi bir döneminde ailenizden biri (anne, baba, eş ...) tarafından fiziksel ya da duygusal şiddete
maruz kaldınız mı? Bu şiddeti kimin uyguladığını lütfen belirtiniz.
a) Evet (......................................).
b) Hayır.

10. Size uygulanan şiddet ne şekildeydi?

a) Fiziksel.
b) Duygusal.
c) Cinsel.
d) Hepsi.
e) Diğer (Belirtiniz...............).