You are on page 1of 3

AKTİF Bİ R ÖĞRETMEN OLMAK ELİNİZDE

Mersin 1960 doğumlu, İngilizce öğretmenliğinden emekli, Newport International University'den


Davranış Bilim alanında Yüksek Lisanslı (Master), Neuro Linguistic Programming ( NLP) Trainer
(Eğitmen), Neurosemantics ( NS ) Coaching (Koçluk) eğitimleri almış, Transaksiyonel Analiz ( TA )
alanında çalışmaları olan ; Gençlik - Aile - Öğrenci Danışmanlığı yapmakta ve ZihinDili
Danışmanlık'ın sahibidir.

Nesli anneler ve öğretmenler yetiştirir.” Beşiği tutan el; medeniyeti kuran eldir” Atasözümüz
gereğince bir öğretmen olarak daima öğrencilerimin önünde yol açan, yol gösteren olmaya çalıştım. 22
yıllık öğretmenlik hayatımda öğrencilerimle pek çok proje ürettik ve uyguladık.Gençlerimi analiz
-sentez yapabilecek, projeler üretebilecek ve uygulayabilecek verimlilikte yetiştirmeye gayret ettim.

Bu projelerimizden biri de ; Avrupa Birliği'nin tüm Avrupa Ülkeleri (aday ülkeler dahil) gençliğini
kaynaştırmak amacıyla düzenlediği bir proje ve web sitesi tasarlama çalışmasına öğrencilerimle
katıldık. Polonya ve Litvanya'dan birer liseyle ortak proje ürettik ve proje başkanlığını yürüttük.Bu
projemizin konusu; "Avrupa Birliği içerisinde Sivil Toplum Kuruluşlarının sosyal, kültürel ve
ekonomik alanda demokrasiye katkısı" idi. Bu projenin kapsamında 29 Avrupa ülkesinin Sosyal,
Kültürel, Eğitim, İnsan Hakları ve Çevre ile ilgili 8 bin Sivil Toplum kuruluşunu inceleyerek, ortak bir
web sitesi hazırlamıştık.

Bu çalışmaya ek olarak Avrupa Birliği ilgili makamlarına, “ STK'ların Sistematik Yapılanmaları” ile
ilgili bir projemi de sunmuştum. Hala bu projemin gerçekleştirilebileceği platformların oluşmasını
beklemekteyim. Bu proje gerçek anlamda demokrasinin tabana yayılmasını temin edecektir diye
düşünüyorum.

“Nedir bu? ” derseniz; STK'ların yapısal düzenlemesi ile ilgili; Öncelikle STK’nın vereceği hizmet
alanları kategorize edilmeli yani , Sosyal, Eğitsel, Kültürel, Sportif, Siyasi, İnsan Hakları, Hayvan
Hakları,Tarımsal, Bilimsel, Ekonomik vs alanlarına ayrılmalı. Alanı netleşmeli.Sonra her il’in STK'ları
kendi kategori alanları içinde ortak kararlar alıp uygulayabilecekleri bir üst yapılanmaya
gitmeliler.Yani İnsan Hakları ile ilgili Kuruluşların başkanlarının ve yönetim kurullarının toplandığı
bir meclis oluşturulmalı. Ve seçim yapılarak, aralarından bulundukları il’e ait bir başkan seçilmeli.
Böylece bir Federasyon oluşturulmalı. Tüm iller bu şekilde yapılandıktan sonra, bölgeler bazında
Konfederasyonlar kurulmalı. Ankara'da Millet Meclisine paralel bir STK Öneri Meclisi
oluşturulduktan sonra ana yapılanma tamamlanmış olacaktır.

İşleyiş olarak; Her bir kuruluşun önerisi federasyonlarda görüşülmeli yerel çözüm gerektiren konular
orada halledilebilmelidir. Daha geniş kitleleri ilgilendiren ve halledilemeyen konular
konfederasyonlarda ve oradan da STK Meclisinde tasarı haline getirilip, Millet Meclisi'ne tabanın
talepleri olarak öneri boyutunda sunulmalı. Meclis bu talepleri inceleyerek görüşmeli ve gerekli
çalışmayı yapabilmeli. Meclisten çıkan yeni kanunlar, kararnameler, yönetmelikler, STK Meclisi
kanalıyla tabana yayılmalı. Böylece yukardan gelen kanunların, kararname ve yönetmeliklerin
içeriklerinin anlaşılmasında halkın daha süratle bilinçlenmesi sağlanmış olacaktır. Aynı şekilde halktan
gelen talepleri, yukarıdakiler daha hızlı öğrenip daha çabuk çözümler üretebilecektir. Amaç; insanın
daha mutlu olmasını sağlamaksa, problemlerin çözüm hızını arttırmak, daha verimli sonuçlar
doğuracaktır diye düşünüyorum. Dilerim bir gün bu hayalim gerçekleşir.

Sivil toplum faaliyetlerinin çokluğu bir toplumun ortak akıl koyabilmedeki gelişmişlik düzeyini
yansıtır.

Bu bağlamda Dostluk Kardeşlik Platformu Derneği İstanbul Temsilciliği’ni yürütmekteyim. 4 yıl önce
Asya’da yaşanan Tsunami felaketinden sonra 400.000 civarında insan öldü, 40.000 civarında çocuk
yetim kaldı. Bu vesile ile DOKAP Derneğini kurduk. Endonezya’nın Banda Ache bölgesinde Bir yerel
vakıfla işbirliği yaparak, uluslararası sözleşmeler nezdinde bir yetimhane kurduk. Türkiye’den onların
bakımlarını sağlamak için aileler bulduk. Çocukların ihtiyaçları bu şekilde karşılanmaktadır. 4 yıldır
bakmakta olduğumuz 30 yetim çocuğumuz var. Temmuz ayında Başbakan’ımızın ve Sayın Bakanımız
Nimet Çubukcu’nun destekleriyle Türkiye’de iki hafta misafir ettik, Aileleriyle buluşturduk.
Mutlulukları görülmeye değerdi.

Ankara’da SHÇEK’ in ( Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu) yetim çocukları içinde iki ev
açtık, SHÇEK’in gözetiminde, ortak bir proje olarak 15 çocuğumuza bakmaktayız. Yurt ortamından
daha farklı olarak dekore edilmiş, kendine ait bir evde olmanın huzurunu sunuyoruz bu çocuklara.
Mahalleden arkadaşları, amcaları, teyzeleri var. Hafta sonu Koruyucu aileleri evlerine götürebilmekte,
okullarında veli olarak gerekli çalışmaları yapabilmekteler. İstanbul için de bu tip çalışmalarımız
olacak.

İki yıldır aktif olarak Filistin’de yardımcı olduğumuz ve bakımlarını üstlendiğimiz yetimlerimiz ve
ailelerimiz de var. Orada da yerel bir vakıfla işbirliği yaparak yardımlarımızı ulaştırıyoruz. Güncel
haber olarak izlediğiniz, Filistin’deki Türk ailelerinden birini (Işıl Zakkut ve ailesi ), Türkiye’ye kesin
dönüş yapabilmeleri konusunda 1,5 yıldır aktif mücadele ettik. Devletimizin desteği ile bir aile de
olsa yardımcı olabilmenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Sırada Sudan Projemiz var. Darfur bölgesindeki Hristiyan ve Müslümanlar arasındaki savaşta en derin
yarayı alan kesim çocuklar ve kadınlar her zaman ki gibi. Orada bir Rehabilitasyon Merkezi için
ilgililerle projeler üretmekteyiz.

Dünya’nın her yerine yetişmek mümkün değil. Adım adım, minik minik projelerle büyük büyük
yürekler dolusu sevgiler topluyoruz Türkiyemiz adına. Osmanlı’nın torunları olarak her coğrafyada
mazlumlara destek için beklenmekteyiz. Desteğinizle onlara ulaşmada aracılık etmeye çalışıyoruz.
Yani SİZ BEKLENENSİNİZ !…

Davranış Bilimci olarak neler yaptığımıza gelince; Gençlik – Öğrenci ve Aile Danışmanlığı, Sınav ve
Yaşam Koçluğu, Eğitim hizmetleri sunmaya devam etmekteyiz. Örnek vermek gerekirse; stes,
özgüvensizlik, fobi, motivasyon eksikliği, dikkat dağınıklığı, yeme alışkanlıkları, sorumsuzluk, içe
dönüklük, mutsuzluk, kontrolsüzlük, obsesyonlar, çeşitli ataklar, takıntılar, psikosomatik rahatsızlıklar,
uykusuzluk, depresyon, iç sesler, yalnızlık, ölüm korkusu, çeşitli kaygılar,zaman yönetimi, gelecek
kaygısı, ergenlik problemleri, duygusal stres, aile içi problemler, unutkanlıklar, iletişim kazaları gibi
pek çok davranış bozukluğu içeren konuda danışanlarımıza yardımcı olmaktayız.

Davranış Bilimlerinin temel amacı “insan niçin ve nasıl davranır? sorusuna bilimsel yanıtlar bulmaya
çalışmaktır. “insanlardaki “davranış örneklerinin” bilimsel olarak incelenmesiyle ilgili disiplinleri ve
bilim dallarını inceler. İnsan davranışlarından oluşan problemlere psikoloji, psikiatri, psikanalitik
kuram, fizyoloji, felsefe, antroploji,sosyoloji,siyaset bilimi, ekonomi, tarih, coğrafya, matematik,
istatistik, hukuk gibi bilim dallarından faydalanarak çözümler üretmeyi hedefler.

Gayemiz insanı bir adım daha ileriye taşıyabilmektir…

Meryem BAL
ÖĞRETMENİM DERGİSİ Şubat sayısı için yazıldı
9.01.2009

You might also like