You are on page 1of 247

WILBUR SMITH BYCLER KRALI .i.

TRKES MERAL GASPIRALf Yazarn Yaynevlmlzden kan Kitaplar: BENCL (Courtney Dizisi) FIRTINA (Courtney Dizisi) BR SERE DT (Courtney Dizisi) ALEV KIYILARI (Courtney Dizisi) HKMEDENLER (Courtney Dizisi) GAZAP (Courtney Dizisi) MD LMEK ZAMANI (Courtney Dizisi) TUZAK (Courtney Dizisi) YIRTICI KU (Courtney Dizisi) MUSON YAMURLARI (Courtney Dizisi) LEOPAR KARANLIKTA AVLANIR (Ballantyne Dizisi) MELEKLERN GAZABI (Ballantyne Dizisi) AHN (Ballantyne Dizisi) NEHR TANRISI (Msr Dizisi) YEDNC PAPRS (Msr Dizisi) BYCLER KRALI (Msr Dizisi) LANETLLER KRFEZ MACERACILAR EYTAN ILII BR AVU KUM DENZ KADAR A VAH ADALET FLLERN ARKISI GKLER SSLEYEN KARTAL Yeni akm MOKHINSO'ya Cengiz Han'la mer Hayyam'n ruhlar kusursuz bir inci kadar parlak bir ayda tekrar hayata dndler. Tarayan Yaar Mutlu e-posta kitapsevenler@gmail.com 1 . Bir dizi sava arabas vadinin dibindeki dar geitte halkalarn zen bir ylan gibi hzla ilerliyordu. Erkek ocuk srann bandaki arabann n siperine yapm, onlan hapseden yarlara bakyordu. Eski mezarlarn girileri sarp kayala delik deik bir grnm veriyordu. Karanlk oyuklar bir cin ordusunun acmasz gzleri gibi onu tepeden szyordu. Prens Nefer Memnon rpererek gzlerini yardan kard ve ktlkleri savmak iin gizlice sol eliyle gerekli iareti yapt. Omzunun zerinden srann arkalarna gz atnca, hemen arkadaki arabada olan Taita'nn fini fini dnen toz bulutlarnn arasndan onu gzlediini grd. Toz, yal adamla aracn ince bir katman eklinde rtm ve bu derin vadinin dibine kadar szan bir tek gne huzmesi, mika zerrelerinin stnde ldayarak yal adam yeryzne inmi bir Tanr'ya benzetmiti. Batl inanlarndan kaynaklanan bu gelip geici kerkusuna yal adamn tank olmasndan utan duyan Nefer sulu gibi ban edi. Tamose hkmdar slalesinden bir prensin bylesine bir zaaf gstermemesi gerekiyordu, hele bu prens erkekliin eiinde bulunuyorsa. Ama Taita onu herkesten iyi tanyordu. Bebekliinden beri Nefer'in IfJas ve eitmeniydi, anasyla babasndan ve kardelerinden bile daha yakn olmutu ona. Taita'rtn yzndeki ifade deimemiti, ama yorgun gzleri bu uzaklktan bile Nefer'in benliinin zne kadar iliyordu sanki. Her eyi gryor, her eyi anlyormu gibi. Nefer arkasn dnd ve dizginleri elinde tutarak atlan uzun kamsnn bir darbesiyle daha da hzlandran babasnn yannda tm cssesiyle doruldu. lerlerinde vadi Gallata kentinin ykntlarnn bulunduu byk amfiteatra ald. Bu nl sava alann ilk kez grd iin Nefer ok heyecanland. Taita'nn kendisi gen bir adamken burada savamt. Yar tanr olan Tanus Lordu Harrab Msr' tehdit eden karanlk gleri burada yenilgiye uratmt. Bu oiay altm yl nce olmutu, ama Taita savan her ayrntsn ona aktarmt ve yky yle canl bir dille anlatmt ki Nefer kendisini o nemli gnde ora-daym gibi hissetmiti -7Nefer'in babas Tanr ve Firavun Tamose arabay ykk dkk kapnn devrilmi talarnn arasna srd ve dizginlerimi ekerek atlan durdurdu. Arkalarndaki belki yz araba onu izleyerek ayn ekilde manevra yaptlar, srcler de arabalarn basamaklarndan aa atlayarak atlara su vermeye kotular. Firavun konumak iin azn anca yanaklarn kaplayan toz tabakas ufalanp gsne dkld.

Firavun, ordularnn komutan olan Byk Msr Aslan ve yakn dostu Lord Naja'ya, "Lordum," diye seslendi. "Gne tepelerin doruklarna dokunmadan nce tekrar yola kmalyz. Kum tepelerinin arasndan El Gabar'a kadar gece yolculuu yapmak istiyorum." Tamose'un bann stndeki mavi sava tac, stne birikmi mika tozlarndan ldyordu. Nefer'e bakarken gzleri, kelerindeki yalarn slatt amur zerreciklerinden kan anana dnmt. 'Taita'yla yola devam etmen iin seni burada brakacam," dedi. Nefer, itiraz etmenin yararsz olacan bile bile bunu yapmak iin azn at. Kafile dmana kar yrye gemiti. Tamose'un sava plan byk kum tepelerinin arasndan gneye dolap ac natron gllerinin arasndan ilerleyerek dmana arkadan yanamak ve Abnub nlerinde Nil kylarnda hazr bekleyen Msr birliklerinin ieri szmalar iin tam ortalarna bir yol amakt. Tamose bundan sonra iki gc birletirecek ve dman kendini topar-layamadan Teli elDaba'nn yanndan geerek dmann Avaris kalesini ele geirecekti. ; Bu parlak ve cesurca plan, baarl olursa, Hiksoslara kar iki nesildir srmekte olan sava bir rpda sona erdirecekti. Sava ve zaferin bu dnyadaki varlnn nedenleri olduu retilmiti Nefer'e. Ama olduka ilerlemi bir ya saylan on drdnc yana kadar onu hep balarndan savmlard. Babasnn yan banda zafere ve lmezlie doru arabasn srmeye can atyordu ocuk. Ancak itiraz daha dudaklannn arasndan dklemeden Firavun ondan nce davrand. "Bir savann birinci grevi nedir?" diye oluna sordu. Nefer ban edi ve, "taattir majesteleri," diye isteksiz bir tavrla yant verdi. "Hibir zaman unutma bunu." Firavun ban sallayarak uzaklat. Nefer kendini aalanm ve dlanm hissetmiti. Gzleri yanyor, st duda titriyordu, ama Taita'nn bak karsnda kendini toparlad. Yalar " Natron: Doal sodyum karbonat. -8savmak iin gzlerini krptrd ve arabann yan korkuluuna asl torbadaki sudan bir yudum iti. Ancak bundan sonra tozlanm salarn szde ftursuzca savurarak ihtiyar khine dnd. "Bana ant gster, Tata," diye emretti. Uyumsuz ift harap kentin dar sokaklarn tkayan araba, insan ve at kalabalnn arasndan kendine yol at. Scaktan rlplak soyunmu yirmi asker eski kuyularn iine inmj ve ktlam, ac suyu yzeye karmak iin bir kova zinciri oluturmulard. Bu kuyular bir zamanlar Nil'le Kzldeniz arasndaki ticaret yolunun stnde yer alan zengin ve kalabalk kenti besleyecek kadar verimliydi. Ne are ki yzyllar nce bir deprem su katmann paralayarak yeraltndaki su akn tkamt. Bunun sonucunda Gallala kenti susuzluktan lmt. imdi var olan su iki yz atn susuzluunu gidermeye ve deri su torbalarn doldurmaya ucu ucuna yetecekti. Taita, Nefer'i dar geitlerden, imdilerde yalr-z kertenkelelerle akrepleri barndran tapnaklarla saraylarn yanndan geirdi, bylece ssz kent meydanna ulatlar. Meydann tam ortasna dnyann en zengin ve en gl ulusunu mahvetmesine ramak kalan ekya ordularn yenen Lord Tanus onuruna bir ant dikilmiti. Bu ant imentoyla birbirine yaptrlm insan kafataslarn-dan oluan ve kzl kaya bloklarndan bir tr trbe tarafndan korunan gariptir piramit grnmndeydi. Ta ketlerin yukarsndaki yazt yksek sesle okuyan ocua binden fazla kafatas srtyordu. Yaztta yle deniliyordu: "Kesik kellelerimiz, Harrab Lordu Tanus'un klcyla ldmz bu yerdeki savaa tanktr. Bundan sonraki kuaklar o gl lordun baarlarndan ders alarak tan-rlrrn ihtiamn ve erdemli insanlarn gcn rensinler. Firavun Tanr Ma-mose'un saltanatnn on drdnc ylnda byle buyurulmutur." Antn glgesinde melmi olan Taita, antn etrafn dolaan ve adm banda ellerini kalalarna dayayarak ant her adan inceleyen prensi gzlyordu. Taita'nn yz ifadesi mesafeli, ama baklar sevecendi. Delikanlya duyduu sevginin balangc baka iki hayata dayanyordu. Bunlarn ilki Msr Kraliesi Lostris'di. Taita bir hadmd, ama ergenlik dnemine ulamasndan sonra hadm edilmiti ve bir zamanlar bir kadn sevmiti. Bedensel sakatlndan dolay Taita'nn ak temizdi ve onu tmyle Nefer'in bykannesi Kralie Lostris'e adamt. Bu ylesine kapsaml bir akt ki bugn kralienin lmnden yirmi yl sonra bile Taita'nn tm yaamnn merkeziydi. Nefer'e olan sevgisine kaynak olan ikinci kii onuruna bu antn dikilmi bulunduu Harrab Lordu Tanus'tu. Tanus, Taita iin bir kardeten bile daha -9deerli olmutu. Lostris'le Tanus'un ikisi de artk gitmilerdi, ama kanlan bu ocuun darnarlannda birbirine karmt. Uzun yllar nce yaadklar yasak ilikiden doan ocuk byynce Firavun Tamose olmutu: Prens Nefer'in babas. Bugn de onlar buraya getiren sava arabalar kafilesinin banda yer alyordu. Tata, ekya ban nerede tutsak ettiinizi bana gstersene." Nefer'in sesi heyecandan ve ergenlik dneminin banda olmasnn etkisiyle atlak kyordu. "Buras myd?" ocuk meydann gney yanndaki ykk duvarn bana kotu. "O yky bana bir daha anlatsana." Taita, "Hayr, buradayd. Bu yanda," diyerek ayaa kalkt ve bir leyleinki-lere benzer uzun ve sska bacaklaryla dou duvarna yrd Baklarn duvarn un ufak olmu tepesine dikmiti. "Keratann ad ufti'ydi, Tanr Set gibi tek gzl ve irkindi. Bu duvara trmanarak savatan kamaya alyordu." Taita eilerek yerdeki molozlarn arasndan ham

amurdan bir tula parasn ald ve ani bir hareketle havaya frlatt. Tula yksek duvann br yanna dt. "Kafatasn paraladm ve tek bir atla yere indirdim onu." Nefer yal adamn gcn ilk azdan bildii, Taita'nn direnci de efsanelemi olduu halde, baard ata armt. Nefer, Tatam dalar kadar ihtiyar, bana bakt gibi bykanneme de baktna gre ondan bile daha ihtiyar, diye hayranln dile getirdi. nsanlar onun Nil'in iki yz taknna tank olduunu ve piramitleri kendi elleriyle ina ettiini sylyorlar. Birden sesini ykselterek sordu: "Adamn kellesini kesip oradaki ynn tepesine mi oturttun, Tata?" Byle derken tyler rpertici ant iaret ediyordu. "yky ezbere biliyorsun. Sana yz kere anlatmadm m?" Taita baar-lanyla bbrlenmek istemiyormu gibi yalancktan tevazu gsterdi. Nefer, "Tekrar anlat," diye emretti. Taita bir ta blokunun stne otururken Nefer de mutlu bir beklentinin penesinde onun ayaklarnn dibine yerleti. Bln ko borular kara yarlarda giderek hafifleyen yansmalarla herkesi geri arana kadar da heyecanla dinlemeyi srdrd. Taita, "Firavun yanna dnmemizi emrediyor," diyerek ayaa kalkt ve kapya yneldi. Kafile kum tepelerinin dzlklerine ilerlemeye hazrlanrken duvarlarn dnda byk bir tela ve iti kak fark ediliyordu. Hayvan derisinden torbalar yine suyla dolmutu, askerler de hayvanlarna binmeden nce eyerlerini sktryorlard. -10Firavun Tamose ykk kapdan kmakta olan oluyla yanndaki ihtiyara bakt ve Taita'y bir ba hareketiyle yanna ard. Syleyeceklerinin alaydaki subaylar tarafndan duyulmamas iin biraz uzaklatlar. Lord Naja onlara katlmaya hazrland. Bunu gren Taita da Firavun'a bir eyler fsldad, bunun zerine Tamose dnerek sert bir sesle Naja'ya uzaklamasn buyurdu. Gcenen lord utancndan kpkrmz kesilmiti. Taita'ya ynelttii bak bir sava oku kadar keskin ve ldrcyd. Firavun, Taita'y uyard. "Naja'y gcendirdin. Bir gn seni korumak iin yannda olmayabilirim." Taita, "Hi kimseye gvenemeyiz," diye diretti. "Ta ki halkalann saraynn stunlarnn etrafna sanp sktran ihanet ylannn ban ezeceimiz gne kadar. Siz kuzeydeki seferinizden dnene kadar prensi gtreceim yeri ikimizden bakasnn bilmemesi gerek." "yi ama o Naja!" Firavun ihtiyar adamn szlerini nemsememi gibi gld. Naja onun iin bir kardeten farkszd. Kzl Yolu birlikte kat etmilerdi. "Naja bile." Taita daha fazlasn sylemedi. Kukular giderek kesinlik kazanmaktayd. Ne are ki Firavun'u inandrmak iin gerekli kantlann hepsini henz toparlayamamti. Firavun, "ln ierlerindeki gvenli yere niin gittiini prens biliyor mu?" diye sordu. 4 "O yalnzca bilinmezler hakkndaki eitimini daha da gelitireceimizi ve kendi tanr kuu yakalayacamz biliyor." "yi." Firavun ihtiyarn szlerini bann hareketiyle onaylad. "Daima sk azl, ama drst biri olmusundur. Her ey sylendiine gre artk sylenecek bir ey kalmam demektir. imdi git. Dilerim Horus seninle Nefer'i kanatlarnn altna alr." "Sen de arkan kolla majesteleri, nk bugnlerde dman yalnz nnde deii, arkanda da pusuda." Firavun khinin kolunu yakalad ve kuvvetle skt. Taita'nn kolu parmak-lannn altnda zayf, ama bir akasya dal kadar sertti. Sonra, Nefer'in hkmdar arabasnn tekerleinin yannda bekledii yere dnd. ocuk, kulbesine girmesi emredilmi bir yavru kpek kadar kskn grnyordu. "Kutsal Majesteleri, kafilende benden gen erkekler var." Prens, arabalarla gelmesine izin verilmesi iin son bir umutsuz aba gsteriyordu. Firavun, ocuun hakl olduunu tabii ki biliyordu. nl General Kratas'n torunu Me-ren, Nefer'den gn daha kk olmasna ramen, bugn arka arabalarn - 11 birinde mzrakl er olarak babasnn yannda yol alyordu. "Seninle savaa gitmeme ne zaman izin vereceksin, baba?" ' "Belki Kzl Yolu arkanda braktn zaman. O zaman ben bile seni redde-demem." Bunun bo bir vaat olduunu ikisi de biliyorlard. Kzl Yolu amak pek az savann cesaret ettii, en zorlu binicilik ve silah snavyd. Hayatnn en din evresindeki gl bir erkei bile tketen, bitkin dren, bazen de ldren en etin deneydi. Nefer'in o gne ulamasna daha uzun zamanlar vard. Derken Firavun'un yzndeki sert ifade yumuad ve olunun kolunu kavrad. Birliklerinin gz nnde gsterebilecei biricik sevgi nianesiydi bu. "imdi sana tanr kuunu yakalaman iin Taita'yla le gitmeni, bylece, damarlarndaki hkmdar kann ve ilerde bir gn ifte tac banda tama hakkn kantlaman emrediyorum." Nefer'le ihtiyar adam Gallala'nn yk:k duvarlarnn yannda duruyor ve kafilenin uar gibi geiini seyrediyorlard. Firavun en ndeydi. Dizginleri bileklerine sarm, atlan ekitirdii iin kendini arkaya atmt. Gs plakt, keten etekleri kasl bacaklarn kamlyordu. Bann stndeki mavi sava tac boyunu daha ykseltiyor ve ona tannsal bir grnm veriyordu. Onu izleyen Lord Naja hemen hemen onun kadar boylu ve hemen hemen onun kadar yakklyd. Omzuna asl kavisli byk yayla kibirli ve marur bir havas vard. Naja Msr'n en gl savalarndan biriydi ve bu ad ona bir onur

payesi olarak verilmiti. Naja saltanat tacndaki kutsal kobrayd. Bu simge Kzl Yol snavn birlikte atlattklar gn bizzat Firavun Tamose tarafndan ona verilmiti. Naja, Nefer'in bulunduu yne bakmaya tenezzl etmedi. Firavun'un arabas karanlk boaza daldktan sonra kafilenin sonuncu arabas Nefer'in durduu yerin hizasndan geti. Arkada ve birok yasak ocukluk serve-nindeki orta Meren, gen prensin yzne gld, ona yakksz bir el iareti yaptktan sonra da tekerleklerin takrtsyla gcrtlarn bastracak kadar yksek bir sesle, "Sana oyuncak olmas iin Apepi'nin kellesini getireceim," diye vaatte bulundu. Meren'in arabas hzla uzaklarken Nefer ona kar iinde nefret hissetti. Apepi Hiksoslarn kralyd, Nefer'in ise artk oyuncaa ihtiyac yoktu: babas kabul etmek istemese de o bir erkekti artk. -12htiyar adamla ocuk Meren'in arabas gzden kaybolduktan sonra uzun bir sre sessiz kaldlar. Sonra Taita tek kelime sylemeden atlarnn bal olduu yere yrd. Bineinin gsndeki palan kolann sktrd, eteklerini kaldrd ve ok daha gen bir adamdan beklenen evik bir hareketle atnn stne yerleti. Hayvann plak srtnn stndeyken onunla tek vcut olmu gibi grnyordu. Nefer, onun binicilik sanatna hkim olan ilk Msrl olduu yolundaki efsaneyi hatrlyordu. Taifa iki ayr Firavun'un hkmdarfikfan srasnda ona vg Altn'yla birlikte bahettikleri On Bin Arabann Efendisi unvann hl tamaktayd. Kesin olan bir ey varsa, o da onun bacaklarn birbirinden ayrarak ata binmeye cesaret eden ender birka kiiden biri olduuydu. ou Msrllar, yakksz ve baya, aynca tehlikeli bulduklar bu uygulamadan nefret ediyorlard. Nefer'in byle bir tasas yoktu, er sevdii tay olan Tepegz'n srtna atlarken karamsarl yok olmaya balad. Kent harabesinin yukarsndaki tepelerin doruuna ulatklannda hemen hemen eski neesine kavumutu. Kafilenin kuzey ufkunda brakt toz bulutuna zlem dolu son bir bak frlattktan sonra kararl bir tavrla arkasn dnd. "Nereye gidiyoruz, Taita?" diye sordu. 'Yola kar kmaz bana syleyeceine sz vermitin." Taita daima suskun ve sk azl olmutu, ama bu yolculuun son dura konusunda olduu kadar suskun olmamt hi. Sonunda, "Cebel Nagara'y gidiyoruz," dedi. Nefer bu ad daha nce hi duymamt, onu ksk sesle tekrarlad. nsana bir eyler artran, romantik bir havas vard. Heyecan ve merak, ensesinin diken diken olmasna neden oldu. lerdeki byk le gzlerini dikti. Usuz bucaksz, keskin ve sivri tepeler, scakln, uzakln maviye boyad ufka doru uzayp gidiyordu. plak kayalann renkleri insann gzlerini yuvalarndan frlatyordu: frtna bulutlarnn somurtkan mavisi, bir dokumac kuunun tylerinin sars ya da yaral insan etinin krmzlydlar. Ayrca kristal kadar parlaktlar. Scak onlar titretiyor ve dans ettiriyordu. Taita ise bu korkun vere zlemle ve bir yuvaya dn duygusuyla bakyordu. Sevgili Kraliesi Lostris'in lmnden sonra bu vahi diyara ekilmiti. nceleri yaral bir hayvan gibi srnmt Sonra yllar geip duyduu strabn bir ksmn beraberinde gtrnce, byk Tanr Horus'un gizemleri bir kez daha kendine ekmiti onu. Taita bu le bir doktor ve bir cerrah, bilinen bilimlerin bir uzman olarak gitmiti. Ama ln enginliinde yalnz kalnca, pek az insann tesine geebildii zihnin ve ruhun kaplarnn anahtarn kefetmi-13ti. Oraya bir insan olarak gitmi, ama byk Tanr Horus'un bir yakn ve pek az insann hayal edebilecei garipliklerin ve gizemlerin bir ustas olarak kmt. Taita ancak Cebel Nagara'daki kei maarasnda uyuduu srada kraliesi Lostris'in onu dnde ziyaret etmesi zerine insanlann dnyasna geri dnmt. Lostris bir kere daha yapraklarnda iy tanelerinin ldad yeni iek am bir l gl, on yedi yanda taze bir gen kzd. Taita'nn uykusunda bile kalbi akndan kabarm kabarm, neredeyse gsn paralamt. Lostris yanana dokunup onu uyandrarak, "Sevgili Taita," diye fsldamt. "Hayatmda sevmi olduum yalnzca iki erkekten biriydin. Tanus imdi benimle beraber, ama senin de yanma gelmeden nce sana yklemek istediim bir grev daha var. Beni hi hayal krklna uratmadn sen. Bu kez de umudumu boa karmayacan biliyorum, yle deil mi Taita?" "Bana her ne istersen emret, hanmm." Kendi sesi Taita'nn kulaklarnda garip yanklar uyandryordu. "Yz kapl kentim Teb'de bu gece bir ocuk dnyaya geldi. O benim z olumun oludur. Ona Nefer adn takacaklar; bu da onun bedenen ve ruhen saf ve kusursuz olduu anlamna geliyor. Benim arzum, benim kanmla Tanus'un kann Yukar Msr tahtna tamasdr. Ama bebein etrafnda daha imdiden pek ok byk tehlike birikmekte. Senin yardmn olmadan baarl olamaz. Yalnz sen onu koruyabilir ve ona rehberlik edebilirsin. Bu vahi lde yalnz bana geirdiin yllarn, burada edindiin bilgi ve maharetlerin amac budur. Nefer'in yanna git. abuk git ve grevin sona erene kdar onun yannda kal Sonra bana gel, sevgili Taita. Seni bekleyeceim, sakatlanan zavall erkekliin de sana iade edilecek. Yanmda elin elimde olarak durduun zaman yine btn bir erkek olacaksn. Sakn beni hayal krklna uratma, Taita." Taita, "Asla!" diye dnde barmt. "Seni yaarken hi hayal krklna uratmamtm. lyken de uratmayacam."

"Bunu biliyorum." Lostris tatK tatl glmsemi ve grnts ln gecesinin iinde solup gitmiti. Taita yz gzyalarndan slanm olarak uyanm ve bir, iki para eyasn toparlamt. Maarann aznda srf yldzlara gre ynn saptamak iin cjurmutu. gdsel olarak tanrann ok zel parlak yldzn gzleriyle aramt. Kralienin lmnn yetmiinci gnnde, uzun sren trenlerden sonra mumyalanmasnn tamamland gece o yldz gklerde birdenbire belirmiti. Daha nce hibir yldzn bulunmad bir yerde l-14dayan byk krmz bir yldzd. Taita onu hemen tanm ve nnde saygyla eilmiti. Sonra bat lne, Nil'e ve Teb kentine, yz kapl gzel Teb'e doru uzaklamt. Bu olay on drt yl ncesine aitti. Taita imdi sessiz yerlerin zlemini duyuyordu, nk yalnz burada eski gcne kavuabilir ve ancak o zaman Lostris'in ona verdii grevi yerine getirebilirdi. Yalnz burada bu gcn bir blmn prense geirebilirdi. nk kralienin onu uyard karanlk glerin et-raflannda biriktiini biliyordu. ocua, "Haydi gel!" dedi. "Haydi aa; inip tanr kuunu yakalayalm." & Gallala'dan ayrlmalarnn nc gecesinde Yabani Eeklerin takmyldz kuzeyin gece gnde eh yksek noktasna ulatnda Firavun atlara su iirmek ve gnete kurutulmu et, hurma ve souk dar ekmeinden ibara* acele bir yemek attrmak iin kafilesine mola verdirdi. Sonra, tekrar hareket emrini verdi. Ama artk Hiksos devriyelerinin arabalaryla kol gezdikleri blgede bulunduklar iin, bu kez borular ttrlmedi. Kafile yine yola koyuldu. Onlar yollarna devam ederken manzarada da dramatik bir deiiklik gze arpt. Sonunda uursuz topraklardan kmlar, nehir vadisinin yukarlarndakLda eteklerine ulamlard. Altlarnda, ay nn aydnlatt youn bitki rtsn ve ok ilerde bir erit gibi uzanan Nil Ana'y gryorlard. Abnub'un et^fndaki geni emberi tamamlamlar ve nehir kysndaki ana Hiksos ordusunun gerisine dmlerdi. Apepi gibi bir dmann karsnda ok kk bir kuvvet olmalarna ramen, Tamose'un or-dulannn, dolaysyla da dnyann en stn araba srcleriydiler. Ayrca, artmacadan doan stnlkleri vard. Firavun bu stratejiyi ilk kez nerdii ve sefere bizzat kendisinin ncfk edeceini bildirdii zaman sava konseyi, her naslsa birtannnn szne kar gelerek ona iddetle kar koymutu. Bir zamanlar btn Msr ordularnn en pervasz ve vahi savas olan ihtiyar Kratas bile gr ak sakaln yolmu, "Set'in kokumu gu/fe'si'* adna konuuyorum: kakal bezlerini seni Ape-pi'nin sevgi dolu kollarna atmak iin deitirmedim ben," diye kkremiti. Ayn zamanda tanr olan bir hkmdarla bu ekilde konumaya cesaret edebilecek tek adamd o. "Bu adi ii yapmas iin bir bakasn yolla. Eer houna gin Gulfe: Snnet derisi. -15decekse o yarma hareketine sen nclk et, ama ln iinde kaybolup gul-yabanilerle cinlere yem olma sakn. Sen Msr'sn. Apepi seni ele geirirse, hepimizi ele geirdi demektir." Btn konsey iinde yalnz Naja onu desteklemiti, ama Naja her zaman dost ve sadkt. Artk l amlar ve dmann arkasna dolamlard. Yarn afak skerken Apepi'nin ordusunu ikiye blecek ve Firavun'un blklerinden beinin daha, tam bin sava arabasnn alacak gedikten boanarak ona katlmasn salayacak korkun saldry gerekletireceklerdi. Firavun zaferin baldan farksz tadn imdiden duyabiliyordu. Bir dahaki dolunaydan nce Apepi'nin Avaris'teki saraynn salonlarnda yemek yiyecekti. Aa ve Yukar Msr Krallklarnn ortadan yarlmalarnn zerinden hemen hemen iki yz yllk bir zaman gemiti. O zamandan beri Msrl bir gasp ya da yabana bir istilac kuzey kralln ynetmiti. Hiksoslar dar atmak ve iki krall bir kez daha birletirmek Tamose'un yazgs olmalyd. Ancak o zaman ifte tac hakl olarak ve eski tannlarn onayyla banda tayabilecekti. Gece rzgr yzne vuruyordu; yanaklarn uyuturacak kadar serindi. Mzrakl askeri de kendini korumak iin arabann n siperinin arkasna bzld. Yalnzca kaba akllarn stnden geen araba tekerleklerinin kard atrt, mzraklarn knlarnn iinde hafife takrdamas ve arada bir kafilenin arkalarna iletilen, "Dikkat! ukur!" uyars duyuluyordu. Cebel Vadun'un geni vadisi nnde birdenbire alnca Firavun Tamose atlarnn dizginlerini ekti. Vadi, onlan nehrin yass alvyon ovasna gtrecek olan przsz yoldu. Firavun dizginleri mzrak erine frlatt ve yere atlad. Hareketsizlikten sertlemi kollaryla bacaklarn gerdi, tam o srada da arkasndan yetien Naja'nn arabasnn grltsn duydu. Alak sesle verilen bir emir zerine tekerleklerin atrts yerini sessizlie brakt, hemen arkasndan da Naja sessiz, ama kararl admlarla Firavun'un yanna geldi. Naja, "Fark edilme tehlikesi bu noktadan itibaren artyor," dedi. "uraya bak." Uzun ve kasl kolunu Firavun'un omzunun zerinden ileri uzatt. Vadinin aalannda ovaya ald yerde bir tek k, bir ya lambasnn yumuak sar panlts gze arpyordu. "Oras Ey Vadun kydr," dedi Naja. "Casuslanmz, bizi Hiksos gzclerinin arasndan geirmek iin orada bekliyorlar. Ben yolun gvenliini salamak iin nden gideceim. Siz burada bekleyin majesteleri, ben biraz sonra yannza dneceim." "Ben de seninle geleceim." -16-

'Yalvarrm. Bir ihanet olabilir, Mem." Naja, Firavun'un ocukluk adn kullanmt. "Sen Msr'sn. Tehlikeye atlamayacak kadar deerlisin." Firavun dnerek o ok sevdii zayf ve yakkl yze bakt. Glmseyen Naja'nn dileri yldzlarn nda beyaz bir ltyla parlyordu. Firavun da onun omzuna sevgi ve gvenle hafife dokundu. "yleyse abuk git ve abuk dn," diye onaylad. Naja da elini kalbine gtrd ve arabasnn bana kotu. Kralnn durduu yerin yanndan geerken bir selam daha verdi. Tamose da selama selamla karlk vererek arkadann vadi yolunda uzaklamasn seyretti. Kuru nehir yatandaki sert kumlara ulanca Naja atlarn krbalad ve El Vadun kyne doru byk bir hzla yol almaya baladlar. Gm rengi kumlarn stnde kara tekerlek izleri brakan araba, vadinin ilk dnemecinin ilersinde gzden kayboldu. Firavun ancak bundan sonra beklemekte olan kafilesinin bana dnd. Askerleriyle sakin bir, sesle konuuyor, birounu adlaryla aryor, onlarla glyor, onlara cesaret veriyor ye onlan neelendiriyordu. Onu sevmelerine ve her nereye buyurursa onu seve seve izlemelerine amamak gerekti. Lord Naja arabasn ihtiyatla sryor, kuru nehir yatann gney yakasn izliyordu. Arada srada tepe^n doruuna bakyordu. En sonunda ufuk izgisini arpka kavrayan kule grnml kayay tanyarak honut bir homurtu salverdi. Biraz daha ilerde vard noktada dar bir patika vadinin tabanndan ayrlarak eski nbeti kulesinin dibine ulaan dik bayr trmanyordu. Mzraksn sert bir emir verdikten sonra, Naja arabann basamandan atlad ve yayna omzunun zerinde ekidzen verdi. Sonra kilden ate anan arabann yan korkuluundan ayrd ve patikay trmanmaya koyuldu. Patika o kadar ustalkla kamufle edilmiti ki, Naja her kvrmn ezberine alm olmasa dorua varana kadar belki birok kez yolunu arrd. Sonunda kalenin st duvarna kt. Buras yzyllar nce ina edilmiti ve bir yknt grnmndeydi. Naja duvarn kenarna yaklamad, nk burada, aadaki vadiye inen dik bir uurum vard. Bunun yerine duvardaki bir oyuun iinde nceden oraya brakt kuru al rpy buldu ve bunlar ortala kard. al rpy alelacele kk bir piramit eklinde yd, sonra ate anandaki odun kmr korlarnn stne fledi, bunlar maya balaynca stlerine bir avu kuru ot ufalad. Ate anandaki otlarla kmrler alev alnca kk iaret ateini yakt. Kendini gizlemeye kalkrnad ve aadaki bir gz- 17 Bycler Kral / F: 2 cnn kalenin tepesindeki atein aydnlnda onu rahata grebilecei bir yerde durdu. al rp yanp kl olurken alevler de yava yava sndler. Na-ja oturdu ve karanlkta beklemeye balad. Ksa bir sre sonra duvarlarn altndaki tal patikada bir akln takrdad-n duyarak keskin bir slk salverdi. aretine bekledii karlk gelince ayaa kalkt. Palasn knnn iinde gevetti ve ani bir duruma kar oku yaynn kiriine yerletirdi. Ama birka saniye gemeden sert bir ses Hiksos diliyle ona seslendi. Naja ayn lisanda akc bir ekilde karlk verince ta rampann stnde en az iki kiinin ayak sesleri duyuldu. Naja'nn annesinin bir Hiksos olduunu Firavun bile bilmezdi. stilaclar, igal yllarnda Msrllarn detlerinin birounu benimsemilerdi. Aralarndan seimlerini yapacaklar kadnlarn kt oluu nedeniyle birok Hiksos erkei Msrl kadnlarla evlenmiler, kuaklar gelip getike de iki ulusun kanlar birbirine karmt. Uzun boylu bir adam surun stnde belirdi. Banda tun bir mifer vard, gr sakalnda ise rengrenk kurdeleler rlyd. Hiksoslar parlak renklere baylyorlard. Yeni gelen kollann at. Naja ona yaklarken, "Seueth seni kutsasn, kuzen," diye homurdand. "Seni de kutsasn Kuzen Trok, ama vaktimiz dar," diye onu uyard Naja. Byle derken dou gn bir n dokunuuyla okamaya balam olan afan ilk k parmaklarn iaret ediyordu. "Haklsn, kuzen." Hiksos generali Naja'y kollarnn arasndan salverdi ve arkasnda bekleyen yaverinden keten beze sarl bir paket ald. Bunu Naja'ya uzatt. Naja bir yandan iaret ateini canlandrrken paketi at ve iindeki okluu alevlerin nda inceledi. Okluk hafif, ama sert bir tahtadan yontulmu ve zarif biimde ilenmi bir deriyle kaplanmt. ilii nefisti. Yksek rtbeli bir subayn donanmyd bu. Naja tpasn at okluun iindeki oklardan birini ekip kard. Onu ksaca incelerken dengesini ve simetrisini snamak iin sapn parmaklannn arasnda dndrd. Hiksos oklarn bakalarnnkilerle kartrmak olanakszd. stndeki tyler okunun birliinin parlak renklerine boyanm olur, sap da sahibinin kiisel mhryle damgalanrd. akmak tandan yontulmu ok ba kancalyd ve sapa zel bir.ekilde balyd. lk at lmcl olmasa bile bir cerrah oku kurbann etinden skmeye alrsa okun ba sapndan ayrlr ve yara derinlerin-18de kalp kokumaya ve strapl bir lme yol aard. akmak ta tuntan ok daha sertti ve kemie arptnda ne arplr ne de yasslrd.

Naja oku tekrar okluun iine kaydrd ve tpay yerine oturttu. Bylesine zel silahlan arabasnda tamay gze alamazd. Seyisi ya da mzraks tarafndan takmlarnn arasnda kefedilmesi halinde farkna vanlacak ve aklanmas ok zor olacakt. "Konumamz gereken ok ey var." Naja yere meldi ve Trok'a da ayn eyi yapmasn iaret etti. Sessizce konutular. Naja en sonunda ayaa kalkt. "Bu kadar yeteri Ne yaplmas gerektiini artk ikimiz de biliyoruz. Harekete geme zamanmz sonunda geldi." "Tanrlar eylemimizin yzne glsnler!" Trok'la Naja bir kez daha birbirlerine sarldlar. Naja bundan sonra baka bir ey sylemeden kulenin duvarndan hafif admlarla indi ve tepeden aa kvrlan dar patikaya sapt. Tepenin eteine varmadan nce okluu saklayacak bir yer buldu. Kayann bir aacn kkleri tarafndan yanlmasndan olumu bir oyuktu buras. Naja, okluun stne bir atn ba iriliinde ve aa yukar ayn biimde bir kaya paras yerletirdi. Aacn eri br st dallar gece gne kar bir ha iareti oluturuyordu. Naja, bu yeri hibir glk ekmeden tekrar bulabilecekti. Sonra yoluna devam ederk arabasnn bekledii vadi tabanna indi. Firavun Tamose arabann dndn grd ve Naja'nn atlan srn-deki aceleye dikkat ederek ters bir eylerin olduunu sezdi. Bolktekiiere hayvanlarna binmelerini ve heshangi bir terslie kar silahlar hazr vaziyette beklemelerini buyurdu. Naja'nn arabas vadi tabannda balayan patikay tekerlek takrtlar arasnda trmand. Frsvun'un bekledii yerin hizasna gelince gen adam arabasndan atlad. Tamose, "Ne pluyor?" diye sordu. Naja, heyecandan titreyen bir sesle, Tanrlar yzmze gld," dedi. "Apepi'yi bize savunmasz teslim ettiler." "Nasl olur bu?" "Casuslanm beni dman kraln kamp kurduu yere gtrdler. imdi durduumuz yerin biraz ilersinde. adrlar u grdn ilk tepe srasnn hemen tesinde." Naja, knndan ektii klcyla o yeri iaret etti. -19"Onun Apepi olduuna emin misin?" Tamose heyecann kontrol etmekte glk ekiyordu. "Onu kampnn ateinin aydnlnda aka grdm. Yznn btn izgilerini... ri gaga burnu ve kr tellerle bezeli sakal atein aydnlnda net olarak grlebiliyordu. Endam hibir pheye yer brakmyor. Etrafndaki herkesin tepesinden bakyor. Akbaba tacn da banda tayor." Firavun, "Ne kadar bir kuvveti var?" diye sordu. "Adam kendine ylesine gveniyor ki korumalar elli kii bile deil. Hepsini saydm. Yars uykudayd, mzraklarn da bir kenara istiflemilerdi. Apepi hibir eyden phelenmiyor, gzclerinin ateleri de grl grl yanyor. Karanln iinden ani bir hamle yaptmz takdirde elimizde saylr." Firavun, "Beni Apepi'nin olduu yere gtr," diye emretti ve hemen arabasna atlad. Naja onlara rehberlik etti. Vadinin gm renkli yumuak kumlan tekerleklerinin gcrtlarn emiyordu, kafile bylece bir lm sessizlii iinde sonuncu dnemeci dnd. Naja o zaman herkesin durmas iin yumruunu yksee kaldrd. Firavun arabasn Naja'nn yannda durdurup ona doru eildi. "Apepi'nin kamp ne tarafta?" "u srtn br yannda. Casuslarmn gz hapsinde." Naja tepenin doruuna trmanan patikay iaret etti. "Srtn br yannda gizli bir vaha var. Bir tatl su kuyusuyla hurma aalar. Apepi'nin cadn aalarn arasnda kurulu." "Kefe kmak iin yanmza kk bir keif kolu alacaz. Ancak o zaman saldnmz planlayabiliriz." Naja, Firavun'un bu emri vereceini ngrmt, birka emir haykrarak be askerden oluan bir kafile seti. Bu askerlerin her biri yeminle ona balyd. Onun adamlarydlar. Naja, "Knlarnzn ses yapmamasna dikl'at edin. Bundan sonra tt yok," diye emretti. Sonra, sol elinde palasyla patikay trmanmaya koyuldu. Firavun da hemen arkasndayd. Hzla kyorlard. Derken Naja aacn ha biiminde aprazlanm dallarnn afak gnn stndeki siluetini grerek aniden durdu ve sa elini yukan kaldrd. Etraf dinler grnyordu. Firavun hemen arkasnda, "Ne var?" diye fsldad. Naja Hiksos diliyle, "Srtta sesler duyar gibi oldum," diye yt.nt verdi. "Siz burada bekleyin de u patikaya gz ataym, majesteleri." Firavun'la be asker hemen patikann yannda yere melirken Naja ihtiyatl admlarla ilerledi. Byk bir kayann etrafn dnmesiyle birlikte gzden kayboldu. Dakikalar ar -20ar geiyor, Firavun endielenmeye balyordu. afak skmek zereydi. Hiksos kral birazdan kamp datacak ve yoluna devam ederek Firavun'un elinden kurtulacakt. Hafif bir slk duymas zerine ayaa frlad. Bir blbln afak arsnn usta bir taklidiydi bu. Firavun nl mavi klcn kaldrd. "Yol ak," diye mrldand. "Beni izleyin." Bylece yukar trmandlar, Firavun da ok gemeden yolu tkayan byk kayann bana geldi. Etrafn dnnce aniden durdu. Naja yirmi adm ilersin-de yz ona dnk olarak duruyordu. Yalnzdlar; kaya arkadan gelen askerlerin onlar

grmelerini engelliyordu. Naja yayn germiti, Firavun'un plak gsne nian almt. Firavun, daha kprdama frsatn bulamadan neyle kar karya olduunu anlamt. Taita'nn derin seziiyle kokusunu ald iren olayd bu. Ortalk, bir arkada olarak sevdii dmanyla ilgili tm ayrntlar grmesine yetecek kadar aydnlkt. Yay Naja'nn yzne doru olanca gcyle gerilmiti. Adamn dudaklar korkun bir glmsemeyle gerilmiti, bal rengindeki gzleri ise Firavun'a nefretle bakarken avc leopannkiler kadar vahiydi. Okun tyleri koyu krmz, sar ve yeildi, ba da Hiksos yntemi uyarnca bir dmann miferini ve zrhn delecek ekilde dizayn edilmi ustura kadar keskin akmak tandand. 4 "Sonsuza dek yaa sen!" Naja bu szleri bir kfrmcesine sessizce heceledi ve oku frlatt. Ok yaydan tngrty ve vnlamay andran bir sesle kurtuldu. Zehirli bir uan bcee benzeyen ok, nce yava yava geliyormu gibi grnd. Tyler okun sapn dndrd, ok bylece yirmi adm kat ederken hzland. Kar karya bulunduu lmcl tehlike Firavun'un gzlerini ve br duyularn keskinletirmiti, ancak o bir karabasann yavalyla hareket edebildi; bu okun yolu stnden kaabilmesi iin fazla ard. Ok gsnn tam ortasna, gs kafesinin iinde kutsal kalbinin att yere sapland. kard ses, bir kayann ykseke bir yerden derin bir Nil amuru ukuruna dn andryordu. Ok yarya kadar Firavun'un gsne gmld. Gen adam arpmann iddetiyle kendi etrafnda dnd ve kzl renkli kayann stne savruldu. Przl yzeye bir an parmaklaryla sarlmay denedi. Okun akmak tandan ucu gsn delmi, stnde kan,n phtlat engel omurgasnn sa yanndaki kaslarn ii.den dar kmt. Mavi kl avucundan kurtulurken Fiavun'un ak azndan hafif bir feryat dkld, ama akcierinin parlak kannn fkrmas kan sesi bastrd. Firavun - 21 dizlerinin stne kmeye balad. Bacaklar vcudunun altnda bklyor, trnaklar krmz renkli kayann stnde belirsiz izler brakyordu. Naja, "Baskn! Saknn!" diye vahi bir feryatla ileri frlad. Bir kolunu, saplanm okun altnda Firavun'un gsne dolamt. Can ekien hkmdara destek olarak bir kere daha, "Yetiin, askerler!" diye kkredi. iman iki er annda kayann arkasndan ortaya ktlar. Firavun'un neresinden vurulduunu ve gsnn dnda kalm ty kmesini annda grmlerdi. Bir tanesi, "Hiksos!" diye ulurken Firavun'u Naja'nn kollannn arasndan aldlar ve kayann arkasnda gvenli bir yere srklediler. Naja, "Ben dman durdururken sizler Firavun'u arabasna tayn," diye emretti. Sonra hzla dnerek okluundan bir ok daha ekti ve bunu patikadan ssz dorua doru frlatt. Bir yandan dmana brerek szde meydan okurken, Hiksos diliyle daha alak bir sesle kendi kendisine karlk veriyordu. Mavi klc Tamose'un drd yerden ald, tekrar patikaya frlad ve vadide bekleyen arabalara kral tamakta olan ask%rtere yetiti. Naja onlara, "Bir tuzakm," dedi soluk solua. "Tepe dman askerleriyle kaynyor. Firavun'u emin bir yere tamalyz." Ama kraln bann gevek bir ekilde omuzlarnn stne devrildiini grdke, ona artk kimsenin yardm edemeyeceini anlyor ve ii zafer sevinciyle doluyordu. Mavi Sava Tac Firavun'un bandan kurtularak patikada zplaya zplaya yuvarlanmaya balad. Naja koup geerken onu yakalad, ama kendi kafasna oturtmak isteine zor kar koydu. Kendi kendisini, "Sabr!" diye uyard. "Bunun zaman daha gelmedi. Ama Msr btn talan ve grkemiyle imdiden benim. Ben Msr oldum bile. Tannlanndan biriyim." Ar tac koltukaltnda korumasna alm gibi tutarak yksek sesle bard. "Acele edin, dman peimizde. abuk olun. Hkmdar onlarn eline gememeli." Aadaki birlikler afak vakti patlayan feryatlar duymulard, ordunun cerrah da Firavun'un arabasnn yannda beklemedeydi. Bu adam Taita tarafndan eitilmiti, ihtiyar adamn ok zel sihrinden yoksun olmakla beraber yetenekli bir hekimdi ve Firavun'un gsn delen korkun yaray belki de tedavi edebilirdi. Ama Lord Naja kurbannn br dnyadan yanna dnmesi riskini gze alamazd. Cerrah bararak uzaklatrd. "Dman bize neredeyse -22yetimek zere. arlatanlna vakit yok. Firavun'u zaman kaybetmeden kendi hatlanmzn gvenliine yetitirmemiz gerekiyor." Firavun'u grnrde sevgiyle onu tayan adamlarn kollar arasndan ald ve onu kendi arabasnn iine yatrd. Hkmdarn gsnden fkrm olan okun sapn kopard ve btn adamlarn grebilmeleri iin yksee kaldrd. "Bu uursuz cisim Firavun'umuzu: kralmz, tanrmz yere ykt. Seth bunu atan Hiksos domuzunu kahretsin ve cehennem alevlerinin arasnda bin yl cayr cayr yaksn.". Adamlar homurdanarak bu szleri onayladlar. Naja oku dikkatle bir keten parasna sard ve arabann yan korkuluundaki kutuya koydu. Onu Firavun'un lmyle ilgili raporunu dorulamak iin Teb'deki konseye teslim edecekti. Naja, "Gl bir adam Firavun'u tutsun," diye emretti. "Onu sarsmamaya dikkat etmeli."

Kraln kendi mzrak eri ileri atlrken Naja, Firavun'un belindeki kl kayn skt, mavi klc bunun iine geirdi ve kendi silah kutusuna yerletirdi. Mzrakl er arabaya zplad ve kollarn Firavun'un bana beik yapt. Geri dnen araba, kafilenin kalan ksmn arkasna alarak kurak vadide hzla yol alrken Firavun'un aznn kelerinde taze krmz kan fokurdamaya balad. Mzrak erinin gl kollarnn desteine ramen Firavun'un gevek bedeni fena halde sarslyordu. Kimsenin grmemesi iin yzr ne eviren Naja sinsi sinsi gld. Tekerleklerin gcrts ve yolu stnden kamaya yeltenmedii kk kayalarn arabay hoplatmas, kard sesi bodu. Bylece, vadiyi arkalarnda braktlar ve kum tepeleriyle natron gllerine doru yan edermicesine yol aldlar. Naja en sonunda kafileyi durdurup cerrahn gelerek hkmdar muayene etmesine izin verdii srada sabah saatleri yarlanm, gz kamatran beyaz gne gkyznde ykselmeye balamt. Firavun'un ruhunun oktandr bedenini terk ettiini ve ller diyanna doru yolculuuna baladn grmek iin zel bir yetenek sahibi olmaya gerek yoktu. Cerrah dorulayarak, "Firavun lm!" diye bildirdi. Hkmdarn kan ellerine, bileklerine kadar bulamt. Kafilenin ta bandan ykselen tyler rpertici bir yas feryad gz ap kapayana dek kafilenin br ucuna ulat. Naja onlarn zntlerini doya doya dile getirmelerini bekledikten sonra birliin subaylarn yanna artt. Onlara, "Devlet basz kald," dedi. "Msr mthi bir tehlikeyle kar karya. En hzl arabalarn on tanesi Firavun'un lsn hzla Teb'e gtrmeli. Ben -23de onlarla gitmek zorundaym. nk konseyin beni Prens Nefer'in naipliine uygun grmesi ok mmkn." Naja ilk tohumlar samt, adamlarn huu iindeki yz ifadelerinden de bunlarn hemen kk saldn grebiliyordu. Trajik koullara uygun bir yz ifadesiyle yle devam etti: "Onu cenaze tapnana gtrmeden nce cerrah Firavun'un lsn sarp sarmalamal. Ama bu arada Prens Nefer'i de bulmamz lazm. Babasnn lmn ve onun yerine geme srasnn geldiini renmesi zorunlu. Bu ve benim naipliim u srada devletin en nemli meseleleri." Naja unvan hemen sahiplenmi, bunu sorgulamak ya da kar gelmek kimsenin aklndan gememiti. Naja bir papirs tomarn arabasnn n siperinin stnde at. Bu, Teb'den Memphis'e kadar olan topraklarn bir haritasyd. Bunu dikkatle inceledikten sonra, "Aranzda gruplara blnerek prensi aramak zorundasnz," dedi. "Firavun'un, erkeklik ritelleri konusunda eitilmesi iin onu hadmla le gnderdiini dnyorum. Dolaysyla aratrmamz onu son kez grdmz Gallala'dan balayarak gneye ve douya doru younlatrmamz gerekiyor." Naja bir ordu komutan edasyla aratrlacak blgeyi iaret etti ve bir araba a-nn araziye dalarak prensi bulup getirmesini emretti. Kafile Lord Naja bata olmak zere Gallala'ya dnd'". Hemen arkasndan Firavun'un ksmen mumyalanm lsn tayan ara geliyordu. Cerrah, natron gl Vaifra'nn kysnda hkmdarn cesedinin sol yannda geleneksel kesikleri yapmt. Bunun iinden i organlar karmt. Mideyle barsaklarn ii gln yapkan tuzlu suyunda ykanmlard. Bundan sonra btn organlar gln kysndaki buharlam natron'un beyaz billlurlaryla paketlenmiler ve topraktan arap mleklerinin iine istiflenmilerdi. Firavun'un vcut boluu natron tuzuyla doldurulmu, sonra o sert tuza batrlm keten sarglarla sarlmt. Teb'e vardklar zaman kendi cenaze tapnana gtrlecek ve gmlmesinden nceki yetmi gnlk hazrlklar iin rahiplere ve mumyalama iinin uzmanlarna teslim edilecekti. Naja yolda geen her dakikaya hayflanyordu. Firavun'un lm haberinin ondn nce gelmesi korkusuyla Teb'e bir an nce dnmek iin sabrszlanyordu. Yine de kent harabesinin kaplarnda prensi aramaya kacak olan subaylarna gerekli talimatlar vermek iin ok deerli zamann harcad. "Douya giden btn yollar tarayn. Hadm ok kurnaz bir ihtiyardr, btn izlerini silmi olduuna eminim, ama sizin onun kokusunu almanz istiyo-24rum," diye emretti. "Satam ve Lakara vahalarnda kyler var. Oradaki insanlar sorguya ekin. Hibir ey gizlemediklerine emin olmak iin krbatan ve scak demirden yararlanabilirsiniz. Issz blgelerdeki btn gizli yerleri arayn. Prensle hadm bulun. Beni hayal krklna uratmayacanz umuyorum." Subaylar hayvan derisinden torbalann suyla doldurup en sonunda birliklerini le gtrmeye hazr olunca, Naja onlara bir emir daha verdi, subaylar da onun sesiyle yrtc bakl san gzlerinden bunun en nemli emir olduunu ve yerine getirilmemesinin lm anlamna geldiini anladlar. "Prens Nefer'i bulunca onu doru bana getirin. Onu benden bakasnn eline teslim etmeyeceksiniz." Birliklerde Nbyal gzcler vard. nsanlarn ya da hayvanlarn izini srmekte gneydeki vahi topraklardan getirilmi bu zenci klelerin stne yoktu. Arabalann nne geerek vahi topraklarda yelpaze gibi drt yana aldlar, Lord Naja da onlarn gitmesini seyrederek birka deerli dakika daha harcad. indeki huzursuzluk neesini glgeliyordu. Yal hadm Taita'nn bir usta olduunu, tuhaf ve olaanst glere sahip olduunu biliyordu. Bu noktada beni durdurabilecek bir tek kii varsa bu odur, diye dnyordu. By-c'nn kurnazlklaryla boy lebilmek iin arkasndan beceriksiz adamlar yollamaktansa keke ben kendim hadmla pie yetiebilseydim. Ne are ki yazgm beni Teb'e aryor, ben d<| daha fazla gecikemem. Bu kararla arabasna kotu ve dizginlere sarld. "leri!" Naja yumruk yapt eliyle hareket emrini vermiti. "Teb'e doru ileri!"

Atlar fena halde zorluyorlard. Oyla ki dou tepelerinin yamalarndan nehrin geni alvyonlu ovasna indiklerinde kpkl terleri hayvanlarn brlerinde bembeyaz kurumutu, kan anana dnm gzleri de lgn gibi bakyordu. Naja, Abnub nlerinde mevzilenmi ordudan koskoca bir muhafz alay ekmiti. Firavun'a, bunlarn, alacak gedii dolduracak ve saldrnn baarszla uramas durumunda Hiksoslarn paay kurtarmalarn nleyecek stratejik yedekler olduklarn izah etmiti. Ne var ki bu muhafzlar kendi kiisel alayyd. Komutanlar ona yeminle balydlar. Onun gizli emirlerine uyarak Ab-nub'dan ekilmilerdi ve imdi de Teb'e iki saatlik yoldaki Boss vahasnda onu bekliyorlard. Muhafzlarn gzcleri yaklaan arabalarn kaldrdklar toz bulutlarn grerek hazr ol durumunda beklemeye baladlar. Albay Asmor'la subaylar -25Lord Naja'y karlamak iin zrhlarna brnmlerdi. Hazr ol durumundaki alay da hemen arkalanndayd. Naja arabasndan, "Lord Asmor!" diye seslendi. 'Teb'deki konseye iletilecek korkun haberlerim var. Firavun bir Hiksos okuyla ldrld." "Lord Naja, emirlerinizi uygulamaya hazrm!" "Msr artk babasz kalan bir ocuktan farksz." Naja arabasn tylerle ssl sra sra savann hizasnda durdurdu. En arka sralardan da duyula-bilmesi iin sesini ykseltti. "Prens Nefer henz bir ocuk ve lkeyi ynetmeye hazr deil. Hiksoslann lkedeki karklktan yararlanmalarn istemeyiz, deil mi? Bunun iin de Msr'n onu ynetecek bir Naip'e ok ihtiyac var." Naja burada szne ara vererek Albay Asmor'a anlaml bir bak frlatt. Asmor da Na-ja'nn ona duyduu gveni onaylar gibi enesini hafife dorulttu. Ona dlerinde bile gremeyecei kadar byk dller vaat edilmiti. Naja sesini kkreme dzeyinde ykseltti. "Firavun eer savata lecek olursa, ordunun daha cephedeyken ak oylamayla bir naip atamaya hakk vardr." Naja sustu ve yumruk halinde sklm bir elini gsnn stne, br elini de mzrana gtrerek ylece durdu. Asmor ileriye doru bir adm att ve ar silahl muhafz sralarna dnd. Dramatik bir jestle bandan miferini kard. Bir kl darbesinin eseri olan soluk bir yara izi burnunu bir yana yatrmt. Tral kellesi ise at klndan rlm bir perukla rtlyd. Klcn ge uzatt ve bir savan grltleri arasnda bile duyulabilmesi iin eitilmi sesiyle, "Lord Naja!" diye bard. "Msr Naibi'ne selam! Lord Naja'ya selam!" Buz gibi bir sessizliin arkasndan alay koca bir aslan srs gibi kkre-di: "Msr Naibi Lord Naja'ya selam!" Alklarla uultular bir sre devam ettikten sonra Lord Naja yine yumruunu havaya dikti, bu hareketini izleyen sessizliin arasnda da net bir sesle konutu: "Beni onurlandryorsunuz! Beni layk grdnz grevi kabul ediyorum." Askerler, "Bak-her!" diye bardktan sonra kllar ve mzraklaryla kalkanlarn dvmeye baladlar. Bu metalik seslerin yanklar uzaktaki bir gkg-rlts gibi tepelerin yamalarnda krlncaya kadar da bu selam srdrdler. Bu kargaa srasnda Naja, Asmor'u yanna ard. "Btn yollara nbetiler dik. Hi kimse benden nce buradan ayrlmayacak. Haber kesinlikle benden nce Teb'e ulamamal." -26Gallala'dan kp gn sreyle atlar koturarak zorlu bir yolculuk yaptlar Atlar tkenmi, Naja bile kuvvetten dmt. Yine de dinlenmek, yolculuk sonras temizlenmek ve zerini deitirmek iin yalnzca bir saat ayrd. Sonra tra olmu, salar da yalanm ve taranm olarak Asmcr'un hazrla-d ve adrn kapsnda beklettii tren arabasna bindi. n siperi ssleyen altn varak gne nda panldyordu. Naja beyaz ketenden bir eteklik giymiti, kasl plak gs ise altn ve yan kymetli talardan yaplm bir levhayla rtlyd. Firavun'un lsnn zerinden ald nl mavi klc altndan knnn iinde, kalasnn stnde tamaktayd. Bunun kesici yz tuntan daha ar, daha sert ve daha keskin, olaanst bir metaldan yaplmt. Btn Msr'da bir ei yoktu bu klcn. Bir zamanlar Harrab Lordu Tanus'a aitti ve onun vasiyeti zerine Firavun'a gemiti. Ama Naja'nn donanmnn en anlaml paras en az dikkati ekeniydi. Sa kolunda dirsein yukarsndaki bir altn halkann sabitletirdii mavi ahin mhrn tayordu. Kl gibi bunu da Tamose'un lsnn stnden almt. Naja, Msr'n Kral Naip'i olarak imparatorluk gcnn bu simgesini stnde tamaya yetkiliydi. Korumalar etrafn evirdiler, btn alay da arkasnda yer ald. Msr'n yeni Kral Naip'i, arkasnda be bin askerfe Teb'e doru yrye geti. Asmor, Naja'nn mzrak eri olarak arabada yol alyordu. Alay komutan olarak belki fazla genti, ama Hiksoslara kar giriilmi savata kendini kantlad gibi, Naja'nn yakn arkadayd. O damarlarnda Hiksos kan tayordu. Asmor bir zamanlar alay komutanlnn tm emellerinin doruu olduunu dnmt, ama imdi yamalar atktan sonra brokrasinin yksek doruklar, snrsz bir gce kavuma ve belki de soyluluun en yksek kademelerine ykselme olaslklar birdenbire karsnda belirmiti. Hamisi Lord Naja'nn Msr tahtna, oturmasn hzlandrmak iin yapamayaca hibir ey, gze alamayaca hibir alaklk yoktu.

"imdi nmzde ne var dersin arkadam?" Bu soruya baklrsa Naja sanki onun aklndan geenleri okumutu. Asmor, "San iekler Tamose Hanedan'nn biri dndaki btn prenslerini yolumuzun stnden uzaklatrdlar," diye karlk verdi ve Nil'in gri amurlu sularnn tesinde batdaki tepeleri mzrayla iaret etti. "Soylular Vadi-si'ndeki mezarlannda yatyorlar." -27Sar iekler salgn vl nce iki krall da kasp kavurmutu. Hastalk adn, iein cayr cayr yakan ateine yenik dmeden nce hastalarn yzlerini ve vcutlarn kaplayan sar yaralardan almt. Kiilere saygs da yoktu hastaln. Kurbanlann toplumun her dzeyinden ve katmanndan seiyordu; Msrl ya da Hiksos, erkek, kadn ya da ocuk, kyl ya da prens demiyordu. Hastalk, dar tarlalarn bien bir orak misali herkesi krp geirmiti. Tamose Hanedan'nn sekiz prensesiyle alt prensi lmt. Firavun'un ocuklarndan yalnz iki kzla Prens Nefer Memnon hayatta kalmt. Tanrlar sanki Lord Naja'nn nnde Msr tahtna giden yolu amak iin ibirlii yapmlard. htiyar Byc Taita byye bavurup onlar kurtarm olmasa, Neferle kz kardelerinin de leceklerine inananlar vard. ocuk sol kollarnn' st ksmnda hl minik yara izlerini tayorlard. Taita ocuklarn kollarnn burasn kesip kanlarna Sar iekler'e kar tlsmn bulatrmt. Naja kalarn att. Bu zafer nnda bile Byc'nn sahip olduu garip yetenekleri zerine kafa yoruyordu. Hayatn srrn kefettiini kimse inkr edemezdi. O kadar uzun zamandr yayordu ki gerek yan kimse bilmiyordu; kimi yz, kimi iki yz yanda olduunu sylyordu. yleyken hl yryor, kouyor ve gl kuvvetli bir adam gibi araba sryordu. Hi kimse tartmada onunla baa kamaz, bilgelikte onun dzeyine ulaamazd. Tanrlar herhalde onu seviyorlard ve ona sonsuza dek yaamann srrn bahsetmilerdi. Bir kere Firavun olduktan sonra Naja yalnzca bundanyoksun olacakt. Bu srr Byc Taita'nn azndan alabilir miydi acaba? Bunun iin nce yakalanmas ve Prens Nefer'le birlikte getirilmesi lazmd, ama bu arada zarar grmemesi gerekiyordu. Fazlasyla deerli/di nk. Dou llerini taramala-n iin yollad arabalar Naja'ya Prens Nefer'in ahsnda bir taht, hadm Taita araclyla da lmszl getirecekti. Asmor, Naja'nn bu dncelerini bld. "Biz, sana sadk Fat Muhafzlar, Abnub'un gneyindeki tek birlikleriz. Ordunun kalan ksm kuzeyde Hiksosla-ra kar savayor. Teb, bir avu ocuk, sakatlar ve ihtiyarlar tarafndan savunuluyor. Yolunun stnde artk hibir engel yok, Naip." Alayn kente giriinin engellenebilecei korkusu yersiz kt. Gzcler mavi sanca grr grmez ehrin ana kaplar ald, halk da onlar karlamaya kotu. Lord Naja'nn Hiksos kral Apepi'ye kar byk bir zaferin mjdesini getirdii sylentileri yayld iin, palmiye yapraklar ve nilferlerden rlm elenkler tayorlard. -28Fakat sevin lklar ve gller ok gemeden ac feryatlara ve atlara brakt yerini. kinci arabann tabannda sarglar iindeki iy grmler va ndeki araba srclerinin, "Firavun ld! Hiksoslar tarafndan ldrld. Sonsuza dek yaasn," diye bardn duymulard. Uluyan kalabalklar hkmdarn lsn cenaze tapnana gtren arabay izlemiler, bu arada btn sokaklar tkamlard. Asmor'un birliklerinin ana kaplardaki nbetilerin yerine getiini ve her keyle her meydana gzcler diktiklerini kargaa srasnda kimse fark etmemiti. Tamose'un cenazesini tayan araba kalabalklar da arkas sra srklemiti. Her zaman insanla kaynayan kentin geri kalan hemen hemen terk edilmiti, Naja araba kafilesini darack ve eri br sokaklardan geirerek nehir sarayna gtrd. Korkun haberi alr almaz konseyin btn yelerinin meclis salonuna koacaklarn biliyordu. Arabalar bahelerin aznda braktlar, As-mor'la elli kadar muhafz da Naja'nn etrafnda bir siper oluturdu. -Birbirlerine iyice kenetlenerek srayla i avludan ve suyun altnda mcevher gibi ldayan su smblleri ve nehir balklaryla dolu havuzlarn yanndan getiler. Bu kadar kalabalk bir silahl birliin gelii konsey yelerini gafil avlamt. Meclis salonunun kaplarnda nbeti yoktu, zaten ierde de yalnzca drt ye bulunuyordu. Naja kap aralnda durarak onlar gzden geirdi. Menset ve Talla ihtiyardlar ve bir zamanlar kendilerinden korkulmasna ramen artk eski glerini yitirmilerdi. Cinka ise oldum olas zayf ve kararsz biriydi. Salonda Naja'nn stesinden gelmek zorunda olduu yalnz bir tek gl adam vard. Kratas hepsinden yalyd, ama ancak bir volkann olabilecei gibi yal. st ba dankt; dorudan yatandan geldii belli oluyordu, ama herhalde uykudan uyanmamt. Onun hl iki gen kars ve be cariyesiyle baa kabildii sylentiler arasndayd. Naja'nn bundan phesi yoktu. Kratas'm savalardaki yiitlii ve aklan dillere destan olmutu. Beyaz keten entarisinin stndeki taze ve ya lekelerle onu saran kadn ve ehvet kokusu Naja'nn durduu yerden bile fark ediliyordu. Kollarndaki ve plak gsndeki lekeler uzun yllar boyunca arpt ve kazand yz savan kantlarydlar. htiyar adam artk Yiitlik Altn'yla vg Altn'nn saysz zincirlerini tamaya bile tenezzl etmiyordu zaten bu kadar deerli metalin arl bir kz bile yere yard. Naja, "Soylu lordlar!" diye meclisin yelerini selamlad. "Ne yazk ki sizlere zc haberler getirdim." Byle diyerek salonun iine yrm, Menset'le Talla da rkerek geri ekilmiler, ona bir kobrann geliini izleyen iki tavan gi-29-

bi bakakalmalard. Naja devam etti: "Firavun ld. El Vadun'un yukarsndaki dman kalesine yaplan saldr srasnda bir Hiksos okuyla yere devrildi." Afallayan Konsey yelerinin t kmyordu. Kratas dndakilerin. Ald haberin okundan ilk syrlan o oldu. fke patlamas znts kadar iddetli oldu. Ar ar yerinden kalkarak Naja'yla muhafzna sert sert bakt. Yavruluk-tan yeni km bir aslan srsyle karlaan ihtiyar bir yaban srna benze-miti. "Bu ne byk kstahlk byle: ahin mhrn sen nasl kolunda tarsn? Bir Hiksos aiftesinin karnndan kma Timlat'n olu, bu tlsm yamaladn adamn ayaklarnn altndaki tozlarn iinde srnmeye bile layk deilsin sen. Belindeki u kl, yumuak patilerinden daha soylu eller tarafndan kullanlmtr." Kratas'n kel kafasnn tepesi mosmor olmutu, keskin yz izgileri de duyduu isyandan titriyordu. Naja bir an aalad. Annesinin Hiksos kanndan olduunu ihtiyar canavar nereden biliyordu? Bu bir srd. Taita dnda ifte tac penesinden alabilecek gce sahip tek adamn karsnda durduunu ister istemez hatrlad. Elinde olmayarak geriye doru bir adm att. "Ben Prens Nefer'in Na-ip'iyim. Mavi Atmaca Mhrn tamak en doal hakkm," diye yantlad. Kratas, "Hayr!" diye kkredi. "Bu hakka sahip deilsin. ahin Mhr'n tamaya ancak soylu byklerin hakk vardr. Firavun Tamose bu hakka sahipti. Harrab Lordu Tanus ve onlardan nce gelen gl krallar silsilesi de yle. Senin byle bir hakkn yok, sinsi kpek." "Sava meydanndaki ordularm tarafndan bu ana layk grldm. Ben Prens Nefer'in Naip'iyim." Kratas meclis salonunda ona doru yrd. "Sen bir asker deilsin. Lastra ile Siva'da Hikscs yakal akrabalarn tarafndan pataklandn. Sen bir devlet adam da deilsin, bir filozof da. Yalnzca Firavun'un yarg konusundaki yanlgs nedeniyle kk bir ne sahip oldun. Oysa ben onu belki yz kere sana kar uyardm." Naja, "Ykl karmdan, pis moruk!" diye onu tehdit etti. "Ben Firavun'un konumunu dolduruyorum. Bana el srersen Msr tacna ve vakarna hakaret etmi olursun." "O mhr ve klc senin stnden koparp alacam." Kratas gen adamn tehditlerine pabu brakacak cinsten deildi. Devam etti. "Sonra da senin kn krbalamann zevkini karacam." Naja'nn sandaki Asmor, "Majstelerine kar ar sutur bu, cezas da lmdr," diye fsldad. -30 Naja annda karsndaki frsat yakalad. enesini dikerek ihtiyar adamn h'l parlakln koruyan gzlerinin iine bakt. "Sen bunak bir palavracdan bir pislikten baka bir ey deilsin," diye meydan okudu. "Sen artk miyad-doldurdun, Kratas, seni titrek moruk seni. Msr Naibi'ine elini srmeye cesaret edemezsin." Aynen ngrd gibi, Kratas bu kadar hakarete dayanamazd. Bir-kk-reme salverek son birka adm da at. Yana ve cssesine gre hayli evik bir adamd. Naja'y yakalayp havaya kaldrd ve ahin mhrn kolundan koparmaya yeltendi. "Sen layk deilsin..." Naja etrafna baknmad bile. Sa elinde palasyla omzunun yalnzca bir adm gerisinde duran Asmor'a, "Vur!" diye fsldad. "Derine sapla!" Asmor biraz yana ekildi, Kratas'n etekliini aa ekerek brn ortaya kard ve klcyla adamn bbreklerine nian ald. Talimli eliyle indirdii darbe gl ve isabetliydi. Tun bak ipee saplanan bir ine gibi ta sapna kadar sessizce adamn etinin iine kayd. Asmor bununla yetinmeyerek at delii geniletmek iin palay yarann iinde evirip evirdi. Kratas'n btn vcudu kasld ve gzleri iri iri ald. Ellerinin de gevemesi zerine Naja'y salverdi. Asmor palay ihtiyarn iinden ekti. Ama Kratas'n etinin emme gc nedeniyim bu i hi de kolay olmad. Parlak tun koyu renkli bir kana bulanmt; ince bir kan sznts da Kratas'n beyaz keten etekliini kzla boyamaktayd. Asmor palay bir daha saplad. Bu kez klc daha yukarya ynlendirmi, en alt kaburgann altndan yukarya itmiti. Kratas kalarn att ve bir ocuun yaramazlndan sklm gibi kocaman aslan kafasn sallad. Dnp salonun kapsna doru yrmeye balad. Asmor arkasndan kotu ve palay bu kez adamn srtna saplad. Kratas yrmeyi srdryordu. Asmor, "Lordum. Kpei ldrmeme yardm edin," diye soludu. Naja bunun zerine mavi klc knndan ekerek ona katlmaya kotu. Naja kartp sapladka mavi kl tun baktan daha derin yard. Kratas geriledi ve bir dzine yarasndan kan fkrrken salonun kaplarndan avluya sendeledi. Konse yin br yeleri arkasndan, "Cinayet ileniyor! Soylu Kratas'n canna kymayn!" diye baryoriard. Asmor onlar kadar hzl, "Bir hain o! Msr'n Naip'ine elini kaldrmaya cret etti!" diye bard. Sonra da kalbe nian alarak bir hamle daha yapt, fakat Kratas balkl havuzu evreleyen duvara doru sendeledi ve dengesini bulma-31 ya alt. Ancak, elleri kendi kanyla kayganlatndan cilal mermere tutunamad. Alak korkuluun stne yld ve ar bir aprtyla suyun yzeyinin altnda gzden kayboldu. Sular ihtiyar adamn kanyla pembeye boyanrken iki silahor korkulua abanarak soluklanmaya alyorlard. Kratas'n kel kafas birden suyun dna kt ve yal adam grltl bir soluk ald. "Hey Tanrlar, bu ihtiyar serseri hi mi lmeyecek?" Asmor'un sesi aknln ve hayal krkln dile getiriyordu.

Naja havuzun iine atlad ve beline gelen suda batp kan dev vcudun tepesine dikildi. Bir ayan Kratas'n boazna bast ve adamn ban suyun yzeyinin altna itti. Kratas altnda rpnyor, inip kiyor, sular kana ve nehir amuruna bulanyordu. Naja bu kez btn arlyla bastrd ve Kratas' suyun altnda tuttu. "Bir su aygrna binmek gibi bir ey bu!" diye soluyordu. Soluk solua gld, Asmor'la askerler de havuzun kenannda toplaarak ona katldlar. Kahkahalar atarak, "Sonuncu ikini i, ayya moruk," diye eleniyorlard. "Ykanm ve bir bebek kadar mis kokarak Seth'e gideceksin. Tanr bile tanmayacak seni." htiyar adamn rpnmalar giderek zayflyordu, son bir nefesi yzeyde kprd. Kratas sonunda hareketsiz kalmt. Naja havuzun kenarna yrd ve dar kt. Kratas'n vcudu da yava yava yzeye ykseldi ve yz aa dnk olarak yzmeye balad. Naja, "Onu dar karn!" diye emretti. "Onu mumyalamayacak, paralara ayrp br haydutlar, tecavzcler ve vatan hainleriyle birlikte akal Vadi-si'ne. gmeceksiniz. Mezarna bir aret de konulmasn." Bylece Kratas Cennete ulamak frsatndan da yoksun edilmiti. Sonsuzlua dek karanlklarn iinde dolamaya mahkmdu artk. Beline kadar slanan Naja, vcudundan sular szlerek meclis salonuna geri dnd. Konseyin btn br yeleri de bu arada gelmilerdi. Kratas'n akbetine tank olmular, solgun bir yzle ve dehet iinde oturduklan yere bzlmlerdi. Elinde kan kokan klla karlarnda duran Naja'ya korkuyla bakyorlard. Naja, "Soylu efendiler, vatana ihanet etmenin cezas daima lm olmutur," diye balad. "inizde verilen cezann doruluunu tartma konusu yapmak isteyeniniz var m?" Naja byle derken btn yelerin teker teker yzlerine bakmt, onlar da baklarn yere ediler. Fat Muhafzlar salonun duvarlarnn dibinde omuz omza duruyorlard, Kratas gidince onlara rehberlik edecek kimse kalmyordu. -32"Lord Menset." Naja konsey bakanna dnd. "Vatan haini Kratas' idam etmemi onaylyor musunuz?" Menset uzunca bir sre Naja'ya kar gelecek gibi grnd, ama sonra iini ekerek baklarn dizlerinin stndeki etlerine dikti. "Ceza adildi," diye fsldad. "Konsey Lord Naja'nn eylemini onaylyor." "Konsey ayn zamanda Lord Naja'nn Msr'n NaipTine atanmasn da onaylyor mu?" Naja yava konumutu, ama sorusu sessiz ve gergin salonda herkes tarafndan duyuldu. Menset bam kaldrarak br yelere bakt, ama hepsi de onunla gz gze gelmekten kandlar. "Bu meclisin bakam ve btn yeleri Msr'n yeni Naip'ini tandlar," derken Menset en sonunda Naja'nn gzlerinin iine bakmt, ama her zaman nee*i olan yznde korkun bir nefret okunuyordu. Ay dolmadan yatanda l olarak bulunacakt. Ama Naja imdilik yalnzca ban sallad. "Beni layk grdnz grevi ve ar sorumluluu kabul ediyorum," diyerek klcn knna soktu ve tahtn nndeki krsye kt. "Mecliste Naip olarak yapacam ilk resmi bMri kapsamnda sizlere kutsal Firavun Tamose'un kahramanca lmn anlatmak isterim." Naja burada konumasna anlaml bir ara verdi, bundan sonraki bir. saat boyunca uursuz saldrnn ve El Vadun tepelerine yaplan hamlenin kename gre uyarlamasn aynnblaryla anlatt. "Msr'n en yiit krallanndan biri bylece lm oldu. Onu tepeden indirdiim srada bana son szleri, 'Hayatta kalan biricik olumu koru. Olum Nefer'e ifte tac tayabilecek yaa gelinceye kadar gz kulak ol. iki kk kzm da korumana al ve balarna bir ktln gelmemesine dikkat et,' oldu." Lord Naja korkun kederini saklamaya gerek grmedi ve duygularn kontrol etmesi birka dakikasn ald. Bundan sonra daha metin bir tavrla devam etti: "Dostum ve Firavun'um olan tannnn umudunu boa karmayacam. Arabalanm daha imdiden Prens Nefer'i bulmalar ve Teb'e getirmeleri iin le yolla-dim. Gelir gelmez onu tahta karacak ve krbala asay ellerine vereceiz." Konseyin yeleri arasnda ilk kez onay mrltlar duyuldu. Naja devam etti: "imdi de prensesleri getirsinler. Hemen bu salona gelmelerini istiyorum." Prensesler ekingen admlarla ana kaplardan ieri girerlerken byk olan Heseret kardei Merykara'y elinden tutuyordu. Merykara arkadalaryla yaz tura oyunu oynarken arlmt. Yz kzarmt, ince vcudu da ter iindeydi. Kadnla adm atmasna daha yedi yl vard, bacaktan bir taynkiler gibi -33 Bycler Kral / F: 3 uzun ve zayf, gs de bir erkek ocuunki gibi dmdzd. Uzun siyah salarn tek bir lle halinde sol omzunun zerine drmt, kalasnn etrafna sarlp bacaklarnn arasndan geirilen keten rt de o kadar kkt ki kabaetlerinin alt yarsn ortada brakyordu. nl adamlardan oluan bu toplulua ekingen bir tavrla glmseyerek bakt ve ablasnn eline daha sk sarld. lk aybasn yaam olan Heseret evlenecek yataki kzlarn keten etekliini giymi ve peruunu takmt. Yal erkekler bile ona zlemle baktlar. nk Heseret ninesi Lostris'in dillere destan olmu gzelliini aynen almtf. Cildi st gibi beyazd. Bacaklar przsz ve biimli, plak memeleri birer ay gibiydi. Yznn ifadesi sakin olmakla beraber aznn keleri muzip bir glmsemeyle kvnlmt, koyu yeil renkli gzlerinde de ilgin ltlar vard. Naja, "Yanma gelin, gzel yavrularm," dedi, onlar da babalarnn sevgili arkadan tandlar. Glmseyerek Naja'ya gvenle yaklatlar. Naja tahttan kalkt, basamaklar inip onlar karlad ve ellerini omuzlanna dayad. Sesi ve

yzndeki ifade trajikdi. "imdi cesur olmal ve hanedann prensesleri olduunuzu unutmamalsnz," diye balad. "nk size ok zc bir haber vereceim. Babanz Firavun ld." Kzlar bir dakika kadar bu szlerin anlamn kavrayamam grndler, ama Heseret sonra canhra bir feryat kopard, Meryka-ra da onu hemen taklit etti. Naja onlara sevgiyle sanld ve tahtn dibine oturttu. Kzlar orada dizlerinin stne ktler ve birbirlerine sarlarak hi teselli bulmayacakm gibi alamaya koyuldular. Naja meclise dnp, "Hanedann prenseslerinin byk kederine hepiniz tank oluyorsunuz," dedi. "Firavun'un bana duyduu gven ve verdii grev da ayn derecede ak. Prens Nefer Memnon'u korumama aldm gibi, iki prenses, Heseret'le Merykara da benim korumamda olacaklar." Talla yanndakine, "Hanedann btn ocuklarn bylece avucuna ald," diye fsldad. "ln neresinde olursa olsun, ne kadar gl ve salkl olursa olsun Prens Nefer imdiden lmn glgesinde. Msr'n yeni Naip'i ynetim biimini yeterince belli etti." Nefer, Cebel Nagara'ya yukardan bakan tepenin glgesinde oturuyordu. Gnein st kenar vadinin karsndaki dalarn yukarsnda belirdiinden beri yerinden kmldamamtt. Hareketsiz kalmann gerektirdii aba nce sinir ulannr sanctm ve stnde zehirli bcekler dolayormu gibi derisini kandr-34rrt- Ama Taita'nn baknn stnde olduunu bildii iin, asi vcudunu iradesine boyun edirmi, bedeninin emirlerinin tesine ykselmiti. En sonunda ycelmi bir bilin dzeyine ulam, tm duyular etrafndaki doayla uyum salamt. Yamacn bir yangndaki gizli kaynaktan szlen suyun kokusunu alabiliyordu. Su damla damla yzeye kyor, sonra iki avucundan daha byk olmayan kayadaki oyuun iine doluyordu. Sonra oradan tayor ve kaygan yosunlarn yeile boyad bir sonraki oyua akyordu. Oradan da tayor ve vadi tabannn kumlarnn arasnda sonsuza dek kayboluyordu. Damla damla akan Du sudan bile beslenen pek ok canl vard; kelebeklerle knkanatllar, ylanlarla kertenkeleler, scakta titreir gzken ovada safran tozu.esintileri gibi dans eden kk ceylan, yksek pervazlarda yuvalarn yapan yeleleri arap rengindeki benekli gvercinler, hepsi buradan su iiyorlard. Taita ite bu deerli Kk havuzlar yznden Nefer'i buraya tanr kuunu beklemeye getirmiti. Cebel Nagara'ya geldikleri ilk gnden itibaren a rmeye balamlard. Taita ipei Teb'deki bir tccardan satn almt. plik ilesi Indus Nehri'nin ok dousundakv b reden \an\amtenn\as\ y^ax scen bw yotaiuMta ge\dv&\ '\k\ soylu bir aygr fiyatna mal olmutu. Taita ince ipliklerden a nasl receini Nefer'e gstermiti. A, kaln keten ipliklerinden ya da deri kaylarndan daha salamd, fakat neredeyse gzle grlmyordu. A tamamlannca Taita tuzak yerine geecek hayvanlar ocuun kendisinin yakalamasnda srar etmiti. "O senin tanr kuun olacak," demiti. "Onu kendin yakalamak zorundasn. Ancak bu ekilde byk tann Horus'un karsna daha salam isteklerle kabilirsin." Bylece vadi tabannn kavurucu d/ndz scanda Neferle Taita hafif meyHli yolu incelemilerdi. Karanlk ktkten sonra ihtiyar, yann dibindeki kk atein yanna oturmu ve byl szleri ilahi okur gibi tekrarlamaya koyulmutu. Arada bir avu dolusu otu atee atyordu. Hilal grnmndeki ay gece yansnn karanln aydnlatmak iin gkte ykseldiinde, Nefer gvercinlerin tnedikleri kaya parasna tehlikeli bit trmana gemiti. Kanat rpan iri kularn ikisini daha karanlkta ynlerini arm ve Taita'nn bysnden akllar karmken yakalayvermiti. Sonra onlar, srtna bal deri torbann iinde aa indirmiti. Aada Taita'nn verdii talimatlara gre her kuun bir kanadndaki tyleri yolmutu. Bu yntem sayesinde artk uamayacaklard. Daha sonra yann dibine ve kaynaa yakn, ayn zamanda kulann yukardaki gkten net ekilde -35grlebilecei bir yer semilerdi. Gvercinlerin bir ayan burada topraa sapl bir kaza bir at klyla balamlard. Daha sonra kularn stne incecik a germiler ve onu tanr kuun arl altnda hemen krlp kecek kuru saplarla desteklemilerdi. "A ok hafif ger," demiti Taita. "Ne fazla gergin, ne de gevek olmal. Kuun gagasyla peneleri aa taklp dolamal ki hayvan biz onu kurtarmadan rpnp kendine zarar veremesin." Hazrlklar Taita'y tatmin edecek biimde tamamlandktan sonra uzun bekleyi balamt. Gvercinler ok gemeden tutsakla almlar ve Ne-fer'in onlar iin serptii dar tanelerini gagalamaya balamlard. Sonra ipek an altnda honut bir tavrla gnelenmeye ve stlerindeki tozlar silkelemeye koyulmulard. Kavurucu gnler birbirini izliyor, onlar da beklemeyi srdryorlard. Akam serinliinde gvercinleri ieri alyorlar, a saryorlar, sonra da yiyecek avlyorlard. Taita yarn tepesine trmanyor ve aadaki vadiye tepeden bakan kenarda bada kurup oturuyordu. Nefer ise aada pusuda bekliyor, ama kaynaktan su imeye geldikleri zaman av hayvanlarm artmak iin hibir zaman ayn yerde lmyordu. Taita da by yapyor, zarif ceylann, Nefer'in yay ve okuyla hazr vaziyette bekledii yere yaklamasn salyordu. Her akam maarann aznda ate yakarak ceylan biftekleri kzartyorlard.

Maara, Taita'nn, Kralie Lostris'in lmnden sonraki yllarda inzivaya ekilerek bir kei hayat yaad yerdi. G kazand yerdi buras. Nefer henz acemi olduu ve yal adamn mistik yeteneklerini laykyla anlayamad halde, onlardan asla phe edemezdi. Bunlar her gn onun gzlerinin nnde kantlanyorlard. Cebel Nagara'ya gelilerinin zerinden uzun gnler gemeden Nefer buraya yalnz tanr kuu bulmaya gelmediklerini anlamaya balad; bu olay, ocuun gen belleinin hatrlayabildii kadar eski gnlerden beri Taita'nn onun zerinde uygulad eitim ve retimin bir devamyd. Tuzaklarn yanndaki uzun bekleyi saatleri bile bal bana bir dersti. Taita ona vcuduna egemen olmay, zihninin iindeki kaplar ap kendi iine bakmay, sessizlii dinleyip bakalarnn sar kaldklar fsltlar duymay retiyordu. Bir kere sessizlie uyum saladktan sonra Nefer, Taita'nn ona hedef tayin ettii daha youn bilgelikle bilgiyi daha kolay zmseyebilecekti. l gecesinde ebedi, ama ayn zamanda rzgrlar ve okyanuslarn akntlar kadar ksa mrl olan dner yldz gruplarnn altnda oturuyorlar, Taita da ona bir -36-r -klamas olmayan ve ancak zihnin zorlanmasyla alglanabilen mucizeleri anlatyordu. Nefer, bu mistik bilgi hazinesinin yalnzca puslu kenannda durduunu hissediyor, ama iinde daha fazlasn renmenin zlemini duyuyordu. Nefer bir sabah afaktan nceki alacakaranlkta maaradan knca Cebel Nagara'nn tesinde kalabalk ve sessiz karaltlarn oturmakta olduklarn ard. Bunu Taita'ya sylemeye gidince ihtiyar adam bayla haberi dorulad. "Geceden beri bekliyorlar." Omuzlarna ynl dokumadan bir atk ald ve yanlarna gitti. Adamlar alacakaranlkta Taita'nn zayf siluetini tanynca, yksek sesle yalvarp yakarmaya baladlar. Bunlar l kavimlerinin insanlarydlar ve Taita'ya ocuklarn getirmilerdi. Sar iekler'in kurbanyd bu ocuklar, atein penesinde yanyorlard, vcutlar da hastaln kqrkunc yaralaryla doluydu. Onlar kaynan br yannda beklerken Taita da hastalarla ilgilendi. Sonuta ocuklarn hibiri lmedi, kabile de on gn sonra dar, tuz ve tabaklanm derilerden oluan armaanlar getirerek maarann azna brakt. Bundan sonra da ssz topraklarda gzden kayboldular. Onlardan sonra bakalar da geldi. Hastalar da vard, insanlar ve hayvanlann yol at yaralardan ac ekenler de. Taita hepsiyle ilgilendi, hibirini geri evirmedi. Nefer de onun yannda alt ve grdkleriyle duyduklarndan ok ey rendi. Tedavi edilecek hastalar ve ac eket Bedeviler olsa da yiyecek toplamak ya da eitime devam etmeleri gerekse de, her sabah, tuzak kular ipek ann altna yerletiriyor ve onlarn yannda bekliyorlard. Belki de Taita'nn sakinletirici etkisine kapldklar iin bir zamanlar yabani olan gvercinler pililer kadar uysal kesilmilerdi. Korku belirtisi gstermeden ellenmelerine izin veriyorlar, bacaklar kazklara balanrken yumuak sesler kanyorlard. Ondan sonra da durup tylerini kabartyorlard. Nefer gelilerinin yirminci sabahnda tuzak kularn banda yerini ald. Her zamanki gibi, Taita'ya dorudan bakmadan bile varlnn youn ekilde bilincindeydi. htiyar adamn gzleri kapalyd, o da gvercinler gibi gne nda uyuklar grnyordu. Cildi saysz ince krkla bezenmi ve yallk lekeleriyle beneklenmiti. Cildi o kadar nazik grnyordu ki en ince papirs parmeni kadar kolaylkla yrtlabilecekmi izlenimini uyandryordu. Yz klszd, sakal ya da kan izi bile yoktu, yalnzca cam kadar renksiz ince kirpikler gzlerini evreliyordu. Nefer hadm edilmenin Taita'nn yzn sakalsz braktn ve geen zamann izlerine kar baklk kazanmasn saladn babasndan duymutu. -37Ama yal adamn ilerlemi yann ve kuvvetiyle yaam gcnn daha gizli nedenleri olmas gerektiine inanyordu. Bir gen kadnnki kadar gr ve salam olan Taita'nn salar br zellikleriyle arpc bir eliki halindeydi. Tek fark, parlak gm renginde olularyd. Taita salaryla gurur duyuyor, onlar sk sk ykyor ve kaln bir rg halinde srtna sallandnyordu. Tm bilgeliine ve yana ramen Byc gsterie kar deildi. Bu insanca zaaf Nefer'in ona kar duyduu sevgisini younlatryor, b duygu hemen hemen ac veren bir iddetle ocuun gsne saplanyordu. Bu duygusunu ifade etmesinin bir yolu olmasn ok isterdi, ama Taita'nn bunu imdiden anladn biliyordu. Taita her eyi bilirdi nk. htiyar adamn koluna dokunmak iin gizlice etini uzatt, ama Taita'nn gzleri birdenbire ald. Odaklanm ve bilinliydi. Nefer onun hi de uyumadn, btn gcnn ann kuunu tuzaklara ekmek zerinde younlatn anlyordu. Taita'nn hayal knklm seslendirilmi kadar net olarak hissettii iin, oradan oraya dolaan dncelerinin ve hareketlerinin ihtiyar adamn a-balannn sonucunu etkilediini anlyordu. Dersini alarak toparland ve zihniyle bedenini Taita'nn ona rettii ekilde tekrar kontrol altna ald. Gizli bir kapdan bir g alanna gei gibi bir eydi bu. Zaman hesaplanmadan ya da esirgenmeden abuk geti. Gne ok gemeden dorua ykseldi ve uzun bir zaman oradan asl grnd. Nefer birdenbire olaanst bir ngr hissi duydu. Sanki o da dnyann yukarsn-da aslyd ve aadaki her eyi gryordu. Taita'yla kendisinin Cebel Naga-ra'daki kaynan yannda oturduklarn, ln de etraflarnda uzayp gittiini grd. l dev bir engel gibi zapt eden ve Msr'n snrlarn iaretleyen nehri de grd. Kentlerle krallklar, ifte tacn altnda blnen lkeleri, dalm byk ordular,

kt insanlarn entrikalarn ve doruyla iyi olanlarn abalaryla ozverilerini.de grd. O an cesaretini kran bir younlukla yazgsnn bilincine vard. Ayn anda tann kuunun o gn geleceini, nk onu kabul etmeye en sonunda hazr olduunu bildi. "Ku burada!" Bu szler o kadar akt ki Nefer bir an Taita'nn konutuunu sand, ama sonra ihtiyarn dudaklarnn kprdamadn fark etti. Tarta bu dnceyi Nefer' in bir trl kavrayamad ya da aklayamad gizemli bir ekilde ocuun kafasna yerletirmiti. Bunun aynen byle olduundan kukusu yoktu, ayn -38anda havadaki tehdidi sezen tuzak gvercinlerinin lgnca kanat rplar bu duygusunu dorulad. Nefer duyduunu ve anladn gsteren hibir harekette bulunmad. Basn evirmedi ya da bakn ge evirmedi. Kuu telaa drmesi ya da Taita'nn fkesini zerine ekmesi korkusundan yukan bakmaya cesaret edemiyordu. Ama varlnn her zerresiyle bunun farkndayd. Muhteem ahin o kadar ender bir hayvand ki, pek az insan onu lde grmt. Her Firavun'un avclar nceki bin yllarda kulan aramlar, onlar tuzaa drp alarla tutsak etmiler ve hkmdarn kafeslerini doldurmak iin yavrulan daha tylenmeden yuvalarndan almlard. Kulara sahip olmak, Firavun'un Msr'a hkim olmak iin tanr Horus'un kutsal onaym aldnn kantyd. ahin tannntn ikinci kimliiydi; heykelleri ve betimlemeleri onu ahin kafal olarak gsteriyordu. Firavun'un kendisi bir tann olduu iin kuu yakalayabilir, ona sahip olabilir, onu avlayabilirdi, ama baka birinin bunu yapmasnn cezas lmd. imdi de ku buradayd. Kendi z kuu. Taita onu byleyip gkten indirmiti adeta, Nefer kalbinin heyecandan patlamak zere olduunu hissediyordu. Ama hl yzn ge evirmeye cesaret edemiyordu. Hemen arkasndan ahinin sesini.tluydu. l nce gkle ln usuz bucakl iinde kaybolan hafif bir iniltiydi, ama tann sanki onunla konumu gibi Nefer'i benliinin en derin kelerine kadar titretti. Birka saniye sonra ahin tekrar seslendi. ars imdi daha tiz ve daha vahiydi. Gvercinler dehet iinde rpmyorlard. Onlan kazklara balayan kaytan zorluyor, iddette rptklar kanatlarndan tyler kopuyor, yksekten aa akan hava etraflannda hafif bir toz bulutu kaldnyordu. Nefer ta yukarlarda ahinin tuzaklara doru inie getiini, rzgnn kanatlarnn yukarsnda giderek tizleen bir tonla tsladn duyabiliyordu. ahinin tm dikkatini avnn stnde younlatrdndan artk ban kaldrmasnn gvenli olduunu biliyordu. Ban kaldtnnca kuun gn gz kamatnc mavi fonunun nnde ta gibi dtn grd. Tanrsal gzellii olan bir yaratkt. Kanatlan yan klf-lanm bir bak gibi arkaya katlanm, ba ne uzatlmt. Kuun gc karsnda Nefer grltyle soluunu salverdi. Babasnm kafeslerinde bu trden ahinler grmesine grmt, ama bu vahi zarafet ve grkem h'birinde -39yoktu. ahin Nefer'in bulunduu yere doru derken bir mucize gibi sanki daha da byyor, renkleri de daha younlayordu. Kvrml gagas nefis bir koyu san, ucuysa keskin ve kuzguni siyaht. Altn renkli gzlerinin i kelerinde gzyana benzer iaretler vard, gerdan krem renginde ve ermin gibi benekliydi, kanatlar koyu krmz ve siyaht. Ku her yanyla ylesine nefisti ki, Nefer bunun tanrnn bir yansmas olduundan bir an bile phe etmedi. Ona daha nce hayal bile etmesinin mmkn olmad bir zlemle sahip olmak istiyordu. ahinin ipek aa saldrp katlarnn arasnda hapsolaca ana tm benliiyle hazrland. Yannda Taita'nn da ayn durumda olduunun farkndayd. Birlikte ileri atlacaklard. Derken inanmas mmkn olmayan bir ey oldu. ahin tamamen inie odaklanmt. Dalnn hz ylesine bykt ki, gvercinlerin yumuak vcutlarna arp dnda hibir ey onu durduramazd. Fakat tm olaslklara ramen ahinin kanatlar birden yn deitirdi, rzgrn gc de onlar bir an yrtp bedeninden koparacak gibi oldu. Hava, yaylan tylerin zerinden uluyarak geti, ahin de yn deitirdi ve kendi hzn kullanarak kendini tekrar yksee savurdu. Birka saniye sonra mavi fonun nnde siyah bir lekeden ibaretti. Kederli l uzaklamadan nce son bir kez daha havay titretti, sonra ahin gzden kayboldu. Nefer, "Reddetti!' diye fsldad. "Niin, Taita, niin?" "Tanrlarn amacn irdelemek biz insanlara dmez." Onca saattir hi kmldamadan oturmasna ramen Taita eitimli bir atlet evikliiyle ayaa kalkt. Nefer, "Dnmeyecek mi acaba?" diye sord,u. "O benim kuumdu. Bunu kalbimin derinlerinde hissettim. O benim kuumdu. Mutlaka dnmeli." Taita, "O, tanrlar topluluunun bir yesidir," dedi yavaa. "Doal dzenin bir paras deildir o." "yi ama niin reddetti? Bir nedeni olmal." Nefer hl srar ediyordu. Taita hemen yant vermedi, bunun yerine gvercinleri salvermeye gitti. Bunca zamandan sonra kularn kanat tyleri yine uzamt, ama Taita bacaklarn at klndan balanndan kurtarnca kamaya kalkmadlar. Aksine bir tanesi

havalanp geldi ve ihtiyar adamn omzuna kondu. Taita yumuak bir hareketle onu iki avucunun arasna ald ve yksee frlatt. Gvercin ancak bundan sonra yarn yukarsna uarak yksekteki kntnn stne tnedi. htiyar adam onun umasn ksa bir sre seyrettikten sonra maarann azna dnd. Nefer de onu ar ar izledi. Kalbiyle bacaklar duyduu hayal krklnn etkisiyle kurun kadar arlamt. Taita maarann karanlnda -40arka duvarn dibindeki kaya kntsnn stne oturdu ve eilerek dikenli dallar ve gbre ynn tututurdu. Sevimsiz nsezilerin penesindeki Nefer de karsna geerek her zamanki yerine iliti. jkisi de uzun bir sre sustular. ahini kaybetmesinden dolay duyduu hayal krkl elini alevlerin iine sokmucasna ac vermesine ramen, Nefer kendini tutuyordu. Taita'nn ancak hazr olunca konuacan biliyordu. htiyar adam sonunda iini ekti ve kederli bir tavrla, "Amon Ra bysne bavurmak zorunday m," dedi. Nefer ard. Beraberlikleri sresince ihtiyar adamn yalnz iki kere bu ie kalktn grmt. Gaipten haber almak iin kendi kendine uygulad trans durumunun, Taita'y tketen kk bir lm olduunu biliyordu. Ancak baka seenei kalmad takdirde, bu korku verici doast yolculua girieceini biliyordu. Nefer az sonra Taita'nn bynn hazrlklarn yapmasn huu iinde seyrediyordu, ihtiyar adam nce mermerden bir havann iinde bir takm otlar bir tokmakla ezdi, sonra onlar lerek kilden bir mlein iine geirdi Ardndan yukarlanndaki bir bakr gmden stlerine kaynar su dkt. Karmdan bulut gibi ykselen buhar o kadar keskin kokuluydu ki Nefer'in gzleri yaard. Karm lnrken Taita maarann arkalarnda gizli olduklan yerden Amon Ra bulmacasn ieren tabaklanm deri torbasn oraya kard. Atein bana oturarak fildiinden yuvarlaklar bir 'avucuna boaltt ve bir yandan Amon Ra'nn bysn ilahi tarznda okurken diskleri parmaklarnn arasnda yavaa ovuturmaya balad. Amon Ra sistemi Taita'nn yonttuu on fildii yuvarlaktan oluuyordu. On en kudretli mistik sayyd. Her yontu op g simgelerinden birini temsil ediyordu ve minyatr boyutta bir sanat eseriydi. Taita bir yandan ilahiyi okurken yuvarlaklar elliyor, onlar parmaklarnn arasnda takrdatyordu. Bynn msra-larnn arasnda onlara kendi hayat gcn yklemek iin yuvarlaklarn stne flyordu. Yuvarlaklar vcudunun ssn alnca onlar Nefer'e geirdi. "Onlar tut ve stlerine fle," dedi, Nefer syleneni yerine getirirken de Taita okuduu sihirli dizelerin ritmine uyarak sallanmaya koyuldu. O, zihninin gizli kelerine geriledike gzlen de cam gibi olmaya balad. Nefer yuvarlaklar iki dizi halinde karsnda istifledii srada ihtiyar adam trans haline girmiti bile. Derken Nefer, Taita'nn kendisine rettii biimde mlekteki karmn ssn parmayla lt. Az yakmayacak kadar lndna kanaat getirince, ihtiyar adamn nne diz kt ve mlei iki eliyle ona uzatt. -41 Taita kanm son damlasna kadar iti, yz de alevlerin aydnlnda Asuvan'daki ta ocaklarndan kanlan kire kadar beyazlat. lahiyi biraz daha srdrd, ama sesi yava yava fslt dzeyinde alald, sonra sessizliin iinde kayboldu. Artk tek ses, uyuturucuya ve transa yenik derken ald bouk soluklard. Maarann tabanna kt ve atein yannda uyuyan bir kedi gibi kvrld kald. Nefer lalasnn stn ynl atksyla rtt ve yanndan ayrlmad. Neden sonra Taita kvranmaya ve inlemeye balad. Yznden terler szlyordu. Gzleri ald ve yuvalannn iinde dnmeye balad. Sonunda gzlerinin aklan maarann karanlk glgelerinin arasnda srtmaya balad. Nefer u srada yal adam iin yapabitecei bir ey olmadn biliyordu. Taita glgeler diyarnn Nefer'in ulaamayaca kadar derinlerine yolculua kmt. Bynn Byc'ye hissettirdii korkun keder ve aclara ocuun dayanamayaca bir an geldi. Yavaa yerinden kalkt, yayla oku maarann dibinden getirdi ve maarann azndan darsn grmek iin eildi. Gne tepelerin tesinde epey alalmt ve tozlarn yaratt pusta san bir renk almt. ocuk bat tepelerine trmand. Dorua varp vadilerin tesine bakn dikince kaybettii kutan dolay hayal krkln tm iddetiyle hissetti. Ayrca, Taita'nn gelecekten haber alma uruna duyduu aclar nedeniyle kayg ve onun trans halindeyken kefedebilecekleri yznden kt nseziler duyuyordu. inden komak, peinde korkun bir yrtc varm gibi kamak geldi. Tepeden koa koa inerken kumlar ayaklarnn altnda cavlan gibi tslayarak yuvarlanyordu. Gzlerinde korku yalannn biriktiini ve rzgrda yanaklarndan aa yuvarlandn hissediyordu. Brnden terler akana, gs hzla kalkp nene ve gne ufukta alalanana kadar kotu, kotu. Sonunda tekrar Cebel Nagara'ya dnd ve son bir, iki kilometreyi karanlkta kat etti. Taita hl atein yannda atknn altnda kvnlm olarak yatyordu, ama imdi daha rahat uyumaktayd. Nefer de yanna uzand. Bir sre sonra o da dlerle karabasanlarn penesinde huzursuz bir uykunun koynuna yuvarland. Uyandnda afan aydnl maarann azna ulamt. Taita atein banda oturmu, kmrlerin stnde ceylan pirzolalar kzartmaktayd. Hl solgun ve hasta gzkyordu, fakat pirzolalardan birini tuntan kamasnn ucuna takarak Nefer'e ikram etti. ocuk birden aln hissetti, oturup kemii kemirmeye balad. Tatl ve yumuak etin nc porsiyonunu da yutmasndan sonra ilk kez konutu. "Ne grdn, Tata?" diye sordu. Tanr kuu niin beni reddetmi?" . ' -42 Bu konu karanlkt," dedi Taita, Nefer de kehanetin olumsuz olduunu ve Taita'nn onu bundan koruduunu anlad.

Bir sre konumadan karnlarn doyurdular, ama Nefer artk yediklerinin tadn alamyordu. Sonunda, Tuzaklar serbest braktn," dedi. "Yarn a nasl tekrar kuracaz?" Taita ksaca, Tann kuu artk Cebel Nagara'ya gelmeyecek," dedi. Nefer, "O zaman babamdan sonra Firavun olamayacak mym?" diye sordu. Sesinde derin bir umutsuzluk seziliyordu, Taita da yantn yumuatt. "Kuunu yuvasndan almak zorunda kalacaz." Tanr kuu nerede bulacamz bilmiyoruz." Nefer yemeyi brakmt. Yalvarr gibi Taita'ya bakyordu. Yal adam ban sallad. "Yuvann nerede olduunu biliyorum," dedi. "Kehanet srasnda bana akland. Ama sen kuvvetini korumak iin yemelisin. Yann ortalk aydnlanrken yola kacaz. O yere kadar uzun bir yolumuz var." "Yuvada yavrular olacak mi?" "Evet," dedi Taita. "ahinler yavruladter. Yavrular umaya hazrlar. Kuunu orada bulacaz." Sessizce, "Ya da Tann bize baka gizemler aklayacak," dedi kendi kendine. . afaktan nceki karanlkta deriden su torbalann ve heybeleri atlara yklediler, sonra eyersiz olarak hayvanlann stne yerletiler. Tafta nden gidiyordu. Yann kenann "izledi ve tepelere trmanan kolay yola sapt. Gne ufkun yukarsna trmand srada onlar Cebel Nagara'y ok aalannda brakmlard. Nefer ileriye baknca ufkun mavisinin nnde mavi renkte olan dan belirsiz siluetini seerek ard. Da henz o kadar uzaklarndayd ki madde deil, toprak ve kaya deil de sis ve havaym gibi gzkyordu. Nefer ayn eyi daha nce de grm olduu hissine kapld. Bunu kendi kendine aklayabilmekten acizdi. Ama sonra hatrlayarak, "u da," diye iaret etti. "Oraya gidiyoruz, yle deil mi, Tata?" O kadar gvenle konuuyordu ki Taita ona bakt. "Nereden biliyorsun?" Nefer, "Dn dmde grdm," dedi. ocuun yzndeki ardam grememesi iin Taita ban evirdi. Zihninin gzleri afaktaki bir l iei gibi alyor sonunda. Gelecei bizden sak-43layan karanlk perdenin tesine bakmay reniyor. Youn bir baar hissi duydu. Horus'un yz adna kr, abalar bouna deildi. Nefer, "Biliyorum, oraya gidiyoruz," diye srarla tekrarlad. "Evet." Taita en sonunda bunu dorulad. "Bir Umm Masara'ya gidiyoruz.' Taita gnn en scak blmnden nce onlar dikenli akasya aalarnn derin bir koyakta yetitikleri bir yere getirdi. Aalarn kkleri yzeyin ok deri-nindeki bir kaynaktan su emiyordu. Atlarn yklerini zerlerinden alp onlara su iirdikten sonra Nefer koruda dolat ve birka dakikaya kalmadan o yoldan geen bakalarnn braktklar izleri kefetti. Heyecanla Taita'y ard ve kk bir araba kafilesinin tekerlek izlerini gsterdi. Tahminince on arabaydlar. Yemek piirmek iin yaklan atein kllerini ve atlar yakndaki akasya aalarna balyken adamlarn uyumak iin yattklar yerde yasslm olan topra da gsterdi. Endieyle, "Hiksos mu?" diye sordu. Atlarn braktklar gbre henz ok tazeydi: topu topu birka gnlk. Dlar kurumutu, ama kmenin birini bir denekle yardnda ii hl yat. "Bizimkiler." Taita arabalarn izlerini tanmt. Bu parmakl tekerleklerin dizaynn onlarca yl nce kendisi yapmt ne de olsa. Birdenbire eilerek bir arabann n siperinden dm olan ve gevek topraa yar yarya gml durumda bulunan tuntan gl biiminde minik bir ss yerden ald. "Hafif svari birliklerimizden biri, byk bir olaslkla Fat Alay. Lord Naja'nn kumanda-. sndaki birliklerden," dedi. Nefer, "Burada, mevzilerinden bu kadar uzakta ne yapyorlar?" diye sordu. Ama Taita omuzlarn silkti ve huzursuzluunu belli etmemek iin ban br yana evirdi. htiyar adam dinlenme srelerini ksa kesti ve gne hl tepelerindey-ken yollarna devam ettiler. Bir Umm Masara'nn silueti yava yava belirgin-leti ve ilerlerindeki gn yarsn doldurdu. ok gemeden boazlarn, kayalarn ve yar\artn izgilerini ve yaralarn semeye baladlar. lk bayrlarn doruuna vardklarnda Taita atn durdurdu ve geriye bakt. Uzakta baz hareketler dikkatini ekti ve daha iyi grmek iin ellerini gzlerine siper etti, Aadaki ln ilersinde ve fersahlarca uzakta soluk tozlardan olumu ty gibi bir kme grebiliyordu. Bunu bir sre izledikten sonra douya, Kztldeniz'e doru hareket halinde olduunu grd. Tozu kaldran, hareket halinde bir ceylan srs ya da bir sava arabas kafilesi olabilirdi. Ama Taita, firavun kuunu avlamaktan baka bir ey dnemeyen ve bakn ilerdeki dan siluetinden ay-44ramayan Nefer'e bundan sz etmedi. Topuklann atnn brlerine saplad ve olann yanna ilerledi. O gece Bir Umm Masara bayrnn yar yerinde mola verdiklerinde Taita yavaa, "Bu gece ate yakmayacaz," dedi. Nefer buna kar geldi. "Ama hava o kadar souk ki." "Biz de burada o kadar gz nndeyiz ki bir ate lde on fersah uzaktan grlebilir." 'Yoksa orada dmanlar m var?" Nefer'in yzndeki anlam deiti. Kararan manzaraya kalbi arparak bakt. "Haydutlar m? Yamac Bedeviler mi?"

Taita, "Daima dmanlar vardr," dedi. "mek lmekten iyidir." Gece yarsndan sonra buz gibi rzgr Nefer'i uyandrnca, midillisi de te-pinip kineyince, ocuk koyun postundan battaniyesinin altndan kt ve onu sakinletirmeye gitti. Taita'nn da uyank olduunu ve biraz ilerlerinde oturduunu grd. htiyar adam, "Baki" diye emretti ve ovay iaret etti. Uzaklarda titrek bir parlt vard. Taita, "Bir kamp atei," dedi. "Bizim birliklerimizden biri olabilir. Dn geceki izleri brakanlar." Taita, "Olabilir," diye dorulad. "Ama olmayabilir, bakalan da olabilir." Nefer uzun uzun dnr grnd bir aradan sonra, "Yeterince uyudum," dedi. "Zaten hava fazla souk. Atlanmza binip uzaklamalyz. afan bizi burada dan plak yamacnda yakalamasn istemeyiz." Atlar yine yklediler, ay nda da yaban keileri tarafndan alm kaba bir patika kefettiler. Bu onlar Bir Umm Masara'nn sa srtnn br yanna geirdi, yle ki k kuvvetlenmeye balarken uzaktaki kampn olas gzclerinin gr asndan km bulunuyorlard. Gne Tanrs Amon Ra'nn arabasnn doudan iddetle frlamasyla da altn renkli bir a bouldu. Boazlar gnein aydnlnn daha da karartt glgelerin karanl iindeydiler, daha aalarda ise vahet usuz bucakszd. Nefer ban arkaya atp, "Bak! N'olur bak!" diye sevinle haykrd ve kayalk doruu iaret etti. Onun iaret ettii yere bakan Taita, iki kara lekenin gkte daireler izdiini grd. Bir tanesi gne nn iine girince bir an bir gkta gibi ldad. Taita, "Saltanat ahinleri," diye glmsedi. "Bir erkekle bir dii." Atlarn stnden ykleri indirdiler ve daireler izen kular izleyebilecekleri, gzlem yapmaya elverili bir yer buldular. Bu uzaklktan baknca bile Nefer'in kelimelerle ifade edemeyecei kadar grkemli ve gzeldiler. -45Derken kulardan biri, daha kk olan erkek, birdenbire uu dzenini bozdu ve rzgrn aksi ynne dnd. Uyumlu kanat rplar birden beklenmedik bir iddete brnd. Nefer, "Kefetti," diye bard. Gerek ahin avcsnn heyecanyla neesini sergiliyordu. "Seyret onu imdi." Balayan alal o kadar hzlyd ki bir an bile bak kuun stnden uzaklatrmak av karmak anlamna gelirdi. Erkek ahin frlatlan bir mzrak gibi gkten dt. Bir tek gvercin yarn dibinde hibir eyden habersiz olarak pt pt ilerliyordu. Tombul kuun tehlikeyi birdenbire alglayarak ahinin yolu stnden kamaya alt an Nefer hemen fark etti. Kaya yznn g-venliliine .doru o kadar iddetli bir dn yapt ki telal kanat rplar arasnda srtst yuvarland. Karn bir an korumasz kalmt. Erkek ahin her iki penesiyle iine dalnca byk ku koyu mor ve mavi bir dumann iinde erimi grnd. Tyler sabah rzgnyla uzun bir bulut halinde srklendiler, penelerini gvercinin karnna derinlemesine saplam olan ahin onunla birlikte boaza dald. Avcyla kurban Nefer'in durduu yerin az tesinde kayalk yamaca arptlar. Dlerinin tok grlts yardan teye yansd ve boazn derinlerinde vnlayarak uzaklat. Nefer heyecandan zplyordu, oldum olas avc ahinlerin bir tutkunu olan Taita bile sevincini gizlemedi. ahin ldrme ritelini tamamlarken o da, "Bak-her!" diye bard. Ku, olaanst desenli kanatlaryla l gvercinin stn rtt ve avna sahip olduunu ilan etti. * Dii ahin havada zarif helezonlar evirerek eine katlmak iin aa indi ve onun yanndaki bir kayann stne kondu. Erkek ahin avn einin paylamas iin kanatlann katlad. kisi birlikte ustura keskinliindeki gagalanyla gvercinin leini paralayp yemeye koyuldular, her darbeden sonra balarn kaldrp vahi sar gzleriyle Nefer'e kt kt bakyor, bir yandan da kanl et, kemik ve ty paralarn yutuyorlard. nsanlarla atlarn varlndan haberleri vard, ama aradaki mesafeyi koruduklar srece onlara gz yumuyorlard. Gvercinden geriye yalnzca kayann stnde kanl bir leke ve srklenen bir, iki ty kalnca, dzgn karnlar da adamakll iince, ahin ifti tekrar havaland. "zle onlar!" Taita eteklerini kaldrd ve asla gvenilemeyecek talk bayra trmanmaya balad. "Kaybetme onlar!" -46Nefr daha hzl ve daha evikti. Altlarndaki dan boynu boyunca koarken ykselen kulardan bakn ayrmyordu. Da doruunun altnda ikiz ulara ayrlyordu. Siyah tatan kuleler aadan baklnca bile gze korkun grnyorlard ahinlerin bu doa ant boyunca ykselmelerini izlediler, sonunda da Nefer onlarn nereye gittiini anlad. Doudaki kulenin yar yerinde kayann da doru bir knt yapt yerde tan yznde V biiminde bir yark vard. Bunun iinde kuru dal ve al rpdan bir dzlk ina edilmiti. Nefer, "Yuva!" diye bard. "Yuvalar orada!" Balarn arkaya atm durumda yan yana duruyorlar, ahinlerin birbirleri arkasndan yuvann kenanna tnemelerini ve gvercin etini kursaklarndan kusmak iin knmalann seyrediyorlard. Yarn yzn yalayan rzgrla Nefer'e hafif bir ses daha ulat; beslenmeyi bekleyen sabrsz yavru kulann korosuydu bu. O ve Taita bu yandan ahin yavrularn gremiyorlard. Nefer skntyla zplyordu. "Bat tepesine trmanrsak, yuvann iini grebiliriz sanrm," dedi. Taita, "nce atlarn iini halletmeme yardm et," diye emretti. Hayvanlar baladlar ve onlar, uzaktaki Kzldeniz'den esintilerle gelen iylerin besledii seyrek da otu kmelerini yemeye terk ettiler.

Bat doruuna trman sabahlannn kalan ksmn ald. Taita'nn tepenin uzak yanndaki en kolay yolu hi amadan semesine ramen. yleyken, baz yerlerde ayaklarnn dibindeki uuruma gz ilitike Nefer soluunu grltyle iine ekiyor ve ban br yana eviriyordu. Sonunda doruun hemen altndaki dar bir kntda buldular kendilerini. Kendilerini toparlamak ve araziyle uzaktaki denizin grkemini seyretmek iin orada bir sre melip kaldlar. Yaratln btn sanki ayaklarnn dibine serilmiti. Rzgr da bir yandan etraflarnda uluyor, Nefer'in etekliinin katlarn ekitiriyor ve llelerini ka-ntryordu. "Yuva nerede?" diye sordu. Ykseklerdeki bu gvenilmez yerde bile akt yalnz bir tek eyin stnde odaklanmt. "Gel!" Taita yerinden kalkt ve sandal ayakkablarnn burnu boluun stnde olduu halde knt boyunca ayaklarn srmeye balad. Keyi dndler ve dou doruu yava yava gr alarna girdi. Yalnzca otuz, krk metre uzaktaki, ama onlardan Nefer'in ban dndren bir uurumla ayrlm bulunan dikey kaya yzne bakyorlard. Uurumun bu yannda yuvann biraz ykseindeydiler ve iini grebiliyorlard. Dii ahin yuvann kenarna tnemiti ve iersinin grlmesini nl-47yordu. Ban evirdi ve doruun boynunun etrafn evirenlere hainhain bakt: Srtndaki tyleri, tpk fkeli bir aslann yelesini kabartmas gibi havaya dikti. Sonra vahi bir lk atarak kendini bolua frlatt ve bakn onlardan ayrmadan rzgrn stnde hareketsiz kald. O kadar yakndayd ki kanatlarndaki her ty net olarak grlebiliyordu. Dii kuun hareketi yuvann iinde bulunduu kayadaki yar ortaya karmt. Tyler ve yaban keilerinin ynyle astarlanm dallardan rl anan iine gen bir ku ifti bzlmt. Hemen hemen birer yetikin olmular, aa yukar anneleri kadar bymlerdi. Nefer onlara huuyla bakarken bir tanesi dorulup kanatlarn sonuna kadar at ve hzla rpt. "Ne kadar gzel." Nefer zlemle homurdand. "Hayatmda grdm en gzel ey bu." "Uu anna hazrlk iin idman yapyor," diye uyard onu Taita. "Bak, ne kadar gl olmu. Birka gne kalmadan yuvadan uacak." Nefer, "Hemen bugn onlar yakalamak iin yukar trmanacam," diye ahdetti ve knt boyunca geri dnecekmi gibi bir hareket yapt, ama Taita elini omzuna dayayarak onu durdurdu. "Bu dnmeden yaplabilecek bir i deildir. Plan yapmak iin kymetli zamanlarmzn bir ksmn harcamalyz. Gel, yanma otur." Nefer gelip omzuna dayannca Taita karlarndaki kayann zelliklerini birer birer iaret etti. 'Yuvann altnda kaya cam kadar przsz. Hemen hemen on be, yirmi.metre boyunca hibir tutama, ayan koyabilecein hibir knt yok." Nefer bakn gen kutan ayrarak aa bakt. Midesi azna geldii halde bunu grmezlikten gelmeye alt. Aynen Taita'nn dedii gibiydi; bu ykseklerde yaayan emin adml o tavana benzer yaratklar, hirakslar bile ' bu dikey kayann stnde ayaklarn basacak bir yer bulamazlard. "O yuvaya nasl ulaabilirim, Tata? O civcivleri istiyorum -onlar yle istiyorum ki." 'Yuvann yukarsna bak." Taita parmayla iaret etti. 'Yarn nasl yukarya, ta yarn tepesine kadar trmandn gryor musun?" Nefer ban edi... Taita'nn ona gsterdii tehlikeli yola bakarken konu-amyordu. 'Yuvann yukarsndaki dorua ulamann bir yolunu bulacaz. Eyerlerin iplerini yanmza alacaz. Seni doruktan o atlaa indireceim. plak ayakla-nn ve yumruunu yana kaydrp o arala sktrrsan tutunabilirsin, ben de iple sana destek olurum." -48Nefer hl konuamyordu. Taita'nn nerdii ey ban dndrmt. Herhalde hibir canl yaratk bu trmana giriip hayatta kalmay .baaramazd. Taita onun neler hissettiini anlyordu, srar etmedi. "Bilmem ki..." Nefer reddetmeye hazrland, ama sonra sustu ve yuvann iindeki iki gen kua bakt. Bunun kaderi olduunun farkndayd. Bir tanesi kendi tanr kuuydu, bu da babalarnn tacna ulamasnn biricik yoluydu. imdi caymak tanrlarn onun iin setikleri her eye srt evirmek anlamna gelirdi. Gitmek zorundayd. Nefer, "Deneyeceim," diyerek ayaa kalkt. "Aa inip hazrlanalm." Ertesi sabah derme atma kamplarn terk ettiler ve ortalk henz karanlkken yukarya trmana getiler. Taita her naslsa Nefer'in gen gzlerinin bile fark edemedii bir patikaya basmay baarmt. kisi deketenle at klndan rlen ve atlan balamakta kullanlan birer ip kangal tayordu. Kk su torbalarndan birini de yanlarna almlard; Taita, gne gkte ykseldii zaman kulenin scak olacana dair Nefer'i uyarmt. Dou kulesinin uzak yanna ulatklannda kuvvetlenen kta tepelerindeki kaya yzn grebiliyorlard. Taita trman yolunu incelemek iin bir saat harcamt. Sonunda kanaat getirdi. "Kadiri mutlak byk Horus adna balayalm," dedi ve tanrnn yaral gzmin iaretini yapt. Sonra Nefer'i trmana balamak iin setii noktaya gtrd. pin bir ucunu beline dolarken ocua, "Ben nden gideceim," dedi. "Ben ilerledike ip! boaltmaya bala. Ne yaptm seyret, sana seslendiim zaman da ipi kendi beline bala ve beni izle. Eer kayarsan seni tutacaktr."

Nefer nce dikkatle trmand. Taita'nn gittii yolu izliyordu. Her tutamaca aslrken yz geriliyor, parmak boumlar bembeyaz kesiliyordu. Taita yukardan ona cesaret verici szler mnldanyor, yukarya doru her hareketinden sonra ocuun kendine gveni artyordu. Taita'nn yanna ulat ve ona srtt. "Kolay oldu." "Ama zorlaacak." Taita byle diyerek bir sonraki kayaya trmanmaya balad. Nefer imdi onun arkasndan maymun gibi kouyor, heyecanla needen gevezelik edip duruyordu. Kaya yzndeki bir bacann altnda duruyorlard. Bu, yukarya doru incelerek dar bir atlak oluturuyordu. "Bu, tepeye vardmz zaman yuvaya kadar yapacamz initen farksz. Ellerimle ayaklarm oyuun iine nasl sktrdm izle." Taita bacann iine -49 Bycler Kral / F: 4 girdi ve yava olmakla beraber, ara vermeden trmanmaya koyuldu. Baca da-ralnca merdivene trmanan bir adam gibi devam etti. Etekleri sska ihtiyar bacaklarna arpyor, Nefer de ketenin altnda adamn erkekliinin kesildii yerdeki kaba yara izini grebiliyordu. Nefer orasn daha nce de grd ve alt iin, korkun sakatlk onu artk dehet iinde brakmyordu. Taita ona yukardan seslendi, Nefer de bu kez kayaya dans eder gibi trmanmaya girierek kn doal ritmiyle uyum salad. Niin olmasnd ki? Taita gururunu mantkl snrlar iinde zapt etmeye alt. Damarlarnda ne de olsa savalarn ve byk atletlerin kan dolayor. Sonra glmsedi ve gzleri yine genm't gibi parlad. Ona retmesi bana dt... ve tabii ki o imdi benden stn konumda, diye dnd. Dou tepesinin doruunda yan yana durduklarnda gne gkyznn yan yerine kadar ykselmiti. "Burada bir sre dinleneceiz." Taita su torbasn omzundan indirdi ve yere kt. "Ben yorgun deilim, Tata." "yle de olsa dinleneceiz." Taita su torbasn ona uzatt ve sudan belki bir dzine yudum imesini seyretti. Nefer soluklanmak iin durunca, 'Yuvaya ini daha zor olacak," dedi. "Sana yolu gsterecek kimse olmayacak ve kayann bir yerinde eim yznden ayaklarn gremeyecein bir yer bulunacak," dedi. "Beni merak etme, baarrm Tata." Tarta, 'Tanrlar isterse baarrsn," dedi,ve altlarnda uzanan dan, denizin ve ln grkemini seyretmek iin ban te yana evirdi. Aslnda dudaklarnn dua ediyormu gibi kprdadn ocuun grmesini istememiti. "Kanatlarn onun stne ger, gl Horus. nk o senin seimin. Onu koru, artk bir tanra olan hanmm Lostris, nk o senin rahminin meyvesi ve kannn kan. Elini ondan uzaklatr menfur Seth ve sakn ona dokunma. nk bu ocuu koruyanlara kar gelemezsin." Karanlklarn ve kaosun tanrsna meydan okumann akl ii olup olmadn bir an dndkten sonra uyarsn kk bir rvetle yumuatmay seti: "Onu grmezlikten gel, cmert Seth, ki oradan bir dahaki geiimde Abydos'daki tapnanda sana bir kz kurban edeyim." htiyar adam az sonra ayaa kalkt. "Denemeyi yapmann zaman geldi." Dorukta ne geti ve uzak uta durarak kamp yerine ve bu ykseklikten baknca gze yeni domu fareler kadar minik gzken otlamakta olan atlara bakt. Dii ahin hl uuyor, boazn yukarsnda daireler iziyordu. Tafta ku-50 davrannda bir acayiplik olduunu dnd. zellikle kuun, kral ahin- de daha nce hi duymad aresiz bir lk salvermesi ok garibine gitti, ihtivar adam bakyla gkleri taradysa da, ahinin erkeinin hibir izine rastlayamad. Sonra bakn eerek uurumun br yanna, dan ana doruuna ve bir gn nce stnde durduklan raf gibi kntya bakt. Altndaki kayann knts kuun yuvasn gzden gizledii iin, bu ynn saptamasna yardm etti. knt boyunca dikkatle yer deitirerek atlan balangcn buldu. Bunu tand; aa uzanarak ahinlerin yuvalann yaptklan yana alyordu. htiyar adam yerden bir akl aJarak kenardan aa brakt. Ta kaya duvar boyunca derek gzden kaybolana kadar takrdad. Taita, tan dnn yuvadaki erkek ahini harekete geireceini, bylece yuvann tam konumunu saptayabileceini dnmt. Ama ahinden hl bir iz yoktu. Yalnzca dii ku amasz dairelerini izmeyi, garip ve ackl lklarn atmay srdryordu. Taita, Nefer'i yanna ard ve ipin bir ucunu onun belinin etrafna geirdi. Dm dikkatle snadktan sonra ipin btn uzunluunu santim santim parmaklarnn arasndan geirerek tarazlanm ya da zayflam bir yeri olup olmadn kontrol etti. "Yavru kuu taman iin heyben var," dedi. Nefer, trmanta ve inite hareketlerini engellememesi iin heybeyi omzuna balamt. Taita bunun da dmn kontrol etti. Tela brak artk, Tata. Babam senin bazen ihtiyar bir kadndan -farksz olduunu sylyor." "Baban bana kar biraz daha saygl olmal. Ne de olsa cyaklayan bir bebek olduu sralarda poposunu sildim ben. Aynen seninkini de sildiim gibi." Taita hzla burnunu ekti ve kanlmaz an geciktirmek ister gibi ocuun belindeki dm bir kere daha kontrol etti. Ama Nefer kayann kenarna yrd ve uurumun kysnda hibir duraksama gstermeden dimdik durdu.

"Hazr msn?" Nefer omzunun zerinden arkaya bakt ve ihtiyar adama bembeyaz dileriyle koyu yeil gzlerini ldatan bir glmseme yneltti. Bu gzler Taita'ya Kralie Lostris'i korkun ekilde hatrlatyordu. Nefer'in babasnn ayn yataki halinden ok daha yakkl olduunu ii szlayarak dnd. "Burada btn gn zaman ldremeyiz." Nefer, aynen Firavun'un tavrlarn taklit ederek babasnn en gzde szlerinden birini kibirli bir ses tonuyla syledi. -51 Taita yere oturdu, topuklarn atlan iine dayad ve arkaya eite omzundaki ipi gergin tutabilecei bir pozisyona geti. Nefer'e bayla i; etti. Uurumun kenarndan kendini aa brakrken o kendini beenmi s n ocuun yznden silindiini fark etti. Nefer ar ar aa kayarken o ipi yava yava salmaya giriti. Nefer bylece kaya duvarndaki kntya ulat ve buraya iki eliyle aslarak kntnn altnda ayaklarna basacak bir yer bulmak iin bacaklarn aa sarktt. atla ayak parmaklaryla buldu, plak ayaklarnn birini ieriye doru itti, duruunu salamlatrmak iin ayak bileini kvrd, sonra da aa kayd. Yukarya Taita'ya son bir kez bakarak glmsemeye alt, ama yzn buruturmaktan teye gidemedi, hemen sonra kntnn altna geti. Ama br ayana bir destek bulmasna kalmadan ayann atlan iinden kaydn hissetti ve ipin etrafnda dnmeye balad. Aya desteinden kurtulduu takdirde ipin ucunda aresiz biimde asl kalacakt. Yukardaki ihtiyar adamn onu yukari ekecek gce sahip olduundan pheliydi. Umutsuzca atla yakalad, parmaklarnn taa sanlmasyla da yine dengesini salad. br eliyle de bir hamle yaparak bir sonraki tutamac yakalad. knt arkasnda kalmt, ama kalbi kt kt arpyor, soluklar boaznda tslyordu. "yi misin?" Taita'nn sesi ona yukardan ulat. "yiyim!" diye soludu. Dizlerinin arasndan aa baknca kayadaki atlan genileyerek yerini yuvann yukarsndaki yara braktn grd. Kollan yorulmutu ve titremeye balyordu. Sa bacan aa uzatarak ayana yeni bir destek buldu. Taita'nn hakk vard; yardan inmek yukar trmanmaktan daha zordu. Nefer sa elini aa doru hareket ettirince, parmak boumunun derisinin syrlm olduunu ve kayann stnde kanl bir iz braktn grd. Santim santim aa kayarak atlan yarn iine ald noktaya geldi. Bir kez daha elini kntnn etrafnda dolatrarak gizli bir tutama arad. Bir gn nceki Taita'yla birlikte boazn br yannda oturup durumu tarttklar zaman bu gei noktas gzne o kadar kolay gzkmt ki. Oysa imdi her iki aya havada sallanyor, uurum onu bir canavarn az gibi kendine eker grnyordu. ocuk inledi ve her iki eliyle aslarak kayann yzne yapt. imdi korkuyordu. Cesaretinin son kalntlar da onu ekitirerek yardan koparmaya alan scak rzgrla uup gitti. Aa baknca gzyalar ya-52aklarndaki terle kant. Uurum onu aryor, dehet peneleriyle onu kenekiyor, onu benliinin en derin noktasna kadar hasta ediyordu. "Kprda!" Taita'nn sesi ona ulat. Ses hafif ama telalyd. "Hareket etmeye devam etmelisin." Nefer mthi bir abayla yeni bir hamle iin kendini toparlad. plak avak parmaklar altnda aranyordu, bylece, ona destek olacak, kadar geni azken bir knt buldu. Aryan ve titreyen kollaryla aslarak kendini aa brakt. Aya birden kntnn stnden kayd, kollar da artk arln tayamayacak kadar yorulmutu. Bararak dmeye balad. Ama yalnzca iki kolunun uzunluu kadar dt. Ayn anda ip etine sapland, kaburgalarnn altnda bedenini sktrarak onu boulma tehlikesiyle kar karya brakt. Yalnzca ip ve yukarsndaki htiyar adamn tuttuu ocuk bolukta sallanr durumda kalmt. "Nefer, beni duyabiliyor musun?" Taita'nn sesi onu -tutma abasndan bouklamt. ocuk bir yavru kpek gibi inliyordu. "Bir tutama yakalamalsn. Orada asl kalamazsn," Taita'nn sesi onu sakinletirdi. Gzlerini krptrarak yalar gzlerinden uzaklatrd ve kayann yzne yalnzca kolunun uzunluu kadar bir uzaklkta olduunu grd. Taita, 'Yap!" diye onu yreklendiriyordu, Nefer de yarn karsnda asl olduunu fark etti. Aklk vcudunu iine alacak kadar derin, eimli knt da stnde durabilecei kadar geniti. Tek sorun oraya ulaabilmesiydi. Titreyen elini uzatt ve duvara parmak ularyla dokundu. Kendini o yne doru sallamaya hazrland. Bir mr boyu kadar uzun gzken abalardan sonra arala ulaabildi, her iki plak ayan kntnn stne yerletirmeyi ve araia iki bklm halde melmeyi baard. Oraya soluk solua skt. Taita yukarda ipin ucundaki arln hafiflediini hissetti ve aaya cesaret verici szlerle seslenmeye balad. "Bakher, Nefer. Bak-her! Neredesin?" "Yuvann yukarsndaki yarn iindeyim." "Ne grebiliyorsun?" Taita, ayaklarnn altndaki boluu dnmemesi iin ocuun akln baka eylerle megul etmeye alyordu. Nefer gzlerine akan terleri elinin tersiyle sildi ve aaya bakt. 'Yuvann kenarn grebiliyorum." "Sana ne kadar uzak?" "Yakn saylr."

"Oraya ulaabilir misin?" -53"Deneyeceim." Nefer kamburlatrd srtn dar yangn tavanna yapt. rak eimli kntnn stnde yavaa aaya doru ayaklarn srd. Hemen altnda yuvann dna taan kuru dallar fark ediyordu. Daha fazla indike, yu. vay santim santim daha iyi grmeye balad. Bir sonraki sesleniinde sesi daha gl ve heyecanlyd. "Erkek kuu grebiliyorum! Hl yuvann iinde." Taita bararak sordu. "Ne yapyor?" 'Yuvann iinde bzlm durumda. Sanki uyuyor." Nefer'in sesi aknd. "Yalnz srtn grebiliyorum." Erkek ku kprdamyordu. Dzensiz yuvann yksek kenarna abanp kalmt. Ama tepesindeki patrtya ramen nasl uyur ve her eyden habersiz gzkrd? Nefer'in buna akl ermiyordu. ahinin ona bu kadar yakn olmasnn, kendisinin de yuvaya hemen hemen dokunabilecek kadar yakn olmasnn heyecan arasnda kendi korkusunu unutmutu. Yarn taban ayaklarnn altnda dzelip bann yukarsnda da dik durmasna yetecek kadar yer braknca daha hzl ve daha gvenli hareket etmeye balamt. "Ban grebiliyorum." Erkek ahin bir avnn stn rtermi gibi kanatlarn am durumda uzanmt. Nefer, ne kadar gzel hayvan, diye dnd. Ona hemen hemen dokunabilecek kadar yaknm, ama o hl hibir korku belirtisi gstermiyor. Uyuyan kuu yakalayabileceinin birden bilincine vard. Bu abay gs' termeye hazrland. Omuzlarn yarn iki duvanna yaptrd. plak ayaklan da altnda gvenli bir konumdayd. Yavaa erkek ahine doru eildi, ama ona dokunabilecekken birden durdu. Kahverengi srt tylerinde minik kan damlacklar gze arpyordu. Cilalanm minik yakutlar gibi gne nda ldyorlard. Nefer midesinin dibinde ani bir knt hissetti. ahinin ldn anlamt. ok deerli bir eyi elinden alnm gibi korkun bir kayp hissi duydu. ahinin lmnden ok daha fazla bir eydi bu. Kral ku bir tanrnn ve bir kraln simgesiydi. ocuk bakarken kuun leinin Firavun'un cesedine dntn grr gibi oldu. Grtlandan bir hkrk koptu. Bu arada elini hzla ekmiti. Tam zamannda yapmt bunu. Annda hrt gibi kuru bir ses ve tslayan bir hava akm hissetti. Pr! pnl siyah renkte dev bir cisim, az nce elinin olduu yere doru saklad. Bu arada kuru dallardan ve al rpdan yataa o kadar iddetle arpmt ki btn yuva sarsld. -54Nefer yarn snrl hacminin msaade ettii lde geriledi. Yznn - nde sallanan ve krvnlan korkun yaratktan bakn ayramyordu. Gr anki daha netlemiti. Zaman bir karabasan yavalyla ilerliyordu. Erkek ahinin leinin tesinde yuvann ukuruna bzlm l yavrulan ve dev bir sivah kobrann etraflarnda kenetlenmi kaln ve prl prl halkalarn grd. Ylan ban kaldrm, siyah ve beyaz renklerde arpc bir desen sergileyen boynunu alabildiince iirmiti. Kaygan siyah dil srtan, ince dudaklarn arasnda titriyordu. Gzler dipsiz qibi gzken bir siyahlktayd, yalnzca ortalarndaki yldz biimli bir k yansmas Nefer'i sanki ipnotize etmeye alyordu. Nefer, Taita'y uyarmaya alt, ama grtlandan hibir ses kmad. Gzlerini kobrann korkun bakndan ayramyordu. Ba hafife iki yana sallanyordu, ama ahinin yuvasn taarcasna dolduran dev halkalar kh bzlyor, kh kaslyordu. Yuvann dallanna srtndke ylann derisinin her bir pulu deerli bir ta gibi ldyordu. Her bir halka Nefer'in kolu kadar kalnd ve kendi etraflarnda dnyorlard. Kafa arkaya salnyor, az alyor, Nefer de hayvann grtlann soluk renkli mukozasn grebiliyordu. Hemen hemen effaf olan diler yumuak zar katlarnn arasndan dimdik kyordu: her bir kemik inesinin ucunda ise renksiz bir zehir damlac gze arpyordu. Derken korkun kafa ileriye doru ani bir hamle yapt ve kobra Nefer'in yzne saldrd. ocuk haykrarak kendini yana att, dengesini kaybetti ve yarktan arkaya doru yuvarland. Taita ipte ani bir arlk artna kar hazrlkl olmasna ramen, Nefer'in arlnn ipi germesi zerine yarn tepesindeki dengesini az daha kaybediyordu. At klndan ipin bir halkas parmaklarnn arasndan kayarak etini kavurdu, ama ihtiyar adam dayand. Altnda ocuun anlalmaz bir eyler haykrdn duyabiliyor, ipin ucunda sallandn hissediyordu. Nefer rakkas gibi yarktan uzaklat, sonra tekrar ahinin yuvasna doru dnd. Kobra baarsz hamlesinden sonra kendini hzla toparlam ve bir kere daha dikilmiti. Bakn ocuun zerine dikti ve onu karlamak zere ban evirdi. Ayn anda grtlandan tyler rpertici bir tslama salverdi. Nefer, bir kere daha bard ve doru zerine uarken ylana bir tekme savurdu. Taita bu lktaki deheti duydu ve yal kaslarn basntan atrda-trcasna arkaya yayland. -55-

Kobra menziline girdiinde igdsel olarak Nefer'in gzlerine doru bi hamle yapt, ama Taita'nn tam o anda ipi ekmesi zerine Nefer yana savruldu. Ylann ardna kadar ak enesi ocuun kulann bir parmak uzandan geti, ama sonra ar vcut krba gibi saklayarak Nefer'in omzuna arpt. Nefer srldn anlayarak bir lk daha att. Bolukta bir kere daha eski yerine dnerken omzundaki ylann dilerini saplad yere bakt ve heybenin kaln deri katnn stne yaylm soluk sar renkli zehri grd. Derin bir ooh ekerek heybeyi omzundan kopard ve kobrann hazr durumda bekledii yere yaklarken heybeyi nnde kalkan gibi tuttu. ocuk menzile girince kobra tekrar saldrd, ama Nefer darbeyi heybenin kaln deri katlaryla durdurdu. Canavarn dileri deriye sapland ve skca tuttu. Nefer ipin ucunda br yana salnrken ylan da onunla birlikte srklendi. Halkalardan ve cilal gibi gzken pullardan olumu kocaman tslar bir kitle adeta yuvann iinden koparlmt. Nefer'in bacaklarn krbalyor, ar kuyruu ocua arpyor, tyler rpertici slklar salveriyor, ak enesinden fkran zehir bulutlar deri antadan aa damlyordu. Srngen o kadar ard ki Nefer'in btn vcudu iddetle sarslmaktayd. ocuk hi dnmeden kobrann dileriyle hl asl olduu heybeyi kendisinden uzaa frlatt. Heybeyle ylan birlikte dmeye baladlar. Srngenin dalgalanan vcudu hl kvranyor, sa solu krbalyordu. Ylan yardan uzaklatka tslamalar da giderek hafifledi. Heybe sonu gelmeyecek gibi uzayan bir dn sonunda aadaki kayalara arpt. Ancak, arp ylan ldrmedii gibi, sersemletmedi bile. Talk yamatan aa yuvarlanrken hl sa, solu kamlyor, talarn stnden dev bir kara top gibi sekiyordu. Nefer ok gemeden gri kaya kitlelerinin arasnda onu gzden kaybetti. Zihnini bulandran korku sislerinin arasnda Taita'nn sesi ona ulat. abayla endieden bouklamt. "Konu benimle. Beni duyabiliyor musun?" "Buradaym, Tata." Nefer'in sesi zayf ve titrekti. "Seni yukar ekeceim." Nefer'i art arda aslarak yukar ekmeye balad. ocuk aresizlii arasnda bile ihtiyar adamn kuvvetine hayran olmaktan kendini alamyordu. Kayaya ulanca, arlnn bir ksmn ipin stnden almay baard ve her ey bundan sonra daha abuk geliti. Sonunda kayay adeta trmalayarak kendini kntnn stne ekmeyi baard ve Taita'nn doruktan ona baktn grnce rahatlad. Yznn eski izgileri gsterdii abadan bir sfenksinkiler gibi derin oyulmutu. - 56 Nefer son bir abayla kendini dorua ekti ve ihtiyar adamn kollarnn sna dt. Anlalr biimde konumaktan aciz halde soluyarak ve alaya-orada kald..Taita onu kucaklad. O da heyecandan ve yorgunluktan titri-ordu Yava yava sakinletiler ve doru drst soluk alabilir hale geldiler. Taita su torbasn Nefer'in azna dayad. ocuk bir yudum iti, tkanr gibi oldu sonra bir yudum daha iti. Sonra o kadar zavall bir yz ifadesiyle Taita'nn yzne bakt ki ihtiyar adam onu kollarnn arasnda daha fazla skt. "Korkuntu." Nefer'in azndan dklen kelimeler zor anlalyordu. "Canavar yuvann iindeydi. ahinleri ldrmt, hepsini. Ah Tata, ne kadar korkuntu." Taita yavaa sordu. "Korkun olan neydi, Nefer?" Tann kuum, erkek ahini ldrmt." 'Yava olum. Biraz daha i." Taita ocua su torbasn uzatt. Nefer yine tkanr gibi oldu ve bir ksrk krizi geirdi. Tekrar konuabilir hale gelince hrltyla soludu. "Beni de ldrmeye alt. O kadar iri, o kadar siyaht ki." "Neydi o, ocuk? Syle bana." "Bir kobrayd, dev bir siyah kobra. Yuvann iinde beni bekliyordu. Yavrularla ahini srp ldrmt, beni grr grmez de stme saldrd. Bir kobrann o kadar byk olabileceini hibilmezdim." "Seni srd m yoksa?" Taita, NeTer'i dehet iinde ayaa kaldrd ve onu muayene etmeye kalkt. Nefer, "Hayr, Tata. Heybeyi kalkan gibi kullandm. Bana dokunmad bile," dediyse de, Taita ocuun etekliini kard ve plak vcudunu santim santim tarayarak srk izleri arad. Nefer'in parmak boumlarndan biriyle her iki dizinin de derisi soyulmutu, ama gl gen ocuun stnde i baldrnn przsz derisindeki Firavun kabartmasndan baka iz yoktu. Taita bu deseni bizzat kendisi Nefer'in bacana dvmeyle resmetmiti. Nefer'in taht stndeki iddiasn sonsuza dek destekleyecek minyatr bir aheserdi bu. Taita, "Seni koruyan byk Tanr'ya krler olsun," diye mrldand. "Ho-rus bu kobra grntsyle korkun olaylarla tehlikelerin bir haberini gndermi oluyor." ihtiyar adamn yz ciddiydi ve kederle yasn izlerini tayordu. "Doal bir ylan deildi bu." "yi ama, onu ok yakndan grdm, Tata. Dev bir yland, ama gerekti." "yleyse yuvaya nasl ulam? Kobralar uamazlar, yara trmanmann ise baka yolu yok." -57Nefer ihtiyar adama dehet iinde bakt. Tanr kuumu ldrd," diye f|. sldad.

"Ve Firavun'un br ehresi olan erkek ahini ldrd." Taita'nn gzle-rinde derin bir keder okunuyordu. "Burada birok gizemler aklanyor. Gr-dm dte glgelerini grdm ve onlar bugn senin bandan geenlerle dorulanm oldular. Bu, doal dzenin tesinde bir ey." Nefer, "Bana izah et, Tata," diye srar etti. Taita ona eteini uzatt. "Kehanetleri incelememden nce bu dadan inip etrafmz kuatan byk tehlikelerden kamamz lazm." htiyar adam derin derin dnrm gibi ge bakt. Sonra bakn eip Nefer'in yzne bakt. "Giysilerini giy," dedi sadece. Nefer hazr olur olmaz Taita onu doruun br yanna geri gtrd ve oradan inie getHer. Yolu daha nce denedikleri iin iler bu kez daha abuk gitti. Taita'nn her hareketindeki acele bulacyd. Atlar onlar braktklar yerdeydi, ama onlara binmeden nce Nefer, "Kobrann kayalara arpt yer buraya ok yakn," dedi. Tepesinde ahinlerin yuvasnn hl grld yarn dibindeki talk baynn ban iaret etmiti. "Leini arayalm. Kalntlann bulursak belki gcn yok etmek iin bir by yapabilirsin." "Bylece deerli vaktimizi harcam oluruz. nk le olmayacaktr." Taita atnn stne yerleti. "Sen de bin, Nefer. Kobra geldii glgelerin arasna dnd bile." Nefer iine yanl inanlann kant bir dehetle titredi ve hayvannn stne trmand. st bayrlar arkalarnda brakp doudaki kink da eteklerine varana kadar ikisi de konumadlar. Taita bylesi bir ruh halindeyken onunla konumann bouna bir aba olduunu Nefer ok iyi biliyordu. yleyken atn ihtiyar adamnkinin yanna srd ve ilersini saygyla iaret etti. Tata, buras Cebet Nagara'ya giden yol deil." "Oraya dnmyoruz," "Niin?" "Bedeviler kaynan banda olduumuzu biliyorlar. Bizi arayanlara sylerler." Nefer armt. "Bizi kim aryor ki?" Taita ban evirdi ve ona o kadar acyarak bakt ki Nefer susmak zorunda kald. "Bu uursuz dadan inip gvenli bir yere ulatmz zaman sana izah edeceim." -58Taita ufuk izgisinin stnde siluetlerinin grlebilecei doruklardan ka-rak boazlarla vadilerden geen bir yol seti. Hi durmadan douya, Msr'la Nil'den uzaklaarak denize doru gidiyordu. Atnn dizginlerini ekip durduu srada gne batmak zereydi. "Ana kervan yolu ilerdeki tepe srasnn arkasnda; Oray amamz gerekiyor, ama dmanlar bizi orada bekliyor olabilirler," dedi. Atlar gizli bir vadide baladlar ve honut olmalar iin deriden yem torbalarnn iine birka avu ezilmi dar koydular. Kendileri ihtiyatla tepelerin doruuna trmandlar ve aadaki kervan yolunu gzetleyebilecekleri mor renkli tortul kayalann arkasnda bir yer buldular. Taita, "Ortalk kararncaya kadar burada bekleyeceiz. Sonra da kervan yolunu aacaz," diye aklad. "Senin ne yapmak istediini anlayamyorum.Tata. Niin douya gidiyoruz? Niin Teb'e, Firavun babamn korumasna dnmyoruz?" Taita yavaa iini ekerek gzlerini kapad. 'Ona nasl syleyeceim? Daha fazla gizleyemem ki. Ne de olsa o daha ocuk ve ben onu korumalym.' Nefer sanki ihtiyar adamn aklndan geenleri okumutu. Elini Taita'nn koluna dayayarak, "Bugn dada bir erkek olduumu kantladm. Bana yle davran," dedi. Taita ban edi. "Evet, kantladn* Devam etmeden nce aalarndaki ilek yola bakt ve annda ban edi. "Biri geliyor!' diye uyard. Nefer de kayalann arkasna yapt ve kervan yolu stnde batdan gelen toz bulutunu izlemeye koyuldular. Vadi imdi glgelerin istilasna uram, gk de gnbatmnn grkemli renkleriyle dolmutu. Nefer, "Bunlar hzl hareket ediyorlar. Tccar deiller, sava arabalan," dedi. "Evet, imdi onlan grebiliyorum." Keskin gen gzleri en ndeki arabay, bunun nndeki atlan ve arabadaki srcy seebilmiti. ekiller daha da yaklatnda, "Bunlar Hiksos deil," diye devam etti. "Bizimkilerden. On arabalk bir kafile! Evet! ndeki arabadaki flamaya bak." Uzun bambu ubuunun stndeki flama toz bulutunun yukarsnda dalgalanyordu. "Fat Muhafzlan'ndan bir grup bunlar! Artk gvendeyiz, Tata!" Nefer ayaa frlad ve iki elini bann yukarsna kaldrarak sallamaya balad. "Buradayz!" diye bard. "Buradayz, Maviler. Buradaym. Prens Ne-fer'im." Taita kemikli elini uzatp onu hzla aa ekti.."abuk yere eil, kk sersem. Bunlar kobrann adamlar." -59Taita kaya kitlesinin zerinden gelenlere acele bir gz att ve ndeki araJ ba srcsnn ufuk izgisinin stnde Nefer'i fark etmi olacana karar ver-di. Bu, o srcnn atlarn krbalayp arabay onlarn bulunduu yne doru koturmasndan belliydi. Nefer'e, "Gel!" dedi. "Acele et! Bizi yakalamamalar gerekiyor.

ocuu srkleyip doruktan uzaklatrd ve bayrdan aa komaya balad. Nefer de ilk anda isteksiz davranmasna karn Taita'nn telandan etkilenmiti. Ciddi bir ekilde komaya, kayann birinden tekine atlamaya koyuldu, ama ihtiyar adama yetiemiyordu. Taita'nn uzun ve sska bacaklar adeta uuyor, salarnn gm renkli yelesi de arkasndan akyordu. Atlara nce o ulat ve bir zplayta hayvannn stne oturdu. Nefer, "Kendi insanlarmzdan niin katmz anlayamyorum," diye soludu. "Ne oluyor.Tata?" "Atla! Konumaya vakit yok. Buradan uzaklamalyz. Vadinin azndan drtnala ak araziye karlarken Nefer omzunun zerinden geriye zlem dolu bir bak frlatt. ndeki araba uar gibi tepenin doruunda belirdi, srcs bararak bir eyler anlatmaya alt, ama aradaki mesafeyle tekerleklerin gmbrts sesini bodu. Taita daha nce onlar hibir arabaya geit vermeyecek*knk volkanik kayalarla kapl bir blgeden geirmiti. imdi o yne doru yol alyorlar, atlar omuz omza ve admlarn birbirine uydurarak kouyordu. "Kayalarn arasna uiaabilirsek geceleyin onlara izimizi kaybettirebiliriz. Zaten gn neredeyse kayboldu." Taita bat tepelerinin arkasna ken g-, nesin son parltsna bakt. 1 Nefer, "Tek bir atl bile bir arabay durdurabilir," diye fikir yrtt. GerekJ te duymad bir gvenle konumutu. Ama omzunun zerinden arkaya ba-l knca sylediklerinin doru olduunu grd. Talarn stnde zplayarak yoj almaya alan aralarla aralarn giderek ayorlard. | Nefer'la Taita krk araziye daha varamadan arabalar kendi toz bulutlan-! nn arasnda ve mavi alacakaranlkta gzden kaybolacak kadar arkada kal-| mlard. Kayalarn kysna varnca atlar yavalatmak zorunda kaldlar, fakat baslan yer o kadar tehlikeli, k da o kadar ktyd ki hzlan yrme dzeyi-j ne dmekte gecikmedi. Taita n son parltsnda kafilenin en nndeki] arabann karanlk siluetinin kt arazinin kysnda durduunu grd. Arkala-] nndan baran srcnn sesini kulaa zayf gelmesine ramen tand. | "Niin kayorsun, Prens Nefer? Bizden korkman gereksiz. Biz sanal Teb'e kadar elik etmeye gelen Fat Muhafzlar'yz." 1 -60 Nefer atnn ban o yne evirmek istermi gibi bir hareket yapt. "Hilto Sesini ok iyi tanrm. yi bir adamdr. Adm sesleniyor." Hto Altn Yiitlik Nian'n tayan nl bir savayd. Ama Taita, Nefer'e ilerlemesini emretti. "Sakn aldanma. Kimseye gvenmemelisin." Nefer itaat ederek krk kayalarn arasnda yoluna devam etti. Arkalarndaki hafif barlar ok gemeden hafifledi ve ln sonsuz sessizlii tarafndan susturuldu. Pek fazla ilerlemelerine vakit kalmadan karanlk onlar atlarndan inmeye, dnemeii patikann daha da darald ve keskin siyah talarn dikkatsiz bir at sakatlayabilecei ya da onlar izleyebilecek bir tatn tekerleklerini paralayabilecei kadar g yerleri yryerek amaya mecbur etti. Sonunda durup atlara su vermek ve onlar dinlendirmek zorunda kaldlar. Birbirlerine deecekmi kadar yakn oturdular. Taita kamasyla bir dar ekmei somunundan dilimler kesti ve bir yandan ekmei inerken bir yandan da yavaa konutular. "Bana grdn hayali anlat, Tata. Amon Ra bysn uygularken gerekte ne grdn?" "Sana syledim. Hayal karanlkt." "Bunun doru olmadn biliyorum." Nefer ban sallad. "Beni korumak iin byle syledin." Gecenin souumdan ve ahinlerin yuvasnda ktlkle karlamasndan beri yakasn brakmayan dehet hissinden titredi. "Korkun bir olayn habercisini grdn, grdn biliyorum. Bana hayalini tmyle anlatmalisn. Bamza gelenleri anlamam gerekir." Taita, "Evet, haklsn," diye sonunda raz oldu. "Bilme zamann geldi." htiyar adam zayf kolunu uzatt ve Nefer'i atksnn altna ekti. ocuk, ihtiyar adamn sska vcudunun scaklna ard. Taita dncelerini toparlamaya alyordu, sonunda konutu. "Hayalimde Nil Ana'nn kylarnda yetien byk bir aa grdm. Dev bir aat. iekleri smbller kadar maviydi, tepesinde de Yukan ve Aa Krallklarn ifte tac aslyd. Glgesinde Msr'n insan kalabalklar vard: erkeklerle kadnlar, ocuklarla kr sakalllar, tacirler, iftiler, yazclar, rahipler ve savalar... Aa onlarn hepsine koruma salyordu, onlar da gelitiler, refaha kavutular ve honuttular." "Bu gzel bir hayalmi." Nefer bunu Taita'dan rendii biimde yorumlad: "Aa babam Firavun olmal. Tamose Hanedan'nn rengi mavidir, babam da banda ifte tac tayor." -61 "Benim de yorumum buydu." "Baka ne grdn, Tata?" "Nehrin amurlu sulannda bir ylan grdm, aacn bulunduu yere do. ru yzyordu. ok gl bir yland." Nefer, "Bir kobra m?" diye tahminde bulundu. Sesi hafif ve korku doluydu. Taita, "Evet," diye dorulad. "Byk bir kobrayd. Ve Nil'in sularndan kp aaca trmand, gvdeyle dallara sarld ve sanki aacn bir paras haline geldi. Ona destek oluyor, g veriyordu." Nefer, "Bunu anlayamadm," diye fsldad.

"Derken kobra aacn en st dallarnn da daha yukarsna dikilerek anszn darbeyi indirdi, zehirli dilerini gvdeye saplad." "Kutsal Horus." Nefer rperdi. "Sence beni srmaya alan ylan myd bu?" ocuk yarut beklemeden alelacele devam etti. "O zaman ne grdn, Tata?" "Aacn solup dtn ve paralandn grdm. Kobra hl yukar dikiliyordu, ama ifte ta imdi onun melun kafasnn stndeydi. l aa bu kez yeil filizler srmeye balad, ama onlar grnr grnmez ylan onlara da bir darbe indiriyor, filizler de zehirlenip lyorlard." Nefer susuyordu. Anlamn ak olmasna ramen, hayalin kendine gre yorumuna ses vermekten sanki kanyordu. Sonunda, "Aacm btn yeil filizleri yok oldu mu?" diye sordu. "Bir tanesi topran yzeyinin altnda g kazanana kadar gizli gizli by-yordu. Sonra gl bir asma gibi topraktan ftktrd ve kobrayla kapt. Kobra ona btn kuvveti ve zehriyle saldrdysa da, filiz hayatta kald, kendine zg bir hayat vard." "O savan sonu nasl oldu, Tata? kisinden hangisi kazand? Hangisi sonunda ifte taa kazand?" "arpmann duman ve tozuyla karard iin savan sonunu gremedim:" Nefer o kadar uzun sre sustu ki Taita onun uykuya daldn sand, ama sonra ocuun vcudunun sarsldn hissedince onun aladn anlad. Nefer sonunda korkun bir kesinlikle konutu. "Firavun ld. Babam ld. Grdn hayalin ierdii mesaj buydu. Zehirlenen aa Firavun'du. ahinlerin yuvas da ayn mesaj veriyordu. len erkek ahin Firavun'du. Babam ld. Kobra tarafndan ldrld." Taita ona yant veremedi. Btn yapabildii, kotlarnn Nefer'in omuzlarnn etrafndaki basksn artrmak, ona g ve avuntu vermek oldu. -62Nefer, "Ben de aacn yeil filiziyim," diye devam etti. "Bunu da grdn. Drann beni de babam gibi yok etmek iin beklediini.biliyorsun. O yzden kerlerin beni Teb'e geri gtrmelerini istemedin. Kobrann orada beni beklediini biliyorsun." Haklsn, Nefer. Kendini savunacak kadar glenmenden nce Teb'e dnemeyiz. u Msr'dan kamalyz. Douda baka lkeler ve gl krallar var Amacm oralara gitmek ve kobray yok etmemize yardmc olacak bir mttefik aramak." "Ama kobra kim? Hayalinde yzn grmedin mi?" Babann tahtna yakn durduunu biliyoruz. nk grdm hayalde aala sarma dolat ve ona g veriyordu." Taita durdu, sonra bir karar vermi gibi devam etti." Kobrann ad Naja." Nefer ona bakakalrmt. "Najaf" diye fsldad. "Naja! Niin Teb'e dnemeyeceimizi imdi anlyorum." ocuk ksa bir aradan sonra devam etti. "Dou lkelerinde dolaalm derken dlanm iki vatansz, iki dilenci olacaz." "Hayalim senin g kazanacan gsteriyordu. Ammon Ra'ntn bysne gvenmeliyiz." Babas yznden duyduu zntye ramen Nefer en sonunda uyuyabildi, fakat Taita onu afaktan nce karanlkta uyandrd. Tekrar atlarna bindiler ve kt arazi arkalannda katana va. Nefer afak rzgnnda denizin tuzunun kokusunu aldn dnene kadar douya doru yol aldlar. "Seged limannda bizi Hurilerin lkesine gtrecek bir gemi bulacaz." Tatta sanki onun aklndan geenleri okuyordu. "Babil ve Asur'un, Dicle'yle Frat arasndaki o gl kralhklann hkmdan Kral Sargon babann satrapdr. Hiksoslara ve btn ortak dmanlanmza kar babana bir antlamayla baldr. Sargon'un bu antlamaya bal kalacana inanyorum; erefli bir adamdr. Onun bizi konuk edip birleik Msr taht zerindeki iddian destekleyeceine gvenmeliyiz." Gne ilerlerinde topra fnn gibi styordu. Bir sonraki tepeyi atktan sonra altlannda tuntan bir sava kalkan gibi ldayan denizi grdler. Taita aradaki uzakl hesaplad. "Bu akam gne batmadan nce kyya ulanz." Sonra kslm gzlerle atnn sarsnn zerinden arkaya bakt. Arkalanndaki ovada yalnz bir deil, drt ayn san toz bulutu grnce irkildi. "Yine Hilto," diye sylendi. "0 ihtiyar serserinin avdan o kadar abuk vazgeeceini dnmemeliydim." htiyar adam gr alann geniletmek iin srad ve atnn stnde dik durdu. Eski bir svari hiiesiydi bu. "Gece o kayalk blgenin etrafn -63dnm olmal. imdi de izlerimizi bulmak iin arabalann yanlara yaym. Do-^| uya deniz kysna gittiimizi tahmin etmesi iin bir fala bulmasna gerek yoktu." Tarta gizlenebilecekleri bir yer bulmak umuduyla dcrtbir yana acele gz gezdirdi. stnde yolculuk ettikleri ak talk ova belirli kntlardan yv sun olmakla beraber, gze arpmamalarn salayacak bir arazi kvrm g, ne iliti. Yeter ki oraya zamannda ulaabilsinlerdi. Nefer'e, "Atndan in!" diye emretti. "Olabildiine alakta durmal ve buit duumuz yeri seememeleri iin toz kaldrmamalyz." htiyar adam bir yant da geceleyin izlerini rtmeye daha fazla dikkat etmedikleri iin kendi kendine! kzyordu. Ama imdi atlar arazi kvrmna doru gtrrken yumuak toprak-1 tan kamaya ve iz brakmayacak olan

doal talk arazide ilerlemeye dikkaff ediyordu. Oraya vardklarnda ayakta duran bir ata bile paravanlk grevi yapamayacak kadar alak olduunu grdler. Nefer endieyle arkasna bakt. En yakn hareket halindeki toz stunu yarm fersah kadar arkalarndayd ve hzla yaklayordu. brleri geni bir yarm daire oluturacak ekilde yaylmlard. "Burada saklanacak yer yok, artk kaacak zamanmz da yok. Etrafmz evirmiler bile," diyen Taita ksrann stnden indi, hayvanla yavaa konutu ve n bacaklarn okamak iin eildi. Ksrak ayaklann yere vurdu ve kinedi, ama Taita srar edince isteksizce yere kt ve hl hafif kinemelerle protestosunu dile getirerek yan yatt. Taita etekliini kard ve atn tekrar kalkmaya kalkmamas iin bununla hayvann gzlerini balad. Sonra aceleyle Nefer'in taynn yanna gelerek ayn numaray tekrarlad. Atlarn ikisi de yere yattktan sonra Nefer'e, Tepegz'n bann yanna uzan ve ayaa kalkmaya kalkt takdirde onu tut," dedi. Nefer babasnn lmn rendiinden beri ilk kez gld. Taita'nn hayvanlar zerindeki etkisinin onu artmad gn gemiyordu. "Onlara bunu nasl yaptrabildin, Tata?" diye sordu. "Onlarla seni anlamalarn salayacak biimde konutuun takdirde, her ne istersen yaparlar. imdi onun yanna uzan ve ses karmamasn sala." Atlarn yanna yattlar ve etraflarn kuatan toz bulutlannn ovay taramasn seyrettiler. Nefer, "Talk arazide izimizi bulamazlar, deil mi Tata?" diye umutla sordu. Taita'nn yant bir homurtu oldu. En yakn arabann yaklan izliyordu. Dans eden serabn iinde cisimsel gzkmyor, suyun iindeki bir grnt -64 bi dalgalanyor ve ekil deitiriyordu. ok ar hareket ediyor, hayvan izi ar gibi bir saa bir sola sapyordu. Birdenbire daha kararl olarak ilerlemeye balad. Taita srcnn izlerini yakaladn ve onlar izlediini grebiliyordu. Araba daha da yaklanca sahanlndaki adamlar grebildiler. n korkuluun zerinden eiliyorlar ve stnden getikleri topra inceliyorlard. Taita "Seth kahretsin, yanlarnda Nbyeli bir iz src var," diye mutsuz ekilde homurdand. Uzun boylu siyahi adam, balkl tylerinden bal yznden daha da uzun boylu gzkyordu. Taita'yla Nefer'in sakl olduklar yere yaklak yz metre kala hareket halindeki arabadan atlad ve atlann nnde komaya balad. Taita, "Yana dndmz noktadalar," diye fsldad. "Ey kutsal Horus, izlerimizi o kara vahiden gizle." Nbyeli iz srclerinin havada uan bir krlangcn brakt izi bile yakalayabildii sylenirdi. Nbyeli otoriter bir el hareketiyle arabay durdurdu. Tam orada talk araziye giren izleri kaybetmiti. Hemen hemen iki bklm olarak plak topran stnde drt dnyordu. O uzaklktan baklnca ylan ve kemirgen arayan bir sekreter kuuna benzemiti. Nefer, "Bir by yapp bizi onlann gznden gizleyemez misin?" diye fsldad. Taita ak ovalarda ceylan avladklar zaman ok kere byle bir byye bavurmu ve zarif hayvancklarn avclann varln sezinlemeyerek oklarnn menziline girmesini salamt. Taita yant vermediyse de Nefer ona baknca ihtiyar adamn en gl tlsmn avucunda tuttuunu grd. Bu, nefis bir iilii olan altndan be ulu bir yldzd: Lostris'in Tlsm. Nefer bunun iinde, tanrlamadan nce mumya ustasnin masasnn stnde yatarken Kralie Lostris'in bandan Taita'nn kestii bir sa pereminin bulunduunu biliyordu. Taita bir yandan Dman Gznden Gizlenme ilahisini sessizce okurken tlsm dudaklarna gtrd. Ovadaki Nbyeli birden yeni bir kararllkla doruldu ve onlarn bulunduu yne bakt. Nefer, "Yaptmz dn kefetti," dedi. Nbyeli'nin, araba arkasnda olduu halde kayalk arazide onlara doru gelmesini seyrettiler. Taita, "O eytan iyi tanyorum," dedi yavaa. "Ad Bay'dr. Kendisi Us-bak Kabilesi'nin bir samandr." Nefer arabayla ncnn kararl halde yaklamasn kalbi arparak seyretti. Src arabann sahanlnda dimdik duruyordu. Bulunduu yerden onlar tepeden grebilirdi. Ama onlan fark edip etmedii hakknda renk vermedi. -65 Bycler Kral/F: 5 Daha da yakna geldiklerinde Nefer srcnn Hilto olduunu grdti. Sa yanandaki beyaz yara izini bile grebiliyordu. Src bir ahininkinden geri kalmayan keskin gzleriyle bir an dorudan Nefer'e bakt, ama sonra bak ocuun stnden uzaklat. "Sakn kmldama." Taita'nn sesi ovann yukarsnda esen hafif rzgr kadar yumuakt. Nbyeli Bay imdi onlara o kadar yaknd ki Nefer, adamn geni gsnde sallanan gerdanlktaki btn tlsmlan teker teker grebiliyordu. Bay aniden durdu. Yara izleriyle dolu yz dnceli bir ifadeyle krmt. Bam, bir avn kokusunu alm bir kpek gibi evirip duruyordu. Taita, "t!" diye fsldad. "Varlmz hissediyor."

Bay ar ar birka adm daha attt, sonra yine durdu ve elini kaldrd. Araba da arkasnda durmutu. Atlar huzursuzdular ve kprdanp duruyorlard. Hilto arabann n siperine elindeki mzran sapyla dokundu. kan gcrtl ses sessizliin iinde kat kat byd. Bay, imdi Nefer'in yznn ortasna bakyordu. Nefer o acmasz kara baka gzn krpmadan katlanmaya alt, ama gsterdii abadan gzlerinin sulanmasna engel olamad. Bay birden uzanp gerdanhndaki tlsmlardan birini tuttu. Nefer bunun adam yiyen bir aslann gsnden karlm bir kemik olduunu anlad. Taita'nn tlsmlar ve byler koleksiyonunda da bundan bir tane vard. Bay, derin Afrika basso sesiyle bir ilahi tutturdu. Sonra, bir plak ayan kat topraa vurdu ve Nefer'in bulunduu yne tkrd. Taita, "Perdemi deliyor," dedi. Bay birden srtt ve aslan tlsm avucunda olduu halde doru onlarn bulunduu yeri iaret etti. Hilto arkasnda hayretle bard. Sadece krk, elli metre uzakta yere uzanm durumda ortaya kan Taita'yla Nefer'e bakakalmt. "Prens Nefer! Otuz gndr sizi aryoruz. Byk Horus'la Oslris'e krler olsun, en sonunda sizi bulduk." Nefer iini ekip ayaa kalkt, Hilto da yaklaan arabadan atlayp ocuun nne dizst dt. Bandaki tuntan miferi kaldrd ve sava meydannda emirler yadrmaya alk bir ses tonuyla, "Firavun Tamose ld! Firavun Nefer Seti'ye selam. Sonsuza dek yaasn," diye konutu. Seti prensin kutsal adyd, doduu zaman, yani tahta kmasnn kesinlemesinden ok nce kendisine verilen g simgesi be addan biriydi. Pra-66 olarak selamland o andan nce kimse bu kutsal ad azna almaya yetKili deildi. Firavun! Gl Boa! Seni Kutsal Kente gtrmeye geldik ki Teb'de Altn Horus imajyla yeniden doabilesin." Nefer, "Ya seninle gitmeyi istemezsem Albay Hilto?" diye sordu. Hiito zlm grnd. "Size olan btn sevgime ve ballma karn, Teb'e getirilmeniz Msr Naibi'nin kesin emri, Firavun. Sizi kzdrmak pahasna da olsa, bu emre itaat etmek zorundaym." Nefer yan gzle Taita'ya bakt ve aznn kesinden konutu. "Ne yapmalym?" "Onlarla gitmek zorundayz." Hilto'nun rehberliindeki elli sava arabalk bir eskortfa birlikte Teb'e dn yolculuuna giritiler. Kafile ald kesin emir uyarnca nce Boss vahasna doru yola kt. Hzl atllar nden Teb'e yollanmt, Msr Naibi Lord Naja da gen Firavun Nefer Seti'yi karlamak zere kentten vahaya gelmiti! El dememi blgelerde aylarca dolamaktan toz iinde kaian ve ypranan araba kafilesi beinci gnde vahaya girdi. Palmiyelerin glgesine ulatklarnda Fat Muhafzlan'ndan btn^jir alay onlar karlamak iin resmi geit oluturdular. Askerler silahlann knlanna sokmulard, hkmdarlarna mar okurken ellerinde tadklar palmiye yapraklarn sallyorlard. "Seti, gl boa. Gerein dostu. ki hanmn, Nekhbefle Wadjet'in erkei. Ateli ylan, gc sonsuz Altn Homs, kalplere hayat veren. Ayak otuyla annn efendisi. Gne tanrs fla 'nn olu Seti, sonsuzlua kadar yaar lmszln efendisi." Nefer ndeki arabann tabannda Hilto'yla Taita'nn arasnda duruyordu. Giysileri tozlu ve lime limeydi, gr lleleri de tozdan keelemiti. Gne yzyle kollarn yakarak olgun bademlerin rengine boyamt. Hiito arabay askerlerin oluturduu uzun yol boyunca srd. Nefer tand adamlara glm-67sedi, onlar da iten yaa diye bararak onu selamladlar. Babasn sevmiler, di, imdi de onu seviyorlard. Vahann ortasnda kuyunun yanna ok renkli adrlar kurulmutu. Saray erkn, soylular ve rahiplerle evrili olan Lord Naja hkmdar adrnn nnde Firavun'u karlamak zere bekliyordu. Naip'liin btn gcyle zarafetinin simgesiydi. st altn ve deerli talarla l sld, srnd tatl kokulu merhemler ve losyonlardan mis gibi kokuyordu. Tamose hkmdar slalesinin prensesleri Heseret veMerykara iki yannda duruyorlard. Yzleri yaplan makyajdan nci gibi beyaz, gzleri de rastktan iri ve simsiyaht. plak gslerinin meme balan bile boyanarak olgun birer kiraza benzetilmiti. At klndan peruktan gzel balarna gre fazla bykt, etekleri de incilerle altn ipliklerinden o kadar arlamt ki kzcazlar oyuncak bebekler gibi kaskat duruyorlard. Hilto arabay nnde durdurunca Lord Naja yaklap pislik iindeki ocuu kaldnp aa indirdi. Nefer Cebel Nagara'dan ayrldndan beri ykanmak frsatn bulamadndan teke gibi kokuyordu.

"Naip'in olarak seni selamlyorum, Firavun. Senin uan ve sadk dostunum. Bin yl yaayasn sen." Lord Naja, herkesin duymas iin bu kelimeleri zenle heceledi. Daha sonra Nefer'i elinden tutarak Afrika anakarasnn ierlerinden getirilen deerli siyah tahtalardan yontulmu fildii ve sedef kakmal meclis krssne gtrd. ocuu buraya kard, sonra dizlerinin stne kerek en kk bir tiksinti gstermeden Nefer'in synklar iindeki kirli ayaklarn pt. ocuun ayak trnaklar da knlm ve pislikten kapkara olmutu. Ardndan ayaa kalkt ve Nefer'i de ayaa kaldrd, yrtk eteini ekip kard ve baldrndaki Firavun dvmesini gzler nne serdi. Bunu oradakilerin hepsinin grmesi iin ocuu ar ar drtbir yana evirdi. "Sana selam, tann ve tannlann olu Firavun Seti. Alametine bak. Dnyann btn uluslan, sizler de bu alamete bakn ve hkmdarn gc karsnda titreyin, Firavun'un gcnn karsnda eilin." Krsnn etrafnda toplanm olan askerlerle saray erkn arasndan yaa banlan ykseldi. "Selam, Firavun! Gc ve grkemiyle sonsuza dek yaasn." Naja bundan sonra prensesleri ne kard, onlar da aabeylerinin nnde eilerek ona ballk yemini ettiler. Sesleri hemen hemen duyulamayacak kadar hafifken Merykara kendini daha fazla tutamayarak deerli talarla bezeli eteklerini havalandran bir hareketle krsnn stne srad. Kardeinin stne atlarak, "Nefer, seni o kadar zledim ki," diye ayaklad. "ldn san-68 stm" Nefer beceriksiz bir hareketle kz kardeine sanld, ama kk kz ge- ekilerek, "O kadar pis kokuyorsun ki," diye fsldad ve kkrdamaya balad. Lord Naja sarayn dadlarndan birine ocuu gtrmesini iaret etti ve sonra da Msr'n gl lordlan balarnda konsey yeleri olduu halde Fira-vun'a ballk yemini etmek iin birer birer yaklatlar. Bu arada rahatszlk verici bir an oldu. Topluluu gzden geirdikten sonra Firavun, herkes tarafndan duyulabilen bir sesle, "Kratas Amcam nerede?" diye sordu. "Beni karlamak iin mutlaka burada olmas gerekirdi." Talla hkmdan sakinletirmek iin bir eyler mnldand. "Lord Kratas ne yazk ki gelemedi. Bunun nedeni daha sonra majestelerine aklanacak." elimsiz ve ihtiyar Talla imdi devlet konseyinin bakanyd. Naja'nn kuklas olmutu. Lord Naja'nn ellerini rpmas zerine tren sona erdi. "Firavun uzun bir yoldan geldi. Alay ehre gtrmek iin nce dinlenmesi gerekiyor." Byle diyerek bir sahip edasyla Nefer'i elinden tuttu ve geni koridorla-nyla salonlar btn muhafz alayn barndracak kadar byk olan hkmdar adnna gtrd. Esvapba, parfmclerle kuafrler, krallk ziynetlerinin bakcs, uaklar, manikrcler, masrler ve tellaklk yapan kadnlar onu orada beklemekteydiler. Taita, onu koruyabilmek iin dbcuun banda beklemeye karar vermiti. Belli etmeden maiyetine katlmaya alt, fakat uzun boyuyla gr gmi salaryla hemen dikkati ekiyordu, ayrca, nnden dolay da lkenin neresinde olursa olsun gze arpmamas olanakszd. Annda bir gvenlik grevlisi karsna kt. "Sana selamlar olsun, Lord Taita. Tanrlar her zaman yzne glsnler." Firavun Tamose her ne kadar hadm azat ettii gn onu soyluluk mertebesine ykseltmi idiyse de, Taita unvanyla anlmay hl yadrgyordu. "Msr Naibi seni artt," dedi. Byc'nn kirli giysileriyle tozlanm eski arklarna baktktan sonra ekledi. "Ancak bu klkta karsna kmasan iyi olur. Lord Naja pis kokulardan ve ykanmam giysilerden nefret eder." Lord Naja'nn adr Firavun'unkinden daha bykt ve daha lks denmiti. Abanoz tahtasyla fildiinden oyulmu, Msr'n balca tanrlannn altndan ve daha da ender ve deerli gmten yaplm tasvirleriyle ssl bir tahtta oturuyordu. Kum zemin Huri lkesinde nefis renklerde dokunmu ynl hallarla kaplyd/Hallarn parlak yeili NH'in iki kysn kaplayan yemyeil kr-69lan temsil ediyordu. Naja Naip'lik konumuna ykseldiinden beri yeili hanel dannn rengi olarak benimsemiti. I Ho kokularn tanrlar yakna ektiine inand iin atnn yatay dire ne zincirlerle asl gm kaplarn iinde gnlk yaklyordu. Tahtn nnde* alak masann stnde ii parfm dolu cam vazolar vard. Naip peruunu en karmt, bir kle de tral kafasnn stnde parfml balmumundan bir klarl tutuyordu. Balmumu eridike adamn yanaklaryla boynuna akyor ve onu ferahlatyordu. adnn ii bahe gibi kokuyordu. Tahtn karsnda oturan saray erkn, eli ve ricac kalabal dahi Naip'in huzuruna girmeden nce ykanmak ve vcutlarna parfmler srmek zorunda braklmt. Tafta da gvenlik grevlisinin dne uymutu. Ykanp taranm salan bir gm alayan gibi omuzlanna dklyordu. Keten giysileri yeni ykanm ve en saf bir beyaz renk alana kadar aar-tlmt. adnn aznda tahta saygsn gstermek iin yere diz kt. Ayaa kalkt srada bir konuma ve speklasyon uultusu duyuldu. Yabana eliler ona merakla bakyorlard, o da adnn fsldandn duydu. Savalarla rahipler bile balann salladlar ve kafa kafaya vererek, "Byc bu," dediler. "By uzman kutsal Tarta bu." "Horus'un Yaral Gz Taita."

Lord Naja inceledii papirsten ban kaldrarak adrdakilere glmsedi. zenle yontulmu gibi dzgn yz hatlan ve duygulu dudaklar olan, gerekten ok yakkl bir adamd. Burnu dz ve inceydi, canl ve zeki bakl gzleri topazlann altn rengindeydi. plak gsnde yan zerresi yoktu, kollan da ince ve sert kaslyd. Tafta tahta en yakn oturan sralan aceleyle gzden geirdi. Firavun Tamo-se'un lmnden beri geen ksa sre iinde saray erknyla soylularn arasnda gle ayncaliWar yeni batan datlmt. yi tannan birok yzler ortada yoktu, buna karn bakalan karanlktan kmlard ve Naip'in dostluunun aydnlnda parbyorlard. Bunlardan biri de Fat Muhafzlan'ndan Asmor'du. "Gel buraya, Lord Taita." Naja'nn sesi tatl ve yumuakt. Tarta tahta doru yrd, dalkavuk sralan da alarak ona yol verdiler. Naip yksekteki yerinden ona glmsedi. "Bil ki gzmzde byk deerin var. Firavun Tamo-se'un sana vermek ltfunda bulunduu grevi baaryla yerine getirdin. Prens Nefer Memnon'a paha biilmez bir eitim verdin." Bu scak karlan Taita'y artmt, ama belli etmedi. Naja devam etti. "Prens imdi Firavun Seti olduuna gre, rehberliine her zamankinden fazla ihtiyac olacaktr." -70Taita, "Dilerim sonsuza dek yaar," diye karlk verdi, adrdaki topluluk da szlerini aynen tekrarlad. Dileriz, sonsuza dek yaar." Lord Naja eliyie bir iaret yapt. Tahtmn glgesinde yerini al. Firavun'un ilerini ynetirken benim de senin deneyimlerine ve bilgeliine byk gereksinmem olacak." "lkenin Naip'i beni laymdan daha ok onurlandryor." Taita, Lord Na-ja'ya dost yzn evirdi. Gizli dmannza dmanca duygularnz belli etmemeniz ok nemliydi. Taita da kendisine nerilen yere oturdu, fakat ipek yast kabul etmeyerek yn halnn stne yerleti. Srt dz, omuzlar dikti. Naip'liin ileri sryordu. General Kratas'n mallarn blyorlard; vatan haini ilan edilen Kratas'n btn mal varl kralln hazinesinin olacakt. Naja papirste yazl olanlar okuyordu: "Hain Kratas'tan Hapi tapnayfa gizemlerin rahiplerine nehrin dou kysnda Dendera'yla bnub arasndaki btn arazileri ve binalar..." Taita bunlar dinlerken eski dostunun yasn tutuyor, fakat kederini belli etmemeye zen gsteriyordu. lde yaptklan uzun yolculuk srasnda Hilto, Kratas'n nasl ldn anlatm, sonra yle devam etmiti: "Soylularla iyiler dahil herkes Msr'n yeni Naip'inin karsnda dikkatli admlar atyorlar. Devlet konseyinin bakan olan Menset^ld. Uykusunda lm, ama son yolculuuna kmas iin biraz yardm grdn syleyenler var. Cinka da ld, vatana hiyanet suundan idam edildi, oysa ihtiyar karsn aldatacak akl bile kalmamt zavallnn. Mlklerine de Naip'lik tarafndan el konuldu. Elli kii daha Kratas'la birlikte ller diyarn boylad. Konsey yelerinin hepsi imdi Naja'nn kpekleri." Kratas, Tanus'un, Lostris'in ve onun gen olduklan gnlerle Taita'nn arasndaki son bad. Taita onu ok severdi. "Vatan haini Kratas'n Athribis'deki ambarlarda adna bulundurulan btn akdan stoku Msr Naibi'ne verilecek." Lord Naja papirsden okumay srdryordu. . Taita bu, elli mavna dolusu olur, diye hesaplad. Kratas'n akdar piyasasnn akgz bir yatnmcs olduunu biliyordu. Lord Naja iledii cinayetten dolay kendini cmerte dllendirmiti. "Bu stoklar kamu yararna kullanlacak." Naja bylece, akdan stokuna el koymasn hakl gsteriyordu. Yznde bir anlam deiiklii olmayan Taita sa-d&ce kamu yararn kimin tayin edeceini merak ediyordu. -71 Rahiplerle ktipler blm kilden tabletlerine kaydetmekle meguldler. Bunlar tapnan arivlerinde korumaya alnacakt. Taita fkesiyle kederini kal-binde hapsederek gzlyor ve dinliyordu. Kratas'n vrisleri tm mirastan yoksun edildikten, kendi serveti ise altn lakh" arttktan sonra Lord Naja, "imdi baka bir konuya geliyoruz," dedi. "Bu konu. Hanedann prensesleri Heseret'le Merykara'nn mutluluu ve statsyle i|. gili. Bunun iin Prenses Heseret'le Prenses Merykara'nn ikisiyle de evlenmem gerekiyor. Kanm olarak tam korumama girecekler. Tanna Isis her iki gen kzn hamiidir. Tanrann rahibelerinden kehanete bavurmalann istedim, onlar da bu evliliklerin tanrann onayn aldn bildirdiler. Dolaysyla da tren Firavun Tamose'un cenaze treniyle vrisi Prens Nefer Seti'nin ta giymesini izleyen dolunayn ertesinde Luksor"daki Isis Tapna'nda yaplacak." Taita hi renk vermediyse de bu bildin zerine etrafnda hrtlar ve mrltlar alm yrmt. Bu ifte evliliin politik adan anlam bykt. Oradakilerin hepsi, Lord Naja'nn evlilik yoluyla Tamose Hanedan'nn bir yesi olmay, bylece ardllk srasna gre prensten hemen sonra gelmeyi amaladn biliyordu. Taita Teb'in ortasndaki Beyaz Kule'den Firavun Nefer Seti'nin idam kara-nnn hayknldn duymucasna donmu kalmt. l firavunun mumyalanmasnn zorunlu yetmi gnnn tamamlanmasna sadece on iki gn kalmt. Tamose'un Nil'in bat yakasnda Krallar Vadisi'ndeki mezanna konulmasndan hemen sonra ardl ta giyecek ve hayatta kalan kzlannn evlenme treni yaplacakt. Kobra bundan sonra yeni bir hamle yapacakt. Taita bundan hi phe etmiyordu. Prensin etrafn saran tehlikeleri dnmeye ylesine dalmt ki, Naip'in kabul trenine son verdiini duymam, bunu etrafndakilerin hareketinden anlamt. Lord Naja da kalkm ve adnn, tahtn arkasndaki kanadn kaldnp br yana gemiti. Taita da brleriyle kalkarak adrdan kmaya hazrland.

Albay Asmor birden harekete geerek onu durdurdu. Nazik bir tavrla nnde eilerek, "Msr Naibi Lord Naja kmamanz istiyor. Sizinle zel bir grme yapacakm," dedi. Asmor imdi On Binlerin En yisi rtbesiyle Naip'in muhafz alaynn komutanyd. Ksa bir zaman iinde g ve etki sahibi bir adam olmutu. Bu a<*> Lakt: Yz binlerle ifade edilen bir say, en azndan ok byk bir miktar. -72qeri evirmenin anlam ya da olana yoktu, Taita da, "Firavun'la Naip'inin hizrnetknym. kisinin de bin yl yaamasn dilerim," dedi. Asmor onu adnn arkasna gtrd ve gemesi iin adnn kanadn kaldrd Taita kendini palmiye koruluunda buldu, Asmor da onu aalarn arasnda brlerinin uzanda kurulmu tek odal, daha kk bir adra gtrd. Bir dzine muhafz adrn etrafnda halka olmulard. Bu adr kimsenin Naip tarafndan arlmadka yanna yaklaamad gizli toplant yeriydi nk. Asmor'un emri zerine muhafzlar kenara ekildi, albay da Taita'y glgeli odaya soktu. Naja iinde ellerini ykad tun leenden ban kaldrd. "Ho geldin, Byc." Scak bir glmsemeyle Taita'ya hal kapl yerin ortasndaki yastk ynn iaret etti. ihtiyar adam otururken Naja'nn iareti zerine Asmor elinde palasyla adnn azna dikildi. adrn inde yalnz kiiydiler ve konutuklar baka hi kimse tarafndan duyulmayacakt. Naja ziynetlerini ve rtbe iaretlerini stnden atmt. Taita'nn karsndaki yastklarn birinin stne yerleirken nazik ve dost tavrlyd. Aralarnda duran tatl tepsisiyle altndan kselerin iindeki erbetleri iaret etti. "Ltfen ferahlayn." Taita'nn iinden reddetmek geldi, ama Naip'in konukseverliini geri evirmenin dmanln ilan etmek anlamna geleceini ve ona lmne kar koyduunu fark etmesine neden olacan biliyordu. Yeni Firavun'la lgili amalarndan, iledii cinayetlerden ve gelecee ynelik planlarndan Taita'nn haberi olduundan Lord Naja'nn phelenmesi iin imdilik bir neden yoktu. htiyar adam ban eerek teekkr etti ve eline en uzak olan altn kseyi seti. Naja'nn da br erbet ksesini almasn bekledi. Naip bunu alp dudaklarna gtrd ve hi duraksamadan erbeti son damlasna kadar iti. Taita da kseyi dudaklanna gtrerek likrden bir yudum ald. Tad olmayan ve fark edilemeyen zehirlere sahip olmakla vnenler vard, fakat Taita btn yakc elemanlan incelemiti, sonuta en keskin meyve tatlan bile o zehirleri ondan gizleyemezdi. iki temizdi, Taita da bunu keyifle iti. Naja, "Gvenin iin sana teekkr ederim," dedi. Taita da bununla kastedilenin erbeti kabul etmesinden daha fazlas olduunu anlad. "Hkmdarn, dolaysyla da Naip'inin hizmetkrym." Naja, "Hanedan iin deerin llemez," diye karlk verdi. " Firavuna sadakatla hizmet ettin, hepsi de sorgusuz sualsiz tlerini dinlediler." -73"Deerimi abartyorsunuz, sayn Naip. elimsiz bir ihtiyar adamm." Naja glmsedi. "htiyar ha? Evet, ihtiyarsn. ki yz yandan da ihtiya olduunun sylendiini duymutum." Taita bunu ne dorulad ne yalanlad yalnzca ban edi. Naja devam etti. "Ama asla elimsiz deilsin! htiyar ve bir da kadar antsalsn. Bilgeliinin snn olmadn herkes biliyor. lmsz-in smn bile bildiin syleniyor." vg apak ortadayd, Tarta da kelimelerin ardndaki gizli nedeni ve anlam arad. Naja susuyor, bir ey beklermi gibi ona bakyordu. Adam neyi duymay bekliyordu acaba? Taita, Naja'nn gzlerinin iine bakt ve karsndaki adamn dncelerini okumaya alt. Ama maara yarasalarnn gn batmnda kararan gn nndeki ekilleri gibi uucu ve silikti bu dnceler. Taita dncelerin birini btnyle zapt etti ve Naja'nn ondan ne istediini birden anlad. Bu bilgi ona g verdi, ilersindeki yol da zapt edilen bir kentin kaplar gibi nnde ald. "Bin yldan beri her kral ve her bilgin lmszln srnn bulmaya almtr," dedi yavaa. "Belki bir tek adam bunu bulmutur." Naja dirseklerini dizlerine dayayarak heyecanla ne eildi. "Lordum, sorularnz benim gibi ihtiyar bir adama gre fazla derin. ki yz yl yaamak lmezlik deildir." Taita itiraz eder gibi ellerini iki yana at, fakat Naja'nn yarm azla yaplan itirazda istedii anlam okumas iin nne bakt. Msr'n ifte tac ve lmezlik, diye dnerek iinden ks ks gld.. Naip'in istekleri ne kadar az ve basitti. Naja doruldu. "Bu derin konulan baka zaman konuuruz." Adamn san gzlerinde bir zafer lts vard. "Ama imdi sizden istediim baka bir ey var. Hakknzdaki olumlu fikirlerimin hakl olduunu kantlamanzn bir yolu olabilir bu. Minnettarlmn snrsz olduunu greceksiniz." Taita adamn ylan bal gibi kvnlp durduunu dnyordu. 'Oysa onun donuk bir asker olduunu zannederdim. indekileri hepimizden gizlemeyi ne kadar iyi baarm.' Fakat Taita sadece, "steiniz eer elimden gelen bir eyse, Firavun'un Naip'inden hibir eyi esirgeyemem," dedi. Naja inkr kabul etmeyen bir kesinlikle, "Sen Ammon Ra bysnn bir uzmansn," dedi.

Taita, adamn hrsnn karanlk derinliklerini bir kez daha hissetti. 'Tala lmezlik ona yetmiyor! Ayn zamanda gelecein de ona aklanmasn istiyor.' -74 aknlk duyuyordu, buna ramen saygl bir tavrla, "Lordum, btn ha-atmca o gizemli konuyu inceledim ve belki biraz bir eyler rendim," dedi. "ok uzun hayatnda," Naja uzun kelimesini vurgulad. "Hem de ok ey rendin." Taita ban edi ve sustu. 'Beni ldrmek isteyeceini neden dndm anki?' diye kendi kendine soruyordu. 'lmezliinin anahtann ellerimde tuttu-umu zannettii iin beni kendi hayat pahasna koruyacaktr.' 'Taita, krallarla tannlann sevgili kulu, benim iin Ammon Ra bysne alman istiyorum." Lordum, bir kralie ya da bir Firavun olmayan ya da en azndan Msr tahtna oturmas olas olmayan biri iin imdiye kadar Ammon Ra bysne bavurmadm." Lord Naja anlaml bir ses tonuyla, "Belki de u anda yle biri bunu senden istiyor," dedi. Taita, Byk Horus onu bana teslim etti. Artk avucumda, diye dn-dyse de, "Firavun'un Naip'inin arzulanna boyun eiyorum," dedi. "Hemen bugn benim iin kehanete bavurabilir misin? Tannlann arzularn renmek iin sabrszlanyorum." Naja'nn yakkl yz heyecann ve agzlln ele veriyordu. Taita direndi. "Kehaneti ala hafife almamaldr. Yalnz benim deil, gelecei renmek isteyen kii iin de byk tehlikeler sz konusu olabilir. Gelecee yolculuk iin hazrlanmak zaman alr." "Ne kadar bir zaman?" Naja'nn hayat knklna urad belliydi. Taita elini alnna gtrerek derin dncelere dalm numaras yapt. Varsn yemi bir sre koklasn, diye dnd. O zaman kancay yutmaya daha da hevesli olur. Sonunda ban kaldrd. "Apis Boas yortusunun birinci g-nnde," dedi. F Ertesi sabah byk adrdan kt srada Firavun Seti, bir gn nce Boss Vahas'na giren tozlu ve pis kokulu yumurcaktan bambaka biri olmutu. Berberlerin kafasn tra etme abalarna evresindekileri korkutan, krallara layk bir fke ve atele kar koymutu. Bunun yerine siyah buklelerini gnete kestane renginde ltlarla parlayana kadar ykamlar ve taramlard. Salannn stne akbaba tanras Nekhbet'i ve kobra Naja'y simgeleyen uraeus'u, yani altn bir halka biimindeki tac takmt. Bunlann grnts al-75nnda krmz ve mavi camdan gzlerle i ie gemiti. enesinde kralln takma sakal gze arpyordu. Ustaca uygulanm makyaj ocuun gzelliim daha da belirginletirmiti, yle ki adnn dnda bekleyen kalabalklar ona taparm gibi huu iinde yere kerek hayranlrklann dile getirdiler. Yapay tr-naklar dvlm altndand, ayaklannda da altndan arklar vard. Gsnde Msr'n en deerli krallk mcevherlerinden birini Tamose'un madalyonunu tayordu. ahin Horus'un ziynetlerle ili portresiydi bu. Gsnn stnde aprazlad topuz ve asayla gen birine gre fazlasyla grkemli bir yry vard. Ciddi bir tavrla nne bakyordu. Ta ki kalabaln n srasnda duran Taita'y gzucuyla grene kadar, o zaman ihtiyar adama gzlerini yuvarlad, sonra da aresizliini anlatr gibi hafife yzn buruturdu. Lord Naja onun bir adm gerisinde bir parfm bulutu yayarak yryordu. Ziynetleriyle grkemli bir grn vard, otoritesi de sayg uyandnyordu. Mavi kl kalasnn stndeydi, sa kolunda da ahin mhrn tayordu. Onlarn arkasndan balarnda Tanra Isis'in tyleri, el ve ayak parmakla-nnda da altn yzklerle prensesler geliyordu. Bir gn nceki kabuk gibi kaskat elbiseler yerine boyunlarndan ayak bileklerine kadar uzun elbiseler giymilerdi. Bunlarn keten kuma o kadar ince ve effaft ki gne , afak vaktinde nehri bryen sismi gibi iine iliyordu. Merykara'nn bacaktan ince, gs bir erkek ocuunki gibi dmdzd. Heseret'in vcudu aksine ehvet uyandran kvrmlar sergiliyordu, elbisenin effaf katlarnn arasndan srtan meme ular pespembeydi, karnnn altnda, bacaklarnn birletii yerde ise kadnln glge gibi geni hayal meyal fark ediliyordu. Firavun tren arabasna bindi ve ykseltilmi tahtta yerini ald. Lord Naja sa yannda duruyor, prensesler ayaklannn dibinde oturuyorlard. Teb'in elli tapnann her birinin rahipler kalabal lir ve davul alarak, sistrum'un sallayarak, borular ttrerek ve tannlara vglerle yakarlar yadrarak nlerine dmt. Onlann arkasndan Asmor'un muhafzlan resmi geitte sralarn aldlar. Daha sonra hepsi yeni cilalanm, flamalar ve ieklerle ssl Hilto'nun araba kafilesi geliyordu. Atlar, postlar deerli metaller gibi ldayana kadar kaalanmlar, yeleleri kurdelelerle rlmt. Saltanat arabasna koulmu kzlerin hepsi lekesiz bir beyazlktayd, kocaman hrgleri de zambak ve su " Sistrum: Eski Msr'da Isis ibadetinde kullanlan bir tr ngrak. -76smbl buketleriyle sslenmiti. Geni boynuzlar, hatta toynaklar attn varakla rtlyd.

Srcler anadan doma plak Nbyeli klelerdi. Balaryla bedenlerinin btn kllannn yolunmu olmas cinsiyet organlannn bykln abartl biimde ne kartyordu. Balarndan ayaklannn ucuna kadar yaa bulanklarndan Seth'in gzleri kadar siyah olan derileri gnete prl pnl parlyor ve kzlerin kar gibi postlaryla muhteem bir eliki oluturuyorlard. Hayvanlar gdyorlar, kzler tozun iinde ar ar ilerliyordu. Bin kadar Fat Muhafz arkalarna dt ve bir azdan vg Mar'n sylemeye balad. Teb halk Firavun'u buyur etmek iin kentin kaplann am ve duvarlarn tepesine dizilmiti. Kentin bir mil dndan itibaren yolun tozlu yzeyini palmiye yapraklan, hasr ve ieklerle rtmlerdi. Teb'in duvarlan, kuleleri ve binalan gnete pimi amur tulalarndan ina edilmiti, ta bloklar tapnaklann ve mezarlann yapmna ayrlmt. Nil vadisine hemen hi yamur yamadndan bu yaplar hibir zaman bozulmuyorlard; hepsi son gnlerde beyaz badanayla boyanmlar ve Tamose Ha-nedan'nn gk mavisi rengindeki flamalanyla sslenmilerdi. Dans eden, ark syleyen, sevin gzyalar dken kalabalklar dar sokaklan dolduruyor, dolaysyla saltanat arabas bir kaplumbaa hzyla ilerliyordu. Hkmdarn kafilesi yol stndeki btn tapnaklarda duruyor, Firavun da byk bir vakarla arabasndan inerek ierdeki tanrya kurbanlar kestiriyordu. Saltanat teknesinin Firavun'un kafilesini bat kysndaki Memnon Sara-y'na geirmek zere bekledii nehir doklarna vardklannda akam olmak zereydi. Kafile gemiye bindikten sonra iki yz kreki kreklere saridlar. Davul sesi eliinde uyumlu olarak kalkp iniyorlar, slak vcutlan dev bir balkln kanatlan gibi parlyordu. Kadrgalardan, yelkenlilerden ve baka kk teknelerden oluan bir filonun eliinde gn batmnda geii tamamladlar. Ama bat kysna vardklarnda henz hkmdarn ilk gnndeki grevleri son bulmu deildi. Baka bir saltanat arabas onu kalabaln iinden babas Firavun Tamose'un cenaze tapnana gtrd. ki yanda enlik ateleriyle _. anlatlm yolda ilerledikleri srada ortalk kararmt artk. Halk btn gn kralln ikram olan bira ve arabn tadn kararak kfelik olmutu. Firavun arabadan inip babasyla hamisi olan tanr Ho-fus'u yz kutsal klnda gsteren granit heykel sralannn arasndan merdiveni trmand. Bu tasvirler arasnda bir parma aznda olan ocuk Harpbkrates -77olarak Horus, Isis'ten meme emen veya bir lotus ieinin stnde bada kuran Horus ya da ahin kafal veya kanatl gne diski kisvesinde Horus vard. Grne baklrsa, hkmdarla tanr ayn kii olmutu. Lord Naja'yla rahipler ocuk Firavun'u yksek tahta kaplardan Keder Salonu'na geirdiler. Tamose'un mumyas bu kutsal yerde siyah diyoritten mumyalama tezghnn stnde yatyordu. Yan duvardaki ayn bir yerde me-zariklann Tanrs Anubis'in siyah bir heykelinin korumasnda hkmdarn kalbinin, akcierlerinin ve baka i organlarnn bulunduu somaki mermerden kavanozlar yer alyordu. Kar duvardaki baka bir kede altn kapl sanduka, hkmdarn lsnn iine konulmas iin hazr bekliyordu. Sandukann kapanda Firavun'un altndan bir portresi yer alyordu. Bu, aslna o kadar uygundu ki Nefer'in yrei burkuldu ve gzleri yalarla doldu. Ama ocuk gzlerini krptrarak aladn belli etmedi ve rahiplerin arkasndan babasnn lsnn bekledii salonun ortasna yrd. Lord Naja diyorit tezghn br yannda Nefer'in karsnda yerini ald. Barahip ise l hkmdarn ba tarafnda duruyordu. l hkmdarn Azn Amak treni iin her ey hazr olunca iki rahip cesedin stn rten keten araf kenara ektiler, Nefer de babasna bakarken elinde olmayarak irkildi. Tamose'un lmn izleyen haftalarda Nefer'le Taita ldeyken mumyalama ustalar hkmdann ls zerinde almlard. nce burun deliine uzun sapl bir gm kak sokarak hkmdarn bana zarar vermeden yumuak beyin maddesini dan karmlard. Kolay ryecek olan gz yuvarlaklarn da karmlar, gz oyuklaryla kafatas boluunu natron tuzlar ve gzel kokulu otlarla doldurmulard. Daha sonra cesedi ok youn bir tuz banyosuna daldrmlar ve yalnz bann dar kalmas kouluyla otuz gn bu banyoda brakmlar, ancak sert kalevi tuzlar her gn deitirmilerdi. Yalar byiece cesedin dna szlm, cilt de soyulmutu. Yalnzca ban salaryla derisi etkilenmemiti. Ceset en sonunda natron banyosundan karldktan sonra diyorit tezghn stne yatrlm, yalar ve bitkisel solsyonlarla vlmt. Mide boluu reinelere ve balmumuna batm keten petlerie tka basa doldurulmutu. Gsndeki ok yaras dikilmi, stne altndan ve deerli talardan yaplm tlsmlar konulmutu. Hkmdar ldren kancal ve krk ok mumya ustalar tarafndan Rravun'un vcudundan karlmt. Devlet konseyinin yeleri tarafndan incelendikten sonra krk ok altndan bir kutunun ine konulup mhr-78 misti. Firavun'un mezanna konulacak ve br dnyadaki yolculuunda ba-a gelebilecek baka ktlklerin nne geecek kudretli bir tlsm olacakt. Sonra, mumyalama srecinin kalan krk gn sresince ceset ak kap-rdan stne esen scak l rzgr tarafndan tamamen kurutulmaya terk edilmiti. Yaklacak odun kadar kuruyunca artk sanlabilirdi. Rahip korolar tarafndan tannlara ilahiler okunurken ceset keten eritlerle karmak desenlerde sarld. Altlanna baka deerli tlsmlar ve byler yerletirilmi, ayrca her katman zel reinelerle boyanmt. Bunlar kuruyunca metal kadar sertleiyor ve metalik bir panlt alyordu. Yalnz ba ak

braklyordu. Az Ama'dan nceki hafta iinde mumyalayclar loncasnn en yetenekli makyaj ustalar balmumu ve baka makyaj malzemeleri kullanarak hkmdann yzn hayatndaki gzelliine kavuturmutu. karlan gzlerin yerine bunlann necef tayla obsidien'denn kusursuz taklitlerini yerletirmilerdi. Gzlerin aklan yan effaft, iris tabakasyla gzbe-bekleri hkmdann doal rengine kusursuz biimde uydurulmutu. Cam kreler ylesine hayat ve zek dolu gzkyordu ki Nefer imdi mumyaya bakarken neredeyse gz kapaklarnn oynamasn ve onu tanynca babasnn gzbebeklerinin bymesini bekliyordu. Dudaklara biim verilmi ve krmz boyayla renklendirilmilerdi, ylemi hkmdar her an glmseyecekml izlenimini veriyordu. Boyal derisi de'ipek gibi ve scak grnyordu. Altnda hl kan aksa bu kadar olurdu. Salan da ykanm ve Nefer'in ok iyi hatrlad koyu renk llelerle biimlendirilmiti. Lord Naja, barahip ve koro, lmeye kar olan ilahiyi kinci kez okumaya balamlard, ama Nefer gzlerin? babasnn yznden ayramyordu. "O, yansmadr, ayna deil, O mziktir, lir deil, O tatr, keski deil, O, sonsuza dek yasayacak.'" Barahip Nefer'in yanna geldi ve altn ka eline verdi. Nefer bu riteli yerine getirmesi iin eitilmiti, ama ka babasnn dudaklannn stne koyup, "Tekrar konuabilme yeteneine kavuman iin dudaklarn ayorum," Obsidian: Yanardalardan kan koyu renkli cama benzer ok sert bir ta. -79diye okurken eli titredi. Kakla babasnn burnuna dokundu. "Tekrar soluyg. bilmen iin burun deliklerini ayorum." Olaanst gzellikteki gzlerin her birine dokundu. "Dnyann grkemini tekrar grebilmen ve gelecekteki dr,. yann grkemini grebilmen iin gzlerini ayorum." Bu ritel tamamlandktan sonra hkmdarn kafilesi, mumyalama ustalarnn kafay sarmalann ve mis kokulu reinelerle boyamalarn bekledi. Sonra kr yz altndan maskeyle rttler, bylece tekrar hayatla doldu. Geleneklerle greneklerin aksine Firavun Tamose iin yalnz bir tek lm maskesi ve bir tek altn sanduka vard. Oysa babas, yz yedi maskeyle rt-l olarak ve her biri bir ncekinden daha byk ve daha ssl olan i ie yedi sandukann iinde mezarna girmiti. Nefer gecenin kalan ksmn altndan sandukann yannda geirdi. Dua ediyor, tts yakyor, babasn aralarna kabul etmeleri ve aralarna oturtmalar iin tanrlara yalvaryordu. afak skerken rahiplerle birlikte tapnan terasna kt. Babasnn ba ahincisi onu bekliyordu. Eldivenli yumruunun stnde bir hkmdar ahini tayordu. "Nefertem!" Nefer kuun adn fsldad. "Lotus iei." Grkemli kuu ahinciden ald ve terasn altnda toplanm olan halkn aka grebilmesi iin kendi yumruunun stnde yksee kaldrd. ahin, sa ayann etrafndaki altn zincire bal minik bir altn knye tayordu. Bunun stne len Fra-vun'un ad kabartma olarak ilenmiti. "Bu, Firavun Tamose Mamose'un tann kuudur. Babamn ruhudur o." ocuk alamakl olduundan kendini toparlamak iin konumasna ara verdi. Sonra devam etti: "Babamn tann kuunu serbest brakyorum." Deri kukuletay ahinin bandan arkaya kaydrd. Ku afan aydnlnda yrtc bakl gzlerini krptrd ve tylerini kabartt. Nefer kuun ayaklanndaki deri backlar znce ahin kanatlarn at. Nefer, "U, kutsal ruhi" diye bard. "Benimle babam iin ykseklerde u!" Byle diyerek kuu yukan frlatt. ahin afak esintisini yakalayarak ykseldi, ykseldi. Yukarda iki kez dnd, sonra insan rperten vahi bir lk atarak Nil'in br yakasna doru uzaklat. Barahip, Tann ku batya uuyor!" diye seslendf. Tapnan basamakla-nndaki topluluun btn yeleri bunun ok olumsuz bir iaret olduunu biliyorlard. Nefer bedenen ve ruhen o kadar yitikti ki kuun uzaklamasn seyrederken ayaklannn stnde sendeledi. Taita onu dmeden yakalad ve alp oradan gtrd. -80jhtiyar adam Memnon sarayndaki yatak odasnda bitki zlerinden bir iki hazrlad ve bunu iirmek iin ocuun yanna meldi. Nefer bundan bir yudum aldktan sonra kseyi dudaklanndan uzaklatrd. "Dedemin birbirinden ar yedi altn sandukann iine yerletirildiini ve cenaze arabasn ancak gl kuvvetli yirmi kzn ekebildiini sylemitin," dedi. "yleyken baba-m,n niin bir tek kk tabutu var?" Taita iini ekti. "Dedene lkemizin tarihindeki en zengin cenaze treni dzenlenmiti. Aynca pek ok hazineyi beraberinde br dnyaya gtrd, Nefer. Ama o yedi sanduka som altndan otuz lakh'a mal oldu ve ulusu iflasn eiine getirdi." Nefer dnceli bir yzle ksenin iine bakt, sonra ikinin son damlalar--n da yuttu. "Babam ok gl bir hkmdard, o da ayn derecede grkemli bir cenaze trenine laykt," dedi sonunda. Taita, "Deden her eyden nce br dnyay dnrd," diye aklad. "Ama baban n planda ulusunu ve Msr'n esenliini dnrd."

Nefer bu szlerin zerinde bir sre kafa yorduktan sonra iini ekerek koyun postundan deinin stne uzanarak gzlerini kapad. Ama hemen sonra tekrar gzlerini at. "Babamla gurur duyuyorum," dedi sadece. Taita ocuu kutsar gibi elini onun alnna dayad ve, "Ben de babann bir gn seninle gurur duymak ii| pek ok sebebi olacan biliyorum," diye fsldad. C? Msr'n uzun tarihindeki en kt ve meum bir dneme girdiklerine dair Taita'y uyarmak ijin ahin Nefertem'in uuunun oluturduu kt kehanete gerek yoktu. htiyar adam Nefer'in yatak odasndan kp lde yrmeye balad srada yldzlar sanki yrngelerinin stnde donup kalmlar, btn eski tannlar da geri ekilerek onlar bu en tehlikeli saatlerinde terk etmilerdi. "Yce Horus, imdi rehberliine her zamankinden ok ihtiyacmz var. Bu deerli lkeyi avucunda tutuyorsun. Parmaklarnn arasndan kayp derek kristal gibi tuzla buz olmasna izin verme. En derin aclar ektiimiz u srada bize srtn dnme. Bana yardm et, Yce ahin. Bana yol gster. Arzularn bana akla ki iradene itaat edeyim." htiyar adam bir yandan dua ederek byk ln kysndaki tepelere trmand. Uzuri sopasnn kayalann arasnda kard takrt, sar bir akal pani-9e drerek ay nda yzen yamata koa koa kamasna yol at. Taita -81 Bycler Kral / F: 6 gzetlenmediinden emin olunca, nehre paralel olarak ilerlemeye balad ve admlann sklatrd. "Savala yenilginin keskin ucunda denge bulmaya al, tmz ok iyi biliyorsun, Horus. Firavun Tamose vuruldu, bize nclk edecek hibir sava da yok. Kuzeydeki Apepi ile Hik90slar hemen hemen yenil; mez olacak kadar kuvvetlendiler. Bize kar toplanyorlar, bizse onlara kar koyacak durumda deiliz. ki kralln ifte tac urad ihanetler yznden rd, yeni zulm dnemine kar koyamaz. A gzlerimi, Yce Tann ve kuzeyden gelen istilac Hiksos srlerini ve kendi kanmzdaki ldrc zehri yenmemizin yolunu gster bana." Taita o gnn kalan ksmnda talk tepelerde ve sessiz yerlerde dolat. Dua ediyor ve hayata nasl devam edeceini kefetmeye alyordu. Akam olurken nehir ynne dnd ve son hedefine vard. Buraya tekneyle dorudan gelebilirdi, ama o zaman pek ok gz onu izleyecekti, ayrca, lde yalnz bana geirdii o zamana da ihtiyac vard. ou insanlarn uykuda olduklar youn karanlkta nehir kysndaki Bee Tapna'na yaklat. Kapnn yukarsndaki nite ya eriyip akan bir meale yanmaktayd. Tapnan kapsnda bekilik eden Tanr Bes'in oymal tasvirini aydnlatyordu. Bes sarholukla enliin ekilsiz cce tannsyd. Srtan dudaklarnn arasndan dili dar sarkmt. Taita geerken mealenin titrek nda sarho sarho srtt. Tapnan grevlilerinden biri Byc'y bekliyordu. Onu tapnan de-rinlerindeki bir ta hcreye gtrd. Odadaki masann stnde bir ta ibrik iinde kei st, bir taban iinde de ekmek ve bir bal petei vard. Grevliler Byc'nn zaaflarndan birinin mimoza ieinin poleninden yaplm bal olduunu biliyorlard. Gen rahip Taita'ya, " kii sizi bekliyor, lordum," dedi. Taita, "Bana nce Baset'i getirin," diye buyurdu. Baset, Memphis valisinin ba yazmanyd. Ayn zamanda Taita'nn en deerli haber kaynaklarndan biriydi. Zengin bir adam olmad halde, iki gzel, fakat pahal ein ve dzineyle ocuun ykn tayordu. San iek hastal lkeyi kasp kavurduu srada Taita adamn ocuklarm kurtarmt. lkenin dzeninde etkili bir rol olmamasna karn, g kaynana yakn oturuyor, kulaklarn ve olaanst belleini etkili biimde kullanyordu. Yeni Naip'in ynetimi ele geirmesinden beri eyalette olan bitenler hakknda Taita'ya anlataca ok ey vard. Bunun karlnda verilen creti gerek bir minnettarlkla kabul etti. "Hayr duanz benim iin yeterli bir deme olurdu, gl Byc,* dedi. -82Bebeler hayr dualaryla tombullamazlar," diyen Taita adam savd. Srada Teb'deki byk Horus Tapna'nn barahibi Obos vard. Bu greve atanmasn, onu Firavun Tamose'a neren Taita'ya borluydu. Soylulann ou Horus Tapna'na ibadet etmek ve balarda bulunmaya gelir, hepsi de barahibe ilerini dkerlerdi. Taita'ya rapor vermeye gelen nc adam, Kuzeydeki ordunun sayman Nolro'ydu. O da bir hadmd, bu ekilde sakatlananlarn arasnda ise zel bir ba vard. Taita tahtn arkasndaki glgelerin arasndan devlet ilerini ynettii genlik gnlerinden beri, kararlarn vermek iin kusursuz bir bilgilendirilmenin zorunluluuna inanyordu. O gecenin kalan ksmnda ve ertesi gnn byk bir blmnde bu adamlar dinledi ve onlan dikkatle sorguya ekti. yle ki Memnon Saray'na dnmeye hazr olduunda kendisi Cebel Nagara'dayken yaanan btn nemli olaylar ve evrilen btn gizli dolaplarla politik girdaplar renmi bulunuyordu. ihtiyar adam akamleyin saraya dnmek iin yola kt. Bu kez nehir kysn izleyen dolaysz yolu semiti. Tarlalardaki almalanndan dnen kyller onu tanyarak (yi anslar ve uzun hayat dileme iaretini yaptfar, onun Ho-rus'un adam olduunu hepsi bildikleri iin de, "Horus'a bizim iin dua et, Byc," diye seslendiler. Biroklan yal adama kk armaanlarn kabul etmesi iin srar ettiler. Bir renbejde dan rekleriyle atete kzartlm ekirgelerden ve taze salm scak kei stnden ibaret yemeini paylamaya davet etti onu.

Gece olurken Taita dost renbere teekkr etti ve onu ateinin yannda oturur brakarak uzaklat. Gece iinde hzl admlarla yryor, Firavun'un uyan trenini karmamak iin acele ediyordu. Saraya vardnda afak skyordu. Ykanmaya ve giysilerini deitirmeye ancak vakit buldu ve Firavun'un yatak odasna kotu. Kapda, kllarn aprazlayan iki muhafz tarafndan yolu kesildi. Taita ard. Bu daha nce hi olmamt. O, Firavun'un eitmeniydi; on yl nce Firavun Tamose tarafndan bu greve atanmt. Taita muhafzlann avuuna sert sert bakt. Adam ban ediyse de Taita'y ieri sokmamak kararnda direndi. "Sizi gcendirmek istemezdim, gl Byc," dedi. "Ama muhafzlarn komutan Albay Asmor'la ba mabeyincinin kesin emri var. Na-'P ten onay almayan hi kimse Firavun'un huzuruna giremez." avu kesinlikle etkilenmeyince Taita onun yanndan aynld ve Naja'nn zel adamlanyla dalkavuklarndan oluan kk bir grubun ortasnda kahval-83tsn ettii terasa yrd. "Lordum Naja, Firavun'un babas tarafndan hkm, darmzn eitmenliine ve rehberliine atanm olduumu biliyorsunuz. Gn. dz ve gecenin her saatinde yanna girmeye yetkiliydim," dedi. "Bu dediiniz uzun yllar nceydi, sevgili Byc." Hi istifini bozmayan Naja, iskemlesinin arkasnda duran klenin uzatt zm alp azna att. "o zaman iin yle bir yetki yerindeydi, ama Firavun Seti artk ocuk deil. Artk bir dadya ihtiyac yok." Hakaret, sz gelimi sylenmiti, ama yle olmas Ta-ita'y incitmekten geri kalmamt. Naja devam etti: "Ben onun Naip'iyim. Bundan byle t ve rehberlik iin bana bavurmak durumunda olacak." "Hakknz ve hkmdara kar grevinizi onaylyorum, ama beni Neferin yanndan uzaklatrmanz gereksiz ve zalimce." Taita itiraz ettiyse de, Naja elinin otoriter bir hareketiyle onu susturdu. "Hkmdann gvenlii her eyden nemli," dedikten sonra kahvaltnn ve grmenin sona erdiini anlatmak ister gibi kahvalt tahtasnn bandan kalkt. Muhafzlar da etrafn evirdiklerinden Taita geri ekilmek zorunda kald. Taita, Naja'nn maiyetinin kemerli yoldan konsey salonuna yneldiini grd. Onlarn hemen arkasndan gitmeyerek balkl havuzlardan birinin kenarna oturarak bu gelimeler zerinde kafasn altrmaya giriti. Naja, Nefer'i kendi saraynda tutsak etmiti. Zaman gelince yalnz kalacak, sadece dmanlaryla evrili olacakt. Taita bir kez daha Msr'dan kamak, Nefer'le l amak ve yabana bir gce snarak Neferin gelip hakkn arayacak kadar bymesine ve g kazanmasna kadar beklemek fikrine dnd. Ancak, Naja'nn Firavun'un dairesinin kapsn kapamas gibi, Teb'le Msr'dan ayrlan btn yollarn da kapatlm olacana emindi. Grnrde hibir kolay zm yoktu, Taita da uzun uzun dnmekle geen bir saatten sonra ayaa kalkt. Konsey salonunun kapsndaki muhafzlar gemesi iin kenara ekildiler, Taita da sralann arasndaki geitten geerek en n sradaki yerini ald. Nefer platformun stnde Naip'inin yannda oturuyordu. Banda Yukar Msr'n daha hafif olan hedjet tac vard, olduka soluk ve halsiz grnyordu. Taita bir an ocuun ar etki gsteren bir zehrin kurban olmasndan endie duyduysa da, sonra Nefer'in etrafnda lmcl bir atmosfer kefedemedi. Bunun zerine ona bir kuvvet ve cesaret akm gndermeye odakland, fakat Nefer herhalde yataktan kalkma treninde bulunmamasndan dolay cezalandrmak iin ona sulayan, souk bir bak frlatmakla yetindi. -84T 'ta dikkatini konsey ilerine yneltti. Kral Apepi'nin yl sren bir kudan sonra Abnub'u tekrar zapt ettii kuzey cephesinden gelen son raatlT qozden geiliyorlard. O talihsiz kent, Tamose'un babas Firavun MaP e'un saltanat srasndaki ilk Hiksos istilasndan beri sekiz kez el deitirFiravun Tamose Hiksos okunun kurban olmu olmasayd, cretkr stra-isi bu anssz durumu tersine evirebilirdi. Msr ordulan da imdi Teb'e doru yeni bir Hiksos saldrsna kar hazrlk yapacak yerde dmann bakenti Avaris'e doru bir hamle gerekletirebilirdi. Taita konsey yelerinin kriz konusunda byk bir fikir ayrl iinde ol-duklann grd. Bu yeni yenilginin suunu bililerine yklemeye alyorlard, oysa ana sebebin Firavun'un vakitsiz lm olduunu grmek in bir dhi olmaya hi gerek yoktu. Hkmdar ordusunu basz ve moralsiz brakmt. Apepi de bu lmden hemen yararlanmann yolunu bulmutu. Onlarn tartmalarna kulak veren Taita/ bu savan Msr'n bedeninde hi kapanmayan bir ban olduunu her zamankinden kuvvetle hissetti. Fena halde can sklarak yerinden kalkt ve konsey salonunu terk etti. erdekiler kuzey ordularnn bana l Firavun Tamose'un yerini almak zere kimin atanaca konusunda hl birbirlerine girdiklerine gre, Taita'nn orada yapabilecei bir ey yoktu. Taita bir yanda| uzaklarken, "O artk gittiine gre, bizimkiler iinde Apepi'yle boy lebilecek hi kimse yok. Ne Asmor, ne Teron, hatta ne de Naja'nn kendisi," diye homurdanyordu. "Altm yllk sava lkeyle ordularmz tketti. Tekrar kuvvetimizi toparlamamz ve aramzdan yeni bir askeri liderin kmas iin bize zaman gerek." ihtiyar adamn aklnaNefer geldi, ama Taita'nn, Ammon Ra bysn incelemesi sonucunda rendii zere kaderinin onun iin hazrlad rol ocuun stlenebilmesi iin uzun yllarn gemesi gerekecekti. "Onun iin bu zaman kazanmam ve hazr olana kadar gvenliini salamam lazm."

Taita bundan sonra sarayn kadnlar dairesine gitti. Bir hadm olduu iin, baka erkeklere kapal tutulan kaplardan geebiliyordu. Prenseslerin yaknda gelin olacaklarn renmelerinden beri gn gemiti, Taita da onlan daha nce grmeye gitmesi gerektiini biliyordu. Kzlar akn, zntl ve onun avuntusuyla dne ihtiya duyuyor olmalydlar. Avluya girdii zaman onu ilk fark eden Merykara oldu. Bir Isis rahibesinin na yaz tableti ve frayla yaz dersi verdii yerden frlad ve salarnn yan l-85leini hoplata hoplata uzun bacaklanyla ihtiyar adama doru kotu. Kollann Taita'nn beline dolad ve ona var gcyle sarld. "Ah Taita, nerelerdeydin? Son gnlerde hep seni aradm." Kk kz ban kaldrnca Taita onun gzlerinin kzarm olduunu ve altlarnda karanlk glgeler bulunduunu grd. Merykara imdi omuzlarm sarsan hkrklarla alyordu. Taita onu kucaklad ve biraz sakinleene kadar kollannn arasnda tuttu. "Neyin var, kk maymunum?" diye sordu. "Seni bu kadar mutsuz eden nedir?" "Lord Naja beni gizli bir yere gtrp orada korkun eyler yapacakm. ime kocaman keskin bir ey sokarak canm yakacak, kanamama yol aacakm." * "Sana bunu kim syledi?" Taita fkesini zor zapt ediyordu. "Maara ve Saak." Merykara hkra hkra alyordu. "Oh, Taita, bana o kt eyleri yapmasn nleyemez misin? N'olur, yalvarrm." Kk kzn korkusunun o iki Nbyeli kle kzdan kaynaklandn Taita'nn tahmin etmesi gerekirdi. ykleri genellikle Afrika cinleri ve hortlaklany-la ilgiliydi, ama onlara emanet edilen ocua eziyet etmek iin artk yeni bir ey bulmu oluyorlard. Taita iki kk kahpeden bunun acsn karmaya iinden ahdetti, bir yandan da prensecin korkusunu gidermek iin kollan svad. Merykara gerekten dehet iinde olduundan bunun iin tm diplomasisini ve sevecenliini kullanmak zorunda kald. ocuu bahenin sakin bir kesindeki bir kameriyeye gtrd, orada oturdu, Merykara da ihtiyar adamn kucana trmanarak yanan onun gsne dayad. Korkulannn tabii ki hibir dayana yoktu. Dnden sonra bile Na-a'nn, Merykara ilk aybasn grmeden kk kz zifaf yatana almas doaya, yasalara ve detlere karyd. O olaya ise daha yllar vard. Taita sonunda kk kz sakinletirmeyi baard ve o sabah doan tay sevip okamas iin saltanat ahrlarna gtrd. Merykara yine glmsemeye ve cvl cvl konumaya balaynca Taita onu tekrar zenana 'yaM gtrd ve elendirmek iin birka nemsiz byclk numarasna bavurdu. Bir ibriin iindeki Nil suyunu iine sadece parman batrmak suretiyle nefis bir erbete dntrd ve bunu ikisi birlikte itiler. Sonra, havaya frlatt bir akl canl bir kanaryaya dnerek bir incir aac" Zenana: Harem dairesi. - 86 st dallarna utu. ocuk aacn altnda neeyle dans ettii ve cyaklad ,rada da kanarya dalnn stnde hoplamaya ve akmaya balad. Taita daha sonra Merykara'y brakarak Maara ve Saak adndaki iki kle kz bulmaya gitti. Onlan o kadar kt halad ki, kzlar ok gemeden birbirlerine sarlarak ac ac alamaya giritiler. htiyar adam, Maara'nn herhangi bir tatsz olayda daima eleba olduunu biliyordu. Kzn kulann iinden canl bir akrep kararak yznn nnde tuttu, Maara da ylesine bir korkuya kapld ki tutamad ii bacaklarndan aa szld. Sonutan honut olan Taita, Heseret'i bulmaya gitti. Tahmin ettii gibi, kz liriyle birlikte nehrin kenarndayd. Yznde hazin bir kk glmsemeyle ihtiyar adama bakt, fakat sezini tngrdatmay srdrd. Taita salkmsdn yerleri spren dallarnn altndaki otlarn stnde onun yanna oturdu. ald para ninesinin en sevdii ezgiydi. Bunu ona Taita retmiti. Szlerini de okumaya balad. "Kalbim yaral bir bldrcn gibi rpnyor sevgilimin yzn grdm zaman. Yanaklarm da afak g gibi pembeleiyor onun glmseyiinin nda." t. Heseret'in sesi tatl ve arknn melodisryle uyumluydu, Taita da gzyalarnn gzlerinden tamak zere olduunu hissetti. Yine Lostris'i dinler gibiydi. O da kk kza katld. Berrak ve gl sesinde ileri yalann titrekliinden eser yoktu. Nehirden geen bir geminin krekileri kreklerini ellerinden braktlar ve aknt tekneyi iftin oturduu yerin andan srklerken bylenmi gibi onlan dinlediler. ark sona erince Heseret liri elinden brakt ve yal adama dnd. "Sevgili Taita, geldiine ne kadar sevindiimi bilsen." "Seni beklettiim iin ok zgnm, gecelerimin mehtab." Oldu bitti ro-ntik tabiatl olan Heseret, Taita'nn ona yaktrd ad duyunca hafife glmsedi. htiyar adam sordu. "Benden ne gibi bir hizmet bekliyorsun?" "Lord Naja'ya gidip ona zrlerimi iletmelisin, nk ben onunla evlene-mem." Heseret, o yalardaki bykannesine o kadar benziyordu ki. Lostris de yeteneine ayn derecede sarslmaz bir gvenle ona ayn derecede olanaksz w grev yklemiti. Heseret imdi iri yeil gzlerini ihtiyar adama evirmiti.

-87"Meren'e onun kars olacama sz vermitim," dedi. Meren, Kratas'n torunu ve Prens Nefer'in en yakn arkadayd. Taita delikanly Heseret'e baygn baygn bakarken yakalam, ama kan onun duygularna karlk verdiinden hi phelenmemi!!. htiraslannn sesi-ni dinleyerek ne kadar ileri gittiklerini merak ettiyse de bu dnceyi aklndan uzaklatrd. "Heseret, baka kzlar gibi olmadn sana ka kere anlatmaya altm," dedi. "Sen hanedann bir prensesisin. Genlik duygularna kaplarak evlenemezsin. Evliliin byk politik sonulan olacak bir olay." Heseret, "Anlamyorsun, Taita," dedi. Yal adamn o kadar korktuu inatla konuuyordu. "Ben Meren'i seviyorum. Kk bir kz olduum gnlerden beri seviyorum onu; Lord Naja'yla deil, onunla evlenmek istiyorum." Taita, "Msr Naibi'nin kararn etkileyemem ben," diye aklamaya altysa da, prenses glmseyerek ban sallad. "O kadar akllsn ki Taita. Mutlaka bir ey dnebilirsin. Her zaman yaptn bunu," dedi. Taita da yreinin parampara olduunu hissetti. :& "Lord Taita, Firavun'un yanna girmenizi, ya da hanedan prensesleriyle yaklaan evliliimi sizinle tartmay reddediyorum. Her iki konuda da kararm kesindir." Naja konuyu kapadn vurgulamak iin dikkatini nndeki masada duran parmen tomarna verdi. Bir yaban kaz srsnn dou kysndaki batak araziden havalanp Nil'in gri sularn ar kanat rplanyla amalarna ve oturduklar saray bahelerinin yukarsndan gemelerine yetecek kadar bir zaman geti. Taita bakn gkten uzaklatrd ve gitmek zere ayaa kalkt. Naip'in nnde eilip geri geri gitmek suretiyle huzurdan kmaya hazrland srada Naja ban kaldrp ona bakt. "Gidebileceinizi sylemedim." "Bana daha baka bir ihtiyacnzn kalmadn sandm, lordum." "Aksine, ok acil olarak ihtiyacm var." Naja, Taita'ya sert sert bakt ve tekrar oturmasn iaret etti. "Sabrm ve size tandm ayrcal snyorsunuz. Sizden her ne zaman istese Firavun Tamose iin Ammon Ra'nn bysne bavurduunuzu biliyorum. Niin beni oyalyorsunuz? Bu lkenin Naip'i olarak daha fazla gecikmeye tahammlm yok. Hem bunu kendi karm uruna sormuyorum, nemli olan ulusumuzun kuzeyle giritii bu savata ayakta kalabilmesi. Tanrlar topluluunun rehberliine ihtiyacm var. Bunu da ancak siz benim iin salayabilirsiniz." -88Naia o kadar ani bir kalk yapt ki nndeki masa devrilerek papirs tori nn frala" ve mrekkebi tula zeminin stne sat. Adam bu olanlara m . bj|8 etmedi ve sesini yice ykseltti: "ahin Mhr'nn verdii tm otorisana emrediyorum..." Byle derken sa kolundaki tlsma dokunmutu. 4ana benim adma Ammon Ra bysne bavurman emrediyorum." Taita dramatik bir tevekklle ban edi. Haftalardan beri kendini bu lti-atoma hazrlyordu ve srf Nefer'in Naip'in tutkularndan nispeten gvende laca sreyi olabildiince uzatmak iin bu geciktirme taktiklerine bavurmutu. Kehanetin onayn almadka Naja'nn Nefer'e kar lmcl bir giriimde bulunmayacana hl inanyordu. Taita bu kez, "Kehanet iin en uygun zaman dolunaydr," dedi. "Gerekli hazrlklar yaptm bile." Naja iskemlesinin stne kt. "Bunu burada benim dairemde yapacaksnz," dedi. "Hayr, sayn Naip ylesi ideal olmaz." Taita, Naja zerinde etki sahibi olmak istedii takdirde, onun dengesini sarsmas gerektiini biliyordu. Tanrla-nn etkisine ne kadar yakn olursak, kehanetler o oranda isabetli olur. Busi-ris'deki Osiris Tapna'nn rahipleriyle anlatm. Dolunay zamannda gece yans orada kehanetler zerinde alacam. Tapnan girilmesi yasak olan i odasnda. Tann'nn, kardei Seth4arafndan paralanm olan omurgas djed stunu orada tutuluyor. Bu kutsal kalnt dncelerimizin gcn abartacak." Taita'nn sesi ok anlamlyd. "O odada yalnz sizinle ben bulunacaz. Tann-larn size syleyeceklerini baka hibir lml duymamal. Asmor'un birliklerinden biri odaya giden yollara bekilik edecek." Naja, Osiris'in adamyd, yzndeki anlam ok ciddiydi. Onun, setii zamanla yerden etkileneceini Taita zaten biliyordu. Naja, "Dediiniz gibi olsun," diye kabul etti. Busiris'e saltanat kayyla yolculuk iki gn srd. Asmor'un alay da drt gemiyle arkadan geliyordu. Tapnan hemen altndaki san kumsalda karaya ktlar. Rahipler Naip! karlamak iin ilahiler syleyerek, akasya sakzyla sar sakz gibi armaanlar ellerinde bekliyorlard. Naip'in gzel kokulu maddelere olan merak btn lkede biliniyordu. Kendileri iin hazrlanm daireye alndlar. Naja ykanp parfmler srnp, meyve ve erbetle serinlenirken Taita barahiple birlikte zel oday ziya-89ret etti ve byk tanr Osiris'e armaanlar sundu. Daha sonra, Taita'nn iare-tiyle barahip ekildi ve akam iin hazrlklarn yapmas iin ihtiyar adam ya|. nz brakt. Lord Naja kehanet olay srasnda hi hazr bulunmamt; zaten ha-zr bulunanlar pek azd. Taita, Naip iin etkileyici bir ov dzenleyecekti, ama gerek ritel gibi yorucu ve eziyet verici bir deneyime katlanmaya niyeti yok. tu. Gn batmndan sonra barahip Naip onuruna bir len dzenledi. Bu balamda tapna evreleyen balarn zmnden yaplma nl arab j|<. ram ettiler. Byk Tann Osiris Msr'a zm Busiris'te tantmt. Nefis iki Naip'le evresindekileri akrkeyif edince, rahipler byk tanrnn hayatn anlatan bir dizi ksa temsil sahnelediler. Osiris

bunlarn her birinde ayn bir deri rengiy. le betimlenmiti: bir mumyann sarglar gibi beyaz, ller diyar iin siyah, intikam tanrs olarak krmz. Yneticinin simgeleri olan asa ve harman dvenini daima elinde tutuyordu, ayaklar da bir cesedinkiler gibi birbirine balyd. Sonuncu sahnede bitkisel ynn vurgulamak iin yz yeile boyalyd. Hayat ve gda anlamna gelen Dhura dars gibi Osiris topraa gmlyordu ki bu da lm anlamna geliyordu. br dnyann karanlnda dar tohumu gibi filizleniyor, sonra da ebedi hayatn anl dnemine giriyordu. Canl tablolar temsil edilirken barahip tanrnn g adlann sralyordu: "Gecenin Gz", "Ebedi iyi Varlk", "Geb'in Olu" ve "Kusursuz Grkemli Wen-nefer" gibi. Sonra, rahipler, gnlk kselerinin dumanyla evrili olarak ve gongla davulun temposu eliinde iyiyle kt arasndaki savan destann okudular. Efsaneye gre, erdemli kardeini kskanan Seth, Osiris'i bir sandn iine kilitleyip boulmas iin Nil'e atyordu. Osiris'in l bedeni nehir kysna vurunca Seth onu paralad ve eitli ksmlarn saklad. Djed stununu yani omurgay ise burada Busiris'te gizlemiti. Kz kardeleri Isis cesedin btn paralarn arayp buldu ve onlar bir araya toplad. Sonra, Osiris'le iftleti. Bedenleri birletii srada kanatlar hayat soluunu Osiris'in iine geri fledi. Msr Naibi gece yarsna az bir zaman kala ba dndrc zengin ikiden bir srahi dolusu yuvarlam bulunuyordu. Dinsel batl inanlan rahipler tarafndan kkrtldndan sinirli ve kolay etkilenir bir ruh hali iindeydi. Dolunayn gm renkli huzmesi tapnan damndaki ok isabetli alm delikten ieri girip tapnan ortasndan zel odann kapal kapsna doru kaynca, barahibin iareti zerine br rahipler de ayaa kalkarak kafile halinde dar ktlar. Lord Naja'yla Taita bylece yalnz kalm oluyorlard. -90Uzaklaan rahiplerin ilahileri yerini youn bir sessizlie braknca Taita, Maio'i elinden tuttu ve ay nn aydnlatt geitten zel ibadet odasnn kalanna gtrd. Onlar yaklarlarken tun kapl ar kaplar kendiliklerinden aldlar. Lord Naja irkildi; eli de Taita'nn avucunda titremiti. Elinde olsa geri ekilirdi, ama Byc onu ileri srkledi. zel ibadet odas, her biri kk odann bir kesinde duran drt man-aaldan k alyordu. Fayans kapl zeminin orta yerinde alak bir tabure vard. Taita, Naja'y oraya gtrd ve oturmasn iaret etti. O arada kaplar arkalarndan kapanmt. Naja onlara korkuyla bakmaktan kendini alamad. Ayaa frlayacakken Taita bir elini omzuna koyarak onu engelledi. "Burada ne grrsen gr, ne duyarsan duy, kprdama. Konuma. Hayatna deer veriyorsan hibir ey yapma. Hibir ey syleme." Taita onu oturduu yerde brakt ve ar admlarla tannnn heykeline yaklat. Ellerini kaldrd, o anda altndan bir kadehi sapndan tuttuu grld. Bunu yksee kaldrd ve Osiris'den iindekileri kutsamasn yakard, sonra kadehi Naja'ya gtrerek onu imeye zorlad. Bal gibi yapkan sv badem ezmesi, gl yapra ve mantar kokuyordu. Taita ellerini rpnca kadeh yok oldu. Taita bo ellerini ileri uzatt ve Naja'nn yznn nnde gizemli bir hareket yapt. Ammon Ra'nn bulmacas kala gz arasnda avulann doldurdu. Naja fildiinden bu diskleri ritual hakknda duyduklarndan tanyordu. Taita onu onlar elleriyle rtmeye davet etti. Kendisi o arada oradaki tanrlar topluluunun ev sahibi Ammon Ra'ya bir dua okuyordu. "Ikla atete byk, tannsal grkemde iddetli olan yakla ve niyazlarmza kulak ver." Diskler ellerinde dokunulamayacak kadar snnca Naja oturduu yerde kprdamaya balad ve diskleri Taita'ya iade ederken rahat bir nefes ald. Yal adamn onlan odann br yanna gtrp dev Osiris heykelinin ayaklannn dibine yerletirmesini seyrederken buram buram terliyordu. Byc orada yere diz kt ve disklerin nnde eildi. Odann iinde bir sre alevlerin rtrd-sndan baka ses, mangallardan yaylan ve ta duvarlann stnde dans eden glgelerden baka hareket olmad. Sonra birdenbire bir vcuttan km izlenimi vermeyen korkun bir lk odann iinde n n nlad. Tannnn yaamsal organlan kt ruhlu kardei tarafndan sanki bir kez daha bedeninden kopanlmt. Naja hafif hafif inledi ve atksyla ban rtt. Yine bir sessizlik oldu, ama hemen arkasndan mangallarn alevleri tavana kadar fkrd, renkleri de yeille morun, krmzyla mavinin en iddetli tonla-91 1 rina dnd. lerinden duman bulutlar ykselerek oday doldurdu. Naja tka-nr gibi olup ksrmeye balad. Ba dnyor, kendi soluklarnn beyninin iinde yanklandn duyar gibi oluyordu. Taita yava yava ona dnd. Naja ite o zaman dehetin penesinde sarsld. Byc deiime uramt nk. Yz, dirilen tanrnnki gibi yejj bir kla parlyordu. Ak azndan fkran yeil kpkler gsne dklyor-du, gzleri ise mangallann nda gm renkli nlar saan kr yuvarlaklard. Ayaklann kmldatmadan Naja'nn oturduu yere doru kayd, kpren ak azndan ise bir iblis ve cin ordusunun sesleri, lklardan ve iniltilerden oluan bir koro, tslamalar ve homurdanmalar, rmeler ve deli kahkahalar dkld.

Lord Naja ayaa kalkmaya yeltendi, ama seslerle duman sanki kafatasnn iini doldurmutu. Karanlk birden onu yuttu. Bacaklannn altnda bkl-vermesiyle baylarak tabureden talarn stne yld. Msr'n Naip'i tekrar kendine geldii zaman gne gkte ykselmiti, nlar da nehrin sularnn stnde l l parlyordu. Kendini saltanat kaynn k tarafnda san tentenin altndaki ipekli bir iltenin stnde yatar buldu. Bulank gzlerle etrafna baknnca, eskort teknelerinin beyaz yelkenlerinin, nehir kylannn zengin yeilinin nnde balkllarn kanatlar gibi dalga-landklann grd. Gne gzlerini acttndan yine gz kapaklarn indirdi. Mthi bir susuzluk duyuyordu, boaz bir avu akl kr yutmu gibi acyordu, kafatasnn iindeki zonklamaya gelince grd hayaldeki iblisler iinde hapsolmu olsa bu kadar olurdu. nledi, titredi ve bir klenin nnde tuttuu kovann iine bol bol kustu. Taita yanna gelerek ban kaldrd ve ona serin bir eyler iirdi. Mucizevi iki ok gemeden adamn kafasnn iindeki zonklamay hafiflettii gibi, i karnnda hapsolmu gazlan salverdi ve aJt deliinden pis kokulu rzgrlar gibi czrdayarak fkrmasn salad. Naja tekrar konuabilecek kadar kendine gelince, "Her eyi anlat bana, Taita," diye fsldad. "Hibir ey hatrlamyorum. Kehanet neler aklad?" Ama Taita bir yant vermeden nce btn mrettebatla kleleri sylenecekleri duymamalar iin oradan uzaklatrd. Sonra iltenin yanna diz kt. Naja titreyen elini onun kolunun stne dayad ve ackl bir sesle, "Sonraca bir ey hatrlamyorum." Bir gece ncesinin korkularn hatrlamas zerine Huraklad-vetirtirtitredL Taita ona," Birazdan Sebennytos'tayz, majesteleri. Gece bastrmadan Teb'e dnm olacaz," dedi. Ne oldu, Taita?" Naip, ihtiyar adamn kolunu sarst. "Ammon Ra'dan neler rendin?" "Byk mucizeler duydum, majesteleri." Taita'nn sesi heyecandan titriyordu. "Mucizeler mi?" Naja oturmaya alt. "Bana niin 'Majesteleri' dedin? Ben Firavun deilim ki." Aklananlarn bir ksm da bu." "Anlat banal Bana hepsini anlat!" 'Tapnan damnn nasl lotusun yapraklan gibi aldn ve byk yolun nasl gece gnden aa indiini hatrlamyor musun?" Naja nce ban salladysa da, sonra kararsz bir tavrla dorulad. "Evet, yle sanyorum. O yol bir altn merdiven miydi?" "Demek hatrladn." Taita, Naja'y pohpohlad. Naja, "O altn merdiveni trmandk," diyerek dorulamasn bekler gibi Ta-ita'ya bakt. Taita evet der gibi ban edu'ki kanatl aslann srtnda yukar tandk." "Evet, aslanlan hatrlyorum, ama ondan sonras glgeli ve ok belirsiz." "Bu gizemler zihni uyuturur ve onlara alk olmayan gzleri bulanklat-nriar. Yedinci ve son derecenin uzman olan ben bile katlandklarmza atm." Taita adam avutmaya alt. "Ama umudunu kesme, nk tanrlar gizemleri sana izah etmemi buyurdular." "Konu, deerli Byc, hibir ayrnty gizleme benden." "Uan aslanlann srtnda karanlk okyanusun ve beyaz dalarn doruklarnn yukarsndan getik. Dnyayla gn btn krallktan da altmzda uzanyordu." Naja heyecanla, "Devam eti" diye ihtiyan zorlad. "Sonunda tannlarn oturduklar kaleye vardk. Bunun temelleri ller diyarna kadar iniyor, stunlan da gkle btn yldzlar tayordu. Ammon Ra tepemizden tm grkemiyle geti, tannlar topluluunun btn br yeleri de gmle altndan, ateten, kristalden ve safirden tahtlarda oturuyorlard." Naja ona gzlerini krptrarak bakt, onlan gznde canlandrmakta zorlanyordu. "Evet. imdi senden duyunca hatrladm. Safirle tekta prlantadan -93tahtlar." nanmaya aresizce duyduu ihtiya adamn iini ate gibi yakyordu "Ondan sonra da tann konutu, deil mi?" dedi. "Benimle konutu, deil mi? "Evet, byk Tanr Osiris bir dan k kadar yksek bir sesle yle de. di: 'Sevgili Naja, bana daima bal kaldn sen. Ve sadakatin dllendirilecek.' "Sylemek istedii neydi? Bunu aklad m, Tarta?" htiyar adam ciddi bir tavrla ban edi. "Evet, majesteleri." "Yine o unvan kullandn. Nedenini syle." "Emredersiniz, majesteleri. Her kelimesini syleyeceim. Byk Osiris o mthi grkemiyle ayaa kalkt, seni kanatl aslann srtndan ald ve atele altndan yaplma tahtta yanna oturttu. Aznla kalbine dokundu ve seni Kutsal Karde unvanyla selamlad." ">

"Bana Kutsal Karde mi dedi? Bununla ne demek istiyordu acaba?" Taita sinirlenmeye baladn belli etmemeye alt. Naja oldum olas keskin zekl bir adam olmutu. Btn ayrntlarn ona bir bir aklanmasn gereksinmemiti. Taita'nn bir gece nce ona yedirdii sihirli mantar esansyla mangallann ilal dumanlannn etkisi henz gememiti. Tekrar net olarak dnmeye balamasna kadar gnler geebilirdi. Taita ok etkin bir boya fras kullanmam gerekecek, diye dnd ve yle devam etti: "Szleri aslnda beni de dndrd. Anlarr:: benim iin ak deildi, ama byk tann sonra tekrar konutu, 'Gklerin tanrlar topluluuna ho geldin diyorum, Kutsal Karde,' dedi." Naja'nn yznde bir zaW sevinci ve gururlu bir anlam belirdi. "Bylece beni tannlatryor, yle deil mi Taita? Szlerinin baka bir anlam olamaz." "Bunun en kk bir phesi olsa bile hemen sonra anlalmayacak yan kalmad. nk Osiris Yukar ve Aa Msr'n ifte taam alp bann stne koydu, sonra tekrar konutu. 'Selam, Kutsal Karde! Selam, gelecein Fira-vun'l' dedi." Uzun sren bir sessizlikten sonra Taita devam etti. 'Ta da bann stnde olunca kutsalln daha belirginleti. Ben de senin nnde diz ktm ve br tanrlarla birlikte sana da ibadet ettim." Naja duygulann gizlemeye gerek grmedi. Huu iindeydi. Orgazm oluyormu gibi savunmasz bir durumdayd. Taita frsat karmad. "Derken Osiris tekrar konutu. 'Bu olaanst olaylarda Byc Taita senin rehberin olacak. nk btn gizemlerin uzman ve kehanet bilmecesinin ustasdr. Onun nerilerini dikkatle dinlersen vaat ettiim btn dller senin olacak.'" Taita bir yandan Naja'nn gsterecei tepkileri gzlyordu. Acaba abartm myd, ama hayr, Naip her eyi sorgusuz sualsiz kabul ediyordu. -94Daha baka, Taita? Byk tann benim iin daha baka neler syledi?" Bu kez dorudan benimle konutu. Szleri beni ruhumun en derin krine kadar titretti. Bana ok ar bir grev ykledi nk. Azndan kan ! . unlard: 'Gizemlerin ustas Taita, bundan byle baka sevgin, ball-- ve grevin olmayacak. Kutsal kardeim Naja'nn hizmetknsn artk. Tek van onun yazgsn gerekletirmesine yardm etmen olacak. Yukar ve Asa M|sr lkelerinin ifte tacn onun bann stnde grmedike abalarna son vermeyeceksin.'" Naja, "Baka ballk, baka sevgi olmayacak," diye yavaa tekrar etti. Yaad olayn btn aksi tesirlerini stnden atma benziyordu. Kuvveti geri geliyor, sar gzlerindeki kurnaz parlt giderek gleniyordu. "Peki, byk Osiris'in sana ykledii grevi kabul ettin mi, Byc?" diye sordu. "Ak konu, bundan byle benim adamm msn yoksa yce babamzn szn duymazlktan m geleceksin?" Taita, "Byk tannnn szn nasl duymazlktan gelebilirim?" diye sordu. Ban edi ve alnn gvertenin taban tahtasna dayad. Naja'nn plak sa ayan iki eliyle yakalayarak bann stne koydu. "Tanrlarn beni layk grdkleri grevi kabul ediyorum. Senin adamnm, kutsal majesteleri. Ruhen ve kalben sana aitim." . "Ya br grevlerin? Firavun ^fer Seti'ye doduu zaman, daha yakn bir tarihte de tac giyme treninde ettiin ballk yeminleri ne olacak?" "Majesteleri, Byk Tann Osiris daha nce olan her eyden affetti beni. Artk imdi sana ettiim u yeminden baka hibir eyin benim iin nemi kalmad." Naja ihtiyar adam yerden kaldrd ve herhangi bir hile veya yalan izi aramak iin gzlerinin iine bakt. Taita da huzur iinde ona bakyordu. Naip'in phelerinin, umutlarnn ve kukularnn tpk saraydaki kafeste banndnlan ahinlere yedirilecek bir sepet dolusu canl fare gibi kaynatn seziyordu. Taita inanacak, nk yle olmasn istiyor, diye dnd. San gzlerdeki phelerin yava yava silindiine tank oldu. Naja sonunda onu kucaklad. "Sana inanyorum," dedi. "ifte tac giydiim zaman tm beklentilerinin ve hayallerinin tesindeki dller senin olacak." Naja bundan sonraki gnlerde Taita'y yanndan ayrmad, yal adam da yeni gvenli konumundan Naip'in aklanmam baz niyetlerini deitirmekte -95yararland. Naja'nn srar zerine kehanetleri bir kere daha gzden geirdi. Bir koyun ldrp barsaklarn inceledi, sarayn kafesinden bir ahin daha sal. vererek uu modelini gzledi. Bunlardan tanrnn en azndan Nil'in bir sonra-ki taknna kadar Naja'nn prenseslerle evlenmesini onaylamayacan, aksi halde taknn gereklemeyecei anlamn kard. Bylesi, Naja'nn bile gze alamayaca bir felaket olurdu. Msr'n tm hayat byk nehrin sularnn tamasna balyd. Taita bu kehanetle Nefer'i bekleyen tehlikeyi ve prenses, leri bekleyen aclan ertelemi oluyordu. Naja itiraz etti ve tartt, ama Busiris'teki o korkun geceden beri Ta-ita'nn ngrlerine kar gelmeyi baaramyordu. Dahas, kuzey cephesinden gelen kt haberler onu ihtiyar adamn karsnda daha da uysallatrd. Msr. Ilar Naja'nn emri zerine ve Taita'nn nerilerine karn Abnub'u geri almak iin bir kar saldrya kalkmlard. Ne are ki baarsz olmular, kent evresindeki korkun arpmalarda yz sava arabas ve hemen hemen bir alay kadar piyade askeri kaybetmilerdi. Apepi bu gnlerde zayf den ve morali bozulan Msr kuvvetlerine ezici bir darbe

daha indirip frtna gibi Teb'e saldrmaya hazrlanyordu. imdi bir dn yapmann zaman olmadn Naja da kabul etmek zorunda kald, Nefer'in gvenlii de bylece bir sre daha garantilenmi oldu. Daha imdiden Teb'den kara ve nehir yoluyla gneye sel gibi mlteci akyordu. Tccarlar kanlmaz Hiksos saldrsnn sonucunu grmeyi beklediklerinden doudan gelen ticaret kervanlannn says da endie verecek derecede azalmt. Btn mallar krtlam, fiyatlar da dolaysyla frlamt. Taita, "Apepi'nin elinde bizi yok edecek bir yenilgiyi nlememizin tek yolu ban grmelerine oturmaktr," diye Naip'e akl verdi. Ban yapmann asla bir teslim anlamna gelmeyeceini, ertelemeden askeri kuvvetlerini glendirmede yararlanacaklarn sylemek zereyken Naja onun ayrntlara girmesine frsat vermedi. "Ben de ayn fikirdeyim, Byc," diye atld. "Sevgili dostum Firavuft Tamose'u akl yolunun bu olduuna ka kere inandrmaya altm, ama beni hibir zaman dinlemedi." Taita, "Zamana ihtiyacmz var," diye aklad, ama Naja elini kaldrarak onu susturdu. Tabii ki haklsn." Bu beklenmedik destek Naja'y ok sevindirmiti. Birer birer btn konsey yelerini Hiksoslarla bar yaplmasna raz etmeye alm, ama Cinka dahil, hibiri onu desteklememiti. Sadk Asmor bile Apepi'y9 teslim olmaktansa klcnn stne dmeye ahdederek onu kzdrmay gze -96 st. Bylesi olas grlmeyecek zeminlerde bile erefin egemen olduunu -rmenin ve Naip olarak bile konsey araclyla yaptrabileceklerinin snrl ol--una tank olmann Naja'nn akln bana getirmesi gerekirdi. Hiksoslarla yaplacak bar Naja'nn vizyonunun temel tayd. Bu vizyo-gre iki krallk birleecek ve bir tek Firavun her iki lkeyi de ynetecekti. Ancak yan Msrl, yari Hiksos olan bir Firavun bu hedefe ulaabilirdi, Naja da tannlann kehanetleriyle ona vaat ettiklerinin bu olduuna emindi. "nyarglara kanmayacak tek kiinin sen olduunu tahmin etmeliydim, Taita," dedi ciddi bir tavrla. "tekilerin hepsi, Teslim Olmak Yok" ve 'erefsiz-Ijktense lm' diye baryorlar." Naip ban sallad. "Silah kuvvetiyle baaramadmz belki daha yumuak bir yntemle gerekletirebileceimizi seninle ben grebiliyoruz. Hiksoslar N vadisinde geirdikleri altm yldan sonra As-yal'dan ok Msrl oldular. Tannlanmz, felsefemiz ve kadnlarmz onlan byledi. Vahi kanlan bizim kanmzla yumuad ve tatllat. Yabani alkanlklar bizim soylu tavrianmtzdan etkilendi." nerisine Naip'in gsterdii tepki ylesine mthidi ki Taita ard. Btn tahmin/erinin tesindeydi bu. Dnmek iin vakit kazanmak ve Naja'nn gerek amalan hakknda bir eyler sezinlemek iin, "Bunlar ok akllca szler. Ama bu bar nasl gerekletirmeyi umabiliriz, saym Naip?" diye mrldand. Naja bunu aklamaya dndenfrazyd. "Hiksoslar arasnda bu duygulanma katlanlarn ok olduunu biliyorum. Bize katlmalarn salamak zor olmaz. O zaman ban gerekletirebilir ve iki krall birletiririz." Sisler aralanmaya balamt. Taita, bir ara dile getirildiini duyduu, fakat o srada olas grmedii bir pheyi birden anmsad. "Hiksoslar arasndaki bu yandalanmz kimler?" diye sordu. "Yksek konumda mdrlar? Apepi'ye yaknlar m?" "Soylulardan olduklar kesin. Bir tanesi Apepi'nin sava konseyinde." Naja aynntlara girmeye hevesliydi, bunu yapmamak iin kendine zor hkim oldu. Bu kadar Taita iin yeterliydi. Naja'nn Hiksos balantlan hakkndaki sylentiler geree dayanyor olmalyd; bu doru lduu.takdirde btn paralar yerine oturuyordu. htiyar adam, Naja'nn hrsnn ve isteklerinin byklne bir kez daha ard. "O soylu kiilerle buluup onlarla konumak acaba mmkn m?" diye ihtiyatla sordu. Naja, "Evet," diye dorulad. "Birka gn iinde onlarth yanna ulaabiliriz." -97 Bycler Kral / F: 7 Bu basit sylemin Taita iin tad anlam muazzamd. Demek Msr'n Naip'inin geleneksel dmann saflarnda gizli yandalan vard. Onunla i|gj|j daha baka ne gibi srlar vard acaba? Agzl parmaklarn daha nerelere uzatmt? Taita'nn srtnda souk rpertiler dolat, ensesindeki ak teller de diken diken oldular. Vurulduu zaman Firavun'un yannda olan sevdii arkada bu muydu? Fravun'un lmnn tek tan da ite buydu. Snrsz istekleri ve zalimce amalan olan bu yaratk, Hiksoslu soylularn yakn ve srda olduunu itiraf ediyordu. te yandan, Firavun'u ldren bir Hiksos okuydu. Bu dzen nerelere kadar gidiyordu acaba? Bu dncelerinin yzne yansmamasna dikkat ederek dnceli bir tavrla ban edi. Naja da hzl hzl devam etti. "Hiksoslaria bir anlamaya varabileceimize eminim, Apepi'yle aramda bir ortak Naip'lik ve birleik bir devlet konseyi dnyorum. O zaman kendi danmanlanmzn bu karan onay-lamalan iin senin etkine ihtiyacmz olacak. Belki yine kehanete bavurarak tanrlarn isteklerini duyurabilirsin." Naja onun sahte bir kehanet gerekletirmesini neriyordu. Busiris'te olanlarn da gstermelik olduundan pheleniyor muydu acaba? Taita yle dnmyordu, ama bu fikri imdiden bastrmalyd. Yzndeki anlam

ciddileti. "Kehanetle ilgili durumlarda, tanr Ammon Ra'nn adn veya szn bouna, sarf etmek ya da kehanetini yanl tantmak korkun bir cezayla sonulanr." Naja hemen geriledi. 'Bylesi bir saygszlk kastetmedim, ama tanrlar kehanet yoluyla bana onaylann verdiler." Taita, "nce bu anlamann olabilirliini aratrmalyz," dedi. "Apepi askeri konumunun ok salam olduunu zannedip bizimle bulumay reddedebilir. Ve bans yapmak iin yapacamz yaklamlara ramen, sava sonuna kadar srdrmeye karar verebilir." "yle bir ey olacan sanmyorum. Sana br taraftaki yandalarmzn adlarn vereceim. Onlarn yanna gizlice gitmelisin, Taita. Hiksoslarn arasnda bile iyi tannan saygn bir kiisin, sana aynca benim tarafmdan geldiini kantlayacak bir tlsm vereceim. Sen davamzn en iyi elisisin. Seni dinleyeceklerdir." Taita bir sre daha oturup dnd. Nefer'le prensesler iin durumdan fazladan bir yarar elde edip edemeyeceini dnd, ama bu evrede yle bir ey gremedi. Ne olursa olsun, Nefer hl lmcl bir tehlikeyle kar karya olacakt. -98W Nefer'in hayatta kalmasn garantilemek istedii takdirde Taita'nn nn-. jr jgk seenek vard: bu da Naja iktidardayken onu Msr'dan dan karla Bunu yapmak iin imdilerde bir frsat.var myd? Naja ona snra kadar . ago neriyordu. Nefer'i yannda gtrmek iin bundan yararlanabilir miy-h? Birkac saniye sonra bunu yapamayacan kavrad. ocuk Firavun'la balants Naja yznden hl nemli derecede snrlanmt. Onunla yalnz kalmasna asla izin verilmiyordu. Konseyin oturumlarnda ocuun yannda oturmasna veya onunla en masumca mesajlar dei toku etmesine bile izin yoktu. Son haftalarda Taita'nn ona yaklamasna sadece Nefer tehlikeli bir boaz iltihabna tutulduu zaman izin verilmiti. htiyar adam o zaman Firavun'u tedavi etmesi iin yatak odasna alnm, ama Tarta oradayken Naja'yla Asmor da hazr bulunmu, btn olanlan seyretmiler, sylenen her sze kulak misafiri olmulard. Zaten Nefer hastal yznden fsltdan daha yksek sesle ko-nuamamtt, ancak bu arada gzleri Taita'nn yznden ayrlmam ve vedalamalar zaman gelince ihtiyar adamn elini salvermek istememiti. Ama bu da on gn nceydi. Taita, Naja'nn yerini alacak eitmenler bulduunu, Asmor'un da Neferin binicilik idmanlanm, araba srcln ve okuluunu srdrmek iin Mavi Muhafzlar'n arasndan retmenler sakladn renmiti. Eski arkadalarnn hibirinin onu grmeye gelmesine izin verilmiyordu. Can dostu Meren'in bile Firavun'un dairesinden kmas emredilmiti. Taita, Nefer'i karmaya yeltendii ve baarsz olduu takdirde yalnz Naja'nn ona duyduu gveni feda etmekle kalmayacak. Ayn zamanda Nefer'i ok byk bir tehlikeye atm olacakt. Hayr, Hiksos arazisine bu gei izninden gen Firavun'un gvenlii iin daha akllca dzenlemeler yapmakta yararlanabilirdi. Taita, "Sana her ekilde yardm etmek, benim grevim, tannlarn bana verdii bir grevdir. Onun iin bu grevi stleneceim," dedi. "Hiksos hatlann-dan gemem iin en gvenli yol hangisidir? Beni tandMann sylemitin." Naja bu soruyu ngrmt. "Kum tepelerinin arasndan geerek Cebel Wadun'da vadiye inen eski araba yolunu izlemelisin. br taraftaki dostlanm o yolu kontrol altnda tutuyorlar." Taita bayla dorulad. "Oras Firavun Tamose'un ld yol deil mi? Ben Gallala'dan teye hi gemedim. Yolun kalan ksmn bana gstermesi in bir rehbere ihtiyacm olacak." -99Naja, "Seni br yana geirmeleri iin kendi mzrak erimi ve Mavilerden bir bl yollayacam," diye vaat etti. Devam etti. "Ama yol uzun ve etindir Derhal yola kmalsn. Her geen gn, her geen saat fark yaratabilir." Taita arabay Gallala kentinin ykntlarndan sonra sadece drt kere rnolg vererek srmt. Yolu Naja'yia Tamose'dan yarm gn kadar daha ksa bir srede tamamlamlard. Ayrca hayvanlar da daha az hrpalanmt. Taita'nn arabasn izleyen dokuz arataki askerler Byc'nn nnden ok etkilenmilerdi. Onu svari birliklerinin babas olarak tanyorlard: Taita bir araba mal edip nne ift hayvan koan ilk Msrl'yd. Firavun Tamose'un Hiksoslar yenmesi haberini tamak iin Teb'den Elephantine'e yapt araba yolculuu efsanelemiti. imdi ihtiyar adam kum tepelerinin arasnda izler-ken efsanenin gerein ta kendisi olduunu gryorlard. Taita'nn dayankli- aknlk vericiydi, konsantrasyonu da hi bozulmuyordu. Ellerinden geleni yapmalar iin atlarn gnln alrken dizginlerin stndeki elleri yorulmak bilmiyordu. Blkteki btn askerlerin, en bata da arabada yannda olann hayranln uyandrmt. Gil, Naja'nn mzrak eriydi. Gneten kararm, sert izgili bir yz vard. Hafif yaps bir araba srcs iin idealdi. Buna karn en mizal, snm gibi bir adamd. Kumandann arabasnda yolculuk etmek zere seildiine gre en iyilerden biri olmas gerekirdi. imdi ay byrken, scaklk da giderek artarken gecenin serinliinde yolculuk etmilerdi. afak skerken dinlenmek zere mola verdiler. Gil, hayvanlara su verdikten sonra Cebel Wadun vadisine bakan bir kayann stnde oturan Taita'nn yanna geldi ve ona seramik bir su testisi uzatt. htiyar adam ibriin azndan azna su doldurdu ve

Gallala'dan beri yanlarnda tadklar aa suyu yzn ekitmeden iti. Gece yars verdikleri moladan beri itii ilk suydu bu. Gil ihtiyar iblis ta gibi, bir Bedevi akncdan farksz, diye dnerek ona hayranlk duydu ve Taita'nn verebilecei bir emri beklemek zere hatn saylr bir uzaklkta yere kt. Taita sonunda, "Firavun'un vurulduu yer neresiydi?" diye sordu. Gil ykselen gnein nlarndan kamamamalan iin gzlerine ellerini siper etti ve kuru nehir yatann ovalarla kart yeri iaret etti. "Orada lordum. u uzaktaki tepe srasnn yaknnda" -100t ta Gil'i ilk kez konseyin huzurunda sorguya ekmiti. Mzrak orada , ' lmyle ilgili olarak bilgi vermiti. Konsey, konu hakknda bilgisi herkesi kovuturma srasnda ifade vermeye davet etmiti. Taita, Gil'in H'i ifadenin net ve inanlr olduunu anmsyordu. Konseyin grkemiyle - r yelerinden etkilenmemi, basit ve drst asker kimliine uygun ekilde ildiklerini anlatmt. Kendisine gsterildiinde Firavun Tamose'a saplanan Hksos okunu da tanmt. Bunun sap krlarak ikiye blnmt. Lord Naja yarann acsn hafifletmek iin krmt onu. lk karlamalan o zaman olmutu. Teb'den ayrldklarndan beri bir veya iki kere ksaca konumulard, uzun bir konuma yapmalar iin imdiye kadar bir frsat olmamt. Taita imdi, "Burada o gn seninle beraber olanlardan birileri var m?" diye sordu. Gil, "Yalnzca Samos vard. Ama saldnya uradmz zaman o vadide arabalann banda bekliyordu," diye yantlad. Taita, "Bana tam yerini gstermeni ve beni sava alanna gtrmeni istiyorum," dedi. Gil omuzlarn silkti. "Ona tam sava denemezdi, olsa olsa kk bir atmayd. Grlecek ey ok az. Kra bir yer oras. Ama saygdeer Byc'nn emri bamn stnde." *Kafile tekrar arabalara bindi ve tek aralk bir sra halinde vadinin dik yamacn indi. Oraya belki yz yldr yamur yamamt, l rzgn bile hl belirgin ekilde duran Firavun'un arabalannn izlerini silememiti. Vadinin tabanna vardklannda Taita onlan hl izliyor, kendi arabasnn tekerlekleri kalan oluklarda ilerliyordu. Bir Hiksos basknna kar tetikteydiler ve vadinin her iki yanndan gzlerini ayrmyorlard. Ama plak kaya scan yaratt serabn iinde dans etmekle beraber, dmandan hibir iz yoktu. "te nbeti kulesi." Gil Mersini iaret etti. Taita da gn bulutsuz mavisinin nnde sarho gibi eilen ypranm silueti grd. Dere yatanda bir dneme daha dndler. Taita, Firavun'un blnn durup dnd, birok kiinin de arabalardan vadi tabannn yumuak kumlann indikleri ve tekrar arabalara bindikleri yerdeki kark tekerlek izlerini iki yz adm beriden bile grebiliyordu. Bu noktada kk kuvvetine yavalamalarn iaret etti ve yry hzyla ilerlemeye koyuldular. -101 Gil araba siperinin yan tarafna den bir yeri iaret etti. "Firavun burada arabasndan inerek Lord Naja'yla Apepi'nin kararghn gzlemeye gitmiti. Taita arabasn durdurdu ve brlerine de ayn eyi yapmalan iin ia^ verdi. Arkasndan gelen arabadaki avua, "Beni burada bekleyin," diye ern. retti. Sonra Gil'e dnd. "Sen benimle gel. arpma alann bana gster." Gil ne geerek zorlu patikay trmanmaya balad. htiyar adama hrrne. ten nce yava ilerliyordu, ama sonra Taita'nn ondan geri kalmadn f^ ederek hzland. Onlar devam ettike patika dikleti. Arazi de giderek bozul-maya balad. Tepenin yar yerinde patikay hemen hemen tkayan iri kaya grubunun bana geldiklerinde Gil bile soluk solua kalmt. Asker, "Ben buraya kadar geldim," dedi. "Firavun nerede yere dt peki?" Taita dik, fakat olduka ak yamata etrafna baknarak, "Hiksos birlikleri nerede gizliydiler? Firavun'u ldren ok nereden atld?" diye sordu. "Size bunu syleyecek durumda deilim, lordum." Gil ban sallad. "Lord Naja u kayalarn tesine getii srada benimle adamlann kalan ksmna burada beklememiz buyuruldu." "Firavun neredeydi? O da Lord Naja'yla gitti mi?" "Hayr. Yani nce gitmedi. Hkmdar bizimle bekliyordu. Derken Lord Kaja ilerde bir ey duydu, bunu aratrmaya gitti ve gr amzdan kt." "Bu ii anlayamadm. Nerede saldrya uradnz?" . "Biz burada bekledik. Firavun'un sabrszlanmaya baladn grebiliyordum. Lord Naja bir sre sonra kayalarn arkasndan slk ald. Firavun ayaa frlad. Bize, 'Gelin, ocuklar!' dedi ve patikay trmand." "Sen hemen arkasnda miydin?" "Hayr, ben kafilenin arkasna yakndm." "Bundan sonra olanlar grdn m?"

"Firavun kayalarn arkasnda gzden kaybolmutu. Hemen arkasndan banlar koptu ve arpma sesleri duyuldu. Hiksos sesleri ve kllarla oklarn kayalara arptn duydum. Ben hemen ileri kotum, ama patika arplan yere ulamaya alan askerlerimiz yznden tkanmt." Gil patikann nasl daraldn ve en yksek kayann arkasna kvrldn gstermek iin ileri kotu. "Ben ancak oraya kadar gelebildim," dedi. "Birden Lord Naja'nn, Firavun'un vurulduunu bardn duydum. lerimdeki adamlar koyun srs gibi dnp duruyorlard. Derken hkmdar benim durduum yere srklediler. Sanrm, Firavun o srada lmt bile." -102Hiksoslar size ne kadar yakndlar? Ka kiiydiler? Svari mi, piyade d'ler? Alaylarn tandn m?" Taita bunian belli bir amala soruyordu: btn ""k oslar belirgin alametler takar ve kyafetler giyerlerdi. Msrllar da bunlar tnmay renmilerdi. Gil, "Bize ok yakndlar ve ok da kalabalktlar. En az bir blk vardlar," dedi. Taita srar etti. "Hangi alaydandlar? Sorgulann grebildin mi?" Git ilk kez kararsz ve biraz da utanm grnyordu. "Lordum, dorusunu isterseniz dman hi grmedim. u yukardaki kayalarn arkasndaydlar." Taita kalarn att. "yleyse kuvvetlerini ve saylann nereden biliyorsun?" "Lord Naja baryordu." Gil arkasn getiremeyerek ban edi. "Naja dnda tekiler dman grdler mi?" "Bilemem, saygdeer Byc. Lord Naja arabalarn aaya doru gerilemelerini emretmiti. Hkmdarn ar yaral olduunu, belki de ldn grebiliyorduk. Hepimizin morali sfrd." "Sonradan olay arkadalarnla konumu olmalsn. lerinden herhangi biri dmanla arptn syledi mi? Hiksoslardan birini okla ya da mzrakla yaralam m?" Gil kararsz bir tavrla ban sallad^"Hatrlamyorum. Hayr, hi sanmyorum." "Hkmdardan baka yaralanan olmu muydu?" "Hayr, olmamt." "Bunu niin Konsey'e sylemedin? Bir tek dman bile grmediini nik sylemedin?" Taita adamakll kzmt. ' lord Naja bize sorulara ksa ve basit yantlar vermemizi, bbrlenerek ve arpmalardaki paymza dair uzun ykler anlatarak Konseyin vaktini ziyan etmememizi emretmiti." Gil sklm gibi omuzlann kaktrd. "yle sanyorum ki hibirimiz arpmadan katmz itiraf etmek istemedik." "Utanma, Gil. Sen sadece aldn emirleri yerine getirdin." Taita'nn sesi yumuamt. "imdi u kayalarn stne trman ve gzlerini drt a. Hiksos blgesinin ilerindeyiz. Ben uzun kalmam." Taita yavaa ileri yrd ve patikay tkayan kayann etrafn dnd. Du-njp ndeki araziyi gzden geirdi. Bu adan baknca harap nbeti kulesinin sadece damn grebiliyordu, Patika oraya doru dnemeler evire evire -toyordu. Sonra bir bayrn yukarsnda olduka ak bir doruun tesinde gz-103den kayboluyordu. Burada Hiksoslann gizlenip bir baskn yapmalann sa|9. yacak herhangi bir yer yoktu. Ortalkta baz kk kayalarla gnete kurumak zere olan baz dikenli allar dnda hibir ey grlmyordu. Derken Tafe her ne olduysa gece olduunu anmsad. Ama onu rahatsz eden bir ey ya,, di. Gl bir ktcl kuvvet tarafndan gzetleniyormu gibi belirli belirsiz kg. t bir his vard iinde. Bu duygu o kadar kuvvetlendi ki gnete kprdamadan durarak gzlerini kapad. Etrafndaki havadan her trl etkiyi snger gibi emmek iin aklnn ve ruhunun kaplann at. Hemen o an bu duygu daha da kuvvetlendi: burada ok korkun eyler vard, fakat ktln oda fazla ilersinde olmayan bir yerdeydi. htiyar adam gzlerini ap yavaa o yana yrd. Scaktan yanm kayayla dikenden baka grlecek bir ey yoktu, ama Taita imdi scak hava-da ktln kokusunu bile alabiliyordu. Le yiyen vahi bir hayvann nefesi gibi hafif ve keskin kokulu bir eydi bu. Taita durdu ve bir av kpei gibi koklad. Hava imdi tozlu ve kuru, fakat temizdi. Bu da uucu kokunun doa yasalarnn dnda bir ey olduunu kantlyordu. Taita bu noktada ilenmi bir gnahn hafif yanksn yakalar gibi oluyordu, ama bunun yerini kesin olarak belirlemeye altnda kayboldu. Adam ileriye doru bir adm att, sonra bir adm daha, ayn anda i buiandna koku ona doru esti. Bir adm daha derken kokuya byk bir znt duygusu eklendi. llemeyecek kadar deerli, yerine konulamayacak bir eyi kaybetmi gibiydi. Talk patikada bir adm daha atmaya kendini zorlad, ayn anda bir ey akcierlerindeki tm havay boaltacak kadar iddetle ona arpt. Taita duyduu dayanlmaz acnn etkisiyle haykrd ve gsn kavrayarak dizst dt. Soluk alamyordu. Bu, acnn en st kademesi, lm ayd, ihtiyar adam da halkalaryla vcuduna sanlan bir ylanm gibi onunla bouuyordu. Kendini tekrar patikadan aa yuvarlad, sanc da ayn anda kayboldu. Gii onun bardn duymutu. Koarak patikay trmand. Taita'y yakalayp ayaa kaldrd. "Ne var? Size ne oldu, lordum?"

Taita onu itti. "Git! Brak beni! Burada tehlikedesin. Bu insanlar deil, tan-nlar ve iblislerle ilgili bir ey. Gitl Yamacn aasnda bekle beni." Gil duraklad. Ama sonra o parlak gzlerdeki bak fark etmesiyle bir hayalet grm gibi irkildi. Taita, "Git!" dedi. Bu, Gil'in bir daha hi duymak istemeyecei bir sesti ve kat. -104Askerin gitmesinden uzun bir sre sonra Taita ona kar cephe alm kuvvetlerle baa kabilmek iin vcuduyla akln kontrol altna almaya alt. Kemerindeki keseye el atarak iinden Lostris'in tlsmn kard. Onu sa elinde tutarak yine ileriye doru bir adm att. Patikadaki ayn yere gelince sanc onu daha da vahice vurdu. Bir ok sanki gsne saplanmt. Arkaya doru sendelerken barmamak iin kendini g tutuyordu, sanc da daha nceki gibi yine kayboldu. htiyar adam soluyarak talk yere bakt. nce engebeli patikann herhangi baka bir yerindekinden farkl gzkmyordu. Derken, topran stnde bir glge belirdi. Taita bir yanoan bakarken glge deiti ve koyu krmz renkte prl prl bir birikintiye dnt. Adam ar ar dizst dt. "Bir hkmdarn ve bir tanrnn kalbinin kan bu," diye fsldad. "Firavun Tamose tam bu noktada ld." Taita kendini toparlayp sakin, fakat titremeyen bir sesle Horus'a yakarn yneltti. Bu o kadar gl bir duayd ki, ancak yedinci derecenin bir uzman onu azna almaya cesaret edebilirdi. Duay yedinci tekrarnda gzle grlmeyen, ancak etrafndaki l havasn kprdatan kanatlarn hrts kulana geldi. Taita, "Tann burada," diye fsldad ve dua etmeye balad. Firavun'u ve dostu iin dua ediyor, Horus'a onu acsndan kurtarmasn, duyduu ikenceye son vermesi iin yalvaryordu. * Tanr'ya, "Bu korkun yerden kurtulmasna izin ver," diye yakard. "Burada tklp kalmak ruhu iin dayanlmaz bir ikence olmal." Bir yandan dua ederken ktlkleri savmak iin gerekli iaretleri yapyordu. Kan birikintisi toprak tarafndan ennilirmi gibi gzlerinin nnde klmeye balad. Son damla da kaybolurken Taita uykulu bir ocuun l gibi ekilsiz ve yumuak bir ses duydu ve onu ezen kayp ve znt hissinin ruhunu terk ettiini hissetti. Ayaa kalknca da byk bir ferahlk duydu. Kan birikintisini grd yere bast. ankl ayaklar oradayken bile hibir ac duymad ve yreindeki huzura hibir glge dmedi. "Huzur iinde git, dostum ve kralm ve Sonsuza dek yaa." Yksek sesle bu yakanta bulunurken uzun mr ve mutluluk iaretini yapt. Dnp geldii yoldan tekrar aa inmeye hazrlanyordu ki bir ey onu olduu yerde durdurdu. Ban kaldrp yine havay koklad. O kt kokudan hl hafif bir iz vard etrafnda. steksiz bir tavrla yine yokuu trmanmaya balad. Firavun'un ld yeri geti ve ilerlemeye devam etti. Ktln kokusu -105att her admla dana da kuvvetleniyor, iine rtler veriyordu. Bunun do, al dzenin tesincie bir ey olduunu bir kez daha hissetti. Devam etti, yirmi adm daha atmasnn arkasndan da koku kaybolmaya yz tuttu. Bunun zerine kokunun en iddetli olduu noktay saptayana de|< bir ileri, bir geri gitti. Patikadan ayrlnca da kokunun onu hemen hemen bo-acakm gibi kuvvetlendiinin farkna vard. Patikann hemen yanndaki dikenli bir aacn kvrml dallarnn altnda duruyordu. Ban kaldnnca dallann garip bir ekli olduunu fark etti. Sanki insan eliyle bklerek gn mavi fonunun nnde belirgin bir ha oluturmulard. Aa baknca, bu kez bir atn ba byklnde ve biiminde bir kaya dikkatini ekti. Ksa bir zaman nce kaldrlm, sonra tekrar eski yerine oturtulmutu. Taita kayay iinde oturduu girintiden karnca, dikenli aacn kklerinin arasndaki bir oyuu rttn grd. Oyuun iine baknca burada bir ey olduu dikkatini ekti. Buraya elini sokarken tedirgindi -oyuk bir ylan ya da bir akrep iin ideal barnakt nk. Oyuun iinden olaanst gzellikte oyulmu ve ilenmi bir cisim kard. Bunun bir okluk olduunun neden sonra farkna vard. Kimlere ait olduuna dair phesi yoktu. Okluun stndeki desen bir Hiksos armas stilin-deydi, deri kapn stne ilenmi resim ise Hiksos savalarnn taptklar timsah biimindeki sava tanrs Seueth'di. Taita okluun kapan kaldrnca iinde yeH ve krmz renkte, be ok bulunduunu grd. Saplardan birini ekince kalbi duracak gibi oldu. Yanlm olmas olanakszd. Naja'nn Konsey'in huzuruna getirdii kana bulanm knk oku dikkatle incelemiti. Bu ok, Firavun'u ldrenin tpatp eiydi. Oku a tuttu ve sapa ilenmi armaya dikkatle bakt, enelerinin arasnda t hiyeroglifini tutan bir leoparn stilize edilmi bayd. lmcl okta da ayn iareti grmt. Tpatp aynyd. Taita verebilecei tm bilgileri zmsemek ister gibi oku ellerinin arasnda evirip eviriyordu. Oku burnuna gtrp koklad. Sadece tahta, boya ve ty kokuyordu. Onu bu gizleme yerine getiren iren koku kaybolmutu. Fravun'un katili niin okluunu saklasmd ki? arpmadan sonra bu arazi Hiksoslann elinde kalmt. Silahlarn geri almak iin dnya kadar vakitleri olmutu. Bu ok gzel ve deerli bir cisim. Mecbur kalmadka hibir sava onu terk etmez, diye dnd Taita.

Bir saat daha yamac aradysa da, ilgisini ekecek baka bir ey bulamad gibi, kokumuluk ve fenalk anlamna gelen o doast kokuyu da bir -106ad Arabalann vadideki kumlann stnde bekledikleri yere inerken peteinin altna saklamt bile. Gece bastrncaya kadar vadide gizlenerek beklediler. Daha sonra gcrdamalarn nlemek iin tekerlek poyralann koyun yayla yalayarak, atlarn klarn deri patiklerle rterek, btn silahlarla donanm da ses karmaklar iin sanp sarmalayarak Gil'in rehberliinde Hiksos blgesinin ilerine girdiler. Mzrak eri yreyi iyi tanyordu, Taita da herhangi bir yorumda bulunmamakla beraber, adamm kim bilir efendisiyie ka kez buralarda yolculuk ettiini ve dmanla daha ka randevulan olmu olduunu merak etmekten kendini alamad. imdi Nil'in alvyon ovasndaydlar. Karanlkta tanyamadklar silahl asker kafileleri geerken defalarca yoldan ayrlmak zorunda kaldlar. Vakit gece yansn geerken unutulmu bir tanrnn alak bir kil tepesinin yamacnda oyulmu, terk edilmi durumdaki tapnana geldiler. Maara btn bl aralar, atlan ve adamlaryla birlikte banndracak kadar bykt. Daha nce de bu amala kullanld hemen belli oldu. Harap durumdaki mihrabn arkasnda lambalar ve bir ya amforas gizliydi, ayn bir blmede de at yemi balyalan istiflenmiti. , * Atlarn eyerlerini karp hayvanlan doyurduktan, kendileri de kendi yemeklerini yedikten sonra askerler saman deklerine uzandlar ve horlamaya balamakta gecikmediler. Gil bu arada svari niformasn karp yerine gze batmayacak bir kyl kyafeti giymiti. Taita'ya, "Ata binemem. Fazlasyla dikkat eker," dedi. "Bubasti'deki karargha varmam yanm gn alr. Beni yann akamdan nce beklemeyin." Maaradan kp gecenin karanlnda gzden kayboldu. Taita, Gil'in gtrmekte olduu mesaja Lord Naja'nn mttefiklerinin verecekleri yant beklemeye hazrlanrken, drst Gil grnd kadar saf bir asker deil, diye dnd. Ortalk aydnlanr aydnlanmaz yeralt tapnann hava deliinin ald tepeye bir nbeti dikti. Vakit leye yaklarken hava bacasndan kulana gelen hafif bir sbk bir tehlikeyi haber verdi, Taita da nbetinin yamna trmand. Ar yklerin altnda ezilen eeklerden oluan bir kervan tapnan azna doru yol alyordu; Tatta tapna bir tr kervansaray olarak kullananlann bu tccarlar ol-107duunu tahmin etti. O blmeye yem balyalarn brakanlar da mutlaka onlay. htiyar adam yaklaan kervandakiler tarafndan grlmemeye dikkat ederek do. ruktan aa indi. Bir yandan er Da'nn Asur Kitab'ndan dize okurken patj. kann orta yerine beyaz kuvarz talann belli bir motif oluturacak ekilde dizdi Sonra ekilerek kervann geliini beklemeye koyuldu. ndeki eek kafilenin kalan ksmndan yaklak on, on be metre ilerdeydi. Hayvann tapna ve iindeki yemleri bildii, srcsnn teviki olmadan admlarn hzlandrmasndan belli oldu. Fakat patikada beyaz kuvarz ta kmeinin bana gelince, hayvanck ylesine rkt ki stndeki yk kayarak kamnn altnda asl kald. Ayn anda ifteler atarak komaya ve tapnaktan ovaya doru uzaklamaya balad. Bouk anrmalar kafiledeki br hayvanlar da etkilemiti, ok gemeden onlar da ifteler atmaya, yulara kar koymaya, srclerine saldrmaya ve bir an srsnn saldnsna uram gibi drt dnmeye balamlard. Srclerin, kaan hayvanlar yakalayp brlerinin yanna getirmesi, dehet iindeki zavalllar sakinletirmesi ve tekrar tapnaa doru yola dzl-meleri leden sonra saatlerinin yardan fazlasn yuttu. Zengin kyafetli tknaz ba src bu kez ne geti ve uzun bir dizginin ucundaki inat eei arkas sra srklemeye balad. Patikann orta yerinde talar grnce durdu. Kafile arkasnda birikmiti; br srcler de yanna geldiler. Yolun ortasnda ellerini, kollann sallayarak ayakst bir toplant yaptlar. Ykselen sesleri Taita'nn yamata zeytin aalarnn arasnda gizlendii yere kadar ulayordu. Ba src sonunda brlerinden aynlarak yalnz bana yrd. Admlar nceleri hzl ve gvenliydi. Ama ok gemeden yavalad ve ekingenle-ti, sonunda da durarak kuvarz talarnn oluturduu deseni uzaktan inceledi. Az sonra talann bulunduu yne doru tkrd ve talann hakareti iade etmelerinden korkmu gibi geri srad. Son olarak kem gz iaretini yapt, dnd ve bir yandan yaklamamalar iin el, kol hareketleriyle onlar uyararak arkadalarna katlmakta acele etti. brleri srar etmediler. Btn kervan az sonra geldii yolda gerileme halindeydi. Tafta da yamac inerek ierdikleri etkilerin dalmas iin talan datt, bylece, bekledii br ziyaretilere yolu at. Silahl yirmi kii ksa yaz alacakaranlnda hayvanlann hzla srerek geldiler. dn ald bir ata binmi olan Gil kafilenin bandayd. Dalan talann yanndan frtna gibi getiler ve tapnan azna ulaarak silah takrtlar - 108rasnda atlanndan indiler. Liderleri uzun boylu ve geni omuzlu bir adamd. atk kalar, etli ve kancal bir burnu vard. Ar kara byklar gsne kadar njvordu, sakal kllarnn arasna da renkli kurdeleler rlmt. Yabanc bir iveyle, "Sen o Byc'sn, deil mi?" dedi.

Taita Hiksos dilini onlar kadar iyi konutuunu belli etmeyi uygun bulma-' arak mtevaz bir tavr taknd ve Msr diliyle yant verdi. "Adm Taita ve Byk Tann Horus'un hizmetkrym. Sizi onun adna kutsanm. Etkin bir adam olduunuzu gryorum, ama adnz bilmiyorum." "Adm Trok. Leopar Mani'nin Byk Reisi ve Kral Apepi'nin ordusunun kuzey kanadnn komutanym. Bana bir simge getirmi olmalsn, Byc." Taita sa avucunu at ve Hiksos'a mavi srl porselen kmn gsterdi. Bu, Tanr Seueth'in minik bir heykelinin st yarsyd. Trok Lunu dikkatle inceledi, sonra kemerindeki keseden baka bir porselen paras kararak iki kr birletirdi. Knk kenarlarn birbirlerine tpatp uyduunu grnce honut bir tavrla, "Gel benimle, Byc," diye homurdand. Trok yannda Taita'yla gecenin karanlnda yrd. Konumadan tepeye trmandlar ve yldzlarn nda kar karya yere meldiler. Trok klcnn knn dizlerinin arasna sktrmt, eli de ar palasnn stndeydi. Taita bunun gvensizlikten ok alkanlktan ileri geldiini dnd. Ama yle de olsa savalarn komutan yabana atlacak bir adam deildi. Trok, "Bana gneyden haber getiriyorsun," dedi. Soru sormuyor, bildii bir gerein dorulanmasn beklermi gibi konuuyordu. "Firavun Tamose'un lmn duydunuz, deil mi lordum?" "Tebli dzmecenin lmn Abnub kentini zapt ettiimiz zaman aldmz tutsaklardan duyduk." Trok, Msr Firavun'unun otoritesini sz ya da imayla kabul etmemeye zen gsteriyordu. Hiksoslara gre her iki krallktaki tek hkmdar Apepi'ydi. "Yukan Msr taht stnde hak iddia eden bir ocuun varln da duyduk." Taita, "Firavun Nefer Seti henz on drt yanda," dedi. Neferden sz ederken Firavun unvann vurgulamaya dikkat ediyordu. "Birka yldan nce erikinlie ulamayacak. Lord Naja o vakte kadar Naipliini stlendi.* Trok ani bir ilgi belirtisiyle ne uzand. Taita iinden ks ks gld. Yukan Krallktaki durumlar hakknda bu kadar bir bilgileri olmad takdirde, Hiksos-ann haber alma rgtleri pek zavall olsa gerekti. Sonra hkmdann lmnden ksa bir sre nce Firavun Tamose'la birlikte Teb'de Hiksos casuslaryla muhbirlerine kar atklar sava anmsad. Elliden fazlasn meydana kar-109II mlar ve tutuklamlard. ikenceyle sorguya ekildikten sonra hepsi idam es zasna arplmt. Taita dmana bilgi akn kesmi olmalanndan dolay jjn de derin bir honutluk duydu. "Demek ki bize gneydeki Naip'ten aldn yetkiyle geliyorsun. Bize Na. ja'dan ne gibi bir mesaj getiriyorsun?" diye sorarken Trok'un tavrndaki garip zafer sevinci Taita'nn dikkatinden kamad. Taita kaamak bir yant vermeyi seti. "Lord Naja nerisini dorudan Apepi'ye gtrmemi istedi." Trok'a gerekli olandan daha fazla bilgi vermek istemiyordu. Komutan buna alnd. "Naja kuzenimdir," dedi souk bir tavrla, "Yollad mesajn her kelimesini bilmemi ister." Taita duygularna ylesine hkimdi ki Trok'unki balanamaz bir boboazlk olduu halde, en kk bir aknlk belirtisi gstermedi. Naip'in kkeniyle ilgili kukulan bylece dorulanm oluyordu. ll bir sesle, "O kadarn biliyorum, lordum. Ne are ki Apepi'ye gnderilen mesaj o kadar nemli ki..." diyecek oldu. Komutan onun szn kesti. "Beni kmsyorsun, Byc. Naip'in yzde yz gvenine sahibim." Trok'un sesi kabalamt. "Apepi'ye bir atekes nermeye ve onunla kalc bir bar pazarl yapmaya geldiinizi biliyorum." "Size daha fazlasn syleyemem, lordum." Bu Trok bir sava olabilir, ama bir entrikac olmad kesin, diye dnyordu. Ama, "Ben mesajm yalnz oban Bakan'a iletebilirim," derken tavrnda ve sesinde hibir deiiklik olmad. Hiksos hkmdanna Yukar Msr'da bu unvan yaktrlyordu. "Beni ona gtrebilir misiniz?" "Nasl istersen, Byc. Bir yaran olmasa da istersen eneni kapal tut." Trok fkeyle ayaa kalkt. "Kral Apepi Bubasti'de," dedi. "Derhal oraya gideceiz." Gstermelik bir'sessizlikle yeralt tapnana dndler. Taita orada GiPle muhafzlann avuunu yanna ard. "Grevinizi iyi baardnz," dedi onlara. "Ama imdi geldiiniz kadar gizlice Teb'e dnmelisiniz." Gil, "Siz de bizimle geliyor musunuz?" diye endieyle sordu. Belli ki kendini ihtiyar adamdan sorumlu hissediyordu. "Hayr." Taita ban sallad. "Ben burada kalyorum. Naip'e rapor vermeye gidince Apepi'yle bulumak iin yolda olduumu syle." Atlar ya lambalannn lgn nda arabalara kouldular, yolcular da ksa bir sre sonra yola kmaya hazr oldular. Gil arabadan Taita'nn deri heybesini getirdi ve ihtiyar adama verdi. Sonra onu saygyla selamlad. "Sizinle -110uluk etmek benim iin byk bir onurdu, lordum. Ben ocukken babam X enleriniz hakknda ykler anlatrd. Asyut'ta sizin alaynzda bulunmula Sol kanadn komutanyd." Taita sordu. "Atl neydi?" "Lasro, lordum. "Evet." Taita bajnn hareketiyle dorulad. "Onu ok iyi hatrlyorum. Savata sol gzn kaybetmiti."

Gil ihtiyar adama\ huu ve hayranlkla bakt. "O olay krk yl nceydi, ama siz hatrlyorsunuz." Taita, "Otuz yedi itil nceydi," diye dzeltti. "Yolun ak olsun, gen Gil. Dn gece yldz falna biktm. Uzun bir hayatn olacak ve onurlu payelere ykseleceksin." Gurur ve honutluktan syleyecek sz bulamayan mzrak eri dizginlere sarld ve gecenin iinde uzaklat. Lord Trok'un adamlar da bu arada hayvanlarna binmilerdi ve yola kmaya hazrdlar. Gil'in tapnaa dnerken bindii at Taita'ya vermilerdi. Taita heybelerini hayvann stne frlatt ve kendi de bir atlayta oturdu. Hiksoslar, bacaklarn birbirinden ayrarak ata binmekte Msrllar gibi bir saknca grmyorlard, maarann azndan grltyle karak batya, yani araba kafilesinin izledii yolun aksi ynne dndler. Taita ar silahl Hiksos kafilesinin ortasnda atn sryordu. Trok nden gidiyordu. Taita'y yannda atn srmeye davet etmemiti. htiyar adama Na-ja'nm mesajn dorudan ona vermeyi reddetmesinden beri souk ve mesafeli davranyordu. Dnlecek pek ok eyi olduundan Taita grmezlikten gelinmesine memnundu. zellikle Naja'nn kank kan dolaysyla nnde ok ilgin olaslklar belirmiti. Gece boyunca at srerek batya, dmann Bubasti'deki en nemli ssne doru yol aldlar. Vaktin gece olmasna ramen yolda giderek fazlalaan bir hareket vard. Hepsi askeri malzeme ykl boy boy arabalar onlarla ayn ynde ilerliyordu. Ayn sayda bo arabalar ise yklerini boaltm olarak Ava-ris'le Memphis'e doru dn yapyorlard. Nehre yaklatklar srada Taita, Bubasti evresinde mevzilenmi Hiksos birliklerinin atelerini grd. Nehir kysnda kilometreler boyunca iki yne uzanan bir titrek klar tarlas, karanlkta grlmeyen dev bir insan ve hayvan topluluuydu bu. - 111 Kamp kurmu bir ordunun kokusu dnya yznde tyaka hibir eys benzemez. Onlar yaklatka bu koku dayanlmaz bir hal ald. Aslnda birok kokulann kanmydr. svari birliklerinin kokusunun, gbreyle gbre ate|erj. nin kokusunun, deriyle kflenmi tahllarn kokusunun, ykanmam erkeklerle -cerahatlenmi yaralarnn, gmlmemi plerin, hela cukuriannn amonya-yla hayvan tersinin, pien yiyeceklerle ekiyen biralarn karm. Geni2 ya-kan gmlmemi cesetlerin kokusu da cabas. Taita bu boucu koku harmannn altnda bir baka koku yakalad. Bunu tanr gibi olmutu, ama hastalardan biri atnn nnde sendeleyip onu dizginleri hzla ekmek zorunda braktnda solgun yzdeki pembe lekeleri grmesi zerine emin oldu. Apepi'nin Abnub'daki zaferinin niin arkasn getirmediini, ara-balann niin gneye, Msr ordusunun darmadan ve- aresiz durumda olduu Teb'e yollamadn imdi anlyordu. Taita atn Trok'urkinin yanna srd ve yavaa sordu. "Lordum, veba kuvvetlerinizi ilk ne zaman yere vurdu?" Trok atnn dizginlerim o kadar hzl ekti ki hayvan altnda zplamaya ve fr fr dnmeye balad. "Bunu sana kim syledi, Byc?" diye sordu. "Bu lanet olas hastalk senin bylerinden biri mi yoksa? Yoksa bu salgn sen mi bamza musallat ettin?" Sava byle syledikten sonra kar tarafn yalanlamasn beklemeden atn fkeyle mahmuzlad. Taita onu olduka geriden izlediyse de, etrafnda olan bitenlerin bir tek aynnhsn bile gzden karmyordu. Bir yandan da k kuvvetleniyordu. Zayf ve puslu bir gne, araziyi battaniye gibi rten ve afak gn gzden silen kaim sis ve odun atei bulutunun arkasndan kendini doru drst gsteremiyordu bile. Bu k manzaraya doast bir grnm veriyordu; cehennemden bir sahne gibiydi. nsanlarla hayvanlar, bu kta karanlk ve eytans siluetlere dnyordu. Ksa zaman nceki taknn amuru da atlarnn toynaklarnn altnda siyah ve yapkand. Bylece cenaze tayan arabalarn ilkinin yanndan getiler. Taita'nn etrafndaki adamlar da arabann stnde yl imi l kmesinden yaylan kokuya ve pis havaya kar giysilerinin ucuyla azlann ve burunlann rttler. Trok bir an nce arabann yanndan gemek iin atn mahmuzlad, ama ayn ekilde ykl daha pek ok araba yolu tkamt. Daha ilerde arabalann tyler rpertici yklerini yaklmak zere boalttktan alanlardan birinin yanndan getiler. Odun bu lkede kt bulunan bir malzemeydi, alevler de ceset ynlarn yakp yok etmeye yeterli deildi. ryen etlerden yalar szdka alevler titreiyorlar ve o havay soluyanlarn azlaryla boazlarna yapan yal kara duman bulutlar salveriyorlard. - 112Taita acaba ka kii vebaya kurban oldu, ka kii de ordumuzla arpr-ken ld, diye merak etti. Veba herhangi bir orduyla uyum halinde yan yana yryen korkun bir hortlakt. Apepi yllardan beri burada Bubasti'de farelerle, akbabalarla ve le iven marabu leylekleriyle kaynaan kamplardayd. Adamlan da kendi pislikleriyle koyun koyuna yayorlar, vcutlar pireler ve bitlerle kaynyor, bozuk gdalar yiyorlar ve mezarlarla dk ynlarnn svlarnn akt sulama kanallarndaki sulan iiyorlard. Bunlar vebann geliip yaylmas iin ideal koullard. Bubasti'ye yaklaldka benzer kamplar oald, adrlar, kulbeler ve mezbeleler garnizon kentini evreleyen duvarlarla hendeklerin dibine ylm^ ti sanki. Veba kurbanlar iinde nispeten ansl olanlar scak sabah gneine kar fazla bir koruma salamayan didik didik palmiye yapraklarndan damlarn altnda yatyorlard.

Bakalar ise tarlalarn ayaklar altnda inenmi amurlannn arasnda susuzlua ve hava koullarna terk edilmi durumdaydlar. llerle can ekienler i ieydiler, arpmada yaralananlar ise sulu dizanteriden perian haldeki hastalarla yan yana yatyorlard. Taita tm rfaa igdlerine ramen onlar kurtarmak iin bir ey yapmayacakt. Kendi kalabalklar onlar mahkm ediyordu, bir tek adam ise bu kadar ok insana yardm etmek iin ne yapabilirdi? Dahas, onlar Msr'n dmanydlar, Taita ise vebann tannlann onlara uygun grd bir ceza olduunu dnyordu. Bir tek Hiksos'u tedavi etmesi, Teb zerine yryecek ve sevgili kentini alevlere ve yamaya kurban edecek fazladan bir dman demekti. Kaleye girdiler ve burann duvarlan arasndaki koullann daha parlak olmadn grdler. Veba kurbanlar hastaln onlan yere vurduu kelerde ylp kalmlar, farelerle sokak kpekleri cesetleri, hatta hl hayatta olmakla beraber kendilerini koruyamayacak durumda olanlann vcutlann kemiriyorlard. Apepi'nin karargh Bubasti'deki en nemli binayd. Kentin ortasnda amur tulalanyla hasrdan ina edilmi dank bir sarayd. Seyisler kentin kaplarnda atlarn aldlar, bir tanesi de Taita'nn heybelerini tad. Lord Trok, Ta-ita'yj saysz avlularla pancurlan rtl karanlk salonlardan geirdi. Buralarda kentten ve evredeki kamplardan yaylan veba kokusunu rtmek iin tuntan mangallarda gnlk ve sandal aac yaklyor, ne are ki bunlar eriyip aktka kan alevler scak havay solunulamaz hale getiriyordu. Ana kararghta bile veba kurbanlannn iniltileri odalarda tyler rpertici yanklar uyandryor, karanlk kelerde bzlp kalm zavalllar gze arpyordu. - 113 Bycler KraJ / F: 8 1 Nbetiler binann en derin blmndeki tuntan bir kapnn dnda on lan durdurdular, amaTrok'un iri cssesini tanr tanmaz kenara ekilip gemg, lerine izin verdiler. Bu blm Apepi'nin zel dairesiydi. Duvarlarda olaanst gzellikte hallar aslyd, mbleler ise ou Msr'n saraylanyla tapnaklarn, dan yamalanm deerli tahtalardan ya da fildii sedeften yaplmt. Trok, Taita'y kk, fakat lks denmi bir sofaya sokup orada brakt Kadn kleler ona bir erbet testisi, bir tabak dolusu olgun hurmayla nar getjr. diler. Taita erbeti yudumlad ama meyvelerin yalnzca tadna bakt. Oldu bitti fazla yiyip imekten saknrd. Bu olduka uzun bir bekleyi oldu. Yksekteki tek pencereden ieri giren gne kar duvarda yer deitirerek zamann ne kadar getiini gsterdi. Taita hallardan birinin stne uzand ve heybelerini yastk yerine kulland. Uyukluyor, ama hi derin uykuya dalmyor, en kk bir grlt annda uyanmasna yol ayordu. Arada uzaklardan kadn alaylar, sonra da kaln duvarlarn arkasnda bir yerde yeni bir lmn feryatlarla karlan kulana geliyordu. Sonunda dardaki koridorda ar ayak sesleri duyuldu ve kap araln rten perde kenara ekildi. ri yapl biri girite duruyordu. zerinde sadece kaln bir altn zincirin kemer niyetine tuttuu koyu krmz ketenden bir eteklik vard. Gs bir aynn postu kadar sert, krlam ve kvrck kllarla kaplyd. Ayaklannda ar sandaletler vard, baldrlan da sert deriden zrhlarla rtlyd. Ama stnde ne bir kl ne de baka bir silah vard. Kollanyla bacaklar bir tapnan kolonlar kadar kaln gzkyordu ve savalardan kalma yara izleriyle kaplyd. Bunlardan bazlan beyaz ve ipek gibi oktan kapanm yaralard; daha yeni olan bakalar ise mor renkli ve cerahatlenmi gibiydi. Sakalyla gr salar da krlamt, ama bakalarnnki gibi rlm ve kurdelelerle sslenmi deildi. Salar yalanmam ve taranmam olduundan karmaka-nk durumdayd. Koyu renkli gzlerinde lgn bir bak vard, iri kemerli burnun altndaki kaln dudaklan da sahibi strap ekiyormu gibi gerilmiti. "Sen Taita'sn," dedi. "Hekim Taita." Sesi glyd, ama Msr dilini yabanc ivesiyle konumuyordu. Ne de olsa Avaris'de domutu ve Msr kltryle yaam biimini byk lde benimsemiti. Taita onu iyi tanyordu: Apepi istilacyd, kanl barbard, lkesiyle Fira-vun'unun can dmanyd. "Evet, Taita'ym," derken yznn ifadesiz, sesinin de sakin kalmas iin yal adamn tm nefis kontroln seferber etmesi gerekti. 114 Aoepi "Hnerlerini duydum," dedi. "imdi onlara ihtiyacm var. Benimle Taita heybelerini omzuna att ve hkmdann arkasndan kemerli geitte - "meye balad. Lord Trok orada silahl bir kafileyle onlar bekliyordu. Taita, ?k os kralnn arkasndan sarayn derinlerine doru yrrken onun etrafn virdiler. Onlar ilerlerken alama sesleri giderek kuvvetleniyordu. Derken a epi baka bir kap araln rten kaln perdeleri ekti ve Taita'y kolundan yakalayarak ieri itti. Avaris'teki Isis Tapna'ndan getirilmi kalabalk bir rahip grubu odaya hkim konumundayd. Onlar balkl tylerinden yaplm batklanndan tanynca Taita dudaklarn bkt. Rahipler bir kedeki mangaln banda ilahiler sylyor ve sistrum'lann sallyorlard. Mangaln iine sokulmu maalar kzl kor grnm almt. Taita tam iki kuaktr bu arlatanlarla mesleki bir sava halindeydi. Odann ortasndaki yatan etrafnda bu ifaclardan baka yirmi kii daha toplamt. Bunlar saray erkn, subaylar, yazclar ve baka memurlard ve hepsi de bir cenaze trenindeymi gibi ciddi grnyorlard. Kadnlarn ou yere diz

kmler, uluyorlar ve dvnyorlard. lerinden yalnzca bir tanesi yatakta yatan gen ocua yardm etmek iin bir eyler yapmaya alyordu. Hastadan daha yal gzkmyordu, herhalde on , on drt yalann-dayd. Hastann yzn, gzn bakr bir ksenin iindeki ltlm, parfml suyla siliyordu. Taita onun zeki ve kararl bir yz olan, arpc bir kz olduunu i!k bakta grd. Hastaya gsterdii ilgi iten, yznn ifadesi sevgi dolu, elleri de hzl ve becerikliydi. Yal adam bu kez dikkatini hasta ocua evirdi. Onun da plak vcudu biimliydi, ama hastalktan erimiti. Ter iinde olan derisinde vebann karakteristik lekeleri gze arpyordu. Gsnde ise Isis rahiplerinin kanatarak ve dalayarak atklan iltihapl yaralar dikkati ekiyordu. Taita ocuun hastaln son evrelerinde olduunu fark etti. Gr siyah salar terden srlsklamd ve gzlerinin stne dklmt. Mor ukurlarna kam gzleri ise ateten parlyor, ama belli ki grmyordu. Apepi yatan bana giderek hasta ocua aresizlik iinde bakt. "Bu en kk olum Khyan'dr," dedi. "Sen onu kurtaramazsan veba onu bizden alacak, Byc." Khyan inledi ve yanna yuvarlanarak dizlerini strap iinde yaral gsnn stne bkt. Sulu dk ve taze kandan oluan bir karm bzlm ka-115baetlerinin arasndan patlamay andran bir sesle kirli araflarn stne pQs krd. Ona bakan kz, ocuun arkasn hemen elindeki bezle temizledi, son ra da herhangi bir tiksinti belirtisi gstermeden araflarn stndeki pislii si|. di. ifaclar kede ilahilerini srdryorlard. Barahip ise mangaldaki kmr ateinin iinden kzgn bir maa alarak yataa yaklat. Taita hemen araya girerek uzun asasyla rahibin yolunu tkad. "k bura-dan" dedi yavaa. "Sen ve Kasaplarn yeterince zarar verdiniz.* Adam itiraz etti. "Vcudunun ateini yakp temizlemeliyim." Taita, "Dar!" diye tekrar etti. Sonra oday dolduran tekilere dnd. "Hepi-niz oday boaltn." "Seni iyi tanyorum, Taita. Sen bir kfirsin, iblislerle kt ruhlarn da yata nsn." Rahip direniyor, ate gibi bronz maayla Taita'y tehdit ediyordu. "Senin sihirlerinden, bylerinden korkmam ben," diye tslad. "Burada hibir yetkin yok. Prens bana emanet." Taita bir adm geri ekildi ve asasn rahibin ayaklannn dibine frlatt. Tahtadan asa kivrlmaya, tslamaya ve talann stnden ona doru srnmeye balaynca rahip bir lk atarak kendini arkaya savurdu. Asa birden adam boyu kadar yksee dikildi, boncuk gibi kara gzleri ldarken atall dili de srtan ince dudaklarnn arasndan frlad. Annda insanlar toplu halde kapya doru atldlar. Saray dalkavuklarma rahipler, askerlerle hizmetkrlar nden dan kabilmek iin panik halinde birbirlerini trmalyorlar, nlerindekileri yumrukluyorlard. Barahip de bir an nce kamak tela arasnda mangal devirdi, sonra dalan kmrlerin stne bastka bararak dans etmeye balad. Birka saniye sonra odada yerinden kmldamam olan Apepi'den ve hasta yatann bandaki kzdan baka kimse kalmamt. Taita eilip kvranan ylan kuyruundan yakalad. Ylan annda yeniden deiime urayarak Taita'nn parmaklarnn arasnda dmdz ve kat tahta haline dnd. htiyar adam asay yatan yanndaki kza doru tuttu. "Sen kimsin?" diye sordu. "Adm Mintaka. Bu da benim kardeim." Kz elini onu korur gibi ocuun terden slanm salarna dayad ve meydan okurcasna ban kaldrd. "En korkun marifetlerini bile yapsan kardeimi yalnz brakmayacam, Byc," dedi. Dudaklar titriyordu, kara gzleri de korkudan iri iri almt. Belli W Taita'nn nnden ve ihtiyar adamn ona uzatt ylan asadan rkmt. "Senden korkmuyorum," dedi, sonra yatan br yanna dnd. - 116 Taita, "Gzel," dedi. "O zaman iime yarayabilirsin. Bu ocuk en son ne zaman su iti?" Kzn kendini toparlamas birka saniye srd. "Sabahtan beri azna bir yudum su koymad," dedi sonunda. O arlatanlar yavrucazn hastalk kadar susuzluktan da lmekte olduunu gremiyorlar m? Terleye terleye vcudundaki hemen hemen btn suyu boaltm," diye homurdanan Taita yatan yanndaki bakr testiyi alarak iindekileri koklad. "Bu su rahiplerin zehriyle vebann havasndan pislenmi;" dedi ve testiyi duvara frlatt. "Mutfaa git ve baka bir testi bul. Ama temiz olmasna dikkat et. Sonra onu nehirdeki suyla deil, kuyu suyuyla doldur. abuk ol, kzm." Kz koup odadan karken Taita heybesini at. Mintaka kala gz arasnda temiz su dolu bir testiyla dnd. Taita otlarla bir iksir hazrlad ve bunu mangalda stt. ksir kaynaynca, "Bunu ona iirmeme yardm et," diye kza emretti. Kardeinin banj nasl tutacan, suyu azna akttka ocuun boazn nasl okayacan da kza gsterdi. Khyan ok gemeden rahat rahat su iebilir hale geldi. Hkmdar, "Sana yardm etmek iin ne yapabilirim?" diye sordu.

"Lordum, burada sizin yapabileceiniz bir ey yok. Siz ifa vermekten ok yok etmeyi baarrsnz." Taita hastasnn zerinden ban kaldrmadan kral bu szlerle savd. Uzun bir sessizlik oldu, arkasndan da oday terk eden Apepi'nin tun ivili sandaletlerinin takrtsnn uzaklat duyuldu. Mintaka ok gemeden Byc'den korkmaktan vazgeti, yardmc olarak da istekli ve becerikliydi. Taita'nn isteklerini nceden tahmin edebiliyordu sanki.'Taita heybesinden kard baka bir ilaa mangaldaki atete strken, o, kardeini ila imeye zorluyordu. Bu yeni ilaa da tek bir damlasn dkmeden hastaya iirmeyi baardlar. Mintaka, Taita'nn, ocuun gsndeki yanklara bir merhem srmesine yardm etti. Bundan sonra Khyan' keten a Saflarla sarp sarmaladlar ve yanan vcudunu serinletmek iin araflar kuyu suyuyla slattlar. Mintaka bir ara ksa bir sre dinlenmek iin yanna oturunca, Taita kzn elini alp avucunu yukar evirdi. Bileinin i yzndeki krmz kabarcklar in-celediyse de, Mintaka elini onun avucundan ekmeye alt. Utancndan klarak, "Bunlar pire srklar," dedi. "Buras pire kaynyor." -117Taita, "Pire snnca ok gemeden veba da gelir," dedi. "u entarini q kar." Mintaka tereddt etmeden ayaa kalkt ve entarisini zerinden yere kav drd. plak vcudu ok ince ve ergin olmakla beraber, ayn zamanda atletik ve glyd. Gsleri henz pek tazeydi, meme balan da olgun ahududu. lara benziyordu. Uzun ve biimli bacaklannn arasna yumuack tylerden bir gen yuvalanmt. Solgun kamndan bir pire zplad. Taita onu havada yakalad ve trnaklarnn arasnda ezdi. Bcek, kzn gbeinin etrafnda bir pembe lekeler zinciri brakmt. htiyar adam, "Arkan dn," diye emretti, kz da onun szn dinledi, i. ren bceklerin bir dieri srtndan sert ve yuvarlak kabaetlerinin arasndaki yara doru kotu. Taita bcein parlak kara kabuunu parmaklarnn arasnda ezdi. Patlayan pirenin yerinde minik bir kan damlac kalmt. Taita, "Seni u irin hayvancklardan kurtarmadmz takdirde bir sonraki hasta sen olacaksn," dedi ve kz mutfaklardan bir leen su getirmeye yollad. Mangalda pirekapan bitkisinin kurutulmu mor ieklerini kaynatt ve kz bu suyla tepeden trnaa ykad. Islak deriden atlayarak bu keskin kokulu dutan kurtulmaya alan drt veya be pireyi daha katletti. plak vcudu kuruyan Mintaka daha sonra Taita'nn yanna oturdu ve elbiselerini inceleyip dikileriyle katlarnn arasndan son pirelerle yumurtalarn ayklarken iten bir tavrla sohbet etti. yi arkada olma yolundaydlar. Daha gece olmadan Khyan'n barsaklan bir kez daha boald, ama dksnda artk kan yoktu. Taita dky koklaynca veba salgsnn hafiflediini saptad. Otlardan daha youn bir solsyon hazrlad ve ikisi Khyan' bir testi dolusu su daha imeye zorladlar. Sabah olurken atei den ocuk daha rahat dinleniyordu. En sonunda idrar da kard ve svnn koyu sar renkte ve eki kokulu olmasna ramen, Taita bunu ok yararl olarak niteledi. Bir saat sonra tekrar idrar yapt ve bu kez idrar daha ak renkteydi ve o kadar pis kokulu da deildi. Mintaka kardeinin yanan okayarak, "Bakn lordum," dedi. "Krmz lekeler soluyor, derisi de ele daha serin geliyor." Taita ona, "Sende bir cennet hurisinin ifa veren dokunuu var," dedi. "Ama su testisini unutma. Baksana, boalm." - 118 Mintara hemen mutfaklara kotu ve gz ap kapayana kadar testiyi dolmu olarak dnd. Bunu ihtiyar adama uzatrken bir Hiksos ninnisi syl-du Taita da kzn sesinin tatllna ve berraklna hayran oldu. "Otlarn arasnda rzgrn sesini dinle/ kk sevgilim, Uyu, uyu, uyu. Nehrin sesini duy, kk sevgilim, Dler gr, dler gr." Taita kzn yzn iyice inceledi. Hiksoslannki gibi biraz fazla geniti, elmack kemikleri de fazla kkt. Az geni, dudaklar dolgun, burnu kemerliydi. Yznn izgileri kusursuz olmamakla beraber, birbirleriyle ok gzel bir uyum salyorlard, boynu da uzun ve zarifti. Kavisli kara kalarn altndaki badem gzleri olaanst gzeldi. Ayrca yznden zek fknyordu. Onunkisi farkl bir gzellik, ama gzellik olduu kesin, diye dnd Taita. "Baki" Kz arky keserek gld. "Uyand." Khyan'n gzleri akt ve ablasna bakyordu. "Bize geri dndn, kk canavar." Mintaka gld zaman lambann nda dileri keli ve bembeyaz gzkyordu. "Senin iin ok endielendik. Bunu bir daha asla yapmamalsn." Sevin gzyalanm gstermemek iin ocuu kucaklad. Taita yataktaki iki ocuun tesine baknca kapnn aralnda Apepi'nin iri cssesini grd. Taita onun ne kadar zamandr orada olduunu bilemiyordu, ama imdi yah adama glmsemeden ban sallad ve ekildi. Khyan o akam ablasndan .biraz yardm grerek yatann iinde otura-bildi ve dudaklarnn nnde tuttuu kseden biraz orba iebildi. ki gn sonra vcudundaki lekeler kaybolmutu. Apepi gnde veya drt kere oday ziyaret etti. Khyan henz ayaa kalkamayacak kadar halsizdi, ama babasn grr grmez bir sayg nianesi olarak elini kalbine ve dudaklarna gtryordu. Beinci gnde sendeleyerek yataktan kalkt ve hkmdarn ayaklarna kapanmaya alt, fakat Apepi onu durdurup tekrar yastklannn stne yatrd. ocua kar duygulan belli olmakla beraber, Apepi'nin syleyecek fazla bir eyi

yoktu ve hemen odadan kmaya hazrland. Fakat kap aralnda du-^P Ta'rta'ya bakt ve bann sert bir hareketiyle onu izlemesini emretti. -119Sarayn en yksek kulesinin tepesinde yalnzdlar. Bu ykseklie Varmak iin iki yz basamak trmanmlard. Oradan nehrin on mil yukarsrida olar, zapt edilmi Abnub Kalesi grlyordu. Teb oradan itibaren yz milden dah yakndayd. Apepi nbetilere aa inmelerini, gzetlenmemeleri ve konutuklarnn duyulmamas iin bu yksek yerde yalnz braklmalarn emretmiti. Hkm dar gri renkli byk nehrin zerinden gneye bakyordu. Eksiksiz sava ky fotindeydi. Bacaklarnda deri sarglar, gsnde zrh vard. Kl kemerine ai. tndan rozetler kaklmt. Sakal da tren kyafetiyle uyumlu olmas iin krma kurdelelerle rlmt. Gm renkli gr buklelerinin stne akbaba ve kobra tacn oturtmutu. Bu gasp ve soyguncunun kendini btn Msr'n Fira-vun'u saymas ve kutsal alametleri takmas, Taita'y fkesinden deli ediyordu Ama yzndeki ifade sakindi. Bunun yerine Apepi'nin dncelerini yakala-mak iin zihnini adamn dimana odaklatrmfc. Bu dnceler ylesine karmak, ylesine derin ve dolambalyd ki, Taita bunlar net olarak seemedi, ama Apepi'nin bu kadar korkun bir dman olmasn salayan kuvveti hisse-debiliyordu. Apepi sonunda uzun sessizlii bozdu. "Senin hakknda sylenenlerin en azndan bir ksm doru, Byc. ok yetenekli bir hekimsin." Taita susuyordu. Apepi sordu. "Olumu iyi ettiin gibi ordumdaki veba olaylarn yok etmek iin bir tlsm gelitirebilir misin? Sana bunun iin on gl atn tayabilecei kadar ok altn veririm." Taita ac ac gld. "Lordum, bylesi bir tlsm gelitirmek yeteneim olsayd, adamlannz tedavi etmek zahmetine katlanmadan sizin vaat ettiiniz altnn yz katn gkten yadrabilirdim." Apepi ban evirip glmsedi, ama neeli ve dost bir glmseyi deildi bu. "Ka yandasn, Byc? Trok iki yz yandan fazia olduunu sylyor. Doru mu bu?" Taita bu soruyu duyduunu belli eden hibir hareket yapmad, ama Apepi devam etti: "cretin nedir, Byc? Altn istemiyorsan sana ne verebilirim?" Kral sorusuna yant beklemeden kulenin kuzey korkuluuna yrd ve yumruklarn kalalarna dayayp durdu. Ordusunun kamplarna ve bunun tesinde cesetlerin yakld alanlara bakyordu. Ateler hl yanyordu, duman da nehrin yeil sularnn yukarsndan tedeki.e doru srkleniyordu. Taita, "Siz bir zafer kazandnz lordum," dedi yavaa. "Ama llerinizin oluturduu ynlara baksanz iyi edersiniz. Veba tkenene, adamlarnz da - 120savamaya hazr olana kadar Firavun kuvvetlerini takviye etmi ve tooarlam olacak." Apepi stndeki sinekleri kovan bir aslan gibi silkindi. "Isrann beni kzdnyor, Byc." "Hayr, lordum, sizi kzdran ben deilim, gerek ve mantk." Nefer Seti daha bir ocuk. Onu bir kere yendim, tekrar yenerim." "Sizin iin yaamsal nemi olan, onun ordusunda veba olaylarnn olma-VI Firavun'un Asuan'da be alay, Asyut'ta da iki alaynn daha bulunduunu casuslarnz herhalde size bildirmilerdir. imdiden nehirdeler ve kuzeye doru geliyorlar. Yeni ay domadan burada olacaklar." Apepi bir eyler homurdandysa da bir yant vermedi. Taita acmaszca devam etti. "Altm yldr sregelen sava iki krall da tketti. Babanz Sali-tis'in size brakt altm yllk kanl sava m-oullarnza miras olarak brakacaksnz?" Apepi kalann atarak hzla dnd. "Beni fazla zorlama ihtiyar. Babama, Kutsal Tanr Salitis'e de hakaret etme." Honutsuzluunu vurgulayan bir aradan sonra Apepi tekrar sz ald. "Yukar Kralln bu szm ona Naip'iyle, bu Naja'yla nasl bir grme ayarlayacaksn?" "Hatlarnzdan gvenle gememi salar ve bana yolculuk etmem iin hzl bir gemi verirseniz, gnde Teb'de olabilirim. Akntyla dnm daha da hzl olacaktr." "Gvenli geiini salamak iin Trok'u seninle gndereceim. Onunla Abnub'un Mersinde Perra'nn bat kysndaki Hathor Tapna'nda buluacam Naja'ya syle. Orasn biliyot* musun?" "Hem de ok iyi biliyorum, lordum." Apepi, "Orada konuabiliriz," dedi. "Ama benden fazla bir dn beklememesini Naja'ya syle. Zaferi ben kazandm, o ise yenik dt. Artk gidebilirsin." Ama Taita kmldamad. Apepi. "Artk gidebilirsin, Byc," szleriyle onu ikinci kez savmaya yeltendi. Taita direndi. "Kznz Mintaka Firavun Nefer Seti'yle aa yukan yat. Onu da beraberinizde Perra'ya gtrmeyi dnebilirsiniz." "Ne amala?" Apepi, Taita'ya kukuyla bakt. "Sizin hanedannzla Tamose'unki arasndaki bir evlilik iki kralla kalc bir ban getirebilir." - 121 -

Apepi, glmsediini gizlemek iin sakalndaki kurdeleleri okar gyapt. "Seueth biliyor ya, entrikaclnn salk iksirleri hazrlamaktaki ustala dan geri kalr taraf yok, Byc. Haydi, fkemin tahamml snrn zorlamdan git artk." Hathor Tapna yzlerce yl nce Firavun Sehertawy'nin saltanat y||a. nnda nehrin yukarsndaki kayalk yamata oyularak meydana getirilmi, fak^ sonraki btn firavunlann yaptrd eklemelerle bytlmt. Burann rahi-beleri krallklar arasndaki uzun i savalar srasnda ayakta kalabilmeyi baarm, hatta zor zamanlarda daha da zenginleebilmi gl ve etkin bir rahibeler birliiydi. Tapnan avlusunda tannann dev iki heykelinin arasnda arkalarnda san giysileriyle toplanmlard. Heykellerden biri Hathor'u altn boynuzlu benekli bir inek olarak betimliyordu, ikincisi ise tanrann insan grnts olan banda boynuzlardan rl tac ve altndan gne diskini tayan uzun boylu ve gzel kadnd. Firavun Nefer Seti'nin kafilesi dou kanadndan, Kral Apepi' nin erkn ise batdaki sra stunlarn arasndan geerek avluya dolarken, rahibeler ilahiler okuyor ve sistrum'u tngrdatyorlard. Grmeye gelirkenki dzen ylesine bir tartma konusu olmutu ki, pazarlklar neredeyse daha balamadan kesilecekti. lk gelen gt konumda olma prestijine sahip olacakken ikinci gelen ban iin yakaran taraf dzeyine decekti. Taraflann ikisi de avantaj kar tarafa kaptrmak istememiti. Ayn zamanda geli zmn neren Taita olmutu. ki tarafn takp taktraca sslerle alametler gibi kritik bir konuya da ustalkla zm getirmiti. ki hkmdar da ifte tac takmaktan kanacakt. Apepi banda Aa Msr'n krmz renkli dret tacn tayacak, Nefer Seti de Yukar Msr'n beyaz hecet tacyla yetinecekti. ki hkmdann erkn geni avluyu tklm tklm doldurmutu. ki taraf g-lmsemeyen, kat yzlerle birbirinin karsna dikilmiti. Aralannda sadece birka admlk bir uzaklk vard, ama altm yllk bir savan yaratt ac duygularla nefret aralannda koca bir duvar rmt sanki. Dmanca sessizlik ko boynuzunun cokulu sesleri ve tuntan gongla-nn gmbrtsyle bozuldu. Bu, hkmdarlarla yakn evrelerinin tapnan kart kanatlanndan kmalan iin verilmi sinyaldi. Lord Naja'yla Firavun Nefer Seti ciddi bir tavrla yryp yksek arkalkl tahtlarda yerlerini alrken, iki prenses: Heseret ve Merykara, onlan uysal bir ta-122 zleyerek nianls olduklan Naja'nn tahtnn dibine yerletiler. Kzlann iki-V! de o kadar ar bir makyaj yaplmt ki, yzleri, glgesinde oturduklan Hathor kadar ifadesizdi. Hiksos kral ailesi de ayn zamanda tapnan kart kanadndan kt. Ek-ksiz sava donanmnn iinde son derece etkileyici ve vahi bir grnm an Apepi nde yryordu. Avlunun kar yanndaki ocuk Firavun'a ters ters bakt. Oullarnn sekizi kral izliyordu, yalnzca en kkleri olan Khyan geirdii hastalktan sonra nehrin yukarsna yaplan yolculua katlacak kadar iyi-lememiti. Prensler de babalan gibi silahl ve zrhlydlar, ayn meydan okuyan tavrla yryor ve pozlar taknyorlard. Taita, Nefer'in tahtnn yanndan onlan gzledii yerden mthi bir kana susam kabaday takm, diye dnd. Apepi bir sr kzndan yalnz bir tanesini yannda getirmiti. Bir dikenli kakts yn iindeki bir l glne benzeyen kzla erkek kardelerinin arasndaki eliki Mintaka'nn gzelliini daha da belirginletiriyordu. Kar kalabaln iinde Taita'nn zayf ve uzun yapsyla gm rengindeki salarn seince yz o kadar parlak bir glmseyile ldad ki gnein, avlunun stne gerilmi tenteleri bir an atn sanabilirdiniz. Msrllann hibiri onu daha nce grmemiti, sralarnn arasnda hafif hrtlarla mrltlar duyuldu. Byle bir kzla karlamay beklememilerdi. Btn Hiksos kadnlarnn erkekleri gibi kaln yapl ve iki kat daha irkin olduu zannedilirdi. Firavun Nefer Seti hafife ne eildi ve olayn ciddiyetine ramen ie biimindeki beyaz tacn altnda kulak memesini ekitirdi. Taita'nn onu vazgeirmeye alt bir alkanlkt bu; Nefer ancak bir eyle fazla ilgilendii ya da akl baka yerde olduu zaman yapard bunu. Tarta iki ay akn zamandan beri Nefer'i grmemiti -Apepi'nin Bubasti'deki kararghndan dnnden beri Naja onlan birbirlerinden uzak tutmutu- ancak ihtiyar adam ocukla ylesine uyum iindeydi ve onu o kadar iyi tanyordu ki aklndan geenleri hl kolaylkla okuyabiliyordu. imdi de Nefer'in, okunun menzili iinde bir ceylan grm, henz terbiye edilmemi bir ata binecekmi veya bir atmacay bir balkln zerine yollam olup onun kurbann stne iniini seyredermi gibi cokulu bir heyecann penesinde olduunu hissediyordu. Taita onun kar cinsin bir yesine byle tepki verdiini daha nce hi grmemiti. ocuk, kz kardeleri dahil kar cinsin tmne azametli bir kmsemeyle- bakmt hep. Bununla birlikte, Nefer'in erikinlik dneminin alkantl sulanna kaplmasnn zerinden bir yldan az zaman gemiti, bu sre- 123nin en byk ksmn da Cebel Nagara'nn sszlnda Ta'rta'yla ba baa ge. irmiti. Orada ise imdi Mintaka'nn yapt gibi dikkatini uzun sre alkoya_ cak hibir ey yoktu. Taita bu kadar ksa bir sre iinde baardklarndan honuttu. Nefer eer Hiksos kzna iddetli bir antipati duymu olsa planlar gleir ve iinde bu-lunduklan tehlike artard. kisi evlendikleri takdirde, Nefer, Apepi'nin damad olacak, dolaysyla onun korumasna girecekti. Bylesine gl ve tehlikeli birini kzdrmaktan Naja'nn bile ekinmesi

gerekirdi. Mintaka bylece Nefer'i bilmeyerek de olsa Naip'in hrsndan ve tehlikeli manevralarndan kurtarabilirdi. Taita'nn bu birlemeyi tevik etmekteki amac buydu. Kardeine baktklan ksa sre iinde Mintaka'yla Taita'nn arasnda salam bir dostluk gelimiti. imdi Taita da belirli belirsiz ban eerek kzn glmseyiine karlk verdi. Derken Mintaka'nn bak ihtiyar adamn tesine kayd. Karsnda duran soylu Msrl kadnlara ilgiyle bakt. Haklarnda ok ey duymutu, ama onlar ilk kez gryordu. Bak Heseret'in zerinde durdu. Bir diinin igdsyle kendisi kadar ekici birini ve olas bir rakibi tanmt. He-seret de ayn tepkiyi gsterdi; azametli olduu kadar dmanca bir bakla birbirlerini ksaca szdler. Hemen arkasndan Mintaka'nn gzleri Lord Naja'nn etkileyici endamnn stnde durdu ve ona bylenmi gibi bakmaya balad. Adam Mintaka'nn babasyla kardelerinden o kadar farkl, o kadar grkemli biriydi ki. stndeki altnlar ve deerli talar l sld, keten giysileri de temizJikleriyle gz kamatryordu. Srnd parfmlerin bir kr iei tarlasn artran kokusu, aralanndaki mesafeye ramen Mintaka'nn burnuna doldu. Yz bir makyaj maskesiydi, derisi prl pnld, gzleri de rastkla belirginletirilmiti. yleyken gen kz, bu adamnkinin bir ylann veya zehirli bir bcein lmcl gzellii olduunu dnmekten kendini alamad. rpere-rek dikkatini Naip'in yanndaki tahtta oturan kiinin zerine evirdi. Firavun Nefer Seti ona ylesine youn bir dikkatle bakyordu ki soluu kesildi. Gzleri o kadar yeildi ki... Mintaka'nn ilk gzne arpan bu oidu. Bakn delikanldan karmak istiyor, ama baaramyordu. Birden yanaklar kzarmaya balad. Firavun Nefer Seti beyaz tacn altnda ve enesindeki yapay sivri sakalla o kadar kibar, hatta tannsal gzkyordu ki kzcaz heyecandan donakal-mt. Firavun birden ona, su ortaymlar gibi scak bir glmseyi yneltti. Yz o an o kadar gen ve ekici oldu ki Mintaka'nn soluklan hzland, yanak- 124 daki kzart ise daha da koyulat. Byk bir aba harcayarak gzlerini fer'den uzaklatrd ve Tanra Hathor'un inek heykelini byk bir dikkatle incelemeye koyuldu. Kendi zerinde kontrol kurmas biraz zaman ald, bu sre iinde Yukan Msr'n Naip'i Lord Naja konumaya balamt. ll bir ses tonuyla Ape-jvj selamlad, diplomatik bir dille ondan Hiksos kral olarak sz ediyor, Msr topraklan zerindeki iddialanndan sz amaktan kastl olarak kanyordu. Mintaka, Naip'in dudaklannn hareketini izliyordu, ama Nefer'in onun zerindeki baknn farkndayd ve delikanlya bakmamaya zen gsteriyordu. Lord Naja'nn sesi grltl ve skcyd, Mintaka da daha fazla dayanamad. Bakn hemen karmak kararyla Nefer'e yan gzle bakt, ama delikanlnn bak hl onun stne mhlanmt. Gzlerinde sessiz bir kahkahann lts vard, Mintaka da bylendi. Aslnda psrk bir kz deildi, ama bu kez glmseyii ekingendi ve yanaklarnn yeniden kzarmaya baladn hissetti. Gzlerini ne edi ve bakn kucandaki ellerine dikti. Parmaklann bkp durduunun farkna varmasyla buna son verdi. Artk ellerini hareket ettirmiyordu, ama sknetini bozduu iin Nefer'e kzgnd. 'O sadece Msrl bir zppe. Kardelerimin herhangi biri ondan daha erkek ve iki kat daha yakkl. Bana yle kstaha bakarak beni aptal yerine koymak isjjyor. Bir daha ona bakmayacam. Onu tamamen grmezlikten geleceim,' diye karar verdi, ama karann sadece Lord Naja'nn konumasna son verip babasnn ona yant vermek zere ayaa kalkmasna kadar srdrebildi. Gr siyah kirpiklerinin altndan Nefer'e ksa bir bak daha frlatt. Delikanl Apepi'ye bakyordu, ama kzn bakn yznde hissedince gzlerini annda ona evirdi. Mintaka yzne ciddi ve hain bir anlam vermeye altysa da, Nefer'in glmsemesi zerine dudaklarn sevimli bir hareketle kprdatt. Kardelerimden bazlar kadar yakkl o, diye dnd, hemen arkasndan delikanlya bir kez daha bakt. Ya da herhangi biri kadar yakkl diye karar verdi. Bakn yine kucana dikti ve ksa bir sre dnd. Sonra emin olmak iin Nefer'e bir kez daha bakt. Belki de ilerinden herhangi birinden, hatta Ruga'dan bile daha yakkl, diye karar verdi. Ancak daha o an en byk aabeyine ihanet etmi gibi hissederek karann deitirdi: Ama farkl bir yakkll var. Kurdelelerle ssl sakal ve kara kaslaryla tam bir sava olan Ruga'ya yan gzle bakt. Ruga gerekten gsterili bir adam, diye dnd. - 125Kar sradaki Taita, Mintaka'ya bakmyor grnyor, ama Nefer'le Ulnfa ka'nn gizlice bakmalarnn tek bir ayrntsn dahi dikkatinden karmyordu Hatta daha fazlasn bile gryordu. Naja'nn kuzeni Lord Trok, Apepi'nin tatv tnn arkasnda ve Mintaka'ya ona hemen hemen dokunacakm kadar yak)n duruyordu. Kollarn gsnn stnde aprazlamt. Bileklerinde som altn, dan kabartmal kaln bilezikler vard. Bir omzuna ar bir yay, brne ise altn varak kapl bir okluk asmt. Boynunda cesaret ve vg simgesi olan altn zincirler gze arpyordu. Hiksoslar Msrllann inanlaryla detleri gibi Msr'n askeri onur simge ve nianlann da kabullenmilerdi. Mintaka'yla Nefer bir kez daha ksaca baktlar. Trok bu bakmay somurtkan ve karanlk bakyla izlemiti. Tarta adamn duyduu fkeyle kskanl hissedebiliyordu. Sahra'nn korkun kum frtnas hamsin'in scak ve boucu bulutu sanki l ufkunda patlamak iin beklemedeydi. Bunu ngremedim ben, diye dnen Taita merak ediyordu: Trok'un Mintaka'ya duyduu ilgi romantik mi yoksa politik amal m? Adam onu sadece arzuluyor mu yoksa iktidara ulamak

iin bir basamak olarak m gryor? Hangisi olursa olsun tehlikeli bir ilgiydi bu ve hesaba katlmas gereken bir baka etkendi. Taita Hiksos sralarna son bir bak frlatt. Apepi'yle oullan tepesinde tanrann ikiz inek kafal bulunan yksek granit kolonlarn bekiliindeki kaplardan geerek gzden kayboldular. Mintaka son bir kez arkasna baktktan sonra babasyla aabeylerini izledi. Lord Trok da onu yakndan izledi ve omzunun zerinden Firavun Nefer Seti'ye son bir bak frlatt. Sonra o da kolon-lann arasndan geti. Bunu yapt srada okluundaki oklar hafife takrdad-lar, renkli tyleri de Taita'-r dikkatini ekti. Bu tren okluu, oklann dklmesi iin bir tkac olan gnlk deri sava okluundan farklyd. Altn varakla kapl olmasnn dnda ucu ak olduundan oklann tyl ulan omzunun tesine uzanyordu. Bu tyler krmz ve yeil renkliydi. Kt bir an Taita'nn belleini kartrd. Trok kapdan geerken Taita hl onun arkasndan bakyordu. Taita bar grmeleri boyunca onun iin ayrlm olan tapnan ek binasndaki ta hcreye yolland. Avlu scak olduu iin biraz erbet iti, sonra da kaln ta duvarda alm pencerenin bana gitti. Pencerenin pervaznda ve altndaki taraada parlak renkli bir dokumac kuu ve batankara kalabal hopluyor ve cvldyordu. Onlar ezilmi dan ta-neleriyle besledi, kular da omuzlanna konarak yemleri avularndan yerken ihtiyar adam sabahki olaylar dnd ve al treni srasnda edindii ayn ayn her izlenimi bir araya getirmeye balad. -126Trok'u dndke Mintaka'yla Nefer arasnda olanlara duyduu honutluu unutuyordu. Trok'un Hiksos prensesine duyduu ilgiyi dnd ve gen # '1'11 tasar,adl9' planlar gerekletirmeye alt zaman kacak glkleri lmeye alt. Sinsi bir glgenin pencerenin dndaki terasta srndn grmesi bu dncelerini bld. Bu, tapnan sska, yaral ve yer yer tyleri dklm uyuz kedilerinden biriydi. Pencerenin dndaki talann stne dklm dar tanelerini toplayan kulara pusu kurmutu. Taita gzlerini ksarak dncelerini kedinin stnde younlatrd. Yal kedi durup pheyle etrafna baknd. Birdenbire srtn kamburlatrd ve nndeki talarn stnde bo bir noktaya bakarken btn tyleri diken diken oldu. Birden tiz bir lk atarak terasn br ucundaki bir palmiye aacna kotu. Yksek gvdeye uarcasna trmand ve aacn tepesindeki yapraklara ulaarak oraya asld kald. Taita kulara bir avu yem .daha atarak yine dncelerine dald. Trok uzun at yolculuklan srasnda bile okluunun azn kapal tutmu, bunun iindeki oklardan birini Firavun'un ldrld yerde bulduuyla kyaslamak ise Taita'nn aklna gelmemiti. Hiksos subaylarnn ne kadarnn kr-" mz ve yeil tyleri olduunu bilemiyordu, herhalde pek ounun vard, ama her birinin esiz bir mhrnn olaca kukusuzdu. Trok'la Firavun Tamo-se'un lm arasnda balant kamann, dolaysyla kuzeni Naja'y sulamann bir tek yolu vard. Bu ancak oklardan birini incelemekle mmkn olabilirdi. Trok'un kukusunu uyandrmadan bu i nasl yaplabilirdi acaba? Dnceleri bir kez daha blnd. Hcresinin kapsnn dndaki koridorda sesler vard. Seslerin biri gen ve przszd; Taita onu hemen tand. br sesler kabayd, yalvaryor ve itiraz ediyordu. "Lord Asmor kesin emir verdi..." "Ben Firavun deil miyim? Bana itaat etmekle ykml deil misiniz' Ben Byc'y ziyaret etmek istiyorum, siz ise beni engellemeye cret ediyorsunuz." Nefer'in sesi gl ve otoriterdi. Ergenlik ann tereddtl tonu kaybolmutu ve bir erkein sesiyle konuuyordu. Taita gen ahin kanatJann ayor ve penelerini gsteriyor, diye dn-au ve hkmdann karlamak iin pencereden uzaklaarak ellerindeki dan tozunu sildi. Nefer, "Beni ok hayal krklna urattn, Tafta," dedi. "Beni arttnz." Taita onun nnde eildi. "Sizi ne ekilde gcendirdim acaba?" - 127"Benden kayorsun. Seni ne zaman artsam gizli bir grevle Hiksos|a, ra gittiini ya da le dndn ya da bunun gibi bir masal anlatyorlar." n^ fer yine ihtiyar adamla bir arada bulunmaktan duyduu sevinci kalarn r^a. rak gizlemeye alt. Devam etti. "Sonra hibir yere gitmemi gibi birden orta. ya kyorsun, ama beni hl grmezlikten geliyorsun. Tren srasnda benim bulunduum yne bakmadn bile. Nerelerdeydin?" "Majesteleri, ortalkta kula delikler var." Taita byle derken ense kkle. rindeki nbetileri iaret etti. Nefer hemen fkeyle onlara dnd. "Gitmenizi katr emrediyorum. Hemen imdi kaybolmazsnz, ikinizi de bodururum." Nbetiler zgn ekilde ekildiler, ama fazla uzaklamadlar. Perdenin br yanndaki koridorda beklerken mrldanarak konutuklarn ve silahlarnn takrtsn Taita duyabiliyordu. htiyar adam bayla pencereyi iaret ederek "skelede kk bir kaym var," diye fsldad. "Majesteleri bala kmak is-terler mi acaba?" Taita delikanlnn yantn beklemeden eteklerini toplad ve pencere pervazna zplad. Omzunun zerinden arkaya bakt. Kzgnln unut-mu olan Nefer srtarak Taita'nn peinden kotu. Tarta dardaki terasa atlad, Nefer de evik bir hareketle onu izledi. Dersten kaan renciler gibi teras atlar ve palmiyelerin arasndan nehre kotular.

iskelede bekleyen nbetilere gen Firavun'u engelleme emri verilmemiti. Taita ve Nefer kaya binerlerken, saygyla kenara ekilerek, selam durdular. Onlar da kreklere aslp sahilden uzaklatlar. Taita kay kyda nazl nazl sallanan papirs kamlarnn arasndaki gizli dar geitlerden birine soktu. Ve birka dakika iinde yabanc gzlerden uzaklap ba baa kaldlar. Nefer hemen buyurgan havasndan stynld. 'Nerelerdeydin, Taita? Seni. ok zledim." "Sana her eyi anlatacam," diye Taita gvence verdi. "Fakat neler olduunu nce sen anlat." Papirslerle evrili lagunda sakin bir iskele buldular ve Nefer son grmelerinden bu yana olanlan anlatmaya balad. Naja'nn emri zerine adeta altn bir kafese kapatlmt. Eski arkadalanyla gremedii gibi eri yakn dostu Meren hatta kz kardeleriyle bile gremiyordu. Ancak saray ktphanesindeki yaztlan incelemesine izin verilmiti. Eski sava, Hilto'nun gzetiminde de silah ve sava arabas kullanma talimleri yapyordu. "Naja, beni tek bama ahin ya da balk avlamaya bile yollamyor. Peimde Asmor olmadan hibir yere adm atamyorum," diye ac aa yaknd. -128Tapnam avlusunda onu grene kadar karlama trenine Taita'nn katla- ndan habersizmi. Onun Cebel Nagara'da olduunu sanyormu. Naja, As0391 e dierlerinin Apepi, Trok ve Hiksoslu sava komutanlaryla birlikte ban "Mantsnda bulunmalarndan yararlanarak nbetilerini atlatm ve kapatld daireden kaarak Tafta'yla bulumaya gelmiti. Hayat sensiz o kadar tekdze ki, Taita. Can skntsndan lmek zere- Naia yine birlikte olmamza izin vermeli. Ona da bir by yapmalsn." y' Bunu dnebiliriz." Taita konuyu ustalkla atlatmasn biidi. "Ama imdi cok az vaktimiz var. Tapnakta olmadmz renince Naja btn orduyu bizi aramaya gnderecektir. Onun iin sana kendi haberlerimi vermeliyim." Son armelerinden beri bana gelenleri Nefer'e ksaca anlatt. Naja'yla Trok arasndaki akrabal aklad ve Firavun Tamose'un lm yerini nasl ziyaret ettiini ve orada ne bulduunu da anlatt. Nefer hi szn kesmeden onu dinledi, ama Taita babasnn lmnden sz ederken gzleri yalarla doldu. Ban evirip ksrd ve gzlerini elinin tersiyle sildi. Taita, "imdi nasl bir tehlikeyle kar karya olduunu anlayabilirsin," dedi. "Naja'nn Firavun'un ldrlmesiyle yakn bir ilikisi olduuna eminim, ama bunu kantlamaya ne kadar yaklarsak tehlike de o oranda artacak." ' Nefer, "Bir gn babamn intikamn alacam," diye ahdetti. Sesi souk ve katyd. Taita, "Ben de bu ite sana yardmc olacam," diye vaat etti. "Ama imdi seni Naja'nn ktlklerinden korumamz gerekiyor." "Bunu nasl yapabilmeyi planlyorsun, Taita? Daha nce tasarladmz gibi Msr'dan kaabilir miyiz?" . Taita hayr gibilerden ban sallad. "Bu seenei tabii ki hesaba kattm, ama Naja bizi burada hapsetmi saylr. Tekrar snra doru kamaya alrsak bin sava arabasn arkamza katar." "yleyse ne yapabiliriz? Sen de tehlikedesin." "Hayr, deilim. Benim yardmm olmadan baarl olamayacana Naja'y inandrdm." Taita Bes Tapna'ndaki uyduruk kehanet trenini ve lmsz hayatn smn Taita'nn onunla paylaabileceine Naja'y nasl inandrdn anlatt. Byc'nn kurnazl karsnda Nefer srtt. "Peki, planladn nedir?" diye sordu. "Kamak ya da dnyay Naja'nn ktcl varlndan kurtarma! fin do-n zaman beklemeliyiz. O vakte kadar seni elimden geldiince koruyacam." - 129 Bycler Kral / F: 9 11 "Bunu nasl yapacaksn?" "Naja bu bar grmelerini ayarlamam iin beni Apepi'ye yollad." "Evet, Avaris'e gittiini biliyorum. Seni grmek istediim zaman bana v le sylediler." "Avaris'e deil, Apepi'nin Bubasti'deki sava kararghna gittim. Apef)i Naja'yla bulumaya bir kere raz olduktan sonra antlamay seninle Apepi'njn kz arasnda bir evlilikle pekitirmesi gerektiine onu inandrdm. Sen Hiksos kralnn korumasna girince Naja'nn ba krelecektir. Antlamay bozarak lkeyi tekrar bir i savaa srklemeye cesaret edemez." "Yani Apepi kzn bana e olarak m verecek?" Nefer ihtiyar adama a. knlkla bakt. "Yani bu sabah trende grdm krmz elbiseliyi mi verecek?" Taita bunu dorulad. "Evet. Ad da Mintaka." Nefer, "Adn biliyorum," diye atld. "Ona Avc takmyldzlar kuandaki minik yldzn adn vermiler." Taita ban edi. "Evet, o. Mintaka adndaki iri burunlu ve komik azh kz."

"O irkin deil!" Nefer ylesine fkeyle ayaa frlad ki az daha kay devirecek ve lagnn atrrurlannn arasna dmelerine neden olacakt. "O ok gzel..." diyecek olduysa da Taita'nn yzndeki ifadeyi grnce geriledi. "Demek istiyorum ki gze olduka ho grnyor." Glmsedi. "Sen de beni hep gafil avlarsn. Ama onun gzel olduunu itiraf etmek zorundasn, Taita." "ri burunlarla komik azlardan holanyorsan yie." Nefer suyun yzeyinde srklenen l bir bal alp yal adamn stne frlatt. Taita hemen ban edi. Nefer bu kendisi iin o kadar da nemli deilmi izlenimini brakmaya alarak, "Onunla ne zaman konuabilirim?" diye sordu. "Msr dilini konuuyor, deil mi?" Taita omuzlanm silkti. "Senin kadar iyi konuuyor." "yleyse onunla ne zaman buluabilirim? Bunu benim iin ayarlayabilirsin." Taita bu istei nceden tahmin etmiti. "Prensesle maiyetini buradaki bataklkta bir ava, onun arkasndan da bir piknie davet edebilirsin." Nefer karar verdi. "yleyse bugn leden sonra Asmor'u onu davet etmeye yollarm." Ama Taita olmaz der gibi ban sallad. "nce Nja'ya gider, Naip de tehlikeyi hemen anlar. Buna asla izin vermez, bir kere tehlikeyi sezince de bir araya glmenizi nlemek iin her eyi yapar." "yleyse ne yapabiliriz?" Nefer baya telalanm grnyordu. Taita, "Kza ben gideceim," diye vaat etti. Ayn anda etraflarndaki paP'' rs bataklnn eitli ynlerinden hafif barlar ve krek sesleri kulaa gel- 130 Taita "Asmor senin ortalkta olmadn fark etmi ve kpeklerini seni bul-d' va yollam," dedi. "Bu da elinden kurtulmann ne kadar zor olacan gs-^ vor imdi dikkatle dinle, nk bizi tekrar ayrmalarndan nce ok az vaktimiz var." htiyar adamla ocuk abuk abuk konutular, acil durumlarda birbirlerine nasl mesaj ulatracaklanna ve baka planlar uygulamaya koyacaklarna karar verdiler. Bir yandan da banlar ve krek aprtlan yaklayordu. Bir, iki dakikaya kalmadan silahl adamlarla dolu hafif bir sava gemisi yirmi krein iti gcyle papirs perdesini yard. Kumanda gvertesinden bir bar ykseldi: "Firavun burada! Doru kayn stne gidiyoruz!" Hiksoslar nehrin papirs bataklna bitiik alvyon ovasnda bir alma sahas kurmulard. Tafta tapnaktan gelirken Apepi'nin muhafzlanndan iki kta sabah gneinin stt bulutsuz bir gn altnda silahl tatbikat yapyorlard. Tam tehizatt iki yz asker bataklkta bayrak yans yapyorlar, onlar bellerine kadar kan amurda mcadele ederken araba kafileleri ovada karmak manevralar gerekletiriyorlard. Drtl kolonlar tek bir dizi oluturuyorlar, sonra yelpaze gibi alarak yan yana ilerliyorlard. Yaran tekerleklerin arkasndan toz bulutlan kalkyor, mzraklarn ular gne huzmeleri pskrtyor, parlak renkli flamalar rzgrda dans ediyordu. Taita ei okudan oluan srann birka yz metre uzanda, her bir okunun be hzl oku frlatmasn seyretmek iin durdu. Sonra korkuluk biimindeki hedeflere doru kotular, oklann tekrar aldlar ve iki yz metre ilerde bir sonraki hedef tahtasna nian aldlar. Eitmenin krbac ak alan amakta ar davranan veya oku hedefi bulmayan herhangi bir adamn srtna arpyordu. Deri kaylann stndeki tun iviler, keten tuniklere arptklar yerlerde parlak kan lekeleri brakyordu. Taita kimse tarafndan durdurulmadan ilerledi. O geerken sava ban-lanyla olaan hamle yapma ve karlama hareketlerini alan mzrak iftler gsterilerine ara verip sustular. Onu saygl bir bakla izlediler. rkten bi n vard ihtiyar adamn. Ancak o getikten sonra tekrar birbirlerine giritiler. aynn uzak ucunda batakln yanndaki yeil imenlerin stnde tek bir araba iaretler ve hedeflerle izilmi bir parkurda hzla yol alyordu. Keif kolann kulland tekerlekleri parmakl ve kasas rlm bambudan olan arabalardan biriydi. ok hzl olmalannn yannda iki kii tarafndan kaldnlp bir engelin zerinden alabilecek kadar hafif bir arat. - 131 Araba Kral Apepi'nin zel ahrndan nefis bir ift doru ksrak tarafna ekilmekteydi. Parkurun sonundaki iaretlerin etrafn evirirken ve arkalarn daki hafif arabay zplatarak drtnala geri dnerken toynaktan im topaklan havaya sratyordu. Src, dizginleri bileklerine sarm olan ve ne eilen Lord Trok'du. $a kal rzgrda dalgalanyor, atlan vahi banlarla zorlarken byklar ve saka. Indaki renkli kurdeleler omuzlarndan arkaya savruluyordu. Taita adamn ustaln kabul etmek durumundayd; o kadar hzl giderken bile atlar zerinde hakimiyet salyor, iaretlerin arasnda dz bir hat izliyor ve yannda duran okunun geerlerken hedeflere isabet ansn artryordu. Tafta asasna abanarak arabann son sratle yaklamasn seyrediyordu O dik ve ince vcudu, grkemli duruu bakasnnkiyle kartrmann olana yoktu. Mintaka, dizlerini akta brakan koyu krmz renkte pilili bir etek giy. misti. Sandaletlerinin apraz backlan biimli baldrlarn sanyordu. Sol bileinde deri bir kolluk tayordu, sert bir deri

zrh da ufak ve yuvarlak gslerini sarmt. Hzla geerlerken oklarn frlatt srada deri, nazik meme balarn yayn geri tepiinden koruyacakt. Mintaka, Taita'y tand, ona seslendi ve yayn bann yukarsnda sallad. Siyah satan ince bir filenin iinde hapsolmutu ve arabann her sarslnda omuzlannm stnde hopluyordu. Makyaj yapmamt, ama rzgrdan ve harcad abadan dolay yanaktan kzarm ve gzleri parlamt. Tafta, Hese-ret'in mzrak eri olarak bir sava arabasna bindiini dnemiyordu, ama Hik-soslann kadnlara kar tutumlar farklyd. "Hathor seni kutsasn, Byc!" Trok arabay Taita'nn yannda durdururken kz glyordu. Adam, Mintaka'nn korkun Hiksos tannlan yerine nazik tannay kendine hami olarak saptadn hiliyordu. "Horus senin yzne glsn, Prenses Mintaka." Tafta da gen kzn duasna karlk vermiti. Babasn kral olarak kabul etmezken kza prenseslik unvann yaktrmas ona duyduu sevginin nianesiydi. Mintaka toz bulutunun iinde arabadan atlad ve htiyar adam kucaklamaya kotu. Kollann Taita'nn boynuna dJlaynca zrhnn kat kenan ihtiyar adamn kaburgalann ezdi. Mintaka onu. irkildiini hissedince geri ekildi. Baa tam be isabet kaydettim," diye bbrlendi. "Savalk hnerlerin sadece gzelliinin yannda glgede kalyor." Taita glmsyordu. - 132Mintaka, "Bana inanmyorsun," diye ona meydan okudu. "Srf bir kz oldu um ii" bir yay ekemeyeceimi dnyorsun." htiyar adamn itirazn t"'--neden arabaya geri kotu ve sahanln stne zplad. "Sr, Lord Trok,1 bek-dilemede mretti. "Bir tur daha yapalm. Son sratle." ^6 Trok dizginlere sarld ve arabay hzla dndrd. "Ha! Ha!" diye bard e parkur stnde hzla uzaklatlar. Her hedef ksa bir srn tepesine okunun gz hizasna oturtulmutu. Her biri tahtadan bir insan kafas biiminde yontulmutu. Uluslarnn hangisi olduu da phe gtrmezdi. Her kukla ba, miferi ve ktasnn iaretiyle bir Msr savasnn karikatryd, boyal yzler de insan yiyen devlerinki kadar irenti. Sanatkrn bizim hakkmzdaki kans belli, diye dnd Taita. Mintaka arabann siperindeki kutudan bir ok ekti, onu yay kiriine yerletirdi ve yay gerdirdi. Nian alrken parlak sar renkli tyler bzlm dudaklarna onlar pecekmi gibi deiyordu. Trok arabay ilk hedefe yaklatnp okuya yardmc olmaya alt, fakat arazi bozuktu. Kz, engebeleri aarken dizlerini bkmesine ramen, arabann hareketiyle o da salland. Hedefin yanndan hzla geerlerken Mintaka oku sald. Taita onun iin soluunu tuttuunu fark etti. Ama kayglanmas yersiz olmutu. Kz hafif yay gerek bir ustalkla kullanyordu. Okjfuklann sol gzne sapland ve san ty gnete ldarken orada titreip kald. "Bak-her!" Taita alklad. Araba hzla uzaklarken Mintaka neeyle glyordu. ki isabet daha kaydetti. Bir ok hedefin alnna, bir dieri ise azna sapland. Deil bacak kadar bir kz, kdemli bir araba srcs iin dahi ok ba-anl atlard. Trok arabay en uzaktaki' iaretin etrafnda dn yapferd) ve geri geldiler. Atlarn kulaklar arkaya yatmt, yeleleri de uuuyordu. Mintaka bir at daha yapt, oku da kuklann fazla iri burnunun ucunu buldu. Taita, "Hey yce Honjsl" dedi. "Bu kz bir cin gibi at yapyorl" Sonuncu hedef pek abuk karlanna kt, yanaklan kzaran ve beyaz dileri ldayan Mintaka da kendini zarif bir ekilde dengeliyordu. Birden salverdii ok frlayarak hedefin bir kan dndan geti. Kzn kan beynine frlad. Trok, seni beceriksiz herifi Tam ben oku saldm srada bir deliin iine girecein tuttu." Mintaka daha durmam olan arabadan atlad ve Trok'a barmay srdrd. "Beni Byc'nn karsnda kk drmek iin kasten yaptn bunul" -133"Majesteleri, beceriksizliim beni de kahretti." Gl Trok kzn fkesjnin karsnda kk bir olan ocuu gibi ezilip bzlmekteydi. Taita adamn Mintaka iin aynen tahmin ettii gibi yanp tututuunu gryordu. "Seni balamyorum. Sana bir daha arabam srmek ayrcalm tan> mayacam. Bir daha asla." Taita onun bylesi bir enerjiyle fkesini dile getirdiini daha nce grme, misti. Bu yan ve az nceki nefis nianclk gsterisi ihtiyar adamn daha da fazla gzne girmesine sebep oldu. Herhangi bir erkek, hatta Tamose Hane-dan'ndan bir Firavun iin dahi uygun bir e olduuna karar verdi, ama Mint*. ka'nn fkesine bu kez kendisinin hedef olmas korkusuyla herhangi bir nee belirtisi gstermemeye dikkat etti. Ama bouna taslanmt. Ona dndn. de kzn yznde yine gller amt. Taita, "Be attan drdnn isabetli olmas Kzl Yolun bir savas iin bile yeterli bir basan, majesteleri," dedi. "Aynca, arabanzn tekerlei gerekten pis bir delie girmiti." "Susam olmalsn. Taita. Ben gerekten susadm." Kz ihtiyar adam elinden tuttuu gibi hizmetilerinin nehrin kysnda ynl bir hal serdikleri ve stne tabaklar dolusu tatllar ve erbet testileri dizdikleri yere gtrd. Mintaka halnn stnde konuunun yanna yerleerek, "Sana sormak istediim o kadar ok ey var ki, Tatta," dedi. "Bubasti'den ayrldndan beri grmedim seni."

"Kardeiniz Khyan nasl?" Taita soruyu daha sorulmadan atlatmt. Mintaka gld. "Her zamanki Khyan oldu. Hatta eskisinden bile daha yaramaz. Babam, tamamen iyileince burada bize katlmasn emretti. Ban antlamas imzalanrken btn ailesinin yannda olmasn istiyor." Bir sre daha dereden tepeden konutular, fakat Mintaka dalgnd. Taita onun dilinin ucundakini sylemesini bekliyordu. Fakat gen kz biraz telerinde st dkm bir kedi gibi bekleyen Trok'a birdenbire dnerek ihtiyar adam artt. Souk bir tavrla, "Bizi artk yalnz brakabilirsiniz, lordum," dedi. "Yann sabah yine arabayla kacak myz, prenses?" Trok yalvarma rad-delerindeydi. "Yarn herhalde baka ilerim olacaktr." "Ya ertesi gn?" Adamn by bile acnacak ekilde aa sarkmt. Mintaka onun sorusunu duymam gibi davranarak, "Gitmeden nce bana yaymla okluumu getir," diye emretti. Trok kzn istediklerini uak gibi yerine getirerek eline yakn bir yere brakt. -134Gle gle lordum." Mintaka adam bu szlerle savdktan sonra yine Ta-, jnd. Trok orada bir, iki dakika daha oyalandktan sonra ar admlar-Sabasmn yanma gitti. Adam arabasyla uzaklarken Taita, Trok ne kadar zamandr size k?" diyemnldand. Mintaka arm grnd, sonra neeyle gld. "Trok mu bana k? egona bu! Adam Gize'deki piramit/er kadar yal herhalde, otuz yanda vardr! Hem kars var. Kata tane cariyesi olduunu ise Hathor biliri" Taita olaanst gzel bezeli okluktaki oklardan birini kararak dikkatle inceledi. Tyler mavi ve san renkliydi. htiyar adam okun sapna oyulmu minik mhre yavaa dokundu. "Avcnn kuandaki yldz, ilerinde en parla da Mintaka," diye mrldand. Gen kz, "Mavi ve sar favori renklerimdir," dedi.."Btn oklarm Grippa tarafndan yaplr. O Avaris'deki en nl okudur. Yapt oklann her biri kusursuz bir dzlktedir ve doru hedefin stne uacak biimde dengelenmitir. Grippa'nm ssleri ve mhrleri de sanat eserleridir. Yldzm nasl oyduuna ve boyadna baksana." Taita oku parmaklarnn arasnda evirip evirdi ve beeniyle inceledikten sonra oklua geri koydu. 'Trok'un oklanndaki mhr nedir?" diye birdenbire sordu. Mintaka can sklm gibi bir hareket yapt. "Bilmiyorum. Olsa olsa bir yaban domuzu ya da bir kzdr. Hem bugn iin de, nmzdeki gnler iin de Troktan bktm." Gen kz byle diyerek Taita'nn ksesine erbet doldurdu. "Bal ne kadar sevdiini bilirim," dedi. Belli ki konuyu deitirmek istiyordu, Taita da ne syleyeceini merakla bekledi. Mintaka, "imdi seninle konumak istediim baz hassas konular var," diye ekine ekine itiraf etti. Oturduklan yerdeki bir kr ieini kopard ve bir elenk yapacakm gibi onu kvrmaya balad. Hl htiyar adama bakmyordu, ama az nceki kzarkln kaybetmi olan yanaklar yine pembelemeye balad. "Firavun Nefer Seti on drdnc ya gnn be ay nce kutlad. Yani sizden hemen hemen bir ya byk. Doduu Kei Burcu sizin Kedi Burunuzla ok uyumlu." Taita yine laf azndan almt, Mintaka ona aknlkla bakt. "Sana ne soracam nereden bildin?" dedi. Sonra birden ellerini rpt. 'Tabii ki bileceksin. Sen Byc'sn." - 135 Taita, "Firavun'dan sz almken majestelerinize ondan bir mesaj g6f meye geldim," dedi. Gen kzn tm dikkati annda ihtiyar adamn zerinde younlat, g. mesaj m? Onun benim varlmdan haberi var m ki?" "Hem de fazlasyla haberi var." Taita erbetinden bir yudum ald. "rsUr biraz bal koymak gerekiyor." Kseye biraz bal katarak kartrd. Kz, "Benimle alay etme, Byc," diye birdenbire Tafta'ya att. "Ban. hemen mesajm ver." "Firavun sizinle maiyetinizi yann sabah afak vaktinde bataklklarda bir rdek avna, arkasndan da Kk Kumru Adas'nda kahvaltya davet ediyor." afak skerken gkyz demirci ocann kmrlerinin arasndan yeni km bir klcn ldayan rengindeydi. Papirsn tepesi gn altnda kara bir efriz oluturuyordu. Gnein domasndan hemen nceki bu saatte ne onlar kprdatacak bir soluk, ne de sessizlii delecek bir ses vard. iki avc kay kk bir lagnn iki kar ucuna demirliydiler. Engin suyu evreleyen kamlann oluturduu duvara yaslanmlard. Aralarndaki uzaklk on be metre ya var ya yoktu. Firavun'un hizmetkrlan yksek papirs sapla-nn kvrarak avclann tepesinde bir tente oluturmulard. Lagnn yzeyi sakin ve przszd; cilalanm tuntan bir ayna gibi g yanstyordu. Ortalk, Nefer'in, br kayktaki Mintaka'nn zarif siluetini semesine yetecek kadar aydnlkt. Yayn kucana dayam olan gen kz Tanra Hathor'un kk bir heykeli kadar hareketsiz oturuyordu. Aklna gelebilecek baka herhangi bir kz, en bata da kendi kz kardeleri Heseret ve Merykara, tnek stndeki kanaryalar gibi hoplar ve iki kat daha fazla grlt ederlerdi.

Sabahki ksa karlamalannn her saniyesini, tadn kara kara aklndan geirdi Nefer. O srada ortalk karanlkt, dnyann yukarsnda asl yldzl tavann grkemini solduracak en kk afak parlts yoktu. Her yldz da o kadar parlak ve tombul grnyordu ki, uzanp her birini bir aataki olgun incirler gibi toplayabilecekmi gibi geliyordu Nefer'e. Mintaka tapnak ynnden gelmiti. Getii yol meale tayan kleler ve hemen arkasndan gelen hizmetileri tarafndan aydnlatlmt. Nehirden gelen soua kar bana ynl bir kukuleta geirmiti ve Nefer'in dikkatle bakmasna ramen yz karanlkta kalmt. -136I] Firavun bin yl yaasn." Bunlar, kzn azndan duyduu ilk szlerdi Nefer'in. Sesi herhangi bir azn mziinden daha tatlyd. Hayalet parmaklar sanki ensesini okuyordu. Sesine kavumas birka saniyesini ald. "Hathor sonsuzlua dek sevsin seni." Verecei selamn tr konusunda Taita'ya bavurmu, ihtiyar adam da ta ki kusursuz ekilde tekrar edene kadar syleyeceklerini ona prova ettirmiti. Kz Kukuletann altndan glmserken Nefer onun bembeyaz dilerinin ltsn grdn sand. Ve Taita'nn nermedii baka bir ey eklemek cesaretini buldu. Ani bir ilhamla, yldzlann aydnlatt g iaret etti. "Baki te senin yldzn." Kz ban kaldrp avc takmyldzna bakt. Nefer bylece yldzn nda kzn yzn patikadan geliinden beri ilk kez grm oldu. Bir anda soluu kesilmiti. Mintaka'nn yznde ciddi bir ifade vard, ama Nefer hayatnda hi bu kadar byleyici bir ey grmediini dnd. "Tannlar onu srf senin iin oraya koydular." vg kayarcasna azndan dkld. Kzn yz annda aydnland ve daha da gzelleti. "Firavun kibar olduu kadar canayakn da." Gen kz hafif alayl bir reverans yapt. Sonra bekleyen kaya bindi. Babasnn avclar krek ekerek onu batakla gtrrlerken arkasna bakmad. Nefer kzdan duyduu szleri imdi bir duaym gibi tekrarlyordu: "Firavun kibar olduu kadar canayakn da." Bataklkta bir balkl tt. B^bir sinyalmi gibi hava birdenbire kanatla-nn aklamasyla doldu. Nefer niin su stnde olduklann neredeyse unutmutu, bu, aklnn bir kar havada olduunu gsteriyordu, nk avlanmak onun en byk tutkusuydu. Gzlerini suyun kar tarafndaki kaykta bulunan zarif siluetten glkle ayrarak av sopalarna uzand. Mintaka'nn daha ar silahlan kullanamayacak gte olduunu zannettii iin sopalar kullanmaya karar vermiti. Bu Nefer'e belirgin bir avantaj salayacakt. Ustalkla atld zaman dne dne yol alan sopa kesinlikle daha gsteriliydi. Aynca, arl dolaysyla, su kuunun gr tyleri tarafndan yolundan saptnlabilecek olan kt burunlu oktan daha byk bir isabet ans vard. Nefer avclktaki hneriyle Mintaka'y etkilemeye kararlyd. lk rdek srs domakta olan gnein iinden kt. Kular alaktan uuyorlard. Pnl pnl, siyah ve beyazlard ve her birinin gagasnn stnde be-lir9in zellikleri olan bir yumru vard. ndeki ku rkerek uzaklat ve br kulan da menzil dna kard. Ayn anda hem cinslerine ihanet eden rdek-er ayartc arlarn duyurmaya baladlar. Bunlar, ele geirilerek evcilletiril- 137mi olan kulard. Avclar amurlu dipteki bir kayaya bal olan bir ipi ayaklar,. na geirerek umalarn engelliyorlard. Yaban rdekleri geni bir daire izerek geri dndler ve ak suda hain. lerin yanna inmeye baladlar. Kanatlarn rpmadan hzla ykseklik kayb<J derken Nefer'in kaynn yukarsndan geiyorlard. Firavun tam zamann hesaplad ve frlatlmaya hazr sopasyla ayaa kalkt. ndeki kuu bekledi ve annda sopay dndre dndre yukan yollad. rdek sopann geldiini grnce yolundan kamaya alt. Bir an bunu baaracakm gibi grnd ama sonra bir arpma sesi duyuldu ve tyler uutu. rdek krk kanadn arkas sra srkleyerek kurun gibi suya dyordu imdi. Grltl bir apr. tyla suya arpt, ama kendini annda toparlad ve dibe dald. Nefer, "abuk! Onu izleyin!" diye bard. Drt plak erkek kle kaym yannda suyun iindeydiler. Yalnz balan gzkyordu. Kayn kenarna uyumu parmaklanyla tutunmulard. Dileri daha imdiden souktan takrdamaya balamt. kisi den kuu yakalamak iin daldlar, ama Nefer bunun bir ie yaramayacan biliyordu. Krk kanadndan baka yara almam olan rdek, deme yzclerden daha hzl dalacak ve daha hzl yzecekti. Nefer ku elden gitti diye hayfland. Ancak ikinci sopay frlatmasna vakit kalmadan rdek srs lagnn br yanndaki Mintaka'nn kayna doru bir kavis evirdi. Dimdik yukan kacak olan bartlaklarn aksine bunlar alaktan uuyorlard. Ancak ok hzl yol alyorlar, sivri ulu kanatlan sla benzer sesler kararak havay yaryordu. Nefer br kayktaki avcy hi hesaba katmamt. En usta okular dndakilerin bu ykseklikteki ve bu hzdaki hedeflere isabet ettirmesi ok zordu. Arka arkaya iki ok vnlayarak rdek srsnn iine dald. ifte isabetin kard ses lagnn br ucunda net olarak duyuldu. ki ku ta gibi dmekteydiler. Balan ne sarkm, kanatlan gevemiti. Darbe annda ldkleri besbelliydi. Suya arptlar ve hareketsiz halde srklenmeye baladlar. Yzcler onlan kolaylkla yakaladlar ve leleri dilerinin arasnda tutarak Mintaka'nn kayna geri yzdler. "ansl iki ok." Nefer aklndan geeni seslendirmekten geri kalmamt. Kayn puruvasnda oturan Taita glmsemeden ekledi. "Ve anssz iki rdek." Gk imdi kularla dolmutu. Gnein ilk klan sulara vururken kara bulutlar eklinde havaya ykseliyorlard. Srier o kadar youndu ki, uzaktan

- 138 nca kam tartalan tutumu ve yukarya kara dumanlar pskrtyormu bi geliyordu insana. 9' Nefer yirmi hafif teknenin ve bir o kadar daha kk kayn Hathor Tap-- 'nn drt, be kilometre uzandaki ak sularda gezmesini ve suya inen n^tn kulan kovalamasn emretmiti. Kanatl kalabalklar hi seyrelmediler. aY dzine kadar rdek ve kaz tr dnda, irili ufakl eitli balkllar, kak balklla'' ve daha biroklan havada uuyordu. Ta ykseklerde olduu gibi, oapirslerin dalgalanan tepelerinde de koyu renkli srler halinde szlyor-larya da iyice alalp hzla kanat rparak V biiminde uuyorlard. Bu arada ayaklyorlar, boru gibi sesler karyorlar, vakvaklyorlar, tyorlar ve feryat ediyorlard. Mintaka'nn kle kzlar hanmlann daha fazla aba gstermesi iin tevik ettike kulara a'rt karmakark seslere tatl gller ve kz cyaklamalar kanmaktayd. Mintaka'nn hafif yay bu i iin biilmi kaftand. Sahibini an bir kuvvet sarf etmeye zorlamayacak ekilde hizaya getirilebiliyor, gerilebiliyor ve ekile-biliyordu. Gen kz geleneksel kt burunlu oklar yerine nl usta Grippa tarafndan zellikle onun iin yaplm sivri metal ular kullanyordu. ne gibi ular gr ty rtsn yararak dosdoru kemie kadar saplanyordu. Mintaka bu konuda bir ey deniimemesinj ramen Nefer'in av bir tr yanmaya dntrmeye niyetlendiini anlamt ve rekabet igdlerinin en az delikanl-nnkiler kadar gl olduunu kanrtlyordu. Nefer ilk baarszl ve Mintaka'nn yaydaki ustal yznden fena halde sarslmt. Kendi ii zerinde younlaacak yerde br kaykta olan bitenlerle ilgilenmekten dikkati dalyordu. O yne her baknda l kular gkten yatyormu gibi geliyordu delikanlya Bu ise onu bsbtn heyecanlandn-yordu. Yarg sezisini kaybetmesi sonucunda sopalar fazla erken ya da fazla ge frlatmaya balamt. Bu eksiini kapatabilmek iin sopay frlatrken btn vcudunu kullanacana vurularda kolunu zorlamaya giriti. Sonuta sa kolu abuk yoruldu, o da igdsel olarak at yapan kolunun kavisini ksaltt ve dirseini bkerek bileini burkmasna ramak kald. Genellikle on atnn altsnda hedefi vurabiliyordu, ama imdi atlarnn yansndan fazlas boa gidiyordu. Sknts daha da artt. Yere indirdii kularn yans sadece sersemlemi ya da sakatlanm oluyor ve dalarak kle olanla-nn elinden kurtuluyorlar, sk papirs yataklarnn altna yzerek kk ve sap r-139glerinin altnda gizleniyorlard. Kaynn tabannda ! kular ok ar brk-yordu. Buna karn, br kayktaki mutlu lklar aralksz devam etmekteydi Nefer aresizlikten kavisli sopalarn atarak ar sava yayna sarld, ama artk ok geti. Sopalarla urarken sa kolu fena halde yorulmutu. Yay glkle ekiyor, bu yzden oklar hzl kularn arkasna, ar uulu olanlarn da nne rastlyordu. Taita onun, kendi kazd kuyuya dmesini izliyordu. Burnunun biraz srtmesi onun iin zararl olmaz, diye dnd. Birka kelimelik bir neriyle Nefer'in hatalarn dzeltebilirdi: Taita hemen hemen elli yl nce yalnz araba srcl ve taktikleri hakknda deil, okuluk hakknda da standart metinleri kaleme almt. Bu kez delikanlya sempati duymuyordu. Nefer'in yine kuunu vuramamas, Mintaka'nn ise aksine ba-nn yukarsndan geen ayn srden iki kuu birden aa indirmesi karsnda iinden ks ks gld. Ama biraz sonra Mintaka'nn klelerinden biri lagnn br yanndan yzp gelerek Nefer'in kaynn bordasna tutununca hkmdarna acyacakt. "Majeste Prenses Mintaka yce Firavun'un yasemin kokan gnlerin ve blbln sesiyle dolu yldzl gecelerin keyfini karabilmesini diliyor. Ancak teknesi avlarnn arl nedeniyle batmak zere, kam ackan prenses de kendisine saatler nce vaat edildiini syledii kahvaltsn edebilmeyi diliyor." Nefer bu kstahlk karsnda kalarn atnca Taita zamansz bir espri diye dnd. "Ben merhametli bir adam olduum iin tapndn maymunlarn ya da kpeklerin tanrsna kretmelisin kle. Aksi halde kendim irkin kelleni uurur ve kstahlna karlk olarak hanmna yollardm." Taita'nn araya girme zaman gelmiti. "Firavun bu dncesizlikten dolay zr diler, ama kendini spora ylesine kaptrmt ki, zamann getiini fark etmemi. Hemen kahvaltya gideceimizi ltfen hanmnza syleyin." Nefer ihtiyar adama dik dik baktysa da, yayn elinden brakt ve Taita'nn kararna kar kmad. ki kk tekne adaya yan yana yaklatklarndan her birinin taban tahtalarnn stndeki rdek ynlar kolayca kyaslanabildi. Her bir teknenin mrettebat azn amadysa da, sabahki av partisinin sonularnn herkes farkndayd. Mintaka, Nefer'e seslendi. "Majesteleri, gerekten elenceli geen bu sabah iin size teekkr etmem gerekir. Eh son ne zaman bu kadar elendiimi hatrlayamyorum." Kzn sesi oynakt, melek gibi glmsyordu. - 140i Cok nazik ve de anlaylsnz." Nefer glmsemiyordu, eliyle bo ver bi bir hareket yapt. "Bence iin iinde mzklk vard." &* Nefer byle diyerek kza arkasn yarm dnd ve kamlarla sudan olu-

ufka somurtarak bakt. Mintaka ineli sz hi de umursama benzemi-rdu. Kle kzlanna dnerek, "Gelin Firavun'a 'Maymunla Eek'in birka dizesini dinletelim," dedi. Hizmetilerinden biri ona sazn uzatt, Mintaka da aptal ocuk arksn alg eliinde mrldanmaya balad. Hizmetiler de hayvan taklitleri ve kontrolsz bir nee ieren koroya katldlar. Nefer'in dudaklan glecekmi gibi kmldad, ama taknd buz gibi vakardan cayamazd. Taita onun elenceye katlmaya can attn grebiliyordu, ne are ki bir kez daha kendi kazd kuyuya dmt. Taita ilk ak ne kadar katksz bir mutluluk diye dnerek hafife dudak bkt. Maymunun eee sylediklerini kendine gre deitirdi, bu ise nceki arkdan ok daha elenceliydi. Kzlar kahkahay bastlar ve nee iinde ellerini rpmaya koyuldular. Nefer kendini bsbtn dlanm hissetti ve daha da fazla somurttu. Hl ark syleyerek adann skelesine geldiler. Sahilde dik bir yama vard, kydaki amur siyah ve cvk cvkt. Kayklar diz boyu amurun iine atladlar; onlar ilk kay sk tutarken kleler prensesle hizmetilerini aradaki boluktan kynn yukarshdaki salam topraa geirdiler. Onlar sa salim kyya ktktan sonra Firavun'un kay da yanat, kleler de Nefer'i salam toprakta Mintaka'nn yanna geirmeye hazrlandlar. Ama delikanl otoriter bir tavrla kendisini brakmalann buyurdu. Bir tek sabaha yetecek ve artacak kadar onuru krlmt, bir ift slak ve yan plak kleden destek alarak kendini daha fazla kk drmeye niyeti yoktu. K yatrmasnn stnde mkemmelen denge bulmasn herkes hayranlkla seyreti. Delikanl o kadar grkemli gzkyordu ki. Mintaka duygularn belli e nemeye alyor, fakat iinden onun hayatnda grd en gzel yaratk olcuunu dnyordu. nce ve evik vcudu yava yava ocukluktan kp b r erkein kat izgilerini almaya balyordu. Yzndeki azametli ve hain ifade bile ka bylyordu. Abarul bir romantizmle, kahramanlarla byk firavunlarn hamurundan o, diye dnd. Keke onu bu kadar kzdrmasaydm. ok hainceydi, Ama Hat-nor ahidimdir, bugn sona ermeden onu tekrar gldreceim. Nefer kaykla bayr ayran aral akasya aacndan atlayan bir leopann evikliiyle at. Mintaka'nn durduu noktann iki adm tesine zarif bir ini yapt. Herkesin gznn stnde olduunu grerek orada ylece durdu. - 141 Derken bayr kverdi. stnde durduu gevrek kuru WI ayaklarnn altnda krlvermiti. ocuk bir an iin kollarn aarak denge bulmaya alt ama hemen arkasndan batakln iine srtst yuvarland. Herkes ona dehet iinde bakakalmt. Koca Msr'n Firavunu'nu yznde akn bir ifadeyle beline kadar ykselen yapkan Nil amurunun iinde oturur grmek olacak i deildi. Uzunca bir zaman kimse ne kmldad ne de konutu. Derken Mintaka kahkahay bast. Bunu isteyerek yapmamt, ama bir kere kontrol elinden karnca kendini tutamad. ac olduu kadar bulac olan bu gle hizmetilerinin hibiri kar Koyamad. en cyaklamalan ve kkrdamajanna avclarla kayklar bile katlmaktan kendilerini alamadlar. Taita dahi kendini tuta-mayarak kkrdyordu. Nefer bir an alayacak gibi grnd, ama sonra ne zamandr zapt ettii fkesine yenik dt. Elinin altndaki koyu kara amurdan bir avu dolusu alarak glen prensese savurdu. Kk drlmek koluna kuvvet vermi ve nianclm gelitirmiti, buna karn Mintaka glmekten o kadar korumasz du-mmda katau Vd, r\s basvcw e&ebM\ ra ete VaabM ve amur yf&nn ortasna arpt. Birden glmesi kesildi ve akkan kara bir maskenin iindeki iri gzlerle delikanlya bakakald. Glme sras Nefer'deydi imdi. Hl bataklk amurunda oturduu yerde ban arkaya att ve urad tm hayal ve onur krkln ngrakl bir kahkahayla aa vurdu. Firavun gld zaman btn dnya onunla gler. Kleler, kayklar ve avclar neeyle ulumaya koyuldular. Mintaka urad oktan ar ar syrlyordu. Sonra birden hibir uyarda bulunmadan bayrn tepesinde durduu yerden saldrya geti. Kendini btn atrlyJa Nefer'in stne att. Delikanl o kadar gafil avlanmt ki daha soluk alamadan bann stndeki Mirrtaka'yla suyun iine batt. Nefer suyun altnda rpnyordu. amurlu dibe tutunup kendini yukar itmeye alt, ama kzn arl onu suyun altna mhlyordu. Her iki kolunu de-tikanlnn boynuna dolamt- Nefer onu stnden atmaya alt, ama Mintaka vcuduna bulam olan amur tabakas yznden bir ylan bal kadar kaygand. Nefer muazzam bir gayret sarfiyle ancak ban sudan karp elerin bir soluk alacak kadar bir sre iin kz zerinden att, ama Mintaka hemen sonra onu yine batrd. Nefer her naslsa kzn stne kmay baard, ama onu tutabilmek insanst bir aba gerektiriyordu. Mintaka kvranyor ve alacak bir kuvvetle tekmeler atyordu. Tunii yukar syrlp beline sanlmt, bacaklar da - 142al< ve przszd. Bir bacan erkeinkine sarmt. imdi yz yzeydiler, far de kaygan amurun arasndan onun vcudunun scakln hissedebiliyordu. Le gibi olmu yzlerinin arasnda sadece birka santimlik bir uzaklk vard. Nefer kzn amur tabakasnn arkasndan ona srttn fark ederek ard. O da srtt, derken ikisi birden glmeye baladlar. Ama ikisi de yenilgiyi kabul etmiyordu ve mcadeleyi srdryorlard.

Erkein gs plakt, kzn gmlei de o kadar ince ve slakt ki neredeyse yokmu gibiydi. plak bacaklarn hl Nefer'inkilere dolamt. Delikanl kendini kurtarmak iin bir eliyle o inat kavraytan kurtulmaya alt. Sa eli istemeyerek byk bir enerjiyle kvranan sert ve yuvarlak kabaete dedi. Nefer btn vcuduna yaylan garip ve zevk veren bir his duydu ve kza boyun edirme abalarndan vazgeti. Onu tutuyor olmaktan olduka memnundu, bu yeni ve tuhaf duygunun tadn karrken kzn ona kar koymak iin rpnp durmasna izin verdi. nemli bir eyi kefetmesi zerine kz birden glmeyi brakt. Bedenlerinin alt yarsnn arasnda daha birka saniye nce orada var olmayan bir knt belirmiti. O kadar lastiimsi ve iriydi ki, onu daha nce fark etmemesine ayordu. knty test etmek iin kalalarn ileri uzatt, ama bunu her yapnda knt daha da sertleti ve irileti. Bu, tm deneyimlerinin tesinde bir eydi ve yeni bir ey kefetmenin heyecanyla ayn hareketi tekrarlad. Kz, onu stnden atmak iin erkein iddetli abalarna son verdiini, sol kolunun da bedeninin st yarsna dolanm olduunu ancak fark etmiti. Erkein sa eli kabaetini kavramt, kz yumruyu incelemek iin tekrar kalalarn ileri itince, erkek de onun bu hareketini taklit ederek onu karlad, sa eliyle onu daha da yaknna ekti. knt kendine zg hayat olan kk bir hayvanm gibi kz drtmeyi srdryordu. Mintaka daha nce byle bir duygu olabileceini tahmin bile etmemiti. O gizemli yaratk birden o ana kadar tahmin edemedii bir nem kazand. Btn benlii son derece zevkli, hayal gibi bir scaklkla dolmutu. Bilinsiz olarak onu tutmak, bir kedi ya da kpek yavrusuymu gibi onu yakalamak iin elini uzatt. Sonra, midesine bir yumruk yemi gibi irkildi. Kle kzlarn ona o ey ve erkeklerin onunla ne yaptklar hakknda anlattklarn anmsamt. Bunu ka kez ona ayrntlaryla tarif etmilerdi. Mintaka o gne kadar o betimlemeleri uy- 143 durma olarak nitelemiti, zira kendisinden kk erkek kardelerinin bedeni rinin orasnda tadktan sallantl kntya benzer eyleri yoktu. Nmidyal kle kz Saak'n ona anlattn zellikle iyi hatrlyordu: "f|< ,. olduu zaman o tek gzl tanry grdn zaman artk Hathor'a dua ederek vaktini kaybetmeyeceksin." Mintaka kendini Nefer'in kollarnn arasndan arkaya att ve amurda oturduu yerden ona aknlkla bakt. Nefer de oturur duruma geti ve onun bakna yznde hlyal bir ifadeyle karlk verdi. iki$i de zorlu bir yartan km gibi soluk soluaydlar. Seyircilerin, olmamas gereken bir eyin olduunu! hissetmeleri zerine bayrn tepesinden yansyan bamlar ve grltl kahkahalar yava yava kesilmeye yz tutmutu. Sessizlik ok gemeden huzur borucu bir hal ald. Tarta her zamanki ustalyla vaziyeti kurtard: "Majesteleri, yzrhenizi daha da uzatrsanz buradan geecek bir timsaha gzel bir sabah kahvalts olabilirsiniz." Nefer ayaa frlad ve amurlar pskrte pskrte Mintaka'nn oturduu yere yrd. Onu en knlgan Huri camndan yaplm gibi nazik bir hareketle ayaa kaldrd. Hizmetiler, stnden amur ve Nil sular akan, salar da amurlu bir ile gibi yzne ve omuzlarna dklen prensesi kamlarla gzlerden korunmu temiz bir su birikintisi bulmak zere gtrdler. Mintaka biraz sonra ortaya kt zaman amurla kilin son izlerinden arnm bulunuyordu. Hizmetiler yanlannda temiz giysiler de getirdiklerinden gen kz, ipek ve inci ilemeli temiz petemalnn iinde gz kamatnyordu. Kollarnda altn bilezikler tayordu, boynunda da renkli camla turkuvazlardan yaplm bir gerdanlk gze arpyordu. Salar hl nemli olmakla beraber, taranm ve zenle rlmt. Nefer onu koarak karlad ve dev bir aacn altna gtrd. Bunun geni dallarnn glgesinde zengin bir kahvalt leni onlan bekliyordu. Gen ift nce iine kapank ve ekingen davrand, ama doal neeleri ok gemeden kendini gsterdi ve etraflanndakilerin elencesiyle gevezeliklerine katldlar. Yine de atzlanndan kan her kelimenin hedefi birblrleriydi. Mintaka bulmacalan seviyordu ve delikanlya meydan okudu. Anahtar kelimeleri Hiksos dilinden seerek Nefer'in iini zorlatrmaya alyordu. "Bir tek gzm ve sivri bir burnum var. Kurbanma saplanyorum, Ama kan aktmyorum. Ben neyim?" "Bu kolay!" Nefer en bir kahkaha att. "Bir diki inesisin." Mintaka pes eder gibi ellerini kaldrd. -144Kle kzlar)"Firavun hakl," diye bardlar. "Bir ceza istemeye hakk var." Nefer, "Bir ari isterim!" diye talep etti. "Ama maymurtlusu olmasn. Bugnlk o maymundan bktk Mintaka, "ana 'Nil'in arks'n syleyeceim," diye atld. Bunu bitirmesi . rjne Nefer bir tane daha istedi. "Ama bana yardm etmeniz kouluyla maNefer'in gl bir tenor sesi vard, ama yanl bir ses kardnda Mintaka onun an kapatyor, Nefer'in gerekte olduundan daha iyi ark sylyor grnmesine yardm ediyordu. Nefer tabii ki bao tahtasyla talarn da beraberinde getirmiti. Taita ona pu oyunu sevmesini retmi, delikanl da ksa zamanda oyunun ustas olmutu. ark sylemekten bknca Mintaka'y oyun oynamalar iin kandrd.

Nefer tahtay yere koyup talar dizerken kz, "Sabrl olmak zorundasn. Ben oyunun acemisiyim," diye onu uyard. Bao bir Msr oyunuydu, Nefer de bu kez Mintaka'y mat edeceine gveniyordu. Kza, "zlme. Ben sana retirim," dedi. Taita glmsedi. Kk kardeine baktklar srada Mintaka'yla o Bubas-ti'deki sarayda birka saatlerini bao oynayarak geirmilerdi. On sekiz hareketten sonra Mintaka'nn krmz talan bat kalesine hkim olmutu ve Nefer'in ortasn tehdit ediyordu. * Gen kz, "Doru oynadm m?" diye tatl tatl sordu. Nehir kysndan gelen bamlar Nefer'i daha fazla zor dmekten kurtard. Delikanl ban kaldnnca Naip'in sancan tayan bir geminin boazdan hzla onlara doru geldiini grd. "Ne kadar yazk. Tam oyun heyecanlanmaya balarken," diyerek talar alelacele toplamaya giriti. Mintaka, "Saklanamaz myz?" diye sordu, ama Nefer olmaz der gibi ban sallad. "Bizi grdler bile." Sabahtan beri bu ziyareti bekliyordu. Naip er veya ge onun yapt kaama haber alacak ve sorumluluu altndaki kaan peine Asmor'u takacakt. . Gemi oturduklar kyya yneldi ve Asmor yere atlad. Piknikilere doru hzl admlarla yryerek, "Naip ortadan kaybolmanza fena halde sinirlendi," dedi. "Hemen devlet ilerinin sizi bekledii tapnaa dnmenizi istiyor." "Ben de nezaketsizliinize fena halde sinirlendim Lord Asmor." Nefer kr-lan onurunu bir dereceye kadar onarmaya alyordu. "Ben bu ekilde hitap grecek bir seyis ya da ev hizmetkr deilim. Ayrca Prenses Mintaka'ya da -145 Bycler Kral / F: 10 saygsz davrandnz." Ama yle ya da byle delikanlnn, snfndan kaan ser ke bir renci muamelesi grdnn phesi yoktu. Nefer buna ramen durumu kurtarmaya alarak Mintaka'y kendi kaynda kendisiyle birlikte yolculuk etmeye davet etti. Kzn hizmetileri ise ikinci kaykta onlar izleyeceklerdi. Bu iki gencin ba baa konumalar iin ilk frsat olaca iin Taita teknenin puruvasnda oturmay seti. Gen kzdan ne bekleyeceini bilmeyen Nefer, Mintaka'nn, politik nezaket formllerini bir kenara brakp kart taraflar arasndaki bar konferansnn baar ya da baarszla olaslklarn tartmaya koyulmas zerine pek ard. Mintaka politik sezileri ve isabetli grleriyle onu etkilemekte gecikmedi. Gen kz, "Biz kadnlarn bu dnyay ynetmesine izin verilseydi, bu aptal sava olmazd," diye durumu zetledi. Ama Nefer bu gr tartmasz kabul edemezdi. Tapnaa kadarki yol boyunca ekimeyi srdrdler. Yolculuk Neferin houna gitmeyecek kadar ksa srd, rhtma karlarken kzn elini tutarak, "Seni tekrar grmek isterim," dedi. Mintaka da elini ekmeden, "Ben de isterim," diye karlk verdi. Nefer, "Yaknda," diye srar etti. 'Yeterince ksa bir zaman sonra." Mintaka glmseyerek elini yavaa Nefer'in avucundan ekti. Tapnaa doru yrrken kzn arkasndan bakan Nefer iinde garip bir burukluk hissediyordu. "Lordum, Amon Ra'nn kehaneti srasnda hazr bulunmutunuz. Tanrlann bana ykledii ar grevi biliyorsunuz. Onlarn isteklerine kar koyamam, dolaysyla da sizin karlarnz gzetmekle ykmlym. ocua eninde sonunda zararsz bir kaamak olan bu ite yardmc olmamn iyi bir nedeni vard." Ama Naja o kadar kolay yatmak niyetinde deildi. Nefer'in Asmor'u atlatmay baarp sabah bataklklarda Hiksos prensesiyle geirmesini hl iine sindiremiyordu. "Sen Nefer'e yardm edince ben buna nasl inanabilirim? O delilii sen tevik ettin." "Naip lordum, gen Firavun'un gvenini kaybetmememin planlarmz iin ne kadar yaamsal nemi olduunu anlamalsnz. Sizin emirlerinize ve otoritenize kar koyar grnrsem, ocuk hl onun adam olduuma inanacaktr. Amon Ra'nn bana ykledii grevi yerine getirmem o zaman o nispette kolaylaacaktr." - 146Taita, Naipln sulamalarn bir diplomatn becerisiyle atlatmay bildi, yle adam sonunda artk atp tutmuyor, sadece ac ac yaknyordu. "Bir daha byle bir ey olmamaJ, Byc. Bana ballndan tabii ki phelenmiyorum. Tanrlarn emirlerine kar gelmen phesiz delilik olurdu. Bununla birlikte, bir daha dairesinden kt zaman Nefer daima Asmor'la adamlanndan bir grubun eliinde olmaldr. Ortadan kaybolmas olasln gze aJamam." "Lordum, oban Res'le pazarlklarnz nasl gidiyor? Baanl bir sonu elde etmeniz iin benim bir yardmm dokunabilir mi?" Taita byk bir ustalkla konuyu deitirmi, Naja'y arkas sra srklemiti. "Apepi rahatsz. Bu sabah o kadar iddetli bir ksrk krizi geirdi ki kan tkrd ve konferans salonundan aynlmak zorunda kald. Kendisi grmelere katlamamakla beraber, baka bir kimsenin onun adna konumasna yanamyor. Genellikle yzde yz gvendii Trok'un bile. Byk aynn toplantlara ne zaman dnebileceini tanrlar bilir. Bu yzden gnler, hatta haftalar ziyan edebiliriz." Taita, "Apepi'nin rahatszl nedir?" diye sordu. "Bilmiyorum." Aklna bir eyin gelmesiyle Naja anszn atld. "Bunu niin daha nce dnemedim? Sende bunca yetenek varken hastaln her neyse tedavi etmelisin? Hemen onun yanna git, Byc ve elinden geleni yap."

Kraln dairesine yaklarken Tarta avlunun br yanndan Apepi'yi duyabiliyordu. Sesi tuzaa yakalanm kara yeleli bir aslan andryordu, Taita odaya girince ise kkremeler daha da iddetlendi. htiyar adam odann eiini aarken korku iinde kaan Osiris'in rahibi tarafndan az daha devriliyordu. Ar bir bronz kse bu arada kap eiine yuvarland. Odann ortasnda krklerin ve karmakark yatak araflannm ortasnda rlplak oturan Hiksos kral tarafndan frlatlmt. Tatefy grnce, "Nerelerdeydin, Byc?" diye grledi. "afak skmeden Trok'u seni bulmaya yolladm. Beni o eytan rahiplerle pis kokulu ilaJanndan ve kzgn maalarndan kurtarmak iin ikindi vaktine kadar niin bekledin?" Taita, 'Trok'u grmedim, ama rahatsz olduunuzu Lord Naja'dan duyar duymaz koup geldim," diye aklad. "Rahatsz m? Ben rahatsz deilim, Byc. lmek zereyim." "Sizi kurtarmak iin ne yapabileceimizi grelim." Apepi kll karnnn stne dnnce Taita adamn srtndaki mor renkli irkin ij grd. Kraln iki yumruu kadar iriydi. Taita buna parmann ucuyla - 147hafife dokununca Apepi yine anrd ve ter dkt. "Yava, Taita. Msr'n rahip. lerinin topu kadar ktsn.* htiyar adam geri ekildi. "Bu nasl balad? Belirtileri neler oldu?" "Her ey gsmde iddetli bir aryla balad." Apepi gsne dokurv du. "Sonra ksrmeye baladm, an da daha iddetlendi. erde bir eyin kmldadn hissettim, derken an sanki srtma kayd ve bu yumru ortaya fc. ti." Kral yumruya dokunmak iin elini omzunun zerinden srtna gtrd ve yine ac ac inledi. Taita daha fazla ileri gitmeden Apepi'ye Kzl epen'in, uyku ieinin bir urubunu iirdi. Bir yavru fili dahi yere ykacak kadar kuvvetli bir ikiydi bu, ama gzlerinin alamasna, sesinin de pelteklemesine ramen Apepi'nin hl akl bandayd. Taita ii yine elledi, kral da homurdand, ama bakaca itirazda bulunmad. Taita sonunda, "Etinizin derinlerinde yabanc bir cisim var," dedi. "Buna hi amam, Byc. ou Msrl olan kt adamlar, st ninemin memesini emdiim son gnden beri iime yabanc cisimler tktrdlar." Taita yksek sesle dnyordu. "Bunun bir okun ucu ya da bir ban paras olduunu dnebilirim, ama bir giri yaras yok." "Gzlerini kullan, adam. Her tarafm yara dolu." Kraln kll bedeni gerekten de eski sava yaras izleriyle leke leke ve yol yoldu. Taita onu uyard. "Kesmek zorunda kalacam." Apepi, "Ne yapacaksan yap, Byc, ama znlty kes," diye hrlad. Taita kutusundan tuntan bir neter kard, Apepi de kaln deri kemerini yerden ald ve bunu uzunlamasna ikiye katlad. Bunu dilerinin arasna sktrarak ban srtn yarmasn bekledi. "Buraya gelini" Taita kapdaki muhafzlara seslendi. "Gelin ve kral tutun." "Defolun sersemleri" Apepi yal adamn emrini geersiz kld. "Kprdamamam iin kimsenin beni tutmasna ihtiyacm yok benim." Taita hasta adamn tepesine dikildi, yapaca kesiin asyla derinliini hesaplad. Sonra hzla bir tek derin kesik at. Apepi skt dilerinin arasndan bouk bir kkreme salverdi, ama kprdamad. Yarann iinden fskiye gibi koyu renkli kan ve koyu san cerahat pskrrken Taita geri ekildi, i bulandrc bir koku btn oday kaplamt. Taita neteri elinden brakt ve iaret parman yarann iine daldrd. Parmann etrafndan kan kpryordu, ama o yarann dibinde sert ve kat bir ey hissetti. Bunun zerine elinin altnda -148duran fildii forsepsi alarak ta ki ucu kat bir cisme dokununcaya kadar yaray Kartrd. Apepi barmay brakmt, ama srt kaslannn bilinsiz titremesi dnda kprdamadan yatyordu. Domuzlarn sesini andran grltl burun ekilerle soluk almaktayd. Taita nc denemesinde cismi forsepsin eneleriyle yakalayabildi ve onu bulunduu yerden skene kadar ekti. Sonunda cismin yzeye dow ktn hissetti. Son birka santimi beraberinde cerahat ve doku dkntlerini srkleyerek aan cismi Taita pencereden gelen a tuttu. Bir okun ucu," diye bildirdi. "Hem uzun zamandan beri bulunduu yerdeymi. Yllar nce etrafn rtmeyiina ayorum." Apepi kemeri azndan tkrd ve titrek bir sesle kkrdayarak doruldu. Seueth'in kll hayalar ahidimdir ki o adi cismi tandm. Serseri adamlarnzdan biri onu on yl nce Abnub'da bedenime saplamt. O tarihlerde cerrahlarm, kalbime ok yakn olduu iin ona eriemeyeceklerini" sylediler, sonuta da onu yerinde braktlar. O zamandan beri onu hazine gibi saklamm." Kral gen biimindeki ta Taita'nn kanl parmaklarnn arasndan ald ve ona gururla bakt. "Kendimi ilk bebesini dourmu bir anne gibi hissediyorum. Onu altn bir zincirin ucunda bir tlsm gibi tayacam, istersen, onu okuyup fleyebilirsin. Bu da baka oklann bana isabet etmesini nleyebilir. Ne dersin, Byc?" &

"stn derecede etkin olacana eminim, lordum." Taita azn ksedeki scak arap ve balla doldurdu, yaradaki cerahatla kan ekmek iin ii oyuk bir pirin tpten yararland, sonra da arap bal kanmn yarann derinine pskrtt. Apepi, "Gzelim araba yazk," dedi ve kseyi iki eliyle tutarak iindekileri son katresine kadar iti. Sonra kseyi duvara frlatt ve geirdi. "imdi de yardmlarna dl olarak sana elenceli bir ykm var, Byc," dedi. "Bu, Bu-basti'de kalenin tepesinde yaptmz son konumayla yakndan ilgili." "Majestelerinizin her kelimesini byk bir dikkatle dinliyorum." Taita kraln zerine eildi ve ak yaray keten eritlerle sarmaya giriti. Bunu yaparken yaralann sarlrhasyla ilgili sihirli szleri mrldanyordu: "Seni saryorum, Seth 'in adam, Kzl azn tkyorum, byk ktlk simgesi" - 149Apepi sert bir sesle onun szn kesti. Trok, Mintaka iin balk paras, olarak bir lakh altn vermeyi nerdi." Taita'nn elleri hareketsiz kald. Elinde Apepi'nin f gibi gsne yantT1 sanlm sarglarla ylece duruyordu. "Siz ona ne yant verdiniz, majesteleri?" Adamcaz o kadar zlmt ki krallar iin kullanlan hitap azndan ka-vermiti. Bu, ngrmedii tehlikeli bir gelimeydi. "Ona balk parasnn be lakh olduunu syledim." Apepi ks ks glyordu. "Kpek gzel kzm iin y. leine tutuuyordu ki penisi gzlerinin arasna kadar ykselip nn grmesini engelliyordu. Ama yllar iinde benden btn aldklarna ramen, asla be lakh toparlayamaz." Apepi yine geirdi. "Endie etme, Byc, Mintaka, Trok gibi birine feda edilemeyecek kadar deerlidir. zellikle de kk Rra-vun'unuzu lkeme balamak iin onu kullanabileceime gre." Hiksos kral kaln kasl kolunu kaldrd ve onun altndan sargl srtna bakmaya alt. Bunu yaparken kafasn kanadnn altna sokmu ihtiyar bir horoza benzemiti. "Beni zaman gelmeden mumyaya benzettin," diye gld. "Ama iyi i yaptn. Git, parfmn bir kez daha koklamaya hazr olduumu ve bir saat sonra onunla toplant odasnda buluacam Naip'ine syle." Naja, Taita'nn baarsna ve Apepi'nin mesajna sevinmiti. Ta'rta'dan phe etmiyordu artk. "O Apepi moruunu dize getirmek zereyim," diye eytanca bir sevin duydu. "Bana tahmin ettiinden de fazla dnler verecek. Grmeleri yanda brakp yatana snd iin bu yzden ok kzdm." Adam kendi kendisinden o kadar honuttu ki oturamad. Yerinden frlayp ta zeminli odada bir aa, bir yukar yrmeye balad. "O nasl, Byc? Akln kartracak bir eyler iirdin mi ona?" Taita, "Grtlandan aa dktm doz bir boay bile sersemletir," diye adamn iini rahat ettirdi. Naja makyaj malzemesi sandnn bana gitti ve yeil renkli bir cam ieden avucuna parfm serperek bununla ensesini ovuturdu. "Bu frsattan sonuna kadar yararianacam," dedi. Kapya yrmeye balad, ama sonra durup omzunun zerinden arkaya bakt. "Benimle gel," diye emretti. "Apepi'yle iim bitmeden nce yeteneklerini kullanmamz gerekebilir." Apepi'yi antlamaya balamak Naja'nn hayal ettii kadar kolay bir i olmayacakt. Adam yarasndan ve ald ilalardan hi etkilenmie benzemiyor, tapnan duvarnn stndeki nbetinin gece yars olduunu bildirmesinden sonra bile hl barp aryor ve yumruunu masann stne vuruyordu. - 150j-'nn nerdii hibir uzlama art onun iin yeterli deildi, sonunda Taita hle onun uyumazlndan yorgun dmt. Naja grmeleri erteledi, avludaki horozlar terken de sendeleyerek yatann yolunu tuttu. Ertesi gn leyin tekrar bulutuklarnda Apepi mantn sesini dinlemebir gn nceki kadar bile hevesli deildi, pazarlklar ise daha da frtnal aeeti. Taita hkmdar sakinletirmek iin tm yeteneini kulland, ama Apepi kolay kolay yola gelecee benzemiyordu. Bylece, yazclar ancak grmelerin beinci gnnden sonra antlamann maddelerini kil levhalarna hem hi-eratik1'' yazyla, hem de hiyero flerle Hiksos ve Msr dillerinde yazmaya balayabildiler. Gecenin ge saatlerine kadar altlar. Naja o ana kadar Firavun Nefer Seti'yi bu zel toplantlardan uzak tutmu, onu nemsiz grevlerle megul etmiti. retmenleriyle ders, silahlarla idman, hepsi dnlerle balann peinde olan elilerle, tccar ve rahip delegasyonlanyla toplantlar yapttnyordu. Nefer sonunda isyan edince Naja onu Apepi'nin kk oullanyla birlikte atmacayla ku avlamaya yollad. Bu gezintiler o kadar da dosta bir hava iinde yaplmyordu. Hatta ilk gn avlanan hayvanlar yznden genlerin arasnda kavga kt ve dvmelerine ramak kald. kinci gn, Taita'nn nerisi zerine Prenses Mintaka taraflar arasnda bans elilii yapmak iin ava katld. Ona sayglan olduundan aabeyleri baka zaman olsa silahlarn ekip Msrllar darmadan edebilecekken bu defa onun arabuluculuuna bavurduran Ayn ekilde av arabasnda Mintaka yannda olunca Nefer'in sava igdleri yatyordu. Mintaka'nn kaba saba kardelerinin tehdit dolu bbrlenilerini grmezlikten geliyor, gen kzn akalannn, bilgisinin ve tabii ki bedensel yaknlnn tadn kanyordu. Bozuk arazide ceylan srlerini kovalarken hoplayp zplyor, arabann darack alannda birbirlerinin stne dyorlard. Mintaka o zaman delikanly kavryor, tehlike getikten sonra bile onu sk sk tutmay srdryordu.

Nefer ilk avdan sonra tapnaa dnnce Taita'y yanna artmt. Ona av anlatmay bahane etmiti, oysa dalgn ve ilgisizdi. Tata onu sevgili ahininin performans konusunda sorgulaynca dahi fazla bir heyecan gstermemiti Yalnz birdenbire hlyal bir tavrla, "Kzlarn bu kadar yumuak ve scakkanl olmalan seni de artmyor mu, Taita?" diye sormutu. Altnc gnn sabahnda yazclar almalarn tamamlamlard, antlamann kaydedildii elli kil levha da onaylanmaya hazrd. Naja bu ilem yaplrHieratilc. Eski Msrllar tarafndan kullanlan ve hiyerogliflerden treyen bir yaz tr. - 151 ken hazr bulunmas iin Firavun'u artt. Apepi'nin btn ocuklar, hatta Mintaka bile, trene katlacakt. Saray terifats gr sesiyle antlama metnini okurken tapnan avlusu bir kez daha hkmdar ailelerinden ve soylulardan oluan gsterili bir kalabalkla dolmutu. Nefer bu kez duyduklarna tm dikkatini verdi. Mintaka'yla beraber geirdikleri gnlerde antlamay tartmlard, imdi de okunanlarda bir yanl kefettikleri ya da bir eyin atlandn fark ettikleri zaman anlaml ekilde bakyorlard. Ancak, yanllar ok azd, Nefer de uzun belgenin birok blmnde Taita'nn etkisini sezer gibi oldu. Sonunda mhrleri basmann zaman geldi. Nefer ko boynuzlarnn uultularnn eliinde mhrn ya kile bastrd, Apepi de ayn eyi yapt. Hiksos kralnn kutsal mhr benimseyerek firavunluk ayrcaln gasbetmesi Nefer'i sinirlendirmiti. Naja ar makyajnn altnda anlalmaz bir yz ifadesiyle bu sahneyi seyrederken iki kralln hkmdarlar birbirlerini kucakladlar. Apepi, Neferin ince bedenini ay penelerine benzeyen elleriyle vcuduna bastnrken orada hazr bulunanlar "Bak-her! Bak-her!" barlaryla onlar alkladlar. Adamlar silahlann zrhlanna arpyor ya da kllarnn ve mzraklannn ban yerdeki talarn stne vuruyorlard. Nefer, Apepi'nin ar vcut kokusu yznden az daha baylyordu. Hik-soslann benimsemedikleri Msr detlerinden biri de bedensel temizlik kavramyd. Nefer kendisi bile Apepi'nin kokusunu tiksindirici bulduktan sonra, kral ona sevgisini gsterdii zaman Naja'nn nasl bir ok yaayacan dnerek avundu. Yavaa hkmdarn kollarnn arasndan syrldysa da, Apepi babacan bir tavrla sntarak kll patilerinden birini delikanlnn omzuna dayad. Sonra avludaki kalabala dnd. "Bir kere daha birleen bu gl lkenin insanlar, size grev ve vatan akm sunuyorum. Bunun nianesi olarak kzm Prenses Mintaka'y bu Msr lkesinin ynetimini benimle paylaan Firavun Nefer Seti'ye e olarak veriyorum. Yukar ve Aa Krallklarn ifte tacna benimle ortak olan Firavun Nefer Seti olum, onun oullar da torunlanm olacak!" Herkes bu artc bildiriyi kavramaya alrken avluda birka saniye t kmad. Ama sonra onaylama banlarna silahlann takrtsnn ve zrhl sandaletlerin tepiniinin de karmasyla grlt kulaklar sar edici boyutlara ulat. Firavun Nefer Seti'nin yznde her ne kadar bir lml gibi grnmese de aptalca olarak nitelenebilecek bir srt dikkati ekiyordu. Baklarn avlunun br yanndaki Mintaka'ya dikmiti. Kz donakalmt. Barmasn ya da - 152cyaklamasn nlemek ister gibi bir elini azna bastrmt; babasna bakarken da gzleri iri iri almt. Koyu bir kzart yava yava yzn kaplarken Mefer'le utana utana gz gze geldi. ki gen kalabalk avluda kendilerinden bafka kimse yokmu gibi birbirlerine bakakalmalard. Taita, Firavun'un tahtnn dibinden bu sahneyi gzlyordu. Apepi'nin bildirisinin zamanlamasnn dhiyane olduunun farkndayd. Naja'nn, Trok'un ya da bir bakasnn bu evlilie engel olmasnn bir yolu yoktu artk. Taita, Naja'nn tahtnn yaknndayd. Naip'in fena halde bozulduu ve kendi durumunun sallantda olduunun bilincine vard yzn kaplayan makyaja ramen belli oluyordu. Nefer prensesle evlendii takdirde Naja'nn ona asla eriemeyecei bir konumda olacakt. Naip, ifte tacn elinden kamakta olduunu hissediyordu. Taita'nn baknn zerinde olduunu hissetmi olacakt ki onun bulunduu yne bakt. Miyar adam bir an iin adamn ruhunun iine bakt ve Naip'in adn ald kobralarla dolu, suyu ekilmi bir kuyunun iine bakm gibi oldu. Ama Naja daha sonra vahi bakl san gzlerini edi, souk souk glmsedi ve bann hareketiyle onayn bildirdi. Ancak Taita adamn beyninin hzla altnn farkndayd. Bununla birlikte bu dnceler o kadar hzl ve karmakt ki yal Byc bile onlar takip edemiyordu. Taita ban evirdi ve kar taraftaki Hiksos saflarnda Lord Trok'un iri yar bedenini arad. Naip'ten farkl olarak Trok duygularn maskelemek iin hibir aba gstermiyordu. fkeden kudurduu belliydi. Sakalnn kllar bile dikilmi, yz mor bir renk almt. Hakaret eden ya da itirazn bildiren szler haykracakm gibi azn at ve eli klcnn kabzasna gitti. Kavraynn basncndan parmak boumlan bembeyaz kesilmiti. Taita bir an iin onun klcn ekeceini ve avlunun kar tarafndaki Nefer*in zerine koacan dnd. Mthi bir aba harcayarak kontroln kaybetmemeyi baard. Sakaln eliyle svazlyarak dzeltti ve etrafndakileri iterek avluyu terk etti. Etraftaki hareket ve karklktan kimse gidiini fark etmemiti. Yalnzca Apepi alayc bir glmsemeyle bakarak onu izledi. Trok, Hathor'un yksek granit stunlarnn arasnda gzden kaybolurken Apepi elini Nefer'in omzunun zerinden ekti ve Naja'nn tahtna doru yrd. Naip'i yastklarnn zerinden kolayca kaldrd ve Firavun'a yaptndan daha

hararetle kucaklad. Dudaklarn Naja'nn kulana yaptrarak, "Daha fazla Msr hilesi ve oyunu istemem, mis kokulu iek, yoksa onlar knn kolumun 9ittii kadar derinine tkanm," diye yavaa fsldad. - 153 Naja'y tekrar yastklarnn stne att, sonra kendisi iin hazrlanm tahta yerleti. Bembeyaz kesilen Naja, parfme batrlm keten bir bezi kendini to-parlayncaya kadar burnuna yaptrd. Dalga dalga alklar btn avluya yay. Iyordu. Grlt hafiflemeye yz tutarken Apepi halk yeni bir abada bulunmaya tevik iin dev patilerini tahtnn kollarna arpt, bylece alklar tekrar balad. Apepi mthi eleniyordu, halk da bitkin dene kadar alk tutmaya ve banp armaya zorlad. Aa Msr'n Deref tacn banda tayan hkmdar avluda hkim konumdayd. Kafasndaki yksek Hedjet tacnn saladj otoriteye ramen Nefer onun yannda bir ocuktan farkszd. Son bir alk selinden sonra Naja en sonunda ayaa kalkarak iki kolunu ileri uzatt. Avluya en sonunda sessizlik kmt. "Kutsal bakire ne ksn!" Tapnan barahibesi yardmclarn izleyerek mihrabn yanndaki oymal blmenin arkasndan kt ve 'rfte tahta doru ilerledi. nnde yryen iki rahibe ifte kralln peat talann tayorlard. Tapnak korosu tannaya vg ilahileri okurken saygdeer yal kadn ortak hkmdarlarn balanndaki tek talar alarak yerlerine ifte talan oturttu. Bu, Msr'n tekrar birlemesi anlamna geliyordu. Yal rahibe bundan sonra iki Fira-vun'la yeni lkeyi titrek sesiyle kutsad ve tekrar tapnan ierlerine ekildi. Bunu ksa bir kararszlk an izledi. Msr'n uzun tarihinde ilk kez bir birleme treni kutlandndan izlenmesi gereken belirli bir sra yoktu. Naja byk bir ustalkla frsat yakalad. Bir kez daha ayaa kalkarak Apepi'nin nne geti. "Bu uurlu ve neeli gnde yalnz iki kralln birlemesini deil, ayn zamanda Firavun Nefer Seti'yle gzel Prenses Mintaka'nn nianlanmalarnn sevincini yayoruz. Dolaysyla, her iki krallkta da biline ki Firavun rtne erdii gn ya da ta zerindeki iddiasn perinleyecek koullardan birini yerine getirdii ve lkesini onu koruyacak ve ynlendirecek bir Naip'i gereksinmeden ynetebildii zaman dn bu tapnakta kutlanacaktr." Apepi kalarn att, Nefer de zntsn ele veren bir hareket yapt, ama artk ok geti. Haber meclis yelerinin tamam toplant halindeyken bildirilmiti. Naja stelik Naip olarak her iki tal ban ona verdii yetkiyle konuuyordu. Bu durumda Nefer kendi tanr kuunu yakalamad veya Kzl Yolu amay baaramad takdirde Naja evlilii yllarca geciktirmeyi baaracakt. Taita bu dhiyane bir manevrayd diye ac ac dnd, ayn zamanda bunun arkasndaki politik zekya hayranlk duymaktan kendini alamyordu. - 154Maia hzl dnmesi ve tam zamannda mdahalesi sayesinde bana gelebilecek musibetleri nlemeyi bilmiti. Karttan kendini toparlayamadan daha da leri gitti: "Mutlu bir haberim daha var. Firavun Apepi'yle Firavun Nefer Seti'yi nrenseslerimiz Heseret'le Merykara'yla dnm kutlamaya davet ediyorum. Bu mutlu tren on gn sonra Ykselen Isis bayramnn birinci gnnde Teb kentindeki Isis Tapna'nda yaplacaktr." Demek on gn sonra Lord Naja Tamose Hanedan'nn bir yesi ve tahtn Firavun Nefer Seti'den hemen sonraki vrisi olacak, diye ac ac dnd Taita. Bir Umm Masara tepelerindeki krallk ahininin yuvasnda grdmz kobrann kim olduundan artk hibir phemiz kalmad. Hathor Antlamasnn koullar uyannca Apepi'nin krall Avaris'te, Nefer Seti'ninki ise Teb'de kalacakt. Birleik krallk adna, her biri eski kralln ynetecekti. Her yl iki kez, Nil taknndan nce ve sonra iki kral Memphis'te ortak bir toplant dzenleyecekler, iki krallkla ilgili btn meseleler burada ele alnacak, yeni yasalar hazrlanacak ve davalar grlecekti. Bununla birlikte, her biri kendi bakentine gitmek zere iki Firavun'un ayrlmasndan nce Apepi'yle kafilesi Nefer Seti'nin fiiosuyla Teb'e gitmek zere nehrin yukar boylarna yolculuk edecekti. Teb'de ise Lord Naja'nn ifte dnnde hazr bulunacaklard. Her iki kafilenin tapman altndaki rhtmdan ezamanl olarak gemilere binmesi, sabahn byk ksmn kaplayan dzensiz ve karmakank bir olay oldu. Taita gemici ve nhtm iisi, kle ve nemli yolcu kalabalna kant. Kumsalda mavnalara yklenmek zere bekleyen da gibi yk ve alet edevata o bile amt. Teb'le Avaris'in askeri birlikleri uzun ve engebeli yolu tekrar kat etmektense arabalarn paralanna ayrmlard ve onlan atlarla birlikte mavnalara yklyorlard. Bu da nehir kysndaki kankla fazlasyla katkda bulunuyordu. Taita bu kez naslsa insanlarn ilgi oda deildi; herkesi megul edecek kadar ok i vard. Arada bir adamn biri elindeki iten ban kaldnp onu tanyor ve kutsanmasn istiyor ya da bir kadm tedavi etmesi iin ona hasta ocuunu getiriyordu. Taita buna ramen kumsalda yava yava ilerleyip Lord Trok'un alaynn arabalann ve ara gerecini aryordu. Sonunda onlan yeil ve krmz flamalanndan tand, biraz daha yaklanca adamlannn arasnda duran Trok'u fark etti. Taita daha yakna gelince adamn bir donanm ve silah yn- 155nn banda durup mzrak erine attn grd: "Beyinsiz maymun, eyam nasl topladn? Bak, en sevdiim yaym ortalkta duruyor. Sersemin biri mutla-ka atlann stnden geirecektir." Trok'un bir gn nceki fkesinde hibir azalma olmamt, rhtmda gmbr gmbr yryor, yolunun stnde duran herhangi bir anssz kiiye araba

krbaayla vuruyordu. Taita onun durup g. vulannn bir dieriyle konutuunu, sonra da tapnaa kan patikaya saptn grd. O gzden kaybolur kaybolmaz Taita mzrak erine yaklat. Askerin arkasnda bir petemaldan baka bir ey yoktu. Adam Trok'un eya sandklanndan birinin zerine eilip sonra bununla bekleyen mavnaya doru sendelerken Taita onun plak srtnda uyuzun tipik dairesel lekesini grd. Mzrak eri sand mavnann gvertesindeki bir gemiciye uzattktan sonra geri dnd. lk kez Taita'nn orada durduunu fark etti ve yumruuyla gsne dokundu. Taita, "Gel buraya asker," diye ona seslendi. "Ne zamandan beri srtnda o kant var?" Asker igdsel olarak bir kolunu krek kemiklerinin arasna uzatt ve bir noktay kanatncaya kadar kad. "Lanet olas ey Abnub'u zapt etmemizden beri bana musallat," dedi. "yle sanyorum ki o pis Msrl fahielerden birinin bana armaan ve..." Adam birden bozularak arkasn getirmedi. Taita onun, kentin igali srasnda tecavz ettii bir kadndan bahsettiini anlamt. "Beni balayn, Byc, artk mttefik ve vatandaz." "Ben de onun iin derdine are bulacam, asker. Tapnaa git, mutfak; lardan bir kse i ya iste ve bana getir. Onunla sana bir merhem hazrlayacam." Taita, Trok'un eyasnn stne oturdu, mzrak eri de kumsalda hzl admlarla uzaklat. Eyalarn arasnda sava yay vard. Trok sulamalarnda hakszlk etmiti; yaylarn her biri gevetilmi.ve deri mahfazasnn iine zenle yerletirilmiti. Tafta'nn oturduu yer bir tahta kasa ynyd. Bu bir rastlant deildi; en stteki kasann stnde Grippa'nn, yksek rtbeli btn Hiksos subaylarnn oklann mal eden Avaris'li okunun mhrn grmt. Taita, Grippa'nn almalarm Mintaka'yla konutuunu anmsad. Eteinin altndaki knn iinden kk kamay ekti, kasann kapan yerinde tutan ipi kesti ve kapa kaldrd. Bir kuru saman katman oklan koruyordu. Bunun altna apraz olarak yerletirilmilerdi: tatan yaplm ularla gz alc krmz ve yeil tyler yan gelmiti. Taita oklardan birini ald ve parmaklannn arasnda evirip evirdi. Bunun sapna oyulmu mhr hemen dikkatini ekti: leopann stilize edilmi kafasyla hrlayan enelerinin arasnda tuttuu hiyeratik T harfi. Ok, Fira-156un'un ldrld yerde bulduu okluktakilerin tpatp eiydi. hanet ve hainlik rgsnn son ilmeiydi bu. Naja'yla Trok, kapsamn yeni yeni tahmin etmeye balad kanl dzenin parasydlar. Taita su aleti olan oku eteinin katlarnn altna gizledi ve kasann kapan kapad. Becerikli parmaklaryla ipi de tekrar balad ve mzrak erinin dnmesini bekledi. YaI asker yardmlarndan dolay Tafta'ya tekrar tekrar teekkr etti, sonra baka bir iyilik de istedi: "Bir arkadam Msr ieine yakaland, Byc. Buna ({ar ne yapabilir?" Hiksoslarn frengiye Msr iei demeleri, Msrllann da ayn eyi Hiksoslara yaktrmalar Taita'y daima elendirirdi. Her nedense hi kimse hastala kendi tutulmuyor, ama hasta olan bir arkadalan bulunuyordu. Lord Naja'nn Tamose Hanedan'ndan iki prensesle evlenmesi dolaysyla dzenlenen trenle sonraki len o vakte kadar kaytlara geirilenlerin en msrifiydi. Taita, ikisi de Ra'nn kutsal oullan olan Firavun Tamose'la babas Firavun Mamose'unkileri bile grkem asndan geride braktn dnd. Lord Naja Teb'in sradan insanlarna be yz ba kz, devlet ambarlarndan iki mavna dolusu dan ve be bin byk testi en iyi cins bira armaan etmiti. len bir hafta srd, ama Teb'in en obur kiileri bile bu kadar ok yiyecei bu kadar ksa zamanda tketemezdi. Dandan kalanlar ve bozulmamas iin ttslenen etler kenti bundan sonraki aylarda rahat rahat besleyecekti. Ama bira iin durum farklyd tabii; hepsini daha ilk hafta iinde iip bitirdiler. Nikh Isis Tapna'nda iki Firavun'un, alt yz rahibin ve drt bin davetlinin nnde kyld. Tapnaa girerken her konua hatra eyas olarak oymal bir mcevher armaan edildi; bu mcevherler fildiinden, mercandan, ametistten ya da baka bir deerli tatan yaplmt vs her birinin zerinde konuun ad Naip'le gelinlerin adlannn arasna ilenmiti. ki gelin saltanat arabalarndan birinin iinde damatla bulumaya geldiler. Bu araba kambur srtl ve beyaz renkli kutsal kzler tarafndan ekiliyor ve Nbyeli plak arabaclar tarafndan srlyordu. Yola palmiye yapraklan ve iekler serilmiti. Bir araba saltanat arabasnn nnde yol alarak iki yana dizilmi mutlu kalabala gm ve bakr yzkler frlatyordu... Halk neesini byk lde Lord Naja'nn bol bl dattrd biralara borluydu. Kzlara rmcek a kadar ince ketenden bembeyaz giysiler giydirilmiti. Kk Merykara ufack bedenini kaplayan altnlarla deerli talarn altnda k- 157prdayamayacak durumdayd. Dkt gzyalar rastk ve antimuan makyajnda yollar amt. Heseret onu avutmak iin kardeinin elini sk sk tuttu. Tapnaa vardklarnda saltanat arabasndan inerken iki Firavun tarafn-dan karlandlar. Nefer tapnan iine soktuu Merykara'ya, "Alama, kedicik," dedi. "Kimse cann yakmayacak. Yatma zamann gelince ocuk dairende olacaksn." Nefer ktz kardelerinin evliliini protesto etmek iin bunlanr kn tapnaa getirme grevini atlatmak istemi, ama Taita onu manta davet etmiti. "Buna engel olmak elimizde deil, oysa ne kadar altmz biliyorsun. Naja

karann vermi bir kere. Ksa hayatnn bu en korkulu olay srasnda onu avutmak iin kk kardeinin yannda olmaman gereksiz bir zulm olur." Bunun zerine Nefer istemeye istemeye boyun emiti. Hemen arkalarnda Apepi, Heseret'e elik ediyordu. Gen kz, kar gibi beyaz entarisi ve pr) prl ziynetlerime bir cennet hurisi kadar gzeldi. Tannla-nn ona uygun grdkleri kaderle aylar ncesinden uzlam, ilk zamanlardaki korkusu ve deheti yava yava meraka ve sinsice bir beklentiye yerini brakmt. Lord Naja olaanst yakkl bir erkekti, Heseret'in dadtan, hizmetileri ve oyun arkadalar da onu uzun uzun konumular, gze grnen ayrntlarna dikkati ekmiler, i izli zellikleri hakknda ise kkrtlar arasnda azlarnn suyu akarak tahminlar yrtmlerdi. Belki de bu konumalann bir sonucu olarak Heseret son zamanlarda garip dler grmeye balamt Bunlann birinde nehrin kysndaki yemyeil bir bahede plak olarak kouyor ve Naip tarafndan kovalanyordu. Omzunun zerinden ona baknca da adamn sadece beline kadar bir insan olduunu gryordu. Oradan aas tpk Nefer'in sevgili aygn Tepegz gibi bir att. Aygr ksraklarla beraberken Heseret onun sk sk Naip'in imdiki ilgin durumunda olduunu grm, bu manzara ise onu garip ekilde heyecanlandrmt. Bununla birlikte, Naip tam ona yetitii ve onu yakalamak iin ziynetler iindeki elini uzattnda d aniden sona eriyor, gen kz da kendini yatann stnde dimdik otururken buluyordu. Ne yaptnn bilincinde olmayarak elini uzatp kendine dokundu. Parmaklan bacaklannm arasndan slak ve kaygan olarak kt. Bu Heseret'i ylesine sarsmt ki tekrar gzne uyku girmemi, o kadar istedii halde d brakt yerinden grmeye devam edememiti. Bu byleyici deneyimin sonucunu grmeyi ok istiyordu. Ertesi sabah ok huzursuz ve sinirliydi, fkesini de etrafndakilerden kard. O gnden itibaren Meren'e duyduu kk kz ilgisi snmeye yz tuttu. Bugnlerde onu - 158aten ok seyrek gryordu; dedesinin Lord Naja tarafndan ldrlmesinden heri delikanl servetini kaybetmi, ailesi de gzden dmt. Heseret onun meteliksiz bir ocuk, ayrcalktan ve parlak beklentileri olmayan sradan bir asker olduunu anlamaya balamt. Buna karn Lord Naja'nm toplumsal alandaki mevkii kendisininkiyle ayn dzeydeydi, serveti ise kat kat fazlayd. Apepi imdi onu tavan direklerin stne oturtulmu galeriden tapnan mihrabna doru gtrrken uslu ve saf grnmeye dikkat ediyordu. Lord Naja orada gelinin kafilesini bekliyordu ve gen adam birbirinden zengin kostmler ve grkemli niformalar iindeki saray erkn ve subaylarla evrili olmasna ramen, Heseret'in gzleri yalnz onu gryordu. Gen adam banda tann Osiris'i taklit eder gibi devekuu tylerinden bir balk tayor ve iki yannda duran Asmor ile Lord Trok'un bile tepesinden bakyordu. Heseret nianlsnn yanna yaklarken parfmnn farkna vard. nds Nehri'nin tesindeki lkelerin ieklerinden yaplm bir harmand, aynca ender olarak deniz kysnda bulunan ve okyanusun derinlerinin tanrlannn bir armaan olan amberi de ieriyordu. Bu koku kz heyecanlandrd ve Naja'nm ona uzatt eli ekinmeden alarak erkein byleyici sar gzlerinin iine bakt. Naja br elini Merykara'ya uzatnca kk kz grltl hkrklara bouldu ve onu avutana dek Nefer'in can kt. Merykara bu sahneyi izleyen uzun tren boyunca da aralkl olaik iin iin alad. Lord Naja trenin sonunu iaretlemek iin Nil suyuyla dolu kavanozlan krnca kalabalktan aknlk sesleri ykseldi; kysnda tapnan yer ald byk nehrin sulan gz kamatnc bir mavi renge dnmt. Naja nehrin ilk dirseinde bir dizi mavnann bir kydan tekine kadar demir atmasn buyurmu, tapnaktan verilen bir sinyal zerine de mavnadakiler kavanozlar dolusu mavi boyay nehrin sularna boaltmlard. Mavi, Tamose Hanedan'nn rengi olduundan uyanmian etki soluk kesiciydi. Naja hanedanla arasndaki ba bylece dnyaya ilan ediyordu. Tapnan batdaki kanadnn damndan bu sahneyi seyreden Taita, nehrin renk deitirdiini grm ve kt bir nseziyle titremiti. Ona bir an Msr'n parlak gnde gne kararyor, mavi sular ise kan rengini alyor gibi gelmiti. Ama yukan baknca gkte bulut olmadn ya da gnein nlann yolunu kesecek bir ku srsnn gemediini grmt. Aaya baktnda ise nehrin sular yine gk maviiydi. "Naja imdi Firavun kanndan saylr, Nefer ise bu korumadan bile yok-sun edilmi durumda. Tek korumas benim, ben ise bir tek kiiyim ve ihtiya- 159nm. Gcm kobray yavru ahinden uzaklatrmaya yetecek mi? Bana kuvvet ver, kutsal Horus. Bunca yldan beri benim zrhm ve mzram sendin. Beni imdi terk etme, gl tanr." Lord Naja'yla iki yeni ei granit aslan sralarnn bekiliindeki kutsal yoldan saray kaplarna doru byk bir grkem sergileyerek yol aldlar. Orada arabadan inerek kafile halinde bahelerden getiler ve byk len salonuna girdiler. Konuklarn ou onlardan nce gelmi ve Osiris Tapna balarnn rn olan araplan tatmlard. Dn sahipleri ieri girdiklerinde grlt ku-laklar sar edici bir dzeye ulat. Naja gen elerini ellerinden tutarak ilerledi. l vakarla kalabaln iinden geti ve len salonunun ortasna ylm olan bylesi nemli bir olaya uygun anmaanlan gzden geirdi. Apepi altn varak kapl bir araba gndermiti. Bu araba o kadar parlakt ki lo salonda bile ona dorudan bakmak zordu. Babil Kral Sargon yz kle gndermiti, bunlarn her biri ziynetler, deerli talar veya altndan eyayla dolu sandal aacndan birer kasa tayordu. Naip'in nnde diz kerek armaanlar sundular. Naja

her birine kabul anlamna gelecek biimde dokundu. Firavun Nefer Seti de Lord Naja'nn nerisi zerine yeni enitesine nehir kysndaki be byk malikneyi devretmiti. Yazclar btn bu hazinelerin lakh som altndan daha fazla deeri olduunu hesaplamlard. Naip artk hemen hemen Firavun'u kadar zengindi. Yeni evli l dn sofrasnn banda yerini aldktan sonra sarayn ah-lan onlarla konuklarnn nne bin kle tarafndan servisi yaplan krk farkl yemek getirdiler. Sofrada fil hortumu, yaban kz dili, Nbye da keilerinin biftekleri, yaban domuzu, ceylan, Nbye ibeks keisi, monitor kertenkelesi ve piton ylan, timsah ve su aygn, sr ve koyun etleri vard. Her lokmasndan sar yalar akan sakall yayn balndan beyaz etli srtar bal ve tatl su levreine kadar her trl Nil balnn servisi yapld. Kuzey denizlerinden ton bal, kpekbal, hani bal, kerevides ve pavurya gelmiti. Sessiz kuular, eit kaz, eitli rdek trleri, toy kular, tarlakulan, bldrcn ve keklikler kzartlmlar, frnlanmlar veya zgara edilmiler, arap veya yaban balnn iane yatrlmlar, otlar ve Dou'nun baharatlaryla doldurulmulard. Atelerin kokulu dumanyla pien yemeklerin kokulan, hepsj enlii yakndan grmeye alan saray kaplanndaki dilencilerle sradan halka, nehrin kar kysna dizilenlere veya nehrin ortasndaki mavnalara dolanlara kadar ulayordu. - 160Konuklar elendirmek iin mzisyenlerle hokkabazlar, cambazlarla hayan terbiyecileri vard. Grltden ldran dev bir boz ay zincirini krarak ka-Bamda Lord Trok'un bulunduu Hiksos soylulanndan bir grup sarho na-ralanyla onu bahelerde kovaladlar ve korkudan bzlen hayvan nehir kysnda katlettiler. Kral Apepi Asurlu kadn cambazlardan ikisinin evikliiyle atletik hareketlerinden ok heyecanlanmt. Sonuta her birini bir kolunun altna sktrarak zel dairesine tad. Dndkten sonra Taita'ya ald: "lerinden biri, uzun l-leli ve gzel olan, meer bir erkek ocukmu. Bacaklarnn arasndakini grnce o kadar ardm ki onu az daha elimden karacaktm." Kral grltl bir kahkaha kopard. "Ailahtan ki karmamm, meer ikisinin iinde daha krpesi ve itah acsym." Gece bastrrken konuklarn ou sarhotular veya fazla yemekten ylesine tkanmlard ki Lord Naja'yla gelinler dairelerine ekildiklerinde pek az ayakta durabiliyordu. Naja orada dadlan ararak Merykara'y kendi dairesine gtrmelerini buyurdu. "Ona nazik davrann," diye uyard. "Zavall ocuk ayakta uyuyor." Bundan sonra Heseret'i elinden tutarak nehre bakan kendi grkemli dairesine gtrd. Nil'in karanlk sular yldzlann yansmalanyla benek benekti. Odaya girilir girilmez Heseret'in hizmetileri gelinliini ve ziynetlerini karmak iin kz bambu paravarifh arkasna gtrdler. Zifaf yata rengi alarak bembeyaz olmu bir koyun postuyla rtlyd. Lord Naja bunu dikkatle gzden geirdi, kusursuz olduuna kanaat getirdikten sonra da terasa kt ve serin nehir havasn uzun uzun iine ekti. Bir klenin getirdii baharatl arab tadn kararak yudumlad. Akamn bandan beri ilk kez alkoll bir iki tadyordu. Naja hayatta kalmann en yaamsal srlarndan birinin dmanlannn karsnda aklnn banda olmas olduunu biliyordu. Btn konuklarn kendilerini kaybedecek kadar imelerine tank olmutu. O kadar gvendii Trok bile hayvans doasna yenik dmt -Naja onu en son grdnde Libyal gzel bir kle kzn azna tuttuu bir ksenin ine kusuyordu. i bitince Trok azn kzn eteine silmi, sonra zavally ot-lann stne iterek arkadan stne binmiti. Bu irkin manzara titiz Naja'y tik-sindirmiti. ki kle iinde lotus petalleri yzen scak su dolu bir kazanla ieri girince Naja da odaya dnd. arap ksesini elinden brakarak ykanmak iin gitti. Klelerden biri salann kurutup rerken, bir dieri ona temiz bir beyaz entari -161Bycler Kral /F: 11 getirdi. Naja kleleri savarak zifaf yatana dnd. Buraya yatarak uzun ve bi imli bacaklarn uzatt ve tral kafasn altn kakmal fildiinden ba dayana, na yatrd. Odann uzak ucundan kulana giysi hrtlar ve kadn fsltlan geliy0r. du. Naja Heseret'in kkrdamasn tand ve bu ses onu tahrik etti. Bir dirseinin stne abanarak bambu paravana bakt. Bambu rgsndeki aralklar ancak soluk ve przsz bir ciltten ldrtc paralarn grlmesine olanak veriyordu. G ve politik emeller bu evliliin ana nedenleri olabilirdi, ama tek neden onlar deildi. Naja meslei asndan bir sava, miza itibariyle de bir macera adam olabilirdi, ama ayn zamanda ehvetli ve tensel bir doas vard. He-seret'i yllardr gizliden gizliye gzlyordu. Kadnla doru yolculuunun her evresinde kza duyduu ilgi artmt. Bebeklikten hantal kk kzla doru Heseret'i izlemi, sonra meme balannn dikildii ve bebeklik yann eriyerek zarif vcudunu ortaya kard o ldrtc dnem gelip atmt. Kzn kokusu da deimiti; Heseret imdi yaknna geldike Naja onu byleyen kadnln hafif misk kokusunu fark ediyordu. ahiniyle ava kt bir gn Naja, Heseret'le iki kz arkadana rastlamt. Kzlar elenk rmek zere lotus iekleri toplamakla meguldler. Heseret nehrin yukarsndaki bayrda duran Naja'ya ban kaldnp bakmt; slak etekleri bacaklarna yaptndan incecik ketenin altnda teni ldyordu. Heseret o srada salarn yanaklarnn stnden arkaya itmiti, ancak bu masumane jest son derece erotikti. Yzndeki anlam ciddi ve masum olmakla beraber, ekik gzleri, tabiatnda erkei heyecanlandran sinsi ve tensel bir eilimi ele vermiti. Bu keif bir, iki saniye srmt, hemen arkasndan kz arkadalan-na seslenmi, sular sratarak kyya kmlar ve krda koarak saraya doru

uzaklamlard. Naja parlayan uzun ve slak bacaklarna, keten etekliin altnda titreyen ve ekil deitiren yuvarlak poposuna bakarken birden soluklarnn hzlandn hissetmiti. t Bu an vcudunda bir kprt balatt. Kzn paravann arkasndan kmas iin sabrszlanyor, ayn zamanda, aksilik bu ya, beklentinin sonuna kadar tadn karabilmek iin o an ertelemek istiyordu. En sonunda o da oldu. Hizmetilerin ikisi Heseret'i paravann arkasndan kardlar, sonra usulca ekilerek kz odann ortasnda yalnz bana braktlar. Heseret'i boynundan ayak bileklerine kadar rten gecelii Dou lkelerinden gelen ender ve deerli bir ipekli kumatand. Krem renginde ve o ka- 162nceydi ki kzn etrafnda nehri kaplayan sis gibi yzer grnyor, sahibi- ald her solukla kalkp iniyordu. Arkasndaki ayakl bir sehpada bir 11 " lambas vard, yumuak sar k da ipeklinin iinden geerek kalalaryla ^uzlarnn kvrmlarn belirginletiriyor, cilal fildii gibi ldamasn salyordu plak ayaklaryla elleri knayla boyanmt. Yznn makyaj ykanp ka-Idndan przsz cildinin altndaki taze kan yanaklarn hafife boyamt. Alamak zereymi gibi dudaklan titriyordu. Kk bir kzn ekingenliime ban edi ve kirpiklerinin altndan Naja'ya bakt. Gzlerinin rengi yeildi. Naja onlann derinlerinde daha nce de merakn uyandran apknca parlty fark ederek heyecanland. "Arkan dn," dedi yavaa, ama boaz yeil bir Japon incirinin suyunu emmi gibi kupkuruydu. Heseret ona itaat etti, ama rya gibi ar bir hareketle. Kalalarn yuvarlyor, karn ipeklinin altnda yumuak bir kla panldyordu. Deve kuu yumurtas gibi yuvarlak ve parlak olan kaba etleri dalgalanyor, salannn ltl lleleri gz kamatnyord. "ok gzelsin." Erkein sesi bouklamt. Dudaklannn keleri belirli belirsiz bir glmseyile kvnld, kz da yavru bir kedininki kadar pembe bir dilin ucuyla dudaklar slatt, "Naip lordumun beni gzel bulmasna sevindim," dedi. Naja yataktan kalkp ona yaklat. Kzn elini tuttu. Heseret'in eli avucun-da scak ve yumuakt. Naja kz ^taa gtrd, Heseret de hi duraksamadan onu izledi. Beyaz koyun postunun stne diz kt ve ban edi. ne dklen salar yzn rtmt. Erkek tepesinde durdu ve ne eilip dudaklarn kzn yzne dokundurdu. Heseret bedensel uyannn ilk evresindeki salkl bir gen kadnn belirli belirsiz parfmn salveriyordu. Naja onun salarn okad, kz da salarnn koyu renkli perdesinin arasndan ona bakt. Arkadan Naja kzn salann aralad ve enesini avucuhda hapsetti. Sonra, kzn yzn yava yava kaldrd. Heseret, "Gzlerin Ikona'nnkilere benziyor," diye mrldand. kona Na-ja'nn evcilletirilmi leopanyd; hayvan Heseret'i oldu bitti korkutmu, ayn z -manda da bylemiti. Naja da o byk kedi gibi kaypak ve de kurnaz olduu, gzleri de leoparnkiler gibi sar ve acmasz olduu iin Heseret imdi ayn duygular duyuyordu. O gzlerdeki gaddarl ve pervaszl bir kadnn igdsyle seziyor, bu da onda daha nce hi bilmedii duygular uyandnyor-du. "Sen de gzelsin," diye fsldad, ki bu da doruydu. O an Naja'nn hayatnda grd en gzel yaratk olduunu dnyordu. -163I! Erkek onu pt, dudaklannn dokunuu ise kz artt. Bu azda daha nce hi yemedii bir meyvenin lezzeti vard, bunun tadn karabilmek ii* ok doal bir hareketle kendi azn at. Erkein dili bir ylan kadar oynak ve hzlyd, ama bu, kz isyan ettirmedi. Gzlerini kapayarak erkein diline kendi diliyle dokundu. Naja bundan sonra ellerinden birini kzn ensesine dayad ve azn onunkinin stne daha kuvvetlice bastrd. Heseret bu pce ylesine dalmt ki erkek bir gsn avulaynca hazrlksz yakaland. Gzleri aniden ald ve soluksuz kald. Kendini geri ekmeye yeltendiyse de, erkek onu brakmad ve korkulan n dindiren yumuak, fakat hnerli hareketlerle okamaya balad. Meme bayla oynaynca, garip bir duygu kzn vcuduna akt ve kollanndan parmak ulanna kadar yayld. Naja elini ekince iinde garip bir hayal krkl hissetti. Erkek onu koyun postunun stnde ayaa kaldrnca kzn gsleri erkein yz hizasna geldi. Naja tek bjr hareketle kzn stnden ipekli gecelii syrp yere att. Sonra, katlaan meme ban aznn iine ekip emince, Heseret bir lk att. Erkein ellerinden biri ayn anda kzn bacaklannn arasn bularak oradaki ku yuvasna benzer yumuak ty kmesini avulad. Heeret'in erkein ona yaptklarna kar koymaya hi niyeti yoktu. Aksine kendini onun ellerine teslim etti. Kle kzlardan duyduklar sonucunda erkein cann yakmasndan korkmutu, ama Naja'nn elleri hzl ve gl ol-, makla birlikte, nazik dokunuluydu. Heeret'in vcudunu kzn kendisinden daha iyi biliyor grnyordu ve bununla ylesine bir hnerle oynad ki kz kendini giderek daha hzl olarak yzeyin altna ekilmi hissetti ve bu yeni duygular denizine batp boulmaya kendini terk etti. Gen kz son bir kez yzeye kp gzlerini anca erkein entarisinin de stnde olmadn ve plak olarak tepesine dikildiini grd. Heseret dn anmsad: o dte Naja'nn nnde aygr Tepegz'nki gibi bir ey vard. imdi hafif bir rpertiyle erkein nne bakt, ama hi de dndeki gibi deildi; erkein cinsel organ przsz ve pembemsi, ama ayn zamanda kemik kadar sert, ekil bakmndan bir tapnak stunu kadar temiz ve kusursuzdu. Kzn korkular ayn anda uup gitti ve bir kere daha kendini erkein elleriyle azna terk etti.

Sadece bir anlk iddetli bir ac oldu, ama bu ok sonrayd, ayrca sadece bir anlkt ve ayn hzla yerini kzn alk olmad, fakat olaanst zevkli bir doluluk hissine brakt. Neden sonra erkein tepesinde haykrdn duydu. Bu ses kzn vcudunda da bir ey tetikledi ve neredeyse dayanlamayacak -164 zevki kendine zg bir acya dntrd, o da erkeini ona sanlan kollan-' tm gcyle skarak onunla birlikte haykrd. O ok ksa ve sihirli gecede erkek onu ayn zevk lgnlnn penesinde . keZ daha bartt. afak oday pembe ve gm renkleriyle doldurduu sda da Heseret kocasnn kollannn arasnda kprdamadan yatyordu. Hayat enerjisi vcudundan ekilmi, kemikleri nehrin kili gibi yumuam gibi bir his duyuyrdu' aynca karnnn derinlerinde ona zevk veren yumuak bir ac vard. Naja onun kollannn arasndan synlnca, gen kadn, "Gitme! Ah! Sakn gitme, lordum. Benim gzel lordum!" diye itiraz etmeye ancak kuvvet buldu. Erkek, "Uzun srmeyecek," diye fsldad ve koyun postunu yavaa kan-Smn altndan ekti. Heseret kar gibi krkn stndeki lekeleri, bir gln ta yapraklan kadar parlak kan grd. Kzl bozulurken duyduu ksa sreli acnn rnyd bu. Naja koyun postunu terasa tad, Heseret de kap aralndan onun postu terasn korkuluuna assn seyretti. Aada bu bekret simgesinin sergilenmesini bekleyen kalabalktan alklar ve yaa sesleri hayal meyal kulaa geliyordu. Heseret kyl kalabalnn onayn umursamtyordu bile, yeni kocasnn plak srtn seyrederken gsnn ve rahminin ona duyduu akla kabardn hissetti. Naja onun yanna dnnce kollarn ona uzatt. "Muhteemsin," diye fsldad've erkeinin kollannn arasnda uykuya dald. ok sonra gzlerini anca btn benliinin daha nce hi bilmedii bir hafiflik ve neeyle dolu olduunu hissetti. Bu mutluluunun kaynan nce anlayamad, ama sonra erkein sert kasl scak vcudunun kollannn arasnda kmldadn fark etti. Heseret gzlerini at srada erkei onu garip sar gzleriyle seyretmekteydi. Tati tatl glmsedi. "Ne kadar olaanst bir kralie olurdun," dedi yavaa. Bu szleri itendi. Gece srasnda Heseret'te daha nce varlklarndan phelenmedii birok nitelikler kefetmiti. Bu yeni ete arzular ve igdleri onunkilerle kusursuz bir uyum iindeki birini bulduunu hissediyordu. "Sen de bu Msr lkesine ne muhteem bir Firavun olurdun." Heseret kocasna glmsedi ve ehvet dolu bir hareketle gerindi. Sonra yavaa gld ve erkeinin yanana dokundu. "Ama bu hibir zaman olamaz." Birdenbire glmseme yznden silindi. Ciddi bir tavrla sordu. "Yoksa olabilir mi?" Naja, "Yolumuzun stnde bir tek engel var," diye yant verdi. Baka bir &V sylemesine gerek yoktu; kansnn gzlerinde sinsi ve agzl bir anla-165mm belirdiini grmt. Heseret bu konuda da onunla tam bir uyum halin-deydi. "Sen kamasn, ben ise knn olacam. Benden her ne istersen, seni hayal krklna uratmayacam, gzel efendim." Erkek bir parman, gen kadnn pcklerinden imi ve tahri olmu dudaklarna dayad. "Aramzda kelimelerin gereksiz olduunu gryorum. Kalplerimiz tam bir uyum halinde atyor," dedi. Kral Apepi'yle maiyeti dnden sonra bir aya yakn bir zaman Teb'de kald. Firavun Nefer Seti'yle Naip'inin konuklanydlar ve krallar gibi arlandlar. Tarta da bu gecikmeyi tevik ediyordu. Apepi'yle kz Teb'deyken Naja'nn Nefer'e kar harekete gemeyeceine emindi. Soylu konuklar vakitlerini ahinle veya ahinsiz avlanarak, nehrin iki yannda Msr'n btn tannlarna adanm tapnaklar ziyaret ederek veya kuzey ve gney krallklarnn birlikleri. arasndaki turnuvalan seyrederek geirdiler. Araba yanlan, okuluk yarmalan ve koular vard. Yzme yartan bile yapld. Sekin ampiyonlar Horus'un altndan heykelini kazanmak iin Nil'in bir kysndan tekine yzdler. lde yanan arabalardan ceylanlan ve oriks keilerini avladlar ya da byk toy kularn hzl ahinler kullanarak yere indirdiler. Sarayn kafeslerin* de kralla ait ahin kalmamt, hepsi Nefer'in babasnn cenaze treni srasnda serbest braklmlard. Konuklar nehir kylarnda atmacalann yardmyla balkl ve rdek avladlar, slklarda da dev yayn balklan mzrakla dize getirdiler. Sava gemilerinden dev su aygn bile avladlar. Nefer bu avlarda ad Horus'un Gz olan kendi gemisinin dmenindeydi. Prenses Mintaka da yanndayd, koca hayvanlar srtlan mzraklarla diken diken olmu durumda yzeye vurduklar ve kanlanyla nehrin sularn pembeye boyadktan zaman heyecandan cyak cyak banyordu. O gnlerde Mintaka sk sk Nefer'le birlikte oluyordu. Delikanlnn arabasnda avlara katlyor, tozu dumana katarak koan bir oriksin yannda yol alrlarken mzra o Nefer'in eline veriyordu. Balkl peinde kam yataklarn aradklar zaman da kendi ahinini kolunun stnde tayordu. ldeki ay pikniklerinde nianlsnn yannda oturuyor ve ona kk erezler hazrlyordu. En tatl zmleri onun iin seiyor, onlan uzun parmaklanyla soyuyor, sonra da delikanlnn azna atyordu. -166-

Sarayda her akam lenler oluyor, bu lenlerde Mintaka, Firavun'un lunda oturuyordu. Erkeinin kl kulland kolu engellememesi iin gele-ee gre kadnn yeri burasyd. Mintaka ineleyici esprileriyle Nefer'i gldryordu. Aynca mthi bir taklitiydi; aptal aptal srtarak, gzlerini yuvarlayarak ve kendini nemser bir tonla, "Msr Naibi kocam," deyiiyle Heseret'in mthi bir taklidini yapyordu. Tm abalarna karn hibir zaman tamamen yalnz olamyorlard. Na-ia'yla Apepi yalnz kalmamalarnn aresine bakyordu. Nefer, Taita'nn yardmn isteyince ihtiyar Byc bile onlara gizli bir buluma ayarlayamad. Taita'nn bu ii yapmak iin fazla aba sarfetmediini, masum kalmalarna brleri gibi onun da nem verdiini Nefer fark edememiti. Taita uzun zamanlar nce Tanus'la can gibi sevdii Lostris'in bulumalarn salamt, bunun sonular ise uzun yllar sonra bile hl hissedilmekteydi. Nefer'le Mintaka bao oynadklar zaman kle kzlardan oluan bir seyirci kitleleri oluyor, saray dal-kavuklanyla her yerde Lord Asmor da yaknlarda bir yerde bulunuyordu. Nefer artk dersini aldndan Mintaka'nn baodaki yeteneini asla kmsemi-yordu. Gen kzla karsndaki Taita'ym gibi dikkatli oynuyordu. Kuvvetli yanlarn renmeyi, tek tk zaaflann tanmay baard; gen kz, kalesine kar an korumac davranyordu, Nefer bu eyrek alan yeterince zorlayacak olursa bazen yanlarda bir ak veriyordu. Delikanl iki kez bu zaaf smrerek kzn savunmasn ykabildi, ama nc kez Mintaka'nn bu taktii ngrerek bir tuzak hazrladn ok ge kefetti. Nefer bat kalesinde ak braknca kz askerini bu arala soktu, delikanl teslim olunca da o kadar tatl tatl gld ki, Nefer neredeyse balayacakt onu. Mcadeleleri giderek daha iddial olmaya balad, sonunda da o kadar byk boyutlara ulat ki Taita bile onlar izleyerek saatler geiriyor, arada bann hareketiyle veya zayf glmseyiiyle onaylyordu. Aktan o kadar belirgindi ki etraflanndaki herkese k sayor, birlikte gittikleri her yerde glmseyiler ve gller onlarla gidiyordu. Nefer'in arabas, siyah salar rzgrda sancak gibi uuan Mintaka mzrak eri olarak basamann stnde olduu halde Teb sokaklarndan frtna gibi geerken ev hanmlar evlerinden dan frlyor, erkekler de almalarna ara vererek onlara selam ve iyilik dualan yadnyorfard. Naja bile sevecen bir tavrla onlara glmsyordu, ama halkn dikkatinin artk kendi dn ve elerinin zerinde olma-Vinafena halde ierlediinin kimse farknda deildi. - 167Av partilerinde, krlardaki pikniklerde ve saraydaki lenlerde tek somurt-kan katlmc Lord Trok'du. Birlikte geirdikleri zamanlar da o kadar abuk geiyordu ki. Nefer bao tahtasnn banda ona, "Etrafmzda daima o kadar ok insan var ki," diye fsldad. "Seninle birka dakikack yalnz kalabilmek iin neler fe-da etmezdim. Oysa babanla Avaris'e dnmene sadece gn kald. Birbirimizi tekrar grmemize kadar aylar, hatta belki yllar geebilir. Benim ise sana sylemek istediim o kadar ok ey var ki, ama btn bu gzler ve kulaklar oklar gibi stmze dikiliyken olmaz." Gen kz doru der gibi ban edi, ama sonra birden uzanp delikanlnn dalgnl arasnda gzden kard bir ta oynatt. Nefer bunu neredeyse nemsemiyordu, ama sonra bat kalesinin iki koldan saldrya hedef edildiini fark etti. Buna ne kadar bozulduu belliydi. hareket sonra Mintaka onun savunmasn ykm bulunuyordu. Nefer bir sre daha dayand, ama kuvvetleri darmadan edilmi, sonu kanlmaz olmutu. "Aklm baka yerdeyken beni gafil avladn," diye yaknd. Tam bir kadndan beklenecek bir hareket." "Majesteleri, bir kadn olmak dnda bir iddiam yok." Mintaka, kemerinde tad tal kama kadar keskin bir alayla kullanmt delikanlnn sfatn. Sonra Nefer'e doru uzanp, "Seninle yalnz kalacak olsam bekretime sayg gstereceine sz veriyor musun?" diye fsldad. "Yaadm kadar asla sana utan duyuracak bir ey yapmayacama Byk Tann Horus'un yaral gz adna yemin ediyorum." Delikanl ok ciddiydi. Mintaka ona glmsedi. "Erkek kardelerim bunu duyduklanna sevinmeyecekler. Boazn kesmek iin bir bahane anyorlar zaten." Gen kz harikulade kara gzlerini devirerek ona bakt. "Ya da, bu olmazsa, baka bir yerini kesmek de onlar honut edebilir." Aradklan frsat ertesi gn ayaklarna geldi. Dabba kynn yukarsndaki tepelerden inen bir avc, bir aslann doudaki ssz topraklardan gelerek gece srlarn aln yamaladn haber verdi. itin zerinden atlayarak dehet iindeki hayvanlann sekizini ldrmt. afak sokarken bir kyl kafilesi mealelerini sallayarak, borular ttrerek, davul alarak ve ayak cyak bararak canavan karmt. Naja, "Bu i ne zaman oldu?" diye sordu. " gece nce majesteleri." Adam tahtn nnde yere kapanmt. "m-kn bulur bulmaz nehirden yukar geldim, ama aknt kuvvetli, rzgr da kararszd." - 168"Canavara ne oldu?" Kral Apepi de lafa kart. Tepelere geri dnd. Ama en iyi Nbyeli iz srclerimden ikisini onu izlemeye yolladm." Onu gren var m? Bykl ne kadard? Erkek mi, dii mi?" "Kyller onun iri bir erkek olduunu sylyorlar. ok gr bir siyah yelesi varm-"

Nil'in iki yanndaki topraklarda son altm yldr bir aslann grld hemen hemen hi duyulmamt. Hkmdarlarn av hayvanydlar. iftilerin hay-vanlanna verdikleri zarar yznden olduu kadar hkmdarlann av partilerinin en ok aranlan ganimeti olduklar iin pe pee gelen firavunlar tarafndan acmaszca avlanmlard. Yllardr Hiksos savalaryla uraan her iki kralln firavunlan ok ender aslan avna kmlard. stelik, sava alanlarnda kalan ller aslan srleri iin kolay bir yiyecek kayna olmutu. Son yirmi yln iinde saylar kat kat artmt, cesaretleri de yle. Apepi, "Arabalan hemen mavnalara ykleteceim," diye karann verdi. "Nehrin bu durumunda yann sabah erkenden Dabba'da olabiliriz." Kral snta-rak yumruunu kl tutan elinin nasrl avucuna arpt. "Seueth biliyor ya, o yal kara yelelinin karma kmasn istiyorum. Msrllar ldrmekten vazgetiimden beri gerek spora susaldm." Naja bu espriye kalann att. "Majesteleri brs gn sabahtan Avaris'e hareket etmeniz bekleniyor." "Haklsn, Naip. Bununla birlikte, eyamzn en byk ksm teknelere yklendi, filo da harekete hazr. Dahas, Dabba dn yolumun stnde. Bir, iki gn feda edip ava katlabilirim." Naja duraklad. lgilenmesi gereken eitli devlet ilerini ihmal edecek kadar av merakls deildi. Teb'deki kaba ve grltc varl can skmaya balam olan Apepi'nin gidiini drt gzle bekliyordu. Aynca, ancak Apepi Teb'den aynldktan sonra yrrle konabilecek baka planlan vard. yle de olsa, Hiksos hkmdarnn Yukar Krallkta yalnz bana ava kmasna izin veremezdi. Bu hem kabalk olur, hem de Apepi'nin Gney Krall'nda orann tek hkimiymi gibi davranmas politik adan uygun olmazd. "Majesteleri," Nefer, Naja'nn uygun bir red yant dnmesine frsat vermeden atld. "Ava byk bir zevkle katlacaz." Daha nce arabasyla bir as-an kovalamam ve aslann saldrsna kar koyarak cesaretini lmek frsatn bulamam olduundan bu ie olaanst bir spor gzyle bakyordu. Fa- 169kat yz kere daha nemli olan, bu sayede Mintaka'nn gidiini erteleyebilecek olmasyd. Bu mutlu olay, ksa bir sre ba baa kalmak gibi u ana kadar ete geiremedikleri frsat da salayabilirdi onlara. Nefer, Naja'nn onu engellemesine vakit brakmadan hl talarn stne kapanm duran avcya dnd, "jyj ettin, dostum," dedi. "Bamabeyinci zahmetine karlk sana altn bir yzk ve-recek. Filomuzdaki en hzl tekneyle hemen Dabba'ya dn ve geliimiz ijn gerekli hazrlklar yap. Tam donanmla o canavarn peine deceiz." Nefer'in tek esef ettii ey, Taita'nn ilk aslan avnda ona nerilerde ve tlerde bulunmak iin yannda olmayacak olmasyd. htiyar adam ssz top-raklarda zaman zaman tekrarlanan gizemli yolculuklarndan birine kmt, ne zaman dneceini ise kimse bilmiyordu. Avc kafilesi ertesi gnn erken saatlerinde Dabba kynn aasnda nehrin kysna kt. Bundan sonra atlarla yirmi arabann tm de mavnalarla kk sava gemilerinden indirildiler. Bu iler yaplrken mzraklar kllarn bilediler, yaylar gerdiler ve oklarn dengesiyle dzln snadlar. Atlara su verilirken ve beslenip tmar edilirlerken avclar da kyllerin hazrladklar kahvaltyla tka basa karnlarn doyurdular. Herkesin neesi yerindeydi. Apepi, bilgi vermek iin tepelerden dnen iz srcy artt. Adam, "Bu ok byk bir aslan. Nehrin dousunda grdklerimin en by," diyerek hepsinin heyecann daha da krkledi. Nefer, "Onu gerekten grdn m?" diye sordu. "Ya da sadece brakt izlerden mi anlam karyorsun?" "Onu ak seik grdm, ama tabii ki uzaktan. Boyu bir at kadar uzun gzkyor ve bir hkmdarn hametiyle yryor. Yelesi rzgrdaki bir dar sap demeti gibi dalgalanyor." Naja iz srcy alaya ald. "Adam bir air gibi konuuyor. Gzel szleri bo ver de dorulan anlat bize." Avc pimanln gstermek iin yumruuyla gsne dokundu, sonra daha mtevaz bir dille rapor vermeye devam etti. "Dn buraya iki fersah uzaktaki aalk bir vadideydi, ama gece olurken av bulmak iin oradan ayrld. Son defa karnn doyural drt gn olduu iin yiyecek ve av peinde. Geceleyin bir ara bir oriksi yere devirmeye alt, ama hayvan ona ifte atp kamay baard." Nefer, Naja'dan daha nazik bir sesle, "Bugn onu nerede bulmay umuyorsun?" diye sordu. "Ava ktysa a olmasnn dnda susam da olacaktr. Nerede su iebilir?" -170 Avc hkmdarlk konumu kadar, avclk konusundaki bilgisi iin de ona gvla bakt. "Oriksi avlamaya altktan sonra talk araziye girdi, orada ise izlememiz mmkn olmad." Apepi sinirli bir hareket yapt. Avc bunun zerine acele devam etti. "Ama bu sabah kk bir vahada susuzluunu gidermitir sanrm. Bedeviler dnda hi kimse tarafndan bilinmeyen gizli bir Kk yerdir." Nefer, "Oraya ne kadar zamanda ulaabiliriz?" diye sorunca adam, gnein saatte kat edecei yolu iaret eder gibi koluyla bir kavis izdi. Nefer glmsedi. "yleyse kaybedecek zamanmz yok." Arabalarn basndaki grup bakanna, "iniz daha ne kadar srer?" diye bard. "Her ey hazr, majesteleri.* Nefer, "yleyse hazr borusunu aln," diye emretti. Annda ko boynuzlan ttrlrken avclar bekleyen arabalara daldlar. Mintaka, Nefer'in yannda yryordu. Bu gayriresmi koullar altnda krallk vakan unutulmu, iki gen

sadece heyecanl bir geziye km bir erkek ve kz ocuu olmulard. Lord Trok keyiflerini kard. Kendi arabasna atlayp dizginleri ellerine alrken Kral Apepi'ye seslendi: "Majesteleri, prensesin deneyimsiz bir erkek ocukla yola kmas akllca olmaz. Ceylan avna kmyoruz." Nefer ta kesildi ve Trok'a fkeyle bakt. Mintaka kk elini delikanlnn plak kolunun stne dayad. "Sakn onu kkrtma. Son derece fkeli, korkun bir savadr. Onu fkelendirdiin takdirde mevkiin dahi seni koruyamaz." Nefer kzn elini kolunun stnden att. "Onurum bylesine bir hakareti kaldramaz." "Ltfen, sevgilim, bo ver.'-Gen kz ilk kez byle bir sevgi szc kullanyordu. Nefer'in stndeki etkisini tahmin ettii iin bile bile yle yapmt. Delikanlnn abuk alevlenen duygularn, seven bir kadn olarak imdiden yann ve deneyiminin ok tesindeki bir beceriyle idare ediyordu. Nefer annda Trok'u ve onuruna yaplan saldry unuttu. "Bana ne dedin?" diye bouk bir sesle sordu. "Sar deilsin, hayatm." kinci sevgi szcn duyunca delikanl gzlerini krptrd. "Beni hem de ok iyi duydun." Gen kz onun gzlerinin iine bakarak glmsedi. Apepi sessizliin iinde, "Sakn merak etme, Trok," diye grledi. "Fira-vun'la ilgilenmesi iin kzm yolluyorum. Gvenlikte olacaktr." Hiksos Kral Wner gibi bir gl salverdi ve dizginlere sarld. Atlan ileri atlrken kral bir - 171 kez daha bard. "Sabahn yarsn burada ziyan ettik bile. Avclar, haydi yo|a kalm!" Nefer arabasn Apepi'ninkinin arkasna geirdi. Byle yaparken Lord Trok'un atlannn burnunun dibinden gemiti. ne kayarken Trok'a souk bir bak frlatarak, "ok kstahsn. Ama bu i burada bitmez. Seninle daha sonra greceiz, Lord Trok," dedi. Mirrtaka, "Korkarm ki o artk senin dmann, Nefer," diye mnldand. Trok'un kt bir n ve ondan da daha kt bir karakteri vardr." Avclarn kafilesi, bodur, fakat gl bir midilliye eyersiz olarak binmi olan Firavun'un baavcsnn arkasndan plak ve talk tepelere trmanmaya koyuldu. Trs gidiyorlar, bylece atlar koruyorlar, her dik yamac trmanla-nndan sonra soluklanmalarna izin veriyorlard. Aradan bir saat gemeden Nbyeli iz srclerinden birini bir tepenin doruunda onlan beklerken buldular. Adam ba avcya rapor vermeye kotu. Ciddi ciddi konumalarndan sonra ba avc rendiklerini hkmdarlara iletmeye giriti. "Nbyeliler tepeleri kan kan aramlar, fakat canavann izine rastiaya-mamlar. Suyun banda olduuna eminler, ama onu rahatsz etmek istemedikleri iin bizim gelmemizi beklemiler." Apepi, "Bizi o suya gtrn," diye emretti, bylece yollarna devam ettiler. le olmadan dar bir vadiye indiler. Nehre uzak deillerdi, ama bulunduktan yer insan rkten orak bir le benziyordu. Baavc Apepi'nin arabasnn yannda atn sryordu. "Su bu vadinin banda. Canavar da oralarda bir yerde beklemede olmal," dedi. Yal sava Apepi ok tabii olarak kumanday eline ald. Nefer de onun bunu yapma hakkn sorgulamad. Apepi, " gruba blnp vahay kuatacaz," dedi. "Canavar ortaya karsa etrafn evirmi olacaz. Sayn Naip, siz sol kanadn bana gein. Firavun Nefer Seti ortann banda olacak. Ben sa kanad yneteceim." Kral ar yay bann yukarsna kaldrd. "lk kan aktan dl kazanacak." Hepsi usta araba srcleriydiler, yeni dzene hzla ve duraksamadan uyum saladlar. Suyun etrafn evirmek iin yanlara yayldlar. Nefer yayn omzuna dayamt, gerektiinde her iki elinin annda serbest kalabilmesi ve oku fiatabilmesi iin dizginleri bileklerinden zmt. Minta-ka da yanbandayd. Uzun mzra Nefer'e annda verebilmek iin elinde hazr tutuyordu. Son haftalarda bu silah dei tokuunu gelitirmilerdi, delikanl - 172, tam onu gereksindii anda mzran ban avucuna vermekte gen kza gvenebileceini biliyordu. Ar admlarla vadiye yaklatlar ve emberi yava yava daraltmaya giritiler. Atlar binicilerinin gergin olduklarn hissetmilerdi ya da belki aslann kokusunu almlard. Balann kaldnp gzlerini yuvarlyor ve burun deliklerinden pskrtrcesine soluklarn salveriyorlar, bu arada ayaklarn yksee kaldrarak sinirli admlar atyorlard. Kafile gleti gzden gizleyen alak allarla uzun otlann yava yava etrafn evirdi. Kuatma tamamlannca, Apepi elini bann yukarsna kaldrarak durmalar iin iaret verdi. Kraln iz srcs yere indi ve midillisini dizginlerinden ekerek ar admlarla lerledi. Boz renkli seyrek bitki rtsne dikkatle yaklayordu. "Aslan burada olmu olsa. O kadar iri bir hayvan imdiye kadar grrdk, deil mi?" Mintaka'nn sesi titriyordu, Nefer bu kk korku belirtisi yznden onu daha da ok sevdi. "Bir aslan, topran bir paras gibi gzkene kadar kendini yassltabilir, sen de orada olduundan kukulanmadan ona dokunacakm kadar yaklaabilirsin," dedi. z src adm adm ilerliyor, durup dinliyor ve yolu stndeki her alyla ot kmesini aratnyordu. Bir ara alln kysnda eilip yerden bir avu dolusu kk ta ald ve onlan sistematik ekilde her olas gizlenme yerine atmaya balad.

Mintaka, "Adam ne yapyor byle?" diye fsldad. "Aslan saldnya gemeden nce kkrer. z src onu kkrtp kendini ele verdirtmeye alyor." , Sessizlii bozan sadece akllarn kard ses, atlarn horultusu ve toy-naklann huzursuz ekilde yere arpmalaryd. Avclarn her biri yaynn kiriine bir ok yerletirmiti ve her an oku atmaya hazr durumda bekliyordu. Birdenbire otlarn arasnda bir viyaklama ve bir takrt duyuldu. Btn yaylar havaya dikildiler, mzraklar da sllahlann kaldrdlar. Ama ikolata renkli, eki bal bir leylek kendini havaya savurup vsdide nehir ynnde kanat rpmaya balaynca herkes rahat bir nefes ald. z srcnn kendini toparlamas bir dakikasn ald, sonra allann arasna adm adm girerek kaynaa varana dek ilerledi. Bulank su yerden adeta damla damla kyor ve kayalk zemindeki s bir havuzu dolduruyordu. Bu ekilde toplanan su iri bir hayvann susuzluunu gidermeye hi de yeterli g-173 rnmyordu. Adam bir dizinin stne inerek havuzun kenarnda aslandan i, ler arad, ama sonra ban sallayarak ayaa kalkt. allann arasnda bu ke? daha hzl olarak geldii yoldan geri dnd, midillisine bindi ve Apepi'nin arabasna yneldi. br avclar syleyeceklerini duymak iin yaklamlard, aTria ba iz srcnn sngs dmt. Apepi'ye, "Majesteleri, yanlmm. As-lan buradan gememi," dedi. "imdi ne olacak be adam?" Apepi hayal krkln gizlemeye gerek gr-myordu. "Buras baklacak en umut verici yerdi, ama bakalar da var. Aslan onu 'son grdmz yerden ayrlp vadinin br ucuna gemi olabilir ya da belki buraya yakn bir yerde gizleniyor ve su imeye gitmek iin karanl bekliyordun Daha ilerde gizlenebilecei yerler var." z src talk yamalar ia-ret ediyordu. Apepi sordu. 'Baka nerede olabilir?" "Bir sonraki vadide baka bir su kayna var, ama orada Bedevilerin kamplarnn bulunduunu biliyoruz. Bedeviler hayvan rktm olabilir. Bat ynnde bu tepelerin eteklerinde yine kk bvr su siivntasi var." Mam uhtoa-ki alak bir mor tepe dizisini iaret etti. Adam, "Aslan bu yerlerin herhangi birinde olabilir, olmayabilir de," diye itiraf etti. "Ya da tornistan edip bol suyun bulunduu ovann kysna gitmi olabilir. Susuzluk kadar belki de srlarla keilerin kokusu onu oraya ekmitir." Lord Naja, "zetle aslann nerede olabilecei hakknda en kk bir fikrin yok," diye atld. "Belki de avdan vazgeip gemilere dnmemiz doru olur." Nefer, "Hayr!" diye onun szn kesti. "Daha balamadk bile. Nasl o kadar abuk pes edebiliriz?" Apepi onaylad. "ocuk hakl. Devam etmeliyiz, ama yapacamz ok i var." Kral bir an durduktan sonra bir karara varm grnd. "Saygdeer Naip, siz kafilenizi Bedevi kampna gtrn. Bedeviler eer aslan grdlerse size yol gsterirler. Ben tepelerin eteindeki su szntsna gideceim." Trok'a dnd. "Sen de arabay vadinin aasna gtv. z srclerinin seninle gelip iz ararlar." Apepi, Asmor'a da, "Sen de arabayla ovann kysndan Dabba'ya dn. Olur ya aslan son ldrd yere dnmtr." Sra Ne-fer'e gelmiti. "Firavun, sen de aksi yne, kuzeye Ahmim'e doru gideceksin." Nefer en az umut verici alann kendisine verildiinin farkndayd, ama bir ikyeti yoktu. Bu plan, Mintaka'yla onun ilk kez gardiyanlarnn dorudan gzetiminin dnda olmasn salayacakt. Naja, Asmor ve Trok farkl ynlere - 174 deriliyorlard. Nefer birisinin buna dikkati ekmesini bekledi, ama herkes 9 dini ava ylesine kaptrmt ki hi kimse bu plann anlamn kavrayamad. Naja dnda. Naip. Nefer'e sert sert bakyordu. Belki de Apepi'nin emirlerine kar gelenin akl kr olup olmadn lmeye alyordu, ama sonra bunun akllca Imayacana karar vermi ve ln Nefer'e en az Asmor kadar etkin bir gardiyan olaca sonucuna varm grnd. Kaabilecei bir yer yoktu, Minta-ka'y a''P sonu De''rs'z k'r servene atld takdirde de her iki kralln ordular eek ars srleri gibi arkasna taklacakt. Apepi bir buluma noktas tayin edip son emirlerini verirken Naja bakn bocuktan uzaklatrd. En sonunda borular atlara binilmesi ve ilerlenmesi ia-Btini verdi, be asker kafilesi de vadiden kt. Engebesiz bir alana geldiklerinde ayn ayn blklere ayrldlar ve farkl ynlere hareket ettiler. Blklerin sonuncular plak tepelerin arasnda gzden kaybolurken Mintaka, Nefer'e doru uzanarak, "Hathor en sonunda bize acd," diye mrldand. "Bana kalrsa asl Horus bize yardmn bahetti." Nefer gen kza srtt. "Ama byle bir iyilii her kimden gelirse gelsin kabul ederim." Nefer'in kafilesinde iki araba daha vard. Bunlara, onunla Taita'y Msr'dan kamaya altktan srada bulan Albay Hilto adl yal asker kumanda ediyordu. Nefer'in babasnn hizmetinde de bulunmutu ve Tamose Haneda-n'na lesiye sadkt. Nefer ona kaytsz artsz gvenebileceini biliyordu. ; Nefer kafilesini hzlandrd. Kalan gn ndan mmkn olduunca yararlanmak istiyordu. Bir saatlik at yolculuundan sonra ovann tm manzaras btn geniliiyle nlerinde ald. Delikanl manzarann tadn karmak

iin atn bir, iki dakika durdurdu. Nehir, etrafn eviren tarlalarla iftliklerin zengin yeilinin ortasna oturtulmu bir zmrte benziyordu. "Ne kadar gzel, deil mi Nefer?" Mntaka hlyal bir tavria konuuyordu. 'Bu lkenin bize sahip olduunu, bizim ona sahip olmadmz evlendikten sonra da hatrlamalyz." Nefer gen kzn Avaris'te doduunu ve bu lkenin zerinde onun kadar hakk olduunu bazen unutuyordu. Onun da lkeyi kendisi kadar sevdiini ve ona kar ayn grev hissini tadn grdke kalbi gururla doluyordu. "Sen yanmda olduka bunu hibir zaman unutmayacam." Mntaka yzn delikanlya uzatt. Dudaklar hafife aralanmt. Nefer onun taze soluunu hissettike bu dudaklan azyla rtmek iin dayanlmaz bir arzu duydu. - 175Ama sonra Hilto'yla br adamlarn bakn zerlerinde hissetti ve ilerinden' birinin eytanca glmsediini gzucuyla grd. Kendini geri ekip Hilto'ya sakin bir bakla bakt. Verecei emrin ava kafilesinin kalan ksmndan ayn|. dklarndan beri provasn yapyordu. "Albay, aslan eer yakmlardaysa aa?J daki tepelerin yamalarnda bir yerdedir." Nefer kolunun hareketiyle blgeJ iaret etti. "Sol kanat ovann kysnda, sa kanat ise tepelerin doruunda olJ mal. Biz araziyi kuzeye doru tarayacaz." Geni bir kol hareketi yapt, ama Hilto kukulu grnd ve yanandaki yara izini kad. "Bu geni bir alan majesteleri. Vadi tabanna kadar hemen hemen yarm fersahlk bir yol var. Zaman zaman birbirimizi gzden kaybedeceiz." Nefer harekt cephesini inceltmenin askeri igdlerine ters dtnjn bilincindeydi. Askeri hzla yumuatmaya giriti. "Ayn dtmz takdirde ile-rimizdeki nc srtta, oradaki ufak tepeciin dibinde tekrar buluuruz. 0 tepecik bizim iin iyi bir yol gsterici olacak." Nefer byle derken drt mil ilerdeki belirgin bir kaya ynn iaret ediyordu. "Herhangi birimiz buluma saa^n-de gecikecek olursa brleri kayp arabay aramaya gitmeden nce gneyin o aya gelmesini bekleyecek." Delikanl bylece adamlann onunla Mintaka'y aramaya balamalarna kadar kendine bir, iki saat kazandrm olacakt. Ancak Hilto tereddt ediyordu. "Majesteleri beni balasnlar, ama Lord Naja bana kesin emir verdL.f Nefer sert bir sesle ve yznde souk bir ifadeyle onun szn kesti. "Yoksa Firavun'la tartmaya cret mi ediyorsun?" "Asla, majesteleri!" Sulama Hilto'nun zerinde ok etkisi yapmt. "yleyse grevini yap adam." Hilto hkmdanna selam verdi ve adamlanna hemen emirler yadrarak arabasna kotu. Blk yamatan aa inerken Mintaka, Neferi drterek glmsedi, "yleyse grevini yap adaml" Neferin azametli ses tonunu taklit ettikten sonra gld. "Ne olur, benimle sakn o ses tonuyla konumayn veya bana yle bakmayn, majesteleri, yoksa korkumdan lrm." Delikanl, "Fazla zamanmz yok," diye karlk verdi. "Bundan mmkn olduunca yararlanmal ve yalnz olacama bit yet bulmalyz." Byle diyerek arabay bayr yukan srmeye balad. Nehir vadisinden veya yamacn daha aalanndakl arabalardan olduka uzaklamlard. kisi de ileriye bakarken hevesli grnyorlard. "uraya baksana." Mintaka arazinin bir kvnm tarafndan hemen hemen gzden gizlenen kk bir dikenli aa koruluunu iaret ediyordu. Nefer o yana dnnce, binlerce yl iinde rzgrla hava koullan ve ender frtnalar ta- 176rafndan yamacn brnde oyulmu dar bir koyak grd. Aalann grbz olduklanna baklrsa, orada yerin altnda su olmalyd. Gr yapraklar bu scak gqle vaktinde glge ve yalnzlk salyordu. Nefer arabay glgeye srd. O durur durmaz Mintaka arabadan yere atlad. "Koumlarn gevet de hayvanlar dinlensinler," diye nerdi. Nefer bir duraklama geirdi, sonra hayr gibilerden ban sallad. Bylesi tm rendiklerirfe ters dyordu. Arabann ani bir alarm durumunda harekete hazr durumda olmas gerekiyordu. Arabadan atlayarak kovaya su torba-sndaki sudan doldurdu ve atlara su iirmeye gitti. Mintaka ona yardma geldi. Hi konumadan yan yana alyorlard. O kadar zledikleri an en sonunda geldii halde, ikisi de ekingendiler ve azlarn bak amyordu. Sonra ayn anda birbirlerine dnerek bir azdan konutular. Nefer, "Sana unu sylemek istiyordum," diye balad. Mintaka da, "Bence de biz..." Susarak utana utana baktlar. Glgede kar karya duruyorlard. Mintaka kzararak ayaklarnn dibine bakyor, Nefer de aygrnn ban okuyordu. "Ne diyecektin?" "Bir ey deildi. Yani nemli deil." Kz ban sallad, delikanl da onun kzardn grd. Yanaklarnn renklenmesini seyretmekten holanyordu. Mintaka hl ona bakmyordu, ama yumuak ve hemen hemen duyulamaya-cak kadar hafif bir sesle o da sordu: "Ne syleyecektin?" "Birka gn sonra gideceini dndke sa kolum kesilmi gibi bir his duyuyor, lmek istiyorum." "Ah Nefer!" Kz delikanlya ba"kt, gzleri ilk akn duygu karmaas ve cokusuyla irilemi, derin birer kuyuya benzemiti. "Seni seviyorum. Seni gerekten ok seviyorum," diye geveledi.

Ayn anda ikisi de birbirlerinin kollarna atldlar, dileri de birbirine tosla-d. Nefer'in alt duda Mintaka'nn dilerinin arasna sknca kesikten bir damla kan szd, pckleri bu nedenle tuz tadn ald. Kucaklamalar deneyimsiz ve denenmemi, beceriksizce ve lgncayd. kisinde de kontrolden kan, vahi duygular dourdu. Birbirlerine sarlarak bu yeni duygularn gcyle inliyorlard. Mintaka'nn bedeninin kendi vcuduna yamyass yapmasna ra9men, Nefer onu daha da yaknna ekmeye, Mintaka da ayn etlerini mlek amuru gibi birletirmeye alyordu. Uzanp parmaklarn erkein tozlu, 9r buklelerine dolayarak, "Ahi Ah!" dedi, ama sesi bouk kyordu. -177 Bycler Kral / F: 12 "Seni kaybetmek istemiyorum!" Nefer pc kesti. "Seni hibir zaman kaybetmek istemiyorum." Kz, "Ben de seni brakmak istemiyorum... hibir zaman brakmak istemi. yorum!" diye soludu ve eskisinden de daha lgnca pmeye baladlar. Bu noktadan sonra zihinleriyle bedenlerinin daha nce kefetmedikleri bir blge. sindeydiler. Kendi kontrollerinin dna kan ve adlar ak ve arzu olan kaak atlarn ektii bir arabada birlikte yol alyorlard. Hl birbirlerine sarlm durumda vadi tabannn yumuak beyaz kumu-nun stne ktler ve sanki dmanmlar gibi birbirlerinin vcudunu trmalamaya koyuldular. Gzleri ldrmt ve bir ey grmyordu, soluklar kesik ve kopuk kopuktu. Kzn eteinin keten kuma erkein ellerinde papirs parmeni gibi yrtld ve erkek alan delikten elini ieri soktu. Mintaka lm acs duyarm gibi inledi, ama bacaklar ald ve yumuack oldu. Bu yolun onlar nereye gtrdnden ikisi de habersizdi. Nefer'in btn istedii kendi plak teninin onun yumuaklna dokunuunu hissetmekti. Tm hayat bu gereksinimine balyd sanki. Kendi petemaln zerinden koparp att ve vcutlarn birbirine yaptrdlar. kisi de kzn scak ve taze etinin erkein sertliine dokunuuna dalmlard. Sonra Nefer kza yapk olarak durduu yerde bilinsiz olarak ritmik ekilde hareket etmeye balad. Kz da bir arabann iinde engebeli araziden uarcasna geiyormu gibi onun hareketlerini tekrarlamaya koyuldu. Derken Mintaka bir cismin kadnlnn kaplarn zorladn hissetti. Onun drtlerine kendi drtleriyle karlk vermeye, onun engeli yrtmasna yardmc olmaya, onu yumuak, gizli yerlerine kabul etmeye hemen hemen dayanlmas zor bir his duyuyordu. Ama sonra gerek, frtna hzyla suratna arpld. lgnca tekmeler atmaya, srtn kamburlatrmaya, bir avc itann eneleri arasndaki bir ceylan gibi yenilenen bir kuvvetle rpnmaya balad. Azn da erkeinkinden kurtararak, "Hayr, Nefer!" diye bard. "Bana sz vermitin! Horus'un yaral gz adna sz vermitin!" Nefer, krba yemi gibi arkaya srad. Kza korku iindeki irilemi gzleriyle bakyordu. Uzak yerden hzl hzl koarak gelmi gibi sesi bouk ve soluk soluayd. "Mintaka, sevgilim, biricik hayatm. Bana ne oldu bilemiyorum. Bir lgnlkt. Niyetim o deildi." Umutsuzluunu anlatan bir hareket yapt. "Yeminimi bozup seni lekelemektense lmeyi yelerim." -178Mintaka da ylesine zor soluk alyordu ki sevgilisine hemen yant veremedi. Bakn delikanlnn plak vcudundan kard. Nefer ackl bir tavrla devam etti. "Yalvarrm, benden nefret etme. Ne yaptmn farknda deildim." Senden nefret etmiyorum, Nefer. Senden asla nefret edemem." Nefer'in znts o kadar itendi ki tekrar onun kollannn arasna atlmak ve onu avutmak geWi kzn iinden. Ama bunun ne kadar tehlikeli olacan biliyordu. Arabann tekerleine abanarak ayaa kalkt. "Ben de en az senin kadar suluyum. Bunun olmasna izin vermemeliydim," dedi. Bacaklan titriyordu, yzne dklen salarn iki eliyle arkaya atmaya alt. Nefer de bir sulu tavryla ayaa kalkt ve Mintaka'ya doru bir adm att, ama kzn geri ekildiini fark edince durdu. "Etekliini yrtmm," dedi. "steyerek yapmadm." Mintaka nne baknca hemen hemen delikanl kadar plak olduunu grd. Etekliinin yrtk kenarlarn birletirmeye alarak Nefer'den biraz daha uzaklat. "Giyinmelisin," diye fsldad ve elinde olmayarak yine delikanlya bakt. Nefer o kadar gzeldi ki kz yine iinde arzunun ahlandn hissetti. Bakn ondan uzaklatrmaya kendini zorlad. Nefer hzla eildi, stnden att petemal ald ve beline sard. Huzursuz bir sessizlik iinde kar karya duruyorlard. Mintaka bu korkun an ikisinin de unutmas iij aresizlik iinde uygun kelimeler anyordu. Sonunda kendi bedeni imdadna yetiti. Mesanesinde beklemeyecek bir doluluk hissediyordu. "Gitmem lazm!" diye geveledi. Nefer, "Hayr," diye yalvard. "Kt bir niyetim yoktu. Beni bala. Bir daha olmayacak. Yanmda kal. Beni brakma." Kz titrek titrek glmsedi. "Hayr. Anlamyorsun. Sadece ksa bir sre uzaklaacam." Etekliinin kenarlarn bir arada tutan elleriyle yanl anlalmas olanaksz bir hareket yapt. "Fazla gecikmem." Erkein ferahlamas olduka dokunaklyd. "Anlyorum. Ben arabay hazrlayacam." Nefer atlara dikkatini verirken Mintaka onu brakp dikenli aa koruluunun daha ierlerine girdi. , ' & Aslan, kzn aalann arasndan yatt yere yaklamasn seyrediyordu. Kulaklarn yassltt ve vcudunu talk topraa daha fazla yaptrd. Gl gnlerini geride brakm ihtiyar bir hayvand. Yelesinin kank k-1-9 tylerinin arasnda kr teller vard. Srtnn bir zamanlar mavimsi bir panlts

- 179vard, ama imdi o da krlamt. Dileri anm ve lekeliydi, uzun dilerinin biri di etine yakn bir yerinden krlmt. Yetikin bir boay hl yere indirip dev patilerinden birinin bir tek darbesiyle ldrebilirdi ama artk, peneleri and ve kreldii iin daha evik avlara tutunmas zordu. Bir gece nce bir oriks keisini elinden karmt, duyduu alk iinde donuk bir sanc gibiydi. nsan denen yarat san gzleriyle gzlyordu, st duda sessiz bir hr. lamayla kvrld. Yavruyken annesi ona sava alanlannda bulduktan insan l-leriyle beslenmeyi retmiti. ou etobur hayvanlann insan etine duyduklar tiksintiyi paylamyordu. Yllar iinde frsatn bulduka insan ldrm ve etiyle kendine ziyafet ekmiti. allarn arasndan ona doru gelen bu yarat doal bir av olarak gryordu. Mintaka canavarn yatt yerin elli adm berisinde durdu ve etrafna baknd. Aslann igds bir avn izlerken avla gz gze gelmekten onu men ediyordu. O da ban edi, gzlerini de izgi halini alacak derecede kst. imdi saldrya geme zaman deildi, onun iin kuyruunu ksp bekledi. Mintaka aalardan birinin gvdesinin arkasna geerek meldi ve ihtiyacn giderdi. Kzn idrannn keskin kokusunu alan aslann bumu knt. lgisi artmt. Mintaka sonunda ayaa kalkt ve yrtk eteini aa indirdi. Aslana arkasn dnerek Nefer'in bekledii yere doru gitti. Aslan, kuyruunu krba gibi bir saa, bir sola arpyordu. Saldnya hazrlkt bu. Hayvan ban kaldrd, siyah pskll kuyruk brlerini krbalyordu. Mintaka kuyruun ritmik hrtsn ve vurulann duyarak durdu ve aknlkla arkasna bakt. Annda canavarn san bakyla gz gze gelerek bard. Tiz l Nefer'in akln bandan ald. Hzla dnd ve bir an iinde durumu kavrad; kzla karsnda yere km insan yiyen canavar grmt. 'Sakn koma!" diye bard. Kzn komasnn aslann kovalamak refleksini tetikleyeceini biliyordu. "Geliyorum!" Delikanl araba korkuluundan yayyla okluunu kapt ve Mintaka'ya doru komaya balad. Bir yandan koarken yay kiriine bir ok yerletirdi. aresizlik iinde, "Sakn komal" diye yineledi, ama aslan tam o srada kkredi. Mintaka'nn kemiklerinde titreimler yapan ve kzn ayaklarnn altnda yerleri titreten korkun bir sesti bu. Mintaka btn vcudunu tutsak eden korkuya kar koyamad. Hzla dnerek Nefer'e doru kr krne komaya balad. Bir yandan da hkra hkra alyordu. -180Aslanm yelesi annda bann etrafnda karanlk bir ember gibi dikleti ve .-van saldnya geti. Aalarn arasndan frlayan kara ve esmer bir ok gibi doru Mintaka'nn zerine geliyordu. Kz yere mhlanm gibi annda ona yetiti. Nefer birden durdu, her iki elini bo brakmak iin okluu yere att ve yay erdi. Oku dudaklanna ekti ve hayvann zonklayan dev gsne nian ald. Aslan yandan geldiinden sapma kritik derecedeydi, Mintaka da ate hattnn stndeydi. Bu yetmiyormu gibi, yaralanmann Mintaka'y kurtarmayacan biliyordu. Oku hayvann yaamsal organlannn birine derinlemesine saplama-lyd ki yere yklsn, Mintaka da bir kama ans elde etsin. Ne are ki kesin bir hesap yapmaya vakit yoktu, aslan kzcazn stne binmek zereydi. Her admda homurtular salveriyor, kocaman ayaklarnn altndan toprak paralar ve akllar uuuyordu. Sar gzler korkuntu. Nefer byk bir telala, "Yere kapan, Mintaka! Okumun yolu stnden ekl" diye bard. Birlikte ava ktklar haftalarda tam bir uyum gelitirmilerdi, Mintaka da ona kaytsz artsz gvenmeyi renmiti. Nefer panik halinde bile kza ulaabiliyordu. Mintaka tereddt etmedi. Bir an nce kou halindeyken saldran aslann hemen hemen enelerinin altnda yamyass yere yapt. Kz kendini yere att anda Nefer yay salverdi. Ok frlad. Aralanndaki boluu fazla ykl bir yrtc kuun tembel uuuna benzer yavalkta ayor-mu gibi geldi ocuun korkudan iriffemi gzlerine. Mintaka'nn yatt yerin yukarsndan geti. Sonra dmeye balad. Bylesine csseli bir hayvana gre ylesine minik, ar ve etkisiz grnyordu ki. Sonra ses karmadan hedefi buldu. Nefer incecik sapn bir p gibi krlmasn ve homurdanan hayvan tarafndan kmsenerek bir yana frlatlmasn bekliyordu. Tam aslann az kocaman alp harap ve lekeli dileri ortaya kt srada, okun tatan oyulmu ba hayvann gsn rten gr kilann arasnda gzden kayboldu. Herhangi bir arpma sesi duyulmadysa da okun sap ucunun arkasndan ieri kayd ve saptan sadece be parmak kadanyla parlak renkli tyleri ortada kald. Nefer okun, hayvann kalbine isabet ettiini dnd. Aslan muazzam bir katlmann penesinde yksee srad, homurtulan da bann yukarsndaki dikenli dallardan bir kuru yaprak yamuru dren srekli bir kkreme dizisine dnt. Derken canavar ani bir dnle gsne sapl okun dar tam %l ucunu eneleriyle paralad. Mintaka aslann dokunduu yeri paralayan penelerinin hemen hemen altndayd. - 181 Nefer, "Ondan uzakla!" diye bard. "Ko!" |j Delikanl eilip ayaklarnn dibindeki oWuktan ikinci bir ok yakalad ve bg nu bir yandan yay kiriine yerletirirken ileri atld.

Kz onun korumasna koarak nian almasn engellemeyecek kadar ken. dini toparlamt, en yakndaki aacn gvdesinin arkasna sakland. Bu hareket aslann dikkatinin yine onun zerine evrilmesine yetmiti Canavar imdi alk deil, ac ve fke drtsyle hareket ederek saldrya ge. ti. Kancal san peneler Mihtaka'nn arkasna bzld aatan koca bir kabuk paras kopard. Nefer,' "Gel! Buradaym! Bana gel!" diye deli gibi bararak aslan ondan uzaklatrmaya alyordu. Hayvan koca yeleli kafasn ona evirdi, Nefer de yay ekerek aresiz bir hareketle bundan sonraki oku da frlatt. Kollar titriyordu, acele ald nian isabetli olacaa benzemiyordu. Okun ba hayvann karnna girdi. Aslan okun batna Mintaka'y brakp Nefer'e doru hamle yaparak tepki gsterdi. Hayvann ar yaral olmasna ve yavalamasna ramen, Nefer'in bu taze hamleden kamasnn yolu yoktu. Sonuncu okunu da atmt, okluk ise uzanamayaca kadar uzakta talarn stnde yatyordu. Delikanl eilerek ke-merindeki kamay ekti. fkeden kudurmu canavara kar ok zavall bir silaht bu. nce tun bak hayvann kalbine ulaabilmek iin yeterince uzun deildi, ama Firavun'un avclarnn benzer lmcl durumlardan mucizevi kurtulular i- akknda ykler duymutu. Aslan tam lm atlayna geerken Nefer arkaya devrildi. Canavarn arlna ve hamlesine kar koymay aklndan bile geirmemiti. - Aslann n ayaklarnn arasndayd imdi, hayvan da enelerini sonuna kadar at ve o korkun dileriyle Nefer'in kafasn paralamak iin ban edi. Nefesi le gibi kokuyor, kokmu etle ak mezarlarn pisliini hatrlatyordu. Nefer safrasnn azna kadar ykseldiini hissetti. Tam zamann hesaplad ve kamay tutan sa elini ak azn derinine saplad. Aslan igdsel olarak srd. Nefer kamasn dimdik tutuyordu, aslan enelerini kapaynca ban tuntan ucu damana sapland. Diler bileinin kemiklerini un ufak edemeden Nefer elini hzla ekti. Ama aslann eneleri, arasndaki kama tarafndan ak tutuluyordu ve sramazd. Ama aslan delikanly bir yandan peneleriyle paralamaktayd. Nefer ar vcudun altnda kvranyordu, pene darbelerinin bazlanndan bylece kaa- 182. ama petemal zerinden kopanldndan kemiklemi kancalarn etine Llandn Hissediyordu. Daha fazla dayanamayacann farkndayd. Tepesindeki aslana bilinsiz ak Brak beni pis hayvan! ekil stmden!" diye bard. Aslan hl kkryordu, ilenmi damandan fkran kanlar da pis nefesi ve scak tkryle kararak kzl bir bulut halinde Nefer'in yzne ps-kryordu. Nefer'in ban Mintaka'y harekete geirdi. Aacn arkasndan ban uzatp baknca Nefer'in aslann bedeninin altnda kanl bir kle grnmnde yattn grd. Sevgilisinin lesiye hrpalandn fark eden kz kendi korkusunu unutmutu. Nefer'in yay vcudunun altna skmt, o olmaynca ii okla dolu okluk Mintaka'nn iine yaramazd. Gen kz aaan arkasndan frlayp arabaya doru kotu. Arkasndaki barlarla kkremeler onu daha da hzlandryordu, kalbinin gsnn iinde patlama raddelerinde olduunu hissedene kadar kotu. lerde bekleyen atlar canavarn kokusuyla kkremesinden dehete dmlerdi. ahlanyorlar, balarn arkaya atyor, gemi azya alyorlard. Nefer'in bir tekerlekteki fren sistemini kilitlemesi sayesinde sadece dar bir daire evirebilmek durumunda olmasalar oktan kaarlard. Mintaka havada uuan toynaklarnn arasndan atlarak arabann basamana zplad. Serbest kalm dizginleri yakalad ve hayvanlara, "leri, Tepegz! Dayan, eki!" diye bard. Nefer daha nceki gezilerinin birounda arabay Mintaka'nn srmesine izin verdii iin atlar kzn sesini ve dizginler zerindeki dokunuunu tanyorlard. Mintaka atlan ksa zamanda kontrol altna ald, fakat Nefer'in lklarn ve aslann kkremelerini duyduu iin ona aradan yzyllar gemi gibi geliyordu. Atlara hkim olur olmaz yana eildi ve freni salverdi. Gl bir sol dnle atlar evirdi ve onlar doruca aslanla kurbanna doru srd. eki direndi, ama Tepegz itaat etti. Gen kz Nefer'in atlara kar hi kullanmad kamy aklatarak eki'in parlak brnn stnde parmak kadar kaln bir iz brakt. "Ha!" diye haykrd. "Yr! Kahrolasn eki!" aalayan eki ileri atld, bylece aslana doru drtnala yol aldlar. Btn dikkati n ayaklarnn arasndaki haykran ve kvranan kurbann stnde !an aslan, doru zerine gelen arabaya ban kaldnp bakmad. Mintaka krbac elinden brakt ve bunun yerine mzra kapt. Ava ktk-'an saatlerde bunu Nefer iin tamt, imdi de mzrak eline hafif ve tandk -183geliyordu. Yar temposundaki atlar sol elindeki dizginlerle ynetirken yan korkuluktan sarkarak mzra yksee kaldrd. melmi durumdaki aslann ba eikti, ensesi de ortaya kmt. Ensesinde omurgayla kafatasnn birle me noktas yelesinin al gibi gr siyah kllanyla rtlyd, fakat Mintaka tam yerini tahmin etti ve korkusuyla Nefer'e olan sevgisinin verdii gle mzra saplad.

Mzrakl el altndaki arabann uu hzndan da g almt. Mzran kaba deriyi ya gibi delerek hayvann ensesine sapna kadar saplanmas gen ka bile artt. Mzran ucu omurgalarn eklemini bulup yoluna devam ederek omurilii kesince sadece elinde hafif bir tklama hissetti. Araba ayn hzla yoluna devam edince mzran sap elinden koparld. Ama aslan da gevek ve hareketsiz bir kle gibi Nefer'in stne ylmt. Bir daha kmldamad. Annda lmt. Mintaka'nn delirmi atlan durdurup onlan evirmesi ve Nefer'in dev lein altnda hareketsiz yatt yere dndrmesine kadar belki iki yz metre yol aldlar. Gen kz, arabadan atlamadan nce tekerlek frenini garantiye almak saduyusunu gsterdi. Nefer'in ne kadar ar yaraland belliydi. stne bulam kanlara baklrsa lm bile olabilirdi. Gen kz onun yanna dizst dt. "Nefer, benimle konu. Beni duyabiliyor musun?" Ban ona eviren delikanlnn baknn normal olduunu grnce Mintaka rahatlad. "Geldin!" diye soludu Nefer. "Bak-her Mintaka, bak-herl* "Bu pislii stnden alacam." Hayvan leinin korkun arlnn delikanlnn soluunu kestiini fark ediyordu. Birden davranp hayvann kafasna asld. Nefer akkan bir kan maskesinin arkasndan, "Kuyruk," diye zorlukla fsldad. "Onu kuyruundan kavrayp yuvarla." Gen kz vakit kaybetmeden itaat etti. Ucu fraya benzeyen uzun kuyruu yakalad ve var gcyle ekti. Hayvann kaba etleri kmldad, derken btn le yana devrildi ve Nefer serbest kald. Mintaka onun yannda yere diz kt ve oturma konumuna gemesine yardm etti, fakat Nefer sarho gibi sendeledi ve destek arar gibi gen kza uzand. Mintaka, "Hathor bana yardmc olsun," diye yalvard. "Sen ar yaralsn. Ne kadar ok kan var." - 184Nefer, "Kann hepsi benim deil," diye mrldandysa da, penelerin bir atardamarn yard sa kalasndan kan fskiye gibi fknyordu. Taita sava yaralannn tedavisi konusunda ona ciddi bir eitim verdiinden baparman yaraya sokarak kan kesilinceye kadar bastrd. "Su torbasn getir," dedi. Mintaka arabaya koarak onu delikanlya getirdi. Gen kz su torbasn tutarken Nefer kana kana iti, gen kz daha sonra sevgilisinin yzndeki kanla pislii yumuak hareketlerle sildi ve yznn yaral olmadn grnce rahatlad. Bununla birlikte br yaralann gzden geirince oka girmekten kendini alamad. "Seyyar yatam arabada" Delikanlnn sesi zayflyordu. Mintaka bunu getirince Nefer ona dengi amasn syledi. Mintaka da bunun iindeki diki kutusunu kard. Kutunun iinden bir ineyle ipek ibriim seti. Nefer ona kan fkrtan damarn nasl balayacan gsterdi. Bu i gen kzn kolayna geldi, bunu yaparken ne duraksad ne de yzn buruturdu. evik parmaklaryla ak atardamarn etrafna bir ilmik atp sonra da delikanlnn etindeki daha derin yrtklar dikerken elleri bileklerine kadar kana bulanmt. Yine Nefer'in verdii direktiflere uyarak paralanm petemalndan yrtlan eritleri kullanarak yaralar sard. Bu kaba ve ilkel bir cerrahi yntemdi, ama kanamay byk lde kesmeye yetti. "imdilik yalnz bu kadarn yapabiliriz. Arabaya binmene yardm etmeli, sonra da kalann yapmas iin bir cerraha ulamalyz. Ah, Taita burada olsa ne olurdu." Gen kz, Tepegz'n bana kotu ve atlan delikanlnn yatt yere ekti. Bir dirseine abanm olan Nefer, yannda yatan aslan leine zlem dolu gzlerle bakyordu. "lk aslanm bu," diye fsldad. "Onu hemen yzmezsek ganimet bozulacak. Kllar ok gemeden dklecek." Bu duygusal anda sevgilisi hesabna duyduu endienin etkisindeki gen kz fkeye kapld. "Ancak bir erkee ya-ar bylesi bir deli samasn hayatmda ilk kez duyuyorum. Pis kokulu bir krk paras iin hayatn tehlikeye mi atacaksn?" Gen kz onun ayaa kalkmasna yardm etmeye geldi. Hl ok fkeliydi. Nefer'in dorulup kalkmas iin ikisinin toplam kuvvetlerini harcamalan gerekti. Nefer arabaya doru tek ayak stnde hoplarken btn arlyla gen kza aband ve arabann tabannn stne yld. Mintaka seyyar yataktaki koyun postundan yararlanarak onu elinden geldii kadar rahat ettirdi, sonra da arabaya binerek dizginleri ellerine ald. - 185"Ne tarafa?" diye sordu. "Kafilenin kalan ksm vadinin br ucunda olsa gerek ve bizim onlara ye-timemizi olanaksz klacak kadar hzl yol alyoriardr. Ayrca yanl yne gjdj. yorlar," dedi delikanl. "br avclar ln drtbir yanna dalm durumdalar Btn gn onlar arasak bile bulamayabiliriz." "Filonun demirli olduu Dabba'ya dnmeliyiz. Gemilerde bir cerrah var." Gen kz yegne ie yarar sonuca ulamt. Nefer bann hareketiyle onaylad. Mintaka atlan yrtt, bylece koruluktan karak bir kez daha gney ynne dndler. Mintaka, "Dabba'ya kadar saatlik ya da daha uzun bir yolumuz var," dedi.

Delikanl, "Nehrin kavisini atmz takdirde yolumuzu en az drt fersah ksaltabiliriz," dedi. Mintaka duraklad ve delikanlnn amasn istedii doudaki ssz le bakt. 'Yolu arabilirim," diye korkuyla mnldand. Nefer, Taita'dan l yolculuu bahsinde ald eitime gvenerek, "Sana rehberlik ederim," diye yantlad. "En byk ansmz bu." Mintaka atlar sola, Nefer'in iaret ettii yne dndrd. Gl ve salkl olduklar gnlerde ikisi de engebeli bir arazide yol alrken arabann hareketlerinden zevk almlard. Ama imdi gen kz atlar ar ar yrtrken bile tekerleklerin her delie d, her taa veya tmsee toslay arabann asisinden Nefer'in paralanm vcuduna iletiliyordu. Delikanl yzn ekitiyor, terliyor, fakat duyduu acy ve rahatszln gen kzdan gizlemeye alyordu. Saatler getike yaralar daha da ald ve artan dayanlmaz oldu. Olduka sert bir toslamann arkasndan ac ac inledi ve kendini kaybetti. Mintaka hemen dizginleri ekerek atlar durdurdu ve delikanly ayltmaya alt. Keten petleri suya batrd ve delikanlnn dudaklannn arasna birka damla su aktt. Sonra, ter iindeki solgun yzn slak bezle sildi. Fakat yaralarn tekrar sarmaya giriince kalasndaki derin yarann yine kanamaya baladn grd. Kanamay durdurmaya altysa da onu sadece sznt dzeyine indirmeyi baard. Gerekte duymad bir gvenle, "yileeceksin, sevgilim," dedi ona. Delikanlya yavaa sarld, stnde kanlarn kuruduu tozlu kafasn pt ve yine dizginlere sarld. Bir saat sonra suyun kalann Nefer'le atlara verdi ve kendisi imemeyi seti. Sonra arabada yksee uzanabildii kadar uzanarak scak havada titreyen, - 186eden akl ve ist tepelerine bakt. Yolunu kaybettiini fark etmiti. Gnee bakarak asn hesaplamaya alrken, yoksa ok fazla douya m gittim, diye merak ediyordu. Ayaklarnn dibinde Nefer kprdad ve inledi, gen kz da cesur zkmeye alarak ona bakarak glmsedi. "Fazla bir yolumuz kalmad, sevgilim. Bir sonraki tepeyi de anca nehri grmemiz gerekir." Gen kz denkten kard koyun postunu delikanlnn bann altna sktrd, tekrar dizginlere sanld ve silkindi. Ne kadar bitkin olduunun farkna varyordu; vcudundaki btn kaslar sancyordu, gzleri de gnein panltsyla tozdan tahri olmutu. Ama kendisiyle birlikte atlan da devam etmeye zorlad. Atlar da ok gemeden rahatszlk belirtileri gstermeye baladlar. Terlemeleri sona ermi, tuzlu terleri srtlannda beyaz lekeler halinde kurumutu. Mintaka onlar biraz hzlandrmaya altysa da tepki vermediler, gen kz da arabadan inerek aygn bandan tuttu ve hayvanlan ekmeye alt. O da sonunda sendelemeye balamt, ama bir sre sonra kumlu bir vadi tabannda bir arabann tekerlek izlerini grerek biraz morali dzeldi. imeye ve atlamaya balam dudaklannn arasndan, "Batya gidiyorlar," diye fsldad. "Bizi dosdoru nehre gtrecekler." Bir sre tekerlek izlerinin ynnde yol aldktan sonra karsnda kendi ayak izlerini grerek aknlk iinde durdu. Birden daire evirdiini ve kendi izlerini takip etmekte olduunu anlad. En sonunda umutsuzluk onu penesine almt. aresiz ve yolunu kaybetmi biri olarak dizlerinin stne dt ve hl kendinde olmayan Nefer'e, "ok zgnm sevgilim. Sana karlk grevimi yerine getiremedim," diye fsldad. Dolam salan yaralnn yznden arkaya itti. Sonra doudaki dorua bakarak gzlerini krptrd. Grn netletirmek iin ban sallad, yanan gzlerini dinlendirmek iin bakn uzaklatrd, sonra tekrar o yne bakt. Morali yine dzelmeye balamt, ama grdnn hayal mi, gerek mi olduuna hl emin olamyordu. Tepelerindeki da srasnn doruunda zayf bir siluet uzun asasna abanarak duruyordu. Gm renkli salan bulut gibi parlyor, ln scak meltemi eteklerini leylek bacaklannn etrafnda aklatyordu. htiyar adam durmu, onlara bakyordu. Gen kz, "Ah Hathor ve btn tanralar, bu doru olamaz," diye fsldad. Nefer de yannda gzlerini amt. Tarta yaknda bir yerde," diye mnldand. "Onu yaknmda hissediyorum." -187\ "Evet. Taita burada." Gen kzn sesi hafif kyordu. Duyduu oktan e|jnj boazna gtrmt. "Ama bizi nerede bulacan nasl biidi?" "Bilir. Taita daima bilir." Nefer bu szlerden sonra gzlerini kapad ve yj. ne kendini kaybetti. ihtiyar adam imdi sert eimli yamatan onlara doru iniyordu. Mintaka kendini toparlad ve onu karlamaya kt. Birden yorgunluundan eser kalmamt. Sevinten ldracak gibiydi. Elini, kolunu sallyor, yal adama sesleniyordu. Taita arabay kayalk bayrdan nehre ve Dabba kyne doru srd. Atlar dokunuuna itaat ederek arabann tabannda yatan yaral ocuu sarsmayan bir tempo tutturdular. Taita, Nefer'in hangi ilalara ve sarglara ihtiyac olacan igdsel olarak hissetmi ve buna uygun olanlan yanna almt. Yaralara tekrar pansuman yapp onlan sardktan sonra atlan yaknlardaki bir su szntsnn bana gtrm, ac su hayvanlar tekrar canlandrmt. Minta-ka'y bundan sonra arabann basamana karm ve atlan hi yanlmadan Dabba'yla nehir ynne dndrmt.

Yanndaki Mintaka, ona ihtiyatan olduunu ve onlan nerede bulacan nasl bildiini yatvanrcasna, adeta gzyalanyla ihtiyar adama sormutu. Taita yavaa glmsemi ve atlara seslenmiti: "Yava eki! Devam et Tepegzl" Nefer arabann tabannda ilal bir uykunun koynundayd, ama yaralan temizlenmi, tedavi edilmi ve keten sarglarla sanlmlst. Snmek zere olan bir allk yangnna benzeyen fkeli bir gn batm Nil'in yukarsnda solmaktayd. Hl nehirde demirli olan filonun gemileri solan kta ocuk oyuncana benziyortard. Apepi'yle Naja onlan karlamak iin atla Dabba kynden gelmilerdi. Lord Naja ok telalyd; Apepi ise brmeye benzeyen sesinin menziline girer girmez kzna att. "Nerelerdeydin, aklsz kz? Ordunun yans seni aramaya kt." Yaklap da Nefer'in arabann tabannda sarglar iinde ve baygn yattn grnce Lord Naja'nn tela dindi. Taita, Firavun'un ald yaralarn ciddiyetini ona aklaynca ise hemen hemen mitlenmi grnd. Yan baygn durumdaki Nefer sedyeyle nehir kysna indirildi ve bir gemici kafilesi tarafndan yumuak hareketlerle teknelerden birine tand. Taita, Naja'ya, "Firavun'un mmkn olduu kadar hzl Teb'e gtrlmesini istiyo-188-m" dedi. "Bir gece yolculuu sz konusu olsa bile. Yaralarn rmesi tehlikesi byk. Byk kedilerden biri tarafndan alan yaralarda ou kez byle oluyor. Dileri ve peneleri sanki ldrc bir zehre bulanm." Naja oradakilerin karsnda, "Gemiye hemen hareket emri verebilirsin," dediyse de, sonra Taita'nn koluna girerek onunla nehir kysnda bakalan tarafndan duyuimayacakian kadar uzaklat. 'Tanrlann sana ykledikleri grevi unutmayasn, Byc. Bu olaanst koullarda onlann tanrsal mdahalelerini gryorum. Firavun eer ald yaralar sonucunda lecek olursa, her iki krallkta da kimse bunu anormal karlamaz." Baka bir ey sylemeyerek o delici sar gzleriyle Taita'nn yzne bakt. Taita, Tanrlann iradesi her eye baskn kacaktr," diye onayladysa da, ne dnd yznden anlalmyordu. Naja bu yanta duymak istedii anlam verdi. "yleyse anlatk, Tarta. Sana gveniyorum. Gle gle git artk. Apepi'nin aresine .bakldktan sonra senin arkandan Teb'e geleceim." Bu sonuncu cmle Taita'nn tuhafna gitmiti, ama zerinde durmayacak kadar kafas meguld. Naja gizemli ekilde g-lmsedikten sonra devam etti: "Kim bilir. Tekrar bulutuumuz zaman birbirimize verilecek ok nemli haberlerimiz olabilir." . Taita alelacele gemiye binip k blmnde Nefer'in yatrld kk kamaraya girince Mintaka'nn sedyenin yannda dizleri stnde olduunu grd. "Ne var, yavrum?" diye tatl bir sesle sordu. "Sen bir dii aslan kadar cesur davrandn. Tam bir sava gibi sava verdin. imdi nasl umutsuzlua kaplrsn?" "Babam beni sabahleyin Avaris'e gtrecek, ama benim Nefer'in yannda olmam gerekir. Onun nianlsym. Onun bana ihtiyac var. Birbirimize ihtiyacmz var." Gen kz yznde ackl bir ifadeyle ihtiyar adama bakt. Taita onun duygusal anlamda da, bedenen de tkenmi olduunu grebiliyordu. Mintaka birden Taita'nn elini yakalad. 'Ah, Byc! Babama gidip ondan Nefer'e bakabilmem iin Teb'e dnmemi isteyemez misin? Babam eni dinleyecektir." Fakat Taita, Mintaka'nn szlerini tekrarlaynca Apepi kahkahalarla glmeye balad. "Kuzumu Naja'nn alna koyacam ha?" Kral'n ne kadar elendii belliydi. "Naja'ya bir akrebe gvendiim kadar gvenirim. Ona yle bir koz verdiim takdirde kim bilir bana ne numaralar evirir. Nefer denen o yumurcaa gelince kala gz arasnda kzmn eteklerinin altna el atacaktr. imdiye kadar o yola sapmadysa tabii." Apepi yine gld. "Kzmn bekreti-189nin pazarlk gcn eksiltmek stemem. Hayr, Byc, Mintaka dn gn ne kadar Avaris'te benim korumam altnda yaayacak. Ve yapabilecein hic-bir by bu konuda fikrimi deitiremez." Mintaka zgn bir tavrla Nefer'le vedalamaya gitti. Delikanl kaybettii kanlann olduu kadar ilalarn da etkisiyle yar yanya baygn haldeydi. Fa|<a Mintaka onu pnce gzlerini at. Mintaka ona yava sesle akn tekrar ederken delikanl kzn gzlerinin iine bakyordu. Mintaka gitmek zere kalkmadan nce boynunda asl olan altn madalyonu kard. "Bunun iinde salarmdan bir perem var," dedi. "Benim ruhumdur ve ben onu sana veriyorum." Madalyonu delikanlnn avucuria koydu, Nefer de onu parmaklannn arasnda hapsetti. Nefer'le Taita'y tayan hzl gemi aknty gslerken Mintaka Nil'in kysnda yalnz bana duruyordu. Her bir yannda yirmi kreki olan gemi nehrin yukar boylarna, Teb'e doru yol alyordu. Mintaka, teknenin knda duran Taita'nn siluetine el sallamad, sadece umutsuz gzlerle ona bakt. Ertesi sabah Hiksos saltanat teknesinde Apepi'yle Naip Lord Naja arasnda son bir grme yap idi. Apepi'nin oullarndan dokuzu oradaydlar, Mintaka da babasnn yannda oturuyordu. Firavun Nefer Seti'nin gemisinin gittii bir nceki gnden beri Apepi kzn gznn nnden ayrmamt. Aklna bir ey koyduu takdirde, yarg yeteneine ya da babaya itaat duygusuna gvenmeyecek kadar iyi tanyordu inat kzn. Veda treni Apepi'nin cemisinde iki tarafn gven ve bana ballk vaatleri arasnda yapld. Naja srf bu hayrl vesile iin yaratt Sonsuzluk Altn'n Apepi'ye verirken, "Dilerim, ban bin yl srer!" dedi.

Deerli ve yar deerli talarla bezeli zincir omuzlanna geirilirken Apepi de ayn ciddiyetle, "Ben de ayn eyi bin kere dilerim, bin kere," diye tekrarlad. Naip'le, Kral iki karde gibi birbirlerine sarldktan sonra Naja bir kaykla kendi gemisine tand. ki filo, biri Teb'e gitmek, br de akntyla Memphis ve Avaris'e kadarki yzlerce fersahlk yolu kat etmek zere birbirlerinin yanndan geip aksi ynlerde uzaklarken iki tarafn mrettebattan birbirlerini alklyordu ve bu, gemiler gzden kaybolana kadar devam etti. Bir gemiden tekine savrulan palmiye yapraklarndan ve ieklerden rlm elenkler geni nehrin yzeyini kaplamt. -190Fazla acelesi olmadndan Kral Apepi bu mehtapsz gecenin karanlnvolculuk etmeyi gereksiz grd, dolaysyla filosu o akam Balasfura'da, NTin var su av9r "*' eev'i ^anns' Hapi'nin tapnann karsnda demirledi. Kral'la ai|esi karaya karak tapnakta lekesiz beyaz bir kz kurban ettiler. Barahip bren hayvann karnn deti ve kral iin gelecei okumak zere havvan daha yaarken barsaklarn karp inceledi. Hayvann barsaklarnn pis kokulu beyaz kurtlarla dolu olduunu ve bunlarn kpr kpr bir ktle halinde tapnan talannn stne dkldn grnce barahip dehet iinde kald. Din adam stne pelerinini atarak ve sama sapan bir eyler uydurarak bu iren manzaray Kral'dan gizlemeye alt. Fakat Apepi adam kenara itip iren manzaraya bakakald. Onun da fena halde sarsld belli oluyordu. Trok'la komutasndaki subaylarn onun onuruna bir len ve elence dzenledikleri nehir kysna inerken son derece neesiz grnyordu. Tapnan kutsal siyah horozlar bile kurbann barsaklann gagalamaya yanamadlar. Rahipler dehet verici ktleyi tapnan ateine attlar, fakat ok eski alardan beri yanan bu ate barsaklar yakp kl edeceine onlar tarafndan sndrld. aretler bundan uursuz olamazd, ama barahip bar-saklann gmlmesini ve atein tekrar yaklmasn emretti. Yardmclanna, "Hayatmda bundan daha kt bir kehanet grmedim," dedi. "Tanr Hapi'den gelen benzeri bir mesaj ancak sava veya Firavun'un lm gibi korkun bir olay anlamna gelebilir. Firavun Nefer Seti'nin ald onca yaradan sonra iyilemesi iin btn bu geceyi dua ederek geirmeliyiz." Lord Trok Kral ailesini buyur etmek iin nehrin kysnda canl krmz, san ve yeil perdeli adrlar kurdurmutu. Kzgn kllerle dolu ukurlarda btn kzler kzarrken, nehrin sulanrda da en seme araplarla dolu amforalar soumaktayd. lene, katlanlar bu araplar tketip Apepi de daha fazlasnn getirilmesi iin brrken kleler bu amforalann arl altnda sendeleyerek bayn trmanyorlard. Kselerle arab devirirken Kral'n somurtkanl giderek kayboluyordu. ok gemeden, ordusunun kaba szl yry arklarn sylerken oullarn ona katlmaya davet etti. arklardan bazlan o kadar irkindi ki Mintaka yorgunluunu ve iddetli ba ansn bahane etti ve kle kzlaryla birlikte kynn anda demirli saltanat gemisine gemek zere ayaa kalkt. Gen kz en kk kardei Khyan' da yanna almak istediyse de Apepi engel oldu. Nefis arap, tapnaktaki kehanetin sebep olduu kukulardan syrlmasna yardma olmutu. "Olan brak, kk cad. Gzel mzikten keyif almay renmeli," - 191 dedi. ocuu abartl bir sevgi gsterisiyle barna bast ve arap ksesini du. daklanna gtrd. "Bir yudum al. arap daha tatl ark sylemene yardmc olur, yavru prens." Khyan babasn taparcasna seviyordu, herkesin nnde babasnn ona kar sergiledii arkadalk gsterisi onu gururla mutluluktan drt ke etti Babas en sonunda ona bir erkek ve bir savaym gibi davranyordu, r-meine ramen kseyi bitirmeyi baard, Lord Trok'un ba ektii lendeki-ler de onu savata ilk dmann ldrm gibi alkladlar. Mintaka tereddt etti. Kk kardeine adeta bir anne sevgisi duyuyor ama babasnn da saduyunun sesini dinleyemeyecek durumda olduunu anlyordu. Byk bir vakar gsterisiyle hizmetilerinin banda nehir kysna indi ve sarholann alayl alklan arasnda gemiye bindiler. Mintaka iltesine uzand ve kydaki elenenlerin seslerine kulak verdi. Uyumaya altysa da Nefer aklndan kmyordu. Btn gn huzurunu karan boluk duygusuyla Nefer'in yaralan yznden duyduu kayglar onu yine penesine alnca gzlerinden yalann akmasna engel olamad. Sonunda dsz, karanlk bir uykunun koynuna yuvarland ve neden sonra glkle uyanabildi. araptan sadece birka yudum almt, ama hi hali yoktu, aynca fena halde ba aryordu. Onu neyin uyandrdn merak etti. Sonra, teknenin br yannda kaba sesler duydu ve gemi binen bir yn adamn arlyla sarsld. Sarho gller ve sesler duyuldu, gen kzn bann yukarsndaki gvertede grltl ayak sesleri oldu. Mintaka'nn kulana gelen konumalardan babasyla kardelerinin gemiye tand anlalyordu. Ailesindeki erkeklerin kfelik oluu olaand deildi, gen kz sadece kk Khyan yznden endieliydi. Srnr gibi yataktan kalkt ve giyinmeye balad. Ama kendini garip ekilde mecalsiz, kafasn da kank hissediyordu. Gverteye trmanrken sendeliyordu. lk karlat kii Lord Trok oldu. Babasn tayan adamlara talimatlar veriyordu. KraPn hareketsiz dev cssesini ancak alt kii kaldrabilmiti. Mintaka'nn aabeylerinin durumu da daha parlak deildi. Gen kz onlara hem kzyor, hem de onlann yznden utan duyuyordu. Derken Khyan' bir gemicinin kollar arasnda grd ve ona doru kotu. Khyan'a da sonunda yapacaklarn yaptlar, diye dnd. Onu da ayyan biri yapana kadar rahat etmeyecekler.

-192Gemicjye hyan' aaya babasnn kamarasna tamasn emretti. Orada kardeini soydu ve onu kendine getirmek iin otlardan yaplm bir su iirdi Taita'nn onun iin hazrlad, her eye deva olan bir iksirdi bu ve etkili olacaa benziyordu. Khyan sonunda bir eyler mrldanp gzlerini at, ama hemen arkasndan derin ve doal bir uykunun koynuna yuvarland. Minkata, "Dilerim bu ona ders olur," dedi kendi kendine. ocuu rahat rahat uyumaya terk etmek dnda onun iin yapabilecei bir ey yoktu. Aynca kendisi de uykuluydu, ba ars ise dayanlr gibi deildi. Kendi kamarasna dnd, soyunmak zahmetine katlanmayarak olduu gibi deinin stne kt ve annda uykuya yenik dt. Bir dahaki uyannda kendini bir karabasann iinde sand. Feryatlar duyuyor ve genzini yakan youn dumanlardan tkanacak gibi oluyordu. Daha tam kendine gelemeden apar topar yatandan alndn, krk battaniyelere sarldn ve gverteye tandn fark etti. rpnyordu, ama sk sk kavranm bir bebek kadar aresizdi. Gverteye knca karanlk gecenin alevler tarafndan aydnlatldn grd. Alevler geminin ak duran n ambar kapandan yukar fkryor, turuncu renkte bir sel gibi direklere trmanyordu. Mintaka ahap bir teknenin yandn daha nce hi grmemiti, alevlerin hz ve vaheti onu dehet iinde brakt. Ama yangn uzun sre seycedemedi. Daha ne olduunu fark edemeden hzla gvertenin br yanna tand ve beklemekte olan bir kaya indirildi. Birden aklnn bana gelmesiyle tekrar rpnmaya ve barmaya balad. "Babam! Kardeim Khyan! Neredeler?" Kayk nehirde avara etmeye balamt. Gen kz kendini kurtarmak iin sava veriyordu, ama onu hareketsizletiren kollar amanszd. Her naslsa ban kvnp onu tutan adamn yzn grebildi. Trokl" Adamn kstahlna, onu tutu biimine ve feryatlann duymam gibi davranmasna kzmt. "Brak beni! Beni brakman emrediyorum!" diye bard. Trok yant vermedi. Bir yandan gen kz tutarken yanan gemiyi sakin bir tavrla seyrediyordu. Mintaka, "Gerdi dn!" diye ona bard. "Ailem! Git, onlan getir!" Adamn gsterdii tepki krekilere, "Kreklere davrann!" diye emretmek oldu. Krekler kalkp iniyor, kayk akntyla birlikte uzaklayordu. Mrettebat geminin cayr cayr yann bylenmi gibi seyrediyordu. Gvertenin altnda hapis kalanlann tyler rpertici feryatlan kulaa geliyordu. -193Bycler Kral/F: 13 K gvertesinin bir blm birden bir alev ve kvlcm yn halinde ^. t. Palamarlarn yanp yok olmas zerine gemi akntya kaplp yavaa don-d ve nehrin aa boylarna doru srklenmeye balad. "Ltfen!" Mintaka ses tonunu deitirdi. "Yalvarrm, Lord Trok, ailem! Onlarn yanmasna seyirci kalamazsn." Geminin gvdesinin iinden gelen feryatlar artk duyulmaz olmu, yerlerini alevlerin grlts almt. Mintaka'nn yanakl'anndan yalar szlyor ve enesine damlyordu. Ama gen kz hl adamn penesinde aresiz durumdayd. Derken yanan gvertenin ana kapa anszn ald. Bir siluet meydana knca kayktaki mrettebat dehet iinde soluunu tuttu. Lord Trok'un Minta-ka'y mengene gibi saran kollar neredeyse kzn kaburgatann atrdatacakt. "Olamaz!" diye soludu. Siluet dumanlarla alevlerin arasnda cehennemden frlam bir zebaniye benziyordu. plak vcudu kllarla kapl, gbei ise hemen hemen bacaklarnn stne dklen Apepi geminin kpetesine doru sendeledi. Kollarnn arasnda en kk olunu tayordu, az ise hava yutmak ister gibi ardna kadar akt. "Canavan ldrmek amma da zormu." Trok'un fkesine korku da kan-maktayd. Mintaka bile kendi perianlnn arasnda bu kelimelerin anlamn kavrad. "Sendin, Trok!" diye fsldad. "Bunu onlara sen yaptn." Trok sulamay duymam gibi davrand. Apepi'nin vcudunu kaplayan kllar bir anda alazland ve bir solukta yok oldu; adam plak kalm, derisi kararmt. Derken derisi kabarmaya ve koca koca paralar halinde soyulmaya balad. al gibi sakalyla bann stndeki salar zifte batnlm bir meale gibi alev ald. Artk ilerleyemiyor, sadece bacaklarn iki yana am olarak duruyor ve Khyan' bann yukarsnda tutuyordu. Olan da babas gibi kavrulmutu, derisinin yanp soyulduu yerlerde eti krmz ve ya gzkyordu. Apepi belki de alevlerden kurtulmas iin olunu nehre atmaya alyordu, ama sonunda gc tkendi. Ba alevler iindeki dev bir heykel gibi duruyor, olunu Nil'in serin sularna frlatmak iin kalan son gcn toplamaya alyordu. Mintaka kmldayamyordu. Manzarann deheti onu susturmutu. Ona sonsuza kadar uzam gibi gzken dakikalardan sonra Apepi'nin ayaklannn altndaki gverte alverdi. O ve olu alan delikten ieri dtler ve bir alev, kvlcm ve duman fskiyesi iinde geminin gvdesinin iinde gzden kayboldular. - 194"te oldu." Trok'un sesi sakin ve kaytszd. Mintaka'y o kadar ani salverdi ki kzcaz kayn sintinesinin iine yuvarland. Trok dehet iindeki mrettebatna bakt. "Benim gemime gidelim," diye

emretti. Mintaka erkein ayaklarnn dibinde yatt yerden, "Aileme bunu sen vaptn," diye tekrar etti. "Bunun cezasn ekeceksin. Buna yemin ederim. Cezan ben vereceim." Ne are ki kzcaz dml krbala dvlm gibi uyumu ve berelenmi hissediyordu kendini. Babas, biraz nefret ettii, aym zamanda ok da sevdii hayatndaki dev gitmiti artk. Btn ailesi, aabeyleri, hatta onun iin bir kardeten de ok bir oul olan kk Khyan bile gitmiti. Mintaka onun ayr cayr yanmasn seyretmiti ve bu deheti hayat boyunca yaayacakt. Kayk Lord Trok'un gemisine yanat. Adamn onu bir bebekmi gibi kollarna alp gemiye karmasna ve kaptan kamarasna tamasna Mintaka sesini karmad. Trok onu, kendisinde ona hi de uymayan yumuak hareketlerle iltenin stne yatrd. "Kle kzlarn gvende. Onlar sana yollayacam," deyip da-n kt. Mintaka onun kapnn dna kol demirini geirdiini, sonra merdiveni ktm ve bann yukarsndaki gverteyi aan ayak seslerini duydu. "Demek ki ben bir tutsam" diye mnldand, fakat az nce grdklerinin yannda bu nemsiz kalyordu. Yzn Trok'un bayat teri gibi kokan yastklara gmd ve gzlerinde ya kalmayncaya kadar alad, alad. Ondan sonra uyudu. Apepi'nin saltanat teknesinin yanmakta olan iskeleti Hapi Tapna'nn karsndaki nehir kysna srklendi. afak skerken duman hareketsiz havada hl ykseklere szlyordu. Ayn zamanda yank et kokuyordu. Mintaka uyandnda koku karann iine kadar szlm ve midesini bulandrmt. Duman bir tr iaret fiei grevi yapm olmalyd ki gne doudaki tepele rin daha zerine ykselmeden Lord Naja'nn filosu nehrin dnemecini dnerek ortaya kt. Kle kzlar haberi Mintaka'ya yetitirdiler. "Lord Naja tm debdebesiyle geldi," diye heyecanla atldlar. "Dn Teb'e dnmek zere buradan ayrlmt. Nehrin yukarlarnn yirmi fersah tesinde olmas gerekirken bize bu kadar abuk ulaabilmesi garip deil mi?" -195Mintaka, "Fazlasyla garip," diye dorulad. "Giyinip beni bekleyen yen-ktlklere hazr olmalym." Kzcazn tm eyas saltanat teknesinde yanp kl olduu iin hizmeti ler filodaki br soylu hanmlardan giysiler dn aldlar. Mintaka'y ykadlar salann kvrdlar, sonra ona sadece basit bir keten gmlek giydirdiler, beline bir altn kemer, ayaklarna da sandaletler geirdiler. Daha le olmadan silahl bir kafile gemiye geldi, Mintaka da onlarn arkasndan gverteye kt. Baklan hemen uzak kyda, suyun yzeyine kadar yanm olan saltanat teknesinin kararm tahtalanna kayd. Enkazdan cesetleri karmak iin hibir giriimde bulunulmamt. Yanm gemi anlalan ailesinin mezar olacakt. Hiksos gelenei, mumyalama, karmak cenaze ritelle-riyle trenleri yerine llerin yaklmasn emrediyordu. Mintaka babasnn lm eklini beeneceini biliyor, bu da onu biraz olsun rahatlatyordu. Sonra Khyan' hatrlamas zerine bakn kard. Bekleyen kaya binip Hapi Tapna'nn altndaki kyya gtrlrken yeni gzya. larn zor zapt ediyordu. Lord Naja btn kafilesiyle evrili olarak onu bekliyordu. Msr Naibi ona sanlrken gen prenses souk ve gururlu durdu. Naja, "ok ac bir gn yayoruz, prenses," dedi. "Babanz Kral Apepi gl bir sava ve devlet adamyd. ki krallk arasndaki daha pek taze bir antlama ve Msr'n bir tek kutsal ve tarihsel btn halinde birletirilmesi asndan arkasnda tehlikeli bir boluk brakyor. Herkesin iyilii iin bu boluun hemen doldurulmas gerekiyor." Naja kz elinden tuttu ve akamki byk len ve elencenin mekn olan adra gtrd. Her iki kralln soylularyla brokratlannn en byk ksm imdi burada byk bir ciddiyet iinde toplanmlard. Mintaka, Trok'u bu kalabaln n srasnda grd. niformasnn iinde arpc bir grn vard. Klc altn kakmal bir kemere aslyd, sava yayn da omzunun stnde tayordu. Btn subaylar arkasnda sk sralar halinde diziliydi. Sakallanna rl parlak renkli kurdelelere ramen somurtkan, souk bakl ve korku vericiydiler. Gen prensese bakarken zerrece glmsemiyor-lard, Mintaka da Apepi Hanedan'nn terk edilmi ve korumasz son bireyi olduunun bilincine vard. Kimden yardm isteyebileceini ve kimin sadakatine hl gvenebileceini bilemiyordu. Kalabaln iinde tand dost yzler arad. Babasnn danmanlar, generalleri ve sava arkadalan oradaydlar. Ama Mintaka, hepsi-196 baklarn onun yznden uzaklatrdn grd. Hibiri ona glmseme-da bakma bakyla karlk vermedi. Gen kz hayatnda kendini hi bu kadar yalnz hissetmemiti. Naja onu adrn dier yanndaki st yastkl tabureye gtrd. Mintaka oturunca Naja'yla personeli etrafnda bir paravan oluturup onu gzden gizlediler. Mintaka bunun kasten yapldna emindi. Lord Naja toplanty trajik lmleri dolaysyla Kral Apepi'yle oullarna at yakarak at. Sonra len Firavun'un vgsne geti. Savalardaki eitli zaferlerini ve devlet adam olarak gsterdii baarlar sayp dktkten sonra, Hathor Antlamas'na taraf olmasnn onlarca yldr sren kran krana sava ve mcadelenin bitkin drd iki kralla bar getirdiini vurgulad.

"Aa Kralln ilerini dzene koyacak ve Teb'deki Firavun Nefer Seti ve Naip'iyle bir arada hkm srecek Kral Apepi'nin ya da gl bir Firavun'un yokluunda Hathor Antlamas tehlikeye girer. Antlamadan nceki altm yln dehetine ve savamna dn dnlemez." Lord Trok klcnn knn bronzdan kalkanna vurarak, "Bak-her! Bak-her!" diye bard. Arkasndaki btn komutanlar annda alka baladlar ve alklarn yava yava btn meclise yaylmasyla grlt kulaklar sar edici boyutlara ulat. Naja alklarn birka dakika&jrmesine izin verdikten sonra her iki kolunu havaya kaldrd. Sessizlik ba gsterdikten sonra yine sz ald: "lmn evreleyen trajik koullar nedeniyle Kral Apepi tahtna bir erkek vris brakmad." Lord Naja bylece Mintaka'y ustalkla es gemi oluyordu. "Bu durumda ben acil olarak her iki kralln en st dzey danmanlar ve eyalet valileriyle grtm. Yeni Firavun'un kim olmas gerektiine tam ittifakla karar verdiler. Memphis'ten Lord Trok'u iktidar dizginlerini eline almaya, ifte tac stlenmeye ve ulusu Kral Apepi'nin soylu gelenekleri uyannca ynetmeye ardlar." Bu bildiriyi izleyen sessizlik uzadka uzad. nsanlar aknlkla birbirlerine bakakalmlard. Onlar Lord Naja'nn konumasna daldklar srada kuzey ordusunun Lord Trok'un kumandasndaki ve ona sadk iki tmeninin sessizce palmiye korusundan kp meclisin etrafn evirdiini neden sonra fark ettiler. Askerlerin kllar knlanndan kmamt, ama her eldivenli el klcnn kabzasnn stndeydi. Onlann knlanndan ekilmesi an meselesiydi. Herkesi aknlk ve korku kaplamt. Mintaka hemen frsattan yararland. Oturduu tabureden frlayp, "Msr'n lordlar ve sadk vatandalan..." diye bard. - 197Ama baka bir ey sylemesi mmkn olmad. En uzun boylu Hiksos savalarndan drd etrafn evirip onu gzden gizlediler. ektikleri kllarn, kalkanlarna vurarak bir azdan, "Firavun Trok Uruk ok yaasn!" diye bam-yorlard. Bu bara ordunun kalan ksm da hemen katld. kan neeli karklk arasnda gl eller Mintaka'y yakalad gibi alk tutan kalabaln iinden kardlar. Gen kz bou bouna rpnd. Hareketleri engellendi, sesi de yasalarla alklann arasnda duyulmad. Nehir kysnda onu karanlarn bir an kollarndan syrlp arkasna bakt. Kalabaln balarnn yukarsnda Lord Naja gzne iliti. ifte tac kaldrm, yeni Firavun'un bann stnde tutuyordu. Hemen arkasndan kzcaz bekleyen kaya paldr kldr indirildi. Az sonra yine Lord Trok'un gemisinde koruma altnda tutulan kilitli kamaradayd. Mintaka skk kk kamarada kle kzlanyla oturuyor ve yeni Firavun gemiye dnnce akbetinin ne olacan renmeyi bekliyordu. Hizmetkrlar da onun gibi korku ve aknlk iindeydiler. Mintaka her eye ramen onlar rahatlatmaya alt. Biraz sakinlemeleri zerine onlara en sevdikleri oyunlar oynatmaya giriti. Bundan bkmalar zerine bir ud istedi. Kendi udu babasnn gemisinde yandndan gardiyanlardan bir tane dn aldlar. Mintaka bir yanma dzenledi. Kzlar kk kamarann skk alannda srayla dans ettiriyordu. Kzlar glp ellerini rpttklan srada yeni Firavun'un gemiye dndn duydular. Kzlar hemen sustular, ama Mintaka onlar devam etmeye zorlad, bylece ok gemeden az nceki kadar azdlar. Mintaka elenceye katlmamt. Daha nce bulunduklar yeri dikkatle gzden geirmiti. Ana kamara daha kk, baka bir kamaraya alyordu. Bir dolaptan daha byk olmayan bu oda hela grevi gryordu. inde kapakl byk bir seramik kap, bunun yannda da ykanmak iin bir su ibrii vard. Burasn yandaki kamaradan ayran blme ince ve dayankszd. Gemi ya-pmclan belli ki arlktan kr etmeye almlard. Mintaka daha mutlu zamanlarda babasyla Lord Trok'a konuk olduka bu gemide bulunmutu. Kaptan kamarasnn bu blmenin br yannda olduunu biliyordu. Gen kz yavaa helaya girdi. Kzlarnn kard grltye ramen blmenin br yanndan erkek sesleri kulana geliyordu. Naja'nn net ve otoriter ses tonunu, Trok'un kaba yantlann tand. Mintaka kulan blmeye yapt-nnca sesler daha da netleti ve kelimeler anlalr oldu. -198Naja onlarla gemiye kan nbetileri savyordu. Mintaka onlarn telala atklarn duydu, arkasndan uzun bir sessizlik oldu. Sessizlik o kadar di kj ^intaka, Naja'nn kamarada yalnz kaldna inanmaya balad. Derken bir kseye arap doldurulduunu ve Naja'nn alayla dolu sesini duydu. "Majesteleri, susuzluunuzu fazlasyla gidermediniz mi dersiniz?" Arkasndan Trok'un bakasnnkiyle kantnlamayacak kahkahas patlad. Naja'nn ineli szlerine karlk verirken adamn sesindeki pelteklikten iyice sarho olduu anlalyordu. "Yapma, kuzen, o kadar ciddi olma Sen de bir kse arap al da abalanmzm baarsna ielim. Benim basmdaki taca ve yaknda seninkini ssleyecek olana i." Naja'nn sesi biraz yumuad. "Bir yl nce planlanma yapmaya baladmz zaman buniann hepsi o kadar olanaksz, o kadar uzak bir olaslk gibi gzkyordu ki. O zamanlar kmsenir, dikkate alnmazdk, tahta ayn gnee uzak oluu kadar uzaktk. imdi ise gel gr ki btn Msr' avucunda tutan iki Fravun'uz." Trok, "ki Firavun ise nmz sra yok oldu," diye lafa katld. "Tamose'un kalbine senin okun sapland; Apept, o iren yaban domuzu da domuz yavrularyla birlikte kendi yann iinde kzard." Trok bu szleri kahkahalar arasnda bararak sylemiti.

Naja onu tatl bir dille payfid. "Ltfen yava ol. Yalnz olduumuz zamanlarda bile patavatsz olmamalsn. En iyisi, bu gibi eyleri hi azmza almamamz. Varsn kk srlannz Tamose'la birlikte Krallar Vadisi'ndeki mezarna, Apepi'yle birlikte de nehrin dibine gitsin." Trok, "Gel!" diye srar etti. "Gel de btn baardklarmza birlikte ielim." Naja onaylad. "Btn baardklanmza ve bundan sonra da baaracaklarmza." "Bugn Msr, yarn da Asur'un Babil'in ve dnyann dier hazineleriyle zenginliklerine sahip olacaz! Artk hibir ey bize engel olamaz." Mintaka, Trok'un grltyle arabn yuttuunu duydu. Hemen arkasndan blmeye kula hizasnda bir ey arpnca yerinden srad. Ama hemen sonra Trok'un, boalm arap ksesini blmeye frlatp tuzla buz ettiini anlad. Adam grltyle geirdikten sonra devam etti. "Ancak geriye bir ayrnt kalyor. Senin tacn hl Tamose'un kk piinin banda." Mintaka bu konuulanlan dinlerken bir duygu kaosunun penesinde kalmt. Babasyla kardelerinin ve Firavun Tamose'un katledililerini dehet - 199iinde dinlemiti, ama Nefer hakknda sylediklerini dinlemeye buna ramen hazrlkl deildi. Naja, "Uzun srmeyecek," dedi. "Ben Teb'e dner dnmez o iin de g. resine baklacak. Her ey planland." Mintaka barmann nne gemek iin yumruunu azna tkad. Btn brleri gibi Nefer'i de soukkanllkla ldreceklerdi demek. O kadar byk bir aresizlik iindeydi ki kalbinin gsnn iinde adeta bzldn hissetti. Burada bir tutsakt ve bir tek dostu yoktu. Nefer'e haber iletmek iin kafasnda bir are arad. Delikanlya duyduu akn derecesini imdi daha iyi anlyordu. Onu kurtarmak iin elinden geleni yapacakt. Trok, "Aslann senin iini halletmeyii, onu sadece biraz trmalamakla yetinmesi yazk olmu," dedi. "O canavar yine de yardmc oldu. Nefer'i yle bir iteledik mi, iimiz tamam. nan, ona babasnnkinden de daha.grkemli bir cenaze treni dzenleyeceim." "Sen oldu bitti cmert bir adamsndr zaten." Trok yine sarho sarho gld. Naja yumuak sesiyle devam etti. Tamose'un piinin sz almken, bir de Apepi'ninkilerden hayatta kalanlar konualm. Kk prenses de br-leriyle birlikte yanacakt, yle konumam mydk? "Ben bir deiiklik yapmaya karar verdim." Trok'un sesi sertleti. Mintaka onun yine bir kseye arap doldurduunu iitti. "Apepi'nin tohumlarn yok etmezsek bamz derde girer," diye Naja onu uyard. "lerki yllarda Mintaka eline bir g geirecek olursa, asileri etrafna toplayarak isyan karabilir. Ondan kurtul, kuzen, hem de en ksa zamanda." "Sen niin Tamose'un kzlarna ayn eyi yapmadn? Niin hl hayatta-lar?" Naja, "Ben onlarla evlendim," diye belirtti. "Heseret imdiden benim iin deli oluyor. Ondan her ne istersem yapar. Kardei Nefer'in topraa girmesi iin benim kadar o da sabrszlanyor. nmdeki asa kadar ta da aznn sularn aktyor." Trok, "Kk pembe lotus iei benim balm tattktan sonra Mintaka da onun gibi olacak," diye belirtti. Naja, "Demek seni hayalarndan yakalam kuzen," dediyse de ok ciddiydi. "O kz bana gre fazla cretkr ve asi, ama madem onu istiyorsun doya doya tadn kar. Yine de dikkatli ol, Trok dostum, onda hi houma gitmeyen bir vahet var. Onu idare etmek hi de zannettiin kadar kolay olmayabilir." -200Trok, "Onunla evlenecek ve hemen gebe brakacam," diye atld. "Karn dolunca daha uysal olur. Ne yapay/m ki onca yldr iimde yakt ate ancak tatl ve taze erbetiyle sndrlebilir." "Kamndan ok kafan kullanmalsn, kuzen." Naja aresiz boyun emiti Dilerim bir gn bu ihtirasnn kurban olmazsn." Taban tahtalannn ayaklarnn altnda gcrdamasndan Mintaka, Naja'nn ayaa kalktn anlad. "Tannlar seni sevsin ve korusun, kuzen. kimizin de. ok nemli ilerimiz var. Yarn ayrlacaz, ama Nil taknnn sonunda planladmz gibi Memphis'te bulualm." Mintaka Balasfura'dan itibaren nehrin aa boylarna yaplan yolculuk sresince Trok'un gemisinde hapis kald. Gemi seyir halindeyken gvertede serbeste dolaabiliyor, ama demir yerlerinde ya da gemi bir yerde demir att zaman kamarasna kilitleniyor, kapsnn nne de bir nbeti dikiliyordu. Bu da sk sk oluyordu. Nedeni de Trok'un karlarnda bir tapnak belirince kurban kestirmek ve Msr tahtna oturmas nedeniyle o tapnan tann veya tanrasna teekkrlerini iletmek iin karaya kmasyd. Bakalar henz bilmese dahi, Trok ayn zamanda, yaknda eitleri olarak tanrlar topluluuna katlacan o tanrlara duyuruyordu. Bu kstlamalar bir yana, Trqfc'un Mintaka'nn gzne girmek iin gsterdii abalar incelikten yoksun olmasna karn, srarl ve azimliydi. Gen kza her gn olaanst bir armaan getiriyordu. Bir keresinde bu bir ift nefis beyaz aygrd, Mintaka bunlar geminin kaptanna verdi. Ertesi gnk armaan, babas tarafndan Libya kralnn ejinden alnan altn yaldzl ve deerli talarla bezeli bir arabayd. Gen kz bunu da Apepi'nin sadk adamlanndan olan saray muhafzlarnn albayna verdi. Bir baka sefer Mintaka'ya dounun nefis ipeklilerinden bir top, yine bir baka sefer ise bir kutu dolusu deerli ta getirildi. Gen kz bunlar da kle kzlar arasnda paylatrd. Kzlar bu armaanlarla sslenince de Mintaka

onlara Trok'un nnde resmi geit yaptrd. Dudak bkerek, "Bu adi paralar klelere gzel yakyor, ama soylu bir hanmefendiye gre deiller," diye kesip att. Yeni Firavun ylmad, Aa* Krallkta Asyut geilir geilmez dou kysnda hemen hemen bir fersah boyunca uzanan yeil ve bereketli mlk iaret etti. "Buras artk senin, prenses, benim sana armaanm. te mlkn tapusu," dedi ve belgeyi abartl bir hareket ve irkin bir srtla gen kza uzatt. -201 1 Mintaka daha o gn yazclar artarak bir azat berat hazrlatt ve mlkn mal olan btn kleleri serbest braktrd. kinci bir belge ise mlk oldu. u gibi Memphis'de Hathor Tapna'nn rahibelerine devrediyordu. Mintaka k gvertesinde kzlaryla birlikte dans ederek, ark syleyerek bao oynayarak ve bilmeceler hazrlayarak derdini unutmaya alt vakitler Trok da onlara katlmaya alyordu. Kzlardan ikisine onunla Krlangcn Uuu'nu dans ettirdikten sonra Mintaka'ya dnd. "Bana bir bilmece sor prenses." Gen kz, "Bir yaban kz gibi kokan, bir yaban kzne benzeyen ve ceylanlarla zplad zaman bunu bir yaban kznn zarafetiyle yapan kimdir?" diye tatl tatl sordu. Kzlar kkrdarken Trok suratn ast ve kpkrmz kesildi. "Balayn, prenses, bu bilmece bana gre fazla karmak," diye karlk vererek subaylarna katlmak zere uzaklat. Ertesi gn hakareti balam, fakat unutmamt. Samalut kynde demir attklannda akrobat ve algclardan oluan gezici bir grubu Mintaka'y elendirmeleri iin gemiye getirtti. Hokkabazlardan biri ho konuan yakkl bir genti. Bununla birlikte, el abukluu repertuvan bayat, bunlan uygulamas ise incelikten yoksundu. Grubun Hathor Antlamasnn salad bartan yararlanarak Gney Firavun'unun saraynda kendini gstermek iin Teb yolunda olduunu renir renmez Mintaka, adamlann numaralanna bayld ve zellikle ad Laso olan hokkabaza hayranlk gsterdi. Gsteriden sonra oyuncular erbet imek ve ball hurma yemek iin onlara katlmaya davet etti. Hokkabaza ayaklarnn dibindeki yastklann stne oturmasn iaret etti. Gen adam prensesin ona duyurduu huuyu ok gemeden aarak onu neeyle gldren ykler anlatmaya giriti. Mintaka kzlanrun gevezeliklerime gllerinin salad karklktan yararlanarak Laso'dan Teb'e vard zaman nl Byc Taita'ya tarafndan bir mesaj gtrmesini rica etti. Prensese hayranlnn etkisindeki Laso hemen raz oldu. Mintaka grevin gizliliini ve nezaketini vurguladktan sonra, gen adamn eline kk bir parmen rulosu sktrd, Laso da bunu hemen eteinin altna gizledi. Oyuncularn karaya kmalann seyrederken gen kz iinde youn bir ferahlama hissediyordu. Ne zamandr Taita'yla Nefer* bir uyan mesaj iletmek iin areler anyordu. Parmende Nefer'e olan akn tekrar ediyor, ayrca Na-ja'nn cinayet planlan ve dman safna katld iin artk kz kardei Hese-ret'e gvenilemeyecei konusunda uyarlarda bulunuyordu. Szlerine devam -202Herek babasyla erkek kardelerinin lmlerinin altnda yatan gerekleri de (atyordu. Son olarak da Trok'un, Nefer'le nianl olmasna ramen onu kas yapmay aklna koyduunu aklyor ve bunun olmasn nlemek iin Neferin btn otoritesini ortaya koymasn istiyordu. Grubun Teb'e ulamasnn on gn ya da daha uzun bir sre alacan hesaplad ve uyarsnn gecikmemesi iin gvertede yere kapanarak Hathor'a dua etti. O gece Balasfura'daki korkun olaylardan beri olduundan daha iyi uyudu. Sabahleyin hemen hemen neeliydi, kzlar da ne kadar gzel grndne dikkati ektiler. Trok n gvertedeki kahvaltda ona katlmasnda srar etti. Yirmi konuk vard; Trok da Mintaka'run yanna oturdu. Gen kz bu mecburiyetin keyfini kanmamasna ahdetti. ok anlaml olarak Trok'u grmezlikten geldi ve btn ekiciliiyle esprisini grubun kalan ksmn oluturan Trok'un ordusunun subaylanna yneltti. Trok yemein sonunda dikkati ekmek iin ellerini rpt ve dalkavukluk derecesindeki bir sessizlikle dllendirildi. Trok bundan sonra, "Prenses Mintaka'ya verilmek zere bir armaanm var," dedi. "Yok canimi" Mintaka omuzlan silkti. "Bu yeni armaan ne yapacam ben?" "Prenses hazretlerinin bun) nceki zavall armaanlanmdan daha ok beeneceine eminim." Trok kendinden o kadar honut gzkyordu ki gen kz huzursuzluk duymaya balad. "Cmertliinizi yersiz buluyorum, lordum." Mintaka adama ok saydaki hkmdarlk unvanlanndan herhangi birini yaktrmamaya dikkat ediyordu. Hebalarnzn sava ve veba kurban binlercesi alktan lyor ve benden daha byk ihtiyalarla kvranyorlar." Trok, "Bu ok zel bir armaan ve ancak sizin iin bir deeri olabilir," diye ileri srd. Gen kz boyun eer gibi ellerini iki yana at. "Ben sadece sadk tebala-nnzdan biriyim." Alaya tavrn maskelemeye gerek grmyordu. "Israr ederseniz, size hayr demek ne haddime." Trok tekrar ellerini rpnca muhafzlarindan ikisi puruvadan gverteye indiler. Tabaklanmam deriden byk bir torba tayorlard. Bundan yaylan koku gl ve son derece tatszd. Kzlardan bazlar tiksintiyle bardlar, ama iki asker nnde durunca Mintaka'nn yznde bir anlam deiiklii olmad. -203-

Trok ban eince askerler torbann azndaki eridi gevettiler ve ijn, dekini gvertenin stne boalttlar. Kzlar bu kez dehetin penesinde bar. dlar, hatta erkeklerin bazlar bile irkilerek tiksintilerini belli ettiler. Kesik kafa tahtalarn stnden Mintaka'nn ayaklarnn dibine yuvarland ve akn bir bakla gen kza bakakald. Uzun siyah lleler kara renkli bir kandan sertlemiti. "LasoJ" Mintaka, Teb'e gitmesini istedii mesajn emanet ettii beceriks;2 hokkabazn adn mrldand. "Hah! Demek adn hatrlyorsun." Trok glmsedi. "Demek numaralan benim kadar seni de etkiledi." Kafa yaz scanda rmeye balamt, kokusu da bunaltcyd. Sinekler annda uup gelerek ak gz yuvarlaklarnn iine srndler. Mintaka'nn midesi azna geldi ve glkle yutkundu. Laso'nun morarm dudaklarnn arasndan bir papirs parmeni parasnn sarktn gryordu. "Grnen o ki son numaras ncekilerin hepsinden daha elenceliymi." Trok eilip kana bulanm parmeni kellenin azndan ekip ald. Onu, mesaj kapayan mhrn kendisininki olduunu Mintaka'nn grecei ekilde tuttu, sonra da kuzu kebaplannn kzard mangaln iine att. Parmen abuk yand, klleri de gri bir toza dnt. Trok kafann gtrlmesini iaret etti. Askerlerdert biri kafay salanndan tutup kaldrd, tekrar torbann iine att ve alp gtrd. Oradakilerin hepsi uzun bir sre okun sessizliini yaadlar, sadece kzlardan biri hafife alyordu. Trok ciddi bir yzle Mintaka'ya dnd. "Prenses hazretleri, ans ad olsun, kutsal babanzn onu bekleyen akbetle ilgili bir nsezisi olmu olmal." Mintaka yant veremeyecek kadar periand. Trok devam etti. "Trajik lmnden nce benimle konutu. Sizi benim korumama verdi. Ona yemin ettim ve onun isteini kutsal bir grev olarak kabul ettim. Korunmak iin baka hi kimseye bavurmanza gerek yok. Ben Firavun Trok Uruk sizin yeminli adam-nzm." Adam byle diyerek sa elini kzn eik bann stne koyarken br eliyle baka bir parmen rulosunu ortaya kard. "Bu, Apepi Hanedan'ndan Prenses Mintaka'yla Tamose Hanedan'ndan Firavun Nefer Seti arasndaki nian bozan bildirimdir. Aynca, Prenses Mintaka'yla Firavun Trok Uruk'un evliliklerini onaylayan bir bildiri iermektedir. Bu bildiri Lord Naja tarafndan Firavun Nefer Seti adna kabul edilmi ve mhry-le onaylanmtr." Trok ruloyu mabeyincisine uzatarak kesin emir verdi. "Bu -204bildiriden yz kopye karlsn ve bu Msr lkesinin btn ehirlerinde ve btn eyaletlerinde sergilensin." Trok bundan sonra Mintaka'y iki eliyle tutarak ayaa kaldrd. "Artk yalnz kalmayacaksn. Seninle ben Osiris Ay'nn domasndan nce karkoca olacaz." _^ Firavun Trok Uruk gn sonra Aa Krallktaki bakenti Avaris'e geldi ve vakit kaybetmeden ylmaz bir enerjiyle ie koyularak btn devlet ilerini ve iktidarn tm avantajlarn eline almaya balad. Hathor Antlamas haberi ve ileriki yllarn onlara ban ve refah getirmesi umudu halk sevinten deliye evirmiti. Bununla birlikte, yeni Firavun'un ilk i olarak orduya nemli miktarda asker toplamaya giriince sevin yerini aknla ve endieye brakt. Piyade alaylannn saysn ikiye katlamak ve iki bin yeni sava arabas yaptrmak niyetinde olduu meydana kmakta gecikmedi. Trok'un yzne kar deilse bile herkes birbirine yle bir soru soruyordu: Msr yeniden birletiine ve bana kavutuuna gre, Firavun nerede yeni bir dman bulmay umut ediyordu? Dan tarlalaryla meralarda alan insanlann orduya alnmas bir yiyecek ktlna ve pazarlarda fiyatlarn frlamasna yol at. Yeni arabalar, silahlar ve askeri donanm iin yaplacak harcamalar vergilerin de artrlmasn gerektirecekti. Sava kkrtclna, vergilerine ve tanrlar umursamazlna ramen Apepi'nin o kadar da kt bir hkmdar olmad yolundaki mnltlar giderek oalyordu. Trok birka haftaya kalmadan nianls Prenses Mintaka'yla tanmay tasarlad Avaris'deki sarayn bytlmesi ve yenilenmesi almalarnn balamasn emretti. Mimarlar bu almalarn iki lakh altna patlayacan hesapladlar. Mnltlar daha da oald. Artan honutsuzluun bilincindeki Trok, tannln ve tanrlar topluluuna ykseldiini ilan ederek karlk verdi. Avaris'te olaanst gzellikteki Seueth Tapna'nn yaknndaki seme bir konumda kendi tapnann inaatna da bir hafta iinde balanacakt. Trok kendi tapnann grkem asndan tann kardeininkini glgede brakmasna kararlyd. Mimarlar yine hesap kararak tapnan tamamlanmasnn en az be bin ii, be yl ve yeniden iki lakh altn gerektireceini bildirdiler. Ayaklanma deltada balad. Bir yl akn zamandr cretlerini alamayan Mr piyade alay subaylann katletmi ve Avaris zerine yryerek halk ayaklanmaya ve zalime kar onlarla birlemeye armt. Trok onlar Manai ya-205knlannda yz sava arabasyla karlad ve daha ilk hamlede hepsini do. rad. Be yz isyancy da hadm ettikten sonra kaza vurdu. Manai kynn dnda yarm fersah boyunca iki yanna dikildikleri yolu tyler rpertici bir or. mana dntrmlerdi. Ayaklanmann elebalar arabalarn arkasna iplerle balanarak ikyetlerini anlatmalar iin Avaris'e srklendiler. Ne yazk ki tut-saklarn hibiri bu yolculuu sa olarak tamamlayamad; engebeli arazide srklenmekten derileri ve etleri paralandndan Avaris'e geldiklerinde insana

benzer yanlar kalmamt. Yirmi fersahlk yola salan et ve kemik paralar babo kpeklere, akallara ve le kargalarna ziyafet oldu. Bir veya iki yz asi naslsa katliamdan kaarak lde izlerini kaybettirmilerdi. Trok zahmet edip onlar dou snrnn tesinde izletmedi; bu adi i zaten fazla zamann alm ve dnn aylarca geciktirmiti. Sabrszlndan ift at kullanarak alelacele Avaris'e dnd. Trok kent dndayken Mintaka iki kez daha Teb'de Taita'ya mesaj yollamaya kalkmt. Habercilerinin ilki haremin hadm aalarndan biriydi: btn hayatnca tanm olduu iyi kalpli, iman bir zenci. ki kralln hadmlan arasnda rkn veya lkenin tesinde zel bir ba vard. ki kralln birbirine girdii yllarda bile ad Soth olan hadm, Taita'yla arasndaki bu baa deer vermi, onun dostu ve srda olarak kalmt. Ancak Trok'un casustan uyumuyordu. Soth hibir zaman Assyut'a ulaamad ve deri bir torbann iinde can ekiir halde geri getirildi. Ama ba kaynar suyla dolu bir kazana daidnlnca ld. Eti kaynamaktan dklm, kemikleri aartlm ve cilalanm, gz oyuktan da lapis talaryla doldurulmu olan kafatas Firavun Trok'un zel bir armaan olarak Mintaka'ya getirildi. Bundan sonra Mintaka baka bir haberci grevlendirmeyi ve o kiiyi belki de korkun bir lme mahkm etmeyi gze alamad. yleyken, hanmnn akndan haberli olan Libyal kle kzlarndan biri mesajn gtrmeye gnll oldu. Bir gz a, burnu da iri olduu iin Tha-na kzlarn iinde en gzellerinden biri deildi, ama sadk, sevecen ve doru szlyd. Kzn nerisi zerine Mintaka onu ertesi gn Teb'e yolculuk edecek bir tccara satt. Tccar Thana'y yannda gtrd, Ama gn sonra kz snr muhafzlannn birinin arabasnn tekerine el ve ayak bileklerinden bal olarak Avaris'e dnm bulunuyordu. Manai'den dnnde Trok, Thana'nn icabna bakt; kz akla lme nahkm etti. Thana Manai saldnsn gerekletiren alaya armaan edildi. -206nrt yz akn erkek kz kulland ve bu, Thana'nn nc gn gne batarken kan kaybndan lmne kadar devam etti. Mintaka tam gn onun iin aralksz alad. Firavun Trok Uruk'un Prenses Mintaka Apepi'yle dn, bin yl nce Msr' fethetmek iin bin fersah doudaki Asur dalarnn tesindeki aasz steplerden gelen atalan Hiksoslarn gelenekleri uyarnca yapld. Dn gnnn afanda Prenses Mintaka'nn akrabalan ve kabile yelerinden iki yz kiilik bir kafile, gen kzn Avaris'e dnnden beri kapal tutulduu saltanat dairesine dald. Bu saldry bekleyen muhafzlar kar koymadlar. Kabilenin yeleri Mintaka'y ortalanna alarak sk bir ember halinde at stnde douya doru gtrdler. Yol alrken bir yandan da bararak meydan okuyorlar, sopalar ve omaklar savuruyorlard. Keskin kenar dan tm silahlar enlik sresince yasak edilmiti. Gelinin kafilesine bir miktar avans tanndktan sonra damat kendi kabilesinden, leoparlardan bir kafileyle pelerine dt. Kaaklar aslnda kamaya niyet etmemilerdi, takipiler gzknce geri dndler ve kavgaya katldlar. Kllarla kamalara izin verilmemekle beraber iki kiinin kolu, baca knld, birkann da kafatas atlad. Damat bile birka yara bere.almadan kurtulamad. Trok sonunda dln elde etti. Bir kolunu beline dolayarak Mintaka'y yakalad ve arabasna ekti. * Mintaka'nin direnii kesinlikle rol deildi. Trnaklarn Trok'un yzne geirdi. Att trmk neredeyse adamn gzne rastlyordu, damlayan kanlar ise kostmnn renkli grkemini bozdu. Firavun'un dalkavuklan Mintaka'nn vahice direniine duyduklar hayranln etkisiyle, "Sana bir sr sava oul verecekl" diye bardlar. iei burnunda gelinin kavgaclndan haz duyan Trok srtmakla yetindi. Kz zafer kazanm bir komutan edasyla tapnana gtrd. Tarikatnn yeni atanm rahipleri orada riteiin son blmlerini yerine getirmek iin onlan bekliyorlard. Tapnak henz ak temel ukurlarndan ve koca ta bloku kmelerinden ibaretti, ama bu, basrahip Mintaka'y yeni kocasna iple balarken sazlardan rl bir tentenin altnda duran davetlilerin keyfini ya da damadn sevincini glgeleyemedi. Tren sona erinceTrok, geline br deerli mallarndan daha ok deer verdiinin nianesi olarak gzel bir doru aygr olan sevgili sava atnn boazn kesti. Hayvan ifteler atarak yere derken ve ak ahdamanndan da fsk-207ye gibi kanlar fknrken kalabalk bararak alk tuttu ve ifti ieklerle kaph arabaya oturttu. Arabay saraya doru srerken Trok bir koluyla karsn sk sk tutuyor-du. Onun tekrar kamaya kalkmasn gze alamazd. Yolun iki yannda dizin askerler arabann etrafn eviriyor, ieriye tlsm ve uur gibi armaanlar atyorlard. Bakalan geerken Trok'a arap dolu kseler uzatyorlar, adam da araplar ieyim derken ounu dkyor, araplar tuniinin stnde trmalanan yanandan szlen kanla karyordu.

Saraya vardklarnda Trok'un st ba arapla kana bulanmt. Bir yandan buram buram terledii gibi, yolculuk ve gelini yakalarken verdii mcadele yznden toz toprak iinde kalmt. arabn etkisiyle bsbtn kudurmu, ehvet duygusu doruk noktasna ulamt. Mintaka'y kucaklayarak kalabaln iinden yeni dairelerine gtrd, kapdaki muhafzlar da kllarn ekerek dnn konuklarnn daha ileriye gemelerini engellediler. Konuklar buna ramen datmayarak saray kuattlar. Bararak damada gya moral veriyorlar, geline de baya tlerde bulunuyorlard. Trok yatak odasnda Mintaka'y ilteyi rten koyun postunun stne frlatt. Kl kemerinin tokasn amak iin iki eliyle birden mcadele ediyor, toka almadka kfr basyordu. Mintaka yataa arpnca hindeyken bir gelinciin rktt bir tavan gibi hoplayp kendini aa att. Teras kaplarna koup amaya alt. Kaplarn dna Trok'un emri zerine srg demirleri konulmutu. Gen kz aresizlik iinde kapnn aynasn trnaklaryla koparmaya alt, ama tahta kaln ve salam olduundan sarslmad bile. Trok en sonunda kl kemerinden kurtulabilmiti, kn takrtlar arasnda fayanslann stne arpt. Erkek sendeleyerek kzn zerine geldi. "stediin kadar rpn, gzelim," diye geveledi. "Sen tekmeler atp bardka erkekliim daha da yanp tutuuyor." Bir kolunu Mintaka'nn beline dolad, bryle de kzn memelerinden bilini avulad. "Aman tannm, ne olgun ve sulu meyvedir bu?" Klcn kabzasyla arabann dizginlerinin nasrlatrd parmaklanyla kzn gsn skt. Duyduu acdan lgna dnen Mintaka barmaya ve erkein kollarnn arasnda rpnmaya balad. Bu arada Trok'un gzlerine doru bir hamle daha yapt. Fakat erkek onun bileini yakalad. "Bana bir daha o numaray yapamayacaksn," diyerek kz havaya kaldrd gibi yataa geri gtrd. Mintaka, "Maymun!" diye bard. "Pis kokulu, kll maymun. ren hayvan." -208"Ne tatl bir ak arks sylyorsun, gzelim. Beni ne kadar arzuladn duyduka erkekliim bir kat daha kabaryor." Byle diyerek kz yine yatan stne frlatt ve bu kez gsnn stne bastrd kasl koluyla hareketsizletirdi. Yz Mintaka'nnkinin sadece birka santim uzandayd. Sakal kzn yanaklarna batyor, nefesi ekimi arap kokuyordu. Mintaka yzn br yana evirdi. Trok sadece gld ve bir parman kzn entarisinin boynuna geirerek kuma bel hizasnn altna kadar yrtt. Bundan sonra kzn gslerini ortaya kard ve onlan birbiri arkasndan taze ette krmz parmak izleri brakacak derecede kuvvetle skt. Meme balarn da imdikledi ve renkleri koyulaana kadar onlar ekitirdi. Sonra sa elini Mintaka'nn karnnn stnde gezdirdi. Kaln parmaklanndan birini kzn gbek deliine soktu, arkasndan da elini zorla bacaklarnn arasna sokmaya alt. Mintaka onu engellemek iin bacak bacak stne att. Trok birdenbire doruldu, kzn belden aasnn stne ata biner gibi oturdu ve debelenememesi iin btn arlyla bastrd. Hemen arkasndan tuniini zerinden koparrcasna kard. rlplak kald. Vcudu sava, av partileri ve kat oyunlar tarafndan biimlendirilmiti, Mintaka da grnn ac, gzyalar ve korkudan bulanm olmasna ramen, geni omuzlar, taan kaslar ve bir Lbnan sedirinin dallan gibi kaln ve gl bacaktan fark eder gibi oldur Trok kz hl altna mhlayarak kam Mintaka'nnkini bastracak ekilde vcuduna ekidzen verdi, gsn rten kaba kllar bu arada kzn gslerini trmalad. Kzcaz, erkein dev organnn karnn drttn dehet iinde hissetti. Artk yalnz vakan ve namusu iin deil, ayn zamanda hayat iin savayordu. Erkein yzn srmaya alt, ama keskin kk dileri adamn sakalnn tesine geemedi. Bunun zerine adamn srtn trmalad, tmaklannn alt da Trok'un derisinin paralanyla doldu, ama adam bunu hissetmiyordu bile. Bir dizini kzn bacaklarnn arasna sokmaya alyordu, fakat gen kz bir bacan tekine takarak onlar adeta kilitlemiti. Vcudunun belden aasnn her kas korkuyla tiksintiden donmu, tanrann granit heykeli kadar yol vermez kesilmiti. kisi de terliyordu, ama erkek daha fazla. Terler vcudundan akarak derilerini yalyor, erkein dev organ kzn karnnn stnde kayarak bacaklarnn birletii noktay zorluyordu. -209 Bycler Kral/F: 14 Trok birden belden yukarsn kaldrd ve elinin ayasn var gcyle k,a yzne arpt. Tokat kzn sklm enelerini sarst, dudakJanyia burnunu ezf Mintaka azna kanlarn aktn hissetti ve kafasnn iini karanlk kaplad. Trok, "Al, kaltak!" diye kzn stnde soludu. "O scak kk yarm a ve beni ieri al." Bir yandan konuurken kalalarn bastryor, Mintaka da o j. ren cismin vcudunun stnde ylan gibi kaydn hissediyordu. Duyduu acya ve kafasndaki karanla ramen, erkein vcuduna girmesini nledi ama uzun zaman dayanamayacan biliyordu. Trok fazla ar ve kuvvetliydi, "Hathor, bana yardm et." Mintaka gzlerini kapayp dua etti. "Gzel tanra, bunun olmasna msaade etme!" Erkein stnde inlediini duydu ve kzn gzleri birden sonuna kadar ald. Trok'un yz biriken kandan imi ve esmeriemiti. Mintaka onun srtn kamburlatrdn hissetti; Trok bir yeri anyormu gibi inliyordu. Gzleri sonuna

kadar almt, ama hibir ey grmyordu ve hcum eden kandan kpkrmzyd. Az korkun bir maara gibi almt. Mintaka ne olup bittiini anlayamyordu. Bir an tanrann yalvarn duyduunu ve kutsal okuyla Trok'u vurduunu zannetti. Hemen arkasndan scak bir svnn midesinin stne pskrdn hissetti, sv hem de o kadar scakt ki sanki derisini halad. Pskllnn yolu stnden kamaya altysa da adam fazla ar ve glyd, iren pskll sonunda zayflad ve kurudu. Erkek imdi hareketsiz yatyor, Mintaka da tekrar harekete gemesi korkusuyla kmldayamyordu. Uzunca bir zaman ylece kaldlar. Neden sonra saray duvarlarnn dnda bekleyen kalabaln irkin barlannn ikisi de bilincine vardlar. Trok dorulup altndaki kza bakt. "Beni rezil ettin, kk srtk. Tohumumu bo yere akttn," diye hrlad. Mintaka daha ne olduunu anlayamadan erkek onu ensesinden kavrad ve yzn beyaz koyun postuna bastrd. "Korkma," diye hrlad, "bal ksendekini elde edemediime gre burnunun kanndan yararlanacam." Mintaka'y yana itti ve kanayan yznden saf beyaz ynn stne akan kann oluturduu koyu krmz lekeyi beeniyle seyretti. Sonra ayaa frlad ve anadan doma haliyle kepenklerin bana gitti, onlan bir tahta atrds arasnda tekmeleyerek at. Bundan sonra parlak gne na kt. Mintaka arafn bir katyla fHdiinden farksz karnnn stnde phtlaan iren salgy sildi. Gsleriyle bacaklarnn stnde irkin krmz lekeler vard. Korkusu mthi bir fkeye dnt. -210Trok'un kl kemeri atld yerdeydi. Kz yavaa yataktan kayd ve tuntan ba knndan ekti. Terasa alan kapnn yanna srnd ve pervaza yapt. Trok darda halkn kutlamalarn kabul ediyor ve herkesin grmesi iin lekeli koyun postunu sallyordu. "Bayld!" diye birine yant verdi. "Onunla iim bittiinde delta batakl gibi geni ve ya, Sahra kadar scakt." Mintaka parmaklann ar klcn sap etrafnda kenetledi ve kendini toparlamaya alt. Trok, "Hoa kaln, dostlarm," diye bard. "O tatl incirden bir lokma daha almak iin ieri giriyorum." Mintaka, erkein plak ayaklannn fayanslarn stnde kard hrty duydu, hemen arkasndan erkein glgesi kap aralna dt. Gen kz klc her iki eliyle kavrad ve ucunu kann hizasnda tuttu. Trok odaya admn atnca, Mintaka hazrland, sonra var gcyle hamle yaparak erkein gbeiyle iinden cinsel organnn sarkt gr siyah alnn yan yerine nian ald. Uzun zaman nce babasyla ava kt bir gn Apepi'nin, varlklarndan habersiz olan dev bir erkek leopara ayn ekilde nian aldna tank olmutu. Vahi kedi Apepi'nin yaynn vzltsndan rkm ve ok hedefini bulmadan bir saniye nce yana atlmt. Trok'da da ayn tehlike ve yaam igds vard. Kl daha hedefini bulmadan yana kayd. Klcn ucu erkein kll midesinin bir parmak yanndan geti.^Ne deriyi yrtm, ne de kan aktmt. Ayn anda Trok kzn her ki bileini dev penelerinden birinin iinde hapsetti. ylesine skyordu ki Mintaka bileklerindeki kemiklerin atrdadn hissetti ve silahn takrdayarak yere dmesini nleyemedi. Trok onu odann br ucuna srklerken glyordu, ama irkin bir glt bu. Kz burumu ve ter k'okan yatan stne savurdu. Tepesine dikilerek. "Artk karmsn," dedi. "Dourgan bir ksrak ya da bir dii kpek gibi bana aitsin. Bana itaat etmeyi ve bana sayg gstermeyi renmek zorundasn." Mintaka yzkoyun yatyor, erkei grmemek iin yzn kirli arafa bastryordu. Trok klan knn yatan yannda att yerden ald. "taat etmeyi renmen iin sana vereceim ders senin iyiliin iin," dedi. "Biraz ac ekmen ilerde ikimizi de mutsuzluktan ve straptan koruyacaktr." Byle derken kn sa elinde tartyordu. Kn deridendi, altn ve elektrumn eritleriyle salamlatmlm ve metalden gllerle sslenmiti. Trok bunu kzn plak bacaklarnn arkasna arpt. Kn beyaz derinin stnde daha koyu krn Elektrum: Eski alarda kullanlan, altn ve gmn ak sar renkli bir alam. -211 mz desenlerle ssl uzun bir iz brakt. Mintaka o kadar armt ki elinde olmayarak haykrd. Trok onun duyduu acya gld ve kn bir kez daha havaya kaldrd. Mintaka yana kaymaya altysa da kn nce kaldrd sa koluna arpt, bir sonraki darbe de omzuna indi. Gen kz barmann nne geti ve perianln irkin bir glmseyile gizlemeye alrken erkee bir vaak gibi tkrd. Bu Trok'u bsbtn kzdrd ve daha da byk bir kinle vurmaya balad. Sonunda kz yataktan aa yuvarland ve yerde srnmeye alan Min-, taka'y izledi. Kn srtna indirdi, kz top gibi bzlnce de srtna, omuzlarna ve kabaetlerine vurmaya devam etti. Dzenli olarak vurmaya devam ederken bir yandan da onunla konuuyor, vururken sarf ettii aba srasnda kelimeleri vurguluyordu. "Bir daha bana el kaldramayacaksn, hah! Bir daha sana geldiim zaman, hah! Seven bir e gibi davranacaksn, hah! Aksi halde, adamlanmdan drdne seni tutturur ve zerine binerim. Hah! imi bitirince de seni tekrar dverim, hah! Aynen byle, hah!" Zavall kz stne darbeler yaarken dilerini skt, sonunda daha fazla kar koyamayacan hissetti, ama Allahtan ki Trok da ayn anda soluk solua kalarak geri ekildi.

Lekeli ve tozlanm tuniini arkasna geirdi, (al kemerini beline takt, klcn Mintaka'nn kanyla lekelenmi kna soktu ve oda kapsna yrd. Orada dnp kza bakt. "unu unutma, kar," dedi. "Ben ksraklanm ya evcilletiririm ya da Seueth ahidim olsun, altmda lrler." Bu szlerden sonra kp gitti. Mintaka ban kaldnp erkein arkasndan bakt. Konuamyordu. Bunun yerine azn tkrkle doldurdu ve erkein arkasndan tkrd. Tkrk, i azndan szan kanla kararak fayanslarn stne sald. Isis aynn klmesinden ancak ok sonra Mintaka'nn yaralarnn kabuu dt, bereleri de solarak kaymak gibi cildinin stnde yeilimsi san lekeler olarak kald. Trok bilinli ya da ans eseri olarak gen kzn dilerinden birini ya da kemiklerini krmam veya yznde herhangi bir iz brakmamt. Belal dn gnlerinden beri onu yalnz brakmt. O zamann en byk ksmn gneyde savaarak geirmiti. Ksa sreler iin Avaris'e dnd zamanlar bile karsnn yolu stne kmamaya dikkat etmiti. Belki gen kzn irkin yaralanndan ireniyor ya da belki kocalk grevini yerine getiremeyiinden dolay utanyordu. Mintaka her neyse bu nedenin stnde fazla durmuyordu, ama adamn hayvans ilgisinden bir sre iin kurtulduuna seviniyordu. -212railn gneyinde baka ciddi ayaklanmalar olmutu. Trok bunlara iddetle tepki gstermiti. Asilere saldrm, kendisine kar gelenleri doram, mlklerini sahiplenmi, ailelerini de kle olarak satmt. Lord Naja ayaklananlara kar giriilen bu operasyonlara katlmak zere iki alay gndermi, bylece kuzeni Firavun'a destek olduu gibi ganimetten de pay almt. Mintaka, Trok'un zafer kazanm olarak gn nce Avaris'e dndn biliyordu, ama onu hl grmemiti. Bunun iin tannaya kr dualar ediyordu, ama fazla erken davranmt. Drdnc gnde kocasndan ar ald. Mintaka devlet konseyinin olaanst bir toplantsnda hazr bulunmak zorundayd. Konu o kadar acildi ki hazrlanmas iin ona yalnz bir saatlik bir sre tannd. Trok'un mesajnda arsn yantsz brakt takdirde onu meclise zorla srklemek zere muhafzlarn gnderecei uyars vard. Mintaka'nn baka bir seenei olmadndan kzlan onu giydirdiler. Mintaka dnnden beri bu vesileyle ilk kez halkn karsna kyordu. Sarayn ar ssl olarak yeniden dekore edilen toplant salonunda Fira-vun'unkinin altndaki kralie tahtna otururken zenle yaplm makyaj sayesinde eskisi kadar gzeldi. Mesafeli gzkmeye ve konuulanlara ilgisiz dav-ranmaya alyordu. Ama kralln habercisi gelip ifte tahtlarn nnde yere kapannca bu kararndan vazgeti. Gen kz dikkat kesilerek ne eildi. Trok habercinin selamn bann hareketiyle kabul ettikten sonra getirdii haberi kalkp meclise duyurmasn istedi. Haberci ayaa kalknca, Mintaka adamn byk bir heyecann penesinde olduunu grd. Azndan daha bir tek kelime kamadan birka kere ksrp genzini temizlemesi gerekti. En sonunda o kadar titrek bir sesle konutu ki Mintaka onun ne sylediini nce anlayamad. Gen kz szleri duyuyor, ama bunlar kabule yanamyordu. "Kutsal Majesteleri Firavun Trok Uruk, Kralie Mintaka Apepi Uruk, devlet konseyinin saygn yeleri, Avaris halk ve bu birleik Msr'n vatandalan, gneyden trajik bir haber getiriyorum. Bunu size sylemek yerine savata yze kar bir kii kalarak lmeyi yelerdim." Adam durup yine ksrdkten sonra sesi kuvvetlendi ve netleti. 'Yolculuu Teb'den itibaren hzl bir gemiyle nehir aa yo! alarak tamamladm. Gndz ve gece yolculuk ederek, ancak krekileri deitirmek iin mola vererek on iki gnde Avaris'e ulatm." Haberci yine durarak aresizlii anlatan bir hareketle kollann iki yana at. "Geen ay, Hapi yortusunun arifesinde hepimizin sevdii ve gvenerek umutlanmz baladmz gen Firavun Nefer Seti Dabba'da sr katili bir aslan avlarken ald feci yaralar sonucunda ld." Bu szler toplu olarak zn-213tl i ekilerle karland. Konsey yelerinden biri elleriyle gzlerini rtt ve sessizce alamaya balad. Haberci sessizliin iinde tekrar sesini duyurdu: "Evlilik yoluyla Tarrtose Hanedan'na katlan ve veraset silsilesinde hemen sonra gelen Yukan Kralln Naip'i Lord Naja kaybettiimiz Firavun yerine tahta kt. Kiafan adyla lkeyi paklyor, Naja adyla kendini lmezlie tayor. Firavun Naja Kiafan adyla btn dnyaya korku salyor." len Firavun adna yas feryatlar ve ard ardna kopan alklar salonu doldurdu. Mintaka patrt arasnda haberciye bakt. Yz makyajnn altnda kire gibi olmutu, gzlerinin ise irilemi ve trajik gzkmesi iin rasta gereksinimi yoktu. Erafnda dnyann karardn hissetti ve koltuunun stnde salland. Nefer'in lmnn planlandn duymasna ramen, bunun olmayacana kendini Hiandtrmtt. Yannda ona yardm eden Taita olunca Neferin, Mintaka'nn uyan-fanrun ona ulaamamasna ramen, Naja'yia Trok'un etrafnda haince rdkleri hile ve hiyanet andan her naslsa kurtulabileceine kendini inandrmt. Trok onu sinsice ve oh olsun der gibi gzlyor, belli ki duyduu acdan zevk alyordu. Ama Mintaka'nn artk umurunda deildi. Nefer'le birlikte direnme gc ve nedeni, hatta yaama arzusu da gitmiti. Tahttan kalkt ve bir uyurgezer gibi salonu terk etti. Kocasnn geri dnmesini emretmesini bekliyordu, ama Trok bunu yapmad. br konuklarn pek az genel aknlk ve znt arasnda onun gittiini fark ettiler. Fark edenler zaten onun byk kederinin bilincindeydiler. Onun bir zamanlar l Fravun'la nianl olduunu hatrlyorlar, grg kurallanna ve protokole gsterdii bu saygszl balyorlard.

Mintaka tam gn bir lokma bir ey yemeden odasna kapand. Sadece suyta kank biraz arap iti. Herkesin, hatta kle kzlarnn bile onu yalnz brakmasn emretmiti. Hi kimseyi, hatta Trok'un ona yollad hekimleri bile grmeyecekti. Drdnc gnde HathorTapnafnn rahibesini grmek istedi. Btn sabah odada yalnz olarak geirdiler, ihtiyar kadn saraydan ayrlrken tral kafasn bir yas nianesi olarak beyaz salyla rtmt. Rahibe ertesi sabah iki yardmcsyla birlikte dnd. Bu iki kadn palmiye yapraklaryla rlm byk bir sepet tayorlard. Sepeti Mintaka'nn nne koydular, sonra balarn rterek odadan ekildiler. Rahibe, Mintaka'nn nnde yere diz kt ve, Tannann yolundan gitmek istediine emin misin, kzm?" diye yavaa sordu. -214Mintaka sadece, "Bu dnyada benim yaamam iin artk hibir neden yok," Rahibe bir gn nce Mintaka'y vazgeirmek iin diller dkmt, ama imdi son bir denemede bulundu. "Daha ok gensin..." Mintaka ince elini kaldrd. "Barahibe, belki ok uzun yaam deilim, -ma bu ksa sre iinde ok kiinin uzun hayatlarnda tatmadklan kadar byk aclar yaadm." Rahibe ban eerek, Tanraya dua edelim," dedi. Mintaka gzlerini kaparken barahibe devam etti: "Kutsal anamz, gn gl inei, mzikle akn kadn efendisi, her eyi gren, kadirimutlak varlk, seni seven kzlarnn dualarna kulak ver." nlerindeki sepetin iinde bir ey kmldad ve nehrin melteminin papirs yataklarnn iindeki hafif hrtsn hatra getiren bir ses oldu. Mintaka soukluu midesinde hissetti. Bunun lmn ilk rpertisi olduunu biliyordu. Duaya kulak veriyordu, ama dnceleriyle Nefer'in yanndayd. Birlikte paylatklar o kadar ok eyi hatrlyordu ki. Kafasnda delikanlnn sanki yayormu gibi bir grnts belirdi. Onun glmseyiini, gl ve dz boynunun yukarsnda ban dengeli tutuunu grr gfoi oldu. br dnyadaki korkulu yolculuunda hangi noktaya eritiini merak ediyordu; onun gvenlii iin dua etti. Onun cennetin yeil tepelerine ulamas ve yakn bir zamanda orada bulumalar iin de dua etti. Pek yaknda arkandan geleceim, sevgilim, diye ona vaat etti. "Kutsal Firavun Trok Uruk'untcans, sevgili kzn Mintaka bu dnyada fazla ac ekenlere vaat ettiin ltf senden niyaz ediyor. Karanlk habercinle bulumasna ve onun yardmyla senin koynunda huzura kavumasna izin ver, kutsal Hathor." Rahibe duasn tamamlad ve, bekledi. Bundan sonraki adm Mintaka'nn tek bana atmas gerekiyordu. Gen kz gzlerini at ve onu ilk kez gryormu gibi sepete bakt. Her iki elini yavaa uzatarak kapa kaldrd. Sepetin ii karanlkt, ama orada bir hareket vard. Ar, tembelce bir ey haikalanp zlyor, derin bir kuyuya dklm siyah ya gibi parlyordu. Mintaka ieriye bakmak iin ne eilince pullu bir kafa onu karlamak iin yavaa ykseldi. a knca balk geniledi ve siyah ile fildii desenli bir kadn yelpazesi gibi ald. Gzler cam boncuklar kadar parlakt. nce dudaklar k-i bir srtla krvnlmt, ty gibi siyah dil de dudaklarn arasnda sanki dalgalanyor, havay ve nnde oturan kz kokluyordu. Kzla kobra uzunca bir sre baktlar. Ylan bir kez saldracakm gibi arkaya salland, ama sonra uzun bir sapn ucundaki lmcl bir iek gibi tekrar yavaa dikildi. -215Dudaklann peceklermi gibi ylannkilere yaklaftran Mintaka, "Mjcj grevini yapmyor?" diye sordu. Elini uzatt, ylan da ona yaklaan parmaklara bakmak iin ban evirdi. Mintaka herhangi bir korku belirtisi gstermedi. Kobrann alabildiine genilemi balnn arkasn hafife okad. Kobra da saldracak yerde, okanmak iin kafasn uzatan bir kedi gibi ban yan evirdi. Mintaka, rahibeye, "Ona yapmas gerekeni yaptrn," diye yalvard, arna yait kadn aknlk iinde ban sallad. "Byle bir eyi daha nce hi grmemitim," diye fsldad. "Haberciye elinle vurmalsn. Bylece tanrann armaann sana ulatracaktr." Mintaka geri ektii elini ileri uzatt. Ylann kafasna nian alp tam vurmak zereydi ki birden aknlkla irkildi ve elini indirdi. Ne olduunu anlayamam gibi karanlk odada etrafna baknd, glgeli keleri aratrd, sonra dorudan rahibeye bakt. "Yine bir ey mi sylediniz?" diye sordu. "Hibir ey sylemedim." Mintaka tekrar elini kaldrdysa da ses bu kez daha yakndan ve daha net olarak geldi. Birden bunun anlamn batl inanlarn kant bir korkuyla kavrad ve ensesindeki tylerin diken diken olduunu hissetti. Taita?" diye fsldayarak etrafna baknd, ihtiyar adam ense kknde grmeyi bekliyordu, ancak odada sepetin nnde diz km ikisinden baka kimse yoktu. Mintaka bir soruya ya da emre yant verir gibi, "Evet!" dedi. Sessizlie kulak verdikten sonra iki kez ban edi ve yavaa, "Oh, evet!" dedi.

Rahibe hibir ey duymamt, ama mistik bir gcn ie kartn biliyor ve anlyordu. Kobrann yavaa sepetin ilerine ekilmesine hi armad. Sepetin kapan kapad ve ayaa kalkt. Mintaka, "Beni balayn, barahibe," dedi yavaa. Tanrann yolundan gitmeyeceim. Bu dnyafci benim iin yaplmas gereken ok ey var." Rahibe sepeti yerden ald ve kza, 'Tanra seni kutsasn ve sonradan sana lmezlik bahetsin," dedi. Odann kapsna doru ekildi ve Mintaka'y karanlkta oturur brakt. Gen kz, ihtiyar kadnn duyamad bir sesi hl dinler gzkyordu. Tafta, Nefer"! Dabba'dan Teb'e Kzl epenn'n yol at derin uykunun koynunda getirdi. Onlar tayan gemi sarayn altndaki ta rhtma yanar yanamaz Taita ocuu, halkn gzne gzkmemesi iin perdeli bir sedyeyle kyya tatt. Firavun'un kritik durumunun kentte duyulmas akllca olmazd. Daha -216nce bir hkmdarn lmnn kentte ve tm lkede kargaa yaratt dar piyasasnda ykc speklasyonlara, ayaklanmalara, yamalara ve toplumun btn detlerinin ve geleneklerinin kne neden olduu zamanlar olmutu. Nefer saraydaki dairesine yerletirildikten sonra Taita gvenlik iinde onun zerinde alabildi. lk endiesi ocuun bacaklarnn nndeki ve alt karnndaki korkun yrtk ve yaralar tekrar incelemek ve bunlarda baz rktc deiikliklerin olup olmadn saptamak oldu. En byk korkusu barsaklarn delinmi ve iindekilerin kann boluu- na szm olmasyd. yle bir ey olmusa tm hnerleri bir ie yaramazd. Sarglar at, ocuun vcudunun deliklerini yoklad, buradaki szntlarda dla kokusu olup olmadn aratrd ve byle bir ey olmadn grnce rahatlad. En derin yaralara sirke ve Dou'nun baharatlarndan oluan bir kanm pskrtt. Sonra yaralan dikti ve onlan tm hnerini sergileyerek sard, aynca stlerine Lostris'in altn tlsmyla dokunarak keten sargnn her sarlnda torununu tanraya emanet etti. Taita bundan sonraki gnlerde ocua verdii uyuturucunun dozunu azaltt, sonu olarak da Nefer kendine gelerek ona glmsedi. "Taita, benim yanmda olduunu biliyordum," dedi ve hl ilacn sarholuunun penesinde olduundan, "Mintaka nerede?" diye sordu. Taita kzn yokluunun nedenini anlatnca Nefer'in urad hayal krkl ok byk oldu; bunu gizleyemeyecek kadar gszd. Taita ayrln geici olduunu ve pek yaknda kuzeye Avaris yolculuunu yapacak kadar iyileeceini syleyerek onu avutmaya alt. "Naja'nn yolculuu yapmana raz olmas iin geerli bir bahane b,uluruz," dedi. Nefer'in iyilemesi bir sre umut verici bir ekilde geliti. Ertesi gn oturduu yerde dar ekmei yiyor ve bezelye orbas iiyordu. Daha sonraki gn Taita'nn onun iin yonttuu koltuk denekleriyie birka adm att ve yemeinde et istedi. Kann stmamas iin Taita krmz eti yasaklad, fakat tavuk ve balk eti yemesine izin verdi. Daha sonraki gn Merykara aabeyini grmeye geldi ve gnn byk blmn onun yannda geirdi. Kzn en kahkahalar ve ocuksu gevezelikleri Nefer'i neelendirmiti. Heseret'i sordu ve niin onun da gelmediini bilmek istedi. Merykara kaamak cevaplar vererek onu bir bao oyunu daha oynamaya davet etti. Nefer kz kardeinin kazanmas iin bu kez kasten merkez kalesini ak brakt. -217Ertesi gn Balasfura'daki faciann haberi Teb'e ulat. lk gelen raporlara gre Apepi'yle Mintaka dahil btn ailesinin alevlerin arasnda ld ynndeydi. Nefer bu kez kederden yataa dt. Taita'nn onun kan yine bir uyuturucu hazrlamas gerekti, ama bacandaki yaralar birka saatin iinde kokumaya balad. Bundan sonraki gnlerde durumu daha da ktleti, yle ki ok gemeden lmn snrna geldi. Taita onun yannda oturuyor ve yatt yerde rrpnmasnf ve sayklamasn seyrediyor, bu arada kangrenin krmz izgileri ate nehirleri gibi ocuun bacaklarndan yukarya kamna doru yaylyordu. Derken Aa Krallktan gelen bir haberden Mintaka'nn, ailesinin kalan ksmn yutan faciadan kurtulduu renildi. Taita bu harikulade haberi kulana fsldaynca, Nefer anlam grnerek tepki verdi. Ertesi gn yine ok halsizdi, ama akl bandayd ve Mintaka'yla beraber olup onu avutmak iin uzun yolculuu yapacak kadar kuvvetlendiine Taita'y inandrmaya alt. Taita onu yavaa vazgeirdi, ama Nefer kuvvetlenir kuvvetlenmez Lord Naja'nn gitmesine izin vermesi iin tm nfuzunu kullanacana sz verdi. nnde bu hedef olunca Nefer yine toparlanmaya balad. Taita onun srf iradesinin kuvvetiyle atei ve kanndaki pis salglan yenik drmesine tank oldu. Lord Naja kuzeyden dnnce Heseret de aslan tarafndan paralanmasndan beri ilk kez aabeyini grmeye geldi. Ona armaan olarak ekerlemeler, petek bal ve renkli akikten nefis bir bao tablasyla yontulmu fildliyle siyah mercandan talarn getirdi. Kendisi de ok tatl ve sevecendi, Nefer'in strap-lanyla yakndan ilgileniyor, onu o gne kadar ihmal ettii iin af diliyordu. "Sevgili kocam, Yukar Msr'n Naip'i saygdeer Lord Naja onca haftadr burada deildi," diye aklad. "Onu o kadar zlemitim ki keyifsizliimin senin hastaln kt etkilemesinden korktum, sevgili Nefer." Heseret hastann yannda bir saat kald, ona arklar syledi, ou skandal niteliinde olan baz saray dedikodulann aktard. Sonunda gitmek iin izin istedi: "Kocam, Yukar Msr'n Naip'i uzun sre yannda olmamamdan holanmyor. Birbirimize o kadar z ki Nefer. Naja harikulade bir erkek, o kadar nazik ve seninle Msr'a o kadar bal ki. Ona sen de benim gibi gven

duymay renmelisin." Heseret ayaa kalkt, arkasndan da sonradan aklna gelmi gibi, "Firavun Trok Uruk'la sevgili kocam Msr Naibi'nin baz devlet meseleleri yznden Mintaka adl o kk Hiksoslu barbarla olan niann iptal etmekte anlatklann duyunca rahatlayacaksndr," dedi. "Bylesi zevksiz bir evlilie mecbur edildiini du-218uunca senin adna ne kadar zlmtm. Kocam olan Yukan Msr'n Naip'i deaynen benim gibi bu evlilie ilk gnnden karyd." Kz kardei gittikten sonra Nefer bitkin halde yastnn stne kt ve zlerini kapad. Taita biraz sonra yanna gelince onun hastalnn tekrarlad-n grerek ard. Sarglan kaldnnca da ocuun yaralarndaki enfeksiyonun yine azdn, en derin yaradan szan pis kokulu cerahatin ise kaln ve san renkte olduunu fark etti. Gece boyunca hastann yanndan ayrlmad ve gen Firavun'u evreleyen ktln glgelerini uzaklatrmak iin btn gcn ve hnerlerini kulland. Ne are ki afak skerken Nefer komaya girdi. ocuun durumu Taita'y adamakll telalandrmt. Her ey keder ve zntyle aklanamazd. Birdenbire kapnn dndaki bir hareket ve grlt onu hem artt, hem de kzdrd. Sessiz olunmasn haykracakken muhafzlara kenara ekilmelerini emreden Lord Naja'nn otoriter sesini duydu. Naip odaya girdi ve Taita'ya selam vermeden Nefer'in hareketsiz vcudunun zerine eildi, soluk ve gergin yzn inceledi. Uzunca bir sre sonra doruldu ve Taita'ya arkasndan taraa gelmesini iaret etti. Taita arkasndan dan knca Naip'i bakn nehrin tesine dikmi buldu. Nif'in kar kysnda bir araba bl manevra yapyor, bir yandan hz yaparken oluum deitiriyordu. Garip olan u ki Hathor Antlamas'ndan beri pek ok sava hazrl olmutu. Taita, "Benimle konumak m istediniz, lordum?" diye sordu. Naja ona dnd. Yznde sert bir ifade vard. "Beni hayal krklna urattn, htiyar," dedi. Taita ban edi, ama yant vermedi. "leriye doru yolumun, tannlar tarafndan ngrlen kaderimin imdiye kadar her trl engelden annm olacan sanyordum." Taita'ya yine sert sert bakt. "Ama grnen o ki bunu salayacak yerde, engellemek iin elinden geleni yaptn." "Hepsi numarayd. Hastam tedavi ediyormu roln oynadm, oysa gerekte sizin karlannz gzetiyordum. Kendiniz de grdnz gibi Firavun dipsiz uurumun kysnda" Taita, Nefer'in yatt hasta odasn iaret etti. "Giderek sndn siz de gryorsunuz. Hedefimize ulamamza sadece birka adm kald lordum. Birka gne kalmadan nnzdeki yol alacaktr." Ama Naja ikna olmamt. "Sabnmn snrna varm saylnm," diye Taita'y uyardktan sonra ieri girdi. Yatan stndeki hareketsiz vcuda bakmaya bile gerek grmeden hzl admlarla odadan kt. -219O gnn iinde Nefer'in durumu derin bir komayla huzursuz bir ter dk me ve delice sayklamalar arasnda gidip geldi. Bacann ocua dayanlma bir strap verdii anlalnca, Taita keten sarglan skt ve btn baca^.. korkun ekilde imi olduunu grd. Yaray kapatan dikiler gerilmi ve morarm etin iine batmt. Taita, hayat bylesine ince bir pamuk iplijne balyken ocuu yerinden oynatmaya cesaret edemeyeceini biliyordu. Son haftalarda o kadar dikkatle tasarlad planlar sert bir biimde hareket ettiril, medii takdirde uygulanamazd. Bu durumda yaraya mdahale etmek lmcl bir kan zehirlenmesini gze almak demekti. Ne are ki baka bir k y0|u yoktu. htiyar adam aletlerini brakt ve btn baca bir sirke solsyonunun iinde ykad. Sonra, uyuturucunun ykl bir dozunu daha Nefer'in azna aktt. lacn etkisini gstermesini beklerken Horus'a ve Tanra Lostris'e dua ederek korumalann istedi. Sonra neteri eline alarak yarann dudaklarn bir arada tutan dikilerden birini kesti. Etin patlarcasna almas ve mide bulandnc sar cerahatin sel gibi fkrmas onu bile artt. Bir altn kaktan yararlanarak yarann iini kazd. Metalin yarann derinlerinde sert bir cisme arptn hissedince de fildiinden bir forsepsle yarann iini kartrd ve cismi forsepsin iki ucuyla yakalad. Sonunda onu yaradan karabildi. Cisme kap aralnn aydnlnda baknca aslann penesinden kopan, kk parmak uzunluunda bir kymk olduunu grd. Hayvan Nefer'i paralarken kopmu olmalyd. Cerahatin akmas iin yaraya altndan bir tp yerletirdikten sonra baca tekrar sard. Akam saatleri yaklarken Nefer mucize denebilecek ekilde iyileme yolundayd. Ertesi sabah hl halsizdi, ama kanndaki ate dmt. Taita kuvvetlenmesi iin ona bir urup iirdi ve Lostris'in Tlsm'n bacann stne koydu. leyin ocuun yannda oturup bir karara varmaya alrken kepenklerin trmalandn duydu. Bunlan aralaynca Merykara odann iine szld. Kzcaz ok zgnd, alam olduu belli oluyordu. Taita'nn zerine atlarak ihtiyarn bacaklarna santd. "Onlar buraya gelmemi yasakladlar," diye fsldad. Onlarn kimler olduunu aklamasna gerek yoktu. Devam etti. "Ama ben terastaki muhafzlan tanyorum, onlar da benim gememe izin verdiler." "Yava, yavrum." Taita kzn salarn okad. "Kendini bu kadar hrpalamana lzum yok." "Taita, onlar Nefer'i ldrecekler." "Onlar dediin kimler?" -2200 ikisi." Merykara tekrar hkrmaya baladndan yapt aklama kolay anlalr gibi deildi. "Benim uyuduumu, ne konutuklarn anlamayacam dndler. Adn azlarna almadlar, ama ben Nefer'den bahsettiklerini biliyorum."

Ne sylyorlard?" "Seni artacaklar. Sen Nefer'i yalnz braknca iin uzun srmeyeceini sylediler." Kk kz yutkundu. "Ne kadar korkun, Taita! Kendi kz kardeimizle o adam... o canavar." "Ne zaman?" Taita akln bana getirmek iin kk kz sarst. "Yaknda. ok yaknda." Merykara'nn sesi dzelmiti. "Nasl yapacaklann da sylediler mi prenses?" "Babil'den gelen o cerrah Noom. Naja, onun ince bir ineyi Nefer'in burun deliinden beynine sokacan syledi. Kanama ya da bakaca bir belirti olmayacakm." Taita, Noom'u iyi tanyordu; Teb'deki ktphanede krk bacak kemiklerinin doru tedavisi konusunda uzun uzun tartmlard. Noom, Taita'nn etkili konumas ve bilgisi karsnda suratna tokat yemi gibi olmuta. Taita'nn nn ve yeteneklerini ok kskanyordu. Rakip ve korkulacak bir dmand. "Cesaret edip bizi uyarmaya geldiin iin tannlar seni dllendirecekler, Merykara. Ama buraya geldiin anlalmadan gitmen gerekiyor. Eer senden phelenirlerse Nefer'e yapmak istediklerini sana da yaparlar.". Kk kz gittikten sonra Taita bir sre oturup dncelerini toparlamaya alt ve plann tekrar gzden geirdi. Bu ii yalnz bana yapamazd, bakalarndan yardm almak zorundayd, bunun iin de en iyi ve gvenilir olanlan semiti. O kiiler harekete gemeye hazrdlar, sadece Taita'nn iaretini bekliyorlard. Plan artk daha fazla ertelenemezdi. Emri zerine kleler scak su dolu leenler getirdiler. Taita da Nefer'i tepeden trnaa ykad ve yaralarn tekrar sard. Bu arada hl kanayan bacandaki ak yarann stne koyun ynnden pansuman yapmt. Bu ii bitirince Taita muhafzlar kimseyi ieri almamalan iin uyard ve odaya btn girileri tkad. Bir sre dua etti, sonra mangala gnlk atarak kokulu mavi dumann iinde lm ve mezarlklann tanrs Anubis'e eski ve ok etkin bir by yapt. -221 Ancak bundan sonra yeni ve kullanlmam bir gaz lambasnn ijncj Anubis'in iksirini hazrlamaya giriti. Kanm mangalda kanla ayn sy bulana kadar stt ve Nefer'in sakin sakin uyuduu yataa gtrd. ocuun yava. a ban dndrd ve lambann uzunca ucunu kulann iine soktu. ksiri ya-pkan damlalar halinde ar ar kulan iine aktt. Fazlasn zenle sildi ve kendi derisine dememesine dikkat etti. Sonra Nefer'in kulan kk bir pamuk topuyla tkad ve bunu ok ayrntl bir muayene yaplmadka grlmeyecek ekilde kulak kanalnn iine itti. Kalann mangaldaki kmrlerin stne dknce iksir birden alev alp ek-i bir duman salverdi. Sonra lambay yala doldurdu ve fitili yakt. Lambay daha sonra odann bir kesindeki br lambalarn yanna brakt. Yataa dnd ve yanna metdi. Soluk aldka Nefer'in gsnn kalkp indiini grebiliyordu. Her soluk daha ard, her iki soluun aras da giderek uzuyordu. Sonunda solunum tamamen durdu. Taita iki parman Nefer'in boynunda kulann altna dayad ve ierdeki hayat gcnn atn hissetti. Ama ok gemeden bu da zayflad ve kefedilmemesi iin Taita'nn tm yetenek ve deneyimini kulland minik bir bcein kanat rpndan ibaret kald. Sol elinin parmaklanyla kendi boynundaki hayat gcnn atlarn sayd ve ikisini kyaslad. Sonunda kendi at Nefer'in boynundaki belirli belirsiz bir tek rpntya karn yz oldu. htiyar adam ocuun gzlerini yavaa kapad, cesedin hazrlanmas gelenekleri uyarnca gz kapaklannn stne birer muska koydu. Arkasndan stlerine birer keten eridi balad, aznn almasn nlemek iin de enesinin altndan ikinci bir erit geirdi. Nefer'in iksirin etkisinde kald her dakika tehlikeyi a.tr^ iin hzl alyordu. Sonunda kapya giderek srgy kaldrd. "Yukan Kralln Naip'ine hemen haber yollayn," dedi. "Firavun'la ilgili korkun haberi duymak iin hemen gelmesi gerekir." Lord Naja alacak bir neeyle geldi. Prenses Heseret de yanndayd. Arkalarndan Lord Asmor, Asuiu Hekim Noom ve konseyin ou yeleri de geliyordu. Naja tekilerin saltanat dairesinin dnda beklemelerini buyurdu ve yalnz onunla Heseret odaya girdiler. Taita onlar selamlamak iin yatan yanndan kalkt. Heseret gsterili ekilde alyor, gzlerini nakl bir keten alla rtyordu. Naja yatan stnde kaskat yatan sargl vcuda baktktan sonra gzle-222 rinde bir soruyla Taita'ya dnd. Tatta da yant olarak hafife ban edi. Naja gzlerindeki zafer sevincini maskeledikten sonra yatan yanna cz kt. Bir elini Nefer'in gsnn stne koydu ve scakln yerini yava yava yaylmakta olan bir souklua braktn hissetti. Naja l Firavun'un hami tanns olan Horus'a yksek sesle dua etti. Tekrar ayaa kalkt zaman Taita'nn st kolunu kuvvetlice skt. "in rahat olsun, Byc, senden talep ettiimiz her eyi yaptn. dlsz Kalmayacaksn." Naja bu szlerden sonra ellerini rpt, ieri koan muhafza da, "Konsey yelerini toplantya ar," diye emretti. yeler ciddi bir yzle odaya girdiler ve er kiilik sralar halinde yatan etrafnda toplandlar. Naja, "Saygdeer Hekim Noom yaklasn," diye emretti. "Firavun'un ldne dair Byc'nn bildirisini dorulasn bakalm."

Sralar alp Asurlu'ya yol verdi. Adamn uzun lleleri kzgn maalarla lovnlmt ve omuzlarna dklyordu. Sakal da Babil modasna uygun biimde krvnhnst. Entarisi yerleri spryordu, yabanc tannlann simgeleri ve sihirli motif ifemeferiyfe bezefiydi. l yatann yanma diz kerek cesedi muayene etmeye balad. inden kara kl kmeleri fkran dev bir kancal burunla Nefer'in dudaklarn kokladt. Daha sonra kulan Nefer'in gsne dayad ve Taita'nn endieli kalbinin^yz at sresince dinledi. Taita Asurlu'nun yeteneksizliine ok fazla bel balamt. Derken Noom entarisinden uzun bir gm ine ekti ve Nefer'in gevek elini at. nenin ucunu trmatn altnda derine batrd ve bir kas tepkisi ya da bir damla kann belirmesini bekledi. Sonunda ar ar ayaa kalkt. Ban sallarken krvnk dudanda ve skntl yznde derin bir hayal krnkl okunuyordu. Taita gm ineyi kullanmas karlnda kendisine hesapsz dller vaat edildiini tahmin etti. "Firavun ld," diye bildirdi. Yatan etrafndakiler kt gzden ve tannlann fkesinden korunma iaretini yaptlar. Lord Naja ban arkaya att ve ilk yas feryadn salverdi, arkasnda duran Heseret de gzel sesiyle feryad srdrd. Taita yas tutanlarn yatan yanndan geip birer birer oday terk etmelerini seyrederken sabrszln zor frenliyordu. Odada yalnz Naja'yla Heseret, Noom ve Yukar Krallk eyaletlerinin vezirleri kalnca Taita yine ne kt. "Lord Naja, hogrnz diliyorum. Doumundan beri Firavun Nefer Seti'nin lalas Ve hizmetkn olduumu biliyorsunuz. imdi lmnde de ona sayg ve grev -223borluyum. lsn Keder Salonu'na gtrenin ve orada kalbiyle i organla-nn karmak zere kesiyi yapann ben olmama izin verecek misiniz? Bgnu bana bahedebileceiniz en byk onur olarak kabul ederdim." Lord Naja ksa bir sre dndkten sonra olur gibilerden ban edi. "O onuru hak ettin. Seni Firavun'un kutsal bedenini cenaze tapnana gtrmek ve kesiti yaparak mumyalama ilemini balatmakla grevlendiriyorum.' F Yal sava Hilto, Taita'nn artmas zerine hemen gelmiti. Sarayn kaplarndaki karakolda bekliyordu. Nbyeli aman Bay' ve en ok gvendii adamlarndan drdn de beraberinde getirmiti. Bunlardan biri Nefer'in ocukluundaki dostu ve arkada Meren'di. ocuk imdi uzun boylu ve berrak bakl yakkl bir muhafz subayyd. Taita bu greve katlmasn ondan zellikle istemiti. Mumya ustalarnn cesetleri cenaze tapnana tamakta kullandklar hasr rgl uzun sepeti hep birlikte tamlard. Bo sepet tahmin ettiklerinden daha ar kmt. Taita onlan lm odasna alr almaz Hilto'ya, "Ltfen abuk! Her saniye byk deer tayor," diye fsldad. O vakte kadar Nefer'i uzun bir beyaz kefene sarm, yzn ketenin gevek bir katyla rtmt. Adamlar sepeti yatan yanna braktlar ve Nefer'i saygyla kaldrarak bunun iine koydular. Tarta sarsntdan incinmemesi iin vcudun etrafn besledi, sonra sepetin kapan kapayarak, "Haydi, imdi tapnaa," dedi. "Orada her ey hazr." Taita antasn Meren'e emanet etti ve sarayn koridorlaryla avlulannda hzla ilerlemeye baladlar. Yas ve keder alaytan onlan izliyordu. l Firavun geerken muhafzlar silahlann indirdiler ve yere diz ktler. Kadnlar ise yzlerini rttler ve hkrdlar. Btn lambalar sndrlm, mutfakiardaki ateler de bacalardan duman kmamas iin rtlmt. Giriteki avluda Hilto'nun arabalarndan bir bik beklemedeydi. Sepet ndeki arabann tabanna brakld ve deri kaylarla baland. Meren, Taita'nn deriden alet antasn arabann nne koydu, Tafta da arabaya binerek dizginlere sarld. Ko boynuzlar bir at ezgisi tuttururken kafile yry hzyla kaplardan kt. Firavun'un lm haberi kentte veba kadar hzla yaylmt. Halk kaplarn evresinde birikmiti, kafile geerken alamalar ve ulumalar ald yrd. Kala-224halklar nehir boyundaki yolun da iki yanna dizilmiti. Kederlerinden uluyan Hnlar, ileri atlarak kutsal lotus ieklerini sepetin stne savurdular. Taita atlan biraz daha hzlandrd, sonra biraz daha. Sepeti bir an nce tapnan zel odasna ulatrmak iin sabrszlanyordu. Firavun Tamose batdaki orak tepelerde bulunan mezanna aylar nce gtrld halde, Nefer'in babasnn tapna henz yklmamt. Nefer iin henz bir tapnak ina edilmemiti; o kadar genti ki nnde uzun bir yaam olduu varsaylyordu. Vakitsiz lm babas iin hazrlanan binann onun iin de kullanlmas dnda bir seenek brakmyordu. Tapnan pembe renkli granitten yksek duvarian ve sayvanl kaps yeil nehre bakan bir ykseltinin stne oturtulmutu. Alelacele toplaan rahipler kafileyi selamlamak iin bekliyorlard. Balan yeni tra edilmi ve yalanmt. Taita geni giri yolundan geip arabay Keder Salonu'na kan basamaklarn dibinde durdurduunda davullar ve sis-trum'lar ar bir tempoyla alnyorlard. Hilto'yla savalan sepeti yerden aldlar ve onu omuzlannda dengeleyerek basamaktan ktlar. Yasl bir ilahi tutturan rahipler de arkalanndan geliyordu. Sepeti tayanlar Keder Salonu'nun ak duran geni tahta kaplannn nnde durdular, Taita da rahiplere bakt.

"Msr Naibi'nin ltuf ve otoriteleri sayesinde ben Taita, Firavun'un i or-ganlann karmakla grevlendirildim." htiyar adam byleyici bakn bara-hibin yzne dikti. "Ben bu kutsal grevi yerine getirirken herkes darda bekleyecek." Anubis kardelerinin arasndan aknlk mnltlan ykseldi. Geleneklere ve kendi otoritelerine aykin bir davrant bu. Fakat Taita bakn barahibin gzlerinden ayrmayarak Lostris Tlsm'ru tutan sa elini yava yava yukan kaldrd. Barahip bu tlsmn korkun gcn biliyordu. "Msr Naibi'nin buyurduu gibi olsun," diye boyun edi. "Byc grevini yaparken bizler de dua edeceiz." Taita, Hilto'yla adamlann kapdan geirdi, onlar da sepeti byk bir ciddiyetle Keder Salonu'nun ortasndaki siyah diyorit tann yannda yere braktlar. Taita, Hilto'ya baknca salan krlam yal komutan byk bir vakarla kaplara yrd ve onlar toplam rahiplerin yzne kapad. Sonra Nefer'in yanna kotu. kisi sepeti birlikte aarak Nefer'in kefenli vcudunu iinden kardlar. Sonra onu siyah tan stne yatrdlar. -225Bycler Kral/F: 15 Taita, Nefer'in yzn rten kuma katn ekti. Delikanl tpk gen tanr Horus'un fildiinden bir heykeli gibi solgun ve gzel grnyordu. Taita onun ban bir yana evirdi ve Bay'a deri alet antasn sa elinin yanna koymasn iaret etti. Taita kutunun iinden fildiinden forsepsi alarak bunun ularn Ne-fer'in kulann iine soktu ve yn tkac kard. Kendi azn bir cam kavanozun iinden ektii lal renkli bir svyla doldurdu ve attn bir tp vastasyla Anubis'in iksirinin tortularn Nefer'in kulak zanndan emip ykad. Kulan iin baknca herhangi bir iltihap olmadn grerek rahatlad. Daha sonra kulak deliine yumuatc bir merhem srd ve kula yine bir tkala tkad. ksirin panzehiri Bay'n elindeki baka bir ienin iindeydi. ienin kapan karnca keskin bir kfuru ve kkrt kokusu yayld. Hilto, Nefer'i oturur duruma geirmelerine yardm etti ve Taita ienin iindekini Nefer'in azna boaltt. Meren'le tekiler bu olanlan bir ey anlayamadan seyretmilerdi. Nefer birden iddetle ksrd, oradakiler de batl inanlarndan doan bir korkuyla geriye sradlar ve ktle kar allageldik iareti yaptlar. Taita, Nefer'in plak srtna masaj yapt, delikanl da yine ksrerek bir miktar san safra kustu. Taita, Nefer'i canlandrmak iin aralksz alrken Hilto adamlarn yere diz ktrd ve bu grdkleriyle ilgili olarak korkun bir gizlilik yemini ettirdi. Fena halde sarslan adamlar solgun bir yzle hayatlar pahasna yemini ettiler. Taita kulan Nefer'in srtna dayad, bir sre dinledi, sonra ban edi. ocua tekrar masaj yapt ve bir kere daha dinledi. Bay'a iaret etmesi zerine gen adam antann iinden bir tutam kurutulmu ot kard ve bunun bir ucunu tapnan lambalarndan biriyle tututurdu. Otlan Nefer'in burnunun altnda tuttu. Delikanl haprd ve ban br yana evirmeye alt. En sonunda kanaat getiren Taita, Nefer'i tekrar kefenine sard ve Bay'la Hiito'ya bir iaret daha yapt. kii tekrar sepetin bana dndler. Taita sahte taban kaldnp burada yatan baka bir cesedi ortaya tkannca odadakiler anp kaldlar. Bu ceset de beyaz bir kefene sarlyd. Hilto, "Gelin! Onu kaldnn!" diye emretti. Taita'nin dikkatli baklar karsnda ve Hilto'nun sert talimatlan uyarnca iki vcudu deitirdiler. Nefer'i sepetin dibindeki gizli blmeye yatrdlar, fakat saha taban henz yerletirmediler. Bay sepetin yanna melip Nefer'in durumunu kontrol etmekle grevlendirildi. brleri yabana cesedi diyorit platformun stne yatrdlar. -226Taita kefeni syrp Nefer'ie ayn yalarda ve yapda bir gencin cesedini dana kard. Ayn gr siyah salar onda da vard. Bu cesedi temin etmek revi Hiito'ya verilmiti. lkenin o gnlerdeki ortamnda bu i g olmamt. Eyaletin yoksul d blgelerinde veba hl insanlan krp geiriyordu. Aynca aeceleri kentin sokaklanndan toplanabilecek dv, cinayet ve yol kesen elaya kurban ller de vard. Hilto btn bu kaynaklan gzden geirmiti. Sonunda, rastlant dahi olamayacak mkemmel koullar altnda gen Firavun'un yerine geecek kiiyi bulmutu. Muhafzlar Teb'in en nfuzlu dan tccartanndan birinin kesesini yrten bu genci sust yakalamlar, yarglar da suluyu boularak ldrlmek cezasna arptrmjard. Gen mahkm yap ve grn asndan Ne-fer'e o kadar benziyordu ki kardei yerine geebilirdi. stelik alktan lenlerle veba kurbanlanndan farkl olarak gelimi vcutlu ve salklyd. Hilto karar yerine getirmekle ykml kent muhafzlannn komutanyla grm, bu dosta grme srasnda ar altn yzk muhafz bann kesesine girmiti. Sonuta, hkmn Hilto syleyene kadar ertelenmesi ve celladn yeteneinin msaade ettii lde mahkumun vcuduna az zarar verilmesi kararta-mt. Adalet daha o sabah yerini bulmu olup ceset henz soumamt bile. Cesetlerin i organlannn konulmas iin aynim kavanozlar holn sonundaki kk apelde diziliydi. Taita, Meren'e getirilmelerini ve hemen doldurulmalar iin kapaklannn almasn emretti. Adam bu ii grrkenTaita cesedi yuvarlad ve sol yann boydan boya yard. ncelie vakit yoktu. Elini alan arala sokarak barsaklar kard, sonra her iki elini kullanarak neteri cesedin vcudunun daha derinlerinde dolatrd. Gs boluuna ulamak iin nce diyafram kesti, sonra akcierlerin, karacierin ve dalan tesins geti ve solunum borusunu akcierlere birletii yerinden kesti. Arkasndan cesedi yzkoyun yatrd ve Meren'e lnn kabaetlerini ayrmasn emretti, arkasndan birka darbeyle ansn bzgen kaslarn zd. Gsle karnn btn iindekilerin artk hibir balants kalmamt.

Taita hepsini tek bir ktle halinde diyorit ievhann stne boaltt. Yz bembeyaz olan Meren sendeledi ve elini azna yaptrd. Taita, "Yere deil, leenin iine," diye sert bir sesle emretti. Meren kuzeyde Firavun Trok'un birlikleriyle asilere kar savamt. Bir adam ldrm ve sava alanndaki kymdan etkilenmemiti, amaimdi bir kedeki ta leenin bana kotu ve bunun iine grltyle kustu. -227Dirseklerine kadar kana batm olan Taita karacieri, akcierleri, mideyi ve barsaktan kmeler biiminde ayrmaya girimiti. Bu i tamamlannca ba-rsaklaria mideyi Meren'in kustuu leene gtrd. Mideyle barsaklarn iindekileri akttktan sonra kavanozlara doldurdu. Her kavanozu salamura grevi yapan natron tuzuyla doldurarak kapaklan mhrledi. Sonra elleriyle kollarn bu amala suyla doldurulmu bulunan bronz leenlerin iinde ykad. Bir ara endieyle Bay'a bakt. Nbyeli, yara izleriyle rtl dazlak kafasn eerek Nefer'in durumu konusunda Taita'nn iini rahat ettirdi, ihtiyar adam kontroll bir aceleyle alarak karndaki kesii dikti. Sonra yznn izgileri gzden gizlenene kadar kafay sard. Bu da olunca, o ve Hilto cesedi natronla dolu byk banyo kvetine tayarak onu sert alkali karmna yatrdlar. Cesedin yalnz sargl kafas bu banyonun dnda kalmt. Ceset ba rtl olarak gelecek altm gn sresince banyonun iinde kalacakt. Rahipler bu srenin sonunda sarglar aacaklar ve cesetlerin deitirildii ortaya kacakt. Ama Tarta'yla Nefer o zaman ok uzaklarda olacaklard. Ta platform deri kovalar dolusu suyla ykanp Taita'nn aletleri antaya yerletirildikten sonra kk grup gitmeye hazrd. Tarta, Nefer'in yatt sepetin yanna diz kt ve derisinin scakln lmek ve solunumunu kontrol etmek iin elini delikanlnn plak gsne dayad. Solunum ar ve dzgnd. Bir gz kapamda aa ekerek gzbebeinin a nasl tepki verdiine bakt. Sonutan memnun kalnca Hitto'yla Bay'a gizil blmeyi rtmeleri iaretini verdi. Bu da olup adamlar sepetin kapan da rtmeye giriince Taita onlar durdurdu. "Onu ak brakn," dedi. 'iinin bo olduunu rahipler grsnler." Adamlar sepet! tutamalarndan tutup kaldrdlar, Taita da onlan kapya gtrd. Hilto kaplar anca rahipler kalabal balann ileri uzattlar. Bo sepet geirilirken yle bir baktlar, sonra gasp edilen grevlerini devir almak in irkin bir aceleyle Keder Salonu'na atldlar. Taita'nn adamlar, tapnan dnda toplam kalabalklar tarafndan nemsenmeyerek sepeti ndeki arabaya tadlar, daha sonra da kafile halinde kentin yolunu tuttular. Ana kaplardan kente girince dar sokaklar hemen hemen terk edilmi buldular. Halk ya gen Firavun iin dua etmek iin cenaze tapnana akn etmiti ya da Nefer Seti'nin ardlnn ilan ediliini beklemek zere saraya komutu. Ho, Yukan Kralln yeni Firavun'unun kim olaca hakknda kimsenin phesi yoktu. -228Hilto arabay dou kapsndaki karakola srd, sepet de arka kapdan zel dairesine tand. Burada her ey Nefer'i karlamaya hazrd. Delikanly dipteki blmeden kardlar. Taita da Bay'n yardmyla Nefer'i tamamen diriltmek iin kollar svad. Birka saat sonra delikanl biraz dan ekmei yiyecek ve balla kartnlm scak ksrak st iecek kadar toparlanmt. Taita sonunda Nefer'i bir sre Bay'a emanet etmenin bir sakncas olmadna karar verdi ve bo olan dar sokaklarda arabasn srd. Aniden Mersinde lgnca yaa ve alk sesleri duydu. Saray evresine yaklanca yeni Fira-vun'un tahta kn kutlayan youn bir kalabalkla evrili buldu kendini. "Kutsal Majesteleri Firavun Naja Kiafan'a lmsz hayat!" diye iten bir heyecanla uluyorlar ve arap testilerini elden ele dolatryorlard. Kalabalk o kadar youndu ki Taita, Meren'le birlikte arabay brakp kalan yolu yrmek zorunda kald. Sarayn kaplarndaki muhafzlar onu tandlar ve gemesi iin kllarnn kabzalarndan yararlanarak'yolu atlar. Saray arazisine girince Taita byk salona kotu ve orada da yeni bir dalkavuk kalabalma karlat. Btn subaylar, saray erkn ve devlet ileri gelenleri yeni Fira-vun'a sadakat ve ballk yemini etmek iin beklemedeydiler, fakat Taita'nn n ve sinir bozucu bak kalabaln alarak onun n sralara gemesini garantilemeye yetti. Firavun Naja Kiafan'la kraHfeesi salonun ucundaki kaplarn te yanndaki zel odadaydlar. Fakat majestelerinin huzuruna alnmak iin Taita'nn sadece ksa bir sre beklemesi gerekti. Naja'nn ifte tac imdiden banda tadn ve harman dveniyle oban deneini gsnn stnde apraz tuttuunu grerek ard. Kralie Heseret ise yamurun okad bir l gl gibi parlamt. Taita'nn hatrlad kadar gzel, makyajnn altnda solgun ve huzurluydu, ustalkla uygulanan rastk ise gzlerini daha da iriletirmiti. Taita ieri girince Naja etrafndakileri savd ve ok gemeden yalnz kaldlar. Yalnzca bu bile byk bir itibar iaretiydi. Derken Naja harman dveniyle oban deneini brakt ve gelip Taita'y kucaklad. "Senden asla phe etmemeliydim, Byc," derken sesi eskisinden de gl ve otoriterdi. "Minnettarlm hak ettin." Sa elinin parmandaki olaanst gzellikte yakuttu bir altn yz karp Taita'nn sa elinin iaret parmana geirdi. "Bu, sevgimin sadece kk bir nianesi," dedi. Taita onun nasl olup da bu kadar kuvvetli bir tlsm onun eline verdiine ard; sdece Naja'nn salarndan b'r perem veya trnak kesikleri bundan daha gl olabilirdi. -229-

Heseret de gelip ihtiyar adam pt. "Sevgili Taita, aileme daima sadk >|-musundur. Aklndan, hayalinden gemedii kadar ok artnn, arazilerin ve gcn olacak." Onca yldan sonra gen kadn onu ne kadar az tanyordu. "Cmertliin^ sadece gzelliinizin yannda glgede kalyor," dedi, Heseret de aptal aptal srtt. Taita bundan sonra Naja'ya dnd. "Tannlann benden talep ettiklerini yaptm, majesteleri. Ama bana pahalya mal oldu. Grev duygulanma ve kalbimin emirlerine aykr davranmak hi kolay olmad benim iin. Nefer'i sevdiimi biliyorsunuz. imdi ayn grev duygusunu ve sevgiyi size borluyum. Yalnz imdi bir sre Nefer'in yasn tutmam ve ruhuyla barmam lazm." Naja, "l Firavun iin ac duymaman zaten garip olurdu," diye onaylad. "Senden istediin nedir, Byc? Sadece sylemen yeterli." "le gidip bir sre yalnz kalmam iin izninizi istiyorum, majesteleri." Naja, "Ne kadar bir zaman iin?" diye sordu, Taita da Firavun'un, Taita'nin elinde olduunu sand lmezliin anahtann kaybetmekten korktuunu anlad. Taita, "Uzun zaman kalmam, majesteleri," diye onu rahatlatt. Naja ksa bir sre dnd. Hibir zaman acele kararlar veren bir adam olmamt. Sonunda iini ekerek stnde bir yaz kalemiyle bir papirsn durduu alak masaya yrd. Hemen bir zin tezkeresi yazd ve buna zel mhrn bast. Mhrn uzun zaman nce tahta gemesi beklentisiyle hazrland belliydi. Naja bir yandan mrekkebin kurumasn beklerken, "Nil'in gelecek takn balayana kadar kalabilirsin, ama o zaman yanma dnmen gerekir. Bu belge istediin yere yolculuk etmeni ve topraklanmn herhangi bir yerindeki saltanat ambarlarndan gereksinecein her trl yiyecek ve donanm alman salayacaktr," dedi. Taita, Firavun'un ayaklarna kapand, ama Naja bir baka olaanst alakgnlllkle onu ayaa kaldrd. "Git, Byc!" dedi. "Ama kararlatrlan gnde bize dnerek hak ettiin dlleri al." Taita papirs rulosunu sk sk tutarak kapya doru geriledi ve kutsama hareketlerini yapt. Ertesi sabahn erken saatlerinde kentin byk ksm uyurken ve dou kapsndaki nbetilerin bile esneyerek gzleri kapanrken Teb'q'en ayrldlar. - 230 Nefer drt at tarafndan ekilen bir yk arabasnn arkasna yatrlmt. Bu k arabalan Hilto tarafndan dikkatle seilmiti. Gl ve salkl olmakla beraber, hasete ya da dedikoduya yol aacak stn nitelikleri yoktu. Arabaya en zorunlu yiyecek maddeleri ve bir kez nehir vadisinden aynldktan sonra gereksinebilecekleri donanm doldurulmutu. Hilto zengin bir ifti gibi giyinmiti. Meren gya olu, Bay da kleleriydi. Nefer arabann dibindeki samanla doldurulmu bir iltenin stne, tabaklanm bir deri perdenin altna yatnlmt. Artk tamamen kendine geldiinden Taita'nn ona btn sylediklerini arlayabiliyordu. Muhafz avu Firavun'un belgesine ramen igzarlk etti. Bandaki kukuleta yznden Taita'y tanmadndan arkasndakileri denetlemek iin arabaya trmand. Perdeyi ekip de Nefer'in, Taita tarafndan resmedilen vebann amaz krmz lekeleriyle beneklenmi yzn grnce avu dehet iinde kfr bast, ktlkleri def etme iaretini yaparak arabadan atlarken o kadar panik halindeydi ki lambasn elinden drd ve ayaklarnn dibinde tuzla buz olmasna neden oldu. Dizginleri tutan Hilto'ya, "Gidin buradan!" diye bard. "O pis vebaly kentten dar karn." Nehir kysndaki ovay ap ekili arazilerle ln snrn oluturan tepelere ulamalanna kadarki birka gn sresince iki kez daha askeri devriyeler tarafndan durduruldular. Ama,4Firavun'un belgesiyle veba kurban her defasnda ksa bir gecikmeden sonrayollanna devam etmelerini salad. Teb'de cesetlerin deitirilmesinin henz kefedilmedii ve alarm verilmedii devriyelerin tavnndan belliydi. Taita buna ramen ancak tepeleri ap le girdikleri ve douda Kzldeniz'e giden eski ticaret yolunu izlemeye bala-dklan zaman rahatlayabildi. Nefer artk arabadaki yatandan aa inebiliyor ve ksa srelerle arabann yannda topallayarak ilerleyebiliyordu. nkr etmesine ramen bacann ona hl ac verdii belli oluyordu, ama ok gemeden daha rahat ve daha uzun sreler yrmeyi baarabildi. Eski Gallala kentinin harabelerinde gn dinlendiler. Su torbalarn aa sulu kaynakta doldurdular ve atlann tal yolun yorgunluundan sonra dinlenmesine olanak tandlar. Bay'la Taita aynca hayvanlann idizleriyle ve toynaklaryla ilgilendiler. Yola devam edecek kadar dinlendikten sonra bilinen yolu izlemediler; gece serinliinde yolculuk ederek yalnz Taita tarafndan bilinen ve Cebel Naga-ra'ya giden patikaya saptlar. Bay'la Hilto, arkalarnda braktklan izleri sprd-ler ve oralardan getiklerini belli edecek hibir iaret kalmad. - 231 Prl pnl yldzlarn aydnlatt bir gecede maaraya vardlar. Kk san. tda o kadar ok insanla ata yetecek kadar su olmadndan arabadaki eya indirilir indirilmez Hilto'yla Bay geri dndler. Taita'yla Nefer'e hizmet etmesi iin Meren'i maarada brakmlard. Hilto hastalk bahanesiyle birliinden isti-fa etmiti, dolaysyla da her dolunayda Bay'la birlikte geri dnerek Teb'den malzeme, ila ve haberler getirmekte serbestti. Cebel Nagara'daki ilk ay abuk geti. Nefer'in yaralan temiz ve kuru l havasnda herhangi bir aksilik karmadan abuk kapand, ok gemeden de delikanl topallayarak da olsa le giderek avlanabildi. l tavanlarn rktyorlar

ve onlan frlattklar sopalarla deviriyorlard ya da Tarta kaynan yukar-snda tepenin doruunda oturuyor ve gizlenme bysne bavurarak ceylan srlerini oklarn menziline girecek kadar yakna ekiyordu. Hilto o ayn sonunda Bay'la birlikte Teb'den dnd. Getirdikleri haberlere baklrsa, Taita'nn hilesi henz ortaya kmamt, btn halkla birlikte Firavun Naja Kiafan da Nefer'in cesedinin Keder Salonu'ndaki natron banyosunda yattna hl nanyordu. Hilto'yla Bay ayn zamanda Aa Krallktaki ayaklanmann ve Firavun Trok'un Manai'deki dehet verici misillemelerinin haberini getirmilerdi. Na-ja'nn da Trok gibi vergileri artrd ve orduya srekli adam ald Yukan Krallkta da isyan hareketleri olmutu. Hilto, "Memlekete bar hkim olduu halde, silahl kuvvetlerin bu kadar artnlmasna nsanlar kzyorlar," diye bildirdi. "yle sanyorum ki silahl ayaklanmalar yaknda Yukan Kralla da yaylacak, Naja ise asilerin kuzeyde yapld gibi hakkndan gelecektir, iki Firavun'un tahta klarn alklayanlann pek yaknda fitil fitil burnundan gelecei kesin." Nefer, "Aa Krallktan daha baka ne haberler getirdin?" diye merakla sordu. Hilto ticaret dnyasndan haberleri, dan fiyatlann, Asur'un zel elisinin Firavun Trok'un sarayna yapt ziyareti uzun uzun anlatmaya giriti. Nefer sabrszlk iinde dinledi, Hilto bitirince ise ."Prenses Mintaka hakknda ne gibi haberler var?" diye bilmek istedi. Hilto arm grnd. "zel bir ey bilmiyorum. Avariste olduunu sanyorum, ama emin olamam." Hilto dn yolculuunda kalabalk bir oriks keisi srsnn izlerine rastlamt, Taita'dan bunlan izleyip avlamak iin izin istedi. Kurutulmu av hayvan yiyecek stoklarna katkda bulunacandan Taita hemen raz oldu. Fakat Nefer'in henz avc kafilesine katlacak kadar kuvvetli olmadn belirtti. Bu delikanly her nedense mutsuz etmedi, hatta avlann bulunmas, sonra da -232rikslere yaklalnca avclan gzden gizlemesi iin Tafta'nn da kafileyle gitmesini nerdi. Maarada yalnz kalnca Nefer sedir aac tahtasndan kk sandktan Hil-to'nun ona getirdii papirs ruldaryla yaz malzemesini kard ve Mintaka'ya bir mektup yazmaya giriti. lm haberinin imdiye dek Avaris'e ulam olacam biliyordu. Mintaka'nn Balasfura'da btn ailesiyle birlikte lmyle ilgili yanl raporlan duyunca ektii aclar ok iyi hatrlyor ve gen kzn ayn ekilde zlmesini nlemek istiyordu. Nianlarn iptal edenin Naja'yla Trok olduunu, kendisinin onu lmsz hayatndan daha ok sevdiini ve onu kans yapana kadar rahat yz grmeyeceini Mintaka'nn bilmesini istiyordu. Ancak btn bunlann, papirsn yanl ellere gemesi halinde bir anlam tamamas iin yalnz Mintaka'nn anlayabilecei bir dille yazlmas gerekiyordu. Gen kz mektubun banda "Birinci Yldz" diye selamlad. Adnn n_den tretildiini tarttklar zaman Nefer'e "Bana Gkyz Avcs'nn nc yldznn adn vermiler," dediini Mintaka hatrlayacakt. Nefer bunun zerine, "Hayr," demiti, sen nc deil, btn gkyznn birinci yldzsn." Delikanl hiyeratik yaznn simgelerini byk bir zenle izdi -el yazs sanatnda oldu bitti stn bir yetenek sahibiydi. Mektubu "Dabba'daki lgn" diye imzalad, lde yalnz olduklar zamanki aykn davranlarn ima etmesinin Mintaka'da pheye yer brakmayacana gveniyordu. O akam avclar dnp de oriks biftekleriyle kendilerine ziyafet ekerlerken Nefer, Hilto'yla konumak iin uygun bir frsat bekledi. Taita kamp ateinin etrafndaki gruptan ayrlp bir sre l gecesinde uzaklanca bu frsat elde etti. Hilto'nun Teb'den getirdii malzeme arasnda kocaman bira kavanozlar da vard. Taita biradan bir, iki kse imiti, ama yan gsteren tek tk iaretlerden biri svnn iinden geme hzyd. Taita konuulanlar duyamayacak kadar uzaklatktan sonra Nefer, Hil-to'ya uzanp, "Senden benim iin bir i yapman isteyeceim," diye fsldad. "Bana onur vermi olursunuz, majesteleri." Nefer kk papirs rulosunu ona verdi. "Bunu hayatn pahasna koru," diye emretti, Hilto ruloyu alnn altna gizledikten sonra Nefer ona, ruloyu Avaris'te prensese vermesini buyurdu. Son bir uyarda daha bulundu. "Bunu kimseye syleme. Byc'ye bile. Kutsal yemini eder misin?" Ertesi akam Hilto'yla Bay havann serinlemeye balad gn batmnda Cebel Nagara'dan aynldlar. Nefer'e sadakat yeminlerini tekrarladlar, Taita'dan -233onlar kutsamasn ve korunmalar iin bir tlsm istediler, sonra da yldzlarn al onda yola koyuldular. Atlar kum tepelerinin ilk yamacn trmandlar ve geceleyjr souyunca atrdayan gm renkli kayalarn arasnda uzaklatlar. Atlarn nnde yryen Bay birden irkilerek vahi dilinde aknln anlatan bir kfr savurdu ve boynundaki aslan kemiinden tlsma uzand. Kayalarn arasndaki glgelerin iinden kan garip ekli iaret ediyordu. Hilto ondan da ok telalanmt. "Kenara ekil, ktcl glge," diye bararak kamsn aklatt ve ktle kar olaan iareti yapt, sonra da hortlaklarla gulyabanileri karmak iin sihirli szleri geveledi. "Rahat ol, Hiitof" Grnt en sonunda konutu. Ay o kadar parlakt ki talk zeminin stne uzun bir glge dryor ve yaratn ban pota iindeki gm eriyii gibi ldatyordu. "Benim, Byc Taita."

Hilto, "Sen olamazsn!" diye bard. "Ben Taita'y gn batnmda Cebel Nagara'da braktm. Seni tanyorum. ller diyarndan gelmi korkun bir hortlaksn ve Byc olduuna bizi inandrmaya alyorsun." Taita yaklap Hilto'nun kaml elini yakalad. "Etimin scakln hisset," dedi, sonra Hilto'nun elini kaldnp yzne gtrd. "Yzme dokun ve sesimi dinle." Fakat yai sava, ancak Bay aslan kemiiyle Taita'nn gsne dokunduu, mezar kokup kokmadn anlamak iin nefesini koklad, sonunda da olduunu ileri srd kii olduunu syledii zaman istemeye istemeye kanaat getirdi. "yi de bizden nce nasl buraya gelebildiniz?" diye inler bir sesle sordu. Bay gizemli bir tavr taknd. "Uzman olanlarn yntemleri vardr," dedi ona "Bu soruyu sormamak daha iyi." Taita gevezelii kesti. "Hilto, stnde hepimizi lmcl bir tehlikeye atacak bir ey var. lm ve karklk kokusunu szdryor." Hilto huzursuz gzkyordu. "Bunun ne olduunu bilemiyorum." Taita, "O, Msr tarafndan sana emanet edilen bir ey. Ve bunun ne olduunu ok iyi biliyorsun." "Msr tarafndan ha." Hilto sakaln kad ve ban sallad. Taita eiini uzat, Hilto da iini ekti ve daha fazla direnmeden boyun edi. Belindeki deri kesesine elini soktu ve parmen rulosunu meydana kard. Taita bunu onun elinden ald. "Bundan kimseye bahsetme," diye uyard. "Kimseye, bizzat Firavun'a bile. Beni duydun mu, Hiltor "Sizi duyuyorum, Byc." -234Taita papirs sa elinde tuttu ve ona srarla bakt. Bir, iki saniye, sonra ionun stnde minik bir parlak nokta belirdi, bir duman halkalar evire evi-aece gnn iinde ykseldi, sonra rulo alev alev yanmaya balad. Taita ruloyu parmaklarnn arasnda yanmaya terk etti, oluan scaklk.yznden suratn ekitmedi bile ve kllerin toza dnmesini seyretti. Hilto, "Bu salt sihir," diye soludu. Bay dudak bkt. "Sadece bir yaman bile baarabilecei bir numara" Taita kutsamak iin sa elini kaldrd. "Tanrlar yolculuunuz sresince sizi korusun," dedi. Ve arabann takr tukur ilerleyip karanla karmasn seyretti. Taita yine Cebel Nagara'daki maarada yaklm kk atein bamda ln souuna kar ihtiyar kemiklerini styordu. st bir koyun postuyla rtl olarak arka duvarn dibinde uyuyan Nefer'e bakt. Delikanlnn onu faka bastrmak iin yapt ackl'denemeye kzmamt. leri ya insanln ekitmemi veya itirasn aclarna ilikin anlarn soldurmarmt, dolaysyla Neferin Mintaka'nn korkusunu giderme arzusunu paylayordu. Bununla birlikte Mintaka'ya kar sevgi derecesinde bir ba duyuyordu. Bu acma hissinin olas sonulann hibir zaman Nefer'in yzne vurma-yacakt. Varsn, onun yaadn Mintaka'nn yaknda reneceini dnerek i rahat etsindi. 4 Delikanlnn yanna meidi ve ona dokunmadan benliinin en derinlerine szmaya giriti. Hastas zerindeki etkisi konusunda uzun deneyimleri olduundan bunu kolaylkla baard. Nefer kprdad, homurdand ve anlaml, anlamsz bir eyler mnldand. Taita'nn gc derin bir uykunun koynundayken bile ona ulam, onu a gibi kuatarak- hemen hemen uyanmann eiine getirmiti. Delikanlnn vcudu tamamen iyilemeye doru epeyi bir yol kat etmiti. Taita daha da derine indi. Ruhu salam, yaad skntlar ise ona hibir ey kaybettirmemi. abalarmzn bir sonraki aamasna geme zaman yaklat. htiyar adam tekrar atein yanna dnd ve iine birka akasya denei daha katt. Sonra oturup arkasna yasland, ama uyumak iin deil. Onun yanda birine gece bir, iki saatlik uyku yetiyordu nk. Amalad, olayiann hasl ettii cereyanlara zihnini amakt. Bunlarn kimi uzakta, kimi daha yakndayd. Taita nehirdeki ya da yaamn iindeki bir kayaym gibi o cereyanlarn anafor gibi etrafnda dnmesine terk etti kendini. -235Ertesi ay bir ncekinden daha abuk geti, Nefer de bu arada daha kuv vetlendi ve daha huzursuz gzkmeye balad. Topallamas her gn biraz daha hafifliyordu, sonunda bsbtn kayboi du. ok gemeden vadi tabanndan tepelerin doruuna doru Meren'le yan yordu. Bu yarmalar vahadaki yaamlannn gnlk paralanndan biri oidu Meren nceleri kolayca kazanyordu, ama ok gemeden bu deiti. Hilto'nun gidiinin yirminci gnnde afak skerken maarann aan-dan itibaren yarmaya baladlar ve taik vadi tabannda omuz omuza kotu-lar, ama yamaca trmana getiklerinde Nefer biraz ne geti. Yar yolda kuvvetli bir hamle daha yapt ve Meren'i arkasnda soluk solua brakt. Tepenin doruuna varnca arkasna dnd ve zafer sevincini ifade eden bir hareketle ellerini kalalarna dayayarak Meren'e gld. Uzun ve gr salar afak esintisinde omuzlarnn stnde uuuyordu. Gne arkasnda gkte ykselmekteydi; altn renkli klar bann etrafnda bir hale oluturdular. Taita yans aadan izlemiti, dnp maaraya girecei srada ln sessizlii iindeki rktc bir ses onu durdurdu. Yzn ge evirince mavi fonun nnde daire izen koyu renkli bir nokta grd ve tannnn kutsal varln yaknnda hissetti. Ses tekrar duyuldu, geri ok hafifti, ama insann yreini titretiyordu: kral ahinin unutulmaz arsyd bu. Nefer de tepenin doruunda sesi duymu, nereden geldiini anlayabilmek iin ban evirmiti. Minik ekli seebildi ve ona doru ellerini uzatt. Bu hareket bir emirmi gibi, ahin inie geti ve giderek bymeye balad. Ne-fer'e doru

pike yaparken kanatlarnn stnden geen rzgrn inledii duyuluyordu. Ku bu hzla delikanlya arpt takdirde, etlerini paralar ve kemiklerini krard. Ama ahin yukarya dnk yzne doru gelirken Nefer irkilmedi bile. ahin son anda iniini durdurdu ve delikanlnn bann yukarsnda hareketsiz kald. Nefer uzand, neredeyse kuun gsnn ipek gibi parlak, gzel tylerine dokunacakt. Taita bir an kuun yakalanmasna gz yumacan sand, ama ahin birden kanatlarnn hareketini deitirerek ykselrneye balad. O yalnzlk hissi veren gzel ln bir kere daha duyurdu, sonra da gnee doru alelacele umaya balayarak sanki o alev topunun iinde kayboldu. Hilto Cebel Nagara'ya yapt son ziyaretinde tam arlkl bir sava yayn beraberinde getirmiti. Nefer, Taita'nn kontrolnde her gn yayla idman -236yapyor, srlyla omuzlanndaki kaslan glendiriyor, onlan silah kapp sonuna kadar gererek kollan yorulmadan ve titremeye balamadan nian alacak dzeye getirmeye alyordu. Sonra, Taita'nn komutu zerine yz metre uzaktaki bir hedefe saplanacak oku salyordu. Nefar tepenin eteindeki gizli bir akasya koruluundan kendine akasya odunundan ar bir sopa kesti ve elinde kusursuz dengeyi bulana kadar biimlendirdi, kazd ve cilalad. O ve Taita afan serinliinde geleneksel usulde dvtler. Nefer nceleri Taita'nn yana saygsndan ekingen davran-dysa da, Byc bacaklann kanatt ve banda koca bir ie neden oldu. Kzan ve onuru knlan Nefer bu kez ciddi ekilde saldrya geti, ama ihtiyar adam hzl ve evikti. Tam zamannda delikanlnn sopasnn yolu stnden kayor, sonra korumasz pir dirsee ya da dize sert bir darbe indiriyordu. Tarta kltaki ustalndan pek az ey kaybetmiti. Hilto onlara ar bir pala koleksiyonu getirmiti. Taita sopalarla dv alannda yeterli bir deneyim sahibi olduklanna karar verince, kllan ortaya kard ve Neferle Meren'i hamle, darbeyi savma, vs. gibi hareketler konusunda eitti. Onlara her manevray elli kez tekrar ettiriyor, sonra yeniden balatyordu. Akam yemei iin egzersizlere ara verdii srada Nefer'le Meren'In ikisi de kpkrmz olmular ve Nil'in iine dm gibi tet iinde kalmlard. Oysa Taita'nn derisi kuru ve souktu. Meren buna dikkati ekince ihtiyar adam gld. "Son salgm sizler daha domadan nce aktmtm." Baka akamlar Nefer'le Meren soyunuyor, vcutlann yalyor ve Taita onlara hakemlik yapp nerilerde bulunurken ve eitirken greiyorlard. Meren'In boyu her ne kadar be parmak daha uzun, omuzlanyla bacaklan daha ar idiyse de, Neferin doal bir dengesi vard, Taita da ona hasmnn arln ona kar kullanmann yolunu retmiti. Her pozisyonda aa yukan eittiler. Tafta'yla Nefer akamlan ge saatlere kadar atein banda oturuyor ve tp-la politikadan savala dine kadar her trl konuda tartmalar yapyorlard. Taita bazen bir teori ortaya atyor, sonra Nefer'i ne srd kantl ya da karntsz hususlarda boluklar ya da kusurlar bulmaya davet ediyordu. Bu derslere gizli tuzaklar ve mantkszlklar yerletiriyor, Nefer de byk bir hevesle bunlan kefediyor ve sorguluyordu. Sonra bao tahtas ve talann hareketleriyle dzenlerinin erdii sonsuz olaslklar zmek iin kafa patlatmak da hesapta vard. Taita, "Bao talan hakknda bilinmesi gereken her eyi anlayabilsen, hayatn kendisi hakknda da bilinmesi gereken her eyi bilirdin. Oyunun incelikleri akl daha byk gizemleri zmeye hazrlar," demiti ona. -237Ay o kadar hzl geti ki, Nefer bir gn lmcl bir yara alan bir ceylann arkasndan koarken ufukta serabn ekilsizletirdii minik bir san toz bulutu, altrv-da da nehrin vadisinden dnen bir yk arabasnn uzaktaki eklini seebildi. Delikanl annda kovalad ceylan unuttu ve Hilto'yu karlamak iin komaya balad. Hilto her ne kadar adamlannn bedensel yiitlik gsterilerine alksa da, Nefer'in bu yakc scakta koarken yapt hzdan etkilenmekten kendini alamad. Delikanl daha uzaktayken ve hi de soluk solua olmad halde, "Hilto!" diye bard. "Tanrlar sevsin seni ve lmsz bir hayat salasn! Ne haber getirdin?" Hilto sorunun anlamn kavrayamam gibi davrand. Nefer yannda yrrken krallklardaki politik ve toplumsal olaylann uzun soluklu bir anlatsn yapmaya giriti. "Kuzeyde bir ayaklanma daha olmu. Trok bu kez isyan bastrmakta daha byk bir glk ekmi. gnlk arpmalarda drt yz kii kaybetmi, asilerin yars da elinden kurtulmay baarm." "Hilto, bunun senden duymak istediim haber olmadn biliyorsun." HMo ba\ran ani bir harekefiyte Bay' iaret etti. "Belki de bu baz konulara deinmek iin uygun bir zaman deildir. Daha sonra ba baa konusak daha iyi olmaz m, majesteleri?" Nefer sabrszln frenlemek zorunda kald. O akam maarada kamp ateinin etrafnda otururlarken Hilto'nun Ta-ita'ya uzun ve ayrntl bir rapor daha vermesini dinlemek Nefer iin tam bir ikence oldu. Bunun en nemli blm, Anubis'in rahiplerinin Keder Salo-nu'ndaki cesedin bandaki sarglar znce llerin deitirilmi olduunun ortaya kmasyd. Firavun Naja Kiafan, Nefer'in hl hayatta olduunun halk tarafndan renilmesi halinde taht tehlikeye decei iin, haberin duyulmasn nlemek iin

elinden geleni yapmt. Ne are ki o kadar ok insan, rahipler ve saray erkn tarafndan renilince bu kadar olaanst bir olayn gizli kalmas olanakszd. Hilto Teb kentinin sokaklaryla pazarlarnda ve evresindeki kasabalarla kylerde dedikodularn alp yrdn bildirdi. Ksmen bu sylentiler nedeniyle her iki krallktaki huzursuzluk daha da yaygnlam ve birlik kazanmt. Asiler kendilerine Mavi Grup adn takmlard. Mavi, Tamose hanedannn rengiydi. Naja kendi hanedannn rengi olarak yeili semiti, Trok'unki ise krmzyd. Buna ek olarak, Dou da belalara gebeydi. Msr Firavunlar Huri elisini efendisi olan Babil Kral Sargon'a geri yollamlard. -238Dicle ile Frat arasndaki gl kralln hkmdan olan Sargon'un dedii yllk verginin yirmi lakh altna ykseltilmesini talep ediyorlard. Sargon'un (ju kadar byk bir bedele asla raz olmayaca ortadayd. Hilto raporuna ksa bir ara verince Taita, "Demek iki kralln ordularnn lojwetlendlrilmesinin nedeni buymu," dedi. "iki Firavun'un Mezopotamya'nn razineierine gz diktikleri apak ortada. Fetih peindeler. Babil'den sonra gzlerini Libya'yla Kalde'ye evireceklerdir. Btn dnyaya egemen olmadan durmayacaklan kesin." Hilto armt. "Orasn dnmemitim, ama hakl olmalsnz." "Nehir kysndaki iftinin tarlalarn yamalayan iki Habe maymunu kadar kurnazlar. Savan birletirici g olduunu biliyorlar. Mezopotamya zeri-fie yrdkleri takdirde halk da bir vatanseverlik cinnetinin penesinde arkalarna taklacaktr. Ordu ganimet ve zaferden holanr. -Tccarlar da ticaretin ve Knn artmasna baylrlar. Sava, nsanlara ikyetlerini unutturmann en ideal yoludur." "Evet." Hilto bayla onaylad. "imdi anlyorum." Taita, "Bu da tabii ki bizim iimize yarar," diye fikir yrtt. "Snacamz bir yer aramtm. Eer Trok ve Naja'yla savarsa Sargon bizi seve seve kabul eder." Hilto, "Yoksa Msr' terk fni ediyoruz?" diye atld. Taita aklad. "Nefer'in yaadn artk bildiklerine gre, Naja'yla Trok peimize deceklerdir. Dou'ya giden bize ak olan tek yoldur. Msr'n dnda uzun zaman kalmayz, iki krallkta kuvvet ve yanda toplayana ve gl mttefikler bulana dek. Ondan sonra dnp Firavun Nefer'e ait olan taht talep edebiliriz." Bu szlerin okunun etkisinden syrlr synlmaz hepsi Taita'ya sessizce baktlar. O kadar ilersini dnmemiler, yurtlarn terk etmek zorunda kalabilecekleri akllanna gelmemiti. Sessizlii bozan Nefer oldu. "Bunu yapamayz," dedi. "Ben Msr'dan ayrlamam." Taita tekilere bakarak kmalarn iaret etti. Hiitc, Bay ve Meren hemen uyaa kalkp srayla maaray terk ettiler. Taita bu durumu ngrmt. Nefer o ok iyi bildii inat tavnyla karan-m bildirince sorunu zmlemek iin tm kurnazln seferber etmesi gerekenini tahmin etmiti. Nefer'i bu tutumundan vazgeirmenin zo/ olacann farkndayd. Delikanl bakn atee dikmiti. Taita onu sessizliini bozmaya -239zorlamas gerektiini biliyordu. Bunu yapt zaman Taita'nn konumu kuvvet kazanacakt. Nefer sonunda, "Bu plann benimle tartmalydn," dedi. "Artk bir ocuk deilim, Taita. Bir erkeim ve Firavun'um." Taita, "Niyetimin ne olduunu sana syledim," dedi. Yine sessizlik iinde oturarak atein alevlerini seyre daldlar. Taita, Ne-fer'in karannda ba gsteren atlaklar hissedebiliyordu. Delikanl sonunda yine konutu." Anlyorsun ya, Mintaka var." Taita hl bir ey sylemiyordu, ilikilerinde bir krize yaklatklann igdsel olarak anlyordu. Bu er veya ge olacakt, onun iin de nlemeye kalkmad. Nefer, "Mintaka'ya bir mesaj yolladm," dedi. "Onu sevdiimi syledim ve nu terk etmeyeceime hayatm ve lmez ruhum adna yemin ettim." Taita sonunda suskunluunu bozdu. "Seni, onu ve btn etrafndakileri lmcl bir tehlikeye atan delice mesajn Mintaka'nn aldna emin misin?" "Evet, tabii. HHto..." Nefer birden durdu ve kamp ateinin alevlerinin arasndan Taita'ya bakarken yzndeki anlam deiti. Birdenbire yerinden frlayp maarann azna yrd. Bir ocuk g\bl deil, bir erkek, hem de fkeli bir erkek gibi hareket ediyordu. O ksa son aylarda tamamen deimiti. Taita derin bir honutluk duydu. nlerindeki yol zorluydu, Nefer'in de yeni kavutuu gcnn ve kararllnn tmne ihtiyac olacakt. "Hiltol" Nefer karanln iine seslendi. "Gel yanma." Hirto belki de delikanlnn sesindeki yepyeni otoritenin farkna varmt ki alelacele koup Nefer'in nnde bir dizinin stne kt. "Majesteleri?" diye sordu. Nefer, "Sana emanet ettiim mesaj yerine verdin mi?" diye sordu. Hilto atein yanndaki Taita'ya bakt. Nefer, "Ona bakma!" diye adama kt. "Soruyu sana soruyorum. Bana cevap ver." Hilto, "Mesaj vermedim," diye itiraf etti. "Niin vermediimi bilmek istiyor musunuz?"

Nefer, "Ben nedenini ok iyi biliyorum," dedi. "unu iyice bil. Gelecekte herhangi bir zamanda bilinli olarak emirlerimi yerine getirmezsen bunu sana detirim." "Anlyorum,11 dedi Hilto. "Firavun'la her eye burnunu sokan ihtiyar bir adam arasnda yine bir seim yapman gerekirse, Firavun'u seeceksin. Anlald m?" -240Bu le gnei kadar apak ortada." Hilto mahcup ekilde ban edi, ma iinden glmsyortiu. Sorumu atlatyorsun, Hilto. Syle, prensesle ilgili ne gibi bir haber getirdin?" Glmseyi Hilto'nun yznden silindi, azn ap kapad, Fravun'a kt haberi vermek in cesaretini toparlamaya alyordu. Nefer, "Konu!" diye emretti. "Grevini o kadar m abuk unuttun?" "Gzel majestelerim, vereceim haber hi hounuza gitmeyecek. Alt hafta nce Prenses Mintaka Avaris'te Firavun, Trok Uruk'la evlendi." Nefer granit bir heykele dnm gibi hareketsiz kald. Uzun bir sre maaradaki tek ses ateteki akasya odunlarnn trds oldu. Derken Nefer baka bir ey sylemeden Hilto'nun yanndan geti ve l gecesine kt. Geri dnd zaman afak dou gnde belirli belirsiz bir kzart halindeydi. Hilto'yla Meren maarann dibinde koyun postlanna sarnmlard, ama Taita, Nefer'in onu brakt pozisyonda kalmt. Delikanl bir an ihtiyar adamn da uyuduunu sand. Ama sonra Taita ban kaldrd ve atein aydnlnda parlak ve tetikte olan gzlerle ona bakt. Nefer, "Ben hakszmm, sen ise haklydn. Sana imdi her zamankinden fazla gereksinimim var," ded^'Beni terk etmeyeceksin, deil mi?" Taita, "Bunu sorman gereksiz," dedi yavaa. Nefer, "Onu Trok'la brakamam," dedi. "Brakamazsn." Nefer, Taita 'nn karsndaki eski yerine oturdu. htiyar adam derin bir soluk ald. Frtna gemiti. Hl beraberdiler. Nefer kmrlemi bir odun parasn alevlerin daha derinine itti. Sonra ban kaldrp yine Taita'ya bakt. "Bana uzaktan grmeyi retmeye altn," dedi. "Ama bu yetenei gelitiremedim ben. Yani dn geceye kadar. Orada karanlkta ve sessizliin iinde yine Mintakay grmeye altm. Bu kez bir ey grdm, Taita. ama ok bulank olarak ve ne olduunu anlayamadm." Taita, "Ona olan akn seni ondan yaylan havaya duyarl yapt," diye aklad. "Ne grdn?" "Yalnz glgeler grdm, ama dayanlmaz bir keder hissettim. ylesine mthi bir umutsuzluk hissettim ki kendim de lmeyi istedim. Ama bunlarn Mintaka'nn duygular olduunu biliyordum, kendiminkiler deil." -241 Bycler Kral / F: 16 Taita ifadesiz bir yzle atee bakarken Nefer devam etti. "Onu benim ijn grmeye almalsn. ok ters bir ey var. Ona artk yalnz sen yardm edebilirsin, Taita." htiyar adam, "Sende Mintaka'ya ait bir ey var m?" diye sordu. "Sana vermi olabilecei bir armaan ya da herhangi bir simge." Nefer'in eli boynundaki kolyeye gitti. Zincirin ortasnda asl minik altn madalyona dokundu. "Bu benim en deerli hazinem." Taita atein zerinden elini uzatt. "Ver onu bana." Nefer nce duraklad, ama sonra zincirin fermuvann at ve tlsm avucunda tuttu. "Buna dokunan son parmaklar, benimkilerden baka onunkiler. inde salanndan kesilmi bir bukle var." "yleyse ok gldr. inde kzn ruhu var. Ona yardm etmemi istiyorsan, madalyonu bana vermelisin." Nefer ziyneti ona uzatt. Taita, "Burada bekle," diyerek ayaa kalkt. Btn karanlk saatlerinde bada kurarak oturduu halde hareketlerinde hibir katlk yoktu. Salkl bir gen adam olsa bu kadar olurdu. afaa kt ve kum tepelerinin doruuna trmand, orada etekliinin katlarn sska kalalannn etrafnda toplad ve kuma oturarak yzn afaa evirdi. Mintaka'nn madalyonunu alnna bastrd ve gzlerini kapad. Yavaa iki yanna sallanmaya balad. Gne ufkun yukarsna trmand ve yznn ortasna arpt. Sa elindeki tlsm kendine zg, garip bir hayat kazanmt sanki. Taita onun kendi kalbinin atlaryla uyumlu bir ritmle atmaya baladn hissetti. htiyar adam zihninin kaplann at ve hayatn cereyanlannn serbeste ieri'gir-. meine ve etrafnda byk bir nehir gibi dnmesine izin verdi. Kendi ruhu da vcudundan synld ve ykseklere kt. Dev bir kuun kanadnn stnde ta-nyormu gibi ok aasnda lkelerle kentler, ormanlar, ovalar ve ller grd. Yry halinde ordular da grd. Birlikler, iinde kllann ldad toz bulutlar pskrtyorlard. Ak denizlerde dalgalarla rzgrlarn dvd gemiler grd. Yamalanrken yanan kentler grd, bann iinde garip sesler de duydu ve bunlarn gemile gelecekten olduklann bildi.

oktan lenlerin ve daha domam olanlarn yzlerini grd. Ruhu, ok ilerilere uzanarak tlsmn rehberliinde ilerledi. Kafasnn iinden ona seslendi, Mintakai Ve tlsmn elinde nce sndn, sonra da yaktn hissetti. -242Grntler yava yava silindi ve Taita kzn tatl sesinin ona karlk verdiini duydu. "Buradaym. Beni arayan kim?" htiyar adam, "Mintaka, benim, Taita," diye yant verdi, ama kt bir kuvvet araya girerek aralarndaki akm ksti. Mintaka gitmi, yerini meum bir varlk almt. Taita btn gcn bunun zerinde odaklatrarak karanlk bulutlar datmaya alt. Bunlar gznn nnde birletiler ve dikilmi bir kob. ra grnmn aldlar. Nefer'le onun Bir Imm Masara kayalklanndaki kral ahinin yuvasnda karlatklan ayn kt ruhtu bu. Taita kafasnn iinde kobrayla savat, onu geri pskrtmek iin glerini ileriye yayd, ancak ylann grnts yenilecek yerde daha da net ve tehdit edici oldu. Taita bunun fiziksel bir belirti olmayp dorudan Mintaka'y hedef alan lmcl bir tehdit olduunu birdenbire anlad. htfyar adam, gen kza ulamak iin ktlk duvarlarn amak amacyla abalarn kattadysa da, aralarna giren keder ve ac birikimi almaz bir engel oluturdu. Sonra anszn ince ve zarif bir elin korkun pullu kafaya doru uzandn grd. Taita bunun Mintaka'nn eli olduunu biliyordu. aret parmamdaki lapis yze prensesin mhr ilenmiti. Taita tm yaam gcyle zehirli ylan zapt etmeye alt ve hayvann, kabarm baln okayan Mintaka'y srmasn nledi. Kobra tpk okanmas iin ban uzatan bir kedi gibi ona yanm olarak arkasn dnd. 4 "Gerekeni yaptr ona." Taita, Mintaka'nn sesini duydu, tand baka bir ses de, "Bunu daha nce hi grmemitim. Haberciye elinle vurmalsn. Bylece tannann armaann sana ulatracaktr," diye yant verdi. Avaris'teki HathorTapna'nn barahibesinin sesiydi bu. Taita anlamt. Kederden perian durumdaki Mintaka tanrann yolundan gitmek zereydi. "Mintaka!" Tafta gen kza ulamaya kendini zorlad ve en sonunda baard. "Tafta," diye fsldad Mintaka. En sonunda onun bilincine vard iin, Ta-ita'nn gr geniledi ve her eyi aka grmeyi baard. Mintaka ta duvarl bir yatak odasndayd. Bir sepetin nnde yere diz kmt. Kutsal rahibe yanndayd, nnde de ldrc ylan ban yukar dikmiti. Tatta ona, "O yola girmemelisin," diye emretti. "Sana gre deil. Tannlar senin iin farkl bir yazg hazrladlar. Beni duyabiliyor musun?" "Evet!" Mintaka yzn grebiliyormu gibi ban ona doru evirmiti. "Nefer hayatta. Nefer yayor. Duyuyor musun beni?" -243"Evet! Oh, evet." "Gl ol, Mintaka. Seni almaya geleceiz. Neferle ben seni almaya geleceiz." htiyar adam Mintaka'ya ynelik ylesine younlamt ki trnaklarn ta ki kan fkrncaya kadar avularna batrd, ama gen kz daha fazla zapt edemedi. Mintaka kayp ondan uzaklamaya balad, grnts bulanklat V8 soldu. Fakat Tarta, kaybolmasndan nce gen kzn glmsediini grd. Sevgi ve yenilenen bir umutla dolu gzel bir eydi bu glmseyi. Taita, "Gl oil" diye onu zorlad. "Gl ol, Mintaka!" Sesinin yanklan ok uzaklardan gelirmi gibi ona geri dnd. Nefer kum tepelerinin dibinde onu bekliyordu. Taita daha yan yoldayken delikanl nemli bir eyin olduunu anlad. "Onu grdnl" diye bard ve bu bir soru deildi. "Ona ne olmu?" Taita'yla bir an nce bulumaya kotu. ihtiyar adam, "Bize ihtiyac var," diyerek elini Nefer'ln omzuna dayad. Mintaka'nn iinde bulunduu keder ve umutsuzluk uurumunu ya da kendisine hazrlad kaderi delikanlya aklayamazd. Bunu bilmek Nefer'i, sevgililerin ikisini de mahvedebilecek bir lgnla srkleyebilirdi. Taita, "Haklymsn," dedi. "Bu lkeden ayrlp Dou'da bir yere snma planlarmz bir kenara brakmalyz. Mintaka'ya gitmemiz gerekiyor. Ona bunu vaat ettim." "Evet!" Nefer hemen onaylad. "Ne zaman Avaris'e doru yola kyoruz?" Taita, "Bu ok acil bir durum," diye yant verdi. "Hemen yola kmamz gerekiyor." Avaris'in gneyine den bir gnlk yoldaki minik Thane garnizonu ve binek deitirme durana varmalar on be gnlk zorlu bir yolculuu gerektirdi. Yol stnde drt kere atiann deitirmilerdi... uradklar askeri garnizon ve kamplarda bitkin dm atiann yenilemek ve yiyecekleriyle donanmlarn tazelemek iin Naja'nn Taita'ya verdii resmi istem belgesinden yararlanmlard. Cebel Nagara'dan ayrldklarndan beri planlarn defalarca gzden geirmilerdi. Hasmlarnn Firavun Trok Uruk olduunun farkndaydlar. Garnizonlarda grtkleri subaylar, Trok'un emrinde eitimli ve tam donanml yirmi yedi alay ve bine yakn sava arabas bulunduunu tahmin ediyorlard. Bu kalabala kar onlarn elinde sadece yllann hizmetinin izlerini tayan, arka -244riei en uygunsuz zamanda frlamak zere olan; kasas iplerle ve deri kalkarla tutturulmu bir tek araba vard. Zaten sadece drt kiiydiler: Nefer'le Meren, Hilto ve Bay. Ama bir de Taita vard tabii.

Hto, "Byc en az yirmi yedi alaya bedel," diye belirtti. "Bu durumda Trok'la eit gteyiz." Hilto Thane'deki kararghn bandaki yzbay tanyordu: Sokko adnda salar krlam ve yara izleri iindeki yal bir savayd. Yllar nce Kzl Yolu birlikte kat etmilerdi. Birlikte savamlar, alem yapmlar, kadnlarla yatmlard. Bir saat sreyle oturup eskileri yad ettikten ve bir kse eki biray paylatktan sonra Hilto yzbaya resmi istem belgesini uzatt. Sokko belgeyi ba aa tutarak kurnaz bir tavr taknd. Hilto damgaya parman bast. "Firavun'un mhrne baksana." "Benim tandm Hilto'ysan, ki seni tandma Horus ahidimdir, o gzel resmi sen izrnisindir." Sokko belgeyi Hilto'ya geri verdi. "Nelere ihtiyacn var seni yal serseri?" Ahrdaki birka yz balk srden taze atlar setiler, Taita daha sonra Avaris'teki imalatlar tarafndan yollanm olan arabalar gzden geirdi ve ilerinden tanesini beendi. Arkasndan taze atlan eyerlediler. Thane'den aynlrlarken^Taita eski arabay sryordu. Meren, Hilto ve Nefer birer araba sryorlar, Bay ise yirmi yedek atla kafilenin sonunu oluturuyordu. Dorudan Avaris ynn tutturmamlar, dolambal bir yola saparak kentin dousuna ynelmilerdi. ln kysnda Bedevilerle Dou'ya giden ya da oradan dnen ticaret kervanlar tarafndan kullanlan kk bir vaha vard. tekiler Thane'den getirdikleri samanlarla yemi eski arabaya boaltrken, atlan balayp yeni arabalann tekerlek poyralarn yalarken Taita yaknlarda rnola vermi kervann Asurlu bayla pazarlk yapmaya gitti. Bir kucak dolusu kirli, yrtk prtk giysi ve uzaktaki denizin kysnda dokunmu yirmi ynl hal satn ald. Hallar iilik ve malzeme bakmndan dk kaliteliydi, ama Taita onlar iin fazlasyla yksek bir bedel demek zorunda kald. Hallan arabaya yklerlerken, "O Asurlu maymun haydutun teki," diye homurdand. "Onlar ne yapacaz?" Nefer hallara niin ihtiya olduunu bilmek istedi, ama Taita sorusunu duymam gibi davrand. Taita o gece gm renkli salarm mimoza kabuunun zyle boyad, sa renginin deimesi onu da alacak derecede deitirmiti. Sabahn er-245ken saatlerinde Bay' at srsnn ve arabalarn banda brakarak eski harar, arabaya bindiler ve tozlu hal kmesinin stne oturarak batya Avaris'e doru yola ktlar. stlerine Taita'nn edindii eskileri giymilerdi. Taita uzun bir entari giymi, beline geni bir kuak geirmiti, yznn ait yars da Kalde'nih Ur kenti halkndan biri gibi rtlyd. Koyu renge boyal salaryla Byc ol-duunun anlalmas olanakszd. Kuzeyin bakentine vardklarnda vakit akam olmutu. Duvarlarn dnda birka bin kiilik yerleik bir kamp vard. Bu insanlar ounlukla dilencilerden, gezici algclardan, yabanc tacirlerden ve baka ipsiz sapsz kiilerden oluuyordu. Taita'yl delikanl onlarn arasna katldlar, ertesi sabah erken saatte de Meren'i arabann banda beki olarak braktktan sonra gne doarken kentin kaplannn almasn bekleyen kalabala katlmaya gittiler. ehrin muhafzlarn amalarndan sonra Hilto eski mahallenin darack so-kaklanndaki meyhanelerle genelevleri dolamaya gitti. Oralarda eski dostlarndan ve silah arkadalarndan bazlarn bulup son haberleri onlardan almay umuyordu. Taita, Nefer'i yanna ald ve uyanmakta olan kentin kalabalk sokaklarnda kendilerine yol aarak saray kaplanna gittiler. Burada dilencilere, satclara ve bir eyler istemeye gelmi olanlara katldlar. Taita saraya girmek iin herhangi bir giriimde bulunmad, bunun yerine etraflanndakilerin gevezeliklerini dinleyerek ve br aylak kiilerle dedikodu ederek sabah geirdiler. Taita sonunda kendini Nintura adyla tantan ve kendisiyle ayn biimde giyinmi olan Babilli bir tccarla konumaya dald. Taita Akat dilini doma byme bir Mezopotamyal gibi konuuyordu, o nedenle bu kyafeti semiti. kisi, Habeistan'dan ithal edilmi en kaliteli ve ender tanelerin kavrulmasyla elde edilmi bir kap kahveyi paylatlar. Taita mallann Trok'un yeni eine gstermek iin on gndr sarayn dnda oyalanan Nintura'ya tm kurnazln kullanarak sevimli gzkmeye almt. Nintura kralienin yanna alnmak iin saray vezirine gerekli olan korkun bahii demiti bile, ama srada ondan nce daha biroklar vard. "Gen karsnn Trok'a ok kt davrandtn sylyorlar. Adam kesinlikle yatana kabul etmiyormu." Nintura kkrdad. "Trok tpk kzm bir erkek geyik gibi gen kars iin deli oluyormu, ama kralie bacak bacak stne atyor ve odasnn kapsn kilitli tutuyormu. Trok pahah armaanlarla gen kadnn gnln yapmaya alyorr u. Ondan hibir eyi esirgemedii syleniyor. Kralie de kendisine gsterilen her eyi satn alyor ve srf adama inat olsun diye o mallan Trok'un dedii parann kk bir ksmna tekrar satyor, -246nc da kentin yoksullanna datyormu." Babilli dizine bir aplak indire-k ngrakl bir kahkaha att. "Kadnn ayn eyleri tekrar tekrar satn aldn, Trok'un da gk demeden paralar dediini sylyorlar." Taita, 'Trok nerede?" diye sordu. Nintura, "Gneyde bir yerde savata," diye yant verdi. "Ayaklanmalar bastryor, fakat arkasn dner dnmez her ey yeniden alevleniyor." Bu Kralie Mintaka'nn huzuruna kabul edilmem iin kime bavurmam gerekir?"

"Saray vezirine. Ad Soleth. Para delisi iko hadmn biridir." Nintura, Ta-ita'nn bedensel durumunu kavrayamamt. Taita, Soleth'in, hadmlann gizli kardeliinin bir yesi olduunu duymutu. "Onu nerede bulabilirim?" diye sordu. Nintura onu uyard. "Yalnzca yanna girebilmek sana bir altn yze mal olur." Soleth kendi duvarlarla evrili bahesinde lotus havuzunun yannda oturuyordu. Harem muhafzlanndan biri Taita'y onun yanna getirdiinde ayaa kalkmad. Hiksoslar eski detlerini ylesine terk etmiler ve Msr detlerini benimsemilerdi ki artk kanlann haremde kapal tutmuyorlard. Hadmlar saray kadnlar zerinde hl byk g sahibiydiler, nk yanlarnda gvenilir bir refakati olunca kadnlar olduka zgr saylyorlard. Saray snrlarnn dnda dolaabiliyor, nehirde saltanat kayklaryla gezebiliyor, mallann gstermeye gelen tccarlar yanlarna kabul edebiliyor, arkadalaryla yemek yiyebiliyor, ark syleyebiliyor, dans edebiliyor ve oyunlar oynayabiliyorlard. Taita kendini sahte bir-adla Soleth'e tantarak adam vakur bir tavrla selamlad. Bunun arkasndan kardeliin kendini tantma iaretini yapt: iki kk parman kvrarak bititirdi. Soleth, Taita'nn ince vcudunu aknlkla tepeden trnaa szd. Taita'da bir hadmn vcut yaps olmad gibi, grn olarak da ylelerine benzemiyordu. Soleth buna ramen Taita'ya karsndaki yastklara oturmasn iaret etti. Taita bir klenin getirdii bir kse erbeti kabul etti, bundan sonra havadan sudan konutular, ama ok gemeden birlik iindeki ortak dostlarndan sz etmeye baladlar. Soleth belli etmeden Taita'nn yzn dnceli bir tavrla izliyor, ince peenin ve boyal salann tesini grmeye alyordu. Sonunda yava yava onu tanmaya balad ve, "Yolculuklarn srasnda her iki krallkta ve tesinde Taita adyla bilinen nl Byc'yle karlam olabilirsin," diye yavaa sordu. -247Taita bu szleri dorulad. "Taita'y iyi tanrm." Soleth sordu. "Belki kendini tandn kadar, yle mi?" Taita, "Evet, en az kendimi tandm kadar," diye dorulaynca Soleth'in tombul yz glmserken kr kr oldu. "Daha fazlasn syleme. Sana ne gibi bir hizmette bulunabilirim? Syle. men yeter." C^ O akam Taita, o ba belas arka tekerlei sallanp duran eski arabay sarayn yan kaplanndan birine getirdii srada Nefer, Meren ve Hilto hal yknn stndeydiler. st ba perian bir sr ocuk o pis ve darack sokakta bekleip duruyordu. Taita arabay beklemesi iin ilerinden birine bir bakr halka verdi, sonra sopasnn bayla kapya vurdu. Kap hemen ald, fakat zerlerine evrili bir dizi klla karlatlar. Haremin kaps iyi korunuyordu; Trok arkasnda braktklarn sk gzetim altnda tutuyordu. Soleth, Taita'y karlamaya gelmemiti -belli ki bu ie bulamak istemiyordu- ama emrindekilerden yal bir siyahi kleyi Taita'y muhafzlann arasndan geirmek ve ona rehberlik etmekle grevlendirmiti. Taita'nn elinde her ne kadar Soleth tarafndan kendisine verilen papirs tomar varsa da muhafzlarn ba olan yzba gemelerine izin vermeden nce onlan aramakta srar etti. Hilto'ya btn hal rulolarn amasn emretti ve btn katlan klcnn ucuyla kontrol etti. kna olduktan sonra geebileceklerini iaret etti. Yal kle nlerinde topallayarak ilerliyor, onlar dar geitlerden labirentlerden geiriyordu. lerledike evreleri daha grkemli oluyordu, sonunda sandal aacndan zengin oymal bir kapnn nnde durdular. Buras iri csseli iki hadmn korumasndayd. Kleyle aralarnda fslt halinde bir grme oldu, arkasndan nbetiler kenara ekildiler, Taita da kafilesinin nnde iek parfm ve ldrtc gen kadn kokusuyla dolu byk ve havadar bir odaya girdi. Daha ilerdeki geni bir terastan saz ve kadn sesleri kulaa geliyordu. Yal kle terasa kt. "Majesteleri," diye geveledi. "Semerkand'dan gelen bir tccar size nefis ipek hallarn gstermek istiyor." Bir kadn sesi, "Bir gne bol bol yetecek kadar dknt grdm," diye karlk verdi. ok iyi tand ve sevdii sesi duyunca Nefer'in kalbi arpmaya balad. Ama kadn hemen arkasndan, "Geri yolla onlan," diye emretti. -248Rehber, Taita'ya bakp aresizliini anlatan bir hareketle kollarn iki yana at Nefer omzunda tad hal rulosunu grltyle talann stne atarak terasn azna yrd ve durdu. stnde yrtk prtk bir giysi vard, bana sard- paavra da yznn alt ksmn rtyordu. Yalnz gzleri grlebiliyordu. Mintaka korkuluk duvarnn stne ilimiti. Kle kzlannn ikisi ayaklan-nn dibindeydi. Gelen adama bakmayarak tekrar arkya balad. Maymun ve eek sarkyd bu, Nefer de kzn ona yarm dnm yanann tatl kvnmna ve srtna sarkan gr siyah salanna bakarken, arknn her sznn yreini burktuunu hissediyordu. Kz birden arky kesip ona sert sert bakt. "Orada durup aval aval bana bakma, kstah," diye att. "Mallarn al ve defol." "Balayn majesteleri." Delikanl yalvarr gibi kollarn iki yana at. "Ben Dabba'dan gelen zavall bir lgndan baka bir ey deilim." Mintaka bararak sazn elinden drd, sonra azn iki avucuyla tkad. Delikanlnn yeil gzlerine bakarken yanaklan al al olmutu. Siyahi kle hemen kamasn ekerek Nefer'e saldrmak zere sendelediyse de Mintaka kendini

hemen toparlad. "Hayr, brakn onu." Emrine daha fazla g kazandrmak iin sa elini kaldrmt. "Brak beni. O zavall sersemle konuacam." Kamas hl Nefer'in karnna evrili olan kle kararsz gzkyordu. Mintaka bir dii leopar gibi, "Dediimi yap," diye hrlad. "Git. Sersem, git diyorum!" htiyar kle akn halde kamasn knna soktu ve geriledi. Mintaka karanlk bir kuyudan farksz iri gzleriyle hl Nefer'e bakyordu. Kle kzlar hanmna ne olduunu anlayamamlard. Sadece garip bir eyler olduunun falandaydlar. Kle ekilince .terasn azndaki perdeler kapanrverdiler. Nefer'in, ban rten paavray hzla ekmesi zerine bukleleri omuzlarna dkld. Mintaka yine bard. "Hathor beni balasn, sensinl Gerekten sensin! Hi gelmeyeceini sanmtm." Kz, Nefer'e doru kotu, delikanl da onu karlayarak kollannn arasnda hapsetti. Birbirlerine sarlmlar, ikisi de ayn anda konuuyorlar, birbirlerine aklarn ve birbirlerini ne kadar zlediklerini anlalmaz kelimelerle anlatmaya alyorlard. En sonunda aknlklann yenen kle kzlar da ellerini rparak etraflarnda dans etmeye, sevinle heyecandan alamaya balamlard. Taita sonunda sopasyla drterek onian susturdu. "Bu aptalca cyaklamalar kesin. Btn nbetileri buraya toplayacaksnz." Onlan bir kere kontrol altna aldktan sonra ihtiyar adam, Hirto'yla Meren'e dnd. Adamlar onun emri zerine hallarn en byn talann stne yaydlar. -249"Mirrtaka, beni dinlel Sonra konuacak bol bol vakit bulacaksnz." Gen kz, Taita'ya dnd, ama Nefer'in boynuna dolanm kollarn indir. memiti. "Bana seslenen sendin, deil mi Taita? Sesini o kadar net duydum ki. Eer beni durdurmasaydn ben imdi..." Taita kzn szn kesti. "Onca tehlikenin arasnda durup gevezelik etmeyecek kadar akll zannederdim seni. Saraydan kanlman iin seni halnn ii-ne gizleyeceiz. Haydi acele et." "Baz eylerimi almama vakit var mi?" Taita, "Hayr," dedi. "Bana itaat etmek dnda hibir ey yapmana vakit yok." Mirrtaka, Nefer'i bir kere daha uzun uzun pt, sonra odaya koarak kendini boylu boyunca halnn stne att. Kap aralnda akn halde duran kzlarna bakt. "Siz de Taita'nn dediklerini yapn." Mintaka'nn favorisi Tinia, "Bizi brakp gidemezsiniz hanmm," diye feryat etti. "Sensiz biz hiiz." Mirrtaka, "Uzun srmeyecek," dedi. "Sizi getirteceime sz veriyorum, Tinia, ama o vakte kadar cesur ol ve beni hayal knkltna uratma* Nefer, Hil-to'yla Meren'in Mintaka'y desenli krmz halnn iine yuvarlamasna yardm etti; uzun ve oyuk bir kamn bir ucunu kzn dudaklarnn arasna sktrd. Kaln katlarn birka santim dna taan br u soluk almasna yardm edecekti. Taita o arada kle kzlara direktifler veriyordu: "Tinia, sen yatak odasna gir ve kapy srgle. Hanmnmsn gibi araflarla stn rt. Sz tekiler giri odasnda kalacaksnz. Kim ne derse desin kapy amamalsnz. Bir soran olursa hanmnzn aylk rahatszl yznden yattn ve kimseyi gremeyeceini sylersiniz. Beni anladnz m?" Tinia evet der gibi ban edi. O kadar zgnd ki konumak iin azn amaya cesaret edemiyordu. Taita devam etti. "Onlan elinizden geldii kadar uzun sre ieri girmekten alkoyun, ama gerek ortaya knca onlara renmek istediklerini syleyin. kence altnda dayanmaya kalkmayn. lmeniz ve sakatlanmanz, hanmnzn vicdann szlatmak dnda hibir ie yaramaz." Tinia, "Ben de kralieyle gidemez miyim?" diye geveledi. "Onsuz yaayamam ben." "Hanmnzn vaadini duydunuz. Gvenlikte olunca sizi yanna getirtecektir. imdi biz kalm, siz de arkamzdan kapy srgleyin." Omuzlannn stnde hal rulosuyla dan ktklannda ihtiyar kle geitte bekliyordu. - 250 "zgnm," dedi. "Soleth'in emrettii gibi, sizler iin elimden geleni yaptm." 'ni Sekti- "Kra"ce Mintaka bir zamanlar mutlu ve nazik bir kzd. Ama artk deil. Evlenmesinden beri zgn ve fkeli oldu." Yal kle kendisini izlemelerini iaret etti ve onlar harem dairesinin karmak koridorlanndan geirerek sarayn kk yan kapsna kadar getirdi. Muhafzlarn avuu onlan bir kez daha durdurdu. "u hallan an!" diye emretti. Taita adama yaklap gzlerinin iine bakt. avuun dmanca yz ifadesi silindi. akn grnyordu. Taita, "Kendini honut ve mutlu hissettiinin farkndaym," dedi yavaa. Adamn irkin ve buruuk yzne hafif bir glmseme yayld. Taita, "Hem de ok mutlusun," diyerek elini yavaa adamn omzunun stne koydu. avu, "Hem de ok mutluyum," diye dorulad. "Hallar daha nce aradn. Deerli vaktini ziyan etmek istemezsin, yle deil mi?' avu, fikir onunmu gibi, "Vaktimi ziyan etmek istemiyorum," diye belirtti. "Bizim gememizi istiyorsun." avu, "Geini" dedi. "Gemenizi istiyorum," diyerek kenara ekildi. Adam-lanndan biri srgy kaldnp onlar dan brakt. Kap kapanrken avuu en son grdklerinde adam arkaljtndan yznde sevecen bir anlamla srtyordu. Yk arabas onu braktktan yerde sokak ocuklarnn korumasnda bekliyordu. Haly zenle arabann tabanna yatrdktan sonra Nefer rulonun azndan ieriye seslendi. "Mintaka, sevgilim, iyi misin?"

"Buras scak ve havasz, ama yaknmda olduunu bilmek iin demem gereken kk bir bedel bu." Sesi bouk kyordu, Nefer de halnn oluturduu borunun iine elini uzatarak kzn bana dokundu. "Bir dii aslan kadar cesursun," dedi ve dizginleri eline alan Taita'nn arkasna trmand. Taita at krbalad. "Kentin kaplan birazdan gece iin kapatlacak," dedi. "Mintaka'nn kat kefedilince ilk yapacaklar ey kentten giri klara son vermek olacak. Bundan sonra btn binalan ve aralan arayacaklar ve duvarlann iindeki btn yabanclan sorguya ekecekler." Dou kapsna giden geni caddeyi drtnala atlar. Oraya yaklatklann-da yolun, kapnn nnde birikmi baka yk ve yolcu arabalar tarafndan tkanm olduunu grdler. Gn iinde dinsel bir bayram kutlanm ve bir alay -251 yaplmt. Bu arabalar ise ibadet ve elence iin gelenleri Avaris evresindeki kylere geri gtryordu. lerlemeleri ise insan ldrtacak kadar yavat. Gnein duvarlann arkasnda batmasyla ortalk kararrken nlerinde hl iki araba vard. Tam o srada muhafzlarn yzbas kapnn yanndaki karakoldan karak adamlarna, "Yeter artk! Gne batt. Kaplar kapatn!" diye bard. Hl dar kmaya abalayan yolculardan itirazlar ykseldi. "ocuum hasta. Onu eve gtrmek zorundaym." "Gei parasn dedim, brakn geeyim. Yoksa balk ykm kokacak." Kk arabalardan biri kasten ileri atlarak kapy zorla kapamaya alan muhafzlar engelledi. Kk bir kargaa patlak verdi. Haykran muhafzlar so-palann sallyor, isyan etmekte olan halk onlara banyor, rken atlar da aha kalkyor ve kiniyordu. Birdenbire kent duvarlannn dnda bir patrt daha koptu. Daha grltl sesler yolcularn da, muhafzlarn da protestolarn bastrd. "Firavun'a yolu an! Firavun Trok Uruk'a yolu an!" Bir sava davulunun gmbrts herkesi dzene ard. Muhafzlar kaplan kapama abalarna son verdiler, aksine acelelerinden birbirlerinin stne karak kaplar ardna kadar amaya giritiler. Kaplarn almasyla dar-daki yolda sava arabalanndan oluan bir birlik gzler nne serildi. ndeki arata kzl leopar flamas dalgalanyordu. Tuntan miferi ldayan ve kurdelelerle ssl sakal bir omzundan arkaya atlm olan Firavun Trok Uruk src yerinde uzun boyuyla dimdik duruyor, kamyla dizginleri zrh eldivenli elleriyle tutuyordu*. Kaplar alr almaz drt at tarafndan ekilen arabasn kapnn nndeki arabalarla insan kalabalnn zerine ftursuzca srd. Yolunun stnde olan herkesin stne aynm yapmakszn krbacn indiriyordu. Adamlan da Mersinde kouyor, yolu tkayan arabalan deviriyor, bunlan kenara ekerken kme kme kaygan balkla sebzeleri yol kenarlarna dkyorlard. "Firavun'a yol an!" kkremeleri iti kakta panie kaplanlann feryatlarn basnyordu. Askerler Talta'nn arabasnn yanna vardlar ve Trok'a yolu amak iin onu devirmeye altlar. Tarta ayaa kalkp onlan krbalamaya giriti, ama indirdii darbeler askerlerin miferleriyle tuntan epoletlerine arpt sadece. Askerler ona glerek arabaya yklendiler. Araba yana devrildi. Hal rulosu da arabann tabanndan aa kayd ve neredeyse devrilen aracn altnda kalarak eziliyordu. -252Nefer, "Bana yardm edinl" diye bard ve haly yakalayp dn ha-fifletmek iin arabadan aa atlad. Hilto rulonun bir ucunu, Bay da tekini vakalamt. Araba paralanan bir tahta atrds arasnda yan yatarken adamlar hl halnn iinde hapis durumdaki Mintaka'y en yakn binann duvarnn dibinde emin bir yere tadlar. Firavun Trok sava aracn paralanm arabalarla dkhn yklerin arasndan ileri srd. Atlann yukarsnda kamsn aklatyor, sava atlarna emirler yadnyordu. Vurun' Vurun!" Atlar sava iin eitilmilerdi, srclerinin drtmesi zerine ahlanp tuntan dklm nallanyla yollan stndeki herkese vurmaya giritiler. Nefer, ihtiyar bir kadnn dosdoru havaya kalkm nallann altna kotuunu grd. Nallann biri dorudan yzne geldi. Kafatas yanld, dileri de beyaz iy taneleri gibi etrafa sald. Diler takrdayarak talarn stne dklrken kadn da Trok'un arabasnn nnde yere serildi. Araba geerken tuntan tekerler kadnn stnden geti. Araba bu arada Neferin, Mintaka'nn hal rulosunun banda meldii yerin o kadar yaknndan geti ki bir an birbirlerinin gznn iine baktlar. Trok stndeki paavralar ve bandaki sarglarla Nefer'i tanyamamt, ama srf rastgele bir gaddarlk drtsyle kamsn Nefer'in omzunda aklatt. Kamnn metal utan yardklan bezin stnde bir dizi kan lekesi oluturdular. Trok, "Ykl karmdan, kyl!" diye hrlarken Nefer arabann src platformuna frlamaya ve Trok'u sakalndan yakalayarak arabadan aa srklemeye hazrland. Mintaka'y kirleten bu canavard, Nefer'in hiddeti de ileriyi grn engelleyen kzl bir perdeden farkszd. Tarta, onu zapt etmek iin kolunu yakalad. "Brak gitsin. Sen asl haly kaplardan dan karmaya bak sersem. Aksi halde burada tklp kalacaz." Nefer kendini kurtarmaya alnca Taita delikanly sarst. "Yoksa onu tekrar kaybetmek mi istiyorsun, hem de bu kadar ksa bir zamanda?" Nefer fkesine hkim oldu. Hal rulosunun bir ucunu yakalamak iin eildi, brleri de ona yardm ettiler. Halyla birlikte kaplara kotular. Ama sava arabas kafilesi ieri girdiinden muhafzlar tekrar ar tahta kaplar

kapamaktaydlar. Taita nden koarak muhafzian sopasyla datt. Nbetilerden bri kocaman bir sopay bana indirecek olunca, ihtiyar adam dnerek o byleyici gzleriyle nbetiye bakt. Adam ihsan yiyen bir canavarla karlam gibi geri geri gitti. -253Hal rulosunu hep birlikte tayarak kapanmakta olan kaplarn daralm aralndan getiler ve kent duvarlarnn altndaki kamp yerine kotular. Arkalarndan fkeli banlar duyulduu halde alacakaranlktan yararlanarak deri adrlarla barakalann arasnda gzden kayboldular. Bir kei alnn arkasnda yklerini yere braktlar ve ruloyu atlar. Sa ba dalm ve ter iindeki Mintaka dorulup nnde yere diz km olan Nefer'e glmsedi. Uzanp herkesin gz nnde birbirlerine sarldlar. Taita onlar geree dndrd. Mintaka'ya, Trok henz beklenmedii halde anszn dnd," dedi. "Senin gittiini kefetmesi uzun srmez." Minta-ka'yv elinden tutarak ayaa kaldrd. "Yk arabasn kaybettik. nmzde yryeceimiz uzun bir yol var. Hemen yola kmazsak br arabalar brakt. mz vahaya yarn gn domadan nce varamayz." Mintaka hemen toparland. "Hazrm," dedi. Taita kzn ayaklanndaki firuze tandan ivilerle ssl narin altn sandaletlere gz attktan sonra adrlann arasna yrd. Birka dakika sonra pasakl bir ihtiyar kadnla geri dnd. Elinde bir ift eski, fakat salam kyl sandaletleri tayordu. "Bunlar seninkilerie takas ettim," dedi. Mintaka itiraz etmeyerek gzelim sandaletleri ayaklarndan kararak ihtiyar kadna uzatt. Kadn vazge-p elinden alnmalan korkusuyla hemen oradan uzaklat. Mintaka hemen ayaa kalkt. "Hazrm." dedi. "Ne tarafa gidiyoruz, Byc?" Nefer kz elinden tuttu ve l yoluna sapan Taita'nn ardna dtler. Trok saray kaplanndan ieri girdi, tozlu ve terli atlarn n avluda, kendi grkemli dairesinin nnde durdurdu. kisi de leopar klannn yesi ve yakn arkada olan iki svari albay silah ve kalkan takrtlan arasnda arkasndan yemek salonuna girdiler. Evin kleleri Rravun'un dnn kutlamak iin bir len hazrlamlard. Trok bir kse dolusu tad krmz arab yuvarladktan sonra bir yaban domuzunun halanm butunu kapt. "Yiyecek veya iecekten daha fazla ihtiyacm olan bir ey var." Trok arkadalarna gz krpt, onlar da kahkahalar arasnda birbirlerini drttler. Trok evlilik yaamnda karlat aksiliklerin ordu evrelerinde dedikodu konusu olduunun ve karsndan grd muamelenin saygnln sarstnn farkndayd. Gneyde asilere kar kazand zaferlere ve onlardan ald korkun -254ntikama ramen, erkek olarak prestijini kaybetmekteydi. Bunu hemen bu gece deitirmeye kararlyd. "Burada iki kzn yiyebileceinden daha fazla yiyecek ve iinde bir su avgnn boabileceiniz kadar ok arap var." Trok stndeki ykn altnda crdayan sobay iaret etti. "Siz tknmanza bakn, ama benim sabah olmadan size katlmam beklemeyin. Srmem gereken bir tarlam ve irademi kabul etmesi gereken inat bir ksrak var." Firavun bir yandan elindeki kemii kemirerek yrrken yal domuz etinden koca koca lokmalar yutarak koridordan geti. Ellerinde meale olan iki kle haremin karanlk koridorlannda yolunu aydnlatmak iin n sra kouyorlard. Mintaka'nn dairesinin nnde bekleyen hadm nbetiler Trok'un geldiini duymulard. Hemen silahlann ektiler ve hkmdan selamlamak iin iman gslerinin stnde aprazladlar. Trok, "An u kaplar!" diye emretti. Domuz kemiini bir yana frlatt ve yal ellerini tuniinin eteine sildi. "Majesteleri." Nbetilerden biri Trok'u rkek bir tavrla selamlad. "Kaplar ierden srglenmi." Trok hiddetle sordu. "Kimin emriyle?" "Majesteleri Kralie Mintaka'nn emriyle efendimiz." "Buna daha fazla katlanamayacama Seueth ahidimdir. Kstah srtk geldiimi biliyor." fkeden'kpren Trok klcn ekti ve tuntan bayla kapya vurmaya balad. Bir yant alamaynca yine denedi. Darbelerin grlts sessiz geitlerde yanklar yaratyordu, ama kaplarn br yannda hl hibir hayat belirtisi yoktu. Trok bunun zerine birka adm geri ekildi, sonra om-zuyla kaplara yklendi. Kaplar sarsldlarsa da almadlar. Firavun bunun zerine en yakn nbetinin elindeki mzra kaparak kap aynasn paralamaya giriti. Tahta kymklar etrafta uutu, mzran birka darbesinden sonra da Trok kapda yeterince geni bir delik aabilmiti. Buradan elini sokup kapnn i tarafndaki byk srgy yerinden kaldrabildi. Bundan sonra bir tekmeyle kapy aarak ierdeki odaya girdi. Kle kzlar uzaktaki duvarn dibine korku iinde bzlmlerdi. Trok, "Hanmnz nerede?" diye kkredi. Kleler bir azdan anlalmaz bir eyler gevelediler, ama gzlerini toplu olarak yatak odasnn kapsna evrilmesinin nne geemediler. Trok o tarafa yrynce kzlar feryad bastlar. "Kralie hasta." - 255 "Sizi gremez." "Ayba zaman geldi."

Trok bir kahkaha att. "Bu bahaneyi fazlasyla kulland." Kapy yumrukla-maya giriti. "Eer kan varsa bu, bir nehir olmal. Benim Manas cephesinde dktmden daha ok kan. Seueth biliyor ya, o mutlu kaplara ulamak iirt gerekirse diz boyu kan inde yryeceim." Trok yatak odasnn kapsn tekmeledi. "A kapy, kk cad! Kocan sa-na kar grevini yapmaya geldi." Bundan sonraki tekmeye kap artk dayanamad ve deriden menteeleri, nin kopmasyla ardna kadar ald. Trok sendeleyerek ieri girdi. Yatak gCr-m ve sedef kakmal Afrika abanozundand. stndeki zarif beden koca bir araf ynnn altnda gizliydi ve yalnz kk aya dan tamt. Trok kl kuan yere drerek, "Beni zledin mi, kk ieim?" diye seslendi, "Sevgi dolu kollarmn zlemini ektin mi?" plak aya yakalad gibi kz araflarn altndan dan ekti. 'Gel bana, tatl kuzum. Sana bir armaanm daha var, o kadar uzun ve sert ki onu satmay ya da bakasna vermeyi baaramayacaksn..." Birden szn kesti ve ayaklarnn dibinde alayan korku iindeki kza bakakald. Tinla, pis orospu, hanmnn yatanda ne yapyordun?" Kzn yantn beklemeden onu teye frlatt ve odann sana, soluna saldrarak perdelerime duvarlardaki kumalar aa indirdi. "Neredesin?" Mintaka'nn dolabnn kaplarn tekmeledi. "k dan. Bu ocuksu numaralar ie yaramayacak." Mintaka'nn odann bir yerinde saklanmadna emin olmak bir dakikasn ald. O zaman Tinia'nn tepesine dikilerek kz salarndan yakalad. Onu yerlerde srkledi. "Nerede o?" Kzn kamna bir tekme att. Tinia bir lk atarak Trok'un metal tabanl ayakkabsndan kamaya alt. "Seni dve dve konuturacam, pis derinin yzlmedik yerini brakmayacam." Tinia, "O burada deil," diye haykrd. "Gitti." "Nereye gitti?" Trok, Tinia'ya bir tekme daha att. Sava sandaletlerine tuntan iviler kaklmt. Bunlar kzn krpe etlerini bak gibi kesiyordu. "Nereye gitti?" Kz, "Bilmiyorum," diye uludu. "Adamlar geldiler ve onu alp gtrdler." "Hangi adamlar?" Trok, Tinia'y yine tekmeledi. Tinia hkrarak ve titreyerek top oldu. "Bilmiyorum." Talta'nn verdii direktiflere karn, kzcaz sevgili hanmna ihanet etmek istemiyordu. "Yabana adamlard. nlan daha nce hi gr- 256 tim. Hanmm bir halyla rttler ve alp gtrdler." Trok kza olanca 016 etjyle bir tekme daha attktan sonra kapya yrd ve hadm nbetilere, a. leth'i bulun ve ya tulumunu hemen buraya getirin," diye bard. Soleth bzlerek ve tombul ellerini ovuturarak geldi. "Kutsal Firavun! Tanlarn en ycesil Msr'n tek gc!" Byle diyerek Trok'un ayaklanna kapand. Trok zrhl sandaletlyle var gcn kullanarak adama bir tekme indirdi. "Zenana'ya girmelerine izin verdiin o adamlar kimdi?" Senin emrin zerine, tccarlarn mallarn kralieye gstermelerine izin verdim, yce Firavun." "O hal sabas kimdi? Bu daireye girenlerin sonuncusu." "Hal satcs m?" Soleth soru zerinde kafasn altryor grnyordu. Trok ona bir tekme daha att. "Evet, Soleth, hal satcs! Ad neydi?" "imdi hatrladm. Ur'dan gelen hal tccan. Ad aklmdan kt." "yleyse hatrlamana yardm edeyim." Trok hadm nbetileri ard. Onu yataa yatnn ve sk tutun." Nbetiler Soleth'i yataa srklediler ve yzkoyun yatrdlar. Trok yere drd kl kemerini ald ve klc knndan kard. "Eteklerini kaldrn onun." Nbetilerden biri denileni yapt ve Soleth'in tombul kabaeerini meydana kard. "Saray muhafzlannn yansnn bu yoldan getiini biliyorum," diyen. Trok klcnn ucuyla adamn ansne dokundu. Ekledi. "Ama hibirinin, bunun olaca kadar sert ve keskin olmadna emin olabilirsin. imdi syle bana, hal tccar kimdi?" "Onu daha nce grmediime ekmek ve Nil sulan zerine yemin ederim." Trok, "Senin iin ne kadaryazk," dedi ve klcn ucunu bir iaret parmann uzunluu kadar Soleth'in makatna itti. Soleth mthi bir strabn penesinde haykrd. Trok, "Bu klcn sadece ucuydu," diye onu uyard. "Eer houna gittiyse klc boazna kadar itebilirim." Barsandan kanlar fknrken Soleth, Taita'yd!" diye haykrd. "Onu Taita alp gtrd." 'Taita m!" Trok aknlk iinde klc adamn iinden ekti. "Byc Taita ha!" Sesinde dehet seziliyordu. Uzun bir sre sustu. Sonunda, hl Soleth'i tutan hadmlara, "Brakn onu," diye emretti. Soleth inleyerek doruldu. Bu hareketi zerine barsaklarnda birikmi gaz gevemi delikten grltyle pskrd. -257 Bycler Kral/F: 17 1 "Onu nereye gtrd?" Trok, sesi ve oday dolduran mide bulandrc k kuyu umursamaz grnyordu. "Bana sylemedi." Soleth yatak arafn topa yaparak kanamay du durmak iin bacaklannn arasna soktu. Trok klcn ucuyla adamn plak s^. kik gslerinden birine dokundu.

Soleth nledi ve tekrar gaz kard. "Bana bir ey sylemedi, ama iki nehrin: Dicle'yle Frat'n arasndaki topraklardan sz ettik. Belki de kralieyi oraya gtrmeyi tasariyordur." Trok bir an dnd. Bu, manta uygundu. Taita herhalde Msr'la Do-u'daki krallklar arasndaki gergin ilikileri imdiye kadar renmiti. O kadar uzaa gidebildii takdirde, oralara snabileceini ve koruma bulabileceini biliyordu. Ama Mirrtaka'y karmasnn nedeni ne olabilirdi? Ama herhalde fidye istemek deildi. Taita altnla zenginlii kmsemesiyle nlyd. Eski bir hadm aas olarak fiziksel ehvetle de ilgisi yoktu. Yoksa neden. Yal adamla gen kzn arasnda gelimi dostluk muydu? Mintaka yoksa Avaristen ve tahamml edemedii evlilikten kamak iin Taita'dan yardm m istemiti? Herhalde isteyerek ve byk bir olaslkla sevine sevine onunla gitmiti. Kle kz-lannn kan maskelemeye almalar bunu kantlyordu ve belli ki barma-mt, yoksa muhafzlar bunu mutlaka duyarlard. Trok bu dnceleri imdilik bir kenara brakt. imdi esas mesele bir an nce takibe balamak ve Mlntaka'yla Byc'y Kzldeniz kylarna ulama-lanndan ve denizi ap Babilii Sargon'a sadk topraklara kapa atmalarndan nce ele geirmekti. Trok, Soleth'e glmsedi. "Sevgililerinin zevk geidine yaptm deiikliklerden holanacaklarn umarm: Dndkten sonra senin iin bir eyler daha dneceim. Beslenmeleri gereken a srtlanlarla akbabalar var." ki albay hl len salonunda hayvan gibi tknmakla ve imekle megul-dular. Yine de kendilerinden geinceye kadar imeye vakit bulamamlard. Trok, "Gece yarsna kadar ka sava arabasn eksiksiz personelle Do-u'ya doru yola karabiliriz?" diye sordu. Subaylar arm grndler, ama onlar birer savayd ve ne yapacaklarn biliyorlard. Albay Tolma yutmaya hazrland bir az dolusu arab tkrd ve ayaa frlad. Yere pek salam basmamakla beraber, "ki saate kadar elli tanesini hazr edip yola karabilirim," diye geveledi; Trok, "Yz araba istiyorum," diye emretti. -258Gece yansndan nce yz arabay hazr edeceim." Bu kez Albay Zander ayaa frlamt. Arkadandan geri kalmak istemiyordu. Ekledi: "afak skmeden nce de kinci bir yz arabay daha yola karabilirim." F . Taita onlar gece boyunca dolmasna iki gn kalan bir ayn nda yrtt. Sopasnn ucu tal yolda takrdyor, glgesi nnde dev bir siyah yarasa gibi titriyordu. tekiler onu gzden kabetmemek iin bacaklann baya altrmak zorunda kalyorlard. Vakit gece yansm geerken Mintaka kuvvetten dmeye balad. ok topallyor ve srekli geri kalyordu. Nefer onun yannda olmak iin admlarn yavalatt. Mintaka'dan bunu beklemezdi; kz, tand herhangi bir erkek kadar glyd, hatta oundan daha hzl koabilirdi. Kulana moral verici szler fsldad, ama Taita tarafndan duyulamayaak kadar yava konumutu. Byc'nn Mintaka'nn zaafn fark etmesini ve onu tekilerin nnde utandrmasn istemiyordu. "Fazla bir yol kalmad," dedi ve onu hzlandrmak iin kz elinden tuttu. "Bay atlan bizim iin hazr etmitir. Babil'e kadarki kalan yolu krallar gibi gideceiz." Kz gldyse de gergin ve ac dolu bir sesti bu. Nefer ancak o zaman Mintaka'da yolunda olmayan bir ey olduunu anlad. "Senin derdin nedir?" aiye sordu. "Hi," dedi Mintaka. "Sadece ok uzun zamandr sarayda kapal kaldm. Bu yzden bacaklarm hamlat," Nefer bunu kabul etmek istemedi. Kz kolundan tutarak yolun kenarndaki bir kayann stne oturttu, kk ayaklarndan birini kaldrd ve sandaletin kayn kard. Ayakkaby kzn ayandan karnca dehet iinde kald. Tanrm Horus, bununla nasl bir tek adm bile atabildin?" Ayana oturmayan kaba sandalet Mintaka'nn ayan srtnmekten fena halde yaralamt. Yarasnn kan ay nda siyah bir kla parlyordu. Nefer kzn br ayan d" kaldrd ve sandaleti stnden syrd. Papula birlikte kzn ayandan deri v et paralan da synlmt. Mintaka, "zgnm," diye fsldad. "Ama kafan takma, yalnayak da y-ryebiIirirT)." Delikanl kanlanm ayakkablar hiddetle kayalarn arasna frlatt. "Beni daha nce uyarmalydn," dedi. Ayaa kalkt ve kolundan tutarak kz da ayaa kaldrd, sonra arkasn dnerek kz yklenmeye hazrland. "Kollann boy- 259 numa dola ve atla!" dedi. Sonra, ay nda yzen lde hareket halindeki kara glgelerden ibaret kalm tekilerin arkasndan ilerledi. Mintaka'nn az Neferin kulann dibindeydi. Delikanl ilerlemek iin aba harcadka onu oyalamak, onu cesaretlendirmek iin bir eyler fsldyordu. Deli-kanlya onu ne kadar zlediini, ldne dair kan sylentileri duyunca yaa. mak istemediini anlatt. "Seninle yine beraber olmak iin lmek istedim," dedi Sonra delikanlya Hathor barahibesinin ona ylan getiriini anlatt. Nefer o kadar dehet iinde kalmt ki Mintaka'y yere brakarak kz halad. "Bu tek kelimeyle aptallk." Tela arasnda Mintaka'y sarsyordu. "Gelecekte ne olursa olsun sakn bir daha yle dnme, tamam m?"

"Seni ne kadar sevdiimi dnyada tahmin edemezsin sevgilim. ldn zannettiim zaman ne denli perian olduumu hayal bile edemezsin." "Seninle bir anlama yapmalyz. Bugnden itibaren birbirimiz iin yaamalyz. Davetsiz olarak bize gelene kadar bir daha asla lm dnmemeliyiz. Yemin et buna!" "Yemin ediyorum. u andan itibaren yalnz senin iin yaayacam." Mintaka bu sz verdikten sonra anlamalann mhrlemek ister gibi delikanly pt. Nefer onu yine srtlad ve yollanna devam ettiler. Nefer'in att her admla Mintaka sanki daha arlayordu. Yolun yumuak ve kumluk olduu yerlerde kz yere indiriyor, Mintaka da ona yaslanyor ve kanayan yaral ayaklarnn stnde hoplayarak ilerliyordu. Yerin sert ve talk olduu zamanlarda ise kz tekrar kucaklyor ve emeklemeyi srdryordu. Mintaka, Taita'nn nasl onu grp lmek karanndan caydrdn anlatt. "Dnebilecein en olaanst duyguydu," dedi. "O sanki yanmda duruyor ve net bir sesle benimle konuuyordu. Bana senin haytta olduunu syledi. Beni grd zaman buraya ne kadar uzaktaydnz?" "Gneyde Cebel Nagara'daydk, Avaris'e on be gnlk yolda." Mintaka kulaklarna inanamyormu gibi, "O kadar uzaa eriebiliyordu demek," diye geveledi. "Gcnn hi snn yok mu?" Karanlkta dinlenmek iin bir kez daha durduklannda Mintaka onun omzuna yaslanp, "Sana Trok'la dn gecem hakknda anlatmak istediim bir ey var," diye fsldad. Nefer, "Hayr!" diye atld. "D" lymak istemiyorum. Bunun dncesiyle kendime gnlerce ikence etmedim mi sanyorsun?" "Ama beni dinlemelisin hayatm. Ben hibir zaman onun kars olmadm. Beni zorlamasna ramen, ona direnebildim. Sana olan akm, ona kar koyma gcn verdi bana." -260"Ama duyduuma gre, kan lekeleri iindeki koyun postunu sarayn duvarlarndan herkese gstermi." Bu szleri sylemek delikanlya o kadar ac veriyordu ki yzn sevgilisinden kard. Mintaka, "Evet, kan benim kanmd," dedi, delikanl onun kollarnn emberinden kurtulmaya altysa da kz onu salvermedi. "Ne var ki bekretimin kan deildi," diye devam etti. "Azmdan ve burnumdan boanan kanlard. Senin anlayacan; ona teslim olmaya zorlamak iin Trok beni dvmt. Tanraya olan sevgim ve sana oullar dourmak umudum adna sana yemin ediyorum ki ben hl bakireyim ve akmn kant olarak senin kzlk zanm almana kadar da bakire olarak kalacam." Nefer onu kollarnn arasna ald. Onu pt ve ferahlad, sevincinin etkisiyle alamaya balad. Gen kz da onunla birlikte alad. Bir sre sonra ayaa kalkt ve gen kz yine srtlad. Ama Mintaka'nn yemini ona sanki yepyeni bir g alamt, bylece daha gl admlarla ilerlediler. Vakit gece yansn geince tekiler iki gencin bana bir i geldiinin farkna vardlar ve onlan aramak zere geri dndler. Taita, Mintaka'nn ayaklarn balad, bundan sonra da Hilto'yla Meren kz srayla tadlar. Daha hzl yol aldlarsa da, Bay'n atlarla bekledii vahaya en sonunda ulatklannda yldzlar soluyor ve afan aydnl giderek kuvvetleniyordu. Artk hepsi bitkin dmlerdi, fakat Taita dinlenmelerine izin vermedi. Atlara son kez su iirdiler ve su torbalann gerilip ilerinden nem damlacklar" szlene kadar suyla doldurdular. Onlar bu ileri grrlerken Taita bir kovay kuyudaki suyla yarsna kadar doldurdu ve kpren bir merhem kullanarak salarn, boyas kp tekrar gm rengine kavuuncaya kadar ykad. Meren merak etmiti. "Byle bir zamanda niin salann ykyor acaba?" Mintaka, "Belki de salarn boyad zaman kaybettii kuvvetinin bir ksmna bylece tekrar kavuuyordur," diye ileri srd ve kimse buna itiraz etmedi. Harekete hazr olduklannda Taita onlan kuyudaki sudan tekrar imeye, kusmadan yutabilecekleri btn suyla kannlann doldurmaya zorlad. tekiler denileni yaparlarken Taita, Bay'la yavaa konuuyordu. "Hissedebiliyor musun?" Bay somurtarak ban edi. "Havada bir eyler var. Tabanlarmla titreimlerini de duyabiliyorum. Geliyorlar." Ann abukluuna ve yaknlardaki bir dmann oluturduu tehdide ramen Taita, Mintaka'nn ayaklarn tedavi etmeye son kez vakit ayrd. Derisi -261 soyulmu ve berelenmi yerlere merhem srd ve ayaklar tekrar sard. Sonra herkese arabalara binmelerini emretti. Taita, Meren'i mzraks olarak ndeki arabaya almt. Hemen arkasndan, ayaklarnn stndeki yk hafifletmek iin arabann korkuluuna tutunan Mintaka'yla birlikte Nefer geliyordu. Hilto'yla Bay ise kafilenin son ucunu oluturuyorlard. Onlara hallar satan Asurlu tccar, yk arabalarna ve yk hayvanlarna mallann yklerken hizmetkarlaryla klelerini denetliyordu. Geen yolculara dnp bakt ve Tafta'ya yolun ak olsun, diye seslendi. Fakat ikinci arabadaki kz

grnce birden merak kamland. Tozlu giysileri ve dalm salar bile kzn arpc grnmn gizleyemiyordu. Son tepeyi ap onlar er ge Kaildeniz kylanna ulatracak olan kervan yolu boyunca Dou'ya doru uzaklarlarken hl arkalanndan bakyordu. Trok birliklerinin kent kaplarnn nnde toplamalarn sabrszlkla beklerken Albay Tolma'y Avari duvarlarnn dndaki dilenci ve yabanclar kampn aramaya yollad. "Her barakann altn stne getir. Kralie Mintaka'nn herhangi birinde saklanmadna emin ol. Byc Taita'y da ara. Bulacan her uzun boylu ve zayf ihtiyan bana getir. Onu kendim sorguya ekeceim." Tolma'nn adamlar hkmdarlarnn emrini yerine getirirken kaplarn ki-nlmas ve dayanksz duvarlarn yklmas sesleri arasnda kulbelerden ykselen barlarla feryatlar kulaa geliyordu. Aradan ok gemeden askerlerden ikisi kirlo bir Bedevi kocakary arabasnn banda duran Trok'un yanna srklediler. Kadn bir yandan tekmeler atp debelenirken askerlere lanetler yadnyordu. Kadn ayaklarnn dibine frlatlnca Trok, "Bu da ne, asker?" diye sordu. Asker, mealelerin nda ldayan firuzelerle bezeli bir ift zarif altn sandaleti uzatt. "Majesteleri, bunlar kocakarnn kulbesinde bulduk." Sandaletleri tanyan Trok'un fkeden surat asld. Kadnn kamn tekmeleyerek, "Bnlan nereden aldn, maymun bozuntusu?" diye sordu. Kocakar, "Ben hibir ey almadm, kutsal Firavun," diye inledi. "Bunlar o bana verdi." "O da kim? Hemen yant ver yoksa kafan kna sokup seni pis salglannn iinde boarm." -262"htiyar adam verdi onlar bana." Onu bana tarif et." Uzun boyluydu ve de sska." "Ne kadar ihtiyard?" "ldeki kayalar kadar ihtiyar. O, patikleri bana verdi." Yannda bir kz var myd?" Baka erkekle gzel bir eyler giymi yz boyal ve satan kurdeleli, gzel bir kk fahie vard." Trok kadn hzla ayaa kaldrd ve onun akn yzne kar, "Nereye gittiler? Hangi tarafa?" diye bard. Kadn titreyen parmayla tepelere ve telerindeki le giden yolu iaret etti. , , Trok, "Ne zamand?" diye sordu. Kadn, parmayla ayn yrngesinin drt veya be saatine denk bir ember izerek, "Ayn yolculuunun u kadar," dedi. Trok, "Ka atlan vard?" diye hrlad. "Arabalar da var myd? Nasl yolculuk ediyorlard?" Kadn, "Atlar yoktu," diye yant verdi. "Yryerek gittiler, ama ok acele." Trok kadn itti. Yannda duran Tolma'ya srtarak, "Yryerek fazla uzaa gidemezler," dedi. "O tembel serserilerini uyku keelerinin stnden kaldrp atlarna bindirdin mi kaaklar aVcumuzda olurlar." Trok ssz arazilerin kysndaki vahay gren tepelerin doruuna ulat srada kzgn gne? gn yarsna kadar ykselmiti, iki yz araba drtl bir sra halinde onu izliyordu. Be mil geriden de kaldrdktan toz bulutu parlak gne nda net ekilde grlen baka iki yz arabayla Zander onlar zliyordu. Her tat ar silahl iki asker tayordu ve su torbalan, yedek mzraklar ve oklarla yklyd. Aalannda kervannn banda yamac trmanan Asurlu tccan grdler. Trok onu uzaktan selamlad. "Ho geldin yabanc. Nereden geliyorsun ve in nedir?" Tccar neyle kar karya olduunu kestiremeyerek savaya endieyle bakt. Trok'un orju dosta selamlamas onun iin bir anlam tamyordu. Mezopotamya'dan gelen uzun yolda nice soyguncular, akiler ve savalarla karlamt. -263Trok arabasn onun nnde durdurdu. "Ben Kutsal Majesteleri Firavun Trok Uruk'um. Aa Kralla ho geldiniz. Korkmayn. Benim korumam altn-dasnz." Tccar dizst derek Firavun'a saygsn ifade etti. Trok ilk kez bunca saygdan skld ve adamn szn kesti. "Ayaa kalkp konu dostum. Bana kar drst davranr ve bilmek istediklerimi anlatrsan, sana btn krallmda vergi demeden ticaret yapma yetkisi verecek ve sana Avaris kaplarna kadar elik edecek on araba yollayacam." Tccar ayaa kalkp derin minnettarln ifade etmeye giriti. Oysa bir hkmdann bu tr bir szde alakgnllln genelde ar bir bedeli olduunu uzun deneyimlerinden biliyordu. Trok bir kez daha onun szn kesti. "Bir sulu kafilesinin peindeyim. Onlan grdn m acaba?"

Asurlu ihtiyatl ekilde yant verdi. "Yolum stnde baz gezginlere rastladm. Kutsal majesteleri o sulular bana ltfen tarif ederlerse pelerine dmenize yardm etmek iin elimden geleni yaparm." "Byk bir olaslkla be veya alt kiiydiler. Dou ynnde ilerliyor olmallar. Aralarnda gen bir kadn var, geri kalanlar erkek. "Liderleri ihtiyar bir haydut. Uzun boylu ve zayft. Salarn siyaha veya kestane rengine boyam olabilir." Trok'un daha fazla bir betimlemede bulunmasna gerek kalmad. Asurlu, "Onlan iyi tanyorum, majesteleri," diye heyecanla atld. "Birka gn nce boyal sal o ihtiyar adam benden hallar ve eski giysiler satn ald. O srada kadn yanlarnda deildi. Aadaki vahada atlarla arabay irkin bir zenci haydudun korumasnda brakt. Benden satn ald halitan bir yk arabasna istifledi ve tekilerle birlikte stnde durduumuz bu yoldan Avaris'e doru uzaklat." Trok sevinle srtt, "ite aradm adam o. O zamandan beri tekrar grdn m onu? Arabalan almak iin geri dnd m?" "O ve br kii bu sabah erkenden Avaris ynnden yryerek geldiler. Sorduunuz gen kadn da yanlanndayd. Onu tadklarna gre bir ekilde yaralanm olmalyd." Trok, "Nereye gittiler be adam? Ne tarafa gittiler?" diye heyecanla sor-duysa da Asurlu acele etmiyordu. "Kadn genti. Yaral olduu ve ancak glkle yryebildii halde, stnde zengin giysiler vard. Belli ki st snftand. ok gzel ve uzun siyah salar olduunu grdm." -264Yeter. O kadn tarif etmene gerek yok. Onu tanyorum. Vahadan aynl-malarndan sonra hangi yoldan gittiler?* Atlan arabaya kotular ve hemen yola ktlar.* "Hangi yoldan gittiler? Hangi yne saptlar?" "Kervan yolu boyunca Dou'ya saptlar." Asurlu alak tepeleri trmanarak kum lne giren dolambal patikay iaret etti. "Fakat ihtiyar adamn sa/an artk boyal deildi," dedi. "Onu son grmde yaz gndeki bir bulut gibi parlyordu." "Ne zaman vahadan ayrldlar?" "Gnein domasndan bir saat sonra majesteleri." Atlarnn durumu nasld?" "Susuzluklann iyice gidermi ve dinlenmilerdi. gndr vahada bekliyorlard. Adamlar geldiklerinde yanlannda bol miktarda yem ve saman getirmilerdi. Bu sabah yola karlarken su torbalann kaynaktan doldurmulard ve denize kadarki uzun yolculuk iin yeterince donanm bulunuyorlard." Trok sevindi. "Demek ki bizden sadece birka saat ilerdeler. Aferin dostum. Minnettarlm kazandn. Yazclarm sana ticaret yapma yetki belgesini hazrlayacaklar, Albay Tolma da yanna Avaris'e kadar bir muhafz takm verecek. Zincirli kaaklarla bakente dndm zaman seni baka bir dl de bekleyecek. damlann seyetmek iin seyircilerin en n srasnda sana yer verilecek. O vakte kadar sana iyi yolculuklar ve krallmda gzel kazanlar." Trok Asurlu'y arkasn dnerek ikinci araba kafilesiyle yanna gelmi olan Albay Tolma'ya emirler yadrmaya balad. "Bu adama bir ticaret yetki belgesi verin ve Avaris'e kadar koruma salayn. Su torbalarn kuyudan doldurun ve brakn, atlar da kana kana su isinler. Ama elini abuk tut, Tolma. leden nce yola kmaya hazr olun. O vakte kadar da bycleri ve kafiledeki rahipleri bana yollayn." Askerler atlan yirmier balk kafileler halinde su imeleri iin kaynan yanna indirdiler. Yaplacak baka ii olmayan adamlar o arada dinlenmek ve svarilerin ana yiyecekleri olan dan ekmeini ve kurutulmu eti yemek iin kendi tatlannn glgesine uzandlar. Trok kaynaa yakn yumrulu bir demirhindi aacnn altnda bir kar glge bulmutu. Bycler ve rahipler arsna itaat ederek etrafnda halka oldular. Drt kiiydiler: siyah giysiler iinde kafas kaznm iki Seueth rahibi, tlsmlarla kemiklerden yaplma gerdanlklar ve bilezikler takp taktrm Nb-yeli bir aman ve Medial tar adyla tannan doulu bir byc. tar'n bir - 265 gz krd, yz de helezon veya daire biiminde mor ve krmz renkli dvmelerle kaplyd. Trok, "zlediimiz adam gizemli sanatlarn bir uzmandr," diye onlar uyard. "Bizi engellemek iin tm yeteneklerini kullanacaktr. Byyle grnmez olduu ve ordularmz artabilecek grntler yaratabildii syleniyor. Gcn etkisiz klmak iin kendi bylerinizi kullanmanz gerekecektir." Medial tar, "Bu arlatan da kim?" diye sordu. "Birleik gcmze kar koyamayacana emin olabilirsiniz." Trok, "Ad Taita'dr," deyince hasmn kimliini renince rken yalnzca tar olmad. Taita'nn nn duydum. Zaten onunla boy lmek iin bir frsat aryordum." Trok, "Sihrinizi gsterin," diye onlara emretti. Seueth rahipleri biraz teye giderek donanmlaryla mistik ss eyalarn kumun stne braktlar. Yumuak bir sesle ilahiler okumaya ve ngraklarn tngrdatmaya baladlar. Nbyeli kaynan etrafndaki kayalar kartrd ve en sonunda bunlardan birinin altnda zehirli bir boynuzlu engerek ylan buldu. Srngenin kafasn dorad ve kan kendi kafasnn stne aktt. Kanlar yanaklarna szlrken ve

burnunun ucundan yere damlarken kocaman bir kara kurbaas gibi hop-layarak daireler evirmeye balad. Her daireyi tamamlaynda Taita'nn bulunduu dou ynne bol bol tkryordu. tar kaynan yannda kk bir ate yakt ve zerine melerek topuklarnn stnde sallanmaya ve Mezopotamya'nn iki bin on tannsnn en gls olan Marduk'a dualar etmeye balad. Trok, Tolma'ya gerekli emirleri verdikten sonra itah seyretmeye gitti. Byc bileindeki bir toplardamar kesti, kendi kannn birka damlasn atee aktp alevlerin arasnda czrdatmasndan sonra Trok, "Bu yaptn by nedir?" diye sordu. "Bu atele kann bysdr. Taita'nn yolunun stne engeller ve glkler yerletiriyorum." tar ban kaldrmad. "Adamlarn da artyor ve akllarn kartnyorum." Trok pheci bir tavrla homurdandysa da, aslnda etkilenmiti. Daha nce de tar'n nasl altn grmt. Yolda biraz yrdkten sonra douda sralanm tepelere bakt. Kovalad kiileri peinden gitmek zere yola koyulmak iin sabrszlanyor ve harcanan dakikalara sinirleniyordu. te yandan, - 266 qece yolculuundan sonra atlan dinlendirmenin ve susuzluklann gider-nin zorunluluuna inanacak kadar usta bir generaldi. '"^ lerdeki arazinin yapsn iyi biliyordu. Gen bir sava arabalan birlii yzba-,lVken oralarda defalarla devriye gezmiti. Toynaklan bak gibi kesen akl ntaklarn am ve kum tepelerinin korkun ayla susuzluuna katlanmt. Sava arabasn brakt yere geri dnd, ama kk bir kum frtnas kendi etrafnda dne dne ye scak havann iinde metrelerce ykselerek zerine gelince arkasn dnmek zorunda kald. Girdap onu sard. Hava tuntan bir ocan soluu kadar scak olduundan ban rten rtyle burnunu ve gzlerini kapamak, uan kumlann szlmesi iin bezin arkasndan soluk almak zorunda kald. Frtna bir harem danssnn zarafetiyle yanndan geti ve scak topran stnde dne dne uzaklat. Trok ksrerek ve gzlerini ovuturarak arkada kalmt. leye az bir zaman kala atlara su iirmeyi henz tamamlamlard ki Albay Zander'in nderliindeki ikinci kafile onlara yetiti ve kaynaa doru yamac indi. Onlar da birinci kafiledekiler kadar suya muhtatlar. imdi de kaynan banda bir tkanklk tehlikesi bagstermiti. Su imdiden azalm ve bulanmt. Eninde sonunda deerli su torbalarna bavurmak zorunda kalacaklard. Trok, Zander ve Tolma'yla ksa bir grme yaparak harekt plann ve Taita'nn, onun iin hazrfadlklan adan syrlmasn nlemek iin tasarlad plan izah etti. "Taita'nn bizi artmak amacyla yolumuza karaca sihirli tuzaklara kar hazrlkt olmalar iin alay komutanlarn uyann," diye szlerini bitirdi. "Medial tar gl bir by hazrlad. Ona byk gvenim var. Beni daha nce hi hayal ktnklna uratmad. Byc'nn hilelerinin bilincinde olursak, baarabiliriz. Ayrca, bylesi bir plana nasl kar koyabilir?" Trok kolunun geni bir hareketiyle arabalar, atlar ve seme birlikler kalabaln iaret etti. "Hayr," dedi. "Yann bu zaman Taita'yla Mintaka'y arabamn arkasnda Avaris'e srklemek ahdim olsun." Firavun ndeki kafileye atlanna binmelerini emretti. Yan yana drder arabadan oluan bir kolon halinde ssz arazilere doru yola ktlar. lerdeki yumuak kumlu topraklarda avlannn tekerlek izleri net olarak grlebiliyordu. Taita kendisini izleyen iki araca durmalarn iaret etti. Dev bir deniz kabuunun zarif kavsini andran ince, uzun bir kum tepesinin kumlann stne drd mor glgenin iinde durdular. -267Atlar imdiden yorgunluk belirtileri gstermeye balamlard. Balar,,, nlerine sarktyorlar, soluduklar zaman gsleri kabaryordu. Kuruyan terle-ri, yznde tozdan donuklam derileri kra dm gibiydi. Adamlar su torbalarndan deri kovalara su taynn dikkatle lerek bo-afttlar, atlar da kana kana itiler. Taita, Mintaka'nn ayaklaryla ilgilendi ve ya. ralarda iltihaplanma belirtileri olmadn grerek rahatlad. Gen kzn ayaklann tekrar sardktan sonra Bay', syleyeceklerini bakalarnn duymamas ijn biraz teye gtrd. Donuk bir sesle, "Bize bir yerlerden bakyorlar," dedi. "Ktcl bir etki ya-va yava etrafmz sanyor." Bay dorulad. "Bunu ben de hissettim ve buna kar koymaya baladm. Ama ok gl." "Glerimizi birletirdiimiz takdirde onu en etkin biimde engelleyebiliriz." "brlerine dikkat etmeliyiz. Bizden daha kolay incinebilirler." "Tetikte olmalan iin onlar uyaracam." Taita, arkadalarnn atlara su iirmeyi tamamladktan yere dnd. Ne-fer'e, "Yola kmaya hazr olun," dedi. "Bay'la ben ilersini kefe gidiyoruz. Birazdan dneriz." ki uzman yryerek uzaklatlar ve kum tepesinin arkasnda gzden kayboldular. Arabalar tarafndan grlmeyecekleri bir yerde durdular. Trok'un yannda bylesine gl bir by yapabilecek kimin olduunu biliyor musun?" "Btn alaylarnda rahipler ve bycler bulunduruyor. Fakat ilerinde en gls Medial tar." Taita ban sallad. 'Onu duydum. Ate ve kanla alyor. Bysn ona kar evirmeye almamz lazm." Bay kurutulmu at gbresiyle kk bir ate yakt, ate dzgn ekilde yaranca baparmaklarna ine batnp birka damla krmz kan atein iine akttlar. Hava yank kan kokunca dmanla yzletiler. Etkinin batda, geldikleri ynde

olduunu hissedebiliyorlard. Glerini birletirerek harekete geirdiler, bir sre sonra da etkinin azalmakta ve snmekte olan bir atein duman gibi dalmakta olduunu hissettiler. Riteli tamamlayp atei kumla boduklar srada Bay yavaa, "Hl orada," dedi. "Evet," dedi Taita. "Onu zayflattk, ama hl tehlikeli. zellikle de ona direnmeyi renmemi olanlar iin." -268Bay, "En gen olanlar daha incinebilir durumda," diye ileri srd. "ki erkek ocuk, Firavun'la Meren ve de kz." tekilerin bekledikleri yere dndler. Tekrar arabalara binmeden nce Taita onlarla konutu. Endiesinin gerek nedenini aklasa korkacaklann bildii iin sadece, "Kum tepeleri blgesinin en sevimsiz ve de tehlikeli blmne giriyoruz," dedi. "Hepinizin yolculuun zahmetinden dolay yorgun olduunuzu ve susuzluk ektiinizi biliyorum, ama herhangi birinizin dikkatsiz davranmas her eyi mahvedebilir. Atlardan ve ilerinizdeki araziden gznz ayrmayn. Herhangi bir garip ses ya da allagelmedik grnt, bir ku ya da bir hayvan sakn dikkatinizi gevetmesin." Taita durup dorudan Nefer'e bakt. Bu zellikle sizin iin nem tayor majesteleri. Her an tetikte olmalsnz." Nefer ban edi ve bir kez olsun tartmad. brleri ciddi grnyorlard; Taita'nn onlan bu ekilde uyarmak iin kendine gre bir nedeninin olduunu anlamlard. Tekrar ilerlemeye balayp yksek kum tepelerinin arasndaki vadileri izledikleri srada havann sca arabalarn tekerleklerinin her dnyle daha da artyordu sanki. ki yanlannda ykselen kum duvarlar eitli canl renklere brnyor, yer yer limon ans veya altn, eflatun, mor ve balkl mavisi, tilki kzl ve aslan kahvesi oluyordu. Kum tepeleri baz yerlerinde beyaz renkle yol yol oluyor veya bir ya lambasnn isi gibi kara kumdan desenler sergiliyordu. Gk tepelerinde kzl bir renk ald ve vahileti. In da nitelii deiti: san oldu ve hayal gibi Inceldi. Mesafeler kart ve ekilsizleti. Nefer pirin rengindeki gn irkin parltsndan korunmak iin gzlerini kst. Gkyz, ona kamsnn ucuyla dokunabllecekmi gibi yakn grnyordu. Sadece yirmi, otuz metre tedeki TaitaYn arabas da sanki bulank ve uzak bir ufka geriliyordu. Scak, yzn veya bedenin akta kalan derisini ate gibi kavuruyordu. Nefer ekilsiz bir dehetin onu penesine aldn hissetti. Bunun iin bir neden gremiyor, fakat etkisinden kurtulamyordu. Mintaka titreyerek kamy tutan kolunu yakalaynca kzn da bunu hissettiini anlad. Havada byk bir ktlk vard. Delikanl Taita'ya seslenmeye, ondan rehberlik ve gven istemeye altysa da toz ve scak boazn tkamt. Dudaklarnn arasndan hibir ses kmyordu. Birdenbire Mintaka'nn gerildiini fark etti. Kz parmaklann onun koluna saplamt. Nefer onun yzne baknca dehet iinde olduunu grd. Bota kalan eliyle tepelerinde asl gibi duran kum tepesinin doruunu iaret ediyordu. -269Koskocaman bir karanlk tepelerden kopup onlara doru yuvarlarm, balamt. Nefer hi byle bir ey grmemiti. Dev bir su torbasnn ekita* yapsndayd, ama o kadar bykt ki tepenin her yann kaplyordu. YalnzCa altndaki arabay deil, btn bir alay yutacak ve ezecek kadar byk g. rnyordu. Yamatan yuvarlanrken hzland, dalgalanmaya ve sessizce hoplamaya balad. zerlerine o kadar hzl geliyordu ki ln san gn bile gzden silmiti. Scan iinden akcierlerinin tm havasn emerek onlar so. luksuz brakan ani bir souk szdnyordu. Dan ykseklerindeki bir nehrin buz gibi sulanna batm olsalar bu kadar olurdu. Atlar da bunu grmlerdi. aha kalkarak kumlu patikadan sapmaya ve vadinin tabannda lgn gibi komaya, bylece dehet verici grntden ka-maya altlar. Tam nlerinde keskin kenarl bir lav kayalan tarlas vard, do. ru oraya gidiyorlard. Nefer tehlikeyi fark etmiti, hayvanlann balarn evir-meye alt. Ama bir kere kontrolden kmlard. O, elindeki dizginlerle bouurken Mintaka da yannda avaz kt kadar baryordu. O karanlk ucube tarafndan yutulmak zere olduklanna emin olan Nefer, omzunun zerinden arkaya bakt. Souk nefesi ensesinde hissettiinden karanln tepelerinde olmasn bekliyordu, ama hibir ey yoktu. Kum tepesinin yamac plak ve sessizdi. Tepedeki san gk de bo ve parlakt. br iki araba yamacn altnda durmutu, atlan da sakin ve kontrol altndayd. Taita'yla tekiler onlara aknlkla bakyorlard. Nefer panik halindeki atlara, "Hot!" diye bararak tm arlyla dizginlere asld, ama atlar bana msn demiyorlard. Arabay arkalarnda hoplatarak lava kayas tarlasna drtnala daldlar. Nefer yine, "Hot!" diye bard. "Durun, lanet olaslar!" Korkudan lgna dnen atlar zapt edilecek gibi deillerdi. Dizginlere kar koymak iin boyunlanm kasyorlar, giderek hzlanyorlar, korkun sesler kanyorlard. Nefer, "Sk tutun, Mintaka!" diye bararak kz korumak iin bir kolunu onun omuzlanna att. "arpacazl" Kara kayalar rzgrn savurduu kumlann etkisiyle anmlar ve garip ekiller almlard. Bazlar insan kafas byklnde, bazlan da altlarndaki araba kadard. Nefer lgn atlan ilk kayann yolundan saptrabitdi, ama imdi en iri kayalardan ikisinin aralna doru dolu dizgin gidiyorlard. Geit onlara yol veremeyecek kadar dard: sol tekerlek kayaya arparak tyler rpertici bir atrdyla paraland. Ufalanan tekerlek parmaklan ve emberin paralan ha-

-270a savruldu. Araba, dingilinin stne kerken soldaki at beraberinde ssleyerek bir sonraki kayann stne frlatt. Nefer hayvann n ayaklannn uru bir dl gibi krldn duydu. O ve Mintaka da savrularak yumuak kumlarn stne dmler, at sakatlayan kayaya arpmalarna ramak kalmt. En sonunda durduklannda Nefer, Mintaka'y hl kollarnn arasnda tutuyordu. Kzn d hzn bylece Kesmi oluyordu. "yi misin? Cann yanmad ya?" diye soluk solua sordu. Kz hemen, "Hayr, iyiyim," diye yantlad. "Ya sen?" Nefer dizlerinin stnde doruldu ve paralanan arabayla sakatlanan atlara dehet iinde bakt. Kutsal Horus!" diye bard. "imiz bitik." Arabann onarlacak hali kalmamt. Atlarn biri bir daha ayaa kalkamayacak biimde yerde yatyordu, n bacaklar krlmt. br at geri ayaktayd ve koum kayna hl balyd, ama sallandna baklrsa omuz ekleminden kmt. Delikanl zar zor ayaa kalkt ve Mintaka'y da yanna ekti. Taita arabasn lav tarlasnn kysna getirip dizginleri Meren'e frlatt ve sahanlktan aa atlad srada iki gen birbirlerine sarlm durumdaydlar. htiyar adam hzl admlarla yanlarna geldi. "Ne oldu? Atlarn byle zvanadan kmalarna sebep olan nedir?" 4 Nefer, "Grmedin mi?" diye sordu. Olayn etkisinden hl kurtulamamt. Taita srar etti. "Neydi?" "Bir da kadar iri ve karanlk bir ey. Kum tepesinin yamacndan bize doru yuvarlanyordu." Nefer, grdkleri eyi tarif etmek iin kelime bulamyordu. Mintaka, "Hahor Tapna kadar bykt," diye onu destekledi. "Mthi bir eydi. Siz de grm olmalsnz." Taita, "Hayr, grmedim," dedi. "Hayalinizin ve gzlerinizin size oynad bir oyundu. Dmanlannz tarafndan oraya yerletirilmi bir eydi." "By ha?" Nefer'in akl karmt. "Ama atlar da grdler," diye geveledi. Taita onlara arkasn dnd ve yaklaan Hilto'ya seslendi. "O zavall hayvanlar hallet." Sakatlanan atlan iaret ediyordu. "Sen de ona yardm et, Nefer." Taita delikanly megul edip bu felaketle olas sonularn fazla dnmesini nlemek istiyordu. Yrei burkulan Nefer yere devrilmi atn ban tuttu. Hayvann alnn okad ve lmn geliini grmemesi iin gzlerini bir rtyle rt. -271 Eski bir asker olan Hilto birok uzak sava alannda bu zc grevi ye. rine getirmiti. Kamann ucunu atn kulann arkasna dayad ve bir itite hayvann beynine saplad. At nce katld, sonra titredi ve geveyip kald. Bundan sonra ikinci hayvana yaklatlar. Hilto'nun kamasnn bir tek vuruuyla o da yere yld ve hareketsiz kald. Taita'yla Bay yan yana durmular, bu kahredici merhamet gsterisini sey. rediyorlard. Bay, "Medial sandmdan daha kuvvetliymi," dedi yavaa "Ara. mzdaki en kolay incinebilirleri seti ve gcn onlann zerinde younlatrd." Trok'un yannda onu destekleyen baka bycler de var." Taita, Bayia ayn fikirdeydi. "Bundan byle Hilto'yla Meren'e de dikkat etmemiz gerek. tar'a kar koymak iin kendi gcm younlatrana kadar byk tehlikedeyiz." htiyar adam bundan sonra Bay'n yanndan aynld. kisinin ba baa verip konutuklann grseler brleri kukulanrlard. Oysa morallerinin bozulmamas ok nemliydi. Taita, "Su torbalann getirin," diye emretti. Bir tanesi araba devrilirken patlamt, br ikisi ise sadece yanya kadar doluydu, ama onlar kalan arabalara kaylarla baladlar. "Meren bundan sonra Hilto ve Bay'la yolculuk edecek. Ben majestelerini yanma alacam," dedi. Arabalar imdi su torbalanyla ek yolcularn arlyla fazla yklenmi oluyorlard. Atlar kzgn scan iine doru ilerlerken hayli zorlanyorlard. Korkutucu gne garip san bulut tarafndan neredeyse tamamen rtlmt. Taita, Lostris'in altn tlsmn sa elinde tutuyor ve kendi kendine bir ilahi sylyordu. Bylece, etraflarnda younlaan ktl geri pskrtmeye alyordu. Hemen arkadaki arabada Bay da tekdze bir tekerleme tutturmutu. Yolun, baka kervanlarla yolculann tm izlerinin rzgr tarafndan sprlp yok edildii bir blmne geldiler. Aralkl olarak yerletirilmi kk ta kmeleri dnda izlenebilecek hibir iaret yoktu. Aradan ok gemeden bunlar da kalmad ve yolsuz kumlarda yollanna devam ettiler. Artk sadece Ta-ita'nn deneyimine, l hakkndaki bilgisine ve en derin igdlerine gvenmek zorundaydlar. Sonunda iki yksek kum tepesinin arasndaki dz bir alana vardlar. Kum burada yumuak ve przszd, ama Taita bu alann kysnda durarak ilersini dikkatle szd. Arabadan inerek Bay'a yanna gelmesini iaret etti. Zenci yanna gelince zararsz gzken yzeyi birlikte incelediler. -272Taita, "Buras hi houma gitmedi," dedi. "Bu ovann etrafn dolamann ujf yolunu bulmalyz. Burada bir ey var." pay przsz kumun stnde biraz yrd ve scak havay koklad. ki

tkrd ve tkrnn oluturduu ekli inceledi. "Burada kt bir ey rernjy0rum," dedi. "Bir evre yolu aramaya kmak bize saatlere, hatta gnmal olabilir. Peimizdekiler fazla uzakta deiller. Hangi tehlikenin daha byk olduuna karar vermeliyiz." Taita, "Bir ey var," diye yineledi. "Ben de senin gibi buradan gemek iin bir drt duyuyorum. O duygu ok gl ve mantksz. Bu dnce kafamza Medial tarafndan yerletirildi." "Gl Byc," diye Bay ban sallad. "Bu kez size katlmyorum. Tehlikeyi gze alp bu vadiyi amalyz. Aksi halde Trok gece olmadan bize yetiir." Taita adam omuzlarndan kavrayp kara gzlerinin iine bakn dikti. Bay'n gzlerinin, kenevir otundan imi gibi hafif alam olduu dikkatinden kamamt. "Medial zrhn delmi," dedi ve Lostris'in Tlsm'n Bay'n alnna dayad. Zenci annda krptrd gzlerini kocaman at. Taita onun, etkiden syrlmak iin sava verdiini grebiliyordu. Ona yardm etmek iin kendi iradesini kulland. Bay sonunda rperdi ve bak berraklat. "Haklsn," diye fsldad. "tar bana bakn dikti. Bu yerde byk tehlike var." Gzlerini dar vadi boyunca dolatrdlar. Balangc ve sonu fark edilemeyen sar renkli bir kum nehriydi. Kar ky aslnda uzak saylmazd, en dar yerlerinde topu topu yz elli metre; ama iki yz fersah olsa bu kadar olurdu. Trok'un alaylar da o kadar uzakta deildi. Bay, "Gneye mi, kuzeye mi?" diye sordu. "evre yolunu gremiyorum." Tatta gzlerini kapad ve tm gcn toplad. Birden korkun sessizliin iinde bir ses duyuldu. Hafif ve tiz bir ses. Hepsi balarn kaldnp baknca fkeli san gkte daireler eviren kral ahinin minik eklini grdler. ki daire daha izdikten sonra vadi boyunca gneye doru utu ve sisin iinde gzden kayboldu. "Gneye," dedi Taita. "ahini izleyeceiz." Bu dncelere ylesine dalmlard ki Hilto'nun kendi arabasn bulunduklar yere daha da yaklatrdnn ikisi de farkna varmamt. O ve Meren arabann korkuluunun zerinden eilmiler, yaptklar konumay dinliyorlard- Hilto sabrszlktan kalarn atmt. Birdenbire, "Artk yetti!" diye bard. -273Bycler Kral/F: 18 nmzdeki yol ak. Daha fazla gecikmeyi gze alamayz. Hilto size rehber-lik ederse onu izlemek cesaretini gsterecek misiniz?" Allarn krbalad, rken atlar da ileri atldlar. Meren ylesine gafil avlanmt ki sahanln stnden neredeyse arkaya savruluyordu, ama korkuluu yakalayabildi ve yanan tatta kalmay baarabildi. Taita, Hilto'ya, "Geri dn!" diye bard. "Bylendin. Ne yaptn bilmiyorsun." Bay da soldaki atn dizginlerini yakalamak iin atld, ama ok ge kalmt: araba yanndan uar gibi yass alana geti. Daha da hzland ve Hil-to'nun kahkahas onlara ulat. "Yol ak. Przsz ve hz yapmaya elverili." Nefer duran arabann dizginlerini yakalad ve, "Onu durdurup geri dndreceim," diye bard. "Hayr!" Taita dnp elini kaldrd ve durmasn emretti. "Hayr! Sakn oraya gitme. Orada tehlike var! Dur, Nefer!" Fakat Nefer onun barn duymazlktan geldi. Mintaka yannda olduu halde atlan krbalad. Tekerlekler przsz sert kumun stnde tslamaya benzer ses karyordu. Hilto'ya hzla yetimekteydi. Taita, "Kutsal Horus!" diye bard. "Tekerleklere dikkat edin." Hilto'nun arabasnn dnen tekerleklerinin arkasndan ty gibi gm kumlar ykselmeye balamt. Sonra onlar dehet iinde bakarlarken ty san bir sulu amur, arkasndan koyu amur bloklan oldu. Atlar dizlerine kadar yumuak zemine batmalar zerine yavaladlar, amur kmeleri rpnan toy-naklan tarafndan Hilto'nun bann zerinden uacak kadar yksee frlatld. Hilto onlan durdurmaya ya da geri evirmeye kalkmadan hayvanlan batan daha derinine srd. Taita, "Batan kumlarl" diye aa ac bard. "Medial'nn marifeti bu. Doru yolu gizleyerek bizi bu tuzaa srkledi." Hilto'nun atlan kabuu delerek altndaki batakla battlar. Tekerleklerin hareketsiz kalmalar zerine araba o kadar ani olarak drd ki Hilto'yla Meren korkuluun zerinden tepe taklak utular. Masum grnl zeminin stne yuvarlandlar, ama durup ayaa kalkmaya yeltenmeleri zerine vcutlan yapkan san amura buland ve dizlerine kadar battlar. Atlar kurtulamayacak kadar batmlard. Yalnzca balanyla n ayaklan serbestti, ama kineyerek rpndka daha da derine kyortard. Nefer aknd, gzlerinin nnde olagelen faciaya ok ar tepki gsterdi. Geri dnmeye yeltendiinde artk ok geti. Be metre bile gidemeden te- 274 tekler poyralanna kadar batmt, amur aynca atlarn omuzlanna kadar k-kselmiti- Delikanl onlara yardm etmek, koum takmlarn zmek ve on-L geri evirmek iin arabadan atlamaya kalkt, ama annda dizlerine, az sonra da beline kadar batt. Mintaka panik halinde onu uyard. "Ayakta durmaya kalkma. Yoksa seni yutar. Kendini yzkoyun yere at ve yzmeye al."

Kendisi de batmakta olan arabadan kurtularak titreyen amurun stne yamyass uzand. "te byle, Nefer," dedi. "Benim yaptm gibi yap." Delikanl kendini toparlad ve amurun yzeyine dmdz uzand. Yzmeyi kendi kendine renen bir ocuun beceriksiz hareketleriyle tamamen batmadan nce arabaya ulat. Kamasyia taban tahtalann yerinde tutan deri kaylar kesti ve panik derecesindeki bir aceleyle onlar kurtanp aa frlatt. Kalaslar lmcl kayan kumlarn stnde yzyordu, ama ar araba kar konulamaz biimde yzeyin altna kayd ve atlan da beraberinde srkledi. Birka dakikaya kalmadan boz renkli ovada daha ak renkli bir leke mezarlannm yerinin tek iareti oldu. Hilto'nun arabas da atlaryla birlikte kumlann altna ekilmiti. Hilto'yla Meren rpnyor, dehet iinde haykryor, ancak amura bulanm kafalanyla omuzlarn kumlann dnda tutmay baanyorlard. Nefer kalaslardan birini Mintaka'ya doru srd. "Bunu kullan!" diye emretti, gen kz da kalasn stne-srnd. Delikanl, arln tayabilen ikinci bir kalastan da kendisi yararland. Baka iki kalas kaylarndan yararlanarak kendisiyle birlikte ekerek batan stnde srnd ve Hilto'yla Meren'e bu kalaslar onlara doru itebilecek kadar yaklat. ki kazazede baln yapkan penesinden kendilerini ekip kurtarmay baardlar. Ve drd birden Taita'yla Bay'n salam zeminin stnden onlan dehet iinde seyrettikleri yere doru yzmeye baladlar. Taita elini, kolunu sallayarak onlara, "Yolun yan yerine vardnz bile. Buraya dnmeyin. Devam edin. br yana gein," diye telala bard. Nefer bunun mantn hemen kavrad. Kar kyya yneldiler. amur kollaryla bacaklarna ve kalaslarn altna inatla yaptndan ar ve zor bir iti bu- Mintaka'nn hafif yaps ok gemeden ie yarad ve gen kz tekilerin nne geti. Salam yere ilk ulaan ve katil kumlann penesinden kendini ilk kurtaran 0 oldu. ok gemeden Nefer, Hilto ve Meren de onu izlediler. Bitkin haldeydiler. Kendilerini doudaki kum tepelerinin eteinde yere attlar. -275Onlar kar kyya geerken Taita kar karya bulunduklar belal durum zerinde kafasn altrd. Durum umutsuz gzkyordu. Aralarnda yz m^ re geniliinde bir uurum bulunan iki gruba blnmlerdi. Btn atlaryla aralarn, silahlanyla donammlann kaybetmilerdi, ama en byk kaypi^ deerli su torbalaryd. Bay birden ihtiyar adamn koluna dokundu. "Dinleyin!" Havadaki bir hrtyd bu. ok uzaklarda kh kayboluyor, kh kuwetleni-yordu. Etraf eviren kum tepelerinden geri tepen uzaktaki bir yansmayd Ses hafif de olsa yanlmak olanakszd: ilerlemekte olan bir sava arabas kafilesinin kard grltyd. Vadinin kar tarafndakiler de grlty duymu ve ayaa kalkmlard. Hepsi kum tepelerine bakyor ve Trok'la adamlarnn hzla yaklamasn dinliyorlard. Mintaka birden onlar bu yana geirmi olan kalaslar terk ettikleri batakln kysna kotu. Nefer gen kzn arkasndan bakyor, ne yapmak istediini anlamaya alyordu. Mintaka kalaslar toplad ve diz boyu amura glrarak kalastan deri kaylarndan tutarak arkasndan ekti. Nefer onun ne yaptn birden kavram, fakat onu durdurmak iin ok ge kalmt. Mintaka kendini kalaslardan birinin stne yzkoyun atarak sar amurun stnde kaymaya koyuldu. Nefer en sonunda beline kadar ykselen baln iinde durmak zorunda kaldnda gen kz artk onun ulaamayaca kadar uzaklamt. Onun arkasndan, "Sen dn," diye bard. "Ben giderim." Mintaka, "Ben senden daha hafif ve daha hzlym," diye yant verdi ve delikanlnn ona yalvarmay srdrmesine ramen duymaz gibi davranarak tm soluunu ve gcn ileri kaymaya harcad. Arabalann sesi daha da yaklayor, Mintaka'y daha ok aba harcamaya itiyordu. Nefer onu bakyla izledike gvenlii iin korkuyor ve inadna kzyordu. Ama sevdii kzn cesaretinden dolay duyduu gurur bu duygularn hepsinden daha glyd. Mintaka kar kyya yaklarken, delikanl, "Onda bir savann ve bir kralienin yrei var," diye fsldad. zleyenlerin seslerini, tekerleklerin takrdsn ve silahlarn akrtsn imdi kum tepelerinin yanstma zellii sayesinde daha da net duyabiliyorlard. Taita ellerinin serbest kalmas iin sopasn kemerinin altna sktrd, sonra Bay'la birlikte Mintaka'y karlamak iin batakla girdiler. Her biri gen -276. yedek bir kalas alarak gvenilmez yzeye atldlar. de kar kyya doru yzmeye balamlard. Arkalarndaki kum tepelerinin arasndan birden dman araba kafilesinin has kverdi. En ndeki arabada Trok gze arpyordu. Bir boann brmesini andran sesi zafer sevinciyle nlad, jleri! Saldrn!" ndeki arabalar drtnala yaklat ve batak kumlarn kysna vardlar. kaak sar baln stnde var gleriyle yol almaya alyorlard. Arkalarnda araba srclerinin haykrlar kuvvetleniyordu. Trok'un arl arabasnn gevek kumlara br arabalardan daha fazla batmasna neden oluyordu, krbac yedike atlarnn hamle yapmalarna ramen, saldrganlann ilk srasnn arkasna dt. ndeki kafilenin br arabas doru batak kumlann iine girdiler ve br aralar kadar hzl olarak yzeyin altna emildiler. Trok en sonunda tehlikenin farkna varmt. Kendi atlarn kontrol altna almay ve baln kysndan yana saptrmay baard.

Trok kavisli ksa yayn kapp arabadan atlad. Arkasndan gelen arabalar da saldry brakp ktle halinde yldlar. Trok, "Yaylar hazr edin!" diye bard. "Hep birden. Sakn kanmayn, vurun onlar." Okular koarak bataklm kysnda drder kiilik sralar oluturdular. Okluklar srtlarnda hazrd, yaylarn germilerdi. . Mintaka bir kez daha kader arkadalarnn nne gemiti. ki ky arasnn yan yerini gemiti, Taita'yia Bay ise panik halinde elleriyle krek ekmelerine ramen giderek geri kalmaktaydlar. Trok adamlarnn arasnda dolayor, emirler yadryordu. "Okular, ata hazr olun!" Yz elli asker oklann yay kiriine yerletirdiler. "Okular yaylanma gerin ve nian alini" Hep birlikte silahlann kaldrp alalan sar gn iine nian aldlar. Trok, "imdi!" diye haykrnca toplu halde oklann saldlar. Oklar karanlk bir bulut gibi ykseldiler. Yollannn en yksek noktasna ulatktan sonra bataklktaki kk karaltnn stne doru dmeye baladlar. Taita oklarn geliini duymutu, ban kaldnp ge bakt. ldrc bulut bir yaban kaz srsnn kanatlar gibi hafif bir slk sesi arasnda zerlerine dmeye girimiti. Taita telala, "amurun iine!" diye bannca de kalaslarnn stnden aa kaydlar ve sadece balan darda kalacak biimde youn amura -277gmldler. Otlar dolu gibi etraflarna dyordu. Bir tanesi, Mintaka'nn bir ka saniye nce stnde yatt kalasa sapland. Taita, "leri!" diye emretti. Bunun zerine tekrar kalaslarn stne trman-diar ve elleriyle, kollaryla ileriye doru krek hareketleri yapmaya koyuldular Ama birka metre gitmilerdi ki hava yine oklann vnlamalaryla doldu, onlar da tekrar sar amurun korumasna bavurmak zorunda kaldlar. Bundan sonra kez daha kalaslardan atlamak zorunda kaldlar, ama okular iin menzil giderek uzuyor, voliler de daha isabetsiz oluyordu. Minta-ka her zamankinden hzl hareket etti ve ok gemeden menzilin dna kt Adamlann nian almaya zorlarken Trok'un fkeyle brd duyuluyordu. Oklar etraflanndaki amurun iine dyor, fakat atlar giderek daha az youn oluyordu. Taita, Bay'a bakmak iin bam evirdi. Yara izleriyle dolu kafas amurla terden parlyordu. Kan anandan farksz gzleri yuvalanndan frlamt, az ardna kadar akt, yontulmu dileri ise bir kpek balnnkiter kadar keskin grnyordu. Taita, "Cesaret, Bayi" diye ona seslendi. "Hemen hemen vardk saylr." Bunu syler sylemez szlerinin tanrlara bir meydan okuma nitelii tadn kavrad. Arkalarndaki kyda Trok onlarn elinden kurtulmak zere olduunu gryordu. Askerleri hareket halindeki bir arabadan kullanlmaya uygun daha ksa ve daha az gl yaylan kullanyorlard. Yz metre etkin menzillerinin sn-nyd. Trok arabasnn atlann yneten mzrak erine dnp ters ters bakt. "Sava yaym getirin," diye bard. Trok alay iinde arabasnda uzun yay tayan tek kiiydi. Ek g ve menzilin, sava yaynn olaand uzunluunu hakl klmadna karar vermiti. Bununla birlikte, Trok'un byk bedensel gc ve kollarnn an uzunluu onu daha nemsiz kiilere zg snrlamalarn tesinde tutuyordu. ou durumlarda kavisli ksa yay kullanyordu. Ancak, arabasnn yannda hantal olmakla beraber daha etkin silahn an uzunluunu kaldracak zel bir tertibat yaptrmt. Mzraks ona doru kotu ve byk yay ellerine verdi. Leopar kafas atmasyla ssl olan ve uzun yaya uyan zel oklar ieren okluu da getirmitiTrok nndekileri gsleyerek okularn n srasna geti. Uzun oklardan birini yayn yuvasna yerletirdi ve menzili yan kapah gzleriyle lt. -278jki yzcnn balar sar yzeyin stnde minik lekeleri andryordu. t ok'un etrafndakiler hl ok yadryorlard, ama oklar hedefe yaklaamyor, murun iine saplanyordu. Trok sol ayan ne alarak duruunu ayarlad ve alnacak okun asn kafasnda hesaplad. Derin bir soluk aldktan sonra da dz tuttuu sol koluyla yay ta ki kemerli burnunun ucuna dokununcaya kadar aerdi. Yay onun byk kuvvetine bile kar koyuyordu. plak kollarndaki kaslar imi, yz gsterdii abann etkisiyle ekilsizlemiti. Yay ksa bir an ylece tuttu ve hedefinde kck bir ayarlama yapt. Sonra yay salverdi; koca yay gvdesi ellerinde canl bir yaratk gibi kaslm ve titremiti. Uzun ok daha nemsiz benzerlerinin oluturduu bulutu kolaylkla geride brakarak trmand, trmand. Doruuna eritikten sonra da tpk avnn stne pike yapan bir ahin gibi inie geti. Tatta uzun okun uuunun daha keskin ve tiz sesini duyarak ban kaldrd. Ve okun doru zerine geldiini grd. stelik ilkel aracndan aa kaymasna, hatta yolunun stnden ekilmesine bile vakit yoktu. radesi dnda gzlerini kapad. Ok bann o kadar yaknndan gemiti ki yal adam rzgrnn salarn yaladn hissetti. Hemen arkasndan isabetin tok grltsn duydu.

ihtiyar adam gzlerini at ve sesin geldii yne ban evirdi. Uzun ok Bay' plak srtnn tam ortasndan yakalamt. Okun ta ucu Bay'n stnde yatt kalasa gmlerek adamcaz tahtann stne tpk parlak bir karafatma gibi mhlamt. Bay'n yz TaJta'nnkine kolunu uzatacak olsa dokunabilecei kadar yaknd. htiyar adam derin bakl kara gzlere bakt ve ilerinde lmn strabn okudu. Bay barmak ya da konumak iin azn at, fakat iersinden fkran sel gibi kanlar kabilecek herhangi bir sesi bodu. Byk bir aba harcayarak elini boynundaki gerdanla uzatt ve onu kard. Penelemi par-maklannn arasndaki paha biilemez tlsm son armaan olarak Taita'ya uzatt. Taita gerdanl katlam parmaklarn arasndan yavaa ekti ve ipi kendi boynuna geirdi. Anmda can ekien amann znn ondan kendi vcuduna aktn ve onu glendirdiini hissetti. Bay'n ba nne dt, fakat ok onun kalasn stnden aa yuvarlanmasn nledi. Taita okun sapnda leopar kakmasn tand ve oku atann kim olduunu bildi. Uzanp iki parman Bay'n grtlana dayad ve son nefesini hissetti. Bay gitmiti ve Taita ne kadar abalasa onu kurtaramazd. l dostu 279 nu brakarak Nefer'le Mintaka'nn onu cesaret verici szleriyle uzak kyv doru yzd. Uzun oklardan drt tanesi daha yaknna dt, ama hibiri ona demedi, o da yava yava oklarn menzilinden kt. Nefer onu karlad ve youn amurun iinde ayaa kalkmasna yardm etti. Taita sopasndan yararlanarak salam zemine kt. Ama orada yere kerek soluk solua kald. Bir dakika kadar sonra doruldu ve batak kumlarn tesindeki Trok'a bakt. Elleri brnde duran adamn vcudunun her izgisi ve ba, fkesini ve aresizliini ele veriyordu. Derken Trok avulann aznn etrafnda bititirerek, "Benden kurtulduunu sanma, Byc. Seni istiyorum karm olacak kahpeyi de istiyorum. kinizi de yakalayacam. Elimden kurtulamayacaksnz. zinizi asla kaybetmeyeceim," diye haykrd. Mintaka kumlara doru gidebilecei kadar ilerledi. Trok'un en duyarl yannn hangisi olduunu ve onu adamlarnn karsnda en ok nasl kk drebileceini biliyordu. "Sevgili kocam, tehditlerin de erkekliin kadar gevek ve bo," diye seslendi. Tatl sesi karya net olarak yansd, iki yz Hiksos savas da her kelimesini duydular. nce okun yol at youn bir sessizlik oldu, hemen arkasndan da birliin btn sralarndan alay dolu kahkahalar koptu. Kendi adamlar bile onurunun krlmasndan zevk duyacak kadar nefret ediyorlard Trok'tan. Trok yayn bann yukarsnda sallayarak aresiz bir fkeyle tepinmeye balad. Sonunda hrlayarak kendi adamlanna dnnce hepsi kendi delice cesaretlerinden dehete derek sustular. Ortala ken sessizlik arasnda Trok'un bard duyuldu. "tar! Medi-al tar! Ortaya k!" ^ tar batak kumlarn kysnda duruyor ve kar kydaki kk kafileye bakyordu. Yz eitli desenler oluturan dvmelerle kaplyd. Gzleri mor helezonlarla evriliydi, kataraktl tek gz gm bir disk gibi parlyordu. Uzun burnu ifte bir krmz benek srasyla kat edilmiti. enesiyle yanaklarnda e-reltiotunu andran izgiler vard. Krmz gomalaka bulanm salar kazkla-mt. Bilinli olarak stndeki entariden syrld ve onu yere kaydrd. imdi rlplak olduundan srlyla omuzlarnn leopar benekleriyte kapl olduu grlyordu. Karnna kzl renkli bir yldz dvmesi yaptrmt, kasndaki kllarn tra edilmi olmas, nnde sallanan kocaman cinsel organn daha da belirginletiriyordu. Delinmi gulfe'sine altndan ve gmten minik ..- 280 ziller geirilmiti- Taita'ya bakt, Byc de onunla yzlemek iin ne kt, ikisi birbirlerine bakarlarken aralarndaki aklk daralm grnyordu. jtar'm cinsel organ yava yava iti ve dev bir ereksiyon oluturmas zerine kk anlar ngrdamaya baladlar. Adam kalalann ne savurarak organnn fkeli krmz ban Taita'ya doru uzatt. Taita'nn hadm statsn ve tar'n erkekliinin stnln vurgulayan apak bir meydan okumayd bu. Taita sopasn kaldrd ve onu Medial'nn kasklarna doru uzatt. kisi de uzun bir sre kmldamadlar, tm glerini frlatlan mzraklar gibi birbirlerine yneltmilerdi. tar birden inledi ve btn tohumlann kumlarn iine boaltt. Penisi de bzld, ufak, buruuk ve nemsiz bir organa dnt. tar dizlerinin stne kt ve knlan onurunu rtmek iin entarisini alelacele zerine geirdi. Bycyle ilk dorudan yzlemesinden yenik kmt. Taita'ya arkasn dnd ve ki Seueth rahibiyle Nbyeli amann meldikleri yere dnd. Onlann emberine katld ve el ele tutuarak bir ilahi okumaya baladlar. Nefer, "Ne yapryonV?" diye'endieyle sondu. Mintaka, "Bana kalrsa batak kumlarn etrafn eviren bir yol kefetmeye alyorlar," diye fsldad. Nefer hissetmedii bir gv^le, Taita onlar durduracak," dedi. itar birden kuvveti yenilenmi gibi ayaa frlad. Bir kargann bouk cyaklamasn andran bir ses kard ve kumlu vadinin gney ynn iaret etti. Taita, "ahinin biz& gsterdii yolu seti. Henz gvende deiliz," dedi yavaa.

Trok'un askerleri harekete getiler. tar ndeki arabada Trok'un yannda yol alrken lmcl amur nehrinin kvrmlarn izleyerek gneye yneldiler. Bir yandan geerken askerler kar kydaki kk gruba tehditler ve meydan okuyan szler savurdular. Tozlar durulduktan sonra Trok'un, onlar gz hapsinde tutmak iin kar sahildeki kum tepelerinin eteklerinde be sava arabas ve on askerden ibaret kk bir kuvvet braktn grdler. Ana kuvvetin son arabas ok gemeden sar sisin iine dald ve vadi duvarlarnn bir kvrmnn arkasnda gzden kayboldu. Taita, Trok gece olmadan bizim tarafmza gemenin yolunu bulmu olacaktr," diye ngrd. Nefer sordu. "Ne yapabiliriz?" -281 Taita dnp ona bakt. "Firavun sensin. Sen On Bin Arabann Efendi. si'sin. Bize emirlerini bildir, majesteleri." Bu meydan okuma karsnda Nefer'in adeta dili tutulmutu. Taita herhakjQ onunla alay ediyordu. Sonra o yal soluk gzlere baknca ilerinde alaydan eser olmadn grd. fke safrann tm ac tadyla azna kadar ykseldi. tiraz etmeye, her eylerini, btn aralaryla sularn kaybettiklerini, nle-rinde acmasz bir ln uzandn, arkalarndan ise acmasz bir ordunun geldiini sylemeye hazrlandysa da Mintaka'nn kolunu tutmas onu kendine getirdi. Taita'nn gzlerine bakt ve iine bir ilham geldi. Onlara plann aklad. O daha szn bitirmeden Hilto srtyor ve bam sallyor, Meren de glyor ve ellerini ovuturuyordu. Mintaka ise sevdii erkein yannda gururundan dimdik duruyordu. Nefer emirlerini sraladktan sonra Taita ban edi. "te gerek bir Rra-vun'un sava plan,* derken sesi donuk ve herhangi bir heyecan belirtisinden yoksundu, ama onaylad gzlerinden okunuyordu. Lostris'in ona ykledii grevin yaknda sona ereceini biliyordu artk. Nefer kendi yazgsnn sorumluluunu stlenmeye hemen hemen hazrd. ^ . Bir, iki fersah yol ancak gitmilerdi ki tar parmayla ilersini iaret etti. Trok kafileyi durdurdu ve garip sar kta ve snn havada yol at titreimler arasnda gzlerini krptrarak grmeye alt. Batak kumlar vadisi ilerde aniden daralyordu. Trok, "Nedir bu?" diye sordu. Aralkta sanki kvrm kvrm bir deniz canavar yzmekteydi. Srt yzgecinin tepesi sar amurun iinden keskin kenarla-nyla simsiyah syrlmaktayd. tar, "Bu bizim kprmz," diye yantlad. "Bir kydan tekine kadar uzanan bir kaya kitlesi. Vadiyi oradan geeceiz." Trok kaya kprsn incelemeleri iin iki adamn nden gnderdi. Adamlar kayalann stnden koarak getiler ve sandaletlerini slatmadan kar kyya ulatlar. Banp Trok'a iaret ettiler, o da atlann krbalad ve adamlannn arkasndan kprden geti. Kafilenin kalan ksm da tek sra halinde onu izledi. Hepsi kar kyya sa salim geer gemez Trok kuzeye dnd ve Taita'nn kaak kafilesini en son grdkleri yere doru vadiyi izledi. Ama aradaki mesafenin yarsndan azn kat etmilerdi ki tepelerindeki bulut san bir sise, vakitsiz olarak geceyi getiren somurtkan ve zehirli bir hava - 282 dnt. Birka dakika sonra son k da snm, zifiri karanlk kafilenin durmasna neden olmutu. "Atlar yoruldu." Komutanlar emir almak iin etrafnda toplanca Trok gene jin mola verme karanna yimser bir anlam yaktrmaya alt. "Onlara su verin, sonra onlar da, adamlar da dinlensinler. Gn r maz yola devam edeceiz. Byc bile yryerek ve susuz olarak fazla uzaa gitmi olamaz. Yarn vakit leyi bulmadan elimizde olacaklar." Taita, Mintaka'nn ayandaki sarglan kard ve honut ekilde ban sallad. Sonra ayaklan batak kumlarn gl alkali nemiyle slatt ve onlar tekrar sard. Nefer tm itirazlarna karn ona kendi sandaletlerini giydirdi. Bunlar gen kzn ayaklanna gre fazla byktler, ama sarglarla uyuyorlard. Tayacak bir eyleri yoktu, ne su ne yiyecek, ne de silah, ne de baka bir eya. Sadece kumlarn iine batm arabalarn taban kalastan vard. Kar kydaki Hiksos askerleri onlan merakla seyrederken Nefer kafilesini douya bakan yksek kum tepesine )>rmandrd>. Dorua vardkJannda soluk solumaydlar. Susuzluktan imdiden dayanlmaz bir ikenceydi. Nefer batak kumlann br yanna son bir kez bakt. Kar kydaki Trok'un askerleri atiannn koum takmlarn karmlard, geceyi dinlenerek geirmeye hazrlk olarak kamp atelerini yakyorlard. Nefer onlara alayl bir selam verdi ve kafilenin kalan ksmyla kum tepesinin br yznden aa indi. Onlan gzetleyenlerden bylece kurtulunca bir sre dinlendiler. Nefer, "Gstereceimiz her aba bize pahalya mal olacak," diye arkadalarn uyard. "Daha saatlerce iecek suyumuz olmayacak." Scakta soluk solua yatarken asker ve araba sesleri duymay endieyle bekliyorlard. Mintaka hepsinin iindeki korkuyu seslendirdi. "Trok'un karya gei yerini bulup ortalk kararmadan tepemize binmemesi iin btn tannlara dua edin."

Biraz toparlandktan sonra Nefer, aradaki kum tepesinin korumas altnda onlara batak kumlar vadisine paralel bir yol izletti. Sadece ksa bir yol gittiler, ama scakta bu kadar bir aba bile onlan tketti. Sinir bozucu sar sisin iinde bir kez daha dinlenmeye hazrlandlar. Ama ok fazla beklemelerine lzum kalmad, karanlk ok gemeden onlar koynuna ald. Ne yazk ki gece onlan rahatlatmad. Tekrar kum tepesinin doruuna trmandlar. Aalannda vadinin br yanndaki ateleri gryorlard. Alevler Hiksos kampnn plann semelerine ancak yetecek kadar k veriyordu. - 283 Dman arabalar ortas bo bir karenin etrafna dizilmiler, atlarn balan tekerleklere balanmt. ki nbeti atelerin yannda oturuyor, adamlann kalan ksm ise arabalarn arasndaki bo alanda hasrlarnn stnde yatyorlard. Nefer, "Bizim dou ynnde uzaklatmz grdler. Hl o yne gittin), mizi dnp dikkatlerini gevettiklerini mit edelim," dedi ve adamlarn tepenin yznden kayarak indirdi. Kampn iki, yz metre berisinde vadinin tabanna indiler. Hareketlerini gzden gizlemek ve karabilecekleri grltleri bomak iin bu kadar yeterliydi. Ynlerini bulmak iin kamp atelerinin ltsndan yararlanarak ve karanlkta yollarn kaybetmemek iin birbirlerinin koluna girerek batak kumlarn kysna kadar sokuldular. Kalastan kumlarn stne indirerek yine krek hareketleri yapmaya giritiler. Bu tarz yolculua almlard, ksa bir sre sonra da kar kyya ulatlar. Birbirlerinden uzaklamamaya dikkat ederek kampa doru srndler vs atelerin k dairesinin hemen dna bzldler. ki nbeti dnda btn kamp uyuyor grnyordu. Atlar da sessizdiler, tek ses ise alevlerin hafif atrdsyd. Nbetilerden biri birdenbire ayaa kalkt ve arkadann oturduu yere yrd. kisi yavaa konumaya baladlar. Nefer bu gecikmeye sinirlenmiti, tam Taita'dan yardm isteyecei srada yal adam ondan nce davrand. Sopasn iki karaltya doru uzatt. Bir, iki dakikaya kalmadan adamlann sesi uykulu uykulu gelmeye balad, sonunda uyank kalan nbeti ayaa kalkp gerindi ve esnedi. Sonra kendi ateinin bana dnd ve klc dizlerinin stne koyarak oturup rahatna bakt. Taita sopasn hl adama doru uzatyordu. Nbetinin ba en sonunda nne dt ve enesi gsne dayand. teki atein olduu yerden hafif bir horlama kulaa geliyordu. Adamlarn ikisi de derin bir uykuya dalmlard. Nefer, Hilto'yla Meren'e dokundu. kisi de iini biliyordu. Taita'yla Minta-ka'y atein nn kenarnda brakarak ne srndler. Nefer en yakndaki nbetinin arkasna sokuldu. Kl kucandan kaym, kamda yannda yatyordu. Nefer onu ald ve ayn hareketi devam ettirerek tuntan sapn adamn akana arpt. Nbeti gk demeden yere ykld ve ateinin yannda boylu boyunca uzanp kald. Nefer klc elinde tutarak br atee bakt. Hilto'yla Meren de o nbetinin hakkndan gelmiti; adam uyuyan bir kpek gibi kvrlm, yatyordu. Klc -284'daydi. Q birden en yakn arabaya kotular. Karglar hl arabann yarandaki mahfazalardayd. Nefer bir tanesini yakalad. Silah avucunda ar, fakat huzur vericiydi. Derken atlarn biri hafife kinedi ve toynan yere arpt. Nefer dondu kald. Bir an fark edilmediklerini sand. Ama sonra arabalarn iinden uykulu bir ses, Noosa sen misin? Uyank msn?" diye seslendi. Bir asker sendeleyerek atein aydnlnn iinde belirdi. Hl uyukluyordu belindeki petamal dnda plakt. Sa elinde bir kl tutuyordu. Durup Nefer'e aval aval bakt. "Kimsin sen?" Paniin etkisiyle sesi ykseldi. Meren kargy frlatt. Karg adamn tam gsnn ortasna sapland. Elini havaya atarak kumlarn stne kt. Meren frlayp adamn den klcn kapt. birden keileri karm cinler gibi uluyarak araba oklarnn zerinden atladlar ve aralarn ortasndaki kareye kapa attlar. lklar uyanmakta olan adamlar panie uratmt. Bazlan silahlarnekmeye bile frsat bulamadan ele geirilen kllar ldrc bir ritmle kalkp inmeye baladlar. Kllar kana bulanmakta gecikmedi. Dmanlann iinden yalnz bir tanesi kendini toparlayp onlara doru dnd, iri yan biriydi, yaral bir aslan gibi kkreyerek onlar geri pskrtt. Bu arada Nefer'in bana nian almt. Nefer her ne kadar bunu bertaraf ettiyse de yn deitiren darbe kolugu omzuna kadar uyuturdu. Kl sapnn altndan knlmt. Nefer silahsz kalmt, hasm da iini bitirmek iin klc onun bana doru sallad. Ancak Taita arkasndaki karanln iinden karsna kt ve sopasn kafatasna arpt. Adam yere ykld, Nefer de klc yere dmeden onun gevemi parmaklarnn arasndan ald. Dv sona ermiti. Hayatta kalanlarn bei elleri balarnn stnde, yere diz kmler, Hilto'yla Meren de tepelerine dikilmiti. Mintaka'yla Tarta ateleri canlandrdlar, alevlerin aydnlnda da askerlerin nn ldn, ikisinin ise ar yaral olduunu grdler.

Taita yarailann yaralarn tedavi ederken, tekiler de arabann yedek ha-latlanyla tutsaklann elleriyle ayaklann baladlar. Ancak bundan sonra su tor-balanndan kana kana su itiler, ekmek torbasndan diledikleri kadar ekmek dilimi aldlar, bulduklar yiyeceklerin arasndan da kurutulmu etten dilimler kestiler. Yiyip imeleri sona ererken yeni bir gn douyordu. Yine tehdit dolu krmz bir afakt bu, scak ise imdiden boucuydu. Nefer araba ve onlar -285ekecek en iyi atlan seti. Seilmi aralar askerlerin kiisel eyas ve y6dsk silahlarn gerekenden fazlas gibi gereksiz donanmdan anndrd. Nefer isten meyen atlar da serbest brakt ve yzlerinin nnde bir rt sallayarak drtna. la uzaklamalann salad. O rktc afan kzl her an kuvvetleniyordu, onlar da aceleyle arabalara bindiler. Yola kacaklar srada Nefer elleri kollan bal tutsaklarn yanna yaklat. "Sizler de bizim gibi Msrl'snz," dedi. "Arkadalannzdan bazlann |. durduumuz ve yaraladmz iin ok zgnm. Bu bizim seimimiz deildi bize zevk de vermedi. Gasp Trok buna bizi mecbur etti." Onu az daha ldren iri yar adamn yanna meldi. "Sen cesur bir adamsn. Gnn birinde ortak dmana kar yan yana savaabilmemizi ok isterim." Nefer'in etei o otururkun yukar syrlmt. Delikanlnn sa baldrna bak taklnca tutsan gz yuvalarndan frlad. Firavun Nefer Seti ld," dedi. "Sen niin bacanda hkmdann adn tayorsun?" Nefer, Taita'nn uzun yllar nce bacanda yapt dvmenin stnde elini gezdirdi. "Bu benim hakkm," dedi. "Ben Firavun Nefer Seti'yim." "Hayr! Hayr!" Tutsak sava meydannda olmad kadar heyecanl ve korkmu gzkyordu. Mintaka arabadan atlayp yanlarna geldi. Dosta bir tavrla adamla konutu. "Benim kim oldut.m; biliyor musun?" "Siz majesteleri Kralie Mintaka'snz. Babanz benim tanrm ve komuta-nmd. Onu ok severdim. Onun iin sizi de seviyor ve sayg duyuyorum." Mintaka kamasn knndan ekti ve adamn iplerini kesti. "Evet," dedi. "Ben Mintaka'ym, bu da nianlm olan Firavun Nefer Seti. Bir gn mirasmz talep etmek iin Msr'a dneceiz ve lkemizde bar ve adalet iinde saltanat sreceiz." Nefer'le Mintaka ayaa kalkarak devam ettiler. "Silah arkadalarnza u mesaj verin. nsanlara bizim hayatta olduumuzu ve Msr'a dneceimizi syleyin." Adam dizlerinin stnde srnerek yaklat ve Mintaka'nn ayaklarn pt, sonra Nefer'in de yanna srnd ve delikanlnn ayaklarndan birini alp bann stne koydu. -286"Sizin adamnzm," dedi. "Mesajnz halka duyuracam. Bize en ksa zamanda dnn kutsal Firavun." br tutsaklar da ballk ve sevgi yeminleriyle arkadalanna katldlar. Sana selam Firavun! Dileriz bin yl yaar ve lkeni ynetirsin!" Nefer'le Mintaka ele geirdikleri arabaya bindiler, serbest kalan tutsaklar da arkalarndan, "Bak-herl Bak-hert' diye bardlar. ara harap durumda kalan kamptan kt. Taita yk arabasnda yalnz yol alyordu. Medial Itar'n oyunlanna en iyi o kar koyabilir ve onlardan gizlenen doru yolu ancak o kefedebilirdi. Nefer'le Mintaka onu izliyor, Hilto'yla Me-ren de kafilenin sonunu oluturuyordu. Geldikleri yoldan geri dnmeye giritiler. Ksa bir yol gitmilerdi, batak kumlar vadisi ve kamp da hl grnrdeydi ki Taita birden durup arkasna bakt, br iki araba da arkasnda durdular. Nefer, "Ne var?" diye sorunca ihtiyar adam sus der gibi elini kaldrd. Kar ki' yda Trok'un birliklerinin yaklamakta olduu sessizlik iinde kulaklarna geldi. Sonra kafilesinin bann, afan kzllnn iinde uzaktaki kum tepelerinin arasndan meydana ktn grdler. ndeki arabada yol alan Trok birden dizginleri ekip tar'a bard. "Seueth'in laneti bana yasn, Byc yine senden daha akll kt. Geri dnp geride braktmz arabalan ele geireceklerini bilemedin mi?" jtar da, "Sen bunu niin kilemedin peki?" diye ona hrlad. "Byk komutan sensin." Trok bu kstahlna karlk krbac dvmeli yznn ortasna aklatmak iin kolunu arkaya attysa da, MediaJ'nn karanlk gzlerine baknca kendini toparlayp kolunu indirdi. "imdi ne olacak, itar? Kamalarna gz yumacak msn?" tar, "zleyebilecekleri bir tek yol var, Zander ise iki yz sava arabasyla o yoldan geliyor. Onlar yine kapana kstrm saylrsn," diye belirtti. Trok'un yz vahi bir glmsemeyle aydnland. Hiddeti arasnda Zander tamamen aklndan kmt. tar devam etti. "Gne tamamen domu saylmaz. Kaya kprsnden tekrar geip onlar kovalamak iin nnde upuzun bir gn var. Kokular burnumda. Am zerlerine savurup onlan tutsak edecek ve sadk bir kpek 9ibi seni dosdoru avna gtreceim." Trok atlarn krbalad ve arabasn batakln kysndaki salam kumla-n" stnde koturdu. Kar kydaki arabann tam karsndayd. Hemen hemen inandrc olan bir kahkaha atmay baard.

-287"Bu yantan sizden ok daha fazla zevk alyorum dostlarm. ntikam so. uk yenilince daha lezzetli olan bir a gibidir! Seueth ahidim olsun, bunun doya doya tadn karacam." Mintaka da ona seslendi. Tavann piirmek iin nce onu yakalamal sn." 'Yakalayacam yakalayacam. Sizi elendirecek baz srprizler hazrla. dma da emin olabilirsiniz." Ama araba kum tepelerinin arasna sapnca adamn yzndeki gQ. lmseyi silindi. Mintaka ona neeyle el sallad. Kzn amacnn onu kzdrmak olduunu bilmesine ramen, Trok yine de fena halde sinirlendi. Adamlarna, "Geriye!" diye bard. "Kpry geeceiz." Yollarna devam ederlerken Taita ge giderek daha sk bakmaktayd. Kkrt rengindeki bulutlar yer zne yaklatka yzndeki ifade ciddilemekte ve dnceli bir hal almaktayd. Sabah ortasnda atlara su vermek iin durduktan srada Hilto, "Hi byle bir gk grmemitim. Belli ki tannlar fkeli," dedi. Doru yolu hemen bulmalan ok garipti. Yanl tarafa dndkleri atal az ta uzaktan grlebiliyordu. Burasn aretleyen yksek ta ynn gzden karm olmalan inanlr gibi deildi. O kadar ok ticaret kervannn getii Kzildeniz yolu. Batak Kumlar Vadisi'ne giden patikadan ok daha fazla iz dolu ve belirgindi. Yol kavana yaklarlarken Nefer, "tar gzlerimizi kr etmi, ama bu kez o kadar kolay aldatlmayacaz," diye mrldand. Sonra huzursuz ekilde ge bakarak ktlklere kar benimsenmi iareti yapt. "Tabii tanrlar yzmze glerlerse." lerlerindeki toz bulutunu keskin sava gzleriyle seen Hilto oldu. Alak bulutlu gk, onu yaklat u ana kadar gzden gizlemiti. Hilto, Taita'nn arabasnn yan banda yol alarak, "Byc! lerimizde sava arabalar var, hem de ok kalabalklar," diye ona bard. Arabalar durdurup ileriye baktlar. Toz bulutu srekli bir hareket halindeydi. Taita, "Ne kadar uzaktalar?" diye sordu. "Yanm fersah ya da daha yakndalar." "Trok'un arkasndan gelen ikinci bir tmeni mi var sence?* -288"Bunun, Hiksoslann olaan taktii olduunu siz benden iyi bilirsiniz, B-c. Dammen Sava'n anmsamyor musunuz? Apepi bizi nasl iki tmeninin arasna sktrmt, deil mi?" Taita, "Onlar nmz kesmeden yol kavana ulaabilir miyiz?" diye sordu. Hilto gzlerini ksarak bakt. "Belki. Ama ok sk bir yar olacak." Taita dnp arkasna bakt. "Trok arkamza dmtr bile. Artk geriye dnemeyiz." "Yoldan aynlp kumlara girmemiz tam bir felaket olur. Dmana izlemeleri iin kusursuz bir iz brakm oluruz. Zaten akam olmadan atlar tkenir." Mintaka, "Tevekkeli Trok bize glmedi," diye ac ac sylendi. Meren dorulad. "Bir kez daha kapana ksldk saylr." Nefer, "Acele etmeliyiz," dedi. "Onlardan nce yol kavana ulap ana yola devam etmeliyiz. Tek kurtulu umudumuz bu." ' Hilto, "Atlan gebertmek pahasna da olsa hz yapmalyz." araba yan yana ileri atldlar. Arabalar yoldaki tekerlek izlerine girip ktka sarslyorlard, ama atlar iyi gidiyorlard. Onlar kotuka ilerlerindeki toz bulutu daha rktc bir grnm alyordu. Ta yn da sanki bir trl yaklamyordu. Dman tmeninin ilk arabalar tozla o korkun san k tarafndan yan yarya karartlarak ortaya ktklarnda onlar kavaa hl yz elli, iki yz metre uzaklktaydlar. Hiksoslar kendilerine doru yantn grdkleri sava arabasnn kimliinden emin deillermi gibi bir an durdular, ama sonra kaaklara doru tekrar harekete getiler. Taita atlar son bir kere daha hzlandrmaya altysa da hayvanlann yorgunlua yenik dmek zere olduklarn hissediyordu. Son ana kadar dayandlar, ama dman dolu dizgin zerlerine geliyordu. Bylece, yol kavana onlardan nce ulaamayacaklar yava yava belli oluyordu. Taita sonunda yumruunu kaldrarak durmalarn emretti. "Yeter!" diye bard. "Bu yans asla kazanamayz." Patikann orta yerinde durdular. Atlar ter iindeydi ve soluk soluaydlar. Kaaklar yzlerine bulam tozun altnda sapsarydlar, gzlerinde ise sadece umutsuzluk okunuyordu. Hilto, "imdi ne tarafa, Firavun?" diye bard. Adamlar daha imdiden Nefer'in nderliine bavurmaya balamlard. - 289 Bycler Kral / F: 19 "Bizim iin yalnz bir tek yol ak. Geldiimiz yoldan geri dnecee-Bundan sonra onu ancak Mintaka'nn duyabilecei kadar alak sesle konu, tu. "Bylece Trok'un avucuna deriz. Ama onunla hesaplamak iin bu saye, de son bir ansmz olur." Taita bayla onaylad ve arabasna U dn yapttranlann ilki oldu. On-lan batak kumlara geri gtryordu. brleri de tornistan ederek arkasnda brakt tozu izlediler. Toz nceleri kovalayanlan gzden gizliyordu, ama sonra ani bir scak esinti tozu bir an iin yana savurdu, bylece daha imdiden mesafe kaybettiklerini grdler.

Hzla ileri atldlar, ama Nefer atlannm kuvvetten dmeye baladklarm fark ediyordu. Admlan arlayor, bacaklar kmenin eiinde gzkyor-du. Nefer her eyin bitmesinin yakn olduunu arrtad. Bir kolunu Mintaka'nn beHne dolayarak, "Seni daha ilk grdm an sevdim. Ve sonsuza kadar sevmeye devam edeceim," dedi. "Eer beni gerekten seviyorsan, Trok'un etine gememe asla izin vermeyeceksin. Sonunda, bana olan akn kantlamann yolu olacak bu." Nefer akn halde dnerek gen kza bakt. "Anlamyorum," demesi zerine, Mintaka delikanlnn yannda asl klca dokundu. "Hayr!" Nefer bu sz adeta bararak sylemiti. Kz tm kuvvetiyle kotlarnn arasnda skt. "Bunu benim iin yapmalsn, akm. Beni Trok'a geri veremezsin. Kendim yapmaya cesaretim olmadna gre, benim iin senin gl olman gerek." "Yapamam," diye haykrd Nefer. "Her ey abuk ve acsz olup bitecek. Oysa br k..." Nefer ylesine periand ki anszn duran Taita'nn arabasna az daha tosluyordu. Taita itersini iaret ediyordu. Trok oradayd. Adamn kafilesinin bandaki aydan farksz siluetini bulunduktan noktadan bile grebiliyorlard. Doru zerlerine geliyordu. Arkaya baknca br dmann da e bir hzla arkadan yaklatn fark ettiler. "Son bir dv bizi bekliyor!" Hirto knnn iindeki klc ekmeye hazrland. "lki en kts. kincisi de yle. Sonuncusu da btn oyunun en iyisi.' Kzl Yol'un deyilerinden biriydi bu, Hilto da onu gerek bir hevesle syledi. Taita safra renkli ge bakarken baka bir scak esinti, gm renkli otla-nn arasndan esen rzgr gibi salarn dalgalandrd. Mintaka, Nefer'in kolunu ekti. "Sz ver bana!" diye fsldad. Delikanlnn gzleri yalarla doldu. -290Sz veriyorum," dediyse de kelimeler azyla boazn ate gibi yakt. Trok'u u ellerimle ldreceim. Bunu da yaptktan sonra karanlk yolculukta sana yetieceim." Taita sesini ykseltmediyse de sylediklerini hepsi net olarak duyabildi-"u taraftan. Tekerlek izlerime dikkat edin ve onlan amadan izleyin." Bundan sonra ihtiyar adamn atlarn patikayla dik a oluturan kumlarn iine, yer deitiren kum tepelerinin arasna srdn ararak grdler. Nefer onun annda tekerlek poyralarna kadar kumlann iine batmasn beklim vordu, ama Tarta her naslsa yumuak yzeyin altnda kat bir kabuk bulmu olacakt. Salam bir gidi tutturmutu. tekiler bunun son bir aresiz giriim olduunu bile bile onu yakndan izlediler. Arkasna bakan Nefer doudan ve batdan gelerek onlar izlemek zere buluan iki dman tmeninin kaldrd iki toz bulutunu grebiliyordu. arabann patikadan ayrldklar noktaya gelince, kaaklarn arkalannda braktklar izleri grmemelerinin en kk bir ans yoktu. Tabii Taita bir by yapp onlar tar'n gznden gizlemedii takdirde, ama bu da pek zavall bir umuttu. tar bylesine sradan oyunlara kanacak trden bir byc olmadn kantlamt. Zaten <$ Trok da patikadan saptklarn kendi gzleriyle grm olmalyd. Ancak Nefer tekrar ileriye baknca Taita'nn sa elinde Lostris'in Tlsm'n tuttuunu, bileine de Bay'n armaan olan gerdanl dolam olduunu grd. Onlan kovalayanlara bakmyordu ihtiyar adam. Yz tehdit dolu ge evriliydi, yznde de derin bir huu okunuyordu. Durumlannn tm umutsuzluuna karn Nefer yreinde mantksz bir umut kvlcm hissetti. Bay'n armaannn ihtiyar adamn esasen ok byk olan gcn anlalmaz ekilde daha da artrdn fark ediyordu. Mintaka'ya, Taita'ya baksana," diye fsldad. "Belki de sonumuz daha gelmemitir. Oyunun sonucu belli olmadan nce bao tatann belki son bir kez daha srebiliriz." Trok patikada drtriala yol alarak arabann yana sapp kum tepelerinin arasna yneldiklerini grd noktaya vard. Arabalarn kumda braktkla-n izler o kadar derindi ki bir tek tekerlek ifti tarafndan alm olsalar bu kadar olurdu. Tam o srada Zander ikinci kafilenin banda kar ynden yetiti. Trok, "Aferin! Av bu yana saptrdn. Artk elimizdeler," diye ona bard. -291 Zander de bararak yant verdi. "Gzel bir kovalamaca oldu. jmdj n yapmam istiyorsunuz?" "Yine art konumunu al. Drtl bir kafile halinde. Sonra beni izle.* frok kaaklan izlemek iin yana sapt, iki sava arabas tmeni de onu izledi. i|eri ye baknca, Taita'yla kk kafilesinin doruklar mor ve mavi renkli yksek kum tepelerinin oluturduu huniye benzer geidin iinde gzden kayboidu unu grd. Tepelerin aras karanlkt ve alalan gn altnda glgelere bo-ulmutu. Trok daha yz metre ilerlemiti ki kafilenin yandaki arabalar yumu. ak kuma batt. Ta'rta'nn niin tek sra halinde ilerlediini imdi anlyordu Toprak sadece patikann ortasnda bir tek arabay tayabilecek kadar sertti. "Tek sra halinde ileri!" Trok kuvvetlerinin dzenini deitirdi. "zimden ay-nlmayn!" Trok'un arkasndan bilinmeyen arazide ilerleyen birleik iki tmen yarm fersahlk bir uzunluktayd. Askerler yanlarnda kule gibi ykselen kum duvarlarna ve tepelerindeki irkin ge giderek artan bir tedirginlikle bakmaktaydlar. Trok atlarn gelirkenki ldrc hz srdrmeye zorlayamyordu, hayvanlar yry temposuyla ilerliyorlard imdi. Trok, Taita tarafndan braklan izlere baktka, Byc'nn de yavaladn fark edebiliyordu. Bu ekilde yarm fersah ilerlemelerinden sonra nlerindeki arazinin yaps birdenbire deiti. Yumuak kum dalgalannn arasndan karanlk bir kaya adas ykselmekteydi. Kum tepelerinin okyanusvari dalgalarnn arasnda

kaybolmu kk bir tekneye benziyordu bu. Yanlar binlerce yln kum ykl andnct rzgrlar tarafndan oyulmu ve delik deik edilmiti, fakat doruk bir masal ejderhasnn dileri kadar keskindi. Dorukta uzaktan kck gzken biri vard. Korkun kta bir mifer gibi ldayan gm renkli gr salan ve zayf ve uzun yapsyla tannmamas olanaksz olan biriydi bu. Trok, tar'a, "Byc bu," diye srtt. "Kayalarn arasna snmlar. Dilerim, bizimle orada arpmaya kalkarlar." Borazancsna seslendi. "Sava borusunu al." ^^_ lerdeki kaya ktlesini grnce Nefer'le Mintaka'nn ikisi de pek ardlar. Mintaka, "Taita bunun burada olduunu biliyor muydu?" diye sordu. Nefer. "Nasl bilecekti ki?" diye karlk verdi. -292Bir keresinde bana onun her eyi bildiini sylemitin." Mintaka'nn bu Nefer'i susturdu. Duyduu gvensizlii belli etmemek iin arkasna bak- Onlar kovalayanlann kaldrdklar tozlar hemen arkalanndayd ve ykselerek gnesiz gn sar parltsna karyordu. "Bilip bilmemesinin bize ne gibi bir yaran dokunur ki?" diye sylendi. "Bu kavalar ksa bir sre savunabiliriz, ama Trok'un yzlerce adam var. Artk her sevin sonu geldi." Yanndaki demire asl su torbasna dokundu. Hemen hemen boalmt, kalan su atlan bir gn bile yaatmaya yetmezdi. Mintaka, Taita'ya gvenmek zorundayz," deyince delikanl aa ac gld. Bana kalrsa tannlar bizi terk ettiler. Taita'dan baka kime gvenebiliriz zaten?" Glkle yryen atlarla ilerlemeye devam ettiler. Arkalannda kovalayanlardan onlara kadar ulaan hafif sesleri duyabiliyorlard. Subaylar erlerine dz hattan aynlmamalann haykryor, gevek donanmlann ngrts ve kuru tekerlek poyralarnn gcrtsryla iniltisi kulaklarna geliyordu. En sonunda siyah ve san renkli kaya dann eteine geldiler. En az otuz metre yksekliindeydi, birikmi s da zerinden enlik atei gibi yansyordu. Bir tek bitki bile bu yzeyde kendine bir tutanak bulamamt, ama rzgr kaya yzeylerinde kesikler ve atlaklar oymutu. Taita, "Arabalar kaya duvarna yaklatnn," diye emretti, kafiledekiler de taat ettiler. Taita kendi arabasn kaya yznn asnn br yanna geirerek arkadalanna rnek oldu. Burada dikey yanlan kaya ynn bak gibi kesmi derin bir yark vard. "Bu taraftan." Taita onlan derin dikey yarn kumlu zemininin stnde gidebilecekleri kadar ilerletti. "imdi de atlan yatnn," dedi. Btn svari birliklerinin atlan bu numaray yapmak zere eitilmilerdi. Srclerinin zorlamas zerine dizlerinin stne ktler, sonra da homurdanarak ve poflayarak yarn zemininin stnde yan yattlar. Taita, "te byle!" dedi. Arabasndan bir rt getirmiti. Bundan yrtlan eritlerle sakin ve uysal olmalan iin atlarn gzlerini balad. Sonra bir kargy gevek topraa derinlemesine saplad ve bunu atlarn sargl balarn balamak ve tekrar kalkmalann nlemek iin bir tr gemi demiri gibi kulland. teler de ayn eyi yaptlar. "imdi de suyun kalann getirin. Atlara son bir kere iirmeye yetecek ka-* su olmay ok yazk, ama ne are ki her damlaya bizim ihtiyacmz var." -293ihtiyar, varln nceden bilmi gibi adamlann yardaki s bir kntn altna gtrd. kntnn alt o kadar baskt ki buraya girmek isteyen, elleriyi dizlerinin stnde yrmek zorunda kalacakt. "Burasnn azn rmek iin yardaki gevek talar kullann." "Bir zareban duvan ha?" Nefer aknd. "Bu yeri savunamayz ki. Bir kere bu arala girdik mi deil kl sallamak, ayakta bile duramayz." "Tartacak vakit yok." Taita delikanlya sert sert bakt. "Dediimi yapn. Nefer, Mintaka hesabna duyduu korkudan gergindi, stelik son gnler-de yaad glkler nedeniyle ok da yorgundu. O da Taita'ya sert sert bakt. brleri onlar merakla izliyorlard: gen boa yalsna meydan okuyordu Saniyeler bylece geerken Nefer birden aklszln anlad. Bu durumda orv lan yalnz bir tek kii kurtarabilirdi. Boyun edi. Eilip ta ynndan irice tir kaya paras alarak onunla bask maaraya doru sendeledi. Bunu uygun bir konuma yerletirdikten sonra bir ikincisini almaya kotu. brleri de bu almaya katldlar. Mintaka bile payna den kaya paralarn tad. Yapay duvarn arkasndaki ine kapandklar srada gen kzn elleri berelenmi ve syrlmt. Byc'yie arasnda geen tartmadan dolay ierleme duygusunu hl yenememi olan Nefer, "imdi ne yapyoruz?" diye gergin bir tavrla sordu, "i," dedi Taita. Nefer deri torbadaki suyu bir deri kaba boaltt ve Mintaka'ya uzatt. Gen kz sudan birka yudum aldktan sonra kab Taita'ya geirmek istedi. htiyar adam, ", kana kana i," dedi. Hepsi midelerinin alabildii kadar su itikten sonra Nefer yine Taita'ya dnd. "Ya imdi?" Taita, "Burada bekle," dedi ve uzun sopasn alarak tepenin kertikli duvanna trmanmaya koyuldu. Nefer onun arkasndan, "Bu zareba'dan ama nedir? Neye yarayacak?" diye seslendi.

Taita onlarn dokuz, on metre yukarsndaki raf gibi dar bir kntnn stnde durarak aaya bakt. "Zaman gelince majesteleri grecekler," dedi ve trmanmaya devam etti. <*> Zareba: Etraf dikenli itle evrilmi yer. Sudan'da bir ky ya da kamp koruma11 iin bina edilir. Ayn zamanda askeri bir savunma hatt. -294"Bir gizlenme yeri mi olacak? Ya da belki bir mezar m?" Tafta, Neferin alayl szlerine bir karlkta bulunmaya lzum bile grmedi. bU Tepenin zirvesine varana kadar durup dinlenmeden trmanmay srdrd Orada durarak Trok'un gelecei yne bakn dikti. Tepenin eteindeki ukura snm kk grup onu merakla izliyordu. Kimi aknd, kimi umutlanmt, bir tanesi ise hl fkeliydi. Nefer birden toparland. "Karglan ve kalan silahlan arabalardan getirin. Kendimizi savunmaya hazr olmama gerekir." Kendisi de arabalar braktklan vere kotu. Bir kucak dolusu kargyla geri dnd, ayn ekilde yklenmi olan Meren'le HHto da onu izlediler. Mintaka'ya, "Taita ne yapyor?" dfye sordu ve parmayla doruu iaret etti. "Baksana, kmldamam bile." Silahlar bir kenara yp derme atma barnan azna yerletiler. Btn gzler yine Taita'ya evrilmiti. O kkrt renkli korkun gk fonunun nnde bir siluetti. Kimse konumuyor, kimse kmldamyordu. Ta ki onlara dehet duyuran o sesi tekrar iitene kadar. Araba tekerleklerinin, yzlerce arabann tekerleklerinin o hafif takrtsna cyaklamasn, kh kum tepeleri tarafndan boulan, kh yanstt tehdit net olarak duyulabilen erkek seslerini dinlemek iin balarn evirdiler. Taita her iki kolunu a^arr kaldrd ve ge evirdi. Btn gzler bu hareketi izlediler. Taita'nn sa" elinde sopas, solunda ise lostris'in Tlsm vard. Ba/n armaann ise boynunda tayordu. Hlto, "imdi ne yapyor?" diye huu dolu bir sesle sordu. Ona kimse yant vermedi. Taita kayadan yontulmu kadar hareketsiz duruyordu. Ban arkaya atmt. Salan omuzlarnn stnde bir gm ynyd. Belindeki kemer, entarisinin eteklerini' yukan syrdndan sska baldirlan ortada kalmt. Bir yere tnemi Btiyar bir kua benziyordu. Gkte alak bulutlar kpr kprd. Ik da deikendi. Gizli gne daha yo-un rtlnce kayboluyor, bulutlar incelip buharlanca birden canlanyordu. Taita hl kmldamyordu. Sopas gklerin gebe kamna ynelmiti. Yaklaan tmenlerin sesi daha da beiirginleti. Sonra birden ko borulannn tt duyuldu. Mintaka, "Bu sava ansdr. Trok, Taita'y grd," dedi yavaa Trok borazancsna bard: "lerleme borusunu afl" Fakat bu sava a-ns sanki bo lle fkeli gkler tarafndan yutulmutu. -295Medial tar, "Bekle!" dedi. Kayalarn tepesindeki Taita'nn kk siluetim gzlyordu. "Bekle dedim!" Trok, "Ne var?" diye sordu. tar, gzlerini Byc'den ayrmadan, "Henz kestiremiyorum, ama her neyse ok kapsaml ve gl," dedi. Kafile durmutu. Adamlarn hepsi doruktaki siluete huu iinde bakyordu. le korkun bir sessizlik kmt . Hibir ses yoktu. Atlar bile sessiz-lemilerdi, donanmdan en kk bir takrt veya ngrt kulaa gelmiyordu. Yalnzca gk hareket ediyordu. Byc'nn bann yukarsnda bir burga, tten bulutlardan bir dnme dolap olutu. Derken burgacn tam ortas uyanan bir canavann tek gz gibi alverdi. Tannsal gzden gz kamatrc bir gne fkrd. tar, "Horus'un gz!" diye soludu. Tanrfy ard." Medial korunma aretini yapt; Trok onun yannda batl inanlardan doan dehet duygusunun etkisiyle ta. kesilmiti. Gz kamatrc k stunu dorua arpt ve Byc'nn siluetini bir imein yapaca gibi aydnlatt. Bann etrafnda da gm renkli ktan bir hale oluturdu. Taita uzun sopasyla ar bir dairesel hareket yapnca, Hiksoslu araba srcleri krbalanan kpekler gibi korkudan sindiler. Bulutlar daha da ald. Gkyz berrakt. Gne kum tepelerinin stnde dans ediyordu. Cilalanm bir tun levha gibi gzlerine yansyarak onlar adeta kr etti. Adamlar gzlerini garip panltdan korumak iin kalkanlarn veya ellerini kaldrdlar, fakat seslerini kartmyorlard. Dorukta Taita sopasyla bir daire daha izdi. Ve en sonunda bir ses duyuldu. nce bir n iini ekii kadar yumuakt ve sanki gklerden fkryordu. Adamlar, sesin kaynan aratrr gibi merakla etraflanna bakmyorlard. Taita bir kez daha ayn hareketi tekrarlad, i eki de bir uultuya, yumuak bir sla dnt. Ses doudan geliyordu. Btn balar yava yava o yne evrildi. O garip, bulutsuz parlakln iinden onun geldiini grdler. Yeryznden gn doruuna kadar ykselen boz renkli, salam bir duvard bu. 'Hamsin!' Trok korkulu kelimeyi fsldad.

Kum duvar byk bir kararllkla zerlerine yryordu. Canl bir yaratk gibi dalgalanyor ve kpr kpr oynuyordu. Sesi de deimiti. Fslt giderek hzlanan bir ulumaya, iblisin sesine dnt. -296Hamsin!" Kelime arabadan arabaya barlarak duyuruldu. Artk sava-a savalar deil, insanlarn, kentlerin ve uygarlklarn bu yok edicisi dnyalarn bu yamyamnn karsnda dehet iindeki kk yaratklard. n' ' Araba kafilesi dzenini kaybetmi, srclerin atlarn krbalayp kum duvarndan kamaya alrken paralara blnmt. Sert zeminli dar patikadan ayrldklar anda kum, arabalarnn tekerlekleri emmeye balad. Adamlar araba sahanlklarndan atladlar ve koum takmlarna bal atlarla arabalann terk ettiler. Atlar igdsel olarak tehlikeyi sezdiler ve bir yandan aha kalkp ac ac kinerken koumlarndan kurtulup kamaya altlar. Hamsin acmasz olarak zerlerine ullanmak zereydi. Sesi ulumadan kkremeye dnt. Adamlar nnde mantksz bir panik halinde kamaya alyorlard. Ayaklan kaynca gevek kumlarn iine yuvarlanyorlar, zorlukla ayaa kalkp kamaya devam ediyorlard. Arkaya baknca byk frtnann ldran bir canavar gibi kendi etrafnda dnerek ve kum duvarlar kaldrarak artan bir hzla yaklatn gryorlard. Gne nn zerlerine vurduu yerlerde tun renginde, kendi da gibi yksekliklerinin glgesinde kaldklan yerlerde de karanlk ve boz renkliydiler. Taita kollann ve sopasn uzatm, duruyor, altndaki ordunun kumlann altnda kaln seyrediyordu. TrokTa tar'n gne nda birer heykel gibi dnp kaldklann grd. Sonra frtna onlara ulanca, onlar ve btn adamlan, arabalar ve atlan hamsin'in dnp duran dalgalannn arasnda kayboldular. Taita kollarn aa indirdi, canavara arkasn dnd ve hi de acele etmeden tepenin yamacn indi. Uzun bacaklaryla g yerlerin zerinden ayor, bir kntdan tekine geerken sopasndan kuvvet alyordu. Nefer'le Mintaka tepenin eteinde el ele duruyorlard. Onu akn halde karladlar. "Frtnay sen mi ardn?" diye sorarken Mintaka'nn gzlerinde inanamtyormu gibi bir hali vard. Taita, "Son gnlerde hazrlanyordu," dedi. Yz ifadesiz, sesi ift anlamlyd. "Sca ve i karartc sar sisleri hepiniz fark ettiniz." "Hayr," dedi Nefer. "Doann deil, senin marifetin bu. Sen bildin ve antedin. Frtnay ardn. Ben ise senden phe etmitim." Taita, "Bannaa girin," dedi. "Hamsin birazdan bize yetiecek." Sesi frtnann ahenksiz uultusunun iinde kaybolmutu. Mintaka ne geip kaba saba duvardaki aralktan geerek dar ve alak maaraya girdi. brleri de onu -297izleyerek ufack barnakta sktlar. Hilto ieri girmeden nce hemen hem boalm su torbalan ieriye uzatt. n Sonunda yalnz Taita barnan dnda kalmt. Frtna kendi eseriyny gibi bir ifade vard yznde. Hamsin etraflarndaki kayay titreten ve sarsan b kuvvetle darbeyi indirdi. Bu arada uzun boyuyla Taita da gzden silinmiBorann ilk darbesi sadece birka saniye srd, ama getiinde Taita hr orada byk bir huzur ve sknet iinde duruyordu. Frtna kkreyerek yen' bir saldrya geti ve btn dehetli grkemiyle zerlerine indi. Taita ancak o zaman aralktan ieri girdi ve i duvara arkasn vererek oturdu. "Aral kapatn," dedi, Meren'le Hilto da el altnda braktklan kaya para-lanyla girii tkadlar. Taita, "Balarnz rtn," dedi ve kendisi de bandaki rtyle yzn rtt. Devam etti. "Gzlerinizi de kapal tutun, yoksa grme yetinizi kaybedersiniz. Aznzdan ar ar soluk aln, aksi halde kumun iinde boulursunuz." Frtna o kadar mthiti ki ilk darbesi Trok'un arabasn yakalad ve arabann oku tarafndan omurgalar krlrken ac ac haykran atlaryla birlikte arabay top gibi yuvarlad. Trok yere savrulmutu. Zorlukla doruldu, ama hemen arkasndan frtna onu tekrar yere yuvarlad. Adam btn kuvvetini kullanarak ayaa kalkmay baardysa yn duyusunu kaybetmiti. Gzlerini amaya kalknca ilerine kaan kumdan grmez olduklarn fark etti. Hangi yne baktnn, ne tarafa doru kamas gerektiinin bilincinde deildi. Frtna kendi etrafnda dnd iin e zamanl olarak drt bir yandan geliyor gibiydi. Trok tekrar gzlerini amaya cesaret edemedi. Hamsin suratn krbalyor, savrulan kumlar yanakla-nyla dudaklannm derisini trplyordu. Sonunda yzn bann rtsyle rtmek zorunda kald. Trok kum ve rzgr burgacnn iinde, "Kurtar beni!" diye baryordu. "Kurtar beni, tar! Kurtanrsan seni aklndan, hayalinden geirmediin zenginliklerle dllendiririm." Kuiaklan sar edici uultunun arasnda birisinin sesini duymas olanaksz grnyordu. Derken Itar'n elini yakaladn ve Trok'u dayanmas iin uyarmak amacyla kuvvetle sktn fark etti. Su gibi akan kuma dizlerine kadar batarak ileriye sendelediler. Bir ara bk engele aya taklan Trok, tar'la ban kaybetti. Panik halinde arannca ona -298esini kaybettiren cisme dokundu ve bunun yan devrilerek terk edilmi Salardan biri olduunu anlad.

tar'n adn haykrarak sendeledi, tar da onu sakalndan yakalayarak -rkledi. Trok'un yz kumdan tahri olmu, gzleri grmez olmutu. Ku-Swon iinde boulmak zereydi. Dizlerinin stne dt. tar da onu tekrar ekip yukar kaldrd. Bu arada Trok'un sakalndan bir tutam elinde kalmt. Adam konumaya alt, ama azn anca kumun iine dolmasyla tkanr gibi oldu. lmek zere olduunu, hi kimsenin onlan penesine alm bu korkun eyin elinden kurtulup hayatta kalamayacan biliyordu. Onlan hibir yere gtrmeyen bu ikenceli yolculuk sonsuza kadar srecek gibi grnyordu. Ama sonra rzgnn gcnn birden azaldn hissetti. Bir an iin frtnann onlan brakp gittiini sand, ama uultu azalmamt, aksine hzlanr grnyordu. Birbirlerini meyhaneden eve gtrmeye abalayan iki sarho gibi sallanarak ve birbirlerine toslayarak ileriye doru sendelediler. Rzgrn hz buna ramen dyordu. Trok bir an iin tar'n bir by yapp onlan koruyan bir kalkan oluturduunu sand. Ama sonra bora iddetinde ani bir esinti onu havalandrd ve sakaln tutan tar'n penesinden kopard. Bir kaya duvarna o kadar iddetle arpt ki ':prck kemiinin knld-n hissetti. 4 Dizst derek annesinin gsne sarlm bir bebek gib kayaya yapt. tar'n onlan nasl buraya getirdiini ne biliyor ne de umursuyordu. Onun iin nemli olan tek ey, tepelerindeki kaya duvannn frtnann gcn ksmen krmasyd. itar'n yanna melip tuniini yukan ektiini ve ban rttn hissetti. Derken byc onu iterek kayann siperine dmdz yatrd ve kendisi de yanna uzand. Nefer minik inin iinde Mintaka'nn yaknna srnd ve kz kollarnn arasna ald. Onunla konumaya altysa da ikisinin de balan bezlerle sanlyd, rzgr da btn sesleri bastnyordu. Mintaka ban sevgilisinin omzuna dayad ve birbirlerine sarldlar. Uultulu karanln iine gmlmlerdi. Sar ve difsiz, kr ve yan yarya boulmu durumda, ilerine ektikleri her scak soluun bezin iinden szlmesi ve talk inceliinde bir kumun dudaklannm asndan ieriye hcum etmemesi iin ancak kesik kesik nefesler almalan gerekiyordu. -299Rzgrn uultusu ok gemeden kulaklann sar etti ve btn br duv (arn da kreltti. Korkun ses durmadan veya hafiflemeden sryordu. Zaman geiini sadece kapal gz kapaklarndan ieriye szan k ve karanlk bilinci yarm yamalak lebiliyorlard. Gndzn geliini sadece hafif bir pembemsi ist gsteriyordu, gece olunca bu pembelik eriyip yok oluyordu. Ona yapm 0\^ Mintaka'nn vcudu olmasa denebileceini dnyordu Nefer. Gen kz arada srada onunkine yapm vcudunu kprdatyor ve del' kanlnn kollarnn basksna kendi kollaryla yant veriyordu. Nefer belki arada uyuyordu, c ma d yoktu uykusunda , sadece hamsin'in kkremesi ve karan. Ik vard. Nefer yine uzun bir sreden sonra bacaklarn kmldatmaya alt, ama yapamad. Vcudu zerinde kontroln kaybettiini dnerek bir an panie kaplacak oldu. Belki de kuvvetten dmt ve lyordu. Yine btn gcn kullanarak denedi ve ayaklaryla ayak parmaklann hareket ettirmeyi baard. Bunun zerine zareba duvarnn yank ve atlaklarnn arasndan szlen kum tarafndan hareketsizletirildiini anlad. Kumlar imdiden delikanlnn beline kadar ykselmiti. Yavaa diri diri gmlmekteydiler. Bu sinsi lmn dncesi delikanlnn iini korkuyla doldurdu. Elleriyle bacaklann kmldatmasna yetecek kadar kumu sprd, sonra ayn eyi Mintaka iin de yapt. Kalabalk maarada tekilerin de ayn ii yaptklarn hissediyordu. Kumu geri pskrtmeye alyorlard, ama kum yine su gibi ieri szyordu. Dnp duran youn toz bulutlarndan stlerine yayordu. Frtna da bir yandan azmay srdryordu. Rzgr tam iki gn gece kesilmedi. Nefer bu sre iinde kumu ancak bayla kollann hareket ettirecek kadar durdurmay baard, fakat belden aas hapsolmu durumdayd. stelik kumu atabilecei bir yer olmadndan kumlar kazyp kendini kurtarmak olanandan da yoksundu. Bir elini uzatp bann sadece birka santim yukarsndaki ta tavana dokundu. Parmaklarn stnde gezdirince kubbemsi olduunu fark etti. Balan bu ufak boluktayd. Fakat kum maarann azm tkadndan daha fazla kum giremezdi. Ama Nefer frtnann hl hi durmamacasna kkrediini duyabiliyordu. Bekledi. Zaman zaman yannda Mintaka'nn sessizce aladn duyabiliyor ve kollann hafife bastrarak onu avutmaya alyordu. Maarada onlarla hapsolmu hava kokumakta ve bayatlamakta gecikmemiti. Delikanl bu pis havann onlar uzun zaman hayatta tutamayacan dnyordu, ama ku- 300 arasndan ieriye taze hava szlyor olmalyd ki her soluun byk bir 01 va gerektirmesine ramen hl hayattaydlar. Su torbalarnda kalan suyun hemen hemen tamamn itiler ve ancak ri-nte azck bir miktar braktlar. Arkadan susuzluk geldi. Vcutlarn hareket ttirip nemlerini tketemedikleri halde, kuru ve scak kumla hava bunu ilerinden emiyordu. Nefer dilinin yava yava damana yapmakta olduunu hissetti. Sonra da imeye balad, yle ki zaten g olan solumas azn dolduran kocaman sngersi cisim yznden hemen hemen olanakszlat. Korkuyla susuzluk yznden zaman kavramn kaybetmi gibiydi; ona yllar gemi gibi geliyordu. Nefer onu yava yava kavramakta olan uyuukluktan syrld. Deien bir ey olduunu hissediyordu. Bunun ne olduunu anlamaya

altysa da kafas uyumutu ve onu yantsz brakyordu. Mintaka yannda hl ok hareketsizdi. Nefer korku iinde onun kolunu skt. Karlnda titremeden farksz ok hafif bir hareket hissetti. Mintaka hl hayattayd. kisi de hayattayd, ama diri diri mezara girmi gibiydiler ve vcut-lannn ancak kk bir ksmn oynatabiliyorlard. Nefer yine o karanlk uyuukluun, su dlerinin, byk nehrin, ala-yanlann ve parlak derelerin serin yeilliinin ine yuvarlanmakta olduunu hissediyordu. Kendini karanln iinden syrlmaya zorlad ve dinledi. Hibir ey duyamad. Onu uyandrr bu olmutu. Hibir ses yoktu. Hamsin'in kkreyii yerini youn bir sessizlie brakmt. Bir daha almamak zere kapatlm bir mezarn sessizlii, diye dnd ve dehet tm gcyle geri dnd. Yine debelenmeye, kumun iinden synlmak iin sava vermeye alt. En sonunda sa kolunu kurtarmay baard, uzand ve Mintaka'nn rtl ban buldu. Kzn ban okad ve sessizlik iinde onun inlediini duydu. Konumaya, ona gven vermeye alt, ama ien dili bir tek kelimenin bile kmasna izin vermiyordu. Bunun yerine kolunu uzatp Mintaka'nn tesinde oturan Hilto'ya dokunmaya alt. Ama eli hibir eye demediine gre Hilto ya gitmiti ya da kolunun uzanabildii yerin tesindeydi. Bir sre dinlendi, sonra kendini tekrar toparlayarak maarann aznn etrafndaki kumu temizlemeye alt. Ne are ki kazdklarn koyabilecei pek 82 yer vard. Kumu avu avu toplayarak minik hcrelerinin bir oyuuna sktrd. ok gemeden sa; kolunun uzanabildii en uzak kede alyor, kum-an tane tane kazyordu. Umutsuz bir abayd bu, ama abalamak zorunda olduunu, aksi halde umudunu tamamen yitireceini biliyordu. -301 Birden kumun parmaklarnn arasndan alayan gibi dkldn v bakas tarafndan solunulmam taze bir havann maaraya szdn bam rten beze ramen hissetti. Kapal gz kapaklarnn ardnda da hafif bir i,l panlts vard. Bezi glkle yznden ekmeye alt. Ik daha da kuvvet-lendi, tatl bir hava ise kurumu azna ve sancyan akcierlerine doldu, yU2q rtsnden kurtulunca aralad gzleri ktan kamat. Gr dzelince a,. sarya baparmayla iaret parmann izebilecei bir daireden daha byk olmayan bir delik atn grd. Ama bunun tesine sessizlik hkimdi. Frtna dinmiti. Byk bir heyecan ve yepyeni bir umutla Mintaka'nn ban rten bezi ekti ve gen kzn taze havay soluduunu duydu. Yine konumaya alt ama sesi bir kez daha ona ihanet etti. Kprdamaya, ar kumun lmcl penesinden kurtulmaya altysa da vcudu hl koltukaltlarna kadar gml durumdayd. Kalan tm gcyle kendini kurtarmak iin savat. Fakat bu hareketler ok gemeden gcn tketti. Boaz da yanyor ve susuzluktan sancyordu. O minik deliin tesindeki havayla k vaadi onunla adeta alay ederken burada lmenin ne kadar zalimce olacan dnd. Bitkin bir halde yine gzlerini kapad ve pes etti. Fakat kta baka bir deiikliin farkna vararak yine gzlerini at. Delikten ieri girmi bir elin ona doru uzandn gzlerine inanamayarak fark etti. htiyarln esmer lekeleriyle kapl ve kurumu, ihtiyar bir eldi bu. "Neferi* O kadar garip, bouk ve deimi bir ses duydu ki bunun Byc olduundan bir an phe etti. "Nefer, beni duyabiliyor musun?" Nefer yant vermeye alt, ama hl konuamyordu. Uzanp Taita'nn parmaklanna dokundu. htiyar adamn parmaklan da annda alacak bir kuvvetle onun parmaklanna yapt. "Dayan. Seni buradan karacaz." Nefer baka sesler de duyuyordu, susuzlukta abadan dolay zayf, ama ayn zamanda kaba sesler. Baka eller onu tutsak eden kumlar kazd, bylece sonunda onu yakalayp kumun yumuak ve karanlk rahminden parlak gn na karabildiler. Nefer en sonunda kaya duvar onu doururmu gibi o dar yarktan da" kayabilmiti. Arkasndan Hilto'yla Meren ieri uzanarak Mintaka'y da yurn*-ak ve karanlk mezardan parlak gn na ektiler. -302Adamlar iki genci ayaa kaldrdlar ve bacaklarnda kuvvet kalmad iin dmemeleri in ylece tuttular. Nefer neden sonra silkinip onu tutan Xe den kurtuldu ve Mintaka'ya doru atlarak gen kz sessizce kucaklad. M'ntaka bir stma krizine tutulmu gibi titriyordu. Delikanl bir sre sonra evlisini kendinden biraz uzaklatrarak yzn dehetle acmann birbirine kast bir bakla szd. Mintaka'nn salar, kalarna bile yapm olan kumlardan bembeyazd. Satan derin mor ukurlara kam, dudaktan da ierek siyah bir renk almt. Konumaya altnda alt duda atlad ve yakut renginde bir damla kan enesine szld. Nefer sonunda, "Su," diyebildi. "Suya ihtiyac var." Oizler'nin stne derek hl maarann azn tkayan kumlan panik alinde kazmaya balad. Meren'le Hilto da yannda alyorlard, ok gemeden su torbasn aa kardlar. Ancak iinde kalan azck suyun byk ksm ya buharlam ya da torbann ezilmesiyle dan akmt. Geriye kalan miktar, adam bana ancak bir, iki yudumdu, ama bu kadan bile onlan bir sre daha hayatta tutabilirdi. Nefer susuz kalm vcuduna kuvvetin geri gelmeye baladn hissetti ve ilk kez etrafna baknd.

Sabahn ortasyd. Nefer hangi sabah olduunu veya ka gn kumlann altmda kaldklann bilmiyordu. Hareketsiz havada hl altn tozunu andran ince kumdan bir sis vard. * Delikanl elini gzlerine siper ederek le bakt, fakat grdklerini tanyamad. Arazi tamamen deimiti: bildii kum tepeleri gitmi, yerlerini biimleri ve sralanmalar farkl bakalar almt. Daha nce dal> :n olduu yerlerde vadiler, tepelerin olduu yerlerde ise ukurlar vard. Renkler bile deimiti: morlarla maviler yerlerini krmzlara ve altn sarlarna brakmlard. Delikanl akn halde Taita'ya bakt. Sopasna abanm olan Byc de, o solu1: ve eski, fakat va olmayan gzleriyle Nefer'e bakyordu. Nefer en sonunda konuabildi. "Trok? Nerede?" "Gml," dedi Taita. Onun da atee atlacak bir denek gibi kuruduunu ve onlarla ayn straplar ektiini Nefer artk grebiliyordu. Nefer kendi i ve kanayan azna dokunarak, "Su?" diye fsldad. Tarta, "Gel," dedi. Nefer, Mintaka'y elinden tuttu ve Byc'nn arkasndan kzgn kumlara ktlar. Susuzluk ve scaa maruz kalmak en sonunda Taita'y da vurmutu. Ar ar ve kazk gibi yryordu. tekiler de arkasndan sendelediler. - 303 Taita ayaklarnn altnda kayan yeni kum vadilerinde grne baM hedefsiz gibi yryordu. Sopasn nnde tutuyor, onunla yarm daireier k ? yordu. Bir veya iki kere yere diz kt ve topraa alnyla dokundu. Mintaka, "Ne yapyor?" diye fsldad. tikleri su ona destek olmaya yet memiti ve tekrar zayf dmeye balad grlyordu. "Dua m ediyor yok sa?" diye sordu. Nefer sadece hayr der gibi ban sallad: gereksiz yere konuarak zate zayf olan glerini tketmek istemiyordu. Taita ar ar hareket ediyor, sopa syla yerleri sprmesiyle Nefer'e i bandaki bir yamur khinini anmsat. yordu. htiyar adam bir kez daha eilip yzn topraa yaklatrd. Nefer bu kez onu daha byk bir dikkatle izledi ve Taita'nn dua etmeyip sadece kumun yzeyine yakn yerdeki havay kokladn grd. Taita'nn ne yaptn birden anlad. Mintaka'ya, Trok'un tmeninin kuma gmlm arabalann aryor," di-ye fsldad. "Sopas yeraltnda suyun yerini kefeden bir asa grevi yapyor, o da kumun altndaki rm cesetlerin kokusunu almaya alyor." Taita zorlukla doruldu ve Hilto'ya bayla iaret etti. "uray kaz," diye emretti. Hepsi o yana tler ve gevek kumlar avulamaya koyuldular. Fazla kazmalar gerekmedi. Bir kol derinliine inen elleri sert bir cisme dokununca abalann artrdlar. Ksa bir sre sonra yan yatm olan bir tekerlek emberini ortaya kardlar. Birka dakikalk panik halindeki bir kazmadan sonra ellerinde bir su torbas vard. Ama ortaya kan bu su torbasna umutsuzluk iinde bakmaktan kendilerini alamadlar, belki de araba devrildii srada torba patlamt. Tamamen kurumutu ve onu lgnca skmalanna ramen deerli svnn bir tek damlasn bile bulamadlar. "Bir tane daha olmal." Nefer imi kuru dudaklannn arasndan konuuyordu. "Daha derin kazn," dedi. Adamlar kuvvetlerinin son katreleriyle kumlan umutsuzca kazmay srdrdler, ukur derinletike de arabalara bal at lelerinin pis kokusu daha kuvvetlendi ve daha mide bulandnc bir hal ald. Onca gndr o kavurucu scakta ylece yatyorlard. Nefer birdenbire elini deliin daha derinine soktu ve parmaklannn altnda yumuak ve esnek bir cisim hissetti. Bunu skmas zerine suyun altsn ve fkrtsn hepsi duydular. Kalan kumlan da sprd, sonra azna kadar dolu deri torbay hep birlikte ukurun iinden kardlar. Taita torbann tpasn1 - 304 suyu ukurun dibinde su torbasnn yannda duran deri kovann iine H^kt srada hepsi susuzluktan homurdanyor ve mrldanyordu. Su kanla ayn sdayd, ama Taita kovay dudaklarna gtrnce Mintaka zlerini kapad ve huu derecesine varan bir zevkle imeye balad. Taita, "nce pek fazla ime," diyerek kovay ald ve Nefer'e geirdi. Hepsi dikten sonra sra tekrar Mintaka'ya geldi ve kova bir tur daha tamamlad. Taita bu arada aranmasna devam etmek iin aralanndan ayrlmt. Ksa bir sre sonra tekrar kazmalan iin adamlara seslendi. Bu kez ans yzlerine gld; araba kuma daha az gmlyd, stelik su torbalar taneydi ve hibiri de zarar grmemiti. Taita onlara, "imdi de atlar," deyince sululuun penesinde baktlar. Telalan arasnda hayvanlan unutmulard. Su torbalarn yklenerek kumun iinde yann dibine srklendiler. Atlar baladklar kuru dere tabannn hamsin'ln tm iddetine hedef olmamas gerekirdi. Gml arabann donanm arasnda bulduklar tahta belle kazmaya balar balamaz ilk at aa yukar hemen buldular. Bununla beraber, le kokusu neyle karlaacaktan belli ediyordu. Zavall hayvan lm, gazlardan karn imiti. Onu orackta brakarak ikinci at iin kumlar kazmaya baladlar. ^

Bu kez daha anslydlar. Bulduklar hayvan, batak kumlarda ellerine geirdikleri atlarn en uysal ve en gls olan bir ksrakt. Yaamasna yayordu, ama lmesine ramak kalmt. Onu yere balayan yular kestilerse de hayvan yardmsz ayaa kalkamayacak kadar takatsizdi. Adamlar iki yanna geerek onu kaldrdlar. Ksrak sn derece kuvvetsiz grnyordu, titriyor, sendeliyordu ve tekrar devrilmek zereydi, ama Mintaka'nn nnde tuttuu kovadan kana kana su ier imez biraz toparlanr gibi oldu. Adamlar bu arada br atlar bulmak iin kumlan kazmaya devam ediyorlard. ki tanesini daha susuzluktan boularak lm buldular, ama sonraki iki at hayattayd. Onlar da su ier imez biraz toparlandlar. Adamlar Mintaka'y durumlan iler acs olan hayvann banda brakarak saman bulmak iin kumlarn iinden kardklar arabalarn yanna dnd-ler. Az sonra yem uvallan ve baka bir su torbasyla geri dndler. Nefer bir yandan ksran boynunu okarken Mintaka'ya, "Onlara iyi bakyorsun," dedi. "Ama korkarm ki bir daha araba ekemeyecek kadar hrpalanmlar." 305 Bycler Kral / F: 20 Gen kz fkeyle ona dnd. "Hepsini iyiletireceim. Tanra adna ye. min ederim buna. Orada kumlarn altnda daha pek ok yem uval ve su tor-bas olsa ge ek. Burada daha gnlerce kalmamz mmkn, ama yola kaca-mz zaman bu cesur hayvanlar bizi gideceimiz yere gtreceklerdir." Nefer atlam ve kabuk balam dudaklanrtn arasndan ona gld "Senin ne kadar hrsl olduunu bilmez miyim." Mintaka, "yleyse beni daha fazla kkrtma, yoksa bunu sana fazlasyla kantlarm," diye sevgilisini uyard. Hamsin'n geiinden beri ilk kez glms-yordu. "'Haydi imdi git, brlerine yardm et. Suyumuz ne kadar ok olursa o kadar iyi olur," dedi. Nefer bunun zerine gen kz brakt ve Taita'nn hl asasyla su bulmaya alt kumlara indi. Hiksoslarn geriye kalan arabalar ilk bulduklar kadar az kumla rtl deillerdi. Biroklan ise yeni kum tepelerinin altnda sonsuza kadar gml kalacaklard. Arama devam ettike kayalk tepeden gitgide uzaklatlar. Kumlarn altnda daha pek ok ceset ve le gibi kokan i karnlar buldular. ok gemeden Mintaka'nn usta bir seyis gibi atlara bakt yerden orada olanlar duyamayacak kadar uzaklam bulunuyorlard. Btn seslerin kesilmesi Trok'u uyandrd, hareket etmeye alnca da acdan homurdand. Kum, vcudunun stnde boucu bir ykt. Kaburgalarn eziyor, akcierlerini nefessiz brakyordu. Bununla beraber frtnay atlatmalar iin tar tarafndan bilerek ya da rastlant sonucu onlar iin setii yerin iyi bir yer olduunu biliyordu. Baka bir yerde sonsuza dek kumlarn iine gmlrlerdi. Burada topran yzeyine yakn bir yerde kalmay baarmt. Uuan kum katmanlannn stnde biriktii ve arln dayanlmaz bir dereceyi bulduu son gnlerde de kendini kurtarmay baarm, stnde ancak onu nam-sOT'in andnc kuvvetinden koruyacak kadar kum brakmt. imdi de derinlerden yzeye kan bir dalg gibi a ve havaya ulamaya alyordu. Kumun iinde yzerken yaral omzu onun iin dayanlmaz bir ikenceydi. Hl kat kat bezlere sanl ba havaya kana kadar mcadele etti. Bann stndeki sarglardan syrlarak gz kamatrc kta etrafna baknd. Rzgr dinmiti, ama hava, iinde asl kalm toz zerrecikleri yznden ldyordu. Trok omzundaki sana biraz hafifleyinceye kadar bir sre ylece kalarak dinlendi. Bundan sonra vcudunun alt yarsn rten kum katmann kenara iterek, "I? -306 Neredesin?" diye barmaya alt, ama sesi bir kargann ayaklamasndan rksz kyordu. Ban ar ar evirince, Medial'nn yaknnda arkasn kaya rfuvanna vererek oturduunu grd. Gnler nce lp topraktan karlm bir cesede benziyordu. Derken tar, gren tek gzn at. "Su?" Trok'un sesi anlalr gibi deildi, ama Medial hayr gibilerden ban sallad. Trok, "Demek ayn mezarda lmek iin frtnay atlattk," demeye altysa da, yaral boazyla azndan hibir ses kmad. Trok bir sre daha yatt yerde kald. Bitkinlikle tevekkln etkisi sonucunda kalan yaama igdsn yitirdiini hissediyordu. Gzlerini kapatmas ve bir daha uyanmamak zere uykuya dalmas ne kadar kolay olurdu. Bu dnce onu birden canlandrd ve kumun gz yuvarlaklarn tahri etmesine aldr etmeksizin gzlerini zorla at. "Su," dedi. "Bana su bul." Yan kendine destek yaparak ayaa kalkt, sallanarak ve yaral kolunu gsne yaptrarak ylece durdu. Kr gz bir srngeninkini ya da bir lnnkini andran tar onu seyrediyordu. Trok bir sarho gibi sallanarak ve iki admda bir yara arparak kayann etrafn dnd ve l tepeden grebilecei bir yere geldi. Kum tepeleri saf ve lekesizdi, gzel bir gen kznkiler gibi ehvet uyandran kvamlan vard. Ortalkta adamlardan veya aralardan hibir iz grlmyordu. Btn M-sr'dakilerin en stnleri olan tmenleri, arkalannda hibir iz brakmadan ortadan kaybolmulard. Trok dudaklann yalamaya altysa da, aznda tkrk kalmamt. Bacaklarnn altnda bklverdiini hissetti; yere yld takdirde bir daha kalkamayacan biliyordu. Tatan duvar destek gibi kullanarak ileriye doru sendeledi. Nereye gittiini bilmiyordu, kafasnn iinde de bir yerlere gitmekten baka dnce yoktu.

Derken insan sesleri duydu ve halsinasyon grdn dnd. Ortala yine sessizlik kmt. Birka adm daha ilerledi ve durup dinledi. Sesleri yine duydu. Bu kez daha yaknda ve daha nettiler. Umulmadk bir kuvvetin vcuduna aktm hissetti, ama seslenmeye kalktnda kurumu boazndan hibir ses kmad. Yine sessizlik bagstermiti. Sesler kesilmiti. Yine ilerlemeye giriti, ama sonra aniden durdu. Yenilmiyordu, bir kadn sesi duymutu. Tatl ve berrak bir ses. Mintaka. Bu ad i dudaklarnn stnde ekillendi. Derken baka bir ses uydu. Bu seferki bir erkek sesiydi. Trok sylenen szleri duyamyordu, konu-307an da tanyamamt, ama Mintaka'yla beraber olduuna gre kaaklarda biri olmalyd. Dmand yani. Trok ban eip kendi kendisine bakt. Kay kemeri gitmiti, onunla bir likte silahlan da. Silahszd. Arkasnda da sadece tunii vard, bunun dokuma. sna ise o kadar ok kum karmt ki bir zamanlar gnahlannn kefaretini demek iin insanlarn giydikleri kldan gmlek gibi cildini tahri ediyordu. &. rafnda bir silah arad, bir sopa ya da bir ta, ama hibir ey yoktu. Kum, tasla-n da rtmt. Trok kararsz ekilde dururken o sesler yine duyuldu. Mintaka'yla adam kayalarn arasndaki dar ve derin bir dere yatann iindeydiler. Trok hl kararsz ekilde dururken kumlarn ayaklarnn altnda tuz billurlar gibi atrdadm iitti Her kimse o kii dere yatanda Trok'un durduu yere doru geliyordu. Trok tatan duvara yapt srada, bir adam onun yirmi adm uzanda koyan iinden kt. Yabanc imdi kararl admlarla kum tepelerine doru yryordu. Hi de yabanc gelmiyordu Trok'a, ama hl onu tanyamamt. Derken adam dnerek koyaa doru, "Kendini gereksiz yere yorma, Mintaka. Dayanlmaz ikenceler atlattn," diye seslendi. Sonra yrmeye devam etti. Trok onun arkasndan bakakalmt. O ld, diye dnd. O olamaz. Naja'dan gelen mesaj akt... Delikanlnn le doru uzaklamasn seyrederken bir cinin ya da baka bir kt ruhun gen Firavun Nefer Seti'nin klna girmi olmas olaslnn zerinde durdu. Sonra kumun bulanklatrd gzleri delikanlnn baka kiiyle bulutuunu grd. Bunlardan biri By-c'yd. Bakas olamazd, Trok imdi Byc'nn, Nefer Seti'nin mucizevi ekilde dirilmesinden sorumlu olduunu dnyordu. Ama u anda bunun daha fazla zerinde durmaya ne vakti vard, ne de arzusu. Aklnda yalnz bir tek ey vard, bu da suydu. Elinden geldii kadar sessizce Mintaka'nn sesini duyduu koyaa sokuldu ve yarn kesinden o tarafa bakt. nce kz tanyamad; bir kyl kadar toz toprak iindeydi. Salaryla lime lime tunii kumdan kaskat kesilmiti, gzleri de ukura kam ve kan anana dnmt. Kk bir at srsnn banda yere diz km, hayvanlara bir kovadan su iiliyordu. Trok'un dnebildii tek ey suydu. Suyun kokusunu alabiliyor, btn vcudu su, diye feryat ediyordu. Mintaka'ya doru sendeledi. Kzn ona arkas dnkt, yumuak kumlar ise Trok'un ayak seslerini rtyordu. Erkek kolunu kavrayncaya kadar onun varlnn farknda olmad. Sonra dnd, Trok'u gr-308- e feryad bast. Trok kovay Mintaka'nn ellerinden kapt ve kz yere devir- Kolu ie yaramad iin Mintaka'y srtna abanarak yere mhlad ve o konumda kovadan su imeye balad. Koca koca yudumlar yutuyor, gurulduyor ve geiriyor, sonra tekrar ii-fdu Mintaka onun altnda kvranyor ve, "Nefer! Taita! Bana yardm edin!* diye baryordu. Trok tekrar geirdi, susturmak iin kzn yzn kumun iine itti ve kovadaki son damlalar da iti. Kzn stne avnn stndeki bir aslan gibi kmt ve etrafna bakyordu. Koyan duvarnn dibindeki su torbasn ve bunun yanna istiflenmi harbelerle kllar grd. Hemen ayaa kalkt ve o tarafa doru sendeledi. Mintaka da annda ayaa frlamaya altysa da, erkek onu tekrar yere savurdu. "Sakn ha kaltak," diye brerek kzn kum iindeki gr salanndan koca bir tutam avulad. Su torbasna ulaana kadar onu arkas sra srkledi. Bu noktada Mintaka'y brakmak zorunda kald. Sandaletti koca ayaklarndan birini yine kzn srtna dayad, su torbasna uzand ve tahta tpay kanrken onu dizlerinin arasnda tuttu. Torbann azn dudaklarnn arasna sktrd ve hafif ac, lk suyu boazna aktt. Yznn kuma yapm olmasna ramen Mintaka, suya duyduu zlemin Trok'ta baka her trl duyguyu bastrdnn farkndayd. Susuzluunu giderip dikkatini onun zerine evirmesinden nce harekete gemeliydi. Trok'un tahamml edebileceinden de fazla onurunun knldn ve Mintaka'y tekrar elinden karmaktansa onu ldreceini biliyordu. Kayann dibine istiflenmi silah kmesine doru umutsuzluk iinde uzand. Parmaklar bir harbenin sapn kavrad. Trok hl ban arkaya atm durumda su iiyordu, ama kzn hareketini hissetti ve Mintaka ksa, fakat lmcl silah tam karnna ve kasna saplayaca srada su torbasn indirdi. Bununla birlikte yzkoyun bir konumdan yneltildii iin darbe kuvvetten yoksundu. Trok silahn parlak bronz ltsn fark etti ve kk bir lk atarak yolunun stnden kamak iin geriye srad. "Seni hiiekr kk srtk!" diye bararak su torbasn elinden att ve kza doru bir hamle yapt. Fakat erkein a9"1ndan

kurtulur kurtulmaz Mintaka ayaa frlad. Trok'un yanndan geerek koyaktan ak l arazisine kamaya altysa da, erkek onun yolunu kesti ve uzun koluyla onu yakalamaya hazrland. Bu arada kzn tuniinin etek ucunu yakalamt, ama Mintaka yana srad. Keten kuma yrtlp Trok'un -309avucunda kald. Mintaka erkein penesinden kurtulduysa da Trok ong >,. koyan iinde kstrm durumdayd. Trok hantal hareketlerle zerine gelince Mintaka yarn kysna kotu bir kedi kadar hzl ve evik olarak trmanmaya balad. Trok onu yakalamak iin bir hamle yapamadan onun eriemeyecei k dar yksee km bulunuyordu. Mintaka hzla trmanyor, Trok ona yetiSe meyeceini biliyordu. Bunun zerine Mintaka'nn elinden drd harbem kaparak ona doru savurdu, fakat sol elini kullandndan at gsz kald Mintaka eildiinden harbe bann yukarsndan geti ve yznn nn-de kaya duvarna arpt. Gen kz artk korkunun etkisiyle daha da hzl trma-nyordu. Trok br silahlann istiflendii yere sendeledi ve bir harbe daha kap. ti. Fakat bu at da isabetsiz oldu. Adam fkeyle aresizlikten homurdanarak nc bir harbe kapt. Ancak Mintaka tam o anda yardaki raf gibi bir kntya ulam ve Trok'un gr a*. sndan kmt. Kayaya yaparak orada bzld kald. Trok'un aada ona abp tuttuunu ve kfrler ettiini duyuyordu. Adamn azndan dklen irkin szler bu skntl durumuna ramen midesini bulandnyordu. Derken baka bir harbe vnlayarak geti ve Mintaka'nn hemen yukarsn-daki kaya yzne arpt. Kayaya saplanamayarak kntnn stne dt, gen kz da onu koyak tabanna dmeden yakalad. Sonra kntnn kenarndan aa bakt, ama bir yandan da kendini hemen arkaya atmaya hazrd. Trok kararsz ekilde ona bakyordu/Yaral kolu yanna sarkmt. Mintaka'nn kafas grnnce, yz hiddetten ekilsizleti ve yarasnn verdii acya ramen yara trmanmak ister gibi iteri atld. Gen kz ona hemen harbenin ucunu gsterdi. "Evet, yukar k," diye tslad. "k da u kargy karnna saplayaym iko domuz!" Trok durdu. Tek kolla trmanmak ve kendini savunmak zorunda kalacakt. te yandan, kzn tehdidinin gerek olduunun da farkndayd. O duraklaynca Mintaka yine barmaya balad. "Nefer! Taita! Hilto! Bana yardm edin!' Mintaka'nn sesi yardan yansd ve koyak boyunca m n nlad. Trok koca bir silahl dman kafilesinin frtna gibi zerine gelmesini bekliyormu-casna endieyle etrafna baknd. Sonra birdenbire bir karara vard. Su torbasn alp omzuna att. "Benden sonsuza dek kaabileceini sanma. Bir gn vcudunu doya doya tadacam, sonra da seni oyuncak olarak askerlerime vereceim," diye yukar bard. Sonra ksraa binmeye alt, ama hayvan h* -310- onun arln tayacak kadar kuvvetlenmemiti, Trok'un altnda yere ktTrok zar zor ayaa kalkt ve koyak boyunca uzaklat. Mintaka adamn geri ekilmesinin bir hile olmasndan korkmutu. Bu izden yarn stndeki tneinden aa inmeye cesaret edemiyordu. "Nefer! Bana yardm et!" diye ayak cyak bard. Nefer elinde bir kl, hemen arkasnda Hilto ve merakla koup geldii srada gen kz hl banyordu. Nefer yardan kollarnn arasna kayan sevgilisine, "Ne oldu?" diye sordu. Trok!" Nefer'in kollannda kendini gvende hisseden gen kz mutluluktan alyordu. "Trok yayor. Buradayd." Olanlan geveleyerek anlatt, ama o daha anlatmasn bftiremeden Nefer tekilere hemen silahlanmalann ve Trok'un arkasndan gitmeye hazrlanmalarn emrediyordu. Taita onlara katlmak zere geri dnmt. erkek yaral bir aslann izini srer gibi kumda Trok'un ayak izlerini izlerken o Mintaka'nn yannda kald. Yarn dibi boyunca ilerleyerek Trok'un hamsin'in hiddetinden korunduu atlaa vardlar. Nefer karmg kumlar inceledi ve iaretleri yorumlad. "ki kiiy-miler," dedi. "Bizim gibi onlar da frtna srasnda kumlann altnda kalmlar. Kumlan kazyarak dar kmlar. Bir tanesi burada beklemi!" Delikanl kayaya yapm olan bir yn ipliini ekip alarak a tuttu. "Siyah." Msrl'larn ender olarak kullandklar bir renkti siyah. "Mutlaka Medial'dr." Hilto onaylad. "tar frtnadan sa olarak kurtulmalarn salayacak gce sahiptir. Trok'u bu sayede kurtard muhakkak. Tpk Taita'nn bizi kurtard gibi." "Buras." Nefer kalkp iareti gsterdi. Trok su torbasn tayarak Medi-al'y bulmaya geJdi. Sonra bu taraftan gittiler." Ayak izlerini lde ksa bir sre izlediler. "Batya Avaris'le Nil'e doru gitmiler. Oraya ulaabilirler mi acaba?" "Ben onlara yetiirsem asla ulaamazlar." Nefer byle diyerek harbeyi avucunda tartyordu. "Majesteleri," Hilto saygl, fakat kararlyd. "Su torbas onlarda, stelik oktan yola kmlar. imdiye kadar bizden hayli uzaklamlardr. Yanmzda su olmadan onlar asla izleyemeyiz." -311 -

Nefer duraklad. Hilto'nun szlerindeki mant kavramakla beraber, Trou. un kamasna gz yummak fena halde gcne gidiyordu. Mintaka'nn ona sow lediklerinden anlaldna gre, Trok yaralyd ve pek tehlikeli bir hasm saw mazd. Hem de Nefer'in hl gsz olmasna ramen. Sonunda dnp en yakndaki kum tepesinin doruuna trmand. Elini s' per ederek rzgrn sprd .emiz kumlarn stndeki izleri gzleriyle takio etti. Neden sonra yanm fersahtan uzakta minik iki siluetin hi durmadan bat ya doru ilerlediini grd. Isnn yol at hava titreimlerinin arasnda kav-bolana kadar onlar fkeyle bakyla izledi. "Baka bir frsat daha bulacam," diye fsldad. "Peini brakmayacam Horus'un yz ad zerine yemin ediyorum buna." Gml arabalardan on alt tane daha buldular ve yeryzne kardlar. Bu su ve yiyecek bolluunda atlar da, insanlar da abuk toparlandlar. Ayrca, Trok'un askerlerine ait daha pek ok ceset bulmulard. Bu sayede st ba edinip giyinebildiler. Nefer bir ift sandaleti yaral aya tamamyla iyilemi olan Mintaka'nn ayaklanna uydurdu. Onuncu gnde yola kmaya artk hazrdlar. Kalan drt at, arabalan gevek kumlarn stnde ekmek iin yeterince kuvvet bulamadndan Nefer on-lan yk beygiri olarak kullanmaya ve srtlarna tayabilecekleri kadar su yklemeye karar verdi. Gece bastrnca atlar ekerek kum tepelerini amaya giritiler. Ksrak, ykne ek olarak Mintaka'y tayamayacandan Nefer hayvann omuzlarna deri bir kay geirdi ve Mintaka'nn yumuak kumlarda srklenmek iin buna aslmasnda srar etti. Hamsin araziyi o kadar deitirmiti ki Tarta yldzlara bakarak yollarn bulmak zorunda kald. kinci gn afak skmeden eski kervan yoluna vardlar. Hamsin tarafndan yer yer silinmiti, ama pek fazla ilerlemelerine gerek kalmadan k kuvvetlendi ve ilerdeki kava gsteren kurgana benzer ta kmesini grdler. Frtna sona erdikten sonra bir bakasnn onlardan nce oradan getiini kefettiler. ki ift ayak izi yol boyunca batya, Nil Vadisi'ne ve Avaris'e doru gidiyordu, izlerden biri bykt, br ise ok daha kk. Taita'yla Nefer onlan dikkatle incelediler. "Bu Trok. Baka hi kimsenin bir Nil kayyla ayn uzunlukta, bylesine iri ayaklar olamaz. Mintaka haklym. Sa yanndan ya-312Yrrken sa yann kayryor." Taita iareti inceledi. "Ancak br adamn rainden emin deilim. Kimliine iaret eden bir ipucu brakt m grelim." Mer tat kmesine kadar izlediler. "Ah! te!" Birisi kurgann yannda kumun stnde talarla karmak bir e-oluturmutu. "Artk phe yok. O adam Medial tar." Taita fkeyle talar da-- tt "Bu iren tanrs Yamyam Marduk'a ynelik bir niyaz." htiyar adam talarn kklerinden birini Trok'la tar'n izledikleri yola frlatt. "Yannda bir bebek olmu olsa tar onu seve seve kurban ederdi. Marduk insan kanna susamtr hep" Nefer burada kurgann banda gu bir karar vermek durumundayd. "Douya doru o uzun yolculuu eer yapacaksak, levazm ve altna ihtiyacmz olacak. Asurlu'nun sarayna zrt srgnler olarak gitmesek iyi olur." Taita onaylad. "Msr'da Firavunlarnn hl yaadna emin olsalar bizi tm olanaklanyla destekleyecek birok gl ahsiyet vardr." Nefer, "Hilto'yla Meren Teb'e dnmek zorundalar," dedi. "Ben kendim giderdim, ama btn dnya Mintaka'yla beni arayacaktr." Delikanl parmaklarnn birindeki yz kararak Hilto'ya verdi. "Kendini bu simgeyle tantrsn. Onu dostlarmza gster. Adamlar, altn, arabalar ve atlarla dnmelisin. Kral Sargon'un yanna vardmz zaman grkemli bir grnt vermeliyiz ki Msr'da hl bizi destekleyenler olduuna inansn." "Emriniz yerine getirilecektir, majesteleri." "Bilginin bizim iin ayn derecede yaamsal nemi var. Haber toplaman gerekir. Sahte firavunlarn tm giriimleri hakknda bilgilendirilmeliyiz. Hilto ban edi. "Gece olurken yola kacam, Firavun." O upuzun scak gn gml arabalarn birinden elde ettikleri bir tentenin glgesinde planlann tartarak geirdiler. Gne ufka doru alalp ssn kaybetmeye balaynca birbirlerinden ayrldlar. Hilto'yla Meren batya Teb'e doru yola karken, Taita, Nefer ve Mintaka da douya yneldiler. Nefer'in Hilto'ya son szleri, "Sizi Gallala kalntlarnda bekleyeceiz," oldu. Bundan sonra yiit askerle Meren'in alacakaranlkta gzden kaybolmasn seyrettiler. Taita, Mintaka ve Nefer kervanlarn izledikleri yoldan Gallala'ya doru yo-'a ktlar. On iki gn sonra su torbalarnda sadece birka damla su kald srada terk edilmi kalntlara vardlar. F -313Haftalar aylar oldu, onlar ise hl Gallala'da bekliyorlard.

Taita'ntn kenti evreleyen tepelerde gnler geirdii oluyordu. Vadileri ve koyaklan arnlad zamanlar Nefer'le Mintaka bazen onu uzaktan gryortar-di. Sk sk sopasn yere vuruyor, kayalan drtyordu. Baka zamanlar kent duvarlarnn dndaki hemen hemen kurumu kuyulann banda duruyor bunlann iine uzun uzun bakn dikiyordu. Nefer azn arad zaman kaamak yoluna sapyordu. Tek syledii, "Bir ordunun suya ihtiyac vardr," oluyordu. Nefer dudak bkt. "Deil bir ordu, bize bile yetecek kadar su yok." Taita bayla dorulad, ayaa kalkt ve sopasyla kayalara vura vura tepelerin arasnda uzaklat. Mintaka onlar iin kaltntlann arasnda bir barnak dzenledi, Nefer de paavralarla zerlerine bir adr dikti. Mintaka bir hkmdar kz bir Hiksos prensesi olarak hibir zaman yemek piirmek veya bir oday sprmek zorunda kalmamt, bu nedenle de ilk abalan felaket oldu. Kmrlemi bir lokmay yutmaya alrken Taita, Trok'un ordusunu yok etmek istersek, bunun en garantili yok seni a olarak onlara yollamak olurdu," dedi. "Eer sen o kadar yetenekliysen byk alk hneriyle bizi onurlandra-bilirsin." Taita, "Zaten iki seenek var: ya bu ya da alktan lmek," diyerek ocan banda gen kzn yerini ald. Nefer eski ava rolne dnmt, ldeki ilk gnnn akam da tombul bir gen ceylan ve sadece biraz clk nefis drt toy kuu yumurtasyla arkadalarnn yanna dnd. Mintaka, Tatta'nn yapt omletten payna den paray yle bir koktadktan sonra elinin tersiyle kendisinden uzaklatrd. "Yemeklerimden yaknan kii bu mu?" dedikten sonra Nefer'e bakt. "Sen de onun kadar sulusun. Getirdiklerinin yenilebilir durumda olacandan emin olmak iin gelecek sefere ben de seninle ava gideceim." Tepeleri yaran s vadilerin birinde yan yana yatyor ve bir yandan tlayarak onlara yaklaan bir ceylan srsn gzetliyorlard. Mintaka, "Peri kadar zarifler," diye fsldad. "Ne kadar da gzel." Nefer, "Eer vicdann szlayacaksa ben vururum," dedi. "Hayr." Mintaka ban sallad. "Yapmayacam demedim ki." Kararl gzkyordu, delikanl da karann sorgulamayacak kadar iyi tanyordu onu. Srnn erkei hayvanlarn bana gemiti. Zarif srt tarn rengiydi, karn ise ufuktaki frtna bulutlanndan birinin gmi beyaz tonundayd. Boy-314nuzlar lir biiminde ve sanki cilalyd. Sivri kulaklarn dikmiti. Uzun bir boynun stndeki ban evirdi ve kk srsne bakt. Diilerden biri, gerdii iki ayann stnde burnu hemen hemen toynaklanna dokunur biimde zplamaya balad. Bu uyar hareketiydi. Nefer glmsedi. "Kk yaratk sadece gsteri yapyor." Erkek ceylan bu ocuksu numaralardan bkarak iki gencin pusuda bekledikleri yere yaklamaya koyuldu. Talk arazide ll bir zarafetle ilerliyor, iki, admda bir durarak bir tehlike olaslna kar endieyle etrafna bakmyordu. Nefer, "Bizi daha grmedi, ama yaknda grecek," diye fsldad. Taita yanmzda deil ki onu aldatsn." Mintaka, "Zaten menzil dnda," diye fsldayarak karlk verdi. "Aramzda yalnzca elli adm var. Onu vuracaksan hemen vur, yoksa gz ap kapayana kadar gidecek." Mintaka erkek geyik bir daha ban evirinceye kadar bekledi. Sonra dizlerinin stnde ar ar dorularak yay gerdi. Gml arabalarn birinden kurtardktan ksa ve kavisli silahlardan biriydi. Gen kzn sald ok soluk l gne doru hafif bir kavis evirerek ykseldi. Ceylan, Mintaka'nn kalkarkenki hafif hareketini o iri kara gzleriyle annda semiti. Ban hzla evirdi ve hemen kamaya hazr durumda gen kza bakt. Yayn vnlayarak salnmas zerine ok daha havadayken ileriye zplad. Toynaklannn topraa dedii yerlerden kk toz pfrtleri kaldrarak*teye kayd. Ok, hayvann birka saniye nce durduu yerde takrdayarak kayaya arpt. Mintaka ayaa frlad ve kaan ceylan gzleriyle glerek izledi. sabet kaydetmemesine hi de zlm gzkmyordu. "u kousuna bak. Tpk uan bir krlang gibi," dedi. Taita, Nefer'e gerek avcnn avm sevdiini ve ona sayg duyduunu retmiti. Delikanl da imdi avlad hayvanlara duyduu anlayla kank acma dolaysyla Mintaka'ya daha da fazla hayranlk duyuyordu. Gen kz hl glerek ona dnd. "zgnm sevgilim. Bu gece a olarak yatana gireceksin." "Atein banda Taita olduu srece a kalmayz. O, yalnz havayla bile bir len hazrlayabilir." Mintaka'nn yere den okunu kapmak iin yartlar. Gen ktz bir ba ilerde olduundan oka nce ulat. Onu almak iin yere eilmesi zerine lime lime ksa eteklii yukar kayd. Baldrlan esmerlemi ve przsz, kabaetleri kusursuz yuvarlaklar grnmnde, cildi gnein ulamad yerlerinde soluk ve lekesiz, deerli bir Dou ipei gibi parlakt. -315Mintaka doruldu ve annda dnerek delikanlnn gzlerindeki ifadeyi ya. kalad. Bakire olmasna ve cinsellik oyunlarnda deneyimsiz bulunmasna ra-men, diilik igdleri enikonu gelimiti. Bu masumca hareketinin erkekte ne denli bir ehvet uyandrdm grebiliyordu, bunu bilmek onu da heyecanlandrd. Sevgilisinin onu ne denli istediini grmek, onun da sevgilisini ayn ac veren tutkuyla istemesine yol at. Kasklannn Nefer'e olan aknn etkisiyle tututuunu, le gneinin scanda kalm bir bal petei gibi tap eridiini hissetti.

ekingen bir tavrla erkee doru sendeledi, fakat Nefer onu yine neredeyse penesine alacak ehvet duygusundan dolay utan duydu. Gen kza ettii yemini anmsad: "Yeminime kar gelip erefini lekelemektense lmeyi yelerim," demiti, bunu anmsamas zerine kendini ekilmeye zorlad. Ellerinin titrediinin farkna vanyordu, nne bakarak konutuunda sesi bouk kt. "Nerede baka bir sr olduunu biliyorum, ama onlan ortalk kararmadan bulmak istiyorsak acele etmeliyiz." Gen kza bakmadan uzaklamaya girimesi zerine Mintaka kendini terk edilmi hissetti. Nefer'in kollannn bedenini sarmasn ve sert gen vcudunun onunkine yapmasn dnyada her eyden fazla istemiti. Gen kz hemen kendini toparlad ve onun peinden gitti. Bir yandan da benliini saran garip duygulardan kurtulmaya alyordu, ama bu duygular o kadar kolay bilinaltna srlebilecek trden deildi. Nefer'e yetiti ve birka adm arkasndan yrmeye koyuldu. Delikanlnn srtn inceliyordu. Gr siyah buklelerinin omuzlarnn stnde nasl zpladn seyrediyordu. Omuzlarnn ilk tantktan zamandan beri ne kadar genilediini grerek hayranlk duydu. Sonra bak daha aa kaynca, delikanlnn kabaetlerinin nle benzer ksa giysisinin ince kumann altnda hareket ediini seyrederkn yanaklar alev alev yanmaya balad. Kendi ehvet duygular ona tatl bir utan duyuruyordu. Dalan yaran uzun vadinin ucuna ulamalan ok ksa srd. Nefer dnp sevgilisine bakt ve onu vcudunu incelerken yakalamasna ramak kald. Mintaka tam zamannda bakn onun gzlerine evirdi. "Buradaki yann dibinde yzlerce eski mezar var. Onlan ilk kez babam beni buraya getirdii zaman grmtm. eyden nce..." Tamose'la geirdii son gnn ans yreini szlatnca arkasn getirmedi. Mintaka onu ac anlanndan uzaklatrmak iin, "Kimlerin mezanymlar?" diye sordu. 316Taita bin yllk olduklarn sylyor. Glze'deki byk piramitleri yaptran Keops'la Kefren'in zamanndan kalma." "O halde Byc'nn kendisi kadar eskiler." Gen kz glmsedi, Nefer de ona gld. Mintaka, "Hi onlan inceledin mi?" diye sordu. Delikanl hayr gibilerinden ban sallad. "Buraya geliimizden beri bunu yapmay sk sk dndm oldu, ama bir frsatn bulamadm." Mintaka, "yleyse bunu imdi yapalm," dedi. Ama Nefer tereddt etti. Bunun iin iplerimizle fenerlerimizin olmas gerekir." Ama Mintaka yan inmeye balamt bile, delikanl da onu izlemek zorunda kald. Yarn dibine inince, mezarlarn ounun ulaamayacaklar bir yerde olduunu grdler. Yann dikey yzne oyulmulard, altlan da son derece tehlikeli bir uurumdu. Nefer bir sre sonra eriebilecekleri bir delik fark etti. Yann yznn kt bir blm trmanarak raf gibi dar bir kntya ulatlar. Nefer nde, Mintaka arkada dikkatte ilerlediler. Delikanl kara delie vard ve iini grmek iin eildi. Tabii ki llerin ruhlarnn korumasndadr," dedi. aka yollu konumutu, ama Mintaka onun huzursuz olduunu sezmi ve bundan etkilenmiti. Tabii!" diye o da aka ^pllu yant verdi, ama delikanlnn arkasndan ktlkleri savma iaretini yapt. Nefer, "ersi ok karanlk," dedi. "Yarn buraya bir ya lambasyla dnmeliyiz." Mintaka delikanlnn omzunun zerinden ileriye bakt. Ksa bir geit hafif ykselerek kaya kitlesinin iine giriyordu. Aradan geen yzyllara ramen kaya duvarlannn stnde oyularak yaplm resimler net olarak grlebiliyordu. "Bak." Mintaka resimlerden birine dokundu. "Bu bir zrafa, bu da bir adam." "Evet." Nefer srtt. "Hem de ok sevecen bir adam. Bunun hi kukusu yok." Gen kz kzm gibi yapt, ama glmsemekten kendini alamad. Eski sanatkr, erkek figrne havaya dikilmi dev bir erkeklik organ yapmt. Gen kz geitte daha da ilerledi. "Burada da yazlar var. Acaba ne diyor-larT Nefer, "Bunu kimse renemeyecek," diyerek Mintaka'nn nne geti. "O eski yaz ok uzun zamanlardan beri unutuldu. Artk geri dnmeliyiz." -317Maarann taban rzgrn buraya frd ince bir kum tabakasyla kaplyd. Ksa bir yoldan sonra geidin zifiri karanla gmldn grdler. Mintaka inat etti. "Azck daha ileri gidebiliriz." "Bunun iyi bir fikir olduunu sanmyorum." Ama Mintaka onu iterek ne geti. "Ben nden gideyim." "Bekle!" Nefer kzi tutmaya altysa da Mintaka glerek ileri atld. Nefer kzn oluturduu rnek ve kendi isteksizlii nedeniyle utanp elini kamasnn kabzasna gtrerek onu izledi. Attklar her admda karanlk daha da younlayordu, yle ki Mintaka bile durarak endieyle ileriye bakt. Nefer eilerek kumlu zeminden bir ta paras alarak kzn omzunun zerinden geidin karanlk kelerine frlatt. Ta kaya duvarlanna arpt. Mintaka bu takrty izleyen sessizlik iinde, "Bir ey yokmu," dedi, ama bir adm daha atmasna

kalmadan ilerdeki karanln iinde bir ey kmldad. Dar meknn daha da younlatrd bir hrt kulaklan-na geldi. ki gen donakalarak gzlerini karanla diktiler. Tiz bir lk duyuldu ve annda bir koro tarafndan tekrarland. Hrt, bir alayan uultusuna dnmt. Cyaklayan ve kanat rpan bir kara bulut karanln iinden zerlerine geldi. Yzlerce kanat akn yzlerine arpyordu imdi. Mintaka bir lk atarak hzla dnd ve Nefer'e koarak kollarn delikanln"! boynuna dolad. Nefer kz kollarnn arasna alarak kumlarn stne ekti. 'Yarasalar." dedi. "Sadec? yarasalar." Mintaka, "Biliyorum!" diye soludu. "Sana zarar vermezler." "Biliyorum." Kzn sesi sakinlemiti imdi, ama kollann erkein boynundan ekmedi. Nefer yzn sevgilisinin gr salannn iine gmd. Mintaka'nn sa-lannn taze kesilmi imenler gibi zengin parfml, temiz bir kokusu vard. Mintaka duyduu zevkten hafif bir inilti salvererek yzn erkein boynuna gmd ve ona yapm durumda yavaa hareket etmeye balad. Nefer onu hafife itmeye yeltendi. "Mintaka, bunun tekrar olmayacana sana sz vermitim." "Seni o szden kurtaryorum." Kzn sesi hemen hemen duyulamayacak kadar yumuakt. Yzn kaldrarak erkeinkine yaklatrd. Nefesi scak ve tatl kokuluydu. Dudaklar da yumuak ve dolgundu, kz alayacakm gibi titriyordu. "Kann olmay hayatta istemi olduum her eyden daha fazla istiyorum," diye mrldand. -318Nefer eilerek kzn azm dudaklarnn arasna ald. O kadar nemli ve scakt ki sanki erkein azn yakyordu. Kendini o azn iinde kaybetti. Mintaka da erkeinin kollarndan baka hibir yere ait olamayacan hissediyordu. Nefer bir yandan onu pmeye devam ederek, srtnn alarn, kelerini ve lavrmlann parmak utanyla kefetmeye alt. Sk kaslarnn arasnda akan bir inci dizisine benzettii omurgasnn izgisini parmaklanyla izledi. Bir elini kzn kalasna dayad ve belinin krvnmyla deerli bir seramik vazonun ekli arasnda bir kyaslama yapt. Mintaka'nn arkasna uzanarak iki kabaetini avulannn arasna alnca da simetrilerine ve esnek sklklarna at. Mintaka erkeinkiyie birletirmek iin kalalann ne itti, delikanl da bunun zerine onu kendisine daha sk yaptrd. Kask evresinin itiini ve sertletiini hissediyordu. Bunu kzdan gizlemek iin arkaya yayland. Fakat Mintaka bunu nlemek ister gibi kk bir tiraz iniltisi kopard. Erkee srt-nyor, onun heyecannn ve onun kendisini ne kadar arzuladnn bu kantnn keyfini karyordu. Trok'un mavi damarl iren organn stne srtmesini hayal meyal hatrlyordu, ama bu iren olayn burada olanlarla hibir ilgisi yoktu. Olay glk ekmeden aklndan sifdi. Nefer'in parmakfarmn kabaetlerinin arasndaki yarkta dolatn duydu ve bu duygu zerinde younlat. Sadece nasl olup da sertleen meme ula-nyla gizli derinliklerinde bunun yansmasn duyabildiine ayordu. "Dokun bana." Erkein aznn iine konuuyordu. "Evet! Dokun bana. Tut beni. Oka beni. Sev beni." Duygulan ylesine harman olmutu ki vcudunun her lifini, kafasyla vcudunun her parasn saryor grnyordu. Nefer sonunda onu pmeyi brakt. Mintaka da erkein, dudaklarn plak omzuna hafif hafif srttn hissetti. Onun neyi gereksindiini igdsel olarak hissederek tuniinin nn at ve memelerinden birini oriaya kard. imi ucu acyan memesi avucu-na ar geliyordu. Gen kz br elini erkein ensesindeki gr ve kvrck sa-lann arasna daldrd ve memesinin ucunu onun azna verdi. O, a bir bebek gibi memesini emerken kz bir eyin karnnn derinlerinde iddetle kasldn ve gevediini hissetti ve bunun kendi rahmi olduunu aknlkla fark etti. Erkein azndaki memesini yavaa deitirdi. Duyduu his kaybolacak yerde annda daha kuvvetlendi. Erkein.parmaklannn eteinin nn kaidtnp petemaln kurcaladn hissederek sevindi. Erkee kolaylk olsun diye bacaklann aralad, sonra kal-319 asndaki dm amasna serbest eliyle yardm etti. Petemal kayp yere dt, mezarn havas da plak kabaetleriyle kamn souk souk okad. Erkein, edep yerini rten krk gibi sk bukleleri titreyen parmaklaryla okadn hissediyordu. Can yanm gibi bard ve belki bilinsiz olarak erkein eteklerini kenara iterek onu aramak zere elini uzatt. Erkein organnn geniliine ararak onu ba ve iaret parmaklanyla sard. O, avucunda canl bir yaratk gibi hareket halindeydi, yle ki ona bakmak istedi. Bunun zerine aralann grebilmek iin erkei salvermeden hafife arkaya itti. "O kadar gzelsin ki,' diye soludu." O kadar kusursuz ve glsn ki." Sonra erkei tekrar pt ve azn onunkinden ayrmadan arkaya devrildi ve onu da karnnn stne ekti. Onu buyur etmek ister gibi bacaklarn amt. Sevgilisinin deneyimsizliini seziyor, bu sezgisi ona kar duygulan daha da glendiriyordu. Tm deneyimsizliine karn erkee rehberlik ediyordu. Kalalannn asn deitirince erkek onun iine kayd, onu yararcas-na doldurdu, acyla kark zevkten bir zafer l kopartt.

Nefer kzn stne kaak bir atm gibi binmi, onu sryor, Mintaka da erkein kalalannn her hareketine kout bir hareketle karlk veriyor, onunla hzlandka hzlanyordu. Sonunda snra vardklann hissetti. Ama inanlr gibi deil, o snr da atlar. Dnyayla zincirlerini kopardlar, ayr varlklan sanki birbirine kaynad ve tek bir varlk oldular, sesleri de tek bir sevin l halinde birleti. Uzun bir zaman sonra o uzaklardaki yksekliklerden birlikte dnerek birbirlerinin kollannn arasnda yattlar. Hl birbirlerine kenetlenmi durumdaydlar ve terleriyle nefesle/i serinliyor, birbirine karyordu. Mintaka en sonunda, "Bu hi bitmesin istiyorum," diye fsldad. "Sonsuza dek seninle byle yatmak istiyorum." Uzun bir zaman sonra erkek tembel tembel doruldu ve geidin azna bakt. akn halde, "Ortalk karanyor," dedi. "Gn ne kadar da abuk gemi." Mintaka dizlerinin stne oturarak eteklerini dzeltirken erkek bunun ucundaki taze lekelere dokundu. Huu iinde, "Kzlk kann," diye fsldad. Mintaka, "Sana armaanm," diye yant verdi. "Yalnz sana duyduum akmn kant." Nefer uzanp kzn eteinden kk parmann trna kadar kanl bir paray yrtt. Mintaka, "Ne yapyorsun?" diye sordu. -320Bunu bu olaanst gnn ans olarak sonsuza dek saklayacam." Nefer boynunda tad madalyonu at ve kuma paracn bunun iinde bulunan kzn siyah sa tutamnn yanna sktrd. Mintaka onun madalyonu kapamasn seyrederken, "Beni gerekten seviyor musun, Nefer?" diye sordu. Damarlanmda akan kann her damlasyla seviyorum. lmsz hayattan da ok seviyorum." Eski binada dzenleyip iinde oturulabilir hale getirdikleri odaya girdiklerinde Tarta atein banda bir mlein iindekileri kantrmakla meguld. Gnn son yla erevelenmi olarak kapda duran Mintaka'ya ban kal-dmp bakt. Gen kzn kuyunun azck suyuyla ykamaya alt eteklii hl slakt ve baldrlarna yapyordu. ekine ekine, "Bu kadar ge kaldmz in zgnm, Taita," dedi. "Ceylan lde takip ettik." Ge kaldklar iin daha nce hi zr dilememiti, Taita ikisine de bakt. Nefer yznde ryada gibi yumuak bir ifadeyle kzn etrafnda dolap duruyordu. Aklan o kadar glyd ki etraflarnda sanki ldayan bir hale oluturuyordu. Taita havada bunun bir kr ieinin parfmn andran kokusunu alabiliyordu. 4 Demek kanlmaz olan en sonunda oldu, diye dnd. alacak olan olmasnn bu kadar gecikmesiydi. htiyar adam dndklerini belli etmeyerek homurdanmakla yetindi. "O ceylanlara yetimediiniz ortada. Fazla m hzl kouyorlard, yoksa sizin mi dikkatiniz dald?" Taita yine tenceresinin bana dnd. "Neyse ki aranzda ie yarayan biri var. Birka yabani gvercini tuzaa drebildim. Bu sayede a karnna yatmamza gerek kalmayacak." Bundan sonraki gnler iki gen iin rya gibi geti. Taita'nn yannda birbirlerine bakmamaya alyorlar, ancak ihtiyar adamn onlara^bakmadn zannettikleri zamanlarda birbirlerine dokunarak tedbirli ve kurnaz davrandklarn dnyorlard. Mintaka dairelerinin oturma odasna bitiik plak hcrede kendine kk bir yer yapmt. Nefer her gece Taita'nn hafif hafif horlamaya balamasna kadar bekliyor, sonra sessizce kalkarak kzn bu kk odadaki deinin yolunu tutuyordu. Her sabah da Mintaka onu afak skmeden ok nce kald-321 Bycler Kral / F: 21 nyor ve odadaki kendi deine yolluyordu. Bu arada Taita'nn hl uyumak-ta olduunu dnyorlard. nc sabah Taita birdenbire, "Bu odalarda fareler ya da baka garip yaratklar da barnyor olmal. Onlarn kk kk koumalar ve fsldamalar nedeniyle uyuyamyorum," dedi. ki gen fena halde bozulmu olarak bakt-rlarken o devam etti. "Ben kendime kalacak daha sakin bir yer buldum." htiyar adam bylece deiyle ufak tefek eyasn meydanln kar tarafndaki kk bir kalntya tad. Akamlar birlikte yemek yemelerinden sonra buraya ekiliyordu. ki sevgili gndz saatlerinde le giderek vakitlerini konuarak, sevierek ve gelecekle ilgili bin bir plan yaparak geiriyoiard. Ne zaman ve nasl evleneceklerini, Mintaka'nn ka oul ve ka kz douracan karartatnyorlar, oullaryla kzlanna isimler seiyorlard. Birbirlerine ylesine dalmlard ki bu ssz l arazilerinin tesindeki dnyay unutmu gibiydiler. Ta ki eski mezarlar daha iyi kefedebilmek iin bir ip kangal ve iki ya lambasyla bir sabah afaktan nce kent kalntsn terk edene kadar. Dolambal bir yol izleyerek yann tepesine vardlar ve soluklanp mavi tepelerin yukarsnda gn doumunun olaanst gzellikteki manzarasn seyretmek iin orada oturdular. Mintaka birdenbire, "Baki" diye bararak kollarn batya uzatt ve Msr'a giden eski ticaret kervanlarnn yolunu iaret etti. Nefer ayaa frlad ve vadiden onlara doru gelen garip kervana bakakaldlar. Be harap ara nden gidiyor, dank durumdaki bir kafile de arkalarndan geliyordu.

Mintaka, "En az yz kii olmallar," diye atld. "Kim olabilirler dersin?" Nefer, "Bilmiyorum," diye dnceli bir yzle itiraf etti. "Ama ben gidip onlar gzlerken senin koup yaklatklarn Taita'ya haber vermeni istiyorum." Mintaka tartmad, hemen Gallala'ya doru yola kt. Tepelerin arka yamacndan aa kouyor, bir yaban keisinin evikliiyle bir kayadan tekine zplyordu. Nefer iple lambalar gizledikten sonra yayn tekrar gerdi ve oklu-undaki oklar gzden geirdi. Bundan sonra tepelerin doruunda ufuk izgisinden uzak kalarak ilerledi ve ar ar ilerleyen kervan tepeden izleyebilecei bir noktaya geldi. Ackl bir manzarayd bu. Kafife daha yakna gelince Nefer ilk iki aracn, sska ve bitkin atlar tarafndan ekilen harap sava arabalar olduunu grd. Bu arabalar iki kiiyi tayacak ekilde yaplmlard. Ama her birinde drt, be kii vard. Arkadan ilk iki arabadan daha iyi durumda olmayan bir dzine yk -322 bas ve adi araba geliyordu. Nefer bu arabalara derme atma sedyelerin stnde yatan bir sr hasta ve yaralnn yklenmi olduunu grd. Arabalar arkasnda yryerek ilerleyen upuzun bir kafile geliyordu. Kimi koltuk deneklerine abanarak zplyor ya da sopalardan destek alyordu. brleri de baka hasta ve yarallarn yatt sedyeleri tayorlard. Nefer ndeki arabada bulunan adamlann yzlerini seebilmek iin gzlerini zorlarken, "Horus biliyor ya, bir sava meydanndan kama benziyorlar," diye homurdand. Birdenbire onu gzden gizleyen kayann arkasndan kalkarak, "Meren!" diye heyecanla bard. lk arabada dizginleri tutan uzun boylu adam sonunda tanmt. Meren dizginleri ekerek atlan durdurdu ve doan gne ynne bakmak iin elini gzlerine siper etti. Sonra, ufuk izgisinde Nefer'i grmesi zerine o da banp elini kolunu sallamaya balad. Nefer kayarak ve ayaklar talara taklarak koa koa yamac indi ve Meren'le kucaklatlar. kisi de glyor ve bir azdan konuuyorlard. "Nerelerdeydin?" "Mintaka'yla Taita nerede?" Derken Hilto da Meren'in yanna koup onu bir hkmdara yarar biimde selamlad. Yaral ve bitkin dm adamlar arkasnda birikmiti. Yzleri sa-ranp solmu ve zayflam, kan ve cerahat kirli sarglanndan dan szm ve kuruyarak kabuklamtl. Ayaa kalkacak gleri olmayan arabalardaki ve sedyeterdeki adamlar bile dorularak Nefer'e huu iinde bakyorlard. Nefer bunlann savajar olduunu bir bakta grd. Ama savata yenik dm ve moralleri km savalard. Hilto, Nefer'i selamladktan sonra tekrar onlara dnd, "Aynen size vaat ettiim gibi," diye bard. "Gerek Firavun'unuz Nefer Seti karnzda! Firavun lmedi! Firavun yayor!" Adamlar suskun ve kaytsz, hasta ve ylgndlar. Kararsz halde Nefer'e bakyorlard. Hilto, "Majesteleri* diye Nefer'e fsldad. "Ltfen u kayann stne kn ki sizi daha iyi grsnler." Nefer denileni yapt ve onlara merakla bakt. Adamlar da suskun halde ona bakyorlard. ou hkmdarlarn daha nce hi grmemilerdi. Nefer'i trenlerdeki resmi geitlerde grm olan tek tk birka kii bile onu sadece uzaktan grmlerdi. O sralarda tepeden trnaa grkemli giysilere ve ziynetlere brnm, yz makyajdan beyaz bir maske grnmnde ve beyaz -323mandalar tarafndan ekilen saltanat arabasnda kazk gibi oturan kukla gjD-bir yaratkt. O mesafeli ve doa yasalanna ters den silueti, yz gneten esmerlemi bu canl ve enerjik ve de erkeksi delikanlyla badatramyorlar. di. Sadece nnden tandktan ocuk Firavun olamazd bu. Onlar hl anlayamayarak bakarken ve pheli bir tavrla bakrlarken baka biri anszn ortaya kt. Tpk bir cin gibi kayann stnde Nefer'in ya. nnda belirmiti. Adamlar bu kiinin nn bildikleri gibi, onu stelik daha nce de grmlerdi. "Byc Tarta bul" diye huuyla soludular. Tafta arabalardaki hastalarla yarallar tarafndan dahi duyulabilen berrak bir sesle, "Ne aclar ektiinizi biliyorum," dedi. "Katillerle gasplara kar koymann size nelere mal olduunu da biliyorum. Bir bildiim de gerek hkmdarnzn yaayp yaamadn grmek iin buralara gelmi olmanz." Kalabalktan onay mnttlar ykseldi. Nefer onlarn kimler olduunu birdenbire anlad. Naja'yla Trok'a kar ayaklananlann bir ksmydlar. Hilto'nun onlan nereden bulduu belli deildi, ama bu perian kalntlar bir zamanlar cesur birer asker, seme araba srcleri ve savalard. Taita, Nefer'e yavaa, "Bu bir balang," dedi. "Hilto, gelecekteki ordularnn ekirdeini getirdi sana Konu onlarla* Delikanl karlarnda dimdik ve gururlu bir tavrla duruyordu. Onlan ksa bir sre daha seyrettikten sonra tekilerden daha yal grnen ve salarnda ilk ak teller belirmi olan bir tanesini seti. Adamn bak keskindi, yznde de zekice bir ifade vard. stndeki paavralara ve alktan kavrulmu vcuduna ramen, tavrnda bir komutann otoritesi seziliyordu. Nefer, "Kimsin sen asker? Rtben ve birliin hangisi?" diye sordu.

Adam ban kaldrd ve sska omuzlarn dorulttu. "Adm abako. Kzl Yol'un On Bin Ustas'nn En yisi'yim. Mut Aiay'nn orta kanadnn komutanym." Nefer, aslandan farksz bir adam, diye dnd. Ama sadece, 'Seni selamlyorum abako," dedi. Eteinin ucunu kaldrd ve adama baldnndaki saltanat dvmesini gsterdi. "Ben Nefer Seti'yim. Yukan ve Aa Msr'n gerek Firavun'u." Korkuluktan farksz insan sralarnn arasnda bir mnlt yayld. Saltanat dvmesini tanmlard. Tek bir vcut halinde yere kapandlar. "Bak-her,' Kutsal Firavun, Tannlarn Sevgilisi!" "Senin sadk tebalannz, Firavun. Bizim iin tannlara niyaz et" - 324 Mintaka da Taita'yla birlikte gelmiti. imdi o da kayann altnda duruyordu Nefer uzanp onun elini tuttu ve kayann stne yanna ekti. "Size Apepi Hanedan'ndan Prenses Mintaka'y tantnm. O benim kraliem ve sizin de hkmdar einiz olacak." Askerler Mintaka'y da yasalarla selamladlar. Nefer, "Sizlere Hilto ve abako kumanda edecek," diye devam etti. "imdilik ssmz Gallala olacak. Ta ki zaferi kazanm olarak Teb'e ve Avaris'e dnmemize kadar." Adamlarn hepsi ayaa kalktlar. Ar yarallar bile sedyelerinden inmeye altlar. Hepsi birden Firavun'lannj alkladlar. Sesleri ln byk sessizlii iinde her ne kadar kayboluyor idiyse de, bu ses Nefer'in iini gururla doldurdu ve kararlln daha da perinledi. ndeki arabaya trmand, dizginleri Me-ren'in elinden ald ve dklen kk ordusunu harabe halindeki bakentine gtrd. Askerler kalntlarn arasnda kararghlarn kurduktan sonra Nefer, Saba-ko'yla Hilto'yu ve aralarndaki br subaylar karsna artt. O ilk gece ge saatlere kadar ve bundan sonraki gecelerde onlarla oturarak ayaklanmay, arpmalar ve sonunda iki Eiravun'un birleik ordular tarafndan yenik drlmelerinin yksn onlardan dinledi. Trok'la Naja'nn ellerine den asilerden aldklar korkun intikam da anlattlar. Nefer'in emri zerine yeni Msr ordusunun sava dzenini, alaylarnn adlarn ve saylarn, Naja'yla Trok'un emrindeki askerlerin, arabalarn ve atlarn toplam saysn da aynntlanyla bildirdiler. Kaaklann arasnda ordu yazcs vard, Nefer onlan grevlendirerek btn bu aynntlan, dman garni-zonlannn ve istihkmlarnn dkmlerini de kil tabletlere yazdrd. Bu arada Taita, Mintaka'nn da yardmyla btn yarallarla hastalann ba-nndnlaca bir revir dzenledi. Hilto beraberinde bir dzine kadar kadn da getirmiti. Bunlar kaaklarn kanlan ya da sadece orduyu izleyen fahielerdi. Taita onlan da hastabakc veya ah olarak grevlendirdi. Taita gnn aydnlk saatlerinde alarak knk kemikleri yerine oturttu, altn kaklar araclyla etlerin iinden dikenli oklan kard, kl kesiklerini dikti, hatta bir keresinde sert tahtadan bir sava sopas yiyerek km bir kafatasn onard. Ortaln kararmas zerine artk hastalara bakamayacak olunca Taita, tabaklanm kuzu derileri stne izilmi haritalann bana geerek ya lamba- 325 larnn nda planlar yapan Nefer'le komutanlarna katld. Nefer her ne kadar ismen bakomutanlarysa da gerekte sava sanatnn bir rencisiydi Bu deneyimli eski askerler ise eitmenleriydi ve onlardan rendiklerinin ise lsz deeri vard. Nefer bu sava toplantlann genellikle ancak gece yansndan sonra erteleyebiliyor, sonra kuzu postundan dekte onu sabrla bekleyen Mintaka'yia gizlice bulumaya gidiyordu. Ondan sonra seviiyorlar ve fsldaarak konuuyorlard. O gnn uralannn etkisiyle ikisi de yorgunluktan bitkin olmalarna ramen, birbirlerinin kollarnn arasnda uykuya daldktan zaman ou kez sessiz ln zerinde afak skerdi. Gallala'da toplam yzden az asker ve elli at vard, fakat aradan ok gemeden kentin ac su kuyularnn bu kadar az insana bile yetmeyecei ortaya kmakta gecikmedi. Her gece kuyulan boaltyorlar, her gece de dolmalar daha uzun sryordu. Suyun kalitesi de bozulmaya yz tutmutu: her gn biraz daha aclayor ve tatszlayordu, yle ki sonunda ksran style kartrmadka iilebilir olmaktan kt. Suyu taynla datmak zorundaydlar. Atlar huzursuzdu, ksraklarn da st kesilmiti. Yeralt suyunun sznts ise giderek azalyordu. Nefer sonunda kumandanlarn acele bir toplantya ard. Bir saatlik ok ciddi bir konumann sonunda Hilto durumu karamsar bir yzle yle zetledi: "Horus bir mucize gerekletirmezse kuyular tamamen kuruyacak, o zaman da kenti terk etmek zorunda kalacaz. Nereye gidebiliriz ki?" Bu szler zerine oradakilerin hepsi Nefer'e baktlar, o da mucizeyi ondan beklermi gibi Taita'ya dnd. "Su kuruyunca nereye gidiyoruz, Byc?" Taita gzlerini at. Uzun tartma srasnda hi sesini karmadan oturmu, oradakiler de uyukladn sanmlard. "Yarn ortalk r maz yryebilen ve eli kazma tutan herkesin kent kaplarnn nnde toplanmasn istiyorum," dedi.

Nefer, "Ne diye?" diye sorunca Taita gizemli bir glmseyile karlk verdi. Taita afak serinliinde ortaya kt srada elli alt kii eski kaplarn nnde bekliyorlard. htiyar btn simgeleriyle alametlerini: Lostris'in Tilsm'y'3 Bay'n armaann, br gerdanlklarn, bileziklerini ve muskalarn takp taktrmt. Ylan ba oymasyla ssl asas elindeydi. Nefer de yanndayd ve aknln ciddi bir yz ifadesiyle maskelemeye alyordu. Taita bakn toplam askerlerin zerinde gezdirdi. Emrine uyarak hepsi kaz aletlerini; tahtadan banc-326an belleri, krekler ve metal ulu sopalar getirmilerdi. htiyar adam honut bir tavrla ban edi, sonra basamaktan inerek vadiye doru yrmeye balad. Nefer'in iareti zerine adamlar aralarn alarak ihtiyar adamn arkasndan yrdler. Doal olarak bir askeri yry dzenine girmilerdi. Bununla birlikte, uzun bir yol gitmelerine gerek kalmad; Taita tepelerin eteinde durmu ve bakn yamalara dikmiti. Nefer burasnn, son birka aydr Taita'nn oka vakit geirdii blge olduunu anmsad. Mintaka'yia o ihtiyar adam defalarca orada otururken, mavi kafal bir kertenkele gibi yan kapal gzlerle gnete uyuklarken veya sopa-syta kayalan kartnrken ya da stlerine vururken grmlerdi. Nefer tepelerin bu blmnn kaya oluumunu ilk kez olarak inceledi ve farkl olduklarn grd. Kaya ufalanr cinstendi, istin iinde de gri kireta damarlan olumutu. plak ve kavruk tepelerin yznden apraz olarak geen eitli renklerde katmanlarla evrelenmi derin bir fay vard burada. Derken delikanl baka bir ey daha fark etti. Birisi yakn zaman nce talardan bazlarnn stne kuyu suyu kartnlm kireta tozuyla beyaz renkte anlalmas zor hiyeroglifler resmetmiti. Topran stnde aynca belli bir dzene gre yerletirilmi ta kmeleri de vard. Taita, Nefer'e, "Adamlann be takma blnmeleri lazm," dedi. Nefer de gerekli emirleri verdi. Hepsi hazr olunca, Taita ilk ekibe, "uradaki yamata bir tnel amakla ie balayn," d'rye emretti. Yatay kuyunun azm iaretleyen hiyeroglifleri gsterdi. Orada kazmaya balamalann istiyordu. Adamlar akn ve kararsz halde baktlar, fakat Taita bir ey elemeden onlara ters ters baknca abako kumanday eline ald. "Byc'y duydunuz," dedi. "Hemen imdi ie giriini" Taita'nn setii hat stnde toprak rtsnn altndaki kayann atlak olmasna ramen zorlu bir alma oldu bu. Her topa kaldrmak, sonra da arkasndaki gevek topra kazmak zorundaydlar. Etraftannda toz bulutlan ykseldi ve ok gemeden stlerini balann rtt. Sopa ve kl kullanmaktan ellerinin sertlemi olmasna ramen, avulan su toplamakta, yarlmakta ve kanamakta gecikmedi. Adamlar yaralarn keten paralanyla sardlar ve ikyet etmeden almaya devam ettiler. Gne gkyznde ykseldike scak da arttka artt, sonunda da abako ilk ekibi dinlenmeye yollad ve ikincisini grev bana ard. leyin scak en st dereceye vannea bir saat dinlendiler. Taita s maaraya girerek kaya yzn dikkatle inceledi. Tekrar gnee knca herhangi -327bir yorumda bulunmad, abako da almalarn devam etmesini emretti. Ka ranlk ne yaptklann grmelerine olanak vermeyene dek didinmeyi srdrd. ler. abako o zaman onlar azat ederek tepenin altnda mtevaz yemeklerini yemeye yollad. Dan stoklan hemen hemen kuyulardaki su kadar hzl ekili. yordu. Serinlikten yararlanmak iin afak skmeden nce tekrar almaya baladlar. Gece olduunda geit kaya duvannn iinde sadece on metre ilerle-misti. O noktada mavi renkte billursu bir kaya katmanna attlar. Bronz ulu sopalar bu kayann stnde iz bile brakmaynca adamlar homurdanmaya baladlar. Yal bir asker berelenmi ve su toplam avularna bakarak, "Biz sava, myz yoksa madenci mi?" diye sylendi. Dikkatsizce kullanlm bir sopann bacanda at derin yaray inceleyen bir bakas, "Neyi kazyoruz biz? Yoksa mezarlanmz m?" diye sordu. "Salam bir kayann iinde nasl yol aabiliriz ki?" Bir asker kan anana dnm gzlerine akan tozla kark teri bir yandan silerken byle syleniyordu. Taita adam aada oktandr kurumu suyun ansna ant gibi ykselen bir lm akasya aac korusuna yollad. Kuru dallan kopararak kucak kucak kaz yerine tadlar. Taita'nn direktifleri uyarnca odunlar delinmez kayann stnde istiflediler ve atee verdiler. Arada besledikleri atein gece boyunca yanmasn saladlar, ertesi sabah da kaya scaktan adeta ldarken suyu azalan kuyulardan doldurduklar torbalar dolusu suyla atei sndrdler. Kaya, tslayan buhar bulutlan arasnda atlad ve patlad. Sivri bir kaya paras adamn birine arpt ve bir gzn kr etti. Taita gzn kalntlarn ayklad ve gz kapaklarn dikti. Tanrlar zellikle byle bir kaza iin bize iki gz vermiler. Tek gzle de iki gzle olduu kadar iyi grebilirsin," diye hastasn avuttu. Paralanm kayann soumasn beklediler, sonra da ondan koca koca paralar kopardlar. Fakat kaya bunlann arkasnda hl sapasalam ve delin-mezdi. Bunun zerine stne tekrar dallar istiflediler ve tehlikeli ilemi tekrarladlar. Gnler sren ypratc almalar karlnda sadece bir, iki metre ka-zanabilmiierdi. Nefer'in bile cesareti knlmt. O gece karanlkta koyun koyuna yatarlarken bunu Mintaka'ya ak ak syledi.

Gen kz sevgilisinin ban kollannn arasnda tutarak, "Bizim anlayamadmz pek ok ey var canm," diye fsldad. -328Bize niin bu delii atrdn bile anlayamyorum, sorduum zaman da bana yal bir kaplumbaa gibi donuk donuk bakarak ldrtyor. Adamlar bkp usandlar ve ben de yle." Mintaka kkrdad. "Yal kaplumbaa hal Dikkat et de bunu duymasn. Bir de bakarsn, seni bir kara kurbaasna dndrr, bu ise benim hi houma gitmez." Yorgun ve can skkn adamlar ertesi sabah erkenden vadiden yukanya trmandlar ve Byc'nn geliini beklemek zere tnelin aznda toplatlar. Taita gm renkli salarna vuran gnein ilk klanyla yamac tannand. Bir omzunda bir top keten bezi tayordu. Nefer'ie br subaylar onu karlamak iin ayaa kalktlar, fakat ihtiyar adam onlarn selamlann grmezlikten gelerek abako'ya ketenleri tnelin azna perde gibi asmasn buyurdu. Perde aslnca tnele yalnz bana girdi, darda toplanm adamiann arasna da bir sessizlik kt. Bundan sonra uzun bir bekleme balad ya da onlara yle geldi. nk bir saatten ksa bir sre sonra keten perde ekilip Taita maarann aznda durduunda gne ufkun yukarsmda sadece bir avu kadar ykselmiti. Rastlant sonucunda ya da Byc yle ayarlad iin gne dosdoru tnelin iine akyordu. Adamlar heyecanla yaklatlar. imdi mavi kayann stne byk tann Horus'un^aral gznn betimlenmi olduunu gryorlard. Altn Horus'a niyaz ilahisini sylemeye balarken Taita'nn yznde huu dolu bir ifade vard. Bekleenler dizst dtler ve koro halinde ona katldlar. Ahin Horus, gl boa! Gcnn yoktur stnet Dmanlannn efendisi! Douun kutsafl Evrenin yaral gz! abalanmza yardmc ol. Taita son dizeden sonra dnd, btn gzler stnde olduu halde tekrar tnele girdi ve bunun sonundaki gri mavi renkli kaya duvannn nnde durdu. Kayann iine minik feldspar* kristalleri gmlyd ve gne nlan stlerine arptka elmas gibi parlyorlard. Feldspat Potasyumlu, sodyumlu ve kalsiyumlu olmak zere e ayrlan en nemi silikatt mineral grubu. -329Taita, "KydaF diye bard ve sopasyla duvara vurdu. Bu, g szlerinden biri olduu iin giriteki adamlar arkaya ekildiler. "Mensaarf Duyduklan dehetten adamlann soluu kesilmiti. Taita bir kere daha sopay arpt. "Ncubef Taita nc ve sonuncu kez sopay arpt, sonra geri ekildi. Hibir ey olmaynca Nefer tam bir hayal knkl duydu. Taita kprdamadan duruyordu, gne de gkte ar ar ykselerek glgesini kaya duvarnn stne yayd. Nefer birden iinde bir heyecan kprts duydu, etrafndaki adamlar da kprdadlar ve fsldamaya baladlar. Kaya duvannn ortasnda, gz betiminin hemen altnda koyu renkli bir yalk lekesi belirmiti. Bu yava yava geniledi ve iinden gne nda minik bir elmas gibi ldayan bir tek su damlas szd. Sonra duvardan ar ar szlmeye balayarak yerdeki tozlarn iinde top oldu. Taita dnd ve tnelden kt. Arkasnda kuru bir daln knlmas gibi sert bir atrt oldu ve ince bir atlak kayay boydan boya yard. Yere su damlamaya balad ve bu hz kazanarak bir yamur ptrts halini ald. Bir mlein krlmas gibi sert bir atrt daha oldu ve duvarn iinden bir kaya kitlesi dt. Brakt aralktan tembel bir san amur damlamaya balad. Sonra btn kaya yz derin bir uultuyla kt ve bir amur seli, arkasndan da billur kadar parlak bir su boand. Tneli diz boyu kaplayarak dan akmaya, kayalarn stnden zplayarak yamatan aa dklmeye koyuldu. Tozlu sralardan aknlk, vg ve inanmazlk banlar ykseldi. Meren birdenbire ileri frlad ve selin ine paldr kldr dald. Su pskrterek ve ya salar yzne yapm olduu halde yzeye kt. Suyu iki eliyle avulayarak kana kana iti. Tatlym!* diye bard. *Bal gibi bir tad var." Adamlar stlerindekileri balanndakileri atarak plak olarak nehre atladlar, birbirlerine su atyor, avu avu amur savuruyor, kahkahalarla glyorlard. Nefer daha fazla dayanamad. Vakan unutarak Meren'in stne atlad ve greerek onu suyun dibine ekti. Taita nehrin kysnda durmu, kargaaya yznde sevecen bir ifadeyle bakyordu. Sonra Mintaka'ya dnd. "Aklndan bile geirme,* dedi. Kz anlamam gibi davrand. "Neyi aklmdan bile geirmeyecekmiim?" "Bir Msr prensesinin kaba saba ve plak bir asker gruhuyla oynamas tek kelimeyle rezalet olur." Mirrtaka'y elinden tuttu ve yamatan aalara g-330 trd. Gen kz suyun iinde elenenlere zlemle bakarak, "Nasl yaptn bunu, Taita?" diye sordu. "Ne yaptn da bq nehri akttn? Ne biim sihir bu?" "Saduyuyla gzlemin sihri. Su yzyllardan beri oradayd, sadece kayalar, kazp onu ortaya karmamz bekliyordu."

"Peki, o dualara ve gl szlere ne demeli? Bunlarn hi mi etkisi olmad?" "nsanlar bazen cesaretlendirilmeye ihtiya duyarlar." Taita glmseyerek burnunun yanna dokundu. "Biraz sihir morali bozuk olanlar iin en etkin kuvvet iksiridir." Bundan sonraki aylarda adamlann hepsi, akarsuyu yamatan aa indirip eski kuyularn iine aktacak bir kanalm kazlmasyla meguldler. Bunlar koloni iin birer sarn oldular. Azlarna kadar dolmalarndan sonra Taita vadinin aa blmnde imdi bir ta l durumunda olan eski tarlalar inceledi. Bununla birlikte, eski sulama kanaJUtnnn hattan hl grlebiliyordu. Yrenin eski yerlileri tarafndan zerde hesaplanarak almlard. evrelerini temizleyip taan sufan ilerine afcrfmafc fazfa b'r aba gerekrmeaY. ln topra bereketliydi, bereketi sellerle birlikte akp gitmemiti. Srekli gne yla bol suyun mucizevi bir etkisi oldu. Askerler Msr'dan kardklar dan tohumlann Curaya ektiler. Btn Msrllar doalanyla gelenekleri bakmndan ifti ve bahvandlar, bu topraklarla rnler iin yeteneklerini bol bol kullandlar. Aradan birka ay gemeden ilk dhutm rnlerini aldlar. Sonra hayvanlannn otlamas iin otlak imleri ektiler, bunlar ise gereksinimlerinin ok fazlasn salad. Kadnlar hayvan yeminin kesilmesi, kurutulmas ve istiflenmesi iine katldlar. Bir yl kadar bir sre iinde bir svari ordusuna yetecek kadar saman sahibi olmulard, oysa o kadar ok atlan henz yoktu. Kente hemen her gn kaaklar geliyordu. Sahte firavunlarn zulmnden kurtulmak iin l amay gze almlard. Tek tek ya da kk kafileler halinde yorgunluk ve susuzlukla alktan lmek zere geliyorlard. Tepelere yerletirilmi nbetiler ortan eviriyor ve Hifto'ya yofiuyordu. Hifto da onfara Firavun Nefer Seti'ye ballk yemini ettirdikten sonra yiyecek veriyor ve yetenekleri dorultusunda eitim alaylanna yolluyor ya da tarlalarda almak veya eski kentin harap binalann onarmakla grevlendiriyordu. Kendilerine katlanlar yalnz bu kimsesizler deildi. Sahte firavunlarn ordusundan kaanlarn oluturduu bir kafile, ellerinde harbeleri olduu halde gsterili bir yry dzeniyle kageldi. Kent duvarlar grnr grnmez bu kaaklar Firavun -331 Nefer Seti'yi gklere karmaya girimilerdi. Derken Ankh Alay'nn stn askerleri tarafndan srlen ve Timus adndaki bir albayn kumandasndaki yirmi sava arabasndan oluan bir blk gelerek Firavun Nefer Seti'nin tebalma soyundu. Timus ok da nemli bir haber getirmiti: Naja'yla Trok, Babil ve Asur Kral Sargon'a kar ortak bir saldrya gemeye en sonunda hazrd. ki Firavun son birka ay sresince bin arabadan ibaret sefer kuvvetlerini Avariste toplamaktaydlar. imdi de Msr' Dou'daki lkelerle birletiren Byk Ac Gi'n kuzeyindeki kara kprsn amak iin hazrlklarn hemen hemen tamamlamlard. Snr boyundaki Babil ileri karakollarn ieriye srmek iin nce bir mfreze yollamlar, yol bir kere aldktan sonra da yk arabalaryla on binlerce su kp yola karmlar ve bunlan kuru topraklarda stratejik konumdaki noktalara yerletirmilerdi. Daha ilerdeki blgeler zaten sulak ve bereketliydi. Kara kprsn dolunayda gemeyi, bylece ayn aydnlndan ve gecelerin serinliinden yararlanarak smailiye'yi arkalarnda brakmay ve Hatimi-ye Geidi'ni aarak Beereba'ya varmay, bu arada yol stndeki vasal valilerin kuvvetlerini de kendilerine katmay planlyorlard. Nefer'le Tarta, Gallala'nn savunmalarn sahte firavunlarn olas bir saldrsna kar takviye etmilerdi. Eski kentteki varlklarnn imdiye kadar iki krallkta herkese duyulmu olacan biliyorlard. Naja'yla Trok'un Mezopotamya macerasna atlmadan nce kendilerine kar harekete geeceini dnmler, dolaysyla bu ertelemeye armlard. Nefer sevinmiti. "Snrlanna o kadar yakn bir konumdaki varlmzn oluturduu tehdidi ciddiye almadlar. Zayf olduumuz u srada bize saldr-salard kamaktan baka seeneimiz olmazd." Tarta dorulad. 'Belki de bu olasl hesaba kattlar. Belki de Mezopotamya'y fethedip doudan umabileceimiz bir destei baltalamay amalyorlar. Ama bence hesaplan yanl, zira en az bir yl sresince kuvvetlenmek iin bize frsat tanm olacaklar." Nefer dnceliydi. "Bunun bir aldatmaca olmadna emin olabilir miyiz? Dou seferleri sakn bir hile olmasn? Belki de bizi uyuttuktan sonra gerek saldnlannn hedefi biz olacaz." "Bu olaslk da var tabii. Trok boann teki, ama zellikle Naja kurnaz ve hilekr. Byle bir blf deneyebilir." Nefer sonunda kararn verdi. "O keif kuvvetlerini gzlem altnda tutmalyz. Ben de bir keif kafilesini ismailiye'den geen yolu gzlemek ve oradan getiklerine emin olmak iin kuzeye gtreceim." -332Taita, "Ben de seninle geleceim," diye bildirdi. Nefer, "Hayr, Byc," dedi. "Sen burada daha ok ie yararsn. Savun-malanmz tetikte tutmak ve Naja bin sava arabasyla zerimize geldii takdirde halkn annda kamaya hazr olmas iin burada sana ihtiya var. Ayrca, senden baka bir hizmet de isteyeceim..." Delikanl duraklad. "MintaKa'yla ilgilenmelisin. Buradaki kadnlarn arkadalndan sklp delice bir ie kalkmasndan korkanm." Taita glmsedi. "Prensesin dnmeden hareket etmesi her zaman iin bir olaslk. Ama ilk grevimin sen olduunu ok iyi biliyorum. Onun iin de seninle geleceim." Neferin uzun uzadya tartmasna ramen, Taita kararndan dnmedi. Sonuta da ihtiyar adamn her zamanki gibi yannda olacan bilmek Nefer'in iini gizliden gizliye rahat ettirdi.

Yeni yeni kafilelerin davalarna katlmasyla bile yalnzca savaa hazr otuz iki arabalan, bunlan ekmek iin de yzden az atlan olmutu. Arabalarn yansn Gallala'nn savunmas iin abako'ya braktlar. Sonra Hilto'yla Meren'i yanlanna alarak on alt sava arabasnn eliinde Byk Ac Gi'n dou kysn izlemek ve smailiye'nin kuzeyindeki anayolu kesmek zere yola ktlar. Geceler karanlk, fakat serin olduu iin abuk ilerlediler ve bilinmeyen topraklardaki yolculuklarn ay ikinci eyreine girmeden tamamladlar. . & Gallala'dan ayrlmalarnn on beinci gn afanda smailiye'nin dousundaki tepelerde yukardan kenti gzleyebilecekleri bir noktada gizlenmilerdi. Anayol gzetleme noktalannn altndan getiinden iki Firavun'un ordusunun buradan gemesi lazmd. smailiye Msr'n snr kalesi ve seferin doal balang noktasyd. Nefer, "Haber almamzn yeterince iyi olduu anlalyor," diye Taita'ya seslendi. Delikanl tepenin n yamacndaki yksek sedir aalarndan birine trmanmt. Oradan fersahlarca araziyi kesintisiz olarak grebiliyordu. "Kent faaliyet inde," diye devam etti. "Kalenin duvarlannn dnda at srleri ve bir adr kenti var." Nefer elini gzlerine siper etti. "Delta ynnden toz bulutlan yaklayor. Sanki Msr'n btn yk ve sava arabalan yry halinde." Nefer o sabahn devam sresince grdklerini Byc'ye nakletmeyi srdrd. Ama sonra scak artnca kentle yolun evresindeki faaliyet tavsad ve herkes le saatlerinin uyuukluunu yaamaya balad. Nefer de o zaman aatan indi ve mfrezesindekiler gibi glgeli bir yer bulmaya ve scak Saaeri atlatmaya gitti. -333Akama doru hava serinleyince toparlanp atlara yem ve su vermeye qj ritiler. Nefer bundan sonra yine gzetleme yerine trmand. Tam zamannda geldikleri belli oldu. Douya giden yol gl bir ordg. nun yaam gcn tayan bir atardamara dnmt. EHi araba gcnde mfrezeler smailiye'nin kaplarndan kyor, her biri askerlerin eyasyla atla-nn samann tayan yk arabalan tarafndan izleniyordu. Bu kafile yoldan giz. lenme yerlerine doru akmaya balad. Sancak Nefer'in yksek dallannda barnd sedir aacnn o kadar yaknndan geti ki delikanl aadaki kafilede tandk yzler grmeye balad. Ordu sonu olmayan bir nehir gibi akyor, tuntan silahlarn yansmalaryia ldyor, tozlar ise youn bir bulut gibi ykselerek gnei bile kararmak tehlikesinde brakyordu. nc kot drt taburdan oluuyor, sonra araya bir boluk giriyordu. Bu, herhalde tozlarn biraz kmesine olanak vermek ve arkadan gelen hkmdarlarn kafilesinin fazla rahatsz olmasn nlemek iindi. Arkadan yan yana ilerleyen iki sava arabas geliyordu. Altn varakla kapl her iki ara da ok byk ve ard, yle ki ancak alt atla ekilebiliyorlard. Srcleri tanrmas zerine nefretin ac tad Nefer'in azna kadar ykseldi. En yakn arabann dizginleri Trok'un elindeydi. Geni omuzlarn ve kurdelelerle ssl al gibi gr sakaln grp de onu bakasyla kartrmak sz konusu olamazd. Banda beyaz devekuu tylerinden bir tepeyle ssl an kovan biiminde altndan bir mifer tayordu. Omzunda her bir kanad baparma kadar kaln ifte kalkan aslyd. Bu kalkan o kadar ard ki, tpk sa elinin dibindeki byk sava yay gibi ordusunda yalnz onun bunu kullanabildii syleniyordu. br byk arabann srcs Firavun Naja Kiafan'd. Ada kobra gibi daha ince ve daha zarif bir yaps vard. Toz bulutlarnn arasndan szlen kzl gne nda ldayan deerli talarla bezeli altndan bir gslk tayordu. Bandaki Msr'n mavi sava tacyd. Yannda ise firuze ve lapis ta kakmal gm ve elektrum'dan bir knn iinde Nefer'in babasnn lsnn stnden ald efsanevi mavi kl dikkati ekiyordu. Ve iin tuhaf yan, Trok'un cssesinden yoksun olmasna ramen, ikisinin iinde Naja daha tehlikeli grneniydi. Altndan arabalar getiler ve kendi toz bulutlarnn iinde gzden kaybok dular. Fakat sava alaylan altndan geip gittikten sonra Nefer sedir aacnn en kaln dalnn stnde uzand yerde kald. -334Gne ufkun altna kaymt. Ama sonu gelmeyen kafilenin bundan sonraki blmnn seilmesine yetecek kadar k vard. Nefer birden dikkat kesilerek doruldu. Daha nce geen yzlerce sava ve yk arabasnn delik deik ettii yolda kz takmlan tarafndan ekilen iki tahtrevan sallana sallana geliyordu. Tahtrevanlar o kadar byk, ipek perdeleri de altn yldzlar ve gllerle bezeli olduu iin, Nefer bunlardaki yolcularn saltanat hareminin kadnlar olacan biliyordu. Nefer, Trok'un, kanlaryla cariyelerini beraberinde sefere karacan tahmin edemiyordu. Trok'un, zapt edilen dman kentlerde ele geen tutsaklar zevklerine alet ettiini, erkek ve kz ocuklarndan eit ekilde yararlandn duymutu. Bu durumda Trok'a ait olmadklanna gre, Naja'nn kadnlar oJmalan gerekirdi. Nefer, Naja'nn Heseret'ten bkp baka kadnlar olup olmadn merak etti. Derken ikinci tahtrevann perdesi hzla ald ve tozlu yola atlayan bir kz kzlerin yannda zplayarak yrmeye balad. Nefer'in onu son grnden beri belirgin derecede deimesine ramen, delikanl bu gzel yaratn kk kz kardei Merykara olduunu hemen anlad. Merykara'nn artk ocukluundaki yan buklesi yoktu, salar omuz hizasnda kesilmiti ve alnnda dmdz gr bir kkl oluturuyordu. Nefer komik kk maymununun artk bir ocuk

olmadn grmesi zeline kalbinin szladn hissetti. Sonra, Naja'nn Merykara'y zifaf yatana almasna artk hibir engel kalmadn anlad. Naja'nn ok ehvetli bir erkek olduunu duymutu, onun, kk kz kardeine tecavz etmesinin dncesi delikanlnn aznda kokmu balk gibi bir tat brakmt. Merykara'yla konumak, mutlu olup olmadm renmek, yazgsn kolaylatrmak iin yapabilecei bir ey olup olmadn sormak iin dayanlmaz bir arzu duydu. Sonra, onu kurtanp Gallala'ya gtrmek aklna geldi. Bu gibi dncelerin tehlikeli olduunu, arkadalannn da onu bir intihardan farksz olan bu tr hayallerden vazgeirmeye alacaklann biliyordu. Tahbrevanlann arkasnda sahte firavunlarn sava sandklarn tayan yk arabalann grd. te burada brlerinin anlayacaktan bir neden vard. Bunlar donuk bir koyu maviye boyanm sssz arabalard. Ama salam bir yaplar vard ve kasalan ar yklerini rahata tayacalrbiimde takviye edilmiti. Metal ereveli tekerlekler yolun yzeyini derinlemesine kesiyordu. Kasann arkasndaki kaplar zincirlenmi ve kilitlenmiti, yanlarnda da silahl adamlar yryordu. -335Hibir ordunun onsuz olamayaca hazinelerin standart nakil biimiydi bu. Nefer arabalarda ubuk, halka ve boncuk biiminde dklm altn cevheri bulunduunu biliyordu. Bunlarla askerlere cretleri denecek, ikinci derecedeki krallarla satraptann ball satn alnacak, BabTle Asur'un mttefikleri yok edilecek ve dman saflanndaki casuslarla muhbirlere rvet datlacakt. Nefer sedir aacnn gvdesinden yere kayd. Taita orada sakin sakin uyukluyordu, ama Nefer onun koluna dokunamadan gzlerini at. Nefer onun kulana, "Sahte firavunlarn sava sandklan," diye fsldad. "indekiler bir ordunun cretini demeye veya bir taht satn almaya yeter." Nefer'le Byc bundan sonraki gecelerde ay nn aydnlatt glgelerin arasndan kafileyi izlediler. Hazineyi tayan yk arabalarna paralel olarak ilerliyorlar, bu arada muhafzlarn rutinini ve davranlarn gzlyorlard. Btn ordunun saldnsna uramadan yk arabalarn zapt edip o kadar altn karmann olanaksz olacan ilk gnnden anlamlard. Nefer iini ekti. "Bu kzlerin hzna baklrsa Naja'nn sava arabalarna daha bir fersah gitmeden yakalannz." Taita, "Biraz daha kurnaz olmamz gerek," dedi. "Sandklara olsa olsa bir yerde konakladktan gndz saatlerinde el atabiliriz." "Ya muhafzlar?" Taita, "Ha evet," dedi. "Muhafzlar bizim iin kk bir sorun oluturacaklar." Her gn gne gkte ykseldii, scak da boucu olduu zaman btn ordu konaklyordu. Fravun'un elerini tayan tahtrevanlarla hazine arabalar genellikle ordunun ana blmnn ksa bir mesafe uzandaki ayn bir kampta konaklard. Koumlar karlan hayvanlara yem ve su veriiirken, nbetiler yerletirilirken ve Firavun elerinin adrlan kurulurken nce byk bir tela ve kouma oluyordu. Sonra ateler yaklyor, le yemei piiriliyor ve bol bira eliinde yeniliyordu. Heseret, Merykara ve hizmetileri bundan sonra adrla* nna ekiliyorlard. Nbette olmayan askerler btn gece sren yolculuun yorgunluunu atmak iin derme atma barnaklarda dinlenmeye alyorlard. nsanlarla hayvanlar derin bir sessizlie gmlyor, btn kamp uyuyordu. Nefer'le Taita kafilelerinin kalan ksmn vadideki sk bir allkta braktktan sonra kampa doru srndler. Nbetilerin yz adm kadar yaknna sokulabil-336diler. grlmeden orada bir saat kadar uzanp fsldaabildiler ve nbetiler tarafndan fark edilmeden sava sandklanna ulamak iin bir yol aradlar. Nefer, "Onlan artp gafil avlamamzn bir aresi yok mudur?" diye sordu. Taita, "Bunun iin kampn iinden yardma ihtiyacmz var," dedi. Nefer hzla ban kaldrd. "Merykara m?" Tarta onaylad. "Evet, Merykara." "Ona nasl bir mesaj ulatrabiliriz?" Nefer dnceli grnyordu. Fakat Taita glmsedi, gerdanlndakl Lostris tlsmna dokundu ve gzlerini kapad. Nefer bir sre onun uyuduunu sand. htiyar adam onu hiddetlendirmeyi ne kadar iyi biliyordu. Sonunda yana yenik dyor, diye sinirlenerek aklndan geirdi. Tam ihtiyar adam sarsarak uyandraca srada kampta baz sesler duyarak ban kaldrd. Merykara adrndan kmt. Yz kzarm olduuna ve yastnn izlerini tadna gre az nce uyuduu belliydi. Gerindi ve esnedi. Pilileri dizlerinin altna kadar inen mavi keten bir eteklik giymiti. Belden yukars plakt. Nefer kk kz kardeinin gslerinin ne kadar gelitiini grerek ard; armut biimindeydiler, meme balar da pembe ve dikti. Merykara adrnn azndaki nbetiyle tartyordu, sesi giderek ykseldiinden Nefer tm sylediklerini duyabiliyordu. "Uyuyamyorum, biraz dolaacam." Nbeti onu durdurmaya altysa da gen kz salarn omuzlarnn stnde dans ettiren bir hareketle ban sallad. "Hayr. Yanmda gelmeni istemiyorum. Yalnz olmak istiyorum." Nbeti srar edince Merykara ona kt. "ekil karmdan, kstah adam, yoksa seni kocama ikyet

ederim." Adamcaz aresiz boyun edi ve klcn elinden brakt. Yine de gen kzn arkasndan, "Ltfen, majesteleri, ok uzun kalmayn, fazla uzaa da gitmeyin. Firavun gittiinizi duyarsa, bu u sefil hayatma mal olur." Merykara onu duymazlktan gelerek atlann iplerinin altndan geti ve kamp evreleyen itteki kapdan kt. Nbetiler tarafndan gzetlenmediine emin olmak iin yalnz bir kere arkasna bakt. Sonra, randevulamalar gibi dosdoru Nefer'le Taita'nn l allarnn arasnda yattklar yere yrd. Nefer, kzn yeil gzlerinde yalnz kendisinin duyabildii bir mzik dinler gibi huu dolu bjr anlam olduunu grd, Gen kz ona dokunabilecei kadar yaklanca delikanl, "Merykara, sakn korkma Nefer'im," dedi yavaa. - 337 Bycler Kral / F: 22 Merykara birdenbire uyandrlan bir uyurgezer gibi stlkindi ve ona bakt Sonra yz snrsz bir sevinle aydnland ve kardeine sanlmak iin ileri frlad. Nefer, "Bekle!" diye emretti. "Bizi nbetilere ele verme." Merykara ona itaat edip hemen durunca, delikanl kz kardeiyle gurur duydu. Zaten oldu bitti zeki bir ocuk olmutu. Etrafna baknd ve titreyen bir sesle unlan syledi: "Uyuyordum, ama birdenbire uyandm ve le kmam gerektiini hissettim. Sanki kafamn iindeki bir ses bana sesleniyordu." Taita'ya bakt; "Yoksa bu senin sesin miydi, Byc?" Hemen arkasndan bak tekrar Nefer'e kayd. "Sevgili aabeyim, seni ne kadar zlediimi bilemezsin. nce senin ldn sandm ve cenaze treninde salarm kllere btiayarak yasn tuttum. Bak, senin iin kanm aktmak iin kollarmda atm kesiklerin izlerini gr." "Ama yayorum, Merykara nan bana, bir hayaletle kar karya deilsin." "Biliyorum, Nefer. Mintaka'y Avaris'ten alp nasl le kardn btn dnya biliyor. Bir gn beni de almaya geleceini biliyordum." Gen kz dkt sevin gzyalar arasnda aabeyine glmsedi. "Geleceini biliyordum." Nefer, "Evet, seni de beraberimizde gtreceiz," dedi. "Ama nce bize yardm etmek iin yapman gereken bir i var." Gen kz hemen atld. "Seninle Taita iin her eyi yapanm." Taita hzl hzl konuarak ona ne yapmas gerektiini syledi, sonra sylediklerini tekrar ettirdi. Merykara bunu kusursuz biimde yapt. Taita, "Sen zeki bir kzsn km," dedi. "Senin yapman istediimiz i aynen bu." Gen kza kk bir paket uzatt. "O toz burada. Unutma, her kasenin iine bundan yalnz trnan rtecek kadar bir miktar koyacaksn. Merykara, "Bana nce zeki diyorsun; sonra da aptalrnm gibi davranyorsun," diye sylendi. 'Balayn beni majesteleri." Taita szde pimanln anlatan bir hareket yapt. "Bana majesteleri de deme. O pis ylanla evli olmaktan nefret ediyorum. imdi bana ne yapacan da bildiime gre daha da fazla nefret ediyorum." "Kolay kolay honut edilebilecek bir kz deilsin, Merykara. Haydi, nbetiler seni aramaya gelmeden nce artk kampa dn." Merykara birdenbire eildi ve Nefer'i dudakianndan pt. "yleyse yarn grrz, sevgili aabeyim." ' ^f - 338 Gl Msr ordusu ertesi gn leyin kum lyle kuru arazilerin son bulduu yksek platoda kamp kurmutu. Ertesi gn geitten geerek daha erin topraklara gireceklerdi. Orada bir gnlk bir yolculukla bir vahadan tekine geilebiliyor, ormanlar, tarlalar ve balar birbirini izliyor ve dalardaki akarsular btn yl grl grl akyordu. Firavun elerinin refakatileri o gn iin kamp kurmaya giritiklerinde gen Kralie Merykara, adnnn ablas Kralie Heseret'inkinin uzanda kurulmasn istedi, bu yapldktan sonra da ordunun sava sandklarnn bulunduu arabalarn ana kampn iki yz adm tesindeki dar bir vadiye gtrlmesinde srar etti. Muhafzlann komutannn vadi tabannn yumuak ve kumluk olduunu ve ar tatlarn tekerleklerinin derine batacan belirtmesinin hibir yaran olmad. Merykara, Tamamen kuma batsalar bile umurumda deil," diye sylendi. O irkin arabalara bakmaktan ve kzlerin brmesini dinlemekten bktm." Kumandan, en gen karsnn bu mantksz emrini onaylamas iin bir an Firavun Naja Kiafan'a bavurmay dnd. Ama sonra kafilenin lde hemen drt fersahlk bir alana yayldn gz nne getirdi. Kafilenin en bandaki Firavun'a ulamak iin bir saatlik zorlu bir at yolculuu yapmak gerekirdi, dn yolculuu da ayn derecede zorlu olurdu. O gn hava nceki gnlerden scakt, stelik komutann, Merykara'rnn kle kzlanndan bir maymundan da ok numara bilen byleyicidir kk Nbyeli kzla randevusu vard. Arabalar vadi tabanna naklettirdi vie iinin rahat etmesi iin balarndaki nbetileri iki katna kard. Bylece dediini yaptrtan Merykara bir kez daha herkesin sevdii sevimli kz oldu. Adamlannn nnde muhafzlann komutanna, "Seni terslediim iin zgnm Moram. Bu korkun scak ne yazk ki hepimizi kt etkiliyor," dedikten sonra ekledi: "Kendimi balatmak iin Mia'ya sana zel stokmdaki biralarn en kalitelisinden be mlek dolusu getirmesini syleyeceim. Ama biray adamlarnla paylamay unutma sakn, nk onlara da fazla i kardm ve balarna dert oldum."

Marur bir duruu ve dillere destan kabaetleri olan heykel gibi Nbyeli hizmeti, biralan Moram'n adnna getirdi, adamlar da paylarn almak in sraya girdiler. Az sonra kpkl ikiyi yuvarlarken tanrtarm Kralie Merykara'y kutsamasn diliyor ve salna iiyorlard. Bira o kadar nefisti ki Moram, Merykara'ya verdii sze ramen payna denden fazlasn iti. adrda yalnz kaldktan anda da Mia'ya saldrd. Kz -339ayaklamakla ve numaradan direnmekle beraber, sonunda erkein etekleri kaldrp olaanst kabaetlerini meydana karmasna izin verdi. Madenden yeni karlm antrasit gibi parlak bir siyah renkte olan kocaman yuvarlaklar Moram'n avularndan tayorlard. Dayanlmaz bir ehvetin penesine den adam kzn zerine bindi, ama henz iini bitiremeden ar ar kayd ve daha yere arpmadan uykunun koynuna yuvarland. Mia ona akn halde bakakalmt. Ksa, fakat faal hayatnda daha nce hi byle bir ey bana gelmemiti. Moram uzaktaki gk-grltsn andran bir horultu salverince Mia ayaa frlad, eteini aa ekti, uyuyan adama salam bir tekme indirdikten sonra da adrdan frlayarak hanmnn yanna kotu. Saltanat adrnn azndaki nbeti de l gibi uyuyordu. Mia kendi vahi diliyle, "Btn erkekler domuzdur," diye homurdanarak uzun ve biimli sa bacan kaldrd ve bu adama da salam bir tekme yap. tirdi. Nefer adamlarndan kk bir kafileyi kuru nehir yatana indirdi. Nehir tabannn kenarlarna yakn yryorlar, yumuak kum ayak seslerini bouyordu. Drt hazine arabas yan yana dizilmiler, haydutlar veya ekya tarafndan alelacele karlamamalar iin tekerlekleri zincirlerle birbirine balanmt. Silahl sekiz asker nbeti olarak arabalann etrafna dikilmiti, ama imdi hepsi mumyalanmay bekleyen cesetler gibi kumlarn stne serilmilerdi. Tafta srayla hepsinin boyunlarndaki nabz yoklad, sonra baygn adamlarn gzlerini kontrol etmek iin gz kapaklann kaldrd. Sonunda kanaat getirerek Nefer'e bayla iaret etti ve ilk arabann arka kapsna yrd. Torbasndan tuntan uzun bir omak kard ve kocaman kilit zerinde almaya koyuldu. Sonunda asma kilit alnca Tarta ar metal kapy a*. Drt kk sandk arabann tabanndaki halkalara balydlar. Hazine sandklarnn kapaklan Firavun Naja Kiafan'n armasn tayan birer kil tabletle gvene alnmlard. Taita kamasyla mhrlerin hakkndan geldi ve arabann kaplan tekrar aldnda sandklann kurcalandnn anlalmamas iin paralan torbasnn iine att. Kamann ucuyla ilk sandn kapan tespit eden srgleri de gevetti ve sandn kapan kaldrd. Sandn ii kk deri keselerle doluydu. -340Tflita bir tanesini avucunda tartt ve glmsedi. Kesenin azn anca iinde altnn ltsn grd. htiyar adam bu ekilde alrken, Nefer'le Meren de arabann altndaki vumuak kumda s bir ukur kazmlard. Taita deri keseyi Nefer'e geirdi, delikanl da onu ukurun dibine yerletirdi. Taita ilk sandktaki keselerden en ar olan elli tanesini semiti. Sonra sandn kapan yine srgledi. Beraberinde getirdii ya kilin bir parasn kullanarak sandn kapan tekrar kapayp mhrledi. Teb'den ayrlrken Naja'nn ona hediye ettii armal yakut yzkle kil mhrn stne saltanat armasn bast. Sonra drt sandktan ikincisine geti. Meren, "Yeterince almyoruz," diye homurdand. "Hazinenin yandan fazlasn Naja'yla Trok'a brakyoruz." Sonuncu sandn kilidini amakta olan Taita da, "Agzllk felaketimize neden olabilir," diye homurdanarak karlk verdi. "Bu ekilde maa ktibi sandklan ap keseleri sayana kadar altnlarn eksildiini fark etmezler, o vakte kadar da aylar geer." Drt arabadaki her sandktan elli deri kese alarak vadi tabannn gevek kumlarna gmdler. Dikkatten zveride bulunmadan ellerinden geldii kadar hzl almalanna ramen, sonuncu sand tekrar mhrleyip sonuncu arabann arka kaplarn kilitledikleri srada gne bat gnde enikonu alalm-t. Uyuyan nbetilerden biri o srada kprdad ve bir ey mnldanarak dorulmaya yeltendi. Tatta adamn yanna giderek yumuak elini alnna dayad. Nbeti iini ekerek tekrar yere uzand. Taita onun azn aralayarak dilinin altna bir tutam beyaz toz serpince adam sakin uykusuna devam etti. htiyar adam, "Acele etmeliyiz. Canlanmaya baladlar," dedi. Sonuncu arabann altndaki ukurun dibine dizili kese sralarnn stne bol kum yaydlar, sonra przsz kumun gze batmamas iin yzeyi kartrdlar ve ayak izleriyle beneklediler. Nefer, "Ne kadar altn aldk dersin?" diye sordu. Taita, "Onlar tartmadan kesin konumak mmkn deil, ama yle sanyorum ki lakh'mz var," dedi. Nefer bir yandan alrken, "Bu kadan da bir ordu toplamaya ve donatmaya yeter," diye mnldand. Hibir eyi gzden kaamadklarna emin olmak iin arabalarla etraflarndaki blgeyi son bir kere dikkatle denetlediler. Sonra, nbetileri hl ilacn asiyle uyur brakarak vadide uzaklatlar. Platonun altndaki bayn trmana-341 -

rak Hilto'yu arabalarla braktklar yere dndler. Bu gzlem noktasndan ya maladklan altn gmdkleri yeri gz altnda tuttular. Fakat vadide herhangi bir ban veya olaand faaliyet dikkatlerini ekmedi. Nbetiler belki de uyandklar vakit duyduklan sululuk duygusundan grevlerini ihmal ettikleri-ne dair stlerine herhangi bir rapor vermemilerdi. Ortalk kararmaya yz tutarken sahte firavunlann ordusu gece yry, ne geti. kzlerin de o zaman drt arabay kumlu nehir yatandan kurtar-masyla saltanat tahtrevanlarnn arkasndan zahmetle ilerlemeye koyuldular. Byk Msr ordusu be gn ve gece sresince o noktadan sel gibi akt. Araba blkleri, nianc, oku ve mzrak alayian vard. Bunlann arkasndan uzun kle sralan geliyordu. Kleler tahkimatlar bina etmek ve kuatlm kentlerin surlarn ykmak gibi ar ilerde kullanlacaklard. Sonra srada zanaatkarlar, araba yapmclanyla duvarclar, zrh ve silah onanmclaryla ok yapmclan, onlann arkasnda da orduyu izleyen eler, sevgililer ve fahielerle onlara ait kleler, hizmetkrlar ve bebekler vard. Hemen arkalarndan, yamalarla zenginletikleri zaman askerlere satacaklar, akla gelebilecek her trl mal ve lks eyayla dolu arabalaryla tccarlar geliyordu. yleyken tepelerdeki gzlemciler, btn bu kalabalk iinden hi kimsenin altnn gml olduu kuru vadiye girdiini grmediler ve her gn mfrezeler ve alaylar yaknlarda kamp kurdularsa da hi kimse hela ya da kamp yeri olarak kullanmak zere vadiye yaklamad. O muazzam ordunun sonuncu arac da paldr kldr geip kayalk Hati-miye Geidi'ne trmandktan, arkada kalan askerlerin sonuncusu da topallayarak getikten sonra Nefer'le Taita hazine arabalarndaki altnn eksikliinin ordunun maa ktipleri tarafndan kefedilmediine, nehir yatandaki gizleme yerinin de rastlant sonucu ortaya kmadna kanaat getirdiler. Douya giden yol en sonunda terk edilince gece iinde tepelerden indiler, ama gerekirse annda kaabilmek iin arabalan vadinin st tarafnda brakmlar, atlan da koumlanndan ayrmamlard. Nefer'le Meren kumluk nehir yatana indiler. Hazine arabalan ve kzler tarafndan braklan izler ay nda hl grlebiliyordu. Tahta kazmay birka kere salladktan sonra Meren sevinle slk ald ve ilk altn kesesini ortaya kard. ukurun iinden keseleri kardka bunlar sayyor, bir tanesini bile aUamadklanndan emin olmak istiyorlard. Sonra arlklannn altnda sendeleyerek keseleri vadinin ky-342sndan yukan kardlar ve bekleyen arabalann yanma istiflediler. Altn dolu sekiz yz deri kese gerekten etkileyici bir kme oluturuyordu. Nefer, "Bu kadan ok fazla! Hepsini tamay baaramayacaz," diye sylendi. Ama Tarta ban sallad. *Bu kt dnyann doal yasalardan biri de u: altn hibir zaman ok fazla olamaz." Hafif sava arabalan yk aralan olarak dizayn edilmemilerdi, ama onlar dingiller sarkana ve karoseri gardayana kadar arabalara keseleri yklediler. Oysa altnlann yarsn dahi daha ykleyememilerdi. Atlan dinlendirerek, onlar yulanndan ekerek tepeleme ykl arabalan tepelere gtrdler, sonra ikinci yk iin geri dndler. Btn altn tamak fazladan iki yolculuk daha yaplmasn gerektirdi. Hazineyi be eit paraya bldler ve drdn birbirine uzaka yerlere gmdler. Gizleme yerlerini kamufle etmeye ve hibir iz brakmamaya byk zen gsterdiler. Bylece, altnn bir blm kefedildii takdirde. Hepsini kaybetmeyeceklerdi. Beinci blm arabalarn on ne yklediler. Nefer de onlan Hilto'nun komutasnda Gallala'ya geri yollad. Hilto bir kere kente vardktan sonra kalan altnlar da tamak iin ar arabalardan oluan bir konvoy yollayacakt. Nefer kalan arabay alkoydu. Bunlar kendisi, Tarta ve Meren tarafndan srleceklerdi. ki kafile vedalatlar: Hilto ykl arabalarn gneye gtrrken Nefer daha kk grubunu douya gtryor, iki Firavun'un ordusunu glge gibi izliyordu. . & zledikleri ordunun kamp yapp dinleneceini bilen Nefer gndz saatlerinde yolculuk ediyordu. Aydnlkta yolculuk etkleri takdirde tatsz srprizlerle karlamalar olasl azalyordu. Geitten geerek platoya ktlar ve byk ksmnn daha nce oradan geen binlerce hayvan ve insan tarafndan pisletilmesine ramen orada bol su da buldular. Atlar iyi dinlenmilerdi; kafile hafif ykl arabalarda hzl yolculuk ediyordu. Snm atelerin, ykk derme atma kulbelerin, erp ynlarnn ve dank pisliin iaretledii terk edilmi yzlerce kamp yerinin yanndan getiler. Yry halindeki bir ordunun baz kayplara uramas doal olduundan aceleyle kazlm mezarlar da vard. Bunlarn bazlar akallarla srtlanlar tarafndan alm, cesetler dan ekilmi ve ksmen yenilmiti. -343Nefer arabasndan inerek byk bir olaslkla ordu fahielerinden biri olan gen bir kadnn cesedinin banda durdu. "Ona ihtiyacmz olacak,' dedi. Srt-lanlann baladklan ii akbabalar hemen hemen tamamladklanndan kadnn nasl

ldn tahmin etmenin bir yolu yoktu. Kadnn gzleriyle dudaklan yok ol-mutu, kafatas da kandan kararm dilerinin arasndan onlara srtyordu. Meren, Tannlar bize acsn," diye bard. "Akln m kardn sen? Bu le felaket derecede kokuyor." "Onu sarmama yardm edin." Nefer arkadann itirazlarn duymam gbj davrand. Ordunun arkasnda braktklarn toplayarak bir nevi plk yapan Bedeviler tarafndan bile istenmeyecek kadar pis ve yrtk birka metrelik bir keten dokuma bulmutu. l kadn kaldrarak buna dikkatle sardlar. Sonra, itirazlarn dinlemeyerek cesedin iinde bulunduu bohay Meren'in arabas, nn arkasna baladlar. afak vaktinden beri bir toz bulutunun altnda yolculuk etmelerine ramen, ordunun artlarna yetitiklerinde sabah yanlanmt. Keif kollan gndz saatlerini geirmek iin kamp yapyor, yemek atelerinin duman ilerdeki yolda yzlerce ayn kampn konumunu iaretliyordu. Nefer arkadalarn yoldan ayrd. Yk arabalarna toslamamak iin daire izdiler ve yoldan grlmemeye zen gsterdiler. lerdeki araziyi kefetmeye alarak ihtiyatla ilerliyorlard. ok gemeden hazine arabalar konvoyuna ve bir zeytin aac korusunda mola vermi hanedan kadnlarnn yksek tahtre-vanlanna yetitiler. Nefer onlarn yaknna srnd srada le vakti geceli epeyi olmutu. Delikanl bir demirhindi aacna trmand. Kamp evreleyen zareba dikenli alsnn yukarsndan olan bitenleri izleyebilecekti. Kralie Merykara'nn cadn Heseret'inkinin biraz uzandayd, ama iki kz karde imdi bir keten tentenin altnda gneten korunarak oturmular, hizmetilerinin yemek atelerinden getirdikleri zengin yemeklerden imleniyorlard. Nefer konumalann duyacak kadar yaknda deildi. Tam karsna den Heseret gevezelik ediyor ve neeyle glyordu. Nefer'in anmsadndan da daha gzeldi. Bu uygunsuz koullarda bile onu Memphis'deki Hathor heykeline benzetmeyi amalayan zenli bir makyajla dolayordu. Grkemli ziynetler takp taktrmt, gr siyah salan da yeni yalanm ve krvrlmt. Dillere destan kabaetleri olan uzun boylu siyahi kle kz Mia altn ksesini doldurmak iin zerine eilmiti. Krmz arabn birka damlas Heseret'in elbisesinin zerine dkld. Gen kadn yerinden frlad ve gmle devekuu tylerinden yaplm ar yelpazesini kzn kafasna arpt. Mia dizst dt ve -344nl jki eliyle korumaya alt, fakat parmaklarnn arasndan kanlar fkrd. Merykara ablasn zapt etmeye altysa da Heseret sap krlana kadar yelpazesini kzn bana indirmeyi srdrd, knklar Merykara'ya frlattktan sonra da omzunun zerinden tehditler ve kfrler savura savura hzl admlarla uzaklat. Merykara kle kz ayaa kaldrd ve onu kendi adrna gtrd. Nefer demirhindi aacnn st dallarnda gizlendii yerden sabrla bekliyordu. Bir sre sonra Mia ba sanl olarak adrdan kt. Hl alayarak aalann arasnda gzden kayboldu. Merykara adnnn aznda belirene kadar Nefer yerinden kmldamad. Son defa konutuklarnda tetikte olmas ve kendisinin ona gelmesini beklemesi iin kz kardeini uyarmt. Merykara imdi dikkatle etrafna baknd, adnn kapsndaki nbetiyle konutu ve grnrde amasz olarak kampn kysnda dolamaya balad. Belli ki Nefer'in direktiflerini ciddiye almt ve kurtarclarn grebilmek umuduyla evreyi aratryordu. Kampta yalnz o hareket halindeydi: tekilerin ou siperli bir yerde gneten ve scaktan korunuyor, nbetiler bile onunla ilgilenmiyorlard. Nefer kesesinden kk bir gm ayna kard, gnein yansmasn yakalad ve Merykara'nn yzne bir k drd. Gen kz hemen durdu, elini gzlerine siper etti ve delikanlnn bulunduu yne bakt. Nefer aynayla kez daha k yanstt. Kararlatrdklar sinyaldi bu. Bu kadar uzaktan bile Merykara'nn glmseyiinin, gzel yznn stnde dans eden k yansmas kadar parlak olduunu grebiliyordu. Merykara sallanan ve zplayan tahtrevanda yastklarn ve kaz tyleriyle doldurulmu bir iltenin stnde yatyordu. Mia uyuyan bir yavru kpek gibi ayaklarnn dibine kvnlmt. Fakat Merykara uyank ve tetikteydi. Tahtrevann perdeleri serin gece havasnn ieri dolmas iin ak olduundan yry halindeki ordunun grltlerini: nallann takrtsn, yk arabalarnn gcrtlann ve atrtlarn, yk kzlerinin brmelerini, araba srclerinin banlann ve tahtrevannn yannda yryen nbetilerin ayak seslerini duyabiliyordu. Birdenbire ilerde bir kanklk oldu. Krbalar vnlyor ve saklyor, tekerlek-ler kayalarn stnde takrdtyor, akan su sesleri ve hayvanlarla aralann etrafa su pskrttkleri duyuluyordu. Derken ablasnn hrn sesi Merykara'nn kulana alnd. "Hey! Ne oluyor orada?" -345"Bir derenin slndan gemekteyiz, majesteleri. Tahtrevann devrilme, mesi iin inmenizi rica ediyoruz. Kutsal kiiliin gvenlii en byk tasamz." Merykara, Heseret'in bu rahatszlktan dolay yakndn duydu ve kar-klktan yararlanarak Mia'ya son direktiflerini fsldad. Sonra tahtrevandan indiler. Ellerinde fenerler olan kleler onlar suyun kysna geirmek iin bekliyorlard. Daha nce kyya km olan Heseret de orada bekliyordu. Merykara'ya, "Beni uykumdan uyandrdlar." dedi. "Kervann bandaki o budalay kocam Yukan Msr Firavunu'na ikyet edeceim."

Merykara, "Adamn srtnn derisi soyulana kadar krbalanmasnn herhalde senin salna yaran olur," dedi alayla. Heseret ban hzla teki yana evirdi. O srada bir blbl bulunduklan konuma gre nehrin daha yukarlanna rastlayan bir yerde tt. Merykara'nn gzleri parlad. ocukluklannda Nefer ona o tatl akmay taklit etmeyi retmeye alm, fakat Merykara bunu bir trl baaramamt. Ku kere tt, ama bunu fark eden yalnz Merykara oldu. Adamlar hantal tahtrevanlan ve ar hazine arabalarn gvenilemez dere yatandan kazasz belasz karya geirmeye dikkatlerini vermilerdi, lerilerindeki binlerce araba sla girii delik deik etmiler, nehrin tabann ka-ntrarak balk tarlasna evirmilerdi. Gei tamamlanana ve sonuncu hazine arabas kzlere yaplan banlarla krbalarn aklamalar arasnda kar kyya kanlana kadar vakit gece yansn gemiti. Derken kervann ba Firavun eleri iin tahtrevanlar getirtti. Gen kadnlarn oturmalarna yardm edildi ve kle ekipleri tarafndan tanmalarna giriildi. Ancak kar kyya vardklannda yine dert ve kanklk bagsterdi: hazine arabalanndan biri bir tekerlek kaybetmiti ve yolu tkyordu. imdi buna ek olarak Heseref i tahttrevanyta tam olan kleler, kralienin ayaklarnn slanmasna ve sandaletlerinin berbat olmasna yol amlard. Heseret zavalllarn hemen orackta cezalandrlmalannda srar edince krbalarn aklamas ve sulularn feryattan grlty daha da artrd. Merykara bu patrt arasnda blbln tekrar ttn duydu. Ses bu kere daha yakndan geliyordu, akar suyun ayn yakasndan. Merykara, Mia'y, "Sakn beni hayal knklna uratma," diye uyard. Kz, "Hayatm sana ait hanmm," dedi, Merykara da onu pt. "Bunu defalarla kantladn zaten. Yardmlarn hibir zaman unutmayacam." Merykara klesine arkasn dnd ve karanln iinde uzaklamaya giriti. -346Bu arada yalnz Heseret'in dikkatini ekmiti. "Nereye gidiyorsun, Merykara?" "Kt perileri bomaya." Merykara ocukluklannda sk sk tekrar ettikleri bir deyii kullanmt. Heseret omuzlann silkerek tekrar tahtrevanna bindi ve perdelerini ekti. Merykara yoldan grlemeyecei bir yere gelir gelmez durdu ve ku tcnn kendi beceriksiz taklidini duyurdu. Hemen hemen ayn anda gl bir el kolunu kavrad ve aabeyi, "Aman vazge, yavrum, yoksa burasyla Beer-=eba arasndaki btn blblleri korkutacaksn," diye fsldad. Gen kz hzla dnerek kollann Nefer'in boynuna dolad ve ona btn gcyle santd. Heyecandan konuamamt. Delikanl yavaa kardeinin boynuna sanlm kollann zd ve onu elinden tutarak karanlk su kysnda yrtt. Nefer hzl yryor ve hibir yere aya taklmadna veya duraklamadna gre bir leoparn gece gzlerine sahip grnyordu. Yollannn stnde bir delik ya da baka bir engel olduu zaman kardeini fsldayarak uyarmas dnda konumuyordu. Merykara ise onu kr krne izliyordu. Hemen btn gecenin yars kadar uzun grnen bir sreden sonra Nefer, kz kardeinin dinlenebilmesi iin durdu. "Mia ne yapacan biliyor mu?" diye sordu. "Tahtrevann perdelerini kapal tutacak ve bir soran olursa uyuduumu ve rahatsz edilmek istemediimi syleyecek. Gittiimden kimsenin haberi olmayacak." Nefer, "Yann mola verilene kadar," diye dzeltti. "Kaabilmek iin ancak o kadar vaktimiz var. Devam etmeye hazr msn? Tekrar derenin br yakasna gemeliyiz." Nefer byle diyerek onu kucaklad gibi karya tad. Merykara, aabeyinin ne kadar kuvvetlendiini grerek armt. Onun kollarnn arasnda bir bebekten farkszd. Nefer onu kar kyda yere brakt ve yola devam ettiler. Bir sre sonra gen kz onun kolunu ekti. "Bu iren koku da ne?" rd. Nefer, "Sensin," dedi. "Yani senin yerini alacak olan." O daha konumasn bitirmeden Derilerindeki yolda yldzlann aydnlnda iki karalt ortaya kt. Merykara korkudan ta kesildi. Nefer, "Onlar sadece Taita'yla Meren," diye onun iini rahatlatt. Meryka-ra'y yaprakl dallarn onlar gzden gizleyecei bir aaln iine gtrdler, Meren de elindeki fenerin pancurunu at. Merykara yerde yatan dehetli cis-347mi lgn san kta grnce yine barmamak iin kendini g tuttu. Bir ceset, ti, bu ve o kadar korkun hrpalanmt ki insan ve kadn olduunu sylemek bile zordu. Nefer, "Haydi abuk!" dedi. "Bana btn ziynetlerini ve giysilerini ver." Merykara hemen rlplak soyundu ve her eyi Nefer'e uzatt. Taita ona iinde yedek giysiler, bir tunik, etek ve sandaletler bulunan bir boha uzatt. Nefer cesedin yanna diz kt ve gerdanlk dizilerini l kzn boynuna yzklerle bilezikleri de iskeletten farksz parmaklanyla bileklerine geirdi. Merykara'nn etekliiyle petemaln kaskat bacaklara geiremediinden on-lan paralayp lime lime etti ve topraa srtt, sonra da parmana kamasnn ucunu batrarak kuman stne taze kan aktt. Yaknlarda bir yerden ackm bir srtlan srsnn aksra benzer korosu kulaa geliyordu. Merykara rperdi. "Cesedin kokusunu aldlar."

"Sadece yrtc hayvanlar tarafndan yenildiine Naja'y inandracak kadar kant brakacaklar." Nefer ayaa kalkt. "Artk gitmeliyiz." Arabalar suyun yukarianna doru biraz uzakta bekliyordu. Nefer l kzn cesedine yakn yerde izlerinin kalmasn istememiti. Kz kardeini arabann sahanlnda yanna ekerken dou ynne bakt. "Sabah yldz," dedi yavaa. "Bir saate kalmadan ortalk aydnlanacak. Kalan karanlktan elimizden geldiince yararlanmalyz." Arkalannda tpk bir gl ve mimoza iei demeti gibi afak sknce plato yamacnn yan yerine ulamlard, l de altlannda uzayp gidiyordu. Bu o kadar grkemli bir manzarayd ki atlann dizginlerini ektiler ve altn renkli kum okyanusuna huu iinde bakakaldlar. Meren dndakiler. O, tapnd tannann tapnana ulamak iin dnyann br ucundan gelen bir haa gibi ndeki arabada aabeyinin yannda duran Merykara'ya bakyordu. Uzun gece yolculuu sresince karanlkta gen kz grememiti, ama imdi gnein ilk klar stne vururken ondan gzlerini ayramyordu. Onu hayatnn en byk ksmnda en iyi arkadann arsz ve afacan kk kz kardei olarak tanmt, ama imdi onu iki yldan beri ilk kez gryordu. Zaman mucizevi bir deiiklik yaratmt. Merykara'nn imdi yapt her hareket, her jesti, bann her hareketi zarafetin ta kendisiydi. Yznn her izgisi, ince vcudunun her kvnm nefisti. Teni krema ve sedef, gzleri deme zmrtten daha yeil ve parlak, sesi ve gl hayatnda duyduu her mzikten daha byleyiciydi. Taita delikanlnn yzndeki ifadeyi yakalad ve iin iin gld. Hayat, en korkun durumlarda bile kendini yenilemeyi biliyor diye dnd, fakat yk-348sek sesle sadece, "Majesteleri burada oyalanmamamz gerekir. Atlar fena halde suya ihtiya duyuyorlar," dedi. Tepelerin eteinde yoldan ayrlarak gneye Byk Ac Gl'e doru ilerle-roeye koyuldular. Dn yolculuktan iin sakladktan ilk su amforalannn bulunduu yere varncaya kadar yol almay srdrdler. Orada Hilto'nun onlardan nce buradan getiini fark ettiler. Brakt izlerden arabalannn ar altn yklerinin etkisiyle ar ilerlediini ve Hilto'nun fazla uzakta olmadn kestirdiler. Onun btn suyu tketmediini, drt amforay dokunmadan braktn grnce rahatladlar. Bu kadan Zinalla'daki bundan sonraki vahaya ulamalarna kadar atlar yrtmeye yeterdi. Merykara, Nefer ve Taita'yla gevezelik ederken neeli ve canl gzkmesine karn, Meren'i tanyormu gibi davranmam, hatta fark edilmeyeceine emin olduu zamanlar dnda onun bulunduu yne bile bakmamta. Meren de birka zaman nce gen kza tepeden bakmasna karn, imdi ona dorudan yaklaamayacak kadar etkilenmiti. nk sahte bir firavunla evli olsa dahi o imdi bir kralie ve delikanlnn gznde bir tanrayd. Merykara iek am bir akasya aacnn altnda dinlenirken Meren mola vermelerinden beri belki yznc defadr gen kzn gr hattna girdi. Gen kz bu kez ona bakp ban edi. Meren ona bir tebann gstermesi gereken saygy gsterdi. "Selam ederim majesteleri. Gvende olduunuzu grmek beni ok mutlu ediyf. Sizin hesabnza byk kayg duymutum." Merykara onu inceleyen ve hesaplayan tek bir uzun bakla szerek uzayan boyunu, omuzlannn gl yapsn not etti. Salannn da ne kadar gr olduunu ve uzadn gryor, o gn kana defadr soluunun kesildiini hissediyordu. Sert bir sesle, "Meren Cambyses," dedi. "Son karlamamzda en sevgili uurtmam krmtn. Sana nasl bir daha gvenebilirim?" "Hayatm pahasna gvenebilirsiniz majesteleri." Kannlan doyan atlar dinlendikten sonra tekrar harekete geme zaman gelince Merykara laf arasnda aabeyine, "Atlarn btn gece beni tadlar. Bence onlan biraz rahatlatmann zaman geldi," dedi. "Bunu nasl yapacaksn?" Nefer akn grnyordu. Merykara, "Baka bir arabada yolculuk edeceim," dedi ve onu bekleyen Meren'in yanna yrd. Ertesi gn Zlnalla Vahas'na vardlar ve Hilto'nun blnn oraya gelmi olduunu grdler. Nefer adamlarla altnlarn ykn on be arabann arasnda eit olarak paylatrd, bundan sonra da daha rahat bir tempoyla Gallala'ya doru yollanna devam ettiler. -349Mintaka Hathor Tapna'nn damndayd. O, kadnlardan bazlan ve ihti-yar adamlar, tanrann huzurunda ibadet edebilmek iin orasn tekrar barnlabilir bir hale sokmaya alyorlard. Bina bin yllk olabilirdi, bunu kestirmenin bir yolu yoktu, ama duvar resimleri ok iyi korunmutu ve sadece biraz elden geirilmeleri gerekiyordu. Dam baka hikyeydi. Fakat yerel iklimo kadar yumuak ve kararlyd ki alm byk deliklerin fazla bir nemi yoktu. Sadece aada ibadet edenleri lm tehlikesiyle yz yze brakan rm kirile-ri kaldrmak gerekliydi. Mintaka br kadnlar gibi eski ve sade giysilerle dolayordu ve onlar gibi gneten yanmt. Buradaki yaam Avaris zena-na'sndaki kapal yaantdan o kadar farklyd ki, Mintaka da yeni zgrlnn ve sradan arkadalarnn dostluuyla beraberliinin tadn karyordu. Gen kz doruldu ve aryan srtn gerdi. Yksek duvarn tepesinde ok kolay dengesini buluyordu. Sonra elini gzlerine siper etti, yeil tarlalarn ve Taita'nn kaynann sularyla dolmu sulama kanallarnn tesine bakt. Zengin

ayrlarda sr srleri ve tombul kuyruktu koyunlar otlamaktayd, ama at azd. Gallala'daki herkes gibi Mintaka da onlann yokluunu fazlasyla hissediyordu. Sonra, Nefer'in kentten ayrlmasndan beri geen uzun ve yalnz gnlerde her saat yapt gibi irentin etrafnda toplu yeil tarlalarla souk bir eliki oluturan plak tepelerin arasndaki vadinin ucuna bakn dikti. Nefer o ynden gelecekti. Son zamanlarda ok sk hayal knklna urad iin Mintaka mavi uzaklar fazla umutlanmadan gzlyordu. Birdenbire gnee kar gzlerini kst. Kalbinin atlan da hzlanmt. Orada bir ey vard. Gn usuz bucakszlna kar minik, rzgrda uan bir ty kadar hafif ve somutluktan uzak bir ey. Belki de scak l havasndan doan frtnalarn havalandrd bir toz kmesiydi. Gen kz bakn ufuktan uzaklatrarak kaln kara kalarnda biriken teri sildi ve gzlerini dinlendirdi. Tekrar baktnda toz bulutu daha da yaklamt, gen kz da tekrar umutlanmay denedi. Tam o srada bir boru bir kez uzun uzun tt. Tepelerin doruundaki nbetiler de bir ey grmlerdi. Minta-ka'nm etrafndakiler-almay brakmlar ve vadinin ucuna gzlerini dikmilerdi. Aaki sokaklardan ocuklarn heyecanl banlar kulaa geliyordu, seyisler ahrlara, araba srcleri pazar yerinin tesinde duran arabalarna kotular. Mutlu bir iti kak ba gstermiti. Mintaka kendini daha fazla tutamad. Tapnan d duvann kaplayan iskeleden bir meyve bahesinde hrszlk yaparken yakalanan kk bir may- 350 mn evikliiyle indi. abako arabasn fo/u/n'un ortasndan, Tanus'un sava antnn yanndan geiriyor ve kaplara yneliyordu. "abako!" Mintaka onun nne gemek iin kotu. Adam hayvanlan durdurunca gen kz arabann sahanlna zplayarak adamn arkasna geti. Son sratle kaplardan geerek delik deik yolda ilerlemeye koyuldular. lerde toz bulutu giderek yaklayordu. Bu onlar m, abako? Onlar olduunu syle." abako rzgnn uultusunu bastran bir sesle, "Onlar olduunu sanyorum, majesteleri," dedi. "yleyse arabay niin o kadar ar sryorsun?" Ykseltinin zerinden tek bir ara geliyordu. Mintaka arabann nndeki korkulua tutunarak arabann srcsn grmeye alt, ne are ki henz ok uzaktayd. "Baksana hanmm! Arabada mavi flama dalgalanyor." abako arabann yukarsndaki uzun bambu sngnn ucundaki boyal kuma parasn iaret ediyordu. Nefer bul Tannaya krler olsun, bu ol" Gen kz bandaki rty hzla ekerek sallamaya balad. Nefer de atlarn krbalad ve zerlerine gelmeye balad. "Brak ineyim!" Mintaka emrini daha bir vurgulamak iin abako'nun omzuna vurdu, adam da atlar yavalatt. Gen kz hareket halindeki aratan atlad ve zarif bir dengeyle yere indi. Sonra kollarn iki yana at ve yaklaan arabay karlamaya kotu. Arkadan gelen Taita, Nefer'in heyecandan gen kz inemesinden korktu. Ama delikanl son anda yana sapt, araba hz kaybedince de sahanln yanndan sarkarak kza uzand. Mintaka byk bir gven duygusuyla kendini sevgilisinin kollarnn arasna att. Tereddt etse ya da saknsa drtnala koan atlann ayaklannn ya da metal emberli tekerleklerin altnda kalarak ezilirdi, ama Nefer onu yakalayp yksee kaldrd. Kz da sevgilisinin kollarnn arasnda glyordu. Nefer meclisini eski kent meydannda toplanmaya davet etti ve adamlara eksiksiz bir rapor verdi. Altnlann hazine sandklanndan alnmasn btn ayForum: Eski Roma'da pazar yeri veya meydan. - 351 nntlaryla anlatt, adamlar da heyecanla onu dinlediler. Sonra onlara Meryk ra'y tantt ve kz Trok'la Naja'nn burnunun dibinden nasl kardklarn anlat ti. Oradakilerin hepsi 'Bak-herf diye bardlar ve yerlerinden frlayp delikani" yi alkladlar. Ardndan Nefer yazclan artt, onlar da altn ubuklarn konsey yelerinin gzleri nnde tarttlar. Toplam yarm lakh'n stndeydi. Nefer, "Lordlarm bu kazandmz altnlarn sadece bete biri,' diye devam etti. "Hilto yk arabala' nyla gidip kalan artnlar buraya getirecek. Yann yola kacak, ama onunla beraber gidecek adamlara ihtiyac var." Gallala'daki btn gl kuvvetli erkekler gnll olmaya hazrdlar, ama abako'yla en deneyimli savalar bu ie uygun grlmedi. Bunun zerine karan protesto ettiler, abako da, "Yoksa Firavun burada GaJlala'da oturup ihtiyar kadnlar gibi ocak banda uyuklamamz m istiyor?" diye sordu. Nefer glmsedi ve, "Sizin iin daha etin grevler dndm. Ama imdi gne batt ve bize bir zafer leni hazrland. Ksa bir sre sonra sava konseyinde buluacaz. Buna sz veriyorum," diyerek toplanty datt. Adamlar homurdanarak gitrJlerse de, taze mayalanm ilk bira mlekleri gelince neelerini buldular. Nefer iki kzle bir dzine yal koyunun kesilmesini emretmiti, kadnlar da onun geliinden beri btn dakikalarn bir kutlama leni hazrlamakla geirmilerdi. Kentteki btn erkek ve kadnlar lene davetliydiler, tepelerdeki

istihkmlarda ve nbeti kulelerinde grevli olanlara bile lenden paylan yolland. Tpk kuyunun kazl gibi, altnn elde edilmesi de topluluu birbirine kenetleyen ok nemli bir baanyd. Tarta olay erefine destans bir eser okudu ve bu, btn abalan gibi annda byk basan kazand. Eserini okumas sona erince ihtiyar adamn yerine oturmasna izin verdiler ve ta ki altm dizeyi ona tekrar ettirene kadar kselerini sofraya vurdular. O vakte kadar onlar da btn destan ezberlemiler, algclar da hazrlksz olarak mziini bestelemilerdi. Destann nc ve son okunuuna btn topluluk nee iinde katld. Derken Nefer byle bir drt duyan herkesi kalkp konumaya davet etti. Baz konumalar abuk sabuk olmakla beraber iyi karland, baka konumalar da ylesine neeli ya da ylesine dokunaklyd ki kadnlarn ounun ve birok erkein gzleri yaard. Bu duygusal ortamda Merykara aabeyiyle konumak iin Mintaka'nn zerinden Nefer'e doru uzand. Etraflanndaki uultu o kadar fazlayd ki gen kz syleyeceklerini duyurmak iin sesini ykseltmek -352da kaid. Gl ve kutsal aabey!" diye ona takld. Ne de olsa o da bi-Zardan tatmt. "Senden byk bir ltuf istemek durumundaym." Artk kk olmayan kk karde, istediin neyse syle, eer olanakla-m iindeyse istediin senin olacaktr." pekl olanaklarn iinde." Gen kz konumasn keserek masann ucundaki Meren'e bakt, onun a bakyla karlanca yz ho bir pembe renge bovand. "ocukken fikrim alnmadan ve iradem dnda evlendirildiimi biliyorsun " dedi. "Bu evlilik gereklemi deil. Naja'dan boandm ilan etmeni istiyorum ki kendi setiim bir kocaya gidebileyim. Bana verebilecein en deerli armaan budur." . Bu mmkn m?" Nefer hemen ikinin etkisinden kurtularak Taita'ya bakt. "Tannlarn nnde bir kankocann boanmasn salayabilir miyim?" Taita'nn yant vermesine vakit kalmadan Merykara atld. "Sen Firavun'sun. Trok'un Mintaka'y boamas gibi, sen de Naja'dan boanmam salayabilirsin." Nefer o kadar yksek sesle, "Trok, Mintaka'y boad m?" diye sordu ki onu duyabilen herkes birden sustu. Merykara, "Bilmiyor muydun?" diye sordu. "Bu haberi o kadar patavatszca verdiim iin zgnm. Bu kadar nemli bir olayn burada bile duyulmu olacan dnmtm." Nefer, Mintaka'nn elini avucuna ald. ylesine etkilenmiti ki konuamad ve basn sallamakla yetindi. Merykara en bir tavrla devam etti. "Ah evetl Firavun Tfok kendi zel kutsal gnnde ve kendi yeni tapnanda bir ko kurban etti; tam kere, 'Onu boadm/ diye ilan etti." Merykara ellerini rpt. "Ve korkun olay gerekleti." Nefer, Mintaka'y biraz daha yaknna ekti ve Taita'ya bakt. htiyar adam yasalar Msr'daki herhangi bir-tapnak yancsndan daha iyi biliyordu. imdi Nefer'in sessizce sorulmu sorusunu ban eerek yantlad. Merykara gevezeliini srdryordu. "Tabii ki boanmadan sonra bir ko daha kurban etti, ihanet ve blrtannnn onurunu lekeleme hezeyanndan dolay onu lm cezasna arptrd." Nefer ban evirerek Mintaka'nn gzlerine uzun uzun bakt. Meryka-ra'nn aklamalanndan kan sonucu lerek o da sevgilisine bakt. Nefer'in yzne ar ar garip bir ifade yerleti. lme mahkm bir adamn cezasnn ertelendiini duymas gibi bir eydi bu. Delikanl sonunda, "zgrsn, biricik akm," dedi. "Senin zgrln ise beni de zgrlme kavuturdu." Ertesi sabah afak skmeden herkes kuvvetli birann etkilerini uyuyarak atlatmaya alrken Nefer, Taita'y eski binalarn birindeki zel dairesinde gr-353 Bycler Kral /F: 23 meye gitti. htiyar adam, bir ya lambasnn titrek san nda okumakta oldu u papirs tomanndan ban kaldrd. Nefer, "nemli bir konuyla m megulsn?" diye garip bir ekingenlikle sordu. Tarta, "Olduumu gryorsun," dedi, ama boyun eerek papirs rulo yapmaya koyuldu. Nefer odann iinde bir sre amasz ekilde bir aa, bjr yukan yrd. Arada bir durup ihtiyar adamn Gaflala'ya gelilerinden beri toplad baz cisimleri inceliyordu: Bunlann arasnda renkli kularn zel ilem grm derileri, kk memelilerle srngenlerin iskeletleri, garip biimli kuru odunlarla bitkiler ve banklarn stnde istiflenmi kseler, ieler veya torbalar iinde baka ekilsiz maddeler vard. Taita delikanlnn ziyaretinin nedenini sylemesini sabrla bekledi. Ho, bunun ne olduunu biliyordu ya. Nefer, Nuh tufan ncesi bir kabukluya art fosili alarak lambann na tuttu. Bam kaldrmadan, "Mintaka artk Trok'la evli deil," dedi. "ki kulam kp gibi sar olsa bile bunu ben de duydum." Nefer fosili brakarak kucandaki bebek Horus'a meme veren Isis'in bakrdan bir kk heykelini eline ald. Taita heykelcii kent duvarlarnn altnda topraktan karmt. Kaln bir yeil pas katmanyla kaplyd. Delikanl laf arasnda soruyormu gibi, "Bir kraln Kefren'in heykelleri altnda yaplan evlilii ne gibi kurallara tabidir?" dedi. Taita dnceli bir tavrla burnunu ve iaret parmann ucuyla kard pislii yle bir inceledi. Sonra, "Karsnn baka herhangi bir kadn gibi evlenmekte zgr olmas gerekir," dedi. "Bakire ya da dul olmas bir ey fark ettirmez.*

"Veya kocas tarafndan boanm olmasnn bile." "Kocas tarafndan veya gnn Fravun'unun buyruuyla boanm olmasnn bile." Taita ban sallad. "te yandan hkmdann tanrlamasndan veya evlenmesinden nce hkmranln kantlam olmas gerekir." "Evet, hkmranln kantlamas iin Firavun'un ergenlie ulamas gerekir, ki ben daha ulamadm. Ve tam kuunu yakalamas gerekir, ki ben bunu denedim, ama baaramadm ya da Kzl Yol'un ustas olmas gerekir." Nefer szlerine ksa bir ara verdikten sonra devam etti. "Ki olamadm. Ama henz." Bu son kelimeyi zerine basa basa sylemiti. Taita gzlerini krptrd, ama bir ey sylemedi. Nefer tanra heykelciini yerine braktktan sonra kararl bir tavrla Ta-ita'ya bakt. "Kzl Yol'u denemek istiyorum." -354Taita bir ey demeden onu szd. "Henz gelimeni tamamlamadn. Kuvvetin de henz yeterli deil." 'Yeterince gelitim, ayrca yeterince kuvvetliyim." "O at yolculuunu seninle kim yapacak?" Nefer kararn vermiti. "Meren," dedi. Sana daha byk yardm dokunabilecek daha gl ve daha deneyimli kiiler var. Tamose Hanedan'ndan bir Firavun'un sa rgsn elde etmeyi isteyecekler oktur." Ama Nefer diretti. "Ben Meren'e sz verdim." Taita heyecanlan arasnda cehaletlerinden ayaklar birbirine dolaacak iki yavru kpek, diye dndyse de sadece, "Gallala'da hi terbiye edilmemi at, en azndan amacn iin yararl olabilecek olan yok," demekle yetindi. "O atlan nerede bulabileceimi biliyorum. Naja'yla Trok Msr'n kalan btn srlerini korumasz braktlar." Taita, Nefer"in bu iddiasnn yanl olduunu belirtmeye gerek grmedi. Sahte firavunlar Mezopotamya servenine gtrdklerinden daha fazla askeri Msr'a beki olarak brakmlard. Ama Taita Nefer'in, aklna takt eye ters den hibir fikri dinlemeye niyetinin olmadn biliyordu. "Denemen baarsz olursa salarndan daha fazlasn kaybedersin. O kadar saygnlk kaybedersin ki taht zerindeki iddian bile baarszlkla sonulanabilir." Nefer, "Baansz olmayacam," dedi yavaa. Taita da bu yant vereceini tahmin etmiti. "Kzl Yol'u ne zaman denemeyi dnyorsun?" diye sordu. "nce atlarma sahip olmam gerekir." F Kayna ortaya kanp Gailala'y kalc bir s olarak kullanmalar mmkn olur olmaz Taita'nn nerilerine uyan Nefer kent iin bir artma tesisi kurmua nsan atklar, sr ve atlarn dklar arabalarla toplanp gbre olarak tarlalara yaylyorlar, atklarn fazlas da vadinin sonundaki belli yerlere ylyordu. Oralar ok gemeden bir karga ve aylak, akbaba ve dk yiyen plak kafal iren marabu leyleklerinin yuvas oldu. Habe maymunlar tepelerden indi, yzlerce akalla vahi kpek de p ynlarnn arasnda kendilerine yiyecek arar oldular. -355Nefer'in emri zerine ple her akam tuzaklar konuldu, yakalanan hayvanlar da ertesi sabah kafeslerin iinde alnp gtrldler. abako'yla en gvenilir adamlar bu arada gzc ve casus olarak Nil Va. disi'nin kasabalaryla kylerine gnderilmilerdi. Adamlar meyhanelerde iiyor ve yolda karlatklar adamlan sorguya ekiyorlard. Her istihkm ve garni-zonda da keiflerde bulunuyorlar, oralara giren, oralardan aynlan ve manevra yapan birlikleri sayyorlard. Haftalar sonra dndklerinde getirdikleri bilgi|er aynntl ve gerekti. Sahte firavunlarn, arkalarndaki herhangi bir tehdide kar piyadelerinin mzraklarnn, nianclarnn ve okulannn en az yansn braktklarn bildirmilerdi. Btn snr istihkmlan ok iyi bir koruma altndayd, garnizonlar da tetikte ve dikkatli grnyordu. abako uzun raporunun sonuna geldiinde Nefer, "Arabal birliklerden ne haber?" diye sordu. Trok arabalannn ounu kendisiyle Mezopotamya'ya gtrm. Bununla birlikte, btn ordu atlyeleri harl hani yeni arabalar imal ediyorlar. Nefer sordu. "Atlardan ne haber?" "Her iki krallkta da el atabildikleri btn atlara el koymular. Hatta bulabildiklerini satn almalar iin Libya'ya adam bile gndermiler. Thane'yle Ma-nai'deki depolann dolu olduu anlalyor. Ne var ki bu hayvanlarn ou gen ve eitimsiz grnyor. Savaa alk hayvanlarn hepsi ordunun ana blmyle douya gtrlm." Nefer, "Thane," diye karann verdi. "ln kysna Manai'den daha yakn." Nefer, Mintaka'y Avaris'ten kurtarmaya giderlerken Taita'nn Naja'dan kopard belgeyle Hilto'nun eski sava arkada Sokko'dan taze at ve araba aldklar yerin Thane olduunu anmsamt. O gn dnerek garnizonla evresindeki arazinin plann anmsamaya alt, ama bunlarn zerinden o kadar uzun zaman gemiti ki. "Thane hakknda bana btn bildiklerini anlat. Sokko hl orann kumandan m?" "Garnizonun avularndan biriyle yerel genelevde bira itik. Byk baa-n gstermesi zerine Sokko'nun Trok tarafndan On Binin En yili'ine terfi ettirildiini syledi."

Nefer'le Tarta on gn sonra zengin yeil otlann arasnda oturuyor ve et-raflannda otlayan kei srsyle ilgileniyor grnyorlard. Thane evresindeki arazi iyi sulanm olduu ve zengin otlaklar ierdii halde, ayn zamanda -356yass, aasz ve zelliksizdi. Kamp tepeden grmelerini salayacak tepeler yoktu. En yakn ykselti bir fersah douda, ln kysndayd. ki dostun zerinde Bedevilerin tozlu ve pejmrde siyah entarileri vard. Bu sayede aynen bir ift yabani tavan veya karga gibi arazinin iinde kaybo-luyorlard. Arada bir ayaa kalkp keilerini garnizonun biraz daha yaknna sryorlar, sonra Bedevi obanlarnn allagelmi duruunu taklit ederek yine meliyortard. Bulunduklar yere hi de uzak olmayan bir yerde atlar silahl ve niformal obanlarn bekiliinde otluyordu. Nefer, "Yanlmyorsam orada iki bine yakn hayvan var," diye tahmin yrtt. Taita hayr der gibi ban sallad. "Belki o kadar deil. Daha ok bin be yze yakn, ama o kadar bile bizim baa kabileceimizden fazla." Uzun ve durgun leden sonra saatleri sresince beklediler. Biraz ilerde kazklarla evrilmi alanlarda biniciler gen hayvanlan boyun edirip eyerlemeye alyorlard. Bararak verdikleri emirler ve krbalann aklama sesleri Nefer'le Ta'ta'nn oturduklan yere kadar yansyordu. Akam olunca at srleri krlardan ve kazkl alanlardan istihkmn arkasndaki konaklama yerlerine g-trlyorlard. ki dost onlarn gece iin balanmalann ve samanlarn stne yatrlmalarn uzaktan seyrettiler. Gne batarken Taita'yla ^lefer keilerini toparladlar ve ar ar l ynne srdler. Ortalk karard srada drt arabadan oluan bir mfreze toz bulutlan kaldrarak Avaris ynnden geldi. ndeki arabada On Binin En yi-si'nin gm gs zrhn takm iriyar bir adam dizginleri tutuyordu. Daha yakna gelince Taita'yla Nefer onu tandlar. Nefer, "Lanet olsun," diye mnldand. "Hilto'nun eski askerlik arkada Sok-ko'ymu. Bizi tanr m dersin?" Balann ediler, boynu bkk bir tavrla omuzlarn yuvarladlar ve ayaklarn sryerek keileri izlediler. Sokko yoldan ayrlarak arabay doru zerlerine srd. "Pis serseriler!" diye bard. "O le gibi ve hastalkl hayvanlannz ayrlanmdan ve atlarmdan uzak tutmanz iin sizi ka kere uyaracam?" Eilip krbacn Nefer'in omuzlarnn arasna indirdi. Nefer'in hiddetten kan beynine frlad. Ama Sokko'yu arabasndan dan srklemeye kalkmadan Taita'nn yapt bir hareket onu olduu yere mhlad. Taita'nn hareketi Sokko'yu etkilemi olmalyd ki, ses tonu yumuad. "Sizin gibileri bir daha buralarda yakalarsam, hayalarnz dorayp arkanzdaki delie tkanm." Bu szlerden sonra arabay tekrar yola kard ve istihkm ynnde uzaklat. -357Alt gece sonra yeni ayn karanlnda byk bir kuvvetle Thane'e dndler. Gallala'da ata binebilen herkes, siyaha boyal entarileri ve isle karartlm yzleriyle krk atlydlar. Her biri, arkasnda, atnn kalalarnn stne atlm byk bir torba tayordu. Torbann iindeki her neyse kvranyor, bouk havlamalar ve iniltiler salveriyordu. nk her torbann iinde iki veya canl akal vard. Bacaklaryla azlar keten liflerinden iplerle balanmt. Atiann ayaklanna deri izmeler giydirildiinden Nefer onlar tek bir sra halinde istihkmn bat yanndan geirirken hi ses karmadlar. Nefer nbetileri alarm durumuna geirmemek iin at sralarnn uzandan gemeye dikkat etmiti. Her biri kendisinden neler beklendiini biliyordu. Bu manevray defalarca tekrarlamlard, Thane'yte nehir arasnda yarm ay biimindeki oiuumlann hi bozmuyorlard. Alak sesle verilmi bir emrin srann bir ucundan tekine iletilmesine yetecek kadar birbirlerine yakndlar. Nefer ortadayd, Meren sol kanatta, abako da sadayd. Nefer hazr olduklarna inannca blbln tn kere tekrarlad, hemen sonra adamlar tadklar kilden ate mleklerinin kapaklann ap kav tututurunca karanlk iinde oluan bir dizi krmz lt grd. Nefer de ayn eyi yapt. Sonra atnn kndaki torbalardan birinin azn at ve elini ieri uzatt. iman bir akal yelesinden tutarak torbadan kard. Hayvan Nefer'in parmaklarnn arasnda rpnyordu. Havada ancak hayvanlann kokusunu maskeleyecek kadar gl bir katran kokusu vard. Krkleri siyah renkli yapkan bir svya bulanmt. Taita bu yapkan maddeyi doa iinde szd yerden toplam, onun ok derinlerden geldiini sylemiti. ok kolay tutuup parlayan bir maddeydi, ama ihtiyar adamn onu kartrd billursu san madde bu zelliini daha da artryordu. Ele geirilen btn akallar bu maddeye bulanmlard. Nefer, akaln drt patisini balayan sicimi kamasyla kesti. Hayvan zgrln kokusunu alnca Nefer'in penesinde daha kuvvetli debelenmeye ve tekmeler atmaya koyuldu. Delikanl, hayvann fray andran kuyruunu ate mleine daldrd.. Kuyruk annda czrdayp yanmaya balad. akal kamak iin gsterdii abalan hzlandrmt. Nefer onu salvermeden nce kamann ucunu hayvann dudaklarnn arasna kaydrd ve azyla burnunu zapt eden ilmii kesti. akal enelerini at ve dehet verici bir lk att. Nefer onu yere atnca kk yaratk arkasna bir ate ve kvlcm seli saarak, ulumas ve haykrmasyla Nefer'in bile tylerini diken diken ederek ok gibi kamaya balad. -358Delikanl torbann iinden ikinci bir akal kard. Alev toplan karanln nesindeki krlarda sanki uuyor, dayanlmaz bir strab dile getiren ulumalar geceye dehet sayordu. Durumlan iler acs yaratklann bazlar nehir vadisine

kotularsa da ou igdsel olarak ldeki yuvalannn yolunu tuttular, Thane garnizonu yollanntn dorudan zerindeydi. Sr halinde atiann tu-tulduklan alana doru akyorlard. Nefer bir yandan cyaklayan sonuncu akal salverirken atn koturmaya balad. Yanan hayvanlann arkasndan yanyor, adamlan da iki yannda onunla birlikte yol alyorlard. Hepsi avazlar kt kadar baryor, korkun amatay bir kat daha artnyoriard. akallardan bazlar alev alev yanan kuyruklaryla atiann saman deklerini ve yemlerini de tututurdular. Manzaray aydnlatan tyler rpertici titrek klar karanlk binicileri olduklarndan da korkun gsteriyordu. Nefer ilersindeki nbetilerin silahlann attklarm ve yanan hayvanlar kadar grltl haykrlarla katklarn grd. "Cinler!" diye uluyorlard. "Kurtann bizi! Seth'in karanlk ordusunun basknna uradk!" Cehennem zebanileri geliyor! Kan! Kanl" Bal olan atlar ana kalkyor ve ileri atlmaya alyorlard. Br kazk topraktan ekilip karlnca ya da^uzun iplerden biri basncn etkisiyle kopunca yirmi at bir anda serbest kalyor ve bararak kampa dalan atllann nnde drtnala kayorlard. Nefer atnn zerinden eildi ve silahn koan nbetilerden birine saplad. Kl adamn k ek kemiklerinin arasna dalm, l yere ylrken yarann iinden syrlarak akta kalmt. Nefer bundan sonra, dehet iindeki bir dzine atn serbest kalmak iin gsterdikleri ortak abaya kar koyan bir ipe yneldi. Kamasnn bir tek vuruuyla ipi dorad ve lk atarak atlan paniin penesindeki srye katlmaya yollad. Arkasndan, ynn arm baka bir at grubunu toparlad ve iplerden kurtararak krlara srd. abako'yla adamlan da onunla birlikte at sryor, bararak ve krbalarn aklatarak yabani atlar nleri" sra koturuyorlard. Arkalarnda yanan garnizonun alevleri tarafndan aydnlatlan tek vcut halini alm bir insan ve hayvan seli grn-mndeydiler. Atllar tepelere doru drtnala yol alrlarken akallarn sonuncu-lan da yanarak lyor, tten kararm leleri otlann arasnda ylp kalyordu. abako gecenin iinden synld ve Nefer'in yannda atn srmeye balad. "Seth biliyor ya, ok elenceliydi bu!" diye bard. Sonra dnp arkasna -359bakt. "Henz takip eden yok! ok yazk! Birka kl darbesi daha elencen bir akamn kusursuz sonu olurdu." Nefer gld. "Sana ilersi iin daha pek ok elence vaat ediyorum. Ama imdilik balarn alp gitmeden nce sry toparlamal ve gideceimiz ynQ srmeliyiz." Atlarn zorlayarak kaan srnn ortasnda yol alyorlard, ok geme, den n sraya getiler, nlerini keserek atlar yavalattlar, sonra da le v9 Gallala'ya doru srmeye baladlar. afak skerken koca sr Nefer'le abako'nun ynetiminde kayalk bir geitte dzenli bir ritmle ilerliyordu. Meren'ie adamlan da bir yandan arkada kalanlar toparlyordu. Nefer gnein ilk klarna gzleri kamaarak baktktan sonra abako'ya seslendi. "Onlar bu ynde srmeye devam et. Ben geriye dnp Sokko'yla adamlarnn peimizde olup olmadklarna bakacam." Nefer atn geldikleri yoldan geriye srerken harbe ve klla birbirinden usta olan Meren'ie adamna rastlad. Onlara iaret verince adamlar atlann koturup yanna geldiler. "Eer peimizdelerse fikirlerini deitirmeye almalyz." Nefer onlar az nce geldikleri yol zerinden biraz geriye gtrd. Kayalk geidin darald bir yerde askeri atlar tutmakla grevlendirdikten sonra, Meren'ie birlikte talk yamac trmandlar. Dorua ulatklarnda gne ufkun zerine ykselmiti. Ama gecenin serinliini henz gidermedii gibi, tozla scan havada yol at titreimler henz olumamt. Arazi l afann kendine zg hafif panltsin sergiliyordu. Kayalarla kum tepelerinin, yarlarla budakl aalann uzaktaki tm ayrntlar soluk kesici bir gzellikle bu tabloya ilenmiti. "te orada!" dedi Nefer. Meren'in gzleri keskindi, ama onunkiler bu bakmdan daha da stnd. "On atl!" Meren, onlar daha nce kefedemeyiinden dolay duyduu znty gizlemeye alt. Nefer, "On bir atl," diye dzeltince tartmad. Bunun yerine neeyle glerek, "Be kiiye eit bir av," dedi. "Onlar urada avlayacaz." Nefer boaz iaret etti. "u daralan yerinde. Avaris'e haber uurmalann istemediimize gre, hibiri hayatta kalmamal." Meren gld. "Bana gre ok uygun." Kayalann arasnda beklediler. Atlannn banda duruyorlard. Hayvanlann kineyerek veya horuldayarak tuza vakitsiz aa vurmamalan iin ellerini -360 sayvanlarn burun deliklerine dayamlard. Nefer boazn orta yerine daha nce akallarn tand uvallardan birini brakmt. uvaln iine artk artan scakta ihtiya duymayacaklan pelerinleri tkmt. Boazn aalarnda nallann talara arpma sesini ve yerinden drlen bir tan takrtsn duyunca balann kaldrdlar. Nefer akln br yannda Meren'ie adamlardan birinin gizlenmi olduu yere bakt. Parmaklar alm sol elini kaldrd. Bu sessiz ve dikkatli olmak zorunluluunun iaretiydi. Elle verilen iaretlerin, sava grltleri arasnda duyulamamas olas olan veya gizliliin byk nem tad durumlarda szle verilmi komutlara yelenmesi gerektiini babasndan renmiti.

Delikanl imdi kumlann sessizlii iinde byyen baka kk sesler de yakalyordu: donanmlarn gcrts ve okluklarn iindeki oklann takrts gibi. Nefer onunla askerlerinden ikisini gzden gizleyen byk kayann arkasndan ileriye bakt. Bir at kuyruu kmesi bann siluetini maskeliyordu. Boazn aznda bir atl belirdi ve yolunun stnde duran deri torbay grnce durdu. htiyatla etrafna baknd. Kafilesinin kalan ksm da arkasnda birikmiti. Nefer timsah derisinden miferin altnda Sokko'yu tand. Krbacn srtnda at kanl yara fena kanyordu: Gze gz, die di zaman, diye dnd. Sokko acele etmiyordu. Eski bir asker olarak kukucu v^ dikkatliydi. Ama ok gemeden atn ileri srd, tekiler de onu izlediler. Sk bir grup olarak durdular ve torbaya bakmaya baladlar. Sokko, "Arkam koruyun!" diye bir emir savurduktan sonra atndan indi. Torbann zerine eilmesi zerine Nefer kaldrd sol elinin vurma hareketiyle komutu verdi. Harbe kaylan her birinin sa elinin etrafna sarlmt, menzil akt. Tek kii gibi atlarn yaptlar. Hilto'yla abako onlar iyi eittii iin, iki kii kesinlikle ayn hedefi sememiti. Be karg hiddetli anlar gibi vzldayarak getiler ve hibir zrhn onlar yollanndan saptramayaca yerleri vurdular. hedefin boazna, ikisi de ensesine saplanmt. Be asker atlarnn srtndan akna dnen hayvanlann ayaklarnn arasna yuvarlandlar. Nefer'le adamlan ellerinde kllaryla, "Horus ve Setil" sava lklar atarak pusu kurduktan yerden drtnala frladlar. O ilk baskndan hayatta kalanlar igdsel olarak yeni saldny karlamaya hazrlandlar. Fakat onlar daha kllarn knlanndan ekmeye frsat bulamadan saldrganlar var gleriyle zerlerine ullandlar. Sokko'nun atlarnn ikisi daha dengelerini kaybederek binicilerini yere savurdular. Nefer hl -361 abmn stnde olan kendisine en yakn biniciyi seerek boazna indirdii bir lob darbesiyle onu ldrd. Bu kez Sokko klcn ekerek Nefer'in karnm hedef ald. Fakat delikanl yana kayd, aha kalkan at da iki ayan Sokko'ya savurdu. Bunlardan biri tam isabet kaydetti. Adam kumlarn iine kapakland Fakat Nefer'in onun iini bitirmesine vakit kalmadan dmanlardan baka biri havaya kalkm klcyla zerine saldrd. Nefer eilerek darbeyi atlatt. Bir sre bk yandan bararak gs gse savatlar. Sokko'yla adamlan ilk oku henz atlatmlard ki zamanlamay iyi yapan Meren yanndaki askerle birlikte kavgann iine frtna gibi dald. Dmanlardan birinin tam kalbine girerek bir zafer l att. Arkasndan silahn ekerek tekrar saplad; bu kez dman boazndan vurmutu. Kurban hl titreyen gvdesinden yar yarya ayrlm kafasyla yere kayd. Sokko miferiyle klcn kaybetmiti, silah bulmak iin aresizlik iinde dizlerinin stnde srnyordu. Adamlannn iinde yalnz o hasmlarna kar koyabilecek durumdayd. Nefer atnn stnden eildi ve adamn timsah derisinden gs kalkannn krek kemiklerinin arasnda baland arala nian ah*. Ama son anda darbeyi indirmeyi ii el vermedi. Bunun yerine vuru ynn deitirerek orak biimli palann yzn Sokko'nun kr sal kellesinin arkasna arpt. Adam kumlarn iine yzkoyun devrildi. Nefer durumun Meren tarafndan kontrol altna alndna emin olmak iin etrafna baknd. Sonra, Sokko tam homurdanarak ban sallad ve oturmaya alt anda atndan aa kayd. Delikanl topuunu hasmnn gsne dayayarak onu yine yere itti, sonra klcnn ucunu grtlana dayad. Tes-tm o), Sokko, yoksa lmn haberini annene ve baban olabilecek pis kokulu yz kei obanna yollanm." Sokko'nun yzndeki akn ifade meydan okuyua dnt. "Hele bir klcma uzanabileyim, itin pi kurusu. O zaman iediin zaman bacam nasl kaldracan sana retirim." Hakarete yeni hakaretler ekleyecekken baklarndaki kavgac anlam bir anda silindi. Bir eyler kekelemeye alyor, ama azndan ses kmyordu. Nefer'in baldtrndaki saltanat dvmesine bakakalmt. "Majesteleri," diye soludu. "Bala beni! Vur! O kaba ve aptalca szlerime karlk u deersiz hayatm al. Hl yaadna dair baz sylentiler duymutum, ama cenaze treninde alamtm ve byle bir mucizeye inanamyordum." Nefer rahatlam olarak glmsedi. Aslnda Sokko'yu ldrmek istememiti o, sevimli bir ihtiyar serseriydi, Hilto ise onun btn Msr ordularndaki -362mkemmel at srclerinden biri olduunu sylemiti. Hilto bunu syle-. doruydu. "Firavun olarak bana ballk yemini eder misin?" diye gayet ciddi sordu. Seve seve. Btn dnya btn tannlarn sevgilisi ve Msr'n Nefer Seti olarak senden korkuyor. Ruhum da lm artma kadar sana olan grevimi haykracak." yleyse seni Bin Arabann Efendilii'ne atyorum. ok gzel laf yaptt-na gre, Taita da Msr'n resmi airi unvann sana kaptrmasa iyi eder." Sokko, "Brak da ayan peyim, Firavun," diye yalvard. Nefer, "Bunun yerine bana elini ver," diyerek adamn kemik gibi sertlemi elini yakalayarak onu ayaa kaldrd. Yerde yatan llere bakarak, "Yalnz adamlarna yazk oldu," dedi. "Senin ballk duygularn paylam olsalard, lmeleri gerekmezdi."

Sokko, "Bir tannnn eliyle hayatlann kaybettiler," diye belirtti. "Bundan byk onur olamaz. Ayrca Byc Taita hl inleyen ve kvranan bir, ikisini kurtarabilir." gn sonra pelerinde drt yz atla birlikte Gallala'ya girdiklerinde Sokko da yeni Firavun'unun sanda gururla atn sryor, bandaki sargda-nn stne oturttuu miferce gz kamatryordu. Sokko yalnz On Binlerin En yisi rtbesiyle sahte firavunlann ordusunun kumandan olmakla kalmayp ayn zamanda Kzl Yoi'un uzmanyd. Dmann btn sava ve nakliye arabalarnn tam saysn ve nerelere yerletirildiklerini Nefer*e bildirdi. Deltadaki depolarda bulunan atlarla kzlerin saylarnn kafadan bir dkmn ve silahhanelerdeki silahlarn son saymnn sonularn da karabildi. Trokla Naja ie yarayan sava arabalannn hemen hemen tamamn doudaki sefere gtrdler. Yukan ve Aa Msr'da kalanlar eHi tane bile deil. Ava-ris, Teb ve Asuvan'daki askeri atlyeler gece ve gndz alyorlar, ama tamamladklan her araba hemen Beereba'yla Mezopotamya'ya postalanyor." "Firavun'un Thane'e yapt cretkr baskn sayesinde atlanmz artk bize yeter. ounun gen ve eitilmemi olmasna ramen. Ama araba olmadan savaamayz." Hilto ktmserdi. Devam etti. "Var olmayan ele geiremeyiz. Aynca, krallk hazinesinin btn altn bile bir tek blk satn alamaz." -363Firavun'la adamlar atlar ele geirmek iin Gallala'dan uzaklatklar srada Hilto kalan altnlar douya giden yolda gizlendikleri yerlerden kararak getirmiti. Eski Gallala kentinin altndaki sarnlarda lakh' akn altn vard "Trok ksa zaman sonra baarlanmz renir," dedi. "O zaman gerek bir teh likeye dntmz anlayacaktr. Babil'i zapt ettikten sonra ordunun bi blmn burada bize saldrmak iin geri yollayacaktr. Yalnz yz araba yol lasa bile bu durumumuzda onlara kar koyamayz." Herkes syleyeceini syledikten sonra Nefer ayaa kalkp konsey yelerine hitap etti. Uzun konumad. "Sokko, sen atlan benim iin eit," dedi "Taita'yla ben arabalar bulacaz." Sokko'nun yz glmyordu. "Bunun iin kk bir mucize ister; majesteleri." "O kadar cimri olma, Bin Arabann Efendisi. Unvann kk bir mucizeyle nasl kantlarsn? Byk bir mucizeyi gerekletireceimize gvenelim." Taita byk siyah kaya kntsnn stnde duruyordu. Kum tepeleri etrafnda gz alabildiince uzayp gidiyordu. Kayann dibinde duran yz kii onu akn ve merakl gzlerle izliyordu. Byc'nn n iinde bulunduklar l kadar snrszd. Adamlarn hepsi kendi arzularyla Gallala'ya gelmi savalard. Sahte firavunlan terk ederek Nefer Seti'ye ballk yemini etmilerdi. Ancak burada silahsz ve arabasz kaldktan ve Trok'un veya Naja'nn ya da her ikisinin de terk edililerinin intikamn almak iin yrye getiklerine dair her gn taze haberler aldktan iin bu ballk biraz sallantdayd. Firavun Nefer Seti kayann doruunda Byc'nn yannda duruyordu. Youn bir tartmann penesinde olduklan grlyordu. Arada biri ya da teki batya doru el, kol iaretleri yapyordu, oysa o ynde kumdan ve yalnz kumdan baka grlecek bir ey yoktu. Adamlar gndz scanda sabrla beklediler. Hepsi Taita'ya huu derecesinde bir inan duyduklan iin hibiri hayal krkl ya da gvensizlik belirtisi gstermiyordu. Kum tepelerinin arasndaki ukurlarda glgelerin rengi mora dnrken, o uyumsuz ift, gen hkmdarla ihtiyar Byc kaya kntsndan aa indiler ve kum tepelerinin arasnda ilerlediler. Byc belirli bir amac olmadan tepelerden birinin yznde bir aa, bir yukan dolayordu. Arada bir duruyor ve uzun sopasyla gizemli hareketler yapyor, sonra arkasnda Firavun'la subaylar yoluna devam ediyordu. -364Sonunda ortalk kararrken Byc sopasn yumuak kumlara saplad ve cvavun Nefer Seti'ye yavaa bir eyler syledi. Hemen arkasndan subayla-n bararak verdikleri emirler herkesi harekete geirdi. Yirmi asker kendilerine verilen kazma ara gereleriyle kotular. Hilto'yla Meren'in ynetiminde ve hkmdarlanyla Byc'nn rktc baklar altnda kazmaya baladlar. ukur omuz boyu derinleince gevek kumlar dar kreklenmeleri kadar hzl olarak tekrar ukura dolmaya baladndan ilerleme kaydetmek iin abalarn katlamak zorunda kaldlar. Kazanlann balar yava yava evrelerindeki topran hizasnn aasna indi, derken ukurun dibinden anszn heyecanl bir ban ykseldi. Nefer ilerleyip ukurun kysnda durdu. "Burada bir ey var kutsal majesteleri." Adamlann biri ukurun dibine diz kmt. Yukarya evrili yznde terler yzyle vcudunu rten kumlara karmt. "Greyim." Nefer ukurun iine atlad ve adam kenara itti. Hl kllarla rtl, fakat sedir tahtas kadar sert bir deri paras ortaya kmt. Nefer ban kaldrp Taita'ya seslendi. "Bir atn lei bu!" Taita, "Rengi ne?" diye sordu. "Siyah m?" "Nasl bildin?" Nefer aslnda armamt.

Taita delikanlnn soruluna baka bir soruyla yant verdi. "Yulanna Firavun Trok Uruk'un armas ilenmi mi?" Nefer, "ukuru geniletip lei meydana karn!" diye ter iindeki adamlara emretti. "Yalnz artk yava olun. Bir zarar vermeyin." Adamlar dikkatli altlar ve kumlan atmak iin ellerini kullandlar. ok gemeden siyah bir atn btn kafas ortaya kt. Taita'nn tahmin ettii gibi, alnndaki altn bir diskin stnde Trok'un armasn tayordu. Adamlar almaya devam ederek ok gemeden lein tamamn dnya yzne karmaya giritiler. Hayvan scak ve kuru kumun iinde hi bozulmadan kalmt. Teb'deki mumyaclar ln baardna yetimekte baya zorlanrlard. Atn yannda takmn ikinci at olan baka bir aygr yatyordu. Nefer, bu grkemli hayvanlan en son hamsin'm toz bulutlan arasnda Trok'un arabasn kotururken grdn anmsad. O vakte kadar artk gece olmu, iiler de ya lambalarn yakp ukurun kysna oturtmulard. Gece sresince almaya devam ettiler. l atlar koum kaylarndan aynlp yukan alndlar. Kurumu olan leler o kadar hafifti ki drt kii onlar kolaylkla tayabiliyordu. -365Arkasndan koum takmn kardlar. O da ok iyi korunmutu. Nefer s yislerini hemen i bana geirdi. Deriyi yalamaya, altn ve tun blmleri de cilalamaya giritiler. Sra imdi arabann kendine gelmiti. Sahanlk etrafn saran kumlardan synlnca iilerin arasnda aknlk barlar ykseldi. Tamamen altn varak kaplyd ve lambalarn nda gzlerini actan k huzmeleri sayordu. Karg-larla oklar hl kokpitin iki yanndaki ve srcnn elinin hemen altndaki kap-lann iindeydi. Her silah bal bana bir sanat eseriydi, karglarn saplan haddeden geirilip kuvvetlendirilmiti, silahlarn balar da bir cerrahn neteri kadar keskindi. Oklar Avaris'li Grippa tarafndan yaplmt. Saplar kusursuz bir dzlkteydi, tyleri krmzya, sarya ve yeile boyanm, sapa saltanat armas oyulmutu. Trok'un byk sava yay da yerindeydi, yalnz kiriinin yenilenmesi gerekiyordu. Nefer yay gererek onun savata kullanlacak kuvvete sahip olup olmadn merak etti. Btn araba kumlarn iinden karldktan sonra asinin altndan ipler gfeVrtita ve onu kurur randen eKtter. Alftm varak dvlerek o kadar "inceltilmiti ki aracn toplam arln iki tee/'den fazla artrrmyordu, bunu karlamak iin ise asi Msr'n snrlarnn en gneyindeki karanlk yamur ormanla-nndan elde edilmi koyu renkli sert aa tahtalanndan oyulmutu. Bu tahtalar en ince tuntan daha esnek, fakat hafif ve salamdlar. Gcnden kaybetmeyerek arlktan kazanmak iin inceltilebiliyorlard. Artk sabah olmutu, gne da ufkun yukarsna trmanyordu. Nefer'le Taita gnete ldayan arabann etrafn dolatlar. O kadar ince ve zarif yaplyd ki imdiden hareket halinde grnyordu. Tek oku iki gururlu atn dokunuunu bir sevgili gibi zlyordu sanki. Nefer altn iiliini okad. Gzel bir kadnn teni gibi przszd ve ele scak geliyordu. "Sanki canl bir varlk," diye soludu. "Herhalde daha nce bundan mkemmel bir sava silah yaplmamtr." "Elli yl nce Lord Tanus iin bir sava arabas yapmtm." Taita burnunu ekti ve ban sallad. "Asl onu grmeliydin. Ama Habeistan'da lordumun mezannda." Nefer byk altndan gld... ihtiyar adam hibir konuda ikinci olmay iine sindiremiyordu. Ciddi bir tavrla, "u halde bu ikinci derecedeki arabayla n Tael: Yaklak krk gramlk bir arlk ls. - 366 vetinmek zorundaym," dedi. Ve ekledi, "Donanmm tamamlamak iin sadece isiaja'nn babamdan ald mavi klcna ihtiyacm var." Taita bundan sonraki haftalarda ve aylarda baka gml aralarla do-nanmlannn yerlerini saptad. i ekipleri onlar kumlarn iinden kararak kaya kntsnn altnda ats palmiye yapraklaryla rl bir atlye kurmu olan araba ustalarna gnderiyordu. Burada elli usta ve yze yakn silah yapmcs gndz saatleri boyunca altlar ve le scanda bile abalarna ara vermediler. Silahlar kllan, karglan ve mzraklar cilaladlar ve bilediler. Araba oklann dorulttular ve oklarn ban salamlatrdlar. arplm olan oklar ar atelerin stnde dzelttiler. Araba yapmclar, kumdan karlan her arac paralarna ayrdlar, her ksm incelediler, asiyle panelleri boyadlar ve cilaladlar, aksamamas iin tekerlekleri dengelediler ve yaladlar. Sonra montajn tamamladklar arabalan, dzeltilmi silahlarla ykl olarak Hilto, a-bako ve Sokko'nun eittikleri orduyu donatmak zere Gallala'ya yolladlar. Aralarn birou kzgn sar kumlarn o kadar derinine gmlmlerdi ki sonsuza dek ya da bir sonraki byk frtna onlan tekrar yeryzne karana kadar kaybolmu saylrlard. Ama Nefer'in adamlar yz be arabay kurtarabildiler. Bu da be bln donatlmasna yeterdi. Nefer saltanat arabasyla Gallala'nn kaplanndan ieri girerken Meren de arabann sahanlnda yanndayd. Mintaka'yla Merykar Hatbor Tapna'nn kap alnlnn yukarsnda duruyor ve onlar geerken stlerine zakkum iekleri serpiyorlard.

"Ne kadar yakkl, deil mi?" Merykara'nn sesi duyduu huudan bo-uklamt. "Ne kadar uzun boylu ve yakkl." Mintaka onaylad. "Ne kadar uzun boylu, yakkl ve gl. Bir gn Msr tarihinin gelmi gemi en byk Firavun'u olacak." Merykar, "Ben Nefer'den sz etmiyordum," dedi. C? O vakte kadar kentle Msr'n arasnda kaaklarn rabet ettii ve giderek daha faal olan bir ticaret yolu olumutu. Doudaki denizin kysndaki afaa Liman'ndan buraya srekli olarak kervanlar geliyordu. Trok'la Naja'nn hazinesinin ele geirilmesinden beri Gallala altn zengini bir kent olmutu. Tacirler tpk srtlanlar gbi sar metalin kokusunu alyorlar ve dnyann drt bir yanndan gelmi mallarn buraya getiriyorlard. O gnlerde kentin pazarlarnda satn alnamayacak hibir mal veya lks eya yoktu. Mintaka bylece, ara-367ba srclerinin dnecekleri gnn erefine hazrlad len iin Busiris'deki Osiris Tapna'nn balanndan bir araba dolusu krmz arap temin edebildi. Kasaplar onun emri zerine btn on sr ve yzlerce tavuk ve kaz i. lere geirip kzarttlar. Yeni arabalar kydan taze balklar ve sepetler iinde s-takozlar getirdiler. Kaynar suyla dolu kazanlarn iinde ayakladktan srada uzun bykl kabuklulann birou hl hayattayd. Avclar evredeki l taradlar, ceylanlar, oriks keileri ve devekuunun eti ve yumurtalanyla dndler. len, baarlarnn ve sahte firavunlarla ilgili kk zaferlerinin neeli bir kutlamasyd. Nefer konuklar buyur etmek ve kumlarn altndan be araba blnn kurtarldn bildirmek iin ayaa kalkana kadar arap nehir gibi akmt. Trok'un zulmnden kurtarabildiimiz atlar ve bugn elimizde olan silahlar ve arabalarla Trok'la Naja'ya kar kendimizi savunabilecek durumdayz. Sizin de bildiiniz gibi, her geen gn mavi sancaa yeni gnlller getiriyor. Yaknda olay sadece kendimizi savunmaktan karak, bizden alnanlar geri almaya ve o iki canavarn iledikleri korkun cinayetlerin intikamn almaya dnecek. Gerek ve soylu krallarn kan ellerine bulat. Onlar, yanmdaki soylu haramefefftdvrn bsbass o\an Krai ApopVriin tootidfater. Kentift babam Firavun Tamose'u da onlar ldrd." Konuklar susmulard, arm grnyorlar, olanlar anlamak ister gibi birbirlerine bakyorlard. Derken Hilto ayaa kalkt. Nefer ona ne syleyeceini retmi, soruyu adeta dudaklarna yerletirmiti. "Kutsal majesteleri, cehaletimi balayn, ne de olsa basit bir adamm, ama anlayamadm. Kral Ape-pi'nin, gemisinin Balasfura'da demirliyken ate almas zerine kaza sonucunda ldn btn dnya biliyor. Oysa sen imdi lmnden dolay sahte firavunlar suluyorsun. Nasl olur bu?" "Aramzda o trajik gecenin gerek olaylanna tank olan biri var." Nefer uzanp Mintaka'y ayaa kaldrd. Oradakilerin hepsi onu alkladlar. Gzellii ve zarif ruhu nedeniyle onu sevmilerdi. Nefer elini kaldrnca hepsi sustular ve gen kz babasyla kardelerinin ldrlmelerinin yksn anlatrken onu tm dikkatleriyle dinlediler. Mintaka basit kelimeler kulland ve onlarla arka-damlar gibi konutu, yleyken duyduu deheti ve kederini onlarla paylaabildi. Anlatacaklann bitirdiinde konuklar yemek zamanndaki bir kafes dolusu a aslan gibi homurdanyorlard. O srada abako ayaa kalkt ve hazrlanm olan sorusunu sordu: "yi ama, sen de kendi baban Kral Tamose'un lmnden sz ediyordun, Kutsal Firavun. O nasl ldrld... ve kimin tarafndan?" -368"0u sorunun yantn almak iin, ne kadar gizli ve korkun olursa olsun, hibir smn gizli kalamad Byc Lord Taita'ya bavurmak zorundaym." Tafta kalabala dnd ve tm dikkatlerini toplayan fslt halindeki bir sesle Konutu. Azndan kan her kelime topluluun en dndakilerin bile kulaklarna ulat, o kelimelerin yumuakl ise betimledikleri dehet verici koullarla o kadar etkin biimde eliiyordu ki erkekler sarsldlar, kadnlar da aladlar. Anlatsnn sonunda Taita sapndaki krmz, yeil ve san tyleriyle knk oku yksee kaldrd. "Firavun Tamose'u ldren budur. Trok'un armasn tayan, fakat Firavun'un karde gibi sevdii ve gvendii Naja tarafndan atlan bu ok." Oradakiler isyanlarn ve adalet zlemlerini Gallala'nn yukarsndaki ge haykrdlar. Taita oku kzlerden birinin kzarmakta olduu en yakndaki atee frlatt. ok yakndan incelenmeye gelmezdi. Firavun'u ldren deil, gml arabadan aldklanndan biriydi nk. htiyar adam bundan sonra oturdu ve uyumaya hazrlanr gibi gzlerini kapad. Nefer konuklarn fkelerini bir sre daha aa vurmalanna izin verdi, adamlar biraz sakinleince de daha fazla arabn getirilmesini iaret etti. Yapmas gereken bir bildiri daha vard. Havann biraz daha yumuamasn bekledikten sonra ayab kalkt. Herkes sustu ve Busiris'in nefis arabnn verdii olumlu hava iinde neler syleneceini bekledi. O gece o kadar mucize yaamlard ki imdi daha neler olacan merak ediyorlard. "Bir hkmdar, ordulann atalarmzn bu kutsal lkesinin dmanlarna kar harekete geirmesinden nce bir hkmdar olmaldr, gerek ve sahici bir hkmdar. Sizi sahte firavunlara kar savaa gtrmeyi amalyorum, ama henz Firavun'luk dzeyine ykselmi deilim. Ergenlie erieceim yla kadar beklediim takdirde bu olacak, ama o gne daha ok vakit var, ben ise o kadar beklemek niyetinde deilim. Zaten dmanlarm da bana yle bir frsat

tanmazlar." Delikanl szlerine ara verdi, konuklar da Nefer'e huu iinde baktlar. O kadar gen, o kadar uzun boylu ve dikti ki. Aynen ondan nce babasnn olduu gibi. imdi yemin edecekmi gibi sa elini kaldrd. "Ulusumun ve tannlann karsnda sz veriyorum: kralnz olduumu kantlamak iin Kzl Yolu amay baaracam." Topluluktan bazian i ekerek balarn salladlar, bakalar ayaa frlayp, "ayr firavun, ldrldn grmek istemeyiz," diye bardlar, daha bakalan -369 Bycler Kral / F: 24 ise, *Bak-her!" diye karlk verdiler, "Eer baaramazsa cesur bir adam olarak baaramayacak." O gece Mintaka ona, "Niin nce bana sylemedin?" diye alayarak sordu "Beni durdurmaya alacan biliyordum." "yi ama bunu niin yapman gereksin?" Tanrlarm ve grevim bunu gerektiriyor." 'Sonuta lecek olsan bile mi?" "Sonuta lecek olsam bile." Gen kz sevgilisinin yeil gzlerine uzun uzun bakt ve ne kadar kararl olduunu grd. Sonra onu perek, "Senin gibi bir erkein kars olacam iin gurur duyuyorum," dedi. Horus'un rahipleri arasndaki astrologlar Byc'nn de yardmyla takvimlere dantlar ve Kzl Yol snav iin tannnn yeni aynn ilk gnn uygun buldular. Taita, Nefer'in bu durumda hazrlanmak iin az vakti olacan belirtti. Bu yzden btn br grevlerinden ekilerek devlet ilerinin ynetimini dahi Taita'yla konseye brakt, kendisi ise ondan beklenecek ilk ie tm dikkatini verdi. Bir aday snanmak iin nce onu Kzl Yol'a gtrecek kendi at iftini - yenmek ve eitmek zorundayd. Nefer bu i iin Thane'de ele geirdikleri srnn iinden bir ift at seecek, sonra da ontan bir sava arabasna koulmak zere eitecekti. Takmnn seimi iin Sokko'dan yardm almak isterdi; o, yalnz nl bir binici olmakla kalmayp ele geen hayvanlarn hepsini teker teker tanyordu. Ne are ki Sok-ko Gallala'daki be Kzl Yol savasndan ve Nefer'i snayacak olanlardan biriydi. Bu durumda Nefer'e hazrUklannda yardmc olamazd. Nefer'in yardm isteyebilecei bir kii daha vard: Taita'nn binicilik ye araba taktikleri konularndaki deneyimi Sokko'nunkini bile geride brakyordu. Ne var ki Taita bir Kzl Yol savas deildi. Bedensel kusurlar bu savala-nn birliine katlmasna engel olmutu; buna ek olarak dinsel tereddtleri vard. Horus'a ve tannlar birliinin br tanrlarna asla yz evirerek ad yalnzca uzmanlar tarafndan bilinen savalann Kzl Tanrs'na balanamazd. ki dost ilk gn da eteklerinde eitimsiz atlarn atladklar yeil ayrlarda geirdiler. Oturup artlanndaki hayvanlar seyrettiler ve dikkatlerini ekenlerini tarttlar. Nefer gzel bir beyaz at iaret etti, ama Taita hayr gibilerden ban sallad. "Arabaya koulmu beyazlar gze gzel gzkr, ama ben on-370lara hep kukuyla bakmmdr. Dayankllktan ve yreklilikten yoksun olduklarna tank oldum. Siyah ya da doru atlara bakalm, sadece iftin renk uyumlu olmas gerek." Nefer alnnda beyaz bir iaret olan bir ksra seecek oldu, ama Taita yine ban sallad. "Bedeviler beyaz bir iaretin eytann ya da bir cinin dokunuu olduunu sylerler. Setiimiz hayvanlarda herhangi bir beyaz iz istemiyorum." "Bedevilerin dediklerine inanrr msn?" Taita omuzlann silkti. "Bu tr bir iaret ya da beyaz bir ayak simetrilerini bozar. Seninle takmnn geerken bir Firavun havasnda olmas lazm." Taita'yla Nefer gece bastnncaya kadar dan eteinde kaldlar. Ertesi sabah ortalk patika grlebilecek kadar aydnlanr aydnlanmaz Meren'le ve seyisle ayn yere dndler. Atlan snflandrmaya ve kusurlu grdklerini komu bir ayra srmeye baladlar. Vakit leyi bulduu srada sry yirmi hayvana drm bulunuyorlard. Bunlann hepsi dzgn bacakl ve kuvvetliydiler, bir yerlerinde yara izi ya da bakaca bir kusur yoktu, yrylerinde de bir engel gze arpmyordu. Bu atlarn hibirinde bir tek bile beyaz kl yoktu. Hayvanlar sakin sakin otlarken adamlar otlann stne oturup onlar seyretmeye koyuldular. Nefer, "u siyah tay beendim," dedi. "O hayvann bir aya sakat. Muhakkak ki sol n toyna atlak." Nefer itiraz ettL "yi ama topallamyor." "Sol kulana dikkat et. Her adm atta onu titretiyor. Meren'e onu dan srmesini syle." Nefer biraz sonra siyah bir ksran stnde durdu. "Gzel bir kafas var. Gzleri de parlak," dedi. "Fazla sinirli ve gergin. Gzlerinde sinirli bir bak var. Savan amatalan arasnda cesaretini kaybedecektir. Meren onu da karabilir." "Peki, uzun kuyruk ve yeleli siyah taya ne diyorsun?" "Kuyruk, arkasnn yarm parmak daha ksa olduunu gzden gizliyor." Akam yaklarken ayrda yalnz alt at kalmt. Bir sessizlik yemini etmi gibi belli bir taydan sz etmekten kanmlard. Seimlerinin o olaca o kadar belliydi ki. Olaanst bir hayvand. Ne fazla boylu, ne fazla ard. Vcudunun oranlan kusursuzdu. Bacaklaryla srtnn gl olduu gzden kamyordu. Boynu uzun, kafas soyluydu. Onu bir sre daha gzlediler.

-371 Byc en sonunda konutu. "Onda hibir kusur bulamyorum. Gzlem de kalbindeki ateten kaynaklanan bir lt var." Nefer karann vermiti. "Ona Krus adn takacam. Bedevilerin dilinde ate demek." "Evet, ad nemli. irkin bir ad olan iyi bir ata hi rastlamadm. yleyse Krus takmn sandaki at olsun. imdi de sol iin bir ata ihtiyac var." Nefer, 'Baka bir aygr," diye baladysa da Taita onu durdurdu. "Hayr, takmn solu iin bir ksrak lazm. Krus'u kontrol altnda tutacak ve arpmann en scak anlarnda sakinletirecek bir diinin etkisi. Yol sertlesin-ce beraberinde srkleyecei cesur bir yrek." ' Nefer, "Setin, deil mi?" dedi. "Sen de yle." Taita ban sallad. "O ksran hangisi olacan ikimiz de biliyoruz." Baktan yine Krus'la srnn katan ksmnn biraz uzanda ana sulama kanalnn yannda sakin sakin otlayan ksran zerinde durdu. Hayvan ondan sz ettiklerini anlam gibi ban kaldrd ve gr kirpiklerin arkasndaki iri parlak gzleriyle onlara bakt. Nefer, "Ne kadar gzel hayvan," diye mnldand. "Onu boynuna ip geirmeden almak isterim." Tatta susuyordu. Bir dakika daha getikten sonra Nefer iinden gelerek, "Deneyeceim," diye davrand. Ayaa kalkp Meren'e seslendi, 'tekileri ayrdan kar. Yalnz doru ksrak kalsn." Nefer'le ksrak yalnz kaldklarnda delikanl itin dibinden ayrld ve ylesine ata doru yrd. Dorudan hayvana yaklamyor, nnde aprazlama ilerliyordu. Ksran ilk heyecan belirtisini yakalaynca otlarn arasna meldi ve bekledi. Ksrak yine otlamaya balamt, ama bir yandan da gznn ucuyla Neferi inceliyordu. Nefer maymun arksn yavaa sylemeye balaynca, ksrak ban kaldrd ve yine delikanlya bakt. Nefer bunun zerine bir dan rei kard ve yerinden kalkmadan bunu ksraa uzatt. Hayvan burun deliklerini yle bir at ve grltl ekilde burnunu ekti. "Gel, gzelim." Ksrak Nefer'e doru kararsz bir adm att, sonra durup ban arkaya att. Nefer bir ark tonuyla, "Sevgilim," diye mnldand. "Benim gzel sevgilim." Ksrak adm adm yaklat, sonra boynunu uzatabildii kadar uzatarak rei grltyle koklad. Sonra, kendi cesaretinden rkerek hzla geri ekildi ve knn etrafnda drtnala epeevre kotu. Meren, "Rzgr gibi kouyor," diye seslendi. -372Dov." Nefer, Bedevilerin kuzey rzgr, k mevsiminin yumuak ve serin rzgr iin kullandklan kelimeyi tekrarlard. "Ad Dov olacak." Nefer'e diilere has kaprisliliini gsterdikten sonra Dov flrt bir tavrla emberi tamamlad ve delikanlya br yandan yaklat. Bu kez armaan seve seve kabul etti ve bir yandan salyasn aktarak gzelce inedi. Sonra, rein krntlarn arar gibi kadife burnunu delikanlnn avucunda dolatrd, hibir ey bulamaynca bu kez Nefer'in torbasna uzand ve onu o kadar srarla drtt ki delikanlya dengesini kaybettirerek arkaya yuvarlad. Nefer hemen doruldu ve baka bir rei ortaya kard. Ksrak bunu yerken br eliyle onun ensesine dokundu. Dov stnde sinekler dolarm gibi maun rengindeki postunu titretti, ama geri ekilmedi. Kulann iinde bir kene vard, Nefer bunu koparp trnaklarnn arasnda ezdi, sonra kanl zerreyi koklamas iin ksraa uzatt. Dov pis kokuyu alnca tiksintiyle titredi ve gzlerini yuvarlad, ama Nefer'in br kulan da incelemesine ve okamasna izin verdi. Delikanl kk ayrdan kaca zaman onu kpek gibi ite kadar izledi. Sonra, ban parmakln tesine uzatarak Nefer'in arkasndan hafif hafif kinedi. "Kskanlktan atlayacam." Mintaka olan bitenleri tapnan damndan seyretmiti. "Kz imdiden seni benim kadar seviyor." Nefer ertesi sabah feyra yalnz bana geldi. Taita'yla Meren tapnan damndan onu izliyorlard. Her ne olacaksa bu Nefer'le Dov'un arasndayd. Bakasnn ie karmamas gerekiyordu. Parmakln bana gelirken Nefer slk ald, Dov da ban arkaya att ve onu karlamak iin drtnala yaklat. Delikanlnn yanna gelir gelmez burnunu Nefer'in torbasnn iine soktu. Nefer ksra, Tam bir kadnsn," diye akadan azarlad. "Sadece sana getirdiim armaanlarla ilgileniyorsun." Dov rei yerken onu sevip okad, sonunda da bir kolunu hayvann boynuna dolad. Bylece ite kadar gidip geldiler, Dov da omzunu Nefer'e dayad. Delikanl ona bir rek daha yedirdi, at rein tadn kanrken de onun sol yanna geti ve bir yandan onu okarken ne kadar gzel olduunu syleyip durdu. Sonra bir tek evik hareketle zplayp hayvann srtna oturdu. ov birden irkildi, fakat Nefer onun aha kalkmasn beklerken ksrak bacaklar am vaziyette titreyerek durdu. Sonra ban evirip binicisine o kadar tamik bir aknlkla bakt ki Nefer glmekten kendini alamad. "Korkma, tat-"m." dedi. "Sen bunun iin dodun." -373-

Dov n ayan yere vurdu ve homurdand. Nefer, "Haydi bakalm," dedi. "Beni stnden atmaya almayacak msn? u ii hemen zmleyelim." Dov ban uzatp Nefer'in parman kokla-d. Vakarna kar ilenen bu saygszla inanamyormu gibi bir hali vard. Titreyip n ayan yine yere vurdu, ama dimdik durmaya devam etti. Nefer, "Haydi gel, biraz ekin gidelim," dedi. Topuklaryla hayvann b-rne dokundu. Dov aknlktan zpladysa da ne doru yrd. iti sakin sakin takip ettiler. Derken Nefer ona yine dokundu. Hayvan trs gitmeye balad, sonra hafif bir kou tutturdu. Meren tapnan damnda lklar atyor, ellerini rpyordu, tarlalarda alan erkeklerle kadnlar dorularak onlara merakla baktlar. "imdi biraz hzlanalm." Nefer atn ensesine hafit bir aplak indirdi ve kalalarnn bir itme hareketiyle onu komaya zorlad. Dov yle bir uzand ve uarcasna ileri atld. Zarif ayaklan topraa hemen hemen demiyor gibiydi. Adn ald tatl rzgrn ta kendisiydi sanki. 0 kadar hzl kouyordu ki Nefer'in rzgrdan yanan gzlerinden akaklanna doru yalar szlmeye balad ve salarnn gr llelerini slatt. ayrda drt dnyorlar, tapnan damnda Mintaka ellerini rpyor ve aknlndan lklar atyordu. Gen kzn yannda duran Tafta, "deal bir ift," diye glmsedi. "Kzl Yol'da onlara yetiilmesi zor olacak." Firavun'la ksrann arasnda ilk bakta doan ak btn kentte duyulmutu. imdi de Nefer'in Krus'un boynuna ipi geirecei sylentisi Gallala'da azdan aza dolayordu. Hepsi binici olduklanndan aygrn ksraktan ok farkl bir hikye olacann bilincindeydiler. imdi de Nefer'in yapaca ilk denemenin beklentisi iindeydiler. O sabah kimse tarlalara gitmedi, ara atlyeleriyle yaplardaki almalar da tatil edildi. Denemeyi seyretmeleri iin alayia-nn talimine de bir gnlk ara verildi. Horus kaynann altndaki ayr gren kent duvarlaryla binalann damlanndaki en iyi yerleri kapmak iin insanlar yar halindeydi. Nefer'le Meren duvarlarn stnde mevzilenmi kalabalk iindeki akac-lann alayc alklan ve ak sak nerileri arasnda kentin kaplarndan ktlar. Krus srnn tam ortasndayd, Hepsinden bir kan yksek olan boyu ve soylu kafasyla br atlarn arasndan syrlyordu. Btn atlar kalabaln ruh hali-374nj hissetmilerdi ve iki erkek kapda durup ip kangallann itin zerinden attklar srada rkek ve sinirliydiler. Nefer, "nce ona bir rek vermeyi deneyeceim," deyince Meren gld. "Onun gznn iine baksana. Bana sorarsan rekten nce seni yer." "Ben yine de deneyeceim. Burada bekle." Nefer kapdan geti ve Dov'a yapt gibi ar ar ilerledi. Bu ilgi Krus'un hi houna gitmedi. Uzun boynunu kvrd ve gzlerini yuvarlad. Nefer durdu ve onun yine otlamaya balamasn bekledi. Torbasndan bir rek kard ve aygra doru uzatt. Fakat aygra doru bir, iki adm atmas zerine Krus ban arkaya att ve birden harekete geerek itin br ucuna doru drtnala uzaklat. Nefer zgn bir tavrla kkrdad. "Armaanlarm kabul edecee benzemiyor. imi kolaylatrmayacak." Meren, "unun kousuna baksana," diye seslendi. "Kutsal Horus, Dov eer kuzey rzgnysa bu hamsin'ln ta kendisi." Krus imdi br atlarla kouyor, onlara liderlik yapyordu. Nefer'le Meren ayra girerek sry ar snklarta oluturulmu itin ksesine srdler. Adamlar yaklarken atlar orada sinirli ekilde toplatlar. Derken yanh yne dndler ve Nefer yollarn k^semeden ayrn ba tarafna doru gerisin geriye komaya giritiler. Krus iki kez daha onlar tuzaa dmekten kurtard, ama Nefer sonra Meren'i ayrn uzak ucunda aygrn yolunu kesmeye yollad. Krus ite o zaman ilk hatasn yapt. Frtna gibi Nefer'e doru komaya balad. Nefer omzunda tad p kangalnn ucundaki ilmei kurtararak aygrn kendisiyle itin tahta tirizlerinin arasndaki dar aklktan gemesini bekledi. Zamann iyi ayarlayarak ilmei frlatt ve bann yukarsnda frl fini dndrd, Krus boynunu ileri uzatarak aralktan geerken de ilmei savurdu. lmek atn b&nn zerinden byk bir isabetle geerek omuzlarnn nne kadar indi. Krus kamaya alrken ip kangallan Nefer'in omzundan boalmaya balad. Delikanl bacaklann aarak ve ipin ucu yarm dzine defa bileine sanl olduu halde dengesini korudu. br ucunda koan aygr bulunan ip gerilerek Nefer'in ayaklann yerden kesti. Delikanl yzst yere kapaklanmt. pin gerginliini hisseden aygr panie kaplp yerinden frlad. Nefer hayvann arkasndan kzak gibi srkleniyor, ipin ucunda zplyor ve yuvarlanyordu. - 375 Damlardaki ve duvarlardaki kalabalk arasndan sinirli gller vs yasalar koptu. Mintaka barmasn nlemek iin parmaklarn azna tkt, Merykara jso gzlerini eliyle kapad ve ban te yana evirdk "Bakamyorum," diye yaknd Aygr aynn sonunda ite ulat ve ona paralel olarak komaya giriti jn bir ara geveyince Nefer ayaa kalkmaya frsat buldu. Karnyla bacaklar syn|. m, yeil ot lekeleriyle kaplanmt, fakat ip bileine sk sk sarlyd. Birden gerilmesi zerine Nefer ne savruldu, ama her naslsa ayaklarnn stnde kalmay baard. Hzdan yararlanarak Krus'un arkasndan geni admlar atmaya, bir yandan da ipin ucunda srklenmeye balad.

aynn bir kez etrafn dndkten sonra Krus, ipin gerginliine boyun eerek yavalad, Nefer de ayakkablarnn tun takviyeli tabanlanyla topra kazyarak baarsn perinledi. Sonra yavalamalan zerine ipin ucuna aslarak aygn gafil avlad. ekimin yn deitirmesi zerine Krus sendeledi, kendini toparlad anda da Nefer aksi yne hamle yapt. Delikanl iki kez daha kendini yerde buldu, ama her defasnda kalkmay baararak aygrn stndeki basksn artrd. Meren bu arada itteki kapy am ve srnn kalan ksmn bitiik ayra srm, sonra da kapy kapaynca delikanlyla hayvan bo ayrda boy lmeye terk etmiti. Nefer tutunmak iin ayakkabstyla yeri kazd, sonra aygnn ban ite evirerek hayvan ipin ucunda gerilemek ya da ite toslamak arasnda bir seim yapmak durumunda brakt. Delikanl bundan sonra ipi toplayp gerefek ileri atld. Krus daha ne olduunu anlayamadan Nefer ipi itin kaln ke kazna kere dolayp aygr hareketsizletirmiti. Krus aha kalkp ayaklarn yere indirdi ve yalnz beyazlan gzkene kadar gzlerini yuvarlad. Nefer, "Artk elimdesin," diye soludu ve ipi eke eke ona giderek yaklat. Krus arka ayaklannn stne kalkt ve tiz tiz k'neyerek ipe n ayaklaryla vurmaya alt. Nefer, "Yava dostum. Yoksa ikimizi de ldrmek mi istiyorsun?" diye onu uyard. Krus yine aha kalkt ve Nefer'i de havalandrd. Delikanl sert bir ekilde yere indi ve Krus'la kar karya kaldlar. Aygr titriyor, srtyla omuzlar terliyordu. Nefer de ondan daha iyi durumda deildi, bedeninin n kan szdran syrklar ve ot yanklaryla doluydu. Delikanl ter dkyordu, yz ise aygn zapt etmek iin gsterdii abadan ekilsizlemiti. kisi de ksa bir sre dinlendiler, arkasndan Nefer ipe tutunarak yi"6 adm adm Krus'a doru srnmeye balad. Atn kafasna ulat ve bir kolun11 -376onun boynuna dolad. Krus yine aha kalkt ve Nefer'i yksee kaldrd, ama delikanh sk tutundu. Krus tekrar tekrar kamaya altysa da, Nefer'in penesinden kurtulamad. Aygr titreyerek duruyordu, o daha kendini toparlayamadan Nefer ipin bir ilmeini arka ayana geirmi ve skca ekmiti. Krus tekrar kamaya yeltendiinde burnu neredeyse sa yanna deiyor, hayvan sadece ok dar bir daire izebiliyordu. Nefer kayp Krus'u bomamas iin ipteki dmleri salamlatrd, sonra geriye sendeledi. O kadar bitkindi ki ayakta durmakta zorlanyordu. Krus yine komaya altysa da baka bir sk daire zerinde kendi burnunu kovalamaktan baka bir ey yapamad. Saa doru dnd dnd, giderek daha yavalad, sonunda da burnu kna dnk olarak akn ve aresiz halde durdu. Nefer onu orada brakt ve berelenmi vcudunu kapya srkledi. f Ertesi sabah Nefer kaplardan kp ayra yneldii srada damlarla duvarlarn tepesi yine erkek ve kadnlarla tklm tklm doluydu. Topallamamaya alyordu. Taita'nn hazrlad ve Mintaka'nn srd merhemlere ramen yaralan gece iinde katlamt. Krus hl Nefer'in onu bir akam nce brakt konumda, burnu kuyruuna dnk duruyordu. Nefer kapdan ayra geerken yumuak bir sesle ark sylemeye balad. Krus kprdamamakla beraber, kulaklarn arkaya yatrd ve hain bir srtla dilerini gsterdi. Nefer atn etrafnda dolamay, ona ark sylemeyi ve fsldamay srdrd, Krus da kprdayarak uzaklamaya alt, ama o tekdze emberin iinde tutsakt. Nefer hayvann bandaki ipi ald ve bir tek hareketle zlebilmesi iin ona ekidzen verdi. Sonra hayvann gremeyecei biimde yavaa solundan dolat. Bir yandan aygrla konuarak srtn okamay srdrd. Hemen arkasndan bir tek evik hareketle Krus'un srtna bacaklarn ayrarak oturdu. Aygrn btn vcudu kasld, dehetle ve isyanla kaskat kesildi. Komaya alt, ama ba aa itilmiti. Bunun zerine yine bir dare izdi. aha kalkmaya yeltendiyse de bu kez gerilen ip boynunu hzla aa ekti. Hayvan kulaklar arkaya yat-m durumda yine ayaa kalkt. -377Nefer bunun zerine ereti dmleri, nce hayvann arka bacan hap. sedenini, sonra da boynun etrafndaki ilmei zd. Bir an hibir ey olmad Ama Krus sonra zgr olduunu anlad. Umak zere havaya atlan bir rrarti gibi drt ayak stnde havaya kalkyor ve burnu n toynaklanna deiyorrnU gibi grnyordu. Tekrar aa indi ve kuyruunun etrafnda dner gibi yjne havaya kalkt. Nefer slk gibi hayvann srtna yapmt. Krus her iki arka ayan dikerek sanki g tekmeliyordu. Vahi birka zplayla ayrn bir yanndan br yanna geti. Krus bu kez arka ayaklannn stnde kalkt. Kalkt ve kendini savurarak duvarlardaki izleyicilere kadar ulaan bir atrtyla kendi omurgasnn stne indi. Belli ki bu hareketiyle binicisini kendi bedeniyle topran arasnda ezmek istemiti. Sevgilisinin kemiklerinin atrdadn duyacana inanan Mintaka ac bir lk attt. Fakat Nefer kendini yana atm ve kedi gibi yere inmi, Krus srtst yatp bacaklanyla havay dverken onun yanna melmiti. Taita herhangi bir heyecan belirtisi gstermeden, "Ancak zeki bir sava at bir adam ldrmek iin bu hareketi yapar," dye belirtti. Bozulan Krus n ayaklarna basarak ayaa kalkt, ama drt ayak stne gelmesine vakit kalmadan Nefer onun srtna oturmutu bile. Aygr, binicisinin altnda titriyor ve ban sallyordu. Derken lgn gibi komaya balad. Mesafeleri

yutuyor, dosdoru itin stne gidiyordu. Nefer onun boynunun stne uzanmt. "Evet!" diye bard. "stediin kadar hzl ko!" Krus durdurulmadan yksek ite kotu, Nefer de onun atlamasna yardma olmak iin hayvann srtnda arln ayarlad. Gl bir dalgann stndeymi gibi birlikte ykseldiler ve itin st ubuunu aarak dengeli bir ekilde br yanda yere indiler. Nefer neeyle gld ve at kalalarnn itiiyle ileri srd. "Haydi dostum! En byk hzn grelim!" Krus plak tepelerin alt yamalarna bir yaban keisi gibi trmand ve ufuk izgisinin tesinde gzden kaybolarak ln yolunu tuttu. Kent duvarla-nndaki alklar ve banlar imdi ok uzaklarda kalm, derin bir sessizlik egemen olmutu. Mintaka sessizliin iinde, "Arkalarndan birini yollamalyz," diye atld. "Ne-fer'i yere atabilir. O ssz yerlerde kaburgalar krlm olarak yatyor olabilir." -378Taita olmaz der gibi ban sallad. "Bundan sonras o ikisinin arasnda, imsenin araya girmemesi gerekir." Gne le saatini devirip yava yava ufka dou inmeye balarken halk duvar stleriyle damlarda beklemeyi srdrd. Kimse yerinden kprdayarak insanla hayvan arasndaki bu kuvvet snavnn sonucunu karmak istemiyordu. Mintaka, "Birbirlerini ldrdler," diye kaygyla sylendi. "O at bir canavar. Ahdim olsun, Nefer'e bir ktlk yaptysa onu yok edeceim." Aradan bir saat daha geti. Baln damlamas kadar ar ar. Derken duvarn stnde bir hareket oldu. Adamlar ayaa frlayp tepelerin doruuna baktlar, mrltlar da gitgide ykselerek bir ban ve gl korosuna dnt. Ufuk izgisinin stnde perian bir ift belirmiti. Aygnn ba nne dmt, postu da terden kararm, terinin kurumu tuzundan stne kire dklm gibi olmutu. Ne kadar bitkin olduu duraklayarak att her admdan belli oluyordu. Nefer'in de atn srtnda ne kadar yorgun olduu ortadayd. Krus yamac inerken Firavundun vcudunun ne kadar hrpalandn hepsi grebildiler. Krus tepelerin eteine ulat. Tekrar itin zerinden atlayamayacak kadar harapt, o yzden uysal bir tavrla tozlu yoldan kentin kaplarna yaklat. Mintaka. "Bak-her! Aferin majesteleri!'' diye bard, bu ar azdan a-za yaylarak Osiris kaynanrtyukarsndaki tepelerden yansd. "Bak-her! Bak-her!" Nefer atn stnde doruldu ve bir zafer selam niteliinde yumruunu havaya kaldrd. Alklar yasalar daha da artt. Delikanl duvarlarn altnda Krus'a dnler yaptrarak, nce bir yana, sonra br yana dndrerek ustaln gsterdi. Sonra atn iki krek kemiinin arasna elini dayayarak onu durdurdu ve geri srdrd. Komutlan hemen hemen belirsizdi: dizlerinin hafif bir basks, Krus'un dirseinin arkasna parmayla dokunmas veya arlndaki hafif bir deiiklik gibi, Ama at her defasnda itaat ediyordu. Taita, Mintaka'ya, "Korkarm at kuzulatrd," dedi. "Ama Krus tatl muameleden ok sert komutlara yant veren ender yaratklardandr. Nefer ona stnln kabul ettirmek zorundayd, yine de Horus tanmdr, bu iin bu kadar abuk ve eksiksiz yapldn daha nce hi grmedim." Nefer kent kaplarndan ieri girdi, Mintaka'ya eliyle selam verdi. Uzun caddeden svarilerin hatlarna yneldi. Krus'u baladktan sonra su imesi m ona deri kovay uzatt. Aygr susuzluunu giderdikten sonra hayvann s-379tndeki tozlan ve terini scak suyla ykad, arkasndan kumlarn iinde' yuvarlanmas iin onu ahrdan kard. Orada hayvann yem torbasn ezilmi ve bal-la tatlandrlm daryla doldurdu, Krus itahla yerken Nefer de onu fralaya. rak ne kadar cesur olduunu, Kzl Yoi'u birlikte aacaklann syledi, Krus da onu dinlerken kulaklann bir ne, bir arkaya oynatt. Gne batarken Nefer ahrn tabanna samanlar yayd. Krus bunu kokla-d, bir parasn kemirdikten sonra yan yatt. Nefer de samanlann stne onun yanna uzand ve ban Krus'un boynuna dayad. O gece birlikte uyudular Mintaka da o gece yalnz yatt. Ertesi gn Nefer, Krus'u Dov'la tantrd. Atlar ihtiyatl bir tavrla birbirlerinin etrafnda dndler, birbirlerinin azn kokladlar ve yine daire izdiler. Krus burnunu Dov'un kuyruunun altna sokunca ksrak hakaret grm gibi her iki arka ayayla aygr tekmeledi, sonra Krus peinde olduu halde cilveli bir tavrla koarak uzaklat. Nefer gnn kalan ksmnda birlikte otlamalarna izin verdi, ertesi sabah ise onlara arabay gsterdi. Bu grkemli saltanat arabas deil, daha eski ve kullanlm bir arat. Delikanl onlara, birok atn brlerinin dokunuuyla cilalanm olan araba okunu koklatt. Atlar bu sradan cisme duyduklar ilgiyi kaybedince Meren, Krus'u alp gtrrken Dov'un bundan sonraki aamaya ayak uydurmasna sra geldi. Nefer ksra bir yandan sevip okarken koum takmn dikkatle omuzlarnn stne koydu ve kaylar balad. Dov mutsuz ekilde ktprdadysa da efendisinin bu allagelmedik ykleri stne koymasna katland. Nefer hayvann srtna atlad ve ona ayrda iki tur attrd. Geri dndklerinde Meren oku . hazrlam bulunuyordu. Ancak bir ucunda halka bulunmakla beraber, arabaya bal deildi. Nefer koum takmn buna ilitirince Dov yannda asl arl

hissederek sinirli bir tavrla gzlerini yuvarlad. Ban evirip oku inceledi, merakn bylece tatmin etmesinden sonra Nefer onu ileriye doru yrtt. Okun onu izlemesi zerine Dov homurdand ve huysuzlard, fakat Nefer onu sakinletirdi. ayn birka kere turlamalanndan sonra artk yana kaymyordu. imdi en nemli adma sra gelmiti. Nefer, Hilto'nun sakin yal ksran dn alarak sadaki koumlara balamt. Hayvan sakin sakin duruyordu. Nefer, Dov'u sola balad. Yal ksran sakin duruu Dov'a gven vermiti, huysuzlanmad. Nefer hayvanlarn yem torbalann takt ve birer porsiyon dan ezmesiyle onlan besledi. Dov imdi rahatlam ve honut grnyordu. -380Arkasnda arabann arln hissedince tekmeler atp kendine zarar vermemesi iin delikanl ksran arka bacaklann keten sarglanyla destekledi. Ama bo yere tasalanmt. Dov'u tutup ileriye doru yrtt, Dov da yal ksran yannda rahat rahat ilerledi. Nefer omzuna dokununca gen ksrak arlktan payna deni kdemli bir at gibi stlendi. Nefer komaya balaynca Dov da yannda hzl hzl yrd. Derken delikanl sahanla zplad ve dizginleri eline ald. Ksrak iftine her biri bir ncekinden daha sert dnler yaptrd, Dov ise daha nce dizgin gibi bir ey bilmedii halde sadaki ortan tereddtsz taklit etti. O ilk gnn sonunda komutlan anlyor ve yal ksran ona yol gstermesini bekleyecek yerde o komutlara hemen yant veriyordu. Nefer be gn daha iki ksra birlikte koturdu, Dov da abuk rendi. imdi Krus'a da ayn program uygulamaya sra gelmiti. Okun ekimini hisseder etmez panie kaplmaya son vermesi gn srd. Nefer neredeyse Kms'dan vazgeiyordu, ama Tarta onu azimle devam ettirdi. "Ona imdi sabnn bahedersen ilerde seni bin kere dllendirecektir," diye nerdi. "Bu at hem zeki, hem de yrekli. Onun yerine koyacak baka bir at asla bulamazsn." Krus ok gemeden arkasndan kayan ve her hareketini takip eden sna alt. Nefer de en sonunda onu Dov'un yannda arabaya komay baard. Dov ban evirdi ve huysuz bir ocuu olan bir anne gibi aygnn ensesine burnunu srtt. Krus sakinleati ve dansn yedi. Nefer onlar ileriye srnce yana dnp tabanlan yalamaya alnca delikanl onun brne esasl bir aplak ndirdi. Bunun zerine dorulup Dov'la hizaya girdiyse de yine mzklk peindeydi. kinci apla da yedikten sonra akl bana geldi ve payna deni yapmaya balad. Bu duygu houna gitmi olmal ki ok gemeden arabay istekli olarak ekiyordu. imdi de tek glk onu durdurmakt. Araba geerken Meren ayrn kapsn at ve arabann sahanlna atlad. Kervanlann yoluna saptlar ve kzl toz bulutlar kaldrarak tepelerin yolunu tuttular. Bundan sonraki aylarda da her gn ayn yola saptlar. Her akam Galla-la'ya dndkleri vakit atlar tpk iki kafal ve sekiz bacakl tek bir hayvan gibi daha hzl ve daha dzgn olarak kouyorlard. Sahanlktaki gneten abanoz rengini alm iki gen sava da daha sert ve salamdlar. Mintaka dul olmann nasl bir his olduunu anlamaya balyordu. -381 Gallala ehrinin surlar iinde yalnzca be tane Kzl Yol savas vard Hilto, abako, Sokko, Timus ve Toran. Biroklar da denemiler, fakat sonU! ta sa rglerini kaybetmilerdi. Hilto'yla abako Kzl Yol'un nc ve en st derecedeki uzmanlaryd, lar ve isimsiz tannya, Smer sava tannsna, Gklerin Boas'na tapyorlar. Yalnzca uzmanlar gerek adn biliyorlard, baka herkesten Kzl Tanr adnn arkasnda gizleniyordu. Ona adanm hibir tapnak ya da bakaca kutsal y^ yoktu. Ona bal olanlardan ikisi ya da daha fazlas, insanlann savata ldkleri bir yerde adn andklar zaman geliyordu. te Gallala da byle bir yerdi, Lord Tanus Msr'n dmanlann burada yenmi ve kesilmi kafalarn kent meydanna ymt. Gizli katakomplar merkez meydannn altndaki kiretan delik deik etmiler, orasn isimsiz olan iin en uygun bir tapnak yapmlard. Gece yars kertin kalan ksm yukarda uyurken Hilto birinci snf bir beyaz kz katakomblann az olan dar tnelden geirmi ve ana dehlizin karanlk kelerinde yaplm ta mihrabn stnde kurban etmiti. Kan titrek meale nda fkrm ve ta zeminin stnde glckler oluturmutu. Ardndan be sava kltann kana batrmlar, gizli tarm tarafndan kutsanmak iin dua etmiler ve akllca seim yapmak iin yardmn niyaz etmilerdi. Bunun arkasndan Firavun Nefer Seti'yle arkadann tabi tutulacaklar snav zerinde dnmlerdi. Hilto, Tiravun'a hibir ayrcalk tannmamal. Baka herhangi bir aday gibi acmaszca snanmal," dedi. abako da ayn fiki.do/di. "Baka trls gl savay gcendirmek olur." Bu seme topluluk iinde dahi tanrnn gerek adn kullanmaktan saknyordu. "ylesi Nefer Seti'den nce Kzl Yolu aan savalarn onurunu lekeler," dedi. Toplant gece uzun sre devam etti. Pelerinlerine sarnm olan iki aday katakomblara inen tnelin aznda bekliyorlard. Az konuuyorlard, altlarndaki karanlk mahzende bulunan be savann, hayatlarnn ynn tayin edeceinin bilincinde olduklarndan konumak ilerinden gelmiyordu. abako onlar konseyin huzuruna armaya geldii srada doan gnn aydnl, sabah yldznn topluine ba kadar kk n dou ufkundan henz silmemiti. Ta kapl tnelde savay izlediler. abako'nun elinde tuttuu mealenin , be yz yldan uzun bir zaman nce len erkek ve kadnlarn boyal

-382mumya sandukalarnn dizili bulunduu nileri aydnlatyordu. Hava kuru ve serindi. Toprak ve mantar, ryen bir eyler ve eskilik kokuyordu. Ayak sesleri tyler rpertici yanklar yapyordu, havada hafif fsltlar vard, belki llerin sesleri ya da yarasa kanatiannn hrsyd bu. Derken taze kan kokusu burunlanna doldu. Kurban edilmi kzn yanndan geerlerken kanlann iine girip kan ayaklar apr upur sesler karyordu. Savalarn onlar bekledikleri yankl maarann duvarlarnda mealeler yanyordu. Hilto, "Gizemlere yaklaanlar kim?' diye sesini duyurdu, ama yz pelerininin katlarnn iinde gizliydi. Ben Nefer Seti'yim." "Ben de Meren Cambyses'im." "Kzl Yol'u denemek istiyor musunuz?" "stiyoruz." "kiniz de bedence ve kafaca tam erkekler misiniz?" "yleyiz." "Adil bir arpmada ilk adamnz ldrdnz m?" "ldrdk." "Sana kefil olan bir sava var m, Nefer Seti?" abako onun yerine konutu. "Onun kefili benim." "Sana da kefil olan bir savai var m, Meren Cambyses?" Sokko, "Kefili benim," diye yanrt verdi. Sorular tamamlandktan sonra Nefer'le Meren tarikatn ilk mertebesine kabul edildiler. "kzn kam ve gcnn atei adma tann tarafndan aday olarak kabul edildiniz. kinci ve nc mertebedeki kutsal savalarla toplant halinde oturmaya, Kzl Tnr'ya ibadet etmeye, hatta gizli adn renmeye henz yetkili deilsiniz. Sadece tannnn nnzde at yolda kendinizi denemeye hakknz var. Bunun lm anlamna gelebileceini bilseniz bile, snanmay kabul ediyor musunuz?" "Kabul ediyoruz." Kutsal savalann her biri bundan sonra srayla sz alarak snavlar ve adaylarn bal kalmak zorunda olduklar kurallan akladlar. Be aama karg, gre, yay, araba ve kl olarak belirlendi. ki aday morallerinin bozulmaya baladn hissediyorlard. Sonunda Hilto yeniden konutu. "Tanrnn neleri takdir ettiini duydunuz. Bu yolda kendinizi denemeye kararl msnz?" -383"Kararlyz." Delikanllarn sesi doal olamayacak derecede yksek k-mt ve nelerle karlaacaklarn artk bildikleri iin yapay bir meydan okumayla titriyordu. Hilto, "yleyse bu noktadan sonra artk geriye dn yok," dedi. Taita onlara, "Sava arabas ana egzersizdir," dedi. "Bunun bir yar oldu-unu unutma. Baka on araba seni kovalayacak. Burada hz her ey. Takm-na en iyisini yaptrmay renmelisin." insafszca altlar. Osiris'in yeni ay ufukta bronz renkli ince bir dilim olduu srada Dov'la Krus, Nefer'le Meren'in onlara retebileceklerinin hepsini renmi bulunuyorlard. Tek bir at gibi kouyorlard, arkalanndaki arabann dengesinin bilincindeydiler, en keskin virajlar dnmede arikiann ve glerini kullanryorlar, drtnala giderken aniden durmay reniyorlar, en belirsiz komutlara bile hemen yant veriyorlard. Mintaka talim yapmalann seyretmek iin Merykara'y kendi arabasyla le getirmiti. leyin at iftine su ve yiyecek vermek iin mola verdiklerinde Mintaka aniden seslendi. "Kusursuz! Herhalde onlara retebilecein baka bir ey kalmad. Onlarn renebilecei baka bir ey de kalmad." Nefer su ibriini dudaklarna gtrerek susuzluunu giderdikten sonra elinin tersiyle azn sildi ve siyah renkli kayalk tepelerin doruuna bakt. "Orada sizinle ayn fikirde olmayan biri var." Kzlar ellerini gzlerine siper ederek Nefer'in iaret ettii yne baktlar. Birden kayann stne tnemi silueti grdler. O kadar hareketsiz grnyordu ki kayann bir paras olsa bu kadar olurdu. "Taita. Ne zamandan beri seyrediyordu?" "Bazen zamanlann en bandan beri seyrediyormu gibime geliyor." Mintaka sordu. 'Sana gsterebilecei daha baka bir ey var m? Eer varsa niin imdiye kadar sylemedi?" Nefer, "Benim ona sormam bekliyor," dedi. Mintaka, "Hemen yanna git," diye emretti. "Sen gitmezsen ben gideceim." Nefer tepeye trmand ve Taita'nn yanna oturdu. Bir sre susmalarndan sonra Nefer konutu. "Sana yine ihtiyacm var, Yal Babam."

Taita hemen yant vermedi. Sadece gkte ykselen gne tarafndan yuvasnn dnda yakalanm bir bayku gibi gzlerini krptrd. Hibir zaman bir olu olmayacakt ve kimse o vakte kadar ona baba dememiti. -384"Bana yardm edebilirsin. Daha baka ne yapabilirim?" Uzun bir aradan sonra Taita yumuak bir sesle konutu. 'Krus senin kargy zaman frlatacan veya oku atacan seziyor. O srada n ayaklarn ykse--o kaldmP kuvvetle yere indiriyor. Dev da ayn eyi hissediyor ve irkiliyor." Nefer bir an dnd. "Haklsn! Oku attm an admlarndaki kopukluu ben de hissettim." Bu, hedefini bir parmak kadar artabilir sana." Peki, buna kar ne yapabilirim?" Onlara beinci yry retmelisin." "Yry sadece drt tane. Yrmek, trs gidi, ekin gidi ve drtnala gitmek." "Bir tane daha var. Ben ona kaymak diyorum, arha retilmesi gerek. Baz atlar hibir zaman renmezler." "Bunu onlara retmeme yardm et." Atlan koum takmlarndan ayrdlar, Nefer de Dov'un stne atlad. Ksra ksa bir ekin giditen sonra Taita'nn bulunduu yere getirdi. htiyar adam Dov'un sa n ayak toynan kaldrtt ve hayvann topuunun etrafna bir deri erit balad. Suyun cilalad kusursuz derecede yuvarlak bir ta deriye sarl olarak eride balyd. Dov ban edi ve ta merakla koklad. Taita, "Ona bir tur daha yaptr," dedi. * Nefer ayaklann ksrann omuzlarnn arkasna drtnce Dov harekete geti. Ta n ayann stnde sallanyordu, hayvan da att her admla igdsel olarak bu engelden kurtulmaya alt. Bu, btn hareketini deitirdi. Srt artk yukan kalkarak Nefer'in kabaetlerine arpmyordu, o sallantl hareket, o hamle yoktu. Delikanl, "Altmda nehir gibi kayyor!" diye sevinle bard. Tpk Nil gibi!" iki gne kalmadan Nefer ta karabildi, Dov buna ramen onun komutu zerine ekin giditen veya drtnala koudan kayma hareketine geebiliyordu. Parola "N" di. Ta ona ilk getirdiklerinde Krus karsndaki bir kobraym gibi davrand. aha kalkarak havay trmalad. Ta Nefer'in elinde grnce gzlerini yuvarlad ve btn vcudu titredi. O ve Nefer gn boyunca bir irade savana giritiler. Ama sonra drdnc gnde aygr birdenbire sa toynan ileri frlatt ve kayp gitti. Ertesi 9un komutu alnca Dov kadar beceriyle kayyordu. -385 ' Bycler Kral / F: 25 Onuncu gnde harbe kay bileinin etrafnda olan Nefer'le atlar hedef sralarna drtnala yaklatklar srada Taita tepedeki gzetleme yerindeydi Krus ayakl sehpalarn stndeki boyal tahtalara kulaklarn dikerek bakyordu, ama onun hrn bir harekete kalkmasna vakit kalmadan Nefer, "Ni|j diye bard. Dov'la Krus ezamanl olarak yry biimlerini deitirdiler, araba da denge buldu ve yelken am bir sava kadrgas gibi ileri kayd. Nefer'in ilk harbesi de hedefin krmz renkli merkez halkasnn iine sapland. Taita, Nefer'in oku yayn kiriine yerletirmesini, yay germesini ve nian almasn seyrediyordu. Delikanl iki yz adm ilerlerindeki hedef srasnn arkasndaki omaa ilitirilmi sar flamay seyrediyordu. Flama kprdad, saklad, bir an kabard, sonra scak esinti kesilince yine tembel tembel aa sarkt. Neferin sald ok tembel tembel ykseldi, en yksek noktasna eriti, sonra esinti yine Taita'nn yanana arparken inie geti. Ok da esintiyi hissetti ve uuu srasnda belirli ekilde yn deitirdi. Hedefe doru indi ve krmz hedef merkezinin rzgr alt ynnn el ana sapland. , Nefer, "Seth'in laneti o gvenilmez rzgnn stne!" diye kfr bast. Taita, "Hafif ok esintiyi daha iyi hisseder," dedi ve yedek yaylarla oklukla-nn bulunduu kk arabaya yrd. Oradan deri bir klf iindeki uzun bir bohayla dnd. Taita'nn klftan Trok'un byk sava yayn kardn gren Nefer, "Hayr! Bu benim gcmn tesinde," diye atld. Taita, "Onu en son ne zaman denedin?" diye sordu. Nefer, "Onu topraktan kardmz gn," diye karlk verdi. "Bunun senin de bilmen gerekir. Sen de oradaydn." Taita, "O alt ay nceydi," diyerek Nefer'in plak gsyle kollarna bakt. Delikanlnn kaslar yontulmu sedir tahtas kadar sertlemiti. htiyar adam yay ona uzatt. Nefer isteksiz bir tavrla yay ald ve ellerinin arasnda yle bir evirdi. Kabzann yakn zamanda ince elektrum telle takviye edildiini grd. Kiri de yeniydi, elden geirilerek tun gibi sertletirilmiti. Red yant Nefer'in dudaklarna kadar ykseldi, ama Taita'nn gz zerinde olduu iin sestendirilemedi. Yay kaldrd ve bir okunun olmamasna ' - 386 -

men onu kaldnp ekmeye alt. Yay on be, yirmi santim kadar geri gel-.. ama hemen arkasndan kollar kilitlendi ve kaslarnn gsnn stnde aslmasna ve sertlemesine ramen daha fazla kprdamad. Nefer basnc vaa salverdi, yayn kabzas da normal haline dnd. "Geri ver onu." Tafta silah almak iin uzand. "Sende onu kullanacak ne g var, ne de kararllk." Nefer yay ihtiyann ellerinin arasndan hzla ekip ald. Dudaklar gerilmiti, gzleri de ate sayordu. "Her eyi bildiini sanyorsun, ihtiyar, ama bilmiyorsun ite." Nefer arabann iine uzand ve derisine Trok'un armas ili okluun iindeki uzun ve ar oklardan birini kapt. Yay gibi o da gml arabann iinden karlmt. Delikanl nian izgisine yrd ve vaziyet ald. Oku yayn kiriine yerletirdi. Derin derin solumas zerine gs kabard. enesini kasarak yay germeye giriti. Yay nce ok ar olarak geri gefdi ve orta izgiye ulat. Nefer homurdanyor, soluu boazndan tslayarak boalyor, kaslar patlarcasna geriliyordu, bylece sonuna kadar gerilen yay bir sevgili gibi pt. Ayn hareketin devamnda yay sald, ar ok da vnlayarak frlad, en yksek noktasna kadar ykseldi, sonra hedefler rasnn yukarsndan geerek alald ve yoluna devam etti. Derken okun ta ucu uzaktaki bir kayaya kvlcmlar aktrarak arpt ve arpmanntiddetiyle ikiye blnd. Nefer oka aknlk iinde bakakalmt, Taita, "Belki de haklsn," diye mrldand. Nefer yay elinden brakt ve ihtiyar adama sanld. "Sen her eyi yeterince biliyorsun, Yal Babam," dedi. "Hepimize yetecek kadar biliyorsun." Taita, Nefer'le Meren'i le gtrd. Acmasz olduu kadar gzel blgede gn yolculuk ettiler. Taita iki gence kayann iindeki bir yanktan siyah svnn yzeye szd gizli vadiyi gsterdi. Thane'ye yaptklan gece basknnda akallarn krkn tututurmak iin kullandklan katrans, youn svyd bu. Beraberlerinde getirdikleri kil mlekleri bu svyla doldurdular ve Gallt la'ya. dndler. Taita kara svy rafine etti ve parmaklarn arasnda ince bir Pek gibi kayganlaana kadar hafif bir atete kaynatt. "Tekerlek poyralann inceltilmi domuz yandan ya da baka bir maddeden daha akc ve uzun sreli olarak yalayacak. Bu sana bine kar elli admlk bir avantaj salayacak-tor. Bu ise baaryla baarszlk, hatta hayatla lm arasndaki farktr belki." -387Nefer Kzl Yol'da saltanat arabasn koturmaya niyetleniyordu, ama Ta-ita, "Gerekten altndan bir sandukada m yanmak istiyorsun?" diye sordu. "Altn varak sadece iki tael arlnda. Sen kendin tartmtn." "Kzl Yol'da bu iki tael iki yzden farksz olacaktr." Taita kumlarn iinden kardklar yz be arabann her birini inceledi, jjn. den on tanesini seti ve paralarna ayrd. asiyi tartt ve aracn ek yerlerinin kuvvetini snad. Tekerlekleri poyralarnn etrafnda dndrd ve rotasyonlarnda-ki en kk yalpalamay gzleriyle lt. Sonunda kesin seimini yapt. Seilmi arataki poyra montajn deitirdi, yle ki tekerlekler bir tek eki darbesiyle karlabilecek bir tek tuntan iviyle tutturulacakt. Arabann montajn yaparken n korkuluuyla yan panellerini att, bylece arabay gereksiz tm arlklardan arndrd. Biniciler somunlarla panellerin yokluunda en arzal zeminlerden geerken kendi dengelerine ve taban levhasna tutturulmu bir tek ip ilmeine gvenmek zorunda olacaklard. Taita sonunda tekerlek poyralarn l kaynandan elde edilmi siyah yala cilalad. Taita'nn kontrol altnda koum takmn santim santim incelediler. Min-taka, Merykara ve hizmetiler de gece ge saatlere kadar oturarak ek yerleriyle kenarlara ift diki attlar. Sonra tayacaklar silahlan setiler. Karglarla oklar en kk bir kusurlarn yakalamak iin avu aralannda yuvarladlar, Taita'nn dizaynn yapt zel bir denge tahtasna astlar ve kusursuz olana kadar balaryla saplarna birer kurun boncuk eklediler. Hedeflere saplanmalar ve tutunmalan iin de ular sivrilttiler. Sandaletlerinin kselelerini yenilediler ve bronz kelepelerini ivi gibi sivrilttiler. n kollarn kirilerden ve harbe kaylanndan korumak iin yeni deri kolluklar diktiler. Bronz baklar genelde sava srasnda krld iin adam bana er kl setiler. Kesici yerlerini bilediler ve onlarla kollannn kllann tra edecekmi gibi toz halindeki snger tayla cilaladlar. Bellerine sanl birer kemer gibi tanmak zere yedek kiriler ttslediler ve bktler. Dov'la Krus'un ekecekleri yk azaltmak iin yolda deri miferlerle deri yelekler dnda zrh takmayacaklard. Hazrlklarndan bakalannn haberinin olmamas iin atlyenin kapal kaplannn arkasnda alyorlard. Fakat en nemlisi, bol bol tdim ve egzersiz yaptlar, kuvvetlerini ve enerjilerini artrdlar, aynca atlarnn onlara gvenini perinlediler. Fakat ate Dov'la Krus iin en byk snav olacakt. Odun demetleri ve kuru saman ynlar istifleyerek lde kendi atelerini yaktlar. Atlara alevleri gsterdiler ve duman koklattlar, sonra da gzlerini baladlar. Krus nce kor-388Icdan direndi ve kinediyse de sonunda srtndaki adama gvenerek gzleri kapal o\arak komaya alt, hatta atrdayan alevlerin yelesini alazlatacak kadar yaknndan geti. Mintaka'yla Merykara bekleme gnlerinde yenilenmi Hathor Tapna-fnda uzun saatler geirerek erkekleri iin kurbanlar kestirdiler ve tanrann korumas ve yardm iin dualar ettiler.

Horus dolunayndan otuz be gn nce Gallala'ya garip bir kervan geldi. Kydan Safaga Liman'ndan gelmiti. Kervan Aartla adnda tek gzl ve tek kollu bir devin rehberliindeydi. Kzl Yol'un be savas daha kent duvarlarnn be fersah uzandayken onu karlamaya ktlar. Adam otuz yl nce Kzl Yol'u gemi nc dereceden bir sava olduu iin onu onurlandrarak Gallala'ya gtrdler. Yirmi yl nce Firavun Tamose'un Libya seferi srasnda bir ok Aartla'nn gzn karmt, ondan be yl sonra da bir Nbyeli, baltasnn bir tek vuruuyla kolunu dirseinin altndan dorayvermiti. Aartla imdi zengin bir adamd. zel hnerleri olan erkeklerle kadnlardan oluan gezgin bir kumpanyaya sahipti. Grubundakilerden biri dnyann en kuvvetli kadn olarak nam salmt. ki at, her biri bir eliyle olmak zere havaya kaldrabiliyor, tuntan&ir oman ucunu srp koparabiliyor, sonra da oma vajinasnn kavrayyla bkebiliyordu. Kadnlarndan bir dieri dnyann en gzel kadn olarak nlyd, oysa yzn gren pek az kii vard. O kadar kuzeydeki bir lkeden geliyordu ki yln baz mevsimlerinde oradaki nehirler gya beyaz taa dngyor ve akmaz oluyorlard. Yerleri spren altn renginde salan ve farkl renklerde, biri altn renginde, teki ise mavi gzleri olduu syleniyordu. Kadnn gzelliklerinin kalan ksmna baklmas iin Aartla korkun bir para istiyordu ve ancak ok zengin bir adam kadnn btn gzelliklerinden yararlanabiliyordu. Aartla'nn ayrca ate yiyen, bandan ayaklanna kadar btn vcudunu canl akreplerle kaplayan ve koca bir piton ylann boynuna dolayan zenci bir kle kz vard. Gsterisinin sonunda ylan vcudunun gizli deliine girmesi 'in ayarlyor, piton tm uzunluuyla rahminin iinde kayboluyordu. Bu harikalarla Aartla'nn sirkinin esas atraksiyonlarna seyircilerin itahn abartmak amalanyordu. Esas atraksiyonlar ampiyonlard: istekli olan herkesle boy lmeye hazr olan savalar, greiler ve kl ustalan. Aartla, -389ampiyonlarndan herhangi birini yenebilecek kimseye iinde yz tael som altn bulunan bir kese neriyordu. Bu karlamalar zerine tutulan bahisler dillere destand ve Aartla'nn hesapsz servetinin kaynayd. Kendisi artk savamyorsa da, kalben hl bir sava ve Kzl Tanr'nn bir mridiydi. Tamose Hanedan'ndan bir Firavun'un Kzl Yol'u gemeye kararl olduuna dair bir sylenti kulana gelince ona meydan okumalar iin dnyann drt bir yanndan ampiyonfann getirtmiti. Oyunu o kadar seviyordu ki bu hizmetine karlk herhangi bir bedel de istemedi. Karde savalan Aartla'yla ekibini barndrmak in kentin eski saraylarndan birini hazrlamlard. Geliinin gecesinde onun iin byk bir karlama leni dzenlediler. Buna sadece Nefer'le Meren davet edilmemilerdi. Nefer, Mintaka'ya, "Zaten kabul edemezdik," diye aklad. "O tarikatn yesi deiliz. Aynca, bize kar gelecek adamlarla oturmak geleneklere ve greneklere kar kmak olurdu.* ampiyonlar karlama leninin ertesi gnnde Aartla'nn denetimi altnda sonu gelmeyen idman ve egzersizlere giritiler. Eski sarayn avlusunda alyorlar, buraya hibir yabanc alnmyordu. Aartla baka kumarbazlarn, bu ayncalk iin avu dolusu altn demeden ampiyonlann formunu ve stilini deerlendirmesine izin vermeyecek kadar kurnazd. Ancak Tarta bir yabana deildi. Aartla kolunu kaybettii zaman Taita kesii temizlemi ve dikmi, bylece savann yarasna musallat olan ve hayatn tehdit eden gazl kangrenin nne gemiti. Aartla ihtiyar adam almalarn yaplaca avluya buyur etti ve salam gznn yanndaki bir yastk kmesinin stne oturttu. Dnyann en gzel kadn Taita'ya aitndan bir kseyle bal aromal erbet ikram etti ve o farkl renkli gzleriyle peesinin arkasndan ona glmsedi. Aartla, Taita'ya gelmi olduu Mezopotamya'daki Msr seferi hakknda bilgi verdi. Anlald zere ordulan yenilerek darmadan edilen Kral Sargon, bakenti Babil'in duvarlannn arkasna snmt. Sonu hibir pheye yer brakmyordu. Sahte firavunlarn ordulan yaknda Msr'a dnerek Gallala'daki kk ordunun monarileri iin oluturduu tehditle baa kabileceklerdi. Bunlar sylerken Aartla'nn yzndeki anlam ok ey anlatyordu: eski bir dosta yaplan zamanl bir uyaryd. -390Yastklarn stnde oturup birok farkl eylerden; politikadan, g kavlaryla savatan, tptan, sihirle tanrlardan konuuyorlar, Taita tartmalanna Hkkatini veriyor grnyor, gnein altnda didinen ve terleyen atletlere sm ona bakmyordu bile. Ama bulank yal gzleri bir tek at ya da kl darbesini dahi karmyordu. ampiyonlar ldrc hnerleri iin yayorlard. Onlar da Kzl Tanr'nn mridiydiler ve abalan da bir tr ibadetti. Tarta o akam Nefer'le Meren'in onu bekledikleri hcresine dnd zaman endieliydi. "Rakiplerinizin egzersizlerini'seyrettim," dedi. "Bu nedenle de sizleri uyanyorum: daha ok almamz gerekiyor, nmzde ise sadece birka gn kald." Nefer, "Bize anlat, Yal Babam," dedi.

"nce grei Polios var..." Taita her ampiyonun karakteriyle gcn, sava stilini ve en gl olduu zellikleri sralad. Sonra onlarda gznden kamayan zayf yanlan da iaret ederek bunlardan nasl yararlanlabileceini belirtti. Tarikatn be savas Aartla'nn denetiminde alacak yolu dzenlemeye giritiler. Gnlerini el dememi arazilerde geiriyorlar, Gallala'nn merkez forum'unda balayp tepelere ve krk topraklara kan, fersah sonra da uzun vadi boyunca ilerleyerek Tatta'nn kaynann yanndan geen ve tekrar kent kaplarn aarak forum'da son bulan geni dairesel yolu inceliyorlard, izleyecekleri rotay bir kere saptadktan sonra yol boyunca engelleri dikmek iin ii kafilelerini yolladlar. Yansmalardan on gn nce Hilto'yla abako kent halkna bildiriyi okudular. Rotay ve snavn kurallarn aynntl olarak anlattlar. Sonra, adaylarn karsna kacak ampiyonlarn adlarn verdiler. "Gre snavnda Firavun Nefer Seti, Urlu Polios'la boy lecek." Polios nl bir dv olduu iin kalabaln iinden bir ahh sesi ykseldi. Poli-os'un bir ad da Bel Kran'd. Ksa bir sre nce am'da bir adam ldrmt,, bu ise ringdeki on yedinci kurbanyd. "Meren Cambyses Nbyeli Sigassa'yla boy lecek." Halk bu adam da nceki kadar iyi tanyordu. Ona da Timsah diyorlard. Garip bir hastalk adamn derisini byk srngenlerinki gibi sert ve yumru yumru yapm, rengini ise karartmt. "Kl snavnda Firavun Nefer Seti'nin rakibi Taurine'li Khama olacak." -391 "Meren Cambyses Inds'l Drossa'yla boy lecek." Mintaka'yla Merykara o gece tanraya beyaz bir kuzu kurban ettiler v9 sevdikleri erkekleri korumasn yalvarrken bol bol aladlar. Kzl Yol'un koulmasndan nceki yedi gn boyunca be sava avclar semek zere snavlar dzenlediler. Bu onura talip olanJar az deildi. Bir kra-ln sa rgsn koparan herhangi bir kii lmezlie kavumay mit edebilir. di. Hilto o kiinin becerisini anmak iin yeledii tanr veya tannann tapnanda en az iki, iki buuk metre boyunda oymal bir ta ant dikileceini vaat etti. Ayrca, anayurda dnte gzel bir malikne satn almasna yeterli bin ta-el'iik altn verilecekti ona. Yenmeyi baard adayn btn silahlan ve donanm da phesiz ganimet olarak onun olacakt. Be sava bir karma sreci yoluyla son seimlerini yaptlar ve bunu forum'un ortasndaki ta platformdan ilan ettiler. "Ellerindeki adamlardan en iyi ve en deneyimli on tanesini setiler ve onlara arabalarla atlardan istediklerini seme hakkn tandlar. Sizler iin hem arkadan, hem nden byk bir tehlike sz konusu." Taita gen ifti bu szlerle uyardktan sonra listeyi bir kez daha gzden geirdi." u adam, Daimios'u ele al. Sava arabalar mfrezele-. rinin kaptan. At takmlarndan en stn performans elde etmeyi biliyor." Nefer, "Her ey balangca bal," dedi. "Bu da yalnz Kzl Tann'nn verecei karara bal." ' '& Mintaka snavdan nceki yedi gece boyunca Neferi yatana almad. Krus' un uzun yelesini birlikte rerlerken, "Akm karann zayflatr ve kuvvetini tketir. Ama ben seni, senin beni zlemenden yz kat fazla zleyeceim," dedi. Horus dolunayndan bir gn nce Taita hepsinin dinlenmelerini emretti. Dov'la Krus kaynan altndaki ayrda birlikte sakin sakin otluyorlard. Merykara incirlerle portakallar ve dan rekleriyle bir sepet hazrlad, Meren'le birlikte kaynan banda oturup yeil imlerin stndeki atlan seyretmeye koyuldular. Basit yemekle kannlann doyurmalanndan sonra Merykara delikanlnn arkasna geti ve srtnn yar yerine kadar inen gr salarn kaln bir rgye dntrd. "Salarn o kadar gr ve parlak ki," diye mnldand ve yzn sevgilisinin salarnn iine gmd. "O kadar gzel kokuyor ki. rgn kimsenin almasna izin verme, onu mutlaka bana getir." -392"Getirirsem beni nasl dllendireceksin?" Delikanl ban evirerek kza glmsedi. Sana aklndan hayalinden bile geirmediin bir dl vereceim." Merykara bunu sylerken al al olmutu. Meren, "Bunu dlerimde grmtm," diye mrldand. "Hayatmn her gecesinde bunu dlyorum." Taita sabahleyin Nefer'i uyandrmaya geldi. Onu, bir koluyla yzn rtm durumda uyurken buldu. Nefer, Taita'nn dokunuuyla uyand, doruldu, gerindi ve esnedi. Mintaka'nn eseri olan uzun sa rgs srtndan aalara sarkyordu. Taita'ya bakarken baklar sertleti. Balayan gnn neler hazrladn birden anmsamt. Nefer bir kse eki st iip bir avu dolusu incir yerken Taita pencereye yryp kuyulann yukarsnda diktikleri gen palmiye korusuna bakn evirdi. Aalarn st dallannn sallandn ve esintiye yenik dm gibi balarn ediklerini grebiliyordu. Hepsi sakin bir gn olmas iin dua etmilerdi, oysa esinti beraberinde baarszlk tehdidini getiriyordu. Nefer imdi esintiye kar gelmek iin byk sava yayna her zamankinden fazla gvenmek zorunda kalacakt. Taita kuruntularndan NefAr'e sz etmedi. Bunun yerine dnp caddenin alt yanna gzlerini dikti. Gne daha domamt, yleyken Gallala halknn yans kent kaplanndan dar akyordu sanki. Nefer'e, "Parkur boyunca avantajl konumlar yakalamaya ve yansmann mmkn olduu kadar fazlas, grmeye alacaklar," dedi. "Katlmclarla yarglardan baka hi kimsenin ata binme izni yok. Dierleri av yaya olarak izlemek zorunda. Bazlan, harbeyle grei seyrettikten sonra tepelerin arasndan geerek kl oyununu yakndan izlemenin

mmkn olduunu sylyorlar. Daha az hzl olanlar Kartal Tepesi'nin doruuna trmanp aalarndaki uurumun almasn seyredecekler, sonra sonu grmek iin buraya geri koacaklar." Kent bir yandan boalrken yzlerce merakl da olayn ban seyretmeyi yeleyerek forum'a dolmulard. Bakalar meydann yukarlarna trmanm ve duvarlarla balkonlara tnemiti. Saatin o kadar erken olmasna ramen ortada heyecanl bir bayram havas esiyordu. Duvarlarn stne km olanlardan bazlar yanlarnda kahvaltlann getirmilerdi, kemikleri kemiriyorlar, yemek ar-393tklar aadakilerin stne dklyordu. Bakalan bahislerini Aartla'yla yaz,, clanna sesleniyorlard. Aartla ise Nefer'le Meren'in kanyonu aacaklarn ka bul etmekle beraber, kl ustalarn aacaklarnn aleyhinde ikiye kar bir, avclar tarafndan yakalanmadan yar bitireceklerinin aleyhinde ise drde kars bir gibi oranlarla para vaat ediyordu. Gne duvarlarn yukarsna ykselirken avclarn on arabas orum'da sralandlar. Gonglar vuruluyor, davullar alyor, sistrum ngrdyor, kadnlar cyaklyor ve iekler frlatyor, ocuklar da etraflannda dans ediyordu, ama balang izgisinin bana dizilirken araba srcleri sert ve tetikteydi. imdi herkes gergin bir bekleyi iindeydi. Derken atllann hatlarndan giderek yaklaan alk sesleri gelmeye balad. ok gemeden adaylarn gereksiz blmlerinden arnm arabas bir 'Bak-her!" patlamas arasnda fo-rum'un azndaki anm kolonlarn arasndan geti. Dov'la Krus postlan gnein ilk klarnn altnda cilal bir metal gibi l-dayana kadar tmar edilmilerdi. Yeleleri rlm, peremlerine renkH kurdeleler geirilmi, kuyruklan bklp balanmt. Nefer'le Meren yalnzca deriden hafif zrhlar giymilerdi, bedenleri de gre iin yalanmt. Arabann sahanlndan inerek elleri kllarnn kabzasnn stnde olduu halde dizlerinin stne dtler. Taita gelerek tepelerinde durdu. Horus'la Kzl Tanr'ya dua etti, kutsanmalar ve korunmalar iin yalvard. Sonunda kendi boynundan bir tlsm ekip kararak Nefer'in eik bann zerinden geirdi. Cisim gsne sarknca Nefer nne bakt ve o cisimden vcuduna garip bir g akm olmu gibi bir okun etkisiyle titredi. Cisim, Lostris'in altndan tlsmyd, Taita dnda hi kimsenin dokunmad bykannesinin madalyonu. Derken ,tarikatn nc mertebesinin krmz pelerinini kuanm Hilto fc-rum'un ortasndaki ta platformun stne kt. Kurallan yksek sesle okudu. Okumas sona erince ciddi bir sesle sordu: "Kzl Yol tarikatnn kurallann anlyor ve onlara bal kalmay kabul ediyor musunuz?" Nefer, "Kzl Tanr adna kabul ediyorum!" diye bildirdi. Hilto, "Sa rglerini kim kesecek?" diye sorunca Mintaka'yla Merykara yere diz km savalarn arkasna getiler. Bir gece ncesini uykusuz geirdii iin Mintaka'nn gzlerinin altnda mor glgeler dikkati ekiyordu. Kzla" nn ikisi de solgun ve duyduktan endieden gergindiler. Nefer'le Meren bala-394ediler. Kadnlar da rgleri sevgi dolu bir hareketle kaldrarak doradlar. onlar Hilto'ya uzattlar, sava da rgleri adaylarn arabasnn iki yanndaki ama srklarnn ucuna balad. Bunlar avclarn kapmak isteyecekleri, Nefer'le Meren'in ise hayatlan pahasna korumak zorunda olduklar ganimetlerdi. Hilto, "Arabanza binin!" diye emretti, Nefer'le Meren de sahanla trmandlar. Nefer dizginleri ellerine ald. Dov'la Krus boyunlarn kabarttlar, toynaklarm yere arptlar ve bir tek tekerlek dn kadar gerilediler. Hilto, "Kulan getirin!" diye emretti. Terbiyeciler ortaya ktlar. Her birinin koltuunun altnda bir dv horozu vard. Her iki kuun ibikleri kesildiinden kafalar srngensi bir grnm almt. Et veya deri kntlannn kesilmesiyle dman kua tutama braklmamas amalanyordu. Gne tylerinin stnde suya dklm yan ya-nardnerliiyle ldyordu. Kalabalk forum'a ac veren gergin bir sessizlik kt. Terbiyeciler kumla kapl ukurda karlkl diz ktler ve kulann nlerinde tuttular. Kulann ayaklarna yapay mahmuzlar bal deildi; uzun metal iviler lm hzlandrr ve garantilerdi, fakat doal mahmuzlan sivriltilmi ve cilalanmt. Hilto, "Hayvanlarnz birbirine saldrtn!" diye seslenince, terbiyeciler, kular, birbirlerine dokunmalarna izin vermeyecek ekilde birbirlerinin burnuna soktular. ki horozun gzleri kt kt parlyordu, balan imeye balad. Balaryla boyunlannn plak derisi fkeli bir koyu krmzya dnt. Kanatlarn rpyor, uup birbirlerine saldrmak iin terbiyecilerinin elinden kurtulmaya alyorlard. Hilto knndan ektii klcyla forum'un kar tarafndaki Gallala'nn koruyucu tanrs Bes'in tapnann harap damn iaret etti. Orada mavi bir flama scak esintide hafif hafif saklyordu. "Adaylar kular salverildii zaman harekete hazr duruma geecekler. Kulardan biri ldrld zaman flama indirilecek ve yan ite o zaman balayacak. Kulann ne kadar zaman hayatta kala-caklann ve yara kadarki ara srenin uzunluunu sonsuz zek ve sagr-syle Kzl Tanr saptayacak. imdi hazr olun." Btn gzler, hatta Nefer'le Meren'inkiler dahi birbirlerine meydan okuyan horozlara evrildi. Hilto klcn kaldrd. Kulann tyleri dikilmiti, lgnca bir fkeyle birbirlerini paralamaya hazrlanyorlard.

Hilto, "imdi!" diye barnca terbiyeciler annda horozlan serbest brakt-'ar. Kumun stnde alacal bulacal kanatlarn rparak uarcasna kotular, Peeleri ve mahmuzlanyla saldrya getiler. -395Nefer, "Ha, Dov! Ha, Krus!" diye barnca atlar toynaklannn altndan r kllar ve kumlar savurarak ileri atldlar. Kalabaln iinden gl bir bar ykseldi, araba da forum'un etrafn bir kez dndkten sonra ak caddev yneldi. Araba kent kaplarndan kp tepelere giden patikaya sapnca halkn barlan giderek uzaklamaya balad. Patika, lden esen sabah rzgryu dalgalanan keten bayraklarla iki yzer admlk aralklarla iaretlenmiti. Meren Nefer'e, "Bayraklan sanda tut!" diye hatrlatt. Bayraklardan birini yanl yan. dan getikleri takdirde hakemler ayn yolu doru olarak batan kat etmeleri iin onlar geriye yollard. Atlan kollayarak dikleen yokuu onlara yry admlaryla trmandrrken Nefer bayraklar ve tozu gzleyerek rzgrn kuvvetini ve ynn hesaplyordu Esinti batdan sert ve scak esiyor, arkalarndaki toz bulutunu drt bir yana datyordu. Bu olabilecek en kt rzgrd. Atlann kuvvetini tketecei gibi, harbe ve yay snavna sra gelince menzili artacakt. Delikanl bu dnceyi arka plana iterek dikkatini nce tepelere trman zerinde younlatrd. Yoku sert ekilde yukarya meyledince Nefer'in komutu zerine arabadan atladlar ve yk hafifletmek iin atlarn yannda komaya baladlar. Dov'la Krus o kadar hzl trmanyorlard ki iki gen onlara yetimek iin koum takmlanna aslmak zorunda kaldlar. Dorua vardklarnda Nefer onlan durdurdu ve kendi kalbinin yz at kadar bir sre dinlenmelerine olanak verdi. Geriye kent duvarlarna baknca uultuyu uzaklardaki bir dalgann bir mercan rifine arpna benzetti. Kalabaln, kulann her saldrsna elik eden horoz dvnn zgn sesiydi bu. Fakat Bes Tapna'nn dklen damnda bayrak hl dalgalandna gre dv hl sryordu. Nefer kente arkasn dnd ve engebesiz ovann br ucuna bakn dikti. Harbe hattn grebiliyordu. ki yzer adm aralklarla dizilmi be tane hedef vard. Onlara paralel uzanan dikenli allardan alak bir it arabalar elli admlk bir menzilde tutacakt. Nefer arabann sahanlna srayarak, "Yryn!* diye bard. Atlar da ileriye doru yrye getiler. Delikanl arkasna baktnda Bes kulesindeki mavi bayrak hl dalgalanyordu. Hedef izgisine doru hzlanrlarken Nefer kay bileine sard ve kendine ekidzen verdi. Harbenin elinden kurtulup dtaki sar emberi atlamasn ve dosdoru iteki krmz daireye doru uuunu hayalinde canlandnyordu. Rzgrn flamalar dalgalandrn grd. abako'nun hedef srasnn ortasndaki alak bir ykseltide durduunu gryordu. teki daireye bir isabet iin krmz flamay, baansz bir at iin ise sar -396flarnay gsterecekti. Be harbe tayorlard ve sadece bir san flamaya gz yumulacakt, ilk atn baarsz olmas halinde geri dnp harbeyi sapland yerden almak, sonra drt krmz baarana kadar komak zorundaydlar. Nefer dizginleri Meren'in eline verdi, arkada da Nefer'e at iin en avantajl konumu salamak iin arabay ite yaklatrabilecei kadar yaklatrd ilk hedef ok abuk belirdi. Nefer de hemen hazrland. "Nil!" Nefer komutu verdi. Dov'la Krus annda yrylerini olaanst gzellikteki kayma hareketine dntrdler. Araba altnda denge buldu, Nefer de bacaklaryla harekete uyum salayarak harbeyi frlatt. Harbe elinden kurtulduu andan itibaren iinde hibir kuku kalmad. Bileindeki kayn harbenin hzn artracan -aynca rzgn da hesaba katmt. Harbe rzgnn iinden geerek elli admlk mesafeyi at ve dosdoru krmz dairenin kalbine sapland. Nefer, abako'nun, isabeti dorulayan krmz flamay salladn grd. Bunun zerine kutunun iinden ikinci bir harbeyi kapt ve kay bileine sard. Hemen hemen tannsal bir gven duyuyordu. Bundan sonraki drt harbenin de ilki gibi tam olarak hedefi bulacana emindi. kinci hedefin yaklatn grd ve atn yapt. Bayra gzlemesine bile hacet kalmad, Meren yannda, "Bak-her, kardeim!" diye barmt. Nefer hemen nc ata hazrland. ok yakndan uar gibi geiyorlard, dikenli it de sanki bir sisin iinde kaybolmutu. Nefer dorulup sag kolunu at iin ileri frlatt, ancak arabann tekerlei tam o srada ite dokundu, araba da iddetli bir dn yapt. Bir an iin devrilmenin eiine geldi. Atlar birlikte arlklarn vererek arabay dorult-tularsa da harbe yola kmt bile. Nefer byk bir umutsuzluk iinde onun hedefin andan getiini grd. San flama yukar kalkt. Meren, "Su benim," diye dilerini gcrdatt. "Fazla yakndan getim." Nefer, "Bu sefer ok dikkatli ol. ki krmzya daha ihtiyacmz var," diye onu sert bir sesle uyard. Drdnc hedef yaklat ama Nefer altnda deimi olan hareketi fark etmedi. Krus yanl aya ne atm, itle arpmak dengesini bozmutu. Meren, "Ho, Krus!" diye seslenerek dizginlerin dokunuuyla at dengeye getirmeye alt. Tam o srada Dov ona doru hafife eildi, Krus da onun ritmini hissederek tam drdnc hedefin hizasna gelirlerken admlarn ksra-mkilere uydurdu. Nefer harbeyi frlatt, Meren de yannda, "Krmz!" diye bard. "Kusursuz b'r isabet! Basardn!" -397Nefer, "Daha deil," diyerek kutunun iinden sonuncu harbeyi kapt. "b(. at daha var."

Sonuncu hedefe hzla yaklatlar. Adamlar ekilmi yaylar kadar gergjn_ diler, btn kaslan sertlemi, sinirleri koparcasna gerilmiti. Krus bunu sezdi, Meren'in sa elindeki dizginlerden hissetti. Hedefin yaklatn sa gzy. le grd, Nefer'in atn yapaca an bildi ve igdsel olarak eski kt huyuna kaplarak admn deitirdi. Nefer tam atn yapt srada araba sarsl-di. Nefer buna ramen isabet kaydedebilirdi, ama rzgr iini bozdu. Scak bir hava akm zerlerine boand; flama direklerinin stndeki sa rglerini hoplatacak kadar kuvvetli bir esintiydi, bu. Harbe biraz yana kamt, rzgr bu hatay daha da iddetlendirdi. Harbe saa kayd, krmz dairenin iki parmak kadar dnda kald ve d halkaya vnlayarak saptand. abako siyah flamay bann yukarsna kaldrarak iki yana sallad, kuma katlar grltyle sakladlar. Baarszln iaretiydi bu. lk turlar geersiz saylyordu. Harbeleri toplayp yeniden denemek zorundaydlar. Nefer dudan srarak dizginleri Meren'in ellerinden hzla ekti ve dikenli itin ucundan sert bir dn yapt. Balang noktasna dnyorlard. Delikanl atlar tm glerini harcamaya zorlad -artk onlar kayrmann sras deildi. Nefer'in bildii kadaryla dv horozlanndan biri imdiye kadar lmt, on araba da ava balamt bile. Hedef sras boyunca balang noktasna doru hzla getiler, o kadar yakndan geiyorlard ki Meren arabay tamamen durdurmadan harbeleri samanla doldurulmu vcutlardan birer birer toplayabildi. Tam bir karavana yapan drdnc harbe yerde yatyordu, ama kayalk zemine saplanmann kargnn sapn knp ikiye bldn Nefer uzaktan bile grebildi. Drt krmz bayra baarmak iin sadece drt harbeleri kalm demekti. Bir tek hata burada kalmalarn gerektirecek, seme on savaya kar iki kii kar koymak zorunda kalacaklard: sonuta ya teslim olacak ya da lesiye dveceklerdi. Kutuda yalnz drt harbeyle srann bana vardlar, Nefer burada arabay durdurup yere atlad. Krus'un bana koarak atn alnn okad ve, "Komutlarm aynen yerine getir, canm. Sakn umutlarm bir daha boa karma," diye fsldad. Ta uzaklarda alklar koptu ve en barlar kulaa gelmeye balad. Bu kez sesler hafifleyip kaybolmadlar. Meren, "Kulardan biri ld!" diye bard. "Av balad demektir." -398Nfer bunun doru olduunu biliyordu. Horozlardan biri yenik dmt, avclar da artk onlan kovalamakta serbesttiler. Nefer'ie Meren balangtaki avantajlarn kaybetmilerdi. Avclarn arabalarnn harbe snavndan gemeleri gerekmeyecekti. Hedef srasnn yanndan durmadan geeceklerdi. Bu kez drt krmz bayra kaldrtmay baarsalar bile, Nefer'ie Meren'in dersinde greiler beklemedeydiler. Mintaka'yla Merykara yan yana durmular, dv alanna bakyorlard. Kendilerine iskemle hazrland halde, onlar oturamyorlard. Altlarndaki kanl mcadelenin kapan evrelerini seyrederken endieden donup kalmlard. iki dv horozu zenle eletirilmilerdi. kisi de birok destans dvn kdemlisiydiler, ikisi de cesaret ve dayankllklarn kantlamlard. Uzun bacaklydlar, ama baldrlarnn hrmetli kaslar vard. Zalim kara mahmuzlary-la bir hasmn etini kemiine kadar varabilirlerdi. Ylankavi" boyunlan ve kancal dev gagalaryla uzanp hasmlarnn tylerini ve etini yolabilirler, kann aktp zayf drdkten sonra lm tutuuna geer, hasm yere mhlayp yaamsal organlarn paralarlard. Daha yal kuun gn doumu kadar parlak altn ve bakr renginde tyleri vard. Kuyruu safir klanyla beneklenmi gururlu bir alayand. br ku siyaht ama l l bir siyah, plal^kafas da mora yakn bir krmzyd. imdi birbirlerinin etrafnda daireler iziyorlard. Uzun sre kyasya d-vmlerdi, kumlarn stne salan koprnu tyleri bat rzgrnn scak esintileriyle etrafa savruluyordu. kisi de kan kaybettiklerinden ar damlalar tylerinin stnde parlyordu. Kuvvetleri de kanlaryla birlikte akp gidiyor, ikisi de biraz sendeliyordu. Bununla birlikte, gzleri dvn bandaki kadar parlak ve vahi baklyd. Mintaka'nn eline yapm olan Merykara, "Sevgili kutsal Hathor. kisine de g ver de hayatta kalabilsinler," diye yakard. "Gn batmna kadar dvsnler." Kzcaz duasnn ne kadar umutsuz olduunu bile bile devam etti. "Ve Meren'le Nefer'i ktlklerden koru." Kara ku birden adam boyu havaya frlad, sonra gl bir kanat rpy-la ve iki ayan ileri uzatarak ne atld. Kzl ku da onu karlamak iin havaya sramt, ama aa yukan tkendiinden karl ateten yoksundu. Hamleye yant vermek zere bacaklann kaldrmakta ar davrand. ki horoz etrafa tylerini pskrterek arptlar, birlikte yerlerde yuvarlandlar, birbirlerinden ayrldklarnda da kzl horozun bir kanad yerde srnyordu. Artk sona ok yaklamt. -399Merykara, "Ah Hathor, lmesine izin verme!" diye hkrd. Mintaka'nn kolunu yakalad ve trnaklann br kzn etine saplayarak etinin stnde p^. lak krmz yanm aylar brakt. Fakat Mintaka bunu hissetmedi bile. Kzl kuun zayf halde sendelemesini, kalabaln da vahice ulumasn dehet iinde seyrediyordu. Kara ku kazandnn farkna varmas zerine canland. O uzun ve sert bacaklarnn stnde zplayarak tekrar havaland.

Prl pnl parlayan kanatlarn alabildiince amt. Birden ta gibi derek dengesini bulmasna vakit brakmadan kzl kua arpt ve onu yere mhlad. Kzl kuun kanatlan hafif hafif titriyordu. Siyah ku gagasyla hasmnn gzne nian ald, bu olmaynca hasmnn sarkk yanan yakalad ve oraya yapp kald. Kzl ku ayaa kalkabilmiti, ama siyah ona kilitlenmiti. Kzl ku ac iinde srkleniyor, bu arada hasmnn arln da beraberinde gtryordu. Kzlar uultularn arasnda seslerini duyurdular: "Brak onu, Seth'in kara glgesi. Brak onu, yaasn!" Kzl horoz kara olann dv alannn etrafnda dolatrd, ama att her adm bir ncekinden daha halsizdi, sonunda da kzlarn durduu yerin hemen altnda parmakln dibinde yld kald. Birisi, "ld!" diye bard. "Dv sona erdi. Avclar gitsinler." Mintaka, "Hayr! Daha yayor!" diye haykrd. Kara ku hasmnn ban salverdi ve onun stne bindi. Kzl ku kuvvetinin ve cesaretinin son katresiyle ayaa kalkmaya kendini zorlad ve her iki kanadn da kumun iinde sryerek ve yanandaki kesikten kanlar szlerek ayaklarnn stnde salland. Kara ku aralarndaki mesafeyi ler gibiydi. Birden havaya srad ve bir an boyu kurbannn yukarsnda havada duruyor grnd. Sonra hasmnn stne dt ve her iki mahmuzunu sonuna kadar iterek kalbiyle akcierlerine saplad. Kzl horoz hasmnn altnda serili kald. Gagas sessiz bir lm l-yia sonuna kadar almt, kanatlar da zangr zangr titriyordu. Kara horoz lein tepesinde duruyordu. Kafasn arkaya atarak bouk bir zafer t salverdi. Ses Mintaka'y vcudunun en derin noktasna kadar titretti. "Tanr konutu! Dv bitti!" Hilto kan iindeki paralanm lei boynundan tutup kaldrd; ayn anda Bes'in kulesindeki flama da indi. Hilto atlannn arkasnda meiip beklemekte olan srclere dnd. "Kzl Yol'a gitmekte serbestsiniz!" diye bard. "Arabalarnz lme ya da zafere srnl" Kamlar saklad, atlar balann arkaya attlar, yelelerini silktiler, on gava arabas da kalabal tekerleklerinden kartarak, kadnlar bartarak, erkekler de alk tutturarak forum'un etrafn bir kez dnd. Sonra arka arkaya kent laplarndan ktlar ve flama dizisini izleyerek tepelere doru kopup gittiler. Atlar okayp sevmek ve onlara gven vermek Nefer'in birka saniyesini daha ald. Her iki atn boynuna brer kolunu dolad ve onlara sevgisini fsldad Sonra geri dnp arabaya atlad. Atlan nce yrtt, sonra onlan yavaa ekin gidie zorlad. Ancak atlar tam bir uyum halinde komaya baladktan vakit delikanl, Nil!" komutuyla ritmlerini deitirdi. kinci deneme iin hedef srasna doru drtnala yol alrlarken Nefer dizginleri Meren'e verdi. Ona bakaca bir uyarda bulunmad, Meren'in fiyaskoyla sonulanan ilk denemelerinden dolay hl aa ektiini biliyordu. Nefer bir yandan kay bileine dolarken yine ritmini bozacann iaretini arar gibi Krus'un kulaklarna bakt, ama aygr kulaklarn dikmi vaziyette ayn tempoyla komay srdryordu. lk hedefin hizasna geldiklerinde de ritmini bozmad, frlatlan harbe de dosdoru iteki krmz dairenin kalbine sapland. Hemen arkasndan sra ikinci hedefe geldi. Nefer tm dikkatini ve gcn atna verdi, harbenin ucu da i halkaya derinlemesine sapland. Nefer'in yannda Meren susuyor, atlar tnfruhu ve hneriyle ynetiyordu. nc harbe hedefe doru uarken tpk bir gne n gibi ldyordu. abako da yeni bir isabet iin krmz flamay sallad. Sonuncu harbe Nefer'in elindeydi, kay da bileine sk sk sanlyd. Otoriter, ama ayn zamanda gven verici bir tonla atlara, "Bir tane daha. Benim iin bir tane daha," diye mrldand. Krus yle bir toparlanp enesini ksacak olduysa da ritmini bozmad, Nefer de harbeyi frlatrken krmznn tam ortasna isabet ettireceini bildi. Harbe daha havadayken atlara, "Na! Ha! Koun!" diye bard. Atlar da kayma hareketinden drtnala kouya getiler, yle ki Nefer arkaya doru savrulma-mak iin bacaklarn ap emniyet ipine yapmak zorunda kald. abako krmz flamay bann yukarsnda dalgalandrd. Sesi ta ilerden duyulabiliyordu. "Bak-her majesteleri! Baardnz!" Fakat Nefer kaybettikleri zaman asla telafi edemeyeceklerini biliyordu, ^olar onlara drtnala yetimek zereydiler. -401 Bycler Kral / F: 26 Flama sras geni bir ember izdirdikten sonra onlar dikey duvarl dQ rin bir kanyonun kenanndan geirerek ve bir dizi doal dzl trmandrarak kuzeye gtrd. Burada plak topran yumuak eftali rengi, arazinin sert ve kra doasn sanki yalanlyordu. nc ve son dzle kan basamak Gallala'dan trmanan daha gl seyircilerden elli kadar tarafndan doldurulmutu. Nefer'in arabas yaklarken onlar en barlarla karladlar ve geme-leri iin ikiye ayrldlar. Dzln tepesi yass ve przszd. Bu akln orta yerinde de greiler bekliyordu.

Her biri, beyaza boyal talarla iaretlenmi kendi dairesinin iinde duruyordu. Nefer alk tutarak ve heyecanla glerek koan kalabalkla birlikte onlara doru ilerledi. Delikanl, ta halkalara az kala arabay durdurdu, beklemede olan iki seyis de hemen dizginleri almaya kotular. Nefer arabadan atlarken, "Birer kovadan fazla su imesinler," diye onlar uyard. Atlara su imesine izin verilen ilk mola yeriydi buras, ama Nefer hayvanlarn kamnn imesini istemiyordu. Nefer'le Meren alelacele deri zrhlarn ve altlarndaki ksa eteklerini syrdlar ve gnein altnda anadan doma plak kaldlar. dmanla kusursuzlua erimi diri gen vcutlar grnce, kalabalktan hayranlk mnltlar ykseldi. Aa snftan dk ahlak dzeyli baz kadnlar da heyecanlanndan uludular ve ehvetli hareketlerle oynamaya baladlar. Geen her saniye imdi avclarn arabalarn biraz daha yaklatryordu. Nefer dans eden kadnlara bakmad bile, Meren'le birlikte kendileri iin seilmi greinin bekledii halkaya doru ilerlediler. Nefer beyaz talarla izilmi dairenin dnda durdu ve bunun ortasnda duran Urlu Polios'a bakt. Adam yle olaanst iri veya uzun boylu deildi, Nefer'den daha iri ve daha ar saylmazd. Hakemler onlan adilane eletirmilerdi. Ancak Poli-os'un stnde gereksiz yan ya da etin katresi yoktu. Kendini dve hazrlad, vcudunun ter ve yadan parlamasndan, kaslannn da imi ve kanla dolmu olmasndan belliydi. Adamn her yanna sert sfat yaktrabilirdi. Omuzlarnn eni beliyle kusursuz orantl, karn dmdz, bacaklar uzun ve esnekti. Kollann gsnn stnde aprazlam olarak duruyor ve Nefer'e kat ve donuk bir bakla bakyordu. Nefer derin bir soluk ald. Taita'nn uyanlar imdi syleniyormu gibi k-landayd. "Sol dizi. Adamn tek zayf noktas bu." -402pelikanlnn bak greinin sz konusu bacana kayd, ama Polios'un i dizi de grnrde sa dizi kadar glyd. Bir zeytin aacnn gvdesi kadar sert ve yenilmez gzkyordu. Nefer boazndaki altndan tlsma dokundu ve talarla evrili daireye Hmm at*1- Halk uluyor, cyaklyor ve baryordu. Polios ellerini dizlerine da-ad srtn kamburlatrd ve bir ylannkinden farksz donuk ve acmasz bakn delikanlnn zerine dikti. Nefer ilk adm kendisinin atmas gerektiini anlamt; Polios'un hi acelesi yoktu nk. Grevi, avclarn arabalar yetiene kadar Nefer'i oyalamakt. Nefer rakibinin etrafnda bir kere dnd, Polios da onunla yz yze gelmek iin ar ar dnd. "Evet," dedi Nefer kendi kendine. "te belli oldu: sol ayann ucunu sryor." Ama bu o kadar kk bir kusurdu ki Taita'nn uyans olmasa dnyada fark etmezdi. Taita ona, "Eski bir yarann kalntsdr," demiti. "te!" Byle diyerek tam yerini iaretlemek iin baparman Nefer'in dizine bastrmt. htiyar adam bundan sonra devam etmiti. "Ama sen yine de onu sakn hafife alma. Adam bir katilden farksz. te bu favori numaras ve bunda hemen hemen kar gelinemez gte." Taita bu hareketi de delikanlya gstermiti. Nefer dairenin br yamna dnd ve Polios da onunla birlikte dnd. Nefer imdi grebiliyordu: adamn dizkapann altnda doal olmayan bir oyukiuk vard. Bir saniye daha fazla harcamay gze alamazd. Onun iin aray kapad. kisi de oyunun klasiklemi ilk aamasna getiler. Kavrama hareketlerine giritiler, silkmeyi denediler, tutu pozisyonlann deitirdiler, arlk merkezlerini deitirdiler, rakibin dengesini lmeye altlar. Derken Polios ne atld ve Nefer'in gardnn altna hamle yapt. Delikanl her ne kadar byle bir manevra beklemise de uzun bir kolun beline sanlmasn nleyemedi. Kendini birdenbire havalandnlm buldu, ancak ayaklannn ucu yere deiyordu. Polios, delikanl kollarnn arasnda olduu halde fnldak gibi dnd ve onu arkaya doru dndrerek denge bulmasn nledi. Derken sa dizinin stne dt ve Nefer'i de kendisiyle birlikte drd. br aya salam ekilde yere basyor, sol baldn da yere paralel duruyordu. Nefer o bacan stne dt ve bbreklerinin hizasna darbeyi yedi. Bu toslamann aslnda omurgasn koparmas gerekirdi, Nefer neyse ki vuruu Meren'le defalarca denemiti. Gerili-"ti karlamas iin srtn kamburlatrd, ayn zamanda da gcn kesmek -403in her iki topuunu da yere arpt. Omurlan son limitine kadar gerildij ibuna ramen omurgasnn atrdadn hissetti. Polios st gvdesinin toplam arlyla stne bindi, ama Nefer srtnn altna uzand ve Pdios'un dizini sa eliyle hapsetti. Taita deriden bir topu yzeyinde derin bir iz brakacak kadar kuvvetle sktrarak sa elinin baparman sertletirmesi iin Nefer'i saatlerce altr. mt. Taita bununla da yetinmemiti. Nefer'e bu egzersizleri srdrtm, delikanl sonunda ba ve iaret parmaklarnn arasnda bir deniz kabuklusunun kabuunu atrdatmay baarmt. Taita bundan sonra ona hasmnn dizka-pann altndaki yarann tam yerini ve orasn paralamak iin uygulayaca basncn ynn gstermiti. Nefer o noktay buldu ve baparman tibiann bayla oynak dizkapann arasndaki oyuun iine bastrd.

Gsterdii abadan sa kolunun her bir kas imi, gzleri de sanki yuvalarndan frlamt. Sonra birdenbire baparmann ucunun altnda bir eyin ktn hissetti ve son bir aba daha gsterdi. Baparma daha da derine indi, zayflayan kkrdakla veter yrtlrken atrdad ve patlad, dizkapa da Nefer'in penesinde kalkarak yerinden kt. Polios haykrd. Bu ylesine dayanlmaz bir strab dile getiriyordu ki ringin kenarn dolduran seyirci saflanndaki uultuyu bastrd. Grei delikanly salverdi ve Nefer'i kendisinden uzaklatrmaya alt, fakat delikanl yaral dizkapan brakmayarak kendini yana att. Bebek kadar aresiz kalan Polios duyduu acdan hkrmaya balad. Nefer adamn stne bindi ve suratn topran ine bastrd. Sol bacan Polios'un altna soktu, Polios da kar koyamad. Nefer paralanm baca, topuu adamn kabaetine deene kadar kvrd ve btn arlyla bastrd. Polios bir insan tarafndan karldna inanlmayacak kadar korkun bir lk kopard. Nefer, "Teslim ol!" diye emretti, ama Polios duyduu acdan konuamad gibi, sanki felce uramt. Hakem koarak Nefer'in omzuna dokundu ve karlamay kazandn ilan etti. Nefer ayaa srad ve Polios'u yerlerde kvranr ve sayklar halde brakt. Delikanlnn zaferinin srati karsnda akna dnen seyirciler, iki yana ekilerek ona sessizce yol verdiler. Nefer kalabalk iinden birinin, "O bacan stnde asla bir daha yryemez," dediini duydu, ama arkasna bakmayarak br ringe kotu ve bunun etrafn eviren adamlar iterek kendine yol at. -404Meren'le Timsah Sigassa birbirlerine gs gse kilitlenmilerdi. Ringde rlerde yuvarlanyor, kh biri, kh teki ste kyordu. Nefer, Meren'in yaralan-s olduunu bir bakta fark etti. Sigassa'nn hasta derisi kaln ve kemiksi, aclara kar duyarszd, adam da bunu bir silah gibi kullanarak hasmna srtn-. r Ceren'in etlerini yrtyor, gsyle kollarndaki s yrtklardan kann szl-mesine yol ayordu. Taita onlan buna kar uyarmt, ama Sigassa'nn iren locaklamalanndan kurtulmak mmkn deildi, Meren de yenik duruma dmek zereydi. Nefer tam zamannda yetimiti. Kzl Yol'un kurallan kasten adaylarn aleyhine iliyordu. Bununla birlikte, bir adayn arkadann yardmna gelmesine izin veriliyordu. Ancak onun kendi rakibini yenmesinden sonra. Adaylara verilen tek tk dnlerden biriydi bu. Nefer de bundan olabildiince yararland. Nefer ringe girer girmez eildi ve yerden gvercin yumurtas byklnde beyaz bir akl ald. Meren'in yardmna koarken ta avucunun orta yerine koydu, parmaklann ve baparman onun zerine kapad ve ta o kadar sk tuttu ki parmak boumlan basntan beyazlat. Yumruunu bir marangozun ekici kadar etkili bir ekice dntrmt. Halk bararak Timsah' uyard, grei de bir tek hzl hareketle Meren'i salverdi ve ayaa kalkt. Ban eerek Nefer'e saldrd. Adamn dazlak ve yumrulu kafasnn ldrc bir lobut olduuna dair Taita onlan uyarmt. Sigassa daha ilk hamlesiyle Meren'in iki kaburgasn atlatmt, imdi de ayn eyi Nefer'e yapmaya hazrlanyordu. Nefer doru zaman iyi hesaplayarak onun yaklamasna izin verdi, yere salam bast, sonra sa yumruunu, Sigassa'nn enesinin Taita tarafndan kendisine gsterilen yerine arpt. Sigassa'nn hamlesinin hzyla arl, darbenin arkasnda Nefer'in omuzlannn topfam gcyle karlat. Pullu iri kafa arkaya savruldu ve Sigassa'nn bacaklan vcudunun altnda pelteleti. Fakat hamlesi onu ileri gtrmeyi srdrdnden iaret talannn stne boylu boyunca serildi. plak bir yumruun silah olarak kullanldn kalabalk iinde hi kimse o vakte kadar grmemiti. Sigassa tamamen hareketsiz olarak yattndan Nefer bile sonuca armt. Delikanl bir saniyenin iinde kendini toparlad ve, "Sigassa ringi terk etti. Kaybetmi saylr!" diye hakeme bard. Hakem de bararak bunu dorulad. "Nefer Seti bu karlamay kazan-dl- Sigassa kaybeden taraf. Yoluna devam edebilirsin, Nefer Seti!" Nefer, Meren'e kotu ve onu ayaa kaldrd. "Yaralandn m?" -405Meren, "Kaburgalarm!" diye soludu. "Hayvan herif boadan farksz tos|acl "Yola devam etmeliyiz." "Tabii." Meren toparland ve omuzlann dorulttu. Duyduu acdan yU2-klden farkszd. "nemi yok." Ama arabaya koarken delikanl gsnn ya. nn tutuyordu. Attklar etekleri alelacele stlerine geirdiler. "Bu fazla uzun srd. Vakit kaybediyoruz." Delikanllar arabaya atlarken ikisi de tepelerin dzlk yamacnn aasndaki ovada dizili harbe hedeflerine baktlar. Meren, "ite oradalar," diye homurdand. Gne nda hayal gibi gz-ken toz bulutunu grdler. Avclann arabalan havada asl tozlarn altnda hl koyu renkli beneklere benziyorlard, ama delikanllarn gzlerinin nnde gj. derek bymekteydiler. Syleyecek bir ey yoktu. Avclar greiler tarafndan snanmayacaklar-di. Ta emberlerinin yanndan drtnala geeceklerdi. Nefer'le Meren ellerindeki kck avantaj ne kadar kolay kaybedebileceklerinin bilincindeydiler. Bir tek yanl adm ya da yanl hesap yeterliydi.

Nefer dizginleri kavrayarak atlara seslendi. Dov'la Krus sahipleri greirken dinlenmilerdi. Birden tm gleriyle harekete getiler. lerde parkuru iaretleyen sra sra bayraklar geni bir kavisle tekrar gneye, yanmaclann geldikleri yne dnmeye balyordu. "Yan yolu atk!" Meren neeli gzkmeye alyordu, ama atlak kaburgalarnn verdii ac sesine yansyordu. Ald her soluk bal bana bir ikenceydi. Ovay atlar ve dzlklerin bir dizi dev basamakla uurumun eteine indii noktaya geldiler. Aaya, sulanan topraklardaki krsal alanlara ve itlerle evrili ayrlara baktlar. Onlan eviren arazilerin san ve boz renklerinin; Gallala'nn bu uzaklktan insan elinden km deil de doal gibi gzken toprak rengindeki kulelerinin ve damlarnn yannda alacak bir yeillikteydi buralan. Delikanllar ileriye baktlar. Kanyon nlerinde bir ejderin boaz gibi alyordu. Yanlar trmanlamayacak kadar dikti ve glgeli mor derinlerin iinde kayboluyordu. Yarlann doruunu eviren patikada kk insan gruplan vard. Bunlar, harbe snavn izlemi olan ve kestirmeden okuluk yanmasn seyretmeye koan seyircilerdi. Nefer avclardan birka metre avans kazanmak amacyla atlar zorlayarak arabay dzln basamaklarna srd. Krus bu noktada harbe snavndaki yanllarn byk lde dzeltmeye giriti; byk gcyle onlan gtryor ve yanndaki Dov'a cesaret veriyordu. Bylece kanyonun azna vardlar ve -406un kysnda yarmaya koyuldular. Uuruma o kadar yakndlar ki teker-klerin savurduu akllar bolua uuyordu. Krus bolua yakn kenarda olasna ramen hzn hi kesmiyor, btn yrei ve iradesiyle kouyordu. Nefer moralinin ok, hem de ok dzeldiini hissetti. "Onlardan nce kprye varabiliriz," diye rzgrn iine bard. "Ha gayret, Krus! Ha gayret Dov!" Nefer ileriye baknca Taita'nn bakasyla kartrlmayacak uzun boylu siluetinin uurumun banda durduunu grd. Kanyonun br yanndaki okuluk hedeflerine bakyordu. Araba arkasnda durup genler yere atlaynca ban evirmedi. Taita bir akam nce, "Bat rzgr estiine gre okuluk ve kanyonun almas kesin sonucu belirleyecek. Sizi orada bekleyeceim," demiti. Delikanllar yaylar ve okluklan aldlar ve arabalar bekleyen seyislere brakarak yarn kysnda Taita'nn yanna kotular. Nefer, bir ucunu ayaklarnn arasnda yere dayad byk sava yayn bir yandan tm gcn ve arln vererek gererken, "Harbe snavnda vakit kaybettik," dedi. Taita, "Krus fazla hevesliydi," dedi. "Ve sen de yle. Ama gemie bakmann bir yaran yok. leriye bak!" Derin boluun tesinde hafif bir bambu iskelesine bal olan hedefleri iaret etti. 4 Harbe hedefleri srasnda olduu gibi burada da be hedef vard. Bunlar, her biri iskelenin aprazlarna keten ipliiyle asl iirilmi domuz sidii torbalaryd. Birine atlan okun kazara tekine apmamas iin birbirlerine yeterli uzaklktaydlar. Asl olduklan ip hemen hemen elli, altm santim uzunluun-dayd, bu da onlara hareket zgrl veriyordu. Hava kadar hafif olarak bat rzgnyla dans ediyorlar, ynleri kestirilemeyecek biimde kh yukan hopluyorlar, kh dallar yapyorlard. Aralanndaki geni boluk menzilin doru olarak hesaplanmasn hemen hemen olanaksz hale getiriyordu, bat rzgr da yarlar boyunca bir anafor gibi frl fmi dnyordu. Kanyonun bu yannda hissettikleri rzgnn gcyle yn kardakinden farkl olacakt. Bu ise oklar da hedefler kadar etkileyecekti. Nefer okluun iinden uzun bir oku ekerken, "Menzil ne kadar, Yal Babam?" diye sordu. Taita o sabahn daha erken bir saatinde kanyonun bir yanndaki dik ann bir kenann admlaryla lmt. Daha sonra, kar taraftaki deflerin oluturduu ay bir tahtann stndeki iviler ve sicimlerden olu-407an garip bir dzenle hesaplamt. Bu lmleri, Nefer'in kestiremedii bir b' imde kanyonun kar yanna kadarki mesafeyi hesaplamada kullanmt. Tafta imdi ona, "Altm be metre," diye yant verdi. Nefer yarn ufalanan kenarnda pozisyonunu alrken bu bilgiyi rzgrn hz ve ynyle ilgili kendi hesaplarna ekledi. Meren de elinde daha hafif svari yayyla yannda yerini ald. Nefer, "Horus'la tanra adna balayalm!" diye dua etti. ki arkada ayn anda oklarn saldlar. Nefer'in oku iskelenin aprazlama tahtasnn zerinden geti. Fazla uzaa ve fazla yksee gitmiti. Meren'ln oku daha keskin bir a izerek rzgrn iine doru yola kt. Yrngesinin tepesine doru yavalarken rzgr tarafndan kavrand ve sola doru yn deitirdi. Menzilinin sonuna doru da rzgrda sallanan domuz sidik kesesi hattna doru de geti ve hedefinin tam ortasna arpt. Domuz sidik kesesinin patlaynn plof sesi kulaklarna geldi. Seyircilerin arasndan sevin banlan ykselirken hakem isabeti yksek sesle ilan etti, fakat Meren yaynn kiriine yeni bir ok yerletirirken, "Bu rastlantyd," diye homurdand. Nefer, "Okluundaki baka rastlantlara da seve seve kabul," dedi ona *Bak-her, kardeim, Bak-her.* ikisi de ayn anda oklann saldlar. Meren'in oku bu kez hedefe ulaamad ve yann kayaJanna takrdayarak arpt. Nefer de hedefi on santimlik bir farkla skalad ve yollad rzgr iin Seth'i lanetledi.

Kzl Yol, harbelerden farkl olarak kullanlan oklann saysna hibir limit tanmyordu. Tek koul, btn oklann yana balarken arabaya yklenilmesi gereiydi, byle olunca da arlkla say arasnda bir tercih yapmak sz konusuydu. Arkadalarn ikisi de ellier oku yanlarna almlard, fakat Nefer'in uzun oklarnn her biri Meren'inkilerin ikisi arlndayd. Nian aldlar ve skaladlar, bir daha nian aldlar ve tekrar skaladlar. Taita rzgn ve her okun hareketini incelemiti. Gvenilmez rzgrn iddetiyle gdsn hissetmek iin btn gcn toparlamt. Rzgrn akn ve gcn neredeyse berrak bir nehirdeki akntlar gibi gryordu. Nefer'e, "Ayn yne nian al, fakat benim komutumu bekle," diye emretti. Nefer yay sonuna kadar gerdi ve sa kolundaki btn kaslann titremesine ramen yay ylece tuttu. Taita rzgn okudu, onun paras oldu, onu benliinin en derininde hissetti, "imdi!" diye fsldad, ok da boluun ykseine srad ve kaprisli havada -408duraksad. Sonra, tepede uan bir ahin gibi kendini toparlad ve hedefin zeri-e iner grnd. sabet alan sidik bezi patlad, kalabalk da sevinle uludu. Taita, "Sonraki!" diye emretti, Nefer de yay gerdi, yksee ve ikinci sidik torbasnn sana nian ald. Taita, "imdi!" diye fsldad. htiyar adam aklnn gcyle okun uuunu vnetir gibiydi. sabetin hemen ncesinde bat rzgr inat edermi gibi onu saptrmay3 alt, ama ok yolundan amad, sidik torbas da sert bir atrtyla patlad. Taita, "Sonraki. Yay ger!" diye fsldad. Kalbin bir at kadar ksa bir sre sonra da, "imdi!" dedi. Ok bu kez sidik torbasna neredeyse deiyordu, ama son anda hedef yana zplad. Nefer, Taita'nn komutu zerine bir daha harekete geti, ama yukarya ve sola doru btn bir ok uzunluu kadar skalad. Byk yay kullanmann zorluu delikanlya fazla gelmiti, sa kolu sancyor, kasl'an kramp yapyor ve irade d zplyordu. Taita, "Durl" diye emretti. "Lostris'in Ttlsm'n sa elinde tut ve dur." Nefer yay elinden brakt ve altndan tlsm sa eline alp ban eerek dua eder konumda durdu. Yay eken koluna kuvvetin yava yava akmaya baladn hissediyordu. Meren hl kk yayla urayordu, ama krk kaburgalarnn acs yznden ifemen hemen iki bklm olmutu ve soluk yznden terler akyordu. Tam o srada yayn yukarsndaki kalabaln arasnda bir kprt oldu, hepsi dnp dzle baktlar. Birisi, "Geliyorlar!" diye bard. Bakalannn da bara katlmalaryla uultu kulaklar sar edici bir dzeyi buldu. Nefer ban kaldrd ve birinci arabann ufuk izgisinin zerinden gm-brdeyerek getiini grd. Araba yeterince yakn olduundan dizginleri tutann, altn rengindeki salar rzgrda uuan Daimios olduunu grd. Arkasndan dz bir izgi halinde br arabalar geliyordu. Srclerin atlara bardklarn ve tekerleklerin engebeli arazinin stndeki takrtsn hayal meyal duyuyordu. Taita, "Onlara bakma," diye emretti. "Onlar dnme bile. Sadece hedefi dn." Nefer yaklaan araba dizisine arkasn dnerek yay yksee kaldrd. Taita, "Ger ve durl" dedi. Rzgr birden durdu. "imdi!" Ok hi amadan kanyonun br yanna kayd ve drdnc torba patlad. -409Nefer okluktan bir ok daha ekti, ama sonra ok eiindeyken derin Di umutsuzlua kapld. l ynnden dne dne gelen bir toz burgac hedef S). rasna doru yuvarlanyordu. Toprak rengindeki toz, kum ve dknt perdele-ri menzili karanla bodu, son kalan torba derinlerinde kayboldu. Arkalanndaki tepelerin ykseklerinde bulunan ava arabalarnn srcle-ri zafer banlan kopardlar, Nefer de kasrgann uultusunun arasnda Da-imios'un sesini duydu. "imdi durup benimle dveceksin, Nefer Seti." Hakem Sokko da, "Son bir hedef kald, ondan sonra yolunuza devam edebilirsiniz," diye bard. Nefer itiraz etti. "Hedef yok ki." Sokko ona, "Ad olmayan tanrnn iradesi bu," dedi. "Ona boyun emelisi-niz." Taita da, "Orada!" diye bard. "Daha byk ve daha gl bir tanrann iradesi ite orada." htiyar adam kanyonun kar yakasndaki youn sar toz bulutunu iaret ediyordu. Derken torba bulank bir gln derinlerinden yukar szlen bir mantar gibi sicimini srkleyerek toz bulutunun yukarsna ykseldi ve scak havann iinde kayd. Taita, Nefer'e dnd. "Tanra Lostris adna imdil Artk yalnz o sana yardm edebilir." Nefer, "Tanra adna!" diye bard ve byk yay dorultarak frtnann kucandaki minik balona nian ald. Ok ykseldi, ykseldi, hedefin solundan geecekmi gibi grnd, ama sidik torbas annda onunla bulumak iin dal yapt. Ustura keskinliindeki ok ucu torbay yard, balon da patlad ve rzgrla birlikte paavra gibi srklenip gitti. Sokko, Tam isabeti" diyerek onlara yolu at. Nefer yay elinden att ve arabaya kotu. Meren de krk kaburgalann koruyarak arkasndan atld, Dov'la Krus birlikte ileri frlaynca kalabalk barlanyla onlara cesaret verdi. Kovalayanlann fkeli barlarn duymasna ramen Nefer arkasna bakmad.

Bin adm kadar ilerde byk asma kpr ba dndrc derinlikteki boaz kydan kyya kat ediyordu, ama ona erimelerinden nce atein iinden gemeleri gerekecekti. abako kprden geiin hakemiydi. Nefer'le Meren'in o snav atlatma-lanndan sonra harbe hedeflerinin bandan drtnala gelmiti. imdi de kpr-410deki gzlem konumuna yerlemiti. Btn Kzl Yol'un en can aha blm buydu. Adaylarn orada bir seim haklan vard. Kprye erimek iin ate duvarndan gemeyi red edebilirlerdi. Bunun yerine uzun yolu seip tepelerin daha hafif bir eimle indikleri vadiyi ama yoluna gidebilirlerdi. Ancak bu yol parkura hemen hemen iki fersah ekliyordu. abako kprnn banda duruyor ve okuluk snavn atlatan Nefer'in avclar peinde olduu halde arabasyla uurumun kysndan ona doru yar temposuyla gelmesini seyrediyordu. abako'nun gnl Firavun'undan yanayd. Ama Kzl Tann'ya olan ball daha ar basyordu. Nefer'in baarmasn btn kalbiyle dilemesine ramen, ona ayrcalk tanmaya cesaret edemezdi. ylesi kutsal yeminine ters der ve lmsz ruhunu tehlikeye atard. ite gz att. Adamlar yanar haldeki mealelerle bunun dibine mel-milerdi. it iki adam boyundayd ve bu scak ve kuru rzgrda ra gibi yanacak olan kurutulmu ot balyalarndan oluuyordu. it yanm daire biiminde rlmt ve her bir ucu uurumun kysna tutturulmutu. Kprnn ban kollannn arasnda tutuyor denilebilirdi. Etrafn evirip dnmenin hibir yolu yoktu. Kprnn bana ulamak iin adaylarn itin iinden gemeleri zorunluydu. abako atein yaklmasn istemeye istemeye emretti. Mealeciler itin 'bir ucundan tekine koarak alevleri itin dibinden srklediler. Otlar hemen tututular ve ate koyu krmz renkli alevler ve kara dumanlarla ge doru ykseldi. Nefer ilerde ykselen alev duvann grd. Bunun olacan beklemesine ramen rkt ve bu noktaya dek o kadar eziyete katlanan atlar hesabna korktu. Krus'a baknca dumann kokusunu alan ve alevlerin rzgrda dalga-landklann gren atn kulaklarnn ileri geri oynadn grd. Derken delikanl gerisinde Daimios'un alayla seslendiini duydu. "Uzun yola sap Nefer Seti. Ate nazik derine gre fazla scak." Nefer onu duymazlktan geldi ve hzla yaklatklar ate duvanna bakt. Grebildii herhangi bir zayf nokta yoktu, ama en yakn u daha nce yakl-m't ve oradaki alevler daha hzl ve daha iddetli yanyordu. Nefer bakarken uru otun bir balyas itin iinden derek dar bir aralk brakt. Delikanl buradan kpr ban hayal meyal seebiliyordu. -411 Derhal o arala yneldi ve yannda duran Meren'e, "Ban rt!" diye Se lendi. Ba rtlerini balarna sardlar, torbalardaki suyu da zerlerine sem rek ba rtleriyle etekliklerini slattlar. Nefer, Meren'e, "Gz balann hazrla," dedi. imdi o kadar yakndlar ki atein sanki onlar karlamak ister gibi sca, n zerlerine saldn hissediyorlard. Krus ritmini bozdu ve karsnda dans eden alev duvarna direnmeye koyuldu. Nefer, "Ata bin!" diye emretti, atlar hl bir yandan koarken hayvanlarn arasndaki araba oku boyunca koarak atlann srtna zpladlar. Nefer, Krus'un boynuna uzanarak hayvanla sakin bir sesle konutu. "Korkacak bir ey yok canm. Gz ban biliyorsun. Sana zarar vermeyeceimi biliyorsun. Bana gven, Krus! Gven bana!" Byle diyerek hayvann gzlerini kaln ynl kumala rtt ve onu dizleriyle ynlendirerek ateten duvara doru srd. Scak stlerine dalga dalga boanyordu. Islak giysilerinden buharlar kyordu. Nefer ellerinin st derisinin kabardn hissetti. Krus'un yelesinin ular da karard ve iin iin trdamaya balad. Ama atlann ikisi de hzla komay srdrdler. Tutumu ot duvanna tasladlar, otlar da etraflarnda adeta patladlar. Nefer gzlerinin kafasnn iinde kavrulduunu hissediyordu. Onlan kapad ve Krus'u ilerlemeye zorlad. Bylece arkalan sra kvlcmlar ve ate paralan srkleyerek itin br yanna ktlar. Nefer kolunun altndan arkaya baknca Daimios'un arabasn ate duvarnda az nce getikleri arala doru srdn grd. Daimios'un atlarnn gzleri bal deildi, alevleri grnce devam etmeyerek aha kalktlar ve ilerlerinde grdkleri dehetten kamaya altlar. Nefer, Dov'un stndeki Meren'e, "Daimios'un atlan gemeyi reddettiler!" diye bard. ki gen kpr bana gelince atlarnn dizginlerini ektiler ve onlan durdurdular. Nefer, "Sakn gzlerindeki ba karma!" diye emretti. "Sakn boluu grmesinler." Kprnn iskelesi kasten bir arabann gemesine izin vermeyecek kadar dar yaplmt ve bir arabann arln tamayacakt. ki gencin arabay par-alanna ayrmalar ve para para karya tamalar gerekecekti. Meren atlan

koum takmlarndan aynrken Nefer de ekici kavrad ve bronz ivileri poyralardan skmeye giriti. Sonra tekerlekleri skt. O bir tanesini, Meren de tekini ald ve kprnn bana kotu. -412Kpr sallanyor ve rzgrn keyfince dalgalanyordu, iki gencin omuz omuza gemelerine dahi izin verecek kadar geni deildi. Nefer duraklamadan dar yoldan koup geti, Meren de hemen arkasndan onu izledi. Kpr ayaklarnn altnda ak denizdeki bir geminin gvertesi gibi kprdyordu, ama Genler bu hareketi dengeliyorlar ve gzlerini uzak kydan ayrmayp altlarndaki korkun bolua ve boazn keskin kayalarla di di olmu tabanna bakmamaya abalyorlard. Kprnn kar ucuna ulatlar, tekerlekleri braktlar ve geri kotular. Yanan itin banda alevler hl Daimios'a yol vermeyecek kadar yksek ve iddetliydi, yleyken adamn atlann krbaladn ve onlara kfrler yadrdn gryorlard. Su torbasn, oklardan artakalanlarla btn br gereksiz donanm braktlar ve arabann kasasn bir arada kaldrdlar. Onu kprnn stnde tarlarken rzgr uzun omaklann ucundaki sa rglerini havalandryor ve neeyle kamlyordu. Dikkatle atlan her adm sanki btn bir mr sryordu, ama sonunda kprnn br ucuna ulatlar, kasay braktlar ve geriye kotular. Nefer arabann okunu ald ve omuzlarnn stnde dengeye getirdi. Meren koum takmyla kllan yklendi ve ayn yolu tekrar yaptlar. imdi geriye yalnz atlann kprden geirilmesi kalmt. Geri dndklerinde alevlerin snmek zere olduunu, fakat itin kt yerde hl frn scaklnda ldayan kaln bir kl yata braktn grdler. Avclardan biri olan Rastafa krba ve tehdit dolu barlarla atlarn buraya srd, fakat birka adm atmalarna kalmadan atlarn bacaklannn derisi yand ve altndaki krmz et meydana kt. Atlar duyduktan acdan kineyerek ve ifteler atarak srclerine ramen geri dndler. Nefer'le Meren kpr ayaklannn altnda sallanrken yeniden geriye kotular. Dov'la Krus gzleri bal olarak sabrla bekliyordu. Delikanllar hayvanlarn diz balarn zdler. Nefer, "nce Dov'u kprden geir. O daha sakin bir hayvan," dedi. Nefer kolunu Krus'un boynuna dolam olarak beklerken Meren Dov'u kprye doru ekiyordu. Ksrak iskelenin altnda hareket ettiini hissedince kan kaldrd ve paniin penesinde kinedi. Meren onunla yava sesle konutu. Dov bir adm daha att ve tekrar durdu. Nefer, "Onu zorlama," diye kardan seslendi. "Ritmini varsn kendisi tayin la" Dov duraksaya duraksaya kprnn ortasna vard. Orada drt baca-413n yanlara aarak ve titreyerek dondu kald. Meren onun alnn tekrar okay, ca yine ilerledi. Kprnn uzak ucuna vard, iskeleyi arkasnda brakp toynaklannn altn da salam topra hissedince kinedi ve ferahlayarak ban sallad. Hl yanmakta olan engel tarafndan yolu kesilen Daimios, "Atlarndan birini karya geirdiler. Onlan hemen durdurmalyz. Rastafa, bana atlarm ver. Zaten sakatlandlar. lecek olsalar bile onlan karya sreceim," diye bard. Arkaya bakan Nefer, Daimios'un at stnde kzgn kllerin iinden geti. ini grd. Kller hayvann dizlerine kadar ykseliyordu, sakatlanan hayvan sendeledi, az daha dyordu, ama Daimios bir kvlcm seliyle yank et ve kl kokulan arasnda onu srmeye devam etti. Feci ekilde yaralanan at Daimi-os'u atein iinden geirdi, ama hemen arkasndan yere yld. Daimios kendini yere att, kton ekti ve Nefer'e doru kotu. Nefer de kendi klcm ekti ve kanyonun kar kysndaki Meren'e seslendi. "Geri gel ve Krus'u al. Ben o orospu ocuunu oyalacam." Hamle yapan Da-knios'u karlamak zere birka adm att. Kllar uzunluktan boyunca aktlar. Daimios geriye dnerek Nefer'in bana doru hamle yapt. Nefer bu darbeyi karlad, sonra bir kar hamleyle hasmn geriye sramaya mecbur etti. Arkaya bakmaya ksack bl; an frsat bulan delikanl, Meren'in Krus'u sallanan kprye srdn g'd. Krus kpr tabannn ayaklannn altnda sallandn hissedince, ban sallad ve gerilemeye alt. Nefer ata, "Haydi git, Krus!" diye seslendi, aygr da efendisinin sesini duyunca sakinleti ve kprnn stnde birka adm att. Ancak Daimios yine saldnya getiinden delikanlnn tm dikkatini onun zerinde younlatrmas gerekiyordu. Daimios, Nefer'in boynuna ve gsne birka kere hzl hzl kl sallad, Nefer bu hamleleri bloke edince de saldn ynn deitirip delikanlnn ayak bileklerine nian ald. Nefer klcn parlak emberinin zerinden atlad ve hasmnn savunmasz kalm omzuna yklendi. Klcn Daimios'un omzuna demesi zerine kann adamn gneten yanm ve yalanm kaslarnn stne fkrdn grd. Ancak Daimios bu s yaray hissetmemi grnyordu. Birbirinden gl hamlelerini srdrd. Srayla darbeler indirmeyi ve darbeleri bloke etmeyi srdrdler. Derken Daimios gerileyip sola doru bir kavis evirdi ve Nefer'in arkasna geerek kpr yolunu kesmeye alt. Fakat Nefer yeni hamleleriyle onu geri ekilmek zorunda brakt. -414

Taraflann soluk almak iin durduklan o bir ann iinde Nefer alevlerin ta-arny'3 sndklerini, otlardan rl itin yanp yok olduunu grd. br clar arabalarn brakmlard, kzgn kllerin zerinden atlayarak kavgaya Katlmaya kouyorlard. Daimios koan yandalarna, "Etrafnda bir halka oluturun ve onu ld-^n!- diye bard. Arkaya bakan Nefer, Meren'in Krus'a kprnn stnde br yana doru epeyi yol aldrdn grd. Aygr titriyor ve kalaslarn toynaklarnn altnda oynadn hissettike ter dkyordu, ama neyse ki altndaki korkun boluu gremiyordu. Tam o srada br avclar Nefer'e, "Senin u sa rgn soylu kna tkacaz." gibilerden alayc laflar atarak ve ellerinde kllarn sallayarak delikanlya doru kouyorlard. Nefer kprnn bana doru geriledi. imdi ancak birer birer karsna kabileceklerdi, bylece alayc laflarn arkas kesildi. Adamlar kprnn banda grup halinde durdular. Daimios, "Bana bir entik att,* dedi. "Ben yaray balarken, onun arkasndan sen git, Rastafa." Adam, tuniinin eteinden dileriyle bir erit yrtt ve bununla s et yarasn balad. O bunu yaparken Rastafa kprye kotu. Adam karanlk ve fkeli baktan olan ok esmer, sakall biriydi. riliine karn bir gelincik kadar hzl ve evikti. Sallanan kpr tabannn stnde kolayca denge buldu ve Nefer'in boynuna doru sert bir hamle yapt. Saldrnn iddeti karsnda delikanl tekrar gerilemek zorunda kald. Krus arpan kllarn metal akrtsn ve hemen arkasndaki barlar duyunca protesto eder gibi aha kalkt. Kpr altnda zplad ve fena halde sarsld, korkun bir an boyu hayvann dengesini kaybedip aaya umas tehlikesi bagsterdi, ama bir mucize eseri olarak tekrar drt ayann stne indi ve sallanan kprnn stnde titreyerek kald. Sonunda sendeleyen ve kprnn kenarnda sarslan Rastafa oldu. Kolan bir ileri, bir geri sallayarak denge bulmaya alt. Nefer hemen ona do-m hzl bir adm att ve klcn adamn kaldrd kolunun altna saplad. Bronz b'ak kaburgalarn arasndan geerek derine kayd. Rastafa delikanlya alkla bakarak, "ok acyor. ok aryor, kutsal Seth!" diye inledi. Nefer klcn hzla ekti ve klla birlikte Rastafa'nn yaam kan da arkamdan dan fkrd. Kandan kzla boyanan adam arkaya doru devrildi ve -415koltanyia bacaklan bir tekerlein parmaklar gibi alm olduu halde dn dne uuruma yuvarland. Sesi lgnca bir cyaklamaya dnmt, ama adam dmeye devam ettike ses de uzaklat ve zrh boazn tabanndaki kayalara takrdayarak arpnca aniden son buldu. Bu lm yolculuu karsnda dehete den adamn arkadalar kpr. nn banda duraklamlard. O darack geide adm atmaktan birdenbire e. kiniyor grnyorlard. Nefer o andan yararlanarak geri dnd ve Krus'un titreyen brn ok-ad. "Sakin ol, Krus. Yanndaym canm benim. Haydi devam et." Efendisinin sesini duyunca rahatlayan at, kprnn sallantsnn da yavalamas zerine ileriye bir adm, sonra bir adm daha att. "Yr, Krus, yrmeye devam et!" Bylece kprnn yan yerine gelmilerdi ki, Meren bararak Nefer] uyard. "Arkanda, karde!" Nefer yeni bir hasmla karlamak iin tam zamannda arkasna dnd. Bu adamn nn duymutu. Libyal bir kleydi ve zgrl iin dvyordu. Korkuyu dnmeyerek dar kpr tabanndan dosdoru Nefer'in zerine kouyordu. lk hamlesinin tam .hzndan yararland, yle ki Nefer o ilk saldry atlatmaya ancak vakit buldu. Kl klca toslarken iki hasm gs gse geldiler, serbest kollaryla da lmcl bir sarlla birbirlerine yaptlar. Greiyor, bir avantaj yakalamak iin birbirlerini kh yksee kaldryor, kh itiyorlard. Arkasndaki boumay duymak Krus'u harekete geirdi. ne doru bir hamle yapt ve kar kynn gvenliine doru birka adm daha yaklam oldu. Nefer adamla yz yzeydi. Dileri simsiyah ve testere gibi entikliydi, nefesi ise kokmu balk gibi kokuyordu. O pis dilerini kpek gibi hrlayarak Nefer'in yzne saplamaya alt. Fakat Nefer geri ekildi, sonra alnyla tos vurarak deri miferinin sivri ucunu adamn burnunun kemerine arpt. Kemikle kkrdan krldn hissetti, adam da onu salvererek arkaya doru sendeledi. Bu arada dengesini kaybetti ve kendini toparlamak iin kprnn yanlarndaki halata sanld, oraya aresizlik iinde asl kald. Nefer halat kavrayan parmaklan doraynca halat kanl kesik parmaklardan kurtuldu. Libyal arkasst devrildi ve havada haykrarak, kendi etrafnda dne dne dmeye balad. Grnrde uzun zaman dtkten sonra tok bir et grltsyle aadaki kayalara arpt. -4161 Kprde Nefer'in arkasnda Daimios'un liderliinde adam vard. Da-mios yarasn sarmt ve hi de yaralya benzemiyordu. Ama iki arkadann bana gelenleri grdnden imdi daha ihtiyatlyd. Nefer onunla dvr-ken aralarnda bir kl boyu aralk brakmaya dikkat etti ve ancak Krus kar yakaya ar admlarla yaklatka geriledi. Derken Meren, "Karya getik, Nefer," diye sevinle bard. Nefer de Krus' un toynaWannin kayalk arazide takrdadn duydu. Meren, "Krus da karya geti," diye bard. Daimios'un ba gzlerinin nnde imekler aktrdndan Nefer dnp bakamazd, ama, "Kpry kes, Meren, halatlan kes de dsn," diye bard.

Daimios komutu duymutu, panik halinde geriye srad. Omzunun zerinden arkaya baknca kprde ne kadar ilerlediini, br yakayla arasnn ne kadar uzak olduunu fark etti. Meren kprnn btn arln tayan iki kaln halatn yannda duruyordu. Klcyla indirdii ilk darbe halat yan yerine kadar dorad, iplikler pof, diye ayrlarak iftleen ylanlar gibi zlmeye koyuldular. Daimios'un terli yznde yaln bir dehet biimlendi ve adam darack yolda arkadalaryla birlikte kamaya koyuldu. Nefer hzla dnerek Meren'in halatlarn banda durduu yere doru kotu. Kprnn sonuna vard ve atlayarak kendini salama ald. HeVnen br halata saldrarak onu da sert hareketlerle doramaya giriti. Halatlardan biri ayrlnca btn kpr titredi ve iddetle bir yana yatt. Daimios kendini ne att ve tam ikinci halat da kopup kpr bolua uarken kendini salam yere frlatabildi. Daimios kendini abuk toparlad. Uurumun kenannda durarak kardaki iki arkadaa fkeli gzlerle bakt. Nefer klcn knna soktuktan sonra adam deli eden bir jestle selamlad. "nnde uzun bir yol var." Sonra arabann paralarnn montajn yapmak iin Meren'in yanna kotu. Bu ii Taita'nn dikkatli baklannn nnde birok kez tekrar etmilerdi. Meren kasanri bir yann kaldrrken Nefer tekerlekleri poyralarn stne yerletiriyor ve tuntan ivileri ekiciyle akmaya alyordu. Bundan sonra oku kaldrdlar ve sahanlktaki halkal cvataya baladlar. Nefer arkaya dnp kanyonun br yanna bakmak iin birka saniyesini harcad. Daimios'la haytta kalan-avclann arabalanna binmekte olduklarn grd. itin tten otlannn son duman kmeciklerinin arasndan tek bir sra nalinda uzaklamalann izledi. zledikleri kanyonun kysndaki yo! onlan so-417- Bycler Kral / F: 27 nunda tepelerin dzletikleri yere gtryordu. Buradan itibaren tatlann ve atlarn karya geirebilecekler Ve takibi srdrebileceklerdi. 'Yeterince vakit kazandk." Meren gvenli gzkmeye alyordu, fakat sinirli atlan kprden geirme abas onu korkun derecede sarsmt. Elini yaral yanna bastrd. Nefer onun hesabna korktu. "Belki," dedi. "Ama bu Kzl Tann'ya bal olacak." Byfe derken boynundaki Lostris Tlsm'na dokundu. Atlar koum takmlarna tutturdular, arkadan onlan arabann uzun okuna baladlar. Bundan sonra arabann sahanlna atladlar ve atlar iaret flama-lan sras boyunca srdler. Bu hat stnde atlar diledikleri kadar zorlayabilirlerdi, nk hattn sonunda onlan Tarsuslu Khama'yla ndsl Drossa bekliyordu. Srcleri Aartla'nn ekibinin en nl iki kl ustasnn onlar bekledii ringe girdiklerinde atlar uzun bir sre dinlenebileceklerdi. Nefer arabay hzlandrd, iaret flamalan da hzla yanlarndan geti. Son ykseltinin tepesine ulatklannda ilerlerinde, dar ve uzun vadinin sonunda, onlar buyur etmek iin kaplarn sonuna kadar am Gallala kentini grdler. Ama vadinin banda, kentle aralarndaki tepelerle evrili s havzada yzlerce kiilik bir kalabalk toplanmt. Grne baklrsa son bireyine kadar btn kent halk kl snavn seyretmeye gelmiti. Araba hzla yaklarken kalabaln uultusunun frtnann sesi gibi iddetlendiini duydular. Kalabaln ortasnda tahta parmaklkla iaretli bir patika vard. Bu patika onlar tam ortada beyaz talarla izilmi iki daireye gtrecekti. Arabadan at-lamalan zerine seyisler atlan zapt etmeye koarken Nefer, Meren'i kucaklad. "Sen yaralsn, dostum," dedi. "Bunda utanlacak bir taraf yok, nk onurla alnm bir yaradr, ama seni engelleyecektir. Drossa'yfa kar karya gelmemeye almalsn. O ok hzl ve gl, stelik boydan boya zrhlar iinde. Ondan ka ve ben yardmna yetiinceye kadar da kamaya devam et." Bundan sonra ayrldlar. Her biri hakemlerin onlar iin uygun grd dairelere yneldi. Nefer beyaz talann oluturduu izginin banda durdu ve dairenin ortasndaki savaya bakt. Tarsuslu Khama miferi, gsl ve baldrlklaryla tepeden trnaa zrh iindeydi. Neferle Meren de ayn korumay istemi olsalard, zrhlarn yarn bandan beri arabada tamak zorunda kalacaklard, oysa iki zrhn arl Krus'un bile gcn tketirdi. -418l Nefer ta halkann kysndan adamn inceledi. Khama'nm miferi kulaklavukarsnda m vara alm kanatlaryla korkun bir maskeydi, burun paras bir kartal gagasyd. Aralklarda ldayan gzler insanlk d ve acmaszd. Adamn gs de tuntan bir zrhn korumasndayd. Zrh eldivenleri altn renkli balk pullanyla kaplyd. Sol omzunda dairesel bir kk zrh tayordu. Taita, "Grtlak, bilek, ko/tukaft, ayak bilekleri ve gzler," diye Nefer'i bilgilendirmiti. "Bunlar dnda her yeri kapal." Nefer, Lostris'in Tlsm'n bann yukarsna kaldrd ve uzun altn zinciri sol bileine dolad. Sonra minik altn cismi dudaklarna gtrp pt. Beyaz tas emberini at ve Tarsuslu Khama'yla karlamaya gitti. nce saa doru bir kavis izdiler, sonra geri dndler, ama sonra Khama gz artacak kadar hzl bir dizi saplama ve kesme hareketiyle birdenbire zerine saldrd. stnde zrhn bu arl varken bu kadar hzl olabilecei Neferin aklna gelmemiti. Adam kendisinden uzak tutmak iin delikanlnn btn hnerini ve kuvvetini seferber etmesi gerekiyordu, buna ramen deri artm delen ve kaburgalanna kadar nfuz eden bir kl darbesi yemenin nne geemedi. Birbirlerinden ayrlp sonra tekrar birbirterinin etrafnda dnmeye balarlarken Nefer scak kannn brne doru aktn hissediyordu.

Kalabalk etraflannda tpk frtnal deniz gibi uluyordu. Fakat hasmlarn birbirlerinden ayrlmalann izleyin ani sessizlik iinde Nefer br ringden gelen ac dolu bir ses duydu. Meren'in sesini tand. Meren bir kl darbesi yemiti ve lna baklrsa ar bir yara almt. Neferin yardmna ihtiyac vard, belki de hayat buna balyd. Fakat daha nce bu Khama gibi birtasmla karlamadndan Nefer'in kendi hayat da mthi bir tehlikedeydi. Taita bile adamn zayf bir yann fark edememiti, fakat metale arpan metal takrtlar arasnda birbirlerine kavutuklar srada Nefer onda ok kk bir kusur fark etti. Khama omuz arlndan bir kesme hareketine giritii zaman ksa bir an sa yann akta brakyor ve ban ne sryordu, bu ise genelde zarif ve akc stiliyle elien hantalca bir hareketti. Nefer uzun sre kar koyamayacann farkndayd. Ylan ona gre fazla becerikli ve glyd. Delikanl sonunda bir kumar oynad. Sa kalasn akta brakan bir hareket yapt, Khama bunun zerine tpk saldran bir engerek ylan gibi aadan harekete geti. Bu arada n alm ve ba ne itilmiti. Buna hazrlkl an Nefer hemen kalasn ekti, kl da kan aktmadan sadece etekliinin "cunu kesti. -419Nefer'in zincirinin ucunda fini fini dndrd Lostris'in Tlsm gz kg. matnyordu. Derken delikanl onu sapan gibi kulland, atn hzlandrmak iin zincirinden yararlandndan altn cisim ok gibi frlayan bir k huzmesine dnmt. Bylece Khama'nn miferinin gz deliinin iine akt, keskin metal kenar da adamn gz yuvarlan dibine kadar yard. Altndan maskesinden pette gibi gz svsyla kan boanan Khama geri geri sendeledi. Adam duyduu acdan adeta kr olmu, ynn armt. Patlam gz yuvarlana ulamak iin miferi bandan koparp atmaya al. ti. Miferin kenan kalkp boaz ortaya knca Nefer klcnn ucunu adamn grtlak kntsnn bir parmak yukarsna saplad. Klcn ucu yukanya doru a evirerek Khama'nn beyninin arkasna kadar kayd. Adam kollarn iki yana ap yere yld. Zrh gneten kavrulmu topraa takrdayarak arpmadan nce lmt bile. Nefer sandaletini hasmnn boazna dayad ve klcnn ucunu, adamn miferinin metaliyle kafatasnn kemii arasnda skt yerden karmak iin btn gcyle ekmek zorunda kald. Cesedi olduu yerde brak ve tlsmn zincirini yine bileine dolayarak ringden frlad. Meren'in lmcl bir tehlikeyle kar karya olduunu bildii br ringe ulamaya alyordu, ama kalabalk ona engel oluyordu. Delikanl kendine yol amak iin klcn ekti, seyirciler de korkuyla nnden katlar. nsan kalabaln yarp getiinde Nefer ikinci ringde Meren'in silahn elinden drdn, sa brndeki bir yaradan ve kulan yan yerine kadar yarm bir kesikten sel gibi kan kaybettiini grd. Kula iplik gibi sarkm bir et parasnn ucunda sallanyordu. Delikanl bu halde Drossa'dan kamay baanyor, hasmnn klcnn menzili dnda kalmak iin panik iinde geri geri gidiyordu. Drossa glyor, ldrme zevkiyle boa gibi bryor, korkun ses te-pelikli sava miferinin iinde yanklanyordu. ldrc darbeyi indirmek iin Meren'i uygun pozisyona srmeye alyor, bu arada acele etmiyor, mcadelenin her annn zevkini karyordu. . Drossa'nn Nefer'e arkas dnkt. Delikanl onun zerine srad ve adamn zrhnn balama yerine klcyla nian aid.. Fakat Drossa vahi bir hayvann igdsyle tehlikeyi sezdi ve bu yeni gelen hasma doru hzla donou. Nefer'in hamlesi metal gsle arparak geri tepti, Drossa bu arada W la delikanlnn bana nian ald. Nefer kendini geri att ve iki vahi hayvan g birbirlerinin etrafnda dnmeye baladlar. -420Meren frsattan yararlanarak drd klcn almak iin eildi, fakat Drossa onun zerine atlad. Meren o kadar zayf dmt ki sendeleyip kapakland. Drossa tekrar yere den klca bir tekmeyle ringin dna frlatt ve ayan Meren'in omuzlannn arasna dayayp onu yere mhlad. "Bak gr, btn dnyay titreten gl Firavun, olann nasl elimde." Bir celladn indirdii darbeyi taklit etti, ama klcnn keskin kenarn Meren'in ensesine dayamakla yetindi. "Ne dersin, sana onun kellesini vereyim mi? Bir hkmdara layk bir armaan olur dorusu." Nefer'in fkeden gzleri karard, onu yerde yatan Meren'den uzaklatrmak iin Drossa'nn zerine saldrd. Klcn baldrnda at kesii hissetmesi zerine akl bana geldi. Kendini arkaya atnca Drossa'nn miferdeki yarklardan gzken gzlerinden adamn onunla oynadn ve bunun her anndan sadiste bir zevk aldn fark etti. Drossa kendine gre bir artistti, kalabalk da onun gsterisinden holanmt. Alklar ve banlanyla belli ediyorlard bunu. Meren birden uzanp her iki kanl eliyle Drossa'nn ayak bileini yakalad ve adam devirmeye alt. Drossa sendeledi ve kfr ederek bir tekmeyle ayan kurtard, fakat bir an iin dengesini kaybetmiti, Nefer de bundan yararlanarak saldrya geti. Hasmnn boazna, miferinin ene parasyla gslnn tepesinin arasna nian almt. Fakat Drossa bedenini yana kv-nnca Nefer'in klc metalin stnde tngrdad. Nefer ldrc darbeyi indirme ansn karm, ama bu sayede Dros-sa'y kurbannn stnden uzaklatrmt, Meren de bu arada zar zor ayaa kalkm ve Nefer'in arkasna sendeleyerek arkadan bir tr koruma kalkan gibi kullanmaya balamt.

^ ki hasm yine birbirlerinin-etrafnda fr dnyorlard. Nefer umutsuzluun souk nefesini yine hissetmeye balamt. Drossa gibi bir adamn ona yeni bir ans tanmasn hi olas grmyordu. aresizlik iinde tlsmla bir deneme daha yapt. Onu altn zincirinin ucunda dndrerek Drossa'nn miferindeki gz yanklanna nian ald. Fakat Drossa annda enesini indirince altndan tlsm miferin alnndan arkaya sekti. Tlsm eer zincirin ucunda olmu olmasayd Nefer onu kaybederdi, ama onu geri ekebildi ve zinciri yine sol bileine dolad. "Bu silah deil, ocuk oyunca." Drossa alayla gld. Yine birbirlerinin etrafnda dndler ve kandrc hareketler yaptlar. Dros-kolay hareket ediyor, fakat Meren'i koruma abasndan dolay Nefer engelliyordu. Saldrya geip Meren'i korumasz brakamazd. -421 Drossa ikisiyle bir kuzu srsn yneten oban kpei gibi oynuy0r onlar beyaz ta srasna, doru sryordu. Kalabal honut edecek gsterili bir darbeyle onlan ldrmeyi, bylece nn artrmay amalyordu. Derken kalabaln iinden biri, "Avclar!" diye bard, btn balar da uzun vadinin ucundaki ykseltinin tepesine evrildi. Daimios'un arabas ufuk izgisinin stnde belirmiti. Kpr banda onurunun krlmasn unutturmak ister gibi atlann alabildiince zorluyordu. Kafilesindeki br arabalan ok geride brakmt. Frtna gibi aadakilerin zerine geliyordu. "Sen bana aitsin, kudretli Msr!" Drossa, Nefer'le alay etmeyi srdryordu. "Daimios gibi bir tredinin sa rgn benden almasna izin vermeyeceim." Nefer miferin yartklanndaki soluk renkli gzlerdeki buz gibi kararll grebiliyordu. Meren'e, "Eer yere dersem kendini kurtarmaya bak. Ringden k," diye fsldad. Meren, "Hayr, Firavun. Cennete giden yolda mzrakn olarak seninle geleceim," dediyse de kuvvetinin kesilmesi zerine bacaklar altnda bktver-di ve kanlar iinde yere kt. Drossa frsattan yararlanarak gibi Neferin zerine kt. Klc Nefer'in umutsuz gardnn stne bir demircinin ekicinin rse arp gibi madeni akrtlarla iniyordu. Her darbe delikanlnn sa kolunu omzuna kadar sarsyor ve uyuturuyordu. Uzun zaman dayanamayacann farkndayd. Buna ramen her darbeyi tahmin etmek iin Drossa'nn gzlerini gzlyordu. ldrc darbeyi indirmeye hazrlanrken adamn gzlerinin daraldn ve ldadn grd. Darbe tpk gkten inen yldnm gibi yksekten boand, Nefer'in btn yapabildii de bunu karlamak iin kendi klcn bann yukarsna kaldrmak oldu. Hasmnn klcn tek bir elle dndremeyeceini veya durduramayacan biliyordu, Drossa bura frsat vermeyecek kadar glyd. Bunun zerine kl tutan eline destek olmas iin sa bileini sol eliyle kavrad. Altndan tlsm tutan eliydi bu. ki kl ylesine bir iddetle arptlar ki tun kar koyamad. Her iki kb da atrdayarak koptu ve beyaz ta emberinin dna frlad. kisi de bir tek vurula silahsz kalmlard ve bir an boyu akn halde baktlar. Kendini ilk toparlayan Nefer klcnn kabzasn Drossa'nn kafasna -422frlatt. Hasm igdsel olarak ban edi. Nefer ne atlnca gs gse geldiler. jki tapnak danss gibi birlikte dnyorlar, bir saa, bir sola gidiyorlar, birbirlerini devirmeye alyorlard. Drossa bir ara kollann Nefer'in koltuklarnn altna geirdi ve zrhl yumruWanni delikanlnn krek kemiklerinin arasnda kilitledi. Gm bilezikleri ve altndan eldivenleriyle Nefer'i tuntan zrhnn stnde ezmeye balamt. Nefer yksee kaldrlmasna kar koyamad. Kendini savunmak iin Lostris'in Tlsm dnda silah yoktu. Kuvvetinin son katresiyfe altn zincirin bir ilmeini Drossa'nn miferinin zerine geirmeyi baard. Bileklerini kvrarak zinciri dndre dndre aaya itti ve sonunda miferin altndaki aral ve Drossa'nn boynunu buldu, Nefer ularna aslarak zinciri dndryordu. Sonunda altn halkalarn canl eti kesmeye baladn hissetti. Drossa grltyle soludu ve Nefer'i salvererek' her iki elini boynuna att. Nefer'in bileklerini yakalayarak boynundan uzaklatrmaya alt. Ancak bu hareket, halkalarn kesme gcn artrmt. Miferin yanklannn iersine bakan Nefer, Drossa'nn gzlerinin yuvalarndan frladn ve kanla dolduunu grd. Zinciri sa bileinin etrafna bir kere daha dolayarak saa ve sola doru testereleme hareketlerini srdrd. Drossa'nn grtlandan gargaralamaya benzer bir ses kt ve gzlerimin birinde bir damar patlad. Gz olgun bir ilek gibi yuvasndan frlamt. Drossa hl Nefer'in bileklerine sarlm durumda dizlerinin stne kt. Delikanl onun tepesine dikilmi durumda bileklerini kvrarak zinciri daha da sktryordu. Sonunda zincirin kkrdaks bir maddeyi kestiini hissetti. Drossa'nn soluu, kesilmi nefes borusundan rzgr gibi boand. Nefer zincirin bir ilmeini daha bileine dolad ve tekrar ekti. Zincirin, kemie kadarki yolunun stndeki btn dokulan kestiini hissediyordu. Miferin aralndan -iri iri damlalar halinde kan szlmeye balamt. Nefer bunun zerine toparlanp kalan btn gcn kulland. Zincir Drossa'nn boynunda iki omurun arasndaki eklemi buldu ve kesti. Adamn kafas omuzlarndan frlad ve hl ar miferin iinde olarak ringin br ucuna yuvarland.

Nefer arkaya doru sendelerken hakemin onu galip ilan ettiini duydu. Kanl altn zinciri tekrar boynuna geirirken lgna dnm kalabaln balan-ran zerinden teenin yamacna bakt. Daimios'un arabas yamacn yar yerine varmt ve drtnala zerine geliyordu. Nefer, Meren'in zerine eildi. "Ayakta durabilecek misin?" diye sordu, ama Meren deneyince bacaklar altnda bkld ve ayaklar altnda inenmi - 423 topran stne serildi. Nefer onu bir kolundan ekerek ayaa kaldrd, s0rtr kolunu onun boynuna dolad. Arlna omuzlanyla destek olarak Meren-ayaa kaldrd, onu dizlerinin altndan kavrad ve hareketsiz vcudunu omu? lad. Meren'in ba srtnda, bacaklar ise nnde sallanyordu. Meren ar bir erkekti, Nefer de hemen hemen tkenmiti, vcudunun snrlarn zorluyordu. Onunla beklemekte olan arabaya doru sendeledi ve ar-kadan olduu gibi taban tahtalannn stne brakt. Bir saniye kadar kendi-sine yakn tekerlee soluk solua dayand ve arkaya bakt. Daimios yamacn dibindeki dzle ulamt. Belki drt yz admlk bir mesafedeydi ve hzla yaklayordu. O kadar yaknd ki Nefer adamn yzndeki utkulu ifadeyi grebiliyordu. Daimios ne eildi ve uzun siyah krbac atlarnn stnde aklatt; hayvanlar annda ne frladlar ve daha da hzl yaklamaya koyuldular. br avclann arabalar da onu yoku aa izlemekteydiler toplam alt taneydiler. Durup onlarn hepsiyle arpmak dncesini Nefer hemen aklndan kard. imdiki durumunda yalnz Daimios'la baa kabilecei bile pheliydi. Kamak zorundayd. Delikanl ipi Meren'in vcuduna dolad, koltukalttanndan geirdi ve onu taban tahtalarna balad. Sonra srnrcesine arabaya bindi ve Meren'i bacaklarnn arasnda tutarak durdu. Atlan balarndan tutup zapt eden seyislere, "Onlan serbest brakn!" diye seslendi. Seyisler denileni yaptlar ve kenara sradlar. "Ko, Dovl Ko, Krus!" Atlar birlikte harekete getiler, kalabalk da nlerinde dald. Nefer balarn vadinin br ucuna, kentin ak kapianna doru evirdi, onlar da kotular. Araba sallanp zpladka Meren, Nefer'in ayaklannn arasnda istemsiz olarak inliyordu, Nefer de yolun stndeki przl yerlerden kamaya alyordu. Arkasnda bir krbacn sakladn duyunca ban evirdi ve Daimi-os'un onlan sktrdn grd. Atlann krbalyor ve onlara fkeyle baryordu, fakat Dov'la Krus, Daimios'un krbala tm abalarna ramen onlan daha fazla yaklatrmadlar. Nefer ileriye bakt ve amak zorunda olduklar mesafeyi hesaplamaya alt. Gallala'nn kaplarna yanm fersahtan daha az bir yollan kalmt. Nefer duvarlan ve giriteki krmz tatan kolonlar ssleyen palmiye yapraklanndan rl elenkleri daha imdiden grebiliyordu. O an dikkatinin dalmasnn bedelini dedi. Tekerleklerinden birinin pafr kann kenanndaki bir kaya kntsna arpmas zerine araba yksee frt* ' -424ve altnda hzla dnd. Az daha devriliyordu. Nefer tat kontrol altnda tutmaya abalarken Krus da ona arabay dengelemekte yardmc oldu . Ama imdi arkaya baknca hatasnn ona pahalya patladn grd. Daimios aralarndaki akln yz admn kapatm ve harbe sralarna ulamt. Nefer onun, yanndaki oklua uzandn ve kay bileine sardn grd. Nefer ona bir karlkta bulunacak durumda deildi. Btn oklarn harcam, yavn kanyna frlatmt, Drossa'yla yapt delloda ise klc krlmt, gir krbac bile yoktu. Tek savunma arac hzd. Atlarna, "Ko, Dov! Ko, Krus!" diye seslendi. Adlarn duyunca atlarn kulaklar kprdad. Toynaklar kat topra dvyor, Taita'nn kara ya da kurumakta olduundan tekerleklerin poyralar gcrdyordu. Derken baka toynak sesleri duyuldu. Nefer'in atlarnn toynaklarnn sesine kanyordu bu sesler. Bu kez arkasna baknca Nefer Daimios'un daha da yaklatn, atlannn srtnn ve brnn krbalanmaktan kan iinde kaldn grd. Daimios'un elinde frlatlmaya hazr bir harbe vard ve onu frlatt. Nefer mzran hasmnn elinden frlayp zehirli bir bcek gibi yaklatn gryordu. Harbe sa ayann yannda taban tahtasna saplannca delikanl igdsel olarak irkildi. Harbe, sapl olduu yerde titreyip duruyordu. "Koun canlarm!" Nefer'in sesi tizlemiti, atlar da bunu duydular. "Elinizden geleni yapn!" Krus kalan gcn biraz daha zorlad ve Dov'u da yan sra srkledi. Daimios'un krbalanm kanl atlaryla aray amaya baladlar. Daimios, "Daha hzl domuzlar!" diye baryordu. "Daha hzl koun, yoksa srtnzn derisini diri diri yzerim." Uzun krba aklarken gzle grlmeyen bir ip iki tat birletirmi gibi birlikte yaryorlard. Daimios baka bir harbe ekerek kay bileine sard. O at iin kolunu arkaya atarken Nefer zaman ok iyi hesaplad, Dov'un Krus'un omzuna doru eilmesi zerine araba hafife yana kayd, bu kadar ise kargnn Nefer'in omzunun zerinden boa gitmesine yetti. Fakat bu manevra mesafe kaybetmelerine neden olmutu, Daimios da sonuncu harbeyi kaparak kay bileine sard. Artk ok yaknd. Nefer aresizlik iinde ona bakyordu. Atlannn komutu daha kolay alglamalar iin dizginleri biraz daha skt. Daimios harbeyi frlatmak iin tam sa omzunu hzla evirdii srada Nefer atlarn aksi yne sevk etti ve onlar drtnala

koturdu. Fakat harbe Daimios'un elinden ayrlmamt. Bir aldatma numarasna ba vurmutu. Harbeyi yine at durumuna geirdi. - 425 Nefer yine geriye dnmek ya da patikadan aynttp engebeli araziye ve da* nk kayalann arasna sapmak zorundayd. Hareket asn deitirdi, Daimios h bu kez Nefer'e deil, dn srasnda br akta kalan Dov'a nian ald. Karg ksran omzuna sapland. Derisiyie kas demetini delip geti, am sonra kemie arparak yaamsal organlarna ulaamad. lmcl bir darbe deildi bu, ama sakatlayc olduu muhakkakt. Kargnn ucu atall olduu iin hayvann yannda sallanyor ve att her adm engelliyordu. Dov abalyor, elinden geleni yapyordu, ama artk Krus'a ayak uydura-mryor, akan kanlar da Nefer'in bacaklarnn stne sryordu. Delikanl ara-bann altnda yavaladn hissediyor ve Dov'a seslenmesine ramen, harbe att her admla ksran brne arpyor ve n ayaklarna dolayordu. Daimios ileri atld. Nefer de hasmnn atlarnn arabasnn tekerleiyle bir hizaya geldiini gzucuyla grd, Daimios'un abayla zafer sevincinden bo-uklam sesini ise kulann iinde duydu. "Senin iin her ey bitti, Nefer Seti. Artk elimdesin." Nefer ban evirip Damios'a bakt. Adamm dudaklan, kazkl hummaya yakalanp lm bir cesedinki gibi korkun bir grimasla sonuna kadar almt. Sonuncu harbesini frlatm, krbacn da atm, ama klcn ekmiti. Kaplara kadar ne kadar bir yol vard? Be yz admdan az. Kaplar ne kadar yakn, ama ayn zamanda ne kadar uzakt I Delikanl igdsel olarak tapnan damna bakt. stnde minik siluetler diziliydi, aralannda tahmin ettii gibi Mintaka'nn tuniinin al rengini seti ve sevgilisinin, bann yukarsnda yeil bir dal salladn, uzun siyah salarnn da kuzey rzgrnda bir flama gibi dalgalandn grd. te her eyden deerli bir dl, diye dnerek eli, ayann yannda taban tahtasna saplanm olan Daimios'un harbesine gitti. Harbenin ba tahtann derinine saplanmt, ama delikanl tm kuvvetini toplayarak ekti, evirdi ve en sonunda onu tahtann iinden kurtard. Harbeyi frlatmak iin srm yoktu, bunun yerine harbeyi bir sng gibi tuttu ve dmanna bakt. Nefer'in elindeki silah grnce Daimios'un gzleri ksld ve adam klcyla hemen gard pozisyonunu akt. Arabasn Nefer'inkinin yanna srerek delikanlya doru bir hamle yapt. Nefer darbeyi harbenin sapyla geri evirdi. ki araba birbirinden ayrld, ama sonra birbirlerine o kadar iddetle arptlar ki aracnn yanndan yere savrulma tehlikesi geiren Nefer var gcyle dizginlere aslmak zorunda kald. -426Daimios bu kez Nefer'in sa rgsnn bal bulunduu uzun sra klcyla arpt, ama sert bambuyu koparamad. Kendini toparlayan Nefer de Da-imios'a harbeyle saldrarak onu geri srd. ki araba imdi tekerlek tekerlee hz yapyorlard. Neferle Daimios arabalarndan birbirlerine doru eilmiler, silahlanyla saplama ve kesme denemeleri yapyorlard. Tuntan bak Nefer'in gsne arpt, delikanl da kendini dizginlere doru attysa da gslnn derisi kesildi ve delikanl kesici kenarn etine battn hissetti. O da harbenin ucunu Daimios'un yzne doru savurdu ve adam geri ekilmeye zorlad. Harbenin atal derisine gml olan, sap ise her att admda bacaklarna arpan Dev var gcn harcyordu. Nefer birok sesin uultusunu duyuyordu. Sesler nce hafifti ve toynaklarn ritmi ve tekerleklerin gtcrtsyla gmbrtsnn arasnda bouluyordu, ama atlan her admla kuvvetleniyordu. Delikanl ban kaldrd ve akarak gzlerini yakan terlerin arasndan hemen ilersinde kaplan grd. Kentin duvarlarda damlar insan doluydu. Yasalaryla alk seslerinin arasnda Mintaka'y duyar gibi oldu. "Baar, sevgilim, benim iin baar!" Bu ses hayalinin rn olabilirdi, ama buna ramen ona g verdi. Atlara seslenerek dizginlerini toparlad. Ne are ki Dov sendeliyordu. Daimios yine saldrya genti, ama bu kez darbeyi adama deil, harbeye indirdi. Klcn keskin kenar harbenin sapn Nefer'in yumruuna birka santim kala dorad ve delikanly elinde ie yaramaz bir maden parasyla brakt. Nefer paray Daimios'un kafasna frlattysa da adam ban eerek kendini kurtard, sonra Nefer'e doru yine bir hamle yaparak delikanly, keskin kenardan kamak iin araba sahanlnn br yanma kamak zorunda brakt. Daimios annda avantajdan yararland ve Nefer'in nne geti. Geerken Nefer'in sa rgsnn ucunda dans ettii oma yakalad. Onu krmaya alt, ama omak ikiye katlanmakla beraber abalanna kar koydu. Daimios oma hl bir eliyle tutarken br eliyle gr siyah kmesine uzand. Sa, adamn parmak ulannn ucunda zplyor ve dans ediyordu, ama Daimios ayn zamanda klcnn kabzasn tutmaya alt iin ganimeti kavramay baara-myordu. Klcn elinden brakt ve bu kez rgy yakalayp koparmaya alt, ama bambu esnek ve salamd, sa rgs de ok sk balanmt. _ Krus ile Daimios'un aksi yndeki at omuz omuza kouyorlard. Daimios "utun dikkatini ganimeti bambu omandan koparmaya vermiti. Nefer'in si-427lahsz olduunu ve bir tehlike oluturmadn biliyor ve ilerlerinde beliren t kaplan grmezlikten geliyordu. ^

Nefer, Krus'a, "Ona yklen!" diye bard. "Omzunu bastr!" Nefer bir ya dan da dizginleri saa, sola ve ne arkaya ekitiriyordu. Bunca aydr ih bunun talimini yapmlard. Taita br atlar ynetirken Nefer, Krus'a bu qn ekimesinden zevk almay retmiti. imdi de byk sa omzuyla dma nn atn zorluyor, omzunu o atn omzunun altna sokarak hayvan kaldryor v dengesini bozuyordu. Kaplarn iki yannda yontulmu krmz tatan bir ift sq tun yer alyordu. Yzyllarn kum ykl rzgrlan onlan cilalam ve biimlen, dirmi olsa bile hl muazzam ve rktcydler. Nefer, Krus'a, "Onu yana sr!" diye bard ve dizginleri serte ekerek cesaretlendirdi. Krus br at bir yarda daha yana itti, yle ki hayvan dosdo. ru krmz ta duvara ynelmiti. Daimios son dakikada olanlarn farkna vard. Duyduu deheti dile getiren bir lk atarak bambu oman salverdi ve arabasna tekrar hkim olmaya alt. Fakat Krus br ata hakimdi ve onu paldr kldr ta kapya doru sryordu. Daimios uar gibi yol alan arabay durdurup arpmay nleyemeyeceini anlamt. Arabadan atlamaya alt, ama ok ge kalmt. Atlarnn kisi de son sratle ta stuna tosladlar ve annda ldler. Nefer arpma anndaki dehet lklarn, knlan kemiklerin atrtsn ve tahtalarn paralann duydu. Tekerleklerin biri yerinden koptu ve bir an Nefer'in aracnn yannda yuvarland. Daimios da harbelerinden biri gibi dosdoru duvarn stne savruldu. Ba nde olmak zere taa arpt ve kafatas fazla olgun bir kavun gibi patlad. Kuvvetli beyaz dileri krmz tan yzeyine saplanp kalmt. Sonradan kk ocuklar tarafndan tan iinden sklecekler ve altn zincirlere geirilerek hatra eyas olarak pazar yerlerinde satlacaklard. Nefer, Krus'ia Dov'u yneterek kapdan geirdi. Bu arada tekerleklerinden biri krmz ta syrdysa da iki yannda neeli kalabalklarn sraland kentin anacaddesinden hzla gemeye baladlar. Kentliler caddeye palmiye yapraklan ve iekler, hatta kendi atklaryla ba rtlerini; baka giyim eya-lann serpmilerdi. Nefer'i endielendiren ilk ey Dov'du. Atlan durdurup, arabadan atlad ve yaral ksran bana kotu. Harbenin dikenleri omzunun ilerine saplanmt-Nefer bunlann karlmas iin yalnz Taita'ya gvenebilirdi, ama en azndan -428rbenin sapm krarak hayvann yannda sallanmasn nledi. Sonra tekrar akaya atlayarak dizginleri eline geirdi. Kalabalklar caddeye boanp yry hzyla ilerleyen arabann yannda komaya baladlar. Ellerini uzatp Nefer'e dokunuyorlar, yaralarndan bacaklarna szan kan ba rtleriyle siliyorlard. Bir Tann'nn, bir Firavun'un ve bir Kzl Yol savasnn kan kuma bir kutsal emanete dntrecekti. sterinin penesinde vglerini yadryorlard. "Bizim iin dua et, gl Msr. Gerek Firavun!" "Bize nderlik et, byk Firavun. Zaferini bizlerle payla." "Kzl Tann'nn kutsal kardei, selam sana!" "Bin yl, sonra bin yl daha yaa, gerek Firavun Nefer Seti!" Forum'un aznda kalabalk o kadar youndu ki kentin muhafzlarnn arabann nnden koup sopalaryla onlar yolun stnden uzaklatrmalar gerekti. Nefer ancak bundan sonra arabasyla forum'a girebildi. Forum'un ortasna kurulmu ta platformun stnde Hilto'yla abako yeni sava kardelerini buyur etmek iin bekliyorlard. Nefer ezilmi, tozlanm ve orasna burasna kan bulam arabay platformun altnda durdurdu, iki adam da gelerek Meren'i kaldrmasna yardm ettiler. Onu hep birlikte Taita'nn bekledii Hathor Tapna'nn ine tadlar. Meren'i Taita'nn hazrlad sehpann stne yatrdlar, ihtiyar Byc de hemen kollar svad. nce delikanlnn yanndaki derin kl yarasyla ilgilendi. Merykara'nn gzyalar Meren'in krk ve kanayan vcudunun stne damlyor ve yaralann ykyordu. Kzl Yol savalar Nefer'i yine forum'a gtrdler. Delikanl bundan sonra basamaklar indi, arabadaki iki sa rgsn ald ve onlar platformun ortasndaki sacayann stnde yanan mangaln bana gtrd. Mangaln nnde yere diz kt ve, "Hibir dman onurumuzun ve silahorluumuzun bu simgelerine el atamad," dedi. Sa rglerini btn dnyann grmesi iin yksee kaldrd, sonra da net ve gururlu bir sesle, "Onlar Kzl Tann'ya adyorum," diye bildirdi. rgleri atein iine att. Salar parlak bir k vererek yandlar. Nefer ayaa kalkt. Ayakta dururken ald yaralardan dolay zayf dt iin sendeliyordu. "Kzl Yol'u amay baardm. Yam yeterli olmasa bile, Msr'n ifte 'ac zerindeki hakkm kantladm. Firavun olduumu ilan ediyorum. Gerek -429olan tek Firavun benim. Ta zerinde hak iddia edecek olan bakalar balar na geleceklerden kendileri sorumlu olacaklar." Oradakilerin hepsi Nefer'i alklarken Kzl Yol'un savalan nnde ktler, sa eliyle ayan ptler ve lnceye, hatta sonsuzlua kadar ona ballk yemini ettiler. Nefer herkesin susmas iin sa kolunu kaldrd, fakat bacaklar altnda bklverdiler, Mintaka koup ona destek olmasa debilirdi. Bir kolunu kzn omuzlanna dolayarak onun gzlerinin iine bakt ve, "Her ne yaptysam Msr iin ve senin iin yaptm akm," diye fsldad.

Sesi o kadar hafif ve bouktu ki onu yalnz Mintaka duyabildi. Gen kz uzanp onu dudaklarndan pt, halk da bu jesti bir nian bildirisi olarak kabul etti. Bardlar, hem de o kadar uzun bardlar ki bu sesin yanklan duyarlarn tesindeki yarlara tnemi kaya gvercinlerini rktp kard. ki byk nehrin sularnn stnde yzen kent, nlerinde koparlmaya hazr bir nilfer iei gibi uzanyordu. Duvarlan yaklm tuladand. Hemen hemen on be metre kalnlnda ve bu iyi sulanan bereketli lkedeki en yksek palmiye aacndan daha yksektiler. Trok, Medial tar'a, "Peki, uzunluklar ne kadar?" diye sordu. "Bu kentin etrafn arabayla dolamak ne kadar bir yoldur?" tar ona, "On fersah, majesteleri," dedi. "At stnde yarm gnlk bir yolculuk." Trok arabasnn sahanlnda olduundan daha uzun boylu grnyordu. Bini gzlerine siper etti. "Efsanedeki Mavi Kap m bu?" diye sordu. tar'n Babil krallk kentinde on be yl yaadn ve byclk hnerlerinin byk ksmn burada Marduk Tapna'nda rendiini biliyordu. Kentin kaps bu uzaklktan bite dev bir elmas gibi ldyordu. Eik o kadar geniti ki on araba buradan yan yana geebilirlerdi. Sedir tahtasndan kaplar ise birbirlerinin omzuna binmi on adam yksekliindeydi. Trok, "Renkleri gerekten de maviymi," diye mnldand hayranlkla. "Lapis tayla kapl olduklarn duydum." "Deil, majesteleri." tar'n yznde kmser bir glmseme biimlenmiti. "Bunlar seramik plakalan. Her biri Babil'in iki bin on tanrsndan birini betimliyor." -430Trok, Mavi Kap'nn iki yannda kilometrelerce uzanan duvara bir genera- baky'3 9oz att1, '**' yzer admda bir nbeti kuleleri bulunduu gibi, dev Hm/arlar aynca belli aralklarla payandalarla desteklenmiti. tar onun ne dndn anlamt. Duvarn tepesinde iki arabann yan yana gemesine izin verecek geni-kte bir yol var. Sargon bir kuatma ordusunun tehdidindeki herhangi bir noktaya bu duvar boyunca bir saatin iinde be bin kiilik bir kuvvet sevk edebilir. Trok etkilenmediini anlatmak ister gibi homurdand. "Hangisi olursa olsun, her duvar alabilir. Bir tek gedik bile bize yeter." itar ipek yumuaklnda bir sesle, "Bir de i duvar var, kutsal Firavun. Ve o da ilki kadar alamaz cinsten," dedi. "Kendimize yle ya da byle bir geit buluruz." Trok omuzlann silkti. "Bunlar Sargon'un saraynn baheleri mi?" Kllarna kurdeleler rl sakaln uzatarak kat kat ge ykselen dzlkleri iaret etti. Dzlkler o kadar byk bir ustalkla birbirlerinin stne oturtulmulard ki oluturdukla/ tersine evrilmi piramit, dnyann balanndan kurtularak kanatlann am dev bir kartal gibi gkte uuyor izlenimini veriyordu. itar mavi dvmeli gl kolunu ileri uzatt. "Geni bir avlunun etrafnda bina edilmi olan her biri ncekinden daha geni altj dzlk var. Yalnz haremde be bin oda bulunuyor. Sargon'un kadnlarndan her biri iin bir oda. Hazinesi sarayn altndaki derin bir mahzende gml. Oradaki altn adam boyunu aar." "Sen bu harikalar kendi gznle grdn m?" Trok adam snyordu. tar, "Haremi grmedim tabii," diye itiraf etti. "Ama hazinenin ana blmne girdim ve size u kadarn'Syleyebilirim, bir tann olan hkmdar, u ilerdeki hazineyi tamaya btn ordunuzdaki yk arabalannn hepsi dahi yetmez." "Ben de sana u kadarn syleyebilirim, Medial tar. Her zaman yeni arabalar yaptrmak mmkn." Trok ban arkaya att ve hayvanca bir neeyle gld. Babil'e yry upuzun bir baar, aralksz bir zaferler zinciri olmutu. Sargon'un byk olu Ran'la Bahr al Mh kylannda karlamlard. Trok'la Naja'nn sava arabalan bu prensin ordusunu dar gibi ezmiler, nehrin sular kandan kpkzl akm, yzen cesetler ise suyu bir kydan tekine kadar kaplamt. Ran'n kesik ban bir ie geirilmi olarak babasna gndermilerdi, derden deliye dnen Sargon, dmanlarnn onun iin hazrladktan tuzaa -431 dmekte gecikmemiti. Naja onu kandrmak iin nnde gerilerken Trok gneye doru bir ember evirmi ve onu arkadan bin arabayla bastrmt. Sar-gon donanm kafilesini savunmak iin geriye dnnce de onu tuntan bir emberin iinde sktrmlard. Sargon elli arabayla emberi yarmay baarmt, ama arkasnda iki bin araba ve on bir bin asker brakmt. Trok tutsaktan hadm etmi, bu ilem tam tamna iki gn srmt. Hkmdar almaya bizzat katlm, kesilmi cinsel organian bir kasap gibi dirseklerine kadar kana batm vaziyette mstehcen bir hareketle kurbanlarn burnuna sokmutu. Daha sonra zavalllarn kan kaybndan lmelerini izlemi, akan kanlann bu trden lenleri seven a tanr Seueth'e armaan etmiti. Trok daha sonra kesilmi cinsel organian tuzlanm olarak sedir tahtasndan yedi sandn iinde Sargon'a gndermiti. Bu daTrok'la Naja, Babil'e geldikleri zaman onu neyin beklediine dair Sargon'a yaplm bir uyaryd. Babil, batda Frat, douda da Dicle nehirlerinin arasndaki dar ve uzun kara parasnn stnde kurulmutu. Sargon palas pandras gerilerken kprleri yktrmay baaramamt. Zaten kprlerin altndaki yank tuladan kocaman bloklan ykmak iin bir ordu gerekirdi. Oysa Sargon'un bir ordusu kalmamt artk. Kprleri savunmak iin arkasnda

sayca azalm bir alay brakmt, ama bu askerler moral knts iinde olduklar gibi, onlan destekleyecek arabalan da yoktu. ki Firavun'a kar direnileri uzun srmemiti. Trok hayatta kalanlarn elini, ayan balayarak kprnn ortasndan suyu kahverengi akan geni nehre attrm, Msrl askerler de kyya dizilerek adamlarn rpna rpna boulmalarn byk bir zevkle seyretmilerdi. Avaris'ten yola kmalarnn zerinden daha bir yl gemeden Babil ite nlerindeydi. "Kentin savunmalann biliyorsun, tar. Bazlarnn planlanmasna yardmn dokundu. Kentin dmesi ne kadar zaman alr?" Ne kadar sabrszland Trok'un yznden belliydi. itar, "Babil'in duvarlar alamaz, majesteleri," dedi. Trok dudak bkt. "Byle olmadn ikimiz de biliyoruz. Yeterince zaman, adam ve kararllk olduktan sonra alamayacak duvar yoktur." tar dnceli bir tavrla, "Belki bir yl alr," diye mrldand. "Ya da belki iki yl veya yl." Byle konumasna ramen adamn dvmeli yznde sinsi ve ok bilmi, gzlerinde de hilekr bir ifade vard. -432Trok glerek tar'n macunla diken gibi sertletirilmi sakalndan bir tuta-rn, avulayarak ekti. tar'n yz acdan biimsizleti, gzlerinden de yalar alrt. "Benimle oyun oynamak istiyorsun, yle mi byc? Benim de oynamaktan ne kadar holandm biliyorsun, deil mi?" tar, "Merhamet et, kudretli Msr," diye inledi. Trok onu o kadar sert itti ki adam az daha arabadan dyordu. Denge bulmak iin korkulua yapt. "Bir yl dersin ha? Ya da iki veya yl, yle mi? Burada oyalanp Babil'in gzelliklerini ve harikalann seyretmek iin o kadar ok vaktim yok benim. Acelem var, Medial tar ve sen bunun ne olduunu biliyorsun, deil mi?" "Bilmez miyim, esiz tann. Ne yazk ki ben kolayca yanlabiJen yoksul bir adamm.* Trok, "Yoksul ha?" diye adamn yzne kar bard. "Seueth tanmdr, benden imdiye kadar bir lakh altn szdrdn, pis sahtekr, karlnda da ne aldm?" "Bir kentin ve bir imparatorluun var. Msr'dan sonra dnyann en zengin lkesi. Onu ben senin ayaklannn dibine serdim." tar imdiye kadar Trok'u iyi tanmt ve ne kadar ileri gidebileceini biliyordu. "Bana o kentin anahtar lazm." Trok bycnn yzn inceliyor, orada okuduklanndan honutluk duyuyordu. tar', bycnn onu tand kadar iyi tanmay renmiti. itar kendi kendine konuut gibi, "O anahtarn altndan yaplmas gerekir," diye mnldand. "Belki lakh altndan." Trok grltl bir kahkaha att ve zrhl yumruuyla adamn bana bir aplak vurmaya hazrland. Ancak ama can yakmak olmad iin, tar kolayca onun yolunun stnden kaabildi. " lakh'la yeni bir ordu safn alabilirim." Trok ban sallaynca sakaln-daki kurdeleler bir kelebek bulutu gibi dans etti. "Sargon'un hazinesinde yz lakh altn var. Yzn iinden o kadar byk bir bedel olmasa gerek." Trok, "Bana o kenti ver, tar. Onu dolunay iinde bana verirsen, Sargon'un hazinesinden iki lakh altn senin olur," diye vaat etti. "Ya onu bir sonraki dolunaydan nce sana verirsem?" tar bir hal tcca-n gibi ellerini ovuturuyordu. Bu olasl duyunca Trok'un yznden glmseyi silindi. Ciddi bir tavrla, 'O zaman- lakh'n ve o kadar altn tayacak araba konvoyunu alrsn," dedi. SF - 433 Bycler Kral / F: 28 ki Fravun'un ordusu Mavi Kap'nn nnde karargh kurdu, Trok ja Sargon'a bir eli gndererek kentin hemen teslim edilmesini istedi. "ByleSj bir mimari harikasn alevlerden, kendinizi, ailenizi ve halknz da kltan gej. rilmekten kurtarmak iin," diye alayla ifade etmiti. Surlannm arkasnda fkeyle meydan okumaktan ekinmeyen Sargon, yant olarak elinin kesilmi kafasn Trok'a gnderdi. lk adm bylece atldktan sonra Trok'la Naja, btn gleriyle grkemlerinin Babilliler tarafndan grlmesi iin Babil'in etrafnda epeevre resmi geit yaptlar. Firavunlar altndan arabalar sryorlard. Trok'unki alt siyah aygr, Na-ja'nnki ise alt beyaz tarafndan ekiliyordu. Ziynetlerle l l olan ve tepeye toplu buklelerinin stnde altndan uraeus'un tayan Heseret, Naja'nn yannda yer alyordu. Altndan arabatann arkasnda elK tutsak yryordu. ki nehrin arasndaki kasabalarla kylerde ele geirilen Babilli kadnlard bunlar. Hepsi hamileydi, bazlarnn ise zaman adamakll yaklamt. Onlara be yz arabalk bir kuvvet nclk ediyordu. Arkalarndan ise ikinci bir be yz arabalk art kuvvet geliyordu. Kentin evresindeki ar ve grkemli gei btn gn srd, gn batmnda da Mavi Kap'ya dndler. Sargon'ia sava konseyi prl prl kapnn yukarsndaki korkuluk duvarnn s, tnde toplant halindeydiler. Sargon uzun boylu ve zayft, gm renginde satan vard. Genliinde gl bir savayd ve kuzeyde Karadeniz'e kadar uzanan topraklan fethet-misti. Btn seferleri iinde yalnz bir kere yenilgiye uramt, onu yenen ise Nefer

Seti'nin babas Firavun Tamose olmutu. imdi ise yine iki Msrl kapla-nna dayanmt ve Sargon da bunlann ilki kadar merhametli olacaklarna inanarak kendini kandrmad. Trok da onun bu inann dorulamak ister gibi hamile kadnlar rlplak soydurmu ve birer birer ne yrtmt. Sonra, btn kent bakarken ka-dnlann i kannlar yarlm, domam bebekleri koparlp alnm ve minik vcutlar Mavi Kap'nn eiine ylmt. Trok, "Bunlan orduna kat, Sargon," diye kraJa kkremiti. "Bulabilecein her erkee ihtiyacn olacak." Heseret uzun ve heyecanl bir gn geirmiti, kle kzlaryla adrna ekilerek kocasyla Trok'u lamba nda kentin bir emasn gzden geirir b" Uraeus: Msr tannlanyla hkmdarlarnn balklanndaki kutsal ylan betimlemesi. Bir hkmdanhk simgesi. -434rakmt. Gerek bir sanat eseri olan bu ema zenle tabaklanm koyun derisi stne izilmiti. Duvarlar, yollar ve kanallar byk lekli gsterilmi, ana binalarn her biri renkli aynntlarla betimlenmiti. Naja, "Bu nasl eline geti?" diye sordu. tar, "On iki yl nce Kral Sargon'un emri zerine kenti inceledim ve bu haritay kendi ellerimle izdim," diye yant verdi. "Baka hi kimse bu kadar doruluu ve gzellii baaramazd." "Eer seni grevlendiren oysa bu haritay niin Sargon'a teslim etmedin?" tar ban edi. Teslim ettim. Daha dk kaliteli tasla ona verdim, karnzdaki o gzel kopyeyi ise gizlice kendime sakladm. Gnn birinde birinin beni Sargon'dan daha iyi dllendireceini biliyordum." Bir saat daha haritay incelediler, arada bir yorumda bulundular, ama daha ok suskun ve dnceliydiler. Sava iki general olarak bir sava alannn en arpc zelliklerini profesyonelce grebiliyorlard. Aynca, yzyllar iinde kat kat bina edilmi duvariann, kulelerin ve tabyalann kalnlyla kuvvetine hayranlk duymaktan kendilerini atamyorlard. Trok sonunda masadan uzaklat. "Ben bu duvarlarda hibir zayf nokta gremiyorum, byc," dedi. "lk szlerinde haklydn. Bu duvarlan delip gemek yl alp didinmeyi gerektirecektir. lakh'n kazanmak iin daha fazlasn yapmalsn." tar, "Su," diye fsldad. "Suya bakn." "Suya baktm." Naja, tar'a glmsedi, ama souk ve ince dudakl bir ylann glmseyiiydi bu. "Kentin her kesine su salayan kanallar var, Sargon'un gklere ykselen att bahe terasn doyuracak ve kenti yz yl daha sulayacak ve besleyecek kadar ok su var." "Firavun her eyi gryor, her eyi biliyor." tar, Naja'nn nnde eildi. "Ama su nereden geliyor?" "Dev iki nehirden geliyor. Nil'den sonra dnyann en byk nehirleri bunlar. Sularnda bin yldr hibir zaman azalma olmad." tar, "yi de su kente nereden giriyor? Nasl giriyor, bu duvariann altndan m, yukarsndan m?" diye srar edince Naja'yla Trok en sonunda anlam gibi baktlar. Babil'in yanm mil kadar kuzeyinde, kent duvarlarnn dnda ve Frat'n dou kysnda nehrin genileyerek tembel tembel akt bir noktada bir tapnak ykseliyordu. Ninurta'nn, Frat'n aslan kafal ve kanatl tannann tapna-435 yd bu. Nehrin iine uzanan ta iskelelerin stnde ina edilmiti. Tanrnn resimleri drt d duvar izleyen efrlzin stne hakkedilmiti. Kapnn yukarsm-daki svede de Akat diliyle bir uyan yer alyordu. yle ki ibadethaneyi igale kalkanlar tanrnn fkesini zerlerine ekeceklerdi. Medial tar tapnan eiinde laneti geersiz klmak iin bir by yapt Bunun iin tutsaklardan ikisinin grtlaklann kesti ve akan kanlar kaplarn stne serpti. Yol bir kere aldktan sonra Trok arkasnda yirmi askerle Ninur-ta'nn btn mor giysili rahiplerinin toplanm bulunduklar tapnak avlusundan geti. Rahipler ilahiler okuyor ve el kol hareketleri yapyor, yolunun st-ne Frat'un suyundan serpiyor veTrok'u geri evirmek iin gzle grlmez sihirli bir duvar rmesi iin Ninurta'ya yalvaryorlard. Trok szde duvarn iinden durduruiamadan geti ve ihtiyar adamn boazna saplad klcnn bir tek darbesiyle barahibi ldrd. Bu hezeyan alayp szlayarak protesto eden br rahipler yine de Trok'un ayaklarna kapandlar. Trok klcn knna soktu, sonra muhafzlanna kumanda eden yzbaya dnd. "Hepsini ldrn. Bir tanesinin bile kurtulmasn istemiyorum.* Bu da abuk yapld, avlu da ok gemeden mor giysili cesetlerle doldu. Trok, "Onlan nehre atmayn," diye emretti. "ehir muhafzlannn onlann akntyla srklendiklerini grp ne yaptmz tahmin etmelerini istemeyiz." Btn rahiplerin hakkndan gelindikten sonra kendisine an yaplan tanrnn kt etkisine kar yeni bir by uygulamak iin avluya giren tar' seyretmeye hazrland. Byc, avlunun drt kesinde Ninurta'nn ve Trok'a gre btn tannlann ve aa insanlann irendikleri youn bir yal duman karan baz ot balyalarn tututurdu. tar artmay tamamladktan sonra tapnan kutsal alanlarna nden girdi, Trok'la askerleri de kana bulanm kllan ellerinde onu izlediler. Metal takviyeli sandaletlerinin kard ses maaraya benzer yksek tavanl salonda yanklanyordu. Trok bile kaidesinin stndeki tarm tasvirine yaklatktan srada iinde huuya benzer bir rperti hissetti. Aslann kafas sessizce

hrlyordu, tatan kanatlar da sonuna kadar almt. tar sakinlemesi iin tanrya yine uzun bir dua okuduktan sonra Trok'u arka duvarla putun srt arasndaki dar bir arala gtrd. Burada Ninurta'nn bedeninin iinde alm olan kaln zga-ral bir kapy iaret etti. Trok zgarann demirlerini yakalad ve bir aynnkinden geri kalmayan gcyle sarst. Izgara kmldamad bile. tar tatl bir sesle, "Bunun daha kolay bir yolu var, bilge Firavun," diye nerdi. "Anahtar barahibin stnde olsa gerek." -436Trok muhafzlannn yzbasna, "Onu getir!" diye emretti. Adam hemen kotu. Yzba geri dndnde elleri kan iindeydi, ama bir halkaya bal ar anahtarlar tayordu; bunlardan bazlan ise kolu kadar uzundu. Trok ilerinden ikisini zgaradaki kilitte denedi. kincisi eski mekanizmay altrd. Kap, menteelerinin gcrtlar arasnda ald. Trok karanln iine inen sarmal merdivene bakt. Derin boluktan gelen hava souk ve nemliydi. Trok ok aalarda akan suyun sesini duydu. "Mealeleri getirin!" diye emretti, yzba da adamlarndan drdn duvardaki yanan mealeleri indirip getirmeye yollad. Trok bann yukarsnda tuttuu bir mealeyle trabzansz dar merdiveni inmeye koyuldu. Ta basamaklar ya ve kaygan olduu iin ihtiyatla ilerliyordu. O indike akar su sesi kuvvetleniyordu. tar onu yakndan izledi. Trok,'a, "Tapnakla altndaki tneller aa yu-kan be yz yl nce ina edilmiler," dedi. imdi altlannda bir suyun lts ve karanln iinde hzla akan sesi vard. Trok en sonunda dibe vard ve bir ta iskeleye ayak bast. Mealenin titreyen nda kubbeli tavan olan geni bir tnelde, etkileyici boyutlardaki bir su yolunda durduklarn grd. Tavanla duvarlar geometrik motifler oluturan seramik karolanyla kaplyd. Tnelin her iki ucu youn bir karanln iine uzayp gidiyordu. tar duvardan bir para yosun kopararak suya brakt. Yosun hemen akntya kaplarak gzdfen kayboldu. "nsan kafasndan daha derin," dedi, Trok da bu szleri snamak ister gibi muhafzlarn komutanna dnceli bir yzle bakt. Yzba gze arpmamak ister gibf glgelerin iinde bzld. tar, "stnde durduumuz patika kanal boyunca uzayp gider," dedi. Tneli onaran ve bakmn yapan rahipler girip kmak iin burasn kullanrlar." Trok sordu. "Nerede balar ve nerede son bulur?" itar aklad. "Tapnan rhtmnn altnda nehrin yatanda bir kuyu var. Su buraya akar.' Tnelin uzak ucu Ninurta'nn Babil surlarnn iinde Mavi Ka-p'ya yakn br tapnana kar. Bu tnelin varln yalnz rahipler bilirler. Baka herkes suyun tannnn bir armaan olduunu sanyor. Su tapnak yresindeki kaynaktan fkrdktan sonra su arklaryla sarayn teraslarna ykseltilir veya kanallarla kentin btn mahallelerine sevk edilir." "yle sanyorum ki lakh'n kazanmaya yaklatn, Medial tar." Trok neeyle gld. "imdi sana den, bize bu labirentte rehberlik yapmak ve bu harikalar kentine sokarak hazineye gtrmek. zellikle hazineye gtrmek." & ' -437Trok kent duvarlarnn iindeki Ninurta Tapna rahiplerinin nehir tapna. ndakilerle srekli haberletikleri konusunda fkr yrtt. Ve bu su yolunu ikj topluluk arasnda geit olarak kullandklan aa yukar muhakkakt. Nehir ta-pnandaki kardelerinin bana kt bir ey geldiini kefetmeleri uzun srmezdi. Acele plan yaplmas gerekiyordu. Trok en iyi ve gvenilir adamlarndan iki yzn seti; hepsi kendi leopar kavmindendiler. Onlan iki gruba bld. Yer altndaki su yolundan bir kez kente girdikten sonra Mavi Kap'ya hkim olacaklar ve Firavun Naja Kiafan ana kuvvetleri buradan kente sokana kadar oray ak tutacaklard. ok daha kk ikinci grup saraya girip hkmdar altnlan karmak frsatn bulamadan Sargon'un hazinesini ele geirecekti, itar, "Ho, oradaki altnlarn hepsini tamak iin bin yk arabas gerekir ya," dedi onlara. Seilen iki yz kiiye tutsaklardan ve sava meydannda kalan llerden aldklan Sargon ordusunun niformalar giydirilmiti. Ayak bileklerine kadar inen beli kuakl tunikleri giydiler ve balanna an kovam biimindeki uzun miferleri geirdiler. tar onlara sakallanyla salarn nasl kvrp Mezopotamyallar'a zg lleleri biimlendireceklerini gsterdi. Dmandan ayrt edilmeleri iin sadece krmz kuaklar takyorlard. Ordu yazclan, kent haritasnn kaba taslak kopyalann alelacele kardlar ve sokaklarla binalann yerini bilmeleri iin her iki takmn komutanlanna dattlar. Akam yaklarken her asker bir kere kente girildikten sonra kendisinden neler beklendiini ok iyi biliyordu. Ortalk kararr kararmaz Naja saldn kuvvetine Mavi Kap'nn dnda sessizce mevzi aldrd. Trok'un adamlan kaplan aar amaz ieri hcum etmeye hazrdlar. Trok, Ninurta nehir tapnann avlusunda kuvvetlerini denetledi. O ve itar ortalk henz aydnlkken askerleri tek kiilik sralar halinde sarmal merdivenden su yolunun dzeyine indirdiler. Yerin altndaki yolculuu yapmak iin nlerinde saatler olduundan acele etmeleri gereksizdi. Askerlerin demir takviyeli sandaletleri derilerle sarld iin ar ayak sesleri karanlk tnelde yanklanmyordu. Sessizce ilerliyorlard. Her on kiiden birinin tad meale, arkasndan gelenlerin kaygan talann stne salam basp kaymamalarna yetecek kadar k veriyordu. Sol taraflann

da durmadan akan su gizlice hrdyordu. tar her bin admda bir durarak tann Ninurta'y armaanlar ve ilahilerle yattrmaya, ilerdeki yolu l rahipler tarafndan konulmu sihirli engellerden temizlemeye alyordu. -438Sessiz yry buna ramen Trok'a hi sona ermeyecekmi gibi geliyordu, itar'n birdenbire durup dersini iaret etmesi aknlk yaratt. In soluk parlts seramik duvarlar tarafndan yanstlyordu. Trok kendisini izleyen askerlere durmalarn iaret etti ve itar'la ileriye yrd. Kendi giysilerinin stne katledilen rahiplerden aldklar mor entarileri geirmiler, balanna onlann balklarn oturtmulard. n kaynana yaklanca tnelin azn kapayan baka bir zgara ve bunun yukarsndaki duvara geirilmi mealenin nda baz adamlarn ekil-sizlemi glgelerini grdler. Biraz daha yakna gelince entarili iki rahibin zgarann br yannda aralarna bir bao tahtas alarak taburelerin stnde ctur-duklann ve oyuna dalm olduklarn grdler. tar onlara yavaa seslenince balann kaldrdlar. Rahiplerden iman olan ayaa kalkt ve yalpalayarak zgaral kapya yrd. "Sinna'dan msn?" diye sordu. tar, "Evetr diye yant verdi. "Ge kaldn. Akamdan beri seni bekliyoruz. Saatler nce burada olmalydn. Barahip kzacak." tar pimanlk duyuyormu gibi konutu. "zgnm. Ama Sinna'y biliyorsun." iko rahip kkrdad. "Evet, Sinna'y biliyorum. Otuz yl nce retmenlik yapmt bana." Rahip byle diyerek belinde asl anahtar kilide soktu ve kap takrdaya-rak ald. "Acele etmelisiniz," dedi. Trok banda yzn rten kukuletayla ve entarisinin katlannn altnda gizli klcyla ilerledi. Rahip onun gemesi iin duvarn dibine ekilmiti. Trok-onun nnde durarak, "Ninurta seni dllendirecek karde," dedi ve rahibi enesinin altndan beynine kadar giren bir kl darbesiyle ldrd. br rahip telala ayaa frlayarak bao tahtasn devirdi ve oyunun talann rhtmn drt bir yanna datt. Trok hzl admlarla ona yetiti ve kafasn uurdu. Rahip gk demeden arka arka giderek karanlk suyun iine yuvarland ve entarisinin, etrafnda balon gibi alp batmasn nlemesiyle suyun yzeyinde srklendi gitti. Trok hafif bir slk alnca adamlan ellerinde kllaryla mealenin nda tetirdiler. tar'n nclnde baka bir dik ta merdivenin bana geldiler. Merdiveni hzl hzl knca kaln bir perde tarafndan yollarnn kesildiini grdler. tar perdeyi aralayarak bakt ve, Tapnak bo," diye bildirdi. -439Trok buradan geip etrafna baknd. Bu tapnak nehir tapnandan daha byk ve etkileyiciydi. Tavan o kadar yksekti ki elli mealeden yaylan k glgelerin iinde kayboluyordu. Altlarnda tapnan tanns, suyun kaynann zerinde melmi durumda betimlenmiti. Buradan byk bir kuvvetle fk-ran su beyaz mermer tepelii olan derin bir glete dklyordu. Trok'un kl darbesiyle ba gvdesinden hemen hemen ayrlan rahip, gletin iinde yzyordu. Su buradan bir kanala akarak btn kente dalyordu. Havada youn bir gnlk kokusu olmasna ramen, tapnan byk salonunda kimseler yoktu. Trok askerlerine ilerlemelerini iaret etti. Tnelden kar kmaz subayla-nnn arkasnda sessizce sralandlar. Trok eliyle sinyali verince hafif kou admlaryla yola devam ettiler. tar daha az kalabalk olan grubu salonun yan tarafndaki bir kapdan geirdi. Burada balayan koridor Sargon'un sarayyla balantlyd. Trok ise adamlarn tapnan arkasndaki dar yola saptrd ve ez-belindeki haritaya gvenerek soldaki ikinci yoldan geni bir caddeye kard. Buradan Mavi Kap'ya gidildiini biliyordu: Ortalk hl karanlkt ve ldayan yldzlar uyuyan kente bekilik ediyordu. Yolda pelerinlere sannm birka kiiyle karlatlar. Bir, ikisi sarhotu ve sendeliyordu, ama brleri kenara ekilerek silahl sava taburunun gemesine izin verdiler. Kollarnn arasnda bir ocuk olan bir kadn arkalarndan, "Marduk yznze glsn, yiit savalar. Bizi Msrl barbar Trok'dan koruyun," diye seslendi. Trok, kadnn ne dediini anlayacak kadar Akkad dilini biliyordu. Byk altndan gld. Askerler el koyduklan giysilerin iinde bakalanyla karlamadan caddenin sonuna vardlar, ama kaplar grnnce beki evinin kapsndan bir ses duyuldu. "Dur! Bu gecenin parolasn verin." Kapy koruyan yzba arkasnda be askerle mealenin aydnlna kt. Ancak hazrlkl deillerdi. Miferleri ve arhla-n stlerinde olmad gibi, uykusuzluktan gzleri imi ve yzleri kmt. Trok berbat bir Akkad diliyle, "Kral Sargon'un Msr Firayunlan'na saygdeer elisi," diye mnldand ve kuvvetlerine eliyle saldr iareti verdi. "Kapy ap kenara ekilin!" Byle diyerek doru yzbann zerine kotu. Adam bir an kararsz durdu. Sonra kllann ltsn grerek, "Silahlarnza davrann!" diye bard. Ama ok ge kalmt. Trok yzbann tepesine dikilmiti bile ve bir tek kl darbesiyle onu yere ykt. Adamlan da kendilerini korumalanna vakit brakmadan br muhafzlarn zerine ullandlar. Ancak -440grlt kapnn yukarsndaki nbetileri harekete geirmiti. Ko boynuzlan ttrerek etraf alarma geirdiler ve karglann yukardan saldrganlarn stne frlattlar.

Trok, "Onlan indirin oradan!" diye emretti, adamlarnn yars da korkuluk duvanna ulamak iin kapnn iki yanndaki rampalara kotular. Annda duva-nn stndeki nbetilerle gs gse boumaya baladlar. Trok adamia-nnn yansn yannda muhafaza etmiti. tar dev kaplar harekete geiren, ar vin ve makaralardan oluan karmak mekanizmann bulunduu oday tarif etmiti. erdeki savunucular odann kapsn kapayamadan Trok adamlann ieri soktu, birka dakikalk iddetli bir arpmadan sonra da oradakilerin byk ksmn ldrm ya da yaralam bulunuyorlard. Hayatta kalanlar silahlarn ellerinden attlar, ilerinden ba-zlan dizst derek bou bouna merhamet dilendiler. Diz ktkleri yerde baklandlar veya sopalarla ldrldler. Kalanlar yandaki kk kapdan katlar, Trok da askerlerini dev vinlerin bana gtrd. Bocurgatlann her koluna iki asker aslnca kaplar almaya balad. Fakat ko boynuzlar kentin muhafzlann uyandrmt. Barakalarndan dan frladlar. Kimi zrhszd, kimi tam olarak uyanamamt. Bu halde kapy savunmaya kotular. Trok vin odasnn ar kapsn srglemi ve nne adamlann dikmiti. Kapnn yukarsndaki korkuluk duvarlannda askerleri savunucular ldrm ya da duvarn tepesinden aa frlatmlard. imdi rampalarda savayor, saldrya geen Babillileri durdurmaya alyorlard. Babilliler ieri girme telayla sopalarla vurduka vin odasnn kaps sarslyor, fakat vinler Trok'un adamlarnn abalaryla alyor, dev kaplar da ar ar ykseliyor, altlanndaki aralk giderek geniliyordu. Kaplara giden cadde imdi Babilli savunucularla dolup tayordu, ama kendi kalabalklar hareketlerine engel oluyordu. Yan yana yalnz drt kii rampalardan duvarlann tepesine kabiliyor, Trok'un adamlan da onlar karlayp aa frlatyordu. Bakalar vinlerin bulunduu odann kapsn zorlamaya alyordu, ama kaplar fazlasyla salamd. En sonunda kap knlnca Trok'la adamlarn onlan eikte bekler buldular. Duvarlarn dnda ise Naja'nn adamlan kol demirleri ve levyelerle ileri atlmlard. Ar kaplar dardan onlar da zorlaynca bir araba mfrezesinin gemesine izin verecek kadar bir aralk ald. Trok'un adamlan bundan sonra kenara ekildiler, Naja'nn banda bulunduu bir sava arabas alay da kar -441 konulamaz bir hamleyle kaplardan geti ve caddeyi boydan boya kat etti. Msr ordusu arkalarndan ieri akt. Trok onlarn bana geti ve kent iinde ge. tikleri yerleri krp dkerek saraya doru ilerlediler. Babil'in yamalanmas balamt. Saray, banda bizzat Sargon'un bulunduu kuvvetler tarafndan inatla savunuldu. Bununla birlikte Trok o akam ilk terasn d duvarlarnda bir gedik aabildi. Kuvvetli bir birlik ieri aknca savunma kt. Sargon'un yatak odasna daldklarnda kral, elinde kanl bir klla Mezopotamya'nn yok edici tanrs Marduk'un tasvirinin nnde diz km durumda buldular. Yannda yatan kr sal kadnn cesedi otuz yl boyunca yanndan ayrlmam olan en sevdii karsyd. Sargon'un ona reva grd lm, Trok'un adamlarnn eline dt takdirde bana gelebileceklerin yannda tatl bir son saylrd. Ne are ki Sar-gon kendi klcnn stne dmek cesaretini gsterememiti. Trok bir vurula silahn elinden drd. "Sizinle konuacak ok eyimiz var, majesteleri," diye vaat etti. "Benden Seueth'in Kara Canavar diye sz eden siz deil miydiniz? Beni yanl renkle betimlediinize sizi inandrabilmeyi umuyorum." Haremdeki kadnlar saraydan karld, itar'n dedii gibi be bin deil, be yz taneydiler. Trok en genleri ve en gzelleri olan yirmi tanesini kendine ayrd, kalanlar da st rtbeli subaylarna verdi. Subaylar kadnlar diledikleri kadar kullandktan sonra erlere devredeceklerdi. Dahiyane birok aygt ve tertibin korumasnda olduundan sarayn altndaki topran iine gml hazineye ulamalar iki gn srd. Medial tar'n hneri ve dorudan edindii bilgiler olmasa ana hazine dairesine girmeleri ok daha uzun zaman alabilirdi. Yol alnca Trok'la Naja, arkalarnda Heseret'le merdiveni inip hazine dairesine girdiler, itar iersini yz ya lambasyla aydnlatmt. Bunlarn cilalanm bakr aynalar tarafndan ustaca yanstlan klan ganimeti bir kat daha deerli gsteriyordu. Hazinenin grkemi karsnda iki Fravun'la Heseret'in bile dilleri tutulmutu. Gm dikdrtgen, altn ise istiflenmeyi kolaylatrmak zere i ie giren konik kleler halindeydi. Hepsinde kuyumcunun damgas ve Sargon'un saltanat armas dikkati ekiyordu. -442lk defa ne diyeceini bilemeyen Heseret deerli metal kitlelerinin ltsna kar nazik gzlerine elini siper etmek zorunda kalmt. Naja bandan dana ykseklere sivrilen metal istiflerinin arasnda yryor, birka admda bir durarak kleleri okuyordu. Sonunda konuabildi. "Ele bir bakirenin vcudu gibi scak ve przsz geliyorlar." Trok iki eline ar birer kle alarak neeyle gld. "Ka taneler?" diye -tar'a sordu. "Heyhat henz kleleri saymak frsatn bulamadk, grkemli ve kutsal majesteleri. Buna karn Sargon'un yazclarnn yaz tomarlarna gz atabildik. Bunlarda gmn toplam arl elli be takh, aftnnki ise otuz lakh olarak kaytl." Byc kmser bir hareketle ellerini iki yana at. "Ama bir Ba-bifli'nin hesabna kim gvenebilir ki." "Sargon zannettiimden de daha byk bir haydutmu." Trok bu szleri adam ver gibi sylemiti.

tar tatl bir sesle hatrlatt. "En azndan burada bana vermeyi vaat ettiiniz kk dle yetecek kadar altn var." "Bu konu tartmaya ak." Trok adama sevecen bir tavrla glmsedi. "Benim iyi kalpli ve eli ak bir adam olduumu biliyorsun. Ancak fazla eli ak olmak da bir tr budalalktr. Ben ise hi budala deilim." Hazinedeki serveti dylani bir zevkle izlemenin keyfini kardktan sonra firavunlar iin kentte grlecek ve hayran olunacak pek ok ey vard. Trok'la Naja saray turladlar, sonra da emeleri, baheleri ve korularyla en st terasa trmandlar. Bu ykseklikten her iki byk nehri ve kentin dndaki tarla, bataklk ve papirs yataklarnn manzarasn seyredebilirlerdi. Ardndan btn tapnaktan ziyaret ettiler. Bu olaanst gzellikteki binalar da altn kleleri, nefis mbleler, heykeller, mozaikler ve baka sanat eserleriyle azna kadar doluydu. Naja'yla Trok bunlar adamlanna tartrlarken oralarn tanrlaryla onlarn eitiymi gibi kardee konutular. Trok Babil'in artk bir bakent olmadn, sadece Msr'n bir satrap olduunu izah etti. Bu nedenle o tannnn dnyadaki yerini Trok'un orada ona layk bir yer bulaca Avaris'e nakletmesi gerekecekti. Tanrnn servetinin alnmas ise sonradan denecek olan bir tr bor olarak grlmeliydi. Bu tapnaklarn en by her eyi yiyip yutan Marduk'unkiydi. Trok burasn bir deerli metal ve ziynet kayna olmasnn dnda sonsuz bir hayran-''k uyandracak bir yer olarak grd. -443tar, Marduk'un bir mridiydi ve delikanlyken dinin aklamalarn barahibin gzetimi altnda bu tapnakta incelemiti. dln henz alamadndan tpk bir aslann kamna yapm kene gibi Trok'un ensesinden aynlmyordu. Trok'a Marduk diniyle ilgili bilgi de verdi. Trok, "Marduk'un bizim tannmz Seu-eth'inkine ok benzer zevkleri var. Karde olsalar bu kadar olur," diye belirtti. "Majesteleri her zaman olduu gibi yine keskin zekl. Ancak Marduk kendisine insan kurban edilmesine Seueth'den de daha dkn. Ve kurbann kendisine sunulu ekline de byk nem veriyor." Byc, Trok'u bir. geit ve koridor labirentinden, bahelerden, avlulardan ve yankl salonlardan geirerek tapnan kalbindeki en kutsal mekna gtrd. Buras bal bana bir kentti. En sonunda ocak klliyesine geldiler. Trok ana kurban odasnn yukarsnda durduktan yerden bylenmi gibi bu mekn seyretti. Bu yerin dizayn ve yaps onu ok artmt. "Burasn bana tarif et," diye tar'a emretti. "Bu duvarlann her birinin arkasnda bir deil, iki ocak var." tar pnl pnl bakrdan yaplm duvarlar iaret etti. "erde mangal kmryle yaklan atelere dev krklerle flenir, bunun sonucunda da metal duvarlar scaktan doan gne gibi parlamaya balarlar. Duvarlar devingendirler. Rahipler manivelalarn yardmyla onlan ne ekebilir ya da birbirlerinden ayrabilirler..." tar aklamasn bitirdikten sonra Trok zrhl elini br elinin avucuna vurdu. "Seueth'le Marduk tanmdrlar ki daha nce byle bir ey grmedim. Bu ilemin bana gsterilmesi gerekir. Her ey tarif ettiin biimde oluyorsa, ayn dzeni Avaris'teki kendi tapnamda da yaptnnm. Rahiplere cehennem ocaklarn yakmalann emret. Zaferimi Marduk'a bir kurban vererek kutlayacaz." tar onu uyard. "Ocaklarn istenilen sya ulamalan gnler srer." Trok* "Benim vaktim ok," dedi. "Ganimetin yola kanlmasn denetlemek zorundaym. Aynca Sargon'un gen kanlarndan yirmisini honut etmek de grevim." Adam gzlerini yuvarlad. "Gerekten zorlu bir i bu. Zaten serseri askerlerim hl kenti yamalamakla megullar. Akllann balanna getirmeme kadar herhalde biraz zaman geecektir." Tork gn sonra byk sarayn st terasnda yksek rtbeli subaylar iin bir zafer leni veriyordu. Konuklar dev sakslar iinde yetien portakal aada-nndan olumu bir koruda yere uzanmlard. Btn aalar iek amt, hava tatl parfmleriyle dolmutu. Etraflanndaki emelerdan nl nl su akyordu. len masas ipek hallarla rtlyd. Kselerle kaplar deerli talarla bezeli gmten veya altndand -tapnaklardan alnmlard. Konuklann stnde oturduk-444lar canl iskemleler Sargon'un karlaryd- kadnlar altn zincirleri dnda rlplak olarak yere diz kmlerdi. Daha sonra kpren biralarla tatl araplar etkilerini gsterdi ve canl iskemleler yastk ve ilte olarak kullanldlar. Bu sefahat alemi srasnda itar, Trok'un yanna sokuldu ve, "Denizleri yutan ve yldzlan yiyen Firavun tann, ocaklar hazr," diye kulana fsldad. Trok glkle ayaa kalkt ve ellerini rpt." Nazik kardelerimi" diye subaylara hitap etti. Subaylar bu akaya kahkahalarla gldler. "Sizin iin bir elence dzenledim. Beni izleyin I" Trok adamlarn arkasna alarak merdivenlere doru sendeledi. Hepsi galerinin yukarsndaki duvarn stne dizilmiler, aadaki kurban odasna bakyorlard. Balarnn yukarsndaki ifte bacalardan duman szlyordu, onlar da kzm metal duvarlardan yansyan sda terlemeye balamlard. Trok, barahibin sofuluk taslayan tekdze sesini taklit ederek, "Bu kenti bize bir sava ganimeti olarak veren byk tann Marduk'a kurban vermek iin bugn burada toplandk," dedi. Konuklann hepsi onu sevinle alkladlar. Tanrya bir kralla slalesinden daha uygun bir kurban verilebilir mi?" Konuklar yine alka baladlar.

Trok'un verdii iaret zerine itar, yz klenin mekanizmay harekete geirmek iin bocurgatlarn banda durduklan aadaki odaya koa koa indi. Barahibin iareti zerine Marduk'a bir vg okumaya balad. Rahip kizgn duvarl ak odann yukarsndaki krssnn bana geti. lahiler okuyan klelerin oluturduu fonun nnde her iki kolunu kaldrd ve ddk gibi sesiyle bir dua okumaya koyuldu. areti zerine ocak odasnn duraan duvarnda kk bir kap ald ve baka bir rahip bir insan kafilesini n sra ieri srd. Kleler sade beyaz tunikler giymilerdi ve boyunlarnn etrafndaki ipten baka ssleri yoktu. Her iki cinsiyetten ve her yatandlar. Bazlar, annelerinin kollarnn arasnda tanan bebeklerdi; bakalan yeni yrmeye balayan ocuklard; daha bakalan erikinliin eiindeydiler. Fakat hepsinin uzun boylusu bir kral ve sava endaml, ak sal zayf bir adamd. Trok onu alaya ald. "Selam sana gklerle iki nehrin arasndaki kutsal topraklann gl yneticisi Sargon. imdi senin iin kendinin yapmaya cesaret edemediin eyi yapacam. Seni eli olarak yok edici tanrn Marduk'un sevgi dolu kollarnn arasna yolluyorum. Ben merhametli bir adam olduum iin karlarnn, kk oullarnla kzlarnn yasn tutmalann istemiyorum. Bu yzden sana arkadalk etmeleri iin onlan da seninle yolluyorum." Trok kah-445kahalann dinmesini bekledikten sonra devam etti. "Onunla kar karya ge|<jj. in zaman Marduk'a u mesaj ver. Tanrsal kardei Trok'un onu selamladm ve ltfunu istediini syle." Sargon oullarn etrafna toplad ve Trok'a bakmaya veya szlerine bir karlk vermeye tenezzl etmedi. Trok, barahibe bakt. "imdi u senin makinenin nasl altn biz6 gster." Barahip yine bir ilahi sylemeye balad, ama bu seferki farkl bir duay. di; sert ve ilkeldi. Arkasndaki odada kleler de ilahiye katlyorlard. Hep birlik-te ayn anda ileriye doru bir adm attlar ve ta karolara arpan plak ayaklar gkgrlts gibi bir ses kard. Bocurgat ar ar dnmeye salad. nce grnrde bir ey olmad, tar da, "Yanan duvarlara bak, btn sava krallann en by gl Trok," diye fsldad. "Bak, nasl birbirlerine yaklamaya baladlar, yava yava, ok yava. Ama sonunda birleiyorlar, kurbanlar da lambann alevine kaplm bir kelebek gibi kzanyor ve kararyortar." Trok ne eildi. Yz tatl bir heyecanla terden parlyordu. tar kseden ban; kaldrarak, "Marduk honut kald," dedi. "Ona ocakta sunduun kurbanlar ok houna gitti." Trok bayla onaylad. "Kardeim Marduk'a honut olmasna sevindiimi syle." Trok tapnan zel i odasnda Yok Edici Marduk'un nndeki talarn stne serilmi leopar posu ynnn stnde diz kmt. Tannnn altndan tasviri gle yzl, gzel bir delikanly temsil ediyordu. Heykel veya drt insan boyundayd. Tanry bir lmlden ayran biricik zellik kvrck kafasnn iki yanndaki minik kei boynuzlan ve ayak yerine atall toynaklaryd. Bu tasviri ilk grdnde Trok, tar* yalanc karrcasna, "Bana Marduk'un korkun bir tanr olduunu, tanrlar topluluundaki baka tannlardan daha zalim ve iddetli olduunu, hatta Seueth'den bile daha kana susam olduunu sylemitin. Oysa bu gzel bir gen," demiti. Ama tar, "Sakn aldanmayn, kutsal Firavun," diye karlk vermiti. "Bu, Marduk'un insanlara gsterdii yzdr. Gerek grnm o kadar iren ve korkuntur ki ona bakan bir insan annda kr olur ve azndan salyalar akan bir deliye dnr." -446Bu szlerle akl bana gelen Trok tasvirin nnde diz kt ve rahipler yeni domu iki bebei getirip tannya sunduklar zaman sesini karmadan bekledi. tar bundan sonra bebeklerin boazn o kadar ustalkla kesti ki altlannda tuttuu altndan kehanet ksesine kanlann akttklar srada kurbanlardan gk bile kmad. Kan boalan kk vcutlar kutsal odann altndaki ocaa inen mermer ste atldktan sonra tar altn kseyi mihrabn nne koydu ve gnlk mangallarn tututurdu. Arkasndan ilahi okuyarak ve bir eyler mnldanarak alevlerin iine avu avu otlar att, ok gemeden de kubbeli oda mavi duman halkalanyla, hava da solunulamaz parfmlerle doldu. Trok bir sre sonra net olarak dnemez hale geldi, gr de bozulduundan glgelerin dans ettiini grmeye, kulaWanna ta uzaklardan alayl kahkaha sesleri gelmeye balad. Bunun zerine gzlerini kapad ve parmaklarn gz kapaklarna bastrd. Onlan tekrar atnda tamnn yzndeki tatl glmseyiin, derisinin stnde zehirli bcekler srnrm gibt tylerini diken diken eden mstehcen ve korku verici bir baka yerini braktn grd. Baka yere bakmaya alt, ama bunu baaramadn fark etti. Kanla dolu ksenin yzndeki iaretleri anlamlandran tar, "Byk tann Marduk honut," diye tekrarlad. "Sorularnz ltfedip yantlayacak." "Marduk'a onu emsalirrftolarak sayglarm sunduumu syle. Ocana bin kurban daha yollayacam." "Marduk sizi duyuyor." tar kseyi eline alp iine bakt. Uzun bir suskunluktan sonra kucanda kseyle ne ve arkaya sallanmaya balad. Sonunda ban kaldrd. "Bak bize Marduk, Babil'in byk tanns! Konu bizimle, korkun varlk, yakanyoruz sanal" Altn heykele kollarn at, tann da bir ocuun tatl ve pelteke sesiyle konutu.

Beni selamlyorum, Trok karde," dedi garip bir sesle. "llerde kanatlarn aan ve penelerini sivrilten yavru ahin hakknda bilgi istiyorsun." Trok bedensiz sese olduu kadar szlerinin doruluuna da armt. Gerekten de Nefer Seti'ye saldrp onu yok etme planlanyla ilgili olarak tann-dan bilgi istemeyi dnmt. Yant vermeye altysa da, boaz tkanm ve eski bir mumyann sarglar gibi kurumutu. ocuksu, tatl ses devam etti: "Sadk hizmetkrm Medial tar'dan yerinde tler almsn. Onu dinlediin iyi olmu. yle yapmayp dndn gi-447bi Gallla'nn zerine yrm olsaydn, alaylann mahveden ve kumlara g-men hamsin'en daha byk bir felaketle karlardn." Trok ac ac dnd: tar'n onu Nefer Seti'ye saldrmak ve kaan kadn Mintaka'y ele geirmek iin dou lne baka bir ordu gndermekten nasl vazgeirdiini anmsyordu. Casustan uzun zaman nce ona o iftin Galla-la'daki yerini bildirmiti. Trok sefer iin baka arabalarla askerlerden oluan bir kuvvet toparlamt. Tahtnn zerindeki bu tehditten kurtulmad, erikin olmasndan nce ocuk Fravun'u ezmedii takdirde, isyanlarla ayaklanmalarn ok gemeden btn lkesine yaylacan biliyordu. Bu olduu zaman ise kurmakta olduu hanedanlk yok olacakt. Nefer Seti tehdit ve tehlikesini ortadan kaldrmaktan da ok onu kk dren ve meydan okuyan biricik kadn ele geirmeye can atyordu. Ona duyduu nefretin yannda iindeki tm teki duygular zayf kalyordu. tar onun harekete gemesini engellemiti. Kt sonu kehanetleri, felaket ve lm uyarlaryla onu, kuvvetlerini Naja'nnkilerle birletirip efsanevi Ba-bil kentine yaplacak sefere katlmaya raz etmiti. Sefer u ana kadar zaferle sonuland ve ganimetlerle katliam btn tahminleri at halde Trok her nedense kendini tatmin olmu hissetmiyordu. Altndan tanryla olduu kadar kendi kendisiyle konutu: "Nefer Seti'yi ele geirmem lazm. Ben onu ldrp tekrar dirilememesi iin cesedini alevlerin iine atana kadar ifte ta bama salam oturamayacak. Daha imdiden Msr'daki btn binalarla antlardan onun adyla babasnn adn sildirdim, ama onu ve onunla ilgili anlan sonsuza dek yok etmem art." fkesiyle nefreti arasnda yerinden frlayp tar'la tanrsna, "Kt kehanetlerin ve uursuz uyanlarnla daha nce de beni kaderimden yoksun ettin," diye bard. "imdi seninle ibadet eden biri deil, emsalin olarak, seninle eit biri olarak konuuyorum. Nefer Seti'nin bedeniyle ruhunu bana teslim etmeni istiyorum. Senden ve uradaki dalkavuundan baka bir red kabul etmem.' Trok fkesi arasnda itar*a bir tekme savurdu. Medial tekmenin geldiini grerek kendini yana att. Trok'un maden destekli sandaletinin bu arada kehanet ksesine taklmasyla bebeklerin kan da talann stne ve mihrabn nne sald. Bu yapt Trok'u bile dehet iinde brakmt. Tasvirin nnde ta kesilmi gibi duruyor, tannnn gsterecei tepkiyi bekliyordu. tar, "Balanamaz saygszlk!" diye feryat etti. "Giriimin ite imdi kanlmaz bir baarszla mahkm oldu, Trok Uruk." Byc bundan sonra -448kan glcnn iinde secdeye yatt. Duyduu dehetten ban kaldrp puta bakamyordu bile. Tapnak odasna korkun bir sessizlik egemen olmutu. stnde durduklar ta zeminin altnda kurbanlarn yakld ocan alevlerinin hafif homurtusu bu sessizlii daha da belirginletiriyordu. Derken yumuak, fakat hibir pheye yer brakmayan bir ses duyuldu. Uyuyan bir ocuun soluklan gibi bir eydi, ama giderek sertleiyor ve kuvvetleniyordu. imdi vahi bir hayvann, sonra da btn tapnakta yanklar uyandran bir canavann soluklar oldu bu. En sonunda da hiddetlenmi bir tanrnn, btn gkyznn frtnalarnn, okyanusun dalgalarnn kkremesine dnt. Ses o kadar korkuntu ki Medial tar bile bir ocuk gibi hafif hafif inlemeye balad. "Tanr baarmanza artk kesinlikle izin vermez. Taita'yla korunuuna kar yrye gemeniz artk ok tehlikeli olur. Yani Byc lene kadar," diye fsldad. Tam o srada korkun bir ses konutu. O kadar sert, o kadar dnyann dndan gelmi gibiydi ki Trok'un sinirleri gerildi ve adam titremekten kendini alamad. "Dinle beni! Tannlar topluluunun bir yesi olduunu iddia eden lmcl Trok Uruk!" Sanki gk grledi ve grlemeler kutsal odann karanlk kelerinde yankland. "Bir tann olmadn biliyorsun. Dinle beni, saygsz lmcl! Eer bana ve khinim Medial tar'a meydan okuyarak Gallala zerine yrrsen seni de, ordunu da yok ederim. Tpk br ordunu ln kumlanna gmdm gibi. Bu kez fkemden kurtulamayacaksn." Gnlk maltzlarndan ykselen zehirli dumanlardan sarho gibi olduu ve tapna dolduran Marduk'un fkesinden rkt halde, Trok, tar'n itiraz-lannda bir sahtelik, Marduk'un fkesinin iddetinde de pek inandnc olmayan bir eyler sezecek kadar kurnazd. Tann'nn doast gsterilerinin sarst cesaretini toparlayp onu neyin duraklattn tehis etmeye alt. Hayvans soluklarn ve gkgrltsn andran sesin altn heykelin karnndan ktn kefetmiti. Dikkatle baknca tannnn

gbek deliinin karanlk bir yark olduunu fark etti. Heykele doru bir adm atmas zerine itar panik halinde ban kaldrd ve, "Sakn ha, Firavun! Tanr hiddetli! Ona yaklaaym deme!" diye tslad. Trok duymazlktan gelerek tann heykelinin gbeine bakarak bir adm daha att. Yangn derinlerinde hafif bir lt, glgemsi bir hareket grd. Sa- 449 Bycler Kral / F: 29 valarda birok kez kaderin ondan yana olduu an sezmiti, imdi de ayn eyi hissediyordu. Kendini toparlayp tanrnn soluklarnn korkun sesini bas-trarak bard. "Sana meydan okuyorum, Yok Edici Marduk! Eer elinden ge. lirse beni yere vur! Becerebileceksen tapnann atelerini zerime boalt!" Tanrnn gbek deliindeki lt yine gzknce ve soluklar duraklaynca Trok'un pheleri gerek oldu. Klcn ekti, yass yzyle tar' devirip yolgl nun stnden uzaklatrd. Sonra koarak altndan tasvirin arkasna atld. Bu-rasn alelacele inceledi, metale klcnn ucuyla vurdu. Heykel davul kadar bo izlenimini uyandryordu, daha dikkatli baknca etrafndaki metale hemen hemen kusursuz uyan oynak bir pano kefetti. Trok, "Bir "kapak ha!" diye homurdand. "Marduk'un karnnda, azndan ieri girenlerden daha fazla bir eyler olduu anlalyor." Dnp heykelin karnndaki yarktan ieri bakn dikti. Bir insan gz ona bakyordu. Gzbebei aknlkla irileti, Trok da, "k dan, byk cana-vann pislii!" diye kkredi. Heykele omzunu dayayarak var gcyle itti. Heykel ta kaidesinin stnde sarslnca Trok tekrar itti. Tasvir ar ar ta zeminin stne devrildi. Heykelin altnda ezilmesine ramak katan tar haykrarak kendini yana att. Tanrnn kafas dten sonra yana arplmt, korkun atrty izleyen sessizlikten sonra da heykelin iinde rkm fareler tarafndan tkantan grltye benzer trmalamay andran sesler duyuldu. Pano hzla ald ve kk bir vcut dan srnd. Trok onu gr buklelerinden yakalad. Kk kz o bal gibi tatl sesiyle, "Merhamet, byk Kral Trok," diye yalvard. "Sizi aldatmaya alan ben deildim. Bakalannn emrini yerine getiriyordum." O kadar gzel bir ocuktu ki Trok bir an fkesinin hafiflediini hissetti. Ama sonra, kz ayak bileklerinden yakalad ve tek eliyle ba aa sallandrd. Kk kz alyor, kraln penesinde kvranyordu. Trok, "Bunu sana kim emretti?" diye sordu. Kz alyordu. "Medial tar." Trok kz bann yukarsnda iki kere sallayarak hz ve g kazand, sonra zavally tapnan stununa arpt. Kk kzn lklar annda kesildi. Trok kk vcudu buruuk bir ktle halinde mihrabn stne frlatt. Sonra altn puta dnerek klc kapan aralndan ieri soktu ve tanrnn karnnn iinde evirip evirmeye balad. Derken yeni bir cyaklama oldu ve ekilsiz bir yaratk aralktan kendini dar att. Trok nce bunun dev bir kurba-450a olduunu sand ve kendini panik halinde arkaya savurdu. Ama sonra bunun, az nce ldrd kzdan da daha kk yapl kambur bir cce olduunu grd. Cce kk yapsyla tam bir eliki halindeki boa gibi bir sesle kkredi. Trok'un hayatnda grd en irkin yaratkt. a bakan gzleri bile farkl boyutlardayd. Kulaklaryla burun deliklerinden ve yznden sarkan dev benlerden kara kl kmeleri fkryordu. "Seni aldatmaya kalktm iin beni bala, Msr'n kral olan gl tanr!" Trok klcyla ona doru bir hamle yapt, ama yaratk kendini arkaya att ve o garip sesiyle korku lklar atarak kutsal odada saa, sola komaya balad. Trok onun maskaralklarna glmekten kendini alamad. Cce bu arada odann arkasndaki perdelerin arkasna dald ve gizli bir kapdan geerek gzden kayboldu. Trok onun kamasna gz yumdu ve dikkatini tar'a evirdi. Odadan kamaya alan bycnn reineyle sertletirilmi bir sa tutamn tam zamannda yakalad. Onu boylu boyunca ta zeminin stne frlatt ve kaburgalarna, karnna ve srtna tekmeler atmaya balad. "Bana yalan syledin ha!" Trok glmyordu artk, yz fkeden mor olmutu. "Bile bile kandrdn beni. Beni amacmdan saptrdn." Vahice savrulan tekkelerden kamak iin yerlerde yuvarlanan tar, "Yalvarrm, efendimiz, ne yaptysam sizin iyiliiniz iin yaptm," diye feryat etti. Trok, Tamose'un tohumunun Gallala'da kontrolsz gelimesine ve lkemde isyan ve kargaaya yol amasna benim iyiliim iin mi gz yumdun?" diye kkredi. "Beni buna inanacak kadar deli ve budala m sanyorsun?" Trok'un aya kaburgafarna toslayp onu srrtst devirirken tar, "Ama doru," diye geveledi. "Frtnaya emredip kpeiymi gibi dilediklerini yaptran bir Byc'ye nasl kar koyabilirdik?" "Sen Taita'dan korkuyorsun." Trok durup soluk ald. "Byc'den korkuyorsun ha" diye inanamayarak sordu. "O bizi gryor. Benim bylerimi aleyhimize evirebiliyor! Ona kar gc lemem. Sizi sadece ondan kurtarmaya altm, byk Firavun." Trok, "Sen yalnz kendi mavi dvmeli postunu kurtarmaya altn," diye hrlad ve tar'n iki bklm vcuduna yine tekmeler yadrmak iin davrand. "Sana yalvaryorum tanrlann en kuvvetlisi." tar iki koluyla ban korungaya alyordu. "Bana dlm ver de gideyim. Taita gcm yok etti. Bir aha karsna kamam. Size baka bir yararm dokunamaz."

- 451 Trok tekme atmaya hazrlanm bir baca havada olduu halde durdu "dln m?" diye aknlkla sordu. "hanetini herhalde iakh altnla dl-lendireceimi dnmyorsundur." tar dizlerinin stnde doruldu ve Trok'un ayan pmeye alt, sjZe Babil'i verdim efendimiz. Bana vaat ettiiniz dl esirgeyemezsiniz." Trok fkeyle gld. "Senden her ne istersem esirgerim. Hayatn bile Eer bir gn fazla yaamak istersen beni Gallala'ya gtrr ve Byc'yie bir sihir savamnda ansn denersin." Nefer Seti'nin Kzl Yol'u baaryla getiini ve hkmdarln kantlad-n grne gre btn Msr duymutu. Gallala'ya her gn lkenin drt bir yanndan ziyaretiler geliyordu. Bazlar, Trok'la Naja'nn, yokluklannda Msr' korumalar iin arkalannda braktklar ataylann albaylaryla yzbalaryd. Bakalar Nil boyundaki byk kentlerin Avaris'le Memphis, Teb ve Asuvatv byklerinin elileri ve bu kentlerdeki tapnaklarn yksek rtbeli rahipleriydi. Naja'yla Trok'un zulmnden ve aniklanndan bktklan ve despotlarn o kadar uzaktaki Babil'de bulunmalarndan cesaret bulduktan in hepsi Nefer Seti'ye ballk yemini etmeye gelmilerdi. Eliler ona, "Msr halk sizi buyur etmeye hazr," dediler. Yzbalar da, "Kutsal topraklara ayak bastnz ve yznz grp sylentilerin doru olduunu anladklar zaman alaylarmz hemen sizin safnza geecekler," diye garanti verdiler. Nefer'le Tarta onlar sk sk sorguya ekerek alaylarnn dkmlerini ve hazrlk durumlarn bilmek istediler. Trok'la Naja'nn Mezopotamya servenleri iin alaylannn kayman seip gtrdkleri ve arkada yalnz yedekleri b-raktklan ok gemeden ortaya kt. Yedekler ise ok gen ve deneyimsiz olanlardan ya da askerlik hayatlannn sonuna yaklaan ve emeklilik zamanla-nyla nehir kysndaki arazilerinde gnete oturup torunlaryla oynayacaklar gnleri iple eken yorgun ve formdan dm kiilerden oluuyordu. "Sava arabalaryla atlardan ne haber?" Nefer Seti yaamsal soruyu sormutu. Yzbalar krlam kafalann salladlar. Ciddi grnyorlard. Trok'la Naja btn alaylar soyup soana evirdiler. Aralann neredeyse tamam onlarla bat yoluna gittiler. Dou smrlannda devriye gezerek ln Bedevi akn-clannn cesaretini kracak kadar bile araba brakmadlar." -452"Memphis'teki, Avaris'teki ve Teb'deki atlyelerden ne haber?" diye sordu Nefer. "Her biri bir ayda en az elli araba karabilir." Atlar o arabalar ekecek kadar eitilir eitilmez Babil'de iki Firavun'un ordusuna katlmaya yollanyorlar." Taita bu bilgiyi de sindirdi. "Sahte firavunlar arkalarnda oluturduumuz tehdidin bilincindeler. Msr'da braktklan alaylarn onlara kar ayaklanmas ve gerek Firavun Nefer Seti'ye balanmalar halinde etkili bir kuvvet olmalan-n salayacak atllardan ve arabalardan yoksun olmalarn garantilemek istiyorlar." Nefer subaylara, "Birliklerinizin bana dnmelisiniz," diye emretti. "Galla-la'da zaten fazla kalabalz; yiyecek ve su stoklanmz zorluyoruz. Oaha fazla arala atn Msr'dan ayrlmasna izin vermeyin. Adamlarnz idmanl tutun ve ilerinde en iyilerini imal edilen yeni arabalarla donatn. Size despotlara kar liderlik etmek iin yaknda, hem de ok yaknda yannza geleceim." Subaylar Firavun'un adn verek ve tekrar tekrar ballk yeminleri ederek oradan ayrldlar. Taita, Nefer*e tler verdi. "Onlara ettiin vaati vaktinden nce yerine getiremezsin. Ancak kumandan altnda gl, iyi eitilmi ve iyi donanm bir kuvvetle Msr'a geri dnebilirsin. Buraya gelen yzbalar iyi ve sadk kiiler, onlara gvenebileceini biliyorum. Bununla birlikte, sahte firavunlar geri dndkleri zaman balarna geleceklerden korktuktan ya da onlann lkeyi ynetmeye kutsal haklan olduuna inandklar iin Trok'la Naja'ya bal kalanlar da var. Ayrca, kararsz olup sende herhangi bir zaaf fark ettikleri takdirde aleyhine dnecek olanlar da unutma." "yleyse yapacak ok. iimiz var." Nefer her zamanki yal hocasnn dn dinlemiti. Thane'de ele geirdiimiz atlann sonunculann evcilletirmemiz ve kumlarn altndan kardmz arabalann onarmn tamamlamamz gerekiyor. Dahas Trok'la Naja'nn kdemli askerlerine kar koyabilmek iin adamlarmzn eitimlerini tamamlamalan lazm. Btn bunlar baardktan sonra Msr'a dneceiz." Gallala'daki kk ordu bylece sahte firavunlarn gcne kar koyabilecek bir kuvvet olabilmek yolunda abalarn artrd. Nefer hepsinden daha sk alt iin, gen komutanlar onlar iin bir ilham kaynayd. lk blklerle gn domadan yola kyor ve Kzl Yol'un br savalaryla ona tler ve-rsn Taita'y yanna alp alaylarn yava yava uyumlu bir btn haline getiriyordu. Akam vakti yorgun ve toz iinde kente dnd vakit atlyelere gidi-453yor, orada silah ve araba ustalarn, gnllerini alarak ve onlarla tartarak daha sk almaya zorluyordu. Karnn doyurduktan sonra da Taita'yla oturup sava planlarn ve kuvvetlerinin konumunu gzden geiriyordu. Genellikle ancak gece yansndan sonra sendeleyerek yatak odasna girebiliyordu. Min-taka o zaman uyanarak hi yaknmadan yatandan kalkyor, zrhn ve sandaletlerini karmasna yardm ediyor, ayaklarn ykyor ve anyan kaslann gzel kokulu yalarla ovuyordu. Sonra uyumasna yardmc olmas iin bir kse arapla bal styordu. Kse ok zaman iindekiler iilip bitirilmeden Nefer'in ellerinden dyor ve delikanlnn ba yastnn stne kyordu. Gen kz

bunun zerine eteini zerinden synyor, sevgilisinin ban gsne yaslyor ve Nefer afan ilk yla uyanncaya kadar ylece tutuyordu. Meren Kzl Yol'da ald yaralarn etkisiyle her gn biraz daha bitkin dyordu. Taita krk kaburgalann balam, onlar abuk iyilemilerdi. Yrtk kula da diktiinden kulak imdi sadece biraz arpkt; Merykara ise yanam-daki yanm ay biimli yara izinin onu daha ilgin ve olgun gsterdiini dnyordu. Ancak, klcn koltukaltna sapland yer Taita'y bile kayglandnyordu. Onu yoklad zaman derinliinin izdii adan silahn Meren'in akcierine saptandn anlyordu, iki kere kapand zannedilmi, fakat yara tekrar alm; pis kokulu cerahat ve sv szdrmt. Bazan akl banda olunca Meren yardmsz olarak oturabiliyor ve yemek yiyebiliyordu. Ama pis svlar yine fk-nnca tekrar yan baygn hale dyor ve atei frlyordu. Merykara baucunda oturarak pansumanlarn deitiriyor ve yaraya Ta-ita'nn onun iin hazrlad merhemden sryordu. Meren'in daha iyi olduu zamanlarda ise ona arklar sylyor, kentin ve ordunun haberlerini aktaryordu. Onunla bao da oynuyor; elenmesi iin ona maniler ve bilmeceler uyduruyordu. Yara yine ktye gidince onu bebek gibi doyuruyor ve ykyor, sakin-leinceye kadar ter iindeki ban okuyordu. Gece delikanlnn ayak ucunda uyuyor, Meren kmldad ya da atein penesinde sayklad zamanlar da hemen uyanyordu. Delikanlnn vcudunu kendi ocuuymu gibi yakndan tanmt. Meren'in dilerini akasya aacnn ince yeil dallanyla ovuyor, kendi kk beyaz dileriyle ulannt ineyerek sert bir fra haline getiriyordu. Delikanlnn salaryla da ilgileniyordu. Onu tekrar rlebilecek uzunlua gelinceye kadar fr-alamt. Trnaklann, kesip temizliyordu; kl kabzasnn ve araba dizginleri' -454nin nasrlatrd parmaklarnn biimini tanm ve sevmiti. Hibir tiksinti duymadan kulaklarndaki pislii ve burun deliklerindeki kurumu sm de temizliyordu. Koltukaltiannda kaln kmeler halinde uzayan, gsnde kvnlan ve karnnn altnda yuvalanan yumuak kara tylere kendi fildii taran kullanyordu. Her sabah delikanlnn vcudunun her blmn, kaslannn her kvrmn ve tmseini ykyor, atein etkisiyle etleri eridike ve kemikleri gzkmeye balaynca kederleniyordu. nceleri delikanlnn erkeklik organn ykarken bakmamaya almt, ama sonra bunun gereksiz bir utan olduunu dnd. Sonra erkeinin organlarn avularnn iinde tutarak onlara yakndan bakt. Bu seyir ona sevgi ve acma duygular esinledi. O kadar yumuak ve lk, derileri o kadar yumuak ve kusursuzdu ki. Sonra deriyi Mintaka'nn ona gsterdii biimde geri ektiinde pembe u zakkum ieinin petal yapra gibi frlaynca duygulan deiti. Organ avucunda sertleti ve iti, sonunda da evresi ba ve iaret parmaklarnn arasnda tutulamayacak kadar geniledi. Byle olunca gen kz garip bir hissin etkisiyle soluk solua kald ve kendi anatomisinin olmayacak yerlerinde scaklk duydu. Bir gece uyandnda pencereden ieri szlen ay odann ta zemininde bir gm klesi gibi duruyordu. Gen kz bir an Teb'deki nehir kys sarayndaki kendi yatak odasnda olduunu zannetti, ama sonra Meren'in skntl soluklann ve grd karabasann yol at abuk sabuk lklar duyunca gerek suratna arpld. plak halde Meren'in yatann ayak ucundaki deinden frlad ve hastann yanna kotu. Lambay yaknca delikanlnn gzlerinin ak olduunu, fakat bir ey grmediini, yznn ekilsizletiini ve kl rengini aldn grd. Dudaklannn stnde beyaz bir kpk vard, akan terlerinden de vcudu parlyordu. Burumu keten araflarn stnde kendini ylesine iddetle yerden yere atyordu ki Merykara onun kendisini daha fazla yaralayacandan korktu. Bunun, Ta-ita'nn beklemesi gerektiini syledii kriz olduunu anlamt. Taital" diye haykrd. "abuk gel, sana ihtiyacmz var." Taita'nn hcresi avlunun kar tarafndayd. Merykara'nn seslendiini duyabilmek iin adamcaz daima kaps ak uyurdu. Merykara tekrar, Taita!" diye barrken onu zapt etmek iin Meren'in gsne yaslanmt. Sonra Byc'nn Nefer ve bir araba blyle lde Qizemli bir sefere ktn ve daha gnlerce dnmeyeceklerini anmsad. Bir - 455 ara Mintaka'y armay dnd, ne are ki arkadann odas eski sarayn br uundayd, Merykara ise Meren'i yalnz brakmaya cesaret edemiyordu. Kendi bann aresine bakmak zorundayd. Meren'in hayatnn ellerinde olduunu anmsamas zerine duyduu paniin zayfladn hissetti. Paniin yerini serinkanl bir kararllk almt. Delikanlnn yanna uzand ve ona sarlarak cesaret ve gven verici szler fsldamaya balad. Biraz sonra Meren sakinleince onu bir dakika yalnz brakabildi. Gen kz duvarn dibindeki sandn bana gitti ve iinden Taita'nn onun iin brakt kk ieyi kard, bunun iindeki svy arapla kantrd ve Taita'nn gsterdii gibi maltzn stnde stt. Kse dudaklanna dayannca Meren nce istemediyse de gen kz onu imeye mecbur etti. Kse boalnca bu kez su stt ve delikanlnn yzndeki terleri, dudaklanndaki pislii sildi. Delikanlnn vcudunu da ykayacakt ki Meren ani bir nbetin penesinde sarslmaya ve inlemeye balad. Merykara yine korkuya kapld. Delikanlnn stne atlarak var gcyle ona sarld. "Sakn lme sevgilim," diye ona yalvard, sonra daha gl bir sesle, "lmene izin vermeyeceim. Yardm et bana, Hathor. Onu br dnyadan kendi ellerimle ekip karacam," dedi. Bir sava iinde olduunu biliyor, delikanlyla birlikte savayor, btn gcn seferber ediyor ve onunkine katyordu. Meren'in kollarnn

arasnda gevediini, ter iindeki vcudunun de soumaya baladn hissedince, "Hayr, Meren, geri dn! Geri dn bana! Bensiz gidemezsin," diye haykrd. Azn delikanlnnkine dayayarak kendi hayatn onun iine flemeye alt. Meren birden patlar gibi bir ses kararak akcierlerindeki btn hayat boaltt, Merykara da her eyin bittiini sand. Kemikli gsn her iki koluyla sararak onu kucaklad. Merykara basky hafifletince delikanl grltl bir soluk daha ald, sonra bir tane daha. Kalbinin rpn Merykara'nn bedenine yansyan gl ve dzgn bir tempoya yerini verdi. Gen kz, "Geri dndn," diye fsldad. "Bana geri dndn." Meren'in vcudu hl souktu. Delikanl titreyince gen kz her iki koluyla onun gsn sard, sonra bacaklarn da kalalarna dolayarak onu kendi vcuduyla stt. Meren'in soluklan yava yava derinleti ve dzgn bir ritm kazand, Merykara da smscak kannn tekrar damarlarna aktn hissetti. Sevdii erkein yannda yatyor, onu kurtardn ve delikanlnn bundan byle yalnz ona ait olduunu bildii iin de derin bir tatmin hissi duyuyordu. -456afak skerken yeni bir mucize gerekleti. Merykara erkeinin vcudunun uyanmaya baladn hissetti, bir ara avucunda tuttuu yumuak ve kk ey de yeniden iti, kocaman ve kemik kadar sert olarak kzn iki yana alm bacaklannn arasn bastrmaya balad. Merykara onun yzne baknca delikanlnn kendinde olduunu grd. Karanlk gzleri ukura kamt, ama ilerinde ylesine bir sevgi ve efkat hissi vard ki kalbi gsnn iinde dolu dolu olan gen kz da kendi duygularnn younluundan tkandn hissetti. Erkek , "Evet mi?" diye sordu. Merykara, "Evet," diye yantlad. "Bunu dnyada her eyden fazla istiyorum." Gen kz bacaklarn at, uzanp ona rehberlik etti. Meren'e duyduu gereksinimden iin iin yanyordu. ok gemeden delikanlyla birlikte daha nce hi gitmedii bir yere doru kanat rpyordu. inin scak bir svyla dolduunu hissedince bard. Sevgilinin ateini, sancsn ve straplarn kendi vcuduna ekiyordu sanki. Sonra iinin derin bir huzurla dolduunu hissetti. Meren imdi onun yanna ylm, tatl tatl uyuyordu. Merykara erkein yannda sakin sakin yatyor, onu rahatsz etmemeye dikkat ediyor, soluklarnn sesiyle kavrulmu, zayf vcudunun scaklnn tadn kanyor, yaad akn iinde kalan szsnn keyfini yayordu. Onun uyanmakta olduunu hissedince ho geldin der gibi yavaa dudaklarndan pt. Meren gzlerini aarak kzn gzlerinin iine nce aknlkla, sonra geen gece olan olaylarn belleinin yzeyine kmas zerine sevinle bakt. "Karm olman istiyorum," dedi. Merykara, "Zaten karnm," diye yant verdi. "Ve leceim gne kadar da kann olarak kalacam." Nefer araba dizisi boyunca arkaya bakt. Drt tanesi yan yana olmak zere drtnala yol alyorlard. Takm komutanlar iaretini bekliyordu. Nefer ileriye baknca ovada dman asker hattn grd. Is tarafndan ekilsizletiril-diklerinden su olmayan yerde su iinde yzer grnen kvr kvr bir ylana benziyorlard. Nefer doru merkezlerine yneldi. Dov, Taita'nn bakm sayesinde tamamen iyilemiti, imdi de hzla kouyor, Krus'un geni admlanyla uyum salyordu. -457Bylece yarrlarken dman oluumunun deitiini grd; asker hatt dev bir kirpi gibi kendi etrafnda dnerek bir top, iki sra derinliinde kusursuz bir daire oluturdu. D srann mzraklar savrulacak gibi dorultulmutu, ikin-ci sra ise mzraklarn aralklardan ileri uzatmt. Bu durumda tun mzrak balarndan oluan parlak bir duvar oluturuyorlard. Nefer dosdoru ift mz-rak srasnn ortasna kotu, sonra da aralarndaki mesafe yz adm kalnca "Horus'un Kanatlan" iin eliyle sinyal verdi. Araba oluumu gneteki bir iek gibi ald. Araba sralar dnml olarak saa ve sola kayarak Horus'un kanatlarn yaydlar. Bylece melmi piyade askerlerinin kirpiye benzer oluumunu kuatm oluyorlard. Arabalar, tekerlek gbeinin etrafndaki tekerlek emberi gibi piyade oluumunun etrafnda dndler, ksa ve kvrk svari yaylanndan frlayan oklar kirpinin zerine karanlk bir bulut gibi boand. Nefer saldnya son verip geri ekilmek komutunu verdi. Arabalar hi aksatmadan yine drtl sralar oluturdular ve uzaklatlar. Yeni bir iaretin verilmesi zerine yine ortalanndan blndler ve srclerinin kaylar bileklerine sanl ve harbeleri frlatlmaya hazr olduu halde yan temposuyla geri dndler. Piyade dairesinin etrafnda dnen Nefer sa yumruunu kaldrarak onlar selamlad ve, "Gzel baardnzl Bu ok daha iyiydi," diye bard. Piyadeler bu vgy mzraklarn kaldrarak karladlar ve onlar da, "Nefer Seti ve Horusl" diye bardlar. Nefer atlar yavalatt ve onlan dndrerek bln piyade sralarnn nnde durdurdu. Tarta savunmann iinden kp onu selamlad. "Yaralanan var m?" diye sordu Nefer. Kirpinin iine frlattklar talim oklan, ularnn deriyle takviye edilmi olmasna ramen, yine de bir gz karabilir veya baka bir zarar verebilirlerdi. Taita omuzlann silkti. "Sadece birka bere var," dedi.

Nefer, "ok baanl oldular," dedi, sonra piyadelere kumanda eden yzbaya seslendi. "ocuklar sradan ksnlar. Onlarla konumak istiyorum. Sonra kannlann doyurabilirler. Daha sonra yalancktan geri ekilmeyi yine uygulayacaz." Orada doal bir platform oluturan bir kaya vard, Nefer bunun stne trmanrken piyadeler ve sava arabas srcleri altnda toplatlar. Taita kayann dibine meldi ve onu seyredip dinlemeye koyuldu. Nefer ona babas Firavun Tamose'un ayn yalardaki halini anmsatyordu. Babasnn rahat hali onda da vard ve adamlarnn en iyi anladklan konuma diliyle -458sade ve etkili biimde konuuyordu. Bu gibi zamanlarda onlardan biri oluyor, adamlannn ona duyduklan sevgi ve sayg da srfmalanndan, azndan kan tek bir kelimeyi karmamak iin yanna daha fazla sokulmalanndan, akalarna glmelerinden, sitemlerine utanla, vglerine ise sevinle tepki vermelerinden belli oluyordu. Nefer sabahki eitimi ele alarak hak ettikleri lde gururlann okayan szler syledi, buna karn performanslannda dikkatini eken eksikleri de acmaszca eletirdi. Trok'la Naja'ya hayatlannn srprizini yaatmaya aa yukan hazr olduunuzu dnyorum," diye konumasn bitirdi. "imdi yiyecek bir eyler bulun. Gnlk almalarmz bitirmedik, aslnda henz baladk." Adamlar glerek dalmaya baladlar. Nefer kayann stnden aa atlad, ama Taita ayn zamanda ayaa frlayarak sakin, fakat acele acele, "Dur, Nefer! Sakn kprdama!" dedi. Delikanl durduu yerde ta kesildi. Kobrann herhalde kaya kmesinin iinde ini vard, ancak grltyle ayak ve toynak seslerinden rahatsz olmutu. Nefer tam kayadan aa atlad srada bir yanktan dtar srnm, delikanlnn da onun stne inmesine ramak kalmt. Ylan Nefer'in arkasnda hemen hemen beli hizasna kadar dikildi. Bann altndaki deri iki yana almta, ty gibi siyah dili srtan ince dudaklarnn arasnda titriyordu. Gzleri cilalanm amks'tenn boncuklara benziyor, kara merkezlerinde klar akyordu ve bu gzler, eriebilecei bir yaknlktaki Nefer'in uzun plak bacaklarna odaklanmt. Askerlerden vakada olanlar Taita'nm uyansm duyarak arkalanna baktlar. Nefer'in etrafnda belki be'yz kii topluydu, ama hibiri kmldamaya cesaret edemiyordu. Firavunlarnn kar karya bulunduu lmcl tehlikeye dehet iinde bakakalmalard. Kobra azn at, saldnnn hazrlyd bu, kemiksi dileri aznn soluk atsnda dikildiler. ne gibi ularnda zehir damlacktan parlyordu. Taita, Lostris'in Tlsrm'n uzun zincirinin ucunda rakkas gibi sallad. Tlsm gnete ldyordu. Taita onu kobrann havaya dikilmi bann nnde sallad. Dikkati dalan ylan pnl pnl tlsma bakmak iin bakn Nefer'den ayrd. Asas Taita'nn br elindeydi, yavaa ylana yaklat. "Ona vurduum zaman yana On/te; Balgam ta. -459sra," diye fsldad, Nefer de yavaa ban edi. Taita yava yava br yana ilerledi, altn tlsmn byledii kobra da onunla birlikte dnd. Taita, "imdi!" dedi ve asasyla kobray drtt. Nefer ayn anda yana atlarken, kobra asaya saldrd. Taita da yana sradndan kobra hedefi vuramad ve bir sre topran stnde upuzun uzand kald. Taita o zaman ylann saldrsndan da daha hzl davranarak asann kvrk ucuyla ylan bann arkasndan yere mhlad. Annda ferahlayan seyircilerin tuttuklar soluklarn salverdikleri duyuldu. Kobra asann ucunun etrafnda kvranyor ve pullu bir top olacak ekilde kvnlyordu. Taita uzand ve ylan kafasnn arkasndan kavrayana dek elini kprdayan halkalarn arasnda dolatrd. Sonra onu kaldrp adamlara gsterdi. Hepsi korkuyla dehetten soluksuz kaldlar. Ylan Taita'nn uzun ve zayf koluna dolanrken igdsel olarak gerilediler. htiyar adamn ylan ldreceini dnmlerdi, ama Taita kvranan ylan tutarak aralarndan geti ve le kt. Sonra ylan uzana frlatt. Kobra yere arpnca halkalarn zd ve kayalk topran stnde srnerek uzaklamaya balad. Taita bylenmi gibi onu seyrediyordu. Birdenbire gkte tiz bir lk duyuldu. Herkes kobrann ele geirilmesine ylesine dalmt ki tepelerindeki maviliin iinde uan ahini kimse fark etmemiti. Ku imdi yere ynelmi ve kobraya doru inie gemiti. Ylan son anda tehlikenin bilincine vararak tekrar derisini iirerek dikildi. Ama ahin uu halindeyken penelerini srngenin kafasnn iki, santim arkasnda imi deri baln ine saplad ve ar ar kanat rparak penelerinin ucunda kvranp duran kobrayla birlikte uzaklat. Tafta ylan gtren kua bakakalmt. ahin uzakta kld, sonunda da ufku saran gri-mavi pusun iinde gzden silindi. htiyar adam durduu yerden o yne uzun uzun bakt. Dnp Nefer'in bulunduu yere yrrken yznde ciddi bir ifade vard. Gn boyunca sessiz kald. Akam olunca arabada Nefer'in yannda Gal-lala'ya dnerken suskunluu sryordu.

Nefer, "Bu bir tr kehanetti," diyerek ona bakt. Taita'nn yznden yanl-madn anlad. Nefer yavaa devam etti. "Adamlarn sylediklerini dinledim. Hepsi akn haldeler. Hi bylesini grmemilerdi. Kobra kral ahinin doal av deildir." "Evet," dedi Taita. "Bir kehanetti, ayn zamanda da tanrnn bir uyans ve vaati." -460"Ne demek bu?" Nefer bakn Taita'nn yznden ayrmyordu. "Kobra seni tehdit etti. Bu byk bir tehlike demek. Kral ku penelerinin arasnda ylanla dou ynnde utu, bu da byk tehlike douda demek. Ama sonunda ahin sava kazand. kisi de dou ynne bakyorlard. Nefer sonunda karann verdi. "Yann afak skerken bir keif kolunu yola karacaz." Neferle Taita afaktan nceki serin karanlkta dan tepesinde bekliyorlard. Keif kolunun kalan ksm arka yamata konulanmt. Toplam yirmi kiiydiler. zlerini belli etmemek iin arabalan Gallala'da brakmlar, at stnde yola kmlard. Tekerlekler toynaklardan daha fazla toz havalandrrd, stelik toynaklar tekerleklerin yolculuk edemeyecei ky boyundaki yksek ve sarp yerlere ulamay mmkn klyordu. Hilto'yla abako br keif kollann gneydeki arazileri kollamaya gtrmt. Birlikte hareket ederek Gallala'nn btn dousunu tarayabilirlerdi. Nefer kafilesini Cebel Ataka'dan Kzldeniz'in bat kylarna indirmi, yol stndeki btn limanlara ve balk kylerine bakmlard. Bir, iki ticaret ker-vanyla Bedevi gebe kafileleri dnda hibir ey bulamamlar, kehanetin uyard tehlikenin hibir fcne rastlayamamlard. imdi ise Safaga Lima-n'nn yukarsnda kamp kurmulard. Taita'yla Nefer karanlkta uyanmlar ve gzclk etmek iin tepenin doruuna trmanmlard. Dosta bir sessizlik iinde oturuyorlard. Sonunda konuan Nefer oldu. "Sakn bu aldatc bir kehanet olmasn?" Taita homurdanarak yere tkrd. "Penelerinin arasnda bir ylan olan bir ahin mi? Bu doal bir olay deil. Bir kehanet olduu phesizdi, ama aldatc olabilir. Medial tar ve bakalan bu tr tuzaklar hazrlayabilirler. Bu mmkn." "Ama yle olduunu dnmyorsun, deil mi?" Nefer srar etti. "Kehanetin sahte olduunu dnsen bizleri o kadar zorlamazdn." "Neredeyse afak skecek." Taita soruyu duymazlktan gelerek sabah yldznn ufuk izgisine yakn bir yerde fener gibi asl gzkt karanlk dou gne bakt. Derken gk olgunlaan bir meyve gibi yumuad ve hurmayla lgun bir nann rengini ald. -461 Uzaktaki kyda ykselen dalar gklerin aydnlanan fonunun nnde ihtiyar bir timsahn dileri gibi siyah, keskin ve dzensiz gzkyorlard. Taita birden ayaa kalkt ve asasna dayand. Bu soluk renkli ihtiyar gz-lerin keskin grne Nefer'in amad gn gemiyordu. Taita'nn bir ev grdn biliyordu. Nefer de onun yannda ayaa kalkt. "Ne var, Yal Babam?" Taita elini onun koluna dayad. Sadece, "Kehanet aidata deilmi," dedi. 'Tehlike burada." Denizin rengi bir gvercinin karnnn gri rengine dnyordu, ama k kuvvetlendike yzeyinin beyaz lekelerle beneklendii grlyordu. Nefer, "Rzgr denizi krbalam ve sanki beyaz atlarla doldurmu," dedi. "Hayr." Taita bam sallad. "Bunlar dalga deil, yelkenler. Yelken am bir filo." Gne, st kenarn uzaktaki dalarn doruklarnn yukarsna itti ve minik beyaz genlerin stnde ldad. Bir dhow filosu, tneklerine dnen kalabalk bir balkl srs gibi afaa Liman'na doru kayyordu. Nefer, "Bu Trok'la Naja'nn ordusuysa niin deniz yoluyla gelsinler?" diye yavaa sordu. "Mezopotamya'dan buraya en ksa ve kestirme yol olduu iin. Tekneyle yolculuk atlarla askerleri l yolunun zorluklarndan koruyacaktr. Ylanla ahinin uyans olmam olsayd, bu ynden tehlike beklemeyecektik." Taita ekledi. "Kurnazca bir giriim bu. Grne baklrsa, geii yapmak iin Kzlde-niz'deki btn ticaret gemileriyle balk teknelerine el koymular." htiyarla delikanl dadan aadaki boazda bulunan kampa alelacele indiler. Askerler uyank ve tetikteydiler. Nefer nbetileri arp onlara gerekli emirleri verdi. kisi atlarna atlayp byk bir hzla Gallala'ya at srecekler ve kentin emanet edildii Sokko'ya Nefer'in emirlerini gtreceklerdi. Gen lider, adamlann en byk ksmn ikiVi gruplara ayrarak gneye, Hilto'yla aba-ko'nun rehberliindeki keif kafilelerini bulmaya ve onlar geri getirmeye yollad. Be askeri ise yannda alkoydu. Nefer'le Taita grevlendirilen adamlann atlarnn stnde uzaklamalarn seyrettikten sonra kendileri de atlarna bindiler ve arkalarnda Nefer'in setii be askerle tepelerin arasndan Safaga"ya indiler. Sabahn ortalarnda limann

yukarsndaki ykseltiye varmlard. Taita onlan limanla evresini gren terk edilmi bir gzetleme kulesine gtrd. Atlar askerlere emanet ederek kulenin en stteki platformuna kan sallantl merdiveni trmandlar. - 462 lk gemiler koya giriyorlar." Nefer onlan iaret etti. Ar yk tadklar belli oluyrc,u' ama tos130 esen rzgr sayesinde hzla yaklayorlar, pruva ynndeki dalgalar gnete tuz gibi bembeyaz kvnmlar oluturuyor, byk latin yelkenleri patlarcasna geriliyordu. Gemiler kumsaln hemen anda ar demirlerini suya saldlar. Nefer'le Taita kulenin tepesinden adamlar ve atlarla dolup taan st ak gverteleri ok iyi grebiliyorlard. DhovAar demir atar atmaz adamlar teknelerin yanlarndaki tahta kpeteleri kaldrdlar. Atlan atlamaya zorlarken hafif bartan harap gzetleme kulesinden duyuluyordu Atlar suya arptka da gibi kpkler sratyorlard. Adamlar daha sonra bellerindeki petemallara vanncaya kadar btn stlerin-dekileri kardlar ve hayvanlarn arkasndan atladlar. Atlar yelelerinden kavrayp onlarn yannda kumsala yzdler. Atlarn karaya ktka silkinerek stlerinden attklan su, gne nda gkkuana dnen ince bir sis halinde yere dklyordu. Kumsal bir saate kalmadan adamlar ve atlarla doldu, kk limann kerpi evlerinin evresine de gzcler dikilmiti. Nefer, "Keke burada bir sava arabas blmz olsayd," diye yaknd. "imdi onlar vurmann tam zaman. Kuvvetlerinin ancak yans kyda ve arabalan da paralara ayrlm dorumda olduuna gre, onlan yok etmemiz iten deildi." Taita tamamen arzuya dayal bu speklasyona hibir karlk vermedi. Koy imdi azna kadar gemiyle dolmutu. Arabalan ve ykleri tayan tekneler kyya daha yakn demirlemilerdi, cezir zaman gelince suyun altlarndan ekilmesiyle karaya oturdular ve yan yattlar. Etraflanndaki su sadece diz boyuydu. Kumsaldaki adamlar suyun iinde gemilere yryp ykleri indirmeye koyuldular. Arabalarn paralann da tayor, kumsalda montajlann yaptyorlard. Sonuncu dhow koya girdii srada batdaki dalann yukarstnda gne batyordu. Bu hepsinin byyd, kaln direinin tepesinde de hrlayan leopar kafal bayrakla Trok Uruk hanedannn rengrenk sanca dalgalanyordu. "te orada." Nefer geminin pruvasndaki silueti iaret etti. Onu bakasyla kantrmak olanakszd. Trok'un yanndaki de tar, kpekle efendisi." Taita'nn soluk gzlerinde Nefer'in daha nce onda ender grd vahi bir lt vard. Garip iftin su-^n iinde yryerek karaya kmasn seyrettiler. -463Kumsal kat eden ta bir set vard. Trok buraya kt. Durduu yerden ordusunun kalan ksmnn gemilerden inmesini rahata seyredebiliyordu. Nefer, "br gemilerin birinde Naja'nn sancan gryor musun?" djye sordu. Taita hayr der gibi ban sallad. "Seferin banda yalnz Trok var. Naja'y Babil'le Mezopotamya'y elinde tutmas iin arkada brakm olmal. zel bir iini halletmeye geldii anlalyor." Nefer, "Bunu da nereden biliyorsun?" diye sordu. "Etrafnda bir hale var. Koyu krmz renkli bir bulut gibi bir ey. Onu buradan bile sezebiliyorum. indeki btn nefret bir tek kiinin zerinde odaklam. Onu buraya getiren intikam ateini kimseyle, hatta Naja'yla bile paylamak istemiyor." Nefer sordu. "O nefretin hedefi ben miyim?" "Hayr, sen deilsin." yleyse kim?" "Her eyden nce Mintaka iin geliyor." Gne batnca Neferle Taita be askeri Trok'un kuvvetlerini izlemekle grevlendirdiler, kendileri ise gece iinde Gallala'ya doru son srat at srdler. Trok Safaga'da karaya kmasnn ertesi sabah bir dizi eei Safaga yolunda sren iki Bedevi'yi tutsak etti. Hibir eyden habersiz olan adamlar lden kp doru gzclerin avucuna dtler. Trok'un n llere bile yaylmt, Bedeviler de kimin eline dtklerini renir renmez yaranmak iin ellerinden geleni yaptlar. Trok'a eski kentin dirilii hakknda kkrta raporlar verdiler. Tepelerdeki maaradan fkran tatl suyu ve Gallala'y evreleyen yemyeil otlaklar anlattlar. Nefer Seti'nin kumandasndaki sava arabalarnn says hakknda da bir tahmin yrtmeleri zerine Trok kuvvetlerinin dma-nnkinin be kat olduunu anlad. Hepsinden nemlisi, Trok'un Bedevilerden Safaga'yla eski kent arasndaki yolun ayrntlarn renmesi oldu. Trok o vakte kadar Gallala'ya yaplacak yry hakknda hep ikinci elden bilgi almt ve imdi yanl bilgilendirilmi olduu anlalyordu. Ona hzl yolculuk edilmesi halinde bile arada , drt gnlk bir yol olduunu sylemilerdi, Trok da kydan itibaren yannda kendi suyunu ve hayvanlar iin saman ve yem tayacak arabalar gtrmeyi planlamt. Bu ise uzun ve yorucu bir sre olacakt. Yeni bilgiler her eyi deitiriyordu. Bedeviler, Gallala'ya sk at srerek bir gn ve bir gecede ulaabileceini garantilemilerdi. -464Trok risklerle tehlikeleri hesapladktan sonra, Gallala'y lden geerek yaplacak bir srpriz basknla ele geirmeye karar verdi. Tabii ki bu, uzun yryten yorgun dm atlarla ve boalm su torbalanyla dorudan savaa girmeleri

anlamna gelecekti. Bununla birlikte, saylar ve srpriz onlardan yana olunca Bedevilerin tarif ettii kayna ve otlaklan ele geirebilirlerdi. Bu dller onlarn olunca zafer de garantilenmi olacakt. Btn blklerinin karaya karlmas ve arabalarn paralarnn birletirilmesi iki gnn daha ald. kinci akam Gallala'ya doru yola kmaya hazrd. Deri torbalarn suyla dolduran nc taburlar batan gnein ss kaybolur kaybolmaz yola ktlar. Her arabann arkasna bal iki yedek at takm vard. Gece iinde atlarn dinlenmesi iin mola vermeyecekler, ancak atlar yorulur yorulmaz onlar yedek takmlarn biriyle deitireceklerdi. Yorgun atlar ise azat edilecekler ve arkadan gelecek srlere katlacaklard. nc kolun bandaki Trok ldrc bir tempo srdryor, kh yamalar yryerek ayor, kh atlan krbalayarak yoku aa sryor ya da ovada koturuyordu. Su torbalar boaldktan sonra artk geriye dn yoktu. Ertesi gn sabah saatlerinin ortasnda scak ok iddetlenmi, yedek atlarn ounu harcamlard. Bedevi rehberler Trok'a Gallala'nn uzak olmadn tekrarlayadursunlar bir ykseltiye her trmanlanndaj karlarna ilerdeki serapta ldayan ayn rktc kaya ve kavrulmu toprak manzaras kyordu. Bedevi rehberler akama doru onlan terk ettiler. Isnn oluturduu serabn iinde birer cin gibi eriyip kaybolmulard. Ve Trok'un arkalarndan iki araba yollamasna ramen bir daha gzkmediler. Medial itar okbilmi bir tavrla, "Sizi uyarmtm," dedi. "dm dinlemeliydiniz. O tannsz yaratklar herhalde Byc Taita'nn hizmetindeydiler. uras muhakkak ki yolu gzden gizledi ve bizi yanl yere yollad. Bu hayali Gallala'nn buraya ne kadar uzak olduunu ya da gerekte var olup olmadn bilmiyoruz." kendisine sorulmadan bu ekilde fikir yrttnden dolay Trok onu dvmeli yzne bir krba darbesi indirerek cezalandrd. Ama bu bile kral penesine ln yeisi ve umutsuzluk duygusunu gideremedi. Atlar bir kez daha krbalad ve karlarna kan bundan sonraki uzun ve talk yokua srd. nlerinde bunun gibi daha ne kadar yoku ve bayr olduunu merak diyordu. Tahammllerinin sonuna gelmilerdi ve gece sresince yola devam edebileceklerinden kukuluydu. - 465 Bycler Kral / F: 30 Nasl yapabildilerse yine de ilerlemeyi srdrdler, daha dorusu Trok'un kuvvetlerinin byk bir ksm srdrd. Elli veya altm araba son atlarn da vitir, misler, Trok da onlar yol boyunca dank ekilde terk etmiti. kinci gnn sabah gne gecenin souundan sonra bir pck kadar scak dodu, ama aldatc bir pckt bu. ok gemeden kan anana dnm gzlerine batmaya ve onlar kamatrmaya balad. Trok hibir yere gitmeyen bu yolda ilk kez lmesi olasln dnmeye balamt. Son atlanna, "Bir tepe daha," diye seslendi ve onlan krbalayarak hzlan-drmaya alt. Ama nlerindeki yokuun dik olmamasna ramen, balar nlerine sarkan hayvanlar sendeliyorlard, terleri de oktandr brlerinde kuru-yarak geride bembeyaz tuzunu brakmt. Dorua az bir yol kala Trok dnerek ordusunun dank kafilesine bakt. Arabalannn yansn kaybettiini anlamak iin saymasna gerek yoktu. Atlarn yitirmi yzterce asker, kafilenin arkasnda sendeleyerek ilerliyordu, ama Trok daha bakarken ikisi, yere yldlar ve l gibi patikann yannda serili kaldlar. Gkte akbabalar onlan izliyor, yzlerce kara leke tepelerinde daireler iziyordu. Trok bazlannn onlara hazrlanan lene konmak iin yere inmeye giritiklerini grd. tar'a, "Bir tek yol var," dedi. "leriye giden yol." Krbacn atlannn srtnda aklatt, hayvanlar da glkle yola devam ettiler. Tepenin doruuna ktklarnda Trok aknlk iinde bakakaJd. Altndaki vadide manzara daha nce hayalinde canlandrd hibir yere benzemiyordu. Eski kentin kalntlar karsnda ykseliyordu. Silueti hayal gibi ve lmsz gzkyordu. Kendisine sylendii gibi kent yemyeH tarlalarla ve prl pint bir su kanailan ayla evriliydi. Atlar suyun kokusunu almlar, yenilenen kuvvetleriyle dizginleri zorluyoriard. Trok bu aresiz acelesi srasnda bile taktik durumu deerlendirmeye vakit ayrd. Kentin hibir savunmas olmadn ilk bakta grd. Kaplan ardna kadar ak duruyor, panie kaplm halk buradan dar akyordu. ocuklarn ve kiisel eyalann tktklan zavall bohalarn tayarak Gallala'nn batsndaki dar, fakat dik yanl vadiye trmanyorlard. Birka piyade askeri kaaklann arasna kantlarsa da bylelerinin bir moral kntsnn etkisinde olduklar belliydi. Grnrde atl asker veya sava arabas yoktu. Galtala halk bir kurt kafilesinin nndeki bir koyun srsnden farkszd,' u farkla ki kurtlar susuzluktan kurumular ve zayf dmlerdi. Trok, "Seueth onfan avucumuza drd," diye zafer sevinciyle bard. "Bugn gne batmadan kullanabileceinizden fazla kadnnz ve altnnz olacak." -466Ban Firavun'un arkasndan yamac trmanm olan adamlar tarafndan yinelendi ve ilk sulama kanalna bitkin atlarnn onlar gtrebilecei kadar hzl inmeye koyuldular, Kanal boyunca yayldlar, hayvanlar da kannlan gebelerinki gibi iene kadar kutsal svdan iti. Adamlar kendilerini kyya yzkoyun attlar, balann suyun altna daldrdlar ya da miferlerini doldurup suyu balarndan aaya ya da boazlanna boalttlar. Vadinin br yanndan bu olanlar seyrederlerken Nefer, "Sulama kanallarna zehir atmama izin vermeliydin," diye yaknd.

"Bunu yapamayacan biliyorsun." Tatta gm telli kafasn sallad. "Bu, tanrlann asla balamayaca bir su olurdu. Bu kra lkede yalnz Seth veya Seueth bylesine bir ktl yapmay gze alabilir." "Byle bir gnde seve seve Seth'in roln stlenebilirdim." Nefer donuk donuk glmsedi, ancak srf Byc'y kkrtmak iin byle konumutu. "ki serserin iyi i grdler." Taita'nn yanma melmi olan iki sklm pklm Bedevi'ye bakt- "cretlerini ver de gitsinler." Taita, "Onlar altna deer vermezler," diye aklad. "Cebe! Nagara'da yaadm srada bana ocuklannt getirmiler, ben de Sar iek hastalklann iyi etmitim." melmi adamlarntepesine bir kutsal iaret yapt ve kendi lehelerime onlara birka sz syledi. Trok'u yanl yola saptrmak iin hayatlann riske attklar iin teekkr etmi ve Herde de onlara korumasn vaat etmiti. Bedeviler ihtiyar adamm ayaklann ptler ve kayalarn arasnda gzden kayboldular. Taita"yla Nefer bu kez aadaki mcadeleye btn dikkatlerini verdiler. Trok'un adamlaryla atlan karnlan iene kadar su imilerdi ve imdi yola kmaya hazrlanyorlard. Gelirken o kadar ok sayda araba kaybetmi olmasna ramen, Trok'un kuvvetleri Nefer*inkinden hl kat fazlayd. Nefer, "Onunla ak arazide karlamay gze alamayz," diye fikir yrtt. Aalannda vadide kaan mltecilere bakn dikmiti. Kentte oldu bitti az kadn vard -Nefer yiyecek rezervlerini savalara saklamak iin kadn saysn bilinli olarak dk tutmutu- ve onlar, Mintaka'yla Merykara da dahil, btn ocuklar ve hastalarla yarallar iki gn nce Gallala'dan uzaklatnlmt. Meren btn hazineyi, sahte firavunlardan gasp ettikleri altnlar, tayan yk ^abalarndan biriyle gitmiti. Nefer hepsini Cebel Nagara'ya yoHamt. Trok -467onlan dnyada orada bulamazd, minik su kayna ise savan sonucu belli oluncaya kadar onlara yeterdi. Gallala imdiki durumda deeri olabilecek her eyden, arabadan, silahtan ve zrh parasndan arnmt. Nefer mltecilere honut bir bak frlatt. Kadn ve sivil olmayp klk deitirmi piyade askerleri olduklarn anlamak bu kadar yakndan bile zordu. Bu yiitlerin biroktan uzun eteklerine ayaklarnn taklmasyla sendeliyorlard. Kollannda tadklar bohalar ise kundaktaki bebekler deil, allara sanl yaylan ve oklaryd. Uzun mzraklar, ana kuvvetlerin sakl bulunduu vadinin yukarsnda kayalarn arasnda gizliydi. Trok'un btn arabalarnn atlaryla srcleri kana kana su imilerdi, imdi de otlaklardan sk ve dzenli oluumlar halinde geliyorlard. Dalga dalga sava arabalar... Su hepsini mucizevi ekilde canlandrmt, nlerinde de yama ve soygun umudu vard. Nefer, "Horus yardm etse de Trok'u kandnp takibe devam etmesini ve vadiye girmesini salayabilsek," diye fsldad. "Zokay yutmayp bunun yerine savunmasz kenti zapt edecek olursa, bizi susuz, hayvanlanmz da otlaksz brakabilir. O zaman biz de ak arazide savamak zorunda kalrz, ki orada tm avantaj onda olur." Taita bir ey demedi. Altndan Tlsm dudaklarna bastrmt, gzleri de Nefer'in ok iyi bildii ekilde yukarya evriliydi. Dman artk iyice yaklatndan Nefer, yryen ara kitlesinin arasnda Trok'u seebiliyordu. Arabasn kaan mltecilerin doldurduu vadinin aznda konulandrmt. Trok ndeki srann odasndayd, iki yannda onar araba sralanyor, bylece vadiyi bir yandan tekine kadar tarayacak bir cephe oluturuyorlard. Kalan sava arabalar arkasnda diziliydi. Etraflanndaki toz bulutu dald ve aralarna korkun bir sessizlik kt. Tek ses, ilerlerinde darack vadinin koynundaki gruhun konumalar ve kardktan grltyd. Nefer, "Gelsene, Trok Uruk," diye fsldad. "Saldn emrini ver! Tarihe drtnala yol alini" Kuvvetlerin n srasnda lider konumundaki arabada Medial ftar, Trok'un iri csseli vcudunun yanna melmiti. O kadar telalyd ki uzanp Trok'un sa-kalndaki kurdeleleri ekitirdi. "Byc'nn kokusu on gnlk bir cesedininki gibi havaya bulam." Bycnn sesi tiz kyor, dudanda tkrkler kpryor ve duygulannn iddetinden bulut gibi pskryordu." O, yukarda etobur bir canavar gibi seni bekliyor. Varln hissedebiliyorum. Yukarya bak, kudretli Firavunl" -468Trok ge bakacak kadar armt. Akbabalar daha alaktan uuyordu imdi. "Evet! Evet!" tar kaydettii kk avantajdan yararlanmaya alyordu. Onlar Taita'nn tavuklardr. Onlan senin etinle beslemesini bekliyorlar." Trok vadinin st tarafnda onu bekleyen dle bakt, fakat akbabalann glgeleri yere vurduundan duraklad. Vadinin dik tarafnda kayalann arasnda gizli olan Nefer onu inceliyordu. imdi o kadar yaknd ki delikanl onun yzndeki ifadeyi okuyabildiini bile dnd. "Haydi ileriye, Trok!" diye mrldand. "Hareket komutunu ver. Ordunu vadiye sok." Trok'un dizginleri tutan ellerinde kukunun varln sezebiliyordu, ban evirip adamn yanndaki tar'n sska siluetine bakt. Medial'nn maviye boyal yz efendisine evrilmiti. Trok'a dokundu ve yalvarlarnn verdii gle onun zrhna asld. "Byc'nn sana kurduu tuzak bu. Bana bir daha hi gvenmeyeceksen bile hi olmazsa imdi gven. Havada lmn kokusunu alyorum ve ihanetin kokusunu. Taita'nn bylerinin yarasa kanatlar gibi yzme arptn hissedebiliyorum."

Trok sakaln kad ve omzunun zerinden tekerlek tekerlee dizili araba sralarna ve verecei emrinin beklentisi iinde ne eilen askerlerine bakt. "Yan tarafa dn, gl Trok. Kenti ve su kaynan ele geir. Nefer Seti'yle Byc bu takdirde lde geberirler. Bizim de ayn akbete uramamza ramak kalmt. O seimin sonucu kesin. br ise lgnlktan baka bir ey deil." Nefer yamataki yerinden klk deitirmi askerlerinin vadinin yukarsna doru komalann gzlerini ksarak seyrediyor ve bekledii ann gemekte olduunu hissediyordu. "Trok'u alkoyan nedir? Saldrya gemeyecek mi?" diye bard. "Eer imdi saldrmazsa..." "Vadinin ba tarafna baksana." Taita gzlerini amamt. Nefer heyecan arasnda bile vadinin ba tarafna bakt ve panie kapld. Klcnn kabzasnn etrafnda yumruk olmu eli bembeyaz kesilmiti. "Olamaz!" diye homurdand. Vadinin ba tarafnn yaknnda Trok'un arabalannn dizili olduu yerden net olarak grlebilen yass bir kaya vard. Drt keli, sar kaya yolun yannda insan eliyle yaplm gibi bir ant gibi ykseliyordu. Bunun tepesinde, ka-?n mlteci selinin yukarsnda tek bir siluet belirmiti. Uzun siyah salan beline kadar inen gen ve ince yapl bir kadnd bu. Etei Apepi Hanedan'nn ko-469yu krmz rengindeydi. plak kaya ve kumun tekdzeliinin ortasnda parlak bir leke olarak gz alyordu. Nefer, "Mintaka!" diye soludu. "Ona Meren ve Merykara'yla Cebel Naga-ra'ya gitmesini emretmitim." "ana asla itaatsizlik etmeyeceini biliyoruz.* Taita gzlerini at ve alayla glmsedi. "Dolaysyla seni yanl anlam olmal." Nefer, "Bu senin marifetin," diye ac aa sylendi. "Onu Trok'a kar yem olarak kullanyorsun. Onu lmcl bir tehlikeye attn." Taita, "Belki hamsin'l kontrol edebilirim," dedi. "Ama Mintaka Apepi'ye ben bile sz geiremem. Her ne yaparsa kendi zgr iradesiyle yapar." < Aalarnda Trok dnm ve arabalarna harekete hazr olmalarn, mlteci gruhunun kamasna izin verilmesini ve tar'n srar ettii gibi kaynakla Gaflala kentinin zapt edilmesini emretmeye hazrlanmt. Fakat daha konumak frsatn bulamadan tar'n yannda gerildiini ve onun, "te bu da Taita' nn bylerinden biri," diye fsldadn duydu. Trok hzla dnerek ar ar ykselen vadinin ucuna bakt. Ve yksekteki san kaya platformunun stnde duran koyu krmz elbiseli minik silueti grd. Nefretinin ve fkesinin odan annda tamd. "Mintaka Apepi," diye hrlad. "Seni ele geirmeye geldim, pis fahie. lmek iin yalvartacam seni." "Bu sadece bir hayal, Firavun. Byc'nn seni aldatmasna frsat verme." Trok, "Bu bir hayal deil," dedi. "Onu kanata kanata dzdm zaman bunu kantlarm sana." tar, "O senin gzlerini kr etmi," diye uludu. "Etrafmzda lm var." Arabadan atlayp kamaya altysa da Trok onu sertletirilmi llelerinin birinden yakalayarak geri ekti. "Hayr, burada kalyorsun, Medial tar. 0 kalta iini bitirmeleri iin askerlerimin nne atmadan nce sana da tattracam." Adam yumruunu bann yukarsna atarak, "Haydi Heri! Mar!" diye bard. ki yandaki arabalar bir arada harekete getiler, arkadaki taburlar da Trok'un arkasndan vadinin yolunu tuttular. Gne karglann balarnn stnde ldyor, toz da etraflarnda duman gibi uuuyordu. Trok bir sonraki emrini verdii srada kaar mltecilerin son ucu yz adm Herlerindeydi. "Drtnala! Saldrn!" Atlar harekete getiler ve ordu gkgrlts gibi bir toynak ve tekerlek gmbrts arasnda dar vadide ileri frlad. - 470 'Trok tuzaa dt," dedi Nefer yavaa. "Ama ne pahasna? Eer Minta-ka'y ele geirirse..." Delikanl frtnann yolu stnde duran uzun boylu ve kvrak siluete aresizlik iinde bakyordu. Taita, "imdi urunda savaacan bir hedefin var," dedi yavaa. Nefer, Mintaka hesabna duyduu btn sevgi ve endienin yerini souk bir hiddete braktn hissediyordu, ama bu, tm duyularn keskinletiren ve baka hibir eye yer brakmayan bir hiddetti. Araba kafilesi, stnde durduu yamacn altndan geerken onu gzden gizleyen kayann arkasndan kt. Trok'la askerlerinin tm dikkati yaran arabalarnn ilersindeki aresiz kurbanlarn zerinde younlamt. Yanlarnda anszn meydana kan uzun boylu silueti fark etmediler bile. Ama Nefer'in btn adamlan onu net olarak grebiliyorlard. Kendileri vadinin her iki yamacndaki kayalarn arkasnda gizliydiler. Nefer klcn bann yukarsna kaldrd, sonuncu sava arabas hzla getikten sonra da onu sert bir hareketle aa indirdi. Yk arabalan dik yamacn yukarsnda beklemedeydiler. Tekerleklerinin nndeki takozlar onlan hareketsizletiriyordu. evreleriyle tpatp ayn renkte kuru otlar onlar gzden gizliyordu ve talarla ylesine yklydler ki dingilleri sarkmt. Nefer'in verdii iaret zerine araba srcleri tahta takozlan ektiler ve tekerlekleri zapt eden ipleri doradlar. Vadinin her iki yannda arabalar harekete getiler, giderek hz Sazandlar ve aadaki toplu sava arabalarnn zerine yuvarlandlar.

tar yannda haykrnca Trok, vadinin uzak ucundaki Mintaka'nn siluetinden bakn ayrd ve blklerinin stne boanan koca koca arabalar grd. "Geriye!" diye uludu. "abuk geriye!" Ama bir boamnkini andran sesi bile gmbrtlerin arasnda eridi, gitti. Bir kere balayan saldn durdurulamazd, vadinin ok dar tabannda ise manevra yapmak iin alan yoktu. lk yk arabalar saldn kuvvetinin bana yuvarlanp parampara oldular. Tahtalar paralanrken kan sesler, ezilen insanlarla atlann fen/atlan, devrilen ve kalan yklerini boaltan arabalarn kard gkgrlts duyuldu. Trok'un ilersindeki yol birdenbire hantal arabalardan biri tarafndan tkand, atlan da yana kaarak yamnda koan arabaya bindirdiler. Harikulade saldr bir anda paralanm ve devrilmi bir araba ve sakatlanm at mezbahasna dnmt. Arabalar vadinin her iki ucunu tkamlard. Paralanmam ve devrilme-"ri arabalar bile rpnan bir kitlenin iinde hapsolmutu. Arabann btn var ^u nedeni, kuvveti ve tehlikesi, komak ve dnmek, saldrmak ve hzla geri - 471 ekilmek yeteneiydi. Ama imdi hareketsizlemiler, talardan rl duvarla-nn arasna skmlard, Nefer'in okulan ise yukarlarndaki yamalardayd. \\y ok yamuru korumasz araba srclerinin byk ksmn yok etti. Vadi birka dakikaya kalmadan bir mezbahaya dnt. Trok'un adamlarndan bazlar kapana kslm aralanndan atlayarak ve yaya olarak vadinin yamalanna trmanmaya koyuldular. Ne are ki yorucu ilerleyi sonucunda bitkin dmlerdi, stlerindeki ar zrhlar da onlan aa ekiyordu. Arazi dik ve engebeliydi, onlar da ok ar hareket ediyorlard. Nefer'in adamlar kayalarla alelacele dikilmi ta kmelerinin arkasndan onlar uzun mzraklar ve bir karg yamuruyla karladlar. ou daha savunucularn ilk srasna eriemeden ldrldler. Trok panik halinde etrafna baknarak iine dt tuzaktan kurtulmann yolunu arad. Ne are ki atlarndan biri, yolunu kesen yk arabasndan dklm kayalarn altnda kalarak lmt. Arkasnda ise ylesine bir ara kalabal vard ki dnmesi ya da gerilemesi olanakszd. Etrafnda oklarla harbeler uuuyor, arabasnn yanlarna arpyor, miferiyie gs zrhndan takrdayarak geri tepiyordu. tar, Trok'un onu durdurmasna vakit brakmadan karklktan yararlanarak arabadan atlad ve tahrip olmu aralarla kineyerek aha kalkan atlann arasnda koarak uzaklat. Trok ileriye baknca gzlerine inanamad. Mintaka hemen ilersindeki sar renkli kaya kmesinin stnde hl kmldamadan duruyordu. Onun kendisine gzel yznde inanlmaz bir tiksintiyle baktn gren Trok'un hiddeti lgnla dnt. Adam yanndaki askdan sava yayn kapt ve okluktan bir ok ekti, ama sonra fikrini deitirerek silah elinden att ve rpnan atlann kafalannn stnden kza bard. "Hayrl Bir ok senin gibi kzm bir dii kpek iin ok kolay bir lm olur. Seni plak ellerimle yakalayacam, avulanmn arasnda soluksuz kalrken ecel rpnlann hissedeceim, pis kk kaltak." Adam klcn ekip yere atlad. aha kalkan atlannn toynaklarnn altndan geti ve devrilmi yk arabasnn stnden trmanp atlad. Nefer'in adamlannn ikisi ona kar koymak iin kayalann arkasndan frladlar, ama Trok onlan dorad ve titreyen cesetlerine basarak geti. Bak, ilersinde uzun boyuyla dimdik duran krmz elbiseli kzn stnde, tpk alevin ipnotize ettii kelebek gibi, odaklanmt. Nefer, Trok'un kapandan kurtulduunu grmt. Kayann birinin stnden tekine srayarak yamac indi. Bir yandan da, "Ko, Mintaka!" diye ba1' - 472 nyordu. "Ka ondan!" Ama gen kz ya onu duymuyor ya da dinlemek istemiyordu. Ama Trok onu duymutu, durup ban kaldrd. "Gel, gel, tatl olan. Sana da, yosmana da yetecek kadar erkeim ben." Nefer bir yandan koarak elindeki harbeyi savurdu, ama Trok onu omzunda tad hafif kalkann ortasyla durdurdu, silah da kayadan kayaya arparak Mnfafca'nn ayaklannn dibine dt. Ancak gen kz onu grmezlikten geldi. Harbe olay bir an iin Trok'un dikkatini datmt, Nefer de dz araziye onun karsna atlad. Trok hemen gard durumuna geti. Yz korkun bir srtla ekilsizlemiti. Bronz kalkann arkasna bzlerek klc sa eliyle sallad. "Gel, gel kpek yavrusu," diye hrlad. "Gel de ifte ta zerindeki iddian snayalm." Nefer yoku aa kousunun hzndan yararlanarak hi duraklamasz dmana saldrd. Trok ilk darbeyi bronz emberle karlayp etkisiz kld. Dman kalkannn yukarsndan bir kesme hareketiyle zerine saldnnca delikanl arkaya srad. Sonra yine ileri atld ve kesmeye vurula karlk verdi. Adamlar Nefer'in yamatan aaya kotuunu grmlerdi. Onun peinden giderek kayalarn korumasndan ktlar ve dalga dalga aaya atldlar. Birka saniyeye kalmadan vadi boydan boya bouan, kesen ve saplayan adamlarla dolmutu. $ Nefer, Trok'un kalasna doru bir kandrma hareketine girierek hasmn zrhnn eklem yerine nian ald. Trok kendini korumaya kalknca da elinin tersiyle yapt bir hareketle klc yzne savurdu. Yn deiiklii ve vuruun hz Trok'a

artmt. Ban hzla geriye atmasna ramen, Nefer'in klcnn ucu yanan yard, fkran kanlar 'da adamn sakalna akmaya balad. Yara Trok'u bsbtn ldrtt, aslan gibi kkreyerek Nefer'in zerine atld. Darbeleri her ynden o kadar hzla indiriyordu ki klc etrafnda pnl prl bronzdan alamaz bir duvar oluturmutu sanki. Bu seldin karsnda Nefer gerilemek zorunda kald ve Mintaka'nn stnde durduu ta platformunun srtna dayandn hissetti. Artk gerilemesi ya da bir manevrada bulunabilmesi iin bir alan olmadndan Trok'un bir boannkinden farksz kuvvetine kar koymaktan ve darbelerine darbelerle karlk vermekten baka aresi yoktu. Bu tr bir vurumada hi yorulmak bilmeyen Trok'la boy lebilecek pek az adam vard. Nefer darbelerinden bazlannn yolunu kestike Trok alayla glyordu. "Ben btn gn devam edebilirim. Ya sen?" derken bir tek darbeyi bile karmyordu. Trok, Nefer'in, -473penesinden kurtulabilecei tek yolu tkamak iin yava yava saa kaydka metalin metale arpt duyuluyordu. Trok'un kuvveti korkun bir doal afetti sanki. Nefer bir frtnaya yakalanm gibi hissediyordu kendini. Okyanuslarda akntya kaplp srkleniyormu-asna aresizdi. Yllar yl yapt sava idmanlar onu her ne kadar sertletir-mise de bu duruma hazrlanmamt. Trok'a yetimeye altka sa kolunun yorulduunu hissediyordu. Trok delikanlnn yanna bir entik att, birka saniye sonra da deri gsln yararak kaburgalar hizasnda bir kesik at. Delikanl, frtnay sa salim atlatmak iin tek ansnn Trok'un kaba kuvvetine hz ve evikliiyje kar koymak olduunu biliyordu. Ama kayann dibine mhlanmt bir kere. Oradan kurtulmas lazmd. Trok'un bundan sonraki vuruunu havada yakalad ve iine kayarak kaabilecei bir aralk aacak kadar saptrd. Ama atlarken sol brn saldrya ak brakmt. Kendini toparlayan Trok'un klc baldrn dvmeli armann hemen yukarsn yard. Delikanlnn sandaletinin iine dolan kan her adm atnda gcrtlar karyordu. Nefer'in son kuvveti de yava yava tkeniyordu. Trok delikanlnn klcn kendi klcyla kilitledi ve gardm giderek yksee kaldrmak zorunda brakt. Nefer kamaya kalkt takdirde gsn ldrc vuru iin akta brakacakt. stelik baldrmdaki kesik onu zayf drm ve daha da yavalatmt. Trok'un yznde bir zafer glmseyii vard. "Ha cesaret, delikanl I Her ey bitmek zere. Ondan sonra sonsuza dek dinlenebilirsin," diye Neferi alaya ald. Nefer, Mintaka'nn bir ey bardn hissetti, ama sylenenlerden bir anlam karamad, ayrca, dikkatini gevetmek doru olmazd. Trok delikanlnn klcn yava yava yana iterek tepesine dikildi, bylece gs gse geldiler, sonra Trok birdenbire arln sola, Nefer'in yaral bacana doru kaydrd. Delikanl kar koymaya altysa da baca altnda bklverdi. Trok ayan Nefer'in topuuna dolayarak delikanly arkaya savurdu. Klc Nefer'in zayflam ellerinden kurtuldu, delikanl gnein kavurduu topran stnde yatarken de Trok ldrc darbe iin klc her iki eliyle bann yukarsna kaldrd. Bu ekilde durduu srada birden yzndeki ifade aknla dnt. Darbeyi tamamlayamadan bir elini ensesine gtrd. Tekrar yznn nne getirdii eli kendi kanyla slanmt. Bir ey sylemek iin azn atysa da, bu kez aznn kelerinden kan szmaya balad ve adam bakn Nefer'den Mintaka'ya evirdi. Kz hl kayann stnde duruyordu. Ne-474fer gzlerine inanamad. Trok'un boynunun arkasna harbenin saplanm olduunu grmt. Nefer'in yere ykldn grnce Mintaka, ayaklannn dibinde duran harbeyi, Nefer'in karlamann banda savurduu silah kapm ve onu Trok'un arkasna frlatmt. Kargnn ucu Trok'un bronz miferinin kenarnn hemen altna girmi ve derine kaym, omurgaya rastlamamakla beraber ahdamarn doeamttt. irkin bir heykel gibi duran Trok'un azndan oluk gibi kanlar boanyor-du. Bu durumdayken bile klcn elinden brakarak yukan uzand. Mintaka'y belinden yakalad ve cyak ayak bartarak tneinden aa srkledi. Bir ey sylemeye alyor, ama azndan boanan kanlar sesini bouyordu. Trok'un gsnn zerinde ezdii Mintaka haykryordu. Nefer de zar zor ayaa kalkt. Trok'un kilon dt yerden ald ve adamn arkasna srnd. Mintaka'nn lktan kl tutan kolunun kuvvetini yenilemiti. Klc daha ilk vuruuyla Trok'un korsesinin eritlerinin arasndan geirerek srtna saplad. Trok kaskat kesilerek Mintaka'y salverdi. Kz srnerek uzaklanca Nefer klc yarann iinden ekerek bir kere daha saplad. Ayaklannm stnde sallanan Trok ona doru dnd. Nefer'e doru bir adm att ve kana bulanm zrhl ellerini ona doru uzatt. Nefer bu kez onu boynundan baklad, Trok da dizlerinin stne derek iki etiyle klca sanld. Nefer klc ekerken Trok'un parmaklanyta avularn kesti, bu arada kaslarla sinirleri kesmi oldu. Trok yzkoyun yere yuvarland, Nefer de kta backlarn arasndan geirerek kalbine saplad. Silah yarann iinde brakt ve kayann korumasna mel-mi olan Mintaka'ya dnd. Gen kz sevgilisine kotu ve var gcyle ona sanld. Tehlike artk getiine gre Mintaka'nn soukkanllndan eser kalmamt. Gen kz hknyOrdu imdi. "Seni ldreceini sanmtm sevgilim." Nefer, "Sen olmasaydn az daha ldryordu da," diye soludu. "Hayatm sana borluyum." "Ne kadar korkuntu." Mintaka'nn sesi titriyordu. "Hi lmeyecek sandm." "Ne de olsa bir tanryd o." Nefer glmeye altysa da grtlandan kan ses gle hi de benzemiyordu. Tannlar kolay kolay lmezler."

Delikanl bir yandan da vadinin aasndan gelen arpma grltsnn deitiinin farkna varyordu. Kolu gen kzn beline dolanm olduu halde d-up bakt. Trok'un adamlan Firavunlannn ldn grmler ve tm moralle-nni yitirmilerdi. Silahlann ellerinden atmlar, "Yeter! Yeter! Teslim oluyoruz. Ya-asm gerek hkmdar Firavun Nefer Seti," diye banyorlard. -475Zaferi kazandnn bilincine varan Nefer'in kanayan hrpalanm vcudu kalan gcn de yitirdi. Son bir abayla, "Onlara merhamet gsterin. Msrl kardelerimizdirler. Onlara merhamet gsterin!" diye barabildi. Nefer yere ylrken Taita yannda belirdi ve Mintaka'nn onu yere yatrmasna yardma oldu. kisi delikanlnn yaralann sanp baldrndaki derin kesiin kanamasn durdururlarken, subaylar Nefer'e rapor vermeye geldiler. Delikanl kendi yaralarn unutarak savatan kimlerin sa olarak kurtulduunu, kimlerin yaralandn ve ldn bilmek istedi. Horus'la Kzl Tann'ya kr, en ok gvendii komutanlan olan Hilto, abako ve Sokko'nun, etrafnda toplap zaferin sevincini yaayanlann arasnda olduklann, kendileriyle adamlarndan gurur duyduklarn ve onun hayatta olmasna sevindiklerini grd. Onun iin mzraklarla bir sedye yapp vadinin aasndan Gallala'ya gtrdler. Ama uzun bir yolculuk oldu bu. Trok'un tutsak den subaylanyla erleri yolu doldurmulard. Balar plak olarak yere diz kmler, merhamet dileniyorlar, gerek Firavun'a silah ektikleri iin pimanlklann hayknyorlar-d. Kent kaplarna gelinene kadar Nefer tam kere sedyesinin yere braklmasn iaret etti ve ele geen yzbalarla br subaylann gelip ayaklarn pmelerine izin verdi. Kalarn atarak, "Vatan haini olarak idam edilmeyi fazlasyla hak ettiiniz halde sizi balyorum," dedi. "Ama hepinizin rtbesi avulua indirildii gibi, Tamose Hanedan'na kar grevlerinizi yerine getirmek ve sadakatinizi kantlamak zorundasnz." Tutsaklar merhametinden dolay onu gklere kardlar, ama kendisine bir tann olarak hitap ettiklerinde Nefer somurtarak ban sallad. "Hezeyana Trok'la Naja'nn olduklarn iddia ettikleri gibi tannlar topluluunun yesi deilim ben." Fakat adamlar vazgemediler ve vgleriyle yah/anlarn yinelediler. Kzl Yol'un karde savalarnn nderliindeki kendi adamlar da tutsaklara katlarak tanrln ilan etmesini istediler. Nefer onlan istedii gibi ynlendirmek iin kalarn atarak emirler verdi. "Msr'n ifte tacnn sahte talepisi Trok Uruk'un ls trensiz olarak bu sava alannda yaklacak, bu sayede de ruhu sonsuzluk iinde babo dolaacak, kendine bir snak arayacak, fakat hibir zaman bulamayacak.* -476Bu verilebilecek en korkun ceza olduu iin adamlar korku iinde baktlar. "br dman lleri saygyla ele alnacak, mumyalanmalar ve gerektii ekilde gmlmeleri salanacak. Trok Uruk'un ad lkedeki btn antlarla binalardan silinecek, Avarls'te kendi adna yaptrd tapnak da, bugn Gallala kentinin nnde bizlere bahettii zaferin ansna kanatl Horus'a adanacak." Adamlar bu emri onayladklarn hayknrken Nefer devam etti: 'Trok Uruk" un btn mal mlk, hazinesiyle malikneleri, kuleleriyle binalar, ambarlan ve her trl mallan devlete devredilecek. Su arabalann seyisler ve cerrahlarla birlikte yol boyunca Safaga'ya yollayn ki Trok Uruk'un Gallala'daki bakentimize kstaha yry srasnda etrafa serpitirdii atlan, arabalan ve adamlar buraya getirsinler. Sahte firavunlar reddeder ve Tamose Hanedan'na balandkla-nna yemin ederlerse btn tutsaklar balanacak ve ordularmza kabul edilecekler." Nefer son emrini verdii ve o gnk sonuncu iradesini bildirdii srada sesi artk kslm, kendisi de bsbtn saranp solmutu. Onu kentin kaplarndan ieriye tarlarken yavaa Mintaka'ya sordu. Taita nerede? Byc'y gren var m?" Ancak Taita ortadan kaybolmutu. * & Kapnn eneleri Trok'un ordusunun zerine kapand, arabalan da kaya ykl yk arabalannn altnda parampara olduu, oklarla harbeler de bir ekirge srs gibi hayatta kalanlarn stne boand srada Tarta sava alannn yukarsndaki yamatan bu olanlan seyrediyordu ki karkln iinde garip bir siluet dikkatini ekti. Medlal tar kayalarn arasndan kmt. Tavan gibi bir kayboluyor, bir yamacn daha yukarsnda ortaya kyor, kh saklanyor, kh bir kayann arkasndan tekinin arkasna zplyordu. ans eseri olarak ya da belki sihir, by sayesinde Nefer'in askerlerinin oklarndan ve karglarndan kurtulmu, sonunda da doruu aarak tepenin br yannda gzden kaybolmutu. Tafta gitmesine gz yumdu. itar*la ilgilenmek iin daha sonra bol zaman olacakt. Savan gelimesini seyretti, kayann dibinde Trok'la gs g-86 yapt karlamada Nefer'in etrafnda zrh grevini yapmas iin btn gcn seferber etti. Bu uzaklktan bile lmcl olabilecek olan Trok'un darbelerinden birounu saptrmay baard, Trok, Nefer'in bacana klcn saplama-477ya hazrlanrken de Taita btn etkisini kullanp ucunu yana itmi olmasa kttan byk femur arterini bulmas iten bile olmazd.

Uzun zaman nce Taita'nn onu tannann kobrasyla karlamasnda zarar grmekten korumasndan beri, Mintaka, Byc'nn kolayca etki alanna girer olmutu. Gen kzda zihnini ona aan zek ve hayal gc vard. Bir sersemi etkilemek olanakszd. Taita onu, kendini vadinin banda Trok'a gstermesi ve adam kapann iine ekmesi iin Gallala'dan getirtmiti. Sonra, gen kz bouan iftin yukarsndaki kayann stnde korkudan donmu halde dururken Tarta onu bir kez daha iradesine boyun edirmi ve uzanp ayaklarnn dibine dm harbeyi almay aklna sokmutu. Gen kz nian alp harbeyi savururken de sa koluna destek olmutu. Sonra, Trok yava yava sonsuzluk alemine kayarken Nefer'le ilgilenmek ve bacanda zonklayan atar damara o kadar yakn olan yarasn sarmak iin yoku aa komutu. Kzl Yol'un sava kardeleri gen Firavun'u mzraklardan oluturduklar sedyeye yattnriarken imdilik grevini tamamlam olan Taita kalabaln arasna karmt. Giderken onu kimse fark etmemiti. Dar vadiden kaarken tar'n brakt izleri buldu ve tepelerin doruunda gnein kavurup fayans gibi sertletirdii topran stnde grlmez olana kadar onlan izledi. Taita durup yere meldi. Kesesinden bir tutam kurutulmu kk kard ve azna att. Onlan inerken zihnini etkilere at ve Medial'nn geerken havada brakt izi yakalamaya alt. Kk duyulannt keskinletirince Taita gr alannn kesinde o izi grd. Dorudan ona bakt zaman silinen kirli gri renkte, uucu bir glgeydi bu. Her insann havada brakt kendine zg bir iz vardr. Soylu ve kutsal varl nedeniyle Nefer Seti, Taita tarafndan kolayca seilebilen pembemsi bir iz brakyordu. Taita bu pembemsi havay izleyerek aslan tarafndan hrpaland ve Mintaka'yla birlikte Dabba'nn tesindeki lde kaybolduklar zaman Nefer'i bulabilmiti. Medial tar'n havadaki izi karanlk ve lekeliydi. Taita dorulup onu izlemeye koyuldu. Uzun bacaklaryla geni admlar atyor ve asasn talarn stne vura vura ilerliyordu. Zaman zaman daha yumuak bir toprak parasnda dikkatini eken bir ayak izinden veya ksa zaman nce yerinden yuvarlanm bir tatan doru yolda olduunu anlyordu. - 478 itar bir daire izip nce gneye doru gitmi, sonra tekrar Gallala yn-fle dnmt. Taita telalanarak admlarn sklatrd. tar yine bir hainlik yapmak iin Nefer'e yaklamaya alyorsa, Taita'nn onu durdurmas lazmd. Bununla birlikte, bu takip ihtiyar adam Trok'un kyya doru yry srasnda terk ettii arabalardan birine gtrd. tar bu enkazdan bir ey almt, Taita da gzlerini kapayarak bunun ne olduunu kefetmeye altBir su torbas," diye mtnldanan Taita, Medial'nn devrilmi arabann altndan deri torbay ekip karmak iin nerede topra kazdn grd. Baka bir kuru ve bo torba hl orada aslyd. tar ancak bir tane dolu torba tayabileceini herhalde bildii iin onu orada brakmt. Taita bo torbay alarak omzuna ast. Koumtanna bal kalm atlarn kokmaya baladktan arabay ylece brakt ve tar' izlemeyi srdrd. Su torbasn yannda tayan tar Gallala ynne dnmt. Kentin yukarsndaki tepenin doruunu atktan sonra en yakn sulama kanalnn bana srnmt. Su imek, sonra da torbay doldurmak iin ya kilin stnde dizlerinin izi aka grlyordu. Taita da su iti. Bundan sonra kendi su torbasn doldurdu. Arkasndan ayaa kalkt ve tar'n, Safaga'ya ve denize doru dou ynnde Herlerken brakt izleri takip etmeye koyuldu. Gece bastrdnda Taita ilerlemeyi srdryordu. Medial'nn havadaki izi tamamen siliniyor, ama Taita yolun stnden ayrlmyordu. Havadaki iz baka zamanlar kuvvetleniyor, Taita da hafiften kfl, sevimsiz kokusunu alabiliyordu. zin kuvvetli olduu bu gibi zamanlarda Medial'nn ruhunu okuyabiliyor, kinci ve ntikamc ynn kefedebiliyordu. Kaderinin kendisine byle yz evirmesinin Medial'y korkuttuunu ve moralini kerttiini fark ediyordu, ama gleri hl ok bykt ve yabana atlmamas gerekirdi. Yalnz Nefer'le Mintaka iin deil, ayn zamanda Taita'nn kendisi iin de byk ve gerek bir tehlike oluturuyordu. Kamasna ve dalm glerini yeniden birletirmesine izin verildii takdirde, Tamose ve Apepi Hanedan'nn gelecei iin bir tehdit oluturabilirdi. Yksek kademeli, stelik de kt ruhlu uzmanlardan biri oluu, oluturduu tehlikeyi daha da artryordu. Setii kurbanlann uzaktan seyredebilir ve Nefer'le Mintaka'y felakete uratmak iin trl ktlkler yaratabilirdi, iki gencin aklarn tatszlatrp onlan birbirlerinden soutabilir, - 479 aclar, dkler ve veba, sanclar, nedensiz ve amasz hastalklar, ruhsal saplantlar, delilik, sonunda da lm getirebilirdi. Taita bile kt ruhundan korunmu saylmazd. Kamasna gz yumulduu takdirde tar, Taita'nn gcn yava yava kemirebilir ve almalarn engelleyebilirdi. Tabii Taita henz frsat varken harekete geip onu yok etmedii takdirde. Dbkey ay plak tepelerin yukarsna ykseldi ve Taita'nn yolunu aydnlatt. htiyar adam, bir atl kadar hzl yol alabildii o geni admlanyla ilerliyordu. lersindeki tar'n izlendiinden habersiz olduunun ve ok daha ar yrdnn farkndayd. Taita her geen saat onun kokusunun kuvvetlendiini ve yaklatn hissediyordu. Gne domadan ona yetiirim, diye dnd ve ayn anda iki bklm olarak talk yola hzla kustu. Ani ve ok iddetli bir mide bulants onu penesine almt. Taita neredeyse yere ylyordu, ama tekrar denge bularak safrann ac lezzetini azndan sildi.

"Balanamaz bir dikkatsizlik!" diye kendi kendine kzd. "Ava bu kadar yaklanca daha dikkatli olmam gerekirdi. Medial beni kefetti." Torbasndan biraz su iti, sonra daha ihtiyatl ilerledi. Asasn ileri uzatt ve yava yava iki yana sallad. Sopa birden elinde arlat. O yn izledi ve ilersindeki patikann kenarnda soluk akllarla izilmi dairenin ay nda parldadn grd. "Medial'dan bir armaan," dedi yksek sesle. Mide bulants onu yine penesine aldysa da bunu yendi ve asasn yere vurarak g veren szlerden birini seslendirdi. "Ncuber Mide bulants zayflad ve daireye daha fazla yaklaabildi. Bysn bozmam yeterli deil, bunu tersine evirmeliyim, diye dnd. Asasnn ucuyla akllardan birini dairenin dna itti, bylece gcn krd. imdi zarar grmeden dairenin yanna melebiliyordu. akllann herhangi birine dokunmadan eilip onlar koklad. zerlerinde MediaJ'nn kokusu vard. Taita kendinden honut halde glmsedi. "Onlara plak elleriyle dokunmu," diye fsldad. tar stlerinde terinden izler brakmt. Taita bu hafif salgdan yararlanabilirdi. Ayn hatay tekrar etmemeye dikkat ederek akllan asasnn ucuyla itti ve onlara baka bir ekil verdi: tar'n gittii yn gsteren bir okun ucu. Deri torbadaki sudan azna dol-480durdu ve ay nda parlayan akllann stne tkrd. Sonra asasn, akllardan olumu ok ucunun gsterdii yne uzatt. "Kydal" diye bard ve denizin yzeyinin derinlerine dalm gibi kulak zarlarnda basman kuvvetlendiini hissetti. Ama dayanlmaz olmasna az kala basn yava yava hafiflemeye balad, Taita da iinde bir huzur ve honutluk hissi duydu. stedii olmutu. Byy tersine evirip Medial'ya yneltmiti. Medial itar bir fersah kadar ilerde patikada hzla ilerliyordu. zlendiinin artk tamamen farkndayd- Patika stne yerletirdii engelin ou insan durduracan, fakat en okkorktuu adam pek uzun zaman oyalayamayacan biliyordu. Yrrken anszn durdu ve her iki eliyle kulaklanna yapt. Duyduu ac mthiti. Sanki atete kzdrlm bir kama her bir kulak zannn derinlerine batrlmt. nleyerek dizlerinin stne dt. "Byc bu," diye hkryordu. Duyduu ac o kadar iddetliydi ki net olarak dnemiyordu bile. "Byc byy benim zerime evirdi." Titreyen elini kemerinde asl keseye soktu ve iinden en gl tlsmn kard. Bu, Firavun Tamose'un doumundan ksa bir sre sonra San iek salgnnda len bebeklerinderubirinin mumyalanm eliydi. tar bunu elde etmek iin kk prensin mezarn soymutu. El esmer bir renk alm ve bir maymun eli gibi penelemiti. tar bunu zonklayan kafasna yaptrd ve annn hafiflemeye baladn hissetti. Sendeleyerek ayaa kalkt ve bir yandan inleyip bir ilahi syleyerek szm ona dans etmeye balad. Kulaklanndaki an da kaybolmutu. Havaya bir kez daha sradktan sonra durdu ve dnp geldii yne bakt. By-c'nn varlnn yaknnda olduunu hissediyordu. Bu, kapal bir yaz gnnde gkgrfts tehdidi gibi bir eydi. Bir tuzak daha kurmay dnd, ama Taita'nn bunu ona geri yollayacan: biliyordu, izlediim yolu gizlemeliyim, diye karar verdi. Yol stnde koarak dnebilecei bir yer arad. Sonunda yolun gri renkli bir ist katmann kestii yeri buldu. Buras o kadar katyd ki Trok'un ordularnn geii bile stnde iz brakmamt. Sol elinin iaret parmayla kayann stne Marduk'un kutsal simgesini izdi, stne tkrd ve o tannnn an niteliindeki gizli adn seslendirdi. -481 . Bycler Kral /F: 31 "Beni dmanlarmdan gizle, gl Marduk. Beni sa salim Babil'deki tapnana geri gnder ki orada o kadar sevdiin kurban sana verebileyim," diye vaat etti. Marduk her eyden ok, ocana atlan kk kzlar seviyordu. tar bir ayann stnde durdu ve elli be adm geri srad. Bu, Mar-duk'un yalnz uzmanlarca bilinen gizli sayyd. Byc bundan sonra doksan derecelik bir a izerek patikadan aynld ve kuzeydeki vahi topraklann yolunu tuttu. Hzl hzl yryor, onu izleyen adamla arasndaki mesafeyi amaya alyordu. Taita gri ist katmannn yolu kestii noktaya varmt. Daha saniyeler ncesine kadar olduka kuvvetti olan esinti, doan gnein ssnda sis gibi eriyip kaybolmutu. Medialt'dan geriye ne tat, ne de koku kalmt. Taita yolu bir sre daha izlediyse de iz oktan soumutu. Bunun zerine geri geri giderek izi kaybettii noktaya dnd. tar sadece bir gizlenme bysyle vaktini kaybedecek deildi. Kllerin veya Suyla Kann beni duraklatmayacan biliyor, diye dnd. Ban kaldrp yukan bakt ve yldzl gkte ufuktaki tek kzl yldz seti; Tanna Lostris'in yldzyd bu. Onun tlsmn yksee kaldrd ve Tanna'ya vg'y musiki makamnda okumaya koyuldu. Daha ilk ktay tamamlamt ki fkeli ve yabana bir gcn varln hissetti. Baka bir tann arya yant vermiti, Taita da itar"! tandna gre, bunun hangisi olduunu tahmin edebiliyordu. vgnn ikinci ktasna balamas zerine ilersindeki kayann stnde bir panlt belirdi. Marduk'un tapnandaki kurban ateinin yand zamanlar ocan bakr duvarlarnda beliren kzart gibi bir eydi bu.

Taita, "Marduk gcendi ve fkesini gsteriyor," diye honutluk duydu. htiyar adam hafif hafif ldayan noktaya gidip durdu ve monoton bir tonla konumaya balad: "lkenden ve tapnandan ok uzaklardasn, ocaklann Marduk'u. Bu Msr lkesinde sana tapnanlar ok az. Glerin burada dalm durumda Tanna Lostris'e sesleniyorum, sen ise buna kar koyamazsn." Taita byle diyerek eteini kaldrd. "Ateini sndryorum, Marduk," dedi ve bir kadn gibi yere melerek kayann stne iedi. Kaya, demircinin fn-nndaki bir metal klesi gibi czrdad ve buhar salverdi. "Yok Edici Marduk, Tanra Lostris adna senden kenara ekilip gememe izin vermeni istiyorum." -482Kaya ok abuk soudu, buharlar dalrken de Taita patikadan kuzeye dnen Medial'nn glgemsi izlerini tekrar seebildi. Yolunun stne tar'n ektii perde delinmi ve yrtlmt. Taita da bunun iinden geti ve bir kez daha dmannn peine dt. fuun rengi soluklat, k da douda bir altn panltsna brnd. Taita srekli olarak mesafe kazanyordu, kuvvetlenen kta gzlerini ksarak avn grmeye hazrland. Ancak bunun yerine aniden durdu. Ayaklannn dibinde, dikey duvarlan ok ok derinlerdeki karanln iinde kaybolan korkun bir uurum almt. Hibir insanolu bu jderinlerden yukar trmanamayaca gibi bu engelin etrafn dolamann da bir olana yoktu. Taita uurumun kar yanna bakt. Aradaki mesafe en az bin adm vard, uurum ise bu adan baklnca daha da rktcyd. Dipsiz ukurun yukar-snda akbabalar daireler iziyordu. ekilsiz kulardan biri kar yann kysndaki bir kntda ince deneklerle dallardan rlm yuvasna indi. Taita hayranlkla ban sallad. "Harikasn, tar!" diye mrldand. "Akbabalar da cabas. Tam bir usta ii bu. Ben bile daha iyisini yapamazdm, ama bylesi bir aba muazzam bir gcn harcanmasn gerektirmitir. Bu i sana pahalya mal olmu olmal.", Taita yann kenarndan'bolua adm att, fakat kendini bolukta bulacak yerde, ayaklannn altnda salam bir zemin buldu. Yarlar ve boaz grnts, hatta daireler izen akbabalar, ona doru yrnlen bir serap gibi titreip daldlar. Uurum kaybolmu, yerinde pek az engebeli talk bir ova, bunun ucunda da hl mavi glgelerle kapl alak tepeler belirmiti. Medial tar bu ovann ortasnda sadece be yz admlk bir uzaklktayd. Yaratt hayali srdrmek abasyla iki kolunu bann yukarsna kaldrm durumda Taita'ya bakyordu. Baarszla uradn, Taita'nn da intikam peindeki bir cin gibi hz1' admlarla ona yaklatn grnce umutsuz bir hareketle kollann iki yanna drd ve talk ovann uzak ucundaki kireta tepelere yzn evirdi. Ayaklann srye srye bir kou tutturdu. Entarisinin siyah etekleri bacaklarnn etrafnda fini frl dnyordu. Taita yorulmak bilmez, geni admlaryla onu izledi. Arkasna bakan -ter'n mavi dalgal yznde aresizlik okunuyordu. Gm sal, uzun boylu -483siluete bak taklnca dnp daha hzl komaya balad. Ksa bir sre aray aacak gibi oldu, ama sonra yavalad. Taita da aray giderek kapatyordu. tar omzundaki su torbasn att ve daha hzl komaya balad, ama sabahn erken klarnda kireta kntlanyla gri mavi renkte olan alak tepele, re ulatnda Taita'nn sadece yz adm ilersindeydi. Derken bir dere ukurunun iinde gzden kayboldu. Taita derenin bana gelince ilersindeki kumluk tabanda Itar'n ayak iz-lerini grd, ama derenin sert bir ayla saa dnd kede bu izler kayboldular. Taita yine de onu izledi, fakat soluk kireta dikitlerin kesine ulatnda vahi bir hayvann homurtusunu ve kkremesini duydu. Keyi dnnce dere yatann ilerde daraldn ve kuyruunu hzla iki yana sallayan dev bir erkek aslan tarafndan yolunun kesildiini grd. Aslann kara yelesi havaya dikilmiti. Hayvann enelerinin arasndan pskren her kkremeyle frtnaya tutulmu otlar gibi sarslyordu bu yele. Gzleri altn rengindeydi, gzbebekleri ise kara yanklard. Hayvann ar kokusu havay doldurmutu. O uzun san dileriyle kendine ziyafet ektii ryen lelerin kokuuydu bu. Taita, koca koca peneli dev patilerin stne oturduu kumluk zemine bakt. Kumda tar'n ayak izlerini hl grebiliyordu, ama aslann patileri hibir iz brakmamt. Taita hzn kesmedi. Zincirinin ucundaki tlsm yksee kaldrarak azndan salyalar akan hayvann dosdoru zerine yrd. Kkreme kuvvetlenecek yerde zayflad, aslann koca kafas da saydamlat. Taita kafann olmas gereken yere baknca koyan kaya duvarlann grebiliyordu imdi. Derken hayvan da sis gibi solup kayboldu. Taita az nce aslann durduu yerden geerek keyi dnd. Dere yata ilersinde daha da daralyor, yanlan da dikleiyordu. Ve geit bir kaya duva-nnn nnde anszn son buluyordu. Srtn kaya duvarna dayam olan tar, Taita'ya deli deli bakyordu. Gznn aklar sararm ve kanlanm, kapkara gzbebekleri genilemiti. Korkusunun kokusu, hayalet aslannkinden bile daha i bulandncyd. Sa elini kaldrarak kemikli uzun parman Taita'ya evirdi. "Geri, Byc!" diye bard. "Seni uyaryorum!" -484-

Taita ona doru yrynce byc grtlaktan konuarak bir eyler haykrd ve gzle grlmeyen bir cismi Taita'nn bana frlatacakm gibi bir hareket yapt. Taita hemen Lostris'in Tlsm'n gzlerinin nnde tuttu ve bir eyin, bir okun vnlamasn andran bir sesle bann hemen yanndan geip gittiini hissetti. tar dnp arkasndaki kaya duvarnda bulunan dar bir yanktan ieri dald. Burasn vcuduyla Taita'nn gznden gizlemi olmalyd. Taita bu giriin nnde durdu ve asasyla kayay drtt. Kaya duvarnn hayal olmadna bylece inan getirdii gibi karanlk araln tesinde tar'n sendeler ayak seslerinin yanklan kulana geliyordu. Taita bunun bir hayal olmadna, kireta yarndaki bir maarann aznda bulunduuna emindi artk. htiyar adam ieri girince arkasndaki yarktan ieri szan gnein lgn bir kla aydnlatt alak tavanl bir kaya geidinde olduunu grd. Maarann taban aaya meylediyordu, Taita da ihtiyatl admlar atarak ilerledi. Geidin zaman ve boyut itibariyle gerek olup onu engellemek ve yolundan alkoymak iin Medial tarafndan by yoluyla oluturulmu olmadndan kukusu kalmamt. tar'n ayak seslerinin ilerdeki tnelde ekilsizletiriimi ve abartlm yanklarn duyabiliyordu. Karanln iine girince Taita admlarn saymaya balad. Yz yirmi adm sonra k yine kuvvetlendi. Tepenin derinlerindeki bir yerden szyor gibiydi. Tnel birdenbire sert bir kavis yapt, Taita da kendini yksek tavanl bir maarada buldu. Tavann ortasnda bir aklk vard. Parlak bir gne huzmesi buradan maarann tabanna dtne gre, buradan d dnyaya ve ak havaya klyor olmalyd. Yerden sivri ulu dikitler ykseliyor, kristaller insan yiyen bir kpekbal-nn dileri gibi ldyordu. Yksekteki tavandan da dikitlerin karl gibi gzken sarktlar iniyordu. Bunlardan bazlar mzrak ucu biimindeydi, bazlar ise tannlarn parlayan kanatlarna benziyordu. Maarann kar yannda tar duvann dibine bzlmt. Bu ynde bir ka yolu yoktu. Taita'nn tnelin aznda belirdiini grnce barmaya ve bir eyler gevelemeye balad. "Merhamet, gl Byc! Aramzda bir ba var- Biz kardeiz. Hayatm balarsan sana aklndan hayalinden gememi -485gizemler gstereceim. Btn gcm senin emrine vereceim. Senin sadk kpein olacam. Hayatm senin hizmetine adayacam." Bycnn yalvarlan ve vaatleri o kadar gururdan yoksundu ki Taita elinde olmayarak kararnn sarsldn hissetti. inde sadece kck bir phe krnts vard, ama tar bu zaafn annda smrmeye kalkt. Bir kolu-nu ileri att. Baparma ve iaret parmayla Marduk'un iareti olan bir daire oluturdu ve o garip hrtl dille bir ey haykrd. Taita arkasndaki dayanlmaz bir fiziksel arln omzuna bastrdm dev bir ahtapotun gzle grlmeyen dokunalar gibi bir eyin kollann yanla-nna bastrdn ve boacakm gibi boynuna sanldn hissediyordu. Yanan bir insan eti kokusu burnuna doluyordu, Yok Edici'nin kokuuydu bu ve onu bouyordu. Kprdayamyordu. Maarann kar tarafnda tar dans ediyor ve zplyordu. Dvmeli yz iren bir maske gibi ekilsizlemiti. Dili, morarm dudaklannn arasndan bir kedinin dili gibi havay yalyordu. Eteklerini kaldrarak kalalarn Taita'ya doru uzatt. Penisi sertleip dikilmi, erkekliinin mor renkli i ba mstehcen bir meyveye benzemiti. "Zayf tanran seni burada topran kalbinde koruyamaz, Taita," dedi. "Yok Eden Marduk'la bendesi tar'a daha fazla kar koyamazsn. Mcadelemiz artk sona erdi. Seni ve btn dzenlerini yenik drdm, Byc! Artk leceksin." Taita bakn maarann glgelere boulmu tavanna evirdi ve dikkatini prl pnl byk bir kama gibi oradan sarkan uzun sarktlardan birinin zerinde younlatrd. Kalan gcn toparlad, asasn sa elinde yksee kaldrd ve yukarya evirdi. Cierlerindeki son nefesle, kudret szcn haykrd: "Kydar Bir buzulun derinlerinde buzun paralanmasn artran bir atrd oldu ve sarkt tavandan koparak aaya devrildi. Kendi muazzam arlyla hz kazanmas sonucunda ucu, tar'n omzunun boynuyla birletii noktaya yakn bir yere sapland. Bycnn gsyle karnn deti ve ansnden dan frlad. Uzun ta kazk tar' maarann tabanna mhlamt. tar rpnarak can ekiirken Taita arln omuzlanndan kalktn ve boazndaki basknn da kaybolduunu hissediyordu. Marduk ekilmiti, Taita artk soluk alabiliyordu. Yank et kokusu da kaybolmutu. Temizlenmi havada sadece hafif bir kf kokusu fark ediliyordu. - 486 htiyar adam asasn ald ve tnelde geri dnerek ak havaya ve gn -ina kt. Maarann azna varnca tnelin kiretandan kaplarna asasyla kere vurdu. Topran derinlerinde kayalarn kn belli eden bir gmbrt duyuldu. Maarann tavan gerken tnelin azndan hava ve toz bir frtna iddetiyle dar pskrd. . Taita, "Kalbine saplanan o ta kazk sayesinde ktlk tanrn bile seni mezarndan kurtaramaz. Sonsuzlua kadar orada kal Medial tar," diyerek maaraya arkasn dnd. Ve asasyla talara vura vura Gallala'ya doru yoluna devam etti. haberci, iki byk nehrin doduu kuzeydeki dalarn doruklannn henz karl olduktan ilkbaharda Babil'e vardlar.

Firavun Naja Kiafan onlan Babil'deki sarayn eh st katndaki teras bahesinde kabul etti. Kralie Heseret kocasnn tahtnn yannda oturuyordu. Kral Sargon'un hazinesinden kan en deerli ziynetleri takp taktrmt. Tepesine toplu siyah salarn rten ipek filenin stnde deerli talar gkyznn btn yldzlan gibi ldyordu. Kollanndaki bilezikler ve parmaklarndaki yzkler zmrtler, yakutlar ve safirlerle ylesine yklyd ki onlar zor kayrabiliyordu. Boynunu ssleyen ham bir incir iriliindeki elmas, dalardaki bir kaynan suyu kadar berrak, cam.veya yanarda tan kesecek kadar sertti. Bu olaanst ta nds Nehri'nin tesindeki lkeden geliyordu, gnein altnda salverdii klar ise insann gzn artyordu. Habercilerin hepsi Firavun Trok'un drt ay nce batya gtrd ordunun yksek rtbeli subaylaryd. Kt haberler getirdikleri iin lm korkusu iinde gelmilerdi. O kadar uzun yoldan o kadar abuk gelmilerdi ki zayflamlar ve lle yksek dalarn gneinden yanp simsiyah olmulard. Na-ja'nn, karsn dahi glgede brakacak kadar byk bir grkemle oturduu tahtn dibine kapandlar. "Selam sana, Msr tanrlannn en gls Firavun Naja," diye sze baladlar. "ok korkun haberler getiriyoruz. Ac bize. Syleyeceklerimiz hi houna gitmeyecek olduu halde merhametli ol ve bizi hiddetine hedef etme." Naja ask bir suratla emretti. "Konuun! Hayatnzn balanp balanmayacana ancak ben karar verebilirim." -487 nc kolunun komutanlarndan biri dan, On Binlerin En yisi rtbesine sa-hip olan ve gsnde Yiitlik Madalyas'n tayan subay sz ald. "Getirdiimi haber, tann kardeiniz ve Msr'n ortak hkmdar FravunTrok Uruk'un..." Subay arkasn getiremedii iin Naja tekrar, "Konu!" diye emretti. "Eski Gallala kentini evreleyen lde Firavun Trok Uruk'la gasp Nefer Seti'nin ordular arasnda kanl bir sava oldu." Adam yine sustu. "Devam et!" Naja ayaa kalkm ve ucunda dikenli bir topuz olan denei adamn yzne uzatmt. Bu hareket ikence ve lm tehdidi anlamna geliyordu. Haberci hzl hzl devam etti. "Kardeiniz ve bizim Firavun'umuz Trok Uruk'un ordusu alaka bir kandrmaca ve aalk bir by araclyla yok edildi. Bunun sonucunda Firavun'umuz katledildi, ordusu da mahvoldu. Adamtanndan hayatta kalanlar dman safna getiler ve sahte Firavun Nefer Seti'nin sanca altnda toplandlar. Dilerim, Seth ondan intikammz alr ve adyla btn eserlerini yok eder. Ayn zalim gasp imdi de btn kuvvetleriyle birlikte Avaris'in ve Msr'n iki krallnn zerine yryor!" Naja tekrar tahtnn stne kt ve komutana akn akn bakt. Hese-ret yannda glmsedi. Byle yapt zamanlar aznn kelerindeki krklar siliniyor ve gen kadn deierek yine inanlmaz derecede gzel oluyordu. Deerli talarla bezeli parmayla Naja'nn koluna dokundu, Firavun ona doru eilince de kulana, "Tannlara krler, Yukar ve Aa Krallklarn tek Fi-ravun'u gl Naja Kiafan'a selam olsun!" diye fsldad. Naja belli etmemeye altysa da ince izgili, gzel yznde bir an hafif bir glmseme dolat. Bunu bastrarak ayaa kalkt. Sesi hafif ve yumuak, fakat bileyici tana srtlen bir klcn sesi kadar tehdit doluydu. "Bir Fravun'un ve bir tannnn lm haberini getiriyorsunuz. Sefalet ve uursuzlua batm olan sizin vay halinize!" Tahtnn evresinde bekleyen korumalarna iaret etti. "Onlar aln ve tann Marduk'un rahiplerine teslim edin. Tanrnn fkesini bastrmak iin ocakta kurban edilsinler." Subaylar elleri, kollan balanarak kurban edilmeye gtrldkten sonra Naja yine ayaa kalkt ve beklenen bildiriyi yapt. "Tanr ve Firavun Trok Uruk ld. Ruhunu tanrlara emanet ediyoruz. imdi hepinize, iki kralln ve Msr'n zapt ettii btn lkelerle hazinelerin artk bir tek hkmdar olduunu ilan ediyorum. Bu hkmdar benim, Tann Kral Naja Kiafanl" -488I] Tahtn etrafnda duran btn saray dalkavuklaryla subaylar, "Bak-her!" diye bardlar ve kllarn ekerek kalkanlarnn stnde tempo tuttular. Bak-her! Hametli Tann Kral Naja Kiafan ok yaasn!" "Btn komutanlarmla ordularmn generallerine haber iletin. Bugn le saatinde sava konseyi toplanacak." Bundan sonraki on bir gn boyunca Firavun Naja afaktan gn batmna kadar Sargon'un saraynn taht odasnda konseyinin banda oturdu. Merakllarn veya casuslarn ieri szlmemesi iin kaplarda nbetiler beklerken onlar sava planlarn ve dzenini hazrladlar. On ikinci gnde Naja Mezopotam-ya'daki ordularnn yoklamasn emretti ve Babil'le Msr'n snrlar arasnda fethedilmi topraklardaki tebaa krallarla satraplara eliler yollad. Onlara btn kuvvetlerini savaa hazrlamalann ve Nefer Seti'ye kar giriilecek seferde emrine girmelerini emretti. Ertesi dolunayda Babil'in Mavi Kaps'nn nnde resmi geit yapan ordu, atlar ve arabalarla, yaylar ve kllarla donatlm krk bin gl ve kdemli askerden oluuyordu. Heseret, Msr'n tek ve gerek Firavun'u olan kocasnn yannda kentin duvarlarnn stnde durup treni seyrediyordu. "Ne muhteem manzara," dedi ona. "Btn sava tarihlerinde herhalde hi bu kadar grkemli bir resmi geit yer almamtr."

"Batya anayurdumuza doru yrdmz zaman ordumuz Smerlerin, Hititlerin hurilerin ve getiimiz btn fethedilmi lkelerin ordularnn katlmyla daha da kalabalklaacaktr. Msr'a iki bin sava arabasyla dneceiz. Yumurcak kesinlikle karmza kmaya cesaret edemez." Naja kansna merakla bakt. * "Kardein Nefer'e hi mi acmyorsun?" "Hi!" Heseret ban sallaynca stndeki ziynetler gne nda parlad ve ldad. "Sen benim Firavun'um ve benim kocamsn. Sana kar kan her kim olursa bir vatan hainidir ve lm hak eder." Naja, "Ve lecek de, hain Byc ise ayn odun ynnn stnde onunla birlikte cayr cayr yanacak," diye kalarn atarak vaatte bulundu. Nehrin kokusunu, l havasnda serin ve tatl sularn kokusunu uzaktan aldlar. Atlar balarn kaldrarak kinediler. Piyadeler de admlarn sklatrarak baklann ileriye diktiler. Yln bu mevsiminde kabaran ve anayurdun kan -489can olan zengin killerin kanmasyla karanlk bir renkte akacak olan sulan grmek iin sabrszlanyorlard. Nefer'le Mintaka gen adamn arabasnda Gallala'dan itibaren kervan yolunu izleyen uzun kafilenin banda yolculuk ediyorlard. Meren'le Merykara kafilenin ikinci arabasndaydlar. Meren, onun hl fazla dermansz ve hasta olduunu dnen Merykara'nn tm itirazlarna karn kafileye katlmakta srar etmiti. "Gallala'daki arpmay kardm, ama bir daha bakasn karmamak ahdim olsun. Son nefesime kadar kralm ve en yakn arkadamla birlikte savaa gideceim." Bir balkl kadar zayf ve solgun olmasna ramen, araba ellerinde dizginlerle dimdik ve gururlu duruyordu. ndeki sava arabalan ykseltiyi atlar. Altlannda yemyeil Nil Vadisi uzayp gidiyordu. Ocaktan dklm bakr eriyii gibi parlayan gl nehir sabahn ilk klannda ate gibi ldyordu. Nefer dnp yanndaki arabada ilerleyen Meren'e glmsedi. "Artk evimize dnyoruz!" Mintaka ark sylemeye balad. nce yava sylyordu, sonra Nefer'in de katlmas zerine daha kuvvetli bir sesle sylemeye koyuldu. "Tanrlarn tapna, On bin yiidin yurdu, Btn dnyann en yeili, Sevgili akmz. Tatl yurdumuz. Bizim Msr'mzr ok gemeden Meren'le Merykara da onlarla birlikte sylemeye baladlar ve ark btn kafileye yayld. Ykseltiyi aarken nce bir blk, sonra arkadan gelen blm en koroya katldlar. Baka bir ordu onlar karlamaya geldi: silahl araba srcleri, alaylarnn bandaki generallerle subaylar ve onlan izleyen piyade birlikleri... Arkalarndan da yallar, rahipler ve btn eyalet valileri geliyordu. Hepsi entarilerinin stne zincirlerini ve nianlarn takmlard. Bazlan arabalann, kimileri de kleler tarafndan tanan tahtrevanlarn iindeydi, daha bakalar ata binmilerdi ya da yryerek geliyorlard. Onlann da arkasndan glerek ve dans ederek yurtta kalabal ilerliyordu. Kadnlardan bazlan bebeklerini tayor, yurda dnen srgnler ordusunun iinde kocalann, sevgililerini, kardelerini ve oullarn grnce mutluluktan alyorlard. -490jki kafile buluup birbirlerine kantlar, ihtiyarlarla generaller de Fira-vun'un arabasnn nnde yere kapandlar. Nefer arabasndan indi, tandklan-p ayaa kaldrd, ilerinde en gllerine sanld ve tanrlara btn ulusunu kutsamas iin yalvard. Nefer tekrar arabasna binince hepsi onun arkasna dtler ve onu Nil'in kylarna kadar izlediler. Nefer orada da arabadan indi ve giyinik olduu halde sulara dald. Kyya dizilmi halk ark syleyip onu alklarken Nefer ritele uygun ekilde ykand ve amurlanm kahverengi sulardan iti. Temiz keten entariler giymi olan ve banda mavi sava tacn tayan Nefer tekrar arabaya bindi ve kalabala nehir kysn izleterek Avails kentine doru gtrd. Kentin bir fersah uzana kadar yolun iki yannda Firavun'u karlayan kalabalklar diziliydi. Yola Nil sutanndan serperek tozu yattrmlar ve Nefer'in geecei yerlere palmiye yapraklaryla iekler sermilerdi. Kente vardklarnda kaplar ardna kadar akt, halk ise duvarlarn stne dizilmiti. Surlardan flamalar, iek demetleri ve meyveler sarkrtmlard. Nefer yannda Mintaka'yla kapnn kemerinin altndan geerken sadakat, vg ve ho geldin marlan sylyorlard. Gen bir mabut ve mabude kadar gzel olan ift nce Trok Uruk'un kendi tanrln kutlamak iin nehir kysnda ina ettirdii harikulade tapnaa gittiler. Nefer nden direktiflerini yollamt, talar da haftalardan beri grev basndaydlar. Sahte firavunun btn betimlerini kazmlar, duvarlarla stunlardan adn silmilerdi. imdi de kanatl Horus'la Firavun Nefer Seti'nin portrele-riyle unvanlann ve Gen Firavun'un Gallala savandaki zaferinin betimlemelerini oymalarla gelecee tamakla meguldler. Nefer oraya ilk grevini yerine getirmeye, tannya kretmeye ve ta artarn nnde bir ift kusursuz boay kurban etmeye gitmiti. Dini ayinden sonra bir haftalk tatil, enlik ve len ilan etti. Btn vatandalara bedavadan akdar ekmei, sr eti, arap ve bira verilecek, onlar elendirmek iin oyunlar ve tiyatro temsilleri dzenlenecekti. Mintaka hayran hayran ona, "ok kurnazmsn, sevgilim," dedi. "Seni daha nce de sevmilerdi, ama artk sana tapacaklar."

Ne kadar zaman iin diye merak etti Nefer. "Tahta kmzn haberi Ba-bil'de Naja'ya ular ulamaz yrye geecektir. Belki gemitir bile. Sradan insanlar o bu kaplara dayanncaya kadar beni sevecekler." -491 Firavun Naja Kiafan en gvendii generali Asmor'u Babil Kral, yani kendi tahtnn bir satrap ilan etti. Ona, fetihlerini koruyabilmesi iin be yz araba iki bin oku ve piyade brakt. Sonra, ordunun en byk ksmyla taam ve tahtn, onu ele geiren adamn elinden kurtarmak iin Msr'a doru yrye geti. Firavun Naja Kiafan'n ordusu ovalarla da geitlerinden Msr snrna doru ilerlerken tpk bir yamatan yuvarlanan gibi kalabalklat ve g kazand. O ilerlerken vasal olan krallar sancana katlyorlard. yle ki Hati-miye Geidi'nin ykseklerinde durduu srada ordusu katna kmt. Naja batya, geni kum lnn tesinde Byk Ac Gl'n kysndaki s-mailiye kentine ve anayurdunun snrlarna bakt. Yryn bu noktasnda ordusunun byklnn ona engel olacan oldu bitti tahmin etmiti. ilersinde usuz bucaksz bir l uzanyordu ve bu lde smailiye'ye ulaana kadar ordusuna destek olacak ne bir kaynak ne de bir vaha vard. Bir kez daha ilerdeki yola su noktalar yerletirmek zorunda kalmt. Aydnlkta gzlerini ksarak baknca ykseltinin alt tarafndaki delik deik yolda kilden kplerle ykl su arabalar dizilerini seebiliyordu. Bu uzaklktan baklnca san tonlanndaki lde kvranarak ilerleyen solucanlara benziyorlard. Aylardan beri le su depolan yerletirmekle megulduiar. dolu mlekleri kumlarn iine gmyor, sonra adamlar bir sonraki yk almaya gittikten sonra bir yerdeki su stokunu askeri birlikler vastasyla koruyorlard. Ordusunun l amas hemen hemen on gn ve on gece srerdi. Bu sre boyunca ok sk bir rejim uygulayacaklar, ancak uzun gece yrylerine katlanmalarna yetecek kadar su iecekler, gndzleri dinlenecek; keten adrlarn veya dallardan ve otlardan yaplm barnaklarn salayaca glgede scaa katlanmaya alacaklard. Heseret kocasnn bu dnce silsilesini blerek kulann dibinde sesini duyurdu. "Ben de seninle ndeki arabada yolculuk edeceim." Naja karsna yan gzle bakt. "Bunu daha nce konumutuk." Kalarn att. Geen yllarla birlikte Heseret'in ekicilii ve gzellii solmaya yz tutmu, ar basan huysuzluktan, kskanl ve bitmek bilmeyen istekleri onu daha da itici yapmaya balamt. Naja son zamanlarda cariyelerinin arasnda -492giderek daha fazla vakit geirmeye balamt, ancak Heseret'in koynuna dnd zaman drdrlarna katlanmak durumunda kalyordu. imdi de, "br kadnlarla birlikte yk kafilesinde artlarn subay Prenn' in gzetiminde yolculuk edeceksin," dedi. Heseret somurttu. Bu hali nceleri hoa giderdi, ama artk sinir bozmaktan baka ie yaramyordu. "Kz kardei gibi Lassa'y da gebe brakman iin mi?" diye yaknd. Msr tahtna balln kantlamak iin Smer lkesi satrap tarafndan Naja'ya rehine olarak verilen iki prensesi kast ediyordu. Prenseslerin ikisi de gen, ince yapl, erginlik yanda ve iri gslydler. Meme balarn Doyuyorlar ve Smerlerin utanmay gz ard eden modalan uyarnca gsleri ak olarak ortalkta dolayorlard. "Can skyorsun kadn." Naja st dudan szm ona glmser gibi, ancak daha ok hrlamay andran biimde kvrd. "Bunun politik bir mecburiyet olduunu biliyorsun. Kzlarn hi deilse birinden ihtiyar babas lnce tahta geecek bir oula ihtiyacm var." Heseret srar etti. "Lassa'y yannda nc kafilede gtrmeyeceine Seu-eth'in nefes! ve kalbi adna yemin et." "Buna yemin edebilirim." Naja yine o korkun glmsemesiyle devam etti. "Huri lkesinden Sinnal' yaramda gtryorum." Sinnal da baka bir rehineydi. Smerlerden de daha genti, on drt yanda var ya da yoktu. Bakr renginde l l yanan salan ve yeil gzleri vard. Poposu da iri ve yuvarlakt. Heseret, Naja'nn kaleye n kapdan olduu kadar, arkadan da girebileceini kendi deneyiminden biliyordu. Naja, "Ondan da bir oul istiyorum," dedi. "Asur'un tahtna oturtmak iin." Alayl bir kkrtyla gld. "Bir kraln grevleri zannettiinden de ar." Heseret kocasna fkeli bir bak frlatarak ipek perdeli ve yastkt tahtrevannn onu kafilenin arkasna, Prenn'in artlannn yanna gtrmesi iin emir verdi. Taita'nn nerisi zerine Nefer, d/rov/larla yaplabilecek bir istilay bildirmek iin Kzldeniz kylarnda bir gzc perdesi oluturmutu. yleyken Tarta, Naja'nn asl istila kuvvetinin Byk Kum l'nden geerek geleceine emindi. Naja'yla Trok byk Mezopotamya servenlerinde bu yoldan gemilerdi. -493Naja o yolu ok iyi biliyordu, zaten ordusu Trok'un ok daha kk kuvveti gibi teknelerle Kzldeniz'i gemilerle aamayacak kadar kalabalkt. Nefer'le adamlan, Byc'nn olaanst bir buluu sayesinde Naja'mn ordusunun asker says ve birleimi hakknda bilinecek her eyi biliyorlard. Naja'mn komuta zincirinde yksek konumda olan bir yzba, TaHa'nn eski bir arkadayd ve ona bir kran borcu vard. te bu yzba Taita'ya yollad bir mesajda Firavun Nefer Seti'ye balln ve kendilerine iltica ederek Ne-fer'in ordusuna katlmak niyetinde olduunu bildirmiti. Taita yine adamlarndan biri

olan ve Beereba'ya kervan gtren deerli bir hal tccar vastasyla sz konusu yzbaya yant yollayarak birliinin banda kalmasn buyurmutu. "Bizim iin bir haber kayna oluun, bir sava olmandan daha deerli," demi ve yine ayn hal tccar araclyla ona olaanst iki armaan yollamt: bir sepet dolusu canl gvercin ve stnde gizli bir ifrenin kaytl bulunduu bir papirs tomar. Gvercinler salverilir verilmez doru yumurtadan ktklan Avaris'teki kmeslerine dnyorlar, bir ipek ipliiyle bir bacaklarna bal olarak da en ince ve hafif papirs yaprandan minik bir ruloya yazlm ifreli bir mesaj beraberlerinde gtryorlard. Nefer bu mesajlar sayesinde Naja'mn kumandasndaki kuvvetlerin tam say ve dzenini renmi bulunuyordu. Naja'mn hangi gn Babil'den yola ktn ve orada Asmor'un kumandasnda ka birlik braktn biliyordu. Nefer ayrca Naja'mn kuvvetlerinin am'dan, Beereba'dan ve yolu stndeki baka kentlerle garnizonlardan geerek batya doru ilerleyiini de izleyebiliyordu. Taita'nn durumu doru olarak deerlendirdii ve Naja'mn bir srpriz yaparak Kzldeniz'i gemeyecei belli oldu. Byk Kum l ynnden gelerek cepheden saldrya gemeyi tasarlyordu. Nefer gzclerini Kzldeniz kysndan ekti ve kararghyla ordusunun en byk ksmm ln kysndaki smailiye snr garnizonuna yerletirdi. Oralarda bol tatl su kaynaklan ve atlar iin zengin otlaklar vard. Onlar smailiye'de bekleyedursunlar, gidip gelen gvercinler mesaj tamay srdryorlard. Nefer yalnz Naja'mn kuvvetini bilmekle kalmayp alayla-nnn her birinin banda kimin bulunduunu da renmiti. Mintaka smailiye Kalesi'ndeki sava konseyinde yer almt. Katklarna deer biilemezdi: bir Hiksos olarak domutu, dolaysyla Naja'mn adamlan -494jinde bir zamanlar babasnn komutasnda olan subaylar tanyordu. ocukken babasnn bunlann her biri hakkndaki deerlendirmesini dinlemiti ve bao tahtasnn banda talim grm ve keskinlemi mthi bir bellei vard. Bu adamlarn her birinin gl ve zayf yanlar hakknda Nefer'e bilgi vermek durumundayd. Ellerine geen listeleri gzden geirdi. "Naja'mn artlarna kumanda eden u Yzba Prenn babamn kuzenlerinden biri olduuna gre akrabam saylr. Onu iyi tannm. Bana ata binmesini retmiti. Ona Tonka Amca derdim, ki bu kelime benim dilimde 'Ay' demektir." Gen kz o gnleri anmsayarak glmsedi. "Babam onun hakknda bir kpek kadar sadk, ihtiyatl ve biraz da ardr, ama bir kere dmann grtlana dilerini saplad m lnceye dek onu salvermez derdi." Meren o vakte kadar eski salna ve gcne hemen hemen tamamen kavumutu. Nefer'den ona yararl olabilecei bir grev istedi, arkada da onu bir araba birliiyle birlikte ykseltilerden le indii zaman Naja'mn ilerleyiini izlemeye gnderdi. Meren'in gzcleri, Naja'mn su arabalarnn toprak kp ykleriyle ilerlemelerini ve Naja'mn Msr snrna ulamak iin gemek zorunda olduu kurak topraklarda su depolarn oluturmalarn izlediler. Meren su arabas konvoylarna saldnp onlan datmak iimizin istedi, ama Nefer ona, konvpylan sadece gzlem altnda tutmas ve su stoklanm nerelere yerletirdiklerim dikkatle saptamas iin emirlerini yollad. Nefer bundan sonra nehir kysnda tuttuu son yedek kuvvetlerini de getirtti, bunlar ismailiye evresinde konulandktan sonra da btn komutanlann toplantya ard. "Gallala'da ele geirdiimiz Trok'un arabalarm hesaba katsak bile Naja'mn kuvvetleri bizimkinin kat," dedi onlara. "Btn askerleri savata pimiler, atlan da iyi eitilmi ve mkemmel durumdalar. Snn ap nehre ulamasna msaade edemeyiz. Onu lde karlayp orada savamalyz." Toplant btn gece srd, Nefer de sava plann aklayarak emirlerini bildirdi. Naja'mn ilk be gn hibir engelle karlamadan ilerlemesine gz yumacaklard. ln iinde adamakll yol ald zaman da ilersindeki ve gerisindeki su stoklanm yapacaklan aknlarla yok edeceklerdi. Bu da onu kumlarn ortasnda tutsak edecekti. "Sava kumann adamn dayanlmaz gururuna ve savalk hnerine 'an an gvenine dayandracak kadar iyi tanyorum Naja'y. Su stoklanndan yoksun kalnca bile geri dnmeyeceine ve ilerleyeceine eminim. Kuvvetleri -495lde gnler sren zorunlu bir susuz yryten sonra smaillye'ye ulaacak lar. O zaman yi beslenmi ve susuzluu giderilmi atlarmz ve askerlerimizle onlar kendi setiimiz sava alannda karlayabileceiz. Bu da kuvvetlerimiz arasndaki orantszl bir dereceye kadar giderecektir." Taita uzayan toplant boyunca Nefer'in iskemlesinin arkasnda glgede oturmutu. Uyuklar grnyordu, ama arada gzlerini aarak onlar uykulu bir bayku gibi krptryor, sonra tekrar kapyor ve enesinin gsnn stne dmesine izin veriyordu. Nefer devam ediyordu: "En byk eksiimiz arabalarmzn says ve durumu, ama okulanmz, sapanclarmz ve kl ustalarmzla onunla aa yu-kan boy lebiliriz. Su eksiinin bilincine vannca, Naja'nn, arabalann piyadelerinin nnde ileriye sevk edeceine eminim. Taita'yia ben, arabalann bir kapana srerek elimizdeki ufak avantajdan yararlanmamza olanak verecek bir plan dndk." "Kentle kuyularn nne dizilerle alak duvar ina edeceiz. Okularmzla piyadelerimiz bunlarn arkasna rahata gizlenebilirler. Bu duvarlar bir arabann ilerlemesini engelleyecek kadar yksek olacaklar." Nefer eline bir kmr

paras alarak nndeki masaya yaylm papirs yaprann stnde bir izim yapt. HiKo, abako, Sokko ve br subaylar grmek iin ileri Uzandlar. "Duvarlar bir balk kapan biiminde dizilecekler." Nefer ters evrilmi huni desenleri izdi, bunlann ucu smailiye kalesine evriliydi. abako, "Onu nasl huninin iine sokacaksnz?" diye sordu. Nefer, "Kendi sava arabalarmzn bir hamlesi ve sk sk uyguladnz o yalancktan geri ekilme dzeninin sayesinde," diye aklad. "Okularmz ve sapanclanmz, Naja onlan huninin iine izleyinceye kadar duvarlarn arkasnda gizli kalacaklar. Ne kadar derine girerlerse blkleri duvarlann arasna o denli skacak. Yakn menzilden geerken de sapanclarmz ve okularmz iin mkemmel bir hedef oluturacaklar. abako bile etkilenmi grnyordu. Trok'a yaptnz gibi onlar da bir sr srs gibi itlerin arasna sktracaksnz ha?" Plan beeniyle tarttlar, daha da mkemmelletirmek iin nerilerde bulundular. Nefer sonunda abako'yu duvarlann inas iiyle grevlendirdi. Taita son be gn araziyi inceleyerek ve yerlerini iaretlemekle geirdii in ertesi gn hava r maz almalara balanabilecekti. -496Nefer, "nmzde ok az vakit var," diye onlan uyard. "Naja'nn kuvvetlerinin imdiden Hatimiye ykseltilerinde toplandklarn biliyoruz. Su arabalan su stoklarn yerletirme iini hemen hemen tamamlam durumdalar. Naja'nn birka gne kadar yamatan inie geeceini tahmin ediyorum." Toplant sonunda son buldu, subaylar da Nefer'in onlara verdii grevleri yerine getirmeye kotular. Sonunda, smailiye'deki eski kalenin kule odasnda yalnz kii kald: Nefer, Taita ve Mintaka. Mintaka ilk kez sesini duyurdu. "Prenn'i, yani Tonka Amca'm daha nce konumutuk," dedi. Nefer bayla dorulad ve sevgilisine merakla bakt. Mintaka devam etti. "Onunla yz yze konuabilsem, Naja'nn aleyhine dnmeyi ve bizimle kader birlii yapmay onu kabul ettirebileceime eminim." "Ne demek istiyorsun?" Nefer'in sesi sert, surat askt. "Bir erkek ocuk klnda ve iyi adamlardan oluan kk bir mfrezeyle Naja'nn ana kuvvetlerinin etrafn evirip artlar arasnda Tonka Amca'ya ulaabilirim. Bu fazla tehlikeli olmaz." Nefer'in yz fkeden bembeyaz oldu. "lgnlk!" diye tslad. "Gallala'da Trok'u tuzaa drmek iin kendini gstermen trnden balanamaz bir lgnlk. Bunun bir daha lafn bile duymak istemiyorum. Eline dtn takdirde Naja'nn sana ne yapacan dnebiliyor musun?" Mintaka, Tonka Amca'yla birlikleri savan kritik noktasnda kendi ardndan ona saldrdktan takdirde Naja'nn ne yapacan asl sen dnebiliyor musun?" diye laf yaptrd. "Bu samal bir daha duymak istemiyorum." Nefer ayaa frlayp yumruklarn masann stne indirdi. "Sava sresince burada kalede Meryka-ra'yla kalacaksn. Bu samal aklndan karacana dair bana sz vermezsen, odann kapsn srgietir ve dna bir nbeti dikerim." "Bana kle gibi davranamazsn." Gen kzn fkeden sesi titriyordu. "Karn bile deilim. Senden emir alamam." "Senin kralnm ve bu kaka planla kendini tehlikeye atmayacana dair senden kesin sz istiyorum." "Benimkisi kaka bir plan deil ve isteyecein sz de vermeyeceim." Taita yznde donuk bir ifadeyle onlan seyrediyordu. ki gencin ilk ciddi fcrtmasyd bu ve birbirlerine kar olan duygularnn derinlii nedeniyle nor- 497 '. Bycler Kral / F: 32 maiden de daha sert olacaa benzerdi. Taita nasl sonulanacan merakla bekliyordu. "Gallala'da bile bile emirlerimi dinlemedin. imdi de ayn eyi yapmayacana gvenemem. Bana baka seenek brakmyorsun." Nefer kapnn dndaki nbetiden krallk hareminin hadm aas Zug-ga'y armasn istedi. "Merykara'ya da gvenemem." Nefer, Mintaka'ya dnd. "Kardeim senin yzde yz etkin artnda, niyet edersen onu u senin deli samas giriimine katlmaya raz edebilirsin. kinizi de Avaris'teki sarayn haremine yolluyorum. Orada Zugga'nn gzetiminde kalacaksnz. Sava yaplp kazanlana kadar orada bao oynayarak birbirinizi elendirebilirsiniz." Zugga bylece Minta-ka'y alp gtrd. Gen kz kapda dnp omzunun zerinden Nafer'e bakt, yzndeki ifadeyi grnce Taita glmsemekten kendini alamad. Nefer sahte firavunlarn ikisinden de daha inat bir hasm bulmutu kendine. Taita o akam bir zamanlar kalenin kumandannn dairesi olan ve imdi Merykara'yla paylat yeni yerinde Mintaka'y grmeye gitti. Kapda ar kanl iki iri yan hadm bekliyordu, bir ncs de demir parmaklkl pencerenin dndayd. Mintaka hl fkeden titriyordu; Merykara da aabeyinin ona ve sevgili Mintaka'sna reva grd bu muameleden ve zellikle hapsedilmelerinden dolay ayn derecede hiddetliydi. Taita yavaa onlara, "Bu olay sonucunda en azndan, sizi sevse bile bir hkmdara kar gelinemeyeceini renmi oldunuz," dedi. Mintaka fke ve aresizlik gzyalanyla, "Onu sevmiyorum," diye karlk verdi. "Bana ocukmuum gibi davranyor. Ben de ondan nefret ediyorum."

Arkadandan geri kalmak istemeyen Merykara, "Ben daha da ok nefret ediyorum," diye bildirdi. "Ah, keke Meren burada olsayd!" Taita, "Nefer'in yaptnn sana olan sevgisinin ve senin iin kayglanmasnn kant olduunu hi dnmedin mi?" dedi. "Naja Kiafan'la Heseret'in eline dtn takdirde akbetinin ne kadar korkun olacan biliyor." ki kz bu szler zerine ylesine bir hiddetle ona dndler ki ihtiyar adam iki elini kaldrarak odadan ekildi. Uzaklarken kzlann yalanlamalar ve sitemleri hl kulaklarnda nlyordu. -498Nefer'le Taita'nn her ikisi de ertesi sabah kale duvarlarnn stnden kk kervann hadm aalan ve bir dizi arabann eliinde smaiiiye'den aynlp Avaris'e dnmesini seyrediyorlard. Mintaka'yla Merykara kafilenin ortasndaki tahtrevann ipekli perdelerinin arkasna kapanmlard. Kendilerini gsterip Nefer ve Taita'yla vedalamamlard. Taita, "Ben ahsen bir an kovanna ksa bir omak sokmay yelerdim," diye mnldand. "Biraz daha nezaket gstermek daha uyumlu bir hava yaratabilirdi." "Benim Firavun olduumu ve szlerimin onlar iin dahi yasalar kadar balayc olduunu renmeliler." Nefer iini ekti. "Zaten u sralarda kadn kaprislerini dnecek halde deilim. Kendi kayglanm bana yeter." Ama buna ramen duvann stnde kalarak iki yana sallanan tahtrevanla kervan sislerin arasnda gzden kaybolmalarna kadar seyretti. Taita'yla Nefer atlarna binerek abako'nun smailiye Vahas'run dou ynnde alelacele yaptrd ta duvarlan denetlemeye gittiler. Taita, "abako'nun abalan an byk mimari harikalarndan saylmayacaktr," diye fikir yrtt. ^Ama bylesi daha iyi. Naja'nn gelecei ynden arazinin doal zellikleri gibi gzkyorlar ve Naja huniye girip n giderek daralana kadar kuku uyandrmayacaklar." "Plannn en byk yaran bize kendi sava alanmz semek olanan vermesi," diyen Nefer devam etti. "Horus'un da yardmyla burasn bir mezbahaya dndreceiz." Delikanl elini Taita'nn sska koluna dayad. "Bir kez daha sana kran borluyum, Yal Babam. Btn bunlar senin eserin." Tafta hayr diye ban sallad. "Benim yaptm sadece seni hafife drtmek. Geri kalann hep sen yaptn. Baban Firavun Tamose'un askeri igdleri sana miras olarak kalm. Karmza dikilen dman tarafndan alaka ldrlm olmasayd sahip olaca bykle imdi sen ulaacaksn." "0 lmn intikamm almamn da zaman geldi," dedi Nefer. "Kobrann bir daha elimizden synlp kamamasn salayalm." Nefer bundan sonraki gnlerde ordusuna talim yaptrd ve savunmasnn planlanyla taktiklerini aynntl olarak prova etti. Oku ve sapana blkleri her sabah yryp kaba saba duvarlann arkasnda mevzileniyorlard. Menzili ia-499retlemek ve dman kapana kstrmann tam zamann kestirmek iin duvarla-nn nne kk ta kmeleri oturtmulard. Sava esnasnda ok sknts ekmemek iin de ellerinin altnda yedek ok desteleri gizlemilerdi. Sapanclar da kilden toplar yaptlar ve bunlan kaya kadar sertleene kadar atete piirdiler. Sonra bu ldrc silahlardan duvarlarn arkasnda ellerinin altnda olacak kmeler oluturdular. Bu talimler srasnda Nefer'le komutanlan Naja'nn kuvvetleri roln oynadlar ve l ynnden gelerek kurduktan dzeni eletirel gzle incelediler, her eyin setler tarafndan gzden gizlendiine kanaat getirdiler. Beklerken Nefer taktiklerinin setlerin nnde provasn yapyor, saldnyor, arabalarn sryor, geri ekiliyor, adamlannn arazideki tm tmsekleri, kv-nmlan, dzlkten, koyaklan, hatta hayvanlann atktan delikleri ve baka kk engelleri renmeleri iin onlarla srekli gidip geliyordu. Duvarlann arkasnda sava esnasnda atlara su iirebilecei ve yedek donanmnn ihtiya duyulana kadar depolanabilecei gvenli noktalan seti. Taita'ya, "Oyunun oynanaca alan benim kadar iyi renen baka bir komutan olduundan pheliyim," dedi ve blklerine ayn manevralan tekrar tekrar yaptrmaya devam etti. Akam olunca blnn banda kaleye dnd. Toz terle kararak yzyle vcudunun stnde kabuklamt. Yerinden kprdayacak hali kalmamt, ama birliklerini onlan bekleyen olaylara hazr ettiini bilmenin honutluunu duyuyordu. . Fakat Krus'la Dov'u durdurup dizginleri seyislerine frlattktan sonra resmi geit alanna atlarken honutluundan eser kalmad. Krallk hareminin baha-dm aas Zugga iman ellerini ovuturarak onu bekliyordu. Gzleri alamaktan kpkrmzyd, incecik sesi de korkudan titriyordu. "Beni bala byk Firavun," diye inledi. "Elimden geleni yaptm ama kz bir dii tilki kadar kurnaz. Beni faka bastrd." Nefer, kim olacan bile bile, "Bu dii tilki de kim?" diye sordu. "Prenses Mintaka." "Ona ne oldu?" Duyduu panikten Nefer'in sesi bouklamt. Zugga, "Kat ve Prenses Merykara'y da beraberinde gtrd," diye gevelerken boularak idam edileceinden phe etmiyordu. ' & 1 -5001

Mintaka'yla Merykara Avaris'e kadarki yolculuun en byk ksmn tahtrevann perdelerinin arkasna bzlm halde kalarn planlamakla geirmilerdi. Kendilerine elik eden arabalardan birine el koyarak onunla uzaklamak fikrinden ok abuk caymlard. Araba srclerinden birini kandrsalar ya da kaba kuvvetle devre d braksalar dahi, ki bu ok zayf bir olaslkt, bir saate kalmadan fkeli bir Firavun'un komutasndaki btn Msr ordusunun pelerinde olacan biliyorlard. Uzun boylu dndkten sonra daha iyi bir plan tasarladlar. Mintaka'nn ilk giriimi, bekileri ve gardiyanlan olan Zugga'ya irin gzkmek ve otoritesine boyun emi gibi davranmak oldu. Drt gn sonra Avaris'teki saraya vardklarnda hadm aasn istedii gibi kandrm, yumuak ve masum bir kz olduuna inandrmt. Avaris'te yine en tatl ve inandrc tavryla Merykara'yla Hathor'un tapnan ziyaret edip Nefer'in gvenlii ve yaklaan savata zafere ulamas iin dua etmelerine izin vermesini Zug-ga'dan rica etti. Zugga biraz kuku duymakla beraber raz oldu, iki gen kadn da bylece tapnan i odasnda barahibeyle bir saate yakn zaman geirmeyi baardlar. Hadm da olsa hibir erkein bu kutsal yere girmesine izin olmadndan Zugga endieyle kapnn dnda bekledi. Mintaka'yla Merykara en sonunda ortaya knca Zugga ok rahatlad ve tm kukularndan arnd. ki gen kadn ok gzeldiler ve tapnan deme bakireleri kadar sakin ve masum grnyorlard. Birka gn sonra tekrar tapnakta dua etmek ve tanraya kurban sunmak iin izin istediklerinde Zugga itiraz etmedi, hatta gen prenseslerin tahtrevannn yannda badi badi yryerek onlarla perdelerin br ynndan konutu ve saraydaki hayata ilikin en ilgin skandal dedikodularn aktard. Barahibe yine tapnan avlusunda Mintaka'yla Merykara'y karlad ve ierdeki odaya gtrd. Hibir kuku duymayan Zugga oturup iki gzel prensesin dnmelerini beklemeye koyuldu. Barahibe iki yardmcsyla ona tavuk ve balk kzartmasyla tepeleme dolu bir tabak ve bir testi dolusu nefis bir arap yollamt. Zugga tabaktakileriri hepsini yedi, testideki arab da bitirdikten sonra tannann inek heykelinin altnda uykuya dald. Uyandnda gne batmt ve o yalnzd. Tahtrevan tayan klelerin de gittiklerini grd. Hadm aas iman bedenini dorulttu, karnna hazmszlktan deil, panikten ileri Qelen kramplar girmiti. Dikkati zerine ekmek iin bard ve deneiyle ta-501 pnan kapsna vurmaya balad. Uzun bir zaman sonra gelen bir rahibe ona yle bir mesaj getirdi: "ki prenses tapnaa snma hakk istediler. Kutsal ana da dileklerini kabul edip onlar korumasna ald." Zugga'nn akl bandan gitmiti. Tapnan kaplarn zorlayamazd. Fira.-vun'un otoritesini ileri srerek korunuklannn iadesini de isteyemezdi. Tek seenei smailiye'ye dnp urad baarszl itiraf etmekti, ama bu da ok tehlikeliydi. Gen Firavun henz gerek karakterini aklamamt, fkesi ise lmcl olabilirdi. __^ C^ Mintaka'yla Merykara tapnan kaplan arkalarndan kapanr kapanmaz masumiyet numaralarna son verdiler. Mintaka, "Gerekli hazrfklan yaptnz m, Kutsal Ana?" diye heyecanla sordu. "Sakn korkma kzm. Her ey hazr." Barahibenin kahverengi gzleri muziplikle ldyordu. Belli ki tapnak yaantsnn tekdzeliiyle tam bir eliki oluturan bu servenden zevk alyordu. "Hadm aasnn arabna hafif bir uyku ilac koydum," dedi. Kkrdad. "Yetkilerimi atm dnmeyip beni balayacanz umanm." Mintaka yal kadnn solgun yanan pt. "Hathor'un da sizinle benim kadar gurur duyacana eminim." Rahibe onlar, Mintaka'nn istedii btn giyim eyasnn onlar iin hazr edildii bir hcreye gtrd. Gen kzlar kaba kyl giysilerini alelacele stlerine geirdiler, balann da ynl allarla rttler. Sonra deri keselerini omuzlarna atarak barahibeyi koridorlar labirentinde izlediler. Tapnan arka duva-n Nil'e baktndan ilerledike nehir sulannn hrtsnn kuvvetlendiini duyabiliyorlard. Sonunda alak bir kapdan gne na ve ucunda byk bir dhow'un bal olduu bir iskeleye ktlar. "Bana verdiiniz altnlarla kaptann creti dendi, sizi nereye gtreceini de biliyor. stediiniz btn br malzeme teknedeki kamaranzda," dedi barahibe. Mintaka, "Zugga'ya ne syleyeceinizi biliyorsunuz," deyince yal kadn yine kkrdad. "Hathor'un bu kadar nemsiz bir yalanm balayacan umanm. Bu kadar iyi bir dava uruna olduuna gre..." -502Kzlar teknenin gvertesine atlaynca, glgede uyuklamakta olan mrettebat hemen ayakland ve yelkeni amaya giriti. Kaptan emir beklemeden tekneyi nehrin akntsna brakt ve pruvay aknt ynne evirerek deltaya yneldi. Mintaka'yla Merykara o gnn kalan ksmnda kydan ya da geen bir nehir teknesinden grlp tannmalar olaslna kar minik kamaralarndan kmadlar. Dhow akama doru dou kysna yanat. Ar uvallar tayan silahl iki adam da tekneye ktlar. Dhow'un kaptan bundan sonra yine yelkeni at ve olabildiince hzl olarak nehrin aa boyianna doru yol almaya baladlar. ki adam kamaraya gelerek Mintaka'nn nnde yere kapandlar. lerinde daha iri yapl olan, "Btn tanrlar yznze glsnler majesteleri," diye balad. ri burunlu ve kaba yzl bir Hiksos'du. "Sizin kpeklerini-ziz. annz duyunca hemen geldik.* "Lokl" ok iyi tand adam grnce Mintaka'nn yz gld. Sonra br adama dnd. "Bu da herhalde olun Lokka." Delikanl da babas kadar iri ve yumuk yumuk yzlyd. Mintaka devam etti. "kiniz de ho geldiniz. Lok, sen babama iyi hizmet ettin. Sen ve olun ayn eyi benim iin de yapacak msnz?" Gen kz Hiksos diliyle konuuyordu.

Baba oul, "lmmze kadar hizmet edeceiz, kraliemiz!" dediler. "Kyya ktmz zaman sizi ar iler bekliyor, ama o vakte kadar dinlenin ve silahlannz hazrlayn." Dnow"un kaptan deltann ok saydaki azlarndan birini seti. Aknt burada yavalyor, yukarstnda su kuu srlerinin gze arpt bataklklarla lamlarda zikzaklar izerek ilerliyordu. Ak denize ulamalarna vakit kalmadan hava karard. Fakat dftow'un.kaptan teknesini hi amadan slklardan ve gizli su alt kum tepelerinin arasndan geirmeyi bildi, en sonunda da ba-takhklann pis havas Akdeniz'in temiz tuzlu esintilerine yerini brakt. ki kz gverteye ktlar. "Zugga u srada katmz artk anlamtr." Mintaka, Merykara'ya glmsedi. "Nefer'e ne diyeceini ok merak ediyorum. Belki de tapnakta barahibenin korumasnda kilitli tutulduumuzu. En azndan yle mit ediyorum." Gkte yanm ay vard. Bylece, snrl su yollanndan ktlar ve ak denizin, ayaklarnn altndaki gverteyi kaldrdn hissettiler. Hesaplarn yapmasndan ve geminin gvdesinin altna yine derin bir suyun girmesinden sonra kaptan douya dnd ve gece boyunca kyy izledi. -503afak skerken Mintaka'yla Merykara geminin pruvasnda duruyorlard. Isnmak iin allarna sarnmlard. Gney ynne, salanndaki plak l kysna bakyorlard. Mintaka, "Nefer'in sadece birka fersah uzamzda olduunu dnyorum da," diye fsldad. "Elimi uzatsam ona dokunabilecekmiim gibi bir his duyuyorum." "Meran de orada, ama biraz daha douda. Bizim bu kadar yaknlarnda olduumuzu bilseler onlar iin ne byk srpriz olurdu." "Neferi yle zlyorum ki. Her dakika Horus'la Hathor'a onu korumalar iin dua ediyorum." Merykara sordu. "Demek artk ondan nefret etmiyorsun, yle mi?" "Hibir zaman etmedim ki." Mintaka bu ateli yalanlamadan sonra bir duraklama geirdi. "Belki bir an, ksack bir an." Merykara, "Neler hissettiini biliyorum," dedi. "Onlar bazan katr gibi inat olabiliyorlar..." Gen kz ne demek istediini anlatmak iin en uygun kelimeyi arad. "...Ve o kadar da erkeksi." Mintaka, "Evet," diye dorulad. "yi syledin. ocuk gibiler. Herhalde on-lar balamalyz, nk ellerinde deil onlarn." O gnn kalan ksmnda ve ertesi gece ky boyunca douya doru yol aldlar, Sabkhet el Bardawill adl byk lagunu evreleyen adalar ve slklar zincirinin yanndan getiler. Dhow ertesi sabah El Ari'de kumsala yaklat, su sadece bel hizasna ykselecek kadar slanca iki koruma Lok ve Lokka, kadnlar kyya tadlar, sonra eyalarn getirmek iin suyun iinde yryerek gemiye dndler. Kk kafile dhow'un mrettebatnn krek ekerek kydan almasn, sonra da yelken aarak Msr'la deltaya dnmek zere ak denizde uzaklamasn seyretti. Merykara kararsz bir ekilde, "Sonunda baardk ite," dedi. Mintaka'nn yannda olmasna ramen kendini kolay ncinebilir ve yalnz hissediyordu. Mintaka, "Lok'u bize tat bulmaya yollayacam," dedi, sonra arkadann iini rahat ettirmek iin devam etti. "Nefer, Tonka Amca'm bulmam iin l yolundan gitmemizi engelleyebilirdi, ama biz ondan daha akll ktk." Ne kadar zor durumda olduklannn Merykara'dan da ok bilincinde olduu iin iinden geldiinden de daha neeli gzkmeye alt. "Dnsene, nerede olduumuzu bilseler Nefer'le Meren ne kadar kzarlard!" Buna ikisi de gldler. -504Arkasndan Mintaka konumay srdrd. "Burada Naja'nn ilerleyen ordusunun hemen arkasndayz, Beereba'yla smailiye'nin arasndaki yol da sadece birka fersah gneyimizde. Lok bize bir araba, belki de bir yk arabas bulursa, Naja'nn ordusunun bagaj kafilesine karabilir ve Tonka Amca'nn kararghna varana kadar orduyu izleyenlerin arasnda gizlenebiliriz.* Ancak bir tat bulmak Mintaka'nn syledii kadar kolay deildi. Naja'nn ordusunun iae subaylan oralardan daha nce gemiler ve yerel halkn yk arabalaryla atlanna ve yiyeceklerine el koymulard. ki gen kz sonunda ii gemi be eekle yetinmek zorunda kaldlar, bunlar iin de iki ar altn yzk ve iki gm yzk gibi ar bir bedel dediler. Hayvanlar deil korumalarn, iki gen kadnn bile arln kaldramayacak kadar bitkindiler, yle ki gneye inen bozuk yolun en byk ksmn yrdler, karaya kmalarnn nc gnnde bir ykseltiye trmannca da aalanndaki vadide Firavun Naja'nn ordusunun artlarn grdler. Bu byk ordu dou-bat yolunu her jki ynde de gz alabildiince dolduruyor, kaldrd toz ise bir orman yangnnn duman gibi gkyzn kirletiyordu. Kk kafile artlara katlmak zere yamac indi ve kendilerini yk kafilesinde buldular. Bylece onlar da uzun yk arabas ve yk hayvan kervannn iinde ilerlemeye koyuldular. Mintaka'yla Merykara balaryla yzlerini rtmlerdi, tozlu ve kirli giysilerinin iinde dikkati ekmiyorlard. Lok'la Lokka onlan yakndan izliyor ve baka yolculann ilgisinden koruyorlard. Kafile ok ar ilerliyordu, yle ki gen kzlar zavall eeklerinin stnde bile kervann kalan ksmndan daha hzl yol alyorlar, kafilenin bana giderek yaklayorlard. lerlerken her tip ve kouldaki insann, dilencilerle fahielerin, tacirlerle su tayanlarn, berberlerin, bakr ustalarnn ve marangozlarn, halk airlerinin ve hokkabazlann yanndan geiyorlard. Yiitlik nianlanyla gz kamatran subaylar, bu kalabaln arasnda arabalann olabildiince

hzla sryor, koltuk deneklerinden destek alarak yryen sakatlan ve pilerine meme veren, kk ocuklan da eteklerine aslm ordu kadnlarn krba darbeleriyle yollarnn stnden kanyorlard. Mintaka'yla Merykara sefil eeklerinin salayabildii en byk hzla yol alyorlard. lk geceyi akta kamp ateleriyle evrili olarak ve bu muazzam insan kalabalnn uultusuyla pis kokulannn arasnda geirdiler. -505afak skp de ortalk insann nn grmesine yetecek kadar aydnlannca tekrar yola dtler. le vakti ordunun ana blmnn artlarna yetimi bulunuyorlard; bunlar yryerek ilerleyen kl ustalar, omuzlannda yaylanyla okular ve bat adalarnn barbar lisanyla marlar syleyen sapana gruplaryd. Daha sonra yirmier hayvanlk gruplar halinde uzun yedek at sralarnn, yem ve su arabalarnn yanndan getiler. Mintaka atlann okluuna armt, btn Msr'da bu kadar ok hayvann olmas inanlr gibi deildi. Askerler iki gen kadna baktlar, berbat giysileri veya balarnn etrafnda sanl sallan bile genliklerini ve zarafetlerini bu zeki baklardan gizleyemedi. Mintaka'yla Merykara geerken onlara anlaml vgler ve ak ak davetler yadrdlar, fakat subaylarnn disiplini ve Lok ile Lokka'nn ask suratl varlklar daha fazla ileri gitmelerine engel oldu. O akam ordunun ana blm kamp yaptktan sonra onlar yollarna devam ettiler, gne battktan sonra da yolun biraz tesinde snklar ve dikenli allarla oluturulmu byk bir kazkl tabyayla karlatlar. Barnak tepelerin arasnda kolay savunulabilecek bir konumdayd. Az ok sk korunmutu, etrafnda da hummal bir faaliyet vard, nbetiler bir aa, bir yukar yryorlar, hizmetkrlarla emir erleri, Kzl Yol savalan tarafndan srlen arabalar srekli gidip geliyorlard. Barnan kapsnn yukarsnda dalgalanan bayra Mintaka hemen tand: stnde, dili sivri dilerinin arasndan aa sarkm bir yaban domuzunun kesilmi kafas betimlenmiti. Mintaka, "Aradmz adam ite bu," diye Merykara'ya fsldad. Nbetilere kukuyla bakan Merykara, "yi de ieri girmeyi nasl becereceiz?* diye sordu. Yolun daha aasnda, fakat Firavun'un ordusunun art birliklerinin kumandam olan Kzl Yol savas General Prenn'in kararghnn kaplarndan grlebilir bir yerde kendi derme atma kamplann kurdular. Mintaka deri heybelerin birinden o ana kadar dayanm olan deerli ya lambasn kard ve bunun nda bir papirs parmeni parasna ksa bir mesaj karalad. Mesaj "Ay Amca"ya hitap ediyordu ve "kk ekirgenden" diye imzalanmt. ki gen kadn yzlerindeki tozlan ykayp temizlediler, birbirlerinin sala-nn taradlar ve eteklerini silkelediler. Sonra birbirlerine cesaret vermek iin el ele tutuarak tabyann kapsna yaklatlar. Nbeti avu geldiklerini grm-506t, nlerine geerek onlan durdurdu. "Haydi oradan, yosmalar. Buraya gelinemeyeceini bilmeniz gerekir. ekin arabanz." Mintaka avua, "Sen iyi bir adama benziyorsun," dedi. "nne gelen serserinin, kzlarna yosma demesine gz yumar miydin?" avu ona bakakalmt. Bu kadn Hiksos dilini soylulann kltrl ses tonu ve ivesiyle konuuyordu. Fenerini yksee tutarak zerlerine evirdi. Kadnlarn giysileri bayayd, ama yzlerini grnce soluksuz kald. Bunlann st snftan gen kadnlar olduklar belliydi. Ayrca, kim olduklann hemen -karamasa da yzleri ona hi de yabanc gelmemiti. "Balayn, bayanlar," diye geveledi. "yle sanmtm ki siz..." Cmlesini tamamlamad, ama Mintaka ona anlayl bir tavrla glrrisedi. "Tabii ki balandnz. General Prenn'e bizden bir mesaj iletir miydiniz?" Mintaka byle diyerek rulo yaplm parmeni uzatt. avu ksa bir duraklamadan sonra ruloyu ald. "zgnm, ama ben kendisinden direktif alana kadar burada beklemek mecburiyetindesiniz." Ancak birka saniye sonra koup geldi. "Sizi beklettiim iin ok zgnm hanmefendiler. Ltfen beni izleyin." ki gen kadn kazkl tabyann ortasnda renkli ketenden yaplm byk bir adnn yanna gtrd. Burada adnn kapsndaki kk rtbeli subayla konuurken ksa bir gecikme daha oldu. Bundan sonra adnn iine alndlar, iersi ok kt denmiti, yerler ise oriks, zebra ve leopar gibi hayvan postla-nyla rtlyd. Postlarn stne bir adam bada kurmutu. nnde haritalarla parmenler, bir de iinde pirzolalar ve koca bir akdan ekmei dilimi bulunan bir tepsi vard. Kzlar ieri girerken ban kaldrp bakt. Zayf bir yz vard, avurttan kmt, sakalndaki kurdeleler bile kllarnn renginin siyahtan ok kr olduunu gizleyemiyordu. Gzlerinin biri bir deri parasyla kapatlmt. Konuklarna ters ters bakt. Tonka Amca!" Mintaka lambann k dairesinin iine girdi ve bandaki al arkaya att. Adam ar ar ayaa kalkt ve ona bakakald. Sonra birden srtt ve salam tek gz parlamaya balad. "Buna inanamamtm!" dedi. Min-taka'ya sarld ve onu havaya kaldrd. "Bizi terk edip dman saflanna katldn duymutum." Onu tekrar yere braktnda, Mintaka da bu sevgi gsterisinin arkasndan kendini biraz toparlaynca, "Ben de seninle bunu konumaya gelmitim, Tonka Amca," dedi. - 507 -

"Bu yanndaki de kim?" Prenn, Merykara'ya bakt ve salam gzn krptrd. "Seth beni balasn, seni de tanyorum." Mintaka, "Prenses Merykara'dr," diye aklad. "Naja'nn kaak kans ha. Seni bulduuna ok sevinecek." Prenn kkrdad. "Sizler yemek yediniz mi kzlar?" Bir yant beklemeden hizmetkrlara daha fazla et, ekmek ve arap getirmeleri iin bard. ki gen kadn kendilerine yemek ikram edilirken yzlerini rttler, fakat hizmetkrlar ktktan sonra Mintaka, Prenn'in iiten kulann yanna oturdu ve adnn dndaki biri tarafndan duyulrnamalan iin sesini alaltt. General Prenn, Mintaka'y sesini karmadan dinledi, fakat kz ona, babasyla btn erkek kardelerinin Balasfura'daki nehir teknesinde yanarak ldkleri o korkun gecenin olaylarn tm aynntlanyla anlatnca yzndeki ifade deiti. Mintaka onun gznn kesinde bir damla yan belirdiini gr-dyse de bir Kzl Yol savasnn bylesi bir zaaf gsterisinde bulunmasnn mmkn olmadn biliyordu. Prenn yzn br yana evirdi, sonra tekrar Mintaka'ya baknca kz gzyan gremeyerek yanldn anlad. Mintaka konumasn bitirince Prenn sadece, "Baban da en az seni sevdiim kadar severdim, kk ekirge, ama bana nerdiin ey dpedz vatana hiyanet," dedi. Adam bir sre daha sustuktan sonra iini ekti. "Btn bunlar dnmem lazm. Ama o vakte kadar geldiiniz yere geri dnemezsiniz. ok tehlikeli olabilir. Bu ie bir zm bulana kadar ikiniz de benim korumamda kalmalsnz." Gen kadnlar itiraz edecek olunca Prenn onlan susturdu. "Bu bir istek deil, bir emirdir." Bir an dnd. "Sizleri cici olanlarmn ikisinin klna sokturacam. Benim cici olanlar cici kzlar kadar sevdiimi btn adamla-nm bildiine gre dedikodu olmayacaktr." Mintaka, "En azndan Nefer Seti'ye bir mesaj yollayabilir miyim?" diye sordu. "Bu da byk tehlike ierir. Sabrl ol. Uzun srmez. Naja, Hatimiye tepelerinde mevzilendi. Birka gne kadar smailiye zerine yrmeye geecektir. Osiris'in dolunay klmeye balarken de savan sonucu belli olacaktr." Prenn'in sesi bir homurtuya dnt. "Ben de o zaman bir karara varmak zorunda kalacam." -508Meren, Firavun Naja'nn byk ordusunun Hatimiye Geidi'nden" kurak topraklara iniini seyrettikten sonra Taita'nn verdii gvercinlerin ikisini salverdi. Ku iki tane olmak zorundayd; bir tanesi bir ahinin ya da baka bir avcnn eline dt takdirde teki hedefe ulaabilirdi. Her iki kuun bir bacann etrafna sarl krmz iplik, yryn baladnn iaretiydi. Meren dman birliklerinin lde ar ar ilerleyiini gizlice gzledi, gece olunca da kamplara daha fazla yaklaarak depo edilmi kplerdeki suyu imelerini ve atlara iirmelerini seyrederken kamp atelerinin etrafnda yksek sesle yaplan konumalara da kulak misafiri olmaya att. Beinci gecede Naja'nn ordusu hareket halindeydi, ndeki birlikler ise Hatimiye'yle smailiye'nin yan yolunu gemilerdi. Meren artlan izleyerek ar-kalannda braktktan su kplerini inceleyebildi. Kplerdeki suyun ya tamamen tketildiini ya da alnp gtrldn kefetmiti, Naja zaferine o kadar emindi ki olas bir geri ekilme durumunda yararlanabilecei yedek su brakmamt. Meren bulabildii el srlmemi kplerden suyu artk tamamen tkenmi kendi deri torbalann doldurdu, kalan tek tk kpleri ise paralad. Geri dnerken Naja'nn izlediine paralel, fakat ok daha gneyde ve gzclerinin gr alannn dnda bir yol izledi, sonra bir daire izerek ar donanmnn yk altnda ar ar ilerleyen ordunun ilersine kt. Bylece, kafilesinin en byk ksmnn gizlendii yere dnm oldu. Bunlar birinci snf birliklerin ynetimindeki ye Neferin btn ordusundaki en iyi atlar tarafndan ekilen elli kadar sava arabasyd. Meren sadece hayvanlara su vermek ve arabalardaki mavi sancaklann yerine Naja'nn ordusunun krmz sancaklarn geirmek iin mola verdi. Bunun usulden bir sava hilesi olmas dncesiyle avunuyordu. Sonra blnn banda Naja'nn nc arabalannn nnden hzla dnd ve saptanm yolu izlemeye koyuldu. Su kplerini korumakla grevlendirilmi askerler, yaklaan arabalann, ar-kadalannn gelmesini bekledikleri ynden geldiini grmlerdi. Arabalardaki sahte flamalara kandlar. Meren daha fazla dnmelerine frsat tanmadan arabalar zerlerine srd ve kar koymaya alanlan kltan geirdi. Hayatta kalanlara iki seenek tannd: lm ya da taraf deitirmek. ou Nefer Seti'ye katldlar. Kil kplerinin her biri iin bir tek balyoz darbesi yeterliydi, deerli sv kumlarn iine akp gitti. Meren'in blndekiler yine arabalarna bindiler ve bir sonraki su deposunun yolunu tuttular. -509En sonunda smailiye karlarnda belirince Nefer kp onlan karlad. Kendisine verilen grevi baaryla yerine getirdiini duyunca Meren'e sevgiyle sarld. Naja imdi ln ortasnda susuz kalmt. Meren'e, "lk Yiitlik Altm'n kazandn ve En yi On Binler rtbesine ykseltildin," diyen Nefer arkadann yarasnn kapanm olmasna ve delikanlnn eskisi gibi din ve savamaya hevesli gzkmesine, ayrca l gneinden yanp esmerlemesine sevinmiti. "Bizi bekleyen savata sa kanadmzn kumandasn sana veriyorum," dedi. "Firavun, sizi honut ettiysem bir ey ltfetmenizi yalvaryorum." "Tabii dostum. stediin her neyse ve vermesi benim elimdeyse verdim gitti."

"Benim gerek yerim sizin yannzdr. Kzl Yolu birlikte atk, bu sava da birlikte yaayalm. Mzraknz olarak bir kez daha sizinle arabay koturmama izin verin. stediim btn onurlandrlma bundan ibaret." Nefer arkadann kolunu olanca kuvvetiyle skt. "Son bir kez daha benim arabamda savaacaksn. Bu arada onurlandnlacak olan benim" Elini ekti. "Ama gevezelie ayracak vaktimiz yok. Naja fazla arkanda olmasa gerek. Su stouna ne yaptn fark eder etmez, son sratle gelmek zorunda kalacak." ki gen ssz topra darda Naja'nn geleceini bildikleri tarafa igdsel olarak baklann diktiler, fakat snn oluturduu sis, gri renkli ve bulankt, i kapayc ovada ise grlecek bir ey yoktu. Bununla birlikte, uzun zaman beklemeyeceklerdi. Firavun Naja arabasn durdurdu ve su stokunun kalntlarna bakt. nclerinin onu uyarmasna ramen, ykmn boyuttan onu dehet iinde brakmt. Arabadan ar ar indi ve dknt iindeki araziye yrd. Knlan kplerin paralar sandaletlerinin altnda atrdyordu, duygulan zerindeki kontroln birden kaybetti. Knk kplerden birini tekmeledikten sonra yumruk yapt ellerini yanlarnda tutarak batya hiddetle bakt. Kendine yava yava hkim oldu, soluklar da yavalad. Dnp subaylarnn bekledii yere yrd. Yzbalardan biri, "Geri dnme emrini verecek misiniz?" diye sordu. Naja subaya souk bir bak frlatt. "Bunu nerecek olan korka rlplak soydurup ayaklanndan arabama balatacam. Ve onu bu ekilde Msr'a kadar srkleyeceim." Subaylar nlerine baktlar ve kumun iinde ayaklarn kprdattlar. \ -510Naja mavi sava tacn bandan ald ve mzraksnn ona uzatt keten kuma parasyla tral kafasnn terini sildi. Tac koltuunun altnda tutarak yeni emirler verdi. "Btn ordunun su torbalann toplayn. Su stoku bundan sonra benim kiisel kontrolm altnda. Hibir insan ya da hayvan benim iznim olmadan su imeyecek. Geri dnmek, gerilemek yok. Btn sava arabalan, hatta Prenn'in artlarna ait olanlar bile, kafilenin bana geecek. br aralarla piyadeler arkadan gelecekler. Atllar baa geirip smailiye'nin kuyulann zapt edeceim." Heseret adrnn azndan ban dan uzatt ve korumalannn komutanna seslendi. "Sorun nedir, be adam? Buras kutsal bir mekn olduuna gre, bu serserilerin burada ileri ne?" adnnn yannda duran kiisel bagaj ara-balannn birindeki su torbalann alan adamlar iaret etti. "Ne yaptklann zannediyor bu ahmaklar? Ne cesaretle suyumuzu alyorlar? Daha ykanmadm bile. O su torbalann hemen yerlerine brakmalarn syleyin." "Kutsal einiz Firavun'un emri bu, majesteleri." Komutan da aslnda bu korkun lde susuz kalmann dncesinin etkisiyle panik halindeydi. Devam etti. "Btn suyun nc at^j kafilelerine verileceini sylyorlar." Heseret, "Bu emirler kutsal Msr kraliesi olan beni balamaz," diye haykrd. "O su torbalann hemen yerlerine koydurun." Askerler bir duraklama geirdiler, fakat avu deri miferinin tepesine klcyla dokundu. "Balayn majesteleri. Bana btn suyu almam iin emir verildi." Heseret, "Bana meydan m okuyorsun?" diye adamn yzne bard. "Yalvannm, beni balayn ve durumumu anlayn, majesteleri. Bana emir verildi." Adam direniyordu. "sis ahidim olsun, dediimi yapmazsan, seni bodurur, -cesedini de yaktnnm." "Bana verilen emirler..." "Senin de, aldn emirlerin de tanrlar belasn versin. Doru General Prenn'e gidiyorum. Dndm zaman sana verilecek yeni emirler olacak." Heseret bundan sonra korumalannn komutanna dnd. "Arabam ve on kiilik bir refakat hazrlat." -511Yass ve n ak bir ovann ortasndaki General Prenn'in karargh He-seret'in adrndan tabak gibi grlyordu. Heseret'in oraya gtrlmesi sadece birka dakika srd, ama setin kapsndaki nbeti gen kadnn yolunu kesti. "Balayn, majesteleri, General Prenn burada deiller," dedi. Heseret, "Buna inanmyorum," diye fkeyle atld. "Bu onun sanca deil mi." Gen kadn yaban domuzu kafal flamay iaret etti. "General bir saat nce btn atllaryla gitti, majesteleri. Firavun'dan nc kollara katlma emrini ald." "Onu mutlaka grmeliyim. ok acil bir durum sz konusu. Bana bilgi vermeden gitmeyeceini biliyorum. Kenara ekil, adnnda olmadn gzlerimle grmem lazm." Heseret arabasn hzla stne srnce adamcaz panik halinde yana kat. Refakatileri de kralieyi izlemilerdi. Heseret doruca san ve yeil yollu kumandan adrna yneldi ve dizginleri bir seyise frlatt. Tela arasnda merasimi bo vererek arabadan atlad ve adnn azna kotu. Kapda nbeti yoktu, Heseret de kendisine doru sylenildiine ve Prenn'in gerekten gittiine inanmaya balad. Buna ramen eilip adnn azndan ieriye ban uzatt ve kalakald. ki erkek ocuk adnn ortasnda yerdeki hayvan postlarnn stnde oturuyorlard. Tahta kselerin iinden parmaklaryla bir eyler yiyorlard, ama ararak balann kaldrdlar ve yeni gelene baklarn diktiler. Prenn'in zel meraklann bildii halde Heseret, "Siz kimsiniz?" diye sordu. "General nerede?"

kisi de yant vermediler, ama Heseret'e bir ey demeden bakmay srdrdler. Gen kadnn gzleri birden ksld, onlara doru bir adm atarak, "Sizi" diye bard. "Ahlaksz, hain srtkler slzil" Titreyen parman kzlann zerine evirdi ve "Nbetiler!" diye avaz kt kadar haykrmaya balad. "Nbetiler, hemen buraya gelini" Akl bana gelen Mintaka, Merykara'nn elini yakalad ve onu ayaa kaldrd, iki kz adnn arka kapsndan kendilerini dan attlar. Heseret yine, "Nbetileri* diye bard. "Bu taraftanl" Heseret'in korumas hemen arkasndan ieri dald. "Arkalanndan koun!" Heseret de korumas peinde olduu halde kaan iftin arkasndan kotu. kisi aa ktklar srada Mintaka'yla Merykara kazld itteki kapnn yan yoluna ulamlard bile. -512 Heseret, "Durdurun onlar!" diye bard. "Kamalanna izin vermeyin. Onlar casus ve vatan hainidirler." Heseret'in korumas ileri atlrken bir yandan da kapdaki nbetilere, "Durdurun onlar. Yakalayn onlan. Sakn kamasnlar," diye banyordu. Nbetiler de kllarn ekerek kapnn azn tkadlar. Mintaka yollarnn kesildiini grnce hemen durdu. Panik halinde etrafna bakt. Sonra Merykara'y hl elinden tutup ekerek dikenli ite doru kotu ve buna trmanmaya alt. Fakat koruma arkalarndan yetimiti, kzlar ayak bileklerinden yakalayarak aaya ekti. Dikenler Mintaka'yla Merykara'nn kollaryla bacaklarn yrtmt, ikisinin de yaralan kanyordu, buna ramen aresizliin verdii gle savatlar, tekmeler atyorlar, trmalyorlar, sr-yoriard. Askerler en sonunda onlar yenik drerek kumandann adrna Heseret'in karsna srklediler. Gen kadn nefretle onlara bakarak glm-syordu. "Onlan skca balayn," dedi. "Btn Msr'n tek hkmdan olan kocamn, geri dnd zaman bu ikisine uygun bir ceza dneceine eminim. En byk cezay ektikleri zaman atacaktan lklardan keyif alacam. O vakte kadar vahi hayvanlar gibi kafese konulacaklar ve gzlerimin altnda olmalar iin adnmn kapsnda tutulacaklar." Koruma el ve ayak bilekleri bal olan Mintaka'yla Merykara'y bir arabaya oturttu ve onlan Heseret'in kamp yerine gtrd. Heseret'in yk kervann-daki arabalardan biri mutfa iin tavuk, domuz ve gen keiler tayordu. Yavru domuzlarn kapatld kafes imdi botu -domuzlar kesilip yenmiti. Kafes ham deriden kaylarla birbirine balanm bambu deneklerinden yaplmt ve yerleri kaplayan domuz pislii kokuyordu. Nbetiler kzlar kafesin darack kapsndan ieri ittiler. ersi ayakta durmalarna yetecek kadar yksek deildi. Kzlar srtlann bambu duvarna vererek oturmak zorundaydlar. Bilekleri de arkalarnda ham deriden kaylarla kazklardan birine balanmt. Gneten korunmalan ise mmkn deildi. Heseret, "Gece ve gndz nbetiler kafesinizin banda bekleyecek," diye onlan uyard. "Kamaya kalkacak olursanz bir daha denememeniz iin ayaklarnzdan birini kestireceim." Kzlar, tehdidin akas olmadn Heseret'in yznden anlamlard. Merykara alamaya balad, ama Mintaka ona, "Sakn, canm," diye fsldad. "Cesur olmalsn. Seni perian halde grme zevkini verme ona." - 513 Bycler Kral / F: 33 Nbeti, smailiye'deki kalenin yukarsndaki gzetleme kulesinden, "Firavun! Gzcler dnyorlar!" diye bararak uyard. Nefer avludaki tentenin altnda Taita'yla le yemeini yedii ve savunmann ayrntlarn bir kez daha gzden geirdii masadan frlad. Merdivenden alelacele platforma trmand ve douyu grmek iin elini gzlerine siper etti. leriye yollad gzclerini tayan arabalarn dnmekte olduunu gnein gz kamatrc sar ltsna ramen grebiliyordu. Arabalar vadinin kysndan geerken nbetiler kaleye girebilmeleri iin kaplar atlar. Gzclerin avuu yksekteki Nefer'e, "Dman hzla yaklayor!" diye seslendi. Delikanl, "Aferin, avu," diye yant verdi, sonra kapnn yukarsndaki duvarda bekleyen borazancya seslendi. "Silah bana'y duyurl" Ko boynuzu ovada sesini duyurunca geni vadinin uzunluu boyunca kamp kurmu olan orduda hareket balad. Borunun ars alaydan alaya, blkten ble yaylarak yinelendi. Askerler adrlardan ve bannaklardan frlayarak silahlarn kaptlar ve birliklerine katlmaya kotular. ok gemeden sra sra askerle araba kafileleri nceden tasarlanm konumlarna doru hareket halindeydiler. Taita yksekteki platforma trmand. Nefer ona glmsedi. "Demek ki suyundan mahrum edilmek bile Naja'y geri dndremedi." Taita, "Zaten dneceini dnmemitik," dedi yavaa. Doudaki ufuk, vakitsiz olarak gece bastrm gibi kararmaya balamt. lerleyen dman ordusunun toz bulutu geni bir cepheye yaylyor ve yaklaan bir frtna bulutu gibi fokurduyordu. "Ortaln kararmasna kadar daha saatler var." Nefer acmasz ge bakt. "Bu savan gn batmna kadar sonulanmas iin dnya kadar vakit var nmzde." "Naja'nn atlar gndr pek az su itiler ve bize bu kadar abuk ulamak iin hayli zorlanm olmallar. Naja sava kazanp hemen bugn kuyulara ulamas gerektiini, aksi halde yeni bir gn gremeyeceini biliyor." Nefer emir erinin ona uzatt kl kemerini beline geirirken, "Sen de onu karlamaya benimle birlikte gelecek misin, Yal Babam?" diye sordu.

"Hayr!" Taita sol elini kaldrd. kinci parmanda gvercin kan renginde dev bir yakutla bezeli altn bir yzk tayordu. Ta gne n ekip lda-514ynca Nefer yz tand. Yllar nce gen Firavun'u onun iin ldrdn zannettiinde Naja'nn Teb'de kendi parmandan kararak Taita'ya verdii yzkt bu. Nefer bunun, Naja'nn sandan bir perem, kurumu dksndan bir kk topak ya da kesilmi trnaklar kadar gl bir tlsm olacan biliyordu. "Sava ben buradan seyredeceim," dedi. "Belki de kendi nemsiz yntemlerimle sana bir karg ya da yay kullanmamdan daha yararl olabilirim." Nefer glmsedi. "Senin silahlarn benim elimdekilerin hepsinden daha keskin ve daha isabetli. Horus yzne glsn ve seni korusun, Yal Babam." Oku ve sapanc blklerinin vadiden karak setlerin arkasnda mevzi-lenmelerini izlediler. Adamlarn her biri kendisinden ne beklendiini ok iyi bildii ve bu manevrann defalarla provasn yapt iin taburlar hzl ve bir ama gderek hareket ediyordu. Askerlerin sonuncusu da savunmalarn arkasnda gzden kaybolduktan sonra ortalk terk edilmi gibi gzkt. Nefer, Taita'ya sarlp merdivenden aa inmeye balarken Naja'nn or-dulannn kaldrd toz bulutu bir fersahtan daha yakna gelmi bulunuyordu. Gen Firavun'un kalenin kapsndan dan kmas zerine orada toplu araba blklerinden bir yaa uultusu ykseldi. Nefer sralan denetlerken arada kendi komutanlanyla subaylann grdke, "Cesaret, Hilto! Benim iin bir hamle daha, abako! Bu geee seninle zafere ieceiz, Sokko," diyordu. Meren, Dov'la Krus'a hkim olduktan sonra arabaya atlad. Nefer dizginleri ondan alnca, efendisinin dokunuunu tanyan Dov, uzun kirpikli pnl pr! gzleriyle ona bakarak hafif hafif kinedi. Krus da ensesini kabartt ve n toynaklanndan biriyle eindi. Nefer sa yumruunu yksee kaldrd ve komutu verdi: "Mar! leri!" Ko boynuzlan ilerleme komutunu tekrarladlar, Nefer de birliklerinin nne geti. Grkemli bir yrye gemilerdi. Ancak setlerle duvarlann arkasndaki okulann bir teki bile ovadan gzkmyordu. Nefer eliyle bir iaret daha verince oluumlar aldlar. n sra, tekerle, tekerlee olmak zere kendilerine doru yuvarlanan byk toz bulutunu karlamak zere ilerledi. Nefer haftalar nce yerletirdii iaretlerde ndeki bln durdurdu ve kendisi dmann ilerleyiini incelerken atlannn dinlenmesine izin verdi. Boz renkli toz bulutlannn gri renkli lle buiutuu yerde koyu renkli noktalar ve scak havada titreen metal ltlan grebiliyordu. Biraz daha yak-515latlar; Naja'nn n sradaki sava arabalarnn siluetleri serabn iinde bir g-letin dibindeki iribalar gibi kvranyor ve ekil deitiriyorlard. Sonra sertletiler ve salam bir ekil aldlar, Nefer bylece atlan ve arkalarndaki aralarda duran zrhl adamlan seebildi. Meren, Tatl Horus'a kr," diye mrldand. "Grne baklrsa btn arabalarn harekete geirmi. Belli ki yedekte hibir araba brakmam." Dman giderek yaklayordu. imdi n sradaki savalarn yzn seebiliyor, bayraklaryla flamalarndan ise her birlii tehis ediyor ve onlara kumanda eden subaylan tanyabiliyorlard. Dev ordu iki yz adm geride durdu. Somurtkan manzarann zerine ken sessizlii yalnzca rzgnn fsltlar blyordu. Derken tozun yere den bir perde gibi dibe kmesi zerine her iki ordunun btn aynntian ortaya kt. Dmann tam ortasndan tek bir araba ileri kt. Kasann tozla kaplanm olmasna ramen altn varak aradan srtyor, saltanat flamas da srcnn bann yukarsnda dalgalanyordu. Naja yz adm ilerde durunca Nefer mavi sava tacnn altndaki souk ifadeli, yakkl yz tand. Naja gr sesiyle, "Selam, kendi ellerimle geberttiim kpein yavrusu Nefer Seti!" diye seslendi. Onun bir hkmdar ldrdn bylesine ekinmeden itiraf edii Nefer'i artmt. Naja devam etti. "Can ekiirken Tamo-se'dan aldm tac bamda tayorum. Elimde ise," adam gl mavi klc havaya kaldrd, "korkak elinden aldm kl var. Onu benden geri almak istemez misin, yavru kpek?" Nefer dizginleri tutan ellerinin titremeye baladn hissetti. fkesi de kzl bir bulut gibi ykselerek nn grmesini neredeyse engelliyordu. Yan banda Meren, "Yaval" diye fsldad. "Sakn seni kkrtmasna izin verme." Nefer insanst bir aba sarf ederek fkesinin sislerini aralad. Yznden tm ifadeyi silmeyi baard, ama sesi tpk taa srten metal gibiydi. "Hazr ol!" diyerek kendi klcn yksee kaldrd. Naja sessizce gld, kendi arabasn evirdi ve dman hattnn tam ortasndaki yerine geri dnd. "Mar! leri I* Naja mavi klc havaya kaldrd. n arasndakiler birden hz-' lanp Nefer'le asker srasnn zerine yrdler. - 516 -

"Drtnala! Hcum!" Dman salam bir kitle halinde ileriye akt. Nefer hi istifini bozmadan gelmelerine izin verdi. Naja'nn satamalar hl kulaklannda nlyor, zenle tasarlanm plann terk edip ileri atlmamak ve Naja'yla kafa kafaya gelip hain kalbine klcn saplamamak iin kendini zor tutuyordu. Byk bir aba harcayarak bu kkrtmaya kar koydu ve klcn yksee kaldrd. Onunla bann yukarsnda l l daire izdi. Birlikleri bu iarete hemen yant verdiler. Uu halindeyken aniden yn deitiren bir ku srs ya da saldrya gemi bir barrakudadan kaan balklar gibi hzla dndler ve ovada geldikleri yne doru kamaya baladlar. Naja'nn n sras kendini arpmaya hazrlamt, ama herhangi bir direnile karlamaynca var olmayan bir basamaa taklp sendeleyen bir adam gibi hzlarn kaybettiler. Onlar kendilerini toparlayricaya kadar Nefer yz adm geri ekilmiti. Birlikleri imdi oluumlarn deitirdiler ve yaylm bir konumdan drtl bir kolona dntler. Naja saldrya getiyse de yz adm ilerde alak bir ta setin birliklerinin yolunu kestiini grd. Artk duramayacaklanndan kendi merkezlerine 'doru saa ve.sola yn deitirdiler. Geni bir nehrin akntsnn birdenbire dar bir kayalk boaza srlmesi gibi sktlar. Tekerlek tekerlee taklyor, at takmlan birbirine yol verme zorunda kalyordu. Arabalarla atlar tek bir kitle olunca saldn duraksad ve yavalad. O ldrc anda ko boynuzlan n n ttler, bu iaret zerine okularla sapartalarn balaryla omuzlan iki taraftaki setlerin arkasndan ortaya kt. Oklar yaylarn kiriine taklmt bile, okular da imdi kavisli ksa yaylarn gerdiler. Hedeflerini zenle seerek nian aldlar. lk at her zaman en etkilisiydi. Sapanclar silahlarn fr fr dndrdler; uzun kaylann ucundaki deri keselerdeki sert kil toplann arlna kar koymak iin iki ellerini kullanyorlard. Toplar vzldayarak korkun bir hza ulayordu. Naja'nn ndeki blkleri setlerin arasndaki huninin iinde hayli ilerlemilerdi ki trompetler yine ttler, okular da toplu bir vole halinde oklarn saldlar. Onlara atlara nian almalan ve dman subaylarn saptamalan emredilmiti. Oklar hafif bir slkla havay yarp getiler, ama menzilleri ksayd, ok ularnn canl ete saplanmas ise bir avu akln yere arpmasn andran bir ses kard. Naja'nn saldr ktasnn ilk sras kt, atlar yere devrildike ara-517balar da lelerin stne ylyor, bu arada kontrolden karak iki yandaki ta duvarlara arpyor, tepetaklak oluyor ya da yuvarlanyordu. Hemen arkasndan sapanclar inanlmayacak bir isabetle mermilerini saldlar. Pimi kilden toplar olgun bir nar iriliinde, fakat fildii kadar serttiler. Kuru bir denekmicesine bir adamn ya da bir atn kafatasn atlatabilir, bir baca krabilir ya da kaburgalar paralayabilirlerdi. Toplar saldran arabalarn ikinci srasna arptlar ve korkun bir ykma yol atlar. Arkadan gelen tatlar hamleyi durduramadlar ve ndekilerin enkazna tasladlar. Araba kasalar azgn bir orman yangnnda yeil dallann kardklar sesle atrdadlar ve paralandlar. Baz arabalann uzun oklar paralanrken lmcl kymklar da o arabalan eken atlar iledi. Tekerlekler paralandlar ve dingillerinden koptular. nsanlar kasalardan savruldular, ahlanan ve birbirinin stne ylan atlarn ayaklarnn altnda ezildiler. Birliinin bandaki Nefer, arkasndan gelenlerin bekledikleri iareti verdi, bunun zerine sr sr piyade gizlendikleri yerden frladlar ve iki yandaki ta duvarlarda kasten braklm olan aklklar gizleyen dikenli allan kenara ektiler. Nefer'in arabalan o gediklerden arka arkaya geerek duvartann tesindeki ak araziye ktlar. Artk skk durumda olmadklarndan ovada rahata manevra yapabiliyorlard. Tornistan ederek Naja'nn kapana kslm blklerini evirdiler ve arka sralarna yklendiler. ki ordu imdi dven boalar gibi boynuz boynuza birbirine kilitlenmiti. Naja'nn btn tattan duvarlarn arasndaki kapana kslmamt. Aslnda hepsinin birden ieri girmesine yetecek kadar bir alan yoktu. Serbest kalm bu arabalar imdi Nefer'e saldrdlar ve geleneksel bir araba sava bagster-di. Arabalar hzla saldryorlar, ekiliyorlar, sonra yine saldrya geiyorlard. Blkler daha kk birliklere blndler; tek tek tatlar ovada vahice tekerlek tekerlee, adam adama dvyorlard. Nefer arpmann balang evresinde dmana verdirdii muazzam kayplara ramen hl sayca ok zayft. Avantaj bir taraftan tekine geerken, Nefer kalenin arkasndaki vadide gizledii yedekleri getirtmek durumunda kalyordu. Sonunda sonunculan iin gerekli iareti verdi. Artk yapabilecei baka bir ey yoktu. Sonuncu arabasn da sava alanna sevk etmiti. Ama bunun da yetmeyecei belliydi. Atlaryla adamlar srf dmann sayca stnlnn altnda ar ar ezilmekteydiler. -518Nefer tozlarn, grltnn ve karkln arasnda Naja'nn altn arabasyla krmz renkli saltanat flamasn kefetmek iin ovay aresizlik iinde baklaryla taramaktayd. Naja'y ikili bir dve mecbur edip onu ldrebildii takdirde gn hl zaferle sonulandrabileceini biliyordu. Ama Firavun'dan hibir iz yoktu. Belki de duvarlarn arasndaki geitte yolu kesilmiti, belki de savan kaosunun iinde bir yerde yaral ya da l olarak yatyordu.

Nefer yaknnda bir yerde Hilto'nun arabasnn iki dman arabasnn arasna sktn, yal savann da yaralanarak yere drldn grd. Hilto'nun bl onun dtn grd ve panik halinde dald. Nefer umutsuzluun souk elinin yreini ezdiini hissetti. Sava kaybediyorlard. Krmz arabalardan bir dizinin, setler boyunca dairesel bir manevrayla okulanyia sapanclarn arkadan evirdiini ve onlan oklar ve karglarla yere mhladn grd. Piyadeler dalp katlar. Baran kalabaln umutsuzluu ise bulacyd. Nefer, Taita'nn bu tr durumlara "kk ku etkisi" dediini hatrlad. "Biri utuu zaman hepsi uarlar," demiti. Nefer ordusunun pek yaknda bozguna urayacan biliyordu. Onu duyacak kadar yaknnda olan araba srclerine cesaret verici szler seslendi ve baka bir dman arabasna saldnp srcleri bir dzne kl darbesiyle doramak suretiyle onlan canlandrmaya alt. Sonra krmzlann baka bir arabasnn peine takld, fakat ^Dov'la Krus artk bitkin dmlerdi, dman da uzaklamaya balamt. Derken Meren yan banda, "Baksana, Firavun!" diyerek ln dou ynn iaret etti. Nefer elinin tersiyle yznden terini ve ldrd dmanlardan sram kanlan sildikten sonra parltnn iine bakn dikti. O zaman gerekten de her eyin bittiini ve sava kaybettiklerini anlad. Yeni bir dman arabas kitlesi sel gibi zerlerine geliyordu. Birdenbire nereden ktklarn Nefer anlayabilmekten acizdi. Naja'nn, btn aralann savaa soktuunu zannetmiti. Ama artk nemi yoktu, sava naslsa kaybedilmiti. Umutsuzluun penesindeki Nefer, "Ka taneler?" diye merak etti. Meren, "ki yz," diye fikir yrtt. "Belki daha bile fazla." Sesinde tevekkl vard. "Her ey bitti, Firavun. arparak leceiz." . Nefer kendisine en yakn arabalara, "Son bir hamle," diye bard. "Saldrn Maviler. Kahramanca lelim." Askerleri bouk sesleriyle ona alk tuttular ve Firavunlarnn iki yanna dizildiler. Dov'la Krus'un bile kuvvetleri yenilenmiti sanki. Ve ince Mavi araba-519lar dizisi yeni dmana doru harekete geti, onlarla kafa kafaya arpmaya hazrlandlar. Yaklanca en ndeki dman arabasnda bir generalin flamasnn dalgalandn grdler. Meren, "Kutsal Horus, onu tanyorum," diye bard. "htiyar, olana Prenn bu." Artk birbirlerine o kadar yakndlar ki Nefer de bir gznn stnde siyah kuma paras olan zayf silueti tand. Hathor Antlamas'n tartmak iin Perra'daki tapnakta bulutuklan zaman Kral Apepi'nin maiyetinde grmt onu. Mintaka'y da ilk kez grd olaanst gnd bu. Nefer, "ok zamansz geldi," diye sylendi. "Ama belki en azndan bir sonraki gen olanlar kuan onun olmaktan kurtarabiliriz." Dov'la Krus'u dosdoru Prenn'in zerine srerek onu yana kamak ve kargs iin bir kala hedefi sunmak zorunda brakmaya alt. Ama birbirlerine daha da yaklatklarnda Meren akn halde bard. "Mavi flama ekmi!" Prenn'in flamas rzgrda arkaya doru, onlara gre aksi yne utuundan Nefer onu u ana kadar fark etmemiti. Meren haklyd; Prenn Tamose Hane-dan'nn mavi bayran ekmiti, arkasndan gelen btn arablan da yle. Prenn o srada yavalad ve sa kolunu gsnn stnde aprazlaya-rak Nefer"i selamlad. Sonra, araba tekerleklerinin gmbrtsn bastran gl bir sesle, "Selam Firavun!" diye bard. "On bin yl yaa sen, Nefer Seti." Nefer frlatmaya hazrland kargy indirdi ve atlann durdurdu. Prenn, "Emirleriniz nedir, Firavun?" diye bard. "Bu ne garip itir, General Prenn? Niin benden emir istiyorsun?" "Prenses Mintaka bana mesajn iletti, ben de senin emrine girmeye ve Kral Apepi'yle Firavun Tamose'un ldrlmeleri olaynn intikamn almak iin sana yardm etmeye geldim." "Mintaka m?" Nefer armt. Sevgilisinin hl Avaris'teki tapnan korumasnda olduunu zannediyordu. Ama sava igdleri baskn kt ve bu dnceleri aklndan uzaklatrd. Bunlar dnmek iin daha sonra yeterince vakit olacakt. *Ho geldiniz, General Prenn. Tam zamannda yetitiniz. Arabanz benimkinin yanna ekin de bu sava alann bir ucundan br ucuna kadar tarayalm," dedi. -520Yan yana saldrya getiler, Nefer'in dalm alaylan da mavi sancaklarn dalgalandn grdler ve "Horus ve Nefer Seti!" sava lyla ko boynuzu trompetlerini de duyarak cesaretlendiler. Naja Kiafan'n Krmz blkleri de daha iyi durumda saylmazlard ve Prenn'in taze birlikleri zerlerine gelince pek az direndiler. Ksa bir sre savatlar, fakat moralleri kmt. Bazlar arabalarndan atlayarak tozlarn iine diz ktler ve ellerini kaldrarak teslim oldular. Merhamet dileniyorlar, Nefer Seti'yi gklere kanyorlard. Davranlar bulac oldu ve btn sava alanna yayld. Btn Kzl araba srcleri artk kllar ellerinden atyorlar ve yere dizst dyorlard. Nefer btn sava alann taryor, Naja'y aryordu. Babasnn katilinin intikamn almadka zaferinin tam olmayacan biliyordu. Naja'y saldr kuvvetlerinin banda en son grd ta duvarlarn bana dnd. Savan dkntlerinin,

paralanm ve devrilmi arabalarn, yaral ve can ekien adamlarla atlarn, dalm cesetlerin arasnda atn sryordu. Dmann byk ksm ld veya teslim olduu halde, hl savaan dank kk gruplar vard. Nefer'in adamlan ylelerine acmadlar, hatta teslim olmaya altklar vakit bile onlan doradlar. Nefer frsatn bulduka araya girerek katliam durdurmaya ve tutsaktan korumaya alyordu, ama adamlar lgn halde olduklarndan daha dznelercesi kendisi onlan kurtaramadan ldler. Nefer ta duvarlara ulat ve Krus'la Dov'u dizginlerini ekerek durdurdu. Arabadaki yksek konumundan alak duvarlarn arkasnda Naja'nn nc birliklerini tuzaa drd dar geidi grebiliyordu. Paralanm arabalar, tpk denizdeki byk bir frtnada kayalarn stne srklenmi bir filonun kaln-tlan gibi birbirlerinin stne ylmlard. Atlardan bazlar abalayp ayaa kalkmlard ve paralanm arabalarna hl koumlarndan bal olarak duruyorlard. n ayaklanndan biri bir sapann kil topu tarafndan krlm nefis bir doru ksran ayak stnde durduunu grd. Onun yanndaki kara aygrn barsaklan ise karnndaki bir yrtktan dar sarkmt. Her arabann etrafnda llerle yarallar yatyordu. Bazdan hl kprdyor ve alyor, anneleriyle tanrlardan su ve yardm dileniyorlard. Bakalan yaralarnn, verdii straptan donmu gibi oturuyorlard. Bir tanesi midesinin derinlerine yerlemi oku di-an ekmeye urayordu. Nefer llerin arasnda Naja'nn cesedini arad, ama her taraf karmakankt, birok ceset de enkazn altnda kalmt. Sonra bir altn varak ltsyla Naja Kiafan'n saltanat bayran grr gibi oldu. Tozla-nn ve phtlamakta olan kan gletlerinin arasnda yatyordu. -521 Nefer, Meren'e, "Onu bulmalym," dedi. "ldn bilmeliyim." Bu kararla arabadan aa atlad. "Onu aramana yardm edeceim." Meren atlarn bana geti ve onlar duvara balad. Nefer setlerin zerinden atlad ve br enkazn stne trmanarak en sonunda altn arabaya ulat. Araba yan yatmt, ama ii botu. Atlarndan biri hl yayordu, ne are ki n bacaklannn ikisi de knlmt, ban kaldrarak Nefer'e ackl ackl bakt. Delikanl okluktaki karglardan birini ald ve kulann arkasna indirdii bir darbeyle hayvan ldrd. Meren birdenbire eildi ve dkntlerin arasndan bir ey almak iin yere eildi. Bu cismi yksee kaldrnca Nefer onun Naja'nn mavi sava tacn bulduunu grd. Nefer ona, "Domuzun lei de yaknlarda bir yerde olmal," diye seslendi. "Bundan kolay kolay vazgemezdi. Onun iin o kadar byk bir deeri var ki." Meren de, "Arabann altna bak," diye seslendi. "Altna hapsolmu olabilir. Dur, kaldrmana yardm edeyim." Meren byle diyerek enkazn stnden Nefer'e doru gelmeye balad, tam o srada Nefer gzucuyla bir hareket fark eder gibi oldu. Ayn anda Meren, "Dikkat! Arkanda!" diye bararak onu uyard. Nefer eilip hzla arkasna dnd. Naja arabann korkuluunun arkasna gizlendii yerden karak dorulmutu. Tral kafas bir devekuu yumurtas kadar soluk ve parlakt, gzlerinde de lgn bir bak vard. Tamose'un mavi klcn iki eliyle tutarak Nefer'in kafasna nian ald, fakat Meren'in uyars Nefer'i kurtarmt, tslayan klcn hemen altna dald. Kendi klc kalasnn stndeki knnn iindeydi, ama sakatlanan ata ldrc darbeyi indirdii karg hl elindeydi. gdsel olarak bununla Naja'nn boazna bir hamle yapt, ne are ki Naja ada kobra kadar seri hareketli olduundan yana kvrld. Bu kendi klcna el atmak iin Nefer'e ksa bir frsat verdi, fakat Naja geri ekilerek etrafna baknd. Meren'in elinde klla Nefer'in imdadna geldiini grd, sonra bo arabann Dov ve Krus'la duvara bal olduunu grd. Nefer'i mavi klla yapt bir hamleyle geriye karttktan sonra dnd ve koarak kat. Nefer arkasndan kargy frlat-tysa da bileinde kay olmadndan at isabetsiz oldu. Naja bu arada duvara ulamt. Mavi klcn bir darbesiyle atlarn balarn kesti ve arabaya atlad. Dizginleri yakalamaya frsat bulamadysa da krbac ekerek Krus'la Dov'un kalala-nnn stnde aklatt. rken hayvanlar birlikte ne frladlar, yarm dzine admdan sonra da drtnala komaya baladlar. Nefer duvarn stne sraynca Naja'nn ovada arabayla uzaklatn grd. Derin bir soluk ald ve Dov'la Krus'un ok iyi tandktan o tiz ve keskin -522sl ttrd. Atlarn balann dorulttuklarn, kulaklarn diktiklerini ve balarn onun bulunduu yne evirdiklerini grd. Derken Krus bir sa dn yapt, Dov da duraklamadan ona uydu. Araba bu sert dn srasnda yana yatt, Naja da aa savrulmamak iin korkulua her iki eliyle yapmak zorunda kald. ki at Nefer'in duvann stnde tetikte bekledii noktaya hzla yaklatlar. Denge bulan Naja mavi klc her iki eliyle gardda tutuyor, menzili iine girince Nefer'e arpmaya hazrlanyordu. Nefer kendi bronz klcnn o korkun klca kar gelemeyeceini biliyordu. Byle bir silahla Naja apnda bir kl ustasnn karsna kmak intihardan baka bir ey olmazd. Atlar altndan drtnala geerlerken Nefer evik bir hareketle Krus'un stne atlad ve dizlerinin basksyla onu ayn hzla ovaya doru ynlendirdi. Arkaya gz atnca Naja'nn korkuluun stne trmandn grd. Okun stnde yava yava ilerleyerek Nefer'e ulamaya alyordu. Nefer, Krus'un srtndan aa eilerek atlan oka balayan deri ipi kendi klcyla dorad. Araba bota kalnca bir yana yatt. Naja'nn arl oku aa itti yle ki, ucu yumuak topraa sapland. Yanan araba devrilmi, Naja da aaya savrulmutu. Yere omzuyla arpt, Nefer de atlarn nal sesleriyle arabann knlcn tahtalanntn atrtlannn arasnda bile dmannn kemiinin krldn duydu.

Krus'u o yana evirdi ve^Naja'nn zerine saldrdlar. Adam glkle ayaa kalkmt, knlan sa kolunu gsne yaptrm durumda duruyor, ayaklan stnde sallanyordu. Derken mavi klcn kabzas da elinden kurtulmutu. Kl imdi bulunduu yerin on adm kadar tesinde ucu topraa saplanm olarak duruyordu. Bak sarsntnn etkisiyle titriyor, harika mavi metal mavi klar aktryor, deerli talarla ssl kabza iki yana sarslyordu. Naja silaha doru sendeledi. Ama sonra Krus'un zerine geldiini grnce mthi bir korkunun etkisiyle yz kl rengini ald. Dnp komaya balad. Nefer, Krus'un srtndan eilip klc kumun iinden ekti, sonra Krus'u dndrp Naja'y kovalamaya balad. Naja arkasnda nal seslerinin giderek ykselen sesini duyarak arkasna bakt. Gzlerindeki rastk siyah gzyalar gibi yanaklanna akm, korku yzn biimsizletirmiti. Ona yaklaan korkun intikamdan kurtulamayacan ite o zaman anlad. Dizst derek yalvarr gibi iki elini kaldrd. Nefer iki krek kemiinin arasna inen bir aplak ve sert bir slkla Krus'u diz km siluetin nnde zngadak durdurdu, yere atlad ve Naja'nn tepesine dikildi. -523Naja, "Merhamet!" diye hkrd. "ifte tac ve btn krall sana brakyorum." Byle derken Nefer'in ayaklannn dibinde srnyordu. "Onlar zaten benim. Bir tek eyim eksik. ntikam!" "Tanrlar adna ve kz kardein tanra Heseret'le karnndaki bebein hat-n iin merhamet, Nefer Seti!" Naja'nn elinde birdenbire bir kama belirdi ve yu-kanya doru bir hamle yaparak bunu Nefer'in kasna saplamaya yeltendi. Delikanl neredeyse gafil avlanyordu, ama son anda yana kamasyla kamann ucu eteine takld. Nefer mavi klcn bir darbesiyle kamay dmannn elinden drd. "Sebatna hayranm. Adi doana sonuna kadar sadk kalyorsun." Nefer adama souk bir glmseyi yneltti. "Ben de sana babam Rravun Tamose'a gsterdiin merhametin aynn gstereceim." Mavi klcn ucunu Naja'nn gsnn ortasna saplad. U, adamn krek kemiklerinin arasndan dar kt. Naja'nn yznde strapla kark bir inanmazlk biimlendi. "Bu kutsal klc pislettin. imdi onu senin kannla ykayacam," diyen Nefer klc hzla ekti ve bir kez daha derine saplad. Naja tozlarn stne yzst yuvarland ve son bir soluk ald, fakat akci-erlerindeki hava kprerek krek kemiklerinin arasndaki yaradan danya pskrd ve yaral son kez titredikten sonra ld. Nefer cesedi topuklanndan Krus'un koum takmndan sarkan kaylara balad, sonra ata bindi ve cesedi arazide srkledi. Kalenin kaplarna yaklat srada, yasalarla alklar dalga dalga ykselerek onu takip ediyordu. Orada ipi kesti ve Naja'nn kanl cesedini tozlann iinde brakt. "Gaspnn leini paralara ayrsnlar. Her birinin sergilenmek zere Msr'n btn eyaletlerine gnderilmesini istiyorum. Msr'n btn vatandatan bir hkmdan ldrmenin ve ihanetin sonucunu grsnler." Bu szlerden sonra Nefer ban kaldrarak kalenin gzetleme kulesinin tepesinde duran siluete bakt ve onu selamlamak iin kana bulanm mavi klc havaya kaldrd. Taita da selam kabul etmek iin sa elini kaldrd. Parmanda-ki yzn ta koyu krmz bir kla ldad. Naja'nn yakut yzyd bu. "Btn gn kulenin tepesinde geirdi. Byc bu savata nasl bir rol oynad acaba?" diye kendi kendine sordu Nefer. "Onun etkisi olmam olsa zaferi kazanr mydk acaba?" Bu sorunun yant yoktu, Nefer de onu arka plana itti. Kulenin tepesine kan merdiveni trmand ve Taita'nn yannda durdu. -524Oradan adamlaryla konutu. Onlara grevlerini yaptklar ve yiitlikleri iin teekkr etti. Onlara dllerini de vaat etti. Ganimetten hepsi hisse alacaklard. Dahas yzbalarla ve br subaylara terfi, altn zincirler ve yiitlik nianlan verilecekti. Nefer hepsinin adn okuyup bitirdii srada gne ufukta mor renkli bir frtna bulutu katmannn arasnda batmaktayd. Delikanl konumasn bir duaya anyla tamamlad: "Bu zaferi tannlarn ahini altn Horus'a adyorum." O dua ederken kehanet olarak anlamlandrlabilecek garip bir belirti grld. Batan gneten kopan bir tek n bulut katmann yararak kuleyi aydnlatt. Nefer'in bann stndeki mavi sava tacnn ve elindeki mavi klcn stnde ldad. Ayn anda yukardan vahi bir lk koptu. Btn balar kalkt ve btn gzler yukanya evrildi. Kalabaln iinde bir mrlt yayld. Bir kral ahin Fira-vun'un bann yukarsnda havada durdu, insanlar huu iinde bakarken o byleyici garip sesini tekrar duyurdu, Rravun'un bann yukarsnda kere daire izdikten sonra da hzl kanat rplarla lolam dou gne fiek gibi dald ve karanln iinde uzaklap kayboldu. Askerler, Tann'nn kutsamas," diye bir tekerleme tutturdular. "ok yaa Rravun! Baksana, tanrlar bile.seni selamlyor." Fakat kisi yalnz kalr kalmaz Taita, odann dndakilerin duymamas iin ok yava sesle, "ahin bir uyan getirdi, bir kutsama deil," diye konutu.. Nefer kaygl bir sesle, "Uyan nedir?" diye sordu. Taita, "Ku ansn ttrrken Mintaka'nn bardn duydum," diye fsldad.

"Mintaka!" Nefer sava patrts arasnda onu unutmutu. "Prenn onun hakknda bize ne sylemiti?" adnn kapsna dnerek nbetilere, "Prenn! Kumandan Prenn nerede?" diye seslendi. Prenn hemen gelip Rravun'un nnde diz kt. Nefer ona, "Size kran borluyuz," dedi. "Siz olmasaydnz zafer bizim olamazd. dlnz btn br subaylanmnkinden yksek olacak." "Rravun ok yce gnlller." "Savan banda Prenses Mintaka'dan sz etmitiniz. Onun Avaris'teki Hathor Tapna'nda gvende olduunu dnyordum. Onu en son ne zaman grdnz?" -525"Yanlyorsunuz, Firavun. Prenses Mintaka tapnakta deil. Bana mesajnz getirmeye geldi. Onu sava alanna yanmda getiremeyeceim iin, iki gn nce ldeki kampmda braktm. Burasyla Hatimiye arasndaki yolun stndedir." Nefer mthi bir nsezinin etkisiyle sarsld. "Ayn kampta baka kimleri braktnz?" "Hanedann baka baz kadnlarn, Mintaka'yla beraber gelen Prenses Merykara'y ve majesteleri Kralie Heseret'i..." "Heseret!" Nefer ayaa frlad. "Heseret! Mintaka'yla Meykara onun elindeyse, benim kocasn ldrdm duyunca onlara neler yapmaz ki?" Nefer adrn kapsna yryerek Meren'i ard. "Mintaka'yla Merykara mthi bir tehlikede," dedi. "Bunu nereden biliyorsunuz?" Meren armt. "Prenn'den duydum- Taita da ahinin ln bir tehlike uyars olarak anlamlandrd. Hemen oraya gitmemiz gerek." Heseret dnyann er karanlk, insan ruhunun da en bozuk olduu afak ncesinin o ok korkulan karanlnda ve rpertici serinliinde uyand. Uykusunu neyin bldn nce anlayamad, ama sonra hl ok uzakta olan, fakat giderek kuvvetlenen birok sesin farkna vard. Dorulup krk battaniyelerini beline kadar drd ve uzaktaki uultulara bir anlam vermeye alt. ok gemeden, "Yenildi, ldrld" ve "hemen kamal" gibi kelimeleri semeye balad. Bararak hizmetilerini ard. ok gemeden ikisi yar uykuda ve plak, ellerinde kk ya lambalar tayarak yanna vardlar. Heseret, "Ne oluyor?" diye sordu. Kadnlarn iri iri alm karanlk bakl gzlerinden bir anlam karmak mmkn deildi. "Bilmiyoruz, hanmmz. Uyuyorduk." Heseret, "Aptal kzlar' Hemen gidip renin!* diye fkeyle emretti. Ve ekledi. Tutsaktann da kafeslerinde olduklanna, kamadklarna emin olun." Hizmetiler koarak katlar. Heseret yatandan karak btn lambalar yakt, sonra salarn tepesinde toplad, altna bir etek geirdi, omuzlarna da bir al ald. Bu arada kampn dndaki grltlerin kuvvetlendiini, yoldan arabalarn gmbrdeyerek getiklerini duyabiliyor, ama olanlara hl bir anlam veremiyordu. -526 ki hizmeti koar admlarla adra dndler. Yaa byk olan soluk solua kalmt ve zor konuuyordu. "smailiye denen bir yerde byk bir sava olduunu sylyorlar, majesteleri." Heseret iinde byk bir sevin duydu. Naja zafer kazanmt: kalbinin derinlerinde buna emindi. "Savan sonucu ne oldu?" diye sordu. "Bilmiyoruz, hanmmz. Sormadk." Heseret kzlanndan kendisine yakn olannn salarn kavrad ve onu yle sarst ki tutam tutam salar ellerinde kald. "Sende bir dirhem bile mi akl yok?" diyerek kza bir de tokat attktan sonra onu adnn iinde yerde brakt. Bir lamba kapp kapya kotu. Nbetilerin gitmi olduklarn grnce ilk kez korkmaya balad. Arabaya koup lambay yksee kaldrd ve domuz kafesinin iine bakt. Perian iki siluetin hl elinin, kolunun kafesin arkasndaki kazklara bal olduunu grnce biraz rahatlad. ki kz kirden yol yol olmu soluk yzleriyle ona baktlar. Heseret onlar brakp kampn kapsna kotu. Yldzlarn nda bir atl alaynn hzla akp getiini grd. Baka arabalarla yk vagonlar ise kzler tarafndan ekiliyordu. Bunlardan bazlar balyalar ve sandklarla tepeleme yklyd. 4 Bakalarna ise ocuklarn kucaklam kadnlar dolumutu. Yzlerce asker yaya olarak hzla geiyordu. Heseret bunlann ounun ellerinden silahlarn atm olduklarn grd. Gen kadn, "Nereye gidiyorsunuz?" diye onlara seslendi. "Ne oluyor?" Kimse ona yant vermedii gibi, kimse onun varlndan haberli gzkmyordu. Heseret yola frlad ve askerlerden birinin kolunu yakalad. "Ben btn M^ sr'n Firavunu'nun kans Kralie Heseret'im." Adamn kolunu sarst. "Dinle beni serseri!" Asker havlar gibi garip bir gl salverdi ve kolunu kadndan kurtarmaya alt. Fakat Heseret ondan umulmayacak bir kuvvetle koluna aslnca asker kadn hzla itti ve yolun tozlarnn iinde yuvarlad.

Gen kadn srnrcesine ayaa kalkt ve kalabaln iinde avu iareti tayan baka bir askeri gzne kestirdi. Bir yandan burnundan kanlar akarak onun yanna kotu. "Savatan ne haber? Syle bana Ne olur, syle," diye yalvard. -527avu gen kadnn yzne bakt ve n lgnlne ramen onu tand. "Haberler ok kt, majesteleri." Adamn sesi bouktu. "Korkun bir sava oldu ve dman galip geldi. Ordumuz yenik dt, btn arabalar da imha edildi. Dman hzla yaklayor, ksa bir zaman sonra burada olacaktr. Hemen kamalsnz." "Firavun'dan ne haber? Kocama ne oldu?" "Savan kaybedildiini ve Firavun'un ldrldn sylyorlar." Heseret adama bakakatmt. Ne kprdayabiliyor, ne de konuabiliyordu. avu sordu. "Siz de geliyor musunuz, majesteleri? iten gemeden gelin. Galipler gelip yama ve tecavzler balamadan gelmelisiniz. Sizi koruyacam." Fakat Heseret hayr der gibi ban sallad. "Doru olamaz bu. Naja lm olamaz." Gen kadn avua arkasn dnd. Gne gkte ykselip yenik dm ordu yanndan akp giderken gen kadn hl yol kenarnda duruyordu. Bu akn ve kark kalabaln daha birka ay nce Bab'ri'in Mavi Kap-s'nn nnde toplanan marur orduya benzer yan yoktu. Aralannda birka subay da olduunu gren Heseret ilerinden birine, "Firavun nerede? Ne oldu?" diye seslendi. Subay onu kanl yz ve tozlanm darmadan giysilerinin iinde tanmad. O da bararak yant verdi. "Naja Kiafan, Nefer Seti'yle yapt ikili dv srasnda kesilip biildi, cesedi de paralara ayrlarak sergilenmek zere Msr'n btn eyaletlerine yolland. Dman kuvvetleri hzla yaklayorlar ve daha le olmadan burada olacaklar." Heseret canhra bir feryat salverdi. Bu aynntlan duyduktan sonra artk hibir phesi kalmamt. Yerden iki avu toz alarak bann stne dkt. Hl feryat ederek kendi trnaklaryla ta ki taze bir kan yanaklarndan eteine damlayana kadar yzn trmalad. Hizmetileri ve korumalarnn ba o srada kamptan karak onu ieri almaya geldiler, fakat kederden deliye dnm olan kadn, onlara en kaba kfrleri yadrd. Yzn gklere evirerek bu kez tanrlara kfretti, tanrlar topluluundaki tanrlarn hepsinden daha byk olan kocasn korumadklar iin onlan yerdi. -528Hknklan ve feryattan daha ykseldi, davranlar daha da vahileti ve lgnlat. Daima stnde tad deerli talarla ssl minik kamayla gsn yaralad, bacaklarndan aa iedi ve kendi yaratt amurun iinde yuvarland. Sonra birdenbire ayaa frlayp kampn iine kotu. Arabann stndeki domuz kafesinin bana dikildi ve bunun ubuklarnn arasndan Meryka-ra'ya bard. "Kocamz ld. Canavar kardeimiz tarafndan katledildi." Merykara, "Hathor'a ve btn tanrlara ok kr," diye bard. "Hezeyan ediyorsun!" Heseret kudurmutu. "Naja Kiafan bir tanryd, sen de kansydn." Heseret kendi kendini kkrtyordu. "Ona grevlerini bilen sadk bir e olman gerekirken onu terk ettin. Ona utan ve onur krklndan baka bir ey vermedin." Merykara ona, "Benim kocam Meren," dedi. "Kocam dediin o yaratktan tiksiniyorum. Babamz ldrd ve Nefer'in onu layk grd cezay fazlasyla hak ediyor." "Meren sradan adi bir asker, Naja ise bir tanryd." Dudaklannn susuzlukla gne yanndan imi olmasna ramen Merykara glmsemeye kendini zorlad. "Meren, Naja'nn hibir zaman olamad kadar bir tann. Ben ise onu seviyorum. Ksa bir zaman sonra burada olacak ve gelmeden nce-Benimle Mintaka'y serbest braktrsan iyi edersin, aksi halde Nefer senden bunun acsn karr." Mintaka, "Yava ol kardeim," diye fsldad. "Kadn delirdi. Gzlerine baksana. Onu bsbtn kudurtma Her trl ktl yapabilir." Heseret artk mantkl olacak durumda deildi. "Demek adi bir askeri seviyorsun hal" dedi. "Hem de onu kocamla, btn Msr lkesinin Fravunu'yla kyaslamaya cret ediyorsun ha? Bu takdirde seni askerlere yem olarak vereceimi" Gen kadn korumalarnn bandaki subaya dnd. "Dii domuzu pis kafesinin iinden tkann* Subay duraklad. Merykara'nn uyarsnn hl etkisin-deydi. Nefer-'le subaylar ksa bir zaman sonra burada olacaklard. Heseret duygularn aa yukan kontrol altna ald ve akl bana gelmi grnd. "Sana emrediyorum, yzba, ya bana itaat eder ya da sonularna katlanrsn," diye tslad. Subay istemeye istemeye adamlarna gereken emirleri verdi, onlar da Merykara'nn bileklerini kafesin ubuuna balayan deri ka-529 Bycler Kral/F: 34 ylar kestiler ve kapdan ieri uzanarak opu ayaklarndan tutup dan srklediler. Merykara'nn elleriyle ayaklar iplerin kan akmn kstladklar yerlerde masmaviydi ve imiti, ayaklan da arln tayamayacak durumdayd. Yzyle bacaklarnn akta kalan ksm gneten cier gibi yanmt, salar da dolam bukleler halinde yzne dklyordu. Heseret etrafna bakinnca arabalarnn birinden onarlmak zere sklm olan bir tekerlee bak takld. Kampn itine dayanmt.

"u tekerlei buraya getirin!" diye bard, askerler de hemen onun dediini yaptlar. Heseret devam etti. "O kalta ona balayn. Hayr, yle deil. Kollaryla bacaklar yanlara alsn ki asker sevgililerini kabul etsin." Askerler Heserefe itaat ettiler ve Merykara'nn el ve ayak bileklerini bir denizyldz gibi tekerlein ispitine baladlar. Heseret kz kardeinin karsnda durdu ve yzne tkrd. Merykara atlak dudaklannn arasndan ona gld. "Sen delirmisin kardeim. Keder akln bandan alm. Sana acyorum, ama ne yapsan, Naja sana geri dnemez artk. ren crmleri adalet terazisinde tartlnca, cennetin kaplarndaki canavar kapkara kalbini yiyecek, o da yoklua yuvarlanp gidecek." Heseret kamann ucuyla kz kardeinin yanaklarn yrtt, yaralar yzeysel olmakla beraber ok kanadlar. Kan Merykara'nn elbisesinin stne akmaya balad. Heseret kamay kullanarak elbisenin keten kuman deldi. Sonra elleriyle elbiseyi yaka ksmndan etek ucuna kadar ikiye ayrd. Merykara elbisesinin altnda plakt. Gnein demedii vcudu beyaz ve nazikti. Gsleri ufak ve pembe bal, karn yass ve beyaz, karnnn dibindeki kllar da gr ve yumuackt. Heseret bir, iki adm geri ekilerek nbetilere bakt. "Hanginiz ilk olacaksnz?" Askerler tekerlee bal plak narin vcuda bakakalmlard. Mintaka kafesin iinden seslendi. "Hareketlerinize dikkat edin! Nefer Seti yaknda burada olacak, bu kz da onun kz kardei." Heseret hiddetle ona dnd. "Zehirli azn kapat. Senin de sran gelecek. Az tede on bin erkek var ve gn sona ermeden onlarn ou senin tadna bakacaklar." Gen kadn askerlere dnd. "Gelin, u tatl bedene bir bakn. Birazn tatmak istemez misiniz? Entarilerinizin altnda sertletiinizi grebiliyorum." -530Yzba, "Bu delilik," diye fsldad, buna ramen bakn Merykara'nn soluk renkli vcudundan ayramyordu. Ekledi. "O, Tamose saltanat hanedanndan bir prensestir." Heseret kendisine en yakn askerin elinden mzran kapt ve sapn adamn srtna arpt. "Haydi onba, erkek deil misin sen? Bu bal ukuruna nasl dalacan grelim." Adam srtnda kamnn brakt izi ovutura ovutura geriledi. "Sen delisin," diye geveledi. "Nefer Seti bana nasl bir ceza verir sonra?" Adam birden hzla dnp kamptan dan frlad ve yoldaki kaan insan seline katld. Arkadatan sadece bir an durakladlar, derken ilerinden biri, "Kadn ldrm!" diye homurdand. "Nefer Seti'nin gelip kz kardeini bu durumda bulmasn bekleyecek deilim." Daha szlerini bitirmeden arkadalarn da arkasna katp kapya kotu. Heseret de arkalarndan kotu. "Geri dnnl Dnmenizi emrediyorum!" Ama askerler oktan kalabala karp uzaklamlard. Heseret hzl admlarla geen uzun boylu Nbyeli bir okunun yanna koarak adam kolundan tuttu ve kampa sokmaya alt. "Gel benimle. Siz siyah hayvanlann erkekliinin aygr fillerinki kadar byk olduunu ve onu kullanmay da ok sevdiinizi biliyorum. Burada ok houna gidecek bir ey var." Oku, Heseret'i hzla kendinden uzaklatrd. "Brak beni fahie! Kendine baka mteri ara. Senin gibilerle uraacak vaktim yok benim." Heseret Nbyeli'nin kalabalk yolda uzaklamasn ksa bir sre seyrettikten sonra arkasndan cyak cyak bard. "Bana ha, koca ay. Msr kraliesine ne cretle hakaret edesin?" Kadn alayp szlanarak tekrar kampa dnd. Mintaka kafesin iinden ona seslendi. "Artk her ey bitti, Heseret. Sakin ol. Merykara'y serbest brak, biz de seni koruyalm." Heseret'in deliliin snrn atn ve artk zapt edilemez hale geldiini bildii iin sesini daha da yumuatmt. Heseret, "Ben Msr kraliesiyim, kocam da lmezlie ulam bir tann," diye haykrd. "Bana bakn ve gzelliimle grkemimden korkun." Gen kadn kan ve pislik iindeydi, mzra da lgn gibi savurup duruyordu. Merykara da Mintaka'ya katld. "Ltfen Heseret. Nefer'le Meren birazdan burada olacaklar. Onlar sana bakacaklar ve seni koruyacaklar." Heseret ona ters ters bakt. "Benim kimsenin korumasna ihtiyacm yok. Sana ne sylediimi anlamyor musun? Ben bir tannaym, sen ise bir askerin yosmassn." -531 "Sevgili kardeim, keder akln bandan alm. Beni serbest brak ki sana yardm edeyim." Heseret'in yznden kurnaz bir ifade gelip geti. "Senin iini grecek bir erkek aleti bulamaz mym sanyorsun? Yanldn ite. Elimde bir tane var." Gen kadn mzra kaldrd ve kr ucunu Merykara'ya evirdi. "Bak, asker n sana sahip olmaya geliyor." Byle diyerek Merykara'nn zerine yrd. "Hayr, Heseret!" Mintaka tela iinde ona bard. "Kardeini rahat brak." "Ondan sonra sra sende kaltak. Bunun iini bitirdikten sonra senin de arene bakacam." "Heseret, hayr!" Merykara ona yakanyor, onu tutsak eden balardan kurtulmak iin kvranyordu. Fakat Heseret onu duymam gibi davranarak mzran sapn kz kardeinin alm bacaklannn arasna dayad. "Kardeim, bunu bana yapamazsn. Hatrlamyor musun, biz..." Merykara devam edemedi, duyduu okla acdan gzleri iri iri almt.

Heseret, "te!" diyerek mzran sapn kz kardeinin iine itti. Tekrar, "te!" diye bard. "te!" Mzrak her itiliinde biraz daha derine giriyordu. Sonunda bir kolun uzunluu kadar Merykara'nn kamnn iine kayd ve zavallnn kanna bulanm olarak dar kt. Kzlarn ikisi de imdi, "Dur! Yalvanrm, dur!" diye baryorlar, fakat Heseret mzra kz kardeinin iine itmeyi srdryordu. "te! Sonunda tatmin olabildin mi?" Merykara'dan kan boanyordu, fakat Heseret mzraa tm arln vererek btn uzunluunca Merykara'nn iine itti. Merykara son bir kez bardktan sonra balarnn iine yld. enesi de plak gsnn stne dmt. Heseret mzra kz kardeinin narin ve solgun vcudunun iinde gml olarak brakt ve geri ekildi. Marifetine dalgn bir yzle bakt. "Su senindi. Beni bu yzden knamamalsn. Grevimi yaptm. Bir fahie gibi davrandn. Ben de sana bir fahie gibi davrandm." Heseret tekrar alamaya ve ellerini ovuturmaya balad. "nemi yok. Artk hibir eyin nemi kalmad. Naja ld. Sevgili kocamz ld..." Bir uyurgezerin dalgnlyla adrna yrd ve lks deli i mekna girdi. Ama orada kimse kalmamt. Kana ve idrara bulanm entarisini odann -532ortasna att, sonra kedeki yndan rastgele bir elbise ekti, ayaklarna da sandal ayakkablar geirdi. Ani bir kararla, "Naja'y bulacam," dedi. Alelacele birka para eya kaparak bir deri antann iine tkt. Sonra yepyeni bir kararllkla kapya yneldi. Gen kadn gnn erken saatlerinin aydnlna ktnda Mintaka kafesin iinden ona seslendi. "Ne olur, beni serbest brak Heseret. Kk kz kardeinle ilgilenmeliyim. ok ar yaral o. Ona ac ve balanm z." "Anlamyorsun." Heseret lgn gibi ban sallad. "Kocamn, btn Msr'n Firavunu'nun yanna gitmeliyim. Onun bana ihtiyac var. Beni yanna artt." Mintaka'ya bir daha bakmadan kamptan dan frlad. Ban sallyor ve kendi kendine anlalmaz bir eyler mrldanyordu. Batya, korku iindeki in-sanlann gittiklerinin aksi ynne dnd ve smailiye'yle Msr'a doru komaya balad. Mintaka onun bir kere daha. "Bekle beni, Naja, bir tanecik gerek akm. Geliyorum. Beni bekle!" diye bardn duydu, sonra sama sapan konu-malan uzaklap duyulmaz oldu. Mintaka balarna kari sava veriyor, kvranyor, eritleri ekitiriyor, kuvvet almak iin plak ayaklanyla kafesin omaklann itiyordu. Bileklerindeki derinin soyulduunu ve scack kann elleriyle parmaklannn stne damladn hissediyordu, ama deri kaylar ok sk ve kuvvetli olduundan onlar ne gerebiliyor ne de koparabiliyprdu. Elerinin kanszlktan uyumaya baladn hissediyordu. Mcadelesine ara verdike bak tekerlee bal duran Merykara'nn hareketsiz vcuduna kayyordu. "Seni seviyorum canm. Sakn lme. Hatnmz iin lme sakn," diye seslendi. Ne are ki Merykara'nn gzleri ardna kadar ak, bak da sabitti. Gz yuvarlaklan ok gemeden kurumaya ve ince bir toz tabakasyla rtlp donuklamaya balad. Sinekler de gzlerinin stne dolumaya ve bacaklannn arasndan szan kan glcyle beslenmeye baladlar. Mintaka bir keresinde adrn aznda sinsi bir itime duyar gibi oldu. Ban o yana evirince Heseret'in iki hizmetisinin adrdan dan szldklerini grd. Her biri yamaladklan deerli eyayla dolu byk birer torba tayordu. Mintaka onlara seslendi. "Ne olur balarm zn. Size zgrlnz, -533ek olarak da byk bir dl vereceiz." Ama kleler ona sululukla kark bir aknlkla baktktan sonra kamptan koarak ktlar ve douya doru yol alan yenik ordunun dzensiz kalabalna katldlar. Daha sonra kampn aznda yine bir takm sesler oldu, Mintaka da gelenlere seslenmeye hazrland. Ama tam zamannda kaba sesleri tanyp kendine hkim oldu. Drt erkek ihtiyatl admlarla kampa girmilerdi. Adamlarn yzne, giyimlerine ve konumalarna bakan Mintaka, onlarn en aa tabakadan olduunu, byk bir olaslkla yama ve hrszlk iin ordular izleyen o apulcu etelerinin yelerinden olduklann grd. Bunun zerine ban nne drd ve l numaras yapt. Adamlar durup Merykara'nn lsne baktlar. Bir tanesi glp ylesine kaba ve irkin birka sz syledi ki Mintaka gzlerini yumdu ve insanst bir abayla enesini tutmay baard. Adamlar daha sonra Mintaka'nn kafesinin bana geldiler ve ona baktlar. Kz hi kprdamadan duruyor, hatta soluunu tutuyordu. Ne kadar iren bir grnmnn olduunun farkndayd ve l roln srdryordu. Bir tanesi, "Bu kan domuz gibi kokuyor," diye homurdand. "Bayan Palm'la ve be kzyla gnl elendirmeyi yelerim." Bu szlere hepsi kahkahalarla gldler ve kamp yamalamak iin birbirlerinden ayrldlar. Tayabilecekleri kadar ykle uzaklamalarndan sonra Mintaka glgelerin kampn dvlm toprak tabannn stnde uzamasn seyretti: Bir yandan da arabalarla furgonlarn ve yryenlerin sesleri yava yava kayboluyordu. Gnein batmasndan hemen nce adamlarn sonuncular da getiler ve kampn zerine lle llerin sessizlii kt.

Mintaka gece iinde bitkinliin ve derin bir umutsuzluun etkisiyle zaman zaman uyukluyordu. Ne zaman uyansa gm renkli ay nda Merykara'nn tekerlein stnde gerilmi vcudunu gryor ve korkun keder anlar yeniden balyordu. afak skt ve gne gkte ykseldi, ama tek ses hl l rzgrnn kapdaki clz diken aac dallannn arasndaki fsltsyla arada da kendi hknk-laryd. Ama susuz bir gn daha geerken hknklan da giderek zayflad. Neden sonra baka bir ey duydu. Ta uzaklardaki mnlt yumuak bir gmbrtye dnnce bunun hzla dnen tekerleklerin sesi olduunu anlad. ok gemeden atlarn toynak seslerini de duymaya balad. Konuan er-534kek sesleri kuvvetlendi, giderek kuvvetlendi, Mintaka da neden sonra bunlarn iinde bir tanesini tanr gibi oldu. "Nefer!" Sevgilinin adn haykrmaya alt, ama sesi bouk bir fsltdan farkszd. "Nefer!" Derken dehet ve zntyle dolu barlar duydu, ban zorlukla evirince de Nefer'in, hemen arkasnda Meren ve Taita'yla kapdan ieriye frtna gibi daldn grd. Nefer onu grerek hemen kafese kotu. Kafesin kapsn eliyle kopard, sonra kamasn ekerek kzn bileklerini hapseden kaylar doramaya giriti. Sevgilisini pis kokulu kafesten yavaa ekerek kard ve barna bast. Onu adra tarken alyordu. Fakat Mintaka atlam ve imi dudaklarnn arasndan, "Merykara!" diye fsldad. Taita onunla ilgileniyor, ama sannm ok ge." Nefer'in omzunun zerinden arkaya bakan Mintaka, Taita'yla Meren'in Merykar-a'y tekerlekten kurtardklarn ve stndeki kanlar phtlam olan silah vcudunun iinden ektiklerini grd. imdi de vcudunu beyaz bir keten arafla rtyor ve korkun yaralan gzden gizliyorlard. Mintaka gzlerini kapad. "Keder ve zntden perian haldeyim, ama yzn hayatmda grdm en gzel ve beni en ok mutlu eden ey. imdi de biraz dinleneceim." Mintaka byle^diyerek baygnln koynuna yuvarland. Mintaka iblislerin yaadklan o karanlk ve korkun ukurun iinden yk-selirmi gibi yava yava uyand. Gzlerini amas zerine dlerini dolduran iblisler katlar ve o dnyasndaki en sevgili iki yz grerek byk bir ferahlama duydu. Deinin bir yannda Taita, br yannda ise Nefer oturuyordu. "Ne kadar zaman?' diye geveledi. "Ne kadar zamandr kendimi bilmedim?" Taita, "Btn bir gn ve gece," diye yantlad. "Sana Kzl epen ieinden iirdim." Gen kz elini yzne gtrnce stnde kaln bir merhem tabakasyla karlat. Ban Nefer'e doru devirerek, "irkinletim," diye fsldad. Delikanl, "Hayr!" diye atld. "Sen hayatmda grdm en gzel kadnsn ve seni llemeyecek kadar ok seviyorum." "Szn dinlemediim iin bana kzmadn, deil mi? -535"Sen bana bir ta ve bir lke verdin." Delikanl ban sallaynca gzlerinden dklen yalardan biri kzn yzne dt. "Ama hepsinden de nemlisi bana akn verdin ki bu hepsinden daha deerli. Sana nasl kzabilirim ki?" Taita yavaa yerinden kalkp adrdan kt; iki gen bylece gnn kalan ksmnda ba baa kalarak tatl tatl fsldatlar. Akam olunca Nefer tekileri artt. Hepsi Mintaka'nn deinin etrafnda toplatklarnda Nefer ciddi bir tavrla yzlerine bakt ve hepsinin orada olduklarn grd: Taita'yla Meren, Prenn ve smailiye sava meydannda aldklar yaralarn sancsndan glkle yryen Sokko ve abako. Nefer onlara, "Adaletin yerine getirildiini grmeye geldiniz," dedi; sonra kapdaki muhafzlara dnd. "Heseret adndaki kadn getirin," diye emretti. Mintaka irkilip dorulmaya altysa da Nefer onu yavaa minderin stne itti. "Nerede? Onu nasl buldunuz?" Nefer aklad. "Gzclerimiz onu smailiye yolunda lde dolarken bulmular. Onu nce tanmamlar, kralie olduunu ileri srdnde de ona inanmamlar. Onun kak kadnn biri olduunu sanmlar." Heseret adra girdi. Nefer onun ykanmasna izin vermi, ona temiz giysiler salam, Taita da yzyle vcudundaki kesikleri ve yaralan tedavi etmiti. Gen kadn nbetilerin ellerini itti ve enesini gururla dorultarak etrafna bakt. Karsndaki adamlara, "nmde secde edin," diye emretti. "Ben bir kralieyim." Kimse yerinden kmldamad, Nefer de, "Ona bir iskemle getirin," diye emretti. Heseret iskemleye oturunca Nefer ona o kadar souk bir bak frlatt ki, gen kadn elleriyle yzn rtt ve alamaya balad. "Benden nefret ediyorsun," diye geveledi. "Benden niin nefret ediyorsun?" Nefer, "Bunun nedenini sana Mintaka anlatacak," dedi ve iltenin stndeki kza dnd. "Ltfen Prenses Merykara'nn lm eklini bize anlatr msn?" Mintaka bir saat sresince konutu, bu sre iinde de adrn iinde hi kimse ne kmldad ne de sesini kard. Sadece duyduklarnn en korkun ksmlarn dinlerken soluklarn tuttular veya dehetlerini dile getirdiler. Anlatnn -536sonunda Nefer, Heseret'e bakt. "Bu fadenin herhangi bir blmn inkr ediyor musun?"

Heseret aabeyinin souk bakna aynen karlk verdi. "O bir fahieydi ve Msr'n Firavunu olan kocama utan duyurdu. lm hak etmiti. Adaletin yerine gelmesine alet olduum iin gurur duyuyorum." Nefer, "Seni her eye ramen balayabilirdim," dedi yavaa. "Azck bir pimanlk belirtisi gsterebilseydin." "Ben bir kralieyim ve senin zavall yasalarnn ok tesindeyim." Nefer, "Ama artk kralie deilsin," deyince Heseret arm grnd. "Ben senin kz kardeinim. Bana zarar veremezsin." "Merykara da senin kz kardeindi. Ona acdn m?" "Seni iyi tanrm, Nefer Seti. Sen bana zarar vermezsin." "Haklsn Heseret. Sana ben zarar vermeyeceim. Ama burada bundan saknmayacak olan biri var." Nefer orada toplanm olan subaylanna dnd. "Burada en ok zarar grenin haklarna ilikin eski yasa sz konusu. Kalk ayaa Mereri Cambyses." Meren kalkp ileriye doru bir adm att. "Emirlerini bekliyorum, Firavun." "Sen Prenses Merykara'yla nianlydn. En byk zarara urayan sensin. Bir zamanlar Msr'n kral slalesinden bir prenses olan Heseret Tamose'un bedenini ve hayatn sana teslim ediyorum." Meren boynuna bir altn zinciri geirince Heseret haykrmaya balad. "Ben bir kralie ve bir tannaym, canm yakmaya cesaret edemezsin." Gen kadnn lklarn kimse umursamad. Meren, Nefer'e bakt. "Bana herhangi bir snrlama getiriyor musunuz majesteleri? Merhamet ve anlay gstermemi emrediyor musunuz?" "Onu sana hibir snrlama getirmeden veriyorum. Hayat sana aittir." Meren belindeki kndan klcn kard ve zincirinden ekerek Heseret'i ayaa kaldrd. Bir eyler geveleyen ve hkran kadn srkleyerek adrdan kard. Kimse arkalarndan gitmedi. Hepsi sessizce oturdular ve keten duvarlarn tesinde Heseret'in hkrklarn, yakarlarn ve yaclklarn dinlediler. Birden bir sessizlik olunca hepsi dikkat kesildiler. Derken kulak zarlarn yrtan tiz bir lk duyuldu ve balad kadar ani son buldu. -537Mintaka her iki eliyle yzn rterken Nefer sa eliyle ktlkleri def iareti yapt. tekiler ksrdler ve huzursuz ekilde kprdadlar. Derken adrn azn rten perdeler araland ve Meren tekrar adra girdi. Sa elinde klcn, sol elinde de korkun bir cisim tutuyordu. "Adalet yerine gelmitir majesteleri," dedi ve sahte firavun Naja Kiafan'n kars Heseret'in kesik ban gr salarndan tutarak yksee kaldrd. Mintaka, Avaris'e doru uzun yolculua giriebilmek iin yeterince iyileene kadar be gn daha geti. Taita'yla Nefer buna ramen, ilerlerindeki engebeli yolun sarsntlarna ve hoplamalarna dayanabilmesi iin tahtrevanda tanmasnda srar ettiler. Ar ar yolculuk ettiler ve on be gn sonra ulatklar yamatan kra topraklarn tesinde <NI'in yeil vadisini grdler. Nefer, Mintaka'nn tahtrevandan inmesine yardm etti, yoldan sonraki ksa mesafeyi birlikte yrdler, bylece ba baa kalp eve dnn bu mutlu annn birlikte tadn karabileceklerdi. Oraya gelmelerinin zerinden ksa bir zaman gemiti ki Nefer ayaa kalkp gzlerine ellerini siper etti. Mintaka, "Bir ey mi oldu sevgilim?" diye sordu. Nefer, "Ziyaretilerimiz var," dedi, kzn rahatsz edilmelerine skldn belli etmesi zerine hemen ekledi. "Bu ziyaretiler her zaman bamzn tac." Onlara yaklaan uyumsuz iki kiiyi grnce Mintaka da glmsedi. "Tafta. Ve de Merenl Ama ne garip kyafet bunlar?" Erkeklerin ikisi de basit entariler giymilerdi, ayaklarnda da sandal ayakkablar vard. Srtlarnda ise kutsal kiilerin yolculua ktklar vakit yanlarna aldktan deri heybeler tayorlard. Taita aklad. "Sizlere veda etmeye geldik." Nefer fena halde bozulmutu. "Beni imdi terk edemezsiniz. Ta giyme trenime katlmayacak msnz?" Taita, "smailiye sava meydannda ta giymi saylrsn," dedi yavaa. Mintaka, "Ya dnmz!" diye atld. "Dnmze kalmalsnz." Taita glmsedi. "Siz uzun zaman nce evlendiniz. Belki de doduunuz gnde. nk tanrlarn sizi birbiriniz iin yaratt belli." Nefer bu kez Meren'e dnd. "Ya sen Kzl Yol'daki kardeim ve en yakn arkadam ?" -538"Merykara artk gittiine gre burada benim iin bir ey kalmad. Bunun iin de Taita'yla gitmeliyim." Nefer sylenecek daha fazla bir ey olmadn, daha fazla szn bu ann kutsalln bozacan biliyordu. Nereye gittiklerini bile sormad. Bunu belki onlar da bilmiyorlard. Onlan kucaklad ve pt. Sonra Mintaka'yla durup onlarn uzaklamasn ve ln ltl kumlarnn arasnda yava yava gzden kaybolmalarn seyrettiler. kisi de ayn zntyle esefi paylayorlard. ki siluet en sonunda gzden kaybolduklar srada Mintaka, "Gerekte gitmi saylmazlar," diye fsldad. Nefer, "Oras doru," diye dorulad. "Daima bizimle beraber olacaklar." Prenses Mintaka Apepi, Hathor Tapna'nn barahibesi ve elli yardmcsnn arkasndan Firavun Nefer Seti'yle evlenmeye geldi.

Teb'deki sarayn terasnda yan yana durup Nil'in tam kahverengi sularn seyrediyorlard. Msr lkesinin btn canllar iin en verimli mevsimdi. Mintaka'nn btn yaralar kapanm, ektii eziyetleri tmyle atlatmt. Tekrar kavutuu gzellii hatta^bu mutlu annda belki on kere katlanmt. Sanki btn Msr bu dnde hazr bulunmaya gelmiti. Kalabalklar nehrin her iki yakasnda gz alabildiince uzayp gidiyordu. ift birbirine sarlp Nil suyuyla dolu kseleri krnca gklere yansyan barlar tanrlar bile artm olmalyd. Nefer Seti bundan sonra yeni kraliesini elinden tutarak gzelliini halkna gsterdi, onlar da dizst kp ona ballklanyla sevgilerini alayarak ve bararak ilan ettiler. Bu kalabalk topluluun arasna birdenbire bir sessizlik kt ve btn gzler, sarayn yukarsndaki gk kubbesinde dikkati eken minik kara noktaya evrildi. Sessizlik arasnda birdenbire bir kral ahinin vahi l duyuldu ve ku maviliklerin arasndan dala geti. Sonunda tam iddetle arpacaklar srada ahin kanatlarn sonunda kadar at ve Firavun'un tepesinde sanki asl kald. Nefer sa kolunu kaldrp ileri uzatt, grkemli ku da bir ty kadar hafif bir hareketle onun yumruunun stne tnedi. -539On binlerce grtlaktan frtnal bir gndeki denizi andran bir ses mucizeyi selamlad. Fakat Nefer'in bak kuun sa ayann kvrk byk penelerinin yukarsna gemi som altndan ince halkaya takld. Deerli metale hakkedilmi sembol tanynca gen hkmdarn kalbi heyecanla arpmaya balad. "Krallk simgesi bu!" diye fsldad. "Bu yabani bir ku deil. Babamn ahini Nefertem bu. En byk tehlike anlannda beni uyarmaya ve bana rehberlik etmeye o yzden o kadar sk geldi. Gelen daima babamn ruhuydu." "Nefertem imdi de gerekten bir hkmdar olduunu btn dnyann nnde kantlamaya geldi." Mintaka sevgili kocasna biraz daha yaklat. Gurur ve akla ldayan gzlerle onun yzne bakyordu. Wilbur Smith (Msr Dizisi) Cilt3 Bycler Kral (Warlock)

You might also like