You are on page 1of 74

Barn Teknii ve Stratejisi

NDEKLER
indekiler.............................................................................................. 3 Yaymcnn Sunuu.............................................................................. 5 Yazarn nsz.................................................................................... 11 I. Deerler, Psikoloji ve nsann Varoluu............................ *3 II. Psikolojik ve Ahlk Bir Sorun Olarak taatsizlik...... 33 1. Hmanist Psikanalizin Mark'n Teorisine Uygulanmas 43 2. Peygamberler ve Din Adamlar................................................... 63 V. nsan Var Olsun............................................................................. 85 VI. Hmanist Sosyalizm...................................................................... 109 VII. Herkes in Garanti Edilmi Bir Gelirin Psikolojik Boyutlar............................................................................................. 131 VIII........................................................................................................ 147
Ne demokrasi, ne ekonomi, ne hukuk, ne din, ne de ahlk anlaylarmz artk bize yeterli gelmiyor. nsana ters, yanl, eksik ve yetersiz. arpk inanlarn, yanl grlerin, farkl ve eksik bir insan anlaynn rn. Demokraside hibir zaman bireyin iradesi temsil edilmiyor. karc bir oyuna alet olmaktan ileri gidemiyor insanlar. Kendilerini nemli bir kii klabilmek iin yaptklar ileri abartp, yceltmeyi de pek severler. Ve o "eit idare" ad verilen demokrasi uruna, ehit bile olurlar. Ekonomide siz, istediiniz ve ihtiyacnz olan eyleri mi alp, tkettiinizi sanyorsunuz? Deniliyor ki: "Herkes kendi bireysel kar ve menfaatini gzetir ve kollarken, btnn karna da hizmet eder" ya da "tam rekabet kurallar, firmalar retim ve fiyat asndan dengeye sokar, bu da bireyin yararna olur". Kimi kandryorsunuz ya da siz hl bu masallara inanyor musunuz? nsanlar artk kullanlmak ve bakalarnn karlar dorultusunda davranmak istemiyorlar. Descartes'in "dnyorum, yleyse varm" deyiiyle zirveye ulaan bireysel ayrmclk ve izolasyon sreci, artk tarihsel geliim iindeki grevini tamamlad ve ilevini bitirdi. nsanlar imdi daha deiik ve daha yeni, fakat daha farkl eylerin zlemini duyuyor, ihtiyacn hissediyorlar. nsanlk artk byk mekanizmalarn oyunca olmak, onlarn gc altnda ezilmek, "bireysel olmak" ve "kiisel zgrlk" aldatmacas ile yalnzla ve gszle itilmek, sonra da bir oyuncak ya da kukla haline gelmekten kurtulmak istiyor. Yine ayn ekilde, birbirine rakip olmak, dmanca davranmak, baar stresi ile birbirini yok etmeye almak istemiyor, rekabet, mcadele ve savatan bkm durumda.

Erich Fromm

YAYIMCININ SUNUU

Bireysel gcnn aslnda yok denecek kadar az olduunun farknda. Kendi seimleri ile ou kez bakalarnn karlarna hizmet ettiini, kaynaklarn yanl, arpk ve kt kullanlmasna yol atn da biliyor. O halde ne yapmal, hem kendi gerek deerini ve gcn yerli yerine oturtmal, hem de btnn (ortak rnn) ve insanln hayrna nelere ve nasl kararlar vermeli? Bir zm nerisi, bireyselliin ve yalnzln derinine dalmak, iyice ie ekilmek ve isel deerleri farkederek, orada btnselliin hazzna varmak ve bu gle, da kar savamak ya da kar koymak. Bu, olabilir. Ama bizce asl doru olan, evrensel btnsellik gereinin farkna varmak ve o dorultuda davranp, o izgide yaamak. Bu ok zor, karmak ve bilinmeyen birey deil. Yz hatta bin yllardr, eitli dinlerde, felsefelerde, inanlarda dile getirilmi, bir ok dnr, din adam, filozof, evliya ve peygamber-lerce de yaanarak gsterilmeye allm, bu "doru inan ve doru yaam" bilgisi. Ama bu anlay, gemite ve geride kalan bir yaklam deildir. Bunun gnmzde daha ada ve deiik biimlerdeki uygulamalar, insanln nn aacak ve onu dzle ulatracak tek yol, tek seenektir. Nedir evrensel btnselliin farkna varmak? Evren aslnda, sanki grnmeyen bir takm iplerle birbirine iten ie bal bir btnlktr. Burada her yaplan ey ve her trl hareket, sistemin btn tarafndan alglanr, hissedilir ve ona bir cevap verilir. Ama bizler (yle olmas gerektii iin) boyut ve be duyu ile snrl olduumuzdan, btn bunlarn farkna varamayz. Tpk yanmzdan ve iimizden gelip, geen eitli elektronik frekanslarn, malarn ve hatta renklerin, seslerin ve mikroplarn farkna varamadmz gibi. Ve ite ondan sonra da insanlk servenimiz balar. Bamz kuma gmer, balarz yaamaya. Sanrz ki, yalnz ve tek banayz. Kimse bizim ne yaptmz, neleri sakladmz, gizlediimizi bilmiyor ve farketmi-yor. Oysa bir sistem var ve biz bu sistemin iindeyiz, ona balyz, onunla birlikte varz ve birlikte hareket ediyoruz. Ama insanlar bamsz, zgr ve kendi iradeleriyle davranyor olmay pek severler. Bu nedenle de, kendilerini hep byle avutup, oyalarlar. Ama biz, bir sistemin iindeyiz. Ondan ayr ve bamsz olmamz da mmkn deil. Bu gerei ve varoluun bilincine varmak, aslnda bizi ok daha zgr ve huzurlu klacaktr. nsanlk artk byle gelimi bir anlaya ihtiya duyuyor ve bu trl modellere istek gsteriyor. te bu btnsellii ve ta, toprak, hava, su ve btn canllar ile birlikte insanlarn da birbirlerine bal olduunu (hem ayn btnn paralan, hem de birbirine bal olmann bilincini) far-ketmek, hissetmek ya da kavramak, yeni an ilk adm olacaktr. O zaman byle arpk toplum modellerine ve yanl ekonomik ya da siyasf dzenlemelere gerek kalmayacak. nk btnsellii farketmek, kiiye muhteem bir sorumluluk ve dev bir grev anlay getirmektedir. Byle bir durumda kiiye ayrca ekonomik yaptrmlar uygulamaya, toplumsal cezalar vermeye, eitli bask unsurlar ile tehdide bir gerek kalmaz. En byk yarg onun kendi iindedir zaten. Vicdan denir onun adna. Kardaki farketmeden onu kandrsa bile, vicdan aldatmak mkkn olmaz. Her yanlta, sisteme her ters davranta, bakasnn hakkna her el uzattnda ya da bir bakasn krdnda, onu herkesten nce kendi vicdan yarglar. Btnsel gereklii kavray, bize yepyeni ekonomik, toplumsal, ahlk, sanatsal, bilimsel ve dinsel anlaylar getirecek. imdilerde toplumsal kurumlar, dinler, ahlki anlaylar gibi abalar ve yaptrmlarla zorlanan inanlar (ki bunlar, bizi eitli biimlerde o btnsel anlay dorultusunda davranmaya iterler, bu ama iin "yaratlm" koltuk denekleri gibidirler), artk tpk yamurun yamas, rzgrn esmesi ve gnein domas gibi doal hale geleceklerdir. Eer her dnce, eylem ve hatta istek ve hayallerin bile, sistemin iinde bir yeri ve etkisi olduunu bilirsek, sisteme verilen her trl retimin, yine o sistemin iinden kiiye geri dneceinin (ktlk de, iyilik de dncdr) farkndaysak, daha da nemlisi kiinin

iyiliinin, huzurunun, mutluluunun, geliiminin, zetle hereyinin bu btnsel sisteme bal olduunu iyice anlamsak: Hi bakasnn hakkna el uzatr myz? Hi yalan syler miyiz? Bir dieri aken, tok yatabilir miyiz? imiz cz etmez mi? nk nce o da bizim bir paramz, o da aslnda "ben". Ayrca onun ktl, btn sistemin ktl, "ortak rnmzn" yetersizlii ve baarszl, yani o kiinin de bundan zarar grmesi demek. Byle bir durumda, rekabet, ekime ve dmanlk en ok kiinin kendisine zarar vermez mi? Yalan, aldatma, kandrma ve her trl olumsuzluk sisteme, yani kiiye geri dnmez mi? Her trl biriktirme, saklama ve kendinin klma, hem kiiye bir yk, hem de sisteme bir tkanklk anlamna gelmez mi? Erich Fromm'un yapt tesbitler ve dzeltilmesini ngrd konularda onunla hemfikiriz. Ama Fromm, kendi dnemi ve grevi icab, zm nerilerini belli bir kstlama iinde ifade etmiti. Onun "sosyalist hmanizm" nerisine katlmyoruz, nk insan birbirinden ayr gren ve evreni mekanik bir saat gibi birbirinden ayr paralan muntazam bir dzen iinde ileyen bir makina gibi

deerlendiren anlay deimedike, yani insan kendine ve evrene boyutlu kstllkla n tkanm olarak baktka, ona hangi sistemi verirseniz verin, beklenen sonucu alamazsnz. Biz grmz az nce de belirttik. are, btnsel evren anlaynn kavranmasdr. Erich Fromm'un eitli makalelerinden derlenen bu kitabn da, Fromm'un dier kitaplar gibi ilginizi ekeceini sanyoruz. Aydn Artan Erich Fromm bu denemelerinde, itaatin insan tabiat iin ne demek olduunu ve insan deerlere uygun toplumsal itaatsizliin de her trl putlatnlm kii ve siyasal ideoloji iin ne anlama geldiini kesin ve ak olarak belirtmitir. Onun bu dnme tarz, bugn hl anlamldr. taat hastalna kar onun bu bakaldrs ve topluca yaplan "samalklar" karsndaki eletirici tutumu, bundan sonra da temel hedefimiz olmaldr. Fromm'un toplumsal ve siyasal olgulara getirdii psikolojik kavray, bir sre iin onu Amerikan Sosyalist Partisi'ni desteklemeye ve bar hareketi iinde ve ayn zamanda silhszlanma ynnde atlan admlarda rol almaya itti. Bu noktada, Fromm itaatsizliin her tr "ortak manta" ve resmi siyasal dnce ekline kar ve gerek itaatin de peygamberlerden miras kalan ve Albert Schvveitzer ile Bertrand Russell gibi kiilerin rnekledii salkl ve akl banda dn biimi olduuna inanyordu. Bu ciltteki btn makaleler daha nce eitli kitap ve gazetelerde yaymlanmt, fakat burada ilk kez bir araya geliyorlar. Hepsi, Erich Fromm'un bar ve insanln varln srdrmesi yolunda olan tutkusunu ve derinden tasalann gstermektedirler. Bu kitabn yaymlanmas iin yardmc olan herkese teekkr etmek istiyorum. Annis Fromm Locarno, svire 1981

YAZARIN NSZ

Deerler, Psikoloje ve insann Varoluu


Bu yaznn sav, deerlerin kklerinin insann varolu koullarnn kendisinde bulunduudur: Bylelikle de bu koullara ilikin (yani "insanlk durumu" hakkndaki) bilgimiz, bizi nesnel geerlilii olan deerleri yerletirmeye gtrr. Bu geerlilik yalnzca insann mevcudiyetine kyasladr; onun dnda herhangi bir deeri yoktur. nsann tabiat nedir, insann varoluunun zel koullar nelerdir ve bu artlardan kaynaklanan ihtiyalar nelerdir? Hayvann varolu nitelii olan doa ile ilksel btnlkten insan kopmutur. Ayn zamanda hem akl ve hem de hayal gcne sahip olmakla, yalnzlnn ve ayrlnn, gszlnn ve bilgisizliinin, doumun ve lmnn bir tesadf oluunun farkndadr. gdlerce dzenlenen eski balanln yerini dolduran (hemcinsleriyle olan) yeni ballklar bulamam olsayd, bu yeni varolua bir saniye bile dayanamazd. Btn fizyolojik ihtiyalar tatmin edilmi olsa bile, yalnzlk ve bireysellemi olma halini, akl salna kavuabilmek iin kamak zorunda olduu bir hapishane olarak hissedecekti. Gerekten de akl hastas, herhangi bir tr btnleme (birleme) kurmakta tam bir baarszlk
15

gsterdii iin hastadr ve parmaklkl pencerelerin arkasnda olmasa bile hapistedir. teki canl varlklarla btnlemek ve onlarla ballk iinde olmak, insann akl salnn gereklemesi iin zaruri bir ihtiyatr. Bu ihtiya, yakn insan ilikilerinin hepsini oluturan btn olgularn, kelimenin en geni anlamyla "sevgi" denen btn tutkularnda arkasnda yatar. Bu btnlemenin aranmas ve baarlmas iin birka yol vardr. nsan bir kiiye, bir gruba, bir kuruma veya Tanrya bo16

yun eerek dnya ile bir olmay deneyebilir. Bylece kendi bireysel varlnnn ayrln, kendinden daha byk olan bir kii ya da bir eyin paras haline gelerek aar ve kendi kimliini teslim olduu gle ilikili olarak yaayp, alglamaya balar. Ayrl yenmek iin bir baka imkn, ters ynde yatar: nsan kendini dnya ile, gcn ona kar kullanarak, bakalarn kendisinin bir paras yaparak ve kendi bireysel varoluunu hkmetme (egemen olma) yoluyla aarak btnlemeyi deneyebilir. Boyun eme ve egemen olmann ikisinde de ortak olan e, balln simbiyotik yapsdr. Sz konusu iki kii de kiisel btnlk ve zgrlklerini kaybetmilerdir; birbirine baml, birbirinden alarak ve vererek yaarken, yaknlk ve birleme ihtiyalarn doyururlar. Ama yine de zgrlk ve bamszlk gerektiren i kuvvet ve zgven eksikliinden muzdariptirler ve bundan da te, simbiyotik ilikilerinden domas kanlmaz olan bilinli ya da bi-lind bir dmanlk tarafndan srekli tehdit edilmektedirler. Boyun eici (mazoist) ve otoriter (sadist) tutkularn gereklemesi asla bir tatmin salamaz. Bunlarn kendi kendilerini besleyen bir dinamizmleri vardr ve hibir miktardaki itaat ya da despotluk (ya da sahip olu veya n) bir kimlik ve btnleme bilinci vermeye yetmedii iin, srekli daha fazlas aranr. Bu tutkularn nihai sonucu bozgundur. Baka trl olamaz; bir birlik hissi yerletirmeye altklar halde, kiinin temel btnlk hissini yok ederler. Bu tutkulardan herhangi biri tarafndan gdlen kii, bakalarna gerekten baml hale gelir; kendi bireysel varln gelitireceine, itaat ettii ya da egemen olduu kimselere bal kalr. nsann dnya ile birleme ve ayn zamanda bir kimlik btnl ve bireysellik (blnmez varlk) (*) duygusu edinme ihtiyacn karlayan bir tek tutku vardr ve bu da sevgidir. Sevgi, kiinin kendisi dnda birisi ya da bir ey ile kendi ayrln ve btnln koruma kouluna uyarak btnlemesidir. Sevgi insann kendi i faaliyetinin tmyle ortaya kmasna izin veren bir paylama ve bir duygu-dnce al-verii tecrbesidir. Sevginin yaanmas, yanlsamalara olan ihtiyac ortadan kaldrr. teki kiinin grntsn ya da kendiminkini iirmeye hi gerek yoktur, nk etkin bir paylama ve sevme eylemi benim bireysellemi varlm amama ve ayn zamanda kendimi, sevme eylemini oluturan etkin glerin sahibi olarak hissetmeme izin verir. nemli olan belli bir sevginin niteliidir, nesnesi deil. Sevgi, yurttalarmzla insan dayanma deneyiminde, kadnla erkein cinsel sevgisinde, annenin ocuu iin duyduu sevgide ve ayn zamanda insann kendisine bir insan olarak duyduu sevgide, bir de mistik birlik deneyiminde ortaya kar. Sevme eyleminde ben herkesle btnm, ama yine de ben kendimim; kendine zg, ayr, snrl, lml bir insanolu. Gerekten de sevgi, ayrlk ve birlik tezatnn kendisinden doar. nsanlk durumunun bir yere ya da bireye bal olma ihtiyac ile yakndan ilikili olan bir baka konu da, insann bir yaratk olma konumu ve bu edilgin yaratk konumunu aarak ycelme ihtiyacdr. nsan dnyaya, kendi izni ve istei olmadan atlmtr. Bu bakmdan hayvanlardan, bitkilerden ve organik olmayan maddelerden bir fark yoktur. Fakat akl ve hayal gc ile donatld iin, yaratlm olann edilgin rolyle ya da bir fincandan salm zarlarn tesadfsel bir araya geliiyle yetinemez. Onu, yaratk rol ve varoluunun tesadfe bal ve edilgin oluunu bir "yaratc" olmak suretiyle ama drts ynlendirir.
(*) "Birey"in Ltince kkenli ngilizcesi, "individual", "blnmez" demektir ve bu kavram daha iyi ortaya

koymaktadr. (ev.) 18

(*) Trke'deki insan- kadn kelimelerinin karl olan ngilizce man-woman ikilisinde "man" ayn zamanda "adam", "erkek" anlamna da gelir. Fromm burada bu ikili anlam kullanyor. (ev.) (**) Anlam ufuunu aarak tesine geme istei; "transcendence" karl olarak kullanlyor. (ev.) 19

nsan hayat yaratabilir. Bu, canl varlklarla paylat mucizev bir niteliktir; u farkla ki, yaratlm olmann ve yaratc olmann farknda olan yalnz odur. Baka canl varlklarla btnlemek ve onlarla ba kurmak, insan akl salnn bal olduu zarur bir ihtiyatr. Bir ocuk dnyaya getirerek ve bu ocua kendi ihtiyalarn karlayacak kadar byyene dein bakarak, insan, daha dorusu kadn bir canl yaratabilir. nsan, erkek ve kadn (*) tohumlar ekerek, madd nesneler reterek, sanat yaratarak, fikirler oluturarak, birbirini severek yaratma eyleminde bulunurlar. Yaratma eyleminde insan kendisinin yaratk olan yann aar, kendini varlnn edilginlik ve raslantsallmdan teye, amallk ve zgrlk blgesine ykseltir. nsann akn-lk (**) ihtiyacnda, sevginin kklerinden biri vardr. Ayn zamanda sanatn, dinin ve madd retimin temelinde de bu yatar. Yaratmak, etkinlik ve ilgilenmeyi gerektirir. Kiinin yarattna sevgisini bir n koul olarak grr. O halde, eer sevme yeteneinden yoksunsa, insan kendini ama sorununu nasl zer? Bu ama ihtiyacna verilebilecek bir cevap vardr: "Eer hayat yaratamyorsam, onu tahrip edebilirim. Hayat yok etmek de onu amam salar." Gerekten de insann hayat yok edebilir olmas, onu yaratabilmesi kadar mucize saylacak bir itir, nk hayat mucizenin ve aklanamayann kendisidir. Yok etme eyleminde insan kendini hayata gre yukarda grr; kendini bir yaratk olarak aar. Bylelikle, insan iin niha seim, kendini ama gdsnn etkisi altnda olduu srece, yaratmak ya da yok etmek, sevmek ya da nefret etmek olarak ortaya kar. Yok

etmeye ynelik iradenin insanlk tarihinde grdmz ve zamanmzda, dehet iinde tan olduumuz (*) inanlmaz gcnn de, yaratma gdsnn nasl insan tabiatnda kkleri varsa, ayn ekilde kkleri vardr. nsann sevgi ve saduyu iin temel eilimlerini gelitirme yeteneine sahip olduunu sylemek, insann iyiliine ilikin "saf inanc belirtmez. Ykclk, insann varoluunda gizli olan ikinci derecede bir gtr ve her tutku ve hrsn sahip olabilecei iddet ve gce sahiptir. Fakat ite bu nokta benim tezimin de esas noktasdr. Onun bu gc, ancak yaratcln yokluundaki seenektir. Yaratma ve ykp yoketme, sevgi ve nefret bamsz varlklar olan iki ayr igd deildir. kisi de ayn ama ihtiyacnn cevaplandr ve yok etme isteinin, ancak yaratma istei karlanamaynca ortaya kmas gerekir. Oysa yaratma ihtiyacnn tatmini mutlulua, ykmann-kiyse ac ekilmesine (en ok da ykcnn kendisi tarafndan) yol aar. nsann yine varolu koullarndan kaynaklanan nc bir ihtiyac, kklere sahip olmaktr. nsann insan olarak douu (insan tr olarak ortaya k. ev.) doal yuvasndan syrlnn balamas ve doal balarnn kopuunun balangc anlamna gelir. Ancak bu kopu znde korkutucudur; insan doal kklerini yitirirse nerededir ve kimdir? Tek bana, yersiz-yurtsuz ve kksz kalverecektir. Bu durumun tecrit edilmiliine ve onu bir zavall klna da dayanamayacaktr. Akl saln kaybedecektir. Doal kklerle insan, ancak yeni kkler bulana dek yetinebilir ve ancak onlar bulduktan sonra, bu dnyada kendini evinde-yurdunda hissedebilir. Bu durumda insanda doal balarn koparmamak iin derin bir zlem ve doadan, anadan, kan ve topraktan kopanlmaya kar mcadele iin iddetli bir arzu grmek artc olabilir mi? Doal balarn en temel olan ocuun anasyla olan badr. ocuk hayata ana rahminde balar ve orada, hayvanlarn byk ounluunda olduundan ok daha uzun bir sreyle kalr. Doumdan sonra da ocuk bedensel olarak cizdir ve tmyle anneye bamll srer. Bu yardma muhta ve baml olu sresi, herhangi bir hayvannkine gre ok uzam bir dnemdir. Hayatn ilk yllarnda ocukla anne arasnda tam bir ayrlk meydana gelmemitir. Tm fizyolojik ihtiyalarn karlanmas, scakla ve efkate duyulan hayat gereklilik anneye baldr; annesi onu yalnz dourmaz, yaatmaya da devam eder. Annenin bakm, ocuun onun iin yapt hibir eye bal deildir; ocuun yerine getirmesi gereken hibir ykmllkle ilgili olmayp, koulsuzdur. Anne ocuuna bakar, nk bu yeni varlk onun ocuudur. ocuk hayatnn bu gelecei etkileyen ilk yllarnda
(*) 1959'da II. Dnya Sava'ndan ve Hiroima'dan sadece 14 yl sonraki dnyada. (ev.) 20

annesini adeta bir hayat pnar olarak, hereyi saran, koruyan ve besleyen g olarak idrak eder. Anne besindir; sevgidir; scaklktr; yuvadr. Onun tarafndan sevilmek, hayatta olmak ve kkleri olmak, yuvada bulunmak demektir. Nasl ki doum, rahmin saran koruyuculuunu terketmek demekse, bymek de annenin koruyucu yrngesinden ayrlmak anlamna gelir. Ancak yetikinle ocuk arasnda gerekten de byk bir fark olmasna ramen, olgun ve yetikin kimselerde bile bir zamanlar varolmu ekliyle bu konuma olan zlem, asla tam olarak dinmez. Yetikin kii kendi ayaklar zerinde durmak ve kendine, hatt bakalarna bakmak iin gerekenlere sahipken, ocuk bunu yapacak durumda deildir. Fakat, hayatn gitgide daha ok zihinleri kartrd, bilgilerimizin blk-pr-k olduu, aynca yetikinlikteki hayatn rastlantlara bal bulunduu ve bu arada yaptmz kanlmaz yanllklar gz nne alndnda, yetikinin konumu ocuunkinden hi de sanl- 21 d kadar farkl deildir. Her yetikin, yardma, scakla ve korunmaya birok bakmdan farkl biimde, ancak birok bakmdan da ocuun ihtiyalarna benzer biimde, ihtiya duyar. Ortalama bir yetikinde bir zamanlar annesiyle ilikisinin ona verdii gvenlie ve kklere sahip olmaya derin bir zlem kefetmek artc m? Baka kkllk yollar bulmadka, bu iddetli zlemden vazgeemeyecei belli deil mi? Psikopatolojide (*) annenin hereyi kapsayan yrngesini

terketmenin kabul edilmemesi olgusu hakknda bol miktarda kant bulmaktayz. En ar biimiyle, ana rahmine geri dnmek iin iddetli bir istek grmekteyiz. Bu istee kafasn takm olan kii, izofreni tablosu oluturabilir. Kk bir ocuun en temel ilevlerini bile yapamayan byle bir kii, kendini ana karnndaki cenin gibi hissetmekte ve yle davranmaktadr. Ciddi nevrozlarn bir ounda ayn srarl istee rastlyoruz. Bunlar kendilerini daha ok ryalarda, rahatszlk belirtilerinde ve (ana rahminde durmak iin derinden gelen istek ile normal bir hayat yaamaya eilimli olan kiiliin yetikin yan arasndaki atmadan kaynaklanan) nevrotik davranlarda sergilenen bastrlm bir istek olarak ortaya koyarlar. Bu istek ryalarda, karanlk bir maarada olmak, derin sulara dalmak gibi sembollerde grnr. Byle bir kiinin davrannda hayattan duyulan korkuyu ve lm iin duyulan derin hayranl buluruz (lm, hayallerde ana rahmine ve toprak anaya dntr). Anneye saplanp kalmann daha az kayg verici biimi, kiinin kendisine gya doma izni verdii, ancak doumun bir sonraki adm olan stten kesilme (anne memesinden ayrlma) admn atmaktan korktuu durumlarda gzlenir. Doumun bu aamasnda takl kalm olan kimseler anne bakmna, ilgilenilme(*) Ruh hastalklarnn nedenlerini ve belirtilerini inceleyen uzmanlk dal (ev.) 22

ye ve anne roln srdren biri tarafndan korunmaya derinden gelen bir arzu duyarlar. Anne korumas geri ekildiinde korkan ve gvensiz olan, fakat efkat dolu bir anne ya da onun yerini tutan (gerek anlamda veya hayalde) bir varlk ortaya knca, iyimserlik ve hareket kazanan, bu nedenle de srekli baml kimselerdir bunlar. Yaamak, srekli bir doma srecidir. oumuzun hayatndaki trajedi, tmyle doamadan lmemizdir. te yandan domak, yalnz rahimden, kucaktan, elden ve benzerlerinden zgr olmak anlamna gelmez. Ayn zamanda etkin ve yaratc olmak iin de zgr olmay ifade eder. Nasl bebek, gbek ba kesilince kendi bana nefes almalysa, yetikin kii de her doum annda etkin ve yaratc olmaldr. nsan ancak tam olarak doabildii lde, yeni bir kkllk tr bulur. Bu da onun, dnya ile ve oradan u vererek btn insanlar ve doa ile yaratc ilikisini oluturur. Doada ve rahimde edilgin olarak kk bulan insan, tm hayatla (fakat bu defa aktif ve yaratc olarak) tekrar bir olur. Drdnc olarak, insan bir kimlik duygusuna sahip olma ihtiyac duyar. nsan, "ben" diyebilen ve kendisinin ayr bir z olduunu ayrdedebilen bir canl olarak tanmlanabilir. Hayvan, doann ierisinde olduu ve onu aamad iin kendi hakknda bir idrake sahip deildir ve bu yzden de bir kimlik duygusu ihtiyac yoktur. nsan, doadan koparlp atld, ayn zamanda da akl ve hayal gcyle donatlm olduu iin, kendi hakknda bir kavram oluturma gerei duyar. "Ben, benim" demeye ve bunu hissetmeye ihtiyac vardr. Ama yaad ve doayla balangtaki birlii yitirdii iin, kararlar vermek zorundadr. Kendisinin ve komusunun ayr kiiler olduunun farkndadr, ama eylemlerinin znesi olarak kendisini idrak etmek zorundadr. Bal olma, kkl olma ve aarak ykselme ihtiyalarnda olduu gibi, bu kimlik bilinci ihtiyac da o kadar hayat ve zorlaycdr ki, yle veya byle onu karlayamazsa, insan "akl banda" kalamaz. nsann kimlik bilinci, onu anaya ve doaya balayan "ilkel balantlardan syrlma sreci iinde geliir. Hl kendini annesiyle bir hisseden bebek "ben" diyemedii gibi, buna gerek de duymaz. Ancak d dnyay kendisinden ayr ve farkl olarak kavradktan sonra, kendisinin bamsz bir varlk olduu bilincine varr ve kendisini anlatmak iin kullanmay rendii en son kelimelerden biridir "ben". nsan rknn gelimesinde, insann kendinin farknda olma derecesi, gruptan ayrp syrlma ve bireyleme srecinin oluma derecesine baldr. Bir ilkel klann yesi kimlik bilincini "ben, biz'im" formlyle ifade edebilir. nk kendini henz grubundan ayr bir varl olan bir birey olarak kavrayamamak-tadr. Orta a dnyasnda, birey feodal hiyerari iindeki toplumsal rolyle zde klnmt. Kyl ans eseri kyl olmamt, feodal bey ans eseri feodal bey deildi. O kyl ya da bey idi ve bu dntrlmez durum duyusu, kimlik bilincinin asli bir parasyd. Derebeylik sistemi knce, bu kimlik bilinci sarsld ve u cil soru ortaya kt: "Ben kimim?" ya da daha kesin olarak: "Ben, ben olduumu nasl bilebilirim?" Rene Des-cartes'n felsef bir slupla seslendirdii soru buydu. Kimlik arayn cevaplayarak yle demiti: "phe ediyorum, o halde dnyorum; dnyorum, yleyse varm." Bu cevap "ben" deneyimi zerindeki btn nemi, dnme eylemimin znesine verdi ve ne yazk ki "ben"in duyma ve yaratma
23

eylemlerinde de yaandn grmeyi baaramad. Bat kltrnn geliimi, bireyliin eksiksiz yaanmas iin gereken temeli yaratma ynnde oldu. Bireyi siyasal ve ekonomik bakmdan zgr klarak, ona kendisi iin dnmeyi reterek ve onu otorite basksndan kurtararak, "ben"i g ve yete-24 neklerinin merkezi kldlar. Onun kendisini bu gcn etkin bir nesnesi olarak hissedecei ve kendisini bu yolla yaataca mit edildi. Fakat sadece bir aznlk yeni "ben" yaantsna ulat. ounluk iin, bireycilik, gerisinde birey kimlik bilinci kazanma baarszlnn sakland, yalanc bir grnten te pek bir ey deildi. Gerek bir birey kimlik bilinci elde edilemedii iin, onun yerine geecek eyler arand ve bulundu. Millet, din, snf ve i, kimlik bilinci salamaya hizmet eden faktrler oldular. "Ben bir Amerikalym". "Ben bir Protestanm". "Ben bir i adamym". Bunlar balangtaki klan kimlii kaybolduktan sonra ve gerek bir birey kimlik bilinci kazanlmadan nce, insana bir kimlik hissini tatmak iin yardm eden formllerdir. Bu deiik zdelemeler, amzn toplumunda ou zaman birlikte kullanlyor. Bunlar geni anlamda stat belirlemeleridir ve Avrupa lkelerinde yapld gibi, eski feodal kalntlarla harmanlannca daha verimli olurlar. Feodal mirastan pek bir eyin kalmad ve toplumsal hareketlilii ok fazla olan ABD'de, bu stat tanmlamalar elbette daha kullanszdr ve kimlik bilinci gitgide srye uyma hissine kaymtr. Farkl olmadmdan, tekilere benzediimden ve onlar tarafndan "usule uyan kii" olarak tanndm iin, kendimi "ben" olarak ayrt edebilirim. "Ben", Pirandello'nun oyunlarndan birine ad olarak setii gibi, "beni istediin gibiyim" halini almtr. Bylelikle bireysellik ncesi kimliinin yerine, kimlik bilincinin hi sorgulamayan bir "kalabaln paras olu" hissine dayand yeni bir sr kimlii geliir. Kimlik bilinci sorunu, ou zaman anlaldnn aksine sadece felsef bir problem ya da yalnzca zihnimizi ve dncelerimizi ilgilendiren bir sorun deildir. Bir kimlik bilinci hissetme ihtiyac, insann varolu koulunun kendisinden gelir ve en iddetli mcadelelerin kaynadr. "Ben" bilinci olmadan akl banda olamayacama gre, bu bilinci kazanmak iin hemen her eyi yapmaya srklenirim. Toplumsal konum ve uyumculuk iin duyulan youn hrsn ardnda, ite bu ihtiya vardr ve bazen madd anlamda hayatta kalma ihtiyacndan bile daha gldr. Srden biri olma, topluma itaat etme ve bylece aldatc da olsa bir kimlik bilinci kazanma uruna insanlarn canlarn tehlikeye atmak, aklarndan vazgemek, zgrlklerini teslim etmek ve kendi dncelerini feda etmek istiyor olmalar, bu gerei apak ortaya koyuyor. nsann akl ve hayal gc, yalnz kendi kimlik bilincine sahip olma ihtiyacna deil, ayn zamanda kendini dnyada zihinsel olarak ynlendirme ihtiyacna da yol aar. Bu ihtiya, hayatn ilk yllarnda gelien ve ocuun kendi bana nesnelere, onlarn ne olduklarn bilerek dokunup, tutabildii zaman tamamlanan fiziksel ynelim sreciyle karlatnlabilir. Ancak yrme ve konuma yetenei kazanldnda, bu ynelime doru sadece ilk adm atlm olur. nsan kendini ok sayda artc olgularla evrili bulur ve bunlara bir anlam vermek ve dncelerinde kullanabilecei bir ereveye oturtmak zorunda kalr. Akl gelitike, ynelim (yn bulma) sistemi daha yeterli bir duruma gelir, yani gereklie daha ok yaklar. Ancak insann bu ynelim erevesi tmyle yanl kaynaklara bile dayansa, onun anlaml bir grntye olan ihtiyacn karlar. nand ey bir totem hayvann kudreti, bir yamur Tanrs veya rknn stnl de olsa, ynelim erevesi sayesinde onun bu yndeki ihtiyac karlanm olur. Elbette elde ettii dnya grnts, idrak ve bilgisinin gelimiliine baldr. Biyolojik olarak insan trnn beyin kapasitesi binlerce kuaktan beri deimedii halde, nesnellie (yani dnyay, doay, teki kiileri ve kendini istekler ve korkular tarafndan bozulmadan, olduklar gibi grme/anlama yeteneine) ulamak uzun bir evrim sreci gerektir-26 mistir. nsan bu tarafszl ne kadar gelitirirse, o oranda gereklikle ilikidedir. Ne kadar olgunlarsa, uyum salayabildii dnyasn o kadar iyi yaratabilir. Dncesi yardmyla evresinde istedii ynde deiiklik yapma (manipulasyon) yetisi olan zeknn tersine, akl, dnce yardmyla dnyay kavrama yetiidir. Akl, insann hakikate varma arac, zek ise, insann dnyayla daha baarl bir biimde "oynama" aracdr; ilki znde insana hastr, ikincisi ise, insann hayvan yanna da aittir. Akl, gelimesi iin kullanlmas gereken bir yetidir ve blnmezdir. Bundan kastm, nesnellikle ilgili yetinin doayla ilgili bilgiye dayanmasnn yansra, insan, toplum ve kiinin kendisi hakkndaki bilgilere de dayanyor olmasdr. Eer insan hayatn bir blmne
25

ilikin yanlsamalar iinde yaarsa, akl kapasitesi snrlanm ya da zarar grm olur ve bylece, tm teki blmlere gre akln yararl kullanm snrlanm lr. Bu adan bakldnda akl, sevgi gibidir. Nasl ki sevgi btn hedeflere ak bir ynelimse ve tek hedefle snrlanmayla badaa-mazsa, akl da, insann karlat tm varlklar kucaklamas gereken insan bir zelliktir. Bir ynelim erevesi ihtiyac iki dzeyde mevcuttur; ilk ve daha temel olan ihtiya, herhangi bir ynelim erevesine (yani, davranlarn ona gre ayarland dnsel bir sisteme) sahip olmaktr; bunun doru ya da yanl olmas farketmez. nsann byle znel olarak tatmin edici bir ynelim erevesi olmad takdirde, akl banda yaayamaz. kinci dzeydeki ihtiya, akl yoluyla gereklikle yani, d dnya ile iliki iinde olmak ve dnyay nesnel (tarafsz) olarak kavramaktr. Fakat aklm gelitirme ihtiyac, bir ynelim erevesi oluturmak ihtiyac kadar acil deildir. Bir hareket ne kadar mantksz veya ahlkszca olursa olsun, insanda ona bahane bulmak, baka bir deyile, kendine ve bakalarna, bu hareketin akldan, saduyudan ya da en azndan geleneksel ahlktan kaynaklandn kantlamak iin baa klamayan bir drt vardr. Mantksz hareket etmekte pek glk ekmez, fakat hareketine mantkl bir gd grnts vermek istemesi bundan ok daha zordur. Eer insan, bedeni olmayan bir zekdan ibaret olsayd, gayesine geni kapsaml bir dnce sistemi ile varabilirdi. Fakat bir zihnin yan sra, bir de bedeni olan bir varlk olduu iin, varoluunun ikilemine yalnz dncesi ile deil, ayn zamanda yaama srecinin tamamnda duygular ve hareketleriyle de bir tepki gstermek durumundadr. Bylece her trl tatmin edici ynelim sistemi, yalnz zihinsel eleri deil, ayn zamanda balanlan varlkla olan ilikide ifade edilen duygu ve alg elerini de ierir. nsann bir ynelim sistemine ve balanacak (kendini adayacak, kulluk edecek) bir ama varla olan ihtiyacna verilen cevaplar, hem ierik, hem de ekil olarak byk lde farkllk gsterirler. Doal varlklar veya atalarnn insann anlam arayna getirdikleri cevaplar temsil eden animizm ve totemcilik gibi ilkel sistemlerin yansra, Buddhizm gibi, zgn biimlerinde Tanr kavram olmad halde ounlukla din olarak adlandrlan Tanrc olmayan sistemler vardr. Ayrca Stoaclk gibi katksz felsef akmlar ve insann Tanr kavramna ilikin anlam arayna cevap veren Tektannc dinler de bulunmaktadr. Fakat ierikleri ne olursa olsun, hepsi insann sadece bir dnce sistemine deil, ayn zamanda varoluuna ve dnyadaki durumuna anlam veren balanacak bir amaca (kendini adayaca bir varla) olan ihtiyacna da cevap verirler. Ancak eitli din kalplannn zmlenmesi sonucunda, hangi cevaplarn daha iyi ve hangi zmlerin insann anlam ve ballk aray iin daha kt olduunu grebiliriz. Buradaki, "daha iyi" ve "daha kt" kavramlar, insann yaradl ve geliimi asndan deerlendirilmelidir. nsann eitli ihtiyalarn, onun varolu koullarndan kaynaklanp, kaynaklanmamas asndan tartrken, insann akl saln koruyabilmesi iin bunlarn u veya bu biimde tatmin edilmesi gerektiini belirtmeye almtm. te bu ihtiyalarn karlanmas iin birka deiik yol vardr. Bu yollar arasndaki temel fark, insann gelimesi iin uygun olular arasndaki farktr. Ballk (ilikili olma) ihtiyac, boyun eerek veya egemen olarak giderilebilir; ancak bu eilim ya da ihtiya da sevgiyle yaplrsa, bu arada bir baka insan ihtiya karlanm olur: Bamszlk ve benliin btnl. Aarak ycelme ihtiyac ya yaratclk ya da ykclk yoluyla tatmin edilebilir. Ama yalnzca yaratclk sevin ve cokuya izin verirken, ykclk hem kiinin kendisi, hem de bakalar iin acya sebep olur. Kkl olma (kklere sahip olma) ihtiyac, geriye dnerek (anaya duyulan marazi ballk yoluyla) ya da ileriye dnk, taze bir dayanma ve birlik salanarak karlanabilir. Burada da yalnz ikinci durumda, kiilik ve btnlk korunmaktadr. Bir ynelim erevesi mantkl ya da mantksz olabilir; ancak sadece mantkl olan, btn kiiliin bymesi ve gelimesi iin bir temel tekil eder. Son olarak kimlik bilinci, doa ve klan ile olan ilkel balar ya da bir gruba uyum zerinde
28

27

veya kiinin eksiksiz ve yaratc geliimi zerinde temellendirilebilir. Yine, yalnz ikinci k, insana haz ve gllk duygular verir. Deiik cevaplar arasndaki fark, akl sal ile akl hastal, ac ile sevin, durgunluk ile byme, hayat ile lm ve iyi ile kt arasndaki farktr. yi olarak nitelendirilebilen btn cevaplarn ortak noktas, hayatn "srekli doma ve byme" olan temel yaps ile tutarl olulardr. Kt olarak nitelendirilebilen btn cevaplarn ortak noktas ise, hayatn yaps ile elimeleri, durgunlua ve sonunda da lme yol amalardr. Gerekten de doduu anda hayat insana bir soru sorar, bu insann varoluunun sorusudur. Kii bu sorunun cevabn hayatnn her annda verebilmelidir. Ve bu cevab o vermelidir. Zihni ya da bedeni deil, yalnzca o, gerek bir kii olarak, ayaklar, elleri, gzleri, midesi, zihni, duygusu, hayal ve gerek benlii ile. Varolu sorusuna verilebilecek snrl sayda cevap vardr. Bunlar, din tarihinde en ilkelinden, en gelimiine kadar bulabiliriz. Burada ayn zamanda tam akl salndan, en derin psikoza kadar eitli karakter biimlerine de rastlarz. Yukardaki yorumlarmda bu eitli yaklamlarn ana hatlarn vermeye altm ve bunu yaparken, her bireyin kendi iinde tm insanl ve onun evrimini temsil ettiini ima ettim. yle kimseler grrz ki, insanlk tarihinin en ilkel dzeyini temsil ederler ve yine ylelerini grrrz ki, insanln bundan binlerce yl sonraki halini simgeler gibidirler. Hayata verilen cevaplarndan, insann varolu gereiyle uyum iinde olanlarnn akl sal iin iyi olduunu syledim. Ne var ki, akl sal denince ou zaman anlalan, olumludan ok olumsuzdur; mutluluun oluundan ok, hastaln olmay gibi. Aslna bakarsanz, mutluluk ve iyi olma halinin nelerden meydana geldii hakknda bile psikiyatri ve psikoloji literatrnde ok az inceleme bulunmaktadr. Ben iyi olmay, yaratc olma, (olan bitenin) farknda olma ve cevap verme yetenei olarak, ayrca bamsz ve tam anlamyla aktif ve bu sayede dnya ile tek vcut olmak diye tanmlardm. "Sahip olmak'la deil, "olmak'la ilgilenmek; yaama eyleminin kendisinden coku duymak ve yaratc biimde yaamay hayatn tek anlam kabul etmek. yilik (mutluluk) bir kiinin kafasndaki bir varsaym deildir. O daha ok insann tm bedeninde, yrmesinde, konumasnda ve kaslarnn gerginlik derecesinde ifade bulan bir da vurumdur. 30 Bu amaca varmak isteyen ya da tam bir insana ulamak arzusunu tayan kii, ada kltrn pek ok temel eilimlerine kar gelmek zorundadr. Burada bunlardan sadece ikisine ksaca deinmek istiyorum. Bunlardan biri, Freud'dan Descartes'a kadar etkili olan zihin ile duygunun ayrlmas dncesidir. Btn bu geliim boyunca (elbette baz istisnalar vardr) kabul edilen varsayma gre, zihin mantkl, duygularsa yaratllar gerei olarak mantkszdrlar. Freud bu dnceyi ok ak biimde ortaya koymu ve sevginin yaps gerei nevrotik, ocuksu ve mantksz olduunu sylemitir. Aslnda onun amac, mantksz duygularna akl yoluyla egemen olmas iin insana yardm etmekti; ya da kendi kulland kelimelerle: "Alt Ben'in (d'in) daha nce olduu yerde, Ego (gereki Ben) olmaldr." Ancak, duygu ve dncenin blnerek ayrlmas kural, insan varoluunun gerekliine denk dmez, ayrca insann gelimesine engel olur. Bu blnme dncesinden kurtulamadmz ve insana balangta sahip olduu btnl geri veremediimiz srece, baarl olmak mmkn deildir. Duyguyla dnce, bedenle zihin arasndaki kopmann sadece kendi dncemizde olduunu ve insann temel gerekliiyle bir ilgisi bulunmadn far-kedemediimiz zaman, ne insan tam olarak anlayabiliriz, ne de iyi ve mutlu olma amacmza ulaabiliriz. Gnmz toplumunun ruhunda derin kkleri olan ve bu nedenle de insan mutluluunun gereklemesini engelleyen gerek, insann yce konumundan aalara indirilmesidir. Ondo-kuzuncu yzyl "Tanr ld" demiti; yirminci yzyl ise, "insan ld" demeliydi. Aralar amalara dntrld, nesnelerin retimi ve tketimi yaamann gayesi oldu ve yaama eylemi, bunlarn emrine verildi. nsanlar gibi davranan nesneler ve nesneler gibi davranan insanlar retir olduk. nsan kendini bir nesneye dntrp, kendi elleriyle rettii eylere tapmaya balad; kendisine yabanclat ve Tanr'nn adn kullanyor olsa bile, puta tapcla geri dnd. Emerson ok zaman nce "nesnelerin deta bir binici gibi eyere oturup, insanl gttkleri"ni grmt. Bugn
31 29

bunu pek oumuz gryoruz. yi ve mutlu olmak, yalnzca tek bir koul altnda mmkn olabilir: nsan yine eere (yani, svari konumuna) oturtmakla.

Psikolojik ve AMkBir Sorun Olarak itaatsizlik


Yzyllardan beri krallar, rahipler, feodal beyler, sanayi patronlar ve ana-babalar itaatin bir erdem ve itaatsizliin de kt bir huy olduunda srar edegelmilerdir. Farkl bir bak as ortaya koymak iin, bu tavrn karsna u ifadeyi koyalm: nsanlk tarihi, bir itaatsizlik eylemi ile balad ve bir itaat eylemi ile sona erdirilecei hi de ihtimal d deildir. bran ve Yunan efsanelerine gre insanlk tarihi bir itaatsizlik eylemi ile balad. Adem ile Havva, Aden cennetinde yaadklar srada doann parasydlar; onunla uyum halindeydiler, ancak onu aarak tesine geemediler. Onlarn doann iinde olular, ceninin ana rahminde oluu gibiydi. nsandlar, ama ayn zamanda henz insan deildiler. Ne zamanki bir buyrua kar geldiler, herey deiti. Toprak ve ana ile ba koparp, gbek ban kesmekle, insan insanncesi uyumdan syrld ve bamszlk ile zgrle ilk adm atabildi. Boyun ememe hareketi Adem'le Havva'y zgr kld ve gzlerini at. Birbirlerini bir yabanc olarak ve kendileri dndaki dnyay da yabanc, hatt dman olarak algladlar. taatsizlik eylemleri, doa ile ilksel balarn kopard ve onlar ayr bireyler haline getirdi. "lk gnah", insan bozmak yle dursun, onu azat etti ve tarihin balangc oldu. Kendi yeteneklerine gvenmek ve tmyle insan olmay renmek iin, insan Aden Cenneti'ni terketmek zorundayd. Peygamberler, kurtarclk zerine kurulu olan anlaylarn-da, insann itaat etmemekte hakl olduu, "gnah"ndan tr yozlamad, tersine insan ncesi uyumun engelinden kurtulduu fikrini onayladlar. Peygamberlere gre, tarih "beer"in "insan"lat mekndr; yeni sayfalar aldka, kendisi, hemcinsleri ve doa ile arasnda yeni bir uyum yaratana kadar, anlama ve sevme yeteneklerini gelitirir. Bu yeni ahenk Hristiyan ilahiyatnda "gnlerin sonu" diye tanmlanr ve tarihin ite bu dneminde, insanla insan arasnda ve insanla doa arasnda bar vardr. Bu, insann kendisi tarafndan yaratlm ve yalnz onun yaratabilecei "yeni" bir cennettir. nk "eski" cenneti itaatsizlii sonucu terketmeye zorlanan odur. brani efsanesindeki Adem'le Havva yks gibi, Promete-us'la ilgili Yunan efsanesi de tm insan uygarln bir itaatsizlik eylemi zerine temellendirir. Prometeus, atei Tanrlardan alarak insann
36 35

evriminin temelini atar. Adem ile Havva gibi, o da, boyun emedii iin cezalandrlr. Fakat piman olup af dilemez. Aksine, gururla yle der: "Tanrlarn itaatkr hizmetisi olmaktansa, bu kayaya zincirli kalmay stn tutarm." nsan, itaat etmeme eylemleriyle evrimlemeyi srdrd. Ruhsal gelimesi yalnzca vicdanlar ya da inanlar dorultusunda hareket eden ve d glere (iktidarlara) "hayr" deme cesaretini gsteren insanlar olduu iin mmkn olabiliyor deildi, fakat ayn zamanda zihinsel gelimesi de boyun ememe yeteneine balyd. Yeni dnceleri susturmaya alan otoritelere ve herhangi bir deiimin sama ve gereksiz olduunu iddia eden yerleik dncelere boyun ememekle gerekleiyordu tm bunlar. taat etmeme yetenei nasl insanlk tarihinin balangcn oluturduysa, itaat de daha nce sylediim gibi, insann tarihini pekala sona erdirebilir. Sembolik ya da iirsel konumuyorum. nsan soyunun yer yuvarla zerindeki uygarl, hatt tm hayat, gelecek be-on yl iinde (*) yok etme olasl ya da belki imkn vardr. Byle bir davran hibir akla uygunluk gstermiyor. Ama gerek u ki, biz Atom a'nda yaarken, insanlarn ounluu iktidarda olanlarn ou dahil duygusal olarak hal Ta Devri'nde yayorlar. Matematiimiz, gk ve doa bilimlerimiz yirminci yzyldayken, siyaset, devlet ve toplumla ilgili dncelerimizin ou, bilim ann ok gerisinde kalmaktadrlar. Eer insanlk kendine kyarsa bu, baz kimselerin onlara lmcl dmelere basmalarn emredenlere itaat edecekleri iin olacak. O kflenmi korku, nefret ve agzllk gibi hrslara, ayrca devletin egemenlii ve ulusal onur gibi eskimi klielere boyun eecekleri iin. Sovyet liderleri devrimler hakknda ok konuurlar, biz "hr dnya"dakiler ise, zgrlk hakknda bol keseden konuuruz. Ancak onlar da, biz de itaatsizlii caydryoruz. Sovyetler Birlii'nde aka ve zor kullanlarak, hr dnyada da rtl biimde ve daha kurnazca ikna yntemleriyle yaplyor bu. Fakat, demek istemiyorum ki, itaatsizliin tamam bir erdem ve itaatin hepsi de kt bir huydur. Byle bir gr, itaat ile itaatsizlik arasndaki diyalektik ilkiyi bilmezlikten gelecektir. Uyulan ilkelerle uyulmayanlar badamad zaman, bir ilkeye itaat eylemi, ister istemez onun kartna itaatsizlik hareketi (ve karlkl olarak teki ynde) olur. Antigone bu ikilemin klsik bir rneidir. Devletin insanlk d yasalarna itaat etmekle, Antigone, insanln yasalarna ister istemez itaatsizlik etmitir. Eer ikinciye itaat etseydi, bu kez de ilkine ba kaldrm olacakt. Dinsel inanlar, zgrlk ve bilim uruna ok ac eken ve bu uurda lenlerin hepsi, insanln ve akln yasalarna uymak iin, onlar susturmak isteyenlere ba kaldrmak zorunda kalmlardr. Bir kimse yalnz itaat gsterip, itaatsizlik edemiyorsa bir kledir; eer yalnz itaatsizlik gsterip, hi itaat etmiyorsa, bir isyankrdr (devrimci deil). Byle biri fke, d ki-38 rkl ve pimanlkla hareket eder, ama hi bir zaman bir inan ya da ilke adna deil. Bununla birlikte, bir kavram karkln nlemek iin, nemli bir kstlayc niteleme yaplmaldr. Bir kiiye, kuruma ya da gce itaat (d yasaya uyma), boyun emedir. Bu tutum zerkliimden (i yasadan) vazgeip, bir d irade ya da karan kendiminkinin yerine kabul ediimi belirtir. Kendi akl ve inancma uymam (i yasaya uyma / zerk itaat) ise bir boyun eme deil, onaylama eylemidir. nancm ve kararm, iddia ettiim gibi bana aitse, benim paramdr. Bakalarnn yarglarndan ok onlarn peinden gidersem, kendim olurum. Bylece itaat kelimesi, sadece mecaz anlamyla ve "d yasaya uyma" durumundakinden tmyle farkl bir anlamda da kullanlabilir. Ancak bu ayrm, hl iki nitelemeye daha ihtiya duyar ki, bunlardan biri vicdan, teki de otorite kavramyla ilgilidir. Vicdan kelimesi birbirinden olduka ayr iki olguyu ifade etmek iin kullanlmaktadr. Biri, bizim memnun etmek istediimiz ve fkelenmesinden korktuumuz bir otoritenin iimize yerlemi sesi olan "otoriter vicdan"dr. Bu otoriter vicdan, insanlarn ounun vicdanlarna uyduklar zaman yaadklar eydir. Bu, ayn zamanda Freud'un szn ettii ve "Sper Ego/st Ben" adn verdii vicdandr. Bu st Ben, baba korkusuyla, oulun
37

benimsedii emir ve yasaklar temsil eder. Bir de otoriter vicdandan ayr olan "insancl vicdan" vardr. Bu, insan trnn her yesinde varolan isel sestir ve d yaptrm ve dllerden bamszdr. nsancl vicdan, neyin insanca ve neyin insanla aykr, neyin hayata yararl ve neyin zararl olduu hakknda sezgi yoluyla bizi uyarr. Bu vicdan, bizim birer insan olarak fonksiyonlarmz yerine getirmemize yarar. Ayn zamanda bizi kendimize aran, insanla davet eden iimizin sesidir. Otoriter vicdan (st Ben), iimize girmi olsa bile, aslnda dmzda olan bir gce itaattir. Bilinli olarak kendi vicdanmzn gereini yaptmza inanmamza ramen aslnda bir d gcn ilkelerini yutmu durumdayz. Srf insancl vicdanla st Ben'in zdelii hatasna dmek yznden benimsenen otorite, zerimizde olduka etkili olmaktadr. "Otoriter vicdan"a itaat, tm d dnce ve glere itaatte olduu gibi, kendi olma ve kendini yarglama yetenei olan "insancl vicdan" zayflatr. te yandan, baka birine itaatin srf bu sebeple boyun eme olduu yolundaki inanc, "akla uygun" ve "akla aykr" otoritelerin ayrd edilmesi yoluyla deerlendirmek gerekir. Akla uygun otoriteye bir rnek, renciyle retmenin ilikisinde; akla aykr otoriteye rnek de, kleyle efendisinin ilikisinde bulunabilir. Her iki iliki de, emir veren kiinin otoritesinin kabul edilmesi esasna dayanr. Oysa etki ve sonu akna bakldnda, bunlarn tamamen deiik yaplarda olduklar anlalr. deal durumda, retmenle rencinin ilgilendikleri eyler (karlar) aym dorultuda bulunur. retmen eer rencisini ilerletmekte baarl olursa tatmin olur; baaramamsa, baarszlk kendisine ve rencisine aittir. te yandan kle sahibi, kleyi kullanabildii kadar kullanmak istemektedir. Ondan ne kadar ok yararlanabil irse, o kadar tatmin olur. Bu srada kle asgar bir mutluluu elde edebilmek iin rpnmaktadr. Kleyle efendisinin karlar zttr, nk biri iin nimet olan, teki iin talihsizliktir. Efendinin kleye stnlnn, ikisi iin ayr anlamlan vardr:
39

40

Efendiye gre, otoritesi altndaki kiiyi belirlemek iin gereken art olan stnlk ilikisi, kleye gre onun smrlmesini douran kouldur. Bir baka ayrm da buna paraleldir; aklc otorite akla uygundur. nk ister bir retmenin elinde olsun, ister cil bir durumda emirler yadran bir gemi kaptannn elinde, otorite, akl

adna i grr. Akl da evrensel olduuna gre, boyun emeden bunu kabul etmek mmkn olabilir. Akla aykr otorite ise, ya telkinde bulunmak ya da zor kullanmak durumundadr, zira kar koyma frsat olan hi kimse, kendisinin smrlmesine seyirci kalamaz. nsan niin itaate bu kadar yatkndr ve itaatsizlik etmesi niin bu kadar zordur? nk devlet, kilise ve kamuoyuyla uygun adm gittiim srece, kendimi gvenli ve koruma altnda hissederim. Aslna bakarsanz hangi gce ayak uydurduum pek de farketmez. Bu g, her zaman u veya bu ekilde kuvvet kullanan ve aslsz biimde hereye gc yetme iddiasnda olan bir kurum veya insanlardr. taatim, beni kulluk ettiim gcn bir paras haline getirir, bylece kendimi daha gl hissederim. Hi hata yapmam, nk benim kararlarm o verir, yalnz kalamam, nk beni hep izler; gnah ileyemem, nk bunu yapmama hi izin vermez ve gnah ilemi olsam bile, bunun cezas sadece o gce geri dnmekten ibarettir. taatsizlik etmek iin bir kimse yalnz kalabilecek, hata yapabilecek ve gnah ileyebilecek cesarete sahip olmaldr. Fakat yalnzca cesaret yetmez. Cesaretin ls, kiinin gelimiliine baldr. Bir kii ana kucandan ve baba buyruklarndan kendini syrabilmi ve tam olarak gelimi bir birey olarak ortaya km ve kendisi iin duyma ve dnme yeteneini kazanmsa, ancak byle bir durumda kendisinden daha kudretli olan birine "hayr" diyebilir, itaatsizlik edebilir. Bir kimse g sahiplerine "hayr" demeyi renip, onlara itaatsizlik ederek de zgr olabilir. Ancak yalnzca itaat etmeme yetenei zgrln tek art deildir; nk zgr olmak da itaat etmemenin artdr. Eer ben zgr olmaktan korkmaktay-sam, "hayr" deme cesaretini gsteremem. Gerekten de, zgrlk ve itaat etmeme yetenekleri birbirinden ayrlamaz. Bundan dolay da, zgrl ven ancak itaatsizlii reddeden hibir toplumsal, siyasal ve dinsel sistem gerei dile getiremez. Gl olana "hayr" demenin ve itaat etmeme cesaretini gstermenin bu kadar zor olmasnn bir nedeni daha var. nsanlk tarihinin byk blmnde itaat erdemle, itaatsizlik de gnahla zde kabul edilmitir. Bunun sebebi de basittir: imdiye kadar tarih boyunca genellikle bir aznlk, ounlua hakim olmutur. Hayattaki iyi ve gzel eylerin pek az kimseye yetmesi ve ounlua da sadece krntlarn kalmas, bu kural yaratmtr. Az sayda kimse iyi ve ho eylerin tadn karmak ve bunun da tesinde, okluk olanlarn onlara hizmet etmesini ve onlar iin almasn istemise, bunun bir art vard: Sayca ok olanlarn, itaati renmeleri gerekiyordu. phe yok ki itaat, sadece kuvvet kullanlarak da salanabilir. Fakat bu yolun birok sakncalar vardr. ounluun da aznl gnn birinde ayn ekilde g kullanarak alaa edecek duruma gelme ihtimali, srekli bir tehdittir. stelik yalnzca korkunun yaratt itaat ile yaplamayan pek ok i de vardr. Bu yzden sadece kaba kuvvet korkusundan
41

kaynaklanan itaatin, insann iinden kaynaklanan bir itaate evrilmesi gerekir. Sadece itaatsizlikten korkmak yerine, insan itaat etmek istemeli, hatt buna ihtiya duymaldr. Bunun gereklemesi iin, gl olann "mutlak iyi"nin ve "mutlak akll"nn zelliklerini taklit etmesi, "her eyi bilen" haline gelmesi gerekir. Bu olursa, gl olan (iktidarda olan) itaatsizliin gnah, itaatin de sevap olduunu aklayabilir. Byle bir durumda, sayda ok, gte zayf olanlar itaati, itaatin iyi olduu iin benimser, itaatsizlikten de kt olduu iin nefret ederler. Korkak olduklar iin, bu kararlar dolays ile kendilerinden tiksinmekten de kurtulurlar. Luther'den ondokuzuncu yzyla kadar insanlar, ak ve ortada olan otoritelerle ilgilenirlerdi. Luther, papa ve prensler ona (otoriteye) destek verirler; orta snf, ii-42 ler ve flozoflarsa bu eilimi insanlarn iinden skp atmak isterlerdi. Hem devletteki, hem de ailedeki otoriteye kar mcadele, aydnlanma dnemi filozoflarnn ve bilim adamlarnn belirgin zellii olan entellektel ruh halinden ayr dnlemez. Bu "eletirici ruh hali", bir akla inan haliydi ve ayn zamanda geleneklere, bo inanlara, grenee ve iktidara dayanan her sze ve dnceye kar phe etmek demekti. "Sapere aude" (akll olmak cesaretini gster) ve de "komnibus est dubitandum" (kalabaln iinde en az bir kii phe etmeli) zdeyileri, bu tutumu ok iyi zetliyordu. "Hayr" deme yeteneinin nn ap, onu tevik eden de, ite bu akmd. Adolf Eichmann davas (*) durumumuzu gayet iyi bir biimde zetlemektedir. Bu davann, Kuds'teki mahkeme salonunda onu sulayanlarn ilgilendiklerinden ok daha byk bir nemi vardr. Eichmann kurumlam insann ve kadn, erkek, ocuk, btn insanlar birer rakam olarak gren yabanclam brokratn semboldr. Bu adan kendimizi Eichmann'da grebiliriz. Fakat onunla ilgili en rpertici ey, btn olaylar kendi kabul ve itiraflarna dayanlarak ortaya serildikten sonra bile, tam bir inanl kalple susuz olduunu ileri srebilmesidir. Apak grlyordu ki, ayn durumlarla karlasayd, yine ayn eyleri yapacakt. Nitekim bizler de ayn eyi yapacaktk ve yapyoruz da. Kurumlam insan ya da kurum insan, itaat etmeme yeteneini kaybetmitir; hatt bir itaat eylemi iinde olduunun bile farknda deildir. Tarihin bu kritik noktasnda, phe etme, eletirme ve itaat etmeme yetenekleri, insanln salkl bir gelecee sahip olmas ya da uygarln yok olmas arasndaki tek ayra olabilir.
(*) Fromm'un bu yazsnn ilk yaynland 1963 ylndan sadece bir yl nce A. Eichmann, Yahudi soykrmnn mimarlarndan biri ve sava sulusu olarak srail'de yarglanp, idam edilmiti. (ev.)

Hmanist Psikanalizin Marxfn Teorisine Uygulanmas

Marksizm hmanizmdir, insancllktr ve hedefi, insann sakl kalm yeteneklerinin tmnn ortaya karlmasdr. Sz konusu bu insan yalnzca dnceleri veya bilinci ile beliren bir insan deil, maddi ve ruhsal zellikleriyle, toplumsal bir evre iinde yaayan ve yaamak iin de retmek zorunda olan gerek bir insandr. Her eyiyle insan (ve ayn zamanda bilinci) Marksist dncenin ilgi alandr ve bu gerek, Marx'n "maddecilii "ni hem Hegel'in idealizminden, hem de "yozlam ekonomi-ci-mekaniki Marksizm "den ayrmaktadr. nsana, soyut ve yabanclam ifadelerle yaklaan ekonomik ve felsef kategorilerin zincirlerini krmak ve felsefe ile ekonomiyi tutku ve duygulara uygulamak Marx'n en byk baarsyd. Marx'n ilgi alan insand ve gayesi, insann maddf karlarn kskacndan ve kendi eylem ve dzenlemeleri sonucunda, yine kendi evresinde rd hapishane duvarlarndan kurtulup "zgrlne" kavu-masyd. Eer insan Marx'n bu kaygsn anlamazsa, ne onun teorisini, ne de Marksizm'i uyguladn iddia eden pek oklarnn ona ters dmesini anlayabilir. Her ne kadar Marx'n temel eserine "Kapital" ad verilmise de, bu eser tm aratrmalar arasnda sadece bir adm olarak dnlmt ve onun ardndan bir felsefe tarihi gelecekti. Marx iin sermayenin incelenmesi, insann sna bir toplumdaki bozulmaya uram durumunu anlamak iin kullanlmas gereken bir eletiri aracyd. Yazabilseydi adn "nsan ve Toplum zerine" koyabilecei byk eseri iin bir admd bu ancak. "Gen" Marx olarak da, Kapital'in yazar olarak da, Marx'n eserleri psikolojik kavramlarla doludur. Kulland nemli kav-46

ramlardan bazlar: "nsann z", "bozulmaya uram insan", "yabanclama", "bilin", "tutkulu abalar" ve "bamszlk"tr. Ama buna ramen ahlk anlay sistemli bir psikolojiye dayanan Aristo ve Spinoza ile bir tezat oluturan Marx'n eserlerinde hemen hi bir psikoloji teorisi yoktur. Alk ve cinsellik gibi sabit drtler arasndaki farkla ilgili birka blk prk irdelemeyi bir kenara koyarsak, Marx'n yazlarnda zerinde durulacak hemen hi bir psikoloji konusu yoktur ve tabii bu, onun izinden gidenler iin de geerlidir. Bu eksikliin nedeni psikolojik olgular zmlemek iin gereken beceri ya da ilginin olmaynda yatmaz. (Marx'la Engels arasndaki mektuplamann ksaltlmam halini ieren ciltler, stn yetenekli bir psikanaliste bile puan kazandrabilecek nitelikte bilind motivasyonlar derinlemesine inceleyen bir kabiliyeti sergiler.) Gerek sebep, Marx'n yaad yllarda, onun insan sorunlarna uygulayabilecei bir "dinamik psikolojinin (*) olmayyd. Marx 1883'te ld; Freud ise eserlerini Marx'n lmnden sonra yaymlamaya balad.

47

Marx'n zmlemesini tamamlamak iin gereken psikoloji, birok eklemelere ihtiya duyulsa da, Freud'un ortaya koyduu ile aynyd. Psikanaliz, her eyden nce, bir dinamik psikolojidir. nsan davranlarn, eylem, duygu ve fikirlerini harekete geiren ruhsal etmenlerle ilgilenir. Bu etmenler her zaman bu zellikleriyle, yani gerekten olduklar gibi grlemezler; gzlenebilen olgulardan karlmalar ve elikileri ile dnmleri bakmndan incelenmeleri gerekir. Marksist dne yararl olmas iin, bir psikolojinin, bu ruhsal etmenlerin evrimini, insann ihtiyalaryla, paras olduu toplumsal ve tarihsel gerekler arasndaki srekli bir etkileim sreci olarak grmesi de daha
(*) Dinamik psikoloji: Drt ve gdleri temel kavram olarak kullanan ya da neden-sonu balantlarna nem veren ruhbilim tr. (ev.)

doru olur. Bu psikolojinin balangcndan itibaren sosyal bir psikoloji olmas da gerekir. Son olarak, eletirici bir psikoloji olmal, zellikle insan bilinci konusuna eletirici bir gzle bakmaldr. Freud'un psikanalizi, (Marksist dnce iin nemi ne Freud-cular ne de Marksistler tarafndan anlalamam olsa da) bu temel artlar yerine getirir. Buna ramen Marksizm ile iliki kurmakta gsterilen bu baarszln nedenleri, her iki tarafn da yaptklar hatalara dayanr. Marksistler psikolojiye nem vermeme geleneini srdrdler; Freud ve mritleri de dncelerini mekanik maddecilik erevesinde ele aldlar. Oysa bu, Freud'un byk bulularnn gelitirilmesi asndan kstlayc olduu gibi "tarihsel maddecilik" ile de badamyordu. Bu arada, baz yeni gelimeler de meydana geldi. Bunlarn en nemlisi Marksist hmanizmin canlanmasdr. zellikle kk lkelerdeki ok sayda Marksist ve Bat'da bulunanlarn da bir ksm, Marksist teorinin insan aklayan bir psikolojik teoriye ihtiyac olduunun farkna vardlar. Farkna vardklar bir baka gerek de uydu: Sosyalizm insann bir "ynelim ve kendini adama sistemi"ne duyduu ihtiyac karlamal, ayrca insann kim olduu ve hayatn anlam ve amacnn ne olmas gerektii gibi sorularla ilgilenmelidir. "yi, devrime hizmet edendir" gibi bo sloganlar geride brakp, ahlki llerin ve manev gelimenin temeli olmaldr. te yandan, Freud'un dnnn temelini oluturan mekanik maddecilie kar ykselen itirazlar, psikanalizin ve zellikle de libido (*) teorisinin eletirilerek, yeniden deerlendirilmesine yol at. Hem Marksist, hem de psikanalizci akmlardaki
48

(*) Libido: Cinsellik igds ya da yaama abasyla ilgili her trl istek ve enerji. (ev.)

gelimeler sayesinde, hmanist Marksistlerin dinamik, eletirici ve topluma dnk gelimeler iin psikolojinin hayati bir nemi olduunu (ve insan merkez alan bir teorinin psikoloji olmadan yapamayacan) kabul etmelerinin zaman gelmitir. Bu yazmda, hmanist psikanalizin uram olduu ya da ilgilenmesi gereken ana sorunlardan bazlarna iaret etmek istiyorum. Ele alnmas gereken ilk sorun "toplumsal karakter "sorunudur, yani (millet veya snf gibi) bir grubun, yelerinin hareket ve dncelerini etkin biimde belirleyen ortak karakter kalbdr. Bu kavram, Freud'un karakter

kavramnn zel bir gelimesidir (uzants) ve z, karakterin hep bir deiim ve hareket halinde (dinamik) oluu fikrinden kaynaklanr. Freud karakteri, libidonun deiik trlerdeki uralarnn bir tezahr olarak dnrd, baka bir deyile belli hedeflere ynelen ve belli kaynaklardan gelen ruhsal enerji olarak deerlendirirdi. Oral, anal ve genital karakter kavramlaryla Freud, davran, belirli duygu ykl abalarn rn olarak aklayan yeni bir karakter modelini tantmt. Freud bu abalarn yn ve iddetinin, ocukluun ilk dnemlerinde "haz veren blgeler'le ilgili (az, makat, cinsel organlar) yaananlarn sonucu olduunu varsayyordu. teki varsaym, beden uzuvlar hesaba katlmazsa, libidonun gelimesinden esas sorumlunun ana ve babann davranlar olduuydu. Toplumsal karakter kavram, bir grubun paylat karakter yapsnn kalbna iaret eder. Toplumsal karakterin biimlen-mesindeki temel etkenin, retim biimi ve bundan doan toplumsal tabakalamann yaratt hayat pratii olduunu varsayar. Toplumsal karakter, herhangi bir toplumun ilemesi iin gereken ve o toplum tarafndan ekil verilen ruhsal enerjinin zel bir yapsdr. Ortalama bir kii, yapmak zorunda olduu baz eylere ynelmeli ve davranlar "bu uurda" olmaldr. Byle- 49 likle bir yandan toplumun kendi enerjisini toplumsal hedefler iin kullanmasna izin verir, beri yandan da o kii normal yaantsn srdrr. nsan enerjisi toplumun ileyii iinde, genelde basit madd enerji olarak (topra sren ya da yol yapan iiler gibi) ve ksmen de ruhsal/manevi enerjinin kendine has biimleri olarak grnr. teki kabilelere saldrp, soyarak yaayan bir ilkel topluluun yesi, sava bir karaktere sahip bulunmal, savama, ldrme ve soyma hrsyla dolu olmaldr. Tarmla geinen ban-c bir kabilenin yeleri ise, iddete deil, ibirliine eilimli olmaldrlar. Feodal bir toplum, ancak bireylerin otoriteye itaat edilmesi ve kendilerinden rtbece yukarda olanlara sayg ve hayranlk duyulmas iin aba harcamalar sonucunda iyi iler. Kapitalizm ise, ancak insanlarn almaya hevesli, disiplinli, dakik olmalar ve en ok ilgilendikleri eyin para kazanmak olmas, aynca hayattaki temel ilkelerinin retim ve al-veriten doan kr zerinde younlamas halinde yryebilir. Kapitalizm ondokuzuncu yzylda, biriktirmeyi seven kimselere ihtiya duyuyordu; yirminci yzyln ortasnda ise, delice harcamay ve tketmeyi seven insanlara gerek duyuyor. Toplumsal karakter, insan enerjisinin bir retim gc olarak kullanlmak zere, toplumsal sre esnasnda kalba dklerek ald biimdir. Toplumsal karakter, bir toplumun elindeki btn etkileme yollaryla pekitirilir. Eitim sistemiyle, diniyle, edebiyat, arklar, akalar, grenekleri ve en nemlisi ana-babalann ocuklar yetitirme yntemleriyle. Bu sonuncu e ok nemlidir, nk bireylerin karakter yaplan byk lde hayatlarnn ilk be-alt ylnda ekillenir. Ancak anababann etkisi, aslnda klsik psikanalistlerin inand gibi bireysel bir biimde yansmaz. Ana-babalar hem kendi karakterleri yoluyla, hem de eitim yntemleriyle, aslnda toplumun kulland araclardr. Birbirlerin-50 den ok az farkldrlar ve genellikle bu farklar, toplumsal karakter kalbnn toplumca istenen tarzda yaratlmasnda pek de bir deiiklik oluturmazlar. Herhangi bir toplumda, toplumsal karakter kavramnn formle edilebilmesi, Freud'un karakter kavramnn temeli olan libido teorisinin bir yorumu olarak ortaya kar. Libido teorisi, insan bir makine kabul eden mekaniki anlaytan kaynaklanr. Buna gre libido, (kendini srdrme drts kenara braklrsa) bir enerji kaynadr ve "haz ilkesi"yle ynetilir. Bu ilke, libidonun artan geriliminin olaan dzeyine indirilmesi abas olarak dikkati eker. Ben, bu anlaya kart olarak (zellikle "Kendini Savunan nsan" adl kitabmda) gstermeye altm ki, ncelikle toplumsal bir varlk olan insann eitli abalan, nesneleri kendine uydurmaya ve toplumsallamaya duyduu ihtiyacn sonucu olarak meydana gelir. Kendine uydurma ve toplumsallamann biimleri de, iinde bulunduu evreye ve onun yapsna gre deiir. Bu anlayta insan, hedefleri olan teki insanlara ve doaya ynelik duygu ykl abalan ve kendini dnyaya balama ihtiyacyla tanmlanm grnr. Toplumsal karakter kavram, Marksist teoride yeteri kadar ilgilenilmemi olan nemli sorulara cevap vermektedir. Niin bir toplum, sistem onlara zarar verse ve mantklar topluma ballklarnn onlara zararl olduunu sylese bile yelerinin ounun desteini kazanmay baaryor? Niin insanlann gerek karlan, her trl ideolojik etkileme ve beyin ykamann rettii uydurma karlardan daha ar basmamtr? Niin snf bilinci ve sosyalizmin avantajlarna ilikin idrakler Marx'n umduu kadar etkili olamad? te bu sorulann

cevaplan toplumsal karakter olgusunda yatar. Bir toplum, ortalama bir kiinin karakter yapsn, yapmak zorunda olduu eyi sevecek ekilde etkilemeyi bir kere baard m, o kimse toplumun ona sunduu ko- 51 ullarla tatmin olur. Ibsen'in kahramanlanndan birinin dedii gibi, "istedii her eyi yapabilir, nk yalnz yapabilecei eyleri ister." Boyun emek gibi eylerle tatmin olan bir toplumsal karakterin yozlam bir karakter olduunu sylemeye gerek var m? Ama byle bir karakter yozlam olsa da, olmasa da "iyi" ilemesi iin boyun een insanlar isteyen bir toplumun iine yarar. Toplumsal karakter kavram, bunun yan sra bir toplumun madd temeliyle "ideolojik styaps" arasndaki ba aklamaya da yarar. ou kere Marx, ideolojik st yapnn ekonomik temelin yansmasndan baka bir ey olmadn ima ettii eklinde yorumlanmtr. Bu yorum doru deildir. Gerek u ki, Marx'n teorisinde, temel ile st yap arasndaki ilikinin zellikleri yeterince aklanmamtr. Bir dinamik psikolojisi teorisi, nce toplumun toplumsal karakteri rettiini ve sonra da ondan beslenen fikir ve ideolojileri gelitirip, onlara tutunmaya ya da dayanmaya eilimli olduunu gsterebilir. Oysa ki belli bir toplumsal karakteri yaratan (o da belli fikirler yaratr) yalnzca ekonomik temel deildir. Fikirler bir kere yaratldlar m, toplumsal karakteri ve dolayl olarak toplumsal ekonomik yapy da etkilerler. Benim burada zerinde durduum ey u; toplumsal karakter, sosyoekonomik yap ile bir toplumda yaygn olan fikir ve idealler arasnda arac durumundadr. Her iki

ynde de aracdr, ekonomik temelden fikirlere ve fikirlerden ekonomik temele. Aadaki taslak bu anlay ifade eder: I Ekonomik Temel i Toplumsal Karakter w Fikirler ve idealler J
52

Toplumsal karakter kavram, insan enerjisinin herhangi bir baka hammadde gibi, bir toplum tarafndan o toplumun ihtiyalar ve amalan iin nasl kullanldn aklayabilir. Aslnda, insan, doal glerin en esneklerinden biridir; hemen her maksada let edilebilir; nefret etmesi ya da ibirlii yapmas, boyun emesi veya ba kaldrmas, zdraptan ya da mutluluktan holanmas salanabilir. Bunlarn hepsi doru olmasna ramen, insann varolu sorununu sadece, insan glerini tam olarak ortaya koymak yoluyla zebilecei de bir gerektir. Bir toplum insan ne kadar bozarsa, insan da bu durumdan o kadar rahatsz olur, payna denden memnun olsa bile, bu byledir. nk bilinaltnda tatminsizdir ve sonunda onu kendisini yozlatran toplumsal yaplar deitirmeye iten unsur da, yine bu duyumsuzluun kendisidir. Bunu yapamazsa, srekli hastalk yaratan bu toplum biimi, insanlar da birlikte srkleyerek, yok olacaktr. Toplumsal deime ve devrim yalnzca eski toplumsal kurumlarla atan yeni retim gleri tarafndan deil, ayn zamanda insanlk d toplumsal koullarla, deitirilemeyen insan ihtiyalar arasndaki elikiden de doabilir. nsana hemen hemen her ey yapabilirsiniz, fakat ancak "hemen hemen". Nitekim insanln zgrlk savann tarihi de, bu ilkenin en etkili ifadesidir. Toplumsal karakter kavram sadece kendini genel eletirilere ak tutan teorik bir kavram deildir. Belli bir tutumda ya da toplumsal snfta eitli trlerden toplumsal karakterlerin skln bulmak isteyen deneysel almalar iin de yararl ve nemlidir. "Kyl karakterini bireyci, istifi, inat, i birliine pek yaklamayan, zaman ve dakiklikle fazla ilgisi olmayan diye tanmladmz kabul edersek, bu belirtilerin btn, eitli deiik niteliklerin toplam deil, enerji dolu tek bir yap olarak ortaya kar. Herhangi bir biimde bu zelliklerin deitirilmesi iin giriimler olursa, bu yap, ya iddetle ya da sessiz engelleme yoluyla youn bir direni gsterecektir. Ona sunulacak olan ekonomik avantajlar bile kolayca sonu vermeyecektir. Bu sendrom varln, kyl hayatnn binlerce yldr tipik zellii olan, bilinen retim biimine borludur. Ayn ey, yldz snmekte olan bir alt-orta snf iin de geerlidir; ister Hitler'i iktidara getirmi olanlar, isterse de A.B.D.'nin Gneyi'ndeki yoksul beyazlar olsun. Bu gibi gruplarda, her trl olumlu kltrel uyarann yokluu, toplumun ilerlemesi yznden geride kalm olmaktan duyduklar ierleme ve bir zamanlar onlara gurur veren imajlar
53

ykanlara ynelen nefret onlarda; lm sevgisi (nekrofili), kan ba tutkusu, toprak anaya an ve salksz bir dknlk ve youn grup narsisizminden meydana gelen bir karakter sendromu yaratr. Bu trl bir grup narsisizmi, ifadesini an milliyetilik ve rklkta bulur. Son bir rnek: Sanayi iisinin karakter yapsnda, dakiklik ve kesinlik, disiplin ve takm almasna uyum gibi zellikler bulunur. Bylesi karakter zelliklerinden oluan bu kme, bir sanayi iisinin stne deni yapabilmesi iin gerekenin asga-rfsidir. Bamllk-bamszlk, ilgikaytszlk, etkini ik-edilgin-lik gibi teki farklar, gnmzde ve gelecekte iinin karakter yaps iin son derecede nemli olmalanna ramen, bu noktada gz nne alnmad.) Toplumsal karakter kavramnn en nemli uygulamas, Marx'n hayal ettii sosyalist toplumun, gelecekteki toplumsal karakterini (mal ve servet edinme hrsyla tannan) 19. yzyl toplumsal karakterinden ve (ileri derecede snailemi toplumlarda, ister kapitalist olsun ister komnist, gitgide daha ok grlen) 20. yzyl toplumsal karakteri olan "tketen insan" (homo consumens) karakterinden ayrdetme abasnda grlr.
54

Homo consumens (tketen insan), esas hedefi, ncelikle sahip olmak deil, tketmek ve gitgide daha ok tketmek olan insandr. Bylece iindeki boluu, edilginlii, yalnzl ve kayglan gidereceini sanr. Dev giriimlerin, dev bir sanayinin, hkmet ve sendika brokrasilerinin ekillendirdii bir toplumda, alma konumunu ve koullarn hi etkileyemeyen birey, kendini gsz, yalnz, bkkn, sklm ve kaygl hisseder. Bir yandan da byk tketim sanayilerinin kr ihtiyalan reklmlar yoluyla onu obur bir yaratk haline getirir; bu mthi emici yaratk, tketmek ve hep daha ok tketmek ister. Onun iin her ey (sigaralar, ikiler, cinsellik, filmler, televizyon, geziler ve hatta eitim, kitaplar ve konferanslar bile) birer tketim maddesi olmutur. Ayrca retim arknn dnebilmesi iin yeni uydurma ihtiyalar yaratlr, insann zevkleriyle ve beenileriyle oynanr. Tketen insan, karakterinin ar biimleri iyi bilinen psikopatolojik bir olgudur. Gizli kayg ve ruhsal kntlerinden kamak iin ar yeme, an al-veri ve alkolizmden medet uman, bir telfi arayan pek ok depresyonlu ve kaygl kiinin yksnde bu olgu grlr. Freud'un "azcl-alc (oral) karakter" dedii eyin an bir rnei olan tketim agzll, bugnk snailemi toplumda en egemen ruhsal etmen olma yolundadr. Tketen insan, mutluluk yanlsamas (illzyonu, serab) iindedir, oysa bilinaltnda, sknt ve edilginlikten boulmaktadr. Makineleri daha ok hkm altna aldka, bir insan olarak daha gsz ve etkisiz hale gelmektedir; daha ok tkettike, snai dzenin yaratt ve can istedii gibi oynad ve nedense (!) hep artan ihtiyalarna daha ok baland bir kle gibi olmaktadr. Heyecan ve tahri-i coku, sevin ve mutluluk sanmakta, maddi rahatl, canl ve din olmakla kartrmaktadr. Doyurulmu agzllk hayatn anlam olmakta, bunu salamak iin abalamak ise, yeni bir din haline gelmektedir. Tketme zgrl, insan zgrlnn z sanlmaktadr. Bu tketim ruhu, Marx'n tasarlad sosyalist toplum ruhunun tam tersidir. Marx, kapitalizmde gizli olan bu tehlikeyi tam bir netlikle grmt. Onun gayesi insann ok "varolduu" bir toplumdu, ok sahip olduu ya da ok tkettii deil. nsan tam anlamyla canl, uyank ve duyarl bir hale getirmek, agzllnn klesi olmayacak ekilde madd hrs zincirlerinden kurtarmak istiyordu. "ok sayda
55

yararl eyin retilmesi, ok sayda yararsz insann yaratlmasyla sonulanr" diye yazmt Marx. Sefalet derecesindeki yoksulluu yeryznden silmek istiyordu, nk bu, insann "tam insan" olmasna engel olan bir durumdu. Onun amac, tketimin en ou deil, en uygunuydu; daha tam ve daha honut edici, i zenginlii olan bir hayata gtren gerek insan ihtiyalannn karlanmasyd. Tarihin garip cilvelerinden biri, maddi hrsn tatmini demek olan kapitalizm ruhunun, plnl ekonomileriyle buna direnme imknlan olan komnist ve sosyalist lkeleri fethediyor oluudur. Tabii ki bu srecin kendi bir mant var. Kapitalizmin maddi baans, Avrupa'da komnizmin zafer kazand, nisbe-ten yoksul lkelerde ok derin izler brakt ve sosyalizmin zaferi, kapitalizmle baanl bir biimde rekabet edebilmesine baland. Sosyalizm, ekonomik retimin deil, insann gelimesinin asl gaye olduu bir toplum haline gelmeye yaramaktan ziyade, yoksul lkelerin snailemesini kapitalizmden daha abuk gerekletiren bir sistem olmakla yetinme tehlikesiyle kar karyadr. Sovyet komnizmi Marx'n "maddeciliinin" kaba bir yorumunu kabul ederek, tpk kapitalist lkeler gibi (Marx'n en byk temsilcilerinden biri olduu) hmanist zl gelenekle temas kaybettii iin bu gelime hzland.
56

Sosyalist lkelerin kendi nfuslannn meru madd ihtiyalarn karlama sorununu hl zememi olduklan dorudur (A.B.D.'de bile nfusun yzde krk "mreffeh" deildir). Fakat sosyalist iktisat, filozof ve psikologlarn dikkat etmeleri gereken tehlike, en uygun tketim hedefinin, bir anda en ok tketime dnebilecei olgusudur. Bu nokta hayati nemdedir. Sosyalist teorisyenlerin grevi, insan ihtiyalannn zelliklerini incelemek ve sonra da, tatmini insan daha hayat dolu ve duyarl yapan gerek ihtiyalarla, insan zayflatan, onu edilgin, bkkn, "eya" hrsnn klesi yapan, kapitalizmin yaratm olduu uydurma ihtiyalar arasndaki fark ortaya karacak ltler bulmaktr. Benim burada dikkat ektiim nokta, retimin kendisinin kstlanmas deil, fakat bireysel tketim ihtiyacnn zarur olanlar karlandktan sonra, kaynaklann okul, ktphane, tiyatro, park, hastane, toplu tama gibi toplumsal hizmet retimine ynlendirilmesi gerektiidir. Tam snailemi lkelerdeki durmadan artan bireysel tketim; rekabet, agzllk ve kskanln yalnz zel mlkiyetten deil, ayn zamanda snrsz zel tketimden de kaynaklandn dndrmektedir. Sosyalist teorisyen-ler u gerekleri gzden karmamaldrlar: Hmanist sosyalizmin amac, "tam insan"n eksiksiz geliimine hizmet edecek bir retim tarzna sahip olan bir sanayi toplumu kurmaktr, tketen insann yaratlmasna yol aacak deil. Sosyalist toplum, iinde insanlann yaamasna ve gelimesine uygun bir yap (ya da dzen) olan bir sanayi toplumu biimidir. Toplumsal karakterin zerinde

57

allmasna izin veren deneysel yntemler vardr. Byle almalarn amac, genel nfus iinde ve ayn zamanda her snfn kendi iinde eitli karakter sendromlannn skln, buradaki eitli etkenlerin iddetini ve farkl sosyo-ekonomik koullarn dourduu yeni veya biribiriyle elien etkenleri bulup, ortaya karmaktr. Bu deikenlerin hepsi, mevcut karakter yapsnn salamln, deiim srecini ve ayn zamanda bu tr deiimleri hangi nlemlerin hzlandracan iyice anlamaya izin verirler. Byle bir "derin anlama"nn tarmdan sanayiye gemekte olan lkelerde ve ayn zamanda kapitalizm ya da devlet kapitalizmi altndaki iinin yabanclama artlan altndan gerek sosyalizmin artlarna geii konusunda ne denli nemli olduunu sylemeye gerek var m? Bunun da tesinde, byle almalar siyasal eylemlere klavuzluk ederler. Eer halkn siyasal "kanaatleri"ni anketlerin tespit ettii ekilde bilirsem, ok yakn gelecekte nasl davranmaya yatkn olduklarn da anlarm. Eer "u an iin bilinli olarak henz ortaya konmu olmayan", sz gelimi rklk, savaa ya da bara eilim gibi ruhsal etkenlerin gcn renmek istersem, karakterle ilgili bu gibi incelemeler bana, geri plnda yatan, toplumsal sre iinde devreye giren ve ancak bir sre sonra aa kan etkenlerle ilgili bilgi salar. Yukarda sz edilen karakter verilerini salamak iin kullanlabilecek yntemleri ayrntl olarak tartmaya bu yaznn hacmi uygun deil. Hepsinin ortak noktas, isel ve genellikle bilind gerein anlatm iin ideolojileri (rasyonelletirmele-ri) kabul etme yanlndan kanmaktr. ok yararl olduu tecrbelerle anlalm olan bir yntem de ak- ulu soru anketidir. Bu yntemde verilen cevaplar bilind anlamlarna gre yorumlanr. Bylece: "Tarihteki kiilerden en ok beendikleriniz kimlerdir?" sorusuna bir cevap: "Byk skender, Neron, Marx ve Lenin", bir baka cevap da: "Sokrates, Pasteur, Marx ve Lenin" olduu zaman, ilk cevab verenin kuvvet ve sert otorite yanls olduu, ikinci kiinin ise, hayatn srmesi ve gzellemesi iin insanla hizmet edenleri beendii sonucu karlr. Geniletilmi bir yanstc (projektif) anket kullanarak, bir kimse-f 58 nin karakter yapsnn gvenilir bir resmini elde etmek mmkndr. teki yanstc testler de; sevilen akalar, arklar, ykler ve gzlenebilir davranlar (hele psikanalizci bir gzlem iin pek nemli olan "ufak davranlarn zmlenmesi) o kii ile ilgili doru sonular karmaya yardm ederler. Yntem asndan bu almalarn hepsinde asl ne kan, retim biimi ve onun yaratt snflama ile en belirli karakter zellikleri ve bunlarn oluturduklar sendromlar ve bu iki veri takm arasndaki ilikidir. Tabakalara ayrlm rnekleme yntemiyle, btn bir millet veya toplum snf, bin kiiden az bir topluluk zerinde aratrma yaplarak tannabilir. zmleyici (analitik) sosyal psikolojinin bir baka nemli yan, Freud'un "bilind" dedii eydir. Ancak Freud esas olarak bireysel bastrma ile ilgilenmiken, Marksist sosyal psikoloji dorultusunda inceleme yapanlar, en ok zellikle "toplumsal bilind"na ilgi duyacaklardr. Bu kavram, byk gruplara zg i gerein bastrlmasyla ilgilidir. Her toplum, yelerinin ya da belli bir snftakilerin, farkna varld takdirde, toplum iin "tehlikeli" olacak dnce veya hareketlere yol aabilecek drtlerin farkna varmalarna izin vermemek iin, elinden geleni yapmak zorundadr. En etkili sansr, baslm ya da sylenmi sz dzeyinde deil, fakat dncelerin bilin dzeyine bile ykselmesini nleyerek, yani "tehlikeli uyankln" bastrlmasyla olur. Elbette ki, toplumsal bilindnn ierii, toplum yapsnn eitli biimlerine gre deiir: Saldrganlk, isyankrlk, bamllk, yalnzlk, mutsuzluk, sknt bu ieriklere verilebilecek sadece birka rnektir. Bastrlan drtler, bask altnda tutulmal ve onu inkr eden ya da tersini savunan ideolojilerle "terbiye edilmeli"dir. Bu nedenle gnmzn sanayi toplumunun skntl, kaygl ve mutsuz insanna da, aslnda mutlu ve nee dolu olduu retilmektedir. Baka baz toplumlarda, dnce ve anlatm zgrlnden mahrum braklm olan insanlara, en mkemmel zgrlk biimine ulam olduklar sylenir, ama o zgrlk adna imdilik sadece liderleri konumaktadr. Baz sistemlerde ise, yaama sevgisi bastrlp, yerine mlkiyet sevgisi tevik edilirken, bazlarnda yabanclamann farkna varlmas engellenmekte, onun yerine
59

"sosyalist lkede yabanclama olamaz" slogan alklanmaktadr. Bilinalt olgusunu anlatmann bir dier yolu da, ondan He-gel ve Marx'n terimleriyle sz etmektir. Yani, kararlarnda zgr olduunu sanan insann arkasnda etkili olan kuvvetlerin toplam ya da Adam Smith'in dedii gibi, "iktisat insan (homo economicus) yle bir grnmeyen el tarafndan gdlr ki, vard sonucun, onun asl niyetiyle hibir ilgisi yoktur." Smith iin bu grnmeyen el iyiydi, Marx'a (ve ayn zamanda Freud'a) gre ise, tehlikeli bir eydi; etkisini yok etmek iin onun ortaya karlmas gerekiyordu. Bilin, toplumsal bir olgudur ve Marx'a gre ieriinin ou da "yalanc bilin"tir, yani bastrlan kuvvetlerin eseri olarak olumutur. Bilinalt, tpk bilin gibi, toplumsal bir olgudur. Pek ok gerein ve insana zg yaanm olayn, bilinaltndan bilince ykselmesine izin vermeyen bir "toplumsal szge" tarafndan snrlanr. Bu toplumsal szge, dil, mantk ve toplumsal tabulardan meydana gelir. Gerekte toplumca retilmi ve paylalm hayal rnlerinden baka bir ey olmayan, ama kiiler tarafndan hakikat olarak alglanan ideolojilerle maskelenir. Bilince ve bastrma olgusuna bu yaklam, Marx'n "toplumsal varoluun zellikleri bilinci belirler" eklindeki anlatmnn geerli olduunu deneysel olarak kantlayabilir. Bu yaklamlarn bir sonucu olarak, kat Freudcu ve Marksist ynelimli psikanaliz grleri arasnda bir teorik fark daha orta-60 ya kmaktadr. Bastrlan en nemli konunun ensest (aile ii cinsel iliki) istei olmas bir yana Freud; en etkili bastrma sebebinin hadm edilme korkusu olduuna inanrd Ben buna katlmyorum ve hem bireysel, hem de toplumsal dzeylerde, insann en byk korkusunun hemcinslerinden tamamen kopup, toplumun dna itilmek ya da toplumun dnda kalmak olduuna inanyorum. lm korkusuna bile dayanmak daha kolaydr. Toplum, bastrma taleplerini "toplum dna itme, toplumdan tecrit etme" tehditleriyle yerine getirtir. Yaanan belli olaylar inkr etmezseniz, toplumdan biri deilsiniz demektir. O zaman hibir yere ait deilsiniz ve aklnz karma tehlikesi iindesiniz. (Akl hastal aslnda, d dnyayla tm balarn ortadan kalkmasyla kendini belli eden bir durumdur.) Marksistler genellikle, insan farknda olmadan ona yn veren eyin, ekonomik etmenler ve bunlarn siyasal sembolleri (uzantlar) olduunu kabul etmilerdir. Ama psikanaliz alanndaki incelemeler, bunun fazla dar bir anlay olduunu gsteriyor. Toplum, insanlardan oluur ve her bir kii, en az gelimiinden, en olgununa kadar duygu ve enerji dolu potansiyellerle donanmtr. Bir btn olarak, bu insan potansiyeli her topluma zg ekonomik ve sosyal etmenlerin karma etkisiyle yorulur. Toplumun btnne ait olan bu etmenler, belli bir toplumsal bilinalt ve belli elikiler retirler. Bu elikiler, insan bask altna alan faktrlerle, akl banda bir insann yaamas iin zorunlu olan insan ihtiyalar arasnda ortaya kar. (Bu ihtiyalara rnek olarak asgar zgrlk, uyarm, yani be duyumuzun hissettii her ey, hayata ilgi ve mutluluk saylabilir.) Nitekim, daha nce belirttiim gibi, devrimler, yalnzca yeni retici glerin deil, ayn zamanda insan doasnn bastrlm yanlarnn da ifadeleri olarak meydana gelirler ve ancak bu iki koul biraraya gelmise baarl olurlar. Bastrma, ister bireysel, ister toplumsal olsun. insann asln bozar, onu paralara ayrr ve btnselliinden yoksun brakr. Bilin, belli bir toplumun ekillendirdii "toplumsal insan" temsil eder; bilinaltysa iimizdeki evrensel insann semboldr. Hem iyi ve hem de kt yanlaryla. Teren-ce'nin nl zdeyiini dorulayan "btn insan"dr bu. Terence "insana ait olan hibir eyin bana yabanc olmadna inanyorum" demi ve bu sz, Marx'n en ok sevdii zdeyi ve dstur olmutu. Derinlik psikolojisi, Marx'n teorisinde merkez bir rol oynayan bir soruna da katkda bulunabilir. Bu, Marx'n tatminkr bir zme bir trl ulaamad "insann z ve doas" sorunudur. Marx, zellikle 1844'ten sonra "insann z" gibi metafizik ve tarihsel olmayan bir kavram kullanmak istemiyordu. nk binlerce yldr birok ynetici kendi ynetimlerinin ve yasalarnn (deimez olduunu iln ettikleri) "insan doas "na uygun olduunu kantlamak iin bu kavram kullanmlard. Ama te yandan da Marx, insann her kltrn zerine "kendi metnini yazaca" bo bir kt paras olduu yolundaki greci yaklama da karyd. Bu doru olsayd, insan nasl toplumun onu sokmaya alt varolu kalplarna kar isyan edebilirdi? Eer bozulmu olabilecek
61

temel bir "insan doas modeli" kavramna sahip olmasayd Marx (Kapital'de) "bozulmaya uram insan" kavramn nasl kullanabilirdi? Buna psikolojik zmleme esasna dayanan bir cevap, bence insann znn bir elikide yatyor oluudur. Bu eliki, bir yandan insann doann iinde oluu (kendi iradesi dnda bu dnyaya atlm olmas ve yine yle geri alnmas; stelik tesadfe bal yer ve zamanlarda), ama ayn zamanda da kendisinin, bakalarnn, gemiin ve yaad nn farknda oluundan dolay doay amasdr. Yaratklar arasnda bir "hilkat garibesi" olan insan, yeni bir birlik biimi bularak bu elikisini zemedike, kendini dayanlmaz derece62

de yalnz hissedecektir. nsann varoluundaki temel eliki, (doduu andan beri hayatn ona sormakta olduu soruya bir cevap bulmak iin) onu, bu elikiye bir zm bulmaya zorlar. Sz edilen birliin nasl elde edilecei sorusuna ise, doruluu soruturulabilen ancak snrl birka zm nerisi getirilebilir. nsan, hayvanlk aamasna geri dnmeyi deneyerek, insana zg (akl ve sevgi gibi) ne varsa bir kenara iterek, kle veya kle altrcs olarak, kendini nesneletirerek ya da insana zg glerini hemcinsleriyle ve doayla yeni bir birlik bulana kadar gelitirerek, zgr bir insan olarak (yalnzca zincirlerinden zgr olmak iin deil, gizil glerinin tmn gelitirmeyi hayatnn temel hedefi yapmak iin (*)) veya varln kendi retken abasna borlu olan bir insan olarak birlii bulabilir. nsann doutan gelme bir "ilerleme gds" yoktur, fakat her yeni gelime dzeyinde tekrar ortaya kan varolu elikisini zme ihtiyacnn gdmndedir. Bu eliki (ya da baka trl sylersek, insann sorunlar zme konusundaki farkl ve deiik imknlar) onun zn oluturur. zetleyecek olursak: Bu makale, diyalektik ve hmanist ynelimli bir psikanalizi nemli bir bak as olarak Marksist dnceye sunmak ve tantmak iin bir dilektir. nancm odur ki, Marksizm'in byle bir psikolojik teoriye ihtiyac vardr. Ayrca psikanalizin de gerek Marksist teoriyi kendine katmas, onun da dnce ve etki alann geniletecektir. Byle bir sentez, her iki alann verimini de arttracaktr.
(*) Metnin ingilizce aslndaki "free from" (- den zgr), aslnda "-den uzak, -den kurtulmu" gibi anlamlara gelir. Tek bana "free" "bedava" anlamnda da kullanlr. "Free to" (-mek iin zgr) ise, bir eyi yapp yapmamas tamamen kendi tercihine ve iradesine braklm olmak" anlamna gelir. Fromm'un zgrl irdeleyiinde bu aynm nemlidir. (ev.)

IV Peygamberler ve Din Adamlar


65

Hi abartmadan denebilir ki, insan rknn rettii "byk fikirlerle" ilgili bilgi, hibir zaman bu kadar yaygnlamamt, ancak yine hibir zaman da bu kadar etkisiz olmamt. Eflatun ve Aristo'nun, peygamberlerin ve sa'nn, Spinoza'nn ve Kant'm dnceleri Avrupa ve Amerika'daki eitilmi milyonlarn bilgi daarcndadr. Binlerce "uzman enstit"de bunlar anlatlyor ve bazlar her trl mezhebe bal ibadethanelerde savunularak retiliyor. Ve btn bunlar snrsz bencilliin ilkelerini benimsemi, bu yzden dengesiz bir milliyetiliin palazlanp serpil-dii ve delice bir kitle kym iin hazrlanan bir dnyada olup bitiyor. Bu elikili durum nasl aklanabilir? Teoriler insana sadece fikirler ve dnceler olarak retilince, fazla bir etki yaratmazlar. Byle sunulduu zaman, baka fikirleri deitirirler; eski dncelerin yerlerini yeni dnceler alr; eski

szlerin yerini de yeni szler. Ne var ki btn olan, kavramlarn ve szlerin deimesiyle snrldr. Niin baka trl olsun ki? nsann fikirler yoluyla derinden etkilenmesi ve bir gerei kavramas son derecede zordur. Bunu yapabilmesi iin, deimezliin, yanl yapma korkusunun ve srden ayrlma kaygsnn kemiklemi direncini yenmesi gerekir. Baka fikirlerle sadece tanmak, bunlar kendi bana doru ve etkili olsalar bile, deiim iin yeterli olamazlar. Fikirler, ancak onlar reten kii o fikri bizzat yayorsa insann zerinde bir etki brakr; fikir retende ete-kemie br-nyorsa, bir sonu verir. Eer biri alakgnlllk fikrini anlatyorsa ve kendi de alakgnllyse, onu dinleyenler alakgnllln ne olduunu iyice anlayacaklardr. Yalnz anlamakla kalmayacaklar, onun sadece az lf yapan biri olmadna ve bir gerek hakknda konutuuna da inanacaklardr. Ayn durum bir kiinin, bir filozofun ya da bir din rehberinin yaymak isteyecei fikirler iin de geerlidir. Yeni ya da eskiye dayanan fikirlerini topluma duyurup, ayn zamanda da bunlar yaayanlara peygamber diyebiliriz. Kitab- Mukaddes peygamberlerinin yapt da tam tamna buydu: nsann kendi varlnn yaratt sorulara cevap bulmas gerektii fikrini aklayp, bu cevabn insann aklnn ve sevgisinin gelimesi ve olgunlua ulamas ile mmkn olabileceini bildirdiler ve alakgnlllk ile adaletin, sevgi ve akla ayrlmaz biimde bal olduunu rettiler. retirken, bir yandan da savunduklar bilgi ve ilkeleri yaadlar. Gl olma peinde ko-mayp, bundan kandlar. Peygamber olmaktan doan glerini bile kullanmadlar. G gsterisi onlar etkilemezdi. Sonu hapis, srgn ve toplum dna itilme ya da lm bile olsa, gerei aklamaktan ekinmezlerdi. Bir kenara ekilip, ne olacan bekleyecek kimseler deildiler. evrelerindeki kiilerle youn bir etkileim iindeydiler, nk hep bir sorumluluk duygusu tarlard. Bakalarnn bana ne geldiyse, onlarn bana da geldi. Herkesin yaad eyleri onlar da yaadlar. nsanlk, onlarn seyrettikleri deil yaadklar dlarnda olan deil ilerinde olan eydi. Hi abartmadan denebilir ki, gerei btn yalnl-yla grdkleri iin, onu syleme sorumluluunu duydular; tehdit yoluna gitmediler, insanln kar karya geldii seenekleri gsterdiler. Peygamberler iin peygamber olmay istemek sz konusu deildir; aslna bakarsanz sadece sahte peygamberlerde byle bir istek ve tutku vardr. Peygamberin bu grevi yklenmesi ok basittir, nk grd seenekler karsndaki tercihi bu yndedir. Hz. sa ncesi peygamberlerden Amos, bu fikri ok zl olarak ifade etmitir: "Aslan kkredi mi korkmayan babayiit nerede? Allah konuunca peygamber olmayan nerede?" Bu szdeki "Allah konuunca" cmlecii, tercihin yanlma pay brakmayacak kadar belirgin olduunu anlatr. Artk kuku duyulamaz. Yan izecek, bahane bulunacak bir ey kalmamtr. te bu noktada, sorumluluk duyan kiinin peygamber olmasndan baka kar yol kalmamtr, ister koyun gdyor, ister baclk yapyor ya da fikirler gelitirip, retiyor olsun. Peygamberin grevi, gerei, grmeyen gzlere gstermek, seeneklerin neler olduunu aklamak ve ktle kar klmasna nayak olmaktr; sesini ykseltmek, insanlar alkn olduklar yan uyku halinden uyandrmaktr. nsanlar peygamber yapan, baz kimselerin hevesleri deil, tarihsel koullardr. Birok milletin peygamberi olmutur. Buddha, rettiklerini yaad; sa bir "ete kemie brn"t; Sokrates fikirleri dorultusunda ld; Spinoza'ysa onlar yaad Ve hepsinin de insan rk zerinde derin birer iz brakmasnn sebebi, her birinin dndn bizzat yaamas ve yanstmasndan baka bir ey deildi. Peygamberler insanlk tarihinde ancak zaman zaman grnrler. Yaarlar, lrler ve mesajlarn brakrlar. Bu mesaj milyonlar tarafndan kabul edilir ve onlar iin ok deerlidir. Kendi maksatlar iin halkn bu fikirlere balln kullanan baz kimseler iin (ynetenler ve ynlendirenler) byle bir fikrin s-mrlebilir bir duruma gelmesinin sebebi de, ite tam olarak budur. Peygamberin duyurduu fikirden yararlanan kimselere, rahip ya da din adam ad verilir. Peygamberler fikirlerini yaarlar. Din adamlarysa onlar, bu fikre balanm olan halka "uygularlar". Byle bir durumda o fikir canlln yitirmitir ve artk yalnzca bir formldr. Din adamlar fikirlerin, kurallara balanp ksa ve zl olarak ortaya konmasnn ok nemli olduunu ileri srerler. Elbetteki kurallar

dzeni (formle edi ya


68

da eriat) ancak "canl uygulama" lnce nem kazanr. nk "doru forml" olmad takdirde halkn dncelerini denetleyerek, onlar denetim altnda tutmak mmkn olmaz. Rahipler ve din adamlar, dine esas olan fikri, insanlar rgtlemek ve fikrin "uygun ifadesi "ni ortaya koyarak insanlar denetlemek iin kullanrlar ve halk yeterince duyarsz hale getirince de, insann bilinli olma ve kendi hayatn dzene koyma yeteneine sahip olmadn sylerler. Din adamlar, kendi balarna braklnca zgrlkten korkan insanlar ynetme ilevini yerine getirirken, grev duygusu ve efkat drtsyle hareket ettiklerini sylerler, ama davranlar, szleriyle eliir. Ruhban snfnn hepsinin byle davranmad dorudur, ama tarih boyunca ou bunu yapmtr, zellikle iktidardan yararlananlar. Rahipler yalnz din alannda bulunmaz. Felsefe ve siyasetin rahipleri de eksik deildir. Her felsef okulun rahipleri vardr. ou bilgili kimselerdir; fikrin kayna olan dnrn dncelerini yrrle koymak, uygulamak, yorumlamak, onu bir mzelik nesne haline getirmek ve bylelikle koruma altna almak da onlarn iidir. Bir de siyasal rahipler vardr. Son 150 ylda bunlardan yeteri kadar grdk. Kendi toplumsal snflarnn ekonomik karlarn korumak iin, zgrlk fikrini ilerler. Yirminci yzylda rahipler sosyalizmin fikirlerini yrrle koymay stlendiler. Bu dnce, insann zgrlemesi ve bamsz olmasn hedeflemiken, siyasal rahipler, u veya bu biimde, insann zgr olma yeteneinin bulunmadn ya da en azndan uzun zaman iin byle olacan aklamlardr. Bir fikrin nasl ortaya konacana ve kimlerin sadk inananlar, kimlerin de hain olduuna da yine bu kiiler karar vermektedirler. "Din adamlar" genellikle halkn akln kartrrlar, nk "peygamberin temsilcisi olduklarn ve onlarn nclk ettii eyleri kendilerinin yaayarak rneklediklerini iddia ederler. Ne 69 var ki bir ocuk bile onlarn "Verdikleri talkm"n tam tersi ynde yaadklarn grebilirken, geni halk kitlelerinin beyinlerinin ykanmas etkin bir biimde gerekleir ve sonunda o kvama gelirler ki, "eer din adamlar atafat iinde yayorlarsa, bu, onlar iin bir zveridir" diye dnmeye balarlar. nk temsil ettikleri grkemli dnceye uygun davranmalar gerekir. Ya da acmadan lm yadnyorlarsa bu, devrime ballktan kaynaklanmaktadr. Hibir tarihsel konum, bizimki kadar peygamberlerin ortaya kna uygun ve hazr olamazd. nsan rknn tmnn varl, hazrl yaplan lgn nkleer savan tehdidi altndadr. Ta devri kafas ve krl, tam da en byk baarsna yaklat anda, insanl tarihinin ackl sonuna doru hzla itiyor grnmektedir. Bu noktada, seslerinin din adamlarnnkini bastrabilecei kukulu olsa da, insanln peygamberlere ihtiyac vardr. Dncesini hayata geirebilen ve insanln tarihsel konumunun, retmenlikten peygamberlie dntrd az sayda kii arasnda Bertrand Russell da vardr. Russell ayn zamanda byk bir dnrd, ancak bu, bir peygamber olmas iin pek de gerekli deildi. O, Einstein ve Schweitzer'le birlikte, Bat insannn kendi varlna ynelen tehdide verdii cevab temsil eder, nk de seslerini ykseltmi, uyarm ve seenekleri gstermilerdir. Schweitzer, Lambare'nA'de alarak Hristiyanlk fikrini hayata geirdi. Einstein, Alman aydn snfnn oven milliyetiliinin histerik arlarn 1914'te ve daha sonra bir ok kez reddetmekle, akl ve hmanizm fikirlerini hayata geirdi. Bertrand Russell uzun yllar boyunca kitaplarnda aklclk ve hmanizmle ilgili fikirlerini anlatt; fakat son yllarda lkesinin yasalar insanln yasalarna ters dnce, drst bir kiinin insanln yasalarn tercih etmesi gerektiini tm dnyaya gstermek iin meydanlara kmak zorunda kald. 70 Bertrand Russell, bir fikrin bir kiide somutlasa bile, toplumsal geerlilii ve nemi olmas iin bir grup tarafndan temsil edilmesi gerektiini kavramt. Hz. brahim,

Sodom eh-ri'nin kaderi hakknda Tanr'yla konuurken, eer iyi kimselerin says onu bulursa, Sodom'un balanmasn diledi, daha azn kendisi de yeterli bulmad. Bu say ondan azsa (yani, adaleti temsil eden en kk bir grup bile olmad takdirde), brahim Peygamber bile ehrin kurtulacan umamazd. Bertrand Russell, ehri kurtaracak on kiinin varolduunu ispat etmeye alt. Bundan tr insanlar rgtledi, onlarla yry ve oturma eylemi yapt ve polis arabasna konup gtrld. Sesi belki bolukta yankland, ama yine de o ses, tek kiinin sesi deildi. O bir koronun ncsyd; bunun bir Yunan trajedisi korosu mu, yoksa Beethoven'in Dokuzuncu Senfonisi'nin (Neeye vg) korosu mu olduunu ise, nmzdeki birka yln tarihi belirleyecek. Bertrand Russell'in yaarken somutlatrd fikirler arasnda belki de ilk sz edilmesi gereken, insann itaat etmeme konusundaki hakk ve grevidir. taat etmemekten kastm, hereye "olmaz" demekten baka hayatnda bir ykmllk olmad iin itaat etmeyen "amasz isyanclarn itaatsizlii deil. Bu tr ayaklanmac itaatsizlik, tersi olan "hayr" deme yetenei bulunmayan "itaat iin itaat'ilik kadar kr ve gszdr. Benim burada szn ettiim insan, "evet" de diyebildii iin "hayr" diyen, aslnda vicdanna ve kendi setii ilkelere itaat ettii iin, itaatsiz olabilen kimsedir; yani, ben bir devrimciden sz ediyorum, isyancdan deil. Toplum dzenlerinin ounda itaat en bata Agelen erdem, itaatsizlik de en byk gnahtr. Aslna bakarsanz bizim kltrmzde insanlarn ounun "sululuk" duyunca hissettikleri ey, itaatsizlik etme korkusudur. Sandklar gibi bir ahlki sorun deil, bir emre itaat etmemi olmaktr on- 71

larn derdi. Bu artc deildir; unutulmamal ki Hristiyan retisi Adem'in itaatsizliini hem kendisini, hem de soyunu o kadar derinden bozan bir hareket olarak yorumlar ki, sadece Allah'n balayc tutumu insan bu yozlamadan kurtarabilir. Yoruma esas olan fikir, itaatsizliin gnahla karde olduunu reterek, yneticilerin iktidarn destekleyen Kilise'nin toplumsal ilevi ile bir uyum iindeydi. ncil'deki alakgnlllk, kardelik ruhu ve adalet tlerini ciddiye alan kimseler ise, laik otoriteye kar gelmiler ve sonuta Kilise bunlar ou kez Allah'a kar si ve gnahkr olarak damgalamtr. Protestanln orta yolu seen akm bunu deitiremedi. Hatt tam tersine, Katolik Kilisesi laik ve dinsel otoriteler arasndaki farkla ilgili bilinci canl tutarken, Protestanlk kendini laik iktidarla birletirdi. Onaltnc yzyln devrimci Alman kylleri hakknda aadaki satrlar yazarken Luther, bu eilime ilk ve en arpc anlatm kazandryordu: "O halde gizlice ya da aka vurabilen, ldrebilen, baklayan her birimiz unutmayalm ki, hibir ey, bakaldran biri kadar zehirli, zararl ya da eytan olamaz." Dinden kaynaklanan terrn (korkutma ve sindirmeciliin) ortadan kalkmasna ramen, otoriter siyasal dzenler itaati, varlklarnn insanla ilgili temeli yapmaya devam ettiler. Onyedin-ci ve onsekizinci yzyllardaki byk devrimler, krallk otoritesine kar birer savat, fakat, ok gemeden insan eski huyuna dnerek (yeni adlan ne olursa olsun) krallarn yerlerini alanlara itaati yine erdem yapt. Bugn otorite nerede ya da kimde? Totaliter lkelerde devletin ak otoritesi, ailede ve okulda otoriteye saygnn arttrlmas yoluyla desteklenir. te yandan Bat demokrasileri ondokuzuncu yzyl otoriteciliini yenmi olmakla vnrler. Ama acaba yenmiler midir; yoksa sadece otoritenin nitelii mi deimitir? 72 Bu yzyl, hkmette, i hayatnda ve sendikalarda hiyerariye gre dzenlenmi brokrasilerin yzyldr. Bu brokrasiler nesneleri ve insanlar bir ve ayn olarak grr, belli ilkelere uyarlar. zellikle de bilanolarn ekonomik ilkelerine, miktar belirlenmesine, en yksek verim ve kra ulalmasna; yani, zet olarak, bir bilgisayar bu ilkelere gre programlanm olsa ne yapacaksa, onu yaparlar. Birey bir say haline gelir ve kendini bir nesneye dntrr. Ancak ak bir otorite olmamas ve itaate "zorlan"mamas nedeniyle, birey gnll olarak hareket ettii ve sadece "akln" otoritesine uyduu yanlsamas iindedir. "Akla uygun" olana kim uymaz? Bilgisayar brokrasisine kim kar gelebilir? taatle bal olunduunun bile farknda olmad bir eye kim itaatsizlik edebilir? Ailede de, eitimde de ayn ey olmutur. lerici eitim teorilerinin yozlamas, yle bir yntem yaratt ki, ocua ne yapaca sylenmez, emir verilmez ve tabii bunlar yerine getirmediinden dolay ceza da verilmez. ocuk sadece kendini "ifade" eder. Fakat hayatnn ilk gnnden balayarak ounlua uymak gerektii fikri beynine ilenip, srye sayg yaratld iin, ocuk "farkl" olma korkusu ve srden ayrlma kaygs ile doludur. Ailede ve okulda byle yetitirilen ve eitimi byk bir kurumda tamamlayan "kurum insan"nn eitli konularda kanaatleri vardr, fakat inanc yoktur; hoa vakit geirir, fakat mutsuzdur; hatt kendinin ve ocuklarnn hayatlarn tzel ve anonim glere gnll itaat iin feda etmeye hazrdr. Nkleer savala ilgili atmalarda pek moda olan l says hesaplarn yle deerlendirir: lke nfusunun yans "kabul edilebilir"; nfusun te ikisi "olmaz; ok fazla." Bugn itaatsizlik sorununun hayati bir nemi vardr. ncil'e gre, Adem'le Havva'nn yapm olduu bir itaatsizlik hareketiyle insanlk tarihi balamken ve Yunan efsanesine gre uygarlk bir itaatsizlikle filizlenmiken, imdi insanlk tarihinin bir 73 itaat hareketiyle sona erdirilmesi sz konusudur. Oysa itaat edilen yetkililerin kendileri "devletin egemenlii", "milli gurur", "asker zafer" gibi bir takm khne fetilere itaat etme derdinde-dirler ve aslnda emirlerini dinleyecek, fetilerine sayg gsterecek kimselere, lmcl dmelere basma emirlerini de verebileceklerdir. u halde, itaatsizlik, bizim burada kullandmz anlamda, akl ve iradeyi onaylayan bir davrantr. ncelikle "bir eye kar olan" deil, "bir ey iin olan" tutumdur: nsann grme yetenei, grdn sylemesi ve grmediini de reddetmesi iin ortaya konan bir tavrdr. Bunu yapmak iin saldrgan ya da isyanc olmas gerekmez; gzlerinin ak olmas, tam bir uyanklk iinde bulunmas ve yan uyank durumda olduklan iin yok olma tehlikesiyle kar karya olanlarn gzlerini ama sorumluluunu yklenmeye istekli olmas yeter.

Kari Marx, "Tannlar'n itaatkr hizmetisi olmaktansa, bu kayaya zincirli kalmay stn tutanm" demi olan Prometeus'un btn filozoflarn pri olduunu yazmt. Marx'n ifadesi, felsefeyle itaatsizlik arasndaki yaknla aka iaret etmektedir. Ancak filozoflarn ou, yaadklan zamann yneticilerine kar itaatsizlik etmemilerdir. Sokrates lerek itaat etti, Spinoza yetkililerle atma durumuna dmemek iin krssnden ayrld, Kant sadk bir yurttat, Hegel genliindeki devrime olan sempatisini terkedip, son yllarnda devleti yceltmiti. Ama btn bunlara ramen, Prometeus onlarn piriydi. Ancak filozof olarak geleneksel dnce ve kavramlarn peinde olduklar iin, inanlan ve okutulan kitaplarn otoritesine itaat etmediler. Karanla k getiriyor, uyuklayanlan uyandryor ve "bilgiye ulama cesareti"ni gsteriyorlard. Filozof, kalplara ve kamuoyuna ters der, nk akla ve insanla uyar. Akl, evrensel olduu ve tm ulusal snrlan at 74 iin, akla uyan filozof bir dnya yurttadr; onun malzemesi insandr, u ya da bu kii, u ya da bu millet deil. Memleketi dnyadr, doduu yer deil. Hi kimse dncenin devrimci tabiatn Bertrand Rus-sell'dan daha gzel anlatamamtr. "Toplumsal Yeniden Yaplanmann lkeleri"nde (1916) yle yazmt: "nsanlarn dnceden daha ok korktuklar hi bir ey yoktur. Ne fetten, hatta ne de lmden bile bu kadar ok korkmazlar. Dnce, ykc ve devrimcidir, tahrip edici ve korkutucudur; ayrcalklara, yerleik kurumlara ve keyifli alkanlklara kar acmaszdr; anarik (ynetim tanmaz) ve yasaszdr, yetkiye kar kaytsz, alarn denenmi bilgeliine uymayanlara kar ise serttir. Dnce, cehennemin gayya kuyusuna bakar ve korkmaz! nsan allmaz derinlikte bir sessizliin kuatt bir toz zerresi olarak grr, ancak kendisini sanki evrenin efendi-siymi gibi gurur duyarak deerlendirir. Dnce, byk, hzl ve zgrdr, dnyann ve insann grkemi, prl tsdr. Fakat eer dnce, aznln ayrcal deil, ounluun mal olacaksa korkudan kurtulmalyz. nsan geri tutan korkudur; zerine titrenen inanlarn aslsz kmas korkusu, yaamak iin destek aldklar kurumlarm tehlikeli kmas korkusu, kendilerinin sandklar kadar saygdeer olmadklarnn ortaya kaca korkusu bunlardan bazlardr. "alanlar mlkiyet hakknda zgrce dnebilmeli mi? O zaman biz zenginler ne yaparz? Gen erkekler ve gen kadnlar cinsellikle ilgili zgrce dnmeli mi? Ahlk ne hale gelir? Askerler sava hakknda serbeste dnmeli mi? Ya askeri disiplin; o ne olur? Dnceye gle gle! nyargnn glgesine snalm, yoksa mlkiyet, ahlk ve sava tehlikeye der. nsanlarn dnceleri zgr olacana kendileri aptal, tembel ve zalim olsunlar, daha iyi. nk zgrce dnrlerse, bizim gibi dnmeyebilirler. Ne pahasna olursa olsun, bu felket savuturulmaldr." Dnce dmanlar bilind dzeyde byle savunurlar kendilerini. badethanelerinde, okullarnda ve niversitelerinde davranlar da hep bu yoldadr." Bertrand Russell'in itaat etmeme zellii, soyut bir ilkeden deil, var olan en gerek yaantdan, hayat sevgisinden kaynaklanr. Bu yaama sevinci ve sevgisi, hem yazdklarnda prl prl grnr, hem de ahsnda. Bu, gnmzde ok az rastlanan bir niteliktir ve zellikle de insanlarn bolluk iinde yaad lkelerde ender olarak grlmektedir. ou kimse heyecanla sevinci, srkleyici olanla ilgin olan, tketmekle var olmay kartrmaktadr. lm sevenlerin slogan olan "yaasn lm," sadece faistler tarafndan bilinli olarak kullanlmakla birlikte, bolluk lkelerinde yaayan pek ok insann kalbinde gizlidir, ama onlar bunun farknda deildirler. Anlalan, bu olguda, halkn ounun niin nkleer sava ve onun sonucu olarak uygarln yok oluunu uysalca kabul ettiini ve bu felketi nlemek iin, niin bu kadar az aba harcadn aklayan sebeplerden biri yatmaktadr. Buna karlk, Bertrand Russell bu tehdit edici soykrma kar, bir bar olduu ya da bir soyut ilke dolaysy-le deil, tek kelimeyle "hayat sevdii iin" mcadele etmektedir. Yine ayn sebepten tr, insann "kt" olduunu srarla yazp sylemeyi seven, aslnda bylece insanlardan ok kendileri hakknda ve kendi kasvetli ruh durumlarna ilikin ipular verenlere benzemez. Bertrand Russell, duygulu ya da romantik olduu iin de byle deildir. Duygularna kaplmayan, szn saknmayan, dn vermeyen bir gerekidir o. nsann znde bulunabilen ktlk ve aptalln ne lye varabildiinin farkndadr. Fakat bu olguyu, insann iinde kendini huzurlu hissedebilecei bir dnya yaratabileceine inanamayacak kadar ka-76
75

ramsar olanlarn bak asn akla uydurmaya yarayan "doutan kt olma" iddias ile birbirine kartrmaz. Russell 1903'te yaynlanan "Mistisizm ve Mantk: zgr Bir nsann badeti" adl kitabnda unlar yazyordu: "Gnahsz doan nadir kiiler dnda, o tapnaa girilmeden nce almas gereken karanlk ve byk bir maara vardr. Maarann kaps umutsuzluk, zemini ise terkedilmi umutlarn mezar talaryla kapldr. Orada, Benlik lmelidir; orada hevesler ve gemlenmemi isteklerin agzll katledilmelidir, nk ancak bylelikle ruh, Kader'in stn gcnden kurtulabilir. Bizi maarann dna karan Feragat Kaps, gerein yolcularn bilgeliin gnna gtrr ve onun masyla, yeni ve derin bir anlay, yeni bir coku, taze bir duyarllk gnlleri honut eder". Ve daha sonra, 1910'da yaynlad "Felsef Denemeler"de yle diyordu: "Eer tesinde daha yce bir hayata alan pencereler olmasa, bu gezegendeki hayatn hapishane hayat olaca kansnda olanlar, insann her eye gcnn yetmesi inancn haddini bilmezlik olarak grenler, tutku ve hrslan dizginlemekle oluan Stoac zgrl, bu dnyann krallklarn ayaklarnda gren Napolyoncu stnle tercih edenler, ksaca insan, ibadet iin yeterli hedef kabul etmeyen insanlara, bunun dndaki bir yaklam dar ve silik grnecek, sanki hayat onu deerli klan her eyinden kopanyormu ve idrak etmeye alt evreni grkeminden yoksun brakarak, insann kendisini kltmeye alyormu gibi gelecektir." nsanda varolduu sylenen ktlkle ilgili grlerini "Un-popular Essays" (Popler Olmayan Denemeler) adl kitabnda 1950 ylnda ok gzel bir biimde ifade etmitir: "Kabul edilmesi gerekir ki, keilerin szl saldrlarnda olduundan ok daha kt eyler sz konusudur; ada ders kitaplarnda yer alan baz gnahkr hayaller, gemite Aziz Antuan'dan baka hi bir yerde rastlanamayan zgrlk ve sreklilie sahiptir. Btn bunlar tarafsz gerein kendisi mi? Yoksa artk bu kk "haary" dvmelerine izin verilmeyen yetikinlerin bunu hayal ile telfi abasndan baka bir ey deil mi? Brakalm bunlara cevab bakalarnn yerine Freudcular versin." Bu hmanist dnrn yaama sevincini nasl iliklerinde hissettiini gstermek iin, Russell'in yazlarndan bir blmn daha buraya alalm. 193 l'de "The Scientifc Outlook" (Bilimsel Bak As) adl eserinde yle yazar: "Ozanlar, gl olmak peinde koanlarn dnebileceinden ok daha honut edici bir hayat yaarlar, nk sevdiklerine (hayalde de olsa) sahiptirler. Oysa g ve iktidar peinde koan, kendini bombo hissetmemek iin hi durmadan bir eyleri ynlendirmek zorundadr. ldm zaman bo yere yaadm dnmeyeceim. Akam olunca ufkun kzla boyandn, sabah olunca iin prltsn, souk gnlerde donmu karlarn gn n yansttn grdm; kuraklktan sonra yamurun kokusunu duydum, CornwaH'n granit kylarn frtnal gnlerde Atlantik'in nasl dvdn iitti kulaklarm. Fakat, hayata anlam veren bu anlar ekip alrsak, insanlar ne kadar zekice ve ne kadar ayrntl yollardan umutlu olmaya it-se de, bilim, bir hayranlk uyandramaz." Bertrand Russell bilgin tabiatl, akla ve manta inanan bir kimsedir. Fakat "bilgin, bilim adam" sfatlarn paylat ok sayda meslektandan olduka farkldr. Bu bilim adamlar zihnin kavrayabilecei bir formle indirgenemeyen her eye kar kukucudurlar, ama kendi bilimsel yaklamlarna kar saf bir kukusuzluk iinde bulunurlar. Aratran kiide meydana gelen aydnlanma srecinden ok, dncelerinin sonularyla ilgilidirler. Russell, bu tr bir zihinsel sreten "Philosophical Essays" (1910, Felsef Denemeler) adl eserinde pragmacl incelerken sz etmitir. yle diyordu: "Pragmaclk, bu gezegende 78 kendi hayal malzemesinin hepsini bulan, ilerlemeye tam bir gven duyan ve insanlarn dndaki etkenlerin insann gcn s-nrlayabileceinin farknda olmayan kafa yapsna hitap eder. Bu kafa yaps, tad tm tehlikelerle birlikte sava ok sever, nk zaferden fazlaca kukusu yoktur; dini tpk demiryolu ya da elektrik n ister gibi, bir rahatlk ve dnya ilerine yardmc olmas iin ister. Yoksa kusursuz olana varma aln karlamak zere insan-d hedefler salamak ve hi itirafsz kulluk edilecek bir varlk iin deil." Pragmaclarn aksine Russell, kutsal dnceyi kesin bilgiye ulamann bir arac olarak deil, bir macera ve insanlar deta zgrle ulatran cesur bir hareket olarak gryordu. Russell'a gre bu hareket, dnen insan kkten deitirerek, onun daha canl bir hale gelmesi salyordu.

77

Bertrand Russell, inanl bir insand. Burada inan kavramn, dinsel boyutta deerlendirmemek gerekir. Russell'in inanc, insan aklnn gcne, insann kendi abasyla kendi cennetini yaratma kapasitesine dayanmaktayd. "Coraf zaman dilimlerini gz nnde bulundurursak", diyor Russell 1954 ylnda yazd "Man's Peril Fromthe Hydrogen Bomb" (Hidrojen Bombasnn nsanla Ynelttii Tehdit) isimli eserinde, "insan rknn dnyadaki var olu sresi, en fazla 1 milyon yl gibi ok ksa bir dnemi kapsamaktadr. zellikle son 6 bin yllk tarih dnem iinde insan rknn ulaabildii eyler, evren tarihi iinde yepyeni bir nitelik tamaktadr. Saysz alar boyunca dnyamz zerinde gne doup batm, ay byyp klm, yldzlar geceleyin gkyzn aydnlatmtr. Ama tm bunlarn anlalabilmesi iin insann var olmas gerekmitir. Astronominin o sonsuz byk, atomlarn ise o sonsuz kk dnyasyla ilgili olarak, insanlk, kefedilmesi dahi dnlemeyen pek ok gizi ortaya karabilmitir. te yandan baz insanlar sanat, edebiyat ve din alannda ylesine arpc ruh incelikleri gstermilerdir ki, srf bu sebeplenden dolay bile insan rknn tkenmesine gzlerimizi yummaya hakkmz olmadn dnyorum. Btn bu zenginlikler, baz insanlarn btn bir insanlk rkn dnmek yerine, sadece kendi grubunu dikkate deer bulmasyla ortaya kan anlamsz bir vahetle mi yok olmal? nsan rk, dnyamzdaki btn hayat yok edebilme gcn kendi budalaca zeksnn en ileri ispat olarak kabul edecek kadar akldan ve tarafsz sevgiden yoksun, kendi varln devam ettirmenin en temel kurallarna kar da bu kadar kr olabilir mi? Yok olacaklar yalnzca insanlar deildi ki, ayn zamanda dnyadaki btn hayvanlar ve bitkiler de byle bir durumda ortadan kalkacak ve hi kimse de bu hayvan ve bitkileri komnizmle veya antikomnizmle de sulayamayacak." "Sonumuzun byle olacana inanmyorum. nsanlarn, bir an iin bile olsa kendi aralarndaki kavgaya son vermelerini ve dnmelerini istiyorum. Dnnz ki, insanlar, kendi rkna bir yaama ans tand takdirde, gelecekte elde edilecek ortak zaferler, gemite elde edilen zaferlerden ok daha stn olacaktr. Byle bir eye karar verdiimiz takdirde, nmzde mutluluk, bilgi ve bilgelik iinde srekli bir ilerleme ann olaca kesindir. Byle bir imkna ramen, kendi aramzdaki kavgalara bir son veremediimiz iin lm m semeliyiz? Bir insan olarak btn dier insanlara sesleniyorum: Her eyi unutun, ama bir tek insanlnz unutmayn. Byle yaptmz anda cennete giden yeni bir yol am oluruz. Ama hibir eyi unutmazsak, insanln topluca lmnden baka bir gelimeyi de bekleyemeyiz." Russell'in sahip olduu bu inan, hayata duyduu sevgi temeline dayanmaktadr, bu nitelii anlalmadan Russell'in ne felsefesini, ne de savaa kar yrtt mcadeleyi anlamak
80 79

mmkn olmaz. Pek ok insan iin bu nitelik, pek anlaml olmayabilir. Onlar, btn insanlarn hayat sevdiklerini iddia edeceklerdir Bu iddiay ispatlamak iin de, insanlarn bir tehlike karsnda nasl hayata sarldklarn, yaamaktan byk bir heyecan duyduklarn ve tarif edilemez bir haz aldklarn ortaya

koymaya alacaklardr. Ancak unu ncelikle belirtmeliyim ki, insanlar bir tehlike karsnda hi de hayata drt elle sarlmyorlar. nsanlarn nkleer yok olu tehlikesi karsnda sergiledikleri davran baka trl aklamak nasl mmkn olur? Ayrca insanlar, ou kez heyecan mutlulukla, hazz da hayat sevgisiyle kartrmaktadrlar. nsanlk "bolluk iinde darlk ekmektedir". Gerek olan u ki, kapitalizmin vlen pek ok nitelii (bireysel inisiyatif, risk alma cesareti, bamszlk gibi), sanayi toplumlarnda oktan yok olmu ve kovboy filmleriyle haydutlarn birinci zellii haline gelmitir. Brokratikletirilip merkezletirilmi sanayi toplumlarnda, belirli bir siyasf ideolojiyle snrl kalmakszn, pek ok insan hayattan bkm ve can sknts iinde yaamaktansa, lmeyi tercih eder bir duruma gelmitir. Bu insanlar, "komnist olmaktansa lmek daha iyidir" diyenlerdendir. Halbuki bu deyiin ardnda: "Yaamaktansa, lmek daha iyidir" slogan yatmaktadr. Daha nce de belirttiim gibi, byle bir ynelimin en ar ekillerinden birisi, "yaasn lm" diyebilecek kadar ileri gitmi olan faistlerde grlmtr. Bu durumun vehametini, spanya Sava'nn balarnda Salamanca niversitesi'nde son konumasn yapan Miguel de Unamuno'dan baka hi kimse grememitir. niversitenin rektr olan Unamuno'nun konumasna temel oluturan konu, General Millan Astray'n yapt bir konumayd. zleyicilerinden birisi konuma srasnda, generalin nl slogan "Viva la Muerte!" (Yaasn lm!) eklinde barmt. Generalin konumas bittikten sonra, Unamuno ayaa kalkm ve unlar sylemiti: "... u anda olduka nekrofil ve anlamsz bir haykr iittim: "Yaasn lm!" mrm, bakalarnn anlaysz fkelerini eken pek ok paradoksu gelitirerek geirmi olmama ramen, yurt dndan gelen bu paradoksun, konunun uzman olarak bende byk bir tiksinti uyandrdn sylemem gerekiyor. General Millan Astray, sakat birisidir. Bunu, onu aalamak iin sylemiyorum. nk general, sava srasnda yalnz kalm bir asker. Ayn durum Cervan-tes iin de geerli. Ne yazk ki, gnmz spanya'snda ok fazla sakat var. Ve Tanr yardmcmz olmazsa, ksa bir sre sonra ok daha fazla sakat olacak. General Millan Astray'n, kitlelerin psikolojisine ekil veren bir g olmas, bana dayanlmaz aclar yaatyor. Zira Cervantes'in ruhsal byklne eriememi sakat bir insan, genellikle evresine zarar vererek kendisini rahatlatmaya alr." Bunun zerine Millan Astray kendisini tutamaz ve yle haykrr: "Abojo la inteligencia" (Kahrolsun Akl!) Salondaki falanjistler, generalin haykrna iddetli bir alkla elik ediyorlard. Ancak Unamuno, sznn kesilmesine izin vermeyerek devam etti: "Buras, akln ve aydnlanmann mabedidir. Ben ise bu mabedin baym. Bu kutsal mekn, varlyla kirleten sizsiniz. Siz kazanacaksnz, nk sizde, gereinden fazla kaba kuvvet var. Ancak hi kimse, fikirlerinizi kabullenmeyecek. Zira bir fikri kabul ettirmek iin ncelikle ikna etmek gerekir. Bir insan bir eye inandrmak iin ise, sizde gremediim bir nitelie sahip olmak lzmdr: Mcadelede akl selim ve hakllk. spanya hakknda dnmeniz gerektiini size hatrlatmay anlamsz gryorum. Ama ben bunu yerine getirdim." U-nomuno'nun nekrofli olarak adlandrd lmseverlik, yalnzca faist dnceye zg deildir. Byk irketlerin, hkmetlerin ve ordularn brokratik tekilatlarna artan biimde egemen olan ve insanlarn kendi elleriyle yarattklar nesnelerin, aletle-82 rin ve makinelerin oluturduu bir kltr evresinin derinlerine ileyen bir fenomendir
81

bu. Sz konusu brokratik sanayi yandal (veya zihniyeti) insanlar birer nesneye dntrme eilimini iermektedir. Doal olann yerine teknolojik olan, organik olann yerine de organik olmayan koyma tercihindedir. Ykcla ve makinelere kar duyulan sevginin ve kadna kar gelitirilen horgrnn (unutulmamaldr ki, kadn, erkek iin ayn zamanda erkek de kadn iin hayatn davurumudur) ilk gstergelerinden birisi, talyan faizminin fikir babalarndan saylan Marinetti'nin 1909 ylnda yazd futristik bir manifestodur. Bu manifestoda Marinetti unlar yazmaktadr: "...4. Dnyadaki gzelliklerin, yeni bir gzellikle daha da arttrlm olduunu iddia ederiz. Bu yeni gzellik, hzn gzelliidir. Karoserini patlayc nefeslere sahip ve ylanlara benzer byk borularn ssledii bir yar arabas..., bir arapnel zerinde szlyormu gibi hzla hareket eden bir yar arabas Semadi-rek Nikesi'nderi ok daha gzeldir. 5. Arabann direksiyonunda bulunan o adama kutlu olsun. Bir direksiyonun en ideal ekseni, kendi yolunda hzla ilerleyen dnyay ortasndan delip geenidir. ...8. nmzde imknszn esrarengiz kaplarn krp gemek varken, niin arkamza dnp bakalm? Zaman ve mekn, dn ld. Artk mutlak olanda yayoruz. nk sonsuz ve evrensel hz yaratm durumdayz. 9. Biz, sava yceltmek istiyoruz. Dnyada temizlii salayan en nemli eyler; militarizm, vatanseverlik, anaristin ykcl, cinayete yol aan o muhteem fikirler ve kadnn hor grlmesidir. 10. Mze ve ktphaneleri ykmak, ahlk dknln, feminizmi ve btn oportnist ve gerekirci (determinist) fikirleri yok etmek istiyoruz." nsanlar deerlendirmek iin kullanlabilecek belki de en gzel kstas, hayat sevenlerle lm sevenler arasnda bir ayrma gitmektir. lm sevmek, insanlara has bir niteliktir. nsan, can sklan tek yaratk olduu gibi lm sevebilen tek canldr. ktidarsz bir insan (burada cinsel iktidarszlktan sz etmiyorum), bir hayat yaratamasa da hayat yok edip onu aabilir. Hayatn orta yerindeyken lm sevmek, sapkln en bydr. Baz insanlar gerek birer nekrofildir. Onlar, sava vp destekleyenlerdir. Ancak ou kez ne yaptklarnn farknda bile olmakszn ilerindeki bu duyguyu hayat, onur veya zgrle hizmet ettiklerini dnerek akla uygun gsterirler. Belki de onlar aznlktadr. Ama insanlarn pek ou, hayatla lm arasndaki seimi hibir zaman yapmamtr ve byle bir seimden kamak iin daima meguliyetlerini ne srmlerdir. Bu insanlar, ykcl vmedikleri gibi, hayat da vmezler. Ayrca savaa iddetle kar kmak iin gerekli olan o byk hayat mutluluunu da hi yakalayamamlardr. Bir keresinde Goethe, eitli tarih alar arasndaki en nemli farklln, inanl devirlerle inansz devirler arasnda olduunu sylemitir. nancn hkim olduu btn devirlerin parlak, ilerici ve retken olduunu, te yandan inanszln egemenliini srdrd devirlerin ise unutulup gittiini, nk kimsenin byle verimsiz dnemlerle ilgilenmediini ilve etmitir. Goethe'nin szn ettii "inan", hayat sevgisiyle ok yakndan ilgilidir. Hayat sevgisini mmkn klan artlan salayan kltrler, ayn zamanda birer inan kltrdr. Byle bir hayat sevgisini yaratamayanlar ise, inanc da yaratamazlar. Bertrand Russell, bir inancn insanyd. (Birka sayfa nce de ayn cmleyi yazmt Fromm, ancak zgn ngilizce metinde, ncekinde "faith" burada da "belief kelimelerini kullanyor. 84 ngilizce'de "faith", ballk, "belief ise inan anlamna gelmektedir. Biz, Almanca'daki eviriyi de dikkate alarak ikisi iin de "Glaube" yani "inan" kelimesini kullandk. ev.) Kitaplarn okuduka ve bar iin yrtt mcadeleyi izledike, Rus-sell'm iindeki gerek itici gcn, hayat ok sevmesi olduunu dnyorum. Peygamberlerin yapt gibi, o da dnyay muhtemel bir yok olua kar uyarmaktadr. nk Russell, hayat ve hayatn her trl beliriini ok sevmektedir. Yine bir peygambere benzer ekilde, tarih gelecein kesin-kes belirlenmi olduunu iddia eden bir determinist de deildir. Russell, bir "al-ternatifidir"; hep baka seenekler olduuna inanr. Belirlenmi olanlarn, aslnda bir lde snrlanm olduuna ve mutlaka bir alternatife ihtiya duyduuna inanmaktadr. nmzdeki seenek, nkleer silhlanma yarna hemen bir son vermek veya topluca yok olmaktr. Bu peygamberin sesine kulak verilmeli, ykl ve yok olu
83

edebiyatna sarlanlarn yollan kesilmelidir. Bu ise, dnyann ve zellikle de gen neslin daha ne kadar yaama gcne sahip olduuna baldr. Eer tmden yok olacaksak, kimsenin bizi uyarmadn syleyemeyiz.

insan Var Olsun


87

(*) Ortaa bittikten ve zihinlerde yeni bir pencere aldktan sonra, Bat insan, en gzel ryalannn ve hayallerinin ksa bir sre iinde gerek olacan sanm, rakip kabul etmeyen kilisenin otoritesinden, geleneksel dnn arlndan ve henz kk bir blm kefedilmi bir dnyann corafi snrlanndan kurtulmutu. Tabiat ve bireyi kefetmi, bireyin varl tespit edilmiti. Batl insan, kendi gcnn ve kapasitesinin farkna varmt. Artk tabiatn ve eskiden beri sregelen geleneklerin hkimi olabilirdi. Yeni kefettii bu gc, aklclk ve hmanis-tik manev geleneklerin eski deerleriyle birletirebileceini dnd. Bylece, tarih iinde, insanln bar ve adalete erieceine inand. Rnesans ve reform hareketlerinden sonraki yzylda, yepyeni bir bilimsel anlay gelitirdi ve o zamana kadar hi grlmemi bir retkenlie ve gce sahip oldu. Bylece, maddi dnyay tmyle deitirebileceine inand. Bireylerin serbeste ve verimli bir biimde kendilerini gelitirebilecekleri siyas sistemler ortaya koydu. alma saatlerini inanlmazn da tesinde drerek, kendisine bir nesil ncesinde hayal bile edilemeyecek kadar uzun bo zamanlar yaratt. Peki, gnmzde bu gelimenin neresindeyiz? Dnyamz, biri kapitalist, dieri komnist olmak zere iki byk kampa ayrlm durumda. Her iki kamp da, saysz nesiller boyunca peinden koulan dnya cennetinin anahtann suna-(*) Bu makale, 1960 ylnda "Let Man Prevail - A Socialist Manifesto and Program"
(nce insan Gelir. Sosyalist Bir Manifesto ve Hareket Program) ad altnda yaymlanmtr. (ev.)

il

bildiklerini iddia ediyorlar. Bunu iddia ederken de, sistemlerinin birbiriyle badaamayacan sylyorlar. Halbuki her iki sistem de ban iinde birlikte yaamak zorunda. Bunda hakllar m? Her iki sistem de yeni bir feodaliteye dnmek zere deil mi? Bu yeni endstriyel toplumlar, byk ve gl brokrasiler tarafndan ynetilip, manipule edilmiyorlar m? Bu toplumlarda birey, iyi beslenen ve elenen, ama ayn zamanda bireyselliini, zgrln ve

88

insanln kaybeden bir otomat haline dnmyor mu? Tabiatn stesinden geldik. stediimiz rn, istediimiz miktarda retebiliyoruz. Peki, bu yzden dayanmann ve adaletin hkm srd yeni bir dnya ile ilgili hayallerimizden feragat m etmek zorundayz? Byle bir ideali, ii bo bir teknik kavram olan "gelime" kelimesiyle feda etmeye gnlmz raz m? Kapitalist veya komnist yneticilerin egemen olduu bir sanayicilik ideolojisinden baka bir seeneimiz yok mu? Bireyin, toplumun yeniden etkin ve sorumlu bir yesi olduu ve bakasnn kendisini ynetmesinden ziyade, gelimeleri birlikte kontrol edebildii bir sanayi toplumu yaratamaz myz? Ekonomik refah iinde olma ile insann insanca yaayabilmesi, gerekten biribi-rine zt kavramlar m? Bu iki kamp, birbiriyle ekonomik ve siyasal adan mcadele etmenin dnda, byk bir nkleer korku altnda da yaamaktadr. Bir nkleer felket, her iki taraf da yok edecei gibi, belki de dnya zerindeki btn medeniyetleri ortadan kaldracaktr. Gerekten de insanolu, zeksnn en ileri rnlerinden birisi olan atom bombasn iml edebilmitir. Ama ayn zamanda, yaratt bu bomba zerindeki kontroln de kaybetmitir. Bylece atom bombas, insanolunun efendisi olurken, kendi yaratclmz en byk dmanmz haline gelmitir. 89 Bu gidii tersine evirecek zamanmz var m? Bu kt gelimeyi durdurmay baarabilecek miyiz? Oldu-bitti tr gelimeler tarafndan ynetilmek yerine, gelimeleri yeniden kendimiz ynlendirecek miyiz? Sorunlar zmek iin hep bavurduumuz (ama bu ekilde hibir zaman, hibir sorunu zemeyeceimiz apak olan) kuvvet, iddet ve cinayet denilen barbarln ta derinlere inen kklerini kesip atabilecek miyiz? Zekmz ok gelimi olduu halde, duygusal ve ahlk adan ok gerilerdeyiz. Aradaki bu fark giderebilecek miyiz? Bu sorulara bir cevap verebilmek iin, Batl insann mevcut durumu hakknda, daha ayrntl bir incelemeye gerek vardr. ou Amerikal iin endstriyel bir temele gre rgtlenmi toplumumuzda baarya ulamann yolu tartmasz bellidir. Buhar gc, petrol ve atom enerjisi benzeri yeni retim gleri ve merkez plnlama, brokratikleme, ileri derecede i blm ve otomasyon gibi emein yeni rgtlenme ve dzenleme biimleri, en gelimi sanayi lkelerinde ok ileri bir madd refah ortam yaratmtr. Daha yz yl nce, halkn ounluu byk bir yoksulluk iindeyken, artk bu durumda olanlar yok denecek kadar azalmtr. Son yz yl iinde alma sresi yetmi saatten krk saate drlm, ileri otomasyon teknikleriyle sz konusu alma sresini daha da ksaltmann yollan bulunmutur. Artk insanlar, hayal bile edemeyecekleri kadar uzun bir bo zamana sahip olabilecekler. Her ocuk, temel bir eitim grebilmektedir. Yksek renim imknlar, genel nfus gz nne alndnda byk oranda artmtr. nsanlarn bo vakitlerini geirebilmeleri iin sinema filmleri, radyo ve televizyon programlar, spor karlamalar ve pek ok hobiler gelitirilmitir. Gerekten de, tarihte belki de ilk defa, Bat leminin byk 90 bir blm (ve bir sre sonra da btn insanlk), hayat idme ettirmek iin gerekli olan btn maddi artlan tamam olacandan, gnlerini, daha iyi yaamak iin kullanacaklardr. Byk babalarmzn en cretkr hayallerini gerekletirmek iin az bir mesafe kalm gibi grnmektedir. Hatta Bat dnyas, "iyi bir hayatn" ne anlama geldiini de bulmua benzemektedir. Kuzey Amerika ve Bat Avrupa'da yaayan insanlarn pek ou bu gr paylasalar da, baz dnrler ve duyarl kiiler, sz konusu parlak grntnn ardndaki atlaklan grebilmektedirler. Saylan gn getike artan bu kiiler, dnyann en zengin lkesi olan ABD'de bile nfusun yaklak bete birinin, ounluun yaad o tatl hayat yaayamadn, pek ok vatandan onurlu bir insan hayatnn temelini oluturan maddi standarda dahi ulaamadn iddia etmektedirler. te yandan insan rknn te ikisinden fazlasn tekil eden ve yzyllardr Bat smrgeciliinin kurban olan insanlann, bizimkinden on ve hatta yirmi kat daha dk artlarda yaadklann, ortalama bir Amerikan vatandann yan yama bile gelemeden ldklerini bilmektedirler. Bu bilinli kesim, sistemimize egemen olan akld kartlklan endieyle izlemektedir. Yurdumuzda milyonlarca, yurt dnda yz milyonlarca insan a olmasna ramen, tanmsal retimimizi
91

snrlandryoruz ve buna ilve olarak da, retim fazlalarn stoklamak iin yz milyonlarca dolar para harcyoruz. Elimizde her rnden bolca olmasna ramen, hayatmzdaki boluk ok belirgindir. Refahmz artt, ama ayn lde, zgrlmz de snrland. Daha ok tketiyoruz, buna karlk hayatmz bo geiyor. Nkleer silhlannzn says artyor, ama giderek daha savunmasz bir hale geliyoruz. Eitimimiz artyor, fakat ayn zamanda eletirerek yargya varma gcmz ve kanaatimiz geriliyor. Dinlerin says artyor, ama gittike daha maddi bir ortamda yayoruz. Aslnda radikal hmanizm (kktenci insanclk) geleneinin bir halkas olan Amerikan geleneinden sz ediyoruz, ama bu gelenei gnmz toplumu iin uygulamak isteyenleri "Amerikan olmamakla" suluyoruz. ounlua uyarak kendimizi pekl avutabiliriz. rnein birka nesil sonra btn Bat uluslarnn ve belki de btn dnyann topluca ekonomik refaha kavuabileceini iddia edebiliriz. Ama yine de yle bir sorun ortaya kyor: nsanln ulat nokta nedir? Endstriyel sistemimizin tuttuu bu yolda devam ettiimiz takdirde insanlk nereye varacak? Ekonomik sorunlarmz zmede baarl olan sistemin u mthi elerinin, nasl giderek insanlar arasnda sorunlara yol atn anlayabilmek iin, yirminci yzyl kapitalizminin baz karakteristik zelliklerini aklamakta fayda vardr. Sermayenin byk oranda younlamas, hiyerarik biimde organize edilmi dev bir retim makinesine ilerlik kazandrmaktadr. Bu dev makinann alabilmesi iin, bileenlerinin ok iyi biimde, aksamadan ve duraksamadan ilemesi gerekmektedir. Her bir ii ve memur, bu makinenin bir dilisi haline gelmitir ve ilevleriyle faaliyetleri, altklar kurum veya kuruluun yaps tarafndan belirlenmektedir. Bu dev iletmelerde, retim aralar zerindeki hukuk hkimiyet iletme ynetiminden ayrlm ve nemini yitirmitir. Zira byk iletmeler, brokratik ynetimler tarafndan idare edilmeye balanm, bu ynetimler, hukuken iletmenin sahibi olmasalar bile, toplumsal olarak onlara egemen olmulardr. Sz edilen yneticiler, eskiden iletme sahiplerinin temsil ettii zelliklere sahip olmadklar gibi (bireysel insiyatif, atlmclk, risk alma cesareti gibi) tam bir brokrat zihniyetine sahiptirler (bireysellikten yoksunluk, kiisellikten uzaklk, endie, snrl bir hayal gc gibi). Bu yneticilerin grevi, nesne ve insanlar sevk ve idare ederken in-92 sanlara birer eya (nesne) gibi davranmaktr. letmeye hukuken sahip olmayan bu yneticiler snf, fiiliyatta iletmenin tmn kontrol altnda tutmaktadrlar. Bu adan ne hissedarlara, ne de iletmede grevli olanlara kar hibir sorumluluklar bulunmamaktadr. Gerekten de en nemli retim alanlar bu dev boyuttaki iletmelerin elindedir. Bu tr iletmeler ise, en st grevliler tarafndan idare edilmektedir. Bir lkenin ekonomik ve bir dereceye kadar da siyas kaderine yn veren bu dev iletmeler, aslnda demokratik srecin tam tersi bir durumun domasna yol amlardr: Zira bunlar, kendilerine tbi olanlarn kontrol dnda bulunan bir gc temsil etmektedirler. Nfusun byk bir ounluuna, endstriyel brokrasinin dndaki baka brokrasiler tarafndan da yn verilmektedir. Bunlarn en banda, iktidar brokrasisi gelmektedir (buna silhl kuvvetler de dahildir). Brokrasinin bu tipi, milyonlarca insann hayatm u ya da bu ekilde belirlemekte ve etkilemektedir. te yandan sna ve asker brokrasi ile hkmetlerin brokrasileri hem faaliyetleri, hem de personelleri asndan artan bir biimde i ie gemektedir. Daha dev boyuttaki iletmelerin ortaya kmasnn ardndan, sendikalarda da benzer gelimeler yaanm ve sendikalar, yenin tek bana pek bir sz hakkna sahip olmad, koca birer brokratik mekanizma haline gelmilerdir. Nitekim son dnemlerdeki sendika bakanlarnn ou, sanayi patronlar gibi ynetici brokrat tabakadan gelmektedir. Btn bu brokrasiler, hibir plna gre idare edilmemekte ve belirli bir gre de sahip bulunmamaktadrlar. Hatta brokratik ynetimin en temel ilkelerinden birisi, byle bir babozukluu art komaktadr. nk insan bir eya haline dntrld ve bir eya gibi ynetildii takdirde, bu "eya-insanlann" yneticileri de birer eya (nesne) haline gelmektedirler. Nesnelerin hibir iradesi, fikri veya pln olmadna gre de, sz konusu babozukluk gayet iyi anlalr olmaktadr. Halkn brokratik bir biimde ynetilmesi, demokratik sreci basit bir tren slna indirgemektedir.
93

ster dev bir iletmenin hissedarlar kurulu, isterse de siyas bir seim ya da sendika toplants olsun, bireylerin kendi balarna kararlar etkileme ve kararlarn oluumuna etkili olarak katlabilme ans neredeyse sfra inmitir. zellikle siyaset cephesinde, seimler zamanla bir tr plebisite dnmtr. Bu tr seimlerde birey, profesyonel birer siyaset adamndan oluan iki adayn listeleri arasnda kendisine en uygun geleni tercih etmektedir. Bu durumda siyasetilerin, semenin rzasyla ilerini yrttklerini sylemek yerinde olacaktr. Fakat semenin rzasn kazanabilmek iin bavurulan aralar arasnda en n sray, telkin ve manipulasyon almaktadr. te yandan baz ok temel kararlar da (rnein, sava ve bar zerinde etkili olan d politika gibi) ok kk bir grup tarafndan alnmaktadr. Ortalama bir vatanda, bu tr konu ve kararlarn varlndan dahi haberdar olamamaktadr. Halbuki Amerika Birleik Devletleri'nin kurucular, demokrasiyle ilgili siyas grlerini yalnzca siyasetle snrlamam-lard. Onlar, peygamberci kurtulu inancna, maneviyata, hmanizme ve 18. yzyl aydnlanma dnemi filozoflarna dayanan spiritel bir gelenein halkasydlar. Btn bu fikir ve davranlar, bir tek mit evresinde odaklanmt. nsanlk kendisini tarih iinde yoksulluk, bilgisizlik ve adaletsizlikten syrabilir ve insanlarn hem kendi aralarnda ve hem de doa ile uyumlu ve bark olduklar bir toplum yaratabilirdi. Tarihin belirli bir amacnn olduu fikri ve tarih sre iinde insann mkemmele doru ilerleyecei inanc, Bat dncesinin en temel yaklamlardan birisini oluturmaktadr. te bu fikir ve davranlar, Amerikan geleneinin kk sald, g ve hayat kazand verimli topraklardr. Ama insanln ve toplumlarn mkemmele 94 ulaaca fikrine ne oldu? Kaba bir "gelime" kavramna drld, daha ok ve daha iyi nesnelerin retimiyle ilgilenen basit bir gre dntrld. Tam anlamyla gerek hayatn yaayan ve retken olan bir insann dousuyla ilgili yaklamlarsa unutulup, gitti. Gnmzn siyasf kavram ve yaklamlar, spi-ritel kklerini tamamen kaybetmi grnmektedirler. Siyaset, artk sorun zmekle e tutulmaktadr. Burada temel alnan ltse, siyasetin hayat standardn arttrp, arttrmamas veya kamu idaresini daha verimli klp, klmamasdr. nsanlarn hissiyatna ve arzularna bir yn vermekten ciz kalan byle bir siyaset, gerektiinde frlatlp kenara atlan bo bir teneke kutu haline gelmitir. Bireyi yneten ve kukla gibi oynatan, yalnzca retim cephesi deildir. Ayn ynlendirmeler, tketim cephesi iin de geerlidir. Halbuki tketim alannn, bireyin kendi kiisel seimini en serbest biimde yapabildii alan olduu iddia edilmektedir. Hem gda, giysi, iki, sigara ve sinema, hem de televizyonla ilgili tketimde iki ana amaca hizmet eden gl bir telkin mekanizmas devreye sokulmaktadr: Bu amalardan ilki, bireyde yeni mal ve hizmetlere kar artan bir itah yaratmak; ikincisi ise, yaratlan bu tketim itahn, sanayinin en krl alanlarna doru ynlendirmektir. Tketim mallar sanayiinin gerektirdii byk sermaye yatrmlar ve birka dev iletme arasndaki rekabet, tketimi bireylerin serbest seimine braklamayacak kadar deerli bir ynlendirme aygt haline getirmitir. Burada ii ansa brakmak ve tketicinin hangi maldan ne kadar alacana ve hatt satn alp, almayacana kendisinin karar vermesini beklemek byk bir safdillik olurdu. Bu nedenle bireylerin itah krklenmi, hatta zevkleri gdlm, yneltilmi ve nceden belirlenebilir bir hale getirilmitir. Bylece insanlar, srekli olarak daha ok ve daha "iyi" mal ve hizmet peinde koan ve adna "tBanm TAji

ketici" denilen bir kalba sokulmulardr. Ekonomik sistemimiz, insanlar madd olarak zenginletirmi olsa da, insan adan fakirle tirmitir. Bat dnyasnn Tanr'ya olan inanc, idealizmi veya manev deerleri hakkndaki btn propaganda ve sloganlara ramen sistemimiz, madd bir kltr ve madd bir insan yaratmtr. Bylece bireyler, alma saatleri iinde retim sreci kapsamnda ynetilmekte, bo vakitlerinde ise sevmesi "gereken" eyleri seven, ama kendi zevklerini tatmin ettiini sanan ynlendirilmi ve ynetilmi mkemmel bir tketici kiiliine brnmektedirler. Btn zaman, slogan ve telkinlere kulak vermekle gemekte, iinde kalan tek gereklik krnts da, gerek dnn gl sesi tarafndan sklp atlmaktadr. ocukluktan balayarak, kendi iinden gelen pek ok inan ve kanaati yok edilmektedir. Eletirel dnce clz bir hale gelmi, gerek hisler topal olmutur. Bu nedenle bireyi dayanlmaz yalnzlk ve kaybolmuluk duygularndan koruyacak tek yol, srye sessizce

yQ Strate

jjsj

uymak haline gelmitir. Birey, kendisini, gcnn ve i zenginliinin bir da vurumu olarak hissetmek yerine, bir "eya"ya indirgenmi olarak grmektedir. Artk zn, bilmeyerek de olsa, kendi dndaki glere aktarmtr ve bu adan da, da bamll tamdr. Bylece insanlar, kendilerine yabanclamlar ve kendi elleriyle yarattklar nesnelere boyun eer duruma dmlerdir. Bireylerin davranlar, kendileri

tarafndan ynetilecei yerde, kendilerinin stnde ve hatta karsnda duran yabanc bir g haline gelmitir. Tarihin hibir dneminde rettiklerimizin zerimizde bylesine egemen olduu, kontrolmzden kt, umutlarmz parampara ettii, hesaplarmz alt-st hale getirdii ve varoluumuzun ana faktr haline geldii bir dneme rastlanmamtr. nsanlarn rettikleri eyler, makineler ve devlet biimleri ne yazk ki, insanlarn zlerine yabanclaan yaam gcn temsil et-95 96 mektedirler. Marx'n u tespiti ne kadar da yerindedir: "Btn fiziksel ve zihinsel duyularn yerini, bu duyularn kendilerine yabanclam ekli olan "sahip olmak" duygusu almtr. zel mlkiyet, bizi o kadar ahmak ve iktidarsz yapmtr ki, nesnelerin bizim olmas iin onlara sahip olmamz gerekmeye balamtr. Artk nesnelerin bizim olabilmesi iin, bir sermaye haline gelmesi, satn alnm olmas, yenilip iilmesi, yani tarafmzdan kullanlmas gerekmektedir. Btn zenginliklerimize ramen aslnda byk bir yoksulluk iindeyiz. nk ok eye sahibiz, ama gerek zmz ok klmtr." Bunun sonucunda, ortalama bir vatanda kendine olan gvenini kaybetmitir, kendisini ok yalnz hissetmektedir ve ruhsal bir knt halindedir. Bolluk iinde yaad halde, byk bir mutsuzluk ekmektedir. Artk hayat, onun iin bir anlam tamamaktadr. nk hayatn anlamnn yalnzca "tketici" olmakta yatmadn sezmekte, ama buna ramen ne trl davranmas gerektiini kestirememektedir. Eer sistemimiz bize ok sayda ka imkn sunmasayd (televizyondan balayarak uyuturuculara kadar varmaktadr bu imknlar), insanlar sz konusu mutsuzlua ve anlamszla uzun bir sre dayanamazlard. Bu ka yollarn kullananlara ise, hayatlanndaki asl nemli eyler azar azar unutturulmaya allmaktadr. Btn bunlarn aksini iddia eden her trl slogana ramen, toplumumuz iyi beslenmi, iyi baklan, insaniliinden uzaklatrlm ve depresif bir kitle haline gelmi olan insanlar idare eden bir brokratlar cumhuriyetine dnmtr. Artk insanlara benzeyen makineler retmekteyiz. nsanlar da gittike makinelere benzemektedirler. Elli yl nce sosyalizme yneltilen en byk eletiriler (sosyalizmin tek tiplie, brokratizme, merkezlemeye ve ruhsuz bir maddecilie yol aaca iddialar), gnmz kapitalizminde yaanlan birer gerek haline gelmilerdir. zgrlk ve demokrasiden sz ediyoruz ama, giderek artan sayda insan, byle bir zgrln getirdii sorumluluu yklenmekten ekiniyor ve iyi beslenen robot-insan tipini ve klelii yeliyor. nsanlarn artk demokrasiye olan inanlar kalmad. Bu yzden de kararlarn verilmesi iini seve seve siyaset uzmanlarna devrediyorlar. Radyo, televizyon ve gazeteler araclyla yaygn bir iletiim sistemini kurabildik. Buna ramen insanlar, siyas ve toplumsal gerekler hakknda objektif bir biimde bilgilenmekten ok, yanl ve belirli bir reti dorultusunda bilgilendirilmektedirler. Gerekten de gr ve fikirlerimizde bir dereceye kadar belirli bir tek tiplilik grlyor. Bu tek tipliliin kaynanda siyas bir baskclk ve korku yatsayd, bunun nedenini kolayca anlayabilirdik. Halbuki bu szde demokratik toplumlarda, insanlar "gnll" olarak kendilerine kabul ettirilmek istenen bu yaygn grleri benimseme yolunu seiyorlar. Serbest piyasa koullarnn hkim bulunduu lkelerde olduu kadar, bu lkelerin kartlarnda da iki yzllk, bir kural hline gelmitir. Bu lkelerden ikinci gruba girenler, kendi diktatrlklerine "halk cumhuriyetleri", birinci gruba girenler ise, diktatrlklerine "zgrlk a halklar" yaktrmasn uygun grmektedirler. Bir nkleer saldn karsnda, elli milyon Amerikan vatandann lme tehlikesini, "sava riski" olarak deerlendiren ve "kuvvet oyunlarnda" zaferden sz edenler, nkleer bir kyamet srasnda kimsenin galip gelemeyeceini bilen salkl insanlara ne cevap verecekler? Temel eitimden yksek renime kadar uzanan genel eitim hareketi, en st seviyelere gelmitir. Fakat insanlarn eitim dzeyi ykselmi olsa bile, zgrce akl yrtme, deerlendirme ve kanaat oluturma nitelikleri zayflamtr. Belki insanlarn zeks artmtr, fakat akllan (yani, bireysel ve toplumsal 98
99 97

hayatn temelindeki nedenleri, yzeysel olan aarak grme yetenekleri) giderek azalmtr. Dnme, hislerden giderek daha fazla soyutlanmakta ve ayrlmaktadr. Btn insanln zerinde bir kbus gibi dolaan nkleer sava tehdidine tahamml edebiliyor olmak, modern insanln akl salndan phe etmek iin yeterli bir sebeptir. nsanlk, yaratt makinelerin efendisi olacak yerde, makinelerin itaatkr bir hizmetisi hline gelmitir. Fakat insanlar, birer eya olmak zere yaratlmamlardr. Tketim lgnlnn vermeye alt tatmine ramen insanlarn iindeki yaama gc, sonsuza dek hareketsiz kalamaz. O halde nmzde tek bir seenek bulunmaktadr: Yarattmz makinelerin yeniden efendileri olmak zorundayz. Ayrca retim faaliyetlerini bir ama olmaktan karp, ara haline getirmeli ve retimi insanln geliimine adamalyz. Aksi takdirde insanlarn bask altnda tutulan hayat enerjisi, kendisini ykc bir biimde da vuracaktr. Bunun sonucu olarak insanlar, can skntsndan lmek -tense hayat yok etmeye balayacaklardr. nsanln bu durumundan toplumsal ve ekonomik organizasyon biimlerimizi sorumlu tutabilir miyiz? Daha nce de belirtildii zere, sanayi alanndaki retim ve tketim yntemiyle onun insanlar arasnda destekledii toplumsal iliki biimi, insanln sz konusu durumuna neden olmutur. Fakat bu durum, sistem bunu istedii iin byle olmamtr. Burada "baz mihraklarn kt niyetleri" eklinde ifade edilebilen kaamak cevaplar aranmamaldr. Asl neden, ortalama bir insann karakterinin, toplum yapsnn sunduu hayat tarz tarafndan biimlen-dirildii gereidir. Yirminci yzylda kapitalizmin ald ekil, hi phesiz kapitalizmin ondokuzuncu yzyldaki eklinden ok farkldr. Bu fark o kadar byktr ki, her iki sistem iin de ayn kapitalizm kavramn kullanp, kullanamayacamz tartlmaldr. Yirminci yzyl kapitalizmini gemi dnem kapitalizminden ayran en nemli nitelikler; sermayenin dev boyuttaki iletmelerde younlamas, irket ynetimi ile irket sahipliinin gittike bi-ribirinden ayrlmas, ok gl sendikalarn varl, tarm sektr ile baz sanayi sektrlerine devlet sbvansiyonlarnn verilmesi, "refah devleti"nin nitelikleri, fiyat kontrolnn ve ynlendirilmi bir piyasann olmas ve pek ok baka nitelikler eklinde zetlenebilir. Terminolojiyi nasl seersek seelim, yine de hem eski ve hem de yeni kapitalizm iin geerli olan baz temel kstaslar vardr: Dayanma ve sevginin deil de, bireysel ve bencil davrann herkes iin en iyi sonucu douraca ilkesi ve halkn kendi irade, tasarm ve planlamasnn yerine, belirli bir kiilie sahip olmayan bir mekanizmann, yani piyasann, toplum hayatn ynlendirmesi gerektiine olan inan. Burada kapitalizm, eyay (sermayeyi) insanlardan (emekten) stn klmaktadr. G, faaliyetten deil, sahip olmaktan gemektedir. ada kapitalizm, insanln gelimesini engelleyen baz zellikleri de iermektedir. rnein, iilerden, memurlardan, mhendislerden ve tketicilerden oluan, iyi ileyen bir alanlar ekibine ihtiya duymaktadr. Byle bir ekip gereklidir, nk brokrasiler tarafndan idare edilen byk iletmeler bu tr bir organizasyon emasna ve "tekilt adamna" (rgt insana) dayanmaktadr. Sistemimiz, kendi ihtiyalarna cevap verebilecek insanlar yaratmak zorundadr. Sorun yaratmadan ibirlii yapan ok sayda insana ihtiya vardr. Gerekli olan, gittike daha ok tketen, zevkleri standartlam, ne yapaca kolayca tahmin edilebilen ve etkilenebilen insanlardr. htiya duyulan insanlar, kendilerini zgr ve bamsz hisseden, hibir otoriteye veya vicdani ilkeye bal olmadklarn dnen ve fakat kendilerinden bekleneni yapmak zere emir alabilen ve sosyal makineye sorun yaratmadan uyabilenlerdir. Bu kimseler, herhangi 100 bir zora bavurulmadan gdlebilen, liderleri olmadan yol gsterilen, belli bir amaca hizmet etmeksizin hareket etmeye cesaret ettirilebilenlerdir. Bu gibi bir durumda her zaman hareketli ve atak olmak, ilerlemek ve szde iyiyi aramak, en temel ilke olmaktadr. Oysa retim faaliyetinin temelinde ise, insanlarn gerek ihtiyalarndan ziyade, sermaye yatrmndan gelecek kr beklentisi yatmaktadr. Radyo, televizyon, kitaplar ve illar kr ilkesine gre retildii iin, insanlar genellikle ruhlarn krelti-ci ve bazen de salklarn bile bozan tketim kalplarna ynlendirilmektedirler. Manev geleneklerimize dayanan insan hedeflerimizi tatmin edemeyen toplumumuz, amzn en nemli iki sorunuyla ilgili nemli katklarda bulunmaktadr: Bu sorunlardan ilki barla, dieri ise Bat'nn zenginlii ile insanln dier te ikilik ksmnn fakirliini dengelemekle ilgilidir. Modern dnemin insan, kendine ve her eye kar yabanclamtr. Bu yabanclamann bir sonucu olarak, insanlk, yukardaki iki sorunu zmekte zorlanmaktadr. Eyaya tapp, hayata ve insanlara olan saygsn kaybettiinden, hem ahlk ilkelere, hem de kendi

yaants iin nemli olan aklcdnceye kar krlemitir. Nkleer silhlanmann evrensel bir yok olua neden olaca o kadar belliyken ve hatta nkleer bir savaa gidilmese bile nkleer tehdidin, korkunun ve paranoyann hkm srd bir ortamda yaamak zorunda kalacamz muhtemelken, zgrln ve demokrasinin varlndan sz bile edilemez. Zenginler ve fakir lkeler arasndaki bu byk farkn, kanl atmalara ve diktatrlklere yol aaca bellidir. Buna ramen, hi bir olumlu sonu getirmeyecei belli olan baz zm nerilerinden sz edilmektedir. Gerekten de Tann'nn, mahvn arzulad insanlar kr ettiini kendimize ispatlamaya alyor gibiyiz. 101 Kapitalizmin olumsuzluklar hanesinde bunlar yazl. Peki, sosyalizm hakknda neler sylenebilir? Balangta hangi amalara sahipti? Bu amalan uygulama ans doan lkelerde hangi sonular elde edilmitir? Marx'n ve baka birok dnrn anlad biimiyle ondo-kuzuncu yzyl sosyalizmi, herkes iin onurlu bir hayat kurmakta gerekli olan madd temeli yaratmak amacndayd Bu nedenle sermayenin emei deil, emein sermayeyi idare etmesi ngrlmt. Sosyalizm iin emek ve sermaye sadece basit birer ekonomik kategori olmaktan te anlamlara da sahipti. Emek ve sermaye, birer ilkeyi temsil ediyorlard: Birikip younlam maln temsilcisi olan sermaye, sahip olmay; hayat ve insann gcn oluturan emek ise, gelimeyi, varl ve olmay temsil ediyordu. Sosyalistler, kapitalist dzende eyann hayat idare ettiini; sahip olmann, var olmaktan daha stn grldn ve gemiin, gelecei ynlendirdiini kefetmilerdi. Amalar, bu ilikiler btnn tersine evirmekti. Sosyalizmin hedefi, insanln zgrlemesiydi. Yinelemek gerekirse, bu hedef, insanlar balayan zincirlerden, hayallerden ve gerekdlklardan kurtulmak anlamna geliyordu. Ama, hissetme ve dnme yeteneklerinden yaratc biimde yararlanan bir insana ulamakt. Sosyalizm, zgr bir insana ulamann mcadelesini veriyordu. Buna gre, zgr insan, kendi ayaklan zerine basan bir insand. Marx'n da dedii gibi, insanlarn kendi ayaklan zerine basabilmeleri, ancak "varln kendi kendisine borlu olduu, dnyayla giritii btn ilikilerde (grme, iitme, koku alma, tat alma, hissetme, dnme, isteme, sevme gibi) kendini mutlak bir insan olarak grd, ksacas bireyselliinin tm elerini idrak edip, da vurduu zaman mmkndr." Sosyalizmin hedefi, insan ile insan ve insan ile tabiat arasnda bir btnlk salamaktr. Marx'm ve teki sosyalist dnrlerin, insann en temel drtsnn azam maddi kazan peinde komak olduunu iddia ettikleri ynndeki yaygn klienin tersine sosyalistler, aslnda kapitalist toplumlarda maddi boyutun en temel e haline geldiini belirtmilerdir. Bunun karsnda duran sosyalizm ise, insanlann kendilerini tanmalan ve maddi boyunduruktan kurtulularn salayabilmeleri iin onlara maddi olmayan eler sunmaya almaktadr. (nsanlann tutarszl ne kadar da zc. Bir yandan sosyalizm, gya ierdii "maddecilik" nedeniyle lanetlenirken, te yandan insanlan en iyiyi yaratma ynnde harekete ' geiren tek enin "kr drts" olduu iddia edilmektedir.) Sosyalizmin hedefi, bireysellikti; tek tiplilik deil. Ekonomik boyunduruktan kurtuluu salamakt, hayatn esas gayesinin maddi kazanmlar olduunu ispatlamak deil. Btn insanlarn tam bir dayanmasn salamakt, tek bir insann dier insanlar zerinde egemenliini ve ynetimini kurmak deil. Sosyalizmin temel ilkesi, her bir insann kendi bana bir ama olduu ve dier insanlarn arac olamayaca idi. Sosyalizmin ulamaya alt toplum biiminde, herkes btn kararlann alnmasnda sz ve sorumluluk sahibi olacakt. Byle bir toplumda vatandalar, birer insan olduklan ve derme atma dncelere deil, bir takm kanaatlere sahip olduklan iin kararlara katlabileceklerdi. Sosyalizm iin hem fakirlik, hem de zenginlik byk birer arpklkt. nk maddi fakirlik, insanlann onurlu ve dolu dolu yaayamamasna neden oluyordu. te yandan maddi zenginlik ise (g rneinde olduu gibi), insanlan yoldan kanyordu. Zenginlik, insanlardaki i dengeyi bozuyor ve insan varlnn isel snrlann ayordu. Bylece bireyler, kendilerinin "benzersiz" olduunu dnecek kadar gerek d ve hatta sama bir yola giriyorlard. Bunun ardndan da insanlar, teki in- 103 sanlardan stn olduklarn ve onlarn bal olduklan temel artlara kendilerinin bal olmadklann dnmeye balyorlard. Sosyalizmin bu duruma kar sunduu seenek, maddi rahatln, hayatn gerek amalar iin kullanlmasn salamakt. Bireysel zenginlik reddedilmekteydi, nk bu trl
102

bir zenginlik hem birey, hem de toplum iin byk bir tehlike oluturmaktayd. Aslnda sosyalizmin kapitalizme muhalefet etmesinin esas temeli de bu tespittir. Kapitalizm, kendi i mantna gre, srekli artan bir maddi refah hedeflemektedir. Sosyalizm ise, insani retkenliin, canlln ve mutluluun srekli artmasn ngrmektedir. Sosyalizmde maddi rahatlk, insanlarn temel amalarna hizmet ettii srece ho karlanr. Sosyalizm, zaman iinde devletin de ortadan kalkacana, bylece bir sre sonra insanlarn deil de, yalnzca eyalarn (nesnelerin) ynetilmesi gerekeceine inanm ve bu nedenle de, zgrln ve inisiyatifin (balatma yeteneinin) bireylere iade edildii snfsz bir toplum hedefini gtmt. Sosyalizm, ondokuzuncu yzyldan Birinci Dnya Sava'nn balarna kadar Avrupa ve Amerika'nn en nemli hmanist ve manevi hareketini oluturmutur. Peki, sosyalizme daha sonra neler oldu? Ortadan kaldrmay dnd kapitalizmin ruhuna teslim oldu. Pek ok sosyalist ve muhalif, sosyalizmi insanln zgrln salayacak bir hareket olarak grememi ve yalnzca emeki snfn ekonomik standartlarn ykseltmeye yarayan bir ara eklinde deerlendirmitir. Sosyalizmin hmanist hedefleri unutulmu veya bu hedefler yalnzca kelimelerde kalm, aynen kapitalist sistemde olduu gibi vurgu, srf ekonomik kazan zerinde odaklanmtr. Nasl ki demokratik idealler manevi kklerinden uzaklatrlmsa, sosyalizm dncesi de, en derin kk olan bar, adalet ve insanlarn kardeliine dair "gelecekten haber veren" kurtuluu (mesihi) inancn kaybetmitir. Bunun sonucu olarak sosyalizm, kapitalizmi aaca yerde, ii snfnn kapitalist dzen iinde kendilerine daha iyi bir yer edinmelerini salamaktan baka bir amaca hizmet etmez hale gelmitir. Sosyalizm, kapitalizmi deitirecekken, kapitalizmin ruhu tarafndan vurulmutur. Sosyalist hareketin baarszln mhrleyen son olay ise, 1914 ylnda sosyalist liderlerin uluslararas dayanmay reddetmeleri, kendi lkelerinin ekonomik ve asker karlarn enternasyonalizmin fikirlerine kar savunarak, parti programlarndan bulunan bar kavramn programlarndan kartmalardr. Sosyalist hareketin, hem de solcu kanad, sosyalizmi yanl yorumlayp, onu sadece ekonomik bir hareket olarak deerlendirmi ve bu yzden retim aralarnn kamulatrlmasn, bu amaca hizmet eden tek ara olarak grmtr. Sosyalist hareketin Avrupa'daki reformcu liderleri, kendi hedeflerini, iinin ekonomik statsn kapitalist dzen iinde ykseltmeyi salamak olarak grmler ve bu adan en radikal zm nerisi olarak, baz byk endstri iletmelerinin kamulatrlmasn salk vermilerdir. Ancak son zamanlarda, bir iletmenin kamulatrlmasnn kendi bana sosyalizmi gerekletiremeyeceinin farkna varlmtr. nk ii asndan, sz konusu iletmelerin halk tarafndan tayin edilmi bir brokrasi eliyle ynetilmesi ile zel sektrn tayin ettii bir brokrasi araclyla ynetilmesi arasnda hibir fark yoktur. Sovyetler Birlii Komnist Parti'sinin liderleri de sosyalizmi ekonomik adan yorumlamlardr. Bat Avrupa'ya gre daha az gelimi olan ve demokrasi gelenei bulunmayan bir lkede yaadklar iin, sermayenin hzla oalp younlamasn sala- 105 yabilmek amacyla, terr ve diktatrlk yolunu semilerdir. Ayn gelime, aslnda on dokuzuncu yzylda Avrupa'da da grlmtr. Sovyetler Birlii, yeni bir devlet kapitalizmi eklini gelitirmitir. Bu dzen ekonomik adan baarl oluyor gibi gzkse de (1950lerde, ev.) insan deerleri teker teker yok etmeye balamtr. Brokratik kafayla ynetilen bir toplum yaratmlar ve snfsal ayrmlar (hem ekonomik, hem de dier insanlar ynetme gc asndan), gnmz kapitalist toplumlarndan ok daha derin bir etkiye sahip olmutur. Bu gibiler sistemlerini sosyalist olarak tanmlyorlar, nk btn ekonomiyi kamulatrmlardr. Ama gerekte kurduklar sistem, sosyalizmin temsil ettii btn deerlerin (bireyselliin yeniden canlan ve insanln tam anlamyla geliimi) tam bir reddiyesidir. Kitleleri arkalarna alabilmek iin, ulusu ideolojileri sosyalist grlerle birletirme yoluna gitmilerdir. Halk, sermayenin hzla birikmesi iin dayanlmaz zverilerde bulunmu ve bu yzden ynetenlerle pek iyi bir ibirliine girememitir. Serbest iletmeler temeline dayanan kapitalist sistem, komnist sistemden stn grnmektedir, nk ada insanln en nemli kazanmlanndan birisi olan siyas zgrlk, ancak serbest piyasa
104

ekonomisinde korunabilmitir. te yandan siyas zgrlkle birlikte, insanlarn onuru ve bireysellii de belirli bir konuma sahip olabilmitir. Bu nitelikler, bizi yine hmanizmin manev geleneklerine gtrmektedir. Bu dzen, insanlara, eletiri yapabilme ve yapc bir toplumsal deiime ynelik nerilerde bulunma imknn verir. Sovyet polis devletinde ise byle eyler neredeyse imknszdr. Fakat Sovyet lkeleri Bat Avrupa ve Amerika Birleik Dev-letleri'nin ekonomik dzeyine geldikleri andan itibaren (yani, insanlarn rahat bir hayat beklentisi tatmin edilebildii takdirde)
106

Sovyet terrne gerek kalmayacaktr. Byle bir aamadan sonra, Bat'da kullanlan telkin ve ikna etme gibi dier manipulas-yon tekniklerine bavurulaca pek muhtemeldir. Byle bir gelime, yirminci yzyl kapitalizmiyle yirminci yzyl komnizmini birbirine yaknlatracaktr. nk her iki sistem de sanayileme temeline dayanmaktadr. kisinin de hedefi, ekonomik etkinlii ve refah srekli olarak arttrmaktr. Belli bir ynetici snfnn egemen olduu ve profesyonel siyasetilerin iktidarda bulunduu birer toplumdur sz konusu olan. kisinin de gelecee bak as tamamen maddecidir. Burada Bat'nn Hristiyan ideolojisine atfta bulunmas veya ateist Dou'nun peygamberci bir kurtuluu mjdelemesinin hibir nemi yoktur. Her ikisi de kitleleri merkez bir sisteme gre, byk fabrikalar ve kitle partilerinde rgtlemektedir. ki sistem bu ekilde devam ederlerse, yabanclam kitle insan (bu kitle insanndan pek de bir fark bulunmayan brokratlar tarafndan idare edilen, iyi beslenmi, iyi giyinmi ve iyi elendirilen otomat insan) yaratc, dnen ve hisseden insann yerini alacaktr. Burada eya (nesneler) birinci srasn koruyacak, bir insan olarak insan ise, lm olacaktr. nsanlar zgrlkten ve bireysellikten sz edecekler, ama bir insan olarak hibir deere sahip olamayacaklardr. Gnmzde bu gelimenin neresindeyiz? Kapitalizm ile kabalatrlm ve arptlm bir sosyalizm, insanlar insanlklarndan karp, birer otomat haline sokma noktasna getirmitir. nsanlar, akllarn kaybetmek zeredirler. Hepimiz, mutlak bir yokoluun balangcnda bulunuyoruz. Onur, yaratclk, akl, adalet, dayanma ve insan zgrl gibi hedeflere varabilmek ve neredeyse kesin olan zl, yok olu veya zgrln kaybedilmesinden kurtulabilmek iin, insanlarn, iinde bulunduklar bu kt durumu ve tehlikeleri btn plaklyla grp, kavramalar gerekmektedir. Kimse bizi, yneticilerin egemen olduu bir serbest piyasa ekonomisiyle, yine baka yneticilerin egemen olduu bir komnist sistem arasnda tercih yapmaya zorlayamaz. nk ortada nc bir zm yolu var. Bu nc yol, sosyalizmin temel ilkelerinden hareket eden, yeni ve tam anlamyla insani bir toplum fikrini ve grn sunan demokratik ve hmanist bir sosyalizmdir.

107

Hmanist Sosyalizm
111

Kapitalizmin, komnizmin ve hmanist sosyalizmin genel bir analizine dayanan sosyalist bir hareket program, aama zerine ina edilmelidir: Bir sosyalist parti fikrinin temelinde yatan ilkeler nelerdir? Bu sosyalistlerin gerekletirmeye altklar hmanist sosyalizm fikrinin uzun dnemdeki hedefleri ne olabilir? Henz uzun vadedeki hedeflere yarlamadna gre, sz konusu sosyalistlerin aba gstermek zorunda olduklar acil ve ksa dnemdeki hedefler neler olmaldr? Hmanist sosyalizm fikrinin temelini oluturan ilkeler nelerdir? Her sosyal ve ekonomik sistem, eya ve kurumlar arasndaki ilikiler ann oluturduu belli bir sistem olmann yan sra, insanlarn kendi

aralarndaki ilikilerle oluturduklar bir btndr. Bu nedenle sosyalizmin btn kavram ve pratikleri, insanlar arasnda nasl bir ilikiler a yarataca asndan incelenmelidir. Her trl sosyal ve ekonomik dzenlemelerin en st kstas, insan olmaldr. Bu adan, bir toplumun hedefi, insanlarn sahip olduklar yetenek, akl, sevgi ve yaratclklarn tam olarak gelitirebilme imknlarn yaratmak olmaldr. Btn sosyal dzenlemeler, insanlarn yabanclamln ve ktrmln aacak her trl tedbiri almal ve insanlar gerek zgrlk ve bireysellie ulatrabilmelidir. Sosyalizmin ana hedefi, btn insanlarn geliimini destekleyecek temel art olarak, her bireyin mutlak geliimini salayan bir sistem yaratmaktr. Sosyalizmin en yce ilkesi; insann eyadan, hayatn mlkten ve emein sermayeden nce gelmesidir. Gcn, mlkiyetten deil yaratclktan kaynaklanmasdr. nsann, gelimelerin dene112

timinde deil, gelimelerin insanlarn denetimi altnda olmasdr. nsanlar arasndaki ilikide, her birey kendi bana bir ama olmal, hi kimse baka birisinin amalarna ara olmamaldr. Bu ilkeden hareketle, belirli bir sermayeye sahip olunsa bile, kimsenin kiisel olarak baka birine klemsi biimde baml olmasna izin verilemez. Hmanist sosyalizm, insanolunun birlii temeline ve btn insanlarn dayanmas inancna dayanmaktadr. Devlet, ulus veya snfsal tapnmaya kar mcadele eder. nsanlarn sadk olacaklar en stn ey, insan tr ve hmanizmin ahlk ilkeleri olmaldr. En nemli ama, Bat medeniyetinin aslen dayand fikir ve deerlerin yeniden canlandrlmasdr. Hmanist sosyalizm, her ne ekilde olursa olsun, sava ve iddete tmyle kardr. Siyasal ve toplumsal sorunlar iddet ve g kullanarak zme giriimlerini hem bo bir aba, hem de ahlkszlk ve insanlk dmanl olarak deerlendirir. Bu nedenle gvenliin silhlarla salanacan savunan btn politikalara uzlamasz biimde kardr. Bar, yalnzca savan olmamas durumu olarak deil, btn insanlarn ortak bir erdem ynnde zgrce ibirlii yapabildikleri ve insanlar arasndaki ilikinin olumluluk ve uyum gsterdii bir durum olarak grmektedir. Bu sosyalist ilkeler, toplumun her yesinin lkedeki teki insanlar iin de sorumluluk duygusuna sahip olmalarnn tesinde, dnyadaki btn insanlar iin aym sorumluluu paylamalarn ngrmektedir. nsanlarn te ikisinin ackl bir yoksulluk iinde yaamasna izin veren adaletsizlie bir son vermek iin, zengin lkeler tarafndan, imdiye kadar gsterilenden ok daha byk bir aba gsterilmeli ve az gelimi lkelerin insan deerlere uygun bir ekonomik dzeye ulamalar salanmaldr. Hmanist sosyalizm, zgrlkten yanadr. Korkudan, endieden, tahakkmden ve iddetten uzak kalmay savunmaktadr. zgrlk, yalnzca bir ey yapmama zgrl deildir. zgrlk, ayn zamanda bir eyi yapabilme zgrldr. (Kiinin, kendini ilgilendiren btn kararlara sorumlu
113

olarak faal bir biimde katlmasnn salanmas ve her bireye insan potansiyellerini mmkn olan en ileri dzeyde gelitirebilme imknnn tannmas gibi.) retim ve tketim, insanln gelimesine ynelik olmaldr. Bunun tersi kabul edilemez. Her trl retim, baz kiiler veya iletmeler iin salayaca madd kazanca gre deil, belirli bir sosyal yararllk ilkesine gre ynlendirilmelidir. Eer daha fazla retim ile daha ok zgrlk ve daha ok insan gelime arasnda bir seime gidilecekse, insan deerler yelenmelidir. Sosyalist sanay dncesinde hedef, en yksek ekonomik retkenlie ulamak deil, en yksek insan retkenlii salamaktr. Bunun anlam, insanlarn alma ve bo zaman eklinde harcadklar enerjilerinin byk bir ksmnn, kendileri iin anlaml ve ilgin olmasdr. nsanlar, enerjilerini, btn insan yeteneklerini (zihinsel olduu kadar, duygusal veya sanatsal olanlarn da) canlandracak ve gelitirecek biimde harcamal-drlar. nsanla yarar bir biimde yaayabilmek iin, baz temel madd ihtiyalar tatmin edilmelidir. Ama tketimin, kendi bana bir ama haline gelmesine izin verilmemelidir. Madd ihtiyalar kr etmek amacyla yapay olarak uyandrmaya alan btn abalar nlenmelidir. Sadece tketmi olmak iin yaplan tketim, hem madd kaynaklarn boa gitmesine yol amakta, hem de insann olgunlamas asndan ykc sonulara neden
114

olmaktadr. Hmanist (yani, insan asl ve temel hedef olarak kabul eden) sosyalizm, sermayenin insana deil, insann sermayeye hkmettii bir sistemdir. Bu sistemde, insanlar mmkn olduu lde dsal artlara hkmedecekler ve bylece dsal artlarn insanlar kendi tahakkmleri altna almalar nlenecektir. Yine bu sistemde, toplumun yeleri, neleri reteceklerini birlikte plnlaya-caklardr. retimin, herhangi bir kiilie sahip olmayan ve sadece en yksek kr peinde koan piyasa ve sermaye kanunlarna gre dzenlenmesine izin verilmeyecektir. Hmanist sosyalizm, demokratik srecin siyasetin tesine tanarak ekonomik alanda da uygulanmasdr. Hmanist sosyalizm, siyas olduu kadar endstriyel bir demokrasidir. Byle gelien bir sre, siyas demokrasi kavramnn asl anlamna kavumas demektir ve bilgili vatandalarn, kendileriyle ilgili btn kararlara gerek biimde katlmalar ile oluur. Demokrasinin ekonomik alana doru geniletilmesi, bu alandaki katlmclarn (iilerin, mhendislerin, yneticilerin, vs.) btn ekonomik faaliyetleri demokratik bir biimde kontrol etmeleri anlamna gelir. Hmanist sosyalizm, ylnzca iletmelerin hukuk sahipleriyle deil, byk ve gl iletmelerin toplumsal kontrolyle de ilgilenmektedir. Sermayenin karc karlarn temsil eden brokratik yneticiler tarafndan yaplan sorumsuz kontroller yerine, retenler ve tketenlerin denetiminde bulunan ve bunlar adna faaliyet gsteren bir ynetim daha iyi olacaktr. Hmanist sosyalizmin bu hedeflerine ulamak iin, merkez-yetilikten mmkn olduu kadar vazgeilmesi gerekir. Ancak bu durum, endstriyel toplumun uyumlu olarak alabilmesi iin gereken asgar bir merkezlikle paralel gitmelidir. Merkez devletin ilevi asgarye indirilmeli, toplumsal hayatn temel mekanizmasn birbirleriyle serbeste ibirlii yapan vatandalarn gnll faaliyetleri oluturmaldr. Hmanist sosyalizmin temel ve genel hedefleri, dnyadaki btn devletler iin ayn olsa bile, her lke kendine zg hedefleri, geleneklerini ve mevcut durumunu gz nnde bulundurarak tanmlamal ve bu hedeflere ulamak zere kendine ait yntemleri
115

gelitirmelidir. Sosyalist devletlerin karlkl dayanmas, bir lkenin baka bir lkeye kendi yntemlerini empoze etmeyecei bir ekilde dzenlenmelidir. Ayn noktadan hareketle, sosyalist fikir babalarnn eserleri, kutsal kitaplar haline getirilmemeli ve bakalar zerinde tahakkmde bulunmak iin bir ara olarak kullanlmamaldr. Ancak bu eserlerde ortak biimde bulunan sosyalizm ruhu, sosyalistlerin gnllerinde yer edip, kendi dncelerine rehberlik etmelidir. Hmanist sosyalizm, aklla uyumlu artlar altnda, insan doasnn kendiliinden ve mantk biimde varaca bir sonutur. Kkleri insanln hmanist geleneklerinde yatan ve endstri toplumunda uygulanmaya allan demokrasinin gerekletirilmesidir. Fiziksel iddete veya insanlar uyuturan (ve idrak edilmeden faaliyete zorlayan) telkinlere benzer hibir gce dayanmada" alan bir toplum dzenidir. Bu sistemi gerekletirebilmek iin, insanlarn akllarna ve daha insan, daha anlaml ve daha gnenli bir hayat yaayabilme arzularna hitap etmekten baka bir are yoktur. Bu sistem, insanln gerekten insan olan bir dnya yaratma becerisine sahip olduuna duyulan inanca dayanmaktadr. Byle bir dnyada oluturulan toplumlarda, hayatn zenginlii ve bireylerin geliimi en nemli konudur. Ekonomi ise, insanlara daha dolu bir yaam salamak zere esas rolne ve grevine indirgenmi bulunmaktadr. Hmanist sosyalizmin hedefleri tartlrken, merkez devlet 116 faaliyeti en aza indirildikten sonra, yelerinin serbeste ibirliine dayanan bu toplumun niha sosyalist hedefi ile bu niha hedefe ulamadan nce varlmas gereken orta ve uzun vadeli hedefler arasnda bir ayrma gitmekte yarar vardr. Mevcut merkezcilii kaldrm devletin tmyle merkez bir toplum ekline dntrlmesi, ancak bir gei dneminden sonra mmkndr. Bu gei dneminde, bir lye kadar merkez bir plnlama ve devlet mdahalesinin muhtemel olumsuzluklarn (byyen bir brokrasi, bireyselliin zayflamas, kiisel inisiyatifin azalmas gibi) nlemek iin unlarn yaplmas gerekmektedir: a) Devlet, vatanda tarafndan etkin biimde kontrol edilmeli; b) Byk iletmelerin toplumsal ve siyasal gc krlmal; c) retimde, ticarette, yerel sosyal ve kltrel faaliyetlerde her trl merkezcilii kaldrmaya ynelik olarak alan gnll birlikler desteklenmelidir. Niha sosyalist hedeflerle ilgili somut ve ayrntl plnlar hazrlamak u anda mmkn olmasa bile, sosyalist bir toplum iin tutulacak orta ve uzun vadeli hedefler hakknda, baz genel grler aktarmak mmkndr. Bu hedefler orta ve uzun vadeli olsa bile, daha kesin ve ayrntl aklamalar yapabilmek iin, yllar sren aratrmalara ve deneylere ihtiya olacaktr. Bu deneyler iin ayrca, bir lkenin en iyi beyinleri ve gnlleri seilmelidir. Sosyalizmin temel ilkesinin hukuk mlkiyet deil, toplumsal denetim olduunu gz nnde bulundurursak, hmanist sosyalizmin ilk hedefi, btn byk iletmeleri kkten deitirmek, yneticileri alanlarn (iiler, memurlar, mhendisler) semesini salamak ve sendikalarla tketici temsilcilerini de bu yeni oluuma dahil etmektir diyebiliriz. Bu gruplar, her byk iletmenin en st otoritesini temsil edecekler, retim, fiyatlandrma ve krn kullanm gibi genel konularda karar vereceklerdir. Hissedarlar, sunduklar sermayeleri iin uygun bir karlk almaya devam edecekler, ancak kontrol ve idare yetkisine sahip olmayacaklardr. Bir iletmenin zerklii, merkez bir plnlamayla snrlandrlacak, bylece retimin sosyal amalar dorultusunda gereklemesi salanacaktr. Kk iletmelerin, ibirlii temeline gre almalar uygun olacaktr. Byle bir ibirlii, uygun vergilendirme yardm ve dier yntemlerle desteklenmelidir. letmeler, ibirlii yapmadklar takdirde bile iletmenin alanlar, kn irket sahibiyle paylaacak ve ortak karar alacaklardr. Petrol, bankaclk, televizyon, radyo, il sanayii ve tamaclk gibi belirli baz sanayi kollan, btn toplum iin byk bir nem tadndan kamulatrlmaldr. Ancak kamulatnlan bu sanayi kollannn ynetimi; alanlar, sendikalar ve tketiciler tarafndan yukandaki ilkeler dorultusunda gerekletirilmelidir. Toplum tarafndan ihtiyac duyulan, ancak mevcut retimle bu ihtiyacn karlanamamas durumunda, bu aa kapatacak olan yeni iletmeler, kamu tarafndan kurulmal ve finanse edilmelidir. te yandan bireyler, korkudan ve dier insanlann boyunduruuna girmekten korunmaldr. Bu hedefi gerekletirebilmek iin toplum, herkes iin gda,
117

konut ve giysi gibi temel madd ihtiyalan cretsiz olarak salamaldr. Daha ok madd konfor isteyen herkes, bunun iin, almak zorundadr. Fakat hayatn temel madd gerekleri garanti edildii iin, hi kimse baka bir kimse zerinde madd temele dayanan dorudan veya dolayl bir g uygulayamaz hale gelmelidir. Sosyalizm, tketim mallan zerindeki zel mlkiyeti kaldr-118 maz. Ayn ekilde, btn gelirlerin ayn dzeyde olmasn salama amacn da gtmez. Hmanist sosyalizme gre gelir, gsterilen aba ve sahip olunan yetenee gre olmaldr. Ancak gelirler arasndaki farkllk, insanlann hayat tarzlannn birbirlerinden yabanclamasna yol aacak uurumlar yaratmamaldr. Siyas demokrasiyle ilgili ilkeler, yirminci yzyl gereine uyacak bir biimde uygulanmaldr. letiimin ve bilgisayar tekniinin ok gelimi olduu gz nnde bulundurulursa, ada kitle toplumlarnda eski ehir toplantlarn yeniden canlandrmak bile mmkn olabilir. Byle bir organizasyonda yzbinler-ce kk "alma gruplan" (face-to-face groups; kleine Grup-pen), i yeri veya ikmet yeri ilkesine gre dzenlenerek kurulabilir. Byle bir organizasyon, yeni bir tr Avam Kamaras oluturur ve merkez biimde seilmi bir parlamentoyla birlikte karar alma srecini paylar. Merkezcilikten yerelcilie geii salayabilmek iin, en nemli kararlan kk yerel blgelerdeki kiilerin almas gerekir. Bu kk yerel blgeler, toplumdaki hayatn dzenlenmesiyle ilgili temel ilkelere bal kalmaldrlar. Byle bir organizasyon iinde hangi gereki biim gelitirilirse gelitirilsin, buradaki en nemli ilke, sz konusu demokratik sreci, bilgilendirilmi ve sorumluluk tayan vatandalann (hipnotize edici kitlesel telkin yntemleriyle kontrol altnda tutulan otomatlatnlm kitle insannn deil) kendi iradelerini da vurduklan bir srece dntrmektir. Brokrasinin egemenlii, yalnzca siyas karar alma srecinde deil, ayn zamanda btn kararlar ve uygulamalar alannda da ortadan kaldrlmaldr. zgrlk, ancak bu ekilde salanr. Yukandan aaya doru inen baz kararlar dnda, hayatn btn aamalanndaki faaliyetlerin zeminden gelmesi desteklenmeli, bylece birok kararn temelden tepeye doru ilerlemesi salanmaldr. Sendika ats altnda rgtlenmi iiler, tketici 119 gruplarnda rgtlenmi tketiciler ve yukarda szn ettiimiz siyas alma gruplannda rgtlenmi vatandalar, merkez otoritelerle srekli bir iletiim iinde bulunmaldrlar. Bu iletiim; yeni kararlar, kanunlar ve kararnameler nerebilecek bir ekilde olmaldr. Seilmi halk temsilcileri srekli bir halk gzetimi altnda bulunmal, gerekli grld takdirde ve istendii anda deitirilmelidir. En temel ilkesinden hareketle, sosyalizmin baka bir hedefi de, ulusal egemenliin ve her trl askeri gcn kaldnlmasdr. Bunun yerine bir Uluslar Topluluu (Commonwealth of Nati-ons) kurulmaldr.

Eitim alanndaki en nemli hedef, bireylerin eletirel g ve yeteneklerini gelitiren ve benliklerinin yaratc ynlerini ortaya koyan bir eitim salayabilmektir. Baka bir deyile hedef, manipulasyona kar bakl olan ve bakalannn zevkine ve kazancna hizmet edecek telkinlere boyun emeyen zgr insanlar yetitirmektir. Bilgi, yalnzca bir yn bilgi krnts halinde olmamal, madd ve insan srelerin temellerinde yatan gleri belirlemek ve anlamak iin kullanlan aklc bir ara olmaldr. Ancak eitim yalnzca akl deil, ayn zamanda sanatsal yetenekleri de gelitirmelidir. Yabanclama olgusuna yol am olan kapitalizm, insanlarn bilimsel kavraylanyla estetik alglarn hem birbirinden ayrm, hem de yanl temeller zerine oturtmutur. Sosyalist eitimin asl amac, insann her iki alanda da tam ve zgrce faaliyet gsterebilmesini salamaktr. nsann, hem madd rnlerin retiminde, hem de hayattan zevk alma konusunda zek bir gzlemci olmaktan ok, iyi donatlm bir katlmc olmasna allmaldr. Yabanclam birentellek-telliin tehlikelerini ortadan kaldrabilmek iin, kuramsal eitimin yannda, el ii ve yaratc sanatlar gibi faaliyetlere de nem verilmelidir. Bunun iin, ilk ve orta renimde her ikisini birle-120 tiren bir el ileri (yani, sanatsal ve yararl nesnelerin retimi) dersi konulmaldr. Her gen, kendi ellerini ve yeteneklerini kullanarak, yararl ve deerli bir eyay retme tecrbesini yaam olmaldr. G ve smr temeline dayanan (akla aykr) bir otorite ilkesinin yerini "braknz yapsnlar" yaklam deil, bilgi ve yetenekte yetkinlik ilkesine dayanan bir otorite almaldr (gzda, g veya telkin ilkesi belirleyici olmamaldr). Sosyalist bir eitim, akla uygun otoritenin yeni bir tanmna varmaldr. Byle bir tanmlama, akla aykr otoriterlikten ve ilkesiz bir "braknz yapsnlar" yaklamndan ok farkl olmaldr. Eitim, yalnzca ocukluk ve genlik dnemiyle snrl olmamaldr. Yetikin eitiminin mevcut biimleri, byk lde geniletilmelidir. Herkese, istedii anda mesleini veya iini deitirme imknn vermek zellikle nemlidir. Toplum, bireylere hi olmazsa temel maddi ihtiyalarn salad takdirde, byle bir yenilik aray, ekonomik olarak da kabul edilebilir bir hale gelecektir. Kltrel etkinlikler yalnzca entellektel eitimle snrl kalmamaldr. nsanln insanca geliebilmesi asndan sanatsal anlatmn her trls (mzik, dans, tiyatro, resim, heykel, mimarlk, vs.) byk bir neme sahip olmaktadr. Sanatsal etkinliklerin dzenlenmesi, yararl ve gzel programlarn yaplmasyla ilgili olarak toplumda byk bir yaratclk frtnasna gidilmelidir. Bu etkinlikler ve almalar, teki nemsiz tketim mallarndan yaplan tasarruflarla salanabilecektir. te yandan, bir yaratmda bulunan sanatnn bamsz olmasna byk bir nem verilmeli, toplumsal bir sorumluluk tayan sanatn, brokratik bir yapya brnmesine veya "devlet" sanat haline gelmesine mutlaka kar klmaldr. Sanatnn, meru olan toplumu etkileme hakkyla, toplumun sanaty etkileme olgusu arasnda salkl bir denge kurulmaldr. Sosyalizm, sanat alannda retici ile tketici arasndaki mesafeyi daraltmaya almaldr. Bu mesafenin ortadan kalkmasn salayabilirse, her bireyin yaratc glerini, istediinde da vurabilecek bir ortam yaratacaktr. Sosyalizm, nceden belirlenmi hibir slp veya ekle bal deildir. Bu konu zerinde gnmzde yaplanlardan daha ayrntl ve derin aratrmalara gerek duyulduu da ortadadr. Sosyalist bir toplumda btn rklarn ve cinsiyetlerin mutlak bir eitlik iinde olmas, tabidir. Fakat bu eitlik, aym olmakla e tutulmamaldr. Bu nedenle her rka, ulusal gruba ve cinsiyete zg olan zel hner ve yeteneklerin gelitirilmesi iin byk bir aba harcanmaldr. Herkesin istedii dini serbeste uygulama hakk garanti edilmelidir. Devlet ve din, tmyle birbirinden ayrlmaldr. Burada aklanan hareket program, sosyalizmin ilke ve hedeflerini aklayan bir klavuz eklinde deerlendirilmelidir. Sosyalizmin btn ilke ve hedeflerini somut ve ayrntl bir biimde ortaya koyabilmek iinse, ok byk bir aratrma ve tartmaya ihtiya vardr. Bir sosyalist partinin en nemli grevi, byle bir aratrmay yaparak, somut ve ayrntl bir sonuca ulaabilmek olmaldr. Byle bir aratrma ve inceleme, pratikteki uygulamalarn ve sosyal bilimlerin sunabildii btn bilgilerin yeniden gzden geirilmesini de gerekli klmaktadr. Ama her eyden nce, bu ii baarmak ve eski dnce geleneklerinden kopabilmek iin, hayal gcne ve yeni imknlar grebilme cesaretine ihtiya duyulacaktr.
121

Btn bunlarn yannda, Amerika Birleik Devletlerindeki ou insann, sz konusu sosyalist ilke ve hedeflerin geerliliine inanmalar iin, yine de uzunca bir zamana gerek duyulacaktr. Bir sosyalist partinin bu sre iindeki devi ve ilevi ne ol122

maldr ? SP-SDF (Sosyalist Parti - Sosyal Demokrat Federasyon) (*) kendi yap ve etkinliklerini, partinin temsil ettii idealler dorultusunda dzenlenmelidir. Sosyalizmin ileride gerekleebilmesi iin mcadele vermenin yannda, byle bir ortamn kendi iinde yaratlmas iin harekete gemelidir. Bu adan SP-SDF, insanlar bu parti programn desteklemeleri iin ikna etmek amacyla, akla aykr duygulara, hipnotize edici telkinlere veya "kariz-matik kiiliklere" bavurmamal, gerekilik ve doruluk zemini zerinde kalarak ekonomik, sosyal, politik ve insan durum hakknda arpc ve derinlemesine analizler sunmaldr. SP-SDF, Amerika Birleik Devletleri'nin ahlk ve entellektel saduyusu olmaldr. Yapt analizleri ve vard yarglar, insanlara yaygn biimde tantmaldr. SP-SDF'nin etkinlikleri, en uygun derecede merkezcilii yok etme anlayna ve yelerinin tartma ve karar alma dzeyinde faal ve sorumlu bir katlmna dayanmaldr. te yandan, aznlkta kalan grlerin tam anlamyla dile getirilip tantlmas iin, byk bir gayret gsterilmelidir. Bu nedenle, sosyalist parti program, kesin bir alma pln eklinde alglanmamal, parti yelerinin devaml etkinlii, gayreti ve ilgisiyle byyp gelimelidir. yleyse SP-SDF, btn dier siyas partilerden farkl olmaldr. Bu fark, programlar ve idealler dzeyinde kalmamal, par-

(*) Fromm, 1957 ylnda Amerika Sosyalist Partisi olan SP-SDF'ye katlm ve 1958 ylndaki Ulusal Parti Kongresi'nde parti programnn yeniden dzenlenmesi iin kurulan bir komisyona dahil olmutur. Fromm, bu parti iin "ncelik insanda" (Let Man Prevail) isimli makaleyi yazm, buradaki makaleyi de, kendi grlerinin anlatm eklinde grmtr. SP-SDF'nin parti brokrasisi iinde yeterli bir yank bulamayan Fromm, daha sonra bu partiden ayrlmtr. (ev.) 123

tinin yaps ve ileyii asndan da belirginlemelidir. Parti, insana zg gereklik ve saduyu ruhuyla birlemi btn yeler iin manev ve sosyal bir yuva niteliine kavumaldr. nsanln ortak inanlar ve kendi geleceine ynelik gayret ve dayanmas, parti yelerini birletiren en nemli faktr olmaldr. SP-SDF'nin ksa bir zamanda zafere ulamasn beklememek gerekir. Buna ramen parti, en geni biimde sosyal bir etki yaratmay ve g kazanmay hedeflemelidir. Srekli artan sayda insann desteini kazanmaya gayret etmeli ve bu insanlarn, parti araclyla Amerika Birleik Devletleri iinde ve btn dnyada seslerini duyurabilmeleri salanmaldr. SP-SDF, sosyalizmin insanc geleneine dayanmaktadr. Geleneksel sosyalist hedeflerin gelitirilip, yirminci yzyl toplumlarnn iinde bulunduklan artlara uygun hale getirilmesi iin gayret etmektedir. Hedeflerinin, g ve iddet kullanarak veya herhangi bir diktatrlk kurarak gerekletirilebilecei fikrine zellikle kardr. Partinin elindeki tek silh, grlerindeki gerekiliktir. Bu grlerin, insanlann temel (asl) ihtiyalanna seslendii gereidir. Bu nedenle, bo olmayan ve gerek bir gne (refah) salayan bir hayat tarzna zlem duyan insanlarn, gnmzdeki masallar, kurgulanr ve hayallerin ne kadar anlamsz olduunu grmeleri salanmaldr. SP-SDF yelerinin ortak bir ideale inanmalar yeterli deildir. Byle bir inan, gerek hayata aktanlamad srece, bo ve verimsiz kalacaktr. Partinin hayat, her yesine kendi kayglarn anlaml ve cil bir etkinlie dntrme imknn sunabilecek ekilde dzenlenmelidir. Acaba bu nasl gerekletirilebilir? Sosyalizmin temel hedeflerinin (zellikle dev iletmelerin alanlar, sendikalar ve tketici temsilcileri tarafndan idare edilme yntemi, demokratik srecin yeniden canlandrlmas, 124 her vatandaa salanan temel hayat standard gibi), uygulanmas son derece g olan ayrntl ve byk sorunlar yaratt unutulmamaldr. Bunlarn zm iin ekonomi, i organizasyonu, psikoloji ve benzeri alanlarda baz temel kuramsal aratrmalarn yaplmas gerekecektir. Buna ilve olarak, pratik plnlara ve bu alanlardaki tecrbelere ihtiya duyulacaktr. Ancak btn bu problemler, doa bilimcilerinin ve teknisyenlerin kendi alanlarndaki problemleri zmede gsterdikleri inan ve hayal gcne benzer ekilde ele alnd takdirde, kolayca zlebilecektir. Varlacak sonular, belki

gnmz iin hayal gibi olabilir. Ama yirmi yl ncesinde (1940lardan sz ediyor. ev.) de uzay yolculuklar insanlar iin fantastik bir nitelie sahipti. Salkl ve insan bir toplumsal organizasyona ulaabilmek iin almas gereken problemler, kuramsal ve uygulamal doa bilimlerinde karlalan problemlerden pek de zor deildir. Buna gre bir sosyalistin birinci grevi, uygulamal sosyalizmle ilgili sorunlar kendi tecrbelerine bakarak incelemesi ve bu tecrbeler ile nerileri SP-SDF kapsamnda oluturulan alma gruplarnda birer sosyalist zm nerisi olarak ortaya koymasdr. Bu grup almasna destek olacak ekilde, sz konusu sorunlar inceleyen daim komiteler de bulunacaktr. Bu komiteler; ekonomi, sosyoloji ve psikoloji, d politika gibi alanlarda uzmanlam kiilerden kurulu olacak, dier alma gruplaryla ok yakn temas iinde bulunarak inceleme ve aratrmalarn srdrecek, fikir ve tecrbe alveriinde bulunacak, bylece hem alma gruplar, hem de komiteler birbirlerini destekleme konusunda tevik edeceklerdir. SP-SDF yelerinin etkinlikleri, teorik dnce ve plnlamalarla snrlandrlmamaldr. Zira baarya ulaabilmek iin somut faaliyetlere gerek duyulmaktadr. Her yenin, sosyalist hayat tarzn benimsemi olduunu, alt yerde aka gstermesi ok nemlidir (bu durum, her trl i yerleri iin geerlidir; fabrikalar, daireler, okullar, laboratuarlar, hastaneler ve benzerleri.) te yandan her yenin, sosyalist adan sorunlara yaklama ve zm bulma yntemlerini bizzat kendisinin de uygulamas gerekmektedir. Ayn zamanda bir sendikaya mensup olan SP-SDF yelerinin, sendikalarda ye etkinliini arttrmak ve katlm salamak ynnde faaliyetlerde bulunmalar zellikle nem tamaktadr. SP-SDF yeleri, sendikalara mensup olsun veya olmasnlar, yerinden ynetimi, yaygn katlmcl ve brokrasiyle mcadeleyi daima destekleyeceklerdir. SP-SDF, toplumun insaniletirilmesi konusuna ilgi duyan erkek ve kadnlara, ayrca bu sorunlarn zmne ynelik almalarda bulunan, bu ynde zaman ve para konusunda zverili bir almaya hazr olanlara arda bulunmaktadr. SP-SDF, etkinliinin ana konusunu programnda saylan konular olarak grse bile, toplumumuzun geliimi iin ok nemli olan btn siyas gruplara ve bireylere destek verip, ibirlii yapmay da kabul etmektedir. Partinin hedeflerinden bazlar yle sralanabilir: Siyas hayatn mevcut olgularna gereki biimde yaklaan salkl ve akl banda bir d politika. Bu; aklc bir uzlama ynnde olan, mevcut bloklarn kendi ekonomik ve siyas konumlarn kabul etmeleri ve sz konusu konumlarn hibir zaman g ve iddet kullanarak deitirmeyeceklerine sz vermeleriyle savan nleneceine inanan bir d politikadr. Silhlanma yolu ile gvenliin artacan iddia eden yaklamlarla mcadele. Mutlak yok oluu nlemenin tek yolu, toptan silhszlanmadr. Buna gre, silhszlanma grmeleri, gerek bir silhsz126
127 125

lanmay nlemek iin yrtlmeyecektir. Gerek bir silhszlanmaya varabilmek iin, risk alma cesareti gstermek gerekecektir.

Az gelimi lkelere ynelik ve halen uygulanan yardm programlarnn ok daha ilerisinde olan bir yardm program hazrlanmas. Byle bir programn gerekletirilebilmesi iin kendi vatandalarmzn nemli bir zveride bulunmalar gerekecektir. Yabanc lkelerde Amerikan sermayesinin karlarna hizmet eden bir siyasete karyz. Amerika Birleik Devletleri'nin, kk lkelerin bamszlklarna aykr den btn dolayl mdahalelerine de olumlu bakmyoruz. Birlemi Milletler, glendirilecektir. Uluslararas anlamazlklarn zmnde ve byk apl d yardmlarn dzenlenmesinde Birlemi Milletler'in yardmna bavurulmaldr. ounluun yararland madd hayat standardnn altnda bulunan halk kesimine destek verilecek, onlarn da ayn seviyeye gelmeleri salanacaktr. Bu, hem ekonomik, hem de blgesel veya rksal etkenler nedeniyle ortaya km olan seviye farklar iin geerlidir. Merkezcilikten vazgeilmesi (yerinden ynetim) ve yaygn bir halk katlmn salayan btn etkinliklerin desteklenmesi. letmelere, hkmetlere ve sendika brokrasilerine verilen btn sorumsuz yetki ve gleri azaltmaya alan faaliyetler desteklenmelidir. sizlik, hastalk veya yallk durumlarnda ortaya kan sorunlar en aza indirebilmek iin, yaygn bir sosyal gvenlik a gelitirilecektir. Salk alannda sosyalizasyon desteklenmeli, hekim tercihi hakk ve tp hizmetlerinde dzeyin ykselmesi salanmaldr. Tarmsal kapasitemiz ve art deerimizden tam olarak yararlanabilmek iin gereken ulusal ve uluslararas ekonomik nlemlerin alnmas salanacak, tbbf standardn ykseltilmesine nem verilecektir. Sanayi, ticaret, sendika ve tketici temsilcileri ile ekonomistlerden oluan bir ekonomik komisyonun kurulmas ynndeki btn abalar desteklenecektir. Bu komisyon, ekonomimizin ihtiyalarn dzenli aralklarla belirlemek ve ulusal dzeydeki deiimi salayabilmek iin gerekli olan plnlar gelitirmekle grevlendirilecektir. Bu komisyonun en nemli grevi, silh sanayimden bar sanayiine geii salayabilecek olan btn plnlan tartmak ve hazrlamaktr. Bu komisyonun btn raporlar, yaymlanmak ve geni kitlelerin dikkatine sunulmaldr. Benzer komisyonlar; d politika, kltr ve eitim alannda da kurulmaldr. Sz konusu komisyonlarn yeleri, lke nfusunun geni bir yelpazesini temsil etmeli, bilgi ve kiilikleri halk tarafndan genel kabul grm olmaldr. Konut, yol ve hastane yapm gibi temel ihtiyalar ve mzik, tiyatro, dans ve resim gibi kltrel etkinlikleri gerekletirebilmek iin, hkmetin byk yatrmlar yapmas gerekir. Amerika Birleik Devletlerinin zenginlii sayesinde, baz toplumsal deneyler balatlabilir rnein kamuya ait iletmelerde ynetime iilerin de katlmas bunlara bir rnek olabilir. Temel bir toplumsal neme sahip olan sanayi kollarnda

hkmet, rnek iletmeler kurmal, bunlarn zel sektrle rekabet etmesi ve zel sektrn kendi standartlarn bu seviyeye ykseltmesi salanmaldr. Bu etkinlikler nce radyo, televizyon ve sinema alannda gerekletirilmeli, istendiinde baka alanlarda da rnek iletmeler kurulmaldr. Byk iletmelerde ynetimlere iilerin katlmn salamak zere almalara balanmaldr. Karar organlarnda oylarn yzde yirmibei, ii ve memurlara ayrlm olmaldr. Bu ii ve memur temsilcileri, her iletmede serbest biimde seilmelidir. Sendikalarn nemi ve etkileri yalmzca cretler konusunda deil, alma artlar ve benzer

128

konularda da arttrlmaldr. Ayn zamanda sendikalarn iinde demokratikleme sreci srdrlmelidir. Ticar ve siyas propaganda ile reklmlarda hipnotize edici telkin yntemlerinin kullanlmamas iin aba harcanmaldr. Yukardaki hareket plnnn, Kuzey Amerika ve Avrupa'da-ki sanayi lkeleri iin geerli olduunun farkndayz. Bu program, dier btn lkeler iin kendi zel artlarna uygun biimde gelitirilmelidir. Ancak, retimin toplumsal kullanm iin olmas, etkili bir demokratik srecin hem siyasette, hem de sanayide kuvvetlendirilmesi gibi genel ilke ve kurallar, btn lkeler iin ayn derecede geerlidir. Her bir vatandaa sesleniyoruz. Herkesin kendi hayatyla, ocuklaryla ve btn insanlk ailesiyle ilgili sorumluluklarn artk stlenmesini istiyoruz. nsanolu, tarihte eine rastlanlmam bir karar aamasna gelmitir: Ya beynini ve becerilerini kullanp, kendisinin gerekletirebilecei bir dnya ve hatt bir
cennet (ya da en azndan insanlarn becerilerini tam olarak uy-gulayabildikleri, mutlu ve yaratc olabildikleri bir yer) yaratacak ya da nkleer bombalar veya can sknts ve boluk hissiyle kendisini yok edecektir. Gerekten de sosyalizmin dier parti programlarndan en byk fark, bir gre, bir fikre ve imdikinden daha iyi ve daha insan bir topluma ynelik bir ideale sahip olmasdr. Sosyalizm, kapitalizmin u ya da bu eksiini gidermeye veya onarmaya alan bir yaklam deildir. Sosyalizm, henz gereklememi olan bir idealin peindedir. Hedefi, mevcut sosyal gereklii aan ve gerekleme potansiyeline sahip olan bir toplumdur. Sosyalistler, byk bir vizyona sahiptirler. "Bizim arzu ettiimiz ve urunda mcadele verdiimiz ey budur" diyebilmektedirler. Bu vizyon, hayatn mutlak ve niha bir ekli deildir elbette. Ama yine de, imdikinden daha iyi ve daha insan bir hayat eklidir. Byle bir hayat, Bat ve Dou kltrlerinin en byk eserlerine esin kayna olan hmanizm ideallerinin gerekletirilmesidir. Pek ok kii, buna bir karlk olsun diye, insanlarn hayat tarzlarn deitirmek istemediklerini iddia edecektir. Biz sosyalistler ise, bu iddiann doru olmadn syleyeceiz. Tam aksine, insanlar, urunda mcadele edecekleri ve inanacaklar bir ideale ok derin bir zlem duymaktadrlar. nsanlarn btn canllklar, varlklarnn rutin ksmn aabilme ve henz varlmam bile olsa gerekletirilmesi mmkn olan vizyonlara ulaabilme gayretinde sakldr. nsanlar, aklc ve insan bir vizyon peinde koma imknndan yoksun brakldklarnda, hayattan duyduklar sknt ve boluk nedeniyle, diktatr ve demagoglarn akl d ve eytan vaadlerine boyun eebilmektedirler. nk bu trl toplumlarn en byk eksiklii, bireylere hibir ideal sunamamalardr. ada toplumlar, inansz ve grsz bi130 129

reyleri yelemektedirler. Tek hedefleri, ayn tipten ok sayda insan yaratmaktr. Biz sosyalistler ise, insanoluna byk bir inan ve gven duyduumuzu aklamaktan ve vizyonumuzun yeni ve insan bir toplum olduunu iln etmekten ekinmeyiz. Btn vatandalarn inanlarna, mitlerine ve hayallerine seslenerek, bu gelecee bak biimini bizimle paylamalar ve gerekletirilmesi ynnde aba gstermeleri arsnda bulunuyoruz. Sosyalizm sadece sosyo-ekonomik ve siyas bir program deildir. Ayn zamanda insan bir dzenlemedir. Amac, bir sanayi toplumunun iinde

bulunduu artlarda hmanizm ideallerini gerekletirebilmektir. Sosyalizm, radikal olmaldr. Radikal olmak ise, kklere inmek demektir ve bu kk, insann kendisidir.

Herkes in Garanti Edilmi Bir Gelirin Psikolojik Boyudan


133

Bu makalede, herkes iin garanti edilmi bir gelirin sadece psikolojik ynlerine, yani deerine, rizikolarna ve yol aaca muhtemel insan problemlere deinilecektir. Herkes iin garanti edilmi bir gelir yaklamn kabul etmek iin ne srlen en nemli neden, byle bir gelirin, bireyin zgrln arpc biimde ve nemli lde arttraca inancdr. nsanlk tarihi, gnmze dein insanlarn zgrce hareket etmelerine kar iki byk engel koymutur: Hkmdarlar tarafndan iddet ve gcn kullanlmas (zellikle de muhalifleri l-drebilme gleri) ve daha da nemlisi, alma artlarn ve iinde bulunduklar sosyal ortam kabul etmeyenleri alkla kar karya kalmalar. Sz konusu artlan kabul etmeyenler, karlarna herhangi baka bir g kmasa da, alktan lme tehlikesiyle yz yze kalmaktaydlar. Karanlk gemiinden gnmze (kapitalizme ve Sovyetler Birlii'ne) kadar insanlk tarihine damgasn vuran en nemli ilke yle zetlenebilir: "almayana ekmek yok." Bu byk tehdit, insanlar sadece kendilerinden beklenenleri yapmaya zorlamam, ayn zamanda baka herhangi bir biimde davranmaya kalkacak tarzda dnmelerini ve hissetmelerini de nlemitir. Tarihin, insanlar alk tehdidiyle hizaya getirmi olmas, son tahlilde, insanlarn daima belirli ekonomik ve psikolojik sknt ve ktlklar iinde yaamalarndan kaynaklanmtr (baz ilkel topluluklar bunun dndadr). rnein herkesin ihtiyalarn tatmin edecek miktarda malzeme ve mal hibir zaman var olmamtr. Genellikle kk bir grup "ynetici", cannn ektii her134

eye sahip olabilme zgrln elde etmi, dierlerine ise, bu ayrcaln Tanr vergisi veya doal olduu sylenegelmitir. Burada nemli olan nokta udur: Ayrcaln kkeninde "yneticilerin" agzll deil, madd retimin dk dzeyi yatmaktadr. Her eyin ekonomik adan bollat bir dnemde gerekletirilmesi pekl mmkn olan "herkes iin garanti edilmi bir gelir" yaklam, insanlar tarihte ilk kez alk tehdidinden uzak-latrabilecektir. Bylece insanlar, gerekten zgr ve herhangi bir ekonomik tehditten bamsz olabileceklerdir. Bu durumda insanlar, a kalmamak iin bir ii kabul etmek zorunda kalmayacaklar, becerikli ve azimli bir kadn veya erkek, yeni beceriler kazanarak, kendisini istedii herhangi bir ie hazrlayabile-ektir. Byle bir durumda evli bir kadnn kocasndan ya da bir gencin evden ayrlmas daha sorunsuz olabilecektir. nsanlar alk korkusu duymadklar iin, korkak olmayacaklardr. (Tabii bunun geerli olabilmesi iin, insanlarn zgrce dnebilmelerini, konuabilmelerini ve hareket edebilmelerini engelleyen siyas bir tehdit veya engel bulunmamaldr.) Herkese garanti edilmi bir gelir, zgrlk kavramn bo bir slogan olmaktan karp, bir gerek yapabilir ve Bat'nn din ve hmanist geleneinin nemli temel talarndan biri olan: "Ayrm yaplmadan, herkesin yaamaya hakk vardr!" ilkesinin gereklemesine de imkn verebilir. Bu, yaama, beslenme, barnma, tbb bakm ve eitim hakk olmazsa olmaz bir insan hakkdr ve hibir hl ve art altnda (toplumsal adan "yararl" olduu iddia edilen durumlarda bile) snrlandrlamaz. Sknt ve ktlk psikolojisine gei, insanlk geliiminin en nemli admlarndan birini oluturmaktadr. Zira sknt ve ktlk psikolojisi; korku, kskanlk ve bencillik yaratmaktadr (bu durum, dnyadaki btn ifti topluluklarnda rahatlkla grlebilmektedir). Bolluk psikolojisi ise; balatma yetenei, yaama sevgisi ve dayanma dourur. Gerek u ki, sanayilemi lkeler ekonomik bolluun egemen olduu yeni bir dneme girerken bile, dnyadaki insanlarn ou, halen sknt ve ktln hakim olduu
135

ekonomik gereklerle boumaktadrlar. Bu psikolojik durum nedeniyle pek ok insan, herkes iin garanti edilmi bir gelir yaklamnn ierdii yeni fikirleri dahi anlayamaz haldedir. nk geleneksel fikirler, genellikle, toplumsal varoluun bir nceki biimleri tarafndan belirlenmekte ve kstlanmaktadrlar. Herkes iin ok az bir alma sresiyle birletirilen garanti edilmi bir gelirin baka bir etkisi de, insan varlnn manev ve din sorunlarnn rahatlkla ele alnabilme imknnn domas eklinde zetlenebilir. imdiye kadar insanlar, "hayatn anlam nedir?" veya "neye inanyorum?" ya da "inandm deerler nelerdir?" yahut "ben kimim?" gibisinden sorunlarla cidd biimde ilgilenememilerdir. nk zamanlarnn ounu almakla geirmiler, bo zamanlarnda ise, bu konu hakknda dnmek iin ok yorgun dmlerdir. Fakat insanlar, bundan byle, zamanlarnn ounu almak iin harcamadklar takdirde, ya bu konulan cidd bir biimde ele alma zgrlne kavuacaklar ya da dorudan veya dolayl oluan can sknts nedeniyle daha ok canlan sklr olacaktr. Bu sylenenlerden, ekonomik bolluun ve alk tehdidinden kurtuluun, toplumu, insan ncesi bir seviyeden gerek bir insan seviyeye ykseltecei sonucu kmaktadr. Ancak bu yaklam biraz dengeleyebilmek iin, herkese garanti edilmi bir gelir nerisiyle ilgili baz eletiriler yapmak veya baz sorular sormak gerekmektedir. Akla gelen ilk ve en nemli soru, herkese belirli bir geliri garanti etmenin, insanlann alma arzulann knp krmayacadr.
136

Nfusun giderek artan bir blm iin zaten hibir i bulunmad gereini gz ard edecek olursak ve bu isiz nfus iin alma arzusuyla ilgili sorunun geersiz olduunu grmezlikten gelirsek, herkese belirli bir geliri garanti etmenin, gerekten de insanlarda alma arzusunu kreltebilecei kabul edilmelidir. Ancak ben, maddi teviklerin, insanlan altrmak ve aba gstermek iin kullanlabilecek tek ara olduuna inanmyorum. almak konusunda baka tevikler de bulunmaldr: Gurur, sosyal kabul grme, almaktan alman haz gibi rnekleri oaltmak pekl mmkndr. Bu konudaki en arpc meslekler bilim adaml, sanatlk ve benzerleridir. Bu insanlann olaanst yetenek ve becerileri, hibir parasal kazanla ilikili deildir. Burada, pek ok etkenin bir kanm sz konusudur. En bata da, yaplan ie kar duyulan ilgi, sonra elde edilen basanlardan duyulan gurur veya nl olma arzusu gelmektedir. Ancak bu rnek ok arpc bile olsa, bizim iin yeterince inandnc deildir. Zira bu trl insanlann olaanst abalar gsterebilmelerinin nedeni olarak, vasattan stn olan yetenek ve becerileri de gsterilebilir. Bu nedenle de, bilim adam ve sanatlar, ortalama bir insann taknaca tavrlar iin geerli birer rnek tekil edemezler. Ancak byle byk yeteneklere sahip olmayan insanlann hangi tevikleri gz nnde bulundurarak altklarn incelediimizde, sz konusu eletirinin pek de hakl olmad grlecektir. rnein amatrce yrtlen sportif faaliyetler ve hobiler iin hi kimse maddi bir karlk almamaktadr, ama yine de insanlar bu konularda byk bir gayret ve aba gstermektedirler. almak konusunda, dahil olunan alma srecine duyulan ilginin nasl bir tevik yarattn profesr Mayo, Western Electric Company iin yapt Chicago Havvthorne almala-r'nda gsterebilmitir. Tecrbesiz kadn iilerin verimlilik deneyleri kapsamna alnmasnn ardndan, bu iilerin yaptklar ilere ilgi duymalar ve aktif bir biimde retim srecine katlmalar salanmtr. Bunun zerine, retimde verimlilik artm ve hatta iilerin bedensel salklarnda nemli iyilemeler gzlenmitir. Toplum biimlerinin baz eski tiplerini gz nne getirdiimizde, sz konusu sorun daha da netlemektedir. Prusya memurlarnn yksek verimlilikleri ve yolsuzluklara bulamama gibi nitelikleri nldr. Oysa bu memurlarn aldklar maalar olduka dkt. te burada; gurur, ballk, grev ak gibi etkenler, verimli bir almaya neden olabilmitir. Sanayi ncesi toplumlar (rnein, Ortaa Avrupas veya yzylmzn banda Latin Amerika'da grlen yar feodal topluluklar gibi) incelediimizde, ok baka bir etkenle daha karlarz. Byle bir toplumda, sz gelimi bir marangoz, geleneksel hayat standardn karlayacak kadar alr. htiya duyduundan fazlasn kazanmak iin herhangi bir aba gstermez ve bu nedenle de gelen ileri geri evirir. kinci olarak belirtilmesi gereken konu, insanlann doalar gerei tembel olmadklar, tam tersine, faaliyetsizlik neticesinde hastalandklardr. Belki insanlar bir veya iki ay iin
137

almamay yeleyeceklerdir. Ama daha sonra insanlarn ou, karlnda tek bir kuru kazanmasalar bile, i iin yalvaracak hale gelirler. ocuk geliimi ve akl hastalklar alannda yaplan aratrmalar, bizlere bu konuda bol malzeme sunmaktadr. Gerekli olan, sistematik bir incelemedir. Bylece eldeki bilgiler organize edilecek ve "hastalk olarak tembellik" konusu daha net olarak aratnlabilecektir. Eer para, insanlar almak iin tevik eden ana e deilse, almann kendisi, teknik ve sosyal ieriiyle yeterli bir tevik salayabilir. Bylece faal olmama durumunun neden olduu rahatszlklarda ortadan kalkar. ada ve yabanclam bir insan, derin (ve ou kez de bilindnda kalan) bircan skntsyO halde garanti edilmi bir gelir uygulamasna geebilmek iin neler yaplmaldr? Genel olarak sylersek, sistemimizi deitirerek en ok tketim ilkesinden, en uygun tketim ilkesine geii salamalyz. Bunun getirecei sonular yle sralanabilir: Sanayi alannda byk bir deiim olacaktr. Bu deiim, bireysel tketim mallarn olduu kadar okullar, tiyatrolar, ktphaneler, parklar, hastaneler, toplu tama, konutlar gibi kamu yarar iin retilen mallar da kapsayacaktr. Baka bir deyile, bireyin i retkenliini ve etkinliini da vurabilecek ve gelitirebilecek her eyin retimine arlk verilecektir. Tketme delisi insann agzllnn, "yedii" (bedenine ve benliine katt) eyaya ynelik olduu ispatlanmtr. Bireyin hayattan zevk almasn salayan bedelsiz kamu hizmetlerinden yararlanmak ise, hibir agzlle yol amamaktadr. En ok tketimden en uygun tketime olan bylesi bir gei, retim kalplarnda nemli deiiklikler yaplmasn gerektirecektir. te yandan reklmlarn itah kabartan ve beyinleri ykayan tekniklerinde de nemli bir deiime gidilecektir. Ayn zamanda bu gei, kkl bir kltrel deiimi de gerekli klacaktr. Hayat, retkenlik ve bireysellik gibi hmanist deerlerde yeni bir rnesans yaanacak, "rgtlenmi insanlann" ve "ynlendirilmi karnca srlerinin" gdk maddiyatlna bir son verilecektir. Bu deerlendirmeler bizi, ele alnmas gereken baka bir konuya gtrmektedir: Akla uygun olan ve olmayan ya da iyi ve kt ihtiyalar arasndaki fark ortaya karabilecek objektif kstaslar var mdr? Sbjektif olarak hissedilen btn ihtiyalar ayn deerde midir? (Burada "iyi"den kast, insanlann canlln, uyankln, retkenliini ve duygusalln arttran ihtiyalardr; "kt" ise, sz konusu insani nitelikleri zayflatan ve hatta fel eden ihtiyalardr.) Uyuturucu bamll, an beslenme, 141 alkolizm gibi konularda hepimizin iyi ve kt arasnda bir ayrma gittii biliniyor. Bunun gibi dier sorunlar da incelenerek baz pratik yaklamlara vanlabilir: Bir birey iin asgar lde kabul edilebilen ihtiyalar nelerdir? (rnein herkes iin en az bir oda, belirli sayda giysi, belirli bir miktarda kalori, radyo, kitap, vs. veya u kadar deerde kltrel tketim eyas gibi.) Amerika Birleik Devletleri gibi gnmzde nispeten bolluk iinde bulunan bir toplumda, kabul edilebilir asgar bir hayat standardnn ne kadara ml olacan ve azam tketimin snrlarnn nerede bulunacan hesaplamak kolaydr. Belirli bir eii aan tketim iin, katlanarak artan vergi alnabilir. Bana gre nemli olan bir baka konu da, gecekondulama ve benzeri artlarn mutlaka nlenmesidir. Btn
140

bunlarn anlam, herkese garanti edilmi bir gelir yaklamnn, en ok tketimden en uygun tketime doru dntrme projesiyle e anlaml olduu ve bireysel ihtiya iin retme alkanlndan vazgeilip, kamu yararna retim yaplmas gerekliliidir. Herkese garanti edilmi gelir yaklamna baka bir gr daha ekleyerek incelememizi srdrmenin yararl olacan dnyorum: Bu ikinci yaklam, belirli metlarda tketimin serbest olmasdr. Bu tr metlara verilebilecek bir rnek ekmek, st veya sebzedir. Bir an iin herkesin istedii zaman bir frna gidip, istedii kadar ekmek almakta zgr olduunu farz edelim (devlet, retilen her bir ekmein cretini frna dyor olsun). Daha nce de deinildii gibi, bata agzl insanlar, ihtiya duyduklarndan ok daha fazlasn alacaklar, ama ksa bir sre sonra sz konusu "agzl tketim" dengelenecek ve insanlar, gerekten ihtiya duyduklar kadar ekmek alacaklardr. Benim grme gre byle bir serbest tketim, insan hayatna yeni bir boyut kazandracaktr (bunu, baz ilkel topluluklarda grlen, ama daha st seviyede gerekleen bir tketim alkanl ek142

linde deerlendirmezsek). Bylece insanlar, "almayana ekmek yok" tehdidinden kurtulacaklardr. Bu trl bir serbest tketime gidilmesi bile, zgrlk alannda yepyeni bir tecrbenin yaanmasna imkn tanyacaktr. Ekonomist olmayanlarn da onaylayaca gibi devlet, herkese cretsiz ekmek databilecek kapasiteye pekl sahiptir ve ortaya kan bu maliyet, uygun bir vergi ile karlanabilir niteliktedir. Bu konuda belki ileriye doru bir adm daha atmak mmkndr. Ekmek, st, sebze ve meyve gibi asgari gda ihtiyacnn cretsiz olarak karlanabildiini dnrsek, giysilerin de cretsiz sunulmas (bu yle bir sistem olabilir ki, herkese cretsiz olarak rnein bir takm elbise, gmlek, alt ift orap, vs. temin edilebilir) ve toplu tamann cretsiz olmas iten bile deildir. Bunu yapabilmek iin toplu tama sistemi kapsaml biimde geniletilmeli, zel aralarn fiyatlar ise ykseltilmelidir. Belki konut ihtiyac da ayn ekilde cretsiz olarak karlanabilir. rnein byk toplu konut projeleri yrtlebilir, buralarda genler iin geni uyuma meknlar kurulabilir, yetikinlere veya evlilere de kk bir oda verilebilir. Tm bunlar iin kimsenin tek bir kuru para demesi de gerekmez. Bunlardan hareketle, herkese garanti edilmi gelir yaklamnn douraca sorunlarn zm iin parasal demeler yerine, btn ihtiyalarn asgari dzeyde karland bir sistemin kurulabilecei sonucuna varlabilir. Sz konusu asgari ihtiyalar karlayan mal ve hizmetlerin retimi, herkese garanti edilmi bir gelir yaklamnda olduu gibi, retim srecinin devam etmesini salayacaktr. Bu yaklamn ok daha kkten (radikal) bir etki tad ve teki yazarlarn nerileriyle karlatrldnda, kabul edilmesinin daha zor olduu iddia edilebilir. Belki de bu iddia dorudur. Ama unutulmamas gerekir ki, sz konusu cretsiz asgari hizmetler yaklamnn teorik olarak mevcut sistem iinde uygulan- 143 mas mmkn gibi gzkmektedir. te yandan herkese garanti edilmi bir gelir yaklam, pek ok kii tarafndan kabul edilmeyecektir. nk burada nemli olan bunun yaplabilirlii deil, "almayana ekmek yok" ilkesini ortadan kaldrma giriimlerine kar duyulan psikolojik direntir. Geriye incelenecek feiser, siyasf ve psikolojik bir sorun daha kalyor: zgrlk. Bat'nn zgrlkten anlad ey, genel olarak zel mlkiyet ve bunun bakasnn zgrl ile insanlarn dier meru karlarn zedelenmedii srece, bu zel mlkiyeti kullanabilme serbestliidir. zgrln bu tr Batl sanayi toplumlarnda zaten vergiler araclyla snrlandrlmtr. Zira vergilendirme, bir tr mlkszletirmedir. Devletin ayrca tarm, ticaret ve sanayi alannda yapt mdahalelerle bu zgrlk iyice kstlanmtr. Ayn zamanda retim aralar zerindeki zel mlkiyet, dev iletmelerin temsil ettii yan kamusal bir mlkiyet haline dnmektedir. Bu durumda herkese garanti edilmi gelir yaklam, daha ok bir devlet mdahalesi anlamna gelecektir. Ancak gnmzde ortalama bir birey iin zgrlk kavramnn mlk (sermaye) edinme ve kullanma zgrlyle kstl bulunmad, daha ok

bireyin istedii her eyi tketebilmek imknna sahip olmas durumuyla e tutulduu da unutulmamaldr. Gnmzde pek ok kii, snrsz tketimin kstland durumlar, kendi zgrlklerinin snrlanmas olarak grmektedir. Halbuki ancak en tepelerde bulunanlarn istediklerini kolayca seebilme zgrlne sahip olduu gzden kamaktadr. Ayn mallarn deiik markalar altnda sunulmas ve bu markalar arasndaki rekabet, te yandan piyasada pek ok maln bulunmas, bir tr kiisel zgrlk hayalini yaratmaktadr. Gerekte bireyler, kendi z istekleri yerine,

koullandrldktan eyleri arzu etmektedirler. Bu adan, zgrlk kavramyla ilgili yeni bir yaklama ihtiya vardr. Ancak "tketen in144

san"n retken ve etkin bir insan haline dntrlmesiyle insanlk, zgrl, pek ok tketim mal arasnda snrsz bir seim yapma hakk olarak deil, gerek bir bamszlk eklinde yaayacaktr. Herkese garanti edilmi bir gelir yaklam, ancak aadaki gelimeler saland takdirde tam anlamyla etkili olabilecektir: 3. Tketim alkanlklarnda deiim; "tketen insan"n retken ve aktif bir insana dntrlmesi (Spinoza'nn kulland anlamda). 4. Hmanizm ad altnda yeni bir manev yaklamn yaratlmas (dini veya din d ekilleriyle birlikte). 3) Bir "gerek demokratik yntemler" rnesansnn yaanmas (rnein yz binlerce alma grubunun ald kararlan toplayan ve birletiren yeni bir Alt Meclis'in kurulmas, herhan, gi bir iletmede alan herkesin iletme ynetimine fiilen katlmas gibi.) 4) Herkese bakan ve onlan besleyen devletin bir tr ana Tanna haline gelmesi ve diktatrce niteliklere kavumas tehlikesini savuturmak iin, demokratik sre, sosyal aktivitenin btn alanlannda kkl bir biimde geniletilmelidir. (Gerek u ki, gnmzde devletler, yukanda aktanlan faydal gelimelerin hi birisini sunmadklan halde ok byk bir gce sahiptirler.) Sonu olarak, herkese garanti edilen bir geliri salayabilmek iin, ekonomik aratrmalann yannda psikolojik, felsef, din ve eitimle ilgili pek ok baka aratrma ve incelemelere gerek duyulacaktr. Benim grmce, garanti edilmi bir gelir yaklamnn baanyla uygulanabilmesi iin, dier alanlarda da deiimlere gidilmesi gerekir. Toplam kaynaklarmzn yzde onunu ekonomik adan faydasz ve tehlikeli silhlara harcamaya devam ettiimiz srece, garanti edilmi bir gelir gr hibir zaman baarya ulaamayaca unutulmaz. Az gelimi lkelere sistemli bir yardm sunmadmz srece de, bu alanda bir baar salanamayacaktr. Bu gibi konularda bir deiim salanmad takdirde, gelecekle ilgili hibir pln tutmayacaktr. nk o zaman, gelecek diye bir ey olmayacaktr.
145

VIII Bansn Teknii ve Stratejisi


149

Dnyada, ban kadar hakknda ok konuulan, yalan sylenen veya tartlan bir baka konu yoktur. Konuyu kuramsal temelde ele almaya niyetli olan btn aratrmalar, bu tespitten yola kmaldr. Bu adan bu konferanslar dzenleyenlere, "ban" hakknda klielerden annm, tabulardan korkmadan ve aka konuma frsat verdikleri iin

teekkrlerimi sunmak istiyorum. (*) lk nce, bansn kuram hakknda konumak istiyorum. Burada akla gelen ilk soru yle zetlenebilir: Bar nedir? Bilindii gibi "bar" kavram, iki anlamda kullanlmaktadr. Bunlardan birincisi, bir sava durumunun olmamas veya belirli hedeflere ulalmas srasnda iddetin kullanlmamasdr. Ben buna, "barn olumsuz tanm" diyorum. Bansn ikinci anlam ise, olumlu olandr. Buna gre ban, btn insanlann kardee bir uyum iinde bulunmasdr. Burada, bansn ikinci tanmyla ilgili birka sz sylemek istiyorum. Barn bu anlamda kullanlmasna, tarihte belki de ilk kez "peygamberler dnemi"nde rastlyoruz. Bu anlaya gre insanlar, kendi aralannda ve aym zamanda (buras ok nemli) tabiatla byk bir uyum iinde yaamaldrlar. Bu adan bar, yalnzca saldrmamak veya iddet kullanmamak anlamnda ele alnmaz, ayn anda korku duymamak olarak da grlr. Byle

bir bar, insanln en ileri gelimilik dzeyini temsil edecektir: nsanlar, akl glerini tam olarak da vuracaklar ve byk bir sevgi iinde yaayacaklardr. Tevrat'ta "bar" kelimesinin karl olarak bran dilinde kullanlan "alom" kelimesi, bunu ok gzel bir biimde yanstmaktadr: Zira alom; btnlk, uyum ve eksii olmamak demektir. (Arapa'dan gelen ve Trke'de de kullanlan "selm" kelimesi, alom'la ayn etimolojik kk paylamaktadr ve bu yzden de benzer bir anlam iermektedir. ev.) Pek ok insan, byle bir bar yaklamnn gerekten mmkn olabileceine hlen inanmaktadr. Fakat yine pek ok insan, byle bir bar fikrine "topya" deyip gemektedir. Aslnda nemli olan, "topya"dan ne anlalddr. Bir kimseye "top-yac", bir fikre de "topya" demek ok kolaydr. rnein kimileri, "henz olmam bir ey olamaz" eklindeki dnya grn paylatklar iin, kendilerine "gereki" yaktrmasn uygun grmektedirler. Ama byle bir hayat grnn ne kadar yanl olduunu tarih defalarca ispat etmitir. Belki yle de denebilir: Bir benzetme yapacak olursak, insanlarn ou, ocuun dnyaya geleceine hamileliin birinci aynda deil de, ancak dokuzuncu aynda inanmaktadrlar. Bu tr bir gerekilie ben, "dokuzuncu ay gerekilii" (*) diyorum. Esasen "akla uygun" bir topya ile "akla aykr" bir topyann neler olduuna karar verebilmek iin Hegel'in gelitirmi olduu "gerekleebilirlik ihtimali" yaklamna dayanan bir analize bavurmak gerekir. Olumlu bar kavram, pek tabi ki, peygamberler ayla snrl kalmamtr. Sz gelimi, Hristiyan tarihi iinde ve zellik (*) "Dokuzuncu ay gerekilii" ayn zamanda, Amerika'daki bir tarikatn adn hatrlatyor: Erich Fromm burada mizah tad da veren bir benzetme yapyor. (ev.) 151

(*) Bu konferanslar: "Barn Kuram ve Stratejisi. deoloji ve G Politikasnn tesindeki Bir Dnyada Bar Modeli" ad altnda, 1968 ylnda, Oskar Schatz tarafndan Avusturya'da dzenlenmi, Fromm da bu konferansa katlmtr. Fromm'un ve teki katlmclarn konumalan, Schatz tarafndan 1970 ylnda yaymlanmtr. (ev.) 150

le de devrimci Hristiyan tarikatlar ve hareketleriyle yeni bir ivme kazanm, daha sonra Kari Marks'n kuramlar kapsamnda dnyasal planla kstl bir ekle kavumutur. Burada Marx'n kuramndan sz ettiimi, bar dnda her eyin peinde koan insanlar tarafndan "Marksizm" denilen ucubeye deinmediimi nemle belirtmek isterim. Barn olumsuz tanm ise, en yaygn olan yaklamdr. Gnmzde bar denildiinde, btn insanlarn uyumlu bir dayanma iinde olmasndan veya insanlarn ruhsal adan tam olarak gelimesinden deil, sava durumunun olmamasndan bahsedilmektedir. Byle bir bar yaklamna varan yollardan pek ou, zaten eitli dnemlerde gsterilmitir. Bu konuda devletler ustu bir otoriteye sahip olan siyas bir konumdan sz edilmekte, bu otoritenin sahip olduu g ve imknlar sayesinde hibir lkenin bir sava balatamayacana inanlmaktadr Bu grler, Dante'nin evrensel devletinde olduu kadar, Birlemi Milletler veya Dnya Hkmeti ideallerinde de gizli olan bir inantr. Ote yandan bu trl bir bar salamann bir de ekonomik bir yolu bulunmaktadr: rnein barn temeli olarak serbest ticareti grenler olduu kadar, Fichte'nin ortaya att tmyle iine kapal devlet sistemlerini nerenler de bulunmaktadr. Bar salayacak bir dier yol ise, siyasdir: Wilson'un iddia ettii glbi savan, demokrasiyi gvence altna alacan syleyenler veya Sovyet tipi bir sosyalizmin dnya barn salayacan ortaya atanlar olmutur. Asker adan bakldnda gnmzde yaanan "dehet dengesi" (nkleer eitlik durumu) daha eski dnemlere ait "g dengesi" yaklamnn devam olarak grlebilir. Bu yaklamlarn temelinde, insanlarn akla uygun biimde

davrandklar ve kendi karlarna ters dt srece iddete bavurmayacaklar gr yatmaktadr. 18. yzyldaki benzerleri gibi, nkleer bir sava durumu karsnda Ame152

rika ve Sovyetler Birlii'nin nasl davranacan belirleyebilmek iin sava oyunlar dzenleyenler de vardr. Ne gariptir ki, bu grlerin sahipleri, barla ilgili hesaplamalarnda, her iki tarafn da ayn lde aklc davranacaklarn kabul etmektedirler. Peki, olumsuz bir barla ilgili sz konusu garantiler veya artlar u ana kadar baarl olmu mudur? Bizce, hayr. Zira nkleer bir sava ihtimali ortaya knca, hesaplamalarda yepyeni bir durumla kar karya gelinmitir. Tarihte ilk kez iddet, btn akla uygunluunu kaybetmitir. Burada "akla uygunluu", belirli amalara ulamak iin belli aralar kullanmak olarak alglyorum. Tarihte ilk kez, belirli amalar iin yrtlen ve kazanlan bir sava bile, bu amalan salayamayacaktr. nk byle bir sava, kazanan

ve kaybeden tm taraflarn yok olmasna neden olacaktr. Ama yine de bu konuda pek ok uzman, u inanlmaz grleri ileri srmektedirler: "Gerekte Amerika'da ilk birka gn zarfnda yalnzca 100 milyon insan lecek, birka yl iinde de ekonomimiz yine eskisi kadar canl olacaktr. Bu nedenle iddet, rasyonelliini kaybetmitir." Bence byle dnen insanlar da "dokuzuncu ay gerekleri" snfna girmektedirler. Unuttuklar ey, burada 80 veya 120 milyon insann yok edilmesinin sz konusu olmaddr. Burada asl olan, bir toplumun sosyal, ahlk ve insan yapsnn tmden ortadan kaldrlmasdr. "En iyi artlar altnda" gerekleen byle bir durum karsnda nasl bir barbarln veya lgnln ortaya kacan kimse nceden talimin edemez. Belki de son yirmi yl zarfndaki dehet dengesinden rendiklerimiz, yalnzca bununla snrl kalmtr. Burada "belki" diyorum, nk belli bir sre sonra nkleer savan "intihar" anlamna geleceini grmenin, insanlar frenleyen aklc bir etken olabileceini dnyorum. Ama bu durum, byle srp gidemez. Mesel, Kba Bunalm srasnda, her iki tarafta yaplan akla uygun deerlendirmelerin nkleer bir felketi nledii dorudur. Ama sz konusu on gnlk kriz srecini yakndan inceleyen herkes, daha baka sonulann da pekl ortaya kabileceini iddia edebilir (ayn durum, kriz sresince Sovyetler'in ald kararlar iin de geerlidir). Gerekten de Kba Bunalm sresince, mutlak bir felketin eiinden dnlmtr. Silhlanma yar ne kadar uzarsa, silhlar alannda teknolojik bir stnlk kazanma ihtimali ne kadar artarsa, teki tarafn saldrsndan duyulan korku ne kadar byrse, nkleer bir savan akla aykrlnn, toplumsal veya ruhsal akl dlk-lara kar mutlak bir koruma etmeni oluturmas, durumu elbette bir gn geerliliini yitirecektir. Bar iin mcadele verenlerin, iddetin rasyonellii (nkleer iddet dahil) hakknda yanl izlenimlere kaplmamalan gerekir. Bazen Gandhi rnei kullanlarak, en byk gcn bile pasif bir direnii kramadndan sz edilmektedir. Bence Hindistan' Japonlar igal etmi olsayd, Gandhi'nin kampanyas ngiliz igali srasnda yrtlenden baka olurdu. nsanlk tarihinin ok byk bir blm, gereklemi veya tehdit eklindeki bir iddet zerine kuruludur ve byle olmaya da devam etmektedir. Ama burada gzden kamamas gereken e, iddet kavramnn neredeyse her istediini yaptrabilmesidir. Ancak baz insanlar, istedii gibi ynlendirememekte, bu insanlarn ruhsal yaplarn veya inanlarn deitirememektedir. iddetin btn insanlar istedii gibi ynlendirebilmesi iin, baz ok olumsuz yan etkileri gze almas gerekmektedir: Bu yan etkiler: Akln kaybolmas, hayal gcnn ve canlln felce uramas ve hatt insanlardaki btn yaratc glerin yok edilmesi eklinde zetlenebilir. te yandan iddeti uygulayanlarn ou, bu tr olumsuz etkilerin olmas veya olmamas zerine pek de akl yormazlar. Ancak tarih sre iinde bu gibi yan etkiler ok nemli sonulara yol amlardr. Gnmzde yaanan sava tehlikesi konusuna geri dnecek olursak: Nkleer bir sava ile ilgili u andaki durumu, bir satran oyuncusunun haline benzetebiliriz. Oyuncu, birka hamle sonra kesinlikle mat edilecektir. Ama oyunu berabere bitirmek iin hl kk bir ans daha bulunmaktadr. Barm stratejisi hakknda konuurken bu konuya geri dneceim. u anda ilgimizin odan barm kuram oluturduuna gre, byle bir kuram gelitirebilmek iin yeni bir insanlk, yeni bir toplum ve yeni bir insan-toplum etkileimleri kuramnn ortaya konulmas gerektii dnlebilir. Bu, dinamik bir kuram olmal ve insan ile toplum iindeki, grnenler kadar, henz da vurulmam btn kuvvetleri de kapsayan bir yap kazanmaldr. nsanlk kuramyla ilgili olarak, insanlarda saldrganln oynad role deinmek istiyorum. ou kez, savalarn nlenemez olduunu ispatlayabilmek iin, insanlardaki bu saldrganlk sebep olarak gsterilmektedir. Bu konu zerinde son yllarda derinlemesine almalarda bulunduum iin, burada biraz daha ayrntl bir aklama yapma gereini duyuyorum. lkin unu sylemem gerekiyor: Literatrde "saldrganlk", "ykclk" veya "dmanlk" gibi kavramlar ylesine karmakark bir ekilde kullanlyor ki, bu konular hakknda ortaya atlan iddia veya kuramlarn bir ou, bu yzden anlamlarn kaybediyorlar. Nitekim, bir ey isteyen ve bu yzden barp-aran bir ocuun saldrganln veya bir ama peinde koan bir insann "saldrganln", bir eyi krmay veya birisine zdrap ektirmeyi isteyen bir insann ykclndan ayrmadka, doru drst hibir kurama varlamayacaktr. nk burada sz konusu olan fenomenler, birbirinden olduka farkldr ve baz
153

durumlarda biribirine tmyle terstir. Bu nedenle de, ayn sebepler kaynak gsterilerek aklanamazlar. imdi size saldrganln ierdii baz temel kavramlardan sz etmek istiyorum. Bu kavramlar birbirinden ayrt etmek, olduka yararl sonular getirecektir. lk nce, saldrganln psikolojik olmayan bir trnn varolduunu belirtmeliyim. Byle bir saldrganlk, belirli bir davrann neden olduu saldrganlktr. Baz insanlar, ilerinde herhangi bir "yok etme drts" olmad veya yok etmeyle ilgili belirli bir psikolojik ilgileri bulunmad halde, baz eyleri yok edebilmektedirler. Bu gibi durumlarda byle kiiler, yalnzca yukardan gelen emirlere uyarak yok ederler. Bu srada takndklar tavr, ayn emrin tersiyle, yani bir eyi yaratma davranyla ayndr. Bu tip saldrganla ben "organizasyon saldrganl" diyorum. Byle bir saldrganlk rnei gsteren insanlar, emirlere uyduklar iin yok etmektedirler. Onlar emrin iermedii hibir eye dokunmazlar. Baz eyleri yok eden bu trl bir insan, gerekli emir geldii takdirde, yine ayn ruh haliyle baz eylerin yaratlmasnda da etkin bir rol alabilmektedir. Ancak burada, psikolojik bir olguyu ele almak gerekir: Yok etme srasnda kiinin bu olaya kar bir tepki gsterip, gstermedii incelenmelidir. Ancak bu, konumuzla ilgisi olmayan baka bir sorundur. Ksacas, bu saldrganlk trne giren insanlarda aslnda bir yok etme arzusu bulunmaz. Tartmalar srasnda nmze ska kan ve Konrad Lorenz ile baka aratrmaclarn almalaryla son yllarda hakknda oka konuulup, yazlan bir baka konu, insanda temel bir ykclk drtsnn olup, olmaddr. Bu yaklama gre, insanlarn iinde belirli bir ykc drtnn veya "doutan" varolan bir igdnn bulunup, bulunmad tartlmakta ve bunun cinsellik drtsyle bir benzerlii olup-olmad aratrlmaktadr. Bence burada nemli olan, sz konusu drt kavramnn bir tanmn vermektir. Buradaki drt, kendiliinden ortaya kan ve bir eylerin krlp, yok edilmesi ynnde gelien bir tahrik niteliindedir. nsann iinden kaynaklanan bu tahrik, kontrol edilmeye allsa bile, sonunda bir patlamaya yol aar. Byle bir kurama gre insanlar, kendi ykc drtlerini tatmin etmeye izin veren nesneleri arayp bulmak zorundadrlar. Nitekim buna benzer bir rnek, cinsellik alannda bulunmaktadr. Burada da insanlar, kendi saldrgan cinsel drtlerini tatmine izin veren insanlar ve hedefleri aramaktadrlar. Konrad Lo-renz'in ortaya att kuram, aa yukar byledir. Bu kuram, Lo-renz'in gelitirmi olduu baz baka kuramlarla elimektedir. Fakat bu elikiyi gstermek, karmak bir incelemeyi gerektirdiinden, burada onlardan sz etmeyeceim. Freud'un "lm drts" dedii gdye benzeyen baz elerin insanda var olduuna deinmek yeterli olacaktr sanrm. Ancak Freud'un esas drt kuram ile yaama ve lm igds kuram arasnda ylesine byk kartlklar vardr ki, her iki kuram da dikkatlice gzden geirmeden, Freudiyen bir saldrganlk ve ykclk kuram gelitirmek mmkn olmayacaktr. Bir keresinde Lorenz olduka basit kelimeler kullanarak yle demiti: "Saldrganlk, kart eilimler ya da birbirine dman siyasf partiler varolduu iin domam, ykclk varolduu iin ortaya kmtr. nsanlar, kendi ilerinde bulunan ve ara sra iyice kendini belirginle-tiren ykclk eilimini tatmin edecek ortamlar bulmay beklerler." Bence, cinsellikteki drtye benzeyen bir ykclk drtsnn insandaki varln iddia eden kuramlar kabul etmek mmkn deildir. Burada bu grm ispat edecek zamanm yok. Ancak son yllarda yaplan baz nrofizyolojik aratrmalar, bu konuda phelenmekte hakl olduumu gsteriyor. Burada sadece bir tek nrofizyoloun almasndan sz edeceim. Ksa bir sre nce vefat eden ve alannn en byklerinden birisi olan Hernandez P6on, pek ok baka mekanizmada olduu gibi, saldrganlk konusunda, da insanda bir tahrik eden ve bir de yattran merkezin bulunduunu gsterebilmitir. Bunun anlam, 157 Freud veya Lorenz'in iddia ettii ve hidrolik modeldekine benzeyen, kendiliinden ortaya kan ve yava yava byyen bir tahrik durumunun sz konusu olmaddr. Eldeki antropolojik ve psikolojik malzemeden yararlanarak, ykclk derecesinin insandan insana deitiini ispatlamak mmkndr. Bu adan baknca, btn insanlarda doutan varolan genel bir ykclk drtsn kabul etmek imknsza yakn grnmektedir. Freud'un lm drtsyle ilgili olarak unlar dikkate alnmaldr: Freud'a gre lm drts, yalnzca insanlarda deil, ayn zamanda hayvanlarda da bulunur. nk bu drt, biyolojik kaynakldr ve bu yzden btn canllarda
156 155

varolmaldr. Ancak, hayvanlar hakknda elimizde bulunan hibir malzeme, gzlenebilen davranlar daha lml olan hayvanlarn, saldrgan hayvanlara oranla daha az yaadklarn, daha abuk hastalandklarn veya intihar etiklerini (eer hayvanlarda byle bir ey varsa) gstermemektedir. Bu adan, srf hayvanlarla ilgili bu deliller, btn canllarda yaplarna yerleik olarak bulunan bir lm drtsnden sz etmenin yanl olduunu ispatlamaya yetebilecek ldedir. Doutan beri varolan (veya igdsel) bir ykclk drtsyle ilgili tartmalar, sonu olarak u seenee gelip dayanmaktadr: Bir tarafta Freud ve Lorenz gibi aratrmaclar "evet, igdsel bir ykclk vardr" iddiasnda bulunmakta, dier tarafta zellikle Amerikal aratrmaclar "hayr, byle bir ey yoktur; ykclk ya engellenmekten doar veya sonradan kazanlmtr. Ama her hl ve artta, toplumdan veya dsal evreden gelen etkiler ya da insan organizmasnn iinde cereyan eden baz sreler olarak aklanabilen bir ey deildir" demektedirler. Bu ikinci gr kabul etmem de mmkn deildir. nk aratrmalar, beyinde baz merkezlerin bulunduunu ve bu merkezler tahrik edildii takdirde (rnein elektrik verilerek), canlda 158 saldrgan davranlarn ortaya ktn gstermitir. Hayati bir tehlikeyle kar karya kalan hayvanlarn, saldrganlatn ve yrtc bir davran iine girdiini biliyoruz. Ben, doutan gelen ykclk drts veya sonradan kazanlan ya da evre tarafndan oluturulan ve "ykclk" eklinde ifade edilen sorunlar btnnn, baka bir yoldan zlebileceine inanyorum. Bu zm yolu, insanlarda fizyolojik olarak saldrganla bir eilim (hazr olma durumu) bulunduunu kabul etmekten gemektedir. Bu grn teki kurama gre fark, ykcln cinsellikte olduu gibi, kendiliinden ortaya kp srekli gelien bir ey olmadn iddia etmesinde belirginleir. Benim kuramma gre, saldrganln ortaya kabilmesi iin, belirli baz uyaranlarn etkisiyle sz konusu eilimin harekete geirilmesi gerekmektedir. Bu uyaranlar yoksa, saldrganlk ortaya kmayacaktr. nk bu gibi durumlarda saldrganlk eilimi, fizyolojik olarak kontrol altnda tutulacaktr. Bu kontrol merkezi, nrofzyolojik adan beyinde kendisine ait bir konuma sahiptir. Bunun anlam udur: Srekli olarak kontrol edilmesi gereken bir ykclk drts yoktur. Varolan, belirli uyaranlardan her zaman etkilenebilen bir ykclk eilimidir. Peki, bu uyaranlar nelerdir? Genel olarak ifade edilirse, sz konusu uyaranlar, hayvanlarda ve insanlarda hayati karlarn tehlikeye girmesiyle ortaya karlar. Hayati kar dendiinde, hayvanlarda bireysel ve trsel bir hayati tehlikeden, yavrularn koruyup kollama duygusundan, kar cinsteki hayvanlara yaklama arzusundan ve beslenme yerlerine ulama isteinden sz edilmektedir (bir baka adan, belirli bir sahaya eriebilme arzusundan da sz edilebilir, nk bu arzu da yavrular koruyup, kollama ve beslenmeyle yakndan ilgilidir). Eer sz konusu hayati karlara ynelik bir tehlike veya tehdit meydana gelirse, fizyolojik olarak nceden belirli olan baz tepkiler harekete geirilmektedir. Bunun sonucunda hayvan, saldrmaktadr. Eer hayati karlarda bir tehlike sz konusu deilse. kendiliinden olarak ortaya kabilen bir ykclk drtsnden sz etmek mmkn olamamaktadr. Lorenz, hayvanlarla ilgili aratrma dalnda pek ok byk esere imza atm olmasna ramen, insan ve hayvanlarda saldrganlk konusundaki kitab (1963), insanlarla ilgili konularda, bana ve birok baka psikologa gre, olduka yzeysel kalmtr. Belki hayvanlarn ou kez zorunlu olarak ldrdn ve vahet ilemediini kabul edebiliriz. Burada "vaheften kastm, yok etmekten zevk almaktr. Bu gr glendirmek zere hayvan psikologlar, konu hakknda pek ok ilgin malzeme toplamlardr. (rnein ayn trden iki hayvan arasndaki bir mcadele srasnda, kaybeden hayvann ldrld ok az grlmtr.) Hayvanlar, hayati karlarnn tehlikeye dmesi durumunda ok zel bir biimde tepki gstermektedirler. Hatt tepkinin ortaya kabilmesi iin, sz konusu tehlikenin bariz olmas gerekmektedir. te burada, insanlarn gsterdii tepkilerle hayvanlarn gsterdii tepkiler arasndaki en byk farklardan birine gelmi oluyoruz. Bu konuyla, birazdan daha aynntl bir biimde ilgileneceiz. phesiz ki, insanlar hayvanlara oranla ok daha saldrgan ve ykcdr. Bu olgu, Lorenz ekolne dahil olan pek ok aratrmac tarafndan da ispatlanabilmitir. nsanlar, maymunlarn veya empanzelerin saldrganlna ve ykclna sahip olsayd, dnyamz ok barl olurdu. nsanlann, kendi hayati karlar tehlikeye girdii zaman gsterdikleri tepkisel saldrganlk niin hayvanlardakinden ok daha fazla acaba? Bunun cevabn vermek hi de zor deil. nsanlarn bir bilince, yeni ve gelimi bir beyne sahip
159

olmas gerei, insanlara hayvanlardan daha farkl imknlar sunabilmektedir. Bu nedenle de, henz gereklememi olan, fakat gelecekte olmas muhtemel

tehlikeleri nceden grebilen insanlar, bu adan hayvanlardan farkl olarak yalnzca mevcut tehlikelerden endie etmemekte, ayn zamanda gelecekte ortaya kmas muhtemel tehlikelere kar da kendilerini korumaya almaktadrlar. kinci olarak: nsanlar, benlikleriyle ve kendi varlklaryla e deerde grdkleri semboller ve deerler yaratmlardr. Bu deer ve sembollere yneltilen herhangi bir saldn, hayat karlara yneltilmi saylr. Byle bir ey, hayvanlar leminde yoktur. nc olarak: nsanlar, kendilerine putlar yaratarak, bunlara birer kle gibi balanmlardr. Belirli bir gelimilik dzeyine sahip hibir insan, akln karmamak veya manevi olarak k-memek iin bu putlardan vazgeememektedir. Belirli bir gelimilik dzeyindeki insanlarn putlarn klesi haline gelmeleri, ruhsal bir dengeyi yaratabilmenin en nemli artdr. Bu nedenle sz konusu putlara yneltilen herhangi bir saldn, insanlarn hayati karlanna yneltilmi saylmaktadr. Burada putlardan sz ederken, yalnzca Tevrat'ta sz edilen putlar veya Aztekler'in Meksika dinine kazandrdklar putlar akla gelmemelidir. Burada putlardan kastm, gnmzde btn insanlarn taptklan ideoloji putu, devlet egemenlii putu, ulus putu, rk putu, din putu, zgrlk putu, sosyalizm putu, demokrasi putu ve benzerleridir, mmkn olan en fazla tketim putu, dzen putudur. Btn bunlar, birer put haline getirilmi, insanlann benliinden ayrlm ve insanlardan daha nemli ve deerli klnmtr. nsanlar putlara taptklan srece, bu putlara ynelik btn saldnlan kendi hayat karlanna yneltilmi sayacaklardr. Belki de insanlk tarihinde hibir tehlike, putlara ynelen tehlike kadar dmanlk ve ykclk yaratmamtr. nsanlar, kendi putlarnn asl Tannlar olduuna inanarak kendilerini kandrdklan gibi, teki Tannlar'n birer put olduunu sanmakta ve onlan reddetmektedirler. Bunun yanl bir inan olduunu gstermek, putlara ynelen tehlikelerin insanlarda saldrganl harekete geiren en nemli elerden biri olduu gereini ortadan kaldramaz. Drdnc ve son olarak da: nsanlar, istemeseler de baz konular hakknda ikna olabilmektedirler, yani insanlara telkinde bulunmak ok kolaydr. rnein insanlar, hayat karlarnda herhangi bir tehlike sz konusu olmasa bile, byle bir durumun ortaya km olduu konusunda ikna edilebilmektedirler. nsanlann beyni ykanabilir (dmanlar yapnca bu deyim kullanlr) veya doru yolda "eitilebilir" (kendi taraf sz konusu olunca da bu ilgin ifade ne kar). nsanlarn hayat karlan gerekten tehlike altnda olsa ya da karlannn tehlike altnda olduunu sansalar, gsterdikleri tepki hep ayn zellikte olmaktadr. nsanlardaki bu tepkisel ykclk veya saldrganlk hayvanlarnkiyle ilke olarak ayndr. Ama saydm nedenlerden dolay, hayvanlann gsterdii tepkiden ok daha derin ve genitir. Tepkisel saldrganln bu tryle ilgili asl sorunun, ykclk drts deil, tam aksinin olduu apak ortadadr. nk ykclk drts iddias, gnmzde olaylar biraz da olumlu bir adan gstermek iin kullanlmaktadr. Bylece insan saldrganln arttran btn etkenlerle ilgili aratrma ve almalarn stne l topra serilmektedir. Bence burada asl u psikolojik durumlar nemlidir: nsanlarn putlanna olan bamll, eletirel yaklamlann az olmas, insanlann kolayca telkin altna girip, ikna olabilmeleri ve bunlarn tmnn ortak temelini oluturan, insanlarda gerek ruhsal geliimin bir trl gerekleememesi sorunu. Btn bu etkenler, mevcut toplum yaplannn birer sonucudur. Bu toplum yaplan (baz ilkel topluluklar hari), smr ve iddet temeline dayanmaktadr. retim gleri daha tam olarak gelimemi olduundan ileride de toplumlar, byk bir ihtimalle smr ve iddet zerine kurulacaktr. nsanlk tarihi, imdiye kadar hep bireylere mahkm insanlann tarihiydi. Bu nedenle insan doasnn temellerini mevcut toplumsal artlardan hareketle aratrmaya kalkmak, belirli hayvan trlerinin gerek davran zelliklerini incelemek iin, 162 hayvanat bahesinde aratrma yapmaya benzemektedir. (Pek ok hayvann, kapal ortamlarda saldrgan olduu bilinmektedir. Bu tr saldrganlklar, zgrce yaayan hayvanlarda grlmemektedir. Bu nedenle aratrmaclann, hayvanlan zgr ortamlarda incelemeye balam olmalanna ramen, insanlar iin byle bir imkn ne yazk ki, henz sz konusu olmamtr.) Tepkisel saldrganlktan ok farkl olan ve yalnzca insanlara zg olan ykcln ikinci trne "sadist-vahi' ykclk diyeceim. Ykcln bu tr, birincil olarak cinsel temellere dayanmasa da, baz durumlarda kendisini cinsellikle da vurmaktadr. Byle bir ykcln hedefi, insan ve eya zerinde mutlak bir egemenlik duygusunu yaayabilmek,
161 160

mutlak bir kontrol salayarak yok etmek, ac

ektirmek veya ikence etmektir. Bu tr bir mutlak egemenlik duygusunu anlayabilmek iin, bu duygunun kknde yatan gszlk duygusuna inmek gerekir. nsanlarn ou, tarihin her devresinde bir gszlk duygusunun kurban olmutur. Bu duygu, bilinli dzeyde, kendini pek belli etmez, nk insanlarn elinde, bu duyguyla ilgili olarak kendilerini kandracak pek ok imkn bulunmaktadr. nk insanlar, kendilerini gsz hissetmekten hi holanmazlar. Anlalan, insanlar kendilerini canl bireyler yaratamayacak kadar gsz hissettiklerinde, canl eyleri yok ederek tatmin bulmaktadrlar. nk bir canly yok etmek, yaratmak kadar byk bir mucizedir. Yaratma; aba, disiplin, yetenek ve insan becerilerin kullanlmasna ihtiya duyduu halde, gnmzde yok etme, sadece bir silha veya gemi dnemlerde gl bir yumrua ve kola gerek duymaktadr. Aktif bir yaratclk imknndan en ok mahrum kalan birey ve toplumlarda (rnein Hitler'den nceki Almanya'daki kk burjuvalarda veya Amerika Birleik Dev-letleri'nin Gneyi'ndeki benzer toplumsal formasyonlarda) dierlerine gre daha ok sadist ve ykc eler kendini gstermektedir. Olayn tm bir saat veya on dakika bile srse, mutlak bir egemenlik duygusu, insan varlnn btn snrlarn ykma heyecan veya sosyal varl ve bireysel temeli asndan aslnda bir solucandan baka bir ey olmayanlarn bir an iin 'Tanr gibi olmalar", pek ok insan iin urunda lmeye deer kavram ve duygulardr. Bu nedenle ykcln bu trnde insanlar tehdit etmek, hibir ie yaramaz. nk bu insanlar, yaadklar duygu ve heyecan uruna lmeye hazrdrlar. Bir insana snrsz bir g ve egemenlik tanndnda, ounlukla akln kaybetmeye balar. Bunu sembolik anlamda sylemiyorum. Akllarnn zaten yarsn kaybetmi olanlar, insan varlnn snrlarn geersiz klan durumlar karsnda, akllarnn geri kalan blmlerini de kaybetmektedirler. Albert Camus, tek bir insan zerinde bu konuyu "Caligula" isimli eserinde ok arpc bir biimde analiz etmitir. Mutlak egemen olan birinin ykcl ve sadizmi yalnzca insanlara zgdr. Hibir yazl belgede, hayvanlarda buna benzer bir ykcla rastlanmamtr. Bu ykcln yalnzca insanlarda grlmesinin nedeni gayet basittir: nsanlar, bir hayvan gibi olmann fiziksel gszln yaarken, akl sahibi bir mahlk olarak da byk bir gce sahiptirler. nsan varlnn bu temel atmas, belirli bir gszlk duygusu yaratmakta, bunun idrakinde olan insanlar da bu gszlk duygusunu amaya almaktadrlar. Sra ykcln nc tr olan nekrofl ykcla geldi. "Nekrofl" kavram, bir erkein bir kadn cesedinden cinsel adan tahrik olma durumu iin kullanlagelmitir. Byle bir sapkla ok ender biimde rastlansa da, ara sra ortaya kmaktadr. Nekrofli kavram, ilk kez Unamuno tarafndan, lmnden alt ay nce Salamanca'da yapt nl konumas srasnda Franco generallerinden Millan Astray'n "Viva la muerte!" ("Yaasn lm!") sloganna kar belirli bir karakteri zetlemek zere kullanlmtr. Unamuno yle demitir: "Ben, anlamsz ve nek-rofl bir ary iittim." Benim de kullandm anlamda "nekro-fl", l olan her eye yaknlk hissetmek; lye, rmle, hastala, canszla, bymezlie ve mekaniklie ekim duymaktr. Bu trl bir "nekrofli", Marinetti'nin 1907 ylnda yaymlad futrist manifestoda da grlmektedir. Marinetti'nin bu eserinde ykcla, mekaniklie ve canszla kar byk bir hayranlk duyulmaktadr. Nekrofilinin karsnda ise, benim "bi-yofli" dediim duygu durmaktadr. Biyofli, hayata duyulan zel bir sevgidir. Dierleri gibi yaamaktan te, canl olan, byyen, doal bir yaps olan, gelien ve mekanik olmayan her eyden byk bir zevk alan insanlar iin kullanlmaktadr. Burada sz edilen "nekrofli" ve "biyofli" ile Freud'un kulland "hayat ve lm drts" arasnda bir iliki kurmak mmkndr. Ama bu konuda unlar sylemekle yetineceim: Bence bu iki yaklam, biribirinden olduka farkl. rnein Freud'da lm drts, biyolojik adan tamamiyle normaldir. Halbuki bana gre lye bal olmak (yani, nekrofli), bir hastalktr. te yandan son yllarda yaplan baz aratrmalar, lsever ve ykmse-ver kiilerin Roschach testi, ryalar ve belirli baz semptomlardan yararlanlarak, net bir biimde tehis edilebileceini gstermitir. Gnmzde bu konuda olduka fazla miktarda malzeme bulunmaktadr. Barn kuramyla ilgili aklamalarma son vermeden nce unu belirtmeliyim ki, iyi bir bar kuramna ulaabilmek iin, insanlk hakknda ok daha kapsaml bir anlaya, hmanist-dinamik bir antropolojiye ve zel olarak hmanist bir psikanalize ihtiyacmz
164 163

vardr. Ancak bu adan psikanalizin ne olduu konusunda, rnein sayn Marcuse ile benim aramda olduka byk bir gr ayrl bulunmaktadr.

Toplum kuram hakknda bir tek eye dikkat ekmek istiyorum. kinci sanayi inklb devrini yaayan toplumlar, insanlar165 da saldrganl arttran baz zel artlar yaratmlardr. Burada ncelikle, duygu ile akl arasndaki ayrma deinmek istiyorum. Bence toplumumuz, kendisini duygu ile akl arasndaki bir blnme eklinde gsteren hafif, ama kronik bir izofreniye doru ilerlemektedir. Bunun sonucu yalnzca dier insanlara kar oluan dmanlk deil, hayata kar ortaya kan bir vur-dum-duymazlktr. Ancak hayata kar duyulan byle bir vurdum-duymazhk, ykclktan da te, insanlarn kendilerini ve dier insanlar ldrme meylinin en nemli nedenidir. Bar hakkndaki tartmalarda bu konu gzden karlmamaldr. Son olarak barn stratejisi hakknda bir ka ey sylemek istiyorum. Bence u anda, yalnzca mevcut toplumsal artlar iin gerekli bir bar stratejisinden sz etmek mmkn gibi gzkmektedir. Ama insanlarn veya toplumlarn (ya da her ikisinin birden) iyiye doru gitmesini bekleyecek hi zamanmz yok. Sanayi toplumlannda devrimden ve bir deiimden sz etmek, bu konuda konuan insanlar belki tatmin eder. Ama byle bir dncenin temelinde hibir gerek pay bulunmad zaman, byk bir deiimden sz etmenin bir yaran yoktur. Bu nedenle var olan artlar altnda, nmzdeki be veya on ylda, bar yolunda neler yaplabileceini konumak, bence u anda yaplacak en iyi eydir. Sanrm bana ulaabilmek iin pek az bir ansmz var. Ama ayn zamanda una da inanyorum: Bir bireyin veya bir toplumun hayat hakknda konuuyorsak ve bu konuda gereki bir imkn varsa, aktif olmak gerekir, bo durulacana bir takm plnlar yaplmaldr. Yani ben kendi adma, byle bir gereki imknn halen varolduuna inanyorum. Sava durumunun olmamas eklinde zetlenen bir bana varabilmek iin bile, bann olumlu tanmlamasnn gereklemesine gerek duyulacaktr. Mevcut insan ve toplumsal g dengeleri devam ettii srece, salanan banlar, hep geici olmaya mahkmdur. Hatta nkleer ada, her an mutlak bir yok olu tehlikesiyle kar karya kalnacaktr. Bu nedenle, imdi byle bir ban stratejisinin en nemli elerini saymak istiyorum: 5. Bar stratejisinin sava stratejisine gre fark ve asl hedefi, dmann kaybetmesini nlemek olmaldr. Bu nemli enin nedenlerini anlamak ok kolaydr. Bunun iin son on veya yirmi yl iindeki (1945-1965) olaylan gzden geirmek yeter. Souk Sava yapld veya diplomasi iinde dmann mmkn olduunca ok yenilgi almasna alld srece, dmann mevcut politikas daha da sertleecektir. Dmana diplomatik yenilgiler tattrmann bana katk yapaca fikri yanltr. 19. yzyln diplomatlar ve devlet adamlar bunu ok iyi bildikleri iin, pek ok mzakere srasnda byle bir taktikten vazgemilerdir. Ama gnmzde bu gerek, unutulmaya yz tutmaktadr. Ban iin uygulanabilecek tek strateji, karlkl karlann kabul edilmesidir. Somut olarak bunun anlam, mevcut kar alanlannn belirlenmesi ve bu kar alanlarnn dnda bulunanlann, tarafsz hale getirilmesidir. Burada sz konusu olan "tarafszlatrmann", bu lkelerde devrimlerin olamayaca anlamna gelmediini vurgulamak istiyorum. Ama bir deiiklik olduu takdirde, bu durum, d politikadaki dengeyi deitirmemelidir. 6. Byle bir ban stratejisinin amac, byk kitleleri ban fikri iin kazanmak ve btn lkelerin hkmetlerine savaa ve anlamsz hesaplara bir son vermek zere bask yapmaktr. Bunun iin insanlar ilk nce gerekler hakknda bilgilendirilmeli, eletirel biimde dnme
166

nektir (zellikle Vietnam savayla ilgili olarak). Ama sadece bu da yetmez. nk insanlarn yalnzca aklna ve mantna seslenmek yeterli deildir. Burada insann btnne, yani duygularna da seslenmek gerekir. Gnmzde dnyann drt bir yannda pek ok insan, tketim zerine kurulu toplumlarmzdaki hayat tarzna kar byk bir muhalefet duymaktadr. ou kez bilincimizin dnda cereyan eden bu tepkiyi, bilincimize geri kazandrmak zorundayz. (Mc Carthy kampanyasnn belki de en nemli yanlarndan biri, bu gizli muhalefeti da vurdurabilmi ve Amerika'nn drt bir yannda

167

ynnde eitilmeli, ban ve d politikayla ilgili aldatmacalar ortaya kartlmaldr. Ban hareketleri, bir dereceye kadar bu konularda baanl olabilmitir. Amerika Birleik Devletleri, ban hareketlerinin son yllarda kamuoyu zerindeki aydnlatc basksna verebilecek ok gzel bir r-

insanlarn sistem muhalifi olduklarnn anlalm olmasdr.) Ama ortada ok daha byk hedefler bulunmaktadr. nk niha hedef, insanlk onuruna yaraan, insanilarn bir makinenin paras gibi grlmedikleri ve pasif deil, aktif olduklar bir toplum fikrini canlandrmaktr. Byle bir toplumda insanlar, brokrasiler tarafndan idare edilmeyecek ve lmcl bir can sknts duymayacaklardr. nsanlarn ou, byle bir vizyonu zaten kendilerince hissetmektedir. Ama bu duygu, genellikle bilinddr. Bu yapc yaklam bilincimize kazandrabilmek iin, insanlarn yalnzca beyinlerine deil, btn duygularna ve savalar nleme ynndeki ilgisine hitap eden almalarda bulunmalyz. Bu amala, daha nce szn ettiim btn putlar, sistemli ve youn bir biimde krlmaldr. nsanlar, putlara taptklar srece, kendilerinin ve bakalarnn hayatn kabul etme ve ona gre davranma durumunda olmayacaklardr. Putlarn reddedilmesi ve putlara kar yrtlen byk bir mcadelenin sonunda, nefret ve iddet de azalacaktr. Bara ulama ynnde kullanlan nefret ve iddetin, nefret ve iddete hizmet etmekten baka bir ie yaramadn dnyorum. mknlarmzn kstl olduu bir nkleer silh anda, her ne ama urunda olursa olsun, nefret ve iddetin birer ara olarak kullanlmas, bar iin ok tehlikelidir. Bu konu hakknda, topyaclar da dahil olmak zere pek ok farkl gr vardr. Bir bar hareketi baarl olabilmek iin, sadece bar hareketi olmak durumunu amal ve insana bir btn olarak seslene-bilen kkl bir hmanizm hareketi halini almaldr. nsanlar, sanayi toplumunun neden olduu bir canszlk iinde kvranmaktadrlar. Btn bu insanlar iin yeni bir toplum kavram ve yeni bir insan gr oluturulabilmelidir. Bar hareketinin, insanlar ve dolayl olarak da iktidarda bulunanlar bar iin kazanp kazanamayaca imdilik belirsizdir. Ancak mevcut artlar altnda bar iin aba gstermenin tek yolu budur. Uzun dnemde bakldnda, srekli bir bara ulaabilmek iin, toplumun radikal bir biimde deitirilmesi kanlmaz gzkmektedir.

You might also like