You are on page 1of 134

DNYA KLASKLER DZlS: 105

PENGUENLER ADASI I

PENGUENLER ADASI adl yapt Cumhuriyet Dnya Klasikleri Dizisi'nde Sn. Bekir Karaolu'nun izniyle baslmtr.

Yayna hazrlayan : Egemen Berkz D i z g i : Yeni Gn Haber Ajans Basn ve Yaynclk A.. B a s k : ada Matbaaclk Yaynclk Ltd. ti. Haziran 2000

ANATOLE

FRANCE

PENGUENLER ADASI I
(L'le des Pingouins)

Franszcadan eviren: Bekir Karaolu

Hmanizma ruhunu anlama ve duymada ilk aama, in san varlnn en somut anlatm olan sanat yaptlarnn be nimsenmesidir. Sanat dallar iinde edebiyat, bu anlatmn d nce eleri en zengin olandr. Bunun iindir ki bir ulusun, dier uluslarn edebiyatlarn kendi dilinde, daha dorusu kendi dncesinde yinelemesi; zek ve anlama gcn o yaptlar orannda artrmas, canlandrmas ve yeniden yarat mas demektir. te eviri etkinliini, biz, bu bakmdan nem li ve uygarlk davamz iin etkili saymaktayz. Zeksnn her yzn bu trl yaptlarn her trlsne dndrebilmi ulus larda dncenin en silinmez arac olan yaz ve onun mima risi demek olan edebiyatn, btn kitlenin ruhuna kadar ile yen ve sinen bir etkisi vardr. Bu etkinin birey ve toplum ze rinde ayn olmas, zamanda ve meknda btn snrlar delip aacak bir salamlk ve yaygnl gsterir. Hangi ulusun ki tapl bu ynde zenginse o ulus, uygarlk dnyasnda daha yksek bir dnce dzeyinde demektir. Bu bakmdan evi ri etkinliini sistemli ve dikkatli bir biimde ynetmek, onun genilemesine, ilerlemesine hizmet etmektir. Bu yolda bilgi ve emeklerini esirgemeyen Trk aydnlarna kran duyuyo rum. Onlarn abalaryla be yl iinde, hi deilse, devlet eliyle yz ciltlik, zel giriimlerin abas ve yine devletin yar dmyla, onun drt be kat byk olmak zere zengin bir e viri kitaplmz olacaktr. zellikle Trk dilinin bu emeklerden elde edecei byk yarar dnp de imdiden eviri etkin liine yakn ilgi ve sevgi duymamak, hibir Trk okurunun elin de deildir. 23 Haziran 1941. Milli Eitim Bakan Hasan li Ycel
5

SUNU
Cumhuriyet'le balayan Trk Aydnlanma Devrimi'nde, dnya klasiklerinin Hasan li Y cel nclnde dilimize evrilmesinin, kuku suz nemli pay vardr. Cumhuriyet gazetesi olarak, Cumhuriyeti mizin 75. ylnda, bu etkinlii yineleyerek, Trk okuruna bir "Aydnlanma Kitapl" kazandr mak istedik. Bu erevede, 1940'l yllardan balayarak Milli Eitim Bakanl'nca yaynlanan dnya klasiklerini okurlarmza sunmaya baladk. Byk ilgi gren bu etkinlii Milli Eitim Bakanl'nca yaynlanmam -ancak Aydn lanma Devrimi yarda kalmasayd yaynlanaca na kesinlikle inandmz- dnya klasiklerini de katarak srdryoruz. Cumhuriyet
7

ANATOLE

FRANCE ZERNE.

Anatole France (1844-1924) 19. yy sonu ve 20. yy balan Fransz edebiyatnda klasik gelenein en saygn temsilcisi saylr. Yaptlarnda zengin bir klasik kltr ak ve duru bir dille, bilge bir alayclkla yanstabilmi, edebiyatn her trnde yaptlar ver mi, politika, din, tarih, sanat, edebiyat ve felsefe alanlarnda Voltaire ve Diderot'nun hmanist aydnlanma geleneini srdr mtr. Asl ad Jacques-Anatole-Franois Thibault olan Anatole France 1844 ylnda Paris'te bir kitapnn olu olarak dnyaya geldi. Stanislas Lisesi'nde salam bir hmanist eitim aldktan sonra ktphanecilik, yaynevi asistanl, arivcilik, retmenlik gibi deiik iler yapt. Bu arada Parnasse okulu airleri arasnda yer ald ve edebiyat evrelerinde saygn bir yer edindi. 1875 ylnda Le Temps gazetesi onu edebiyat eletirmeni olarak ie ald. Bu gazetede ada yazarlar zerine yazd eleti riler daha sonra drt ciltlik La Vie Litteraire (Edebiyat Hayat) adyla yaymland. Daha sonra yaymlanan Sylvestre Bonnard'n Suu (1881) adl roman, gzel dili ve alayc deyiiyle onu bir an da ne kavuturdu. 1877 ylnda evlenip be yl sonra boand ve Paris'in nl edebiyat salonlarndan birine ev sahiplii yapan Madam de Caillavet ile birlikte yaamaya balad. Bu ilikiden esinlenerek yazd trajik bir ak yks olan Krmz Zambak (1894) byk baar kazand. 1896 ylnda Fransz Akademisi'ne seildi. Bu yllarda top lumsal sorunlarla giderek daha ok ilgilenmeye balad. Dreyfus Olay baladnda Emile Zola'mn en yakn destekisiydi. Onun

hazrlad bildiriye ilk imzay att. Amerika'daki Sacco-Vanzetti davas nedeniyle yazd ak mektup Amerikan gazetelerinde ya ymland. 1897-1901 yllar arasnda yazd drt ciltlik Histoire Contemporaine (ada Tarih) adl romannda Dreyfus olayn ve Fransz toplumsal politik yaamn ele ald. Voltaire ve Fenelon bieminde zyaam yklerinden oluan Le Livre de Mon Ami (Dostumun Kitab, 1899); Le Petit Pierre (Kk Pierre, 1918), rdek Ayakl Kralie Lokantas (1893), Jerome Coignard'n Dnceleri (1893), Azize Claire emesi (1895) ile toplumsal sorunlara ve Fransz politik tarihine eildii Penguenler Adas (1908), Jean DArc (1908), Tanrlar Susam lard (1912) ve Meleklerin syan (1914) gibi romanlar, br nemli yaptlardr. 1921 yl Nobel Edebiyat dl ona verildiinde 25 cilt tu tan yaptlaryla tm dnyada tannan bir yazard. mrnn son yllarnda Fransz Komnist Partisi'ne ye oldu. 12 Ekim 1924'de on yl kadar nce tanm olduu Tours kentinde ld. Cenazesi devlet treniyle gmld. PENGUENLER ADASI... Penguenler Adas gncelliini gnmze kadar koruyabil mi en gzel yaptdr. Mizah, tarih, felsefe ve hatta bilimkurgu denebilecek trdeki bu romanda penguenlerin insana dntkten sonraki yaamlarm anlatrken, insanlk tarihi ve zellikle Yakn a Fransa tarihindeki nemli olaylara deiik ve dndrc yorumlar getirir. Bir glmece yapt olarak ok baarl bulunmak la birlikte, her sayfasnda banazlk, baskc ynetim dzenleri, kapitalizmin insan yabanclatrmas, smrge savatan, emper yalizm, ... vb. konularda ciddi dersler bulunmaktadr. Kitap Anatole France'm, mrnn son yllarnda, insanln gelecei konu sunda ktmser olmaya balad dnemin izlerini tar. Okuyucular romanda Pembekz (Jean D'Arc), Trinco (Napoleon), Aegidius Aucupis (Voltaire), Colomban (Emile Zola), Pyrot (Dreyfus), vb. nemli tarihsel kiileri tanmakta glk ek meyeceklerdir. Bekir Karaolu

10

NSZ Yaammda, gnlk bir yn ilgin ura arasnda, tek bir dncem var. Bu dnce byk bir amac gerekle tirmektir: Penguenlerin tarihini yazyorum. Bu uurda, karlatm saysz gle aldrmadan aralksz al yorum. Bu budunun toprak altnda gml antlarn bulmak iin topra kazdm. nsann ilk kitaplar talard. Ben de Penguenlerin ilk alarn renebilmek iin talan ince ledim. Okyanus kylarnda bozulmam hykleri eele dim; beklediim gibi, akmak tandan yaplm baltalar, tun kllar, Roma paralar ve Fransa Kral I. Louis-Philippe adna kesilmi bir yirmi para buldum. Eski alarn tarihi iin Beargarden Manastr rahip lerinden Johannes Talpa'nn yazd kitap en byk yar dmcm oldu. Ortaa Penguen Tarihi iin tek saylabile cek bu kaynaktan doya doya itim. XIII. yzyldan sonraki tarihleri iin biraz daha ans lyz, ama yine de tarih yazmak olduka g. Neyin nasl olduunu tam anlayamyoruz; en byk sorun tarihinin elindeki belge bolluu. Bir olay tek tank tarafndan bel-

11

gelenmise, bunu hi dnmeden kabul ederiz. Kararsz lk, iki veya daha ok tank olduunda balar; nk bun larn aktarmlar her zaman birbiriyle elikilidir. Kukusuz, bir tan dierine yelemenin gl bilim sel nedenleri olabilir. Ama, bu nedenler duygu, tutku, kar ve hepsinden de te, ciddi adamlarn ortak yn olan sorum suz dnme hastalndan daha gl deildirler. Bylece olaylar ya karc yahut da kaprisli bir deyile aktaryoruz. lkemin ve Avrupa'nn en byk arkeoloji ve paleog rafi bilginlerine gidip, Penguenlerin tarihini yazarken kar latm glkleri anlattm. Her defasnda bir kmse meyle karlatm. Bana acyan baklar yle diyordu: "Sanki biz tarih mi yazyoruz sanrsn? Bir belge veya ant tan en ufak bir yaam veya gerek krnts karabilmek iin mi urayoruz? Hayr, metinleri olduu gibi yaynlyoruz. Belli ve llebilir olan yalnzca metindir; metnin ruhu ol maz, dnceler fanteziden ibarettir. Tarih yazmak iin in sann bo savlar ve iyi bir dlem gc olmas gerekir." Bir gn, sayn bir bilim adamyla konutuktan sonra, her zamankinden daha moralsiz ve zgn dnerken, bir den yle dndm: "Oysa, tarihi denen insanlar da var; soylar henz t kenmedi. Akademide be-alt kadar korunuyor. Onlar me tinleri yaynlamyor, tarih yazyorlar. Gidip onlarla konu aym; bana bu ura iin insann bo savlan olmas ge rektiini sylemeyeceklerdir." Bu dnce cesaretimi artrd. Ertesi gn, en yal ve en tannm tarihinin kapsn aldm. "Baym," dedim ona, "sizin gibi deneyimli birinin

12

tlerini almaya geldim. Bir tarih yazmak istiyorum, ama sonuca ulaamyorum." Tarihi omuzlarn silkerek yant verdi: "En tannm yaptlar kopya etmek varken, tarih yaz mak iin kendinizi niye bu kadar yoruyorsunuz? Grenek budur. Yeni veya zgn bir dnceniz varsa, insanlar ve ya olaylar yeni bir bak asyla anlatrsanz, okuyucuyu artrsnz. Okuyucuysa, armak istemez; bir tarih ki tabnda nceden bildii samalklar grmek ister. Onu eitmek isterseniz, aalandn dnr ve fkelenir. Onu aydnlatmaya almayn, yoksa inanlarna svd nz basbas barr. Tarihiler birbirlerinden arr. Bylece bouna yo rulmam ve saygsz grnmekten kanm olurlar. Siz onlar rnek aln, zgn olmayn. zgn bir tarihi evren sel bir kuku, aalama ve irenlik antdr." "Siz sanyor musunuz ki," diye ekledi, "yazdm ta rih kitaplarna yeniklikler koymu olsaydm, imdiki n me kavuabilirdim? Nedir yenilik? Grgszlkten baka ey deil." Yerinden kalkt. Ona teekkr edip kapya gidiyordum ki arkamdan seslendi: "Bir ey daha: Kitabnzn iyi karlanmasn istiyor sanz, toplumun zerine kurulu olduu erdemleri her fr satta yceltmeyi savsaklamayn: inan, zenginlik, sadaka, zellikle toplumun ana direi olan, yoksulun yazgsna bo yun emesinin erdemi. Kitabnzda mlkiyet, soyluluk ve jandarmann kaynaklarm, bu kurumlarn layk olduklar saygyla ele alnacan syleyin. Yeri geldiinde doas13

t gleri kabul ettiinizi belirtin. Bunlar yaparsanz, ki tabnz baarl olur." Bu yerinde dnceleri kafamdan hi karmadm ve yeri geldiinde kullandm. Burada, Penguenlerin deiim geirmelerinden n ceki yaamlarna eilmeyeceim. Onlarn zoolojiden kp tarihe ve tannbilime girdikten sonraki dnemleriyle ele al yorum. Akas, byk Aziz Mael'in insana dntrd Penguenlerden sz ediyorum. Bu terimi biraz akla mak isterim, nk bugn bile karkla yol amaktadr. Franszcada Penguen, Kuzey Kutup blgelerinde yayan ve alkidler familyasndan bir kutur. Gney Kutup Denizi'nde yaayan ve sfenisid familyasndan olannaysa mano deriz. rnein, M. G. Lecointe adl bilgin Belgica gemisiyle yapt seferi yle anlatyor: "Gerlache Boaz'nda yaayan ku trleri arasnda en ilgin olan manolardr. Bunlara ou kez yanl olarak gney Penguenleri denir." Doktor J. B. Charcot ise, gerek Penguenlerin G ney Kutup blgesinde yaayan bu manolar olduunu ile ri srmektedir. Ona gre, 1598 ylnda bu blgeye ilk ge len Hollandallar, yal vcutlarndan dolay bu kulara pinguinos adn vermiler. Peki manolara Penguen diyeceksek, Penguenlere ne ad vereceiz? Doktor J. B. Char cot bu soruya yant vermiyor ve grne baklrsa, bu pek umurunda da deil. Her neyse, manolara Penguen deyip dememe konu sunda karar vermek, onlar ilk kez gzleyen doktorun hak kdr; yeter ki bizim sz ettiimiz Kuzey Kutup Penguenle ri Penguen olarak kalabilsin. Bylece Gney ve Kuzey Pen14

guenleri, Kuzey Kutbu ve Gney Kutbu Penguenleri, alkidler veya sfenisidler familyasndan Penguenler olabilecek. Bu durum perde ayakllar snflandrmak isteyen ornitoloj i bil ginlerinin houna gitmeyecektir; birbirine kart kutuplar da yaayan ve birok eyleri, zellikle gagalar, kanatkla r ve ayaklan birbirinden farkl olan bu iki tr hayvana ay n ad vermenin doru olmad dnlebilir. Bana sorar sanz bu karlkla aldrmam. Benim Penguenlerimle Dok tor Charcotnunkiler arasndaki farklar ne olursa olsun, ben zerlikler daha ok ve daha derin grnyor. Her ikisinde de dnceli bir yz anlatm, dingin bir glnlk, alayc bir babacanlk ve acemi bir saygnlk gzleriz. Her iki tr de barsever, geveze, gsteri canls, kamu ilerine merakl ve belki de stlerini biraz kskanan yapdadr. Bizim Penguenlerin kanatklar pullarla deil, ksa tylerle rtldr. Ayaklan kuzeyli akrabalanna gre bi raz daha geride olduundan, balar dik, gsleri kabank ve gvdelerinde gururlu bir salnmayla yrrler. Gagalarndaki grkem de dnlrse, Aziz Mael'in nasl olup da onlan yanllkla insan sand kolayca anlalabilir. Elinizdeki yapt, eski tarih diyebileceimiz ve bellek lerde kalan olaylar olabildii lde neden-sonu iliki leriyle anlatan trden olacaktr; bu nedenle bilimden ok bir sanat yapt saylabilir. Bu anlatm biiminin gnmz de olumlu dnen kafalara yeterli gelmedii, eskil ala m Cliosunun bugn dedikoducu bir kadndan farkl olma d ileri srlmektedir. Gelecekte kendine daha ok g venen, ann yaam koullaryla ilgilenen ve falanca bu dunun etkin olduu tm alanlarda ortaya koyduklarn bi15

ze anlatan daha farkl bir tarih deyii belki de olacaktr. Bu tarih artk sanat deil, bilim olabilir. Fakat bunun olabil mesi iin, imdi elimizde pek az olan ve zellikle Pengu enler konusunda hi bulunmayan, bir yn saybilimsel (istatistiki) bilgiye gerek duyulacaktr. Bir gn ada ulus lar bu tr bir tarihe kavuacaktr, ama gemi insanlk iin eski deyite bir tarihle yetinmek zorundayz. Byle bir ya ptn yararl olmasysa zellikle anlatann iyi niyetine ve gzlem yeteneine baldr. Alcal byk bir yazarn dedii gibi, bir budunun ya am cinayet, yoksulluk ve lgnlklar btndr. Pengu enlerin tarihi de dier uluslarinkinden farkl deil; ancak yle ilgin sayfalar var ki bunlar aa kavuturabildiimi sanyorum. Penguenler uzun sre sava iinde yaadlar. lerin den biri, Dnr Jacquot, zyaplarn kk bir tabloda yle zetliyor: "Drakonitlerin son anda Bilge Gratien Penguistan 'da gezmeye kmt. Bir gn temiz havada yalnzca in ek ngraklarnn dalgaland yemyeil bir koyaktan ge erken, bir am aacnn glgesindeki kk bir ky evine konukoldu. Evin kadn eikte bebeini emziriyor, kk bir ocuk kpeiyle oynuyor, kr ve yal bir adam da gnein altnda oturmu dudaklaryla gn n iiyordu. Evin efendisi olan gen ve salam bir adam Gratien 'e ekmek ve st ikram etti. Dnr Penguen bu salkl ye mei kabul etti. Sonra: - Ey bu sevimli lkenin insanlar, dedi, sizleri kutsuyorum. Burada her ey nee, uzlama ve bar kokuyor.

16

O byle konuurken obann biri kovalyla bir mar alarak geti. - Bu canl hava nedir? diye sordu Gratien. - Bu bizim Foklara kar atmz savan mardr, dedi kyl. Burada herkes bu mar syler. Bebekler ko numadan nce bu mar renirler. Hepimiz yurtsever Penguenleriz. - Foklar sevmez misiniz? - Onlardan nefret ederiz. - Niin nefret ediyorsunuz? - Bir de soruyorsunuz! Foklar Penguenlerin komu lar deil mi? - Evet. - te bu nedenle Penguenler Foklardan nefret ederler. - Bu bir neden mi? - Elbette. Komu demek dman demektir. u benim tarlam gryor musunuz? te onun yanndaki tarlann sa hibi en nefret ettiim kiidir. Ondan sonraki en byk d manlarm bu koyan br yakasnda yaayanlardr. Bu dar koyakta yalnzca onlarn ve bizim kymz vardr: y leyse dmanmzdrlar. Bizim delikanllar ne zaman on lardan bir bee raslasa, karlkl svg ve kavga alve rii olur. imdi Penguenler Foklara dman olmasn da ki me olsunlar? Siz yurtseverliin ne olduunu biliyor musu nuz? Benim gsmden yalnzca u iki haykr kar: Ya asn Penguenler! Foklara lm!" On yzyl boyunca Penguenler tm komularyla kyasya savatlar. Sonra bu pek sevdikleri uratan bir ka yl iinde bktlar ve bar iin iten bir istek duydular.

17

Generaller bu yeni moday kolayca benimsediler; tm or du, subaylar, astsubaylar ve erler buna uymay zevkle ka bullendiler; ama brokratlar ve kitaplk fareleri bu ie kar ktlar, sakatlar zldler. Ayn Dnr Jacquot insanlk tarihinin trl olayla rn gln ve arpc bir deyile anlatan, kssadan hisseli bir kitap yazd ve kendi lkesinin tarihinden de birok say fay katt. Bazlar ona bu gerek olmayan tarihi niin yaz dn, lkesinin bundan ne yarar greceini sordular. "Byk yaran olur," dedi dnr. "Penguenler ken di eylemlerini, gururlarn okayan her eyden yaltlm ve abartlm olarak grebilirlerse, daha iyi dnr ve belki de daha bilge olurlar." Bu tarih kitabna sanatlar ilgilendiren konular da almak istedim, iinde Ortaa Penguen resim sanat ze rine bir blm bulacaksnz; bu blmn br blmler ka dar eksiksiz olmad dnlebilir. Bunun korkun nede nini anlatarak bu nsz bitirmek isterim. Geen yln haziran aynda, Penguen sanatnn kay naklar ve gelimesi zerine bir grme yapmak zere, "Evrensel Resim, Yontu ve Mimarlk Yll" adl yaptn bilge yazan, imdi rahmetli olan Fulgence Tapir'i grme ye gittim. alma odasna girdiimde, zerinde belgeler yl masasnda alan, ufak tefek ve miyop gzlklerinin ar kasnda sevimli baklar olan bir adam grdm. Gzlerinin yetersizliini rtmek ister gibi, gl bir koku alma duyusuna sahip bir burnu vard. Bu organyla Fulgence Tapir sanat ve gzellikle iletiim kurabiliyordu. 18

Fransa'da sk grld zere, mzik eletirmenleri sar, resim eletirmenleri de kr olurlar. Bu onlara, estetik d nceyi kavrayabilmek iin gerekli younlamay salar. Gizemli doay saran biimleri ve renkleri ayrt edebile cek kadar keskin gzleri olsayd, Fulgence Tapir bu belge ynnn zerinde ykselip tm alar ve tm lkeleri kavrayabilen o byk sanat kuramn gelitirebilir ve Fran sz Akademisi'ne girebilir miydi sanyorsunuz? alma odasnn duvarlar, demesi, hatta tavan bi le bal paketler, ikin karton kutular, ileri saysz file dolu teneke kutularla kaplyd. Bu kadar belge karsnda iimde korkuyla kark bir hayranlk uyand. "Hocam," de dim heyecanl bir sesle, "sizin tkenmek bilmeyen iyilik ve bilginize gereksinmem var. Penguen sanat konusunda yaptm aratrmada bana yol gsterebilir misiniz?" "Baym," dedi byk adam, "sanat zerine her ey, abecesel olarak snflandrlm ve konularna gre ayrl m filer halinde bende var. Penguenlerle ilgili her eyi sizin kullanmnza vermek benim iin bir grevdir. u merdivene kn ve en stte grdnz kutuyu indirin. Ge rek duyduunuz her ey orada." Titreyerek dediini yaptm. Fakat o uursuz kutuyu aar amaz, iinden frlayan mavi filer elimden kayd ve yamur gibi yamaya balad. Hemen sonra, sanki o ku tuya destek olmak ister gibi, yanndaki br kutular da aldlar ve pembe, yeil, beyaz renkte filer nisan saa na veya alayanlar gibi daldlar. Bir dakika iinde yerler kaln bir kt rtsyle kaplanmt. Bitmek bilme yen yellerden kkrer gibi seslerle frlayan ktlar sel gi-

19

bi akyordu. Bu kt ynnda dizlerine kadar gml ka lan Fulgence Tapir duyarl burnuyla ykm izliyor, olan bi teni seyrederken iini ekiyordu: "Ah, ne sanat, ne sanat!" Onu saanaktan kurtarmak iin, elimi uzatp merdi vene ekmek istedim. Fakat ok geti. Artk umutsuz, yor gun ve acnacak bir anlatmla, ksa kollarn rparak g s hizasna kadar ykselen bu seli durdurmaya alyor du. Birden filer bir hortum oluturdu ve dev bir burga onu iine ald. Bir an bilim adamnn parlak kafasn ve k k tombul parmaklarn grr gibi oldum; sonra her ey kayboldu, durgun ve sessiz bir deniz olutu. Merdivenin stnde kendim de gvencede olmadmdan, tavan pen ceresine trmanarak canm kurtarabildim. Quiberon, 1 Eyll 1907

20

BRNCKTAP KKLER

21

I AZZ MAEL'N YAAMI Cambriah soylu bir ailenin ocuu olan Mael dokuz yandayken Yvern Manastn'na eitime gnderildi. On drt yana geldiinde aile haklarndan vazgeti ve kendi ni Tanr'ya adad. Gnn saatlerini, grenek olduu ze re, ilahiler sylemek, dilbilgisi almak ve hep var olan gerekleri dnmekle geiriyordu. Bu din adamnn erdemleri, tanrsal bir koku gibi, ok gemeden evreye yayld. Sonunda, Yvern Barahibi Gal br dnyaya g ettiinde, manastan ynetimine gen Mael getirildi. Mael orada okul, sayrevi, konukevi, demir ilii ve gemi yapmnda yararl olabilecek trl ilikler kurdu; mezlerini evre topraklan ekip bimeye ynlen dirdi. Manastr bahesini de kendi elleriyle yeertiyor, me tal iliinde alyor, raklar eitiyor ve bylece yaa m, gkleri yanstan ve krlan yeerten bir rmak gibi, din gin akp gidiyordu. Gn batnmda bu Tann hizmetisi, bugn Aziz Mael'in Sandalyesi diye bilinen, denize kar bir kayann ze rinde oturmay alkanlk edinmiti. Kara ejderhalara ben23

zeyen ve yeil yosunlarla kapl kayalar, ayaklarnn altnda, dalgalarn kpne gslerini siper etmi gibi dururlar; Mael, gnein bulutlan kana boyayan kzl bir ayin ekme i gibi okyanusa iniini seyrederdi. Ermi adam bunda top raa kzl rengini veren sa'nn armha geriliindeki tan s grr gibiydi. Uzakta ince bir koyu mavi izginin be lirledii Gad Adas vard; Azize Brigide orada Saint Malo tarikatna bal bir kadnlar manastrn ynetiyordu. Aziz Mael'in yeteneklerini duyan Brigide ondan, nemli birine armaan olmak zere, kendi elleriyle yapa ca birka ey istedi: Mael onun iin tuntan bir el ng ra yapt; bitince ngra kutsayp denize att. ngrak denizde ala ala gidip Gad Adas kylarna eriti; dalga larn arasndan gelen tun sesini duyan Azize Brigide n gra saygyla ald, kzlaryla birlikte grkemli bir tren le manstnn mihrabna yerletirdi. Bylece Aziz Mael erdemden erdeme kouyordu. Ya amnn te ikisini gemi, artk din kardeleri arasnda dnyadaki yolculuunu bitirmeye hazrlanyordu ki yaa d bir olay Tanr Efendimizin baka niyetleri olduunu ve ona daha alkantl, ama bir o kadar erdemli bir grev vereceini duyurdu.

II AZZ MAEL'N KUTSAL GREV Mael bir gn denize uzanm kayalarn koruduu kk bir koyun kysnda dncelerine dalm giderken, suyun zerinde bir kayk gibi yzen tatan yaplm bir yalak grd. 24

Buna benzer bir tekneyle Colombanl byk Aziz Guirce ve yannda skoya ve irlandal birok din adam Arnorique'i kutsamaya gitmilerdi. Yine daha nceki a larda Azize Avoye pempe granitten yaplm bir tekneyle Auray Irma'nda dolam, daha sonra ocuklar gl klmak iin onlar bu tekneye yatrr olmulard. Aziz Vouga'nn Hibernia'dan Cornouailles Adas'na geerken kul land ta teknenin paralar halen Penmarch'da sergile niyor, baans eken ziyaretiler bu ta paralarnda ba larn dinlendiriyorlard. Aziz Samson, Mont Saint-Michel Krfezini granit bir yalakla gemi, bu krfeze son ralar Aziz Samson'un Yala denir olmutu, ite bu ne denle, tatan yaplm bu yala gren Aziz Mael, Tanr'nn kendisini Breton Adalar ve dier kylarda dinden habersiz yaayan budunlar inanca getirmesi iin grev lendirdiini hemen anlad. Barahiplik asasn pederlerden Aziz Budoc'a verip manastrn ynetimini ona devretti. Sonra bir ekmek, bir kap su ve kutsal incil'i yanna alarak ta yalaa bindi ve dingin bir yolculuktan sonra Hoedic Adas'na vard. Bu ada yln on iki ay frtnal dalgalarla dvlen, yok sul insanlarn kayalklar arasnda balk tutarak ve kumlu akll topraklarda glkle birka sebze yetitirerek ya ayabildikleri bir yerdi. Adann kuytu bir yerinde grkem li bir incir aac ykseliyor, dallar uzaklara yaylyordu. Ada yerlileri bu aaca tapyorlard. Aziz Mael onlara yle dedi: "Sizler gzel olduu iin bu aaca tapyorsunuz. De mek ki gzellie duyarsz deilsiniz. Ben de size sakl g zellii ak etmeye geldim." 25

Bylece onlara incil'i retti. Eitimleri bitince bu bu dunu tuz ve deniz suyuyla kutsad. O alarda Morbihan'da daha ok ada yard, gn mzde birou denizde yok olup gitti. Aziz Mael bu bl gede altma yakn aday inanca getirdi. Sonra granit ya laa binip Auvray Irma boyunca ilerledi. saat yol al dktan sonra bir Roma evinin nnde karaya ayak bast. Evin bacasndan ince bir duman ykseliyordu. Aziz adam, kapda dilerini gsteren ve ayaklar gerili bir kpek mozaiiyle ssl eikten ieri girdi. Bu evde onu karlayan yal ift, Marcus Combabus ve Valeria Moerens, toprak larnn geliriyle yayorlard. I avlu yerden yan yksek lie kadar krmzya boyal stunlarla evriliydi. Deniz kabuklanndan yaplm bir eme ve evin efendisinin kk toprak putlarla donatt bir mihrap grlyordu. Bu put lar kh kanatl ocuklar, kh Apollon veya Merkr, bazen da salarn yolan plak kadnlar biimindeydi. Fakat Az iz Mael bunlarn arasnda, bebeini dizinde tayan gen bir anne tablosu olduunu grd. Onlara bu tabloyu gsterip yle dedi: "Bu grdnz Bakire Meryem, yani sa'nn annesidir. O dnyaya gelmeden ok nce Ozan Virgilius dize lerinde onun haberini verdi. Ey Marcus, eski alarda bi liciler, senin bu mihraba yerletirdiin trden tablolarda onu resmettiler ve evlerini ykmda korumas iin yalvar dlar, ite bu nedenledir ki doal yasalara uyanlar, gelecek teki gereklere kendilerini hazrlam olurlar." Bu konumay dinleyen Marcus Combabus ve Vale ria Moerens Hristiyanl kabul ettiler. Gzleri gibi sev-

26

dikleri kahya kadn Caelia Avitella ile birlikte kutsandlar. Ayn gn Aziz Mael evin tm stunlarn da kutsad. Marcus Combabus, Valeria Moerens ve Caelia Avi tella erdemlerle dolu bir yaam srdrdler. ldklerinde azizlik aamasna eritiler. Sonraki otuz yedi yl boyunca Aziz Mael i blgeler deki budunlar inanca getirmekle urat. Yz on sekiz ki lise ve yetmi drt manastr yaptrd. Bir gn, Vannes kentinde ncil'i yorumlarken, yoklu unda Yvem rahiplerinin din yolundan saptklar haberi ni ald. Hemen, civcivlerini toparlayan bir tavuun telay la, yitik ocuklarnn yanna gitti. O srada doksan yedi ya ndayd; srt kamburlam, ama kollar hl gl ve se si koyak kuytularndaki kar ynlar gibi bereketliydi. Rahip Budoc asay Aziz Mael'e geri verirken manas trn dt talihsiz durumu anlatt. Din kardeleri Pas kalya Yortusu'nun kutlanaca gn konusunda anlamaz la dmlerdi. Bir ksm Roma takvimine, brleri Yu nan takvimine uyulmasn ileri sryor, gr ayrl ma nastr temelinden sarsyordu. Karkla yol aan bir baka neden dha vard. Gad Adas'ndaki rahibeler, balangtaki iffetli yaamlarn de itirmi, her gn kayklarla Yvern kylarna geliyorlar d. Din kardeleri onlar konukevinde arlyor, inanl ruhlan zntye boan rezaletler yaanyordu. !<. Budoc raporunu u szlerle bitirdi: "Bu rahibeler geldiinden beri keilerin huzuru ve gnl temizlii kalmad. ^ , "Bunu anlayabiliyorum," dedi Aziz Mael. "nk ka dn, ustaca hazrlanm bir tuzaktr; kokusu alndnda

27

oktan yakalanm olunur. Heyhat! Bu yaratklarn tatl ekicilii uzaktan ok daha etkili olabiliyor. Kestirebile ceklerinden ok daha derin istekler uyandrabiliyorlar. Es ki bir ozann dedii gibi: Yanmdaysan kayorum, yokluunda seni aryorum. te bu yzden, olum, bedensel istein ekicilii yal nz yaayanlar ve rahipler zerinde ok daha gldr. ehvet eytan yaamm boyunca trl yollarla beni ba tan karmay denedi; verdiim en zorlu snavlar gzel ve ho kokulu kadnlar karsnda olmad. Yokluuyla beni e ken bir kadn grnts beni daha ok zorlad. imdi bi le, doksan sekiz yama yaklatm bu dnemde, hi ol mazsa dnceyle eytana uymamak iin byk aba ve riyorum. Geceleri souk yatamda kemiklerim takrdarken, Melikler kitabnn nc suresinin ikinci beytini oku yan sesler duyuyorum: Dixerunt ergo ei servi sui: Quoeramus domino... (1) Ve eytann gsterdii gen bir kz o cuu bana sesleniyor: 'Ben senin Abisag'mm, Sunamite'inim. Ey efendim, beni yatana al.'" ("Bana inann," dedi yal aziz, "Tanr'nm zel bir yar dm olmadan bir din adam bedensel ve manevi bekareti ni koruyamaz." Hemen manastrda bar salamak ve ahlak dzelt mek zere ie koyulan yal aziz, nce gkbilim ve krono loji hesaplarya takvimi dzeltti, tm din kardelerine ka bul ettirdi. Azize Brigide'in yoldan km kzlarn ma
l i ) Kendi kleleri ona yle dediler: Efendimize istek duyuyoruz. (Latince.)

28

nastrdan kard. Ama onlan kabaca kovmak yerine, ila hiler eliinde kayklarna bindirip uurlad. "Azize Brigide'in kzlarndan saygmz eksik etme yelim," diyordu Aziz Mael. "Gnahkar kadnlar aala may gsteri sayan sofular gibi olmayalm. Bu kadnlarn kendilerini deil, gnahlarn aalamak gereir; dtk leri durumu deil, yaptklar eylemi utandrc bulmak ge rekir; nk onlar da Tanr'nm kullandr." Ve Aziz Mael evresindeki keilere son bir uyarda bulundu: "Dmende kimse yoksa, gemiyi sudaki kayalar ynetir."

III AZIZ MAELTN KANDIRILII Aziz Mael Yvern Manastr'ndaki dzeni henz yeni salamt ki ilk inanca getirdii Hoedic Adas halknn yi ne paganla dndkleri ve kutsal incir aacnn dallarna bu kez kuma paralar ve elenkler astklar haberini ald. Bu ac haberi getiren gemici yaknda bu insanlarn adada yaplan kiliseyi de yakp ykacaklarndan korkuldu unu syledi. Yal aziz hemen vefasz ocuklann din yoluna dndr mek ve svg eylemlerinden alkoymak zere yola kmaya karar verdi. Ta teknesinin bal olduu koya doru gider ken gzleri, otuz yl kadar nce kurduu gemi iliinin bu lunduu yana kayd; eki ve testere sesleri geliyordu. Ktlkten hi geri durmayan eytan o srada ilik ten kp Samson admda bir kei klnda Aziz Mael'e yanat; u szlerle onu kandrmaya alt: 29

"Pederim, Hoedic Adas yerlileri aralksz gnah i liyorlar. Geen her dakika onlar Tanr'dan uzaklatryor. Yaknda sizin kutsal ellerinizle kurduunuz kiliseyi de ate e verecekler. Yitirecek zaman yok. Acaba diyorum, sizin ta teknenize dmen ve yelken taksaydk daha iyi olmaz myd? Bylece rzgr arkanza alp daha hzl gidersiniz. Kollarnz hl dmeni ynetecek gtedir. Ayrca tekne nin nne dalgalar yaran bir savak takarz. Herhalde siz de bunu daha nce dnm olmalsnz." "Yitirecek zaman olmad doru," dedi yal aziz. "Ama dediiniz gibi yaparsam, inanc olmayan ve Tanr'nn gcnden kukulanan insanlara benzemi olmaz mym? Bana bu tekneyi yelkensiz ve dmensiz gnderen Efendi mizin yeteneklerini kmsemi saylmaz mym? Bu soruya, dinbilim tartmalarnda uzman olan ey tan baka bir soruyla karlk verdi: "Pederim, kollarn kavuturup gkten yardm gelme sini veya her eyi Tanr'nn yapmasn beklemek mi, yok sa nlemi elden brakmayp insann zerine deni yapma s m daha dorudur?" "Haklsn," dedi yal Mael, "insann alabilecei n lemi almamas Tanr'y snamak olurdu." "yleyse," diye steledi eytan, "tekneyi donatmak nlem deil midir?" "Baka trl hedefe varamyorsak evet." "Ha! ha! Tekneniz demek ok hzl, yle mi?" "Tanr'nn istedii kadar hzl." "Nereden biliyorsunuz? Bu tekne Rahip Budoc'un katr gibi yava. Takunyadan fark yok. Daha hzl gitme niz yasak mdr?" 30

"Olum, konuman ok mantkl ama an keskin. Bu teknenin bir tansk olduunu gz nne aln." "yledir, pederim. Suyun stnde bir mantar gibi y zebilen ta bir yalak tansktr. Bundan kukum yok. Sz nereye getirmek istediniz?" "Nasl syleyelim?... Byle tanskl bir makineyi insan aralaryla daha yetkin klmaya almak doru mudur?" "Pederim, sa ayanz yitirmi olsaydnz ve Tanr size onu geri verseydi, bu ayak tanskl olur muydu?" "Kukusuz yle, olum." "Ona ayakkab giydirir miydiniz?" "Evet." "Tanskl bir ayaa insan yaps ayakkab giydirebileceinizi kabul ediyorsanz, tanskl bir kaya da insan do nanm taklabileceini kabul etmelisiniz. Bu su gibi ak. Ah! Neden en aziz insanlar bile bazen geveklik iinde ola biliyorlar? Brtanya'mn en nl azizi olmusunuz, bonsuz vgye deer daha birok iyilik yapabilecek durumdas nz. Ama kafanz ar, elleriniz tembel iliyor. Hoa ka ln, aziz peder! Bildiiniz gibi gidin, ama Hoedic kylar na vardnzda ellerinizle kutsadnz kilisenin ykntla rm seyredersiniz. Dinsizler onu yakacak ve orada grev lendirdiiniz gen rahibi de sosis gibi kzartacaklardr." Aziz Mael alnnda biriken terleri cppesinin koluyla silerek: "Ne yapacam bilemiyorum," dedi. "Ama syle ba na, olum Samson, ta bir tekneyi donatmak kolay i mi dir? Byle bir ie giritiimizde, kazanmak yerine daha ok zaman yitirmi olmaz myz?" 31

"Ah! pederim," diye haykrd eytan, "kum saatinin bir ters iniinde bunu olmu bilin. Sizin kurduunuz ilik te her trl gere var. Tekneyi kendi ellerimle donataca m. Kei olmadan nce, tayfalk, marangozluk ve daha bir sr i yapmtm. Haydi balayalm!" eytan hemen ara gere dolu hangara girip gerekli aralar ald. Bir ksmn yal adama verdi ve birlikte tek nenin yanna gittiler.

IV AZIZ MAEL BUZ DENZNDE eytan beline kadar soyunup tekneyi kumsala ekti ve bir saat iinde yelken ve dmeni takp hazr duruma getirdi. Aziz Mael bindikten sonra, yelkenleri ien tekne bir anda gzden yitti. Yal aziz Land's End Burnu'nu dolan mak iin gneye gidecekti. Fakat kar koyulmaz bir akn t onu gney batya srkledi. rlanda kylarn getikten sonra aa yneldi. Akam olduunda hava serinledi. Ma el yelkeni skebilmek iin bouna urat; tekne lgn gi bi ak denizlere srkleniyordu. Aymda Kuzey'in dolgun vcutlu ve salar rg l denizkzlan teknenin evresini beyaz gerdanlar ve pem be kalalaryla sarp zmrt ltl kuyruklarn suda r parak arklar sylediler: Nereye kouyorsun, gzel Mael lgn teknenin iinde? 32

Samanyolu 'nun cotuu an Junon 'un gs gibi ien yelkenlerinle. Denizkzlan kahkahalaryla bir sre yldzlarn altn da onu izlediler. Fakat tekne artk Vikinglerin kzl gemi sinden yz kat daha hzl ilerliyordu. Uan martlarn ayak lan aziz pederin salarna taklyordu. Daha sonra karanlk ve uultulu bir frtna koptu, f keli bir kasrgann ittii tekne bir ku gibi havaland. kez yirmi drt saat sren bir geceden sonra ka ranlklar birden ald. Aziz Mael ufukta elmas gibi par layan bir ky grd. Yaklatka byyen, alak ve dur gun bir gne nn aydnlatt bu kyda beyaz bir kent vard. Karlar altndaki sessiz sokaklar yz kapl Tebai gi bi sonsuza kadar uzayan bu kentin buzdan saray, kra dan kemerleri ve dikilitalar grnyordu. Okyanus ze rindeki dev buz paralarnn stnde yumuak bakl de nizciler yzyordu. Bu srada tekneye kout yzen bir buz parasnn ze rinde, yavrusunu kucanda tayan bir beyaz ay gln d. Mael aynn dudaklarndan Virgilius'un u dizelerinin dkldn duydu: tncipe, parvepuer. (2) Ve yal adam, zn ve endieyle alamaya balad. Yannda getirdii tatl su kab donarak paralanmt. Susuzluunu gidermek iin buz paralarn yalyordu. Yi ne tuzlu suyla slanm ekmeini yerken, sa ve sakal tcl(2) Yeniden bala, kk rak. (Latince.)

33

Ieri cam gibi krlyordu. Buz tabakasyla rtl cppesi her deviniminde eklemlerini szlatyordu. Dev dalgalar ka baryor, kpkl enelerini ap yal adamn zerine ge liyorlard. Yirmi kez teknenin ii suyla doldu. Ve azizin at las kuma iinde zenle saklad ncil bir ara okyanusa dp gzden yitti. Otuzuncu gn okyanus yatt. O srada suyu ve g titreten bir atrtyla yz ayak boyunda bir buzda ta teknenin zerine doru gelmeye balad. Mael'in kur tulmak iin sarld dmen krlp elinde kald. Tekne nin hzn kesebilmek iin yelkenleri zmeye urat, ko pan halatlar avularn yakt. Mael bu srada eytan mezinin kancalarla diree tutunup yelkenleri flediini grr gibi oldu. O zaman Mael, eytann oyununa gelmi olduunu anlayp istavroz kard. Birden kopan frtna ta tekneyi, yelkeni ve dmeniyle birlikte havaya kaldrp kurtard. Tekne sakin sulara geldiinde Aziz Mael dizleri s tne kapanp kendisini eytann tuzaklarndan kurtaran Tanr'ya kretti. O srada yine, yzen buz parasnn s tndeki beyaz ayy grd. Ana ay bu kez kucanda yav rusuyla birlikte atlasa sarl bir kitap tutuyordu. Ta tekne ye yaklaan ana ay Aziz Mael'i u szlerle selamlad: "Pax tibi, Mael." (3) Ve ona kitab uzatt. Yal aziz kendi ncilini tand ve aknlk dolu bir yzle Yaratan ve yaratlana dua ve ilahiler okudu.

(3) Selam sana, Mael.

34

V PENGUENLERN VAFTZ EDL Aziz Mael, aknt boyunca bir saat kadar gittikten sonra, yksek dalarn evreledii dar bir kumsala kt. Kyy izleyerek, bazen da kayalar dolanarak, bir gn ve bir gece boyunca yrd. Sonunda yuvarlak bir adada ol duunu anlad. Ortada tepesi bulutlarla kapl bir da var d. Nemli ve temiz havay neeyle cierlerine doldurdu. O kadar tatl bir yamur yayordu ki yal aziz Tanr'ya y le dedi: "Tanrm, buras gzya adas, pimanlk adas olmal." Kumsalda kimseler yoktu. Yorgun ve a olarak otur duu bir kayann kovuunda, kara lekeli, iri ve sar yumur talar grd, ama onlara dokunmad: "Kular Tanr'nm canl vgleridir. Benim yzmden bu vglerden birinin bile azalmasn istemem." Ve kaya atlaklarnn arasndan yolduu yosun yap raklarn inedi. Aziz Mael hibir insana raslamadan aday dolanp bi tirmek zereydi ki yaln ve krmz kayalarn evreledi i, grltl alayanlarn akt bir koya ulat. Kutup buzlarnn parlakl yal adamn gzlerini kamatrmt. Ama, ien gzkapaklarnn arasndan szan zayf bir alglayabiliyordu. Bu sayede, kat kat ykse len bu kayalklarn stnde, tpk bir anfideki insanlar gi bi dizilmi, canl varlklar bulunduunu hayal meyal seze bildi. Ayn anda, duyduu dalgalarn uultusundan sar olmu kulaklarna zayf sesler ulat. Bunlarn doal yasa35

lara gre yaayan insanlar olduunu ve Tann'nn onlara kutsal yasalar retmesi iin kendisini buraya gnderdi ini sand. Bu yaratklar kutsad. Yabanl koyun ortasndaki yksek bir tan zerine karak onlara seslendi: "Ey bu adann yerlileri! Boyunuz kk de olsa, ba lk veya denizci topluluundan ok, bilge bir toplulu un senatosu gibi grnyorsunuz. Ciddi ve dingin duru unuzla Vatikan'da grme yapan kardinaller meclisine veya Akropol merdivenlerinde tartan Atinal dnr lere benziyorsunuz. Kukusuz, onlarn ne dehasna, de bi limine sahipsiniz; ama Tann'nn gznde belki onlardan daha deerlisiniz. Sizlerin sade ve iyi insanlar olduunu zu gryorum. Adanz dolarken ne bir cinayet, ne bir kym, ne de direklere asl insan kelleleri grdm. Bir sa natla uratnz grmedim, madenleri tanmyorsunuz. Fakat yrekleriniz saf ve elleriniz temiz. Gerekler kafa nza daha kolay girebilir." Oysa, kk boylu ve ciddi insanlar sand bu top luluk, baharda kayalara dizilip gnelenen Penguenlerdi. Bazen kk kanatlarn rpp bar lklar atyorlar d. nsandan kamyorlard, nk onu tanmyor ve kt ln bilmiyorlard. Ayrca bu din adamnda, en rkek hayvanlara bile gven veren ve zellikle Penguenlerin ho una giden bir yumuaklk vard. Ona beyaz tylerle ev rili gzlerinde bir merakla ve dosta yaklayorlard. Bu ilgiden duygulanan aziz peder onlara ncil'i retti: "Ey ada yerlileri, kayalarn arasndan doan bu gn , ruhlarnzda domakta olan manevi n benzeri36

dir. Size iinizi ve ruhunuzu aydnlatacak olan getir dim. Dalarnzdaki kan eriten gne gibi, sa Efendimiz yreklerinizdeki buzlar eritecektir." Yal aziz byle konutu. Doada her ses nasl kar lk buluyor ve gn arklarla karlanyorsa, Pengu enler de kursaklarndan kan seslerle yal adama kar lk verdiler. Sesleri zellikle gzeldi, nk iftleme mev siminde bulunuyorlard. Aziz Mael onlarn puta tapan bir budun olduundan ve toplu halde Hristiyanla dnme isteklerinden emin olarak, onlar vaftiz olmaya ard: "Sanyorum ok sk suya giriyorsunuz. Bu kayalklar arasndan geip yannza gelirken, bir ounuzu suda y kanrken grdm. Oysa, beden temizlii ruh temizliinin aynasdr." Ve onlara vaftizin kaynan, yntemini ve sonular n anlatt: "Vaftiz bir tr benimseyi veya yeniden dou veya aydnlanma demektir." Bu terimlerin her birini srayla aklad. nce alayanlardan dklen tatl sular kutsadktan sonra, her birinin bandan aa birka damla su dkp gerekli dualar okuyarak hepsini vaftiz etti. Bu vaftiz treni gn gece srd.

37

VI CENNETTE BlR TOPLANTI Penguenlerin vaftiz edildii haberi Cennet'te duyul duunda, sevin veya znt yerine, byk bir aknlk la karland. Tanr bile zor durumda kald. Hemen azizler ve dinbilim bilginlerini toplad; onlara bu vaftizin geerli olup olamayacan sordu. "Geersizdir," dedi Aziz Patrick. "Niin geersiz olacakm?" diye kar kt Aziz Gal. nk Cornouailles Adalar'ndan sorumluydu ve Aziz Mael'i din yolunda o seferber etmiti. "Nasl ki," diye aklad Aziz Patrick, "hadm edilmi birinin evlilii geersiz saylrsa, kulara yaplan vaftiz de geersizdir." Fakat Aziz Gal ylmad: "Bir kuun vaftiziyle bir harem aasnn evlilii ara snda nasl bir iliki kurarsnz? lgisi yok. Evlilik bir tr koullu kutsamadr. Rahip olacan kestirdii bir eylemi nceden kutsar; ama eylem gereklemezse bu kutsama et kisizdir. Bu ok ak. Vaktiyle, dnyadaki yaammda Antrim kentinde Sadoc adnda zengin birini tanmtm. Bu adamn evlilik d yaad bir kadndan dokuz ocuu var d. Yalandnda, benim zorlamam zerine kadnla evlen meye raz oldu ve bu birlii kutsadm. Ne yazk ki Sadoc'un salk durumu kocalk grevini yerine getirmesine engel di. Ksa sre iinde tm mal varln yitirdi ve yoksullu a dayanamayan kars bu evliliin geersiz klnmas iin kiliseye bavurdu. Papa bu istei kabul etti, nk evlilik-

38

te kan-koca ilikisi gereklememiti. te evlilik byle bir kutsamadr. Vaftiz ise hibir kayt veya koula baklmak szn yaplan bir kutsamadr. Bence durum ak: Penguen lerin vaftizi geerlidir." Ayn konuda gr sorulan Papa Aziz Damase y le konutu: "Bir vaftizin geerli olup olmadn anlamak iin, ki min yaptna ve kime yapldna bakmak gerekir. n k vaftizin kutsayc zellii, vaftiz edilenin kiisel bir kat ks olmadan, yalnzca yapl eyleminden kaynaklanmak tadr. Byle olmasayd, yeni doan bebeklere yaplamaz d. Ayrca, vaftiz olmak iin yerine getirilmesi gereken hi bir zel koul yoktur. Yalnzca kilisenin yolunda gitme ni yeti olmak, kutsal szleri yinelemek ve trene katlmak ye terlidir. Aziz Mael'in bu koullar altnda vaftiz yapt g rlyor. O halde, Penguenler vaftiz edilmilerdir." "Vaftizin ne olduunu sanyorsunuz siz?" diye atld Aziz Guenole. "Vaftiz insann ruh ve sudan yeniden dou udur, nk gnahkar olarak girdii sudan tertemiz kar. Vaftiz sa'yla lmne birleebilmektir. Bu, kulara veri lecek bir yetenek deildir. Dnelim, aziz pederler. Vaf tiz Adem'in ilk gnahn temizlemektir; oysa Penguenler ilk gnah ilemediler. Vaftiz olan kii erdem ve zarafet bu lur, sa'nn srsne katlr. Oysa, Penguenlerin erdem ve zarafet kazanabilecekleri dnlemez..." Aziz Damase onun szn bitirmesine frsat vermedi. ., .. "Bu yalnzca vaftizin yararsz olduunu gsterir; et kili olamayacan kantlamaz." . "Ama byle dnrsek," diye konutu Aziz Gueno39

le, "suya batrmakla yalnzca Penguenleri deil, tm br kular veya drt ayakllar, hatta cansz cisimleri, rnein bir yontuyu veya masay vaftiz etmek mmkn olurdu. r nein, u masa Hristiyan olurdu! Samalk bu!" Aziz Augustin sz istedi. Derin bir sessizlik oldu. "Sizlere, bir rnek zerinde, yntemlerin gcn gs termek istiyorum," dedi Hipponeli piskopos. "Aslnda bu eytanca bir itir. Fakat, eytann rettii yntemlerin ze kadan yoksun hayvanlar, hatta cansz cisimler zerinde et kisi olduu biliniyorsa, tanrsal yntemlerin hayvanlar ve cansz dnya zerinde etkili olamayacan kim ileri sre bilir? ite size bir rnek: Salmda Madaura kentinde bir byc kadn var d. Bu kadn, yatana ekmek istedii bir adamn san dan alman birka teli baz otlarla kartrr, kendince baz dualar okuyarak bir mangalda yakar ve isteine kavuur du. Bir gn bu yolla bir delikanlnn akn kazanmak is tediinde,.hizmeti onu kandrp delikanlnn sa yerine, bir tavernann kapsnda asl kei tulumundan yolduu birka kl verdi. Gece yars bu arap tulumu kentin bir ucundan srayp byc kadnn eiine dt. Bu gerek bir olaydr. Byde olduu gibi, ayinlerde de etkili olan ey uygulanan yntemdir. Tanrsal bir yntemin eytani olan lardan daha zayf olduunu dnemeyiz." Bu szlerden sonra Aziz Augustin alklarla yerine oturdu. Olduka yal ve karaduygulu grnen cennetlik bir kul sz istedi. Kimse onu tanmyordu. Ad Probus'tu ve azizler defterinde kaytl deildi.

40

"Meclisin balamasn diliyorum," dedi Probus. "Bamda ayla yok, sonsuz mutluluu sessiz sedasz ka zandm. Fakat, Aziz Augustin'in szlerinden sonra, vafti zin geerlilii konusunda bamdan geen ac bir deneyi mi anlatmak isterim. Hippone Piskoposu bu ayinin yn temlere uygun olmasnn yeterli olduunu sylerken hak ldr. Ayinin erdemi yntemde olduu gibi, gnah da yn temdedir. Ey azizler ve bilginler, benim ackl ykm dinleyin, imparator Gordion zamannda Roma'da rahiptim. Sizler gibi zel bir yeteneim olmadan, grevimi istekle yapyordum. Azize Modeste Kilisesi'nde krk yl altm. Dzenli bir yaamm vard. Her cumartesi gn Capene Kaps'ndaki tavernann sahibi Barjas'a urar ve o hafta ayinde kullanacam arab alrdm. Bu uzun yllar sre since haftalk ayinimi bir kez bile aksatmadm. Fakat ne em yoktu, mihrabn nnde diz ktm anlarda kendi me sorardm: 'Niin neesizsin, ey ruhum ve neden iim de bir sknt var?' Kutsal ayine gelen inanmlar grdk e zlyordum; nk onlara elimle yedirdiim kutsal ek mek ve arap azlarnda erimeden, gnahkar davranla rna geri dnyorlard; sanki kutsal trenin onlar zerinde hibir etkisi veya gc yok gibiydi. Sonunda dnyadaki g revim bitti ve daldm uykudan gkyznde uyandm da, kendimi cennetlikler arasnda buldum. O zaman me leklerden birinden gerei rendim: Tavernac Barjas di ye biri satt iecei bir takm kkler ve kabuklarla hazr lyor ve iinde bir damla bile zm suyu bulunmuyormu. Bu nedenle zm suyunun isa'nn kanna dnmesi ge reken ayinlerimin hibiri geerli olmam; ben ve toplulu41

um krk yl boyunca bilmeden kutsal trenin yararlarn dan yoksun kalmz. Bunu rendiimde duyduum zn t ve aknlk hl gemedi. Cennet bahelerini dolar ken topluluumdan bir tek Hristiyan gremiyorum. n k kutsal ekmein korumasndan yoksun olarak kolayca gnaha kapldlar ve tm de cehenneme gittiler. Taverna c Barjas'n da orada olduunu bilmekle avunuyorum. B tn bu olanlarda yalnzca Efendimizin anlayabilecei bir mantk var. Ama benim talihsiz rneim, ayin yntemle rinin niyetten daha nemli olduunu gsteriyor. Sizlere saygyla soruyorum: Sonsuz Efendimiz buna bir are bu lamaz m?" "Hayr," dedi Tanr, "nk aresi hastalktan daha da beter. Eer kurtulu yolunda niyet, yntemden daha nem li olsayd, dinlerin sonu gelirdi." "Ama, Efendimiz," diye iini ekti Probus, "inanc yntemle deerlendirdiinizde, tanrsal adaletiniz byk engellerle karlayor." "Bunu senden daha iyi biliyorum," dedi Tanr. "Bir ba kmla, zor olan bugnn sorunlar yansra, daha da zor laacak olan gelecein sorunlarn grebiliyorum. rnein, Gne Dnya'nn evresinde iki yz krk kez dndkten sonra..." "Ah! Bu ne ulu dzen," diye haykrd melekler ve azizler. "Bu lafn gelii," dedi Tanr. "Baka trlsn syle yen kmadka eski kozmoloji kavramlarn kullanaca m..." "Dediim gibi, gne iki yz krk kez dndkten son42

ra Roma'da Latince bilen tek bir papaz kalmayacak. Kili selerde ilahiler okunurken Aziz Orichel, Roguel ve Totichel'in adlan sylenecek; bildiiniz gibi bunlar melek de il eytandrlar. Bir sr hrsz, gnah karmak isteyecek, ama aldklarnn bir ksmn kiliseye balamaktan ka ndklar iin, gezici papazlara gidecekler; bunlar da tal yanca veya Latince bilmediklerinden kylerinde ren dikleri dilden ve bir ie arap karlnda gnahlar ba latacaklar. Bunlar pek dert etmiyoruz, nk ynteme uygun olmadndan bir ou geersiz olacaktr. Ama bil gisiz papazlarn Latincenin kafasn gzn yararak yap tklar vaftizler bamz artacaa benziyor. Her neyse, biz Penguenlere dnelim." "Tanrsal szlerinizle zaten dnm olduk, efendi miz," dedi Aziz Gal. "Din kurallarnda yntemin niyetten daha nemli olduunu, bir ayin biimine uygun yaplm sa geerli olacan anladk. imdi soru Penguenlerin yn teme uygun olarak vaftiz edilip edilmediidir. Oysa bu so runun yant tartma gtrmeyecek kadar ak." Azizler ve bilginler bu szleri onayladlar, ama skn tlar daha azalmad. Aziz Corneille sz ald: "Hristiyanlk san Penguenlere pek uygun dmyor. imdi bu kular ruhlarnn kurtuluu derdine decekler. Nasl baaracaklar bunu? Kularn grenekleri kilisenin buyruklarna tam uygun deildir; Penguenlerin grenek lerini deitirmeleri iin bir nedenleri de yok. "Greneklerini deitiremezler," dedi Tanr; "bu ko nuda buyruklarm ok ak." "te yandan," diye srdrd Aziz Corneille, "vaftiz
43

sonucu artk eylemleri iyi veya kt, sevap veya gnah ola rak deerlendirilecektir." "Evet," dedi Tanr, "sorun buradan kaynaklanyor." "Ancak tek bir zm grebiliyorum," dedi Aziz Au gustin. "Penguenler cehennemlik olacaklar." "Fakat ruhlar yok," diye atld Aziz irenee. "Kukusuz," dedi Aziz Gal. "Gryorum ki mezim Mel din akyla biraz fazla ivedi davranp efendimize b yk bir dinbilim sorunu karm oluyor." "akn ihtiyar," diye sylendi Alsace Emini. Fakat Taim baklaryla Alsace Emini'ni ayplayp yle dedi: "Aziz Mael sizler gibi ansl deil, beni grmyor. Ktrm, yar sar ve yar kr bir yal adam. Ona kar faz la hainsiniz. Ama ortada bir sorun olduu kesin." "ok kr bu geici bir sorun," dedi Aziz irenee. "Penguenler vaftiz edildi, ama yumurtalar deil. Yaplan yanl bir kuak sonra bitecektir." "Byle konumayn, olum irenee," dedi Tanr. "He kimler dnya zerindeki yanllarn byle rtebiliyorlar. Ama benim kurallarm hibir kuraldl kabul etmez. Vaftiz edilen bu Penguenlerin ne olacan, hibir tanrsal yasay inemeden ve On Emir'in dna kmadan kararlatrmalyz." "Efendimiz," dedi Aziz Grgoire, "onlara lmsz ruh verin." "Ne yapacaklar o ruhla," diye iini ekti Aziz Lactance. "Size kretmek iin ilahi sylemeye uygun bir sesle ri bile yok." 44

.. "Ayrca, tanrsal yasalara uymayacaklardr," dedi Az iz Augustin. r ; , "Uyma olanaklar yok," dedi Tanr. "Olsun," diye srdrd Aziz Augustin. "Bylece son suza kadar cehennemde yanarlar ve akn Mael'in boz duu tanrsal dzen yeniden kurulmu olur." "Bana nerdiin zm gerekten kurallara uygun, o lum Augustin," dedi Tann. "Ama esirgeyen adma uygun d myor. Her ne kadar, deimez olduum syleniyorsa da, gi derek daha yumuak oluyorum. Bu zyap deiimim Eski ve Yeni Ahit kitaplarn okuyanlarn gznden kamamtr." Bu tartma hibir sonu vermeden uzad ve ayn g rler yinelenmeye balaynca, skenderiyeli Azize Catherine'e danmaya karar verildi. Zor konularda hep by le yaplrd. Bu kutsal kadn yeryzndeki yaamnda el li dinbilim bilginini mat etmiti. Kutsal kitap kadar Platon'un felsefesini de okumutu ve konuma sanatn iyi biliyordu.

VII CENNETTE BR TOPLANTI (arkas ve sonu) Azize Catherine toplantya geldi. Banda zmrt ve yakutlarla bezenmi bir ta, stnde yaldzl bir giysi var d. Boynunda ateten bir tekerlekle geziyordu; bu tekerle in paralar ona dnyada ikence edenleri yok etmiti. Tanr onu sz almaya arnca azize yle dedi: "Efendimiz, grm sorma incelii gsterdiiniz 45

bu konuda ben hayvanlarn veya kularn greneklerini in celeyecek deilim. Burada bulunan melekler, azizler ve bilginlerin dikkatini yalnzca u noktaya ekmek isterim: nsanla hayvan arasndaki ayrm o kadar kesin deildir; her ikisinin zelliklerine yakn olan yaratklar anmsa yn. rnein, yar kadn, yar ylan olan kimeralar, gorgonlar, denizkzlar, kei ayakl panlar, beline kadar insan ve gerisi at olan kentaurlar. Sizin de bildiiniz gi bi, bunlardan biri akln yla sonsuz kurtulua kavu tu. Gerekten de Chiron adndaki bu kentaur Achille'in eitimini salad. Bu gen kahraman daha sonra Kral Lycomedes'in kzlar arasnda iki yl gen bir bakire gi bi yaad. Kzlar onun kendileri gibi olmadn anlama dan oyunlarn ve yataklarn onunla paylatlar. Onu bu kadar ahlakl yetitiren Chiron, mparator Trajan'la bir likte, yalnzca doa yasalarna uyarak cennete giren kii dir. Oysa Chiron yar insand. Bu rnek yeterince gsteriyor ki insann yalnzca ba z organlarna, yeter ki soylu organlar olsun, sahip oluna rak sonsuz kurtulua kavulabilir. Kentaur Chiron'un vaf tiz olmadan elde ettiini, yar Penguen yar insan olsalar, Penguenler nasl elde edemezler? Bu nedenle, sizden rica ediyorum, efendimiz, Yal Mael'in Penguenlerine bir in san kafas ve kk bir ruh balayn; bylece size lay kyla kredebilirler." Azize Catherine'in bu szleri zerine mecliste olum lu bir uultu yayld. Fakat Aziz Augustin, iri ve pazulu kollarn Tann'ya uzatarak haykrd;

46

"Bunu yapmayn, efendimiz! Aziz Paraclet adna! n san kafal kular daha nce de vard. Azize Catherine'in sylediklerinde yeni bir ey yok!" "D gc birletirir ve kyaslar; yeni bir ey yarat maz," diye ona serte karlk verdi Azize Catherine. " . . . Bu tr kular daha nce de vard, diye srdrd Aziz Augustin. Bunlara harpi denir ve yaradln en se vimsiz hayvanlardr. Bir gn lde Aziz Paul' yemee armtm. Sofray yal bir incir aacnn altna kurdum. Harpiler gelip dallara tler; crtlak sesleriyle kulakla rmz sar edip yemekklerin iine pislediler. Bunlarn g rlts yznden Aziz Paul'n rettiklerini duyamadm ve ekmeimizi ku pisliine katk ettik. Harpilerin size la ykyla kredeceklerine inanlabilir mi, efendimiz? Kukusuz, dnya yaammdaki karabasanlarmda bir ok melez yaratk grdm; ylan kadnlarn, denizkzlarnn yan sra ok daha sevimsiz olanlar vard. Bedeni ten cere, saat veya andan yaplm adamlar, hatta birinin gv desi ev gibiydi ve pencerelerinden ierde alan baka in sanlar grlyordu. Gemi gibi yelkenli balinalar, eme min zerine yaan krmz bcekler. Kendimi yaltm ol duum o hcrede grdm karabasanlar anlatmakla bit mez. Fakat hibiri, benim gzel incir aacmn yaprakla rn pisleten harpiler kadar irkin deildiler." "Harpiler," diye aklad tarihi Lactance, "ku beden li dii canavarlardr. Balan ve gsleri kadna benzer. De dikoduculuklar, edepsizlikleri, Virgilius'un Eneide adl yaptnda belirttii gibi, dii doalarnn sonucudur. Hav va'nn ilencine onlar da ortak edilmilerdi." 47

"Havva'nn ilencinden sz etmeyelim," dedi Tanr. "nk ikinci Havva birinciyi aratr oldu." Dnya tarihi zerine bir kitap yazm olan Paul Orose adnda bir tarihi ayaa kalkt ve Tanr'ya yalvard: "Efendimiz, benim ve Aziz Augustin'in dualarn ii tin. Bundan byle Yunanl masalclarn pek sevdii kentaurlar veya denizkzlar gibi yaratklar yaratmayn. Bundan bir iyilik gelmez. Bu tr yaratklar genelde dinsizlie y nelir ve ift yaplan nedeniyle temiz ahlakl olamazlar." Tatl dilli Lactance u szlerle ona karlk verdi: "Bu konuan arkadamz herhalde cennette bulunan en iyi tarihi olmal, nk Herodot, Thukidid, Titus Livius, Velleius Paterculus, Suetone, Manethon, Sicilyal Diodore, Dion Cassius, Lampride efendimizin grntsn gremiyorlar. Tacitus ise ovenlerin layk olduu cehen nemde azap ekiyor. Fakat Paul Orose yeryzn tand kadar gkleri tanmyor anlalan. Bilmez ki ku ve insan grntsndeki melekler temiz ahlakldr." "Konuyu datyoruz," dedi Tanr. "Bu kentaurlar, harpiler ve meleklerden niye sz ediyorsunuz imdi. Ko numuz Penguenlerdir." skenderiyeli aziz bakirenin mat ettii elli dinbilim bil gininden en yal olan sz ald: "Benim deersiz grme gre, efendimiz, gkleri ayaa kaldran bu skandala son vermek iin, bizi alteden Azize Catherine'in dedii gibi yapmamz, yal Mael'in Penguenlerine yar insan grnm ve bu yarya yetecek kadar da ruh vermeniz doru olur." Bu szler zerine mecliste herkes ayn anda konu48

maya balad; her kede, Penguenlere verilecek ruhun boyutlar konusunda akademik tartmalar balatld. So nunda Tanr sesini ykseltti: "Azizler ve bilginler, burasn yeryzndeki Vatikan sinodlar ve meclislerine benzetmeyin. Militan dinciliin iddetini sevgi dinine tamayn. Bu dediim yeryznde benim adma toplanan tm konseylerde, Avrupa, Asya ve Afrika'da hep yapld; rahipler birbirlerinin sakaln ve gz lerini oydu. Fakat vardklar sonularda bir yanl yoktu, nk hep onlarn yanndaydm." Dzen salandktan sonra yal Hermas ayaa kalkt ve yle dedi: "Annem Saphire'in cennetlikler srs iinde doma sn saladnz iin size krediyorum, Efendimiz. Yine olunuz isa'y bu gzlerle grebildiim iin krediyorum. Bu mecliste konuuyorum, nk siz gerein deersiz kullarnzn azndan kmasn istediniz, ve unu diyorum: "Penguenleri insana dntrn. Sizin adaletinize ve se vecenliinize uygun olan tek zm budur." Herkes yeniden sz istemeye, almadan konumaya balad. Kimse brn dinlemiyor, kollarn ve kafalar n sallayarak konumaya alyordu. Tanr sa elini kaldrp onlar susturdu. "Bu kadar tartma yeter. Sevimli yal Hermas'n szleri benim tanrsal gnlme de uygun dyor. Bu ku lar insana dnecekler. Bunun birok sakncas olaca n grebiliyorum. Bu insanlarn byk bir blm, Pengu en durumundayken yapamayacaklar ktlklere neden olacaklar. Fakat, gelecei grebildiim halde, onlarn ti49

kel istencine karmamay uygun bulurum. nsann zgr lne dokunmamak iin bildiimi unuturum, gzlerim deki delik perdeyi daha kalnlatrrm ve nceden bildi im eyler beni artr." Ve hemen melek Rafael'i ard: "Git Aziz Mael'i bul. Ona, yapt yanl anlat; ona yetki veriyorum, benim adma konusun ve Penguenleri in sana dntrsn." VIII PENGUENLERN DEM Melek Rafael Penguenler Adas'na indiinde yal azizi bir kaya kovuunda, yeni mezleriyle uyur buldu. Elini omzuna koyup onu uyandrd ve yumuak bir sesle: "Mael, sakn korkma!" dedi. Gzleri tanrsal kla kamaan yal aziz Tanr'nn meleini tand ve yere kapand. Melek yle dedi: "Ey Mael, yanl yapmsn: Ademin ocuklarn vaf tiz edeyim derken kular vaftiz etmisin. Bundan dolay Penguenler Hristiyan oldular." Bu szlere yal adamn az ak kald. Melek sr drd: "Ayaa kalk, Mael, Tanr'nn adn kuan ve bu ku lara yle de: 'nsana dnn!'" Alayarak dualar okuyan Aziz Mael Tanr'nn adtn kuand ve kulara seslendi: "nsana dnn!" 50

Bir anda Penguenler insan grntsne hrndler. Alnlar geniledi, kafalar yuvarlaklat. Ksk gzleri a lp dnyaya daha iri bakmaya balad; soluk deliklerinin ortasnda etli bir burun olutu. Gagalar aza dnt ve bu azdan sz kt. Boyunlar ksa ve kaim oldu; kanat klar kollara, perde ayaklar bacaklara dnt. Ve en so nunda, gslerine rkek bir ruh yerleti. Fakat yine de ilk doalarndan izler kalmt. Yine yan yan bakyor ve ksa kalalan zerinde salnarak yryor lard; bedenleri ince bir ty tabakasyla rtl kalmt. Ve Mael bu Penguenleri ibrahim'in kervanna katt iin Tanr'ya kretti. Fakat, yaknda bu adadan ayrlacan dnnce iin de bir znt kald; o giderse, rehberden yoksun Penguen lerin inanc, susuz kalan gen bir fidan gibi lrd. Aklna, Penguenler Adas'n Armorique kylarna tamak geldi. "Efendimin neyi niin istedii sorulamaz, diye dn d. Ama, Tanr aday tamak istiyorsa, kim buna engel ola bilir?" Bunun zerine aziz adam cppesinin pamuuyla krk ayak uzunluunda ince bir ip dokudu. pin bir ucunu ky daki bir kayann sivri ucuna balad, br ucunu eline alp ta teknesine bindi. Tekne deniz stnde yol almaya ve Penguenler Ada s'n peinden srklemeye balad. Dokuz gnlk bir yol culuktan sonra adayla birlikte Brtanya kylarna vard.

51

KNC KTAP ESK A

53

I
LK GYSLER Aziz Mael bir gn okyanus kysnda kzgn bir kaya nn stne oturmu bekliyordu. Kayann gneten snm olduunu sanp Tanr'ya kretti. Oysa o kayaya az nce eytan oturmutu. Yal aziz, denizden gelecek olan Yvern keilerini bekliyordu. Onlarn getirecei hayvan krkleri ve dokuma larla Alca Adas'ndaki Penguenleri giydireceklerdi. Az sonra gelen gemiden, srtnda bir sandkla Magis adnda bir din adam indi. Bu kei ok dindar olarak ta nnyordu. Magis yal azizin yanna gelince sand yere brak t, alnndaki teri silerek yle dedi: "Pederim, demek Penguenleri giydirmeye karar ver diniz." "Ne yazk ki bu gerekli, olum," dedi Mael. "Pengu enler, daha nceden bilmiyorlard, ama brahim'in srs ne katldklarndan beri plak olduklarnn farkna vardlar. 55

Onlar giydirme zaman geldi, nk deiim srasnda st lerinde kalan ty tabakalar da artk dklmeye balad." Magis kumsalda balk tutan, midye toplayan, ark syleyen veya uyuyan Penguenlere bir gz gezdirdi: "Haklsnz, plaklar. Fakat, pederim, onlar byle plak brakmak daha doru olmaz myd? Niin giydire ceksiniz? Giysilerle dolamaya baladklarnda, ahlak ya salarna uymalar gerekecek ve bundan dolay byklenecek, ikiyzl ve acmasz olacaklardr." "Sizce, olum, insanlarn uymakta olduu ahlak ya salarnn kt etkileri mi oluyor?" "Ahlak yasalar temelde bir hayvan olan insan hayvan dan farkl yaamaya zorlar. Bu durum belki onlar kstlyor, ama te yandan gururlarn da okuyor; ve doallkla kibir li, korkak ve zevk dkn olduklarndan, sahip olduklar gvence ve gelecekte umduklan rahatlk iin bu kstlama ya katlanyorlar. Her trl ahlakn kkeni budur... Fakat ko nuyu datmayalm. Arkadalarmla birlikte, gemideki krk ve dokumalar bu adaya indireceiz. Fakat, henz vakit var ken bir kez daha dnn, pederim! Penguenleri giydirmek ciddi sonular douracaktr. Halen erkek bir Penguen dii bir Pengueni arzuladnda ne istediini biliyor; tutkular, pe inde kotuu diinin sahip olduklaryla snrl. u anda kumsalda iki ift Penguen gn ortasnda sevimekteler. Ne kadar yaln olduunu grn! Kimse onlara aldrmyor, onlar da brlerinin baklarna aldrmyorlar. Fakat dii Penguenler giydirildiinde, erkek Penguen kendisini neyin ektiini tam olarak bilemeyecek. D gc onun istekleri ni snrsz klacak; ve en nemlisi, pederim, ak ve onun ge56

tirdii aclar renecek. te yandan, dii Penguenler de gzlerini szp dudaklarn yayacak ve giysileri altnda de erli bir hazine tadklar izlenimini verecekler. Bunun yol aaca ktlk, Penguenler yoksul ve bil gisiz kalacak olsalard, pek nemli olmazd. Fakat, bin yl kadar gemesini bekleseydiniz Alcal kzlara ne korkun bir silah verdiinizi grrdnz. zin verirseniz, bunun bir gsterisini yapaym. u sandkta birka para giysi var. Kumsalda erkek Penguenlerin ilgilenmedii diilerden bi rini rasgele seelim ve giydirelim. te bu yana doru bir gen kz geliyor; brlerinden ne ok gzel, ne de ok irkin. Kimsenin onunla ilgilendi i yok. Kumsalda babo geziyor, bir eliyle burnunu ka rtrrken, br eliyle srtn kayor. Dikkat ederseniz, k zn omuzlan dar, gsleri sarkk, beli kaln ve bacaklar ksa. Diz kapaklar her adm atnda gcrdyor, kaln ve damarl ayaklannn drt parma kayalara engel gibi sa rlyor. Yrye kt anlalyor; tm kaslarn bu ie younlatrm. Onu byle uzaktan gzlediimizde, bir yrme makinesi gibi alglayabiliyoruz; ama asla bir se vime makinesi gibi deil. Oysa her iki ilevi ve daha ni cesini yerine getirebilecek bir yaratk. imdi iyi bakn, az iz peder, onu ne hale getireceim." Bu szlerden sonra Kei Magis, bir rpda dii Pen guenin yanma gitti, onu yakalayp koltuunun altna ald ve salarn yerlerde sryerek Aziz Mael'in yanna getirdi. Dii Penguen alayarak cann yakmamalar iin yalvaradursun, Magis sand at ve kard bir ift ayak kaby giymesini buyurdu. 57

"Ayakkab backlarn sktmzda ayaklan daha kk grnecektir," diye aklad Magis, "aynca, iki santim yk selecek olan topuu bacaklarn daha uzun gsterecektir." Dii Penguen ayakkablar balarken; bir yandan da sandn iindekilere bakyordu. Sandn iindeki m cevher ve taklar grnce, yail gzleri ldad. Kei Magis Penguenin salarn ensesinde toplad ve ieklerden bir ta ilitirdi. Kollarna altn bilezikler tak t. Sonra onu ayaa kaldrp bel ve gs hizasn kuma larla sarp rtt. Bylece gsleri ve kalalar daha dik kati eker olmutu. Azndan kard inelerle kuma lar iyice sklatrd. "Daha da skabilirsiniz," dedi dii Penguen. Kei Penguenin gvdesindeki yumuak yerleri sk ca ve zenle kapadktan sonra, tm vcudunu pembe bir alla rtt. "Eteim sarkmyor, deil mi?" diye sordu Penguen; bir yandan da belini kvrp omzunun stnden bakmaya abalyordu. Magis ona isterse etek boyunu ksaltabileceim sy ledi. Ama gen Penguen kararl bir anlatmla, buna gerek olmadn, kendisinin halledeceini bildirdi. Nitekim, sol eliyle eteini arka tarafndan tutup, yal nzca baldrlarnn grnmesine dikkat ederek, bir rpda dizleri hizasnda dm yapt. Sonra, kalalarn sallaya rak kk admlarla uzaklat. imdi ban dik tutarak yryordu; bir su kysnda gz ucuyla kendini bir yoklamay da savsaklamad. Oradan gemekte olan bir erkek Penguen aknlkla 58

bir an duraklad; sonra yolunu deitirip diiyi izlemeye balad. Deniz kysndan geerlerken, balk avndan dn mekte olan bir bek erkek de diiye yaklap incelediler ve hemen izlemeye koyuldular. Bylece, ilerleyen dii Penguenin yolunun getii pa tikalardan, rmak kylarndan, kaya kovuklarndan kan yeni Penguenler bu kervana katlmaya baladlar. Yal ve ya gen, zayf veya iri yapl erkeklerin, derileri burumu bastonlu yallarn oluturduu bu kortejden soluklarn uultusuyla birlikte ar bir koku da yaylyordu. Ama di i Penguen evresinde olan bitenle ilgilenmiyor, yrme sini srdryordu. Magis gld: "Pederim, ite bakn: Tm erkekler bir embere odaklanm gidiyorlar, merkezindeyse rtl bir kadn var. emberin salt geometrik zellikleri bilginleri aratrmaya ynlendirebilir; ama embere fiziksel zel likler de eklerseniz bambaka dncelere salar adam. Penguenlerin bu kadna ilgi duyabilmeleri iin, onun v cudunu gzleriyle grmelerini engelleyip d glerini a ltrmanz yeterli oldu. Neredeyse ben bile bu diiye kar dayanlmaz bir istek duymaya baladm. Belki eteklik, rtt kalaya daha sentetik ve genel bir zellik verip onu daha da m soyutlatnyor, bilemem; ama imdi ona sarl m olsaydm insanln tm ehvetini avularmda duyumsayabilirdim sanyorum. rtnme kadnlara nasl da dayanlmaz bir ekicilik veriyor. Dorusu duygularm da ha fazla denetim altnda tutamayacam." Magis, bunu dedikten sonra, zerindeki cppeyi fr latp ilerleyen konvoyun arkasndan komaya balad. n ne kan Penguenleri iteleyip ayaklan altnda ezerek ken59

dine yol at ve Alcal kza ulat. Pembe giysili kz yaka lad ve yzlerce itahl gzn nnde kucana alp bir ma arann iinde gzden yitti. Penguenler bir anda sanki gnein karardn sand lar. O zaman Aziz Mael eytann Kei Magis klna gi rerek onu aldattn ve Alcal kzlarn rtnmesini sala dn anlad. Tm vcudu ve ruhu derin bir zntyle sar sld. Glkle adm atarak kulbesine yrrken, sokak larda alt-yedi yalarndaki kk Penguenlerin yosun yap raklarndan etekler yapp giyerek dolatklarn grd. Bu kkler de kumsalda dolarken, erkeklerin gelip gelme diini grebilmek iin arkalarna bakyorlard. Aziz Mael Alcal kza giydirilen ilk rtnn Pengu enlerin ahlakna yarar yerine zarar getirdiini grmekten byk znt duydu. Yine de tansk adasnn yerlilerini giydirme abasndan vazgemedi. Onlar kyda toplayp Yvern keilerinin getirdii giysileri datt. Erkek Pengu enlere ksa ceket ve pantolon, diilere ayak bileklerine ka dar uzanan etekler yerdi. Ama bu giysiler ilk defakinden farkl bir etki yarattlar. Hem zevksiz ve kaba dikilmi ol duklar, hem de tm kadnlar giydikleri iin, artk dikkati ekmiyorlard. Kadnlar mutfakta yemek piirdikleri veya tarlada altklarndan, zamanla stleri yal ve amurlu, kir pas iinde gezer oldular. Erkekler onlar daha ok ie srmeye balad iin de pek yk hayvanndan farklar kal mad. Kadnlar artk gnl ilerinden ve frtnal duygu lardan anlamaz oldular. Ahlaklar saft. Aile ii iliki on lar iin gnah deildi. rnein bir delikanl sarho kafay la kendi annesinin ya da babasnn yatana girse de, erte si gn bunu aklna bile getirmiyordu. 60

II TARLALARIN TLENMES VE
ZEL MLKYETN DOUU

Buzullar arasnda ve kayalklarnda bir ku toplulu u yaayan adann, o eski kra grnts artk deimi ti. Tepesindeki karlarn erimesiyle giderek alalm olan dan tepesinden bakldnda, sonsuz bir sisle rtl Armorique kylan ve kum adacklarnn doast bir grn t verdii okyanus grnyordu. Kylar artk incir yapran andran daha geni dz lklerden olumutu. Ksa sre iinde bir bitki rts ge liti; tad eki olan ve hayvanlarn sevdii bir ot trnn yansra, st, incir ve mee aalar boy gsterdi. Bu d nemle ilgili bilgileri Saygdeer Bedeve br gvenilir ya zarlardan alyoruz. Kuzeyde ky derin bir hali oluturmutu ve buras daha sonralar dnyann en byk liman olacakt. Dou da kpkl deniz dalgalarnn yalad kayalklarn geri sinde kra ve kokulu bir toprak yaylmt. Buras Glge ler Kys diye biliniyor ve ada yerlileri, ylanlarn ve l ruhlarn dolatna inandklar bu blgeye adm atmyor lard. Gneyde, Dalg Krfezi denen ve sular lk olan k yn n hemen dibinde asma baheleri ve ormanlar bal yordu. Bu bereketli kyda Aziz Mael ahap bir kilise kurdu. Sonunda, Batda Clange ve Surelle adnda iki rmak, sra syla Dalles ve Dombes vadilerini suluyorlard. Mutlu Mael, bir gz sabah, ite bu Clange vadisin de, yannda Bulloch adnda bir Yvern keiiyle birlikte ge zintiye kmt. Kardaki yoldan bir bek Penguenin cl61

lerinde trmk ve talarla getiini grdler. Bu arada ba r ve haykrlar vadide yanklanp dingin gkyzne ykseliyordu. . Aziz adam Bulloch'a dnd: "Olum, zntyle gryorum ki, insana dntk lerinden beri, bu adann yerlileri daha sagrsz oldular. Ku olduklar dnemde yalnzca iftleme mevsiminde dalarlard. imdi her gn kavga ediyorlar, yaz k demeden bela aryorlar. Ah, buzlar stnde bir bek Penguenin, san ki uygar bir devletin parlamentosunda gibi, o soylu grn tsn yle zlyorum ki! Bak, olum Bullock, Surelle Vadisi tarafnda da bir dzine erkek Penguen birbirlerinin kafasn gzn yar makla urayor. Oysa, bu enerjiyle topra kazmalar da ha iyi olurdu. Diiler erkeklerden daha acmasz, trnakla ryla dmanlarnn gzn oyuyorlar. Heyhat! Olum Bulloch, sence niye kavga ediyorlar acaba?" Bulloch yle yant verdi: "Dayanma ruhu ve gelecei ngrdkleri iin, aziz pederim. nk insann doasnda gelecei dnmek ve toplu davranmak vardr. zyaps byledir; mal ve mlk edinmeden gelecei dnmek istemez. Ey efendim, bu grdnz Penguenler topraklar blyorlar." "Bu blmeyi daha sakince yapamazlar m? diye sor du yal adam. Bu kavga srasnda birbirlerine gzda ve riyor ve svgler savuruyorlar. Ne dediklerini tam duyam yorum. Ama, ses tonlarna baklrsa, ok kzgn olmallar." "Birbirlerini hrsz ve gasp olarak suluyorlar," de di Bulloch. Aziz Mael derin bir i ekip gzlemeyi srdrd:

62

"Bak, bak, olum, yere den rakibinin burnunu dile riyle koparmaya alan adam gryor musun? Ya tede ki? Bir kadnn kafasn tala ezmeye alan u adama bak!" "Gryorum, efendim," dedi Bulloch. "Onlar bir hu kuk yaratmakla urayorlar; zel mlkiyetin temelini at yorlar; uygarln ilkelerini, toplumun temellerini ve yar g kurallarn belirliyorlar." "Nasl?" diye sordu yal Mael. "Tarlalarn itle evirerek. Her trl devlet dzeni nin kayna budur. Ey stadm, sizin Penguenleriniz en kut sal bir ilevi baaryorlar. Onlarn bu yaptklar, yzyllar sonra hukukular tarafndan onaylanacak ve yarglar ta rafndan uygulamaya konulacaktr." Kei Bulloch bunlar sylerken, beyaz derili, kzl sal ve iri gvdeli bir Penguen vadinin yamacndan aa doru iniyordu. Omuzunda iri bir aa kt vard. Bah esinde marullarn sulamakta olan ksa boylu bir Pengu ene yaklat ve sesini ykselterek yle dedi: "Bu tarla benim!" Bu szlerin ardndan, elindeki kt kk Pengu enin kafasna indirdi ve onu, kendi elleriyle ektii tarlann ortasnda, cansz yere serdi. Bu grnm karsnda Aziz Mael bir an sendeledi ve gznden ya geldi. Sonra, korku ve dehetle bouklam sesiyle, gkyzne u duay gnderdi: "Ey Tanrm, sen ki Habil'i kucana aldn ve Kabil'e ilendin, tarlasnda len bu masum Pengueni cennetine ai, katile de yumruunun gcn gster. Ey Tanrm, senin adaletine bu cinayet ve gasptan daha ar bir aalama olabilir mi?"
63

"Aman dikkatli olun, aziz pederim," dedi Bulloch yu muak bir sesle, "cinayet ve gasp dediiniz eylere sava ve fetih denir, insanlk tarihinin ve byk imparatorlukla rn en anl sayfalar bunlarla doludur. zellikle, iri Pen gueni sulayarak onun mlknn kaynana ve hukukuna saldrda bulunuyorsunuz. Bunu size kolayca kantlayabi lirim: Topra ekmek bir eydir, ona sahip olmak baka bir ey. Bu ikisi birbiriyle kartrlmamaldr. Mlk konusun da, ilk igalcinin hukuku belirsiz ve temelsizdir. Oysa, fe tih hakk salam temellere dayanr. Tek saygdeer hukuk budur, nk kendini saydrmasn bilir. Mlkiyetin tek ve anl kayna gtr. te bu yzden mlk sahibi olana soy lu denir. iftiyi ldrp tarlasn alan bu kzl sal yiit, bu toprak zerinde ilk soylu hanedan kurmu bulunuyor. Onu kutlamak isterim." Byle diyerek Bulloch, kanl topuzuna yaslanm ola rak duran iri Penguene yaklat ve yerlere kadar eilerek onu yle selamlad: "Efendi Greatauk, soylu prens, gc yasal ve arkas bereketli olacak soylu bir hanedann kurucusu olarak size sayglar sunarm. Tarlanza gmlecek olan bu Penguenin kafatas, sizin bu topraklar zerindeki hakkinizin sonsuza kadar nian olacaktr. ocuklarnz ve onlarn ocuklar na ne mutlu! Onlar Skull Dk Greatauk'un miraslar olarak Alca Adas'na egemen olacaklardr." Sonra, Aziz Mael'e dnp bard: "Pederim, Greatauk'u kutsayn. nk, tm g Tan r'dan gelir." Mael gzlerini gkyzne kaldrm, sessiz ve kmltsz duruyordu. Kei Bulloch'un kuram karsnda ac bir 64

kuku duyuyordu. Oysa, yksek uygarlklar anda geer li olacak olan bu kuramd. Bir bakma Bulloch, Penguenistan'da ilk uygarlk hukukunun yaratcs olarak grlebilir.

III PENGUENLER MECLSNN LK TOPLANTISI "Olum Bulloch," dedi yal Mael, "Penguenlerin n fus saymn yapp her birini deftere yazmamz gerekiyor." "En acil iimiz de budur," dedi Bulloch; "bu olmadan iyi bir devlet dzeni kurulamaz;." Aziz Mael on iki rahibin de yardmyla ksa srede n fus saymn gerekletirdi. Sonra, yal adam yle dedi: "imdi herkesin kayd bulunduuna gre, kamu gider lerini ve kilise gereksinimlerini karlayabilmek iin, adil bir vergi toplamamz gerekiyor. Herkes gc orannda verebilmeli. yleyse, olum, hemen Alcal bykleri toplan tya arn, onlarla birlikte vergi iini konualm." Toplantya arlan otuz ksur byk Penguen incir aacnn altnda toplandlar. Bu, Penguenistan'n ilk mec lisi oldu. Bunlarn drtte Surelle ve Clange vadilerindeki byk toprak aalaryd. Greatauk, lkenin en soylu su olduundan, en yksek tan zerine oturdu. Aziz Mael rahiplerinin yannda yer ald ve u szler le balad: "Oullarm, Tanr bildii biimde insanlara zengin lik verir ve bildii biimde geri alr. Ben sizi buraya, ka mu giderlerini ve kilisenin gereksinimlerini karlayacak biimde, halk zerine bir vergi koyulmas iin topladm.
65

Bana gre bu vergi her kiinin zenginlii orannda olma ldr. rnein, yz kz olan on kz versin, on kz olan da birini versin." Yal adam szn bitirince, Clange Vadisi'nde ift ilik yapan ve lkenin en zenginlerinden biri olan Morio ayaa kalkp sz ald: "Ey Mael, ey aziz pederim, herkesin kamu giderleri ne ve kilise gereksinimlerine katkda bulunmas gerekti ine inanyorum. Ben kendi hesabma, Penguen kardele rimin yarar iin, tm servetimi hatta srtmdaki gmlei vermeye hazrm. Benim gibi br tm bykler de ser vetlerini feda edeceklerdir, onlarn lkeye ve dinlerine ba llklarndan kuku duymayn. Yalnzca kamu yararn d nelim ve ne gerekiyorsa yapalm. Ancak, aziz babamz, kamu yarar mal ok olandan daha ok alnmasn gerek tirmez. Byle yaplrsa, zengin daha az zengin, yoksul da ha yoksul olur. Yoksullar zenginlerin varlyla yaarlar; bu nedenle mlk kutsaldr. Ona dokunmakla byk bir yanl yapm olursunuz. Zenginlerden alsanz ne olacak, saylar zaten azdr. Ama tm kaynaklar kurutur ve lke yi yoksullua itersiniz. Oysa servetine bakmadan her va tandatan az bir miktar toplarsanz, kamu giderlerini rahat a karlayabilirsiniz. Bylece, insanlarn servetini soru turmaya kalkmazsnz, nk yurttalar bu tr bir abay ar aalama olarak grrler. Herkesten az ve eit mik tarda alrsanz, yoksullar de honut olur, nk zenginle rin servetinden yararlanmay srdrrler. Hem sonra, zen ginlii nasl leceksiniz? Dn iki yz kzm vard, bu gn yz oldu, yarn belki altm olacak. Komularmdan

66

Clunic'in iki kz var, ama clz; oysa komum Nicclu'nun iki kz de besili. imdi, Clunic ile Nicclu'dan hangisi daha zengin? Servetin belirtileri aldatcdr. Oysa, gerek olan u ki, herkes yiyip iiyor. nsanlara, yiyip i tikleri orannda vergi koyun. Bu daha akllca ve adil olur." Morio konumasn bitirince meclisten bir alk koptu. "Bu konumann tun tabletlere kaznmasn neriyo rum," diye haykrd kei Bulloch. "Gelecei aydnlatan bir konumayd; belki on be yzyl boyunca kimse bundan daha iyi konumayacaktr." Byklerin alklan sryordu ki Greatauk, elini k lcnn kabzasna koyarak, ksa bir konuma yapt: "Soylu olduum iin, ben katkda bulunmayacam; nk vergi vermeyi aalayc buluyorum. Yalnzca al aklar der." Bu gr zerine bykler sessizce daldlar. Bylece, Roma'da olduu gibi, her be ylda bir n fus saym yaplr oldu. Bu sayede nfusun hzla artt gz lendi. ocuk lmlerinin yksek olmasna, ktlk ve veba nn dzenli aralklarla gelip kyleri boaltmasna karn, daha kalabalk yeni bir Penguen kua yoksulluklaryla kamu varlna katkda bulunmay srdryordu.

IV
KRAKEN LE PEMBEKIZ'IN D N

O ada Alca Adas'nda bilei gl ve zekas parlak bir erkek Penguen yayordu. Ad Kraken olan bu adam 67

Glgeler Kys denen ssz blgede yaad iin ada yer lileri, ylanlar ve vaftizsiz len Penguenlerin ruhlanyla kar lamaktan korktuklar bu tekinsiz blgeye adm atmyor lard. Bir gren yoktu ama, sylenceye gre, Aziz Mael'in duasyla insana dnen Penguenlerden bazlarnn vaftiz edilmedii iin frtnal havalarda ruhlarnn geri gelip bu rada inlediklerine inanlyordu. Kraken bu ssz blgede, k ydaki kayalklar arasnda ve ulalmas zor bir maarada yayordu. Bu maaraya ormanda allklarla rtl ve yz ayak uzunluunda bir yeralt tneliyle ulalabiliyordu. Bir akam ssz arazide yrmekte olan Kraken ok gzel bir dii Penguenle karlat. Bu kz kei Magis'in ilk giydirdii dii Penguendi. Bu bakireye, pembe giysile riyle herkesin gzlerini kamatrd ilk gnn ansna Pembekz ad verilmiti. Kraken'i grnce kz bir lk att ve kamaya dav rand. Fakat delikanl onu arkasndan uuan eteinden tu tarak yle dedi: "Bakire, bana adn, aileni ve nereli olduunu syle." Pembekz ona korkuyla bakyordu: "Efendim," dedi, "bu grdm siz misiniz, yoksa ilenli ruhunuz mudur?" Kzn byle sormasnn nedeni, Glgeler Kysnda yaamaya gittikten sonra Kraken'den hi haber alnmam olmasyd. Alca yerlileri onu lm ve gecenin eytanlar arasna karm biliyorlard. "Korkmay brak Alcal kz," dedi Kraken. "Konutu un kii babo bir ruh deil, gl bir erkektir. Yaknda daha byk servete kavuacam."
68

Gen Pembekz sordu: "Peki, bu serveti nasti elde etmeyi dnyorsun, ey Kraken, basit Penguenolu." "Aklmla," dedi Kraken. "Biliyorum," dedi Pembekz, "aramzda yaadn gnlerde avclkta ve balk tutmada senin stne yoktu. Kimse senin gibi, bal aa dremez ve uan kua ok atamazd." "Bunlar baya ve skntl ilerdi, ey kz. Ben artk fazla yorulmadan zengin olmann yolunu buldum. Ama sen bana kim olduunu syle." "Benim adm Pembekz." "Akamn bu saatinde evinden uzakta ne aryorsun?" "Kraken, bu Tanr 'nn isteiyle oldu." "Ne diyorsun, Pembekz?" "Diyorum ki, Kraken, Tanr beni senin yoluna kar d, nedenini ben de bilmiyorum." Kraken dnceli bir sessizlikle uzun sre kza bak t. Sonra, yumuak bir sesle yle dedi: "Pembekz, benim evime gel. Penguenler arasndaki en yiit ve en akll adamn evine aryorum seni. Bana katlrsan, seni kendime e yaparm." Gen kz baklarn eerek mrldand: "Sizinle geliyorum, efendim." Bylece gzel Pembekz yiit Kraken'in ei oldu. Bu birliktelik davullar ve fener alaylaryla kutsanmad, nk Kraken Penguen halk arasnda grnmeyi sevmiyordu. Derin maarasnda byk planlar kuruyordu.
69

V ALCA EJDERHASI Alca adas yerlileri bar iinde geimlerini srdr yorlard. Gney kysnda yaayanlar kayklanyla balk ve midye avma kyorlard. Dombes Vadisi'nde yaayanlar yulaf, avdar ve buday ekiyorlard. Dalles Vadisi'ndeki zengin Penguenler evcil hayvan besliyorlar, Dalg Krfe zi yerlileriyse meyve bahelerine bakyorlard. Alca Lima n tccarlar Armorique ile tuzlu balk ticareti yapyorlar d. Bu srada Brtanya'dan adaya getirilen altn alveri te kolaylk salyordu. Bylece, Penguen halk emeinin rnn toplayarak bar iinde yaarken, kyden kye uursuz bir sylenti yaylmaya balad. ; Bir sre nce bakire Pembekz ortadan kaybolmutu. nce pek tela edilmemiti, nk daha nce de aka gel mi birok erkek tarafndan karlmt. Bykler onun bu durumunu, Penguenistan'm en gzel kz olduu iin, do al karlyorlard. Bu karmalar srasnda bazen Pembe kz'n erkeklerden daha hzl kotuu da oluyordu, nk kimse yazgsndan kaamaz. Bu kez, gen kz uzun sre ortada grnmeyince onu bir ejderhann karm olabile ceinden korkulmaya baland. Ksa sre sonra bu ejderhann Dalles Vadisi'ndeki ka dnlarn eme banda uydurduklar bir masal olmad fark edildi. nk, bir gece Anis kynde alt tavuk, bir koyun ve Elo adnda kk bir yetim Ejderha* tarafndan yok edildi. Hayvanlar ve ocuktan geride hibir ey kal mamt. Hemen bykler ky alannda toplandlar ve bu feci

70

durum karsnda ne yaplmas gerektiini tartmaya ba ladlar. Uursuz gecede ejderhay grdn syleyen tm Penguenleri toplayp onlara sordular: "Grdnz yaratn biimi ve davranlar nasld?" Her bir kyl srasyla yant verdi: "Aslana benzer peneleri, kartala benzer kanatlar ve ylan gibi kuyruu vard." "Tm vcudu sar pullarla kaplyd." "Srtnda dikenler vard." "Baklar ate sayordu. Azndan alevler kusuyordu." "Dayanlmaz kt kokan bir soluu vard." "Ba ejderha, peneleri aslan ve kuyruu balk gibiydi." Akl banda, saduyulu olarak bilinen ve ejderhann tavuunu gtrd Anisli bir kyl kadn yle konutu: "nsana benziyordu. yle ki kendi adamma benzet tim ve ona 'Herif, yataa gel' diye bardm." tekilerse: "Bulut gibi iriydi." "Bir da andryordu," diye srdrdler. Bir ocuk yle dedi: "Ejderhay samanlkta baln karp kzkardeim Minnie'yi perken grdm." Bykler yine sordular: "Ejderhann boyu ne kadard?" Yantlar yine geldi: "kz kadar iriydi." -3** "Brton gemileri kadar byk." "nsan boyunda." "u anda altnda oturduunuz incir aac boyunda." 71

"ri bir kpek kadar." Rengi sorulduunda kyller yle yant verdiler: "Krmz." "Yeil." "Mavi." "San." "Ba yeil, kanatlarnn ular gm rengi, ortas kavunii, kuyruu pembe ve kahverengi izgili, karnnda siyah noktalar vard." "Ejderha rengindey di." . Bu tanklar dinleyen bykler ne yapacaklarna ka rar veremediler. Bir blm ejderhay izleyip anszn ze rine ullanmay ve oklarla iini bitirmeyi nerdiler. tekilerse, bu kadar gl bir canavara gl karlk vermenin bouna olacan, onu armaanlarla yattrmay tlyorlard. ' -, Akll geinen biri yle dedi: "Ona bir hara deyelim. Meyve, arap, kuzu ve gen bir bakire vererek fkesini yumuatalm." tekiler ejderhann su iebilecei emeleri zehirle meyi, yaad maaray dumana bomay nerdiler. Fakat bu nerilerin hibiri kabul grmedi. Saatlerce tarttktan sonra, bykler bir karar alamadan daldlar.

VI

ALCA EJDERHASI (arkas) Romallarn yapay tanrlar Mars'a adadklar ay bo yunca ejderha Dalles ve Dombes kylerini talan etti; elli
72

koyun, on iki domuz ve olan ocuk kaldrd. Tm ai leler yastayd ve adadan lklar ykseliyordu. Bu ykm dan kurtulmak isteyen talihsiz kylerin bykleri toplanp Aziz Mael'den yardm istemeye karar verdiler. Ad al anlamna gelen mart aynn beinci gn k yn bykleri adann orta kysndaki kiliseye geldiler. Bah eye alndklarnda bar ve hkrklar o kadar iddet lenmiti ki o srada gkbilim alan ve eski yazlar yorum layan Aziz Mael onlarn bu grlts zerine bastonunu alp dar kt. Onu gren bykler yerlere kapanp yeil dal lar uzattlar. Bazlar da trl bitkilerden tts yaktlar. Aziz adam yal incir aacmn altna oturup yle dedi: "Ey oullarm, niin alyor ve szlanyorsunuz? Bu yardm isteyen dallar neden bana uzatyorsunuz ve gk lere kokulu ttsleri ykseltiyorsunuz? Banzdan bir y km uzaklatrmam m bekliyorsunuz? Sizin iin canm vermeye hazrm. Yalnzca babanzdan ne istediinizi sy leyin, yeter." Bu soru zerine en yal byk yant verdi: "Alcallarn babas, ey Mael, ben hepimiz adna ko nuacam. Korkun bir ejderha tarlalarmz ve allar mz kurutuyor, ocuklarmz karyor. Bugne kadar Elo ve teki yedi ocuu kard; Penguenistan'm en gze li Pembekz' yuttu. Zehirli soluunun ulamad ve ya sa bomad ky kalmad. Bu korkun beladan kurtulmak iin, ey akll Mael, sana danmaya geldik. Penguen soyunun tkenmemesi iin bize yardm et." "Ey Alca byklerinin ba," dedi Mael, "szlerin ba na byk znt verdi. Bu adann korkun bir ejderhann

73

penesinde olduunu dnmek beni titretiyor. Bu tr ca navar olaylar tarihte ok grlmtr. Genellikle kayalk ve sazlk blgelerde yaayan pagan budunlarda ortaya karlar. Belki iinizden bazlar, vaftiz edilip brahim'in s rsne katldklar halde, eski Romallar gibi putlara tapyordur veya kutsal saydklar aalara hl bez paralan veya iek demetleri balyorlardr. Belki baz Penguen ler hl sihirli bir kayann evresinde dans ediyor veya pe rilerin yaad pnarlardan su iiyor olabilirler. Eer by leyse, tamnn bu ejderhay aranzdaki bu gnahkarlan ce zalandrmak iin gndermi olacana inanabilirim. te bu nedenle, are olarak size aranzda eytana tapanlar bulup ayklamanz neririm. Dua etmeniz ve oru tutmanzn da etkili olacan sanyorum." Yal Aziz Mael byle konutu. Ve ky bykleri onun ayaklann perek yeni bir umutla kylerine dndler.

VII ALCA EJDERHASI (arkas) Yal azizin dn tutan kyller aralarnda yeer meye balayan boinanlar kurutmaya giritiler. Artk gen kzlarn perili aalar evresinde dans etmesi, gen annelerin bebeklerini gl klmak iin krlardaki sihirli kayalara srtmeleri yasakt. Dombes Vadisi'nde, bir elek te sallad fasulyelere bakarak gelecei okuduunu ileri sren bir yal kr bir kuyuya atld. Buna karn, ejderha her gece kmesleri ve ahrlar 74

yamalyordu. Korku iindeki kyller evlerinden kamyorlard. Gebe bir kadn pencereden dar baktnda, ayndaki yol zerinde ejderhay grnce korkusundan erken doum yapt. Bu zor zamanlarda Aziz Mael srekli ejderha olayla r ve bunlarn nlenmesi konusunda dnyordu. Alt ay lk dnce ve yakarlar sonunda aradn bulmu gibiy di. Bir akam, Samuel adndaki gen keile birlikte deniz kysnda dolarken, dncelerini ona yle aktard: "Ejderhalarn tarihesini ve greneklerini uzun uzun inceledim; bunu bo bir merak iin deil, iinde bulundu umuz durumda izlenmesi gereken yolu bulmak iin yap tm. te, olum Samuel, tarihin yarar budur. Ejderhalarn en gze arpan zellikleri ok ayk ol malardr. Asla uyumazlar. Bu nedenle, hazineleri koru makta kullanlmlardr. rnein, Jason'un almaya gittii Colchis'teki altn yapay bir ejderha koruyordu. Hesperides'in bahesindeki altn elmalar da bir ejderha bekli yordu. Hercule onu ldrnce Junon tarafndan gkte bir yldza dntrld. Bu, birok kitapta yazldr; eer doruysa, ejderhalar byyle yaratlyor demektir, nk dinsizlerin tanrlar gerekte birer eytandrlar. Kaba ve bil gisiz adamlarn Castalie emesinden su imelerini engel leyen de bir ejderhayd. Sonra, Perseus'un ldrd And romeda ejderhasn anmsayalm. Neyse, doru ve yanllarn birbirine kart dinsiz lerin mitolojisini bir yana brakalm. Ejderhalara Mikail gi bi meleklerin; George, Philippe, Byk Jacques, Patricc, Marthe ve Marguerite gibi azizlerin yklerinde de rasl75

yoruz. Daha inanlr olan bu tr yazlar inceleyerek ger ei ve izlenecek yolu bulabiliriz. Silena ejderhasnn yks bu bakmdan nemli bir rnektir. Belki bilmiyorsundur, olum, Silena kenti ky sndaki bir glde yaman bir ejderha yayordu. Bazen kentin surlarna yaklar ve soluuyla yaknda bulunan lar zehirlerdi. Bu canavara yem olmamak iin, Silena hal k her sabah ilerinden birini ona verirlerdi. Kurban ku rayla belirliyorlard. Yz kadar kurbandan sonra, kurada kraln kz kt. O sralarda gezici yarglk yapan Aziz George, Silena kenti yaknndan geerken kraln kznn bu ejderhaya kur ban gtrlmekte olduunu renir. Hemen atna atlayp mzran kuanr ve ejderhann nne kar. Tam kz yiye cei srada ejderhay bir vuruta yere devirir. O anda gen kz belindeki kemeri ejderhann boynuna dolar ve bundan sonra hayvan sadk bir kpek gibi kzn arkasndan gelir. Bu bize bakirelerin ejderhalar zerindeki gcn gs teriyor. Azize Marthe yks daha da kesin bir kant ve rir. Bu yky biliyor musunuz, olum Samuel?" "Evet, pederim," dedi Samuel. Yal aziz szlerini srdrd: "Arles ve Avignon kentleri evresinde, Rhone rma kylarndaki bir ormanda yars drt ayakl ve yars balk grnmnde bir ejderha yaard. Bir kzden daha iriy di, boynuz gibi sivri dileri ve omuzlarnda geni kanatla r vard. Gemileri batrr, yolcular yerdi. Halkn istei ze rine Azize Marthe bu ejderhann arkasndan gitti ve onu bir adam yerken buldu. Kemerini ejderhann boynuna doayp onu kuzu gibi kente getirdi.
76

Bu iki rnek, Alca Adas'n kasp kavuran bu ejder hay yenmek iin de bir bakirenin gcne bavurabilece imizi dndryor. yleyse, olum Samuel, yanna iki arkadan al; he men hazrlann ve bu adann tm kylerini dolan, aday tehdit eden bu ejderhadan ancak bir bakirenin yardmyla kurtulabileceklerini duyurun. Onlara ilahiler ve mezamirler oku, sonra yle de: 'Ey Penguen oullar, aranzda tertemiz bir bakire varsa ayaa kalksn ve Tanr'nn hacn kuanp ejderha nn zerine gitsin!'" Yal aziz byle dedi ve gen Samuel dediini yapa cana sz verdi. Ertesi sabah iki arkadayla bini takm larm hazrladlar, Alca halkna ejderhann fkesinden on lar ancak bir bakirenin kurtarabileceini bildirmek zere yola ktlar. VIII ALCA EJDERHASI (arkas) Pembekz kocasna akt, ama tek sevdii o deildi. Soluk gkyznde Vens'n nn parlad saatte Kraken kylere korku salmak zere yola ktnda, gen ka dn da Marcel adnda gen ve gl bir oban grmeye gidiyordu. Gzel Pembekz obann parfm kokulu yata n zevkle paylayordu. Fakat, ondan gerek kimliini saklam, adnn Brigide ve Dalg Krfezi'nde bir bah vann kz olduunu sylemiti. obann kollarndan zor la ayrlan kadn sisli ayrlar arasnda Glgeler Kys'na

77

dnerken, yolda evine ge kalm bir kylye raslarsa, he men geni pelerinini kanat gibi ap haykryordu: "Ey yolcu, baklarn indir, yoksa Tanrnn bir mele ini grdn iin karglanrsn!" Korku iinde titreyen kyl hemen alnn topraa dediriyordu. Adada artk, geceleri yollarda meleklerin gezdii ve onlar grenlerin hemen ld sylentisi do layordu. Kraken henz Pembekz ile Marcel'in ilikisini bil miyordu, nk o bir yiitti ve yiitler elerinin gizlerini asla aratrmazlar. Fakat, bu bilgisizliine karn Kraken bu ilikiden bir yarar salyordu. Her gece eini daha mut lu, daha glmser bir gzellikte buluyor ve yatan saran kr ieklerinin kokusunu doya doya tadyordu. Gen ka dnn Kraken'e olan sevgisi asla znt verici veya rahat sz edici deildi, nk bu sevgi yalnzca onun zerinde younlamamt. stelik Pembekz'n bu zararsz kaamaklar bir ara yiit Kraken'i byk bir beladan kurtarmakla kalmad, onun servetini ve ann daha da artrd. Gece dnleri s rasnda Pembekz bir akam, srlarn gden Belmontlu bir srtmac grp ak oldu ve oban Marcel'i unuttu. Bu adam kamburdu, kulaklarnn arkasndan omuz bala r grnyor, gvdesi arpk bacaklar zerinde sallanyor ve al gibi salarnn arasndan bakan a gzlerinde ya banl bir bak okunuyordu. Grtlandan bouk bir sesle konuuyor ve atlak kahkahalar atyordu. Her yan sr ko kan bu adam Pembekz'n gzne yakkl grnyordu. Bir sabah vakti, kydeki bir alda kambur srtma cn kollarnda uyumakta olan Pembekz birden kopan bir 78

grltyle uyand. Borular tyor, barma ve kouma lar iitiliyordu. Al penceresinden baknca pazar yerinde toplanmakta olan kylleri grd. Gen bir rahip ortala rnda bir tan zerine kp u szleri syledi: "Ey Belmont yerlileri, saygdeer babamz Aziz Mael benim azmdan sizlere unu bildiriyor: Ejderhaya ne silah, ne de kol gc yetebilir. Onu ancak bir bakire altedecektir. Eer aranzda tertemiz bir bakire varsa ayaa kalksn ve canavarn zerine gitsin. Onunla karlatn da kemerini boynuna dolarsa canavar artk bir kuzu gibi olacaktr." Gen rahip bu szlerden sonra yine baln giyip Aziz Mael'in buyruunu baka kylere iletmek zere uzaklat. O gidedursun, Pembekz bir eli dizinde, br ene sinde, duyduu szleri dnyordu. Kraken'e kar bir ba kirenin gcnden ok silahl gten korkard, ama yine de Aziz Mael'in buyruu onu rahatsz ediyordu. Aklna yol gsteren salam igds, artk Kraken'in ejderha olma y gvenle srdremeyeceini sylyordu. Kadn srtmaca dnd: "Sevgilim, ejderha hakknda ne dnyorsun?" Kambur ban sallad: "Eski alarda ejderhalarn dnyay kasp kavurduu olmutur; ilerinde da gibi byk olanlar bile vard. Fa kat artk gelmiyorlar. Bana kalrsa bu blgede ejderha sa nlan ey, gzel Pembekz' ve teki ocuklar gemileriy le karm olan korsanlar veya bezirganlar olabilir. Eer bu haydutlar srlarmdan birini almaya kalkarlarsa, g cmle veya aklmla kendimi korumasn bilirim."
79

Srtmacn bu szleri Pembekz'n kuruntularna daha da artrd ve kocasna duyduu sevginin ateini can landrd. IX ALCA EJDERHASI (arkas) Gnler geti, fakat ejderhayla savamak isteyen hibir bakire kmad. Bir gn, kk ahap manastrn bahesin deki incir aacnn glgesinde, yannda Regimental adn da ok dindar bir keile oturmakta olan yal Mael, nasl olup da tm Alca Adas'nda canavar altedecek bir bakire bulunmadn endie ve zntyle aklndan geiriyordu. Yal adam iini ekince Regimental da i ekti. O s rada baheden geen gen Samuel'i gren Mael onu yan na ard: "Olum, ocuklarmza, srlerimize ve tarlalarm za saldran bu ejderhadan kurtulmann yollan zerine ye niden dndm. Bu konuda, Aziz Riok ve Aziz Pol de Leon'un ejderha ykleri ok reticidir. Aziz Riok'un ej derhas alt kula boyundayd, kafas horoz ve kertenkele, gvdesi kz ve ylan karmyd. Kral Bristocus zama nnda Elorn rma kylarn talan ederdi. Aziz Riok da ha iki yandayken, ejderhann boynuna ip balayp deni ze gtrd ve kendini suda bomas iin kandrd. Altm ayak uzunluunda olan Aziz Pol'un ejderhas da en az onun kadar korkuntu. Aziz Pol de Leon onu peleriniyle sa rp evcilletirdi, temiz ve bakir gen bir derebeyinin hiz metine verdi. Bu rnekler gsteriyor ki Tann'nn gzn80

de bir bakire kzla bakir bir delikanl ayn deerdedir. Tan rsal gkyz aralarnda bir fark gzetmez. yleyse, o lum, dediklerime katlyorsanz, benimle Glgeler Ky s'na gelin. Ejderhann maarasna varnca onu aralm, ben pelerinimi onun boynuna dolarm, siz de onu denizde boulmak zere gtrrsnz." Yal adamn bu szleri zerine Samuel yant verme den baklarn indirdi. "Biraz kararsz grnyorsunuz, olum" dedi Mael. Peder Regimental'n, sorulmadka konuma alkan l yoktu, ama bu kez sz ald: "Kim kararsz olmaz ki! Aziz Riok ejderhay yendi inde iki yandayd, dokuz on yama geldiinde ayn g ce sahip olacan kim syleyebilir? Ayrca, aziz pede rim, adaya bela olan bu ejderhann kk Elo ve br be ocuu oktan yemi olabileceini de dnn. Bence, on dokuz yandaki kei Samuel on iki on yalarn daki bu ocuklardan daha temiz olabileceini dnme mekle doru yapyor." "Heyhat," diye iini ekti Regimental, "bu dnyada her ey, doadaki hayvanlar ve bitkiler bize her gn cinsel gcn ekiciliinden rnekler verirken, kim bakir ve iffet li kalabildiini ileri srebilir? Hayvanlar doalarnn ge rektirdii llerde iftleiyorlar, fakat drt ayakllar, ku lar, balklar ve srngenlerin cinsel grenekleri aalarn yannda yavan kalr. En basit bir kr iei bile, dinsizle rin mitolojilerinde dledikleri trl ahlakszlklar geride brakabilir. Hele leylak ve gllerin yaptklar zina ve edep sizlikleri bilseniz, bu masum grnl iekleri mihrap larnzdan uzak tutardnz."
81

"Byle konumayn, R e g i m e n t a l karde," de di yal Mael. " D o a yasalarna uymak zorunda olan hayvan ve bitkiler m a s u m d u r l a r Onlarn kur tarlacak bir ruhlar yoktur, o y s a i n s a n . . . " "Haklsnz," dedi peder R e g i m e n t a l "hele in san balbana bir olay. Fakat gen S a m u e l ' i ej derhaya gndermeyin, canavar onu hemen yer. Be yandan beri Samuel artk m a s um l u u y l a cana varlar artacak durumda deil Kuyrukluyldz ylnda bir gn eytan, onu b a t a n k a r m a k iin, yoluna bir st kz kard. Kz bir su yatan gemek iin eteini syrmt. S a m u e l z o r l a n d, am a ok kr batan kmad. Vazgemeyen ey tan o gece dnde S a m u e l ' e bu kzn hayalini gnderdi. Canlsnn y a p a m a d n grnts yap Uyandnda ok at v e Samuel kendini brakt. lad, ama pimanlk ona m a s u m l u u n u geri ver mezdi." Bu szleri dinleyen S a m u e l g i z i n i n nasl renildiini anlayamad, oysa e y t a n , oktandr pe der Regimental klnda, Alcal keilerin n yrek lerini bulandrmaktayd. Yal Mael ise sknt iinde inleyerek dn yordu: "Kim bizi ejderhann p e n e l e r i n d e n kurtarabi lir? Soluundan ve bakndan koruyabilir?" Bu arada Alca yerlileri b i r a z yreklenmiler di. Dombes Vadisi iftileri ve B o u v i e r s srt malar, ee r canavarla k a r l a r l a r s; a bir bakire den daha ok zorluk karaaklarn sylyor ve 82

" H e l e ejderha bir g e l s i n ! " diyerek p a z u l a r m gs teriyorlard. Birok kadn ve erkek onu grmt. Biimi ve yz konusunda pek anlayamyorlard, ama hepsi de onun grnd kadar iri olmad, ancak bir adam boyunda olduu konusunda birleiyorlard. Savunma planlar yaplyordu: Gn batmnda, kyle rin girilerine bekiler konuyor, yaba ve trmklarla dona tlm adamlar allar ve kmesleri bekliyordu. Hatta bir keresinde Anis kynde yrekli birka ifti onu Morio'nun bahe duvarndan atlarken yakaladlar. Yaba ve trmklarla zerine saldrdlar. lerinden en yiiti onu trmyla yaralad, ancak aya kayp dnce peini brak t. tekiler, canavarn brakt tavuk ve tavanlar topla mak iin geride kalmasalard, belki de onu yakalarlard. Bu iftiler kyn byklerine, canavarn boy ve bi im olarak insana benzediini, ancak kafa ve kuyruunun ok farkl ve korkun olduunu anlattlar.

X ALCA EJDERHASI (arkas) Bir gn Kraken maarasna her zamankinden erken dnd. stne iki kz boynuzu ve yaban domuzu dile ri geirilmi ve deniz danas derisinden yaplm olan ba ln kard. Yrtc ku penelerini takt eldivenlerini masann zerine att. Ylan gibi uzun yeil bir kuyruk ba lad kemerini de kard. Sonra, hizmeti ocuk Elo'ya karmas iin izmelerini uzatt. ocuk iini abuk gre meyince arkasna bir tekme atp kovdu. 83

Yn rnekte olan Pembekz'a bakmadan, ocakta pi mekte olan koyun budunun nne meldi ve dilerini g crdatt: "Adi Penguenler! Ejderhalk yapmak ne kadar zor sanatm!" "Efendim ne buyuruyor?" diye sordu gzel Pembekz. "Artk kimse benden korkmuyor," diye srdrd Kraken. "Eskiden daha ben yaklarken kaarlard. Torbama ta vuk ve tavanlar doldurur, inek ve kzleri nme katp geerdim. imdi bu uursuzlar gece uyumuyor, bekilik ya pyorlar. Bu gece Anis kynde beni trmk ve sopalarla ko valadlar, tavuk ve tavanlar braktm, kuyruumu topla yp kamak zorunda kaldm. Sorarm size, kuyruu elinde kamak bir ejderhaya yakacak i midir? stmdeki pen eler, trnaklar ve kabuklara karn bana saldrdlar, ilerin den biri elindeki trm kmn sol yanma batrd." Bunu sylerken acmakta olan yeri eliyle ovuturu yordu. Bir sre daha sylenip durdu: "Aptal bu Penguenler, yahu! Bu gerizekallarn yz ne alev flemekten bktm Pembekz, beni iitiyor musun?" Byle sylendikten sonra, korkutucu bal eline alp uzun sre sessizce oyaland. Sonra, kararl bir sesle yle dedi: "Bu bal kendi ellerimle deniz danas derisinden yaptm, ona balk kafas biimi verdim. Daha korkutucu olmas iin kz boynuzlar ve yaban domuzu dileri tak tn. Gece yars bunu bama geirdiimde, bu adada hi 84

kimse karmda duramazd. Ben yaklarken kadn, ocuk, gen veya yal demeden herkes korku iinde kaard. Pen guen soyuna korku saldm. Bu saygsz halk nasl oluyor da balangtaki korkusunu bir yana atp bu korkun sura ta bakmaya cesaret edebiliyor?" , Baln yere frlatp att: "Yok ol, kalle kafa! Armor'un tm eytanlar adna, bir daha seni kafama takmayacama ant ierim!" Bu and itikten sonra bal, eldivenleri, izmeleri ye yeil kuyruu teknclemeye balad. "Kraken," dedi gzel Pembekz, "an ve servetinizi kurtarmanz iin einizin kurnazlyla size yardm etme sine izin verir misin? Bir kadnn yardmn kmseme yin. Buna gereksinmeniz var sanyorum, nk tm erkek ler aptaldr." "Kadn," dedi Kraken, "niyetin nedir?" Gzel Pembekz ona keilerin kyleri dolap ejder hadan kurtulmann yolunu nasl rettiklerini anlatt. Bu na gre, bir bakire canavarn boynuna kemerini dolarsa onu bir kpek gibi uysal yapabilecekti. . . "Peki," diye sordu Kraken, "keilerin byle syledi ini sen nerede biliyorsun?" "Hayatm, ey..., byle sama sorularla nemli bir ko nuyu kesmeyin," dedi Pembekz. "Keiler 'Alca'da temiz bir bakire varsa ortaya ksn!' diye ilan ediyorlar. Dn dm de, Kraken, ben bu arya yant vereceim. Aziz Mae re gidip yle diyeceim: 'Ejderhay yenmek iin Tanrnn gnderdii bakire benim.'" Bu szler zerine Kraken kzd:

85

"Sen nasl temiz bir bakire olursun? Aynca, neden be ni altetmek istiyorsun? Akln m kardn, Pembekz? u nu bil ki sana yenilmem!" "Kzmadan nce, anlamay deneyemez misiniz?" di ye iini ekti Pembekz. Sonra, kocasn, aa gren bir sabrla plann anlatt. Yiit onu sessizce dinledi, sonunda yle dedi: "Pembekz, esiz bir plann var. Eer bu gerekleirse byk karmz olacak. Peki ama, sen nasl Tanrnn gn derdii bakire olacaksn?" "Bunu dert etme," dedi Pembekz. "Haydi, artk ya talm." Ertesi sabah, hayvan ya kokan maarada Kraken kamlardan bir iskelet hazrlad, korkutucu bir grnt vermek iin zerini deiik hayvan derileriyle kaplad. Pembekz bu iskeletin bir ucuna Kraken'in baln, br ucuna da yeil kuyruunu takt. Bitirdikleri zaman, Elo ve teki be ocua bu iskeletin iine girmelerini sylediler. ocuklar ierden bu ejderhay yrtecek, kafasnn iinde barut tozu yakp darya alev ve duman fleyeceklerdi.

XI ALCA EJDERHASI (arkas) Pembekz stne kaba kumatan bir giysi geirip be line bir urgan dolad ve manastra gidip Aziz Mael'le g rmek istediini bildirdi. Kadnlarn manastra girmesi yasak olduundan, yal aziz dar geldi. Bir eli asasnda, 86

teki eli en gen mezlerinden biri olan kei Samuel'in omzundayd. Mael sordu: "Kadn, kimsin?" "Ben bakire Pembekz'm." Bu yant zerine Mael titreyen kollarn ge kald rp kretti. "Doru mu sylersin, kadn? Pembekz' ejderhann yedii sylenirdi, ama karmda Pembekz' gryor ve se sini iitiyorum. Ey kzm, belki de canavarn karnnda ya ratcya duan eksik etmedin, o da seni sa esen brakt, de il mi? Bu bana akla uygun geliyor." "Yanlmyorsunuz, pederim," dedi Pembekz, "aynen yle oldu. Hayvann karnndan knca Glgeler Kys 'nda bir manastra sndm. Orada yalnz bama oru tutup dua ederek yayordum. Sonra, gklerden bir haberci bana ejderhay bir bakirenin yenebileceini, bu bakirenin de ben olduumu bildirdi." "Sana esin geldiini nasl kantlayabilirsin?" diye sor du Mael. "Kant benim ite," dedi Pembekz. "Vcutlarna mhr koyanlarn gcn bilmiyor de ilim," dedi Penguenlerin havarisi. "Fakat, gerekten sy lediin gibi misin?" "Bunu, etkisini grnce anlarsnz" diye karlk ver di Pembekz. Kei Regimental yaklap sze kart: "En iyi kant budur," dedi. "Sultan Sleyman yle de miti: ' eyin izini bilmek, zor, drdncy bilmek ola87

nakszdr. Bunlar, ylann ta zerindeki, kuun havadaki, geminin denizdeki ve erkein kadndaki izidir.' Bu konu da uzman olduklarn syleyen ebe kadnlara katlmyo rum. Pederim, bana inanyorsanz, dindar Pembekz iin onlara bavurmazsnz. Hem onlar grlerini bildirseler de, fazla bir bilgi edinmi olmayacaksnz. Bakirlii kant lamak onu korumaktan ok daha zordur. Plinus bize tarih kitabnda bu tr iaretlerin belirleyici olmaktan uzak ve aslsz olduunu sylyor. (4) Vcudunda krk trl eh vetin izini tayan bir kadn meleklerin gznde temiz ola bildii gibi, ebelerin yaprak yaprak inceleyip temiz dedik leri baka biri bu grnn tbbn inceliklerine borlu olabilir. u grdnz kzn bakire olduuna inanmasam, elimi atee sokardm." Kei byle rahat konuabiliyordu nk eytand. Bunu bilmeyen yal Mael Pembekz'a sordu: "Kzm, sizi yiyecek kadar vahi olan bu hayvan na sl ahdedebileceksiniz?" Bakire yant verdi: "Yarn, ey Mael, gn doarken halkn Glgeler Kys'na uzanan dzlkteki kayalarn nne toplayacaksn. Yalnz dikkat et, kimse kayalklara yaklamasn, yoksa ca navarn ateten soluuyla yanarlar. Ejderha kayalklardan ktnda boynuna kemerimi balarm ve onu uysal bir k pek gibi getiririm." "Yannda yiit bir adam da bulunsa ve sen baladktan sonra onu ldrse daha iyi olmaz m?" diye sordu Mael.
(4) Plinus'un Doal Tarih kitabnda byle bir sze raslayamadk. (Ya yncnn notu.)

88

"Doru syledin, ey aziz: Ejderhay Kraken'e gt rrm, o da elik klcyla onun boazn keser. unu bi lin ki ldn sandnz soylu Kraken yayor ve ejder hay ldrmek iin Penguenlerin arasna dnecektir. Ca navarn yedii ocuklar da onun karnndan kacaklar." "Ey bakire," diye haykrd Mael, "bu sylediklerin in san gcn ayor, sanki bir tansk " "Tam stne bastn," diye yant verdi Pembekz. "Ey Mael, bana gelen tanrsal esinde, onlar kurtard iin Pen guen halknn Kraken'e her yl yz tavuk, on iki koyun, iki sr, domuz, 1800 teneke buday ve mevsim seb zeleri vermeleri buyuruldu. Ayrca, canavarn kamndan kacak ocuklarn da yaam boyunca Kraken'in hizmeti ne verilmesi ngrld. Eer Penguen halk bu buyruklar yerine getirmezse, ok gemeden adaya daha tehlikeli yeni bir ejderha gele cektir. Benden sylemesi."

XII ALCA EJDERHASI (arkas ve sonu) Penguen halk yal Mael'in arsyla Glgeler Kys'nda topland. Gece boyunca kayalklarn nnde, az iz adamn ektii izginin berisinde canavarn soluundan korunmu olarak beklediler. Gecenin rts topran zerinden henz kalkmam t ki, bouk bir haykrla birlikte kayalarn arasndan ejder hann pek seilemeyen grnts belirdi. Bir ylan gibi kv89

nlarak ilerleyen gvdesi onbe ayak boyundayd. Onu g ren kalabalk byk korkuyla geri kat. Sonra, btn ba klar Pembekz'n zerine evrildi. Gen kadn beyaz giy sileriyle afakta pembe bir grnt alan sprge otlarnn zerinde ilerledi. evik fakat kibar admlarla yaratn s tne yrynce hayvan alevler iindeki azn ap acyla brd. Penguenlerin arasndan dayanlmaz bir korku ve acma l ykseldi. Fakat bakire kz belindeki kenevir kua kanp ejderhann boynuna geirdi ve seyircilerin al klan arasnda, uslu bir kpek gibi yedeine alp yrd. Dzlkte epey yol almt ki Kraken parlak klcyla ortaya kt. Onun ldn sanan halk aknlk ve sevin lklar att. Kahramanmz hayvann zerine atlp de virdi ve klcyla karnn deti. Hayvann karnndan gm lekli, salar bukleli ve elele tutumu ocuklar kt. Bun lar, ejderhann yedii Kk Elo ve teki ocuklard. ocuklar hemen bakire Pembekz'n ayaklarna ka pandlar, kadn onlan kucaklarken kulaklarna yle fsl dyordu: "imdi kylerinize vardnzda yle deyin: 'Bizler ejderhann yuttuu zavall ocuklarz, onun karnndan sr tmzda gmlekle ktk.' Kyller size ne dilerseniz faz lasyla vereceklerdir. Ama, baka trl konuursanz, size gler ve knza tekme atarlar. Haydi bakalm!" Ejderhann karnnn yarldn gren birok Pengu en, kimi fke ve alma isteiyle, kimi de ejderhann ka fatasnn iinde olduu sylenen drakonit adndaki sihirli ta alabilmek amacyla ileri frladlar. Anneler de dirilen ocuklarna sarlmak iin kouyorlard. Fakat Aziz Mael
90

onlar durdurdu, nk henz lmemi bir ejderhaya yak laabilecek kadar masum deillerdi. Az sonra kk Elo ve br be ocuk halkn yanna gelip yle dediler: "Bizler ejderhann yuttuu zavall ocuklarz, onun karnndan srtmzda gmlekle ktk." Bu szleri duyan herkes onlar kucaklarken yle di yorlard: "Kutsal ocuklar, size her dilediinizi fazlasyla ve receiz." Coku iindeki halk ilahiler syleyerek dald. Tann'mn.halk byle bir afetten kurtard bu gnn ansna kylerde her yl trenler dzenlenir oldu; bu tren lerde zincirli bir ejderha maketi gezdirilirdi. Kendisine sz verilen harac alan Kraken zamanla Penguenlerin en zengin ve gls oldu. Zaferinin iareti olarak ve halka ufak da olsa bir korku vermek iin ban da bir ejderha balyla yaad. Halka yle diyordu: " "Canavar ld, imdi ejderha benim." Pembekz yllarca cmert kollarn srtma ve o banlarn boynundan eksik etmedi. Gzellii geip gittik ten sonra, kendini Tanr'ya adad. Tm halkn saygsn kazanmt, ldkten sonra azi zdik katma eriti ve Penguenistan'n koruyucu azizesi ol ; du. Kraken feriye bir erkek ocuk brakt, babas gibi ba nda ejderha balyla dolat iin ona Draco lakab ve rildi. Draco Penguenistan'da ilk krallk hanedann kurdu.

91

NC KTAP ORTAA VE RNESANS

93

I DNDAR BRIAN VE KRALE GLAMORGANE Kraken'in olu Draco'nun soyundan gelen Alca kral larnn kafalarnda tadklar ejderha bal halkta korku, sayg ve sevgi uyandrmaya yetiyordu. Bu krallar srekli olarak ya derebeyleri, ya prensler yahut da kendi kullaryla sava iindeydiler. Bu krallarn en eskilerinin yalnzca adlar kald. Bu adlan nasl syleyeceimizi bile bilemiyoruz. Tarihte bi linen en eski Draconide kral, avclkta ve savata kurnaz l ve cesaretiyle tannan Dindar Brian'dr. nanl bir hristiyan olan Brian yazn sever, manas tr yaam sren insanlar korurdu. Dumandan kirlenmi tavan kirilerinde kafataslar asl saraynda verdii len lerde, Alca ve br adalardan gelen arp algclanna ken disi de sesiyle elik eder, yiitlerin destanlarn okurdu. Adil ve balaycyd ama n sarhouydu, kendinden da ha iyi ark syleyen birok kiiyi lme gndermiti. Yvern Manastr keileri Brtanya'da egemen olan paganlar tarafndan kovulunca, Brian keileri kendi lke95

sine ard ve saraynn yaknlarnda onlara ahap bir ma nastr yaptrd. Her sabah, ei Kralie Glamorgane ile ma nastra gider, dinsel trene katlr ve ilahiler okurdu. Bu keiler arasnda bilgisi ve erdemleriyle ne kan Oddoul adnda gen biri vard. Onu kskanan eytan bir ok kez batan karmay denedi. Deiik biimlere dn erek kh bir sava at, kh gen bir kz veya bir kadeh a rap oldu. Bir keresinde ona boynuz iinde kumar zarlar nn akrtsn dinletip yle dedi: "Benimle, sann bir teline kar bu dnyann zengin likleri iin oynar msn?" Fakat din adam istavroz karp her defasnda dma n savd. Onu batan karamayacan anlayan eytan son bir kurnazlk denedi. Bir yaz gecesi, yatanda uyumakta olan kralienin dne girdi ve her gn manastrda kar lat gen keiin hayalini ona gsterdi. Bu hayale by yapt iin ak, bamlayan bir zehir gibi, Glamorgane'n damarlarnda dolamaya balad. Gen Oddoul ile gnl n elendirmeyi kafasna koydu. Onu yanna ekebilmek iin trl bahaneler buluyordu. Birka kez gen keiten ocuklarna okuma ve mzik dersleri vermesini istedi. "Onlar size emanet ediyorum. Derslerinizi ben de iz leyip bilgimi artracam. Oullarn yansra anneyi de ei teceksiniz." Fakat gen kei her defasnda bir zr buluyordu, kh yeterince bilgili olmadm, kh din adam olarak kadn larla bir arada bulunmasnn doru olmayacan syledi. Geri evrildike Glamorgane'n istei daha da artyordu. Bir gn yatak keyfi yaparken bu istek dayanlmaz bir bo yuta gelince Oddoul'u yatak odasna artt. Gen rahip 96

geldi, ama kapnn eiinde durup baklarn hi kaldr mad. Onun kendisine bakmay kadnda sabrszlk ve ac uyandrd: "Bak," dedi, "artk gcm kalmad, gzlerime bir per de indi. Vcudum hem yanyor, hem de buz gibi." Gen kei susuyor ve hi kmldamyordu, kadn yi ne yalvard: "Yanma gel, ne olur!" Ve istekle yanan kollarn uzatt, onu kucaklayp ken dine ekmek istedi. Oddoul onun utanmazln yzne haykrp oradan kat. O zaman fkeyle ve kendi dt bu utanc bakala rna anlatr korkusuyla, Oddoul'u yok etmeye karar verdi. Tm sarayda yanklanan bir lk atp sanki tehlikedeymi gibi yardm istedi. Kouan hizmetliler kamakta olan gen bir keile arafn vcuduna rtmeye alan kralieyi grdler ve l bastlar. Grlt zerine Kral Brian yatak odasna geldi. Kralie dank salar, yal gzleri ve fkeyle trnaklarn batrm olduu gsn gstererek anlatt: "Efendim ve kocam, ite uradm saldrnn izleri ni grn. Pis emellere kaplan Oddoul bana yaklat ve te cavz etmek istedi." Bu yaknmay duyan kral, kan grntsnn de etki siyle fkeye bouldu, korumanlarna gen keii yakala malarn, onu sarayn kapsnda ve kralienin gzleri nn de diri diri yakmalarn buyurdu. Bu olay duyan Yvern Kilisesi Bapapaz kraln ya nna kt ve:
97

"Kral Brian" dedi, "bu ibret verici olay size hristiyan bir kadnla dinsiz bir kadn arasndaki fark gstermi ol mal. Romal Lucretia dinsiz prenseslerin en iffetlisiydi; oysa kadns bir delikanlnn isteklerine kar koyamad ve yaad ayba yenilip gitti. ( 5 ) Oysa Glamorgane eytan ca bir gcn etkisiyle kudurmu olan bir adamn zorbaca isteklerine kahramanca kar koymutur." Bu arada, sarayn tutukevine kapatlm olan Oddoul diri diri yaklaca gn bekliyordu. Fakat Tanr masum birinin harcanmasna raz olmad. Ona, kralienin hizmet ilerinden Gudrune adnda bir kzn grntsnde bir me lek gnderdi. Bu melein yardmyla gen adam tutuke vinden karp, melein grntsne brnd hizmet inin odasna getirdi. Melek gen Oddoul'a yle dedi: "Seni seviyorum, nk sen cretlisin." Hizmeti Gudrune Ta konutuunu sanan gen Oddo ul baklarn indirip yant verdi: "Ben Tanr'nm yardmyla kralienin isteklerine kar koydum ve eziyetleri gsledim." Melek sordu: "Nasl? Yani, kralienin seni sulad eyi yapma dn m?" "Hayr," dedi Oddoul elini gsne koyarak, "ant ie rim ki hayr!" "Demek ona saldrmadn?"
(5) Lucretia: Eski Roma'da Lucius Collatinus'un gzel ve erdemli kans. Etriisk Kral Lucius Superbus'un olu Sextus Tarquinus'un tecavzne uradktan sonra, hanerle kendini ldrd. Bu olaydan sonra Roma tarihin de ok byk karklklar olmutur.

98

"Hayr, yapmadm. Byle bir eyi dnmek bile ba na dehet verir." "yleyse, burada ne aryorsun, ahmak adam!" diye bard melek. Ve arkasndan Oddoul'u kap dar etti. Sokaa kt nda da kafasndan aa bir kova bulak suyunu boca et ti. Gen kei kaarken, bir yandan da yle syleniyordu: "Ey Tanrm, senin niyet ve dncelerin bazen ne ka dar anlalmaz olabiliyor?"

II BYK DRACO AZZE PEMBEKIZTN KUTSAL EMANETLER Dindar Brian'm dorudan gelen soyu 900 yllarnda Ksa-Burun Collic ile tkendi. Yerine, kuzenlerinden bi ri olan Grkemli Bosco geti ve tahtn gvenceye almak iin tm akrabalarn ldrtt. Onun soyundan byk kral yetiti. Bunlardan birincisi Byk Draco sava adam olarak n yapt. Herkesten fazla yenilgi almakla nldr. Byk komutanlar yenilgilerinin dzenli oluundan belli olurlar. Daha yirmi yandayken yz bin kadar ky, bucak, kasa ba, kent ve niversite yakt. Yakma eylemini dman top raklarnda olduu gibi, ayrt etmeden kendi lkesinde de srdrd. Bu davran aklamak iin yle derdi: "Yangnsz bir sava hardalsz bir sosise benzer, tad olmaz." 99

Adaleti katyd. Rehin ald kyller fidye deye medikleri zaman onlar bir aaca asar, kazara kylnn kars gelip balamas iin yalvarrsa, kadn da sala rndan atnn kuyruuna balayp srndrrd. Bir as ker gibi sade yaad. Onun zamannda hanedann n azalmad gibi, yenilgilerde bile PenguenistanTn onuru nu yukarda tuttu. Byk Draco zamannda Azize Pembekz'm kutsal emanetleri Alca adasna getirildi. Azizenin cenazesi Glgeler Kys'nda iek kokulu bir maaraya gmlmt. Mezarn ilk ziyaret eden haclar komu kylerdeki gen erkek ve kzlar oldu. Genellikle, ift ler halinde akamlar gelirlerdi, sanki dindar duygular ka ranlkta ve gzden rakta depreiyordu. Genler azizeye duyduklar istek dolu ball pek ortala yaymaz, bu kut sal yerde edindikleri izlenimleri uluorta konumay sev mezlerdi; yalnzca kendi aralarnda fsltlarla Azize Pem bekz'm maarasnda nasl bir ak ve huu yaadklarm ko nuurlard. Kimi orada dnyay unuttuunu, kimi de maa radan dingin ve yatm olarak ktn syler, zellikle gen kzlar ilerine nasl bir zevk dolduunu anlatrlard. te, Alcal bakirenin sonsuzlua kavutuktan sonra datt harikalar byleydi; bu nimetler doan gnein s cak dalgalar gibiydi. Maarann gizemi ho bir koku gi bi, ksa srede evreye yayld; iyi insanlar iin ifa ve r nek oldu; ktler yalan ve karaalmayla insanlar azizenin mezarndan kan kaynaktan uzaklatrmak istediler ama baaramadlar. Kilise bu ifann yalnzca evredeki gen lerle snrl kalmamas iin nlem ald. Maara evresine 100

yerleen din adamlar burada bir manastr ve kyda bir otel kurdular. Bylece haclarn akn balad. Sanki gkyznde kal uzadka Azize Pembekz, mezarn ziyarete gelenlere daha byk ifalar datr ol du; ksr kadnlar dllendiriyor, gen karlarndan kuku lanan yal kocalara yattrc dler gnderiyor; ktlk, ve ba ve Kapadokya ejderhalarn lkeden uzak tutuyordu. Ancak, Kral Collie ve ardllar dneminde lkedeki karklklar srasnda Azize Pembekz'm mezar ykld, manastr yakld ve din adamlar dald; inanl haclarn ayak izlerinin oluturduu toprak yolda hasrotu, sprge otu ve deve dikenleri bitti. Bir yzyl boyunca ifal meza rn ziyaretileri ylanlar, sansarlar ve yarasalar oldu. Son ra bir gn Azize'nin grnts, yakn kylerin birinden Momordic adnda bir kylnn nne kt: "Ben Azize Pembekzm," dedi; "tapnam yeniden kurmak iin seni setim. Bu yredeki tm insanlara ha ber ver, benim adma ve mezarma sayg gstermez veya adak gndermezlerse, Penguenistan'a yeni bir ejderha saldrtan." En bilgili din adamlar bu grn aratrp, eyta nn ii deil gerek olduunu saptadlar. Daha sonraki a larda, Fransa'da Azize Foy ve Azize Catherine de ayn bi imde ortaya km ve benzer eyleri sylemiti. Manastr restore edildi ve haclar yeniden skn etti ler. Azize Pembekz giderek daha byk tansklar yarat yordu. Dztabanlk, inme ve karn imesi gibi en kt has talklar iyi ediyordu. Mezarn bakclar olan keiler gi derek kskanlan bir gnence kavumulard ki, bu kez Azize Kral Draco'ya grnd. Ona krallnn gkyzn101

deki koruyucu melei olduunu bildirdi ve kutsal cesedi nin kalntlarm Alca Katedrali'ne tatmasn buyurdu. Bylece bakirenin pek kokulu kalntlar byk bir ayinle bakent kilisesine gtrld, altn ve sedef kapl bir sandn iinde sergilendi. Kilise grevlileri Azize Pembekz' n araclyla ger ekletirilen tansklarn defterini dzenli olarak tuttular. Hristiyan dinini her zaman savunmak ve yceltmek ten geri kalmam olan Byk Draco dindar bir kral ola rak ldnde kiliseye byk bir servet brakt.
*i

III KRALE CRUCHA Byk Draco'nun lm byk ykmlarn balang c oldu. Bazlarna gre bunun nedeni ardndan gelen kral larn zayf oluuydu. Gerekten de, sonraki krallar bu yi it atalanna layk olamadlar. Olu Chum topald, Penguenistan topraklarn geni letmesini bilemedi. Onun olu, Bolo, dokuz yanda tah ta kmaya hazrlanrken saray korumanlar tarafndan l drld. Kardei Gun onun yerine getiinde yedi yan dayd ve ynetimi annesi Crucha ele ald. Kralie Crucha gzel, akll ve bilgili bir kadnd; fa kat duygularna sz geirmeyi bilmiyordu. Saygdeer Talpa anlarnda bu nl kadndan u y le sz ediyordu: "Kralie Crucha, yznn gzellii ve endamnn

102

uzunluuyla ne Babilli Semiramis, en Amazon Kraliesi Penthesilee ve ne de HerodiasTn kz Salome'den aa ka lr deildi. Fakat vcudunda, insanlarn deiken grle rine gre, gzel veya irkin denilebilecek zellikleri var d. Alnnn iki yannda boynuzlar vard ve bunlar gr sa lar altnda saklard; bir gz mavi, br siyaht; Make donyal iskender gibi boynu sola doru arpkt. Sa elin de alt parmak ve gbeinin altnda kk bir ben vard. Yry grkemli ve almlyd. Harcamalarna dik kat ederdi, ama isteklerini aklyla denetleyemezdi. Birgn, saray ahrlarnda alan yakkl, gen bir seyis grnce bir anda ak oldu ve ordularn komutanl n bu delikanlya verdi. Bu byk kralienin baka bir gzel yan da kilise ve manastrlara, zellikle Tanr'nn iz niyle on drt yldr grev yaptm Beargarden Kilise si'ne yapt balarn bolluuydu. Ruhunu balatmak iin o kadar sk ayin yaptrrd ki krallktaki tm kiliseler de yanan mumlar gkyznn bereketini evketli Crucha'nn zerine yadrrd." Bu satrlara ve yaptm teki alntlara bakldnda, Saygdeer Talpa'nn Gesta Pinguinorum adl yaptnn yaznsal ve tarihsel deeri kolayca anlalabilir. Ne yazk ki bu anlar, Zayf Gun'un ardl Sade Draco'nun saltana tnn nc ylnda kesiliyor. Yaptmn bu blmne gel diimde, byle latif ve gvenilir bir kaynan yokluuna yazklanyorum. v Bundan sonra gelen iki yzyl boyunca Penguenler kanl bir anariye srklendiler. Tm sanatlar yok oldu. Genel bilgisizliin ortasnda, kiliselerine kapanan din 103

adamlar kendilerini renime verdiler ve byk bir abay la Kutsal Yaztlar kopya etmeyi srdrdler. Parmen kd az bulunduu iin, elyazma eski kitaplar kazyp kutsal szleri bunlann zerine yazyorlard. Bylece, Pen guen topraklarnda ndilerin bir gl aacnn filizleri gibi bollat grld. Aziz Benoit tarikatndan Penguen Ermold adnda bir kei drt bin elyazmas kitab tek bana silerek Aziz Je~ an incilini drt bin kez yazmay baard. Bu sayede eski a larn iir ve konuma bayaptlarnn byk ounluu yok oldu. Tarihilerin dnde olduu bir kanya gre, Ortaa'da yazn ve kltrn sna Penguen manastrlaryd. Penguenler ile Foklar arasndaki Yzyl Savalar yi ne bu an sonlarna raslar. Bu savalarn gerek neden lerini bilmek zordur; kaynak eksik olduu iin deil, ter sine ok olduu iin. Fok tarihilerin savlar her bakmdan Penguen tarihilerinkiyle eliiyor. stelik, Penguen tarih ilerin kendi aralarnda da elikiler var, tpk fok tarihi leri arasnda olduu gibi. Birbiriyle uyuan iki tarihi bul dum, ama biri tekinden kopya etmi. Ama bir ey kesin: toplu kymlar, yakp ykmalar, rza gemeler ve yamalar hi aralksz srdrlm. Karayazl kral IX. Bosco zamannda bir ara kralln sonu gelmi gibiydi. Alt yz byk gemiden oluan bir Fok filosunun Alca nlerinde grnd haber alnnca, bapiskopos bir geit ayini yaplmasn buyurdu. Rahipler kurulu, seilmi yarglar, parlamento yeleri ve niversi te retim yeleri kiliseye gelip Azize PembekzTn sand n aldlar, halk da pelerine katp ilahiler syleyerek kent iinde dolatrdlar. Ancak, PenguenistanTn koruyu-

104

cu meleini yardma armak bounayd; Foklar kenti hem karadan, hem de denizden kuattlar ve sonra ani bir saldryla ele geirdiler. gn gece boyunca, alkan ln verdii bir aldrmazlkla ldrdler, yamaladlar, r za getiler ve her yeri atee verdiler. Bu uzun karanlk a boyunca Penguenistan'da din duygusunun hi bozulmadan kaldn hayranlkla izliyo ruz. Suf ilerin ayartamad ruhlarda gerein grkemi gz leri kamatryordu, inanlarn topluca gelimesi byle aklanabilir. Ayrca, kilise inanllarn bu mutlu birliini srdrmek iin pratik bir yol bulmutu: Farkl dnen bir Penguen olursa hemen atete yaklyordu.

IV TARlH: JOHANNES TALPA Kral Gun zamannda, Beargarden Manastr'na on bir yanda girmi ve bir daha mr boyunca oradan dar adm atmam olan rahip Johannes Talpa on iki ciltlik ve Latince yazlm De Gestis Pinguinorum adl nl yapt n yaynlad. Beargarden Manastr'nn duvarlar yaln bir dan tepesinde kurulmutu. evrede ba bulutlarla kapl tepe lerden baka bir ey grlmezdi. Johannes Talpa De Gestis Pinguinorum kitabn yaz maya baladnda oktan yalanmt. yi yrekli rahip bu konuda bizi kitabnda uyaryor: "Bamda oktan beri sa r sa kalmad, kafatasm bayan Penguenlerin zenle kul105

lanr olduu tmsek aynalara benzemeye balad. Zaten k sa olan boyum artk kambur olup daha da ufald. Beyaz sa kalm yalnzca gsm scak tutmaya yaryor." Talpa ho ve saf bir deyile yaamndan baz kesitler ve zyapsmda ipular veriyor. "Soylu bir ailenin daha doutan din yoluna adanm bir ocuu olarak dodum, bana dilbilgisi ve mzik retildi. Ad Amicus olan, fakat gerekte Inimicus (6) olmas gereken disiplinli bir hoca dan okumay rendim. Harfleri doru okuyamadm za man elindeki sopay yle iddetle kullanrd ki, abeceyi k zl harflerle kaba etlerime yazmtr diyebilirim." Sonra, Talpa ehvete olan doal eiliminden sz edi yor. te baz arpc satrlar: "Genliimde uyanan istek ler o kadar iddetliydi ki ormann iindeki serin havada bi le kazanda bouluyor gibi olurdum. Kadnlardan kayor dum, ama bouna! nk en basit bir ngrak veya ie nin biimi bana hemen onlar anmsatyordu." O anlarn yazarken, lkede hem i, hem de d sava yaanyordu. Manastr Foklara kar korumak zere gelen Crucha'nn askerleri o blgeye iyice yerletiler, dman gzlemek iin duvarlarda delikler atlar, sapan mermisi yapmak iin atdaki kurunlar erittiler. Geceleri manastr avlusunda ate yakp, am dallarndan yonttuklar ilerde koca srlar evirme yapyorlard. Sonra da, atein evre sinde ya ve reine kokan ar bir havada oturup flar do lusu arab deviriyorlard. arklar, svgleri, bartlar arasnda sabah anlarnn sesi duyulmaz oluyordu. Sonunda, Foklar yaln uurumlar ap manastn ku(6) Amicus: Dost. Inimicus: Dman. (Latince.)

106

sattlar. Bunlar kuzeyden gelen bakr zrhl, bakr silahl sa valard. Kayalk yamalara yz elli kula uzunluunda merdivenler dayyorlar, baz geceler frtnada, bu merdiven ler zerlerindeki insan ve bakr ykn ekemeyip kaynca, Foklar salkm gibi uuruma yuvarlanp kayboluyorlard. Ka ranln iinden dalga dalga ykselen lklar arasnda sal dn yeniden balyordu. Penguenler duvarn zerinden bo alttktan kzgn ziftle saldrganlan ra gibi yakyorlard. Foklar altm kez saldnp altm kez geri pskrtldler. Manastr kuatmas onuncu ayma girmiti ki, kutsal Epifanya gn vadide bulduklan bir oban onlara gizli bir patikann yerini gsterdi. Bu patikadan daa trmanp ma nastrn mahzenlerine ulatlar, dehliz ve mutfaklardan ge ip tapnaa, kitapla, ile odalarna, amarhane, ye mekhane ve yatakhanelere girdiler. Yaplar atee verdiler, yamaladlar, yana ve cinsiyetine bakmadan grdkleri tm Penguenleri kltan geirdiler. Neye uradklann a ran Penguenler silahlarna davrandlar; onlar karanlkta aknlkla birbirlerine saldnrken, Foklar aralannda talan kavgas yapyorlard; kutsal vazolar, buhurdanlklar, am danlar, yaldzl kaftanlar, sandklar, altn halar ve mcev herler balta darbeleri arasnda paylalyordu. Havada genizleri yakan bir yanm et kokusu vard; lenlerin lklar alevler ve ken atlar arasndan yk selirken, yzlerce kei, il yavrusu gibi kayor ve uu rumdan aa vadiye uuyorlard. Oysa bu srada, Johannes Talpa kitabn yazyordu. Crucha'nn askerleri hemen kam, stelik Foklar yanan yaplann iinde tutmak iin manastrn tm klarn kayalarla rtmlerdi. Ayrca, am aalarnn gvdelerini koba gibi kullanp manas-

107

tr duvarlarn ierdekilerin zerine ykmak iin ykleniyor lard. Ate iindeki kalaslar byk bir grltyle kyor, alt yz askerin birlikte yklendii koba darbeleri altn da duvarlar devriliyordu. Sonunda, zengin ve berkitilmi manastrdan Johannes Talpa'nm odasnn dnda ayakta bir ey kalmad. Yal tarihi hl yazmay srdryordu. Bu kadar yksek bir grev bilincinin, ann olayla rn aktarmaya alan bir tarihi iin an olduu dn lebilir. nsan ne kadar dalgn ve aldrmaz olursa olsun, ev resinde olup bitenlerin etkilerini duyumsar. Ben Johannes Talpa'nn ulusal kitaplktaki zgn elyazmasn inceledim. El yazs ar derecede okunaksz, satrlar dz bir izgi iz leyecekleri yerde her yne kayor, birbirlerine arpp ka ryorlar. Harfler o kadar kt yazlm ki onlar yalnzca birbirinden deil, kt zerindeki mrekkep lekelerinden bile ayrt edebilmek olanaksz. Bu paha biilmez sayfalar yazldklar ann dehetini byle yanstyorlar. Onlar oku yabilmek ok zor. Buna karn, Beargardenli yal rahibin deyii hibir duygu izi tamyor. De Gestis Pinguinorum'un deyii yaln, ciddi ve bazen kurulua varacak ka dar ayrntl. Yazar pek ender dncesini belirtmi olmak la birlikte, bunlar ou kez doru.

V SANAT: LKEL PENGUEN RESMLER Penguen eletirmenlere gre, Penguen sanat daha balangcnda gl ve ho bir zgnlk tamakta, ilk ya ptlarn zarafeti ve zeka zellikleri baka hibir ekolde bu108

lunmamaktadr. te yandan, Fok eletirmenlerse Penguen ressamlarn hep Fok ustalar tarafndan eitilip gelitirildik lerini ileri srerler. Bu konuda karar vermek zordur, n k Penguen ulusu kendi ilkel ressamlarnn yaptlarn in celemeye frsat bulamadan ok nce, hepsini yok etmitir. Bu kayba ne kadar zlsek yeridir. Ben kendi hesab ma, eski Penguen tarihine ve ilkellere hayran biri olarak, ok hayflanyorum. Bu yaptlar pek hoturlar. Hepsi de birbirine benzer demek istemiyorum, bu doru olmaz; fakat tm ekollerde grlen ortak ynleri, oturtmu olduklar ve hi vazgee medikleri baz teknikleri vardr. Penguen ilkel ressamlar hakknda bir dnceye varabilmek iin talyan, Felemenk, Alman ilkellerine, veya hepsinden daha stn olan Fran sz ilkellerine bakmak yeterlidir. (Sayn Msy Gruyer'in dedii gibi, bunlardaki mantk daha salamdr, nk man tk Franszlarn zelliidir.) rnein, 1904'de Marsan Galerisi'nde alan Fransz ilkeller sergisinde IV Henri ve Balois Hanedan'nn sonlarndan kalma ok sayda kk re sim bulunuyordu. ok geziye ktm ve Eyck kardeler, Memling, Rogier van der Weyden, d' Ambrogio,.Lorenzetti ve eski Umbria'h ustalarn tablolarn grdm. Ama, aradm ne Bruges'de, ne de Kln, Siena veya Perugia'da bulabildim. So nunda bundan on yl kadar nce ziyaret ettiim kk Arezzo kasabasnda aradm buldum ve naif resme olan merakm bilince eriti. O yokluk ve yalnlk yllarnda, gn boyu kapal tutulan belediye mzelerinin kaplar turistler iin her saatte actabiliyordu. Bir akam, yarm liret kar lnda yal bir kadnn tuttuu amdan nda dklen
109

Arezzo mzesini geziyordum ve orada, Margaritone'un Aziz Francis tablosunu grnce gzlerimden yalar dkl d. ok duygulandm; o gnden beri Arezzolu Margaritone benim iin en deerli ilkel ressam oldu. Dier ilkel Penguenlerin resimlerini hep bu ustann yaptlaryla kyaslayarak deerlendiririm. yleyse, bura da biraz durup Margaritone'un resmindeki genel zellik lere biraz dikkat ve ayrntl olarak eilirsem, hogryle karlanmaldr. Ondan gnmze be veya alt tablo kald. Bayapt saylan ve Londra National Gallery'de bulunan resminde, bir taht zerinde oturan Meryem ve kucanda bebek sa grlyor. Bu resme bakldnda ilk gze arpan oransz lktr. Gvdenin boyundan ayaklara kadar uzunluu kafa uzunluunun yaklak iki katdr; bu nedenle renkleri tm saflyla kullanyordu. Bylece, renk uyumundan ok, bir renk canll ortaya kyor. Meryem ve ocuunun yanak larnn kzarkln vermek iin, yal ustann her yze kondurduu iki krmz daire o kadar mkemmel ki sanki pergelle izilmiler. 18. yzyl eletirmenlerinden Rahip Lauzi bu yapt lara kmsemeyle bakyor: "Bunlar kaba ve deersiz iziktirmeler. O zavall alarda ne izim, ne de resim bili yorlard." O ve br pudral bilginlerin ortak gr buy du. Ama, byk Margaritone ve adalar ksa sre son ra bu acmasz aa grmenin acsn kardlar. 19. yz ylda ngiltere'nin dindar kasabalarnda ve kr evlerinde ku zu gibi kvrck sal bir sr kk Samuel ve St. Jean do du; bunlar 1840 ile 1850 arasnda gzlkl bilginler ola rak yetitiler ve sonra ilkel resmi gerek yerine oturttular.

110

Rafaello ncesi dnemin saygn kuramcs Sir James Tuckett hi kimseden ekinmeden, National Gallery'eki o tabloyu Hristiyan sanatnn bayaptlar arasna koyuve riyor: "Meryem'in ban," diyor Sir James, "tm bedenin te biri byklkte izerek yal usta bakanlarn dikkati ni insan bedeninin en yce ksmlarna, zellikle ruhu yan stan organ olarak bilinen gzlere younlatrmak istiyor. Bu resimde renklerle izgiler, lksel ve gizemli bir izle nim brakmak iin, adeta elbirlii ediyorlar. Yanaklarn k zarkl tenin doal rengini vermek deil, daha ok Mer yem ve ocuun yznde cennetin gllerini yanstmak iindir." Byle bir eletiri inceledii yaptn gzelliini de yan styor; hele Edinburglu dinsel sanat uzman Mac Silly bu ilkel tablonun insanda brakt izlenimi daha duyarl ve daha derin anlatmaktadr: "Margaritone'un madonnas sa natn ze ulama amacn baaryor; tabloyu grenlere saf lk ve masumluk duygulan esinliyor, onlar kk ocuk lara dntryor. Bu o kadar gerek ki, altml yama geldiim halde, onu saat aralksz seyrettiimde birden kucakta bir bebek gibi oldum. Bir arabayla Trafalgar Alan'ndan geerken, gzlk klfm bir ngrak gibi sallyor ve glckler datyordum. Sonra, kaldm pansiyonda ki hizmeti yemeimi getirdiinde, bir yandaki ocukla rn muzipliiyle, kaklar dolusu orbay kulamdan ie ri dktm." "Bir sanat yaptnn yetkinlii," diye ekliyor Mac Sil ly, "ite bu tr etkileriyle anlalabilir." Vasari'nin aktardna gre, Margaritone yetmi ya nda "yeni bir sanat anlaynn doduuna ve yeni sanat-

1 1 1

lara payeler verildiini grdne piman" olarak ld. evirdiim bu alnt, Sir James Tuckett'in kitabndaki en keyifli sayfalara esin vermi gibidir. Nitekim, Sanat De erlendirme Elkitab adndaki bu yapt tm Rafael nce si dnem merakllar ezbere bilirler. Kitabn bu gzel b lmlerinden bir alnty buraya aktaryorum. Filistin pey gamberlerinden bu yana, bundan daha gzel satrlar yazl mad genel kabul grmektedir. MARGARITONE'UN DLEM Margaritone, omuzlarnda almasnn ve yllarn y kyle, kente yeni gelmi gen bir ressamn iliini grme ye gitmiti. Orada henz boyas kurumam bir Meryem tablosu grd; resim kat ve ciddi olmasna karn, oran lardaki belli bir gereklik ve eytanca bir k-glge oyu nu sayesinde, boyutlu ve soluk alyor gibiydi. Bu res me bakmakta olan Arezzo'nun saf ve ulu iisi, birden re sim sanatnn geleceini dehet iinde grd. Elini alnna gtrerek mrldand: "Bu tablo bana ne byk utanlar mutuluyor! Bun da, ruhlar resmeden ve gklere ulama istei esinleyen H ristiyan sanatnn feci sonunu gryorum. Gelecekteki res samlar, bunun gibi bir duvar veya pano zerine bedenimi ze biim veren maddeyi resmetmekle kalmayacaklar; onu kutsayp gklere karacaklar. Bunlar figrlerini etten ke mikten yaplm gerek insanlar gibi tehlikeli bir biimde giydirecekler. Azize Magdelena'nn gsleri belli ola cak, Azize Martha'nn gbei, Azize Barbara'nn bacak lar ve Azize Agnes'in kalalar sezilecek. Aziz Sebasti-

112

an'm yz yakkl resmedilecek, Aziz George'u zrh nn altnda kasl bedeni ve erkeklik organ belli olacak. Tm havariler, rahipler, dinbilimciler ve hatta Tanr sra dan insan, yani sizin bizim gibi gsterilecek; melekler gi zemli, kark anlaml ve i gcklayan bir gzellie sahip olacaklar. Bu grntlerin hangisi sizde gklere zlem uyandrabilir? Hibiri; ama onlara bakarken bu dnya ya ratklarnn zevkine varmay reneceksiniz. Bu ressam lar saygsz araylarn nereye kadar m srdrecekler? Hibir yerde durmayacaklar; erkek ve kadnlar Roma fresklerindeki pagan tanrlar gibi plak gstermeye kadar gidecekler. Eskiden dinsel sanat vard; imdi bir de dinsiz sanat olacak, ama hangisinin daha gnahkar olduu belli olmayacak. "te dur, eytan!" diye bard yal usta. nk, bir bilici dlemindeymi gibi, velileri ve aziz leri zgn sporculara dntrm bir dnya gryordu; iekler arasnda , ince tl giysiler iindeki perilerin eli inde keman alan Apollolar, mersin aalarnn glgesin de sere serpe uzanan Vensler ve gn yamurlarna vcutlarn aan Danaeler gryordu. Bir tapnan stun larnn altnda, kentsoylular, sarn kibar kadnlar, mzis yenler, uaklar, zenciler, kpek ve papaanlar arasnda Hazreti sa grlyordu. Bir yumak gibi birbirine dolan m kol ve bacaklar, alm melek kanatlar, rzgrda uan etekler, amatal sa doum gnleri, zengin ve besili aziz ler, tumturakl armha gerilmeler... Artk gzlerinin nn den her ey geiyordu: Catherine, Barbara ve Agnes adl azizeler gerdan ak srma kadifeli giysileri ve inci kolye leriyle kentsoylularla yaryordu; onlar, gller saan Au-

113

roreler, rmak kylarnda plak yakalanm Dianalar ve Nemfalar izliyordu. Ve byk Margaritone dnde Rnesans ve Bologna okullarnn geliini haber alarak dehet iinde son ne fesini verdi. VI EDEBYAT: MARBODE Elimizde 15. yzyl Penguen yaznnn deerli bir ya pt bulunuyor. Bu kitap, Saint-Benoit tarikatndan olan ve ozan Virgilius'a hayran olduunu syleyen rahip Marbode'un cehenneme yapt bir yolculuu anlatyor. yi bir Latinceyle yazlm olan kitap Bay Clos des Lunes tara fndan gn na karld. Burada ilk kez Franszca e virisini veriyoruz. Yurttalarma, ortaa Latince yaznn da ok raslanan bir yazn trnn yeni bir rneini suna rak bir hizmet yaptma inanyorum. Buna yakn trden yaptlar arasnda, Dante Alighieri'nin "Tanrsal Komed ya "snn yansra, Aziz Brendan 'n Yolculuu, Elbric 'in Dlemi, ve Aziz Patrice 'in Araf Gezisi saylabilir. Bu izlek zerine yazlm yaptlar arasnda Marbode'un yapt daha yeni, ama tuhaf ynleriyle brlerinden hi de geri kalmyor. MARBODE'UN CEHENNEME N sa'nn diriliinin bin drt yz elli nc ylnda, ha dmanlarnn Helena ve Constantin'in sevgili kentini ele geirmesinden birka gn nce, bana yani ben yoksul Kar114

de Morbode'a, hi kimsenin grp iitmedii eyleri g rp iitme olana verildi. Bu grdklerimin sadk bir y ksn kaleme aldm; insan mr ksadr ve benimle bir likte yok olmalarn istemiyorum. Szn ettiim yln mays aynda, ikindi duas saat lerinde, Corrigan Manastr'nn yaban glleriyle evrili ha vuzunun yannda ta bir sraya oturmu, hep yaptm gi bi, ok sevdiim ozan Virgilius'un toprak, krsal yaam ve obanlar zerine yazd gzel dizeleri okuyordum. Akam kzl cppesinin eteklerini manastrn kemerlerine asyor du ve ben, dudaklarmda titrek bir sesle Fenikeli Didon'un cehennemin yaban mersinleri altnda henz taze yarasyla srndn mrldanyordum. O srada, Hilaire Karde ve arkasnda kapc Jacinthe Karde yanmdan getiler. Esin perilerinin douundan nceki barbar alarda bym olan Hilaire Karde, eski an bilge szlerinden anlamazd ama Mantoval'nm dizeleri beyninde bir an iin bir zeka parlts uyandrd. "Marbode Karde," dedi bana, "byle gsnz iirip gzlerinizi baygmlatrp mrldandnz dizeler, sa bah akam elinizden drmediiniz u Eneide adl kitap ta m yazyor?" Ona Virgilus'un dizelerinde Anchise'in olunun Didon'u aalar arasnda byle bir ay gibi nasl grdn anlattm. "Marbode Karde," dedi Hilaire, "Virgilius'un her ko nuda bilge ve derin szler ettiinden eminim. Fakat, ben ce Syracuse flt ile besteledii arklar ok daha gzel; o kadar derin bir felsefe sunuyorlar ki insann gzleri kama yor." 115

"Ama dikkatli olun sayn pederim," diye sze kart Jacinthe Karde. "Virgilius eytanlarn yardmyla tansk lar yaratan bir bycyd. Bir keresinde Napoli'de bir da delmi, tm hasta atlar iyiletiren tuntan bir at yapm t. l ruhlarla konuurdu; talya'nn bir kentinde onun l leri gstermekte kulland ayna hl sergilenir. Oysa, bir kadn bu bycy kandrd. Napolili bir nedime Virgilus'u, pencereden erzak kartmakta kulland bir sepete binerek yanna gelmeye ard; sonra da onu btn gece sepetin iinde darda brakt." Hilaire Karde bu szleri duymam gibi szn sr drd: "Virgilius bir peygamberdir; hem de yle gldr ki kutsal denekli Sibylleler, Kral Priamos'un kz veya ge lecek tansklar syleyen Atinal Platon bile onunla yan amaz. rnein, Syracuse arklarnn drdncsnde sa Efendimizin douunu, sanki gklerde yazlm bir dille haber veriyor. renciliim srasnda,yam redit et virgo (7) dizesini ilk kez okuduumda sonsuz bir hazza kapldm anms yorum; ama ayn zamanda derin bir ac duydum, nk in san dudaklarndan kabilen en gzel arknn yazar olan ve gelecei grebilen bu adamn Tanr'nn iyiliinden son suza dek yoksun olarak cehennem karanlnda dinsizler arasnda bulunduunu dndm. Bu ac dnce, ders a lrken, dua ederken veya gnlk ilerimi yaparken beni hi brakmad. Virgilus'un Tanr'y grebilmekten yoksun

(7) imdi geri geliyor, hem de bakire. (Latince.)

116

olduunu ve belki de cehennemliklerle ayn yazgs payla tn dndke neem, rahatm kayordu; yle ki baz gnler ellerimi ge kaldrp yakanyordum: 'Bana ak eyle, Tanrm, meleklerin gkyznde sy ledii gzellikteki sarklan yeryznde syleyen adamn sonu ne oldu?' Bu huzursuzluum birka yl srd, ta ki eski bir ki tapta byk havari Aziz Paul'n Napoli'ye gittiinde ozan lar prensinin mezarna urayp onu kutsadn okudum. O zaman, mparator Trajan gibi Virgilus'un da cennete kabul edildiine inanr oldum. Buna siz inanmayabilirsi niz, fakat bunu dnmek beni mutlu ediyor." Bunu dedikten sonra, yal Hilaire bana iyi geceler di leyip Jacinthe Kardele birlikte yanmdan uzaklat. Yeniden sevgili ozanmn dizelerine dndm. Elimde kitap, Eros'un kuytu ormanlarda kovalayp gnl ars ektirdii insanlar dnrken yava yava yldzlarn yan smalar nmdeki yaban gllerinin arasndaki emenin sularna kart. Birden, klar, kokular ve gklerin sessiz lii yok oldu. Bulut ve yamurla ykl dev bir kasrga g rltyle karma kt, beni kucaklayp bir saman p gi bi havaya kaldrd; birka gn ve geceye bedel bir gecede krlarn, kentlerin, rmaklarn ve dalarn zerinde dola trd. Sonra, frtna dindiinde kendimi doduum yerden ok uzaklarda, selviler arasnda bir vadide oturur buldum. O zaman, hrn gzellikte bir kadn yanma yaklat. Sol elini omzuma koyup sa eliyle nmdeki sk yaprakl bir mee aacn gsterdi: "Bak!" dedi bana. O anda kutsal Averne Orman'n koruyan Sibylle'i ta117

mdm ve parmann gsterdii aacn dallar arasnda, gzel Proserpine'in (8) ok sevdii altn dal grdm. Ayaa kalkp haykrdm: "Demek byle, ey bilici bakire, ne istediimi bildin. Bana, kimsenin sahip olmadka ller vadisine gireme yecei byl dal gsterdin. u gerek ki yllardr Virgilus'un ruhuyla konuabilme isteiyle yanyordum." Bunu dedikten sonra aacn gvdesinden kutsal dal kopardm ve beni sonunda Styx rmana gtrecek olan dumanl yardan aa atladm. Proserpine'e adanm altn dal gren Charon beni gcrdayan kayna bindirdi; l ler kysna vardmda beni kafal Cerbere kpeinin havlaylar karlad. Ona bir ta atyormu gibi yapnca uursuz yaratk yuvasna kat. Bir yanmdaki sazlarn ara sndan tatl gn nda, gzlerini amakla kapamalar bir olan bebeklerin sesi geliyordu, te yanda karanlk bir ma arann dibinde Minos lmlleri sorguya ekiyordu. A ka kurban gidenlerin szland mersin aac ormanna dal dm; orada Phedre, Procris, zgn Eriphyle, Evadne, Pasiphae, Laodamie ve Cenis'i, Fenikeli Didon'u grebiliyor dum; sonra, savata len yiitlere ayrlm olan barutlu tarlalara girdim. Oradan iki yol ayrlyordu: Soldaki din sizlerin dinlendii Tatar l'ne, sadaki Elysee bahesiyle Tanra Dis'in kkne gidiyordu. Altn dal tanrann kapsna astktan sonra, krmz kta yzen sevimli bir dzle geldim. Orada, dnr ve ozanlar ciddi birer yz le aralarnda konuuyorlard. imenlerde esin perileri ko-

(8) Proserpine (Persephone): Zeus ile Demeter'in kz. Hades onu l ler lkesine kard, her yl belli aralklarla yeryzne dnmesine izin verdi.

118

rolar oluturmutu. Yal Homeros elinde kaba bir sazla ar k sylyordu. Gzleri kapalyd, ama dudaklar tanrsal klarla kmldyordu. Orada Solon, Democrtos ve Pythagore genlerin oyunlarn seyrediyorlard. Yal bir defne aacnn dallan arasndan Hesiode, Orphee, dnceli Euripides ve erkeksi Sappho'yu grdm. Geip gittim, te de serin bir dere kysnda oturan ozan Horace, Varius, Gallus ve Lycoris'i grp tandm. Biraz gerilerinde, ko yu bir prnal aacnn gvdesine yaslanm, dnceli gz lerle ormana bakan Virgilius duruyordu. Uzun ince boylu, hl gne yan teni ve salnda olduu gibi dehasn saklayan kaba bir grn vard. Onu derin bir saygyla selamladm, ama uzun sre dilim tutuldu. Sonra, grtlamdan ses kabilecek duruma geldi imde: "Ey sen, esin perilerinin sevgilisi, Latin adnn gururu Virgilius," diye haykrdm, "ben gzellii seninle duydum; seninle tanrlarn masasna ve tanralarn yatak odalarna konuk oldum. Deersiz bir hayrannn vglerini iit" "Ayaa kalk, yabanc," dedi tanrsal ozan. "Bu son suz akamda, gvdenin ayrda brakt glgeden, senin canl biri olduunu anlyorum. Bu yerlere zamanndan n ce gelen ilk lml sen deilsin. Geri, lmllerle iliki ler pek zor kuruluyor, ama, beni vmeyi brak, vglerden holanmyorum; nn kaba grlts hep kulaklarm trmalamtr. Bu yzden, botagezerler ve merakl larca pek tanndm Roma'dan kap ok sevdiim Parthenope'un yalnzlnda altm. Ayrca, vglerinin tadna varabil mem iin, senin andaki insanlarn dizelerimi anladn dan emin olmak isterdim. Syle, kimsin?"

119

"Benim adm Marbode, Alca lkesindenim. Corrigan Manastr'nda yetitim. Gece ve gndz senin iirlerini okurum. Cehenneme seni grmek iin indim: senin sonu nun ne olduunu merak eder dururdum. Dnya zerinde, dinbilimcilerbu konuda dnde deiller. Bir blm, pu ta taplan bir ada yaadn iin, byk olaslkla atete yanmakta olduunu ileri sryor. Daha dnceli bir bl m, ller hakknda sylenen her eyin belirsiz ve oun lukla yalan olduunu bildikleri iin, gr belirtmiyor; en akll diyemiyeceim baa bir blmyse, Sicilyal esin pe rilerini honut ettiin ve gklerden yeni bir doumu haber verdiin iin, tpk mparator Trajan gibi, Hristiyanlarn sonsuz mutluluk cennetine kabul edildiini dnyor. "Grdn gibi, bu doru deil," dedi ozan glmse yerek. "Gerekten, ey Virgilius, seni yiitler ve bilgeler ara snda, kendi betimlediin Elysee krlarnda buldum. De mek ki, dnyada sylenenlerin tersine, gkyznden kim se gelip seni yanna almad, yle mi?" Virgilius bir sre suskun kaldktan sonra yle dedi: "Bak, senden hibir ey sklamyacam. O beni a rd; haberci olarak sade bir adam gelip O'nun beni bek lediini, kendi yntemlerini pek bilmemekle birlikte, bilicilik ieren dizeler yazdm iin, bu yeni mezhebin yol dalar arasnda bana yer ayrdn bildirdi. Ama, ben a ry kabul etmedim; yerimi deitirmeye hi isteim yok tu. Yunanllarn Elysee ayrlarna olan dknl veya Proserpine'e annesini unutturan o zevkleri kmsediimden deil. Ben Eneide'de sylediklerime kendim bile faz-

120,

la inanmadm. Yalnzca, dnrler ve fizikilerden ren diklerimle gelecei biraz kestirebildim. Cehennemde ya am olduka skntl; sanki orada deilmisin gibi, ne zevk, ne de ac duyabiliyorsun. Ayrca, buradaki akam lml lerin sana bitikleri biimde sryor. Ama, yine de bura da kalmay yeliyorum." "Fakat, ey Virgilius, hangi nedenle bu ary geri e virdin?" "ok neden gsterdim. Tanrnn habercisine, bana gsterilen onura layk olmadm, dizelerime benim amalamadm yorumlar getirildiini syledim. Gerek ten, drdnc arkmda atalarmn dinine ihanet etme dim. Ancak bilgisiz yahudiler, Sibylle bilicilerinin ngr d altn bir an geri geleceini syleyen arkm, bar bar bir tanrdan yana yorumladlar. Bu nedenle, yanllk la bana ayrlan ve hakkm olmayan bir yeri kabul edeme yeceimi syledim. Sonra, deiik huy ve zevklerimin gklerin yeni grenekleriyle uyumayacan ima ettim. Bu haberci adama yle dedim: 'Ben geimsiz biri deilim; salmda yumuak ve ra hat bir zyapm vard. Alkanlklarm sade diye benim cimri olduumdan kukulandlar, ama sahip olduklarm kendime saklamadm; kitaplm herkese akt ve Euripides'in u sz bana hep yol gsterdi: 'Dostlar arasnda her ey ortaktr.' vgler bana yneltildiinde ne kadar rahat sz oluyorsam, Varius veya Macer' e gittiimde o kadar mut lu oluyordum. Ama, ben aslnda kaba ve yabanl biriyim, hayvanlar arasnda daha rahat ediyordum; onlar inceleme ye ok emek verdim. Onlara o kadar zen gsteriyordum ki, pek haksz olmasa da, iyi bir baytar saylyordum. Bana

121

sylendiine gre, sizin mezhebinizde insanlara lmsz bir ruh verilmi ama hayvanlar bundan yoksun braklm; eer byleyse aklnzdan kuku duyarm. Koyun srleri ni ve onlarn obanlarn daha ok severim. Ama sizler bu nu ho karlamyorsunuz. Tm davranlarm u zdeyi e gre ayarlardm: Hibir ey fazla deil. Zayf salmn yansra, felsefem de bana her eyde ll olmay reti yor. Obur deilim; bir marul, birka zeytin tanesi ve bir damla Falerne arab tm yemeim olurdu. Yabanc kadn larn yatan paylarken de llydm; tavernada zil a lp oynayan Suriyeli kz seyretmek iin ge saatlere kadar kalmazdm. Ama, isteklerimi denetim altnda tuttuysam bundan holandm ve istenli olduum iindi; zevkten korkmak ve ehvetten kamak bence doaya yaplacak en byk saygszlktr. Bana denildiine gre, sizin mezhebinizdeki baz din adamlan yaamlar boyunca oru tutu yor, kadnlardan kayor ve gereksiz bir takm eziyetler e kiyorlarm. Bu tutucu adamlarla ssz bir yolda karla maktan korkarm. Bir ozandan belli bir fiziksel ve ahlak sal retiye sk skya bal kalmasn istemeyin; zaten ben Romalym ve Romallar, Yunanllar gibi derin ahlak mu hasebesi yapmazlar; bir felsefeyi benimsiyorlarsa bundan pratik bir yarar saladklar iindir. Benim evremde say gn bir ad olan Siron bana Epicure dizgesini retti, beni bo tasalardan ve dinin bilgisiz insanlara benimsettii ka tlklardan kurtard. Zenon'dan kanlmaz aclara katlana bilmeyi rendim; Pythagore'un insan ve hayvan ruhlar konusundaki dncelerini benimsedim, nk her ikisi de tanrsal bir zden geliyor; bu da kendimize utanmadan ve ya byklenmeden bakabilmemizi salar. skenderiyeliler-

122'

den Dnya'nn nce sv olduunu, sonra Neree yeraltn daki nemli kuyulara ekildike katlatn rendim; da ha sonra br varlklarn srayla olutuunu, bulutlardan d klen yamurlarn sessiz ormanlar beslediini, ad konma m dalarda tek tk hayvanlarn ortaya ktn ren dim. AristarqueTn ve Samos'un rencisi olan ben, sizin Suriye llerindeki devecilere gre olan yaratl inancn za alamam. Hem zaten, dostlanm, atalarm, ustalarm ve kendi tanrlarm arasnda olmayacaksam, sizin sonsuz cen netinizde ne yaparm? Ben Rhea'nn anl olunu, Eneadelann anas tatl gll Vens', Pan', gen Dryadelar, Sylvainleri ve Egle'nin krmz dutla yzn boyad ya l Silene'i grebilmek isterim.' "te, o haberciye Jpiter'in ardlna bu gerekeleri iletmesini syledim." "Peki, ey ulu glge, o zamandan beri baka haber gel medi mi?" "Hi haber almadm." "Senin yokluunda, Virgilius, ozanla yetiniyorlar: Commodien, Prudence ve Fortunat; her de dilbilgisi ve iir sanatnn bilinmedii karanlk gnlerde dodular. Fakat, syle bana, ey Mantoval, arsn geri evirdiin Tanr'dan baka haber almadn m?" "Hayr, hi anmsamyorum." "Az nce sz ettiin, bu yerlere inen ilk lml kim di peki?" "Haa, anmsadm. Belki birbuuk yzyl kadar nce (glgelerin gn ve yllan sayabilmesi zordur), dlemle rim tuhaf bir yabanc tarafndan blnd. Styx rma k ysndaki mor aalarn altnda yrrken karma burada123

kilere benzemeyen, daha koyu bir glge dikildi: Onun can l olduunu anlamtm. Uzun boylu, zayf, kanca burun lu, sivri eneli ve avurtlar kk bir adamd; kara gzle rinde kvlcmlar vard; krmz takkesini kemikli akakla rna kadar ekmiti. inde kemiklerin ucu belli olan dar ve uzun giysisi topuklarna kadar iniyordu. Beni saygyla selamlad, ama grnnde yabanl bir byklenme var d. Benimle, kutsal Julius CesarTn ordularnda bolca bu lunan Galyal Franszlarn dilinden farkl ve daha anlal maz bir dille konutu. Anlayabildiim kadaryla, Fesules yaknlarnda, Arnus kysnda, Sylla'nn kurmu olduu bir kolonide domu ve servete kavumu. Zamannda kentin tm onur sanlarn alm ama meclis, valyeler ve halk ara snda kanl anlamazlklar knca yeniden istekle kavga ya katlm. Sonra yenilmi ve uzun bir srgne gnderil mi. Onun anlatt talya, benim genliimdekinden ok daha geimsiz ve kavgac olmu, yeni bir Augustus'u bek ler olmular. Onun dertlerini dinlerken, vaktiyle benim ektiim skntlar dnp ona acdm. Hrsl ruhu ve kafasndaki geni dlemlerle yerinde duramyordu, ama ne yazk ki kabal ve bilgisizliiyle barbarln bir temsilcisi gibiydi. iir, bilim veya Yunan ca bilmiyordu, dnya ve doa zerine eskilerin syledik lerinden habersizdi. nemli bir ey sylermi gibi syle dii kssadan hisseler, benim zamanmda Roma'da hama ma cretsiz giren ocuklar bile gldrrd. Bilgisiz insan canavarlara kolayca inanr. rnein, Etrskler'in cehenne mi bir hastann karabasanlarnda grlen trden korkun yaratklarla doludur. ocukluktaki korkularn bydkten sonra bile sryor olmas, bilgisizlik ve yoksulluun ne-

124

reye vardn pek ak gsteriyor; ama bilgisiz halktan da ha yukarda olmas gereken okumu bir adamn ayn safsa talar paylamas bana znt veriyor. Bu Etrskl adam bana, halk dili dedii yeni bir leheyle yazd iirleri oku du, hibir ey anlamadm. Uyak diye her drt satrda bir ayn szc kullanmas bana hi keyif vermedi. Bu ya paylk bana sevimli gelmedi; ama yenilikleri eletirmek biz llerin ii deil. Aslnda, talihsiz bir ada doan bu Syllal talyann berbat iirler yazmakta bizim Ravius veya Maevius'la yaryor olmasna kar deilim; ama ona kzma m gerektiren kiisel bir hesabm var. Olacak ey deil! Bu adam yeryzne geri dndnde benim hakkmda yalan lar sylemi; yazd yabanl dizelerde benim kendisine yol gsterdiimi, benim Roma tanrlarnn sahte ve yalanc olduklarn, gerek tanrnn Jpiter'in imdiki ardl oldu unu sylediimi ileri srm. Ey dost, lkene geri dn dnde bu iren uydurmalar yalanladm syle; hal kna de ki Enee'nin gzelliini okuyan air asla yahudilerin tanrsna buhurdanlk sallamad. Bana sylendiine gre, bu airin etkisi artk azalyormu ve yaknda tmyle gzden decckmi. Byle bir haber bana nee verirdi; ama bu yerlerde nee, korku ve ya istek olmuyor ki." Virgilius bunlar syledikten sonra, bir veda iaretiy le uzaklat. iri otlarn emeden geen glgesine bak tm ve benden uzaklatka daha saydamlatm gzledim; sonunda, her zaman yeil kalan defne aalarnn yannda grnmez oldu. O zaman, bana syledii u szlerin anla mna vardm: "Buradaki yaam lmllerin sana bitikle-

125

ri biimde sryor." Kafam dncelerle dolu, soluk a yrlar geip kapya doru yrmeye baladm. Bu yazdklarmn tmyle doru olduunu belirti rim. (9)

VII AYDA BELRTLER Penguenistan'da bilgisizlik ve barbarlk egemenken, Aziz Francis tarikatndan olup asl ad Gilles Loisellier olan fakat Aegidius Aucupis adyla bilinen bir rahip yazn ve bilim alannda byk bir aba gsteriyordu. Geceleri ni, Say ve lmge'nin uyumlu iki gzel kz dedii matema tik ve mzikle geiriyordu. Tp ve astrolojiden anlyordu. Onun by yaptndan kukulanlyordu, nk bazen ci simleri deitirip gizli eyleri bulabildii olmutu. Yaad manastrdaki br rahipler onun hcresinde Yunanca kitaplar bulmular, dilinden anlamadklar iin by kitab olduunu sanarak bu bilgi kardelerini by c diye sulamlard. Aegidius Aucupis kurtuluu ka makta buldu ve irlanda adasna geti, orada otuz yln aratrmayla geirdi. Manastrlar dolap arivlerde bulu nan eski Yunan ve Latin elyazmalarn aryor, birer kopya larn karyordu. Bir yandan fizik ve simya reniyordu. Bylece, evrensel bir bilgelie ulat ve zellikle hayvan(9) Marbode'un yazdklarnda dikkate deer bir nokta var: Tanrsal Komedya'mn ok eski ve resimli bir basksna baklrsa ozan iman ve ksa boy lu biri, giysinin etei ancak gbeine ulayor. Virgilius ise, 16. yzyln tah ta ii resimlerine baklrsa, dnr sakah brakm.

126

lar, bitkiler ve madenler konusunda keifler yapt. Bir gn onun, lut alp ark syleyen gzel bir kadnla eve kapan dn grdler, sonra bunun kendi yapt bir makine ol duu anlald. Bazen rlanda denizini ap Galya lkesindeki ma nastrlar da ziyaret ettii oluyordu. Bu geilerinden bi rinde, geceyans gvertede dururken denizde iki mersin ba lnn birbiriyle konutuunu duydu. itme duyusu kes kindi ve balklarn dilinden anlyordu. Bir mersin bal tekine yle diyordu: "Uzun sredir ay yzeyinde grnen ve srtnda odun tayan adamn denize dt syleniyor." br mersin bal yantlad: "Artk, ayn gm yzeyinde, pen iki ak grnecekmi." Birka yl sonra, Aegidius Aucupis doduu lkeye geri dndnde eskil yaznn ve bilimin yine gzde ol duunu grd. lkesinin grenekleri yumuuyordu; in sanlar artk ormanlarda, rmak kylarnda ve da yama larnda gzel kzlar rahatsz etmiyorlar, evlerinin bahe lerini esin perilerinin yontularyla sslerken ak tanras na eski onurunu geri veriyorlard. Doayla barmlard; safsata korkularn atyor, artk gkyznde fke ve ilen belirtileri grme korkusu olmadan gzlerini yukar evi rebiliyorlard. Bu grnm karsnda Aegidius Aucupis, yllar nce Erin Denizi'nde konuan iki mersin balnn gelecei grdklerini anmsad.

127

DRDNC KTAP YENA TRINCO

129

BAY VE BAYAN ROUQUIN Penguenlerin Erasmus'u saylan Aegidius Aucupis yanlmamt, onun a zgr dnce a oldu. Fakat, bu byk adam hmanistlerin abalarn halk grenekle rinin yumuamas olarak alglyor, Penguenlerde uyanan dncenin etkilerini ngremiyordu. Bu uyan dinde d zeltimi getirdi, Katolikler dzeltimcileri kestiler, dzeltimciler de Katolikleri: zgr dncenin ilk belirtileri byle oldu. Penguenistan'da sava Katolikler kazand. Fa kat, onlar istemese de zgr dnce insanlarn beynine girmiti; artk inanlar da aklc szgeten geiriyor ve din den tm boinanlarn ayklanmasn istiyorlard. Byle ce, zamanla kilise duvarlarnn dibine kadar girmi olan kundurac, dikii ve onarmc dkknlar temizlendi. Oku nacak dua ve ilahiler ksa srede basit ve skc yklere dnt. Bu temizlikten aziz ve azizeler ok zarar grd ler. zellikle, Princeteau adnda ok bilgili bir rahip res mi listeden karlmas gereken o kadar ok aziz ad bul du ki ona aziz avcs adn taktlar. Ona gre, doum san-

131

cs eken kadnlarn karnna Azize Marguerite'in duasn yaptrmak yarar salamazd. Penguenistan'm koruyucu patronu olan azize de bu te mizlikten payn ald. Princeteau Alca 'nn Eskil Yaptlar adl kitabnda bakn ne diyor: "Azize PembekzTn tarihi ve hatta yaad bile ku kuludur. Dombes Manastn'ndan yal bir tarihiye gre o alarda Pembekz adnda bir kadnn bedenine o ma arada eytan girmi, daha sonra kyn gen kz ve o lanlar orada oyun amacyla eytanla Pembekz'n takli dini yaparlarm. Daha sonra bu kadn lkeyi haraca ke sen bir ejderhann dostu olmu. Bu pek olas grnmyor, ama Pembekz'n gnmzde anlatlan yaam da bundan daha inanlr deil. Rahibin aktard bu olaylar azizenin yaamndan yz yl kadar nce gemitir, yazarn bu elikileri grme mesi tuhaftr." Kuku Penguenlerin doast kkenlerine bile el at t. Tarihi Ovidius Capito ii, onlarn bir dnm geir diklerine yadsmaya kadar gtrd. O, Penguenistan Yl lklar adl kitabna u szlerle balyor: "Bu balang a derin bir karanla gml; bunla rn basit sylenceler ve halk inanlarndan te gitmediini sylemek abartl olmaz. Penguenler Aziz Mael'in vaftiz et tii kulardan trediklerini ve Tanr'nn bu aziz hatrna on lar dntrdn ileri sryorlar. Yine, nceleri buz ok yanusu kysnda olan adalar zamanla bu ktaya doru s rklenip onun bir paras olmu. Bu sylence bence Pengu enlerin eskiden gmen kular olmasndan kaynaklanyor." Bir sonraki yzyl dnrlerin a oldu ve kukucu132

luk daha da keskinleti: bunu kantlamak iin Ahlak Dene meleri adl kitabn u nl sayfalarna bir gz atmak yeter: "Nereden geldikleri belli olmayan, ktann drt ayr ynndeki drt be yabanc budun tarafndan srekli sal drya urayp igal edilen, defalarca bakalaryla karan Penguenler rklarnn saflyla vnyorlar. Hakllar, n k siyah, beyaz, sar, krmz derili, yuvarlak kafal tm rk larn yzyllar sren karm o kadar tam oldu ki yeterin ce trde ye ortak bir rk ortaya kt. Dnyann en gzel rk olduklar dncesi onlara soylu bir gurur, yilmayan bir cesaret ve dier insan rkla rna kar nefret alyor. Her budunun tarihi yoksulluk, toplu kym ve lgn lklar dizisidir. Bu, br rklar kadar Penguenler iin de dorudur, ama bir ayrlk var: Bunlarn tarihi balan sona kadar ilgin." Penguenlerin iki yzyl sren klasik a ok bilindi i iin zerinde durmayacam, fakat Princeteau gibi akl c dinbilimcilerin bir sonraki yzylda yerlerini dinsizlere nasl brakt konusu gzden kaabilir. Birinciler aklla rn dinde kendilerince temel olmayan eyleri ayklamak ta kullandlar, yalnzca kat bir inan iin gerekli olan b raktlar. Bunlardan akl ve bilimi kullanmay renen ikincilerse inanlardan geriye kalan yok ettiler, yani aklc dinbilim doa felsefesini dourdu. te bu nedenle (ki burada eski alarn Penguenleri ni brakp gnmzdeki durumdan bir rnek veriyorum) Pa pa IX. Pius ok yerinde bir karar vererek, metinlerin yorum ve zmlemelerini gkten verilen geree aykr, doru

133

dinbilim kuramna kar ve inanca zararl grerek yasakla mtr. Onun karsnda bilimin haklarn savunmaya kal kan din adamlar varsa, bunlar kt niyetli kiilerdir ve bunlarn dediklerine inanan Hristiyanlar da aymazdrlar. Dnrler ann sonlarnda, eski Penguen ynetim dzeni kkten ykld, kral idam edildi, soylularn ayrca lklar kaldrld ve korkun bir savan orta yerinde, cum huriyet ilan edildi. O zamanki Penguenistan Meclisi kili selerin elinde bulunan tm deerli metallerin eritilmesine karar verdi. Yurtseverler krallarn mezarlarna saldrdlar. Anlatldna gre tabutunun kapa aldnda Byk Draco'nun abanoz gibi kapkara yzp kadar grkemli du ruyordu ki saldrganlar korku iinde katlar. Baka baz tanklara gre bu saygsz adamlar lnn azna bir pipo yerletirip arap ikram ettiler. iek aynn on yedinci gn, be yzyldan beri Az iz Mael Kilisesi'nde halkm ziyaretine ak tutulan Azize Pembekz' n emanet sand il yapsna gtrld ve toplum ca seilmi uzmanlarn incelemesine brakld; mihrap bii minde ve yaldzl bakrdan yaplm olan sandn zerin deki kakma mcevherler sahte kt. Rahipler olacaklar n ceden kestirdikleri iin yakut, zmrt ve kaya kristallerini nceden karp yerlerine cam paralan takmlard. Sand n iinde bolca toz ve eski amarlar vard, bu emanetler Greve Alan 'nda byk bir atete yaklrken halk evresin de dans ediyor ve kahramanlk trkleri sylyordu. Il yapsnn yanndaki dkknlannda, Bay ve Bayan Ro uquin bu kudurmu kalabal seyrediyorlard. Adam kedi k pek krkcsyd; meyhanelerde sabahlard. Kars hasrclk ve patanlk yapard. Kadnn glmece duygusu glyd.

134

"Gryor musun," dedi kocasna, "gnaha giriyorlar. Buna piman olacaklar." "Sen anlamyorsun kadn," dedi kocas, "bunlar artk dnr oldular, insan dnr olunca lene kadar olur." "Sana sylyorum ite, er veya ge bugn yaptklar na piman olacaklar. Kendilerine yeterince yardm etme di diye azizeleri yerden yere vuruyorlar. Bunu yapmak bir ilerine yarasa bari, eskisinden daha sefil olacaklar ve ye terince srndkten sonra yine dine dnecekler. Bir gn gelecek, hem de sanldndan ok yaknda, Penguenistan iyi yrekli azizesini ba keye oturtacak. Bak Rouquin, dnyorum da o gn geldiinde elimizin altnda bir avu kl, birka bez paras bulunsa iyi olur. Bunlarn Azize PembekzTn emanetleri olduunu ve canmz pahasna ateten kurtarabildiimizi syleriz. Bundan hem saygnlk, hem de kr salarz. Belki de rahipler bizi yallmzda dllendirmek iin, kilisede mum salmak veya sandalye kiralamak gibi bir i verirler." O gn, Bayan Rouquin kemirilmi birka kemik ve ocaktan biraz kl alp dolabn stndeki eski bir reel ka vanozuna koydu. II TRINCO Egemen ulus kilisenin ve soylularn topraklarna elkoymu, yksek fiyatla kentsoylulara ve kyllere sat mt. Kentsoylu ve kyller devrimin toprak elde etmek iin iyi, ama onu koruyabilmek iin kt bir dzen oldu unu dndler. 135

Cumhuriyetin yasama organ mlkiyetin korunmas iin sert yasalar kard ve topran blmn nerecek olanlara bile lm cezas koydu. Ama bu cumhuriyetin ii ne yaramad. Toprak sahibi olan kyller cumhuriyetin te melde kt yaptn dnmeye, zel mlkiyete daha say gl ve yeni kurumlar daha kalc olan bir ynetim dze nini zlemeye baladlar. Onlarn ok beklemesine gerek kalmad. Cumhuriyet, Aggripina gibi, kendi katilini barnda tayordu. Cumhuriyet byk savalar yrtebilmek iin dzen li bir ordu kurmutu; bu ordu onu hem kurtaracak, hem de yok edecekti. Yasamaclar generalleri ar cezalarla cay drabileceklerini umuyorlard; eskiden baarsz askerin kellesi uurulurdu, ama dzeni kurtarmay grev sayan as kerlere ne yaplabilirdi? Zafer sarholuu iindeki Penguenler sylencedekinden ok daha yaman bir ejderhaya kendi elleriyle teslim oldular; bu diktatr, kurbaalar arasndaki bir leylek gibi, on drt yl boyunca onlar tketmekle bitiremedi. Yeni ejderhann saltanatndan yarm yzyl sonra, bil gisini artrmak zere dnyay gezen Djambi adnda Ma lezyal gen bir mihrace Penguenistan'a urad. Onun bu ziyaret srasnda ald notlardan ite ilgin bir blm: GEN DJAMB'NN PENGUENSTAN YOLCULUU Deniz stnde doksan gn yol aldktan sonra Penguenistan'm geni ve ssz limanna ulatm. Ekilmemi top raklardan geip ykntlar iindeki bakente vardm. Sur136

larla evrili, her yan cephanelik ve klalarla dolu bir sa va alan gibiydi. Sokaklarda bakmsz ve sakat adamlar eski niformalarn ve madalyalarn gururla tayorlard. Kentin giri kapsnda, byklar gkyzn korkutan bir asker beni serte durdurdu: "Nereye gidiyorsunuz?" "Baym," dedim, "bu aday merak edip gezmeye gel dim." "Buras ada deil," diye yantlad asker. "Nasl? Penguenler Adas ada deil mi?" "Hayr baym, buras yarmada. Eskiden ada derlerdi, ancak yzyl nce bir yasayla yarmada ad verildi. Dn yadaki tek yarmada budur. Pasaportunuz var m?" "te burada." "Gidip onu Dileri Bakanl'nda vize ettirin." Bana yol gsteren topal rehber geni bir alana geldi imizde bir yontunun nnde durdu. "Bu grdnz," dedi, "yarmadamzda domu olan, evrenin en byk dehas Trinco. Sanzdaki dikili ta Trinco'nun doumu ansna dikildi. Solunuzdaki stu nun tepesinde Trinco'nun ta bal yontusu var. uradaki de Trinco ve ailesi onuruna yaplan zafer ant. "Bu kadar olaanst ne yapt, Trinco?" diye sordum. "Sava." "Olabilir, ama Trinco tm dnyann ve tm zamanla rn en byk savasdr. Onun kadar byk fatih gelme di. Limanmza yaklarken sol yannzda klah biimin de, fazla byk deil ama arab nl olan Amphelopore Adas'm, sanzda ise daha byk, bakr madeniyle zen137

gin ve keskin diler gibi ge ykselen dalaryla Kpek enesi dediimiz aday grm olmalsnz. Trinco'dan nce bu iki ada bizimdi, imparatorluumuz orada snr bu luyordu. Trinco Penguenlerin egemenliini Turkuaz Takmadalaryla Yeil Kta'ya kadar geniletti, tarihsel dma nmz Foklara boyun edirdi, bayramz kutup buzulla rna ve Afrika'nn yakc llerine dikti. Fethettii her l keden ordusuna asker katard, yle ki ordular geit yapt nda bizim piyadeler, topular ve svarilerin arkasndan mavi zrhlar iinde stakoza benzeyen san derili sava lar, balarnda papaan tyl sorgular, dvmeli beden leri ve srtlannda zehirli oklanyla kzlderililer, devekularna binmi pigmeler, yal ve kll gsnde madalya tayan bir erkek maymunun arkasnda bir aa daln tuta rak yryen goriller. Tm bu ordular, ateli bir yurt sevgi siyle Trinco'nun sancann altnda zaferden zafere kotu lar. Otuz yl sre iinde Trinco dnyann yansn fethetti." " N e ! " diye haykrdm, "siz dnyann yarsna m sa hipsiniz?" "Trinco bize onlar kazandrd ve kaybettirdi. Yenil gide de ayn bykl gsterip tm aldklarn geri ver di. Hatta, daha nce sahip olduumuz Amphelophore ve Kpek enesi adalarn da yitirdik. PenguenistanT daha yoksul ve daha az nfuslu brakt. Yarmadann gen in sanlar savalarda yok oldular. Trinco tahttan indiinde l kemizde yalnzca kambur ve topallar kalmt, biz onlann ocuklaryz. Olsun, o bize an ve onur verdi ya!" "Ama, bunu pek pahalya demisiniz!" "an ve onur asla ucuza gitmez," dedi rehberim. 138

III PROFESR OBNUBILE'N YOLCULUU Ardarda gelen birok akl almaz deiiklik, bir yan dan zamann trps, br yandan da tarihilerin berbat anlatm sayesinde unutulduktan sonra, Penguenler halkn kendisini ynettii bir hkmet kurdular. nce bir kurul tay oluturup devlet bakann seme yetkisini bu kurula verdiler. Basit halk arasndan seilen bu bakan banda ej derhann tacm tamyor, halk zerinde kesin bir yetke oluturmuyordu. O da halkn yasalarna uyuyordu. Ona kral bilmem kanc san verilmiyordu, adlar Paturle, Janvion, Truffaldin, Coqenpot veya Bredouille gibi sokakta raslanan bir ad olabiliyordu. Bu bakanlar sava da yapm yorlard, zaten hazr niformalar da yoktu. Yeni devlete "kamu mal" anlamna gelen cumhuriyet (republik) ad verildi. Buna yanda olanlara cumhuriyeti ler deniyordu, ama arada bir mzklar veya dzenbazlar dendii oluyorsa da bu nitelemeler ho karlanmyordu. Penguen demokrasisi tam olarak halkn ynetimi de ildi, mali bir oligarinin egemenliindeydi. Bunlar gaze telerde kamuoyu oluturuyor; milletvekillerini, bakanlar ve babakan avularnda tutuyorlard. Bu oligari kamu harcamalarn ynlendiriyor, lkenin d politikasn belir tiyordu. O ada tm krallk ve imparatorluklar byk deniz filolarna sahiptiler, onlar gibi yapmak zorunda kalan Penguenistan, silahlanmann mali yk altnda eziliyordu. Herkes bu durumdan yaknyordu veya yle grnyordu; 139

fakat zenginler, tccarlar ve bankerler bu yurt grevine se verek katlanyorlard; nk mallarn korumak ve yeni pa zarlar, smrgeler bulabilmek konusunda askerlere ve de nizcilere gveniyorlard. Byk sanayi patronlar yurt sev gisi ve biraz da artrmalarda i alabilme akyla silah ve sa va gemisi yapmna hz vermilerdi. Orta snf ve aydn ke simden insanlara gelince, birinciler bu durumun hi dei meyeceini dnerek yaknmasz katlanyor, ikincilerse sonun gelmesini sabrszlkla bekliyor ve tm byk g lerin ayn anda silahszlanmasn salamaya alyorlard. nl Profesr Obnubile bu ikincilerdendi. "Sava denen barbarlk," diyordu, "uygarln geli mesiyle yok olacaktr. Byk demokrasiler bardrlar ve bunlarn etkisi kesinlikle br devletlere de yaylacaktr." Altm yldr dnyadan elini eteini ekmi ve laboratuvarnda yalnz yaamakta olan Profesr Obnubile ulus larn dncelerini kendi kulayla iitmeye karar verdi. n celemesine dnyann en byk demokrasisi ile balad ve Yeni Atlantis'e gitmek zere bir gemiyle yola kt. Gemi onbe gnlk bir yolculuktan sonra gece vakti, binlerce deniz aracnn demirlemi olduu Titanport lima nna yanat. Sularn zerine uzatlm elik bir kprnn klar altndan geerken Profesr Obnubile Satrn'n de nizlerinden getiini ve yal gezegenin altn kuan gr mekte olduunu sand. Bu dev kpr dnya servetinin drt te birinden fazlasn tayordu. Karaya inen bilgin Pengu en krk sekiz katl ve robotlarn hizmet ettii bir otelde ar land, sonra kendisini Yeni Atlantis'in bakenti Gigantopolis'e gtrecek, olan byk trene bindi. Trende lokanta

140

lar, oyun salonlar, cimnastik odalar, para ve mal ticareti konusunda telgraflarn okunabildii bir postane, bir tap nak ve profesrn bilmedii Yeni Atlantis dilinde bir ga zetenin basld basmevi bulunuyordu. Tren byk r mak kylarndan geerken fabrika-kentlerin bacalarndan kan dumann gkyzn kararttm grd: Gndz kap kara, gece l l ve srekli uuldayan kentler. "te," diye dnd profesr, "sanayi ve ticaretle u rat iin sava yapmaya gereksinimi olmayan bir halk. Yeni Atlantislilerin bara dayal bir politika izlediklerin den imdiden eminim. nk tm ekonomistler de bilir ler ki yurtta bar dnyada bar ilkesi ticaret ve endstri nin gelimesi iin temeldir." Gigantopolis'i gezerken bu dncesinin doru oldu u kansna vard. Caddelerde yryen insanlar o kadar aceleciydiler ki yollarna kan ne varsa arpp deviriyor lard. Birka kez yere yuvarlanan Obnubile nasl yrme si, gerektiini sonunda rendi: Bir saat sonra kendisi de bir Atlamaly devirdi. Byk bir alana geldiinde yetmi metre boyunda s tunlar olan ve klasik mimaride yaplm byk bir saray grd. Ban kaldrp bu yapy incelerken sade giyimli bir adam yanat ve Penguen diliyle konutu: "Giysilerinizden Penguenistani olduunu anlyorum. Ben dilinizi bilirim, yeminli tercmanlk yapyorum. Bu hna Parlamento'dur. u srada milletvekilleri gryor lar, Oturumu izlemek ister misiniz?" Dinleyici localarna alnan profesr hezaren koltk141

larda oturan ve ayaklarn nlerindeki sralarn zerine uzatm olan milletvekilleri grd. Meclis bakan ayaa kalkt ve genel umursamazlk iinde pek de iitilmeyen bir sesle konutu. Tercmann e virdii szler yleydi: "Mongolya pazarnn alma sava devletin baarsy la sonulanmtr; harcamalarn maliye komisyonuna gn derilmesini neriyorum..." " "Kar gr var m?" "nerge kabul edilmitir." "nc Zelanda pazarnn alma sava devletin ba arsyla sonulanmtr, harcamalarn maliye komisyonu na gnderilmesini neriyorum..." "Kar gr var m?" "nerge kabul edilmitir." "Yanl m duyuyorum?" diye sordu Profesr Obnubile. "Siz, bir endstri devleti, savalar yapyorsunuz?" "Elbette," dedi tercman, "bunlar endstri savalar dr. Ticaret ve endstrisi olmayan devletler sava yapmak zorunda deildirler; ama zengin bir ulus fetih politikas uy gulamak zorundadr. Atmz savalarn says retim ar tmzla birlikte gider. Bir sanayi kolumuz rettiini sata maz olduunda yeni bir savala ona yeni pazarlar bulmak gerekir. rnein, bu yl bir kmr sava, bir bakr sava, bir pamuk sava oldu. nc Zelanda'ya emsiye ve pantolon asks satabilmek iin halknn te ikisini ldr mek zorunda kaldk." O srada meclisin ortalarnda oturan iman bir mil letvekili krsye geldi. 142

" Z m r t i s t a n C u m h u r i y e t i ' n e sava almas iin nerge vermek istiyorum," dedi. " B u n l a r utanmadan tm dnya pazarlarnda bizim sosis ve j a m b o m l a n m z l a reka bet ederek et endstrimizle alay ediyorlar." " K i m bu milletvekili?" diye sordu profesr. " O bir d o m u z tccardr." "Kar gr var m ? " diye sordu bakan. "nergeyi oylatyorum." Zmrtistan'a sava almas el kaldrlarak byk bir ounlukla kabul edildi. " N a s l ? " diye haykrd Obnubile, " b u kadar acele ve umursamazlkla bir savaa karar verdiniz?.." " O h ! Bu pek nemsiz bir sava, yalnzca sekiz mil yon dolara mal olacak." "Ama insanlar..;" "nsanlar da bu sekiz milyon dolarn iinde." O zaman Profesr Obnubile ban elleri arasnda alp acyla dnd: " M a d e m ki uygarlk ve zenginlik de barbarlk ve yok sulluk kadar savalara yol ayor, m a d e m ki insanlarn l gnlk ve ktlnn aresi yok, yaplacak tek bir ey ka lyor. Bilge kii bu gezegeni havaya uuracak kadar dina mit bulmal. Patlayp paralar uzaya yayldnda evren de ufak da olsa bir iyileme olurdu, varl zaten kukulu olan evrensel vicdan biraz olsun rahat ederdi."

143

You might also like