You are on page 1of 108

Elisabeth M. Dodge - Gm Patenler YAYIN HAKLARI BASKI ALTIN KTAPLAR YAYINEV ve TCARET A..

Bu kitabn her trl yayn haklar Fikir ve Sanat Eserleri Yasas gereince ALTIN KTAPLAR YAYINEV ve TCARET A..'ye aittir. 5. BASIM / OCAK 2002 AKDENZ YAYINCILIK A.. Matbaaclar Sitesi No: 83 Baclar STANBUL ISBN 975 405 722 2 ALTIN KTAPLAR YAYINEV Cell Ferdi Gkay Sk. Nebiolu ihan Caalolu stanbul Tel: (0212) 513 63 65 526 80 12 520 62 46513 65 18 Faks:(0212)526 80 11 www. altinkitaplar. com info altinkitaplar. com.tr ELISABETH M. DODGE Gm Patenler TRKES NHAL NOL GKKUAI DZS MLL ETM, GENLK VE SPOR BAKANLII TALM VE TERBYE KURULUNUN 27. 5.1986 TARH VE 4429 NUMARALI YAZISIYLA, 1739 SAYILI KANUN GERE, LK VE ORTAOKULLARA TAVSYE EDLMTR. Hans ve Gretel ok zaman nce Hollanda'da souk bir eyll sabah, yoksul giyimli iki ocuk donmu bir kanaln kysna melmilerdi. Gne henz domamt. Ama ufuktaki kuruni duman yava yava aralanyor, doan gnn aleviyle giderek aydnlanyordu. alkan Hollandallar sevinle yeni doan gne kendilerini hazrlyorlard. Dolu sepetlerini balarnn zerinde tayan kyl kadnlar kanaln ayna gibi parldayan yzeyinden hafif admlarla, kayarcasna geip gidiyordu ara sra. Neeli bir delikanl patenle kayarak

iyerine giderken, melmi titreen ocuklara tatl tatl glmsemeden edemedi. Bu arada iki karde binbir glkle ayaklarna bir eyler balamaya urayorlard. Bunlar bildiimiz paten deil, kaba saba yontulmu, altlar az ok inceltilmi, deliklerinden deri ipler sarkan tahta paralaryd. Bu garip patenler Hans'n elinden kmt. ok yoksul bir kyl olan anneleri, ocuklarna paten almay aklndan bile geiremeyecek kadar g durumdayd. Kaba saba da olsa, bu tahta paralar ocuklarn buz zerinde birka zevkli saat geirmesini salayabiliyordu. Bizim kk Hollandallar ciddi yzlerini dizlerine emi, kpkrmz, buz kesmi parmaklaryla deriden ipleri ekitirirken, sanki ayaklarna geirdikleri eyler prl prl elik birer patenmi gibi mutluluk duyuyorlard. Sonunda kk olan ok ciddi bir ey yapyormu gibi ar ar doruldu. Kanaln ortasna doru byk bir ustalkla kayarken kardeine seslendi. Hadi gelsene, Gretel. Kardei alamakl bir sesle karlk verdi. Ah, Hans, ayaklarmdan biri hi rahat deil. Son kez pazara gittiimizde balar bileimi skmt ya, imdi yine ayn yere geldi, ok fena vuruyor, dayanamyorum. Hans ona bakmadan buz zerinde dans ederek uzaklarken, Daha yukardan bala yleyse, diye seslendi. Balayamyorum, ipler ok ksa. ocuk kzlarn pek can skc yaratklar olduunu belirtmek istercesine, usulca slk alarak kardeine yaklat. Ne diye bu pabular giydin sanki? O salam deri kunduralarn giyseydin. Tahta pabularn bile bunlardan iyidir. Unuttun mu yoksa? Babamz benim kunduralarm atee atmam myd? Sonra yaptnn farkna varp da almak istediinde, pabular kavrulmu gitmiti bile hani. Bu pabularmla da paten kayabilirim, ama tahta pabularmla kesinlikle kayamam. Hey, dikkat etsene biraz... Hans cebinden bir para sicim karm, kardeinin yanbana diz km, Gretel'in patenini balamaya urayordu. Aman, aman!.. diye bard kzcaz.

Hans sabrszlkla dm zd, tam deri backlar buza frlatp gidecekti ki, kardeinin yanandan szlen bir damla ya grnce ona acd, yrei burkuldu. Korkma, ben aresine bakarm. Ama hadi, abuk olalm, annem neredeyse arr bizi, dedi. Sonra evresine bir gz att. nce yere, sonra bann zerinden sarkan st aacnn dallarna, sonra da gz alc krmz, mavi, sar renklere brnm olan gkyzne bakt. Aradn bulamam olacak ki, surat asld. Derken gzleri birden parlad, bandaki kasketi karp astarn yrtt. Gretel'in pabucunun anm burnuna tkt. Sonra souktan uyumu parmaklarnn elverdii abuklukla deri balar balamaya koyuldu. Bir dakika sonra el ele tutumu, glerek kanal boyunca uar gibi gidiyorlard. Buz onlar tar m, tamaz m diye bir kayglar yoktu. nk genellikle Hollanda'da k boyu buzlar zlmezdi. Suyun zerine bir kez yerleti mi, gnein her parldaynda incelmek yle dursun, onun scak nlarna meydan okurcasna bsbtn salamlard. Birden Hans'n ayaklarnn altnda bir ey gcrdad. ocuk yavalad, aniden durunca da dengesini yitirip dt. Bacaklar havada, buzun zerinde ylece kald. Gretel glmekten katlyordu. Komik bir manzarayd bu... Ama yine de dayanamad, nk kaba kumatan dikilmi mavi entarisinin altnda pek yufka bir yrek arpard. Bir yandan glerken, zarif dans admlaryla aabeyine yaklat. Bir yerin incindi mi, Hans? Ha, ha... Sen de glyorsun ite... Hadi bakalm, yakala beni. Ve byle diyerek kaarcasna uzaklat. Artk titremiyordu, yanaklar pembe pembe olmutu, gzleri sevinle parlyordu. Hans yerinden srayp kzn peine dt, ancak Gretel'i yakalamak hi de kolay deildi. Ama kzcaz pek uzaklaamamt ki, onun da patenleri gcrdamaya balad. ki ocuk byle buz zerinde oynarlarken bir ses duyuldu. Hans! Gretel! Hans birden ciddileti. Annemiz aryor.

Kanal imdi gnete altn gibi parldyordu. Sabahn tertemiz havas insan canlandryordu. Kanalda patenle kayanlarn says da durmadan artyordu. Bu durumda annelerinin szn dinleyip bu elenceden uzaklamak pek g geliyordu, ama Hans da, Gretel de ok iyi huylu, uslu ocuklar olduklarndan hemen patenlerini kardlar ve evin yolunu tuttular. Hans mavi gzl kardeinden ok daha iri yaplyd. Bu kvr kvr, kzl sal ocuk on be yanda, kardei Gretel ise henz on ikisindeydi. Her ikisinin de yzlerinden ruhlarnn temizlii apak okunuyordu. Gretel aabeyine gre ince yaplyd, mavi gzleri l l, yanaklar pembeydi. ocuklar kanala arkalarn! dner dnmez ev hemen karlarna kt, Anneleri bol etei, ban smsk saran balyla eikte dikilmi, onlara bakyordu. Geri ev en az bir kilometre uzaktayd, fakat ok yakn gibi duruyordu. nk bylesine inisiz, ksz, dmdz bir lkede uzaklardaki eyler bile yakn grnrd. nsan bir tavuu da, bir deirmeni grd gibi, t uzaktan, kolaylkla seebilirdi. Eer kanallarn yksek kylar ve su bentleri de olmasa, insan Hollanda'nn ortasnda, nerede durursa dursun, her yan rahata grebilir, gr uzakln ne bir tepe, ne bir engebe keserdi. Gretel'le Hans'n babas Ralf Brinker, uzun zaman bentlerin zerinde almt. Denizin kabard ve insanlarn korkun bir frtnada Veermik bendinin orada karanlkla ve dalgalarla boutuu bir gn iskeleden dm, baygn bir durumda evine getirilmiti. O zamandan beri bir daha hi alamamt. Geri yayordu, ama bir ey anmsamyordu, belleini yitirmiti ve dncelerinde bir dzen yoktu. Gretel babasn onu sadece gzleriyle izleyen, garip, sessiz, yabanc bir adam olarak anmsayabiliyor; Hans ise neeli, yiit, onu her zaman omuzunda tayan ve akamlan yataa yattnda tatl sesiyle ninni syleyen babasn hi unutmuyordu. Gm Patenler Bayan Brinker sebze yetitirerek ve yn eirip rerek ailesini zar zor geindirmeye abalyordu. Bir aralk kanal boyunca gidip gelen alupalar ekmekte alm, Broek'le Amsterdam arasnda ileyen bir yzer arabay kydan ekmek zere baka kadnlarla birlikte koum takt da olmutu. Ama Hans byyp glenince bu tr ileri stlenmek iin diretmiti. Zaten baba da ylesine zayf dmt ki, srekli bakma ihtiyac vard. Akl ancak kk bir ocuun akl kadard, ama bedensel gc yerinde olduundan, kars kimi zaman onu yattrmak iin ok urayordu. Hans oradaysa ya da yoldan gelen geenler yardma koarlarsa zavall kadncaz bu iin stesinden gelebiliyordu.

Bazen dayanamaz, szlanrd. Ah ocuklarm, bilseniz babanz ne kadar iyi, ne denli sakin, akll bir adamd. Belediye bakan bile ara sra ona akl danrd. imdi ne yazk, karsn ocuklarn bile tanmyor artk. Baban anmsyorsun, deil mi[ Hans? Nasl akl banda, nasl yiit bir adam olduunu unutmadn, deil mi? Evet, anne, elinden her i gelirdi. Sesi de yle gzeldi ki! O ark sylerken sen gler, sesinin gcyle deirmenleri dndrebileceini sylerdin! Doru. Tanr'ya krler olsun, olum bunlar unutmam. Gretel, kzm, u rg iini babann elinden alver hadi. abuk, yoksa gzn karacak. Pabucunu da balayver. Zavall ayacklar buz kesmi, ama kunduralarn ayanda tutmak istemiyor ite. Benim elimden de baka bir ey gelmiyor ki! Ve byle yar inleyerek, yar sylenerek, Bayan Brinker krnn bana kerdi. Ev ilerinin hemen tm Hans'la Gretel'in omuzlarndayd. Mevsimi gelince ocuklar kp sabahtan akama dek turba toplar, bunlar tula gibi paralar halinde, yakt olarak kullanmak zere bir yere yarlard. Evdeki ilerden ba alabildii zamanlarda da, Hans kanal boyunca tekneleri eken atlara biner, bylece birka kuru kazanr, Gretel ise, komu iftliklerde kaz obanl yapard. Hans tahta oymaclnda ustayd. ki karde bahecilikten de iyi anlyoriard. Gretel ok gzel ark syler, diki diker, esas denen uzun srklar zerinde evredeki tm kzlardan daha iyi ve hzl koard. Bir arky be dakikada ezberleyebilir ve istenilen her ot ya da iei mevsiminde hemen buluverirdi. Ne var ki, kitaplardan nefret ediyor, eski okul binasndaki kara tahtay grnce alayas geliyordu. Hans ise tam tersine, arbal ve sakin bir ocuktu. Okulda olsun, gnlk yaamnda olsun, grlecek i ne kadar ar ve g olursa, o denli mutluluk duyard. Okul dnda yamal giysileri ve darack pantolonu yznden onunla alay eden ocuklar, snf birincisi olmasna ses karamyorlard. Gretel'le Hans okula sadece kn gidebiliyorlard. nk annelerinin onlara ihtiyac vard. Ralf Brinker srekli bakm istiyordu; biryandan da ekmek piirilmeli, ev temizlenmeli, pazarda satmak zere oraplar ve yn giysiler rlmeliydi ki, bunlar hep Bayan Brinker'in iiydi. ite bu souk aralk sabah ocuklar annelerine yardm ediyorken, kzl erkekli bir topluluk da glp akalaarak kanal boyunca paten kayyordu. Parlak giysileri iinde kayp giderlerken, uzaktan sanki buz erimi de renk renk laleler sulara kaplm yzyor gibi grnyordu. Aralarnda zengin belediye bakannn kz Hilda van Glek de vard. Pahal krklere brnm, srtna etekleri uuan bir kadife pelerin atmt. Gzel bir kyl kz olan Anni Buman, kaln bir krmz ceket, ksa, mavi bir etek ve

kendi rd kuruni yn oraplar giymi, onun yannda kayyordu. Amsterdam'n ileri gelenlerinden birinin kz olan Riye Korbes de oradayd. Erkek ocuklardan Kari ummel, Peter ve Ludvig van Holp, Jakop Poot ve ok uzun isimli bir de kk vard. Ad Voostenvalbert imeepenink'ti. Ayrca yirmi kii kadar ocuk da bu kalabala katlmt. Kanal boyunca vargleriyle kayyorlar, yaryorlard. Kimi zaman aralarndan biri, kollarn kavuturmu, ar ar kayarak iine giden ciddi bir doktorun tam ayann dibine yzkoyun kapaklanyor ya da gen kzlardan oluan bir halka, altn sapl bastonunu kaldrm, soluk solua Amsterdam'a doru kayan arbal bir beyefendiye yol vermek iin alveriyordu. Ular kvrk, zerinde altn bir top bulunan prl prl patenleriyle bu beyefendi, ocuklarn selamna gzkapaklarn indirerek karlk veriyor, dengesini yitirmek korkusuyla ban bile eemiyordu. Kanal zerindekiler sadece isiz gsz, elence peindeki ocuklarla nemli kiiler deildi. Fabrikaya ya da dkknlara koan yorgun bakl iiler, sepetleri bann zerinde, pazara giden kyl kadnlar, gezgin satclar, uzun sal gemiciler, belki de son nefesini vermekte olan bir hastann baucuna koan din adamlar da gze arpyordu. Bir renci grubu antalarn srtlam, konua konua okula gidiyorlard. Hepsinin ayanda paten vard. Sadece bir ifti iyice sarnp sarmalanm, eski psk arabasyla kanal boyunca uzayan yoldan sarsla sarsla ilerlemeye abalyordu. ok gemeden o kzl erkekli, neeli kalabalk, alacal bulacal, gz alc renkler iinde uzaklap gzden yitti. Patenleri gnete parldyordu. Derken kente doru akan insan seli arasnda rastladklar bir gen kzn evresine tler. Hep bir azdan baryorlard. Ah, Katinka! Haberin var m? Yara senin de katlman istiyoruz. Neymi o? Ne yar? Hep birden konumayn, hibir ey anlayamyorum. Berikiler soluk solua, her zamanki szclerine, Riye Korbes'e dndler. te, canm. 20 Aralkta Bayan van Glek'in doumgnnde byk bir yar dzenleniyor... Kz Hda'nn nerisi bu.|En iyi paten kayana ok gzel bir dl verilecekmi, dedi Riye. Yarm dzine kadar ses sze kart. Evet, evet. Backlar da, tokalar da, ngraklar da gmten, ok gzel, esiz bir ift gm paten.

Uzun isimli kk ocuun incecik sesi birden ykseldi. ngrakl olduunu da kim sylemi? Riye, Ben syledim, baym. Patenlerin ngra olur, diye karlk verdi. Hayr, eminim ki ngra yoktur. Nereden biliyorsun? Biliyorum ite, sadece zerlerinde bir ok varm. Gruptan biri sze kart. Bay van Korbes anneme ngraklar olduunu sylemi ama.... Uzun isimli ocuk yine atld. yi ya ite, demek ki, hi birinizin bir ey bildii yok. Hayr efendim, patenlerin zerinde ngrak filan aramayn. Anszn kalabalktan mrltlar ykseldi. Bir tartmadr balad. Hilda ortal yattrmak iin, Kzlara verilecek olan patenlerin ngra varm, erkeklerinkini iki yandan birer ok sslyormu, dedi. Birok kii birden bart. Naslm? Demedik miydi biz? Katinka soran baklarn arkadalarnn yznde gezdirdi. Yara kimler katlacak? Riye karlk verdi. Hepimiz. yle eleneceiz ki! Sen de geleceksin, deil mi, Katinka? Hadi bakalm, imdi doru okula. Bunlar le tatilinde konuuruz artk. Bizimle yaracaksn deil mi, Katinka? Katinka karlk vermedi, zarif bir dn yapt, onlara katld. Zil sesini duymuyor musunuz? Ge kaldk. Bakalm beni kim yakalayacak? Byle diyerek be alt yz metre ilerideki okula doru kaymaya balad. Hans ve Gretel Yeni Bir Arkada Buluyorlar! leyin bizim genler bir saat daha kanal zerinde kayp yara hazrlanmak iin okuldan ktlar. Henz kaymaya balamlard ki, Kari ummel, Hda'ya seslendi.

Baksana, urada kaymaya hazrlanan gzel bir ift gryorum. Dilenci midir, nedir? Hi kukum yok patenlerini de kralie hazretleri armaan etmi olmal! Hilda arkadann alayl szlerine, ok sabrl ocuklarm dorusu, diyerek karlk verdi. Bu garip aralarla kaymak ok zordur. Grmyor musun, ok yoksul kyl ocuklar bunlar. By patenleri kendi eliyle yapm olmal. Kari utanmt. Anlalmaz bir eyler mrldand. Hilda glerek onun yanndan ayrld, hayran baklarla patencilerin hareketlerini izleyen Gretel'e yaklat. Kk kz, adn ne senin? Her ikisi de aa yukar yat olmalarna karn, Hda'nn toplumdaki yeri nedeniyle biraz rkm grnen Gretel saygyla karlk verdi. Adm Gretel, efendim. Aabeyiminki de Hans. Hilda gld. Hans ok salam birine benziyor. Belki de bir yerlerine bir soba gizlemitir... Ama sen yorsun km, daha kalnca bir eyler giysen iyi olur. Giyecek baka eyi olmayan Gretel glmeye abalad. Yok canm, o kadarda kk deilim ben. On iki yam doldurdum. Ya... Bala beni. Ben on drdm sryorum ve yama gre ok iri olduumdan, teki kzlar hep ok kk sanrm. Sen bana aldrma, nasl olsa zamanla boyun bana ular, stelik beni geersin de. Ama daha scak tutacak bir eyler giymelisin, souktan titreyen bir kz byyemez ki! Hans, Gretel'in gzlerine ya dolduunu grnce kzard. Sze kart. Benim kardeim hi mez. Geri bugn souk gerekten sryor, ama... Gretel'e bir gz att. znts baklarndan okunuyordu. Gretel'de, Zarar yok, hi myorum ben, dedi. Hatta terliyorum bile. Hele kayarken. Benimle ilgileniyorsunuz, ok iyi bir insanz siz kkhanm. Hilda kendi kendine kzmt. Yok canm, dnmeden konutum ite. nann, sizi zmek istememitim... Gen kz bu yoksul giyimli ocuklara yardm etmek istiyor, fakat elinden bir ey gelmiyordu. nk iki kardein onurlarna ok dkn olduklar belliydi. Hans terslenir gibi oldu. Bizden istediiniz bir ey mi var, kkhanm? Eer size yardmc olabilirsek...

Hilda glerek karlk verdi. Yoo, hayr. Size sadece byk paten yarn haber vermek istemitim de. Siz niye katlmayasnz sanki? kiniz de ok gzel kayyorsunuz, yara katlmak bedava, herkes yarabilir. Ah, yara katlsak bile pek uzaa gidemeyiz ki... Bizim patenlerimiz sert, kaba tahtadan. abucak su alr, buza yaprlar. Teker meker yuvarlanveririz. Hilda bu iki sevimli ocua tatl tatl bakt. Harln ss eyasna, gereksiz teberiye harcayp tkettii iin ok pimanlk duyuyordu. Elinde sadece sekiz gm liras kalmt, bununla da ancak bir ift paten satn alnabilirdi. ocuklarn ayaklarna bakt. Hanginiz daha iyi kayyorsunuz? diye sordu. Hans hemen atld. Gretel. Ayn anda Gretel de karlk vermiti. Hans. Hilda glmsedi. Ne yazk ki, ikinize birer ift paten alamayacam. Ama ite size sekiz gm lira. Aranzda dnp karar verin, yar hanginizin kazanmas olasl daha bykse ona bir ift paten alrsnz. Sonra bayla selam verdi, glmseyerek uzaklat, arkadalarna katld. Hans arkasndan seslendi. Bayan! Bayan van Glek! Patenlerinden birini tutan ip zlmt, topallayarak gen kzn ardndan komaya alt. Hilda dnd. Gneten korunmak iin elini gzlerine siper etmiti. Hans soluk solua, ok iyisiniz, ok teekkr ederiz, ama bu paray alamayz, efendim, dedi. Hilda kzard. yle mi? Nedenmi o? diye sordu. nk biz bu paray kazanmadk. O anda Hda'nn kafasnda bir imek akverdi. Gretel'in boynunda, ok ok gzel, ilemeli bir zincir gzne ilimiti. Bana da bir tahta zincir oyar msn, Hans? Kardeinin boynundaki gibi. Hem de seve seve yaparm, efendim. Evde fildii gibi yumuak tahtam var zaten. Yarna hazr ederim. Sonra da paray geri vermeye kalkt.

Hilda atld. Hayr, olmaz. Byle zor bir i karlnda bu para az bile... Ve hzla oradan uzaklat. Hans akn akn arkasndan bakakald. Direnmenin bouna olacan seziyordu. Grdn m ii? Durup dinlenmeden almam gerekecek imdi. Bu gece bana uyku yok anlalan, tabii annem mum yakmama izin verirse, fakat ne yapar yapar, zinciri yarna yetitiririm. O zaman para bizim olur, deil mi, Gretel? Gretel sevinle ellerini rpt. Ne sevimli birimiz! Ah Hans, demek geen yaz leylein dammza konmas bouna deilmi. Unuttun mu? Annem bunun bize uur getireceini sylemiti de, Janzon Kolp kuu ldrnce ne kadar ok alamt! Bamza bir bela geleceinden korkuyordu, ama sonunda talih bize gld ite. Yarn annem bizi kente gnderirse patenleri pazardan satn alrsn. Hans ban sallad. Kkhanm bize bu paray paten almamz iin karlksz verecekti belki, ama paray ben alarak kazanacama gre yn satn alacam. Senin scak bir hrkaya ihtiyacn var, Gretel. Gretel hem zlm, hem armt. Nasl olur? Paten almayacak msn? Bak, ben hi myorum... Annem ne der, bilmez misin? Yoksul ocuklarn damarlarnda kan, yukardan aaya, aadan yukarya durmadan dolarm... Bir yandan da 'onlar stmalym, onlar stmalym' diye sylenirmi. Sonra hkrklarn glkle tutarak ekledi. Hans, ne olursun, patenleri almayacan syleme bana. imdi alayacam. stelik mek istiyorum, yani u anda terliyorum bile, evet, evet, ter iindeyim. Patenleri almazsan ok mutsuz olurum. Onlar ben istemiyorum, bencil deilim, fakat senin kendin iin alman istiyorum, nasl olsa byynce ben giyerim. Saydn m u paralar, Hans? mrnde bu kadar ok paray birarada grmmydn? Hans derin dncelere dalm, paray elinde evirip eviriyordu. u yar duyal beri teki ocuklarla yarmak iin iinde nne geilmez bir istek duyuyordu. Ayanda salam bir ift elik paten olursa, erkek ocuklarn ounu geride brakacandan hi kukusu yoktu. Ksacas, Gretel'in szleri bouna deildi. te yandan kardeinin de, o gl ve evik yapsyla, ayanda salam patenler olursa, bir haftalk bir alma sonucu Riye Korbes ya da Katinka Flak kadar iyi kayacandan hi kukusu yoktu. O anda kararn verdi. Madem Gretel hrka istemiyordu, yleyse patenler ona alnacakt.

Gretel, ben bekleyebilirim. Acelem yok. Belki bir gn bir ift salam paten paras kazanrm. Bu patenler sana alnacak. Hans kararn vermiti bir kez. Hzl hzl yrmeye koyuldu. Gretel ona yetimek iin kouyordu. Tahta patenlerini karmlar, annelerine bu gzel haberi vermek iin bir an nce eve varmaktan baka bir ey dnmyorlard. Gretel birden, Ah, aklma ok iyi bir fikir geldi, diye bard. Sana biraz kk, bana da biraz byk gelecek bir ift paten satn alrsak ikimiz de srayla kullanabiliriz. Ne gzel olur, deil mi? Ve sevinle ellerini rpt. Yok canm, olacak ey mi bu, Gretel? Ayana byk gelen patenlerle nasl kayarsn? unlarla bile, ben burunlarn tkayp kltmeden kr bir civciv gibi sendeleyip duruyorsun, unuttun mu? Hayr, hayr tam ayana gre bir ift paten alacaz ve yar kazanabilmek iin her gn dzenli olarak alacaksn. Gm patenleri benim Gretel'ciim kazanacak. Ertesi gn kz kardeinin gne batarken kanala dolumu olan teki patenciler arasnda szlr gibi kaymasn seyrederken Hans Brinker, Hollanda'nn belki de en mutlu, en gururlu ocuuydu, iyi yrekli Hilda kk kza kaln bir palto armaan etmi, Bayan Brinker de delik pabularn ustalkla onarmt. Kk kz herkesin hayranlkla kendine baktnn hi farknda deildi. Sevincinden kzarm, buzun zerinde ok gibi bir ileri, bir geri kayarken, sanki ayann altndaki Hollanda topra periler lkesine dnm gibi bir duyguya kaplyordu. Ne iyi ocuktu u aabeyi, nasl da onun iyiliini dnyordu? Piyer van Holpe, Kari ummel'e seslendi. Vay canna! u krmz mantolu, yamal eteklikti kk kz ne de gzel kayyor, baksana! ster misin, bir de yar kazanversin? Katmkalak ne bozulur fakat, deil mi? Kari alay etti. Aman sus, kimse duymasn. Bu paavralar iindeki kk kz, Hilda van Glek'in gzdesi. Yanlmyorsam, ayandaki prl prl patenleri de Hilda vermi. Piyer itenlikle glmsedi. Yaa, demek yle! Hilda benim en iyi arkadamdr. Bakyorum, yine birine iyilik yapm. Ve kk Bay van Holpe buz zerinde sekizler, P ve H harfleri izerek Hda'ya yaklat. nce kahkahalar atarak, sonra alak sesle bir eyler konuarak el ele kaymaya baladlar. alacak ey, Piyer van Holpe her nedense birdenbire, kk kardeine Hda'nn boynundakinin ei bir tahta zincir armaan etme hevesine

kaplverdi. ki gn sonra Noel arifesinde, Hans gece boyu mum bitirmi, stelik bir de baparman kesmi olarak, kendisini bir ift paten daha satn almak zere Amsterdam arsnda buluverdi. Eve ken Karanlk Ne iyi kadnd u Bayan Brinker! le yemeinden sonra sofray toplar toplamaz Noel onuruna en gzel entarisini giymiti hemen. Bunun ocuklar sevindireceini dnyordu, yanlmamt da. Son on yldr bayramlk entarisini ylesine az geirmiti ki srtna... Bu giysi gzel gnler grmt eskiden; balolarda, enliklerde, gzel Mitge Klenk diye bilinen sahibinin srtnda nice hayranlk toplamt. Sonra mee aacndan yaplma eski sanda kaldrlmt. imdi kk Gretel bir yandan altn rengi salarn rerken, hayran hayran da annesinin evresinde dolanyordu. Ah anneciim, ne kadar gzelsin. Bak Hans, tablo gibi, deil mi? Evet, tpk tablo gibi. Yalnz etlerine giydii o oraplar houma gitmedi dorusu. Yok, Hans, onlar orap deil, parmaksz eldiven. Ellerin krmzln tmyle rter bunlar. Kollarn ne kadar da beyaz, anneciim. Benimkilerden ok daha beyaz. Anne, fakat biliyor musun, yelek dar geliyor artk. Herhalde bym olmalsn. Bu elbise ok, ok eski ocuklar. O zaman benim de belim daha inceydi, dal gibi bir kzdm. Peki, balm nasl buldunuz bakalm, beendiniz mi? Evet, evet, hem de ok beendik. ok gzel. Bak, babam bile sana bakyor! Baba gerekten bakyor muydu? Evet, fakat ne yazk, bo bir bakt bu! Kars heyecanla ona dnd, yanaklar kzard, bir an umuda kapld, fakat bouna. Gzlerindeki parlt abucak snverdi, kocasnn durumunda hibir deiiklik yoktu ite. ini ekti. Bakyor, fakat bir ey grmyor ki! Hadi Hans, gn boyu orada yle dikilip beni mi seyredeceksin? Hadi bakalm, Amsterdam'da seni yepyeni bir ift paten bekliyorken, buralarda iin ne?

Ama anneciim, evin ok eksii var! Param patene harcamam doru olur mu? O nasl sz, olum? Paray bunun iin kazanmadn m? Hadi ko da, gne batmadan dnmeye bak. Kapnn eiinde tam karken, Hans dnd, annesine, Ama anne, senin krn da yeni bir ayaklk istiyor, baksana, demekten kendini alamad. Onu sen kendin yaparsn, Hans. Doru. Bunun iin paraya gerek yok elbet. Ama daha yle ok eksiimiz var ki... Ne bileyim, ynd, kutyyd, yle bol, doyurucu bir yemekti... Hadi, hadi, elindeki parayla her eyi satn alacak deilsin ya... Ah, Hans, bizden aldklar o para bu gece anszn bulunuverseydi ne iyi olurdu, deil mi? Dn gece hep dua ettim! Tanr'dan, o hain hrszlara hi rahat huzur vermemesini diledim. Hi olmazsa bizi aydnlatmas, bize hrszlar kendimiz bulalm diye bir yol gstermesi iin yalvarp yakardm. Biliyorsun Hans, babann yaraland gnden beri aramaya hi zamanm olmad. Evet, biliyorum, anne. Evin her yann aram taram ama bir ey bulamamtk. Nereden bulacaz? Ancak o paray saklayan bulabilir. O an Hans yerinden srad. Acaba babam bir eyler biliyor mu, ne dersin? Belki de, ama kesin bir ey syleyemeyeceim. Anne, o saat parann eyrei deerinde bile deildi, deil mi? Tabii ki deildi. Babanz son dakikaya kadar ok akll bir adamd, biliyorsunuz. Byle samalklar yapmayacak kadar da ciddi bir insand. Hem ciddi, hem tutumlu. Hans kendi kendine konuur gibi mrldand. Peki, yleyse o saat nereden gelmiti?

Annesi ban sallad ve gzlerini belirli bir noktaya dikmi, kprdamadan oturan kocasna acyarak bakt. Bunu hibir zaman renemeyeceiz, Hans. Saati ka kez babanza gsterdim, fakat hi oral olmad, hi ilgilenmedi. Kazann olduu o korkun akam yemee eve geldiinde saati bana vermi, iyi bir yere saklamam, ileride isteyeceini sylemiti. Tam iin iyzn anlatacakt ki, Brum Klatterboost koarak ieri girdi ve bendin yklmak zere olduunu haber verdi. O hafta sular nasl da azmt! Bylece babanz, aletlerini kapt gibi dar frlad. Onu akl banda son grm bu oldu. Gece yars dolaylarnda zavally kan iinde, yaral olarak getirdiler. Bir zaman sonra atei dt, ama bir daha kendine gelemedi, kafasn toparlayamad, gnden gne ktledi. Bir ey renemeyeceiz artk, iin iyzn hibir zaman bilemeyeceiz. Hans bunlar zaten biliyordu. Annesi ka kez aresizlik iinde, saati satmak zere gizledii yerden karm, her defasnda da son anda vazgemiti. Hayr, Hans, olmaz, babann isteine kar gelmektense alktan lmek yedir, demiti. ocuk bu olay gzlerinin nne getirdi, derin derin iini ekti. Ah, anneciim, dorusu saati satmamakla ok iyi ettin. Bakas olsayd oktan satm gitmiti. Ama ok kt bir ey olur bu, Hans. Nasl yapabilirdim? stelik yoksulluk nedir bilmeyen kiiler biz yoksullara kar ylesine sert, ylesine acmaszdr ki, elimde byle bir eyi grselerdi, anlattklarma kesinlikle inanmaz, babann onu bir yerlerden aldn bile dnebilirlerdi. Tanr korusun. Hans fkeden kzard. Byle eylere kalkacak olurlarsa, ben onlara gsteririm... Byle diyerek yumruklarn skt. Bayan Brinker duygulanmt, gzyalarn tutamad. Ah Hans, sen ne iyi, ne drst bir ocuksun. Hi tasalanma, saati satacak filan deiliz. Kimbilir, belki de son nefesinde babacanz kendine gelir de saati benden isteyiverir. O zaman ne yaparm? Anne, sahiden kendine gelir, bizi tanr m? Neden olmasn yavrucuum, byle eyler duyulmam, grlmemi deil ki... Hans, Amsterdam'daki alveriini tmyle unutmua benziyordu. Annesinin

bylesine iini dkt pek seyrek olurdu. te imdi onunla, sadece ocuu deil de, arkada, akl hocas gibi konuuyordu. Haklsn anne, saati hibir zaman elden karmamal. Babamn hatr iin onu saklamalyz. Belki de yitirdiimiz o paralar en beklenmedik bir zamanda ortaya kverir, kim bilir? Bayan Brinker elindeki rgy dizlerine brakt. Hayr, hi sanmam. En ufak bir umut bile gremiyorum ben. Bin altn florin, dnsene. Bir gnde kayplara karverdi! Bin altn florin! Peki ama ne oldu bunca para? Nereye gitti? Eer biri aldysa, hrsz lm deinde suunu aa vururdu mutlaka. Hi kimse vicdannda byle bir ykle br dnyaya g etmek istemez. Hans onu yattrmak iin usulca, Belki de paray alan henz lmemitir. Ondan bir haber alabiliriz, dedi. Zavall kadncazn sesi deimiti. Ah yavrucuum, hangi hrsz buray yoklamak ister ki? Tanr'ya krler olsun, evimiz her zaman derli toplu, tertemizdir, ama alt yan yoksul bir evceiz ite. Babanla ben bir kyya be kuru koyabilmek iin ylesine altk, ylesine didindik... Bilirsin, 'damlaya damlaya gl olur,' demiler. Biz de almamzn karln almakta gecikmedik. Zaten babann biraz birikmi paras vard. saatleri dnda da alyor, karlnda iyi para alyordu. Bylelikle her hafta en az bir florin biriktirebiliyorduk, bazen daha fazla. Sen hastalandn zaman, bir de Gretel'in doumunda biraz masrafmz olmutu. Bunun dnda hibir gereksiz harcamada bulunmamaya zen gsteriyorduk, sonunda para kesesi tka basa doldu, bu kez de onardm eski bir orab doldurmaya baladk... Hadi Hans, git artk. ok konutuk. Hans isteksizce kapya ynelirken sormaktan kendini alamad. Hi denemedin mi, anne? Annesi ne demek istediini anlamt. Denedim olum, hem de ok. Ama babanz sadece glmekle yetiniyor ve gzlerini yzme yle garip garip dikiyor ki, aresiz susmak zorunda kalyorum. Geen k Gretel'le ikiniz hastalanp yataa dtnz, evde lokma yiyecek kalmad, ben de sizleri brakp kamadm zaman, yine denemitim. Salarn okadm, tatl tatl, usulca sordum ona, parann nerede olabileceini. Ama ne yazk ki, koluma yapt ve abuk sabuk bir eyler syledi. Sonunda

dayanamadm. Gretel de, sen de ateler iinde kvranyordunuz, avazm kt kadar bardm babanza. Sanki bylelikle derdimi anlatabilecekmiim gibi. 'Syle Ralf dedim. 'Syle, paramz nerede? Kesedeki, oraptaki paramza ne oldu? Sandktaki paramz nereye gitti?' Ama karmdaki sanki bir kaya parasyd, en ufak bir karlk alamadm... Kadncazn sesi ylesine gariplemiti, gzleri yle parlyordu ki, Hans nedenini bilemedii bir korkuya kapld, gidip elini annesinin omuzuna koydu. Brak anneciim, u paray unutalm artk. Bak ben bydm, glendim. Gretel de ok akll bir kz, stelik iyi niyetli, alkan. Biz alr, seni rahata kavutururuz. Senin mutluluunu Gretel de, ben de dnyann tm altnna deimeyiz. yle deil mi, Gretel? Kardei hkryordu. Bunu annemiz de ok iyi biliyor zaten, demekle yetindi. Gne Parlyor ocuklarnn gsterdii bu heyecan, bu itenlik, Bayan Brinker'i duygulandrmt. Onlarn kendisine ne kadar bal olduklarn grnce byk mutluluk duyuyordu. Sz deitirmek istedi. Noel arifesinde de byle konuulur muymu? Haydi bakalm, Gretel, al u paray, Hans patenlere bakarken sen de kendine bir kurabiye alr yersin. Gretel gzleri yalarla parldayarak, zin ver de seninle kalaym, anneciim. Hans gelirken bana kurabiye getirir, dedi. Nasl istersen, kzm. Hans, dur azck. sram kald, u orap bitsin de ana caddedeki tuhafiyeciye satver gitmiken. Yn biraz kaln, ama zarar yok. Yine de bir lira eder. O zaman drt kurabiye alrsn. Hep birlikte Noel'i kutlarz. Gretel sevinle ellerini rpt. Ne gzel olur! Anni Buman bugn kentteki gzel evlerde nasl eleneceklerini anlatmt, ama biz de kurabiye yiyeceiz, ne gzel! Hans, dikkat et, kurabiyeleri getirirken krma sakn, iyice sar, ceketinin cebine koy. Hans ok nemli bir i yapacakm gibi, Sen hi merak etme, dedi. Gretel annesine dnerek yalvard.

Ah anneciim, birazdan babamla ilgilenmen gerekecek imdi bir yandan ynn rerken, bir yandan da bize Noel Babay anlatsana, ne olur... Anne, Hans'n da apkasn karp dinlemeye hazrlandn grnce elinde olmadan gld. Aman ocuklar, hl bkmadnz m? Ka kez anlatmmdr kimbilir? Pekl, yine anlatacam, fakat bir daha byle gndz n bouna harcamayalm, bu son olsun. Hadi Gretel, sen de ynn al, ben konuurken bir yandan rersin. Kulaklarn aman parmaklarnn almasna engel olmaz sanrm. Bildiinizi gibi, Noel Baba olaanst bir ermitir. Gemicilere gz kulak olur, ama zellikle kk ocuklarla ilgilenir. Bir varm, bir yokmu, bu ermiin yaad dnemlerde Asyal bir tacir olunu renim grmeleri iin Atina adnda byk bir kente gndemi. ocuklar yolda, gecelemek zere bir hana inmiler. Srtlarnda gzel giysileri varm, kuaklar da para doluymu. Ama hain hanc ne yapm? ocuklar ldrp paralarn ve gzel giysilerini almay tasarlam. O gece herkes uyuyorken kalkp ocuu ldrm. Gretel korkuyla rpedi, fakat Hans byle cinayetleri olaan karlyormu gibi umursamaz bir tavr taknd. Bayan Brinker ilmiklerin hesabn karmamaya alrken szlerini srdrd. Hain hanc bu kadarla da kalmam, kurbanlarn dorayp kocaman bir salamura fsna doldurmu, niyeti onlar tuzlanm domuz pastrmas diye satmakm. Gretel bu yky kimbilir kanc kez dinliyordu, ama yine de bir lk atmaktan kendini alamad. Hans bu durumda hancnn en iyi eyi yaptna inanm gibi istifini bozmad. Evet, ite byle, onlar kimsenin arayp sormayacana inanyormu. Fakat o gece Noel Baba olan biteni grm. Ertesi gn hemen hana koup, hancy cinayetle sulam. O zaman hain adam suunu kabullenmi ve diz kp balanmas iin yakarm. Yaptndan yle pimanlk duymu ki, ermiten o ocuu yeniden canlandrmasn dilemi. Gretel karl ok iyi bildii halde yine de sordu. Peki, Noel Baba onun istediini yerine getirmi mi? Elbette. ocuklarn paralar bir rpda birleivermi. Ve salamura fsndan sapasalam kmlar. Ermiin ayaklarna kapanmlar. Noel Baba da onlar

kutsam. Hans, hadi abuk ol, yoksa gece basmadan dnemeyeceksin. Kadncaz konumaktan soluk solua kalmt, stelik ocuklarnn byle gn ortas aylak aylak oturmalarna da hi alkn deildi, tamamlad oraplar oluna uzatrken, Hadi bakalm, durma, frla, dedi. Hans annesinin bunca skntya karn burumam, pespembe yanana bir pck kondurdu. Benim annem dnyann iyi anasdr. Bir ift patenim olursa, ok sevineceim, ama bu paray Amsterdam'dan buraya bir doktor getirmek iin kullansak belki de babama bir yarar olurdu. Deil bu kadar paraya, iki katna bile doktor Amsterdam'dan kalkp da buralara kadar gelmez, tasalanma. Ben bu yolda ne ok para harcadm, hepsi bouna. Zavall babanza yine de bir yarar olmad ite. Ne yapalm, Tanr byle istemi, elden bir ey gelmez. Hadi Hans, ko al patenlerini sen. Hans evden yrei sknt dolu kt. Ama ok gen olduundan abucak unuttu ve az sonra neeli neeli slk almaya koyuldu. Hans Bildiini Okuyor Amsterdam yaknlarndaki Broek kasabas tertemiz, sakin sokaklaryla, sar tuladan kaldrmlaryla, ak renk ahap evleriyle bakent kadar gzeldi. Bu kasabada her ey yerli yerinde, her ey dzenliydi, ama halkn uykuya dalm ya da im sanrdnz. Kk akltalarnn ya da eit eit deniz kabuklarnn yuvarland kumlu yollarda hibir ayak izine rastlanmyordu. Pencerelerdeki perdeler smsk kapalyd. Sanki hava ve gne zehirdi de, ieri girmesi istenmiyordu. Evlerin koclrkoca kaplar ancak bir dn, bir vaftiz ya da cenaze treni olduu zaman alrd. Kuytu odalara sigara dumanlar bulut gibi ker, ocuklar grlt edip byklerin huzurunu kanmasnlar diye ya kitaplaryla bir odaya kapatlr ya da patenleriyle yakndaki kanala gnderilirdi. Bahelerde tek tk tavuskuuna, kurda rastlanrd, fakat bunlar cansz, tahtadan hayvanlard. Aaklar evreye gz kulak oluyorlard sanki. Parlak kiremitli damlar, mozaiklerle sslenmi avlular, evlerin dikkatle parlatlm d sslemeleri, sessiz bir alk gibi, en ufak bir toz taneciinin uumad gkyzne doru parldyordu.

Hans elindeki paralar ngrdatarak, kasabadan yana bir gz att. Acaba iittikleri doru muydu? Broek'da yaayanlarn bazlar szde ylesine zenginmi ki, mutfaktaki tencereleri bile som altnm! Irma geerken, kimi grsn? Hollanda'nn en nl cerrah Doktor Boekman ona doru kayarak gelmiyor mu? Hans bu nemli kiiyi hi grmemiti, ama birok dkknn vitrininde grd resimlerden hemen tand. Zaten unutulacak bir yz deildi bu; Hollanda kkenli olmasna karn, zayf ve kk yanaklyd, mavi gzleri ok sert bakyor ve incecik, bak gibi dudaklar sanki, burada glmek yasaktr diyordu. Ksacas, bir ocuun arlmadan yanna yaklap konuabilecei, sevimli ve neeli bir yol arkada olamazd. Ancak Hans iinden gelen sese kulak verdi, zaten her zaman byle yapard. Ses diyordu ki: te dnyann en nl hekimi geliyor, onu Tanr gnderdi sana. Bu parayla babana yardmc olmasn salayabilecekken, kendine paten almaya hakkn yok. Tahta patenler keyifli keyifli gcrdyordu... Yzlerce, gz alc paten parl parl dans ederek, sislere karp sonsuza dek uzaklayordu gzlerinin nnde. Para ocuun parmaklarn yakyordu imdi, yal hekim ok rktcyd, mthi sert birine benziyordu. Korkudan ve heyecandan Hans'n grtla kurumutu, ama baracak gc buldu yine de. Doktor Boekman! nl doktor znk diye durup evresine bir gz gezdirdikten sonra dudaklar kslm, kalar atk, ona doru geldi. Hans geri dnemezdi artk. Soluk solua, Baym, sizin nl Doktor Boekman olduunuzu anlamtm zaten... Sizden ok byk bir ricada bulunacam... diye kekeledi. Doktor yoluna gitmeye hazrlanrken homurdand. Hmmm... Hadi, ekil git bamdan, param yok benim. Olsa da dilenciye be para vermem... Hans avucundaki paralan gururla uzatt. Ben dilenci deilim, baym. Babam konusunda size danmak istemitim de. Yayor, ama gn boyu l gibi, hi kprdamadan kesinde oturuyor. Dnmeyi bile unutmu. Bunun dnda sal ok iyi. Bentlerin zerinden dp yaralanmt...

Doktor anszn ilgilenmi gibiydi. Eee? Sonra? diye homurdand. O zaman Hans heyecan iinde, babasnn bandan geenleri anlatt. Gzyalarn tutamyordu, sonunda vargcyle bard. Anlyorsunuz ya, baym! Bedensel sal yerinde, ama akl yerinde deil. Biliyorum, bu kadarck para ok yetersiz. Ama ne olur, aln yine de. Daha da kazanrm ben. Evet, yemin ediyorum. mrm boyu sizin iin almaya hazrm, yeter ki babam kurtarn, iyiletiriri onu. yi ama, o ne? Yal doktora da birdenbire ne oldu byle? Yz sanki iinde parldayan bir gnein nlaryla aydnianverdi. Baklar yumuad. Gzleri yaard, az nce vurmaya hazrlanyormu gibi bastonuna smsk sarlan eli imdi usulca Hans'n omzunu tuttu. O paray cebinize koyun ocuum, bana gerei yok. Babanz greceim. Korkarm, umutsuz bir durum. Ne zamandr byle demitiniz? Hans'n iine birden umut doluvermiti. Hkrarak karlk On yldr, baym. Ah, bu kt ite. Ama bir bakarm. Durun bakaym. Bugn Leyde'ye gidiyorum, bir hafta sonra dneceim, o zaman bekleyin beni. Neredeydi eviniz? Broek'in bir kilometre kadar gneyinde, baym, kanaln yanbanda. Yar ykk, yoksul bir kulbedir. Ama kime sorsanz gsterir, efendim. Hans derin derin iini ekerek ekledi. Bizim evden korkuyorlar da. Oraya, 'delinin kulbesi' diyorlar. Doktor, Hans'a eliyle bir iaret yapp uzaklamaya hazrlanrken, Peki geleceim, meraklanmayn, dedi. Sonra geri umutsuz bir durum, ama bu ocuktan holandm dorusu, diye dnd. Baklar tpk zavall Loran'cmn baklarna benziyor. Ulu Tanrm, u bacaksz hibir zaman aklmdan karamayacam ben. Kalar atlm, yz bsbtn kararm, doktor sessizce yoluna devam etti. Hans gcrdayan tahta patenleriyle yine Amsterdam yolunu tutmutu. Parmaklan yine cebindeki paralarla oynuyor, farkna varmadan neeli neeli slk alyordu.

te Hans patenleri byle satn ald. Jakob PoofIa Tanyoruz Bu Noel arifesi, Hans'la Gretel ok elendiler. Gkte ay parldyordu. Anneleri de kocasn hibir eyin iyi edemeyeceine inanm olmakla birlikte, yine de doktorun gelecei haberine sevinmiti. Bylece ocuklarn diretmesine dayanamayarak, yatmadan nce bir saat kadar paten kaymalarna izin verdi. Hans yeni patenleri pek sevmiti. Gretel'e onlarn ne derece kusursuz olduunu gstermek iin buz zerinde yle cambazlklar yapt ki, kk kz hayranlkla el rpmaktan kendini alamad. Van Holpe kardeler de, Karl ummel de oradaydlar, yara hazrlanyorlard. Drt denemeden nde Piyer van Holpe birinci gelmiti. Bu yzden zaten hrn bir ocuk olan Karl'n surat bsbtn aslmt. Birden aklna bir ey geldi, hemen arkadalarna at. Hey, ocuklar, baksanza, ne yapp yapp delinin kulbesinde oturan o baldr plaklarn yara katlmasn nlememiz gerek. Hilda nasl oldu da byle bir neride bulundu anlayamadm dorusu! Akln karm olmal. Katinka Flak ve Riye Korbes bu kzla yaracaklarn dndke ileden kyorlar, onlar hi ayplamyorum dorusu. Biz de ocuun yara katlmasna engel olmalyz... Piyer van Holpe bu szlerin tam tersini anlamt. Evet, ok haklsn... Zaten bu kadar iyi kayan bir ocukla yarlr mi hi? Besbelli yar o kazanacak. Ama yoksulsalar bunda onlarn suu ne? Kari bard. Dur bakalm hele! Ne demek istediimi anlamadan lafm kesme. Kk immelpennik bu ie ok sevinmiti. Burnu kavga kokusu alyordu ve eer i kavgaya dklecek olursa, gzdesi Piyer'in Kari gibi kendini bilmezlerden en az bir dzinesini rahata haklayabileceine inanyordu. Piyer yle bir bak frlatt ki, Kari kendine zayf bir rakip semenin daha uygun olacan dnd. fkeyle Voost'a dnd. Sen ne glyorsun yle, ne stne vazife? Pis kunduz, sska sardalya, upuzun isimli kk maymun. Ne olacak...

O anda uzaktan arkada Jakob Poot'un gelmekte olduunu grd. Geri henz iyice yaklamamt, ama evrenin en iman ocuu olduu iin yanlmak olanakszd. te, iko geliyor, diye bard. Yannda da biri var. ok zayf bir ocuk, bir yabanc. Ludvig bir kahkaha att. Hah ha! Ne de yakmlar ama, biri iko, biri sska.. Kk Voost bilgi verebildii iin oksevinmiti. O ocuk ngiliz. Jakob'la karde ocuu oluyormu. ok da gln bir ad var: Ben Dobbs. Bir sre Jakob'larda kalacakm byk yara kadar. Bu arada ocuklar, trl cambazlklar, zarif numaralar yaparak durmadan kayyorlard. Jakob Poot'la yanndaki yaklanca durdular. Jakob hep soluk solua konuurdu. Teyzemin olu Benjamin Dobbs'u tantraym sizlere. ngiltere'den geldi, o da yara katlacak, dedi. ocuklar yeni gelenlerin evresinde toplandlar. Benjamin ok gemeden Hollandallarn garip bir dil konumalarna karn cesur kiiler olduunu anlad. Zaten paten kaymann keyfi, ayr ayr diller konumann yaratt buzdan duvarlar eritivermiti. Benjamin artk yeni arkadalarnn sylediklerini az buuk anlamaya balyordu. ocuklar bir plan hazrlamlard. Bu ok byk bir tasaryd ve gerekleme olasl da bykt. nk her zamanki Noel tatilinden ayn olarak, okul binas batan baa temizlenecei iin rencilere drt gn de ek tatil verilmiti. Jakob'la Ben, patenleriyle uzun bir yolculua kmak zere evden izin almlard. Broek'den t Hollanda'nn bakenti Lahey'e gideceklerdi. Altm kilometre kadar bir yoldu bu. Hadi bakalm ocuklar, bizimle kim gelmek istiyor? Oradakiler hep bir azdan bartlar. Ben, ben, ben.

ok uzun isimli kk de atld. Ben de gelmek istiyorum. Jakob ona gld. Ama sen ok kksn, dostum. Beriki hemen karl yaptrd. Gezmeye gitmek iin ille de senin kadar semiz mi olmak gerekiyor yani? Jakob bu szlere kzmad, glme inceliini gsterdi ve oybirliiyle ya kk, ama pek sevilen Voost'un da bu neeli gruba katlmasna karar verildi. Tabii evden izin alabilmesi kouluyla. Buna ok sevinen ocuk, vargcyle kayarak evine doru uzaklat. Piyer van Holpe anlatyordu. Evet, Haarlem'de durur, Benjamin'e Byk Orgu gsteririz, Jakob. Sonra Leyde'ye urarz, orada da grlecek pek ok ey var. Lahey'de bir gn bir gece kalrz. Evli olan ablam orada oturuyor, sizleri grnce sevinecektir. Ertesi gn de yola kar evimize dneriz. Geveze bir ocuk olmayan Jakob, ok iyi, demekle yetindi. Ludvig de heyecanla aabeyine bakyordu. Aferin Piyer. Plan kurmakta stne yok dorusu. Annemiz, ablamza iyi dileklerini dorudan doruya gtrebileceimizi duyunca pek sevinecektir eminim. Aman, hava ne kadar da soudu! Souktan neredeyse bam omuzlarmdan decek. Hadi, dnelim artk. Durmadan buz zerinde halkalar izmekte olan Kari bard. Varsn souk olsun, ne kar, hanm evlad? Eer hava geen aralkta olduu kadar scak olsayd, hi byle kayabilir miydik? yi, iyi ama yine de ok souk ite. Ben dnyorum. Piyer van Holpe cebinden koskocaman altn bir saat karp ayna tuttu. Aman! Neredeyse sekize geliyor! Noel Baba'nn gelme saati. Kklerin nasl aracan gzlerimle grmek istiyorum. Hadi, hoakaln. Noel Yortusu Noel aac evleri yeilliiyle enlendirmeden nce neeli bir peri, oyuncaklarla

dolu kzan eken sekiz geyikle birlikte bacalardan evlere inip, ocan nne braklm oraplar ve pabular oyuncaklarla doldururmu. Arkadalar ona Noel Baba derlermi. Belki de dorudur, ama sonradan alkanlklarnda bir deiiklik yapm olmal. Hollanda'da Noel Baba gerek bir ermitir, ok zaman altn ilemeli, prl prl giysileriyle, gz alc deerli talar taknm olarak dolar. ngiltere ve Amerika'ya Noel Baba, 25 7taUk sabah iner Hollanda'ya ise 5 Aralk gn gelir ve armaanlar 6Aralk sabah datr. Hilda van Glek'in kk kardeleri o akam byk bir heyecan iindeydiler. Nasl olmasnlar? Byk salona girmelerine izin verilmiti. En gzel giysilerini giymilerdi. Her birine iki kocaman pasta verilmiti. Hilda da onlarn sevincini paylayordu. Noel Baba on drt yandaki bir kz, abucak byd ve hemen hemen bir kkhanm oldu diye armaan listesinden silecek deildi elbet. Tam tersine, byk bir olaslkla bu kkhanmn da houna gidecek bir eyler getirmeye alacakt... Bunun iindir ki, Hilda da kk kardeleri gibi sevinle hopluyor, zplyor, onlarn oyunlarna katlyordu. Babayla anne ocuklara biraz ayplayarak bakyorlard, dede de yle. Sonra dede kocaman mendilini yzne yayd. Bu uyumak istediine iaretti. Oysa daha nce yemekte, hepsi de kahkahalar atmlar, yiyip imi, elenmilerdi. En kkle en byk arasnda yalnzca ya fark kalmt o zaman. imdi de kkler sevinle Noel Babay bekliyorlard. Kahkahalar, lklar sokaa tayordu. Sonunda grlt yle artt ki, dedenin krmz mendili suratndan dt ve zavall yal adam yerinden srayarak, Bu grltde uyku uyunur mu? diye bard. Bayan van Glek ocuklarn aknlkla seyrediyordu. En kk bile ok heyecanlyd. Artk bu ie bir son verilmeliydi. Bayan van Glek ocuklara eer Noel Babann bir an nce gelmesini istiyorlarsa, geen yl yaptklar gibi arklar syleyerek onu armalar gerektiini hatrlatt. Bunun zerine ocuklar el ele tutuarak ve ark syleyerek dnmeye baladlar. arklarnda Noel Babaya bir an nce gelmesi iin yalvaryorlar, ondan eitli armaanlar beklediklerini dile getiriyorlard. Bu arada sk sk da kapya doru gz atmaktan kendilerini alamyorlard... Anszn kap vuruldu. O anda ocuklar dalverdiler. En kkleri korkuyla kark bir sevinle koup annesinin dizlerine kapand. Dede enesini eline dayayp eildi, bakt. Bykanne de ban kaldrd, gzln karp ocuklar

merakla szd. Bay van Glek ocan nnde oturuyordu, tttrmekte olduu ubuunu ar ar azndan ekti. Bu arada Hda'yla teki ocuklar babann evresini almlar, heyecanla bekleiyorlard. Kap bir daha vuruldu... Anne usulca seslendi. Giriniz... O zaman kap yava yava ald, eikte Noel Baba olanca grkemiyle, prl prl giysileri iinde belirdi. Birtopluine yere dse duyulacakt. t kmyordu. Yeni gelen sze balad. Ne etkileyici, ne esrarl bir sesti bu! Nasl da sevecenlik okunuyordu! Karl van Glek, dedi. Seni, saygder ein Katerine'y, olunla gelinini selamlamaktan byk kvan duymaktaym. ocuklar, sizleri de candan kutluyorum: Hendrik, Hilda, Braom, Kati, Huygens ve Lukretia ve akrabalarnz Volfert, Ditrih, Mayken, Voost ve Katerina, hepiniz de sizleri son grdmden beri uslu durdunuz, biliyorum. Geri Ditrih geen sonbahar Haarlem panayrnda yaramazlk yapt, ama o zamandan beri kusurlarn dzeltmeye alyor. Mayken son gnlerde pek de iyi notlar alyor saylmaz, derslerini iyi ezberlemiyor, stelik ok ikolata ve ekerleme yiyor, yoksullara vermek zere kumbarasna yeterince para atmyor. Ama hi kukum yok, Ditrih bundan sonra ok terbiyeli ve uslu bir ocuk olacak. Mayken de okulda baarl olmak iin elinden geleni yapacak. Ayrca unutmamaldr ki, onurlu bir yaam srmek iin her eyden nce tutumlu olmay bilmeli, savurganlktan kanmaldr. Kk Kati kedinin cann epeyce yakt. Noel Baba bu zavall hayvancn kuyruu ekilirken ac ac miyavlamasn t bulunduu yerden iitiyor. Kati hayvanlarn da cannn yandn unutmayacana ve bir daha hayvanlara eziyet etmeyeceine sz verirse balanacaktr. Kk Kati korkusundan alamaya balaynca, Noel Baba susup onun sakinlemesini bekledi. Sonra szlerini srdrd. Kk Broom, unu unutma ki, okulda retmenin mangalna ttn atmay alkanlk haline getiren ocuklar bir gn yakay ele verir ve daya yer... Kk Broom ok armt, kzararak nne bakt. Ama sen ok iyi bir renci olduun iin bu konuda daha fazla durmak

istemiyorum... Lukretia ve Hilda ise, bu gece tatl bir uyku uyuyacaklar. nk yoksullara yardm eli uzatmasn bildiler, uslu durdular, sz dinlediler, bu yzden ileri rahat olmal. Mutluluk duymallar. Ksacas, hepinizden memnunum. Hepiniz de genel olarak uslu durdunuz. yi altnz, sz dinlediniz, savurganlktan kandnz. Bunun iin hepinizi kutluyor ve yeni yln sizleri saduyu, sevgi ve alkanlk yolundan ayrmamasn diliyorum. Yarn hepiniz dlnz alacaksnz. Hoakaln. Bu son szlerle birlikte kapnn nne bir uval ekerleme dkld. ocuklar ekerlemelerin bana tler. tie kaka ellerindeki kk hasr sepetleri doldurmaya abalyorlard. En kk bile minicik avularn ekerlemeyle doldurmutu. Sonunda ilerinden en yreklisi kapya aband, ardna dek at. Merakla evreyi aratrdysa da, ne yazk ki, Noel Babann izine bile rastlayamad. Sonra hep birlikte yemek odasna yneldiler. Yemek masasnn zerine ilemeli, beyaz bir rt rtlmt. ocuklarn her biri kundurasnn bir tekini masann altna brakt. Sonra kap dikkatle kapanp kilitlendi, anahtar da Bayan van Glek'in yatak odasna gizlendi. Sonra birbirlerini perek iyi geceler dilediler; st kata kp yatak odalarna daldlar. Kaplar usulca kapand ve sonunda van Glek'lerin evi derin bir sessizlie gmld. Ertesi sabah erkenden, yemek odasnn kaps ev halknn gzleri nnde trenle ald. O anda herkes Noel Babann sznde durduunu grd. Her kundura renk renk, ssl paketlerle dolup tayordu. Ayrca masann zeri de armaanlarla, mumlarla, oyuncaklarla, eitli ss eyasyla, yiyecekle ve teberiyle dolmutu. Herkes ama herkes, dededen en kk bebee kadar armaann alacakt. Kk Kati sevinle ellerini rpyor ve iinden bir daha kedinin kuyruunu hi, ama hi ekmeyeceine ant iiyordu. Hilda elinde inci bir gerdanlk, koltuunda bir yn kitapla annesiyle babasna kotu, yz sevinten l l, onlara sarlp pt. Amsterdam Ertesi gn ocuklar paten gezisine kmak zere kanalda toplandklarnda Piyer sordu.

Hazr myz bakalm? Jakop sizlere nderlik etmemi istedi, bu yzden kaptan benim. imdi yoklama yapacam. Yoklamay yapt. Herkes oradayd, bir kii yoktu sadece; o ok uzun isimli kk. Ah, u afacan mutlaka eve kapatlmtr, cezaldr. Arkadalar, saat sekizi ald, hava ok gzel ve kanaln zerindeki buz da kaya gibi salam. Otuz dakikaya varmaz Amsterdam'da oluruz. Hadi bakalm. Bir... ki... ... Mar mar! Gerekten de yarm saat sonra ocuklar kaln duvardan bir baraj am, Hollanda'nn bu byk kentinin ortasnda buluvermilerdi kendilerini: Buras seksen adayla, iki yz kpry kuatan duvarlarn iinde bir kentti. Benjamin Dobbs ban kaldrd zaman parlak damlanyla g deliyor gibi duran yksek yksek evler gsiyordu. nne bakt zaman da soka gryordu. Ama ne garip bir sokakt bu: Ta deli oseyi tula kaldrmdan ayran hibir ey yoktu. leri doru bakt zaman da, her pencerenin dna taklm birok kk ayna grd. Bunlar ylesine yerletirilmiti ki, ieride oturanlar hem kendilerini gstermeden kapy kimin aldn grebiliyor, hem de sokakta tm olup bitenleri oturduklar yerden rahata izleyebiliyorlard. Kent batan baa bayramlklarna brnmtler dkkn Noel Baba onuruna sslenmiti. Kaptan adamlann oyuncak olarak akla ne gelebilirse her eyin sergilendii vitrinlerden uzaklatrmak iin glk ekmedi deil. Hollanda oyuncak endstrisi ynnden pek nldr. Benjamin, kk mekanik gemileri grnce glmekten kendini alamad. Bu gemiler ylesine ar, ylesine hantal, kanallar zerinde dolarken grd o kocaman yk mavnalarna o denli benziyordu ki... ngiltere'de brakt kk kardei Robi iin bir tane almay ok isterdi, ne yazk ki, zerinde para yoktu. Bizim kafadarlar yanlarna ancak geziye yetecek kadar para almay kararlatrmlar ve hepsi de paralarn kaptana emanet etmilerdi. Ben, Denizcilik Okulunun nnden de yldrm gibi geti ve geerken rencilerin giyimine imrenmeden edemedi. Arkadalanyla birlikte Resim Mzesini arabuk dolatlar ve zellikle yllar boyu Amsterdam'da yaam bulunan nl ressam Rembrandt'n (1606-1669) Gece Devriyesi tablosunu en az be dakika, hayran hayran seyrettiler. Gezginler elmas kesiminde usta olan zengin iilerle paavralar iindeki eskicilerin omuz omuza altklar Musevi mahallesine de bir gz attlar. Olanca hzlaryla kayarlarken, ocuklar kanal boyunca ilerleyerek onlara doru yaklaan Amsterdam treninin ddn duyuyorlard.

Ludvig vagonlara bir gz att. Amann, lokomotiften hi de aa kalr yerimiz yok bizim de. Hadi bakalm. Var msnz yara? Barlarna trenin dd karlk verdi. Bir yartr balad. Bir an iin varglerini ortaya koyarak ba ektilerse de, bu uzun srmedi, ama yine de denemeye deerdi dorusu! Heyecanlar yatnca akalaa konua, daha ar yol almaya baladlar. Ara ra durup yer yer kanala gzclk eden bekilerle ene alyorlard. Kanal boyunca uzanan plak, yapraklarn dkm st aalar gz alabildiine dmdz bir izgi olarak uzaklap gidiyordu. Kar kyda ok ok ykseklerden, Haarlem glnn sularn tutmak zere yaplm bulunan byk bendin zerindeki araba yolu geiyordu. Ayna gibi parldayan kanal ise, zerindeki saysz paten kayanyla, esmer yelkenlerini rzgrda iirmi kzakl yatlaryla, buz zerinde demirle desteklenmi ubuklar yardmyla uarcasna giden hafif kzaklaryla t ufka kadar uzanyordu. Ben bylenmi gibi, gzlerini bu grnmden bir trl ayramyordu. Ludvig van Holpe onun Hollanda zerine bu denli bilgi sahibi olmasna amt. Lambert'e baklrsa, bu yabanc belki lkeyi bir Hollandaldan bile iyi tanyordu. Bu dnce Ludvig'in yurtseverliine dokunmu olmal ki, anszn aklna bir ey geliverdi. Hah, u adaly artacak bir eytanlk bulmutu ite. Lambert'e yaklap, Ona biraz da lalelerden sz etsene! dedi. Ben lale szcn hemen anlamt. Heyecanla bard. Ah yoksa Lale lgnlndan m sz etmek istiyordunuz? ok iittim, ama pek bir ey bilmiyorum dorusu! zellikle Amsterdam'da doruk noktasna erimi, deil mi? Evet, orada ve zellikle de Haarlem'de. Ama bu lgnlk zamanla tm Hollanda'y sarm, stelik ngiltere'ye bile gemi. Galiba, ama kesin syleyemeyeceim, nk o zaman ben yoktum. Berikiler kahkahay koyverdiler. Hah hah ha, doru ya... Ama belki iki yz yandasndr da o zaman da biliyorsundur? Size u kadarn syleyeyim ki, dostum, ne daha nce, ne de daha sonra byle bir lgnln eine rastlanmamtr. Dorusu insanlar o dnemde lalelere ylesine tutkunmu ki, arlklarnca para derlermi.

Ne arl? Kendi arlklar m? Hayr, hayr. Soann arl kadar. lk lale 1560 ylna doru stanbul'dan gnderilmi. yle ok beenilmi ki, Amsterdaml zenginler Trkiye'den yeni yeni trler istetmiler. O zamandan beri lale moda olmu ve bu moda yllar yl srm. Basit kkler 4.000 florine kadar alc bulurken bir Semper Augutus tr soan 55.000 florine satlm. Evet, akl almayacak kadar ok byk bir para. Gemicilere, eskicilere ve baca temizleyicilerine varncaya dek herkes lale alm satmyla urar olmu. Soanlar grmeden alp, byk krlarla satmaya balamlar. Bu bir tr oyun bir tr kumar haline gelmi. Kimi bir rpda zengin olmu, kimi varn younu yitirmi. nsanlar nakit para bulamaynca arazilerini, evlerini, srlerini, hatta giysilerini bile lale karlnda seve seve vermiler. Soylu zengin bayanlar bu genel lgnla katlmak iin mcevherlerini, en gzel giysilerini satmlar. Artk baka ey dnlmez olmu. o hale gelmi ki, Hollanda Halk Meclisi duruma el koymak gereini duymu. nsanlar da yaptklar budalaln farkna varmaya balamlar ve lale fiyatlar dmeye yz tutmu. Borlular satn aldklar lalelerin parasn demeye yanamaynca, alacakllar adalete bavurmular, ama mahkemeler onlar haksz kartm, gereke olarak da kumar borcunun yasad olduunu belirtmi. Bylelikle havadan zengin olan binlerce kumarbaz birden dilenmek zorunda kalmlar. Ama bana yle geliyor ki, van Munen, siz Hollandallar bugn de laleye tutkunsunuz, dedi Ben. Elbette. Her bahede lale yetiir. Amcamn Amsterdamn teki ucundaki yazlk evinin bahesinde en gzel trlerden meydana getirdii ok sekin bir lale bahesi vardr. Amcanz kentte oturuyor sanyordum ben. Doru. Ama yazlk evi kentin birka kilometre dndadr. Bir tane de rmak kysnda var, az nce kente girerken pek yaknndan getik. Amsterdam'da herkes, eer gc yetiyorsa bir yerlerde bir yazlk ev edinmitir. Bu evlerde oturulur mu? Hayr, oturulmaz. Bunlar yazn leden sonra ancak birka saat kalnabilecek, hafif yaplardr. Ama hava gzel olduunda pek keyiflidir dorusu. Stler tomurcuklanmaya balad zaman amcam her gn yazlk evine gider. Orada uyur, ubuunu tttrr, yengem de hava ne kadar scak olursa olsun, ayaklarn tandra dayayp yn rer. Amcamn kz Rika arkadalaryla birlikte evin penceresinden glde balk avlar ya da kaykla geen tandklanyla ene alar.

ocuklar evrede kaydrak oynarlar, hendein zerindeki kprlerde durup elenirler. Tm bunlarn seyrine doyum olmaz, ama laf aramzda ben bu lkede domu olmama karn, yine de ou yaz evlerinin o rk bataklk kokusuna bir trl almadm gitti. Bu evlerin hemen hemen tm lam ukurlar zerine yaplmtr. Evet ya, az kalsn unutuyordum, Ben, siz de biraz Hollandal saylrsnz... Hi Poot teyzenizin byk salonuna girdiniz mi? Ben glerek karlk verdi. Yalnz bir kez, ilk geldiimde. Zaten Jakob'un bana sylediine gre de, ancak Noel'den sekiz gn sonra, Kenau ablasnn dnnde bir daha girebilirmiim. Babam dnde bulunmam iin burada biraz daha kalmama izin verdi. Her cumartesi Poot teyzemle hizmetisi iman Keyt salona giriyorlar, toz alyorlar, ovalyorlar, cilalayp parlatyorlar. Sonra kepenkler kapatlyor, perdeler ekiliyor ve ertesi cumartesiye kadar bir daha kimse oraya ayak basamyor. Hi kimse girmiyor, ama ille de her hafta salonun temizlii yaplyor ite. Lambert atld. Bunda alacak bir ey yok. Broek'de tm salonlar ayn biimde temizlenir. Peki, teyzenizin bitiiindeki bahede grlen o mekanik oyuncaklar konusunda ne dnyorsunuz? Fena deil. Kuular yazn havuzda yzerken neredeyse gerek gibi duruyor. Ama bir kede, kestane aalarnn altnda dikilmi ban sallayan inli dorusu pek gln ve ocuklar elendirmekten baka bir ie yaramaz. Ya o kaskat aaklara ve gdk gdk budanp boyanm aalara ne demeli? Darlma, ama, van Munen, ben sizin zevklerinizin tadna hibir zaman varamayacam galiba. Zarar yok canm, zamanla alrsn. ngiltere'de pek ok eyi beenmi, hayranlk duymutum. Umarm seninle birlikte oraya bir daha gitmeme izin verirler. Ama dorusu ben Uanda'y ye tutarm. Elbette, haklsn. Hepimiz kendi anayurdumuzu sevmek zorundayz. Fakat yine de bu kadar souk olan bir yeri bylesine scack bir ballkla sevmek insana garip geliyor. Eer kprdamazsak olduumuz yerde donup kaskat kesileceiz, baksana. Lambert bir kahkaha att. Seninki ngiliz kan da ondan, Benjamin. Bak bana, hi yor muyum? Bak u kanalda paten kayanlara! Hepsi de gl gibi taze, krallar gibi mutlu, deil mi?

Sonra seslendi. Hey sevgili kaptanmz van Holpe, bir iftlikte birazck durup ellerimizi, ayaklarmz stsak ne dersin? Kim yor? diye sordu Piyer. Benjamin Dobbs. yleyse Benjamin Dobbs'u stalm, diyen kaptan mola verdi. Haarlem Yolunda Rastladklar ikinci iftlik gzlerine birincisinden daha ho grnd. Krmz kiremitli sivri damyla inek ahr temizlikten pnl prl parlyordu, bitiiinde de iftlik evi vard. Yal bir kadn tertemiz giyinmi, pencere nnde sakin sakin yn ryordu. Karsnda, aznda ubuu, kar gibi bembeyaz perdelerin rtt prl prl camn hemen ardnda duran iri bir yz hayal meyal seiliyordu. Piyer kapy hafife vurdu, bayramlk giysileri iinde sarn bir kz, yeil kapnn st kanadn ap ne istediini sordu. Piyer son derece terbiyeli, Biraz ieri girip snabilir miyiz acaba, kkhanm? dedi. Kz kapy ardna dek at. Tabii, buyurun, hogeldiniz. ocuklardan her biri, ieri girmeden nce kapnn nndeki kaln paspasa ayaklarn iyice, zenle sildi, girer girmez de pencerenin nnde oturan yal bayanla eini saygyla selamlad. Ben bu iki kiinin neredeyse Broek bahelerindeki mekanik kuklalar gibi birer kukla olduunu sanacakt, nk bu iki yal, balarn makine gibi eip kaldrdlar. Adam da ubuunu makine gibi, dzenli aralklara azna sokup kartyordu; puff puff diye. Kadncaz da, yine makine gibi, rg ilerini oynatyordu: Klik, klik. Ama buna karlk pembe yanakl gen kz oraya buraya koturuyordu; ocuklara yksek arkalkl sandalyeler getiriyor, ocaktaki atei canlandryor, sofraya koyduu kocaman, esmer ekmek ve toprak ksede duman tten orbayla Jakob Poot'un sevinten neredeyse gzlerini yaartyordu. Genlerin byk bir itahla orbay kaklamaya balamas kz ok gldrd, ama Benjamin ekmei de, lahana orbasn da yemeye yanamaynca ard. Kala gz arasnda, Jakob'un parma delinmi eldivenini onaracak zaman buldu ve iplii dileriyle keserken ona, Artk ellerin mez, demeyi de unutmad. ocuklar ayrlrken her birinin elini skt ve ille de ceplerine birer para ekmek koymak iin diretti. Bir

yandan da pencerenin nnde oturan, biri puff, puff diye ubuunu tttren, teki de klik, klik diye ilerini akrdatan iki makineye kaamak baklar frlatmaktan kendini alamyordu. ocuklar kza veda edip ayrldlar, bir sre yol aldktan sonra Svannenburg atosu koskocaman ta duvarlaryla, kuleleriyle ve kapsnn zerindeki tatan kuu heykeliyle karlarna dikildi. Kaptan komut verdi. Yar yola geldik, arkadalar. Patenlerinizi karn. Lambert, Ben'e anlatmaya koyuldu. Y Irma ite burada Haarlem glne kavuur. Bu kavak az ok tehlikelidir, nk rmak toprak dzeyinden bir buuk metre kadar yukarda bulunmaktadr. Su basknn nlemek iin yksek bentler, barajlar, salam duvarlar yaplmas gerekmitir. Burada bulunan alavere havuzlar sistemi, olaanst bir sistem saylmaktadr. zerinden geeceiz, gzlerin kamaacak hi kukum yok. Sylendiine gre gln suyu ilkbaharda, zellikte^arnarlarn aartlmasnda ok etkili oluyormu. Ayrca glde koskocaman ylanbalklar var. Akln hayalin almayaca kadar kocaman hem de. Ben bile pek ok ylanbal avladm. nan bana, iriyar bir genle boy lebilecek kadar byk hayvanlar bunlar. yle iddetle debeleniyorlar ki, dikkat etmezsen kolunu koparabilirler. Ama bakyorum, ylanbalklar seni pek ilgilendirmiyor. Ne dersin, ato hi de fena deil, deil mi? yle. Peki, bu kuular ne anlama geliyor? zel bir anlam tayorlar m? Biz Hollandallar kuuya byk sayg gsteririz. Bu atoya 'Kuu atosu,' yani 'Svannenburg' ad verilmi. Bildiim bu kadar. Uzmanlar kurulu barajlarla ilgili her eyi incelemek zere bu atoda toplanr. Yllar nce nl Kristiyan Brunnings de burada otururmu. Kimdir o? Eer ayn dili konuup anlaabilseydiniz, bu konuda Piyer seni benden ok daha iyi aydnlatabilirdi. Ama dedemin on sekizinci yzylda yaayan Brunnings'den sz ettiini ok duymuumdur. Bu byk mhendisin yksn anlatmaktan hi bkmaz, ne kadar iyi bir insan olduunu, ne ok sevildiini ve lmnde herkesin nasl iten gzya dktn hep syler dururdu. Birok bilim derneine yeymi. Hkmetin barajlarn ve denize kar teki savunma sistemlerimizin bakmyla grevli servisinin banda bulunuyormu. Barajlara, alavere havuzlarna, su deirmenlerine getirdii yenilikler saylmakla

bitmezmi. Biz Hollandallar byk mhendislerimize halka en ok yarar dokunan kiiler gzyle bakar, onlar ok sayarz. Brunnings yllar nce lm ve Haarlem Katedralinde onun ansna bir ant dikilmi. Ben portresini grdm. nan bana, Ben, son derece soylu bir kiiye benziyordu. Bu atonun da onun gibi soylu ve onurlu bir grnte olmas ok doal. Byle bir adam barndran ato baka trl olamazd gibi geliyor bana. Bir Felaket Kaptan van Holpe'yle adamlar nl ve eski Haarlem kentine girdiklerinde saat bire geliyordu. Sabahtan beri patenle kayarak yirmi be kilometreye yakn yol aldklar halde, gen kartallar kadar canl va gl grnyorlard. En kklerinden (on drt yandaki Ludvig van Holpe), en bykleri olan on yedi yandaki kaptana varncaya dek tm de ayn dncedeydi: Hi kimse bylesine gzel bir gezi yapm olamazd. Geri son iki kilometre boyunca Jakob Poot biraz soluk solua kalmt, belki yine kk bir ekerleme yapmak, yani azck uyumak istiyordu can, ama yine de teki arkadalaryla rahat rahat boy lebilecek durumdayd. Gezi srasnda Ludvig'le ok iyi anlaan Kari ummel bile, arkadalarna hoa gitmeyecek szler sylemeyi unutmua benziyordu. Piyer'e gelince, ocuklarn iinde en keyiflisiydi, durmadan slk alyor, yoldan gelen geenleri bile neelendiriyordu. Ana caddedeki bir kahveye yaklatklar srada arkadalarna seslendi. Hadi bakalm, yavrularm, yemek saati geldi. iftlikteki gen kzn verdii birer dilim ekmek karnmz doyurmad. Kaptan byle syleyerek elini cebine att. Sanki, burada bir orduyu doyurmaya yetecek kadar para var, demek istiyordu. Hey, ne oluyor buna? Piyer sapsar kesilmi, baklarn yere dikmi, ellerini gsnde, brlerinde dolatryordu. Anszn akln yitirivermi gibiydi. Ben, Amann, hastaland galiba... dedi. Kari atld. Hayr, hayr. Bir ey yitirmi olmal. Czdan iindeki tm paramzla birlikte kayboldu, bulamyorum! diye haykrd Piyer Hepsinin aknlktan dili tutulmu gibiydi, kimse bir ey syleyemedi. Sonunda Kari homurdand. Zaten onca paray bir tek kiiye vermek delilikti, syledim size. T banda. Bak bakalm, ceplerini iyice aratr...

Aradm, aradm. Yok ite. ~^\^ Yeleini a bir de. Piyer makine gibi syleneni yapt, yeleini at. Hatta kasketini karp iine bile bakt. Sonra da ne olur ne olmaz diye, teker teker btn ceplerini yoklad. Sonunda ok zgn bir sesle Arkadalar, paray drm olmalym, dedi. Artk bize yemek filan yok. Ah, Amsterdam'da olsaydk gereken paray hemen buluverirdim, ama Haariem'de tek kuru bile bor alabileceim kimsem yok. inizden biri burada bize birka florin bulabilir mi acaba? ocuklar ta kesilmi gibi, donuk donuk birbirlerinin yzne baktlar. Kari ummel ac bir glmseyile sz ald. Olanaksz! Burada pek ok tandm var, hem hepsi de zengin, ama birinden tek kuru bor isteyecek olsam babam beni dayaktan ldrr, hem de krbala dver. Yazlk evin kapsna ne yazdrd, biliyor musunuz? Drst bir kii hibir zaman kendini bor isteyecek duruma dlmez. te byle yazdrd. Byle bir zamanda bu szlerin pek de yakk almadn dnen Piyer, Yaa, yle mi? diye homurdand. Birden ocuklarn hepsinin de karnlar mthi ackvermiti. Jakob,Hep benim yzmden oldu bunlar. Parann hepsini kaptana emanet etmek dncesini ilk ortaya atan bendim nk, dedi. Ben onun szn kesti. Sus, Jakob, hi de sulu deilsin. Bunu iyi niyetle yaptn sen. yle cokulu konumutu ki, van Holpe kardelerle Kari onun iinde bulunduklar duruma bir zm yolu bulduunu sandlar. Bir azdan bartlar. Ne dedi? Ne dedi? Bize de syle, van Munen! Kaybolan paray kaptana emanet etmemizde onun suu olmadn syledi. Ludvig dkrklna uramt. Hepsi bu mu? Buncack ey iin yle barmasna ne gerek vard sanki? Biz de bir are buldu sanmtk. Kaybettiimiz para ne kadarm?

Bilmiyor musunuz? Hepimiz eit para koymutuk, yani adam bana onar florin. Demek ki, czdanda altm florin vard. Ben dnyann en byk avanaym zaten. O upuzun isimli bacaksz bile benden ok daha iyi bir kaptan olabilirdi. Sizleri byle zor durumda braktm iin kafam yumruklayasm geliyor... Kari yine homurdand. Ne duruyorsun, yumruklasana. Evet, biliyoruz, isteyerek olmad, bir kazayd, fakat ne nemi var? Bize mutlaka para gerek, van Holpe, o gzelim kol saatini satmak zorunda kalsan bile... Ne? Annemin doumgnmde bana armaan ettii bir eyi satmak m? Kesinlikle olmaz. Gerekirse paltomu, kasketimi satarm, her eyimi satarm, ama saatimi hayr. Jakob glerek sze kart. Hadi canm, sorunu bu kadar bytmeyin. Eve dneriz olur biter. Bir iki gn sonra yeniden karz geziye. Kari sylendi. Belki sizlere yeniden onar florin verirler, ama bizim iin hi de kolay olmaz bu. Eve dnersek bir daha kamayz. Hi kukunuz olmasn. O ana kadar soukkanll hi elden brakmam olan kaptan dayanamad. Ne? Hi suunuz olmad halde bu paray sizlere ykleyeceimi mi sandnz? Evde kasamda altm florunum var benim. Kari telala atld. Ah, bala beni, bilmiyordum. Sonra ac ac ekledi. A ana eve dnmekten baka da kar yol gremiyorum zaten. ocuklar bir azdan bartlar. Ne dersin? Piyer drst baklarn arkadalarnn zerinde gezdirerek, yle ya! Ne yapalm, yazgmza boyun emi olarak kuzu kuzu evlerimize dneceiz aresiz, dedi. Yaasn kaptanmz. imdi ocuklar, hepimiz unu iyice kafamza yerletirelim ki, Broek'den daha gzel bir yer dnyada yoktur ve iki saat iinde oraya dnmemiz gerekiyor, bunu unutmayalm. Oldu, tamam. Patenlerinizi takn, hazr msnz? Dur, sana yardm edeyim Jakob... Hadi bakalm, bir, iki, , mar mar...

Haarlem'den uzaklaan ocuklar, yarm saat kadar nce kaptann peinden kente giren ocuklar kadar neeli ve umursamazd. Hans Yirmi metre kadar gitmemilerdi ki, Kari fkeyle bard. Hay aksi eytan. te yine u tahta patenli, yamal pantolonlu dilenci ocuk, bize doru geliyor. eytan alsn cann, bu ocuk cin midir, nedir? Her yerde karmza kacak ille de... Hi kukum yok, imdi kaptan bize durmamz iin komut verir, teker teker bu partaln elini skalm diye... Piyer glerek karlk verdi. Zaten sizin kaptan berbat bir ocuk, Kari. Ama merak etme, ben o szn ettiin k gremedim... Nerede? Hah, ite geliyor, ama nesi var bu zavallnn? Gerekten de zavall Hans surat sapsar, dudaklar kslm, kt bir dn etkisi altmdaym gibi dalgn dalgn kayyordu. Tam Piyer'in yanndan geerken, Gnaydn, Hans Brinker, diye seslendi kaptan. Ah, baym, siz miydiniz? Ne mutlu bir rastlant!.. Kari ummel homurdand. Ne kstahlk bu! Ve kaptann yanndan, yzn buruturarak hzla uzaklat. Seni grdme ben de ok sevindim, Hans. Ama ne o, pek zgn grnyorsun. Bir ey mi oldu? Sana herhangi bir yardmm dokunabilir mi? dedi kaptan. Hans gzlerini yere indirdi. Baym, derdim byk. Sonra anszn yz aydnlanverdi, ban kaldrd. Ama bu kez Hans'n size yardm dokunacak, Bay Holpe. Piyer ok armt, aknln gizlemeye gerek grmeden, Nasl olacakm bu? diye sordu. Hans, Piyer'in drd czdan uzatrken, Size bunu vererek, baym, dedi. ocuklar souktan donmu ellerini ceplerinden karp alklamaya, sevin lklar atmaya baladlar. Yaadk! Yaadk!

Ama Piyer yle bir, Saol, Hans Blinker, dedi ki, eer Hollanda kral karsnda diz km olsayd, Hans herhalde ancak bu derece mutlu olur, bu derece vn duyard. Amsterdam ynne doru hzla kayarak uzaklaan Kafn kulana gelen alk sesleri ve sevin lklar onu iyice artmt. Durup kulak kabartt. Arkadalarn ancak ufukta belirecek bir karn doyurma olaslnn bu derece sevindireceini dndnden dnd, ar ar onlarn yanna geldi. Bu arada Piyer, Hans' bir keye ekmiti. Bu czdann benden dtn nereden anladn? Dn bana tahtadan bir zincir yapmam iin florin vermitiniz ve bu parayla paten satn almam sylemitiniz ya? Evet, anmsadm imdi. te o srada san deri czdannz gzme ilimiti. Peki, bugn czdan nerede buldun? Sabahleyin evden ayrldmda ok dalgndm, kafam binbir sorunla urayordu, bir eye dikkat etmeden hzl hzl kayyordum. Birden bacam bir odun ynna arpt, canm ok yand, dizimi ovutururken odun ynnn altna kaym olan czdannz gzme iliti. Haa, demek orada drmm, imdi aklma geldi, doru ya... Oralardan geerken paltomu karmtm, herhalde o srada farkna varmadan paray drm olacam. Ama sen olmasaydn bir daha kesinlikle bulamazdm. Piyer byle derken czdann iindekileri avucuna boaltt. Sonra ekledi. Hans, ok rica ederim, bu paray benimle paylarsan bizleri ok sevindireceksin. Hans hemen karlk verdi. Hayr, efendim^ paylaamam. Sakin bir sesle konuuyordu, fakat krld belliydi. Piyer biraz bozuldu, tek sz sylemeden czdan cebine koydu, iinden, ister zengin olsun, ister yoksul, bu ocuk ok houma gidiyor dorusu, diyordu. Sonra yksek sesle, Hans, acaba zntnn nedenini renebilir miyim? diye sordu. Ah efendim, ok ackl bir ykdr bu. Ama zaten yeterince geciktim. Leyde'ye gidiyorum, nl Doktor Boekman' bulacam da...

Dur, bekle, ben de o yana gidiyorum. ocuklar, Haarlem'e dnyor muyuz? ocuklar bir azdan sevinle bartlar. Evet dnyoruz, haydi. Topluluk yeniden yola kovuldu. Piyer'le Hans yan yana ilerliyor ve yle rahat, yle hafif kayyorlard ki, onlar gren kprdamyor sanrd. Leyde'ye biz de urarz ve eer oradaki tek iin, Doktor Boekman' bulmaksa, bunu senin yerine ben de yapabilirim. Arkadalarm ok yoruldular, belki de bugn Leyde'ye varamazlar, ama sana sz veriyorum, yann sabah erkenden ilk i doktoru bulurum, tabii eer oradaysa... dedi Piyer. Ah baym, bana ok byk bir iyilik etmi olursunuz. Yol beni korkutmuyor geri, ama annemi uzun zaman yalnz brakmaktan ekiniyorum da... Annen mi hasta? Hayr baym, babam. Belki de iitmisiniz. Yllardr aklnn banda olmadn biliyorsunuzdur herhalde. Ama vcudu sapsalam. Bugn kanalda kayarken, annemin barn duydum, hemen eve kotum... Babam annemi ocan ylesine yaknnda tutuyordu ki, zavall anneciimin entarisi ate almt... Su bulamadmdan alevleri ellerimle sndrmeye kalktm. Annemi bir trl brakmak istemeyen babama da aresiz elime geirdiim bir iskemleyle vurmak zorunda kaldm, sonra dumandan baylmm. Kendime geldiimde yerde yatyordum, annem de baucumda dua ediyordu. Birden kz kardeim bir lk kopard. Babam annemi yine kzgn kllerin zerine doru itmek istemiti. Neyse ki, Gretel'in aklna babamn anana en sevdii yemekten dolduruvermek geldi de, babam annemi brakt. Kck bir bebek gibi dizleri zerinde emekleyerek kardeimin yere koyduu anaa doru gitti... Annemin bir yerine bir ey olmam, yalnzca giysileri yanmt. Bu olanlardan sonra bile, gece boyu hastasna byk bir sevecenlikle bakt. Babam ateler iinde yanyor, sk sk ban tutuyordu. Annem son zamanlarda sanki ba aryormu gibi, babamn sk sk byle yaptn sylyor. Ah baym, tm bunlar size anlatmak istemezdim dorusu. Akl banda olduu zaman hi kimseyi incitmezdi babam. ki ocuk bir sre konumadan kaydlar. Sonra Piyer, ok zc bir durum. imdi nasl baban? dedi.

ok, ok hasta, baym. Peki, niin Doktor Boekman'a gidiyorsun? Amsterdam'da baban iyi edebilecek pek ok doktor var. Boekman nl bir hekimdir, ama hastalar ok zengindir, herkese kolay kolay bakmaz. Dn bana sz vermiti, efendim. Gelecek hafta gelip babam grecekti, ama imdi bu durumda bekleyecek gcmz kalmad artk. Hastamzn lvermesinden korkuyoruz. Ah baym, ne olursunuz Doktor Boekman'a benim adma yalvarn da, bir haftaya kalmadan hemen gelsin grsn babam, olmaz m? ok iyi bir insan bu doktor... Piyer armt. Ne iyisi yahu? ok ters biri olarak tannr. Hayr, hi de yle deil. ok zayf ve her zaman derin dncelere dalm olduu iin yle sanlyor. nsanlar onun grne bakarak aldanyorlar, fakat altn gibi bir yrei var Siz benim anlattklarm olduu gibi ona aktarrsanz, hi kukum yok kalkp gelecektir. yle olmasn ben de tm kalbimle dilerim Hans. Gryorum ki, bir an nce evine dnmek iin can atyorsun. Sz ver bana bakaym, eer bir dosta gereksinme duyarsan, hi ekinme, Broek'de annemi bul. Ona seni benim gnderdiimi syle, elinden geleni yapacaktr. Ve ok rica ederim, Hans^u^ parann hi olmazsa birazn al da yannda bulunsun. Bir dl, bir karlk deil bu, bir armaan sadece. Hayr, hayr efendim, kesinlikle alamam. Eer Broek'de, Gney Deirmeninde i bulabilseydim... O zaman baka olurdu... Ama hep ayn eyi sylyorlar, ilkbahar beklemeliymiim. yi ki, bu konuyu atn, Hans. nk biliyorum, babamn iiye gereksinmesi var, hem de hemen. Yaptn o gzel zincir ok houna gitti. Bu ocuk ok yetenekli, ok iyi bir tahta oymacs olabilir, dedi. Yazlk evimize yeni bir kap yaptrmamz gerekiyor da, stelik babam bu i iin bol para verecek. Hans ok sevinmiti. Tanr'ya krler olsun... de'di. Pekl, sen babama szn ettiim Hans Brinker olduunu syle, yeter. Sana yardmc olmaktan byk mutluluk duyacaktr. Saolun, baym. Bunun zerine Kari da az nceki irkin davrann unutturmak istercesine

glerek ve szde byk bir sevinle yanlarna yaklat, sze kart. Haydi bakalm, kaptan, ite Haarlem'in ortalk yerindeyiz ve emirlerinizi bekliyoruz. Kurtlar gibi de acktk. Piyer de ona glerek karlk verdi ve sonra Hans'a dnd. Hadi, sen de bizimle bir lokma bir eyler ye, sonra gidersin... Ah baym, annemin bana herhalde ihtiyac vardr, babamn durumu belki arlamtr. Daha fazla kalmam olanaksz. Tanr sizleri korusun, gl gle gidin. Hans byle diyerek bayla bir selam verdi ve evine doru telala uzaklat. Piyer iini ekti. Hadi bakalm, arkadalar, gidip karnmz doyuralm. Dnyalar Bizim Hollandal gen dostlarn, 20 Aralkta yaplacak byk paten yarn unuttuklarn sanmayn. Tam tersine gn boyu bu konu sk sk konuulup tartlmt. Gerekte bir gezgin yaradlna sahip olan Ben bile, bir yandan manzaray hayranlkla seyrederken, bir yandan da bir haftadr gece gndz gzlerinin nnden gitmeyen o bir ift Gm Patenin tatl tatl dn kuruyordu. Ben hi kukusuz ok iyi paten kayyordu, ama bu sporu yeni arkadalar kadar sk yapma olanan hibir zaman bulamamt. Yine de elinden geldiince aba gsteriyordu. stelik eviklii, esnek gvde yaps, devinimlerindeki hafiflik sayesinde bu spora doal bir yetenei vard. Bir geyiin sramas, bir kartaln gklerde szlmesi gibi rahata kayabiliyordu. Gm Patenlerin dn kurmayan bir kii vard, o da Hans. Gretel bile babasnn baucunda yn rmekle geirdii o etin, uzun k gnlerinde, bu patenlerin gzlerinin nnde uutuunu ok grmt. Ama bunlar kk kz iin elde edilebilecek bir dl deil, ulalmas olanaksz bir hazineden farkszd. Riye, Hilda ve Katinka ise, yartan baka hibir ey dnmyorlard. Kendi kendilerine boyuna, yar 20 Aralkta yaplacak, diye yineleyip durmaktaydlar. Hilda van Glek'i tanyorsunuz, on drt yanda, soylu, eliak, ok iyi yrekli bir kzcazd. Riye Korbes ok, ama ok gzeldi. Hda'dan hem daha alml, hem daha ekiciydi, ancak i dnyas Hilda'nnki kadar aydnlk ve gneli deildi. Onun yreinde kibir, doyumsuzluk ve kskanlk bulutlar birikiyor,

geniliyor, i dnyasn her gn biraz daha karartyordu. Geri tm bulutlar gibi bunlar da arasra yarlyordu, ama Riye gzyalarn kimseye gstermezdi ki... Ancak oda hizmetisine, babasna, annesine ya da kk kardeine alrd, yani en yaknndakilere. Riye'nin kendi kuruntularnn karartt gzlerinde, Gretel, o zavall kk kyl kz, kendisi gibi bir insan deilde, sadece yoksulluu, partal giysileri, pislii akla getiren bir eydi. Kari, Riye Korbes'e ok benzedii iin onu pek sevmezdi, belki de kzn iini karartan o bulutlar sezinliyordu da ondan. Kari iten pazarlkl, suratsz, hrn bir ocuktu ve ele avuca smaz Katinka'dan daha ok holanyordu. Katnkadabax kckken sse, kendini beendirmeye meraklyd. Byynce de yle olmutu, ama iinde ktlk yoktu. Okulda da byleydi, derslerini hafife alyordu. Ailesini, ufak tefek dertlerini de hibir zaman nemsemezdi zaten. Annesine de, evcil kuzusuna da, kk erkek kardeine de trl yapmackl davranlar vard. Herkes ondan holanrd. Ama kim sevecekti ki onu? Hibir zaman ii d bir deildi! Gzel bir yz, sevecen bir yrek, terbiyeli davranlar geici bir sre iin ekici olabilir. Yaamnn banda, kck ngraklar bylesine neeyle alan zavall ve mutlu Katinka... Ama yaam bu yapmacklarn stesinden gelebilir, kk ngraklarn arksn bozabilir ya da en azndan teker teker susturabilir onlar. Kari, Katinka ve Riye'nin, kk, yoksul kyl kz Gretel'i ekemediklerini, yara katlmasna dayanamadklarn sylerken hem hakl, hem hakszd. Riye'nin, bu kzn onlarla birlikte yarmasnn ok zc, ayp, tek szckle olanaksz bir ey olduunu sylediini duymutu. Katinka'nn da arkadann bu szlerini bayla onayladn grm, bu ayp ve olanaksz szcklerini tpk bir yank gibi yinelediini iitmiti. te Kari bu kadaryla yetinmiti. Katinka'yla nce Riye deil de Hilda konumu olsayd, Katinka'nn bu kez Hda'ya uyacan hi aklna getirmemiti. O zaman hi kukusuz Katinka da Hilda gibi, elbette ya, neden olmasn, Gretel de bizimle yara katlmal, diyecekti. Riye snf arkadalar zerinde etkili bir kz olduundan, Katinka dnda duygularn paylaan bakalarn da bulmutu. Bu kzlar kiisel bir dnceye sahip olamayacak kadar tembel ve zayf olduklar iin Riye'nin etkisinde kalyor, onun dncelerini paylayor, sylediklerini onaylyorlard. Zavall kk Gretel'cik. Onun evi u gnlerde ne kadar da karanlkt! Babas bir kerevete uzanm, aresizlik iinde inleyerek yatyordu ve her eyi unutan, her eyi balayan annesi de bir bezle kocasnn alnn ve dudaklarn slatyor, bir yandan da lmemesi iin gzyalar arasnda dualar ediyordu. Hans ise, bildiimiz gibi umutsuzluk ierisinde, Leyde'ye Doktor Boekman' aramaya

gitmiti. Onu mmknse bir an nce hastay grmesi iin aracak, gerekirse yalvarp yakaracakt. Gretel telala elinden geldiince evi temizlemeye abalam, yerleri sprp silmi, oca canlandrmak iin kucak dolusu turba tam, annesi elinin altnda su bulabilsin diye kar eritmiti... Sonra da yatan ayakucuna, bir iskemleye kmt. imdi annesine biraz olsun uyumas iin yalvanyordu. ok yoruldun, anneciim. Dn geceki o korkun olaydan beri bir an bile gzn krpmadn. Bak, u keye samandan bir dek hazrladm. te geceliin. O gzel elbiseni kar da katlayp sanda kaldraym. Sen yat, gzel gzel uyu, olmaz m? Bayan Brinker ise, gzlerini kocasnn yznden ayrmakszn hayr anlamnda ban sallamakla yetindi. Gretel aresizlik iinde duaya snd. Ama sonunu getiremedi. Uyumu kalmt. Uyand zaman kendini her zamanki odada buldu. Krlm ve yer yer stnkr onarlm pencere camlarn sayd, ocakta yanan turbann solgun alevlerini bir sre seyretti, sonra Hans'n kendi elceiziyle oyup duvara ast raf gzne iliti. Rafn zerindeki dua kitabnn mein cildi prl prl parlyordu. Bu, Bayan Brinker'e verilmi bir dn armaanyd. Gretel uyandnda gzleri ya iindeydi. Alama ocuum, belki de babann hastal korktuumuz kadar ar deildir. Baban byle ok kriz atlatmt. imdi Gretel hkryordu. Ah anneciim, sadece bu deil ki... Her eyi bilmiyorsun. Ben ok kt, ok hain bir kzm. Sen mi Gretel? Sen ylesine sabrl, ylesine tatl bir ocuksun ki. Hadi sus bakaym, baban uyandracaksn imdi. Ve anne sevecen baklaryla kzn adeta okad. Gretel alamamaya alarak yzn annesinin dizlerine gmd. Kck, sska, esmer elceizi anacnn iten kzarm, nasrlam avucuna gizlendi. Riye olsayd, bu kyl kadnn eline kesinlikle dokunamaz, tiksinirdi. Gretel annesine smsk sarlmt. Sonra ban kaldrd, yoksul ocuklara zg o dalgn baklaryla annesinin yzne bakt, titrek bir sesle konutu.

Babamz seni diri diri yakmaya kalkt. Evet, yapt bunu, ben grdm... stelik kahkahalarla da glyordu... bunu, ben grdm... Sus, sus bakaym, ocuum. Bu szler yle sert bir sesle sylenmiti ki, evresinde olup bitenlerden hi haberi olmayan Ralf Brinker bile yatanda hafife kprdand. Gretel sustu. Gzlerini annesinin bayramlk giysisinde alm kocaman bir delie dikmiti. Atete yanmt oras. Neyse ki, elbise ynlyd ve yank ieriye ilememiti. ocuklar Sesler Duyuyor Bizim gen gezginler karnlar doymu, dinlenmi bir durumda lokantadan karlarken alandaki kocaman saat iki buuu almaktayd. Sokaklarda gezinmeye baladlar: Haarlem de Amsterdam gibi, Noel yortusu onuruna enlenmi, sslenmiti. Yanlarna garip biri yaklat. Batan aa karalar giymiti, srtnda ksa bir palto vard. Bana bir peruka takm, onun zerine de, ucundan upuzun bir bez sarkan, keli bir apka geirmiti. Ben, Bu da ne? diye sordu. Lambert karlk verdi. Iskat. Biri lm de. Bu lkede byle mi yas tutuluyor? Hayr, hayr! Iskat cenaze trenine katlr. i budur onun, biri lnce gidip yaknlarna, dostlarna haber vermek. Ne tuhaf bir gelenek! Ama bu lme ok zlmemeliyiz, nk gryorum ki, lenin boaltt yeri biri alm, bir bebek domu. Ben armt. Nereden bildin? Bak, u evin kapsna aslm olan krmz ine yastn gryor musun? Evet grdm. te, demek ki bebek erkekmi. Erkek mi? Nereden bildin?

Haarlem'de doan ocuk erkekse anne babas kapya krmz bir ine yast asarlar. Eer ocuk kz olsayd, ine yast da beyaz olurdu. Baz yerlerde daha da ssl, hatta ilemeli, dantela yastklar aslr. En yoksullarn bile kapsnda mutlaka bir iaret grrsn, en azndan bir kordela paras ya da kapnn tokmana balanm bir para iplik. Lambert bard. Bakn, bakn! u avlulu evin kapsna da beyaz bir yastk asmlar. Hangisine? Yeil evin bitiiindekine. Doru, bu evde kz domu demek. Rica ederim, kaptan, bir an nce u sokaktan kurtaralm canmz. Baksana, buras bebek dolu. Yumurcaklar hep bir azdan viyaklamaya balarsa, o zaman iimiz bitiktir. Kaptan bir kahkaha att. imdi size bir baka mzik dinleteyim bari. Gidip Sen Bavon Kilisesinin byk orgunu dinleyelim biraz da. Ne? Haarlem'in o byk orgunu mu? Kitaplarda bu orgla ilgili pek ok ey okumutum. Koskocaman ses borularndan, insan sesine ok benzeyen, az bulunur sesinden sz ediliyordu. nsan bir devin arksn dinliyor gibi oluyormu. Lambert van Munen, Tam stne bastn, dedi. Piyer haklyd. O gn dinsel tren olmamakla birlikte kilise akt. Biri org alyordu. Bizim genler kiliseye girdiklerinde yle gzel bir mzikle karlatlar ki, sanki bir g onlar ellerinde olmakszn ieriye srkledi. Grlt giderek byd, byd, frtna sesine, kyya vuran okyanus dalgalarnn gmbrtsne dnt. Bu amata arasnda bir ann usul usul ald duyuluyordu, sonra bir bakas ona karlk verdi, bir bakas... bir bakas daha ve frtna, sanki dinlenmek istiyormu gibi, birden durdu. an sesleri giderek ykseldi, her yan kaplad. Buna daha tok sesli baka anlar kart, ortalk n n tmeye balad: DingDong! DingDong! Bu arada frtna da yeniden olanca iddetiyle balad, sanki imekler akyor, gkler grldyordu. ocuklar sessizce baktlar. Hava giderek arlamt. Neler oluyordu kuzum? Kimdi baran? Bu hem ok korkun, hem de ok uyumlu grlt nereden geliyordu? n miydi, cin miydi, yoksa bizler gibi bir insan myd bu sesi karan? Sakn u oymal bakrdan direklerin, u koca koca, gm

stunlarn ardna hapsedilmi bir canavar olmasn? Zavall, amas, son bir abayla salverilmesi iin yakaran bir canavar. Evet, evet, nsanlk canavarnn sesiydi bu. Sonunda sese bir karlk verildi, tatl, sevecen, ninni gibi sevgi dolu bir karlk. Frtna dindi, o zamana dek gizlenmi kular, yuvalarndan dar urayarak havay mutlu, neeli bir ezgiyle dolduruverdiler... Giderek ykseliyor, ykseliyordu bu cvltlar ve sonunda, uzaklarda eriyip gitti. Evet, o yakar susmutu, ama acaba gn gelecek, dilekleri gerekleecek miydi? zgrlne kavuabilecek miydi? Piyer'le Ben kulaklarna inanamyorlard, melekler ark sylyor gibi gelmiti onlara. Gzlerinin nnde bulutlar uuuyor, sevinten balar dnyordu. Anszn biri, aniden Piyer'in kolundan ekti ve kupkuru bir ses, Kaptan, yle gzlerinizi tavana dikmi, daha ne kadar zaman dikileceksiniz burada?.. oktan yola koyulmu olmalydk, dedi. Piyerhl o duygunun etkisinde, Suss... diye fsldad. Kari onun kolunu yine ekerek, Hadi, gidelim artk, diye steledi. Piyer istemeye istemeye dnd. Arkadalarn bekletmemeliydi. Ben dnda hepsi de, onu sabrszlkla bekliyorlard besbelli. Pekl arkadalar, gidiyoruz, ama sakn grlt yapmayn, dedi. Dar ktklarnda Ben kendini tutamad. Hollanda'ya geldiimden beri duyduum, grdm en gzel ey buydu. nsan kendinden geiyor. Lambert de onu dorulad. Haklsn, sanyorum ki, gnmzde bu gzellikte bir iki org daha varm, yle duymutum. Ama... en Bavon Kilisesinin orgu yllar yl dnyann en gzel orguymu. Ben yine, Ne kadar da kocamanm! dedi. Dikkat ettim, kilisenin tavan ba dndrc bir ykseklikteydi, ama org yine de yapnn en geni kanadn t yerden tavana kadar doldurmutu. Lambert, Evet, haklsn, diye karlk verdi. Borular gerekten kusursuz.

Uzun gm stunlar andryor. Ama onlar sadece gsteri iin konmu. Asl ses karan borular, bu gm stunlarn ardna gizlenmi. Bunlarn kimi bir insan iine alacak kadar geni, kimi de bir kaval kadar darm. Evet, Ben, gerekten de Sen Bavon Kilisesi, Westminster Katedralinden daha yksektir ve grdn gibi, tam ortasna yerletirilmi olan org da insan adeta bylyor. Babam dn anlatyordu, bu orgun ykseklii 40 metreyi, genilii 20 metreyi buluyormu, 5.000'den fazla borusu, 64 tane dzen kutusu ve 3 de klavyesi varm. Piyer sze kart. Demin de sylediim gibi, Jakob, nl besteci Haendel (1684-1764) yolu Haarlem'e dt zaman u nl orgu grmek istemi. Kiliseye gtrmler, orgun bana gemi ve olanca ustalyla almaya balam. O srada kilisenin her zamanki orgcusu ieri girmi. Adam olduu yerde kalakalm. Geri kendi de iyi bir mzisyenmi, ama mrnde byle nefis bir mzik dinlememi. 'Kim var orada?' diye barm. 'Eer bu orgu alan melein ya da eytann ta kendisi deilse, Haendel'den bakas olamaz.' aknln gizleyememi. Nasl dur?' demi, iitilmedik eyler baardnz siz. Dnyada u aldnz paralar alacak bir on parmak daha yoktur. nsan elleri ayn zamanda bu kadar ok tua birden basamaz ki!..' Haendel istifini bozmadan karlk vermi. 'Biliyorum, biliyorum, zaten ben de kimi tulara burnumla basmak zorunda kaldm ya!.. ocuklar kahkahayla gltler. Bir ara dalm olan Jakob srayarak uyand, Ne oluyor, ne var? diye sordu. Piyer onu azarlar gibi, Ah, seni yaramaz seni, demek ki beni dinlemiyordun... dedi. Yoo, dinliyordum, ama galiba biraz uyurgezer gibi dinliyordum. Jakob bunlar sylerken yzn yle gln bir biimde buruturdu ki, ocuklar bir daha kahkahalar koyverdiler. Kanal zerinde O yl paten mevsimi her zamankinden ok daha erken almt. Buz zerinde sadece bizim genler yoktu. Gzel bir gnd ve tatilden yararlanmaya karar vermi kadnl erkekli, oluklu ocuklu bir kalabalk kanaln zerine dalmt. Besbelli Noel Baba ocuklarn en byk elencesinin ne olduunu unutmamt. Yepyeni, prl prl patenlerin bolluu gerekten dikkat ekiyordu.

Kzl erkekli ocuklar koturuyor, saklamba oynuyor, odun ya da turba ykl ve buz zerinde belirlenmi, tehlikesiz bir yoldan ar ar ilerleyen atl kzaklarn ardna gizleniyorlard. Kralie gibi gururlu, gzel kadnlar gzleri sevinten prl prl, oradan oraya seirtiyorlard. Arasra birbirinin ceketinin ucuna yapm bir ocuk dizisi imek hzyla geip gidiyordu. Kimi zaman da buz, kpkrmz bumu ve cin gibi baklaryla bir k perisine benzeyen yal bir kadnn tekerlekli iskemlesinin altnda gcrdyordu. Kadn yastklara, battaniyelere gmlm, arbal, uykulu, evresini saran grltc, amatac afacanlara aldr bile etmeyen bir uan eliinde geip gidiyordu. Ben bir sre sessizce kayd. evresini saran renkli grnme ylesine dalp gitmiti ki, biran iin yol arkadalarn bile unutur gibi oldu. Bir sre Haarlem glnde uar gibi kayan, kzakl gemileri seyretti. Bu tekneler, su zerinde giden teknelere oranla ok daha geni yelkenler aarlar. Yn bulmak iin dmenleri, yavalatmak iin frenleri vardr, her trden, her byklkte gemiye rastlanr aralarnda, bir kk ocuun ynettii kaba saba yaplm kk kayktan, ksack ubuklarn tttrrken, gemilerini byk bir gurur ve ustalkla yneten ekirdekten yetime gemicilerin kaptanlk ettii, neeli insanlarla dolu gzel teknelere varncaya dek... Bu gemilerin bazlar gz alc renklere, yaldzlara boyanmt ve direklerine renk renk bayraklar ekmilerdi. Bazlar da kar gibi beyazd ve rzgrn iirdii tertemiz yelkenleriyle akntya kaplp srklenmekte olan kuular andryordu. ok gemeden uzaktan an sesleri duyuldu. Ben, Hey... Nedir bu ses? diye sordu Lambert'e. an sesi. Aalarda bir ky kilisesinin anlarn deniyor olmallar. Ah, Ben, Delft'deki yeni kilisenin anlarn dinleseydin bir... yle tatl sesler karyor ki, anlatlamaz. Be yz kadar an var orada. Hollanda'nn en iyi an calicisi tarafndan ynetiliyor hem de. Adamcaz her pazar ayinden sonra yorgunluktan yataklara dyormu, yle diyorlar. Oradaki aniar, piyanonunkine benzer bir klavyeye balym. Bir sr pedal varm. anlar biraz hzlannca, alan adam ie geirilmi, kzartlmakta olan bir kurbaay andryormu... Ben acmt. Vah vah, zavall adamcaz... imdilik Piyer'in Haarlem ykleri tkenmiti, bu yzden, arkadayla birlikte sessizce kayyorlard. Lambert'le Ben'e yetitiler. Piyer gld. ^\

Bu gen ngiliz dorusu ok evikmi..! Eer Hollandal olsayd bundan iyi kayamazd. Oysa genel olarak Britanyallar paten kaymay pek beceremezler. Nerelerdeydiniz, van Munen? Gerekten, sizi bir daha grme onuruna eriebileceimizi hi ummuyorduk artk. Kuzum byle telala nereye kouyorsunuz? Lambert szn altnda kalmad. Hadi siz de, salyangozlar... Ne diye o kadar gerilerde kaldnz sanki? Konuuyorduk da... stelik Poot dinlensin diye bir kez de mola verdik. La,mbert alak sesle, Epeyce yorulmu grnyor, dedi. O srada yelkenlerini fora etmi gz kamatrc bir yelkenli, kzaklar zerinde szlerek nlerinden geti. Gvertesini, t enelerine kadar krklere brnm ocuklar dolduruyordu. yle ki, renk renk yn atklarn evreledii gle yzlerden baka bir ey grnmyordu denebilir. Hep bir azdan Noel Babay ven arklar sylyorlard. Yzlerce incecik sesin uyumsuzluuyla balayan mzik, ykseldike esiz bir uyum kazanyordu. Noel Baba, Noel Baba, Ne iyisin Noel Baba... Gemicilerin, ocuklarn dostusun sen, Donmu denizler zerinde. Genliimizin neesiyle yol almak Hakkmz bizim, hakkmz. Noel Baba, Noel Baba, Ne iyisin Noel Baba... Jakob Poot e Karyor Hzla uzaklaan geminin arkasndan zlemle bakan van Munen kendini tutamad, Ah, ne gzel! diye bard. Ludvig de, Bir d gibi geti gitti... dedi. iko Jakob, Ben'in yanna yaklat ve her zamanki gibi, konuurken ban sallayarak, krk dkk ngilizcesiyle konutu. ok, ok iyi dorusu... ok daha iyi hem de. Ben de Leyde'ye giderken bir gemi bulup binsem iyi olacak... Gemiye binmek mi?.. aka m ediyorsunuz, kuzum? Biz bu yolculua patenle kaymak iin kmadk m? Kck ocuklar gibi gemiye binmenin ne anlam var?

Jakob, Gemiye yalnz kk ocuklar m biner? dedi. ocuklar kahkahay bastlar, bir yandan da merakla baktlar. yle ya, kzakl bir gemiye binmek gerekten elenceli olurdu, olana varsa elbet... Ama giritikleri bu yolculuktan vazgemek de ayp olmaz myd? Bunu ilk olarak kim ortaya atabilirdi? Bunun zerine ateli bir tartma balad. Kaptan Piyer mola verdi. Arkadalar. Bana yle geliyor ki, Jakob'un nerisini yabana atmamalyz. Bu gezi dncesini ilk ortaya atan da oydu, deil mi? Kari, Jakob'a kmseyerek bakt. Ph, biz yorulmadk ki! Nasl olsa gece boyu Leyde'de dinlenecek deil miyiz? Ludvig'le Lamberg dkrklna uradklarn gizleyemiyorlard. Ama karar Jakob'a brakacaklarn sylediler. Jakob ok yorulmutu, ama uysal yaratl yine ar bast. Bir bakta arkadalarnn neler duyduunu sezinleyivermiti. Yok canm, sadece aka etmitim, dedi. Elbette ki, patenle gideceiz. ocuklar sevinle barp, taptaze bir gle yeniden yola koyuldular. Ancak Jakob gerekten yorulmutu. Yorgunluunu gizlemeye abalyor, hi konumuyor, soluunu harcamaktan kanyor, sadece ayakta kalabilmekten te bir ey dnmyordu artk. Fakat bouna. ok gemeden o koskocaman gvdesinin giderek arlatn hissetti, dizlerinde derman kalmad, bacaklar sanki giderek zayflad; daha da kts, kan, o iko yanaklarna hcum etti ve t sapsar salarnn dibine dek, surat allmadk, kpkrmz bir renk ald. Genel olarak bu durum, Hans Andersen'in de masallarnda anlatt Vertigo yani bir tr dengesizlie yol aar. Dalarda avlanan gen ve gzpek avclarn da peini brakmayan, buzullarn sivri yksekliklerinde veya tam lgn bir da selini amak zere bir kayadan tekine atlayacakken yakalarna yapan Vertigo, Jakob'un da tm abasna karn peini brakmad ite. Ona ikence ektirdi, kh tepeden trnaa buz gibi terlere batrarak titretti, kh onu ateler iinde kavurdu. Sonunda kanal birden sarslmaya, teknelerin yelkenleri dans etmeye balad ve Jakob buz zerine yld kald. Van Munen bard. Heey, Poot oyun d kald baksanza...

Ben telala kotu. Jakob, bir yerine bir ey olmad ya? Piyer'le Kari zavall Jakob'u dorulttular. Hastann yz l gibi bembeyaz kesilmi ve o gle ifadesi silinip gitmiti. Piyer zavall ocuun ceketinin dmelerini zd krmz pelerinini at ve aralad dudaklarndan ieriye fledi. Balarna kalabalk toplanmt. Ne olursunuz, aln biraz, efendim, havasz kalmasn... Kalabalktan bir kadn, Yatnn hastay, diyordu. Bir bakas ise, Ayaa kaldrn, buyurdu. Tka basa ykl bir kzan iman srcs seslendi. arap verin hemen. Kalabalktan birka ses birden onaylad. Evet, arap vermeli. Ludvig ve Lambert ayn anda, arap m? Kimde var arap? diye sordular. Uyuuk grnl bir Hollandal, mavi pelerinin altnda bir eyler aratrrken syleniyordu. Bunca amataya gerek yok. Bu ocuk, kz gibi baylmakla ok ayp etti dorusu. Ben'in yardmyla Jakob'u batan ayaa kadar hzla ovalamakta olan Piyer bir yandan baryordu. arap, abuk arap bulun. Ludvig ok nemli bir i yapyormu gibi ceplerini kartrmay srdren o uyuuk Hollandalya, yakanrcasna elini uzatt. Ne olur, abuk olun, yoksa lecek. Baka kimde var arap? Seyircilerden biri, bouk bir sesle, lm... diye bard. Bu bar, bizim Hollandaly etkilemi olmal ki, istemeye istemeye kk, mavi bir ieyi uzatrken, Dikkatli olun, rakdr bu. Bir damlas yeter... dedi. Gerekten de bir damlas yetti. O sarlk yerini hafif bir krmzla brakt. Jakob gzlerini at, hem akn, hem utan iinde kendisini tutan ellerden

kurtulmaya abalad, ama bouna. Artk baka are kalmamt. ocuklarn Jakob'u Leyde'ye gtrecek bir ara bulmalar gerekiyordu. O gn tek bir adm daha atamazd. Gerekten de bizim yolcularn her biri, u anda bir gemi gezisinin hayaliyle yanp tutuuyor ve Jakob'u yalnz brakmamay grev sayyorlard. Piyer yaklaan ilk yelkenliye iaret etti... Teknedeki adamlar ona bakmadlar bile. Ardndan tekne daha geti, ama tm de tka basadoluydu. Bir baka tekneye heveslendilerse de, bu gz kamatrc gzellikteki tekne de nlerinden ok gibi ekip gidiverdi. Umutlarn yitirmilerdi, arkadalarna ellerinden geldiince destek olarak, onu en yakndaki bir kye gtrmeyi dnyorlard. O anda pek de ie yaramaz gibi grnen bir kzakl gemi yanlarna yaklat. Piyer ok umutlu deildi, ama yine de iaret etti, durdurdu. , Yelken indi, frenlerin atrts iitildi ve babacan bir ses Ne oluyor, ne var? diye sordu. Piyer arkadalaryla birlikte az nlerinde duran tekneye doru hzla koarken, bir yandan sesleniyordu. Bizi de alr msnz? Ne olur, gtrr msnz bizi de? Parasn veririz, diye bard Kari. Teknedeki adam Kari'a hi aldr etmedi, gemisinin kiralk olmadn belirten bir eyler homurdand, sonra Piyer'e, Ka kiisiniz? diye sordu. Pekl, madem Noel gnndeyiz, hadi atlayn. Bu gen bay hasta m? Evet, az nce bayld... Broek'den buraya kadar patenle kayarak geldik de. Leyde'ye mi gidiyorsunuz? Rzgra bal. O ynde esiyor. abuk binin hadi... Sonunda Jakob gemiye bindi. Arkadalar onun koca gvdesini yklemekte ok glk ektiler, ama baardlar. Gemiciba yelkeni at, frenleri boaltt ve ubuunu tttrerek geminin burnuna oturdu. Ben bard. Aman, ne gzel gidiyoruz. Ne tatl eymi bu! Naslsn, Jakob kendini nasl hissediyorsun?

ok daha iyiyim, saol. On dakikaya kalmaz eskisinden de sapasalam, turp gibi olursun. Jakob ban edi, gzlerini krptrd. Bense kendimi bir ku gibi hissediyorum... Aman Jakob, sakn uyuma, hava ok souk. Sonra bir daha hi uyanamayabilirsin. Byle souktan donup lenler ok grlmtr. Jakob, Uyumuyorum... diye kestirip attysa da, iki dakika sonra horluyordu. Karl'la Ludvig kahkahay bastlar. Ben, Uyandralm onu hemen! ok tehlikelidir uyumak, diyorum size! Hey, Jakob, Jakob!.. diye baryordu. Kaptan Piyer de ie kart, tekiler de elenmek iin Ben'in akrabasn uyandrmasna yardmc oldular. Samalamayn yahu... Sarsmayn yle, rahat brakn, arkadalar, byle horlad srece donma tehlikesi yoktur, tasalanmayn. Sadece zerini skca rtmeli, mesin... Hah, ite u palto iimizi grr... Hey, patron, Byle diyerek izin ister gibi, burunda oturan adama bakt. Gemici bayla olur deyince Piyer, Hah, ite tamam, u paltoyu da rtelim, yeter, dedi. imdi rahat brakn onu, uyusun. Uyandnda ku gibi hafiflemi olacaktr, grrsnz. Leyde'ye daha ne kadar var, patron? Peri masallarndaki cinler gibi, dumanlarn iinden fkran bir sese, ki ubuk iimi kadar... diye karlk verdi. Puff, puff, daha dorusu, bir buuk ubuk, puff, puff, eer rzgr byle giderse. Eldivenli elleriyle, yanaklarn souktan korumaya abalayan Ben, Ne diyor bu adam, Lambert? diye sordu. Leyde'den aa yukar iki ubuk iimi uzaklkta olduumuzu sylyor^ Kanal kysnda yaayan kyllerin ou, uzaklklar bir ubuu iip bitirmek iin gereken zamana gre hesaplarlar. Bir gezinti miydi bu, yoksa uuyorlar myd? Ben ne diyeceini kestiremiyordu. Belki de uu demek daha doru olacakt, nk bizim kafadarlar kendilerini bir kuunun ayana tutunmu, bulutlan delen gemici Sinbad ya da kanatl at Pegasus'a binmi, havada hoplaya zplaya ilerleyen Bellorofon gibi

hissediyorlard. Manzara hzla, geriye doru kayp gidiyordu ve daha Uf demeye zaman bulamadan Leyde, sivri yksek damlanyla onlar karlayverdi. Kente yaklanca uyuyan Jakob'u uyandrmak zorunda kaldlar. Bu g i baarldnda, Piyer'in sylediklerinin doru kt grld. Jakob tamamen kendini toplam, neesi, keyfi yerine gelmiti. Piyer itenlikle teekkr ederken, sert, nasrl ellerine birka gm lira sktrd zaman teknenin sahibi, biraz utanarak paray almamak istedi. Elini ekti. Yok canm, ne olacak? Her zaman yaptm i deil bu benim, ekmek param bundan kazanmyorum ki, sizden para alaym, diye diretti. Biliyorum, biliyorum ancak bu parayla ocuklarnza eker alrsnz, onlar sevindirirsiniz hi kukusuz. Noel Babann armaan olsun. Adamn az kulaklarna vard. Doru ya, iyi bildiniz, bizde ocuk bol. Bir gemi dolusu. yi bildiniz, gen baym. Ve bu kez nasrl el ekinmeden alverdi. Piyer de hemen paray brakp uzaklat. Yelkenler indirildi, frenler gcrdad... ocuklar bir ellerinde patenleri, ard arda kyya atlarken seslendiler. Hoakal patron, ok ok teekkrler... Kente girdiklerinde, Hadi bakalm, dosdoru hana. Pergelleri an biraz, arkadalar! diye bard Piyer. Bay Van Kleef in Sofras Genler ok gemeden anacaddenin yaknnda, kendi halinde bir han buldular. Kapnn zerinde, olduka hayal rn bir aslan resmi vard. Buras Roode Leuw ya da Kzl Aslan hanyd. Sahibi bacaklar ksack, ama piposu upuzun, Huygens Van Kleef adnda tknaz bir Hollandalyd. Bizim genler kurt gibi ackmlard. Haarlem'de yaptklar kahvalt, itahlarn kamlam, aldklar temiz hava da onlar bsbtn acktrmt, karnlar zil alyordu.

Piyer bir byk adam tavryla patrona seslendi. Hey, patron, en iyi yiyeceklerinizi getirin bize ltfen. Bay van Kleef imanlktan binbir glkle eilerek, Ne isterseniz verebilirim size, dedi. yleyse sosis ve muhallebi getirin. Baym, sosis de kalmad, muhallebi de. yleyse kark et getirin, ama bol olsun. Kark et de yok, kk bey. Ltfen yumurta yapverin. Hanc dudaklarn srp kalarn kaldrarak karlk verdi. Kn da yumurta yenir mi yahu? Yumurta da m yok? yleyse havyar verin bize. Ne diyorsunuz siz? Havyar altn fiyatna! Kim satar ki? Piyer arasra evinde havyar yerdi, mersin balnn ve baka byk balklarn yumurtalarndan yapldn biliyordu, ama dorusu fiyat konusunda hibir fikri yoktu. Patron, galiba neler yiyebileceimizi siz syleseniz daha kolay olacak, yle anlalyor. Ne isterseniz: her ey bulunur; arpa ekmei, lahana, patates salatas ve Leyde'nin en iri ringa bal. Ne dersiniz arkadalar, olur mu? Alktan karnlar guruldayan genler bir azdan bartlar. Olur. Yeter ki, elini abuk tutsun. Hanc tpk bir uyurgezer gibi ar hareket ediyordu. Ama ringa balnn byl bir denek dokunmuasna birden yok oluverdiini grnce gzleri falta gibi

ald. Patates salatas, lahana ve arpa ekmei de ok gemeden ayn yolu tuttu, ardndan portakal kokulu Utreht kahvesi ve en sonunda da birka dilim ball rekle bizimkilerin kam ancak doyabilmiti. Geri bu nefis tatl, hancnn listesinde yoktu, ancak adamcaz onu evinin kilerinden karp konuklarn nne koymutu, bir yandan da soruyordu. Acaba doydunuz mu? inden ise, ocuklarn her eyi silip sprdn geiriyor, ama bir ey belli etmiyordu. Ellerini ovuturarak bu kez de, Acaba beyefendiler yatak da isterler mi? dedi. Kari alay etti. Beyefendiler yatak da isterler miymi? Ne demek oluyor bu? Bizde uyuyacak gz var m? Hayr efendim, hi yok, ama eer yatacaksanz odalar havalandrmam, stmam gerekecek de onun iin sordum. nk Kzl Aslan hannda hi kimse rutubetli yataklarda yatamaz. Kari, Haa, anladm, dedi. Ne dersin kaptan, yatmaya buraya dner miyiz? Geri Piyer daha rahat yerlerde yatmaya alkt, ama buras da houna gitmiti. Neden olmasn? Burada pekl rahat ederiz, dedi. Hanc byk bir saygyla, Beyefendi ok doru buyurdular, dedi. Ludvig, Lambert'in kulana eildi. Beyefendi denmesi de hi de fena olmuyormu hani. Piyer ise hancya karlk veriyordu. Anlatk patron, odalar saat dokuzda hazr olsun. Bay van Kleef tatl bir sesle, kiilik bir odam var ki, altnz da rahat rahat alr, beyefendiler, dedi. Oldu. Tam sokaa ktklar srada Kari, Ph! dedi. Ludvig, Ne oldu, nen var? diye sordu. Hi ama, u Kzl Aslann sahibi van Kleef olacak adam, herhalde o canm odasn nasl altst edeceimizden habersiz olmal. yle ya, bu akam yastklar ortalkta cirit atacak.

Kaptan, Dikkat, biraz beni dinleyin arkadalar, dedi. imdi gidip nl Doktor Boekman' bulmam gerekiyor, yatmadan nce. Eer Leyde'deyse, onu bulmakta glk ekmem, nk buraya geldiinde hep Altn Kartal Oteline iner. Sizin iiniz olmadna gre, en iyisi kp yatn. Eer yatmak istemiyorsanz, Ben'i aln, mzeye ya da hkmet konann oraya gtrn, iyi olur. Ludvig'le Lambert bir azdan, Bize gre hava ho, dediler. Ancak Jakob, Piyer'le gitmeyi yeliyordu. Lambert, Varsn gitsin, iyi olur. Gzel, ama uzun bir gn geirdik, ocuklar. Ne gzel spor yaptk! Broek'den ancak bu sabah ayrldmza inanasm gelmiyor, dedi. .Jakob esnedi. Ben de ok elendim. Ama bana yola kal bir hafta olmu gibi geliyor. Hadi bakalm, ite kavaa geldik. Unutmayn, saat sekizde hepimiz Kzl Aslanda buluacaz, diyen kaptan, Jakob'la birlikte arkadalarndan ayrld. Kzl Aslan Tehlikeli Oluyor Bizim kafadarlar Kzl Aslana dndklerinde, alev alev yanan ocakla karlanca pek memnun oldular. nce Kari'la arkadalar gelmi, az sonra da Piyer'le Jakob skn etmilerdi. Doktor Boekman' bouna aram durmulard, renebildikleri tek ey vard: Doktor o gn bir aralk Haarlem'de grlmt, hepsi o kadar. Gittiini kimse grmemiti. Altn Kartal Otelinin sahibi demiti ki: Leyde'ye gelmi olacan hi sanmam. nk kentimize geldiinde mutlaka buraya, bizim otele iner. Bu saatte de kaps ona grnmeye gelmi hastalarla dolu olurdu. nsanlar ylesine aptal ki, akl almaz. Piyer, Ama onun byk bir cerrah olduunu sylerler, dedi. Hem de Hollanda'nn en byk cerrahdr. Ama ne ie yarar bu? sterse en nl ila datc ya da en tannm karn kesici olsun, bana ne? Adam aynn teki, ite o kadar. Daha geen ay bana burackta, mterilerimin nnde domuz diye barmt.

Piyer hem arm, hem de kzm gibi grnmeye abalayarak, Yok canm? dedi. Otelci fkeli fkeli ubuunu tttrd. Evet efendim. Bana domuz dedi, diye yineledi. Eer yksek cret demese ve bana bunca mteri getirmese, ona odam vermektense, Vleit Kanalnn dibini boylamasn ye tutardm inan olsun. Bunun zerine, adamcaz, tanmad birine gereinden fazla alm olmaktan korkarak ya da Piyer'in alayl alayl glmsediini farkederek, sz deitirmeye abalad. imdi, ne istersiniz bakalm? Yemek mi? Yoksa oda m? Hayr baym, sadece Doktor Boekman' grmek istiyorum. yleyse gidin istediiniz yerde arayn onu. Leyde'de deil. Piyer kolay kolay pes edecee benzemiyordu. Adamla biraz tarttktan sonra, nl cerraha bir not brakmay baarabildi; daha dorusu otel sahibinden hemen orackta birka satr karalamak iznini ve bu yazy, gelir gelmez Doktor Boekman'n kendisine verilecei vaadini parayla satn ald. Bu i bitince Piyer ve Jakob Kzl Aslana dndler. Bu gzel han eskiden zengin bir kentsoylunun eviydi, ama yllar geip eskidike bir terkedilmilik, bir yoksulluk havasna brnmt. Bay van Kleef tarafndan satn alnncaya dek birka el deitirmili vard. Hanc ikide bir atlak, svas dklm duvarlara bakarak, unlar bir onarp bir gzel boyayn, bakn nasl Leyde'nin en gzel evi olup kar, demekten pek holanyordu. Ev alt katlyd, dam ksa ve parlak kiremitlerden oluuyor ve cephede kk kareli pencereleri d grnne hi aldr edilmeksizin, rastgele alm gibi duruyordu. Giri katndaki byk salon otel sahibinin vn kaynayd. Koskocaman, plak bir oda gznzn nne getirin, zemini geni bir satran tahtas gibi, sar ve krmz cilal fayansla deli olsun. Burasn bir dzine kadar dik ve yksek arkalkl sandalyeyle, parl parl bir atein grldedii derin bir ocakla, alevlerin yzlerce kez yansd cilal elikten ocak zgarasyla, ocak ateliiyle ve ocan zerindeki yksek ve darack rafta bir dizi amdanla, ubuk yakacayla, parltlar saan bakr kutuyla deyin, sonra da odann t dibine am aacndan masa, teki kesine de bir bfeyle bir servis masas yerletirin. Servis masasnn zeri kadehlerle, tabaklarla, ubuklarla, anaklarla, cam ya da toprak bardaklarla dolu olsun. Hepsi de koyu bir ttn dumanna gmlm olmakla birlikte, sabunun artabilecei kadar temiz, prl prl olsun. Bu tabloya ayanda tahta pabular, uyuklayan yoksul klkl iki de

adam ekleyin. Adamlarn birini alev alev yanan ocan bana yerletirip eline krk bir pipo verin, teki de deri bir klot pantolon, kee terlikler ve ksa, geni bir yeil giymi, ar ve tembel admlarn oradan oraya srklyor olsun, bir keye de patenleri yn, yorgun ve iyi giyimli alt ocuu da tahta sandalyelere eitli durularda oturtun, ite size 6 Aralk 184... akam saat dokuzda Kzl Aslan kahvesinin grnm. Yatmadan nceki hafif yemekte ball rek, Hollanda salam, arpa ekmei, anasonlu hyar turusu yendi, bir ie Utreht suyu ve ne id belirsiz bir de kahve iildi. Genler ylesine ackmlard ki, ne bulurlarsa seve seve yediler. Geri Ben biraz dudak bkp nazlanmad deil, ancak Jakob mrnde bylesine nefis bir yemek yemediini sylemekten ekinmedi. Biraz glp ene aldktan, paralarn sayp nerelere harcadklarn hesapladktan sonra, kaptan adamlarnn nne dt, elinde asker baltas yerine bir sr paten ve bir amdanla onlara nclk grevi yapan, yal bir nlk takm bir garsonun peinde yatakhaneye kard. ocuklar yatakhaneye karlarken, ocan banda oturan yoksul giyimli adamlardan biri ayan sryerek servis masasna yaklam bir bardak bira smarlyordu ki, tam o srada ocuklarn en arkasndan kmakta olan Ludvig, Karl'a mrldand. Bu adamn baklarn hi beenmedim dorusu. Korsan klkl bir ey. Yok canm, yal bir nineye benziyor bence. Ludvig skntyla glmeye alt. Yal nine filan bilmem ite, bence Ayak Ykama Treni tablosundaki adamlardan birine tpatp benziyor. Kari yine, Hadi canm sen de, diye sylendi. Tahmin etmitim zaten. Bu tablonun etkisinde kaldn. Sizin gibiler iin fazlasyla gereki bir tabloydu. yi bak bakalm, elinde mum tutan adam da tablodaki haydutlarn ikincisine benzetmeyesin? Hayr, hayr, Hollanda peyniri gibi drst bir yz var onun. Ama inan bana Kari, ok korkun bir tabloydu o. Peki, yleydi de ne demeye mzede uzun uzadya seyrettin bakalm? Bilmem, bir trl kendimi alamadm ite. Bu arada bizim kafadarlar yatakl o gzel odaya gelmilerdi. Kulaklarndan kocaman kpeler sallanan hantal bir hizmeti kz onlar karlad. Yerlere kadar eilerek selam verdi Elinde kapakl bir tavaya ok benzeyen, uzun sapl bir gere tutuyordu.

Van Munen, Ben'e, Bunu grdme sevindim ite, dedi. Neyi? Yatak tandrn. i scak klle doludur. Hizmeti kadn yataklar stm da. Ben uykulu uykulu esnedi. Yaa, yatak tandn demek? Evet, evet, ok iyi etmi dorusu. Bu arada Ludvig hl onu ylesine etkilemi olan tabloyu anlatp duruyordu. Gezinti srasnda bir dkknn vitrininde grmt. Pek de iyi bir yapt saylmazd, bir geminin gvertesinde srt srta balanm iki adam gsteriyordu, evreleri de onlar denize atmaya hazr bir grup denizci tarafndan kuatlmt. Tutsaklar bu yoldan ldrme yntemine Voetspoelen, yani Ayak Ykama Treni denirdi. Hollandallar 1605 ylnda Dunkerkli korsanlara kar bu yntemi uygulamlar ve spanyollar da, Haarlem kuatmasn izleyen o korkun kym srasnda Hollandallar bu yoldan ortadan kaldrmlard. Tablo iyi yaplmam olsa da, yz ifadeleri ok iyi verilmiti. Bu karanlk, umutsuz yzlerde acmasz, kin dolu bir anlam ylesine apak okunuyordu ki, Ludvig onlar kskvrak balanm, zarar veremeyecek bir durumda grnce adeta rahat bir soluk almt. Herhalde ocan bandaki o partal klkl adam grmemi olsayd tabloyu oktan unutacakt. imdi ise odada hoplayp zplayarak, yatan zerinde takla atarak, iinden Ayak Ykama Treni'nin bir karabasana dnp dlerine girmemesi iin dua ediyordu. Oda hem souk, hem karanlkt. ini sobada ate yeni yaklmt ve lgn alevler oday stmaktan ok uzakt henz. Pencereler o garip, kk kareleriyle plak, perdesiz parlyor ve iyice cilalanm deme tahtalar ise, sararm bir buz birikintisine benziyordu. darack karyolann arasna, duvara, iskemleler dizilmiti. Baka koullarda olsalar, bizim genler bylesine darack karyolalarda ikier ikier uyumaya yanamazlard, ama o akam hepsi de ylesine yorgundu ki, bunlar hi dnmyorlard. Yeter ki yorgun bedenlerini o kuty yataklara uzatp dinlendirebilsinler. Grdmz gibi, Ludvig'in keyfi yerindeydi, ancak teki arkadalar isteksiz bir yastk kavgas denemesinden sonra sakin sakin uyumaya hazrlanyorlard. Yorgunluk, genlere saduyuyu, usluluu retir. Piyer gmld yorgann altndan seslendi. yi geceler, ahbaplar. Hep bir azdan karlk verdiler. yi geceler, diye. Yalnzca Jakob bir ey

syleyemedi, nk Piyer'in yanbanda oktan dalm gitmiti. Hatta horluyordu. Az sonra Kari arkadalarn uyard. Dikkat, kimse aksrmasn sakn, Ludvig korkuyor da... Ludvig donuk bir sesle kar kt. Yok canm, nereden kardn bunu da? Sonra birtakm mrltlar oldu ve Karl'n sesi ykseldi. Bana sorarsanz, korku nedir bilmem, ama sen Ludvig, ok korkaksn dorusu... Yar yarya uykuya dalm olan Ludvig homurdand, fakat karlk vermedi. Gece yarsyd. Ate snmt. imdi deme tahtalarnn zerinde sadece ay dans ediyordu. Odada kprdayan bir ey daha vard, ancak uyuyanlar onu gremiyordu. Jakob Poot tm yorganlar, rtleri ele geirmiti. Yar yarya donmu Piyer'in yannda sarnp sarmalanm, koskocaman bir krizalit gibi yatyordu. Piyer ise buzdalaryla kuatlm, souk ve karanlk bir d adasnda vargcyle paten kaymaktayd. Cilal, plak deme tahtalarnn zerinde ay ndan baka bir eyin de ar ve dzenli hareketlerle kmldadn sylemitik. Uyan Ludvig, uyan Ayak Ykama Treni'ndeki korsan neredeyse geree dnecek... Ludvig uyanmyor, ama uykusunda inliyor. Kari, o korkusuz, o yiit Kari acaba duyuyor mu? Hayr, Kari dnde yar gryor. Ya Jakob? Van Munen? Ben? Onlar da dlerinde yar gryorlar ve Katinka kahkahalar atarak, arklar syleyerek yanbalarnda, havada uuuyorlar. Arasra Byk Orgu anmsatan bir mzik dalgas her eyi bouyor. Ama o ey, hi ses karmadan, giderek daha yava hareketlerle odada kmldayp duruyor. Dikkat Piyer, Kaptan Piyer, tehlike var! Piyer bu sesi duymad ama dnde bir buzdandan tekine bin metrelik bir d yapnca sarsntdan uyanverdi.

Uykulu uykulu evresine baknd. Ay var, demek yarn hava gzel olacak, dedi iinden. Hey, bu da ne? O kprdayan eyi, daha dorusu yere yatm kapkara nesneyi grd. nk o ey Piyer'in yapt hareketle olduu yerde kalakalmt. Piyer sessizce bakyordu. ok gemeden o ey yeniden kprdamaya, giderek yaklamaya koyuldu. imdi elleriyle ayaklarnn zerinde srnyordu. Kaptan barmak istedi, ama bir an dnd. Adamn elinde bir bak parlyordu, bunu yabana atmamalyd. Ama Piyer soukkanl bir ocuktu. Hrszn ba ona doru dndnde, gzlerini smsk kapayp uyur taklidi yapyordu, ancak adam ban evirdii zaman Piyer'in baklar karanl delip geiyordu. Hrsz gittike yaklayordu. imdi srt Piyer'in hemen yanbandayd, ban yere brakm, kolunu usulca uzatyor, kaptann, baucundaki iskemlenin zerinde duran giysileri yere drmeye abalyordu: Hrszlk balamt. Piyer harekete geme zamannn geldiini anlad. Soluunu tutup bir srayta, olanca gcyle hrszn srtna bindii gibi, adam sarsntnn iddetiyle sersemletti. Sonra ba ele geirmek Piyer iin ocuk oyunu kadar kolay oldu. Yiit delikanl korkun bir sesle bard. Kprdayacak olursan, bir santim bile kprdayacak olursan, ba ensene yersin. Ve vargcyle hrszn esmer kafasna bastrp ban indirmeye hazr tutarken seslendi. Arkadalar! Yardmma koun, yakaladm onu! Krizalit bir yandan te yana yuvarland, ama baka bir ey yapmad. Piyer kprdayamadan, bas bas baryordu. Kalkn arkadalar! Ludvig! Lambert! ldnz m? Van Munen'le Ben frlayp kalktlar. Ne oluyor? diye bartlar. Bir hrsz yakaladm da. Kprdama haydut, yoksa kafan keserim ha! Hadi arkadalar, somyenin ipini kesin de verin, acele etmeyin, nasl olsa kprdar kprdamaz ba ensesine yiyecek. Adam homurdand, svd, ama kprdayamad, korkmutu. Ludvig de kalkmt, cebinden hi ayrmad aksyla pek vnrd. ple balanm somyenin zerindeki yata kaldrdlar.

Adam koyverme, ipi kesiyorum ite, diye bard. Ludwig. Kaptan, Korkam, tutuyorum, diye karlk verirken, bann ucunu bir uyar olarak hafife hrszn ensesine dokundurdu. Sonra komut verdi. imdi arkadalar, bu hainin kollarn kaldrn, ellerini srtnda kavuturup kskvrak balayn. ocuklar heyecan ierisinde dm zerine dm atarken, bir yandan da baryorlard. Adam yalvarmaya balamt. Aman, aman, diye inledi. Zavall bir hastaya acyn. Uyurgezerimdir ben. Lambert ipi iyice skarken homurdand. Ya, demek uykunda yryordun, yle mi? yi ya, uyan bakalm imdi. Bunun zerine hain adam tehditler savurmaya balad yle tehditler ki, adam kskvrak balamay srdren Ludvig'i korkudan iliklerine kadar titretti. Van Munen kararl bir sesle, Susunuz, ba hrsz, dedi Bakn bak grtlanzdan hi de uzakta deil, kaptan kzdrmaya devam ederseniz elinden bir kaza kabilir. Hrsz korktu, sustu. O anda yataa uzanm olan krizalit yerinden doruluverdi. Gzlerini amadan, Neler oluyor kuzum? diye sordu. Ludvig bir kahkaha savurdu. Neler mi oluyor? Kalk Jakob, kalk. Gel de biz giyinirken u adamn srtna oturuver, kmldamasn. Souktan neredeyse leceiz. Hangi adamn yahu? Vay canna! Jakob srtndaki tm yorganlaryla, battaniyelerime kalkt ve bir bakta durumu kavradktan sonra ar ar geldi, Piyer'in yanbana, hrszn srtn oturdu. Hain adam srtndaki ykn arl altnda ezildi, inledi. Piyer kalkt, adamn kuandan bir tabanca ekip kard. Artk tutmasanz da olur, arkadalar. On dakikadr u gzel, kck silah kollamaktaydm, her an patlayabilirdi. Ama artk tehlike kalmad. Hemen giyineyim de Lambert'le polis karakoluna gidelim. Vay canna, bu kadar souk

olduunu hi dnmemitim, dondum. ocuklardan biri, Kari nerede? diye sordu. Baktlar; evet, Kari aralarnda yoktu. Ludvig korkuyla bard. Nerede acaba? Belki de hrszla dvmtr de adam onu ldrvermitir. Piyer ceketini ilikliyordu, istifini bozmad. Yok canm, olmaz yle ey. Siz yataklarn altna baksanza. Baktlar; Kari orada da yoktu. O srada merdiven sahanlndan sesler geldi. Ben koup kapy at. Hanc elinde kocaman bir karabina, peinde mterilerden iki kii, odaya girdi. Daha geride bir elinde tava, tekinde amdan, hizmeti kz, onun da arkasnda korkudan tirtir titreyen, rengi umu, yiit Kari duruyordu! Piyer bayla tutsa iaret ederek, te adammz, patron, dedi. Hanc karabinasn hrsza dorulttu, hizmeti kz haykrd ve Jakob inanlmaz bir eviklikle hrszn srtndan aa kayverdi. Ate etmeyin, elleri de, ayaklar da smsk baland. Sadece biraz dndrn de suratn iyice grelim... dedi Piyer. Kari kararl admlarla ne kt. Evet, evet, onu yle bir dndreceiz ki, hi de houna gitmeyecek, naslsa yakaladk bir kez, artk elimizde demektir... Ludvig gld. Yaaa, yle mi?.Peki ya sen nerelerdeydin bakalm, Kari? Kari iyice fkelenmiti. Nerelerde olacam? Elbette tekilere haber vermeye gitmitim. Arkadalar birbirlerine baktlar, ancak servenin byle mutlu bir sona ulamas onlar pek sevindirdiinden, imdilik krc bir ey sylemek istemediler. Zaten u srada Kari hi de korkak gibi grnmyordu. kii kskvrak balanm hrsz dndrrken, o balarna dikilmi, yle yapn, byle yapn diyerek komut veriyordu.

Adam imdi srtst homurdanarak, svgler savurarak yatyordu. Ludvig amdan hizmeti kzn elinden ald. Aman, Ayak Ykama Treni'ndeki korsanm bu! yle ya, ocan banda oturan adamn ta kendisi ite! Ne sandn ya? Budalalk bizde oldu ki, adamn nnde kartp paramz saydk. Peki, ama Ayak Ykama Treni ikencesinin ne ilikisi var bununla, ahbap? yle sanyorum ki bu adamn iledii suun karl olsa olsa bir ay hapis cezas olacaktr. Hizmeti kz odadan kmt. Az sonra elinde kocaman bir ift tahta pabula dnd. te patron, ite pabular. Bu gen baylar yatmaya ktktan sonra yandaki oday verdiimiz mteri bu. Zaten kabahat bizde oldu, bu ocuklara byle uzak bir oday verdik. Hanc ok kzmt, slk alar gibi bir sesle sylendi. Alak, hanmn namusunu be paralk etti. Hemen imdi polis aryorum ben. Bir eyrek saat gemeden iki polis uykulu uykulu odaya giriyordu. Van Kleef'e ertesi sabah erkenden ocuklarla birlikte karakola gelip komisere bavurmasn syledikten sonra tutsa alp ktlar. Belki de siz imdi kaptanla arkadalarnn o gece gzlerine bir daha uyku girmedi sanacaksnz, ama yanlyorsunuz. Bizim genler ylesine yorulmulard ki, bir hrszn yakalanmas gibi basit bir olay onlarn uykusunu engelleyemezdi. Ludvig her eyi unutmu gibiydi bile... Ayak Ykama Treni'nde... Yar da... Ama Karl' bir trl uyku tutmuyordu. Saat ba alan kilise anlarn, gece bekisinin ddn, her eyi, her eyi dinliyordu. Ay nn pencereden silindiini ve sabahn pespembe aydnlnn odaya dolduunu seyretti. Ve durmadan zihnini kurcalayan bir dnceyle savat. Ne kadar da budalaca davrandm, diye zld durdu. Yalnz kalp kendisini kimsenin grmedii ve iitmedii zamanlar, bakalarnn yanndaki Kari ummel'den ok daha alakgnll bir ocuktu Kari. Mahkemede

Ertesi gn ocuklara ok gzel bir kahvalt hazrlanmt. Handa bir dzine andan daha ok grlt karan bir in gongu bulunuyordu. Bu gonga vurulduu zaman yle bir yank yapyordu kj, uykusu ok ar olan biri bile srayarak uyanrd. Ancak hanc gonga o sabah vurmak istemedi. Brakalm genler uyusunlar, dedi. Uyandklar zaman onlara scak, gzel bir kahvalt veririz. Kaptanla adamlar birbirleri ardndan ayaklarn sryerek salona girdiklerinde, saat onu gemiti. Hanc homurdand. Nerelerdesiniz yahu? Hani erkenden mahkemeye gidecektik? Saygdeer bir han iin ne de gzel bir yk ya! Baylar, Kzl Aslan Otelinin yemeinden ve yatandan ok memnun kaldnz syleyin hi olmazsa. Kari hemen karl yaptrd. Merak etmeyin, syleriz, hatta burada ok iyi arkadalarla tantmz da eklemeyi unutmayz. Geri gecenin olmadk saatlerinde insan ziyaret ediyorlar, ama zarar yok... Van Kleef bu kstaha szlere ancak ters bir bakla ve bir homurtuyla karlk verdi, sesini karmad. Ama hizmeti kz kpelerini sallaya sallaya lafa kart. Sayn yolcu, odadan son hzla kanza baklrsa, siz de davetsiz konuktan pek holanmama benziyorsunuz dorusu... Kari fkeyle sylendi. Saygsz yaratk, ne olacak... Sonra patenlerini inceliyormu gibi yaparak sustu. Kapnn arkasndan onlar dinleyen a yama ise glmekten katlyordu. Kahvaltdan sonra ocuklar hanc ve hizmeti kzla birlikte mahkemeye gittiler. Hanc hep, Kzl Aslan Otelinde ilk kez hrszlk olduu konusu zerinde duruyor ve otelinin kentin en saygdeer oteli olduunu yineleyip duruyordu. ocuklarn her biri bildiini, grdn anlatt. Tutsa da gece odalarna giren kii olarak tandklarn sylediler. Ludvig yeminli tank olarak, adam geni omuzlu, iriyar, uzun boylu bir haydut diye tanmladktan sonra karsnda orta boylu birini grnce ok ard. Savcnn sorularn yantladktan sonra tanklara izin verildi ve mahkemeden

ktlar, hrsz ise Ar Ceza Mahkemesine gnderildi. Piyer, Peki, imdi nereye gidiyoruz bakalm? Neresini grmek isterdim, Ben? diye sordu. Lambert, Ben'le bir eyler konutuktan sonra karlk verdi. Msr Mzesini. Anacaddededir. Hadi bakalm, arkadalar, mar mar doru Msr Mzesine. Leyde'de Gezinti Mzeye vardklarnda arkadalar hemen dnn ve bugnn Msr' asndan yepyeni ufuklar aan eit eit eyay incelemeye koyuldular. British Museum'un (Londra'daki Britanya Mzesi) srekli ziyaretilerinden olan Ben ve Lambert, Leyde koleksiyonunun o mzedeki nl hazinelerinden hi de geri kalmayacak bir zenginlikte olduunu grp ardlar. Neler yoktu ki? Mutfak eyas, giysiler, silahlar, alglar, lahitler, erkek, kadn, kedi, ku ve baka yaratklarn mumyalar. Bu mumyalarn Tep kenti sokaklarnda dolat alarda bir Msr kralnn takm olduu ar som altn bilezii de hayranlkta seyrettiler. Daha baka deerli talar, srail ocuklarnn Msr'dan ayrld dnemde Firavunun kznn takt mcevherlere benzeyen mcevherler de vard. Bizim genler bu mzeden kp bir bakasna girdiler, orada da olaanst bir koleksiyon grdler. eit eit tatlar, hayvanlar, iskeletler, kular, deerli talar ve bu trden baka rnekler gzlerinin nne serildi, ancak arkeolojiden pek anlamadklar iin salonlar dolaarak seyretmekten baka bir ey yapamadlar ve keke bu konuda daha geni bilgimiz olsaym diye gerekten hayflandlar. Fare iskeleti bile Jakob'u artmt. Ne garip ey! Kedinin kovalad bu kk hayvanlar iskelet halinde koarken dnemiyordu dorusu, boyunlarnn da bu denli gln olaca hi aklna gelmemiti. Doa Mzesinin az tesinde Sen Piyer Kilisesi bulunuyordu. Burada da Profesr Luzak ansna dikilmi bir heykel ve siyah beyaz mermerden yaamn drt an simgeleyen kabartmalaryla Boerhaave Ant vard. Yazn pek kalabalk olan bir ay bahesini de gezdiler ve yapraklarn dkm mee aalarnn, meyva aalarnn arasndan geerek parkn tam ortasndaki kk bir tepeye trmandlar. Buras baz sylentilere gre, Anglosakson Kral Hengist tarafndan yaplm bir kulenin bulunduu yerdi. Bakalarna gre de eskiden burada eski Hollanda kontlarndan birinin atosu bulunuyordu. ocuklar ta duvarn tepesinden kenti pek iyi gremiyorlard. Ama kule iki

yzyl nce kente hkimmi ve kuatlm bulunan Leyde halk burada bulunan gzclere ikide bir seslenirmi: Yardm geliyor mu? diye. Bu zavalllar aylar boyu bir tek yant alabilmiler: Yardm gelmiyor, epeevre dmandan baka bir ey gremiyorum. Ben bu ackl dnceleri zihninden uzaklatrd ve bombo parka bakarken hayalinde orasn yazlk giysiler iinde neeli insanlarla doldurmaya alt. Eski sava alanlarn unutmak ve kahvede konua sylese aylarn, kahvelerini ien kadnl erkekli ocuklu kalabalktan ykselen ttn dumann grmek istiyordu. Ama bu srada bir kaza oldu, hayallerini altst etti. Poot yksek duvarn kenarndan sarkm bakyordu. Ba dnp aaya debilirdi. Ben sabrszlkla te yana dnd. u ocuk da ne budala ey canm! Sk sk bann dndn, bayldn bildii halde byle tehlikelere atyordu kendisini. Ne yapalm, kendi den alamaz demiler. te o anda Ben bir atrt duydu, Jakob! diye haykrd. Jakob bir lk att, bir daha, sonra bir daha. Ben baylacak gibi olmutu, yine de ban evirip bakabildi. Duvarn kenarnda ne Jakob vard, ne de baka biri. Aman Tanrm, ne oldu, ne oldu? diye bararak oraya doru atld. Kalabalk ald. Zaten topu topu drt kiiydiler ya. Jakob ortalarna oturmu, kasklarn tutarak katla katla glyordu. Sizleri korkuttum mu? Durun anlataym. Duvarn stnde kocaman bir ta vard, ayamla birazck teye itmek istedim. Nasl oldu bilmem, ta t dibe yuvarland ve ben orada iki bacam havada, yle kalakaldm. Tutunmam olsaydm hi kukusuz tan peinden ben de aasn boylayacaktm. Neyse, nemi yok. Yardm edin de kalkaym imdi. Ben, Jakob'un kalkarken yzn buruturduunu farketti. Yaral msn, Jakob? diye sordu. Jakob yine glmeye alt. Yok, yok. Ayakta dururken biraz acyor, ama nemli bir ey deil. Arkadalar hkmet konanda da biraz oyalandlar. Buras Gotik tarzda yaplm, upuzun bir yapyd. Mimarisi biraz kabayd, ancak zaman geip

eskidike pek ho bir grn kazanmt. Ziyaretiler ana merdivenlerden ktlar, kendilerini geni ve karanlk bir dairede buldular. Burada on yanda resim yapmaya balayan ve on be yana geldiinde sanat dnyasnda kendisine nemli bir yer yapm olan Lukas van Leyde ya da Hugens'in (14941533) bir eseri bulunuyordu. Bu tablonun ad Son Yarg'dr. ok zaman nce yaplm olduu gz nnde tutulursa, son derece ilgi ekici biryept olarak bsbtn deer kazanr. Harel de Moor ve baka nl Hollandal ressamlarn tarihsel olaylar konu alan tablolarda ocuklarn ilgisini ekti. zellikle Ben mimar, ressam ve heykeltra Adrien van der Werfe'nin (16391672) portresi nnden bir trl ayrlmak istemedi. Hkmet kona da Msr Mzesi gibi Leyde'nin en gzel ve en uzun caddesi olan anacadde zerindedir. Bu caddeyi hibir kanal kesmez ve renk renk boyanm evler son derece ho bir grnm yaratr. Bu tertemiz, geni, glgeli, zarif yaplarn ssledii cadde, Amsterdam'n en gzel mahalleleriyle rahata boy lebilir. Leyde kenti uzun yolculuundan yorgun dm olan Ren Irmann saysz kollaryla blnmtr; dank sokaklar, yz elliyi akn ta kpr birbirine balar. Ren Irma, Leyde surlarnn hendeklerini de doldurmaya yarar. Kente giri kaplannn ald yerde rman zerine iner kalkar bir kpr uzatlr. Grkemli aalarn ssledii geni parklar kanallar boyunca uzanr ve evlerin sakin grnne, bu koca niversite kentine egemen olan o yalnzlk ve dnce havasna ayr bir renk katar. Bert, Repanburg Kanal boyunca sralanan yaplar grnce, bu nl niversitenin grnnden dknklna uramad deil. niversitenin Oranj Prensi tarafndan kurulduu ve spanyol kuatmas srasnda kent halknn gsterdii yiitlii dllendirmek zere byk bir trenle ald aklna geldi. Eskiden burada renim grm olan byk adamlar, rahipler, edebiyatlar, bilginler ve burada yetimi yzlerce sekin renci niversite mimarisini unutturuyordu geri, ama Ben'e kalrsa, bylesine sekin bir kurulu ok daha gzel bir grnte olmalyd. Piyer ve Jakob niversite yaplarna daha kiisel ve daha gncel bir ilgiyle bakyorlard; birka ay sonra renci olarak buraya yazlacaklard nk. Ben, nl Rembrandt'n (16061669) doduu o eski ta deirmeni de grmeyi ok istedi, ama epeyce uzakta olduunu renince bu isteinden aresiz vazgeti.

Yemekten sonra biraz dinlendiler. ocuklar ocak banda snrlarken Piyer de Doktor Boekman' bulmak iin yine bir giriimde bulundu, ama bouna. Sonra genler yola kmaya hazrlandlar. Lahey'e kadar on alt kilometre bir yollar vard ve dn sabah Broek'den yola ktklar zamanki kadar canl deillerdi, biraz yorgundular, yine de keyifleri son derece yerindeydi ve buz da paten kaymaya pek elveriliydi. Prensle Prensesin Saraynda Bylece Lahey'e doru yola koyuldular. Kente girmeden nce Krallk Sarayn ve onu ssleyen yzyllk mee aac ormannn hayranlkla seyrettiler. Bundan sonra Piyer'le arkadalarna kaptann ablasnn evi byl bir saray gibi grnd. Kapda yatm olan aslan bile, byl denein dokunmasyla ta kesilmie benziyordu. Bir kedi vard ki, izmeli kedi kadar bilgi grnyordu. Holde duran bakn ccenin grevi, uzanm kollarna emsiyeleri ve bastonlar takmakt. K bahesi ayr bir cennetti, buradaki iekler sanki yaz gelmi gibi comutu. Bir de Uyuyan Gzel vard, ama ocuklar gelince uyand. Piyer tam bir prens gibi merdivenleri hafif admlarla kp prensesin gzkapaklarna hafif bir pck kondurduu zaman, by bozuldu. Prenses yine Piyer'in iyi yrekli, sevgili ablas oldu ve byl ato da Lahey'in en gzel, en rahat evino dnverdi. Tahmin edilecei gibi, bizim yolcular byk bir sevinle karlandlar. Neeli ev sahibesiyle biraz ene aldktan sonra perilerden biri yemein hazr olduunu haber verdi ve nlerine dp onlar geni bir salona gtrd. Pencerelerde ar, krmz perdeler vard, zemin de, tavan da cilal fildii gibi parlyordu. Yemekte havyar, kark et, sosis, peynir, salata, meyve, rek ve pasta yediler. Arkadalarnn bunlar byk bir itahla mideye indirdiklerini grnce Ben ok aryordu, nk yemekler onun aznn tadna gre deildi: Salata ok eki, pasta da ok ekerliydi. Kark et yemei, balk ve soan kokuyordu. Yine de Ben iyice karnn doyurdu ve yemekten sonra anason mu, kahve mi ieceine bir trl karar veremedi. Yemein gm tabaklarda gelmesi, ieceklerin perilerin su itii iek anaklar kadar zarif ve ince bardaklarda sunulmas gerekten ok ho bir eydi. Piyer'in ablasna hemen, olan bitenleri anlattlar. yk bitince abla, imdi de Piyer hemen otur, eve yaz, buraya sa salim vardnz ve arkadalarnla birlikte tutsak edildiini bildir, dedi. ocuklar baktlar. Piyer gld. Yok canm, yazmam. Yarn leyin yola kmak zorundayz.

Ama ablas hi de yle dnmyordu ve bir Hollandal kadn kararndan vazgeirmek hi de kolay bir i deildi. Abla ylesine dil dkt, yle kar konulmaz nerilerde bulundu, yle ho elenceler ne srd ki, bizim genler sonunda Lahey'de en az iki gn daha kalmaya karar verdiler, pek sevinmilerdi. Sonra sz, Byk Yartan ald. Bayan van Gend yar seyretmeye geleceine sz verdi. Bylece senin birinciliine tank olacam demektir Piyer, nk tandm en hzl patenci sensin, demekten kendini alamad. Piyer kzard, hafife ksrd ve onun yerine Kari karlk verdi. Haklsnz efendim, hzl kayar, ama Broek'li ocuklarn hepsi, hatta yoksullar bile son derece iyi paten kayar. Ev sahibesi glmeye balad. Daha iyi ya, demek yar ok ekimeli geecek, dedi. O srada kocas Bay van Gend ieri girdi ve ocuklar hemen onun etkisinde kalverdiler. ok ekici bir kiilii vard. Evin grnmez perileri ocuklarn kulaklarna Gaspard van Gend'in yreinin de onlarnki kadar gen olduunu fsldam; saduyu sahibi, sz altn deerinde bir insan olduunu sylemiti. Ev sahibi onlara evindeki gzel tablolar, nefis heykelleri ve Hollandal ustalarn elinden kma, dosyalar dolusu gravrleri gsterdi. Japonya'dan, in'den gelme garip ve sekin eyalar gzlerinin nne serdi. ocuklar bu evdeki btn hazineleri rahat rahat grebilmek iin en az bir ay zamana gerek olduunu anlamlard. Ben portrelere bakarken, Bay van Gend de Anvers'e yapt ziyareti anlatyordu. Demirci Quentin Matsys, Anvers'liydi. Bir sanatnn kzna abay yakt iin alm abalam ve on beinci yzyl balarnda nl bir ressam olmutu. ocuklar ev sahibine, Matsys'in yaptlarn grp grmediini sordufar. Evet, grdm, nefis eylerdi. zellikle Anvers Katedralinde bulunan nl l tablosu son derece ilgi ekici bir yapt ama ben Kuyu'suyla daha ok ilgilendim dorusu. Ludvig, Hangi kuyu efendim? diye sordu. Kentin ortasnda, katedralin yaknnda bir kuyu. zerine yle ince ilenmi bir kubbe geirilmi ki, Fransz mparatoru bu kubbeyi grnce dantelaya benzetmi. Kuyu gotik bir kemerle rtl, kemerin zerinde de zrhlara brnm bir valye heykeli bulunuyor. Tamamen madenden yaplm bu eser,

Matsys'in fra kullanmakta olduu kadar, rs kullanmakta da usta olduunu kantlyor. Bay van Gend byle iki dilde, hem ngilizce, hem Felemenke, Anvers gezisini anlatrken aklna baka sylenceler, masallarda geldi ve dakikalar ylesine hzla akp gitti ki, yazma zamannn geldiini anlayamadlar. Ertesi sabah son derece lks denmi odasnda Jakob giyinirken, Piyer de Broek'deki ailesine mektup yazp Lahey'e rahata vardklarn bildiriyordu. Annesine Hans Brinker'e Doktor Boekman'm henz Leyde'ye gelmemi olduunu haber vermesini rica etti. Hans'n mesajn yazp, doktora verilmek zere her zaman indii otele braktn da sylemesini istedi. Bu grevi yerine getirdikten sonra Piyer arkadalaryla birlikte kentte uzun bir gezintiye kt. Dnte byk salondaki kocaman ini sobann evresine toplanp ailece hoa vakit geirdiler. Dn Yolunda ki gn kalp mzeleri ve Lahey'in ilgi ekici, grlecek yerlerini gezdikten, bol bol da dinlendikten sonra genler pazartesi sabah Broek'e dnmeyi kararlatrdlar. Hava ak ve souktu. Arkadalar, ev sahiplerine gereince teekkr edip ayrldktan sonra Piyer bir an aslann bekilik ettii kapda ablasna sarld, onunla yeniden vedalat. Kardei Ludvig bu gibi durumlarda vedalamann pek duygusal bir yola dkldn bildiinden ve bundan hi holanmadndan, nden ekip gitmiti. Kari ve Jakob'la kanala kmt bile. Patenleriyle kayarken ylesine mutluydu ki, geride brakt ablasn dnmyordu, ancak Piyer gecikti diye homurdanmadan da edemiyordu. Kebanda bekleyen Lambert ve Ben de sabrszlamaya balamlard. Sonunda kaptan da yanlarna geldi ve kanaldakilere katldlar. Ludvig homurdand. Hadi, abuk olsana Piyer, burada souktan donuyoruz. Zaten patenleri en son senin takacan biliyordum. Aabeyi alayl alayl ona bakarak, Yaa, yle mi? Ne kadar da kurnazmsn meer! dedi. Ludvig bir kahkaha att. Ne de olsa, acelem var, ylbandan nce eve varmak istiyorum da, diye yantlad.

lk yarm saat boyunca az konutular. Sanki buza demeden kayan alt periydiler. Yldnm gibi uuyorlard. Az sonra Jakob yavalad, ardndan Ludvig, sonra Lambert, en sonra da Kari. Biraz durup soluk aldlar ve toplap, delice bir yara kalkm olan Piyer'le Ben'i uzaktan seyrettiler. Yeniden yola karlarken Lambert, Besbelli, ikisi de pes etmeye yanamayacak, dedi. Kari homurdand. Yolculuun daha balangcnda bylesine yorulmak ne sama... Ama kesin olan bir ey varsa, ciddi ciddi yaryor bunlar. Hey, baksanza, Piyer yoruluyor mu ne? Ludvig bard. Hayr, olamaz, onu kimse yenemez! Yaa yle mi, gleyim bari. Ama bak, Benjamin nde gidiyor, iyi bak olum. Bunlar syleyen Karl'd. Ludvig kendisine olum denmesinden hi holanmazd, kzd. Neler diyorsun sen, gzln tak da bak, baym. Bak bakalm, nden giden Piyer mi, deil mi? Lambert araya girdi. Galiba haklsn, ama bu kadar uzaktan ben de pek iyi seemiyorum. Hayr, bata giden o deil, diye diretti Kari. Jakob tartmay hi sevmezdi. Kavga etmeyin yahu, kavga etmeyin, diyordu. Kari, Jakob'a dnd. Kavga eden de kim? Sen budalann birisin dostum. Ludvig heyecanlanmt. imdi onlar iyice grebiliriz. Bakn bakn, Piyer birinci olacak, hi kukum yok! Kari yine kar kt. Hayr, Ben nde. Vay canna, kzak neredeyse arpyordu ona. Ne olursa olsun, gcn bylesine harcamak bence budalalktr. te dnyorlar. Kim nde? Ludvig sevinle bard. Piyer. Lambert'le Jakob da bir azdan, Aferin kaptana, dediler.

Kari da ister istemez kabul etmek zorunda kald. Demek Piyer'mi. Ama ben hep Ben'in birinci geleceini sanmtm. Kanaln kvnm herhalde yarlarn yarn bitimi olarak saptadklar yerdi. nk oraya varnca durdular. Ben, Piyer'e znt, hayranlk ve aknlkla kark bir bakla bakt. Piyer von Holpe, buz zerinde ku gibi uuyorsun. tiraf edeyim ki, paten yarnda beni ilk yenen sensin. Piyer Ingilizceyi konutuundan ok daha iyi anlard. Bu vgy aka yollu eilip selam vererek karlad, ama bir ey sylemedi. Belki de soluk solua kalmt da ondan. Lambert, Ben'e, Yenildin, hem de drst bir yarta yenildin. Bakalm 20 Aralktaki byk yar gn kim kazanacak? dedi. Arkadalar Buluuyor Pazartesi sabah Broek'e doru yola ktlar. Lahey'le Haarlem arasndaki yolun aa yukar yarsnda bulunan Voorhout kyne varmadan durup bir karar almaz zorunda kaldlar. Rzgr iddetini giderek artrmt, yle ki, artk kayamaz duruma gelmilerdi. Ludvig, Bylesine iddetli bir rzgra kar gitmekte inat etmenin yarar yok, insann bak gibi boazn kesiyor, dedi. Bu durumda gruptaki en glnn deil, en zayfn dncesini almamz gerekir, dedi Piyer. Bu neri ok yerindeydi, ama Ludvig hesabna pek i ac deildi. Omuz silkip karlk verdi. En zayf olan kim? Ben deilim herhalde. Ama rzgr hepimizden daha gl. Van Munen bir kahkaha att. Hah, ha, ayaklarm yerden kesilecek neredeyse. Piyer komut verdi. Sorun zmlenmitir. Patenlerinizi karn, Voorhout'da mola veriyoruz. Voorhout'da kk bir han buldular. Hann tula deli geni bir avlusu vard, ocuklar biraz orada vakit geirdiler. Rzgr buray bile etkiliyordu.

Karnlarn gzelce doyurduktan sonra bir odada derin bir uykuya daldlar. Ertesi sabah iyice dinlenmi olduklarndan Leyde'ye kadar kolayca kaydlar. Orada biraz durdular. Piyer, Altn Kartala urayacakt. Kentten ii rahat olarak ayrld, nk Doktor Boekman otele gelmi ve Hans'n mesajn okur okumaz yeniden Broek'e dnmt. Altn Kartaln sahibi, kaptana kibirli bir edayla, Bana soracak baka eyiniz var m, efendimiz? diye sordu. Hayr, yok patron. Ancak arkadalarmla ben birer scak kahveyle bir eyler yemek isterdik. ocuklar bylece biraz dinlenip bir eyler yedikten sonra yeniden yola koyuldular. O gn Leyde'yle Haarlem arasnda Byk Kanal zerinde ok kayan yoktu. Ama Amsterdam'a yaklarken, kendilerini hareketli bir kalabaln ortasnda buluverdiler. O mevsim ilk kez buzkran kullanlm ama yine de paten kaymak zere yeterince yer braklmt. Amsterdam'n kenar mahalleleri uzaktan grnr grnmez bizim gezginler bir azdan, Yaasn! Yaasn! diye bartlar. Y rman atlar. imdi Broek kanalna varmlard. lk ulatklar Lambert'in evi oldu. Onlardan ayrlrken seslendi. Hoakaln arkadalar. ok gzel bir kaamak yaptk dorusu. Arkadalar karlk verdi. Haklsn. Gle gle, van Munen. Piyer ekledi. Unutma, van Munen, yarn okul balyor. Biliyorum. Tatil bitti. Hoakaln arkadalar. Broek grnd. Katinka kanaln kysndayd. Kari buna pek sevinmiti. Hilda da oradayd. Piyer bir anda tm yorgunluunun uup gittiini hissetti. Riye de arkadalarnn yanndayd. Ludvig'le Jakob, Riye'nin elini ilk sen skacaksn, ben skacam diye itiip kaktlar. O gn Riye, Hilda ve Katinka'dan hangisi daha mutlu oldu bilinmez. Broek'de o akam be ev nee iindeydi. Hastalk Bizim gen ahbaplar dinlenip yorgunluk karrlarken, biz de Brinker ailesinin evine bir gz atalm. Gretel'le annesinin son grdmzden beri hi kprdamam olmalar mmkn m? Hasta yatanda bile dnmemi olsun, mmkn m? Drt gndr

gelmemitik buraya, ama odadakiler braktmz gibi duruyorlar, sanki hi kprdamamlar. Sadece Ralf Brinker'in rengi biraz daha solmu, atei dm, ama yine evresinde olan biten hibir eyin farknda deil. Odann teki kesinde ise iki yabanc duruyor. Doktor Boekman yardmcsyla alak sesle konuuyor. Bu gl yapl gen, dokturu byk bir dikkatle dinliyor. Biliyor musunuz, Vollenhoven, ok belirgin bir... (burada anlamn zemeyeceimiz bir sr Latince szck ie karyor) durumu bu. Ama mezinin baklarndan bir ey anlamadn grnce, nl bilgin aresiz daha ak konumak zorunda kalyor. Tpk Vooppelpot Deirmeninin tepesinden den Rip Donrderdunk gibi olmu. Kazadan sonra o da sersemlemi gibiydi, sonra kafasn bir trl toparlayamad. Dostum van oppen onu ameliyat etmi ve kafatasnn altnda kck bir yumru bulup karm. Vollenhoven saygyla, Hasta yaad m? diye sordu. Doktor Boekman'n kalar atld. Bunun nemi yok. Sanrm lmt, fakat biz ameliyatn ana izgiler, cerrahn ustal, creti zerinde durmalyz. Dnn hele... Hocasnn dald bu derin dncelerden ancak zorla kurtulacan iyi bilen renci usulca onun szn kesti. Efendim, efendim, baka randevularnz vard bugn. Amsterdam'da bacak, Broek'de bir gz, bir de yukarda kanal kysnda ur. Doktor yine dnceli, karlk verdi. Ur bekleyebilir. Ama o da olaanst bir durum, ok gzel... Kadn iki aydr ban omuzlarndan kaldrmad. lgin bir ur. Doktor konuurken sesini ykseltmiti. Nerede olduunu tamamen unutmu gitmie benziyordu. Vollenhoven yeni bir giriimde bulundu. urada yatan zavally kurtarabilecek misiniz acaba?

Ah, elbette kurtaracam. Sonra dnmeden konutuunu anlam olmal ki, ekledi. Elbette demeyelim de, kurtaracam umuyorum, diyelim. Gen adam dndklerini apak ortaya koydu. Hollanda'da onu kurtarabilecek tek kii varsa, sizsiniz, bakas olamaz, efendim. Doktor, yardmcsnn fazla konutuunu belirten bir eyler homurdand, sonra Hans' yanna ard. Bu garip adam kadnlarla konumaktan nefret ediyordu, hele tp konularnda. Ne zaman baylacaklarn kimse kestiremez, diyordu hep. Bunun iindir ki, babasnn hastal konusunda ne dndn ve onu kurtarmak iin ne yaplmas gerektiini Hans'a aklad. Hans dikkatle dinliyor, kh sararyor, kh kzaryor, arasra yataa kaamak baklar frlatyordu. Sonunda sesi titreyerek, Yani bu ameliyat babam ldrebilir diyorsunuz, yle mi? diye sordu. Mmkndr olum. Ama iyileeceine, lmeyeceine itenlikle inanyorum. Hans doktora dalgn dalgn bakt. Doktor Boekman szlerini srdrd. Genlere ince bir ameliyattan sz ediyorsun, sanki kafasna vurmusun: Tek sorduklar soru, acaba hasta lr m? Hans gzyalarn glkle tutarak karlk verdi. Ama bu soru bizim iin ok nemli, efendim. Doktor Boekman ona anszn korkuyla bakt. Doru, haklsn olum. Ben budalann tekiyim. Sen ok yiit bir kksn. nsan elbette ki, babasnn lmn istemez. Dedim ya, ben budalann tekiyim ite. Peki hastalk byle giderse onu ldrr m? eyy! Tabii hep ayn hastalk srp gidiyor, ayn ur dakikadan dakikaya byyor, beynine basn yapp eziyor... Bugn yarn hastay alp gtrebilir.

Demek ameliyatla kurtulabilecek. Bunu ne zaman reniriz peki? Belki bir gn, hatta bir saat sonra anlalr. Annenle konu, dostum, bir an nce kararn versin, acelem var. Doktor yardmcsyla birlikte hastann zerine eilmi, alak sesle konuurlarken, Bayan Brinker'le olu da pencerenin nnde ayakta duruyorlard. Hans konumasn bitirdiinde anne dnd, kendini bilmeden yatan kocasna bir gz att, sonra koup baucuna diz kt. Zavall kk Gretel tm bunlarn ne anlama geldiini bilmiyordu. Hans'a soran baklarla bakyordu. Gelip anneciinin yannda diz kmekten baka yapacak ey bulamad. Kck kollarnn scaklyla annesinin boynuna sarld. Tann'ya babasn iyiletirmesi iin yakard. Anne dorulup ayaa kalkt zaman Doktor Boekman homurdand. Pekl bayan, ameliyat yapyor muyuz? Kadncaz ekingen bir sesle, Acaba ac ekecek mi, efendim? diye sordu. Bilmem, herhalde ekmez. Yapalm m ameliyat? Pekl efendim, ameliyat edilsin. Doktor belli belirsiz bir eyler homurdand. Sonra rencisiyle bir eyler konutu. Gretel ortadan kaybolmutu. Kulbenin bir kesinde, sert deinia duvara akl olduu bir girinti vard. Oraca uzanm, tir tir titreyen yavrucaz dnen kimdi ki? Doktor Boekman kaln paltosunu kard. Bir leene su doldurup yatan yanna koydu. Sonra Hans'a dnd. Sana gvenebilir miyim, olum? diye sordu. Evet, efendim. Pekl yleyse. Hadi bakalm, yatan baucuna ge. Annen u sandalyeye oturabilir. Ama bayan, sakn unutmayn, baylmak, alamak yasak. Uyan

Doktor Boekman ameliyat srasnda Bayan Brinker'le olunun varlna glkle dayanmt. Ancak Gretel uzaklatrld. Kk kz koarak kulbeden kt. Kukuletasn bile son anda almay akl etti. Dinlenme saatinde renciler kanala paten kaymaya gelmilerdi. Onlar elenirken ilerinden biri bard. Bu ne bu? tekiler sordular. Hangisi? Nerede? Delinin kulbesinin yaknndaki o kara ey ite. Ben bir ey gremiyorum, dedi birisi. Ben gryorum, dedi teki. Kpektir herhalde. Tiz bir ses araya girdi. Ph, kpek filan deil, bir paavra yn sadece. O srada aralarna karan bir bakas da, kmser bir edayla konutu. Haklsn, Gretel bu, hani fareleri kovalar. Ama ders zili almt ve bu kaygsz renci kalabal gle konua, okula dnd. lerinde yrei acyla burkulan sadece biri vard. Bu kz yere ylm olan o kara yna yaklat. Hda'nn ta kendisiydi. Tatl bir sesle emretti. Kalk, kk kz. Buz gibi toprak zerinde yatarsan hasta olursun. Gretel hi kprdamyordu. Hilda onu iddetle sarst. Hadi, kalk ayaa, birka adm atmaya al, daha abuk, daha abuk, hep yr, hi durma sakn. Deminden beri sana bakyordum, ama oyun oynadn sanmtm. Bu yufka yrekli gen kz bir yandan konuurken, bir yandan da Gretel'i elinden tutmu, bir aa bir yukar yrmeye zorluyordu. teki eliyle de kendi srtndaki ceketi karmaya abalyordu. Gretel onun ne yapmak istediini hemen anlamt. Ah kkhanm, ne olur yalvarrm size, karmayn ceketinizi. Ben hi myorum... Yanyorum, belki de yantlyorum, ama her yanm batyor. Ne olur, ceketinizi karmayn.

Zavall ocuk ylesine zgn grnyordu ki, Hilda onu yattrmak gereini duydu. Pekl, Gretel. yleyse kollarn kprdat bakaym.. Bir, iki, ... hadi durma., bir daha... Bak yanaklarn pembeleiyor. Hadi bakalm, imdi sanyorum doktor ieri girmene izin verir. Gretel'in gzlerinden biranda yalar boanverdi. Hayr, kkhanm, hi kukusuz babam lmek zeredir. niltisi buradan duyuluyor baksanza. Banda iki doktor var ve annemiz gn boyu tek sz sylemedi. Hilda kulak kabartt. Kulbe hemen yakndayd, ama ieriden hi ses gelmiyordu. inden bir ey ona Gretel'in hakl olduunu sylyordu. Hemen pencereye kotu. Gretel hkrarak arkasndan seslendi. Bu yandan bir ey gremezsiniz, kd yalamtk. Ama teki penceredeki kt biraz yrtktr. Hilda merakla kulbenin te yanna geti, ama ekinerek durdu .Bakalarnn evini gzetlemek ok ayp ey, yapmamalym bunu, diye dnd. Gretel, hadi gel de sen bak bakalm. Baban uyuyor ite. Gretel titrek admlarla, gzyalarn silerek yaklat. Eilip bakt. Hilda sabrszlanmt, Bir eyler grebiliyor musun? diye sordu. Babam yatyor, ba da sarl. Ben annemin yanna gidiyorum. Benimle gelir misiniz, kkhanm? Hayr, imdi gelemem, duymadn m zil alal epeyce oldu. Okula dnmeliyim. Ama yaknda gelirim. Hoakal... Oda sessizdi. Gretel usulca girip annesinin yanna oturmutu, bir trl gzlerini kaldrp bakamyordu. Sonunda yatakta bir ey kprdad. ok hafif de olsa bu kprt ana kz yerinden sratmaya yetti. Doktor Boekman kaygyla eildi bakt. Bir kprt daha... ri, yumuak ve bembeyaz bir el nce kasld, sonra alp ar ar sargl alnna doru gitti. El sarglara dokundu, sonra gzler ar ar ald, soran baklar evrede gezindi.

Gretel'in kulana pek garip gelen bir ses, Dikkat, yava yava, dedi. u direi biraz daha yksee kaldrn arkadalar, imdi de kumla kili yerine yerletirin. Elinizi abuk tutun, sular hzla ykseliyor, yitirecek zaman yok. Yitirecek zaman... Bayan Brinker gen bir kaplan gibi srad. Hastann elini tuttu, zerine eilerek, Ralf, Ralf, konu benimle, hadi konu, dedi. Adamcaz ok zayf bir sesle, Sen misin, Meitje? Uyumu olmalym, galiba yaralandm. Kk Hans'm nerede benim? dedi. Hans sevinten lgna dnmt. Buradaym babacm, diye bard. Doktor onlara susmalarn emretti, ama bouna. Hans'la annesi hastann zerine eilmi, hem alyor, hen glyorlard. Ralf glkle iitilebilir bir sesle konuuyordu imdi, Bebek uyuyor mu, Meitje? Bebek mi? Ah, Gretel, bebek sensin. Oluna da kk Hans diyor. On yl uyumu demek ki!.. Ah baym, hepimizi kurtardnz siz. On yldr kimseyi tanmamt. ocuklarm, doktora niin teekkr etmiyorsunuz? Doktor bir ey sylemedi, ancak kadncazn sevin dolu baklaryla karlat an, parmayla gkyzn gstedi. Kadn da, ocuklar da anlamlard: Yatan ayakucuna diz ktler. Doktorla rencisi de balarn eip duaya katldlar. Hasta mrldand. Niin dua ediyorsunuz? Bugn pazar m? Pazar deildi, ama kars bir ey diyemedi, sadece bayla onaylad. Ralf Brinker ar ar, glkle konutu. yleyse Kutsal Kitap'tan bir blm okuyalm. Neyim var bilmiyorum, fakat ok halsizim... Belki de sayn papaz efendi benim yerime okur, deil mi? Gretel oymal rafn zerinde duran dua kitabn ald. Papaza benzetilmesine epeyce arm olan Doktor Boekman kitab yardmcsna uzatt. Yardmcs duay okuyup bitirince, Bayan Brinker byk bir sr veriyormu gibi,

kocasnn uykuya daldn bildirdi. Doktor kaln yn eldivenlerini giyerken, imdi bayan, hastann mutlak bir sessizlie gereksinmesi var. Beni anlyorsunuz umarm. Gerekten olaanst bir durum bu. Yarn ben yine geleceim. Kendisine bugn hibir ey yedirmeyiniz, dedi ve selam verip peinde yardmcsyla koar adm kt gitti. Kocaman arabas uzakta deildi zaten. Hans da doktorun arkasndan kotu. Yz kzarmt. Tanr sizden raz olsun, baym, bu yaptklarnz hibir zaman deyemeyeceim... Doktor onun szn kesti, dersiniz, ok kolay. Hasta uyand zaman saduyunuzu kullanmakla dersiniz. Gevezelik yok, gzyalar yok, bunlar sal yerinde bir insan bile ldrmeye yeter. Nerde kald ki, mezarn kycna gelmi bir hastay ldrme.sin? Babann iyilemesini istiyorsan, evresinde mutlak bir sessizliin art olduunu hi aklndan karmamalsn. Sonra tek sz sylemeden gzel arabasna girdi. Hans az bir kar alm, gzleri falta gibi, ardndan bakakald. Yeni Kayglar Doktor Boekman ertesi gn Brinker'lerin kulbesine geldiinde, ierisinin scack ve rahat havas dikkatini ekti. Kapy aarken odadaki mutlu havay sanki cierine ekmi gibi yrei ferahlad. Bayan Brinker yatan baucunda sakin sakin yn ryor, masann zerinde Gretel ekmek hamuru youruyordu. Doktorun fazla zaman yoktu, ok basit sorular sordu, ald karlklardan memnun olmu grnd ve hastann nabzn yokladktan sonra, Ah, nabz henz ok zayf, bayan, gerekten ok zayf. Onu beslemek gerek. Bir eyler vermeye balayabilirsiniz, ama ok deil, yeter ki, en iyi cinsten ve besleyici eyler olsun yedirdikleriniz, dedi. Zavall kadn, Esmer ekmeimiz bir de yulaf lapamz var, efendim, diye mrldand. Doktorun kalar atld. Olmaz, ona taze meyva sular, yumuak et, kzarm, ak ekmek ve en iyi cinsten Malaga arab gibi eyler gerek. Hmm. Hasta yor sanrm, onu hafif ve scak tutacak bir eyle daha sk rtmelisiniz. Olunuz nerede? Efendim, Hans, Broek'e i aramaya gitti. Acaba doktor, oturmak ltfunda bulunurlar m?

nne srlen sert cilal tahtadan, arkalksz iskemleyi mi beenmedi, yoksa Bayan Brinker'den mi holanmad, sadece kadn olduu iin ya da yznde belirdiini grd o kaygl ifadeden dolay m holanmad, orasn bilemeyeceim. Bildiim bir ey varsa, bizim garip doktorumuz telala evresine bir gz gezdirdi. Olaanst bir durum bu! gibi bir eyler mrldand, selam verdi ve Bayan Brinker'in tek sz sylemesine zaman brakmadan savutu gitti. O gider gitmez zavall kadncaz hkra hkra alamaya balad. Bir dakika sonra Hans ieri girdi. Ne oldu anneciim? Ne var? Babam yine hastaland m yoksa? Evet, alktan lecekmi, doktor syledi. Hans sararmt. Bu da ne demek oluyor anne? Gretel, yulaf lapas getirsene. Annesi bard. Hayr, olmaz, hastay ldrlm. Bizim her gn yediimiz yemekleri midesi sindiremezmi. Ona iyi bakamazsak lecek. Et yedirmemiz, tatl arap iirmemiz, yumuak bir dekte yatrmamz gerekiyor. Ne olacak halimiz? Ne yapmal, Tanrm? Evde tek meteliim yok! Alama, bir aresini bulacaz. Bu akam et de, arap da getiririm.,Benim battaniyelerimi al, ben samanda yatarm. Ama senin battaniyelerin ok ar, Hans. Doktor ona hafif ve scak tutacak bir ey rtmemiz gerektiini syledi. stelik turbamz da tkenmeye yz tuttu. Zarar yok, gerekirse bahedeki st aacn keseriz, ama bu akam ben hastann gereksindii her eyi bulup getiririm. Broek'de i olmasa bile, Amsterdam'da kesinlikle vard. Sen hi korkma, anneciim, iin en kt dnemini atlattk, babam kendine geldiine gre artk bir eyden korkmamalyz. Bayan Brinker telala gzlerini sildi. Ah, ok doru sylyorsun olum, dedi. Elbette doru sylyorum. Baksana babama, ne gzel, ne rahat uyuyor, grmyor musun? Tanr onu bize geri verdikten sonra alktan lmesine raz gelir mi sanyorsunuz?

Annesinin yanana hafif bir pck kondurduktan sonra, Hans patenlerini kapt gibi frlad gitti. Sabah i bulamad iin dkrklna uramt, fakat yine de yeni umutlara koarken slk almaktan kendini alamyordu. Doktora et ve arap gibi besin maddelerini alacak gte olmadklarn sylemedii iin kendi kendine kzyordu imdi. Ah, diyordu kendi kendine, Bay van Holpe, Amsterdam'dan dnm olsayd mutlaka i bulurdum: Gen Bay Piyer gerektiinde ona bavurmam sylememi miydi? O anda bunun dilenmek olacan anlad, bir Brinker hibir zaman kimseden sadaka istememiti. Acaba ilk dilenen ben mi olacam, diye iinden geirdi. Yoksa babam olunun dilendiini duymak iin mi kendine geldi, zihnini toplad. Hans kendi kendine byle yksek sesle konuurken birden, Hayr! diye bard. Saati satmak ok daha iyi ya da Amsterdam'da rehin vermeli. Bunda bir ktlk yok ki, i bulur bulmaz para kazanp saati rehinden kurtarrm nasl olsa. Anszn gerisin geriye eve dnd. Tam giriyordu ki, annesi onu eikte karlad, yz sevinle aydnlanmt. Hans! diye bard. Bir kk hanm geldi, Hilda van Glek'mi ad. Oda hizmetisiyle birlikte, ne gerekiyorsa hepsini getirdi, et, reel, ekmek... Doktor da bir uakla arap/gzel bir dek ve battaniyeler gnderdi. Artk iyileecek demektir; Tanr onlardan raz olsun! Bin Altn O akam Brinker'lerin yoksul sofrasn grenler, hemen oracakta nefis ve az bulunur yemekler olduuna kesinlikle inanamazlard. Hans'la Gretel arasra etlerle arabn bulunduu dolaba anlaml baklar frlatrken, su imekle ve kara ekmek yemekle yetiniyorlar, babalarna ayrlan yiyecee el srmek akllarnn ucundan bile gemiyordu. Bayan Brinker, Yemeini itahla yedi, hemen de uyudu, dedi. Kalkmak istedi, ama ben onu tatl szlerle yatmaya raz ettim. Neyin var, Hans? Sadece dnyordum... Ama neyi? Geri sana sormama hi gerek'yok, nk ben de ayn eyi dnyordum. u bin altnn ne olduunu merak ediyoruz diye kimse bizi sulayamaz ki! Ama bu konuyu ona amakta hi yarar yok, kesinlikle bir ey bilmiyordur. Yataktan zayf bir ses duyuldu. Bin altn hi kukum yok ok iine yaramtr,

sevgili karcm. Benim kendimde olmadm o uzun yllar boyunca ok iini grmtr. Zavall kadncaz yerinden srad. Bu szler az nce iinde uyanan umut n sndrm gitmiti. Ah, sen uyumuyor muydun, Ralf? Hayr, Meitje. Kendimi ok daha iyi hissediyorum. u paray biriktirmekle ok iyi ettiimizi sylyordun. On yl dayandrabildiniz mi bari? Kars tam gerei sylemek zereydi ki, Hans parman kaldrp anasn susturdu. Telala yataa yaklat. Babasna doru eildi. Kendini daha iyi hissettiine ok sevindim, babacm. Bir iki gne kalmaz dipdiri ayaa kalkarsn. Herhalde. Syle bakayim para ne kadar dayand? Bayan Brinker, ey, para bitti demitim, diye mrldand. Pekl karcm, sen zlme. On ylda bin altn hi de ok para saylmaz, ama yine de rahat yaamanza yardm etmitir. Sk sk hastalandnz m? Bayan Brinker nlnn eteiyle gzlerini silerken, hkrarak, Hayr, diye karlk verdi. Ralf usulca, Niin alyorsun karcm? dedi. Hele bir ayaa kalkaym, almaya balayaym, yine para biriktiririz. yi ki, kazaya uramadan nce size her eyi anlatacak zaman bulabilmiim. Neyi anlatacak zaman, Ralf? Paray nereye gmdm elbette! Bayan Brinker yataa doru atld, Hans onu kolundan tutup ekti. Sus anne, sus. Onu zmemeliyiz, biliyorsun. Babasna yaklat. Baba, paray gmdn gn anmsyor musun? Evet olum, kazaya uradm gnd. afak skmeden az nce. Bir gn Jam Kamphuisen bana bir eyler sylemiti, onun drstlnden kukulanmtm. Annenle birlikte bin altn biriktirdiimizi bir o biliyordu, bu yzden o gece afak

skmeden kalkp paray gmdm. Eski bir dosttan kukulanmakla ne budalalk etmiim! Babacm, eminim paray sakladn yeri sen bile unutmusundur, deil mi? Hayr, unutmadm. Hadi iyi geceler, km. Uykum geldi. Paray nereye sakladm demitin, baba? O zaman ben henz minicik bir ocuktum. Ralf uykuya dalarken, Kulbenin arkasna, st aacnn dibine, diye fsldad. Evet, aacn kuzeyine, deil mi baba? Hayr, gneyine. Oray benim kadar sen de bilirsin, kk yaramaz. Herhalde annen paray kardnda sen de yarmdaydn. ok yoruldum. Yastklarm dzeltin bakaym, haydi iyi geceler. Hans sevincinden neredeyse kalkp oynayacakt. yi geceler, baba, dedi. O gece ay ok ge kt. Olanca aydnlyla kk pencereyi a boduysa da, derin bir uykuya dalm olan Ralf Brinker'i de, Gretel'i de rahatsz etmedi. Hans'la annesinin ise ileri vard. Biraz hazrlk yaptktan sonra yzleri umutla aydnlanm olarak dar kmlard. Ellerinde krk bir krekle Ralf m eskiden kulland sivri ve pasl bir ara vard. Hans vargcyle topra kazmaya abalarken annesine, Bu buzkran hi ie yaramyor, anne, toprak yle sert ki, hi de kolay olmayacak, dedi. Korkma, Hans. Ben de denerim. Ve elbirliiyle toprakta bir ukur amaya baladlar, sonras kolayd. Bu gzel haberin hastaya a iyi gelecei dncesiyle bsbtn g kazanarak srayla kazyor, kazyorlard. Bayan Brinker aknd. Babacnn bu kadar derin kazm olmas akl alacak ey deil. Dur bakaym olum, biraz da ben kazaym. Ana oul saatler boyu kazdlar, ukur giderek geniledi, derinleti, gkyznde bulutlar birikti. Topraa hafif bir glge dt! Ay da, yldzlarda snd, afak usul usul skmeye balad. Hans'la Meitje Brinker zntyle baktlar. Aacn her yann, gneyini, kuzeyini, dousunu, batsn kan kar aramlard, hem

de byk bir dikkatle: Ne var ki, para yoktu. lgi ekici Bir Sahne O sabah sevimli Anni Boeman kanala erkenden kmt. Hafta boyu hasta bir yaknna bakt iin epeyce yorgundu, stelik biriikte okula gittii ve en yaknlar Brinker kardeler olan arkadalarn da bu sre iinde grememiti. Acaba arkadalar o zavall kulbede ne yapyorlard? Anni buz zerinde zarif hareketlerle kayarken tatl bir ses duydu. Gnaydn, Anni Boeman. Gnaydn, Hans. Seni grdme ok sevindim. Geen gnden beri bizim evde byk bir deiiklik oldu, Anni. Kz gzlerini iri iri at. Sahi mi? diye bard. ok acelesi olan Hans, Anni'yi grnce yavalam, enesi almt. Kzla biriikte Broek'e doru dne dne kayarlarken ona babasnn iyiletiini haber verdi. Anni ylesine yakn bir dosttu ki, paraya olan gereksinmelerini ondan saklamak gereini duymad ve i bulmak zorunda olduunu, ancak imdiye kadar hibir sonu alamadn anlatt. Bunlar yaknmak iin deil, sadece kz kendisine ok byk bir dikkatle bakt ve can kulayla dinledii iin, adeta elinde olmadan anlatyordu. Bununla biriikte bir nceki gece annesiyle birlikte uradklar dkrklndan hi sz etmedi, nk o sr yalnzca kendisine ait deildi. Sonunda, Hoakal, Anni. Ge oldu, bir an nce Amsterdam'a gidip u patenleri satmem gerek. Herhalde gece olmadan bir yerlerde bir i bulurum, dedi. Hans, yoksa yepyeni patenlerini satacak msn? stelik Byk Yara drt gn kalmken? Biliyorum. Hadi hoakal. Eve eski tahta patenlerimle dnerim. Hans, dur biraz! Hans hemen dnd, hzla kzn yanna yaklat. Demek alcsn bulursan patenlerini satmaya iyice kararlsn, yle mi? Elbette. yleyse, ey... Hans, eer gerekten satmak istiyorsan, on lan satn alacak

birini biliyorum. Janzoon Kolp deildir umarm? Kz yzn buruturdu. Yok canm, o benim arkadam m ki? Ama onu tanyorsun! Evet, tanyorum, ama keke tanmasaydm. Rica ederim, Hans, bana bir daha Janzoon'dan sakn sz etme, ondan nefret ediyorum nk. Nefret mi ediyorsun? Sen kimseden nefret edebilir misin, Anni? Evet ve onun, benim arkadam olduunu sylersen senden de nefret ederim. Siz ocuklar onu seversiniz, nk geen yl panayrda kaygan diree asl yal kaz o kazand. Diree nasl da abucak trmanmt, deil mi? Ama byle eyler beni hi ilgilendirmez. Ondan sz ederek bouna zaman yitiriyoruz. Ciddi sylyorum Hans, patenlerini satn alacak birini tanyorum. Hans patenlerini kard, sildi, kza uzatt. Anni, seni skboaz etmek istemem, fakat arkadan patenleri satn almayacak olursa bana hemen bugn geri ver, nk yarn erkenden anneme turba ve yiyecek satn almak zorundaym. Anni, Yok canm, arkadam patenlerini kesinlikle alacaktr dedi ve bayla selam verip hzla uzaklat. Ararken O gn Hans, Amsterdam sokaklarn arnlayarak i arad durdu. Ne olsa razyd; tayclk da yapard, getir gtr ii de. Ama kimse onu istemedi. Btn dkknlarnn bol bol alan vard, bakalar da daha kk, daha iyi giyimli ii aryorlard. Fabrikalarda ise hi i yoktu. Her yerden ayn yantla geri evrildi: imdilik ii gereksinmemiz yoktur. Eer Noel'den nce gelmi olsayd belki de ie alrlard, ama imdi gerektiinden de ok iileri vard ite. Hans onu geri evirenlerin annesiyle kz kardeini grmelerini dorusu ok isterdi. Kaygsnn gzlerinden okunduunu bilmiyordu, birok kez onu evirenlerin iinin cz ettiinden de habersizdi. ocua acyanlar hi de az deildi. Baz babalar o akam evlerine dndklerinde o gn geri evirmek zorunda kaldklar ocuun gen ve tertemiz yzn dnerek kendi ocuklarna daha yumuak davrandlar. Hatta biri khyasna,

eer u Broekli gen bir daha gelirse, ona mutlaka yapacak bir i bulmas iin talimat vermeyi kararlatrmt. Hans gn batarken Broek'e dnd. Bir umut daha vard. Belki de Bay van Holpe evine dnmt. Bay Piyer'in de bir gece nce Byk Yarla ilgili bir i iin Haarleme gittiini sylemilerdi. Hans onu grmeye geldiinde, neyse ki, Piyereve dnmt ve Brinker'lere gitmeye hazrlanyordu. Yorgunluktan bitmi ocuu grr grmez, Hans, hemen ieri gir de sn bir gzel, dedi. Hans, van Holpe'lerin evinden yrei biraz ferahlam olarak ayrld. Piyer, Haariem'den gen Brinker"in derhal yazlk evin kaplann onarma balamas buyruuyla dnyordu. Orada i bitinceye kadar yararlanabilecei, tam donatml bir ilik de vard. Piyer, Hans'a t Haarlem'e kadar babasyla srf bu ii grmek zere patenle gidip geldiini sylememiti. Ama gen Brinker'in yznde okuduu sevin ve mutluluk ifadesi ona tm yorgunluunu unutturuverdi. Geri marangozluk eitimi grmedim, ama bu iin stesinden gelebilirim sanyorum, dedi Hans. Piyer atld. Hi kukum yok baarrsn. Gereksindiin tm aralar ilikte bulacaksn. Baban bugn nasl? Daha iyi, baym, sal iyiye gidiyor. Ne iyi haber bu! O doktor ays demek ki, gerekten iinde ustaym, ha? Ah baym, hem ok iyi yrekli, hem de ok byk bir adam. O olmasayd, onun iyilii ve becerisi olmasayd, zavall babacm hl kendinde deildi. Sonra gzlerinde ani bir parltyla ekledi. Bana kalrsa, baym, doktorluk dnyann en soylu bilimidir derim. Evet belki soylu bir bilim, ama ben hi sevmem. u Doktor Boekman da gerekten ok usta bir hekim. Yreine gelince, Tanr beni onunki gibi yreklerden korusun... Piyer, Hans'a Byk Yar iin hazrlanmasn da hatrlatt. Ama Hans ban nne edi. Ben bu yara katlmayacam efendim.

Nedenmi o bakaym? Piyer o anda Kari ummel'in alaka birtakm giriimlerde bulunduundan kukulanmt. Katlmam olanaksz da ondan. Piyer stelemekte yarar olmadn anlamt. Bunu doru da bulmamt. Hans' uurladktan sonra bir sre kapnn eiinde derin dncelere dalm olarak, ardndan bakakald. yilik Perisi e Karyor Kahramanmz yrei sevinle dolu, zikzaklar izerek evine vardnda, gne gzden yitmek zereydi. Kapnn eiinde kprdayan iki ufak glgeyi keskin gzleri hemen seiverdi. u her yan yamal, ksa, kuruni palto, u lacivert etekle ayn renkteki nlk, u darack balk ve koskocaman kunduralar iinde kpr kpr, kck ayaklar hi kukusuz Gretel'in ta kendisiydi, onu bu zelliklerinden nerede olursa, hemencecik tanrd. Yanbandaki k, parlak krmz ceketi, ucuna siyah erit geirilmi gzel eteklii, altn sars llelerin zerine hafife yan giyilmi zarif bal, zarif nl ve ayan tam kalbn alm gibi duran gzel pabular da tanmakta glk ekmedi. Anni'ydi bu da. ki kz evin nnde ar ar geziniyorlard. Hans bir sevin l atarak hzla onlara yaklat. Hey, yaasn, ocuklar, i buldum, i... Bu ses anneyi de kapya kard. Onun da gzel haberleri vard. Babann durumu durmadan iyiye gidiyordu, hemen hemen gn boyu oturmutu. imdi de rahat bir uykuya dalmt. Hans annesine Bay von Holpe'den alm olduu siparii anlatt. Sonra Anni, Hans' bir keye ekti. imdi de sra bende, Hans. Patenlerin satld, ite paras. Hans paray saynca aknlkla bard. Ne, yedi altn ha? Ama ben onlar bu parann te birine satn almtm, nasl olur? Ben ne yapaym? Alc patenlerin gerek deerini bilmiyorsa, bundan bana ne?

Hayr, Anni, olmaz, bu paray alamam. Hemen geri vermeliyiz. nan bana, Hans, doru sylyorum, patenlerini alan kii bu paray verdi, yalanm yok. Geri gtremem. Pekl, sana inanyorum. Bayan Brinker paray grnce pek sevinmiti, ne var ki, karlnda Hans'n patenlerini elden kardn duyunca iini ekti. Ah ocuum, Tanr senden raz olsun, ama bu byk bir zveri senin iin. ocuk elini cebine daldrd. te anneciim, sana biraz para da buradan. Byle devam ederse zengin mi olacaz ne? Anne telala elini uzatrken karlk verdi. Hi kukun olmasn. Sonra sesini alaltarak ekledi. Eer o Jam Kamphuisen ala on yl nce sdn altna gmlen paralar almam olsayd bugn zaten zengindik. Bayan Brinker az sonra ar ar evin arkasna doland, ocuklar grd. Anni bir kte oturmu, Hans ve Gretel de onun nnde, ayakta dikilmilerdi. Ne gzel bir manzara bu, tpk tablo gibi. Genliimde Heidelberg'de altm konakta byle gzel tablolar grmtm, anmsyorum. Benim ocuklar geri kyly andryor biraz, ama sen Anni, tpk peri gibisin. Sahi mi? Gretel ve Hans, iyilik periniz sizi grmeye geldi. Her ikiniz de dileinizi syleyin bakaym, yerine getirmeye hazrm, nce sen syle, Hans Usta. Dn gece ok aradm bir eyi bulmay diliyorum, dedi Hans. Peri yerinden kalkp ayan kez iddetle yere vurdu. Dilein yerine gelecektir, dedikten sonra elini cebine daldrp kocaman bir boncuk kard, Hans'a uzatt. Bunu ayamla vurduum yere gm, ay doarken aradn eyi orada bulacaksn. Gretel bir kahkaha att, Anni ise gcenmi gibi kalarn att. Yaramaz ocuk, bir periyle alay edersin ha? yleyse cezalsn, senin dilein yerine getirilmeyecek. Gretel neeyle bard. Ah, Sayn Bayan Peri, ben zate*> dilekte

bulunmayacaktm ki! Anni roln pek gzel oynuyordu dorusu. Onlann bu takn sevincine karlk vermez gibi grnerek ar ar, ciddiliini bozmadan uzaklat. Ne gzel kz, deil mi? Gnlerini hasta bykannesinin yannda, karanlk bir odada geirdiini dnnce insann inanas gelmiyor. Ne var, Hans? Ne yapmak istiyorsun? Hans koarak eve girerken, Hele dur bakalm, bir deneyelim, dedi. Az sonra omzunda krek, elinde buzkrc tekrar kt u byl boncuumu bir gmeyim de. Ralf Brinker hep yle derin derin uyuyordu. Kars hemen hemen tkenmeye yz tutmu olan turba ynndan bir para alp korlarn zerine yerletirdikten sonra kapy ap ocuklara seslendi. Hadi gelin, ocuklar. Hans bard. Anne, anne, abuk gel, abuk. Hans bir yandan deli gibi topra kazyor, bir yandan da sesleniyordu. Anne, abuk ko, anlamyor musun? Burada, buldum ite, u ktn gneyinde buldum. Dn gece nasl oldu da dnmedik bunu? Bu ktk, eski st aac deil mi? Hani geen ilkbaharda, patateslere fazla glge yapyor diye kesmitik! Babam hastalandnda o kk st daha dikilmemiti ki... Hey, yaadk! Bayan Brinker bir ey sylemedi, sadece Hans'n yanbana diz kt. O srada olu da ukurdan eski kp karmaya urayordu. Elini kpe daldrd, nce bir tula kard, sonra bir daha, sonra bir tane daha, daha altta da orab ve keseyi buldu. Kararm, kflenmilerdi, ama ileri kaybettiklerini sandklar parayla doluydu. Bayan Brinker'le ocuklar o gece kendilerine bir len ektiler. Artk evdeki gzel yiyecekleri hastaya ayrmann gerei kalmamt. Esrarl Saat Peri'nin geldii gn sadece bir altn bulmakla kalmadlar, ayn zamanda on uzun

yl boyunca Ralf'n sadk ei tarafndan titizlikle saklanm olan saatin gizemini de rendiler. Geri zavall Bayan Brinker arasra kocasnn szn dinlemeyip saati satmaya niyetlenmemi deildi. ocuklarnn a kaldn grmek ve saati satmakla onlarn karnn doyurabileceini, yanaklarna renk, kollarna g verebileceini dnmek dorusu pek zor olmutu. Ama yine de Meitje Brinker kocasnn sznden kacak bir e olmadn kantlamt ite. Kocas ona saati verirken ne demiti? Hanm, bu saati iyi sakla, dememi miydi? Bu kadar da yeterdi ite. Zaten adamcaz baka bir aklamada bulunamamt ki! Tam bu szler azndan kt srada birlikte alt arkadalarndan biri kulbeye dalm, barmt. abuk gel, arkada! Sular ykseliyor. Barajn orada grlecek iimiz ok! Ralf da bunun zerine hemen kp gitmi ve Bayan Brinker'in daha nce de syledii gibi, kocasn akl banda son gr olmutu bu. Hans'n Amsterdam'da i arad gn Gretel evi silip sprdkten sonra baheden al rp toplarken, Bayan Brinker de heyecann gizlemeye alarak saati kocasnn avucuna brakmt. Ralf Brinker gm saati elinde bir sre evirip evirdi, dikkatle inceledi, kalarn atp anmsamaya urat, sonra, Hah, imdi aklma geldi, dedi. Karcm, ne de gzel ovmusun onu, yepyeni olmu! Zavall ocuk! Zavall ocukmu! Baka bir ey sylemeyecek misin? Ralf akn akn bakt. Anlatmtm ya, ne abuk unuttun? Hayr Ralf, bana hibir ey anlatmadn. Sahi mi? yleyse imdi anlataym: ok sevimli bir ocuktu, olumuz gibi aydnlk ve drst bir yz vard, ama daha kararl, aya yere daha salam basan bir gence benziyordu. Anszn karma kvermiti. Yz sararmt, titriyordu,sanki bir eyden korkuyor gibiydi. Kolumdan yakalad. 'Drst birine benziyorsunuz,' dedi bana. O bembeyaz surat bugn gibi gzmn nnde. 'Beni rmaktan aa indiriverin,' dedi. Hatrlyor musun, o sralarda epeyce uzakta, barajda alyordum? ocua, kayk olmadm syledim. 'Ama bu bir lm kalm sorunu,' dedi. 'Sadece birka kilometre indirin, yeter. Bakn, urackta, akta bir kayk var.' aresiz szne boyun edim ve onu on kilometre kadar gtrdm. Yolun gerisini koarak alacan syledi. ocuk karaya atlamadan nce hkrarak dedi ki: 'Size gvenebileceimi sanyorum. Kt bir

ey yaptm ben, Tanr biliyor ya, bunun byle olmasn hi istememitim. Ne are ki, adam ld ite. Hollanda'dan kamak zorundaym.' Ne yapmm ki, Ralf? Anmsamyorum. Belki de ne yaptn sylemitir, ama bana d gibi gelmiti, dedim ya. iyi bir yurttan yasalara kar gelmesinin hi de doru olmayacan syledim, ama o durmadan, Tanr biliyor ya, susuzum ben, susuzum,' diye yineliyordu. Tam yanmdan ayrlacakken bana saati uzatt. 'Ben kayorum ve size gveneceim, nk drst birine benziyorsunuz. u saati babama verin, ama bugn deil, bir hafta sonra ve zavall, talihsiz olunun gnderdiini syleyin ona. Syleyin ona, bana yazsn, ey adresine, ey...' Bilmem artk. Mektubu nereye gndereceini bir trl anmsayamyorum ite. Ralf byle diyerek saati elinde evirdi evirdi. Zavall ocuk, zavall ocuk, aradan on yl geti, saat hl yerini bulamad demek... Sen hi zlme Ralf, saati hemen gtrrm. Gretel gelir gelmez. Neredeyse gelir zaten. Ama ocuun babasnn ad neydi? Nerede bulacaktn onu? Ne yazk ki, anmsayamyorum. ocuun yzn ak seik, bugn gibi gryorum, koskocaman alm gzlerini de... Ve saatin arkasn ap bir ey kardn, ptn anmsyorum, hepsi o kadar. Bayan Brinker kapy at, seslendi. Gretel, Gretel! Hanm, azck oradan ekil, biraz dar kp hava alaym, dedi Ralf. Olmaz yle ey, sonra tm bu yaptklarn doktora anlatrm bak. Ak kapnn nnde ben bile donuyorum. Byle diyerek telala kapy kapatt. Ah, u adamn adn anmsayabilseydin ne iyi olurdu Ralf, dedi. Sen uyurken saati gtrr, teslim ederdim. Gretel neredeyse gelir. Ralf dnmeye abalad, kafasn zorlad, ama bouna. Kadncaz ona yardm etmeye alyordu. Sakn Boompkins olmasn? ki olu vard, sonradan kt yola dtler diye duymutum. Birinin ad Gerard, tekinin de Lambert'ti yanlmyorsam. Belki de. Bak bakalm, saatin zerinde marka filan var m? Belki bir eyler anlarz.

Kadncaz saati almak zere kalkarken, Pes dorusu, kafan her zamankinden iyi alyor senin, dedi. Galiba da haklsn. Saatin zerinde bir marka var. L.J.B. Herhalde Lambert Boompkins olacak. yi, istersen bir gtr bakalm saati. Nasl olsa iin iyzn anlanz. Yok yok, Boompkins deil, Boomphoffen olacak. yi ya, sen de saati alr Boomphoffen'lere gtrrsn. Ama bu hi kolay deil, nk tm aile drt yl nce Amerika'ya gt. Sen imdi uyu, Ralf. Sararmsn, yorgun grnyorsun. Hele sabah ola, hayr ola, bir eyler dnrz elbet, hah, Bayan Gretel, nerelerdeydiniz? O akam Ralf uykudayken, bildiimiz gibi yilik Perisi kulbeyi ziyaret etmi ve altnlar yine eskisi gibi kocaman sanda kilitlenmiti. Bayan Brinker'le ocuklar da etle, ak ekmek ve arapla kendilerine gzel bir len ekmilerdi. Bir Rastlant Ertesi gn Brinker'lerin evinde bir telatr gidiyordu. Her eyden nce bin altnn bulunduu haberi babaya verildi. Bylesine ho bir haber hi kukusuz hastaya zarar vermezdi. Sonra Gretel evi temizleyip prl prl yaparken, Hans da annesiyle birlikte alveri zevkini tatmak zere arya kt. Dndklerinde evin babasn ocan nndeki kocaman koltuunda oturur buldular. Meidelberg'deki evde alrken o kadar houna giden o gzel algl kutuyu anmsyor musun, kancm? diye sordu Ralf. Hem de ok iyi anmsyorum, ancak umarm bylesine yararsz bir ey satn alacam diye paran harcamaya kalkmazsn. Hayr, hayr, zaten gerei de yok bunun. nk Tanr bana daha da gzel bir algl kutu armaan etmi, hem de bedava tarafndan. Anneyle ocuklar korkuyla birbirlerine baktlar: Zavalh Ralf yoksa yine akln m karyordu? Evet, hem de elli bin altna bile satn alamayacam bir algl kutu. stelik kurmas filan da yok, hem ark sylyor, hem de odada dans ediyor, dnyor, dolayor, mzii de her gittii yere birlikte gtryor. Sesi de yle gzel ki, gmen kular geri dnm sanrsnz.

Ulu Tanrm, zavall kocama yine neler oldu? Hibir ey olduu yok, karcm. Sen Gretel'e sor hele. Sor bakalm benim kk algl kutum Gretel'e, bugn kocan nasl da dinlenmi, nasl da elenmi, sor hadi. Gretel glerek sze kart. Doru ya... Babam da benim algl kutum oldu bugn. Siz yokken birlikte arklar syledik. Yemek gle akalaa, nee iinde yendi. Sofra toplannca da ocuklara saat ve zerindeki markalarn esrar anlatld. Hans, Bay van Holpe'ye gitmeye hazrlanyordu ki, donmu topran zerinde tekerlek grlts duydular. Kap vuruldu ve ardndan da hemen alverdi. Bayan Brinker telala saati koynuna saklamaya alrken kekeledi. Gigigiriniz. Siz miydiniz doktor? Grdnz gibi kocam hemen tamamen iyilemi durumda. Ama sizi buraya aldmz iin zgnz, efendim, her yer karmakark. Her zamanki gibi son derece acelesi olan Doktor Boekman, Bayan Brinker'i dinlemedi bile. Gryorum ki, artk bana ihtiyacnz kalmam. Hastamz son derece abuk iyileiyor dorusu! diye bard. Evet efendim, ayrca on yldr kaybettiimiz paray dn gece bulduk, bu da hepimizi ayrca sevindirdi. imdi size borcumuzu deyebilecek durumdayz. Beni o kle gibi bilinsiz durumumdan kurtardnz, yaama dndrdnz, size ne yapsak azdr. Borcumuzun ne kadar olduunu ltfen eime syleyin, size hemen desin, rica ediyorum, dedi Ralf. Yok, yok paradan sz etmeyelim imdi benim istediimden de ok param var nasl olsa, asl nemli olan gnl borcu, o her zaman bulunan bir ey deildir nk. Sonra Hans' iaret ederek ekledi. u ocuun bana itenlikle teekkr etmesi, yaptklarmn karln kat kat demi oldu, tasalanmayn. Bu nl doktorun byle gler yzle konumas, Bayan Brinker'i yreklendirmi olmal ki, Belki sizin de bir olunuz vardr, efendim, dedi. Doktorun yzndeki gle ifade birden siliniverdi. Hibir ey sylemeden homurdanmakla yetindi.

Karm boboazlk ediyor sanmaynz, efendim, dedi Ralf. Az nce anne babasnn nerede olduunu bilmediimiz bir gen yznden pek zlmt de ondan yle konutu. O gen bana ailesine verilmek zere bir ey emanet etmiti. Onu anlatyordum. Kadn da sze kart. Ailesinin ad Boomphoffen'mi. Nerede olduklarn biliyor musunuz acaba? Doktor sinirli sinirli karlk verdi. Evet, nemsiz kiilerdi. ok zaman nce Amerika'ya gittiler. Bayan Brinker saati koynundan karp uzatnca doktor yerinden srad, bard. Nee, L.J.B. yle mi? Meer saati veren delikanl doktorun olu deil miymi! Koskocaman doktor kk ocuk gibi hkra hkra alyordu. Neden sonra, yi dnn, Bay Brinker, olum mektubu nereye yollamam sylemiti acaba? diye sordu. Ralf iini ekti, Ne yazk ki, tmyle unutmuum, efendim. Hans kocaman dostunun bu haline ok zlmt, ne yaptn bilemeden boynuna sarld, onu yattrmaya alt. Ben olunuzu bulacam, baym, tasalanmayn. Eer yayorsa mutlaka bir yerlerde oturuyordu. Dnya o kadar da byk, usuz bucaksz deil ki!.. Tm yaamn onu aramaya adamak iin hazrm. Nasl olsa annemin artk bana gereksinmesi kalmad. Siz de zenginsiniz baym, beni istediiniz yere gnderebilirsiniz. Doktor Boekman karlk vermedi, ama Hans' kendinden uzaklatrmaya da kalkmad. Kaygl baklarn Ralf Brinker'in yznden bir trl ayramyordu. Birden saati kaldrp titrek parmaklaryla arka kapan at. inden zerinde mineler bulunan bir kt paras dt. Ralf doktorun yzndeki dkrkln grnce hemen atld. Orada bir ey daha vard, efendim, ama olunuz saati bana vermeden yrtt onu. Yrtmadan nce de pmt... Doktor inledi. Annesinin resmiydi o. Annesi, olum on yandayken lmt. Tanr'ya kr, demek ki, olum onu unutmam. Yoksa o da m ld? Ama olamaz. Olum mutlaka yayordun Bakn, anlataym: Loran benim yardmcmd. Hastalarmdan birine ila verirken dozunu yanl hesaplam,

ldrc bir zehirdi, ama ben zamannda iin farkna vardm iin ila hastann vcuduna dalmad. Yine de "hasta o gn lm. Ertesi gn akama dein ok nemli ameliyatlarm vard, olumla ilgilenemedim. Zavall Loran'cm eve geldiimde gitmiti bile. Zavall olum, bunca yldr benden haber almaynca bana gnderdii habere hi aldr etmediimi, onu defterden silip attm sanmtr herhalde. Kimbilir ne zlm, ne ac ekmitir! Bunca zamandr bir budala gibi olumun beni yzst braktn dnp duruyordum. Bundan hi kukum yoktu, Bay Brinker. Onu benden uzaklatran eyin serven tutkusu, nankrlk, bir tr lgnlk olduunu sanyordum. nk yapt hatann, yani verdii dozun fazla olduunun farkna vardn bilmiyordum... Zavall, zavall Loran'cm benim.. Doktor Boekman, Hans'n elini yakalad. Tanr senden raz olsun, ocuum. Belki de Tanr byle istiyordur. Ben yine de elimden gelen her eyi yapacam, olumu bulmaya abalayacam. Brinker, eer bu konuda belleinizde en ufak bir imek akacak olursa bana hemen haber verin. Hep bir azdan bartlar. Merak etmeyin, hemen veririz. Doktor bir sre dncelere dalp gitti, sonra kendini toparlamaya alt ve deimi bir sesle konutu. Bunca patrt ettiim iin beni balayn, Ralf Brinker, Benim iin sakn zlmeyin. Bugn evinizden yllardr duymadm bir mutlulukla ayrlyorum. Saati de alabilir miyim? Ne demek efendim, o sizindir zaten. Olunuzun da istedii bu deil miydi? Artk gitmeliyim. Hastamn hibir ilaca filan ihtiyac yok. Sadece dinlenmeye, elenmeye gereksinmesi olacak. Gryorum ki, bunlar da burada bol bol var. Tanr sizleri korusun, dostlarm. lnceye dein sizlere minnettar kalacam. Bayan Brinker nlnn ucuyla gzyan silerken karlk verdi. Tanr sizi de korusun, baym. Umarm yakn zamanda olunuza kavuursunuz. Hans doktorla birlikte kt. Size nasl bir yardmda bulunabilirim, efendim? Hemen syleyin, hazrm. Doktor birden inanlmayacak kadar yumuamt.

Sylerim ocuum, tasalanma. imdilik Hans, babann yanndayken onu kolla, gzden karma, belki de belleinin aydnlanmasna, bir eyler anmsamasna yardmc olabilirsin, kimbilir? Bana gvenebilirsiniz, efendim. Doktor grkemli arabasna atlarken seslendi. Hadi hoakal, ocuum. Yar Sonunda 20 Aralk gn geldi att. ok gzel bir k gnyd. Donmu Y Irmann kuzey yakas, merakl seyircilerle dolmutu bile. Byk paten yarn duymayan kalmamt, t uzaklardan gelenler vard. Yar iin zellikle seilen bu yer Amsterdam yaknlarnda, Hollandallarn Y diye adlandrdklar Zuyderzee'nin anakolunun yanbandaki byk buz ovasyd. Kimi kitaplarda Hollandallarn sakin bir ulus olduu yazldr bu genellikle dorudur da ama siz bir de o gnk amatay grmeliydiniz. nsan sesleri, at kinemeleri, keman gcrtlar birbirine karyor ve kalabalktan youn bir uultu ykseliyordu. Seyircilerin bir blmn sizler de tanrsnz: Buzun kysna kurulmu tribnde bir sre nce grdnz kiiler yer alm. te tam ortada Bayan van Glek. Bildiiniz gibi, bugn onun doumgn ve onur yerine o oturmu. Yanbanda kocas ve Noel enliinde tanm olduumuz dedeyle nine var. Btn ocuklar da orada. Az tede van Holpe'ler, oullar ve kzlar bulunuyor. Anlalan, Piyer'in ablas verdii sz tutmu, yar iin kalkp Lahey' den gelmi. Kazananlara verilmek zere k bahesinden gz alc, az bulunur iekler getirmeyi de unutmam. Bu tribnler daha afak skerken kuruldu buraya. Bay Korbes'le ailesinin yerleri de pek gzel. Mavi bayraklarla ssl adr ise algclara ayrlm. Pagoda biimli adrda yarn hakemleri oturuyor. Rzgrda dalgalanan bir kurdeleyle birletirilmi yeil izgili iki direk yarn balang yerini belirtiyor. Yar alannn snrna dikilmi olan zeri bayrakl kocaman direkler, patencilerin t uzaklardan grebilecekleri kadar kaln, ama biti izgisine varmak zere dnerken arpacaklar bir engel deil. te mzik balad. Yarlar beyaz direklerin dibide toplanmlar: Ne de gzel

bir grnm oluturuyorlar! Renk renk giysileri iinde krk erkek ve kz... Beyaz direklerin dibinde tandk, bildik yzler de var: Lambert, Ludvig, Piyer, Karl soukkanl, kararl, paten kaymaya hazr, bekliyorlar. Hans da uzakta deil. Besbelli yara katlacak, nk patenlerini ayana geirmi, yedi altna satm olduu patenler bunlar. Zaten onlar satn alann peri kz Anni olduundan kukulanmakta gecikmemiti. Kz sktrnca, o da suunu kabul etti. Bunun sonucu olarak da Hans patenlerini geri alabilmiti. Demek ki, Hans da yana katlyor. Kari buna ok ierledi. Ama yarlar listesinde kyl genci daha bulunduundan, Hans yalnzlk ekmeyecekti. nce kzlar yaracak: Harekete hazr, bir sra halinde dizilmiler. Hilda, Riye ve Katinka tam ortada. Hilda yepyeni bir kahverengi etein zerine krmz bir ceket giymi olan kk bir kzla neeli neeli konuuyor. Bu Gretel'den bakas deil. Anni Boeman da orada. Janzoon Kolp'un kz kardei de yara katlyor, ancak Janzoon yara alnmad. Mzik sustu. Tribndeki hakemler bir bayrak salladlar. Bayan van Glek oturduu yerden kalkt. Elindeki beyaz mendille eildi. Mendili yere brakt anda bir boru balama iareti verecek. Mendil ar ar yere iniyor; tamam, yar balad. Kalabalktan bir an t kmyor, sonra anszn seyircilerden bir bar ykseliyor: Yaasn, nde be gen kz gidiyor... Hepsinin nnde Katinka. Van Holpe'lerin adrnn nnden geiyor ite... Hilda da szlyor, annesine eliyle selam vererek Katinka'nn nne geiyor. imdi iki kii daha yaklayor ok gibi. u krmzl, kurunili imek de kim? Yaasn! Gretel bu! O da elini sallyor, ama Gretel sadece babacnn sesini iitiyor: Aferin Gretel'ciim. Ardndan Katinka neeli bir kahkaha atarak Hda'ya yetimez mi? imdi sanlar giymi bir gen hzla yaklamakta. Hepsini geiyor, ama Gretel yine en nde. Hakemler ne doru eilmi, gzlerini saatlerinden ayrmyorlar. Kalabaln sesi ylesine ykseliyor ki, neredeyse beyaz direkleri ykacak. Gretel hepsini geride brakt ite. Yar kazand. rtkan banyor. Gretel Brinker, bir buuk kilometre, diye. Hakemler balarn ne eip ellerindeki defterlere bir eyler iziktiriyorlar. Kzlar dinlenirken erkekler sraya giriyor. Bu kez mendili yere brakan, Bay van Glek. Borular alyor! Erkek ocuklarn yans balyor. Yar yola geldiler bile. Grlm ey mi bu?..

Patenciler, tepesi bayrakl direin evresinden dolanrlarken topuklarndan hafif bir buz bulutu ykseliyor. imdi kara bir ey hzla dnm, bize doru yaklamakta. Yarlardan biri bu. Kalabalktan bir uultu ykseldi. Yarlar giderek yaklayor ite, nde krmz bir kasket gryoruz. te Ben... Piyer... Ya Hans? Hans en nde, ardnda Kari ummel, daha arkada Ben, daha sonra da krmz kasketli ocuk. Birbirlerine neredeyse dokunacak kadar yakn kayyorlar. Bir yar gruptan kopuyor, Ben'i, sonra Karl' geiyor, imdi Hans'n hizasna geldi. Bayan van Glek soluunu tutuyor. Piyer bu! Hans birden geiyor onu. Hda'nn gzleri yala doluyor. Piyer kazanmal. Anni'nin gzleri gururla parlyor. Hans direklere eriecek... Eriti. Evet, ama Kari ummel bir saniye nce varmt oraya. rtkan bildiriyor. Kari ummel, bir buuk kilometre! Biraz sonra Bayan van Glek yine kalkyor yerinden. Mendil yere derken borular alyor ve boru sesiyle yirmi gen kz birden ok gibi frlyor. ok gzel bir grnm, ama ne yazk ki, ok ksa sryor. Bir saniye iinde uzaklatlar bile. Biti noktasna kimin nce varacan kestirmek ok g. Katinka'yla Hda'y gryoruz, GreteNe Riye de hemen arkalannda. Gretel bocalyor gibi, fakat Riye yanndan geince o da taze bir g bulmuasna atlm yapyor. te hepsi Katinka'ya yaklatlar. Hilda biti noktasna varmak zere. Alklar ykseliyor ite. Piyer susuyor, ama gzleri prl prl! Yaasn! Yaasn! rtkann sesi duyuldu. Hilda van Glek, bir buuk kilometre. Borular yine ald, erkek ocuklar rzgra savrulmu saman saplar gibi uuuverdiler. Bu kez nde giden ocuk var, de ayn izgide: Hans, Piyer ve Lambert. Karl ok gemeden kmeden kopup yel gibi hzla kayyor. Ko Hans, ko Piyer, Karl'n sizi yenmesine izin vermeyin! Acmasz Kari, kstah Karl.. Hilda sevinten yerinde duramyor, ellerini yzne kapatyor. rtkan bard ite. Piyer van Holpe, bir buuk kilometre. Yine ayn heyecan dalgas kalabal sarsyor. Yine borular tyor, ama imdi direin dibine toplaanlar var: Kari dt, yaralanmad, ama ok sarslm. Eer surat bylesine aslmasayd arkadalarndan byk bir yaknlk grecekti kukusuz. Kzlar nc tura hazrlanyorlar. Yarn yazgsn bu tur belli edecek. Borular yine alyor, kzlar ne doru eilmi, uyumlu bir atlmla kaymaya

balyorlar... Az sonra t uzaklarda, renkli bir kpe dntler, birka saniye iinde dndler, imdi de son hzla beyaz direklere yaklayorlar. En nde gelen kim? Ne Riye bu, ne Katinka, ne Anni, ne Hilda, ne de sar giysili gen kz. Gretel bu gelen, patencilerin en hafifi, en hzls, sanki o incecik vcudu hibir aba harcamyor gibi, iten gelen bir gle itiliyormu gibi, sanki hedefe varmadan duramayacakm gibi. Buz zerinde bir ku gibi utu, imdi de bir ku gibi, ekingen ve rkek, evresini kuatanlar bakyor. Babacyla anacnn bulunduu o kuytu keye snmak iin ii gidiyor. Ama Hans yanbanda, kzlar Gretel'in evresinde toplandlar, Hda'nn sevin dolu sesi kulaklarnda nlyor. Artk onu hi, ama hi kimse kmseyemez, kimse ona yksekten bakamaz. Gretel ister kyl olsun, ister olmasn, paten kayan kzlarn kraliesidir artk. rtkan sesini ykseltiyor, ama bouna, duyurmas olanaksz. Kalabalktan kulaklar sar edecek bir uultu ykseliyor: Gretel, Gm Patenleri kazand! Hans gururla dnyor, Piyer van Holpe de orada m, kz kardeinin zaferini o da kutluyor mu diye bakyor. Piyer ise ban te yana evirmi. Diz km, patenlerinin backlaryla oynuyor, tasal yz yere eilmi. Hans hemen yanna kouyor. Ne oldu, bir ey mi var, efendim? Hans, sen miydin? enlik bitti benim iin. Patenimin ban skmak istedim, yeni delik amaya altm, ama ban kayd ite. Bak, back ikiye blnd. Hans hi duraksamadan ayandaki pateni karyor. Hemen benimkini aln, efendim. Hi yle ey olur mu, Brinker? Ama yine de sana teekkr ederim. Hadi bakaym, sen yerirre ge, dostum, boru neredeyse alacak. Hans yalvaryor. Ama bana dostum dediniz, demek ki, beni dost biliyorsunuz, yleyse sylediimi yapn, abuk u bac aln. Kaybedecek bir saniyemiz bile yok, ben artk kaymayacam, zaten yeterince hazrlkl deildim. Ne olur, aln u bac, hadi. Ve Hans karlk beklemeden bacn Piyer'in patenine geiriyor, pateni ayana takmasna yardmc oluyor. Az sonra da yar balyor. Bakn unlara, sanki ayaklarna kanat takmlar, deil mi? Nasl da lgnca bir servene atlm, gidiyorlar!.. Ah, grdm, Piyer van Holpe'yi yakalamak istiyor

hepsi. Ama onun ayaklar ok hafif, hepsinden nde gidiyor. Berikiler de peini brakmyorlar. imdi Kari yaklayor. Ben daha da yaknna geldi. Sanki hepsi birden bir buz bulutuna dalp gzden yittiler gibi. Bulut bizden yana dnd, yaklayor. Piyer yine en bata. U Piyer, u. Kalabalk seni bak nasl da alklyor. Avclar peinde, giderek yaklayorlar... Yar bitti!. Yaasn! Piyer, Gm Patenleri kazand! Piyer ve Gretel yarlar dizisinin ortasnda durmular. Bayan van Glek ar ar yerinden kalkt. Gretel tir tir titriyor, ama bu iyi yrekli, soylu kadnn yzne bakmann bir grev olduunu da unutmam. evresini saran uultudan kendisine sylenenleri iitmiyor bile. Eilip selamlamas gerektiini dnyor, birden eline prl prl bir ey tututurulunca sevincinden bir lk koparyor. evresine bakyor. Piyer'in elinde de bir ey var, ne gzel, diye baryor! Gm Patenler gnete parldyor, bu iki mutlu yz nlaryla aydnlatyor. Bayan van Gend evinden getirdii sekin k bahesi ieklerini kk bir haberciyle gnderiyor, kutluyor, onlar. iek demetlerinin biri Hda'ya, biri Karl'a, biri Piyer'e, biri de Gretel'e veriliyor. Patenciler Kraliesi iekleri grnce kendini tutamyor artk. Prl prl baklaryla teekkr ettikten sonra demeti de, patenleri de nlne koyup gsne bastryor ve dalmakta olan kalabalkta babasyla annesini bulmaya kouyor. Yuvada Sevin Brinker'lerin kulbesindeki byk oda o akam son derece temiz, prl prld. Ortalk mis gibi yemek kokuyordu. Koskocaman bir turba atei karanlk duvarlar neeli parltsyla aydnlatyor; alevler rafta duran dua kitabnn deri cildinde, cilal eyalarn zerinde ve masada duran gz alc gm patenlerle ieklerin zerinde eit eit k oyunlar oynuyordu. Bayan Brinker'in yz de ii gibi l sld. Ralf Brinker dans ediyordu. Frl frl dnyor ya da havalara sryor demek istemiyorum, arbal bir aile babasna yakmaz bu. Ralf birden bard. Yaasn! Buldum! Buldum! Tomas Higs. Evet buydu ite. Bir anda kafamn iinde bir imek akt. Tomas Higs'di ad. abuk olum, unutmadan yazver. O srada kap vuruldu. Bayan Brinker, Belki de doktor gelmitir, dedi. Hep birlikte koup kapy atlar. Gelen doktor deil, genti: Piyer van Holpe, Lambert ve Ben. Bayan Brinker ylesine mutlu ve neeliydi ki, kraln kendisi bile gelseydi

armayacakt. Hogeldiniz, gen baylar, dedi. ocuk da selam vererek bir azdan, Hobulduk,' efendim, dediler. Herkes oturunca Piyer sz alarak bir konferans dinlemek zere Amsterdam'a gittiklerini ve Hans'a paten ban geri vermek zere geerken uradklarn aklad. Hans zlmt. Aman baym, ne diye zahmet ettiniz. Hi gerei yoktu. Hi nemli deil, Hans. Aslnda yarn babamn oraya, almaya geldiinde de seni grp verebilirdim, ama ayn zamanda sizleri ziyaret etmek de istemitim. Aklma gelmiken unu da syleyeyim ki, babam almandan pek memnun kalm. Meslekten yetime birinin bile bundan daha iyisini yapamayacan sylyor ve yazlk kkn teki kapsn da yapman rica ediyor. Ama senin okula dneceini syledim ben. Ralf Brinker'e dnd. Sizi yeniden salnza kavumu grmek beni gerekten mutlu etti, efendim. Evet baym, artk tamamen iyiletim. Tanr'nn izniyle yeniden almaya balayabileceim. Hans, Piyer'e eildi. Beni balaynz, efendim, ama ok acele bir i iin hemen Amsterdam'a gitmem gerekiyor. Bunun zerine Piyer cebinden upuzun bir back kard ve Hans'a uzatt. Bunun iin yeniden teekkr etmem gerekiyor mu bilmem, Brinker, ama bana ok byk bir iyilikte bulundun. Bu yar kazanmay ne kadar ok istediimin kendim bile farknda deilmiim meer, bunu imdi ak ak, vnle syleyebilirim. Hans utanm, yz kzarmt. Glerek utancn gizlemeye alt. Bayan Brinker, Szn bile etmeye demez, efendim. Olum sizin yar kazanmanz ok istiyordu zaten. Bundan hi kukum yok, dedi. Van Munen zamann getiini Piyer'e hatrlatmak iin hafife ksrd, konferans saati yaklayordu. O srada Ben de masann zerine bir ey brakt. Ah, sahi, unutuyordum az daha. Bugn yar alannda kz kardein yle birdenbire ayrld ki, Bayan van Glek ona patenlerin kutusunu vermeye zaman bulamam, dedi Piyer. Bu zarif kutu krmz deriden yaplm, ii kadife denmiti, zerinde de gm

ilemeler vard. Kapanda altn harflerle, En Hzl Gidene yazlyd. Bir kesine kutuyu yapann ad ve adresi ilenmiti. Gretel her zamanki sade davranyla Piyer'e teekkr ettikten sonra bu gzel kutuyu daha iyi inceleyebilmek iin kapa at. Kzararak, Bay Birmingham tarafndan yaplm, dedi. Lambert van Munen de glerek sze kart. Birmingham, ngiltere'de bir kenttir. Bakabilir miyim? Sonra ak kutuyu eline alp ocaktan gelen aydnla tutarak inceledi. Ama yanlmakta haklsnz. Evet, kutu Birmingham'da yaplm, ancak yapann ad daha kk harflerle yazlm, yle kk ki, okuyamyorum. Piyer de onun omzunun zerinden eildi. Bir de ben bakaym, dedi. Yok canm, apak okunuyor ite. Bir T, bir de H harfi var. Lambert bard. Madem o kadar kolay, hepsini oku da grelim bakalm. T.H. Evet, tamam, okudum: Tomas Higs. Ralf la Hans hem akn, hem sevinli, onun yzne bakakalmlard. Gretel ise kendinden gemi gibiydi. Bayan Brinker'e gelince, elinde snm mum, oradan oraya deli gibi koturuyor, bir yandan da baryordu. Hans, Hans, nerede apkan? Doktora, abuk doktora... Hans da bard. Birmingham... Higs, bulduk, onu bulduk... Hemen Amsterdam'a gitmeliyim, hoakaln baylar. Ltfen beni balayn. Ve byle diyerek patenlerini Gretel'in elinden koparrcasna ekip ald, apkasn bana geirdii gibi kt gitti. Genler de onun ardndan kmak zereydiler ki, Ralf onlar alkoydu. Bu Thomas Higs eski bir dosttur da... Onu ld sanyorduk. Umarm ayn adamdr. Birmingham, ngiltere'de demitiniz, deil mi? Evet, yle. Ben o adam tanrm. ok grmlm var. ok gzel gzl, yakkl, ciddi bir gentir. Fabrikas da bizim kr evimizden ancak birka kilometre uzaktadr. Bana ok gzel bir yaz kutusu yapmt da doumgnnde kz kardeim

Jenni'ye armaan etmitim. i budur zaten, her trl deri eya, czdan, kutu, klf, filan yapar, dedi Ben. Van Munen, ngiliz arkadann szlerini oradakilere evirdi. Ralfn yznn sevinle aydnlandn, karsnn da gzlerine yalar dolduunu grnce armad deil. Tahmin edeceiniz gibi doktor biraz sonra Hans'la birlikte eve geldi, tm yky batan sona anlattrd. Sonra da Hans'a teekkr ederek sevin iinde kp gitti. Gne Parlyor Birmingham dedikoducularnn en sevdikleri konu, Tomas Higs'in fabrikasyd kukusuz. Kk bir yapyd bu, ama byk bir sr saklyordu iinde. Sahibi kimdi? Nereden geliyordu? Bunu bilen yoktu, ancak soylu biri olduu besbelliydi. e rak olarak baladn da herkes biliyordu... Kalemini ok ustaca kullanyor, ok gzel yazlar yazyordu. Yllar nce on sekiz yanda bir genken anszn kente gelivermiti. Burada alm, mesleini byk bir sabrla renmi, ustasnn gvenini kazanm ve raklk dnemini tamamlaynca da ustas onu yanna ortak almt. Yal usta Willett'in lm zerine de iin bana gemiti. Daha fazlasn bilen yoktu. Gnn birinde, bir grg tan, Tomas Higs'e zerinde yabanc mhrler bulunan bir mektubun geldiini, adamn birdenbire kire gibi bembeyaz kesildiini, hemen fabrikasna kotuunu, birka dakika ustabayla konutuktan sonra kimseye veda bile etmeden pilisini prtsn toplad gibi kala gz arasnda ortadan ayrldn anlatnca, bizim dedikoducularn enesi bsbtn alverdi. Ocak aynda karl bir gn, Loran Boekman, babasyla birlikte Brinker ailesine sayglarn sunmaya geldi. Doktor, olunu aileye tantrdktan sonra Bayan Brinker konuklara scak ay sunmak istedi. Ralf pek mutluydu. Grevini yerine getirmiti nk. Baba oluna kavumutu. Pencereden giren k Doktor Boekman'n yzn aydnlatmaktayd. Son derece mutlu grnyor ve eskisinden ok daha gen, ok daha keyifli duruyordu. Yzndeki o derin izgiler hemen hemen silinmi gibiydi. Ne mutlu bir adamm ben, deil mi, Ralf Brinker? Baksanza, olum ay sonunda Birmingham'daki fabrikasn satp Amsterdam'da bir iyeri aacak. Bundan sonra gzlk klfna hi para vermeyeceim demektir. Hans anszn dald dten uyanverdi. Demek olunuz bir iyeri aacak, yle

mi, efendim? Neden? Size yardmc olmuyor mu? Doktorun yznden bir bulut geti, ama kendini zorlayarak glmeye alt. Hayr, Loran artk bu iin sznn bile edilmesini istemiyor. Doktorluk onun ii deilmi. O tccar olmak niyetinde. Hans yle arm, ylesine dknklna uramt ki, yal dostu sormaktan kendini alamad. Neden susuyorsun, olum? Tccar olmak istemek ayp m? Hayr efendim, elbette ayp deil. Ama doktorluk ylesine yce, ylesine soylu bir meslek ki, efendim. Bana yle geliyor ki, cerrah olmak, hastalar, sakatlan ameliyat edip iyiletirmek, insanlarn cann kurtarmak, tek szckle, sizin babam iin yaptnz yapmak, dnyann en gzel ii. Bu doktorluk meslei, hi de rktc bir meslek deil, olum. Ancak byk bir sabr, alkanlk ve zveri ister. Hans heyecanla atld. Evet, hi kukum yok. Ah baym, doktorluk mesleinin byk glkleri olabilir, ama ne olursa olsun, yce ve soylu bir meslektir. Sizinle bylesine cretli konutuum iin beni balarsnz umarm. Doktor Boekman sinirlenmi gibi grnyordu. Hans'a arkasn dnd. Loran'la gizlice, fsl fsl bir eyler konutu. Sonra yine delikanlya dnerek, Ka yandasn bakaym, Hans Brinker? diye sordu. On be yandaym, efendim. Doktor olmak ister miydin? Hans heyecandan tir tir titreyerek karlk verdi. Evet, efendim. Annenle baban izin verirse, kendini bu renime adamay, zaman gelince niversiteye gitmeyi, benim kliniimde, yanmda renci olmay ister miydin? Sabrn yitirmeye hazrlandm bir srada beni yzst brakarak ekip gitmeyeceksin!

Hans'n baklarndaki prlt yeterince akt. nann efendim, kararmdan hibir zaman caymayacam. Doktor glmsedi. Pekl, Hans, Baban da evet derse, bu tasarn gerekletirmene engel olacak hibir g gremiyorum. Birka dakikalk grmeyle Brinker ailesinin bu konudaki onay alnm oldu. Doktor ileride yerine geecek olan yardmcsnn tm eitim giderlerini stleniyordu. Loran da Ralf Brinker'e, Amsterdam'da aaca iyerinde, bol maal iyi bir i nerdi, nk gvenilir bir yardmcya gereksinmesi olacakt. Yllar Brinker ailesine byk deiiklikler getirdi. Hans yoluna kan tm engelleri sabrla ve ustalkla amasn bildi. Bugn Amsterdam'a gidecek olursanz, nl Doktor Brinker'i gzel arabasnda hastalarn yoklamaya gittiini grebilirsiniz. Arasra oullar ve kzlaryla birlikte paten kaydn da grebilirsiniz. Anni Boeman'a gelince, o gzel, eliak, iyi yrekli kyl kzn bouna aramayn, nk bulamazsnz. Ama nl doktorun ei Anni Brinker ona ok benziyor. Piyer van Holpe de evlendi. Hda'yla ikisinin yllar nce yan yana kaydklar gibi, yaam boyu da yan yana ilerlemek iin yazglarn birletireceklerini tahmin etmitik zaten. Bir aralk Katinka ile Kari'n da evleneceklerini sanmtk. Katinka sonradan vazgeti, evlenmedi. Her zaman yle bencil, yle yzeyde kald, artk biraz hoppa, akl bir kar havada bir kadn. Riye yaam sonunda rendi, ama neler pahasna? Neyse sonunda dzle kabildi ve nl bir yazar oldu. Ludvig ise Amsterdam'da saygn bir tacir oldu. Van Munen, New York'a yerleip bir antikac dkkn at. Kari ummel zor bir yaam geirdi. Babasnn ii bozuldu, parasz kald. imdi ok uzun adl o kk ocuun byk irketinde muhasebecilik yapyor ve bir zamanlar alay ettii, kmsedii o kiiye imdi byk sayg gsteriyor. Ralf Brinker karsyla birlikte uzun yllar mutlu, sakin yaad. Refah dolu gnlerinde de iten ve sade kiiler olarak kaldlar. Eski kulbenin yaknlarnda bir yaz evleri var imdi ve yaz gnleri sk sk ocuklar, torunlaryla orada toplanrlar, grkemli balarn sulardan kartan kocaman su zambaklarn seyrederler.

O tatl, canl, sabrl, kk Gretel ne oldu ya? Yal Doktor Boekman'a sorun hele, size Amsterdam'n en iyi arkcs, en gzel kadn olduunu syleyecektir. Kocasna sorun, Hollanda'nn en uysal, en sevimli ei olduunu syleyecektir. Ralfe sorun, Bayan Brinker'e sorun, gzlerine sevin yalar dolacaktr. Yoksullara sorun, ona nasl hayr dua ettiklerini greceksiniz. SON Elisabeth M. Dodge - Gm Patenler

You might also like