You are on page 1of 16

YNET M VE EKONOM

Y l:2001 Cilt:7

Say :1

Celal Bayar niversitesi . .B.F. MAN SA

YEN DNYA DZEN NDE G KAZANAN LKELER: YKSELEN EKONOM LER Emin ivi Celal Bayar niversitesi, MAN SA S. Tamer avu gil Michigan State University

Giri Kresel de i imin yo un ekilde hissedildi i ilk y llarda, geli mekte olan lkeler yabanc yat r mlar iin olduka riskli pazarlar olarak grlrlerdi. Fakat son y llarda bu lkelerin a a uygun rekabeti bir yap kazanmak iin, de i im ya anmas , kendilerini gerek dnyaya adapte etmesine ve e itli alanlarda gerek glerini gsterebilmelerine olanak vermi tir. Ya anan de i imler sonucu geli mi lkelere gre farkl bir rota izleyen bu tr lkeler, k sa zamanda di er rakip lkeler aras ndan s yr l p, kendilerini bir st basama a ta may ba arm lard r. 1. Kreselle me ve Ykselen Ekonomiler Yeni kresel yap n n dnya ekonomik yap s nda meydana getirdi i kkl ve geriye dnlmesi imkans z de i imlerin ana kayna n ileti im ve enformasyon teknolojilerindeki geli meler olu turmaktad r. Bu alanlarda de i imin h zla tm alanlara yay lmas , co rafi mesafelerin etkisinin azalmas na ve bilginin istekli birey ya da lkeler taraf ndan kolayca elde edilebilmesine olanak sa lamaktad r. Ekonomik ve politik yap da meydana gelen de i imlerle birlikte, piyasalarda tm oyuncular n rollerinin yeniden belirlenmesiyle ya anan sosyal ve kltrel de i im de tm dnya de erlerini birbirine yakla t rm t r. 1960-70 li y llarda ekonomik a dan zay f olarak kabul edilen, kendi kabu undan s yr lamam , d a kapal ve i yap s ndaki olas geli melere izin vermeyen az geli mi /geli mekte olan lkeler, dnyada son 20-25 y lda ya anan bu h zl de i imden ok etkilenmi lerdir. Kresel yap ve kurallar n h zla yerle mesiyle, uzun y llar geli mi lkelerin tekelinde olan ekonomik kaynaklar di er lkelerin de kullan m na sunulmu tur(Shell, 2000). Ya anan de i im ncesinde dnya pazarlar nda oligopolistik bir yap da ok rahat hareket edebilen geli mi lkeler, di er geli me

114

iste inde olan lkelerce rahats z edilmeye ba lanm t r(Riesenberger, 1999: 8-15). Bu oligopol piyasalar zamanla zlm ve daha nce izleyici rolndeki lkeler de piyasalarda etkin olmay ba arm lard r. Son 20-25 y l iindeki dnya pazarlar nda ya anan bu geli melerin temelinde, teknoloji ve sermayenin h zla yer de i tirebilme zelli ini elde etmi olmas yatmaktad r. A r at l kayna a sahip olan kendi lkelerinde bunlar verimli alanlara ynlendirme ans olmayan/az olan, bat l firmalar iin ykselen ekonomiler olarak niteledi imiz devletler, e itli f rsatlar sunmaktad r. Dnya ekonomisindeki bu h zl de i ime neden olan faktrlerin ba nda dnyadaki de i imi h zland ran ve bu geli melerin devam na olanak sa layan e itli olaylar bulunmaktad r. Kresel de i imi h zland ran bu olaylar kresel de i imin ana ta lar olarak kabul edilebilir. Dnyadaki tm dengelerin de i imine, yeniden olu mas na ve dnya devletlerin gn getike birbirlerine yakla mas na neden olan olaylar unlard r: So uk sava lar n sona erip, Do u ve Orta Avrupa lkelerinde ya anan de i imler (Liberal yap lara dn en bu lkeler ykselen ekonomiler aras nda say lmakta ve dnya devi firmalar iin, byk nfuslar yla, de erlendirilmeye haz r pazar potansiyeli olu turmaktad r.) ki Almanya n n birle im ve yeniden yap lanma srecini tamamlay p dnyadaki en gl lkelerden birisi haline gelmesi. Avrupa Birli i iinde lkeleraras dayan ma ve birle melerin h z kazanmas , tek ekonomik ve politik yap n n olu umu iin ad mlar n daha ciddi hale gelmesi. Kuzey Amerika daki ekonomik birlikteliklerin artmas . (NAFTA ii birliktelikler ile ABD, Kanada ve Meksika n n aras ndaki kar l kl ikili ili kilerin geli mesi.) Bir ok geli mi ve geli mekte olan lkelerin GATT (General Agreement on Trade and Tariffs) hkmlerini kabul edip, uygulamaya koymas . leti im ve ula m sektrlerinde ya anan h zl de i imin lkeleri hissedilebilir derecede yak nla t rmas . Geli mi lke firmalar n n kalite anlay n yap lar ndaki her kademeye yerle tirmeleri, srekli geli me ve de i meyi temel hedef olarak kabul edip, bu politikalar uygulamaya koymalar . Bir ok uzak do u firmas n n kaliteyi ya am tarz olarak alg lamas ve firman n yap s nda gerekle tirdikleri de i imler sayesinde, di er bat l lkelere rakip olarak her trl pazarda kendilerini kabul ettirmesi.

115

in, Hindistan, Meksika, Trkiye ve di er lkelerin ekonomik a dan kendilerini liberalize etmeleri, yabanc yat r mlara kap lar n a p, tm yasal ve grnmez engelleri ortadan kald rmalar , ithalat engellerini azaltmalar ve ayr ca kendi pazarlar n bat l firmalar n tm nihai rnlerine amalar . Geli mi lkelerin ekonomik kalk nma h zlar hemen hemen ayn kal rken, Endonezya, Tayvan ve Tayland gibi lkelerin byk kalk nma h z n yakalamalar . Yukar daki faktrler incelendikten sonra, global ekonominin temelinde yatan iki faktr temel de i imin kayna olarak alabiliriz (Crook,93:5-44). Birincisi, bir ok geli mekte olan lke (Do u Avrupa ve eski SSCB lkeleri) politik yap lar nda radikal de i ikliklere gitmi ve politik yap daki bu de i imi ekonomik sistemlerinde gerekle tirdikleri kkl reformlarla desteklemeyi ba arm lard r. kinci faktr ise, geli mi lkelerdeki zel giri imlerin yap s n n srekli de i mesi ve geli mekte olan lkeleri hedef almas d r. Ayr ca ykselen ekonomilerin yabanc sermayenin kendi lkelerine gelmesi iin verdi i te vikler de kresel de i imin gerekle mesindeki nemli ad mlar aras nda kabul edilebilir. 1990 lar n ba ndan itibaren uluslararas i letme ynetimi alan nda kavramsal de i iklikler zorunlu hale gelmi tir. Gnmzn bir ok geli mi /geli mekte olan lkesinin geli mi lkeler taraf ndan uzun y llar nc dnya lkesi kabul edilip, kendilerine rakip olarak grlmemesinin temelinde, o dnemlerde i letme literatrne yerle en eski ynetim yakla m bulunmaktad r. Fakat 1990 lar n sonunda yeni dnya dzeniyle birlikte ba layan de i im, i letmecilik alan nda da kendisini gsterdi.
ekil-1 Geli mi ve Ykselen Ekonomiler Aras ndaki Denge li kisi
Geli mi lkeler hracata dayal politikalar Ykselen Ekonomiler

Di er geli mi ve Ykselen Ula lan Denge ekonomilerden rakipler GSMH da d k oranl art D Ticaret Bilanosu Dengesizli i

pazar potansiyelinin yksekli i GSMH da hz l art Blgesel ve global politik istek ve beklentilerin artmas hracata destek verilmesi

Kaynak: P. Krugman (1994) Does Third World Growth Hurt First World Prosperity Harvard Business Review, July-August, s. 153.

1990 l y llar n ba lar nda bir ok lkenin dnya pazarlar nda nemli konumlar ve ba ar lar elde etmesiyle geli mi lkeler, ykselen ekonomilerin sahip olduklar yksek kalk nma h z ve potansiyelle kendilerini rekabet ortam nda geri planda

116

b rakacaklar n d ndler. Bu dnemde kreselle menin en nemli sonular ndan birisinin, dnya ekonomisine yn veren geli mi lkelerin g kaybedecekleri ve bu srecin devam edece i d ncesiydi (Krugman,1994: 153). Fakat Paul Krugman, geli mi lkelerin dnya pazarlar nda h zla sz sahibi olmay ba aran ykselen ekonomilerden bu kadar ekinmelerinin yersiz oldu unu geli tirmi oldu u modelle net bir ekilde a klamaktad r (Bak n z ekil 1). Bu modelde ykselen ekonomiler ve geli mi lkelerin zelliklerine de inildikten sonra, ykselen ekonomilerdeki verimlilik art n n dnya toplam retimini artt raca ve bu art n geli mi lkelerdeki ya am standard n ykseltece i vurgulanm t r. Krugman, ykselen ekonomilerdeki al anlar n cretlerinin artmas yla, toplam talebin byyece ini ve geli mi lkelerin potansiyel pazarlar n n geni leyece ini ifade etmektedir (Krugman, 1994: 153). nceleri, geli mekte olan lkelerin her birisi iin faaliyet gsterilen lkeye zg pazarlama, sat yakla m geli tirilmesi yakla m , s radan olmayan ve olduka derin ara t rmalara ihtiya duyuldu u bir sreci gerektirmekteydi(Osman-Gani ve Toh, 1999: 1-8). Farkl pazarlar iin kullan lan pazarlama aralar n n farkl l k ve srekli de i im gstermesinin en nemli nedeni, lkelerin uluslararas ticaret ve i birliklerine kar beklentilerinde de i iklik olmas yd . Fakat daha sonraki y llarda yeni ynetim anlay n n da etkisiyle, ykselen ekonomiler, yabanc yat r mc lara gvenmeleri gerekti ini ve kar l kl karlar n korunup, kazanlar n her iki taraf iin de artabilece ini fark ettiler ve bat l i letmeleri izleyip do ru yneli ler iin gelen yard mlar kabul etmenin gereklili ini anlad lar(Moskin, 1988: 33-34). ekil 2 de uluslararas ynetim alan ndaki ykselen ekonomilerin neminin artt de i im zetlenmektedir. 1990 ncesi eski ynetim anlay nda geli me iste inde olan, fakat geli mi teknoloji kullanamayan ve yeterli yat r m gerekle tiremeyen lkelerin, yeni anlay la birlikte daha risk alabilir, h zl geli me potansiyeline sahip bir kimlik kazand grlmektedir.

117

ekil-2 Yeni Uluslararas Ynetim Yakla m


Geli mekte olan lkeler (1990 ncesi) D ticaret ve yat r mlardaki yksek risk Ekonomik ve teknolojik yap daki geriye do ru ynelimin yksek olmas Tketicilerin sat n alma glerinin d k olmas yapmak isteyenler iin yat r m alanlar n n olduka s n rl olmas Ykselen Ekonomiler 1990 ve sonras Riskin ynetilebilir boyutta olmas Gelir art h z n n geli mi lkelerden daha yksek olmas Teknolojik a dan rekabeti yap lar halini almas Tketicilerin sat n alma glerinin h zla art gstermesi Ke fedilmemi pazarlar olarak i letmecilere byk f rsatlar sunmalar ve d k maliyet, yksek kaliteli kaynaklar n n bulunmas

Kaynak: R. Moskin(1988) The Third World Asks for a Fair Deal World Press Review, ss. 33-34.

2. Ykselen Ekonomi Kavram Ykselen ekonomi terimi literatrde kendine yeni yer bulmas na ra men, konunun gncelli i ve gsterdi i nem nedeniyle akademisyen ve ara t rmac lar aras nda yo un bir ekilde kullan l p, say s z makale ve ara t rmalara konu olmay ba arm t r. Bir ok geli mi lke kkenli i letme yneticisi ba lang ta bu lkeleri sadece k sa dnemli i letme ihtiyalar n n kar lanmas iin uygun pazarlar olarak d nm ler, fakat ykselen ekonomilerde ya anan rekabet ve h zl de i im ve adaptasyon sonucu bu lkelerin farkl ekilde de erlendirilmesine itmi tir. Ancak hangi lkelerin ykselen ekonomiler s n f na dahil edilmesi gerekti i halen tart ma konusudur. zerinde durulmas gereken bir di er konu ise hangi lkelerin ykselen ekonomi s n f na dahil edilmesi gerekti idir. Btn geli mekte olan lkeler ykselen ekonomi olarak nitelenebilir mi? lkedeki adil olmayan gelir da l m , zay f endstriyel, sosyal altyap ve a r nfus gibi bir ok problemi ortadan kald rmak iin reformlar yapmaya karar veren, bu konuda uzun dnemli planlar olu turan, bu planlar uygulamaya koyan ve bu faaliyetler sonras ki i ba na GSMH da art kaydeden lkeler ykselen ekonomi olarak adland r lmaktad r(avu gil ve Ghauri, 1990: 10-15). Ykselen ekonomiler ve geli mekte olan lkeler ekonomik ve sosyal yap lar ndaki benzerliklere ra men, geli me konusundaki kararl l klar ve lke vatanda lar n n refahlar n art rmadaki ba ar lar yla birbirlerinden ayr lmaktad r. Her ykselen ekonomi, geli mekte olan lke

118

olarak adland r labilmekte, fakat her geli mekte olan lke ykselen ekonomi s n f na dahil edilmemektedir1. The Economist dergisi (8 Ocak, 94:102) geli mekte olan lkeler aras nda yapt , toplam GSMH miktar ve sermaye pazarlar ndaki kapitilzasyon oran n temel ald ara t rmas n n sonucunda dnyadaki 242 lkeyi ykselen ekonomi olarak s n fland rm t r. ABD Ticaret Departman ise, 10 byk ve nemli ykselen ekonomiyi u ekilde s ralamaktad r: in Ekonomik Alan (in, Tayvan ve Hong Kong), Hindistan, Endonezya, Gney Kore, Trkiye, Polonya, Meksika, Brezilya, Arjantin ve Gney Afrika Cumhuriyeti(Garten, 1996: 6-8). Kresel de i imin ba lad y llarda, geli mekte olan lkeler yabanc yat r mc lar a s ndan riskli pazarlar olarak grlmekteydiler(Paradine, 1996: 73). Fakat son y llarda bu tr lkelerin sosyo-ekonomik yap lar nda srekli ve h zl de i imleri/iyile meleri gerekle tirmeleri bu lkelerin dnya pazar na uyum sa layabilmelerini, hatta geli mi ekonomiler kar s nda g kazanmalar na ve k sa zamanda di er rakiplerine gre stnlk sa lamalar na neden olmu tur(Volcker, 1997). Bat l yneticiler i letmelerinde kendi lkelerinde kar la t klar ve zmeyi ba aramad klar srdrlebilir kalk nma, maliyet azalt m , yeni endstriyel alanlar n a lmas n n gl gibi nemli hale gelen problemleri ykselen ekonomilere yo unla arak zmeye al lmaktad r. Bu lkelerde e itime verilen nem ve e itilmi i gcnn toplam i gcne oran srekli artarken, gelir dzeyi de e itime paralel olarak geli me gstermektedir. Yukar da sayd m z faktrlerin de etkisiyle bat n n lks mallar n a r talep eden yeni bir m teri tipi olu mu tur. Olu umun temelinde bu tr mallar sat n alabilecek gelire sahip m teri say s nda da grlen art n da byk katk s olmaktad r. Bu art , toplam milli gelirdeki art la desteklenirken, as l gelir da l m n n bozulmas yla srekli beslenmektedir. Bu yeni yap ya paralel olarak bat l firmalar amalar n gerekle tirmek iin biilmi kaftan olarak nitelenen ykselen ekonomiler sahip olduklar byk pazar potansiyeli ve tm di er zellikleriyle nemli pazarlar olarak grlmektedir. Bu tr pazarlara ynelinmesiyle, bat l firmalar daha nce gerekle tirmeyi d ndkleri i letmenin klme gibi alternatiflere ynelmek zorunda kalmayacaklard r.

al mada geli mekte olan lkelerin geneli iin konu uldu unda geli mekte olan , ykselen ekonomi iin rnekler verildi inde de ykselen kavramlar kullan lmaktad r. 2 in, Hong Kong, Hindistan, Endonezya, Malezya, Filipinler, Singapur, G,ney Kore, Tayland, Arjantin, Brezilya, ili, Meksika, Venezella, Yunanistan, srail, Portekiz, Gney Afrika, Trkiye, ek Cumhuriyeti, Macaristan, Polonya, Rusya.

119

3. Ykselen Ekonomilerin zellikleri 3.1 Sosyo-Ekonomik Yap Dnyadaki nfusun yakla k % 75 i ykselen ekonomilerde ya amlar n srdrmektedirler. Ayr ca bu lkelerin sahip oldu u nfus art oranlar n n di er geli mi lkelerden yksek olmas ve nfusun giderek al m gcn kuvvetlendirmesi, pazar potansiyeli bykl a s ndan bu lkelerin nemini daha da artt rmaktad r. 1.3 milyar nfusuyla in ve yakla k 1 milyar nfusu, yksek nfus art oran yla Hindistan ve di er yksek nfuslu lkeler s n rl pazar potansiyeline sahip bat l lkelerin i tahlar n kabartacak kadar nemli ve gzde pazarlard r. Bu lkelerde ya anan nfus art ve pazar potansiyeli a s ndan n plana karmaktad r. Ykselen ekonomilerin nem kazanmas n n di er bir nedeni de, geli mi lkelere nazaran daha gen ve dinamik bir nfusa sahip olmalar d r. Gen nfusun dnyay alg lama eklinin srekli de i mesi, beklentilerinin bat toplumlar ndaki de erlerden etkilenerek eskiye gre daha tketici bir kimlik kazanmas ve lkenin ekonomik a dan geli mesi sonucu olu an gelir art toplam talep miktar n h zla artt rmakta, ykselen ekonomilerin kalk nmas na yard mc olmaktad r(Neace, 1999: 149-159). Her ne kadar geli mi lkeler sahip olunan zenginlikler ve ki i ba na GSMH a s ndan ileride olsalar da, geli me a amas nda ve yeni dzene uyum sa lama sava nda olan ykselen ekonomiler aradaki a kapatmaya al maktad rlar(Estes, 1998: 3-7). Ykselen ekonomilerde ya anan h zl geli menin en nemli sonular ndan birisi de, gelir da l m ndaki bozukluktur. lkede zengin ve fakir aras ndaki ekonomik da l m, zengin kesim lehine devaml de i mektedir. Bir yandan bu lkelerdeki gelir da l m n n ktle mesiyle lke GSMH s ndan ald klar pay srekli azalan ve gitgide daha zor ko ullar alt nda ya amak zorunda kalan bir grubun varl n n yan nda, di er yandan h zl de i en ortamda olu an a klar kullanarak ya am standartlar n beklenmedik bir h zda artt ran ve gn getike lks harcamalara ynelen bir grubun bulunmas da (Kotler, Jatusripitak ve Maesincee, 1997: 8-10) bu tr pazarlara de i ik a lardan yakla lmas na ve farkl m teri gruplar na hitap edecek e itli i letmelere ev sahipli i yapmas na olanak tan maktad r. Ykselen ekonomilerde e itim olanaklar ndan toplumun di er kesimlerine nazaran daha iyi yararlanan, dnyadaki geli meleri izlemeye ncelik veren nc normlar kendisi yap s na adapte etmeyi ba arm elit gruplar n toplumda n plana kmas ve nem kazanmalar toplum yap s nda farkl sosyal katmanlar n olu mas na neden olmu tur. Bu lkelerde orta s n f olarak nitelenen kesimin toplumdaki yerinin artmas , bu grup zerinde olu an ilgiyi artt rmaktad r. E itim olanaklar ndan yararlanamayan ve bu nedenle yenilikleri takip etmekte zorlanan bir kesimin de

120

bulunmas lkenin geli me potansiyelini s n rland rmaktad r. Toplumsal kesimler aras ndaki artan farkl l klar sonucu nemli problemler ortaya ksa da, bu farkl l klar n lkenin yeni kimlik kazanmas nda nemli bir rol ald n syleyebiliriz. Toplumda farkl istek ve beklentilerin olu mas , bu kesimler aras ndaki diyalogun ve payla m n zamanla artmas , bu tr lkelerin geli iminde dinamik bir g olarak kendisini gstermektedir. Ykselen ekonomilerde farkl gemi e, sosyo-kltrel yap ve zelliklere sahip etnik gruplar n bulunmas ve bu farkl gruplar aras nda ya anan politik, sosyal, ekonomik vb. eki melerin bulunmas lke riskini artt rmaktad r. Etnik farkl l klardan kaynaklanan problemlerin ekonomik yap n n bozuklu undan beslendi i de gz nne al nd nda, varolan problemlerin zm iin ekonomik f rsatlar n ve e itim olanaklar n bu kesimler aras nda e it ekilde da l m n n sa lanabilmesi gereklidir. Bu lkelerdeki problemlerin gerek nedeni, gei dneminde uygulanan yanl politikalar ve etik yap da grlen zlmelerdir. Ykselen ekonomilerin yap s nda bar nd rd az say daki byk aile irketleri ekonomik alanda ok etkin rol almaktad rlar. Bir yandan lkedeki h zl de i imden do an e itli a klar kullan p, pazar tan man n verdi i g ve kendine gven ile politik evrelerle olan yak n ili kilerinden de g alan bu firmalar, lke ekonomisinde vazgeilmez gibi grnen konumlar elde etmi lerdir. Bu firmalar n rn yelpazelerinin geni li i, pazarlama a lar n n yayg nl kazan lan roln nemini bir ka kat daha artt rmaktad r. lkedeki bir ok sektrde yat r mlar bulunan ve politik alana her an bask yapabilen bu firmalar yabanc sermayeyle de ortak giri imlerde ne k p, e itli projeler geli tirerek oligopolist yap y koruma gayreti gstermektedirler. 3.2 Yksek Byme Oran Ykselen ekonomilerin son y llarda ekonomik a dan daha liberal bir kimli e sahip olabilmek iin gsterdikleri aba ve bu abalar n kar l olarak elde ettikleri yksek srdrlebilir byme h z , bu tr lkeleri geli mi lkeler ve U lar aras ndaki nemini bir kat daha artt rmaktad r (Euromoney, 1999: 168-171). Yksek byme oran na sahip lkelerde geli mi lkelere nazaran daha byk bir geli me alan n n bulunmas , bir ok uluslararas organizasyonun ve yard m gruplar n n da yard mlar yla bu h zl bymenin desteklenmesi, bu lkelerdeki kresel de i meyi ve geli meyi h zland rmaktad r (IMF, 1998: 10-15). H zl byme ve dnya pazarlar ndaki rekabet boyutunun farkl la mas , bu pazarlar cazip hale getirmi ve uluslararas alanda yer almak isteyen i letmelerin stratejilerini bu lkeler lehine de i tirmelerine neden olmu tur(Dawar ve Frost, 1999: 119-121).

121

3.3 Yksek Risk Bu kadar h zl geli me ve de i im gsteren lkelerde kar la lan en byk sorun ise her trl riskin yksekli idir. Bir ok ykselen ekonomide politik ve ekonomik belirsizli in beraberinde getirdi i gelece in ngrlmesinde ya anan zorluklar, uzun dnemli tahminlerin yap lamamas , stratejilerin sadece k sa dnemli olu turulabildi i riskli bir ortam kar m za kmaktad r. Bu durum U lar n yat r m kararlar nda olumsuz bir faktr olarak yer almaktad r. Demokratik altyap y oturtmakta zorlanan, gemi teki deneyim ve ya am tarzlar ndan s yr l p zgrlk bir yap ya kavu makta glk eken bu lkelerde politik belirsizli in uzun dnemde lke gndeminden uzakla mamas dengelerin oturmas n gle tirmektedir. Kutsal devlet anlay n n hala siville menin nnde byk bir engel olarak yer ald bu tr devletlerin (zellikle eski do u blo u lkeleri) e itim mekanizmalar ndaki problemlerin de etkisiyle, eski ynetim tarz n kald rmakta ve yeni anlay yap lar na yerle tirmekte zorluk ekmektedirler(Khanna ve K. Palepu, 1997: 42-44). Bir yandan liberal ekonomiye sahip olan, dnya ile btnle me abas iinde bulunan, di er yandan da zgrlkleri k s tlayan, demokratik mekanizmalar i levsel hale koyamayan ve e itimsiz, vizyonu dar politikac ve yneticilerle lkeyi 21. yzy la ta maya al an bu tr lkelerde olu an politik risk, yabanc i letme ve yat r mc lar a s ndan (Khanna ve K. Palepu, 1999: 125-131) o u zaman korkutucu bir boyut kazanmaktad r. 3.4 Politik Yap n n Etkin al mamas H zl geli me trendi yakalam bu lkelerin byk bir blmnn demokratik deneyimleri yeterli dzeyde de ildir. Modern dnyadan farkl i leyen devlet mekanizmalar yla, kendilerine zg kurumlar n bir o u rekabeti bir grnt vermemektedir. Bu lkeler yapt klar reformlar , politik kurumlar yla desteklediklerini, at lan ad mlar bilimsel temellere dayand rmak istediklerini belirtseler de, brokratik, devleti yap n n k sa srede de i tirilmesi ve 21. yzy la uygun modern bir yap n n olu turulmas kolay olmad iin problemler bymekte ve lkelerin ba ar l olma sresini uzatmaktad r. lkenin geli me yap s yla rt meyen ynetim anlay n n de i tirilmemesinin belirgin nedeni, politik ve ekonomik gc ellerinde tutan kesimlerin bu gc ve kulland klar olanaklar kaybetme korkusu iinde bulunmalar d r. Her ne kadar gerekle tirilen reformlarda bu kesimlerin katk s var gibi grlse de, ellerindeki gcn byk blmn kaybetme korkusu, lkenin geli mesine katk da bulunacak radikal de i imlerden ka nmalar na neden olmaktad r. Bylece sistem politik yap da bozulma

122

ve yozla mayla kar kar ya kalmaktad r. Kamu ynetiminde ba layan yozla ma, lkelerin varl klar n borlu olduklar de erlerin kaybolmas na ve yozla man n kademe kademe toplumun her tabakas na yay lmas na neden olmaktad r(Khanna ve Palepu, 1999: 125-129). Kltrel yap h zla de i mekte ve r vet ykselen de er olarak alg lanmaktad r. Bu yzden demokratik altyap s bulunmayan ve gerekle tirdikleri de i imi zmsemeyen lkelerin politik yap s nda karars zl k, devams zl k, yozla ma gzlenmektedir. 3.5 Enflasyonist Ekonomi Ykselen ekonomilerin kendine zg di er bir zelli i de, yksek enflasyonun tm ekonomiyi etkisi alt na alm olmas d r. Etkisiz ekonomik politikalar n uygulanmaya devam edilmesi, disiplin alt na al nmam ve gelecek d nlmeden al nan kararlar nedeniyle kronik hale gelen enflasyon bir ok problemin ana kayna n olu turmaktad r(The Economist, 1999: 19-21). Enflasyon, ekonomiyi srekli tehdit eden bir g halini almakta ve lkenin ya ama ko ullar gittike -zellikle de d k gelir gruplar iin- zorla maktad r. Enflasyon nedeniyle sermaye maliyetinin h zla artmas , yat r mlar n miktar n negatif ynde etkilemekte, tasarrufta bulunma ve bu tasarruflar n yat r ma ynelme oranlar n n da azalmas na neden olmaktad r. Geli me yolunda byk abalar harcayan bu lkelerin ya am kayna olan yeni yat r mlar n miktar n n azalmas bir ok zorlu u beraberinde getirmektedir. Ticaret sektrnn, lkenin geli mesi iin katalizr grevi yapan sanayi yat r mlar na nazaran, daha tercih edilir hale gelmesi problemler iinde lkeye en byk zarar verenidir. 4. Ykselen Ekonomilerde Kar la lan Zorluklar Ykselen ekonomiler birbirleriyle kar la t r ld nda sahip olduklar temel yap lar ve kurumlar a s ndan byk farkl l klar gsterse ve kendileriyle zde le mi farkl kimlikleri n plana ksa bile, bu tr lkeler ayn kriterlerle de erlendirildi inde kar m za geli mi lkelerden farkl manzara kmaktad r. Her ne kadar ykselen ekonomilerdeki ya am tarz , al kanl klar, k saca bir ok ey abuk de i im gsterip modern dnyan n tarz ve standartlar na beklenmedik ekilde ula p, uyum sa lasa da, gei srecinde bulunan lkelerin ya ad baz temel glkler ve farkl l klar n belirtilmesi, ykselen ekonomilerin bu dnemde ya ad a amalar ve kar la t engellerin gerek anlam yla anla lmas na yard mc olacakt r. Ekonomik a dan dengeli bir grnm sergileyen, global gstergeler a s ndan gl, srdrlebilir geli me potansiyelini yap s na yerle tirmi ve geli mi lke statsn yakalam dnyan n nc lkelerinde devletin ekonomide alm oldu u rol

123

s n rl d r. Her ne kadar bu lkelerde belirli alanlarda (askeri ara gereler, altyap yat r mlar , e itim vb.) kamu zel sektrn nne gese de, btn a s ndan bak ld nda kamunun a rl olduka azd r. Fakat bir ok ykselen ekonomide, devlet kurallar belirleyen ve bu kurallar denetleyen nemli bir oyuncu olarak piyasalarda yer almaktad r. Bu zelli i nedeniyle, geli mi lkelerin kamu sektr/devlet bat l firma ve U larca m teri olarak kabul edilmekte ve ili kiler bu ynde ilerlemektedir. Hatta kamu iktisadi te ekkllerinin, kamuya ba l di er organizasyonlar n ekonomide olduka geni yer kaplamas yznden, zel irketlerin hareket alan daralmakta ve i letmeler kendi devletiyle rekabet etmek zorunda kalmaktad r. Bir ok ykselen ekonomi kamu sektr alm oldu u kararlar, uygulad kanun ve ynetmelikler ve lkenin her yan n saran brokratik mekanizmalar yla ekonomideki a rl n gn getike daha yo un hissettirmektedir. H zla byyen ekonomiyi ynlendirmek ve kamu sektrnn ihtiyac n kar lamak iin gerekli olan finansman, i ve d borlanmayla kar lanmaktad r. A r bor yk, faiz oranlar n artt rmakta, bu da lkedeki ekonomik faaliyetlerin ynn ve h zlanmas n engellemektedir. Bu tr lkelerin bir o unda e itim, sa l k, ula m, enerji vb. temel alanlar kamu kontrolnde oldu u iin, lkedeki yap la ma da (mteahhitlik i leri) devlet kontrol alt nda tutulmaktad r. Geli mekte olan lkeler a s ndan nemi olduka byk olan bu sektrlerin kamu elinde tutulmas , zel sektr ve kamu aras ndaki ili kilerin boyut de i tirmesine, yozla man n art na neden olmaktad r. Kamunun gl oldu u bu lkelerde, liberal de i imin ba lang noktas zelle tirme srelerinde ve lkenin temel altyap s n olu turacak byk projelerin gerekle mesinde uygulanan yap-i let-devret gibi modellerde devletin tek karar al c olarak a rl n srdrmektedir. Ayr ca devlet, am oldu u baz byk ihaleler ya da projelerde yabanc ok uluslu irketlerle ortak giri imler (Joint venture) olu turarak devlet ve ekonominin ne kadar i ie oldu unu gstermektedir. Ykselen ekonomilerde kar la lan di er bir sorun da ticari, yasal ve organizasyonel altyap n n yetersiz olu udur. Bu problemlerle dolu yap n n zerine kurulmaya al lan yeni ekonomi k sa zamanda byk a klar vermeye ve geli imin ykn kald rmakta zorluk ekmeye ba lam t r. Her ne kadar de i imin bu kadar h zl ya and organik/ inorganik yap larda nemli problemlerle kar la lmas ok normal grlse de, rekabetin bu kadar y k c oldu u dnya pazarlar nda sa lam olarak nitelenebilen ekonomik taban n olu mas iin, zellikle yasal yap n n dnya standartlar nda, geli ime destek veren bir biimde olu turulmas gereklidir. Yeni ve eski yasalar aras nda e itli uyumsuzluklar n bulunmas , yasalarda a klanmayan farkl durumlarla kar la lmas , yenili e a k olmayan sadece kurulu dzeni korumaya ynelik, de i imi yap s na adapte etmek istemeyen yasalarla rekabeti bir devletin

124

olu turulmaya al lmas nemli aksakl klar beraberinde getirmektedir. Yasal yap daki sorunlarla birlikte, ya anan de i imi destekleyemeyen fiziki altyap yetersizliklerinin nedeniyle, endstriyel geli imin, altyap yetersizlikleri yznden lke ap na yay lamamas da bu tr lkelerde n plana kan zelliklerden sadece birisidir. Ykselen ekonomilerde kar la lan di er bir sorun da, entelektel rn haklar yla (Intellectual Property Rights) ilgili uluslararas dzenlemelerin yap lmamas ya da bu konuda al nan kararlara ra men bu yasalar n uygulanmas nda gev ek davran lmas d r. Taklit rnlerin piyasalardaki dola m n n h zland ve her trl sanat eserlerinin kolayl kla o alt l p el de i tirmesi, en nemlisi bu etkinliklere devlet taraf ndan ekonominin canland raca d nld iin gz yumulmas , bir yandan haks z kazanlar n olu mas na yol at gibi, di er yandan da y llarca sren Ar-Ge faaliyetleri ve harcanan milyonlarca dolar sonunda elde edilen rnleri bu pazarlara sunmak istemeyen ok uluslu i letmeler iin yat r m alternatifleri aras ndan kmas na neden olmaktad r. Bu lkelerin di er geli mi ve geli mekte olan lkelerden di er bir fark ise de i ken politik ve sosyal yap n n varl d r. Politik yap da ya anan farkl l k ve kar la lan problemler daha nce a klam t . Politik yap ya paralel olarak sosyal yap daki yeniden yap lanma/farkl la ma da ok h zl gerekle mektedir. zellikle tketim e ilimli de i en sosyal yap n n h zla kendisine bat n n normalar n yerle tirmesi ve bu arada s n rl gelirlerle kendisinden zengin bat lkelerindeki ya am dzeyini yakalamaya abas iinde bulunmas ve sadece bat n n tketim ynl davran lar n n yap ya kazand r l p, teknik geli melere nem veren ynnn gz ard edilmesi de, lkelerin ya ad en nemli sorunlardand r. Sosyal de i imle birlikte bu de i ime ayak uyduramayan politik yap n n da gedikler vermesi, demokratik yap n n i lemesinde kar la lan sorunlar n art gstermesi, k sa dnemli politik kararlar n uygulamaya konulmas , politikac lar n politik kariyerlerini korumak amac yla kendilerinde dn vermeleri ya da vermeye haz r bir grnm izmeleri kar la lan problemlerin k sa da olsa bir a klamas d r. 5. Ykselen Ekonomilerin Avantajl Ynleri Daha nceki blmlerde bahsedildi i gibi geli mi lkelere ve di er geli mekte olan lkelere nazaran olduka h zl byyen bu dinamik lkeler, dnya ekonomisinde sahip olduklar konum srekli geli mektedir. ABD ba kan n n yapt rd bir ara t rmaya gre, yksek byme oranlar (%12) ve sahip olduklar byk geli me potansiyel ve alan yla ykselen ekonomiler gelecek y llarda dnya pazarlar nda byk yer elde edeceklerdir. Geli mi lkelerin y ll k ortalama %2 byme oran na sahip oldu u ve gelecek 20 y l iinde ykselen ekonomilerin global GSMH iindendeki

125

paylar n % 10.2 den % 20.7 ye karacaklar gz nne al nd nda, bu lkelerin tm ok uluslu irketler ve bat l firmalar iin ekici pazarlar halini ald grlmektedir. Bu tr lkelerin bir o unda devleti yap n n yerini daha liberal yap lara b rakmas , kamunun ekonomi iindeki pay n azaltma abas na girmesi, yabanc sermaye iin yeni te viklerin verilmesi, bu lkelerin daha n plana kmas na yard m etmektedir. Gerekle tirilmeye al lan zelle tirme faaliyetleri yabanc sermayeye yeni yat r m alanlar yarat labilmektedir. Bireysel ili kilerin ok nemli hale geldi i bu lkelerde, zelle tirme faaliyetlerine kat lma sayesinde kamu ile olan ili kiler geli tirilip, daha sonra girilmesi d nlen ihale ve zelle tirme al malar iin lobi olu turma imkan yarat lmaktad r. Bu lkelerdeki kamunun gc ve brokrasideki zlme-yozla ma yznden kamu ile ili kisi olan yabanc firmalar n ne kadar byk olanaklara sahip olabilece i rahatl kla tahmin edilebilir. Ykselen ekonomilerde dnya nfusunun byk bir blmn ya amas ve bu nfusun srekli tketim al kanl klar n de i tirerek, bat tketicinin normlar n yap lar na yerle tirmeleri, ayr ca lke yap s nda ya anan de i im nedeniyle endstrinin bir ok ihtiyac n n bat lkelerinden kar lanmas , bu lkelerin dnya ithalat ndan ald klar pay da byk boyutlara ula t rm t r. thalat miktarlar n n srekli art gstermesi yznden ihracat yabanc firmalar a s ndan nemli pazarlar olarak an lmaya ba lam lard r. Bu lkelerin rekabet sistemlerinin tam olarak oturmam olmas , gelece i grebilen, uzun dnemli planlar olu turabilen ve bu pazarlara ilk girme ba ar s n gsterip ilk giren avantaj n yakalam yabanc firmalara byk hareket alanlar , byk avantaj sa lamaktad r. Byk kar marjlar n n ve artan pazar potansiyelinin bulundu u alanlar n lke ap nda olduka fazla ve bu alanlarda yerel rakiplerin gszl , yabanc rakiplerin bu pazarlar ke fedememesi de ykselen ekonomilerin nemlerini bir kat daha artt rmaktad r. Geli meyi desteklemek isteyen, retimi artt r p pazarlara hareketlilik ve dinamizm getirmek isteyen kamu yneticileri, bu pazarlara yabanc sermayenin girmesini kolayla t r c tedbirler al rken, retici ve pazarlamac firmalar a r kuralc yap lar yla bo mamak ve lkeye yat r m yapan firma say s n artt rmak iin geni hareket alan b rakmaya al makta ve olu an pozitif geli melere destek olmak istemektedir. retimi artt rmak, lke ekonomisini canland rmak iin her yolun mubah oldu u d ncesinin bu lkelerin bir o u taraf ndan kabul edilmesi bat dnyas n n bu lkelere kar olumlu yakla mlar n da artt rmaktad r.

126

6. Ykselen Ekonomilerdeki ekici Sektrler Ykselen ekonomiler son y llarda ekonomik ve sosyal yap lar n h zla de i tirdikleri ve kendilerine farkl kimlik kazand rmakta kararl olduklar iin ncelikle altyap al malar na byk nem vermi lerdir. Enerji sektrnn tm retim birimlerine yapm oldu u byk destek yznden bu lkelerde geli imde en gzde sektr zelli ini korumaktad r. Enerji sektrndeki h zl geli meyi ula m, in at gibi sektrler de takip etmekte ve buralardaki yo un ve h zl de i im bat l firmalar iin byk i olanaklar olu turmaktad r. Dnyadaki ileti im sektrnn h zla modernle mesi bu lkelerde de hissedilse de eski teknolojilerin yurt ap na yay lmas yznden bu lkeler iin problemli bir sektr grnmndedir. Dnyaya entegre olabilmenin ileti im sektrndeki geli meyle ba ar labilece ini bilen bu tr lkelerde, ileti im ekipman ve hizmetleri iin byk bir talep olu makta ve byyen talep s cak bir pazar da beraberinde getirmektedir. Ya anan de i imlerle beraber, dnya konjonktrne paralel olarak evresel duyarl l klar n artmas evre kirlili ini kontrol eden ve uyar c zellikler ta yan evresel kirlilik ekipmanlar reten firmalara da pazarlarda byk olanaklar sunmaktad r. Sa l k sektrnde de modernle me sa lanabilmesi iin medikal ara ve gerelerle beraber, bilimsel ara t rmalar iin gerekli ekipmanlar iin de, nemli bir pazar olarak grlmektedir. Yukar daki sektrlere ek olarak, endstri ve tar m makineleri, endstriyel alet ve ekipman sektrleri de srekli bymektedir. Bu ara ve gerelerin ithalat n n artmas yla birlikte, sektrlere yurt ii ve d ndan da srekli yat r mlar n yap lmas rekabeti artt rmakta, pazarlar n bykl n ortaya koymaktad r. Ayr ca ya am dzeylerinde de srekli dzelmeler grlmesiyle beraber talep yap s de i im gstermekte, buna paralel olarak da otomotiv, spor malzemeleri, elektronik mal ve kk aletler, bilgisayar sektrleri de kendilerine byk yer edinmektedirler. lke ekonomisinde zel sektrn pay n ve nemini artt rmas , devletin piyasalardan ekilme abas iinde bulunmas da yerel firmalara pazarlama, finansman, mhendislik gibi nemli konularda politika ve strateji olu turmalar na yol gsterecek dan man firmalar iin de byk bir pazar n olu mas na olanak vermi tir. Bunlara paralel olarak sigorta, e itim, sa l k gibi sektrler de sahip olduklar byk potansiyellerle gzde sektrler olarak bu tr ekonomilerde stratejik yer almaktad rlar. Sonu 1960-70 li y llarda ekonomik a dan zay f olarak kabul edilen, kendi kabu undan s yr lamam , d a kapal ve i yap s ndaki olas geli melere izin

127

vermeyen az geli mi /geli mekte olan lkeler, dnyada son 20-25 y lda ya anan bu h zl de i imden ok etkilenmi lerdir. Ya anan kresel de i im ncesinde dnya pazarlar nda oligopolistik bir yap da ok rahat hareket edebilen geli mi lkeler, di er geli me iste inde olan lkelerce rahats z edilmeye ba lanm t r. Yo un kresel rekabet ortam nda, rekabet glerini her geen gn artt ran ykselen ekonomiler, di er geli mi ve geli mekte olan lkelerden farkl yap lar yla dikkat ekmektedirler. Rekabet yar na olduka gerilerden ba layan bu lkeleri imdiki konumlar na ta yan en belirgin zellikleri, kendilerine zg sosyo-ekonomik yap lar , yksek byme oranlar ve esnek karar alma mekanizmalar d r. Buna kar n enflasyon, yksek ekonomik ve finansal risk ile ya anan de i ime politik yap n n uyum sa layamamas gibi sorunlar (The Economist, 1999: 19-22) bu lkelerin kar la t engeller olarak grlmektedir. Kaynaklar:
avusgil, S. T. ve P. N. Ghauri (1990), Doing Business in Developing Countries : Entry and Negotiation Strategies, New York : Routledge, ss. 10-15. Dawar, N. ve T. Frost (1999), Competing with Giants, Survival Strategies for Local Companies in Emerging Markets Harvard Business Review, Mart-Nisan, ss. 119-121. Estes, R. J. (1998), Social Development Trends in Transistion Economies, 1976-1996 Conference on Progress and Challenges of Economies in Transition, Michigan State University Center or European and Russian Studies, 23-25 Kas m, East Lansing, ss. 3-7. Euromoney (1999), The 1999 Guide to Risk & Reward in Emerging Economies Euromoney, Nisan, Say : 10, ss. 168-171. Garten, J.E. (1996), The Big Emerging Markets , Columbia Journal of World Business, Vol. : 31, No:2, ss. 6-8. IMF (1998), Main Developments in the World Economy Annual Report 1998, IMF, London, ss. 1015. Khanna, T. ve K. Palepu (1997), Why Focused Strategies May Be Wrong for Emerging Markets Harvard Business Review, Temmuz-A ustos, ss. 42-44. Khanna, T. ve K. Palepu (1999), The Right Way To Restructure Conglomerates in Emerging Markets Harvard Business Review Temmuz-A ustos, Vol. : 77-4, ss. 125-131. Kotler, P. , S. Jatusripitak ve S. Maesincee (1997), The Marketing of Nations, New York: The Free Press, ss. 8-10. Krugman, P. (1994), Does Third World Growth Hurt First World Prosperity Harvard Business Review, Temmuz-A ustos, s. 153. Moskin, R. (1988), The Third World Asks for a Fair Deal World Press Review, ss. 33-34. Neace, M. B. (1999), Entrepreneurs in Emerging Economies: Creating Trust, Social Capital, and Civil Society Annals of the American Academy of Political and Social Science, Thousand Oaks, Vol. : 565, ss. 149-159. Osman-Gani, A. M. ve T. S. Toh (1999), International Business Competitiveness of Asia-Pacific Countries: A Singapore Perspective Competitiveness Review, Vol. : 9- 1, ss. 1-8. Paradine, T. J. (1996), Venturing Abroad: The Challenges of Emerging Economies Risk Management, Vol. : 43-7, s. 73.

128

Shell, R. An Inside Look at Emerging Economies , http://www.wharton.upenn.edu/alum_mag/issues/winter1999/feature_4.html The Economist (1999), Re-emerging Economies The Economist, 24 Nisan, Vol. : 351-8116, ss. 21-23. The Economist (1999), The World Economy: Could It Happen Again? The Economist, 20 ubat, Vol. : 350-8107, ss. 19-21. Volcker, P. A. (1997), Global Markets and the Emerging Economies http://www.trilateral.org/membship/membtxts/pv/971215.htm P. Krugman (1994) Does Third World Growth Hurt First World Prosperity Harvard Business Review, July-August, s. 153. R. Moskin(1988) The Third World Asks for a Fair Deal World Press Review, ss. 33-34.

Riesenberger, J. R. (1999), The Global Challenge 1999 International Business Institute for Community College Faculty, MSU, 26 May s.

You might also like