You are on page 1of 140

ZEN BUDZM

"MUTLU DUYABLMEK VAR DA OLABLMEK, N GENELLKLE BRBRMZE BUTUN BU SEVG YETENEKLERMZ GEREE GZ-

LERMZ KAPIYORUZ."

Zen

budizm

ruhsal

geliim

yollar

arasnda

baka benzeri olmayan bir aydnlanma yoludur. Dr. Suzuki'nin szleriyle bu yol, "Zihnimizi kanlarn, yarglarn, kararlarn zorbaca basksndan

kurtarmak ve kitaplardan edinilecek bilgilerle deil de kiisel yaantlardan kan gereklere dayanarak, gerekle zihnimiz

arasna hi bir arac koymadan ortaya kabilecek gerein ne trl stne bir gerek olacana imdiye aldrmadan, kadar gereklerin stne

yrmektir;

gzlerimizi

kapadmz

gereklere gzlerimizi amaktr", diye zetlenebilir.

Batnn kiiliiyle Budizm zamanda

Zen

Budizmi

tanmasnda etkin

gerek

yaptlaryla, Dr. bir Suzuki, yana,

gerek Zen ayn bir

birinci

derecede en

olmu

olan olmas

konusunda daha pek

yetkili

bilgin

gen

yalarda

aydnlanmay

baarm

yol gsterici, bir nderdi. Yz yla yakn srm olan yaamn ald yanstmakla geirdi.

Okuyucu Budizmi

bu ve

kitapta

Dr

Suzuki'nin yaantsn

eitli

ynleriyle

Zen

aydnlanma

(satori)

inceleyen

denemeleri yannda, birer Zen Sanat olan Sumiye resmi Haiku kl kullanma sanat ve ay treni konularndaki yazlarn da bulacaktr

Bodhidharma'nn bir Japon keiin frasndan portresi, 15. yy.

ZEN BUDZM
D.T SUZUK' DEN SEME YAZILAR
eviri: lhan Gngren

lhan Gngren Ankara Cad., Hoaas han, 107/18 34410 Caalolu - stanbul Tel.: (0212) 573 85 10 - 519 45 80 Faks: (0212) 527 87 93

NC BASKI

Yayn Hakk: Yol Yaynlar, 1979 ISBN 975-7569-30-5

Kapak Dzeni: Ayegl Tolgay

1. Bask: ubat 1979 2. Bask: Ekim 1984 3. Bask: Temmuz 1997

Bask, Cilt: zgn Ajans Klodfarer Cad. Aksoy Han 31/1, stanbul Tel.: (0212) 517 85 92

NDEKLER Sayfa
nsz ........................................................................................ Sunu yazs : Zen ve Bat Yazan : William Barrett .............................................................. 23 Zen Budizmin anlam Zen nedir? .................................................................................. 33 Satori (Aydnlanma) ................................................................... 67 Zen ve Japon kltr I. II. III. IV. Resim ................................................................................ 113 Edebiyat : (Haiku) ..................................... ....................... 120 Kl kullanma sanat ....................................................... 126 ay treni .......................................................................... 133 7

ndeks ........................................................................................ 137

ZEN BUDZMLE LGL BAKA KTAPLAR


ZEN BUDZM, BR YAAMA SANATI lhan Gngren, 1978 stanbul

PSKANALZ VE ZEN BUDZM ERICH FROM - EVR: lhan Gngren 1978 stanbul (kinci basks yaplyor)

N S Z

Bin be yz yllk tarihi boyunca in ve Japonya dnda ilgi toplamam olan Zen Budizmin son elli yl iinde dnyada geni lde yank yapm olmas ger ekten aklamay gerektirecek bir olay. Elli yl nce sine kadar in ve Japonya dnda etki yapmam ol mas, belki dnyann br blmnn yz yllarca Uzak Doudan hemen btnyle kopuk yaam ve Uzak Doulunun yalnz diliyle, yazsyla deil dnce yo luyla, yapsyla da arada bir kpr kurulamam olma syla aklanabilir. Son yllarda Zen Budizme kar gi derek artan ilginin nedenine gelince, bunda kanmca iki etmenin byk pay var. Birincisi, bu kitapta ya zlarnn evirilerini sunduum D.T. Suzukinin Douy la Bat dncesi arasnda kpr kurmakta gstermi olduu olaanst baar; ikincisi, Bat dnce ve bi liminin giderek kendi yapsndaki tutarszlklar eksik leri grp farketmeye balam ve bu nedenle kendisi ninkinden deiik gr ve zmlere kar imdiye ka
7

dar srdrd hogrsz tutumu bir dereceye ka dar brakm olmas. Bu nszn ardndan izleyeceiniz William Bar retin sunu yazsnda Bat bilim ve dncesinde orta ya km olan atlaklar ok yetkili bir kalemden, ok belirgin ve kesin bir dille aklanm olduundan bu ko nuda fazla ayrntya girmeyi gereksiz gryorum. Yal nz burada Fransz Akademisi yesi Jean Paulhann bir szne deinmek istiyorum. Jean Paulhan Zen Bu dizmle Batnn tanmas Descartes mantnn ortaya k kadar nemli bir olay, diyor. Acaba niin Descartes mantyla Zen Budizmi kar karya koy mu? Zen Budizmin Batlnn bu gne kadar bilgisi d nda kalm bir mantk dzeni getirmi olduunu mu anlatmak istiyor? Descartes mant da, Aristo mant gibi zihnin yalnzca aklc yann ieri alr. Zihnin de, insann da btnln kavramaz. Zenin aba sysa zihnin de, insann da btnln devreye sok maktr. Onun iin Zenin yaamn girdisine ktsna, ke bucana daha iyi uyabilecei, daha iyi ayak uy durabilecei sylenebilir. Bir mantk dzeni getirmez ama var olan mantk dzenlerinin eksiklerini, yetersiz liklerini ortaya koyabilir. Bir bakma Bat karlat pek ok sorunun Zen Budizmde kolay kolay geri evri lemeyecek cinsten ilgin zmlere balandn grp bu zmlerle Bat bilim ve dncesindeki - rnein ruhbilim, dilbilim, anlambilim, iletiim, felsefe vb... baz yeni ynlenilerin kout izgiler oluturduunu g rp amaktan kendini alamyor. Kukusuz bu szlerim le Zen Budizmin bilimsel bir yntem olduunu sylemek istemiyorum. Yalnzca Zen Budizmin geree yaklam da bilimdeki bu yeni ynlenilerle elimediini anlat mak istiyorum. Zen Budizme kar artan ilginin kuku suz bir nedeni de bu.
8

Bugn Batda bilim ve dncenin de farkedip dorulamaya balad ama genel olarak Budizmin, zel olarak Zen Budizmin zerine basarak vurgulad ruhbilimsel bir gerek var. Gerei gereklii iinde ya kalamaktaki baarszlmz ya da baka bir deyile gerei gereklii iinde grp kavramaktaki yetersizli imiz. Bunun byle oluu duyu, ya da alg rgenlerimi zin bir eksiinden bir kusurundan m ileri geliyor? Ha yr, ondan deil, geree yaklam yol ve yntemimiz gerei dorudan deil de dolayl olarak, param para, krk, silik, pis bir aynadan izlermiesine, dalm, yan stlm, arptlm, bozulmu bir biimde eksik gr memize olanak veriyor. Gerek konusundaki yetersiz gzlemlerimiz geree giydirdiimiz nitelikler ve nice likler, hi bir olgunun tam olarak, olduu gibi bilinci mize yansmasna izin vermiyor, n yarglarmzla, de er ve nem sralamalarmzla, inanlarmzla, seim lerimizle gerek dnyada deil de gnlmze gre ya rattmz gerek olmayan bir dnyada yayoruz. Bu ya rattmz dnya, kukusuz gerek dnyaya uymuyor, dzmece bir dnya kyor ortaya. Gzlemlerimiz de kanlmaz olarak bu dzmece dnyadan karlm iz lenimlerden baka eyler deil. Bilince ulaacak kadar deerli ve nemli grmediimiz, n yarglarla ittiimiz, seimlerimizi kendilerinden yana kullanmadmz pek ok ey bilincimize ulamyor, bunun sonucunda zihni mizde kurduumuz dnya blk brk, paral izlenim lerden bilgilerden baka bir ey olmuyor; btn b tnl iinde yanstmyor. evreye, dnyaya bir ay nann, bir fotoraf merceinin yanszlyla bakamyo ruz, bir ok ey bilincimize abartlm olarak yansrken bir ok ey silik olarak, belli belirsiz bir dumanllk iin de yansyor, bir ok ey de hi yansmyor. Bunun by
9

le olmas kukusuz gzmzn bir mercek olarak fo toraf makinesinin merceinden daha niteliksiz olma sndan deil, koullanmalarmz sonucu zihnimizin al m olduu biimin evremize bir fotoraf merceinin yanszlyla bakmamza izin vermediinden. lgimizi eken eyleri grmekle, bilmekle yetiniyoruz. lgimizi de koullanmalarmz biimliyor. Sanki bir grnt seici grdklerimiz arasndan bilince ulamaya deer grdklerini seiyor. Duyduklarmz iinde de kulak verdiklerimiz var, kulak vermediklerimiz. inizden ka kii ku seslerine, rzgrdan sallanan yapraklarn sesine, denizin sesine, uzaktan duyulan trenin sesine kulak verir? Ama bizi derinden duygulandran anlarmz iinde bu sesler var dr. Bu sesler o anlarn ayrlmaz bir parasdr. O an lar bu seslerden soyutlanamaz. te bu duyarlk aire : Bir tren sesi duymaya greyim ki gzm ki eme (1) dedirtiyor. Yalnz televizyonun sesine, yalnz kendi inanlar karlar, kendi seimleri dorultusundaki seslere kulak veren insan ses dnyasnn ancak bir b lmnde yaayan bir yarm adam, bir ktrm den baka nedir ki? Bir ses kayt aygtnn yanszl, nes nelliiyle kulamzn yanl, kstl durumunu bir kar latracak olsak ses dnyasnn ne kadar aznda ya admz grp ap kalrz. Gerei gereklii iinde grp tanyamaymzn bir nedeni onu bir btn olarak grp ele alamay mzsa ikincisi de kanlarmzn, yarglarmzn, karar larnzn, ksacas kafamza verilen programn gerei
(1) Orhan Veli Kank, Tren sesi.

10

grmemize izin vermeyiidir. Eksik grdmz, eksik duyduumuz bir dnyada duyu uyarlarn da zihnimiz koullanma biimine ve dilin olanaklarna gre yourup yorumluyor. nce dil, alglar bilinletirmemizde ye terli bir ara m? Yaamn gereksinimlerine uyum sa lamak iin gelitirilmi bir iletiim arac olan dil tam anlamyla toplumsal bir olgu. Ondan gerei, tam ger ei, olduu gibi gerei yanstmak gibi bir ilev bek leyemeyiz. ncelikle bu ama iin szckleri yok. Bin bir ayrnty belirtmek iin bulabildii tek zm b tn durumlar ikiye blmek, bu yolla snflayarak sz cklendirmek. Burada anlatmak istediim ey kart kavramlardr. Dil olanaklarmza gre bir ey ya iyi dir ya ktdr, hadi buna bir dereceleme daha ekleye lim, ok iyi ya da ok ktdr. Yaamn bin bir kvr mn, bin bir ayrntsn anlatabilmek iin elimizde olan szckler bunlar. Her eyi ikiye blp snflayarak bir eyler anlatmaya alyoruz. Ama gerei gereklii iinde ortaya koyabilmek iin bu kadar yeterli mi? Dil hamurundan yorulan dncelerin de dilin olanak larn, snrlamalarn amas beklenebilir mi? Onun iin gerei gereklii iinde yakalayabilmemiz dilin s nrlamalarn iyice anlamamz gerektiriyor. Yalnz dil mi? Bilincimiz de tam anlamyla toplum sal bir olgu. Bununla bilincimizde olan dnceleri, ka nlar, yarglar, inanlar oraya toplumun yerletirmi olduunu anlatmak istiyorum. Bir bakn bakalm zih nimizde toplumun mal olmayan, yzde yz benim di yebileceiniz bir eye rastlayabilecek misiniz? Kukusuz toplumun bilincimize koyduu nermelerden yola k yoruz. Bu nermeleri ncl olarak kullanp aklavurma gcmzden yararlanarak mantk ve doru dnme kurallarna gre yarglara varp birtakm karmlara
11

ulayoruz, ayn ncllerden yola kpta benzer sonu lara varmamak olana olmadnda kuku yok. Bu so nularn nesnel geree uyup uymamasna kimse aldr myor. Bylelikle herkesin de bizim gibi dndn grp yrekleniyoruz, doru dndmzn sala masn yapm olduumuz kansna varp rahatlyoruz. Toplumun kafamza yerletirdii nermeler dn ce yolumuzu, yarglarmz daha batan belirliyor de mitik; bunu rnekleyelim. Yaamda en nemli ey pa radr, diye bir nermeden yola ktmz zaman her eyin parayla lld, btn deerlerin satlk ol duu bir dnya yaratm oluyoruz. Her zaman iin d nce yolumuzu, nemli, gl, zengin ve saygn olma ya arln koyan bir dzenin deer yarglarna gre iziyoruz. Bunlarn yerine, zgrlk, bamszlk, ger ekilik, mutluluk gibi deerlere arlk veren bir d nce dzeni gelitirmi olsaydk bu gn bize retilen, ya da savunduumuz deer yarglarndan btnyle deiik, onlara tam olarak ters den karmlara var mamz kanlmaz olacakt. nermeler, ncller dei tirilince zihne deiik bir program vermi oluyorsunuz. Yeni program zihnin izleyecei yeni yolu, bu yoldan gi dip varaca karmlar batan belirliyor. Dnce yo lu deiiyor ama mantksal zorunluklar olduu gibi ka lyor. zgr bir zihne sahip olmak iin greneklerin, ge leneklerin, belirli karlarn zihnimize yerletirdii ner melerin yarg ve deer llerinin bamllndan zih nimizi kurtarmamz gerekli ama yeterli deil. Zihnimizi ve onun bu baml alma dzenini ta nmadan, niin belirli eyleri dndmz koul lanmalarmzn temelinde yatan gerekleri anlamadan, gerek sanat konusunda olsun, gerek din konusunda ol sun, gerek toplum dzeni konusunda olsun belirli inan
12

larmzn nedensel gereklerini kavramadan doru d ndmze nasl gven duyabiliriz? Dnce gelip te kiisel ya da aile, snf ve toplum karlarmzla e lien yollara girecek oldu mu sanki manyetik bir ala na girmi gibi hemen dorultusundan sapveriyor. O za man dncelerimizi karlarmza uyabilecek bir kl a, kalba koyabilmek iin programda ufak tefek de iiklikler yaparak onlar bir de karlarmzla uyumlu olmak salamasndan geiriyoruz. Konuyu zetleyecek olursak, mantk, gidimli, karmc dnce bir prog ram sorunudur. Programda gerek yoksa doru bir man tk, doru bir dnce yntemi izlediinize gvenerek bulduunuz eye gerek adn da vermi olsanz bu yol la gerei bulamazsnz. O zaman zihnimize zgn bamszln kazandr mak, zgr bir zihinle geree uzanmak iin bir yol ka lyor mu? Belki bir ksm okuyucu dncelerin, ya da szcklerin baka dncelerle, ya da szcklerle ar m yapt, zgr arm ad verilen zihinsel etkinli imizi burada anmsam olabilirler. Ancak zgrln bu dnce yolunun da yalnz adnda olduunu, ar mlarn nedensel balardan, bamllklardan kaynak landn derinlik ruhbiliminin ok ak bir biimde ka ntlam olduunu hemen sylemi olaym. Bu kitapta izleyeceiniz yazlarnda Suzuki ite bu olanaksz gibi grnen eyi, gerei gereklii iinde yakalamay salayan, Zen yolunu, dilin snrlarn, ola naklarn da zorlayp aarak, bir lml, szcklerle an latmakta ne kadar baarl olabilirse hi olmazsa o ka dar baarl oluyor. Zihnin daha derin daha geni bir dnyaya almasna izin vermeyen kapaklarn mentee lerine bu al salayacak esnekliin nasl kazandr
13

labileceini ylesine ak, ylesine duru bir dille anlat yor ki insan bu daha derin daha geni dnyadan bir zgrlk yeli esmeye balyor da kapaklar zorluyormu gibi bir duyguya kaptrmaktan kendini alamyor. Suzuki, Zihnimizi, kanlarn, yarglarn, kararla rn zorbaca basksndan kurtarmamz yeterli deil, di yor sonra bu bamszl zgrl srdrmenin yol larn da gstermeye alyor. Kitaplardan edinilecek bilgilerle deil de kiisel yaantlardan kan gereklere dayanarak dorudan, dolaysz, gerekle zihnimiz ara sna hi bir arac koymadan, ortaya kabilecek ger ein trne aldrmadan gereklerin stne stne y rmek... Kukusuz bu yolda atlacak ilk adm zihnimizde biriktirilmi bir yn sama sapan gereksiz sprnt den zihnimizi temizlemek, zihnimizi Kanlarn, yarg larn, kararlarn zorbaca basksndan kurtarmak. Su zuki diyor ki bunlarn zorbal altnda yaamaya o kadar uzun bir sre almz ki, varlmzn yle de rinine ilemiler ki bunlar, bu basklardan kendimizi kur tarmamz" kanl gz yalar aktlmadan olamyor. Ko lay ey deil gnlmze gre yarattmz, yalanc de erlerine koullandrldmz dzmece dnyamz yk mak. Onunla deerlerimiz, tutkularmz, heveslerimiz de birlikte yklyor. Oysaki biz onlardan gerei bul mak pahasna da olsa kolay kolay vazgemekte istemi yoruz. Suzukinin dedii gibi bir ate vaftizinden, fr tnalardan, dalarn devrilip, kayalarn tuzla buz oldu u yer sarsntlarndan gemek gibi bir ey bu. Bu gne dek arkalarna saklanp bir gvence bulmaya alt mz kanlar, inanlar brakmak gerekten acl bir sreden gemeyi zorluyor.
14

Ustalarn bizi bu bamllklardan kurtarmak, zih nimizde bir dnm yapmak iin safasnaym gibi syledikleri szler aslnda ldrc zehirlere benzerler. Bir kere onlar yuttunuz mu ylesine ac verirler ki in san allak bullak olduktan sonra iimizdeki pisliklerden temizlenir, bambaka grnmde bir yaama doar. di yor Suzuki ve szlerini rnekliyor. Bir keiin Chosal Shin ustaya Nansenin ldkten sonra ne olmu olabile ceiyle ilgili sorusuna ald yant ldkten sonraki ya am konusunda fazla gven, fazla inanca vermiyor. Ke iin bu yeni duruma, yani ldkten sonraki yaam ko nusunda gvencesiz yaamaya alabilmesi acl bir s reten gemesini zorluyor. Ancak ondan sonra bolukta yaamaktan mutluluk duymay renecek ve baka bir Zen ustasnn ardndan, Ne bamn stnde bir kire mit, ne ayamn altnda bir kar toprak, diyebilecek tir. nsanlar ok kez eski kanlarndan, yarglarndan, inanlarndan vazgeerken yenilerinin arkasnda g vence ararlar. Manevi kurtulu arayanlarn sk sk d tkleri bir yanlg bir insann btn bamllklardan, btn gereksinmelerden kendini kurtarabileceini san maktr. Onun iin Pang - yunun, Hi bir eye gerek sinme duymayan adam ne tr bir adamdr? sorusuna Ma-tsunun gene safasnaym gibi verdii yant byle bir eyin olabileceine inanmann bal bana bir ya nlg, bir yanlsama olacan en somut, hi bir zaman akldan kmyacak bir biimde ortaya koymu oluyor. Bylelikle de Pang-yunun bu tr bir gvenceye sarl masn nlemeye alyor. nsan kendini yanlglardan kurtaryorum derken ok kez yeni yeni yanlglara, ya nlsamalara debilir. Onun iin Suzuki szcklerin ku rabilecekleri tuzak alarna kar bizi uyaryor. Zen
15

retisi de yazlara szlere balanmamay, gerei kiisel yaantyla aracsz bulmaya almay tleyerek bu gibi ekinceli durumlara kar bizi uyarm olmuyor mu? Bilgeler gerei Budann szlerinde deil kendi zi hinlerinde ararlar. Zen bizden kendi bulgu ve yaant larmzla dorulayacaklarmz dnda hi bir eye inan mamz istemiyor. Seni balayan btn balardan syr kendini, on lar kopar, param para et. Ama kendi iindeki zengin liklerle ilikini koparma. Bu szler inli bilge Yengo nun. Gerek kvlcmlarnn zihnimizde akmasna ola nak vermek sonrada oradan gerei yakalayabilecek bir igr, i duyarlk gelitirmek iin bu i zenginlik lerimize gerek var. Burada ortaya sorular kyor. Na sl gerek kvlcmlarnn akmasna olanak salayaca z? Nasl bu igr, i duyarl kazanabileceiz? Su zukinin Rinzai Zen okulunun uygulama yntemine uy gun olarak nerdii yol yle zetlenebilir : Zihnimiz de nereden ktklar bilinmeyen, bir sre sonra da ken diliklerinden yok olup giden dnce dalgacklar var. Hi bir ekilde bu dnce dalgacklarnn doal ak mn nlemeden tam bir bilinlilikle izlemek. Aslnda Zenin ok basit zazen (meditasyon) yntemi de budur. Zen Budizmin asl kurucusu sayabileceimiz altnc pir Hui-neng, Eer bilgeliimizi kullanabilirsek dn celer kendiliklerinden gelir giderler. Bu yol zihni doal olarak bamszlatrma yoludur, diyor. Zihne kendili inden gelen dncelerin geliine gidiine karmadan, onlara olumlu olumsuz bir katkda bulunmadan izle mekle yetinmek, yani zihinden gelip geen dncele rin srekli olarak bilincinde olmak. Hepsi bu kadar m? Zen bylesine edilgen (pasif) bir tutum mu? Hayr! Eer zihinde igr, i duyarlk diyebileceimiz, Budist
16

lerin nc gz, ya da prajna (bilgelik) diye adlandr dklar bir yetenek devinime geirilmezse yalnz bada kurup sakin sakin oturup kendini gevetmekle hi bir yere varlamaz diyor eski inli ustalar. Suzuki eski in li ustalarn szlerinden, yklerinden rnekler vererek, bo bo oturup kendini sakinletirip gevetmekle, ya da kendinden geerek (trance) veya zihindeki dnce dal gacklarnn doal akmn nleyerek geree ulala mayacan iyice kafamza yerletirmeye alyor. grnn ortaya kmas nc gzn almas iin s rekli arayc bir uyankln srdrlmesi gereinde di retiyor. Bu aray youn bir zihinsel almann zorla malar, skntlar, bunaltlar olmadan sonulandrla myor. nc gzn almas, ya da i grnn kazanl mas olgusunun bu yaantdan gememi olanlara an latlmas olanaksz gibi grnebilir ama kukusuz hepi mizin yaamnda gidimli, karmc aklmzn stnden bir yerden gelen bir sezgiyle Hah buldum! ya da Ta bii ya! Tabii ya! Gerekten ok basit. Bunu nasl daha nce grp anlamamm? dedirtecek byk kk olaylar olmutur. Daha nce zm bulamaymz, sonradan nemsiz bir sz, ya da rastlantnn sorunun yantn birdenbire yakalamamza olanak vermesi her halde o sorunun yantnn kafamzda takl olan prog ramda olmayyla aklanabilir. Rastlant zihni prog ramn zorlamasndan, basksndan kurtarverince so run kendiliinden zme ulam olabiliyor. te n c gzn al, prajna gz filan gibi gizemli szck lerle anlatlmaya allan ey bylesine doal ama bir yandanda ne kadar az rastlanan bir ey olduu d nlnce o kadar da olaanst bir olay. Zihnimizde nc gzmzn yardmyla yakala
17

dmz Zen gerei kesin, tartma gtrmez somut bir gerek; doa st, doa tesi konular zmek iin deil de en doal, en gncel olan, ertelenmesi, kurgu larla, kuramlarla zlmesi olanaksz olan kiisel yaam sorunlarmza aydnlk getirebilecek bir gerek. Peki biz bu kiisel gerei ne yapacaz? Bu gerei yaammza dmen yapacaz. Zen bir yaama sanatdr dendii za man bununla anlatlmak istenen ey ite budur. Ken dimizi yanlglara, bo inanlara kaptrmadan, olanak sz olan eyleri yapacaz diye bo yere aclara, tasalara katlanmadan, hepsinden daha nemlisi, varln bt nyle yanlgdan alan tutkularmz yznden kendimi zi de dnyamz da mutsuzluklara srklemeden, yaam nasl yaanmalysa yle yaamak. Biz yaam yaayaca z diye sava vereceimize brakalm yaam bizi yaat sn. Aslnda Zen bizi akln boyunduruundan kurtar maya alrken akla daha byk olanaklar kazandr may, daha st dzeyde bir aklcl nermi olmuyor mu? Suzuki Zen bir akl ii deil bir isten iidir, de dii zaman bununla Zen gereini yalnz aklmzla ka bul edip istencimizin gcyle yaammzla btnletire mediimiz, varlmzn btnlyle kaynatramad mz gereklerden ayryor. Aklmzla yapmamamz ge rektiini kabul ettiimiz nece davranlarmz, nece yan llarmz vardr da onlar bir kere, bir kere daha yap maktan kendimizi alamayz. Yaammz aklmzla bul duumuz geree gre ayarlayamayz. Bu tr gerek Zen gerei deildir. Suzuki Zen gerei istenten b yr geliir, dedii zaman tpk sevgi gibi, nefret gibi bir duygunun varlmzn btnln kavrayan bili nii gibi bir bilgiyi sz konusu etmek istiyor, Senin iin de bymedike o bilginin sana yarar olmaz, dedii
18

zaman takma akl yarm adm gider, diyen Trk ata szndeki anlay dile getirmi oluyor. Zenin gerei ortaya koyu biiminin Zenle ilk kez tananlar iin olduka yadrgatc, artc olduunu, dardan bakanlara ustalarn bu gerei aklamak iin syledikleri szlerin sama sapan eylermi gibi grne ceini kabul etmek zorundayz. Bunun bir nedeni Zenin geree kartlarn, elikilerin stnden bir yerden bakmas ve bylece ortaya kan gerein bizim kstl, koullu zihnimizin ok kez anlayn kavrayn ama sysa ikinci nedeni gerei en somut bir biimde ortaya koymak istemesi, soyut kavramlardan genellemelerden kanmaya zen gstermesidir. Kukusuz soyut kavram larn genellemelerin bizi yeniden gidimli, karmc d ncenin kmazlarna srkleyeceinden, zihnimize ne ce ter ve gz ya pahasna kazandrdmz zgrl yitirtebileceinden korkuyor ama Zenin gerei ortaya koyu biimi ne kadar yadrgatc da olsa onu bir kez iten ie, derinlemesine kavradnz m, yaamn bir par as, ya da tm birden gzlerinizin nnde aydnland demektir. Zen gereinin her zaman Mahayana felsefesinin genel dorultusunda oluu, Zenin bamsz tutumuyla nasl badatrlabilecei asndan, bir aklamay ge rektirebilir. Bunun iki aklamas olabilir. Birincisi: Douda felsefe, Batdakinden btnyle farkldr. Do uda felsefe yolu izleyen kimseyi kavramlardan rl kafesinden, hapisliinden kurtarmay amalar, onun iin gerei gereklii iinde bir btn olarak yakalama sn nleyen engelleri gstermeye onlar aradan kaldr maya bylelikle de her trl kavramsall ap geree ulamasn salayacak yolu gstermeye alr. kici liin somut gerein bir nitelii olmayp tmyle kav
19

ramsal bir nitelik olduunu ve gerei blmeden, snf lamadan, yarglara vurmadan btnl iinde kavra may retir. O zaman da nesnenin niteliksiz niceliksiz bylesiliini grm oluruz. kincisi: Evrenin nitelik siz, niceliksiz bylesilii bir insandan tekine deime dii, hepimiz ayn yaratl paylatmz iin kiisel gereimizin bir yandan da evrensel bir gerek olma sdr. Bugn srdrmekte olduumuz yaam biiminde geree uymayan bir kendi portremiz var, bir dnyann portresi var, birde hi bir zaman umduumuz gibi ger eklemeyecek olan gelecein portresi var. Gerek benle kafamzda yarattmz ben arasndaki, gerek dnyay la kafamzda yarattmz dnya arasndaki akla, ille kendi gnlmze gre oldurtmak iin ylesine aba harcadmz gene de ok kez gnlmze gre oluma yan bir gelecee katlanmak kolay deil. Nesnel gerekle kendi yaratmz olan gerei stste oturtacaz, olma s olanaksz olan yapacaz diye harcadmz bunca aba, emek, ter ve gz ya, bunca eziklik, bunca ac... Kafamzdaki dzglerden vazgeip gerek dnya da yaamasn renmek!.. te Zen retisinin zeti bu... nsan gereklere alabilirse onu gerek bir dl bekliyor. O zaman, Suzukinin szleriyle Yaamn iin de bizi son derece mutlandran, yaadmz srece soru sormadan, ktmser kukulara kaplmadan yetinebilece imiz bir eyin de olduunu anlayacaz. evirisini sunduum bu kitap Suzukinin dene mesinden olumaktadr. Denemelerden ilk ikisi Zen Budizm stne Denemeler, Birinci Dizi (Essays in Zen Buddhism, First Series) adl yaptta; ncsyse Zen stne ncelemeler (Studies in Zen) adl yaptta yer
20

almtr. Ama ben bu yazy Zen Budizm, D. T. Su zukiden seme yazlar ad altnda William Barrettin derleyip dzenledii kitaptan setim. Bir bilgin ve ara trmac olan Suzuki Zenle ilgili her trl bilgiyi, her trl ayrnty yirmi kadar kitapta okuyucuya sunmu tur. diziden oluan Zen Budizm stne Denemeler adl yaptta her biri bal bana bir btn olan, bir birinden bamsz yirmi deneme vardr. Burada bu denemenin bir araya getirilmesi sonucu tutarl bir b tnl olan bir kitabn olutuunu sanyorum. ok kalabalk ve kark konular arasnda her zaman yaka lanmas kolay olmayan Zenin gerek bildirisini ortaya koymakta bu dzenlemenin yararl bir ilevi olaca umudundaym. Bu kitap Daisetz Teitaro Suzukiden dilimize evri len ilk kitap oluyor. Okuyucunun yazarn kimlii konu sunda biraz bilgi sahibi olmak isteyeceini dnerek yz yla yakn srm olan yaamn Budizmi tantma ya adam olan bu byk adam tantacak ksa bir ak lama yapmak gereini duydum. Suzuki Budizm felsefesi, zellikle Zen Budizm ko nusunda uluslararas n olan, en nde gelen bir bilim adam, ayn zamanda pek gen yalarda aydnlanma y baarm bir nderdi. in, Sanskrit, Pali dillerini bu dillerdeki kaynaklardan dorudan aratrmalarn y rtecek derecede biliyordu. Batnn ada dnce ve kltr yaamn yalnz baarl kitaplar yazacak kadar iyi bildii ngilizceden deil, ngilizce kadar iyi bildii Franszca ve Almancadan da izleyebiliyordu. 1870 ylnda Kuzey Japonyada dodu. Hekim olan babas, Suzuki alt yandayken ld. ocukluk anla rnda bu olayn yazg konusunda daha o zamanlardan
21

balayarak kendisini derin derin dndrdn ve Budizme olan ilgisinin byle baladn anlatyor. 1890 ylnda Tokyo niversitesine girdi. Ama Zene olan il gisi daha o zamanlar balamt. Zamannn ounu Ka makurada Engakuji manastrnda o dnemin nl Zen ustas magito Kosen ve sonra onun yerini alan Soyen Shakunun yannda geiriyordu. Bu yllarda aydnlan may da baard. 1897 ylnda Birleik Amerikaya gitti ve orada 11 yl kald. Bu arada Avrupaya da ksa sre li yolculuklar yapt. 1900 ylnda ilk nemli yapt olan Avaghoshann Mahayana doktrininde inancn uya n adl yaptn yaynlad. Ondan sonraki elli yl Ma hayana ve Zen konusunda yazd kitaplar bir birini kovalad. Zen konusunda ilk nemli yapt 1927 yln da yaynlad Zen Budizm stne Denemeler adl kitabn birinci dizisidir. Kukusuz bu diziden olu an kitap Suzukinin en nl, en nemli yaptdr. 1911 ylnda evlendii ve 1939 ylnda yitirdii Ame rikal ei Beatrice Lane Suzuki de Shingon Budizmi ko nusunda n yapm bir bilgindi. Kyoto, Otani niver sitesi Suzukiye Onursal Edebiyat Doktorluu verdi ve ayn niversitede Budizm ' Tarihi profesrl yapt. 1949 ylnda Japon akademisine ye seildi ve kltr madalyasyla dllendirildi. Yaamnn son yllarn Kamakura, Engakujideki evinde geiren usta hemen lnceye kadar almalar n ve sk sk Amerikaya ve Avrupaya yapt konfe rans turlarn srdrd. 95 yllk aydnlk ve verimli bir yaamn sonunda 1966 yl temmuz aynda Japonyada ld. LHAN GNGREN Ocak 1979, FLORYA
22

S U N U Y A Z I S I Z E N v e B A T I Yazan : William Barrett Zen Budizmin ylesine artc, ylesine akl almaz ama bir yandan da ylesine renkli ve arpc bir grn m var ki onunla ilk kez tanan Batllardan bir b lm ondan bir anlam karamyor, tekilerse yzeysel grnmne kaplp hafife alp, derinliine inemiyor lar. Bunlarn her ikisi de yerilecek tutumlar. Dr. Su zukinin de belirttii gibi Zen Budizm, Budizmin te mel ilkelerinden sapmayan doru bir yorumudur. Bu dizmse insanlk tarihinin manevi alandaki en nemli baarlarndan biridir. Bu baarnn kapsamn biz Ba tllar belki tam olarak anlayamadk. Hangi trde olur sa olsun Douyla ilgili bilgi aratrmalarna ne kadar yeni tarihlerde balam olduumuzu anmsayalm. Bu dizmin yann tutarak yorumunu yapan Batl filozof Schopenhauerden bizi ancak bir yz yl ayryor. Kt evirilere dayanlarak yaplm ne kadar parlak, coku sal ama btnyle yanl bir yorum. O tarihlerden be
23

ri Dou aratrmalarnda byk admlar atld. Gene de Bat kendini tuhaf bir tarallktan kurtaramad; dnyann drt bir yanna yolunu zorlayan uygarlk ken di n yarglarn Batl olmayan halklarn bilgelik l tlerinden geirerek incelemek, irdelemekte ok ge cikmitir. Bu gn bile Tek Dnya slogan Pazar ga zeteciliine ve televizyona srekli olarak konu olurken biz bu kavram btnyle Batl bir anlamda yorumlu yoruz; yani ada teknoloji ve iletiimin ayla dnya nn bir araya getirilip btnletirilmesi. Bu amacn ger ekletirilmesinin Doulu kartmz ve kardeimizle her konuda iyice anlamamz gerektirdiinde kuku yok. Ama bu nokta gzden kayor. Bununla birlikte bu gi diin deieceini gsteren ortada bir ok belirtiler de var. Bundan yllarca nce (btnyle bir rastlant so nucu) D. T. Suzukinin yazlaryla tanm olmam ki isel byk bir talihlilik olarak deerlendiriyorum. Ki isel szcnn stne basyorum, nk ben bir Doubilimci (Orientalist) deilim; Suzukinin yazla ryle ilgilenmemin nedeni yalnzca bu yazlarn benim kendi yaam sorunlarma aydnlk getirmi olmasdr. Bunun byle olmas da Zenin Batllar iin ok gerekli bir reti olduunu kantlyor. imdi Budizm konusun da pek ok iyi kitaplar var. Suzukiyi yalnz Budizm ya zarlar arasnda deil, genel olarak dinlerle ilgili konu larda yaz yazanlar arasnda da esiz yapan ey, onun Budizmin bundan iki bin be yz yl nce Gotamann (Buda) aydnlanma yaantsyla balayan ve o gnden beri gelimesini srdren ve bugn de canl, gelien, yaayan bir ey olduu kansndan yola km olmas dr. Suzukinin yazlar olaan st tazeliklerim, canl lklarn buradan alyorlar. Eer Suzukinin yazlarn
24

dan Budizm konusunda yazlm baka kitaplara geer seniz tekilerin aslnda Batllar iin yazlmam oldu unu ve canl yanlarn Suzukiden alm olduklarn grp anlayacaksnz. Suzuki in Budizmini iyice zmsemi bir kimsedir. Belki de Batllara, inlilerin her eyin uygulamaya gelir, kullanl yann bulan so mut kafa yaplar, Hintlilerin fiziktesi imgelerle yk seklerde uan kafa yaplarndan daha ok uyuyor. in atasznde sylendii gibi, bir resim bin szckten da ha deerli, daha geerlidir. Bu somuta dnk inli de has kukusuz Zen ustalarnn ykleri, karlkl sy leileri, elikili szleri ve iirlerinden daha gzel bir biimde ortaya konamazd. Batllar genellikle inin, felsefe ve dinle ilgili grlerinin Lao - tsu ve Konfiyus adlarnn evresinde toplanabileceini sanrlar. Suzuki hi olmazsa bu iki adla e deerde tutulabilecek in Budizminin baz nemli kiilerinin adlarn bize tan tyor. Suzukinin yazlar yalnz bu bakmdan bile ele alnm olsa imdiye kadar btnyle bilgimizin dn da kalm olan Budizm tarihinin bu nemli dnemini aklad iin byk bir i baarm saylabilir. Ama bu eski alarn Doulu ustalarnn gnm zn Batl insanna syleyecek bir szleri var m? Pek ok syleyecek szleri var. Ben bu kandaym. Bunun bir nedeni de biz Batllarn, Doulularn yzlerce yl dan beri birlikte yaadklar gereklerle ancak imdi kar karya gelmi olmamzdr. Bu ok genel, ok ge ni tutulmu bir sav. Ayrntl olarak aklanmas, bel gelendirilmesi gerekli. Bat gelenei diye adlandrdmz ey iki byk etki altnda gelimitir; Musevi ve Yunan... Bu her iki etki de znde tam olarak ikicidir (dualist); yani ger
25

ei ikiye blerler ve birinin karsna tekini koyarlar. Musevilik blm dinsel ve ahlaksal adan yapar. Tan r kesinlikle dnyann stnde, tesindedir, kesinlikle dnyadan ayrdr. Tanryla yaratklar arasnda, Tanr' nn buyruklaryla, yoldan sapm gnahkr insanlar arasnda, ruhla madde arasnda bir ikilik vardr. br yandan Yunanllar gerei zihnin alma ilevleriyle ilgili bir izgi izerek blerler. Tek basma Bat felsefe sini kurmu olan Platon-Whitehead ok yerinde olarak, Bat felsefesindeki iki bin be yz yllk gelimeler Pla ton felsefesine eklenmi bir sra dipnottan baka bir ey deildir.', diyor - gerei akl dnyasyla duygu dnya s arasnda bltrd. Yunanllarn byk baars aklcl insann erimesi gerekli bir hedef olarak or taya koymalaryd; byle yapmakla Platon ve Aristo aklavurmay (reason) zihnin en deerli en stn ilevi olarak deerlendirmekle kalmadlar onu btn kiisel kimliimizin merkezi durumuna getirdiler. Doulular hi bir zaman bu ikinci yanlgya dmediler; sezgiyi aklavurmadan (reason) stn tuttuklarndan, birbirle riyle elien aklc tutumla aklc olmayan tutum, akl la duygu, ahlakllkla doallk arasnda kiiliimizin merkezini sezgiyle buldular. Biz Batllara bu ikicilik kaltm yoluyla gelmi ve bizim bir paramz olmu. Musevilerden, hi bir hakl nedene dayanmadan, dur madan kusur bulan bir vicdan; Yunanllardan, son de rece blc, aklc bir zihni kalt olarak alm bulunuyo ruz. Ama ada kltrn ok eitli alanlardaki de neyleri, bulgular giderek her ikisini de kabul edilir ol maktan karyor. Orta a Hristiyanl bu gne dek Yunanllarn aklc dnyasnda yaamn srdryor. St. Thomas Aquinasin evrenini Aristonnkiyle ayn kefeye koya
26

bilirsiniz, sk skya dzenli bir kk btn. Her ey bir pasta kalbndan kmasna dzgnlk iinde. Var oluun kesin dzen sralamasna gre her ey mantkl ve anlaml yerinde durup duruyor. Byle insancl bir evrenden Hint dncesine geiverince, iinde insann ok kk ve anlamsz grnd usuz bucaksz bo luklarn, bitmez tkenmez zaman emberlerinin, ev renler stne saysz evrenlerin grnts karsnda ilk nce sendeliyoruz, sonra bir bakyoruz bunlar a da gkbilimin uzay ve zaman anlayyla ayn. Bundan kan sonu Hintli evren gr bize daha yakn. ok tannm protestan Tanrbilimci Paul Tillich, ada in sann temel yaantsnn anlamszlkla karlam ol mas olduunu ve evrenin bykl iinde kaybolan insann kendi yaamnn da evrenin varlnn da bir anlam olmadn dnmeye baladn sylyor. Nietzscheyi yineleyerek, Tanrclarn Tanrs lmtr. Batl insan Tanrclarn Tanrsndan baka bir Tanr bulmaldr, Aklc (rationalist) Tanrbilimcilerin bize sunduklar Tanr artk kabul edilebilirliini yitirmitir, diyor. Ortaada yaayan Katolikin bak asndan (bunlardan amzda da yaayan pek ok kimse var) Budist dncesinin btn temel nclleri anlamsz, bir yandan da acmasz ve irkin grnebilir ama biz ada insanlarn akllarna daha ok yatyor, kafa ya plarna daha uygun geliyor. Bilimde de ada gelimeler bir araya getirilip bir letirilince bizim aklclk kaltmz giderek zayf, g sz bir duruma dyor. Bat bilimlerinden en nde gi den ikisi, fizik ve matematik elikilere dtler; yani yle bir noktaya geldiler ki buradan aklavurma yolunun da elikiler retebileceini kantladlar. Bundan yz elli yl nce filozof Kant aklavurmann almaz snrlar
27

olduunu gstermeye alt ama Batl insann zihni tam anlamyla olgucu (positivist) olduundan byle bir karm ancak bilimin de dorulamas durumunda cid diye alabilirdi. En sonunda bu yz ylda bilim Kanta yetiebildi. Hemen hemen ayn zamanda Heisenberg fi zikte, Godel matematikte insann akla vurma yetisinin almaz snrlarn gsterdiler. Heisenbergin belirlene mezlik (indeterminism) ilkesi fizik durumlarn nasl oluacann nceden kestirilmesi bakmndan bilme ye teneimize temelli snrlar izerek dibine inildike d zensiz, karmak ve akld bir doay gz ucuyla iz leyebileceimiz bir atlak averdi. Pitagordan, Platon dan balayan Bat geleneinde matematiin aklcln en kesin, en amaz savunusunu stlendii dnln ce Godelin karmlarnn daha da genilemesine etkili sonular olacan kestirmek g deil. imdi anlal yor ki aklavurmann tam olarak egemen olduu en kesin, en amaz bilimde bile-insan kendini snrlardan kurtaramyor. nsann yapt her matematik sistemi nin eksik bir yan olmamas olanaksz. Matematik ok yanusun ortasnda su almaya balam (elikiler) bir gemi gibi. Su alan delikler imdilik birer tkala tkan m ama aklavurma yetimiz geminin baka yerlerden de su almayaca konusunda gvence vermiyor. Bu g vencesizlik bu gne dek akln kalesi olarak kabul edilen matematikte ortaya kyor ve bylelikle Batnn d nce tarihinde bir dnm noktasna gelinmi oluyor. Bundan sonra atlacak adm temelinde elikiler yatan aklavurmann (reason) yapsn tanmak olacak. Bu adm da ada filozoflardan bazlar atmlar dr. Avrupann en zgn, en etkileyici ada filozofla rndan biri kukusuz Alman Varoluu (Existentialist) filozof Martin Heideggerdir. Heideggerin bir Alman ar
28

kadann bana sylediine gre bir gn Heideggeri grmeye gittiinde onu Suzukinin kitaplarndan birini okurken bulmu. Heidegger Eer bu adamn syledikle rini doru olarak anlayabiliyorsam, onun yazdklar be nim de btn kitaplarmda anlatmaya altm ey ler, demi. Bu szler belki kendi dncelerinden baz larna baka bir kitapta rastlamaktan ileri gelen co kunlukla sylenmi biraz abartlm szler de olabilir; Kukusuz Heideggerin felsefesi, havas, yaps ve kay naklar bakmndan kkne kadar Batldr. Onda olup ta Zen de olmayan pek ok ey vardr. Ama Zende Hei deggerde olanlardan ok daha fazlas vardr. Bununla birlikte birbirlerine hi mi hi benzemeyen iki ayr kay naktan gelmelerine karn aralarnda benzer noktalar bulunmas gerekten artcdr. Heideggerin retisi en ksa yoldan yle zetlenebilir; Bat felsefesi byk bir yanlg iindedir. Zihnin akl ve duygu diye ikiye blnmesi insan Varlktan da kendi Varlndan da ay r drmtr. Bu yanlg gerei aklla ayn yerde ara maktan (Platon) balar; bylelikle doal dnya zihnin karsna konmu bir nesneler alan oluyor, bunun so nucunda da nesneler bilimsel ya da uygulama yollu tar tp bimelerle yararl yolda kullanlyor. Yirmi be yz yllk Bat fiziktesi Platonun aklclndan Nietszsche nin Gllk stencine (Will to Power) doru yol almtr. Bu arada da insan gerekten dnyann tekno lojik efendisi olmay baarmtr. Ama doann zorla ele geirilmesi insan Varla da kendi Varlna da ya banclatrm, giderek trmanan, giderek ileden kan bir Gllk stencinin egemenlii altna sokmu tur. Bl ve yen, Batl insann Varla kar yrtt tutum bu ilkeyle aklanabilir; ama bu t kuku suz bilgelie deil glle yardmc oluyor. Heidegger stne basarak artk bu gelenein dnemini tamamla
29

dn sylyor; bunlar sylerken admn bu gelenek ten dar atm olduunu anlyorsunuz. Acaba admn nereye atm? Dou geleneine mi ynelmi? Bu konu da syleyebileceim ey ancak Zene ok yaklam ol duudur. Eer bilim ve felsefedeki bu olgular Bat dnce sinde deiik yollar aldn gsteriyorsa ada sa nattakiler daha da yeni, daha da deiik duygulanma yol larnn aldn ortaya koyuyor. Tartmal ada sa nat konusunda belki deiik grler olabilir ama tar tma gtrmeyecek bir nokta, bu sanatn sanatta tu tuculuu yeleyenler asndan bir rezalet sayld ve gelenekle balar koparddr. ada sanatmzn y lesine akld, tuhaf ve artc bir grnm var ki nceki dnemin daha aklc Batl sanatndan btn btne kopmu olduu sylenebilir. Bu yz yln ressam lar, heykelcileri kendi geleneklerini brakp dnyann br yanlarndaki Dou, Afrika, Malinezya sanat lardan beslendiler. Burdan da anlalyorki Bat gele neinin kurallar artk en yaratc yelerini doyurmu yor; Bat geleneini iine koyduumuz kalp ierden gelen basn yznden atlam. ada resim Batl insann gcn ve hareketliliini aa vurduu bo yutlu uzaydan kendini kurtaryor; Batl insann da- dnklnn en yce ve deimez simgesi olan nes neden de kendini kurtaryor, bizim Batl yaammzn tm akna kar gelerek znellii seiyor. Btn bun lar yalnzca tedirginlikten, kar gelmek isteminden ge len eyler mi? Yoksa yeni bir anlayn yolda olduu nun belirtileri mi? Gemite resimde byle yeni akm larn ortaya k ok kez arkadan gelen geliimlerin n belirtileri olmutur. Edebiyatta kukusuz yazar da ha aka yeni ve devrimci deiiklikler iin sesini yk seltebilir. rnein D. H. Lawrence gibi bir romancda
30

Bat kltrnn kansz, cansz aklclna kar kan bir sesle karlayoruz. Lawrence, eer her ie bur nunu sokan ve zbilinlilikten oluan akl Batl in sann tamir edilemeyecek derecede doayla olan ba lantsn koparyor ve gerek bir cinsel birleme ya pabilme olanan yokediyorsa bunu nlemek iin zihni silmenin, zihinsiz olmann gerekliliinden szediyordu. in alacak yan Lawrencein zihin siz olma nerisi Zen Budizmin bundan bin yl nce gelitirdii zihnin - yokluu (no - mind) doktrini ne yordamlayarak varmaya alan bir sezgiden baka bir ey deil. Zen ustalarnn Lawrenceden tek farkl olduklar yer onlarn ilkellie dmemeleri ve kanl can l olmay taplacak bir ilke durumuna getirmemeleridir. Burada Lawrencein yann tutarak anmsanmas ge rekli olan nokta Lawrencein iinde bulunduu klt rn bu gibi konularda kendisine hi yardmc olmad ve Lawrencein karanlkta kendi kendine yordamlaya rak bir yerlere varm olduudur. imdi de hi bir bil diri, ya da tezi olmayan baka bir edebiyat rneine geelim : ngilizce dzyaz trnde en nemli yapt bel kide James Joyceun Ulysses adl yaptdr. Bu kitap ylesine derinlemesine Doulu bir kitap ki, C. G. Jung beyaz derili insann ok uzun bir zamandan beri gerek sinim iinde olduu Kutsal Kitap diye niteliyerek bu kitab salk veriyor. Joyce iki harp aras dneminin ger ei gzel ve kart irkin ve iren diye birbirinden ayr blmlere koyan estetik anlayn ykt. Ulysses, Doulularn zihninde olduu gibi aydnlk karanlk, g zel irkin, yce aalk gibi kartlklar bir araya ge tiriyor. Bu yaptn temel gesi-ister estetik adan ol sun, ister ahlk asndan olsun - ikicilie kollarn a mayan bir yaam kabullenmektedir. Burada sz konusu ettiim bilimle, felsefeyle ve sa
31

natla ilgili btn bu olgularn dikkatle aratrlarak se ilmi olgular olduunu saklamayacam. Gene de by le hepsi bir araya konulunca btn bu olgular yle il gin bir rastlantlar btn oluturuyor ki, insan bir an ap kalmaktan kendini alamyor. Olaylar byle birbirlerine kout yollara girince ve bir yandan da be lirli bir zaman iinde de deiik alanlarda bu kadar i ie bir arada bulununca onlara kolay kolay anlamsz rastlantlar gzyle baklamaz. Tam tersine anlaml be lirtiler olarak bakmak gerekir : Bu olgudaki belirtiler Batnn kendi derinliinde yeni yeni yaantlar dene dii, kendi ilkelerinin kartlarn da yaantlatrmaya baladdr. Bu yeni ortamda Zen Budizm gibi bir ko nuya ilgi duyulmas bo bir egzotik heves diye damga lanamaz, nk bu konu ruhun gnlk ekmeiyle ilgili, gnlk yaammzda uygulanabilir bir konudur. Bu deiimler konusunun gerekten zc, elikili yan btn bu deiimlerin kltrmzn en st ve en derin dzeylerinde olumu olmasdr. kisi arasndaki katlarda her ey eskisi gibi srp gidiyor. Sanatnn, filozofun, kuramc bilim adamnn bulgular dnda Ba t, genel ve d yaamnda gene eskisi kadar belki eski sinden bile daha Batl. Aygtlar, trafik durmadan artp oalyor. Amerikan yaam biimi (ya da Rus yaam bi imi) btn yeryzne yaylyor, yaam daha da d nk yapma tekniinin yldan yla daha ustalkl, daha kurnaz yollar bulunuyor. Btn bunlarn ortaya koy duu ey Batl insann ne kadar elikili bir yaratk durumuna gelmi olduudur. En son olarak teknoloji eline Hidrojen bombasn da verdi. Varlnn yalnz bir blmnde yaayan bu yaratk imdi onunla kendini de dnyay da uurmak gcne de sahip. En basit saduyu yle bir durup iimize bakmamz neriyor. William Barrett
32

ZEN BUDZMN ANLAMI

ZEN NEDR?

Hakuin'in kendi elinden resmi, 18. yy.

zet olarak Zen, insann kendi i varln, i yap snn derinliini grebilme sanatdr; bamllktan z grle gtren yoldur. Bize dorudan yaam emesin den ime olana verir, bylece de biz insanlarn lml yaratklar olarak hemen hemen kesintisiz, srekli ac ekmemize neden olan boyunduruklardan bizi kurtarr. Hepimizin iinde yeterli oranda ve doal olarak var olup da normal koullar altnda etkin olabilmek iin uygun bir yol bulamadndan skp kalm, yamulmu olan enerjinin aa kmasn salad sylenebilir. inde gizemli bir gc saklayan u gvdemiz, bir akmlatre benzer. Bu gten gerei gibi yararlanl mazsa bayatlar, giderek etkinliini yitirir; ya da bozu lur, dzenden kar, bozuk dzen alr. Bunun iin Zenin amac aklmz karmaktan, zihinsel olanakla rn yeterince kullanamayan bir yarm adam, bir kt rm olmaktan bizi kurtarmasdr. zgrlk dediim za man anlatmak istediim ey, iimizde doal olarak var olan btn yaratcla, iyilie dnk tepilere kendile rini aa vurmak olana tanmak anlamndadr. Mut lu olabilmek, birbirimize sevgi duyabilmek iin btn
35

yeteneklerimiz var da, genellikle bu geree gzlerimizi kapyoruz. evremizde grdmz btn bu ekime ler, bu iti-kakn kkeninde cahillik yatyor. te bu nun iin Zen bizden, imdiye kadar bize kapal kalm ve cahilliimiz yznden dlemeye bile olanak bulama dmz alanlar grmemizi salayacak, Budistlerin de yimiyle, nc gzmz amamz istiyor. Cahillik yznden olumu bulutlar, sisler bir kere dalrsa gk lerin usuz bucakszl gzlerimizin nne seriliverir. Bylelikle ilk kez kendi varlmzn i yapsn grp tanyabiliriz. O zaman yaamn ne olduunu kavraya bilir, bir kr dv ya da kaba glerin rastlantsal bir gsterisi olmadn anlayabiliriz. Bunun yannda ya amn asl gerek amacn kesin olarak bilemesek de yaamn iinde bizi son derece mutlandran, yaad mz srece soru sormadan, ktmser kukulara kapl madan yetinebileceimiz bir ey olduunu da farkedebiliriz. imiz yaamla dopdoluyken de yaamn biliine tam olarak uyanmadka u anda ortaya kmam da olsa, imdilik uykuda da olsa, yaamn iinde var olan elikilerin, ekimelerin ne denli nemsenmesi gerek tiini anlayamayz. Ama er ge yaam gslememizin, en zorlu, en kark bilmecelerini zmemizin zaman ge lecektir. Konfiyus On be yanda zihnimiz aratr maya, incelemeye ynelir, otuz yanda nerede duraca mz biliriz demi. Bu sz inli bilgenin en bilgece sz lerinden biridir. Btn ruhbilimcilerin onun bu szle rini onaylayacaklarndan hi kukum yok. Gerekten aa yukar onbe ya, genlerin evrelerine aratrc gzlerle bakmaya baladklar, yaamn anlamn anla maya altklar yatr. O zamana kadar zihnin bilin alt blmnde sk sk korunmakta olan btn ruhsal
36

gler hemen hemen bir anda birdenbire boanverirler. Bu boanma ne kadar hzl, ne kadar bayr aa olursa o derece uzun sreli ya da sresiz olarak zihnin denge sini bozabilir. Gerekten ergenlik anda ortaya kan ruhsal yknt durumlarnn o kadar ok oluu bu ne denlerle zihinsel dengenin yitirilmesine balanabilir. Olaylarn ounda bozukluk pek ar olmayabilir ve bu nalm derin izler brakmadan yok olabilir. Ama baz kim selerde ya yaradltan gelen eilimler ya da evresel et kilerin zihinlerini biimlemi olmas yznden ruhsal uyanm srasnda kiiliklerinin en derin yerlerini bile etkileyecek alkantlar olur. Bu yata sizden her zaman iin geerliliini srdrecek bir evet ya da hayr yantndan birini semeniz bekleniyor. Konfiyusun aratrma, inceleme diyerek anlatmak istedii ey ite bu seimdir. Konfiyus kitaplarda yazl olanlarn ara trlp incelenmesinden deil, derinlemesine yaamn giz lerinin aratrlp incelenmesinden sz etmek istiyor. Genellikle i atma sonunda varlacak sonu her zaman iin geerliliini srdrecek bir evet yantdr ya da olacan olmasna boyun emek, kar koymamak tr; yaam ktmserler iin bile olumsuz yanndan tu tulmu, deerlendirilmi bile olsa, ne de olsa bir onama, bir olumlamadr. Ama gene de u dnyada duygulu kimseleri br yne evirecek ve Andreyevin nsann Yaam adl kitabnda yapt gibi ylece bartacak bir eyin de var olduunu yadsyamayz. Bize verdiin her eye lnet olsun; doduum gne de, leceim g ne de lnet olsun; ey deli bozuk Yazg! Her eyi surat na gerisin geri frlatp atyorum; lnet sana, lnet sa na, lnet! Bu lnetlerimle sana stn geliyorum. Bana daha baka ne yapabilirsin?.. Son anmda da senin o eek kulaklarna, lnet sana! Lnet, diye haykraca
37

m. Bu szlerle yaam korkun bir biimde sulan yor, yaama tam anlamyla kar klyor. nsann bu dnyadaki yazgsnn en karamsar biimde izilen bir resmi bu... Hi bir iz brakmamak, gerekten doru bir sz, geleceimiz konusunda tek bildiimiz zerinde yaadmz bu dnya da iinde olmak zere hepimizin geip gidip yok olacamz. Kukusuz bunlar karamsar l hakl gsterecek nedenler. Yaam oumuzun yaad biimiyle ac ekmek, tasalara katlanmaktr. Bu gerei yadsyamayz. Yaam bir iti kak, bir atma, bir ekime olduu srece acdan, tasadan baka bir ey getirmiyor. atma de mek iki kart gcn tekine stn kmak iin sava malar demek deil mi? Savata yenik dmenin sonu cu lm olabilir; dnyada en korkulacak eyse lm dr. lm yenilgiye uratlsa bile insan yalnz kalr. Yalnzla katlanmaksa atmay srdrmekten bile daha katlanlmaz bir ey... nsan bunlann bilincinde olmayabilir, duyularn salad anlk zevklerin, keyifle rin tadn karmann peinde olabilir. Ama bunlann bilincinde olup olmamak yaam gereini deitirmez. Krler direnle gnein varln yadsyabilirler, ama byle yaparak gnei yok edemezler. Gneyin kzgn gnei acmaszca onlar kavurabilir, gereken nlemleri almazlarsa bu dnyadan silinip giderler. Buda, birincisi yaamn ac ekip tasalara katlan mak olduunu vurgulayan Drt soylu gerei ortaya koyduu zaman ok haklyd. Hepimiz bu dnyaya ba ra ara, bir anlamda kar koyarak, kar karak gelmiyor muyuz? Ana karnnn scak yumuak ortamn dan sonra bu souk, engellerle dolu evreye kvermek en azndan acl bir rastlant. Byme, acy da yann da getiriyor. Di karma az ya da ok acl bir sre...
38

Erginlik (blu) zihinde de, gvde de birtakm alkan tlara neden oluyor. Toplum ad verilen organizmann da gelimesi acl byk deiimlerle olabiliyor. a mzda da byle acl doum sanclarna tank oluyoruz. Sakin sakin oturup bunlarn kanlmaz eyler olduu nu, her yeni yapnn eski dzenin yklmasn gerektir diini, bu acl ilemlerden kurtulmann bir yolu olma dn dnebiliriz. Ama byle soukkanl, aklc zmlemeler bu ilemlerin bizi srkleyecei acl duy gularn gcn azaltmaya yetmez. Sinir dokumuza y lesine acmaszca ilemi olan ac giderilemez. Bu konu da ne dersek diyelim, yaam acl bir iti-kak, bir bo uma, ekimeden baka nedir ki? Bunun byle olmas, yazgnn deitirilmez izgisi. Ne kadar ok ac ekilirse karakter de o kadar derin lemesine geliiyor. Karakteriniz ne kadar derinlemesine geliirse yaamn gizemlerine o kadar derinlemesine gi rebiliyorsunuz. Btn byk sanatlar, btn byk din nderleri btn byk toplum dzeltimcileri (re formcu) ok defa gzyalaryla, kanayan yrekleriyle, gzpeklikle srdrdkleri bu savamlarn en zorlula rndan baaryla kmlardr. Ekmeinizi acyla, gnl zntsyle, kaygyla kazanmadka gerek yaamn tadna varamazsnz. Mencius, Tanr bir kimseyi eksik siz, yetkin bir insan yapmay aklna koydu mu, sonunda btn acl snavlardan baaryla kabilmesi iin onu akla gelebilecek her trl deneyden geirir dedii za man ok haklyd. Bana her zaman Oscar Wilde, karsndakileri etki lemeye alan yapmackl bir kimseymi gibi gelir. B yk bir sanat olabilir ama onda benim zevkime uyma yan bir ey var. Gene de De Profundis'te Bu son aylar iinde korkun glklerle, skntlarla boutuktan son
39

ra acnn derinliklerinde sakl retilerden bazlarn an lamaya baladm. Din adamlar ya da szleri derin an lamna bakmadan kullanan baz kimseler ac ekmek ten sanki bir gizemmi gibi sz ederler. Gerekten Tanr sal bir aklama var acnn iinde, insan daha nceleri anlayp, ayrt edemedii eyleri ayrp anlamaya bal yor, tarihin tmne baka bir bak asndan yakla yor. diye haykryordu. Bu szlerden mahpusluk ya amnn karakteri zerinde nasl yceltici bir etki yap m olduunu gzleyebiliyoruz. Eer yazarlk mesleinin banda benzer bir deneyden gemi olsayd imdiki du rumda vermi olduklarndan ok daha stn yaptlar verebilirdi. Varlmz benlik ekirdeinin evresinde oluuyor. inde mahpus olduumuz benlik kabuunu atlatp dna kmak hemen hemen olanaksz. Bizim bu ka buu ocukluktan, ta bu dnyay brakp gittiimiz ana kadar srekli olarak tayp durdurduumuzda kuku yok. Gene de bu kabuu atlatabilmemiz iin birok fr satlar var elimizde ve bunlarn ilki ve en by de ergenlik anda... Bu ada ilk defa ben, kendi dn da bir kimseyle gerekten ilgilenmeye balyor. Bu sz lerimle cinsel sevgiyi sz konusu etmek istiyorum. Ben lik btnln, birliini srdrrken bir yandan da iinde bir blnme duygusu beliriyor. imdiye dek y reinde uyur durumda olan sevgi gzlerini ap dorulu yor, bylece de byk alkantlara neden oluyor. n k sevgi hem bencil istekleri hem de benlii silip yok etmek isteini kkrtyor. Sevgi, sevdii kimsede benli in yok olup erimesini zorlarken, bir yandan da sevdii kimsenin yalnz kendisinin olmasnda diretiyor. te bu rada byk bir eliki var ve bu eliki yaamn byk bir alats (trajedi). Bu temel duygu insann ycel
40

mesinde Tanrsal bir ara olmalyd. Tanr alatlar in san yetkinletirip eksiksiz yapmak iin dzenler. Bu dnyada edebiyat oluturan yaptlarn byk ounlu u hep bu sevgi telinden ses karmaya alyor, gene de bu tr yazndan usanmyoruz ama imdi konumuz bu deil. Burada sras gelmiken anlatmak istediim ey iimizde sevgi uyanrken bir gz krpma sresince gz ucuyla eyann tesindeki sonsuzluu grp kaybet mi olduumuzdur. Bu bir anlk bak genleri yarad l zelliklerine, evre ve eitimin etkisine gre ya coumculua (romantizm) ya da aklcla (rasyonalizm) itiyor. Benlik kabuu atlatlp baka bir kimse ieri alnd zaman benlik kendini yadsm ya da benlik sonsuza doru ilk admlarn atm oluyor. Dinsel a dan burada sonluyla sonsuz arasnda, aklla daha yk sek yetenekler arasnda, ya da daha aka gvdeyle ruh arasnda zorlu bir kavgann olutuu sylenebilir. te itenlikle srdrlen bu ekime, bu bouma, a balama, bu zorlanma Konfiyusun insann o yata ne rede duracan bilebileceini syledii otuz yalarna kadar srp gidiyor. Artk bu yata dinsel bilin tam olarak uyanm oluyor, bu ekime, bu bouma, bu a balamadan kendini kurtarmak, bu zorlamalara bir son verebilmek iin insan her ynde her trl yolu aratr maya balyor. Kitaplar okuyor, bu konulardaki konu malara, tartmalara katlyor, vaazlar byk bir a lkla benimsiyor, birok dinsel uygulamalar ya da sis temler deniyor. Bu arada kukusuz bavurulabilecek bir yol olarak Zen de var. Zen sorunlarn sorununu nasl zyor? Her ey nce Zen, kitaplardan edinilecek bilgilerle deil
41

den

de kiisel yaantlardan kan gereklere dayanarak, dorudan, dolaysz olarak sorunlar zmlemeyi ne riyor. Sonluyla sonsuz arasndaki ekimenin srp gittii insan varlnn i yapsnn kavranabilmesi akldan daha stn bir yetenei gerektiriyor. Zen diyor ki, akl kendisinin yant bulamayaca sorular or taya atyor, bu nedenle bu sorulara yant bulabilecek akldan daha stn daha aydnlatc bir yetenein or taya kabilmesi iin akl (1) bir yana itmekten baka seenek yok. nk akln gnl esenliini bozan, huzur karan bir zellii var. Zihnin dirliini, esenliini bo zacak sorular ortaya koyuyor da ok kez bunlara doyu rucu, kandrc yantlar bulmakta baarl olamyor; ca hilliin verdii o mutlu i bar altst ediyor da onun yerine baka bir ey getirip bozduu dzeni yeniden sa layamyor. Cahillikten gelen yanlglar meydana kar d iin ok kez aydnlatc, k tutucu olarak nitele niyor. Ama gerek u : Zihni iine drd kmazlar dan kurtarabilecei yolu aydnlatmas her zaman akl dan beklenemiyor. Kukusuz akl en son, en doru zm gsterecek bir ara deil. Sonularnn ne olaca na, bir zm olup olmadna aldrmadan ortaya att sorular kendinden daha stn bir ey ksn da zsn diye bekliyor. Eer ortaya koyduu amazlar, kmazlar bir kerede, kesin ve amaz bir zme ula trabilecek yeni bir dzen getirebilme gcnde olsayd onlar Aristo ya da Hegel gibi bir dn adam bir kez
(1) Akl szc burada Intellect kavramn karlamak iin kullanlmtr. Intellect akln ilevlerinden biri olan akla vurup, yarglama sonucu anlama srecini belirleyen bir szck. TDK Ruh bilim szlnn nerdii karlk anlk. Gene de bu balam iin de dilimizdeki yaygn kullanm ne alarak akl szcnn uygun bir karlk olduunu sanyorum (evirenin notu).

42

bir sisteme baladktan sonra bir daha felsefeye gerek kalmayacakt. Oysaki dnce tarihi olaan st akl gc olan kimselerce kurulmu her dnce antn ar kadan gelenlerin ykmay baardklarn kantlyor. By le dnce antlar kurup sonra onlar ykmaya, konu ya salt felsefe asndan baknca kar kmak iin bir nedenimiz olmayabilir; nk anladm kadaryla ak ln yaps bunu zorluyor. Nasl nefes alp vermeyi durdurtamazsak ortaya yeni sorular karmak onlara ya ntlar aramak yollu felsefedeki gelimeyi de durduranla yz. Ama yaam konusuna gelince akln byle bir eye gc yetmi bile olsa en son ve kesin yant bulsun diye bekleyemeyiz. Yaamsal eylemleri felsefenin yaamn gizlerini aa kartmasn bekleyerek bir an bile gecik tiremeyiz. Gizler olduu gibi kalsa da biz yaamak zo rundayz. A adam yiyeceklerin tam bir zmlemesi (analiz) yaplsn, yiyecein iindeki her elemann ayr ayr besin deeri anlalsn diye bekleyemez. Alktan lm bir kimseye besinler konusundaki bilimsel bilgile rin bir yarar dokunmaz. Bunun iin de Zen en derin sorunlara zm bulmak iin akldan destek aramyor. Ortaya kabilecek gerein trne aldrmadan, ilk elden, aracsz, kiisel yaantyla gereklerin stne s tne yrmeyi amalyor. Pek sevdii bir rnekseme yle; ay gstermek iin bir parmaa gerek var, ama parma ay sananlara yazklar olsun! Bal eve getir mek iin bir sepet gerekli; ama bir kere balk sofraya geldi mi niin sepeti kendimize dert etmeli? te gerek nmzde durup duruyor onu ylesine dorudan plak ellerimizle yakalamalyz ki ellerimizin arasndan kayp kamasn. Zenin nerisi bu. Nasl doa hava boluu nu sevmezse Zen de gerekle aramza giren hi bir ey den holanmaz. Zenin grne gre gerek, gerek ola
43

rak ele alnnca sonluyla sonsuz arasnda, gvdeyle ruh arasnda bir ekime konusu kalmyor. Bunlar akln ken di iini yrtmek iin ortaya att yararsz, kurgusal ay rmlardan baka eyler deil. Bunlar ok nemseyenler ya da bunlar yaamn asl gerekleri sananlar parma ayn yerine koyanlardr. Acknca yeriz, uykumuz gelin ce de uyumak iin yataa gireriz. Sonluyla sonsuz bu rada nereden iin iine giriyor? Biz kendi kendimizle ve hepimiz ayr ayr bir btn deil miyiz? Yaam yaan d biimiyle de yeterli. Ancak kukular yaratan, keyif karan akl iin iine burnunu sokupta yaam ldrme giriiminde bulununca yaamay brakyoruz hep yaa maya balamak iin ya kendimizde, ya evre koulla rmzda bir eksiimiz varm gibi kurgulara kaptryo ruz kendimizi. Akl bir yana brakmalyz. Elbet akln da yararl olduu, ie yarad bir alan vardr. Ama braka lm da akl yaam adn verdiimiz akarsuyun akmn engellemesin. Eer bu akm izlemek istiyorsanz onun akna kar koymadan izleyin. Yaamn akm iinde olmas olgusu koullar ne olursa olsun nlenmemeli, bu aka kar konulmamaldr; elinizi iine daldrdnz anda saydaml yok olur, bulanverir, onun yzeyinde ta en batan beri grmekte olduunuz ve ta zamann sonu gelene dek greceiniz imgenizi grmez olursunuz. Zende de hemen hemen Nichiren Budist Okulun daki drt ana zdeyie karlk tutabileceimiz drt ana bildiri var. Yazlara, szlere balanmadan Kutsal yazlarn dnda zel bir iletiim nsan ruhuna dorudan bir yaklam Gerek yaradln tanyp Budala ulamak Bu szler bir dinsel sistem olarak Zenin btn retisini zetliyor. Kukusuz bu yrekli szlerin tarih
44

sel bir tabana oturduklarn gzden karmamak gerek li. Zenin ine tantrld dnemde Budistlerin byk ounluu fiziktesi sorunlar tartmay hemen hemen bir tiryakilik durumuna getirmilerdi; ya da yalnzca Buda'nn ortaya koyduu ahlaksal kurallara uymakla veya dnyalk eylerin gelip geiciliini gzlemekle ge irilen tembelce bir yaamla yetinmilerdi. Ama hi bi risi, akln ya da zihnin imgeleme gcnn bu bo a balarnn tesinde akmakta olan asl byk yaam ger eini kavramay baaramamlard. Bodhi-Dharma ve ardllar durumun bylesine ackl olduunun farkna vardlar. Bu nedenle de yukarda belirttiimiz Zenin drt ana bildirisini dzenlediler. Bu szlerle en ksa yol dan Zenin insana i varlnn yapsn tantmak iin kendine zg bir yolu yordam olduunu gstermeyi amalyorlard. Ta ki insan i varlnn yapsn tan yp Buda'la ulaabilsin; bylece de akln neden oldu u elikiler ve karmaa daha st dzeydeki bir btn leme iinde uyum iine girebilsin. Bu nedenledir ki Zen hi bir zaman aklamaz, iaret etmekle yetinir, ne lf ebeliine bavurur, ne de genellemelere giriir, yalnz ele gze gelir somut ger eklerle ilgilenir. Mantk asndan baknca Zen eliki lerle, gereksiz yinelemelerle dolu gibi grnebilir. Ama Zen her eyin stnde kalmay, kendi yolunda kaygusuzca ilerlemeyi baarr, bir Zen ustasnn u szlerle ok iyi dile getirdii gibi Bohasn ucuna ast, ken di yonttuu sopas omuzunda, ardarda ykselen da lar bir bir aar gider. Manta kar kmaz, yapt tek ey, gerisinde kalan her eyi kendi yazgsyla ba baa brakp gereklerin yolundan yrmektir. Mantk kendi ilerini brakp da Zenin yrd yola girmeye kalkacak olursa o zaman kendi ilkelerini aka ve se
45

sini ykselterek ortaya koyar ve ieri zorla girmeye kal kan zorbay da tuttuu gibi dar atar. Zen hi bir eye dman deildir, Zenin amacna ulamasnda bazan yardm dokunabilecek olan akla kar kmas iin de hi bir neden yoktur. Zenin yaamn temel gerekle rine dorudan, dolaysz yaklamn, rneklemek iin aadaki ykleri setim : Rinzai (2) (Lin-chi) bir gn yle bir vaaz vermi: Duyu organlarnzn kapsndan girip kan, plak eti nizin ardnda saklanan n san olmayan gerek bir adam yayor. Bu olguyu grmemi olanlar bakn! Ba kn! demi. Bir kei gelip sormu. Peki kimmi o n san olmayan adam? Rinzai hasr sandalyesinden fr lam, keiin yakasna yapp balam barmaya, Sen syle! Sen syle! kei duraksayp ne syleyeceini bi lemeyince usta yakasn brakm Meer o n san ol mayan adam ne deersiz bir ktkm? demi ve doru odasna gitmi. Rinzai rencilerine kar kaba ve ak szl tutu muyla n yapm bir ustaym genellikle yle yumuak huylu, gevek ustalarn zellii olan dolayl, dolambal yntemleri hi sevmezmi. Bu ak szlln herhalde Budizmin temel ilkesi nedir diye soru sorduu iin kez dayak yedii ustas Obakuya (Huang-Nieh) borlu olmal. Zenin soru soranlara tokat basp tartaklamak tan baka bir ey olmadn sanmak kukusuz byk bir yanl olur. Eer bunlar Zenin temel eleri olarak alrsanz ay parmak sanan adamn dt kadar b yk bir yanlgya dm olursunuz. Her ey iin bu byledir ama zellikle Zende d grnmler, d gs teriler en son ve kesin gerek olarak alnmamaldr. B(2) Zen Budizm Rinzai Okulunun kurucusu (lm 867).

46

tn bunlar gerekleri arayacamz yolu parmakla gs termeye yarayan eylerdir. Onun iin bu iaretler nem lidir, onlar olmadan pek ileri gidemeyiz. Gene de bir tu zak ana benzeyen bu eylere bir kez takldnz m so nunuz geldi demektir; bir daha Zeni anlamanz olana kalmaz. Bazlar Zenin sizi bir mantk tuzayla ya da szcklerden kurulmu bir kapanla yakalamaya a ltn sanabilirler. Bir kere ayanz kaymayacak ol sun, sonsuza dek kendinizi kurtaramazsnz, yreinizin elde etmek iin ylesine rpnd zgrlnz bir daha kazanamazsnz. Rinzai hepimizin nnde durup duran eyi maa kullanmadan dorudan elleriyle yaka lamay baarm. Eer srekli olarak saydamln sr dren bir nc gzmz alvermi olsa Rinzainin bizi nereye gtrmek istediini kesinlikle grp anla yabileceiz. Bunun iin de her eyden nce Ustann benliine girmeli oradaki adamla tanp anlamalyz. Ne kadar sz edilirse edilsin szlerle yaplacak akla malar bize kendi i varlmz tantmaya yetmez. Ne kadar aklamaya alrsanz o kadar anlamay zorla trr. Kendi glgenizi yakalamaya almak gibi bir ey bu. Siz yakalamak iin arkasndan kotuka o da ayn hzla sizden kaacaktr. Bir kere bu gerei kavrayabil diniz mi o zaman Rinzainin, Obakunun benliine gi rebilir onlarn. O sert grnmlerinin ardnda ne ka dar iyi yrekli olduklarn deerlendirebilirsiniz. Tang soyu dneminin sonlarna doru yaam bir Zen ustas olan Ummon (3) (Yun-men) kendi nemsiz varl da iinde olmak zere tm evreni oluturan ya amn temel elerini renebilmek iin bir bacandan olmutu. Ummon, Rinzainin ilk rencilerinden biri olan
(3) Zen Budizm Ummon Okulunun kurucusu (lm 996).

47

retmeni Bokuju'nun (Mu-chou) yanna girebilmek iin kez gitmek zorunda kalm. Usta Adn ne? di ye sorunca Adm Bun-yen (Wen-yen) diye yant ver mi. (Ummonun asl ad Bun-yenmi, Ummon sonra lar yaad manastrn adym.) Gerein peinde bir aray iinde olan kei tam ieri girerken usta yle bir gsleyip yakasna yapm. Konu! Konu! di ye diretmi. Ummon duraksaynca Seni gidi on para etmez herif! diyerek kapdan dar itmi, kapy da olanca hzyla kapaynca Ummonun baca kapnn arasnda kalp krlm. Bacann krlmasndan duy duu iddetli ac adamcazn hayatn en byk ger eklerine uyanmasn salam. Ondan sonra bir eyler reneceim diye unun bunun peinde dolaan, ken dini acndrmaya alan zavall bir kei olmaktan vaz gemi; bacan yitirmek pahasna da olsa gerei by lece kavram olmak kaybn fazlasyla karlam. Um mon bu konudaki tek rnek deildir. Zenin tarihinde gerei bulabilmek iin gvdesinin bir parasn feda etmeye istekli olan pek ok kimseye rastlanyor. Konfiyus Eer bir adam sabahleyin Taoyu anlamay ba arrsa ayn gnn akam lm de olsa bunu kutla nacak bir yaam diye niteleyebiliriz, demi. Baz kim seler yle rastgele yaamakla, bitkisel ya da hayvansal yaamla karlatrnca asl gerei kavrayabilmi ol mann daha deerli olacann duyarllndadrlar. Ama bu dnyada yazk ki ne kadar ok cahillik ve nefis d knl amurunda yuvarlanan yaayan cesetler var. Bu alayl aalatc szler neden? Bu acmaszlk grnm neden? Zenin anlalmas en g olan yan buras. Ummon bir bacandan olmay haketmek iin ne gibi bir yanl yapmt? Ummon aydnlanmak iin
48

ustasndan yardm isteyen, byk bir itenlikle gere in peinde koan bir keiti. retmeninin ona Zenin ne olduunu retebilmesi iin kez geri evirmesi, kapy araladktan sonra da insanla smayacak bi imde, ylesine hzla kapatmas m gerekliydi? Ummon un o kadar istekle renmek istedii Budizmin asl ger ei bu muydu? Ama iin asl artc yan, sonucun ikisinin de isteklerine uygun dmesi. retmen ren cisinin kendi varlnn gizlerine bir igr kazanm ol duunu grp kvan duyuyor; renciye gelince o da kendisine yaplm olan her eyden honutluk duyuyor. Akas Zen dnyann en akl almaz, en anlalmaz e yi. Bunun iin daha bata Zenin mantksal zmlere, aklc ilemlere konu yaplamayacan sylemitim. Zenin varlmzn en i, en derin yerinde dorudan, aracsz, kiisel yaantya dntrlmesi gerekli. Tp k karlkl konmu iki lekesiz ayna nasl birbirlerini yanstyorsa bizim i varlmzla gerek de kar kar ya gelebilmeli. Ancak bu byle olunca yaam yakala yabilmemiz, gerein nabz atlarn duyabilmemiz ola nak iine girer. Bu salanana dek zgrlk bo bir szckten ileri bir ey olamaz. lk hedef btn sonlu varlklarn ken dilerini baladn farkettikleri balardan, boyunduruk lardan kendimizi kurtarmaya almaktr. Eer elimizi kolumuzu balayan cahilliin zincirlerini koparamazsak kurtuluu nerede arayabiliriz? Cahilliin zincirleri akl dan ve nefse dknlkten gelen zorunluluklardan olu uyor. Onun iin bu zincirler zihnimizden geen her d nceye, iimizde barndrdmz her duyguya taklp kalyor, zincirleniyor. Zen ustalarnn pek yerinde yap tklar bir benzetiyi kullanrsak bunlar slak amarlar gibidir, gvdemize yapp kaldklarndan kolay kolay
49

karp atamayz. Eit ve zgr douyoruz, toplum sal ya da siyasal adan bunun anlam ne olursa olsun, Zen bu szn insann ruhsal yaps konu edildiinde yzde yz doru olduunu savunuyor. Elimize ayam za dolandn farkettiimiz btn zincirler, kelepeler yaamn gerek koullarn cahilliimiz yznden anla yamamamz, deerlendiremememiz nedeniyle sonradan elimize ayamza dolanm, taklm eyler. Ustalarn cmertesine, iyi yreklilikle bir zm, bir yant ara yanlara sunduklar, ister szl olsun, ister uygulama yntemleri gstermek yoluyla olsun, onlar esenlie karmay hedef alan nerilerinin amac balangta var ken sonradan kaybetmi olduumuz zgrlklere bizi yeni batan kavuturmaktr. Bunun byle olduu da zgrlk, ne trden olursa olsun, birtakm lk kalplarna sokulmadan, kiisel yaantyla ve salt in sann kendi abasyla gerekletirmedike tam olarak anlalamyor. Zenin en son ve kesin grn yle zetleyebiliriz : Sonluyla sonsuz arasnda daha en ba tan beri bir elikiye gerek yokken, o kadar istekle bul maya altmz i bar hep ortada durup dururken, cahilliimiz yznden ille kendi benliimizde sonluyla sonsuz arasnda bir kesinti bulacaz diye kendimizi k mazlara srklemekteyiz. Sotoba (So tung po) bu d nceleri aadaki dizelerde yle dile getirdi : Lu danda sisli bir yamur yayor, Che-Chiangysa dalgalar dvyor; Orada olup da bunlar grmediinize, Kukusuz acnp duruyorsunuz zlemle. Ama bir kez orda olup evin yolunu tuttunuz mu, Lu danda yaan sisli yamur, Chi-Chiang dven dalgalar, Her ey, her ey ne kadar olaan geliyor size.
50

Seigen Ishinin (Chin-Yuan Wei-hsin) u szleri de ayn gr yanstyor : Bir kimse Zen renmeye balamadan ona dalar da gibi, rmaklar rmak gibi grnr; iyi bir ustann retisinden yararlanarak Zen gereine bir igr kazanmaya balaynca ona artk dalar da gibi, rmaklar rmak gibi gzkmemeye ba lar. Ama en sonunda gerekten tam aydnlanmaya ula nca gene dalar da gibi, rmaklar rmak gibi gr nr. Dokuzuncu yzyln ikinci yarsnda yaam olan Bokujuya (Mu-chou) bir kez sormular, Her gn giy silerimizi giymek ve yemek yemek zorundayz. Bu zo runluluktan nasl kendimizi kurtarabiliriz? Usta Gi yiniyoruz, yiyoruz diye karlk verince, soruyu soran, sizi anlayamyorum, demi. Mu-chounun d y le : yleyse giysini giy, yemeini de ye. Zen her zaman somut gereklerle ilgilenir, genelle tirmelerden zevk almaz. izdiim ylan resmine gerek siz ayaklar takmak istemem ama Bokujunun bu sz leri zerine felsefe yapmaya kalksam yle syleyebili rim : Hepimiz sonlu yaratklarz, zamann ve uzayn d nda yaayamayz; topraktan yaratldmzdan son suzu kavrayabilmemiz olana yok. Kendimizi varolu un snrlamalarndan nasl kurtarabiliriz? Her halde soru soran keiin aklnda olan buydu. Usta da bu so ruya verdii yantta : Kurtuluun sonlu olan eylerde aranmas gereini, sonlu eylerin dnda bir sonsuz ola mayacan ortaya koymu oldu. Eer alglar tesi, a kn (transcendental) bir ey aryorsanz bu sizi gre celi (izafi) dnyadan koparacaktr. Byle bir eyse ken dinizi yoketmekle ayn eydir. Her halde varlnz yok etmek pahasna kurtuluu aramyorsunuzdur. yleyse
51

yiyip iiniz, sizi zgrle gtrecek yolu yiyip ierek bulunuz. Bu yant, soruyu sorann anlayn ayordu. Onun iin de ustann ne demek istediini anlamadn gizlemedi. Bunun zerine usta da sz yle demeye getirdi. ster anlam ol, istersen olma, farketmez. u sonlu dnyada sonlu eylerle yaamn srdrmeye bak. Eer yemek imekten vaz geer ya da sonsuza erimek gibi amalar gderek kendini souktan koruyamazsan lp gideceinden kukun olmasn. Ne kadar zorlanr san zorlan, Nirvanay Samsarann (doum lm dn gs) dnda bulamazsn. ster aydnlanm bir Zen ustas ol ister kara cahil ol hi kimse doal ad verilen yasalarn zorunluluundan kendini kurtaramaz. Mide si bo olunca aydnlanm Zen ustasnn da kara cahi lin de karn ackr. Kar yanca ikisinin de zerlerine fazladan bir yn fanila giymeleri gerekir. Onlarn her ikisinin de salt maddesel bir varlk srdrdklerini sy lemek istemiyorum. Ama ruhsal geliimleri ne olursa olsun, olduklarndan baka bir ey olamazlar. Budist kutsal yazlarnda maarann karanl ruhsal igr nn mealesi yaklnca aydnla dnr diye yazldr. Bylece kukusuz karanlk denen bir ey dar atlp da onun yerine aydnlk denen baka bir ey getirilmi olmuyor. Aslnda aydnlk ve karanlk daha en batan beri zde bir ve ayn eylerdir. Birinden tekine deiim iten ie ve znel olarak oluur. Sonlu ve sonsuz ya da sonsuz ve sonluda da bu byledir. Aklc adan baknca ayr ayr eylermi gibi onlar kavramaya zorlanm da olsak bu ikisi birbirlerinden ayr eyler deildir. Man tk asndan yorumlannca Bokujunun soru soran ke ie verdii yantn arkasndaki dnceler bunlar ol mal. Bizim yanlmz gerekte ve kesinlikle tek olan eyi ikiye blmeye almamzda. Yaam yaadmz
52

biimiyle tek deil mi? Niin onu akln acmasz ve ldrc bayla paralara doruyoruz? Keiler Hya Kujo Nehandan (Pai-chang Nich pan) bir vaaz vermesini istedikleri zaman imdi tar lada aln sonra size Budizmin en nemli konusundan sz ederim demi. Keiler de ustann dediini yapm lar. Sonra vaaz dinlemek iin toplandklarnda usta bir ey demeden kollarn ap ileri doru uzatm. Belki de her ey bir yana, Zende gizemli bir ey yok. Her ey gzlerinizin nnde. Eer yemeinizi yer, temiz te miz giyinir, tarlada alp pirincinizi ya da sebzeleri nizi yetitirirseniz sizden istenen her eyi gerekletir diniz, sizin kiiliinizde sonsuz gerekleti demektir. Na sl m? Bojukudan Zenin ne olduu sorulduu zaman bir Sutradan Sankskritce bir sz sylemi, Mahapraj na paramita! Soruyu soran bu yabanc sz anlamak taki yetersizliini saklamaynca usta yle bir yorum yapm : Onca yl giydikten sonra cbbem param para oldu Salkm saak sarkan paralarn da rzgr alp bu lutlara gtrd Sonsuz bylesine fakir bir dilenci mi? Ne olursa olsun bu konuda gzden karmamanz gereken bir ey var : Kiiliinizin btn gcyle sr dreceiniz bir savam sonucunda i bar ancak fa kirlik iinde gerekletirebileceiniz gerei. (nk i bar ancak insan fakirken olabilir.) Aylaklktan, adam sendeci bovermilikten bir honutluk elde etmeye a lmak aalanacak bir davran olarak bilinmelidir. Bunda Zen yoktur, tembellik vardr, bitkisellik vardr. Savam olanca g harcanarak erkeke yrtlmelidir.
53

Bu byle olmadan elde edilecek i bar yalancsdr, tak lididir. Kkl, dayankl bir temele oturmaz. kacak ilk frtnada yerle bir olacaktr. Zenin bu konudaki gr leri adamakll kesindir. Zenin gizemci tutumunun ya nnda bir de ahlk asndan da dimdik, eilmez bir tutumu olmasn yaam savan gzpeklikle, yrek lilikle gslemi olmasna balayabiliriz. Onun iin Zene ahlk asndan karakterin yeni batan yaplmasn amalayan bir yol gzyle bakabi liriz. Bizim gnlk yaammz ruhumuzun en derin yer lerinde bir kargaa yaratmadan kiiliimize ancak ke narndan deip geiyor. Dinsel bilin uyanm olduu zamanda bile, oumuz, gnlk yaammz ruhumuzda zorlu, acl bir ekimenin iz brakmasna neden olma yacak biimde hafife alrz. Her eyin yzeyinde yaa yabilmek iin byle yaratlmz. Zeki, parlak ve daha bilmem ne olabiliriz ama yaptmz, ortaya koyduu muz eyler derinlikten, itenlikten yoksundur. En derin duygularmza karlk vermez. Baz kimseler karakter lerinin derinlikten yoksun olmas, derin i yaantlar dan gememi olmalar yznden yarm yamalak, tak lit eyler dnda bir ey yapmaya, yaratmaya btny le yeteneksizdirler. Zen ncelikle dinsel bir yol olmakla beraber bir yandan da bizim ahlksal karakterimizi yo urup biimler. Belki yle demek daha uygun olur; derin bir i yaant ister istemez kiiliimizin ahlk sal yapsnda da bir deiimi zorlar. Bunu nasl yapar? Zenin gerei yle bir gerek ki onu derinlemesine anlamak istediimiz zaman ok kez uzun ve srekli bir uyanklk isteyen bir aba, bir ekime, bouma dan gemeyi gze almalyz. Zen yolunda eitim gr
54

m olmak kolay bir ey deildir. Bir Zen ustas, Bir kei yaamn ancak gl karakter yaps olan bir kimse baarabilir, devlet ynetimini stlenmi bir baka nn bile her zaman baarl bir kei olacan sanma mal, demi. (Hemen urasn belirtelim, inde devlet ynetiminde grevli bir bakan olabilmek bir insann dnyada bekleyebilecei en byk baardr.) Bunun byle olmasnn nedeni kei yaamnn sk bir ileke lii gerektirmesinden deil, bunun iin bu kimsenin ma nev glerini en yksek noktasna kadar gelitirmesini gerektirmesindendir. te Zen ustalarnn btn szle ri, davranlar byle bir noktadan geliyor. Onlarn ama c kukusuz szlerini, davranlarn anlamamz g letirmek, zihnimizi kartrmak deil. Btn bu szler, davranlar derin yaantlarla dolup tam bir ruhun aknlklardr. Onun iin bizler de ustalarn ulatk tan yksek noktalara erimedike yaam gereine ay n geni ufuktan, tepeden bakamayz. Ruskin diyor ki: Hi kukunuz olmasn eer kitabn okuduunuz yaza rn bir deeri varsa yazdklarn yle hemen kolaycack bir solukta anlayamayacaksnz. Evet bu byle. Ne ya parsanz yapn uzun bir sre size tam olarak yazdkla rnn anlamn aklamayacaktr. Bunun nedeni anlat mak istedii eyi gl, anlaml szcklerle syleyeme mi olmasndan deildir. Onu daha fazla anlatamyor, daha da artc olan yan u; asl anlatmaya alt eyi kapal bir biimde, dokundurmalar, benzetmeler yapmak, rneklemek yoluyla aka sylemeden anla tyor. Sanki sizin onu almak istediinize nce kesin olarak inanmak istiyor. Bilgelerin her zaman en i, en derin dncelerini saklamaktaki bu az sklklarnn nedenini tam olarak anlayamyorum. Anlalan onlar size bu dnceleri karlksz bir ba olarak deil de
55

bir dl olarak veriyorlar, siz dl almadan nce de dl hak edip etmediinize gven duymak istiyorlar. te bilgelik denen bu pahasz hzineyi aacak anahtar bize ancak sabrl ve zorlu bir aba, bir ekime sonu cunda veriliyor. Zihin hemen hemen her zaman eit eit sama sapan yarglarla, kararlarla, kanlarla birtakm anlam sz duygusallklarla tka basa doludur. Kukusuz bun lar bizim gnlk yaammzda yerine gre yararl ve gerekli olabilirler. Bunun tersini syleyemeyiz. Ama ken dimizi mutsuz, perian duruma drmemizin, bam llk duygusu altnda ezilip inlememizin balca nedeni zihnimizde biriktirdiimiz bu gibi eylerdir. Her yap mak istediimiz harekette bunlar bizi zincirliyor, bo azmz skyor, ruhsal ufkumuza kaln bir perde e kiyorlar. Hep engellerle evrelenmiiz gibi bir duygu iin de yayoruz. zgr olmak doallkla, itenlikle dav ranmak istiyoruz ama buralara gelebilmek elimizden gelmiyor. Zen ustalar da bir zamanlar bu yaantlar dan kendileri de getiklerinden bu durumlar biliyorlar. Asl gerein ayrdnda olarak, uyanm, aydnlanm bir kimse olarak yaammz yrtebilmemiz iin ta mamzda hi bir gerek olmayan bu ezici, ypratc yk lerden bizleri kurtarmak istiyorlar. Bu amala birka lkrd ediyorlar ve davranlaryla da destekleyerek eer bu lkrdlar gerei gibi anlalp deerlendirilirse zihnimizde birikmi yarglarn, kararlarn, kanlarn zorbaca basksndan bizi kurtarabileceklerini gster mek istiyorlar. Ama bunlar kolaylkla anlalabilecek eyler deil. Yarglarn, kararlarn, kanlarn zorbal altnda yaamaya o kadar uzun bir sreden beri alm z ki zihnimizi tembellikten kurtarp devinime geire bilmemiz ok g. Varlmzn yle derinine ilemiler
56

ki bunlar, btn kiiliimizi. altst edip yeni batan yapmaktan baka seenek yok elimizde. Bu yeni ba tan yapm ilemi de kanl gzyalar aktlmadan ola myor. Ama byk ustalarn ktklar doruklara eri menin baka yolu da yok. Zenin gereini kiiliimizin olanca gcn harcamadan ele geiremeyiz. Zene g tren geitin her bir yan dikenli allarla, devedikenleriyle rtl, bayrlarsa son derece kaygan. Bu i yle bo vakit doldurmak iin bir elence deil, yaamda en nemli, en nde gelen cidd bir i bu. Aylaklann, bo vakit harcayanlarn gzlerinin kesebilecei bir i deil. Bu yle bir rs ki stnde karakterimiz balyozlana balyozlana biimleniyor. Zen nedir? sorusuna bir usta Kzgn ate stnde kaynar ya, diye yant vermi. Kzgn yalarla gvdemiz dalanmadan Zen bize gler yzn gsterip Hogeldin, ite buras senin evin de miyor. Zihnimizde bir dnm oluturabilecek Zen usta larndan birinin nl lkrdlarndan ite birisi: nce leri bir Konfiyuscu olan Hokoji (Pang-yun) Basoya (Ma-tsu - 788) Hi bir eye gereksinme duymayan adam ne tr bir adamdr? diye sormu, Sen bir yudumda Bat Irmann btn suyunu itiinde sana sylerim diye usta soruyu karlklandrm. Dnce tarihinde ortaya konabilecek en nemli bir soruya ne tutarsz bir karlk bu! Bu sorunun arl altndan kalkamam, altnda ezilip kalm ne ok insan olabileceini dnn ce bu yant kutsal eyleri aalatc, saygsz bir svg gibi bile grnebilir. Ama Basonun konuyu nemsedi inde, amacnn hafife almak olmadnda Zeni ura konusu yapm olan hi kimsenin kukusu yok. Tar tmasz altnc pir Hui-nengden sonraki dnemde Zen in ykseliini srdrmesinde bir Zen ustas olarak Ba
57

sonun parlak kiiliinin byk katks olmutur. En azndan seksen tane tam anlamyla yetenekli usta ye titirmitir. Onlarn en nde gelenlerinden biri olan Ho koji hakl olarak in Budizminin Vimalakirtisi diye n yapmtr. Bylesine Zende dirsek rtm, ark es kitmi iki Zen ustas arasndaki bu konuma elbette bo bir gevezelik olarak nitelendirilemez. Kolay sylen mi rastgele lkrdlar gibi grnse de Zen yaznnn en deerli inci taneleri bu lkrdlar iinde sakldr. Kim bilir ne ok Zen rencisi Basonun bu szlerini anla maya aba harcarken ter ve gzya iinde kalmtr. te bir baka rnek daha : Chosal Shin ustaya (Chang-sha Ching-chen) bir kei, Nansen (Nan-ch uan) lnce nereye gitti? diye sormu. Ustann ver dii yant yle : Sekito (Shih-tou) daha rencilik dneminin ilk alarndayken altnc piri tanm. Yok ben Sekitonun ilk rencilik yllarn sormuyo rum. Benim renmek istediim Nansenin lnce ne reye gitmi olduudur. Bu konuya gelince, demi usta, insan iyice dndryor. Ruhun lmezlii, ite gene zorlu bir sorun. Dinler tarihi bir tek bu sorun zerine kurulmutur dense ye ridir. Herkes ldkten sonra bana ne geleceini bil mek istiyor. Bu dnyay braknca nereye gideceiz? Gerekten baka bir yaam daha var m? Yoksa burada her ey bitiyor mu? Bir bana yapayalnz varln srdren Birin asl anlam konusunda kafasn yoran larn says pek ok olmayabilir ama belki de hi olmaz sa bir defa olsun ldkten sonraki yazgs konusunda hi dnmemi bir tek insan bile kmaz. Sekitonun genliinde altnc piri grm olup olmamasnda Nan senin bu dnyadan ayrlmasyla ilgili bir ey olmad
58

ak. Nansen Chosann retmeniymi, onun iin ke i, Nansenin lnce nereye gitmi olabileceini sor mu olmal. Chosann yant mantn alla gelmi kurallar asndan baklnca bir yant saylamaz. Onun iin kei ikinci soruyu soruyor ama ustann azndan gene anlalmaz bir lkrd kyor. nsan iyice d ndryor, szyle usta neyi aklam oluyor? Bur dan da anlald gibi Zen baka ey, mantksa daha baka bir ey. Bu fark anlayamaz da Zenden mantk sal adan tutarl, aklc adan da aydnlatc olma sn beklersek Zenin anlamn btnyle yanl yorum lam oluruz. Daha balardayken Zenin gereklerle u ratn genelletirmelerle, soyut kavramlarla ilgilen mediini sylememi iniydim? te Zenin dosdoru ki iliimizin temeline indii nokta da tam buras. Akl genellikle bizi oraya kadar gtrmez. nk biz akl mzla deil istencimizle yaarz. Kei Lawrence (Tanr varlnn yaama uygulanmas) adl yaptnda Bir eyi anlamakla o eyi istence dntrmek arasnda byk fark vardr. Birinciyi kinciyle karlatrnca bi rinci deersiz kalr diyor. Zen edebiyat aza geldii gibi, dnmeden rast gele safasnaym gibi sylenmi bu tr szlerle dolu dur. Ama Zenin ne olduunu gerekten bilenler usta larn azndan o kadar doal olarak kan bu szlerin ldrc zehirlere benzediini bilirler. Bir kere onlar yuttunuz mu ylesine ac verirler ki inlilerin deyimiy le barsaklarnz dokuz kez ya da daha ok kvrm kv rm sizi kvrandrr. Ama ancak bu aclar ekildikten, insan allak bulak olduktan sonra iimizdeki btn pis liklerden temizleniriz, bambaka grnmde yeni bir yaama doarz. in alacak yan insann bu i at malardan gemedike Zeni anlayamamas. Gerek u :
59

Zen kiisel olarak yaanarak varlacak bir yaant, yok sa karlatrmalar, zmlemeler (analiz) yaplarak el de edilecek bir bilgi deil. air olmayana iirden sz etmeyin, hasta olmayan hastann halinden anlamaz. Bu szler durumu tam olarak aklyor. Zihnimiz yle sine olgunlamal ki ustalarnkilerle bir uyum, bir ayar iine gelebilsin. Byle olabilmesine frsat verin, bir tele dokundunuz mu teki teller de ses verir. Uyumlu ezgiler her zaman iki ya da daha ok telin birbirlerine yank yapmasndan oluur. Zenin de yapmak istedii zihin lerimizi eski ustalarn verdiklerini deerlendirmeye ve almaya hazr duruma getirmektir. Ya da baka bir de yile Zen iimizde var olup da gnlk yaammz iinde, olaan koullar atnda bilincinde olamadmz ruhsal glerin aa kmasna olanak salamaktr. Bazlar Zenin kendi kendine telkin yapmak oldu unu sylerler. Ama bu tanm bir ey aklam olmu yor. Yamato-damashi sz pek ok Japonda son de rece ateli bir yurtseverlik duygusu uyandrr. ocuk lara doan gneli bayraa sayg duymalar retilir. Askerler alay sancaklarnn renkleriyle karlanca hi dnmeden hemen selm dururlar. Bir ocua kk bir samurai gibi davranmad, atalarn kk dr d sylenince hemen kendini toplar, yreklenerek korkakl, geveklii yener. Btn bu kavramlar Ja ponlarn ilerindeki ruhsal glerin aa kmasna olanak verir. Baz ruhbilimciler ruhsal glerin bu yol la aa karlmasna kendi kendine telkin adn koy mular. Toplumsal alkanlklara ve taklit igdsne de kendi kendine telkin gzyle baklabilir. Ahlksal kurallara uyum konusu iin de ayn eyler sylenebilir. rencilere izlemeleri ve bezemeleri iin bir rnek gs terilir. Bu kavramlar giderek telkin yoluyla derinlere
60

kk salar, en sonunda yle bir noktaya gelinir ki insan sanki o kavram kendi yaptym, kendi zmalym gi bi davranmaya balar. Kendi kendine telkin verimsiz bir kuram, hi bir eyi aklamaya yetmiyor. Zen ken di kendine telkindir dendii zaman Zenin ne olduu konusunda daha ak, daha aydnlatc bir bilgi edinmi olmuyoruz. Bazlar baz olaylar aklayabilmek iin yeni moda olmu-deyimleri kullanmay daha bilimsel bir tutum sayyorlar, bylece de bu olaylar aydnlatc bir yol bulduklar kansyla mutlu oluyorlar. Bence Zeni incelemeyi derinlik ruhbilimcileri (psikanalistler) st lenmelidir. Baz kimseler bilincimizde daha tam olarak ve sis temli bir biimde aratrlp bulunmam, bilinmeyen blgelerin bulunduu kansndadrlar. Bu blgelere bi lind diyenler de, bilinalt diyenler de var. Bu bl geler korkulu karanlk imgelerle dolu, bu nedenle de bi lim adamlarnn ou bu blgelerle uramaktan kor kuyorlar. Ama byle olmas bu blgelerin varln yad sma anlamna alnmamaldr. Nasl bizim normal bilin cimiz akla gelebilecek her trl yararl ya da zararl sistemli ya da karmak, aklkla belirli ya da dumanl ve belirsiz, gl bir biimde kendini ortaya vuran ya da soluk ve giderek silinip giden imgelerle dopdoluysa : Eer bilinalt szcnden gizlenmi olan, anormal olan, ruhsal yada manev olarak bilinen eylerin tm n anlyorsak, gizli bilimlerin (occultism) ve gizemci liin gere ambar olarak niteleyebileceimiz bilinalt da tpk byledir. nsann kendi i yapsn, i varln grebilmesi yetisi de orada sakl olabilir. Zenin uyan drd sylenen bilin de bu olabilir. ster yle olsun ister byle, ustalar simgesel olarak nc gzmz
61

amaktan sz ediyorlar, bu uyana ya da nc g zn alna halk dilinde verilen ad satoridir. Bu nasl gerekletirilir? Cahillik ve yanlgdan gelen kargaay yok etmenin yollar iyice aratrlarak ve akln ve imgeleme (hayal) gcnn etkisi dnda kalan en derin alanlardan do rudan yukarya gelen szler ve eylemler zerinde me ditasyon yaparak gerekletirilebilir (4). Bu konuda okuyucuyu, ustalarn rencilerinin gz lerini aabilmek iin uyguladklar yol ve yntemlerle tantrmakta yarar var. ok defa ustalarn meditas yon salonuna giderken yanlarnda tadklar ustal n simgesel belirtisi olan gerelerden yararlanm ol malar doal karlanabilir. Bunlar genellikle (hossu (5), shippe (6), nyoi (7) ya da shujva dur (asa ya da sopa). Anlaldna gre son ad geen gere Zen gereini gstermek iin en ok kullanlan gereti. te asadan nasl yararlanldn gsteren birka rnek : Chokeili (Chang-ching) Ye-ryoya (Hui-leng) g re nsan bir kere asann ne olduunu renecek olsa yaam boyu sren Zen rencilii sona ererdi. Bu bize Tennysonun duvar atlandaki iek adl iirini anm satyor. Biz bu asann varolu nedenini anladmz za
(4) Zenin kendine zg bir meditasyon uygulamas vardr. Zen meditasyonu salt bir durgunlama, geveme yolu olmad gibi bir kendinden geme (trance) durumu da deildir, (5) Hindistanda nceleri sinek kovaca olarak kullanlan bir gere. (6) Yz santim kadar uzunlukta bir bambu denek. (7) Gene herhangi bir aatan yaplm stne deiik, dsel ssler kaznm bir denek ya da sopa. Szck olarak istediim ya da dndm ey anlamndadr (Sankskritcesi: cinta).

62

man Tanr nedir, insanolu nedir? onlar da anlam olacaz. Szn ksas kendi i yapmza, i benliimize de bir igr kazanm olacaz, bu igr de zihnimi zin dirliini altst eden kukularmzn zlemlerimizin, yaknmalarmzn sona ermesini salayacaktr. Bylece de asann Zen iin tamakta olduu nem kendiliin den ortaya km olacaktr. Byk bir olaslkla onuncu yzylda yaam olan Basholu (Pa-chiao) Ye-sei (Hui-ching) yle bir l krd etmi. Bir asanz varsa size bir tane daha veri rim, eer yoksa onu sizden alrm. Tam Zene yarar bir lkrd. Sonralar Daiyili (Ta-wei) Bokitsu (Mu-chi) bu szlere kar kacak ykreklilii gstermi Benim yolum bakadr. Ben asas olandan asay alr olma yana veririm. Ben de byle sylyorum. Asay kullan may becerebilir misiniz, beceremez misiniz? Eer be cerebilirseniz Tokusan (Te-shan) arkadan, Rinzaiyse (Lin-chi) nden sizi destekler. Ama kullanmay becere mezseniz eski sahibi olan ustaya geri verin. demi. Bir kei Bokujunun yanna gelip (Bilgelikte) Bu dalarn, pirlerin szlerine stn kabilecek bir ey var mdr? demi. Usta hemen oradaki rencilerine do ru asasn uzatp Ben buna asa derim, siz ne dersiniz? diye sormu. lk soruyu soran keiten hi bir ses k maynca usta gene asay ne uzatm (Bilgelikte) Bu dalarn, pirlerin szlerine stn kabilecek ey ite budur. Yoksa senin sorun bu deil miydi kei efendi? demi. Bokujununkiler gibi szler gereken nemi vererek ilgiyle izlemeyenlere batan aa sama gibi grne bilir. Eer bilgimizin snrlarn aan evreni yneten bil gelik sz konusuysa sopaya asa denmi olmas ya da
63

baka bir ey denmi olmas konuya k tutabilecek bir sorun gibi grnmeyebilir. Belki baka nl bir Zen ustasnn, Ummon'un szleri konuyu anlamamz ko laylatrr. Ummon da bir kez kendisini dinlemek iin toplanan kalabala kar asasn havaya kaldrp y le demi : Kutsal yazlarda okuduumuza gre cahil ler bunu gerek bir ey sanyorlar, Hinayanistler (8) bu nun yokluk olduunu savunurlar, Pratyekabuddhala rn (9) gznde bu bir sanrdr (hallucination), Bodhi sattvalarsa (10) bunun grnrdeki gerekliini yads mazlar, aslnda bu grnmn ardndaki de boluktur. Ama, diye usta szn srdrm, Siz bunu grd nzde asa demekle yetinin. Ya yryn ya oturun. Kararsz kararsz bir o yana bir bu yana sallanmayn demi. Gene ayn nemsiz asa zerine Ummondan daha da gizemli birka lkrd. Bir gn Ummon yle demi : Benim asam ejderha oldu ve bir solukta btn evreni yuttu; dalaryla, rmaklaryla benim koca dnyam imdi nerede acaba? Baka bir defasnda da eski bir Budist filozofun szlerini aktararak demi ki, uzayn boluuna hele bir dokunun hemen ses verecektir ama bir odun parasna vursanz da ses vermez. Sonra asa
(8) Hinayanist deyimi Mahayana Budizminin yolundan gidenler ce Theravada ad verilen Budizm Okulunu kltc bir ad olarak kullanlr. Mahayanann byk yol anlamnda olmasna karn kk yol anlamndadr (evirenin notu). (9) Yalnz kendi kurtuluuyla m olan Budalar' (evirenin notu). ilgilenip bu konuda baarya ula

(10) Bodhisattva yalnz kendi aydnlanmasyla yetinmeyip canl cansz btn varlklar Nirvanaya ulatrmak iin kendini adam, bu uurda and imi ve bu amaca eriilmedike kendi iin de Nir vanay geri evirmi bir ulu kii (evirenin notu).

64

sn yle bir havada savurmu ve Uf! Nasl da act yor! demi. Ardndan da asasyla masaya birka kez vurmu. Bir ses duydunuz mu? diye sormu. Bir ke i atlp Evet duydum deyince de kendini tutamayp Hey, koca cahil! diye barm. Bunlara benzer rnekleri sralamay srdrrsem sonu gelmeyecek. Onun iin burada kesiyorum. Ama ii nizden birinin Btn bu lkrdlarn insann i varl n, i yapsn tanmasyla ne ilgisi var? Asa konusun da insana sama sapan gelen btn bu lkrdlarla her eyden daha nemli olan yaamn gerei sorunu ara snda nasl bir iliki kurulabilir? diye sormasn bek liyorum. ' Yant olarak biri Jimyodan (Tzu-ming), teki Yen godan (Yuan-wu) aldm iki paray aktaryorum. Bir vaazda Jimyo, Yerden bir toz parac kalkacak olsa o toz paacnda btn yeryz kendini aklam olur. Bir aslan milyonlarca aslan, milyonlarca aslan da bir aslan aklar. Kukusuz binlerce binlerce aslan vardr. Ama siz bir tanesini tanyn yeter, dedikten sonra asa sn yle bir havaya kaldrm te benim asam bu, peki bu bir aslan nerede? deyip asasn indirmi son ra da krsden inip gitmi. Yengo da ayn dnceyi Guteinin Bir Parmak k Zen (Chuh-chih Chih Ten chan) adl yaptna nsz niteliinde grlerini aklad Hekiganda y le anlatyor : Yerden bir toz parac kalkyor ve btn yery z onun iinde; bir iek ayor, btn evren de onunla birlikte ayor. Ama yerden toz kalkmamsa, iek a mamsa gzlerimi nereye ynelteyim? Onun iin der ler ki bir yumak iplii kesince bir kesite hepsini ikiye
65

blm olursun, yuma boyaya batracak olsan btn iplikleri birden ayn renge boyarsn. Bunun gibi seni balayan btn balardan syr kendini, onlar kopar, param para et. Ama kendi iindeki zenginliklerle ili kini koparma. Ancak bu yolla yksekle alak evrensel bir uyum iinde ve ilerdekiyle gerideki arasnda bir ay rm olmadan her biri tam bir yetkinlik, eksiksizlikle, kendilerini aklam olurlar.

66

SATOR
(AYDINLANMA)

K manzaras, Seshui'nin yapt, ge 15. yy.

Zen Budizmin amac, bize dnyay da, yaam da yeni bir gzle grebilecek bir bak as kazandrmak tr. Bununla unu demek istiyorum : Zen yaamnn ta en derin yerine kadar inmek istiyorsak bizim gnlk yaammz yneten dnme alkanlklarndan ken dimizi kurtarmalyz; olaylara bakmann, olaylar ze rinde yarglara, kararlara varmann daha baka bir yo lu olup olmadn, ya da daha dorusu bizim bugne dek yaam konusundaki tutumumuzun ruhsal gereksin melerimizi tam anlamyla doyurmaya yetmi olup ol madn iyice grp anlamaya almalyz. Yaad mz biimiyle yaam bizi doyurmuyorsa, eer bizim her gnk yaama biimimiz, en i, en derin, en kutsal an lamyla alnd zaman bizim zgrlmz engelli yorsa, zgrce, dolu dolu yaamamza olanak verecek, kana kana, doya doya yaadmz bize duyuracak bir yol bulmalyz. Zen bunu yapmay neriyor; yaama yepyeni, daha derin, daha doyurucu bir grnm ka zandracak bir bak as vermeyi stleniyor. Bu ba k asn kazanmak kukusuz insann yaam sreci

69

boyunca bandan geebilecek en acl zihinsel ve doal bir deiimi de zorluyor. Kolay bir i deil bu. Bir ate vaftizinden, frtnalardan, dalarn devrilip, kayalarn tuzla buz olduu yer sarsntlarndan gemek gibi bir ey... Yaamla, dnyayla ilikilerinde byle yeni bir bak as kazanmaya genellikle Zen yolunu izleyenler sa tori (incesi : Wu) adn veriyorlar. Aslnda satori Bu da'nn Nairanjana rmann yannda Bodhi-aacnn altnda gerekletirdii ve Buda ve Hindli ardllarnn aydnlanma (anuttara-samyak-sambodhi) szcyle dillendirdikleri kavram karlamak iin kullanlm baka bir szck. Bu ruhsal yaanty anlatmak iin bu olayn yorumlanma biimine gre seilmi ince daha pek ok baka deyimler de var. Her ne olursa olsun sa tori olmadan Zen olamaz. Zen Budizmin ba da sonu da satoridir. Satorisiz Zen, ksz, sca olmayan bir gnee benzer. Zen konusunda yazlm her ey kay bolsa, Zen manastrlar kapatlsa, Zenin var you elin den alnsa satori kald srece Zen sonsuza dek yaar. Zenin asl z olan bu temel olguyu iyice belirtmek is tiyorum; nk Zen renimi yapan kimseler arasnda bile bu temel geree gzleri kapal, Zeni mantksal ve ruhbilimsel olarak aklanabilirmi ya da kavramsal Bu dizmin adamakll teknik deyimleriyle zetlenebilecek bir Budist felsefeymi gibi dnenler kyor. Zenin iinde ne varsa aln, Zeni yapan hi bir ey kalmasn iinde, ben o kandaym ki satori almyla (incesi: Kai wu) Zen yeniden canlanr. Satori, mantksal ve zmsel (analytic) kavray n tam kart olan, konularn ve eylerin zne sezgi yoluyla bak olarak tanmlanabilir. Daha akas sa

70

toriyle ikici (dualist) olarak eitilmi zihnimizin bula nkl, karmaas yznden imdiye dek alglayamad mz bir dnya ortaya kp gzlerimizin nne serili verir. Ya da btn evremizi bugne dek bulamad mz yepyeni, beklenmedik bir acdan grverdiimizi syleyebiliriz. yle de demi olsak byle de, satoriye erimi olanlar iin o eski dnya artk nceleri olduu gibi deildir. O akan sular, yanan ateler bile eskiden bildiklerimiz deildir. Mantksal biimde aklamak ge rekirse btn kartlklar, elikiler tutarl bir rgensel btnlk iinde uyuma ve birlie ulamtr. Ama Zen ustalarna gre bu olaanst giz, bu mucize her gn yineleniyor. Satori ancak bu yolla onu bizim kii sel olarak yaamamzla elde edilebiliyor. Satoriyi birazck, uzaktan uzaa g bir matema tik problemini zmeye ya da byk bir buluun ger ekletirilmesine veya umutsuz kmazlar arasndan birden bire bir k yolu buluvermeye benzetebiliriz; insan u Eureka! Eureka! diye bartan durumlarda olduu gibi bir ey. Ama btn bunlar satorinin yalnz aklla ilgili yanyla karlatrlabilir. Bunun iin de zorunlu olarak satorinin bir paras, bir yandr, ya amn blnmez bir btn olan asl yapsna dokuna maz. Zenin yapmak istedii eyse tam bir devrim, bir dnmdr. Kendimizi ruhsal bir btn durumuna ge tirecek bir devrim yapmak, bir yandan da btn deer yarglarn yeni batan gzden geirmek... Bir mate matik probleminin zm yalnz problemin zme ulatrlmasyla sonulanr. Btn yaammz etkile yecek bir durum yaratmaz. Onun iin ister gnlk so runlarla ilgili olsun, ister bilimsel olsun belirli bir soru nun zlm olmas sz konusu kimsenin yaamnn temel dzenini etkilemez. Ama satori alm yaam

71

yeni batan kurmak, yeni batan dzenlemektir. Ger ek bir satori alm olduu zaman -nk onun ya lanclar da vardr- insann i dnyasnda ve ahlk ya psnda bir devrim oluur. Satorinin bir yandan da yceltici, paklayan ve zorlayc bir yan da vardr. Bu daln kk kkeni nedir? Nasl Buda olunur? Soru suna bir usta Dibi delinmi bir kova, diye yant ver mi. Bu szlerden de bu ruhsal yaantyla nasl tam bir devrim olutuunu anlyoruz. Frtnalar, tufanlar iin den yeni bir adam douyor. Dinsel ruhbilimde insann btn varln iine alan bu ycelie, hidayete ermek ad verilir. Ama bu deyim genellikle Hristiyanlkla ilgili olarak kullanla geldiinden Budist yaantya, hele zellikle Zen yo lunu izleyenlerin yaantlarna tpatp uyan bir sz olmayabilir. Bu szck Satorinin yerine kullanlma sn olanaksz yapan duygusal ve cokusal katklarla bulamtr. Bilindii gibi Budizmdeki genel eilim cokusal olmaktan ok zihinde bir alm ngrr. Budizmin aydnlanma doktrini Hristiyanlarca kurtu lua erimek konusundaki grlerden kesinlikle ayr lr. Zen bir Mahayana okulu olduu iin doal olarak dier Mahayana okullar gibi ikici mantkla var mayan, zihnin aknlkla ulaabilecei durumlarla il gili grleri paylar. iirsel ya da simgesel olarak dile getirmek gerekirse Zihin ieinin almdr. ya da demir kafesleri kaldrp yok etmektir veya Zihnin etkinliini oaltmaktr.
II

Altnc yzyln balarnda, Budizmin savunusunu stlenmi olanlarn felsefeyle ilgili ince konularn ya da dinsel trenlerle, dzensel uygulamalarla ilgili ku

72

ramlara noktas noktasna uyulmas gibi sorunlarn tartmasna kendilerini btnyle kaptrm oldukla r bir dnemde, Bodhi-Dharmamn (Japonca: Bodhi daruma; ince : Pu-ti ta-mo) ine gelmesi satori e sini Budizmin yapsna katm oldu. Zcnin indeki birinci piri olan Bodhi-Dharmann kendinden sonra kilere aktarmak abasnda olduu manev kalt, Bu dist retisinin zn, kkenini grp anlamaya ya rayacak biimde gzlerimizi aacak olan satori al myd. Altnc pir Yeno (Hui-neng), Jinshunun (Shen hsiu) nderliindeki Kuzey okulunun dhyanann (me ditasyon) yalnzca zihinsel durgunlamay, gevemeyi ne alan grlerine kar dhyana'nn satori yann desteklemesiyle nem kazanmtr. Baso (Ma-tsu), Obaku (Huan-po), Rinzai (Lin-chi) ve Tang soyu d neminin Zenin balang evresini aydnlatan btn nl ustalar satorinin savunucularyd. Yaam boyu btn abalarn bu dorultuda harcadlar. Bu bakm dan bu ustalarn kendi yntemlerine gre dhyana uy gulamasyla zamanlarn geiren ya da kendi i evren lerine gmlp kendinden geen ustalara hi benze medikleri kolayca ayrdedilebiliyor. Onlar gevemeye, durgunlamaya btn gleriyle kar kyorlard. Byle yapanlar kta gzleri gremediinden maa rann loluunda saklanan yar krlere benzetiyorlar d. Daha ilerlere gitmeden en iyisi konuyu iyice dee lim de anlalmam bir ey, Zenin asl anlam konu sunda bir kuku kalmasn. Zen hi bir zaman kendin den gemeyi salayan (trance) bir uygulama deildir, varlmz yaam iinde grebilmek ya da bir satori gz aabilmektir. Jopanyada Shoshitsunun alt denemesi adl bir

73

kitap vardr. (Shoshitsudan ama Zenin birinci piri Bodhi-Dharmadr.) Kukusuz kitabn iinde Dhar mann szleri de vardr ama ounluu Dharmann szleri deildir. Olaslkla kitap Tang soyu dneminde Zen Budizmin etkisini inli Budistler arasnda daha yaygn olarak duyurmaya balad bir dnemde ya zlmtr. Kitaba egemen olan genel eilim Zen ilke leriyle tam bir uyum iinde olmasdr. Denemelerden Keshimyakuron adl olannda Chien-hsing (2) ya da satori sorunu tartlyor. Denemelerin yazarna gre bu sorun Zen Budizmin temel sorunudur. Aadaki blmler o kitaptan kartlmtr. Buda'y bulmak istiyorsanz kendi i varl nzda, i yapnzda (hsing) aramalsnz. Bu i varlnz, i yapnzla Buda ayn eydir. Eer bu i varlnz, i yapnz tanmamsanz Buda'y aramanzn, sutralar okumanzn, oru tutman
(2) Hsing, doa, karakter, z, ruh, ya da bir kimsenin yarad ldan nesi varsa onlar anlatan bir szck. nsann i varln, i yapsn grp tanmas Zen ustalarnn kullandklar kalplam tm celerden biridir. Gerekten bu konu her Zen retim ynteminin zerinde birletii bir konu. Bunun halk diliyle sylenii satoridir. nsan grnmlerin ardndaki ze doru yol ald m bu satori demek tir. Satori daha kapsaml bir deyim olduu iin her tr btne ynelik kavray aklamak iin kullanlabilir. Ancak Zende snrlandrl m bir anlam vardr. Ben bu yazda satori deyimini Zen reni mindeki en temel, en kkl ey anlamnda kullandm. nk bir kimsenin i yapsn, i varln grp tanmas dncesi Zenin so mut ve belirli bir eyi grmemizi nerdii gibi bir izlenim yaratyor. Bu izlenimse bizi yanl yola srkleyebilir. Dorusunu sylemek ge rekirse satori szc de anlalmas kolay, yeteri kadar belirleyici bir szck deil. Sk skya felsefeyle ilgili olmayan gnlk amalar sz konusu olunca satori bunlara karlk verebilir. Chien-hsingden sz edilince zihin gzn amak anlamndadr.

74

zn, dinsel kurallara uygun davranmanzn ne ya rar olur? Buda'y dnerek yaptnz eyler (ya ni vgye deer davranlarnz) olumlu sonular verebilir, sutralar okuya okuya anlaynz geli ebilir, kurallara uygun davranlarnzla daha iyi bir gene douma hak kazanm olabilirsiniz; yaptnz yardm severlikler kat kat dllendiri lebilir; Ama siz Buda'y ararken ondan ok uzak snz. Eer kendi zvarlnz yeteri kadar ak lkla kavrayamadnzsa bilge bir retmen bulup doum - lm dngsnn ardndaki temel gere i tam olarak anlamaya almalsnz. Kendi i varln, i yapsn tanyamam bir kimse bilge bir retmen saylamaz. Bu noktaya (insann kendi i varln i ya psn tanmas) ulalmadka o kimse on iki b lmden oluan kutsal yazlarn tmn ezberle mi bile olsa doum - lm dngsnden, gene doumdan bu dnyann acsndan ilesinden ken dini kurtaramaz. Eski alarda bir kei Zensho (Shan - hsing) (3) yaamt. Zensho oniki blm den oluan kutsal yazlarn tmn ezbere oku yabilirdi. Ama gene de kendini doum - lm dn gsnden kurtarmad. nk kendi i varln, i yapsn tanmasn salayacak bir igr ka zanamamt. Zensho iin bile bu byle olduktan sonra ancak bir ka Sutra ve Sastra zerinde ko
(3) inceye Dharmarakshann 423 ylnda evirdii Mahapari- nirvana-Sutranm XXXIII. cznde yazldna gre Zensho Buda nn olundan birisiymi. Daha bir Bodhisattva olduu dnemlerde btn Budist bilginlerin en bilgilisiymi. Ama grlerinde ykc eilim stn geldiinden en sonunda kurtulu yolundan sapm, ce hennemi boylam.

75

nuabilecek gte olan ve kendilerini Budizmin en nde gelen temsilcileri sanan u ada bilgeler iin ne demeli? Bunlar gerekten saf, derinlikten yoksun kimseler. Derinlemesine kavramadktan sonra, bo bo okuyup, ezberleyip tartmaktan yararl bir sonu kamayacanda kuku yok. Buday bulmak istiyorsanz kendi i yapnza, i varlnza bakn. Buday orada bulacaksnz. Bu da zgr bir kimsedir, ne bir ey yapmann ne de bir ey baarmann peinde deildir. Eer Buday kendi i varlnzda arayacak yerde da, dardaki eylere dnerseniz onu hi bir zaman bulamazsnz. Buda dorudan doruya sizin kendi zihni nizdir. Yanlpta (dnzdaki eylerin nnde) Buda sanpta saygyla eilmeye kalkmayn. Buda szc yabanc kkenli bir szck, bu lkedeki karl insann aydnla kavumu i yaps, i varldr. Aydnla kavumaktan amasa ruh sal olarak aydnla kavumaktr. Aydnla kavumu kimsenin ruhsal yaps da d dnyaya karlk verir, bir eylerle karlanca kalarn kaldrr, gzlerini krpar, ellerini ayaklarn oyna tr. te bu ruhsal yap dediimiz ey zihindir, zi hinse Budadr, Buda Yol demektir. Yol Zendir. Zen!.. Bu yaln szck bilgenin de, cahilin de an layn ayor. nsann dorudan i varln i yapsn grmesi... te bu Zendir. Siz yzlerce Sutray, Sastray iyice bellemi bile olsanz ken di z varlnz, kendi z yapnz grp tanya madka cahillikten kendinizi kurtaramazsnz. Budizm bu (yalnzca okumuluk) deildir. En y ce gerek dipsiz bir kuyudur, yle lafla, tartmay

76

la, kutsal yazlar okumakla da oraya ulaamaz snz. Bir kez kendi z benliinizi, z yapnz ta ndnz m okumanz, yazmanz olmasa, hi bir ey bilmeseniz de gerei buldunuz demektir. Kendi z varlklarn, z yaplarn tanya mam olanlar, Sutralar okusalar; Buday d nseler, gece gndz demeden alsalar, gnn alt blmn dinsel uygulamalarla geirseler, uyumak iin hi yataa girmeden zamanlarn hep meditasyon yaparak harcasalar, her konuda ok bilgili, bilgin kimseler de olsalar Budizmin bu kadarck olduunu sanabilirler. Birbirinin ardndan gelen, gelmi gemi, Budalarn hepsi insann bu i varln tanmasndan szetmiler. Her ey ge lip geer; Kendi i varlnza, i yapnza bir i gr kazanmadka yeterince biliyorum, benim bil gim eksiksizdir demeyin. Byle yapmak gerekten ok byk bir su olur. Buda'nn en nde gelen rencilerinden biri olan Ananda bilgisinin geni liiyle n yapmt. Ama Budala bir igr ka zanamad. Bunun nedeni yalnz bilgi toplamaya kar gsterdii byk dknlkt... Altnc pir Hui - neng (Yeno) Beinci pir Huang meiden aldnz grevi nasl yrtyorsunuz ve rencilerinizi o yolda nasl eitiyorsunuz? sorusuna verdii yantta bu konuya hi bir yanl yoruma yer brakmayacak biimde aklk getiriyor. Yant yle : Ne yrtme var, ne eitme var. nsann i varln, i yapsn tanmas gereinden ve yalnzca dhyana (meditasyon) yapmakla yetinerek kurtulua varla mayaca konusundan konuuyoruz. Baka bir yerde de zihinlerinize hi bir dnce

77

sokmadan, bo bo, sakin sakin oturan kimselerin zihinlerini bulanklktan kurtaramayacaklar ve byle kimselerle oturup tartmaya bile demeyecei, buna karlk zihinlerinde bir anda gerei yakalay veren ve i gzlerini aabilen kimselerin bilgisiz in sanlar bile olsalar gene de bilge kimseler saylmas ge rektii ve byle kimselerin Budala bile eriebilecek leri sz konusu ediliyor. Gene Hui-nenge Kuzey Zen okulundaki usta larn uyguladklar her trl zihinsel etkinlii yok edip derinliine ie dalmak ve olabildiince uzun bir sre bada kurup oturmak olarak zetlenebilecek yn temden sz edilince, byle uygulamalarn sapklk ol duunu ve Zen gereinden uzaklatrldndan do ru bir ynleni olmadn syledikten sonra szn u drtlkle tamamlam : nsan yaarken oturur, yatmaz lnce yatar oturmaz Pis kokulu kemiklerden oluan bir iskelet, Byle didinip durmakta ne yarar var? Demboindeyken Baso btn gn bada kurup oturur meditasyon yaparm. Ustas Nangaku Yejo (Nan - yueh Huai - jang (677 - 744) onu grp sor mu; Byle bada kurup oturup ne yapmak istiyor sun? Budala ermeye alyorum. Bunun zerine usta bir tula paras alp yaknn daki bir taa srterek cilalamaya koyulmu. Baso da yanamayp sormu. Orda yle ne yapyorsun usta?

78

Bunu bir ayna yapmaya alyorum. Ne kadar cilalasanz da hi tula ayna olur mu baym? Ne kadar bada kurup otursan da bada kurup oturmakla da Buda olunmaz. yleyse ne yapaym? Bu tpk araba srmeye benzer; araba yrme yince kamy arabaya m vurursun yoksa kze mi? Baso bu soruya karlk vermemi. Usta sz y le srdrm: Bada kurup oturmaktan amacn dhyana (meditasyon) yapmak m yoksa Budala er mek mi? Eer dhyana yapmaksa ne oturmaya ne yat maya gerek var. Yok Budala ermekse Budalk belir li kalplar iine konamaz. Buda hi bir eye, hi bir ye re balanamaz; ne kimse onu tutabilir ne de uzak latrabilir. Eer byle bada kurup Budal aryor san onu ldryorsun demektir. Sen byle oturmak tan kendini kurtaramadka (4) gerei bulamazsn. Bu szler ok aklkla, hi bir kukuya yer brak mayacak biimde Zenin asl amacn ortaya koyuyor. Anlalyorki Zenin yolu Hintli ermilerin yapt gibi

(4) Yani byle bada kurup oturmann insan Budala ulat raca kansndan kendini kurtarmadka. Zenin indeki ilk dnem lerinden balayarak btn tarihi boyunca, olabildiince sakinlemek eilimiyle satori esiyle dile getirilen zihni gelitirmek eilimi yan yana varlklarn srdrmlerdir. Bugn bile iki eilim bir lde bir yanda Soto, br yanda Rinzai okullarnda temsil edilmektedir. Her birinin ayr ayr stn tutulacak zellikleri olduunda kuku yok. Kiisel olarak ben durgunlap geveyip sakinlemenin deil de sezginin yann tutuyorum. nk Zenin z satoridir.

79

bir uyuukluk bir dalgnlk iine girene dek sakin sa kin oturup nereden ktklar bilinmeyen bir sre son ra kendiliklerinden kaybolup giden, kimselerin nere ye gittiklerini bilemedikleri dnce dalgacklarn yok etmeye almak deildir. Aadaki rneklerde de g receimiz gibi Zen ustalar yaamn en nemsiz ayrn tlarndan bile, rencilerinin imdiye dein btnyle grg alanlar dnda kalm bir dorultuya zihinle rini yneltebilmek iin yararlanma abas iindedir ler. Sanki su yatan tkayan gizli bir tkac bulup karvermek gibi bir ey bu: yeni yaantlar seli bir so lukta su yatan dolduruveriyor. Vurgulu bir saata da benzetebiliriz bunu. Zaman gelince bir tetik gz ap kapama sresinde ses karan btn vurgu d zenini iletiyor. Zihinde de buna benzer bir mekaniz ma olmal; zaman gelince imdiye dek kapal kalm bir perde kalkyor, yepyeni bir dnya kyor ortaya. Yaamn ezgisi, rengi deiiyor. te zihindeki bu olu uma, ya da alma Zen ustalar satori diyorlar ve retilerinin asl amacnn bu olduunda diretiyorlar. Okuyucularmn Meister Eckhartn aadaki sz lerini konuyu aydnlatc nitelikte bulacaklarn san yorum; Bu konuda putlara tapanlar dneminde yaa yan bir bilge baka bir bilgeyle konuurken ok gzel bir sz sylemi; demiki: (Aklmda arada bir, bir im ek hzyla akan bir eyin var olduunu farkediyorum, ama bunun ne olduunu alglyamyorum. Yalnz ba na yle geliyorki eer onun ne olduunu tam olarak anlayabilsem tm gerei kavrayabileceim (5).

(5) W. Lehmann, Meister Eckhart, Gottingen 1917; S. 243.

80

III te Zen retisini anlamlandran eyin zihin men teelerinin daha geni daha derin bir dnyaya alma sna olanak vermesine balanabileceini gsteren bir ka rnek... nk byle anlaml ve daha derin bir dnya nmzde alverince gnlk yaammzn ve onun iindeki en nemsiz ayrntlarn bile Zen gere iyle dopdolu olduunu gryoruz. yleyse bir bakma satori hi bir olaanst yan olmayan yaln bir ey. Ama bir yandan da bir giz. Yaam batan aa giz lerle, mucizelerle, bizim karmc, mantk dnce dzenimizle anlalmas olanaksz derinliklerle dolu. Bir kei Joshuya (Chao - chou Tsung - shen, 778897) Zen yolunda eitilmek istediini sylemi usta Kahvaltn ettin mi, etmedin mi? diye sormu Evet usta ettim. karln alnca da yleyse git bulak larn yka. yantn yaptrm. Sylendiine gre bu sz zerine keiin zihni Zen gereine alm. Tokusan (Teh-shan Hsuan-chien, 779 - 865) El mas Sutrasn (Vajracchedika) ok derinlemesine in celemi bir bilginmi. Kutsal yazlar bilmezlikten ge lip dorudan insan ruhuna el atmay ngren Zen di ye bir ey olduunu duyunca doktrini renmek iin Ryutana gitmi. Bir gn Tokusan akta oturmu Zenin gizlerini tanmaya alyormu. Ryutan Niin ieri girmiyorsun? diye sorunca erisi zifiri karanlk demi. Bir mum yakp Tokusana uzatmlar. Tam ala ca zaman Ryutan fleyip mumu sndrm. Bu olay Tokusann aydnlanmasna yetmi (6).
(6) Claud Fieldin Mystics and Saints of slam adl 25, Hasan Basrinin azndan yle anlatlyor: (Bir defasnda elinde yaptnda, S.

81

Hyakujo (Pai - Chang Huai - hai, 724-814) bir gn ustas Basoya (Ma - tsu) arkadalk etmeye gitmi. Bir aralk gkte umakta olan bir yaban kazlar srs grnm, Baso sormu. Nedir bunlar? Yaban kazlar, baym. Nereye uuyor bunlar? Uzaklara uuyorlar, baym. Baso birdenbire Hyokujonun burnunu yakalad gibi bkmeye balam Hyakujo can acsna dayana mayp Ay! Ay! diye barnca Baso demiki: Sen, uzaklara uuyorlar dedin, oysaki onlar dn ya kurulal beri buradalar. Bu sz zerine Hyokujonun srt srsklam olmu ve hemen satoriye ermi. souk terlerle

Bulaklarn ykanmas, mumun flenmesi, bur nun bklmesi arasnda uzaktan yakndan bir iliki kurulabilir mi? Ummonla birlik olup diyebiliriz ki: Pekl, hi bir iliki yoksa nasl oldu da hepsi de Zen gereine erdiler? yok eer bir iliki varsa bu ne tr bir i iliki olmal? Bu satori denen ey nedir? Her eyi yepyeni bir bak asndan grmek nasl bir eydir? Zen rencisinin gzlerinin almasna nclk eden koullar gzleme olanaklarmz snrl kaldka belkide
meale tutarak bana doru gelen bir ocuk grdm. I nereden bulup getirdin? diye sorunca hemen bir nefeste sndrverdi ve Ya Hasan, sen n nereye gittiini syle, ben de onu nereden bulup getirdiimi sana syleyeyim. dedi.) Kukusuz buradaki ben zerlik yalnzca d grnmde. nk Tokusann aydnlanmas salt mumun flenmi olmasndan adamakll ayr bir kaynaktan geli yor. Gene de benzerlik burada sz edilmeye deecek kadar ilgin.

82

en sonda ortaya kveren byle bir sonucun nerede olutuunu tam olarak anlama olanamz da yok. Her gn srp giden olaylar var. Zen nesnel olarak bu olaylarn iinde gizleniyorsa, byle olduumuz bize sylenmemi bile olsa bizler de birer Zen ustas sayl malyz. Zen, doal olmayan her trl yapmacktan yapay olan her eyden ayklannca bu sz bir yere ka dar doru saylabilir. Eer burun acyacak kadar b klr, ya da mum flenerek gzlerin alageldii l ler yok edilirse dikkatimiz zihnimizin derin alma olanaklanna doru yneltilmi olur ve ite ancak ora da uan yaban kazlaryla bulak ykama ve mumun flenmesi arasnda varolan insan yaamn son derece deiik olaylar iinde btnletiren dokunun rnekleri arasndaki gizli ilikiyi grp kavrayabiliriz. Sung soyu dneminin byk Zen ustas Daiyenin (Tai-hui, 1089-1163) rencilerinden Doken (Tao-chien) adnda bir kei varm. Zen reniminde yllar harca dktan sonra bile, Zenin gizleri diye bir ey varsa bun lar bulmay baaramam. Uzak bir ile grevle gn derilince bsbtn umutsuzlam, alt ay srecek by le bir yolculuun almalarna yardmc olmak yle dursun kesinlikle onlar adamakll aksatacan dnm. Baka bir kei arkada Sogen (Tsung - yu an) ona acm Bende bu yolculua seninle birlikte gelir, sana yoldalk eder, elimden geldiince sana yar dmc olurum. Yolculuk srasnda bile meditasyonunu yrtememen iin bir neden yok, demi ve yolculua beraber kmlar. Bir akam Doken umutsuzluk iinde arkadandan yaamn gizlerine zm bulmakta kendisine yardmc olmasn istemi. Arkada, Sana her konuda yardm

83

c olmaya hazrm. Ama sana yardmc olamayacam be konu var, bu konularda kendi bann aresine kendin bakmalsn, demi. Doken bu be konunun ne ler olduunu renmek isteyince rnein sen aken, sen susuzken benim yiyip imem senin karnn doyur maz; Kendin yiyip imelisin ki karnn doysun. Doa nn arlarna karlk vermek gerektiinde de bun lar kendin yapmalsn, bunlarda da sana bir yard mm dokunmaz, sonra u yaam denen yolda u cese dini de (yani gvdeni) senden baka kimse tayamaz demi. Bu szler gerei arayan keiin hemen gzleri ni am, bulduu eyin keyfinden kendinden geen kei sevincini nasl aklayacan bilememi. Sogen artk grevinin bittiini bundan byle ken disine yoldalk etmesinin bir anlam kalmadn sy lemi. Bunun zerine ayrlmlar. Doken yalnz bana yolculuunu srdrm. Alt ay sonra Doken manas trna dnm. Yolda dadan bayr aa gelirken bir rastlant olarak ustas Daiyeyle karlanca Usta imdi o her eyi biliyor, demi. nsan Sogenin ver dii gereki tler zerine Dogenin zihninde bir anda nasl bir deiim olumu olabileceine amaktan ken dini alamyor. Hyakujonun rencilerinden Kyogen (Hsian-yen) ustasnn lmnden sonra Hyakujonun daha eski bir rencisi olan Yisana (Wei-shan, 771 - 853) gitmi. Yisan Bana senin yitirmi olduumuz ustamzn rencisi olduunu hem de son derece zeki olduunu sy lediler; ama Zenin zekyla kavran zorunlu olarak aklc ve zmsel (analytic) anlayla sonulanr, by le bir anlay da pek yarar salamaz. Gene de sana Zen gereine bir igr kazandrm olabilir. Doum lm

84

dngsnn nedeni; yani daha ananla baban seni to humlamadan nceki varln konusundaki grlerini renebilir miyim? demi. Kyogen bu soruya nasl yant vereceini bir trl bilememi. Odasna ekilmi, yitirmi olduu ustasnn vermi olduu vaazlar srasnda tutmu olduu notlar arasnda bir eyler bulmak umuduyla onlar dikkatle gzden geirmi. Kendi grym gibi sunabilece i bir paraya rastlayamam. Yisana geri dnp Zen in inanc konusunda kendisini eitmesi iin yalvarm. Ama Yisan Gerekten sana aktarabileceim bir ey yok, eer urasam bile sonralar beni bu abalarm dan tr gln bulacan durumlar ortaya kabilir. Hem sonra sana ne sylesem hepsi benim anlaym ola rak kalacak, hi biri senin anlaynn yerini tutamaz, demi. Bu szlerden umutsuzlaan Kyogen ustasnn iyilik sevmez, kat yrekli bir kimse olduu kansna varm. En sonunda kendisine ruhsal esenlik kazandr makta hi bir yarar salayamam olan btn defter lerini, notlarn yakp btnyle dnya ilerinden e kilmeye ve yaamnn geriye kalan blmn Budist kurallara uygun olarak yalnlk iinde bir kank ola rak harcamaya karar vermi kendi kendine demi ki: Budizmi inceleme konusu yapmann yarar ne? Anla lmas ylesine g ve baka birinden renilmesini de olanaksz yapan ylesine inceliklerle dolu... Ben en iyisi basit, evsiz, barksz, gezgin bir kei olaym. D ncenin kavrayamayaca inceliklerle keyfimi kar myaym. Yisandan ayrlm ve ulusal retmen Chu nun (Hui - chung) Nan - yangdaki Trbesine yakn bir yerde bir kulbe yapm. Bir gn otlar ayklayp yeri sprrken bir ta paras frlayp bir bambu kam na arpm. arpma sonucu kan beklenmedik ses o

85

anda zihnini satori dzeyine yceltmi. Yisann ak lamasn istedii soru kendiliinden aklanvermi. S nrsz sevin duymu, yitirmi olduu anasyla babas n sanki gene bulmu gibi bir duygu iini doldurmu. Bir yandan da kendisini eitmeyi kabul etmemekle ya a ve baa by olan kei kardann kendisine ne byk iyilik yaptn anlam. Anlam ki Yisan ona her eyi aklamak gibi bir ktlk yapm olsayd im di bandan gemi olanlar olamayacakt. Bu baarsndan hemen sonra aadaki dizeleri dzm. Bu dizelerden ermi olduu satori konusunda bir izlenim edinebiliyoruz. Zorlama bir uygulamaya ba vurmadan, Bir tak sesi tm bildiklerimi bana unutturdu, Her ne yaptysam eski yoldan ayrlmadm, Salt sakinlemekle yetinmenin kmazna dmedim, Yrdm yerde iz brakmadm. Drt bir yanda geree erienler, En stnn bu yol olduunu sylyorlar.

IV Zende aklanmas olanaksz olan, her tr akla maya kar duran bir ey olduunu kabul etmek zorun dayz. Hi bir usta ne denli zeki, ne denli becerikli olur sa olsun rencilerini buraya aklc zmlemelerle g tremiyor. Kyogenin de Tokusann da kuramsal reti konusunda ya da ustalarn konumalaryla yaptklar yorumlar, aklamalar konusunda yeter bilgileri vard. Ama gene de gerei ortaya koymalar onlardan isten

86

dii zaman ne kendilerini iten ie doyuracak ne de us talarnn onayn kazanacak biimde baarl olamad lar. Sotari kesinlikle anlayla ele geirilebilecek bir ey deil. Ama bir kez anahtar buldunuz mu her ey n nzde apak duruyor demektir; O zaman btn dnya deiik bir grnm kazanyor. Bilenler bu i deiimi tanmakta glk ekmezler. Grevi iin yola kmadan nceki Dokenle aydnlandktan sonraki Doken kuku suz ayni insand. Ama Daiye onu grr grmez azn dan tek bir szck bile kmadan ne olup bittiini he men anlayvermi. Baso Hyakujonun burnunu bkm ama Hyakujoda ustas vaaza balamadan hasr drecek kadar saygszlap (ilerde anlatlacak) bakaldrr bir durum alm. Balarndan geen bu yaantlar yle ayrntl olarak bir bir, btn karmak yanlaryla, mantkl bir biimde aklanabilecek trden eyler deil. Bunun iin de byle bir yere varanlarn hi biri bir ka nutuk atarak balarndan gemi olanlar anlatmaya kalk mamlar. unu yapmlar, bunu yapmlar, iin ya bancs olanlarn gzyle baknca btnyle anlamsz lkrdlar etmiler ama sonucun ustann da ren cinin de isteine uygun dt kantlanyor. Satori gerek deeri olmayan, bo ve ierikten yoksun bir ku runtu olamaz, ama belki teki tm yaantlarn asl kkn, temelini oluturduundan btn yaantlar iinde en basit en yaln olan odur. Satori alm iin Zenin yapabilecei tek ey yolu gstermek, gerisini o kimsenin kiisel yaantsna b rakmaktr; yani yol iaretini izleyip hedefe ulamak bunu da o kimse baka hi kimsenin yardm olmadan bir bana yapabilir. Ustann btn yapabilecei ey

87

ler rencinin i varlnda kendini hazr duruma ge tirmi olmasna baldr. Bu byle olmadka renci nin retimi kavramas konusunda ustann elinden bir ey gelmez. Ata zorla su iiremeyeceiniz gibi en son, en kesin gerein anlalp yakalanabilmesi de an cak insann kendisi tarafndan gerekletirilebilir. Tp k iein almasnn kendi i zorunluluunun sonucu olmas gibi insann kendi i yapsn, i varln tan mas da i varlnn da tamasnn sonucu olarak oluur. Yaratc ve ie dnk olmas anlamnda Zenin kiisel ve znel olduu yer ite burasdr. Zenin bize mantkla yarglara ulamamz da pek bir yardm dokunmaz. Tartmalarla zaman harca maz. Yalnz nerilerde bulunur yol gsterir. Byle yap masnn nedeni kesinlikten kanmas deildir. Bun dan fazlasn yapmaya gc yetmez. Elinden gelse an layabilmemiz iin yapabilecei hi bir eyi esirgeme yecekti. Gerekten de btn byk ustalarn renci lerine uyguladklar yntemleri gznnde tutacak olursak Zenin akla gelebilecek her trl yolu btn ola slklar tketene kadar denemi olduunu grebiliyo ruz. Bir yumrukta rencilerini yere yktklar zaman onlarn iyi yrekliliklerinden kuku duyulmamaldr. Onlarn yaptklar ey yalnzca satori almnn olu aca son an iin rencilerin zihinlerinin olgunlama sn beklemektir. Bu noktaya gelindi mi Zen gereine gzlerimizi aabilme frsat drt bir yanda vardr. Ne olduu belirsiz bir ses duyarak, ya da anlamsz bir sz den veya bir iein an izleyerek, ya da ayan bir eye taklp tkezlemesi gibi, bir perdenin drlerek toplanmas gibi, bir yelpazenin sallan ve bunun gibi gnlk nemsiz olaylardan her biri insann satoriyi ya kalamasna neden olabilir. Btn bunlar insann i

88

duyarln uyandrabilmek iin yeterli koullardr. En nemsiz bir olay olur ama bu olayn zihindeki etkisi in sann bu olaydan umabileceklerini bin kat aabilir. Atelenmi bir fitilin hafife demesi yeri yerinden oy natacak bir patlamann nedeni olabilir. Besbelli sato rinin btn nedenleri zihnimizde durup duruyor. te bunun iin saat alnca orada duraan durumda olan her ey sanki bir yanardan bir anda lav pskrtme si gibi fkrp boanveriyor, ya da bir imek gibi a kveriyor (7). Zen buna evine geri dnmek diyor; nk Zen yolunu izleyenlerin dedikleri gibi te im di sen kendini buldun; daha en batan beri senden hi bir ey gizlenmemiti. Sendin gzlerini gereklere kapa yan, sendin. Zende ne aklanabilecek bir eyler var, ne de retilip senin bilgini arttrman salayacak bir ey var. Senin iinde geliip bymedike hi bir bilgi nin sana bir yarar olmaz. dn ku tyleriyle ss lensen de takma tyler bymez. Satori varln temel gereine dokunduu iin in sann yaamnda kesin bir dnm noktas oluturuyor. Ama satori etkin bir sonu ortaya koyabilmek iin tam anlamyla ak ve kesin olmaldr. Satori adna hak kazanabilmek iin zihindeki devrim ylesine eksiksiz ol mal ki bu yaantdan geen kimse ruhunda gerek ve iten, okun ve ateli bir deiimin olduunda kuku duymasn. Bu duygunun younluu, iddeti satori a lmn baaran kimsenin bu sonuca erimek iin harca d abayla orantldr. nk btn zihinsel etkin
Kena-Upanishaddaki (IV, 30) imek benzetisi baz bilgin lerin yorumladklar gibi Brahmann (Tanr) nitelii konusunda sz cklerle anlatlmas olanaksz korkuyla kark saygy belirtmek iin kullanlm deildir. Ama aydnlanmann bir anda bilinci kaplay vermesini aklamaktr. (7)

89

liklerimizde olduu gibi younluu, iddeti bakmn dan satorilerde de bir ok dereceler vardr. O kadar cokun ve ateli saylmayacak bir satoriye erien kim se Rinzainin ya da aada yks anlatlacak olan Bukkonun (Fo-kuang) bandan geen trden keskin ruhsal bir devrimden gemeyebilir. Zen bir akl ii deil bir karakter iidir. Bunun anlam u: Zen yaa mn birincil ilkesi olan istenten byr geliir. ok par lak bir zek Zenin gizlerini bulup karmakta baar sz olabilir, ama gl bir ruh bu tkenmez kaynaktan kana kana ier. Bilmem ki acaba akl yzeysel bir ey de kiiliin yalnzca kenarna m deip geiyor? Ama tartmasz isten insann ta kendisi, Zen dorudan is tence sesleniyor. nsan bir kez derinlemesine kavrayarak bu etme nin alma yolunu, yordamn anlayabildi mi, satori alm olur ve Zen kendini aklar. Buna, ylan im di bir ejderha oldu da diyebiliriz, ya da durumun da ha belirtici bir resmini izmek gerekirse, bir lokma ek mek iin yaltaklanp kuyruunu sallayp duran, ma halle ocuklarnn acmaszca tekmeledikleri o sefil ya ratk, o sokak kpei, imdi bir kkremesinde btn akl ve yrek yoksulu kimselerin dn patlatan altn yeleli bir aslan oldu. Bunun iin Obakunun otuz sopasna boyun e dii zaman Rinzainin acnacak bir grnm vard. Satoriye erince bambaka bir insan oldu. lk syledii ey, Aslna bakacak olursan Obakunun Budizm re tisinde fazla bir ey yok, szleri oldu. Bu szlerden gocunmu, krlm olan Obakuyu yeniden grnce de onun kendisi iin yapt yardmlar suratna bir to kat aplatarak dedi, Obaku Bu ne kstahlk! Bu ne

90

saygszlk! diye barmaya balad ama bir yandan da grm geirmi usta Rinzainin bu kaba davra nnn ardnda neler sakl olduunu anlad ve bir za manlarn yal gzl Rinzaisinin bu davranndan k van duymaktan kendini alamad. Tokuan Zen gereine igr kazannca bir za manlar o kadar deer verip onlarsz yapamayacan sand, her nereye giderse yanndan ayrmad Elmas Sutraya yazd yorumlar atee atp kl etmi. De mi ki Derin, karmak felsefe konularnda bilginiz ne kadar ok olursa olsun bu bilgi uzayn usuz bucak szlnda bir sa teli gibidir. Dnyalk ilerde deneyle riniz, yaantlarnz ne kadar zengin olursa olsun, bun lar dipsiz bir kuyuya aktlan bir damla su gibidir. Yukarda szn ettiimiz yaban kazlar olaynn ertesi gn Baso vaaz vermek iin toplant yerine gel mi topluluun nnde konumaya hazrlanrken Hyakuyo ilerileyip hasr drmeye balam(8). Baso kar durmadan krsden inip odasna dnm. Sonra Hyakujoyu bulup daha o bir ey demeden neden hasr drdn sormu. Hyakujo: Dn burnumu bktn, adamakll canm yaktn, demi. Baso: O zaman akln neredeydi? diye sorunca, yant: Bu gn artk canm yanmyor ustam, olmu.
(8) Hasr Budann nne serilir. Usta hasr renini yapar. Kukusuz hasrn drlmesi vaazn anlamndadr. zerinde secde t sonulanm olduu

91

imdiki davranlar ncekilerden ne denli de iik! Burnu bkld zaman Zenin gizlerinin tam anlamyla cahiliydi, imdiyse altn yeleli bir aslan o, kendi kendinin efendisi, sanki dnyann sahibiymi gi bi zgrce davranyor, kendi ustasn bile arka plna itiyor. Kukusuz satori bireyin derinlerdeki kklerine kadar iliyor. Yukarda sz edilen rneklerde de grl d gibi satorinin getirdii deiim son derece nem li ve ilgin. Buraya kadar yapm olduumuz aklamalarda incelemelerimizi yalnzca satorinin nesnel yanyla s nrlam olduk. Aklamalarmzdan insann gznn Zen gereine alvermesi olay yle ok olaand bir ey deilmi gibi grnm olabilir. Usta bir ey sy leyiveriyor, bu sz tam uygun zamanda, yerinde sylen mise renci birdenbire satoriyi gerekletiriyor, o dakikaya kadar aklnn kesinden bile gemeyen giz leri grp kavramay baaryor. Btn bunlar anla ldna gre insann o anda iinde bulunduu ruhsal duruma ya da zihinsel hazrla bal. Bundan Zenin daha ok rastlantsal bir durum olduu gibi bir d nceye eilim duyanlar kabilir ama Nangakunun (Nanyueh) kim o byle bana doru gelen? sorusuna sekiz yl boyunca yant aradn bilince en sonunda kesin zme ulap nsan onun bir ey olduunu ileri srd srece onu anlayp kavrama olana yok, di yene kadar kafasn nasl zorlam olabileceini, nece skntlara, bunaltlara katlanm olabileceini anlaya biliyoruz. nsan ruhunun sonsuz gizlerine doru kap nn almasn salayan ileyi dzenini bulup ortaya karabilmek iin satorinin ruhbilimsel yann incele

92

meliyiz. Bunu yapmann en iyi yolu da ustalardan ba zlarnn ie dnk yaantlaryla ilgili szlerinden ya zlara geirilmi olanlardan alntlar yapmaktr. Kaho (Kao-feng, 1238-1285) Sung soyunun son d nemlerinin nl ustalarndan biriydi. Ustas nce on dan Joshunun Mu (9) koanyla uramasn iste yince konuya varlnn olanca gcyle eilmi. Bir gn ustas Setsugan (Hsueh-yen) ona birdenbire Se nin u cansz cesedini tayan kim? diye sormu. Za vall adamcaz soruya nasl bir yant vereceini bile miyormu. nk usta acmasz bir adamm, sorunun arkasndan genellikle sert bir yumruk gelirmi. Bir s re sonra bir gece uykusunda baka bir ustann renci siyken, Her ey Bire dner (10) sznn ardndaki asl anlam bulmasn istemi olduunu hatrlam. Bu konu onu o gece sabahlatm. Ondan sonra da gnlerce gecelerce akln buradan ayramam. Bu son derece
(9) En nllerinden biri olan bu koan genellikle daha yola yeni girmi olanlara i gzlerini amak iin verilir Joshuya bir kei k peklerde Buda yaradl var mdr? diye sorduu zaman Usta Mu! (ince: Wu) yantn vermi. Bunun tam szck anlam Hayr! Ama imdi Rinzainin ardllarnn anlayna gre bu szcn al lagelmi kullanmnn akla getirebilecei gibi olumsuz bir anlam yok. Tersine kesinlikle olumlu bir anlam var. Yola yeni giren kimseden, bunun yantnn baka hi kimseden yardm istemeden (aparapac caya) kendi kendine bulmas istenir. Hi bir aklama yaplmaz. Za ten bir aklama yapma olana da yoktur. Bu koan genellikle Jos hunun Musu ya da Mujisi diye bilinir. Koan Zen rencisine z mesi iin grev olarak verilen bir konu, bir sz ya da bir sorudur. Koann zm renciye bir ruhsal igr kazandrr. (10) Yola yeni girenler iin bu da baka bir koan. Bir kei Joshuya sormu. Peki, her ey Bire dnyorsa Bir nereye dn yor? Buna usta u yant vermi: Ben Seiju (Tsing-chou) ilin deyken bir kei cbbesi yaptrmtm, tam yedi kin (chin) ar lndayd.

93

gergin zihinsel durumdayken bir gn Goso Hoyenin dizelerinde kendi portresini bulmu. Bu dizelerin bir blm yle; Yz yl yani otuz alt bin sabah hep bu ayn adam didinip durdu. Bu dizeler hemen senin u cansz cesedini tayan kim dir? sorusu iin duyduu sonsuz kukular sona erdir mi. Bylelikle yola girmi ve btnyle yepyeni bir in san olmu. Gorokularnda (yazya geirilmi szleri) o gnle rin zihinsel gerginliinin yksn yle anlatyor: Bir zamanlar ben Sokeideyken (Shuang-ching), daha me ditasyon yerine dnmden bir ay dolmadan bir gece derin uykumda zihnim u soruya takld: Her ey Bire dner peki yleyse bu Bir nereye dner? kafam yle sine bu soruya takld ki, uyumaz oldum, yemek ye meyi unuttum. Douyu Batdan, sabah akamdan ay ramaz oldum. Pekirimi yayarken, ksemi karrken, ya da doal gereksinmelerimi yaparken, yrrken, du rurken, konuurken, susarken btn varlm bu soruy la kaplanmt. Bu Bir nereye dnyor? Bunun dn da hi bir dnce kafamdan gemiyordu; alsam bile bunun dnda hi bir dnceyi kmldatamyor dum. Sanki bu dnce zihnime vidalanm ya da ya pm kalm gibiydi. Kafamdan karmaya ok a ltm ama yerinden oynatamadm. Kalabalk iinde ya da renciler arasndaydm ama bana yapayalnz dm gibi geliyordu. Btn duygularm sabahtan aka ma, akamdan sabaha ylesine duru, ylesine durgun, ylesine grkemli bir biimde her eyin stndeydi. Tam anlamyla her eyden arnmt, stnde en k k bir toz parac bile yoktu. Benim bu tek dn

94

cem sonsuzu kaplyordu, d dnya ylesine sessiz ve durgundu ki baka insanlarn var olduunu btnyle unutmutum. Byle bir abtal gibi, bir sersem gibi alt gn alt gece geirdikten sonra teki keilerle birlikte Sutralar okuyarak mabedin mihrap blmne girdii miz zaman bir rastlant olarak bam kaldrdm ve Gosann dizelerini grdm. Bu beni birdenbire o by lenmilik durumundan ayltt. Bir zamanlar eski us tamn sormu olduu Senin u cansz cesedini ta yan kim? sorusunun yant bir anda zihnimde aydn lanverdi. Birden snrsz uzay paralanvermi, kos koca dnya yerle bir olmu gibi geldi bana kendimi unuttum, dnyay unuttum. Sanki biri tekini yans tan iki ayna gibiydiler. Aklmdan bir ok koanlar ge irmeyi denedim. Hepsi gn gibi apakt. O gnden sonra hi bir zaman Prajnann (duyutesi akn bil gelik) o olaan st etkinlii beni aldatmad. Kaho eski ustasna yine rastlaynca ustas hemen sormu Senin u cansz cesedini tayan kim? Kaho hemen bir Kwatz! ekmi (11) usta da bir sopa kap t gibi Kahonun zerine yrm. Ama Kaho Bu gn bana vuramazsn diyerek ustay durdurtmu. Us
(11) Kwatz Zen ustalarnn sk sk kullandklar, anlam man tksal adan, zmsel adan belirlenmesi, yorumlanmas olanak sz bir haykr, bir nlemdir. Belki Trke Heee!... Bre!... gibi szcklerle karlatrlabilir. Kwatz nleminin ilk yaratcs olma makla birlikte bu nlemi en etkin biimde kullanan Rinzai olmutur. Rinzaiden sonra kullanm yaygnlamtr. Rinzaiye gre drt tr Kwatz vardr. Birincisi: Bilgelik gcnn keskin klc gibidir. kin cisi : Arka ayaklar stne oturmu altn yeleli bir aslann kkre mesi gibidir. ncs : Su derinliini len bir ubuk ya da tuza yemlemek iin kullanlan ot gibidir. Drdncsne gelince onun Kwatz olarak hi bir deeri yoktur, hi bir ie yaramaz. (Essays in Zen Buddhism First series S. 295) (evirenin notu)

95

ta Neden vuramazmm? diye sorunca da bir kar lk verecek yerde odadan kp gitmi. Ertesi gn usta bu kere Her ey Bire dner, Bir nereye dnyor? di ye sorunca Kahonun yant kpek kazanda kaynayan suyu iiyor, olmu. Usta Bu samal da nereden kardn? diye kendisini azarlaynca da Sen onu kendi ne sor. karln yaptrm usta bu karl yeterli bulmu, beenmi. Zen konusundaki ilk yaantlarn yazya dkm bir baka usta olan Hakuinin (1683-1768) (12) Oratega ma adl yaptnda aadaki anlar okuyoruz: Yirmi drt yandaydm, Yegandaki Echigo manastrnda ka lyordum. O zaman konum Joshunun Musuydu. Kendimi olanca varlmla bu konuyu zmeye adam tm. Ne gece ne gndz gzme uyku girmez olmutu. Yemeyi de yatmayda unutmutum. Zihnim birden ta klp kalmt (tai-i) (13). Sanki usuz bucaksz bir buz lnde kaybolmu gibiydim. imde olabildiince say dammm gibi bir duygu vard. Ne ileri gidebiliyordum ne geriye dnebiliyordum. Bir aptal gibi, bir sersem gibi olmutum, kafamda Joshunun Musundan ba ka hi bir eye yer yoktu. Ustann konumalarn izle meye gidiyordum ama o konumalar bana epey uzak, baka bir odadan gelen konuma sesleriymi gibi geli yordu. Bazan kendimi havada uuyormuum sanyor dum. Gnlerce bu durumum srp gitti. Bir akam ze ri mabedin anlar almaya balaynca her ey birden
(12) Hakuin ada Japon Rinzai Budist okulunun kurucusudur. Bu okulun gnmzdeki Japonyadaki btn ustalar retilerini ucu dorudan Hakuine uzanan dzenli bir kkene dayandrrlar. (13) Tam szck anlamyla byk kuku. Kuku szc bura da alla gelmi anlamn karlamyor. Bu szckle en an aama da bir zihinsel younluk (concentration) anlatlyor.

96

alt st oldu. Sanki ukuru dolduran suyun stndeki buz krlmt ya da yeim talarndan yaplm bir ev kmt. Birden kendime gelince birde baktm, ben eski ustalardan Gantoymuum (Yen-tou) (14). Ama ge ne de bu byk a deiiklii (benim kiiliimde) bir etki yapmad. Btn kukularm, kararsz olduum b tn konular eriyen bir buz paras gibi yok oldu. Ken di kendime bara bara konumaya baladm. Ne ka dar iyi! Ne kadar iyi! artk ne kendimi kurtarmam gerekli bir doum lm dngs var, ne de erimeye zorunlu olduum bir yce bilgi (Bodhi) var. Saylar bin yedi yz bulan gemi ve gelecek karmaklklarn (koan) artk szn etmeye bile demez (15). Ulusal retmen Bukkonun (Fa-Kuang) bandan geenler olaanstlk bakmndan Hakuininkileri bi le ayor. Bu olayda da gene mutlu bir rastlant olarak elimizde ustann kendi kaleminden km o gnlerle ilgili ayrntl anlar var. Bukko yle yazyor. Kin zana gittiim zaman on drt yalarndaydm. On yedi
(14) Ganto (Yen-tou, 828 - 887) Tang soyu dneminin nl us talarndan biridir. Bir haydut Gantoyu ldrd zaman l kilo metrelerce uzaklktan duyulmu. Zen renimine balad zaman insanlara zg her trl kusurlardan, dknlklerden arnm say d bir Zen ustasnn yaamndaki bu ackl olay Hakuinin adam akll akln kurcalam, Zenin gerek bir kurtulu yolu olup ol mad konusunda kukulara drm. Burada Gantonun adnn sz konusu edilmesinin nedeni budur. nemli bir baka nokta da Hakuinin bulduu eyin soyut bir neden ya da herhangi kavramsal bir ey olmayp yaayan bir insan olmasdr. Her zaman Zen bizi yaayan, ilevi olan bir eye gtrr, bunu da nsann i varln, i yapsn grp tanmas (Chien-hsing) olarak tanmlayabiliriz. (15) Koanlara bazan karmaklk ad da verilir. Satorinin gerek olup olmadn deneyden geirmeye yarayaca umulan bin yedi yz koan olduu sylenir.

97

yalarma geldiim zaman Budizmi inceleme konusu, yapmaya karar verdim ve Joshunun Musunun giz lerini zmeye giritim. Bir yl iinde bu ii sonulan dracam umuyordum. Ama yln sonunda daha bu konuda hi bir ey anlamay baaramamtm. Bir yl daha geti gene bir ey deimedi, daha da yl ge ti, gene en kk bir ilerleme olmamt. Beinci yl ya da altnc yld, anlaymda bir deiiklik olmamt ama Mu benden ayrlmaz olmutu. Uykumda bile beni brakmyordu. Btn evren sanki Mu dan baka bir ey deilmi gibi geliyordu bana. Bu sralarda yal bir kei bir sre iin Mu yu bir yana brakmam ve durumun nasl gelieceini beklememi nerdi. neriye uyup konuyu aklmdan karmay ve sakin sakin otur may denedim. Ama Muyla o kadar uzun sre beraber olmutum ki ben onu silkip atmaya ok altmsa da o beni brakmad. Oturduum zaman oturduumu unu tuyordum, gvdemin varlndan bile habersiz oluyor dum. Kafamda tam bir boluk duygusundan baka hi bir ey yoktu. Kafesinden kam bir ku- gibi zihnim, bilincim (hi bir engele rastlamadan) bazan Douya, bazan Batya, bazan Kuzeye, bazan Gneye doru ora dan oraya uup duruyordu. Arka arkaya iki gn ya da bir gece bir gn oturmak (16) bana en kk bir yor gunluk vermedi. O zamanlar manastrda ilerinde pek ou Zene yrekten bal renciler olan dokuz yz kei vard. Bir gn meditasyon yaparken birden sanki zihnim gv demden ayrlm ve bir daha da bir araya gelmeyecek lermi gibi oldum. Yanmdaki btn keiler ldm
(16) Yani bada (evirenin notu) kurmu durumda oturarak yaplan meditasyon.

98

sanmlar. Ama ilerinden yal bir kei meditasyon yaparken katlp kalm olduumu anlam. zerimi iyice rterlerse kendime geleceimi sylemi. Keiin szleri doru km, bir sre sonra kendime geldim. Ne kadar bu durumda kaldm sordum. Bir gn bir gece kaldm sylediler. Bu olaydan sonra da oturarak meditasyon uygu lamam srdrdm. Artk geceleri birazck uyuyordum. Gzlerimi kapatnca gzlerimin nne usuz bucaksz bo bir alan geliyordu. Sonradan bu alan bir iftlik av lusuna dnt. Burada bir batan bir baa yryor dum. O kadar ok yrdm ki her karn iyice tan dm. Ama gzlerimi anca bu imge yok oluyordu. Bir gece ge saatlere kadar oturup meditasyon yaptm. Gzlerim akt, dimdik oturuyordum. Birden ba ke iin odasnn nnde asl duran tahtaya vurulmasn dan oluan ses kulama eriti, hemen o anda ben ol madan ncede var olan ben, dnya kurulal beri var olan birincil, gerek insan kendini bana aklad. Gzlerimi kapaynca gzlerimin nnde beliren o grntler ar tk bir daha gelmemecesine yok lmt. Bir solukta yerimden frladm, ay yla ykanm geceye kotum. Bahede Ganki denen kameriyeye gittim. Oradan gk yzne baktm kahkahalarla glyordum Bak u ie! diyordum, Dharmakaya (17) ne kadar byk, her zaman grdmle karlatrnca ne kadar daha byk ve usuz bucaksz. Bu olaylar satori alm olana dek insann nece zi hinsel srelerden getiini aklamaya yeterli grle
(l7) Burada evrenin gerek bylesilii, tanmlanmas olan boluk, yokluktan oluan evrenin yaps anlamndadr. nin notu). olanaksz (evire

99

bilir sanrm. Bunlar ok sekin, nemli, arpc rnek ler. Her satoriye bu denli olaan st bir zihinsel yo unluk nclk etmeyebilir. Ama her satoriden nce, zellikle eitimin balang dnemlerinde kesinlikle az ok buna benzer bir yaantdan geilir. Zihin ya da bilin alan ylesine her eyden artlr ki zerinde en kk bir toz parac bile olmayan bir ayna gibi olur. Her trl zihinsel etkinlik geici bir sre iin by lece btnyle duruverince bir dncenin bilincin or ta yerinde odaklatrlmas abas bile yok olur. Zen yolunu izliyenlerin dedii gibi zihin o konuyla ylesine kaplanm, ylesine zdelemitirki, tpk bir aynann tekini yanstt zaman olduu gibi zdelik bilinci bi le yok olmutur. O kimse kendini tmyle saydam bir billur sarayda, taptaze yaamla dopdolu, kvan iinde bir ahm gibi hisseder. Ama daha iin sonuna gelin memitir. Daha bunlar satorinin tamamlanmasna yo lu aan n koullardr. Eer zihin byle bir noktada ta klrsa Zen gereine uyanma olasl elden kaar. Tek nik deyimle Byk Kuku (Tai-gi) durumu satori ye nclk eder. nsann kendi i yapsn, i varln tanmas ya da satori alm demek olan ikinci aama ya geii salayacak bir patlama olabilmesi iin bir ge dik, bir yark almas gerekir. Patlama genellikle ortada baka hi bir gerek yok ken, son derece ince bir ayarla ucu ucuna salanm olan dengenin bozulmas sonucu oluur. araf gibi durgun suya bir ta atlnca oluan krklar suyun tm yzeyine yaylr. Bunun gibi sk sk kendini da kapatm olan bilincin kaps vurulunca vurgu sesi hemen, bireyin btn benliinde yank yapar. nsan

100

tam anlamyla canlanp uyanr. Evrenin potasndan yepyeni bir yaratk olup kar. Artk o, Tanrnn ura larn dorudan Tanrnn iyerinde izlemi bir kimse dir. Byle bir sonucun ortaya kmas iin ille tapnak tan gelen an seslerinin duyulmas gerekmez, bir ii rin bir ka dizesi, hareket etmekte olan bir ey gr mek ya da bir dokunmadan duyulan ar duyarlk, ok derin bir zihin younluundan satoriye geii salayan patlamaya neden olabilir.

V. SATORNN BALICA ZELLKLER 1.Akld oluu: Bununla anlatmak istediim ey satorinin aklla, yargyla varlabilecek bir karm olmay ve her trl aklc gerekliliklere kar duruu dur. Buradan gemi olanlar bu yaanty bir trl, tu tarl, mantkl bir biimde aklamay beceremezler. Sz le ya da jestlerle anlatlmaya alld zaman znden ok ey yitirir, anlamszlar. Yola girememi olanlar d grnmnden gerek anlamn karamazlar. Oy saki bu yaantdan gemi olanlar gerek olan yalan csndan hemen ayrrlar. Bunun iin akld oluu, sz cklerle aklanmasndaki ve bakalarna iletilmesin deki olanakszlk satori yaantsnn balca zellikleri dir. Birde Tai - huiye kulak verelim : Bu konu (yani Zen) yanmakta olan byk bir atee benzer; ok yak larsanz kukusuz yznz kavurur. Onu knndan kmak zere olan bir klca da benzetebilirsiniz; Kl bir kere knndan kt m bir adam canndan oldu de mektir. Ama kl knnda dursun, siz atee yaklama yn o zaman sizin bir ktkten ya da ta parasndan

101

ne farknz kalr? Bu amazdan kendini kurtarabilmek iin o kimsenin kararl, gl, yrekli bir karakteri ol maldr (18). Burada soukkanl aklc bir yarg so nucu ya da fiziktesi veya bilgi kuramyla (epistomolo ji) varlan zmlemelere benzer bir ey yok, ama al maz bir duvar aabilmek iin duvarda bir gedik ama ya alan ylmaz, gzpek bir isten, bu istencin ar kasndaysa onu gdmleyen akld ve bilin d g ler var. Bu nedenle de ortaya kan sonu aklc ya da kavramsal anlaya adamakll ters dyor. 2. Sezgiye dayal igr : William Jamesin Dinsel yaantnn trleri (Varieties of Religious Experience) adl yaptnda da ortaya konduu gibi gizemci yaant nn sezgiye dayanan bir nitelii var, bu nitelik satori ad verilen Zen yaants iin de geerli, satorinin bir ad da Ken-shodur (ince: Chien-hsing). Anlam, z, asl nitelii grp kavramaktr. Bu da kantlyor ki sa tori de grmek, alglamak ilemi vardr. Bu tr algla ma sonucu elde edilen biliin bizim genellikle bilgi ady la tanmlamakta olduklarmzla karlatrnca deiik bir nitelii var. Bu tr bir bilie ulaabilmek iin zel bir ilgi ve dikkate gerek duyulmuyor. Sylentiye gre Hui ke Bodhidharmann da onaylad satorisini y le aklam. (Benim satorime gelince) tmyle her eyin silinip yok olmas gibi bir ey deildi. En yeterli en uygun trden bir biliti. Yalnz bu tr biliin sz cklere konup aklanmas olana yok. Shen-huinin szleri belki de konuyu daha iyi anlamamza yardmc

(18) Lihsuan-chiaonun istei rerine Tai-huinin vermi olduu vaazdan.

102

olabilir. Chihin (bili) kayna olmasdr (19).

bir

zellii,

btn

gizemlerin

Bu sezgi nitelii olmasa satori btn tadn tuzu nu yitirirdi, gerekten satorinin btn varlk nedeni sezgidir. Burada ok nemli bir noktaya dokunmamz gerekli; satorinin ierdii bilite bir yandan evrensel olan bir ey var, br yandan da varln bireysel yan na dokunan bir ey de var. Parmak havaya kaldrld zaman satori asndan bunda salt havaya parmak kalk mas ileminde olduundan daha bir deiik anlam ola bilir. Bazlar bunu simgesel diye adlandrabilirler ama satori, satori dnda hi bir eyi simgelemiyor. Satori neyse o, ne daha az, ne daha ok, satori bireysel bir nesnenin ve bilmem byle de diyebilir miyim, ayn za manda o nesnenin ardnda saklanan Gerein biliine ermektir. 3. Tartma gtrmez kesinlik: Bununla anlatmak istediim ey satoriyle elde edilen bilginin, en son, ke sin bir bilgi oluudur. Ne kadar mantksal kantlar or taya koyarsanz koyun, bu bilgiyi rtemezsiniz. Do laysz ve kiisel olduu iin de kendi kendine yeterli bir bilgidir. Mantn burada yapabilecei tek ey bu tr bilgiyi kafalarmz dolduran br tr bilgiyle karla trarak ilikilerini kurmak bylece aklamaya, yorum lamaya almaktr. Bu bakmdan satori bir alglama yoludur. te tartma gtrmezlik, kesinlik duygusu buradan geliyor. ou kez Zenin su imeye benzediini sylerler; nk suyun scak m, souk mu olduunu
(19) Gizem diye evrilen miao karlklandrlmas g bir te rimdir. ok kez anlalmas ok g, aklanmas olanaksz incelik lerle dolu anlamndadr. Burada her eyin asl gerek bylesiliiyle tantld gizemli yol anlatlmak isteniyor.

103

ien bilir. Zen duyarlyla alglama bu yaantnn en son aamasdr, byle bir yaantdan gememi, konu ya yabanc olan kimselerce yadsnamaz, yokumsana maz. 4. Olumluluk : Tartma gtrmez olan, kesin olan ey olumsuz olamaz. nk olumsuzun yaama bir kat ks olmaz, bizi bir yere gtrmez. Olumsuz da ne bir eyler yapmak isteini veren itme gc vardr, ne de insana bir destek, bir dayanak salar. Satori yaants bazan olumsuz deyimlerle aklanmaya allr ama aslnda var olan her eye kar olumlu bir tutumdur; ah laksal deer yarglarna vurmadan her eyi olduu gibi kabullenir. Budistler buna kshanti sabr derler ya da daha doru bir deyile kar koymadan her eye katlan mak, yani her eyi greceliin stnden, her trl iki ci (dualist) dnceyi aan bir bak asndan bakarak kabullenmek. Bazlar bunun tmtanrclk (pantheism) oldu unu syleyebilirler. Bu terimin felsefede belirli bir tanm var. Onun iin ben burada bu balam iinde bu terimin kullanlmasnda bir neden grmyorum. Eer bir kez byle yorumlara giriilecek olursa Zen ya ants konusunda sonu gelmez yanl anlamalara, sap malara yol alm olur. Tai-hui, Miao-tsunga yazd bir mektupta Eski alarda yaam bir bilge demi ki, diye yazm : Taonun yolunda gitmek iin zel bir yntem uygulanmas gerekmez. Yeter ki yoldan sa plmam olsun. Benim kanmca zihinden, i varlktan sz edip durmak yoldan saptrcdr; meditasyon, ya da geveme, sakinleme yntemleri uygulamak yoldan saptrcdr; kafasn bu konuya takp durmadan bu konuyu dnmek yoldan saptrcdr; hele eline k

104

d fray (kalemi) alp bu konu zerine yazmaya kalkmak btn btn yoldan saptrcdr. O zaman kendimizi yola koyabilmek ve orada yolun dna sap malar yapmadan kalabilmek iin nasl bir yntem iz lememiz gerekli? Bilgeliin o deerli keskin klc ite burada. Amac da kafay kesip atmaktr. nsanlara zg doru gibi, eri gibi sorunlarla ilgilenmeyin. y lesi de Zendir, bylesi de. Siz de ite Zeni uygulamak iin buradasnz. Zen bylesiliktir - tam anlamyla olumluluktur. 5. Alglar tesi aknlk duygusu: Terimler bir dinden tekine deiebilir, ama satori de her zaman alglar tesi aknlk adn verebileceimiz bir duygu vardr. Yaant tmyle benim yaantm ama kkleri nin baka yerlerde olduunun duyarl iindeyim. Ki iliimi her bir yanndan sk sk kuatp iine kapa tan bireysel kabuk, satori annda paralanp dalyor. lle kendimden daha yce bir eyle btnleip onun iinde yok olmam kesin bir gereklilik deil ama benim bir btn olarak korumak ve teki yaratklardan ayr tutmak abasnda olduum bireyliim yava yava ken dini brakmaya, anlatlamaz, tanmlanamaz, bugne dek alageldiimden btnyle deiik bir dzen iin de erimeye balyor. Bunun ardndan gelen duyguysa tam bir bamszlama, tam bir i suskunluk, varmak istedii yere varm olma duygusu. Zen yolunu izleyen lerin genellikle kullandklar deyile sonunda evine dnp yorgunluunu gidermek. Bu satori yaants anndaki duygu Saddharmapundarikamn Vajra-Sa madhi adl kesimindeki ya da Kutsal Kitabn Yeni Ahit blmndeki hayrsz evldn yuvaya dn y ksndekiyle ayn duygu...

105

Satorinin ruhbilimsel yan sz konusu kaldka buna alglar tesi aknlk duygusundan baka bir ad veremeyiz. te, Mutlak, Tanr adn verdiimiz ya da ona bir kiilik giydirdiimiz zaman yaanty am, Tanrbilim (Theology) ya da fiziktesinin (metafizik) alanna girmi oluruz. te lfn etmek bile birazck gereinden ok lkrd sylemek oluyor. Bir Zen ustas Ne bam sokacak bir kiremit, ne ayam koyacak bir kar toprak, demi. Kanmca bu szlerde uygun bir yaklam var. Baka yerlerde bilind terimini kul landm, bilind da ok fazla ruhbilimsel bir terim. 6. Kiisizlik, nesnellik: Belki de Zen yaants nn en ilgin yan Hristiyan gizemci yaantsnda g rld biimiyle kiisel bir vurgusu olmaydr. Bu dist satorinin hi bir zaman ak atei, yreinden olaanst bir akn tamas, birlemek, gelin, damat, ruhsal evlilik, Baba, Tanrnn olu, Tanrnn ocuu v.b. szcklerin iinde belirlenen ki isellik ve ou kez cinsellikle bulak duygularla ve ili kilerle bir balants olamaz. Bu tr szler iin syle yebileceimiz ey bunlarn belirli bir dnce sistemi nin yorumuyla ilgili olduklar, gerek yaantyla bir ilikileri olmaddr. Bu durumu nasl deerlendirir seniz deerlendirin, satori Hindistanda da, inde de, Japonyada da tam anlamyla kiisiz, nesnel olarak ya da zihnin st alma dzeyiyle ilgili bir durum olarak kalmtr. Acaba bunun byle olmas Budist felsefenin ken dine zg karakterinden mi, Budist felsefe ve Budist evren grnn etkisi altnda belirli bir biim alm olmasndan m geliyor? ster yle olsun, ister byle, Hristiyan gizemci yaantyla arasnda baz benzerlik

106

ler bulunsa da Zen yaants kiilendirilmi, insanca bir grnme sokulmu duygu ve dncelerden ken dini btnyle syrm olmasyla bakalar. Sung so yu dneminin byk devlet grevlilerinden olan Chao pien, Chiang-shanl Fachuann kei olmayan rencilerinden biriymi. Bir gn devlet ilerini bitirdik ten sonra grev yerinde oturup dinlenmekte olduu bir srada birden kulanda patlayan bir gk grleme si onu satoriye sokmu. O srada yazd iir Zen ya antsnn bir yanma k tutuyor. Hi bir ey dnmeden grev yerimde dinle nirken, Zihin-emem sakin bir su gibi saydamken, Birden bir gk grlemesiyle zihin-kapm al d. Bir de ne greyim! Orada oturmu kendi ha linde bir ihtiyar vard. Belki de btn Zen yaantsyla ilgili yazlar iin de kiisel bir kokusu, rengi olan tek rnek budur. Ge ne de Ycelerin ycesi Ulu Tanryla kendi halinde ihtiyar adam arasnda ne byk bir aklk var. Hele sa sevgisinin gnl dolduran tatl duygusu gibi szlerle karlatrnca Hristiyan gizemciliinin yann da Zen ne kadar duygusallktan, coumculuktan yok sun, ne kadar gsterisiz kalyor! Yalnz satorinin iirsellikten uzak, ulu bir yan olmayan, gsterisiz bir olay olmas bir yana satoriyi esinlendiren, satoriye neden olan rastlantnn da co umsal, ar duygulandrc bir yan olmad anla lyor. Satori insann gnlk yaantsndaki btn ola an olaylarla balantl olarak yaanabiliyor. Hristi yan gizemciliiyle ilgili kitaplarda anlatld gibi y

107

le olaanst bir olay deil. Biri sizi gsleyebilir ya da tokatlayabilir, bir fincan ay sunabilir size, ya da ok olaan, ok beylik bir lkrd edebilir veya bir iir kitabndan birka dize, bir sutradan bir kk bl m ezbere okuyuverir, eer zihniniz satori alm iin olgun duruma gelmise birden satoriye geiverirsiniz. Burada ne bir ak serveni var ne Kutsal-Ruh (Ruhl Kuds) var, ne Tanrsal bir kayrma var, ne de ululan mann herhangi bir trls var. yle parlak renklere boyanm hi bir ey yok burada. Her ey boz rengi, her trl abartdan, ilgi toplayc zelliklerden yoksun... 7. Cokunluk duygusu : Bu duygunun her za man satoriyle bir arada bulunmasnn nedeni birey sel bir varlk olarak katlanmak zorunda brakld mz snrlamalarn satori annda yok olmasdr. Snr lamalarn yok olmas olumsuz deil, tam tersine an lamla ykl olumlu bir olaydr. Bylelikle birey son suzlua eriene dek byme olana kazanm olur. Bizler her zaman byle olduunun bilincinde olmasak da bilincimize egemen olan genel eilim snrllk ve bamllktr. Bunun nedeni de bilincin birbirini ko ullayan bu iki gcn rn olarak olumu olmasdr. Buna karn satorinin z her tr kart anlaml te rimler arasndaki kartl gidermesidir. Yukarda sylediimiz gibi bilincin temel ilkesi bu kart kav ramlardr, satoriyse kartlar aan, kartlarn te sine geen bilindn ortaya karmay baarr. Kartlarn tesine gemek, kartlklar aabilmek insana kendisi her eyin stndeymi gibi bir akn lk duygusu veriyor. Yalnz bakalarnn deil kendi sinin bile hor grd toplum dna itilmi bir serseri, bir bakyor ki bu lml dnyada bir insann sahip

108

olabilecei btn servetleri, btn gleri elde edi vermi - eer byle bir durum o kimsede kendini y celmi grme duygusu yaratmazsa hangi durum yara tabilir? Bir Zen ustas yle demi, Siz satoriye erince her bir imen yaprann ardnda deer biilmez ta lardan yaplm saray gibi bir konak kefedersiniz. Ama satoriye ermedike saray gibi bir konak tek bir imen yaprann ardnda saklanabilir. Baka bir Zen ustas kukusuz Avatamsaka Sut radan esinlenerek yle demi : Ey keiler, bakn ite! Olanca parltsyla, btn evreni, btn lkeleri, btn denizleri, dalar, aylar, gneleri, saylar yz binlerce kotisi (20) bulan yerleri kaplayan mutlu bir nur grmyor musunuz? Ama Zendeki bu cokunluk daha ok kendi kendine mutluluk veren bir yeterlilik duygusudur. lk ate gittikten sonra gsteri yan kal myor. Zen bilinliliinde bilind kendini yle a matac, gsterili bir biimde ortaya koymuyor. 8. Anszn olumas: Satori birdenbire anszn geliveren anlk bir yaantdr. Gerekten de bir yaan t anszn gelmiyorsa, anlk bir yaant deilse satori de deildir. Bu birdenbire anszn oluma (tun) nite lii yedinci yzyln son dnemlerinde ortaya kn dan balayarak Hui-neng Zen okulunun balca zel lii olmutur. Kart grteki Shen-hsiu Zen bilinci nin yava yava, aamal olarak geliebileceinde di retiyordu. Bu nedenle Hui-nengin ardllar satoriye birdenbire, anszn varlabileceinin cokulu savunu cular oldular. Onlara gre bu birdenbire, anszn olu
(20) Kotis ok byk say anlamndadr. (evirenin notu).

109

an yaant bir anda (ekamuhurtena) btnyle yep yeni bir gr alan ayor, bylece de btn dnya nn, varolan her eyin, yeni bir gr asndan gr lp deerlendirilmesi olana douyor.

ZEN VE JAPON KLTR

RESM-EDEBYAT-KILI KULLANMA SANATI-AY TREN

mparatorun retmeni Daito Kokushi'nin portresi, Hakuin yapt, 15. yy. balar

I . R E S M On ikinci yzylda Japonyaya giriinden balaya rak sekiz yz yllk tarihi boyunca Zen, Japon yaam na eitli yollardan etki yapmtr. Yalnz samurailerin manev yaamn etkilemekle kalmam, kltrl ay dn snflarn sanatsal anlatm yntemlerini de biim lemitir. Bu anlatm yntemlerinden biri olan Sumiye tam anlamyla resim saylamaz. Daha ok siyah-beyaz bir iziktirme, bir karalamadr. Mrekkep, is ve tut kalla kartrlarak; fra, koyun ya da porsuk klla rndan yaplr. Frann zellii ok mrekkep ekip kllarn iinde tutabilmesidir. Kullanlan kt ok in ce ve mrekkebi kolay emen cinstendir. Bu bakmdan, yalboya resim yapanlarn kullandklar tuvallerle karlatrlnca ak bir aykrlk gze arpar. Bu ay krlk Sumiye sanats iin ok nemlidir. Sanatsal rnn ortaya konabilmesi iin bylesine ince yapl, dayanksz, kolay bozulan bir gerecin se ilmi olmasndaki ama, sanatnn esinini olabildi ince abuk kda aktarmasn zorlamaktr. Eer fr

113

a kdn bir yerinde duraklayacak olursa kt he men oradan yrtlr. izgiler olabildiince az olmal ve olanca hzla izilmeli, ancak kesinlikle gerekli olanlar gsterilmekle yetinilmelidir. yle uzun uzun dn meye, silip yeniden izmeye, izgilerin zerinden gitme ye, bir daha biimlemeye, deitirmeye, yeni bir biim vermeye, zerine eklentiler yapmaya kdn yaps el vermez. Bir kere fray dokundurdunuz mu fra si linmez, dn olmayan, dzeltilip gzelletirilemeyen bir leke brakr. Sonradan ne yaparsanz yapn ilk yaptnz ey aka ve ac ac srtr. te kdn yaps byledir. Sanat sanatsal esinini bir anda, bir fra oynatta itenlikle ve kesinlikle ortaya koyabil melidir; kolunu, parmaklarn, frasn ylesine esini nin emrine vermelidir ki sanki btn bunlar kendi tm benlii de iinde olmak zere baka bir kimsenin elin deki aletler gibi olsun. Ya da belki yle diyebiliriz : Sanki fra sanatdan habersiz kendiliinden resmi yapyor da sanat bilinli bir katks olmadan fra nn hareketlerine uymakla yetiniyor... Frayla kt arasna dnce ya da mantk girdi mi resim hemen btn etkinliini yitirir. te Sumiye resminin ger ekletirilmesinin yolu yordam budur. Sumiye resminin sonsuza varan deiik biimler iinde ortaya konmu olabileceini kestirmek g de il sanrm. Sumiye resminde yle k glge oyunlar, perspektif filn yoktur. nk Sumiye gereki olmak gibi bir grnt vermeye aba harcamaz. Onun yap maya alt ey nesnenin zn yakalayp onun can l olduunu, kmldadn kt stnde gstermek tir. Bunu baarmak iin frann kda her deiinde canl bir varln nabz atlar duyulmaldr. Fra da

114

can tamaldr. Kukusuz Sumiye yalboya resim den ok deiik bir dizi ilkeye gre yaplr. Yalboya tuvali ok salam bir maddeden yaplmtr, yalbo ya, resmin birok defa silinip yeniden yaplmasna ola nak verir. Resim sistemli olarak ve iyice tartlp biil dikten sonra hazrlanm bir plana gre gelitirilir. Gerekilikten sz etmesek bile tasarmda stnlk, yapmda beceri yalboya resmin zellikleridir. Bunu tpk iyi dnlp gelitirilmi bir felsefe sistemine benzetebiliriz. Ordaki dnce dizisi mantksal olarak teki dznce dizilerine balanm, onlarla uyumu sa lanmtr. Belki yalboya resmi duvarlar, stunlar, temelleri hepsi kocaman kesme talardan yaplm bir katedrale benzetebiliriz. Bunun yannda bir Sumiye i ziktirmesi yoksulluun ta kendisidir. Biimde yoksul, ierikte yoksul, yapmda yoksul, gerete yoksul. Ama biz Doulular onun eit eit biimlerdeki izgileri, benekleri, aklklar ve koyuluklar oluturan lekele rinde gizemli, yaayan bir eyin kprdadn duyuyo ruz. Onlarda canl bir eyin nefes alp vermesinden oluan soluklarn titreimini izliyoruz. Kaba bir kt paras zerine ylesine dikkatsizce izilmi bir tek sap zambak resmi - ama o resim yaamn frtnalarndan kap korunmaya alan saf, krpe gen kz ruhunu pek canl bir biimde aklam oluyor. Kocaman bir denizin orta yerine oturtulmu kk nemsiz bir ba lk teknesi grrsnz. Yzeyden bakan bir eletir menin grebildii kadaryla bunda ne byk bir sa natsal beceri vardr ne de olaanst bir esin vardr; ama biz bu resme baknca denizin snr bilmeyen usuz bucakszln, birbirlerini kovalayan dalgalarn iinde saklanan gizemli bir ruhun hi bir eye aldrmadan sonsuzluk yaamnn nefesini alp verdiini duyup de

115

rinlemesine duygulanrz. Btn bu olaanst byle kolayca, kendiliinden, zorlamasz oluuverir.

eyler

Eer Sumiyede ama nesnel bir grntnn tpk sn yapmak olsayd, sonu tam bir baarszlk olacak t. Oysaki Sumiye hi bir zaman byle bir giriimde bu lunmaz. Ne benek atmacann, ne eri izgi Fuji da nn simgesidir. Benek kuun, eri izgi de Fuji da nn ta kendisidir. Resmin tm amac aslna benze mekse iki boyutlu bir tuval stnde tam bir nesnel likle aslna uygun bir ey yapmak olana yoktur. Renklerse asllarndaki renklere uyumu ancak pek uzaktan izleyebilirler. Sanat doadaki bir nesneyi do adaki durumuna bal kalarak bize anmsatmak iin byk bir aba iindedir ama sonu baarl saylamaz. Yapabildii ey zayf bir taklit, gln bir benzetiden teye geemez. Sumiye sanats ite byle dnr. Pe ki yleyse bu giriimden neden bsbtn vazgeme yelim? Bunun yerine kendi imgeleme gcmzden canl nesneler yaratmamz daha uygun olmaz m? Biz ler de ayn evrenin bir paras olduumuza gre bizim yaratmzn da doadaki nesnelerle bir benzeim, bir uyum ilikisi iinde olmas gerekmez mi? Ama bu yap tmz almann temel bir esi deildir. Yaptn deeri aslyla olan benzeyile llmemelidir. u her fra vuruta belirgin biimde bireysel olan bir ey yok mu? te u kular tmyle kendi yarats. Sumiye sanatsnn sanatndaki tutumu byle bir tutum. Bu rada vurgulamak istediim ey, bu tutumun Zenin yaama kar olan tutumuyla ayn oluudur. Zenin yaamla yapmak istediini sanat, kdyla, frasy la, mrekkebiyle yapyor. Yaratc ruh her yerde var, ister yaamda olsun, ister sanatta, her yerde yaratc lk gerekletirilebilir.

116

Bir izgi ekti mi bitmitir; Sumiye sanats iin bu izgi geriye dn olmayan bir kesinlik tar. Ne o izginin tesine geilebilir ne de o izgi geri dnd rlebilir. Onda tpk imek akmas gibi kanlmaz bir ey vardr. Sanat kendisi de yaptn geri dn dremez. te izgiler btn gzelliklerini bu geri d nlmezlikten alrlar. Bir ey kanlmaz olduu zaman gzeldir, nk o zaman ruhun zgr bir yanssdr. Burada zor yok, ldrmek yok, biimini bozmak yok, tpksn yapmaya almak yok, yalnz zgr, kar koyulmayan, kendi kendini yneten bir hareketin ken dini ortaya koyuu var - gzellii ite buradan geliyor. Kolun adaleleri, sinirleri bir izgi ektiinin, bir benek koyduunun bilincindedir ama bunun tesi bilinsiz... Bu bilinsizlik iinde doa yazgsn yazyor, bu bi linsizlik iinde sanat sanatsal yaptn yaratyor. Bir bebek glmsyor ve btn oradakilere de glmseme geiyor. nk bilindndan gelen kanlmaz bir ey bu. Baka trls olamaz. Zen ustalarnn o kadar s tnde durduklar ve baka bir blmde deindiimiz Wu-hsin ve Wu-nien yani zihnin ya da dnce nin yokluu Sumiye sanatsnn ruhsal durumuna tam olarak uyuyor. Sumiyeyi teki tr resimlerden ayran nemli ba ka bir zellik her eyin devinim iinde olan zn yakalamaya almasdr. Doada her ey oluum iin dedir, hi bir ey duraan deildir; tam yakalad mz sandmz anda o ey ellerinizin arasndan kayp kaverir. nk onu yakaladnz an artk yaam yor, o l bir an... Ama Sumiye olanaksz gibi grn se de her eyi canl olarak yakalamak istiyor. Evet eer sanat canl eyleri canl olarak kt stne geir meye alyorsa olanaksz olan yapmaya abalyor de

117

mektir ama her fra vuruta dnceler, kavramlar gibi konu dndaki eylere hi aldrmadan kendi de rin i varlyla fra arasnda dolaysz bir iliki kura bilirse bir lde baar kazanabilir. Bu durumda fr a elinin bir uzants, gvdesinin bir paras olur. Bun dan da te kendi i varl olur ve fray her oynat nda kt stnde i varlndan bir iz kalr. Bu ba arlnca bir Sumiye resmi, hi bir eye benzemek, hi bir eyi taklit etmek abasnda olmadan kendi bana yeterlidir, kendi bana gerektir. Fuji da nasl ger ekse bu resimdeki dalar da ayn anlamda gerektir. Bulutlar, akarsular, aalar, dalgalar, btn biimler de yledir. Sanatnn i varl bu izgiler, aklklar, koyuluklar, benekler ve lekeler arasnda kendini aklamaya alr. Sumiyenin bize doadaki nesneleri anmsatabile cei iin renklerden kanmas doaldr. Sumiyenin doay eksikli ya da eksiksiz olarak kda aktar mak gibi bir savunusu yoktur. Bu bakmdan Sumiye el yazmalarna benzer. Yazmada yatay, dikey, eik, kvrm aa ya da yukar dnk fra vurularndan oluan bir harfin bir dnceyi belirtmesi gerekmez ama bsbtn anlamdan da yoksun deildir. Bir har fin en bata gelen ilevi bir ey anlatmaktr. Uzak-Do uya zg olan yazma sanatnda uzun sivri ulu bir kl fra kullanlr. Fra vurularnn birleiminden oluan harfin simgeledii anlam dnda her fra vu ruunun da ayr bir anlam vardr. Fra yazarn ya da sanatnn istenciyle yapt bir harekete hemen boyun een, kar koymayan bir alettir. Yazarn ya da sanatnn fra vurularndan ruhunun derinliklerini grebiliriz. te bunun iin douda Sumiye ve el yaz mas ayn tr sanat kollar olarak snflandrlr.

118

Yumuak kl frann gelitirilmesi bal bana in celenmeye deer bir konudur. Bu tr frann in ya zs ve harflerinin biimsel gelimesiyle yakn bir ili kisi olduunda kuku yok. Sanatnn eline byle yu muak bal, kar koymadan boyun een, uysal bir alet verilmi olmas gerekten mutlu bir rastlant. Fr ann izgilerle, vurularla yaptklarnda doann can l yaratklarnda, zellikle insan gvdesinde olan can llk, tazelik ve uyumluluk var. Eer kullanlan alet kat ve uyumsuz bir demir paras olsayd ortaya kacak sonu btnyle deiik olacakt. Ne Sumiye ne de Liang-kainin, Mu-chinin ve teki ustalarn ya ptlar bizlere ulaabilecekti. Kdn ylesine ince dayanksz yapda oluu fr ann kt stnde uzun bir sre duraklamasna el verisiz oluu da sanatnn sanatn ortaya koymasn da byk yarar salar. Eer kt salam, dayankl bir kt olsayd o zaman tasarm sonucu, dne tana biimler oluturmak ve dzeltmeler yapmak olana doacakt, byle bir eyin de Sumiye ruhuna byk zarar dokunacandan kuku duyulamaz. Tpk evre nin yaratlma ileminde olduu gibi frann kdn stnde hzla, yreklilikle, eksiksiz ve geri dn ol mayan bir kesinlikle dolamas gerekir. Yaratann a zndan sz kar kmaz annda eyleme dnmelidir. Gecikme deime demektir. Bunun sonucu etkinliini yitirme demektir; ya da isten ileri atlmnda nlen mi, engellenmi olur, durur, duraksar, dnr, yar glara varr sonunda yolundan sapar - bu duraksama, bir o yana, bir bu yana yalpalama sanatnn zihninin zgrln engeller. Yapay olmak dzen ve simetriyle konunun ele aln

119

masn gerektirmediinden ve zgrlk dzensizlik de mek olduundan Sumiyede her zaman beklenmeden birdenbire ortaya kveren bir ey vardr. nsan bir yerde bir izgi ya da belirli bir koyu karart beklerken bunlarn bulunmay d krkl nedeni olacana, olanlarn tesinde, ilersinde eyleri akla getirdiinden insana tam anlamyla doygunluk ve kvan verir. Ge nellikle eni altm yetmi santimden, boyu yz elli, yz altm santimden daha byk olmayan drt ke bir kt parac btn evreni iine sdracaktr. Yatay fra vurular uzayn usuz bucakszln, yu varlanm olanlar zamann sonsuzluunu - yalnz s nrszln deil, bir yandan da yaamla, devinimle dolu oluunu - akla getirir. in alacak yan gre neklerimizin gerekli sayd bir noktaya frann de meden geivermi olmas bu gizemli baary yaratyor Sumiye sanats btn bu kk becerilerin ustas dr. ylesine ustalkl olarak bunlar yapar ki yap tnda yapay olan, bilerek, isteyerek yaplm gibi hi bir ey srtmaz. Bu amaszlk yaamn Sumiye, Zen den alr. II. EDEBYAT : HAKU Sumiyeyle Zen arasndaki ilikiden sz amken imdi de sz sonsuzluk duyarlnn uyandrd yal nzlk duygusuna getirmek istiyorum. Zenin Uzak-Do u resim sanat stndeki etkisi yalnz Japonyayla s nrlandrlamayacak kadar yaygndr. Onun iin re sim konusunda Japonyayla ilgili olarak sylediklerim olduu gibi in iin de geerlidir. ncelikle Japonya iin geerli olan ey bu sonsuzluk duyarlnn uyan drd yalnzlk duygusu diye tanmlayacam ruhsal durumdur. Bu duygu daha ok Japondur. Bu ruhsal

120

durumla ya da eer byle denebilirse bu sanatsal eyle anlatmak istediim ey Japonyada herkese Sabi ya daWabi (veya Shibumi) diye bilinen eydir. imdi bu tr duygularn topunu birden anlat mak iin Sabi deyiini kullanarak bu konuda birka sz sylemek istiyorum. Sabi bahe mimarlnda, ay treninde olduu gibi edebiyatta da kendini aa vuran bir edir. Ben burada yalnz edebiyattan, zellikle on yedi hecelik Haiku diye adlandrlan iirlerden sz etmekle yeti neceim. Bu olabildiince ksa, iirsel anlatm biimi Japon dehasnn pek zel bir rndr. Bu tr iir Takugawa dneminde hele Bashodan (1643- 1694) son ra ok gelimitir. Basho bir byk air gezgindi. Ateli bir doa a - bir tr doa ozanyd. Yaamn Japonyann bir ucundan tekine dolaarak srdrrd. in gerek ten sevinilecek yan o zamanlar demiryollarnn olma y. ada kolaylklarn, rahatlklarn iirle ok iyi badatn syleyemezsiniz. ada bilimsel zm sel (analytic) yntem ortada aydnla kavuturulma m bir gizem brakmyor. iir ve Haikuya gelince on lar gizemlerin olmad yerde pek baarl olamazlar. Bilimin kt yan zihinde yeni yeni esinler uyanmas na olanak vermemesi. Her eyi olanca plaklyla ortaya koyuyor, bilimin egemen olduu yerde imgele me gc geriliyor. Yaamn u kat gerekleri dediimiz eylerle s rekli olarak kar karya olmak zihnimizi kemikleti riyor. Yumuaklk kalmyor, iirsellik gidiyor. Orada yeil otlarn bitmesine olanak veremeyen bir kum

121

lyle karlayoruz. Bashonun anda yaam daha bylesine iirsellikten yoksun, bylesine tktrlp s ktrlm deildi. Bambu kamlarndan yaplm bir kulbe, bir kam sopa, pamukludan yaplm uval gi bi bir ul air iin evresinde dolanmak, gnlnn ektii, houna giden kyde kalmak, her trl yaan ty tatmak iin yeterliydi. Bu yaantlarn ounluu da ilkel bir yolculukta karlalacak glklerin geti recei yaantlard. Yolculuk ok kolay, ok rahat olun ca yolculuun ruhsal anlam yok oldu. Belki buna duy gusallk diyebilirsiniz ama yolculuun uyandrd bir tr yalnzlk duygusu vardr, insan yaamn anlam konusunda dncelere gtrr. Aslna bakacak olur sanz yaam da bir bilinmezden tekine bir yolculuk deil mi? Paymza den altm yetmi ya da sek sen yllk mrmzde, eer elimizden gelirse gizlerin rtlerini kaldrmaya alyoruz. Bu ksa mr zn tsz skntsz da olsa kapal gzle geirmek bizi bu sonsuzluk duyarlnn yalnzlndan yoksun brakr. Bashoya Kamakura dnemi (1186- 1334) ustala rndan Saigyo nclk etmitir. Saigyo da gezgin bir keiti. Saraya bal savalk grevinden ayrldktan sonra yaamn yolculuklar yaparak, iir yazarak ge irdi. Saigyo bir Budist keiti. Japonyada yolculuk yapmsanz yol klyla yapayalnz Fuji dana bakan bir kei resmi grm olduunuzu sanrm. Resmi ya pann kim olduunu unuttum. Gerekten birok ey ler esinlendiren bir resim bu, zellikle insan yaamnn gizemli yalnzln duyuruyor. Bu yalnzlk duygusu yle bir umutsuzluk, kaybolmuluk duygusu deil. Ya payalnz olmaktan duyulan bir bunalt da deil. Bir tr mutlan gizinin tadn tatmak. Saigyonun bu durumu dile getiren iiri yle :

122

Rzgrla savrulan Fuji dann dumanlar lerlerde yok oluyor. Onlarla srklenen dncelerimin yazgsn kim bilebilir? Basho bir Budist kei deildi ama Zene yrek ten bal bir kimseydi. Sonbaharn balarnda arada bir yamur yamaya balaynca doa tam olarak son suzluun yalnzln yanstr. Aalar yaprak dkp soyunur, dalar daha keskin daha yaln bir grnm alr, akarsular daha saydam olur. Akamlar kular gnlk uralarndan yorgun, argn yuvalarnn yolu nu tutarlar. te bu srada yalnz bir yolcu, insan ya amnn yazgsn dnmeden edemez. Doa insann i durumunu etkiler. Basho yle sesleniyor : Bir yolcu Brak beni byle ansnlar Sonbahar yamuru boanyor Hepimizin ileye dkn bir kank olmamz ge rekmez ama bilmem acaba hepimizde bu grgl, g receli dnyann tesinde insann yazgsn sakin sakin zihninin gzyle seyredebilecei bir yere ulamak zle mi yok mu? Basho ustas Bucchonun yannda Zen eitimini srdrrken bir gn ustas Bashoya gelip Bugn lerde neler yapyorsun, nelerle urayorsun? diye sor mu. Basho Son yamurlardan sonra yosunlar her za mankinden daha yeil oldu. diye yant vermi. Buccho Budizmde yosunlarn yeilliinden daha nemli bir konu yok mu? diye sorunca da,

123

Bashonun yant ni duydum olmu.

Suya

bir

kurbaa

atlad

sesi

Bu szlerin Haikunun tarihinde bir dnm nok tas olduu sylenir. Haikular Bashodan nce ya amla ilgisini yitirmi szck oyunlarndan baka bir ey deildi. Ustas Bashoyu ayrntlardan oluan bu grece dnyadan daha nde gelen, daha nemli olan, her eyin ardndaki son ve kesin gerek konusunda ya nt bulmaya zorlaynca eski havuza atlayan bir kur baa grd. Onun havuza atlayndan kan ses du rumun btn arln, ciddiliini bozdu. Sanat ora da yle oturup srekli oluum iinde olan, dnyayla iliki kuran zihnindeki btn ruhsal durumlar izliyor ve yaamn asl zn, asl kaynan yakalayp kav ryor. Sonu bize kalt olarak brakt bir yn on yedi hecelik Haiku. Basho bu sonsuzluun duyarlnn uyandrd yalnzlk duygusunu dile getirmi bir a irdir. Baka bir Haikuda, Yaprak dkm kuru bir dal stnde bir karga tnemi u sonbahar akam. Biim yalnl her zaman ieriin nemsizliini gerektirmez. Yapayalnz bir kara kargann kuru da ln stnde tnemesinde kukusuz insan telere g tren bir ey var. Her ey bir bilinmezlik bir gizemler uurumundan geliyor. Biz her eyin iinden bu bilin mezlik uurumuna bakabileceimiz ufack bir yark, ufack bir aralk bulabiliriz. Uurumun grnmnn bizde uyandrd duyarl ortaya koyabilmemiz iin yzlerce dizelik bir iir yazmamz gerekmez. Bir duygu en yksek noktaya eriince syleyecek sz bulamaz,

124

susar kalrz. nk hi bir szck o noktay anlatma ya yetmez. Belki on yedi hece bile oktur. Kukusuz Japon sanats duygularn en az fra vuruuyla ya da en az szckle anlatma eiliminde Zen yolundan etkilenmitir. Her ey ak ak anlatlmaya allnca esinlere, yeni yeni eylerin zihnimizde domasna ola nak kalmaz. Japon sanatnn btn gizi zihnimizi yeni esinlere, yeni duygu ve dncelere ak tutmasdr. Baz sanatlar, yaptlarna bakan kimseler fra vurularn hangi ynden izlerlerse izlesinler sanki maddesel deilmi gibi bir grnm verecek kadar ile ri giderler; ellerinden geldiince anlalmaz olmaya a lrlar. Fra vurular, ya da fralaryla yaptklar aklklar koyuluklarla anlatmak istedikleri ey her hangi bir nesne, olabilir, kular da olabilir, tepeler, in san resimleri, iekler ya da baka eyler de olabilir; yle ya da byle olmasnn kendileri iin bir fark ol madn sylerler. Geri bu biraz ar bir grtr. Eer ressamn izgileri, yapt aklklar, koyuluklar, benekler resme bakanlarn her birisince baka trl ve bazen de sanatnn amaladndan btnyle dei ik biimde anlalp deerlendirilecekse byle bir re sim yapmaya kalkmann anlam ne? Belki sanat buraya u eklentiyi yapmak isteyebilir, nemli olan yaptna egemen olan ruh durumunun iyice anlalp deerlendirilmesidir. Bu bakmdan Uzak-Doulu sa natnn biim konusunu nemsemedii aka gr lyor. Frasnn araclyla ortaya koymaya alt eyler, kendisini derinlemesine duygulandran eyler. Belki de ilerinden geenleri nasl anlatacaklarn ken dileri de tam olarak bilemiyorlar. Ya bir lk atyor lar ya da bir fra sallyorlar. Bu yaptklar ey sanat olmayabilir, nk bu yaptklarnda sanat yok. Varsa

125

bile bylesine ancak ok ilkel bir sanat denebilir. Uy garlkta yani doallktan uzaklamada ne kadar ileri gitmi olursak olalm her zaman iimizde doallk, yap macksz itenlik zlemi kalr. Btn sanatsal abala rn ardnda gizlenen hedefin bu olduu belli oluyor. Ja pon sanatnn grnmdeki sanatszlnn ardnda da ne kadar sanat gizli! Anlam ve esin dolu birok duygu lar, dnceleri uyandrc nitelii, sanki hi sanat yok mu grnmyle - sonsuzluun uyandrd yalnzlk duygusunu ortaya koyabildii zaman Sumiye ve Haiku nun zn yakalam oluyoruz. III. KILI KULLANMA SANATI Budizmin eitli okullar iinde en ok Zen okulu Japon yaamn etkilemitir. Hele estetik bakmdan Zenin etkisi teki Budist okullarndan hi birisiyle kar latrlamayacak kadar byktr. Bunun nedeni Zen in kavramlarla ilgilenmekten ok dorudan yaamn gereklerine eilmesindendir. Akln yaamla ilikisi her zaman dolayldr. Akl her zaman iin bir genelletir me aracdr. Genelletirilmi eylerse igdsel gcn yani isten gcn (will-power) yitirir. Zen, yalnzca istenten olumaz, sezgiye dayal olmak kouluyla bir lde, akl da ieri alr. teki Budizm okullarndaki kavramsallk eilimine tam bir kartlk iinde Zende yaama verilen nem her zaman temel edir. Zenin Japon yaamna o kadar kuvvetli etki yapmasnn ne deni budur. Kl kullanma sanatnda ustala erimek Ka makura dneminden balayarak Japonyadaki egemen snflarn balca uran oluturmutur. Japonyada bu sanat olaanst bir ilgi grm ve birok deiik

126

yntemler getiren eitli okullar ortaya km ve bu okullar son zamanlara kadar gelimelerini srdrm lerdir. lk kez Kamakura dneminde teki okullardan bamsz Zen okulu Japonyaya tantlm olduundan Kamakura dnemiyle Zenin yakn bir ilikisi vardr. O dnemde birok Zen ustalar manev alanda etki lerini yrtmler, bir yandan bilimi aalayc bir tu tum izlerken gene de bilimin sancan ellerinde tuta bilmeyi baarmlardr. Bir yandan da Zen ustalarnca eitilip dzene sokulmak isteyen askerler de evrele rinde kmelenmilerdir. Ustalarn eitim yntemleri basit ve dolayszd, Budizmin derin ve ince felsefe ko nularnn ayrntl olarak incelenmesine gerek grmez lerdi. Kukusuz askerler de yle derin incelemelere yat kn kimseler deillerdi; onlarn istedikler her zaman yz yze olduklar lm karsnda ekingen olmamak t. Onlar iin en nde gelen sorun buydu. Zen kavram larla uraacak yerde yaamn gerekleriyle ura may yelediinden bu konuya kanca atmaya hazrd. Doum lm sorunu konusunda aydnlanmak isteiy le kendilerine bavuran askerlere ustalar byk bir olaslkla Burada ne doum var, ne de lm. Hadi bakalm, arabuk iinize gidin! Diyorlar byle syle dikten sonra belki de her zaman yanlarnda tadklar sopalaryla arkalarndan kovalyorlard. Ya da bir as ker gelip u gnlerde yaammn en nemli, en bu nalml olayyla kar karyaym. Ne yapaym? diye soracak olsa usta hemen grlyordu. leri yrme ni srdr. Sakn arkana bakaym deme! te dere beylik Japonyasnda Zen ustalar askerleri byle ei tiyorlard. Askerler yaamlarnda her zaman lm iinde olduklarndan ve kl yaamla lm arasnda tehlikesi

127

yazglarn belirleyen tek silahlar olduu iin kl kul lanma sanat olaanst bir yetkinlie, eksiksizlie eri ene dek gelitirildi. Bunun iin Zenin bu sanatla pek ok al verii olmasna amamak gerekli. Takuan (1573 - 1645) Zen dnyasnda Takugava dneminin en byk ustalarndan biridir. Shoguna (1) kl ret menlii yapan Yoiu Tajima-no-kami (lm 1646) Takuann rencisiydi. Takuan onu tam bir Zen ei timinden geirmiti. Kukusuz eitim sanatn tekniiy le ilgili deil, kl ustasnn gelitirmesi gerekli zihin sel tutumla ilgiliydi. Bu eitimi anlayl bir biimde izleyebilmesi iin nl rencisinin manev alanda da bir hayli yol almas gerekmi olmal. Tokugawa dne minin baka byk bir kl ustas Nitoryu ad verilen okulun kurucusu Miyamoto Musashiydi (1582- 1645). Musashi yalnz kl ustas deil ayn zamanda bir Su miye sanatsyd. Bu konuda da kl ustalnda ol duu kadar n salmt. ok deer verilen resimler yapm olan sanatnn resimlerinde bir Zen tad, Zen kokusu vardr. Kl ustalyla ilgili nl bir sz y ledir : Havaya kalkm bir kl altnda olmak, Sizi tirtir titreten bir cehennem azabdr. Ama korkmadan ileri atln, Kendinizi mutluluk lkesinde bulacaksnz. Yalnz umursamazlk, aldrmazlk deil, bir yan dan da Budizmde benlikten arnma diye nitelediimiz bir kendinden vazgeme durumu... Kl kullanma sa
(1) Shogunlk 1868 ylndan nceki dnemde dededen, babadan oula geen bakomutanlk grevidir. Bu grevi stlenen kimse Ja ponyada gerek Devlet Bakanl grevini yapyordu. mparator bir kuklayd (evirenin notu).

128

natnn dinsel bakmdan nemi ite buradan geliyor. Japon halknn yaamna - ahlk konusunda olsun, uy gulama yollu olsun, estetik konusunda olsun ve bir de receye kadar aklla, dnceyle ilgili konularda olsun derinlemesine Zenin girdii yer ite buras. Baka bir yerde de sylemi olduum gibi Budizm retisindeki benliin yokumsanmas bilind felse fesini aklamak iin kolaylk salayan bir yntemdir. Bilind sessiz, grltsz bizim grgl, bireysel bi lincimizin evresinde oluur. Bylece olutuktan son ra da bilin onu sanki zgr, koulsuz ve sonsuza dek srekli bir Ruh - Benlik varm gibi deerlendirir. Ama bilincimizde bu dnce kk sald m bilincimizin z grce alma etkinlii drt bir yandan engellenir. Cokusal adan bu durum eit eit zntlere, te dirginliklere neden olur. Yaam ekilmez bir durum alr. bar en kolay yoldan yeni batan elde etmek iin Budizm, Ruh - Benlik dncesinden kendimizi kurtarmamz t veriyor. Bu yapkan sarmaktan kendimizi kurtarmak, btn zntlerimizin tedirgin liklerimizin srekli kayna olan bu Ruh - Benliin k kn kurutmak gerekli: Ancak bylelikle bilind balangta sahip olduu zgr yaratcla yeniden kavumu olabilir. Byk dediimiz btn eyler bizim dorudan bilindndan destek aradmz durumlarda baarlabilir. Yalnz manev yaamla ilgili olan byk olaylar deil, ahlaksal, toplumsal ya da uygulamayla ilgili konulardaki btn byk iler dorudan bilind nn etkinliiyle oluan sonulardr. Benlikten arn maktan ama dikkatimizi bu gerein stne evir mektir. Japonun zihninde Muga da Mushin de her

129

ikisi de ayn anlam karlar (2). Bir kimse Muga du rumuna erilince Mushin durumu da kendiliinden oluur. Bilindnn etkinlii gerekleir. Muga yle bir esrime (ecstasy) durumudur ki bu durumda ben bunu yapyorum, duygusu kalmaz. Herhangi bir iin baarlmasnda insann kendi benliinin bilinliliin de olmas yolu tkayan byk bir engeldir. Geri zbi linliliin olmay baarnn byklnn gvencesi saylamaz ama kendinin bilincinde olmak, zellikle ken diyle kurumlanma, kendini beenme trnden olan hemen manev bakmdan baarnn deerini indirir. Yalnz bu da deil, baaracam, baaramayacam di ye kayg duyulmas da baary kukulu bir duruma d rr. Baarya her zaman birbirinden ayrlmamacas na benlikten bir eyler bulamtr. Biz igdmzle dorudan bilindnn etkinliinden gelmeyen baar lara deer vermeyiz. Bilindndan geleniyse ahlaksal yarglar aar; kendine zg deiik bir ekicilii var dr. Bu ekiciliin bilindnn etkisinden geldiini hemen anlarz. Japonyada her tr sanatsal yntemin amac bilindna biilen bu byk deer stnde d mlenir. Ayn zamanda bu yntemler bilindnn et kinliini oaltmaya da alr. Muga ya da Mus hin ya da zorlamasz oluum sanatta varlmak iste nen en ileri aamadr. Takuann Yogiu Tajima-no-kamiye kl ma sanat konusunda rettiklerinin zeti yledir : kullan

Kl kullanma sanatnda en nemli olan ey ye rinden oynatlamaz bilgelik diye adlandrabileceimiz bir zihinsel tutumdur. Bu tr bilgelik pek uzun uygu
(2) ince Wu-vo (Benliin-yokluu) luu); Sankskrite anatmya ve acitta. ve Wu-hsin (Zihnin-yok

130

lamal eitimden sonra sezgi yoluyla kazanlr. Oyna tlamazlk bir kaya gibi ya da bir ktk gibi kaskat ar ve cansz olmak anlamnda deildir. Bunun anla m merkezi hep duraan durumda kalan en yksek derecede canllk, hareketliliktir. Zihin en st dzeyde bir uyanklk iinde dikkati gereken her yne evir meye hazr durumdadr saa, sola, her nereye y neltmek gerekiyorsa oraya. Eer dmann sizin k lcnza vuran klcna dikkatiniz taklp kalrsa he men ondan sonraki atlm sizin yapmanz frsatn ka rm olursunuz. Duraklarsnz, dnrsnz ve by lece kararszlnz srer gider. Dmannz klcn zerinize indirip sizi bimeye hazrdr. Btn sorun ona byle bir olanak vermemektir. Siz dmann elin deki klcn hareketlerini izlemelisiniz, dnceler ara ya girmeden kar atlmnz yapabilmeniz iin zihni niz zgr kalmaldr. Dmannz atlmn yaparken siz de atlmnz yapmalsnz ki onun atlm yenil giyle sonulansn. Bu zihnin ie karmas diye adlandrabileceimiz tutum Zende de kl kullanma sanatnda da en nem li noktadr. Eer iki hareket arasnda kl pay kadar bir zaman akl kaldysa zihin ie kart demektir. Elinizi rpar rpmaz ses hi duraksamadan kyor. Ses kmak iin nce yle bir durup dnm yor. Burada hi bir arac yok. Bilinli zihin iin iine girmeden bir hareket tekini kovalyor. Eer dma nnzn klcn zerinize indirmek zere olduunu g rr de afallar, dnp tanmaya kalkarsanz ona l drc vuruunu yapabilmesi iin pek mutlu bir fr sat vermi olursunuz. Savunmanz bir anlk gecikme olmadan saldry karlamaldr, aslnda savunma ve saldr diye birbirinden ayrabileceiniz iki trl ey

131

lem olmamaldr. Sizin vakit yitirmeden yapacanz eylem kesinlikle dmannzn kendiliinden yenilgiye dmesiyle sonulanacaktr. Zen'de ve kl kullanma sanatnda tpk rman akntsyla kayp giden bir ka yk gibi, duraksamayan, ie karmayan, araya girme yen bir zihne byk deer biilir. Zende sk sk imek akmasndan ya da iki ak mak tann birbirine srtmesinden kan kvlcmlar dan sz edilir. Eer bununla anlatlmak istenen abuk luksa ok nemli bir yanllk yaplyor demektir. Ama hareketin ayn anda olutuunu, yaam-gcnn ke sintisiz eylemini anlatmaktr. Olayla yaamsal iliki si olmayan bir yerden gelen bir kesintiye olanak verdi niz mi durum stnlnz ya da eitliinizi yitirdi niz demektir. Kukusuz bu yapacan arabuk, en ksa zamanda yapmak istei biiminde alnmamaldr. Eer sizde byle bir istek varsa bu istein varl bile dncenin ie karmas olarak nitelenmek iin ye terlidir. Ustaya Budizmdeki en son ve en kesin ger ek nedir?' diye sorduklar zaman biran duraksama dan iek am bir erik dal, ya da avludaki servi aac diye yant vermi. imizde yle kprdatlamaz, yerinden oynatlamaz bir ey var ki aslnda karsna kan eylerle ayn anda ve birlikte oynadndan hep duraan durumda kalyor. Bilgelik aynas, karsna kanlar ayn zamanda ve birer birer yanstyor ama kendisi deimeden, yerinden oynamadan kalyor. te kl ustas bu zihinsel tutumu gelitirmelidir.. Anlalan kl ustas olmak iin gerekli olduu an latlan yaam biimi, zihni ie kartrmadan srd rlecek, zorlamasz (anabhogacarya) ya da isteklerden arnm bir yaam (apranihita). Bodhisattvaln as

132

l da ite byle bir yaamdr. Sanat asndan baknca buna sanatsz sanat ya da yapmacksz sanat diyebili riz. Konfiyus buna Gkler ne derse desin! Yerler ne derse desin! Mevsimler gelir geer, ekinler de byr. diyecekti. Lao-tsunun ardllar biraz elikili olarak, nsanlar en yce gerein yerine iyilik ve doruluk diye yapay eyler yaratrlar, ya da Dingil oynama d iin araba tekerleinin ubuklar dner, gibi sz ler syleyeceklerdi. Btn bu szlerle anlatlmak iste nen ey yaamn arlk merkezinin kmldamadan du raan bir durumda kaldn gstermektir. ster sanat ta, ister iirde olsun, ister dinde ya da sahne oyunla rnda olsun, ya da ister i bar, i suskunluk iinde, ister renimle geirilen, ister hareketli, eylemle dolu bir yaamda olsun, yaamla ilgili btn etkinliklerde bu durum elde edilebildi mi insann btn yetenekleri, btn olanaklar gerekleir, eylemlerinde de yaamn da da belirgin bir biimde aa kar. IV. AY TREN Konuyu kapatrken; Sonsuzluun duyarlnn uyandrd yalnzlk duygusu (Vivikta-dharma) Zen ruhunu tam yanstan bir duygudur diyebiliriz. Bu duy gu, bahe mimarl, ay treni, iek dzenlemesi, gi yim kuam, ev demesi ve yaam biimi, no-dans, iir ve bunun gibi ok sayda sanat kollarnda Sabi ady la anlr. Bu ruhsal durum sadelik, doallk, kalplarn dna kmak, incelik, zgrlk, bir yandan ili d llkla bir yandan ok garip bir biimde araya bir ak lk koymaya zen gstermek, gnlk ilerin olaanl nn iimizin en derin yerinden gelen akn duygularn sisiyle sekin bir biimde kaplanm olmas gibi e leri ierir.
133

Bu sylediklerimi daha da aklkla ortaya koya bilmek iin ay treninin asl yeri olan Daitokuji Zen Mabedinin ay odasn anlataym. Rastgele serpitiril mi iri yass talarn bittii yerde son derece gsteri siz, zeri saman saplaryla rtlm alak ve hi bir zellii olmayan bir kulbe karnza kar. Giri ye rinde bir kap yerine bir aralk vardr; konuk o ara lktan geebilmek iin zerindeki her trl takntlar yani derebeylik dneminde bir samurainin her zaman zerinde tad byk ve kk kllarn karma ldr. ersi buuk metreye buuk metre, yar karanlk bir odadr. Tavan baz yeri daha alak baz yeri daha yksek dzensiz yapdadr. at destekleri yle stleri dmdz, przsz duruma gelene dek ren delenmi de deildir. Genellikle doal grnmlerini korurlar; Bir sre ierde kaldktan sonra gzleriniz karanla alnca oda biraz daha aydnlanr. Bir k edeki girintide eski grnml zerinde el yazmas yazlar olan bir kakemono (3) ya da Sumiye trnden bir resim vardr. Bir buhurdanda yaklan gnlk si nirleri yattrc bir etki yapar. Bir vazoda tek bir sap iek vardr. yle ok gz alc olmayan gsterisiz bir iek; rnein ok fazla glge vermeyen amlarn ev reledii bir kayann altnda am kk beyaz bir zambak. Bylece gzellii daha da artm olan bu gs terisiz iek, zntlerini, dnya ilerinin skntla rn unutup bir fincan ay yudumlamak iin oraya arlm olan drt ya da be konuun ilgisini eker imdi demenin ortalk yerindeki drt ke oyuk iindeki ate stnde bir sacayana konmu aydan
(3) pek ya da kt stne yaplm Japon duvar resmi (evi

renin notu).

134

lkta kaynayan suyun sesini dinleyelim. Ses aslnda kaynayan suyun sesi deildir. Ses ar demir aydan lktan gelir. Bu iten anlayan kimseler ok yerinde olarak bu sesi amlkta esen meltemin sesine benze tirler. Bu ses odann sakin, dingin havasn arttrr. n san burada da banda bir kulbedeymi ve kendi sine yoldalk edip avutacak amlarn sesiyle beyaz bu lutlardan baka bir ey yokmu gibi bir duyguya kap trr kendini. Dostlarla bir fincan ay iip byk bir olaslkla duvar girintisindeki Sumiye iziktirmesi konusunda ya da aydanlk takmlarnn esinlendirdii sanatla ilgili bir konudan sz etmek zihni yaamn gnlk sorun larndan, skntlarndan kurtarmakta ok baarl bir yntemdir. Sava gnlk sava uralarndan, iada m da hi bir zaman aklndan karamad para ka zanmakla ilgili dncelerinden kendini syrr. eki me, didime, bo, anlamsz eylerle, bo heveslerle dolu olan bu dnyada greceliin snrlarn ap, yle bir gz ucuyla da olsa sonsuzlua bakabilecek gsterisiz basit bir ke bulabilmek gene de nemli bir ey sayl maz m?

135

Hakuin'in kaligrafisi, 18. yy.

NDEKS
Aklclk, 26, 41 Anabhagacarya, 132 Ananda, 77 Andreyev, Leonid, 37 Anuttara-samyak-sombodhi, 70 Aquinas, St. Thomas, 26 Apranihita, 132 Asa, 62 Aristo, 8, 26, 42 Avatamsaka Sutra, 109 Barrett, William, 8 Basho, 121, 122, 123 Baso (Ma-tsu), 15, 57, 78, 79, 82, 87, 91 Bat gelenei, 25 Bodhi-Dharma, 73, 102 Bodhisattva, 64, 132 Bokuju (Mu-chu), 48, 51, 52, 53, 63, Buccho, 123 Bulaklarn ykanmas, 81 Chao-chou, Bak : Joshu Chao-pien, 107 Chien-hsing, 74 Chih (Bili), 102 Chosal Shin, 15, 58 Chu (Hui-chung), ulusal ret men, 85 Coumculuk, 41 ada sanat, 30 Daiye (Tai-hui), 83, 84, 87 De Profundis, 39 Descartes, 8 Dharmakaya, 99, 99n Dharmaraksha, 75 Dhyana, 77 Dou Felsefesi, 19 Dken (Tao-chien), 83, 84, 87 Drt soylu gerek, 38 Dualism, 26, 104 Eckhart, Meister, 80 Ekamuhurtena, 110 Elmas Sutra, 81, 91 El Yazmas, 118 Field, Claud, 81n Ganto (Yen-tou), 97, 97n Godel, 28

137

Goroku, 94 Goso Hoyen, 94, 95 Gllk stenci, 29 Haiku, 121 - 124 Hakuin, 96, 97 Hasan Basri, 81n Hayrsz evldn dn, 105 Hegel, Friedrich, 42 Heidegger, Martin, 28, 29 Heisenberg, 28 Hinayanist, 64 Hokoji (P'ang-yun). 57 Hossu, 62 Huang-mei (Beinci Pir), 77 Hui Ke, 102 Hui, neng (Yeno), 16, 73, 77, 78. 109 Hsing, 74 Hyakujo Nehan (Pai-chang Nieh Pan), 53 Hyakujo (Pai-Chang), 82, 84, 87, 91 kicilik, 19, 25, 26, 31, 71, 104 indeterminism, 28 sten, 18, 90, 126 Jimyo (Tzu-ming), 65 Jinshu (Shen-hsiu), 73 Joshu (Chao-chou), 81, 93, 96, 98 Joyce, James, 31 Jung, C. G., 31 Kai-wu, 70 Kakemono, 134 Kamakura Dnemi, 122, 126, 127 Kant, mmanuel, 27 Kavramsallk, 19

Kena - Upanishad, 89n Keshimyakuron, 74 Kiisizlik, 106 Koan, 93, 93n, 97n Koho (Kao-feng), 93, 95 Konfiyus, 25, 36, 37, 41, 48, 133 Kshanti (sabr), 104 Kutsal Kitap, 105 Kutsal-Ruh (Ruhl Kuds), 108 Kuatz, 95, 95n Kyogen (Hsian-yen), 84, 85, 86 Lao-tzu, 25, 133 Lawrance, D. H., 30, 31 Mahaparanirvana Sutra, 75 Mahayana, 19, 72 Meditasyon, 16, 62n, 77, 104 Mencius (Meng-tse), 39 Miao, 102n Miyamoto Musashi, 128 Mu (ince: Wu), 93, 96, 98 Muga, 129 Mumun flenmesi, 81 Mushin, 129 Nangaku (Nan-yueh), 92 Nansen (Nan-chuan), 15, 58 Nishiren Budist Okulu, 44 Nietzsche, 27, 29 Nirvana, 59 Nitoryu, 128 No-dans, 133 No-mind, 31 Nyoi, 62 Obaku (Huang-nieh), 46, 47, 48, 73, 90 Orategama, 96

138

zgr arm, 13 Pantheism, 104 Paulhan, Jean, 8 Pitagor, 28 Platon, 26, 28, 29 Prajna, 17, 95 Pratyekabuddha, 64 Rinzai (Lin-chi), 46, 47, 63, 73, 90, 91, 93n, 95n Rinzai Zen Okulu, 16 Romantizm, 41 Ruh-Benlik, 129 Ruskin, John, 55 Ryutan, 81 Sabi, 121, 133 Saddharmapundarika, 105 Saigyo, 122 Samsara, 52 Samurai, 113, 134 Satori Alm (Kai-wu), 90 Schopenhauer, 23 Seigen shin (Chin-yuan), 51 Shen-hsiu, Bak : Jinshu, 102, 109 Schibumi, 121 Shippe, 62 Shogun, 128 Shoshitsu, 73, 74 Shujva (Asa ya da sopa), 62 Setsugan (Hsueh-yen), 93 Sotobo (So-tung-po), 50 Sumiye, 113-120, 134, 135 Sung soyu, 83, 93, 107 Takuan, 128, 130 Takugavva dnemi, 121, 128 Tai-hui, 101, 104

Tai-i, Tai-gi, 96, 100 Tang soyu, 47, 73 Tao, 48, 104 Tillich, Paul, 27 Tokuan (Te-shan), 63, 81, 86, 91 Trance, 17, 62n, 73 Tun, 109 Uan yaban kazlar, 82 Ummon (Yun-men), 47, 48, 64, 82 Ulysses, 31 nc gz, 17, 36 Vajra-Samadhi, 105 Vajracchedika Sutra (Elmas sutras), 81 Vivita-Dharma, 133 Wabi, 121 Wilde, Oscar, 39 Whitehead, Alfred, 26 Wu-hsin (Zihin yokluu), 120n Wu-wo (Benliin yokluu), 130n Yamato-damashi, 60 Yaama sanat, 18 Yengo, 16, 65 Ye-ryo (Hui-leng), 62 Yisan (Wei-shan), 84, 85, 86 Yogiu Tajima-no-kami, 128, 130 Zazen, 16 Zensho (Shan-hsing), 75 Zihinsiz olma, 31 Zihnin yokluu, 31 Zihni silme, 31

139

You might also like