Professional Documents
Culture Documents
VE NÜBÜVVET-FITRAT İLİŞKİSİ
Bahattin DARTMA∗
ÖZET
Kur’ân ve sünnete göre ilk insan ve ilk peygamber Adem’dir. Ancak, bu
konuda Kur’ân ve sahih sünnetten onay alamayan bazı farklı görüşler
serdedilmektedir.
Bu küçük çaplı etüdümüzde, Kur’ân ve sahîh sünnete göre ilk insan ve
ilk peygamberin kim olduğu belirtildikten sonra özellikle, merak edile-
ceğini tahmin ettiğimiz şu sorulara cevap aramaya çalıştık:
-Allah (cc), meleklere, yer yüzünde bir halife görevlendireceğini haber
verince onlar bu halifenin kan dökeceğini ve fesat çıkaracağını nere-
den/nasıl bildiler?
-Adem’e peygamberlik/halifelik görevi ne zaman verilmiş olabilir?
Kanaatimize göre Adem peygamber olarak, hemen değil, fıtratın bozul-
masından sonra, kan dökme, fesat çıkarma gibi bir takım tasvip edil-
meyen olayların ortaya çıkmasının ardından görevlendirilmiştir.
Allah (cc) o zamanki mevcut insanlar arasından bir halife tayin edeceği-
ni meleklere bildirince onlar, ilk etapta böyle bir görevin kime verilece-
ğini bilmiyorlardı; o ana kadar mevcut insanlar arasında meydana gelen
bir takım olumsuz olayları da görmüşlerdi. Onların, Allah’a karşı, ‘kan
dökecek, fesat çıkaracak birini mi halife olarak görevlendireceksin?’
şeklindeki sözleri de bu sebeplerden dolayı idi.
Anahtar Kelimeler: Adem, peygamber(lik), halife, fıtrat, insan, cin, me-
lek.
ABSTRACT
THE FIRST HUMAN BEING AND THE RELATIONSHIP BETWEEN
PROPHETHOOD AND PRIMORDIAL HUMAN DISPOSITION (FITRAH)
ACCORDING TO THE QUR’ĀN
According to the Qur’ān and Prophetic narrations, Adam is the first
human being and prophet. However, there were set forth some claims
that have no foundation in the Qur’ān and sound Prophetic narrations.
In this study, after identifying who the first human being and prophet is
according to the Qur’ān and sound Prophetic narrations, I will try to
find answers to the followings questions:
-How did angels know that man would shed blood and cause mischief
when God said to them that He would appoint man vicegerent on the
earth?
-When might Adam be given prophethood and vicegerency?
I believe that Adam was not appointed prophet just after his creation.
Rather, he was given this office as a result of the breakdown of the pri-
∗
Doç. Dr. Yüzüncü Yıl Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Tefsir Ana Bilim Dalı. E-mail:
bahagani@mynet.com.tr
10 Doç. Dr. Bahattin DARTMA
mordial human disposition, the shedding of blood and the rise of mis-
chief on the earth.
When God informed the angels that He would appoint one of the human
beings, who were present at that time, as vicegerent, they did not know
who He would give this office. Nevertheless, they witnessed some mis-
chiefs caused by men previously. This is why they objected to God, say-
ing, “Will you give the office of vicegerency to one who will shed blood
and cause mischief on the earth?”
Key Words: Adam, prophethood, vicegerent, primordial human disposi-
tion (fitrah), human being, angels, Jinns.
74.
12 Doç. Dr. Bahattin DARTMA
med, el-Müfredât fî Ğarîbi’l-Kur’ân, İst., 1986, s. 418 (safv mad.); Yazır, Hamdi, Hak
Dini Kur’ân Dili, İst., Eser kitabevi, II, 1082-1087.
8. Kurtubî, Ebû Abdillah Muhammed b. Ahmed, el-Câmi’ li Ahkâmi’l-Kur’ân, Dâru
15. Yazır, Hak Dini, I, 299, 300. Ayrıca bkz., el-Mâverdî, Ebu’l-Hasen Alî b. Muhammed
b. Habîb, en-Nüketü ve’l-Uyûn, (ta’lîk, es-Seyyid b. Abdilmaksûd b. Abdirrahîm),
Beyrût, 1992, 1. baskı, I, 94, 95.
16. El-Mâverdî, en-Nüket, I, 94; Kurtubî, Ahkâmu’l-Kur’ân, I, 263.
17. İbn Fâris, Ebu’l-Hüseyn Ahmed, Mu’cemu Mekâyîsi’l-Lüğa, (Abdusselâm Muhammed
Harun), Beyrut, 1991, II, 210 (haleka mad.); el-Mâverdî, en-Nüket, I, 94; er-Râgıb el-
İsbahânî, el-Müfredât, s. 223, (haleka mad.); Zemahşerî, Ebu’l-Kâsım Carullah
Mahmûd b. Omer, el-Keşşâf an Hakâ’iki’t-Tenzîl ve Uyûni’l-Ekâvîl fî Vücûhi’t-Te’vîl,
1977, 1. baskı, Dâru’l-Fikr, I, 271; Fahreddİn er-Râzî, Tefsîr, II, 165.
18. Âyetteki halîfeden maksat âlimlerin ekseriyetine göre Hz. Âdem’dir. Mesela bkz.,
29, 39.
Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi VI (2006), Sayı: 1 15
“Ey inananlar! Kendinizi ve âilenizi, yakıtı insanlar ve taş-
lar olan ateşten koruyun. Onun başında, acımasız, güçlü, Al-
lah’ın kendilerine buyurduğuna karşı gelmeyen ve emredildik-
leri şeyi yapan melekler vardır.”21
Şimdi burada asıl cevab bekleyen soru şudur: Melekler bu
‘halîfenin yeryüzünde fesat çıkaracağını ve kan dökeceğini’ nereden
öğrendiler/nasıl bildiler?
İlgili kaynaklarda bu soruya, hiç birini sağlıklı bulmadığımız bir-
takım cevaplar verilmiş, yorumlar yapılmıştır.22
Verilen cevaplara göre meleklerin, insanın bu menfî fiillerini şu
şekillerden biriyle öğrenmişlerdir:
●Levh-i Mahfûz’dan öğrenmiş olmaları:
Levh-i Mahfûz, sadece Allah’a mahsus ve mahiyeti bizce meçhûl
olan bir yerdir.23 Meleklerin kendiliklerinden buradan bir şey öğren-
meleri nasıl mümkün olabilir? Onların, insanın bu tür negatif özel-
liklerini oradan öğrendiklerini bir an için kabul edelim. O zaman bu,
onların dilediklerinde istediklerini oradan bizzat kendilerinin öğrene-
bilecekleri anlamını tedâ’î ettirir. Elimizde ise bu yönde bir delil mev-
cut değildir. Bilinen o ki, Allah, dilediği şeyleri onlara bir şekilde bil-
dirmektedir. Bir de, eğer o fiiller melekler tarafından Levh-i
Mahfûz’dan öğrenilmişse o zaman bundan, o fiillerin orada yazılmış
olduğunu, yeri ve zamanı gelince yapılacağını onların bildiği anlamı
çıkar ki, bu takdirde böyle sözler sarfetmelerinin bir anlamı/hikmeti
olmaz; bir bakıma ‘hasılı tahsil’e benzer bir şey olur.
●İnsanlardan önce cinler vardı, onlar yeryüzünde fesat çı-
kardılar, kan döktüler, insanı da cinlerle mukâyese ederek öğ-
rendiler:
Bunu kabul etmek, meleklerin ictihad yaptıklarının kabulü an-
lamına gelmektedir. Çünkü mukâyese, ictihad esnasında başvurulan
bir usûldür. Elimizde ise meleklerin ictihad yaptıklarına ve böyle bir
ameliyeyle mükellef olduklarına dair bir bilgi bulunmamaktadır. Hem
mahiyetleri birbirinden farklı varlıklar arasında mukayese yapmak
ne derece sağlıklı olur/gerçeği yansıtabilir? Fesat çıkaran, kan döken
bir varlığın yerine aynı özelliklere sahip başka bir varlığın yaratılma-
sının ne gibi bir hikmeti olabilir? Bunlardan daha önemlisi ateşten
21. Tahrîm (66), 6. Konuya ilişkin başka âyetler için mesela bkz., Nahl (16), 49-50.
22. Verilen cevaplar ve yapılan yorumlar için mesela bkz.: Mâverdî, en-Nüket, I, 95, 96;
Zemahşerî, Keşşâf, I, 271; Fahreddîn er-Râzî, et-Tefsîr, II, 169-170; Kurtubî,
Ahkâmu’l-Kur’ân, I, 274, 275; İbn Kesîr, Kasasu’l-Enbiyâ, Kahire, Dâru’l-İttihâd, 1.
baskı, s. 12-13; a. mlf., Tefsîr, I, 69, 70, 71; Kâsimî, Muhammed Cemâluddîn,
Mehâsinu’t-Te’vîl, Beyrut, 1978, Dâru’l-Fikr, II, 96; ez-Zühaylî, et-Tefsîr, I, 125.
23. Er-Râğıb el-İsbahânî, el-Müfredât, s. 688 (levh mad.).
16 Doç. Dr. Bahattin DARTMA
28. Buhârî, Muhammed b. İsmâîl, Sahîh, İst., 1981, Cenâ’iz, 80, 92, Kader, 3; Müslim,
Ebu’l-Huseyn Müslim b. el-Haccâc, Sahîh, İst., 1981, Kader, 22, 23; Tirmizî, Kader,
5; Ahmed b. Hanbel, II, 233, 275, 282, 315, 346-347, 393, 410, 481.
29. Müslim, Kader, 25. Fıtratla ilgili başka hadisler için mesela bkz., Buhârî, Vuzû’, 75,
Da’avât, 6, 7, Tevhîd, 34; Müslim, Zikir, 56, 57; Tirmizî, Da’avât, 116; İbn Mâce, Du’â,
15; Ahmed b. Hanbel, IV, 299, 302; Dârimî, Ebû Muhammed Abdullah b.
Abdirrahmân b. el-Fazl, Sünenu’d-Dârimî, İst., 1981, İsti’zân, 54.
30. Yasin Muhammed, “Fıtrat ve İslâm Psikolojisi”, (Orijinal adı: Fitrah and İts Bearing
35. Ateş, Süleyman, Yüce Kur’ân’ın Çağdaş Tefsiri, İst., 1989, III, 413, a. mlf., ve a.
eser, İst., 1990; VII, 20; a. mlf., Kur’ân-ı Kerîm’in Evrensel Mesajı/Yeniden İslâm’a,
İst., 1997, I, 10.
36. Daha detaylı bilgi için bkz., Öztürk, Din ve Fıtrat, s. 62, 64.
37. Yûnus (10), 19.
38. Bakara (2), 213.
39. Müslim, Kader, 23; Ahmed b. Hanbel, III, 353, 435, IV, 24.
40. Detaylı bilgi için bkz., Ateş, Çağdaş Tefsir, III, 368, VII, 22; a. mlf., Kur’ân-ı Kerîm’in
Fıtratın sâfiyeti/Tevhid
dönemi
Ä
Fıtratın bozulması/Fesat ve kan dökme gibi olayların zuhu-
ru/meleklerin bu tür olaylara şahit olması/Allah’ın meleklere
yeryüzünde bir halîfe görevlendireceğini bildirmesi/Adem’e hali-
felik-peygamberlik görevinin verilmesi/Hukuk kurallarının
vazına başlanma dönem(ler)i
42. Kurtubî’nin kaydettiği bir haberde, Hz. Âdem ile Havvâ’nın, kız ve erkek olarak kırk
çocuklarının olduğu haber verilmektedir. Bkz., Ahkâmu’l-Kur’ân, I, 264.
43. Bkz., Mâ’ide (5), 27-32.
Dinbilimleri Akademik Araştırma Dergisi VI (2006), Sayı: 1 21
Kısaca şunu söylemek istiyoruz: Kur’ân ve hadise göre ilk insan
ve ilk peygamber Hz. Âdem’dir. Hz. Âdem’e peygamberlik görevinin
ise, yaratılır yaratılmaz hemen verilmemiş, insan fıtratının bozulma-
sından sonra zuhûr eden birtakım meş’ûm olayların ardından veril-
miş olması daha makul görünmektedir.