You are on page 1of 8

ANADOLU'DA TASAVVUF HAYATA GENEL BR BAKI - 1

Prof. Dr. Osman Trer

Anadolu, analar diyar. Analar var, btn lemler kendine hayran. Ceberru bir devirde, kyn bir yn ii-gc arasnda 18 sene kynn btn kadnlar ve kzlarna Kur'n reten Ana'lar diyar, Anadolu.. Anadolu, bu analarn yannda fikr mecereliinde slm' en gzel yaama ve yaatma cehdinin, dnyann, slm' duymadk kesi kalmasn anlaynn mahhaslam en gzel rnei... Bu yazmzda, Anadolu fikir tarihinin belli bir dnemindeki Tasavvuf hareketi, Bektalik, Mevlevlik ve Ahilik tarihinden ksa bir panorama sunuyoruz. A. XIII. Asr ncesi slm Tasavvufuna Genel Bir Bak: Asl konumuza gemeden nce, tasavvuf hareketinin XIII. asra kadarki tarih seyrine ksa bir gz atmamzda fayda vardr. slm tarihinde tasavvuf dnce ve aksiyonun mazisi H. II. asra kadar uzanr. Hatta klsik anlamdaki tasavvufl hayata zemin tekil eden "zhd" telkksini, dorudan doruya Hz. Peygamber (sav) ve Ashb'n hayatnda mahede ediyoruz. H. II. asrn ikinci yarsndan itibaren, "sfiik" ad altnda, slm'a kendilerine has yorumlar getiren; onun zne, ruhuna ve btnna ulamaya alan; din yaantlarnda da buna paralel olarak ekil ve kuraldan ziyade sammiyete, ihlsa, nefis ve ruh terbiyesine arlk veren bir zmrenin teekkl etmeye baladn gryoruz. nceleri ferd bir zellik arzeden tasavvuf dnce ve hayat tarz, H. III. asrn ortalarndan itibaren kollektif bir mahiyet kazanmaya ve bylece ferd tasavvuf eilimler belli topluluklar tarafndan benimsenip uygulanmaya balamtr. Bunun tabi sonucu olarak, toplum ierisinde tasavvuf fikirleri yayan stdlar ve eyhlerle, bunlarn etrafnda bir halka oluturan mrdler teekkl etmeye balamtr. Buna bal olarak da, sflerin bir araya geldikleri hnkhlar, tekkeler vs. ortaya kmtr. 1 H. III. - V. asrlar, tasavvuf dncenin olgunlat, byk sflerin yetitii, klsik tasavvuf eserlerin kaleme alnd ve tasavvuf ilminin tedvn edildii dnemdir. nceleri Basra, Kfe, Medne ve Badat evrelerinde gelien tasavvuf hareketi, H. III. asrn sonlarndan itibaren Arap Yarmadas'nn dier ksmlaryla, Msr, Horasan ve Niabur blgelerine de intikal etmitir.2 lk devirlerden itibaren, Tasavvuf hareketinin birbirinden nisbeten farkl iki ayr mecrada seyrettiini gryoruz. Bunlardan birisi, Hasan- Basr (l. 110/728) ile balayp, Cneyd-i Badad (I.297/909), Hris-i Muhsibi (l.243/857), "el-Luma" yazar Eb Nasr Serrc et-Ts (l.378/ 988), "Kt'l-Kulb" sahibi Eb Tlib-i Mekk (l.386/996), "et-Ta'arruf" sahibi Kelbz (l.390/999), Mehur "er-Risle" yazar Kueyr (l.465/1072), "Kef'l-Mahcb" mellifi Hucvr (l.469/1077) ve nihayet "hyu Ulmi'd-Dn" yazar mehur mam- Gazzl (l.505/1111) ile devam eden yoldur. Badat Ekol olarak bilinen bu yolda dinin zahiri hkmlerinden asla uzaklalmam, eriat kurallarna riayette azam titizlik gsterilmi, zahir-btn dengesine dikkat edilmi, ilah ak ve cezbeden ziyade temkn, tidl ve istikmete nem verilmitir. Tasavvuf harekette grlen dier akm ise, cezbe, ilah ak ve manev sarholuk hallerinin arlk kazand bir zellik arzetmektedir. Rabiatl-Adeviyye (I.135/752), Bayezd-i Bistam (l. 261/874), Hallc- Mansr (l. 309/921), Mevln vb. sfler bu akmn temsilcileri durumundadrlar. Tasavvufun gelime dnemlerinde Irak, Suriye blgelerinde bu akmlardan birincisinin; Horasan ve Orta Asya taraflarnda ise ikincisinin daha ok benimsendiini gryoruz. Horasan blgesinde doup gelien Melmetlik anlay da bu ak ve cezbe arlkl tasavvuf anlaynn bir tezahr durumundadr.

Tasavvuf erbab, daha ilk dnemlerden itibaren bilhassa Hanbel fkh limleri bata olmak zere, zhir ulemasnn itiraz ve hcumlarna maruz kalmtr. Bu hcumlar daha ziyade ak ve cezbeye nem veren mutasavvflar zerinde younlamaktayd.3 Pek ok mehur mutasavvf, kendilerini anlamayan zhir ulemasnn saldrs ve zamann siyas otoritesini tahrik etmesi sonucu, srgn hayat yaam, eziyet ekmi ve hapiste yatmtr.4 Bunlarn iinde Hallc- Mansr gibi idam edilenler bile olmutur. Btn bunlara ramen, H. III. asrn ortalarndan itibaren tasavvuf hareketi olduka hzl bir gelime kaydetmi, tasavvufa ait pek ok eser yazlm ve byk mutasavvflar yetimitir. Bu arada, Kueyr'nin "Risle"si, Ts'nin "el-Lum'i ve Hucvr'nin "Kef'l-Mahcb"u gibi eserler sayesinde tasavvuf dnce zerindeki phe ve tereddtler byk apta azalm; Gazzl gibi medrese ile tekkeyi uzlatran ve rasyonalizmle ir-rasyonalizm arasnda denge kurabilen5 byk bir ahsiyetin ortaya kmasyla tasavvuf fikriyat ve hayat anlay hemen herkes tarafndan en azndan saygyla karlanr hale gelmitir. H. VII/.M.XIII. asra gelindiinde, tasavvuf dnce ve hayat telkkisi doruk noktasna ulam, slm leminin her tarafn kaplam ve kitleleri etkisi altna alm durumdayd. Tasavvuf cereyannn bu derece yaygnlap etkili olmasnda onun tekilt yapsnn rol ok byktr. Nitekim tasavvuf hareketi H. III.-IV. asrlarda kitlesel bir karakter kazanm ve eitli tarikatlar halinde tekiltlanarak, kitleleri sosyo-din adan ynlendirmeye balamtr. Nihayet H. VI. asrdan itibaren, bugn slm leminde ve lkemizdeki tarikatlarn da temelini tekil eden, klasik anlamda byk tarikatlar kurulmutur. Gerek fikir sisteminin caziplii, gerekse pratik hayata ynelik tekilatl bir sosyo-din yapya kavumu olmas sebebiyle, tasavvuf cereyan bir taraftan mslman toplumlar hzla kendisine ekerek slm'daki rh hayatn canl tutulmasn salam; dier taraftan birok blgelere slm'n yaylmasnda birinci derecede etkili olmutur.6 M.XIII. asra kadar tasavvuf cereyan, Arap Yarmadas'ndan balayarak, Kuzey Afrika, Endls, Horasan, Trkistan, Anadolu ve slm'n ulat dier blgelerde alabildiine yaylm, hemen her tarafta tarikatlar kurulmu, hnkhlar, tekkeler, ribatlar ve zviyeler tesis edilmitir. zellikle Orta Asya blgesi, o dnemlerde tasavvuf hayatn en canl, tarikat faaliyetlerinin en yaygn olduu yerlerden birisi durumundayd. O devir Trk toplumunun slm' tanmasnda ve kitleler halinde kolayca benimsemesinde tasavvuf ve tarikatlarn rol ok byk olmutur. Tasavvuf hareketinin bu gelime srecinde nemle vurgulanmas gereken bir husus da udur: Tasavvuf, her eyden nce kendine has bir slm anlay tarz, bir dnya gr ve bir dnce sistemidir. Dolaysyla, onun zahir ve sosyal plnda katettii gelimenin yan sra, bu gelimenin dinamik ve muharrik gcn oluturan fikr ve felsef alanda arz ettii manzara ve slm dncesine yapt katk asla gzden uzak tutulmamaldr. Aksi takdirde, btn ynleriyle topyekn bir tasavvuf ve tarikat hareketinin arka planndaki itici gc anlamak mmkn olmaz. lk devirlerden itibaren mutasavvflar, ilh kelm kendilerine has yorumlay tarzlar, "tevhd" ve dier metafizik konulara fkh ve kelm limlerinden farkl yaklamlaryla dikkati ekiyorlard. Onlar bir taraftan mslmanlar ekilden ok rha, uzv hareketlerden ok kalb duygulara nem veren bir din anlay istikametinde ynlendirmeye alrken; dier taraftan da kendi dnce ve felsefelerini kurup gelitirmeye almlar ve bylece slm dncesine yeni ve orijinal bir boyut kazandrmlardr. Mutasavvflara has olan bu dnce sistemi, Kelm'dan ve klasik slm filozoflarnn sistemlerinden farkl durumda olup; be duyu ve akla ilaveten kef ve ilham, metafizik konularda "en gvenilir bilgi kayna" olarak kabul etmek suretiyle, slm dncesini donukluktan kurtarm ve ona tkenmez bir hazine kazandrmtr. Znnn-i Msr, Hakm-i Tirmiz, Hallc- Mansr, Bayezd-i Bistam, Cneyd-i Badad ve daha nice byk suflerle zaman iinde olgunlap,

bn'l-Arab gibi byk bir mtefekkirle zirveye ulaan bu tasavvuf felsefesinin niha noktada ald isim Vahdet-i Vcd'dur. te, tasavvuf hareketinin byleyici bir hzla tm slm lemine ve zellikle de Trk-slm dnyasna yaylmasn, asl itibariyle, tasavvufun insanlara arzettii bu dnce sistemine balamak gerekir. nsan varlklar leminde lyk olduu yere oturtan, Allahinsan ve Allah-lem mnasebeti konularnda son derece gzel izahlar getiren ve slm' bir kat kurallar dini olmaktan karp, onu gerek ynyle anlayarak ruhuna intikal etmeyi tavsiye eden bu dnce sistemi, aleyhindeki bunca faaliyetlere ramen gittike artan bir hzla kabul grm ve slm dnce tarihinde ok byk bir yer igal etmitir. B. XIII.-XIV. Asrlarda Anadolu'nun Fikri-Tasavvuf Manzaras: Bu dnem, Trk-slm tarihinin, fikr ve sosyal gelimeler bakmndan en hareketli devrelerinden birini tekil eder. Trkler yeni yurt edindikleri Anadolu'ya her sahada kendi damgalarn vurma gayreti iindedirler. Anadolu Seluklular, Byk Seluklu'nun kltr ve medeniyet mirasn devam ettirmeye alrken, ayn zamanda Dou'dan ve Bat'dan gelen tehditler karsnda siyasi birlik ve otoritesini muhafaza etmeye alyordu. Buna paralel olarak, asrlarca hkm srecek olan Osmanl mparatorluu'nun fikr ve manev temelleri de yine bu dnemde atlyordu. Ayrca Anadolu o dnemde, dier mslman Trk blgelerine nisbetle daha emniyetli ve istikrarl bir durum arzetmekteydi. Konuya tasavvuf tarihi asndan baktmzda, bu dnemin son derece dikkat ekici olduunu, Anadolu'nun her ynden youn bir tasavvuf faaliyete sahne olduunu grrz. yle ki, gerek Mool istilalarnn zorlamas, gerekse Anadolu Seluklu Devleti'nin sahip olduu imknlarn cazibesi, Anadolu'ya muhtelif yerlerden pek ok tasavvuf erbabnn gelmesine sebep olmutur. Bu sf derviler ierisinde tasavvuf tarihine bide isimler halinde malolmu byk ahsiyetler de vardr. Konya'da Mevina Celleddin-i Rm, Tokat'ta nl "Lemet" sahibi Fahreddn-i Irak, Kayseri'de Necmeddn Dye, Krehir'de Hac Bekta- Vel vs. bunlardan bazlardr. Bu dnemde, Trkistan'dan Suriye'ye kadar ok geni bir blgeden, hemen her tarikata mensup kiilerin akn akn Anadolu'ya geldiklerini gryoruz.7 Yine bu dnemde, Trk-slm tasavvufuna damgasn vuracak ve onu asrlarca etkileyecek olan bir baka nemli ahsiyeti daha Anadolu'da grmekteyiz. Bu ahsiyet Muhyiddn bn'l-Arab (l.638/1240)'dir. Endls meneli olan bu zat, Endls, Kuzey Afrika ve Orta Dou blgelerinde edindii ok geni ve eitli fikir birikimiyle, Vahdet-i Vcd ad altnda gelitirdii tasavvuf felsefesini, Sadreddn-i Konev'nin de yardmyla Anadolu'da kalc bir ekilde yaymtr. Btn bu olaylar sonucu, Anadolu'da slm Medeniyetini muhtelif irfan merkezlerinden gelen tesirleri toplayan mstakil bir klasik Trk tasavvufu teekkl etmi ve bu tasavvuf en mhim eserlerini yine bu dnemde vermitir. yle ki, XIII. asr, Trk tefekkr tarihinde tasavvuf temayllerin hkim olduu ve bu temayllerin ok kuvvetli bir mill uur uyandrd asrdr. Trk tefekkr, daha nce hibir devirde, bu asrda olduu kadar tasavvuf dnce etrafnda toplanmam ve bu dnceyle hayat arasnda bu kadar sk bir irtibat domamtr.8 XIII. asrda balayp XV. asra kadar devam eden Anadolu'daki bu fikr ve tasavvuf canlln sebeplerini, Ortaa'n baz byk olaylarnda aramak gerekir. O devirdeki olaylar, Anadolu'nun fikr ve siyas bir stnlk kazanmasn deta zorunlu klmtr. Klasik Trk tasavvufunun ve buna bal dier fikir cereyanlarnn douunu da bu olaylara balamak gerekir. Nitekim, XII. asrda Hal seferleri Hristiyan dnyas ile slm lemi arasndaki gerginlii artryor; mslmanlarn bat lemine kar fikr plnda aktif bir ekilde taarruza geerek mukabelede bulunmasna sebep oluyordu. Marib'den Anadolu'ya kadar, Hal seferlerine sahne olan her yerde bu fikr mukabelenin izleri grlebilir. Hal seferlerini srkleyen Hristiyan lemindeki din tarikatlarn benzerleri slm leminde de zuhur ediyor ve bu suretle yava yava batda olduu gibi muharip, cengver ve istilac tarikatlar grlyordu. Ayn asrn sonlarna doru, slm medeniyetinin bat ve dou ularnda iki nemli hdise dikkati eker. Bunlardan biri, Hal seferlerinin bir uzants olarak

mslmanlarn spanya'dan karlmas; dieri ise Mool istils neticesinde Harzem medeniyetinin yklmasdr. O dnemlerde, bu blgeler dnyann en nemli iki medeniyet merkezi durumundayd. Endls'teki Marib medresesi, asrlarca Gney Avrupa toplumlarna irfan oca vazifesi grm ve Rnesans'a zemin hazrlamtr. Harzem dou medresesi ise, Abbasler'in balatt ilm faaliyete varis olarak, pek ok sahada byk bir hamle kaydetmitir. XIII. asrn banda, nce Endls'te, daha sonra da Harzem'de meydana gelen siyas bozgun zerine, slm medeniyetinin bu iki fikir merkezi Anadolu'ya snp, birlik halinde yeniden toparlanmaya mecbur oldu. nk bu devirde, bir taraftan Hal seferlerine, bir taraftan da Mool aknlarna kar koyabilen yegne mstakil ve kuvvetli mslman lkesi Anadolu idi. Btn bu faktrler, Anadolu Seluklularnda ok kuvvetli bir fikr canlla; meden ve siyas bir uyan hareketine sebep olmutur.9 te, XIII. asrda Anadolu'da grdmz, gerek saray muhitinde etkili olan yksek tasavvuf cereyanlarnda, gerekse Horasan Erenleri, Gaziler, Ahler, Babalar vb. tasavvuf halk tekiltlarnda; Orta Asya ve Harzem tesirleri grlrken bir taraftan da bilhassa yksek ve orta snf zerinde klasik tasavvuf veya tarikatlar eklinde tezahr eden Marib tesiri grlmektedir.10 Btn bunlar, XIII. asr Anadolusunun, fikr ve tasavvuf adan ok eitli blgelere ait birbirinden farkl dnce ve temaylleri iinde barndrdn ve bu yzden olduka kompleks bir manzara arzettiini gstermektedir. Gerekten de, Doudan gelen Orta Asya, Trkistan, Hint, ran, Arap ve daha da eski Babil, Asur kltr miras ile batdan gelen Endls, Marib ve yerli Grek-Bizans kltrleri Anadolu'da birbirine kararak, insanlk tarihinin kaderini etkileyecek yepyeni bir fikrkltrel oluum vcuda gelmitir. Sanki ilh takdir, batda Hal seferlerini, Douda da Mool stilsn Anadolu'yu slm'n ve insanln yeni bir kltr ve medeniyet merkezi haline getirmeye vasta klmtr. Muhtelif kltrlerin bir araya geldii o devrin Anadolusu, F. Kprl'nn deyimiyle "taassup hislerinden zde ve geni felsef dnceleri hazme kabiliyetli" durumdayd.11 Fikr gelime asndan msbet olan bu manzara yannda, o dnemde dikkatlerden kamayan bir baka husus daha vardr ki; o da, medrese evresinde klasik felsefe ve msbet bilimler sahasnda gzle grlr bir duraklamann balad; buna karlk bn Teymiye Selef ekolnn grlerinin daha ok benimsenir hale geldiidir. Bu durum, phesiz zamann siyas, fikr ve sosyal olaylarnn tabi bir sonucu idi.12 Tasavvuf ve tarikat faaliyetlerinin en youn olduu XIII.-XIV. asrlarda, Anadolu'da fukah zmresinin ictihad kapsn kapal iln etmi olmas13 dikkat ekicidir. Medresenin hr dnceye engel tekil eden bu tutumu, siyas otoritelerin de Snn itikad muhafaza dncesiyle bunu desteklemesi, slm' byk lde sfler kanalyla tanm olan ve yaratl itibariyle hr dnceye ve dnce ile hayat birletirmeye alk olan Orta Asya kkenli Trk toplumunun tasavvuf dnceye ve tarkatlara daha ok yaklamasna sebep olmutur. O dnemin siyas otoriteleri, medreseye gsterdikleri bu destein yannda, genelde tasavvuf erbabna ve tarikatlara da scak bakyor, onlar da himayelerine alyor, tekkeler yaptrp vakflar tahsis ediyordu. Zaten zellikle Gazzl'den sonra tekke-medrese srtmesi de asgar dzeye inmiti. Bilhassa saray evresinde ve ehir merkezlerinde grlen bu uyumlu ve dengeli grnme karlk, hal baz eski batl inanlara bal olan ve bu arada tasavvufun engin ho grsn ve serbest dncesini devletin ve medresenin aleyhinde malzeme olarak kullanan kylerdeki ve krsal kesimdeki Trkmen airetleri, mehur Babaler hareketi ile toplumda byk bir huzursuzluk ve ikiliin domasna sebep olmular, Anadolu Seluklu devletini de bir hayli uratrmlardr.14 Tasavvuf grnml bu isyan hareketine ramen, o devir yneticilerinin ve toplumunun tasavvuf ve tarikatlar hakkndaki msbet kanaati deimedii gibi, artarak devam etmitir. Bunun sonucu, Snn akideden ayrlmayan ve eriata saygl olan tasavvuf anlay ile bu izgideki birok tarikat byk bir hzla yaylm ve XII-I.-XIV. asrlarn en nemli din, fikr ve sosyal hdisesi olarak Trk tefekkr tarihine malolmutur. Anadolu'nun fikr-tasavvuf manzaras hakkndaki bu genel deerlendirmeden sonra, XIII.-XIV. asrlarda Anadolu'da tasavvuf hayatn nasl bir durum arzettiini ana hatlaryla izah etmeye alalm.

Anadolu'nun sz konusu devirdeki tasavvuf manzarasn ana hatlaryla ortaya koyabilmek iin, konuya bir ka adan yaklamamz icab etmektedir. nk, o dnemde tasavvuf hayat, fikr, felsef, itima, iktisad ve hatta siyas hayatla irtibatl bulunan ok ynl bir karakter arzetmektedir. Bu bakmdan biz konuyu u alardan, bir makale erevesinde zet olarak incelemeye alacaz. a) Klasik anlamda Trk tasavvuf dncesinin durumu. b) Tarikatlarn Anadolu'da arzettii manzara. c) Tasavvuf-ktisad bir teekkl olan Ahlik. a) Klasik Trk Tasavvufu: Anadolu'nun sz edilen dnemdeki genel fikr yapsnn karma ve eklektik bir zellik arzettiini ve pek ok kaynaktan etkilendiini belirtmitik. Bu durum klasik anlamdaki Trk tasavvuf dncesinde de kendini gstermektedir. yle ki, Anadolu'da doup gelien tasavvuf dnce, nemli kaynaa istinat etmektedir. Bunlardan birisi bn'l-Arab ve Sadreddn-i Konev'nn temsil ettii Marib Mektebi; ikincisi, Mevln'nn temsilciliini yapt ve ran tesirinin arlkta olduu estetik tasavvuf anlay; ncs de Hac Beka- Vel ile Yunus Emre'nin temsil ettii ve Trk izlerini tayan Orta Asya-Horasan kkenli tasavvuf anlaydr. Anadolu'da gelien tasavvuf hayat asl itibariyle bu kaynaktan etkilenmi bulunmaktadr. Ancak hemen belirtelim ki, Anadolu insan bu farkl kaynaklardan gelen ve nisbeten farkl zellikler tayan tasavvuf telkkilerini deta kendi benliinde birletirmitir. Onun iindir ki, Anadolu'da gelien tasavvuf hayat kesin izgilerle kategorilere ayrmak doru deildir. Nitekim bir Yunus Emre'de veya bir Hac Bayram- Vel'de ayn anda hem bn'l-Arab'nin, hem Mevln'nn ve hem de Hac Bekt- Vel ve Ahmed-i Yesev'nin tesirlerini grmek pekl mmkndr. Anadolu tasavvufunun asl zellii ve orijinal taraf, bu farkl kaynaklardan gelen anlaylar birletirmi ve tasavvuf hayat zirveye karm olmasdr. Bununla beraber, Anadolu'daki tasavvuf hayat iyi deerlendirebilmek iin, bu farkl kaynaklardan gelen tasavvuf anlaylarnn karakteristik vasflarn bilmekte fayda vardr. XIII. asr ve sonrasnda Anadolu'da gelien tasavvuf dnceyi etkileyen en nemli ahsiyetlerden biri ve belki de bata geleni bn'l-Arab'dir. Otuz sekiz yanda memleketi olan Endls' terketmek zorunda kalan bu zat, Kuzey Afrika ve Orta Dou lkelerini kapsayan yedi yllk ilm seyahatten sonra Konya'ya yerlemi; Seluklu hkmdarnn hrmet ve ikramna mazhar olarak uzun yllar orada kalmtr. Bu esnada Sadreddn-i Konev'nin dul annesiyle evlenerek, Konev'yi zel terbiyesi altnda yetitirmitir.15 kiyzden fazla eser yazm olan bu byk mutasavvf, Endls, Marib ve Orta Dou kltr ve dncesini mezcetmi, Bat felsefesini ve bran-Hristiyan mistisizmini de yakndan tanm bir dnr olarak, sanki o zamana kadar tm insanln gelitirdii dnce sistemlerinden, bal yapmak isteyen arnn yzlerce eit iee bavurmas misali, gereince yararlanm ve elde etttii bu malzemeleri slm'n potasnda eriterek, bugn dah tm insanln byk ilgisini eken yksek bir tasavvuf felsefesi kurmutur. bn'l-Arab, dnce sisteminde ok geni bir terkibe ulaabilmek iin, felsefe, kelm, fkh, hads, tasavvuf ve gayb ilimler (occultisme) e ayr ayr ba vurarak, onlar ayn hedef etrafnda toplamay baarmtr.16 Onun tasavvuf felsefesi, bir taraftan Kur'n'n tasavvuf tefsr ve yorumuna; dier taraftan da Yeni Efltun felsefesi, slm irk felsefesi, kelm, tasavvuf ve zellikle de Endls'teki tasavvuf anlayna dayanmaktadr. Bu bakmdan onun Vahdet-i Vcd felsefesi, slm felsefesinin en geni terkibi; ve hatta genel anlamda mistik felsefenin meydana getirdii en byk uzlatrmac (syncretiste) dnce sistemidir. Onun felsefesinde sadece birbirine zt felsefeler deil, ayn zamanda akl ile imn, ilim ile din, zhir ile btn ve hrriyet ile zarret de telif edilmitir.17 Son derece girift ve unsurlar birbirine girmi olan bu mistik fikir bidesinin ierisine H. Ziya lkenin deyimiyle "anlayarak deil, ancak inanarak girilebilir." Onun Vahdet-i Vcd felsefesi, tm slm leminde, fakat bilhassa Anadolu'da ve Trk tasavvuf dncesinde asrlar boyu etkisini srdrmtr. Bu felsefe, zamanna kadar gelen muhtelif felsefe ve dinlerin kesitii drt yol az durumundadr.13 Eserleri, slbu ve sistemindeki eitlilik ve anlalma glnden dolay, onu anlamayanlar ve hatta "kfr"le itham edenler bile olmasna ramen, onun zhirle btn telif eden tasavvuf felsefesi, klsik slm felsefesinin gcn kaybetmi olduu ve Selefiyyeci anlayn tesiriyle zhir, donuk ve fkh kurallara boulmu bir slm anlaynn yaygnlamaya yz tuttuu bir devirde, Anadolu'da byk bir rabet grm ve hzla benimsenmitir. bn'l-Arab'nin, Vahdet-i Vcd felsefesiyle Anadolu Trk tasavvufuna yapt bu umum tesirden baka, bizce nemle zerinde durulmas gereken bir nokta da udur: Onun dnce sisteminde ve hayat anlaynda, pasiflik deil aktiflik ve mcadele ruhu hkimdir. nk o, batnn acmasz Endls istils ile, tm slm lemine kar her frsatta giritii Hal seferlerinin zdrabn yaayan bir mslman dnrdr. O, felsef sistemindeki toleransa ve uzlatrmac karaktere ramen,

Hristiyan bat alemini kahredilmesi gereken bir dman olarak grmektedir. Seluklu hkmdar zzeddn Keykvus'un kendisine yazd bir mektuba verdii cevapta yer alan u ifadeler bunun ak bir iaretidir: "Sen halk zerinde Allah'n nibi ve yeryznde uzanan glgesisin. Zatimden mazlumun hakkn al. Allah'n, senin saltanatn geniletmesi ve bir ok memleketleri sana rmetmesi sakn seni gurura sevketmesin! Mslmanlar zerinde yapacan en byk hizmet, slm'n namsunu ykseltmek ve kfre tahakkm eylemektir..19 Mevln'nn temsil ettii ve ran hikmetinin tesirini tayan tasavvuf anlaynda grlen mutlak sulhuluk (pasifisme), insaniyetilik ve "yetmi iki millete bir gzle bakma" anlayna karlk; bn'l-Arab Anadolu Trk tasavvufuna mcadele, dmana kar sava ve vatanperverlik fikrini yerletirmitir.20 Nitekim bu mcadeleci ruhtan yeterince nasibini alan Horasan erenleri ve muharip gazi derviler, Osmanl devletinin kuruluunda rol alan en nemli unsurlarn arasnda yer almlardr. Kanaatimizce bn'l-Arab, Hristiyan bat dnyasnn slm alemine kar yapt saldrlara, kalemiyle, dncesiyle ve "tevhd" itikadn yksek dzeyde ortaya koymaya alan felsef sistemiyle etkili bir ekilde kar koyan ve bunda ok byk baar elde etmi olan bir slm fikir kahramandr. Trk milletinin Hallar'a cephede klla verdii cevab, bn'l-Arab fikir cephesinde kalemiyle vermitir. Trk toplumunun onun dnce sistemini benimsemesinde ve Trk tasavvufunda asrlarca etkili olmasnda, ondaki bu mcadele ruhunun elbette byk etkisi olmutur. bn'l-Arab'nin eserleri Anadolu'da gelien tasavvufun dayand en nemli temellerdendir. Bilhassa "Fussu'l-Hikem" ve "Ftht- Mekkiyye" adl eserleri, Trk tasavvuf fikriyatnn bata gelen temel talarndandr. Sadreddn-i Konev bata olmak zere, Molla Cm, Fahreddn-i Irak, Davd- Kayseri ve daha bir ok kimse, onun eserlerinin ve dncelerinin yaylmasna yardm etmilerdir. Vahdet-i Vcd felsefesinin temel kayna olarak kabul edilen ve byk bir hrete sahip olan "Fussu'lHikem", Konev'den balayarak zamanmza kadar defalarca tercme ve erh edilmitir.21 Burada bn'l-Arab'nin Vahdet-i Vcd felsefesinin XIII. asrda Anadolu'da tannp yaylmasndaki nemli rol bakmndan, ksaca Sadreddn-i Konev'den de sz etmek gerekir. Konev, vey babas ve stad bn'l-Arab'nin zel terbiyesi altnda yetimi bir mtefekkirdir. O, stadnn Vahdet-i Vcd felsefesini erh ederek Anadolu insanna tantmaya alm ve o dnemde Konya'da klsik tasavvufun tamamiyle yerleip kuvvetli bir fikir cereyan halini almasnda ok byk rol oynamtr. Konev'nin yetitirdii pek ok talebe arasnda, Meyyidddn-i Cend, Saadeddn-i Fergan, Kutbeddn-i rz, Mevln emseddn-i Mekk ve Fahreddn-i Irak gibi Anadolu tasavvuf bykleri de vardr. Konev yazm olduu eserlerle22 bir taraftan bn'l-Arab'nin mulak ve karmak fikirlerini basitletirerek onlarn anlalmasn kolaylatrm ve halka maletmi; dier taraftan da hocasnn tenkitlere konu olan ve slm'la badamaz gibi grnen dncelerini mutedil bir tarzda erh ve izah etmitir. Bu suretle o, kendinden sonra Anadolu'da yetien mutasavvflar zerinde byk bir tesir icra etmitir. 23 Anadolu'daki tasavvuf hayatn geliip ekillenmesinde nemli rol oynayan ve aksiyoner, ahlk ve tekilt zellikleriyle dikkati eken Marib meneli bu tasavvuf telkksinin yan sra, ayn dnemde Trk tasavvufuna kaynak tekil eden bir baka unsur da, Mevln Celleddn-i Rm'nin temsil ettii tasavvuf anlaydr. Daha ok ran etkilerini tayan Mevln tasavvufunun temel zellikleri, sanat ve estetie arlk vermesi ve snrsz bir insan sevgisi ve hogry telkin etmesi eklinde zetlenebilir. bn'l-Arab'nin ahlk ve aksiyoner tasavvuf anlayna karlk, Mevln'nn tasavvufu pasif, estetik ve sevgi arlkl bir yapya sahiptir.24 Asl itibariyle slm'dan hareket eden ve felsef plnda bn'l-Arab'nin Vahdet-i Vcd'unu benimseyen Mevln, Orta Asya ve ran tesirlerine maruz kalm, ran edebiyat ve fikriyat ile yetimitir. Dier taraftan o, Necmeddn-i Kbr veya babas Baheddn Veled'in erata istinad eden tasavvufu ile Hakm-i Sen ve Ferdddn-i Attr'n mistik edebiyatnn ve bn'l-Frz'n lirik sanatnn izlerini tamaktadr. Fakat Mevln bu geni kltr ve sanat birikimini gerek anlamda kendine has slbuyla Anadolu'da ortaya koymutur. O, farkl kltrlerin kar karya geldii Anadolu'da, ahsiyeti, dncesi ve sanatyla kendisini kabul ettirmesini bilmi bir ahsiyettir. Mevln, ortaya koyduu insan ve estetik tasavvuf anlay ile, Hal seferleri, Mool istils ve ierideki kargaalardan muzdarip durumda olan Anadolu insanna manev huzur baheden bir kaynak durumundadr. Onun bed tasavvufu, mistik dnya grn iirle ifade etmekle kalmam, gelitirdii yeni "sema" ekli ve musik tarz ile Anadolu tasavvuf hayatna yeni estetik boyutlar kazandrmtr. Onun "ems" ve musikye kar taknd bu msbet tavr, mutaassp medrese muhitinde kendisine kar ak bir aleyhtarln domasna sebep olmu; buna karlk o da "ulemy rsm" dedii bu mutaassp zmreyi tenkit eden szler sarfetmitir. Mesel Fahreddn-i Rz'nin talebelerinden olup, kendisine cephe afan Kad Sirceddn-i Urmev'ye hitaben yazd bir rubisinde unlar sylemitir: "Sen mm- Azam'n yolunu takip etmek iddiasndasn. Halbuki onun yolunda olmak senin iin mmkn deildir. Zira o kadl kabul etmemek iin lmt; sen ise kadl kaybetmemek iin lyorsun!" 25

Mevln'ya yneltilen bu tenkitler fazla etkili olmam, eserlerindeki kuvvet ve ahsiyetinin tesiriyle taraftarlar gittike oalm ve btn Anadolu'yu etkisi altna almtr. Ancak asla unutmamak gerekir ki, Mevln'nn tesiri daha ok saray evresinde ve ehir merkezlerinde olmu; medrese muhiti ile kasaba ve kylerde fazla etkili olamamtr. Zaten onun kulland Farsa sadece saray muhitinde ve yksek tabaka arasnda kullanlmaktayd. Kylerde ve krsal kesimde yaayan geni halk kitlesi ise Trke konuup yazyordu. Mevln'nn saraydaki ve yksek memurlar zerindeki tesiri ise ok byk olmutur. Eflk'ye gre Sultan Rkneddn onun mrdi idi. Ayrca Muhinuddn Pervane'nin saraynda sk sk byk toplantlar tertip edilir, "semlar icra edilirdi. Mevln, musiksi ve "sema"i ile, zamanndaki yksek tabakann ve evresinin de sempatisini kazanmt. Bu hret ve kudretinden dolay, balangta kendisini tasvip etmeyen birok tarikat ve tasavvuf erbab, giderek onu tasvip ve takdir etmeye balamtr. Onun bu mnev otoritesi, zamanla Anadolu tasavvufunu etkileyen en byk unsurlardan biri haline gelmitir.26 Mevln'nn gelitirdii "sem" sadece tasavvuf evresini etkilemekle kalmam, genel olarak Osmanl dneminde edebiyat ve musiknin inkiafn salayan en byk faktrlerden biri olmutur.27 u halde, klsik Trk tasavvufunun temelinde, kutup zellii tayan bu iki byk ahsiyeti gryoruz. Elbette bu ahsiyetleri yetitiren fikir ve dnce ortamnn ve o dnemde yetimi olan nice tasavvuf bynn Trk tasavvufunun doup gelimesinde katklar olmutur. Ancak, onlarn yapt tesir, sanki bu ahsiyetlerin potasnda erimi ve bu zatlar bize gre Anadolu tasavvufuna yn veren ahsiyetlerin en nde gelenleri olarak tarihe gemitir. Biri Marib tesirlerini, dieri de Dou tesirlerini temsil eden ve henz kendi kltr kaynaklarna bal kaldklar iin Trke yazmaya balamam olan bu iki zat, ileride yetiecek olan byk Trk mutasavvflarna rehberlik etmi ve Trk tasavvufunda kuruculuk vazifesi grmlerdir. Artk Trk tasavvuf iirinin aheserini ortaya koymu olan Ynus Emre, tasavvuf nesri kemale erdiren Sinan Paa, tasavvuf felsefesine dair stn eserler yazan Bursal smail Hakk, tasavvuf ahlk bir halk dsturu haline koyan Erzurumlu brahim Hakk ve daha nice byk Trk mutasavvf, nazar sahada Ibn'l-Arab ve Mevln'nn hazrlayp ilemi olduu zemin zerinde yrmekten baka bir ey yapmamlardr. Bundan dolay, Anadolu'da yazlm olan, tasavvufa ait btn edeb, felsef ve didaktik eserlerin fikr temellerini bu iki ahsiyette bulmak mmkndr.28 Anadolu'da tasavvuf sahada en ok erh edilen eserlerin bn'l-Arab'nin "Fussu'l-Hikemi ile Mevln'nn "Mesnevi"si 29 olmas da, onlarn Trk tasavvuf fikriyatnda ne derece etkili olduklarn gsteren bir baka delil durumundadr. Bu iki nemli kaynaa ilaveten, Anadolu'daki tasavvuf hayatn ve klsik Trk tasavvufunun teekklnde unutulmamas gereken bir baka kaynak da, Orta Asya ve Horasan blgesinden gelmi olan tasavvuf anlaydr. Mool istilasnn peinden bu blgelerden kalkp akn akn Anadolu topraklarna gelen pek ok tasavvuf erbab, kendi blgelerinde hakim olan tasavvuf anlayn da beraberinde getirmitir. Genel olarak Ahmed-i Yesev ve Necmeddn-i Kbr'nn tesirinde gelien ve Trk kltr unsurlarnn daha ok grld bu tasavvuf akmnda en byk gaye ahlk olgunlua ulamaktr. Orada, tevbe, feragat, nefsin feda edilmesi, ruh tasfiyesi gibi unsurlar, ahlk olgunlua ulamada birer vasta olarak grlr. O dnemde Trk tasavvufu ince ve sanatkrane bir sembolizmden bsbtn syrlmtr. Eski Trk hikmetiyle irtibatn muhafaza eden bu ilk Trk tasavvufu, insan fikri ile vatan ve lke telkkilerini birletirmitir.30 Bu zelliinden dolay bir halk tasavvufu grnm arzeden bu tasavvuf anlay, Anadolu'da -Mevln'nn estetik tasavvufunun aksine- ky ve kasabalarda yaayan geni halk tabakas arasnda kabul grmtr. Trk mill kltr ve seciyesi ile karm olan, bundan dolay ran tasavvufunun aksine aktif, ahlk, sava ve hayatla btnlemi bir zellie sahip olan bu halk tasavvufu, Anadolu'da dier tasavvuf temayllerle de birleerek, Yunus Emre gibi Trk tasavvuf iirinin lmsz stadn, Hac Bekta- Vel gibi mstesna bir tekilt tarikat pirini ve bir noktada Ahilik gibi bir tasavvuf-iktisad teekkl ortaya karmtr. XIII. ve XIV. asrlarda, aktif ve mcadele ruhuna sahip tasavvufu felsef plnda ve genelde st tabakada bn'l-Arab'nin tasavvuf anlay temsil ederken; alt tabakay oluturan geni kitle ierisinde ve mahhas sosyo-din messeseler halinde Orta Asya Trk tasavvuf anlay temsil etmitir. Bu her iki aktif tasavvuf anlayna sahip kii ve kurulular, Osmanl devletinin kuruluunda en nemli itici gc temsil etmilerdir. XIII.-XIV. asrlarda Andolu'da grlen klsik Trk tasavvufunun durumu, onu ortaya karan kaynaklar ve en mehur temsilcileri hakknda bu kadar bilgi verdikten sonra, tasavvuf dncesinin sosyal plnda messeselemi halini tekil eden tarikatlarn o dnemde Anadolu'da arzettii umum manzarann tesbitine geebiliriz. DPNOTLAR 1) Altnta, Hayrani; Tasavvuf, lahiyat Fakltesi Dergisi. Ankara, 1989, c,XXXI, s.75. 2) Trer, Osman; Tasavvuf Tarihine Giri, A.. lhiyat Fak. Yaynlar, Erzurum, 1992, s.66. 3) Zahir ulemas tarafndan sfilere yaplan bu hcumlarn sebepleri iin bk. Afifi, E.A.; es-Sevrat'rRhiyye fi'l-slm, skenderiyye, 1963, S.111-112. 4) Ate. S.; slm Tasavvufu, Ankara, Tarihsiz, s.53; Hucvri; Hakikat Bilgisi (Kefu'l-Mahcb),

Hazrlayan: Sleyman Uluda, st. 1982, s. 302-303; Altnta, H.; Tasavvuf Tarihi, Ankara, 1986, s.11. 5) lken, Hilmi Ziya; Trk Tefekkr Tarihi, st., 1934, c.II. S.97. 6) Altnta, Hayrani; a,g.mak,, s.75. 7) ztrk, Y.Nuri; Tarihi Boyunca Bektalik, st. 1990.S.61. 8) lken, a.g.e., c.II, s.89. 9) lken, a.g.e, c.II, s.90-92. 10) A.g.e., c.II, 3.93. 11) Kprl, Fuat; Osmanl Devletinin Kuruluu, Ankara, 1984, T.T.K. s.65. 12) Bayraktar, Mehmet; slm Felsefesine Giri, Ankara, 1988, s.130-132. 13) ztrk, Y.N.;a.g.e., s.23. 14) Babaler hareketi hakknda geni bilgi iin bk.: Ocak, A.Yaar; Babaler syan, Dergh Yaynlar, st. 1980. 15) Hayat hakknda geni bilgi iin bk.: Keklik, Nihat; Muhyiddn bn'l-Arab Hayat ve evresi, st., 1966. 16) lken, a.g.e.,c.II,s.1O1. 17) A.g.e., c.II. s.136. 18) A.g.e., c.II, s.105-107. 19) A.g.e., c.II, s.135, dipnot; 2 (Ftht- Mekkiyye, c.IV,s.S04-605'ten) 20) A.g.e., c.II. s 136. 21) Fuss'un belli bal erlileri iin bk.: Muhyiddn-i Arabi; Fussu'l-Hikem, eviren: M. Nuri Genosman, st., 1981, s.XV-XVI. 22) Konev'nin eserleri iin bk.: lken, c.II. s.142-144. 23) lken. a.g.e., c.II, s.,141-142. 24) A.g.e., c.II, s.79-80,150-151. 25) A.g.e., c.II, S-178, dipnot: 1. 26) A.g.e., c.II,s.179-182. 27)A.g.e.,c.II,s.17M73. 28) A.g.e., c.II. s.90-94. 29) Mesnevi'nin erhleri iin bk.: Glpnarl, Abdlbaki; Mevlndan Sonra Mevlevilik, st. 1983, s.141-145. 30) lken, a.g.e., c.II, s.79-80.

You might also like