You are on page 1of 69

E E R K E

M A B N E R

oc

DUA
cc oc

(Psikafizyolojik sebepleri ve sonular)

eviren: Doc.Dr. SADIK KILI

ZM R - 1991

NL YAYINLADI

NIL A.S.
Basm -Yayn -Datm Matbaaclk Ambalaj Sanayi ve Ticaret A . 871 Sk. No* 47 ZMR Tel: 250487- 195670 YAYIN NO: 37 DZG -FLM MNTAJ -DAITIM: N lLA ..

*
BASKI: alayan A../ZMtR Tel: 273422
C opyright B u eserin yayn hakk N il yaynlar A . .y e a ittir. .

ISBN 975-7744-35-0

SUNU
Dua, derin muhtevas hi akla getirilmeden, zamann ak iinde iyice rselenmi, yoksullatrlm kuru bir kavram halindedir hayatmzda. rad ve ruh, ayrca ontolojik ikrar armlaryla dolu bir eylem erevesi iinde onu yeniden amalarmz arasna almann byk yararlar olacaktr. nsann evrende iyice silikletii u hicran alarnda bilhassa. Yaln arma, isteme anlamlarnn tesinde dua, kulluk esprisi iinde, Tanrnn rablk ve ilahlk hakikatine en kkl bir snma hadisesidir. Varoluu, varlklarn mlkn ve milkini kendi kudretinde tutan Allaha, kula yarar bir tarzda insanca bir maruzattr. Mfessir Raznin de zl olarak dile getirdii gibi, kulun Rabbinden ilgi talebi, yardmn istemesi, O na daima muhta olduunu dile getirmesi, O ltfetmedike kudret ve kuvvetten mahrum olduunun bir itirafdr t1). Dua, insann varlk karakterinin_tabi bir parasdr. Onun iin, kanlmaz ve ifas zorunlu baz davranlar gibi, dua da kendi nsan tabiatnn temel yapsndan kaynaklanan bir eylem, bir ynelitir. Ruh olgunluun doruunda bulunan peygamberler ve velilerle, d iinde rpnan beer arasnda, bu bakmdan hi bir fark yoktur. Dua, jnsann yemek:imek, bymek, remek-oalmak boyutlarna ilave bir drdnc boyutudur; insan tamamlayan boyut . . Dua ile insan, ruh ve ftratnda Meydana gelen derin ve kkl etki sebebiyle, artk iine samyaca evre ve kaltm elbiselerini aan bir olgunlua ular, metafizik realitenin bilincine girer.
1 erhu esmi llhil-hsn, I, 83.

Dua, alak gnllln doruundaki bir ruhun da vuran grntsdr. Zeknn karanlk gecesine akn yapt bir hamle, uzatt bir ktr. Ruhumuzun manev bir leme doru ekilii, bir gerilimidir. Dua, insanlk ruhunun; o, byk ruhan merkeze, evrenin srlarla ykl dnyasna uuudur. Duay, asl geldiimiz yer ile bizim aramzda doal bir balant kurucu olarak idrak etmek ve onu, varlmzn oluumunda etkin olan herhangi bir faaliyetimiz gibi kabul etmek zorundayz. Bu itibarla duay, ruhun Allaha doru ykselii ve Ona aka tapm durumu olarak gerekletirmek zorundayz. Buna bal olarak dua, tm varlklarn grlmeyen yaratcsna, kll akl, mutlak g ve mutlak ilim sahibi olan Allah ile mnasebet kurma ve O na ynelme halidir. Ariflik yn ar basan, kaynan yoksulluk ve akn tekil ettii; ilah ihtiam karsnda srekli beerin fanilii karakterini aa vuran hristiyan dua mefhumuna mukabil slm dzlemde dua, ayni zamanda dua eden bireyin yaad toplumsal hdiseleri, sorunlan ve kmazlar da kapsamas bakmndan, toplumsal bir muhteva da tamaktadr. Bireyin, varoluunu, kendi varlnn erevesinden darya aktarmas, kll hakikat ile temas kurmas anlamndaki hitabta sosyal dertler, istekler, zmler, kolaylklar ve direnler istenir Allahtan. Kendi varln ve onu kuatan doay, ilah gereklik prizmasnda gereklie ulatrma giriimidir bu. nsan ile tabiatn, Allahla ok kkl bir mnasebet iinde bulunduu bilincini srekli bileyen, bu ynyle evreni ve insan bambaka bir perspektife oturtan dua, Allaha hitab etme ve insann isteklerini On tama biiminde; dnyay, Allah, evreni vejnsan en derin, en net, en latf bir yolla tanma ve bu Bilgiden en gzel biimde etkilenme tarznda da yansr Bu haliyle dia, kymet verilen bir akn, sevilene, kar duyarl olmann ve sevmenin bir tecellsidir. Satfifvrl inanan, salt, somut madd gerekleri kabul eden kt 2

realizm gibi dar bir ereve iersinde kalarak, sadece grlene balanrken, dier varlklardan rkmek olan gerekliin aksine, bir ruh'tecellsidir ve gerektir. Dua, ayni zamanda dua eden ile kendisine dua edilen Varlk arasndaki ilikinin mahiyetini de belirtir. Ve bilhassa, dua ve istek formlarnda kul kendi bireysel varln nasl kavrayp deerlendirdiini, onun snrn, anlamn sergilerken, bu arada gerek ferd gerekse tima isteklerini, manev keml ve yceliini dilekler biiminde kapsayan szl ya da sessiz tavrlaryla, Rabbini tarif eder. Onun hakkndaki kendi bireysel tecrbesinin dnyasn bizlere aar. Manev bir sre olan bu tanma ve tannmay mteakiben, dua eden kimse kendi snrl gcnn tesindeki g kaynayla mnasebet kurmutur ve sarslmaz bir gvene sahiptir. En byk gzpekliin, iman ve sabretmenin ..tefekkr, direnme ve kar koymann, tahamml gc elde etmenin manev effaf ve etkili yolunu, oluturmaktadr bu ynyle. nk dua, snrl varlk insann Kadir-i Mutlak imdada ardr. Rabbimizin bizden bekledii manev bir eylem, gcmze g katma iidir. Onun bilgi ve ihata yaknlna (2); insan tarafndan kulluk duygusuyla temastr. O nun saylar tesi De ki, 'ster, Allah deyip dua edin, ister Rahman deyin; hangisini derseniz deyin, O nundur en gzel isimler (sra, 17/110) gzel isimlerinin (el-Esmul-hsn) tecellisine abd tarafndan bir istikbal erevesi olu turmaktr. Cenab- Hakka doru zel bir konuma biimi olarak dua, Kuran- Kerimde pek sk olarak ele alnmtr. Bu mnasebetle, ilgili birka yete deineceiz.
2 Raz, et-Tefsrul-kebr, V, 96.

ttjJJ-ji J^U) ^

, .

^ I/ *I

| J AS J

Kullarm Benim hakkmda sana saracak olurlarsa, (de ki), Ben onlara pek yaknm, bana dua etiinde dua edenin arsna karlk veririm (Bakara, 2/186). yet birka ynden nem arzetmektedir. yle: yette nemli husus pepee gelmektedir. Allah kullarna kendini tantma makamnda nce lim ve kudrete ihata edici niteliini, Muht Varlk oluunu zikretmi, bunun zmnnda da bir ok nkteyi, merak ve tefekkre sevketsin diye, skut gemitir. Sonra, yukarda geen daim niteliindeki kapall biraz aralam, bunlardan birisinin de, duaya icabet olduunu belirterek,dua edenin duasna icabet ederim buyurmutur. Gerek eylemi gsteren fiilin sasndaki sreklilik delaleti, gerekse fiilin formunun nefs-i mtekellim vahde, Ben.. gelmi olmas, Rabln bu ynn beyan etmesi bakmndan olduka dikkat ekicidir. yle ki, duann Rab nezdindeki derin anlam sebebiyle, duaya icabeti Cenab- Hak zellikle uhdesine almtr.. nc bir hususiyet ise, fert her ne zaman dua ederse etsin, Ucbu daveted-df vadi tahakkuk eder. Bunun iin, baz zel zaman ve meknlar daha makbul ise de, art kipinin ilgi cmlesindeki sreklilik ve mny daraltc bir kaytla bal olmama, tm zaman ve durumlarda duaya icabet kapsnn hep ak olduunu beyan eder. Bir baka yette ise, adab da belirtilerek btn insanlara dua a rs yaplmaktadr.

Yalvararak ve gizli ekilde, Rabbinize dua ediniz. Muhakkak ki Allah ar gidenleri sevmez (Araf, 7/55). Ayet-i kerimede u hususlar dikkatimizi ekmektedir. Dua eden kimseden tazarru iinde olmas istenmektedir. Buna gre tazarru, duann kabule ayan olabilmesi iin haric teslimiyet ye bu teslimiyetin, ruh okuya hazr hale geliteki, dorukta olma halini simgeler. D plnda, tazarruyu duann potas sayabiliriz. Sessiz olma ile bizden istenen ise, ruh, kalb ve akl bir younlama ve btnleme halidir ki, kalbin huu iinde olmas ve Cenab- Hakkn birlii ve rabl hususunda tam bilginin hasl olmas ile karakterize edilir. B iki niteliin beraberce zikredilmi olmasndan, duann fiziksel ve ruhsal olarak tam bir teslimiyet, yarln her unsuru ile duaya kilitlenme, global bir aktiflikle dua haline gelme gibi aamalar katetmeden, baarl olmas zor grnmektedir. Ayrca denilebilir ki, Ve Allaha hem korku hem de istekle dua edin (Araf 7/56) yetinin iaretiyle, kendisine hitab olunan Varln fevkii hususunda dolu bir bilince sahip olmak, O nun cell sfatlaryla ceml sfatlarn srekli uur dnyasnda temaa etmek lzmdr. Daha ak bir ifadeyle, ikabnn iddetinden korkmak ve yine mkfatnn bolluundan da sevin duymak zarureti^). Rabbn, tm insanlar duaya ard Gfir, 40/60 yetinde, insanlarn dua etmeleri halinde Allahn duaya cevap vermesi olgusu (isticbe) ilenmektedir: ^ J lj

Ve Rabbiniz yle dedi: Bana dua ediniz, size icabet edeyim! Ayette cmlelerin zmnen bir art ve ceza tertibi iinde sevkedilmi olmas, taleb edilen eyin Ter-i lh asndan kulun
3 Ran, et-Tefsrul-Kebr, V, 99.

btnleme halidir ki, kalbin huu iinde olmas ve Cenab- Hakkn meetine bal olarak kabul olunacan; kul olarak Rablk makamna ilticay reddetme anlamnda, O na duadan yz evireninse hor ve hakr olarak cehenneme gireceini ifade etmektedir. Bir baka yet ise bize, darla ve skntya dtklerinde, insanlarn Allaha dua etmemelerinin O nu gazablandrdn^7) bildirmektedir. Kendilerine iddetimiz geldiinde yakarp dua etmeli deil miydiler? (Enm, 6/43) Halbuki, yalvarp yakarmadlar da Allahn gazabna sebep oldular. Bu sebeple de knandlar. Ayni yette sebebi gsteren ikinci blm, az yukarda iaret etmi olduumuz iki temel zelliejdikkat eker: kalblerin katlamas, duyarlln yitirmi olmas ve duann d yapsn oluturan fiziksel teslimiyetle derun uyum halinin yokluu.. - jij Iy ru i u Fakat kalbleri katlat, eytan da yaptklarn onlara gzel gsterdi. Dua insan ile Allah arasndaki, kkl bir ontolojik ilikiyi simgelemektedir bu yetlerde. Ayni zamanda bu, inann kendine zg ftratnn Allah ile srekli bir temas iinde olduunu da gsterir. Denilebilir ki, ftratlar zel bir terbiyeye tbi tutulmu peygamberler (aleyhimsselm) bile, bu zel hitab ve iliki eidinden uzak
4 5 6 7 Raz, a.e., XVII, 80. AIus, Rhul-men, XIV, 81. Alus, a.e., a.y. Raz, et-TefsruI-kebr, V, 99.

saylamazlar. ^ t f & y ti j L * L>] j i Z j / S & vUJUi

Orada Zekeriya Rabbine dua etti: Ya Rabbi! Bana kendi katndan temiz bir soy bahet, dorusu Sen duay iitirsin
(A. mran, 3/38).

Nh (a.s.)n duas: Jy ^ s V j^ * ^
(Kamer, 54/10).

Ben yenildim, bana yardm et diye Rabbine yalvarmt Zekeriya (a.s.)n duas- c Jj tay ^ j ajj j i Uil

Zekeriya da: Rabbim! Beni tek bama brakma, Sen varislerin en hayrlssn diye nida etmiti (Enbiy, 21/89). Hz. brahimin dualarndan bir ksm:
2 " l ' t < ' t o. . ,
, s * m '

^ ^

.* * *

-t

I^ I

* *

^ )jJ

Hj

Hj

fC * 4 LST*^'

Rabbim! Beni ve ocuklarm namaz klanlardan eyle. Rabbimiz! Duam kabul buyur. Rabbimiz! Hesap grlecek gnde, beni, anam-babam ve inananlar bala (brahim, 14/40, 41) limde derinlemi olanlarn duas:

Rabbimiz! Bizi doru yola erdirdikten sonra kalblermizi eriltme, katndan bize rahmet bala; phesiz Sen sonsuz bata .bulunansn. Rabbimiz! Dorusu gelecei phe gtrmeyen gnde, insanlar toplayacak olan ensin, zira Allah verdii szden caymaz
(A. mran, 3/8-9).

Allahn salih kullarna n'sbet edilen dua:

(....) Rabbimiz! Elerimiz ve ocuklarmz hususunda gzmz aydn kl, bizi Allaha kar gelmekten saknanlara nder yap! (Furkan, 25/74). Yine Hz. brahimin duas j USo- ^
(uara, 26/83).

Rabbim! Bana hikmet ver ve beni iyiler arasna kat Hz. Muhammedin duas: .U L e -^ Rabbim! lmimi artr (Taha, 20/114). Hz. Muhammed (a.s.) ise duay ok zl biimde tanmlam, dua-ibadet olaylannm i-ieliini vecz bir biimde ortaya koymutur. Buna gre dua, genel ve kapsayc bir olgu olan ibadet alanna dahildir. Kulluu arzedi yollarndan en mahremi, en dolaysz; Rabla insan arasndaki en hr ye en ksa yol. y. Dua: o, ibadettir Dua, ibadetin ta kendisidir. (8). Duann dier btn ibadeti, r iindeki konumu ve mertebesi ise, son derede nemlidir: Dua ibadetin zdr^). Buna gre
8 Tirmiz, Snen, 3. Srenin tefsiri, 16; bn Mce, Snen, Dua, I; Ahmed ibn Hanbel, Msned, IV, 267, vd. 9 Tirmiz, oinen, Dua, 1.
I f . * '

VJ

dua, btn ibadetlerin z, onlar besleyip hedefine ve zirveye ulat ran ilik; ibadetin tahakkuk ettii en bilinliye kulluun en gerilimli sre"ci.. yleyse duasnda, kendini kul olarak tehir ve Rab olarak Allahtan evkle isteme bilincine ulalamam ibadetler, muhtevadan, manev dinamikten yoksun jestler toplamna dn ecektir. Dualarmzda kendisine yzmz dndmz Allah, dua eden kullara hep yakn ise de, kullarn kendilerini Cenab- Hakka daha yakn bulacaklar baz zel zamanlar zikredilmektedir hadis-i eriflerde.. Buhar ve Mslim, Sahhlerinde u ilgin hadisi zikretmektedirler: Rabbimiz gecenin son te birlik diliminde, her gece, dnya semasna nzl eder ve der ki: Yok mu bana dua eden duasn karlyaym, yok mu benden isteyen, istediini vereyim; yok mu balanmasn taleb eden, mafiret edeyim! (10). Bir dier hadiste ise, cuma namaznda, i ezan ile kamet arasnda geen zaman sresince yaplan yakarnn geri evrilmiyecei beyan edilmektedir .(H).
zellikle u peygamberi haber, dikkate alnmas gereken mhim bir uyan nitelii tamaktadr .; ^ l jjts'

Kul Rabbine en fazla secdede iken yaklar. Bu nedenle secdede duay ok yapnz! (12>
10 Buhar, Sahh, Teheccd, 14, Deavt, 13, Tevhid, 35, Mslim, Sahh, Msafirn, 168-170, vd. 11 Tirmiz Snen, Salat, 44, Deavt, 128; Ebu Davud, Snen, Salat 35; Ahmed ibn Hanbel, III, 1 19, 155. 12 Mslim, Sahh, Salat, 215; Nesa, Snen, Mevakt, 35, Tetbk, 78; Tirmiz, Snen, Deavt, 118; Ahmed ibn Hanbel, Msned, II, 421. 9

Her mminin miracnn nirengi ann secde, secdenin en anlaml niteliini de dua hali oluturmaktadr. Eref-i muhlkat olan insan, uzuvlarnn en ereflisi olan alnn topraa kenetlemekte, kulluunu itiraf ve bu ikrarn de yere perinlemektedir. Onun bu hislerle younlat, Mteal Varlka kendini tamas halinde hissettii bu esnada, Rabb da onu ilah ikram ve bereketlerle karlayacak: taleblerine kh aikr kh gizli cevap verecek; ruhunu aaya, de doru eken olumsuz hareketten (13), fizik kmaz ve ruh bunalmlardan onu kurtaracaktr. Duann cevabn alma konusunda, ferd ok sabrsz davranabilir, beklentilerinin birden karlanmasn isteyebilir. Kendisini Hakm ismiyle niteleyen Varlk ise, kimi kez dolaysz kimi kez de kul tarafndan sezilemeyen ya da beer ilikiler karmaasnda dikkat ekmeyecek biimde cevabn insann dnyasna iletir. Carrelin ifadesiyle, bizim, dua, istek ve akmzn cevab, genellikle yava, duyulmayan ya da iitilmeyen bir biimde gereklemektedir (14). Duann gerekleme yzdesi de,istemedeki, yakarmadaki ruh ve uur younlua baldr. te, takdirin henz mehlmz olduu, tedbir imzin de bir ie yaramad zamanlarda, istemek -eer tm varlmzla, vcudumuzun zerreleriyle, ruh gcmzle ve samimiyet le btn kuvvetimizi seferber ederek istemeyi gerekletirebilirsek; eer tm varlmz istemek ten ibaret yaparsak; bir mutlak isteyi olursak; eer mid, iman ve inanla dopdolu, doru hamle ve istek saldrlarn gerekletirirsek yani istersek-onun cevabn mutlaka almak demektir. (). Allahtan
13 Deni O Brien, Pondus meum/amor meus, Saint Augustin et jambilique, Revue de l Histoirc des Religions, CXCVIII4/1981, p. 423, vd. 14 A. CarreljA. eriat, Dua, s. 51. 15 eriati-Carrel, Dua, s. 125 -Kewir, s. 206dan alnt-

10

baka her eyden mutlak tahliye, ondan sonra da snrsz bir hrriyet ile O h tevech.. Bu ruh ve psikolojik tasfiyenin nemine pek ok'dkkat ekilmitir. Zira, dua eden bireyin bilinci Allahtan baka bir eyle megul olursa o, mkemmel duac olamaz; eer kendini btn eylerden soyutlar ve duasnn muhtevasnda yok olursa Cenab- Hakkn marifetiyle dopdolu olur; artk bu makamda kendi bireysel beklentisini ve gayesini dnemez.. Btn engeller bylece kalktnda, muhakkak ki Allaha kurbiyyet meydana gelir. Kul kendi isteinin snrlanna taklp ynelinen Varlka tam tevecch edemezse, Allaha yaknlk hasl olamaz, zira bu bireysel istek Allah ile kulun arasna girer<16)Hz. Peygamber de bir hadisinde, bu dopdolu, okun ve srarl isteyi haline dikkat ekmitir: ^

Sizden biriniz dua etii zaman, duasnda azimli ve istekli olsun, Ey Allahm, Sen istersen ver bana demesin! (17) Bir baka hadisteyse, Allahn bilinsizlik iinde bulunan bir kalbin yakarn kabul etmiyecei belirtilmekte (18), kalben tam bir doluluk ve bilin istenmektedir. Tm gle; yani dopdolu bir istek ve arzuyla; takatin doruuna kadar istemeli. Cenab- Hakkm duaya icabet ekilleriyle alkal bir hadise iaret etmeden geemiyeceiz: Hi bir mslman yoktur ki, iinde gnah ve akrabayla .mnasebeti kesme istei olmayan bir eyi Allahtan istesin de, Allah ona bunu u ekilden biriyle vermesin: Ya hemen o kulun istei yerine getirilir; yahut Allah kulun isteini ahirete saklar: ya da
16 Raz, et-Tefsrul-kebr, V, 99. 17 Mslim, Sahh, Zikr, 7; Buhar, Sahh, Tevhid, 31. 18 Tirmiz, Snen, Deavt, 66.

11

dileinin dengi bir ktl ondan avuturur. Orada bulunanlar dediler ki: O halde ok dua edelim! Hz. Peygamber buyurdu ki, Allah da ok kabul ederd9). nsan gibi, duasz toplum da boluktadr. Dua etme duyarln yitirmi byle bir cemiyeti, genelde de insanl, hznl ve mitsiz bir gelecek karlayacaktr. Titrek bir ty gibi, daima ykmlara ak kalacaktr. Carrelin aadaki dncelerine, bu bakmdan, btn kalbimizle katlyoruz: Ahlk ve manev duygular, bir ulusun faal unsurlar arasnda yer alr. Bunlar yok olua ynelirse; o ulusun kesin k balam ve balanndan koparak yok olmaya giden ortama girilmi demektir. Bu sebeple, dua ihtiyacn kendinde

ldren bir toplum; pratikte fesat ve kten korunabilecek unsurlara artk sahip deildir Hi bir ulus, duay terkettii iin olduu kadar, kendini; lne hazrlamam, k ve alalmaya maruz brakmamtr^21).
evirisini sunduumuz eserde de bir tez olarak ele alnd gibi, kriz anlar diye niteleyebileceimiz buhranl durumlarda dua et mesine bakarak, modern insann, kendisi her ne kadar kabul etmeye yanamyorsa da, Mtel Varlklaolan mnasebetinin hep srdn anlarz. Duay, insann ruh faaliyetlerinin sine qua non. (vazgeilmez) bir boyutu yapan da, ite onun ftr-tabi bir tepki tr olmasdr. Manev srelere olduu kadar, dua olayna yaklam da olumsuz olan ada insann bu dinsel hayati reddetmesi, bir aratmcrin ifadesiyle belirtirsek, ikinci d tekil eder. Btncl bilin seviyesinde blnm bir bilin seviyesine inmi olan fert,
19 Ahmed ibn Hanbel, Msned, III, 18. 20 Carrel-eriati, Dua, s. 56. 21 Carrel-eriati, Dua, s. 124;

12

dine aykr tepkileriyle ftr ihtiyac bilin alannn dna, bastrlm duygu ve istekler dnyasna itmek ister; unutulaca, kller altnda kalaca karanlk dnya. Aknl reddetmesiyle ada insan, realitenin greceliini benimserken, varoluun anlamndan bile phe edebilir. Bylece yeni bir varolu pozisyonuna yerletirir kendini; tarihin biricik faktr ve etkeni kabul edildii, akmla yaplacak her arnn reddolunduu bir tavr. Baka bir ifadeyle, beer durum dnda insan iin hi bir model kabul etmemek.. Tm mnasebetlerinde, kendi gerek kimliine, sadece youn bir kutsallktan syrlma-desacralisation abasyla ulaabilecei inancndadr. Bu nedenle, onun gznde kutsal olan her ey, hrriyetinin nnde bir engel oluturmaktadr. Son putunu ldrdnde ancak .gerek mnsyla hr olabilecektir, te yandansa, yaanlan gereklerin niyet ve tasarlarla akmad grlecektir: Modern insan da nsan ftrat mdan kaamyacaktr.. Yaratcs ile olan derin ilikisine, uuraltnn deiik trdeki faaliyetleri makes olur; ontolojik sreklilik bylece varln devam ettirir, zamana kar teyit olunur, deiik ehrelerle bireyin hayatna iner. Bu muhtevadaki bilinalt etkinlikleri ona gizemli semboller eklinde grnrken, bunlardan her biri, paralanm ruhsal btnln dengesini salamak ya da onu iyiletirmek amacyla bir mesaj tar, zel bir mn kapsar. Din hayat btnlnn yerine ikame edilmi olan bu sakl mnlan ieren tezahrler ve tasavvurlar, bylece sahte ve bozulmu bir din yaanty yanstrlar. Bilinalt, modern insann kendi z varlnn glklerine dolayl bir ekilde zmler nerirken, bu yolla yerine geirilmi olduu disel etkinliklerin boluunu da doldurur. Muayyen bir anlamda, hemen hemen denilebilir ki, kendilerinin dine 13

inanmakdklarn aka syleyen kimselerde din ve mitoloji, bilin altlarnn karanlklarnda sakldr. badet ve akn olana balln nostaljisiyle yklenmi mitolojik kkenli itiyatlar ve soyuta kar il gi .beer faaliyetlerde srgne yollanm olan din ihtiyac karla ma grevini stlenirler^).

RNEKLYORUZ:
Resmi ideolojisi, hayatn metafizik boyut ve din pratiklerden ayklanmas esasna dayal Sovyet Rusya insan, temiz ftratn arsna ancak sarp-sarmalad tepkilerle, kamufle katlmlarla cevap verebilmektedir. Her eyi bilimsel bir ereveye indirgeme srecinin izleyicisi durumuna drlm bu toplumda, parapsikoloji olduka gzde bir uygulama alan bulmaktadr. Bir yazar, bir tiyatroda dzenlenmi olan bir parapsikoloji seansn anlatrken, edindii izlenimleri aktarmaktadr: Ve birden, bu ehreleri daha nce nerede grm olduunu hatrlar: kilisede! te anlamtr ki bu insanlar tanmak, renmek iin deil, ama inanmak iin oraya gelmilerdir. nanmaya olan susamlk, bilimsel mucize ye mutlak bir inanla giderilmeye allmaktadr; bilim, imann resm ideoloji tarafndan merulatnlmas olmutur.u nedenle: Eer kiliselere pek sk devam etmenin mahzurlu sonulan varsa, o zaman da bilimsel oturumlara katlmalar aka tevik edilmelidir. nk bu katlmlar, evrenin ilerici bir alglanmasn gstermektedirler (23). nanyorum! balkl, dikkat ekici bir haberde Vassili Chouchine, boazlanm ruhundaki metafizik boluun acsn fizik
22 Bu konuda bizim de yararlandmz geni aklamalar iin bkz. Mircea Eliade, Le Sacre et le profane, p. 170-181. 23 Michel Heller, La Machine et les rouages, Calmann-Levy, 1985, p. 74.

14

olarak da eken Sovyet nsannn trajedisini anlatmaktadr. Olayn kahraman sarhotur; kendisi gibi sorho olan bir papazla yrrken, kendisini iyice telkin altnda tutmak iin, yksek sesle ark syler: nanyorum! Havacla, zira mekanizasyona', bilimsel devrime! Evrene ve yer ekimine! Zira, bunlar dnceden bamszdrlar... nanyorum!. .(24) Hatta bir haberden rendiimize gre, athee varoluuluun en tannm mmessili olan j. P. Sartre bile son nefesinde, bir papaz istemi; kendi umutsuz felsefesinin onu mthi bir hezimete gtrdn de itiraf etmitir. (25) yleyse diyebiliriz ki, salt aklc ve dine kar bile olsa, insann z kendisi ile baraca, en kkl gvene ulaaca bir saat vardr ve daima da olacaktr. . Duann sonradan kazanlm tarafn gsteren jestler, malzeme ve muhteva, inantan inanca ve kltrden kltre deikenlik arzediyorsa da, muhtelif dua ekillerinin mterek yan doutan ve ftr bir reflekse, insann temel niteliine ait bir ruh potansiyele tanklk etmeleridir. Bundan tr artl refleks ile, insana ait asl bir karakter olan artsz refleksi birbirinden ayr dnmek lazm. Zira dua olarak belirttiimiz bu artsz refleks renim ve artlandrlma ncesine ait olup, yapsal bir zelliktir. Bu tepki trn herkeste bulabileceimizi mit etmemiz, ite buradan kaynaklanr. Deneysel olarak katlemese bile, diyebiliriz ki, bir inansz, evet o bile, bir dua tecrbesine sahiptir. ahs bir Tanr veya ferdiletirilmi dier tabiat-st glerin varlna inanmakszn,
24 Heller, La machine, p. 74, 75. 25 Dr. Mahmud Rd Fekkr, Hadratul-ezme ve mevkful-lslm f ameliyyetil-inkz, Mecelletul-umme, Say 67, Yl 6, Receb 1406/Mart 1986, s. 44.

15

bir dua eylemine kendini vermi olmas pekla mmkndr^ 26). Ve gerekten yle olur ki, her trl din dinanc yitirmi ve sadece akl (rationnelle) bir hayat tarzn benimsemi bir ok kimse, bir kaza veya bir hastalk srasnda yahutta ecel saatinde dua ve yakanlara koyulabilir (27) Duaya dn, Allah ile insan arasnda her durumda sregelen yaratma ve yaratlm olma ilikisinin en dolaysz bir tezahr olarak sunan Kuran- Kerime bu adan bakldnda, bilhassa insann yapsal karakterindeki ikili yansmaya pek sk iaret edildii grlecektir. Kendi snrl varlnn bilincine varmay, bylece onu aan Seici ve Muht varlk bilgisine ulamay engelleyen rahatlk ve nee anlarnda insana zg bir tavr; onu sktran, ben ini baka g merkezleriyle ontolojik nitelikli mnasebete zorlayan kriz anlarnda ayni insana ait ikinci bir tavr.. nsann tabi yapsnda ar basan zelliklerin vurguland; (28) onun, hastalk, yoksulluk, vb. kriz anlannda Allaha snp, bunlann ancak Allah tarafndan giderileceine inanrken, dzle-ki bu zenginlik veya salk olabilir ktnda da Allah unutarak, kendi abasyla bunlan elde ettiini iddia etmesi gibi byk bir eliki iinde olduunun aksettirildii(29) Zmer, 39/49 yeti ilk rneimizi tekil eder: jj- J i . iL j d Ji L ^ \ l\p i t e % ic r y
t /

\ i\ j

26 Pierre Marinier, Reflexions sur la priere, p. 8. 27 Marinier, Reflexions, p. 9. 28 Als, RhuI-men, XXIV, 12. 29 Raz, et-Tefsrul-kebr, XVI, 288; Medarik, III, 13.

16

insann bana bir sknt gelince Bize yalvanr. Sonra katmzdan ona bir nimet verdiimiz zaman: Bu bana bilgimden dolay verilmitir der. Hayr; o bir imtihandr, fakat oklar bilmezler. Lokman, 31/32 yetinde daha net bir muhtevayla karlayoruz: Onlar bryen ezici bir korku sebebiyle, ftrat- selmenin gereklemesini engellemi olan hev ve taklt gibi unsurlarn sustuu o kriz annda (3), geici bir sre iin tam bir muvahhide dnmedi); i >s j& jr b ij

Dalar gibi dalgalar insanlar kuatt zaman, dini tamamiyle Allaha zg klarak Ona yalvarrlar. Ve, . 0 / $ 1 jl illi ilil J> l^ f j 1 3 li

Gemiye bindikleri zaman, dini yalnz Allaha zg klarak Ona yalvarrlar; ama Allah onlan karaya kararak kurtannca, kendilerine verdii nimete nankrlk ederek Ona hemen e koarlar (Ankebt,
29/65).

nsann hamurundaki bu kaypaklk ve istikrarszlk, muhtevann izgi ve hareket araclyla srekli bir enstantaneye dntrlm olduu Yunus, 10/12 yetinde de gayet aktr. o < up illi Lfl jl lipli jl <uL*J Ijlfo jfiJI CJ'Vl lilj

h , it, i. .j.t o. *' .<uw ^1 UpjO J j d y>

nsana bir darlk gelince, ya yatarken, ya otururken veya


30 Alus, RhuTmen, XI, 106. 31 Geici monoteizm, zutsu, Kuranda Allah ve insan, s. 96. 97.

17

ayakta iken Bize yalvarp yakarr; Biz darln giderince, bana gelen darlktan tr bize hi yalvarmama dner. Genel olarak insan trnn bu zsel niteliine deinen^) yette, bolluk ve rahatlk iindeyken Allaha dua etmeyi aklna getirmeyip, sadece madd ya da ruh bunalm ve gerilimlere dnce hemen Allah hatrlayan karakter yerilirken zmnen, olgunlua ermi insana yaraann, hem rahatlk hem sknt halinde dua ve ibadetler yoluyla Allah anmak olduu beyan edilmektedir. Bir Peygamber Sz de, bu hususu vurgulamaktadr: Bollukta Allaha kendini tant ki, skntya dtnde de Allah seni tansn(33) Serdolunan bu yetlerin nda anlalan udur ki, insann zn ilgilendiren zelliklerinden olan ve hayatn aknda kesinlikle yer almas gereken dua, hiss-akl ve tima bask unsurlaryla engellenmeye allsa da, zayf anlarda daima ortaya kar. Ya da bu ftr ihtiya, kimi kez objesini deitirerek, varln srdrr. Bunun iindir ki dnme ve inan izgisi ne olursa olsun, buhran, kriz anlar, ontolojik sezginin iten itiiyle, her alanda en mmtaz bireylerin douuna zemin tekil etmitir. Tm insanln ebed nderi Hz. Peygamber, istisna yaknlna ramen, Rabbine daima dua etmi, bir kulvsfatyla bilincini ve balann hep taze tutmutur. Hayatn ok eitli tezahrlerini konu alan yakarmalaryla, hep Rabbin insan olma durumundaki beeriyete, en muhteem bir nmne (usvetun) tekil etmitir. Muhtevalar din, psikolojik, toplumsal, ferd, ekonomik, vb. bakmlardan boyutlu ve cidd aratrmalara konu olabilecek Hz.
32- Alus, Rhul-men, XI, 180. 33 Hadisi Ahmed ibn Hanbcl ve Taberan nakletmilerdir (Aclun, KefuThaf, I, 307)

18

Peygamberin dualarndan bir ka rnek takdim ederek yazmz bitirmek istiyoruz. Aie (r.a.)dan: Allahn Elisi ounlukla: Ey kalbleri diledii yne eviren Rabbim! Kalbimi dinin zere sabit kl! eklinde dua ederdi. Dedim ki: Ey Allahn Resl, niye ou zaman bu ekilde dua ediyorsun!. Buyurdular ki: Hi bir kalb yoktur ki, Rahman olan Allahn iki parma (kudreti -SK) arasnda olmasn, Rahman, kalbi dorultmak isterse dorultur, eriltmek isterse de eriltir(34). Hz. Ebu Bekir yle demitir: Allahn Resl bana unu syledi: Sabah ve akam olduunda yle dua et: Ey grlen ve grlmeyen lemleri bilen, yerin ve gklerin yaratcs, her eyin Rabb ve hkmran olan Allahm! ehadet ederim ki, senden baka ilah yoktur. Nefsimin errinden, eytann errinden Sana snrm!^ 35). Hz. Peygamber evlerinden danya ktklarnda da, yle dua ederlerdi: Allahn ismiyle: Allaha tevekkl ettim. Ey Allahm! Ayamn kaymasndan veya kaydrlmasndan; dallete dmekten veya drlmekten; zulmetmekten veya zulmedilmekten; kaba davranmaktan veya kaba davranlmaktan sana snrm!(36). Ve., uyumadan nce de u duay yaparlard: Ey gklerin ve yerin Rabbi! Muazzam Arn sahibi! Bizim ve her eyin Rabbi! Taneyi ve ekirdei atlatan! Tevrat, Incili ve Kuran inzal eden! erri olan her eyden sana snrm.. nk ancak ensin, pereminden tutup onu cezalandracak olan!(37).
34 Mslim, Sahh, Kader, 17; Tirmiz, Snen, Kader, 7; bn Mace, Snen, Mukaddime, 13; Ahmet ibn Hanbel, Msned, II, 168, 173; IV, 182, 251, 302, 315. 35 Muhammed el-Gazal, Fennuz-zikr ved-dua inde Htemil- enbiy, s. 8. 36 el-Gazal, Fennuz-zikr, s! 30. 37 el-Gazal, Fennuz-zikr, s. 18.

19

Umumiyetle, inanan kimse dua ettii zaman, yapm olduu fiilin .karakteri, onu bu ii yapmaya sevkeden derin ihtiyalar ve bu fiilin ondaki ya da etrafndaki tesirleri konusunda bir problem sz konusu deildir. Bir st veya bir dostla olan karlkl bir konumaya kendimizi vermemiz gibi, o da kendisini tamamen bu ie vermitir. Bir ahsn bakasyla olan ilikisi grnm altnda, yani zayf, snrl ve fani bir varlkla Mkemmel, sonsuz ve Ebed bir Varlk arasndaki mnasebet grnm altnda tecell eder bu fiil ona. Bu kiiye duasnn sonulan hakknda soru sorulduunda, genellikle, bunun kendisine iyi geldiinir onu yattrp kuvvet verdiini syleyecek ve belki de, isteine sk sk icabet edildiini de ekleyecektir. Bununla birlikte bunlar olduka kapal olan aklamalardr'; ve dua eylemi de farkl medeniyetlerde, mns ve karakteri zerinde daha ok dnmeyi gerektirecek kadar, olduka nemli bir yere sahip ojmutur. Ne kadar tuhaf grnrse grnsn, bu tefekkrn (reflexion), mutlaka nanan insann nasibi olmas gerekmez. Tecrbe delili burada kesin bile deildir; zira bir inansz, evet o bile, bir dua tecrbesine sahip olabilir. ahs bir Tanr(*) veya ferdiletirilmi dier tabiatst (cosmique) glerin varlna inanmakszn, bir dua eylemine kendini vermi olmas mmkndr. Pascaln tavsiyesini izlemi olabilir ve benimsedii szlerin ve jestlerin onu, sahip olmakszn arzulad bir imana gtrecekleri midi ile, gnll olarak alklaabilir-sabetir bile! Yahut bir tecrbe kaygsyla, bir
() slm kltrnde bulunmayan Etre personnel tabirinden Hristiyanlar Zat olan, yani ilim, kudret, irade ilh. gibi sfatlan olan Tanny kasdederler. Bu kavram, Budizm gibi baz inan sistemlerinde yer alan mphem bir uluhiyet kavramnn tam zdddr. Tarinnn, Ben" diye varl olup, ona Sen diye hitap edilebileceini gsterir. (.)

20

keif lezzetiyle olaca grmek arzusu veya tecesssyle harekete geirilebilir. Btn bu durumlarda, aka baz eyler meydana gelir, ama biz meydana gelenin bir mminin kalbinden doan duadan farkl olup, olmadn da bilemiyoruz. Sadece, dua etmeye baladmz srada ahs bir Tanrya (Dieu) imana sahip olmadmz itiraf edeceiz. Sadece iimizde ve etrafmzda, kaybetmi olduumuz birlik durumunu yeniden bulma endiemiz vard ve; zihn tasavvurlar kurma ihtiyacna elik eden, byle bir birletirici durumu kolaylatrabilen ya da tahmin edemiyebileceimiz baka sonular olabilen baz kelime ve baz formllerin ritmik tekrarn, herhangi bir lde denemeyi istiyorduk.

21

DUA EYLEM BR GERYE DN (REGRESSON) M OLUTURUR?


En bata, bu yolu tecrbe etmenin, ocukluk veya ok eski bilin d (inconscients) siklerin mantk bir ifadesi olup olmad ve bu siklere cevap verme iinin (kiiliin gelimesinde - SK) bir geriye dn meydana getirip getirmedii sorulabilir. Gerekten yle olur ki, her trl din inanc terketmi ve sadece akl (rasyonel) bir hayat tarzn benimseyen bir ok kii ezici teh like durumlarnda, yani bir kaza annda veya bir hastalk srasnda yahutta ecel saatinde dua ve yakarlara koyulurlar. Genel bir tarzda yle geliyor ki, dua ihtiyac ile i darl (angoisse) arasnda bir irtibat kurulabilir; bu i darl ister haric bir tehlike tarafndan ister uurlu ya da uursu2 sululuk duygusu ile tahrik edilmi olsun, deimez. Bylesi durumlarda bu ihtiya, belki de bir aalanma (humiliation),uur merkezinin zayflamas ve ibtida sularn kabarmas gibi hissolunabilir. te bundan tr nl aklc filozoflar dostla rn ve gelecek kuaklar, lm annda taknabilecekleri din bir davrana: Kendi aydnlklannn (lucidite) k ve ilkelin muzafferane biimde kendilerine yeniden bir dn olarak, dlerinin patlad byle bir tavra kar korumulardr. u kesindir ki, rasyonalistin bir tr dardan, ona ve savunma durumundaki uuruna kendisini zorla kabul ettiren din bir etkiye kar gsterdii bu gvensizlik salam ve sayg uyandran hakllk bulur. Gerek ruhliin olduu gibi, kltrn yolu da bilin aydnlnn ve ben(moi)e hakimiyetin; sonu olarak da uurun genilemesinin ve derinlemesinin yoludur. Fakat kesin olarak, bu yol gerek bir biimde ancak, bilin d etkileri karanlk karmaalklardan karp, onlar daha kuatc bir bilincin yla 22

birletirmeye aba sarfedildii lde katedilebilir. Daha mkemmel ifadesiyle sylersek, bu yolun bizde kontrolsz bulunmaya devam eden fizik ve psikolojik btn fonksiyonlar yeniden bir vesayet altna almas gerekecektir. Cins ihtiyac reddetme ve bastrmann hi bir anlam yoksa, bunun gibi din ihtiyac reddetme ve bastrmann da hi bir anlam yoktur. Hakimiyet altna alnabilmeleri iin, bu iki tr sikin de, daha nceden gerekten nasl iseler o ekilde tannmalar ve grevlerinin de eksiksiz bir tarzda, ruh yapnn btnl iine yerletirilmesi gerekmektedir. Kendisinden bahsetmi olduumuz dua refleksi, serisi ok yaygn olan din bir canlln en silik ve en stnkr biimi olarak tezahr etmektedir. Fakat temel karakteri sebebiyledir ki, bu refleks ok dikkat ekici bir saygya layktr. Duada, ister ocukluk yllarnn kalntlarn bulalm, isterse btn bu gibi durumlarda ancak, eitimciler tarafndan kk yalarda ruha aksettirilmi olan tabi, yapmacksz formllerin bir kez daha belirmesi sz konusu olsun.. Bu, hi bir ekilde, dua gibi durumlann ocukluk dnemi tortulanna veya formllerine indirgenebileceini gstermez. Onlar sadece, bireyden nce gelen bir ihtiyaca ve, ok tabi olan bir reflekse eitim tarafndan verilmi bir biimdir. Bu ekil her medeniyette, inanlara ve zel geleneklere gre deiiklik gsterir; hatta baz durumlarda, tekilatl dinler (*) tarafndan yasaklanm olan batl inanlann ekli dahi olabilir. Fakat her yerde ayni olan bir tepki tr, eitim kay nakl geleneksel biimler altnda, kendini aa vurur; mehuln anszn kavranlmasyla, normal uuru aan herhangi bir eye iltica ederek ve bu uur tarafndan yabanc gibi alglanm glere ar ve yardmlarna bavurarak tehlikeden kurtulmaya allr.

(*) Messeselemi ibadet tarzlar belirlenmi dinler (.)

23

yleyse,eitim srasnda dua fiilinin ald ekilde onun temelinde bulunan asl ihtiya, yani artl refleks ile yaratltan olan refleks arasnda bir ayrm yapmak nem arzetmektedir. ayet birincisi ocukluk dnemine ait mlhaza edilebilir ve bu ekilde ele alna bilirse de, buna karlk insann yapsn oluturan bnyesel tepki lerin inkr edilmesi halinde inkr edilebilecek olan kincisi iin durum ayn deildir. Gerek u ki, duann ocuklua ait muhte valarnn tesinde, atalara ait eski kalntlar, olarak mtalaa edilen baka -veya ayni olan- muhtevalar da ortaya karlabilecektir.Sadece ruhsal kaltm probleminin deil, birde daha imdiden ocukluk siklerinden kurtulmak iin bir ok sknts olan bireyin, harab olmakszn atalarndan kaynaklananlarla eski (archaiques) siklerden ne lde kurtulabileceini kendi kendimize sormamz lazm, hi olmazsa, tamamiyle teorik olarak, byle bir azad oluu savunanlann, bu ekilde kktenci bir skp atmann hangi aralarla, hangi zhd yoluyla ya da tedav ile mmkn olduunu da gstermeleri gerekecektir. O zaman da arkaik ve atalardan mtevaris gdler ancak, ocukluk a sikleriniri birey apnda ortaya kard problemi, bizzat tr ve kltrel alar apnda tekrarlatacaktr. Buna gre her hangi bir durumda, yalnz eitimcilerin basksyla veya ruh kaltm yoluyla, insann temel yapsna ait bir refleks farkl kltrlere zg dua formlann ortaya koyabilecekti. Ksaca, beni eitenler, i skntsna bu dua formlyle cevap vermeyi bana rettikleri iin, bir tehlike annda: Merhamet sa(*), beni kurtarnz! gibi bir yakarla tepki gstermem ocukluk dnemine ait bir refleks olarak deerlendirilirse de, beni yine byle bir cevaba sevkeden ve karakteri, muhtemelen, dier alara

() Merhametli Rabbim

24

veya baka uygarlklara ait bireylerde farkl olacak olan, yaratltan ileri gelen dua ihtiyacn ayni ekilde deerlendiremem. yleyse nemli olan yaratltan ileri gelen ihtiya ve onun delalet ettii eydir. imdi ayet, ok yukarda sylediimiz gibi, bu ihtiya normal uura yabanc grnen glerden bir yardm isteme durumuna mutabk dyorsa, unu belirtmek gerekir ki, normal uur ok snrl ve onunla yaplan tehis de tamamiyle keyfdir. Gerekte biz biliyoruz ki, bu paralanm uur, varlmzn sadece ok sath safhalann yakalar; sayesinde, d alemde pratik bir davrann bize kolaylat sath kiilik sreci gibi... Fakat kendi tarzlarnda ve bir eit kendi alarndan, phesiz bilin alanna dahil iseler de, uurun bu zel merkezine nisbetle bilind olan kabark saydaki dier safhalar da, belirleyici deilseler bile, bizde etkili olmaya devam ederler. Birey olarak isimlendirilen bu soyut birimle (entite) snrlanmaktan uzak olarak, bu safhalar kiisel btnl ak bir biimde onu artlandran ve kuatana, sonu olarak da kendisinin de iinde bulunduu tabiatst realiteye rapteder. Bununla birlikte, bizim mekna dair tasavvurlarmz, realitede olup bitenleri telkin etmek konusunda ok yetersizdirler. Zira unu sylemek gerekecek ki ayet fert, herhanji bir nokta-i nazardan kendisini her taraftan sktran kozmik bir madde okyanusunda sadece pek kk bir nok ta ise, dier bir perspektiften de btn evrenin onda mevcut oldu u da,en az bu kadar,gerektir.Grnen beden,gerekte,sonsuz bir realitenin sembol veya matematiksel bir iareti olup, bu semboln niha kk zaman ve meknn muayyen bir noktasnda belirlenemez ve evrensel almn ilk sebebine bitiir.: Ruh btnlnn bu grn, phesiz ancak modern fiziin ifadesine bavurulursa ve en ince ruhsal gelimelerin alabildiine kk bir dnyaya ait olduklan kabul edilirse, anlalabilir. Atomlar tekil eden ve grnen bedenin ince dokusunu oluturan temel 25

paracklar nasl bizim mekn-zamansal (spatio-temporal) imajlanmzla tasvir edilemiyorlarsa, bunun gibi ruhsal safhalar da bu cinsten her trl tasavvurun dnda kalmaktadr. Bu paracklar gibi, ruh btnlk de, daha ziyade, ok belirsiz bir ortamda younluu merkezden evreye doru azalarak devam eden bulutlar gibi deerlendirilmelidir. Her biri muayyen bir yerle snrlandrlrlarken, vkalan kendi ilerinde meydana gelen btn lemi de doldururlar. Bu, ruh btnlk ve onun bilinteki mehul safhalar telakksi, dua refleksinin veya skntya verilen cevabn, psikolojik olarak sylenirse, varln bilin tarafndan tehis edilmi bulunan paralanm ksmnn, yerinde olarak uurun, kendisinde dikkate deer bir kuvvet hissettii kendi mehul btnlnden bir yardm istemesi veya ona bir bavurusundan baka bir ey olmadn ve bu refleksin kozmik (tabiatst-SK) yada ilah bir olgu olarak deerlendirilmesinin bir abartma saylmyacan anlamamza imkn verir. Bu refleks sayesinde, tehlikede bulunan bilinli Ben (Moi) kendi ruh btnlne, yani iinde olduu ferd ruha (lrne), buradan da bizzat Ruha (lEsprit), yani kendi gelip geici suretinin ebed ve lah kaynana tutunmu olur. u halde yle grnmektedir ki, bu kadar kkl ve insann temel yapsna ait olan bir tepki biimini bilmezlikten gelmek veya ondan rkmek yerine, ferdin onu bilinli yaantsyla birletirmeye ve bilincini, onu artlandran ve ona alan safhalar btnyle, gittike artan bir biimde, bir zdelemeyi gerekletirmeye almas gerekecektir. ayet bizim muhakeme tarzmz doru ise, o zaman dua refleksini, kiisel bilincin kendi en niha boyutlann, kendi en sakl glerini ve yine, bu glerden bazlarn kendisiyle btnletirip bazlarndan da yararlanmas gerektiinin kendisine ait olduunu, bilmemesinin bir iareti olarak deerlendirmek gerekecektir. Pek 26

sk olarak bir sknt annda, acizlik veya hastalk durumunda meydana gelmesi, yine bir tehlikeye veya bir sululuk hissine cevap olmasna bakarak denilebilir ki, bu gibi durumlarda meydana gelen eylere kar koymak iin normal uur yetersizdir. Bilhassa gszlerin, hastalarn veya yallarn yaptdr diyerek, duay hor grmek yerine, normal uur glerinin aciz kald durumlarda insana hayran olunacak bir g ve kuvvet verdii iin,.ona hayranlk duymak gerekir. ayet insan varlnn niha gleri, zayfln aikr olduu yerlerde bu ekilde gerekleirlerse, salkl kimseler henz el dememi bir d dnyann daha imdiden dikkat ekici olan kuvvetlerini, tam bir bilinlilikle, bu niha gler vastasyla arttrmaya raz olurlarsa, ne kadar mutlu olacaklarn kendi kendilerine sorabileceklerdir.

27

II OCUKLUK DNEMNE AT VE ARKAK REFLEKSLERN GEREKLETRLMES OLARAK DUA


yleyse, da.ihtiyacn, yani uurlu Benin (Moi) tecrbe ettii, sonsuz bir btne tutunmay ve onun iine girmeyi, bir gerileme eylemi (rgression) olarak grmek yanltr. Burada, yemek, imek veya sevmek ihtiyacn gidermek nasl geriletiri bir eylem deillerse, bunun gibi bireyin kendisini brakmas hi de geriletici olmayan, doutan var olan bir refleks sz konusudur. Regressiondan ancak bireyin, geliiminin normal safhasna uygun olmayan bir davran tarzna uyum gsterdiinde; d dnyann uyanlarna, tamamiyle kk yalarda edinilmi olan ve yetikinlere fazla tesiri olmayan ya da ok az etkisi olan tepkilerle mukabele ettiinde, bahsedilebilir. Fakat baz uyarlma (stimulation) trleri ve cevap ekilleri vardr ki, bunlar insan hayatnn muayyen bir dnemine has deillerdir; (bireyin zihin ve ya gelimeleriyle beraber-SK) daima bulunurlar. bunalma cevap verme biimi olarak dua refleksini de aralannda saydmz doutan getirilen refleksler iin de ayni ey sz konusudur. Bununla birlikte kendisinden bahsettiimiz doutan gelen refleks, henz, ancak verimli bir hipotez ve yksek bir ihtimal olarak grlmektedir. Dua etme refleksinin evrenselliini mlhaza ederektir ki, farkl uygulamalar tarafndan hazrlanm olan zel kalplardan tecrit ettikten sonra, onun doutan bir zellik olduuna kanaat getiriyoruz. Bu soyutlama, bir maharet iidir ayn zamanda; zira uygulamadajdua etme ihtiyac hep belli bir zamana ve aa zg inanlara bitimi olarak, bir zel biim altnda, yani artl bir refleks gibi grnr. Baka bir neticeye varabilmek iin zel bir tekniin, 28

eitimin doutan gelen reflekse ilave ettii eyleri elemeye tbi tutmay veya ayrmay baarmas, veyahutta zgn metodlarla bebein sknt (angoisse) ya verdii tepkinin renilmesinin baianlmas gerekecektir. ayet psikanaliz,, belli bir lde, ebeveynlerin veya eitimcilerin katklarnn bilincine varabiliyorsa da, yine de henz, kendi safl iinde bu doutan gelen refleksin ne i yaptn grmenin baarlabilecei kesin deildir. ayet bu refleks insan trnn belli bir uyarlmaya (stimulation) evrensel bir cevab olarak kabul edilirse.... Hatta byle durumlarda bile, kendimizi, kendine zg bir medeniyetin kaltm yoluyla bireye intikal ettirdii eyler karsnda bulacaz; fertte kollektif olarak bulunan uurdlklar karsnda bulacaz... te bu noktadadr ki, aklclarn duaya kar olan gvensizlikleri veya antipatileri yeniden deer kazanr; nk yle bir mlhaza yaplabilir: ayet, doutan gelen bir reflekse bireyin kendisini brakmasnda deersiz klc ve geriletici (regressif) hi bir ey yok ise de, hrriyetin vahim bir biimde ocukluk ve arkaik, ferd ya da umum glere kendini teslim etmeye indirgenmesi sz konusu olabilir. Bu glere kendini verme bir yabanclama formu, kabul edilemez arlklara bir boyun eme ve maziye, alaltc bir ekilde balanma olarak grlebilir. Gerekte bu, ruh bir muhafazakrlk ekli, gelecein isteklerinden bir ka, varln..mihanikilemesinden baka bir ey olmayacaktr. Bununla birlikte maziyi gz ard edemiyeceimiz gerei var olmaya devam eder. Onu inkr ederken, sadece onu uurun alanndan kouyoruz veya onun oraya yaklam olduunu grme ansn tamamiyle karyoruz. Fakat o, yine de var olmaya ve bizde etkisini srdrmeye devam eder. te ak bir biimde o zaman tehlikelidir gemi.. nk yabanclama, onu kendine eken arlklann ve onlarn paynn bilincine varmaktan ibaret deildir; daha tam bir biimde yabanclama, ocukluk ama ait ve arkaik 29

glerin, ancak aklnn grp aklayabildii eylerle,zdeleme iddiasndaki bzlm Ben (Moi) zerinde, mehul ve kontrol edilemeyen etkisinde yatmaktadr. Ulalmas bize braklan hrriyet, hi de gemiin ve ferdi artlandran btn eylerin ortadan kaldrlmasn gerektirmez; bu hrriyetin ygun decei durum sadece, uuru tam bir aklkla onu aaya eken arlklan grmek, onlar zerine etkide bulunmak, onlan birletirmek ve bylece onlan daha az tehlikeli hale getirmek imknn ona sunan bir ykseklie yerletirmektir. Kald ki, maziyi, forsann ayandaki pranga gibi, uura tututurulacak bir tr hareketsiz (inerte) blok olarak deerlendirirsek, hakszlk etmi olacaz. Ayrlm Benimizin bir yanlmas, snrl ve eksik bir davrann gereklilikleri sebebiyledir ki, blnmez olan realiteyi gemiin, halin ve gelecein birbirinden farkl paralarna aynyoruz. Belli bir tarzda, nasl gelecek imdiyse, gemi.. evet o da imdidir. Ama birisi (yani gelecek) varln henz katedilmemi mntkalarnda bulunurken, dieri de (yani gemi) normal durumlarda artk yeniden dnlmeyen blgelerdedir. Bizim uurumuz, yolun sadece admmz attmz ksmn aydnlatan kk bir fener gibidir; halbuki arkasndaki veya nndeki her ey karanlkta kalmaktadr. Hal olarak isimlendirdiimiz ey, gemi ve gelecein kendisinden birer para olduklar gerek (reel) halin kendisinden dklp akt bir atlak veya anlalmaz bir yarktan baka bir ey deildir. te bu sebepledir ki, devaml olarak gemi ve gelecek zamann hal zerinde etkili olduklarn ve onu belirlediklerini hissederiz: Birincisi karanlk bir iti ile, kincisi de sonsuz bir aryla.. Psikolojik Mehul (lnconnu psycologique) ve bilhassa, ryalan etd etmi olan herkes, ocukluk dnemine ait ve arkaik tortularn buralarda mekanik basit tekrarlar gibi grnmekten uzak olduklann aklayabilmilerdir. Bu sonuncularn nemi ne olursa olsun, bu tortular kendi tarzlarnda 30

yeni bir davran modeli hazrlamaya alan, daha imdiden bu davrann deneme safhasn oluturan orijinal niteler halinde faaliyettedirler. Gemi, bir gayenin peinde olan belirsiz bir hareket gibi, iimizdedir. O, kendisine doru yrdmz ve bilincin tasarlar ne olursa olsun, onun istediinden hep farkl olan ve sadece istisna durumlarda sezgi vastasyla alglanabilen gelecekten ayrlmaz, ona bitiiktir. Gemi zaman geleceimizin ana maddesidir;' nasl kk iein temel dayana ise.. Bu nedenle gelecek zaman sadece, kklerini gemitin kopararak deerlendirmek imknszdr; birinden tekine geip devam eden bir sreklilik mevcuttur; O denli ki, insan kendi gemiinden kurtulmak istediinde, kendi geleceinden de kurtulmu olacak, pusulay tamamen arm olacaktr. Sadece gemie dikili gzlere sahip olunmas gerektiini belirten, tutucu bir ruhun zelliidir. Gemi, evet o da ancak, onu aran ve sona erdiren gelecee bal olarak anlalabilir. En geni bilin, zamann farkl butlarm paralanmaz ve birleik bir btn olarak yakalayabilendir. Bu aklamalar, duann geleneksel formlarnn, -bilin onlarn ieriklerini zgrce kabul ettii srece-, geriletici (regressif) davranlar olmadn anlamamz iin gerekliydiler. Bu dua, belirli bir medeniyet iinde, i skntsna (angoisse) doutan olan cevap verme ihtiyacnn brnd formdur. Bu niteliiyle dua bizde, baz durumlarn ortaya kard problemlere nesiller tarafndan hazrlanm olan cevap verme tiplerini gerekletirir. Ondan faydalanrken, bu problemlerin halledilmesinde ferd abaya katkda bulunur ve gelecein bireyin ve insanln karsna kard yeni abalarn zm iin ahs glerimizi serbest brakyoruz. Milyonlarca insan tarafndan zel uyanlmalara verilmi cevaplarn kazanlm gcnden faydalanr; bu cevaplarn, iimizde, uurun 31

gelecee doru genilemesini kolaylatran uygun hareketler olarak meydana gelmesine imkn veririz. Geleneksel dua iindeki belli bir medeniyetin ortak ruhuna ait olan eyleri ne lde ayrdedebileceimizi ve tanyabileceimizi sylemek zor bir eydir; nk din renim, phesiz, kollektif ruha ait olanla bitiir ve onlan da kapsar. Bununla birlikte bu aratrma, ocuklarn ryalarn veya tamamiyle agnostik bir ortamda yetimi inanmayan kiilerin gayr-i uur din dncelerini konu edinirse, verimli sonulara ulama ansna sahip olabilecektir. ocukluk dnemine ait bu ryalarda ya da bu kiilerin dncelerinde grlecek olan ey, gerekte, bilind kollektiflik tarafndan zmsenmi olan gelenein pay olarak grlebilecektir.

32

III NCEKNE EK
Geleneksel dua vastasyla gncellemi olan atalardan mtevaris (ancestrales) cevaplar, bizde messir gemi olarak mlhaza edilebilirse de, bununla birlikte, zerinde uurun kontrol salamas gerekecek olan yaln arlklarla bir tutulamazlar, nceden dediimiz gibi, bu atasal cevaplar bize daha ziyade, sonraki gelimeler iin dinamik bir temel, ona zg iler iin ferd gleri serbest brakmaya elverili bir k noktas olarak grnrler. Hakikaten de bu cevaplar, kaltm yoluyla intikal etmi olumsuz baz srelerle, yani ferd hayat arlatran, onu hareketsizletiren, klten veya toplumsal realiteden ayran, zihn baz hastalklara yatknlklar ve bnyeyi ilgilendiren olduu kadar, fiziksel sal da etkileyebilirler. Oysaki burada (duada-SK), tamamen aksine olarak, hi durmadan gszlkleri telfi etmeyi, zihinsel baz hastalklara yatknlklarn sebep olduu tehlikeleri hafifletmeyi, korku veya i-sknts (angoisse) m tedavi etmeyi, tehlikeli igdlere gem vurmay, ayrlm uuru onu kuatana yeniden balamay, onu geniletmeyi, ok engin ve kabul sahibi lan bilince ykseltmeyi ama edinen yapc veya yeniden dzenleyici sreler bahis konusudur. rnein biz Tanr-Dieu kelimesini kullandmzda, medeniyetin balangcndan beri insanlk tarafndan en g koullara verilmi olan olumlu milyonlarca cevab gerekletirmi oluyoruz. nk bu kelimenin metafizik muhtevas ne olursa olsun, o tarihen ve psikolojik olarak kendilerini aana ykselmek ve onunla yeniden birlemek; kendi i birliklerine ve yaayan her eyle birliktelie ulamak iin, gemi kuaklar tarafndan sarfolunmu en youn gayrete tekabl etmektedir. Bu

33

kelimenin (Dieu) tek hecelik karakteri zaten onu, bir tek sylenii ve tekraryla etkilerini meydana getiren, gerek bir birleme refleksinie dntrmektedir. Zayfla, hastala veya lme kar mcadele ettikleri her defasnda; kendilerini tehdit eden ykc safhalan altetmek istedikleri, kendi bencilliklerini ap da, sevgi ve merhamet duygularyla dmanlann kucaklamak istedikleri her seferinde insanlar, gayretlerini Tanr-Dieu kelimesiyle birletirmeye almlardr. te bu sebepten ve fikirlerin mtereklii yasas sayesinde, asrlar boyunca bu kelimeye bitimi olan gc davet ediyor, ok eski olan msbet reflekslerin bir halkasyla yeniden mnasebet kuruyor, ebeveynlerimizden ve atalarmzdan olumu saysz nesiller araclyla bize kadar akp gelen bereketli dalgalarn seviyesine ykseliyoruz. Bu bakmdan, Tann (Dieu), var olana ykselmek ve onunla birlemek iin pepee gelen nesiller tarafndan harcanm abalann toplam olarak, iimizde ve insanln iinde psikolojik bir varla sahiptir. Tann (Dieu)nn bu psikolojik varl, ak bir biimde Onun ontolojik mevcudiyetiyle kantnlamaz, ama bu psikolojik mevcudiyet ontolojik mevcudiyetin zel bir grndr. u anlamda ki, mmin iin ilah varlk, kendisine nerede yakanlrsa, oradadr. Buna benzer bir tarzdadr ki, sa (Christ)'nn batl ruhundaki, veya Krinanm Hintli ruhundaki veyahutta Budann inli veya Tibetli ruhundaki mevcudiyetinden bahsedilebilir. Bu medeniyetlerden her biri iin, ad geen isimler, bireyde balangtaki hazrlanma gayretiyle (yaplan) yararsz tecrbelerin kendisinden faydalandktan zel nitelikli cevaplann olumas iin, bir hzlandnc veya iaret roln oynarlar. Net bir biimde bu cevaplardr, duann vka haline getirdii. Duadan vaz getiimizde, ksmen mahrum kaldmz da bu cevaplar gcdr. Tabi ki ksmen diyoruz, nk her eye

34

ramen bu cevaplar bizde mevcutturlar ve herhangi bir ekilde etkili de olurlar, fakat kesinlikle u tarzda ki, bilincin mehldr; baz kere yetersiz bir diren ya da dua ile ayn amac tayan bir sik gibi.. Bu cevaplar serbeste kabul ederken, irad bir fiile onlar oaltrken, haric uygulamalara veya i tehlikelere muvafk bir tr cevaplar merkezi gelitirmekteyiz. ayet varln gc btnlk ve tam bilinlilik saatlerinde, kendisinde cereyan eden elverili bir otomatizasyon (iradenin sz konusu olmad hareketler btn-SK) sayesinde artyorsa, uygun cevaplarn meydana gelme imkn, bu saatlerin kaybolduu veya kaybolma riskinin bulunduu ya da bilincin artk kar koyamyaca gler tarafndan istla ile tehdit edildii anlarda, zellikle kymetlenir. Bilhassa can ekime annda uur, varln kontrol ve bilinli ynlendirilmesi iin zaruri olan gce nadiren sahiptir: o sadece, ar tehlikelerin yaknnda patlak veren, olumlu ve olumsuz refleksler ynnn atmasn veya akn seyredebilir. O durumda varlk (insan), srcs uyumu olan ya da, yaraland iin kreklerinden faydalanamayan suyun ortasndaki kayk gibi, gemiinin dinamik gc tarafndan ele geirilir. Bu alacakaranlkta onu olumlu veya olumsuz reflekslerin ele geirmesine gre, varlk lme huzur ya da kargaa iinde yaklar. phesiz, lmn ortaya kard ve son hrlt anndaki hale gre, sol ayakla olduu gibi sa ayakla da iine girilebilecek olan, eyann bu boyutunu alglama tarz da, ayn ekilde bunlara baldr. Bylece geleneksel duann pek sk ekilde uygulanmasnn, tehlikeye gre uygun cevap imknlar gerekletirerek ve onlar oaltarak, hemen hemen otomatik bir ekilde ve gemiinin ayn gcyle mehl sakince karlamaya olduu gibi barn ve skunetin mntkalanna doru da ynlendirerek, lm saatinde ferdi kurtarmaya elverili olduunu anlamak mmkn olmaktadr. Bu anlamda uykuya dalarmasna gerekleecek olan can ekimemiz

35

hakknda bir fikir sahibi olabiliyoruz. Gnn sonunda ve uykunun tamamen bizi istla etmesinden nce, henz uyank olan bilin, bununla birlikte artk intihalarn denetleme gcne sahip deildir; pasif bir ekilde, iradenin katlmad mihaniki hareketlerin hrriyete kavumasnda, hazr bulunur.. O zaman uur endieli bir karklk, kayg verici bir zlme iine srklenebilir veya aksine, kendisini her yandan ykayan bir tr aydnlatc sessizlik iersine sakince yerleebilir. Bylece o, helakini ya da kurtuluunu haber veren halin z-zevkini tatmaya imkn bulur.

36

IV DERN VARLIIN MEYDANA IKMASI OLARAK DUA EYLEM


Geleneksel dua, btn medeniyetlerde, sk sk gz pek teorilerin konusu olan szl ve ritmik bir form kazanmtr. Metaphysique des Yogas adl kitabnda, Maryse Choisy, Hintlilerin bu konuda sahip olduklar fikirlerle bunlara verilmeye elverili olan modem yorumu aklamtr, ister Batda, Hintlilerde, Islmda olsun veya isterse Uzak Douda olsun; biz lhiyi duann kollektif bir formu; tesbihin bir tr ya da baka bir formunu da, ferd duann etkili bir ekli olarak tekrar bulabiliyoruz, ilk nazarda yle grnyor ki, bu tatbikatlarda nemli olan zihirtsel veya dogmatik muhteva deildir. Her medeniyette muhteva deiik olduu halde, dua benzer etkiler meydana getirir. Birinci derecede nemli olan, bir taraftan zel dine gre dogmatik veya belirlenmi (determine) entellektel bir inanla zdeleen, lah (Divine) (varla-SK) doru umum bir can at; dier yandansa, ritmik ve her yerde ayn olan titreim unsuru.. Tesbihte olduu gibi, lhide de, szl ritmi nefesli ritme uydurmak temayl grnmektedir. Biz ritmin beer hayatla evrensel hayattaki nemi ve genel mns zerinde srar etmeyeceiz; onun nemi ve anlam ok iyi bilinmekte ve yaknda yaplan aratrmalar da onun deerini ortaya koymaktadr. Szl duann az allm tezahr zerinde, yani vurgu (ton) olay zerinde daha fazla durmayacaz. Ancak unu sylemek yeterli olacaktr: (bir paranm-SK) ezberden szl okunmasnn psikolojik etkileri, sadece benimsenmi ritme gre deil, ama sesin tonuna gre de farkllk arzederler. Tecrbemiz u gr belirtmemize imkn vermektedir: Tok ve pes sesler, her

37

eyden nce, ruh hayatn alt blgeleri zerinde, varln igdsel blm ve ondaki gemi ve gelecekle alkal her ey zerinde messir olmaktadr. yle ki bu ekilde, tane tane telffuz edilmi bir duann, zellikle hastalk, fizik ya da zihn sarsnt, duygusal veya hiss bulanklk durumlannda etkili olduu grlmektedir. Byle bir dua, skunet temin ederek, varln karanlk blgelerine nfuz eder. Buna karlk yksek veya keskin tonlar daha ok, ruh hayatta bilgiye mahrem olan ve onun oluumunu ilgilendiren durumlara uygun dmektedir. Yksek tondaki seslerle yaplan dua, gelecein kaplann den bir ekitir. O, ruh yaantnn stn mntkalanyla birlemeye yneliktir; yle mntkalardr ki bunlar, henz varlk onlar kat etmemesine ramen, en mkemmel imkn olarak jmevcutturlar. Bu dua, sz konusu mntkalar normal uurdan 'saklayan perdeyi paralayan sezgiyi keskinletirir. u gerektir ki, uyarland ses tonuna gre, duann meydana getirdii etkilerden bylece bahsederken birazck konumuzu am oluyoruz: nk henz^ byle neticelerin nasl gzlenebileceklerini aklamadk. Bununla birlikte, bylesi durumlarda kendini tecrbeye brakmaktan baka bir yol yoktur. Eer yeterince uzun bir zaman sresince, mesel bir veya iki saat, bir tebih ya da lahler grubu ezberden okunulunca, bu din pratiin ilk sonucu olarak' bireyde bir uyuklama meylinin meydana geldii mahade edilir. Byle bir uyku halinin grlmesi, basit ruhlu insanlara, duann sadece bir hipnotizma biimi olduunu syleyecektir. Ne var ki byle bir neticeye varmak, henz ok erken bir karardr, nk hipnotizma uurun yklmas ve irad karakterli temel safhalann devreye sokulmasnn imknszlyla kendini belli eder. Duada ise, hi byle bir ey yoktur ve greceiz ki dua, kusursuz yapldn da uur dzeyinin ykselmesine ve idrak kapasitelerinin keskinlemesine imkn verir. Dua hipnotizmaya ancak, birey gerek

38

kiinin bir uura gznaamadveonuribtnufkunuoluturamalacakaranlms bir dnyada yaad durumlarda yol aar. Zira dua sebebiyle uykuya dalan, her ne kadar d dnyaya ynel tilmi ve onun en dolaysz (immediate) ve en kaba uyarmalarna (stimulation) duyarl ise de, esas karakteri bakmndan igdsel (instinctive) olan, varln bu sath ksmdr. Uyku, normal olarak iinde yaadmz, grltl tepkileri pek sk olarak bilin alanmz igal eden ve bizden en uzak, en nazik ve en ince uyarlmalara hassas olan derin varl saklayan sath varla,o zaman arz olur ite. B derin varlktr ite, sath varln uyuklamas sayesinde duann meydana kard ve n plana getirdii. yleyse gayet aktr ki, uyuma duygusu ne kadar kuvvetli olursa ferdin, baya biimde kendi benliinin sathnda yaam olduu ve bu benliin niha boyutlarn bilmediinin iareti de o derece ortaya kar. Szl (verbale) ve ritimli (rythmee) duay uyutucu bulan kimseler, eitimleri az gelimi, bilinleri ok bulank ve anszn meydana gelen yabanclamalan da k sert olan kiilerdir. Buna karlk muayyen bir i olgunluk derecesine ulam olanlar, bu uyku meylini en salkl bir grn altnda, yani varln yzeysel ksmnn, onlara derin varlkla en ksa zamanda aynleme imkn veren yattnlmas veya teskin edilmesi olarak tecrbe ederler. Nedir bu derin varlk? Bu, phesiz egonun kiilik btnln aan, onu tayin eden ve onu yeniden evrensel olana balayan bir paramzdr. Psikolojik olarak sylersek bu, aratrmamzn balarnda kendisinden bahsetmi olduumuz ve ocukluk ruhuyla kollektif ruhu tekil eden safhalarn idrakine ykselme; bilincin kendisine doru arld varln bu en kl blgelerinin bilincine var sayesinde, olacaklar (tabi bilgi aralar olmakszn-SK) nceden kestirmedir (divination). Bu, gemi ve gelecek zaman

39

gittike artan bir ekilde alglamann tesinde, geriye kalan her eyin zaman ve mekn iinde mmkn bir dalm olarak yer ald, paralanmaz bir realiteyi kavramadr. Bu, ontolojik olarak,varln kendi niha kimlik prensibiyle, bizde ve kinatta mevcut olan kozmik, lah (Divin) Ben (Soi) ile birleebilen en derin Beniyle (son Soi) zdelemesidir. Bizi ok geni ve ok ince safhalardan geirerek, saf varoluun (existence) saf bilgi ve saf haz ile bititii sonsuz mntkaya ulatrmak iin bilinci ekarte edip, bizi yabanclatran en baya ve en dolaysz safhalar uyutarak; duann daima en fazla ortaya kard, ite bu btncl olandr. Dua eden birey tarafndan, tartlmaz sbjektif bir realite olarak tecrbe edilen derin varln bu ortaya k, genellikle, kendisinden hemen nce bahsettiimiz uykuya meylin peinden gelen bir fenomende tecesss uyandran bir dorulanma bulur. Burada, beden ssnn ykselmesi sz konusudur. Beden ssnn bu ykselii, haric bir tahrik ile, hatta allm anlamda bir i tahrik tarafndan sebep olunmad nisbette ilgi ekicidir. Bu snn ykselii, aksine genel olarak varln, iinde bu tahrikin olutuu blgelerinin bir neyi skunete ermesiyle e zamanldr. Bu, gerekte o anda ruh yaanty canlandran ve onun araclyla beden zerinde etki yaratan zel bir endie, husus bir fikir veya muayyen bir his deildir. Daha ziyade burada, belirsiz ve ilgisiz(?) -en azndan dua belli bir dilei kendine konu almadnda- bir zlem, merkez srelerin, hatta varln ekirdeinin bir canlanmas sz kortusudur. Dua eden kimseyi, duann balangcnda gerekli olan elbisesini kartmaya zorlayabilir. Bu iin yaplmasna, dier btn zihn etkinlikleri fel eden bir serinkanllk iinde imkn verir. Bununla birlikte biz henz, herkesin aklamasn yapt bu olgu hakknda, istatistik gzlemlere sahip deiliz. Fakat yeterli saydaki

40

sjenin, dua eyleminin farkl safhalarnda kendilerinin gzlemlerine msaade etmeleri lsnde, bu tr gzlemleri elde etmek kolay olacaktr. Eer beden ssnn ykselmesinin molekler hareket hznn artmasna uygun dt ve haric btn tahriklerin dnda, bundan, duann sonsuz derecede kn dnyasnda bulunan baz eyleri harekete geiren bir fenomen, tm beer neblozn hzlann da bizzat srkleyen hareket olduu neticesini karmamz gerekir. Isnn ykselmesi sadece, fizik hayatiyetin ve ruhun snrlarnda meydana gelen molekl ve atomlara dein bir alkantnn da aksetmi ve gzlenen bir iaretidir. Bu tpk, varln enerji ekirdeinin daha hzl bir dnme hareketi tarafndan tahrik edilip de, hep kendi yrngelerinde seyreden paracklar gittike artan hzyla (yrijngelerinden-SK) uzaklatrarak, beer yapda artan bir nemi haiz olmaya balamasna benzer. Isnn ykseliinin kaba bir tezahrn tekil ettii enerji ekirdeinin bu hzlan, nsan fizik plannda, psikolojik dzlemde derin varln ortaya kmas eklinde tasvir ettiimiz duruma uygun decektir. Vcut ssnn ykselmesi bize, duann nasl hiss idraklerin deimesini tahrik ettiini ve genel bir tarzda, bireyin dnyayla olan ilikisini ve dnyaya dair intibalann deiime urattn anlamamza imkn verir. Bu iliki ve bu tasavvur gerekte sadece, hiss zel bir durumun neticesi, duyularla alkal sistem tarafndan geliimin muayyen bir durumunda, kuatc realitenin ksm kavranhdr. Bireyde meydana gelen btn bu deiimler, dnyaya dair idrak ve tasavvurlannda da bu duruma uygun deiiklikler meydana getirir. te bu sebeple derin varln ortaya k, normal bilince hep yabanc kalan ve varoluun ayn ekirdeinin evrenine ok yakn olduu gibi, yine bu varoluun zamann ve meknn bozucu kategorilerinde donuklam

41

vizyonundan ok uzak olan lemlerin niteliklerini kavramaya imkn verir. Biz burada, duaya dalm uur tarafndan idrak edilmeye elverili yeni idrak tarzlar ve nitelikleri zerinde daha fazla durmayacaz. imdiliky dua vastasyla fertte meydana gelmi olan deiimler realitesine iaret etmek yeterlidir. Bu deriiklik, duann sinir sistemi ve daha zel olarak da, (otonom sinir sistemi tarafndan kontrol edilen psikolojik fonksiyonlarla ilgili) sympathique sinir sistemi zerinde meydana getirdii etkide de olduka aktr. Dua ile sinir sistemi zerinde meydana getirilmi olan deimeler, henz deneysel gzlemlerin konusu olmamtr. Bununla birlikte, tecrb gzlemler, muhtemelen imknsz olmayacaktr. Hatta aratrclara verimli bir bulgular alan bile sunabilecektir. Sbjektif /tecrbe duann, k noktas beyincik (cervelet) blgesinde olduu ) zannolunan, getii yol ise, omurgalar vastasyla d sinir ularna , kadar uzanabilecek olan sinirsel dalgalar meydana getirmeye , elverili olduunu, inkr edilemez bir biimde, gstermektedir. rade ve beyinde neredilen n dalgalarnn fotorafn ekmenin veya daha da iyisi, sinir akmn filme almann mmkn olmasn bekleyeduralm, bu sonuncunun gereklii, rperdiimiz bir durumda kolaylkla gzlenebilir bir refleks tarafndan aa vurulur: Tyleri harekete geirici refleksi (reflexe pilo-moteur) sylemek istiyoruz. Genel olarak rperti-chair de poule) diye isimlendirilen bu refleks, tyleri dikletirici kaslarn,'orthosympathique sinir dokusu tarafndan bizzat tahrik edilen kh ksm, kh genel bir bzlmesinden ibarettir. Pilo-moteur refleks bilhassa merkez adan incelenmi ve oriun, en ok souk, korku, baz eylerin bunaltmas, vb. d uyarlarla; duygusal ve estetik hisler tarafndan meydana getirildii belirtilmitir. Bununla birlikte, bu refleksin merkez uyarlar tarafndan, yani meneinde bulunan haric uyarlann hayal tasavvuru ile de tahrik edilebilir olduu anlalmtr. Pilo-moteur

42

refleks bylece hem beyinle ilgili bir refleks, hem de sympathique bir reflekstir; etki yaratmak iin hayal tasavvur zorunlu olmakszn, duaqifl pilo-moteur refleksi vcudun btn yzeyinde harekete geirebilmesi ayrca ilgintir. Ak bir istek veya belirli bir fikirle balantl, zel bir heyecan fazla gerekli deildir. nk belirtmitik ki, sz konusu refleks, her trl hayali, her trl dnceyi veya eya ile alkal her trl duyguyu sistemli bir biimde kendisinden uzaklatrm olan varlk, sadece kendi deimez gereinin saf bir alglanna ulamaya aba sarfettiinde de meydana geliyordu. Tamamiyle kiisej olarak, varln bizzat kendisiyle zdelemesi, serapa bir boluk, Ben (Moi) in (byk-SK) Ben (Soi) huzuruna kmas veya varln kendi niha yalnlna skmas.. gibi tecrbe edilen bu fiilde, pilo-moteur refleks ilgisiz heyecann ya da konusu olmakszn kendisine ulalm olan heyecann d belirtisi olarak grlr. phesiz normal duadan, ilgisiz veya konusu olmayan bir heyecandan, ok kesin olarak bahsedilemez, fakat az nce yapm olduumuz nemli aklama yine de faydaldr; zira, sz konusu dua bizzat ilgisiz bir uyarmann (stimulation) harekete geirdii bu ilgisiz heyecana ulamak iin, alelusl heyecan yaratan eylerden tedric bir uzaklama meydana getirir. Bylece baka yollardan, nceki gzlemlerimizden elde ettiimiz sonulara benzer neticelere ulayoruz. Sinirsel ve duygusal alanda da dua, en ince ve en kk merkez safhalar devreye sokar ve sympathique kolon ve srt-bel ilii (moelle dorso-lombaire) vastasyla, asab tepkisini pilo-moteur refleksin ifade ettii sinir ularna kadar onlar devam ettirir. Bu sinirsel akm, etkileri bilinen bir adrenalin boaltlmasyla bizzat tanr, yle ki, dua gibi irad, zl ve ritmik bir fiilin, srekli ve tedric bir tarzda, yalnz haric ve olay zelliindeki uyarlarn baka artlarda dourabilecekleri sinirsel deiiklikler meydana getirdiini gryoruz. Bu

43

deiikliklerin, mzik sayesinde (en azndan muayyen bir mzik) elde edilen deiikliklerle her hangi bir mnasebeti varm gibi grnr: u farkla ki, (duadaki) bu deiiklikler burada irad ve dahil bir srece uygun olarak meydana gelirler. Bu deiikliklerin, onu kendi btncl gereklerine ulatrmak iin ruh hayatn st katmanlannda bir zlme meydana getiren, ok tedavisinin baz neticelerine yabanc olmad gr ne srlebilecektir belki. Fakat bu gibi tedavilerde, uur ve iradenin bulunmad mekanik olarak ve uurun dopdolu aydnlnda, btncl olann yavaa yeniden fethine gtrecektir. Her durumda dua ile meydana getirilen ve sbjektif olarak, haz ve kuvvetin artmas eklinde tecrbe edilen asab deiikliklerin,sympathique dengesinin yeniden bir dzenlenii veya glendirilmesi olarak deerlendirilmesi gerekir. Bu gstermektedir ki, bnyesel baz psychastenie (balca unsurlar i-sknts, kayna belirsiz tacizlik (obsession), phe, vb. olan nevroz-SK) durumlarnda ya da neuro-vegetatifs (Otonom sinir sistemince kontrol edilen psikolojik fonksiyonlarla alkal) sarsnt hallerinde dua, ok tedavilerinin veya hormonal sv zerketmenin meydana getirdii sonular dndren etkilere sahip olabilir. Buna karlk, shhat yerindeyse, dua vcudun gcn arttrr ve ona, allmadk idrak imknlar veya normal olmayan ileri baaracak liyakatte, g ve kuvvet kazandrr.

44

V DUAYA CABET EDLR M?


Duaya icabet edilir mi? phe yok ki biz burada, dua fiilinde ok karmak ve pek az anlalabilir bir meseleye deineceiz. nanan birisi iin bu mesele pek fazla glk arzetmez ve hatta, zerinde durulmaz. nk o, her eyi bilen ve Kadir-i Mutlak olan; dier taraftan bir insan gibi duay iiten reddeden ve her eyden hakkyla haberdar bir iradeyi devreye sokan ahs bir Varla(*) (Etre personnel) ynelir. u gerektir ki, Tanr (Dieu)nn iradesi, belirtilmi isteklerinin gereklemesi iin aba gstermeleri kanlmaz olan insanlarn hrriyeti ile karlar ve bylece, yaratlmasnda bizzat kendisi tarafndan tesbit edilmi yasalarda kendi snrlann bulur. Ama bylesi aklamalar teolojik plan zerine kuruludurlar ve yerlemek istediimiz psikolojik alana dair bize pek byk bir ey retmezler. Bu mnasebetle, fertte bir deiim meydana getirmeyi amalayan dua ile, ferdi evreleyen haric artlarda onun yararna bir deiiklik elde etmeye alan dua arasnda bir ayrm yapmak, belki de uygun olacaktr. ayet ben, ahlk ya da ruh salk elde etmek iin dua ediyorsam, duann hangi sreler yoluyla kabul olunacan anlayabilirim, nk daha yukarda sylenilenler sayesinde, dua eyleminin gizli kalm gleri nasl fiil hale getirdiini ve onlar serbest braktn biliyorum. Normal uurun, kendisinin de iinde bulunduu ruh btnle; egonun, onu artlandran ve kuatan (akn-SK) ben (soi)e bir ars meydana gelir. Bu srecin, kendi kendine telkin (autosuggestion) ile her hangi bir
() Etre personnel (ahsi varlk) teriminin ifade ettii zel manay S.20de aklamtk (.)

45

mnasebeti vardr; u anlamda ki ruh, kendisi hakknda grnen varlna ait olandan farkl olan, ama onun imknlarndan birine de uygun den bir tasavvur gelitirir. Daha imdiden hareket halindeki bir realite olan bu tasavvur, varln btnlnde fonksiyonunu icra eder; varl kendi kurucu emalarna ve saf ruh hayat mntkalanndan srf organik olanna varncaya dek, gittike azalan bir gce gre tedric biimde deitirerek.. Dorusu, sjenin derinliklerinde ok gl diren gsteren blgelerin var olduunu ve fiziksel uurun kendi donukluundan kp da, mkemmellemi tabiatn deru uyanlanna cevap vermede sonra geldiini iyi bilmek lazmdr. Bu direncin ancak, arzu edilen deimenin zihn bilmek lazmdr. Bu direncin ancak, arzu edilen deimenin zihn tasavvurunun en mkemmel bir aklkla hazrland lde, altedilebilecei mmkn grnmektedir. Histeride maraz bir biimde meydana gelen ey, burada ben (soi)in deimesinin verimli bir srecine dnr. Arzunun tasavvur edilmesindeki canllk ve younluk, duann deiikliklerini kendisi vastasyla icra ettii psikolojik ifade yollardrlar. Bu tasavvurun ruhun mehul blgelerine inmesi ve faaliyet gstermesi ile netice.elde edilir. Ama, patolojik durumlarda gayr-i irad ve gayr-i uur olarak meydana gelen eyi, uurlu ve irad bir tarzda tekrar elde etmeyi baarabilmek iin, dua fiilinin ne kadar zor bir teknik gerektirdii de bylece grlyor. Duann messiriyeti zel psikolojik artlara_baldr. Bunlar bilhassa konusunun (objet) net bir ekilde belirlenmesi, ak olarak formle edilmesi ve doru olarak tasavvur edilmeleridirler. Bu artlar ayn ekilde, sje kendisini kuatan haric artlarda bir deiiklik elde etmeye abalad zaman da etkili midirler? Muhakkak ki, deyimin ilm anlamnda, hi bir deney burada uygulanamaz. Hi bir istatistik tablo, ikna edici bile olmayacaktr; nk daima, nedensellii (causalite) ne sarh ne de zorunlu

46

olmayan fenomenler karsnda bulunacaz. Bakasnn hrriyetinin delili, nasl daima baanszlk durumunda hatrlanabilecekse, bunun gibi baar durumunda da tesadfler daima delil olarak ne srlebilecektir. Bununla birlikte burada, sadece iman alan iinde bulunduumuz da gerektir. Dua eden bireyde, kendiliinden meydana gelen ve o fertle, deitirmeyi istedii dnya arasndaki ba kendisine gre kurulan bu kanaat, zerinde biraz durmaya deer. Bazlar burada ancak, bysel dncenin bir kalntsn greceklerdir. Ama bu, bu konuda bir aklama saylmaz, zira bysel dncenin insann kesin bilincini ve kullanmn yitirdii muazzam bir realitenin kalnts veya karikatr lolup olmad sorulabilir. Burada primitifin veya ocuun dncesinin stn gcne olan inancnn, evrensel bir ruh hayatn mevcut olduu ve kll olann herkes tarafndan genel bir kavranlnn mmkn olduu eklindeki inancn, bilincin ok aa bir dzeyinde, mphem bir hatras olup olmadn bilmek sz konusudur. Ama hatrlanmas ancak, bysel dnceyle ilgili delillerin dayankszln gstermek iin zarur olan bu varsaym, imdilik bir kenara brakalm. ncelikle biz, dua eden bireyin kanaatine ve bildiimiz ekilde, ruh hayatn mekanizmi iinde bu kanaati meydana getiren duruma tekrar dnelim. Etkili duada ekillenen arzunun tasavvuru, sjeyi deitirir; bunu ok yukarda gsterdik. Ama fert, kapal (clos) ve blnm (separe) bir fenomen deildir. Fert olgusu, evreyle olan bir mnasebettir. Onda oluan her hadise, dnyada meydana gelen bir olaydr da. Bu olay, varln dnya ile ilikisini ve, sonu olarak da, dnyann bizzat kendisini deitirir. Dnyann bu deiiminin ne gibi bir nemi ve ne gibi bir karakteri olabilir? Bunu ancak, ferdin deiimi hususunda kendimize daha ok soru sorarak kestirebiliriz. Bu deiiklik,

47

bildiimiz gibi, ruh hayatn sadece bilinli katmanlannda meydana gelmez; ayn zamanda o, benin btnlnde bilindi-Oarak grnen mehul blgelerinde de grlr. te yandansa, en gl biimde (ruh hayatn-SK) idaresi de buralarda belirlenir, tayin edilir. ok sk olarak, ferdin bilinli arzularyla atan tayin edilmilik (fataalit) burada oluur. Kaderin ekillendii ve onu gerekletiren hadiselerin yap kazandklar yerler burasdr. Psikanaliz, psikolojik Bilinmez (Incorinu)in, kendi isteklerini tatmin etmek zorunda olan ve ou durumda ferdin iradesi ve yararlaryla atan fiilleri nasl tahrik ettiini gstermitir. te bir mahbus O, kaytsz olarak hrriyetini istemeyi kafasna koymutur. Bu gayeye ulamak iin, her eyi yaptna inanr. Bununla birlikte hep baarszla urar. Srekli olarak, davranna bir ok yanl karr ve bu yanllar, kendi bilinli arzularna zt olan bir neticeyi kkrtmaktadrlar. Grd ryalarn analizine bavurulur. O zaman, onun ruh yaantsnn, hrriyetine kar olan bilinsiz direnmelerle dolu olduu grlr; ruh yaants artk hrriyet istemez, ac ekmeyi ve kendi kendini cezalandrmay (autpunition) gerektiren bir sululuk hissiyle parampara olur. Ama ite mahbus, hrriyeti iin dua etmektedir. Oriun bu uurlu arzusu, yava yava ruhun bilinmeyen tabakalarna nfuz eder. Bu tabakalar deitirir, tedric olarak direnmeleri krar, direnmenin merkezinde bulunan kskan anavan sknete erdirir, bundan byle onu arzu ettii fiilleri yapmaya tevik edecek gizli bir canllk yaratr. te, duann bireyi arzusuna yaklatrmasnn birinci ekli: dua,j engelleri ykar, fertte baar iingerekli bilinli ve bilind blgelerini ahenkli hale.getirir, varlk btnlnn arln evre, artlar ve .insanlar zerinde ^rttnr. Ama hepsi bu mu? Bu fert ve dnya mnasebetinin, ancak normal uura yabanc olmayan zaman ve mekn boyutlar iinde mi gereklii vardr? Buna olumsuz cevap verebiliriz. Bu

48

aratrmann banda yle denilmitir. Sadece yzeysel varlk bu (zarhan ve mekn-SK) boyutlarnda geliim gsterir. Derin varlk ise kklerini telere, egonun gerekliini yitirdii, ruh hayatn, iinfe nfuz ederek evrensel btnln okyanusuna bititii varlk blgelerine uzatr. Ryalarn tanklk ettii, fakat ayn ekilde uyanklk halinde de elde edilebilen ve belli bir lde iradeye bal olan telepatik olgular bize, duann bakas zerinde uzaktan etki yaratmaya kabiliyetli olduu eklindeki bir davran tr hakknda bilgi verirler. Bizlerin ayn anda hem bir bedenin uzuvlar hem de birbirlerimizin bedenlerinin uzuvlan olduumuzu syleyen St. Pauln sz veya: Ben enim, sen bensin! eklindeki eski Hint deyii, srl karakterlerinden bir ounu kaybettiler ve bu gn eskisinden daha ok anlalr oldular. Zira, eer ruh olgularn, tezahrlerinde sonsuz derecede kn dnyasna ait olduklar doruysa, zahir merkezi zaman ve meknn belli bir noktasnda snrlanm olan her ruh hayatn snrsz bir realitede nasl bulunduunu, muayyen bir tarzda nasl btn bir evreni doldurduunu ve sonu olarak da, nasl dier ruh yaantlara nfuz ettiini anlamak artk imknsz deildir. Biz yzeysel varlmz terkederken, sadece kendi derin varlmza inmeyiz; bakasnn derin varlna, btn yzeysel varolular ve ayr olularnn ikinci realitesi artlandran evrensel Ben (Soi niversel)e de yaklarz. Dua vastasyla, bakasnn ve bizzat kendimizin, geici ve ksmen de aldatc grntsn tekil ettiimiz evrensel ruh hayata bitierek, bakas ve sonu olarak da, ayr dm Benimizin yaklaamayaca, bir ok olay zerinde etkili olmaya alyoruz.Bu, tpk kendisinin son boyutu ve denize ait btn ekillerin ifadesi olan okyanuslarn derinliklerinde hareket ederek dier dalgalar da harekete geirmeye alan (en dipteki-S.K.) dalga gibidir. Zira ne kadar ok derinleirsek, maddeyle enerjinin ve bedense! ruhun
49

tesine; zaman, mekn ve illiyetin sadece tezahrlerini oluturduklar ebed Ruha (Esprit etemel) o kadar ok yaklarz. Yalnz nadir mistiklerin ulatklan bu en son noktada, en derin bilin sadece egodan kurtulmakla veya sonsuz derecede kk olann bize hissettirdii bu gizli alemin realitelerine duyarl olmakla kalmayacak, fakat ayn zamanda normal benin, grnt ve yabanclama dnyasnda sadece bir knlmas olduu evrense^ ve akn Ben-Je ile de aynileecektir. Ama bu noktada dua ile bitecektir, nk her trl ikilik bilinci ortadan kaldnlacaktr. Varlk artk kendini aana, isteklerinin karlanmas iin bavurmayacaktr; nk o, kendisini aana dnecek ve dorunun kendi sinirsiz gcn harekete geirecektir artk, muhtemelen dnecei*** bir Tanr (Dieu)ya yakarmayacaktr. iimizdeki byk ounlua takdim edilen tecrbede * ad geen bu aynleme glkle kavranlabilen bir snra tekabl etmektedir. kilikler dnyasnda mkemmellemeye devam ediyoruz; ama bundan byle, bu ikiliklerin normal uur tarafndan kendilerine atfedilen mutlak hareketlere sahip oldukann, (benlere-SK) karlkl nfuz etmelerin meydana geldiini ve duann, bakas ve fenomenler zerindeki etkisinin mmkn ve anlalabilir eyler cmlesinden saylabileceini anlayabiliyoruz.

() Yazarn, Hristiyan mistisizmine gre ifade ettii ve bu dnme kavramnn slm olmad hatrlanmaldr. .(.)

50

VI DUA VE OBSESSON
Bazlar, dncenin bir istek zerinde younlamasyla, bu arzunun bir forml eklinde szl tekrar edilmesinin bir obsessionel durumu peinden srkleyip srklemediini, kendi kendilerine soracaklardr. ayet obsessionnel durum, psikolojinin kendi zel dilindeki monoideisation-sabit olarak bir tek eyi dnme olarak isimlendirilen durumla, ondan sonulanan safhalara indirgenirse,, dua gerekte, obsessionla karlatnlabilir. Monoideisation, yaratc btn srelerde bulunan ve gerekletirilmesi istenilen i zerinde younlap, bu ie yabanc olan megaleleri elemeye tbi tutmay gerektiren bir fenomendir. Fakat obsessionda, duann tamamen aksine olarak, monoideisation sjenin ramma kendisini ona zorla benimsetir. Bu, onun aydnlk ruhunun bir fiili deil, ruh hayatn mehul mntkalarnn beklenmedik bir saldrsdr. Dua eden birey, ortaya karlan safhalarn efendisi ve isteine gre, onlar geri evirmeye veya armaya kadir iken,, obsessionun ele geirdii kimse (obsede), ne anlayabildii ne de hakim olabildii bir eyin klesi olur. Duada bilin, kendisini kuatan ve artlandrann iine nfuz ederken, obsessionda durum bunun tamamen tersidir. Bilin, tehis edemedii glerin basks altnda ezilir ve sje, dman tarafndan esir alnan halka yaplana benzer ekilde, kendi sabit fikri tarafndan tamamen igal edilmi olarak, onun tarafndan kendisi iin ykc olan amalara doru srklemesine boyun eer. Zira, sz konusu iki tr olay arasnda belirtilmesi nemli olan bir baka fark da, buradadr ite. Obsessionun da iinde yer ald patolojik haller, ykc srelerdir. Ykcdrlar, yani u anlamda: bunlar sjeyi, sadece her zamanki kendi sosyal muhitinde deil, ama ayn ekilde, evresindeki ortama uyum salayamamas

51

sadece okgeni ve ok uzak olann idrakinden kaynaklanan bir dehnnki gibi daha derin ve daha az somut bir tarzda yaayabilmeye ve bir eyler yapabilmeye de, daha az kabiliyetli hale getirirler. Fakat obsession yaratc deildir; o, insan yalnzla iter. Kendi sabit fikrinin kurban olan sjeyi, her trl gerek diyalogtan koparr; onu kendi ferdiyetinin veya aklaft (infra-rationelles) glerin cehennemine gtrr. Dua ise, aksine, evrensel ve ilah olana, ruhsal yaantnn mehul engellerini ortadan kaldrr veya azaltr, varl ok geni bir idrak ve anlaya kabiliyetli hale getirir. Duann icraata soktuu sabit olarak tek bir eyi dnme ii, sadece bir hazrlanma ve keif arac, dnya ve olaylar ormannda bir yol ama biimidir.

52

VII TABATST BLNCE YAKLAMA YOLU OLARAK DUA


Duadan, skntya kar bir tepki ve ona bir cevap olarak bahsettik. Geleneksel duann, nasl ocukluk dnemi ve olumlu arkaik reflekslerin; irad olarak yeniden yapln meydana getirdiini gsterdik. Yine duann, dua eden bireyde ve onun etrafnda meydana getirdii baz tesirlerinden bahsettik. Ama btn bunlar yaparken biz sadece duann, gerei sylemek gerekirse en fazla car olan aa formlaryla megul olduk. uras aktr ki, zellikle bir arzunun tatmin edilmesi iin dudan yararlanlmas, ruhulun ilkel bir tezahr olarak devam eder. Bu gr asndan, mesleklerinde baar elde etmek iin hac .yapan hayat kadnlaryla, hrriyeti iin dua eden mahkum arasnda esasl bir fark yoktur. Psikolojik olarak her iki durumda da, benjn (ego) tatmine ulamas ve kendini gl hissetmeye olan eilimi sz konusudur. ahs btnlk kendi z muhafazas iin, kendisini aan glerden yararlanmaya alr yalnz. Bununla beraber bu safha, hayatta olduu gibi ruhsal hayatta da zarurdir. Daha imdiden o, bireyin almasnn bir balangcn tekil eder; nk o bizatihi, beni akn olan tanma, (onunla-SK) bir mnasebet kurma ve (bu mnasebet iinde-SK) gelime giriimidir. Fert ruh kuvvetlerin mevcudiyetlerinin ve onlarn gcnn i itminanna, ancak bu dua yoluyla ulaabilir. Arzunun gereklemesidir ki, stn bir bilginin kaplarn aar, arzunun gereklemesinin ok az hrriyet getirdiini ve gereklemenin zorunlu olarak gerek manev hayata almas gereken nokta olduunu da bildirir. Bu bilginin kaplar alnca, bakas ve herkes iin dua ve nihayet egonun btnlnn

53

de iinde olduu kll olan ve Benin (Soi) sadece ululamak iin, iinde yittii fedakrca ve tebcil edici byk dua, kendisi iin duann yerini alr. Burada psikanaliain, ferd davran konusunda ortaya koymu olduu gelimeye benzer bir gelime meydan gelir. nceden bencil (narcissique) ve srf kendisi iin olan dua, beni (ego) unutma, kendini adama ve fedakrlkta bulunmaya temayln bir ifadesine dnr. Eski Veda lahleri, mevcut olan her eyin ayn olduu arklann sylerken; Katolik Kilisesi Te Deum laudamusu okurken; mezkur okuyucusu (palmiste) Cantique des Trois Hebreuxde gnee, yldzlara ve hayvan srlerine Tanny onlara tebcil ettiren bir uur atfederken; Psaume 150de olduu gibi, sonsuz bir bilginin neesi iinde kendinden geerken; yine Franois dAssise Cantique au SoGlini sylerken dua, dilek duasndan farkl olan ontolojik ve psikolojik bir gereklik kazanr. Burada normal uurun, Sri Aurobindonun kozmik uur diye isimlendirdii, ama Onun yogo tekniinde gerek duadan daha ziyade, kendini feda etme dncesinde younlama ve ona can; atma ile. elde edilmeye allan eyi garib bir biimde dndren, ok geni bir uur iinde bir kendinden geme sz konusudur. Bu kozmik uura, genel olarak, sadece istisna durumlarda ulalr. Ve kabul etmek gerekir ki, insanlarn byk ounluu onun mevcudiyetinden henz phe edebilmektedir. Bununla beraber byk mistiklerin, byk airlerin ve byk mzisyenlerin eserleri buna ehadette bulunmaktadrlar. J. P. Bachn gl ve itenlikli sanat, -Toccata et Fuguelerinin bazlarnda olduu gibi- normal uuru kozmik uurdan ayran perdede meydana gelen atla ve kozmik uurun hrriyete kavuturucu bryn dile getiren ilhamnn balcasn buradan almtr. Bir ok ac dolu ve skntl abalardan sonra, Beethovenin Yedinci Senfonisi de hrriyetin bu ;dnyasna

54

almaktadr. Offrandc lyriquedeki nl iirlerinin birinde, dnyann allan grnn karartan karanln perdesini kaldrp da, k ve an iinde yeniden kurulmu olan dnyay gsterdiinde, Rabindranath Tagorem tasvir ettii de ayn eydir. nk bu eserlerde onlarn tanklk yapt bu hallerin bir zellii de hazz, nesnelerin son gereklii, onlarn en gizli cevheri ve btn aydnlklarn kefi olarak sunmasdr. ayet az nce bahsettiimiz tasvirlerden, dncenin ve duyarln zel formlarna bal kalmaya devam edenleri kartp, bunlardan esasa ait olanlarn tesbit etmeye alrsak ve eer bu tanklklar, tecrbe edebilmi olduumuz istisna durumlarla karlatrmaya gayret edersek diyebileceiz ki, burada kozmik uur olarak nitelenen ey, uurun artk beden iinde kurulmu olmadn, aksine bedeni kuatp iine aldn; olaylann, varlklarn ve nesnelerin, haric bir evrenin paralanm ve kapal (clos) bir Ben (Moi)le olan ilikisi olarak deil, ama benin (soi) derinliklerinde kurulan Veya meydana gelen realiteler olarak alglanmas gerektii hissini de kapsamaktadr. z vcut artk, mmkn ve gerek tek aynileme olarak deil, ama az net ve daima dzensiz ise de, dier vcutlar veya nesneler tarafndan alglanan kyas bir aynileme olarak hissolunur. Bu nedenle katil ve aziz birbirlerine kar anlayl ve karde (gibi) olabilirler; nk onlar benin boyutlar, bizzat-benin ok uzanda olan O nun (Cela) aa kmam imknlar veya gereklemeleri olarak grnrler. Dost ve dman akll ve bu dala, yldz ve amip bu uur iinde, kendisine srtmz dndmzde baklarn hissettiimiz niha Gzlemcinin ayn ekilde zorunlu olan tezahrleri olarak ortaya karlar. ayet normal uurun farkllklar ve ayrlklar kendi planlan zerinde alglanmaya devam ederler ve orada gerek imiler gibi bilinmeyi srdrrlerse, bir bilin iinde yaayan her eyin birlii eklinde bir ikinci grn

55

tarafndan alrlar. Tebcil edici ve yceltici duann, srekli tekrar edilmesiyle baarabilecei ey kozmik, hi olmazsa istisna olan ve anlalmaz bir verginin veya ltfn neticesi olan bu bilince yaklama imknlann kesin olarak oaltmak olacaktr. Duaile, bu halleri irad ve. srekli bir tarzda yeniden elde etmeye ve onlardan, varln bundan byle iine yerlemek zorunda olduu normal ve sabit bir seviye oluturmaya allr. Ayn ekilde, kozmik uur hayatn btnl iine indirilmeye ve bu uurla davranlar deitirilmeye allr. yi bilmek gerekir ki gerekte, kendisinden bahsettiimiz dua tesirini gsterdii oranda, sadece tasvir ettiimiz halleri kolaylatrmak ya da oaltmakla kalmaz, uur hallerinin ncs ve mjdecisi olduu -henz tekleme ve filizlenme srecindeki- davran da deiiklie uratr. Bu konuda dua, kozmik bir grne ulatnda ve bir an sanaty muhteem bir evren fikriyle kank idrak iinde hrriyete kavuturduunda bile., ite bu ekilde ulalm olan heyecan, ona ehadette bulunan ama, ayn zamanda onu hariciletiren ve somut hale getiren, bir esere kanalize etmekle yetinen sanatsal etkinlikten derinliine ayrlmaktadr. Sanatsal etkinlikte nemli olan, eserdir; hayat -pek sk olarak deimeden kalan hayat- deil.. Sanat eserlerinin bykl, itenlii ve ycelii ile bir ok sanatnn hayatndaki bayalk (mesquinerie), ruh darl (angoisse) ve kirlilik (sordide) karakteri arasndaki ak eliki, ite bu durumdan kaynaklanmaktadr. Dua eden fert, bylesi elikilerden holanmaz; onun fiilinin gayesi, hayatn deiiklie uratmaktr^ Kendisine mracaat ettiimiz durumlarda dua, gerekten egoya ait tepkileri gittike artan bir ekilde ama kapasitesi, durumlar ve olaylar zerinde byk bir estetik g ve etkiye sahip olmak; tarihin, milletlerin ve medeniyetlerin derin akna gittike daha ok uyan bir adaptasyon; normal uurun farkl veya tedirgin edicidir diye

56

reddedecei eyin, daima ok geni bir kabl ve benimsenmesi ile ifade edilen bir davran deiiklii meydana getirir^ Eyann anlamnn gittike artan bir ekilde kefedilmesi, ben btnlnn irkin, korkun ve rktc diye niteledii eyler de dahil, sebep ve neticeleri ok geni bir gr (asyla-SK) grmenin sonucudur. Bu keif, mantk bir muhakemenin veya speklatif bir dncenin (meditation) meyvesi deil, ama fiilin bizzat derinliklerinde ortaya kan hadiselerin bir ifadesidir. Sz konusu hadiseler bu anlam iinde, bir niyetle yklylermi gibi ilerlerler. Skntnn (angoisse) tedav edilmesi, bireysel varoluun skunetinin yerini, onu aan ve artlandran eye terketmesi ve btn mmkinlerin, en derin varlnn bir tezahr olarak kabul edilmesi ile mmkn olur. Farkl ve kayglandrc olan, kendileri araclyla niha Benin (Soi ultjme), egonun duvarlarn altst edip normal bilinci ele geirerek, ona kendi z ve niha kimlik prensibi olarak grnd vastalar olarak tecrbe edilirler. Bireysel btnln iyi veya kt, olumlu veya olumsuz yabanclamalannm arkasnda, her eyi yapabilen bir bilincin hrriyeti bulunmaktadr; zira o, sonsuz imkn kabul eder ve ihtiva eder; nihayet sezilir ve belli lde kendisine ulalr. Pek tabi ki belli bir lde diyoruz; nk ona bal olan davran kadar, kendisinden sz ettiimiz uura da, normal ve sabit bir durum olarak, ancak yzmilyonlarca insandan bir ya da iki kii ulaabilmitir ve phesiz, bir mr buna pek zor yeter. imizden ouna gre bu, inayet saatlerinde bu bilince yaklaabilmenin ve, yceltici ve tebcil edici duann, mkemmellemenin en uzak nnna -eer, bu kozmik bilincin arkasnda ve tesinde olan ilah uura dair, takrib bile olsa, hi bir tasvirin mmkn olmad ve sadece sessizliin bunu idrak edebilecei gz nnde tutulursaphesiz son formlne yaknlatnc bir yol oluturduunu bilmenin

57

bir bereketidir. Ama bu dua, normal uuru kozmik (tabiatst uur) dan ayrarak dokuyu hi durmadan zorlayan, srekli ve yenilenen bir gayeyle, hazzn sonsuz alanlar iinde hrriyete yaklap onu mmkn klncaya kadar, zaman zaman onu aralayan bir parmak gibidir. Bu snra yaklald ldedir ki, duann bizzat kendisi arlklarndan azade olur, nce endieye (angoisse) cevap, sonra egonun almasna yardmc olan ocukluk a ve arkaik siklerin tecellsi, nihayet bunlarn irad olarak yeniden gndeme getirilmesi ve gerekletirilmesi ile dua, onu tekil eden eylerden -en azndan bize psikolojik dzlemde grnenlerden- uzaklaarak nihayete erer. Duaya hayatiyetini veren niyet, yani egonun kendisini kuatan btnle tutunmak ve onunla aynlemek biimindeki bu kapal ihtiya burada gereklemitir ya da gerekleme yolundadr, yceltici ve tebcl edici dua artk, dua ismine pek az layktr, nk o artk birinden bir ey isteme yolu deil, olmu ve olacak olan her eyin sonsuz bir bilgisidir. O bir ilah, bir ark, bir beste olur Ve bizzat hayatla zdelemek iin, daha nce eiticisi olan, geleneksel formlardan srekli kaar. Dua fiili, nce iinde yaadmz yzeysel varlktan bir uzaklama meydana getirmitir; nihayet ocukluk ama ait ve atalardan tevars etmi olan siklerin merkezi olan ruh hayatn en derin tabakalanna kontroll bir inie imkn vermitir; en sonunda kozmik bilincin ve hrriyetin dnyas olan kll ve evrensel varla alarak son bulmutur. Bu noktada, beer snrlamalar ve artlanmalar, benin nnde derin varl veya bundan byle kendisiyle zdeletii niha murakb (observateur) hi etkilemeyen, tabiatn bir oyunu gibi grnrler. Burada iaret etmek yine ilgin olacaktr ki, tecrbemize gre uur kendi son snr olan bu klllik noktasna yaklat lde,

58

bir ok sembolik figr derun grnt alannda grnmeye elverili hale gelecektir. Burada Dr. Jungun inceledii ve iinde benin (Soi) bir sembol halinde ifadesini grd dou mandalarnkine benzeyen kl ve geometrik figrler sz konusudur. Genel olarak ember, kare, ha, hatta gen ve gzden oluan bu figrler bize ryalarda asla grnmezler; hi deilse tamamen baka olan kombinezonun bu saf biimi altnda.. Sz konusu figrler dua halinin bir zellii ve ego btnlnn kendisini artlandran benin (Soi) iine dalm olduunun iareti olarak grnrler. O zaman, kendisinin niha kimlik prensibi olan akn Ben (Je transcedantal) lehine, vastasyla kendi varlndan vazgetii bu derun inayeti elde etmi olan fert, ylesine berrak ve mutlu bir uur durumuna ular ki, burada duyulan haz bir aynann aydnlna ve Noelin gz alc ldamasna sahipmi gibi grnr. Genel olarak gerekte, uurun bu durumuna ulama ile az nce bahsettiimiz sembollerin grnmesi arasnda e-zamanllk bulunduunu sylemek yararl olacaktr.

59

V III

CEMAAT HALNDE DUA VE SONULARI


Artk bir fert tarafndan deil ama bir grup, bir cemaat ya da bir topluluk tarafndan szl ve ritmik bir duaya balanldnda neler cereyan etmektedir? Bylesi duann sonulan olduka oktur. Egonun engelleri, Jung tarafndan iaret edilmi olan, gerek bir ruhssirayet olgusunun neticesi olan bir kolaylkla altst edilirler. Halihazr bireylerde ortaklaa bulunan ocukluk ana ait ve arkaik blgeler, yalnz bir noktadan uyarlma yerine, ayn anda bir ok noktada uyarlrlar. Buralarda gittike artan bir canllk meydana gelir ve bireysel blnmlkleri iyice brm olan kollektif varlk ileriye atlarak, kendini tek gerek olarak kabul ettirir. Kollektif varln bu k noktas ak bir biimde, kendisini evreleyen grup zerinde, tek insanda grlen k noktasnn meydana getirdii tesirden daha gl bir tesir icra etmeye elverilidir. Enerji ykl bu merkezin nlar iinden geen her ey, onun dalgalan tarafndan arplr. uuru, dua eden topluluun imanna yabanc, ama kendi kollektif ruhuna bal olan bir fert anszn bu imann uyandn ve kendisini etkilediini hisseder. phesiz az nce tasvir ettiimiz ruh hal, kollektif bir atmosfer oluturmak veya ortak ruhu uyandrmak iin sloganlarn, szl tekrarlarn ve arklarn ara olarak kullanld her trl mterek gsterilerden pek fazla farkl grnmeyebilir. Ama ne var ki, bu gayelerle yaplan ortak gsteriler var olann deil, fakat oluturulmaya allan bir halin ifadesi olan geici ve yzeysel bir oluumdur. Dahas; kollektif ruhun verileri n plana karlmaya alldnda, onun sadece ykc olan srelerinin davet edilmi olmas sz konusu olabilir. Oysa ki, mesel Katolik kilisesince hazrlanm olanlar gibi, byk din dualar bu kollektif ruh iinde

60

sadece bireyin, cemaatin ve dnyann birliine yararl olan srelere uygun den manev halin bilinli ve akll bir biimde tercih edilmesidir. Nihayet dua, her bireyin derin varlna, insanda btncl olana, yani tabiatst ve ilah Bene (Soi) bir itirak olan kendi niha Benine (Soi) ulamaya kabiliyetli olduu iin, gl ama daima bulank olan bu ocukluk ana ait ve atalardan mtevaris mntkalarn olduka tesine geer. Toplulukla yaplan dua, oralara kadar gitmeye ve oralara bakalarn da srklemeye kabiliyetli kimseler taarfmdan ynetildiinde, en azndan budur meydana gelen. O zaman kendini gsteren, bir grubun, bir milletin ya da bir rkn kollektif ruhu deildir artk; fakat bu, onun da tesinde olan -her varlkta kendi husis realitesinden sonra seslenen ve onu knlmaya uratarak yabanclatran okluk iinde, kendi bilincine varmak isteyen evrensel Ruhtur (Esprit niversel). te, sk sk kollektif varln ortaya kmasnn neticesi, bundandr. Vastasyla normal uurun kendisinin ne olduunu anlad kimlik prensibi evrensel Ben (Soi niversel) iinde tpk, kendi niha kayna ve en gizli realitesi iinde imi gibi bulunur. Bireysel varlk Btn (Tout) iinde kaybolamaz, nk onun kimlii ancak kendi ferdiyeti iinde varln srdrebilir. Evrensel varlk, ferdin iinde yitip kaybolduu bir realite deildir; o, farkl varolulan ancak ikinci bir realite olan bizzat bu evrensel Varlktr (Etre niversel). Bu varlk yalvanp yakaranlarn azyla ark syler ve onlann jestleriyle rahmet ve acma diler. Her bireyde zincire vurulmu olan tann (dieu), burada zincirlerini paralar. O, yzlerce veya binlerce dille konuur veya binlerce kolla hareket eder. Kendi gerek kimlii ve hviyeti iinde onlar amak iin, iine gml bulunduu uurlar kalabalndan syrlp kar. O zaman engeller, farkllklar ve ayrlklar silinip kaybolduu ya da belirsizletii iin, onun snrsz kuvveti bunalm blgelerine ya da orada bir araya

61

ylm bu byk vcudun diren noktalarna dalr. te o zaman en kat kalbler erir, felliler yrr, iitme engelliler iitir ve grme engelliler grr. Batnn veya Hintlilerin hac seyahatlarnda veya kutsal meknlarnda yaplan, yahutta Antik Dnemin (antiquite) tapmaklarnda ve yksek yerlerinde yaplm olan fizik ve ruh tedaviler derin Varln, yalvarp yakaranlar cemaati iinde tezahr edip temizleyici sularn, okluk alemi iinde kendi tezahr olan, ruhlar ve bedenlere aktmasnn meyvesidirler. Ama u da gerektir ki, bu kuvvet ve salk istlas pek sk olarak meydana geliyorsa da, bir aydnlanma fenomeni olarak ferd uur'ile kozmik uurun birlemesi son derece nadirdir. Fek sk olarak ferd varlk, kendini .uurunun tehis edemedii herhangi bir ey iinde unutur, nk o bu kaynaklarla aydnlanmaya alk deildir. Ruhunda meydana gelen bu harikulade eyin farkna varr, ama onu yorumlamay baaramaz ya da kt yorumlar. Sekin zaman bir kere getikten sonra, dua eden birey bu harikulade eylerin hatralarn ve dinamizmini yabanclama ve ben-merkezciliin (gocentrisme) hizmetine de verebilir. Bylece zirvelerin berrak kayna fenatizmin, frka ruhunun yahut paranoyak eilimlerin amurlu rma haline dnebilir. Ama kollektif olarak yaplan bir duadaki bylesi neticeler onun kendi znden ileri gelmez; bu neticeler sadece, iinde ruhen gerekten aydnlanm pek az kiinin bulunduu dua eden topluluklarda meydana gelirler ve bunlar ayn zamanda, ayet duay ynetenler tarafndan serbest braklan gler herkesi altst etmeye kabiliyetli ise, uzun bir batn disiplin ile aydnlanp saflam tek bir sezgi bu glerin gerek karakterini ak seik olarak kavramaya imkn verir eklindeki bir vakann neticesidirler de.

62

IX DUA, TYAK VE YOUNLAMA


fa edilebilmesi iin dua fiili, nceden byk bir aba gerektirmez. Aksine dua eylemi, zayfln gce bir arsdr. Bu konuda o, younlama (concentration) ve itiyak gibi, baz ruh gelenekler tarafndan ve bilhassa Hint gelenei tarafndan nerilen dier psikolojik disiplinlerden aynlr. Bu psikolojik disiplinlerde, ister Patanjali yogas isterse, u yaknlarda Sri Aurobindo tarafndan nerilen, sentetik yoga yahutta bilgi yogas sz konusu olsun, ruhsal bir g ya da bu ruhsal gcn daha imdiden etkili bir derecesi, bu eitim tarzlarnn uygulanabilmesi iin nceden olmas gereken bir art olarak mtlaa edilir. Bu kuvvet derecesi de, tam tamamna, btn yoga yorumcular tarafndan aklanm olandr ve sonraki btn gelimeler iin zarur olan, madd zevklere kar perhiz, gerei kavray yetenei, uysallk ve beden salamlk gibi zellikleri, dier nitelikler arasnda, gerekli grr. Yoga bu temel n artlar gzetilmeden yaplrsa, baanszhkla sonulanr ve nevroz veya delilie (folie) bile yol aabilir. Duann pek sk olarak kendisi iin var noktas diye belirlediini, yoga k noktas olarak ister. Ama yle grnmektedir ki, bu zellik sebebiyle yogann dayand psikolojik disiplinler -yani younlama ve itiyak- duann da ayn ekilde tasfiye etmi olduu bu ruh mntkalar kefetme ve onlara hakim olma konusunda, zellikle daha ak bir tarzda, daha fazla uzaklara gitmeye imkn verirler. Bu disiplinler phesiz, arkaik ve ocukluk ana ait, hatta verimli ve yaratc olan siklere kar olan hzl ve daha kktenci bir hrriyeti harekete geirmeye kabiliyetlidirler. Bu disiplinler daha ziyde, beer durumun dna karlar; ayrca burada iaret etmek yararl olacaktr ki, ada en

63

byk yoga stad Sri Aurobindo kendi yogasnn konusunun -nasl beer rk, onun ortaya kn haber vermi olan hominid rklardan farkl olmusa, ite beer rktan ayn ekilde farkl olmas gereken stn bir rk yaratmak olduunu sakin sakin sylemekteydi. Aka bellidir ki dua beer duruma, onun elikilerine, zayflklanna ve ahlk dlerine daha ok uyarlanabilir. , sadece velye' veya manev olarak aydnlanm kiiye mahsus bir vergi deildir. Katil, hasta, inansz, avam, ayn messiriyetle ona bavurabilirler. O, kendisi vastasyla herkesin, en irkin arzularna vanncaya dein, onlar temizleyecek lari aydnla ykselebilecei bir jilettir. Dua, 'M alam ait tecrbenin tehlike ve niteliklerini tanm olduu durumlara, ferdin verecei doru cevaplan kolaylatrmak iin bir yntemdir. Dua beni ben ile ve beni de evren ile birletirme usuldr. Modem insan, duada, katlamad iman esaslar ve dogmatik kavramlar bulunduu gerekesiyle, onu reddettiini sk sk ileri srer. Fakat, biz gsterdik ki, duann psikolojik deeri, dogmatik formlan tibariyle, bu iman esaslarndan (credo) bamszdr; bu bakmdan, duaya inanmayan birisi iin, szlerin lafaT anlamlann kendisine ait olduuna inand ruh plana aktarmas son derece kolaydr. Eer sz konusu iman esaslar (credo) dua eden birey tarafndan farkedilmemi bir hakikati ihtiva ediyorlarsa, bu hakikat zorunlu olarak bu kelimeye de kendisini ifa edecektir; zira hakikatin bir nitelii de, aratnlmasna kendini vermi olan kimseye kendisini ifa etmesidir. Ve eer ortaya hi bir ey kmyorsa, bu orada hi bir gerein bulunmad anlamna gelir. Ama aka grlmektedir ki, modem insan dua etmeyi reddederek kendi gemiinin ve kendi gizli varlnn en.verimli glerinden mahrum kalmaktadr. Bilincinin artk evrenle irtibat olmayan fert kendi benliinin sathnda, derin bir yabanclamay ve aalk bir cehaleti kapsayan

64

bir hrriyet yanlgs inde rpnrken, (duann aa karaca-SK) bu gler kullanlmadan, hatta bastrlm durumda varlklarn srdrrler. imizden byk bir ounluk iin de dua, ahlk ve fizik tedavye, atalarla yeniden uzlamaya, gerein anlalmas ve kablne ve bizzat hrriyetin kendisine ulamak iin uygulanabilir yegne vasta olmaya devam etmektedir; zira btn bu eyler ancak, duann bize ifa ettii ve iimizdeki ilk uyan olan dua Birin (LUn) iinde varla sahip olabilmektedirler.

65

iindekiler

SUNU Du Nedir?. .......... _____ _ -.......... ..................... . .1 D ile ilgili Ayetler /. ........ ............ ............ 3 Du ile lgili Hadisler.. ................ ............ ............ 8 Toplumun Duya Olan htiyac..................... ..12 rnekliyoruz............. ............ ...........14 Duya Dntt .. .......... ....................16 Hz. Peygamberin (sav) Dulanndan........... ..19 I - DUA EYLEM BR GERYE DN M OLUTURUR? .22 II - OCUKLUK DNEMNE A T ye ARKAK REFLEKSLERlN GEREKLETRLMES OLARAK DUA . ____ __ .28 IH -NCEKNE EK IV -DERN VARLIIN MEYDANA IKMASI OLARAK DUA EYLEM . . . . . . . . ........ ................... .37 V - DUAYA CABET EDLR M I? ............................................45 VI - DUA ve OBSESSlON . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. .51 VII - TABlATST BLNCE YAKLAMA YOLU .............53 OLARAK DUA . . . . ........ VIII-CEMAAT HALNDE DUA ve SONULARI........ . . .60 IX -DUA. TYAK ve YOUNLAMA . . . . . . ............ .63

You might also like