You are on page 1of 88

HAY BN YAKZAN

HAY BN YAKZAN BN SNA / BN TUFEYL

Arapadan evirenler: M. erefeddin Yaltkaya - Babanzde Reid Hazrlayan: N. Ahmet zalp Anlat Yap Kredi Yaynlar Hay bin Yakzan / bn Sina Hay bin Yakzan (Esrarl-Hikmetil-Merikiye) / bn Tufeyl Hazrlayan: N. Ahmet zalp evirenler: M. erefeddin Yaltkaya - Babanzde Reid Kitap editr: Filiz zdem Kapak tasarm: Nahide Dikel Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A.., 2010 Yap Kredi Kltr Sanat Yaynclk Ticaret ve Sanayi A.. Yap Kredi Kltr Merkezi stiklal Caddesi No. 161 Beyolu 34433 stanbul Telefon: (0 212) 252 47 00 (pbx) Faks: (0 212) 293 07 23 http://www.ykykultur.com.tr e-posta: ykykultur@ykykultur.com.tr

bn Sina, (tam adyla Ebu Ali el-Hseyin bin Abdullah bin Sina, Batllarn verdii adla Avicenna), 980de Buharada dodu, 1037de Hemedanda ld. En byk slm bilginleri arasnda saylan filozof ve hekim bn Sina, slm dncesinde Farabyle balayan Aristotelesi (Mea) gelenein en nemli addr. bn Sinann en nemli iki yapt, geni kapsaml bir felsefe ve bilim ansiklopedisi olan Kitab-ifa ile birka yzyl boyunca gerek Douda gerekse Batda tp konusunda tek bavuru kayna kabul edilen el-Kanun fit-Tb adl kitabdr. Geri kalan nemli yaptlar arasnda Kitab fis-Siyaset, Risale fil-Ak, Hay bin Yakzan, el-Hidaye yer alr. bn Tufeyl, 1106da Grnata yaknlarnda Vadil-Ata dodu, 1186da Merakete ld. rak felsefesinin Endlsteki en nemli temsilcilerinden biridir. Urat ve nemli eserler verdii balca konular tp, felsefe ve gkbilimdi. Gnmze ulaan ve btn dnyada tannmasn salayan eseri ise Hay bin Yakzan ya da dier adyla Esrarl-Hikmetil-Merikiyedir. Dnyada felsef romann ilk rnei olan Hay bin Yakzan, 14. yzyldan balayarak dnyann btn belli bal dillerine evrilmi, bata Robinson Crusoenun yazar Daniel Defoe olmak zere birok Batl sanat ve dnr etkilemitir. Mehmed erefeddin Yaltkaya, 1879da stanbulda dodu. Darlmuallimni bitirdikten sonra eitli orta retim kurumlarnda retmenlik (1910-1924), stanbul niversitesi lahiyat Fakltesinde kelam profesrl (1924-1933) yapt. lahiyat Fakltesinin kapatlmas zerine slm Tetkikleri Enstits mdrlne atand. Bu grevi srasnda (1937-1941) Edebiyat Fakltesinin eitli birimlerinde dersler verdi. Rfat Brekinin lm zerine Diyanet leri Bakanlna getirildi (1942) ve bu grevini lmne (1947) dein srdrd. slm bilimleri zerine yapt almalarla tannan Yaltkayann balca yaptlar: bn Esirler ve Mehir-i Ulema (1906), Tarih-i Kuran- Kerim (1915), Kelam Tarihi (1924), Simavna Kadsolu eyh Bedreddin (1924), Dini Makalelerim (1944). Babanzde Reid, 1871de Sleymaniye/Musulda dodu. Birok bilim, sanat ve devlet adam yetitiren nl Babanzdeler ailesinden Abdulfettah Beyin oludur. lk renimini Sleymaniyede tamamlayarak stanbula geldi. eitli medreselerde okuyarak ders verme icazeti ald (1896). Bir yandan eitli orta retim kurumlarnda dersler verirken bir yandan da renimini srdrd. Dersiamlk (1915) ve mderrislik (1920) payesi kazand. 1920 ylnda atand btidai Hari stanbul Mderrisliini medreselerin kapatlmasna (1924) dein srdrd. Akta kalan Reid Beyin sonraki yaamna ilikin bilgi ve yaymlanm yapt saptanamamtr. N. Ahmet zalp, 1953te Elbistan/Kahramanmarata dodu. retmen okulu ve eitim enstitsn bitirdikten (1974) sonra iki yl Trke retmenlii yapt. Grevinden ayrlarak yayn dnyasna girdi. eitli yaynevleri, dergi ve gazetelerde alt, Ana Britannica Genel Kltr Ansiklopedisine maddeler yazd, danmanlk yapt. Yeniden retmenlie dnd (1992). imdi bir yandan bir ilkretim okulunda Trke retmenlii yaparken bir yandan da almalarn srdrmektedir. Osmanl eserleri zerinde alan N. Ahmet zalp, ok sayda yapt kltr dnyamza yeniden kazandrd. Bunlarn balcalar: Toplumsal zlme (Sait Halim Paa, 1983), slm nancnn Temel lkeleri (Filibeli Ahmed Hilmi, 1987), Bir Muhalifin Hatralar (erif Paa, 1991), slmda Felsefe Akmlar (zmirli smail Hakk, 1995), Klliyat- Letaif (Faik Read, 1995), Glen-i Tevhid (Tevhid iirleri Gldestesi, 1995), Seyahatlerim (Ali Suad, 1996), Beir Fuad (Ahmed Midhat Efendi, 1996), Taauk- Talat ve Fitnat (emseddin Sami, 1996), in-Trkistan Htralar (Habibzde Ahmed Keml, 1996), Bir Kadnn Hayat (Mehmed Celal, 2001), Bin Bir Gece Masallar (Resimli Ay evirisi, 2007), Bir Denizcinin Avrupa Gnl (Mehmed Enis, 2008).

Sunu
slm dnyasnda alegorik yk gelenei bn Sina (. 1037) ile balar. Huneyn bin shakn (. 873) Yunancadan evirdii Salaman ve Absal yks, bn Sinann nndeki rnektir. bn Sinann bu ykden sz ettii, onu zetledii biliniyorsa da, bamsz bir yapt olarak yeniden yazd kukuludur. Ama, Salaman ve Absaln alegorik anlatm tekniini kullanarak Hay bin Yakzan adl yaptn yazd bilinmektedir. bn Sinann yapt, sonraki birok dnr etkiler. Pei peine, bir anlat gelenei oluturan alegorik ykler yazlr. bn Tufeylin (. 1186) Hay bin Yakzan adl yks, gelenein en nl yaptdr. Shreverd (. 1191), El-Gurbetl-Garbiye; bnn-Nefis (. 1288), Er-Risaletl-Kmiliye fis-Siyerin-Nebeviye; Molla Cm (. 1492), Salaman ve Absal adl yaptlaryla gelenein dier nemli rneklerini verirler. Birbirini izleyen btn yaptlar, belli llerde, bir ncekinden etkilenmitir. Yazarlar da byle bir etkiden, en azndan bir esinden sz etmekten ekinmezler. Szgelimi Cm, bn Sinann zetledii Salaman ve Absal yksn, ayrntlarda yapt kk deiikliklerle yeniden yazar. bnn-Nefis, bn Tufeylin yaptnda nemli bir yap deiiklii yapmaz; yalnzca gelitirdii dncelerin alann, ynn deitirir. Buna karlk, yaygn kannn tersine, ykleri asndan bakldnda, bn Tufeylin Hay bin Yakzan adl yapt ile bn Sina nn ayn ad tayan yks arasnda hibir iliki yoktur. Metinler arasnda bulunabilecek tek ortak nokta, her ikisinin de alegoriye dayanmasdr. Buna karn birok felsefe tarihisi, iki metnin aynlndan sz etmitir. Dahas, bn Sinann yaptn tantrken, bn Tufeylin yksn zetleyen bile olmutur. Oysa yaptlarn hem Arapa orijinalleri, hem de Trke evirileri ktphanelerimizde bulunmaktadr. Neredeyse tarihsel bir nitelik kazanan bu yanl ortadan kaldrmak ve ilgilenenlerin iki metni birlikte okumalarna olanak salamak amacyla, daha nce Ruhun Uyan adyla yaymladmz bn Tufeylin Hay bin Yakzan ile Ord. Prof. M. erefeddin Yaltkayann Trkeye evirerek Byk Trk Filozof ve Tp stad bn Sina, Hayat, ahsiyeti ve Eserleri Hakknda Tetkikler (stanbul 1937) balkl kitapta yaymlad bn Sinann Hay bin Yakzann, dilini gncelletirerek bir araya getirdik. ki metnin oluturduu yapt, Yaltkayann iki blmden oluan nemli giri yazs nedeniyle, bir karlatrma olana salamann ok tesinde bir zenginlik ve ilevsellik kazand. Yaltkaya, bn Sina metnine yazd giri yazsnn ilk blmnde, szn ettiimiz anlat gelenei iinde yer alan metinlerin kavranabilmesi iin gz nnde bulundurulmas gereken kuramsal ve kavramsal ereveyi belirleyip amlyor. kinci blmde ise, en nemli rneklere ilikin bilgi ve zetlerle alegorik yk geleneinin tarihesini veriyor. Yaltkayann katklaryla zenginleen yapta, iki metnin ortak adn verdik: Hay bin Yakzan. Yaltkayann girii ve zamansal ncelii nedeniyle bn Sinann metnini ne, kendi giriimizle bn Tufeylin metnini arkaya aldk. Bylece, merakllar, hem eski Yunandan balayarak sren bir gelenein tarihesini, hem de bu gelenein slm dnyasndaki ilk rnei ile en nl rneini birlikte okuma olana bulacaktr. N. Ahmet zalp

HAY BN YAKZAN

(bn Sina)

Giri
I bn Sinann Hay bin Yakzann anlayabilmek, orta zaman filozoflarnn evrendoum (kozmogoni), ruhbilim, dirimbilim hakkndaki anlaylarn bilmeye bal olduundan, bu konulara ilikin ksaca bilgi vermek gerekiyor. Bunlara gre varlk, ilk ilkeden, ilk nedenden birden ancak bir kma ve saydamdan youna inme biiminde balam ve devam etmitir. Varlk kaynandan ilk kan (sudr) ve bu kaynaa gre var olmakta ikinci srada bulunan nesne, kendisinden kan ve varlkta nc srada bulunan nesneden daha stn olmak zere, bu ini yay son bulduktan sonra, k yay balar. emberin iki ucunun bir noktada birlemesi gibi, varlk dairesi de bu kma, ykselme noktasnn sonunda ini yaynn balangc ile birleir. Buna gre, en alt ve aa nokta, varln ilkesinden en uzak nokta; ilkeden, kaynaktan ilk kan nokta da kaynaa en yakn olan noktadr. Ayn zamanda, kaynaktan ini yaynn sonundaki nokta en deersiz nokta olduu gibi ilkeye, kaynaa en yakn olan nokta da en deerli, onurlu olan noktadr. lk ilke, zaman ve yerden (mekn) akn olduu iin, ona yaknlk ve uzaklk, zamansal ve yersel bir anlam tamaz. Her saynn varlk nedeninin, kendinden nceki say olmas, buna bir rnek oluturabilir. Saylarn ilki olan birden n ortaya kmas, iki araclyla; drdn ortaya kmas, n ve ikinin araclyla; bein ortaya kmas drt, ve ikinin araclyla olur. Buna gre yukardaki aadakinin, stteki alttakinin varlna neden olur. yleyse, bunda, zaman ve yer kavramlar yoktur. Birin btn saylarn nedeni olmas gibi, ilk ilke, ilk neden de varln nedenidir. Varlarn var olmalar, ilk ilkeden derece derece aa inme, derece derece uzaklama ve derece derece dme biiminde gerekletii iin, her varln yetkinlii, birinci ilkeye yaknl; eksiklii de, ondan uzakl derecesindedir. Ona yaknlkta birinci derecede bulunann varl, ikinci derecede bulunann varlndan stn ve yetkindir. Varlk basamaklarnn birincisi, varln kayna olan Tanr nn varl basamadr. lk varlk, Onun varldr. Tanr dan ilk olarak maddeden akn akllarn birincisi olan ilk akl kmtr. Bundan ikinci akl ve ikinci akldan nc akl, drdnc, beinci ve bu ekilde akllarn sonuncusu olan dokuzuncu akl km; dokuzda birler basama sona erdii gibi, bu dokuzuncu aklda da akllar sona ermitir. Bunlarn ilki olan ilk akl, Tanrya gre ikinci basamakta ise de, varlklara gre ilk basamaktadr. nk Tanr varlklardan ayrdr; varlklardan hibir nesnenin nitelikleriyle nitelendirilemez. Bu dokuz akldan sonra, bunlarn araclyla, eler evreninin ilerini yrtmekle grevlendirilen bir onuncu akl gelir. Bu onuncu akldan sonra, akl basamaklar sona erer, nefs basamaklar balar. Nefs de akllar gibi, cisim ve cisimsel deildir. Ama cisme bitiik (mukarin) olur. Cisme bitiik olmasndan, kendisine karanlk (zulmet) gelmitir. Bu nedenle, insan, akl nuruyla aydnlanmadka, kendi nefsini gremez. Karanlkta kalan kimsenin ne kendisini, ne evresindekileri grmesi gibi, nefs de, kendi zn, akl ve akn biimleri (suret, form), akln yla grr. Bu nefslerin dokuzu gkler (felekler) evrenindedir. Burada, eski Batlamyus (Ptolemaios) kuramn hatrlamamz gerekir. Bu kurama gre, dtan ie doru dokuz gk vardr. Bunlar birbirleriyle i iedirler. En dtaki gk, Atlas Gdr (Felek-i

Atlas). En iteki de Dnyadr. En dtaki Atlas Gnden en iteki Dnyann stnde bulunan Aya kadar, Ay ile birlikte dokuz gk vardr. Bunlar unlardr: 1. Atlas G, en uzak gk katdr (felek-i aksa), 2. Sabit Yldzlar G, Burlar G, Gezegenler G, 3. Zuhal, 4. Mteri, 5. Merih, 6. Gne, 7. Zhre, 8. Utarit, 9. Ay. Birbirlerini kuatm olan bu dokuz gn ortak merkez noktalar da bizim Dnyamzdr. Ayn altnda olduundan, Dnyaya Ay alt gk derler. u da bilinmelidir ki, ilk ilke, ilk neden, ilkeler ilkesi gibi adlarla anlan ve varla kaynaklk eden varlk, saf bir varlktr. Salt varlktr. Ondaki doa (mahiyet) ile varlk birbirinden ayr deildir. Ama ondan baka ne varsa, tmnn varlklar olumsal (mmkn)[1] olduundan, doalar ile varolular (inniyet) ve gereklemeleri (tahakkuk); dier bir deyile, doalar ile varlklar (vcut) bir deildir. Bunlarn doalar, varlk ve gerekleme nitelikleriyle sonradan nitelenmilerdir. Her olumsalda, z bakmndan, bir olumsallk varsa da, olumsallar, doalar bakmndan olumsal iseler de, kendilerinin nedenleri bakmndan olumsal deil, zorunludurlar (vacip). Bundan dolay, ilk neden ve ilkler ilkinden kan ilk aklda, neden ve kkeni bakmndan zorunluluk ve z bakmndan olumsallktan oluan bir ikilik vardr. Bunda, neden ve kkeni bakmndan olan zorunluluk, z bakmndan olan olumsallktan stndr. stn olan bu nitelikten stn olan bir nesnenin kmas uygun ve akl da stn olduundan, ilk akldan, zorunlu ynyle balantl olarak ikinci bir akl; olumsal olan zyle ilikili olarak da bir nefs (Atlas G, felek-i aksa) ortaya kt. Yine bu sre iinde, ikinci akldan da nc bir akl ve bir nefs (Sabit Yldzlar G) ortaya kt. nc akldan da drdnc bir akl ve bir nefs (Zuhal) ortaya kt. Hep bu sre iinde, drdnc akldan beinci bir akl ve bir nefs (Mteri); beinci akldan altnc bir akl ve bir nefs (Merih); altnc akldan yedinci bir akl ve bir nefs (Gne); yedinci akldan sekizinci bir akl ve bir nefs (Zhre); sekizinci akldan dokuzuncu bir akl ve bir nefs (Utarit) ortaya kt. Dokuzuncu aklda, akllar sona erdi ve bu dokuzuncu akln nefsi Ay oldu. Bundan sonra, yine bu dokuz akl gibi, madde ve sreden akn olan bir onuncu akl gelir. Bu dokuz akln her biri, dokuz gkten birinin ynetimiyle grevli klnmtr. Gnein klarnn evrene yaylmas gibi, bu onuncu akln gc de, Ay alt gk Dnyadaki varlklara yaylr. Kendilerinde dnme ve kavrama yetenei bulunanlardaki kavray bundan geldii gibi, doal cisimlerin oluumlar da bunun gcyle olur. Madde ve sreden akn olan akllarn verimlilik ve gleri, bu onuncu aklda toplanmtr. On saysnda, dokuz tane birin gc topland gibi, bunda da btn gler toplanm ve bu onuncu akl, saylarn onuncu basamanda bulunan say gibi olmutur. Bu onuncu akla, elerin yneticisi ve gelitiricisi olduundan, eler zerinde etkili olduundan, etkin akl (akl- faal) denilmitir. Eski filozoflara gre insan, bilgi ve bilim yardmyla nesnelerin gerekliklerine ulaarak ve ykselerek tz (cevher) kesilecek olursa, bu etkin akl basamana gelmi ve en yksek yetkinlik basamana erimi olur. nsan iin belirlenen yetkinlik de budur. Aristo, Eflatun, Hipokrat ve dier nl filozoflar buna inanyorlard. (bn Sina da bu etkin akldan ileri gememektedir.) bn Rdn (1120-1198) dedii gibi[2], insann ykselerek Tanrnn basamana kabilmesi, Mecus filozoflarn szdr. Bu sz Aristoya gre kfrdr. (Aada zet evirisini verdiimiz, el-Gurbetl-Garbiye adl yaptnda Shreverd de insann ykseliini [mira], ilk trme [sudr, feyz] kadar karyor ve bunu da ruhsal ykseliin son noktas sayyor.)

Gklerin ynetimiyle grevlendirilen dokuz nefsten sonra, Ay alt gk Dnyada da ve kimi filozoflara gre, alt nefs daha olduundan, nefslerin says on iki ya da on bee ulayor. Nefsin on iki olduunu syleyenlere gre, dokuzdan sonraki nefs unlardr: 1. Bitkisel nefs (nefs-i nebat), 2. Hayvansal nefs (nefs-i hayvan), 3. nsani nefs (nefs-i insan). Nefslerin on be olduunu kabul edenler, bunlara u nefsi daha ekliyorlar: 1. Felsefi nefs (nefs-i felsef), 2. Yalvasal nefs (nefs-i nebev), 3. Tmel nefs (nefs-i klliye). Bitkisel nefse, ksnl (ehvan) nefs derler. Bunun grevi, besin aramak, bulduu zaman tat almak, bu biimde herhangi bir varln kiisel varln ve dourma yoluyla da trel varln korumaktr. Bu korumaya doal biimlenme (takvim-i tabii) derler. Bunda ekme, tutma, zmseme gibi yedi g; alt, st, sa, sol, n ve ard birbirinden ayrt edebilme, bunlardan en uygun yne kk, dal ve budak salabilme, kklerini nemli yerlere doru uzatma gibi bilin ve duyumlar vardr. Bu nefsin etten yaplm bir biim ve heykeli yoktur. Hayvansal nefse, ayn zamanda fkesel (gazab) nefs de derler. Bunun da grevi, alma, nderlik, stn gelme ve evlenme isteklerini yaatmaktr. Bunun etten yaplm bir biim ve heykeli vardr. Bunun gleri bee kadar kar; kimi zaman da beten az olur. nsani nefse, dnen nefs de (nefs-i natka) derler. Bunun grevi de dnmek, bilgi ve bilimi sevmektir. Felsefi nefs ile yalvasal nefsin grevi birdir. Bunlarn grevi, vahiy ve ilham almak; etkin aklla birlemek; gerekten ayrlm olan nefsleri geree, doru yola ulatrmak; bunlar, yaplmas gereken en gzel eyleri yapacak duruma getirmek; yasa ve kurallar koyarak eksik yaratllar tamamlamaktr. Bu iki nefs arasnda bir fark varsa, o da, felsefi nefste gelecekten haber verme gc bulunmamasdr. O nedenle Platon (Eflatun), eriatlarn bildirdii yarglar bir giz olarak kabul eder, bunlarn zerinde dnmez ve neden aramazd. Aristo da eriatlar olduklar gibi kabul ve teslim eder; eriatlardaki emir ve yasaklarda neden arayanlarn cezalandrlmalar gerektiini sylerdi. Bu nefslerin en yksei, yalvasal nefstir. Bu nefs, bilgi kazanmak iin, ncllere ve tasmlara (kyas) gereksinim duymaz. Nefsleri son derecede eksik olan, hemen hemen hayvanlar derecesinde bulunan insanlar grld gibi, yetkinliin son aamasna ykselmi, meleklere yaklam insanlarn grlmesi de, kesinlikle olanaksz deildir. Tmel nefse gelince, bu da, kabul edenlerce, etkin akl evreninin altnda bir basamakta bulunur ki, tikel nefslere vahiy bu nefsten gelir. Melekler bununla aa indikleri gibi, temiz ve yksek ruhlar da bununla yukar kar, ykselirler. unu da syleyelim ki, nefsin byle yeryznde bitkisel, hayvansal, insani ve dier basamaklar olduu gibi, akln da yeryzndeki insanda zdeksel akl, yetisel akl, edimsel akl, kazanlm akl olmak zere drt derecesi vardr: 1. zdeksel akl (akl- heyulan): Anlalrlar kavramaya zg yetenektir. ocuklarda gelimemi olan kavrama yetenei buna bir rnek olabilir. 2. Yetisel akl (akl- bil-meleke): Tikelleri duyumsama, bunlarn birletikleri ve ayrldklar noktalar seme yetenek ve gcdr. 3. Edimsel akl (akl- bil-fiil): Zorunlu bilgilerden kuramsal bilgileri karma yeteneidir. 4. Kazanlm akl (akl- mstefad): Akln kavram olduu kuramsallar hibir zaman yitirmeyecek lde ilerlemesidir. Bu basamaklarn ilk , en yetkin aama olan bu drdnc basaman ara ve nedenleri, hazrlk aamalardr. Varlkta akl ve nefs basamaklarndan sonra, yukardan aaya nc basamak olmak zere, biim ve biimin taycs olan zdek (heyula)[3] basamaklar gelir ki, bunlar, Ay alt evrenindeki

varlklarn en eksik ve en ilkel basamaklardr. Cisimler, bu biim ve zdein bileiminden olumulardr. Her ne kadar tzleri, gklerin biimlerini yklenmi iseler de, onlarn dzenleri deimezdir, yerleiktir. Ay alt evreninde bulunan elerin biimleri, deimez ve yerleik olmadklarndan, bunlarn basamaklar, gk cisimlerinden aadr. Yukardan aaya doru, birden bir karak inen varlk yaynn en aa ve en son basama, elerin maddeleri olan biim ve zdektir. Doa evrenine dm olan varlklar, buradan yeniden ykselmeye balarlar. ni yay burada sona ermi, buradan k yay balamtr. zdein burada alm olduu ilk biim ve ilk yetkinlik drt edir: su, hava, ate ve toprak. Bu ilk yetkinlikten sonra zdek, drt e araclyla maden; birleme yasas zere, zdek ve maden araclyla bitki; sonra yine bu arala hayvan; daha sonra bu drt arala insan biim ve yetkinliine ulat. Bylece insan, doa evreninin zirvesine ykseldi. Doa evreninde, insandan daha yksek ve daha yetkin bir basamak yoktur. Buna gre, evren, akldan balam ve akl ile yetkinliine kavumutur. Bundan sonra, insann ykselmesi, bilgi ile zdeleerek salt bilgi kesilmesi ve kazanlm akl derecesini bulup etkin aklla birlemesiyle gerekleir. Eski ruhbilimciler, insandaki d duyulardan baka, be de i duyu kabul ederlerdi. Bunlar bellek (hafza), sezgi (vahime), imgelem (muhayyile), anmsama (mzekkire) ve dnme (mfekkire) idi. Bu be duyu, bir ortak duyuda (hiss-i mterek) birleirdi. II Douda ilk kez simgesel ve felsefi yk yazan kii bn Sina olduu gibi, eski Yunanllar tarafndan bu tarzda yazlm bir ykden kitaplarnda ilk sz etmi olan da, yine bu filozofumuzdur. Araplarn nl evirmenlerinden Huneyn bin shak tarafndan Yunancadan[4] Arapaya evrilmi olan bu yk, Salaman ve Absaldr. Kprl Ktphanesindeki 868 sayl mecmuada grld zere, bu yknn Trkesi yledir: Tufandan nceki tarihlerde, Hrakl olu Hermanus el-Sofestik[5] adnda bir kral vard. Msr, Yunan topraklar ve deniz kylarna kadar btn Rum lkesi, bunun elinde idi. Msrdaki Ehram denilen byk yaplar ve yz binlerce yln eskitemedii ve eskitemeyecei tlsmlar, byleri yapan da bu krald. Kendisi pek ok bilimi renmi, gkteki yldzlarn yeryzndeki nesneler zerindeki etkilerini bilen, nesnelerin glerinden ve tlsmlarndan haberdar olan bir insand. Arkadalarndan klikolas el-lah[6] adndaki bir kii, bu kraldan btn gizli bilimleri renmiti. klikolas, Sarikon denilen maarada tam bir devir ilede kalmt. Srekli oru tutar, yalnz krk gnde bir, bir kez, otlarla oru bozard. Bunun ya devreye ulamt. Hermanus, klikolas araclyla, btn yeryzn kendisine balamt. Hermanusun dnyada tek bir derdi vard. O da, ocuu olmamasyd. Bundan dolay klikolasa yaknr dururdu. Bu kraln ocuunun olmama nedeni, kendisinin kadnlara ilgi duymamas, bunlarla birlikte bulunmaktan holanmamas idi. Bu kral, devir kadar yaam olmakla birlikte, aklnn okluundan ve yaamnn deerini bilmediinden, hibir kadnla iliki kurmamt. Ama, lkesine ve bilgisine vris olacak bir ocua gereksinimi vard. Bunun iin, yldzlarn en uygun konumda bulunduklar bir zamanda, yeryznde yaplacak bir tlsm zerine, gzel bir kadnla cinsel ilikide bulunmas ve bu yolla, bir erkek ocua sahip olmas gerekti. Kral, bunu bilmesine karn, kadnlar deersiz grmesi ve i yzlerinin bozukluu nedeniyle, hibir kadnla ilikide bulunmaya dayanamyordu. Filozof klikolas, buna zm olmak zere yle bir nlem ald: Yldzlara baklarak uygun bir konum gzetilecek ve kraln spermleri Yebruhs-Sanem[7] iine konulacak, bu Yebruhs-Sanem, ocuk olmas iin, en uygun bir evre iinde, bu filozofun abas ve dnce gcyle denetlenecek, yetitirilecekti. Bu uygulama sonunda, tam ve olgun bir insan yavrusu dodu. imdi, bunu emzirecek bir kadna

gereksinim vard. On sekiz yalarnda gzel bir kz, ocuun stanas oldu. ocua Salaman[8] ad konulmutu. Bu gen ve gzel kzn ad da Absald.[9] Bu kz, ocuu emziriyor; ocuk, gnden gne byyordu. Kral Hermanus, nefret ettii kadnlarla iliki kurmadan byle bir ocua sahip olmaktan son derece memnun oldu. klikolasa bir dl vermek istedi. klikolas, atein yakamayaca, suyun ykamayaca bir yap kurmas konusunda kendisine yardm etmesini istedi. nk klikolas, tufan olacan biliyordu. Bilimsel yasalar saklamak iin, byle yanmaz ve yklmaz bir yapya gereksinimi vard. Bu yapnn iindeki eylere yalnz filozoflarn ulaabilmeleri iin, kapy gizli yapacak ve yedi katl olacak bu yapnn her katnn aras, tam iki yz kula ykseltilecekti. nk kendisi de tufan srasnda bu yapya snacakt. Kral, biri klikolasa, biri de kendisine olmak zere, byle iki yapnn yaplmasn rica etti. Kral, kendisi iin yaplacak yapya hazinelerini ve bilimlerin yasalarn koyacak, lmnde de bu yap, kendisine mezar olacakt. Filozof, Ehramlarn yerlerini lt, altlarna, gnlerce yol almay gerektirecek uzun labirentler atrd. Gerekli aralar hazrland ve her gn yedi bin ii altrlarak yaplar tamamland. Emzirilme zaman getikten sonra kral, Salaman stanasndan ayrmak istedi. Ama ocuu, alt stanasndan ayramadlar. Ayrmak istedikleri zaman alyor, haykryordu.[10] Kral, erginlik ana kadar, ocuun kzla birlikte kalmasna izin verdi. ocuk erginlik yana gelince, kza olan sevgisi artt. Kz seviyor, btn zamanlarn sevgilisi ile geiriyor, kraln hizmetinde bulunamyordu. Bir gn kral, oluna yle bir konuma yapt: Sevgili olum! Benim dnyada senden baka olum yoktur. Biricik olum sensin. unu bilmelisin ki, kadnlar insan avlar, ktlk ukuruna drrler. Onlarla dp kalkanlar esenlik bulamazlar. Bunlardan birine gnln kaptrrsan, akln almaz, gzlerin grmez olur. Byle bir harekette bulunmak, bence, aklszlktan baka bir ey deildir. Oulcazm! Yol ikidir. Biri, aadan yukar kmak; dieri de, yukardan aa dmektir. Sana bu konuda bir rnek vereyim: Kapmzda bulunanlardan birisi adaletle, hakla hareket etmezse, yanmzda bir mevkie sahip olabiliyor mu? Ama adaletle, hakla hareket ederse, her gn bize biraz daha yaklam olmaz m? nsan da byledir. nsan adaletle hareket ederek btn klara baskn olan klar evrenine yaklamak iin, yardmclar olan bedensel glerini akl yolunda yrtrse, bir sre sonra, o evrene ulama konusunda bir yol alm olur. Bu ilk yolu alm olmann belirtisi, herhangi bir kimsenin gznde, aa evrendeki ileri eletirecek lde k ortaya kmasdr. Bundan sonra, yolun ortasna gelmi ya da orta yola ulam olan kimse, aa evrene durmadan gelen klar grebilecek dereceye ykselmi olur. En son ve en yksek basamaa ykselmi olan kimse, varlklarn gerekliklerini grm, renmi, bunlarn gerekliklerine ermi, adalet ve hak dorultusunda bunlar zerinde tasarruf yapma hakkn kazanm olur. Sana unu sylerim ki: Eer sen, senin her sevdiini kabul eden ve her istediini yapan bir kadna sahip olmak istiyorsan, buna olanak yoktur. Eer iman yoluna girmek ve gvenlik iinde bulunmak istiyorsan, bu Absal faciresinden[11] kendini kurtar, koru... Senin ona gereksinimin yoktur. Onunla dp kalkmaktan, sana yarar gelmez. Sen, bu evrenin giysilerinden soyun; ben sana yce evrenden bir kz alaym. O, seni sonsuz birlikteliine ulatrr; ayn zamanda, Tanr da senden honut olur... Salaman, Absal iddetle sevdiinden, babas kraln bu tleri kulana girmedi. Evine dnd zaman, kraln dediklerini Absala anlatt ve ne dndn anlamak istedi. Absal, Salamana unlar syledi: Onun szlerine kulak asma... O, bir dten oluan kimi aslsz vaatlerle senin zevklerini

engellemek istiyor. Ben, senin istediin her eye sahibim. Senin houna gidecek her ey, bende var... Btn isteklerin ve istediklerin bende bulunuyor. Eer sende akl ve nlem gc varsa, bu dediklerimi krala aktan aa sylemeli, bizim birbirimizden ayrlamayacamz bildirmelisin... Absaln bu szlerini duyan gen Salaman, bunlar, babasnn veziri Hernusa syledi. Bu szler kendisine bildirilen kral, bundan byk bir znt duydu ve olunu huzuruna arp u ekilde, ikinci bir tte bulundu: Sevgili olum! Bir filozofun dedii gibi, yalana inan olmaz ve agzl insan kralla ulaamaz. Kadnlara uyan kimseyi de ykmdan kurtarmann bir yolu yoktur. Sen henz gensin... ocuksun... Sana verdiim tlerin yararlar senin iindir. Bunlarda beni ilgilendiren bir ey yoktur. Ben tam devre yakn ya yaadm ve yeryznn her tarafna sahip oldum. Yldzlarn ounun konumlarn gzledim, bunlarn etkilerini ve sonularn grdm. Eer benim kadnlara eilimim olsayd, onlarla uramak benim elimdeydi. Ama onlarla uramak, insan iyiliklerden alkoyaca iin, o yana hi yanamadm. Eer sen, kendini kadnlardan btnyle ekemeyeceksen, hi deilse, filozoflardan yararlanmak iin bir zaman ayr... ocuk bunu kabul etmi ve geceleri ders almaya balamt. Ama bu zamanlardan artan zamanlarn, Absal ile birlikte, oyun ve elence ile geiriyordu. Kral, olunu tmyle kurtarmak iin, filozoflarla, Absaln ldrlmesi konusunu grt. Veziri Hernus, bu danmada unu syledi: Ey hkmdar! nsann, yapamayaca bir eyi ykmaya kalkmas, yakksz bir davrantr. ok iyi bilirsiniz ki, gkten inen oklara hibir ey siper olamaz. Mazlumun hakk zalimden, mahkmun hakk hkimden alnr. imdiye kadar, btn mrnde yapmam olduun byle bir ii yapacak olursan, saltanatnn yklmasndan, ayn zamanda, melekler arasna girme olanan karmandan korkarm... Absal ldrme yoluna gitmeyip Salamana t vermeli ve ona Absal kendiliinden braktrmalsn. Bu tartmay ve Hermanusun dediklerini Salamana yetitirenler oldu. Salaman, yine Absaldan ne diyeceini ve kraln elinden nasl kurtulacaklarn sordu. Marip denizinin arkasna kaarak[12] orada oturma kararn verdiler ve firar ettiler. Kral bunlarn katklarn rendi. Kraln zeri tlsml, altndan iki flt vard. Bunlarn zerindeki yedi delikten hangisini ttrrse, yedi iklimden birinde olan biteni renir, orada istediini yapard. O iklimde bulunanlar da, kraln kendilerini rendiini anlarlard. Kral, herhangi bir iklimde bulunan kimselere bir ceza vermek isterse, fltteki deliklerden onlara ait olan deliin zerine biraz kl koyar ve bunu fleyerek istedii kimseleri yakard. Kral bu flt eline ald. Flt ttrp Salaman ve Absaln bulunduklar yeri grd. Bunlar, bu gurbet bucanda, kt bir sknt ve ac iinde buldu. Durumlarna acd. Gereken eylerin verilmesini buyurdu ve ikisini de kendi durumlarna brakt.[13] Kral, olunun kendiliinden doru ve gerek yola dnmesini bekliyordu. Bir sre bekledi. ocukta bir uyanma gremeyince fkelendi. Bildii bilimler yardmyla, bunlarn ikisinin de cinsel duygularn iptal etti. Birbirlerini sevmeleri ve birbirlerini istemelerine karn birleememeleri nedeniyle, byk bir ac ekmeye baladlar. Salaman, bu durumun, kraln kendilerine duyduu byk fkenin bir sonucu olduunu anlad. Kalkp, zr dilemek ve balanmalarn istemek zere kraln kapsna geldi.[14] Kral, ok sevdii olunun ne srd balatc nedenleri kabul etti. Ama, Absal faciresini istemiyordu. nk, gnlne egemen olduu srece, Salamann tahta gemesi mmkn olamazd. Krallk, tam anlamyla irade zgrln, dnce bamszln gerektirirdi. Absal onun yakasn brakmad, onun ayan eline geirmi olduu iin, Salamann yakasn ve ayan onun elinden kurtarp tahta oturmas olas deildi. Bundan da u kyordu: Dnce ayana Absala duyduu sevgi eli

yapmken, Salamann, gnl merdiveni ile gk katna kmas olanakszd. Kral, Absaln Salamann ayandan yakalamasn ve Salaman n bundan kendini kurtarmaya almasn buyurdu. Bunlar, tam bir gn bu durumda kaldlar. Salaman, kendini Absaln elinden kurtaramad. Bu gnn gecesinde, bu durumlarna son verdi. Bunlar, el ele tutuarak kendilerini denize attlar. Kral, dnce gcyle bunlar izliyordu. Suyun ruhsallna, Salaman n korunmasn buyurdu. Yanndaki adamlardan kimilerini de, su tarafndan korunan Salamann salimen sudan karlmasyla grevlendirdi. Absal ise suda bouldu.[15] Salaman, Absal n boulmu olduunu duyunca, zntsnden lm derecesine geldi. Absal sonsuza dein yitirmi olmasndan, deliye dnd. Kral, biricik olunun kurtarlmas konusunda, Kalmikolas adl vezirinden yardm istedi. Bu vezir, genci kurtarmay zerine ald. Onu yanna ard. Absala kavumak isteyip istemediini sordu. Salaman, hayatta Absalla birlemekten baka bir amac olmadn syledi. Kalmikolas, Salamana amacna ulama yolunu yle anlatt: Seninle Sarikon maarasna gideceiz. Sen ve ben, orada, krk gn dua edeceiz. Bu ekilde Absala kavuacaksn. Salaman, Kalmikolas ile Sarikon maarasna gitti. Kalmikolas, burada Salamana tavsiyede bulundu: 1. Burada benden hibir durumunu saklamayacaksn. Her ne grrsen, bana syleyeceksin. nk hastalk hekime iyi anlatlmazsa, tedavi zorlar. 2. Tam tamna Absal gibi giyineceksin. Ayn zamanda, ben ne yaparsam, sen de onu yapacaksn. Yalnz ben, krk gnn tmnde, hi bozmadan orulu bulunacam; sen ise yedi gnden yedi gne oru bozacaksn. 3. Btn yaamnn sonuna kadar Absaldan baka bir kimseyi sevmeyeceksin; baka bir kimseye k olmayacaksn. Onun akndan bana neler geldiini grdn... Salaman bu tavsiyeleri kabul etti. Kalmikolas, Zhrenin[16] dualarn okuyor ve gnler, Zhre ye zg dua ve namazlarla geiyordu. Salaman, bu gnlerde Absal gryor, onunla konuup gryordu. Daha sonra bunlar, birer birer Kalmikolasa sylyor ve sevgilisi Absal kendisine gsterdiinden dolay, filozofa teekkrler ediyordu. Krknc gn oldu. Bu son gnde btn gzellerin ve gzelliklerin stnde bir gzellikle Zhre kendisini gsterdi. Salaman, Absal unuttu. ok byk ve iddetli bir sevgiyle Zhreyi sevdi.[17] Kalmikolasa, artk Absal istemediini, ektiklerini dnerek ondan nefret ettiini, yalnz Zhreyi sevdiini ve bundan sonra yalnz Zhreyi seveceini syledi. Kalmikolas Salamana, yaamnn sonuna kadar Absaldan baka kimseyi sevmeyeceine ilikin sz vermi olduunu anmsatt; bu kadar sknt ekerek dualarnn kabul edilecei gne ulam, kendisinin Absalla birleecei gn gelmiken, byle, art ve tavsiyelere aykr davranmamasn syledi. Salaman, Kalmikolasa yalvararak kendisini Zhreye kavuturmasn istedi. Kalmikolas, genci, Zhrenin ruhsallna boyun edirdi. Salaman, her istedii zaman Zhre ile buluuyor ve isteklerine kavuuyordu. Bu durum, bir zaman devam etti. Bir sre sonra, Zhreye olan sevgisi azald, yava yava, gnlnde ona duyduu iddetli tutku yok oldu. Akl yerine geldi; kendisini bilgelik ve krallk mevkiinden aa indiren, oyun ve elence ukurunda brakan akn ekiminden kurtuldu; gzlerindeki perde syrld. Salamann babas kral, veziri Kalmikolas, olunu saaltmay baarmasndan dolay kutlad ve kendisine pek ok teekkr etti. Salaman tahtna oturmu, bilgelii elde etmi ve davet sahibi olmutu.[18]

Krall srasnda, pek ok grlmemi, artc olaya tank oldu. Salaman, bandan geen bu yky, yedi altn levhaya yazdrd. Yedi altn levhaya da, yedi yldza ait dualar yazdrd ve bunlar babasnn ehramdaki[19] mezarnn bana koydurdu. Eflatun bilgisi, bilgelii yardmyla bu ehramdaki bilim yasalarn renmiti. Ama zamannn krallar, kendisine, bunlar ama izni vermediler. O da, bunlar amay, rencisi Aristo ya tledi. skender, Aristodan biraz bilgelik dersi almt. Maribe doru giderken, Aristo da kendisiyle yola kt. Hep birlikte ehramn nne geldiler. Aristo, hocas Eflatunun kendisine rettii yolla ehramn kapsn buldu; buradaki eylerden yalnz altn levhalar ald. Bylece, bunlarda yazl olan Salaman ve Absal yksn gn na kard. Ehramn kapsn yeniden kapatt. Bu altn levhalarn sonunda Salamann dilinden u cmleler yazlyd: Bilgiyi ve krall, yetkin ve tam olan ycelerden iste... Eksikliler, yalnz eksiklikleri verebilirler!.. *** Nasreddin Tus de (. 1273) bn Sinann aratna yazd yorumda (stanbul Devlet Basmevi basks, s. 376) Salaman ve Absal yksnn bu biimini ksaca yazdktan sonra,[20] bn Sinann Salaman ve Absal yksn de[21] ksaca yle anlatr: Salaman[22] ile Absal[23] iki kardetiler. Absal, Salamann kyd ve aabeyi tarafndan bytlm, eitilmiti. Gen ve gzel olan Absal, ayn zamanda yetenekli, yazar, bilgin, namuslu ve yiitti. Salamann ei[24] ona k olmu[25] ve kocasndan onun kendileriyle birlikte yaamasn istemiti. Salaman, kardeinden bunu rica ettiyse de o, kadnlarla birlikte bulunmaktan holanmad iin, kabul etmemiti. Salaman, kardei Absala, einin annesi yerinde olduunu syleyerek ricasn tekrar etmi ve kabul ettirmiti. Bunlar, birlikte oturmaya baladlar. Bir sre sonra Absala akn bildiren kadn, onun kendisine uymayacan anlaynca, ileride eline geirebilmek umuduyla, kz kardeiyle[26] evlendirme yolunu tuttu.[27] Kz kardeine, Absaln yalnz kendisinin olmayacan syledi. Absala da, kz kardeinin utanga olduunu syleyerek birbirlerine alncaya kadar onunla konumamas ve gndzleri onun yanna gitmemesi uyarsnda bulundu. Gerdek gecesi, bu kadn, karanlkta kz kardeinin yerine yatarak Absal yatana ald. Beklemeye de dayanamayarak hemen gsn Absaln gsne koymaya balad. El dememi kzlardan beklenilmeyecek bu davran, Absal kukuya drd. Gerdek bulutlu bir geceye rastlamt. Absal, akan bir imein[28] aydnlnda kadn grd ve derhl iterek oradan[29] kt, kadndan uzaklamak istedi. Absal, bu kadndan tmyle uzaklamak iin, kardei Salaman adna asker toplad. Sahip olduu gle, yeryznn her yann ele geirdi.[30] yle ki, dnyada btn yeryzn ilk kez tmyle elde etmi, yeryznn gerek dou, gerek bat tarafn ele geirerek ilk kez Zlkarneyn[31] olan kimse olmutu. Absal, yeniden yurduna dndnde, aabeyinin einin kendisini unutmu olacan sanyordu. Oysa kadn unutmamt. Absala yine eski akn dile getirdi ve boynuna sarlmak istedi. Bu sralarda lkeye dmanlar saldrmt. Salaman, kardei Absal asker zerine bakomutan yapt. Kadn, komutanlara birok mal datarak Absal sava alannda yalnz brakmalarn salad.[32] Absal, kanlar iinde, yaral olarak dmann eline geti. Ama ld sanlarak ylece brakld. Byle tek bana, kanlar iinde yatan Absala vahi bir hayvan memesinden st verdi.[33] Bu ekilde gnden gne iyilemeye balayan Absal, sonunda ayaa kalkarak kardeine yetiti.[34] Aabeyi drt bir yandan dmanca kuatlmt. Byk bir ac ve sknt iindeydi. Kardeini yitirmesi nedeniyle de son derece zgnd. Absal, toplad askerle aabeyinin dmanlarn yendi, kumandanlarn esir ald. Aabeyini kurtararak onu yeniden krallk tahtna oturttu.

Salamann kars, Absaln as[35] ve sofra hizmetisi[36] ile ibirlii etti, Absal zehirleterek ldrtt.[37] Bilgin ve deerli kardeinin lmnden zlen Salaman, elinde bulunan krall, politikac dostlarndan birine brakarak[38] olan biten olaylarn gereine ulama amacyla Tanrya yneldi ve Ona yakard. Her eyin gereklii kendisine esin yoluyla bildirilen Salaman eini, kardeinin asn ve sofra hizmetisini ldrd.[39] Douda felsefi ve simgesel yk yazma geleneinin temeli olan Salaman ve Absaldan esinlenen ve bu tarzda yk yazan, bundan yaptlarnda sz eden ilk kii bn Sina olmutur.[40] Bu yknn yukarda gstermi olduumuz ikinci biimi bn Sinaya balanmaktadr. arattaki szlerine de yknn bu biimi uygundur. Yalnz bilemediimiz, bu ikinci biimin bn Sina tarafndan yazlp yazlmaddr. Bildiimiz bir ey varsa o da, bn Sinann bu Salaman ve Absaldan esinlenerek Hay bin Yakzan yazm olduudur. Hay bin Yakzan burada brakarak deriz ki: bn Sinann Hay bin Yakzann bn Tufeyl (. 1186) izlemi ve bn Sinadan esinlendiini syleyerek kendisi de bir Hay bin Yakzan yazmtr.[41] bn Tufeylden sonra, yine bn Sinadan esinlendiini syleyen ehabeddin Shreverd (. 1191) gelir. Dounun felsefe gnde bir yldz gibi parlam, ama ok srmeden yine bir yldz gibi snm olan bu mazlum filozof, El-Gurbetl-Garbiye[42] adl yaptn yazmtr. Bunun zeti de yledir: Kardeim Asm[43] ile Maverannehrden[44] Yeil Deniz[45] sahilinde ku avlamak iin Marib[46] lkesine gidince, anszn, halk zulmle nlenmi bir kye dtk.[47] Bu ky halk, Yemenli limin olu Hd[48] adyla tannan kiinin ocuklarndan olan bizim, byle anszn kye geldiimizi haber alr almaz, evremizi aldlar ve bizi demir bukalara vurup dipsiz bir kuyuya[49] hapsettiler. Bu kuyunun yukarsnda, ok sayda burcu olan bir kk[50] vard. Akamlar soyunarak[51] bu kke kabiliyorsak da, sabahlar, yine kuyunun dibine inmek zorundaydk. Bu kuyunun dibi, insann uzatt elini gremeyecei denli birbiri zerine ylm karanlklarla doluydu. Akamlar bu kuyudan kke kyor ve pencereden uzay[52] seyrediyorduk. Yemen korularnn gvercinleri, kimi zaman bize o yeil korulardan haber getiriyordu. Kimi zaman dounun sa yanndan[53] akan Yemen imeklerini gryorduk. Kimi zaman da Necid ieklerinin kokularn getiren rzgrlardan mest oluyorduk. imizdeki zlem bydke byyordu. Biz byle, geceleri kke karak, gndzleri kuyunun dibine inerek ve her gn bir trl zlem iinde rpnarak zaman geiriyorduk. Mehtapl bir gece, bir avukuu, selm vererek pencereden ieri girdi. Bize, gagasnda, tutsaklktan kurtulmamz iin, sa vadiden[54] bir mektup getirdi. Bu mektup bize, babamz Hd tarafndan gnderilmiti. Buradan kurtulma yollarn birer birer aklyor, tanmlyordu.[55] Bu tanmlama dorultusunda harekete geerek yerlerin, gklerin ve birok evrenin yollarndan geiyor, hayat pnarna doru yol alyorduk. Sonunda babamn Tur-i Sinadaki[56] tapnan uzaktan grdm. Oraya vardm, daa trmanp babamn huzuruna ktm. Nurunun tecellisiyle yerleri ve gkleri aydnlatmakta olan babamn huzurunda, hayret ve aknlk iinde kalarak nnde secde ettim. Onun parl parl parlayan nurundan az daha yok olacaktm. Uzun uzun alayarak hapiste ektiim aclardan yakndm. Ama o bana, yeniden dnmemin gerekliliini anlatt. Ne ki, her istediim zaman kendisine kavuabileceimi mutulad ve yle dedi: Buras Tur-i Sinadr. Bunun yukarsnda babamn,[57] senin bykbabann[58] meskeni olan Tur-i Sinin vardr. Sen bana gre ne lde aada isen, ben de ona gre o lde aadaym. Bizim, kendisinin baba ve bykbabas olmayan zata varncaya kadar, daha birok babamz ve bykbabamz vardr. Biz ve onlarn tm, onun kleleriyiz. Nuru ondan alrz. Nurlarn nuru odur. O, nurunun da stndedir.

Bu srada, bilmem ne oldum, havadan aa dverdim. Ve yine Marip lkesindeki hapishaneye girdim. Bu ayrlk beni hl hkra hkra alatyor. Durmadan yalvaryor, yine o evrene ykselmek iin yakaryorum. nk tanmlayamayacam, anlatamayacam bir tattan ayr dtm.[59] *** Bundan sonra, bu trde kitap yazanlarn sonuncusu olmak zere bnn-Nefis (. 1288) gelir.[60] bnn-Nefis, Er-Risaletl-Kmiliye[61] adl yaptnda, Fazl bin Ntk adn verdii raviden aktararak, yaptnn birinci blmnde, bn Tufeyl gibi, Kmil adndaki bir ocuu kendinden tretiyor ve bunu, yine kendi kendine eitli bilimlere ulatryor. Bu yaptn dierlerinden bir fark vardr. Dierleri, yerde domu olan insan yukar doru kararak balangca, sonunda etkin akla, ilk trme (feyz-i evvel) gtryor, onu birleme ve yetkinlik noktasna ykseltiyorlar. Bu ise, insan dnyada brakyor ve Kmile, kendisinden sonra dnyaya gelecek olan ahir zaman peygamberini kefettiriyor; Peygamberin her trl durumunu, bandan geen btn olaylar, kendi lleriyle deerlendirerek, bunlarn doru olduklarn; olmu, gereklemi biimlerinden baka trl olmalarnn doru olamayacan nceden bulduruyor, syletiyor. Bunlarn ve zellikle Peygamberimizin her durumunun, akl asndan, tmyle doru olduunu; bu nedenle, Peygamberimiz gelmeden nce, insanlarn nasl kimseler olmalar ve nasl hareket etmeleri gerektiinin akl yoluyla bilinebileceini, kendi lleriyle kantlyor. Bundan dolaydr ki, kitabnn tam ad, Er-Risaletl-Kmiliye fis-Siyerin-Nebeviyedir. Ord. Prof. M. erefeddin Yaltkaya Kardelerim! Hay bin Yakzan[62] yksn yazmam konusundaki srarlarnz sonunda direncimi yendi; benim, sizleri srekli atlatmak, bu nerinizi zerimden atmak iin baladm dmleri zd. te, bu konuda size boyun eiyorum. Tanrnn yardmyla... *** Yurdumda oturduum zamanlarda,[63] arkadalarmla[64] evremizde bulunan bir gezinti yerine[65] kma frsat bulmutum. Burada dolarken gsterili ve sevimli, muhteem bir ihtiyar grdk. Ya ilerlemi, zerinden yllar gemi olmasna karn kmemi, dinliini korumutu. zerinde yalln olumsuz bir etkisi grlmyordu; stelik ihtiyarl, kendisine yalla zg bir olgunluk ve gzellik vermiti. O da, bu olgunluk ve gzellii, en yksek biimde gsteriyordu.[66] imden onunla konuma, onunla grp tanma istei geldi. Kanm kaynad. Hemen arkadalarmla yanna doru gittik.[67] Ona yaklanca, bize kendisi selm vererek bu konuda ne geti.[68] Bizimle son derece gzel ve ak biimde konumaya balad. Szler birbirini ayordu. Sz, kendisinin kim olduunu tanmaya, ne i yaptn, adn sann, nereli olduunu sormaya, renmeye geldi: Adm sanm Yakzan (Uyank) olu[69] Haydr (Diri).[70] Beytlmakdistenim.[71] im, evrenleri gezmektir.[72] Bu gezilerim nedeniyle, btn evrenin gerekliini kavram, her nesneyi renmi bulunuyorum. Gezilerim ve renmelerim srasnda, yzm srekli babama, Yakzana tutardm.[73] O, btn bilimlerin anahtarn elime vermi, evrenlerin yollarn gstermi olduundan,[74] iklimlerin ufuklar nmde ald; tm, bana bir anda grnd.[75] Kendisiyle birok bilimsel sorunu konutuk. Kendisinden bilginin birok gizli ve derin ynn sorup rendik. Sz, feraset bilimine[76] gelmiti. Bu bilimdeki saptamalar, bizim byk bir hayranlk duymamza neden oldu. O, bizim bu bilimdeki bilgimizin en son ve yksek noktasn oluturan yerden sze balayarak dedi ki:

Feraset bilimi, yararlar pein olan bilimlerden biridir. Bu bilim, insanlarn i yzlerini, gizlediklerini hemen ortaya karr. Bu bilime bakarak insanlara kar nasl hareket edeceini, nasl bir tavr taknacan belirler; ona gre, gerekirse o adama yaklar, gerekirse ondan uzaklarsn.[77] Bu bilim unu gsteriyor: Sende birtakm huylar vardr. Bunlarn kimi senin yaradlndandr. Kimi de yaradlndan gelmeyip sende sonradan ortaya kmtr. Eer sana iyiletirici bir el deerse, seni temizler; sen de temizlenebilirsin. Ama senin nne bir aldatc decek olursa, onun ardndan yanl yollara gidersin.[78] evrende bulunan, senden ayrlmayan u arkadalarnn, kt arkadalardan olduklarna hi kukun olmasn. Onlardan yakan syramayacaksn; onlar senin ban derde dreceklerdir... Eer yardmna yetiilmezse... Yardmna yetiilirse, onlardan kurtulabilirsin.[79] u, nnde olan yok mu? O, yalanc, uydurucudur. Temelsiz, bo eyleri birbirine ekler, yaktrr ve zerlerini yaldzlar. Yalanlar dzer ve sana, senin bilemeyecein haberler getirir. Onun dorusunda bile erilik kiri ve bula vardr. Onun gerei yalana alar. Bununla birlikte senin gzn, gzcn odur. Grmediklerinden sana haberi o getirir; senden uzak kalan eyleri sana o bildirir. Buna gereksinimin olduundan, eriliklerini doruluklarndan ayrmak, yalanndan gereini semek, yanllklarnn rtleri altndan doruluklarn bulup almak, bunlarn tmn birer birer aratrmak zorundasn. Kimi zaman Tanrnn yardm elinden tutar: 1. Sapknlk boluuna dmekten kurtarr. 2. Kimi zaman, bunun verdii haberler seni aknlk iinde brakr; iin iinden kamaz olursun. 3. Kimi zaman da bunun yalanc tankl seni aldatr, yanllara yneltir.[80] u, sandaki de, dnmeden i yapar; hemen harekete geer. Yerinden bir kez heyecanla kalkacak olursa, kulana hibir gzel sz girmez, onu hibir t geri dndremez. Yanan bir odundaki ate ya da yukardan aa doru hzla inen bir sel ya da dii arayan kzgn bir erkek deve ya da yavrularn yitirmi dii bir aslan gibi, nne geilmez olur.[81] u, solundakine gelince: Nefsine ve ehvetine dkn, agzl, obur murdarn biridir. Kardan ve karndan baka bir ey bilmez. Onun gzn yalnzca toprak doyurur. Ondaki al yalnzca toprak giderir. Yemek yerken parmaklarn yutar, kaplar kalaylar gibi yalar ve hibir eyden, hibir zaman doymaz. A kaldktan sonra pislik zerine saldran bir domuza benzer.[82] Sen ey zavall!... Bunlara yle bir biimde bititirilmi, bunlara yle bir biimde balanmsn ki, onlardan ayrlma olanan yoktur. Onlarn ve onlar gibilerin ayaklarnn basmad, basamayaca bir yere, gurbete karsan, o baka. Ama o da senin elinden gelmez. imdi onun zaman deildir. Senin iin onlardan kurtulu olmadna gre, tedbiri elden brakma... Senin elin onlarn elinin zerinde olsun. Sen onlara egemen ol!.. Sakn sakaln onlarn eline verme!.. Onlarn yularn gevetme... Onlara kar daima politik davran... Her zaman onlardan ileri git... Onlar martmayarak karlarnda metin davranacak olursan, onlar kendine boyun edirebilirsin!.. Onlar seni deil, sen onlar yenebilirsin.[83] Bunlar iin uygulayabilecein en iyi, en baarl politika, bunlar birbirine drmektir. u dik bal huysuzu, bu yandaki obur boboaza saldrtp onu biraz yola getirmeli; bu boboaz yaltaknn aldatclklaryla berikinin kendini beenmiliini, sert balln, snr tanmazlk ve taknlklarn gidermelisin.[84] Hele u yaldzl haplar yutturucu atlgan yok mu?.. Ant ierek sana gvence vermedike, ona kesinlikle gvenme!.. Byle gvence verirse, o zaman ona inan ve gven... Her ne kadar yalan dorusu karksa da, onun sana verecei haberlere kulak vermekten vazgeme!.. Bu haberler iinde aratrmaya deer olanlar da yok deildir.[85] Gnlm, adamn bana, arkadalarm hakknda sylediklerini iyice benimsedi, onaylad. Sylediklerini uyguladm zaman tmnn gerek, doru ve olgulara uygun olduunu grdm. imdi

onlarla urayor, onlar birbiriyle etkisizletirerek ynetiyorum. Kimi zaman onlar beni yeniyorlar; kimi zaman da ben onlara stn geliyorum. Bunlardan tmden ayrlncaya kadar, kendileriyle komuluk yapmam konusunda, Tanr bana yardmc olsun...[86] Bundan sonra, byk bir zlem ve byk bir istekle, kendisi gibi yolculuk etmenin yolunu renmek istedim. u aklamay yapt: Sen ve senin yannda bulunanlar iin, benim yolculuum gibi bir yolculuk, mmkn deildir. Benim yolculuumun yolu, sana ve senin yolunda bulunanlara kapaldr. Bu yolculuu, tek banza kalmanz kouluyla yapabilirsiniz. Bu durumda da belirlenmi, ileri ya da geri almanz olanaksz olan zaman beklemelisiniz. Siz, konaklamal bir yolculuu semek, bununla yetinmek zorundasnz. Bir sre yolculuk etmeli, bir sre de bunlarla birlikte bulunmalsnz. Ne zaman iinden gelen byk bir ak, seni bunlardan ayrlp yolculuk etmeye yneltirse, beni karnda bulursun... Ben sana yoldalk ederim. Yine onlar arzulayacak olursan, beni brakr, onlarn yanna dnersin... Bu yarm yolculuklar, senin onlardan tmyle ayrlna kadar srer...[87] Szmz, kendisinin yolculuu srasnda grd ve rendii iklimleri birer birer sormaya gelmiti. Bu konuda da u aklamay yapt: Yeryznn snr vardr: 1. Yerin zerinde ve gn altnda bulunan snrdr. Bunun btn gereklii (knh) bilinmi, iinde bulunan nesnelerin ou hakknda tam olarak bilgi elde edilmi, bunlara ilikin haberler alnm ve verilmitir. 2. Bat tarafnda bulunan snrdr. Bu snr maribin arkasndadr. 3. Bu snr da bat tarafndadr; dou (merik) ynndedir. (Cmle aynen byledir. M. . Y.) Bu son iki snrn, insanlk evreninden ayrlan blm ve yanlar vardr. Kazanlm glerle donanmayan, yalnzca doal glerle kalanlar, oralara geemezler.[88] Buralara girebilmek ve buralardan geebilmek iin, durgun Hayat Pnar yresindeki harl harl akan ve taan pnarda ykanmak gerekir. Yolcu, o pnar bulup ykanr ve onun tatl suyundan ierse, gvdesine yeni bir g yaylr. Bu kii, bu gle, krlar ve lleri ama gcne ular. Ak denizlerde batmaz, kolaylkla Kaf Dana kar. Zebaniler onu yakalamaya, cehenneme srmeye ve srklemeye g yetiremezler.[89] Bu harl harl akan pnar hakknda istediimiz aklama zerine dedi ki: Kutuplardaki karanlklar duymu olmalsnz. Orada, btn yl boyunca, yalnzca belirli bir zamanda gne doar. Korkmayarak oralara dalanlar usuz bucaksz, nurla dolu bir uzaya karlar. Orada ilk grecekleri ey, berzaha bir nehir uzatan ve harl harl taan bir pnardr. Bu pnarda ykananlar, sudan daha hafif olurlar. Bu nedenle suda batmazlar. Hibir zorluk ekmeden dalarn tepelerine karlar. Bu ekilde, insanlk evreninden ayrlm olan iki snrdan birine girerler.[90] Bizim topraklarmza yakn olmas nedeniyle, maribin arkasnda bulunan snrdan sorduk. yle dedi: Maribin en sonunda, byk ve kzgn bir deniz vardr. Tanrnn kitabnda buna ayn hamie denilmitir.[91] Gne, bu deniz ynnden batar. Bu deniz, geni ve harap bir iklimden yardm alr. Bu snrlandrlamayacak lde geni olan iklimin bayndrl, dardan gelen yabanclardandr. Bu iklimin zerine karanlk kmtr. Gne ndan yoksun olan bu yere gelen gmenlerin tm, yanlarnda bir k parlts getirirler. Burann topra oraktr. Ot ve ocak tutmaz. Gmenlerin bir blm tarafndan her imar edilite, baka gmenler tarafndan bozulur, sonra yeniden yaplr. Burann bayndrl, srekli ker, gider. Yaplan yaplar, kayar, ger. Burada bulunanlar arasnda her zaman kavga, dv, hatta srekli birbirini ldrme vardr. Bunlardan hangileri, yumruk gcyle dierlerine stnlk salarsa, evlerini barklarn ellerinden alr, kendilerini, yerlerinden ve yurtlarndan srp karrlar. Kendi yerlerinde oturmak, kalmak isterlerse de, uradklar hakszlk ve zulm, bunlar kendi yerlerinde brakmaz.

Bunlar srekli bu durumdadrlar. Bu iklimde, her trl bitki bitebilir; buraya, her tr canl gelebilir. Ama buraya yerletii, burann suyundan ve otundan yiyip itii zaman, canllarn zerini birtakm yabanc rtler kaplar. Szgelimi, insann zerini, burada, hayvan derisi gibi bir deri kaplar ve bu derinin zerinde birok ot biter. Hayvanlarn durumu da byledir. Buras harap ve orak bir iklimdir. Fitneler, kargaalklar, dmanlklar ve atmalarla doludur. Sevin ve mutluluk, buraya uzaklardan ereti olarak gelir.[92] Bu iklim ile sizin ikliminiz arasnda baka iklimler de vardr.[93] Bu iklimin arkasnda, gn temel atm olduu noktay izleyen bir iklim daha bulunur. Bu iklimle sizin ikliminiz arasnda benzerlikler vardr. Buras da dmdz ve imardan yoksun bir yerdir. Buray da yabanclar imar etmektedirler. Burann da yerli halk yoktur. Her ne kadar buras, k penceresine yaknsa da, buraya da k baka yerden gelir. Sizin ikliminizle bu iklim arasnda bir de u benzerlik vardr: Sizin ikliminiz biimleri tad gibi, bu iklim de biimleri tamaktadr. u farkla ki, sizin ikliminiz, yerlerini srekli bir dierine brakan biimleri tamasna karlk bu iklim, kesinlikle deimeyen biimleri tar. Buradaki bayndrlk, bir karar zerine devam eder. Buraya gelenler arasnda, birbirlerinin yerini kapmak yoktur. Burada herkesin belirlenmi, snrlandrlm bir yeri vardr. Kimse kimseye ilimez; kimse kimsenin elindekini almaz.[94] Bu iklimin bize en yakn yerinin halk, kk gvdeli olur. Bunlar abuk hareketlidirler. Burada sekiz kent vardr.[95] Bunun zerinde bulunan lke halknn gvdeleri, bunlardan daha kktr. Ama daha ar hareketlidirler. Kitabet, ncum,[96] neyrincat,[97] tlsmlar, ince sanatlar, derin ve yksek iler bilir, bunlarla urarlar. Burada da dokuz kent vardr.[98] Bunun zerinde bir lke daha vardr ki, halk yakkl ve gzel olur. ark sylemeye, zevk ve nee iinde yaamaya dkndr. Tasa ve znt bunlarn yanna uramaz. Trl trl sazlar byk bir ustalkla alarlar. Bunlarn zerinde bir kadn ynetici vardr. Hayr ilemek, iyilikler yapmak, doal zellikleridir. Bunlar, er ve ktlklerin adlarn bile anmazlar. Byle eylerin adnn gemesi bile, onlarn neesini karr, yzlerini ekitir. Buradaki kentler de sekizdir.[99] Bunun zerinde bulunan lke halk iri gvdeli, gzel yzl olur. Bunlarla uzaktan grme gzel ve yararl olursa da, kendilerine yaklamak insan rahatsz eder. Burada da be kent vardr.[100] Bunun zerindeki lke, yle bir lkedir ki, yeryznde bozgunculuk yapan, trl trl hainlikler eden ve bunlardan zevk alan birtakm kimseler buraya kamlar, buraya snmlardr. Bunlar da zevk ve elenceye dkndrler. zerlerinde katil, dayak, sznde durmaz, krmz yzl bir ynetici vardr. Bu lkede geen olaylar saptayp anlatanlarn verdikleri bilgilere gre bu ynetici, ad geen gzel kadn yneticiye vurgundur. Onun ak yreine ilemitir. Burann kentleri yedidir.[101] Bunun zerinde de bir lke vardr. Halk namus, adalet ve ktlklerden saknmada, her yana hayrlar ulatrmakta, uzak-yakn herkese sevgi gstermekte, bildiklerine bilmediklerine iyilik yapmakta esizdirler. Bunlarn gzellik ve parlaklktan ok byk bir hazlar ve nasipleri vardr. Burada da yedi kent vardr.[102] Bunun zerindeki lkenin halk ktle dkndr; dnceleri rtk, anlalmazdr. Bunlar, herhangi bir sorunu dzeltmeye kalkrlarsa, ii aztrlar (ya da bar yapacak olsalar, bar koullarn son derece salama balarlar). Herhangi bir topluluk zerine yryecek olurlarsa acele, fke ve iddetle deil, sknetle, dhiyane bir biimde hareket ederler. Yaptklar her ii, enine boyuna dnerek yaparlar; terk ettikleri bir ii de, enine boyuna hesapladktan sonra terk ederler. Her durumda dnceli davranrlar. Bunlarn da kentleri yedidir.[103] Bundan sonra, son derece geni bir lke gelir. Burada pek ok halk vardr. Ama bunlarn kentleri yoktur. Buras, on iki snra ayrlm dmdz bir yerdir. Burada yirmi sekiz konak vardr. Halktan hibiri, bakasnn konana konmaz. Ancak, birinin nnde bulunan kendi konandan gerse, arkadaki, genin yerine konar. Bu lkeden aada bulunan lkelerin halk, buraya konuk olarak gelir

giderler.[104] Bu lkelerin sonunda, en ileride, bir lke daha vardr. Bu gne kadar onun ufkunu, snrn bilmek kimseye nasip olmu deildir. Burada ne kent, ne de ky vardr. Gzle grlebilenlerin burada yerleri yoktur. Buras, ruhsal varlklarn, meleklerin yeridir. Buraya insan giremez. Kendisinden aada bulunan lkelerin tmne buyruklar, atamalar, belirlemeler buradan iner. Yeryznde, buradan ileride, bayndr bir nokta yoktur.[105] Yeryzndeki snrdan ikisi hakknda duymak istediklerinizi duydunuz, rendiniz. Bu snrlar, dnyann solunu ve maribini olutururlar; yer ve gk bunlara bitiik bulunurlar. Soldan saa, douya doru dnecek olursan, yeni bir iklim grrsn. Orada, insan eliyle ortaya konulmu bir bayndrlktan iz yoktur. Orada ne dikili bir aa, ne yerde biten bir ot, ne de bir ta vardr. Oras geni bir l, byk bir deniz, dizginlenmi rzgrlar ve kzgn bir ateten olumutur.[106] Buray geince, baka bir iklime girersin. Bu iklimde yksek dalar, nehirler, rzgrlar ve yamur yadran bulutlar grrsn; altn, gm, deerli-deersiz cevherler bulursun. Ne ki, burada, yerden biten bir bitki yoktur.[107] Buradan getikten sonra, girecein dier bir iklim ise, bitkilerin her trlsyle dopdoludur. Burada sakl-saksz, meyveli-meyvesiz, tohumlu-tohumsuz, yere tane ile ekilen, serpilen ya da yere fidan hlinde dikilen her trden bitkiler vardr. Yalnz burada da hayvan yoktur.[108] Buradan sonra girecein iklimde ise, btn hayvanlar grrsn. Yzenler, srnenler, emekleyerek yryenler, uanlar; erkek ile diinin iftlemesiyle doanlar, yumurtadan kanlar hep buradadrlar. Burada da sana arkadalk edecek kimse yoktur.[109] Buradan sizin yaadnz bu dnyaya karsn. Sizin bu dnyanzda ne var, ne yoksa, gznzle grmekte, kulanzla iitmektesiniz. Bu dou ynn de atktan sonra, gnein eytann iki boynuzu arasndan doduunu greceksin.[110] nk eytann iki boynuzu vardr. Bir boynuzu uar, bir boynuzu yrr. Yryen boynuz, ger bir topluluktur. ki oyma vardr. Biri canavar yaradll, dieri de hayvan yaradlldr. Bunlarn ikisinin arasnda, srekli bir dmanlk vardr. Bunlarn ikisi de dounun solundadr.[111] Uan eytanlara gelince, bunlarn yeri, dounun sa yandr. Buradakiler ayn cinsten yaratlm varlklar deildir. Buradaki kiilerin hemen hemen tm, ayr ayr artc, grlmemi biimlerdedir. Buradakiler, bizim bildiimiz varlklarn iki ya da ya da drdnn bileiminden oluurlar. Uan bir insan ya da domuz bal bir ejderha biiminde olabilecekleri gibi, kimi zaman da, yarm insan ya da bir insann tek aya biiminde ya da avu biiminde bir insan vb. gibi, bildiimiz biimlerden daha eksik olurlar. Ressamlarn yaptklar kark ve trl trl resimlerin bu iklimden alnm olmas, uzak bir olaslk deildir.[112] Bu iklimin yneticisi, burada be posta yolu dzenlemitir. Bunlar, ayn zamanda lkenin silah deposu, silah koruma grevlisi ve gvenlik grevlisi olarak da kullanr. Bu evrenden kaplanlar, orada yakalanr, tutsak edilirler. Alnan btn haberler, orada alnr. Ondan sonra bu be posta, her trl haberi ve tutsaklar, kapda oturan ve bu be postann st olan kimseye teslim ederler. Bu da, bu haberleri, kapal ve mhrl bir zarf iinde, yneticiye sunulmak zere, hazinedara gtrerek takdim eder. Bu memurun, bu kapal ve mhrl mektubun ierii hakknda hibir bilgisi yoktur. Grevi, yalnzca zarf ulatrmaktr. Hazinedar, tutsaklar yanna alarak bakar. Haberler ise, baka bir hazinedara gnderilir. Sizin evreninizden tutsak edilen insanlar, hayvanlar ve dierleri, bunlarla kararak bunlarn biimlerini alrlar ve bu biimlerde trerler. Sizin evreninize gelerek herkesin kannn iine girenler, kalplerin en derin yerlerine sokulanlar, bu iki boynuzdan kar gelirler. Yryen boynuzun iki oymandan canavar yaradll olanlar, insann bandan ayrlmazlar. nsana bir saldr olursa, hemen onu kzdrrlar, kendisini, bu saldry savmak zere harekete geirirler. Onun gzne ldrmeyi, gz karmay, kulak ve burun kesmeyi ve benzeri ktlkleri iyi gsterirler.

alma duygusunu kkrtarak insan zulm ve hakszlk yapmaya yneltirler. Bu boynuzun hayvan yaradlnda olan oyma ise, insann gnlnde etkinlik gsterir. Hi durmadan ona, kt ileri gzel gstermeye alrlar. Beenilmeyecek hareketleri, isyan ve gnahlar ona beendirmeye urarlar. Onlar bu gibi ilere kkrtp tevik ederler; kzdrr ve kandrrlar. Uraa uraa, sonunda baarya da ularlar.[113] Uan boynuz, insana gzyle grmedii eylerin var olmadklarn syler, bunlar tekzip ettirir. Doal ya da yapay nesnelere tapnmay ho gsterir. nsann i kulana gizli gizli, ldkten sonra yeniden dirilmenin, iyilie dl, ktle ceza verilmesinin gerek d olduunu fsldar; evrenin bir ynetici ve ynlendiricisi olduunu inkr ettirmeye alr.[114] Bu yryen ve uan boynuzlardan yle topluluklar vardr ki, bunlar, sizin ikliminizin arkasndaki iklimle komu olmulardr. Bunlar, meleklerin nitelikleriyle nitelenmilerdir. Yeryz melekleri tarafndan imar edilen bir yerde bulunurlar. eytann azgnlklarndan kurtulmu, meleklerin ruhsal niteliklerini giymilerdir. nsanlarla dp kalktklar zaman, onlar artmaya, yoldan karmaya deil, arnmalarna yardm etmeye alrlar. Bu topluluklar, hem gze grnmezler, hem de isteklerle doludurlar.[115] Herhangi bir kimse, bu iki boynuz iklimini geerek ilerlerse, meleklerin iklimlerine girer. Melekler ikliminin yeryzne bitiik olan blmnde, yeryz melekleri otururlar. Bunlar da iki toplulukturlar. Bu topluluklarn biri sadadr. Bunlar bilici ve buyurucudurlar. Dieri soldadr. Bunlar da buyruk alc ve yerine getiricidirler. Bu topluluklarn her ikisi de, cin ve insan iklimlerinin derinliklerine inebilir; gn en yksek yerlerine kabilirler.[116] Hafaza ve Ktibnin[117] bunlardan olduklarn syleyenler vardr. Bunlardan sada oturan ve buyurucu olan bir topluluk yazdrr. Solda oturan ve alc olan topluluk ise yazar. Yeryz meleklerinin bulunduklar yerden gemeyi baaran kimse, kendini gn altnda bulur. Orada yaratlmlarn en eskilerini grr. Onlarn, buyruuna boyun eilen bir yneticileri vardr. Bu ufkun ilk aamas, derecelerini ykselten, kendilerini yce yneticilerine yaklatran ilerle uraan hizmetilerle doludur. Bunlar temiz, arnm kimselerdir. Yeme ve ime istekleri, erkeklik ve diilik tutkular yoktur. Aralarnda ne zulm, ne ekemezlik, ne de tembellik vardr. Burann evresini imar etmekle grevlidirler. Uygardrlar. Kentler, salam kkler ve gzel yaplarda otururlar. Burann topra, sizin lkenin toprana benzemez. Sizin topranza benzemeyecek biimde, gzelce hamur edilmitir. Burann topra cam, yakut ve benzerlerinden daha uzun mrl olduu gibi, burada yaayanlarn da mrleri uzundur. Bunlarn ecelleri ertelenmitir. En uzun ve uzak bir sreden nce lmezler. Bunlarn tek grevleri, tam bir boyun ei iinde evresini imar etmektir.[118] Bunlardan sonra yneticilerine daha yakn olan, onunla daha ok gren bir topluluk gelir. Bunlar yneticinin meclisinde ve onun hizmetinde bulunurlar. Bunlar, i yapmaktan ve i yapma derecesinde bulunmaktan korunmu, i grmekten yksek tutulmulardr. Yneticinin huzurundadrlar; onun evresini kuatmlardr. Srekli onun yzn grerek mutlu olurlar; bu mutlulua her zaman ererler. Kendileri ince ve gzeldirler. Zihinleri ak ve parlaktr. En ince iaretler, onlar iin yeterlidir. Grnleri gz alcdr. nsann istemini yamalayan tam ve yetkin bir gzellikleri vardr. Bunlarn her birinin belirli bir snr, belirli bir yeri, belirlenmi bir makam ve derecesi vardr. Hibiri, kendi makam ve derecesini amaz. Bu konuda aralarnda bir dmanlk da grlmez. nk bunlardan alt derecede bulunan, kendinin stndekinin yksekliine ve kendinin derecesinin ona gre alt dzeyde olduuna inanr.[119] Bir de bunlarn yneticiye en yakn olan vardr. Bu, tekilerin atas, tekiler bunun oullar ve torunlardr; yneticinin szlerini ve buyruklarn onun araclyla alrlar. Bunlarn alacak durumlar vardr. Bunlarda yalanma, bizlerde olduu gibi arabuk deildir. Bunlarn atalar, kendilerinden daha eski olmalarna karn, g bakmndan daha yetkin, daha

eksiksizdirler. Kendileri de oullarndan daha gen ve gzeldirler. Bunlarn tm ortalktadr. Bir eve barka gereksinim duymazlar.[120] Yneticileri ise, bunlarn kat kat stnde bir yksekliktedir. Bunu bir asla, kke balayan hata eder. Onu vebileceini, niteliklerini sayabileceini sanan samalar. O, kendini niteleyenlerin nitelemelerinden stndr. Onu anlatmada benzetme ve rnekleme yoluna bavuranlar da bu benzetme ve rneklemeleriyle ondan uzaklarlar. Onun organlarnn birbirinden fark yoktur. Organlar birbirinden ayr deildir. Onun gzelliini gstermesi bakmndan, kendisi, btn bir yzdr. Cmertlii, eli akl bakmndan, btn bir eldir. Onun gzellii, btn gzellikleri yok eder. Onun cmertlii, btn eli aklklar hi dzeyine indirir. Bu yneticinin evresinde bulunanlardan herhangi birisi, bir an iin kendisini iyice grmek istese, dehete derek kamaan gzlerini kapamak zorunda kalr. Ona bakmadan nce gzleri alnacak, kaplacak olur. Onun kendi gzellii, gzelliinin perdesi; dta grnmesi, onun ite kalmasnn nedeni olmutur. Aa kmas, gizlenmesini gerektirmitir. Tpk gne gibi... nce bir bulut perdesi arkasna girdii zaman grlebilir. Ama kendisini perdesiz olarak gsterecek olursa, grlemez. I, kendi na perde olur. Bu yneticinin, gzelliini, kendi adamlarndan kskanmas sz konusu deildir. Kendisinin gzellik ve parlakln gstermezlik etmez. O, gzelliini gsteriyorsa da, kimsede onu grme gc yoktur. O cmerttir, vergilidir, bereketlendiricidir. Onun balar geni, cmertlii snrszdr. Onun cmertlik ve eli akl, herkesi iine alr. Onun kaps herkese aktr, hi kimseyi geri evirmez. Onun gzelliinden bir prlt gren, gzn ondan ayramaz. Buradan kurtulup ona gidebilen kimi sayl kimseler olabilir. Ynetici onlar, sizin ikliminizin mallarn hie indiren balaryla karlar. Bunlar, onun yanndan dndkleri zaman, saygnlk kazanm olarak dnerler. Hay bin Yakzan ekledi: Eer seni aydnlatmak amacyla sylediim bu szler, beni ona yaknlatrmam olsayd, onunla ilgim, seninle bir ift sz etmemi bile engellerdi. stersen arkamdan gel... Seni ona gtreyim...

HAY BN YAKZAN

(bn Tufeyl) bn Tufeyl ve Hay Bin Yakzan zerine


bn Tufeylin Hayat slm dnyasnda bn Tufeyl, Batda Abubacer adyla tannan ve Endlsn yetitirdii en byk slm dnrlerinden birisi olan Ebu Bekr Muhammed bin Abdlmelik bin Muhammed bin Muhammed bin Muhammed bin Tufeyl el-Kays, 1106 ylnda Grnatann 65 kilometre kuzeydousundaki Vadil-Ata (bugnk Cdiz) dodu. Araplar arasnda ve Endlste ok nemli bir yeri olan nl Kays kabilesine mensup olan bn Tufeyl ayrca el-Endls, el-Kurtub ve el-bil olarak da anlr. Knyesinin Ebu Cafer olduu sylenirse de, yaygn olan Ebu Bekrdir. bn Tufeylin ailesi ve grm olduu eitim konusunda kesin bilgilere sahip deiliz. Grnatada hekimlik yaparken eyaletin valisi ile yaknlk kurarak onun sr ktibi olduunu biliyoruz. Muvahhid

hanedannn kurucusu Abdlmminin oullarndan birinin Septe ve Tanca valilii srasnda bir sre onun ktipliini yapt da (1154) bilinmektedir. bn Tufeyl, Muvahhid Sultan Ebu Yakub Yusufun zel hekimliini yapt 1163-1184 yllar arasnda byk n kazanmtr. Sultann ok yakn dostu olan dnrn onun vezirliini yaptn syleyenler de bulunmaktadr. rencilerinden biri olan el-Bitrucnin onu el-Kaz (Kad) diye anmasna baklarak bir sre yarglk yapt da sylenebilir. Fakat bunlara ilikin kesin bir bilgi yoktur. Kesin olan bir ey varsa, o da, bn Tufeylin Sultann ok yakn bir dostu olduu ve zerinde byk bir etkisi bulunduudur. nl tarihi Abdlvahid el-Merake bunu yle dile getirir: Sultann bn Tufeyle kar byk sevgi ve dostluu vard. Uzun sre, gece gndz sarayda, onun yannda kaldn ve dar kmadn sylerler. bn Tufeylin Sultanla bu yakn ilikisi ve dostluu, Endls bilim ve dnce hayatn nemli lde etkilemitir. Zamann btn bilim adamlar saraya toplanm, almalar desteklenmitir. Felsefe dnyasnn en nemli isimlerinden birisi olan bn Rd de, ite bu ortam iinde yetime imkn bulmutur. bn Tufeyl, kendisini Sultana takdim etmi, felsefe alanndaki almalarn desteklemi, hatta ynlendirmitir. bn Rd, Sultan Ebu Yakub Yusuf ile ilk karlamalarn yle anlatr: Mminlerin emirinin yanna girdiim zaman kendisini bn Tufeyl ile yalnz buldum. Bana Gk hakknda filozoflarn dnceleri nedir? Gk ezelden beri mevcut mudur, yoksa bir balang zaman var mdr? dedi. Bu soru beni dehete drd. Soruya cevap vermemek iin bir kaamak aryordum. Felsefe ile uramadm syledim. nk bn Tufeyl ile ne konuup grm olduklarn bilmiyordum. Mahcubiyetimin nedenini anlad. Bu nedenle konu zerinde bn Tufeyl ile konumaya balad. Aristotelesin, Platonun ve dier filozoflarn bu konuda sylediklerini sergiledi ve din bilginlerinin onlara kar getirdikleri kantlar sralad. Zamanlarn zellikle bu bilimin incelenmesine harcayanlarn biroklarndan daha isabetle bu bilimde vukuf sahibi olduunu o zaman fark ettim. Beni de o kadar kendi keyif ve hlime brakt ki ben de dncelerimi aklamaya ve felsefeye ilikin bilgimi kendisine gstermeye baladm.[121] bn Rdn bu tankl, hem bn Tufeylin konumunu, hem de bilim ve dnceye kar taknlan destekleyici tavr ak biimde ortaya koymaktadr. Leibnizin, Araplarn yle filozoflar var ki onlarn ulhiyet hakkndaki his ve fikirleri en yksek Hristiyan filozoflarn fikirleri kadar yksektir. Bunu Pocockeun Arapadan tercme ettii Philosophus Autodidactus (Kendi Kendine Felsefe, Hay bin Yakzan) eserinden anlamak mmkndr[122] diye kendince onurlandrd bn Tufeyl, 1186 ylnda Merakete hayata veda etti. Emir Yakubun hekimliini yapt yllarda, zamannn byk blmn, Sultann zengin ktphanesinde geiren bn Tufeyl, birok bilim dalnda uzmanlamtr. Yazmaktan ok aratrmay ve dnmeyi seven dnr en ok tp, felsefe, gkbilim ve iirle uramtr. El-Bitruc ve bn Rd, bn Tufeylin tpla ilgili iki eserinin bulunduuna tanklk etmektedirler. Ne yazk ki, bu eserler gnmze ulamamtr. Yine el-Bitruc, Kitabl-Felekiyat adl eserinin nsznde bn Tufeylin gkbilimde yeni dnceleri olduunu, hatta Batlamyusun kuramn deitirmeyi amalayan yeni bir kuram gelitirdiini sylemektedir. Gnmze iirinden ancak birka rnek ulaabilen bn Tufeyli btn dnyaya tantan eseri, felsef roman Hay bin Yakzan, dier adyla Esrarl-Hikmetil-Merikiyedir. rak Felsefe ve Hay bin Yakzan bn Bacce ve bn Rd ile birlikte Endlsn yetitirdii en byk filozoftan birisi saylan bn Tufeyl, kendisine kadar gelien Endls felsefesini inceden inceye deerlendirerek ulat sonular Farab, bn Sina ve Gazal sistemleriyle besler ve kendi anlayn kurar. Bu nedenle onu, belirli bir akm ierisine yerletirerek deerlendirmek olduka gtr. bn Tufeylde Aristotelesi felsefenin etki ve izlerini grmek ne kadar mmknse, Platon ve Gazal

sistemlerinin, dolaysyla yeni Platonculuun ve tasavvufun etki ve izlerini grmek de o kadar mmkndr. Bu nedenle, srf tanma ve tanmlama kolayl bakmndan, hep yaplageldii zere, onu rak bir filozof, daha dorusu bilge saymak yanl olmaz. Fakat raklii salt Shreverd-i Maktuln sistemletirdii doktrin olarak anlarsak, bunun doru olmad da sylenebilir. nk bn Tufeyl ne Shreverdyi, ne de doktrinini tanmtr. Ne var ki, yntemleri ve var noktalar bakmndan ele alndnda, ikisi arasnda yakn bir akrabalk, hatta aynlk grlmektedir. Bu da esaslar bakmndan rak felsefenin kkenlerinin ok eskilere dayanmasndan, deiik corafya ve gelenekler ierisinde canlln korumu olmasndan ileri gelmektedir. Shreverd, Heyakiln-Nur (Nur Heykelleri) adl eserine, Ey Kayyum, bizi nurunla glendir, nur zerine yerletir ve Nura doru gtr cmlesiyle balar. Nur szcnn defa tekrar edilmesiyle dikkat eken cmle, rak felsefenin en kestirme tanmn vermektedir. Bunu daha iyi anlayabilmek iin, cmledeki birinci nurun saf akl, ikinci nurun bilgiyi, nc nurun da nurlarn nuru olan Tanry simgelediini bilmek yeterlidir. Shreverdnin cmlesinden hemen anlalaca zere, rak felsefenin anahtar szc akl, bilgi ve Tanrdr. kavramn da ayn szckle, nur szcyle dile getirilmesi, birbirleriyle olan sk ilikiyi, banty ortaya koymaktadr. Cmledeki nemli bir nokta da Bizi nurunla glendir, nur zerine yerletir dileklerinin belirledii tavrdr. Bu tavr, dile getirilen durumlarn dorudan insana, insann istem ve abasna bal olmadn, tersine Kayyuma, yani Tanrya bal olduunu gstermektedir. Bu, insann yeteneklerini ve abasn yok saymak anlamna gelmemektedir kukusuz. Fakat istemekle, aba harcamakla, Bayezid-i Bistamnin deyimiyle sylersek aramakla sonuca, mutlak gereklie ulalamayaca gereini dile getirir. Yoksa, geree ulaanlarn yine de arayanlar olduu aktr. bn Tufeylin anlay asndan bakldnda aramak, iki ynl bir abay gerekli klar. Birincisi gzlem ve deneylerle pekitirilen dnme (tefekkr), ikincisi de arnmadr. Dnme, nesneler dnyasndan balayarak en yce gerek olan Tanrnn bilgisine ulaana kadar akln btn imknlarn sonuna kadar kullanma; arnma ise, ulalan bilginin tadlmasn salayan sezgiye (kef ve ilham) ve Tanrda yok olmaya (fena) ulamak iin nefsi ve ruhu, baka bir deyile Tanrnn tecelli yeri olan kalbi dnyevi ilgi ve eilimlerden, kir ve pisliklerden arndrma abasn dile getirir. Geri yalnzca aklla, yani felsefecilerin yntemleriyle Tanr bilgisine ulamak da mmkndr, fakat bu bilgi, doru olmasna karn anadan doma bir krn evresi hakknda edindii bilgiye benzer. Bu bilginin en belirgin zellii, ak olmamasdr. Daha da nemlisi, bu bilgiden dolay bir zevk duyulamaz, saf mahedeye eriilemez. bn Tufeylin bu bilgiye kar nerdii yntemle ulalan bilgi ise ak ve kendisinden dolay bir zevk duyulan, saf mahedeye erdiren bilgidir. Gerek bilgi iki esasa dayanmaldr: Akl ve Sezgi. Bilgi, deneyin akl ile ve akln da sezgi ile uygunluudur. nsan geree ulamada gerek paralardan btne (istikra), gerekse btnden paralara (talil) akl yrtme yolunu da aarak kendi iinde bulunan sezgi na da ynelmelidir. nk, Allahn zat srf nurdur. Nur olan Tanrsal zat alglayabilecek olan insann iindeki nuru uyandrmak ve parlatmak, sadece duyularn, akln ve ruhun zel terbiyesi ile mmkndr ve ancak Allah hakknda bu suretle elde edilecek bir bilgi bize bizzat zat verebilir.[123] Konuya biraz daha yakndan bakldnda rak felsefenin bir varlk kuram zerine bina edildii grlr. Buna gre varlk, Tanrnn srekli tecellisinden, tecellilerin somutlamasndan olumaktadr ve varolu, her an yenilenmektedir. Bu olay, gne nlarnn tamas, dnyay kuatmas, grnr klmas olay ile simgelenebilir. bn Tufeylin benzetmesiyle sylemek gerekirse evren, gnein karsndaki ilk aynadan balayarak bir aynalar dzenei iinde, gnein suretinin, aynadan aynaya yansyarak son aynadan suya yansmasndan baka bir ey deildir. Dolaysyla Tanr bilgisine ulamann en salkl yolu, tecellileri alabilmeye, o da, insann madd ve manev pisliklerden arnmasna, kalbini bir ayna gibi parlatmasna baldr. Kalp bir ayna durumunu alnca, tecelliler orada yansmaya, e deyile irak (aydnlanma) olay balar.

zetlemek gerekirse, bn Tufeylin felsefesi, Garaudynin yerinde adlandrmasyla nebev felsefe[124], rasyonel dnceden yola karak kef ve ilhama ulaan ve bu nedenle son noktada tasavvufla akan bir zevk yoludur.[125] te Hay bin Yakzan, bu bilgilenme ve Tanrya ulama yolunun, Hay bin Yakzann serveni evresinde somutlatrlm yksdr. Hay bin Yakzan, doas gerei, sembolik elerin olduka fazla olduu bir eserdir. bn Tufeyl, romannn felsef yklemini, olaylar araclyla olabildiince yalnlatrm olsa bile, birtakm bilgilerin ehli olmayanlara ulamasn engelleme dncesi ile rtk bir anlatm yolunu yelemitir. Bu nedenle, romann ve mesajnn kavranabilmesi iin, mahremiyetini fazla kurcalamadan, baz n bilgiler vermeyi yararl gryoruz. bn Tufeyl, Hay bin Yakzan ile zamannda byk tartmalara yol aan ana sorunu zmlemeyi amalamaktadr: 1. nsan kendi bana, hibir eitim ve retim grmeksizin, doay inceleyerek dnme yoluyla insan- kmil (yetkin insan) aamasna ulaabilir, baka bir deyile insani nefs (nefs-i insan), etkin aklla (akl- faal) birleebilir. 2. Gzlem, deney ve dnme yoluyla elde edilen bilgiler, vahiy yoluyla gelen bilgilerle elimez, yani felsefe ile din arasnda tam bir uygunluk vardr. 3. Mutlak bilgilere ulamak, btn insanlarn stesinden gelebilecei bir ey deildir. Yce gerekliklere ulamak, bireysel bir olaydr. Hay bin Yakzan, insann kendi bana insan- kmil aamasna ulaabileceini kantlamaktadr. Romann kahraman Hay, btn mrn kimsesiz bir adada geirmektedir. Bir varsayma gre, ssz adada, topran mayalanmas sonucu kendiliinden tremi; dier bir varsayma gre de, baka bir adada dnyaya geldikten sonra, bir sandk iinde denize braklm, bylece iinde yaad adaya srklenmitir. Bir ceylan tarafndan beslenip bytlen Hay, elli yl iinde duyulur dnyann yaln gereklerinden, adm adm, en yce gereklie, Tanrya ular. Bu uzun sre ierisinde Hay, Tanrnn dtaki yetleri, gstergeleri olan evreni, varlk kitabn gzlem ve deneylerle, kyaslamalar ve akl yrtmelerle zer, varolu nedenlerini, anlamlarn, Tanr ile olan bantlarn kavrar. Akln imknlarn sonuna kadar kullanmasndan, sk bir rizayetle kalbini artmasndan sonra mahedeye, yetkin insan aamasna ular. Yetkin insan aamasna ulaan Hay, uzlete ekilmek amacyla adasna gelen Absal ile karlar. Absal, sufi eilimli olmakla birlikte vahye dayal inanc, dini simgelemektedir. Hayn konumay renmesinden sonra, birbirlerine servenlerini, sahip olduklar bilgileri anlatrlar. Hay, Absaln aktard btn bilgileri onaylar, dinin emir ve yasaklaryla kendisini ykml klar. nk, iki bilgi arasnda bir aykrlk yoktur. ki bilgi, ayn gerekliin farkl iki formundan baka bir ey deildir. nc tezin kantlanmas, Hayn toplumsal bir snavdan gemesini gerektirmektedir. Absal, yaad ada halknn durumundan sz edince Hay, oraya giderek insanlar uyarmaya, ulat gerekleri onlara aktarmaya karar verir. Birlikte Absaln adasna giderler. Hay insanlara dnyann gerek yzn, dnya hayatnn bir oyun ve elenceden baka bir ey olmadn, asl olann te dnyaya hazrlanmak, bu dnyada Tanr mahedesine ermek olduunu anlatmaya alrsa da, btn emekleri boa gider. nk insanlarn yaps, yaradl, yetenekleri farkldr ve yce gerekliklere ancak az saydaki stn yaradll insan ulaabilir. Bu gerei anladktan sonra Hay, Absal ile birlikte adasna dner ve hayatlarn kendi bildiklerince srdrrler. Merake, Hay bin Yakzann, filozoflara gre insann kkenini gstermek amac ile yazldn syler. Romana bu adan baklnca, Hay bin Yakzann dnyaya gelii konusundaki iki varsaymdan birinciyi, yani kendinden tremeyi esas almak gerekir. Carra de Vauxya gre de bn Tufeyl, bu romanyla, skolastik yeni Platonculuun doa ve akla uygun olduunu gstermek istemitir. Filozof domu bir adam, hibir renim grmeden akl, deneyimleri ve doann esinleriyle yeni Platoncu doktrine rahatlkla ulaabilir. Yeni Platonculuk

yaktrmas bir yana braklrsa, bu yaklamn da romanda kendisine bir yer bulacan sylemek mmkndr. bn Tufeyl, Hay bin Yakzanda, Hay bin Yakzann hayat deneyimi dolaysyla doal, scak, kendisi ve evresiyle bar iinde, evrenin dzeniyle uyumlu ve tevhitle ykl ideal bir hayat biimini somutlatrmaktadr. Bizce romann zerinde en ok durulmas, dnlmesi gereken yanlarndan birisi budur. Hayn sergiledii yaama biimine, bugn artk tamamen yabanc olduumuzu sylemeye gerek yok. Ne ki, bunun vnlebilecek bir ey olduunu sylemek ok zor, hatta mmkn deil. Garaudy, Hay bin Yakzann anlam ve nemini yle dile getirir: Felsefe ve tasavvufun, btnl iinde dnce ile hayatn, ilim ile imann birliini gsteren bn Tufeylin felsef roman insan, tabiat ve Allah arasndaki ilikilerin bilincine varlmas ve yaratlmas hususunda felsefeye Heraklit ve Empedoklesden bu yana 16 asrdan beri Batda kaybetmi olduu btn boyutlar iade ediyor.[126] Hay bin Yakzann Etkisi Dnyada felsef romann olduu kadar Robinsonad/adasal roman trnn de ilk rnei olan Hay bin Yakzan, Batda 14. yzyldan balayarak byk yanklar uyandrm, en ok okunan kitaplardan birisi olmutur. Hatta zmirli smail Hakknn sylediine gre, ngilterede Kuakerler denilen bir Hristiyan mezhebinin ballar tarafndan, bir ahlak kitab olarak kabul edilmitir.[127] Hay bin Yakzan, 14. yzylda Narbonnelu Musa tarafndan braniceye evrilir ve yorumlanr. Latinceye ilk evirisi de 15. yzylda Pico della Mirandola tarafndan yaplr. E. Pococke da Latinceye ikinci evirisini yapar kitabn. Bu eviri, Arapa metniyle birlikte ilkin 1671de, daha sonra da 1700 ylnda Oxfordda yaymlanr. ngilizceye ilk eviriyi, Pocockeun Latince evirisinden Aschwel ile George Keit yapmlardr. Simon Ockley ise, Hay bin Yakzan 1711 ylnda Arapa aslndan ngilizceye evirerek yaymlar. Romann Hollanda diline yaplan evirisi, ilk olarak 1672 ylnda Amsterdamda yaymlanr. Ayn eviri, ikinci defa 1701 ylnda Rotterdamda baslr. Roman, bn Tufeylin Felsef Roman Hay bin Yakzann Hayat, Kendi Kendine Felsefe, Tabiat Adam, Ruhun Uyan ve Dou Hikmetinin Srlar gibi deiik adlarla Franszca, Almanca, Rusa ve spanyolca gibi dier Avrupa dillerine de evrilmitir Hay bin Yakzan, Batda birok sanat ve dnr etkilemi, onlarn sanat ve dncelerinin olumasna katkda bulunmutur. Batda tesiri ok byk oldu. Onun birok taklitleri yazld diyen Hilmi Ziya lken,[128] bunlarn en tannmlarndan birisi olarak ada Bat felsefesinin kurucularndan olan Francis Bacon ve eseri Yeni Atlantisi anmaktadr. Rousseaunun Emileine, Thomas Moreun topyasna, Daniel Defoenun Robinson Crusoesuna Hay bin Yakzann ocuu gzyle bakanlarn says hi de az deildir. Batnn byk filozofu Spinoza da, kendi felsefesini kurarken byk lde Hay bin Yakzandan aldklarna dayanmtr. Akit Gktrk, Edebiyatta Ada isimli almasnda bn Tufeylin etkileri konusunda yle der: On yedinci ve on sekizinci yzyllarda byk ilgi uyandrm olan Hay bin Yakzann bu yzyllarda gelien Robinsonad edebiyat zerinde byk etkisi olduu apaktr. Bilindii gibi Robinson Crusoedan sonra Batda Robinsonad ya da Adasal Roman diye adlandrlan bir tr ortaya kmtr. Bu nedenle Hay bin Yakzan ile Robinson Crusoe arasndaki ilgi zel bir nem tamaktadr. Birok aratrmac ve yazar gibi Carra de Vaux da Daniel Defoenun bn Tufeylden etkilendiini sylemektedir. Vaux, Les penseurs de IIslame adl eserinde, bu husustaki dncelerini yle dile getirir: Robinsondaki fikirler, ahlak anlay, sistemler, her ey apak kantlyor ki, Daniel Defoe, bn Tufeyl tarafndan yazlan romann Latince tercmesinden esasl biimde etkilenmi ve esinlenmitir. Akit Gktrk, Defoenun bu yky ngilizce evirisinden tand sanlmaktadr. Robinson Crusoeda kahramann ssz bir adada her eyin zn deneylerle renerek bir bakma tpk Hay bin

Yakzan gibi adm adm olgunlamas, kiiliin bir i denetim altnda aydnlan, doruya, iyiye, Tanr yoluna gelii din asndan tad anlamlarla ema ynnden bn Tufeylin yaptn ok andrr. Defoenun Hay bin Yakzandan bu noktada etkilenmi olduu dnlebilir diyorsa da, bir etkilenmenin sz konusu olmad grndedir. Aslnda kendisi, olduka inandrc dayanaklar ortaya koymu olmasna karn, bu konuda inandrc dayanaklar ortaya konmamtr[129] diyerek konuyu geitirmektedir. Ne var ki, bu grnde yalnz deildir Akit Gktrk. Boer ve Garaudy de iki eser arasnda hibir iliki olmadn savunmaktadrlar. Boer, Crusoe pratik bir adam, Hay b. Yakzan ise mutasavvfane dnen adam tipidir[130] derken Garaudy de yle demektedir: Bu ssz ada romannn Robinson hikyesi ile hibir ilgisi yoktur. Robinson, adasna kendisiyle birlikte ferdiyetiliini, silahn, tarma elverili hle getirdii tabiat ve hkimiyeti altna ald Cuma zerindeki iktidar arzusunu da getirmitir. Ayn ekilde bu iyi vahi olmad gibi, her eyi basksz fakat gelenek iinde renen Rousseaunun Emilei de deildir.[131] Dikkat edilirse Boer ve Garaudy, konuya kahramanlarn temsil ettii dnya grleri asndan yaklamaktadrlar. Bu adan bakldnda, iki eser arasnda ilgi kurmak, gerekten de mmkn deildir. Hatta biimsel olarak bakldnda da ayrntlarda somut bir benzerliin izlerine rastlamak ok zordur. Fakat bunlar bn Tufeylin etkileri konusunda ileri srlen grleri geersiz klmaya yetmez. uras bir gerektir ki, bn Tufeyl, Hay bin Yakzan ile ortaya bir ilk rnek, son derece gzel ve zgn bir roman emas koymutur. bn Tufeylden etkilenenler, bu roman emasn alarak gelitirmiler, kendilerine zg dnce ve yaklamlarla roman yeniden ina etmilerdir. Bu nedenle, kahramanlarn dnya grleri, yaama biimleri arasndaki fark, bu temel gerei deitiremez. Kald ki, hibir yazar, bir bakasnn yazdklarn aynen aktarmaz. Eer aynen aktarrsa, buna etkilenme ya da esinlenme deil, baka bir ad verilir. bn Tufeylin Bat felsefesi zerindeki etkisini de onun Spinoza ile gizli balantsn belirlemeye alarak ortaya koyalm. Leon Gauthier Hay bin Yakzann Franszca evirisine ekledii girite u bilgileri vermektedir: Hollandal Stanislav von Borkowski adl bir aratrmac Spinozann Genlii adl almasnda Spinozann daha genliinden balayarak Descartes sisteminden uzaklatn ve kendi felsefesini slm felsefesi ile karm bir Yahudi felsefesi temeli zerine kurmak istediini tespit etmitir. Spinoza zerinde slm felsefesinin etkilerini grmek mmknse de bunun nasl geldii konusunda belirgin bir ipucu bulunmamaktadr. Bir baka aratrmac W. Meijer de Spinozann yayncsndan Hay bin Yakzann tercme ettirilerek yaymlanmasn srarla istediini tespit etmitir. Sonunda kitap evrilerek imzasz olarak yaymlanmtr (Amsterdam, 1672). Ayn eviri ikinci defa yaymlandnda evirmen ad yerine S. D. B. harfleri konulmutur (Rotterdam, 1701). Bu arada Meijer, Spinozann kitaplarndan birisinin Hay bin Yakzan ile birlikte ciltletildiini de tespit etmitir. Durumu Borkowskiye bildirir. ki aratrmac, sonunda, bn Tufeylin eserinin bizzat Spinoza tarafndan evrildii sonucuna varrlar. kinci bask zerindeki S. D. B. harfleri bir evrik addan baka bir ey deildir. Bu harfler tersinden okunduunda Benedict de Spinoza adn vermektedir.[132] Hay bin Yakzann bizdeki etkilerinden sz etmek mmkn deil. nk biz ne bn Tufeyli, ne de eserini tanyoruz. Batllama sreci iinde dnsel bir g, ruhsal bir uyruk deiimi olay yaayan aydnmz deerlendirirken Sait Halim Paa bunlarn Bilgisizliin en ktsne, kendini bilmemeye dtklerini sylyor.[133] Gerekten de aydnmz, toplumumuzun ahlak ve manev hayatn, toplumsal ve siyasal geleneini, kaynaklarn, anlayn, ksaca toplumun dehasn temsil eden, ulusal varln, dncesini, kltr ve sanatn kuran deerleri kmsemi, aalam, bunlar aratrma ve inceleme gerei duymamtr. te bunun en somut rneklerinden birini, bn Tufeyl ve eseri karsndaki durumumuz oluturmaktadr. Hemen hemen btn dnya dillerine evrilen bu roman, dnsel katklar yannda, ayn kltr ve inan dzleminde yer aldmz iin, zgn Trk romannn olumasnda nemli bir

grevi yerine getirebilecei hlde, bugne kadar gn na karlamamtr. Babanzde Reid tarafndan yaplan tek Trke evirisi, 1923 ylnda yaynlanan Mihrab dergisinde tefrika edilmi ve ad geen dergi ile birlikte karanla gmlmtr. Durali Ylmazn ocuklar iin yapt uyarlama da, ne yazk ki, istisna olarak kalm ve gerekli ilgiyi uyandramamtr. Babanzde Reidin evirisini esas alarak Trkeletirdiimiz bu metne okumay/anlamay kolaylatrmak amacyla gerekli grdmz yerlere notlar, aklamalar ekledik. Platonun nl maara eretilemesindekine benzer bir hayata mahkm olduumuz gnmzde, Hay bin Yakzan, maaradan kamay baararak gerekler dnyasyla tanan ve geriye dnp rendii gerekleri arkadalarna anlatmaya alan kahramann ilevini grecektir inancndayz. N. Ahmet zalp

Giri
Tanr Adyla Balarm. vg ve kr balangsz (kadim), en byk, en bilgin, en bilge, en iyi, en cmert, en yumuak huylu, insana bilmediini ve kalemle yazmasn reten Tanrya. Ona btn nimetler iin vg, btn iyilikler iin kr. Tanklk ederim ki bir ve ortaksz olan Tanrdan baka tapacak yoktur. Yine tanklk ederim ki, temiz yaradll, mucizeler denizi, kesin kant ve kahredici nl kl Muhammed Onun kulu ve elisidir. Salt ve selm ona, soyuna ve onlara itenlikle uyanlara, hesap gnne kadar. Soylu, temiz ve itenlikli kardeim! Tanr sana sonsuzluk balasn. Sana bitimsiz mutluluklar dilerim Ondan. Benden, slm felsefecilerinin nderlerinden Ebu Ali bin Sinann[134] Hikmet-i Merik (Dou Felsefesi)[135] adl eserinde dile getirdii baz srlar aklamam istiyorsun. Gerei olduu gibi anlamak isteyenler iin, bylesi srlar aratrmak zorunludur. Sana bunlar, gcmn yettii lde, aklamaya alacam. stein, bende imdiye kadar hi tanmadm bir duruma ermeye, szcklerle tanmlanamaz, nitelenemez yce bir makama ulamaya neden olan tatl bir hatray canlandrd. Ulatm bu durum, bu makam, bu evrenin dnda bir evrendedir ve insan akl, knhn kavramaya g yetiremez. Bununla birlikte insan, ylesine tatl ve gnendirici bir bilgi denizine daldrr ki, bu durumu yaayanlar, kendilerinde srlar btnyle gizleme gcn bulamazlar. Duyduklar zevk ve coku, onlar, durumlarn aklamaya zorlar. Bu hle ulaan kimselerden bilgide derinlemeyenler, hadlerini aarlar ve aklla badamayan, dinin d yzyle (zahir) uyuturulmas mmkn olmayan kimi iddialarda bulunurlar. te bu nedenle kimisi, Kendimi tesbih ederim, benim anm ne byktr; kimisi, Ben Hakkm; kimisi, Cbbemin altnda Tanrdan bakas yoktur[136] gibi szler, zel deyimiyle atahat[137] sylemilerdir. eyh Ebu Hamid Gazal,[138] bu dzeye (makam) ulatnda, bilimlerdeki yetkinlii sayesinde, kendini bu gibi szlerden korumay baard. Fakat yine de aadaki dizeleri syleyerek durumunu dile getirmekten kendini alamad: Anlatamayacam hller yaadm Hayra yor ve nasl olduunu sorma. Ebu Bekir bin Sai,[139] bitimek (ittisal)[140] deyimini yorumlarken yle der: Bir bilimi renmekte olan kimse, o bilim zerine yazlm bir kitabn anlamn olduu gibi kavrad zaman, bilginin bir dzeyde, buna karlk, kendisinin, o gne dein bulunduu dier bir dzeyde kalmas mmkn deildir. Bilginin dzeyi ile kiinin o bilgi sayesinde ulat dzey ayn olur. O bilgi, kendisinde kkletike, zdekten (heyula), maddeden ve doal yaama bamllktan arnm, temiz, sekin ve Tanrsal durumlar (ahvl-i ilah) olarak adlandrlabilecek birtakm yce bantlar

gerekleir. Ancak bylesi bantlar Tanrnn kullar arasndan setii birka mutlu kiiye nasip olur. bn Saiin deindii bu dzey, dnme ve akl yrtme yoluyla kazanlr. Hi duraksamadan, kuku duymadan, kendisinin de bu dzeye ulam olduunu syleyebiliriz. Ne ki orada kalm, daha yukarlara kamamtr. Bizim szn ettiimiz dzey ise, Ebu Bekirin ulam olduu dzeyin ok stndedir. Geri bilgi ikisinde de birdir, fakat gzle grmek baka, dolayml olarak edinmek bakadr. Biber tanesi de siyah, ay yzl sevgilinin beni de siyahtr. Her ikisi de can yakcdr, ama bu nerede, o nerede... Szn ettiimiz durum ve makam grlr. Ama ne ile? O durumu grmeye zg bir ara vardr. Bu araca bir g adn verebilsek de, onu tam olarak adlandrm olmayz. Yalnzca mecaz yoluyla bildirmi oluruz. Sufilere zg szck ve terimlerde de bunu anlatabilecek doru bir deyime rastlanmyor. te senin istein zerine hatrladm bu durum, bn Sinann Hikmet-i Merik adl eserinde deindii durumlardan biridir. bn Sina yle diyor: ile (riyazet) insan eite eite, ahlakn arta arta yle bir noktaya getirir ki, o, uzaktan grnen ve kimi zaman parlayan, kimi zaman snen bir a dner. Gzne, arada bir, gereklik nurlarndan ok az bir aydnlk ilimeye balar. Bu aydnlk, ona byk bir tat, zevk verir. Benliini kt huylardan arndrmay srdrdke, aydnlklar oalr, byr. Zamanla gz aydnla alr ve o aydnlk sreklilik kazanr. ilede olmad zamanlarda bile o durumlar, aydnlklar srekli grnr. Aydnlklarn her grnnde insan, Tanrya doru bir basamak ykselir. Her ykselite de kendi durumuna ilikin gizli noktalara iaret etmekten kendini alamaz. Giderek her gz anda ve her zerrede Tanry grecei bir dzeye eriir. Bu aamada o, sevgilisiyle sabit bir bildiklie ulamtr. En sonunda, aknl dinginlie dnr. Bir ayna gibi, Tanr karsnda yer alr ve isteine kavuur. Tanrnn grnme yeri olduu iin, benlii ile bir sorunu kalmaz. Ne var ki, bu aamada, ikircimden tmyle kurtulmu deildir. Kimi zaman benliiyle, kimi zaman da Tanr ile ilgilenir. Bu dzeyi aabilirse, benliini tmyle yitirir ve yalnzca Tanry grr. Bundan byle, benliiyle ilgilense bile, bunu, salt Tanrnn grnme yeri olmas bakmndan yapar. te bu aamada, gerek birleme (vuslat) gerekleir. bn Sina, szn ettii bu durumlarla, Tanry arayanlarn zevk ve coku yoluyla ulatklar aamalar gsteren durumlar anlatmak istemitir. Yoksa bn Saiin szn ettii, ussal kavraylar sistemi iinde yer alan ve kyaslamalar yoluyla, ncller dzenlemekle elde edilen durumlar deil. Sufilerin (ehl-i zevk) bilgileriyle felsefecilerin bilgileri arasndaki ayrm, bir rneklemeyle anlamaya alalm. Akl, zeks, duyu organlar salam, ancak iki gznden de yoksun anadan doma bir kr gz nne getir. Bu kr, doup byd kentin btn evlerini, camilerini, hanlarn, sokaklarn ve insanlarn tam anlamyla renip tandktan sonra birdenbire gzleri alverir. Gzleri alnca, kentte bulunan her eyi, insanlar, yaplar, sokaklar grmezlik dneminde edindii bilgilere, duyduu tanmlara, gstergelere tam tamna uygun bulur. Eski bilgilerine aykr den, onlarla elien hibir ey ilimez gzne. Tmn teker teker tanr, bilir. Fakat bu yeni durumda kendisinde, biri dierine bal iki ey duyar. Birincisi, bu yeni bilginin ncekinden daha ak olmas; ikincisi ise, bu bilgi nedeniyle byk bir tat almasdr. te ermilik (velayet) aamasna ulamayan, bilgiyi akl yrtmeler, karmlar (istidlal) yoluyla kazanan kimselerin durumu, anadan doma krn grmezlik dnemindeki durumuna benzer. Tanmlamalar ve gstergeler yoluyla belledii nesneler ise, bn Saiin doal yaamdan soyutlayp ycelttii, Tanrnn yalnzca sevdii, setii kullarna baladn syledii ve Tanrsal durumlar olarak nitelendirdii eyleri simgelemektedir. Ermilik aamasna ulaan ve Tanr tarafndan kendilerine ancak simgesel olarak g

diyebileceimiz ey balanan kimselerin durumu ise, krn gzleri aldktan sonraki durumuna benzer. Bu ikinci durum, bazen kimilerine almakszn, salt Tanrsal bir vergi olarak doutan balanr. Aralarndaki ayrmlar belirlemeye altmz dnr ve felsefecilerin kavray ile sufilerin kavrayndan birincisiyle fizik evrene, ikincisiyle fiziktesine ilikin kavraylar anlatlmak istenmemitir. nk bu iki bilgi arasndaki ayrm aktr ve aralarnda hibir benzerlik yoktur. Bu iki kavray biiminden amacmz, her ikisinin de ayn soruna, yani fiziktesine ilikin bilgileridir. Felsefecilerin fiziktesine ilikin dnme ve karmlar yoluyla edinilen bilgileri ile sufilerin ayn soruna ilikin bilgileri arasnda, her ikisinin de gerek ve doru olmalar bakmndan bir benzerlik ortaya ksa bile, yine de birbirlerinden ayrt edilmesi zorunludur. Doal olarak ikinci bilgi, kavray daha ak ve daha doyurucu olmas bakmndan dierinden stndr. bn Sai, sufileri, bu zevki andklar, akladklar iin ayplayarak bu tadn imgelem (tahayyl) gcne zg olduunu savunmu, gerek mutlulua erienlerin durumunu anlalr bir dille aklayacana sz vermitir. Ne yazk ki, ya kendisinin syledii gibi ilerinin okluu nedeniyle zaman bulamadndan, ya da szn yerine getirmeye kalktnda, kendisinin, insanlar dnyalk edinme ve toplamada gereken yollar ve hileleri kullanmaya isteklendirmesi, tevik etmesi durumuyla elien birtakm eyleri aklamak zorunda kalaca ve dolaysyla kendisini yalanlamak ve iyzn herkese ilan etmek istemedii iin, sznde durmamtr. Zorunlu olarak biraz konu dna ktk. imdi asl konumuza dnelim. Kardeim, yukarda, fiziktesine ilikin iki tr bilgi olduunu, bunlarn rneklerini ve bu bilgilerin yntemlerini akladm. Senin istediin ey de bunlardan birisi olmaldr. Eer zevk ve mahede[141] ehlinden olmay seerek Tanr ile birliktelik (huzur)[142] aamasna ulam ermilerin yaad, tatt durumu istersen, yapacan ey, onlar izlemek ve grmektir. Yoksa, o gereklii, olduu gibi yazya dkmek mmkn deildir. Bu gereklik szle, yazyla aklanmaya allrsa deiir. Felsefecilerin gittikleri yola gidilmi olunur. nk ylesi anlamlar ses ve harf giysilerine brnr, mlk evrenine yaknlarsa, olduu gibi kalamaz, durum olmaktan kar. Bu yaklam, kanlmaz olarak, gereklie ilikin birok farkl anlatmn ortaya kmasna yol aar. Bu da kimilerinin sapmasna ve doru yolda yryenler hakknda kt zanlara dmelerine neden olur. nk, gerekliin alan, alabildiine genitir. Her eyi kuatr. Onu kuatmann, snrlandrmann yolu yoktur. Bu ylesine karmak ve iinden klmaz bir yoldur ki, onu herkes, ancak alabildii kadar anlatabilir. Felsefecilerin izledii yoldan, onlarn yntemleriyle gerekliin aklanmasn istersen, ite o zaman, konu aklanabilirlik, yorumlanabilirlik kazanr. Ne ki bu da, byk iksiri (iksir-i azam)[143] bulmaktan daha etin bir itir. ylesine almaz, ylesine garabetlerle doludur. Bu nedenle, pek az kimse stesinden gelebilmitir. stesinden gelebilenler, bu baary gsterebilenler ise, ulatklar gereklikleri ancak simge ve gstergeler yoluyla dile getirmilerdir. nk Muhammed yasalar, srlarn aa vurulmasn yasaklamtr. Aristoteles[144] ile Farabnin eserleriyle[145] ve bn Sinann ifasyla gelen felsefenin bu ama iin yeterli olduu sanlmasn. Dnrlerin bu konuda yazdklar da doyuruculuktan, zmleyicilikten ok uzaktr. Endls evresinde mantk ve felsefe yaygnlk kazanmadan nce, burann stn yaradll insanlar, btn mrlerini, matematiksel bilimlerde tketmilerdir. Bu bilimlerde en yetkin noktaya ulamay baarmlarsa da, orada kalmlar, onu aamamlardr. Sonra gelenler, matematiksel bilimlere birazck mantk eklediler. Fakat yetkin gereklie ulaabilecek kadar ykselmediler. Hatta kimileri, Anladm ki te bilimleri ikidir Bu ikiden fazla deildir.

Birisi renilemeyen gereklik, Dieri renilmesi yararsz yanl. dizeleriyle gszlklerini aklamak zorunda kaldlar. Daha sonra gelenler, ncekilere gre, felsefeden bir dereceye kadar tat alarak gereklie biraz yaklamlarsa da, ilerinde, bn Saii aan, ondan daha salam bir dnceye ulaan kimse yoktur. zlerek syleyelim ki, o da, lmne kadar sinesinde saklad bilim gmsn, kendisiyle birlikte toprak altna gtrmtr. bn Saiin ortada bulunan eserlerinden birka kitap dnda benlie, tevhide, manta ve doaya dair olanlarnn tm eksik kalmtr. Bunu, kendisi de itiraf etmitir. nemli eserlerinden olan ttisal (Bitime)[146] adl kitapndan ise, anlam karmann zor ve kimi blmlerde, dil ve anlatmnn bozuk olduunu syleyerek uygun bir zamanda yeniden yazacana sz vermi, fakat szn yerine getirememitir. Bu adamn kendisine yetiemedim. Hakknda edinebildiim bilgi de bu kadardr. bn Saiin dzeyine ykselemeyen ada dnrlerden, bir tek kitap olsun grmedim. Onlardan sonra, bizim kuak gelmektedir. adalarmzn bir bl, henz yol yrmektedirler. Yetkinlik dzeyine ulaamamlardr. Bir bl de yolculuktan ylm, yolun yarsnda kalmlardr. Kimilerinin de ne durumda, hangi aamada olduklarn, imdilik bilemiyoruz. Farabnin bize ulaan eserlerinin ou mantk zerinedir. Felsefeye dair olan kitaplar saysz ikircimler, sonsuz kukular iinde boulmutur. Sz konusu filozof, Milletl-Fazla adl eserinde, kt ruhlarn ldkten sonra, sonsuza dek, lsz aclar iinde yuvarlanacaklarn sylerken, Siyasetl-Medeniye adl kitabnda, bunlarn yoklua karacaklarn, ancak yetkin ruhlarn srekli olacan ne srmtr. Ahlak adl eserinde de, insan mutluluunun, yalnzca bu dnya yurduna zg olduunu sylemitir. Dier gr ve szlerinin tm de birer sabuklama ve hurafeden baka bir ey deildir. rneklersek, btn yaratlmlar, Tanrnn rahmetinden umutsuz klm, iyinin de, ktnn de sonunun yokluk olduunu sylemitir. Bu, balanamaz bir yanltr. Bir baka byk yanl da peygamberlik hakkndaki inancdr. Peygamberlii, yalnzca imgeleme gcne (tahayyl) zg bir i olarak nitelemi, felsefenin nbvvetten daha stn olduunu ve burada aklanmasna gerek olmayan daha bir sr benzer grler ileri srmtr. zetle Farab, bunlara benzer daha birok yanla dmtr. Bunlarn zerinde durmay, tmn aklamay gerekli grmyoruz. bn Sinaya gelince o, Aristotelesin eserlerinde yer alan sorunlar yorumlamay stlenerek onun anlay dorultusunda konumu, ifa adl byk eserini de onun felsefi anlay zerine kurmutur. Kendisi bu durumu, eserin Mantk blmnde belirttikten sonra, kendi temel anlaynn ona muhalif olduunu aklayarak gerei arayanlara, rakiye (Iklk)[147] felsefesi zerine yazd esere (Hikmet-i Merik) bavurmalarn salk vermitir. Aristotelesin kitaplaryla ifay zenle inceleyen kimseler, ifada Aristotelese dayanmayan, ondan aktarlmayan birtakm eyler de bulunmakla birlikte, ou yerlerde uyutuklarn, aktklarn grrler. Gerek Aristoteles kitaplarnn, gerekse ifann ierdii gerekliklere dikkat edilmez, yalnzca dyzlerine baklrsa, hibirinden yararlanlamaz. stenilen yetkinlie ulalamaz. bn Sina da, sz konusu eserin balarnda, bu gerei zellikle belirtmitir. mam Gazal, eserlerinin ounda halka seslenmeyi amalad iin, kimi eyleri yerine gre dmler, yerine gre zer. Bir yerde kfr gerektirdiini syledii bir eyi, baka bir yerde mbah klar. Tehaftl-Felasife adl kitabnda, felsefecileri, bedensel dirilii (har-i cisman) inkr ettikleri, dl ve cezay yalnzca ruhlara zg kabul ettikleri iin dinden kmakla sulad hlde, Mizan adl yaptnn balarnda, felsefecilerin bu konudaki grleriyle sufilerin inanlarnn aktn,

El-Munkzda ise, kendi inanlarnn da tasavvuf nderlerinin inanlaryla uygunluk iinde bulunduunu, bu geree uzun aratrma ve tartmalardan sonra ulatn syler. Gazalnin eserlerini inceleyenler, ieriklerini gerei gibi gzden geirenler, szleri arasnda bu tr elikilere rastlarlar. Mizanl-Amel adl kitabnda bu durumu yle aklar: Gr ve dnceler e ayrlr: 1. Halkn iinde bulunduu dzey ve inan dorultusunda dile getirilenler. 2. Soru sorann, rencinin durumuna gre dile getirilenler. 3. Dnrn kendi vicdani kanlar dorultusunda aklananlar. Bu nc gr, ancak kendisiyle ayn inanc paylaan kimseler anlayabilir. Gazal grleri byle blmledikten sonra, yle der: Anlam bakmndan birbiriyle elien bu szlerin hibir yarar olmasa bile, muhatab, atalarndan yknme yoluyla ald inan konusunda kukuya drmek gibi bir yarar vardr. Bu yarar, doru yola ve geree yneltmek iin yeterlidir. nk, kuku duymayan kii bakmaz, bakmayan grmez, grmeyen kr ve akn kalr. Sonra da u dizeleri syler: Grdklerini kabul et, sylentileri brak Gnei grenin Zhale ihtiyac kalmaz. te Gazalnin retim yolu, burada grld gibi, genellikle simgeseldir. Onun szlerini anlayabilmek iin ya dorudan kendisinden dinlemek, ya sylenenleri kalp gzyle anlamak, ya da yaratltan simgeleri zmleyebilecek, anlayabilecek denli yetenekli olmak gerekir. Cevahir adl kitabnda, baz eserlerinin, ehli olmayanlar iin kapal olduunu, oysa bu eserlerde gerein apak bildirildiini sylemektedir. Bildiim kadaryla, bylesi kitaplarnn hibiri Endlse gelmemitir. Bazlarnn geldii sanlrsa da bu, doru deildir. Bize ulaan eserleri, maarif-i akliye, nefh ve tesviye kitaplar ile dier birtakm mesail mecmualardr. Geri bunlarda da birtakm antrmalar, gndermeler vardr, ama bunlar, nl eserlerinde dank biimde bulunan aklamalardan fazla bir anlam ifade etmezler. Makasdl-sna adl eserinde kapal, simgesel anlatml sanlan eserlerindeki bilgilerden daha derin ve ince bilgiler olduu hlde, bu kitabn ak anlaml olduunu, bizzat kendisi belirtmitir. Bundan anlald zere, bize ulaan eserlerinin hibiri, ehli olmayanlara kapal olan rtk anlaml kitaplarndan deildir. Gazal, Kitabl-Mikatn sonlarnda, Tanrsal (ilah) nurlarla perdelenen kimselerin snflarn ve geree ulaanlar bildirip akladktan sonra, onlarn salt Birlike aykr bir nitelikle donanm byk bir varln bilgisine ulatklarn syler. Kimi bilginler, bu dncesinden dolay, Gazalnin iinden klmaz dipsiz bir kuyuya dt kuruntusuna kaplmlardr. Bu kuruntularna dayanarak da Gazalyi, Tanrnn zat konusunda, oklua (irk) inanm olmakla sulamaya almlardr. Oysa Gazal, mutluluun en yksek dzeyine ulam, onurlu ve kutsal aamalara erimitir. Bunda kimsenin kukusu olamaz. uras da var ki, sezgi (mkefe) bilimi zerine yazlm nemli eserleri bize ulamadndan, snrlarnda dolatmz gerek, bizim iin btnyle akla kavumamtr. Bizim elde edebildiimiz bilgi, Gazalnin ve bn Sinann eserlerini inceleyerek, birbirleriyle karlatrarak, amlamaya alarak ve bunlara, gnmzde ortaya kan grleri ekleyerek edinebildiimizdir. Bu alma sreci iinde, nce, dnme yoluyla belirli bir bilgiye ulatktan sonra, imdilerde, mahede yoluyla pek az bir zevke erebildik. Bundan tr, bu konuda, bakalarna aktarlmaya yarar sz sylemeye, kendimizde yeterlilik ve yetenek gryoruz. Kardeim, itenliinize ve bana beslediiniz gvene dayanarak renmi olduum gerekleri size aklayacam. Fakat, nce temelden balamak, sonra aamal olarak asl amaca doru yrmek gerekir. Daha ilk admda son aamadan sz aacak olursam, bu sana, takliti olmaktan baka bir yarar salamaz. O da, hakkmda gerekten iyi duygular besliyorsan. Oysa, sizin taklit aamasnda kalmanza gnlmz raz deildir. Burada kalmak, insan aamalarn

en ykseine karmak yle dursun, helak olmaktan kurtulmasna bile yetmez. Sizi, daha yksek aamalara, taklitilikten kesin bilginin doruklarna, dnce ve akl yrtme alanndan tanklk (hd) evrenine ulatrmak, izlediim yolu izlettirmek, getiim denizden geirmek ve grdm eyleri gstererek bilginizi, bilgimize baml olmaktan kurtarmak istiyorum. Bu dzeye ulamak iin, ok zaman harcamak, baka uralardan ilgiyi keserek btn abay buna ayrmak gerekir. Eer paalarn svayp btn gcnle bu amacn peinde koacak olursan, amacna ulatnda ektiin zorluk ve skntlarn boa gitmediini anlarsn. zlediin yolun bereketini, byk yararlarn grrsn. Dahas, Rabbini de honut etmi olursun. Rabbin de seni sevindirir. Nereye ynelsen, neye gz diksen isteini, amacn gerekletirir. Seni en doru yola, tehlikelerden uzak en gvenli yola ulatracam umuyorum. stediin bilgileri, Hay bin Yakzan adn verdiim bir yk araclyla iletmeye alacam. bn Sinann insanlar yola girmek iin isteklendiren, zendiren, akl ve zek sahiplerine ibret veren Hay bin Yakzan ile Salaman ve Absal mesellerinden esinlenerek[148] kurduum bu yky iyi izlersen, Hay bin Yakzan ile birlikte, istediin gereklere ulaabilirsin.

Birinci Blm
Hay Bin Yakzann Dnyaya Gelii Birinci Varsaym ncekilerin bildirdiine gre, Ekvatorun altndaki Hint adalarnn birinde, anasz-babasz insanlar var olmaktadr. Hatta Mesudnin sylediine baklrsa, orada, dpedz kadn biiminde meyveler veren ve Vakvak olarak adlandrlan bir tr aa vardr.[149] Adada byle olaand insan doumuna neden olan birok etken vardr kukusuz. Bu etkenlerin banda, adann hava koullar bakmndan yeryznn en lman ve yce nurlar kabule en yetenekli yeri olmas gelmektedir. Geri bu varsaym, birok filozof ve hekimin gryle elimektedir. nk onlar, yeryznn en lman yerinin drdnc iklim[150] olduunu kabul etmektedirler. Bu nedenle de sz konusu adada gerekletii ne srlen kendinden tremenin olabilirliini, Ekvatorun, yerel konumu nedeniyle bayndr olmay bakmndan onaylamakla birlikte, ok scak olduu varsaymna dayanarak reddetmektedirler. Ne ki, bu dncelerinde yanlmaktadrlar. Dnyann snma nedenini aratrarak bu yanlgy kantlayabiliriz. Bilimsel verilere gre, snn var olu nedeni, scak bir cisim, hareket ya da k olabilir. Acaba dnyann ssn oluturan neden bunlarn hangisidir? Dnyann ss, gnein ssndan gelmemektedir.[151] nk, gnein kendisinde s yoktur. I alma yetenei, yalnzca parlak ya da mat youn cisimlerde bulunmaktadr. Gne ise youn bir cisim deildir. Fiziksel bilimler, gne gibi arkasn gsteren saydam, younluksuz cisimlerin almadn kantlamtr. Kendinden ncekilerin zerinde durmamalarna karn bn Sina, drdnc nerme (mukaddeme) zerine, ortaya yeterli kantlar koymutur. Ksaca, dnyann scakl gneten dolay deildir. Gnein kendisinde s olmadna gre, baka bir eyin snmasna neden olmas da dnlemez. Dnyann ss, hareketinden dolay da deildir. nk dnya hareketsizdir. Hareket ettii kabul edilse bile, bu hareketin, ssna neden olduu sylenemez. Eer dnyann ss hareketinden gelmi olsayd, gece ile gndz ve mevsimler arasnda s fark olmamas gerekirdi. Gnein havay, dolaysyla dnyay stmas da sz konusu edilemez. Bu da mmkn deildir.

nk yere yakn olan havann scak, ykseklerdeki havann souk olduunu gryoruz. Gne havay stm olsayd, kendisine yakn, dnyadan uzak havann scak ve kendisinden uzak, dnyaya yakn olan havann souk olmas gerekirdi. Anlalyor ki, s, a baldr ve dnyann scakl, gne klarnn etkisinden ileri gelmektedir. Gne n bir nokta ya da kk bir daire zerinde toplayabilen merceksel bir cam, hatta buz paras, belirli bir uzakla kadar, karsndaki nesneyi yakabilecek bir s oluturmaktadr. Bu kk deney, savmz ak biimde kantlamaktadr. Matematik bilimi[152] kesin kantlarla ortaya koymutur ki, gne ve dnya, birer kre biimindedir. Gne, dnyadan binlerce defa daha byktr. Yeryznn yarsndan fazla ksm, srekli, gneten k almaktadr. Ik alan bu ksmn en scak yeri de, k almayan kesimden en uzak ve n en ok younlat orta noktasdr. Yeryznn byk kesimini kaplayan k dairesi yzeyinin en scak yeri, en ok k alan merkez blmdr. Bu k dairesinin merkezinden uzaklap evresine doru yaklatka, k ve dolaysyla scaklk, eit oranda azalmaktadr. Ik alan kesimin merkezi, burada yaayanlarn tepelerine gnein dikey olarak indii yerdir. Gne Ekvatorda oturanlarn tepelerine biri Ko, dieri Terazi burcunun banda olmak zere, ylda iki kez dik iner. Bunun dnda gne, kuzey burlarnda bulunduu alt ay sresince, kuzey ynlerinde, gney burlarnda bulunduu alt ay sresince de, gney ynlerinde doar ve batar. Yaz gndnm denilen Yenge dnencesi ile K gndnm denilen Olak dnencesi altnda kalan yerlerde oturanlarn tepelerine gne, ylda ancak bir kez dikey durumda gelir. Bu iki nokta arasndaki yerler ise, gnei ylda iki kere dik olarak alrlar. Fakat kuzey ve gneylerinde gnein bekleme sresi ayn olmad iin, s derecesinde lmanlk gereklemez. Bu iki noktann kuzey ve gneyinde kalan yerlerde yaayanlar, gnei hibir zaman dikey olarak alamadklar iin, buralarda scaklk ve soukluk arasnda bir denge kurulamaz. Scaklk giderek azalr, soukluk artar. yle bir noktaya varlr ki, artk souun iddetinden dolay insanlarn yaamas imknsz hle gelir. Bu aklamalar, scaklk ve soukluun yalnzca Ekvatorda dengeye kavutuunu gstermeye yeterlidir. Ekvatorda scak-souk dengesi gerekletii iin, hava koullar lmanlar ve buras anasz-babasz doumlara en uygun ortam durumuna gelir. Aslnda bu grn kantlanmas, yaptmzdan daha ok aklamay gerekli klar. Fakat bu kadar da sz konusu adada anasz-babasz doumlarn olabilirliini gstermeye yeterlidir. Bu nedenle, sz daha fazla uzatmaya gerek grmyoruz. te kimi dnrler, bu olabilirlie dayanarak Hay bin Yakzann ssz adada kendi kendine trediini kesin biimde savunmulardr. kinci Varsaym Kimileri de kendinden tremenin samaln ne srerek Hay bin Yakzan n dnyaya geliine ilikin u yky anlatmlardr: Hay bin Yakzann ortaya kt adann karsnda ikinci bir ada daha vardr. nsanlarn yaad son derece byk, zengin ve bayndr bir adadr bu. Bu ada, kendini alabildiine beenmi, zorba ve ok kskan bir sultan tarafndan ynetilmektedir. Sultann ok gzel bir kz kardei vardr. Kz, evlilik ana erdii hlde sultan, onu evlendirmekten kanmaktadr srekli. nk, kardeine kimseyi denk bulmamaktadr. Sultann kz kardei, akrabalarndan Yakzan adl bir genci sevmektedir. Fakat korkusundan aa vuramamaktadr. Ak, engel tanmaz ve korkudan baskn kar. Bir gn, iki sevgili, trelerine uygun biimde gizlice evlenirler. Zaman geer. Bir ocuklar olur. Adn Hay koyarlar. Kadn, Haydan dolay, gizli evliliklerinin eninde sonunda ortaya kacandan, aabeyi tarafndan renileceinden korkar. Bu, her nn de

hayatlarnn sonu demektir. Dolaysyla, ocuktan kurtulmalar gerekmektedir. Annesi Hay, bir gece, gzelce doyurduktan sonra, bir sandn iine yerletirir. Su almamas iin, sand skca kapatr. Gvenilir hizmetileriyle birlikte, sand deniz kysna getirir. Yrei alev alev yanmakta, ii kan alamaktadr. ocuunun lmesi ihtimali, iliklerine kadar titretmektedir gen anneyi. Fakat yapabilecei baka hibir ey de yoktur. Tek gvenci Tanrdr. Ellerini aar ve yakarr Tanrya: Rabbim, bu ocuu yoktan var ettin. Rahim karanlnda rzkn verdin. Dnyaya gelinceye dein bymesini, gelimesini saladn. imdi, acmasz ve zalim sultann zulm ve azgnlndan korkarak onu, yine senin koruyuculuuna teslim ediyorum. Onu kurtarman, koruman diliyorum. Ltfeyle, onu zorba sultann ellerine brakma. aresiz anne, duasn bitirdikten sonra, ocuuna veda ederek gzyalar iinde, sand denize brakr.[153] ocuun denize brakld gn, ylda ancak bir kez grlen kabarma zamanna rastlamtr. Kabaran dalgalar, sand, hemen o gece, srkleye srkleye kardaki ssz adann kylarna gtrr. Deniz ykseldii iin, sular sand adann ilerine, kydan ok uzak bir yerine srkler. Dalgalar sand rzgr, yamur ve gnee kar korunakl, topra yumuak, aalar birbirine girmi, gnl elici bir orman iine atar. Sonra deniz yava yava alalr, sandn bulunduu yerden ekilir. Rzgr, sandn bulunduu ormann nne kumdan bir set oluturur. Bylece orman, kabarma zamanlarnda, su basknlarndan korunur. Sandn tahtalar, ivileri dalgalarla iddetli arpmadan dolay iyice gevemi, yerinden oynam, kolayca sklecek bir duruma gelmitir. Karn iyice ackan ocuk alamaya, tepinmeye balar. ocuun sesini, yitirdii yavrusunun acsyla gezinen bir ceylan duyar. Sesi aratrr ve sandn yanna gelir. Sesin sandktan geldiini anlaynca, ayaklaryla sandn tahtalarn ekitirmeye balar. Zaten iyice gevemi olan tahtalardan bir ksm sklr. Ceylan, sandn iindeki ocuu kendi yavrusu sanarak st dolu memesini azna verir. Besleyici style ocuu bir gzel doyurur. Bir daha da terk etmez onu. Kendince beslemeye, bytmeye alr. Kendinden tremeyi mmkn grmeyenlere gre, Hay bin Yakzann doumu, ortaya k, yukarda anlatld gibi olmutur. Hayn nasl bydn, yce aamalara nasl ulatn, anasz babasz olarak ada doasnn gerektirdii biimde trediini savunanlarn kuramlarn saptadktan sonra anlatacaz. Birinci Varsayma Dn Hay bin Yakzann salt topraktan trediine inananlar yle derler: Adann bir yerinde, bir miktar toprak, zaman iinde mayalanm hamur durumunu alr. Bu amur, giderek yle bir kvama erer ki, scak ksm souk ksmna, kuru blm ya blmne iyice karr. Bu nitelikler birbiriyle ylesine kaynar ki, scaklk, soukluk, yalk ve kuruluk arasnda tam bir uyum ve denge oluur.[154] Mayalanan amur, olduka byk bir ktledir. Ktlenin blmleri arasnda birleim ayrmlar, dolaysyla insan doasna uygunluk ve drt svnn kan, balgam, safra ve sevda/meni oluumuna[155] yetenek kazanma bakmndan ayrmlar ve aykrlklar vardr. Ktle iinde en yetkin birleim, yani en uyumlu ve insan doasna en ok benzeyen blm, orta ksmdr. Ktlenin en yetkin birleim ve en uyumlu doaya sahip olan orta ksm, zamanla, gebe kalmasna kabarmaya, imeye balar. nk amur, mayalanma ve zlemenin son aamasna varm, iinde ok sayda hava kabarc olumutur. Oluumlar tamamlanan kabarcklar, tam ortalarndan ikiye ayrlrlar. Ortada, kabarcklarla evrili bir boluk meydana gelir. Bu yuva iinde, kendisine uygun ve son derece uyumlu gksel (hava) bir cisimle dolu kk bir kabarck oluur. amur, geirdii bu oluumlardan sonra, ruhu kabule hazr duruma gelmitir. Bunun zerine

Tanrya ilikinlii ve zgl nedeniyle Tanr emri olarak anlan ruh,[156] yuvann ortasndaki kk kabarc dolduran ince (latif) cisimle bir daha ayrlmayacak biimde birleir. Tanrbilim, Tanr emrinden olan ruhun, gne klar gibi, btn evrene srekli tatn (feyezan) ve nesnelerin yeti ve yetenekleri lsnde onu aldn, kabul ettiini, kesin kantlarla ortaya koymutur. Gne doduu zaman, her cisim, nasl kendi yeteneine gre ondan bir pay alyorsa, her nesneye, her varla da Tanr emrinden, ruhtan bir pay der. Szgelimi gne klar, alma yetenei olmad iin saydam ve arkasn gsteren saf havaya nfuz ederler. Havann gzle grlememesi bu yzdendir. Mat ve youn cisimler ise, biim ve renklerine gre kabul ederler. Bu nedenle de gzle grlrler. Ayna gibi parlak nesneler, parlaklklar orannda gne klarn alrlar, aydnlanrlar. bkey ve merceksel aynalar ise, ar llerde k aldklar iin, belirli bir uzakla dein, karlarnda duran nesneyi yakabilecek bir s olutururlar. Gne klarn alma konusunda nesnelerin yeti ve yetenei deiik olduu gibi, Tanr emri olan ruhu alma, kabul etme konusunda varlklarn yeti ve yetenekleri de farkldr. Cansz nesneler gibi, ruhu kabul yetenei olmayan cisimlerde, Tanrsal emrin etkileri aa kmaz. Bu cansz cisimler, gne klarnn nfuz ettii havaya benzerler. Bitkiler gibi ruhu alma, kabul etme yetenei az olan cisimler, Tanrsal emirden ancak byme ve oalmalarn salayacak kadar bir pay alrlar. Bu bitkisel cisimler, rneimizdeki gne klarn ancak grlebilecek denli alan mat cisimler gibidirler. Hayvanlar gibi ruhu kabule tam yetenekli olanlar zerinde, Tanrsal emrin etkileri, youn biimde aa kar. Bu tr cisimler, andmz rnekte sz edilen parlak cisimlerin karldr. Parlak cisimler arasnda, kabul yeteneinin basknl nedeniyle gnein biim ve niteliklerini gsteren cisimler olduu gibi, hayvanlar arasnda da, ruhu snrsz lde alan ve bununla da kalmayarak ruhun biim ve niteliklerini temsil eden insan tr vardr. Nitekim, Tanr demi kendi biiminde (suret) yaratt anlamndaki Peygamber sz, insandaki bu yeti ve yetenee iaret etmektedir. nsanda yansyan, tecelli eden Tanrsal ruh, eer insann doasnda bulunan dier biimleri yok edecek kadar g kazanrsa bu durum ancak byk nebiler iin mmkndr insan, anlan rnekteki alma ve toplamada ar llere varan ve karsna gelen nesneleri yakan merceksel aynann karl olur. Yeri geldii iin bu aklamalar yapma gerei duyduk. imdi, asl konumuza dnelim. Hay bin Yakzann kendinden trediine inananlar, kuramlarn yle tamamlamlardr: Mayalanm ve kabarm amur ktlesinin tam ortasnda oluan kabarca Tanrsal ruh girince, Tanr buyruuyla, bir insan olmak iin gereken dier insan gler, ruha boyun eerek hizmetine girerler. Ruhun barna olan kabarcn yannda, bir kabarck daha oluur. Bu kabarck, ince zarlarla gze ayrlmtr. Gzler, birbirine geen ince yollarla birbirine balanmaktadr. Bu kabarcn gzleri, birinci kabarc dolduran gksel cisimden daha ince bir gksel cisimle dolar. Gzlerine de ruha yardmc birtakm gler yerleir. Bu gler, ruhun korunmas grevini stlenirler. Ayrca, kendilerine gelen yce ve ince anlamlar birinci kabarckta bulunan ruha iletme grevini de yerine getirirler. Ruhun barnak edindii kabarcn dier yannda, ikinci kabarcn ters ynnde, ilk iki kabarc dolduran gksel cisimlerden biraz daha koyu bir gksel cisimle dolu, nc bir kabarck daha oluur. Bu kabarca da birtakm yardmc gler yerleir ve ruhun saklanmas ve ilerinin ynetilmesi grevini stlenirler. te bu kabarck, mayalanm amur ktlesi iinde aklanan srayla oluan ilk organlardr. Bu organda[157] yerleen ruh ve dier gler, birbirlerine srekli gereksinim duyarlar. Ruhun dier glere gereksinimi, bir toplum yaps iinde, bakann halka gereksinimi, glerin ruha duyduu

gereksinim de, halkn bakana duyduu gereksinim gibidir. Bu ilk organ ve barndrdklar gler, daha sonradan oluacak organ ve glere gre, bakanlk makamn igal ederler. Fakat dzeyleri birbirinin ayn deildir. nc organa oranla, ikincinin bakanl daha yetkindir. Ruh ise, mutlak bakandr. Glerden birinci takm, ikinci bakanlk; ikinci takm da, nc bakanlk makamnda otururlar. Birinci kabarckta bulunan gksel cisim, ruhla birleince, tutuarak kor hlindeki bir am kozala biimini alr. Buna kout olarak kabarck da, ayn biimdeki kat bir et parasna dnr. Bylece ruhun taycs olan gksel cisme salam bir korunak durumunu alr. Bu et parasna kalp ad verilir. Kalbin ierdii yce scaklk, yal azar azar ayrtrp dntrd iin, gerek yce scakla besin olmak ve gerekse ayran paralarn yerini almak zere, srekli bir yardma gereksinim ortaya kar. Aksi durumda, kalbin varln srdrebilmesi mmkn deildir. te bu nedenle ruh, bir yandan yakt ve besin olmak zere yardma, te yandan da kendisine alnmas gereken yararl ile atlmas gereken zararly anlama ve ayrt etme gcne gereksinim duyar. Beyin, sahip olduu gler araclyla alglama ve ayrt etme, cier de barndrd glerle besin toplama grevini stlenir. Beyin ve cier de kalpte yerleen scaklktan ve kendilerine zg olmakla birlikte kayna kalp olan glerden yararlanmak zorundadr. Bunun iin, bir yandan kalp ile cier, te yandan da kalp ile beyin arasnda damarlar ve atardamarlardan oluan kimi dar, kimi geni kanallar, ince ebekeler oluur. Hay bin Yakzann anasz babasz, salt topraktan trediini savunanlar, onun treyii, oluumu hakknda doa felsefecilerinin (tabiiyyun), bir bebein ana rahmindeki oluumu hakknda syledikleri, akladklar hibir noktay savsaklamadan kuramlarn tamamlamaktadrlar. Kuramlarnn temel dayana da insann oluumu iin zorunlu olan kemik, deri, damar ve dier btn eylerin oluum yeti ve yeteneinin mayalanm amur ktlesinde bulunduu varsaymdr. ocuun oluumu tamamlandktan sonra, kendisini kuatan balk rahim yarlr ve ocuk, anadan doar gibi doar. zerindeki amur tabakas, gnein etkisiyle kuruyup dklnce, ocuk ortaya kar. Doal besini tkendii ve bu nedenle ackt iin alamaya balar. O srada, oradan, yavrusunu yitirmi bir ceylan gemektedir. ocuun sesini duyan ceylan, onu kendi yavrusu sanarak beslemeye, bytmeye koyulur.[158] Hay bin Yakzann ortaya k zerine iki varsaym olduunu belirtmitik. Buraya kadar, bu iki varsaym sergiledik. Bundan sonras iin btn filozoflar, ayn grte birlemektedirler. imdi, Hayn hayat ve servenini anlatmaya geebiliriz.

kinci Blm
Doann Kucanda Anne Ceylan Hay kendi yavrusu sanarak anneliini stlenen ceylan, kendine barnak ve yurt olarak adann en otlu, meyve aalar en bol ve verimli kesimini semiti. Bu nedenle semiz ve st boldu. ocuun beslenmesine, onu emzirmeye son derece zen gsteriyor, ondan, yalnzca otlanmak zere ayrlyordu. Hay ylesine sevmi, benimsemiti. ocuk da ona almt. Ceylan, her gnk geli zamann biraz geirse, biraz ge kalsa, alabildiine alar, lklar atard. Hayn alamasn, lklarn duyan ceylan, hemen ve koarak gelirdi yanna. Adada yrtc hayvan yoktu. Hay gvenlik iinde byd, bu nedenle. ki yana dein ceylann bol style beslenerek byd, geliti. Dileri kt, yrmeye balad. Artk annesiyle birlikte barnaklarndan kyor, otlamaya gidiyordu. Yrrlerken annesi admlarn onun minicik admlarna uydurmaya alr, yrmesine yardmc olurdu. Ceylan, onu, adann meyvesi en bol, en gzel olan yerlerine gtrr, en tatl yemileri, meyveleri ona yedirirdi. Kabuklu meyvelerin sert kabuklarn kendi dileriyle krar, Haya yle verirdi. St zaman gelince de hi savsaklamaz, hemen stn emzirir, susad zaman, su bana gtrrd. Elinden geldiince yakc gneten, souktan korurdu. Akam olunca karnlar tok ve mutlu, barnaklarna dnerlerdi. Ceylan, Hay koynunda yatrr, kendi scayla, sandk iinden kan giysi ve rtlerle sarmalar, strd. Bir gn, bir ceylan yavrusu snd yanlarna. Birlikte yaamaya baladlar. yice almlard birbirlerine. Otlaklara, yaylaklara birlikte gidiyorlar, karnlarn birlikte doyuruyorlar, birlikte kouyor, oynuyorlar, geceleri de birlikte geiriyorlard. Zamanla Hay, annesine yknerek onun gibi sesler karmaya balad. ylesine ustaca yknyordu ki, sesi, bir ceylann sesinden ayrt edilemiyordu. Hay, yaratlndaki farkllktan, yaratltan getirdii yeteneklerinden dolay, fazladan olarak, dier hayvanlarn, kularn seslerini de rendi. Baaryla yknyordu onlara da. Bununla birlikte doal olarak en ok yknd sesler ceylanlarnkiydi. Onlarn haykrlarn, barlarn, birbirlerine seslenilerini, ksaca kimi zel durumlarda kardklar, kendilerine zg btn sesleri renmiti iyice. te bu nedenle, yabanl hayvanlarla yaknlk kurdu. Ne kendisi onlardan kayor, ne de onlar kendisinden rkyordu. Her birinin zelliklerini iyice renmi, birbirlerinden ayrmaya balamt. Yalnz kald zamanlar hayvanlarn, kularn biim ve imgeleri kafasnda canlanr, zerlerinde dnr, hayretle kimilerine sevgi duyduunu, kimilerinden de nefret ettiini grrd. Hay zamanla, hayvanlarla kendisi arasndaki ayrmn bilincine vard. Hayvanlar daha bir ilgiyle gzlemeye, hayvanlar ve kendisi zerinde dnmeye balad. Hayvanlar tyl, kll ya da krklydler. Kendisinden gl idiler ve hepsi de daha hzl kouyorlard. Gerektiinde, kendilerini savunabilecekleri boynuz, di, trnak ve pene gibi doal silahlara sahiptiler. Kendisi ise, bunlarn tmnden yoksundu. Onlara gre daha zayf ve gszd. Karnn doyurmaya alrken, kimi zamanlar, hayvanlarn saldrsna urard. Byle durumlarda kendisini koruyamaz, savunamazd onlara kar. Dahas kaamazd da. Ceylan yavrular, boynuzsuz domakla birlikte, ksa bir sre sonra, balarnda ikier boynuz kyordu. Doduklarnda koamyorlard, ama bir sre sonra, hzl bir biimde komaya balyorlard. Oysa kendisinde byle olmamt. Ne boynuzlar kmt, ne de onlar gibi koabiliyordu. Hayvanlar, doal olarak rtlydler. Gizlenmesi gereken yerleri kuyrukla, krkle ve benzerleriyle

gizleniyordu. Kendisi bunlardan da yoksundu. Bu durum kendisine ar geliyor, zlyordu.[159] Hay bin Yakzann kendisi ile hayvanlar arasnda gzlemledii biimsel ve trel ayrmlar konusundaki dnceleri uzadka uzad. Artk ya da yediye yaklamt. Kendisinde eksik ya da bsbtn olmayan, bu yzden zararn ektii organ ve aralarn tamamlanmasndan btnyle umudunu kesti. Aklk sorununa bir zm olmak zere, nn, geni yapraklarla rtt. Sarmaklardan bir kuak yaparak beline balad ve bir ksmn kuyruk ilevi grmek zere, arkasna sarktt. Ne ki yaprak ve sarmaklar, ksa srede kuruyup dklyordu. Bu nedenle, daha dayankl olabileceini dnd eylerle rtnmeyi denedi. Bunlarn da tm, ok ksa bir zaman sonra, ayn sona uruyordu. Bu sralarda aa dalndan kendine bir sopa yapt. Ucunu sivrilttii bu sopayla zayf hayvanlara saldrmaya, saldrganlara kar da kendini savunmaya balad. Dnerek elleriyle bu gibi eyler yapabileceini anlaynca, gznde kendi yeri ve deeri nem ve ayrcalk kazand. Ellerinin hayvanlarn ellerinden daha stn ve becerikli olduunu anlad. Sopay elleriyle yapm, gizlenmesi gereken yerlerini onunla rtmt. Daha nceleri gpta ettii, kendisinde de olmalarn istedii hayvanlarnkine benzer doal ara ve silahlara gereksinimi yoktu. Gereken eyleri dnebilir, elleriyle de yapabilirdi. Ya yediyi getiinde, rtnmek amacyla yapraklar, sarmaklar yenileyip durmaktan usand Hay. Arada srada len hayvanlarn kuyruklarn kullanmay dnyor, fakat hemen vazgeiyordu bu dncesinden. nk hayvanlarn lelerden irendiklerini biliyordu. Gnn birinde, lm bir kartal buldu. Hayvanlarn ondan rkmediini grnce, kartal araclyla amacna ulaacan sezinledi. Eline geen bu frsat karmamalyd. Kartaln derisini, kuyruk ve kanatlarnn salam kalmasna zen gstererek yzd. Bununla, kanatlar kollar zerine, kuyruu arkasna gelecek biimde rtnd. Bylece, hem rtnmesi gerekli yerlerini salam bir rtyle rtm, hem de kendisini souk ve scan etkilerinden korumu oldu. Edindii giysi, hayvanlar arasnda, kendine ayr bir yer kazandrd. Hayvanlar kendisinden ekinmeye, korkmaya baladlar. Bu olaydan sonra, kendisiyle ekien, annesi ceylandan baka yanna yaklama yrekliliini gsteren olmad. Ceylann lm Ceylan iyice yalanncaya kadar birbirlerinden ayrlmadlar. Ceylan iyice yalanp gten dnce, bu kez de Hay onu gzetmeye, doyurmaya balad. Onu bol meyveli, gzel otlu yerlere gtryor, meyvelerin en gzelini, en tatlsn ona veriyordu. Ne var ki, ceylan hastalanm, son gnlerini yayordu. Hayn gsterdii btn zene karn, her geen gn biraz daha zayflad. Sonunda, yakaland lmcl hastalktan bitkin derek ld. Hay, ylp kalan ceylann hareket etmediini, elinin ayann kprdamadn grnce, barp armaya balad. zntsnden helak olacak bir kerteye gelmiti. Birbirlerini arageldikleri zere seslenerek yant vermesini, hareket etmesini istediyse de bouna. Hibir tepki alamad. Hay, ceylann gzlerine, ellerine, ayaklarna ve dier organlarna bakt, teker teker inceledi. Hibirinde belli bir rahatszlk, hastalk belirtisi gremedi. Bununla birlikte, ceylann lmne neden olan hastaln merkezini bulup iyiletirebileceini, ceylan yeniden eski durumuna dndrebileceini umuyordu. Fakat btn umutlar boa kt. Hibir ey yapamad, baaramad. nceki birtakm deneyimlerinden yola karak sayrln kaynan, k yerini aratrmaya karar verdi. yle dnd: Gzlerini yumduunda ya da nne bir engel geldiinde gremiyor, gzn at ya da nndeki engeli kaldrd zaman gryordu. Parmaklarn kulaklarna sokunca duyamyor, parmaklarn ekince eskisi gibi duyuyordu. Yine, burnunu tuttuu zaman hibir kokuyu alamyor, braknca yeniden kokular almaya balyordu. yleyse ceylann organlarn altrmayan, onu hareketten alkoyan temel bir neden, bir engel vard. O engel ortadan kaldrlrsa, ceylan, eski durumunu yeniden kazanabilirdi. Ne var ki, ceylana

ilien hareketsizlik, yalnzca bir organn, bir duyusunu deil, btn organlarn ve duyularn etkilemiti. Ceylann btn gvdesi hareketten yoksun kalm, canlln yitirmiti. Buradan yola karak u sonulara ulat: Gvdenin iinde, gzden gizli bir organ vardr. Dier btn organlar, canllklarn ondan alrlar ve ona bamldrlar. Hastalk, ite o organdadr. O organ salna kavuturmak, dier btn organlar da saaltmak olacaktr. Bunun zerine, sz konusu organn gvdenin neresinde bulunabileceini aratrmaya balad. O zamana kadar grm olduu l hayvan gvdelerini dnd. Hemen tmnde, iinde bir baka organ barndrabilecek blm vard: kafa, gs ve karn. Bunlarn dnda, iinde baka bir organ barndrabilecek organ yoktu. Demek ki gvdenin canllk merkezi, bu organn birinin iinde olmalyd. Gvdenin canllk merkezi olabilecek denli deerli olan organ barndrabilecek, koruyabilecek organn, ortada bulunan olmas gerektiini dnd. Kendisini yoklad. Gsnde byle bir organn bulunduunu sezinledi. Ayr ayr eline, ayana, kulana, burnuna, gzne bakt, zerlerinde dnd. Bunlar olmadan da, bunlara gereksinim duymadan da yaayabilirdi. Ayn eyi ba iin de dnd ve basz olmak, basz yaamak da mmknm gibi geldi. Gsnde varln sezinledii organa gelince, ondan bir an bile ayrlmas, onsuz yaayabilmesi olas grnmyordu. Hayvanlarla kavga ettii zaman, onlarn saldrlarna kar korumaya en ok zen gsterdii yeri, gs idi. nk gdsel olarak iindeki deerli organn bilincindeydi. Btn bu belirtilerden sonra, ceylann hastalanan organnn gs iinde bulunduuna ilikin kans pekiti. Bu organa ulamak, saaltmak amacyla, ceylann gsn amaya karar verdi. Bununla birlikte, bir yanl yaparak sevgili annesi iin, bana gelenden daha byk bir ykma yol amaktan korkuyordu. Byle bir yanl yznden giriimi, annesinin yararndan ok zararna olabilirdi. Bu nedenle dikkatli ve uyank olmas gerekiyordu. Hay Can Aryor Hay belleini yoklad. Acaba dier hayvanlar iinde, annesinin urad ykma uradktan sonra, eski durumuna dnen var myd? Byle bir olayla hi karlamamt. Demek ki annesi iin de byle bir ihtimal yoktu. Yine de, annesinin sz konusu hastalkl organn ele geirip saaltrsa, eski durumunu kazanaca yolunda, az da olsa bir umut tayordu. Bu nedenle, zaman geirmeden, annesinin gsn amay ve iinde bulunan organ incelemeyi kararlatrd. Sert ve keskin talardan, kurumu kam paralarndan bams aralar yapt ilkin. Bunlarla kemiklerin arasndaki eti, kaburga kemiklerini saran perdeye kadar yard. Perde ok salam, ok dayanklyd. Bylesi bir salam korunak, ancak arad onurlu organ iin olabilirdi. Perdeyi aabilirse, arad organ bulacan umuyordu. Perdeyi amak iin uramaya balad. Arasz geresiz, tatan kamtan uydurulmu eylerle ok g bir iti bu. Aralarn deitirmek, keskinletirmek zorunda kald. Perdeyi yarabilmek iin deiik yollar, yntemler denedi. Sonunda baard. Perdeyi aralaynca, akcier kt karsna. nce, arad organ bulduunu sand. Evire evire her yann zenle inceledi. Hastalkl bir yer bulamad. Buras, akcierin yalnzca bir parasyd. Bu parann, dier yana doru eimli olduunu grd. Oysa, arad organn, boylamasna olduu kadar enlemesine de gvdenin tam ortasnda olmas gerektiini dnyordu. O nedenle aratrmasn srdrd. En sonunda, son derece salam bir klfla sarmalanm, dayankl asklarla bal, yard yandan akcierle evrili yrei buldu. Bu organn, eer dier yandan da, bu yandan olduu gibi korunmusa, tam ortada bulunacan ve dolaysyla arad organ olacan dnd. stelik bu organda biimsel gzellik, dokusunun salaml, birtakm korunaklarla evrelenmesi gibi, dierlerinde benzerini grmedii zellikler de gzleniyordu.

Beklemeden gsn dier yann da aratrmaya balad. Yrek, bu yandan klflarla, asklarla, akcierle korunmutu. Bu nedenle, arad organn yrek olduunu anlad. imdi yrei evreleyen klf amalyd. Binbir glkle, btn g ve dikkatini harcayarak klf at, yrei kard. Yrekte herhangi bir oyuk yoktu. Belirli bir hastalk bulunup bulunmadn aratrd, hibir ey bulamad. Kuvvetle skarak iini yoklad. Esnemesinden, iinde boluk olduunu anlad. Kendi kendine, te aradm ve imdiye dein bulamadm ey, bu organn iinde olmal, dedi. Kalbin iini at. Birisi sa, dieri sol yanda olmak zere iki gz grd. Sa yandaki gz, phtlam kanla doluydu. Soldaki ise, tmden botu. Arad ey, bu iki gzden birinde olmalyd. Sadaki gzde phtlam kandan baka bir ey grnmyordu. Kan, gvde canlln yitirmeden nce, phtlam olamazd. nk bu kan da, gvdenin dier yanlarnda bulunan kandan bakas deildi. Kan gvdeden ktktan sonra phtlar, sonra da kururdu. Bir de grd kadaryla kan, salt bir organa zg deildi. Dier organlarda da bulunuyordu. Oysa arad eyin bir an bile kendisinden ayr olunamayacak bu organa zg olmas gerekirdi. Btn aratrmalar da yalnzca onu ele geirmek iindi. Hayvanlar tarafndan birok defa yaralanm, bu yzden de ok kan kaybetmiti. Ne var ki bu durum, kendisini nemli bir zarara uratmam, hibir organnn ileyiini engellememiti. yleyse, arad ey bu gzde olamazd. Yrein sol yanndaki gzde ise hibir ey grlmyordu. Bununla birlikte, bu gzn bsbtn gereksiz, yararsz olmas da dnlemezdi. nk btn organlarn, mutlaka kendine zg bir ilevi vard. Gzlemledii bunca deerine karn, bu gzn gereksiz ve ilevsiz olmas mmkn deildi. Arad eyin bu gz iinde bulunduuna ve fakat buradan km olduuna, kukusu kalmad. O ey, yerini terk etmi ve gvde canlln yitirmi, alglayamaz, hareket edemez olmutu. Yrein sa gznde bulunan ey, ceylann gvdesi salam, paralanmamken yerinden ayrldna gre, byle harap olduktan, paralandktan sonra geri dnmezdi. Bunu kesin olarak anlad. Gvde, gznde btn deerini yitirdi. Deerli olann, bir sre gvdede bulunduktan sonra onu terk eden ey olduunu kavrad. Artk btn dncesini, o ey zerinde younlatrmal, btn abasn o eyi anlamak, bulmak iin harcamalyd. O ey neydi? Nasl bir eydi? Onu gvdeye balayan neydi? Gvdeden ayrldktan sonra nereye gitmiti? Giderken hangi kapdan kmt? Gvdeden kendi isteiyle mi, yoksa istemeyerek mi kmt? stemeyerek kmsa, onu yerinden oynatan, kmaya zorlayan etken ya da etkenler nelerdi? Kendi isteiyle kmsa, onu gvdeden soutan, tiksindiren nedenler nelerdi? Bu biimde, trl trl sorular sormaya balad kendi kendine. Btn bu karlksz sorular karsnda zihni dald, ard kald. Gvdeden btn btn irendi, kafasndan silip att. Anlalyordu ki, kendisine acyan, doyuran, sevecen kucana alan gvde deildi. Gvdeden olduu sanlan ilerle, aslnda gvdenin bir ilgisi yoktu. Btn bu iler, gvdeyi geici bir sre iin yurt edinen ve sonra onu terk eden eyin eseriydi. O ey iin gvde, kendisinin hayvanlarla dvmek zere edindii sopa gibi, bir aratan baka bir ey deildi. Bu dncelerinden sonra, gvdeye kar bsbtn ilgisizleti. Btn ilgi ve abas, gvdeye canllk veren o eye yneldi. Artk tek istei, tek dncesi, o eyi anlamakt. Zamanla, ceylann lei kokumaya balad. evreye ok kt bir koku yaylyordu cesetten. Bu, gvdeye olan tiksintisini daha da artrd. Hatta grmek bile istemiyordu artk onu. Tam bu sralarda, iki kargann kavgasna tank oldu. zledi onlar. Kavga srasnda, kargalarn biri dierini ldrd. Diri kalan karga, einerek ayaklaryla bir ukur at, ldrd kargay ukura atarak zerini toprakla kapatt. Hay, kargann yntemini yerinde ve gzel buldu. Bu yntemi dnemedii iin, kendi kendisine yerindi. Bunu dnmek, kendisine yarard oysa. Zaman yitirmeden, yerde byke bir ukur kazd, ceylann leini iine atarak zerini toprakla kapatt.[160] Ceylan gmdkten sonra Hay, onun gvdesini hareket ettiren, ona canllk veren eyi dnmeye

dald. Ne olduunu bir trl anlayamyordu. Dier ceylanlar gzlemledi. Hepsi de annesiyle ayn biimi tayordu. Demek ki, bunlara canllk, hareket veren eyle annesini canl ve hareketli klan ey aynyd. Annesine benzedikleri iin, ceylanlar sevmeye balad. Onlarla yeniden iliki ve dostluk kurdu. Zaman akp gidiyordu. Hay da bo durmad geen zaman iinde. Hayvanlarn, bitkilerin zelliklerini, trlerini inceledi. Her hayvan trnn, her bitki trnn ok sayda bireyleri vard. yleyse kendisinin de bireylerden oluan bir trden olmas gerekirdi. Bu dnceyle kendisine benzer, kendi trnden birini bulmak amacyla aratrmalar yapt. Adann btn kylarn, ke bucan dolat, fakat bouna, kendine benzer bir ey bulamad. Ada, drt bir yandan denizle evrili olduu iin Hay, dnyada baka bir yer olabileceini dnemiyordu. Hay Atele Karlayor Bir gn, adadaki ormanlarn birinde yangn kt. Ykselen duman ve alevler, Hayn ilgisini ekti. Hemen yangn yerine kotu. Atei ilk kez gryordu. yice yaklat yanan aalara. Grnm mthiti. O zamana dein hi rastlamad, grmedii bir varlkla kar karyayd. Uzun bir zaman, urad aknlkla yerinde kalakald. Sonunda, kendini toparlayarak biraz daha yaklat atee. Atein parlak yalmlarn, nne kan her eyi, otlar, aalar hzla yakp atee dntrn izledi. aknlndan, nasl davranmas gerektiini bilmediinden, biraz da Tanrnn kendisine yaradltan verdii yreklilikle elini atee uzatt. Elini atee dokundurmasyla ekmesi bir oldu. Eline bakt, avucunda ate yoktu. Dnd. Yeni tutumu bir dal parasn tutabilirdi. Saknarak denedi. Ucundan henz tutumu bir dal parasn ald. Sonra barnana gtrerek bir keye koydu. Atei ot ve al rp ile besleyerek bytt. Ate ok houna gitmiti Hayn. nanlmaz gc karsnda aknlktan kendini alamyordu. Gece gndz srekli besleyerek zenle korudu atei. zellikle geceleri, ate, daha bir nem kazanyordu gznde. nk, kendisine barnak olarak setii maaray styor, aydnlatyordu. Bir bakma gnein yerini tutuyordu geceleri. Hayn atee olan ilgisi, giderek bir tutku durumuna dnt. O zamana kadar grd eylerin en deerlisi, en ereflisi olduunda karar kld atein. Yalmlarnn ykseklere doru hareket etmesi, atein gzlemledii gk cisimlerinden olduunu dndryordu kendisine. Hay, yakma gcnn etkinlik derecesini tartmak dncesiyle kendince deneyler yapyordu atele. nne kan her eyden bir miktar atyordu atein iine. Atee atlan nesne yanabilme yeteneine gre ya hemen ya da aamal olarak yanyor, atee dnyordu. Bu basit deneyini srdren Hay, bir gn denizin kyya att kocaman bir bal da att atee. Balk, kzarp ya akmaya balaynca, itaha gelerek bir para yedi. ok houna gitti kzarm balk. Bundan byle de yedii etleri hep atele piirmeye, kzartmaya balad. Etin lezzetini anlaynca, kara ve deniz hayvanlarn avlamann yollarn aratrd. Ksa srede, birtakm teknikler, yntemler gelitirerek avclkta byk ustalk kazand. Atein nemi ve deeri de daha bir artt gznde. O gne dein yiyemedii nefis yiyecekleri, ate sayesinde elde etmi, yemeye balamt nk. Atein bylesi iyi ve yararl etkilerini gren, her nesneyi yakc, ayrtrc gcn gzlemleyen Hayn atee duyduu ilgi ve sevgi, ar boyutlara ulat ve kalbinde kkleti. Bunun sonucu olarak aklnda, kendini besleyip byten, annelik eden ceylann yreinden kan eyin ate trnn bir bireyi olabilecei dncesi dodu. Gerekten de hayvanlarn bedenleri canl iken scak, ldkten sonra ise souk oluyordu.

Hayvanlardaki bu durum hi deimiyor, dzen hi bozulmuyordu. Kendi gsnn altnda da iddetli bir scaklk duyumsard hep. Bu olgu, dncesine iyice g kazandrd. Gerek l ve diri hayvanlarda, gerek kendisinde egemen olan bu dzenin deimezliinin bilincine erdikten sonra, aklna u dnce geldi: Eer bir hayvann yreini diri iken karrsa, annesinin yreinde bo grd gz bu kez dolu olarak grebilir ve gz dolduran eyin atein trnden olup olmadn, dolaysyla ate ve ktan bir iz tayp tamadn anlayabilirdi. Hemen bir hayvan avlamaya kt ve rastlad ilk hayvan yakalad. El ve ayaklarn skca balayarak gsn, annesinin gsn yard yerden yard. Yreini bularak sol yann at. Annesininkinde bo bulduu gz, beyaz sise benzer buharl bir hava ile doluydu. Parman iine soktu. Yrek, eli yakacak denli scakt. Fakat, parman sokar sokmaz hayvan lverdi. Bu deneyinden u sonulara ulat: Hayvanlar canl klan ey, grd scak buhardr. Dier btn hayvanlarn yreinde de ayn scak buhar bulunmaktadr. Scak buhar, yrekten ayrlr ayrlmaz hayvanlar lr. Daha sonra, iinde, hayvanlarn dier organlarn, bunlarn durum ve dzenlerini, nicelik ve niteliklerini, birbirleriyle olan balantlarn, canllklarn srdrebilmek iin yrekteki scak buhardan nasl yararlandklarn, gvdede kald sre iinde buharn nasl bulunduunu ve niin tkenmediini inceleme ve aratrma istei uyand. Zaman geirmeden dncesini uygulamaya koydu. Diri olsun, l olsun, eline geen btn hayvanlar paralayarak byk bir ilgiyle incelemeye giriti. ylesine alt ki, ksa srede, gvdebilimde (anatomi) byk hekimlerin dzey ve ustalna ulat. Hayvanlar birok deiik organa, eit eit duygu ve davrana sahiptiler. Ne var ki bunlar, tek bir kaynaktan doarak dier organlara dalmak zere blnen hayvansal ruh[161] nedeniyle bir saylrlar. Btn organlar, hayvansal ruhun ya yardmcs ya da taycsdr. Gvdenin ynetimi konusunda ruhun durumu, deiik silahlar araclyla dmanla savaan ya da kara veya deniz avcl yapan kimsenin durumu gibidir. Savata kullanlan silahlar ya savunma iindir ya da saldr. Av aralarnn bir bl deniz avclnda, bir bl de kara hayvanlarn avlamakta kullanlr. Gvdebilimde hayvanlar paralamak iin kullanlan aralar da byledir. Bir ksm kesmekte kullanlr, bir ksm delmekte. Bunlar kullanan insan ise tektir. Aralarn her biri, insan tarafndan uygun olduklar amaca, tadklar niteliklere gre deiik biimlerde kullanlr. Hayvansal ruh da birdir. Gze grme, kulaa duyma, burna koklama, dile tatma gcn veren, deriyi duyarl klan ve dier d organlara ilevlerini yerine getirme yetenei kazandran bu ruhtur. organlar iin de durum ayndr. Organlarn her biri iin de yardmc organlar vardr. Hibir organ, sinir denilen yollar araclyla ruhtan bir g almadka, grevini yapamaz. Sinir denilen yollar bozulduunda veya kapandnda, alamaz olurlar. Sinirler ruhtan yardm beyin araclyla alrlar. Beyin de ruhtan alacan yrek yoluyla alr. Beyinde ok sayda ruh vardr. nk, beyin, datm merkezidir. Bu nedenle beyinle iliii kesilen, dolaysyla ruhtan yoksun kalan bir organ canlln yitirir, ii tarafndan kullanlmayarak atlan ara durumuna dner. Hayvansal ruh, eer gvdeden kar, tkenir ya da baka bir biimde yok olursa, btn gvde cansz kalr. Dirim, lme dnr. Hay bin Yakzan, yirmi bir yann sonuna doru, dnce yoluyla yukarda zetlediimiz bilgi dzeyine eriti. Geen bu zaman iinde, nesneleri kullanma ynnde de birok yntem gelitirmeyi baard. Deneylerinde kulland hayvanlarn derilerinden ayakkab ve giysiler yapt. Hayvan kllar, ebegmeci, hatmi kam ve telli otlarn tellerinden kalnl inceli iplikler elde etti. lk giysi ve ayakkabsn salam dikenlerden, talarla keskinletirdii kam paralarndan yapt kanca ve inelerle, iplik yerine sazlar kullanarak hayvan derilerinden uydurmutu. Krlanglardan yap tekniini rendi. Barnmak iin bir oda ve artan yiyeceklerini korumak iin bir mahzen yapt. ini gcn grmek iin, yerinden ayrlmak zorunda kald zamanlarda,

yiyeceklerini hayvanlardan korumak amacyla, birbirine bititirdii, balad kamlardan bir kap yaparak barnann giriini kapatt. Avclkta kullanmak zere, yrtc kular eitti. Yumurtalarndan ve yavrularndan yararlanmak amacyla birtakm hayvanlar, kular evcilletirdi, besledi. Yabanl kzlerin boynuzlarndan, sngy andrr eyler yaparak bunlar, salam kamlara, bambu aalarna takt. Eri olanlar atele dorulttu, ucu kaln ve kt olanlar talarla sivriltti. Bylece mzraklar elde ettikten sonra, kaln hayvan derilerinden kalkanlar yapt. Btn bunlar, hayvanlar gibi doal silahlardan yoksun olduu iin yapmt. Artk adada yaayan hayvanlarn hibiri, ona kar koyamyordu. zmlenmesi gereken bir sorunu daha kalmt. Avlamak istedii hayvanlarn byk ounluu, kendisinden daha hzl kouyordu. Onlar yakalamakta yetersiz, gsz kalyordu. Bu sorununa da bir zm arad. Uzun uzun dndkten sonra, hayvanlarn en hzl koanlarndan gerektii kadarn evcilletirip eitmeye karar verdi. Bunu baarrsa, avlamak istedii hibir hayvan izlemekte, yakalamakta glk ekmeyecekti. Adada yabanl eek, at ve ksraklar vard. Kendince en uygun olanlarn seerek amacna elverili duruma getirinceye kadar eitti. Deriden eyer, dizgin, gem ve zengi uydurdu. Amacna ulamt. Artk btn hayvanlar rahatlkla izliyor, avlyordu. Hayvan gvdelerinin zelliklerini, niteliklerini renmek amacyla yapt aratrmalardan edindii bilgiler nedeniyle, btn bu ilerde, ksa srede, beceri ve ustalk kazanmt. Doal olarak, yirmi bir yln kazandrd deneyimleri de yabana atmamak gerek.

nc Blm
Varln zne Doru Canllarn Grnmeyen Birlii Hay bin Yakzan, gndelik yaamn belirli bir dzene soktuktan sonra, kuramsal dnce alanna geti. Olu ve bozulu evrenindeki (lem-i kevn fesad) varlklar, hayvan, bitki, maden, ta ve topraklar, bunlarn trlerini ve niteliklerini; suyu, buhar, kar, dolu ve duman, yalm, koru ve sy aratrmaya balad. Her birinde ayr ayr nitelikler, trl trl etkiler, birbiriyle uyuan ya da elien hareketler gzlemledi. Btn bu ayrm ve ayrntlar nemle inceledi. Geree ulaabilmek iin ince giriimlerde bulundu. Nesneler, kimi nitelikleri bakmndan zde, kimi nitelikleri bakmndan farklydlar. zde olduklar nitelikler asndan bakld zaman, btn nesneleri, bir ve ayn saymak olasyken ayrmlar bakmndan ele alndklarnda, birbirine kart ve oktular. Hay, nesneleri zgl klan, birbirinden ayran zelliklere baktnda, evreni saylamayacak, saptanamayacak bir okluk iinde gryordu. Bu adan baktnda, kanlmaz biimde, kendisinde de okluk gzlemliyordu. nk, ok sayda ve deiik organ, her organnn kendine zg bir nitelii ve etkisi vard. Her organn, birok nesneden olutuu sonucuna vard. Dier btn nesneleri de byle teker teker inceledi. Daha sonra, gerek kendisini, gerekse nesneleri farkl adan incelemeye, dnmeye balad. Kendi organlar, her ne kadar ok grnyorlarsa da birbirlerine bitiik, bal ve aralksz olmalar bakmndan tek bir nesne saylabilirlerdi. Birbirlerinden ayrlklar, yalnzca etkilerinin ayrmlarndan kaynaklanyordu. Gerekte deiik de olsa, etkilerinin temel nedeni birdi. O da, kendisinin zn oluturan ve btn organlarnn onun birer arac olduu insani ruhtu. Bu bak asndan, kendisini bir olarak nitelemek kanlmazd. Kendisine ilikin dnceleri belirginlik kazandktan sonra hayvanlara, hayvanlarn trlerine

yneltti baklarn. Hayvanlarn her bireyini de, yukardaki bak asndan bir saymak zorundayd. Bunun zerine at, eek, geyik gibi trleri ve kularn snflarn gzden geirdi. Trlerin bireyleri i ve d organlar bakmndan, kavray ve davranlar bakmndan benzeiyorlard. Birbirlerinden ayrldklar yanlar ok azd. Trlerin bireylerinde ayr ayr bulunan ruh da, aslnda, tek bir ruhun paralarndan baka bir ey deildi. Bunlarn ayr gibi grnmeleri, yalnzca ayr yreklerde bulunmalarndan ileri geliyordu. Ayr yreklere dalm ruhlar bir kapta toplamak mmkn olabilse, tmnn ayn ruhun paralar olduklar grlrd. Ayr yreklerde bulunan ruhun durumu, deiik kaplara blnen bir suyun durumuna benzetilebilirdi. Bu nedenle, ister blnm, paralanm olsun, ister olmasn, ruh, hep ayn ruhtu. Ruha ilien okluk, bulunduu yerlerin okluundan baka bir ey deildi. Bu adan bakldnda, bir trn btn bireyleri, gerekte tek bir varlk saylrlard. ok gibi grnmeleri, bir gvdenin organlarnn okluundan te bir anlam tamazd. Hay, daha sonra, hayvan trlerini birer birer inceledi. Btn trler, beslenmeleri ve istekleri dorultusunda hareket etmeleri bakmndan benzetiler. Ksaca, hayvansal ruha zg btn durum ve davranlarda birbirlerine benziyorlard. Birbirlerinden ayrldklar yanlar ise, hayvansal ruhla ilgili deildi. Aratrmalar sonunda, btn hayvanlarda bulunan ruhun, gerekte bir ve ayn olduu grne ulat. Trlerin ruh bakmndan farkl grnmeleri, aldatcyd. Bu ayrm, lk ve souk kaplara blnm suyun tad ayrm gibiydi. Is derecesi ayn olan sular neyse, bir tre zg hayvansal ruh da oydu. Suyun ok ve ayrml grnmesine karn bir olmas gibi, hayvanlardaki ruhlar, dolaysyla da btn hayvanlar birdi. Btn hayvan trlerini, akland zere, tek bir ruha indirgeyen Hay, dncesini ve baklarn bitkilere yneltti. Bitkilerin trlerini, trlerin bireylerini inceledi. Bitkilerin dallarnn, yapraklarnn, ieklerinin, meyvelerinin ve eylemlerinin benzetiini grd. Bunun zerine bitkileri hayvanlarla karlatrd. Hayvan trlerinin bireyleri arasnda nasl ortak bir ruh var ve bu ruhtan dolay btn hayvanlar nasl bire indirgeyebiliyorsa, bitki trlerinin bireyleri arasnda da hayvansal ruha benzeyen ortak bir ruh olabilir ve bu ortak ruh nedeniyle, btn bitkileri, teke indirgeyebilirdi. Hayvanlara ilikin dncelerini bitkilere de uygulad. Sonunda, sudan ve topraktan beslenilerinden, byyp gelimelerindeki benzerliklerinden yola karak btn bitkilerin de tek ve ortak bir ruhu olduu sonucuna ulat. Bitki ve hayvanlar zerindeki aratrmalarndan, akl yrtmelerinden bu sonulara ulanca, bu kez de iki cinsi birlikte dnmeye, deerlendirmeye balad. Bitkiler, dorudan su ve topraktan, hayvanlar ise, kendilerine zg besin maddeleri ve suyla besleniyorlard. ki cins, beslenmeleri ve bymeleri bakmndan benzeiyorlard. Ancak aralarnda duygu, alg ve hareket bakmlarndan bir ayrm ve hayvanlar lehinde bir stnlk vard. Geri bitkilerde de ou kez hayvanlarnkine benzer alg ve hareket olaylar gzlemleniyordu. rnein iekler yzlerini gneten yana eviriyor, bitkilerin kkleri, besinin bulunduu yne doru hareket ediyordu. Bunlara benzer daha birok ortak yan gzlemlemek olasyd. Bu aratrma, gzlem ve akl yrtmeleri sonunda, bitki ve hayvanlarn arasnda, barndrdklar ortak bir nitelikten kaynaklanan bir birlik bulunduu sonucuna vard. Sz konusu nitelik, hayvanlarda yetkin bir dereceye ulat hlde bitkilerde, tadklar kimi engeller nedeniyle yetkinlie eremiyordu. Bitkilerdeki engeller grmezden gelinirse, hayvanlarla sahip olduklar ortak nitelik kolayca anlaabilirdi. Bu ortak nitelii, birisinde donmu, dierinde normal bir suya benzetiyor ve bu nedenle de gznde btn hayvan ve bitkiler tek bir varlk durumunu alyordu. Nesnelerin Cisimsel Doas Hay bin Yakzan, bitki ve hayvanlar zerindeki inceleme ve aratrmalarndan sonra ta, toprak, su

ve ate gibi algdan, beslenmeden, bymeden uzak nesneler dnyasna evirdi baklarn. Sz konusu cisimlerin tm, bir uzama[162] sahipti. Birbirlerinden, ancak kimi nicel zellikleriyle ayrlyorlard. Szgelimi, kimisi souk, kimisi scakt. Kimisi renkli, kimisi renksizdi. Ne ki scak olanlar souyor, souk olanlar snyordu. Su buhara, buhar yeniden suya dnyordu. Yanan nesneler kor, kl, yalm ve duman oluyor, ykselen duman bir engelle karlanca, yeniden yerel bir nesne durumunu alyordu. Btn bu gzlemlerinden sonra, btn nesneler gznde tek bir nesne durumunu ald. Cansz cisimlere ilien okluun hayvanlara ve bitkilere ilienden farkl olmad ortadayd. Hayvanlarla bitkileri tek bir varlk durumuna indirmesini salayan ortak nitelii, ruhu yeniden dnd. Hayvan ve bitkiler de, cansz cisimler gibi ene, boya ve derinlie sahiptiler. Yine hayvan ve bitkiler de cansz cisimler gibi, scak ya da souktular. Fakat bunlar, cansz cisimlerden sahip olduklar bitkisel ve hayvansal yetenek ve organlara bal olarak ortaya kan eylemleri nedeniyle ayrlyorlard. Ne var ki bu eylemler, bitki ve hayvanlarn kendi doalarndan gelmiyor, bir baka eyden bulayordu. Eer o ey, cansz cisimlere de gese, bulasa, bunlar da, bitki ve hayvanlar gibi beslenebilir, duyumsayabilirdi. te bu ihtimale dayanarak bitki ve hayvanlar, ilk bakta kendilerinden kaynaklanyor gibi grnen sz konusu eylemlerden soyutlayarak dnnce, onlarn da sonuta, bir tr nesne olduklarn grd. Bu akl yrtme yoluyla, btn nesnelerin, gerekte tek bir varlk olduklar sonucuna ulat. Btn nesneler gerekte birdi. Birbirlerinden ayrldklar yan, yalnzca kimilerinin barndrdklar aralar araclyla birtakm eylemlerde bulunmalaryd. Hay, bu eylemlerin, o nesnelerin kendilerinden mi kaynaklandn, yoksa baka bir nedeni mi olduunu kesin olarak ayrt edemiyordu. Bu sralarda grebildii tek ey nesnelerdi. Hay, bir adan baktnda, btn nesneleri, btn varoluu, tek bir nesne gibi alglyordu. Bir baka adan baktnda ise, varoluta, snrsz ve sonsuz bir okluk gzleniyordu. ki bak asnn atmas, bir sre ikircim iinde kalmasna neden oldu. Zamanla bazen bir, bazen ok grd nesnelerin tmn, canlsn, canszn yeniden gzden geirdi. zerlerinde yeniden dnd. Nesneler, genelde u iki durumun dnda kalamyordu: Ya duman, yalm ve su altnda bulunan hava gibi ykseklere doru ya da su, yerel nesneler, bitkiler ve hayvanlar gibi aa doru hareket iindeydiler. Kendilerini alkoyan bir engel olmad srece, cisimler, bu iki doal devinimi srdryor, hibir zaman duraanlk sz konusu olmuyordu. Nitekim yksekten den bir ta, yeri delemedii iin, devinimini srdremiyor, dt yerde kalyordu. Eer yeri delmesi mmkn olabilse, hareketi srerdi. Ta yerden kaldrldnda, aa olan eilimi ve inme istei nedeniyle arl duyumsanyordu. Duman da, kendisini durduracak bir engelle karlamad srece, srekli ykseliyordu. Szgelimi bir kubbeye rastladnda, saa sola yaylarak kurtulmaya alyor, kurtulabilirse, yeniden ykselmeye balyordu. nk hava, duman ykselmekten alkoyamyordu. Bir tulum, havayla iirilerek az skca balanp suya daldrldnda, yukar doru kyordu. Onu su altnda tutan kimse, ykselme eiliminin zorlamasn, rahatlkla duyuyordu. Tulum kendi bana brakldnda, hemen yzeye kyor ve duraanlayordu. Bu iki ynl devinimden birine eilimli olmayan bir nesne bulabilmek iin, bou bouna dnp durdu. O na dein titizlikle inceledii cisimler arasnda, byle bir cisim yoktu. Bu arayndan amac, kkeni okluk olan niteliklerden soyutlayarak salt cisimsel doay yoklamakt. Byle bir cisim bulamaynca, baklarn cisimsel zelliklerin en azn tayan, en yaln olan cisimlere yneltti. Bunlar da arlk ve yenilik gibi cisimsel zelliklerden uzak deildiler. Bu kez, bu iki zelliin, bir cisimde salt cisimlikten dolay m, yoksa cisimlikten baka ve cisme eklenen artk bir nitelikten mi kaynaklandn aratrmaya balad. Aratrmalar, onu bu zelliklerin cisimlikten deil, artk bir nitelikten kaynakland sonucuna gtrd. nk salt cisimlik, o iki zelliin cisme ilimesini gerektirseydi, her cismin hem ar, hem de yeni olmas gerekirdi. Oysa ar

ve yeni nesnelerin her ikisi de cisim olduklar hlde, ar srekli ar, yenisi de srekli yeni ve doal olarak yukar ya da aa ynnde harekete eilimliydi. Buna gre, her nesnede kendine zg ve cisimlii zerine eklenmi ayr bir nitelik vard. Bu nitelik nedeniyle yenilik ve arlk ayr eyler oluyordu. Eer bu nitelik olmasayd, btn cisimlerin her konuda eit olmalar gerekirdi. Aklanan bilgilerden sonra, yeni ve ar nesnelerin her birinin iki eyin birleiminden olutuunu anlad. ki eyden ilki, aralarnda ortak olan cisimlik, ikincisi ise, her birine zgln kazandran ve birbirlerinden ayrlmasn salayan, cisimlie bititiinde yeniyi ykseklere doru hareket ettiren yenilik ve ar aalara doru hareket ettiren arlk nitelikleriydi. Bu yaklamla, btn hareketli ve hareketsiz cisimlerin canl ve canszlarn inceledi. Tmnn cisimlikle cisimlikten ayr birer, ikier, er ya da daha fazla nitelikten bileen birer gereklik ve her cismin kendine zg bir biimi (suret, form)[163] olduunu anlad. Cisimlerin biimleri, Hay bin Yakzann anlalr evrenden ulat ilk bilgidir. nk biimler, duyularla deil, ancak akl yoluyla kavranabilir. Hay bin Yakzann akl yrtmeler yoluyla kavrad ilk eylerden biri de, yrekte bulunan hayvansal ruhtu. Ruhun z ve gereklii, cisme eklenerek ona duygu, hareket ve alg gibi, kendine zg, trl trl eylem ve etki yetenei kazandran cisimlikten baka bir nitelikti. te bu nitelik, hayvansal ruhun trel biimi ve kendini dierlerinden ayran zgl ayrmdr.[164] Mantklarn hayvansal nefs dedikleri ey de, ruhun bu zgl ayrmndan bakas deildir. Hayvanlardaki hayvansal ruhu, dier cisimlerden ayran bir zgl ayrm olduu gibi, bitkilerdeki rgensel gce zg de bir zgl ayrm vardr ki, filozoflar buna bitkisel nefs derler. Olu ve bozulu evrenindeki bitki ve hayvanlarn dnda kalan dier btn nesnelerdeki gler iin de birer zgl ayrm vardr. Bu zgl ayrm nedeniyle her nesnede gzlemlediimiz kendine zg hareket ve etkiler ortaya kar. Filozoflar, bu zgl ayrmlara doa[165] adn verir. Hay, bu dnce yntemiyle gerekliini anlamak amacyla btn abasn harcad hayvansal ruhun cisimlie eklenen bir baka ey olduunu anlad. Cisimlik, dier nesnelerde de vard, fakat tmnde hayvansal ruh yoktu. Hay, hayvansal ruhun cisim ve cisimlikten ayr bir ey olduunu kavraynca, cisimlik, gznde btn deerini yitirdi. Onu nemsememeye balad. Btn ilgisi, hayvansal ruha yneldi ve onun gerekliine ulama istei uyand iinde. Btn dncesini, hayvansal ruhla snrlandrd. Nesneleri cisimlikleri asndan deil, tadklar ve birbirlerinden ayrlmalarn salayan, kendine zglklerini oluturan biimleri asndan gzden geirmeye, gerekliklerini kavrayabilmek iin dnmeye balad. Bu noktay, amacna ulamak iin bir k noktas kabul etti. Nesneleri teker teker gzden geirdi, en ince ayrntlarna dein belleine yerletirdi. Nesneler, kimi etkilerini gzlemledii biimleri bakmndan benzeiyorlard. Bir blm ise, ortak biimlerinden farkl olarak, kendilerine zg eylem ve etkilere kaynaklk eden baka bir biime daha sahiptiler. Kimileri de, ortak olduklar birinci ve ikinci biimden baka, nc bir biimi daha tayorlard. Nitekim topraklar, talar, madenler, bitkiler, hayvanlar ve dier ar cisimlerin tm, ortak olduklar ilk biim nedeniyle birbirlerine benziyorlard. Bunlar engellenmedikleri srece, sz konusu biim nedeniyle, aa doru hareket ediyorlar, yukar doru atldklarnda, bir miktar ykselmekle birlikte, tadklar biim nedeniyle, hemen aa iniyorlard. Nesnelerin oluturduu btnn birer paras olan bitki ve hayvanlar, arl ve aaya doru hareket eilimini zorunlu klan biim bakmndan dier nesnelerle zde olmakla birlikte, beslenme ve bymeye kaynaklk eden biimleri bakmndan onlardan ayrlyorlard. Bu iki eylem, yalnzca bitki ve hayvanlarda bulunuyor ve ruh olarak adlandrlan biimden kaynaklanyordu. Hayvanlar da, birinci ve ikinci biimlerde bitkilerle ortak olmakla birlikte, duygu ve hareketlerine kaynaklk eden nc bir biim nedeniyle onlardan ayrlyorlard. Hayvan trlerinin, her birine zel ve onlar birbirlerinden ayran bir zglk vard. Bu zglk,

dier trlerle ortak olduklar biimden fazla olarak tadklar biimden, kendilerine zel bir zgl ayrmdan kaynaklanyordu. Bitki trleri de, hayvan trleri gibi, birbirlerinden bu zgl ayrmlar nedeniyle ayrlyorlard. Nesnelere Biim Veren Akn G Hay bin Yakzan, bu gzlem ve aratrmalarndan sonra, olu ve bozulu evrenini oluturan nesnelerin bir blmnn ortak olduklar cisimlik niteliinden baka, az ya da ok artk niteliklerin birleiminden oluan birer gereklikleri olduu sonucuna vard. Kukusuz, bileenleri az olan nesneleri anlamak, bileenleri ok olanlar anlamaktan daha kolayd. Bu nedenle, ncelikle bileenleri en az olan nesneleri tanmalyd. Bitki ve hayvanlar, bileenleri ok olan nesnelerdi. nk, kendilerinde gzlemlenen eylemler oktu. Onlar incelemeyi sonraya brakarak eylemi, dolaysyla bileenleri en az olan su, toprak, ate ve hava gibi nesneleri incelemeye balad. nceleri, bu drt nesnenin bir blmnn bir blmne dneceini, aralarnda cisimlikten oluan bir ortak nitelik olduunu sanmt. Bu ortak nitelik, birbirlerinden ayrlmalarn salayan dier niteliklerden farkl bir eydi. Sz konusu ortak nitelik, dierlerinden soyutlannca, nesnenin ne aa ya da yukar hareket etmesi, ne souk ya da scak olmas, ne de ya ya da kuru olmas mmknd. nk, aklanan niteliklerin hibiri, btn cisimleri kapsayc bir nitelik deildi. Bu nedenle nesnelere ilimeleri, salt cisimliklerinden dolay olamazd. Cisimlik niteliinden baka bir nitelik tamayan bir nesne olabilse, bu zelliklerin hibirini tamazd. Ancak deiik biimleri tayan btn nesneleri kapsayc ortak bir nitelikten sz alabilirdi. Hay bin Yakzan, bu dncelerinin hemen arkasndan, canl cansz btn cisimleri kapsayc bir nitelik bulunup bulunmadn aratrmaya balad. Bulabildii tek ey, her nesnenin bir eni, boyu ve derinlii olduu, yani bir uzama sahip bulunduu idi. Bu uzamn, nesnenin cisimliinden kaynakland belli ise de, salt uzama sahip bir nesne alglanamyordu. Duyularla alglanabilmek iin, nesnede, uzamdan fazla bir ya da daha ok niteliin bulunmas gerekiyordu. Hay, sonra uzamn yalnz olarak m, yoksa baka bir nitelikle birleerek mi cisimlii oluturduunu dnmeye balad. Sonuta, uzamn cisimlii oluturmak zere birletii maddeyi[166] buldu. Uzam yalnz ve kendi bana bir varlk gsteremiyor, madde de uzamsz olamyordu. kisi de birbirlerini gereksiniyorlard. Hay, maddeyi daha iyi kavrayabilmek amacyla, eitli biimlere yatkn duyulur cisimlerle karlatrd. Karlatrma yoluyla somutlatrarak dnd. Szgelimi, amurdan bir kre yapld zaman, o amurun kre lsnde bir uzam oluyordu. Krenin biimi bozularak kp ya da yumurta biimi verildiinde, amur ayn kalyor, yalnzca boyutlarnn lleri deiiyordu. Bununla birlikte, amurun uzayda kaplad yer deimiyordu. Demek ki, amur uzamsz olamyordu. Biimi bozulsa bile, hemen yeni bir biim kazanyordu. Uzam, amurdan ayr bir eydi ve amur, uzamdan tmyle soyutlanamyordu. yleyse uzam, amurun gerekliini oluturan paralardan biriydi. Buradan anlaldna gre, bir cismin, salt cisimlii asndan gereklii, iki eyin bileiminden oluuyordu. Bu iki eyden birisi, yaplan rneklemede, istediimiz biimi verebildiimiz amurla, dieri ise, yaptmz biimlere kout uzamla simgelenmektedir. te cisim denildiinde bu iki anlamdan, nitelikten oluan bir ey anlalr. Bu iki niteliin birbirinden soyutlanmas imknszdr. Fakat henz amur ile uzamn hangisinin cisim, hangisinin biim yerini tuttuu belirginlik kazanmamtr. Uzam srekli deitii ve bir durumda kalmad iin cisimde deiim ve dnme yatkn biimi simgeler. amur ise, deiik biimleri kabule yetenekli olmas, buna karlk, kendisi hi deiime uramamas bakmndan her trl biimi kabule hazr, kendisi hi deimeyen ve durumunu koruyan cisimlie rnektir. te amurla rneklediimiz bu cismin birinci paras, filozoflar tarafndan madde ya da zdek (heyula) olarak adlandrlm ve bunun btn biimlerden ar olduu kabul edilmitir.

Hay bin Yakzann bilgisi bu noktaya ulanca ve duyulur dnyadan biraz ayrlp anlalr dnyaya yaklanca, belirgin bir yabanslk duydu. Hemen alt duyulur dnyay zlemeye balad. Bu nedenle, yava yava geriye dnd. Mutlak cisim, duyularla alglanacak bir ey olmad iin, onu terk ederek daha nce gzlemledii toprak, su, hava ve ate gibi duyulur cisimlerin en yaln olanlarn ele ald. nce su zerinde dnd. Su durumuyla, doasyla ve biiminin gerektirdikleriyle kendi bana brakldnda, onda duyularla, soukluk ve dme eilimi gibi iki zellik duyumsanyordu. Ate ya da gnele stld zaman, nce soukluu gidiyor, ama aa hareket eilimi sryordu. Is derecesi arttka, aaya hareket eilimi, giderek ykselme eilimine dnyordu. Hay bin Yakzan, o na kadar, suyun biiminden, bu iki eylemden baka bir eylemin kaynaklandn grmemiti. Su, bu iki nitelikten arnnca, biiminin geerlilii kalmyordu. Suda, suyun biiminden kaynaklanan eylemlerden baka bir eylem grlmesi, suyun eski biiminin bir baka biimle yer deitirdiini gsteriyordu. Sonradan gzlemlenen eylemler, bu yeni biimin rnyd. Srdrd btn gzlem ve aratrmalarnn sonunda Hay, her cismin madde ve biimin birlemesinden olutuunu anlad. Madde hi deimiyordu. Biim ise srekli deiiyor ve her biim, kendine zg eylem ve etkilerle kendini gsteriyordu. Biim deitike, doal olarak, cisimde gzlenen eylem ve etkiler de deiiyordu. Bu nedenle, eylem ve etkilerin deimesi, cismin biiminin de deitiini gsteriyordu. Hay, btn abasn kullanarak yapt aratrma ve karmlarla bu bilgilere ulanca, Tanr vergisi (ilm-i zarur)[167] olarak, her yaratlm iin bir yaratc bulunmas gerektii bilgisine ulat. Buna kout olarak btn biimler iin bir zne ve etken bulunmas gerektii gerei de zihninde yerleti. Bunun zerine, nceden rendii biimleri yeniden dnd. Tm de sonradan olan (hdis), yaratlm eylerdi ve her biri iin bir znenin varl zorunlu idi. Hay, daha sonra, biimlerin ne olduklarn anlamaya alt. Biimler, cisimlerin kendilerine zg eylem ve etkilere yatknlndan, yetenekliliinden baka bir ey deildi. rneklemek gerekirse su, son dereceye dein stldnda ykselme yetenei kazanyor ve bu yetenek onun biimi oluyordu. Verilen rnekte u eyden baka bir ey yoktu. 1 - Bir cisim olarak su. 2 - Suda yoktan var olan birtakm nitelik ve hareketler. 3 - O nitelik ve hareketleri yoktan var eden bir zne. te bir cisim olan suyun ancak bir trl hareketleri kabul etmesi ve baka trl bir harekete g yetirememesi, onun biiminden kaynaklanan yeteneiydi. Dnd btn biimlerde, ulat sonular ayn oldu. Bu nedenle, daha nce, biimden kaynaklandn sand eylem ve etkilerin gerekte biimden deil, biimi bir ara gibi kullanan bir znenin eseri olduunu kavrad. Hay bin Yakzana tecelli eden bu gerek, Kulum bana fazladan ibadetlerle yaklar. yle ki, onu severim. Sevince de onun duyan kula, gren gz, yryen aya, yapan eli olurum kuts hadisi[168] ile Onlar siz ldrmediniz, fakat Allah ldrd. Attn zaman da sen atmamtn, ancak Allah atmt[169] keremli yetinin dile getirdii gerektir. Her eylem ve olayn ilke ve ilk nedeni olan zorunlu (vacip) ve bamsz znenin ilerinden bir blm ayrntsz ve genel bir biimde tecelli edince, Hay bin Yakzan, zneyi ayrntl biimde tanma istei duydu. Henz duyulur dnyadan kopamad iin, bamsz zneyi de duyumlar ynnde aramaya koyuldu. stelik, onun bir ya da ok olduu konusunda da kesin bir yargya varamamt. nceden tand, zerlerinde dnd cisimleri yeniden incelemeye balad. Bunlarn tm, srekli bir olu ve bozulu iindeydi. Ne ki bozulu, cismin maddesinde deil, biiminde veya biimlerinde kendini gsteriyordu. Nitekim suyun ate nedeniyle havaya, havann iddetli souk nedeniyle kara dnmesi, bu anlamda bir bozulmayd. Btn cisimler arasnda yaratlm olmayan, bamsz zneye gereksinim duymayan tek bir cisim bulamad. Bunun zerine, yerel cisimler,

gzndeki btn nem ve deerini yitirdi. Hay bin Yakzan, bilginin bu aamasna ulatnda, ya, yirmi sekizi bulmutu.

Drdnc Blm
Sfrdan Sonsuza Uzayn Snrlar Hay, yaratc zneyi tanma konusunda yerel cisimlerde aradn bulamaynca, gzlerini ge ve gk cisimlerine evirdi. Gkler ve iindeki yldzlar da ene, boya ve derinlie, yani bir uzama sahiptiler. Bir uzama sahip olan eylerin cisim olmas gerektiinden, gkler ve yldzlar da birer cisimdi. Onu dndren, bu cisimlerin boyutlarnn sonsuza dein uzanp uzanmad idi. Bir sre aknlk ve ikircim iinde kald. Sonunda, dnme gc sayesinde, bunun mmkn olmadn anlad. Sonsuz bir cismin varl, aklla badaacak gibi deildi. Bu yargsn, zihninde belirginlik kazanm birok kesin kantla dorulad. zetle yle dnd: Gn ve gk cisimlerinin bana bakan yanlarnn sonlu olduunu, kukuya yer brakmayacak bir aklkla gryorum. Kuku duyduum kart ynlerinin sonsuza dein uzamas da imknsz ve samadr. Bunu anlamak iin, gn, duyumsadm sonlu ynnden balamak zere, dier ynde, sonsuzca uzayan iki izgi varsayalm. Bu izgilerin birisinden belirli bir paray keserek karalm. Sonra, bir parasn kardmz izginin ucunu dierinin ucuyla aktrarak sonsuz sanlan ynde izleyelim. Eer o yn gerekten sonsuz ise, birisi eksik, dieri tamam iki izginin sonsuzca uzamas gerekir. Yani eksik izginin dierine eit olmas gerekir. Bu ise samadr, akl ddr. Eer eksik izgi sonsuza dein srmez, bir yerde sona ererse, sonlu demektir. yleyse, kendisinden para karlmayan dier izgi de bir sre sonra sona erecek, dolaysyla o da sonlu olacaktr. Bu kant gsteriyor ki, kendisinde bylesi izgiler varsaylabilecek cisimler sonludur, snrldr. Btn cisimler iin bylesi izgiler varsaylabileceine gre, buradan, btn cisimlerin sonlu olduu gerei ortaya kar. Demek ki, sonsuz bir cisim varsaydmz zaman, yanl bir varsaymda bulunmu oluruz. Hay bin Yakzan, doal yetenekleri nedeniyle ortaya koyduu bu tr kantlar yardmyla gn sonluluunu, snrlln kukuya yer brakmayacak biimde kavrad. Bunun zerine, gn ve gk cisimlerinin biimlerini, snrlarn aratrmaya balad. Hay, nce gnee, aya ve yldzlara bakt. Tm de doudan douyorlar, batdan batyorlard. Baucu noktasndan[170] geen yldzlar byk bir daire,[171] baucu noktasnn kuzey ve gney yanlarnda bulunanlar ise, kk birer daire iziyorlard. Gney ve kuzeydeki yldzlar, baucu noktasndan uzaklatka, daha kk daireler iziyorlard. En kk daireler ise, gney kutbunu evreleyen Sheyl dairesi ile kuzey kutbunu evreleyen Ferkadn dairesi idi. Daha nce belirttiimiz gibi, Hay bin Yakzann bulunduu ada Ekvator zerinde bulunduu iin, sz konusu btn daireler, ufuklar yzeyinde bulunuyordu. Gney ve kuzeydeki dairelerin durumlar birbirine benziyor ve Hay, her iki kutbu da grebiliyordu. Hay, byk daire zerinde doan yldzlarla kk bir daire zerinde doan yldzlarn dou ve batlarn gzlemeye balad. Ayn anda doan btn yldzlar, yine ayn anda batyorlard. Yldzlarn dou ve batlarndaki birlikteliin, dzenin btn zamanlar iin geerli olduu sonucunu kard, gzlemlerinden. Buradan da gn yuvarlak olduu dncesine ulat. Bu dncesini u gzlem ve karmlar da doruluyor, pekitiriyordu: 1 - Gne, ay ve yldzlar, batda battktan sonra yeniden douya dnyorlard. 2 - Bu cisimler doduklarnda, batarken ve ikisinin arasndaki zamanlarda hep ayn irilikte

grnyorlard. 3 - Gk cisimlerinin hareketleri dairesel olmasa, kimi zaman yakn, kimi zaman uzak olacaklarndan, grnleri farkl olurdu. Kimi zaman kk grnrken, kimi zaman da byk grnmeleri gerekirdi. nk, hareketleri dairesel olmasayd, merkezden uzaklklar deiik olurdu.[172] Dairesel hareket ettikleri iin, merkezden uzaklklar hep ayn oluyordu. Btn bu durumlar, gn kre biiminde olduunu ak ve kesin biimde ortaya koyuyordu. Hay, ayn ve dier hareketli yldzlarn hareketlerini gzden geirdi. Tm doudan batya doru hareket ediyorlard. Gkbilimde ileri bir dzeye varncaya kadar incelemelerini srdrd. Gezgin yldzlarn hareketleri, zerlerinde bulunduklar gklerin hareketlerine balyd. Gklerin hareketi ise, tmnn stnde, tmn kuatan ve doudan batya doru hareket ettiren byk bir gk araclyla gerekleiyordu. Hay bin Yakzann bir bilgiden dierine nasl getiini aklamak uzun srer. Bu bilgiler, gkbilimle ilgili kitaplarda ayrntl olarak anlatlmtr. Biz yalnzca, konumuzla ilgisi bakmndan bilinmesi gereken kadarn veriyoruz. Hay aklanan bilgiye ulanca, ierdikleriyle birlikte, gklerin birbirlerine bitimi durumlaryla tek bir btn oluturduklarn anlad. Daha nce inceledii yer, su, hava, bitkiler, hayvanlar ve benzerlerinin tm ile gkler byk bir gn iindeydi. Bu byk gn dnda kalan hibir ey yoktu. Bu byk gk, iindeki btn varlklarla birlikte bir hayvan (canl) saylabilirdi. Gkte grlen parlak yldzlar, hayvann duyular; birbirine bitimi gkler, hayvann organlar; olu ve bozulu lemi (dnya) ise, hayvann dlyata gibiydi. Hayvann iinde nasl yeni bir canl oluuyorsa, evrenin dlyata gibi olan dnya da olu ve bozulu yurduydu. Yaratcnn Zorunluluu Hay, olu ve bozulu yurdu dnyadaki cisimleri teke indirgeyen, tek bir ey gibi deerlendirmesini salayan dn biimiyle, gkler ve ierdiklerinin de, ayn ekilde, birleik olduu sonucuna vard. Btn gkler, ierdikleriyle birlikte, bamsz bir zneye muhta tek bir eydi. Bu vargsndan sonra, evrene bir btn olarak bakmaya, dnmeye balad. Acaba evren yoktan m var olmutu, yoksa balangsz myd (kadim), yokluk kendisini hi ncelememi miydi? Kuku ve ikircim iindeydi. Bu iki olasln hangisinin doru olduu konusunda bir seim yapamad, bir karara varamad. Bu kuku ve ikircim nereden kaynaklanyordu? Evrenin (byk lem) balangsz (kadim) olma ihtimali zerinde durduu zaman, sonsuz uzama sahip bir cismin imknszln ortaya koyan kantlara benzer birok engel, balangsz ve sonsuz bir varlk dncesini de imknsz klyordu. stelik bu varln yaratlmlardan (havadis) arnm olmadn da gryordu. Yaratlmlktan arnmayan bir varln, yaratlmlardan ncelii (takaddm) dnlemezdi. Yaratlmlar zerine ncelii olmayan herhangi bir varlk da, zorunlu olarak, yaratlm olacakt. Evrenin yaratlm (hdis) olmas olasl zerinde durduu zaman ise nne baka engeller kyor, inancn sarsyordu. nk evrenin, yokluktan sonra yaratlm olmas, zamann ona ncelik kazanmas demektir. Sonradan olmaktan (huds) kan anlam budur. Oysa zaman, yaratlm olduunu varsaydmz evrenin bir parasdr ve ondan ayrlmas mmkn deildir. Bu nedenle, evrenin zamandan sonra olmas, yaratlmas anlalr bir ey deildir. Eer evren yaratlm ise, onu yaratmak iin bir Yaratc gereklidir. O zaman da akla u soru geliyor: Yaratc evreni niin daha nce yaratmad da sonra yaratt? Acaba Yaratcya evreni sonradan yaratmasn gerektirecek bir ey mi iliti? Oysa ortada Yaratcdan baka bir eyin bulunmas mmkn deildir ki, ona ilimesi de sz konusu olsun. Yoksa Yaratcda nce yaratmad eyi sonradan var etmesini, yaratmasn gerektirecek bir deiiklik mi ortaya kt? Eer byle bir deiiklik olduysa, bu deiiklii ortaya karan nedir?

Hay bin Yakzan, yllarca ikircim iinde kald. Srekli dnd, srekli aratrd. Kantlar kyasya arpyordu zihninde. Evrenin balangsz ya da yaratlm, sonradan ortaya kma olduu grlerinden birini dierine seemedi. Bu kuku ve ikircimi gidermek balangszlk ve yaratlmlk grlerinden birini dierine yelemek iin dnmekten yorulunca, bu grlerin gerektirecei sonular dnmeye balad. Her ikisinden de birtakm sonular karmak mmknd. Evrenin yoktan var olduunun kabul u sonular gerektiriyordu: Evrenin kendi kendine var olmas mmkn deildir. Onu var edecek bir zne, Yaratc bulunmaldr. Bu zneyi be duyu ile alglamak olanak ddr. nk, duyularla alglanabilecek bir ey, cisimlerden bir cisim, bu nedenle de evrenin paralarndan bir para olacaktr kanlmaz olarak. Dolaysyla, bir yaratcya muhta olacaktr. O yaratc da nc bir yaratcnn varln zorunlu klacaktr. Bu zorunluluk zinciri, sonsuza kadar srp gidecektir. Oysa bir eyin sonsuzca srp gitmesi mmkn deildir. Buna gre evren iin, cisim ve cisimsel olmayan bir Yaratc gereklidir. O Yaratc, cisim olmad iin, duyular yoluyla alglanmas sz konusu olamaz. nk duyular, ancak cisimleri ve cisimsel olan nitelikleri duyumsayabilir. Yaratc duyumsanamaynca, onu imgeleme de (tahayyl) mmkn olamaz. nk imgeleme (tahayyl etme), duyumsanan nesnelerin glgelerini, biimlerini zihinde canlandrmak demektir. Yaratc cisim olmadna gre, onun iin cisimsel nitelikler de dnlemez. Cisimlerin ilk nitelikleri uzamdr. Yani her cismin bir eni, boyu ve derinlii vardr. Evrenin Yaratcs ise uzamdan ve buna bal niteliklerden yce ve ar olmaldr. Yaratc, evrenin var edicisi olduu iin, onunla ilikisi yalnz bilim ve gc ynndendir. Yaratan bilmez olur mu? O latiftir, haberdardr.[173] Evrenin balangsz olduu, e deyile yokluun varln ncelemedii, yani imdi nasl varsa, ezelden beri ylece var olageldii grn setiinde, bu kabul de u sonular gerektirecekti: Evrenin hareketi balangsz, ezele doru sonsuz olmaldr. Var olduu zaman duraanlk hareketini ncelememelidir. Oysa hareket iin mutlaka bir hareket ettirici gereklidir. Bu hareket ettirici, ya bir cisme o cisim ister hareket ettiricinin kendisi, ister bakas olsun bulaan bir gtr, ya da hibir cisme bulamayan bir gtr. Hareket ettirici, eer cisme bulaan (sirayet eden) bir g ise, cismin varlyla var olur, paralanmasyla paralanr. Nitekim ta ikiye blndnde, tan aa doru hareketini zorunlu klan arlk da ikiye blnr. Taa bir ta daha eklenirse, arl da o oranda artar. Ta sonsuza dein byyecek olsa, arl da sonsuzca byr. Tan bymesi belirli bir snra kadar varp durursa, arl da o snrda kalr. Ne ki, cismin snrll, sonluluu kantlandna gre, cismin tayaca niteliklerin de snrl olmas gerekir. Eer sonsuz bir i yapan bir g varsa, bu, cisimde var olmayacak bir gtr. Byk gn balangsz, kadim olduunu varsaydmzda, hareketinin de ebediyen, sonsuz olarak sreceini kabul etmi oluruz. Bu nedenle, gkleri dndren g, ne gn kendi cisminde, ne de kendisinin dndaki baka bir cisimde bulunan bir g olabilir. yleyse o g, cisimlikten ar ve cisimsel niteliklerden hibiriyle nitelenemeyen bir eyde bulunmaktadr. Hay bin Yakzana, olu ve bozulu yurdu, dnya zerindeki ilk dnnde, cisimlerin varlnn gereklik ve doasn, cisimlerin trl hareketlere yeteneklilii demek olan biimin oluturduu, maddesi ynnden olan varlnn ise anlalmas mmkn olmayan zayf bir varlk olduu bilgisi tecelli etmiti. yleyse, evrenin varl, maddeden ve cisimsel niteliklerden yce, duyularla duyumsanamayan ve imgelemin (tahayyl) uzanamad bir hareket ettiricinin etkisini kabule yetenekli olmaya baldr. Bu hareket ettirici, trlerinin eitliliine karn, btn gkleri ayn biimde hareket ettirdiine gre, ona g yetireceinden, onu bileceinden kuku duyulamaz. Hay, evreni balangsz varsaydnda da, sonradan olma, yaratlm varsaydnda da, ulat sonular ayn olmutu. Evrenin balangsz ya da yaratlm oluu konusundaki kuku ve ikircimi,

ulat sonucu etkilemiyordu. Her iki durumda da cisim olmayan, ne cisme bitiik, ne ondan ayr, ne cismin iinde, ne onun dnda olan bir znenin varlnn zorunluluu kesinlik kazanyordu. Ona cisimden ayr demek, cismin iinde olduunu sylemek kadar anlamszd. nk bitiiklik, ayrlk, ite ya da dta bulunmak, hep cisimlere zg durumlardr. Sz konusu zne, Yaratc ise, btn bu durumlarn stndedir. Mutlak ve Tek Varlk Madde, kendisinin belirmesine, somutlamasna neden olan bir yetenek demek olan biime bamldr. Bu biim olmadan madde varlk kazanamayaca gibi, gereklik kazanmas da mmkn deildir. Biimin varl, ancak bamsz znenin varl ile mmkndr. Bu nedenle Hay bin Yakzann zihninde btn varoluun o zneye baml, zorunlu olduu ve o zne olmakszn hibir varln var olamayaca gerei belirginlik kazand. Demek ki o zne, btn varlklarn varolu nedeni, ilkesidir. Btn varolu, ister yoktan yaratlm olsun, ister balangsz, yani yokluk kendisini nceleyip zaman bakmndan balangc ve ncesi bulunmam olsun, o znenin eseri, yarattdr. Varlklar, her iki durumda da eserdirler ve bir zneye zorunludurlar. Varlklar, Onun varlna baldr. O var olmasayd, kendileri de var olamazd. O srekli olmasayd, varlklar da kalc olamazd. O balangsz olmasayd, varlklar da balangsz (kadim) olamazlard. Bununla birlikte o zne, temelde, btn varlklardan yce ve ardr. Nasl yle olmaz ki, Onun gcne bir son olmad da, btn cisimlerin, cisimlerle bitienlerin ya da ok az bir ilgi ile de olsa, onlara ilikin olanlarn sonlu, snrl olduklar da kesin kantlarla ortaya konulmutur. Bu nedenle, btn evren, iindeki gkler, yldzlar ve aralarndaki ve stlerindeki ve altlarndaki eylerin hepsi, o znenin eseri ve yarattdr. Varlklar, zaman bakmndan Ondan sonra olmasalar bile zsel (zat) sonralk bakmndan sonradrlar. Nasl, elde tutulan bir cisim hareket ettirildii zaman, elin hareketi ile cismin hareketi ayn anda balarsa, cismin hareketi, zaman bakmndan elin hareketinden sonra olmasa bile, zsel olarak elden sonra ise, tpk bunun gibi, btn evren, o znenin yarattdr ve zamanca deil, zsel sonralk olarak Ondan sonradr. Bir eyi diledii zaman, Onun buyruu sadece, o eye Ol demektir, hemen olur.[174] Hay bin Yakzan, bu dnnn sonunda anlad ki, btn evren, o znenin eylem ve eseridir. Bu bilgiye ulanca, o znenin gcnn kar konulmazl, sanatnn artcl, evrenin her zerresine yumuaklkla nfuz eden bilgelii ve bilgisinin incelii karsnda sonsuz bir hayranla kapld. Varoluu, bu duyguyla, yeniden gzlemlemeye, incelemeye balad. Nesnelerin yksek tabakalarnda deil, en aa ve deersiz olanlarnda bile Onun sanatnn gzelliinden, olaanstlnden yle eyler gryordu ki, hayret ve aknl en yksek dereceleri buluyordu. Gzlemleri sonucunda bu nesnelerin ancak son derece yetkin, mkemmel bir bamsz znenin eseri olduu inanc daha bir pekiti, kesinlik kazand. Gklerde ve yerde zerre kadar olanlar bile Onun ilmi dnda deildir. Bundan daha k ve daha by de kukusuz apak kitaptadr.[175] Hay, daha sonra, hayvanlarn trleri zerinde dnd. Yaratc, her birini kendine zg bir yaradlla yaratm ve sonra onlara yaradltan balad g ve yetenekleri kullanma yollarn gstermiti. Eer hayvanlara sahip olduklar organ ve glerin nasl kullanlaca, onlardan nasl yararlanlaca gsterilmemi olsayd, onlar, bu organ ve glerden faydalanamazlard. Faydalanmak yle dursun, o organ ve gler, kendilerine ar, tanmaz bir yk olurdu. Hay bundan da anlad ki, o zne, cmertlerin en cmerdi, merhametlilerin en merhametlisidir. Dnyada grd her gzelliin, her deerin, her erdemin ve dier btn stn niteliklerin, o byk ve bamsz znenin bilgisinden, cmertliinden ve eyleminden geldiini apak gryordu. zne zg olan stn niteliklerin, yaratklarna zg olanlardan daha yetkin, daha tam ve daha gzel, daha deerli ve srekli olduunu, yaratklara ait olanlarn dierleriyle hibir ekilde karlatrlamayacan

kavramt. Hay, ne kadar yetkin nitelik varsa, tmn aratrd, inceledi. Btn bu nitelikler, o bamsz znenin eseri olarak var oluyordu. Bu niteliklerin zneye ilikinlii, ayn nitelikleri tayan nesnelere ilikinliine oranla daha yerinde, daha uygundu. Btn eksik nitelikleri de inceledi. zne, bunlarn tmnden yce ve aryd. znenin eksik niteliklerden ar olmamas dnlemezdi. nk eksiklikler, salt yokluktan ya da salt yoklukla balantl olan eylerden kaynaklanyordu. zne, eer eksikliklerden ar ve yce olmasayd, salt yokluk, her nesneye varlk veren ve kendinde varl zorunlu olan Zata ilimi, onu kuatm olurdu. Oysa tek varlk Odur. O mutlak varlktr. Yetkinlik de, tamlk da, gzellik de yalnzca Odur. Saltk deer, g, bilim Odur. O, ancak Odur ve Ondan baka her ey yok olacaktr.[176]

Beinci Blm
Yolun Sonu nsann Gereklii Ve Mutluluu Yaratc konusunda, yukarda zetlenen bilgi dzeyine ulaan Hay bin Yakzann ya otuz bei doldurmutu. Ulat bilgi nedeniyle kalbine yerleen o zneye ilikin bir hl, Ondan baka herhangi bir eyi dnmesine izin vermiyordu. Artk, inceleyegeldii varlklar ve onlardan sz etmeyi unuttu. Zamanla yle bir aamaya vard ki, bakt her nesneyi, bir sanat yapt gibi gryor ve hemen yapt brakp yaratcsna yneliyor, bu nedenle de Yaratcya olan zlemi artyordu. Buna bal olarak gnl de, btn btn, aalk duyulur dnyadan souyarak yce anlalr dnyaya balanyordu. Varl srekli, btn evrenin varolu nedeni olan ve kendi varl hibir nedene baml olmayan bu yce Varlkn bilgisine ulanca, bu bilgiye erimesine neden olan arac, gc renme istei duydu. lkin duyu organlarn gzden geirdi. Kulan, gzn, burnunu, dilini ve elini tartt. Bu organlar yalnzca cisimleri ve cisimsel nitelikleri duyumsuyor, bunlarn tesinde bir eyi duyumsayamyordu. Kulak, cisimlerin birbirlerine arpmasyla havann titremesinden oluan sesleri duyuyordu. Gz, yalnzca renkleri gryor, burun kokular, dil tatlar anlyor, el nesnelerin sertlik ve yumuakln, saflk ve dzgnln duyumsuyordu. mgelem gc de, d duyular gibi, ancak en, boy ve derinlii olan, yani cisimleri alglayabiliyordu. Alglanan eylerin tm, cisimlerin niteliklerindendi. Bu duyularn, duyumsadklar cisimsel niteliklerden bakasn kavrayacaklar yoktu. nk bu duyular, cisimlere yaylm ve cisimlerin blnmeleriyle kendileri de blnen, paralanan glerdi. Dolaysyla paralanabilir cisimlerden baka bir eyi duyumsamalar, alglayabilmeleri sz konusu olamazd. yleyse, cisimde bulunan herhangi bir g, cisim ya da cisme giren eylerden bakasn alglayamazd. Oysa zorunlu Varlkn her bakmdan cisimsel niteliklerden uzak ve ar olduu ak biimde anlalmt. Bu nedenle, onun alglanmas, duyumsanmas mmkn deildi. Ne cisim, ne cisimde yaylan bir g, ne de herhangi bir ynden cisme ilimi, cismin iinde, dnda, ona bitimi ya da ondan ayr olan bir eyle kavranmas mmkn deildi. Hay, bu yce Varlk kendi zat, z araclyla kavradn, varlnn bilgisine ulatn anlad. Ne cisim, ne de cisimsel olan Zat, zorunlu Varlk kavrayan kendi znn de, cisim st ve cisimsel niteliklerden ar olmas zorunluydu. Dardan grnen cisimsellii, znn gereklii olamazd. znn gereklii, varl zorunlu olan saltk Varlk bilmesine neden olan ey olmalyd. Hay, znn, duyularyla alglad gvdesinden baka bir ey olduunu kavraynca, cisim,

nemini bir kez daha yitirdi gznde. Varl zorunlu olan kutsal Varlk kavrayan kendi zn dnmeye ve z (ruhu) aracl ile kendini gzlemlemeye balad. Acaba z yok olacak, zlecek ve bozulua urayacak bir ey miydi, yoksa kalc myd? Bozulma ve zlmenin, cisimlere ilikin nitelikler olduunu biliyordu. nk cisimler, suyun buhar, buharn su, bitkinin toprak ve topran bitki olmas gibi, bir biimden kp bir baka biime brnebiliyorlard. Bozuluun anlam buydu. Ne ki, cisim olmayan, varlnda cisimlere baml olmayan ve btn cisimsel niteliklerden ar olan ey iin bozulu dnlemezdi. Gerek varlk, bozulua urayamazd. Bunu kesin biimde kavraynca, bedenden ilgisini kestii, onu beslemekten vazgetii zaman, durumunun ne olacan anlamak istedi. Oysa daha nce, zne ara olabilme niteliini tad srece, bedeni yok sayamayaca bilgisine ulamt. Bu istein ardndan, btn bilgi edinme glerini, yetilerini gzden geirdi. Bu glerin her biri, kimi zaman gsel (bil-kuvve), kimi zaman da edimseldi (bil-fiil). Nitekim gz, yumulduu ya da grd nesneden baka bir yne evrildii zaman, grme gc, gsel alglayc durumunu kazanyordu. Gze gsel alglayc demenin anlam, gz imdi alglamyorsa da gelecekte ve grlebilecek bir nesneye yneldiinde grr, alglar demektir. Edimsel alglayc deyimi de, gzn imdi grdn, alglamakta olduunu dile getirmektedir. Duyu organlarnn alg glerinin gsel ve edimsel olmas gibi, gler de, gsel (bil-kuvve) ve edimsel (bil-fiil) olabilirler. Bu glerden herhangi birisi, eer edimsel olarak bir ey alglamamsa, gsellii srdke, alglama istei duymaz. nk o g, henz hibir ey tanmamtr. Tpk, anadan doma bir kr gibidir. Fakat eer bir eyi algladktan sonra, algs edimsellikten gsellie dnrse, gsel durumda kald srece, edimsel algya zlem duyar. nk o g, daha nce alglad iin ona, alglad nesneye balanm, sevmi ve eilim kazanmtr. Bu nedenle, sonradan kr olan bir adamn gzleri, srekli grme zlemi iindedir. Alglanan nesnelerin yetkinlik, deer ve gzelliinin derecesi orannda, duyulan zlem artar; yitirilmeleri durumunda ortaya kan znt de, o oranda ok olur. O nedenledir ki, sonradan gzlerini yitiren kimselerin acs, koklama gcn yitirenlerin acsndan daha byktr. Eer yetkinlii sonsuz, deer, iyilik ve gzellii snrsz, her deer ve iyiliin stnde, ne kadar iyilik, gzellik, deer ve yetkinlik varsa, tmnn kendisinden kt (trm, sudr) ve bakalarna ondan tat, feyezan ettii bir varlk varsa, onu kavrayan, bilen, tanyan kimse, hi kukusuz, snrsz bir tat, sonsuz bir coku ve zevk duyar. Kukusuz, daha sonra, bu kavray ve bilgiden yoksun kalrsa, bu yoksunluk sresince, sonsuz bir ac ve sknt ekecektir. Daha nce, zorunlu Varlkn, btn yetkin niteliklerle donanm ve btn eksik niteliklerden uzak ve ar olduunu anlamt. imdi de, araclyla bu Varlkn bilgisine ulat kendi znn de, cisimlerin hibirine benzemeyen, cisimlerin ryp bozulmasyla bozulmayan bir ey olduu kesin biimde ortaya kyordu. Buna gre, kavraya yetenekli ve hazr olan z (ruh), lm olayyla bedenden kurtulup soyutlannca, lmden nce gvdeye egemen olarak onu kulland sre iinde, bu zorunlu Varlk hi tanmam, Onunla hi ilgisi olmam ve Ona dair hibir ey duymam ise, zorunlu Varlka kavuamaz. Ayrca, kavuamad iin znt ve ac da duymaz. nsan biiminde olan ve olmayan btn hayvanlar iin geerlidir bu. Ruh, lmden nce, bedeni kulland srece ve Varlkn bilgisine ermi, yetkinlik ve ululuunu, saltanat ve gcn bilmi, ancak daha sonra Ondan yz evirerek dnyevi ve benmerkezci istek ve eilimlerine uymu ve bu durumda iken yakasn lmn penesine kaptrm ise, lmden sonra Onu mahededen (grme) yoksun kalr. Onun yzn, gzelliini grme zlemi iinde, uzun bir azap ve sonsuz aclar eker. Sonra, yeteneine ve dnya hayatndaki hazrlna gre ya uzun bir azaptan sonra ektii aclardan kurtularak zlemini duyduu z mahedeye erer ya da sonsuz olarak aclar iinde kalr.

Ruhu bedeninden ayrlmadan zorunlu Varlk bilen, dncesini Onun ululuu, iyilik ve deeri ile snrlayan, lnceye dein Ondan yz evirmeyen ve edimsel olarak Onu mahede eder ve huzurunda dururken lme yakalanan kimsenin ruhu, bedenden ayrld zaman, sonsuz bir tat, bitimsiz bir coku, bir sevin ve erin duyar. nk, hayattaki mahede ile lmden sonraki mahede arasnda bir kopukluk yoktur. Bu mahedesi, acdan uzaktr. nk bu durum ve mahedeye gre ac, ktlk ve engel nedeni saylan cisimsel glerin gerektirdii duyumlar ondan ayrlmtr. Hay bin Yakzan, znn yetkinlik ve zevkinin zorunlu Varlk srekli mahedeye bal olduunu anlaynca, bu mahedeyi edimsel olarak ve sonsuza dein srdrmeye karar verdi. Dnyada tatt zevk, lm sonrasnda da ve acyla hi karmakszn srmeliydi. Bunun iin de Ondan, bir gz krp olsun, yz evirmemeli, son soluuna dein, edimsel olarak aralksz mahede iinde olmal ve bu durumda iken lme teslim olmalyd. Nitekim sufilerin nderi Cneyd, lmne yakn, bu mahede durumuna iaret amacyla, Bu zaman, kendisinden yararlanlacak zamandr dedikten sonra, Allahuekber diyerek namaza balamak zere tekbir almt. nsann Boyutlar Hay, ald karardan sonra, mutlak Varlktan yz evirmeyi imknsz klacak edimsel mahedeyi srdrmenin nasl ve ne yolla mmkn olabileceini aratrmaya balad. Hayn, aratrmalar sonunda bulabildii en iyi yntem, srekli dnme (tefekkr) oldu. Btn zamann o yce Varlka ayrd. Her an Onu dnyordu. Fakat zaman zaman, gzne arpan bir nesne, kulana gelen bir ses, zihnini elen aykr bir dnce, doal gereksinimleri, hastalk, souk, scak gibi kimi etkenler, dnmesini engelliyor, kesintiye uratyordu. Dnmesinin kesintiye uramas ise, bulunduu durumdan uzaklamasna neden oluyordu. Bulunduu mahede durumuna yeniden dnebilmek iin, iddetli bir mcahedeye[177] girmesi gerekiyordu. Herhangi bir nedenle Ondan yz evirdii bir anda ya da bir aymazlk nnda, anszn lmn penesine dmekten ok korkuyordu. nk byle bir durum, sonsuz bir ac demek olan sevgiliden yoksun kalmasna, ackl bir azaba uramasna neden olabilirdi. Bu korkuyla fenalklar geiriyor, fakat bir zm yolu bulamyordu. Sorununa bir zm yolu bulmak dncesiyle hayvanlar, hayvanlarn davranlarn aratrmaya balad. lerinde mutlak Varlk bilen birisi olabilirdi. Eer byle birisini bulabilirse, ondan, iine dt tehlikeli durumdan kurtulmasn salayacak bir zm yolu renebilirdi. Aratrmalar sonusuz kald. Hayvanlar bir mr boyu, geceli gndzl yalnzca yemek, imek, iftlemek, snmak, serinlemek ve benzeri doal istek ve gereksinimlerini gidermek iin alyorlard. Bu durumun dnda kalan, deiik bir ama uruna davranta bulunan, alan bir hayvan bulamad. Gzlemledii ve inceledii durumlardan anlad ki, hayvanlar, mutlak Varlkn bilincinde deildiler. Aralarnda ne Onu tanyan, ne de mahedesine zlem duyan vard. Bu yoksunluklar nedeniyle, belli ki, tm yok olacak veya yoklua benzer bir duruma geleceklerdi. Hayvanlarn sonlar hakknda ulat yargnn bitkiler iin de, hem de ncelikle, geerli olaca akt. nk, bitkilerin anlay, hayvanlarn anlaynn ancak bir paras olabilirdi. Anlay bakmndan daha gelimi olan, zorunlu Varlk bilebilecek bir yetkinlie ulamamsa, anlay daha yetersiz olan bitkilerin o dzeye eriemeyecei ncelikle anlalm olurdu. Kald ki, incelendiinde, bitkilerin btn eylemlerinin beslenme ve bymeyle snrl kald grlyordu. Hay bin Yakzan, sorununa hayvan ve bitkilerden bir zm bulmaktan umut kesince gklere, yldzlara bakt. Tm belirli bir dzen iinde muntazam hareket ediyorlard. Saydam ve aydnlktlar. stelik bozulma ve deimeye uradklar da grlmyordu. Hay, birdenbire gl bir sezgiyle[178] bu gk cisimlerinde zorunlu Varlk anlayacak cisim d bir eyin varln anlad. Bu ey, cisim olmad gibi cisme girmi bir ey de deildi. Buna gre, gk cisimlerinde cisimlikten ar bir varlk vardr. Nitekim benzerleri olan insan, btn

gszlne, dnyevi ilere iddetle baml ve bozulur cisimlerden olmak gibi eksik nitelikleri tamasna karn, zorunlu Varlk anlayacak bir ze, zata sahiptir. nk, sz konusu eksiklikler, insan znn cisim ve cisimsel niteliklerden uzak olmasn engelleyememi, bozulmaya uramasna neden olamamtr. Bu karlatrmadan anlalyordu ki, gk cisimleri, zorunlu Varlk bilmeye yetenekli bir zata, bir ze sahip olmak konusunda insandan daha stn ve hak sahibi idiler. nk, gk cisimleri, zorunlu Varlk biliyor, srekli ve edimsel mahede iinde bulunuyorlard. Gk cisimlerinde, kendisini zaman zaman mahededen alkoyan doal engel ve ilikilerin benzerleri yoktu. Hay, gk cisimleriyle olan benzerliinin ayrmna varnca, gk cisimlerine benzerliini salayan onurlu varln, hayvanlar arasnda niin yalnzca kendisine zg klnd zerinde dnd. Nesnelere ilikin nceden edindii bilgileri yoklad. Nesnelerin dnmlerinden yola karak vard sonular yeniden hatrlad. Nesneler hep bulunduklar durum ve biimde kalmyorlard. Srekli bir olu ve bozulu iindeydiler. nk yaln deil, bileiktiler. Yaplarn birbirine kart eler oluturuyordu. lerinde katksz, saf bir nesne yoktu. Bozulua en az urayanlar altn ve yakut gibi yalnla en yakn, bileenleri en az olan cisimlerdi. Gk cisimleri ise yaln ve katkszd. Bu nedenle bozulua uramyorlar, biimleri srekli deiiklik gstermiyordu. Olu ve bozulu dnyasndaki cisimlerin bir blmn oluturan drt e, bir cisimlikle cisimlie eklenmi tek biimden (suret), bitki ve hayvan gibi dier bir blm de, cisimlikle ok sayda biimin birlemesinden oluuyordu. Az sayda biimin birlemesinden oluan cisimlerin eylem ve etkileri de azd. Bunlar, canllktan da o lde uzaktlar. Biim ve yetenekten tmyle yoksun olan nesnelerin canllk kazanmas ise olanakszd. Bylesi nesneler, yoklua benzer bir durumda kalyorlard. ok sayda biimin birlemesinden oluan cisimlerin eylem ve etkileri ok, canllk yetenekleri glyd. Eer bu biimler maddeye hi ayrlmayacak ekilde girmise, o maddede canllk son derece gl, srekli ve akt. zdek ad da verilen (heyula) madde, btn biimlerden soyutlanmt. Bu nedenle, maddede hibir canllk belirtisi yoktu. Yoklua benzer bir durumdayd. Cisimlikle tek bir biimin birlemesinden oluan drt e, yani toprak, su, ate ve hava, olu ve bozulu evrenindeki en aa varlk derecesini oluturuyordu. ok sayda biimi toplayan nesneler, elerin birlemesinden oluuyordu. Yalnzca elerin birlemesinden oluan cisimler, nesneler iinde canllk dereceleri en zayf olanlard. Ancak tek ynl bir harekete sahiptiler. Bu tr nesnelerin canllklarnn zayf oluu, bileimlerindeki elerin farkl nitelikte ve birbirinin biimini deitirme eiliminde olmasndan ileri geliyordu. elerin savamndan baskn kan enin nitelii, dier elerin etkinliini kryor, glerini yok ediyordu. Bileik, baskn kan enin niteliine brnyordu. Tek enin canllk yetenei az olduu iin, doal olarak, bileiin canll da az oluyordu. Bu nedenle, varlklar, kalc ve kararl deildi. Bitkilerin canllklar, bunlardan daha gl, hayvanlarn canllklar da bitkilerden daha gl ve belirgindi. eleri lml olan bileiklerde, hibir enin nitelii dierlerine baskn kmyordu. eler arasnda tam bir denge, tam bir uyum vard. Birbirlerini eit oranda etkiliyorlar, glerini de karlkl ve eit oranda gideriyorlard. Bir enin eylem ve etkisi, dierlerinden daha belirgin deildi. Dolaysyla nitelii, bileie egemen olamyordu. Byle olunca, o bileiin zdoas (miza), elerin hibirinin niteliine benzemiyordu. Kabul edilen biim ve yetenei etkileyecek, bozacak kart bir nitelik de bulunmuyordu. te bu doal lmllk nedeniyle bileik, canlla yetenek kazanyordu. Ilmllk arttka, bileik yetkinleiyor, elerin nitelikleri arasndaki uyum g kazanyordu. Nitelikler arasndaki eliki

tmyle ortadan kalkyor ve bileiin canll daha muntazam oluyordu. Kalpte bulunan hayvansal ruh, toprak ve sudan daha ince (latif), ate ve havadan daha youndu. Bu nedenle, btn bileiklerin en lml olanyd. Nitelii, elerinin niteliklerinin bileiminden olumutu. eleri arasnda belirgin bir kartlk, eliki yoktu. Bu nedenle, canllk biimini alma, kabul etme yetenei kazanmt. Hayvansal ruh, bu lmllk arttka, daha mkemmelleiyordu. Nitelii, elerinden birinin niteliine eilim gstermek ya da onlarla elikiye dmek gibi tehlikelerden uzaklayor, dolaysyla canll daha da g kazanyordu. Hay bin Yakzan, hayvansal ruhlar iinde en lml olannn, olu ve bozulu dnyasndaki canlln en mkemmeline ulatn ve bu ruhun biiminin bir kart olmadn ve biimlerinin kart olmayan gk cisimlerine benzeyen bu ruhun, kendi hayvansal ruhu (can) olduunu anlad. Bu ruh, ykseklere doru hareket eden elerle aa doru hareket eden elerin tam ortas bir nitelie sahiptir. Hatta, eer bu ruh, yeryz ile atein ykselebilecei son nokta arasndaki mesafenin tam ortasna konulabilse, bozulua uramad srece orada kalr, ne yukar kmak, ne de aa inmek ister. Eer belirli bir mekn zerinde hareket ederse, merkez evresinde; yerinde hareket ederse, kendi ekseni evresinde dner ve kre biimini alr. Onun iin, bunun dnda bir ey mmkn deildir. Bu nedenle, bu ruhun gk cisimlerine benzerlii son derece gldr. Hay bin Yakzan, zerlerinde yapt gzlem ve incelemeler sonunda, hayvanlarn zorunlu Varlkn bilincinde olduklarn gsteren bir belirti bulamamt. Yalnzca kendisiydi o Varlkn bilincinde olan. Demek ki, gk cisimlerine benzeyen ve lml ruhu barndran tek canl kendisiydi. yleyse, hayvanlardan farkl bir trn temsilcisi olmalyd. Kendisi, dier hayvanlarn yaratl amacndan farkl bir ama iin yaratlmt. nk, hibir hayvan trnn ykml klnmad yce grevlerin ykmlln tayordu. Varln tamamlayan iki paradan beden ve hayvansal ruh gzel olan, btn nesneler iinde olu ve bozulu dnyasnn dnda, eksik niteliklerden, deiim ve bakalamdan uzak olan gk cisimlerine en ok benzeyeni, yani hayvansal ruhu idi. Varln tamamlayan bu iki paradan da stn olan (eref) ise, kukusuz zorunlu Varlkn bilincine varan, Onu tanyan Tanrsal emr, yani ruhtu.[179] Bu, onurlarn en byyd. Ruh (tanrsal emr) bakalam kabul etmez. Bozulua uramaz. Cisimlerin nitelikleri ile nitelenemez. Hibir duyuyla alglanamaz. Hayal de edilemez. Varlnn bilgisine kendisinden baka hibir arala ulalamaz. Ona ulamak, yine ancak kendisiyle mmkndr. Bilen de o, bilinen de o, bilgi de odur. Bilgin de, bilim de, bilinen de odur. Aralarnda bir ayrlk, aykrlk yoktur. nk ayrlk, aykrlk yalnzca cisimlere zg durumlardr. Oysa ruh evreninde ne cisim, ne cisimsel nitelikler, ne de cisimlie ilikin bir ey vardr. Eylemin Aamas Hay bin Yakzan, hayvanlar arasnda, gk cisimlerine yalnzca kendisini benzer klan nedeni anlaynca, btn gcyle gk cisimlerine ynelmenin, onlara benzemeye almann zorunlu olduu gereini anlad. Hay, yine kendisinin zorunlu Varlk bilen onurlu paras, ruhu nedeniyle zorunlu Varlkla da az ok benzetiini grd. nk zorunlu Varlk, cisimsel niteliklerden nasl ar ve yce ise, kendisinin gerekliini oluturan paras olan ruhu da, cisimsel niteliklerden ylesine ar ve yce idi. yleyse, mmkn olabilecek btn ynlerden zorunlu Varlkn niteliklerini kazanmaya almalyd. Onun ahlakyla ahlaklanmal, eylemlerine boyun emeli, istemine (irade) kar kmamal, btn ilerini Ona teslim etmeliydi. Bundan dolay gvdesi incinecek, zarara urayacak, hatta btnyle yok olacak olsa bile, hakkndaki her yargsna btn kalbiyle ve sevin duyarak raz olmalyd. Hayvanlarla da aralarnda bir ortaklk, benzerlik vard. Kendisini oluturan dier para olu ve

bozulu evrenine, dnyaya aitti. Karanlk ve youn gvdesini oluturan bu aalk para, kendisini yeme, ime ve benzerleri gibi dier hayvanlarla zde klacak davranlara zorluyordu. Kukusuz bedenin yaratl bsbtn sama ve anlamsz deildi. Ruhla birletirilmesi amasz ve gereksiz olamazd. yleyse, ilgisini kesmeyerek gvdesini kollamak, durumunu olabildiince dzeltmeye almak zorundayd. Onu kollamak da ancak dier hayvanlarn davranlarna benzer davranlarda bulunmakla mmkn olabilirdi. Bu tr benzerlik, ama ynnde zorunlu eylemlerle ykml klyordu kendisini: 1. Hayvanlara benzerliin gerektirdii eylemler. 2. Gk cisimlerine benzerliin gerektirdii eylemler. 3. Zorunlu Varlka benzerliin gerektirdii eylemler. Birinci benzerlik ve gerektirdii eylemler zorunludur. nk, dnyevi bir bedeni vardr. Farkl grevleri olan organlar ve ok deiik gleri barndran bedenin de trl trl gereksinimleri vardr. kinci benzerlik ve gerektirdii eylemler de zorunludur. Kalbinde barndrd hayvansal ruhu bunu zorunlu klmaktadr. Kalp ise bedenin ve btn bedensel glerin kayna, ilkesidir. nc benzerlik ve gerektirdii eylemler ise O, Odur gerei nedeniyle zorunludur. nk kendi gereklii, zorunlu Varlk bilen zden (ruh) olumaktadr. Daha nce, skntlardan kurtularak mutlulua ulamasnn, zorunlu Varlk, bir gz krp kadar bile habersiz olmayacak biimde, srekli mahede etmeye bal olduunu anlamas da bununla mmkn olmutu. Hayvanlara benzerliin gerektirdii eylemler, mahede durumuna bir katkda bulunamaz. Tersine, bu eylemler, insan mahededen alkoyar, nne engeller karr. nk, bu benzerlik, duyumsal ilerle uramay gerekli klmaktadr. Bedensel ve dnyevi btn iler, eylemler ise, mahede yoluna gerilmi engellerdir. Bedensel eylemler, gk cisimlerine benzemesine neden olan hayvansal ruhun isterleri asndan kanlmazdr. Bu eylemler, mahedeyi engellemesi bakmndan zararl olmakla birlikte, cann korunmas ve srdrlmesi zorunluluu asndan, gerekli ve yararldr. Gk cisimlerine benzerlik tam anlamyla gerekletirildii zaman, mahede yolunda nemli aamalar yaplr. Fakat bu mahede, katksz bir mahede deildir. nk mahedeye bu yolla erenler, kendi zlerine de ilgi ve eilim iindedirler. nc benzerlik ile katksz bir mahedeye, katksz bir kendinden gemeye (istirak)[180] ulalr. Bu mahedede yalnzca zorunlu Varlk grlr. Ondan bakasna ilgi ve ynelim sz konusu olamaz. Bu yolla mahedeye erenlerin kendi zleri yitmi, yok olmutur. Gerek ve zorunlu olan tek z dnda btn varlklar, yoklua gmlmlerdir. Hay, son amacnn bu nc benzerlik olmas gerektiini anlad. Ne var ki, bu benzerlik, ancak ikinci benzerlik durumunda uzun bir sre altktan ve hazrlktan sonra gerekleebilirdi. kinci benzerlikte geirecei hazrlk dnemi de, birinci benzerlik nedeniyle mmkn olabilirdi. Gereklemenin Yntemi Hay bin Yakzan, yapsnn gerektirdii eylemleri nasl gerekletireceini aratrmaya, dnmeye balad, ulat kuramsal sonulardan sonra. Hay, hayvanlara benzerliin yardmnn zne deil, doasna olduunu biliyordu. Ne ki, znn ilerlemesini engellese de bu benzerlik kanlmazd. Bu nedenle, hayvanlara benzerliin gereklerini en alt dzeyde yerine getirmeye zorlamalyd kendini. Bu dzeyin ls, cann varln daha azyla srdremeyecei yeterlik dzeyinde olmalyd. Cann varln srdrebilmesi iin zorunlu iki ey vard. lk zorunluluk, hayvansal ruhun gcn korumak zere beden iinde tkenen besinlerin yerine yenisini almak; ikinci zorunluluk da, can souk, scak, yamur, gne, yrtc hayvanlar gibi d etken ve tehlikelere kar korumakt. Zorunlu gereksinimlerini belirleyecei bir dzen iinde karlamalyd. Yoksa ar gidebilir, yeterlik lsnn zerine kabilirdi. Bu da farknda olmadan kendi aleyhine almas demek olurdu.

Sz konusu belirlemeyi u eyde yapmalyd: 1. Neleri yemeliydi? 2. Ne kadar yemeliydi? 3. ki yemek arasndaki zaman ne kadar olmalyd? Yiyebilecei maddeler zerinde dnd. Besin maddelerini snfa ayrmak mmknd: 1. Henz kocamam bitkiler. Bunlar yenilebilecek nitelikte ya bitkilerdi. 2. Trlerinin devamn tohumlaryla salayan bitkilerin ya ya da kuru meyveleri. 3. Yenilebilecek nitelikteki kara ve deniz hayvanlar. Btn eitleriyle besinler, hi kukusuz, Hayn mutluluu kendisine yaknlkta grd, olanca gcyle benzemeye alt zorunlu Varlkn eyleminin rn, eseriydi. Bu nedenle onlar yemek yetkinlemelerini, yaratl amalarna ulamalarn engellemek olacakt. Dolaysyla onlar yemesi, onlarn znesine, zorunlu Varlka kar koymaktan, isyandan baka bir anlam tamazd. Bu da gerekletirmek istedii benzeim ve ulamak istedii yaknlk amacyla elikiye dmek demekti. Bu yaklamn doal sonucu olarak Hay, doru olann, olabilirse yemekten bsbtn uzak kalmak olduunu dnd. Fakat buna g yetiremezdi. nk yemek yemeyi bsbtn brakrsa, kendi cismi telef olurdu. Bu ise zneye birinciden daha iddetli, daha byk bir isyan demek olurdu. nk kendi cismi, yiyecei maddelerin cisimlerinden daha stn, daha onurlu idi ve onlar yiyerek daha stn olann yaamasn salyordu. Bu bakmdan kendi cisminin bozuluu ile dier nesnelerin bozuluu sonucunu douracak bu iki zorunlu durumdan daha zararszn semek, dolaysyla, iki kar koyutan daha hafif olan nesnelerin telefine katlanmak gerekiyordu. Hay, nce, besin maddelerinin hangilerinin daha kolay elde edileceini tespit etmeli, sonra, alaca ly belirlemeliydi. Eer tm kolaylkla bulunuyor, elde edilebiliyorsa, o zaman, ihtiyatl davranarak Yaratcnn eylemine en az kar k saylacak olann semesi gerekirdi. Buna gre en dorusu, trnn devamn salayan, ekirdei olan meyveleri semekti. Ama bir koulla: ekirdekleri yememeli, bozmamal, talk ve orak alanlara atarak telef etmemeliydi. Buna gre amacna en uygun olan yiyecekler elma, armut, erik gibi etli ve besleyici meyvelerdi. Bunlar bulamazsa, o zaman, ceviz ve badem gibi iiyle beslenilebilecek yemilerden ya da dier meyvelerden iyice olgunlam olanlarn yiyebilirdi. Bu meyveler iinden de en bol ve oalma nitelii en gl olanna ncelik vermeliydi. Eer bitkilerden yemek zorunda kalrsa, bitkileri kknden koparmamaya, varsa tohumlarn telef etmemeye zen gstermeliydi. Yeterli meyve ve sebze bulamazsa, o zaman, hayvanlardan ya da yumurtalarndan yararlanabilirdi. Bunda da says en ok olan semek, trn tkenmesine neden olmamak kouluna bal kalmalyd. Hay, yiyeceklerin seimi konusundaki ilkelerini bylece belirledikten sonra, yemesi gereken ly dnd. Alaca besin, aln bedeninde neden olduu boluu dolduracak lde olmalyd. Bu ly kesinlikle amamalyd. ki yemek arasndaki sreyi de yle belirledi: Ayakta durmasn salayacak kadar yedikten sonra, gk cisimlerine benzeyebilmek iin yerine getirmek zorunda olduu ayrntlar ileride verilecek grevlerden herhangi birini yapamayacak denli gszleinceye kadar, ikinci kez yemek yememeliydi. Cann varln srdrmek iin gerekli olan ikinci i, yani onu d etki ve tehlikelerden koruyacak, eitli eziyetlerden uzak tutacak nlemleri almak, Hay iin ok kolayd. Zaten hayvan derilerinden yapt giysiler giyiyor, kendisini d etken ve tehlikelerden koruyan bir barna bulunuyordu. Bu kadar yeterli, daha fazlasyla uramas gereksizdi. Hay, beslenmesi konusunda saptad ilke ve llere uyum saladktan sonra, gk cisimlerine benzer eylemleri gerekletirmenin yollarn aratrmaya, dnmeye balad. Gk cisimlerine nasl benzeyebilir, onlarn niteliklerini, zelliklerini nasl kazanabilirdi? Bu konuda bir karara varabilmek iin, ncelikle, gk cisimlerini gzlemlemesi gerekiyordu. Gk cisimlerinde tr nitelik gzleniyordu. Birincisi, kendilerinin altnda bulunan olu ve bozulu dnyasyla ilikilerinde kendini gsteren niteliklerdi. Bunlar, olu ve bozulu dnyasn etkileyerek

stmak, soutmak, aydnlatmak, saydamlk ya da younluk vermek gibi, nesneleri, varl zorunlu zneden taan ruhsal biimleri kabule yetenekli duruma getiren niteliklerdi.[181] kincisi, saydamlk, parlaklk, kir ve bulanklktan uzaklk, kendi ekseni evresinde ya da bir bakasnn evresinde dairesel biimde hareket etmek gibi, gk cisimlerinin kendilerine zg niteliklerdi. Gk cisimlerinde gzlenen nc tr nitelik ise zorunlu Varlkla olan bantlarndan kaynaklanan niteliklerdi. Zorunlu Varlk srekli mahede etmek, Ondan yz evirmemek, Ona olaanst bir tutkuyla balanmak, btn buyruklarna boyun emek ve yalnzca Onun istemi dorultusunda hareket etmek gibi. Hay, btn bu niteliklerinde gk cisimlerine benzemek iin almaya balad. Gk cisimlerinin olu ve bozulu dnyas ile ilikilerinden ortaya kan niteliklerini kazanmak amacyla, kendisini, kendinden aa yaratklarn hizmetine adad. Bitki ve hayvanlarn gereksinimlerini karlamay, karlatklar sorunlar zmlemeyi, her durumda onlara yardmc olmay bir grev sayd kendine. Szgelimi, bir engel nedeniyle gne klarndan yoksun kalm bir bitki mi grd, hemen kouyor, engeli kaldryor, bitkiyi gne na kavuturuyordu. Yabanc bitkiler tarafndan kuatlm, hayat tehlikeye girmi bir bitki bile kamyordu Hayn gznden. Hemen boulmak zere olan bitki ile dierlerinin arasn ayryor, evresini ayordu. Sudan uzak kalm, lrcesine susam bir iek mi grd, onu suya kavuturana kadar hi durmadan alyordu. Yabanl bir hayvann peneleri arasnda son soluklarn almakta olan zavall bir yavru, Hayn mdahalesiyle cann kurtaryor, yaamann sevincini yeniden duyuyordu. Herhangi bir yerine bir ey batm, bir alya taklm, gzne ya da kulana bir ey kam, acyla inleyen, kvranan hayvanlar, Hay yan balarnda buluyorlard. Hayn sevecen elleri yaralarn saryor, aclarn dindiriyordu. Bir sevimli derecik, bir rmak da yardma gereksinim duyabilirdi. ine yuvarlanan bir kayann akn engelledii bir dere, topran kayarak nn kapatt, ynn evirdii bir rmak Hayn almalar sonucu kendilerine alm, bekleyip duran bitki ve hayvanlara doru olaan akn srdryordu. Hay, bitki ve hayvanlara ynelik ilgi ve etkinlikleri, kendisi iin doal bir nitelik durumuna gelinceye kadar, byk bir titizlikle eylemini srdrd. Arkasndan, gk cisimlerinin kendilerine zg niteliklerini kazanmann yollarn aratrd. Bunun iin, en ok temizlie nem vermesi gerekiyordu. Kendisini, giysilerini ve gvdesini temizlemek ve gzelletirmekle ykml kld. Sk sk ykanmaya balad. Dilerini, trnaklarn ve gvdesinin en ok kir toplayan dier yerlerini temiz tutmaya zen gsterdi. ieklerden ve otlardan gzel kokular elde ederek bunlar kulland. Giysilerini olabildiince temiz tutmaya ve gzelletirmeye alt. Hay, bir yandan kendini temizler, gzelletirmeye alrken bir yandan da gk cisimlerininkine benzer dairesel hareketler yapyordu. Kimi zaman adann evresinde dnyor, kimi zaman yryerek ya da koarak barnann ya da bir tepenin evresinde dnyordu. ylesine youn bir aba harcyordu ki, zellikle kendi evresinde dnerken dp bayld bile oluyordu. Gk cisimlerine nc tr niteliklerinde benzemek iin de duyulur dnyadan btn ilgisini keserek srekli zorunlu Varlk dnyordu. Gzlerini yumuyor, kulaklarn tkyor, hayale kaplmaktan kanyordu, dncesini daha iyi younlatrabilmek iin. Btn abas, yalnzca Onu dnebilmek, Ona hibir eyi ortak etmemek iindi. Hay, giderek dnme eylemini dairesel hareketleriyle desteklemeye, glendirmeye balad. Hareketi srasnda bedensel gleri zayflyor, etkinliini iyice yitiriyordu. Bu almalar sonunda yle bir noktaya geldi ki, dnme eylemi iddetlendike, duyulur dnya tmyle kayboluyordu. Bedensel aralar gereksinen hayal ve dier gleri geviyor, cisimden arnm eylemleri g kazanyordu. Hatta kimi zaman dncesi, dnyevi olanlarla karmaktan kurtularak ylesine saflayordu ki, onunla zorunlu Varlk mahede ediyordu. Fakat bu mahede durumu uzun srmyor, cisimsel gler bastrarak durumunu bozuyor, onu

aalarn aas olan eski durumuna eviriyorlard. Bunun zerine Hay, bedensel glerine dnyor, eer bunlar kendini almalarndan alkoyacak denli gszlemise, daha nce belirledii ilkeler dorultusunda besin alyordu. Yeterli gce ulatktan sonra da aklanan biimde, gk cisimlerine benzemek zere, almalarna yeniden balyordu. Dncesini cisim ve cismiyet kukularndan arndrma gcn kazand zamanlarda, kendisinde, tanrsal niteliklerle donanan kimselere zg birtakm durumlar belirerek kendisini bu makama aryordu. Hay, bylesi zamanlarda zorunlu Varlkn niteliklerini kavramaya alyordu. Hay, bu edimlerine balamazdan nce, bilimsel aratrmalar srasnda zorunlu Varlkn niteliklerinin ikiye ayrld sonucuna ulamt. Bunlardan birincisi olumlu niteliklerdi (sfat- sbutiye). Bilgi, g ve bilgelik gibi. kincisi ise olumsuzlanan niteliklerdi (sfat- selbiye). Cismiyet ve cismiyete zg olanla ve bunlarla, isterse ok uzaktan olsun, ilgi ve balants olan her eyden arnm olmas gibi.[182] Zorunlu Varlk, olumlu niteliklerinde de cisimsel niteliklerden soyutlamak temel kouldur. nk zorunlu Varlk, olumlu nitelikleri nedeniyle okluu kabul etmi saylamaz. okluu kabul etme yle dursun, olumlu niteliklerin tm, zorunlu zn gereklii demek olan tek bir anlama dner. Hay, iki blme ayrlan bu niteliklerin her birinde zorunlu Varlka nasl benzeyebileceini aratrd. Olumlu niteliklerin zorunlu Varlkn gereklii dnda bir gereklii yoktu. nk, byle bir durum, okluu gerekli klard. okluk ise cisimlere zg bir nitelikti. Buna gre, zorunlu Varlkn zn bilmesi, bir bilen-bilinen ikilii karmazd ortaya. Tersine, z, zn bilmesinin ayns, zn bilmesi, znn aynsyd. yleyse niteliklerin ayr ayr kazanlmas olanakszd. Nitelikler ze ilikin ve zn ayns olduuna gre, onlar donanmak, ancak zorunlu Varlkla zdelemeye bal bir durumdu. Hayn zorunlu Varlkla zdelemesi, ancak bilgi yoluyla mmknd. Hay, zorunlu Varlk bilebilirse, ulat bilgi, zorunlu zden farkl bir gereklik anlam tayamaz, Onun ayns olurdu. Bu nedenle, olumlu niteliklerinde zorunlu Varlka benzemek, hibir cisimsel nitelikle kartrmakszn Onu bilmek demekti. Anlatlamayan Hay, bu karmlardan (istidlal) sonra, ayn yaklamla, kendini ele ald. Olumsuzlanan niteliklerin tm, zorunlu Varlk cisimlikten soyutlamaya ynelikti. Bu nedenle, btn cisimsel niteliklerden kendini arndrmaya alt. Zaten gk cisimlerine benzemek iin yapt almalar, uygulad ileci yntemler sonucu cisimsel niteliklerin oundan arnmt. Fakat yine de bir kalnt vard zerinde. Srdrd dairesel hareketler, bitki ve hayvanlara ilikin eyleri nemsemesi, onlara acmas, onlar yetkinlie ulamaktan alkoyan engelleri ortadan kaldrmak iin aba harcamas, bunlarn en belirgin olanlaryd. Btn bunlar da, eninde sonunda cisimlere zg niteliklerdi. nk bunlar cisimsel gleriyle gryor, cisimsel gleriyle aba harcyor, urayordu. Sz konusu ilgi ve eylemlerin tmn terk etti Hay. nk bu ilgi ve eylemler, byk bir istekle kotuu, ulamak iin alt nc benzerlik durumuna yakacak eyler deildi. Barnann en kuytu kesine ekildi. Adeta kendini hapseyledi oraya. Gzlerini smsk kapatt. Cisimsel glerden yz evirdi. Duyulur dnyayla olan balarn kesti. Dnce ve abasn zorunlu Varlka yneltti. Hayaline gelen dier btn eyleri nnda kovarak dncesini yalnzca Ona zg kld. Hay artk yalnzca dnyordu. Bunu bir yaama biimi hline getirmi ve bu yaam iinde kendini, benliini eitiyor, arndryordu. Hay, bu youn yaama zamanla ylesine alt ki, gnlerce hibir ey yemedii, yerinden hi kmldamad oluyordu. Dnrken kendi z dndaki btn varlklar siliniyor, kayboluyordu. Fakat kendi z, henz zorunlu ve gerek varlk olan zn mahedesine dald zamanlarda yok olmuyordu. Bu, kt bir durumdu. nk, katksz mahedeye dier bir eyi kartrmann, gr ve

dncedeki irkten ileri geldiini biliyordu. Hay, irkten kurtulana, hem kendisi, hem de yer, gkler ve ierdikleri eyler, ruhsal biimler ve zorunlu Varlk bilen btn zler dncesinden tmyle silinip yitinceye kadar Tanry katksz mahedeye ulamak iin almasn srdrd. Sonunda, dier varlklar da, kendi z de kayboldu, tmyle yok oldu. Zorunlu ve gerek Varlkn, kendinden baka bir gereklik tamayan szyle, Bugn mlk kimindir? Tek ve her eye gc yeten Tanrnndr.[183] diye haykrarak yoklua (fena)[184] erdi. Hay bin Yakzan bu aamaya ulatktan sonra, zorunlu ve tek olan zn arsn duydu, kelamn anlad. Konumamas, konumann ne olduunu bilmemesi, o tek Varlkn kelamn anlamasn engelleyemedi. Bu durum iinde kendini yitirdi, dald ve bouldu. Hibir gzn grmedii, hibir kulan duymad, hibir kalpten gemeyen eyleri grd ve tatt. Bir Uyar Sakn, hi kimsenin kalbinden gemeyen bu durumu tanmlama, betimleme sevdasna kaplma. Dn ki, insann kalbine gelen eylerin bile birounu tanmlamak, betimlemek mmkn olmuyor. Byleyken, kalpten gemesi mmkn olmayan, kalbin bulunduu dnyann dnda ve bu dnyada bulunanlarn ei ve benzeri olmad eyleri tanmlamak, nasl mmkn olabilir? Kalp szcyle ne kalbin cismini, ne de iinde barndrd hayvansal ruhu anlatmak istiyorum. Anlatmak istediim, sahip olduu gler araclyla insana taan Tanrsal ruhun zel biimidir. Bu zel biimlerin her birine kalp ad verilir. Hi kimse, Hayn aamasnda mahede ettii eyleri hatrlayamaz. Bu nedenle, o durumu szle aklamaya alan kimse, samayla uram olur. Szgelimi renklerin tadn anlamak isteyen, siyahn tatl m, yoksa eki mi olduunu anlamak isteyen kimsenin dt gln duruma der. Bununla birlikte seni, Hayn ulat aamada mahede ettii grlmemi, olaanst eylerden bsbtn yoksun brakmayacaz. Ne ki, mahede makamnda grlen eyleri gerei gibi anlamann, ancak oraya ulamakla mmkn olabileceini gzden rak tutmaman gerekir. Sana Hayn mahede ettiklerini, dorudan gereklerin kapsn alarak deil, dolayml olarak gsterecek birtakm gstergelerle, rnekleme yntemiyle anlatmaya alacam. Bu nedenle, imdi iaret edeceim eyleri kalp kulayla dinle, akl gzyle grmeye al. Belki bunlarda seni doru yola gtrecek bir klavuzluk bulursun. Ama bir artm var: imdilik, bu sayfalara aktardm kadarndan daha fazla aklama istemeyeceksin benden. nk meydan ok dar ve dile getirilemeyecek gereklere, szcklerle tahakkm etmeye kalkmak tehlikelidir. Hay bin Yakzan, mahede ettii eyleri, kendinden ve dier varlklardan fena bulduu; varlkta diri (hay), kendiliinden var olan (kayyum), birden (vahid) baka bir ey grmedii zaman mahede etti. Daha sonra, sarholua benzer bu mahede durumundan ayrlarak zorunlu Varlk dnda kalanlar grd, dnebildii olaan durumuna dnd. Olaan durumunda iken kalbine unlar dodu: Kendine zg z, gerek Varlkn znden ayr bir gereklik tamamaktadr. znn gereklii Tanrnn zdr. Daha nceleri, Tanrnn znden ayr grd ve salt kendine zg bir z sand eyin ayr bir gereklii yoktu. Varlkta yalnzca Tanrnn z vard ve baka hibir ey yoktu.[185] Baka eylerin varl, youn cisimlerde yansyan ve ilk bakta cisimlerden kt sanlan gne klar gibidir. Bu klar, yansd cisimlerden kyor gibi grnseler de, gerekte, gnein klarndan baka bir ey deildirler. Cisim ortadan kalktnda, da yok olur. Oysa gnein klar, hep ayn durumda kalmaktadr. Ne cisimlerin varl nedeniyle azalmakta, ne de cisimlerin yokluu durumunda oalmaktadr.[186] Bu dnce, Hayn Tanr znn okluu kabul etmedii ve zne ilikin bilgisinin znn ayns olduu yolundaki nceki karmlaryla rtyordu. Buradan yola karak u sonulara ulat: Kim

kendi zne ilikin bir bilgiye ularsa, ulat bilgi, zyle ayn olur. Kendi zne ilikin bilgisi, znn varlnn da gereklik kazanmasdr ayn zamanda. nk zn varlnn bilinmesi, ancak yine kendisiyle mmkndr. Bir baka eyin zn bilmek de, zsel zdelii gerekli klar. yleyse, daha nce ok sand soyut ve Tanry bilen zler, bilgileri nedeniyle gerekte ayn eydirler.[187] Tanr, Hay acmasyla korumasa, yol gstermesiyle (hidayet) geree erdirmeseydi bu konudaki kuku zihninde kkleecekti. Bu kuku, cisimlerin karanl ile duyulur dnyann bulanklndan kaynaklanmaktadr. Az, ok, bir, birlik, toplamak, toplanmak, ayrlmak hep cisimlerin nitelikleridir. Oysa an yce ve gerek z bilen, maddeden yce ve akn zler iin ne bir, ne de ok denilebilir. nk, okluk szc, zlerin birbirinden ayr olularn; birlik szc ise, birbirlerinden ayr zlerin birlemelerini dile getirir. Her iki durum da ancak duyulur dnya iinde bir anlam tar. Madde st evrende ise btn anlamn yitirir. Gerekten de szckler, bu aamada yetersiz kalmaktadr. nk, maddeden arnm olan bu zleri imdi olduu gibi okluk taksyla anlatsak, onlarda gerekten okluk bulunduu sans uyanr. Eer szc tekil biimde kullanrsak, bu da birleme yanlgsna drr. Oysa bu zler iin birleme olas deildir. Bana yle geliyor ki, yarasa gibi gne n karanlk grenler, cinnet zincirlerinde rpnanlar, Aratrmalarnda ylesine ileri gittin ki, akl sahiplerinin yolundan saptn, akln yasalarn bsbtn yabana attn. nk akln yasalar nesnenin ya bir, ya da ok olmasn gerektirir diye saldracaklardr bana. Byle syleyenler hadlerini bilsinler, keskin dillerini tutsunlar ve kendilerini sulasnlar. inde bulunduklar deersiz, aalk duyulur dnyadan Hay bin Yakzan gibi ders alarak geree ulasnlar. Hay da, nceleri, duyulur dnyay bir bak asyla snrsz bir okluk iinde, baka bir bak asndan da bir grmt. Gerekte ok muydu, bir miydi? Uzun sre ikircim iinde kalm, kesin bir yargya ulaamamt. Sonra anlad ki, birlik ve okluun kayna duyulur dnyadr. Birlik ve okluk, bu dnya iin bir anlam tar. Ayrlmak, birlemek, yerlemek, bakalamak gibi nitelikler, yalnzca bu dnya iin geerlidir. Tanrsal evrende ne btn, ne de para szckleri bir ey ifade eder. Tanrsal evrene ilikin bir i, bir ey hakknda, bilinen szcklerle konumak, gerekd sonulara gtrr insan. Tanrsal evreni, ancak gren bilebilir. Orann gereklii, yalnzca oraya ulaanlar tarafndan anlalabilir. Beni akl sahiplerinin yolundan sapmak, akln yasalarn yabana atmakla sulayanlara hak veriyor ve onlar, akllar ve akl sahipleriyle ba baa brakyorum. nk, onlarn akl dedikleri ey, duyulur dnyay aratran, inceleyen ve onlardan genel kurallar karan dnme gcnden (nefs-i natka)[188] baka bir ey deildir. Akl sahipleri dedikleri de, duyulur varlklardan, kendilerine zg dnme yntemleriyle karmlarda bulunan kimselerdir. Bizim tarttmz konu, sylenilenlerin ok stndedir. Duyulur dnya ve bu dnyaya ilikin genellemeler dnda bir ey tanmayan kimseler, bu konularla ilgilenmesinler, kulaklarn smsk kapatsnlar ve yalnzca dnya hayatnn d yzn bilen, i yznden, te dnya bilgisinden habersiz olan srye katlsnlar.[189] Eer, Tanrbilime (ilm-i ilah)[190] zg iaretler ve rtk anlatmla yetinir, syleyeceklerimizi allm anlamlar dorultusunda alglamazsanz, Hayn arnm kimselere zg makamda grd eylerden bir blmn, eski bilgilerinize katabilirsiniz. Aynalar Dzenei Hay, katksz kendinden geme (istirak) ve tam yok olu (fena) ile gereklie ulatktan sonra, tesinde hibir cisim bulunmayan en yce gk katnda,[191] maddeden arnm bir z grd. Bu z, gerek ve bir olan zn kendisi olmad gibi, gn kendisi de deildi. Fakat baka bir ey de deildi. yle de anlatabiliriz bunu: Gne, gnein karsna konulmu bir ayna ve gnein aynada grnen suretini dn. Aynada grlen suret nedir? Gne mi? Ayna m? Tmyle baka bir ey mi?

Hibiri deil. Hay, en yce gk katnn arnm znde yle bir yetkinlik, yle bir deer, yle bir gzellik grd ki, szcklerle dile getirilemez. ylesine akn ve ince (latif) idi ki, ona ses ve harf giysisi giydirilmesi mmkn deildi. En yce gk katnn akn z, yce ve ulu Gerekin (Hakkn) zn mahede ediyordu. iddetli bir istek, sevin, coku ve zevk iindeydi. Hay, sonra, en yce gk katnn altndaki sabit yldzlar katnda da maddeden akn bir z grd. Bu z de ne gerek Birin z, ne en yce gk katnn akn z, ne bu gk katnn kendisi, ne de bunlar dnda baka bir eydi. Yine ayn rnee bavurarak yle diyebiliriz: Bu z, gnein, karsndaki aynadan bir baka aynaya yansyan sureti gibidir. Hay, bu zde de nceki zde grd nitelikleri, deeri, gzellii, zevk ve cokuyu grd. Hay, sabit yldzlar katnn altndaki Zhal (Satrn) kat iin de maddeden arnm ve ne grd nceki zlerin ayns, ne de onlardan bakas olan bir z mahede etti. Gnein, karsndaki aynadan bir baka aynaya ve ondan da bir dier aynaya yansyan sureti gibi. Bu z de, nceki zlerin niteliklerini tayordu. Hay, gk katlarnn dzeni zere, gnee kar dzenlenmi aynalardan, aynadan aynaya yansyarak grnen gnein sureti gibi, her gk kat iin, maddeden arnm ve kendisinden nceki zlerin ne ayns, ne de bakas olan bir z grd. Bu zlerin her birinde, hibir gzn grmedii, hibir kulan duymad, hibir insann tatmad bir tat, bir sevin, bir gzellik ve deer mahede etti. Hay bin Yakzan, yukardan aa doru, btn gk katlarn mahede ederek btn paralaryla Ay kat iinde bulunan olu ve bozulu dnyasna kadar geldi. Bu dnya iin de, maddeden soyutlanm ve grd nceki zlerin ne ayns, ne de bakas olan bir z grd. Bu zn yetmi bin yz, her yzde yetmi bin az, her azda yetmi bin dili vard. Bu dillerin tmyle, gerek olan z anyor, ululuyor, kutsuyordu. Hem de en kk bir usan, bezginlik gstermeden.[192] ok olmad hlde, ok olduu yanlgsna dt bu zde de ncekilerde grd btn nitelikleri aynen grd. Olu ve bozulu dnyasna zg olan bu z, alkalanan bir suda grlen gnein sureti gibiydi. Bu suret, yukardan aa doru sralanan aynalar dzenei iinde, gnein karsndaki ilk aynadan balayan yansmann sona erdii son aynadan suya yansmas gibiydi.[193] Btn bu mahede ve tecellilerden sonra Hay, kendisi iin de bir z mahede etti. Eer olu ve bozulu dnyasna zg yetmi bin yzl zn paralanmas mmkn olsayd, bu zn, onun paralarndan biri olduu sylenebilirdi. Eer kendi z sonradan var olmasayd, olu ve bozulu dnyasna zg zn ayns ve eer Hayn sonradan olma bedenine zg olmasayd, yaratlmam, balangsz olduu dnlebilirdi. Bu aamada Hay, var olduktan sonra yok olmu cisimler ile kendisiyle birlikte var olagelen ister ok, ister tm bir saylsn sonsuz saydaki btn cisimler iin, kendi z gibi birok z mahede etti. Hem kendi z iin, hem de kendi dzeyindeki zler iin hibir gzn grmedii, hibir kulan duymad, hibir beerin kalbinden gemeyen, hibir niteliin niteleyemeyecei ve bu geree ulaanlardan baka hi kimsenin kavrayamayaca sonsuz bir tat, bir deer, bir gzellik mahede etti. Bu zlerin yan sra, gnein suretini yanstan aynaya arkasn dnm, yz ondan evrilmi, pas ve kf iinde kalm aynalara benzer, maddeden soyutlanm birok z daha mahede etti. Bunlarda hi dnlemeyecek bir irkinlik, bir eksiklik vard. Sonsuz aclar, bitimsiz zlemler iindeydiler. Azap adrlar kuatmt ve ayrlk atei yakp durmaktayd bunlar. Sanki paralayan, koparan testereler ikiye biilmilerdi. Hay, olu ve bozulu dnyasnda, ac iinde kvranan bu zlerden baka, birtakm zler daha grd. Bunlar beliriyor, sonra yok oluyor, toplanyor, sonra dalyorlard. Bu zlerin gerekliine ulamak iin youn bir aba harcad, derin gzlemlerde bulundu Hay. Dehet, akl almaz iler, son derece hzl yaratllar, yetkin yarglar, dzeltilen bedenler, frlen ruhlar, yapmalar ve bozmalardan baka bir

ey gremedi.[194] Hay, bu makamda uzun sre duramad. Yitmi bedensel gleri yeniden devreye girdi ve baygnla benzer durumdan ayrld. Bulunduu makamdan aya kayd. Duyulur dnya yeniden grnd, tanrsal evren kayplara kart. nk, bu iki dnyann bir arada bulunmas mmkn deildir. Bu dnya ile te dnya, iki kuma gibidir. Hangisinin gnln yapsan dierini gcendirmi olursun. Bir Soru Ve Yant Soru: Hay bin Yakzann yklediin mahedelerinden ortaya u kyor: Akn zler, gk katlar gibi, varl srekli cisimlere zg iseler, onlarn varlklar da sreklidir. nsan gibi, sonu dalma ve bozulma olan cisimlere zg iseler, onlarn da bozulmalar, yok olmalar kanlmazdr. Nitekim verdiin rnekte, aynalardaki suretler, ancak aynalarn varlna, kalclna baldr. Aynalar bozulur, yok olursa, suretler de yok olurlar. Yant: Verdiin sz ne abuk unuttun ve ba zdn, anlamamz bozdun. Sana daha nce, bu alanda dilin, anlatmn yetersiz kaldn, szcklerin gerekleri tam olarak dile getiremeyeceini, bu nedenle yanlgya drebileceklerini belirtmitim oysa. Seni kukuya dren, kullandmz simge ile simgeleneni bir kabul etmen ve byle deerlendirmendir. Aslnda byle bir deerlendirme, olaan konumalar iin bile yersiz ve yanltr. Byle iken, Tanrsal evrene ilikin bir bilgi aktarmnda nasl dnlebilir? Gnein kendisi, , sureti, aynalar ve aynalarda beliren suretler, cisimlerden ayrlmayan, cisimlere bal olan ve ancak cisimlerde bulunabilen eylerdir. Bu nedenle, varlklar cisimlere bamldr. Cisimlerin zlmeleriyle onlar da zlr, yok olurlar. Tanrsal zler, Rabban ruhlar ise cisimlerden, cisimsel olandan ve cisimlere ilien eylerden tam anlamyla ar ve akndrlar. Aralarnda hibir balant yoktur. Onlara gre cisimlerin aslszl ile gereklii, yokluu ile varl arasnda bir fark yoktur. Tanrsal ruhlar, yalnzca varl zorunlu ve gerek olan tek zle balantl, ilikilidirler. Tanr, bunlarn tmnden nce, tmnn ilkesi, nedeni ve yaratcsdr. Bunlara sreklilik, sonsuzluk balayan yalnzca Tanrdr. Varlklarna kalcl O verir. Bu zler hibir cisme gereksinim duymazlar. Tersine, btn cisimler bunlara gereksinim duyarlar. Varl yce ve zorunlu zn bir an iin yok olduunu varsaysak nasl btn zler, btn cisimler ve batan baa btn duyulur dnya yok olur, hibir varlk kalmazsa; bu zler de bir an iin yok olsalar, btn cisimler ykma urar, yok olurlar. nk bunlarn varlklar birbirine baldr. Her ne kadar duyulur dnya, Tanrsal evrene baml ve onun glgesi, Tanrsal evren, duyulur dnyadan bamsz ve akn ise de, yokluunu varsaymak mmkn deildir. nk duyulur dnya, Tanrsal evrene bamldr. Bu nedenle, onun bozuluu, biim deitirmekten baka bir ey deildir. Yoksa tmyle yok olmas demek deildir. Yce Kitap da bunu bildirir. Nitekim, nsanlarn ate evresinde rpnp dklen kelebeklere dnmesi, Dalarn atlm renkli ynlere benzemesi,[195] Gnein drlp ksz kalmas, Denizin kaynayp dalgalanmas,[196] Gklerin Tanrnn sa elinde drlmesi, Yerin baka bir yere dnmesi[197] bozuluun bu anlama geldiini gstermektedir. Buraya dein, Hayn ulat o byk makamda mahede ettiklerinden iaret yoluyla dile getirmeye g yetirebildiim kadarn anlattm. Sz yoluyla daha ounu anlatmam isteme benden. nk bu mmkn deildir. Hay bin Yakzan, ulat mahedelerden sonra dnyevi hayatn ykmllklerinden iyice usand. Buna karlk, sonsuz hayata ilgi ve zlemi arttka artt. Bu nedenle, ulat makama yeniden dnmeyi istedi. nceki almalarndan daha az bir almayla mahede makamna ulat. Bu kez, ilk eritiinde kaldndan daha uzun bir sre kaldktan sonra dnd duyulur dnyaya. Hay, duyulur dnyaya her dnnden sonra, mahedeye yeniden ermek iin aba ve almasn srdrd. Her defasnda biraz daha kolay ulayordu. Giderek yle bir dzeye geldi ki, mahede

makamna istedii zaman ulayor, istemedike de oradan ayrlmyordu. almalarn, mahede makamnda durmay ve oradan ayrlmay istemine bal bir duruma getirinceye kadar srdrd. En alt dzeye indirdii zorunlu bedensel gereksinimlerini gidermenin dnda hibir ey iin makamndan ayrlmaz oldu. Yine de bu kk ayrlklar, znt ve acya bouyordu Hay. Bu nedenle, ayrla neden olan bedeninden btnyle kurtularak sonsuz huzura ve kurtulua ermeyi diliyordu Tanrdan.

Altnc Blm
Gerein ki Yz Absal Hayn bu birka sayfaya sktrlan serveni, onun hayatnn tam krk dokuz yln doldurmutu. Bir insann ulaabilecei son aama olan mahede makamna erdii ve dnya ile btn ilgilerini kopard sralar, ya elliye varm ve mahedenin doyumsuz sarholuunu, zevkini yayordu. Ancak tam bu sralarda, hayatnda byk bir deiiklik yapacak nemli bir olay oldu. Bir gn adasnda, o gne dein hi grmedii bir yaratkla, bir insanla karlat. te bundan sonra, nefsini arndrmak iin adaya gelen Absal ile Hay arasnda geen yky anlatacaz. ykmzn banda, Hay bin Yakzann dnyaya geliiyle ilgili iki deiik varsaymdan sz etmitik. Kendiliinden tremeyi mmkn grmeyenlerin varsaymlarna gre, Hay bir baka adada dnyaya gelmii. te bu adada, nceleri, eski inanlarn bozulmu ekillerine bal insanlar yayorlard. Fakat zamanla, son Tanr Elisinin tebli ettii gerek, sahih inan bu adaya da ulat ve klarn samaya balad. Ada halk arasnda hzla yaylan yeni inan ve reti, ksa zamanda halkn ounluunun inanc durumuna gelerek byk bir g ve etkinlik kazand. En sonunda, adann sultan da ounluun inancna boyun eerek btn ada halknn sahih retiyi benimsemesini salad. Ada halk iinde, birbirini ok seven candan iki arkada vard. Birisinin ad Absal, dierininki Salamand. Adann en sekin ve soylu genlerinden olan bu iki arkada da, sahih inanc itenlikle benimsemilerdi. Yasaklarndan kanyor, buyruklarn titizlikle yerine getiriyorlard. Bir yandan da dini renmeye, bilgilerini derinletirmeye alyorlard daha iyi anlamak, daha gzel yaamak iin. Tanrnn Kitab dmyordu ellerinden. Srekli okuyor, srekli dnyorlard zerinde. Kitap, btn insanlara seslenmeyi amalad iin ak, anlalr bir dili vard. Bununla birlikte farkl dzeydeki insanlarn, ak ve yaln anlamlarn tesinde daha farkl ve derin anlamlara ulamalarna olanak tanyan imler, simgeler barndran olaanst bir anlatm gc tamaktayd.[198] ki arkadatan Absal, yaradl gerei ruhsal gerekleri daha ok nemsiyor, bunlara youn bir ilgi duyuyordu. Bu nedenle Kitapn daha ok i anlamlarn aratryor, szlerin d anlamlarn yorumlama eilimi tayordu. Absaln arkada Salaman ise Kitapn ak ve anlalr d anlamlarn korumak gerektiine inanyordu. Kitapn szlerinin i anlamlarn aratrmaktan, szlerin d anlamlarn yorumlamaktan iddetle kanyordu. Salamana gre szlerin d anlamlar btn insanlar ilgilendiriyordu ve bu anlamlarn yorumlanmas kargaaya yol aard. Sorumluluk alan, Kitapn d anlamlaryla belirlendiine gre, i anlamlar aratrmann anlam yoktu. Aralarndaki ilgi ve yaklam farkna karn, her iki arkada da, ak buyruklar titizlikle yerine getiriyorlard. Benliklerini denetim altna alarak arnma, dnyevi istek ve eilimleriyle savam konusunda olaanst bir aba harcyorlard. Ne ki, bu amalarn nasl gerekletirecekleri konusunda anlamazla dtler.

Kitapn ierdii kimi sz ve eler insanlar yalnzla aryor, stnlk ve kurtuluun yalnzlkta, toplumdan soyutlanmada olduuna iaret ediyordu.[199] Kimi sz ve eler de toplumla i ielii, toplumsal hayatn gereklilik ve zorunluluunu dile getiriyordu. Absal yalnzl, toplumdan soyutlanmay seti. Dnmek, aratrmak, ders alnacak eyler zerinde durmak, anlamlarn derinliklerine dalmak onun doal eilimleriydi nk. Bu eilimlerini de ancak yalnzlkta gerekletirebiliyordu. Salaman ise toplumsal hayat seti. Salamann doasna da bu uygun dyordu. Dnmekten kanyor, d anlamlarn yorumlanmasndan kayg duyuyordu. Toplum onun iin bir snakt. Kukularn, kuruntularn giderecek, eytann aldatmacalarndan onu koruyacak bir snak. Yaklamlarndaki, seimlerindeki bu ayrm, iki arkadan yollarnn ayrlmasna neden oldu. Absal, Hay bin Yakzann bulunduu adann varlndan haberdard. Yalnzlk iin oradan daha iyisi olamazd. Sylendiine gre lman bir iklimi vard. Av hayvanlar, meyve aalar ile doluydu. Her ey daha kolay olurdu orada. Amacna ulamak iin daha uygun bir ortam bulamazd. Hi dnmeden kararn verdi. O ssz adaya gidecek, mrnn kalan ksmn orada, btn insanlardan uzakta, yalnz bana geirecekti. Absal, ald karar zerine neyi var, neyi yok her eyini satarak paraya evirdi. Eline geen parann bir blmyle kendisini adaya gtrecek bir kayk kiralad. Kalan ksmn da son kuruuna kadar yoksullara datt. Artk yapacak bir ey kalmamt. Arkada Salamanla vedalaarak kiralad kaykla denize ald. Kayk uzun bir yolculuktan sonra adaya vard. Kayklar, uygun bir yerden karaya yanatrdlar kay ve Absal adaya kardlar. Absal teekkr etti, iyi dileklerde bulundu kayklara. Onlar da karlk verdiler gerekli biimde, el sallayarak geri dndler. Absal, kararl admlarla yrd adann ilerine doru ve bylece yeni hayat balam oldu. Absal, aday yle bir tandktan ve kendisi iin uygun bir yer setikten sonra almalarna balad. Btn gn tapnyor, Tanry anyor, kutsuyor, ululuyor, Onun nitelikleri ve adlar zerinde dnyordu. Ada tam da dnd gibiydi. Gnl huzuru iinde tapnabiliyor, dnyordu. lgisi dalmyor, dncesi karmyordu. Ackt zaman, birbirinden gzel ve tatl meyvelerden, av hayvanlarndan yeteri kadar alyor, karnn doyuruyordu. Hem meyve, hem de av hayvanlar alabildiine bol olduu hlde Absal, tka basa yememeye, sadece aln bastracak lde yemeye zen gsteriyordu. Gnler ve gnler geti byle. Olaanst bir sevin, Tanrya yaknlk ve yakar iinde gemiti gnleri. steklerinin yerine gelmesini, ala katlanmasn kolaylatran, bilgilerini derinletiren, kalbini aydnlatan Tanrsal balar, armaanlar yam, o zamana kadar anlayamad birok eyi kavramt. Absaln kendi benliiyle savamla geirdii bu sre iinde Hay bin Yakzan, eritii yce makamda kendinden gemi bir durumda bulunuyordu. Gereksindii besini temin iin, haftada yalnzca bir defa kyordu barnandan. Bu nedenle Absal, Hayn varlndan habersizdi bu sralar. Adann evresinde dolat, ke bucan gezdii hlde hi kimseye rastlamamt. Rastlamak bir yana, bir insann varln gsterecek bir iz bile grememiti. Bu da adaya duyduu sevgiyi artrm, iini rahatlatmt. nk tam bir yalnzlk iinde yaamak kararnda idi Absal. Absal ile Hay karlayorlar Absal bir gn gezintiye kmt. Ar ar yryor, bir yandan da dnyordu. Hay da yiyecek toplamak iin ayrlmt o gn barnandan. Yollar akt, anszn birbirlerini grverdiler. Adeta donup kald ikisi de. Absal, ilkin, doal olarak, Hayn da kendisi gibi insanlardan uzaklamak amacyla adaya gelmi biri olduunu dnd. Bu yzden de iliki kurmann gereksiz, yararsz olduuna karar verdi. Konuur, tanrlarsa, aralarnda oluacak iliki, durumunu bozabilir, amacna ulamasn engelleyebilirdi

Hay bin Yakzan ise ilkin Absaln ne olduunu anlayamad. Absal o na dein tand, grm olduu hayvanlarn hibirine benzemiyordu nk. zerindeki yn ve kldan yaplm giysiyi de doal rts sanmt. Tam bir kararszlk ve aknlk iindeydi. Absal, bir anlk duraksamadan sonra, Hayn kendisini eylem ve savamndan alkoyaca kaygsyla hemen arkasn dnerek uzaklamaya balad. Oysa Hay, onu brakmak niyetinde deildi. Arkasndan gitmeye, izlemeye balad. Nesnelerin gerekliini aratrmak, doasnn en temel niteliiydi nk Hay n. zlendiini anlayan Absal, uzaklamak, gizlenmek amacyla hzla komaya balad. Bunun zerine Hay duraklad. Dier hayvanlar avlad gibi, onu da avlamak iin kendisini gizledi. Absal onun kendisini izlemekten vazgetiini, geri dndn sand. Uygun bir yer seerek namaz klmaya, Tanry anmaya ve Ona yakarmaya balad. Tapnma onu tam bir dinginlie kavuturuyor, her eyden uzaklatryordu. Hay, gizlice ve yava yava yaklat. Absal her eyden habersiz, kendi dnyasna dalp gitmiti. Hay ylesine yaklat ki onun okuyuunu, alayn duyuyor, kendini alaltn gryordu. O ana kadar hibir hayvandan duymad gzellikte bir sesti duyduu ve konumas da en yetkin konuma. lgi ve merakla incelemeye balad Absal. Yzne, gvdesinin yapsna, organlarna, davranlarna bakt uzun uzun. Hayretle kendisine benzediini grd. zerindeki giysi de doal deil, kendisininki gibi yapmayd. Alakgnlll, saygs, alay ve yakar kukuya yer brakmayacak biimde Absaln Tanry bilen zlerden olduunu gsteriyordu. Onu yakndan tanmak, anlamak iin byk bir istek duydu. Hay iyzn, alay ve yakarnn nedenini anlamak dncesiyle o denli yaklat ki, Absal hemen farkna vard. Hay grr grmez de hzla kamaya balad. Hay kararlyd. Peini brakmad ve hemen yakalad onu. Tanr, Haya dnme gc yannda stn bir bedensel g de balamt. Onu, yeniden kama frsat vermeyecek biimde, smsk tuttu. Absal, Hayn zerindeki hayvan postundan giysiyi, gvdesinin akta kalan ksmlarn kaplayan tylerini, kouundaki hz ve gcnn iddetini grnce, byk bir korkuya kapld. Acma duygularn uyandrmaya, Hayn hi anlamad, yalnzca kendine zg bir konumann paralar olduunu ayrt ettii szlerle kendisine sndrmaya alt. Hay da hayvanlardan rendii kimi seslerle ve garip birtakm davranlarla Absaln korkusunu gidermeye, dost olduunu anlatmaya alyordu. abas sonusuz da kalmad. Absaln korkusu yava yava geti. Kalbi sknet buldu. Hayn kendisine bir ktlk yapmak, zarar vermek istemediini anlamt. Absal, teden beri yzeysel bilgilerle yetinmedii, yorum bilimine ve her eyin gerekliini renmeye youn bir ilgi duyduu iin ok sayda dil renmi ve bu dillerde byk ustalk kazanmt. Hayla anlaabilmek umuduyla bildii btn dilleri denedi. Fakat hibir olumlu sonu alamad. Hay, doal olarak bu konumalardan hibir ey anlamyor; aknl, Absaldan duyduu deiik dillerdeki her szckte biraz daha artyordu. Buna karn duyduu sevinci, dostluk isteini davranlaryla gstermeye, anlatmaya alyordu. Her birinin durumu, karsndakini hayrete dryor, ilgi ve merakn kamlyordu. Absal, Hayn elinden tutarak barnd yere gtrd. Gelirken her ihtimale kar yannda getirdii fakat el srmedii yiyeceklerden bir ksmn bir dostluk gsterisi olarak Hayn nne koydu. Hay, daha nce grmedii bu nesnelerin ne olduunu, ne ie yaradn anlayamad. Absal, Haya onlarn yiyecek olduunu gstermek iin nce kendisi yedi, sonra da eliyle yemesini iaret etti. Hay, yiyecekler konusunda belirledii ilkeleri dnd. Kendisine sunulan eylerin neden yapldn bilmiyordu. Bu yzden bir karara varamad. Yemesinin doru olup olmadn kestiremedii iin de yemekten kand. Absal, yemesi iin Hay srekli isteklendirmeye, gnln elmeye alyordu. Hay, ikram edilen

eyleri yemekten kanrsa Absaln kendisinden souyacan dnerek kayglanyordu. Sonunda Absal tanmak istei ar bast. Kararn deitirerek yemeye balad. Yemek son derece lezizdi. Bu durum, yiyecekler konusundaki ilkeleriyle eliiyordu. Bu nedenle kt bir ey yaptn anlad. Byk bir pimanlk duygusuna kapld. Hemen kalkt ve kaarcasna uzaklat Absaln yanndan. Hay Konumay reniyor Hay, barnana vardktan sonra, duyulur dnyadan soyutlanarak makamna, mahede durumuna dnmek istedi. Fakat alt zere kolayca mahedeye eremedi. Kalbinde Absala kar kurtulamad bir ilgi ve eilim vard. Bunun zerine, ne yapmas gerektiini dnmeye balad. Sonunda Absaln durumunu tam olarak anlayncaya, kalbindeki istek ve eilim yok oluncaya kadar Absalla birlikte kalmaya, arkadalk etmeye karar verdi. Daha sonra almalarna yeniden balar, makamna bir demlik dnebilirdi. Hayn birdenbire kap gitmesi, Absal da dnmeye sevk etmiti. O, sand gibi kendisi iin bir engel olamazd. Kayglar yersizdi. Konumasn bile bilmeyen zavall bir vahi idi. Ona acmas, yardm etmesi gerekti. Ona belirli bir zaman ayrarak konumay, Tanry, dini retebilir, bu yolla sevap ve Tanrya yaknlk kazanabilirdi. Absal ile Hay, ortak dnce ve kararlar sonucu birbirlerini aradlar ve yeniden bir araya geldiler. Absal hemen konumay retmeye balad Haya. Eliyle nesneleri gsteriyor, adlarn sylyor ve Hayn da sylemesini istiyordu. Nesnenin ad iyice renilinceye kadar szck yineleniyordu. Bu yolla, szckleri retinceye kadar almasn srdrd Absal. Arkasndan aamal bir yntemle ksa srede konumay retti Haya. Hay konumay renince, Absal ondan durumunu, adaya nasl ve nereden geldiini anlatmasn istedi. Hay, ne geldii yeri bildiini ne de kendisini emziren ceylandan baka bir anne-baba tandn syledi. Hatrlad kadaryla hayatn, mahede makamna ulancaya kadar yaad dnsel ve ruhsal serveni anlatt. Varlklarn gerekliklerini, cisimsel niteliklerden arnm Tanry bilen zleri, bunlarn niteliklerini, Tanrya kavuan zlerin duyduklar Absaln da Tanr isimlerini anarak ulat makamda az ok tatt zevki, Tanry mahede etmekten perdelenmi olanlarn ektikleri aclar anlatt. Btn bunlar byk bir aknlk iinde dinleyen Absal, iman ettii retinin Tanr, melekler, kitaplar, eliler, te dnya, cennet ve cehenneme ilikin bildirdiklerinin tmnn Hayn mahede ettiklerinin birer simgesi olduunu grd. Btn bilgileri gerek anlamna kavutu. Kalp gz ald, dnce atei parlad. retinin dsal (zahir) hkmlerinin gereklik iindeki yeri ve konumu aydnlk kazand. Btn glkler ortadan kalkt, sorunlar zmlendi. Derin kukular akla kavutu. Sahih akla sahip kimseler arasna katld. Hay bin Yakzan gznde byd, saygnlk kazand. Onun, kendileri iin hibir korku, kayg ve ac bulunmayan Tanr dostlarndan birisi olduunu anlad. Absal hi duraksamadan, zaman yitirmeden Hay bin Yakzann hizmetine girdi, ona baland. Halk iinde iken rendii dinsel edimlerdeki (amel) elikileri gidermek iin Hayn ortaya koyduu gereklere yapt. Hay da Absaln servenini renmek istedi. Absal yaad aday, adadaki insanlar, inanlarn, retinin bildirdii te dnyay, cenneti, cehennemi, yeniden dirilmeyi, kyameti, hesab, tarty, srat kprsn anlatt. Hay, btn anlatlanlar dorulad. nk bunlar, mahede ettii eylerle uyuuyor, rtyordu. Bunlar getiren ve aklayan kimsenin Tanr tarafndan gnderilmi bir eli olduuna, btn szlerinin doru ve gerek olduuna iman etti. Eliliini kalbiyle onaylad ve tanklk etti. Hay, Absaldan Tanr elisinin getirdii emirleri, yasaklar ve ykmllkleri sordu. Absal namaz, orucu, hacc ve dier emirleri, yasaklar, ykmllkleri anlatt. Hay bu anlatlanlarn da tmn onaylad, gerekledi. Doruluu apak olan elinin buyruuna uyarak kendini bu grevlerle ykml

kld. Fakat Hayn anlayamad, nasl bir nedene dayandn kestiremedii iki konuda kuku kalmt iinde. Tanr elisi, te dnyaya ilikin aklamalarnda niin simgesel bir dil kullanm, gerekliini aka gstermekten kanmt. nk bu durum, insanlarn somutlatrma gibi, Tanrnn en uzak olduu eylere inanmak gibi bir tehlikeye dmelerine neden olabilir, dl ve ceza hakknda da gerekd birtakm inanlar domasna yol aabilirdi. Tanr elisi aklamalarn niin buyruklar ve kulluk grevleriyle snrlandrm, dnya hayatna ilikin birtakm konular, szgelimi mal biriktirmeyi, bol bol yeme ve imeyi mubah klmt. nk insanlar, bunlar nedeniyle, batl eyler araclyla batl eyler edinmeye alarak Tanrdan yz evirebilirlerdi. Hay, insann ayakta durmasn salayacak kadarndan fazla yenilmesini doru bulmuyordu. Maln ise hibir anlam, deeri yoktu gznde. Bu nedenle retinin zekt ve ksmlar, alveri, faiz ve bunlarla ilgili cezalar ve benzeri durumlara ilikin ilke ve yarglar anlalmaz, gereksiz ayrntlard ona gre. Eer insanlar bunlarn gerekliklerini bilseler, anlasalard bu tr batl eylerden yz evirir, Tanrya ynelirlerdi. Dolaysyla hi kimse zektndan hesaba ekilecei, ald iin elleri kesilecei, urunda canlarn telef edilecei dnyalkla, mallarla ilgilenmezdi. Hay byle dndren neden, btn insanlar stn yaradll, ince kavrayl ve kalp gz ak kimseler saymasyd. nsanlarn yeteneksizliini, aklszln, dncesizliini, kararszln ve kimi zaman hayvanlardan bile azgn ve aa duruma dtklerini bilmiyordu. nsanlar Arasnda Hay, insanlara duyduu sevgi ve acma yznden olmayacak bir sevdaya kaptrd kendisini. nsanlara nderlik, klavuzluk yaparak gerekleri grmelerini ve bir oyundan baka bir ey olmayan dnya hayatnn pisliklerinden kurtulmalarn salayabilirdi. Bunun iin de onlarn yanna gitmeli, gerekleri onlara aklamalyd. Hay, bu konudaki dncesini Absala aarak dncesini ve adaya gitmek iin bir yol bulunup bulunamayacan sordu. Absal, insanlarn birtakm eksiklikler tadklarn, yeteneklerinin ayn olmadn, dnyevi istek ve eilimlerinin ar bastn, bu nedenle de Tanrdan yz evirdiklerini, onlara gerei kabul ettirmenin ok zor olduunu anlatmaya altysa da Hay kararndan eviremedi. Bunun zerine, btn halkn deilse bile ilerinden kurtulua yakn olan bir ksmnn Tanrnn izni ve Hayn aydnlatmalaryla doru yola gelebilecei umuduyla Haya katlmak zorunda kald. nsanlarn yaad adaya gidebilmek iin yapacaklar tek ey ada yaknlarndan geecek bir gemi beklemekti. Kyya indiler, gzleri ufuklarda beklemeye baladlar. Tanrnn kendilerine hayr vastalarn ortaya karmasn, amalarna ulamalar iin yardmc olmasn yakarp durdular. Gnler boyu bkp usanmadan ve Tanrdan umut kesmeden beklediler. Nihayet bir gn bekledikleri olay gerekleti. Tanrsal istem gerei yolunu yitiren bir gemi, rzgrn da etkisiyle ada yaknlarna srklendi. Nerede bulunduklarn renmek niyetiyle iyice kyya yaklaan gemiciler, kendilerine seslenen, el kol iaretleri yapan Absal ile Hay grdler. Biraz daha yaklatlar. Absal onlarla konuup kendilerine yardm etmelerini rica etti. Gemiciler isteklerini kabul ederek iki arkada bir sandalla gemiye aldlar. Tanr uygun bir rzgr estirdi ve gemi ksa srede adaya ulat. Absal ile Hay karaya kardktan sonra gemi yoluna devam etti. ki arkada yryerek adann merkezi olan kente geldiler. Absaln dn haberi hzla yayld kente. Btn tandklar, dostlar evrelerine topland. Absal onlara Hay bin Yakzann servenini anlatt. Hayn hayatn mucize kabilinden bir olay sayan halk byk ilgi gsterdi ona. Sekin bir topluluk saygyla halkaland evresinde. Absal, bu topluluun adadaki halkn en zeki ve kavrayl olanlar olduunu, bunlar uyarmada,

aydnlatmada ve doru yola getirmede baar gsteremedii takdirde halk eitmek, aydnlatmak konusunda hibir baar kazanamayacan anlatt Haya. Absaln eski arkada Salaman geen zaman iinde adann hkmdar olmutu. Hayn evresinde toplananlar da Salaman ve adann dier ileri gelenleri idi. Hay, evresindeki toplulua ders vermeye, yava yava aydnlatmaya balad. lkin hikmetten, hikmetin gizlerinden sz etti. Daha sonra retinin ilke ve yarglarndan gereklie doru yneldi. Zihinlere baka biimlerde yerlemi kimi inan ve dnceleri gereklik asndan yeniden tanmlamaya, yorumlamaya geti. Hayn aklamalar, yorumlar yava yava topluluu tedirgin etmeye, canlarn skmaya balad. Geri Hayn yabancln, arkadalar Absaln hatrn gzeterek gler yz gsteriyorlar, aa vurmuyorlard, ama iten ie kzyorlard. Hay ise byk bir cokuyla, gece demeden, gndz demeden onlar uyarmaya alyor, gizli ve ak btn gerekleri yaln biimde gzler nne seriyordu. Ne ki bu aba ve aklamalar, onlar geree ekecek yerde kzgnlklarn artryor, doru yola duyduklar nefreti derinletiriyordu. Bununla birlikte bu insanlarn bsbtn kt olduklar sylenemezdi. Bunlar iyilii seven, geree ynelen insanlard yine de. Fakat yaradllarndan gelen eksiklikten ve bilgisizliklerinden dolay gerei, geree zg yoldan aramyorlar, aratrma ynne gitmiyorlard. Bu bir yana, gerei, geree ulaan insanlarn yolundan renmeyi de istemiyorlard. te bu nedenlerden dolay Hay, onlarn durumunu dzeltmekten umut kesmek zorunda kald. Kavraylar o denli snrlyd ki, kabul ettikleri eylerin onlar kurtulua yneltmesi mmkn deildi. Hay, aydnlatmaya alt insanlardan umut kestikten sonra btn toplumu gzden geirdi. Her snftan insann kendi bilgisiyle yetindiini, dnyevi istek ve eilimlerini, bencil isteklerini tanr edindiklerini grd. nsanlar, kendileri iin bir felaket demek olan dnya mallarn toplamakta bitimsiz bir yar iine girmilerdi. lnceye kadar sren bu mal biriktirme yar ve hrs, onlar lmsz mutlulua eritirecek eylem ve abalardan habersiz brakmt. t vermenin hibir yarar yoktu onlara. Hibir gzel sz onlar etkileyemezdi. Onlara kar kmak, onlarla savamak da ie yaramazd. nk bu, onlarn inatlarn artrr, durumlarnda daha da direnmelerine neden olurdu. Bu insanlar bilgiye, dnceye gidecek btn yollar kapatmlard kendi elleriyle. Bilgisizlik epeevre kuatmt toplumu. Yaptklar ktlkler kalplerini karartmt. Tanr da onlarn kalplerini, kulaklarn mhrlemiti. Artk gerekleri kavrayamazlar, duyamazlard. Gzlerine perde ekilmiti. Doru yolu grmeleri mmkn deildi. Ak, anlalr bir azap, byk bir azap hazrlanmt bu toplum iin. nk azabn nedenleri kuatmt onlar. Kapkara perdeler rtmt drt bir yan. ok az dnda btn toplum dnyadan baka bir ey dnmyordu. Kolaylklarna ramen btn gzel fiiller, eylemler arkaya atlyor ya da az bir dnyalk karl satlyordu. Bildikleri en iyi ey alveriti ve bu, onlar Tanry anmaktan srekli alkoyuyordu. Btn kalplerin ve gzlerin baka trl olaca gnn korkusu grlmyordu hibir yrekte. Btn bunlar aka gsteriyordu ki, bu topluma mahede yoluyla ulalan gerekliklerin anlatlmas mmkn deildi. Onlardan oru, namaz, hac, zekt ve benzeri ykmllklerden daha fazlasn beklemek anlamszd. Byk ounluun retiden kazanc, yalnzca dnyevidir. Dnyevi hayatlarnn dzenlenmesidir. Gvenlik iinde yaamalar, doru bir geim yolu tutabilmeleri ve haklarnn tecavzden korunmas gibi yararlar grebilirler ancak. te dnya mutluluunu ise ancak iman ederek te dnyaya yarar biimde alanlar tadabilir. Azgnlk vadisine saparak bu dnya hayatn te dnyaya yeleyenlerin dnecekleri yer ise cehennem ateidir. Btn amac mal toplamak, yemek imek, cinsel isteklerini doyurmak, iindeki kin ve nefreti bakalarn ezerek yattrmak, mevki ve makam isteinde bulunmak, retinin buyurduu

ykmllkleri insanlar aldatmak iin yerine getirmek gibi aalk ve deersiz eylerden te gitmeyen insandan daha ok ziyanda olan kimse dnlebilir mi? Oysa btn bu eyler koskoca bir denizde birbiri stne ylm karanlklar gibidir. Bu karanlklar iinde boulmak, bylesi insanlar iin Tanrnn takdiri gerei kanlmaz olmutur. Hay bin Yakzan halkn durumunu, byk ounluunun hayvanlar gibi kavraytan yoksun olduklarn grnce Elinin sylediklerinin, retinin getirdiklerinin hikmetini anlad. Halk iin bunlardan daha hikmetli ve kurtarc bir yol mmkn olamazd. Onlardan daha fazlasn beklemenin, istemenin hibir gerei ve anlam yoktu. ler iin ayr ayr insanlar yaratlm, her insan yaratld i iin gereken yetenek ve gle donatlmt. Bu, Tanrnn sregelen yolu ve yasasyd. Tanrnn yol ve yasalar ise deimeden uzakt. Hay, bu gzlem ve dncelerinden sonra Salaman ve arkadalarnn yanna giderek btn syledikleri, anlattklar iin zr diledi. Btn sylediklerinin yanlln anladn, kendilerine katldn bildirdi. Onlara, retinin belirledii ereve dna kmamalarn, ykmllklerini yerine getirmelerini, nemsiz ve ama d eylerle uramamalarn, Kitaptaki benzetmeli (mteabih) szleri olduu gibi kabul ve iman etmelerini, dine sonradan katlan eylerden (bidat), dnyevi istek ve eilimlerine uymaktan kanmalarn, ilk mminlere uyarak retide bulunmad hlde sonradan uydurulan eyleri terk etmelerini, daha ok halkn bilgisiz kesiminde grld gibi retiyi savsaklayarak dnyaya ynelmemelerini tledi. Hay ve Absal, retiye teslim olan fakat eksiklik ve yanllardan arnmayan halk iin baka bir yol olmadn anlamlard. Bu yoldan alnp mahede doruklarna karlmak istenirse, sonsuz mutlulua ulamak yle dursun, iinde bulunduklar durumlar bile bozulabilirdi. Tepetaklak yuvarlanverirler, sonlar ok daha kt olabilirdi. Eer lerek kesin bilgiye (yakn) ulaana dein bulunduklar durumda kalrlarsa, kt sonutan korunabilir, kitab sa elinden verilenlerden (ashab- yemin) olabilirlerdi. Yksek makamlara erien ve Tanr dostlarna en yakn olan kimseler ise, btn i ve d gleriyle benliklerine kar savaarak halk geride brakan ncler (sabikn) olacaktr. Hay ve Absal, Salaman ve arkadalarna veda ederek ayrldlar. Adalarna dnmenin bir yolunu aramaya baladlar. Tanrnn yardmyla adalarna kavutular. Hay, nceki yntemiyle alarak eski makamna ulat. Absal da onu izleyerek onun makamna yakn derecelere ykseldi. Hatta hemen hemen Haya yetiti. lnceye kadar adada Tanrya kulluk ettiler.

Sonsz
Tanr bizi ve sizi, kendisinden taan erefli ruhuyla dorulasn. Bu kitapta Hay bin Yakzan, Absal ve Salamann ykleri evresinde hibir kitapta bulunmayan, olaan konumalarda duyulamayacak ve ehli dndakilerden gizli tutulan bilgileri ieren nemli konulara ilikin aklamalar yaptm. Bu bilgileri ancak Tanr bilgisine ehil kimseler anlayabilir. eytann ayartt, Tanrya kar marur kimseler ise bu bilgilerden yoksun kalrlar. Bizden nceki bilginler, bu bilgileri aklamakta nekes davranmlar, ehli olmayan kimselerden saklamlardr. Biz onlara muhalefet ederek her eyi ortaya koyduk. stndeki rty kaldrdk. Bunu, zorunluluk duyduumuz iin yaptk. Gnmzde felsefecilerin savunduklar birok batl gr ortala yaylm, halk da kanlmaz biimde etkilemitir. Byk nebileri tmne selm olsun izleme ykmlln zerlerinden atarak sefihlerin peinden gitmek isteyenlerin, yeteneksiz kimselerden saklanmas gereken srlardan olduunu sanarak bu yanl grlere inanmalarndan, bu grlere ilgi ve sevginin artmasndan korktuk. Bylesi kimseleri aratrmaya, dnmeye ynelterek yanl yolda yrmelerini nlemenin en iyi yol olduunu dndk. unu da belirtelim ki, ortaya koyduumuz srlar bsbtn rtsz brakmadk. Ehli olanlarn kolaylkla yrtabilecei, bu bilgilere ulamas doru olmayanlar iin ise olduka kaln saylabilecek ince bir perde ektik. Sayfalara dktmz szleri amacmza uygun bir biimde saptayp aklama konusunda gsterdiim hogrnn mazeretinin bilginler tarafndan kabul edilmesini dilerim. nk bu hogrl tavrm, grlerin uzanabilecei son noktann da tesine, gzlerin kayd yce doruklarn tepesine kmdan kaynaklanmaktadr. Bu hogryle yce makamlara ilikin bilgileri derli toplu biimde isteklilerin zihinlerine sokmay ve onlar doru yola ulatrmay amaladm. Tanrdan sularmz balamasn ve gereksiz szlerden uzak olan Tanr bilgisine ulatrmasn dileriz. [1] Herhangi bir eyin var olup olmamas, birbirine denk olursa, ona olumsal (mmkn) derler. Var olmas gerekli, olmamas olanaksz olursa, zorunlu (vacip) derler. Bunun aksine, olanaksz (mmten) derler. rnein denizdeki dalgann olma ve olmama yanlar birbirine eit olduundan bunda olumsallk vardr. Bu olumsaldr. Gne dounca yeryznn aydnlanmas zorunlu, aydnlanmamas olanakszdr. [2]Ortaky, Mahmut Efendi Ktphanesi 5683 sayl mecmua, Alt Felsefe Meselesi. [3]Heyula, Yunanca bir szcktr, asl demektir. rnein mermerden yaplm bir heykelin asl ve heyulas mermerdir. [4]Bu yknn Yunanca asl henz bulunamamtr. [5]Etkin akl. [6]Etkin akla yukardan gelen tecelli. [7]nsan biimine benzeyen bir kktr ki birbiriyle kuaklaan iki insan biimindedir. (Kamus evirisi) [8]Dnen ruh. [9]Dnen ruhun zel kullanm arac olan bedensel ve hayvansal g. [10] Nefsin bedensel tatlara eilimi. [11]Hayvansal gleri simgeleyen Absala ktlklerin yklenmesi, herhangi bir dnen ruhtan ayrldktan sonra, bu gcn maddesine baka bir dnen ruhun ilimesi nedeniyle, eitli erkeklerle iliki kuran kadnlara benzemesi ynyledir. [12]Gerekten uzak, geici eylerle urama.

[13]Bunlarn kral tarafndan bir sre kendi hllerine braklmalar ve birbirlerini istedikleri hlde birleememeleri, yalandktan sonra beden glerinin zayflamasna karn nefsin eilimlerinin srmesi. [14]Temelsiz ve geici ilerle uramaktan pimanlk duymak ve bunlardan uzaklaarak yetkinlik kazanmaya ynelmek. [15]Bunlarn el ele vererek denize atlamalar ve Salamann kurtulup Absaln boulmas, lmden sonra ruhun srmesi ve bedenin yok olmasdr. [16]Gzellik, ak ve ksnllk tanras. [17]Akl olgunluklarla huzur duymak. [18]Gerek yetkinlie ulamak. [19]Zamann etkilerine kar yerinde duran, zamann dileri kendisini kemiremeyen ehram, madde ve biimdir. [20]1414te doarak 15. yzyl bilgi ve kltrnn klaryla aydnlatan Abdurahman Cm. Bu byk bilgin ve air tarafndan da bir Salaman ve Absal yazlmtr. Mesnevi biiminde yazlm olan bu yapt, Cmnin ve genellikle ran edebiyatnn en zgn bir rndr. Yusuf ve Zleyha, Leyla ile Mecnun yklerinin benzeri varsa da, Salaman ve Absal ran edebiyatna ilk kez Cm getirmitir. Akkoyunlulardan Uzun Hasann olu Yakub Bey (hkmdarl 1478-1488) adna yazm olduu yaptnda Cm de Salaman ve Absaln bu eklini yazmtr. Yalnz burada, Kral Hermanusun elindeki altn flt yerine, btn dnyay gsteren bir ayna bulunuyor. Bundan baka, Salaman ile Absaln el ele vererek kendilerini atm olduklar deniz yerine, burada, ate vardr. Bunlar, kendilerini denize deil, atee atarlar. Cmnin son derece gzel talik bir yazyla yazlm olan bu Salaman ve Absal 1926da ta basmasyla Tahranda baslmtr. 1850de asl ve Hayyamn rubailerinin evirmeni Fitzgerald tarafndan ksaltlarak ngilizceye nazmen evirisi 1854te Londrada baslmtr. 1531de len Lami tarafndan da Trkeye aktarlmtr. [21]bn Sinann da bir Salaman ve Absal vardr. Geri bunu, bn Ebi Useybiann Tabakatnda and Czcannin naklettii listede gremiyorsak da, Nasreddin Tus, arat yorumunda (s. 376) kendisinin grd Czcan listesinde bu Salaman ve Absaln bulunduunu sylyor. [22]Dnen ruh. [23]Kazanlm akl derecesini bulmu kuramsal akl. [24]Ksn ve fke glerinin etkisi altnda olan ve insann kendisiyle birlemi olan gler. [25]Bu gcn, geici isteklerini elde etmek iin, insandaki bedensel glere egemen olduu gibi, akl gcne de egemen olmay istemesi ve ona boyun edirme eilimi. [26] Edimsel akl denilen ve kuramsal akla boyun een edimsel g. [27] nsan ktle ynlendirme derecesinde kalm olan nefsin (nefs-i emmare), kendi aalk isteklerini yce ve gerek amalar diye gstererek aldatclk yapmas. [28]Aalk ve baya ilerle uraanlara Tanr tarafndan kimi zaman gsterilen ktr. Tanr o kla bu kimseleri kendisine yneltir, eker. [29]Akln mensup bulunduu evrene ilgi ve ynelimi, baya ilgi ve isteklerden yz evirmesi. [30]Nefsin, kuramsal gle, btn yksek evrenlere ulaarak sonunda tanrsal evrene erimesi ve edimsel gle bedenin gereksinimlerini; uygarlk, toplum, politika, aile ilerini en doru ve iyi biimde yoluna koymas, dzenlemesidir. [31]ki evrene, douya ve batya; nefsin gerek kuramsal, gerek edimsel glerine sahip olarak tanrsal evrene ykselmesi ve insanlk evreninin bireysel ve toplumsal btn ilerini en doru biimde zmlemeyi baarmasdr. [32]Tanrsal evrene ykselince, insandaki duyum, imge ve sezgi glerinin eksilmesi ve bu tanrsal evrenle bir ilikileri bulunmadndan, bu glerin, kesintiye uramalar. [33]Bu evrenden ayr, baka bir evrenden kendisine yetkinlik verilmesi. [34]Akln, bedenin ynetimini eline alarak ilerini dzenlemesi.

[35]fke gc. [36]Ksn gc. [37]nsann yallk dneminde urad gszlk srasnda, akln, fke ve ksn glerine yenik derek ktlkleri buyuran nefse yenilmesidir. [38]Nefsin beden ynetiminden tmyle el ekmesi. [39]Nefsin, mrn sonunda fke ve ksn glerini tmyle drmesi ve bu glerin sfra inmesi. (Bu aklamalar, Nasreddin-i Tusnin arat yorumundan alnmtr.) [40]arat, dokuzuncu nemat, makamatl-arifin, s. 198-199, Leiden 1892. [41]Babanzde Reid tarafndan Trkemize evrilip 1923 ylnda Mihrab dergisinde tefrika edilmi (sayfa 89dan balar) olan bu yaptn 1671de Latince evirisi km, 1783te Doa Adam adyla Almanca evirisi yaymlanmtr. 1907de Haynak tarafndan da Rostochta yaymlanmtr. ngiliz yazarlardan Daniel Defoe, Robinson Crusoe adndaki yaptnda Hay bin Yakzan rnek almtr. bn Tufeylin bu yaptnda Hay bin Yakzann yalnz kiisel dnce ve bulularyla evrenin gizlerini ve teolojinin en derin sorunlarn kendi kendine renebilmi olmas eletirilmitir. Defoe da Robinson Crusoesunda ayn biimde hareket etmi ve ayn eletirileri zerine ekmitir. [42] Air Efendi-Mustafa Efendi Ktphanesi, S. 451 ve Rgb Paa Ktphanesi S. 1780. Ayasofya Ktphanesindeki 7859 sayl mecmuada da bir paras vardr. [43]nsandaki doal gler. [44]Yce evren. [45]Duyulur evren. [46]zdek evreni. [47]Dnya. [48]lk trm. [49]Karanlk evren. [50]Nefsler. [51]Gler etkilerini yitirdii zaman, uykuda iken. [52]zdek ve cisimlerin younluu. [53]Yce evren. [54]Yce evren. [55]Buradan aaya doru Shreverd, ruhsal yolculuk (sluk) srasnda ruhun geirdii znel durum ve olaylar nesnel biimde aklamakta, bunlara eitli dsal kiilikler vererek anlalrlara zg giysiler giydirmektedir. [56]Felekler felei. [57]Tmel akl. [58]lk trm. [59]Shreverdnin Lgat- Muranndaki tavus yks de (sekizinci blm) ayn konudadr. [60]bn Sinann Kanununu amlam olan bu zatn, herkesten nce kan dolamn bulmu olduu, son zamanlarda kantlanmtr. 16. ve 17. yzyllardaki Servetus ve William Harveyden nce, 13. yzylda yaam olan bnn-Nefisin kan dolamn Kanun amlamasnn otopsi blmnde sylemi olduunu Muhyiddin Tetav adnda, Almanyada doktora yapan Msrl bir gen, 1924te yaymlad tezinde ortaya koymu ve Mayerhof da bu aratrmay daha ileri gtrmtr. [61]Bu kitapk da Air Efendi-Mustafa Efendi Ktphanesindedir (s. 461). [62] 1174te bn Azra tarafndan braniceye yaplan manzum eviri 1736da stanbul da basld. Bundan baka, dzyaz biiminde de braniceye evrilerek 1886da P. D. Kaufmant tarafndan Berlinde yaymland. 1110da len air bn el-Hebariye tarafndan Arapa olarak iirletirildi. Bu metindeki aklama ve amlamalar bn Sinann rencilerinden, stadndan iki yl sonra len

bn Zilann Hay bin Yakzan amlamasndan alnmtr. Bu amlama, Ayasofya Ktphanesinde 2456 sayl mecmua iinde vardr. niversite Ktphanesinde, Hekimba Mustafa Behet Efendinin yazsyla 1458 sayl mecmuada da bulunmaktadr. Mehrenin 1889, 1891 ve 1899 yllarnda fasikller hlinde Leidende bastrd bn Sina eserlerinin birinci fasikln Hay bin Yakzan oluturur. [63]Bedende bulunduu ve akl ileri dnmeye ykselmedii zaman. [64]Bedendeki sezgi, imgelem gibi i ve d g ve duyular. [65]Akl ileri dnmeye. [66]Etkin akl. (bn Sina, bir Mutezil ile arasnda kaza ve kader hakknda geen tartmay anlatt Risaletl-Kader yaptnn ba ksmnda da maddi bir kiilik verdii bir ihtiyara Hay bin Yakzan der. El-Cmanetl-lahiye [III. Ahmet Ktphanesi, 3355] adl yaptnda da Hay bin Yakzann, varlk kaynandan ilk kan akl olduunu sylemektedir. M. . Y.) [67]nsann akl ile etkin akl arasndaki ilikiye ve insan aklnn etkin aklla birleerek gizilglkten edimsellie kma eilimine iarettir. nsan akl, etkin aklla birleip ondan k alarak gizilglkten edimsellie geer. Bu da, etkin akla ynelmek ve onun yanna doru ykselmekle olur. nsan akl, balangta ancak i ve d duyularn yardmyla etkin aklla birleebileceinden, bunlar amalanarak arkadalarmla yanna doru gittik denilmitir. [68]Etkin akln k ve vergilerini alma yeteneindeki kimsenin yetenei yetkinleince, ona tam olarak ynelince, etkin akln vergilerinin hemen onu olgunlatracana, yetkinletireceine ve onu gizilglkten edimsellie karacana, kardna iarettir. [69]Varlnn kendiliinden olmadn gsterir. [70]Kendisinin soyut akl olduunu anlatmaktadr. [71]Kutsal akl evren. [72]Varlk sralamasnda kendisinin altnda olan varlklar bilmek. [73]Bu bilme ve renmenin snr, kendisinin stnde bulunan akllar, bu akllar araclyla ilk ilke ve nedeni bilme istei. [74]Dnmesinin kendi znden gelmediini, dncelerinin ilk ilkeden geldiini anlatmaktadr. [75]Bu, etkin akln ya da ilk akln bilgisinin zamansal olmadna, bu bilginin aamal olarak renilmeyip bir anda elde edildiine iarettir. [76]Feraset bilimi (fizyonomi) ile mant kast etmektedir. nk bunlarn ikisiyle de bilinenlerden bilinmeyenlere geilir; bilinenler yardmyla bilinmeyenler elde edilir. [77]Mantkla yalan gerekten, doru eriden ayrt edilerek dnce, davran ve hareketler dzeltildii gibi, bu bilimden edinilen bilgi lsnde inan ve edimler de dzeltilir. nanta doruluk, edimde geree uygunluk, bu bilimdeki bilgi orannda gerekleir. [78]nsann, ald iyi eitim yardmyla erdem kazanmaya yetenekli duruma gelmesine, kt eitim nedeniyle de aa dme tehlikesine iarettir. Yaradltan gelen huylar, bilgi ve bilimlere kar doal ve yaratltan yetenektir. Sonradan ortaya kan huylar da mantk yardmyla kazanlan, edinebilen glerdir. [79] Arkadalarla insandan, insann aklndan ayrlmayan, insann aklna aykr hareketlerde bulunan duyu ve bedensel gler anlatlmtr. Akl, bunlardan dolay hareketlerinde tam olarak zgr kalamaz. rnein imge gc, akl gcn kendi rengine boyar. Akl, srf akl olarak hareket edemez. Bu gler, akln bana dertler aar; onu yolundan saptrr. Akl, bedensel glerin ortaya kard karklktan ancak bilimsel ve klgsal felsefeden yardm alarak kurtulabilir. [80]Bu cmlelerle imgelem tanmlanmakta, aklanmaktadr. Bu g iki eyi birbirine benzeterek, aralarnda bir ilgi ve ba kurar. rnein bedende beliren atei krmzya; kt bir anlam, d dnyadaki irkin bir hayvana benzetir. Bunlar arasnda akl bir ba olup olmamasna bakmaz. Bu nedenle, haberleri olgulara, d gereklie uymaz. Bununla birlikte bu g, akln, duyulurlar ve durumlarn alglamasna yardm eder. Akl duyulurlar hakknda bundan ald bilgiye gre hareket eder. Eer akl,

bu gcn artmalarndan kendini syrabilecek kadar g kazanr, kendine zg gc, bunun elinden kurtaracak olursa, tehlikelerinden kurtulur. Ama kendine zg gc tam olarak elde edecek denli glenemezse, arr kalr. Bu dereceden aa kalacak olursa, imgelemin verdii erileri doru, yalanlar gerek sanma dzeysizliine der. [81]Buraya kadar olan cmlelerle fke gc anlatlmtr. [82]Bu cmlelerle ksn gc olumsuzlanmtr. [83]Buraya kadar olan cmlelerde insann akl gcnn dier duyu ve glerle lnceye dein birlikte bulunaca, lmden nce bunlarn birbirinden ayrlamayacaklar, lmden nce bunlardan kurtulup kendi evrenine gidemeyecei iin akln, kurtulma zaman gelinceye kadar onlara yenik dmeyerek stnl elinde tutmas tleniyor. [84]fke ve ksn glerini birbirine krdrmak, bu yolla ikisini de etkisiz duruma getirerek tehlikelerinden kurtulmak tleniyor. Sert bal olan fke gc, boboaz olan ksn gcne saldrtlarak bunun boboazl azaltld gibi, fke gcnn de sert ball azaltlarak tehlikeleri savulmu olur. Ksnll baskn olan insanlar arballklarn, onurlarn koruyamazlar. Bu durumda olanlar, fke gcnden yardm almaldrlar. Bunun yumuakl, fke gcnn sert ballyla dengelenmelidir. fke ve gcnn stn gelmesi durumunda ortaya kacak eilmeme, kendini beenme ve byklenme de ksn gcyle giderilmeli, bundaki sertlik onunla yumuatlmaldr. [85]Buraya kadar olan cmlelerle sezgi gc anlatlm; bunun verdii haberlerin mantka dorulanmadan kabul edilmemesi tlenmitir. [86]Buraya kadar duyu ve glerin etkin akl tarafndan gsterilen yolla ynetildikleri, etkin akln nerileriyle hareket edildii anlatlyor. [87]Buraya kadar olan cmlelerde unlar dile getirilmitir: nsann hayatta iken etkin akl gibi yetkinlik kazanmas, onun gibi bedensel eksikliklerden uzak, saf akl kesilmesi, glk ekmeden her eyi bilmesi mmkn deildir. nsann, hayatnn belirlenmi sresini uzatma ya da ksaltma gc de yoktur. Bu nedenle yayorken, ancak bedensel eksikliklerden tmyle syrlm bulunmayan dncelerle yetinmek zorundadr. Ayrca bu dncelerin saf anlamda akl nitelikleri kazanmas, akllikle birlemesi de srekli deildir. Bir an akllikle birleirse, dier bir an da akllikten koparak bedensel glerle karr. [88]Buraya kadar olan cmlelerle insann etkin akl araclyla kazanabilecei bilgi ve yetkinlik anlatlyor. Maddi olan doal varlklardan oluan yeryzndeki birinci snr, zdek (heyula) ile biimden oluan cisimler, genellikle gzmzle grdmz, elimizle tuttuumuz eylerdir. Bunlar, doal bilimlerin konulardr. Bunlarn z ve gereklikleri, bu bilimler araclyla bilinmi, renilmitir. Maribin arkasndaki snr ile zdek kastedilmitir. Bu, doal cisimlerin asllarn, tzlerini oluturur. Dou ynndeki snrla da zdein ald biimler anlatlmaktadr. Bu zdek ve biimin z ve gereklii insana gizli kalmtr. Bunlar ok az insan bilebilir. Bu konuda yalnz yaratltan gelen gler yeterli deildir, kazanlm gler de gereklidir. [89]Durgun Hayat Pnar ile mantk yardmyla elde edilen, mantkla ilikili olan gerek bilgi ya da gerekler bilgisi anlatlyor. nsann dnme ve akl yrtme gcne ilerlik veren, varolua renme gc kazandran bu mantk, iyi biimde renilirse, insana, varlklarn her tr hakknda kolayca bilgi verir. nsan genel bilgisizlik denizinden kurtarr, bilginin en yksek derecesi olan kesin bilgiye ykselmeyi kolaylatrr. Bu g, yakasn kukulardan syraca iin insan, bilgisizlik ve sapknla bal karanlklara dmekten kurtarr. [90]Kutuplardaki karanlklarla, insana ilien kuku ve aknlklar; kutupla da insann nefsi anlatlmtr. Kutuplara yln belli bir zamannda bir kez gne domas, akln kukular giderecek kadar g kazanmasnn, gerei, gereklii grmesinin her zaman mmkn olamayacan dile getirir. Kuku karanlklarnn iine dalanlar, kukular gidermek iin tartma ve aratrmadan geri

durmayanlar, sonunda yetenekli olduklar yetkinlie ular, bilginin klaryla aydnlanrlar. Burada ilk grlecek ey, bilgi edinmeye yetenekli zdeksel akla yardm eden, feyzini grl grl aktan bilgi pnardr. Bu pnarda ykanarak bilgisizlik kirinden arnanlar, bilgisizliin stne karlar. Bilgisizlik onlar alt edemez; bilgi ve mantk yardmyla yksek bilgi tepelerine hibir zorlukla karlamadan karlar. Bu kimseler, nesnelerin gerekliklerini, varlklarn z ve kklerini kavrar, zdek ve biim dnyasna girerler. [91]Gnein batt yere vard. Orada gnei sanki scak, siyah amurlu bir pnar iine batarken buldu. Mevakibin bu evirisi, aynn hamietin okunuuna gredir. Bizim metnimizde olduu gibi ayn hamie okunuuna gre, Gnei bir scak pnar iine batar buldu demek gerekir. (M. . Y.) [92]Buraya kadar olan cmlelerle cisimlerin asl ve tz olan, cisimleri oluturan zdekler dnyasndan sz edilmi; zdek, gnein iine batt scak ve kzgn denize benzetilmitir. (nk biim, bu zdee girer.) Bu denizin yardm ald geni ve harap iklimle de evreni oluturan Ay alt evrende, Dnyada olan ve len, yaplan ve yklan her eyi anlatmtr. Bu iklimin bayndrlnn dardan gelen yabanclardan olmas da, cisimlerin zdekten ayr olan biimle olumakta ve birlemekte olmalardr. Bu soyut zdee, biim verici Tanrdan (vahibs-suver) gelen biim bir k olduundan, soyut zdek bunlarla biim kazandndan, her biim ve form balayan cisim bir k prlts bulmu, bir k prlts olmu olur. Bu zdek ve biim dnyasnda olma ve lme srekli birbirini izledii iin, buras ot ve ocak tutmaz. zdee gelen biimler sabit kalmayarak srekli deiir; olu ve bozulu (kevn fesad) birbirini izler. Birbirine aykr olan, hatta birbirine kart olan eyler birbirinin yerini tutar, birbirinin yerine gelirler. nsan biimi zdee yaklarsa, herkesin kendine zg biim ve formu ile btn insanlar arasnda ortak olan biim ve form oluur. Yabanc rtler ile bu biim ve formlar anlatlmak istenmitir. [93]Bu cmlede insanlk aamasyla zdek arasndaki maden, bitki ve hayvan dnyalar anlatlmtr. [94]Buraya kadar olan cmlelerle bizim Dnyamzn zerindeki Aydan balayarak dokuzuncu felek olan Atlas Gne kadar btn gk cisimleri anlatlmaktadr. Bu gk cisimleri evreni de bizim dnyamz gibi zdekten ve zdee ilien biimden oluuyor, bu evrendeki zdekler de biim n biim verici akl bir doadan alyorsa da, buradaki biimlerde deime, birbirinin yerini alma yoktur. [95]Bundan ama Aydr. Bura halknn kk gvdeli olmasyla Ayn Dnyadan kk olduu belirtilmek istenilmi; hareket abukluuyla da Ayn dnn az zamanda tamamlad anlatlmtr. Bunun sekiz kenti ile sekiz hareketi, bu sekiz hareketle de Ayn alannn blnd sekiz blm anlatlmtr. (Ayrnt iin eski gkbilim kitaplarna baknz. M. . Y.) [96]Yldzlara bakarak yeryznde ne olup ne olmayacan bilme. (M. . Y.) [97]Neyrincat, Farsa nireng szcnn Araplarca Arapalatrlm ouludur. Nireng hile, efsun, tlsm ve simya anlamlarndadr. bn Sinann neyrincata ilikin bir kitap vardr. (M. . Y.) [98]Bununla Utarit anlatlmakta ve bunun Aydan daha ar hareketli olduu sylenmektedir. Bunun kentlerinin dokuz olmas da Ayda sylenildii gibidir. (Biz de unu ekleyelim ki, eski Yunanllarn Ermis, Hermes ve Romallarn Merkr dedikleri bu imgesel tanr, temelde ticaret tanrsyd. Ticaret adamlar, mallarna mteri ekmek iin, ounlukla yalan ve hileye saptklarndan, bunda baar da iyi konumaya bal olduundan, Utarite ayn zamanda konuma, yazma ve bunlara benzeyen ya da benzemeyen iler de atfedilmitir. M. . Y.) [99]Buraya kadar olan cmlelerle Zhre anlatlmtr. (Zevk ve iret, oyun ve elence, mzik ve gzel ahlak tanrsdr. Buna Romallar Vens, Yunanllar Afrodit derler. M. . Y.) [100]Bu cmlelerle Gnee iaret edilmi, halknn iri gvdeli olmasyla gnein bykl anlatlmtr. (Apollon denilen Gne g, iddet, ezicilik, namus ve merhamet tanrsyd. Bilim ve sanatlarn da koruyucuydu. Bunun bir ad da Febstr. M. . Y.)

[101]Bunlarla Merih anlatlmtr. (Romallarn Mars dedikleri Merih sava tanrsyd. Yiitlik, fke, kzgnlk, haynlk gibi eyler bunun niteliklerindendir. Vens, Mars severdi. Krmz renk buna balanr. M. . Y.) [102]Mteriye iarettir. (Latinlerin Jpiter dedikleri yldz bilim, yumuaklk, utanma, cmertlik, alak gnlllk, soyluluk, akl, gzel konuma ve benzeri niteliklerle nitelendirilirdi. Bu yldz, iyilik tanrs saylrd. M. . Y.) [103]Zhale iarettir. (Ahmaklk, bilgisizlik, korkaklk, cimrilik, yalan buna zgdr. Buna Romallar Satrn, Yunanllar Urans derler. Utaritin yaz, astroloji ve benzerlerine, Zhrenin mzie, Merihin kan dkmeye, Mterinin adalet ve erdeme, Zhal in ihtiyatlla vekil olduu gsterilmek iin eski eserlerde Utarit, elinde kalem ve kt tutan; Zhre, alg alan; Merih, bir elinde kl, dierinde kesik ba bulunan; Mteri, yarg gibi oturan; Zhal, elinde asa bulunan insan biiminde betimlenirdi. M. . Y.) [104]Sabit Yldzlar Gne iarettir. Bu lkenin genilii, cisminin Dnyadan ok byk olmasdr. Halknn okluu, buradaki sabit yldzlarn okluudur. Burada kent bulunmamas da, sabit yldzlar arasndaki arann srekli ayn kalmas, boyutlarnn deimemesidir. Bunlarn tm, bir cisim zerine resmedilmi noktalarn cismin hareketiyle hareket etmesinde olduu gibi, aralarndaki uzakl koruyarak hep birden hareket ettikleri iin, ayr ayr kentlerde olmadklar anlam karlmtr. Buradaki on iki snr da Burlar G blgesidir. Aadaki lke halklarnn buraya gelip gitmeleri, akn beli (hamse-i mtehayyire) denilen Zhal, Mteri, Merih, Zhre ve Utaritin Burlar Gndeki dolamdr. [105]Buraya kadar olan cmlelerle dokuzuncu ve sonuncu ge, Atlas Gne iaret edilmitir. Burada yldzlar bulunmadndan cisminin ls belirtilmemitir. Gzle grlenlerin burada yeri olmamas, yldzlarn bulunmamasdr. Varlklarn kaza ve kaderi bu felein akl ve nefsi araclyla iner. Her eyin arac budur. [106]Buraya kadar olan cmlelerle zdee ilien ilk biimin hayvan, bitki ve maden gibi varlklar olmadn, zdek ile biimin bu ilk bulumasndan drt temel (erkn- erbaa) denilen drt enin olutuu, bu drt temel ve enin de toprak, su, hava ve ate olduu anlatlmaktadr. [107]Varlklarn ilki olan maden anlatlmtr. Buradaki yksek dalarla madenlerin kendileri; nehirlerle dalardan kaynayan pnarlar; rzgrlarla deniz buharlarndan oluan hareketli havalar ve yamur yadran bulutlar anlatlyor. [108]Varlklarn ikincisi olan bitkiler evreni. [109]Varlklarn ncs olan hayvanlar evreni. [110]Nesanin Snen adl hadis derlemesinde grld gibi Peygamberimiz bir hadislerinde gne doarken ve tam bamzn zerinde iken namaz klmay yasaklam ve yle buyurmulardr: Gne doarken, eytann boynuzu ile doar, ykselince ondan ayrlr. Tam bamzn dorusuna gelince yine ona bitiir. Sonra yine ondan ayrlr. Batmaya balaynca yine ona bitiir, batnca ayrlr. Bu hadisin metnindeki karnu-eytandaki karn boynuz anlamna geldii gibi yaklama anlamna da gelir... Her iki anlama gre de ama, bu vakitte namaz klmama buyruunu dile getirmektir. nk Arapada herhangi bir nesneyi irkin ve kt gstermek istendiinde, eytanla ilikilendirilir. bn Sina, anlatmyla, bu hadise gnderme yapmaktadr. (M. . Y.) [111]Drt eden nce madenler, madenlerden sonra elerin ve madenlerin birlemesiyle bitkiler, bundan sonra yine birleme yasas gereince hayvan ve en sonra da insan ortaya kmtr. nsandaki akl ykselerek maddeden soyutlanm, kendi kendine var olmu, varln bedenin bozulmasndan sonra da korumutur. Bu sreklilie domak denilmitir. nsann akl ve ruhundan baka gleri maddeden soyutlanarak varln devam ettiremedikleri iin, bunlar hakknda Arapada uzaklk anlam belirten eytan szc kullanlm, bunlara eytan denilmitir. Bu eytann iki boynuzu olmas, bu

glerin iki snf olmasdr. Bu iki snftan yryenlerle insandaki hareket ettirici gler, uanlarla da kavrama gleri anlatlmtr. Kavrama hzla gerekletiinden umaya benzetilmi; maddi hareket buna oranla ar olduundan hareketler ve hareket ettiriciler yrmeye benzetilmitir. Hareket ettirici glerin canavar yaratll olan ile fke gc; hayvan yaratll olan ile de ksn gc anlatlmtr. Bunlarn ikisinin de dounun sol tarafnda olmalaryla anlatlmak istenen de, uan boynuza gre bunlarn mertebelerinin dk olduudur. [112]Uan eytan ile insann imge gc anlatlmtr. Buradaki yaratklarn ayn cinsten olmamas, imgelemin trl trl imgeler retmesidir. [113]lkenin yneticisi ile insann bedensel glerine egemen olan ruh, be posta ile bedenin dndaki be duyu anlatlmtr. evremizdeki varlklarn varlklarn bunlarla duyumsarz. Duyumlarmz, bir tr soyutlamayla maddeden soyutlanarak ruha, akla bunlar araclyla gittiinden, ayn zamanda zabtaya ve yabanclar yakalayan polislere benzetilmitir. Kapda duran ve be posta zerine memur olan ortak duyudur (hiss-i mterek). Gne nlarnn mercekte toplanmas gibi bunlarn duyumlar da ortak duyuda toplanr. Ortak duyunun gelen haberleri yneticiye sunulmak zere kendisine gnderdii hazinedar, i glerimizden bellektir. Ynetici de ruh ve aklmzdr. Bu gcn esirleri yannda tutmas, duyumsanan biimlerin bellekte kalmasdr. Haberlerin kendisine gnderildii hazinedar ise sezgi gcdr. Esirlerin bunlarn biim ve ekillerini balamalar, imge gcnn yukarda aklanan tasarruflardr. Herkesin kannn iine girenler ve kalplerin derinliklerine sokulanlar fke ve ksn gleridir. Metinde, ilerleyen sayfalarda, bu gler aklanm, anlatlmtr. [114]mge gc yalnzca duyulurlar algladndan akl ileri inkr ettirir. mge gc her ne kadar bir ilkenin varln kabul ederse de, soyut biimde dnemeyeceinden, bunun doal bir yldz ya da yaplm bir put olduunu ileri srer. [115]Yryen ve uan boynuzlarla insandaki fke, ksn, imge gibi gler anlatlmtr. Nefslerini arndran, ahlakn gzelletiren insanlar fke ve ksn glerine bamllktan kendilerini kurtarrlar. Ayrca, imge ve benzeri gleri de akln buyruklarna boyun edirerek akl tzlere benzemi, bunlarn niteliklerini kazanm olurlar. Her ne kadar fke ve ksn gleri aklla bir yerde bulunsa da, nefsini arndrm kimselerin aklna bir zarar veremezler. Bunlarn gze grnmemeleri, akta olmamalar; isteklerle dolu olmalar da, fke ve ksn glerindeki yararlar alma, zararlar atma zellikleridir. [116]Buraya kadar olan cmlelerle bedensel glerden akl alg aamasna gemek, ykselmek; yeryz melekleri olan dnsel nefsi bulmak ve bilmek; sa yandaki bilici ve buyurucu toplulukla bilgi gc; sol yanndaki buyruk alc ve yerine getirici toplulukla da klgsal g anlatlmtr. nsandaki bu klgsal ve bilgisel gler, kimi zaman etkin akldan yardm alarak ge ktklar gibi, kimi zaman da bedeni ynetirler ve bylece aa inmi olurlar. [117]Kuranda da bildirildii gibi, insan korumakla grevlendirilmi melekler vardr ki bunlar, grp gzetici ve yazc meleklerdir. nfitar Suresine baknz. bn Zila, buradaki koruyucu (hafaza) ve yazc (ktibn) ile akl gcnn anlatldn, nk insan akln koruduunu sylyor. (M. . Y.) [118]Bu cmlelerde, sada olduu sylenen meleklerle edim ve hareketlerimizin kayna olan bilgisel gcmz; solda olan meleklerle de klgsal gcmz anlatlmtr. Dnsel nefs ykselince insanlk aamasna ulalaca, insanla zg akla eriilecei, ge ve ge zg akla komu olunaca ve maddeden soyutlanm varlklarla kar karya gelinecei bildirilmitir. Bu, maddeden soyutlananlarn, aama aama ykselerek, sonunda varl kendisinden olan ve var olmakta kimseye muhta olmayp her varln kayna bulunan, kaza ve kaderi gereince var olan her nesne zerinde ynetme ve tasarruf hakk olan bir kaynaa ularlar ki, bu kaynaa ynetici denilmitir. Ufkun ilk aamasndaki hizmetiler ve bunlar yce yneticilerine yaklatran ileri, felekler ve feleklerin nefslerinin yetkinleme istekleri; bunlarn temiz olmalar da, dnyevi glerden, fke ve ksnden akn bulunmalardr. Kendilerinde yeme ve ime bulunmamas ksn gcnden; birbirlerine zulmetmemeleri de, fke gcnden arnm, uzaklam olmalardr. Bunlar, gk cisimlerini yneten ve onlara yakn olan gler olduklar ve maddeden tmyle soyutlanm olmadklar iin kentlerde ve

gzel binalarda oturmaktadrlar. Ayn zamanda, bu gl gk cisimlerine yakn olmalar nedeniyle burann evresini imar etmekle grevlendirilmilerdir. Gk cisimlerinin biimleri, belirlenmi zdek ve maddelerinden ayrlmadndan, bir madde zerine trl biimler gelmediinden, dnyevi maddelerde olduu gibi bunlarda deime ve bozulma olmadndan, bunlarn topraklar bizim topraklarmza benzemez. Grevlerinin tam bir boyun ei iinde evreyi imar etmek olmas da, bu glerin gkleri harekete geirmeleridir. [119]Buraya kadar olan cmlelerle gklerin maddeden ayrk akllar anlatlmtr. Bunlarn ileri, nefslerde olduu gibi harekete geirme deil, akletme, dnmedir. Bu nedenle bunlar, yneticiyle daha ok grrler, madde zerinde tasarruftan ve i yapmaktan ycedirler. Yaratlmlarn ilk ilkeye en yakn olanlar bunlardr. [120]Buraya kadar olan cmlelerle de gerekte ilk yaratlan varlk olan ilk akl anlatlm; genel olarak, madde ve sreden akn olmalar nedeniyle akllarn zamann etkisinden korunmu olduklar; bunlar, zsel ncelikle ncesiz (kadim) olduklarndan, aralarnda zamansal bir ncelik fark olmad iin, babann derecesinin olun derecesinden daha yksek olduu anlatlmak istenmitir. [121]Abdlvahid el-Merake, el-Mucib. Nakleden: Dozy, Tarih-i slmiyet, eviren: Abdullah Cevdet, stanbul, 1908, C. 2, s. 491-492. [122]Nakleden: Adnan Advar, slm Ansiklopedisi, bn Tufeyl maddesi. [123]Cavit Sunar, slmda Felsefe ve Farab, Ankara, 1972, C. 2, s. 47. [124]Roger Garaudy, slmn Vadettikleri, ev: Salih Akdemir, 1984, 4. bask, Pnar Yaynlar. [125]Takprlzde, Mevzuatl-Ulum, stanbul, 1313, C. 2, s. 337. [126]Roger Garaudy, age, s. 132. [127]zmirli smail Hakk, slmda Felsefe Cereyanlar, Darlfnun lahiyat Fakltesi Mecmuas, S. 19, s. 17. [128]Hilmi Ziya lken, slm Felsefesi, lken Yaynlar, stanbul, 1983, s. 216. [129]Akit Gktrk, Edebiyatta Ada, Sinan Yaynlar, s. 76. [130]Nakleden: Adnan Advar, slm Ansiklopedisi, bn Tufeyl maddesi. [131]Roger Garaudy, age, s. 130-131. [132]Bkz.: Nihat Keklik, Felsefenin lkeleri, Felsefeye Giri I, s. 141-142. [133]Sait Halim Paa, Toplumsal zlme, Burhan Yaynlar, stanbul 1983, S. 57. [134]bn Sina (980-1037). Buhara yaknlarnda Efenede dodu, Hemedanda ld. slm bilgin ve filozoflarnn en byklerinden biridir. Aristoteles felsefesinin amlanmas niteliindeki nl ifa adl eserinden dolay Mea ekole bal bir filozof saylagelmitir. bn Tufeyl ise bu blmde grld zere irak saylmaktadr. Hemen her konuda eser veren bunlarn says yze yakndr bn Sina, Ortaada Hipokrattan sonra en byk hekim olarak kabul edilmi, tpla ilgili Kanun adl eseri 17. yzyln ortalarna kadar Avrupa niversitelerinde ders kitab olarak okutulmutur. [135]Hikmet-i Merik, bn Sinann irak grlerini dile getirdii eseridir. Bu eserin bir ksm kaybolmu veya tamamlanamamtr. [136]Bu szlerden ilki Bayezid-i Bistam, ikincisi Hallac- Mansur, ncs de Cneyd-i Badadnindir. Her de hi kukusuz gereklik bilgisine sahip yce kimselerdir. Yazarn bunlar bilgide derinlemeyenler biiminde nitelemesi olsa olsa bilgi yetersizliinden ileri gelmektedir. [137]atahat, kendinden geme (istirak) durumunda bilind olarak sylenilen szlerdir. [138]Ebu Hamid bin Muhammed bin Muhammed el-Gazal veya yalnzca mam Gazal, Gazal, Hccetl-slm, Zeynd-Din gibi isimlerle tannan byk slm bilgin ve sufisi. 1058 ylnda Horasanda Tus kentinde dodu, 1111 ylnda ayn kentte ld. Gereklii arama yolunda kelam ve felsefe menzillerinde konakladktan sonra tasavvufta karar klarak kukularndan kurtuldu. mrn ders vererek ve kitaplar yazarak tamamlayan Gazal, slm dncesinde gerek anlamda bir doruk, bir dnm noktasdr. [139]Ebu Bekir bin Sai. Endlste Saragossa ehrinde dodu ve 1138 ylnda Fasta ld. Bizde

bn Bacce, Batda Avempace adyla tannmtr. Aristo ve Farabnin izleyicisi olan bn Bacce rasyonalist bir filozoftur. Birok konuda eserler vermitir. Boer, slmda Felsefe Tarihi adl yaptnda bn Bacce hakkndaki en salkl bilgiyi bn Tufeylin verdiini sylemektedir. [140]ttisal: Bitimek, ulamak, vasl olmak. Kulun yaratcsndan baka her eyden ayrlmas, ruhunda Haktan bakasn grmemesidir. [141]Zevk, tatma. meden nceki durum. Tanrsal tecellilerin balamas ile kalpte oluan durum. Bunu ime (irb) izler. Onu da kanma (reyy). Tatmayan bilmez. Mahede: Tanr bilgisinin son aamas. Dnyevi olandan arnarak Hakk bulmak, grmek. Hakkel-yakin. Yani Iraknin nl benzetmesiyle atee atlarak yanmak, atee dnmek. Cneydin tanmlamasyla da Kendini kaybederek Tanry bulmak. [142]Huzur: Kulun dnyadan uzaklaarak Tanr ile birlikte ve Onun huzurunda bulunmas. Tanr zikrinin kalbi istila etmesi yoluyla gerekleen srekli huzur bilinci. [143]ksir ya da byk iksir. lmszlk veren iki. Ayrca madenleri altna evireceine de inanlmtr. [144]Aristoteles, 384-322 yllar arasnda yaad. Gelmi gemi en engin zeklardan biridir. Hocas Platonun metafizik temelli felsefe anlayn reddederek kendine zg yepyeni bir bilgi teorisi ve metafizie deil, manta dayanan bir kavram teorisi kurdu. Baz felsefi dnceleri kimi slm bilginleri tarafndan iddetle eletirilmesine karn ondan etkilenen filozoflar tarafndan Aristoculuun bir uzants saylabilecek Meaiye (Gezimcilik) ekol kuruldu. [145]Farab (980-1037), Trkistann Farab ilinin Vesic kasabasnda dodu. Mea ekolnn en byk temsilcisi ve Aristodan sonra ikinci stad (muallim-i sn) saylr. Memleketinde kadlk grevinde bulunmutur. En byk ve nemli yapt bir felsefe ansiklopedisi olan et-Talims-Sndir. Bata Gazal olmak zere birok slm bilgini tarafndan dinden kmakla sulanmtr. [146]Bu yaptn tam ad Kitab- ttisal el-Akl bil-nsandr. [147]rakiye, kkenleri ok eskilere uzanan, bireysel sezgi yoluyla aydnlanmaya dayanan reti. slm dnyasnda Shreverd-i Maktul (1155-1191) tarafndan sistemletirilmitir. rak szc n almas, gnein domas anlamlarn ierir. Bu nedenle bu retiye Nur Felsefesi de denilir. raklere gre dnyevi olandan arndka tanrsal evrenden tecelli eden a yaklalr. Ia yaklatka n aydnl artar. Her basaman aydnl bir yukardaki basamana ulatrr. Bylelikle klar (nurl-envar) olan Tanrnn btn anlamlar kapsayan byk aydnlna varlr. Nesnenin gereklii bu aydnlanma ile kavranr ve doal olarak bu bilgi en stn ve gerek bilgidir. [148]Bu esinlenme kimilerinin sand gibi yk konusuyla ilgili deildir. ki eser karlatrldnda iki metin arasnda isimleri dnda bir benzerlik olmad grlr. Bu bakmdan bn Tufeylin yks tam anlamyla zgndr. Burada sz konusu edilen esinlenme, bir dncenin ykleme yntemiyle aklanmas biiminde kendini gstermektedir. [149]Vakvak aac insan meyveler veren mitolojik bir aatr. Mesudnin szn ettii bu aaca bir in seyahatnamesinde de rastlanmaktadr. Bu seyahatnameye gre bir Arap kralnn adamlar sekiz yl denizde kaldktan sonra bir adaya karlar ve bu aac grrler. Meyveleri henz ocuktur ve srekli vak vak diye barmaktadrlar. 1656 ylnda stanbulda Sultanahmet Meydannda isyanclarn asld aaca da Vakvak ad verilmitir. [150]Eski corafya bilginleri dnyann zerinde yaanld kabul edilen ksmn yedi eit paraya ayrarak her paraya bir iklim demilerdir. Bu iklimlerin snrlarn belirlemek iin kabul edilen l, oradaki en uzun gnn sresi idi. Ebul-Fidaya gre yeryznn yaanlan ksm 10-50 kuzey paralel daireleri ile snrldr. Buna gre birinci iklim 10 40-20 27 dereceleri aras, drdnc iklim 33 37, 5 38 54 dereceleri arasdr. klim szc lke, blge, eyalet szckleri ile anlamda olarak da kullanlmaktadr. Ebul-Fida buna avam iklimi adn, enlem derecelerine bal olan iklime ise gerek ya da felek iklim adn vermektedir.

[151]Buradaki bilgi ve kabullerin sekiz yz yl ncesine ait olduu gzden karlmamal ve ona gre deerlendirmelidir. [152] Bu terim gnlk kullanmdaki yaln anlamyla anlalmamaldr. Matematik (ulum-u riyaziye) say ve l temeline dayanan nicelik bilimlerinin genel addr. Yunanca bilgi anlamna gelen mathema szcnden tremitir. Pratik gereksinimlerden domu olan en eski bilimdir. [153]bn Tufeyl yknn birok motifini Kurandan almtr. Hayn bir sandk iinde suya braklmas Musann suya braklmasn hatrlatmaktadr hemen. Firavun, srailoullarnn yeni doan erkek ocuklarn ldryordu. Musa dounca annesi endieye dt. nk dier ocuklar gibi onu da keseceklerdi. Allah: Ey Musa, istediin sana verildi, dedi. Zaten sana baka bir defa da iyilikte bulunmu ve annene vahyedilmesi gerekeni vahyetmitik. Musay bir sanda koy da suya brak. Su onu kyya atar. Bana da, ona da dman olan biri onu alr. Ey Musa, gznn nnde yetiesin diye seni sevimli kldm. (Taha, 36-39) Annesi Musay bir sanda koyup suya brakt. Su sand Firavunun bahesine getirdi. Firavun ve ei Asiye, Musaya sevgi duyarak yanlarna aldlar. Musa bylece Firavunun saraynda byd. [154]Antik inana gre evrenin temel eleri olan ate, hava, su ve toprak, btn nesnelerin hamurudur. En basit bir canszdan insana kadar btn varlklar bu drt enin eitli nicelikteki birleiminden oluur. nsan gvdesi elerin en yetkin birleiminin sonucudur. Bu drt e drt nitelii barndrr: Ate scakla kuru, hava scakla ya, su yala souk, toprak soukla kuru niteliklere sahiptir. (Aristotelese gre drt temel e drt temel niteliin ate scakla kurunun, hava scakla yan, su yala souun, toprak soukla kurunun etkisiyle olumutur.) Temel elerin bileim ve oluumlarnda, barndrdklar niteliklerin ok nemli bir etkinlii vardr. [155]Organizmann canlln bu drt sv (ahlt- erbaa) salamaktadr. Hatta eski fizyologlara gre insann karakterini bile bu drt sv belirlemektedir. [156]Sana ruhtan sorarlar. De ki: Ruh Rabbimin emrindendir. (Kuran: 17/85.) [157]Bu ilk organ kalp, beyin ve karacierdir. [158]Kimi yorumculara gre, bn Tufeyl, Hayn bu oluumunu Kurann ilk insann yaratlmas ile ocuun ana rahmindeki oluum biimini birletirerek tasarlamtr. Konunun daha iyi kavranlmas iin ilgili Kuran ayetlerinden bazlarn vermekte yarar gryoruz: Biz insan kuru, zerinden yllar gemi, eskimi, siyah, zl amurdan yarattk. (15/26), Rabbin meleklere: Ben kuru, zerinden yllar gemi, eskimi, siyah, amurdan bir insan yaratacam. Onun yaratln tamamlayp ruhumdan flediim zaman ona secde edin demiti (15/28-29), nsan pimi amur gibi kuru balktan yaratt. (55/ /14), Allah sizi yerden bir bitki olarak bitirdi. (71/17), Oysa O sizi eitli aamalardan geirerek yaratmtr. (71/14), Sizi topraktan, sonra erginlik ana ulamanz, sonra da yalanmanz iin bebek olarak dnyaya getiren Odur. 40/67); Sizi annelerinizin karnlarnda karanlk iinde yaratmadan yaratmaya geirerek yaratmaktadr. (39/6), Sizi adi bir sudan yaratmadk m? Onu salam bir karar yerine koyduk, belli bir sreye kadar. ltk, bitik. Ne gzel biim vereniz biz. (77/20-23). Rivayete gre Tanr, demi yaratmay diledii zaman melekler yeryznn her yerinden birer rnek toprak toplayarak ge karr veya Mekke ile Taif arasnda bir yere brakrlar. yice kartrlan toprak zerine krk gn ya da krk yl hzn yamurlar, arkasndan da bir gn ya da bir yl mutluluk ve sevin yamurlar yadrlr. Toprak siyah ve kokumu amur (hame), yapkan amur (tin-i lazib) aamalarndan getikten sonra Tanr, demin gvdesini ekillendirir. Gvde gne altnda uzun sre bekler ve dokunulduunda ses veren kurumu amur (salsal) durumunu alr. Bundan sonra Tanr gvdeye ruhundan fler. dem cennetten karldktan sonra Hinte, bir rivayete gre de Seylan (Serendip) adasna konulur. Hay bin Yakzann tredii ada da Hint adalarndan biri, kimilerine gre Seylan adasdr. deme ilikin bu bilgiler daha ok slm ncesi geleneklere dayanmakla birlikte slm bilgin ve tarihileri tarafndan da byk lde kabul grm ve nakledilmitir. Ayrntl bilgi iin Taber tarihine ya da benzeri bir tarihe baklabilir.

[159]Hayda ortaya kan ilk duygu utanmadr. Aacn meyvesini yedikleri zaman kendilerine ayp yerleri grnd, cennet yapraklarndan oralarn rtmeye koyuldular (7/22) yetinin belirttii gibi dem ile Havva cennette yasak meyveyi yer yemez, bir bakma meleksi saflktan insan yapya geer gemez, ilk olarak utanma duygusu kendini gstermektedir. [160]Bu motif de Kurandan, Habil ile Kabil meselinden alnmtr. Habil ile Kabil meseli Kuranda yle tamamlanr: Bunun zerine kardeini ldrmekte nefsine uydu ve onu ldrerek zarara urayanlardan oldu. Allah kardeinin lsn nasl gmeceini gstermek zere ona yeri eeleyen bir karga gnderdi. Bana yazklar olsun! Kardeimin lsn rtmek iin bu karga kadar olmaktan ciz kaldm dedi de ettiine yananlardan oldu. (7/30-31) [161]Hayvansal ruh, canlandrc ruh. Deyimdeki hayvansallk canlandrclk anlamndadr. Ruh adyla anlmakla birlikte zdekseldir. nce bir cisimdir. Yeri yrektir ve damarlar araclyla gvdenin dier blmlerine yaylr. nsan ve hayvanlarda ortaktr. Gerek (insani) ruhun bineidir. Descartesa gre kandan kp sinirlerde ve beyinde dolaan gayet ince bir zdektir. Bacon da Bedende kapal, hayvanlarn yksek trnde baa konulmu ate ve hava karm bir soluk olarak tanmlar. [162]Uzam (hayyiz, tahayyz, imtidad, mekn). Cisimlerin uzayda kapladklar yer. Uzayn snrlar belli ve llebilen parasn dile getirir. [163]Bir nesnenin biim almam zdeinden, ieriinden ayrmak zere onun dn, d izgilerini, ayn zamanda i yapsn, kuruluunu, dzenini belirleyen. Biim almam zdee karlk belli bir dzene girmi olan. Platonda idea ile ayn anlamda kullanlr. Genel olan, deimez olan ve kendinden var olan dile getirir. Aristoteleste her somut nesne zdek ve biimden kuruludur. [164]zgl ayrm (fasl- mmeyyiz, fasl- karib). Bir tr baka trlerden ayran. [165]Birok deiik anlamlarda kullanlan doa szc burada bir bireyin kendine zg izgilerin tm, bir bireye zg olan nitelikler, zel belirtiler (mahiyet) anlamnda kullanlmaktadr. [166]Madde, zdek, heyula, materia. Yaln anlamyla insann biim verdii ya da yararland doal nesneler. bn Sinann tanmlamasyla, kendinden bakasyla birlemesi ve yava yava gelimesiyle yetkinlii kabul eden nesne. Aristoteles felsefesinin zel kavram olarak, ancak bilim yoluyla gereklik kazanacak olan, henz belirsiz imkn durumundaki ey: a. lk zdek, salt zdek, btn eylerin temelinde bulunan, kendiliinden var olmayan, ancak biimle etkinleen gereklik. b. Son zdek ya da ikinci zdek. Biim alm zdek. [167]Tanr vergisi (ilm-i zarur, ilm-i kef). Tanrnn insan zihnine kendiliinden ve aracsz olarak verdii bilgi. Dnme, akl yrtme ve tasarmlamayla hibir ilgisi yoktur. [168]Kuts hadis. Tanrdan gelen bir anlamn Elisi tarafndan dile getirilmi biimi. [169]Enfal Suresi, 17. [170]Baucu noktas, yeryznn herhangi bir noktasnda, ekl dorultusunda kalan yn. Ayakta duran bir insann ayaklarndan balayp bandan geen dik bir izginin gkteki noktas. [171]Byk daire, gk yarkresini iki eit paraya blen dairedir. Byk daireye ve birbirlerine kout olarak kutuplara kadar sralanan daireler ise kk dairelerdir. [172]Eski gkbilime gre evrenin merkezi dnyadr. [173]Kuran, 67/14. [174]Kuran, 36/82. Tanrnn bir eyi yaratmak iin ne maddeye, ne de zamana gereksinimi vardr. Tanrnn zat, istemi, bilgisi ezeli olduundan ezelde de yaratmas mmkndr. Tanr eer evreni ezelde yaratmsa evrene ncelii zamansal bir ncelik deil, zsel bir nceliktir. Bu ncelik ve sonralk sorununu biraz aklamakta yarar var. ncelik ve sonralk alt biimde sz konusu olabilir:

1 - Nedensel ncelik. Etken nedenin sonu zerine olan ncelii.

2 - Doal ncelik. Etken neden dndaki nedenlerin her birinin sonucu zerindeki ncelii.

3 - Zamansal ncelik. Babann olu zerindeki ncelii gibi nceliinin sonralyla birletirilmesi mmkn olmayan ncelik.

4 - Rtbe ncelii. Bu da iki ekilde olur. Birincisi duygusal rtbeyle olan nceliktir. mamn cemaatine ncelii gibi. kincisi, ussal rtbeyle olan nceliktir. Cinsin tre, trn bireye ncelii gibi. 5 - Onursal ncelik. Bilginin bilgisize, retmenin renciye ncelii gibi. Kelam bilginleri, bu be ncelie altnc olarak zsel ncelii eklemilerdir. zsel ncelik, zaman paralarnn birbirlerine ncelii gibidir. Filozoflar bunu zamansal ncelik iinde deerlendirmilerdir. [175]Kuran, 34/3. [176]Kuran, 28/88. [177]Mcahede. Szck anlamyla savamak demek olan mcahede, terim olarak insann benliiyle savamas, dnyevi olandan kurtulmas iin aba harcamas anlamn dile getirir. Tanr, Urumda mcahede edenleri elbette yollarmza eritireceiz. (Ankebut, 69) buyurmutur. [178]Sezgi (hads, mkefe). Deney ve dnmenin belli bir birikimi sonunda birdenbire gerekleen bilme. [179]Ruh ile hayvansal ruhun ayr eyler olduu unutulmamaldr. [180]stirak, kendinden gemek, kendini yitirmek, esrimek. Uyaranlara kar duyarln yok olduu, evrede olup bitenlerin alglanmad, yalnzca Tanrsal olann grld gaybet durumu. [181]Yldzlarn ve tabiatlarn tesir ve tasarrufta rolleri vardr. Fakat bu tesir ve tasarruflar onlara mahsus deildir. Yldzlar ve tabiatlar o hakm ve sani olan Allahu tealann aletler gibi hizmetileridir. Mesela bir padiah byk bir saray yaptrp iinde kendi veziri iin hususi bir kk hazrlasn. Kk etrafnda bir avlu ve avlu iinde on iki hcre bina edip her bir hcrede bir naip nasbetsin. Naipler vezir-i zamn emirlerini darya tebli ile grevli olsunlar. Hcrelerin kaplar zerinde yedi svari nakip yani bey olsun. Grevleri hizmette mukim olup Padiahtan vezire, ondan naiplere, onlardan nakiplere gelen emir ve hkmleri darda icra klmak olsun. Ayrca darda drt piyade zabit bulunup ellerindeki kementlerle padiahn istedii kimseleri balayp huzura getirsinler veya huzurdan karsnlar. Bu misalde Padiahtan murat lemlerin Rabbidir. Byk saray Ar, kk, vezir-i zamn makam olan Krsidir. Avlu sekizinci felektir. On iki burcunda on iki melek vardr. Svari nakipler yedi gezegendir. Bunlar gece gndz o burlarn kaplarn dolap hizmet ederler. Piyade zabitler anasr- erbaadr. Bunlar bulunduklar yerden hareket etmezler. Scaklk, soukluk, yalk ve kuruluk ate, hava, su ve topran elinde drt kemendi gibidir. (brahim Hakk, Marifetnme) [182] Kelam bilimine gre Tanrnn nitelikleri (sfat- ilahiye) ikiye ayrlr: 1) Olumsuzlanan nitelikler (sfat- selbiye): Huds (balangl olmak), fena (sonlu olmak), mabehet (bakasna benzemek), kyam- li-gayrihi (bakasyla var olmak), irk (ortaklk). Bu nitelikler Tanrdan selbedilerek bulunmas gereken kart niteliklere ulalr. Bunlar da kdem (balangszlk), beka (sonsuzluk), muhalefetn lil-havdis (hibir eye benzememe), kyam bi-zatih (kendisiyle var olma) ve vahdaniyet (tek olma). 2) Olumlu nitelikler (sfat- sbutiye): lim (her eyi bilme), hayat (diri olma), kudret (yapabilmeye sonsuzca gc yetme), semi (her eyi iitme), basar (her eyi grme), kelam (kendine zg syleyi) ve tekvin (yaratabilme ve yok edebilme). [183]Kuran, 40/16. [184]Fena. Kulun hayvansal niteliklerinden arnp ve dnyevi olandan ilgisini keserek Tanr varlnda yok olmas durumu. Bu durumdaki kul tam anlamyla Tanrsal istemin denetimi altna girmitir. [185]Tanr elisi, Tanr vard ve Onunla birlikte hibir ey yoktu buyurdu. Bu hadisi duyan Ali bin Ebu Talib, O imdi de ezelde naslsa yledir dedi. Her ikisine de selm olsun. [186]Bu grnen eyler renkli camlara benzerler. O Vcut gneinin vurmutur. Krmz, sar ve yeil olan o camlardan gne o renklerde imi gibi grnr. (Cm) [187]Bu dncenin doru kavranabilmesi iin Kendini bilen Rabbini bilir hadisiyle birlikte dnlmesi yerinde olur. [188]Nefs-i natka yada nefs-i insani. Ruh, dnen ruh, madd kiilik, akl, duygu ve istem gc. [189]Onlar, dnya hayatnn grlen ksmn bilirler. Onlar, ahretten habersizdirler. (Kuran,

30/7) [190]Tanrbilim (ilm-i ilah, ilm-i lahut), ilahiyat, teoloji. Tanr ve din konusunu ayrntlaryla inceleyen bilim [191]Bkz.: s. 13. [192]Yedi gk, yer ve bunlarn iindekiler Onu tesbih ederler. Onu vg ile tesbih etmeyen hibir ey yoktur. Ama siz onlarn tesbihlerini anlamazsnz. (Kuran, 17/44) [193]Grnen eyler btn aynalardr ve onlarda grnen yine Haktr. Yahut Hakkn nuru ayna ve grnen eyler suretlerdir. Bak kuvvetli olan hakikati aratrann gznde de bu aynalardan her biri yine baka bir eydir. (Cm) [194]O her an bir itedir. (Kuran, 55/29) [195]Kuran, 101/4-5. [196]Kuran, 81/1-2. [197]Kuran, 84/1-3. [198]Kurann bir zahiri, bir batn, bir haddi ve bir matla vardr., Her ayetin bir zahiri, bir batn vardr. Her harfin bir haddi ve her haddin bir matla vardr., Kuran yedi harf zerine indirildi. Ondaki her harfin bir zahiri bir batn vardr. Ali bin Ebu Talibde zahir ve batnn bilgisi mevcuttur. (Hadis). [199]ki rnek verelim: Dnya hayat yalnzca bir oyun ve oyalanmadr. Ahiret yurdu saknanlar iin daha iyidir. Dnmyor musunuz? (Kuran, 6/32) Bilin ki dnya hayat oyun, oyalanma, sslenme, aranzda vnme ve daha ok mal ve ocuk sahibi olmaktan ibarettir. Bu, yamurun bitirdii, ekicilerin de houna giden bir bitkiye benzer, sonra kurur, sapsar olduu grlr, sonra erp olur. Ahirette etin azap da vardr. Allahn honutluu ve balamas da vardr. Dnya hayat ise yalnzca aldatc bir geinmedir. (Kuran, 57/20).

You might also like