You are on page 1of 139

Dünden Bugüne:

Kapitülasyonlar

i
ATOYay›nlar› No:75
ATOWeb:www.atonet.org.tr
Tel: 0 312. 285 79 50 (10 Hat)

fiubat 2004 ANKARA

Dizayn • Bask›
GRAF‹KERLtd. fiti.
Meflrutiyet Caddesi 26/14
06640 K›z›lay / ANKARA
Tel: 0.312 417 63 93 • 417 42 61 • 417 90 41
Fax: 0.312 425 64 87
E-mail: grafiker@grafikerltd.com

ii
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

‹Ç‹NDEK‹LER

Önsöz ........................................................................1
Kapitülasyon Nedir?.................................................3
Kapitülasyonlar›n Çeflitleri.......................................5
Kapitülasyonlar›n Nedenleri ....................................7
‹lk Kapitülasyon Antlaflmas›....................................8
Kapitülasyon ile
Fransa’ya Tan›nan Ayr›cal›klar...............................9
En Ziyade Müsaadeye Mazhar Millet....................12
S›radaki Kapitülasyonlar.......................................13
Beratl› Tüccarlar Devri...........................................15
Balta Liman› Antlaflmas› (1835)............................17
Osmanl› Yönetimi Balta Liman› Antlaflmas›n›
Neden ‹mzalad›?.....................................................19
Antlaflman›n Maddeleri..........................................21
Balta Liman› Antlaflmas›’n›n
Ekonomik Sonuçlar›...............................................22
Balta Liman› Antlaflmas›’n›n
Toplumsal Sonuçlar›...............................................25
Balta Liman› Antlaflmas›’n›n
Uzun Dönemli Sonuçlar›.........................................26
Ayn› Film Yeniden Sahnede...................................27

iii
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

Ekonomide ve ‹dari Yap›da Bat›ya Ba¤›ml›l›k.......28


Kapitülasyon Zincirleri...........................................30
Tanzimat Ferman› (1839)
Tanzimat Ferman› Ne zaman Yay›nland›?.............31
Kavram Olarak Tanzimat.......................................33
Tanzimat Ferman›’n›n Niteli¤i................................34
Ferman› Do¤uran Sebepler ve ‹lan›.......................35
Tanzimat Ferman›’n›n Sonuçlar›............................37
‹slahat Ferman› (1856)...........................................38
Ferman›n Yay›nlanma Nedenleri?..........................39
‹slahat Ferman› Neler ‹çeriyordu?.........................41
Ferman›n Sonuçlar›................................................43
‹slahat Ferman› ‹çin Ne Dediler?...........................46
‹slahat Ferman› ve Osmanl›’n›n Çöküflü................47
Tarihten Ders Al›nsayd›.........................................48
Osmanl›’n›n Borçlar›..............................................52
19. Yüzy›ldan 1920’ye Devlet Nefes Alam›yor......53
Osmanl› Borçlar›n›n
Genel Bir De¤erlendirmesi.....................................61
Devletin ‹flas›..........................................................63
Rüsum-u Sitte Antlaflmas›......................................64
Muharrem Kararnamesi.........................................65

iv
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

Düyun-u Umumiye (1881) Düyun-u Umumiye


‹daresine Gelifl Sebepleri........................................66
Düyun-u Umumiye Kararlar› ile
Yabanc›lara Terkedilen Devlet Gelirleri.................69
Düyun-u Umumiye’nin Ulaflt›¤› Güç.......................70
Vergi Alma Yetkisini Kaybetmifl Bir Devletin
Ba¤›ml›l›¤› da Sözkonusu olamaz..........................71
Reji ‹daresi (1883)..................................................72
Lozan Antlaflmas› ve D›fl Borçlar...........................73
Borçlar›n S›f›rlanmas›............................................74
Düyun-u Umumiye’nin Sonu..................................76
Cehennem Zebanisi Kapitülasyonlar›n Zararlar›..77
Kapitülasyonlar›n Osmanl› E¤itim Sistemine
Etkileri....................................................................81
Kapitülasyonlardan Kurtulma Çabalar› ................82
Postalarda Düzenlemeler.......................................90
Gümrüklerde Düzenlemeler....................................92
‹kinci Meflrutiyet Dönemi Giriflimleri.....................93
Birinci Dünya Savafl› S›ras›nda
Kapitülasyonlar›n Kald›r›lmas›..............................94
‹lgili Devletlerin Kald›rma Karar›n›
Kabul Etmesi........................................................101
Kapitülasyonlar›n Yeniden Tesisi........................102

v
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

Kurtulufl Savafl›’nda Kapitülasyonlar .................105


Londra Konferans› ve Kapitülasyonlar...............107
Sevr Antlaflmas› ve Kapitülasyonlar...................110
Kurtulufl Savafl› ve Kapitülasyonlar....................112
Kesin Son: Lozan..................................................116
Sonuç....................................................................120
Do¤ru Söze Nedir?................................................123
Kapitülasyonlar ve Atatürk..................................125
Atatürk’ün Sözleri................................................127
Son Söz.................................................................131

vi
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

ÖNSÖZ

1 071 y›l›nda Malazgirt Savafl› ile


Anadolu'nun bir Türk yurdu haline
getirilmesi, Avrupa ile Türkler aras›nda yüzy›llar
boyu sürecek bir mücadelenin milad›n› oluflturur.
Avrupa, Türkleri kendi topraklar›ndan uzak tutmak
ve e¤er mümkünse Anadolu’dan atmak ad›na
"mübah gördü¤ü" her fleyi yapm›flt›r.
Haçl› seferleri, suikastler, bölücü unsurlar›n
desteklenmesi, ekonomik yapt›r›mlar v.s...
Ancak bunlar›n hiçbirisi nihai hedefe ulaflmalar›n›
sa¤lamam›flt›r. Her y›k›lan Türk ‹mparatorlu¤u’nun
küllerinden yeni bir Türk devleti do¤mufl ve
Avrupa, kazand›¤›n› zannetti¤i savaflta bir kez daha
yenik düflmüfltür.
Dünya üzerinde 500 y›ldan fazla hüküm sürmüfl ve
her gitti¤i ülkeye adaleti götürmüfl Osmanl›
‹mparatorlu¤u,etnik ve dini kimli¤i nedeniyle tehdit
unsuru olarak görülmüfl ve ortadan kald›r›lmas›
için Avrupa, büyük bir çaba harcam›flt›r.
Avrupa’n›n bu çabas›nda uygulad›¤› yol ve
yöntemler bugünlere ›fl›k tutacak niteliktedir.
Savaflla y›kamad›¤› Osmanl› ‹mparatorlu¤unu
bertaraf etmek isteyen Avrupa, nihayet arad›¤›
f›rsat› bulmufl ve Osmanl› ekonomisinin savafllar
nedeniyle zor duruma düflmesini f›rsat bilerek
1535 y›l›nda, 400 y›l sonra kurulmufl olan genç
Türkiye Cumhuriyeti’ni dahi etkileyecek olan
kapitülasyonlar› uygulamaya koymufltur.
Kapitülasyonlar Osmanl› için art›k sonun
bafllang›c›d›r. Balta Liman› anlaflmas› ile doruk
noktas›na ulaflan ekonomik sömürü Tanzimat ve
Islahat Fermanlar› ile siyasi mahiyet kazanm›fl ve
Avrupa için hedef art›k sadece Osmanl›’n›n de¤il

1
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

ayn› zamanda Türk kimli¤i’nin de yok edilmesi


noktas›na tafl›nm›flt›r.
Her devirde oldu¤u gibi o dönemlerde de Avrupa,
emeline ulaflabilmek ad›na maflalardan istifade
etmifltir. Bu maflalar, "Avrupal›" olman›n en do¤ru
çözüm oldu¤u hususunda Osmanl› Yönetimini ve
halk›n› ikna için çabalam›fllar, imparatorlu¤u
çöküntüye, Türk halk›n› köleli¤i iten düzenlemeleri
"medeniyet" ad› alt›nda yutturmaya çal›flm›fllard›r.
Ancak, y›k›lacak devletin enkaz› alt›nda kendilerinin
de kalaca¤›n› hiç düflünmemifllerdir.
Avrupa, içerisinde Türk ya da Müslüman halk›n
yaflad›¤› her devleti, H›ristiyanl›¤›n ve büyük Avrupa
hayalinin önünde bir tehdit olarak alg›lam›flt›r.
Bu yüzden günümüzde de Avrupa Birli¤i’nin
Türkiye Cumhuriyeti’ne yönelik düflüncelerine
bu perspektiften bakmakta yarar vard›r.
Kökeninin "Helen kültürüne, Roma hukukuna ve
H›ristiyanl›¤a" dayand›¤› bizzat en yetkili
a¤›zlar›ndan seslendirildi¤i halde. Avrupa Birli¤i’ni
bir "medeniyet projesi" olarak lanse etmenin
anlams›zl›¤› ortadad›r.
"AB üyeli¤i" Türkiye’nin önünde bir havuç gibi
tutularak, 500 y›ll›k hayallerine kavuflmay›
amaçlamaktad›rlar. Bunun böyle oldu¤unu
elinizdeki kitap tüm gerçekleriyle ve tarihten
dersler vererek ortaya koymaktad›r. Avrupa,
asla bir "dost" olmam›flt›r ve olmayacakt›r
da...Türkiye, muass›r medeniyetler seviyesine
elbet ulaflacakt›r ancak; bu seviyeye ulaflmak için
binilecek tek asansör "AB" de¤ildir.
Sinan AYGÜN
Ankara Ticaret Odas› Baflkan›

2
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

KAP‹TÜLASYON NED‹R?

Y abanc›lara verilen her türlü imtiyazlard›r.


Eskiden "‹mtiyazat-› Ecnebiye" denirdi.
Devletin yabanc›lara tan›d›¤› imtiyaz ve
muafiyetlerdir. Kelime bat› dillerinde
çeflitli manalar ile ifade edilir.

“Yabanc› bir devlete karfl›


herhangi bir ba¤›ml›l›¤› olan
devletin, içeride de egemen
olacak gücü kalmaz”.
Frans›zca ' bir yerin teslimi için yap›lan antlaflma',
‹talyanca 'savafl s›ras›nda bir ordunun, bir kale ya
da bir flehrin teslim
Kapitülasyon; edilmesi amac›yla
yap›lan anlaflmalar'
devletleraras›
‹ngilizce ise 'savaflta
anlaflmalar silahl› bir düflman
veya kuvvetle belirli
sonucunda bir ülkede bir k›tan›n veya
flehrin teslimi için
oturan ya da ifl yapan yap›lan anlaflma'
yabanc›lara, o ülke anlam›na gelen
kapitülasyonlar, daha
vatandafllar›na sonra dar bir anlam
kazanm›flt›r.
tan›nmayan Bafllang›çta,
ekonomik, mali, toplumlar aras›ndaki
ticaretten dolay›
hukuki, kültürel ülkelerdeki yabanc›
vatandafllar›n,
ya da dinsel ayr›cal›k kendi ülkelerindeki
haklardan aynen
tan›nmas›d›r. yararlanmas› olarak
3
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

ortaya ç›kan kapitülasyonlar, Avrupa'da sanayinin


do¤mas› ve geliflmesiyle yeni bir boyut kazanmaya
bafllad›. Geliflen sanayileri nedeniyle üretimleri için
pazar aramaya bafllayan sömürgeci devletler,
egemenliklerini, ya uzak bölgelerdeki ilkel
toplumlara yayd›lar ya da kendileriyle kapitülasyon
antlaflmalar› yapan devletleri kendi ç›karlar› için
sömürmeye bafllad›lar.

4
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

KAP‹TÜLASYONLARIN ÇEfi‹TLER‹

Y abanc›lar elde ettikleri kapitülasyonlar ile


Osmanl› topraklar›nda birçok imtiyaz elde
etmifllerdi;
Kiflisel imtiyazlar:
• Yabanc›lar kendi din ve mezheplerine ait
kiliselerde serbestce ibadet edebilirlerdi.
• Kendi dinsel yöneticilerini rahatl›kla seçtikleri
gibi, bu din adamlar›n›n mabed içinde ve
d›fl›nda dokunulmazl›klar› da bulunurdu.
Mevcut kiliseleri onard›klar› gibi, yeni
kiliselerde infla edebilirlerdi.
• Yabanc›lar Osmanl› ülkesinde istedikleri yerde
(Mekke ve Medine hariç) hiç bir kayda ba¤l›
olmadan oturabilirler, suç iflleseler bile s›n›r d›fl›
edilmezler, serbestçe ticaret yap›p istedikleri
mallar› al›p satarlard›.
• Yabanc›lar›n bulunduklar› ev, ifl yeri ve
ticarethanelerine ne olursa olsun
konsolosluklar›n bir tercüman› haz›r
bulunmad›kça girilemez ve arama yap›lamazd›.
Konsoloslar tercüman ve kavaslarla birlikte
bütün konsoloshane memurlar› imtiyazlardan
yararlan›rd›.
• Yabanc›lar kendi okullar›n› aç›p buralarda
istedikleri gibi e¤itim ve ö¤retim yapabilir,
ders içeriklerini kendileri belirleyebilirdi.
• Bu imtiyazlara kendi sa¤l›k kurulufllar›n›
kurmalar› da dahildir. Bu sa¤l›k kurulufllar›nda
kendi doktorlar› arac›l›¤›yla da imtiyaz elde
edebilmekteydiler.
Adli imtiyazlar:
• Osmanl›'daki yabanc›lar›n kendi aralar›ndaki

5
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

davalar›n yarg›s› konsoloshanelerdeki hakim ve


mahkemelerin yetkisi alan›ndayd›.
• Osmanl›larla olan davalar ise
mahkemelerde ancak yabanc›n›n ba¤l›
bulundu¤u konsoloslu¤un tercüman› huzurunda
görülürdü. E¤er tercüman gelmemifl veya davay›
b›rak›p gitmiflse dava oldu¤u gibi kal›rd›.
• Yabanc›lar› tevkif hakk› konsoloslara ait idi.
Tercüman olmad›kça suç üstü durumunda bile
tevkif edilemezdi. Mahkum edilen yabanc›
cezas›n›, Osmanl› hapishanelerinde de¤il
konsolosluklar›n›n hapishanelerinde çekerlerdi.
• Her türlü adli tebligatlar konsolosluklarca
yap›l›rd›.
• Elçiliklerce kabul edilmeyen kanunlar (pasaport,
gümrük, bas›n, flirketler) yay›nlanmazd›.
Ticari imtiyazlar:
• Yabanc›lar›n ticari imtiyazlar› onlar›n bütün
vergilerden muaf tutulmalar›yd›.
• Sadece gayri menkul vergileri, ithalat ve ihracat
vergilerini kendi devletlerinin Osmanl›'ya izin
verdikleri derecede öderlerdi.
• Rahatl›kla ticaret yapabildikleri gibi Osmanl›
karasular›nda gemi iflletmecili¤i, yolcu ve eflya
naklini de ellerinde bulundururlard›.
• Özellikle k›y› bölgelerinde yabanc›lar›n
postahane açma hakk› vard›. Yabanc›lara gelen
ve giden her türlü mektup, telgraf ve paketler
hükümet ve yerel yönetimler taraf›ndan
denetlenemezdi.

6
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

KAP‹TÜLASYONLARIN NEDENLER‹

O smanl› Devleti XIV.yüzy›l bafllar›nda


kuruldu¤u zaman, çevresindeki ülkelerde
kapitülasyon kurumu vard› ve toplumlararas›
bir gelenek olarak yafl›yordu. Bu nedenle
kapitülasyonlar do¤rudan do¤ruya
Osmanl› Devleti’ne de geçmifltir.
2- Osmanl› devletinin üç k›ta üzerine yay›lmaya
bafllamas› sonucunda bu topraklarda yaflayan
müslümanlarla H›ristiyanlar aras›ndaki gelenek
görenek aç›s›ndan farkl›l›klar oldu¤u gibi,
adli sistemin de ‹slam hukukuna dayan›yor olmas›
sorun yaratmaktayd›. Bu hukukun karakteri,
kesinlik ve de¤iflmezlik tafl›maktayd› ve yaln›zca
Müslümanlara uygulanmaktayd›. Bu yüzden
Avrupa devletleri H›ristiyan olan kendi
vatandafllar›n›n Osmanl›'da kendi hukuklar›na göre
yarg›lanmas›n› antlaflmalarda sürekli olarak
istemifllerdi. Bunun sonucunda ülkedeki yabanc› ve
gayrimüslimler kendi kurallar› çerçevesinde kendi
sahip olduklar› haklardan yararlanmaya bafllad›lar
ki, bu da kapitülasyonlar› geçerli bir konuma
getirmiflti.
3- Yine Osmanl› Devleti fethetti¤i de¤iflik kültürde
ve dinde olan bölgelerdeki halka hoflgörülü
davranmaktayd› ve bu halk›n yaflay›fl ve gelenek
göreneklerine sayg› duymaktayd›. Bu amaçla
özellikle Fatih zaman›nda ‹stanbul fethedildi¤inde
kentteki kurumlara kendi törelerinde ve
dini törenlerinde serbest olma izni verilmiflti.
4- Ayr›ca Osmanl› padiflahlar›n›n Avrupa
devletlerine kendi hükümranl›klar›n› tan›tmak
amac›yla ve kendi dönemlerindeki siyasi flartlar
gere¤i yarar elde etmek amac›yla da
kapitülasyonlar verdikleri de bilinmektedir.

7
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

‹LK KAP‹TÜLASYON ANTLAfiMASI

O smanl› Devleti'ndeki kapitülasyonlar›n


bafllang›c›na gitmek gerekirse; verilmifl olan
ilk ticari imtiyaz, I. Murat zaman›nda, 1365 y›l›nda,
Ragusa Cumhuriyeti gemilerinin do¤uda serbestce
dolaflmalar›na izin veren ahidnamedir.
Ard›ndan 1387 y›l›nda Cenevizlilerle yap›lan
ticaret antlaflmas›nda da Cenevizlilere bir tak›m
imtiyazlar verilmiflti.
Bu tarihten sonra birer ticaret kolonisi olan bu
devletlerle kapitülasyon antlaflmalar› devaml›
olarak yenilenmiflti. Bu devletler zaten Bizans'›n
zaaf›ndan da yararlanarak az bir gümrük resmi
(vergisi) ile veya hiçbirfley vermeyerek
Bizans içerisine rahatl›kla girmekteydiler.
fiimdi ayn› fley Osmanl› için söz konusuydu.
1536 y›l›ndaki ve ilk kapitülasyonlar olarak kabul
edilen Frans›zlarla olan kapitülasyonlara kadar,
Osmanl›'n›n yapt›¤› bu muahedeler,
genelde kendisinden daha güçsüz devletlerle
geçekleflmiflti. Bu imtiyaz muahedelerinin amac›,
o dönemde Osmanl› ekonomisine canl›l›k
getirilmesini, iç ve d›fl ticaretin gelifltirilmesini
sa¤lamakt›. Nitekim Osmanl› Devleti,
ticaret yollar›n›n da katk›s›yla Kanuni zaman›nda
güçlü bir devlet durumuna gelmifl bulunuyordu.

8
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

KAP‹TÜLASYON ‹LE FRANSA’YA


TANINAN AYRICALIKLAR

O smanl› ‹mparatorlu¤u'nun 1536 y›l›nda


Fransa ile yapt›¤› kapitülasyon anlaflmas›,
ilk önemli anlaflmad›r. Çünkü bu anlaflma Osmanl›
‹mparatorlu¤u’nun bat› devletleri ile iliflki kurdu¤u
tarihten beri ilk defa olarak iki hükümdar›n onay›n›
tafl›yan ve Fransa ile iliflkileri düzenleyen bir
belgedir.
Bu anlaflma ile Fransa’ya tan›nan ayr›cal›klar
flunlard›r:
• Her iki devletin deniz sular›nda karfl›l›kl›
olarak gemicilik serbest b›rak›lm›flt›.
• Frans›zlar›n
Bugüne kadar sadece Osmanl›
ülkesinde her
Venediklilere verilen türlü eflyay› al›p
satmas›na izin
Türk limanlar›na verilmifl, ayr›ca
Frans›z tüccarlar›
gelebilme hakk›n›n on y›l süre ile
vergiden muaf
bundan sonra tutulmufltu.
• Osmanl› ülkesine
Frans›z gemilerine de giren Frans›z
mallar›ndan
verilmifl olmas› yanl›zca mal›n
de¤eri üzerinden
önemli bir sonuçtu %3 gümrük
vergisi al›nacakt›.
• Fransa tebas›ndan bir tüccar›n ceza
maddelerinden dolay› bir Osmanl›
taraf›ndan mahkemeye davet
edilemeyece¤i ve iki Frans›z aras›ndaki

9
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

davalar›n ancak Frans›z


konsolosluklar›nda Fransa kanunlar›na
göre görülece¤i belirtilmiflti.
• Bir Frans›z ve Osmanl› aras›ndaki
davalara ise ancak Fransa
konsolosluklar›nca görevlendirilen bir
tercüman›n da kat›lmas›yla Osmanl›
mahkemelerinde bak›labilece¤i
kararlaflt›r›lm›flt›.
As›l önemli olan maddelerden birisiydi bu.
Çünkü bundan sonra, bütün devletler kendi
vatandafllar›na Osmanl› Devleti'nin kendi
kanunlar›n› uygulayamayaca¤›n›
belirtmifllerdi. Onlara göre ‹slam kaynakl›
Osmanl› kanunlar› ancak müslümanlara
uygulanabilirdi. Oysa kendi vatandafllar›
müslüman de¤ildi. Bu nedenle bu tarihlerden
sonra Osmanl› vatandafl› olmayan
yabanc›lara, Osmanl› topraklar› üzerinde
farkl› kanun uygulanmaya baflland›. Yabanc›
devletler bunu sürekli Osmanl› aleyhine
geniflletmeyi baflard›lar. Ve çokhukukluluk
sistemi ortaya ç›kt›. Osmanl›'y› parçalayan
konulardan biridir bu. Bu konu,
ancak 1926 Medeni Kanun ile çözülmüfltür.
Fransa ile 1569 y›l›nda yap›lan ikinci bir
anlaflmayla verilen kapitülasyonlar›n kapsam›
geniflletilmifltir.
Buna göre vergi muafiyeti sürekli hale
getirilmifl ve en önemlisi kapitülasyon
ayr›cal›klar›ndan yararlanamayan di¤er tüm
yabanc› devletlerin ticaret gemilerinin, ancak
Frans›z bayra¤› ile dolaflabilecekleri gibi
genifl bir hak ilk defa olarak bu anlaflmayla
tan›nm›flt›r. Bu madde, Frans›z tüccarlar›n›n

10
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

kazanc›n›n artmas›yla birlikte, onlar›n


Osmanl›'da üstün bir duruma gelmesini
sa¤lam›flt›r.
Kapitülasyonlar›n Osmanl› Devleti içerisinde uzun
süre varl›¤›n› devam ettirmesinin en önemli nedeni
Avrupa Devletlerinin 1856 y›l›ndan itibaren
Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nu paylaflmak, siyasal
güçsüzlü¤ünden yararlanarak onu sömürmek
istemeleri, bunun için de devaml› olarak geçmiflten
kalan imtiyazlar› geniflletmek istemeleridir.
Ayr›ca Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun ba¤l› oldu¤u
düzen yaflad›¤› sürece, kapitülasyonlar›n
do¤mas›na ve sürmesine neden olmufltur.
Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun kökü, dinden gelen
fleriat hukukuna dayan›yordu ve yanl›zca
Müslümanlara uygulanabiliyordu
Bugün de yabanc› devletler AB ad› alt›nda
Türkiye'den istediklerini, “tam üyelik
verece¤iz” diyerek elde ediyorlar.
Tarihtede böyle yapm›fllard›.

11
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

EN Z‹YADE MÜSAADEYE
MAZHAR M‹LLET

K apitülasyon anlaflmalar›nda geçen


"en ziyade müsaadeye mazhar millet"
ifadesi fludur:
Aralar›nda anlaflma yapan iki devletten biri
bir üçüncü devletle daha genifl ayr›cal›klar
tafl›yan yeni bir anlaflma yaparsa di¤er
devlette bu yeni anlaflman›n sa¤lad›¤›
haklardan istifade edecektir.
Bunu bir örnekle aç›klayacak olursak:
Diyelim ki Osmanl› ‹mparatorlu¤u ile Fransa
aras›nda bir anlaflma yap›ld› ve bu anlaflmaya
"en ziyade müsaadeye mazhar millet" diye bir
ibare de ilave edildi. Osmanl› ‹mparatorlu¤u daha
sonra ‹ngiltere ile daha genifl ayr›cal›klar tafl›yan
bir anlaflma yaparsa bu anlaflmada yer alan farkl›
ayr›cal›klardan Fransa’da istifade edecektir.
Osmanl› ‹mparatorlu¤u ile kapitülasyon anlaflmas›
yapan tüm devletler bu ibareyi anlaflma metni
içerisine koyarak tüm ayr›cal›klardan
yaralanm›fllard›r. Osmanl› zincirlerle
sarmalanmaya bafllanm›flt› art›k.

12
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

SIRADAK‹ KAP‹TÜLASYONLAR

B urada dikkat edilmesi gerekli en


önemli nokta yabanc› devletlerin siyasi
alanda Osmanl›'n›n zorda oldu¤u zamanlarda
yard›m etmeleri sonras›nda bir öncekinden
daha imtiyazl› kapitülasyon antlaflmalar›n›
Osmanl›'dan kopartm›fl olmalar›d›r.
1739 y›l›nda Osmanl›
Devleti ile Avusturya Günümüzde de
aras›nda
anlaflmazl›kta baz› yabanc› devletler
Osmanl›'ya diplomatik
destek veren ve ve kurulufllar
Belgrad
Antlaflmas›'n›n
Türkiye'den taviz
yap›lmas›nda önemli
rol oynayan Fransa,
kopartmak için Irak
1740 tarihli Ticaret
sorununu, ekonomik
Antlaflmas› ile hak
etti¤inin ötesinde krizi
ödüllendirilmiflti.
Fransa, 1740 kullanmaktad›rlar.
kapitülasyonlar›n›
alarak, y›llard›r istedi¤i, imtiyazlar›n› geniflletme
fikrini gerçeklefltirmifl oluyordu.
Bu antlaflma kapitülasyonlar kavram›na yeni bir
nitelik getirmiflti. Art›k kapitülasyonlar daimi
olmayan durumdan ç›km›fl, karfl›l›kl› ba¤lay›c›l›¤›
olan ticaret antlaflmas› haline gelmiflti.
Çünkü kapitülasyonlar›n her padiflah de¤ifltikçe
yenilenmesi kald›r›lm›fl kal›c› bir hale getirilmiflti.
Yani o güne kadar Fransa'ya tan›nan imtiyazlar
kurumsallaflt›r›lm›fl idi.

13
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

Bu arada di¤er devletler de Fransa'n›n yolunda


gitmekteydi. ‹ngiltere ilk defa 1580 y›l›nda
Osmanl› Devleti ile bir ticaret antlaflmas› imzalad›¤›
gibi, Rusya da özellikle 1774 Küçük Kaynarca
Antlaflmas›yla Karadeniz’de ticaret yapma hakk›n›
elde etmiflti.
Mehmet Ali Pafla isyan› s›ras›nda Fransa'n›n
Osmanl› aleyhinde tutum tak›nmas›,
onun Osmanl›'daki yerini daha da sarsm›fl ve
1838 y›l›nda ‹ngiltere ile yap›lan Ticaret
Antlaflmas› ile bu tarihten sonra üstünlük
‹ngiltere'ye geçmiflti. Bu döneme gelene kadar
Osmanl› Devleti Avusturya, ‹sveç, Felemenk,
Lehistan, Danimarka gibi devletlerle tek tarafl›
ba¤›fllarda bulunmufl ve böylece fetih politikas›na
paralel olarak bu devletlere ticari imtiyazlar
verilerek, onlar›n kazan›lmas› amaçlanm›flt›r.

14
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

BERATLI TÜCCARLAR DEVR‹

K apitülasyonlar›n yabanc› ülke uyruklar›na


tan›m›fl oldu¤u ayr›cal›klardan, sefaret ve
konsolosluklarda çal›flanlara yaln›z flahsi olarak ve
görev süreleri için verilen himaye hakk›, sonralar›
bunlar taraf›ndan akrabalar›na ve memuriyetleri
d›fl›ndaki ticari muamelelerde de uygulanmaya
bafllam›flt›r.Daha sonralar› sefaretler ve dini
kurumlarda çal›flan kiflilere ve ifl yapt›klar› bir
tak›m tüccarlara da "berat" vererek onlara da
baz› ayr›cal›klar tan›d›lar.
Bafllangݍta
Berat, baz› kiflilere tercüman, ajan,
ev hizmetçileri ve
bir sefaret ve sefaret ya da
konsolosluk konsoloslu¤un di¤er
ifllerini görenlere
taraf›ndan verilen bu beratlar,
zamanla konsolos ya
kendilerinin da sefirlerin al›fl
verifl yapt›klar›
diplomatik esnafa ve Avrupa ile
korumalar› alt›na ticaret yapan
tüccarlara da
al›nd›klar›n› bildiren verilmeye baflland›.

belgeydi. Osmanl› K›sa sürede tüm


devletler kendi
devletinin izniyle koruduklar›
gruplara bu beratlar›
bu beratlar› ancak vererek, onlar›
himayelerine ald›lar.
sefir ve konsoloslar Rum ve Ermeni
verebilirdi. tüccarlar ve
bankerler bu
beratlarla sa¤lad›klar› ayr›cal›klara dayanarak
k›sa zamanda büyük bir servet yapacaklar ve
15
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

imparatorlu¤un tüm ticaretini ellerine


geçireceklerdi.
• Berat alan bir kifli, ticari ve mali
ayr›cal›klar elde ediyordu. Art›k Osmanl›
kanunlar›na tabi olan baz› vergileri
ödemiyordu.
• ‹thalat ve ihracatta gümrük vergilerini
di¤er Osmanl› uyruklar›ndan daha az
veriyorlard›.
• Himayesine girdikleri devlete de vergi
vermiyorlard›.
• Askerlik mükellefiyetleri ortadan kalk›yor,
böylece cizye (bedel) ödemiyorlard›.
• Adli ya da siyasi suçlardan dolay› sorumlu
tutulam›yorlard›.
• K›sacas› Osmanl› Devleti’nin egemenli¤i
alt›nda de¤illerdi.

16
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

BALTA L‹MANI ANTLAfiMASI (1838)

Ö zellikle kendi sömürgelerine giden Hindistan


ticaret yolu üzerinde önemli bir ülke
konumundaki Osmanl› Devleti'ni kendi yan›nda
tutabilmek amac›yla geliflen olaylar› çok iyi
de¤erlendiren ‹ngiltere, Mehmet Ali Pafla isyan›n›
bu yönde kullanm›fl ve Osmanl› Devleti'ne
yard›m›n›n karfl›l›¤›n› da 1838'de görmüfltü.
Avrupa devletlerinin gümrük duvarlar›n›
yükseltmesinden bunalan ‹ngiltere, artan üretimine
pazar aray›fl›n› Osmanl› topraklar›nda
sonuçland›rm›flt›.
1838 Balta Liman› Ticaret Antlaflmas›'na gelifl
sürecinde Osmanl›'n›n psikolojik durumuna
bak›lacak olursa; 1821 Yunan isyan›n›n baflar›ya
ulaflmas›, Rusya ile savafl ve Edirne
Antlaflmas›ndaki kay›plar, Fransa ve ‹ngiltere'nin
teflviki ile ç›kan Mehmet Ali Pafla ‹syan› ve Rusya
ile Hünkar ‹skelesi Antlaflmas› sonras›ndaki
Rus koruyuculu¤u, Osmanl› Devleti'ni uzun vadeli
iktisadi ç›karlardan önce, günlük politik ç›karlar›
ön plana alacak bir psikoz içine sokmufltu.
Buna ‹ngiliz D›fliflleri Bakan› Palmerstone'un
‹stanbul'daki elçisine verdi¤i "Sultan›n tebas›n›n
servet ve refahlar› artacak, sanayi önemli bir
geliflme gösterecek, bunu gereken kiflilere anlat"
fleklindeki direktifi de eklenmiflti.
Ateflli Rus düflman› ‹ngiliz elçisi Ponsonby de
oyunu istedi¤i gibi oynamaktayd› ve "E¤er Osmanl›
saray› teklif etti¤im ticari flartlar› reddederse.
‹ngiltere yaln›z dil de¤il tutum da de¤ifltirecek:
ben de Mehmet Ali'yi ‹stanbul üstüne yürütmenin
‹ngiliz ç›karlar›na uygun oldu¤u an›n gelip çatt›¤›
kanaatinde olaca¤›m" diyerek Osmanl›’y› tehdit
etmiflti. Bat›dan Osmanl› ülkesine gelen Türkiye
uzmanlar› Osmanl› devlet adamlar›na sürekli bu
17
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

antlaflmay› imzalarlarsa Bat› uygarl›¤›na girerek


zengin olacaklar›n› söyleyerek kamuoyu
yarat›yorlard›.
Bugün de Amerikan Baflkan› bizim
baflbakan›m›za Kerkük'ü unutun,
ABD flirketlerine hukuki kolayl›k sa¤lay›n
fleklinde direktifler vermiyor mu? Ya da içte
ve d›fltaki belli çevreler ayn› flekilde K›br›s'›
çözmezseniz...diyerek tehditler savurmuyor
mu? Ya da AB'ye girmemiz halinde
zenginleflece¤imiz kand›rmacas› yine
oynanm›yor mu? Zengin olmak için
tek ç›kar yol AB gösterilmiyor mu?
Asl›nda emperyalizm, kendi ç›kar›na olan
de¤ifliklikleri, o zamanlar Osmanl›'n›n
ç›karlar›na uygun gibi gösterme konusunda
uzmanlaflm›flt›. Bu nedenle, bunu bugün de
çok iyi uyguluyorlar. AB Birli¤i Komisyonu
Baflkan› PROD‹ “Türkiye çok iyi yolda”
diyor. Tabi ki kendilerine tek tarafl›
ba¤lanma yolunda iyi bir durumda oldu¤u
için bunu söylemesi çok do¤al...
Bu flartlar alt›nda imzalanan 1838 Balta Liman›
Antlaflmas› ile, ‹ngiltere o kadar önemli kazan›mlar
elde ediyordu ki; Antlaflma, Ponsonby taraf›ndan
"daha fazlas›n› isteme¤e hakk›m›z olmayacak kadar
mükemmel ve önceden ümit ettiklerimizin
çok üzerinde" olarak nitelemiflti.
Yani kapitülasyonlar tam anlam›n› bulmufltu.

18
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

OSMANLI YÖNET‹M‹
BALTA L‹MANI ANTLAfiMASINI
NEDEN ‹MZALADI ?

1 820’lere gelindi¤inde ‹ngiltere sanayi


devrimini tamamlam›fl ve Napolyon savafllar›
sonucunda Fransa’y› yenerek dünya pazarlar›nda
rakipsiz duruma gelmiflti. Ancak ayn› y›llarda
sanayi devrimini yaflamakta olan di¤er Avrupa
ülkeleri korumac› önlemlerle ‹ngiliz mallar›n›n kendi
pazarlar›na girmesini engelliyorlard›. Bu durumda
‹ngiliz ticaret ve sanayi sermayesi,
Latin Amerika’dan Çin’e kadar pek çok ülkede ço¤u
zaman silah zoruyla, pek çok serbest ticaret
anlaflmas› imzalam›fllard›r.
Osmanl›’dan bekledi¤i f›rsat ise M›s›r Valisi
Mehmet Ali Pafla’n›n isyan›yla ortaya ç›kt›.
Mehmet Ali Pafla M›s›r’da d›fl ticareti devlet tekeline
alm›fl, elde etti¤i gelirleri askeri harcamalara
yöneltmiflti. D›fl ticaretteki devlet tekelleri
‹ngiltere’nin M›s›r’daki ç›karlar›na darbe vururken
Mehmet Ali Pafla’n›n askeri gücü Osmanl› Devletini
tehdit eder hale gelmiflti. Bir süre sonra yap›lan
savaflta Osmanl› ordular› Mehmet Ali Pafla
kuvvetlerine yenilmifl ve böylelikle Osmanl›
‹mparatorlu¤u, sadece M›s›r’› de¤il Suriye’yi ve
Anadolu’nun bir bölümünü kaybetmek tehlikesi ile
karfl› karfl›ya kalm›flt›.
Osmanl› ‹mparatorlu¤u çareyi ‹ngiltere’ye
s›¤›nmakta buldu. Umulan, ‹ngiltere’ye verilen
ekonomik ödünler karfl›l›¤›nda, ‹ngiltere’nin
Osmanl› topraklar›n›n bütünlü¤ünü korumas›yd›.
Balta Liman› Antlaflmas› iflte bu koflullarda
imzalanm›flt›r. Osmanl› Yönetimi, antlaflman›n

19
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

iktisadi ve mali sonuçlar›ndan habersiz de¤ildir


ancak, siyasi nedenlerle masaya oturmufltur.
Yabanc› devletler ç›karlar› için ülkemizde
kamuoyunu ve bütün kesimleri yavafl yavafl
kendilerine yak›n bir duruma getirecek
ortam› (savafl durumu, siyasi veya ekonomik
kriz) haz›rlam›fllar ve son planda da
ç›karlar›n› elde edecekleri yetkili kiflilerin
(ki bu en üst konumda olur sadrazam,
padiflah, bakan veya baflbakan gibi..)
keyifli eflref saatlerini beklemek gerekti¤ini
Osmanl› tarihinden günümüze kadar
örnekleriyle göstermifllerdir. IMF, ekonomik
sorunlarla bo¤uflulan 1978 y›l›nda, Türk
hükümetinin yard›m taleplerini bekletmifl ve
daha uygun zamanda kendi aç›s›ndan daha
a¤›r flartlara imza att›rm›flt›r.

20
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

ANTLAfiMANIN MADDELER‹

G eçerlilik süresi s›n›rs›z olan bu


anlaflma tüm Avrupa devletleri
için de geçerlidir.
• Kapitülasyonlar devam edecektir.
• ‹ngiliz tüccarlara tan›nan haklar, onlar›n
yan›nda çal›flan ç›raklara bile tan›nacakt›r.
• Bu kifliler devletin her yerinde her çeflit
mal› serbestçe al›p satacakt›r.
• Osmanl›ya tan›nan tekel haklar
iptal edilecektir.
Bugün de oynanan oyun ayn›d›r.
TEKEL, TELEKOM vd.
özellefltirilmesi
• Yabanc›lar mal al›m ve nakli için vergi
ödemeyeceklerdir.
• ‹ngilizler, dünyan›n neresinde olursa olsun
istedikleri mallar› ülkeye rahatça vergisiz
sokabileceklerdir. Böylelikle Osmanl›
pazar› Avrupa'n›n aç›k pazar›
konumuna getirildi.
Gümrük Birli¤i ile bugün de
Türkiye topraklar› aç›k pazar
durumundad›r. Tarihinde
hiçbir devlet aç›k pazar haline
geliflini zafer törenleriyle,
bayrak çekmek ile ve
bayram genelgesiyle kutlayarak
geçirmemifltir.

21
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

BALTA L‹MANI ANTLAfiMASININ


EKONOM‹K SONUÇLARI

O smanl› Devleti’nin yabanc› sermaye ile


ilk temas›, bu anlaflma ile gerçekleflmifltir.
• Bu anlaflmayla sanayi, ticaret ve maliyede karar
mekanizmas› Avrupal› devletlere b›rak›lm›flt›r.
Art›k bürokratlar s›k›flt›klar›nda solu¤u Avrupal›
dostlar›n›n yan›nda almaya bafllad›.
Yükselmek için de yabanc› devletlerden onay
al›nmaya baflland›.
• Yabanc›lara
Günümüzde de ülkenin her
iktidara gelmek taraf›nda her türlü
yerli mal› al›p
isteyenler önce satma hakk›
tan›nm›flt›r.
Bilderberg e¤itimi (Bundan önce
böyle bir haklar›
al›yor sonra da yoktu.)
Amerika'y› • Yabanc› rekabete
haz›r olmayan
ziyaret ediyorlar. yerli üretim
tümüyle yok oldu. Örne¤in pamuk Amerikan
pamu¤una, yün Avusturya ve Arjantin yününe
yenildi.
• Bütün Osmanl› ülkesinde tekel (yedi vahit) usulü
kalkm›flt›r. (Antlaflma yap›lmadan önce her
tarafta tekel usulü vard›. Yaln›z yabanc›lar de¤il
yerli tüccarlar da her mal› serbestçe alma ve
satma hakk›ndan yararlanam›yordu).
• Yabanc› tüccarlara ülke içindeki ticaretlerinde
vergi ödememe ve benzeri konularda yerli
tüccarlar gibi ifllem görme hakk› tan›nmas› yerli
sanayiyi öldürmüfltür.

22
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

• D›flar›dan her
türlü mal›n
Bugün de Kanada’dan
getirilmesinin k›rm›z› mercimek,
serbest
b›rak›lm›fl olmas› Meksika’dan nohut,
ithalat› patlatm›fl ABD’den kuru fasulye
ve Osmanl›
‹ngiltere ile olan al›yoruz.
ticaretinden büyük
aç›klar vermeye fieker Yasas› ve
bafllam›flt›r. Tütün Yasas› ile
Osmanl›'n›n
‹ngiltere ile
yerli üretici yok olma
d›fl ticareti noktas›ndad›r.
1838
‹hracat: ,81 milyon sterlin
‹thalat : 3,85 milyon sterlin
1853
‹hracat: 2.58 milyon sterlin
‹thalat : 8,95 milyon sterlin
Balta Liman› Antlaflmas› ile Osmanl›'y›
zarara sokan d›fl ticaret a盤› bu flekilde
ortadad›r. Ayn› flekilde Türkiye'nin 1 Ocak
1996’da Gümrük Birli¤i’ne girmesinden
sonra, d›fl ticaret a盤› h›zla artmaya bafllad›
ve ülke krizden krize sürüklendi.
• Anlaflma ile getirilen, d›flar›dan gelen her türlü
mal %3 ve buna ilave %2 gümrük ödendikten
sonra ülkenin her bir taraf›na tekrar tekrar
götürülüp getirilse dahi al›m sat›m›nda ek vergi
istenmeyece¤i fleklindeki hüküm, yabanc›lar›n
elde ettikleri en önemli imtiyazlardan birisidir.
• Bu anlaflma ülkede var olan tüm sanayiyi
öldürmüfltür.

23
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

• Ça¤›n getirdi¤i tekni¤e dayal› yeniliklerin ülkeye


giriflini engellemifltir.
• Ülkeye giren ve ç›kan mallardan al›nacak
gümrük vergilerinin üzerinde de¤ifliklik
yap›labilmesini engellemifltir.
Balta Liman› Antlaflmas› Gümrük Birli¤i
Antlaflmas› ile çok büyük benzerlikler
gösterir. ‹kisinde de ülkemiz yabanc›
devletlerin mallar›na tamamen kap›y› açm›fl
durumdad›r. Daha sonraki Tahkim yasalar›
ve uyum yasalar› ile birlikte özellefltirmenin
Anayasaya sokulmas› ve TEKEL gibi önemli
devlet kurulufllar›n›n sat›lmas› hep bu yönde
teflebbüslerdir.

24
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

BALTA L‹MANI ANTLAfiMASININ


TOPLUMSAL SONUÇLARI

B alta Liman› Antlaflmas›, Osmanl›


topraklar›nda yabanc› üretici ile menfaat
ba¤› olan yeni bir s›n›f meydana getirmifltir.
Osmanl› devleti içerisinde politik gücünü ve
paras›n› yabanc›lar yarar›na kullanan ve
karfl›l›¤›nda yabanc›lardan daha büyük faydalar
sa¤layan bu s›n›f›n Osmanl› maliyesine de büyük
zarar› dokunuyordu. Emperyalist devletler
taraf›ndan korunan bu s›n›f, toplumu belirleyen
tabakalarda bir "alt-üst" hali meydana getirmiflti.
"Bafllar ayak, ayaklar bafl" olmufltu.
D›flar›ya flahsi ç›kar›yla ba¤l› bu gruba
Türk halk› "tatl› su frengi" s›fat›n› takm›flt›.
Bu grup Yahudi-Ermeni-Frenklerden olufluyordu.
Balta Liman› anlaflmas› sonucunda müslüman halk
giderek fakirleflmifl gayri müslim zümre ise
giderek daha fazla zenginleflmifltir.

25
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

BALTA L‹MANI ANTLAfiMASININ


UZUN DÖNEML‹ SONUÇLARI

B alta Liman› Antlaflmas›, hem 19. yüzy›lda


hem de günümüzde pek çok tart›flmaya konu
olmufl, neredeyse bir simge durumuna getirilmifltir.
Bu nedenle antlaflman›n içeri¤ini ve sonuçlar›n›
ayr›nt›l› olarak incelemekte fayda vard›r.
Antlaflman›n getirdi¤i düzenlemelerin bir bölümü,
Osmanl› Devleti’nin d›fl ticarette uygulad›¤› tekel
düzeni ile özel s›n›rlamalara ve ek vergilere
iliflkindi. 1838 öncesinde uygulanan ve
"yedi vahit" olarak adland›r›lan düzende,
devlet bir mal›n herhangi bir yöredeki d›fl ticaretini
özellikle de ihracat›n›, bir özel kiflinin tekeline
b›rakabiliyordu. Ayr›ca, belirli ham maddelerin ya
da g›da maddelerinin darl›¤›n›n çekildi¤i y›llarda,
maliyeye ek gelir sa¤lamak amac›yla d›fl ticarete
ola¤anüstü vergiler uygulanabiliyordu.
Balta Liman› Antlaflmas› ile d›fl ticaretteki
bu tekel düzeni kald›r›lmakta ve devlet
ba¤›ms›zl›¤› anlam›na gelen, ola¤anüstü
vergiler ya da s›n›rlamalar uygulama
hakk›ndan vazgeçilmekteydi.

26
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

AYNI F‹LM YEN‹DEN SAHNEDE

D ünya sahnesinde 200 y›ldan beri


oynanan bir oyunun yeni perdesi
seyrediliyor. Türkiye’nin Avrupal›laflt›r›lmas›
gerçeklefltirilmeye çal›fl›l›yor. Gümrük Birli¤i
Antlaflmas›, Tahkim Yasas› ve Kamu Yönetimi
Tasar›s› hep bu amaça yönelik giriflimlerdir.
Amaç belli ...Yar› sömürge Osmanl› Devletinden
yeni sömürge Türkiye'ye ulaflmak...

27
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

EKONOM‹DE ve ‹DAR‹ YAPIDA


BATIYA BA⁄IMLILIK

G ümrük Birli¤i'nin olumsuz sonuçlar›


her geçen gün daha iyi anlafl›lmaktad›r.
Ve bu gidifle dur diyecek hiçbir devlet
görevlisi ortada gözükmemektedir.
Ulusal tam ba¤›ms›zl›k kavram›n›n yerlerde
süründü¤ü Türkiye'de, devlet adamlar›
Gümrük Birli¤i'nin yaratt›¤› bu ortama karfl›
bir giriflimde bulunmak bir yana tam tersi
AB'ne tam üye olunma yolunda Türkiye'yi
derin, dibi belli olmayan (asl›nda tarihteki
örneklerinden dolay› belli olan) bir kuyuya
atm›fl durumdalar.
• Osmanl› Balta Liman› Antlaflmas› ile,
ham maddelerinin d›fl ticarete aç›lmas›n›
kolaylaflt›rm›fl oluyordu.
• Ayr›ca, Osmanl› Devleti özellikle mali bunal›m
dönemlerinde baflvurdu¤u önemli bir ek gelir
kayna¤›n› kaybetmekteydi. Nitekim bir sonraki
savafl döneminde, K›r›m Savafl› s›ras›nda,
d›fl ticaretten vergi al›namayacak ve bunun da
etkisi ile Avrupa para piyasalar›nda
borçlanman›n yolu aç›lacakt›r.
Balta Liman› Antlaflmas›’n›n getirdi¤i
düzenlemelerin bir di¤er bölümü ise
gümrük vergilerinin düzeyine iliflkindi.
• 1838 öncesinde Osmanl› Devleti hem ithalat
hem de ihracat üzerinden %3 oran›nda gümrük
vergisi almaktayd›. Ayr›ca, yerli ve yabanc›
tüccarlar, mallar›n› imparatorluk içinde
bir bölgeden di¤erine tafl›rlarken %8 oran›nda
bir iç gümrük vergisi ödemek zorundayd›lar.
Balta Liman› Antlaflmas› ihracata uygulanan

28
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

vergileri %12’ye ç›kar›yor, ithalattan al›nan


vergiyi ise %5 olarak sapt›yordu.
• Ayr›ca yerli tüccarlar iç gümrükleri ödemeye
devam ederlerken yabanc› tüccarlar
bu uygulaman›n d›fl›nda b›rak›lacakt›.
Böylece yabanc› tüccarlar önemli bir ayr›cal›k
elde etmifl oluyorlard›.
• Balta Liman› Antlaflmas› gümrük vergilerini
daha önceki düzeylerden daha afla¤›ya
çekmiyordu ama bu antlaflmay› imzalayarak
Osmanl› Devleti kendi gümrük vergilerini
Avrupa Devletleri ile birlikte saptamay› bir
ilke olarak kabul etmifl oluyor ve ba¤›ms›z bir
d›fl ticaret politikas› izleyebilme hakk›ndan
vazgeçiyordu.
• Antlaflma imzaland›ktan sonra,
Avrupa devletleri gümrük vergilerinin daha da
düflük düzeylere indirmek için elveriflli
koflullar›n olmas›n› beklediler.
Nitekim 1860-1861 y›llar›ndaki mali bunal›m ve
Lübnan siyasal bunal›m› s›ras›nda Osmanl›
Devleti ihracattan al›nan gümrük vergilerini
%1’e indiren de¤ifliklik maddesini imzalamak
zorunda kald›.
• Osmanl›, bu anlaflman›n alt›nc› maddesinde,
anlaflmay› bütün "dost devletleri" kapsayacak
bir flekilde geniflletmeyi taahhüt edince adeta
bütün Avrupal› sömürgeciler birbirleriyle
yar›flt›lar. Ayn› flartl› imtiyazlar, Fransa
(1838), Löbek, Bremen, Hamburg, Hans
flehirleri, Sardunya (1839). ‹sveç, Norveç,
‹spanya, Felemenk, Belçika, Prusya (1840),
Danimarka, Toskana (1841) devletlerine de
tan›nm›flt›.

29
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

KAP‹TÜLASYON Z‹NC‹RLER‹

O smanl› Devleti, art›k ticari ve adli yönden


tam olarak kapitülasyonlar›n zincirleriyle
ba¤lanm›fl durumdayd›. Stratejik konumu gere¤i
topraklar› da tehlike alt›ndayd›. Özellikle Rusya'n›n
geleneksel politikas› gere¤i Osmanl› üzerinden s›cak
denizlere inme iste¤i ‹ngiltere ve Fransa'n›n da
ç›karlar›na gelmemekteydi. Bu amaçla Rusya ile
Osmanl› aras›nda yap›lan Hünkar ‹skelesi
Antlaflmas› feshedildi¤i gibi, Osmanl› topraklar›n›n
bütünlü¤ünü de korumalar› alt›na alm›fllard›.
Özellikle 1853 K›r›m savafl› s›ras›nda Osmanl›
Devleti, Rusya'ya karfl› desteklenmifl ve sonuçta
1856 Paris Konferans› ile Avrupal› say›lm›flt›.
Osmanl› Devleti bu tarihten sonra, Avrupa
devletleri aras›ndaki ç›kar çekiflmelerinden
yararlanarak, bir tak›m denge hesaplar› içinde
varl›¤›n› sürdürebilmeye çal›flacakt›r.

30
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

TANZ‹MAT FERMANI (1839)


TANZ‹MAT FERMANI NE ZAMAN
YAYINLANDI?

1 839 y›l›nda Mustafa Reflit Pafla’n›n


önderli¤inde bafllayan Tanzimat dönemi,
1876 y›l›nda Mithat Pafla’n›n önderli¤inde
gerçeklefltirilen anayasal rejime geçiflle
noktalanm›flt›r. Fakat etkileri itibariyle günümüze
kadar devam eden bir süreçtir. Frans›z devriminin
insan haklar› prensiplerinin padiflah taraf›ndan
Osmanl› halk›na bahfledilmifl olmas› bile önemliydi.
Hiç kimsenin yarg›lanmaks›z›n
cezaland›r›lamayaca¤›, mal ve mülkünün müsadere
edilemeyece¤i gibi yasalarla Tanr› haklar›
sisteminden laik bir sisteme geçiflin bafllang›c›d›r.
1839 Tanzimat Ferman› ile gayrimüslim Osmanl›
uyruklar›na tan›nan haklarla, Müslüman ve
Müslüman olmayan halk aras›ndaki adli
ayr›cal›klar ortadan kald›r›lmak istenmiflti.
Özellikle adli alanda yap›lan yeni uygulamalarla
yabanc› devletlerin flikayet ettikleri gayrimüslimler
için ‹slam hukukundan kaynaklanan farkl›l›klar
ortadan kald›r›lmaya çal›fl›lm›flt›.
Ancak kapitülasyonlar›n varl›¤› ve Avrupal›
devletlerin bunu sürekli olarak Osmanl› aleyhine
kendi ç›karlar›na kullanmaya devam etmeleri
üzerine kapitülasyonlar içinden ç›k›lmaz bir hal
almaya bafllad›. Verilen tavizler ileride büyük sorun
olmaya bafllayacakt›r. Avrupa'n›n etkisine aç›k
bir konuma gelinecektir.
Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun ba¤l› oldu¤u
düzen kapitülasyonlar›n do¤mas›na neden
olmufltu. fiimdi ise fier'i kaynakl› olan bu
düzen yaflad›¤› sürece kapitülasyonlar devam

31
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

edecekti. Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun kökü,


dinden gelen fleriat hukukuna dayan›yordu
ve yanl›zca Müslümanlara uygulanabiliyordu.
Bu nedenle Tanzimat döneminde yasalarda
kapitülasyona darbe vuracak birçok geliflme
olmas›na ra¤men yabanc› devletlerin
müdahelesi engellenememifltir.
Kapitülasyonlar›n Osmanl› Devleti içerisinde uzun
süre varl›¤›n› devam ettirmesinin en önemli nedeni,
Avrupa Devletlerinin 1856 y›l›ndan itibaren
Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nu paylaflmak, siyasal
güçsüzlü¤ünden yararlanarak onu sömürmek
istemeleri, bunun için de devaml› olarak geçmiflten
kalan imtiyazlar› geniflletmek istemeleridir.
Tanzimat hareketi modern Türkiye'nin oluflmas›nda
toplumu ileriye götüren önemli bir aflamad›r.
Özellkle padiflah›n yetkilerinin k›s›tlanarak
yönetimin hukuki bir boyuta ba¤lanmas› ve halk›n
can mal güvenli¤inin sa¤lanarak herkesin eflit hale
getirilmesi ülkeyi Meflrutiyet ve arkas›ndan
Cumhuriyet dönemlerine kadar getirebilmifltir.
Ancak, özgürlük ad› alt›nda yabanc› güçlere ba¤›ml›
olman›n kap›s› aç›lm›fl ve yine Avrupal› güçlerin
oyununa gelinmiflti.

32
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

KAVRAM OLARAK TANZ‹MAT

K avram olarak Tanzimat, Türk siyasi, idari,


iktisadi ve sosyal hayat›nda topyekün bir
de¤iflmeyi ve yeniden yap›lanmay› ifade eder.
Kelime olarak Tanzimat, "düzenleme",
"nizamlama", "yap›lanma" ya da
"reorganizasyon" anlam›na gelmektedir.

33
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

TANZ‹MAT FERMANI’NIN N‹TEL‹⁄‹

S ultan I. Abdülmecid’in imzas›n› tafl›yan


Tanzimat Ferman›, önceki padiflahlar›n
fermanlar›ndan farkl› olarak, Osmanl› Devleti’nin
yönetim ve toplum hayat›nda önemli de¤iflmelerin
hareket, güç ve ilham kayna¤› olmufltur.
Sonradan yap›lacak olan ›slahat çal›flmalar›na,
temel teflkil etmifltir.
Tanzimat Ferman› ilk bak›flta Osmanl› gelene¤ine
tamamen uygundu. Üç as›rdan beri tahta ç›kan her
Padiflah, tebaas›na adil bir yönetim vaad eden ve
"adâletname" ad› verilen benzeri fermanlar ilan
etmiflti.
Fakat Tanzimat Ferman› öyle yeni esaslar
getirmekte idi ki, bunlar devlet idaresinde
kökten de¤ifliklikler yapacak mahiyette idi.
Balta Liman› Anlaflmas›’yla ekonomisi
Bat›ya ba¤lanan Osmanl›, Tanzimat
Ferman›’yla siyaseten de Bat›’n›n
yörüngesine giriyordu.

34
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

FERMANI DO⁄URAN SEBEPLER


VE ‹LANI

O smanl› Devleti 19.yüzy›l›n ikinci çeyre¤inde,


içte ve d›flta maruz kald›¤› s›k›nt›lar›
atlatabilmek için Avrupa’ya dayanma ihtiyac›n›
hissetti. Tanzimat’›n ilan›nda, Bat›l›lar›n büyük
etkisi olmufltur.
Bat› ülkelerinin H›ristiyan halka eflitlik ve güvence
tan›nmas› yolundaki istekleri, 1839 y›l›nda
Tanzimat döneminin aç›lmas›yla sonuçlanm›flt›r.
Tanzimat’›n en önemli niteli¤i, padiflah›n
yetkilerinin, belli hukuk ilkeleri ve yasalarla
s›n›rland›r›lmak istenmesidir. Bu amaca ulaflmay›
amaçlayan, Avrupa’y› en iyi tan›yan Paris ve
Londra elçiliklerinde bulunmufl Mustafa Reflit
Pafla’yd›. Pafla, Avrupa usulüne benzer ve Bat›’ya
güven verecek kapsam ve nitelikte bir ›slahat
çal›flmas›n›n zaruretine inanm›fl ve bunu
gerçeklefltirmek için d›fl çevrelerle iliflki içine
girmiflti. Hatta bu duruma somut bir örnek olarak
‹ngiliz elçisi Lord Canning, Ferman›n ilan›ndan
önce, Mustafa Reflit Pafla’n›n ›slahatla ilgili olarak
kendisine dan›flt›¤›n› belirtir ve flunlar› söyler:
"Naz›rlar aras›nda politikaca ve ruhça en iyi
anlaflt›¤›m›z devlet adam› Reflit Pafla idi. Sultan
yak›nl›¤›m›z› k›skan›yor olmal›yd›. ‘Reflit Pafla ile
pek iyisiniz’ dedi bana bir gün. ‘Öyle efendim’
dedim. ‘Çok iyi anlafl›r›z kendisiyle. Majestelerinin
en sad›k, en elinden ifl gelir hizmetkarlar›ndan biri
oldu¤u için tabii’...,
fiüphesiz bu paragraf›n ortaya koydu¤u gerçek,
Tanzimat Ferman›’n›n oluflturulmas›nda,
Bat›l› ülkelerin etkisini göstermektedir. Türk devlet
adamlar› ülke ç›kar›n› düflünmesine ra¤men,
yabanc› devlet adamlar›n›n da kendi ülkesinin
ç›kar›n› düflünece¤ini hesaplayamam›fllard›.
35
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

Avrupal›lar her zaman söz verdikleri halde


bunu yerine getirmemifllerdir. Aynen Gümrük
Birli¤ine girerken, Türkiye'ye mali yard›m
sözü verip, yine bundan vazgeçtikleri gibi..
Bugünkü devlet adamlar›n›n korkusu da bu
yöndedir. K›br›s'ta taviz verirsek, bize tarih
vermekten vazgeçerler mi kayg›s› buradan
ç›kmaktad›r.
1838 y›l›nda M›s›r sorununun yeniden alevlenmesi
karfl›s›nda Reflit Pafla, Avrupa’n›n Osmanl›
Devleti’nin yan›nda yer almas›n› sa¤lamak için
Tanzimat’›n gerekli oldu¤una inan›yordu.
Bu inanc›n› da gerçeklefltirmekte gecikmedi.
Ferman, Mustafa Reflit Pafla taraf›ndan kaleme
al›nm›fl ve Gülhane Meydan›’na kurulan kürsüde
yine onun taraf›ndan yerli ve yabanc› kalabal›k bir
toplulu¤a okunmufltur (3 Kas›m 1839).
Ferman›n ilan›, ülkenin her taraf›nda büyük yank›
uyand›rd›. Tanzimat’› her zümre kendisine göre
yorumlad›. Müslüman halk ve ulema,
gayrimüslimlere verilen müsaadelerden
hofllanmad›. ‹flin garibi ise Rum vatandafllar›n da
Tanzimat'tan hofllanmamalar› olmufltur.
Çünkü o zamana kadar kazand›klar› imtyazlar›n
tümünü kaybedecekleri korkusu, özellikle
Rumlar› kayg›land›rm›flt›.

36
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

TANZ‹MAT FERMANI’NIN
SONUÇLARI

G ayri müslimlere tan›nan genifl haklar


tan›nan genifl ayr›cal›klar Osmanl›’n›n
sonunu kaç›n›lmaz hale getirmiflti.
• Tanzimat Ferman›’n›n ilan›ndan sonra
Osmanl›’ya olan H›ristiyan göçü artt›.
• Rumlar baflta olmak üzere tüm yabanc›lar
kendilerine sa¤lanan mülkiyet hakk› güvenli¤i,
ekonomik, sosyal ayr›cal›klar ve siyasi
hesaplara ba¤l› olarak ülkemizden yo¤un bir
flekilde toprak ald›lar.
Özellikle Tanzimat ile birlikte din ve mezhep ayr›m›
gözetmeksizin herkesi yasa önünde eflit sayan bir
toplum anlay›fl› getirilmeye çal›fl›lm›fl ancak, bu
arada da yabanc›lara onlar›n imparatorluk içinde
konumlar›n› güçlendirecek ayr›cal›klar da
verilmifltir. Osmanl›’n›n bu çeliflkisini anlamak
gerçekten zordur.
Az›nl›klar›n yaratt›klar› problemler, d›fl ülkelerin de
desteklemesi ile, iç ifllerimize müdahaleleri
do¤urdu. Tanzimat’la Osmanl› yönetimi Avrupa’n›n
vesayeti alt›na girmifltir. Elçiler, hükümete sürekli
müdahale etmeye bafllam›fllar ve bir nüfuz yar›fl›na
girmifllerdir. Bürokratlar da kendi ç›karlar› gere¤i
farkl› devletlerle iflbirli¤ine girmifllerdir.
Günümüzde de bürokratlar Amerika veya
Avrupa etkisiyle ülke ç›kar›na uygun
olmayan kararlar alabilmektedir.
Mali aç›dan ba¤›ms›z olamayan devletlerin
bafl›na gelen en büyük dert olsa gerek..

37
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

ISLAHAT FERMANI (1856)

T anzimat ferman› yeterli bulunmayarak,


gayr-i müslimlere daha fazla haklar›n
verilmesi için 1856'da yay›nlanan ferman,
esas olarak Tanzimat hükümlerini tekrarlayan,
onlar› aç›klayan ve geniflleten bir fermand›r.

38
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

FERMANIN YAYINLANMA
NEDENLER‹

H er zaman oldu¤u gibi siyasi flartlar yabanc›


devletlerin Osmanl› üzerinden baz› haklar
almas›na neden olacakt›r.
• Rusya, Çar Petro'dan bu yana Osmanl› Devleti
üzerinden s›cak denizlere inme amac›na
eriflebilmek için ; ya Osmanl› topraklar›n›
Rus imparatorlu¤una katacak, bu olmazsa ayn›
topraklar› Avrupa devletleriyle paylaflacakt›.
• Bu amaçla sürekli s›cak denizlere giden yol
üzerinde Bo¤azlar, Balkanlar, Kafkasya ve
Orta Asya do¤rultusunda Osmanl›'y› zor duruma
sokmufltur.
• Daha da ileri giderek, Osmanl› Devleti
içerisindeki Ortodoks tebeay› himaye etme ve
imtiyazlar›n› ço¤altmak isteklerinde bulundu.
• Di¤er taraftan, ticaret yollar›n›n güvenli¤i için
Rusya'n›n s›cak denizlere inmesini istemeyen
‹ngiltere de Ruslara karfl› ç›k›yor ve Osmanl›
Devleti'ni destekler görünüyordu. Böylece bir
taraftan Ruslara mâni olurken, di¤er taraftan
Osmanl› Devleti'ni Ruslarla meflgul ederek
Hindistan'da serbestçe hareket ediyordu.
• Fransa ise; Avrupa siyâsetinde Rusya ve
‹ngiltere'den geri kalmak istemiyor, Rusya'n›n
Akdeniz'e inmesinin Frans›zlar›n buradaki
ticaretine sekte vuraca¤›n› düflünüyordu.
Bu maksatla Osmanl› Devleti'ni Ruslara karfl›
destekliyordu. Di¤er taraftan da yapt›¤›
kapitülasyon antlaflmalar›yla Osmanl› Devleti
içindeki Katoliklerin hamili¤ini elde etmiflti..
• Iste bu siyasî atmosferde 1854 senesinde ç›kan
K›r›m Savafl› olarak bilinen, Osmanl› Rus
39
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

harbinde, Avrupa devletleri Osmanl›


kuvvetlerinin yan›nda yer ald›lar.
• ‹ngiltere, Fransa ve Avusturya, Viyana'da
K›r›m savafl› sonras›nda yap›lacak andlaflman›n
esaslar›n› görüflerek baz› kararlar alm›fllard›.
• Bu kararlar dört madde olup, Avusturya
imparatorunun ültimatomuyla Çar’a bildirildi.
Bu kararlar›n dördüncü maddesi; "Osmanl›
memleketlerinde bulunan H›ristiyan tebean›n
haklar›, padiflah›n istiklâl ve hakimiyetine asla
dokunulmamak flart›yla tasdik olunacak,
padiflah bu hususta Rusya'n›n muvafakat›n›
icab ettiren bir taahhütte bulunacak" idi.
• Bu maddede de görüldü¤ü üzere Osmanl›
ordusunun kazand›¤› zafer bile, gayrimüslimlere
imtiyaz sebebi oluyordu. Rusya, kurulacak
Avusturya, Fransa, ‹ngiltere ittifak› tehlikesi
karfl›s›nda bu kararlar› kabul etti.
• Neticede Osmanl›, ‹ngiliz ve Frans›zlar›n da
iste¤i ile "Müslüman tebaa ile H›ristiyan tebaa
aras›nda cemiyet, haklar, vergiler, milli e¤itim
ve devlet memurluklar›na geçme bak›m›ndan
sürüp gelen farklar, bir ferman ile kald›r›larak
Gülhane Hatt›nda iflaret edilen tebaa eflitli¤i tam
manas›yla gelifltirilmelidir." görüflünü kabul
etmek zorunda kalm›flt›r.

40
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

ISLAHAT FERMANI NELER


‹ÇER‹YORDU?

A li Pafla hükümeti taraf›ndan ‹lan edilen bu


ferman›n haz›rlanmas›nda ‹ngiliz ve Frans›z
elçileri de bulunmufltu. Bu flekilde haz›rlanan
ferman, Paris konferans›ndan önce, 28 fiubat
1856'da Bab›ali'de Islâhat Hatt-i Hümayûnu ad›yla
devlet erkân›, fleyhülislâm, patrikler, hahambafl› ve
cemâatlerin ileri gelenleri önünde okunarak ‹lan
edildi. Otuz befl maddeden meydana gelen ferman›n
getirdi¤i önemli hususlar özetle flunlard›:
1- Tanzimat ferman› ile de¤iflik din ve
mezheplerdeki bütün tebaaya verilen haklar›n
uygulamas› için gerekli tedbirler al›nacakt›r.
• Müslümanlar ile Müslüman olmayanlar kanun
önünde eflit olacaklard›r.
• Patrikhanelerde yeni meclisler kurulacak ve
bu meclislerin verecekleri kararlar Bab›ali
taraf›ndan onayland›ktan sonra yürürlü¤e
girecektir.
• Patrikler kayd-i hayat flart›yla bu makama
seçileceklerdir.
• Cemâatlerin ruhanî reisleri maafla
ba¤lanacakt›r.
• fiehir ve kasabalarda bulunan az›nl›klara ait
kilise, manast›r, mezarl›k, okul ve hastahane gibi
yerlerin tamir veya yeniden yap›lmas›na izin
verilecektir.
• Hiç kimse din de¤ifltirmeye zorlanmayacakt›r.
• Devlet hizmetlerine, askerlik görevine ve
okullara bütün tebea eflit olarak
kabul edilecektir.

41
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

• Irk, din, dil, fark› gözetilmeyecek ve hiç bir


mezheb di¤erine üstün say›lmayacakt›r.
• Bütün toplumlar okul açabilecektir.
• Hangi uyruktan olursa olsun her vatandafl›n
eflit ve serbest flekilde ticaret ve ekonomik
giriflimlerde bulunmas› sa¤lanacakt›r.
• Müslümanlar ile gayr-i müslimler aras›ndaki
davalar› görmek üzere, kar›fl›k mahkemeler
kurulacakt›r.
• Yabanc› devlet ile yap›lacak andlaflmalar
gere¤ince yabanc›lar da Osmanl› Devleti s›n›rlar›
içerisinde mülk sahibi olabileceklerdir.
• Her cemâatin ruhani reisiyle, devlet taraf›ndan
bir sene müddetle tayin edilecek birer memuru,
bütün tebeay› ilgilendiren meselelerde Meclis
müzâkerelerine ifltirak ettirilecektir.

42
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

FERMANIN SONUÇLARI

I slahat Ferman› da, maddelerinden


anlafl›laca¤› üzere Tanzimat Ferman› gibi
Osmanl› ‹mparatorlu¤u içerisindeki
gayrimüslimleri, özellikle H›ristiyanlar›
Müslümanlarla ayn› haklara kavuflturmay›
esas alm›flt›r.
• Bu ferman, sadece Müslüman olmayan uyru¤un
ayr›cal›klar›n› geniflletmifltir.
Nitekim Tanzimat'›n ve arkas›ndan 1856 Islahat
Ferman›n›n getirdi¤i yeni haklarla,
Osmanl› tebaas› içindeki gayrimüslimlerin
durumu Müslümanlara nazaran çok daha iyi bir
duruma geldi.
Avrupal›lar›n amac› da buydu zaten.
Kapitülasyonlar arac›l›¤› ile gayrimüslimlerin
ayr›cal›klar›n›n devam edece¤ini biliyorlar ve
Osmanl›'ya müdahele arac› olarak da Islahat
Ferman›n› kullanacaklard›. Osmanl› yine oyuna
getirilmiflti.
Bugün de AB Uyum yasalar› ve
Kopenhag kriterleriyle ayn› oyun
oynanmaktad›r.
• Islahat Ferman›’n›n en büyük marifetlerinden
birisi, Osmanl› ikliminde, misyoner faaliyetlerini
art›rmas›d›r. Hedefleri Müslümanlardan çok
Ermeniler ve Yahudiler’di. K›r›m Savafl›
günlerinin en becerikli misyoneri Hamlin,
Robert Kolej’in kurucusudur.
Dr. Hamlin, "Müslümanl›k nereden ‹stanbul'a
girmiflse, H›ristiyanl›¤›n da oradan ‹stanbul'a
girmesi için Rumeli Hisar›'n›n en yüksek kalesi
üzerinde bir kolej açmak" istiyordu. Bu arzusuna

43
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

k›sa zamanda eriflti. ‹lginç olan ABD D›fliflleri


Bakan› Collin Powell’›n ABD’nin yeni ‹stanbul
Baflkonsoloslu¤u binas›n›n aç›l›fl›na yollad›¤›
mesajdaki "Türkiye’nin en önemli an›tlar›ndan biri
olan Rumelihisar› 4 ayda tamamlanm›fl.
Bizim binam›z›n inflas› bundan biraz daha uzun
sürdü."cümlelerindeki Rumelihisar› ba¤lant›s›d›r..
Bugün de misyonerlik faaliyetleri devam
etmektedir. Son bir y›lda özellikle gençler
aras›nda H›ristiyan olanlar›n say›s› h›zla
artmaktad›r. Antep ilinde misyonerlerin halk›
kand›rarak yeni do¤an çocuklar› vaftiz
ettikleri de ortaya ç›kart›lm›flt›r.
Buna etnik boyutta yap›lan farkl› bir amaç
tafl›yan Kürtçe ‹ncil'i de ekleyebiliriz.
• Bilinçsiz verilen baz› haklara, yabanc›
devletlerin k›flk›rtmas› da eklenince,
imparatorlu¤un bir çok yerinde
(Örne¤in Lübnan’da, Balkanlar’da, M›s›r’da)
isyanlar, ayr›lmalar oldu.
• Ferman, gayrimüslim az›nl›klar›n konumunu
güçlendirip bunlar›n aras›nda milliyetçi
ak›mlar›n h›zlanmas›na hizmet etti.
Gayrimüslimler aras›nda milliyetçi ak›mlar›n
yay›lmas› ise Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun siyasi
birli¤inin parçalanmas›na yol açt›.
• Mali s›k›nt›lar da eklenince, ticari, mali, askeri
anlaflmalar yap›lmak zorunda kal›nd›.
Bu durumlar Osmanl› Devleti’nin iç ifllerine
müdahaleye kadar vard›.
IMF ve AB’nin atalar›ndan ne fark› var?
Bugün onlar da ayn›s›n› yapm›yorlar m›?
‹ç ifllerimize kar›flm›yorlar m›?
• Osmanl› topraklar›nda k›sa zamanda çok say›da
kilise ve havra infla edildi.

44
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

AB Komisyonu Türkiye Eski Temsilcisi


Karen Fogg'un ‹zmir'de ve di¤er illerde
eski kiliselerin yeniden ifller hale getirilmesi
için AB kaynakl› Euro’lar› kulland›¤›
unutulmamal›..
• Avrupa'nin himaye siyâseti sayesinde büyük
ekonomik güce sahib olan az›nl›klar,
yavafl yavafl siyasi haklara da kavufluyorlard›.
• Art›k resmen millet terimiyle tan›mlanan dini
cemâatlerin geliflme ve geniflleme imkanlar›
artm›fl bulunuyordu.
• Öte yandan Avrupa devletlerinin, Osmanl›
hükümetini böyle bir ferman› ilana mecbur
b›rakmas›, kendilerine siyasi, ekonomik, hukukî
ve kültür alanlar›nda yeni ç›karlar sa¤lamay›
hedef al›yordu.
‹ngiltere, K›r›m savafl› ile Ruslar›n s›cak denizlere
inmesini önlemifl, Fransa da Akdeniz ticaretini
emniyete alm›fl, ayr›ca Katoliklerin hamili¤ini
üzerine alm›flt›. Rusya ise savaflta kaybetti¤ini bu
fermanla masa bafl›nda kazanm›flt›.
Bu amaçla Avrupal› devletler kendi ç›karlar›
gere¤i Osmanl›'daki gayrimüslimlere
fazladan haklar alarak bu yolla Osmanl›'n›n
iç ifllerine müdahele amac› gütmüfllerdir.
Bu iki ferman›n gayeleri bütün Osmanl› toplumunu
›rk din ve dil ayr›m› gözetmeden kaynaflt›rmay›
sa¤lamak idiyse de uygulamada tam tersi oldu.
Bu amaçla yap›lan hukuki uygulamalar da
kapitülasyonlar›n ve fleriat kaynakl› kanunlar›n
varl›¤› nedeniyle olumlu sonuç vermedi.

45
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

ISLAHAT FERMANI ‹Ç‹N


NE DED‹LER

F rans›z elçisi; "Devlet-i âliyyenin bu kadar


fedâkârl›k edece¤ini ummazd›k."
‹ngiliz Elçisi Lord Canning "Ne dediysek Osmanl›
devlet adamlar› kabul etti."
Görüldü¤ü gibi yabanc› devletler yine flartlar› ve
siyaset adamlar›n›n yap›lar›n› kullanarak bir kez
daha istediklerini elde etmifllerdi.

46
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

ISLAHAT FERMANI VE
OSMANLININ ÇÖKÜfiÜ

I slahat ferman›, uygulamada da bir çok


güçlüklerle karfl›laflt›. Bunlar, Osmanl›
Devleti'nin yap›s›, Avrupa'n›n siyaset, cemiyet ve
ekonomi alan›nda geçirdi¤i geliflme ve Paris
andlaflmas›na imza koyan devletlerin ifllerine
kar›flmalar›ndan do¤uyordu. Bu sebeple de baz›
hükümleri ka¤›t üzerinde kald›.
Mustafa Reflid Pafla taraf›ndan haz›rlanan
Tanzimat Ferman› ile onun yetifltirmesi Âli Pafla
taraf›ndan haz›rlanan Islahat Ferman› aras›ndaki
fark, haz›rl›k safhas›nda kendisini gösterir.
Tanzimat Ferman› haz›rlan›rken Bat›l› devletlerin
tesiri çok aç›kça görülmezken, Islâhat Ferman›
Âlî Pafla ile ‹stanbul'daki Frans›z ve ‹ngiliz elçileri
aras›nda kararlaflt›r›lm›flt›r.
Baz› Bat› tarz› kurulufllar›n ülkeye girmesi ile
cemiyetteki kurulufl ve anlay›fl farkl›laflmas›, ‹slami
müesseselerin yan›nda Bat› taklitçisi bir anlay›fl ve
Bat› taklidi kurulufllar›n tesisine sebeb olmufltur.
Islahat Ferman› devletin çöküflünü engellemesinde
hiç bir olumlu tesiri olmam›fl, aksine ülkedeki tebaa
ve cemiyetler aras›nda yeni ve daha büyük
problemlerin ç›kmas›na zemin haz›rlam›flt›r.

47
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

TAR‹HTEN DERS ALINSAYDI...

K endi ç›karlar› gere¤i, uzun y›llar Osmanl›


Devleti'nin toprak bütünlü¤ünü Rusya'ya
karfl› korumufl olan ‹ngiltere, 1877-78 Rus Savafl›
ve Berlin Antlaflmas› sonras›nda art›k bu
politikas›n›n geçersizli¤ini anlam›fl ve Osmanl›'y›
kendi parçalamaya giriflmifltir.
‹ngiltere'nin ilk olarak yapt›¤› ifl, 1878 de
II.Abdülhamit'ten KIBRIS'› kiralamak
olmufltur. Çünkü buran›n stratejik önemini
bilmektedir. K›sacas› ‹ngiltere, Osmanl›
Devleti'ni parçalama politikas›n› ilk olarak
K›br›s'› ele geçirerek hayata geçirmifltir.
K›br›s'›n Türkiye için stratejik önemi
büyüktür. Modas› geçti¤i söylenen bu önem,
günümüzde de hala geçerlidir.
Berlin Antlaflmas› ile Osmanl› Devleti özellikle
‹ngiltere'ye karfl› hukuki bir taahüt alt›na da
girmiflti. Bu amaçla D›fliflleri Bakan› Kont
Salisbury, ‹stanbul'daki ‹ngiliz elçisi Layard'a
8 A¤ustos 1878 tarihinde gönderdi¤i talimatta,
Anadolu'da kurulacak denetleyici mahkemelerin
bafl›na Avrupal› yarg›çlar getirilmesini önererek,
antlaflman›n kendisine verdi¤i yetkilerle Bab›ali
üzerinde idari kapitülasyon kurma yoluna gitmeyi
düflünmüfltü.
Sir Henry Layard, ‹ngiltere'nin Osmanl› politikas›n›
de¤ifltirdi¤i, PARÇALAMAYA a¤›rl›k verdi¤i bu
dönemde, 20 Nisan 1877 - 2 Nisan 1888
tarihleri aras›nda, ‹ngiltere'nin ‹stanbul Elçili¤i
görevinde bulunmufltur.
D‹KKAT...
GÜNÜMÜZDE DE daha önce Rusya'n›n
da¤›lmas› s›ras›nda Rusya'da bulunan,

48
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

Çekoslavakya'n›n da¤›lmas› s›ras›nda da


Prag da ABD elçisi olan Edelmann'›n,
Amerika'n›n Türkiye üzerindeki
politikalar›n›n de¤iflti¤i bir dönemde
Ankara Büyükelçili¤i yapmas› anlaml›d›r.
• Adli kapitülasyonlar›n etkisini de art›rmay›
düflünen ‹ngiltere, Osmanl› Devleti'nin adli
sistemindeki eksiklikleri de kullanarak, özellikle
Do¤u Anadolu bölgesinde bir "Islahat Reformu"
yap›lmas›n› amaçl›yordu.
• Osmanl› Devleti'nin içifllerine yap›lan
bu müdahalelerde, Osmanl›'daki gayrimüslim
unsurlar devaml› ön plandayd›. Özellikle Do¤u
Anadolu'daki Ermeniler lehinde istenilen adli
reformlar, Osmanl› Devleti'ni adli yönden
tamamen denetim alt›na alacak flekildeydi.
• Do¤uda ise yap›sal sorunlar var diye
fiARK SORUNU ç›kar›lm›flt›r.
• Ermenilere haklar›n› verin demifller,
ayaklanmalar› desteklemifller, ajan ve
misyonerler arac›l›¤›yla Ermenileri
k›flk›rtm›fllard›.
• Ç›kan ayaklanmalar› bast›r›lmas› sonras›nda
Londra ve Avrupa kamuoyu, Türkler Ermenileri
katlediyor fleklinde Osmanl›'y› bask› alt›na alm›fl
ve sorunu kendi ç›karlar› gere¤i çözmeye
kalkm›fllard›.
Sonuçta da Kurtulufl Savafl›'na gelinen bir sürece
girilmifltir.
D‹KKAT...
Peki bu size birfley hat›rlatm›yor mu? AB ve
egemen güçler IMF politikalar› ile Türkiye'yi
sarmalamaya bafllam›fllard›r. En son AB
toplant›s›nda Güneydo¤u kelimesi geçmifl ve

49
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

yap›sal sorunlardan bahsedilmifltir.


Kürtlere haklar›n›n verilmesi istenmifltir.
Gerisini yorumlar›n›za b›rak›yoruz.
Bugün ile aras›nda hiçbir fark yok.
Tarih tekerrürden ibaret deyip hiçbir fley
yapmadan oturmak olmaz. Tarihi bilip ders
alsayd›k bunlar›n hiçbiri bafl›m›za gelmeyecekti.
Avrupa o dönemde yapt›klar›n›n ayn›s›n› yap›yor
ve bizim tarihi bilmeyen ya da bunda ç›kar› olan
devlet adamlar›m›z buna hiçbirfley yapm›yorlar.
Y›llard›r Osmanl›'y› kendi ç›karlar› için kullanan,
sömüren ve sonunda onu parçalayacaklar› planlar›
ortaya koyan Avrupal›lar 1919-1923 aras›nda sert
bir kayaya çarpt›lar ve istemeye istemeye bu
politikalar›ndan vazgeçtiler çünkü yenilmifllerdi.
Ancak Lozan'da Lord Kurzon'un ‹nönü'ye
söyledi¤i gibi:
"Müzakere ediyoruz.Aylardan beri arzu
ettiklerimizin hiçbirini alam›yoruz Vermiyorsunuz.
Anlay›fl göstermiyorsunuz. Memnun de¤iliz sizden.
AMA NE REDDEDERSEN‹Z CEB‹M‹ZE ATIYORUZ.
CEB‹M‹ZE SAKLIYORUZ. Memleketiniz harapt›r.
Yar›n geleceksiniz, bunlar› tamir etmek için,
kalk›nmak için yard›m isteyeceksiniz.
O zaman bu cebime koyduklar›mdan her birini
birer birer ç›kar›p size verece¤im..."
diyerek önlerine uygun flartlar ve politikac›lar
ç›kana kadar planlar›n› ertelemifllerdi.
Lozan'›n imzalanmas›ndan hemen sonra
yay›nlanan bir ‹ngiliz gazetesinde “Türkiye
art›k ba¤›ms›z bir devlettir ancak ticaret ve
ekonomide yeteneksiz ve sermayeden yoksun
olan bu halk› tan›yanlar bilirler ki; bu
ba¤›ms›zl›¤›n ömrü pek k›sa olacak ve eski
durumu bir baflkas› üzerine alacakt›r"
denmifltir.
50
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

Gazetenin öngörüsü, siyasi ba¤›ms›zl›¤›n


ancak ekonomik ba¤›ms›zl›kla
tamamlanaca¤›n› çok iyi bilen Atatürk
döneminde tutmad› ancak daha sonrakilerin
bilinçsizli¤i ile bugünkü duruma geldik.
O dönemde, yabanc› devletler ve bas›n;
Türkiye 'nin o güç y›llar›nda, Mustafa Kemal'i,
'tam ba¤›ms›zl›k' tutkusu yüzünden, fliddetle
elefltirmifller; Rauf Bey'i ve partisi Terakkiperver
Cumhuriyet F›rkas›'n› desteklemifllerdir.
Daha sonra bu destek, liberal düflünceli bir parti
olan Serbest F›rka'ya ve lideri Fethi Bey'e de
verilmifltir. Neden Mustafa Kemal'i
desteklemedikleri afla¤›daki örnekten anlafl›lacakt›r.
(17 Haziran 1936, The Economist).
''...T.B.M.M. tutanaklar›ndan da görülece¤i gibi,
savafl sonras› Türkiye'sinin liderleri, yo¤un ve
sürekli bir kalk›nma hamlesinin 'anavatan'a
sa¤layaca¤› yararlar› çok iyi bilmektedirler,
ne var ki bu hedefe ulaflmak için büyük paralar
harcamak zorunludur ve Türkiye'de para yoktur,
demek ki bu paran›n yabanc› para piyasalar›ndan
gelmesi gereklidir. Devletin yüksek ç›karlar›,
Türk bakanlar›n ecnebi kapitalistlere karfl›
tak›nd›klar› olumsuz tavr›, bir daha gözden
geçirmelerini ve yabanc› sermayeye güven verecek
önlemlere yönelmelerini gerektiriyor...''
K›sacas› kendinizi yabanc› sermayeye aç›n
yoksa açl›ktan k›r›lacaks›n›z denmektedir.

51
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

OSMANLI’NIN BORÇLARI

O smanl›'n›n mali durumu giderek


bozulmaya bafllam›flt›.
• 16.yüzy›l›n ortalar›na gelindi¤inde Osmanl›,
toprak kazan›mlar›n›n do¤al s›n›r›na gelmiflti.
• ‹stanbul’dan k›fl›n bitimiyle birlikte sefere ç›kan
ordu 3-4 ay yürüdükten sonra savafl alan›na
ulaflabilmekte, k›fl› tekrar ‹stanbul’da geçirmek
zorunlulu¤undan dolay› en fazla bir ay kadar
savaflabilmektedir.
• Bu nedenle s›n›rlar üzerine kaleler yapt›rma ve
garnizonlar kurma gibi yeni harcama nedenleri
ortaya ç›km›flt›.
• Devaml› askerlere olan gereksinimin artmas›
sonucu 1550’den 1600’e kadar yeniçeri say›s›
14 binden, 35 bine yükselmiflti.
• 1580’lerde bafllayan bütçe aç›klar› 17. yüzy›l
boyunca sürdü.

52
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

19.YÜZYILDAN 1920’YE
DEVLET NEFES ALAMIYOR

O smanl› ile kapitalist ekonomiler aras›nda


kurulmaya bafllayan ticaret iliflkileri,
borç sorununu da büyüttü.
• ‹ç borçlarla bafllayan sorun, d›fl borçlarla sürdü
ve devletin iflas›n› aç›klamas›yla kötü bir sonla
noktaland›.
• Osmanl›’n›n d›fla ba¤›ml› bir ekonomiye
dönüflmesi, hükümetin adeta Avrupal›lar›n
iktisadi ç›kar›n› kollar vaziyette bulunmas›ndan
kaynaklanm›flt›r. Bu konudaki bir örnek ilginçtir:
"18.yüzy›lda ‹stanbul esnaf› Frans›z
kumafl ihracatç›lar› karfl›s›nda pazarl›k
güçlerini artt›rmak için bir ortakl›k
kurunca, Frans›z’lar›n flikayeti üzerine
Osmanl› hükümeti bu ortakl›¤› da¤›tm›fl ve
esnaf› cezaland›rm›flt›r."
• Ticaret anlaflmalar›yla Osmanl› kendi gümrükleri
üzerindeki egemenlik hakk›ndan vazgeçiyordu.
• Daha önce yabanc› devletlere verilmifl olan
kapitülasyonlar›n varl›¤›, sanayi devriminden
sonra Osmanl›'n›n da gereksinim duydu¤u
mallar›n d›flar›ya ç›kmas›n› özendirmiflti.
• Bu da yerli imalat›n gerilemesine neden olmufltu.
Yap›lan ticaret sözleflmeleri bu gidifli daha da
h›zland›rm›flt›.
Sonuçta Osmanl›’n›n çöken ekonomik
kurumlar› borçlanma giriflimlerine haz›r
bir hale gelmiflti.
Liberal kapitalizm, pazar›na girerek ele
geçirmek istedi¤i ülkenin serbest ticarete
aç›k olmas›n› istedi¤i gibi, ayn› zamanda

53
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

borçland›rma yoluyla, o ülkenin kendi


sistemine ba¤l› olmas›n› da sa¤lamaya
çal›fl›r. Çünkü, d›fl borç verme, sermayeyi
sa¤layan, borcu veren ülkeye, di¤eri
üzerinde ba¤›ml›l›¤› art›rma gücünü verdi¤i
gibi, müdahele yetkisini de veriyor.
‹ngiltere'nin Osmanl› elçisi 22.08.1850
yl›l›nda Sultan Abdülmecid'e sundu¤u
raporunda kendi ç›karlar›na göre bir ›slahat
projesi oluflturuyor ve AVRUPADAN
BORÇ PARA al›nmas›n› öneriyordu.
Osmanl› Devleti'nin bafl›na gelen olaylar
bugün ayn› flekilde Türkiye üzerinde
oynanmaktad›r. Bilim, ayn› koflullar biraraya
geldi¤inde ayn› sonuçlar ortaya ç›kar der.
• Ticarette ortaya ç›kan bütün bu geliflmelerin
Osmanl› ekonomisi ve siyaseti üzerinde
büyük etkileri oldu.
• Gümrükler üzerindeki egemenlik yitirildi¤inden,
sonradan giriflilen birkaç sanayileflme çabas›,
yeterli koruma sa¤lanamad›¤›ndan baflar›s›zl›¤a
u¤rad›.
• Osmanl›, d›fl ticaret aç›klar›n› karfl›lamak için
1854 y›l›ndan itibaren d›fl borca baflvurdu.
Üretimde kullan›lmayan d›fl borçlar, büyük
ölçüde tüketime yönelik d›flal›m›n neden oldu¤u
ticari aç›klarla h›zla büyüdü.
• K›r›m Savafl›(1854)’n›n hemen sonras›nda,
savafla Osmanl›’n›n müttefiki olarak kat›lan
‹ngiltere ve Fransa’dan ilk d›fl borç al›nd›.
K›r›m Savafl› için yap›lan harcamalar›n
karfl›lanmas› için, Abdülmecit iradesi ile
‹ngiltere'den 3.300.000 Osmanl› liras›
borç al›nm›fl oldu. Teminat olarak da
M›s›r vergileri gösterilmiflti.
54
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

55
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

56
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

57
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

58
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

59
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

Borçlanma konusundaki bilinçsizlik ve


bilgisizlik nedeniyle Osmanl› Devleti'nin
büyük ölçüde aldat›ld›¤› söylenebilir.
Çünkü sonuçta devletin eline ulaflan para
miktar› al›nan borcun neredeyse dörtte biri
yar›s› olmufltur. Bunun en önemli nedeni,
piyasaya ç›kar›lan tahvillerin de¤erlerinin
çok alt›nda sat›lmas›, arac›l›k yapan
bankalara ve mali arac›lara büyük
komisyonlar verilmesi olmufltur.
ALINAN BORÇ : 400.547.030 FRANK
410.252.970 OAL
ELE GEÇEN : 216.605.000 OAL
• Daha önceleri de borç alma giriflimleri olmufl
ancak her defas›nda elefltiriler üzerine bundan
vazgeçilmiflti. O dönemin önemli tarihçi ve
hukukçusu Ahmet Cevdet Pafla'n›n,
"Bizim mirasyedilere böyle bir para kap›s›
aç›l›rsa bunun önünü kim alacak?
‹leride halimiz neye varacak?" fleklindeki
uyar›lar› dikkate al›nmam›fl ve borçlanman›n
yolu aç›lm›flt›.
• Borçlanman›n yap›lmas›ndan sonra Avrupal›
bankerler uygun sistemi oturtmak için,
devrin devlet adamlar›n› kullanm›fllar,
bol bol rüflvetler vermifller ve
Osmanl› borçlanmada zorlanm›flt›r.

60
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

OSMANLI BORÇLARININ
GENEL B‹R DE⁄ERLEND‹RMES‹

B orçlarla ilgili flu tespitler yap›labilir:


• D›flar›dan al›nan borçlar›n tamam›
yat›r›mlardan ziyade cari harcamalara
ayr›lm›flt›r.
• Al›nan borçlar›n
Türkiye y›llarca cari faizleri günün
harcamalar› için borç piyasalar›na göre
çok yüksektir.
ald›. Bugün ise • Borçlanmada ele
borcu ödemek için geçen miktar
% 57 civar›nda
borç al›yor. olmas›na ra¤men
borçlan›lan k›s›m
% 100’dür. Geriye kalan mebla¤, masraf veya
komisyon olarak kesilmifltir.
• Al›nan borçlar için
IMF'den ald›¤›m›z devlet gelirlerinden
bir ya da
borçlar›n faizleri birkaç› karfl›l›k
olarak
oldukça yüksektir. gösterilmifltir.
Özellikle Düyun-u
Umumiye ‹daresi’nin kuruluflundan sonra
gelirlerin bir k›sm›n›n bu idareye tahsis edilmesi
sebebiyle devlet gelirlerinde büyük bir azalma
olmufl ve bu durum devletin çökmesinde
önemli bir rol oynam›flt›r.
• Hemen bütün borç sözleflmelerinde
ek sözleflmelerle borç veren ülkelere mali ve
ekonomik ayr›cal›klar tan›nm›flt›r.
Günümüzde de borçlar›n karfl›l›¤› olarak
uluslararas› sermayenin Türkiye'ye
61
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

rahatl›kla girebilmesini sa¤layacak yasalar


zorla (Nedense Bu Türkiye'de çok kolay
olmufltur) ç›kar›lm›flt›r. Çok uluslu flirketlerin
girifli için ç›kar›lan MA‹ (Çok Tarafl› Yat›r›m
Antlaflmas›) ve Tahkim Yasas› gibi...
• Düyun-u Umumiye ‹daresi’nin teflkili ile devlet
gelirlerinin önemli bir k›sm›ndan vazgeçilmesi,
devletin hem egemenlik hem de mali haklar›ndan
feragat etmesi sonucunu do¤urmufltur.
Günümüzde IMF'nin istedi¤i yasalar›n
ç›kar›labilmesi için T.B.M.M. iradesi hiçe
say›lmaktad›r. K›br›s konusunda herfley ya
D›fliflleri Bakanl›¤› ya da Baflbakan
taraf›ndan yürütülüyor.
Annan plan› T.B.M.M.'de tart›fl›lm›yor bile...
• Borcu borçla kapatma mant›¤› devletin sonunu
getirmifl, Osmanl› Devleti’nin y›k›lmas›na ve
tarih sahnesinden çekilmesine sebep olmufltur.
Osmanl› Devleti’nin, süper güçlerin ve
onlar›n yönetimindeki uluslararas›
sermayenin bir devleti bat›rmak için kurdu¤u
tuza¤a düflmesi bir ibret vesikas› olarak
bugün uyar›c› nitelik tafl›maktad›r.
Ama tabi ki görene....

62
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

DEVLET‹N ‹FLASI

1 875 y›l› bütçesinin gelirleri sadece borçlara


ayr›lmas›na ra¤men devlet art›k sanki iflasa
sürüklenmekteydi. Ancak devlet 1865 y›l›ndan
beri, Osman› Bankas›'ndan al›nan avanslar ve
yeni al›nan yüksek faizli borçlarla bu iflas›
sürekli ertelemekteydi.
• 1875 y›l›nda Sadrazam olan Mahmut Nedim
Pafla zaman›nda ülke gelir ve giderleri ilan edildi
ve bütçenin 5 milyon alt›n a盤›n›n bulundu¤u
belirtildi.
• Bunu önlemek için yeniden borç alman›n bütçe
a盤›n› büyütece¤i üzerinde durularak,
borçlar›n 5 y›ll›k süre içerisinde ancak yar›s›n›n
ödenece¤i, yani devletin iflas› aç›klanm›fl oldu.
• Bu karar Avrupa mali çevrelerinde büyük
gürültüler kopard›.
• ‹ngiliz ve Frans›z hamiler, paralar›n›
alamad›klar› için hükümeti protesto ettiler.
• Sonuçta devlet vaadetti¤i yar›m ödemeleri de
yapamad›.
• 1876 y›l›nda da bütün borçlanmalar›n ödenmesi
tatil edildi.
• Ödemelerin yap›lamamas› bu kez bütün istikraz
tahvillerin de¤erini düflürdü.
• Osmanl› Bankas›, Credit General Ottoman gibi
bankalarda kriz ortaya ç›kt›.
• Berlin Antlaflmas›'nda Osmanl›'n›n mali kontrolü
üzerinde kararlar al›nm›flt›.
• ‹ngiltere, mali aç›dan zor durumda olan Osmanl›
devletinden K›br›s'› kiralama yoluyla ele
geçirmifltir.

63
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

RÜSUM-U S‹TTE ANTLAfiMASI

R üsum-u Sitte; alt› adet vergi anlam›na


gelmektedir.
• Borçlar›n› ödeyemeyecek duruma gelen
Osmanl› Hükümeti, k›sa vadelerle Galata
bankerlerinden borç almak zorunda kalm›flt›.
• Hükümet, 1879'da evvelce alm›fl oldu¤u ve
9 milyon alt›n olan k›sa vadeli borçlar› için
tütün, tuz, pul, alkollü içkiler, bal›k av› vergisi ve
ipek vergisi gelirlerini Galata bankerlerine
karfl›l›k olarak göstermek zorunda kalm›flt›r.
• 6 adet vergi anlam›na gelen bu vergi gelirlerini
yönetme yetkisi verilen bir idare kurulmufl ve
buna Rüsum-u Sitte ‹daresi denilmifltir.
• Galata bankerleri için bu idarenin kurulmas›,
yabanc› alacakl›lar›n da Eylül 1881'de borçlar›n
idaresiyle meflgul olmak üzere, Düyun-u
Umumiye ‹daresi'ni ortaya ç›karmalar›na
yol açacakt›r.

64
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

MUHARREM KARARNAMES‹

O smanl› Devleti, Rüsum-u Sitte Anlaflmas›


ile kendi ülkesi s›n›rlar› içerisindeki
alacakl›lar›na olan borçlar›n› ödemek için bir
k›s›m vergilerin tahsilini, alacakl›lar›n kuraca¤›
bir idareye devrederek bir sonuca ba¤lam›flt›.
• Bu durum, Avrupa’daki alacakl›lar›n da ayn›
yönde bir sonucun kendi lehlerine elde edilmesi
yolunda Osmanl› Devleti’ni bask› alt›nda
tutmalar›na yol açm›flt›r.
• Avrupal› alacakl›lar kendi devletleri vas›tas›yla
1880’de tekrar Osmanl› Devleti’ne notalar
vermifllerdir.
• Bu durumdan bunalan Osmanl›, alacakl›larla
görüflmeyi ve bir çözüme ulaflmay› kabul etmifltir.
• Bunun üzerine Avrupa’daki alacakl›lar
kendilerine temsilciler tayin ettiler. Frans›z,
‹ngiliz, ‹talyan ve Avusturya
kendilerine birer delege atad›lar.
• 1881 y›l› Eylül ay›nda ‹stanbul’da yap›lan
müzakereler sonucu 20 Aral›k 1881 tarihinde
bir kararname imzalanm›flt›r.
• Kararname, imzaland›¤› aydan ötürü
Muharrem Kararnamesi ad›yla an›lm›flt›r.
• Bu anlaflma ile tuz ve tütün tekeli, pul resmi
müskirat resmi, bal›k av› resmi ve baz› illerin
ipek öflründen oluflan belli bafll› devlet
gelirlerinin, borçlara karfl›l›k alacakl›lara
b›rak›lmas› kabul edilmifltir.
• Ayr›ca bu gelirlerin do¤rudan do¤ruya
alacakl›lar taraf›ndan toplanmas› kabul edilmifl
ve bunun için alacakl› ülke temsilcilerinden ve
Osmanl› görevlilerinden oluflan bir Düyun-u
Umumiye idaresi kurulmufltur.

65
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

DÜYUN-U UMUM‹YE (1881)


DÜYUN-U UMUM‹YE ‹DARES‹NE
GEL‹fi SÜREC‹

1 861 y›l›nda, Balta Liman› Antlaflmas› ile


‹ngiltere'nin elde eti¤i gibi bu kez,
Fransa'n›n, Osmanl›'n›n iç ve d›fl ticaretinde
tamamen serbest olmas›n› sa¤layan bir
antlaflma yap›ld›. Ayn› y›l, ‹talya ve
Belçika ile, 1862 y›l›nda ise
Rusya, Amerika, Hollanda, ‹sveç, Norveç,
Danimarka, ‹spanya, Prusya,
Zollverein, Avusturya ile de gerçeklefltirilmiflti.
• Zamanla bu antlaflmalar›n olumsuzluklar›
ortaya ç›kmaya bafllam›fl ve ilk olarak devlet
gelirlerinin azalmas› sonucunda, Osmanl›
Devleti'nin K›r›m Savafl› sonras›nda d›fl borç
tuza¤›na düflmesine neden olmufltur.
• D›fl borçlar ise, giderek kapitülasyonlar›n da
katk›s›yla Düyun-u Umumiye ve Osmanl›
Bankas› gibi Osmanl› maliyesini denetim alt›na
alacak olan kapitülasyonlar›n mali
kurumlar›n› ortaya ç›karmaya bafllad›.
• Bar›fl antlaflmalar›yla yabanc› ülkelere tan›nan
iktisadi kapitülasyonlar yan›nda, adli ve idari
kapitülasyonlarla da, Osmanl› Devleti
sömürülmenin yan›nda özerkli¤ini de yabanc›
devletlere kapt›rm›fl oluyordu.
• Bütün devletler, ellerindeki bu haklar›
kullanarak ülke içinde isyanlar ç›kart›yor,
eski antlaflmalarla Osmanl› Devleti’ne bat›l›lar›n
da dedi¤i gibi bir kürek mahkumu hayat›
yaflat›yordu.

66
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

• Yak›n ça¤ Avrupa’s›nda fliddetli sömürgecili¤in


yaratt›¤› büyük enflasyon, Avrupa’y› sarsarak
Osmanl› Devleti’nin de bu sars›nt›dan pay›n›
almas›na neden olmufltu.
• Dünyadaki temel de¤iflme ve geliflme süreçleri
d›fl›nda kalan Osmanl› Devleti güçsüzlefltikçe d›fl
ülkelere imtiyazlar vermifl, borç aram›fl,
ödün verdikçe ve borçland›kça daha fazla
güçsüzleflmifltir.
• Al›nan borçlar›n yüksek faizli oluflu, bütçe a盤›
kapatma ve ekonomik olmayan projeleri finanse
etmede kullan›lmas› sebebiyle;
1875 y›l›nda iflas›n› aç›klayan devlet,
1881’de d›fl alacakl›lar›na mali aç›dan
teslim olmufltur.
• Muharrem Kararnamesi’nin 15. maddesine göre
alacakl›lar›n menfaatini korumak ve borçlar›n
ödenmesini bir plan dahilinde yürütmek üzere
Düyun-u Umumiye ‹daresi kuruldu.
ÜYELER
‹ngiltere (1 üye)
Hollanda (1 üye)
Fransa (1 üye)
Almanya (1 üye)
Avusturya (1 üye)
‹talya (1 üye)
Osmanl› (1 üye)
YAPISI
• ‹dare’nin baflkanl›¤›, Frans›z ve ‹ngilizler’e ait
olacak ve her üye nöbetlefle 5 y›lda bir baflkanl›k
yapacakt›.
• Befl y›l için seçilen tüm üyeler, Osmanl›
Devleti’nin maafll› memuru say›lacakt›.

67
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

• D›fl ülkelerden gelenler 2.000, ‹stanbul’da


oturanlar ise 1.200 sterlin maafl alacaklard›.
• Kurum, 1897’de kendisi için yapt›r›lan büyük
binaya (Bugünkü Kabatafl Erkek Lisesi) tafl›nd›.
I. Dünya Savafl›’n›n bafllar›nda Düyun-u
Umumiye ‹daresi’nde çal›flanlar›n say›s›
5.537 idi. Bu say› 1912 y›l›nda
9.000 kifliye ç›km›flt›r.
GÖREV‹
• Konsey tütün öflrü de dahil olmak üzere, gelirleri
ve di¤er kaynaklar› memurlar› vas›tas›yla tahvil
sahipleri hesab›na yönetim, tahakkuk ve tahsil
hakk›na sahipti.
• Konsey, tütün öflrü geliri konusunda hükümete
hesap vermek ve bu gelirin 100.000 Osmanl›
Liras›n› geçen k›sm›n› hükümete devretmek
zorundayd›.
• Konsey ayr›ca tömbeki resmi gelirinin
50.000 liral›k k›sm›n› da tahsil etmekteydi.
K›saca Düyun-u Umumiye ‹daresinin görevi
Osmanl› Devleti’nce kendisine tahsis edilen gelir
kaynaklar›ndan Osmanl› Devleti’nin d›fl borç
anapara ve faizlerinin geri ödenmesini sa¤layacak
fonlar yaratmakt›.
• Düyun-u Umumiye ‹daresi, elde etti¤i
kaynaklardan her y›l % 1’i anapara, % 4’ü faiz
olmak üzere Osmanl› borçlar›n›n % 5’ini
ödeyecekti.
• E¤er elde etti¤i gelir borçtan fazla olursa kalan
k›s›m Osmanl› hazinesine aktar›lacakt›,
ama 1882-1914 tarihleri aras›nda
Osmanl› gelirleri hiçbir zaman bu oran›
aflamam›flt›r.

68
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

DÜYUN-U UMUM‹YE KARARLARI


‹LE YABANCILARA TERK ED‹LEN
DEVLET GEL‹RLER‹

‹ mparatorlu¤un belirli yerlerinden


elde edilen tuz inhisar› gelirleri
• Yine belirli yerlerden elde edilen tütün gelirleri
• Damga resmi gelirleri
• Alkollü içkilerden al›nan vergi gelirleri
• ‹stanbul ve havalisi bal›k resmi gelirleri
• Belirli bölgelerden sa¤lanan ipek öflrü gelirleri
• Bulgaristan emareti vergisi
• Do¤u Rumeli vergisi
• Y›ll›k olarak 50.000 Osmanl› Liras›n›
geçmeyecek flekilde tombeki resmi
has›lat›
Bu komisyon gerçekte imparatorlu¤un mali
haklar›n› zedeleyen, hükümranl›k haklar›na
gölge düflüren ve mali yap›y› kontrol alt›na
alan uluslar aras› bir yönetim biçimiydi.

Ha Düyun-u Umumiye
Ha IMF!

69
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

DÜYUN-U UMUM‹YE’N‹N
ULAfiTI⁄I GÜÇ

D üyun-u Umumiye’ nin kurulmas›ndan


sonra yabanc›lara kapitülasyonlardan
daha ac› sonuçlar do¤uracak imtiyazlar
verilmiflti.
• Ayr›ca Düyun-u Umumiye ülkede kurmufl
oldu¤u mali denetim ile devletin mali yönetimini
karmakar›fl›k etti¤i gibi yabanc›lar›n da sürekli
müdahalesine neden olmaktayd›
• Bu idare Osmanl› Devleti’nin egemenlik ilkesi ile
kesinlikle ba¤daflmam›flt›r. Bilindi¤i gibi bir
devletin öncelikle kazand›¤› yetkilerden birisi
vergi alma yetkisidir.

70
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

VERG‹ ALMA YETK‹S‹N‹


KAYBETM‹fi B‹R DEVLET‹N
VARLI⁄I DA SÖZ KONUSU OLAMAZ

B at›l› alacakl›larda birçok vergi gelirine


el koymak suretiyle Osmanl› Devleti’nin
temel egemenlik haklar›ndan birisini
devralm›fllard›r.
• Ancak Düyun-u Umumiye Teflkilat› sadece
bununla kalmam›fl Osmanl› maliye idaresinin
d›fl›nda bir örgüt kurarak bu gelirleri
bizzat kendi örgütü arac›l›¤› ile toplama
yetkisini de elde etmifltir. Böylece egemenlik
iki bak›mdan zedelenmifl oluyordu.
• Hem devlet baz› gelirlerini yabanc› alacakl›lara
gelir kalemlerini belirtmek suretiyle devrediyordu
hem de bu gelir kalemlerini toplamak için
yabanc› alacakl›lar›n kurdu¤u bir idare, Türkiye
içerisinde Türk yurttafllar›ndan vergi toplama
yetkisine kavufluyordu. Hem de çal›flanlar›n›n
maafl›n›n devlet taraf›ndan ödendi¤i bir kurum...
• Düyun-u Umumiye ‹daresi, kendisine b›rak›lan
devlet gelirlerinin yönetimi ve tahsili için
Osmanl› ‹mparatorlu’nun her yerinde çok güçlü
bir örgüt kurmufltur.
• Bütün örgüt, bir genel müdürün yönetimi alt›nda
bulunan ‹stanbul’daki "Merkez"e ba¤l›yd›.
• K›sa sürede bu idare, devlet gelirlerinin
%32’sini yönetir ve tahsil eder hale gelmifltir.
Bu yönüyle Düyun-u Umumiye ‹daresi
Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun Maliye
Nezaretinden daha güçlü bir örgüt olmufltur.
Osmanl› ‹mparatorlu¤u’nun Maliye
Bakanl›¤›’nda çal›flan personel say›s› 5.000
iken Düyun-u Umumiye’de çal›flan say›s›
9.000’e ulaflm›flt›.
71
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

REJ‹ ‹DARES‹ (1883)

D üyun-u Umumiye ‹daresi’nin


kuruluflundan sonra 27 May›s 1883’te
kurulan Tütün ‹daresi’nin Reji fiirketi’ne
devredilmesiyle birlikte Reji ‹daresi’nin
1.112 adede ulaflan kolcular› ve korucular› ile
devlet içinde devlet haline geldi¤i görülmektedir.
• Düyun-u Umumiye ‹daresi, tütün öflrünü
1883’te kurulan reji idaresine devretmiflti.
• Bu flirket zarar etse dahi her y›l 750.000 liray›
‹dareye ödemekle yükümlüydü.
• Bu idare köylünün üretti¤i tütünü en
düflük fiyattan al›yordu.
• Tütün üreticisi de bu idare d›fl›nda 4-5 kat
fazla fiyat veren yabanc› tütün al›c›lar›na
satmak istiyordu.
• Bu yüzden silahl› kolcularla köylüler
aras›nda ç›kan çat›flmalarda 1883-1902
y›llar› aras›nda toplam 20.000 köylü
öldürülmüfl veya kendi tütününü kaçak
satt›¤› tespit edilenler idam edilmifltir.
• Bu durum karfl›s›nda devletin sesi bile
ç›kmam›flt›r.
• Reji ‹daresi’nin bu zulmü, Lozan
Anlaflmas›’na kadar devam etmifltir.
Tütün Yasas› ile bugün yerli tütün
üreticisinin beli bükülmüfl durumdad›r.
Ülkemizdeki yabanc› sigara flirketleri,
tütünü Türk üreticisinden de¤il
Yunanistan'dan almaktad›r.

72
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

LOZAN ANTLAfiMASI VE
DIfi BORÇLAR

O smanl› ‹mparatorlu¤u’nun d›fl borçlar›


bu devletin siyasi ve ekonomik
geliflmesine darbe vurdu¤u gibi kurulufl
y›llar›nda Türkiye Cumhuriyeti’ni de büyük
s›k›nt›ya sokmufltur.
• Osmanl› ‹mparatorlu¤undan kalan borçlar›n
tamam›n›n Türkiye Cumhuriyeti'ne devri söz
konusu olamazd›. Çünkü da¤›lan
imparatorluktan ba¤›ms›z ya da manda alt›nda
16 yeni devlet ya da bölge ç›km›flt›.
• Lozan’da daha önce Düyun-u Umumiye idaresi
taraf›ndan bölgelere göre tahsis edilmifl olan
gelirlere göre, ödenecek olan borçlar tüm bölge
ya da ülkelere ayn› flekilde paylaflt›r›lm›flt›r.

73
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

BORÇLARIN SIFIRLANMASI

1 928 anlaflmas›yla Türkiye Cumhuriyeti,


Osmanl› borçlar›ndan 1912 y›l›ndan
önceki k›sm›n›n % 62’sini, bu tarihten sonraki
k›sm›n›n da % 76’s›n› ödemeyi kabul etti.
• Lozan Antlaflmas› ile Osmanl› borçlar›,
Türkiye’ye ve Osmanl›’dan ayr›lan ülkelere
paylaflt›r›lm›flt›.
• Türkiye, Osmanl›’n›n 161 milyon liral›k
borcunun 107 milyon liras›n› üstlenmifltir.
• Anlaflma gere¤i borç 99 y›lda geri ödenecektir.
• 1929 ekonomik krizinde Türkiye borçlar›
ödemekte zorluk çekmifltir.
• Bunun üzerine hükümet, Türkiye'de yabanc›
para, hisse senedi, tahvil al›m sat›m›n›
yasaklam›flt›r.
• Borcun 1933 y›l› bakiyesi 79.820.563.TL olup
o zamanki pariteye göre yaklafl›k 65 milyon
dolard›r.
• Bu borcun 25 Nisan 1944 tarihli bir anlaflma ile
on y›ll›k bir süreçte tasfiyesi kararlaflt›r›lm›flt›r.
• Bütün borçlar›n ödenmesi ise, vadesinden önce
1954 y›l›nda bitirilmifltir.
Böylece 1854’te bafllayan Osmanl›’n›n
borçlanma ifllemi 100 y›ll›k bir macera ile
1954’te son taksidi ödenerek
tamamlanm›flt›.
Mustafa Kemal, flarta ba¤lanm›fl borçlar›n
ne anlama geldi¤ini ve bunun ulusal ba¤›ms›zl›k
aç›s›ndan devlete nas›l zarar verebilece¤ini çok iyi
anlam›fl bir kifliydi. 1921 y›l›ndan itibaren
T.B.M.M.'ni aç›fl konuflmalar›n›n istisnas›z hemen

74
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

tümünde denk bütçe, ba¤›ms›z maliye, vergi


uygulamalar› ve Türk paras›n›n de¤erinin
korunmas› yönünde görüfl bildirmifltir.
Bugün ise maalesef Osmanl› dönemi mant›¤› ile ifl
yapan kafalar nedeniyle devlet borç bata¤›
içerisindedir.
Türkiye'nin Toplam Borçlar›...
1950'de 0,373 milyar dolar iken,
1960'da 0,992 milyar dolar,
1970'de 1,929 milyar dolar
1980'de 20,5 milyar dolar,
1990'da 68,5 milyar dolar,
2000'de 111 milyar dolar,
2004 y›l› bafl› itibariyle
290 milyar dolara ulaflm›flt›r.

75
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

DÜYUN-U UMUM‹YE’N‹N SONU

M ustafa Kemal önderli¤inde Ankara’da


kurulan Meclis Hükümeti bafllang›çtan
beri Düyun-u Umumiye ‹daresini tan›mam›flt›r.
• Düyun-u Umumiye ‹daresinin y›ll›k raporlar›
okundu¤u zaman Kurtulufl Savafl›n› yürüten
güçlerin bu devlet içindeki devleti nas›l tasfiye
ettikleri aç›k bir flekilde anlafl›labilir.
• Düyun-u Umumiye’nin bir raporunda aynen flu
ifade s›kça ve maddeler halinde yer al›r:
"…..vilayetinde gelirleri toplamak mümkün
olmam›flt›r."
• Bu ibarelerden Kurtulufl ordular›n›n bu illeri
ele geçirdi¤i anlafl›lmaktad›r.
• Nihayet ‹stanbul’un ele geçirilmesiyle Düyun-u
Umumiye ‹daresi art›k hiçbir gelir toplayamaz
hale geldi.
Genç Cumhuriyet bu idareyi tan›may› tek tarafl›
olarak reddetmifltir. Fakat borçlar›n varl›¤›n›
reddetmemifltir.

76
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

CEHENNEM ZEBAN‹S‹
KAP‹TÜLASYONLARIN ZARARLARI

O smanl› Devleti’nde ülkeyi büyük zararlara


sokan, devletin egemenli¤i ve ba¤›ms›zl›¤›n›
engelleyen ve halk›n fakir düflmesine
neden olan kapitülasyonlar›n
olumsuzluklar›, özellikle Tanzimat
Döneminde ortaya ç›kmaya bafllam›flt›r.
• Verilen kapitülasyonlar ile yabanc› devletler ve
Osmanl›'daki temsilcileri olan elçi ve
konsoloslar, her f›rsatta Osmanl›'n›n içifllerine
kar›flmaktayd›lar.
• ‹stanbul'daki elçilik görevlilerinin s›radan
bir adama söylenmesinden utan›lacak sözleri
sadrazamlar›n yüzlerine karfl› rahatl›kla
söyleyebildikleri, elçiler gitse bile bunlar›n
ülkede kal›p zenginleflmeye
devam ettikleri bir dönem bafllam›flt›.
• Özellikle adli ve ticari sonuçlarla birlikte elçi ve
konsoloslar›n da gücünün artt›¤›n› görmek
mümkündür.
• Konsoloslar kapitülasyonlar› o kadar önemsiz
konularda kullan›yorlard› ki 1890 y›l›nda
Edirne Frans›z Konsolosu Albert Pinar, bir Türk
çocu¤unun yüksek bir duvar›n arkas›ndan erik
düflürmek için att›¤› tahtan›n yanl›fll›kla
kendisine çarpmas›n› bile sorun yapm›fl, valili¤e
bu nedenle takrir vermifl, çocu¤un babas›yla
tutuklanmas›n›, valili¤in kendisinden özür
dilemesini, bir daha böyle fleyler olmamas› için
okul çocuklar›na nutuk verilmesini ve bu özür
olay›n›n vilayet gazetesinde yay›nlanmas›n› da
istemiflti.
77
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

• Konsolos Albert Pinar istediklerini yapt›rm›fl ve


bu di¤er konsoloslara da örnek olmufltu.
Avusturya Baflkonsolosu Mösyö Dukari'nin
yard›mc›s› da bir çocu¤un güvercine att›¤› tafl›n
konsolosluk pancuruna gelmesi üzerine ayn›
özrü elde etmiflti.
• Özellikle II. Abdülhamit döneminde en ufak bir
elçilik kavas› bile kendisini ba¤›ms›z bir
hükümdar sayacak flekilde fl›marm›fllard›.
• Osmanl› Devleti'ndeki yabanc›lar bu
imtiyazlar›n› akla gelebilecek her alana
yaym›fllard›.
• ‹zmir'deki yabanc› sigorta flirketlerine ait bütün
itfaiye örgütleri de birleflerek, kapitülasyonlar›
öne sürerek, yerli itfaiyenin yang›n
söndürmesine bile izin vermiyorlard›.
• Yabanc›lara göre art›k Osmanl› Devleti bir
müstemleke halindeydi. Çünkü, yabanc›lar
temettü vergisi denilen, kazanç vergisini
vermezlerken gümrük vergilerinden de
muaf olmalar› nedeniyle ticarette önemli kazanç
sa¤lamaktayd›lar.
• Yine kapitülasyonlardan yararlanan konsolos
memurlar›, ticaret yapmalar› yasak oldu¤u
halde, d›flar›dan mal getirip denetime sokmadan
Osmanl› ülkesine getirip kazanç
sa¤lamaktayd›lar.
• Zamanla bu, tehlikeli durumlara da neden
olmaya bafllam›flt›. Örne¤in, 1896 y›l›nda
Avusturya konsolos ajanlar›n›n meyve sand›¤›
deyip gümrükten denetimsiz geçirmek istedikleri
sand›ktan, silah ve fiflek ç›kmas› gibi birçok
olumsuz sonuçlar› olmaktayd›.

78
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

• Yabanc›lar›n mahkemelerdeki durumlar› da


kapitülasyonlar sonucunda imtiyazl›
bir konuma gelmiflti.
• 1905 y›l›nda II. Abdülhamit'i öldürme
girifliminden tutuklananlar aras›ndaki Belçikal›
Jaures'in duruflmas›nda, karar verilece¤i gün
tercüman›n gelmemesi üzerine dava ertelenmifl,
Belçika hükümeti bu davan›n Belçika
mahkemelerine ait oldu¤unu da ileri sürmüfltü.
• Osmanl› Devleti, kapitülasyonlar›n zararlar›n›
ülkesinde yabanc›lar›n ço¤almas›na paralel
olarak anlamaya bafllad›.
• Özellikle ne oldu¤u belli olmayan iflsiz güçsüz
yabanc›lar›n ülkeye gelmesi ve suç ifllemesiyle
birlikte bunlar›n yakalanmas›, tutuklanmas›,
yarg›lanmas› ve hapsedilmesi büyük sorun
olmaya bafllam›flt›.
• Sorun ülkedeki asayiflin bozulmas›na kadar
gitmekteydi.
• Buna elçi ve konsoloslar›n, Osmanl› iç ifllerine
kar›flmak amac›yla bu yabanc›lar›, ister suç
ifllesinler ister haks›z olsunlar, korumas› da
eklenmekteydi.
• Ayr›ca devletin ve yerel idarelerin ›slahat için
gereksinim duydu¤u vergilere kat›lmamas›,
hatta baz› yabanc› kurulufllar›n bu vergilerin
gelirine ortak olmas› hem devlet ve yerel
idarelerin, hem de bütün vergilerin kendi üzerine
yüklendi¤ini düflünen halk›n tepkisini çekmeye
bafllam›flt›.
• K›sacas› kapitülasyonlar, imparatorlu¤u s›rf
yabanc› hesab›na çal›flan, bütün kâr›n›
yabanc›ya ve onun keselerine boflaltan bir
müstemleke haline getirmiflti.

79
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

Kapitülasyonlar yabanc› sermayenin en


elveriflli koflullarda Osmanl›
‹mparatorlu¤u’na girmesi için gerekli ortam›
haz›rlam›flt›.
• Osmanl› topraklar›nda genifl yat›r›m olanaklar›
oldu¤unu gören Avrupal› sermayedarlar kendi
aralar›nda kurduklar› flirketlerle ulaflt›rma,
bankac›l›k, sanayi, madencilik, kamu hizmetleri
ve tar›m alanlar›nda yat›r›mlar yapmaya
bafllam›fllard›r.
• Hem sermaye k›tl›¤› hem de kapitülasyonlar›n
yabanc›lara sa¤lad›¤› ayr›cal›klarla boy
ölçüflemedikleri için yerli müteflebbisler
ya ortadan çekilmek ya da yabanc›larla iflbirli¤i
yapmak zorunda kalm›flt›r. Bunun sonucunda
DEM‹R YOLLARI,
L‹MANLAR,
ELEKTR‹K,
HAVA GAZI VE SU ‹fiLETMELER‹
Avrupal›lar taraf›ndan kurulup iflletilmeye,
MADENLER VE FABR‹KALAR Avrupa
flirketlerince çal›flt›r›lmaya ve
t›pk› bugün oldu¤u gibi
yabanc› sermayeye sat›lan flirketler,
yurt d›fl›na kaçan yerli yat›r›mc›lar,
kapanan flirketler giderek ço¤almaya
bafllam›flt›r.

80
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

KAP‹TÜLASYONLARIN OSMANLI
E⁄‹T‹M S‹STEM‹NE ETK‹LER‹

K apitülasyonlar›n Osmanl› ekonomisinde


meydana getirdi¤i çöküntü e¤itim
alan›nda da görülmüfl ve tan›nan idari
ayr›cal›klarla Osmanl› ‹mparatorlu¤unda
yabanc› okul say›s› h›zla artm›flt›r.
• Türk aleyhtar› tüm kifliler bu okullardan
yetiflmifltir.
• Kapitülasyonlar›n sa¤lad›¤› ayr›cal›klardan
yararlanan yabanc› dinsel kurulufllar ve Bat›l›
ülkeler, okullar› ve misyonerleri ile Anadolu’nun
dört bir yan›na da¤›lm›fllard›r.
Ocak 1919’da toplanan bar›fl konferans›nda
sunulan rapora göre Türkiye’deki yabanc›
misyonerlerin say›s› flöyledir:
YABANCILARIN AÇTI⁄I OKULLAR
(1919 itibar›yla)

ÜLKE E⁄‹T‹M M‹SYONER‹ K‹L‹SE ELEMANI


ABD 304 65.104
‹NG‹LTERE 51 23
ALMANYA 79 791

ÜLKE ÇOCUK ‹LK-ORTA KOLEJ


YUVASI OKUL
ABD 11 337 11
‹NG‹LTERE - 12 -
ALMANYA 7 18 -

81
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

KAP‹TÜLASYONLARDAN
KURTULMA ÇABALARI

K apitülasyonlar›n zararlar›n›n anlafl›ld›¤›


ve tümden kald›rma alan›ndaki ilk çaba
1713 y›l›nda Sadrazam olan
fiehit Âli Pafla taraf›ndan gerçeklefltirilmiflti.
• Buna göre fiehit Âli Pafla’n›n yok etmeyi istedi¤i
en önemli iki fley, kapitülasyonlar ve katolik
misyonerlerinin faaliyetleriydi.
1716-1724 y›llar› aras›nda ‹stanbul’da Frans›z
elçili¤i yapan Marki de Bonnac 1718’de kral›na
yazd›¤› raporda; "Bu adam (fiehit Ali Pafla)
iki üç y›l daha kalsayd›, belki de kapitülasyonlar›
kaybedecektik. Kapitülasyonlar›n hukuksal temeli
o denli zay›ft›r ki bunlar›n devam› için boyuna
u¤raflmak gerekir. Âli Pafla bunu anlam›flt›r.
Benim amac›m kapitülasyonlar›n yenilenmesi ve
pekifltirilmesidir." diyerek, Âli Pafla’n›n amac›n›
belirtti¤i gibi, bir süre sonraki 1740
kapitülasyonlar›n›n da nedenini ortaya koymufltur.
• Beratl› tercümanl›k kurumunun verdi¤i
zararlardan kurtulmay› amaçlayan
Osmanl› Devleti, ilk olarak III. Ahmet zaman›nda
1722 y›l›nda mücadeleye bafllam›flt›.
• Bu tarihte ç›kart›lan fermanla asl›nda
Osmanl› uyru¤u olan Yahudi ve H›ristiyan reaya
sözde ticaret yoluyla, akraba ve dostlar›n›
cizyeden kurtarmak amac›yla, ekonomik
güçlerini kullanarak tercümanl›k berat› ald›klar›
ve pek çok gayrimüslim kimseleri kendi
hizmetlerinde göstererek bunlar›n özellikle
cizye vergisinden muaf olmalar›n› sa¤lad›klar›
anlat›l›yor ve bunun önlenmesi isteniyordu.
• Bu dönemde özellikle beratlar›n büyük paralarla
z›mmilere sat›lmas› karfl›s›nda, I. Abdulhamit
82
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

devlet adamlar›ndan bunun önlenmesini


isteyince, 11 May›s 1786’da Reisülküttab
Seyyid Feyzullah Efendi bütün elçilik
tercümanlar›n› Bab›aliye ça¤›rarak bu konudaki
suistimallerin önlenmesi konusunda onlara
bir nota verdi.
• Ancak bütün elçiler verdikleri yan›tta, Bab›aliyi
hakl› gören ama ç›karl› durumlar›n› da
kaybetmek istemeyen bir dil kulland›lar ve uzun
y›llar sürecek politikalar›na bafllam›fl oldular.
• Kapitülasyonlar›n zararlar›n›n önlenmesi
konusunda en kapsaml› çal›flmalar› III. Selim
gerçeklefltirmifltir.
• III.Selim yabanc›lar›n imtiyazl› durumlar›na
daima fliddetle itiraz etmifl ve yabanc›lara
yüz verilmemesini istemiflti.
• Ayr›ca, yabanc›lar›n özellikle de elçilerin ve
konsoloslar›n flatafatl› merasimlerine de
katlanamad›¤› gibi, elçilerin takrirler vererek
uluorta Bab›ali’nin iç ifllerine kar›flmalar›na da
fliddetle karfl› ç›km›flt›.
• 1791 Ekim bafllar›nda Selanik, ‹zmir, Akdeniz ve
Ege Denizi adalar›ndaki idari birimlere, beratl›
tercüman istismar›n›n önlenmesi konusunda
kesin talimatlar gönderildi.
• Ellerinde tercüman berat› olanlar›n kimlikleri
araflt›r›ld›, gerçek tercüman olmayanlar›n
beratlar› ellerinden al›nd› ve tercümanlar›n
ticaret ile u¤raflmalar› da yasakland›
• 1802 y›l›nda verilen notada, ‹ngiltere ve Frans›z
elçilerden bu durumun önlenmesi, beratl›
tüccarlar›n iç ticaret düzenine uymas› istenmiflti.
• Bu notalar›n ifle yaramad›¤›n› gören III. Selim,
sonunda gayrimüslim Osmanl› tüccarlar›n›

83
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

Avrupal› tüccar ad› alt›nda imtiyazl› bir s›n›f


haline getirdi.
• Durumun iyice kötüleflmesi üzerine 1806 y›l›nda
elçiliklere sert bir nota daha verildi.
Notada gerçek anlamda yerlefltirilen
tercümanlar›n sadece konsolosluklar›n oldu¤u
yerde yaflamalar›, esnafl›k ve ticaretle
u¤raflmamalar› istenmiflti.
• Elçiler ise devaml› daha önce yap›lan
kapitülasyon antlaflmalar›n› ileri sürüyor ve
beratl› tercümanlar›n›n haklar›n› bu
antlaflmalara dayand›r›yorlard›.
• III. Selim’in bu çabalar›n› II. Mahmut da
devam ettirmiflti.
• Beratl› tüccarlar›n Avrupal› tüccar statüsüne
al›n›p yabanc› devlet himayesinden kurtar›larak
yeni bir s›n›f haline sokulmas›, devletin cizye
gelirlerini de art›rm›flt›.
• Bu dönemde buna itiraz eden Müslüman
tüccarlar da Hayriye tüccarlar› ad› alt›nda baz›
haklara sahip oldularsa da 1838 Balta Liman›
Antlaflmas› sonras› serbest ticaret kurallar›n›n
sert koflullar›yla Avrupal› tüccarlar ile rekabet
flans›n› kaybetmifllerdi.
Tanzimat Dönemi Giriflimleri
• 1839 y›l›nda Tanzimat Ferman› ile
gayrimüslimler ve Müslümanlar aras›nda
eflitli¤in sa¤lanmas› amaçlanm›flt›.
• Tanzimat Dönemi devlet adamlar›nda,
imtiyazlar kald›r›lmad›kça devletin istiklâlinin ve
ba¤›ms›zl›¤›n›n korunamayaca¤› görüflü
hakimdi.
• Ancak, Tanzimat’›n en önemli devlet
adamlar›ndan olan Mustafa Reflit Pafla’da ise,
84
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

kapitülasyonlar› kald›rma fikri


görünmemekteydi.
• Örne¤in Belçika ve ‹ngiltere ile yap›lan
1838 Ticaret antlaflmalar› ve di¤erlerinde
imtiyazlar daha da art›r›lm›flt›.
• Bu dönemde özellikle hukuk yönünden
ayr›cal›klar›n giderilmesi yoluna gidilmiflti.
• Tanzimat Ferman› ile de kendini bulan
bu amaçta izlenen esas; hukuk ve ayr›cal›klar
konusunda Müslümanlarla gayrimüslimler
aras›ndaki fark›n ortadan kald›r›lmas›yd›.
• Bunun nedeni ise, bu fark›n ortaya ç›kmas›yla
H›ristiyan teban›n Osmanl› idaresi ve
camias›ndan ayr›lmak istemesinin engellenmesi
ve yeni, birleflmifl bir Osmanl› ulusunun
oluflturularak, devletin bütünlü¤üne gelecek
tehditlerin de önüne geçilmek istenmesiydi.
• Ancak, gayrimüslimlerin önceki imtiyazlar›n›n
aynen korunmufl olmas› ve d›flar›dan gelen
müdahalelerin devam› bu konunun sonuca
ulaflmas›n› engellemifltir.
• Yine Tanzimat devlet adamlar›, az›nl›k
cemaatlerinin yabanc› himayesine girerek,
yabanc›lar›n imtiyazlar›ndan yararlanmaya
bafllamas›yla ortaya ç›kan çokhukuklu
sistemin de karfl›s›ndayd›lar.
• Bu amaçla Tanzimat Ferman›’nda millet sistemi
yerine Osmanl› vatandafl› sistemi getirilmifl ve
ülkede Müslüman-gayrimüslim ayr›m›
yap›lmadan ayn› hukuka tabi tutulmas›
amaçlanm›flt›.
• Yine bu amaçla, ça¤dafl kanunlaflt›rma
hareketleri ile adli alanda büyük bir çaba
gösterildi.

85
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

• Özellikle mukteseb, yani d›flar›dan al›nan


Ticaret ve Ceza kanunlar› sonras›nda önemli bir
geliflme ise; yabanc› ve Türk hakimlerden oluflan
muhtelif (karma) mahkemelerde, Müslümanlar
ile yabanc›lar›n davalar›na bak›lacak olmas›yd›.
• 1853 K›r›m Savafl› sonras›ndaki geliflmeler
konumuz aç›s›ndan gerçekten çok önemlidir.
• Bu önem, 1856 Paris Konferans›’nda
Âli Pafla’n›n bütün tarihçiler taraf›ndan da kabul
edildi¤i gibi, ilk defa olarak kapitülasyonlar›n
tümden kald›r›lmas›n› istemesinden
kaynaklanmaktad›r.
• K›r›m Savafl›’nda Avrupal› devletlerce
Osmanl›’n›n Rusya’ya karfl› desteklenmesi
sonucunda, Osmanl› Devleti’nin toprak
bütünlü¤ünün korunmas› ve bir Avrupa Devleti
say›lacak olmas›, Âli Pafla’ya bu fikri
gerçeklefltirme f›rsat›n› vermiflti.
• Âli Pafla, kapitülasyonlar›n ülkenin geliflmesine
engel oldu¤unu, yabanc›lar›n yarg› haklar›
nedeniyle hükümet içinde hükümet
oluflturdu¤unu, delegelere anlatm›flt›.
• Ancak, delegeler Âli Pafla’n›n görüfllerini olumlu
bulmalar›na ve Rusya’ya karfl› kendi ç›karlar›
için Osmanl›’y› Avrupa içine almalar›na ra¤men,
yine kendi ç›karlar› gere¤i, Osmanl›’daki
kapitülasyonlar› da kaybetmek istememifller ve
bu konuyu bar›fltan sonra ‹stanbul’da görüflmeyi
kabul etmifllerdi.
• Âli Pafla, kapitülasyonlara mutlak olarak karfl›
idi. O’na göre kapitülasyonlar ülkenin ilerlemesi
flöyle dursun, devlet kurumlar›n›n normal
çal›flmalar›na bile engel olmaktayd›.
• Bu amaçla haz›rlanan 1839 Tanzimat Ferman›
ile hangi memleketin vatandafl› olursa olsun
86
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

bütün mülk sahipleri ayn› kanunlara tabi olacak


ve ayn› vergileri verecekti.
• Âli Pafla da kapitülasyonlar›n tümden
kald›r›lamayaca¤›n› Paris Konferans›’nda
anlad›¤› için, art›k "her f›rsatta yabanc›lar›n
imparatorluktaki ayr›cal›klar›n›n azar azar
kemirilmesi" görüflünü uygulamaktayd›.
• Bu amaçla ilk yapt›¤› da, 1865 tarihindeki bas›n
kanunu ile yabanc›lar›n imparatorlukta ancak,
Osmanl› memurlar› ve mahkemelerinin yetkili
olmas›n› kabul ederlerse, yay›n yapabilecekleri
hükmünü getirmek olmufltu.
• 1867 y›l›nda Abdülaziz’e verdi¤i layihas›nda da
Frans›z Medeni Kanunu olan Code Civil’in
mahkemelerde uygulanmas›yla,
medeni hukuk alan›ndaki farkl›
uygulamalar›n ve bunun yaratt›¤›
flikayetin ve d›fl müdahalelerin önlenece¤ini
belirtmiflti.
• Âli Pafla Paris Konferans›’nda, elçilere genel
olarak kapitülasyonlar›n Osmanl›’daki
zararlar›n› anlatt›¤› zaman, elçilerin kendisine
karfl›l›k olarak "siz mahkemelerinizi emniyet
bahfl olacak bir hale getirdi¤iniz gibi, biz de
ecnebi tercümanlar›n›n umur-u mehakime
müdahalesini ilga ederiz." sözleriyle asl›nda ne
yap›lmas› gerekti¤ini de anlam›flt›
• Âli Pafla kendisinden sonrakilere örnek olmas›
amac›yla 1871 y›l›nda yine Abdülaziz"e verdi¤i
vasiyetnamesinde de, kapitülasyonlar›n ele
al›nmas›n› istemifl ve " bunlar hayat›m›z› bask›
alt›nda tuttu¤u gibi çal›flmalar›m›za da mani
olmaktad›r. Hürriyetimize sekte vuran bu
kapitülasyonlardan Avrupa devletleriyle
münasebetlerimizi devam ettirmeden nas›l

87
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

kurtulabiliriz?" diyerek kendine göre,


kapitülasyonlar›n kald›r›lmas› yolunu da
belirtmifl oluyordu.
• 1869 y›l›ndaki önemli bir kanun da Tabiyet yani
“Vatandafll›k” kanunuydu. Kapitülasyonlara
indirilen önemli bir darbe olan bu kanunun
girifl bölümünde belirtildi¤i gibi, bu kanunla
Osmanl› Devleti’nin gayrimüslim tebaas›ndan
baz›lar›n›n meflru olmayan yollardan ç›kar elde
etmek için yabanc› pasaportu alarak yabanc›
tabiyetine geçmesinin önlenmesi amaçlanm›flt›.
• O döneme kadar Müslüman- gayrimüslim
ayr›m›n›n söz konusu oldu¤u eski Tabiyet
Kanunu, flimdi Osmanl›-Yabanc› ba¤lam›nda
düzenlenmifl ve böylece laik esaslar temel
al›nm›fl oluyordu.
• Görüldü¤ü gibi, Avrupal›lar kapitülasyonlar›n
bir bütün olarak kald›r›lmas›n› kesinlikle
istemiyorlard›.
• Osmanl› Devleti de bu konuda daha ileri
gidemedi¤i için ancak, yasal bir tak›m tedbirler
ile kapitülasyonlar› daraltma yollar›na
baflvurmak zorunda kal›yordu.
II. Abdulhamit Dönemi Giriflimleri
• Bu dönemdeki önemli devlet adamlar›ndan
Ahmet Cevdet Pafla da özellikle patrikhanelerin
etkisini yok etmeyi amaçlam›fl bunun için de
ilk önce fier’i mahkemelerinin bütün kararlar›n›n
kesin olarak uygulanmas›n› emreden bir
iradenin ç›kar›lmas›n› sa¤lam›flt›.
• Böylece mahkemelerde bu kararname ile
patriklerin miras hakk›, ba¤›fl, vasiyetler ve mali
transferleri ile ilgili belgeleri tan›nmaz bir
duruma geldi.

88
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

• Yine dönemin önemli devlet adamlar›ndan


Sait Pafla’n›n önce Adliye Naz›r› sonra
Sadrazam olarak hizmet verdi¤i dönemde,
özellikle adli alanda yapt›¤› yeniliklerde
önem verdi¤i konu, yarg› yetkisini icra
yetkisinden kurtararak, yabanc› devletlerin
adli alandaki kapitülasyonlara dayanarak
müdahalelerini önlemekti.
• Bu amaçla mahkeme dilekçelerinin mülki
amirlere verilmesi yerine, mahkemelere
verilmesi, mahkemelerde savc›l›k teflkilat›n›n
oluflturulmas›, ceza mahkemelerinde zab›ta
nezaretine, taflrada ise mülki amirlere mazbata
verilmesi usülünün kald›r›lmas›,
Hariciye Nezareti’ne ba¤l› mezhepler idaresinin
Adliye Nezareti’ne ba¤lanmas› ve Osmanl› tebas›
ile yabanc›lar aras›nda do¤an ihtilaflarla ilgili
Hariciye Kitabeti’nin kald›r›larak bu görevin
mahkemelere b›rak›lmas› gibi önemli
de¤ifliklikler yap›lm›flt›.
• Ancak her zaman oldu¤u gibi yabanc› elçiler
kapitülasyonlara ayk›r› olarak gördükleri bu
de¤iflikliklere itirazlar›nda gecikmediler.
• Elçilerin en fazla üzerinde durduklar› konular
ise, yeni ceza usulüne göre savc›lar›n yabanc›
tebaalar› suç ifllemesi halinde evinden
alabilmesi, karfl› koymas› durumunda
tutuklayabilmesi, g›yaben hapse at›p para
cezas›na çarpt›r›labilmesiydi. Elçilerin itirazlar›
her zaman oldu¤u gibi yine baflar›yla
sonuçlanm›flt›.

89
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

POSTALARDA DÜZENLEMELER

1 718 Pasarofça Antlaflmas› gere¤ince


Avusturya’n›n Osmanl› ülkesinde ilk posta
merkezini açmas›yla yabanc› posta merkezleri
Osmanl› için sorun olmaya bafllam›flt›.
• Bunu daha sonra Rusya, Fransa, ‹talya ve
‹ngiltere’nin takip etmesiyle Osmanl› Devleti
kendi topraklar› üstünde posta gelirlerini
kaybetti¤i gibi, egemenli¤i aç›s›ndan da
kapat›lamayacak derin yaralar aç›lm›flt›.
• Osmanl› Devleti yabanc› postalar›n›n vermifl
oldu¤u zarar›n k›sa sürede fark›na varm›flt›.
• Özellikle Paris Antlaflmas›nda Avrupa ile
bütünleflmifl olan Osmanl› Devleti'nde,
kapitülasyonlar› kald›rma çabalar›na paralel
olarak yabanc› postalar›n da kald›r›lmas›
düflünülmeye bafllanm›flt›.
• Bu postalardan kurtulmak için ele geçen
ilk f›rsat Âli Pafla zaman›nda 1864 y›l›nda
olmufltu. Âli Pafla’n›n notas›yla, Osmanl›
Hükümeti bütün elçiliklerden postalar›n›
kapatmas›n› istemiflti. Ancak Avrupal›lar
bunu ciddiye almam›fl, yan›t dahi vermemifllerdi.
• 1881 ve 1884,1885 ve 1887 y›l›nda ülkeye
zararl› yay›n sokulmas›ndan dolay› Osmanl›
Hükümetinin postanelerin kapat›lmas› yönünde
Avrupa’ya baflvurular› da devletlerin, Osmanl›
postalar›n›n yabanc› postalar derecesinde
düzeltilmesi halinde kendi postalar›n›
kapatabilecekleri yan›t›yla olumsuzlukla
sonuçlanm›flt›.
• ‹ngilizler, postaneler vas›tas›yla kazan›lan
kapitülasyon haline dönüfltürülen bu hakk›n
geri verilmesinin, di¤er kapitülasyonlar›n da

90
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

kaybedilmesinin yolunu açaca¤›


görüflündeydiler.
• Büyük çabalar sonunda 5 May›s 1901 y›l›nda
Bab›ali’den ç›kan kesin emir ile bütün yabanc›
postalar›n›n kapat›lmas› elçiliklere bir nota ile
bildirilmiflti.
• Osmanl› Hükümeti bununla da kalmam›fl,
Avrupa’dan ‹stanbul’a gelen postalara da
el koymufl ve da¤›t›m›n› Osmanl› postas›na
b›rakm›flt›.
• Devletler olay›n ciddili¤inin fark›na varm›fllar ve
çareler aramaya bafllam›fllard›. Sonuçta
donanmalar›n›n Selanik’te yapt›¤› büyük
güç gösterisi Abdulhamit’in karar› geri almas›na
ve Hariciye Naz›r› ve Müsteflar›n›n da elçilerden
özür dilemesine yetmifl de artm›flt›.
• 1909 tarihinde Osmanl› ile Avusturya aras›nda
imzalanan protokole göre de Avusturya,
Osmanl› ülkesinde, Avrupal› di¤er devletlerin
postahanelerinin bulunmad›¤› yerlerdeki kendi
postalar›n› kald›raca¤›n› kabul etmiflti.
Sonuçta I. Dünya Savafl›’na girilirken
Osmanl›’da 15 Avusturya, 15 Fransa,
10 Rus, 5 ‹ngiliz ve 6 ‹talya Postanesi
bulunmaktayd›.

91
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

GÜMRÜKLERDE DÜZENLEMELER

O smanl› Devleti postalarla birlikte


gümrükleri düzenlemeyi de
kapitülasyonlar›n etkisinden kurtulmak için
bir f›rsat olarak görmüfltü.
• Büyük devletler gümrük vergilerinin
yükseltilmesini ç›karlar›na uygun görmüyordu.
• Yabanc› devletlerin Türkiye'de gümrük
vergilerinin art›fl›na ve kazanç vergisinin
(temettü) düzenlemesine karfl› koyufllar›,
siyasal nüfuz arac›l›¤›yla gerçeklefltirilen
mali nüfuza bir örnektir.
• Kapitülasyonlar gümrükler konusunda da
engel yaratmaktayd›. Çünkü Avrupal›lar
bu konuda kapitülasyonlara dayanmaktayd›lar.
Kendilerine göre bunlar› yorumluyor ve
kabul ettiriyorlard›.
• 1908 Meflrutiyetinden sonra, ‹ttihat Terakki
hükümetlerin mali alandaki çabalar› da ön plana
ç›kmaya bafllar. Özellikle 1909 da gümrük
resmini % 11'den %15'e ç›kartma çabas›
önemlidir.
• Bu konuda Osmanl› hükümeti yine kapitülasyon
engeliyle karfl› karfl›yad›r ve devletlerle
anlaflmak zorundad›r. Bu devletlerden biri
binlerce km. uzakl›ktaki A.B.D olsa bile...
• Görüldü¤ü gibi devletler Türkiye'nin özgür bir
devlet olarak kendi gümrük tarifelerini
belirlemesine karfl› ç›k›yor ve ancak kendi
ç›karlar› do¤rultusunda buna izin
verebileceklerini ortaya koyuyorlard›.
• Gümrük vergilerini yükseltmede
kapitülasyonlar›n büyük bir engel oldu¤unu
anlayan Osmanl› bu f›rsat› ancak
I. Dünya Savafl›’n›n ç›k›fl›yla ele geçirecektir.
92
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

II.MEfiRUT‹YET DÖNEM‹
G‹R‹fi‹MLER‹

O smanl› Devleti K›r›m savafl›ndan sonra


bafllayan kapitülasyonlar›n kald›rma
çabalar›na 1908 sonras›nda ‹ttihat ve
Terakki’nin ekonomi politikas› gere¤i
h›z vermeye bafllam›flt›.
• 1910 y›l›nda ‹mtiyazat Kanununun Mecliste
görüflülmesi s›ras›nda Cavit Bey yabanc›lar›n
art›k temettü vergisini vermeye al›flt›r›lmas›
gerekti¤ini bunun için de ilk olarak yabanc›
devletlerin de haks›z oldu¤unu gördü¤ü patent
vergisinin yabanc›lara da uygulanaca¤›n›
belirtmiflti.
• ‹ttihat ve Terakki Cemiyeti kapitülasyonlar›n
kald›r›lmas› konusunu ilk defa 1911 kongresinde
görüflmüfltü.
• 1908 y›l›nda Avusturya-Macaristan'›n
Bosna-Hersek'i ilhak› ve Girit’in Yunanistan’a
kat›lma karar›, 1911 y›l›nda ‹talya'n›n
Trablusgarb'› almas›, 1913-1914 de ise
Avarov z›rhl›s›n›n Rumlara silah tafl›mas›
nedeniyle s›ras›yla, Avusturya-Macaristan,
‹talya ve Rumlara uygulanan ekonomik boykot
sonucunda, hem ulusal dayan›flmay›, hem de
ekonomi konusunda ülkedeki yabanc›lar›n
etkisini azaltmay› sa¤layacak olan ulusal bilinci
oluflturmak amaçlanm›flt›.
• Boykot, dar anlamda yabanc› sermayeye karfl›
bilinçsiz de olsa bir direnifl anlam›na geliyordu.

93
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

I. DÜNYA SAVAfiI SIRASINDA


KAP‹TÜLASYONLARIN
KALDIRILMASI

O smanl› Devleti I. Dünya Savafl›'n›n hemen


öncesinde büyük devletlerle yapt›¤›
görüflmelerde, sürekli olarak savaflta
taraf olmak için kapitülasyonlar konusunda
düzenlemeler yap›lmas›n› flart kofluyordu.
• ‹ttihat ve Terakki hükümetleri de
kapitülasyonlardan kurtulma gere¤ini çok iyi
anlam›fllard›.
• Ancak, yabanc› devletlerin adli kapitülasyonlar›n
kald›r›lmas›na kesin olarak istekleri olmad›klar›
da anlafl›lm›flt›.
• Ama iktisadi ve mali kapitülasyonlar konusunda
›l›ml›yd›lar.
• Görüflmelerin sonuçsuz kalmas› üzerine ‹ttihat
ve Terakki Hükümeti çok önemli bir kararla
9 Eylül 1914 tarihinde y›llard›r ülkenin belini
büken kapitülasyonlar› kald›rd›¤›n›
tüm elçiliklere bildirmiflti.
• Kapitülasyonlar›n kald›r›lmas›ndan sonra
"Türkiye Türklerindir" sözü her tarafta
söylenmeye bafllad›.
• Karar üzerine gazete matbaalar› süslerle
donat›lm›flt›.
• Kapitülasyonlar›n 9 Eylül 1914'te kald›r›lmas›
yabanc› devletler bunu kabul etmemifl olsa bile
halk nezdinde ve kamuoyunda büyük kutlamalar
ile karfl›lanm›flt›.
• Bu tarihin bir bayram (id-i milli) olarak
kutlanmas› için de karar al›nm›flt›.

94
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

• ‹stanbul’un çeflitli bölgelerinde binlerce kifli


bafllar›nda m›z›ka tak›mlar› ve zurnalarla milli
havalar çalarak gösteriler yapmaktayd›.
• Ayn› flekilde Anadolu'nun dört bir taraf›nda halk
kapitülasyonlardan kurtulundu¤u için
kutlamalar yapm›fl ve merkeze telgraflar
yollam›flt›.
• Ertesi gün Sultanahmet'te bir miting yap›lmas›
da kararlaflt›r›lm›flt›.
• Miting saati 14.00 olarak kararlaflt›r›lm›fl
olmas›na ra¤men, saat 10.00’dan itibaren
yaklafl›k 100.000 kiflilik kalabal›k Ayasofya
meydan›nda toplanmaya bafllam›flt›.
• Kapitülasyonlar›n kald›r›lmas›na en fazla tepkiyi
Alman elçisi Wangenheim göstermiflti.
• Kapitülasyonlar›n kald›r›lmas› karar› sonras›nda
hükümetin "‹mtiyazat-› Ecnebiyenin ‹lgas›
Üzerine Ecânip Hakk›nda ‹cra Olunacak
Muameleye Dair Talimatname" tüm vilayetlere
gönderilmiflti.
• Kapitülasyonlar›n kald›r›lmas›ndan sonra
hükümetin ilk ç›kard›¤› yasa, 20 Eylül
1914 tarihli gümrük resminin tadili hakk›ndaki
kanun olmufltur.
• Bu arada konsolosluklara da ayr› bir düzenleme
getirilmifl konsolosluklar›n uyaca¤› kurallar
belirlenmiflti.
• Ticaret ve sanatla u¤raflan konsolos, konsolos
vekilleri, ajan konsoloslar›n yapt›klar› sanat ve
ticaretten dolay› Osmanl›’ya ödeyecekleri
temettu vergisini de ödeyeceklerdi.
• Ayr›ca güvenlik ve kamu düzeninin
sa¤lanmas›yla ilgili kanunlar yabanc›lara da
uygulanacakt›.
95
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

• Yabanc›lar hukuk ve ticaret ifllerinde Osmanl›


mahkemelerine baflvurabilecekti
• Osmanl› vatandafllar›n› ilgilendirmese de
yabanc›lar›n davalar› da Osmanl›
mahkemelerinde görülecekti
• Yabanc› elçilikler ise hala bu kanununun
kapitülasyonlara ayk›r› oldu¤unu savunarak
protesto itirazlar›n› hükümete iletmifllerdi
• Yabanc› devletler genelde Osmanl› Adli
teflkilat›n›n yeterli olmad›¤› flikayetlerini dile
getirmifller, özellikle mahkemelerin ve
hapishanelerin ça¤dafl olmad›¤›n› ileri
sürmüfllerdi.
• Buna karfl›l›k Talat Bey’in gazetelere verdi¤i
beyanda; "Düvel-i muhas›ma bize hitaben
hapishanelerimizi ›slah etmedikçe adliyeye ait
kapitülasyonlar›n ref’ine musaade
edilmeyece¤ini söylüyorlar. Fakat aflikard›r ki,
hapishanelerimizi ve teflkilat-› adliyemizi ancak
para ile ›slah edebiliriz, di¤er taraftan ecanibi
efrad-› ahalimizin tabi olduklar› taahüdata tabi
tutarak, menabi-i varidat›m›z› tezyid edebiliriz."
derken, S›rp Yunan örneklerini de vererek
onlar›n da kapitülasyonlar› kald›rd›¤› zaman
hapishanelerinin iyi olmad›¤›n› belirtmiflti.
Günümüzde de AB, di¤er devletlerden
istemedi¤i fleyleri ne hikmetse hep
Türkiye'den talep etmektedir.
Örne¤in; K›br›s sorunu Yunanistan
AB'ye girerken flart koflulmam›flt›r.
• Yabanc› uyruklu suçlular›n her türlü ifllemleri,
do¤rudan konsolosluk memuru olmaks›z›n
yap›laca¤› gibi, avukat› yabanc› oldu¤u halde
bile suçun araflt›r›lmas› ve mahkemesinde
konsolosluk memuru bulunmayacakt›.
96
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

• Konsolosluklarda görevli katipler, kavaslar,


tercümanlar ve ruhani memurlar ile, onlar›n
maiyetindeki mütevelliler gerek Osmanl›
gerek yabanc› olsun hiçbir imtiyazdan
yararlanamayacaklard›.
• Osmanl› memurlar› her tür adli evrak› bildirmek
için yabanc›lar›n binalar›na, otel, dükkan ve
ma¤azalar›na, kanunun emretti¤i flartlarla girme
hakk›na sahip olacaklard›.
• Konsolos mahkemelerinde görülen ifllerin,
o bölgedeki Osmanl› mahkemelerine, konsolosluk
tutukevi ve hapishanelerindeki tutuklular›n ve
mahkumlar›n da Osmanl› tutukevi ve
hapishanelerine geçiflinin sa¤lanaca¤› eklenmiflti.
• "Mehakim-i fieriye ve Nizamiyenin Tefrik-i Vezaifi
Hakk›ndaki Nizamname" ile fieriye
Mahkemelerinin ve Nizamiye Mahkemelerinin
görevleri ayr›lm›flt›.
• Bu nizamname ile amaçlanan, yabanc›lar›n
fleri mahkemelerine gitme ihtimalini ortadan
kald›rarak fleri mahkemelerde yarg›lanamay›z
fleklindeki flikayetlerini bertaraf etmek ve fleri
mahkemelerdeki dini kültürle yetiflmifl yarg›çlara
itiraz› önlemekti.
• ‹kinci aflama olan "Bilumum Mehakim-i fieriye ile
Merbutat›n›n Adliye Nezaretine Tahvili ‹rtibat›"
hakk›nda kanun ç›kart›lm›fl ve bununla fieriye
Mahkemeleri, Adliye Nezaretine ba¤lanm›flt›.
• Üçüncü ve en önemli aflama ise, 25 Ekim 1917
tarihli Hukuk-u Aile Kararnamesi’nin
yay›nlanmas› oldu. Kararname Müslüman olsun
olmas›n bütün Osmanl›lar›n aile hukukunu
düzenleyen bir sistem getiriyordu.
• Art›k Papaz ve Hahamlar nikah k›y›p,

97
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

bozamayacak, nafaka, drahoma gibi ifllerde


hüküm verme haklar› bulunmayacakt›.
• Özellikle 156.maddesiyle ruhani liderlerin
yarg› yetkileri ellerinden al›nm›fl oluyordu.
• Kapitülasyonlar›n kald›r›lm›fl olmas›n›n son
halkalar›ndan olan Hukuk-u Aile Kararnamesi ile
gayrimüslimlerle ilgili davalar›n tümünün fleri
mahkemelere götürülmesi sa¤lanarak
mahkemelerin yetkileri geniflletilmiflti.
• Daha önce fleri mahkemelerin Adliye Naz›rl›¤›na
ba¤lanmas›yla da, Avrupa Hukukuna iliflkin
davalarda kaza birli¤i sa¤lanmak istenmifltir.
• Kilise, manast›r, papaz ikametgahlar›, gece ve
gündüz, erkek k›z, sanayi, ziraat, t›p, hukuk,
ticaret, mühendis ve ruhban yabanc› okullar›,
eytamhane, dikiflhane, hastane, muayenehane,
kabristan gibi, kurulufllar baz› kurallara ba¤l›
tutulmufltu.
• Bu kurulufllar dini ayinlerinde serbest olacaklar,
ancak içlerinde suçlu bar›nd›ramayacaklard›.
• Böyle bir durumda; Osmanl› polisinin buralara
girifl hakk› bulunacakt›.
• Yabanc› kabristanlar da Osmanl› kanunlar›na
göre ifllerini yapacaklar.
• "Kapitülasyon bakayas›" olarak nitelenen
Karantina’daki yabanc› memurlar da iflten
ç›kart›lm›flt›.
• Talimatnamedeki dini, e¤itim kurulufllar› ve
sa¤l›k binalar› hakk›ndaki özel maddeler ile bu
kurulufllar›n imtiyazlar› ortadan kald›r›lm›fl ve
hükümete ba¤l› k›l›nm›flt›.
• Yabanc› devletlerin elçilik ve konsoloshanelerinde
ve yabanc› teba mekanlar›nda band›ra
çekilmesinin koflullar› belirlenmiflti.

98
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

• Gümrük vergileri, %11'den %15'e ç›kar›ld›.


Ad valorem (de¤er) üzerinden resim alma
yöntemi kald›r›larak spesifik (a¤›rl›k) üzerinden
yeni bir gümrük düzenine geçildi.
• Osmanl›’daki bütün yabanc› anonim flirketler,
Osmanl›’da flube ve acentahane açabilmek için
Ticaret Nezareti’ne ünvanlar›n›, tabiyetini,
sermaye miktar›n› bildirecekler ve Osmanl›
yasalar›na ba¤l› kalacaklar›na dair de bir
istidaname vereceklerdi.
• "Müessesat-› Nafia ile ‹mtiyazs›z fiirketler
Muhaberat ve Muamelat›nda Türkçe ‹stimali
Hakk›nda Kanun" ile; demiryolu ve nafia
kurulufllar›nda o güne kadar Frans›zca yap›lan
ifllemler bundan böyle Türkçe yap›lacakt›.
Bugün ülkemizin dört taraf›nda yabanc› dilde
isimler görmek üzücü. Osmanl›n›n son
dönemlerinde oldu¤u gibi hemen tüm ma¤aza
isimleri yabanc›. Bugün, Malatya
Belediyesi'nin Türkçe isim olmayan
ma¤azalara ruhsat vermeme karar› da
anlaml›d›r ve tüm Türkiye'ye yay›lmal›d›r..
• Türkçe ifllem yapmaya bafllayan yabanc›
flirketler, Türkçe bilen eleman almak zorunda
kald›.
• 1 Ekim 1914 tarihinden itibaren Osmanl›
topraklar›ndaki bütün yabanc› postaneler
kapat›ld›, flehirlerdeki posta kutular› da
kald›r›lm›flt›.
• Özellikle savafl halinde olunan ‹ngiltere, Fransa,
Rusya ve Belçika okullar› kapat›lm›fl,
bu okullar›n yerine yeni Türk okullar› aç›lmaya
bafllam›flt›.

99
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

• Osmanl›’daki bütün yabanc› okullar ancak


Osmanl› kanun ve nizamlar›na ba¤l› olarak
kurulacaklard›.
• Okullar Türkçe ve Türkiye Tarih ve Co¤rafyas›
derslerinin Türk dili ile yap›lacak flekilde ders
programlar›n› Maarif idarelerine bildirecekti.
Görüldü¤ü gibi o dönemin bütün
devletlerinin, ba¤›ms›z bir devlet olabilmenin
gerektirdi¤i en basit uygulamalar›n›,
Osmanl› Devleti ancak bir savafl ortam›nda
o da di¤er devletlerin bunu tan›mamalar›na
ra¤men gerçeklefltirmeye çal›flm›flt›.

100
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

‹LG‹L‹ DEVLETLER‹N KALDIRMA


KARARINI KABUL ETMES‹

A lmanya ile, 1917'de kapitülasyon


içermeyen eflitlik esas› üzerine; ikamet,
konsolosluk, adli himaye gibi aç›k antlaflmalar
yap›lm›flt›r ard›ndan savafl koflullar›n›n etkisiyle,
Almanya Osmanl›'daki kapitülasyonlar›n
kald›r›lm›fl oldu¤unu kabul etmifl oluyordu.
• Almanya ile 1917'de imzalanan antlaflma
sonras›nda ayn› koflullar çerçevesinde
Avusturya-Macaristan ile de görüflmelere
bafllanm›fl ve kald›r›lma karar› bu devlete de
kabul ettirilmifl oldu.
• Ayn› flekilde 3 Mart 1918'de Brest-Litowsk
antlaflmas› Rusya da Osmanl› Devleti’ndeki
kapitülasyonlar› tan›mad›¤›n› dünyaya
duyurmufllard›.

101
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

KAP‹TÜLASYONLARIN
YEN‹DEN TES‹S‹

S avafl›n kaybedilmesi ve yabanc›


devletlerin ülkeye girmesiyle 1914’den
beri kald›r›lm›fl olan kapitülasyonlar›n durumu
tekrar önem kazanmaya bafllar.
• Dört y›l boyunca hükümetin kapitülasyonlardan
kurtulma yönünde yapt›¤› tüm çabalar, savafl›n
kaybedilmesi sonucunda tehlikeli bir duruma
gelmiflti.
• 19-20 Ocak 1919 Ateflkesin hemen sonras›nda
‹ngiltere, Fransa, ‹talya fevkalade komiserleri
arka arkaya bu tarihlerde verdikleri müflterek
takrir ile, tebalar› hakk›nda kapitülasyon
usulüne riayet edilmesini ve Belçika, Yunanistan,
Karada¤, Romanya ve S›rp tebas›na da,
verilmifl imtiyazlar çerçevesinde davran›lmas›n›
istedikleri gibi...
• 10 Eylül 1914 tarihinde vermifl olduklar›
ortak notaya dayanarak o tarihten sonraki
bütün teflebbüsleri de yasa d›fl› saym›fllar ve
kapitülasyonlar›n yeniden tesisini istemifllerdi.
• ‹flgal devletlerinin temsilcilerinin kararlar›yla
al›nm›fl bütün kararlar geçersiz duruma
getirilmeye baflland›.
• Bu olanlardan cesaret alan ‹stanbul’daki
Rum Ortodoks Patri¤i ise ‹zmir’in iflgalinden
alt› gün önce Osmanl› Rumlar›n›n her türlü
tebal›k sorumlulu¤undan muaf olduklar›n› ilan
etmiflti.
• Patrikhaneye ba¤l› bütün papazlar da Kurtulufl
Savafl›'n›n sonuna kadar Yunan ordusunu
desteklemifllerdi.

102
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

Günümüzde kendi devlet adamlar›m›z›n


yetersizli¤i ve vurdumduymazl›¤›ndan ve
hoflgörü ad› alt›nda sempozyumlar
düzenleyenlerden yard›m ve cesaret alan
Rum Ortodoks Patri¤i Barthelemos'un
Heybeliada Ruhban Okulu ve ekumeniklik
konusundaki tutumlar› da ayn› çizgide
ele al›nmal›d›r.
1949'da Amerikan vatandafl›
Athenagoras Fener Rum Patri¤i
yap›l›r.
Adnan Menderes Athenagoras'›
ziyaret eder ve elini öper.
Dönemin Milli E¤itim Bakan›
Heybeliada'y› tart›flmaya açar.
Turgut Özal Patrikhaneye maddi
kaynak aktar›m› yapt›r›r.
Sonuçta bugünkü hükümetin tavr› ile
Patrikhane dokunulmaz bir statüye gelmifltir
art›k.
• Bu dönemde önemli bir tarih de 18 Eylül 1919
tarihidir.
• ‹stanbul ‹tilaf Devletleri Polis Karargah›ndan
bu tarihte Beyo¤lu Polis Müdürlü¤üne
gönderilen bir yaz› ile; ‹ngiliz, Frans›z,
‹talyan, Yunan, Amerikan, Rumen,
Lehliler, Çekoslovaklar ve Yugoslavlar›n
kapitülasyonlar›n bahfletti¤i bütün hukuktan
yararlanacaklar› belirtilmifltir.
• Art›k ‹tilaf Devletleri her fleyi denetimleri alt›na

103
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

almak üzereydiler ve son darbeyi de


6 Ocak 1920 tarihli takrir ile vurdular.
• Devletin bütün yetkilerini elinden alma anlam›na
gelen bu takrire göre, belli bölgelerde
mutasarr›fl›k ve kaymakaml›k yapacak kiflileri
seçme hakk›n› kendilerinde görüyorlar ve
örne¤in Tarsus Kaymakaml›¤›’na Rüfltü Bey’in
getirilmesini istiyorlard›.
• ‹tilaf Devletlerinin son istekleriyle,
kapitülasyonlar›n yeniden tesisi için
son aflama da gerçekleflmifl oldu.

CEHENNEM ZEBAN‹S‹
KAP‹TÜLASYONLAR
GER‹ GELM‹fiT‹.

104
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

KURTULUfi SAVAfiI’NDA
KAP‹TÜLASYONLAR

2 3 Temmuz - 7 A¤ustos 1919 tarihinde


gerçeklefltirilen Erzurum Kongresi’nin
5. Maddesinde yer alan "H›ristiyan unsurlara
siyasi hakimiyetimizi ve içtimai muvazenemizi
bozucu imtiyazlar verilemez" sözleriyle
kapitülasyonlar konusunda al›nan tav›r ortaya
konmufltu.
• Ayn› kararlar Sivas Kongresi’nde de kabul
edilmifl ve arkas›ndan oluflturulan Temsil Heyeti
ile Anadolu’da bafllayan ulusal mücadele büyük
bir ivme kazanm›flt›.
• Osmanl› Mebusan Meclisi ise, Ankara’da
Mustafa Kemal taraf›ndan haz›rland›¤› ortaya
ç›kar›lan Misak-› Millî'nin 6. Maddesinde;
"...Bu nedenle siyasi, yarg›sal, parasal alanlarda
geliflmemizi önleyici s›n›rlamalara
(kapitülasyonlar) karfl›y›z" denilmifl ve siyasi,
adli, mali geliflmemize engel kay›tlar olan
kapitülasyonlara karfl› olundu¤u vurgulanm›flt›.
• Özellikle ‹stanbul’un iflgalinden hemen sonra
Duyun-u Umumiyi ve Reji ile Osmanl›
Bankas›’ndan, kasa mevcutlar›n› mahallin en
yüksek mülki idare amirine bildirilmesinin ve
‹stanbul’a gönderme yap›lmamas›n›n istenmesi
savafl koflullar› da olsa tam ba¤›ms›zl›¤a nas›l
önem verildi¤ini göstermekteydi.
• ‹flgal Devletlerinin, Ankara Hükümeti temsilcisi
Refet Pafla’ya verdikleri notada, yabanc›lar›n
ticaretine zarar verdi¤inden dolay›
kapitülasyonlar›n yok say›lmas›na karfl›
ç›kmalar› da ‹flgal Kuvvetlerinin Misak-› Milli
kararlar›ndan duyduklar› endifleyi
göstermekteydi.
105
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

• Çünkü Misak-› Milli’ye göre Türkler esir


yaflamaktansa özgür ölmeyi tercih etmifllerdi.
• ‹stanbul’un iflgali ve Meclisin feshedilmesi
sonras›nda, Ankara’n›n 7 Haziran 1920’de
‹stanbul Hükümeti taraf›ndan yap›lan kanunlar,
düzenlemeler, borçlanmalar ile yabanc›lara
verilen imtiyazlar›n tan›nmayaca¤›na dair
kanun, her tarafta yay›nlanm›fl ve bütün mali
yabanc› çevreler üzerinde kayg› yaratm›flt›.
• Böylelikle al›nan kararlar gere¤i Ankara’n›n
hakim oldu¤u bölgede kapitülasyon
durdurulmufl ve her f›rsatta toplumun özgürlük
ve ba¤›ms›zl›¤›n› k›s›tlayan uygulamalara
izin verilmeyece¤i belirtilmiflti.
• Bu dönemde Ankara Hükümeti'nin yapt›¤›
konumuz aç›s›ndan önemli bir geliflme de
28 Temmuz 1336 (1920) tarihli
"Gümrük resminin 5 misline yükseltilmesine
dair kanun" du.
• Ertesi y›l 1921 de ç›kart›lan bir baflka kanun ile
ise, baz› mallar›n gümrük vergisinin üç misli
daha art›r›lmas› sonucunda 1916 tarifesine
göre: gümrük vergileri on befl misli art›r›lm›fl
oluyordu.

106
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

LONDRA KONFERANSI VE
KAP‹TÜLASYONLAR

K onferans s›ras›nda Lord Kurzon’un


kapitülasyonlar sistemini gerçekte bir
kölelik olarak belirterek, yerine birlefltirilmifl bir
sistemin kurulmas›n› savunmas›, devletlerin
kapitülasyon rejimi yerine yeni bir rejimin
kurulmas›n› istediklerini göstermektedir.
Lord Kurzon’un kapitülasyonlar› kölelik
sistemi olarak görmesine ra¤men, daha
sonraki görüfllerinde, Türkiye’yi yeniden
hem de eskisinden daha s›k› kay›tlar alt›na
almaya çabalamas›, gerçe¤i görmesine
ra¤men, ‹ngiliz ç›kar›na sad›k kald›¤›na
iflaret etmektedir.
• Londra Konferans›nda Yunan Delegesi
Venizelos’un çabalar›na da de¤inmek
gerekmektedir.
• Venizelos konferansta, Türkiye’ye Almanya,
Bulgaristan ve Romanya gibi H›ristiyan devletler
için kabul edilen Avrupal› sistemin
uygulanmas›n› istememiflti.
Bugün de Yunanistan asl›nda Türkiye’nin
AB'ye normal flartlar alt›nda girmesini
istememifltir ve devaml› vetosunu
kullanm›flt›r. Ama ona Türkiye'den tavizler
al›naca¤› garantisi verilince, oyunun içine
dahil olmufl ve Türkiye'nin AB çabas›n›
destekler konuma gelmifltir. Oysa normal
flartlar alt›nda AB'nin Türkiye'yi içerisine
almayaca¤› görülmektedir.

107
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

• Ona göre böyle eflitlikli bir sistem kurulursa,


Osmanl›’n›n gayrimüslimlere vermifl oldu¤u
imtiyazlar›n tümü ortadan kalkm›fl olacakt›.
Oysa Osmanl› Devleti’nin Tanzimat
Ferman›’ndan itibaren kapitülasyonlar
aleyhinde yapt›¤› tüm çabalar ise, bu
Avrupal› sistemi gerçeklefltirmek içindi ve
9 Eylül 1914’teki karar ile de bu
baflar›lm›flt›. Ancak Türkiye’nin Avrupa
sistemine geçilmesini devletler kendi
ç›karlar› için istememiflti.
• Türkiye Hakk›nda Londra Konferans›nda
devletlerin bak›fl aç›s›yla ilgili en önemli
gösterge ‹ngiliz Devlet Arflivlerinden elde edilen
bir belgeydi.
• Belgeye göre küçük bir Türkiye devleti kurulmas›
istenirken "kapitülasyonlar adli ifllere de
uzat›labilir. Japonya’dan kapitülasyonlar›
kald›rd›k, çünkü onlar kuvvetliydi, baflka
çaremiz yoktu. Türklerin kafas›,
Japonlar›nkinden çok daha az ifller bu nedenle
kapitülasyonlar adli ifllere de uzat›labilir"
denilmifl ve böylece Bat›l›lar›n, kapitülasyonlar›n
kald›r›lmas›n› hangi flartlar alt›nda kabul
edece¤i ortaya ç›km›flt›.
DEMEK K‹ KAP‹TÜLASYONLARI
KALDIRMAK KUVVET ‹STER.
‹fiTE O KUVVET 1923 YILINDA
TÜK‹YE'N‹N EL‹NDED‹R.
DARISI GÜNÜMÜZE...
• Devletlerin Türkiye üzerinde görüflmeleri
18- 26 Nisan 1920 San Remo’da da devam
etmiflti. Burada, Türkiye’deki adli kapitülasyon
rejiminin yerine bir adalet reform tasar›s› için,
108
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

bütün devletlerin
MUSTAFA KEMAL" kat›l›m›yla
...Adli kapitülasyonlara oluflacak bir
komisyon
gelince.. oluflturulmas›na
karar verilmiflti.
Adli kapitülasyonlarda
• Bu komisyon
muhtar mahkeme ad› Osmanl› Hükümeti
ile anlaflarak ya
alt›nda yine adli karma ya da
birlefltirilmifl bir
kapitülasyonlar› bize rejim
kabul ettirmek benimseyecekti.
• Böylece Londra ve
istiyorlar. San Remo
Memleketin kaza konferanslar›nda,
Sevres
(YARGI) hakk›ndan Antlaflmas›’nda
Türkiye’ye
yoksun olmas› veyahut sunulacak
antlaflma tasla¤›
kaza hakk›nda kay›tl› belirlenmifl
olmak tam ba¤›ms›zl›k oluyordu.

ile ba¤daflt›r›lamaz..."

109
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

SEVR ANTLAfiMASI VE
KAP‹TÜLASYONLAR

1 0 A¤ustos 1920 tarihinde ‹stanbul


Hükümeti taraf›ndan imzalanan Sevr
Antlaflmas›’n›n kapitülasyonlarla ilgili maddeleri
261 ve 317. Maddeler aras›ndayd›.
• Buna göre; "kapitülasyonlar, 1 A¤ustos
1914’den evvel, bunlardan do¤rudan do¤ruya
veya dolay›s›yla istifade eden devletler
menfaatine yeniden tesis edilecek ve 1 A¤ustos
1914’ten evvel bunlardan istifade etmeyen
müttefik devletlere de teflmil edilecek.
Ecnebi Postahaneler yeniden aç›lacak,
muahedelerden say›lanlardan baflka hangilerinin
meriyete geçmesi laz›m geldi¤ini devlete
bildirecekler" denilmiflti.
• Böylece 19 Ocak 1919 tarihinde ‹stanbul’daki
yüksek komiserlerin kapitülasyonlar› yeniden
tesisi için verdikleri nota ile bafllayan bu fiili
süreç, Sevr ile resmiyete dönüfltürülmek
istenmifltir.
• Yine daha önce belirlendi¤i gibi Sevr’de adli
kapitülasyonlarla ilgili 136. Madde ile 6 ay
içinde ‹ngiliz, Frans›z ve Japonya üyelerinden
oluflacak bir adlî ›slahat komisyonu, Osmanl›
hükümetinin de onay›n› alarak, muhtelit veya
tek bir usul oluflturulmas›n› tavsiye ediyordu.
• Böylece Türkiye’nin elinden adli ›slahat yapma
hakk› da al›nm›fl olacakt›.
• Bununla da kal›nmam›fl, gümrük tarifeleri
1907 y›l›ndaki gibi de¤er üzerinden % 8 olarak
belirlenmiflti.
• 141. Madde ile az›nl›k okullar›na, devletin hiç bir
müdahalesinin olamayaca¤›,
110
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

• Yabanc› flirketlerin tüm haklar›n›n


geri verilece¤i de belirlenmiflti. Böylece
Türkiye’nin tüm mali denetimi ile birlikte idari
denetimi de ‹tilaf devletlerinin eline geçecekti.
Sevr’e göre ekonomik nitelikteki hiç bir
karar, Türk hükümetinin yetki alan›na
verilmemiflti. Paran›n ›slah edilmesi,
ekonomik geliflme, vergi reformu, iç ve d›fl
borçlanma, gümrük tarifeleri politikas›,
imtiyazlar, tüm kaynaklar, oluflturulmufl
bir mali komisyona b›rak›lm›flt›.
Bu ekonomik halkalarla Türkiye ‹tilaf
Devletlerine zincirlenmifl oluyordu.
• Sevr Antlaflmas›nda Osmanl› hükümeti
taraf›ndan kapitülasyonlar›n kald›r›lmas›,
eksiltilmesi, de¤ifltirilmesi yolunda ç›kart›lm›fl
olan bütün kanunlar, kararnameler, nizamname
ve talimatnameler hükümsüz say›lm›flt›.
• Adli alanda da büyük tavizler söz konusuydu.
Eskisi gibi konsolos mahkemeleri oluflturulacak,
kendi vatandafllar›n›n uyacaklar› kurallar›
kendileri belirleyecekti.

111
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

KURTULUfi SAVAfiI VE
KAP‹TÜLASYONLAR

1 921 fiubat ay›nda bir Amerikan


destroyerinde görüflen Ankara Hükümeti
ile Amerikal› yetkililer aras›nda Amiral Bristol’e
iletilmek için verilen notada, T.B.M.M.’nin temel
amac›n›n, Anadolu halk›n›n siyasal ve ekonomik
ba¤›ms›zl›¤›n› sa¤lamak oldu¤u belirtilmifl ve
kapitülasyonlar›n kald›r›lmas› kofluluyla
Amerika ile dostane iliflkilere bafllanaca¤›
anlat›lm›flt›.
• 16 Mart 1921’de imzalanan Moskova
Antlaflmas› ile Sovyet Rusya, Türkiye’deki
kapitülasyonlar› yok saym›flt›.
Ankara Hükümeti yabanc› sermaye
konusunda kesinlikle olumsuz de¤ildi.
Aksine her f›rsatta ülke kalk›nmas›n›n
yabanc› sermaye yard›m› ile olaca¤›n›
ancak Misak-› Milli kararlar› gere¤ince tam
ba¤›ms›zl›k aç›s›ndan bu yabanc› sermayenin
baz› flartlar› yerine getirmesi gerekti¤ini de
belirtiyorlard›.
• Art›k Ankara Hükümeti’nin baflar›lar›
herkes üzerinde olumsuz etki yapm›fl ve
yeni düzenlemelerin gerekti¤i kabul edilmifltir.
• Ayr›ca Ankara’n›n kapitülasyonlar› kald›raca¤›
yönündeki bir görüfl de oluflmufl durumdad›r.
• Buna karfl›l›k Mustafa Kemal ve arkadafllar› ise
kapitülasyonlar ortadan kalkmadan tam
ba¤›ms›zl›¤a kavuflamayacaklar›n›n
fark›ndayd›lar.
• Bu nedenle de Lozan’a giden heyete verilen
talimatlardan birisi de kapitülasyonlar›n
kesinlikle kald›r›lmas› olacakt›.
112
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

• 9 Eylül'den sonra ‹zmir'in kurtar›lmas› ve


sonras›nda Türk ordular›n›n ‹stanbul’a giriflinin
hemen ard›ndan,
Ankara Hükümeti gümrüklere el koymufl,
Gümrük memurlar› iflten ç›kar›lm›fl ,
Gümrük resmi de üç misline yükseltilmiflti.
Ayr›ca Düyun-u Umumiye’deki çal›flanlar
iflten ç›kart›lm›fl,
Düyun-u Umumiye’nin alaca¤› %3 has›lata da
el konulmufltu.
Mustafa Kemal "... memleketin serveti
lüzumsuz yere d›flar› ç›kmas›n. Bunu temin
eden fley d›flar›dan içeriye girecek olan eflyaya
gümrük koymakt›r. Devlet bu hususta serbest
olmazsa, dflar›dan girecek mal üzerinde
etkili olmazsa ve koyaca¤› gümrük resminde
serbest olmazsa bu mesele, kapitülasyon
ruhundan hariç say›labilir mi? Tabii hay›r..
‹flte karfl›m›zdakiler bu ve bu gibi noktalarda bizi
hala kendi arzular›na ram etmek için icbarda
bulunuyorlar. Bu mesele en önemli bir meseledir.
fiöyle veya böyle olsun demekte milletin ve onu
temsil eden Meclis ve Hükümetinin ba¤›ms›z olmas›
laz›m gelir. Tam ba¤›ms›z halde olmak laz›m gelir."
Bu dönemde Türkiye’ye önerilen rejim ›l›ml› bir
kapitülasyon sistemiydi. Belçika, Milletler Cemiyeti
garantisi alt›nda Türkiye’de ›l›ml› bir kapitülasyon
kurulmas›n› istemiflti.
Yabanc› devletler, tarihin her döneminde
elindeki avantajlar› kaç›rmak istememifl ve
ne kopar›rsam kard›r anlay›fl›n›
benimsemifllerdir. Bugün de AB konusunda
ayn› düflüncededirler ve bunu K›br›s

113
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

konusunda, siyasi flartlarda ve AB için özel


bir statü önermelerinden de anlayabiliriz.
• Bu geliflmeler ›fl›¤›nda 4 fiubat 1923’de Lozan
Konferans›’n›n kesilmesi sonras›nda geliflen
olaylara bak›lacak olursa ilk dikkati çeken olay,
‹zmir’deki bir ‹ktisat Kongresi toplanmas›yd›.
• 17 fiubat 1923’te toplanan Kongreye baflta
Mustafa Kemal Pafla olmak üzere, Ankara’n›n
önemli askeri liderleri, meclis üyeleri, büyük
toprakl› zengin çiftciler, ‹stanbul tüccarlar›
Anadolu esnaf› ve iflçiler kat›lm›flt›.
• Mustafa Kemal’in kongreyi aç›fl nutkunda
genel bir giriflten sonra kapitülasyonlar›n
tarihçesine girmesi, yabanc› sermaye konusunda
konuflmas› ilgi çekiciydi.
• Özellikle "cümlemizin arzumuz fludur ki
bu memleketin efrad› ellerinde numuneleriyle
ziraat›n, ticaretin, sanat›n, sanayinin, hayat›n
bir mümessili olsun" sözleriyle yerli iktisat›n
önemini vurgularken,
• "Efendiler, iktisadiyat sahas›nda düflünürken ve
konuflurken zannolunmas›n ki biz ecnebi
sermayesine has›m bulunuyoruz. Hay›r bizim
memleketimiz vasidir (genifltir) çok say (emek) ve
sermayeye ihtiyac›m›z var. Kanunlar›m›za riayet
flart›yla ecnebi sermayelerine laz›m gelen
teminat› verme¤e her zaman haz›r›z" diyerek de
yabanc› sermayenin flartl› olarak kabul
edilece¤ini vurgulam›flt›.
• Mustafa Kemal Pafla Chicago Tirbün ‹zmir
muhabirine 26 Eylül 1922 tarihinde verdi¤i
demeçte "kapitülasyonlar› hiç bir k›sm›nda
istisnay› kabul etmiyoruz. Adli mali veya askeri
kapitülasyonlar›n hiçbirini tan›m›yoruz"

114
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

• 2 Aral›k 1922’de ise Petit Parisien’e


"... Her fleyden evvel fluras› bilinmelidir ki
T.B.M.M. Hükümeti kapitülasyonlar›n ibkas›n›
asla kabul etmeyecektir. fiayet teba-y› ecnebiye
eskiden oldu¤u gibi bundan sonra da
kapitülasyonlardan istifade etmeyi
düflünüyorlarsa aldan›yorlar. Kapitülasyonlar
bizim için mevcut de¤ildir ve asla mevcut
olmayacakt›r. Türkiye’nin istiklali her sahada
tamamen ve kamilen tasdik olunmak flart›yla
kap›lar›m›z bütün ecnebilere geniflce aç›k
kalacakt›r"

115
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

KES‹N SON : LOZAN

T B.M.M ve hükümeti taraf›ndan Lozan


Antlaflmas›’na giden Türk Heyeti’ne
verilen talimatlar›n en önemli maddelerinden
birinin kapitülasyonlar olmas› anlaml›d›r.
• Mustafa Kemal’in ‹zmir ‹ktisat Kongresi’ndeki
aç›l›fl konuflmas›nda da belirtti¤i gibi
"konferanstaki muhatablar›m›z bizimle üç-dört
senelik de¤il, üç yüz ve dört yüz senelik hesabat›
rüyet ediyorlard›."
• Lozan’a gidecek heyet, Meclis’in önerileriyle
birlikte Bakanlar Kurulu’nun da direktiflerini
alm›flt›.
• Özellikle kapitülasyonlar konusunda
"konferans›n kesilmesine yol açsa bile kabulu
reddedilmeli" talimat› bu anlamda önemliydi.
• Lozan’da kapitülasyonlar›n en çetin
tart›flmalar›n geçti¤i konular›n bafl›nda
gelmesinin nedenleri aras›nda, her iki taraf›n
kendi ç›karlar› için kapitülasyonlar›n varl›¤› ve
yoklu¤unun önemini bilmeleri kadar,
di¤er konular›n bir veya iki devleti ç›karlar›n›
ilgilendirirken, kapitülasyon konusunun
konferansa kat›lan tüm devletleri ilgilendirmesi
de bulunur.
• ‹smet Pafla komisyonda çok uzun ve önceden
haz›rlanm›fl ayr›nt›l› bir rapor okudu.
• Bu rapora göre Türk tezi üç esasta toplanm›flt›.
1. Türkiye genel hukuka uymayan
kapitülasyonlar›n yeniden tesisini kabul edemez.
2. Türkiye kapitülasyon özelli¤i gösteren hiç bir
usulü bunlar›n yerine kabul edemez.

116
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

3. T.B.M.M. Hükümeti devletlerle karfl›l›kl› olmak


flart›yla ve devletler hukuku prensiplerine göre
ticaret, ikamet, konsolosluk ve suçlular› iade
mukaveleleri yapmaya haz›rd›r.
• Lozan’›n hem birinci hem de ikinci aflamas›nda
yabanc› devletler kapitülasyonlar›n
kald›r›lmas›na, ancak yeni rejim getirilmesi
flart›yla olur vermekteydiler.
• ‹smet Pafla kapitülasyonlar konusunda
gerçekten çok hassast›. Komisyonda "bu hususta
karar›m katidir. Benim için baflka türlü hareket
imkan› yoktur. Bu adli usul meselesinde
memleketim çok hassast›r. Hiç bir ad ve flekil
alt›nda kapitülasyon kabul edemeyiz.
Kaza hakk›m›z› asla feda edemeyiz" demiflti.
‹smet Pafla’n›n bu kesin tavr›, Avrupa
bas›n›nda da yank›lanm›flt›. Bunun üzerine
Le Temps’a bir demeç veren ‹smet Pafla;
"karfl›n›zda özgür bir halk var sömürge de¤il,
eflit insanlar var, kullar de¤il" fleklinde
konuflmufltu.
• Az›nl›klar ve kapitülasyonlar konusunda
Türk heyetinin önüne gelen önemli engellerden
birisi de Türkiye’nin laik olmad›¤› görüflleriydi.
• Oysa bu 1917 y›l›ndaki Hukuk-u Aile
Kararnamesi ile sa¤lanm›flt›. Ancak daha sonra
kald›r›lmas› ile bu yönden savunma
imkans›zlaflm›fl olmaktayd›.
• Çünkü adli sistem laikleflmeden, ülkedeki
her vatandafla ayn› hukuku uygulamadan adli
kapitülasyonlar›n yolunda ülkelerin itirazlar›
devam edecekti
• 23 Nisan 1923’te Lozan konferans›n›n ikinci
k›sm› bafllam›flt›. ‹kinci dönemde de özellikle adli

117
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

kapitülasyonlar üzerinde tart›fl›lm›fl ve sonuçta


24 Temmuz 1923’te Lozan Antlaflmas›
imzalanm›flt›.
• Lozan Antlaflmas›n›n özel hükümler
bölümündeki 28. maddedeki "Ba¤›tl› yüksek
taraflar Türkiye’de kapitülasyonlar›n tümü ile
kald›r›lmas›n›, her biri kendisi ile ilgili olarak
kabul ettiklerini aç›klarlar" fleklindeki tan›mla
böylece kapitülasyonlar kald›r›lm›fl olmaktayd›.
Lozan Antlaflmas› sonras›nda kapitülasyonlar,
Türkiye’de kalkm›fl olmas›na ra¤men özellikle
büyük devletlerin mandas› alt›nda olan Suriye,
Lübnan gibi yerlerde bu imtiyazlar devam etti¤i
gibi, Frans›zlar yabanc›lar için farkl› ayr›cal›klar
tafl›yan hukuk kurallar›n› da ilan etmifllerdi.
Kapitülasyonlar Lozan
Konferans› ile birlikte
tümüyle kald›r›lm›flt›r.
• Türkiye Bat› Dünyas› için
vazgeçilemeyecek flekilde önemlidir.
• Bat›l›lar ulus devlet ve ulusal
ba¤›ms›zl›ktan ödün vermeyen
Mustafa Kemal Türkiyesini etki alt›na
alabilmek için, daha önce denemifl
olduklar› ve neredeyse baflar›l› da
olacaklar› ekonomiyi çökertme politikas›n›
1947 y›l›ndan beri yine uygulamaya
koymufllard›r.
• Sonuçta Türkiye ekonomik kalk›nma,
e¤tim, savunma, maliye, sosyal güvenlik
konular›nda ulusal politikalar
izleyemeyecek flekilde zincirlere
vurulmak üzeredir.

118
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

• IMF, Dünya Bankas›, GATT, OECD, AB,


Gümrük Birli¤i, antlaflmalar›yla Türkiye
flu an k›p›rdayamayacak bir durumdad›r.
• T›pk› Osmanl›'n›n kapitülasyonlar ve
borçlarla k›p›rdayamad›¤› gibi.
• Buna en büyük katk› da Atatürk'ten sonra
gelen devlet adamlar› taraf›ndan
yap›lm›flt›r, maalesef. Atatürk,
devrimlerini gerçeklefltirirken tek dayanak
noktas› Türk ulusunun kendi gücüne
dayanmakt›.
• Ancak ondan sonra gelenler
Atatürkçülü¤ün en önemli özelliklerinden
biri olan kendi gücüne dayanmak anlay›fl›
yerine özellikle ekonomide d›fl güçlere
ba¤lanmak gibi bir yolu seçtiler.

119
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

SONUÇ

B at›l›laflma sürecinde, d›fla ba¤›ml›l›k ve


sömürünün artmas›, halk›n
yoksullaflmas›na neden oluyordu. Osmanl›
ekonomisi, elitlerin eliyle Bat› kapitalizminin
ç›karlar› do¤rultusunda biçimlendirildikçe
geriliyor ve bunun yükünü halk omuzluyordu.
• Bugün de önümüze konulan IMF yasalar›,
y›llar önce Osmanl›’n›n parçalanmas› için
haz›rlanan, zaman› geldikçe Türk’ün önüne
konulan yasalar›n, fermanlar›n benzeridir.
Bu yasalar kayg› vericidir, büyük tehlikeler
tafl›maktad›r.
• Bat› kapitalizminin bugünkü gelene¤i,
kökenlerini o dönemden almaktad›r. Bat›
Avrupa, Osmanl›’da oldu¤u gibi, önceleri mal
satarak sömürüye bafll›yor, ard›ndan satt›¤›
mallar›n gelirini borç vererek sömürüsünü
sürdürüyor sonra da az geliflmifl ülkelerdeki
kurulufllar› ve tesisleri çok ucuza kapatarak
sömürünün son halkas›n› tamamlam›fl oluyordu.
TEKEL ve Tüprafl'ta da ayn› fleyler olmufltur.
• 1879’da ‹ngiliz D›fliflleri Bakan› Lord Derby,
kendisinden gayet emin olarak "Osmanl›
Devleti’ni o denli yak›ndan denetliyoruz ki bu
devletin topraklar› üzerindeki egemenli¤i pratik
olarak s›f›ra inmifltir" demektedir. Bat›'n›n
böylece, sömürdü¤ü ülkeleri a¤›r borç yoluyla
sisteme ba¤lamay› klasik bir yöntem haline
getirdi¤i anlafl›lmaktad›r.
• H›ristiyan Bat›’n›n bugünkü silahlar› baflta
Gümrük Birli¤i ve Avrupa Birli¤i olmak üzere,
IMF, çok tarafl› ve ikili anlaflmalar› ve Tahkim
Yasalar›d›r. Tahkim ile, MAI ve benzeri
anlaflmalar›n önündeki hukuksal engeller
120
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

kald›r›larak kapitülasyonlar yeniden


uygulanacak, ülkemiz sömürgelefltirilecektir.
Uluslararas› tahkim, Türkiye'yi uluslararas›
mahkum durumuna getirecektir.
• Osmanl› ekonomisi Düyun-u Umumiye'nin
bask›s› alt›ndayd›. T›pk› bugün IMF ve Dünya
Bankas›’n›n Türk ekonomisi üzerindeki rolü gibi.
Avrupa'ya entegrasyon çabalar› ve do¤ucu-bat›c›
çekiflmesi had safhadad›r. Aynen bugün Avrupa
Birli¤i’ne girifl süreci ve toplum içi z›tlaflmalar›n
varoldu¤u gibi. Kapitülasyonlar ve az›nl›k
meseleleri devletin elinin kolunu ba¤lamakta ve
topraklar›m›z üzerinde oyunlar oynanmaktad›r.
Yine bugün ülkemizin ana politikas›n› belirleyen
unsurlar gibi. Ve en önemlilerinden biri;
devlet teknolojik geliflmelere ve sanayi ça¤›na
ayak uyduramaz durumdad›r.
Bugün bilgi ça¤›na entegrasyonda çok geç kalan
ülkemiz gibi.
• Günümüzde olumsuz sonuçlar› ac› ve üzüntüyle
izlenen 1963 Ankara Anlaflmas›, 24 Ocak 1980
kararlar›, 1995 Gümrük Birli¤i Antlaflmas›,
1999 Helsinki koflullar›, 2000 Kat›l›m Ortakl›¤›
Belgesi, 2001 Ulusal Program AB’nin Türkiye’yi
k›skaca alma, kuflatma, çevirme, uydu yapma
kan›tlar›d›r. Çok Yanl› Yat›r›m Anlaflmas›
(MAI)’ndan sonra tahkimle bafllayan,
özellefltirmelerle devletin sosyal niteli¤ini bozan
geliflmeler de bu dizidedir.
• 05.06.2003 tarihinde TBMM’de "Do¤rudan
Yabanc› Yat›r›mlar Kanunu" kabul edildi.
Kanunun tan›mlar bafll›kl› 2. maddesi; yabanc›
yat›r›mc›lar›n yurt içinden sa¤lad›klar› do¤al
kaynaklar›n aranmas› ve ç›kar›lmas›na iliflkin
haklar› do¤rudan yabanc› yat›r›m kapsam›na
alm›fl. Buna kapitülasyon denmez de ne denir?

121
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

• fiimdi hepimiz yeniden düflünelim. 1839-1919


Dönemi ile 1939-2003 dönemi aras›nda ne fark
var? O dönem Sevr ile biten bir 80 y›l› kitaplar
dan okuduk flimdi ise tarih gözlerimizin önünde
seyrediyor.
• ‹çinde bulundu¤umuz koflullar, Kurtulufl Savafl›
koflullar›d›r...Çünkü, o günlerde oldu¤u gibi,
devletimiz, egemenli¤imiz, ba¤›ms›zl›¤›m›z,
özgürlü¤ümüz, vatan›m›z, topraklar›m›z
tehlikededir...
MUSTAFA KEMAL 24 EK‹M 1919'da
K›rflehirli gençlerle yapt›¤› konuflmada;
"En önemli kurtulufl ilkesi halk›n
örgütlenmesidir. Örgütlenemeyen bir halk
saray karfl›s›nda, sömürgeciler karfl›s›nda
yenilir, ezilir. Öyleyse, genç ayd›nlar halk›n
önüne düfleceksiniz. Ulusal bilincin ateflini
yakacak ve Türk halk›n› ba¤›ms›zl›k
savafl›m›z›n halkas›nda örgütleyip,
birlefltireceksiniz. Bu örgütlenmeden nereye
ç›kaca¤›z, bu örgütlenmeden halk›n
yüzy›llardan beri özledi¤i halk devleti yoluna
ç›kaca¤›z. Bu halk hareketini bir ulusal
devlet haline getirece¤iz..."

122
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

DO⁄RU SÖZE NE DEN‹R?

‹ stanbul Frans›z Ticaret Odas›


Raporu-1922 "...en fliddetli Türk
dostlar›n›n da kabul etti¤i gibi imtiyazlar› muhafaza
etmeliyiz. Abart›lm›fl durumdaki Türk gururunu
okflamak için kapitülasyonlar›n iptal edildi¤i ilan
edilebilir, ama bir baflka flekil alt›nda bunlar devam
ettirilebilir. ...Hukuk sisteminin düzeltilmesi için
15 y›l konabilir ve sonuçta düzeldi¤i kabul edilirse
haklar kalkar. ...E¤er Kapitülasyonlar kald›r›l›rsa
Frans›zlar da di¤er yabanc›lar da Osmanl›lardan
al›nan vergileri vermek durumunda kalacakt›r.
...Muhtemelen Türkiye ekonomik özgürlü¤ünü de
al›r. Dolay›s›yla flimdiye kadar Avrupa devletlerinin
onay›yla saptanan gümrük tarifelerini istedi¤i gibi
belirleyebilir, yöneticilerinin fakirleflmifl ve
nüfussuz kalm›fl ülkede büyük bir sanayi kurmak
gibi çocukça hayalleri bulundu¤una göre koruyucu
amaçla gümrük tarifelerini büyük ölçüde
artt›racaklard›r. ...Ayr›ca Fransa ve ‹ngiltere’nin
bafl müflterisi oldu¤u ham maddelerin fiyatlar›n› da
art›racaklard›r. ‹çki yasa¤›n› da ‹zmir ve Bursa’ya
girer girmez uygulad›lar. Bundan Fransa’n›n zarar›
y›lda 15 milyon olacakt›r. ...Saf suya mahkum
edilmek kiflisel özgürlü¤e ayk›r›d›r. ...fiirketlerimiz
kontrol alt›na girecek, yaz›flmalar› Türkçe yapmak
zorunda kalacak, bütün memurlar›n Türk olmas›
istenecek ve bu yüzden vatandafllar›m›z,
gemilerimiz, okullar›m›z, hastanelerimiz,
genel hizmet kurumlar›m›z, Frans›z, ‹talyan,
‹ngiliz postalar› yok olacakt›r. ...Bu ac›kl› durumda
eski imtiyazlar›m›z›n olabildi¤i kadar bir k›s›m
enkaz›n› kurtarmaya çal›flmal›y›z".
Blaisdell. Türk kolayca para alabildi¤ini görünce
bunu daha serbestce harcamaya bafllad›.
Fakat Türkler gerek sarfiyat›n kontrolü ve gerek

123
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

gelirlerin tahsili konusunda maliyetlerini


Avrupal›lar gibi idare edemiyorlard›. Bu suretle
ödeme vadeleri geldi¤i zaman baflvurduklar› tek
kaynak gene borçlanma idi.
Alexandre Halphand (Parvus) (1900'ler).
Türk hükümeti bir kere borçlanmaya bafllay›nca,
önceleri borçlanmakta gösterdi¤i afl›r›l›¤›,
hesaps›zca ve ihtiyats›zca borçlanmak suretiyle,
yine göstermifltir. Durum her para verenin ileri
sürece¤i her flart› kabul etmeye kadar varm›flt›r.
Rosa Luxemburg. (1910'lar) Avrupa
sermayesinin yürüttü¤ü kültürel çal›flma kanal›yla
Türkiye'nin iktisadi kalk›nd›r›lmas›n›n
iç mekanizmas› fludur; o büyük teflebbüslerin
maliyetleri do¤al olarak çok dall› budakl›, çok
karmafl›k bir devlet borçlar› düzeniyle ecnebi bir
banka taraf›ndan sa¤lan›yordu. Türkiye devleti
sonsuza kadar Bat›l› büyük flirketlerin borçlusu
kalacakt›.
Lothar Rathmann. (1930'lar) ‹leri sürdükleri
gibi Türkiye'nin sanayilefltirilmesi türünden bir
amaç asla güdülmüyordu. ‹ngiliz, Frans›z ve di¤er
emperyalistler gibi Alman emperyalizmi de
sömürge ve yar› sömürgelerde ulusal sanayilerin
kurulmas›na, yaln›z karfl› ç›kmakla kalm›yacakt›;
çok defa kendi mal ve sermayi ihrac› nedeniyle,
oralardaki geliflmifl yerli imalat› y›kmakta,
üretici güçlerin geliflmesini yavafllatmakta ve
Türkiye'nin ba¤›ms›z ekonomik geliflmesi için
mevcut koflullar› ortadan kald›rmaktayd›.
TAR‹HTEN DERS ALINMIfi
OLSAYDI TAR‹H TEKERRÜR
ETMEZD‹!

124
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

KAP‹TÜLASYONLAR VE ATATÜRK

M ustafa Kemal Atatürk, siyasal


ba¤›ms›zl›¤›n ancak ekonomik
ba¤›ms›zl›kla desteklendi¤inde tam ba¤›ms›zl›¤›n
kazan›laca¤› görüflünü tafl›maktad›r.
• Nitekim 1 Mart 1922 günü T.B.M.M.’nin üçüncü
yasama y›l›n› açarken yapt›¤› konuflma bunu
aç›kca ortaya koymaktad›r.
• Yine 17 fiubat
"...Art›k engelsiz ve 1923 tarihinde
ba¤›ms›z bir hayata toplanan ‹zmir
‹ktisat Kongresi
at›lan Türkiye için, aç›fl konuflmas›nda
"Bir devlet ki
ekonomik yaflam› kendi
bo¤makta olan uyru¤undaki
halka koydu¤u
kapitülasyonlar vergiyi,
yoktur. yabanc›lar
uygulayamaz,
(fiiddetli alk›fllar) bir devlet ki
Ve olamaz." kendi gümrük
resimleri ve her
türlü vergi ifllemlerini düzenleme
hakk›ndan al›konulur, bir devlet ki kendi
kanunlar›na göre yarg› hakk›n›
yabanc›lara uygulayabilmekten yoksundur,
o devlete ba¤›ms›z denilemez" diyerek
kapitülasyonlar hakk›nda genel görüflünü
aç›kça ifade etmifltir.
• Atatürk 1 Mart 1922 Meclis aç›l›s›nda
" Efendiler, her fleyden önce yaflam ve
ba¤›ms›zl›¤›m›z› sa¤lamak demek olan milli
amac›m›za ulaflmaktan baflka bir fley
düflünemeyiz. Bundan dolay›, bizce en önemli

125
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

nokta mali kudretimizin bunu karfl›lay›p


karfl›layamayaca¤›d›r. ...Mali kudretimiz,
bu güne kadar oldu¤u gibi d›fl borçlanma
yap›lmadan da orta halli bir düzeyde, ülkeyi
yönetecek ve amac›na ulaflt›racakt›r.
...Bugünkü
... Mali kudretimiz, mücadelemizin
amac› tam
bugüne kadar oldu¤u ba¤›ms›zl›kt›r.
Ba¤›ms›zl›¤›n
gibi d›fl borçlanma tam sa¤lanabilmesi
ise ancak mali
yap›lmadan da orta ba¤›ms›zl›k ile
mümkündür.
halli bir düzeyde, Bir devletin asl›,
ba¤›ms›zl›ktan
ülkeyi yönetecek ve yoksun olunca
o devletin bütün
amac›na hayat› bölümlerinde
ba¤›ms›zl›k
ulaflt›racakt›r. sakat durumdad›r."

126
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

ATATÜRK’ÜN SÖZLER‹

D urumu düzeltmek için mutlaka


Avrupa'dan ö¤üt almak, bütün iflleri
Avrupa'n›n emellerine göre yürütmek,
bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtak›m
düflünceler belirdi. Oysa, hangi ba¤›ms›zl›k
vard›r ki, yabanc›lar›n ö¤ütleriyle, yabanc›lar›n
planlar›yla yükselebilsin? Tarih böyle bir olay
kaydetmemifltir.' Bugünkü mücadelelerimizin
amac› tam ba¤›ms›zl›kt›r. Ba¤›ms›zl›¤›n
bütünlü¤ü ise ancak mali ba¤›ms›zl›k ile
mümkündür. Bir devletin maliyesi
ba¤›ms›zl›ktan yoksun olunca o devletin bütün
hayati kurulufllar›nda ba¤›ms›zl›k felç olur.
Çünkü her devlet organ› ancak mali kuvvetle
yaflar. Mali ba¤›ms›zl›¤›n korunmas› için ilk flart,
bütçenin ekonomik bünye ile orant›l› ve denk
olmas›d›r. Bundan ötürü; devlet bünyesini
yaflatmak için d›flar›ya baflvurmaks›z›n
memleketin gelir kaynaklar›yla idareyi sa¤lama
çare ve tedbirlerini bulmak laz›md›r ve bu
mümkündür... Azami tasarruf milli prensibimiz
olmal›d›r. (1922)
• Memleketimiz ekonomik teflkilat ve çevre
itibar›yla kuvvetli bir halde bulunmuyordu.
Kiflilerin ekonomik güçleri de serbest rekabete
dayanabilecek dereceye ulaflamam›flt›.
Tanzimat'›n açt›¤› serbest ticari devri Avrupa
rekabetine karfl› kendisini savunamayan
ekonomimizi bir de ekonomik kapitülasyon
zincirleriyle ba¤lad›. Teflkilat ve kiflisel k›ymet
aç›lar›ndan ekonomi sahas›nda bizden çok
kuvvetli olanlar memleketimizde, bir de fazla
olarak, ayr›cal›kl› durumda bulunuyorlard›.
Kazanç vergisi vermiyorlard›. Gümrüklerimizi
ellerinde tutuyorlard›. ‹stedikleri zaman

127
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

istedikleri eflyay›, istedikleri flartlarla


memleketimize sokuyorlard›. Bütün ekonomik
sahalar›m›za bu sayede mutlak egemen
olmufllard›...
• Hükümetimizin her medeni devlet gibi d›fl
borçlanmalar yapmas›na lüzum vard›r.
fiu kadar ki, borç al›nan yabanc› paralar›n›
ödemeye mecbur de¤ilmifliz gibi, amaçs›z
israf ve tüketim ile borçlar›m›z›n yükünü
artt›rarak mali ba¤›ms›zl›¤›m›z› tehlikeye
düflürmeye kesin flekilde karfl›y›z.
Biz memlekette, bay›nd›rl›¤›, üretimi ve
halk›n refah›n› temin edecek, gelir
kaynaklar›m›z› gelifltirecek verimli
borçlanmalara taraftar›z. (1922)
• Büyük devletler flimdiye kadar bize flu veya bu
sorunlarda gösteriflli yard›mlarda bulunuyor
gibi görünüyorlar, oysa ekonomik tutsakl›kta
bizi felce u¤rat›yorlard›. Öteden beri bize baz›
fleyleri vermifl gibi, bizim baz› haklar›m›z›
tan›m›fl gibi durum al›rlar, gerçekte ekonomide
elimizi kolumuzu ba¤larlard›. Bu tutsakl›¤a
katlanan devlet ileri gelenleri hoflnuttu.
Çünkü görünüflte azametli bir istiklal
sa¤lam›fllard›. Fakat gerçekte ulusu manen
yoksulluk çukuruna atm›fllard›. Bunlar ekonomik
mahkumiyeti kavrayamam›fl bedbahtlard›.
• Milletimizin temel yarar› ile ilgili konularda
yabanc›lar›n bizce hiçbir önemi yoktur.
Biz gidiflimizi yabanc›lar›n görüfllerine
uydurma güçsüzlü¤ünü kötü görenlerdeniz
• Hepiniz bilirsiniz ki, Avrupa’n›n en önemli
devletleri, Türkiye’nin zarar›yla, Türkiye’nin
gerilemesiyle ortaya ç›km›fllard›r. Bugün bütün
dünyay› etkileyen, milletimizin hayat›n› ve
ülkemizi tehdit alt›nda bulunduran en güçlü

128
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

geliflmeler, Türkiye’nin zarar›yla gerçekleflmifltir.


E¤er güçlü bir Türkiye varl›¤›n› sürdürseydi
denebilir ki, ‹ngiltere’nin bugünkü siyaseti var
olmayacakt›. Türkiye, Viyana’dan sonra,
Peflte ve Belgrad’da yenilmeseydi, Avusturya-
Macaristan siyasetinin sözü edilmeyecekti.
Fransa, ‹talya, Almanya da, ayn› kaynaktan
esinlenerek hayat ve siyasetlerini gelifltirmifller
ve güçlendirmifllerdir. Bir fleyin zarar›yla,
bir fleyin yok olmas›yla yükselen fleyler elbette,
o fleylerden zarar görmüfl olan› alçalt›r.
Gerçekten de Avrupa’n›n bütün ilerlemesine,
yükselmesine ve uygarlaflmas›na karfl›l›k,
Türkiye gerilemifl, düfltükçe düflmüfltür.
Türkiye’yi yok etmeye giriflenler, Türkiye’nin
ortadan kald›r›lmas›nda ç›kar ve hayat görenler,
zararl› olmaktan ç›km›fllar, aralar›nda ç›karlar›
paylaflarak birleflmifl, ittifak etmifllerdir. Ve
bunun sonucu olarak, bir çok zekalar, duygular,
fikirler Türkiye’nin yok edilmesi noktas›nda
yo¤unlaflt›r›lm›flt›r. Ve bu yo¤unlaflma, yüzy›llar
geçtikçe oluflan kuflaklarda adeta tahrip edici bir
gelenek biçimine dönüflmüfltür. Ve bu gelene¤in,
Türkiye’nin hayat›na ve varl›¤›na aral›ks›z
uygulanmas› sonucunda, nihayet Türkiye’yi
›slah etmek, Türkiye’yi uygarlaflt›rmak gibi bir
tak›m bahanelerle, Türkiye’nin iç hayat›na,
iç yönetimine ifllemifl ve s›zm›fllard›r.
Böyle elveriflli bir zemin haz›rlamak güç ve
kuvvetini elde etmifllerdir.
• Vasilik ve himaye alt›na giren bir devlet
ba¤›ms›zl›¤›n› yitirir. Egemenlik hakk› teslim
olunamaz, ayr›l›k kabul edilemez.
Ba¤›ms›zl›k bir bütündür. Ya vard›r, yok ise
devletin kimli¤i ortadan kalkm›fl demektir.
• E¤er yabanc› düflmanl›¤›ndan o kadar pahal›
elde edilen bir ba¤›ms›zl›¤a gölge düflürebilecek
129
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

her fleyden nefret etmek anlam› ç›kar›l›rsa, evet,


bizim yabanc› düflman› oldu¤umuz söylenebilir.
Size aç›kça söyledim, sonuna kadar aç›k sözlü
olaca¤›m. Henüz güvencemiz yerinde de¤ildir.
Evvelce Türkiye’deki yabanc› teflebbüslerinin,
yabanc› amaçlar›n›n içimizde uyand›rd›¤›
kayg›lar, bütünüyle ortadan kalkm›fl de¤ildir.
E¤er bazen ihtiyatl› hareket ediyorsak,
afl›r› derecede kuflkulu davran›yorsak,
bize çok pahal›ya malolan özgürlü¤ümüzü
kaybetmek korkumuzdand›r.
• Yüzy›llard›r düflmanlar›m›z Avrupa uluslar›
aras›nda Türklere karfl› kin ve düflmanl›k
fikirleri telkin etmifllerdir. Bat›l› zihinlerine
yerleflmifl olan bu fikirler özel bir zihniyet
vücuda getirmifllerdir. Avrupa’da bugün de
Türk’ün her türlü ilerlemeye düflman bir adam
oldu¤u, moral ve fikir yönünden geliflmeye
elveriflsiz bir adam oldu¤u san›lmaktad›r.
Bu zihniyet hâlâ ve bütün olaylara ra¤men
mevcuttur. Bu çok büyük bir yan›lg›d›r.
Cevab›m› basitlefltirmek için size flu örne¤i
verece¤im: Farz ediniz ki, karfl›n›zda iki adam
var, bunlardan biri zengin ve emrine her türlü
araç verilmifl, di¤eri ise yoksul ve elinde hiçbir
araç yok. ‹kincinin, bu araç gereç
yoksunlu¤undan baflka birinciden hiçbir eksikli¤i
yoktur. ‹flte Avrupa ile Türkiye birbirine karfl›
bu durumdad›r. Bizi afla¤› olmaya mahkum
bir halk olarak tan›makla yetinmemifl olan Bat›,
y›k›lmam›z› çabuklaflt›rmak için ne yapmak
laz›msa yapm›flt›r. Bat› ve Do¤u zihinlerinde
birbirine karfl›t iki ilke söz konusu ise, bunun
en önemli kayna¤›n› bulmak için Avrupa’ya
bakmal›. ‹flte Avrupa’da aral›ks›z mücadele
etti¤imiz zihniyet budur.

130
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

SONSÖZ

K as›m 2000 krizinin ç›kmas›ndan


hemen önce Bat›n›n önemli
baflkentlerinde Ermeni soyk›r›m tasar›lar›,
kat›l›m ortakl›¤› belgesi, K›br›s, az›nl›k
haklar› yönündeki istekler ile her kesimden
memurlar›n düzenledikleri eylemler,
dinler aras› diyalog ad› alt›ndaki toplant›lar,
polis eylemleri, cezaevi isyanlar›,
misyonerlik faaliyetleri ve esnaf eylemleri
birarada düflünüldü¤ü takdirde, sanki ileride
oluflturulacak daha kapsaml› toplumsal
olaylar›n temelleri at›l›yormufl gibiydi.
Amerikal› bir ekonomiste göre "IMF ve
Dünya Bankas› hangi ülkeninin ifline
burnunu soktuysa bu ülkelerin ekonomileri
mahvoluyor ve sonuçta alevler içinde
kal›yorlard›. Bir ülkeyi s›k›flt›rd›¤›n›zda ve
o ülkenin ekonomisini mahvetti¤inizde
sokaklarda ayaklanma olmas› do¤ald›r.
Ayr›ca bu olmazsa da buralarda
ayaklanmalar planlan›yor. E¤er ayaklanma
olursa sonuçta o ülke kaybediyor ve IMF'ye
yeni flartlar koflmas› için imkan yarat›yor...."
Günümüzde ba¤›ms›z bir devletin tüm
yetkilerini elinden alacak bir Tahkim
yasas›n›n ç›kar›labilmesi bile insanlar›
uykular›ndan uyand›rmaya yetmedi.
Enerji yat›r›mlar›n›n yap›labilmesi
Türkiye'nin kap›s›nda bir yabanc›
yat›r›mc›n›n bekledi¤ini, onun için Tahkimin
ç›kart›lmas› gerekli diyenlerin, flu an neler
yapaca¤› merak konusu. çünkü Tahkim
yasas› h›zla ç›kart›ld› ama hala ülkede
yabanc› yat›r›mc› gözükmemektedir.

131
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

Tahkim Yasas›n›n ç›kart›lmas›nda baflka bir


amaç m› var yoksa... fiirketlerin ülkemizdeki
sorunlarda Türk mahkelerine de¤il de
uluslararas› bir mahkemeye gitmesine olanak
sa¤layan tahkim yasas› ile az geliflmifl bir
ülkede yerli yat›r›mc›n›n uluslar aras›
yat›r›m flirketleri ile aras›ndaki sorunda
Tahkime gidip hakl› ç›kaca¤›n› sanmak safl›k
olur. Nitekim Meksika'da do¤ay› kirleten bir
flirkete karfl› aç›lan davada tahkim yasalar›
gere¤i flirket hakl› bulunmufltur.
Ancak bunun bilinmesine ra¤men Türkiye’de
en üst yetkilisinden di¤erlerine herkesin
tahkimi ç›kartmak için gösterdi¤i mücadele
ise göz yaflart›c› olmufltur. Arkas›ndan ç›kan
uyum yasalar› ile de son darbe vurulmufltur.
Enerji alan›ndaki özellefltirmelerde yabanc›
sermayenin önü aç›lm›flt›r. Dan›fltay’›n
yetkisi görüfl bildirmeye kadar
düflürülmüfltür. Özellefltirmeye karfl›
aç›labilecek davalar›n önüne geçilmifltir.
‹dari yarg›lama usülü de de¤ifltirilmifltir.
Türkiye'yi içine almayaca¤›n› belirtmifl
olmas›na ra¤men, sürekli olarak tek tarafl›
sistemin içinde Türkiye'yi tutarak, ba¤›ml›
hale getirmek amac›yla içerideki iflbirlikçileri
arac›l›¤›yla Türk halk›n› kand›ran AB,
ulusalc› hertürlü hareketi de engellemek
amac›n› gütmüfltür. Bunu yaparken de
Osmanl› zaman›nda oldu¤u gibi
büyükelçiliklerini, kendilerine yak›n
gördükleri kifli ve kurulufllar›
kullanm›fllard›r.
Ülkemizdeki baz› AB yandafllar› ba¤›ms›zl›¤›
hayat›n›n her döneminde en önde tutan

132
Dünden Bugüne:
Kapitülasyonlar

Atatürk'ü bile kullanabilmifller ve onun


kapitülasyonlar zincirini k›ran kifli oldu¤unu
unutturmaya çabalam›fllard›r. Bunlar,
Türkiye'yi 1919 y›l›nda yap›lmak istendi¤i
gibi bu kez de AB mandas› himayesi alt›na
sokmaya çal›flmaktad›rlar.
Atatürk taraf›ndan tarihin çöplü¤üne at›lm›fl
olan Do¤u Sorunu, tekrar AB ve egemen
güçler taraf›ndan gündeme getirilmektedir.
Osmanl› zaman›nda bafl›m›zda olan sorunlar,
Ermeni talepleri, Yunan talepleri ve insan
haklar› ad› alt›nda yeniden ›s›t›lmaktad›r.
Toplumun, halk›n görüfllerine önem veren,
hukuki ve mali ba¤›ms›zl›¤›n önemini önceki
hatalardan dolay› çok iyi bilen Atatürk
döneminden, yabanc›lar›n isteklerini emir
sayan, halk›n›n durumunu düflünmeyen,
ba¤›ml› döneme geçilmesinin tek nedeni var,
tarihten ders almamak.
ULUSAL EGEMENL‹⁄‹M‹Z‹
SATMAYALIM !

Sinan AYGÜN
Ankara Ticaret Odas› Baflkan›

133

You might also like