Professional Documents
Culture Documents
Sabri akir
ANSAY
HUKUK TARiHlNDE
ISLAM HUKUKU
4.
Basi
Ankara, 2002
Turhan Kitabevi Basim-Yayin Tic. Ltd. ti. Yuksel Cad. No: 8/32
ISBN 975-6809-61-2
Baski:
Eda
Matbaa:^!
Tel: 341
22 94
aiUir. 5846 sayili Buyapitin telifhakki Turhan Kitabevi Basim Yayin Ltd Sti'ne gore yazarindan ve ycryinevinden yazili izin Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu hukumlerine edilemez, fotokopi lie ahnmadan bu yapitin. herhangi bir bolumu veya tamami iktibas
gogaltilamaz ve basilamaz-
II
ilerinde temsil
eden pek
sevgili rahmetli
Babam
Fatih Dersidmlarin-
SUNU
Bazi mutluluklar vardir, anlatilmasi yaziya dokulemez.
yaklaik kirk yil sonra onun bir kitabmi yeniden bastirip
Babamm
vefatindan
ite
yayma 9ikarabilmek
Hukuku
zamandan
Bu
kijiler arasinda
hukukunun uzmani Prof. Dr. Hilmar Kruger'in oldugunu belirtmeliyim. islam hukukunu yeterince tanimadigim ve Arap9a bilmedigim i9in boyle bir giriimin cesaretini kendimde bulamiyordum. Ancak Turhan Kitabevi'nin sahibi saym Turhan Polat'm israrlan iizerine, kardelerim olan Semra Gureli ve Umay Ozbudun ile birlikte kitabi yaymlama kararmi aldik. Saym Turhan Polat, kitabm son baskismdaki dizgi hatalarmm ve diger teknik aksakhklann duzeltilmesi i9in Saym Av. M. Gunduz Pehlivanli'nm yardimlarmi sagladi. Bu 9ali?malarm sonucunda kitap, esasma dokunulmadan yayma hazirlandi. Bahca numara basliklarmm konulmasi ve metindeki ahengin saglannriasi bakimmdan kullanilan ve bugtinku yazi dilimizde artik terkedilmi? bulunan uzatma iaretleri dimda kitabm ashna genellikle sadik kahndi. Baskiya verilmeden once kitabi ben de bir kez daha okudum. Son duzeltmeleri yaparken rahmetli babamin nasil bir gayret i9inde bu kitabi yayina hazirlayeni Tiirk
mi oldugu gunleri
hatirlar gibi
oldum.
kitabm Ansay ailesi i9in ayn bir onemi de, elde edilecek gelirin, babamin yakmlarda aramizdan ayrilan torunu Yunus i9in oluturulan yardim fonuna gidecek
olmasi.
Bu
Bu
ile,
anne ve babami-
zin ruhlarini
kitabm yeni baskismin yaymlanabilmesine soz ve eylemleri ile destek olan ve katkida bulun^m herkese kendim ve kardelerim adina teekkur etmek isterim. Bu konuda beni devamli olarak tegvik eden degerli bilim adami Prof. Dr. Hilmar Krtiger'e ozellikle teekkur bor9luyuz. Prof. Dr. Kniger kitaba bir onsoz
olarak,
Son
yazmak hususundaki
bir
armagan vermi bulunuyor. Kitabm yayinlanmasi fikrini oluturup, baindan sonuna kadar buytik gayret sarfeden Saym Turhan Polat da hem bizlerin, hem de gelecek kuaklarm anacagi bir isim olarak kalacaktir, kendisine i9ten teekktirler.
Temmuz
2001, AnkarayHamburg
Prof. Dr. Tugrul Ansay,
\r
Hukuk
Huhuk
Tarihinde Islam
yazmak benim i9in btiytik bir sor Ansay uzun yillar Ankara Universitesi Hukuk ve llahiyat Faktiltelerinde hocahk yaparken devamh olarak Alman meslektalari ile yakm munasebetler surdiirmu^tu. Alman Mukayeseli Hukuk Cemiyeti'nin uyesi olmasi da bu yakinlamanin orneklerindendir, Fakat en fazla yaian mlinasebet i9inde oldugu kii, Mtinster Universite-
si'nde
hem
Tiirk tarihini,
Jaschke'den duymu^tum.
Maalesef Profesor Ansay' 1 ahsen tanimak mazhariyetine nail olamadim. Istanbul' da aratirmalar i9in ikamet ederken 1963 yilmda kendisini Ankara' da ziyaret etmek istemitim. O tarihlerde eyhulislam fetvalarma dayanarak Osmanh Devletler Hukuku' nun Meseleleri konusunda doktora tezimi hazirlamaktaydim. Cebeci'deki Hukuk Fakixltesi'nin kapismdaki hademeden Profesor Ansay' m kisa bir sure
once vefat
ettigini
maalesef biiytik
6grenmitim.
Profesor
metni (o tarihte
iki
bu9uk liraya satm almitim!) talebeyken Sahaflar ^arismda aldigim ilk kitaplardi. O zamandan beri Islam Hukuku kitabmi bir hazine gibi muhafaza ediyorum ve onu ge9en yillar i9inde Osmanh veya islam hukuku meselelerinin hallinde miitemadiyen ve her seferinde de tatmin edilmi olarak kullaniyorum. Kitap ihtimamh bir aratirmanin mahsulii olarak zengin bir kaynak tekil etmektedir.
Hukuk
Tarihinde
islam
Hukuku
kitabmin
1946'daki
ilk
baskismm
mukaddemesinde Profesor Ansay, Gotthelf Bergstrasser (1876-1933)'in, sonradan dtinyaca ohret sahibi talebesi Joseph Schacht (1902-1969) tarafmdan GrundzUge des islamischen Rechts adi ile yaymlanan 9ahmasini izledigini yazmaktadir. Birinci baskmm mevcudu kisa zamanda bitince 1954'te kitabin geniletilmi ikinci baskisi yaymlandi. 1958 yilmdaki U9uncu baskida da ilaveler ve degiiklikler yapilinca Profesor Ansay bizlere arkasmda miikemmel bir eser birakarak aramizdan ayrilmi oldu. Meslekdai Kemal Tahir Gtirsoy onun oliimiinden sonra Ankara Universitesi Hukuk Fakultesi Dergisi'nde (Yil 19, 1962, s. XI-XVI (XIV)) yaymladigi anma yazisinda bu nedenledir ki "yegane eser" ifadesini kullanmitir.
mevcudu maalesef uzun yillardan beri kalmamiti. Ancak aradan 40 yil ge9tikten sonra yeni baskismm yayina 9ikacak olmasi memnunluk duyulacak bir hadise. Hakikat u ki, eser Ttirkiye'de -muhakkak ki diarida da- unutulmamasi gereken bir degerde; 9unicu Profesor Ansay hem Islam hukukunun, hem de
Kitabin
VII
1926'dan beri Turkiye'de mer'i olan -ve bilindigi gibi- isvi9re'den aiman medeni hukuk, medeni usul hukuku, icra ve iflas hukuklan alanlarmm da mumtaz bir uzmaniydi. Ttirkiye'de mer'i olan medeni hukukun hususiyle bor^lar ve aile hukuku
dallanna ilmi bir agirlik vermi^ti. islam
likle (Griindlich) inceleyip
ozel bir
titiz-
a9ikiamasmdan bu sonuca rahatlikla xariyoruz. Hususiyle Profesor Ansay'm Islam Hukukunu modem bir hukuk bilim adammm baki a9ismdan ele almasi, geleneksel eriat Kitaplarina nazaran bugtinku hukukgular tarafmdan daha rahat bir ekilde anla^iimasma imkan veriyor. Fiki'imce, hakli olarak islam hukukuna mahsus sistematigi izlemeyip, eriat'i modern hukuk kriterlerine gore tasnif ediyor. Gorebildigim kadari ile, bunu yaparken Alman hukuk sistematiginden yararlaniyor. Bunu a?ikar olarak, mesela medeni hukukun muhtelif kisimlarma (ayni haklar, borglar hukuku, aile hukuku, miras hukuku) ve temel mefhumlara -Alman Medeni Kanunu'nda oldugu
gibi- yer
vermesinden anhyoruz,
Bu
eklT
istiyomm: Kazuist karakterinden a9ik9a anlailacagi lizere, islam hukukunda ne bir medeni hukukun genel kismi (Almanya'da oldugu gibi), ne de bor9lar hukukunda bir genel kisim (Turkiye, isvi9re ve Almanya'da oldugu gibi) bilinmekte. Avrupa hukuk dlizenlerinin bu kisimlarda ele aldigi konulara Islam hukukunda, olsa olsa ba^hca sati akdi dolayisi ile yer veriliyor. Duzenlemelerin boyle smirh bir alanda
bakimdan her zaman ba^arili olamaz. Bundan dolayi, Profesor Ansay'm tek tek bor9 doguran akitler hakkmdaki duzenlemelerden umumi normlara varmasi ve bunlari formiile etme gayretini gostermesi bilhassa onemli ve takdire ^ayandir. Bu du^iincemi tamamlamak i9in, konunun uzmanlarmca bilinmesine ragmen, Mecelle'nin mehur kavaid-i fikhiyye'sinin (ilk 100 madde veya daha dogrusu 2lOO'iincu maddeler) Alman ve Ttirk medeni ve bor9lar hukuku aniammda bir umumi kisim te^kil etmedigini belirtmek istiyorum. Profesor Ansay muhteva itibariyle de, sadece MUlteka-l-ebhur'n ele alan Bergstrasser/Schacht'm kitabmdan 90k daha
kapsamh bir sunuta bulunuyor. Hem genel olarak a9iklamalar -ve ozellikle ceza ve usul hukuku alanlari- daha ayrmtili; hem de kitap, her iki Alman islam aliminde rastlamadigimiz amme hukuku boltimunu ihtiva etmekte. islam hukukunun kaynaklarmi, dort Sixnni mezhepteki hukuk gelimelerini ele alan ve Islam hukuku sistemi hakkmdaki genel bilgileri veren giri kismmdan sonra Profesor Ansay Islam hukukunu -Bergstrasser/Schacht gibi- ba^lica Hanefi mezhebine gore anlatiyor. Iki sebeple bu fevkalade anlamli: Bir kere biitun d6rt Siinni mezhepte cari olan hukuku anlatmak hem 90k zahmetli, hem de gereksiz; 9unku ortak temellerine ragmen bu mezheplerin teferruatda birbirlerinden aynldiklari
almmasi Turkiye ozellikle onemli; 9unku bu, Osmanli Imparatorlugu'nda mahkemeler ve mtifele
hukukun
VIII
tarafmdan res 'en uygulanmakta olan hukuktu. Hanefi mezhebinin hukuku Ttirk hukuk gelenegine de uymaktadir (entspricht).
tuler
cliger bir
farkli
Ansay'm sadece
19. asrin
sonlanna kadar tek bama mer'i olup da anlatmayip, hakli olarak pek 90k kez Mecelle-i
atiflarda
tefsir etmesidir.
kamia^ik olan Osmanli im.paratorlugu'ndan Turkiye Cumhuriyeti'ne ge(^\ devresindeki hukuku geneliikle (kaynaklara yapilan atiflarla) 90k titiz bir ara^tirma sonucu izah etmekte. Bu sahanm, kendisinin yakm dostu olan Alman meslektai Profesor Jaschke'nin balica ihtisas
konusunu
te^kil ettigini
de i^aret edeyim.
Ansay, -Istanbul Universitesi profesorlerinden merhum Ebuiula Mardin ve gene aramizdan ayrilmi olan eski Istanbul Muftusu Omer
eseri ile Profesor
Bu
Nasuhi Bilmen
ile birlikte
Buyuk
en
hatiri sayilir
Osmanli
saymaya
ba^layabiliriz.
Onun mesela
unutulmaz
dir.
bir listlin
mer'iyetini surdiirdligu
16. asir
hukuk yaraticiligi omegidir ve kendisine, Islam hukukunun Arap memleketlerinde bugun dahi atiflarda bulunulmaktaiki
Osmanli hukuk9ularindan
Kahire'h Ibn
geli^tirmi^ti.
Nuceym
Bunlar
sonradan
90k
kere
9agda ya^ayan Ibrahim el-Halebi'ye (1549'da, yakla^ik 90 yamda vefat etmiti) de Osmanh'lar Multeka-l-ebhur adli eserinden dolayi mtite^ekkirdirler. Bu hukuk kitabi, Mecelle
fikhiyye'sindeki
esas tekil etmitir.
ytiriirluge girinceye kadar,
umumi hukumlere
Aym
Avrupa'da bazen ifade edildigi ismi ile bir Corpus Juris Osmanorumidi ve geleneksel Hanefi mezhebinin 19. asra kadar son zirvesini temsil
etmekteydi.
Bu
tanman ve
asirlarca tasvip
devam
edebiliriz.
Bu
90k
hemen
basilmami^tir.
Bu
asrin
Abdurrahman Muhammad
tefsir-
(Mecma'
el-enhur) dolayisi
ile
muteekkirdirler,
Bu
htilasa eser
ancak onun bu
eyhulislam Abdullah Efendi'den (oliimu 1747) soz etmeliyim. Islam dunyasi ona, mesela Muslumanlarin da kitap basmalarina izin veren mehur ve son derece onemli fetvasmdan dolayi miite^ekkirdir. Ebu Said el-Hadimi (oliimu 1763)
dir edilen
de
MecamV
el-hakalk
alimleri arasmdadir.
Bu
eser
fikhiyye) hiikumlerin yaklasonradan Mecelle'nin Bajlangif Kismi'ndaki (kavaid-i ise bUyUk 6l9ude Ibn Nuceym'in El|ik yarisina kaynak teskil etmitir. Diger yarisi
E?bah'mdan
alinmadir.
adami Ahmet Cevdet Paa mehur ve devasa Mecelle (1822-1895) Tiirkler i?in karfimiza 9ikiyor. Kendisine Osmanli Imparatorlugu^ ndan sonra, dolayisi ile tejekkttr bor9luyuz. Mecelle, da mevcudiyetini devam 1926'da Tiirkiye'de meriyetten kaldinlmasinm ardindan Kuveyt'de tmparatorlugu'ndan ayrilan topraklarda kurulari
19. asirda ozellikle
buyuk hukuk
alimi ve devlet
ettirdi
(20.06.1984'e kadar) uzun sure uygulandi. Me(25 02 1981 'e kadar) ve Israil'de bir tarih olmanm otesindedir. Oracelle'nin kavaid-i fikhiyye'si bugun dahi sadece kelimesine Birlejik Arap Emiryer alan hukumlerin birgogu, mesela, kelimesi
Osmanh
da
likleri
bolumiinun "kavaid elMedeni Kanunu'nun (5/1985 tarihli kanun) birinci almmijtir (madde 29-70). Unutulmamasi usul el fikhiyye el-tefsiriyye" kismma Abidin'dir (1784-1842). Redd ulgereken bir diger 19. asir alimi de amli Ibn mesela Islam hukukunda Muhtar adh eserinde yeni 9agm geli?melerini farketmi ve
bilinmeyen sigorta akdini ?eriat hukumleri
ile
bagdastirmaya 9alimitir.
daha sonra TUrkiye IsCikarilacak sonu9 udur: Osmanli tmparatorlugu ve degil de Turk9e yazdiklari 19mlam hukukunu 90k iyi bilen, fakat -ozellikle Arap9a
milletlerarasi
yetijtirrmjtir. Qunku sahada layik olduklari yeri alamayan alimler Arap9a yazili eserler hep Avrupah ve Amerikah tslamistler ve hukuk9ular arasmda olarak pek 90k zaman ihmal e6n yeri tutarken, Turk9e yaymlar tamamen haksiz
dilmitir.
nnm
tir
Kendisi Islam
mukemmel bir jekilde devam ettirmijda hukukunun dismda da mUmtaz bir bilim adami idi. Ancak o
bulamama talihsizhgme
ugradi.
Turk9e yazdigi i9in diarida layik oldug;u inikasi par9alanarak Tilrk talebelere ve Fakat kitabi ?imdi, unutulmanm kadirjinazsizligi Profesor Dr. Tugrul Ansay'a hukuk9ulara yeniden arzediliyor. Bu hususta oglu bor9luyuz. Kitabi bilhassa (Ankara/Hamburg) ve Turhan Kitabevi sahibine Okran Bu kitabi okuyanlar, Islam hukuku ciddi ve ilgi dolu okuyuculara tavsiye ederim. bilgi edineceklerdir; 9unku hakkinda yazilmi? baka pek 90k eserden daha fazla
digerleri
umumiyetle sadece
bilinenleri tekrarlamaktalar.
14Haziran2001
Prof. Dr.
Hilmar Kruger
Bu
eser
torlugu'nun ve eski lurkiye'mizin butun kurumlarmda, idare ve siyaset ilerinde yaami olan fikhin tesirlerini daha yakmdan gorebilmeleri i9in aydmlatici kayit ve
Bunlar aym zamanda Turk ve Osmanli tarihlerinde ve dunkU hukukumuzda ge9en ^'e bugiin gen^ aydmlarimiza yabanci gelen bir^ok mefhum ve istilahlarm pek az bir kesiminde de olsa bir lugat^e iini gorecektir. Butun bunlarla
iaretler yapilmi^tir.
beraber kitabm eksigi elbette ^oktur. islam hukuku gibi dagmik bir hukuku sistemli bir eser halinde toparlamak ger9ekten gU9tur. Kitapta takip ettigim Bergstrasser'in
eseri
saniyorum ki buau
bir dereceye
Temmuz 1946
-
Ankara
Demirtepe
XI
OGUZOGLU
Mercan
mezun
olmutur,
Bundan
Vilayeti
Eytam muduriyeti
ikinci katipligine,
Edime
mahkemesi
Bu
mitir.
suretle
hocamiz nazari
bilgisini
mahkeme
tatbikatiyle kuvvetlendir-
reisi
iken Adalet
Bakanhgmm
a9tigi
Alman Adliye
tekilatmda
ve tatbikat gormek Uzere gonderilmij ve fakat Birinci Cihan Harbinin 91kmasmi mtiteakip Tiirkiye'ye donmek mecburiyetinde kalmitir.
Sabri akir Arisay, Tiirkiye'ye dondiikten sonra Istanbul sulh hakimligin-
Bu
arada Medeni
Kanunumu-
zu hazirlamak tizere kurulan komisyonda yer alan hocamiz, ciddi ve titiz 9ahmalari ile temayiiz etmitir. Kendisinin Almanca'ya vukufu Medeni Kanunun
hazirlanmasi sirasmda
saglamitir.
Komisyon 9alimalarmdaki iistiin baansi neticesinde onemli bir vazife olan Adalet Bakanligi Hukuk ileri Miidiirlugiine tayin edilmi| ve muhtelif kanunlarm hazirlanmasi i9in kurulan komisyonlarda da iiye olarak gorev almitir. Ayni zamanda 1926 senesinde meslek hayatinm sonuna kadar arahksiz hizmet gordugii Ankara tjniversitesi Hukuk Fakiiltesi Hukuk Muhakemeleri Usulii
Profesorliigune tayin olunmutur.
Medeni Hu-
Hukuk Fakultesine nakli sebebiyle Hukuk Tarihi ve devamli olarak da tcra - Iflas Hukuku ve Hukuk Balangici derslerini okutmutur. 9.6.1951 tarihinden itibaren llahiyat Fakultesi Islam Hukuku kiirsiisiinde vazife alan Ord. Prof. Sabri akir Ansay, geni ol9ude kulturiine sahip bulundugundan, biiyiik bir
ijgal etmitir.
Hukuk
Fakultesi
Yaymlari.
xin
kendisinin Alman Ord. Prof. Ansay'm Fransizca ve Almanca'ya vukufu hukuk 9alimaMukayeseli Hukuk Demeginin uyesi olmasini ve milletlerarasi Kizilay Cemiyetinm ve itirak etmesini saglamijtir. Ayrica Tiirkiye
larina
da
iskan
ve bati'dan iktibas edilen iyi anlamasina manca ve Fransizca'ya vukufli, iktibas edilen kanunlarimizi daha eski clile tamamen vakif ve anlatmasma imkan veriyordu. Islam iiukukuna ve bir dil goze 5arpar: olmasma ragmen Sabri akir Ansay'm eserlerinde daima ari Haysiyet Kurulu uyehgme vasfi dolayisiyle hocamiz Tilrk Dil Kurumu'nun
Bu
se9ilmitir.
goriilecegi uzere, iistun Ord. Prof. Sabri akir Ansay, muteakip listede Eserlerindeki bu mukemdegerde pek 90k telif ve tercume eserler birakmitir. bulunmasi gerekh bazi meliyet biraz da kendisinin dogu?tan bir ilim adammda sebatkar olu?u eileri gelmektedir: Titiz, uphec:,
vasiflara sahip
serlerini
oimasmdan
neticesini dodaima 90k uzun suren ara?tirmalara dayanarak yazmasi Muhakemelen Usulu gurmu?tur. Bu hususiyetleri dolayisiyle hocamiz Hukuk bir sahasinda da dirayet ve ve icra - Iflas Hukuku gibi hukuk ilminin en zor Muhakemeleri Usulti Kanunu proje kudretini ispat etmi?tir. Daha Hukuk
yeni kanunlari tatbik edecek gen9 halinde iken talebelerine bu dersi okutmu? ve hukuk9ulara feyizli bir yol a9mitir. ve eser ve makaleleri, karar tahlilleri hukuk limine
Muhterem hocamizin
Saym Ord. Profesor'un en tatbikatinayeni ve orijinal fikirler getirmitir. Burada Hukuku iizennde kisaca kiymetli iki eseri olan Usul Hukuku ve icra IflSs
durmakla minnet hislerimizi
bir kere
istiycruz.
Ank. Huk. Fak. Ne. Seri 2, sayi 8, cilt 1 1935, cilt 2: 1936, basi 1954, 4 1941 (Ankara), 2. basi 1947, 3. basi 1948, 4. basi 1950, 5.
:
cilt
3:1937,
6.
Kantonunun 1925 taBugunkii Usui Kanunumuz, isvi9re'nin Neuchatel 4 Ekim 1927 tarihinde yururluge girrihli Usui Kanunundan iktibas edilrai ve isvi9re'de adli tekilat ve Memitir. Neuchatel Kantonu ku9Uk bir kantondur. i9in kanunun bize intibakinda deni Usui Hukuku federalize edilmemi oldugu
XIV
Her^eyden once kanun kendi memleketinde de yeni idi. Kanundaki muesseseleri, mefhumlan aydinlatacak tarihi kaynaklardan ve ilmi eserlerden mahrum bulunuyordu. Bugun dahi Neuchaterde vaziyet degimi degildir. Merhum hocamizin icitabinm bibliyografya kisminda verdigi izahattan anladigimiza gore, Neuchatel kaynagi olarak sadece miiteveffa Prof. Mentha'nm 1927 yilmda Neuchatel Hukuk Fakultesinde verdigi ders takrirlerini muhtev!
sayisiz gu9lukler vardi.
natamam ve muhtasar
el notlari
mevcuttu.
Butun bu mukullere ragmen, merhum hoca Almanca bilgisinin de verdigi imkanlarla, bati hukukunun usul otoritelerinden layikiyle istifade etmi ve ilk baskismdan itibaren btiyuk bir hizla tekamul eden ve sahasmda ger9ek bir abide olan eserini meydana getimii^tir. Hocamizm kitabmm en buyiik hususiyeti,
aydmlann biiyiik 9ogunlugunan sadece Fransizca bildigi ve Fransiz etkisi altmda bulundugu bir devrede Alman usulculerinin o zamanlar bize tamamen yabanci fikirlerini hukukumuza maletmi olmasidir. Nizasiz kaza, hak ve dava
hakki arasmdaki miinasebetler, davalarm eda, tesbit ve inai davalar eklindeki
tasnifi,
intizammdan sayilmasi gibi Fransiz hukuk9ularmm tamamen baka goru a9ilariyle i^ledikleri konulan misal olarak sayabiliriz. Buna mukabil merhum hocamiz Fransiz hukukuna da
vakialara istinat nazariyesi, kesin htikmun
amme
bigane kalmami, Rosenberg, Stein, Schonke gibi Alman usulculerinin yanisira Glasson, Tissier Morel, Cesar - Brum; Cuche gibi Fransiz usulculerinin eserlerine ve fikirlerine de kitabinda mukayeseli olarak yer vermitir.
Hukuk Yargilama Usulleri kitabinin diger bir hususiyeti, hukuk tarihi bakimmdan da kiymetli bilgileri ihtiva etmesidir. Gerek usul hukukumuzun tarih9esi, gerek usul hukuku miiesseselerinin tarih9esi hakkmda mufassal ve dogru
bilgi
Hukuk
5.basi 1960.
tcra
- Iflas
Usulleri
Ank. 1936,
Kanunumuz, isvi9re'nin Federal tcra ve Iflas Kanunundan iktibas edilmi^ olmasma ragraen Usui Hukuku i9in mevcut gu9liikler burada da aynen mevcuttu. Esasen isvi9re'de tcra - Iflas Kanunu Medeni Kanundan once
icra ve Iflas
federalize edilmiti.
kantonlar
Bu sebeple, istiklalleri hususunda 90k kiskan9 bulunan Medeni Hukuk muesseselerini telif edici bir yol tutmu^tu. Bilahare
tedvinindeii sonra tcra
-
Medeni Hukukun
Kanunu'nu yeni duruma intibak ettirmege yarayacak pek cuz'i degiiklikler yapildi ise de, durum daha ziyade Federal Mahkemenin isdar ettigi ve kanunun hacmini kat kat aan miiteaddit ordonnance ve circulaire le duzenlendi. Bizde kanunu iktibas ederken bunlarm hi9birisi nazara alinmadigi i9in, kendi memleketindeki hukuk9ularin dahi labirent olarak vasiflandirdiklari tcra ve Iflas Hukukunda ger9ekten kanunu
tflas
aydmlatici vasitalardan
XV
Hocamizm Hukuk tcra ve Iflas Usulleri adh eseri boyle bir kaos i9inde meydana geldi. Eserin ilk baskisi sirasinda isvi9re'de mxiracaat edilecek eite
serler Jaeger'in
mehur
idi.
Bir de
yapilan
muh-
tasar bir eseri mevcuttu. Bugtin isvi9re'de biiyuk bir bo$lugu doldurmakta olan
Hoca bu kaynak azligma ragmen, isvi9re Federal Mahkemesi kararlanndan ve Alman iflas Hukukuna dair yazilmi eserlerden de faydalanmak suretiyle Turk Icra ve Iflas Hukukunu gergekten bir sisteme kavu5turmutur. Icra ve Iflas Hukukunun maddi hukukla siki ilgisi dolayisiyle Bor9lar ve Medeni Hukuk sahalarmdaki derin vukufu, eserinin bir
ikincisi
1954'de) neredilmilerdi.
Hukuk Yargilama
baskismda
yerli
Iflas kitabi
da hukuk
Aynca, eserinin her mevzuati ve Temyiz Mahkemesi kararlarmi Have etmek surecanli tutmu^tur.
tiyle eserini
her
zaman taze ve
Yirmibe sene ayni fakultede meslek arkada^hgi yaptigim muhterem Hocam hususi hayatmda 9ekingen, miitevazi ve gosteri^ten uzak yaayan, ihtiyat ve tedbiri hi9 bir zaman elden birakmayan bir insandi. Vazifesine siki surette bagh idi; en 90k duydugu uziintu, bakalannm vazifelerine kari olan ilgisizligi
idi.
Konumalarmin
ozlii
ile
yapilan her
konumadan
Pek Muhterem Hocamiz Ord. Prof. Sabri akir Ansay, blittin meslek hayati boyunca sayilan onbinlere varan talebelerinin ve meslek arkadalarmm sevgi ve saygismi kazanmi, takdirine mazhar olmu bahtiyar bir insandi. Onun ilmi huviyeti ile oidugu kadar insani meziyetleri ile ebediyete mal olan ahsiyeti kendisini ettid edenlere bundan boyle rehberlik etmekte, takdir ve hlirmet
celbetmekte
devam edecektir.
Bu
XVI
Ord. Prof.
KtTAPLAR :
Haiyeli Bor^lar Kanunu, Istanbul 1926, 237
s.
ile biilikte,
Bor9lar
1.
Kanunu
1935
erhi (2
-
cilt),
Istanbul 1926.
Hukuk Yargilama
Hukuk
Usulleri,
5.
Ankara
1941, 2 basi 1947, 3. basi basi 1954, 6. basi 1957, 7. Basi 1960.
basi,
icra-iflas Usulleri, /.nkara, 1. basi 1936, kisaltilmi basi 1942, 2. basi 1948, 3. basi 1954, 4. Basi 1956, 5. basi 1960.
Hukuk Bilimine
1952,
5.
Balangi9, Ankara 1943, 2. Basi 1947, 3. Basi 1949, 4. Basi Basi 1955, 6. Basi 1956, 7. Basi 1958.
3.
Hukuk Tarihinde islam Hukuku, Ankara 1946, 2. Basi 1953, Eski Aile Hukukumuza Bir Nazar, Ankara 1952, 151s.
Basi 1958.
TERCUME KtTAPLAR:
Overbeck
:
icra
ve
tflas
:
Prof. E. Zitelmann
Kanunu erhi Esaslan, Istanbul 1929, 207. s. Kanun Koyma Sanati, A.U.H.F. Husust Hukuk
erhi,
Enstitusii
Yayinlarmdan, 1950.
Escher
:
Medeni Kanun
MAKALELER:
Rizadaki Fesatlar ve Hata,
2, tst.
Baro.
-
sa.
10
22
).
Akit Yapma,
B.
7.
82)
Kanunu'nun esas prensiplerine ve getirdigi yeniliklere klBilgilerMec, 1245-1252 (1929, No. 9-33).
Yugoslavya'da Ceza Kanuna Tatbiki,
(1931, No.
1 1
Huku-
5.
Hukuki
Bilgiler
Haksiz Fiillerden Dogan Vecibeler, 10. Adliye Ceridesi, 1139 - 1141, (1932, 116), 10. Adliye Ceridesi; 1183 - 1189, ( 1932, sa. 117).
Alacakhlar Toplanmasi,
Ist.
Baro. Mec.,
s.
3426
3455
1932, sene 6,
sa.
65
5).
Miiruruzaman,
6.
Hukuki
Baro.
Bilgiler
Mec, 4605
-
).
Yeni
icra
ve
jflas
Ist.
temleri,
Mec
s.
4025
78
).
Hukuk Gazetesi,
s.
1838-1847 (1936)
xvn
Mahkemelerde
Sesli
Film ve Gramofon
s.
Ad Cer.,
(
s.
781 782
1938).
314
503
1938
).
Muhakemenin tadesi, Ad. Cer., s. 471 -503 ( 1938). icra ve iflSs Kanunu Etrafmda Duunceler, Ad. Cer.,
a.
1456
basi,
1464 (1938).
s.
Kanun ve
tngiliz
Tefsiri,
Ad. Cer.,
s.
2036
2059
1938
), a^o-i
Prof.
Evlenme Hukukunda Reform, Ad. Cer., s. 271-274 (1938). Leemami'm Raporu Etrafinda, Hukuk Gazetesi (1939, No. 35-36, 1939,
No. 37-38)
(Ihtilafsiz)
Munazaasiz
s.
Cer.,
Muhakeme
Almanya'da Evlenme Hukukunda Reform, Ad. Konkordato, Ad. Cer., s. 158 - 178 (1940 ).
Yemin, Ad.
Haksiz
Cer.,
s.
255
296 (1940
s.
). ).
iktisap,
Ad.
Cer.,
520
559 (1940
icra ve tflas
Kanunu'nun Yeni Tadili Etrafmda, Ad. Cer., s. 835 Yeni Italya Medeni Kanunu, Ad. Cer., s. 747 - 771 (1940). Tesbit Davalan, Ad. Cer., s. 570 - 586 (1940).
Terekenin Tasfiyesi, Ad. Cer.,
s.
855 (1940).
747
771 (1940).
Tazminat Davasi Haksiz Fiil Faili Oldiikten Sonra Veresesi Aleyhine Agilacak ). Hangi Mahkemede A9ilir ? I. Ank. Huk. Fak. Der., s. 99 105 (1943 Sulh, I. Ank. Huk. Fak. Der., 200 - 209 (sa. 2, 1943).
Mahkeme Onunde
Islah, VII.
Sulha Dair,
Hukuk Der.,
s.
s.
122
s.
129 (1950,
-
Aile Hukuku,
20
32
1952
Intikali,
s.
450-
433
434 (1953,
sa. 5
).
Mahkemelerimizde Yemin, XI. Ank. Huk. Der., s. 115 - 118 ( 1954, sa. 3, 4). Kanunu, XI. Ank. Huk Fak. isvi9re Freibourg Kantonu Yeni Hukuk Yargilama Der., s. 369 -370 (1954, sa: 3- 4). 1954, sa. 2). Adli Saiklerimizdeki PerianligaDair, Ank. Bar. Der,, s. 154 156 ( Te|ri, XII. Ank. Huk. Aile ve Miras Hukuku Sahasmda tngiliz Harp Soarasi Fak. Der., s. 357-365 (1955, 1- 2). ilahiyat Fak. Der., s. islam Hukukunda Kas&ii'ye G6re Bulunmu? Cocuk, IV.
'
513-16(1955),
XVIII
Recht
in der Turkei,
TUrk Ansiklopedisinde
maddeler.
TERCiJME MAKALELER:
Dr.
Pritsch-isvi9re
Agustos-Teriniewel 1928,
Tuor, Medeni
(1936).
73-75.
s.
Kanunun
-
1996
1516 (1937),
Cer.,
s.
12
28
Paul
I.
Demetrescu
(1939).
Romanya
Ticaret
s.
977
vd.
s.
74-86, 245-
274 (1943-1944,
3-4);
sa. 1, 2).
VII.
s.
266-281 (1950,
sa.
Vm. Vm.
s. s.
1-2).
236-260 (1951,
sa. 3- 4).
KONFERANSLAR:
Kanun ve
Tefsiri,
Ankara 1958.
P. Konferanslar Serisi,
Kurumu
Yayinlarindan, sayi
KARAR TAHLJLLERi:
Mahkeme
Kararlan,
6.
Huk.
Bilg. Mec.,
s.
Mahkeme l9tihatlari,
3,4).
s.
99-111 (1943,
s.
sa. 1 -
).
423-427 (1949,
sa. 2,
s.
sa. 1-2);
Vn. Ank. Huk. Fak. ]3er., s. 632 - 635 ( 1950, sa. 3 - 4 ); Vn. Ank. Huk.. Fak. Der., s. 730 - 732 ( 1951, sa. 3 -.4 ).
KItAP TAHLiLi:
Jaeschke, Zur
8,384-385(1952,
3-4).
XIX
ICtNDEKtLER
Paraeraf
I.
Savfa
GtRt$
1
1
1
ILESERLER
Eserler
,
III.
ISUiM HUKUKU
4
5 8
11
i.
Fikih
Din
IV.
FIKHM KAYNAKLARI
6
7
8
Kur'an
Fakihlen.
12 14
15
9
10
11
18
icma'
21
Kiyas
,.
22
23 25 27
BakaDeliller...
tctihad (Muctehidler)
12
13
MiictehidNev'ileri
14
15
ImamKavli
ictihad Kapisi
28
Kapah midir?
V.
16
29
MEZHEBLER
17
,
thtilaflar
30
32
18
19
34
35 38
20
21
imam Ebu Yusuf. imam Muhammed bin Hasan E|eybant imam Malik (bin Enes el Eshabi)
tstislah
22
23
39
40 40
43
24
25
XXI
Parasraf
Savfa
26
27
44
45
Hukukun Ta'iifi.
HususiHxikuk,
46 47
47
AmmeHukuku
29
30
31
MecsUe
Umumi Hukiimler
VII.
irade ve
49
50 52 52
34
35
53 53
Hata
Tagrir
36
37 38
54 54
55 57
Gabin
Ikrah
39
Muvazaa
IX.
40
Umumiyet ttibariyle
Eceleizafe
Ecel
art (fogulu
42 43 44
45
59 59
Mevkuf.
60
61 61
Rukn
Muddetler
46 47
X.TEMStL,VEKlLET
Vekalet
Risalet
48 49
62
64
XI.
VEDERECELERi
Dini Bakimdan
50
51
64
^5 67
DunyevT Bakimdan
Kaza Bakimmdan
XXII
52
Parasraf
XIL AHIS
Ehliyet
HUKUKU
Viicub Ehliyeti
Eda'EhUyeti
KanuniTemsil
Rud
izin
Durumu.....
EsirlerinHukukiDurumu..
Esir
XIILEYA HUKUKU
AyniHaklar Ayn, Deyn islamdaMal
,
XIV.
Mallann Nev'ileri
Mulkiyetin Iktisabi
Fer'i iktisab (Telekk-il-muik)
Mulkiyetin Zevali
>.
Mua'
Taksim
Mulkiyetin Himayesi
Rehin (Rehn)
Rehinde Taaddi
RehindeKabz
Rehin Satilmaya Salih Olmalidir
XXIII
Paraeraf
Rehtn, Bir
Savfa
86
87
107
Rehinin Umulu
108
88 89
109 109
1
90
91
10
KomuHukuku
ufaHakki Gayri Menkul Uzerinde trtiM Haklan SuHakki
Mulkten Gayri ArSzi
Miirari
111
92
93
HI
113
94
95
114
115 118
Zaman
96
XV.
Akider
ekil Serbestligi
98
Akitlerin
lyi
99
100
101
122
123
Niyetin Himayesi
OrfveAdet
XVI.
Akit
124
125
126
128
Hukuk!
104
105
Haksiz iktisab
106
107 108
DigerHukuklardaRibr
FahiFaiz
istirdad
109
134
137
HO
HI
112
113
Fiil
Mes'uliyet
139 140
143
Haksiz
114
115
144 144
145 145
ZararaRizSveMuvafakat
Tazminat
Mes'uliyeti
116
Ref EdenHaller
117
XXIV
Parasraf
XVII.
Eda'
tfa
Takas
ibra
Fesh
ikale
.,
...*.**"*
Sulh
Havale
Alacagm Temliki
Miiriiri
.,
....,..
Mtiruri
Zaman Zaman
Muddetleri....=
Bey* ve
ira'
Bey'deKulIanilanOlguler....,
Bey'in artlari
,...
Bey'de Mulkiyetin
Miilkiyet ve
intikali....
Modem
Hasarm
Am
ile
Bey':
HiyarHakki, Muhayyerlik.........
Bey'inHususiisimleri...
Bey'-iMariz
Bey'-ulVefa
Bey
icare
-i
Bi-1-istiglal
istisna'
,
icare Nev'ileri...
A'yanicari
icare-i
Ademi
Ecir
Karz
Hibe(Bagi)
Hibedelvaz
XXV
Parasraf
HibedenRttcu'
^^^
Sayfa
190
^^^ 191
Umra ve Rukba
irket
^^^
154
tnan irketi
irketleri
MUmvaza Akdi ve
Mudarebe
jg^g irketi
155
193
195
156
157
15^
195
1^^ 198
159
Kefal^^ZZZZZZZ:
Keftrin
160
200
^^J 201
Durumu
1^1
NefseKefaiet
1^^
1^3
202
203 205 207
164
165
166
167
209
168 169
211 211
1"^
I'^l
^U
^13
172
l'^^
214
IsiamdaNikah
NikahtaAleniyet
^'^^
1''5
Fiili
Muameleler
176
Mehr
Veiayet
Velt (veliyy) '^
...
"
177 178
219
220 220
221
l^^ 180
1^1
222
182
18^
224
225
FasidNikah
Aynlma(mufarekat) veTallk
Taiakta art ve
Zaman
Talaktan Ric'at
187 188
XXVI
Paragraf Sayfa
ila'
=
189
230
231 231
Zihar
190
191
TeMk
Lian..
irtidad
192
193
,
232
233
iddet
194
195
234
235
Neseb
Nuaz
Nafaka
Hidane (veya Hadane)
196
197
236
238
198
239 240
EvladEdinme
199
XX. MIRAS
islamda Veraset Usulti,...
HUKUKU
200
201
241
243
245
202
203
246
247 247 248
Murisin
Olumu
ile
204
205
IrsManileri
206
207 208
250 250
251
Hacib(hacb)
...:
Hirman
Farz
ile
Hacib
209
Mirascilar
Sahibleri.....
,
210
211
253
253
Farz'da
Baba....
212
213
254 254
255
SahihDede
214
215
Evlad-iUmm
Kizlar
256
257 258
216
217 218
259
Karde...,
219
Ana
Sahih
Nine........
,
220
221
Koca
222 223
nefsihi asabe)
Kan
Asabe
224 225
267
XXVII
Parasraf
Bakasi Sebebiyle Asabelik (Bi gayrihi asabe)
Sayfa
226
227
270
271
228
272 272
Avliye (Avil)
229
>
Reddiyye (Red)
230
23
274
275
Reddedilemeyen
lejmesi
Reddedilen Mirascilann Birlemesi Reddediiemeyen ile Reddedilen Mirascilardan Iki Sinifm Biiile
232
233
276
278
281
Munasaha
Zevi-1-erham
234
235
Mevle-1-muvalat
236
-
Beyt-ul-mal
237
Vasiyyet
Mirasci Olmayana Vasiyyet
Vasiyyetten Rucu'
Vasiyyeti Tenflz I^in Vast Ta'yini
238
239
-
284
285 285
240
241
XXI.VAKIF
Ta'rif.
242
^.
VakfmTarihi
243
VakfmAmaci
Vakfin Hukuki Mahiyeti
244
245
290
293
VakfinTesciU
VakiftanRucu'
246
247
>..
294
294 294
295
248
Nev'inden Olmasi
Vakfedilen Malin Muayyen,
Gerekir
249
Vakifm
art
Koyma Hakki
296
297 298
Mutevelli
252
Mutevelli
Olma artlan
253
MutevellininYetkileri
254
255
256
257
Osmanhlarda Vakif,
258
XXVIII
Parasraf
Sayfa
259
Gelirleri
302
305
260
261
,
306
307
262
263
310 312
313
Mukataa
264
265
Hukuku
266
267
268
314
315
islamda Cezalar
HaddCezalari
Islam Ceza
316
317
317
Hukukunda Noksanliklar
269 270
271
Kisas (Talion)
Amd arttir
(Cerhler).....
319
321 321
Diyet
272
273
AdL......
:
Hukumet-i
Gurre
274
275
322
322 322
323
Kasame
Zina
276
277 278
Recm (recim)
Kazif.
324
325
279
,
Hirsizhk
280
281
326
327 328 328
Yol kesme
Ta'zir
(kat'-ut-tarik)
282
283
284
/e Vazifeleri
330
Kadi'lann Salahiyetleri
Islamda Mahkeme...
285
332 332
333 333
286
287
288
Hisbe
YargiDairesi
Dava
Dava' Ehliyeti
,
289
334
290
291
334
335 335
MuhSkeme Usulu
292 293
336
XXIX
Paraeraf
Sayfa
294
295 296
297
338
339
339 340
341
Beyyineler
298
299 300
Tevatur
Tahlif.
342 342
343 343
YeimnUsulu Kanne
Hukum
Tahldm
icra
'
304
305 306
307 308
346
347 348
309
Divanlar
Beyt-Ul-mai (ilmiisUmin)
310
311
349
349
Zekat
312
313
65ur(U5r)
Cizye.......
350 350
351
314
315
Haric
352
353
353
316
317 318
MukataaResmi
353
XXX
Giri
1.
Islam
90k
ilgili
bir konudur.
Biz Tiirkler
Turk dixnyasmi uzun yiUar idare etmi (Barthold-Kopriilii, Islam Medeniyeti Tarihi s.XVII ve XIX, s. 154) ve Osmanli imparatorlugunun siyasi, igtimai, iktisadi varliklanni avucu i-
onemi
vardir.
bu htikuk
ve o
tslamdan sonraki
ile
bu hukuk
anlailabiUr
kaldmlmasm-
dan sonra ve Tanzimattan bu y memleketimizde gordiigiimiiz bxitiin garbhlama teebbuslerimiz bu hukuk ile ilgilidir ve bununla aydmlbilir. Nihayet Cumhuriyet devrimizin onemini ve buyiiklugimu iyice anlamak, bu hukuku ve oynadigi roUeri bilmekle mumkiindur. Islam hukukunun, sadece kendine mahsus bir hukuk tipi olarak bir
yurdumuzda
yakm
90k
Tiirki-
kom^umuz bulunan
ve
ii
bir
yerler-
mezhebi i9inde Iran' da az veya geni mikyasta yilriirlukte olmasi ve o ulkelerde vukuu duyulan yenilik hareketlerinin anlailmasi bakimmdan da onemi vardir.
de, Irak, Suriye, Misir gibi ulkelerde
2.
Islam
islam hukuku,
kuktur.
Madde ve
maslanna ragmen telakkisinde ve gelimesinde tam bir ozellik tair. Onun Roma hukukundan almmi, kopye edilmi oldugu her halde iddia edilemez. Avrupalilardan, Amerikalilardan ge9en ve bu yiizyil i9inde islam hukuku ile ciddi surette itigal edenler 9oksa da Islam ulemasi son gunlere kadar Roma hukukuna teveccuh gostermediklerinden^, bilhassa islam hukuk9ulan tarafmdan bu iki hukuk arasmda ve Roma hukukundan ne dereceye kadar iktibaslarda bulunuldugu hakkmda tam, etrafli tetkik
islam, er' dilinde iman, lugatte inkiyad, teslim olma, Aliahin iradesine teslimiyet
gibi
mlara
gelir.
cild
1 .
178.
"Terakki taraftan bildigimiz ulemadan All Haydar Efendi bir gun nezdime geltip "Hukuk Mektebinde Roira Hukuku tedris olunuyor, haberiniz var mi? Tahkik ve men' etmelisiniz" zemMiride ihtarda bulunmutur. Molla Husrev'in eydi-i ulemada mtited^vil olan "Mirat ve Mirkaf'i Roma Usui Hukukuna mutabakat etmiyor mu? Cevabiyle mu^rizm ifadesini ge^i^tirdim".
islam Hukuku
ve mukayeseler yapilmami ve Islam hukukunun bai^a hukuklar iizerinde tesirleri olup olmadigi uzerinde de durulmamitir Omer Nasuhi Bil-
men
Islam hukukunun
miinasebetlerinden bahsederken,
Misir
ulemasmm da
hukukunun kudsi ve
mahiyeti haiz oldugunu, baka hukuk muesseselerinden istifade etmi olmasi duunulemeyecegini" soylemektedir (Hukuk-i Islamiyye ve Istilahdt-i Fikhiyye, cild 1, s. 338). Sava Paa da: "Bu iki hukukun menbalanmn farkli bulundugu uphesizdir; Justinien hukuku, insan akliistisnai bir
nm
eseridir;
ise
munhasiran Kelam-Ullah'a ve
Peygamberin sunnetine istinad eder; Islam kanununun hi9bir hukmii, hi9bir maddesi yoktur ki Islam teri' binasmm bu iki k6e tamdan biri veya oburii iizerine oturtulmu olmasm" diyor {Etude sur la theorie du droit Musulman, s. XXI). Goldzieher (Vorlesungen, s. 4), Islam hukukunda Roma hukuku izlerini inkar kabil olmadigmi soyler (Isldm Ansikde bak.). Bergstraesser'e gore de Islam kendinden onceki cahilliyyeden bariz surette aynlmi, Islam hukuku bir vahdet arz etmiyen, eski Arap bedevi telakkilerini, Mekke ticaret ehrinin mlibadele hukukunu, Medine vahasmm zirai hukukunu ve fetih zamanlannlopedisi, fikih kelimesine
da kabul edilen yabanci meneli tiirlii tiirlii unsurlari ihtiva eden hukuk malzemesinin mahsulu olup biitiin bunlar, muhtelif sahalarda muhtelif surette derin tesir yapmi olan ayni dini etik ve rituel bir gorii? altmda birlemi, hemen hemen tamamiyle asli, yepyeni bir yaratma mahiyetinde hukuk kaideleri olacak surette ortadan kaybolmulardir.
Hakikaten Miladdan daha yiizyiUar once Mina ve Saba
tacirleri
mer-
idiler.
Arab
sahillerinde bir
90k Iran
virlerinde
Musevi enati pek eski zamanlarda, tsevilik de daha ilk deArab yanmadasma girmiti. Orf ve adatm, hukukun bir cazibesi,
de tekrar edecegiz ki Islam,
ise
Bundan
hukukunu bah bama bir hukuk olarak tanimak pek yerinde Bu hukuk binasi tamamiyle baka bir tip, baka hk manzara arz eder^
unlara da bak: Corel Zeydan, Medeniyet-i Islamiyye Tar iki, cilt 1 s. 74; Mahmud Es*ad, Tdrih'i tlm-i Hukuk s. 228, 251-54; Tdrih-i Din-i islam, cild 1, Medhal s.
490. ve sonr. Kaytano, cild
63, 64.
i, s.
24
s.
42 ve
sonr.
s.
Ahmet Reit Tumagil, Isldmiyet ve Milletler Hukuku, s. Digesto Italiano'd^Ad Dritto Musulmano kelimesinde Roma Hukukunun, YahudT ve
8-15 Naliino,
Nuovo
Eserler
II. 3. Eserler,
Eserler
asli eserler
en ziyade ve uphesiz
Arab
dilindedir.
Bu
hocam
Seydiehirli
Hukuk'' adh eserinde (s.247-294) gosterilmitir. Bunlardan usul-i fikha dair olanlar ems-ul-eimine Serahsfnin "el Usui" u ve Sadr u eria'mn "TenkiW'i ve onun erhi olan 'Tavzih"i MoUa Husrev'in ''Mir'kat-uUVusuV'n ve erhi, ''Mir'at-ul UsuV'u (bu eser vaktiyie Medreselerde ve Mektebi Nuvvab ve Kuzatta okutulurdu).
''Tarih-i Ilm-i
Mahmud Es'ad'm
Ebul Berekat Hafizuddin Nesefl'nin "Mendr-ul-Envdr'' ve erhi '*Kef-uUEsrar"i Kadi Sadr u eria Abdullah tbn Mes'ud tbn Tac-u eria'nm "Tenkth-ul Usuru ve "Attavzih ft halli gavamizit-Tenkih" isimli
eseri,
Saduddini
Taftazam'nin
''At-Talvih fl
Kefi
hakdyikit-
TenkiKX Fahriil-Islam Alt Ibn Muhammed Pezdevi'nin "Usul-ifikh "1 ve bunun iizerine Alauddin Abdulaziz Buhari'nin '*Keful-Esrdr'' adh 4
cildlik erhi.
''Ir^ddul-fiihul
ild
tahkikil
''Tdrih-ut-teri
il
Isldmi'' muellifi
Muhammed
Usulii fikh'a dair Hanefl ve afii terimlerini cami olan ''at-Tahnr"i ve tilmizi tbn Emir Hac'cm ''at'Takfir ve t-tahbir" adh erhi (1316 da Bulak'ta tab edilmitir; kenannda Kadi Beyzavi'nin "Minhac-Ul-Vusul ild ilm-il-Usur adh kitabi vardir), tbn Humam'm Bidaye erhi 'Teth-ul Kddir"i mehur eserlerindendir.
Fikh\
tbn
Humam'm
eseri (Hanefi
ve
Cem-Ulbulundugu mesail ve kavaidi camidir; Cevdet Paa merhumun emriyle Meclis-i Maarif azasi Ahmet Hamdi tarafmdan, '%evdmiud-dekdik" namiyla Turk9eye tercxime edilmi ve 1293 de IstanTavzih,
Cevdmi
bul'dabasilmitir).
Fiirua dair bahca eserler de unlardir:
Ibrahim Halebi'nin "Multeka-l-Ebhuf'u^ (bazi ecnebilerin fikh'a dair yazdiklan eserlere me'haz olmutur {"Mevkufat" adiyla da Tiirk9eye
tercxime edilmitir).
Bu
eserin
haiyesi vardir ki
hatib iken
Ibrahim Halebi Fatih camiinde imam ve hatib idi. Muderrisligi de vardi. Mtiderris ve 956 da 90 yami ge9kin olarak vefat etti. Muellif bu kitabmi Vikaye,
Kudurl Kenz,
dirilmitir.
Mecma
ul
Kitap Sultan
Ahmed' in ogiu
ile
edilmi^tir.
Islam Hukuku
Ddmad
Tac u eria'nm "Vikaye" si (ki oglu Sadr u ena ve erhi "DUrer"i tarafindan erh edilmitir); MoUa Husrev'in "Gurer" tercume ediliiiitir); (bu eser Mektebi Kudat da okutulurdu, Turk^eye muhtar haiyesi Kuduii'nin "Muhtasar"i ve tbn-i Abidin'in (DUrr-fil muteber eserlerdendir). olan) "Redd-al muhtar"i (be cilttir; tekmilesi de
istifade edilmitir.
"Tahtavi" de en
terciimesi 7
iyi
cilttir).
iil
ems
Misir'da tab ayn ayri, ayet, de fikih meseleierinden ibaret olmayip, her meselenin talilati fikhiyyesini gerek hadis ve icma' gibi butun delillerini tetkikat ve muessislerinin muhHanefl imamlanmn ve gerek diger fikih mezhebleri ve camidir. Burhanuddin Merginani'nin "el-Biddye"s\
telif fikirlerini
Serahsi'nin "el-Mehsut"\x (1324' de 30 cilz olarak alelaolunmutur, bu degerli eser, delillerden tecrid edilmi,
eimme
erhi "el-Hidaye"&\
fikhi eserlerindendir.
Bu
u eria, eyh Ekmeliiddin gibi buyuk Hamilton tarafinfakihler tarafindan miihim erhler yazilmitir {Hiddye, defa basildan 1791'de ingilizceye terciime edilmi ve 1870'cie ikinci lilEbul fadl Mecduddin Abdullah tbn Mahmud'un "al-Muhtar
Humam, TSc
mitir).
MuhFetvd" admdaki eseri ve bunun uzerine yazdigi "al-lhtiydrUtalilil alimlerinin itimaditar" adk erhi Islam hukuk9ulannca muteberdir; din gibi Hanefl na mazhar olan metinlerden biridir. Zeylai ve tbn Emir Hac
vardir. fakihleri tarafindan yazilmi miiteaddid erhleri Berekat en-Nesefi (5l.710)'nin "al-Vafi" adli
Yukanda
ismi
kitabmdan telgeen Ebul metinlerdendir (amda his ettigi "Kenz-ud-dekdyik" mevsuk ve mutemed Semerkandi'nin ve Cami-ul Ezher'de tedris edilmektedir). Ebiil Kasim tabedilmitir. "Remz-ul hakdyik" adh erhiyle birlikte Londra'da yedi ciltlik Zeylai'nin "alti ciltlik "Tebyin-ul hakdyik"\ Ibni Niiceym'in
de mehurdur. A^lauddin al-Kasani eseri ?ok (6l.587)'mn "Beddi us-sandi fi tertibi? ?erai" adh yedi ciltlik eyh AlSeddin kaympederi ve (Ustadi kitabdir bir degerU izahidir. Semerkandi'nin "Tuhfet-ul' fukaha" admdaki eserinin erh ve
"al-Bahr-ur-rdik"
adh
erhleri
Misir'da 1327-28'debasihnitir).
"Usiil-i Ttlrkge fikh ve usul eserleri olarak Mahmud Es'ad'in 1309), Fikh"i (Istanbul 1302), "Telhts-i Usul-i Fikh'i (Istanbul biiyiik ve Mufdrekafi ve "Ferdid-ul Ferdiz" adh kitaplan,
"Mundkehdt
ile
lakabi
siil-i
Haydar MoUa'mn Haci Adil tarafindan neredilen "USuFikh Dersleri", Ahmet Hamdi'nin "Muhtasar Usul-i Fikh"i,
anilan
Eserler
bul'da basilan "Usul-i Fihh-cUz'i evvel- Medhal" adli 330 sayfalik eseri, Mstirli Ismail Hakki'nm "UsUl-i Fikh Dersleri", tzmirli Ismail Hakki'nm "ilm-i Hildf'i ve "Yeni Ilm-i Keldm"i, Mstirh Ismail Hakki'nm
"Vesdyd ve Ferdiz"i, Haci Zihni'nin "Mundkehdt ve Mufdrekat"i, Karinabadh Omer Hilmi'nin "Ahkdm Ul Evkaf'i ve "KitdbUddiydt ve
Cindydf'i, bil'ahare Fetva Emini olan Ali Haydar'm dort cildlik "Mecelle" erhleri, Istanbul miiMsi Omer Nasuhi Bilmen'in alti cildlik "Hukuk-i isldmiyye ve Istilahdt-i Fikhiyye" adli eseri vardir (bu son eserin hepsi de gikmijtir).
Burada unutulmu ve aagidaki bahislerde verilecek daha baka eserler de vardir; eski "Sirdt-i Mustdkim" ve "Sebil iir Redt" mecmualannda, eski "Istanbul Ddr'Ul FunUn" "Hukuk ve ildhiydt" mecmualannda neredilmi yazilar, Hiiseyin Cahid Yal9in'm 'Tikir Hareketleri" ndeki yazilan, Meihat'in 1330 yilindan itibaren 9ikardigi " Ceride-i llmiyye" de gSrulmelidir.
liste iiphesiz
Bu
tam
degildir.
islam hxikuku hakkmda Avrupahlar tarafmdan yazilmi ve yayinlanmi bir 90k eserleri de zikretmek lazimdir. Italyanlar kuzey Afrika'da yuriiyen Maliki mezhebi iizerine tetkikler yapmitir; bilhassa SantiU'nm
"Instituzioni di Dritto
al
sistema scifiita"si
sistematik
izahi havi kiymetli bir eserdir. Karlo A. Nallino'nun {Nuovo Digesto italiano, 1938) admdaki italyan ansiklopedisinde islam hukuku
tam
ve mez-
hepleri
hakkmda umumi bir malumat bulunmaktadir^ Fransizlar Fas ve Tunus'taki Islam hukuku ve Metleri iizerine kitaplar yazmiIardir^ Hol-
landahlar da Islam hukukuna dair degerU yaymlar yapmitir ve yapmaktadir. Arabca fikih eserlerinden muhteUf dillerde terciime edilmi yazila
da
fmdan
eserler
verilmektedir.
Mahmud Es'ad'in
"Tdrih-i Ilm-i
Goldzieher'in "Vorlesmgen uber den Islam" (Heidelberg 1910, Fransizca terciimesi, "La dogme et la loi de I'Mam", Paris 1920, "el
AMde
5
ve
eria jil
Islam"
isimli
Arabca
tercximesi
de
vardir),
sayi 1-2 s. 543 bak. Louis Melliot, Introduction a V etude du droit Musulman, Paris 1953 (Bu eser J.Schacht tarafmdan tenkid edilmijtir).
islam Hukuku
"Mohammedanische Studien", "The influence of parsisme on Islam" (Heidelberg 1914; Turk Tarih Kurumu Kiitiiphanesi No. A 1914) adli "Muhammadan Law" eserleri mehurdur. Seymour Vesey-Fitzgerald'in (London 1931) adli eseri HanefT mezhebi uzerine yazilmi olmakla beraber obiir mezhebler ve muhtelif tngiliz mustemlekelerindeki islam huku-
da malumat verir. J.Mouradgea d'Ohsson tarafmdan yazilan "Tableau General de I'Empire Ottoman" admdaki degerli eserde eserde (1787-1820) Islama dair muhimce bir kisim aynlmitir. Bu
(Oxford 1951) ve "Sur la transmission de la Doctrine dans les Ecoles Juridiques de I'lslam" (extrait des Annales de I'lnstitut d'Etudes a Orientales, Tome X I'Annee 1952), Sauvaget'nin "Introduction Hartmann'm I'histoire de I'orient musulman" (Paris 1934) ve Richard "Die Religion des Islam" eserleri (1914)' ve H.A.R. Gibb'in "Modem modems de in Islam" (1947, Fransizca tercumesi "Les tendences
trends
I'lslam", 1949) ve "Islamic society
and
2 nci basi
Bunlardan baka Osmanh Hariciye Nazirligini yapmi olan Sava Paa'nm "Etud sur la theorie du droit musulman" (Paris 1892) (bu eser Temyiz Mahkemesi reislerinden Baha Ankan tarafindan Turk9eye terciime edilmi ve Diy^net ileri Reisligince yaymlanmitir; 1955, 1956), "Les tribunal musulman" adh kitaplan vardir.
iki
cilttir;
"Les penseurs de I'lslam"! ve Th., W. Juynboll'un, "Handbouch des islamischen Gesetzes"i (1910, afii fikhi Fransiz esas tutulmu ve dmi cepheden yazilmitir) hmteberdir. Beyrut
Carra da Vaux'nun
I' organisation
kazasi Judiciarie en pays Islam" adli iki ciltlik eseri, Islam adliyesi ve
''
Peygamber olarak Muhammed, Hukuku, MameHalifeler Devleti, iman, Kanun, Dini Vazifeler, ahis, Aile, Miras Hukumleri ve TeKanun lek ve Miibadele Hukuku, Ceza ve Usui Hukuku, Siyasi tnanci, Halk Isti'mali, Din ve lakkileri, Isiamda Tekva ve Tasawuf, Halk
Muhtasar (160
sahife) bir medhaldir. MUnderecati:
ta.
Eserler
hakkmda
Ayni
miielli-
fin "Institutions
''Le Califat"
Tome Premier,
bir heyet mari-
Bakanligmm
tercume, ilave ve tahsislerle yaymladigi 'islam Ansiklopedisi'\ islama ve Islam hukukuna dair bir 50k kiymetli malumati ihtiva etmekte
musulman" (Paris 1953); Santill'mn "Legacy of Islam'' daki "Law and Society" kismi (s.284-319); Henri Masse'nin "VIslam" (1948); Tor Andrae'nin "Mahomet, sa vie et sa doctrine"
(Almancadan
et le
International du droit
terciime, 1945);
Christianisme" (1955'
ciime edilmitir);
Almanca'dan Jules Roche tarafmdan terArthur Pelegrin'in "VIslam dans le monde" (1950);
te
Brockelmann'm "Histoire des peuples et des etats Islamiques" (1949; Bu eserin on sekizinci yiizyil sonuna kadar olan kismi llahiyat Fakiiltesi
Do9entlerinden Neet Cagatay tarafmdan Txirkfeye terciime edilmitir); Demombyes'in "Les Institutions Musulmanes" (1946), adh eserlerini de
bunlara ilave etmeliyiz.
MuhteUf tarihlerdeki fetvalann da Islam hukukunda miihim mevkii vardir. Mehur fetvalar: Fetdvd-i Ali EfendU Netice, Behce, Abdurrahim, Fevziyye, Ibn -i Nuceym ve Alemgiriyye (Hindiyye) dir. Bunlann ilk altismdan, miikerrerleri tayy ve ihrac suretiyle topln fetvalar iki cilt halinde "Huldsat ul ecvibe" adiyla neredilmitir (Ikinci tabi' 1325, eser sahibi, Fetva Emini QQ^mizadQ Mehmet Halis). Bu Turk9e fetvalardan eyhulislam Ali Efendi'nir
Efendi'nin "Fetdvd-i Fevziyye'si ve eyhulislam Durri zade Mehmet Arif Efendi zamanmda Fetva Emini bulunan Ahmet Efendi tarafmdan tedvin
Fetdvd" ve "Behce tUl Fetavd" miilga fetvahanece muteber sayihrdi (Omer Nasuhi Bilmen, Hukuk-i Isldmiyye, cild 1, s.
edilen "Netice
till
478).
Islam hukuku
ile ilgili
anlaihyor ki bunlar, metin, erh ve fetva olarak u$ kisimdir. Kadi bunlarla amel ederken bir tertibe riayet
Yukandaki
islam Hukuku
islam hukuku i9in uphesiz islam tarihinin buyiik ehemmiyeti varislam tarihi olarak Turkfe yazilmi veya terciime edilmi kitaplardan Cevdet Paa'mn ''Kisas-i Enbiyd"si, eydiehirli Mahmut Es'ad'm "Tdislam Tarihi"; Corel rih-i Din-i islam "; Seyyid Emir Ali'nin "Musawar
dir.
Zeki Magamiz tarafmdan terciime edilen be? cildlik "Medeniyyet-i Jsldmiyye Tarihi"; Barthold-Fuad Koprulii'iiun "islam Medeniyeti Tarihi"; bunlardan baka Omer Riza Dogrul'un "islam TariHalil hi", "Hazreti Muhammed ve Kur'an-i Kerim" (tercume 1347); HMid'in "Duvel-i isldmiyye" (Istanbul 1340), 'inti?dr'i islam Tarihi" Giinaltay'm (tercume 1343); adli eserlerini zikredebiliriz. ^emseddin "isldmda Tdrih ve Muverrihler "ine de bakmiz (istanbul 1340-1342). Hamdi Yazir'm "Kur'dn Dili, Hak Dim" adli Kur'an tercumesi ve =9 cilddir). Yabanci dilde tefsiri Diyanet ileri'nce neredilmitir (8 + 1
Zeydan'm
Kur'an
tercumeleri
de
unlardir:
Kasimirski'nin
basilmitir
"Le
tabi
Coran"
1949);
(Fransizcadir),
miiteaddit
defalar
(yeni
M.Savary'nin "Le Koran" (Peygamberin hayati hakkmda uzunca bir mukaddeme ile, 1951); Pesle-Tidjani, "Le Coran" (Paris 1948); Edouard Montet, "Mohammed, Le Koran", Paris (1949); M.A.Draz "La Morale du
Koran" (1951); Regis Blachere, "Islam d'hier et d'aujourd'hui", cild HI Sale, ve IV, "Le Koran" 1948; Ullmann, "Der Koran' (Almanca 1897); "The Koran" (en iyi ingilizce tercume sayilir); Rodwell ve Palmer'in de tercumeleri vardir. Aynca, Bell, "The Quran" (Edinburg 1939).
Hadtsden'Tecnrf-J5fln/i", Diyanet ileri'nce tercume ettirilmive "Sahih-i bastinlmitir. Diger, muteber hadisleri cami' sayilan kitab,
Muslim"
m. islSm Hukuku
4.Fikih.
islam hukukuna islam ulemasmca fikih denir. Fakat fikih tabin Avrupahlann hukuk kelimesine verdikleri manadan farkh bir mana ifade
eder.
Fikih Arabga bir kelime olup lugatta anlamak, bir ey bilmek demektir^.
dolayidir ki, eriati bilmek manasuia tahsis edilmitir, meseleleri tefakat bu, alelade bir bilmek degil, er' hukumlerini, cuz'i ve rey, ictihad yani delillerden istinbat melekesiyle bilmektir.
Bundan
emmul
Boyle
bir
Lehiim KulubUn
la
islam Hukuku
muctehid
verilecektir),
Bu
cuz'i
dogradan dogruya
istinbat igin
de,
kanunu anlammda
demektir.
allik)
de ari'in hitabma (emrine) mevkuf (miiteolandir. ari'in hitabma mevkuf demekle, akli hiikiimler, mesela
er'i, er'iyye sozii
alem hadisdir
gibi
akli
tarafmdan teblige
memur bulumnasi
hasebiyle
yani Hazreti
Muhammed de
siinnet, icma'
ari'dir.
Delil (cem'i edille), yani ilm-i fikhm asli (asillan) dorttiir: Kitab,
Bunlardan ve baka delillerden aagida "DeliUer ve fikhm kaynaklan" kismmda bahsedecegiz (No. 6-12).
kiyas'tir.
Istilah
ve
manasiyla likhm
Hanefl,
obiirii afii i-
insanm
(nefsin)
tarif etmitir
tmam-i a'zam, fikih tabirine i'tikadiyata, vicdaniyata tealluk eden hukumleri de dahil etmek istemitir. Kendisine nisbet edilen ve ihn-i kelama dair olan kitabmm adi da 'Tikih-i Ekber" dir. AUahm birhgine iman gibi i'tikadiyata miiteallik ahkamdan ilm-i kelam ve gene i? hayatimiza, takva, sabir gibi hususlara tealluk eden vicdaniyattan ahlak ve tasawuf ilmi bahsettiginden, sonraki fakihler, fikhi, ameli i$lere hasretmek istemiler ve onun ameli er'i mesealeyha).
tarif ile
lelerini bihnektir diye tarif etmilerdir; yani ilm-i fikih "mesail-i er'iyye-i
ma
Bu
ma
aleyha amelen)
Ian usul-i
Fikhm asil mehur manasi ve tarifi budur. Bu sukelam, ahlak ve tasawuf tariften harig birakilmijtir. afii imamfikhi da had? birakmak i9in bu tarife "edillei tafsiUyyesinden"
ile,
kaydmi
kiilli
beyan
ettigine iaret
etmek
istemilerdir. Fa-
kat netice olarak ilm-i fikiha ibadata dair meseleler de dahil olmu olur.
er'i meselelerindendir;
ne
i'tikat
ve ne de
^^
Usui asPin cem'idir. Asl, maddi veya ma'nevi olan temel, esas, istinadgah demektir. Racih, delil kaide mlarmda da kuUanilir (Omar Nasuhi Bilmen, did 1,9). El ilmu bil ahkam i er'iyyetil ferriyyetil mliktesebi min edilletihat tafsiliyyeti
(Tdhtdvt tercUmesi cild n.38).
10
islam Hukuku
vicdan meselesidir, bilakis ameliyattan, harici ekil ve merasimden ibarettir. Hakikaten fikhin bu tarifi ahret ii olan ibadata dair meseleler de dahil ol-
mu
ne i'tikat ve ne de vicdan meselesidir, bilakis ameliyattan, harici ^ekil ve merasimden umurunibarettir. Hakikaten fikhm bu tarifi ahret ii olan ibadata ve diinya dan olan munakehata muamelata ve ukubata amildir. Ibadat, fikih eserleolur. giinkii
bu meseleler de ameli
er'i meselelerindendir;
zannnnca demek istediinsanlar aragi gibi (cild 1, s.2) modem anlamda hukuk ve hukuk ilmi, smdaki di miinasebetlere miiteallik hiikumlerle, diinyevi nizam ile me-
unu
gul olur.
Dim
vezaif ve vecaibin
.
hukuk
gordiigiimuz dorde taksiminde miras hukuku yokyaayanlar arasmtur. Yani diinya ilerine tealluk eden ahkamdan yalmz daki hukuk g6sterilmi, oliim haline ait hukuktan siikut edilmitir. HakiFeraiz katte hukukun bu kesimi de fikih ilminin bir babmi tekil eder ve
Fikhm yukanda
ohnasmdandir. Buna mahsus aynca bir takim kitaplar da yazilmitir. Miistakil ilim sayilmasmm bahca sebebi olarak fikhm obiir kesimleri sirf nakle miistenit oldugu halde bunun akil
ve nakil meselelerini cami' buhmmasi gosterilir. Filhakika feraiz ilmi mirascilann hisse ve sehimlerini tayin eden ilim sayilir. Bu da bilhassa munasaha halinde^^ bir takim hesap ameliyelerine liizum gosterir. tbn-i
er'i,
hem
gosterir^"^.
Bu-
nunla beraber fikih kitaplarmda feraiz hiikiimlerinden gildir (bilhassa Bkz.Serahsi, Mebsut).
^^
Bu
ibadad bahisleri rahmetli Haci Zihni'nin ''Nimet ul Islam'' adli eserinde izah
"...llm-i
edilmitir.
^^
fikhm emr-i dtinyaya tealluk eden gibi milel-i ciheti mlinakehat, muamelat *ukubat kisimlarma munkasim oldugu muamelat kismi mutemeddinenin kavanini esasiyyesi dahi bu 09 kisma taksim ve kanuni medem diye tevsim olunur" denmesi pek dogru degiidir. Mecellenin yazildiMemleket Kagi siralarda mer'iyette bulunan mehur medem kanunlar 1794 Pnisya
nunu, 1804 Fransiz Kodsivil'i ve 1810 Avusturya Medeni Kanunu kukunu da i9ine alan kanunlardir (s.50).
aile
ve miras hu-
^^
Bkz.
aa.
^^
Mahmud
s.3.
ve
7.;
Ibni Haldun,
sddis tercUmesi"
51, keza
s.
121.
islam Hukuku
Fikih, bugiiii
su o hukuku
denilen sahada dahil olan, daha dogrutekil eden yasa, tdare hukuku gibi kesimlerle az megul
amme hukuku
olmu, devlete, devlet kuwetlerine fikih kitaplannda imamet bahsinde kisaca temas edilmitir. Fakat itiraf edilmelidir ki, amme ve idare huku-
kunun
itibariyle
amme
ilerinm enata
aykm du?meyen
idaresi
Bima muka-
mesela bir kuyunun, ka? kova su Qikarmakla temiz olacagi, sulann hangi hayvarilann hangi ifirazati ile pis olacagi, nelerin yenip yenmeyecegi, nelerin giyilip giyilemeyecegi hakkmda birgok hukiimlerden
bahsetmitir ki bugiin bizim, hele bir
garplmm hukuk
telakkisine tama-
miyla yabancidir. Tahtavi'nin 'Taslun fillubs" inde (cild 7, s.404) bu yolda bir 50k meselelere rastlamr: Kenan ipekle kivnlmi ciibbe, bir 9U-
bugu
yiin, bir
elbise, kirmizi,
es-
vap giymek, gumu lizerine oturmak, burun silmek igin mendil kuUanmak, hatirlamak ifin parmaga iplik baglamak, miihiir isti'mal etmek helal midir, haram midir, mekruh mudur?^^ yolunda bir 90k meseleler bahis
yenebilmesi i9in bir alay artlar ve hiikiimler konmutur (Haci Zihni, ''Kitdb us Sayd" s.107).
5.
mevzuu
edilmitir. Bir
avm
Din.
hukuki
tur.
dagilmaksizm ayrilmayacak surette birbiri i9ine sokulmuHukuk ve din hukumleri birlikte butiin halinde Islam eriatmm muhiler,
tevasmi tekil etmitir. Islam hukuk9ulan, dini, siyasi, ahlaki, iktisadi ve zekat gibi mali meseleleri hatta muaeret adabi munasebetlerini, dini bir damga ile din 9ercevesi i9ine almi?, bunlara ayni dini deger ve takdiri vermi, hepsini dini gerek9e altmda bir tutmutur.
maddesine eklenen u fikralar hukukun dini telakkisini a9iklar: "msan tabiat9a medeni oldugundan obiir hayvanlar gibi tek bama ya^ama^Ap bir medeniyet 9evresi i9inde toplanmaya ve birbirleriyle birlemeye ve yardimla^maya muhta9tir. Halbuki, kii kendi houna giden eyi ister ve holanmadigi eyi iter oldugimdan, aralannda
1
Mecellenin
inci
15
Yakin vakitlerde sozde zamanm en yuksek fakihlerinin makami ve er'T kazanin en yuksek mercii olan Fetvahane (meihat), kendi resmi ceridesinde (Cende-i
Ilmiyye'de), fikih kitaplarmin taharet bahsindeki bir takim eski ictihMlara dayrak levanta ve kolonyaya necaseti galiza demiti (Aded 73; Haci Zihni, "Kitdb-Ut
Tahdre'\
s.
199).
12
islam Hukuku
bozulmamasi i^in gerek evlenme ve gerek yardimlama ve birleme hususlannda bir takim tamnmi er'i kanunlara muhta9 olur ki birincisi fikhm miinakehat ve ikincisi muamelat kismidir. Medenileme iinin boylece devam edebibnesi i9in ceza tertibi lazim gelip bu da
adalet ve duzenin
fikhm ukubat kismidir". Bu sozler Aristo'nun "tnsan sosyal mahluktur" soziinu hatirlatir ve ayni zamanda Islam hukukunun ancak er'e dayandigi telakkisini gosterir ve bu mda olarak Islam hukukima her eyden once nakle, iitmeye dayn bir hukuk karakteri verir (Mahmud Es'ad, "Tarih-i ilm-i Hukuk'\ s. 228). Ah Haydar'm ''Mecelle erhl' birinci cildi bamdaki u sozleri de bu karakterin ifadesidir: ''Mecelle, ahkam-i fikhiyyeden ahz edilmi olmakla bima dair yazilacak erhin de kiitiib-i mutebere-i fikhiyyeden iltikat edilmesi ve mecellenin ihtiyar eyledigi ekvale tevafuk eylemesi labiid bulunmutur. Yoksa bazilannm yapmi
oldugu vechile bir takim miitealat-i indiyye ve mtilahazat-i akliyye serdiyle mecelleye yazilacak erhin hi?bir kiymeti olmadiktan baka mazarrati
bulundugu
aikardir". Filhakika
bu
ve hukuki miiessesenin ba tarafta Kitab, stinnet veya icma' ve kiyas ile meru'iyyeti isbat edilmeye 9ah?ilir. Hal tarzi fikih kitaplannda bulunmayan bir mesele i9in kendisi ve okuyucular bir nakil
dugu
bulmaya davet
edilir.
rv.
6.
Fikhm Kaynaklan
Kur'an.
Islamm ba kitabidir; eriatm, Islam kanunumm asil kurucusu Allah' tir. Kur'an Peygamber (Resul)^^ Muhammed e Allah tarafindan
vahyedilmi^'^ ve miiminlere bildiribiiitir. Kur'an^^ Kelam-i erif, diger isimleriyle Furkan, Burhan, Tenzil (Sure 2, ayet 185; Sure 3, ayet 3 ve 4;
1;
Hamdi
Yazir,
Peygamber mliradifi, nebi'dir. Neb! nebee'den mutak olarak Allah ii taaladan vahy ile haber getiren demektir. Cem'inde enbiya ve nebiyyun gelir. Nebi resuPden eamdir; her resul nebidir; fakat her nebi resul degildir. Maamafih Kur'^'da miiradif olarak kullanildigi da vardir.
Hamdi
Yazir,
1,
s.
17
Diger taraftan meleklere de resul denir. Kur'an'a, vahyi metluvv sunnete de vahyi gayr
metluv>^ derler
(Mahmud Es'ad
denir.
''UsuUFikih'\s.A3),
18
er'i dilde
Allah
kelammm mecmuuna
Maamafih Fikih
kastedilir
(Mahmud Es'ad,
s.
Fikhin Kaynaklari
13
"Kur'dn Dili'') dedigimiz bu kitap i9inde serpilmi halde bulunan emir ve hukiimler er'in, ^enatm iissiil esasini tekil etmektedir.
Kur'an 114 sureden miirekkeptir^^. Otuz ciiz ve yiizyirmi hizbe aynlmitir. Bu surelerden 93 'ii Mekke'de, 21'! Medme'de nazil olmutur.
Medme'de
tin
lerine gore siralanmi, tertip edilmi degildir. Hatta bir suredeki bir aye-
Medine'de nazil oldugu s6ylenmitir. Kur'an birdenbire, bir zamanda degil, kisim kisim gelmi ve 23 yilda tamamlanmitir^^. Genel Islam inancma gore melek Cebrail marifetiyle^^ Hazreti Muhammed'e vahy, teblig buyrulmutur. Butun sureler 6660 ayeti^^ ihtiva eder. Sureler gibi ayetlerin de bazilan uzun bazilan pek kisadir. Ayetlerin adedi bazi eserlerde baka tiirlu g6sterilmitir (Mesela H.Masse 6211; Omer Nasuhi Bilmen 6616). Bu, bir ayetin iki veya iki ayetin bir sayilmasmdan ileri gelecektir. Bir de Kur'an'm Tevbe suresinden maada
oburiiniin
Mekke,
113 suresinde tekrar edilen Besmelelerin sayiya dahil edilip edilmemesine gore yekunun degisecegi tabiidir. Bu besmelelerin Kur'an 'dan olup
olmadigmda bizzat imamlar ihtilaf etmitir. Imam afii miisbet, Imam Malik menfi re'ydedir. Omer Riza Dogrurun beyanma gore, kii^uk sureler, buyiik surelerin muhim bir kismi tam olarak ve bir defada nazil
oldugu halde (Enfal
olmu^tur.
Mahmud
tertibi
Bedir Muharebesinden sonra toptan nazil Es ad, ''Tdrih-i Din-i Islam cild-i Medenr, s. 135)
suresi,
daha
biiyiik sureler
Kur'an'm
ancak seneler zarfmda par9a par9a tekmillenmitir ve bizzat Peygamber tarafmdan olmutur. Hazreti
Kur'an'i topladiklanni veya tertip ettiklerini
Ebubekir'in veya
Osman'm
zannetmek yanlitir denilir (Kur'an Tercumesi s. IV). Izmirli Ismail Hakki da "Kitab asn nebiden mektuptur. Hazret-i Peygamberin irtihalini muteakip zuhur eden Yemame muharebesinde yetmi kadar kurra'^*^ ehit
19
20
21
Kur'an'm bir 90k ayetinde (Sure 2, ayet 21; sure 10, ayet 39; sure 1 1 ayet 16) ge9er. tlk ve son nazil olan sureler ve ayetler hakkmda Hamdi Yazir, '"Kur'an Tercumesi", cild 3, S.1724, s. 2441, 2442 ve cild 7,8, s. 5249, 5943 bak. Sure 21 ayet 1 02 bak. Cibril, IbrM bir keiimedir.
,
Sure, yiiksek bir makair- veya binada bir kat demektir. Sure kelimesi
22
Ayet,
Allah tarafmdan bir emir veya vahy demektir. Ayet kelimesi de Kur'an*da muteaddit yerlerde geger (Sure 24, ayet 1; sure 9, ayet 87).
delil, iaret,
23
Yeni tlm-i
Kelam
s.
Kerime
olunca
itlak
biitiin
Bunlara
male
iimmetin bu-
fukaM ve ulema
tercumesi"
s.
43).
"
14
Islam Hukuku
olmakla bir gun ihtilaf ve tahrife dtigar olmamak iin Omer ul Faruk'un {"Yeni llm-i Keldm ihtariyle Ebubekir zamanmda cem' edilmijtir" diyor zamanmda her hangi bir tagyir ve s. 28) Bu suretle Kur'an'in Osman
taklit
vukubulmamasi
bu
tur^^
7.
Fakihler.
ahlak ve Fakihler, universal dini g6ruleri neticesi olarak huJoiku, Bir takim dedigimiz gibi her eyi evvelemirde Kur'an'da aramilardir.
soyler ve "La kimseler her eyin Kitab-i Mubtn'de mevcut oldugunu her eyi ratbun ve la yabisun ilia fi kitabin mubin" ayeti ile s ICitabi, mubin olarak indirdik demek olan "ve nezzeia aleyk el kitSbe tibyanen
Ukulli ey'in" ayetini gosterirler.
Bil-
men'm
ayetlerdeki kitap-
anlamilar, yoksa
maksud
murad Yani her ne ararsan Kur'an'da bulunur yolunda bir ki, boyle edilmedigini soylemiglerdir. Hayat hadiseleri o kadar degiikdir olur. Pek mahdut bir iddia Kur'an'i biiyutmekten ziyade ona aciz isnadi zaman adami ve mutaassip kimseler bunun farkma varmayarak ve bazan demilerdir. gefinerek her eyi Kur'an'da aramilar ve onda vardir
istinadla bir Mutlakiyyet devrinde "Eti uUahe... ve ulu-I-emri" ayetine Tdrihi), Merutihabei olsa dahi padi?aha itaat vucubunu {Cevdet Paa er'an parlamanter yet devrinde "Ve emruhum ura beynehum" ayeti ile 'halk hiikumetiusulxxn luzumunu ileri surmuler, Cumhuriyetten sonra Aile Kanunu nin en miitekamil eklini teblig eden Din-i tslamdan (339 enciimeni mazbatasi) dem vurmulardir. Bir Kur'an her
tasansi, er'iyye
istemi an degien idare ve siyaset sahasmi kati hukiimlerle diizenlemeyi kozmografya, geometri bir eser olmadigi gibi bir nebatat, cografya veya
ve mantik kitabi da
degildir.
^
^
sonrakiler. Corci Cevdet Paja, "Kisas-i Enbiya", cuz' 3 4 s. 447, ciiz' 5 6, s. 632 ve bak. Zeydan, "Medeniyyet-i hlamiyye Tdrihi ", cild 3 s. 108 ve sonrakilere etmistir (cilt 2, Hamdi Yazir Kur'an'm Fransizca tercUmelerindeki yanh?lara temas
S.742 ve sonrakiler).
Fikhin Kaynaklari
OmerNasuhi Biimen'in
(I,
46) Kur'an-i Kerimin sarahaten veya iareten 19 ilmi ihtiva ettigi yohinda bir ta'dada girimesi maveka'a mutabik ve onun an ve azametini beyan ve i'laya kafi ve layik degildir. Kur'an'da her ey vardir
s.
1955
sozu "fakat bunu herkes bulamaz, anlayamaz. Ancak ulema gikarabilir" yolunda bir iddiaya gotunir. Ve hakikaten bu mahiyette bir hadis de
nakledilmitir: "Eshabi
kennucum
s.23)
bi
Bu
hadis,
saglam sayilmaz
''Ilm-i
rV\ keza
villere mitir.
Hilaf'\
Her halde
degimez ka-
uydurmak gayieti, bo ve ham bir dava olmaktan ileri gegemetslamm soziinv ve ozunii anlamayarak bu yolda gidenler hayati
reddetmekten baka bir ey yapamamilardir. Bin bu kadar yil once akla, hayale gelmesine mahal olmayan telefon ile bir akid yapmanm cevazmi
arayanlar zaruri ihtiyaglari ve realiteleri inkara varmilar veya mahlaslar, er'i hileler denilen ?areler aramaya 9alimilardir.
Kur'anMa hukuku
zamanm ve mekanm o
sa dair varid
giinkii
olmu hukiimlerdir. Birka9 su? ifin de cezalar Akidlerden ve hukuki ilerden pek az bahsedilmitir. Kur'an'da
bir ha-
kim
uzun Medine surelerinin hukuki liiikiimleri ihtiva ettigi soylenirse de, biitiin bunlar ancak 80-100 arasmda sayilabilir^^. Kur'an'da bey' hakkmda pek umumi
baka hiikum gosterilemez. Ucret hakkmda da ancak bir ayet bulunur. Slinnet de boyledir^'^. Ayetlerin niizulii icablara gore oldugu gibi neshleri de boyle olmutur. Hazret'i Muhammed de ahvalin
surette bir iki ayetten
8).
Kur'an asl-ul ustildiir. Fikhm en ba kaynagidir. Siinnet ve icma' Kur'an'a tearuz edememek lazim gelir. Fakat bir mes'elede icma' varid
26
Fitzgerald,
s.
4.
Kur'an'da umumiyet
itibariyle
ahkama
ukubata, munakehata ve saireye) tealluk eden ayetler be yuz kadardir (izmirli mail Hakki, 'ilm-i Hildf\ s.221).
27
Hazreti Peygamber, Kaytono'nun {islam Tarihi terciimesi, cilt 6, s. 135, 136) nakl ettigi uzere 8 inci hicri yilda u dQrt muameleyi gayri meru ilan etti. Mukavelelere
nakzeden ye bundan dolayi ihtilafa b^is olabilen artlar koymak, mah teselliim etmeden bedelini pein vermek, hakki olmadigi bir eyi satmak, malik olmadigi bir eyden istif^de yolu aramak.
birbirini
16
isldm Hukuku
ve siinolursa artik Kitaba ve siinnete nazardan vaz ge9ilir; 9unku Kitab ve Peygamnette vdrid olan eye muhalif olan icma' neshin^^ delili sayilx
Ismail ber de "uimnetim hata uzerine ittifak etmez" buyurmutur. (tzmirli Hakki, "ilm-iHildf, s. 193 Mahmud Es'ad, "Telhis-i Usul-i Fikih", No. 494; Omer Nasuhi Bilmen, cild 1 No. 356; Bak. No. 10)
Kur'an'da nesh'in vuku'u bizzat u ayette beyan bayurulmutur. "Manenseh min Syetin ev nunsiha ne'ti bi hayr in minha ev misliha..." (Bakara Suresi, ayet 106)= "Biz bir ayetten her neyi nesh ettirir veya unuttunirsak ondan daha hayirlismi veya mislini getiririz".
Nesh, ebediyetle teyid edilmi olan hukiimlerde cereyan etmez. Haberlerde de nesh olmaz. Nesh, hak'ayiki imaniyye ve i'tikadiyye'de Binaenaleyh su 19, kabil degildir; fakat evamir ve ahkamda cereyan eder. nesh kabilarap i9me, nikah yap, zina etme gibi in?a'i olan hukiimlerde
Bunlar bir an i9in meru, bafka bir zaman i9in gayri meru olabilir. diger bir Ebediyyetleri zaruii degildir. Bir vakt i9in maslahat olan ey
dir.
her vavakt igin mefsedet olabilir; bunun aksi de variddir; 9unku icablar mesalihi ile kit bir ohnaz. eiiat ise mea ve meadde ibad-uUahm
mutenasibdir. Halbuki Allah islam eriatini kiyamete kadar muhteUf zamanlann mesaiihine hakim olmak i9in irsal buyurmutiir (Hamdi Yazir,
"Kur'an Dili",
cilt
4 s.3127).
Kur'an'm, Kur'an ile nesh edildigi ba?hca u hallerde goruliir, ileewelce nazil olan ride ukubat bahsinde goriilecegi iizere zina hakkmda edilmitir. Gene ayet, sonradan baka bir hukmii ihtiva eden ayetle nesh Kur'an'da kocasi olen gebe kadmm dort ay on gun bekleyecegine dair bir hakkmda ayetten sonra boyle bir kadmm iddeti haml miiddeti oldugu etmi?tir nSzil olmu baka bir ayet vardir. Bu ikinci ayet, birinciyi nesh
28
yapmak, onun Nesh, Wgatte tebdil etmek, kaldirmak ya'ni bir eye bajkasini halef beddelna ayeten yerine bajkasini koymak demektir. Nahl Suresi 101 inci "ve ize,
mekane
Syetin..." ayetinde
ile
iade
edilmistir. Kaldiril
mensuh
obii-
de boyle denilmitir. Maamafih icmS' ile nesh vukuuna kail olanlar vardir. Bir hukmun menstoiyyeti hakkmda icma' vukuu bilittifak caizdir (Omer Nasuhi Bibnen, "Hukuk-i Isldmiyye Usul-i Fikih" ve Istilahat-i Fikhiyye", cild 1, s. 98; Mahmud Es'ad, "Telhis-i
...
Nitekim kiyas
ifin
s.
222).
Fikhin Kaynaklari
(Mahmud
si,
s.
Karamame-
mumkiindur. Bakara Suresinin "ey mii'minler herhangi birinize oliim yaklatigi zamanda eger bir mal birakirsa babasi ve si ve en yakm akrabasi i9in meru bir surette vasiyet etmek mxittekiler lizerine icrasi vacib bir hak olarak yazildi" ma'nasma olan "Kiitibe aleykiim iza iiadere ehadekum ul mevtu in terike hayren el
vasiyyetu lilvalideyni vel ekrebine bil ma'rufi, hakken alelmuttekin" (Bakara Suresi, ayet, 180). Hazreti Peygamber'in Haccetul veda' hutbesinde "Ela inn AUah'a a'ta kuUe zi hakkm hakkehu, fela vasiyyete
Kur'an'm
hak sahibine hakkmi verdi. Artik varise vasiyyet yoktur" buyurmasi ve gene 'Xa yecuzu livarisin vasiyyetun ilia en yucizehal veresetu" = "Varise vasiyyet caiz olmaz; megerki obiir vavere" suretindeki diger bir hadis ile ve sonradan nazil olan Nisa Suresindeki miras ayetlerinin iareti ile nesh edihnitir (Omer
risler icazet
livarisin"
Istilahdt-i
Fikhiyye'\
cilt
1,
hem
tilaveti
ve
hem
de hiilmu mensuh
edilir.
olur; 2, Tilaveti
mensuh olmayip
birincisi gibi; 3.
nesh edilmi sayilan recim ayeti ukubat bahsine bak); 4. Asil hiikmu baki kaldigi halde vasfi mensuh olur, mesela farziyeti mensuh olup cevazi devam eder (Omer Nasuhi Bilmen, cild 1, No.360).
gibi olur (ileride
ile neshine mutevafiken nesh denir. Nitekim sunnetin sunnet ile neshinde de boyledir. Fakat nesih, mutehalifen de olabilir. Ya'ni sunnet, Kitab ile ve Kitab,
Bu
suretle
Kitabin,
ya'ni
29
Mahmud
ettikte
mam
318-319: Hamil olan bir hatunun zevci vefat hamle kadar midir yoksa dort ay on gtin miidiir? IAll bunlardan hangisi ziyade ise ona itib&- olumnasina kdil olmu ise de tbni
s.
onun
Mes'ud ancak vaz'i Mmii mtlddetine itibar edilecegini beyan etmitir. Qunku hamil olan kadmlarm iddet mUddeti hamlin vaz'ma kadar oldugunu beyin eden ayet (Talak Suresi, ayet 4) Bakara Suresinden (^yet 234) sonra nazil olmu^tur. tkinci ayette bulunan "yeterabbesne" lafzi, zevci vefat edenler ister h^mil olsun, ister olmasm
uhur itibariyle iddet bekleyeceklerine ve birinci ayetteki "uiati ahmal sozu", "yeterabbesne" kavlini iki hiiianti cami olan cihet hakkmda, yani zevci vefat edib de hamil olan kadmlar hakkmda fesheder; Hamdi Yazir, cild 6, s. 5065 ve sonr.
18
islam Hukuku
siinnet ile
nesh
edilebilir.
etmez.
muaraza vuku'u ve bunlann tercihi mes'eleleri fikih usulunde hususi bir bahis tekil eder: "Bab iil muaraza ve tercih" (Omer Nasuhi Bilmen, "Hukuk-i Isldmiyye ve Istilahdt-i Fikhiyye", cild 1, No. 491- 495; Mahmud Es'ad, "Telhfs-i Usul-i Fihh",
Delillerin tearazu, aralannda
s.
s.
193- 213).
9.
kaynagi olan Kiir'an'dan soma inakledildigi kinci kaynagi olarak siimiet gelir. islam Ansiklopedisinde Arablar atalarm iizere (hadis kelimesine bak) daha muriklik devirlerinde
islam dininin, eriatmm
asil ilk
siinnetini ta'kib
etmeyi bir
fazilet addederlerdi.
islamda
siiimet,
Kur'an
dimda kalan ve ona aykin olmayan hususlarda Peygamberden sadir olan soz (kavl), i (fiil) veya sukut (takrir) dir. Bu uunciisu Peygamberin, Ummetinden birinin soz veya fiilini gorup de men' ve reddetmeyerek birakmasidir. siikut etmesi, bu siikutu ile o kimseyi o soz veya fiil iizerine
yam Peygambere nisbet edilen soze hadis (9ogulu ehadis) derler mutlak surette kuUamlan hadis kelimesinden soz ile olan siinnet anlailir
,
(Mahmud
tabiinin
s.
226f\
Sunnetler, sahabeden
.
'^
veya kudsi hadis. Bu, Peygamberin kendi ibaresiyle beyan buyurmakla beraber AUah'a muzaf kilarak ondan nakil yoluyla hikaye ettikleri kendi ikeiamlardir. 2. Hadis-i nebevi. Bu, Peygamberin Allah'a muzaf kilmayarak
Hadisler iki kisimdir:
1.
tlaht
(Mahmud
Es'ad, "Usul~i
Fikih'\
5,
51),
kaSunnet aslmda ta'kip edilmesi adet olan yol, ya'ni mutat fiil ^^e hareket tarzi ve dim orf demektir. Kur'an'da "Fe len tecide li sunnetillahi tebdila ve len tecide mazat stinnetul ewelilistinnetil lahi tahviM". Fatir Suresi(35), ayet 43 ve "Fakad ayet 38, ve daha bir 90k ayetlerde, Ehzab Suresi (33), ayet 38 Enfal Suresi
ne",
(8),
'
ayet 78; ve 62; Feth Suresi (48), ayet 23; Kehf Suresi (18), ayet 55; Isra Suresi (17), ayet Hicr Suresi (15), ayet 2, 28, 33; Nisa Suresi (4), ayet 26; Mu'min Suresi (40), aniammda kullanilmi^tn-. 85; Ali imran Suresi (3), ayet 137) sunnet sozu ilahi kanun Buna adetullah, halk (Allah da denir) Ma tera fi halk irrahmam min tefavutin, Mulk Suresi (67), ayet 3.
^^
Goldzieher, "Vorlesungen",
s.
41.
^^
Sahibin QOgulu Sohbet, dost, hemden olmak m^'nasma gelir ve dosta da sahib denir. eshab anlammsahb ve bunun da 90gulu eshab'dir; sahabe de az bir 90gul olarak mu'min olarak 5lmu 0dadu-. Bunlar mti'mm iken Hazreti Peygamberi g5rmu ve
lan kimselerdir.
Fikhin Kaynaklari
Sunnet ile amel etmek igin bunun Peygamber'e ittisali lazimdir. Bu ittisal U9 vech lizeredir ve hadislerin kuwetleri buna gore degiir: U9 hicn kam'da Sahabe, TabiTn ve Teb'a-i Tabim kam'lannda ya'ni zamanlannda haberleri yalan olmasmi akil tecviz etmeyen bir cemaatin haber verdigi hadise mutevatir denir. Bu, ilm-i yakin ifade eder. Mutevatir hadis, mutevatir nakillerden olan Kur'an gibi kat'iyyeti haizdir.
tir.
Ancak mutevatir
siinnet
Kur'an
degildir;
dort,
namazlannm
namazmm
birinci
ravileri,
U9 rekat farz edilmesi mutevatir hadise dayanir. Bir hadis, kam'da haber-i vahid oldugu halde ikinci ve U9iincii kam'Iarda
yalan iizerine ittifaklan akhn adeten tecviz etmedigi kalabalik bir cemaat olursa buna inehur hadis denir. Raviler u? kam'da yalanda ittifaklan aklm tecviz etmedigi bir cemaat degilse boyle bir hadise haber-i ahad veya haber-i vahid deder.
Bir hadis, hazreti Peygambere kadar bir raviler silsilesiyle vasil olursa o hadis musned, mutiasil, bu raviler silsilesine senet, an'ane ve ravilerin sirasiyla adlanni zifaetmeye de isnad derler. Eger bir hadis dog-
tamamiyle veya kismen zikredilmezse miirsel ve mxinkati' admi ahr. inkita' da iki tiirlii olur: Zahir, batin. Zahir inkita'a irsal derler. Irsal
fikh
usulciilerince
ravi
ile
merviyyun
anh
arasmdaki
vasitayi
Boyle vasitanm terki ile rivayet edilen hadise miirsel denir. Bir hadisi nakl ve rivayet edenlerde viicudu lazim olan artlardan (akil, islam, zabt, adalet ) biri noksan olur veya hadis kendisinden daha kuvvetli bir delile muanz bulunursa o hadis batmen miinkati'dir.
terketmektir.
ve onun Celaluddin asSuyuti tarafmdan yazilan 'Tedrib-ur-rdvr admdaki ?erhi muteber esert-teysir"i
lerdendir.
Bir
imam'm mezhebini
immm
eshabi denir;
Ebu Hanife
Imam Ztifer, eshab-i hanefiyyedendir. Tabi' veya sahabeden birine veya birka9ma eri^mi?; onlarla bulumu olan kimsedir; bunun 9ogulu tabiindir. Bunlardaii sonra gelenlere ve bunlara erienlere teba-i tabim
eshabi, afii eshabi gibi; mesela
tabii,
derler.
tabirleri
hakkmda (bak.Corci
20
islam Hukuku
Peygambere uydurma olarak isnad edilen asilsiz rivayetlepek 9oktiir. tmam-i a'zama gore re mevzu' hadis denir. Bunlann mikdan oldugu soylemr sihhatinde uphe olmayan hadislerin sayisi 1 7
Hazret-i
.
miisaade sdilmemiti. Kur'anla edip de bu mahzur kanmasindan korkuluyordu. Sonra Kur'an itih,r itibaren toplanmasma ortadan kalktigmdan hicretin yuziincu yilmdan
Hadisleri toplayip
yazmaya
ilkin
1A
teebbus edilmitir
Yukanda
ola-
hadiselerin gerektirdigi hiikumlen rak hareket etmemitir. Oniine fikan g6stermitir. Sonradan etrafmdakilere sadece ameli surette anlatmi rukn) dorttur; uiiun artlan fukahanin dedigi gibi bunun erkani (tekili lazimdir yolimda nazari, ameli bir bir akdin olmasi i?in u unsurlar
betir
yapiniz, izahda bulunmu degildir. O, yalniz iinu bugun sirf dim clan ibadata emirler ve nehylerde bulunmutur. islamm tarafmdan ilenmitir (Seyyid miiteallik hukumleri dahi sonradan fakihler basma 1340; Goldzieher, ta Dersleri", Fikih "Tdrih-i
bunu yapmaymiz
gibi
Bey, "Vorlesungen"
s.
35 ve sonr.
s.
80 ve
sonr.).
''
3,
s.122-129 Kaytano
Ma
''
Haldun cild 8, s. 180 ve sonrakiler Ibn-i Tdrihi" Tercume cild 1, s. 68 ve sonrakiler; "FikirHareketleri". sayi 52. Mukaddeme Tercumesi s. 33 ve sonrakiler ve s. 41; ?eyh, imam demldigi de olan kimseye muhaddis derler.
Hadis ilminde ustad mehur eser vardir. Bin, Buhari nm (194vardir Sahtt Hadisleri cami' sayilan iki toplamni? na kadar hadis varsa hepsmm 256) topladigi, ya'ni kendi zamamna kadar eserdir. Dokuzuncu yiizyil ricalinden icinden yalmz sahth olanlarmi havt olan
Bma
AbduMtif U
bu Sahihini "Et
Di>anet
tecrid us
unvamyla
ciltler eski
ihtisar etmi?tir.
Ileri Reisli|i
sank h bu eseri
me
ve sonrakiler yeni harflerle basilmi^tir. 1-3 uncu Kamil Miras tarafmdan tercume edilmi?tir. ciltler Ahmet Nairn, sonraki ciltler cSmi' diger bir eser vardir ki buna Buhari'nin Sahthinden bajka, gene sahih hadisleri (sahiheyn'den) bmncisi Ibn-i Hal"Sahth-i Muslim" derler. Bu iki sahih cami'den
ettirmistir
1
"Sdhih-i Buhari
Muhtasan
Tecrtd-i Sarih
TercemesV
ve 2 nci
dOn'un da teyid ettigi tlzere daha sahth sayilir. Mace'nin hadis kitap Ian da IsBunlardan bajka, Tirmizi, Ebil Divud, NesEi ve tbn hadis mecmualandir ki bunlarm heplam aieminde en 50k itibar ve itimad kazanmi
Hadislerin
ilmi
sine birden "/CMfufc-J S'/fte" ismiverilmektedir. ^ ... bilgiye nvayet-ul hadis sadece rivayet ve zabt ve tahririne tealluk eden
uj-
rivayet edilenlerm Rivayetin ve ravilerin jart ve hilkiimlerinden, bahseden ilme de dirayet-ul envamdan ve onlardan ma'na istihracmdan ve saireden
derler.
hadis
Umi denir.
Fikhin Kaynaklan
10. icma'.
vahyin arkasi kesildi. Yeni hadiselerde kendilerine miiracaat edilemiyordu. Diger taraftan yeni iilkeler feth edildikge, hatta Ebubekir zamanmda ihtiyaglar ^ogalmaya, bunlan karilayacak hukiimler koymak, hal yollan bulmak liizumu duyuluyordu. Bu ide
artik
iki
Peygamberin vefatiyle
icma' ba'zi hariciler ve iiler miistesna, Islam fikhmm iiguncii kaynagi sayihr. Zahiriyye mezhebine ve keza Vehhabilere gore de yalmz
eshabm icma'i mu'teberdir. Maamafih Hazret-i Peygamber zamanmda icma'a luzum goriilmiiyordu (tzmirli Ismail Hakki, 'ilm-iHilaf\ s. 310).
Ansiklopedisinde icma' (bu kelimeye bak), halk iginde muctehidinin, Peygambenn olumtinden sonra, her devirde ve dini alakadar eden her hususta ittifaklanni ifade eder suretinde g6sterilmitir. Lugatte ittifak ma'nasmadir. Istilahta islam miictehidlerinin bir asirda^^
ittifaki bir icma' olamaz. icma' tahakkuk etmek igin miictehidlerin vefat etmi olmalari art degildir. ittifaktan sonra ba'zismm riicu'u ile icma' batil olmaz. icma'a muhalefet edilemez.
islam
Avamm
Azimet, ruhsat. Biitiin miictehidlerin ayni vechile beyanda veya amelde bulunmasi azimet yolunda, gii? ekilde vuku' bulan icma'dir. Bir asirda gelen miictehidlerden ba'zisi kavli veya
iki
icma'
yolda
olabilir:
verdigi ve bu kavl veya amel obiir miictehidlere vasil oldugv halde bir duiinme miiddetinin ge^mesinden
hakkmda huklim
etmi olmalariyla hasil olan icma' ruhsat tariki ile, kolay yoldan icma' olur. Bu icma'a sukuti icma' derler. ileride feraiz bahsinde
goriilecek olan "avl" mes'elesi sukuti icma' yolu ile olmutur.
sonra siikut
Demek
ki
icma' da siinnet gibi kavli, ameli, takriri ?ekillerde olabilmektedir. Her halde, icma' bir mecliste toplanmak, oy birligiyle karar vermek suretinde,
bir konsil eklinde
olmak lazim
degildir.
icma'm, islam ena:mm bir koku sayilmasi, Hazreti Peygamberden nakledilen "La tectemiu ummeti al addalaleti" hadtsi, ile "Muslu-
manlann giizel gordiigu jey Allah indinde de giizeldir =Ma reah ul muslimune hesenen fe huve inde Allah i hasenxin" hadisine dayanir. icma', er'i olan, er'a aykm olmayan bir hiikiim iizerinde olabilir.
Boylece Kur'ana ve miitevatir siinnete
35
aykm
bir
'Telhis-i Usul-i
22
Islam Hukuku
bunu bir kaynolu paragrafm ba tarafma bakmiz) olmayacagma gore edici mahiyette nak saymaktan ziyade bir derece, bir er'i hiikmu teyid ve "Biitim yapilan icma'larda Kur'ai ayetlenmn
(8
anlamak mumkiindiir. ey: hakikaten soysunnetlerin ma'nalan aratinlir; Peygamberin filan incelenir, yam icma'lar lemi, yapmi veya takrir etmi olup olmadigi
dayandmlirdi. giinkii islam bilginlerinin sebepsiz gibi akli sebep iizenne bir mes'ele iizerinde ittifaklan duunulemedigi icma'm elbette bir birle?meleri de bir er'i hiikiim ifade etmeyeceginden Eger ibu erl delil, bir kat'i er'i delile miistenid olmasi tabii sayilir. miiekkid hiiccet olurdu ve delil ise icma', miistakil bir Mccet olmayip ise icma' mustakil huceger haber-i vahid veya kiyas gibi bir zarmi delil Her halde ibadete evirirdi"^ cet olur ve delilin zanniyetini kat'iyyete icma', caiz olmakla beraber ictihad ve miiteallik mes'elelerde birligi,^Hazreti Muhammedm i'tikadiyyatta yani Allahm mevcudiyeti ve
hep birer
er'i delile
risaleti,
ll.Kiyas.
Delillerden
sonuncusu ve
dordiinciisii
kiyas'dir.
Icma'
butiin
olabilir. Kiyasm otomiictehidlerin kavli iken kiyas bir miictehidin kavli 6yle ki Kur'an'da "Fa'tebiru yaiilil ritesi Kitab ve siiimet ile tamnmitir. olduguna hiiccet sayilmitir ebsar" buyrulmasi kiyasm ma'kul bir delil gondeBundan ba?ka Peygamber, Muaz Bin Cebel'i memuren Yemen' e sormu, kitab-Ullah rirken ona nas arasmda ne ile icra-i kaza edecegini
.
edecegi ve onda da orada bulamazsa ResuluUahm siinneti ile kaza 90k memnun bulamazsa re'yi ile ictihadda bulunacagi cevabmi verince
ile,
"Telhis-i olmutur (Omer Nasuhi Bilmen, s. 184; Mahmud Es'ad, kabulii zaruretini a^ik^a Fikih", s. 265). Bu miihavere de re'yin, kiyasm Fikih kelimesinde re'yin, ifade e'der (Goldzieher, 'islam Ansiklopedisi"
Usul-i
kiyasm
inkiafi
hakkmda
izahat vermitir).
kelim.esi de aym Kiyas, lugatte takdir etmek ma'nasindadir; mikyas Fikih istilahmda makokten, 6l9mek, takdir etmek fiilinden gelir. Usul-i
lum
hadisede re'y ve
diger ma'lum bir bir hadise hakkindaki hiikmiin illetini, emsali olan Kiictihad tariki ile izhar etmek, tahakkuk ettirmektir.
'^
Mahmud Es'ad,
"Tarih-i tlm-i
Hukuk"
s.
228.
" Omer
'*
s.l64, Nasuhi Bilmen, "Hukuk-i Isldmiyye ve Istilahdt-i Fikhtye", 7. Es'ad, -Telhis-i Usul-i Fikih", s. 255 ve sonrakiler. No. Hamdi Yazir, "Kur'an TercUmesi", did 6, s. 416.
Mahmud
Fikhin Kaynaklari
23
yas
ile
Hakkmda
stin-
madde
14).
Nass'a uyicma'
olan
gun
ise
ictihad
lagv,
aykm
ise
batil
olur.
Hakkmda
hakkmda
bir tereddiide
kalir.
makdurat denilen hudud ve ukubatta cari Ya'ni bunlarda sarahat olmayan yerde kiyas yoluna gidilemez.
Kiyasa, Peygamberin,
zere kendi ictihadda bir
degildir.
Muaz
ile
zamanlannaa da miiracaat
kam'm
fakihleri ittifak
u roliine gore bazilan kiyasm bir asil, kaynak olmaktan ziyade bir metod oldugunu soylemilerdir. Zira kiyasta bulunan illet, Kitabdan,
siinnetten,
Bu
Yani kiyas bir hukmii isbat etmeyip ii? delilden biri ile sabit olan hiikmii meydana kor. Bu sebeple Islam bilginlerinden bazisi fikhm asiUanm iige hasrederek kiyasi bunlann fer'i saymilardir (Mahmud Es'ad, ''Usul-i Ficlelilden biri ile sabit
hiikiim, ger9ekte
bu u?
olmu demek
kih'\
s,
icma
ile farki
delil,
kiyasm
sulii
muzhir bir
delil
oldugu suretinde
(cell) kiyas,
gosterilir.
kapali (hafi) kiyas, Fikih uistilahlannda kapah kiyas i9in 90k kere istihsan (No.21) sozii kuUaiki tiirludur
Kiyas
Afik
nilir
(Mahmud Es'ad,
12.
Baka DeKUer.
Yukanda
is-
hakem
ittihaz olunur.
Hacet,
miibah
lahata
kilar.
Sedd-i
caiz
zeria"^^
mebni
dan dolayi haram olan bir ey racih bir masclabilir. Aslen caiz bir ey amme maslahati
^^
denir.
hakanda
130 ve sonra-
24
islam Hukuku
daraldik9a geniletilir.
nasm maslahatina riayet lazimdir. Bir i? Raiyye hakkmda tasarruf, maslahata menuttur. Bi
kader
90k dusturlar 90k kere m-iihmel kalmilardir*\ Butiin bunlar, haklannda nass varid olmayan mes'elelerde milracaat edilecek kaidelerdir. Hanefi mezhebine stinad eden Mecelleil
imkan
nin mazbatasmda Cevdet Paa ve arkadalan yukanya nakledilen Mecellenin kiilli kaideleri arasmda bulunan bu deliller hakkinda "hiikkam-i
eri' bir sarih
kitaplanm aynen naklederek Mecelle erhi yazan son devrin Fetva emmi Haydar MoUa "Bu kavaid ve zevabitin mukteziyatiyle ifta etmek
fikih
kiim,
bulmak la2;imdir" (madde 1 erhi ve "adet muhakkemdir" maddesinin (madde 36) erhinde "bu hiihakkmda nass varid olmayan" hususlarda can olur ve imam Yu-
suf dan bir rivayete gore nass, orf ve adete miibteni olursa itibar onlara olup, degilse nass'a dir; fakat bu imam dahi nassh terk ederek orf ile amel etmi olmayip belki nass'i te'vil ediyor demi ve 37 nci maddeyi "nass'm istimali er'e ve nass-i fukahaya muhalif olmayan hususlarda
huccet' dir" ve
"ezmamn
tagayyiiriyle
ahkamm
olan
ile sabit
Zira nass, orfden ekvadu"; nass'm batil iizerine olmasi asla muhtemel degil iken orf, batil iizerine olabilir" yolunda erh 3tmi, fakat orf ve ihti-
de dahi tslamm hayatmi bir indi anlayia feda sdivermenin ne biiyuk gaflet ve cehalet olacagi ve air Eref in tabirine ne kadar hak verdirecegi dii?iinulmemitir. Hakikaten ge9en neslin bir islam miitefekkirinin
dedigi gibi islam ulemasi tarafmdan "sirf nisbi (izafi), zeman i'tibariyle degeri, ma'nasi olan bir eye mutlak, kat'i bir kr/met verilmi ve dogumu zamanmm ihtiya9lanyla, munasebetleriyle mejrut bulunan hiikiimler
." islam, ma'kuliyyeti, daimi ve degi?mez bir mer'iyetle techiz edikni. beeri tefekkiiriin en yuksek ve en asil fonksiyonu olarak takdir ettigi halde bizim fukaha ve onlarm esir abidleri, onun bu takdirini bir hata gibi
AO
gostermilerdir"
^^
^'^
^'^
istihsan ve istislah hakkinda aagida 21 ve 25 numaralarda izahat verilecektir, ifta ve muftiden ileride muhakeme usulu kisminda bahsedilecektir.
Bak. Seyyid
Calcuta-902.
Ameer
Ali,
"The
sprit
of Islam
in the life
Fikhin Kaynaklari
25
Hazret-i
suretiyle
ve gerek
miindemic prensip ve kaidelerle tslamm yeni yeni ihtiya9lan tatmin edilebilirdi. Peygamber kiyas ve ictihadi tahsin ve tasvib etmiti. Boylece
re'y ve icma'
yoUarma
esaslannm
tesbiti,
ona
onlardati
luzumu hissedildi"^. Bu, Kitab ve stinneti bilen, istirbatta bulunmaya ehil olan fakihler tarafmdan yapilabilirdi.
diistur
Bu tanzim
ve siinnet
lerle ihtiya9lara
kanunu da olan Kitab idi. Yapilacak ey tslamm ruhundan gikanlacak kaidegore, bo^liiklan doldurmak olabilirdi. Islam fakihleri,
iinde cemiyetin o giinkii diinya
ve diinya hayatmdaki miinasebet ve muamelelerin tenewii' ve tebeddiilii ile nizammda da degiiklikler olmasi zaruri oldugunu Kur'an'da ve siin-
muahede ve takdir ettikleri ve etmeleri lazim geldigi, ahret, iman ve itikad ileriyle hukuk ve diinya ileri arasmda Kur'an'da ?izilen ince smiri sezmemi olmadiklan halde bunlan birbirinden ayirmamilar ve koyu bir vahdete giderek devlet reislerinin de otoritesini takviyeye yarar surette hukuku dinin bir kolu, bir
nette
neshlerle de
hilafma olarak
ipti-
zamamnda ihmal
iltifat
gosterdiler. Irak'ta
met
edildi"^^.
mek,
ve
44
Itcili '\
194S,
cilt 4,
Dritto
Musulmano kelimesi
s.
1109.
45 46
"Peygamberin oliimiinden sonraki 50 yil iginde Medine'de bulunan din ulemasmm 9alimalan neticesinde hukuk sistemi esas hatlariyle te'sis ve tesbit edilmi^e benziyor". Goldzieher (Islam Ansiklopedisi "fikih kelimesinde, Emeviler devrinde hukuk sahasmda yapilmi olan miiteferrik ve dagmik teebbusler zamanlarda mevcut hukuki malzemenin sistemli bir surette tedvmi neticesine varamadi. Bu netice ancak Abbasi Hilafetinin zuhuru ilzerine ve devletin sarih surette dini bir seciyye izhar etmesinin tevik ve terciv edici tesiri altmda ortaya ^ikabildi" diyor. Corel Zeydan, ''Medeniyyet-i Isldmiyye Tarihi'\ cild. 4, s. 326 ve sonrakiler,
izmirli Ismail Hakki, "Yeni tlm-i
Keldm '\
s.
189.
26
Islam Hukuku
hukmunii delilinden
istinbat
hususun-
da tekmil takati, daha ziyadesinden acz hissedilecek surette bezl etmektir. Miictehid olabilmek i9in fikhin kaynaklan olan Kur'an ayetlerinin ve siinnetlerin lugat ve er' bakimmdan ma'nalarmi'^^, Kitab ve siinnet arasinda muterek olan has ve am, zahir, hafi ve mii^kil, hakikat ve mecaz, ibare ve iare gibi beyan tarzlanm'^^ hadislerin metinlerini, bunlarm yukanda siinnet bahsinde gordugiimiiz nakl ve vusul yoUanm, Rur'an'm ve
ve mensuhlanni'^^ ve hangi hususlarda icma' vaki oldugunu, kiyas vecihlerini (?ogulu viicuh), kiyasm hiikumlerini, makbul ve
siinnetin nasih
mevdudunu
olmak
cesi
lazimdir.
Bu
artlari
mutlak
sayilir
Miictehidin ilm-i kelami ve ilm-i fikhi bilmesi art degildir. Ictihad neti-
meydana gelen
hizfeden
er'i
furuunu
hiikme miictehedun fih denir. Fikhm mucerred kimseye muctehid denmez. Boyle bir kimse
.
Muctehid nasslara yani Kitab ve siinnete ve icma'i limmet varsa ona muhalif ictihad edemez. Fakat muctehid hata edebilir. Takatim bezl etmi olduk5a ma'zurdur. Oziir ii? yolda olabilir: 1) Muctehid ayet veya
hadis
ile
bahis
mez. 2) Muctehid hadisin Peygamberden sadir olduguna inanmaz. 3) Miictehid bahis mevzuu hiikmiin mensuh olduguna itikad eder. Bu sueger miictehid bir ayete veya bir hadise muhalif re}^de bulunmu? ise kendisinin onun amel etmemesinde her halde bir hucceti ve ozrii vardir
retle
diye kabul
edilir.
muhalif gelirse mensiih veya miiewel olduguna veya tahsis veya tercih vukuuna hiikiim ediUr. Yoksa fukahaya vasil olmadigma haml edilemez.
^'^
^^
Kur'ani ve hadisleri ihata art degildir (Izmirli Ismail Hakki, 'llm-i Hildf\ S.26, 27; Buyiik Haydar - Haci Adil, ''Usitl-i Fikih DerslerV\ s. 551), Mahmud Es'ad, ''Telhts-i Usui Fikih'\ s. 12 ve sonrakiler; Lmirli Ismail Hakki,
Btitiin
''ilm-i
Hildf\
s.
219 ve
sonrakiler.
'' ^^
No.
7.
Mahmud
s.
285 ve
^
sonrakiler. Buytik
Haydar-Haci
cild
1
No.
^^
Keldm '\
213, No,
1.
Fikhin Kaynaklari
27
riicu' edebilir
ve onu
degitirebilir.
Hatta
mubayin muhtelif iki ictihad rivayet edilmitir. Bunlardan hangisi mukaddem ise ondan riicu' ile ikincisine zahib olduguna haml edilir. Bilhassa evailde bir hadisden haberdar olmayan bir muctehid, sonra haber almca ictihadmdan riicu'
miictehidlerden bazi meselelerde boyle birbirine
etmitir.
nakz olunmaz; yani bozulmaz (Mecelle, madde 16). Binaenaleyh bir hakim bir mes'elede hukiim ettikten sonra ikinci defa baka tiirlii ictihad etse vermi oldugu hiikmii bozamaz. Baka bir meselede ikinci ictihad ile hiikm edebilir. Nitekim ictihadi meselelerde hakimin hiikmii baka miictehidlerin ictihadiyle de nakz edilemez. Meger ki kat'i hiikiimlere muhalif ola^"^.
ile ictihad
Fakat igtihad
Miictehid
ti?
nev'idir
miictehid iS-l-mezheb'dir.
eshabidir.
Imam Ebu
Yusuf,
1, s.
85, 86)
Kemal Paa'nm
''Vakf-Ul
Bendt" risalesinden naklen flikaha tabakalan 7 derece iizerine gosterilmektedir (ki Omer Nasuhi Bilmen, cild 1, s. 324, 325'de de izah edilmitir):
mezheb imami olanlar miictehid fi--er' sayilir. Bu dereceyi iktisab artlan yukanda g6sterilmitir. 2) Miictehid fi-1-mezheb ki mesela Hanefiye mezhebinde Imam-i a'zamm usul ve kaidelerine gore hareket eden ve o dairede edilleden hiikiimler fikaran Imam Yusuf ve Muhammed gibi zatlar bu tabakadandir. 3) Muctehid fi-1-mes'ele'dir ki mezheb sahibi bir imamdan rivayet olmayan hususlarda o imama muhalefet etmeyerek onun koydugu kaide iizerine mes'ele istihrac eden muctehiddir. Gene Hanefl fakihlerinden Tahtavi, Kerhi, Hassaf, Halvam,
1)
Balica dort
^^
Mahmud
s.
550 ve
sonrakiier.
Mahmud Es'ad,
No. 717
28
is!
dm Hukuku
Kadihan ve emsali gibi. 4) Tahnc eshabi ki bunlar ictihada muktedir olmayip gene mesela tmam-i a'zam'dan menkul, fakat lizere iki veche muhtemel olan mlicmel veya mubhem bir kavli onun usulu tatafsil ve izaha kadir olan fakihlerdir. 5) Tercih eshabi'nm bulundugu bakadir. Bunlar bir mezhebde mesbuk miiteaddit kavillerden birini, bu daha sahihdir, evladir, ezhar, ebehdir, fetva bunun iizerindedir, buna itimad edilir, evceh olan budur, muhtar, ehvat olan, ihtiyata uygun bulunan budur, gibi beyanlarla oburune tercih edebilen mtictehidlerdir. Ebul Hasan
Serahsi, Pezdevi,
il
Mukallidlerden olmakla beraber zahir ve nadir rivayederle^^ kavi, akva ve zaif kaviller arasini temyize muktedir olan muteahhir metin sahipleri'dir. Kenz, Muhtar, Vikaye gibi. Bu zatiar
gibi. 6)
ve rivayet etmezler. 7) Mukallidm tabakasi ki yukanda sayilan iktidarlardan hi? birine malik ohnayan ve bir kavU tahnc ve temyiz etmeyip sadece bir mezhebde mevcud kavilleri, mes'eleleri hifz ve nakletmi olanlardir. tbn-i Abidin, Kuhistani gibi.
merdud
(Mahmud
s.
Imam Kavli.
Fukahaya gore emir-ul-mii'minm, imamlardan birinin kavli ile amel edilmesini emrettigi takdirde ona itaat vacibdir. Mesela Mecelle'de bir takim maddeler HanefT imamlanndan Imam Muhammed'in ictihadi
tercih edilerek
tanzim edildigi gibi ciinun ve ciizam gibi kendisinde bir Mart 1332 illet bulunan zevcden kansmm aynlabilecegine dair olan 8 kendisinden nafaka tarihli fetva ve iradede bu imamm kavli ahnmi,
tahsili miiteazzir
olan gaib zevc aleyhine zevcenin tefhk davasi afabilecegine dair padiah iradesi de Hanbeli mezhebi iizerine sadir olmutur
(Bunlar 1333
tarihli
Aile
Hukuku Karamamesine
girmitir)^^.
Sultanm iradesine iktiran eden boyle bir tercih olmadikfa HanefT mezhebini yuriiten Osmanli Imparatorlugu'nda hakim ve miifti, Imam-i a'zam kavUyle amel etmitir, fakat bir takim istisnalar konmutur. Eger onun tarafmdan vaki' bir ictihad yoksa Imam Ebu Yusuf un ve ondan da bir rivayet mevcut degilse Imam Muhammed'in ve ondan da bir kavl
bulamazsa
Zufer ve Hasan bin Ziyad kavillerine gidilmitir. Fakat tercih eshabi mertebesinde olan hakim ve miifti bazan Imam Yusuf ve
Imam
^^
madde
erhi,
s.
697 ve sonrakiler;
Mahmud
Es'ad,
^^
Usul4 Fikih ", No. 724. Sabri akir Ansay, "Eski Aile Hukukumuza Bir Nazar" (1952).
Fikhin Kaynaklari
29
Muhammed'in
Mecellede
edilmitir
16. ictihad
.
kavilkrini tmam-i
Ziifer kavli bir
a'zamm
Imam
degildir.
Yalniz
fikih,
Islam hukuku
i-
hukuku
igin
de boyledir.
Hem
bir bilgi,
hem
de
muktesep bir hukuk hissine ve zevkine, ytiKsek bir ktilture ihtiya? gosterir. Boyle olunca yapacak ey, ictihad kapismm kapamni^ oldugunu ve fukahanm kavilleriyle amel etmek lazim geldigini iddia etmekten ibaret olur^^ ve filhakika boyle de olmutur. Omer Nasuhi Bilmen 1951-1952 de yazdigi 'Hukuk-i Isldmiyye ve Istilahdt-i Fikhiyye'' adh eserinde (cild 1, s. 250) bu salahiince bir san'at
iidir. Greni? bir
diinya goruixne,
fitri,
yeti
haiz
alemince
kabul
edilmi
olan
bir
muazzami taklidden baka yol yoktur ve ilia dinin kudsi ahkamini muhafaza ve idame kabil olamaz. "Bir hadisenin hiikmli hakkmda bir mezheb sahibinden sarih bir rivayet mevcut olmadigi takdirde o mezmiictehid-i
tabi'
ciir'et
57
Ali
Haydar "Mecelle"
s.
J 801 erhi,
1. s.
s.
700,
''Hukuk-i Isldmiyye
Mahmud
Hu-
kuk",
58
244.
Es'ad, 'Telhis-i Usul-i Fikih'\ No. 727;
Mahmud
gi "Tdrih-i tlm-i
merhum daha sonra (1331) yazdiHukuic" eserinde "Bugtin dahi hadisat-i alemi hasr ve tahdit kabil
bi:;
hadise
tekewun
ettik9e
mek
59
onun i9in bir er'i hukum beyan etkapisma higbir vakit sed gekilmeye-
ki:
beyan ve tatbikinde
arzettigi yeni hadi-
hayatm
onlarm an'anevi
ekilleri
i9ine
almmasmdan ve boylece
vermek suretiyle yapFakat aym zamanda bir isve
inhitatlari, tavaif-i
Bimu
mufti, fetva
tikrar
bu
mtiluk halinde bir takina emaretlerin zuhuru tizerine himayeye muktedir devlet otoritesinin
30
Islam Hukuku
ictihad
kapismm
s.
Hildf\
250^.
V. Mezhebler
17. Ihtilaflar.
Bir kiymet, deger bilgisi olan hxikuk ilmi sahasmda bununla itigal
edenlerin muhtelif re'y ve doktrinlere sahip olmalan pek tabiidir. Islam, insanlan daima tefekkiire, ta'akkule, tefehhiime, tefelckuha davet eder.
Talami kafalar
akli ile miimtazdir.
dogruyu
muctehidler de duunmuler ve bu arada, goruldiigii tizere ihtilaflara da diimiilerdir. Bu ihtilaflar gene Islam bilginlerince ummet i?in bir rahmet-i vasi'a sayilmitir (thtilafli iimmeti rahmetiin vasi'atiin) \
60
olan
ihtilaflar
asr-i
tercumesr s. 56, 57: "Ictihadi mes'elelerde vukuu zaruri selef de tevessu' ve tekessur ederek her mukallid diledigi
mtictehide taklid ve tebaiyyet etmekte iken ictihad ii ulema ve miictehidin i^inden eimme-i erbaa ya miintehi oldukda amme-i nas onlara hasr-i tsbaiyyet ettiler ve ondan soma usul i er'iyye de bahis ve ihtiiaf kapisim kapayip doit mezhebden bakasina taklid ve tebaiyyeti
men'
eylediler. ite
bu
cihetle dort
mezheb,
eriat erkani
ma-
mesabesinde tutahnakla
ve delillerde mtibahase ve mtinazareye mecal kalmayip ondan sonra bahis ve ihtilaf ve dort mezhebe taklid ve temessiil etmi olan ulema-i en' am beyninde car! onlarm ihtilafi mlictehidlerin er'i nasslar ve fikhi usullerdeki ihtilafi yerine ge^ti ve her taife taklid ve temesstlk ettigi mezhebin sihhatine istiddal etmek Uzere kendi iriammm usul ve mesleki sahih
ve mustakim oldugunu isbata tesaddi etmekle beyinlerinde pek 90k mtibahase ve munazareler cari oldu ve bu miibahaseler butun er'T mes'e]elerde ve fikih ihninin her babmda icra olundu. Ihtilaf bazan afii ile Malik beyninde olarak Ebu Hanife birine
afii ile
Bu
^^
mezhebe mukallid ve mutemessik olan ulema beyninde gunagun mtibahase ve munazareler vuku' buldu ve bu mubahaseler sirasmda dort imamm me'hazlari ve ihtilaf mene'leri ve ictihad mevki'leri beyan olunurdu. tlmin bu smifina Hilafiyyat ve Hilaf Ilmi denildi". Ibn-i Haldun, s. 46 bak. Keza Izmirli Ismail Hakki, "ilm-iHildf\ Istanbul, 1330; MahmudEs'ad, 'Tdrih-i llm-i Hv:kuk'\ 242-244. Muctehidlerin ihtilafi ibad iqin bais-i rahmet ve bir mezhebe salik bulunan zatm
cihetle dort
iztirar
ile
amel veya
ifta
etmesi eriat9e
HanefT kadisi afiT veya Hanbeli mezhebine mukallid bulunan ulemadan zati inabe edip de ona nikahi feshettirirse bu huklim sahih ve Hanefi kadisi tarafmdan tenfizi labud olacagi,... (Mehir ve nafakamn tahsil edilememesinden dolayi nikahm feshi hakkmdaki fetvadan, Sabri akir Ansay, ''EskiAile Hukukumiiza BirNazar", 1952).
Mezhebler
Ihtilafm ?e|itli sebepleri vardir. Mesela her beyanda oldugu gibi bir
temamiyyet gorebilir, bir hadise hakkmda bunlarda bir hukiim bulunmadigma kail oldugu halde oburii bu babda bir hukiim bulunduguna kani' olur ve bu i'tibarla baka baka ma'nalara ve neticelere varabilir. Bir emrin illetinde anlayilar aynlabilir. Bir mtictehid nass'i, mutlak, obiirii mukayyed ve muhassas telakki edebilir. Metinden hakiki, yoksa mecazi ma'na mi maksud oldugu hakkmda ihtilafa diiebilir. Kur'an pek miitevatir olmakla beraber hadislerden bir kismi bir miictehide veya bir memlekete vasil olmanii ve onlarca sabit olmami olabilir. Siinnetlerin vakit ve zamanmda yaz ilmamasmdan ve agizdan agiza nakl edilmesinden dolayi rivayetler arasmda aynliklar goriilmesi, bilhassa EmevTler ve Ab~ basiler gibi birbirine aykm siyaset ve emeller ta?iyan firkalarm iktidar mevkiine gegmeleri ile yalan ve uydurma hadislerin araya katilmasi neticesi olarak bunlarm mevsukiyeti ve mevzuiyeti hakkmda tereddlid ve upheler uyamnasi da ihtilaflar dogurmutur. HanefTler miirsel hadise i'tibar ettigi halde afiiler bununla amel etmegi kabul etmemitir. Ba'zilanna gore Hulefa-i Raidinin ittifaki icma' sayilmi ve ba'zilarma gore yalniz eshabm icrna'i mu'teber tutulmutur. Imam Malik, Medine ahalisinin bir mesele hakkmdaki ittifakmi miistakil bir delil olarak kabul etmitir. Gene bu imari sahabeden bir zatm kavlini delil olarak almi, Imam afii almamitii\ Imam-i a'zama gore haber-i ahad kiyasa miireccahdir, Imam Malik' e gore ise kiyas haber-i ahaddan mukaddemdir. Bazi miictehidler (Haneff, Hanbeli) istihsan-i delil olarak kabul ettigi halde afii etmemitir. Bazisi orf ve adete geni5e bir mevki verdigi halde obiiru vermemitir. Ba'zilan bir takim i?lerde niyyete i'tibar etmi, oburu etmemitir
,
Bu
cegiz.
ihtilaflar ilericle
iki
misal vereHanefTler
hiyar-i
ma lem
yeteferreka"
Kur'an'da bon kadmlann u? karn'^^ iddet beklemeleri emr edilmi"Vel mutellekat u yeterebbesne bi enfiisihinne selasete kuruin". Bu
62
53
64
65 66
Omer Nasuhi, No, 488 vo s. 326 ve sonrakiler. Aagida bey' bahsi. Hayz msmadir. Qogulu kurun'dur. A^agida Aile Hukuku bahsi.
32
islam Hukuku
kelime hayz ma'nasma geldigi gibi tuhr^^da ifade eder. Hanefl ulemasi, hayz ma'nasma haml ederek hur kadmm ii? hayz miiddeti; imam afii ve Malik buna tuhr ma'nasi vererek li? tuhr miiddeti beklenmesi lazim gel-
Hukukuna, Iddet bahsine bak). imam-i a'zam, F'ekrau ma teyessere min el Kufani ayetinden Kur'an'm baka dillerde okunabilecegini ictihad etmitir^''. Daha baka bir misal: imam afiT, kopegin su i9tigi bir kabm temiz olmasi i?in yedi def a yidigini ictihad etmilerdir (tleride Aile
kanmasma luzum goriir; ^iinkii bu yolda bir hadis rivayet edilmitir. imam-i a'zam hadisin ravTsi Ebu Hiireyre'nin bu hadise muhalif olarak ug
amel ve ifta etmesini tahkik ederek hadisin nesh edildigine hiikm etmi ve yedi def a yikamaga liizum gormemitir (izmirli ismail Hakki, "//m-z Hildf\ s. 167. Omer Nasuhi Bilmen, ''HukuM Isldmiyye ve Istilahdt-i Fikhiyye'\ s. 26, No. 29 ve No.488, 489).
def a yikama
ile
EhU.
Yukanda bahs ettigimiz mxictehidlerden bazilan birbirlerinden ayri hirer mezheb kurmular, doktrinler koymulardu Bu mezhebler siinni ve bid 'at olarak ikiye aynlirlar. Birincilerden balica dort mezheb yiirumii,
.
diger bazi
mezhebler tutunamami,
oblirleri
tarafmdan yutulmutur.
Bid' at ehli (ehl-i bid' at) (reterodoxe) denilen firkalann da kendilerine mahsus fikih ve fakihleri vardir. Bunlar da balica ibadi, Zeydi, imami
mezhebleri ve fikihlandir.
Sozii gegen dort siinni
afu,
Maliki ve Hanbeli mezhebleridir. Bu mezheblere tabi' olanlara siinnet ehli (ehl-i sunnet) denir. Garb mtiellifleri bu mezhebleri ortodoks olarak tavsif ederler. Stinniler, bunlan hakiki, makbul ve mu'teber mezhebler sayarlar. Gene bir siinni mezheb sayilan Dai^udiyye veya Zahiriyye
mezhebi vardir
ki imami,
202'de isfahan'da dogmu, 270'de Bagdat'ta 61mutur)^^ Bu mezheb obxir imamlara muhalif olarak kiyasi inkar ve er'i delilleri Kitab, sunnet ve icma'a hasr eder. Icma' olarak da sahabenir icma'mi tamr. Mezhebe
67
Tuhr
bahsi.
iki
denir.
Qogulu
ethar'dir.
68 69
Bu ictihadindan rucu'
tarihle
ayet sarihti ;.
7 Nisan 570, bazilarina gore 580) ve ne vefatmdan (632) ve ne de bi'setten, yani peygamberligi tarihinden hesab edilmeyerek, Medine'ye hicretleri tarihinden
(622) balar.
Mezhebler
33
Zahiriyye denilmesinin sebebi de yalniz nass'lara i'tibar edip orfii, kiyasi, mansus olmayan hiikumleri pek kabul etmek istememesinden dolayidir.
Bu mezhebin mensuplanna
miisned hadis
kiyas vardir.
ehl-i hadis
ile
hadis ehli
(ehl-i hadis)
amel
mezheblerinde
Bu
i'tibarla tbn-i
Haldun'un yaptigi
ligiincii bir taiik
ve
ehl-i re'y
yanmda
Mezheb Bagdat'ta
vardir.
tmam
Zixfer
et-
(dogumu
mezheb kuramamitir.
ve Abdul-
devam edeme-
Imam Abdurrahman
Bunlardan baka daha bir takim stinni mezhebler de goriilmii? ise de bunlar da diger mezhebler, yani Hanefi, afii, Maliki, Hanbeli mezhebleri iginde erimitir^^
Sunm
veya Haricilerden) Ibaziye mezhebi Abdullah bin tbaz'm mezhebidir. Afiikamn kuzey taraflannda Cezair, Tunus ve Trablus'un ba'zi yerlerinde,
dogu Afrika' da ve
balica Maskat,
Umman,
ve Zengibar'da mensup-
Mezheblerine muhalif olan ehl-i kibleyi mxxrik degilse tam musliiman da saymazkx, onlarla izdivac mezheblerince memnu degildir.
ederler.
Bu mezheb
mezheblere en yakm bir mezhebtir. Fikhi, afii fikhma yakmdir. Mezheblerinin hiikumleri kendilerine mahsus kadilar tarafmdan
siinni
tatbik edilir'^l
ki
Zeydiyye mezhebi, Hazret-i Huseyin'in torunu Zeyd'den gelen esbir mezhebdir. Tabileri, Ebu Bekir ile Omer'in (tzmirh Ismail Hakibn-i
70
71
s.
44.
islam sunni mezheblerinden Vehhabiyye, Ahmeddiyye, Sunusiyye gibi bugun de taraftari olan daha baka mezhebler vardir (Izmirli Ismail Hakki,) "Yeni tlm-i KeIdm", S.16 ve sonrakiler).
cilt 6, s. 128 de bu mezhebin Islamiyyetin en kadim mezhebinden olup Aman (Umman da) da teessiis etmi oldugunu soyluyor. Pierre Arminjon- Baron Boris Nolde- Martin Wolf, Traite de droit compare, 1951,
72
73
ciltlll,
s.
408.
34
islam Hukuku
ki'ya gore
tanir.
ii?
Fatima'nm evladma
Kiyas ve ictihadi tutar; fakat ehl-i beyt'in icma'mi, icma' sayar. Fikihlan sunni ile ia arasmda bir fikih olmak i'tibariyle enteresandir;
hususi hukukta sunni, siyasi akidelerinde iiMir. Muvakkat nikahi red ederler. Muhtelif kol'lan vardir. Yemen Zeydilerine gore imamet irsi
siinni
mezhebe,
tabileri balica
Yemen
havalisin-
dedir.
Imamiyye raezhebi, Kitab, stinnet ve icma'i tanir. Bunda kiyas, Mccet degildir. Siinnet tmam-i ma'sum'un kavli, fiili ve takiiri ve icma' da bu imamm reyini kef, muvafakatine cezm hasil etmektir. Imamiyye'nin muhtelif kollanndan isna-aeri:/ye'ye gore on iki imam
vardir;
on
ikinci
imam
esrarli surette
Mehdl
roliinii
oynamak
i9in
tekrar
imamiyye mezhebi
diinyasmm onda dokuzundan fazlasmi tekil 8'den biraz fazlasi ii etmektedir. Takriben 250 milyonda % 9V'\ siinri, takriben 1 18 mil1 bu9ugu Ibazi'dir. Siinniler arasmda Hanefl mezhebi yon mensubiyle en kuwetlisidir. Bundan sonra afii mezhebi geUr ki ta-
bi'leri
73 milyon kadardu*. Malikiler 30 milyon tutar. Hanbeliler de takriben 4 milyondur; Arabistan Vehabileri de bunt dahildir^^ Tekrara luzum yoktur ki bxitiin bu rakamlan tahmini olarak kabal etmek icab eder.
19.
Dort
liller,
sxinni
imamm
fikihlari,
meslekler
bakimmdan
nm
2)Irak veya re'y ve kiyas fikhi. Hadis veya Hicaz fikhi, Hicaz ulemasimesleki olan fikih, Irak veya re'y ve kiyas fikhi da Irak ulemasmin
fikhidir. Birincisi
^"^
imamiyye'den Ismailiyye hakkmda Fuat Koprulii, "Mam Medeniyeti TarihV\ s. 66, Hakki, 101-104. Bu ve diger surmi, ii mezhebleri Hariciler hakkmda Izmirli Ismail Fitzgerald, ''Yeni tlm-i Keldm'\ s. 117 ve sonrakiler, 11 ve sonrakiler ve 215; "Muhammadan Law'\ s. 1, 19 ve sonrakiler; Hem-i Masse, 'TIslam", s. 144-164; Goldzieher, ''Vorlesungen ilber den Islam", s. 208.
Somlo, ''Handworterbuch der Rechtswis sense haft '\ cilt IV, 1929; 'TUrkisches Rechr S.99; Dr. Polster, 'Tragen des Islamischen Kollisionsrechts nach Heft 2, malikitischen Ritus, Zeitschifft fur vergleichende Rechtswissenschaft'\ 1943,
Stier
s.
^^
147 ve sonrakiler.
Mezhebler
35
ehli, ikincilerin
meslekine uyanlara
re'y'^^
ehli (ehl-i rey) denilmitir. Hicaz'da hadfs pek yaygm ve yakmdan bilinir oldugundan bu hadisleri rivayet edenler bakimmdan fazla artlar
aranmiyordu. Hicaz fakihleri hadislerle amel ediyorlardi. Medine'nin tai topragi henxiz peygamberin hatiralari ile dolu idi. Imam Malik Medine ahalisinin teamuUerini, siinnetin bunlar arasmda bir yayilii eklinde tefsir ediyordu (No. 24).
Hicaz- hadis fikhmiE. imami, Malik bin Enes'dir. afii ve Hanbeli de Hicaz fikhi mensublanndan, hadis ehlinden sayilir. Ancak Imam afii tamamiyle Hicazi degildir. Irak fikhi ile Hicaz fikhmi cem', bir 90k nok-
muhalefet de etmitir. Hanbeli mezhebi, afii mezhebinden sonra kuruldu; usulii afii usuliine yakmdir.
Irak'da hadisler Hicaz'da oldugu kadar
dislerin
talarda
Imam Malike
yakm bilinmediginden
ha-
dogruluguna hiikmetmek i^in bir 50k artlar aramyor, bu artlan haiz olmayarak rivayet edilen hadisler Iraklilarca er'i hukiimleri isbata
yeter goriinmiiyordu.
Bundan
mutlak surette
xistiin
gormezlerdi"^^.
Ve 90k def a
imami, Imam-i a'zam unvamni alan Nu'man bin Sabit Zota'dir; Ebu Hanife lakabi ile de amlir. Hanefl mezhebinin bai ve imamidir. Hicn 80 (Miladi 699) tarihinde dogmu, 150 (767) yilmda Bagdat'da 61mutur. Onceleri ipek ticareti ile megul olmutur. Islamm ilk hukukcusu olmamakla beraber fikih bilimini halen mer'i ekilde bab ve fasiUarda ilk tertipleyen odur. Fakat bu yolda ilk
eseri
76
yazan
Imam
Muhamrned'dir. Rivayet
Re'y,
yolu bilmegi kasd ederek fikir ilettikten sonra kalbinin gordiigu ey'e denir. Re'y kiyasdan eamm, istihsan'a da amildir (Izmirli Ismail Hakki, ''Yeni llm-i
dogm
s.
77
283 ve sonrakiler). Bergstrasser diyor ki Irak, dana Emeviler zamamnda fikir hayatmm mihrak noktasi idi ve Abbasflerden beri siyasi bir merkez idi. Islamm yabanci kulttirlerle, Bizans, Hiristiyan kultuni ile, Iran kuittiru ile ve balica eski ark kulturunixn kahntilariyle en hararetli temas burada olmutur. Bimdan dolayi Hanef! mezhebi bir mekteb karakterini daha az gSsterir. U9 imSm ile arasmda 90k defa ayriliklar vardir. Her eyi ahz ve telakkiye hazir bir mektep durumundadir. Nisbeten, her taraftan gelen akm183; "Ilm-i Hildf[
s.
Kelam'\
havuz 9ehresini
s.
300),
36
islam Hukuku
ile karilatigi mail Hakki, "llm-i Kelam", s.91) yeni gu? bir mes'ele tartimalarda buluvakit bilginlerle konuur, g6ruur, duuncelerini arar, ve nereye sonur ve nihayet karanni verir, bunun fikhin hangi kismma Hanife kulacagmi imam Yusuf a emr ederdi. Obiir iig imam Arabdir; Ebu furs' un Arab degildir. emseddin Sami, "K&mus-ul a'lam"mda neseb-i
bir buyiik
hanedanma muntehidir,
veya
tranli bir
(Vorlesungen, s.57), asildan geldigini (s.lO), Goldzieher tranli olciugunu Mahmud Es'ad, Afganistan'da Kabil ehri ahalisinden olup sonradan
emseddin islami kabul etmi oldugunu {Tdrih-i llm-i Hukuk, s. 204), Zota adli bir Gunaltay, Buhara'mn giineyindeki Tirmiz e]iri ahalisinden
Turkun torunu
I, s.
Munakaalar
302)
oldugunu (cild III, s. 3, 296), Carra de Vaux, Iranli bir kolenin oglu dogru yolun, soyler. Kendisine Ebu Hanife denilmesinin sebebi,
hanife ma'nevi babasi olarak tanmmasmdan''^ yahut da Iraklilar arasmda (Omer denilen bir divit ve yazi hokkasmi daima kullanmasmdandir s. 386). Her Nasuhi Bilmen, "Hukuk-i Isldmiyye ve Istilahdt-i Fikhiyye", denmesinin halde kendisinin Hanife adli bir kizi yoktur. tmam-i a'zam Kitab ve sunnet sebebi de karihasmm afikhgi, re'yinin sihhat ve kuweti,
bilgisinin geniligi
bakimlanndan
obiir
imamlara
iistiin
gorulmesidir.
imam
Ebu Hanifenin
de onu biiyiik g6nnutiir. imam-i a'zam ikinci EmeviHalifelerinin sonuncusu ikinci Mervan zamanmda ve sonra Mansur zamanmda iki defa hapse atilmi ve
6vmu,
Abbasi
Olumii hapiste olmutur^. Kendisine izafe edilen "Fith-i tarafmdan yazildiEkber", "el dlim vel muteallim" adli kitabla:: varsa da gibi halefleri ve gi sabit degildir. Mesaisi benzetmek caiz ise Sokrat'mki
d6giilmtitur.
talebeleri
imam-i a'zamm ashabi ve etba'i kendisini miictehid fi--er' olata'kib etmilerse rak tanimilar ve onun fikihdaki meslegini ve usiilunu
Siiresi, dyet 66; En'am Kur'an'da hanif keliraesi, muteaddit yerde ge9er; Ali tmran Suresi, ayet 79 ve 161; Bakara Suresi, ayet 135. kimselerdir. Qocuklan, karisi ve Vy&\, bir adamrn besleyip nafakalarmi temin ettigi
^^
''
sairesi gibi.
^"
sebebi, ba'zilarmca kadihgi kabulden imtmaidir. Hasan'a biat etmesidir. Sl-i beyt'den Muhammed bin Abdullah bin 78. olmasi da mtimkundiir. "Tahtavt tercumesi" cild 1 s. 77,
,
(No.24).
Mezhebler
37
Ebu Hanife
olan
ihti-
daha fazla ve daha iddetlidir. O suretle ki Hanefl mezhebi, Ebu Hanife, Ebu Yusuf ve Muhammed mezhebidir denebilir. Bu ihtilaflardan dolayi Hanefl mezhebi pek ziyade genilemi ve teettut etmitir. Haydar
laftan
MoUa, "Mecelle erhi"nde (cild 1, s.21), "Bu fikihta gergekten fakih olmak kolay bir ey degildir, afii fikhi pek muhtasar ohnakla beraber
fer'i
zaptmi teshil etmitir. Biuiun i9in bir zat, Hanefl mezheb olan bir kimsenin kirk yildan once fakih olmasma ve afii mezheb olanm kirk giinden
evvel fakih olmamasina ^aacciib ederim demi" oldugunu soyluyor.
imam-i a'zam pozitivist olmaktan ziyade rasyonalist ve realist olmaktan ziyade idealist, cem'iyetgi olmaktan ziyade ferdci, individualist
bir karakter gosterir. ideal bir ahlak telakkisi
onun doktrinlerine
indinde
mxiessir
olmutur
denebilir.
Mesela karabet
onun
hibeden
rucu'a
866). Insan hiirriyetine, aklina, ahsiyete hiirmetkarhgi yuksektu:. Kendisine izafe edilen "nahnu ricalun ve hum ricalun" sozii ictihada verdigi ehemmiyetin bir ifadesidir. Bununla beraber uphesiz imam-i a'zam da zamanimn focugu ve muhitinin mahsulti-
ma'ni'dir (Mecelle,
madde
da hukuku dini bir miiessese olarak g6rmutur. KitSb, slinnet ve icma' onun i^in de hukiikun ba kaynaklan olarak kalmi ve nakilden
diir.
kurtulabildigi yerlerde de hayattan ziyade ve ondan uzak bir akilcilik, kuru bir mantikcilik yolunda kaideye baglanmi ve bunun iyin akidlerin sihhatini fazla artlara tabi' tutmutur. icare akdi onun hukuk mantigma
uygun
bir
tazammun eden
akiddir.
Menfaati
ise birden,
i5in
matlub olan eitlik te'min edilememektedir. Bu da kaideye ve ideale aykmdir. Bu i'tibarla icare akdi imam-i a'zama gore esas i'tibariyle ve kiyas icabmca caiz olmaz.
dilebilir.
Ancak
(No 21)
dir ki kabul e-
Diger taraftan imam-i a'zamin ahiak telakkilerine uygun goriinmeyen ictihadlan da /ardir: Magsub maldan istifa edilen menfaatin mazmun olmayacagi, iki-ah ile olan nikahm, talakm mu'teber olacagi
ve EsU Aile Hukukumuza BirNazar kitabma bak). Halbuki diger imamlar bu mes'elelerde daha ahiaki ve ameli du^immiiderdir.
rey'leri gibi (aagida icare bahsine
hakkmdaki
38
islam Hukuku
21. istihsan.
kuUandigi imam-i a'zam Kitab, sunnet, icma' ve kiyas delillerini kiyasa aykin gorunen bir gibi istihsan denilen yola da gitini?tir. tstihsan, linnasi =" kiyasi birakip ide "Terk ul kiyasi vel ahzu bima huve evfaku sozlerini evvelce nasm kuUanmasim ho gormek" tir. imam Serahsi'nin
Hanefllenn delilg6rmutuk. istihsan bir 6quite kaidesi sayilir^'. Ba?lica fakihler yeni bir delil ihdasi gozuyle leri arasmda yer alan istihsana ba'zi sunnet ve icma' ve bakarak ta'riz etmiler, bunun taraftarlanna, Kitab, demiler ve bunun caiz olkiyas varken ortaya bir de istihsan ^ikardmiz
madigmi s6ylemilerdir. Hanefiler cevaplannda: istihsani nev'idir; kiyas ?mda yeni bir delil saymak dogru olmaz; bu, kiyasm bir mutlak surette kiyasdan bu anlaiiki turliidiir: Biri cell (agik) kiyasdir ki miinMn olursa bu kiyasa celt hr; yani kiyasm illet'ine birden hire vukuf
muctehidce birden bire anlakiySs veya sadece kiyas denir. Kiyasm illeti olursa boyle kiyas, ilmayip da ziyade incelemeye, derinlemeye mubta? demilerdir. kapaU (hafl) kiyas olur (No. 11) ki istihsan budur Kur'an'da istihsan kelimesi husn ashndan gslme olup
Maamafih
buyruldugu gibi hadisde de "Mareahul miisHmune hasenen fehuve ind AUahi hasenun" denmitir. ettikleri birHanefi imamlannin istihsan yolu ile ictihad ve tecviz icab ettikge ve ok mes'eleler vardir; nitekim bilhassa akidler bahsinde birka9 misal verecegiz: Ewelce sirasi diitiik9e iaret edilecektir. Burada gore istihsan yolu bahs ettigimiz (No.20) icarenin meruiyyeti HanefTlere
"Feyettebiune
ahsenehu"
ile
mal akdi yapilirken ma'kudur aleyh, yani satilan bak), mevcud olmadigindan dolayi selem akdi (ileride Bey' bahsine istisna' akdi de kiyasen caiz degilken istihsan ile tecyiz edilmitir. oldugundan istihsan yolu ile caiz g6rulmutiir (bu
olmutur.
Keza bey'
ma'dumu satmak
sebze gibi birden bire belirip meydabey'i olacagindan na gelmeyen mahsulatm satilmasi gene ma'dumun -optan satilmasi istihsan kiyas icabi tecviz edilmezken belirenlere tebaan i'tibariyle kabul edilmitir (Mecelle, madde 207). Hanefilere gore esas
Meyve ve
ile
gorerek afii mezhebinsonraki Hanefl fakihleri bundaki sui isti'malleri mallannda bu dade oldugu gibi, fakat istihsan yolu ile yetim ve vakif bir alacak i^m tecviz etmilerdir. Gene kefalet ancak mevcud mail
mani
i
dans I'Islam", Academic Louis Milliot, "La conception de Vital et de I'ordre legal de droit international, Recueil des cours, 1949 II, s. 683.
Mezhebler
39
akann
niuteri tarafindan
kabz edilmeden once bakasma satilabilmesi de eyhayne gore istihsan yolu ile tecvTz olunmutur (Mecelle, madde 253). Ve nihayet zenbil gibi
daralip genileyen bir
larla
kap ile bey', kaideye gore sahih degil iken, kirbasu almak istihsan yolmida caiz goriilmu^tur (Mecelle, madde 218).
Hanefi mezhebi, (Nc.l8 gordiigikniiz gibi) Islam diinyasmda en yaygm olan mezhebdir. Turlciye, Hind-Pakistan, Afganistan miisliimanlan,
Makedonya ve Avrupa'daki mtlsliimanlardan buyixk bir kesim bu mezhebe baghdir. Ibn-i Sina Hanefi idi. Selgnklann, Harzemlerin mezhebleri de bu idi. Osmanli Imparatorlugu'nda kaza ve fetva bu mezheb iizerine yuriimu^tur^^. Boyle buyiik imparatorluklann ve salttlann mezhebi ohnasi Hanefi mezhebinm balica Avrupa'da ve AsIrak, Filistin, Suriye,
BUtun bunlarla beraber umumiyetle halifeler ve sultanlar tebaalanm kendi mezhebi lizere gitneye zorlami degillerdir. Esasen Imam Ebu Yusuf un bir devlet adami olmasi da Hanefi mezhebine diger mezheblere nazaran bir bakimdan daha beeri ve daha pratik bir ekil vermiti. Bahca kadmlar, zimniiler ve miiste'minler hakkmdaki telakkileri ve orf ve adeti mumkiin mertebe goz onunde tutmasi mezhebe bir cazibe saglamitir denebilir^^.
22.
Hanefi mezhebinin imami, tmam-i a'zam olmakla beraber asil kuruculan, daha ziyade onun iki yiiksek talebesi imam Ebu Yusuf ile Imam Muhammed'dir^'^. Bu iki imam ogretmenleri olan Ebu Hanifeye yakm bir
tin
almilardir ve
ayrilmilardir.
82
Diger mezheblere mensub okmlarm ihtilaflarinda yargi iinin nasil cereyan ettigine ileride yargilama usulti ifinde temas edilecektir.
Fitzgerald,
s.
83 84
12.
zaman imam Yusuf ile imam Muhammed kasd edilir. Bunnnla beraber bu iki imam hakkmda sahibeyn de denir. eyheyn sozu Imam-i a'zam ile Imam Ebu Yusuf u ifade eder. Tarafeyn tabiri tmam-i a'zam ve Muhammed'i gosterir. Hanef! fikih kitaplarmda indent ya'ni bizim indimizde denildigi vakit Hanefiler kasd olunur. Eimme i selaseden Ebu Hanifeden
Fikih kitaplarinda "Imameyii'e gore" denildigi
gayri mizctehid
fi
1
er'
anlailir.
Bununla beraber
ta'bir Imam a'zam, Ebu Yusuf ve Muhammed'in U9iinu ifade i9tn de kullamlir. Bu suretle Imam Ebu Yusuf tinam-i sani, Muhammed tmam-i salis ve Imam-i a'zam
bu
sayilir.
40
islam Hukuku
113 (731)'de Kufe'de dogmu, 182 (798)'de Bagdat'da Kadilkudad olarak vefat etmitir. Kadiligi 16 yil surmutur. U9 Mlifenin de biiyiik teveccuhiinii kazanmitir. Hanefl mezhebinin ikinci
imam Yusuf
imami
er'
sayihr. Fakat
yukanda (No.
derecesine 5ikmamitir. Fitzgerald bir hiristiyan i9in, halife aleyhine hiikiim verdigini kaydediyor (s.ll). Halifenin emiiyle yazdigi "Kitab-ul mehiardur. Arazi vergisi ve idare hakkmda bir eserdir. Fikih
Hardc"
tir;
usulunii
koyan
bu ilme
yazmami-
bunu imam afii ("Emsa/e "siyle) yapmitir. Orfe yuksek bir mevki' vermek istemitir; imam Yusuf a gore nass ile orf cearuz ettigi takdirde orfe nass orfden dogma, ona dayamnakta ise orfe itibar edilir. QmM. e'riz an il caitibar hakkmda ayet vardir: "Huzil afve ve'miir bil orfi ve az ve dar hilin". Yukanda da (No. 12) bahsi gegtigi iizere bu delil pek
tatbik yeri bulmu?tur.
Ebu Yusuf,
bulmu imim
tanmmak istenir.
Rey'de 61mutiir. Hanefl mezhebi eshabmm biiyuklerindendir; bu mezhebin iifiincii imami sayilir. Once imain-i a'zamdan, bunun oliimu uzerine imam Ebu Yusuf dan okumu?tur. imam Muhammed, Imam
804)' de
afii'nin
babasmm oliimunden
sonra
annesiyle
izdivac
ettiginden
afiinin hocasi
ul birakarak kendini ictihada vermitir. Hayli kitab yazmitir. "El Cami Kebir", "El CdmV us Sagir'zAh. eserleri mehurd-ar. "El CdmV ul Ke-
fikhm furuuna dair yazilan eserlerin birincisidir. imam Ebu Yusuf dan daha keskin bir munazaraci (dialecticien) idi ve birok mes'elelerde kendisine miiracaat olimurdu. Menkul mallann vakfmi tecbir"i
90 (95-97) olarak gosterilir; 179 (Miladi 795)'da Medme'de 61mutiir. Hayati Medine'de ge5mitir. Dort imamdan ikincisidir. Siyasi fikirleri, Ali taraftarlan lehinde ve Abdovdubasilerin hilafeti aleyhinde idi. Bundan dolayi Mansur tarafmdan
tarihi
ruldii.
6yle ki Emevi Salttmm izmihlale gittigi siralarda Medine'de Aleile anilan vilerin en ileri gelenlerinden ve "Nefs-i Zekiy:^e" lakabi
Mezhebler
41
Muhammed
tan
makamma
Ebu
Muhammed bin Abdullah Mansur'a kari isyan etti. Ve Medme'liler Muhammed bin Abdullah' a bi'at edip etmemekte mtitereddit kalarak Imam Malik' ten istifta ettiler. Imam Malik Mansur'a vuku' bulan bi'atm ikrah altmda oldugunu Muhammed bin
garesiz
buna
bi'at edildigini
Ve Mansur'un
Medine'hler de Muhammed bin Abdullah' a bi'at ettiler. tmam-i a'zam da Muhammed bin AbduUah'i efdal ve ehak goriiyordu. Fakat Mansur 145 yilmda Muham^med'in katline muvaffak oldu ve Medme'liler tekrar
Mansur'a bi'ate mecbur oldular. Imam Malik ise Abbasilerin aleyhine bulunmakta devam ediyordu. Kuvvetlenen Mansur iki
da en biiyiik diimani kesilmiti.
hilafeti
imamm
Yukanda
imam-i a'zami, kadiligi kabul etmedi diye hapsettirdi ve dovdiirdii. Imam Malik' i de Mansur'un amcasi ve Medme Valisi olan Ca'fer bin Siileyman, celb ederek celde cezasiyla giplak halde dovdii ve omuzunu yerinden gikardi (Corci Zeydan, Imam Mahk'in talak-i miikreh fetvasmdan
dolayi
Mansur
s.
133, cild 4,
s.211).
az
Imam Malik zamamnda Medme, Peygamberin devrinden beri pek bir tebeddiile ugrannti. Imam Malik, Medine'nin muhafazakar muhidmi
ef, listad
tinde
ve kadi
bir
idi.
kiyasa ytiz gevirmi? degildir. Bilakis daha ziyade re'y taraftan olmu?tu
denilebilir.
Bil'akis
takim
mes'elelerde
re'yimiz
budur
diye
ictihadlarda bulunmu^tur.
eseri olan
"El
Muvatta" (diiz yol)'da bu mesleki goriilur hadislerin ufak bir mecmuasi olan bu kitabda Imam Malik kendi rey'lerini beyandan ka9mmamitir. Bu kitab, Islam hukukana dair en eski bir eser olsa gerektir.
Malik, Medine ahalisinin bir ide ittifakmi bir nev'i icma' saymitir; yahut tbn-i Haldun'un dedigi gibi miistakil bir er'i delil itibar
imam
^5
Keza
Keldm'\
ile
s.
Hukuku bahsinde de
Mahmud Es'ad,
hakkmda
Halife Mansur'un
Imam Malik'i
dovdiirdiigunu yaziyor.
42
Islam Hukuku
etmitir^^.
Diger taraftan
Imam Malik
iifte
Maliki mezhebinde en karakteristik hususiyet aile reisinin, kansmm mallan ve focuklan lizerinde haiz oldugu kudrettir: Kadm, servetinin birinden fazlasi hakkmda ivazsiz tasarruflan (hibe, kefalet) igin ko-
87
.
mi
Maliki mezhebi Medine'de zuhur ettiginden dolayi ^ark te'sirinden uzak bulunuyordu. Magnplilar ve Endulusliiler hac igin Hicaz'a gelirlerdolayi gerek bunlar ve di. Fakat Irak bunlann guzergahi degildi. Bundan
orf gerek Maliki hukukgulan ma'rifetiyle oralarda intiar etti. Bu mezheb ve adete mixhim bir yer vermitir; hatta intiar ettigi garbi Afrika'da kave orf ve adet ayni ma'nayi tair. Muhafazakar olmakla beraber
nun mezhebin
yata
hepsi kadi ve tatbikatgi olduklanndan mes'elelerde hapratik bir mahiyeti haizdir. Hakikaten Malikiler birgok
ileri
gelenlerinin
hemen
ictihadlarda buliinmulardir. Magrib ve Endiiliis ahalisinin mizaclanna bedeviyyet galip oldugundan ve Irak ehline mahsus
uygun
medeniyyet
me'luf olmadiklanndan bedavet munasebetiyle ehl-i HiEs'ad, caz'a dahi ziyade meyl ettikleri yolundaki hukumlerin (Mahmud ''Tdnh-i Ilm-i Hukuk" s.238; Izmirli Ismail Hakki, ''Yeni llm4 Keldm'\
ile
S.197; ibn-i Haldun, "Fasl-i Sadis tercumesV\ s. 48) bugunku (Barthold-Koprulu, gerektir edilse tereddud isabetinde
ma'nada
'islam
Medeniyyeti TarihV\
tte
s.
bunun
delilidir.
talakm mu'teber olmamasi, kan koca arasmda ge?imsizlik halinde miiracaat edilecek hakemin tefrik karan verebilmesi, mebiTin yapilan ta'rif ve tavstfe uygun olmasi halinde hiyar-i ru'yet iddiasimn dinlenmemesi, bir miiddet ile tevMt ediler iareden vaktinden once
mesela ikrah
riicu'
edilmemesi ve
devrinden tstanbul'da
topln Kanun-i
^^
ibn-i
Haldun diyor
ki er'i icma',
eimme-i muctehidinin
imam Malik
Medine
ehlinin
Medine ehlinin bir amelde ittifikih kifakmi mustakil bir er'i delil addetti. Bununla beraber bu mes'ele Maliki taplarmda icma' babmda zikr olunmutur. {Fasl-i Sddh tercumesU s. 45).
etmilerdir diye
Santill.
^^
Mezhebler
43
Maliki mezhebi Nijerya'dan Tunus korfezine kadar imali Afrika'da, Yukan Misir'da, Sudan'da, garbi Afrika'da halen yiiriirluktedir.
Trablusgarb ve Bingazi'de Siinusi'ler Maliki 'dir. Vaktiyle tspanya (Endulus)'da tutunmutu^^.
25. tstislah.
Fitzgerald diyor Id
lik, istislahi bit er'i
Medme'de
sahib-i
kelam olan
aristokratik
Ma-
kaynak olarak kabul etti (s.7,13). Maamafih bunu Malikilere has bir delil olarak gostermek mu'tad ise de afii, Hanbeli ve HanefTler de red ve inkar etmi degillerdir (tzmirli Ismail Hakki, ''llm-i Hildf\ S.109). Nitekim istislah da afiilere has degildir. Maliki ve Hanefilerde
5, 6,
amme
menfaati
bakimmdan
karar verebilmek
demek
Yiikanda Hanbeli fakihlerinden tbn il Kayyim il Cevzi'den de nakl ettigimiz iizere Islam ^er'iatmm maksudu da budur: eriat harac ve meakkati olan ve sebili, yolu bulimmayan bir ey teklif
olacaktir^^.
etmez.
Fikih eserlerinde bildirildigi iizere Hazreti Peygamber ve
Ebu Bekir
zamanlannda bir agizda soylenen u? talak bir talak sayilmiti. Sonra bu, kotiiye kuUamldigmdan Halife Omer bu suretle yapilan ii? talaki mu'teber tutmutu. Keza Kur'an mtillefe-i kulub' u miistehliklerden saydigi halde Omer bunlann hissesini iskat etmi ve gene a5lik, kitlik yilmda sankdan haddi iskat etmiti. Bu ictihadlann ba'zismi biitiin ulema, bir kismini da bazi ulema muvafik bulmulardi. Maslahat, er'i deliUerin akvasidir. Eshab, maslahata riayet esasma istinad ederek nasslan terk etmilerdir. Gene Omer muharebe zamanmda hifbir mtlsliim kazif haddi tatbik edilmemesini enrir etmi^ti, gebe kadmdan ve siit emzirenden had te'hir edildigi gibi, hastalik zamanlannda da had te'hir edilmitir. Biitiin bunlar da haddin tehiri ferd4n hadd edilecek kimsenin maslahati, menfaati i9in
Hakki,
''Ilm-i
Hildf\
s.
88
iki cildlik
kitabmdan
Gene bu mezhebe
dair,
Hukuku"
s.
adli
sayilir.
Goldzieher, "Vorlesungen'\
321.
44
tsldm Hukuku
26.
imam
l^afii.
Ebu Abdullah bin Idns i afii, Hicn 151 (Miladi 767) 'de Gazze'de dogmu ve 204 (Miladi 804)'de Misir'da, Kahire (Fustat)'de 61mutiir. Beni Haim'dendir. Dort imamdan U9uncusudiir. Ilkin Medine'de
nefi
si
tmam Malikden okumu, 6grenmi ve yukanda gegtigi iizere Haimamlarmdan imam Muhammed Eeybani'nin de ta'lim ve terbiye-
altmda Bagdat'da bulumnutur. Bagdat'daki ilk zamanlara ait doktrinleriyle Kahireye hicret ettikten sonraki zamanma ait ictihadlan ayirt edilmektedir^". Hanefi mezhebi ile Hicaz fikhmi mezc ve armonize etmek ve istemitir. Fikhi ikisini birletirir bir dummdadir. Hanefi fikhi dagimk
kanik oldugu halde afii fikhi miinakkah ve prensiplere irca' edilmi goriiniir (tzmirli Ismail Hakki, "Ilm-i Keldm" s. 206; Omer Nasuhi Bil-
men, Hukuk-i Jsldmiyye, cild 1, s. 309). Hanefflerin caiz gordukleri bir90k eyleri imam afii kabul etmemitir. afii mezhebi kadmlara kari Hanefi ve MaliM mezheblerinden daha serttir.
Fitzgerald
{Muhammedan Law)
afii
ve biraz
afii
ameli
fikhma Cami'
til
verilir.
Esasen Mi-
imam
afii'nin usul
ve furu'a dair
"Errisdle" ve
hakkinda
bin
ilk
mudewen
bu mezhe-
modem
1277-1861).
Leyden Universitesinde goktan beri tetkik, tetebbu' olunmaktadir. Snouck Hurgronje'nin riyaseti altmda sabik Felemenk miistemlekelerindeki orf ve adetleiin tetkikine biiyiik ehemmiyet verilmitir.
Bu mezheb HoUanda'da
bilhassa
mezhebi bugiin Endonezya'da, Misir'da, Giiney Arabistan'da, Malaya yanmadasmda, Hindistan'm giiney sahillerinde, Seylan'da, Filipin adalannda ya?amakta ve kiirtler bu mezhebe salik bulunmaktadirlar. afii mezhebi hakkinda E.Sachau'in "Muhammedanisches Recht
afii
Eski
Alman
Afrika'smdaki hakimler i9in yazilmi ameli yardimci bir kitaptir. afii fikhi hakkinda Ebu Zekeriyya Ennevavi (olumu 676= 1278)'nin "Minhac
'"
cild 1
s.
405
Mezhebler
45
edilmitir (I-HI,
1882- 1884). u
iki eser
Ahmed
bin
Muhammed
bin
Heytemi (oliimu 975=1567)'nin "Tuhfe'^si, Muhammed bin Ahmed-ur Remli (oltimu 1006= 1598)'nin
Hacerul
Zeyneddin
"Nihdye''si.
Ahmed
(beinci
ulemasmdan)'nin 'Takrib^'i veya ''Muhtasar'\ kiymetii sayilir (Keyzer tarafmdan terciime edilmitir, 1859). Bu eser iizerine Muhammed bin El Kasim El Gazzi (oliimu 918=1512) tarafmdan yazilmi "Feth ul Karib" adli erh Vandenberg tarafmdan terciime edilmitir (1895). Buna da yukanda adi gefen Ibrahim El Bacuri tarafmdan bir habirinci asir
on
^iye yazilmitir ki
27.
ittihaz edilmitir.
Eeybani dordiincii
61miitiir.
Avrupali-
Bugiin mensublan
atilip
en
az
olan
mezhebdir.
Imam
ettirilen
Me'mun
tarafmdan ortaya
iddetli suretle
Mahmud
Es'ad,
"Tdrih-i ilm-i
Hukuk'\
s,236).
yolundan uzak olup kiyas ile hiikiim istinbatma az meyl etmi ve hadis rivayetinde diger imamlardan ileri gitmitir. Mezhebi daha ziyade rivayet ve hadisleri birbiriyle takviye ve te'yid etmeye dayanir. Usulii, afii usuliine yakm olmakla beraber
Hanbel,
ictihad
imam
hti-
Bu mezhebe
MezFilistin
il
Kayyim
il
Cevzi
ileri
ve parlak
arasmda kalabalik mensublan vardir. Hiilagu vak'asmda vuku' bulan istiladan sonra 90k rayifladi. Osmanlilann zuhiiru iizerine Osmanli iilkelerinde Hanbeli mezhebi, yerini hemen hemen tamamiyle HanefT mezhebine birakti (tbn-i Haldiin, ''Fasl-i Sddis tercumesV\ s.46; Omer
adeta bir
Abdiilvehhab (1876'da
olmii?tiir)
46
Islam Hukuku
de 17 nci yiizyilm otuzuncu yilmda balayarak uznn zaman Osmanli Imparatorlugu'na bir gaile olmujtur (Goldzieher, Vorlesungen, s. 53, 292;
CevdetPaa TdrihV),
VI,
28.
Hukukun Ta'nfi.
Garphlann telakkisine gore hukuk
kaniyet duygulan, ahlak prensipleri gibi been degerlere istinad eder. Hatta Roma'nm balica hukuk kaynaklan halk toplulugu kararlan, orf ve
adetler olmutur.
rinin
Hukuk ancak insanlarm birbiriyle olan di munasebetlecebn nizamidir. Ve bu mahiyeti ile dunya hayatim miimkun kilacak,
idame ve teshil edecek kaideler olabilir. Insanlar bunlan kendileri bulur, koyar ve kaldinr (nesh ve ilga eder, yerine daha iyisini ikame eder). Din,
insan arasmdaki ig munasebetin, vicdan hayatmm nizamidir. Bu nizam, kendi alanmda, mxistakil bir mer'iyeti haizdir; devlet ve hukuk buna kanamaz. Nitekim din de kendi sahasi diinda kalan dtinya ilerine mudahale edemez. Bu laiklik prensibi pek eski olmamakla beraber, gerek
Allah
ile
Bati'da Hiristiyanlik aleminde ve gerek Dogu'da islam diiayasmda uzun felaketlerin aci tecriibelerinden edinme bir ders oiarak kabul edilmi ve
kabulii zaruri bulunmutur.
islam bilginleri, yukanda (No.5) soyledigimiz gibi hukuku, emr-i diinyaya taalluk eden ilerin nizammi, din 9er9evesi ifine sokmular, akli
degil, nakli, yani miicerret insan akli ile idrak
olunamayip iitmeye,
Al
29.
Hususi Hukuk,
Amme Hukuku.
eski,
Modem
hukuk, pek
Roma
Amme
ile,
Hukuku
ayni hukuki
durumda bulunan
ile ilgilenen biitiin
olan miinasebetleri
hukuktur.
bir
tefiik bilmiyordu.
Bunda
kuk tamliyordu.
Islam fakihleri, Roma' da oldugu gibi hukukun hususi kismmi 90k
ilemiler, fiakat Ulii-i-emre, icraatmda geni9e bir takdir hakki kabul
hiikurnler
Muamelat, Munakehat ve Miifarekat denilen Aile Hukuku, Feraiz yani Miras Hukuku, Ukubat (Ceza) hukukunu ihtiva eder.
Fikhin
emr-i
diinyaya
taalluk
eden
kisimlan
91
sindan degil de menfaatin btitUn insanlara dmil olmasi ve Allah indinde mertebece
erefli tutulmasi
bakimindandir.
Hukuk-i ibad, husust menfaat ve mastehatlara taalluk eden hukuktur. Muamelattan, bir kimsenin bilhassa nrialina iras edilen zarardan dogan alacaklar, sirf abid hakkidir. Bu haklarda ibahe caridir, yani bunlarda ib^a, terk mUmkiindur. Fakat sirf Allah hukuku ibahe ile mubah olamaz ( s. 58, n. 107). Bazi haklarda Hukukullah ve Hakk-i abid ictima halinde bulunur; fakat Hukukullah galip olur. Kazif hakki bunlardandir, Kazf edilen kimsenin eref ve namusuna tecavtiz itibariyle bunda abid hakki vardir, fakat bu hak ayni zamanda tecavUzun tekrarlanmasini men'etmek /e nasa emniyet vermek maksadiyle de meru' kilinmitir. Bunun i9in bu hakda Eiakullah da vardir. Filhakika bunda afiv cereyan etmez; kazf edilenin afvi ile kazf edenden had s^it ohnaz; fakat kazf edilenin oliimu halinde had duer. Diger taraftan ehadet i9in dav^ arttir (Multekd, babuehddeti alezzina verrucuu anha, babul haddilkazf). Veya hakki abd g^lip oiur; kiss gibi. Kisas, hudud gibi uphe ile sakit olursa da maktultin veresesi i9in bir teselli ve onlara bir tarziyedir. Bu itibarla kis^s hakki maktuliin mirascisina intikdl eder; afiv ile de sakit
olur.
48
islam
Hukuku
hukukta Obligasyon, Turkge borqlar veya vecibeler, alacakli bakimmdan alacak haklan denilen hukuk ile eya haklanna, ayni haklar'a dairdir. Bunlar, Osmanli Imparatorlugunda Mecelle denilen bir kodda toplanmiti; buglin Borglar Kanunu adini taiyan ve Medeni Kanunun beiiici kitabini tekil eden kanunda ve bir de Medeni Kanunun dordiincii k.smmi tekil eden Eya hukukunun Ayni haklar kismmda yer almitir. Mecelle 1286 'dan 1293 (1869-1876) tarihine kadar muhtelif tarihlerde padiahin "mucibince amel oluna" iradesiyle 9ikarilmi bir maddelik fikhm tarifmden, 99 maddelik ktilli kavaidden ve ayrica 16 kitaptar miirekkep 1851 mad-
Muamelat
huktimleri,
bugunkli
zamamn
ciltlik tarihiyle
mehur
Cevdet Paa'nm bakanligmdaki bir tieyet tarafmdan kaleme alinmitir. Bu Mecelle ahis hukukuna kismen temas etmi?, diger taraftan Fransiz Code CiviPinde oldugu gibi, bugiinkii Medeni Kanunumuz hilafma olarak yargilama usuUerine dair hukumleri de i9ine almitir. Mecelle' de aile, miras hukukuna, vasiyete ve vakfa dair hlikumler yoktur. Bugiinkii medeni kanunlar ise bunlan muayyen kitaplannda lam bir surette diizenlemilerdir. uphesiz ukubat hukuku da Mecelle'ye dahil degildir. Nitekim buglin de amme kismmdan olan bu hukuk, ceza kanunlannda yer alir. Mecelle muhtelif tarihlerde resmi, gayriresmi agizlardan ve hi9 de haksiz
ve miinferit kanunlarla -tarn iimulde olmasa dahi- epey tadillere ugrami ve nihayet y^erini 4 kasim 1926 'da Isvigre'den terciime suretiyle alman Borglar Kanununa ve kismen de
oknayarak
iddetli tenkidlere
^^
^^
madde 404-611; U9Uncu kitap, kefdlet, madde 612-672; dorduncli kitap, havdle, madde 673-700; beinci kitap, rehin, madde 701-761; altmci kitap, emdndt, madds 762-832; yedinci kitap, hibe, madde 833-880; sekizinci kitap, gash ve itldf, madde 881-890; dokuzuncu kitap, hacr ikrdh ve ufa, madde 941-1044; onuncu kitap, ^irketler, madde 1045-1448; onbirinci kitap, vekdlet, madde 1449-1530; onikinci kitap, sulh ve ibrd, madde 15311571; onu9uncu kitap, ikrdr^ madde 1572-1612; ondcrdiincli kitap, da'vd, madde 1613-1675; onbe^inci kitap, beyyindt ve tahlif, madde 1676-1783; onaltmci kitap, ^aza, madde 1784-1851. Ebulula Mardin, "Medeni Hukuk Cephesinden Ahmet Cevdet Paa'\ 1946. Sabri akir Ansay, "Hukuk Inkildbimiz ve Medeni Kanunumuz '\ 1953; yuk. s.20 n. 3.
Birinci kitap, bityu
madde 101-403;
49
31.
Umumi Hiikiimler.
Hukukun muhtelif kesimlerine
miiteallik
modem
kanunlar o kisma
dair birtakim
umumi
dogumuna, dogum sebeplerine, boiglann ifasma, sukutuna, tazmmat nevi ve ekillehesaoma, miirur-i zamana,
artlara teselsule, takasa,
min
takdir
hakkma
Bu
kaideler yalniz
Obligasyon alamndaki oorglara degil, husust hukukun obiir kesimlerinde de evlenme, miras, aynl haklara dair olan kesimlerde de dogrudan dogru-
edilir.
islam ulemasi, bilhassa Hanefiler, vahi ve acze mahkum, kazuist denilen bir yolda giderek ratb ve yabis vukubulmu veya bulabilecek hayat tezahiirleri hakkuidaki miinferit hiikumlerle iin iginden fikilacagi-
nndan
bu hiikumle-
50k kere mer'iyet verilememitir. Fikh'a gore muamelatm en miihim kismi olan bey' hakkmdaki kaideler obxir akitlerde de tatbik edilebileceginden bir nevi umumi hiikiimler mahiyetindedir. Bununla beraber Mecelle hemen hemen her akitte sihhat ve nefaz artlanni, icab ve kabul gibi riikiinleri ayii ayn tasrih etmi ve bu suretle bir cok tekrarlara
re tatbikatta
yer vermitir
94
.
94 95
Yusuf Ziya Ozer; "Cumt.uriyette Hukuk tnkilabi", Belleten, ciit II, sayi 7-8 s. 389. Mesela ewelce adi gegeii Miilteka-l-Ebhur'un ihtiva ettigi bahislerin sirasi oyledir:
Taharet, salat, zekat
ler),
,
eyman (yemin-
hudud (hadier, kanuni cezalar) sirkat, slyer, lakit (bulmimu 90cuk), lukata (bulunmu mal), abik (kagak kole), mefkud (gaip), irket, vakif, bey' (sati), sarf, kefalet, havale, kaza (yargi), ahadet, vekalet, daVa, ikrar, sulh, mudarebe, vedia, ariyet, hibe, icare,
muk^tebe, vela, ikrah, hacir, me'zun (kole), gasb, uf a, kismet, muzaraa, musakat, zebaih (kesimlik hayvanlar), udhiye (kurban), kerahiye, ihyai mevat, eribe (i9ilecek eyler), sayd (av), rehin, cinayet, diyat, vesaya, hunsa, feraiz.
50
Islam Hukuku
VII,
32. trade ve
Beyan.
Bugunkii hukukta oldugu gibi Islam Hufcakimda da muamelatta esas itibariyle iradenin biiyiik ehemmiyeti ve rolu vardir. Umumiyetle bir bor9 dogmak ifin ya bir tarafm iradesi, mesela sadece vasiyet yapanm
muterinin, mucir
ile
miiste-
gimkii hukukta bir tarafli veya iki tarafli hukuki iten dogan bor5lar denir.
dir.
Hukuki
i,
bir
hukuki netice meydana getirmeye matuf irade beyamtecaviizden de dogar. Bugiin haksiz
fiil
Bor?, gayrin
hakkma
denilerf
bu mefhumu,
daha ziyade taaddi sozu ifade eder; gasb bir teaddidir (ileride bor? munasebetleri bahsine bak). Bir kimsenin hayatma bedenine, eref ve namusuna kari yapilan teaddiler fikhm ukubat, ve
fikihta
mevzuu
mala
tecaviizler
muamelat cumlesindendir (Mecelle, m. 881-940). trade (kasd, niyet), ibadatta da temel tekil eder: namazda niyet art sayilarttir. Maamafih Haneffler indinde, abdestte, gusulde niyet maz. Mticerred, yani fiilden ari niyet iizerine, iyi veya kotii olduguna gore ancak sevab ve gunah tasavvur olunabilir, hukukan bir mukellefiyet boterettiib etmez; mesela bir kimse bir malmi vakfetmeyi veya kansmi
amayi veya bakasmin malmi gasb etmeyi niyet ve kasd etse, hatta vakfetmek niyeti ile bir yer satm alsa, vakfettigine veya boadigma dair bir beyanda bulunmaz, gasb fiilini yapmazsa vakf gasb ve talak hUkmti cereyan etmez. Bey', icare, hibe ve kefalet gibi muameleler de boyledir. Bununla beraber salt niyet iizerine tazmin terettiib eden hal vardir. Ileride ida, bahsinde goriilecegi lizere vedi' mesela, bakasmm kendinde bulunan paltosunu giyse de sonra yine giymek iizere 9ikanp gardrobuna koy,
bu niyeti ile teaddi etmi olacagmdan palto orada kendi fiil ve dahli olmaksizm dahi zayi' olsa tazmin ile miikellef olur. Lukatada da boyledir (Mecelle, 769)^^.Bakasmm malmi itlafta (Mecelle 912 ve sonraki maddeler), diyeti mucib hallerde (ileride ukubat bahsine bak) niyet
sa mucerred
aranmaz.
^^
Sarho oldugu halde yolda uyuyan bir kimsenin koynundaki parayi zayi' olmasm diye alan kimse gasib olur. Izinsiz alma, gasb, latife ve aka niyeti ile dahi olsa taz-
Fikihda niyetsiz bir beyanin da hiikum ifade ettigi haller vardir. Bu hallerde beyan, bir niyetin izhari olarak degil de, kendine mahsus, Roma
hukukunda ve bugibiku hukukta goriilmeyen dogrudan dogruya inai bir kuweti haiz olur. Hatta hilafi niyet edilse bile mucerred beyan, o beyana terettub eden hukuM neticeyi meydana getirir: bir kimse hi9 niyet etmedigi halde, hatta aka, hata ile
kansma
"seni
Bcanma boyle
ancak boama niyeti bulundugu takdirde boama tahakkuk eder. Bazi hallerde de sozlin kalibi ehemmiyetlidir. ehadet mutlaka "ahidim,
jehadet ederim" gibi "hd" kokiinden bir sozle iS edilebilir. Mufavaza akdinde (ileride irket bahsi, No. 154) bu tabir aynen kuUanilmak veya bu akdin butiin artlan sayilmak lazimdir (Mecelle, 1361). Bugiinku hu-
kukta da boyle formijller gorulur, mesela police senedinde police kehmesi kullamlmazsa o senet poli9e olamaz. Bireyi yapmak veya yapmamak uzere olan bir azmi te'kid ifin yapilan yeminde (No. 41, n. 106) niyete
bakilmaz, lafza itibar
Zihni,
edilir;
''MundkehdtveMiifdrekaf\
206).
Bazi hallerde de natamam bir beyan, niyet ile muteber sayilir. Mesela bey', mazi sigasiyle, sattim, aldim sozleriyle yapilirsa beyan tamdir; niyet ve kasde bakiimaksizm bey' mim'akid olur. Bayi' veya muteri bey'i kasd ve niyyet etmedigim cihetle bey' mun'akid olmadi diyemez. Fakat bunlar muzari sigasi kuUanarak almm, satarim demilerse bey'i
kasdettiklerine gore akid tamamdir; istikbal kasdettiklerine gore va'd
maksada, ma' laya itibar edilir (Mecelle 3) der; mesela bir kimse baka birine u mail on liraya sana hibe ettim dese bu hibe degil, bey'
degil,
olur.
Bu
itibarla
akdin tamamiyyetinde
igin teslim
malm
Hibe
ve kabz aranacakti. Diger taraftan bir kimse muteriye, bu mail sana bedava sattim ve o da kabul ettim dese bu
akid batil olur.
olsaydi da
tamam olmak
^^
s.
142.
22
islam Hukuku
Jestler hareketler
de beyan yerini
tutabilir.
Ma'hud
bilse dahi i?areti muteberdir; yapilabilir (Mecelle 70, 174). Dilsiz yazi etmez. Mecellenm 1586 nci dilsiz olmayanm iareti hiikiim ifade
fakat
maddesinde de tasrih edildigi iizere boyle bir ikran muteber degildir (Mecelle 66). mesela Teati ile de beyan izhar edilmi sayilir: verip firmdan ekmek almak gibi.
33. Sukiitun
dmsenin
iaretiyle olan
^ r bedeiim
,
lakirdisiz,
Beyan Oldugu Haller. uzere sakite bir Mecellenin 67 nci maddesinde de beyan edildigi ma'razi hacette siikut, beyandir ey, isnat ve nisbet edilemez. Ancak birimn, yahut zevc, (Mecelle 438). Binaenaleyh bir kimse akrabasmdan mulkumdiir diye satsa ve zevceden biri obiiriiniin huzurunda bir mail
teslim etse de o hazir ahis gorup oziirsiiz
siikiit
yabanci birisi ise yalniz benimdir diye dava etse dinlenmez. Fakat ahi bulunup siikut etmesi davasina mam olsati ve teslim esnasmda hazir bir hukum ifade maz tare, hatta rehin ve istiglalen bey'de sukut yine davaya mam' olmasi, etmez yani dava istima' olunur. giinku snkutan kiyas sabit olan ey saire kiyas hilafma sabit olmutur. Ala hilafil
Ama rahin, rehni bey' edermekisiln aleyh olamaz (Mecelle, 15, 1659). gorup de sukut etse ken miirtehin ve murtehin rehni bey' ederken i-ahin kalkar. Keza bir kimse, bu bey'e razi olmu sayilir ve rehniyet ortadan ekmek yaparken goriip de siikut etse sukutu
bir
bu hususta emir
mum
evlendirmek teebbusunde bumuracaat ettikte kizm sukut lunan veil, nzasim istihsal i?in kendisine nza sayilir. etmesi, gulmesi veya sessizce aglamasi
sayilip iicret alamaz.
Keza kebire
bir kizi
34.
Yazi
ile
Beyan.
trade veya
ile
de
maddesinde
nakledilen
gore
Bakasina emretmitir Kur'an bor^lanmalann senede baglanmasmi gibidir (Meyazdmp da imza edilen senet de yazdirandan sadir olmu muhtevasina vukufu lazimdir celle 1607); fakat yazdiranin senet
.
^ Fukaha bu ayeti yerinde olarak emir manasina almanujtir. ve Amr '^ Okumak bUen Zeyd, vekili Amr'e talak kagidmi yaz diye emir
ile tatlik ile eyledim" diye yazsa ve Zeyd de bir talSk zejini {Cende-i Ilmiyye, adet 70, gandersc Zeydin zevcesi tl9 taiak ile bo? olur
dahi
^^
u talak
2241).
53
ve sonrakiler).
A'malardan bey'de,
celle 329-331).
(Me-
Verilen izahlardan anlailacagi iizere islam hukukunda hukuki i bir ?ekle tabi degildir. Gerek akitlerde ve gerek vasiyet gibi bir tarafli
ilerde
bir
muayyen bir ekil emir edilmemi?tir. Bugiinku hukukta gorulen hakkm dogumu, daha dogrusu bir hukuki iin meydana gelmesi bakiyazili,
mmdan
Beyanmda Fesatlar
goreceginiz ehliyet bazi a-
ilerede ahis
nzalara ugrayabilir. Bmilar, viicub ve eda ehliyetine ariz olup her ikisini veya birini izale eden, yahut onlann bazi hiikumlerinde degime husule
ki bunlarda insanm miikteseb arizalar'dir ki insanm, gerek kendi kisbi ile gerek bertaraf etmemek suretiyle bir payi ve itiraki bulunur. Birinciler, cunun, sigar, ateh, nisyan^\ nevm, igma', nk, hayz, nifas, maraz ve olumdur. tkinciler, cehl, sekr, hezl, sefeh, hata ve ikrahtir.
bir ihtiyan yoktur; obiirii
semSvi arizalar
kismmdan, hata ve ikrahtan bugiinku hukukumuzda nzayi ifsad eden sebepler, anzalar arasmda bahsedilir; biz de burada once bunIan gorecegiz. Cunun, sigar, ateh, sefeh hallerini aagida "ahis Hukuku"
bir
Bunlann
Bugiinku hukukumuzda hata, hile, ikrah gibi haller irSde beyanmi fesada ugratirlar. Hanefi mezhebinde irade fesatlanna layik oldugu e-
hemmiyet verilmemitir. Yukanda goriildiigii iizere talak gibi pek miihim olan bir muamelede kocanm bu baptaki kasdi aranmami, hata ile veya aka ile soyledigi bo?amayi ifSde eden sarih sozleri mutlak surette mute100
101
Meseia rehinde kabiz bir tarafa (No. 82), Nisyan, akilda hasil olan sureti mtliahaza etmemektedir. Nisyan, hukuk-i ibadda ozur olmaz. Binaenaleyh bir kimse bajkasmm malini nisyan ile telef etse daman (s. 68, n.l25) lazim gelmez. J^ukukuUahta ise abdin bir kusuru olmadik?a nisyan
ozUrdiir.
54
Islam Hukuku
(No. 39 ve No. 53 n. 125). ber tutulmutur. Nikahta, i'takda da boyledir yoktur. Modem hukukta hata trade beyanlanndaki hataya dair bir prensip
mevzuu
hayattakiler arasmda ilenmi? ve ince nazariyeler tesis edilmitir; oliime bagh tasarrufyapilan muamelelerde saikte hata nazara alinmaz;
olunur (Mecelle, 79). Ve Fikihta kaide udur: Kii ikrariyle ilzam (Mecelle 1588). Binaenayine hukuk-i ibadda ikrardan riicu' edilemez ettikten sonra ikrannda hata leyh bir kimse, bir ahis i9in bir mal ikrar (Mecelle, 79); ancak ikrarda kazib olettigini iddia etse kabul olunmaz dugunu iddia edebilir (Mecelle, 1589).
mitir:
biiyukee bir yer verilikrarda hataya ceza hukukunda (ukubatta) hadden once veya hadd esnasmda zina hakkmdaki
oliir.
mekr ve hiyanet aislamda aldatma, igfal merduddur. Kur'an'cla ba iandir. Medme'de leyhine ayetler vardir. Sadakat, dogruluk tslamin Peygamber, "hUsnimyet birinci yilinda yapilan misaka Hazreti
Hicret'in
"Islam Tarihi", tercuhileden evladir" maddesini koymutur (Kaytona, ?udur: Akdi me cilt 3 s 141, 145). Fikihta tagiir hakkmdaki hukum olsa zaranm zamin dur mu'avaza zimnmda bir kimse birini aldatmi ivazsiz nevmden olan (Mecelle, 658). Yani, hibe, ariyet gibi teberru' akitlerde bir tazminat bahis mevakitlerde degil de bey', icare gibi ivazh uf a hakkma miisteniden bir gayrimenkulii satm
zuu
olacaktir.
Fakat
alma,
efi', memuavaza olmakla beraber cebri bir sati olduguna gore yapsa ca sonradan u?uncu bir sela bu suretle satm aldigi arsaya bir bina zaranm muteriye tazmin ettiahis istihkak davasi lie o arsayi zaptetse
remez
(Ali Haydar,
mezkur madde
erhi).
38. Gabin.
aldatma (MeDiger taraftan bey' vesair ivazh akitlerde ta.grir, yani (Mecelle, 165), akdi feshe celle 164)^^ olmadik9a sadece fahi bir gabin muteriden biri, obiirunii alsebep olamaz; u halde bey'de bayi' veya kim-se gabin muhayyerligi datmi degilse kendi kendine aldanmi olan
iddiasiyle bey'i
'"^
'3
(Ali Haydar, 658 jerhine bak) Teberru' akitleri iki kisma ayirt edilmektedir kendi kendini denir. Fakat gurur, magrur kelimelen Aldatana garr, aldanana
ma^
aldati?
manalarma da kullanilir.
55
Ancak
malm
batildir (Borglar
Kanunu, madde 21
ile
mukayese).
Fahi gabin, nukutta (parada) onda birin dortte biri, uruzda, yani kuma gibi eylerde (Mecelle, 131) onda birin yansi, hayvanlarda onda bir ve akarda bete bir veya daha ziyade aldanmaktir (Mecelle, 165). Bunun mukabili yesir gabin' air ki fahi raddeye varmayan gabin demektir.
Bu
bir
malmm boyle
unu da
tagrir davasi
onun
varisle-
Demek
ki gabin
ve tagnr
hukuki mucerrededen
sayilir.
bulunsa ve hatta onu satiliga 9ikarsa veya mebi' telef olmak gibi feshe mani' bir sebep hadis olursa muhayyerlik kalmaz.
Bir de U9uncu bir ahsm tagnri halinde muhayyerlik yoktur (Mecelle,
359, 360).
39. ikrah.
nza
(irade) fesatlanndan-
Bu
bahis
olarak
yer
almitir
(ondokuzuncu kitap, ikinci bab, 1003, 1007, 948, 949). Mecelle arihi Ah Haydar icarede (m.448) akitlerin sihhatinde akitlerin nzasi artmdan bahis ederken sadece ikraha temas etmi, obiir nzayi bozan arizalari tamamiyle meskut ge9mi5tir. Ikrah bahsi yukanda Imam Malik kismmda
iaret edildigi lizere
onem verilmi
bir mes'eledir.
insam istemedigi, tab 'an kerih gordiigii bir ey uzerine zorlamaktir. er'i manasiyla bir kimseyi ihafe ile yani korkutarak nzasi olmaksizm bir i ilemek uzere bigayrihakkm icbar etmektir. tcbar olunana mtikreh, icbar edeie miicbir (miikrih) o ie miikreh-iin-aleyh ve ikrah edilenin korkusunu mucib ve nzasmi selb eden oldurmek,
ikrah, lugatte bir
dogmek
tehdid
ikrah
iki
kisimdir:
Miilci
ikrah,
gayri
miilci
ikrah.
Ikrah,
oldurmek, bir uzvu kesmek, iddetli surette tarn ikrah da derler. Muztar kilmazsa, gayri miilci' dir,
gam
ve elemi
56
Islam Hukuku
mucip olacak
ikrah da
surette hafif
dogmek
ile,
hapis
ile
tehdit gibi.
Buna nakis
derler.
iki
nev'i ikrahta da bunun mevcudiyeti, muteberiyyeti iin lobar edenin tehdidini ikaa muktedir olmasi, yani fiile 9ikaracak durumda bulunmasi ve bundan da miikrehin korkmasi, yani fiile ?ikanlacagma
Her
Bu
olunan
eyi,
mucblrln huzumnda
llerse
1005). ikrahm, hususiyle gayri miilci ikrahm muesslriyyetinl, muteberllginl, ikraha ma'ruz olan kimsenin i9tlmai dummunu da nazara alarak
arasmdaki
fark, miilci
Ikrahm kavli ve
fiilT
tasarruf-
ve muteber olmasi, fakat fiili tasarruflarda olmamasidir. u halde blr klmse baka birine filanm malmi itlaf et, yoksa senl oldiiriiriim veya bir uzvunu keserim deyip de o itlaf etse bu ikrah miilci, ve zaruretler memnii' olan eyleancak rl mubah kilar kaideslnce (Mecelle, 21) muteber olur ve daman^^^
larda, gayri
mulci ikrahm
yoksa senl doverim veya hapsederlm gibi hafif bir zarar ile tehdid eciip de o da itlaf etse ikrah muteber olmaz ve iztirar gaynn hakkmi iptal etmeyeceginden (Mecelle,
filanm malmi
itlaf et,
Amma
malm
kiymeti tazmin
fiili
ettirilir,
giinku itlaf
fiili
bir tasar-
tasarruflarda
^^'^
Daman, tazmin
kuki
itir.
zemandan ayirmak
^^^
tasarruf, burada bakasmin mail, nefsi aleyhine ika edilen fiiller, bugunku hukukumuzdaki haksiz fiil olacaktir. Ytirurlukte olan bazi kanunlarimizda
Fakat medeni hukukumuzda boyle bir taksim yoktur. Bir hukuki i yapmayi bununla bir mlikellefiyet altma girmeyi, ve o taahhudu bilfiil icra ve yerine getirmeyi ifade eden mefhumlar vardir. Mesela bir menkul mail bakasma satan bayi', bu akt ile o mail rau^teriye teslim taahhudu altikavli, fiili tasarruf sozlerine tesaduf edilir.
olur.
mail mtiteriye
giren
menkul bir malmi bakasma satabilir, yani o mal hakkmda bir bey' akdi yapabilir; onu muteriye teslim taahhudti altma girebilir, yani teslimi iltizam edebilir. Bu muteberdir, ?unku iflas ile medeni haklari kuUanma ehliyeti kaybedihni degildir. Fakat iflas devam ettigi muddet9e o mail
Muflis olan kimse,
iflas
masasma
kalkar ve o mal muflise iade edilirse mtiteri, akdin muteberligine dayanarak o malm kendisine teslimini veya tazminat
iflas
Amma
57
ile batil
olmayanlarda
Baka ifade ile bir tasarruf ki hezl ile sahih degildir, ilorah ile de sahih degildir ve bir tasarruf ki hezl ile sahihdir; ikrah ile de samhtir. Binaenaleyh muteber bir ikrah altmda yapilan birinci nev'iden, bey', icar, hibe, vakif gibi tasarruflar sahih olmaz fasiddir, fesholunur. ^tinku bu tasarruflar, hezl ile, aka ile hiikum ifade etmezler. Fesh i9in obtr tarafm rizasma veya hakimin hiikmune hacet
degildir, yani o tasarruf sahih olur.
muteber
yoktur, yalniz obiir tarafm ilmi lazimdir (No. 52, n. 123). Tasarruf sonra,
ile
ile
yapilan bey'
ba^ka sebeplerden dolayi Fasid bey' arasmda bir takim farklar vardir; Ali Haydar, 1006 erhi). Fakat ikrah, hezl ile batil olmayan
ile
muteber
nikah, talak, i'tak (No. 63) gibi bir takim tasarruflar ikrah altmda da ya-
mezheplere gore muteber degildir (1333 tarihli Hukuk-i Aile Karamamasi esbabi mucibesine bak). Bununla beraber Hanefllere gore ikrah altmda talaki ikrar muteber sayilmaz.
pilsa muteberdir, diger
40.
Muvazaa,
kimsenin bir maksada mebni ash olmayarak bir tasarrufu izhar etmek iizere aralannda kararlatirdiktan sonra o
telcie
Buna
de
derler. tki
Muvazaa
ile
ulemaya gore
batil,
6yle ki
olmamak
iizere
bu adama
sattigimi
berce kararlatirmitik;
dini taleb
hakim huzurunda ikrar edecegimi onunla berabinaenaleyh mal benimdir teslim iddiasmm redtefsirli bir
ederim" yolunda
gelir.
Umumiyet
Itibariyle.
ilerde ecel
ve
art
bakimmdan
90k
takyitler konmutur,
artlara bagliliktir.
Bu
Kur'an ve Hadiste ilan edilen esas, ahte vefa ve esaslar Mecellede arta bikaderil imkan riayet olu-
58
tsldm Hukuku
ile nur, vaidler sureti ta'lik-i iktisab ile lazim olur hiikumleri
(madde
82,
gibi.
muayyen bir takim zamanlan burada bahacc vakti, oru? ayi his mevzuu etmeyecegiz. Mesela namaz vakitleri, zevalinden sonra beklemeye mecgibi. Miirurizaman ve kadmin evliligin
ibadat sahasinda takvimle
vakit bur oldugu iddet miiddeti ve keza cariyenin maliki degitigi
tabi'
oldugu
bir kimseEcel deyince bir miiddet, zaman (vade) anlailir. Mesela malik olmak ye u kadar kurua gelecek ay bai ifin veya bir ay sonra ecele muzaf bir bey' akdidir. iizere imdiden bir mal sattigim takdirde bu, yapilan bir kisim islam Hukuku boyle ileriye, istikbale muzaf surette saymitir. I|te muameleleri mu'teber ve bir takim ileri gayrimu'teber ve teminine mesela bey' akdi filhal temlike mahsus, mulkiyetin ihdas vakifta) isma'tuf bir akittir. Bu ve bu gibi hukuki muamelelerde (keza sahih degildir. Hibe de tikbale izafe caiz olmaz. Binaenaleyh bu bey'
^"^
Yemin,
fikihta
kimse yemtn ettiii kefaret, kole azat etme, on faevlenirse yemininde hanis olur ve kefSret lazmigelir; duramda degilse arka arkaya U? gUn oru? kiri doyurma, giydirme, bunlari yapacak
tutma suretiyle
ifa edilir.
"^
muhtelif vesilelerle kullaFikihta temllkSt, muavazat, iskatat, teberruat gibi terimler icSre ve iSre ayn'm temllki mlir (No. 48). Temlikat, bey', icare gibi akitlerdir. Fakat
degil,
menfaatin
riicu
temlflcidir.
Muavazat bey' ve
me-
gibi muamelelerdir.
muavazattan sayilmaktadir. Hibede rUcu manilen bor9luya temlik edilebilirken iskatattan rilcu edilemez). IsKStat, alacagi Hibeden rticQ' edilebildigi halde bu temWkten rucu edilemez
ile ivazlandu-ilarak
hibesi kabule mutevakkif (hibe mevhubilnlehin kabulttne mUtevakkif iken alacagm muamelelerdir. Teberru'larda icbar degildir). Teberruat, hibe, Sriyet, ibahe gibi yemege veya ondan istifadeye izin yoktur; rehin de bunlardan sayilir, ibShe bir mail degilse men' etmek veya artik vermektir (Mecelle 836). ibShe eden o ?ey yemni riba can suretiyle ibahesinden riicu edebilir. Muavazatta
intifaa
miisaade
etmemek
bu taksim arasinda oldugu halde teberruatta cari olmaz (No. 58). Maamaflh hum de teberruattandu-. tedahuller ohnaktadir. Mesela hibe hem temlikattan,
Muddetler
59
etniez; fakat
Qiinkii rehin
bunun caiz olmadigi ictihadmda iseler de Mecel440 mci maddesinde sahih oldugunu kabul eden kavl'i tercih etmitir
Bey', icare gibi akitlerde semenin, kiranm
te'cili caizdir;
(Diirer),
yani ala-
Bu
olur.
Maa'maflh
ister
te'cil yalniz
deynde
degil,
ister
semen,
alacaktir.
Ma'lum Olmak Lazimdir. Mechul olursa aki: fasid olur. Ecelin mechuliyyeti yesir veya fahi olabilir. Yesir, muhakkak ve yakm olan, fakat bazen erken ve bazen ge9
vucut bulan eceldir; hasad vakti
dir:
gibi.
Bu tefrikin
ecel,
sonra iskat edilse fahi surette mechuliyyette, sihhate inkilab etmez, yesir
mucib olmaz.
Burada arttan maksat, bir hukuki iin muteberliginin bagli bulundugu ileride vukuu meldik bir hadisedir. Eger hukuki iin ta'lik edildigi vukuu mumklin hadise halen ma'dum olmayip da mevcut ise (buna art-i kain derler), burada ana bagli bir i degil miineccez, sabit, filhal tahakkuk etmi muamele, var demektir, yani o i muteberdir. Mesela ibra'nm
arta ta'liki sahih olmadigi halde bir kimse, bir ahsa
sende alacagim
varsa ibra ettim deytip de filhal alacagi oldugu da sabit olsa o ahis bor-
cundan kurtulur. Bunxm gibi bir kimse, bir ahsa filan malini, filan adam u kadar kurua fuzulen bana satti ve o ahis da eger o kadar kurua satti
108
islam Hukukimda boyle sihhate inkilab halleri vardir; gene mesela mii^terek bir tarlanm ekinini hissedarlardan biri satsa bu bey' Fasid ve feshi mumklin iken ekin
idrak ederse bey' sihhate inkilab eder.
Bunun
akde
tahvili
de
mtimkun
ohnaktadir; mesela ziraat edihnek tizere ariyet verilen tarla ekildikten son-
zaman
Redd-Ul muhtar).
50
islam Hukuku
ise icazet
suretle sattigi
ve bey' sahih
Binaenaleyh bey', vakif sayilir gibi iler arta talik edilemez. Rehinde temlik yoksa da bunlardan (No. 42). icare, menfaatin temliki oldugnndan bunda ecel bahsinde goolmaz riildugu iizere istikbale izafe caiz oldugu halde arta ta'lik sahih {Redd-ul Muhtar), Fakat ivaz artiyle hibe sahih ve art mu'teberdir (MeTalakm ve celle, 855). Kefaletin de arta ta'liki caizdir (Mecelle 636).
Temlikatm
itakm ve vasiyetin miistakbele izafesi ve arta tn 'liki caizdir (Haci Zihni, "Munakehat ve Mufarekaf\ s. 168, 165; 1333 tarihh "Hukuk-iAile KaramdmesV\ 106, 107). Nikah, bir zamana ve arta ta'lik edilemez (Haci
Zihni, ayni eser
ileriye
s.
izafe
tutiilmutur.
Mudarebede
her ikisi caizdir. irketi akitte izafe gayricaiz, fakat ta'lik mu'teberdir.
Miihim olan hiikum udiir: Ta'lik mtimkun olmayan hallerde gayri muteber art biitun hukuki ii hiikumsuz kilar /e caiz olan hallerde hukiimsuz yapmaz. Daha dogrusu artm tahakkuku ile o i lazim olur, htikiim ifade eder (No. 133).
45.
Mevkuf,
Bazi haklar ve hukuki neticeler vardir ki sartli bir hiikiimde oldugu evlenmesi gibi muallakta kahrlar. Bunlara mevkuf denir. Mesela kolenin efendinin iznine mevkuftur. Meflkudun bazi haklan mevkuf tutulur. Mefkuda yapilan vasiyet tevkif ediUr; sag oldugu zahir olursa infaz ediMuteveffa Ur; olumu ile hukum edilirse musinin veresesine reddolunur.
hanveresesi arasmda bir hamil birakirsa bir erkek ile bir kiz hissesinden 'Terdid-ul gisi ziyade ise o kadar hisse alikonur (Mahmud Es'ad,
Ferdiz\ No.
Bunlar arta bagh haklar gibidir, yani eger mefkud sag olarak donerse mallan kendisine verilir, ana kammdaki 90cuk sag olarak dogarsa mirasci olur demektir (No. 67. Mlikatebe). Miisliimanligi terk eden, yani irtidad eden kimsenin mail da muvakkat bir zaman igin mevkuf hiikmiindedir; 6yle bir irtidadma ve ecneIslama bi memlekete dahaletine dair heniiz bir hiikum verilmeden tekrar
46).
a'zama gore musliimanligmda kazandigi ve tmameyne gore ecnebi memlekette iken de veresesi hakkmda miislim mallan verefarz edileceginden irtidadmdan once ve sonra iktisabettigisesine verilmeyip kendisine iade edilir (s. 86, n. 170 ve No. 78).
avdet
ederse-imam-i
mesela bir kimse bir ahsm malim onun izni olmaksizm fuzulen^*^^ bey' ederse bey' o ahsin izin ve icazetine mevkuf olarak miin'akit olur. Mecellenin 1452, 1453 iincli maddelerinde de tasnh edildigi gibi izin ve icazet tevkil hiikmundedir ve sonileride akitlerde gorilecegi iizere
radan verilen icazet, ewelce verilmi bir vekaleti tazammun eder (No.
55).
46. Riikn.
daha ziyade dini sahada onem alir. imamn erkani, namazm erkam gibi. Bununla beraber akitlerde de bir istdahdir. ite Mecellenin 149 uncu maddesinde "riiknul bey', yani bey'in mahiyyeti mail mala degimekten ibaret olup ancak buna delalet etmek hasebiyle icab ve kasedilir.
Bu
edecek olan bir eyin mevcut olmamasmi mucip olan, baka ifade
Mkmiin mahiyetinde
onun
bir cuz'u
denir.
Mesela bey'in
riiknii bayi'
ve
miiijteri,
icab ve kabul,
mebf ve
se-
riikniidiir.
Fakat
s.
de
art denilmitir.
47. Miiddetler.
tefsiri
hak-
kmda
er' ile
mukavele
109
Fuzuli, er'an
denir.
biri
Fakat Fuzul! mesela baka bir kimse igin bir mal satm alsa o kimse buna izin
ve icazet verebilmek i^in akit kendisine izafe edilerek yapilmi? olmalidir. Eger
zuli akdi kendi
adma yapmi
kitten
ferit
once ihad etmi olsa dahi mal kendinin olur ve icazete mevkuf olmaz, (Miin-
62
Islam Hukuku
X. Temsil, Vekalet
48. Vekalet.
Bir kimse, bir hukuki ii^^^ fikhm tabiriyle kavli tasarrufu uphesiz ehliyeti haiz olduk9a- bizzat kendisi yapar; fakat muhtelif se-
beplerden dolayi, mesela beceriksizliginden, bilgisizliginden veya vakti olmamasmdan dolayi yapilmasmi baka birine tefviz de edebilir, mesela evini kiraya vermek, davasmi takip etmek veya diikkaninda mallanni
satmak
ona bu yolda
selahiyat verebilir.
Bu
demr^^\ Mecelle (m. 1449) de bu ma'nada olarak vekaleti, bir kimsenin bir ii bakasina tefviz etmesi ve onu kendi yerine ikame etmesidir diye ie ta'rif etmitir^^^. O kimseye miivekkil, o bakasma vekil ve o
muvekkeliin bih, vekil ta'yin etmege de tevkil derler. Vekilin balig olmasi art degildir, miimeyyiz olmasi kafidir (Mecelle, 1458). Bugunkii hukukumuzda vekalet akdinde taraflann reid olmasi arttir (Bor^lar Kanunu, m. 386 ve sonrakiler). Buna mukabil temsil selahiyetinin itasi tek degildir tarafli beyanla olur ve temsil edecek kimsenin rejid olmasi art
(Bor9lar Kanunu, m. 32 ve sonrakiler).
dogruya temsil tamnmiyor, dolayisiyle temsil kabul ediliyordu; yani kendi adma, fakat ba^kasmm menfaatine hukuki i yapan vekil miivekkil ile aralanndaki datiili miinasebet icabmca
yaptigi
muamelenin
mek
^^^
istifasiria
ve
caiz degildir,
Vekalet, sirf mali olan ibadetlerde caiz goriilmu^tur. Zekat, sadaka-i fitir gibi. Hem gibi. Burada mall, hem bedeni olan ibadetlerde de acz halinde niyabet caridir, hacc vekalet ve tevkil yerine daha ziyade niyabet ve inabe ve vekil yerine naib kullanihr.
^^^
Bedeni ibadetlerde niyabet cari olmaz, namaz ve ovuq gibi. 1506Bugtinkti hukukumuzda oldugu gibi emir de vekalet cumlesindendir (Mecelle,
1515).
^^^
Bazi halde selahiyet, miivekkilin haiz oldugu tasarruf hakkmdan akm olabilu*; 6yle tevkil edebilir ki bir mtisliiman arap ve domuz satamazken bu hususta bir zimmiyi efendisi adma bir ey (Hanefi imamlan arasmda ihtilaflidir). Diger taraftan kole de
^^^
satm almak i9in tevkil edilebilir. P.Koschaker, "Roma Husust Hukukumn Ana Hatlan'\
s.
60,
Temsil, Vekdlet
63
muhalaa ve
ibra'
Ve
boylece hukuk-i
alir.
miivekkile
ait
rumunu
muzaf
muzaf kilmayip
iki
halde de miilkiyyet
bu
miivekkile ve diger bir kavle gore ibtidaen vekile ve ondan intikalen miivekkile
ait olur.
ise
hukuk-i akit
Eger
akit,
aittir.
Bu
takdirde vekil,
Diger
taraftan hukuk-i akit, bazi fakihlere gore vekilin, akdi yaptigi mecliste
miivekkilin hazir bulunmasi halinde ve bazi fakihlere gore ise hazir bu-
ait olacaktir.
Mecellenin bu hiikumleri kazuisttir ve kaniktir; gerek arih Ali Haydar tarafmdan ve gerek Kanun-i Medeni tadili hakkmdaki tali komisyon raporunda (1333 tarihh rapor, s. 51 ve sonr.) tereddudii ve tenkidi miicib olmu^tur^^"^.
Vekile
zapti halinde
ait
olan
hukuk-i
bayi'e
akitten
maksat,
mebii
kabz,
semeni
ile
semen
ile
riicii'
gibi
ile
vekilin vekiU de miin'azil olur ve vekilin tevkil ettigi vekil varsa bu,
ile
onun
olmaz (Mecelle 1528). Fakat mesela vekilin miivekkilin alacagma karji bir takas yapabilmektedir.
vekili mitn'azil
alacaklisi
verilebilir.
olan
takyittir.
Bu
halde
muhtevanm
a9ik9a
tayin edilmesi lazimdir. Bir kimse baka birine bir miktar para vererek
^^'^
Bu
yon tarafmdan, ta'dil iinde iktiza eden esasli hatlari ve noktalari ta'yin etmek uzere
Seyid beyin bakanhgmda kurulan
t^li
64
islam Hukuku
bununla bana bir ey al dese bu vekalet caiz olmaz (Mecelle, 1456, 1459, 1468); Qunkii almacak mal mechuldur. Vekil, miivekkilin taym ve
talimatiyle baglidir.
ir.
Bu
suretle vekilin
durumu
resuliin
durumuna yaklaistifa e-
gibi, vekil
de vekaletten
1522).
Bu
Umumiyetle vekalet
.
iicretsiz ise
vekil
ifasma cebrolunmaz, fakat dellal ve simsar gibi ucretle bey'e olan kimse sattigi malm semenini tahsile mecburdur^^
ile
Muvekkeliinbihin hitami
lin
oliimu
ile
bakasmm hakki
etmek lazimdir.
Risalet, bir
kimsenin
tasar-
olmaksizm baka
kimseye resul, o baka birine miirsil ve o ahsa miirsel-un-ileyh derler. u halde vekil akti yapan, akte miiba^eret eden kimse, resul ise tasarrufun icrasma miiteallik iradeyi, beyani nakleden kimsedir. Resul akdi miirsile
farklan kaydedebiliriz:
gorme mui9in
hayyerligi, aagidaki bey' bahsine bak) sakit oldugu halde resuliin gor-
mesi
kefil
ile sakit
satligi
malm semeni
olamazken
Terciimanm temsil
kii olsa dahi
selahiyeti yoktur.
kabul
edilir;
Imam
olmasi lazimdir.
Bakimdan.
Dini ve diinyevi zaviyeden bunlann muhtelif derece ve degerleri vardir. Bu dereceler unlardir: farz, vacib, mendub, haram ve mekruh
mitir.
(vticub, ibahe,
hormet ve kerahet).
115
65
Bir
fiilin ilenip
ilenmemesi,
er'
fiil
i-
memnu
memnu
mek-
degilse mendub'tur. Terk: racih oldugu surette eger ilenmesi kat'i delil
ile
men olunmu
ise
haram'dir, zanni
delil ile
men olunmu
ise
ruh'tur. Fakihler vacibi iki kisma ayinrlar. Biri farz, o biri sadece vacib.
memnu olan fiildir^^^. Vacib, terki zanni delil ile memnu olan fiildir. Farzda hem amel, hem i'tikad lazimdir; vacipte ise yalniz amel vacip, fakat i'tikad lazim degildir. Mendub (stinnet de deFarz, terki kat'i
delil ile
hakkmda
men'i bulunmayan ve dinde hasen (makbul) olarak yapilagelmekte olan fiildir. Mekruh iki turliidux; biri tenzihi mekruh'tur ki helala yakmdir, o tahriim mekruh'tur ki harama yaklair^^^. Vacibi ileyen sevaba mazhar, terk eden ikabe mixstehik olur. Mendubun faili sevaba mazhar
biri
olursa da terk eden ikabe mtistahik olmaz. Miibahi ileyen sevaba nail
hun
faili
Tenzihen mekruikabe mtistahik olmazsa da onu terk eden sevaba nail olur.
olur.
lis
51. Diinyevi
Bakimdan.
ii
Mukellefin
tabidir:
diinyevi maksatlar
fiil
(veya akit)
ii? tiirliidiir:
Gerek
asli
ve gerek
jfer'i
bakimmdan, baka
degildir.
tibariyle (er'e)
uygan
ise sahih'tir
akit,
akit
demek
^^^
Farz
iki
kesime
ayrilir: Far2-i
sa-
Miikellefm
kesimlerine
linan
fiil
Azimet ibadin ozurlerine mtibteni olmayarak iptidaen me^ru kidemektir. Ruhsat ise iptidaen meru' degilken er'i ozurler iizerine me^ru'
ayrilir.
kihnan
^^^
fiildir
s.
425 ve
sonr.).
^^^
gunahkar olmu, teaddi etmi olur. Bu tabir dini, hukuki sahada mti^terek bir tabirdir. Muteber, hutilim ifade eder> sahih demektir. Diyaneten mekruh olan bir fiil hukukan sahih ve muteber olabilir. Fakat o mekruhtan olan istifade tib olmaz.
de kuUaniknaktadir.
66
tsldm Hukuku
Aslen sahih olup da vasfen sahih degil ise fasid'dir. Fasid akit, eger mebi' muteri elinde telef olma veya onim tarafmdan istihlak edilme gibi feshe mani' bir hal (Mecelle 372) yoksa bozulur; hatta feshi, akitlerin her bin uzerine vacibtir, feshetmemesi ma'siyettir. Fesh o bir tarafin ilmine iktiran edecek bir tarafli beyanla olur^^^. Hakiroin hukmune veya o bir
tarafm muvafakatma liizum yoktur. Akit
Fasid, kabz ile mtilkiyet ifade eder; fakat
oliirse \'arisin fesih
hakki vardir.
bu habis
bir mulkiyettir^^\
Bir
fiil
veya
akit aslen
Butlan ve fesadm muamelat sahasmda nazara almacak bir taksim oldugu, ibadatta ve bir bakimdan ibadattan sayilan miinakehatta bunlar
arasmda bir fark olmayip, miiteradif tabirlerden bulimdugu bazi ulema tarafmdan ileri suriilmxi ise de Hanefi imamlannca bu sahada bir tefiik yapilmakta ve mesela nikahi memnu' olan bir mahremle evlenme tmam-i a'zama gore fasid, tmameyne gore batil sayilmaktadir. Nitekim 1333 tarihli Aile Hukuku Karamamesi de bu evlenmeyi fasid, fakat gayri
milslimin bir miisliiman kadmla evlenmesini batl saymitir.
b- in'ikad itibariyle akit, miin'akid veya gayri miin'akid'tir. Gayri mun'akid, batil demektir. Miin'akid ise sahih, fasid, nafiz ve
mevkuf olabilir.
c-Nefaz
itibariyle, nafiz,
neti-
ce terettub eden,
gaynn hakki
etmeyen
akittir.
Gayri
nafiz, uzeri-
ne filhal eser, netice terettiib etmeyen, gaynn ha'dci taalluk eden akittir ki buna mevkuf denir; Fuzuli'nin bey'i gibi (Mecelle 111; No. 45). Mevkuf
bey'i fasid degil, sahihtir; fakat nafiz degildir.
ya lazim (tamam) veya gayri lazim olur. Lazim, uzerine terettub eden hiikmiin ref'i miimkun olmayan, hiyarattan aii olan nafiz akittir. Gayri lazim, uzerine terettub eden htikmiin ref'i mtlmkun olan, kendisinde hiyarattan biri bulunaii akittir ki bu da nafiz bir
9-
Liizum
itibariyle, akit
120
tarafli
irade beyanlarinda
bu beyan,
muh^tabm
121
ittila'i
lazim olan beyanlar aagida da goriilecektir (No. 58 sonu, No.40). Ya'ni fasid bey*de kabz ile mtilkiyet tahakkuk eder, muteri ona malik olur; fakat yenmesi helal olmaz. Kabz ile bey' sahih ve lazim hle gelmez; kabizdan sonra dahi
fesh hakki vardir.
67
akittir
bilir.
Bimu
yalniz
muhayyer olan
Muhayyerliklercen an bulunmasma ragmen bazi akitler gayri lazimdir. Bey', selem, icare, sulh, havale, musakat oltimunden sonra kabul edilen vasiyet, nikah, mehr ve riicu' mani'leri bulunan hibe, lazim olan
akitlerdendir.
Rehin
rahin
muhayyer
olmadik9a
bozulamaz;
fakat
iki taraf9a
unu ilave edelira ki, dint ve dxinyevi sahada gordiigumiiz mefhumlar, daima birbirine tetabuk etmez; yani mesela memnu' olan ey mutlaka batd degildir: Cum'a ezam sirasmda ticaret, Kurgan ile memnu'dur (Sure 62, ayet 9); fakat bunun hilafma olarak bu sirada yapilan bir akit, rukn ve
artlanni haiz oldukfa sahihtir. Diger taraftan
talaki,
miibah yolda olmu muteber degildir (1333 tariWi Aile Hukuku Karamamesi ve gerekfesi). Sirf dim sahadaki hiikiimlerde de vahdetten uzaklaildigi goriilebilir; mesela istimal hakki buluimiayan bir su ile namaz abdesti almak memnu'dur.
ise
eger sarholuk
haram
;/olu ile
olmu
ise muteberdir,
Fakat bu abdest
52.
ile
Kaza Bakimmdan. Yukanda gordiigumuz iki saha arasmdaki farkla diyanet ve kaza yolundaki taksimine temas edecegiz,
melelerin hiikmu diyaneten baka, kazaen, yani yargi
dir. lte
ilgili
olarak fikhm
Fikihta bazi
mua-
bakimmdan baka-
mesela ananm 90cugunu emzirmesi diyaneten vacib ise de kazaen vacib degildir. Bir kimse bakasindaki alacagmi muayyen zaman ge9tikten (mururi zamandan) sonra dava etse hakim davasmi reddederse de
borg diyaneten, yani dri
122
bakimmdan
akdin de feshi kabildir. Ileride bey'de muhayyerlikler (hiyarat) bahsinde goriilecegi tizere muhayyer olan taraf, dilerse akdi fesheder, yani akitten rucu eder; dilerse kabul eder, yani icazet verir. Fesih bakimmdan fasid akdi muhayyer akitten ayirmak lazimdir. Fasid akdi yukanda sdyledigimiz gibi taraflardan her biri feshedebilir. Birincisinde fesih i9in bir mtiddet yoktur. Ikincisinde, yani muhayyer akitte er'an veya mukaveie edilmi mu-
Bu
123
ayyen bir fesih mtiddeti vardir. Bugunkii hukukta gorulen tabii, eksik bor9larda oidugu gibi. Sarih lafz ile yapilan bain taiakta koca bu s5zu agzmdan hata ile ka^irmi? ve kendisi boyle bir ma'na kasdetmemi olsa dahi karisi kazaen bo oiur. Fakat mufti'ye muracaat ederek niyetine g5re bir talk ohnadigi hakkmda, sOzuyle tasdik ediiebilir; bu kendisi ile Allah arasmda bir mesele olarak kalir.
^g
Mam Hukuku
9iksa
dort metre metre dive 75 liraya alman kuma hxizurunda dava He bir ey Satan fazla bir metre Kjin hakim taai olan bir metre toa? mu^tenye Seyemezse de bir takim fakthlerce fazla malmm hepsim sihhat hdmde helal olmaz. Gene bir kimse
muten bu
fiyatla o
L.
etse caiz
ve sahih olup
sair mirascilar
mahrum
kahr-
'^"'T.MLel b^^^^^
edelim: mesela
baz. tavsiyelerim de
bu
kadma
tes^ dLn muvaftk sayi^u-. Bunm gibi kendi c nyesmi hiir, azath olmasx isteyen kimsenin, cariyenin }^^2^^^^^l dahi kend sine korumnak i9in onu I'tak etmeksizm
talakta jddet ve takarnib^^^ dan once vukubulan kadmm bir iddet Bununla beraber nesebi sxyanet 19m
nSiiasi
nik^ ile ^^^^ evla gonilmii.tur. Cariye bu te olamaz. Bu muamelelere ihtiyat, ve sahibinin oltimiinde ona miras?:
nezziih muameleleri derler.
^^^^l^y^^^
XII. ahis
'^"
Hukuku
hukuk
^tS"ahiret umuruna
nizami olsun her
ikisi
mecmuasidir. Ancak yaradih^inda dathdir. Hayboyle bir mzama layik ve isti kudretini haiz olan msandir ki olarak msan birtaSemSde boyle nizamlar yoktur. Bu nizam icabi nehylere ,er'i hiikiimlere emr u
kaidelenmn heyet-i de insanlara mahsus hareket -deni, ^akil He mumt^ ve bir s^^m
^2
ve nehylere muhatap olmak mSiataptu-- insanm boyle emir dilmde L^lar'edimnek ehliyet ve kabiliyetine fikih
haklar ve
filh^ka insanm bir vasfmdan ibarettir. Ve lehu ve aleyhi diye ta nf echlir "Vasfun yasimUnsanu ehlen U ma fikha gore bahca iki nev icjr. Zimmet sahibi olan insanm ehliyeti
1-
ehUyeti. Birincisi
Medeni Kanunumuzun
Medem
gibidir.
- ^ITyZ
ve
Staisf meti
laht leh ve Xhinde icap ve isticabe ehil inefis d"e SSnur 'Ba,ka tabMe ^ahsiyeti
vasfi
Sn
gelen ve z^yr 2464: H.fiz ve hin^^yesi iaz.m mefhflmu ile ahdu eman. taahto icab eden herhangi bir emir ?er an bir olur. Bundan mehuz o arak demektir ki nakzi, zemmi mucib buluolma.i vasfina itiak edto ki ahdr
cilt
'" D.r'
s.
te^k.l
eden
ahis
Hukuku
69
istifade eder.
Esaret yoktur.
Bu
ahsiyet,
focugun sag dogmasi ile balar; fakat daha ana kammda iken mevcud farzedilir. Islamda da ehliyet, sag olarak vaki' dogumla balar. Viicudunun biiyiik kismi 9iktiktan sonra olen focuk tamamen, sag olarak dogmu?
sayilir
ve mirasci
olur.
hukuk
taninmitir:
Cenm
cenin
kendisine vasi-
yet edilebilir^^^; fakat ona bir hibe yapilamaz. Zira hibede kabul ve kabiz
arttir;
bu
ise
Hiir bir
ham-
iskatma sebep olan kimse gurre adiyle bir diyet vermeye mecburdur Bu tazminat, Roma Hukukundan ve bugunku hukukumuzdan daha ileri ve geni bir tarzda, hamlin mirascilanna intikal etmektedir.
lin
.
sir
Bir eyden ibarec olan, eya ciimlesinden bulunan ana cenin satilamazsa da vasiyet edilebilir.
kammdaki
e-
Haml'in en 90k miiddeti iki yd, en az miiddeti alti aydir. Haml miiteveffadan olup ta iki yil veya daha ziyade bir miiddetten sonra dogarsa nesep ve mirascilik: olamaz. Miitevaffamn ba^kasmdan hasil olan bir
ceninin mirasci olabihnesi ifin oliimunden itibaren
bir miiddette
alti
ay veya daha az
vasiyet
dogmu olmasi
lazimdir.
alti
zamani
54,
ile
Vucub EhUyeti
islamda
asil
veya cariye oldugunu iddia eden kimse isbatla miikelleftir. Htirriyetin asil oldugu prensibinden ancak birkag istisna kabul edilmitir; da ahadette, had'lerde ve kisas ve katildedir^^^. Yine bir sabi, bir muslimle bir zimminin zilyedliginde bulunsa da
bir lakitin abid
Bulunmu
miisliiman
gocugun
l<:endi
kolesi ve
id-
ne vakit
Roma' da
edemez.
126
127
MahmudEs'ad,
Ukubat bahsi.
MUlteka,
Enndsu
Zeyd, Amr' i miitevaffanm mu'takki idigini, varisi Bekir muv^cehesinde isbat edecek Zeyd, Amirin malmdan azad olur mu? Elcevap: hal-i marazi mevtinde ise Amr'in Zeydi i'taki stilusden mu'teber olur; aroma Ml i sihhatinde ise cemi'maldan
olur (ilmiyye salnamesi,
s,
398).
70
isldm Hukuku
Ewelce de soyledigimiz
hezdir.
muceh-
icin uphesiz her eyden etmez Fakat iradeli, Mr insan var olabilmek hakki biitun mzaminm once hayat hakki bulunmak lazimdir. Islam, bu mukadderedek deyapmitir. Mademki iradei ilahiyye 'Vakti
ba temeli
vam edecek
de u kadara sana sattim deyip feragat edilemez. Bir kimse digerine kanimi zimmi hakkmda da boyledir o da o kimseyi katletse kisas lazim gelir. Bir eref ve namus lie kaim intihar, Islam' da memnudur. ahsiyet,
(No. 69).
yaamak saolan nizam-i aiemi muhafazadir". Binaenaleyh vazifedir. Hayat ve hiirriyet satilamaz; bunlardan
hem
miisavidirler.
Birbirlerinin
da miisavat
vardir. Rii9han
ve imtiyaz ancak
asaletle iftihari, cahihye takvada taninmitir^^^ Gene hazreti Muhammed "biitiin insanlar Adem'den devrinin kibir ve gururunu ret etmi?, Kur'an, buyunnu?tur gelmedir ve Adem topraktan halk olimmutur"
.
bakimmdan uphesiz islamda hukuka ve vecibelere sahip olmak Butiin kakadm ile erkek arasmda bazi farklar gorulmektedir (No. 62).
dim nizamlarda oldugu
gibi
islamda da goriilen kolelik ifin, hiir msankabul edilmi?tir (No. larm tabi' olduklarmdan baka bir takim hiikumler bilhassa harbiler 19m 63-68) islam cemiyeti di?mda kalan kimseler, 2:aman, muhit, mukabele hususi kaideler tamnmitir (No. 69). Fakat mahiysti icabi olan bu farklarbilmisil, miidafaa zaruretleri, cins ve i erkek ile kadm, ilerideki bahislerde de goriilecegi iizere
dan sarfmazar,
Halife
ile
tarn bir
musa-
vat vardir.
55.
Eda' EhUyeti.
Eda
yetidir.
ehliyeti, ?er'an
iki
muteber
surette
fiil
kesime aynlir: KSsir ve kamil ehliyet. Birincisi mti(reid) olan kimsemeyyiz 9ocugun ve ma'tuhun ehliyeti, ikincisi balig kuUanmasi selahiyetme, bugiin nin ehliyetidir. $ahsin, haklanni bizzat
Bu da
ehliyeti denmektedir.
Hamdi
Yazir,
cilt 3, s.
a .; 2693. Hisa Suresi, ayet 1; Araf Suresi, me^ti. 2346). Hadts: Emasu sevasiyetiin keesnan il
.
fc
s.
ahisHukuku
71
Filhakika Islam hukuku, bugiinkii hukukda oldugu gibi insanm fiil ve muamelelerini, akil ve iradelerinin seviye ve inkiafi derecesini nazara
alarak muhtelif takdir vo hukiimlere baglamitir:
okmcaya kadar sabi, sagir denir. kesimdir. Ya miimeyyiz olur veya olmaz. Miimeyyiz olmayan
balig
(ali veriin),
mana ve
hiik-
munii anlamayan, yani "miilkiyeti, bey'in salib ve ira'nm calib" oldugunu bilmiyen ve onda be aldanmak gibi gabn-i fahi oldugu belli olan bir
gabn'i, gabni yesir^^"^ den temyiz ve tefnk
eden gocuk ise sagir4 miimeyyiz 'dir (Mecelle 943). Gayri mumeyyiz
sagirin kavli tasarruflan velisi izin verse bile asla sahih olmaz; yani ister
nef i mahz
nef
ile
zarar
arasmda bir
ie taalluk etsin
gore degiir. Birincisi, yani devamli surette cinnet halinde bulunan kimse, gayri mumeyyiz sagir gibidir; kavli tasarrufu higbir hiiktim ifade ermez. Ama ikincisi, yani gah mecnun olup, gah
kimsenin ifakat halindeki kavli tasarrufu, bir akillmm tasarrufu gibi olup mu'teberdir; velisinin icazetine de mevkuf degildir (Mecelle,
ifakat bulan
Ma'tuh miimeyyiz
lan,
sagir hilkmundedir.
yani fehmi
kalil, sozii
Mumeyyiz olmayan
mecnuna
velisi
de izin vere-
mezse de hakim, ma'tiihun tasarrufunda menfaat gordiigu takdirde velisinin imtinai veya mevcud olmamasi halinde kendisine izin verebilir. Mutbik olmayan mecnunun yukanda soyledigimiz gibi sahv, yani sihhat
halinde yaptigi tasarruilar, zaten sahihtir.
Mumeyyiz
faat
ve hibe kabulu
gibi,
hakkmda
sirf
men-
te'min eden tasarrufu, velisinin izin ve icazeti olmaksizm dahi mu'teberdir (Mecelle 853); bakasma hibe etmek gibi sagirin sirf zaranni
mucib olan
^^"^
i9Lr
No. 38.
^^^ 136
Devam muddetinde
Velayet, bakasi iizerine onun muvafakati olmaksizm soz gefirmektir. u halde veli, bu s5z ge9iren kimse demektir. izin verecek veli'nin kimler oldugu Mecelle'nin 974
ifin Aile
hukuku bahsine
bak).
72
islam Hukuku
(Bak. Reddolmaz. Boyle bir kiifugiin vasiyeti, nikahi, talaki hukiimsiizdur bulunan akitleri velisinin (vasiul muhtarf^\ Menfaat ile mazarrat arasmda mun'akit olai-. Boyle tasarruflar sinin, Mecelle 974) icazetine mevkuf olarak
igin veil,
imtina' miimeyyiz sa^re izin de verebilir ve velisi izin vermekten talcdirde ona izin veeder veya velisi bulunmazsa, hakim, menfaat gordiigu Miimeyyiz sagir izin verilen alandaki ilerde balig hukmiindedir
rebilir.
itiraki ol(Mecelle 967, 971, 972). Me'zun olan sagir ve ma'tuh, velinin miiddet ve maksizm, me'zun oldugu ilerden dolayi mahkemede bakasmi da miiddeaaleyh olabilir. Hatta kendisine yemm dahi verilebilir ve ticaret alani dimdaki ilertevkil edebilir. Fakat me'zunun, me'zun oldugu bulunmasi a5ilan, mesela bir gasb davasinda velisinin
veya devamli suVeli, verdigi izni, istirdad edebilir. Velinin oliimii Hakimin verdigi izni, rette cinneti halinde izin batil olur (Mecelle 976). izin hiilcumsuz olmaz (niveli geri alamaz ve onun vefati veya azli ile de
tekim Sultanm olmesi veya
cldugu memurlann onun ysrine gelen hakim, azlini mucib olmaz). Meger ki izni veren veya me'zunu hacir ede (Mecelle 977). israf ve SeRh, yani malmi beyhude yere sarf ve masraflannda
hal' edilmesi tayin etmi
eden kimse, muamelelerinde mumeyyiz sagir gibidir. SefTizni ve icazetine hin nef ile zarar arasmda olan muameleleri hakimin talak yapamevkuftur (Mecelle 990, 991). Fakat bizzat vasiyet, nikah ve aldanagelen kimseler de seflh bilir. Ebleh ve sadedil olup ahz ve i'tasinda Esasen sefih lugatte akil hiffeti ve zaafi demektir (Mecelle
tebzir ile itiaf
sayihr^^l
946). Sefih,
imam Yusuf a
Ha-
tslah-i hal ederse cirden onceki muameleleri sahihtir; sonrakiler degildir. olmaksizm hacri ref eder. imam Muhammed, sefihin hiikme hacet
luzum yoktur
adami hacr etmek onun ademiyyetini (lahsiyetini) selb etmek demek olacagindan caiz degildir. Miimeyyiz sagirin vasiyeti caiz
'" Sabinin -velevki milrahik olsun- talaki mu'teber degildir. Kclenin zevcesi hakkinda mevlanin ve sabl'nin zevcesi hakkinda velinin talaki hilkiimsiizdur. ^5* etmekle sefih ve binaenaleyh bu, Bir kimse malini miicerred araba, zinSya sarf
Hanefilere gSre hacri miicib sayilmaz. "' Mecelle 958. Sefih mukabili mUmeyyiz rejiddir. Kur'an'da (Sure 6, ayet anestum minhiim rusden" buyuruhnutur.
6);
Fein
ahis
Hukuku
73
mahcur
malmm
alacaklannm odenmesini hakimden isterlerse, hakim, onu hacreder ve bu suretle odemeye cebreder; odemezse mallanm satip Oder (Mecelle 998). Fakat tmam-i a'zam'a gore burada da hacir caiz degildir; hakim medyumi ancak cebir ve hapis ile tazyik eder. Bor9tan dolayi hacir, bor^limun ancak hacir zamanmda mevcut olan mallanna tesir
satilarak
eder (Mecelle 1001, 1002). Seflhin hacri ise butun mallarma miiessirdir
Miimeyyiz olmayan sagir ve mutbik, yani devamli mecnun (deli) ve ma'tuh olan kimseler hakimin hiikmii olmaksizm zaten mahcur' dnrlar (Mecelle 957, 978). Mahcuriyetlerinin ilanma hacet yoktur. Sefih ve
medyunun
ve mufti
nni
hacri ilan edilir (Mecelle 961). Halki zarara sokan cahil tabib
(miifti-i
macin)
ile
amme
zara-
(Mecelle 964). Bunlarda ilana hacet yoktur. Esasen bunlar hacredilmekle sanatlanm icradan menedilirler. Oliim hastaligi iginde bulunan bir kimse dahi bir nev'i mahcuriyet halindedir.
defi' i^in hacredilirler
art degildir
(Mecelle 962).
mahiyeti
ile
Bu
yargilama usulii bahsinde goriilecegi iizere bugiinkii tabiriyle "ihtilafsiz kaza" ciimlesinden olacaktir. Filhakika hacir hiikmii, hale gore
her vakit ref edilebilir.
Sagir miimeyyiz olsun,
diierek,
kazara kirarak
olmasm (haksiz) fiillerinden, velevki iizerine bakasmm malma verdigi zarardan kendi mah ile
mes'ul olur (mecnun ve rna'tuhda da boyledir. Mecelle 916, 917). Ve gene zengin ise yakmlanmn infaki ile miikelleftir. Hukukullahdan sonra oiir ve
harac gibi mail teklifata muhataptir (hadler i?in ukubat bahsine bak).
56.
Kanuni Temsil.
Kii9iik, deli
ve bunami (ma'tuh) gibi kimseler bir hukuki ii bizzat yapacak durumda bulunmadiklarmdan veli, vasi gibi kimseler onlar adma bu i?leri yaparlar ve hukuk-i akit kendilerine ait olur; fakat vekalet ve
vesayetin
ra
aittir.
akit
dogrudan dogruya bu
kasirla-
Velinin ve vasinin
cuk adma hareket etmesi miimkiindiir. Bir ahis, iki tarafm resiilii de olabilir. Beytiilmali temsil, Emin-i Beytulmale (Defterdara) vakfi temsil
miitevelliye
aittir.
edebilirler.
74
islam Hukuku
Bazi hallerde kadi kayyim tayin eder. Bilhassa mefkudda oldugu mefkudun yagibi (No.61). Kayyim ehil, emin, mu'temed bir kimsedir; kmlanndan veya yabancidan olabilir; mefkudun mallanm muhafaza, bor?lulardan alacaklanni istifa eder. Rahin gaib olup da sagligi veya otakdirlumii bilinmese murtehinin muracaati iizerine kadi rehni sattirdigi de borgtan artakalani ta'yin edecegi kayyima muhafaza ettirir.
iizerinde tasarruf
hakkim
haizdir.
Fakat
ve aleyhindeki bir davada hasim, yani miiddei ve miiddeaaleyh olamaz. Ancak mefkudun harab ve fesadmdan korkulan semeni dava edebilir bir mahm kayyim satabilir ve bu halde muteriden
{Redd-ill Muhtdr).
57.
Rud.
Yukarida miimeyyiz olmayan 90cuk ve mecniin gibi kavli tasarkimseleri ruflan hifbir hiikum ifade etmeyenlerle nakis ehliyeti haiz olan
de tam ehliyeti haiz olanlar vardir ki haddine bunlar re|id olan kimselerdir. Rud, islam hukukuna gore biilug ehildir, varmakla tahakkuk eder. Bu faga varan kimse tasarrufa, teberrua tabidir. Amd'e akit yapabilir^'^V Ayni zamanda dini miikellefiyetlere de
ve mumeyyiz
ehliyetimiitevakkif olan cezalara, kisasa da ehildir; yani tam mesuliyet biri bune, kamil eda ehliyetine sahiptir; kendisinde avmzdan (No. 35)
lunmadik9a kavli ve
fiili
cinsi Biilug haddi, sabit, kat'i yiUara gore degil, fizik alametlere, olgunluga gore tayin edilir (Bu alametler Mecellenin 985 inci maddesinde son de g6sterilmitir). Bununla beraber biilug i^in bir ba^langi? ve bir
had kabul
ve kizda dokuz yain kameri miimkiin olan 5aga giryil hesabi iizerine ikmalinde kii9iik, balig olmasi mi? olur, yani bir ku9iik bu yalardan once balig oldum diye iddia etse dinlenmez. Her iki cins de onbe yaini bitinnekle tmameyne gore buluga hiikmedilmek lazim gelir, yani onbe ya?mi bitirdigi halde cinsi olgunluk belirmese dahi hiikmen balig sayilir. tmam-i a'zama gore bulug
edihni^tir. 6yle ki erkekte oniki
yatir.
"^ "Hanefi mezhebinde mefkudun, harabindan korkulmayan akarinin bey'i ciiz degildahi bu ken Kanunt SUleyman, mefkudun akarmm satilmasiyle irade ederek elyevm (All Haydar, El Mecmuatul vefhile Hanefi hSkimleri tarafindan amel olunmaktadir"
""
Cedide, madde: 137. Mecelle erhi cild 4. s.695). nafizdir. KU9uk, akil olarak balig oldugu takdirde btltun tasEiruflari muteberdir,
Rti^dtine
Sahis Hukuku
IS
Oniki ve dokuz yalanm ikmal eden erkek ve kiz 9ocuga, biilug alametleri zahir oluncaya veya onbe yaini ikmal edinceye kadar miirahik ve miirahika (yani biiluga yakm 9agda bulunan kimse) denir.
Bunlar balig olduguiiu ikrar ve iddia eder, bedenleri de biiluga miitehammil olup zahiri halleri kendilerini tekzip etmezse bu iddialan tasdik ve kabul edilir; degilse edilmez (Mecelle 985-989). Kabul edildigine gore
tarn ehliyete
58. Izin.
malik
olurlar.
izin
yukanda
fekk etmek ve
ilk
men
hakki-
me'zun
derece
veil, vasi
ve
bunlann sebepsiz imtina'lan halinde hakimdir. Seflh ve medyunda ise ancak hakimdir; veli ve vasilerin izin verme hakki yoktur. Koleye de mevlasi tarafmdan izin verilebilir (No. 65).
Mecelle'nin de kabul
celle
ile
970) velmin
izni,
HanefT imamlarmm re'yine gore (Mezaman, mekan itibariyle ve bir nev'i veya bir ahis
ettigi
muamele ve
ticaret
bakimmdan
iskattir,
Bu
itibarla
ticareti
mal rehn
gabin
ay ifin
ahm satimm
bey' de
tmameyne gore
yoksa
itlaf.
maksat ka-
zanftir,
teberru' degildir.
unu da
ile
Imam
Mecelle vekalet bahsinde (1452, 1453) izin ve icazetin tevkil oldugunu soylemektedir (No. 45).
Izin sarahaten verilecegi gibi delaleten de verilebilir. Izin caiz olan
muameleye
veli, vasi
Y6
Islam Hukuku
ma^nadaki oliim fikih uOliim esas itibariyle zimmete son verir. u Oliim ile bilhassa ibadet kaMsulunce avanz-i semaviyedendir (No. 35). zekat ve kefaret gibi tekliflinden olan ve HakkuUahdan sayilan namaz, Oliinun zimmetmdeki bor9lar da duler ekaribini infak borcu sakit olur. zimmeti mevcut sayilir ser meger ki mail veya keflli buluna; bu takdirde tmameyne gore bir mail ve bor? malmdan veya kefilinden istifa edilir. a'zam'a gore degildir olmaksizin olen kimseye kefalet sahihdir; tmam-i
(Mecelle 633).
60.
Hukmi ahis.
megul olmami?tir. irket, islam hukuku hukmi ahis mefliumu ile kurumlar islamda tamnmacemiyet gibi bali bama muessese halinde hiikmi ?ahis olarak gosterilmistir Beytulmal ve vakif, yeni eserlerde Kanunu ve Ehasi mektedir (3 Agustos 1325 tarihli Cemiyetler Hakkmdaki Kanun Huktniyenin Emval-i Gayri Menkuleye Tasarruflan s. 29). Beytiilmal'i Eve Medeni Kanun tali komisyon IShiyasi, 1333,
min-i beyt-ul-mal, Defterdar Bunlar beytulmal ve vakif
miiddeaaleyh
olabilirler.
'^^
Mallan
vardir. Beytulmal,
hi"nde vakfm bir uzere vakif mallar ya vakifin soyler (Mecelle 928). lleride gorecegimiz
veya
mesrutunleh'lere,^nihayet miilkiyetinde sayilir; menfaatleri tjmmetin mulkudur fukaraya verilir, beytulmal de, miislimlerin,
AUahm
61.
Mefkud.
Hukuku da Medeni Kanunun gaiplik hiikmune benzer surette Islam denilen mefkudiyet hakkmda bir hakiki oliimun yam bamda hiikmi oliim meftudun mallanna ve katakim hiikumler kabul etmitir. Bu hiikumler
bahseirade-i seniye ile bir vekil ta'yininden Ali Haydar Beytulmal aleyhine davaya "Tarih-iJlm-i Huknk", s.273 notkismi: Tenke diyor (cilt 1, s. 551). Mahmud Es'ad, emvali gayri menkuleye tasamiflarma bir hiikmi jahisdir. "Ehas-i hukmiyenin Hasiyeli (Serkiz Karako9, mahsus muvakkat kanun" un esbSbi mQcibesine
/sTavanin", cilt Is. 419) bak.
'
27 Ramazan 1291 ve 23
. ,. t. ^a mad.a 1293 tarihli Vilayet Belediye Kanunu nun 39. ve hibelerden bahsedilmi?, demek ki desinde idare-i belediyelere vukubulacak iane
, ,
Eyltil
^ahis Hukuku
11
nsma
ictihadlan vardir.
Mefkud, nerede ve sag mi, olii mii oldugu bilinmeyen kimsedir. Bu kimse nefsi hakkmda sag sayilir; 9unku mefkud olmadan hayatta oldugu
bilinmektedir. Istishab kaidesine ve bir eyin
bulundugu hal
iizere kal-
masi
olduguna (Mecelle 5) gore mefkudun olumiine kadi hukiim edinceye kadar bir bakasi ona vans olamaz; Beytiilmal da mallarina miidahale edemez. Bilakis ewelce de (No. 48) soyledigimiz gibi mallanni idare ve muhafaza ifin bir kayyim tayin edilir. Mefkud ancak hakimin
asil
hiikmii ile
doBrniun i9in de muhtar olan mezhebe gore gumdan itibaren doksan yil gibi uzun bir miiddet geQmi olmak lazimdir^"^^. Hukumden once olenler mefkude vans olamazlar. Olumiine hli-
olmu
sayilir.
kiim edildikten sonra mefkudun mallan mirascilar arasmda taksim edilir. Taksimden sonra sag olarak fika gelse mirascilarm elinde aynen buldugu
mallan istirdad eder; telef olanlan tazmin ettiremez^"^^. Mefkud bakasi bakimmdan daha gaip oldugu vakitte mefkud sayilir yani mefkud o vakitle, oliimiine hiikiim edildigi zaman arasmdaki miiddet i9inde olen murisine
vans olmaz.
tarihli
Aile
Hukuku Karama-
mesi esbab-i mxicibe layihasmda da goriilecegi iizere hayli ihtilaflidir. Birinci Cihan Harbi dolayisiyle verilmi fetvalarda "harp meydamnda zayi' olup hayat ve memati ma'liim olmayan bir kimsenin oliimii gaip
zan olunacak mertebe, zaman geftikten sonra
mitir.
oliimii ile hiikiim olunacagi
edil-
bu
ikinci
kocadan
geri alabilir
Karamamesinde
144
(m.l:Z9) birinci
s.
176).
146
Medeni Kanunumuz i^in, m.32, 94 ve 526. Bu MedenT Kanunumuzdaki haksiz iktisabi hatirlatir (Bor9 miinasebetleri bahsi). Lukatayi bulan onu fukaraya veya kendi nefsine tasadduk ettikten sonra sahibi gelse bu tasarruf, hakimin izniyle olsa dahi lukata aynen mevcut ise istirdad eder ve istihlak edilmi ise miillekita veya fakire tazmin ettirir (Hidaye). Fakat mal sahibi
tasadduk edilen lukatanm istihlakine icazet verebilir. {Redd-ul Muhtar, Ali Haydar, El Mecmuat-ul Cedidefil Kiituh il Erbaa, No. 73-4).
78
Islam Hukuku
dece Slum hiikmii iizerine yapilan ikinci evlenmenin mefkudun zuhuriyle idi ise miinfesih olacagi^^'^ ve eger birinci nikahm feshine hiikum verilmi mefkudxin zuhuriyle ikinci nikahm batil olmayacagi kabul olunmutur. (Medeni Kanun, m. 31 ve sonr., m. 49, 526 ve sonr. ile mukayese).
62.
islamda kadrnin durumu esas itibariyle lehtedir. CahiUye devrinde gibi kadm, ahis degil, ey olarak tanmmitir. O devirde, kadm bir esir ve Arap adetlerine gore diri diri gomiiiebihrdi^'^l Islamm ArasaUlabilir
kadmri mevkii yiikseldi, EvU hukuka ehildir. olsun, bekar olsun baUg bir kadm muamelat alanmda blitiin Kendi mallan xizerinde tarn bir serbestUkle tasmruf eder (Ancak MaUki bizmezhebi evh kadm hakkinda bazi kayitlar koymutur; No. 24). Kadm, Dini bakimdan zat davasmi ta'kibe veya baka birini tevkile selahiyethdir.
cihaddan miiserkegin haiz oldugu umulde hak ve mukellefiyeti yoktur;
tesnadir,
buna mukabil ganimete i?tirak edemez. Devlet hizmet ve vazifekonmutur. Fakat lerinde bulunabihr. Yahiiz imamet i^in erkek olmak arti
kadmm hakimUgini
olabiUr.
mirastaki farkh durumu, eski cemiyet hayati ve telakkileri ve miifarekat iinde kaile izah edilebihr (Miras Hukuku)^^^ Miinakehat dm, Kur'an'm butun ihtimamh himayelerine ragmen ihmal edilmitir ma'nen kapah, hayattan uzak tutulmasi Islamm esas
Kadmm
Kadmm
^^^
maddeten,
telakkisine
uygun
degildir^^\
Kadmm
ahadet ehliyeti
bakimmdan erkege
Keza
Ali Haydar, El
Mahmud
^^^
aUe ve turlu mkah emsettin Gunaltay, "tslamdan once Araplar arasinda kadmm dimimu, ekilleri", Belleten, Ekim 195 1 sayi 60, s. 691 ve sonr. Medeni Kanimlann1912 tarihli Isvi^re Medeni Kanunundan once mer'i olan bazi Kanton
^^^
evlada kizdan daha buyiik hisse verilirdi (Escher, i^letmelerin, giftlikleSchweizerischen Zivilgesetzbuch ni. Band, Das Erbrecht s. 20). Zirai yapilmaktadir. (MK. 593 f. 3.) rin mirasinda da erkek evlat lehine hala tercihler halaka lekum n:dn enfusikiim ezvacen liteskunu Rum Suresi, ayet 21: "Ve min ayatihi en
da
erkek
Kommentar zum
ileyhavecealebeynekiimmeveddetenverahmeten".
^^^
ailelen arasinda cari olan ^iddetli tesettur, erkeklerin sui zanlari, kendi nefislerine hasretmek istehalki hakkmda istibdad ile hareketleri, zevk ve safayi zannolundugu veghile ahkami Islamiyeden meleri gibi sebeplerden neet etmitir. Yoksa olan ayet-i erifeyi tetkik edecek odegildir Zira Kur'an-i Kerun'de tesettiire dair varit bilakis hafifletmek lazmi oldugunu lursaniz bunlarm tefstri, tesetturde ileri gitmek degil, ziyade zevce almasiemreder Hiristiyanlann din kitaplarmda bir adamin iki veya daha almakla iktifayi ailena mani' sarih bir nass mevcut degil iken ruesayi diyanet, bir zevce te'vTl ve tefsir tariki ile bazi nin saadet ve intizamma daha ziyade hadun gordiikleri ijin kabul etmilerdif' (Corci Zeydan, ederek vahdeti zevceyi istinad karinelere
"Sarkta Islam
aileleri
cilt 5. s.
126}.
ahis
Hukuku
79
durumu, daha gegen yiizyila kadar bazi Avrupa kanunlannda da goriilur. tlende ukubat bahsinde goriilecegi iizere ceza hukuku bakimmdan da kadin ile erkek arasmda bir fark yapilmitir. Irtidadtan
kari miisavatsiz
bu
ceza,
kadm
ile
i9in
kabul
edil-
dmin
Kadm akile
olamaz^^^.
Hiinsamn, yani erkek veya kadm oldugu belli olmayanm, kadm mi, erkek mi sayilacagi hakkmda Islam hukukfulari bir^ok eyler s6ylemilerdir. Bilhassa miras bakimmdan ihtilaf vardir. Hadimlar daha ziyade
kolelerden olmak itibariyle onlarm hiikumlerine tabidir. (castration) esasen Islamda memnu'dur, haramdir.
63. Esirlerin
Hadim etme
Hukuki Durumu^^^
umumiyetle erkek
ise rakik,
kadm ise rakika (?ogulu erikka) derler. Sifat olarak nkk kuUanilir. Rikk memluk olan kimse demektir. Erkek esire, abid yahut memluk (90gulu memalik), kadm esire
Esirlere
edilir.
Bu
dan
1
Kagak
^'^
Nitekim sabi ve mecntm da akile arasma girmez. Akile taammutsiiz katil olan kimsenin odeyecegi makule'yi yani diyeti tediye eden kimsedir. Amd ile olmaksizm birini katledip de bu katl beyyine ile veya akilenin ikran ile sabit olursa bu akile diyeti U9 yilda oder. Bir kimsenin akilesi kabilesidir, yani akrabasidir. Akrabasi kafi gelmezse asaba tertibi uzere kabilenin akrabasi inzimam eder. AzM edilen esirin
1
CO
(Mahmud Es'ad, ''Ferdid-ulferdiz", s. 72 n. 1). y Osmanii Devleti 1856 Paris Muahedesiyle Avrupa Devletler Cemiyetine girerek bu cemiyetin hak ve vazifelerini kabul etmi ve Isldm eriatmda biricik nkk sebebi olan daimi harbilik h^li Osmanii Devleti i9in kalmami, zenci esir ticdretini men edecegine ve bu ticaret ile itigal edenleri cezalandiracagina ve esirlerin ellerine azatname verilecegine dair bir mu^hedeler de akdetmitir. Bundan baka 1293 tarihli Kanun-i Esasi'de de Osmanii' larm ahsi hiirriyetlerine milik olduklari tasdik ve ilan edilmitir. Boyle oldugu halde Istanbul'da eyhulislmlik (Fetvahane) tarafmdan 13311332 tarihlerinde kanun halinde mer'i ohnak uzere hazirlanan "kitdbun nafaka'' (babi sabi ve smin) arasmda k5le ve cariyeler hakkmda hiikumler konmutur (Mahmud Es'ad, TdrihA Ilm-i Hukuk, s. 234, n. 1).
akilesi, sahibinin kabilesidir
1/
^^^
Serf, yani topraga bagli, toprakla beraber elden ele satilan, devredilen, azat edilmez
s. 63, sonu: "serflik, Islam memleGhnami olsa gerektir" diyor. Koprulu Fuat, ayni eserin 195. sayfasmda buna "Berthold'un tahminine ragmen bir nevi servage, bazi Islam memleketlerinde hususi bk ekilde mevcut olmutur" s5zlerini ilave ediyor. Filhakika Corci Zeydan da, Medeniyet-i tslamiye Tdrihi' n^Q Isl^m memleketlerinde servage' in
mevcudiyetini soylemektedir
(cilt 4, s.
37, 86).
80
tsldm Hukuku
esir
de abik adini
odalik,
alir.
bura mevla da
(pogulu
derler.
Serriyye
cariye,
mustefree
etmektir.
demektir
seraya'dir);
teserri, odalik
yapmak istifra
Nitekim eski Yunan'da, Roma'da, Babil'de, Misir'da ve Israil'de de oldugu gibi. Araplarda olabilirdi. Araplar, borglular esir olurdu, bir kimse kumar yolu ile de esi:: necib ve cariyelerinden olan 90cuklanni esir sayarlardi. Ancak o 90cuk 5ikmazsa esir birazeki 9ikarsa onu taniyarak kendi nesebine sokar, oyle
Esaret, tslamdan once Araplarda vardi.
kirlardi.
idi.
Fakat bir
kole Babil'de kole olarak doganlar ve muharebelerde esir edilenler para mukabilinde hurriyetini satm alabilirdi. Esaretini inkar
eden kolenin, koleligini hatirlamasi i9in kulagi kesilirdi. doguran bir cariye para mukabilinde satilamazdi
.
Maamafih 90cuk
Roma'da
idi.
Bundan baka
Mesela sirk'lerde vahi hallerinde hayvanlarla d6pmeye, madenlerde 9alimaya mahkumiyet oldugu gibi. Kendisini kole olarak sattiran kimse de kole olurdu
.
Hukuki Durumu.
.
almislamda balica esaret sebebi, ahid ve aman ile hima^e^altma Bir esinn mami olan bir gayrimiislimin musliiman eline ge9mesidir kendini bakasmdan dogan 90cugu da esir sayilir. Qocugu veya bizzat Islam satmak suretiyle kumar yolu ile veya bor9 sebebi ile esareti, tahdit edilirken kat'iyyen reddeder; boylece esaret, dogumu bakimrndan
Bunlardiger taraftan hukuki neticeleri bakimrndan da zayiflatinlmitir. tavsiye dan baka azat etme (i'tak) kolaylatinlmi ve bir 90k vesilelerle
edilmitir.
ederEski Araplar gocuk batna, yani anaya geker jcaidesini kabul o sahip tarafmdan^ kabul lerdi. islam, sahibinin cariyesinden dogan ve koymutur edilen 90cugun, onun medeni haline tabi olacagi esasmi
.
s.
365.
"^
'^^
AB. Schwarz, "Roma Hukuku Dersleri", 1945, s. 248 ve sonrakiler. Hammer (cilt 7, s. 73 ve 261), eyhulislam tbni Kenal Ahmet emseddm'm
iranllerin esareti caiz
'^^
olduguna dair fetvalar verdigini kaydsdiyor. Ismmin hilrriyete olan temayuluHilr Mevladan dogan focugun bOylece hUr olmasi,
nu
gosterir (BergstrSsser
s.
39).
ahis
Hukuku
81
baka birine, velevki hiir bir kimseye nikah edilmesinden dogan 90cuk anaya tabi'dir. Daha dogruFakat cariyenin, sahibince verilen izin
ile
su nikah akdinde
bu
hiir
hiirriyeti art
edilmi
ait,
yani
onun kolesi ve
65. Esir
cariyesi olur.
kadma
kari
bu durumda
degildir.
Kadin, kendi
edemez ve
Bunimla beraber esirin dini bakimdan bir ehliyeti vardir; ancak, bir hiir gibi miistakil olmadigmdan bu tarn bir mes'uliyeti ve mukellefiyeti tazammun etmez. Mesela cihad ile mukellef degildir. Bu itibarla hususi bir durumu haizdir. Esir ahsi hakkma (ta'bir caizse ahsa bagli hakkma) maliktir^^^. Yani billiassa evlenme hakki vardir; fakat nikahi mevlasmm iznine mevkuf olur^^\ Mevlasmm izni olsa dahi kole teserri edemez. Ancak a'zami iki kadm nikahlayabilir. Bir cariye kendi mevlasi olmayan bir hiir ile ve bunun aksi olarak hiir bir kadm bakasmm kolesi ile evlenebilir. Evlendirilen kole veya cariyenin rakabesi yine mevlasma aittir. BunIan yamnda bulundurup istihdam edebilir; azat edebilir; bey' ve hibe
edebilir, fakat istifra^i
edemez.
Evlenmeye izin veya icazet, mevlanm, evlenme akdinin icaplanndan olan mail hukuka miiteallik mehr ve nafaka gibi mlikellefiyetler bakimmdan kolenin ahsi ile mes'uliyetini tazammun eder; yani bu bor9lar rakik'in rakabesine taalluk eder. Mevla, esiri, evlenmeye icbar da edebilir. Bu halde cariye eger sonra azat edilmi olursa bu nikahi feshedebilir. Buna itk muhayyerligi denir. Kole i9in buna liiziim yoktur; 9iinkii kole zevcesini bizzat, Mevlasmm iznine muhta9 olmaksizm her vakit boayabilir; boamak miinhasiran kendisine aittir.
Esir hukuki i^leri yapmak,
medeni
haklari
kuUanmak
ehliyetini
haiz degil ise de bir vekaleti icra edebihr ve Ebii Hanife'ye gore eger
^^^
Osmanlilar devrinde esirlerin satilmasi i^in IstanbuPda bir pazar, ^ar^i vardi. Burada
satilan esirlerden oui' alinirdi.
^^^
A.B.Schwarz, "Roma Hukuku Dersleri", s.236: "Digesta'mn bir pargasmda Ulpianus oyle diyor: Jus gentium' a gore koleler hi9 mesabesiade olduklari, yani
ahsiyetleri bulunmadigi halde tabii hukuk bakimmdan vaziyet oyle hukuka nazaran biitun insanlar e^ittir.*' Tahtdvi ve Durr ill Muhtar, veil babi.
degildir. Tabii
^^^
82
islam Hukuku
biitiin
bilir.
mirascilar
ku?uk
memur da
edile-
Fakat
esir, ahit
olamaz.
mal vakfetmek i9in medeni haklari kullanma ehliyeti verebilir^^^. Fakat me'zun olan esirin giritigi iler, sahibinin kendisine iletmek ifin verdigi mameleki ve kendi ahsim (rakabesini) mes'ul kilar, esir bu takdirde bor9lu olur ve bu suretle esir bu bor9 ifin satilir, yahut sahibi isterse onun borcunu 5deyerek satilmaktan kurtarir. Bor^tan odenmeyen bir kesim kalirsa bu, itfa edilmi? sayilmaz,
Sahibi, esire ticaret ve bir
bilakis bor9 olarak kalir
66.
ve
kendinden
istenir.
Ceza Hukukunda
Esirlerin ceza
Esir.
Bir esirin sahibinden baka biri tarafmdan amd ile katli halinde Hanefllere gore katil hiir olsa dahi kisas lazim gelir (afii, Maliki ve
zaiftir.
olmayan cinayetlerde kisasa gidilmez; diyet ahnir. Esirin kiymetidir. Bir esire kar?i kazif de hadde tabi degildir.
kari
diyeti,
tmamm
(Halifenin) izni
ile
had
tatbik e-
kari ceza
hukuku bakimmdan
tarn bir
hima-
162
Ticaret i9m kullanilan esirlere, memluklere "memalik-i ticaret" ve ticaret i9in ol-
^^^
mayip hizmete mahsus olan memluklere "memalik-i hizmet" derler. Esire kari sahibi ta'zir (te'dib) hakkmi haizdir; fakat esire eza ve cefa etmeye mezun degildir; onun kafi derecede dinlenmesine istirahatine miisaade etmeye mecburdur; buna aykiri harekete devam ederse esiri satmaya icbar edilebilir. islam esire iyi muamele edilmesini daima emir ve tavsiye etmitir: "Esirleri takatlan dimda eylerle mtikellef tutmaymiz, siz ne yiyorsaniz esirinize o yemekten yediriniz", "sizden bir kimse kolem ve cariyem demesin, oglum kizim desin" sozleri Peygamberden rivayet edilmitir ve Islam memleketlerinde esirlere fiilen de daima iyi muamelelerde bulunulmutur {tsldm Ansiklopedisi abd kelimesine bakmiz). Kur'an'da "Kole ve cariyelere, rifk ve ihsan ile muamele edilmesi, onlara kar^i cebbarliktan ve kibirden
bu odevlerin
icrasi
bakimmdan
bir nezaret
ve
murakabe hakki vardir. 1267 tarihli Ceza Kanunu ve cariye haklarmda dahi
seniyyeye ve
ta'zir,
uncu
fasil
"Gulam
ve te'dtblerinin icr^si efendilerine ait ve raci bulundugundan efendilerin bazilari te'dib ve ta'zir hususunda ifrat ile gulSm ve cariyelerine zulm ve teaddi ve bazilarmm tefrit ile ihmal ve mtisamaha edip /eyahut hemen bey' ile " mefsedeti vakiasmi ahere sirayete badi
ahis Hukuku
83
bakimmdan
recm kabul edilmemitir, 5unku muhsan degildir (ukubat bahsine bak.). Bilakis bu halde kendisine celde vurulur, bu celde de muhsan ol-
mayan
hiir celdesinin
cezasi yandir.
67.Azadetme(i'tak,itk).
Esir,
hiir olur.
olu-
nana mu'tak
41, n.
yukanda dedigimiz
gunahlar i9in kefaret (ceza) olarak bir bor9tur (No. 106). Esir kendisiyle evlenmesi caiz olmayan akrabasmdan (zi
rahm mahreminden) birinin mulkiyetine ge^erse kendiliginden yani er'an kanunen azad edilmi olur. Istilad yolu ile de cariye azad edilir^^"^,
Azad etmeyi
lehine (yani
kolaylatirmak ifin
azadhgi
azadhgma)
hiikmedilir. Azadlik
hakkmda
bir intizar
bulunan
hallerde esire azadligim tahakkuk ettirebilmesi igin serbest 9alima imkani verilir. Boyle esire mustes'i ve bu hale saiy, siaye, istis'a derler.
Bu, esirde ayi' miilldyet bulundugu, yani esir birden ziyade kimselerin muterek miilkii oldugu ve bunlardan biri esir lizerindeki hissesini azad ettigi yahut azadlik liakkinda ona bir intizar verildigi takdirde ba?lica
bahis konusu olur^^^.
Sahibinden olan ve onun tarafindan tamnan bir 90cuk doguran cariye umm-'i veled'dir. Bu mnm-i veled, yani 9ocuk anasi, sahibinin ollimii halinde hiir olur.
164
istllad,
Umm-i
Mevlasmm 5iumu
cak arada ?u fark varcir: mUdebber bor^lu ise kendi kiymetinin tamammi oder; terike bor9lu olmayip da yalniz mirascilann hakki taaliuk ediyorsa kiymetinin u^te ikisini odemeye gali^ir (sa'y eder).
165
halinde mtidebber gibi az^d olur. Anterikenin U9te birinden azad oldugundan terike
Umm-i
veled
ise
dogrudan
do^ya
azdd
olur,
Bu Imam-i a'zama
derler.
gOredir.
Bu
kadm
ise mu'tekkettilba'z
demektir.
Mu'tekkul ba'z da Imam-i a'zam'a g5re rikkiyyet mevcuttur. Adeta miikiteb gibidir. Imameyne g5re ise esirin ba'zmda i't^k tamammda i'taki icibeder. O, bor9lu bir
hurdlir.
g4
Islam Hukuku
azad
edilebilir.
Buna tedbir
derler.
Boyle bir
.
esir
fakat Bir de takyid suretiyle azad etme vardir. Bu da oliim halinde, yani 6mm bir hususi artla bagli surette azad edilmek gibi. Bu takdirde, bu art ile tahakkuk ettigi surette azad etme vasiyet olarak yerine getirilir.
bir sayolu vardir. Buna mukatebe ve bu esire miikateb derler. Boyle sahibine borglanir. Bu, tila esir, derhal hiir olur ve bedeli (semeni) olur. Bu azadhgi satm alma (mukatebe) akdi, ok defa taksit uzerine de
bakimmdan sahibine ait ise de iizerindeki tasarruf yerine getirince, kudreti, zilyetlik bakimmdan azaddir (No. 75). Akdi Miikateb yani borcu odeyince rakabesi bakimmdan da hiir olur. kul(mukatebe akdi yapmi olan esir) me'zun esir gibi medeni haklan
lanma ehliyetini iktisab eder ve artik sahibi onu cebr ile evlendirme hakkmi haiz olmaz. Miikatebede kesilen para odenmedigi takdirde mukatebe ya iki tarafm anlamasi ile veya sahibinin talebi uzerine hakim tarafmdan
Miikatebin zilyedligindeki eylerde miilkiyet meselesine gemukatebe ait olmaz. lince bu miilkiyet mevkuf kalir; ne sahibine ve ne muamele Neticeye gore bunlardan birine veya oblirune ait olmak uzere
feshedilir.
edilir
(No. 45)^^^.
68.
zirahm-i
mahremin
temelliikii
ve kitabet gibi hallerde kimseye vela denilen bir hukuki netice dogar. Esir azad etmi olan bahmevle-1-atak derler (ki mirascilar arasmda yeri vardir; ileride miras ve onun sinde goriilecektir). Bundan baka mevle-1 atak'm (miras bahsi)
ister tedbir
Azadliyi yerine ge9enlerin, azadh esirin evlenmesinde velayeti vardir. olduren tarafindan verilecek diyet de bunlara ait olur^
.
^^^
gore herhanHanefi ve Maliki mezheblerine gore tedbirden rucu' edilemez. afii'ye gi bir vasiyet arti gibi burada da nicu' ve tebdil caizdir.
^^'^
odemekten Miikateb bey' ve hibe edilemez. Mukateb olan cariye, kitabet bedelini bulunmasi helal olmaz aciz haline du^medikge mevlasmm onunla cinsi miinasebette
(Haci Zihni, "MUnakehdt ve Mufarekaf\ s. 263 notii). mirascisi Roma'da eski efendi, azadlismm patronu oluyorc.u. Patron azadlismm
olabiliyordu. (A.B. Schwarz,
^^^
s.
247).
ahis Hukuku
85
69.
islamda dini Mkumler ancak mii'minler igindir. Gergi Hazreti Peygamberin biitiin insanlara meb'us oldugunu bildiren ayetler vardir;
Kur'an'da
"Kul
ya
eyyuhennasti
inni
resulullahi
ileykum''
buyumlmiitur^^^ Fakat jine Kur'an'a gore "dinde ikrah yoktur". Binaenaleyh fikhm bedeni ve mali ibadete dair olan hukiimleri musWman olmayanlara tatbik edilmez; Miinakehat ve miifarekat sahasmda daha ziyade dinlerine birakilmi, diger hususlarda da aagilarda gonilecegi ixzere
kendilerine serbestiyet verilmitir.
itibariyle onlar
hiikiimler esas
hakkmda da caridir. Gayrimuslimlerin fikha kari bu durumlan hukukun ?ahsiliginden miitevellit bir ey olmayip onun dini mahiyetinin bir neticesi olarak goriilmek lazim gelir.
Islamda "Hiikumdann
ajus religio)
yolunda bir diistur yoktur. Islam, gayrimiislimleri imha etmemi, hukuktan mahrum kilmami, onlar i9in aagilik bir hukuk da koymami ve hi9bir zaman onlan mutlak surette miisliiman olmaya da zorlamamitir^^. Hazreti Peygamber, Islamiyete ve kendisine inkiyad
Keza Kur'an'da
buyurulmutur.
Resui'lln
vazifesi
ancak
elgiliktir.
"Ma
alerresuli
H'elbaiagi"
Hamdi
Yazir,
mm'e meb'us
lil'alemin"
htive
ilia
zikra
(En'am
"Vema
erselnake
ilia
cilt 3, s.
1980, 1981.
Mahmud
Es'ad
Usul~iFikihs.269).
170
Engelhard, Turkiye ve Tanzimat, s.457: "Musltiman, ba^kalarmi kendi dinine davet etmez. Islamiyet, musltiman olmak isteyen ecnebiyi, yahut yerli hiristiyan'i ihtiyat lie kabul eder. Fakat buna mukabil bir kerre kabul edince artik Islimdan ^ikmasma musaade etmez. trtidad cezasi, idam idi. Bu ceza Paris Muahedesinden sonra icra ebir mezhebe ve dine gide kaldinldi" diyor. Hakikaten islamda musltimanhga davet varsa da girmeye, kabule cebir yoktur. "La ikrahe fiddin" (dinde ikrah yoktur) sozu Allah Kelamidir. Bakara Suresinin 56 nci ayeti olan bu emir,
denileii
rebilmesini
meneden
hu;<:umier
Mekke'de
edilmitir;
degil,
IsMmm
kiiwetlendigi, bir devlet halinde gelitigi devirde MediIrtidacla verilen katil cezasi Kur'an'da yoktur; icma' ile kabul
dimda goriiniir (Htlseym Cahit Yal^m, Fikir Hareketleri, sayi 48, 50; ukubat bahsi; No. 45). Corel Zeydan da bu bahiste unlari soyler: "Islamlar, medeniyetlerinin istilasi devrinde
herhangi din ve mezhepten olursa olsun kendi reayalari arasmda din hiirriyeti kaidesiyle amil ohnu^lardi. Beni Umeyye devrinde para tahsih i^in Arap oknayanlar hakkmda bunca iddet ve tazyijcat icra edildigi esnada bile dinde taassub sevkiyle sair dinler erbabmdan bir cemaatln Islamiyeti kabule icbar edildigi iitihnemitir." (Cilt 4, s. 246). "...Bu gayrimuslimler devlet9e, serbesti-i mez^hip usulii car! oldugunu, mez-
Kur'anm
sarih emri
gg
islam Hukuku
etmek isteyen halklarla muzakerelerinde onlan, - Huseyin Cahit, "Islam Tariarasmda muhayyer birakmitir (Kaytano gayrimuslimlenn, olduklan yerlerde hi" cilt6 s 335 cilt 7, s. 99). islam miitalebelerde bulunmamikalmalania musaade etmi; onlardan miifrit
ihtida'
tir.
ve cizye tediyesi
islamm geni
s.
ffituhatinda
bu miisaadekarhk onemli
(Bergstrasser,
43).
cilar
hali oldugu bir zaman memlekete de dar-ul-harb denir. Asli halin, haip Yoksa Is'lm ashnda kendi adiyle ve yerde bunu tabii gormek icabeder. Cihadm iUeti, katl ile Islama de sulh ve selamet ve miisalemet dinidir. ona taarruz edenlere kari bir mudaicbar degil, Islamm emniyetini ihlal, veya Islam hgkimiyetini, cizyeyi kabul faadir. Gayrimuslim, ihtida ederse
iilkssi dimda kalan yabanislamda, miisluman olmayan ve islam harbi sayilir. Ve o yabanci o zamanki fiili duruma uygun olarak
eder,
bu
suretle ahd-ii
eman
olanlar miistesnadir. Bir Katilden kadmlar, 50Ciiklar gibi harp dii veseni'ler ya Islami kabul edede nakledildigine gore Arap miirikler, bu hukiimden Islamm bir Arap cekler veya oldiiruleceklerdir. Bazilan
dini olacagi neticesini
5ikarmak
istemilerdir.
tercumesinde (cilt 5 s. 37) naklolunmaktadir di&er fermanla takrlr edildigi Tahtdvt Medine'de ilk nazil olan ayeti kital olar^ '" Kur'an'da kittl ayetleri mUteaddittir. ayeti (ayet 190) gSsterilmetoedir. Hamdi Bakara Suresinin "ve katilu fi sebiliUahi" nakletmektedir. mtifessirler arasindaki ihtilafi Yazir bilhassa bu ayetin izahmda hasr etmek istemiyor Fakat sfelermden kitai ayetlerini fiill tecaviiz haline
ve tazytk icrt edilmedigini, herhangi dm hep ihtiiafindan dolayi kimseye cebir ve takdfr edildigmi gSrerek her taraftan mezhepten olursa olsun erbabi iktidSr ve meziyet sahife 230). "am Irdc, M^s^ ve F^s Abbasflerm hizmetine ko^muslardtf' (cilt 4, pek dehjeti bir istibdat kabusu dtinda yakitalarmda bulunan halk. isldmiyetten 5nce Islamiyet ounlar 15m bir rakneti ilahiye samakta ve bir kismi esir bulunmakta idi. IslSmiyet sayesmde kurtularak LakSr bir nimet olmak tlzere yetijmisti; 9toku bunla^Bunlardan Isltoi olanlar hur ve Ish4uk-i insSniye ve tabiiyelerine nail olmulardi. oluyorlfo-di. IslSm olmayip da Islam halamlann haiz olduklan hukukun kaffesine nMl ahdumisak'.an altma giriyorlardi (cilt 5, s. kimiyeti altma iltica edenler ise Isiamlarm 53 ve sonr. , 33) Halil Halit, /nri^dr-i /i/am Tan/ii, s. zam kav lyle zahir ve me'mM olanlarm Imam-i a Mtirtetler hakkmda tevbe ve salahi olmaile iktifa edihnesi bu makuleden amel olunarak katl olunmayip ta'ztr ve haps MemalJc-i katledilmesi 944 tanhinde yanlarm sair imamlann kavli ile amel edilerek oluiidugu ve 955 tanhmde bu emrm mahrusada bulunan kadilara emri sultanl ile tebUg
,
Merhto;
Kuran D^/^alt hasretmi? oliiyor (Hak anlasildigma gore yine mudafaa haline Devlet bahs. 66, 67). Ilende 687 ve sonr; Izmirli Ismail Hakki, -llm-i Hildf,
Dm-
Ts
sinde
ahis Hukuku
87
ve Museviler, yani
ile
bir
peygambere inanip
bir
mukaddes
kitab tani-
yanlar
nk ve
tutulan dine
arasmda dogan Qocuk kitabidir. smda dogan 90cugun yahudi ve nasrani sayilacagi ihtilaflidir^^^. Kitabi, musliimana yakm bir muameleye tabi'dir^^^, onun usulii dairesinde Allah adma (besmele ile) kestigi hayvan musliiman i?in de makbuldiir; yenmesi caizdir (kesilmemi olan hayvan [meyte] gayri miislim i^in de memnu'dnr). Muslim^ bir kitabi kadin ile evlenebilir. Fakat bir kitabi,
musliiman
kadm
ile
evlenemez.
ile
dinleri
iizerine
terk
edilen
gayri
zimmet
denir
(s.
68, n. 125)
irzi,
Bu bir ahde,
himaye altma almmi, zimmeti kabul eden gayri miislim de buna mukabil vergilerini vermeyi kabul ve taahhiit etmi olur. Bir zimmi, musliimana kari bir su? ilemekle, hatta bir miisliimam oldiirmekle bu zimmet ahdini bozmu sayilmaz; vergilerini vermekten imtina' etmek, Peygambere sogmek (sebb etmek) gibi bazi emirlere muhalefet hallerinde de boyledir. Yabiiz onun dar-i harbe gepmesi, miisliimanlara kari harbe girmesi ile bu himaye miirtefi' olur.
miislimin cam,
mail,
ile
arap ve
domuz
domuz
ticareti
bakimmdan
ile
olunmaz ve boyle
172
Zeyd-i mtislim, tevellud edecek veled nasrani olmak uzere harbi olan nasrani Hindi
arti
lagv olur
mu? Elcevap,
173
s.
386).
yani Tevrat ve InciVQ uyanlar, ogulmuler ve haklatavsiye edilmi^tir (Corel Zeydan, "Medeniyet-i Is-
muamele edilmesi
cilt:
Idmiyet TdrihV\
174
4,
s.
17).
Zimme
*'Isldm
sozii,
mtisltimanlar
cilt 6,
hakkmda da
TdrihV\
s.l02).
88
Islam Hukuku
Bu
suretle
zimmiler
miisliimanlarla
bir
mufavaza akdi (No. 155) yapamaz. Bir gayri muslim digerinin akilesine dahil olamaz. Din aynligi miras maniidir (fakat vasiyete mani olmaz). Zimminin ekalliyet haklan diyebilecegimiz fakat haklan, u noktalarda kendini gosterir: zimmi jahit olamaz^^ zimmilerin iinde, kendi aralanndaki davalarda olabilir. Zimmi, musliiman 5ocugun velisi olamaz; fakat musliiman gocugun annesi olarak
muslim, zimrm
,
hidane hakkmi haizdir. Zimmi, muslim iizerine vasi de tayin edilemez. Nihayet zimmi, musliiman esirin mevla'si durumuna giremez; girerse
koleyi satmaya icbar edilir.
Zimmi, ceza hukuku bakimmdan esas itibariyle hadlere ta'zirlere tabi'dir. Haklannda kisas ve diyet Mkumleri tatbik edilir. Zimmiyi olduren bir musliiman -artlan mevcut oldukQa- miisliiman oldiirmii gibi
Hanefilere
ictihaddadir.
gore
kisas
edilir.
afii
ve
Hanaeli
mezhebleri
aksi
Islam memleketine giren harbiye miiste'min denir. Harbir arazi bi, zimmeti ve cizyeyi kabul ederse veya Islam memleketinde satm alir da iizerine harac konursa zimmi, yani devamli surette himayeye
Aman
ile
^"^^
Gayri muslimierin Musliiman aleyhine ehadetleri bilhassa Tanzimat'tan sonra i9eriden ve diaridan bir 90k itiraziara sebep olmu ve nizamiye mahkemelerinde bunmahkemelarin ^ehadetini kabul cihetine gidilmi? ise de son zamana kadar er'iyye
bu ehadete itibar ediimek istemnemitir (Engelhart-Ali Reat, 'Turkiye ve Tanzimaf\ s. 79, 208, 335 ve bilhassa s. 350; ''Cevdet Tdrihi" 7 inci ciidindeki Kaferman). Hiristiyanlarm er'i mahkemelerde ^ehadetlerinin kabulu hakkmda 93 nun-i Esasisi layihasma konulan hukum sadri a'zamm ihtari ve israri tizerine tay elerinde
dilmiftir (Seignobos, 'Tdrih-i Siyast", cilt 2,
s.
s.
61).
Ecnebi gayri muslimler, daha Kanuni devrinden itibaren elde ettikleri kapitiilasyon denilen imtiyazlaria Osmanli Imparatorlugu i^inde hususi bir kaza hakkina ve kanunlar karisinda htikumranlik hakkmi agir surette ihlal eden istisnalara malik idiler.
Bunlar Birinci
Osmanli htikumetince bir tarafli olarak ilga edilmise de devletlerce tamnmami?, ahden ve fiilen kaldirilmasi Lozan muahede-
Umumi Harb
i^inde
siyle olmu^tur.
Bugtin Turkiye Cumhuriyeti'nde her iki nev'i imtiyaz kalmami, layikiik esaslari dairesinde herkes kendi din ve mezhebmde serbest ve himaye altmda bulunmutur; madde 69). btitun kanunlar karismda muslim ve gayri muslim mtisavidir (Anayasa,
Eya Hukuku
89
olur,
ve Hiristiyanlar zimmi
Bu
miislumanm, oradaki gayri miislimlerin mallanna, kanlarma taarruz etmesi helal olmaz; bilakis gadr olur. Hazreti Peygamber gadri men' buyurmutur (s. 15, n. 27). Eger miisluman miiste'min bir ey gasbedip darislama soksa ona habis ve haram bir mal olarak malik olur; onu i tasadduk etmesi icabeder. Herhalde kadma tecaviiz memnu'dur
(M^v^w/ar, ciltl,s. 391).
Zimmiler, zaman zaman kendilerine tslamlardan teftik ifin ayri renk ve iaretli elbise, serpu giymek, ata binmemek, silah taimamak,
dim ayin ve
miislumanlan kizdirmamak gibi idari, siyasi kayitlarla miikellef tutulmulardir. Yeniden kilise, sinagog ve zaviyeler inasina me'zun kilmmami^lardir^"^^.
XIII.
70.
Eya Hukuku
Ayni Haklar.
Fikihda eya hukuku toplu ve sistemli surette gosterilmi degildir. Esasen boyle bir tabir ^ e meflium da yoktur. Modem hukukta, mamelek
hukukunun obligasyon hukukundan ayn bir kismmi tekil eden ve ayni haklar tabiriyle de adlanan bu hukuk, hak sujesi olan insanm di alemdeki eylere miiteallik iktidar ve salahiyetinden bahseder. Daha dogrusu bu
hukuk, insana o eya iK^erinde dogrudan dogruya bir sahiplik, iktidar temin eder. Bu mahiyeti ile bu haklara "mutlak haklar" denir; giinkii evvelce aralannda bir hukuki miinasebet bulunmayan herkese kari ileri
^^^
Osmanli Imparatorlugu'nda gayri muslimlerin ruhani reisleri nikah akdi ve feshi zevce nafakasi, drahoma, ve cihaz i^lerinde kaza hakkmi haizdi. Terike ve vasiyet gibi daha baka hususlarda da saMhiyetli idiler (1333 tarihli Aile Hukuku Karamamesi, madde 156 ve Rum Patrikhanesi Nizdmndmesi Umumisi I inci tertip Dustur, ciit 2 s. 902 ve sonr.; Ermeni Patrikhanesi Hakkinda Nizdmndme, I inci tertip Diistur, cilt 2, s. 938 ve sonr.; Ermeni cemaatine ait mezhebi imtiyazlar hakkmda, Ceride-i Ilmiyye, aded 2; Museviler hakkmda, cilt 2, s. 262; Protestan Cemdati hakkinda,
cilt 4, s.
615. Stier
283 ve sonr. Bak. Medeni Kanunun kabulu uzerine Museviler, Ermeniler, Rumlar yq Protestanlar Adliye Vekaletine verdikleri ayri ayri mahzariarla bu ayriliklardan vazge9tiler. Bu mahzarlar Biiyiik Millet Meclis ar^ivinde
mevcuttur.
90
Islam Hukuku
Obligasyon (vecibeler) hukukundan, alacak haklanndan farki bu noktadandir; bu alacak haklanna "nisbt haUar" denir; 9unku ancak aralannda mevcut bir hukuki miinasebete istinadla alacakli tarafmdan
siiriilebilir.
edilebilir.
Yoksa herkese
kari
dermeyan edilemez. Miilkiyet, zilyetlik, rehin hakki ve bunlara vukubulan tecavuziin men'i bir kimsenin elinden alinan veya ?alman eyi
kiniin elinde bulunursa bulunsun istirdad gibi haklar ayni haklar ve bey', icare gibi akitlerden ve insana ve eyaya yapilan tecaviizlerden tecavuz
ise
Bimunla beraber bu iki hukuk dalmm birbiriyle siki irtibati vardir. Ayni hak ile obligasyon hukuku arasmdaki farL bilhassa iflas haonu linde a9ik5a goziikiir. Bir saat9iden parasmi vererek ssat alan kimse tesellum etmi olmadikga, saat9inin iflasi halinde saatin veya semenin
aynen teslim veya iade edilmesini isteyemeyip alelade bir alacakli sifati masasmca yapiile gurema'ya dahil ve obiir alacaklilarla birlikte -iflas ayni lan tevziattan ancak- kendine duecek hisseye miistehik olur. Fakat
saat9iye tamir edilmek iizere kendi saatini birakan bir kimse,
masadan alacak saatini aynen geri alir. Ayni hak ile bey' gibi obligasyondan dogan arasmda bugiinkii hukukta a9ik kat'i ve mantiki neticeleriyle goriilen bu kalfark islam faMblerince kabul edilmekle beraber tamamiyle me9hul
mitn- denemez. 6yle ki rivayet edilen bir hadise^'^'^ gore bir
kimse mali-
m,
halindeki bir kimsenin elinde aynen bulursa o mala bakasindan satehaktir. Hanefi fakihleri bu hadisi bey'a temil etmezler, yani bayi', iflasi halinde tigi ve teslim ettigi malm semenini almi degilse muterinin
iflas
mebi'i aynen istirdad edemeyerek gurema'ya dahil olacaktir. Fakat gasb ederse edilen, ariyet, vedia ve kira olarak verilen bir malm rdlyedi iflas malik bunlan aynen geri alacaktir; Imam afii, Malik \^e Hanbel ve Imam
Davud
gibi
ise bey' a
mah
meyerek baka
da izhar edilen nza beyani ile ikinci sati muteber olmaz (No. 77).
^^^
Men
min edreke maiehu bi aynihi inde reculin kad eflese fehuve ehakku bihi
gayrihi.
Eya Hukuku
71.
Ayn, Deyn.
Islam hukukunda ey mefhumu, maddi bir ey olarak ilenmemi-
tir.
muahhas olan eydir. Bir ev, bir at, bir biife, meydanda mevcud bir para, bir yigm veya guval patates vesaire gibi haripte gorulen ve el ile tutulabilen eyler ayn mefhumu i9ine girer. Ayn'm 90gulu a'yan'dir (Mecelle
159).
Deyn
ise,
kimsede olan u kadar'alacak, o kimsenin zimmetinde bir deyn'dir. Bu mahiyeti ile deyn, hari9te ve meydanda olmayan bir eydir. Bununla beraber meydanda mevcud olan ve gosterilebilen bir yigmdan aynlmami muayyen bir miktara da deyn denir. Binaenaleyh deyn yalniz hari9te goriilmeyen eylere, odun9 para (karz) alacaklanna mahsus degileydir. Bir
72,
Islamda Mai.
islam hukukunda mal, insanm tab 'an meyl
ettigi
ve liizum ve hacet
zamani
i9in
toplamp saklanabilen
ve esas
eydir.
Bu
itibarla
mal degildir. ve gerek deyn bir mtilk ifade eder. Miilk, insanm malik oldugu ve kendisinde ihtisas iizere tasarruf edebildigi eydir^^^. u halde her mal, miilk
teki alacak hakikatte
itibariyle
178
Deyn' den ibra olabilirse do (mazmun olan) ayndan aynen istirdad etmek hakki sakit olmaz.
"Goriiliiyor ki Mecelle, mtilk hakkindaki tarifi ile
179
memluk
mulk ve malik olmak nedii, onu soylemiyor. Miilk, fikihta biri masdar ve biri de mef ill ma'n^sma olarak iki ma'nada kullanilir: masdar ma'nasi ile mtilk, insan ile bir ey arasmda er'i bir ihtisasdan ibdrettir ki bu ihtisas sebebi ile insanm o eyde yalniz bama (ala vechil istibdad) tasarrufu merii' ve bakasmin tasarrufu memnu'
olur.
Bu
er'i ihtisas
yerine
er'T ittisal
S(3zu kuUamlir.
Mef ill
len eydir.
Hanefflerin ve Mecelle 'nin mal hakkmdaki tarifme gSre her ^eyden 5nce menfaat
mal
degildir.
Menfaata
ancak
akit
ile,
akit
zimnmda
ve
istisnai
surette
miitekawim olabilir. Menfaatin bey'i olan icar, kiyas hilafi istihsan yolu ile kabul edilmitir. Bimdan dolayidir ki bir mal gasb edilir ve ondan intifa' olunursa bu intifa' (menfaaf) prensip olarak mazmiin, yani tazmini miicib degildir;
ma'kiidtinaleyh,
ki
magsubun
ayni, yani
ya kendisi
mutekawim
maldir.
Ayn
nasil
mazmiin
ise
92
islam Hukuku
ise de,
mevzu
tekil
edecek
olan mal, hifzedilebilen bir mal olacagma gore (Mecelle 128) ayn, bir
maldir. Fakat bir
ayn'm menfaati ve zimmette mevcud bir deyn iddihar edilemediginden bunlar tarn ve hakiki manada clegil (her iki halde de bugiinku hukukumuz hilafma olarak) ancak htikmen maldirlar. Bu telakki
neticesi olarak deyn,
ancak borgluya temlik edilebilir; U9uncii ahsa temlik edilemez ve irket sermayesi de yapilamaz (Mecelle 1341)^^^. Bakasmm malmdan intifa' bir akit zimnmda olmadikQa esas itibariyle tazmini
mucib
No. 165).
intifa' edilen
ayn'm menfaati birine, rakabesi baka bir kimseye ait olaBugiinkii hukukumuzda boyle bir rakabeye yani intifa'i bakasma
ait
malm
miilkiyeti, yani
manada ey
gibi saymitir.
daima bakasinm
mixlkiyettir.
faatin
Fakat diger eylerle bir tutulmamitir, Ancak akidlerle menmiilkiyetinden bahsolimmaktadir. Mesela ariyet, menfaatin
temlikidir. Icare menfaatin bey'i, ivaz mukabilinde temlikidir;
meccanen
miiste'cir,
me'cur'un mulk-i menfaatine maliktn. Nema getiren eyler (mal-i namin) de menfaatm bir kesim semereleridir; galle'dir. Galle sozli, icardaki gelire ve kiralanmi kolenin iicretine de amildir (fakat daha ziyade vakfm getirdigi menfaate, mahsule, ribah denir). Semereler mesela vasiyet suretiyle hususi bir
hakkm mevzuu
olabilir.
Vasiyet, ayni
XIV.
73.
MaUann Nev'ileri
Mallarm
Nev'ileri.
Fakat bu
iki
yambamda mal olmayanlar da mefhum, mallann mutlak bir tefrikini tazammun etkarilailir.
^^^
Mecelle tadilat komisyonu, Mecellenin mulkti ta'rif eden 125 inci maddesine deyn soztinu de sokarak u yolda ta'dil teklifmde bulunmutii: "tnsan, maliki bulundugu ayn ve menfaatte diledigi ve^hile tasamifa kadir oldugu gibi, malik oldugu deynde de enva-i vucuh-i tasarruf ile tasarruf edebilir (Adliye Cendesi, Agustos 1340 ntishasi).
93
a.
ticaret,
mumktin olmayan,
hi9bir
hakka mevzu
edemeyen,
eyler.
iktisab edilemez; satilan batildir: hiir bir kimse, er'i usul iizere kesil-
bir
1
mutekawim mal
b.
degildir
Fiilen miilkiyete
almamayan
(gayri
memluk)
eyler.
Bunlar
muhrez olmayan hava, su ve emsalidir. Nehirler ve umumi yollar da bunlar gibi kimseye ait olmayan eylerdir. Ammeye bir zarar vermemek arti lie bunlardan hences istifade, intifa' edebilir; fakat hi9bir kimse bunlar iizerinde tasarruf edemez (Mecelle 1234-1238, 1354). Vakfi da bu
katagoriden sayabiliriz. Bunlardan baka,
ku,
denizdeki balik gibi 6} ler, kafak ve kimsenin zilyetliginde bulunmayan kole (abik) de satilamaz. Kafak kolenin, kagak hayvanm teslimi makdur
degildir (Mecelle 219)'^^. Islam
hukuk^ulan bu suretle, me9huliyetten dogacak bir niza'i, bir zaran bertaraf etmek yolunda ifrata gitmilerdir; ecelin, semenin, muayyen, ma'lum olmasi gibi kayitlar da hep bu endieye istinad
ettirilmitir.
Yukanki misallerde
balik,
ku bayi' tarafmdan
olmayip ancak aynlmasi halinde mevcudiyet alan (baak danelerindeki un gibi), yahut mevcud olup da heniiz tefiik edilmemi bulunan (memedeki siit, sag hayvanm derisi, kuyc.
Miistakil, bali
bama
varligi
rugu, kirkilmami
gibi) eyleri
lik
yiinii,
satmak
almca muteriye tesdm edilse, sela bir kimse binasmdaki muayyen bir diregi satsa bu bey', fasid olursa da sokiip teslim etmekle sahih olur (Hindiyye); o bir taraftan bir binanm
list
Haddizatmda
feri
miistakil olup
eyler aksi s6zleilmedik9e asil eyi takip ederler. Fakat bir arsanin sa-
181
Mal-i
iatifai
mutekawim, ticari mubadele kiymeti olan mal, iki ma'nada kullanihr: bir mubah olan eydii O biri mal-i muhrez demektir; mesela balik denizde iken
.
mutekawim
182
Muhrez ve hirz hakkmda a^agida ukubat, sirkat bahsi). iizerinde zilyedlik buluamayan ve zilyedligin tekrar iktisabi intizar edilemeyen eylere mal-i dimar denir (Ve have ma la yumkin ul intifa'u bihi maa bekall mtilki ey malun gayru makduril intifai bihi); me sela kaybolmu, miisadere edilmi mallar199, 198 209;
da sahibinin mulkti mevcud, kaimdir; fakat ele ge^irme, ondan intifa' miimkiin degildir. Bir hadise gore bu gibi mallardan zekat almmaz (La zekate fi mali d dimari).
94
islam Hukuku
tilmasmda tohum, agacm satilmasmda meyvalar bey'de dahil olmaz. Bir kimse bahfesini satarken i5itide bulunan bir agaci istisna etse bey' sahih
olur.
9.
Yukanda da (No.
hukiimlere baglanmitir^^'^.
Butun bu sistemde
celeri, fasid
bir vahdet,
umumi
mi, batil
Bazen muhtelif hal siiretleriyle karilaiverilemedigi hallir. Bir mal satilamadigi, hibe edilemedigi, mehr olarak de pekala tevariis olunabilir, vasiyet edilebilir. Mesela yukanda gordiida misal olarak bey'
alinmitir.
giimiiz iizere kole cenin satilamaz; fakat vasiyet edilebilir (No. 53).
74.
Mallar bugiinkii hukukta da goriildugu gibi ikiye aynlir. Menkul mal, bir yerden baka yer nakledilebilen, gayri menkul, nakledilemeyen (bina, arazi gibi) maldir. Mallar miilk ve vakif da olabilir. Miri arazinin bir hususiyeti vardir; balica feraiz, intikal ve tasaiTuf usuUeri ayndir (No. 95). Vakif mallar hakkmdaki hiikumler iizerinde ileride vakif bahsinde durulacaktir.
^^^
^^"^
s.
701.
Meceile'nin mal tarifindeki "insan tabiatinm meyl ettigi" kaydma gore, giibre ve pis kokulu maddeler mal olmamak lazim gelir. Obur taraftan Mecellenin 210 uncu
maddesi bu madde erhinde (AH Haydar) de beyan edildigi iizere yemnesi haram oldugu halde derisi, boynuzu gibi cuz'uleriyle intifa' edilen ehli olsun, olmasm btitiin hayvanlarm, kedi, kopek, vesairenin bey'i caizdir. Ancak akrep, fare, kurbaga gibi
beynemias
Fakat kendilerinden inti^' edilen stiluk gibi eylerin bey'i caizdir. unu tekrar edelim ki bir9ok faklhlerce kabul edilen kaideye gore eyada asil olan ibahedir. Renan'm "Ptslam est
intifa'
degildir.
une religion d*homme" sozunu nakleden Santillana diyor: "Considering its spirit, therefore, we see that the tendency of Islamic law is to allow human action the
widest limits, and
we may
Muslim
jurists,
s.
when
289).
is liberty
95
tabidir.
Bir
malm
ger9ek-
mal
ma'nen mua-
oi^ulebilen (mekil
veya keyli, Mecelle 133), tartilabilen (mevzun veya vezni, Mecelle, 134), ve mxisavi surette sayilabilen (ma'dud-i miitekarib, Mecelle 135, 147,
119) diye tefrikedilir.
Ma'dud-i miitekaribin
lerdir;
bu taksimlerin sati, icar gibi akitlerin artlan ve saire bakimmdan, dava ve ispa: noktasmdan onemi vardir (Mecelle 217-230) kismen Kur'an'm riba hiikumleriyle ilgilidir.
;
Gayrimenkuliin hususiyetlerini aagida bahis mevzuu edecegiz. Miilkiyet, bir ey iizennde tarn ve hasren sahiplik hakkidir. O ey yukanda soylendigi gibi miilk demektir. Mulkiin sahibine malik veya rabb
denir. Zilyedlik, mail elde bulimdurmadir.
Elde bulunduran kimse, bugiinkii tabiriyle de zilyed'dir. Islam hukukunda bugiinkii hukukta goriildixgii gibi zilyed ve zilyed yardimcisi diye bir tefiik yoktur. Miilk s5zu
hakkma
de kuUamlir.
Malikin ayn iizerinde iki miilku vardir: Biri miilk-i mal, o biri miilk-i yed*dir. Nikahta zevcin kansma kari iktidan da yed sozu ile ifade edilir ve yed-i nikah sozii kuUanilir. Emanette yed-i emanet emniyet ve itimat iizere elde bulxmdurma
manasma
gelir^^^.
mu-
hikka
ekillerinde
kuUamhr.
ait olabilir
(No. 72).
Miikatebede miikateb mevlasmm zilyedliginden aynlmi fakat miilkiyetinden 9ikmamitir (Harece an yed il mevla dune milkihi) (No. 67). Rehin miiddetinde rahinin merhun uzerinde mulk-i yedi yoktur; yani merhun
,
merhun
iizerinde
miilk-i yedi vardir; fakat miilk-i mail, diger tabirle miilk-i rakabesi yok-
*^^
Mecellenin 131, 132, 217, 218, 220, 223, 225, 227, 228, 273, 316, 352-354, 382385, 1117-1119, 1133, 1134, 1147, 1175 inci maddelerL
^^^
Buna mukabil
mucib olan
96
islam Hukuku
merhun onun rakabeten memlukii degildir. Bunun igindir ki bunlardan hi? birine o merhun maldan dolayi zekat lazim gelmez; 9unku
tur;
yani
ill
Muhtdr).
gorii-
ile
mal iizerinde (istila, ijgal, ihya ile) olur (Mecelle 1248-1253; No. 95/5). Yagmur suyu almak i5in konan fi9iya
Aslt iktisab, l.Sahipsiz
toplanmi suyun, denizde ve karada avlanmak i?in kurulan aletlerle tutulmu hayvanlann iktisabi bu ciimledendir. Ancak Islam hukuku bugiinku
bag-
Yani eger 691 su almak i9in konmu ve ag bu gibi hayvanlan ihraz etmek kasdiyle kurulmu ise toplanan su ve tutulan hayvan 191 ve ag sahibinin olur, onlar iizerinde miilkiyet kendisinindir. Boyle degil de 191 unutularak, ag kurutulmak i9in birakilmi ise tutulan hayvanlar, onlan alan herhangi bir kimsenin miilkii olur, velevki ag bakasmin arazisi Iizerinde bulunsun. Bir kimsenin arazisinde yetien aga9lar ve bu araziye
kayan topraklar o kimsenin mulkudiir (Mecelle, 1240, 1244, 1248).
2.Kiymetli madenler. Madenler, bulundugu arazinin sahibine
tir.
ait-
ait
degilse
maden bulana
ait
olur
Define, onu kendi arazisinde bulamndir. Fakat ihraz suretiyle miilkiyet iktisabi hakkmdaki bu hiikiimler definenin Islamdan onceki
zamana
ait
olmasi takdirinde
caridir.
Islam
zamanma
ait
^^^
Temelltik sebepleri esas itibariyle Ugtur: mesela bey', hibe gibi bir yol da miilkun malikten ba^kasina nakli veya irs gibi bir kimsenin bakasma halef oimasi veyahut
maliki olmayan miibah bir^eyin
istila
me vat' m
ihya
Ikincisi, Islam
hukukuna gore
hi? de
irdeye muhta? degildir; ^iinku ileride miras bahsinde goruiecegi uzere miras9ilar bor9iar ve vasiyetler ifa olunduktan sonra bakiye terikenin ^er'an, kanunen maliki
olurlar.
^^^
Fakat bu htiktim miilk topraklar a aittir. MirT arazide ve tahsisat kabilinden olan mevkuf arazide (No. 95) 9ikan madenler hakkmda Arazi Kanunu htikiimler koydugu gibi 25 Agustos 303 tarihli Maden Nizamnamesi de ayrica hiikiimler koymutur.
97
Bir kimse satm aldigi evin civannda gomiilu para bulup kendisinin
miilkii
liikata
4.
ti-
zerinde bir mtilkiyet iktisab edilemez (Mecelle 769; belli ise fakihlerce
Mali bulan kimse (ki buna miiltekit veya lakit denir) onu kendisine mal etmek iizere ahrsa gasib durumuna girer (Mecelle 769). Bu
ihtilaflidir).
dumma girmemek
ifir
sahibine
isali
lazimdir.
kimse gikmadigi takdirde fakirlere tasadduk eder; yani sadaka olarak verir. Bulan fakir bir kimse ise lukatadan intifa' edebilir. Imam afii'ye gore lukata satilip bedel- bir yil saklamr (Multekd).
Lukata hakkmda
tafsili hiikiimler
iil
Hukuki
eyle
hukulomda daha ziyade gasib ve vedia bahislerinde miitalaa edilmitir (Mecelle 788, 897 ve 899). tki malm, sahiplerinin ittifakiyle veya izinleriyle birbirine kantinlmasi veya iki kimsenin mesela piring guvallan delinip birbirine kanmasi halinde aralannda irket-i
189 190
buna iakit derler. Aile Hukuku bahsi. Lukatayi bulan, gasib durumuna girmemek i9in ug art arann: 1-Onu sahibine vermek tizere (yani bu niyetle) aLmi olmahdir; 2-lki ahit huzurunda bu suretle aldigmi soylemelidir (bu tmam-i a'zama ve Muhammed'e goredir; Mecellede bu arttan
Bulunan, ^ocuk
ise
ilan
veya zabitaya ihbardan itib^ren be yil i9inde sahibi gikmadigi takdirde lukatayi bulan kimse, vaztfesini yapmi ise ona malik olur ve 9ikar da iade ederse masraflarma kari bir tazminat alir. Fildia gore multakit kadidan izin almaksizm yaptigi masraftan dolayi bir ucret (cu'l) isteyemez. Her iki hukukta da lukata satilmaya muhta9 ise satilir
Mal
edilmek
zet verebilir.
Bu
Demek
ki icazet yalniz
fiiller-
de) de olabilmektedir.
98
islam Hukuku
miilk denilen muterek miilkiyet meydana gelir, Yani kanan bu mallar ikisinin muterek mail olur (Mecelle 1060). Iki mal, maliklerinden biri tarafmdan, o birinin izni olmayarak veya iifiincu bir ahis tarafmdan,
maliklerinin izni olmayarak birbirine kantirilirsa, mahlut mal kan^tiramn mulkii olur ve tazmin ile miikellef tutulur. Bir kimse digerinin malmi
ismi degiecek surette degitirir, tagyir ederse o malda malikin hakki, miilkti nihayet bulur ve gasib o mala malik olur ve bedelini malike tazmin eder. Mesela bir kimse bajkasmm topragmdan tugla, kiremit yap-
gasb
ile
demirlerinden parmakhk imal else, bugdayini ogiitiip xm yapsa, zeytininden yagmi 9ikarsa, koyimimu kesip kiyma, kavurma haline soksa, ipliginden, yiiniinden 9orap, fanila orse, biitun bxmlar i ve emegi sarf
sa,
eden gasiba
ettirir
ait olur.
(Mecelle 898).
Bu
Hanefi mezhebine goredir. afii'ye gore, madkalir; gasib bir licret talebinde bulunabilir.
Asli iktisab nevilerinin usul hukuku, yargilama bahsinde isbat bakimmdan onemi vardir: tekerriirii kabil olmayan bir sebebe miistenit miilkiyet davalannda zilyedin beyyinesi ve tekeiTiiru kabil olan davalarda
zilyed
olmayamn
sagmak, hayvanin
yununii kirkmak, pamugu, ipligi biikmek gibi seyler tekerrurii kabil olmayan ilerden; tohum atmak, aga? dikmek, bina yapmak gibi eyler de tekerriirii kabil olan ilerden sayilir (Mecelle 1758, 1759); giinku aga9 bir
yerden fikanlarak baka bir yere dikilebilecek, sa9ilan tohumu kalburlanarak baka yere ekilebilecek, yapilan bina yikilarak enkaziyle baka
yerde ina edilebilecektir.
77. Fer'i Iktisab (Telekk-il-miilk).
kimseye zaten ait olan bir mulkiyeti ondan nakil suretiyle iktisabtir. Bugunkii hukukumuzda bir menkuliin bu yolda iktisabi i9in sadece malik ile yapilan akit, esas itibariyle kafi degildir. Bey' akdi
Bu
iktisab, bir
sadece miilkiyetin muteriye nakli taahhudiinii tazammun eder. Muteri akdi yapmakla bu mebi' uzerinde ayn! bir hak, mulkiyet iktisab edemez. Bu iktisab i9in menkul malda aynca onun miiteriye teslimi prensip itibariyle lazimdir. Balica
Alman,
Isvi9re, Tiirk
gider^'^
^^^
Ansay, "Menkul mallarda mulkiyetin ve hasSrin intikali hakkmda muhtelif sistemler arasmda bir mukayese", Ankara Hukuk FakUltesi Dergisi, 1953, cilt x. SaS..
yi 1-4
s.
450 ve
sonr.
99
tifa
Islam Hukukimda c.a bir takim hukuki i?lerde kabz'm, teslimin, isve teselliimun mtihini rolii vardir. Bey'in tamamiyeti igin kabiz art
Ancak muteri
etnek igin kabiz arttir (Mecelle 293; bey' bahsi). Bizatihi bey'in tamamiyetinde kabiz art olmadigma gore bayi' bir kirnseye sattigi mail ona teslim etmeden, ba?ka bir kimseye daha satip teslim etse birinci miijteri, onu ikinci muteriden, mal elinde ise, aynen alir ve telef olmu ise dilerse bey'i fesih ile semeni bayi'inden geri ister, dilerse
terettiip
daman
Bu
Ve gene
ehakk olur^^^
muterinin satm alip da neniiz bayi' elinde bulunan mebi'i bir ugiincii ahis itlaf etse muteri zaranm, itlaf edene tazmin ettirebilir. Demek ki
miicerret bey' akdi ile miijterek mebi'in maliki olmakta ve ayni bir hak iktisab etmektedir.
onun
lizerinde
ancak rehin iiphesiz miirtehin'e bir miilkiyet hakki vermez; rehnin hiikmix, onun sati$ bedelinden alacagi istifadan ibarettir. Rehni teselliim etmekte miirtehin rehin iizerinde ayni hak iktisab eder. Rahin, bir yolunu bulup rehni eline gegirerek miirtehinin izni olmaksizm bir kimseye satsa ve teslim etse miirtehin dilerse rehni muteriden istirdad eder (Borg odenmi? olmadik5a, Mecelle 747, No. 84).
goruliir;
Rehinde de
bir ayni
hak karakteri
Fakat kabiz her vakit hiikiim ifade etmez. Muhayyerlik altmda satm ahnan bir malm kabz'i gibi; ?unkii burada tam bir mlilkiyeti devir arzusu yoktur. Hibede ise mulki> etin siibutu igin mevsuf bir kabiz aranir; buna, kabz-i kamil denir. Bu kabiz her mevhubu, kendine miinasip surette ka-
Mesela mevhiib ev ise anahtanm almakla kabiz edilmi olur. Mua'daki hissenin hibesmde kabz-i kamil olamaz. Kabz-i kamil kariti
biz
ile olur.
olur.
ile
de bir feri miilkiyet iktisabi meydana yani vasiyet dogrudan dogruya ayni bir tesiri haizdir, musaleh kab-
olan vasiyet
za muhta? olmaksizm vasiyet edilen ?eyin maliki olur; daha agigi, miicer-
Zeyd, mulk arsasinm Amr'e ma'Ium semen mukabilinde bey' ettikten soma Amr'in izni olmaksizm Bekr'e dahi bey' ve teslim etse ikinci bey'i naflz olur mu? Elcevap olmaz {Ceride-i Ilmiyye ade 12, s. 686). Vefaen bey'de bulunan kimse teslimden once olse muteri mebi'e sair guremadan
:
ehakk olamaz.
islam Hukuku
lesinden) bir iddia degil miras^ilan takip eder. barla musaleh istihkak iddiasiyla
78. Miilkiyetin Zevali.
hukuk dili ile obligasyon ciimbu itide mulkiyet, bir ayni hak tevellut eder;
nakil ve devn suMulkiyetin zevali normal halde onim baskasma i9m fer'i iktisabtir). Bu zeval bazen de
kimse
billiassa gasib, magsub mail malikin nzasi hilafma vuku bulur; mesela malikin o mal iizenndeki mutoismi degiecek surette tagyir etmi? ise (No. iktisab ile malm maliki olmu olur yeti nihayet bulur ve gasib, asli mulirtidat edenm, mallari uzenndeki 76/5) islamdan irtidat halinde de
kiyeti muallakan,
mevkufen
miirtefl' olur.
Eger bu kimse
oliirse
veya
gi-
^erkederse (dar-i harbe islam dinine donmeksizin Islam memleketini eder (No 45 ve 69). derse) bu mevkufiyet katiyete inkilab
79.Mufa'.
.,
(Mecelle 1060 ve sonrakiler) Sirket-i mai ve irket-i mulk denilen olmulardir. Bugiinku hukuk mua' ile Islam hukuk?ulan 90k megul diyebiliriz. dilimizde buna muterek mulkiyet ayi hisse de, muterek Mua' ayi' hisseleri bavi olan eydir^-'^ (Mecelle 138, 139 ve 214, malm her cliz'ime sari ve amil olan sehimdir de, ideal hisse olacaktir; hakiki hisseye 215), nasibdir. Sehim daha ziyade
ciiz'ii
ba'iz denir.
alma, vasiyet ve tevarus Birden ziyade kimselerin bir malda satin miilk (mu?terek mulkiyet) nevmden gibi sebeplerle i|tiraki hep irket-i kanmasi veya nza lie bunlaIki malm kendiliginden birbirine
istiraktir.
nn
(irket-i akit, kantmlmasi halindeki bir kazan? irketinde edilen ribhdeki mulkiyet de Mecelle 1329 ve sonraki maddeler) elde mesela miras^ilik yolu lie olan irket boyledir^'^ Bugiinku hukukumuzda
birbirine
itirak halinde miilkiyet ifade (miras ?irketi), miiterek miilkiyet degil, ziyade entim, hususi bir itimadi ve eder. i?tirak halinde mulkiyet daha
'^^
M- 211, 463 623 manasma da gelir (Medeni Kanun herkesfe duyulmu?, malum olmu
juyii' kelimeleri kullan,lmi?tir.
''=
Amr'e bey^ mSlik oldugu menzilden hissesini ztyd, birka9 kimseler ile alelitirak mi? 2;ilyedi men'e kadir olurlar eSek murat ettikte mezburlar, bigayrivefhin
Elcevap, olmazlar, tlmiyye Salndmesi,
s.
502).
101
yakmligi tazammim eden itiraklerde olur. itirak bir enk hissesini bakasina devredemez.
iirket"i miilk'te
devam
ettigi
miiddetfe
(mmk-i muterekte),
malik gibi diledikleri tasamifu yapabilirler (Mecelle 1069). Obur hissedarlann izniyle de mustakilien hareket edebilirler. Hasilat da aralannda
hisselerine gore taksim edilir. Fakat eriklerden her biri obiirlerinin hissesinde esas itibariyle ecnebidir; biri oburiiniin hukukan vekili degildir
(Mecelle 1075). Ger?i obiirlerine muzir olmayan, mesela eve girip 91kmak gibi alelade kullanmalai'dan malik gibi istifade ederse de onun hissesinde bakasina iare, icare gibi tasarruflarda bulunamaz, bulunursa gasib
durumuna
girer.
Hissedarlardan
biri hissesini
mu-
almaksizm u?iincu bir ahAncak halt ve ihtilat suretiyle hasil olan mua'da izin lazimdir (Mecelle 1088; No. 76/5). Mua'in boylece bey'i caiz oldugu halde ba?kasina icaresi Imam-i a'zam'a gore caiz degildir (Mecelle 429),
izin
ondan
sa satabilir.
fasidtir^^^
Fakat
bahsi).
Burada karitirma
(halt
ve
ihtilat) suretiyle
Bunda
erikine satabilirse de
80.
onun
izni
Taksim.
muterek olan mal, kismeti kabil olup olmamasma gore taksim edilir (aynen ifraz, kiymete gore miibadele, trampa, teadul): Cinsleri bir muterek aymlar (a'yan) da ve cinsleri bir misliyat da ve gene cinsleri bir kiyemiyat da, kismeti cemi' suretiyle taksim yapilir ve erikler kismete mahkeme marifetiyle cebir de
edilebilir.
Taksim'e kismet
taksime kismet-i kaza derler; mukabili kismet-i nza'dir ki hissedarlarm uzla^masi ile olan kismettir. Kismet-i cem', me-
Bu manada
arasmda muterek olan sekiz altmm ikier ikier dorde taksimi suretiyle olur. Kismet-i cem'in mukabili kismet-i tefrik'dir; parasela dort ki$i
Vela tesihhu icaretul mua'i ilia mineeriki ve indehuma tesihhu mutlaka (Multekd). Buradaki uyu'dan maksad asli, mukarin olan uyu'dur. Fakat tM olan
uyu' icareyi ifsat etmez; mesela bir kimse evini bakasina icar ettikten sonra yansi bir ugiincu ahis tarafmdan istiikak ile zaptedilse obur yarisinda icare sahih olarak
kalir,
Keza
bir evin
tamami
Keza
bir erik
kalan yarida
Bu mua'm icaresinde bir hiyle (gSre) olarak gosterilmektedir. tamammi icar edip te obur hissedar icazet vermiyerek feshedilirse icare sahih olur; fakat bu defa mtiste'cir fesh edebilir. Mua'm rehin ve
1LQ2
Islam Hukuku
bir arsayi lanmasi hissedarlardan hi? birine zarar vemeyen (Mecelle 1115, 1139). Hisbolmek ile olur; buna kismet-i ferd de deni:cebren bu taksimi yapar. Kismet bunlardan
dort hissedara
sedarlar razi olmazsa hakim menfaati olan enkm talebiyle birine menfaatli, oburlerine zararli olursa birine zararh ise taksime cebregene kismet-i kaza yoluna girilebilir. Her hissedarlardan her fabrikanm taksimi gibi). Kismet neticesi
dilemez
(bir
biri hissesini
olur.
Fikihta, taksimi
bir
takim
sonrakiler). maddi hiikumler konmutur (Mecelle 1 147 \ e taksim edilir. Buna Miisterek mal taksim edilemezse menfaati ya ve vakif arazide can degildir. Muhayee derler, fakat bu,
muhayee
yer veya
mM
zaman bakimindan
evm muayyen
aiiimkiin olmazsa ikmcisme, mahallerinde oturmasi suretiyle olur. Bu bir evde hirer ay oturmasi, bir yani nobet iizerine, eriklerden her birinin
esiri,
Ewelce de
at'inde de)
taalluk ederse
bu kimse
1
maiiki,
miilkunde
istiklal
uzere tasarruftan
meneder (Mecelle
192).
rahi
iistiine de malik olur (Mecelle Bir yere malik olan kimse, altma da, bakasina tasarruftan menedilemez; meger ki 1 194) Hie kimse miilkunde (Mecelle 1197). Bir kimse bir ola; o halde men'olunabiUr
zaran
''^
mUsa' olan bir gayrimenkulun taksimi Mecellenin 1140 mci maddesi mucibince zarar verdigi, yam menfaatini izale sShiplerinden birine menfaatli olup da o birine da taksunevde jertk olanlardan birinin hissesi az o up ettigi ve mesela miiterek bir takdtrde menfaati, hissesi 90k olan enkm den sonra onda oturulamayacak oldugu tas^rmf olun^ eder. 1.12. 329 tarihli "Birlejik talebi ile hakim onu kazaen taksim mavakkat kanun" ise (m.l) butun, yam emvali gayri menkulenin takstmi hakkmdaki ve mtistagallatdaki ve mulk ve vakif arazi ile vakif mtisakkallt jerikin istiyebileceimi kabul etmi5gayrimenkuldeki uyu'un izalesini herhangi bi' taksimi kabil ise 1130 uncu maddesi mucibince gayrimenkuliin fir Gene Mecellenin maddeye gOre muhayee, emreder; hakim onu cebren takstm, degilse 1183 tocii muzayetaksimi kabil olmayan gaynmenkul mezkflr muvakkat kanun mucibince ise hakkinda, be? edilir. erikler uy<i'un devami de ile satihp bedeli eriklere taksim
mM
yili
103
bi::
mal
da o ahis elinden istihkak davasi sahibi muteri bayi'den semeni geri ister;
satsa
Bu mes'uliyete derek
derler;
buna kefalet caizdir (kefalet-bid-derek) (No. 86). Miistevda' kendisine verilen vediayi malikinin izni olmaksizm bakasina icare veya iare edip miiste'cir veya miiste'ir nezdinde telef (helak) olsa, malik dilerse
miistevda'a ve dilerse
ettirir.
de goriildugii
bakasimn oldugunu bilmeyerek satm almi olsun. Fakihler gasb'i hi9bir vefliile tecviz etmemekte, gasibi, miilkiyet du?mani olarak telakki etmekte hakli olmakla beraber obiir taraftan amme nizammi ve umumi menfaati ve faydayi ihmal etmiler, nazara almamilarmall
gasib'dan,
dir.
Qiinkix
bu
bu da uphesiz ammenin zarannadir (adalette ifrat' adaletsizlik olur). Boylece malik malmi gasibtan ve ondan almi olanlardan alelade miirur-i zaman miiddeti olan onbe yil i^inde istihkak davasiyle istirdad edebilir, Choucri Cardahi, bundan ticaretin hi? mesabesinde oldugu zamanlarda, yani Islam hukukunun heniiz teekkul ettigi devirde
sizligi muciptir;
hukukuna gore
bir
zil-
Yalmz 9almmi mallar hakkmda bir istisna vardir. Alman, Isvi^re Hukuku ve bugiinkii Medeni Kanunumuz da hiisniniyetii iktisabi himaye eder;
yani bir kimseye malik tarafmdan
icar, iare,
hukuki
zimnmda verilmi olan menkul, ondan iyi niyetle, onu malik sanarak satm alan kimsenm elinden, istihkak davasi ile almamaz. Malik,
i
malmi itimad
ile
teslim ettigi
adamdan tazmmat
ister.
Qalinmi mallar
Maa'mafih tslamda
kimsenin elinde bulunan bir mal hakkinda bir ahis miilkiyet davasi a5sa
^^^
Choucri Cardahi, "La passion en Droit Ottoman", s. 8, 9 (Paris 1936). Chafik Chehata, "Uacte translatif de propriete en droit musulman hanefite", (Travaux de la semaine international de droit musulman, Paris 1953).
204
islam Hukuku
edemedigi taktirde miiddeaaleyhe tniiddei isbat ile miikellef olup isbat yam (Elbeyyinetu lil muddei veleyemin u ala men enker),
yemin duer
iki taraim bir ve aym adamdan haric isbatla mtlkelleftir'^^ Fakat bu her mulkiyetleri hakkmda bir tanh beyan telakki-i mulk iddia etmedikleri ve
telakki-i miilk etmi oleylemedikleri haldedir. ikisi de aym adamdan bir hiikiim olarak- zilduklarmi iddia ederlerse -pek izah edilemeyecek Bir temelluk tanhi beyan yedin beyyinesi tercih edilir (Mecelle 1758). (Mecelle 1760). ederlerse tarihi daha eski olamn beyyinesi evladu
ler
kazuist hiikiimFikihda zilyedin ve haricin tesbiti yolunda bir alay konmutm-. Bunlardan birka^mi nakledelim: yalcalami? oldugu halde bir iki kii, biri giymi obiirii de yeninden miinazaa etseler, giymi olan; iki kimseden bin
dizginden tutan; iki zilyedlikte tercih edilir ve mi obiirii de kupiinu asmi olsa, yiik sahibi kimseden biri bir elbisenin bir tarafmi oburu de
kuyrugunu tutmu olarak zilyedlikte ihtilaf kimseden biri hayvan iizerine yiikunu yukle-
obiiru hari? sayilir. iki her ikisinin de zilyedligme diger tarafmi tutarak zilyedlikle niza' etseler
hilkmolunur (DUrer).
11 Nisan 1329 tarihli Sulh Hakimleri nun, gayri menkullerde zilyetUgin Wma^esi
"'
muhtelif iki esas Emvali gayrimenkulede yedin itdesi meselesinde digeri Avrupa Kavanin-i ^^e bunlardan birisi Mecelle-i Ahkam-i Adliyenin KavSnini Medeniyesi noktai Medeniyesinin kabul ettigi esas ve kaidedir. Avrupa ihkak-i hakka tejebbus e nazarmdan yedin iadesi meselesi hi?bir kimsenin bizzSt yed'in ladesi suretiyle mulmemesi fikrinin neticesidir... Avrupa Medeni Kanunlari beyyine ktllfetlerini hirice hasr etmi? oldugu kiyet ve tasarruf meselesinde dava ve mulkiyetin delili olmak hasebiyle fezla olarak gibi zilyedin sUbQt-i yed-i tabiaten saymitir. davSsi ikamesini liizumsuz ve gayri makbul
zilyed tarafmdan mtilkiyet
ki o da mulkiyet davasmm deBiuidan baka bir fayda daha mtilShaza olunmu?tur hasilasini hacz edevam ettigi zaman zarfindan harif olan mtldde-i akSr'm menafi-i rienfaatlarm zilyed e ait kalmabilmek eraiti kanuniyesini haiz olmadikga mezkflr edecek zamandan istifade ederek sinm te'mininden ve yed-i hadis'in dava da mUriir men'inden ibdrettir Fakat Mece o hasil olan menfaatlerden temettu' ve intifa'nm etmi oltemelltik davasi ikamesini gayri makbul ad le-i Ahkam-i Adliye zilyed'in
mevcuttur^ ki
Mallarin Nev
'fieri
1 05
82.
Rehin (Rehn).
Bir mall ondan
istifasi
miimkiin olan bir hak mukabilinde mahbus ve mevkuf kilmaktir dive taiif edilir (Mecelle 701). Rehin verene rahin, alana miirtehin, o mala da merhun veya sadece rehin, rehin almaya da
irtihan denir. Rehin bir akit olmak itibariyle icab ve kabul
olur.
dir.
ile
mun'akid
art degil-
Rahin ve miirtehinin akil olmasi art Miimeyyiz olan kii^iigun dahi rehin ve
islam hxiknkunda ipotek yoktur^^V
ise
de balig olmasi
irtihani caizdir
(Mecelle 708).
mayip akarin
ikamesine
muaraza davasi
Kaldi ki Mecelle-i Ahkam-i Adliye akarin menafl'i hasilmi nazar-i i'tina'ya aimami \e ancak husumet teveccuhiinu ve beyyine kulfeti tahmilini esas ittihaz etmi bulundugu i?in bir davada zilyedligin siibutu temelluk ve tasarruf hakkindaki esas davanm kat'i huktim neticesine iktiranindan once yed'in iadesi htikmunu mustelzim ohiiadigindan yed'in stibutundan sonra dahi yillarca devam edebilen muhakemede mtilkiyet ve tasarruf davasi kat'T karara mukarin oluncaya ve
salihtir.
bu karar
ve temyiz yollarmdan ge9erek kesinleinceye kadar bir 90k zaman akarin menfaatleri yed-i batilda heder olup yitmek ihtimalini da! olmaktadir.Bu sebeple memleketimizde cebren ve tegalltiben gasb-i akar ve izale-i yed hususunun vukuu pek ^ogalmaya balami ve bundan dolayi bir 90k hukuk ziya'a ugramakta bulunmu? oldugundan adeta temelluk ve tasarruf emniyetinin insilabmi inta9 eden sebeplerin muhunlerinden ma' dud olmu ve artik mal ve miilkiin muhafazasmda
istinaf
hiikumet nufuzundan ziyade ahsi kudrete istinat edilegeldiginden her iki taraf9a kuwet istimaline ve neticede ctirum ve cinayet i'ka'ma kadar varilarak memleketin asayii ihial edilmekte bulunmutur.... Mecelle-i Ahkam-i Adliye zilyedlik meselesinde her iki taraf i9in beyyine ikamesine mtisait olup her ikisi de miistakilen zilyed olduklarma beyyine ikame ettikleri takdrrde mtitereken zilyed olduklarma hiiktim edilmek muktezi ve ahsm hem zilyed olmasi, hem ohnamasi hakkindaki mutehalif
beyyine itirakin stibutunu mutezammm olamayacagi... bedihi oiduktan baka.., Binaenaleyh zilyedligin tapu senediyle stibutu muvafik gorillmti? ve daha dogrusu tapu
senedi yed'in delili sayilmi^tir.
201
"ipotegin taninmamasi, bilhassa 9ift9iye arazisini elden 9ikarmaksizm muhta9 oldugu parayi elde etmesmi unkansiz kilar. Teslimi merut rehin usuiu bu neticeyi husule getirmedigi gibi mustekriz
mebf
yini
hususunda alacaklmm keyfme terkedihni olur. Hangi ^iz mukabilinde ikraz sr'an memnu' oldugundan eger eriat darlik vaktinde vus'at gosterilmek lazim gelecegi hakkmdaki fikih kaidesine (Mecelle m.l7) binaen selem
gibi bir kolaylik
itibar kulliyen
muhtel olurdu",
Mahmud
257 (bey'-i bil vefa, bey'-i bil istiglal ve selem hakkinda aagida bey' bahsine bek.). Memleketimizde ancak 25 Subat 1328 tarihli "Emvali Gayri Menkullerin Deyn i9in Temmat Gosterilmesine Dair olan Kanun"la ilk defa ipotek usulti kabul edibiiitir (keza Emval-i Gayri Menkulenin Tasarrufti Hakkinda
Kanun, m.
5,
Haiyeli
Kavanm,
cilt
s,
471 ve 479).
i06
islam Hukuku
Rehin mutlaka bor9limun miilku olmak ari degildir. Bir kimse borcu i^in bakasmm bir malini onun izniyle, yani bor9lxidan bakasi
kendi malmi bu bor? ifin rehin verebilir. Buna miistear rehin derler. Rehin kabz ile tamam olur. Bu itibarla teslimden once rehinden
Kabizdan once bey' miilk ifade ederken kabizsiz rehinin hiikmii yoktur; rahin hakkmda liizum ifade etmsz ve miirtehinin de damanmi mucib ohnaz. Qiinku denildigi iizere rehin bir cihetten tebersonra ru'dur; teberru' ise, tesUm olmaksizm lazim olmaz. Fakat kabizdan miirtehinin nzasi olmadikga rahin akdi feshedemez (Mecelle 717). Imam
riicu' edilebilir.
MaUk'e gore
ile
alinmitir.
Rehinde Taaddi.
Bugiinkii
hukukuna dahildir. Havardir: Akikatte Islam Hukukunda da rehnin bir de obHgasyon cephesi lacakh, rehin i5in, rehin kiymetinden ve borgtan hangisinin miktan daha aagi ise ondan mes'uldiir ve kendi taaddisi ile rehnin ziyai halinde biitiin kiymeti ile mes'ul ohir; yani mesela 500 liralik bor? igin 250 lira kiymetinde bir mal rehin edilip de rehin miirtehinin taaddisi olmaksizm telef
Hukukta rehin ayni
haklara, eya
olsa borcun
ter.
sukut eder; miirtehin kalan 250 lirayi rahinden isliralik bor$ ifin 500 liralik bir mal rehin edilse rehnin
lirasi
taaddisiz telefi halinde bor? tamamiyle sakit olur ve fazla 250 lira kiymet gene iin murtehin zamin, mes'ul olmaz {Redd-ul Muhtdr ve Durer) ve
mesela rahin 500 lira borcu mukabilinde 1000 lirahk malim rehin etse de bu rehin murtehin elinde kendi (yani murtehinin) taaddisi ile helak olsa 500 lira bor? sakit olur; rehnin geri kalan 500 lira kiymeti miirtehin tara-
fmdan tazmin
edilir (afiiye
ile
riazmun
degildir; rehin
olur.
murtehinin yedinde
bor? sakit
sela
Bor itfa edilince murtehin, rehni geri vermeMe mtikelleftir. Merhun, miirtehin elinde iken kiymeti diise borp sakit olmaz; meyuz iki yuz liralik bir mal rehin ve teslim edildikten sora kiymeti
borcun yansi sukut etmez.
liraya inse
84,
Rehinde Kabz.
Rehnin kabiz ile merut olmasi yukarida da iaret ettigimiz iizere (No. 77) onun ayni cephesini gosterir; Islam huloikunda daima teslimi merut rehin kabul edilmitir. Kabiz ile rehnin zilyedligi miirtehine geper.
107
ile
satmak
Rehnin zilyedligini nakil yerine gegmek iizere bir yed-i adle tevdi'i mukavele edilebilir. Borcun muaccel olmasi halinde miirtehin alacagmi istifa i?in onu satmak hakkmi haizdir. Maamafih rehin, borcun mutalebesine mani olmaz; yani alacakli rehni elinde tuttugu halde alacagmi almak i9m bor9lusiinu takip edebilir, hatta
hapsettirebilir (Mecelle 730).
Rehin Satilmaya Salih Olmalidir. Rehin satilmaya salih bir ey, mebi'de oldugu gibi akit zamanmda mevcnt, miitekawim ve teslimi makdur (miimkiin) bulunmak arttir
85,
(Mecelle 197, 198, 199, 709). Binaenaleyh bilhassa alacak (deyn) rehin edilemez; nitekim alacak bor9ludan bakasina, ugiincu ahsa temlik de
olunamaz; 9unku deyn teslimi mumkun ve kabizdan once viisuku haiz sayilmaz. Fakat mesela rahin miirtehin elindeki rehni bakasina satsa ve
miirtehin de
bn bey'e
semeni onun yerine rehin olur (Mecelle 747). Ve gene bir kimse, yani rahin ve miirtehinden ga;/ri ii9iincti bir ahis rehni itlaf etse, itlaf giiniindeki kiymeti miirtehine merhiin sayilir (Mecelle 742); yani ii9iincii ahistaki alacak rehin edilemezken bu, caizdir; 9unkii iptidaen caiz olma-
55).
Rehnin sahih olmasi i9in onunla temin edilecek bir hakkm, alacagm mevcud olmasi, fikhm Labiriyle, temin edilecek eyin binefsihi mazmun^^^ bir mal olmasi arttir (Mecelle 710); nitekim kefalette de borcun,
asil iizerine
mazmun
semen, icar bedeli, diyet, magsub mal gibi aynen veya misli ile, kiymeti ile odenmesi lazim gelen mallar i9in rehin almabilir. Fakat bigayrihi mazmun olan veya me'cur, ariyet, vedia gibi asla mazmun olmayip emanet kaoilinden bulunan eylerde rehin almak caiz ol631).
itibarla
Bu
ile
demin soyledigimiz
gibi
emanet olmaktan 9ikarak magsiib hale gelirse, bunun i9in rehin almak caiz olur. Derek'e yani
1
tig
liisma ayriiir:
-Binefsihi
mazmun ayn
ki,
yukanda
neler
mazmun
mal
gibi;
baka bir eyin verilmesi lazun gelir. Kabulden evvel mebi' ve merhun merhun, miirtehin eluide teaddi ve taksiri olmaksizm helak olsa miirtehin
3.
uzerine bedelinin tediyesi iazmi gelmeyip mukabili olan deyn sakit olur. ler hi? mazmun ohnayan a^/nlardir.
Emanet-
Qg
islam Hukuku
tnebi'in bilistihkak
zabtma kar?. rehin ^^^^ .^''^^^.^'^'^J'^^: m sememm kabilinden olur; 9unku mebi mtirtehin yedinde sirf emanet zapdedildikten degildir; istittak ile etoek biyi' iizerine heniiz lazm Sdf alacagi dogacaktir; vucub'dan
goriilecegi tizere yoZ:. Fakat keralet bahsinde de da batildir bir deyn 19m rehm almak 81) ileride lazim gelecek teza No ikraz yani bir kimse bmne para Va deSkn bir bor? i9m reSn sahihtir, va'dedilen P/^^ ^^-^^^ilm^j;^^ Idecetrva'deder de da bu kimseye ^-^^ hS vTrse sahlh olur; sebep olarak msaxxm
olXki bu'iade
gibi sayilacagi ve va'dedilen ey'm mevcud asil olmasi, farzedilmesidir rehm almak da muaccel olmayan kira'ya karilik
f^^^^^^^XS
Syleitir!
'''^'^
Her^uz
ki alacakhya
linde
otaS iSir;
bu, bir akit ile ve biitun habir rehin verilebilirse de ve obiir yansim dage akitle veya yansmi birine
iki
IcakC
mecmuu
Sunde olabUir ve
SSTacakhS Ssh^mhaizdir
gibi rehin sira
87.
bor^ da tamamen ^^^ bir veya ki renin yoktur. Bir veya ita borglusundan kurtarmak selahiyeti kadar bu rehmler uzennde alacagmi tamamen almcaya hukukumuzda oldugu 'islam hukukunda bugiinkii
^^^^^^
ve dereceleri mevcut
degildir.
de ^auilrlir rehmde ^ dahild^r rNi0^ zikredilmeksizin dahil olan eyler Bey'de de "gaynmenkul rehni mucibince tekim bugunku hukukumuz bir arsa olur" Medem Kanun 777) cuz4lerine ve tefermatma amil mkn dlhU olur fakat SXsTiizerindeki aga9lar, mahsuller ve binalar da tezayude ge^mdeki (Mecelle 711). rehinden istisna edilebilir (irt bat) olmadigi halde onunla ittisal ziyade rehinden mutevellit Unce bu merhun sayilamaz; mesela merhun MUnde ise aynca rehin edilmedikge Merhun hayyanm akann erineXnradan bir bina yapihnasi gibi.
Rehinin umulu.
bi
ar
olmayan ve
mayan
203
-A
,,cr^ir-
ittisal
halindeki ziyade,
buyumek, ya|-
09
verdigi
iki
rehme sonradan bir rehm daha ilave etmesi halinde uphesiz her rehin ayni bor? i^in merhun olur (Mecelle 713).
Rehnin icap
ettirdigi biitiin
iicreti,
gayri
(^iinku
rehm
iizerinde rahinin
Rehnin muhafazasi
i^in iktiza
eden yer
Rehmden tnti^'
Edilemez.
intifa'i
edemez (Mecelle
750). Mtirtehin,
ona binemez, ev ise onda oturamaz, tarla ise iare, icare edemez. (^unliii rehnin hiikmu hapisten ibarettir, yoksa intifa'i temlik edilmi degildir. Miirtehin bunlan yaparsa teaddi etmi ve gasib olmu olur; teaddiyi ref etmi degilken mesela hayvan alelade bir gezinti sirasmda olse onun biitiin kiymetini zamin olur. Fakat rahin miirtehine ist'imal hususunda izin verebilir, intifa' mi, hasilatmi ibahe edebilir; bu takdirde intifa' caizdir ve rehm, miirtehin ehnde telef olursa emanet olarak telef olacagmdan borgtan bir ey sakit olmaz. Ancak ibahe izinden ibaret olup hibe olmadigmdan, rahin her vakit bu ibahesinden riicu' ve mlirtehini intifa 'dan men' edebilir. Bunun ifin rahinden almacak izin,
ibaheden riicu etse dahi rehin devam
ettigi
miiddet9e miirtehin
intifa'
107).
Karz akdinde, izinli intifa' m bu akit sirasmda art edilmemesi lazimdir. Odiing verme bu arta baglamrsa intifa' riba olur; bunun igin karz para verilirken bu ibaheden bahsedilmeyerek akitten sonra beyan edilmelidir.
89.
Bu
Hapis Hakki.
Bir |ey lizerinde onunla murtabit bir alacagm te'mini igin onun
tevkif ve hapsini
tazammun
eder.
Hapis hakki muhtelif hallerde bayi'in muaccel olan semeni alincaya kadar mebi' lizerinde (Mecelle 278)^^"^, boyaci, boyadigi elbise lizerinde (Mecelle 482), vekalet akdine
miisteniden semenini kendisi odeyerek bir mal satm alan kimse miivek^^'^
Bunu rehinle kantirmamak lazimdir. bahis mevzuu olur; bir ayni haktir. Mesela
ile
Baiica murtehin, rehni rahin' e iare etse rahin' deki hakki batil olmaz; istirdad edebilir,
itre
alamaz.
]^10
islam Hukuku
(Mecelle 149), lukatayi kilinden semeni almcaya kadar o mal iizerinde i o lukata iizennde, bulan kimse onu infak i9m yaptigi masraflardan dola> semen kabzedilmi? ise bayi' bu fasid olan bir bey', fesih olundukta eger hapis hakkmi haizdir. semeni reddedinceye kadar muteri mebi' uzerinde
getirdigi eya iizeBugunkii hukukumuzda goriilen miiste'cirin me'cura yoktur. Hapseden kimsenm rindeki hapis hakki islam hukukunda daha agurehinde oldugu gibi alelade bir mes'uliyet mi veya
mes'uliyeti
bir mes'uliyet
90.
ifade etmez, yani islam Hukukunda gayri menkul, "mustakil ?ey" mustakil bir mulkiyet mevzuu bir akann iist kati (uluvv) ve alt kati (sifl) mahigayri menkulun iizerinde bi: irtifak hakki
miilkiyettir (^lecelle
1011, 1192,
hakkmm satilmasi kat her hangi suretle 96kse, yikilsa, bu kat satilamaz (Mecelle, 205). Kat sahipcaiz degildir; ta'liye hakki (No. 93)
13 15)iist
binasmi yikamaz. Kisaca lerinden biri obiiriiniin izni olmadik9a kendi (Mecelle, 1192) bin oburune zarar verecek tasarruflarda bulunamaz kat sahibmm gunku ust kat sahibinin bu katta tasarrufu muktazi ve alt hakki bulundu(sakf) tavan hakki, giineten, yagmurdan tahaffoz
.
iistteki
hakki bulunher birinin kendi katmda istedigi gibi tasarrufa edilir (Memasma ragmen mani' ile muktazi tearuz ettikte mani' takdim tercih olvmur. Bir ev (dar)'m celle 46) kaidesi mucibince mani' tarafi
gu
cihetle,
olabilir.
(mulk-iil
uzere bir kisim nehirier, muhtasti;-. Kimsenm mail oldenizler, biiyiik goller herkesin intifa'ma
umuma
arazi
aittir.
Ewelce de
mayan mevat
ve diger
arazi nevileri
veri-
Amme
amme
olduk9a mahduttur; mesala 9ikar bir (tamiilkiyeti vardir; fakat yikmaz bir sokak
Uorada oturanlann ayi' miilkiidiir (Mecelle 1218). yani her fert mallardan intifS', muayyen derecede herkese aittir,
diikkan vesaire yapabilir, bununla
Uluwu
izni
Zeydin miilku,
sifl'i
olmaksizin sifl'ine adet 12, kadir olur mu? Elcevap olur {Ceride-i tlmiyye,
Miilku olan menzilin uluvv'tinde Zeyd Amr'm bundan men e muzirr bina ilave etmek istese Amr, Zeyd'i
Amr'm
s.69).
111
beraber herkes onim bertaraf edilmesini dava edebilir. Bir koyun civann-
ise
de
sicil liiikuku
yoktur.
Qikmaktan
iizerine
evi,
kimsenin bahfesindeki aga9lannin dallan komusnnun bah9esi iizerine uzanmi ve havasma mani' bulunmu olsa ve baglabir
Ve gene
yip
9ekmek miimkun olmazsa komu, hakime miiracaatla kestirmeye icbar veya kendisine bu baptaizin verilmesini talep edebilir. Fakat agacm
golgesi bah9esindeki rrezruata zarar veriyor diye aga9 kestirilmez
celle 1196)
.
(Me-
yerlere nezareti
No. 92 ve
92.
93).
uf a Hakki. uf a hakki
aldigi mall,
uf a,
bir
kimsenin
sa-
tm
ona ka9a mal oldu ise o miktar ile, yani misli ile mal olduysa mislini ve kiyemi ile mal olduysa^*^^, onun kiymetini muteriye vererek nzasma bakilmaksizin temelliik etmektir. uf a hakki olan kimseye efi', bu hakkm taalluk ettigi akara me^fu' ve uf a hakkinm siibutuna sebep olan miilke, yani satilan akara bitiik eve,
mefuun bih
derler
(Mecelle 950-953).
Bu
ta'rife
girmek hakkx
diyebiliriz; fakat
lazimdir; fasid
206
git
demektir. Ciran
komu mana-
sma olan
207
car'in cem'idir,
tarlasi iizerine
Amr
olmayam
katettirmeye kadir olur niu? Eicevap olur {Ceride-i Ilmiyye, adet 32,
208
901).
112
Islam Hukuku
satita meb:',
ne mefu', ne de
mefuun bih
olabilir.
ancak, miilk gayrimenkulde (akarda) olur. Gemide, menkuUerde, miri arazide ve vakifta uf a yoktur (Mecelle 1017). Bir miilk akar satildigi takdirde bitiiginde bulunan vakif akar mutevellisi
uf a hakki
veya mutasamfi uf a iddia edemez (Mecelle 1018). Ust katm satilmasi halinde de uf a vardir (Mecelle 1011). tvazsiz hibs ve vasiyet gibi bedelsiz olarak bakasma temlik edilen akarlarda uf a cari olmadigi gibi (Mecelle 1025), licret olarak veya mehr olarak verilen akarda da uf a
olmaz (Mecelle 1025). Akarm taksimi halinde de bitiik komu (Car-i mulasik) igin bir uf a hakki tanmmaz (Mecelle 1027).
uf a hakki
1.
(halit fi
Taksim edilmemi bireyde muterek malik olan bir kimseye nefsil mebi'); 2. Gayri menkul uzerinde bir irtifak hakki olan
(halit ft
kimseye
hakkil mebi'); 3. Biti?ik gayri merikuliin malikine (carolan i mulasik). u halde 1 inci No. mucibince bir akarda ayian hissedar erik 2 nci No. mucibince mesela bir kimsenin miilkande su akitmak yoln olan kimse ve 3 uncii No. mucibince akan, gayri menkul mebi' ile
yanyana veya arkadan bitiik olan komu uf a hakkmi haiz olur. Su yolu kendisinin olmaksizm mlicerret su akitmak hakki juf aya sebep olmaz. Bu U9 kategoriden birinci varken ikincinin ve ikinci varken ugiincunun
uf a hakki yoktur^^^.
uf a
ufada
ii?
hakkmm kuUamlmasi
talep lazimdir^^^:
1.
muhtelif
fiillerle
olur;
2.
Taleb-i muvasebe;
ihad; 3. Taleb-i husumet. Birinci talep, efT'in bey' akdini duydugu mecHste derhal^" mebi'in efi'iyim yahut ufam hesabiyle talep ediyo-
rum
Bu talepten
miiteriye, filanm
akanm satm
satmisin,
buhinmu?tum
demesi lazimdir. Bu takrir ve ihaddan sonra nihayet efT' hakim huzurunda dava a9acaktir (Mecelle 1028-1024). uf a davasi, i?haddan sonra baka bir memlekette bulunmak
ahit olunuz,
olmaksizm tehir
edilirse
^^^
Din
ittihadi art
art degildir.
210
^^^
hakkmda
sonuna kadardir.
MallannNev'ilen
113
kitablannda bir
takim hilelerden (9arelerden) bahsedilmitir. "Bu garelerin isti'mali tmam Ebu Yusuf indinde mekruh degildir^^^; bakasina zarari mucib olsa
bile miibahtir;
Muftabih olan kavil, budur". Bu Qarelerden Haydar Molla erhinde Mecma-el Enhur'dQn nakledilen bin udur: Bayi' satacak oldugu arsasmm, riichan hakimi haiz olan efi'a bitiik tarafmdan bir arin miktanni onun duvan boyunca aymp kendisine ahkoyarak veyahut bu pargayi muteri olacak kimseye hibe ve teslim ederek geri kalam ona
komunun bunda uf a hakki olmayacaktir; funkii bu par^a satilmi degildir. tfraz edilen bu icismm obiir tarafmdaki arsada ise artik komuluk kalmami?tir. erh sahibi bu hiyleye kari bir 9are arayarak diyor ki:
satsa
amma bulamadik".
Bunlar yol hakki (miirur hakki) su akitma hakki (mesil hakki), su almak hakki (irb hakki) vesairedir (Mecelle, 1165-1172, 1220-1233). Ust kat ina etmek (ta'Iiye hakki)da boyle sayilmak icabederse de bu hak normal surette obiiileri gibi gayri menkule taalluk etmeyip eski ust
kat malikinin ahsma
aittir.
Ewelce soyledigimiz
gibi
list
kat satilabilirse
iistteki
mal olan
kati,
ancak mal, mebi' olabilir. Bu itibarla kalmayan malikinin ancak telorar ina etmek hakki vardir (No. 90).
eydir, yani
Bir kimse kendisinin miirur hakki kalmak lizere, miilku bulunan yolim rakabesini veya list katm karar hakki kalmak iizere alt katim satsa
caiz olur. Alt kat
(sifl)
uluw
sahibi-
ha1<Jci
bulundugundan
sifl
sahibi
212
ebi
Yusuf ve
213
etmek,
intifa'
manasinadir,
Bu
geger.
Ttirkgie eserierde
de
gonillir.
Umumun intifa' ma
irtifak
denir.
Medeni Kanunda
sozu
Ve
la
Evkaf, 1330,
114
Islam Hukuku
mucerrededen
ayn'i bir
kesimi de iptal veya iskat ile sakit olur; yani bir kimse mesela miirur, mesil hakkmi, uf a hakkmi, iskat ettim dese artik bu hakki kalmaz. Ayn olan miilkte ise ibra, iskat, cari ve bunun ile
Bu hukukun
miilk batil, sakit olmaz. Miilk hakki sakit olmak i9in temlik lazimdir (Mecelle 1227). Iskat mukabilinde bir bedel, ivaz almak (i'tiyaz), eger bu
hususta
umumi
ihtilafli,
:.rb
gayri caizdir.
uf a da
ve mesil
hakkmm
mesela bir kimse kendi bah^esine, bakasmm arsasmdan ge^mek hakki olsa da bu kimse bah9esini o bakasinm arsasmdaki miirur hakki ile beraber satsa bu bey' sahihtir. Fakat muekked hukukten sayilan miirur hakki bir rivayete gore
94.
aynca da
satilabilir.
Mesil hakki
Su Hakki.
islam hukukQulan su meselesiyle bilhassa me:?gul olmulardir. Buna arktaki su meselesinin ehemmiyeti balica amil olmutur. Bu ehemmiyet, daimi akar sular bulunmayan Mekke ve Medine gibi ehirler ba-
kimmdan
degil, Suriye
ve sun'i sulama
ilerinin klasik
memleketi olan
hakkmda da variddir. Bu itibarla denebilir ki Islam Hukukunun bu bahsinde kadim arkin mirasi ile temastayiz (Bergstrasser).
Irak ve Misir
Firat,
mem-
luktur).
Kutik
temizlenmesi, ayiklanmasi (kery) bir mukellefiyet, bir borgtur. Suyun mecrasmi herhangi bir siiret ve vasita ile degitirmek kadim bir hak mahiyetinde degilse ancak muterek maliklerin muvafakati
ile
miimkundiir.
temin etmek, ya muayyen akanallar agmak yahut sabit biiyiikliikte gozlere taksim etmek sureintifa' (irb)mi
tiyle
veya zaman
itibariyle olur.
Bu intifa'
satilama2
Boyle
hususi bir
kanalm suyu her ne kadar memliik ise de iizerinde tam, miilkiyet yoktur. Herkes ondan ifmek ;efe) hakkini haizdir
bir
115
mulk
yukanki paragraflarda kismen ve kisaca gSrdiik. Miilkiin miras hiikuku bakimmdan durumu da aagida miras bahsinde goriilecektir. Burada miilkten baka gayri menkul nev'ileri hakkmda miilk arazi ile birlikte topluca u maiuiriati vermek istiyoruz:
Fikih hiikumlerine gore feth
dort tiirlu muhayyerligi ^/ardir:
1.
ile
Fethedilen topragm bete birini devlet i9in alikoyarak artanmi harbi kazananlara dagitmak; 2. Bete biri ahn-
3/Tamammi oraya getirilen miislim veya gayri iniislim ahaliye dagitmak; 4. Tamammi devlet, beytulmal i9in alikoymalc (arazi-i emiriyye). Bunlardan ii? onceki memeski sahiplerine birakmak;
maksizm tamamim
Fakat arazi nev'ileri, bu gordiipmuz miilk ve miri araziden ibaret degildir. Arazi, tasarruf, intifa' ve intikal tarzlan bakimmdan esas itibariyle be nev'e aynlir. Bxmlan kisaca ayn ayn gorelim:
liik arazidir.
1.
arazi,
ait
admdan da
anlailacagi
Bu memliik
arazi,
uzere ona
kan miras9ilara
ve vasiyet
edilebilir.
Yuka-
nlarda soyledigimiz gibi kendilerinde ufa hiikumleri cari olur (1274 tarihii Arazi Kanunu madde 1).
1274
i
tarihii
2.
Kanun, memluk
1.
Arazi-
uriyye,
Arazi-i haraciyye,
arsalar, 4.
nnda bulunan
Koy
mah
sayila-
rak beytulmal i^in ahkonur. Yalniz ziraat ve intifa' hakki (tasarrufli, menfaati) bir takim artlarla ahislara tefviz edilebilir (Arazi Kaniinnamesi, madde 3). Osmanlilar Rumeli ve Anadolu'da fethettikleri memleketlerin arazisinde
bu yoida muamele
denir.
etmilerdir ve boylece
Rumeli ve
Anadolu
Bu kesim
araziye, arazt-i
hiikiimlerine
bakasma tasarrufun devri, bey' sxiretiyle degil, ferag yolu ile olurdu. Ve bundan arsa sahibinin (rakabe malikinin) izni, itiraki lazimdi. Bu arazi
rehin (Arazi
Kanunu m.
haklannda
X16
islam Hukuku
ayn ?ufa can olmazdi (Mecelle 1017, Arazi Kanunu m. 41, 42),
usuUerine
3.
intikal
tabi' tutulmutu.
Bu memluk ve miri nevi' araziden baka bir de arazi-i metruke mesire yerleri, meyvardir^^^ Bu arazi ya tarik-i am, panayir, pazar ve
danhklar gibi
umum
istimali kilak ve yaylaklar, baltahklar gibi intifa' ve rakabesi birakilmi yerlerdir. Her iki kesim arazinin de
aittir.
Bunlarda
irs
ve intikM yoktur.
Bu da iki 4 uncu nevi', arazi-i mevkufe, yani vakfedilmi? arazidir. dairesinde sahih surette kesimdir: ya 1. mulk olan araziden er'i usuUer hakki ve menvakfedilmi olan arazidir ki bunlann rakabesi ve tasarmf koyduklari artlara riayet ve faati vakfa aittir. Bunlarda vakfedenlerin
itibar olunur. 2. tahsislt kabilinden olan
mevkuf
arazidir ki
min
araziden
ile bakalan tarafindan iken padiahlar tarafmdan bizzat veya onlann izni bir cihete vakif beytulmale ait olan tasamifu veya menafi'i veya her ikisi Birinci kesim vakif ve tahsis edilmi arazidir. Bu tahsise irsad da denir. iken bu ikincn kesim arazi, sahih arazi, sahih surette vakfedilmi? arazi mevkuf arazidir. Ve gene bu ikinci kesim vakif arazi, yukanda
olmayan
edilmek i9in
min
alir. Bununla beraber vakif arazi (arazi-i emiriyye-i mevkufe) admi da Hukiimleri aagida bu arazinin de rakabesi vakfa degil, beytulmale aittir. arazinin buyiik kesigoriilecektir. Osmanli imparatorlugu'ndaki mevkuf
mi bu
1.
ait olarak a'ar Miri arazinin ya rakabesi ve tasarruf hakki beytulmale cihete vakif ve tahsis ve riisumat gibi beytulmale ait olan menfaatleri bir de beytulmale ait olarak edilmi? veya 2. Rakabesi gibi miri menfaatleri ve yahut da yahuz tasarruf hakki bir kimseye veya bir yere tahsis edilmi? tasarruf haklan ile beraber miri 3. Yalniz rakabesi beytulmale ait olup Arazi tahsis edilmi? olabilir. Bunlardan birincisinde
Kanunu
hiikiimleri
can
idi.
intikal, ta'til, oldugundan Arazi Kanunu tatbik edilemezdi; ferag, cari degildi. Bmnmiistehikk-i tapu, mahlul olmak gibi kanun hukiimleri ile fertler taraf ndan tasanuf edildigi ci kesim mevkuf arazi tapu senedi sultar beratleri ile, femianhalde, ikinci ve uguncu kesim mevkuf arazi merutun lehleri tarafindan ve larla veya defterhane kayitlan ile vakfi ve
^'*
Bu
araziye arazt-i
mahmiyye de
denilir.
117
ge9ecek olanlar, mesela bir tiirbedara tahsis edilmi olan arazi o tiirbedar ve ollirse beratla yani nasb edilecek ahis tarafmdan
oliirlerse yerlerine
tasarruf edilirdi. Tahsiss.t kabilinden olan gayri sahih vakif arazMe vakif artlarina riayet vacip degildi. Bunlarda da miri arazide oldugu gibi ?uf a cereyan etmez; fakat buna benzer surette muayyen kimselere hakki
Bir vakif arsa iizerine bina yapilmi veya mesela aga9 dikilmi olursa mutasamfi tarafmdan vakfa verilmek iizere yiUik bir icare kesilir ve
buna mukataa veya icarei zemin ve boyle araziye de mukataali arSzi denirdi. Arsa sahih vakif veya tahsisat kabilinden vakif olduguna gore bunun intikal usuUeri baka baka idi. Ve arazi-i memluke'nin miras
hiikiimlerine tabi tutulamazdi.
5 inci nevi arazi, arazi-i mevat'tir; bu, harap, i?lenmemi arazi demektir (mukabili ara;ii-i amire, ma'mur arazi). Muslim ve gayri miislim ve kimsenin temelluk ve tasarrufunda olmadigi gibi vakfa da ait
olmayan ve ehir ve kasaba ahalisine terk ve tahsis kilinmayan, koy kenanndan yanm saat uzaktaki daglik, talik, kira9 ve hali yerlerdir^'^ Bu
nev'i araziden ihya suret;yle intifa' veya mulk edinilebilir. Goriiluyor ki ihya edilecek arazi ilenrnemi, kimsenin olmayan arazidir. Miri arazide ihya cari olmaz. Miilk arazi, malikinin, 61mu ise veresesinindir; maliki
degilse lukata hukmiindedir; bazi fakihlere gore boyle bir arazi, mevat arazi gibi sayilir. [274 tarihli Arazi Kanunu boyle sahipsiz bulunan memluk arazinin miri arazi olup beytiilmale kalacagmi kabul etmi-
ma'lum
Su altmda iken suyun bir daha avdet etmemek iizere ^ekilmesiyle meydana 9ikan arazi dahi mevat sayilmi?tir. Fakat bir kimsenin arazisi
tir.
soma tekrar meydana 9iksa bakasi tarafmdan ihya edilmekle onun mulku olmaz; bilakis eski malikinin mulku olur. Mevat
batip deniz olduktan
arazinin ihyasi
izin ile olur.
Jmam-i a'zama gore sultan tarafmdan bu babta verilecek tmameyne gore bu izin art degildir^'^. Mecellenin 1271
Vakif bahsinde icare-i vahideii vakifia icareteynli vakif ve mukataali vakif ve mtistesna gibi, bir takim nev' ileri goriilecektir.
218
Imam Yusuf a
irtifaktir;
imam Muhammed'e
gore inkita-i
219
mekte olmalaridir. A Imam-1 a'zam ile Imameyn arasmdaki bu ihtiiaf ihya eden kimse Islam teb'asmdan olduguna goredir. Fakat ihya eden ecnebi teb'asmdan olursa asla malik
*
olmayaca-
gmdan
ittifak vardir.
j^^g
islam Hukuku
veya intifa' etmek maddesi mucibince ihyaya ya millk olmak uzere eden malik olmaz, fakat Arazl K^unu iizere izin verilir. tkincisinde ihya ubat etmemitir (madde 103), mulk olmak iizere ihyaya musaads '^e Tahriri Hakkindaki 1328 tarihli Emvali Gayri Menkulenin Tahdid Daha sonraki KadastKanun ihya usuliinii kabul etmitir (madde 28, 53), No.2613, m. 27G) ve Tapu ro ve Tapu Tahriri Kanunu (15. 12. 1934, bgisetmi?tir. Nihayet Kanunu (22.12.1934; No.2644, m.6) da ihyadan
inci
.
gift9iyi
Topraklandirma Kanunu ihyayi men etmiftir nev'i kendine mahsus bit Biitun bu 5eitlerden baka Osmanlilarda ki 90k kaniklikl^a sebep olmiilkiyet ve tasarruf ekli daha goriiliir niensubu tarafmdan usulii'dur; bir esnaf veya san'at
.
mustur; bu,
Gedik
daimi surette miistakar ohnak iizere bir edebilmek selahiyetine demr. Bunto ve bunlarla orada san'at ve ticaret aynhnitu-. 16 ubat 1328 da miilk gedik ve nakU gedik kesimlerine ve gedikler kaldinlmit^.^Esasen Istanbul tarihli bir kanunla tstanbuldaki tesis edilmitir havaltsi dimda, tarada gedik pek az icareteynli gayri menkullerSirf mill arazi ile vakif miri arazMe ve bahsinde goriilecektu:. de yurumii olan intikal usuUeri ileride miras
.
diikkan ijine
konmu olan
alata
96. Miiruri
Zaman. miiruri zaman yoktur. Bu, islam hukukunda bugiinku anlamda bir zaman ile hak sakit olmaz" Mecelienin 1647 nci maddesinde "tekadum-i auni ile hak ortadan kalkmaz. suretinde ifade edilmitir; yani zaman
^^0
U? yil i9inde yapilmasi jarttir (niteArazi Kanunu (madde 103) mucibince ihyanin hakkindaki Mecellenm 270 kim Cift9iyi Topraklandirma Kanunu, m. 7, 57). Ihya tarihli Emvali Gayri Menkulenm ve sonraki maddelerine ve 5 ubat 1328 (1912) 4.10.1926 tarihli Medeni Kanuna (madde Tahrir ve Tahdidi Hakkmdaki Kanuna, Kadastro ve Tapu Tahnr Kanununa, 635 641) 2613 No. lu ve 22.12.1934 tarihli Qiftciyi Topraklandirma Kanunu2644 No.lu ve 22.12.1934 tarihli Tapu Kanununa,
m.64, Arazi hukuku hakkmda All 4753 No lu ve 11 Haziran 1945 tarihli Kanun, Cemalettin, "Telhts-i Ahkam-i Amu ; Haydar'm, Htlseyin HUsni'nin jerhleri, Halil Uegenschaftsrechts", 1914. Erich Nord, "Die Reform des turkischen esere (rauelhfi: Sitki, Istanbul 1325), Gedikler ve ceitleri hakkmda "Gedikler" adh hakkmdald Muvakkat Kanun (Serkis 16 Subat 1328 tarihli Gediklerin llgasi
^^1
^^^
De la s.425 ve sonr.- Padel et L. Steag, 267-27C). Legislation fonciere Ottomane (Paris, 1904, s. mail ile ve diikkan miitevellisinm veya Gedik, mlistecirin me'ciir dtikkSna kendi ^i ve oraya koydugu ^7' malikinin izni ile kendi nefsi ifin yaptigi binaiar Jf^^^JJ (All Haydar, karari, yam kalma hakki vardir gedik sebebiyle miiste'cirin orada hakki
cilt
1,
148).
Borg Mundsebetleri
119
kimse
arazi-i
minye ve
ziraat, tasarruf
hakkm
mana
itibar
ve
(Tapu Ta'limatBamesi, bent 8). genel kesiminde mururi zaman hakkmda miitemmim malumat
verilecektir^^^.
(akit)lerden,
Ewelce de
eyada ibaheyi asil addeder s.98); miibadele ve kazanci makbul ve helal goriir.
izrara, tagnre,
et-
mez. Azimet yolunda gitmez; bilakis ruhsati tercih eder. Boyle oldugu halde Islam hukukgulan pek gok muamelelere kolayca bir memnuiyet ve haram damgasi vurmular, adeta vehim halinde bir riba endiesiyle ve kendileri tarafmdan kurulan dint hukuk sisteminin muhafazasi gayretiyle en miihim ve zariiri hayat ihtiyaglanm sert bir tazyik ve kontrol altma
almilar, boylece akit tiplerini, geitlerini ta'yin, tahdit, akitleri siki suretle takyit
gok butlan ve fesad sebepleri ihdas ve tespit etmi^ler^^"^ ve bu fesadlann aramaya mecbur olmulardir. iginden gikmak igin hile'lei
223
224
1660-1662 nci maddeleri ve 30 Mart 1329 tarihli Emvali Gayri Menkuienin Tasamifu Haklcinda Kanuni Muvakkat'in 15 inci maddesi (Serkis Karakog, Haiyeli Kavdntn, cilt 1, s.493). Kur'an, gultiw ve inadi men eder. Kul ya ehlel kitabi M teglu fi dinikum gayrel
Mecellenin
hakki (Maide Suresi, ayet 77).
225
manasmadir (Nisa Suresi, ^yet 98). Cem'i hiyeldir, er'T hile er'i mahlas, tedbir, 9are olmak iizere kullanilmitir. Asil hile dedigimiz eye Araplar hud'a derler (mekr ve keyd kelimeleri hakkmda A'raf Suresi, ayet 98; Enfal Suresi, ayet 18 ve 30). Fikihda Mlenin en ma'ruf numunesi faizi, bey' yolimda meru'
Itiile
120
Islam Hukuku
Bilhassa ictihad kapisi kapatildiktan, atalet, cehalet etrafi biiriidukyava yava ten sonra Islam alemi tamamen iiksiz, havasiz birakilmi? gene eski imamlarm olii hale sokulmutur. Vakit vakit alman tedbirler
re'ylerinden birini ihtiyardan ibaret kalmitir.
da bugun bildigimiz akitlerin bir takimi me?hul idi (A. B. Schwarz, Borglar Hukuku Dersleri, 1948, s. 10); ilham alan hufakat garp hukuk9ulan akildan istifade eden ve hay^attan kuk telakkileriyle hareket ederek iktisadi hayatm inkiaflarmi ve bu suGer9i eski
Roma hukukunda
retle ticaret
ve refahi kolaylatirdiklan halde Islair hukuk5ulan akh ve insanm medeni hayati ihmal etmiler, Mecelle mazbatasmi yazanlar ve maslahat icaplabittab' oldugunu^^^ tekrar etmekle beraber medeniyet
idrak edememilerdir.
itibariyle amrrdir,
mecburidir (No.
ha-
men
yer verilmemitir
^^^
muamelat kesiminde kilma muamelesinde gortxlur (No 152). Hiyleye fikihin yalniz bav^Jirulmutur ve "her hile ki degil, baka bahislerinde talak ve tiikah i^ierinde de iyidir, giizeldir onunla haramdan kurtulmak yahut helale iilamak iqin olur, hasendir, Mundkehat ve mufarekat s. denilmitir. All Haydar erhi, cilt 3 s.261; Haci Zihni, mezhebidir 208 ve s. 264) Mezhepler arasinda Mleyi en ziyade tervi: eden Hanefi ha'^kmda malumat vermitir; (izmirli Ismail Hakki, Ilm-i Hildf mdd. fikhm Mle bahsi Essai sur lafraude a la loi en droit musulman, s. 145 ve sonrakilere bak; Jean Baz, Kanuna Kar^i Hiyle, 1950. Paris, Sirey. Bu gunku hukuk i^in, Hamide Topguoglu, medeniyyum bittab' i ey muhtacun fi taayyusihi ilettemeddtini ve huve
Innel' insane
i^timauhu
^^'
maa beni
fi
tahsiiil
meskeni ve gayriha. teslim edilecegi yere islam hukukunda kimildama alani pek dardir (No. 47), Mebi'in mal her turlu ayip davasmdan ben dair mukaveleye art konabilir (Mecelle 285). Bir
muhayyerligi yoktur (Mecelle 342). Fakat art konulsa damesela icarda me'curun bakasma icar edilemeyecegi halckmda bir (Mecelle 428). Hibe teahhudu hukumhi, muste'cir me'curu bakasma kiralayabilir ribayi mutazammm goruldiisuzdur. Sigorta mukavelenamesine, tasadtife bagli ve Paa Tdrihi, cevaz verilmemitir (M. Zuhtu, Sigorta, 1926 s. 97-126; Cevdet
olmak
sonr.
Mahmud Es'ad,
ki;
s.
Medeni
Komisyonu
lahiyasmda
26-27) deniliyor
...
pek eskiden
gosterildigi maruf ve mehurbelkide mevcut olmayan ehasm me^rutunleh olarak U9uncii bir ahis lehine art dur. Bu itibarla komisyonca bir akid zimnmda taraflarm muracaat hakki etmeleri caiz ve bu ahsm merutunaleyhe kari bizzat
dermeyan
Borg Mundsebetleri
121
hakkmda hakiki Islam g6ruunu, Seyit beyin bakanligmdaki "Medeni Kanun Tali Komisyonu"nun 1332 yilmda tespit
Mukavele
serbestligi
ettigi
"Mecellenin
art
ile
bey'
(ve
icare)
artlara)
gelir.
hakkmdaki
olsun
bil-
ukud ve mukavelelerde taraflar bila tefrik her nev'i dermeyan etmektedir. Mezkur artlann ekserisi Mecelleye gore
artlar ciimlesindendir.
artlan
miifsid
Bu
mamak nasm
mak
muamelelerinin genilemesine ve
istenildigi
zamanimizda mukavele serbestligi esasimn kabulii zaruri ihtiyaglardan sayilir. Bu esasm Ticaret Kanununa derci de yetmez. Bima obiir muamelelerde dahi iddetle ihtiya? vardir. Fazla olarak bu esasm kabuliine kariji higbir er'i memnuiyet olmadigi gibi fikih, hilaf kitaplannda ve Mecellenin mazbatasmda dahi beyan olundugu veghile biiyuk miictehidlerden Imam Ibni iibrume'nin mezhebine de uycihetle
Bu
ile
hem
bey',
hem
bu
de
art
urutihim"
suretlerinde
olan
hadis-i
mehur
da
fikri
miieyyiddir...
lezine
amenu
bil
la te'kiilu
emvalekiim
gibi nasslan
beynekiim
bilbatili ilia
eyyiihellezine
amenu evfu
ukudi" ve "Evfu
ahdi"
Ibniil
Kayyim'in dedigi
gibi eya
ve ef aide
asl
makbul olmasi
dir.
hem
fikih htikumlerine
ve
hem de asrm
bir
ihtiyag-
larma uyulmutur) (No. 133). Bir alacagm bor9ludan bakasma temliki sahih degii-
Anonim
90k tahditler
228
229
konulmutur (No. 72 ve notlari, No. 126). Kanun-i Medeni Tali Komisyonu layihasi, Istanbul, Matbaai amire 1332, s.5; (s.76, n.l42); Ceride-i Adliye, Agustos 1339. Ahde vefaya dair ayetler: tsra Suresi, ayet 34; Nahl Suresi, ayet 91, 92, All tmran Suresi, ayet 76, Tevbe Suresi, ayet 4 ve 8; Mli'minun Suresi, ayet 8; Bakara Suresi,
ayet 177,
Maide Suresinin
inci ayeti.
122
islam Hukuku
hususunda gayet serbest davmecramnilardir, yani caiz goriilen biitun akit tipleri ifir. yazili bir ekil akdi, buriyeti koymamilardir. Gayrimenkul mallann temliki, evlenme
Obiir taraftan Islam
Hukuk?ulan
ekil
akitler
igin
bugiinku hukukumuzun,
yazili ekil
Hukukunda herhangi
bir
hakkm
mumkundur. Arazmin
feragmda arazi sahibinin izni lazmi olmasmm sebebi bakadir (A. B. Schwarz, Borglar Hukuku Derslen, 1948, cilt 1, s. 241 n. 3 ve s.242, n. 5; (Kabz arti hakkmda No. 34, n. 99).
99. Akitlerin
bilir;
mesela bey', ileride goriilecegi iizere (No. 137), miin'akid olduktan sonra bir 50k muhayyerlikler sebebiyle tehlikededii- ve bunlardan biriyle obiir fesh edilebilir (Mecelle 115). icar bir tarafdan muhayyerlikler ve kabz ile taraftan oziir sebebi ile feshe ma'ruzdur (No. 145). Rehin ancak
tamam oldugundan
No.82 ba tarafi). Mutlak havalede teva'(Havale bahsi, No. 125)nm tahakkuk etmesi mukayyet havalede muhaliinbih'in telef olmasi halinde (Mecelle 693-695). Hibede mevhub, edilebilir havaleden rucu'
mevhubunleh'in ehnde mevcud olduka ve riicu' a mani' muayyen seariyet bepler bulunmadikca rucu' caizdir. Vekalet (Mecelle 1521, 1522), (Mecelle 806) mutlak olsun muvakkat olsun riicu' edilebilen akitlerdendir. Ida'
irket akdini
^^"
Omer Nasuhi
Bilmen, ba?kasmm miilkOnde veya cebinde bulunan altinlara kar?i bir bu degildir. ibaha'dan bahsedilemeyecegini sOylttyor. Bu, pek tabildii; fakat mesele ferdin ma'kul ve Akitlerin 5U veya bu jartlarla fSsid veya batil olacagi yolunda
bahis isiamm, hayatm makbul gordup iradesine miidahale mahiyetindeki ictihadlar caizdir gibi mevzuudur. Yoksa ibShe'ye dayanarak gayrin izrari, mUlkiyete tecSvUz Fikhiyye, cilt 1, s.185; bir iddiada bulunan yoktur. Hukuk-i Isldmiye ve Istilahdt-i
(No. 73,
n. 184).
Borg Mundsebetleri
123
den
biri
fesh edebilir''
Bugunkii hukukumuzda da
.
takim
riicu' sebepleri
uphesiz vardir
iyi niyete
lazim
akdin mxihtevasmi
degildir. Bir
iyi
ahsm zilyed bulundugu mail iyi niyet ile, onu malik sayarak iktisab eden kimse bu iktisabmda daima himaye edilmez (No.81, No. 135). Nitekim hukuki ide hata halleri de ilenmemitir. Busunda serbest
nxmla beraber miinferit meselelerde
iyi niyete i'tibar edildigi
goriiliir;
mesela istihkak muhayyerliginde miiterinin satm aldigi malm bakasma ait oldugunu bilmemi? olmasi gibi {Redd-ill Muhtdr ve Tahtdvf' ).
Hakkm
kotiiye
denemez; esas
itibariyle
lazimdir. Bilhassa
yukanda
inci
maddesinde de tasnh
kimse
^^^
Mahmud
HukuK
s.256;
^^^
S.222, No. 7; No. 150) Mesela vekaletten her iki taraf rucu' edebilir (BK. 396); ariyette miiddet ta'yin edilmemi ise ariyet geri istenebilir (BK. 304). Hibeden rlicu' miimkundur (BK. 244, 245). Havaleden de BK. 461 dairesinde riicu' olunabilir. Ida' da miiddet ta'yin edilmi olsa bile mudi' her vakit ida' edileni geri alabilir (BK. 466). Gerek islam hukukunda ve gerek bu giinku hukukda bir takim akitler taraflardan birinin oliimii veya iflasi sebebiyle veya baka sebeplerle feshedilir. Miinferit bor? munasebetleri kismi-
nabak.
^^^
Bir reculi adl zevce nezdinde gaib zevcinin kendisini boadigma ahadet etse zevce
inandigi takdirde iddeti ge^tikten sonra baka bir erkege varabilir {Ceride-i Ilmiyye,
Adet
Gene mesela gasbda iyiniyet, uhrevi mes'uliyetten kurtarir; yani bakasma ait bir mah, onun oldugunu bilmeyerek almi ise sim olmaz, u ayete bakmiz: "Leyse aleykum cunahun fima ehta'tum bihi velakin ma taammedet kulubiikiim" Ahzab Suresi (33 tlncti Sure, ayet 5). Ayetin manasi udur: "Maamifih hata ettiginiz hususlarda -yani gerek bu nehiyden ewel ve gerek sonra kasdmiz olmaksizm sehv
26).
yaptigmiz yanliliklarda uzermize bir giinah yoktur, lakin kalplerinizin teammiit ettigi, ite giinah ondadir. Allah gafur, rahim bulunuyor- hata edeni af eder ve nisy^n
ile
Bayi' ayibli oldugunu bildigi bir mail ahara satacak oldukta ayibmi mtiteriye beyan
memnu'dur
(All
Haydar
erhi cilt
1,
s.74;
Keza
icarda, cilt 2,
s,
874).
124
islam Hiikuku
yaksa herkes ondan intifa' edebilir; ismabidikebili::, okuyabilir; ate lir, elbisesini kurutabilir ve iigmda bir ey olmadik9a ondan sahibi onu bundan men' edemez. Fakat sahibinin izni ve kimse bir kor alamaz. Veil, vasi gibi kimseler kendilerine ait olan hak kadi miiselahiyetleri yerinde olmayarak kuUanmaktan imtina' aderlerse bir yere dahale eder. Koca ikametgahi ta'yinde hakli ise de cnu ba?ka
ate nakil, kansini ehlinden uzaklatirmak, eza
iin
lOl.OrfveAdet.
islam hukuk?ulan orfe -bugiinkii hukukda oldugu gibi- ikinci derehususlarda cede bir mevki' vermilerdir, yani hakkmda nass oimayan modem hukukda orfe itibar edilebilecegini kabul etmilerdir. u farkla ki Kanununa gore orfe tekaddum eden, layik bir makamin Esas Tekilat
Adet (90gulu
avait)
umura, miistakarr ve tabayi'i selime indinde makbul olarak _t3krarlanmi ukul'iin ahaeye denir (Izmirli Ismail Hakki; llm-i Hildf, s. 1 10). Orf ise Bununla beradetiyle ohret bulup tebayi'i selimenin kabuUendigi eydir. meflium bir ma'nada kullanilmi?tir; nitekim Mecelle 36 nci
ber
bu
iki
maddesinde boyle yapmitu-. Orf ve adete tearuf ve teamiil de denilir. (kuUi) veya hass olur. Butun Orf ve teamul iki turludur:
Amm
bir
cemaatin
orffi birincisini,
amm
hukmii ispat ifin orf ve teamul hakem kilmir; Mecellenin 36 nci maddesinde edilir. caat
edilen
ve
"miislumanlann iyi gordukleri ey Allah indinde de iyidir" mealindeki kaideler hadise dayanarak bu esastan islam hukuk9ulan dahc bir takim vacip olur 9ikarmilardir: Nasin isti'mah bir huccettir ki onurla amel miimteni' (Mecelle, 37; No. 21). Adeten mumteni' olan ey hakikaten
gibidir (Mecelle 38).
Ezman'in
tegayyiirii ile
ahkamm
tegayyurii inkar
olunamaz (Mecelle, 39). Adetin delaleti ile hakiki mana terk olunur (Me(]V/Iecelle 43, 44), Orf celle 4). Orfen maruf olan ey ?art kilinmi gibidir
ile ta'yin,
nass
ile
Fakat yukanda iaret ettigimiz iizere "er'a muhalif olan orf ve ave 22) gore dete i'tibar yoktur". imam Ebu Yusuf dan bir rivayete (No.l2
125
nass
Met ve
isti'male
mebni
ve adete ve degil
ise nassadir.
hakkmda nass, yani hadis-i erif varid olmakla tarafeyne- Imam-i a'zama ve Muhammed'e- gore bunlarda nass'a itibar olunacagmdan bugdaym bugday mukabilinde bey'inde ve miibadelesinde keyl'de tesavi
olmasi
yani ejitlik art olup buna riayet edilmeyerek vezinde tesaviye riayet edilse miibadele caiz degildir. Fakat
(e;ya-i sitte) hakkindak:.^^"^ nass,
gore bu
alti
?ey
asn saaddette nass'm orf ve adeti ve isti'mali oyle oldugundan ve bu gibi orf ve adete ve isti'male mebni olan nass'm hukmli orf ve adetin tebedduliiyle tebeddiil edeceginden i'tibar
orf ve adete ve isti'maJedir.
Haydar
MoUa
ile
Ebu Yusuf un
veya daha ziyade kimseler arasmda birinin obiiriine bir ey eda etmek mecburiyetini tazammun eden hukuki baga Roma hukukunda
iki
obligatio,
derler^"^^.
Bu
kimselerden
biri
alacakli
oblirii
borfludur.
bir
Obligasyon (Obligation)
bakimmdan
Hukukunda obligasyonu
ifade eden u-
mumi
Avrupai kanunlann ve hukuki eserlerin terciimelerinde buna vecibe ve cemi' olarak vacibat denildigi olmutur; Arapca kitablarda da bu soz gorldUr (El mukdrendt utteri'iyye). Deyn tabiri esas itibariyle ayn kariligmi ifade eder (No. 71)
bir ta'bir yoktur.
.
gunu soyler
Mecellenin 8
inci
asildir" kaidesinde
zimmet
Bunlara eya-i ribeviyye aenir. A. B. Schwarz, Borglar Hiikuku Dersleri, 1948, s. 1, Her deynin bir alacaklisi vardir. Aiacakiiya bu kelimenin ismi fail sigasiyle dayin, borgluya medyun veya garim denir. Garim ta'biri alacakliyi da ifade eder, cem'i
gurema'dir.
kullanilir.
Bu daha
iflas
237
Zirmnet insamn, leh ve aleyhine hukiim subutuna ehliyetini tazammun eden vasfi
olarak ta'rif edilmitir.
126
islam Hukuku
mektedir (Ahmet Reit, Isldmiyet ve Milletlerarasi Hukuk s. 24). tsvigrenin Obligation Kanunu da bize Bor9lar Kanutiu diye tercume edilmitir.
Obligation (vecibe, bor?) yukanda (No. 32) gordugumuz iizere bir fiilden dotarafli ve iki tarafli iradeden, veya curum'(teaddi)den, haksiz
Vakialardan, yani insanm iradesi ve fi'li olmaksizm da dogabilir. lte Mecelle 1060 mci maddesinde soylendigi gibi iki kiinin zahireleri, i?inzahide bulunduklan puvallann delinmesi suretiyle birbirine kanirsa bu
gar.
re ikisi
arasmda muterek
olur.
Borcun dogmasi bir vQcub ifade eder, yani mukellefm zimmeti deyn ile megul olur ve bugiinkii ta'birle -alacakh icin de- bir siibjektif hak dogar; mesela bir bey' akdi yapilmakla miiteri semeni vermek ve girer. Bugiinku bayi' de mail muteriye teslim etmek miikellefiyeti altma hukukda siibjektif hak ile iddia nasil birbirinden baka ise, Islam hukuku
da nefs'i
viicub
(Siibjektif
hak)
ile
viicub-i
eda'yi,
yani
iddiayi
ile birinden (miitalebeyi) birbirinden ayinr; mesela bir kismi alti ay va'de ebor9 alsa bu karz akdinin yapildigi anda nefs-i viictb, bor? tahakkuk
Fakat ecel hulul etmeden odenmesi vacib olmaz; alacakh bor9luyu mutalebe edemez; vucub-i eda (iddia) ecelin hululiyle vucud bulur.
der.
103. Iradeden
veya
iki
tarafm
ira-
veridesine mxistenit olur. Bir tarafli iradeye mustenit borca cuale misal No.3) kefaleti lebilir^^l Mahmud Es'ad Tdrih4 Ilm-i Hukuk'unddi (s. 245,
gostermektedir.
^^^
mecMl bir amel Cuale, zayi olan bir eyin reddi mukabilinde veya ma'lum veya cu'l hakkinda muayyen veya gayri muayyen ahis i9in bir bor9 :.ltizamidir. Bu iv^za tic(Kamus: ayakteri ve el kirasi gibi bir i, amel mukabelesinde art olunan ivaz ve buiup getirirse u mesela bir malmi zayi eden kimsenin bunu bana kirn
rete) denir;
kadar
yapana Hanefi mezhebine gore verecegim diye ilan etmesi gibi. Bu me9hul olmakla taahhiit acret lazmi gelmez. gtinku bulan (ecir), iltizam zamanmda buna ihtiyaci sahih degildir. Fakat afii ve Maliki fikhma g5re caizdir. Qmkii nas'm ncU bendi ve Biddvardir (Ali Haydar Mecelle, madde 449 ve 769 erhi, No. 73, 4 KanunnameyefUl Muctehidfi Nihdyetil Muktasit, cilt 2 s.196; Sultan Suleyman vacibat komisyonu sVndiQ cu'l den bahis vardir (madde 96). IstanbuFda toplanan 1339-1340, sayi cuale hakkmda miiteaddit maddeler kabul etmi^ti {Ceride-i Adliye, DerslerU 1948, 16-18, S.56. Bugunkii hukuk i9iii A. B. Schwarz, Borglar Hukuku
lira
Mm
S.274 sonu ve
s.
hakkmda
ileri-
127
veya daha ziyade tarafm iradelerinden meydana gelen hukuki miinasebete, hukuki ie, akit denir. Akit, obligasyonun en onemli dogum
iki
sebebidir.
asil
bu
mukellefiyet bir
akitleri
her
iki tarafa
Akdin mevzuu lizerinde taraflann nzalan birlemi olmahdir, zminen muvafakat kafidir (Mecelle 178); icab ne muhtevada yapilmi ise kabul ancak ona dair olabilir; yoksa akitlerin semeni yahut mtisemmeni teb'iz ve tefrik yani icabm mulitevasmi bir kesiminde kabul, bir kesiminde red etmeriyle bir
ile
miinakid olur
ye selahiyeti
yoktui'^"^^,
icabiyle
miin'akit ve
nafiz
olur.
Fakat
mekfdliinleh dilerse reddedebilir (No. 160 ve sonr. Imamlar arasmda ihtilaf vardir).
i5in kabiz
da lazimdir
ile
(No. 32) goriildiigii iizere dilsizin ma'ruf iareti ile de olabilir. Kabul, icabm yapildigi meclisde, yani akit i9in vuku bulan goriime i9inde ol-
mak
obiir
riicu'
icab batil
celle
olacagmdan ondan sonra kabul ile akit, miin'akit olmaz (Me181-184). Bugunkii hukukda ise icabi yapan, meclis dagilmcaya,
ile baglidir; icabi
yapanm
kabulden once oliimii veya ehliyetsizligi ile de- esas itibariyle- icab batil olmaz (A. B. Schwarz, Borglar Hukuku Dersleri, s. 219, 221). Fakat kabulden sonra taraflardan her
239
biri,
Hak
mahiyetinde olan,
modem
hukukta
ini, yapici
ilere,
tarafli
(kolenin) i'taki (az^id edihnesi), bir borglunun ibrasi gibi. Bxmlar mtxcerret bir beyan
ile
ilerdir.
da
240
Sbtiriinun
128
Islam Hiikuku
dahi artik akitten donemez; ancak akitten rixcu' hakki art koulabilir (art muhayyerligi i?m miinferit bor? miinasebetleri, bey' bahsine bak.).
Imam
vardir, yani
104. icab ve
Kabulde Hukuki tltizam Kasdi. icab ve kabulde ciddi bir hukuki ihizam kasdi
l:>ulunmahdir.
Alay
ve aka kabilinden sozlerle bir akit meydana gelmez. Fakat akdin ciddi olarak yapilmi oldugu asil saydir (AU Haydar, cih 1, s.260). Miicerred
va'dler ilzam kuwetini haiz degildir. Fakat bir hususs ta'lik edilen va'd,
hususun tahakkuku lie lazim olur (Mecelle 84, 623); mesela bir kimseye bu mah falan adama sat, parasmi vermezse ben ^'eririm diyen ahis mal satdip muteri tarafmdan para odenmezse bunu odemeye mecbur
tutulur (No. 86).
u kadar
emir edip o da va'd ettikten sonra odemekten imtina' etse miicerret bu va'dle borcu odemeye icbar ohinamayacaktir (Ali Haydar, madde 84 erhi). Muajeret adabi ve nezaket icabi ve miilahazalariyle yapilan va'd ve mesela davetler de bir bor9 dogurmamak
bir ahsa
icabeder.
Akitler esas itibariyle mazi sigasiyle olur. Gelecege taalluk eden sozlerle, yani mesela alacagim, satacagim, kiralayacagim gibi sozlere
kari sattim, aldim suretinde vaki cevap ile akit miin'akid olmaz.
u kadar liraya satm al gibi sozlerle imdiki zaman, hal murat olunur veya soz gelii iktiza ederse, bu muteber bir icab sayilir (Mecelle 169-172, 434, 435, 623; Yuk, No. 32). Aksi takdirde obur taraftan bir kabul ile akit tamamolmaz^'^^ Akitlerde taraflarm akil, miimeyyiz veya balig olmalan arttir. Bu
ehliyet, fikihda art olarak gosterilmi
tir.
Bu, Mecelle maddelerinde (bey' 361, icare 444, kefalet 628, havale
Risalet yolu
684, rehin 708, vedia 776, ariyet 809, hibe 859) gorulmektedir, (No. 46),
yapilan akitte resul, akdin muitevasmi muhataba ihbar ve teblig edip de muhatap ayni meclisde kabul ederse akit miin'akit olur (No. 49). Mektub ile yapilan icaba, mektubun diger tarafa vusulii ve
ile
241
Ve
anil mtistakbeli hi
iteri fe
s.
yekulu
i^tereytii
hdli.
129
okunup muhte^^asma
olur.
ittila'
Haksiz iktisab
ta'biri,
yeni
hukukumuzda
bu
makamda
tir.
Medeni Kanun Tali Komisyomi layihasmda buna (me'huzat-i muhikkadan te^^ellud eden vecaib) adi verilmitir.
Fikihda bunun balica halini riba tekil eder. Riba, ziyade manasmdadir; fikih istilahmda ivazdan hali olan mal fazlasi diye tarif edilmi-
(huve faz'lua, halin an ivazin) yahut (fazlu malin halin an ivazin)^"^^, Muavazat da bahis mevzuu olur; bir muavaza akdinde ivazsiz kalan her hangi bir fazla demektir. Bu manada riba karz akdinde cari ve mutad olan
tir
Riba muavaza akdi zimninda olur. Riba'nm mikyasi cins ve miktar veya her biridir. Bir akitte cins miktan miittehit iki mal birbiriyle miibadele edilmi oldugu takdirde arada bir tarafa bedelsiz bir fazla tahakkuk
etmi ise
bu
bir riba'dir,
lizere
karzan on
verdi,
lira verdiniz,
harg
on Hra
getirip
bu muamele
on
lirayi birbiriyle
yerine mesela on
lira
verilmi bir ziyadedir. tte riba ayeti (Bakara Suresi, 275 ve sonraki a-
oldugu zaman boyle altm ve gumu nukud ikraziyle ribalandirmak cahiliye Araplarmda ma'ruf idi. Hatta agniyasmm 90k kere yedigi, igtigi hep riba demekti, biri digerine bir va'de ile altm veya giimu bir miktar para ikraz (No. 156) eder ve miiddet i^in istikraz miktayetler
nazil
rma, aralanndaki teraziye gore- bir miktar ziyade de ?art eylerdi. Bu ayet nazil oldugu zaman aralannda en mehur olan riba bu idi. Her hangi bir
bor9ta va'de hulul
ettigi
et,
"veremeyecegirn, riba
edilir
zam
ve bu suretle va'de yenilendik9e borcun miktan artardi ve arta arta aslmm bir veya bir ka9 mislini bulurdu. Asil deyn'e re'siilmal ve ziyade-
^""^
Abdurrahman-ul
s.
245:
130
islam Huktiku
Hamdi Yazir
diyor
ki:
Cihanm bugiinku
faiz
muamelati da mahiyyeten cahiliye devrinin bu adetinden baka bir ey degildir {Kur'an Dili, cilt 1 s. 952, 953).
Riba
iki
kisma
edilen
on kuru
tarn
manasiyle bir riba sayihr, haramdir. Ve gene mesela agirliklan miisavi iki altim iki bu^uk altma veya iki altm ve u kadar kuria veya bir kile bugdayi bir buguk kile bugdaya pein miibadele etmek haram oldugu gibi, on gram gumiiu o miktar veya daha az veya daha 50k gram giimu
mukabilinde, kezalik
bugdayi bir veya iki veya li? kile bugday veya arpa mukabili veresiye satmak da caiz degildir; bir metre am kumami ayni cinsten bir veya iki metre am kumai veya baka cinsten kadar Bursa kumai mukabilinde veresiye satmakta da bir riba mesela
iki kile
vardir
(Omer Nasuhi Bilmen, cilt 5 s.l 14, lisf^'^. Bu hiikumler yukanda (No. 74, 101) iaret ettigimiz iizere Kur'an'm bu babtaki ayetlerine ve bir hadis'e istinad eder. Kur'an'i Kerim'de ribaya dair olan bu ayetlerin biri Mekke'de, oburieri Medme'de
nazil olmutur.
Suresindeki Mekki'dir; Bekara, Nisa, Ali Imran Surelerindeki Medeni'dir. Hadis, Haccetul veda'da irad buyurulmutur.
Rum
"Ve ma a'teytum min riben li yerbu fi emvalin nas'i fela yerbu indellahi ve ma a'teytum min zekatin turidune veghallahi fe ulaike hum ul muz'ifun" (Rum Suresi, ayet 39). "Ve ahzihumur riba
Ayetler unlardir;
ve kad nehu anhu ve eklihim emvalen nasi bil batili ve a'tedna lilkafirine minhum azaben elimen" (Nisa Suresi, ayet 161). "Ya eyyuhellezi amenu la te'kulu riba ez'afen muzaafeten vettekuUahe leallekiim tuflihun" (Ali Imran Suresi, ayet 130). Ve nihayet "EUezine ye'kulune riba la yekumune ilia kema yekumuUezi yetehabbetuhu eytanu minelmessi
ennehum kalu inne me elbey'u mislurriba ve ehallel lahul bey' ve harremerriba, femen caehu mev'izatun min rebbihi fenteha felehu ma selefe ve emruhu ilahi ve men ade fe ulaike eshabun nari hum fiha haliduh. YemhakuUahhurriba ve yurbissadkati vallahu la yuhibbu kuUe keffarin esimin. Innellezine amenu ve amilussalihati ve ekamussalate ve
zalike bi
^"^^
illeturriba el
kadru
velcinsu...
udima, halle ve in
Bdburiba).
Fe in vucid el vasfani hun-imel fazlu veimes'u ve in vucide ahaduhuma fekad halle ttefazulu le nnese'u {MUltekd,
131
hum
eyyuhellezme amenu ttekuUahe ve zeru ma bakiye minerriba in kiintiim mii'minm. Fe in lem tefalu fe'zenu biharbin minallahi veresulihi ve in tiibtiim fe lekiim musu emvalikum la tazlimune ve la tuzlemuii. Ve in kane zu usretin fe naziretun ila meyseretin ve en
tasaddeku hayrun lekum in klintum ta'lemun. Vetteku yevmen turceune ffhi ilallahi summe tuveffa kuUiinefsin ma kesebet vehum la yuzlemun." (Bakara Sur^si, ayet 275-281)^.
yahzenun.
Ya
Hadis de budur: "Ezzehebu bizzehebi vel fiddatu bil fiddati vel burru bil buni ve^^airu bi?airi vettemru bittemri vel milhu bil milhi, mislen bimislin, sevaun bi sevain, yeden biyedin. Fe'iza ihtelefet hazihil
kane yeden biyedin" (Abdurrahman ul Ceziri, ''Kitdb ulfikih alel mezdhibil erbaa, ciiz'i sanV\ s. 248)^^^
esnafii fe bi'i3 keyfe i'tum iza
nemalansm diye verdigiyuzunu (nzasini) murat ederek verdiginiz zeMt ise, ite kat kat yapanlar onlardir" (Hamdi Yazir, Kur'an Dili, cilt 5, s.3819-3829). Nisa Suresine ait: "Ve nehiy edildikleri halde rib^ almalari ve halkm
ait:
"nas'rn maliarmda
emvalini haksizlikla yemeieri sebebiyledir ki (evvelce onlara helal kilinmi bir 90k nimetieri kendilerine haram ettik ve kafir kalanlarina elim bir azap hazirladik"
(Hamdi
Yazir,
cilt 2, s.
ait:
"ey,
AUahdan korkun ki felah bulasmiz." (Hamdi Yazir, Kur'dn Dili, cilt 2 s. 1173). Bakara Suresine ait: "riba yiyen kimseler eytan 9arpan kimse nasil kalkarsa oyle kalkarlar, bu ide onlarm "bey' tipki riba gibidir" demeleri
kat kat katlayarak riba yimeyin.
yuziinden; haibuki Allah bey'i heiai kildi rihiyi haram, bundan boyle her kirn rabbi
ve ribMan vaz ge9erse artik gegmi^i ona ve hakHer kim de doner yeniden alirsa onlar n^r eshabmdandirlar, hep orada kalacaklardir, Allah Ribayi mahveder de sadakalari nemalandirir. Hem Allah, vebl yiiklenici musirr kafirlerin hi9 birini sevmez. Imn edip iyi iler yapan ve namaz kilip zekat veren kimselerin Rablari indinde ecirler
Ogtit gelir
aittir.
kmda
hiikuir;
Allah'a
mahzun olacak degildir onAUahdan korkun ve riba hesabmdan kalan bekaya yi birakm, eger ger9ekten mti'minlerseniz. Yok eger yapmazsamz halde Allah ve Reonlara bir korku yoktur ve
lar.
tiphesiz kendilerinindir.
Ve
Ey,
btittm
iman
edenler;
bilin ve eger tevbe ederseniz re'suimalleriniz ne zaiim olursimuz ne mazlum ve ayet bor9lu sikmtida ise o halde bir kolayliga intiz^r, bununla beraber tasadduk etmeniz hakkmizda daha hayirlidu-, eger
sizindir,
Harp olunacagmi
^"^^
oyle bir gtine hazirlanm ki dondtirultxp gtin Allah'a gottiSonra herkese kazandigi tam^miyle odenecek ve hi9 bir zulme maruz olmayacaklar. (Hamdi Yazir, Kur'dn Dili, cilt 1 s. 951). Hadisin m^nasi: "Altmi altm ile ve gtrniii^ti gumti ile ve bugdayi bugday lie ve arpayi arpa ile ve hurmayi hurma ile ve tuzu tuz ile, misli misli ile, birbirine mtisavi
riileceksiniz.
'
bilirseniz.
Hem korkun,
Bu
smiflar
muhtehf olursa bir elde (te'cil, tehir olmadik9a) yani bu mallarm bir cinsden olanlari misli ile arada
32
Islam Hukuku
Ribadaki hormet'in
illeti
ihtilaf vardir.
nakdiyyet nakid
fazl
illeti
ve nesi'e
ribalanna gore degiir (Bunlar ve diger ihtilaflar hakkmda yukanda adi gegen eser, s. 249-251. Serahsi'nin "MebsufM, cilt 12 s, 110 ve sonrakimuktasif\ ler. Muhammet Bin Rud, "Bidayet ill muctehit ve nihdyet ul
ikinci
ve IstilahdU Fikhiyye
Omer Nasuhi Bilmen, "Hukuk-i Isldmiyye kamusu '\ Istanbul Hukuk Fakultesi Mecmuasi, cilt
sonrakiler.
Ah
117).
Yazir, Ali tmran Suresindeki ayet hakJcmda: Miifessirlerin ez'af-i muzaafa kaydmm ihtirazi olmayip o zamaniii hallerin cereyanma
Hamdi
asil
tahrime miiteveccih bulundugunu beyan ettiklerini, bu ayetin Uhud vak'asmi tezkir sadedinde varid olmasi bunun ilk nazil olan men' ayeti oldugima delaletten hali olmadigmi, tahkikati fikhiyeye nazaran da Baka-
bimdan muahhar idigini, Bi'set-i nebeviyyenin son senelerinde ve Mekke'nin fethi siralannda nazil oldugunu ve men'in tatbikat'i umumiyesi i'tibariyle i'lan'i haccet-iil-veda'a musadif bulundugunu, hatta muahhar olmasa bile her halde mukaddem
ra Suresi ayetlerinin niizul' itibariyle
de olmadigmdan la akal mukarenete mahmul olmasi lazim geldigini soyluyor {Kur'dn Dill cilt 1, s.1174). El'ezher profesorlerinden eyh Draz da Bakara ayetlerinden 278-281 inci ayetleri nakilden sonra bunlann Peygamberin hayati sonlanna dogru nazil olan kat'i ayetler oldugunu,
umumiyetle Islam hukukgulannca ribanm hormeti mutlak ve kariliksiz olan herhangi bir miktann haram edildigi re'yinde olduklarmi beyan ediyor
246
.
bir ziyadelikle
ve kabizda te'cil suretiyie satilamaz; satilraasi caiz degildir. Cinsler eser, ihtilaf ederse ziyade ile veya noksan ile sati saMhdir ...Tukanda adi ge?en ayni sayfaya, Sahih-i Buhdri muhtasan terctimesi, Tecridi Sarih tercumesi, cilt 6,
Travaux de
la
s.
149;
Adurrahman
ul
247.
kat'i degildir.
bu ribanm hormeti
kat'idir.
imran Suresindeki ayet, riba nehyini takyid ediyor, menhi olan ribanm ancak ez'af-i muzaafa tarikiyle olan riba oldugunu gosteriyor. Her ne icadar "ve harremerriba..." ve sair ayetler mutlak ise de mutlak ile mukayyet tearuz ederse mukayyet mutlaka
233
108. Diger
Hukuklarda Riba'.
Roma'da on
kanunuyla
levha kanunundan once faiz tamamiyle can idi ve borcunu odeyemeyenler esir sayihrdi. Solon'un Kanunlanyla ve on iki levha
kavmi igin menetmiti^^\ tnde riba memnuiyetini goruyoruz^^l Papalar, konsiller, kilise babalan da bu memnuiyeti benimsediler, nihayet biitun ortafag bu
cil'de
doktrini
muhafaza etmek
istedi.
faizcilik
ve
borgtan dolayi esaret yukanda goriildiigu lizere mevcut idi. Faizcilik ile ge^inen servet sahibi bir takim mukrizler vardi. Sakif ve Kurey kabileleri faizcilik ederlerdi^^^ Odiin? para alanlann da biiyiik sayida fakir, nafakasi dar veya yok kimselerden ibaret bulundugu anlailmaktadir. Hadisde
kalem eyanin, bilhassa zaruri maddelere, gida mallarina taalluku bu duruma delalet etmektedir. Islam bu yolda 90k ahlaki ve idealist davranmitir. Kur'an ve Peygamber daima tasadduk ve fakirleri infak
sayilan
alti
Bu bapta yalniz Bakara Suresinin tahrime dair olan ayetlerden onceki bir 50k ayetlere gdz atmak kafidir^^^.
Kohler diyor ki^^\ re'siilmalden intifa, gilidir. Eski Milletlerin hayatmda -ki onlarda
racih oiup
il-
umumiyetle
zirai idi
mutlak mukayyste hamil olunacagmdan nehy edilen ribanm ancak muzaaf riba oimasi lazim geliyor. Bu da Cahiliyye zemanindaki riba'dir. Peygambe-
{UsuU Fikih DerslerU Istanbul Matbaai Hukukiyye 1329 s. 60). ^^ Tevrat'm Huruc kitabi 22 nci babi 25 inci ayetinde "eger kavmimden yanmda bulunan bir fakire odun9 verirse ona muameleci gibi olmayip iizerine
faiz
koymayasm".
Laviler
kitabmm 25
yanmda
nmda
nci ayetlerinde "biraderin fakir duup senin kudretsiz kalir ise garip ve misafire yardim eder gibi ona yardim eyle ki ya-
inci
babinm 35-37
yaaya, ondan faiz ve murabaha almayasm ve Allah'dan korkasm. Ta ki birayanmda yaaya. Ak9ani ona faiz ile vermeyesin". Tesniyenin 23 uncti babmm 19 ve 20 nci ayetlerinde de "biraderine ne faiz ile akfa, ne faiz ile zahire
derin senin
velhasii faiz ile verilen hi9bir eyi faiz iie vermiyesin. Ecnebiye faiz ile verebilirsin. ^^"^^ biraderine faiz ile verraeyesin..;' denilmektedir.
248
Luka
Incilin 6
mci
babmm
34 ve 35
"eger bedelini almayi umit ne faziletiniz olur. Zira giinahkarlar dahi gunah-
inci ayetlerinde
karlara mukabilini geri almak uzere odun^ verirler. lik ediniz ve hi? bir bedel umit etmeyerek odun?
Amma dumanlarmizi
veriniz ve ecriniz
sevip
iyi-
90k olup
Miitearm
249
ogullari olacaksmi2:."
250
droit
8.
musulman, Travaux de
basi, 1922,
la
semaine
251
140, No.
Josef, Kohler,
paragraf 105.
134
islam Hukuku
daima istihiak ve menkul sermaye az rol oynardi- karz hemen hemen Komular mahiyetinde idi. Karz ya zaruret veya hiffet aninda verilirdi.
degil, biraz tarafmdan veya kabile efradi tarafindan, yalniz re'siilmalin iztirab gibi sayilmasi fazla bir eym de geri istenmesini bir tazyik, bir fakat iztirar, sebebi bununla izSh edilir. Yakmlanna muzaheret etmeli,
iktisab
mevzuu yapilmamalidir. Bu kimseler hiffeti halinde konmacaksa aleyhine nizamlamahdir. ite ii miimkun oldugu kadar az onun zaranna, men?e'i budur. Bu faiz almanm menmuiyetine dair olan hiikmun
memnuiyet, menkul sermayenin az kuUanildigi zamanlara
109, Fahi Faiz.
aittir.
mulmelelerine bugun de hi9 bir suretle iyi memlekette sefalet gozle bakilmamaktadir. Hudutsuz bir faiz serbestligi, Boyle bir Fakat butiin biitim men' de xmiumi ihtiyaflara uymaz.
Her halde
fahi faiz
yaratir.
almamak memnu'iyet iktisadi, ticari hayati baltalar. Faizsiz, hele geri her halde 50k iyi uzere muhta? kimselere para vermek dun de, bugtin de
bir
itir.
Fakat
fi'li
Hayatm
zaruretleri,
hayatm, realitenin icablarmi unutmamak lazimdir. tabiatm istekleri kendini daima tamtir ve tamtmitir.
Kur'an ve Hazreti Muhammed bir Qok tebligleriyle bu ezeli kanuhukuknun amaz dustur oldugunu gostermi? ve 6gretmitir. Butiin eski 9ulanmizm beySn ettikleri turlu tiirlii formullere ve yer yer tatbikatma gelmekle berabakihrsa, bu hakikati anladiklanna iiphe etmemek lazim
icabi halle ber hukuki ve dini, ahlaki nizami birbirinden a\armayarak, birbirleriyle imtizaca idealin smirmi (*) belirtemeyerek, malzemelerinin biitiinliik veremekabiliyetini 90k defa takdir edemeyerek yapilanna bir olmu, bir taraftan diklerini goriiyoruz. ite faiz meselesinde de boyle
faiz
memnuiyeti mutlak
istenir-
usuUeriyle riba ve ken, obiir taraftan giiya er'i 9arelerle de, ribh ilzami paralarmi haram itikadi adeta alaya almmitir. Fakat bunu yapamayanlar bankalara yatirmitir. bir k6esine g6mmii veya faizsiz yabanci
topragm
Bu
sermaye fikri olgunlaamami, ticaret yolu tikanmitu-. unu hiristiyanlik da ilave edelim ki, yahuz islamda degil, biitiin Avrupa'da, muhtelif ekilaleminde de bu memnuiyete kari 9are yoUan aranmi? ye
suretle
ler
bulunmu?tur
(J.
IT).
Ingiltere'de Kilise
kanunlannm
da kisa bir
memnuiyetinden kurtulmak i9in ba vurulan kumazhk vade ile ikrazda bulunup vade giiniinde para iade edilemeyinfaiz
S..
satirlar.
35
Hamdi Yazir ve Omer Nasuhi Bilmen, buguxikii hayattan haberleri yokmu gibi konumulardir: Cahiliye devrindeki durum ile bugiinkii durumun ayni olduguim, riba ile ugramak bir 90k insanlan ziraatle, ticaretle, san'atla itigalden
temniye ederek bakalannm kazancmdan ge9indiklerini, kendilerini ticaret gibi, hirfet gibi eylerle ugramaktan mustagni gordiiklerini, bu ise memleketin imranma, cemiyetin iktisadi, hakiki menfaatlerine muhalif oldagunu, riba, nas arasmda lutuf ve ihsan ve muaveserveti riba suretiyle
haram olunca
mu'tekid olan zevat inuhtaf olanlara karz-i hasen suretiyle muavenette bulunacaklarmi, fakat riba tecviz edilecek olsa herkesin elindeki paralan
karz suretiyle temniye etmek hevesine duecegini ve murabahacihgm
9ogalacagmi iddia etmiler ve nass'da vezni oldugu bildirilen eyler ebediyyen vezni, ve rass'da keyli olan eyler de daima keyli oldugunu,
ribanm hormeti hakkmdaki emr-i dim, bir emr-i teabbiidi olup buna riayet etmemiz diyanetimiz muktezasi bulundugundan, velev ki bu emrin hikmetlerini tamamen bilmi olmayalim ribanm azi da 9ogu da Kur'an'm sarahati ile haram oldugundan bahis etmilerdir (Hamdi Yazir, cilt L s. 964 ve somakiler, Omer Nasuhi Bilmen, cilt 5, s. 119-121). Bu sozler Hamdi Yazir'm da iaret ettigi lizere yuz yiUarca once basit bir hayatm o giinku Islam Ulemasi tarafmdan ileri surulmutur. Avrupa'da orta 9ag klasilderi de ribanm hormetini aagi yukan boyle miidafaa etmilerdir
Kohler, ayni eser, paragraf 105, 1, 2). Fakat hakiki hayat bu iddialan tekzib edecek kuwettedir ve a9ik
(J.
soylemek lazim
tikla,
man-
bir ilgisi
olmayan bu
modem
miyeti felce ugratir. Elugiin ne 6dun9 para alanlar a9 ve ne de bor9 verenler toklardan ibarettir.
kese doldurmak i9in yapilmamaktadir. Bilhassa en yiiksek bor9lara giren en kuwetli plan devlettir. Devletin miikrizleri, sadece zenginler degil bir
90k
zaif, ortahalli
kazancmdan be on kuru
bankalar a9lik gidermek i9in bor9lanmamaktadirlar. Bxiyiik imar ileri, medeniyet yolundaki ilerleme ve yiikselme teebbiisleri biiyiik 9apta yapilan istikrazlarla miimkiin
olmaktadir.
i
israfdan
isizli-
hacminin genilemesine,
136
islam Hukuku
azalmasma, yok olmasma, yardim etmektepek tabii hayir imkanlari bulur. dir. Parasim bir bankada i?leten kimse de lie onu uphesiz sermaye sahibi bir kimsenin ticaret etmesi, kendi emegi
ipin her nemalandirmasi temeimi edilecek bir yoldur. Fakat bu herkes ?irketler bugiiniin ihtivakit mumkiin miidur? Mudarebe, miizaraa gibi (No. 146) yaplanni, medeniyetini kar?ilar, doyurabilir mi? Miisakat'm
amele iktiaga9lan bulimur, fakat ilemeye muktedir olmaz ve Dazismm menfadan vardir, aga9lan olmaz. Bu iki kimsenin mesalihini tanzim ve halde faiz meselesinde bu atini temin lazimdir deniyor. Bu boyle oldugu Bir kimsenin taassubun, kirk dereden su getirmenin manasi var midir? para binasma yatirdigi sermayeden mucir sifati ile, mudarebe akdinde mal sifati ile intifai caiz goruldiigil gibi, gene parasmsahibinin, rabbiil
^eski hudan ribh iltizami oyununa ba vurmadan istifade edebilecegini ribamn hikkukQular ne derse desin artik duunebilmeliyiz. Bu g-iin artik kalmamitir. metlerini bilmeyen, anlamayan munevver kimse de Yukanlarda teferruatina girmeyerek asiUanni izaha 5alitigimiz
memnuiyetinden ^ikanlan kariik, dolamba9li bin bir ahkam i5inde mikyasta ticaret butun muamelat kadtlk kalmaya mahkumdur. Buyuk
riba
ileri degil,
ali veri,
olanlara ticaret imkansiz denecek kadar gu9tur. Bu artlar i9inde f arasi degil goriinmektedirler tavsiye edenler, ticaretin ne oldugundan haberdar ticaret haya(No. 133). Birinci Merutiyet devrine kadar Musliirianlann Omer Nasuhi Bilmen benden iyi bilirler. O zamanlara ait
tini
muhterem
mahalle bak-
Bu
iler bile
ulemamizm
unu da duklan riba memnuiyetinin agma diimekten kurtvilamami?tir. unutmayahm ki hesap, kitap bilmeyen kimse ciddi ma'nasiyla ticaret tenvir yapamaz. Bunlan bilelim. Halkimizi izlal degil, hakikat yolunda
ilimleridir; onedelim. Miislumanlann muhta9 olduklari, bugimiin ge9er etmiyoruz. lari bu yolda ta'lime, terbiyeye ni9in hala irad
medeni memleketlerde yalniz fahi faiz ;aleplerine degil, umuborsalara,her tiirlu miyetle fahi kira mukavelelerine, hava paralanna, kara tedbirler almakta, bunlarla ihtikarli kazan9lara ka9ak9iliga kari koruyucu tahdidi yolunda miicadele edilmektedir. Memleketimizde de faiz miktanmn atilmitir. daha 1268 tarihli fermanla, yani 110 bu kadar yil once ilk adim
Biitiin
tarihli
tari-
Bu
suretle l^izamiye
mahkemeleri
137
makami son
giinle-
rine kadar er'i ribh ilzain edilmedik9e herhangi bir faiz hiikmedilmesini,
bu
baptaki bir
arti,
mukaveleyi tammamakta
israr etmitir.
110. istirdad.
islam Hukukunda ivazdan hali mal fazlasi edinen kimse onu sahibine iade etmek, mumkiin olmazsa fakirlere sadaka olarak vermekle miikelleftir^^^.
Mecellenin
"bila sebebi
Qiinkii
meru"
birinin
malmi
bir
Miidafaa ettigimiz
dee-
devletin miisaade
meru'
gordiigii, rizaya
dayanan
bir
mal
dinmedir.
Haksiz
iktisabi iadeye
kadar
iyi niyetle,
mallannda
olacagmi soyleyen buglinkii hukukda gordiigiimiiz haksiz iktisab kaidesi yolunda bir hiikiim Islam hukukunca mechuldiir denemez^^^. Bu iktisab
esas itibariyle bir emanet mahiyetindedir (No. 154,
61).
mefkud
bahsi,
No.
fmdan
252
alman bahfenin mahsulii bir ka9 yil muteri taraedildikten sonra bayi', fesadma mebni bayi' fesihle seile
sahipleri
riicu'
edip
meblagi me'huzunu, ya miktarmi kazayi deyn niyeti ile fUkaraya tasadduk dirde ma*zur olur mu? Eicevap olur {Ceride-i Ilmiyye, adet 12 s. 693).
253
ettigi tak-
Bir kiz birisine mucerrec namzet ve ni^anli olmakla ona hentiz zevce olmadigmdan
nian yahut agirlik (mehri muaccel) adiyle verilen ey kizm akitten once oltimii ha-
aynen /e istihlak edilmi ise misli veya kiymeti ile geri ahnabilir. Qiinkii hentiz tamam bulmami bir muavazadir. Akitten once zevcin vefati halinde istirdad hakki mirasgmmdir (Haci Zihni: Mundkehdt ve Miifdrekat s.16,71, not 5). Hediye olarak verilmi olmasi halinde de yine istirdad olunabilirse de bu hibe oldugundan ve istihlak halincie hibeden riicu olunamayacagmdan geri istenemez.
linde mevctit ise
alacagi olmadigi
anlailsa
yahut alacakli
bor9luyu iskat yollu ibra etse (No. 121), U9uncu ahsm vermi oldugu ey kendi miilkune avdet eder, yoksa bor9lunun mtilkiine degil; fakat bor9lunun emriyle odedikten sonra alacagm olniadigi sabit olsa verilen mal bor9lunun mtilkiine avdet eder;
me'mure damiii olur (Ali Haydar erhi, cilt 3 s. 316). Alacakli olse de meydanda bilinir bir varisi olmadigmdan beytulmal memuru alacaklmm ti9tincti ahisdaki alacagmi tahsil ettikten sonra varisi 9ikip gelse bor9ludan
bor9lu da
alacagi tekrar ister (Hindiyye).
Bu
Hi9 olmazsa
^38
islam Hukuku
istihlak edilen mahsulu muteriye men'i geri verip bahgeyi istirdad etse, F^len satilip eslnn Szmii ettirebilk (Ali Haydar, cilt 1, s. 626, 637) boyledir alinan semeresi hakkinda da edilen bir bagm muteri tarafmdan vehile mcu' edilemez (MeceUe Teslim edilen sadakadan higbir de bir yiyecek eylerin y'enmesi halmde 835 840, 874). tbahe edilen ve No. degildir (MeceUe S75; s. 59, n. 1 istirdad, tazmin bahis mevzuu venlen seyler olabir vazifenin ifasi zimnmda 87). Biiilar dini, ahlaki
caktir
(BK. 62
ile
mukayese)^^*.
siz
olmayan teaddisiz, taksirEmanet sayilan hallerde istihlak siaretiyle gasibin gasbolunan malda evsafmi helaktan emin damin olmaz. Fakat
me^l^
gasiba mzmm edilmek Mlinde magsubun minh tarafmdan Kanunu'nda gordugumuz haksiz kti(MeceUe 898). Bu hukiim Bor^lar mukeUefiprensiplerden faydali masraflann lade sabin iadesi hakkmdaki
kzi^^^^^^
^^
ne tazmin edUeceginedairolankaideyihatirlatmaktadir. iizere "batil bey as a MeceUenin 370 inci maddesinde goruldligii izm le bey'de muten bayi hukum irade etmez. Binaenaleyh batil kabilmden olarak teaddisiz kabz etmi ise muteri elinde emanet
mebi'i
daman lazim
bu
bir gasb
Gene
daha once odedigim anlami olKefil borcu odedikten sonra asilm iizerme sulh oisteyebilir. Keza bir alac^
hi?Dir hakki olmadigi tahaklunduktan sonra muddetnin miiddeaaleyhde borcu edilir. Bir kimse ba?kasma kuk etse verilen suUi bedeU istirdad meydana verdikten sonra borcu olmadigi oldugu z'amu ile bir miktar para on lira be lira borcu varken yanilarak ciksa onu geri alabilir. Ve meseia
^Se fazlal
olan be, lira emanet olur. Butun itibar ^--'^^}^^^:^'^^l^^Z boyle zan uzenne vaki olan fiUe "hatasi zahir olan zanna, yani
"" Sebze ve meyve dekiintulerini atmak ibShadir. Bunlar gene maiikinin buldukfa istirdad edebihr mal sahibi bunlari alanin elinde aynen baH^layanm mulkiyeti ib temltk degildir. Hibede bagijlanan jey tizerinde
muMnde
S^rcSetk
- Si?b"ynerinmU^^^^^^^^
139
yoktur"
kaidesinin
(Mecelle
72;
All
Efendi
mak-
hukukimda, verilen riijvet istirdad edilebilir. Keza hava parasi gibi bir adla verilen para da geri almabilir^^*^. Almasi memnu olan eyin verilmesi de memnudur (Mecelle 34). Bu itibarla alam da, vereni de mahrum etmek
Ewelce (No.
mahkemece
il-
zam
Bugunldi hukukta eksik, tabii borglar denilen bu borflar arasmda balica miiruri zamana ugrami borflan gosterebiliriz. Bunlar nza ile odenirse geri almamaz. Bir kinase ba?kasmm icar i9in hazirlanmi
hatirlayabiliriz.
olmaksizm hodbehod bir miiddet sakin olsa bu miiddet i9in iicret vemesi lazim gelmez (Mecelle 596). Fakat o kimse sakin oldugu bu miiddetin iicretini verirse istirdad edemez.
olmayan evinde
icar akdi
111. Mes'flliyet.
Borg edayi icabettirir, mes'uliyet ise borcun eda, ifa edilmemesi halinde onun neticelerini tahammiil ve deruhte mecbimyetidir. Islam hukuku Roma hukuBugiinkii
bir ikmalidir.
ku
borglunun mes'ul de oldugu noktai nazanm kabul eder. Bu mes'uliyetin ;/ani bamda fer'i mes'uliyet de vardir: rehin miinasebetinde merhun, bunun iizerinde alacakliya temin edilen ayni hak ile
gibi prensip olarak
veya borglu
igin
mes'ul
tutulur.
hukukda mesela mebi'i miiteriye teslim etmeyen, itlaf eden bayi'in mes'uliyeti ile bir kimsenin malmi teammiitlii veya teammiitsiiz itlaf eden kimse ancak mebi'in, malm kiymetini zamin
u manada
ki bir
olur.
miiteri
Hanefi fikhmda
^^^
kilit
Salndmesi sAU).
140
Islam Hukuku
mebi', semen
ile
tamam yapilmama-
smdan veya teslimdeki teahhurdan muteri igin bir zarar vuku bulup bulmadigi ve bunun tazmini lazim gelip gelmedigi aranmami, bu bapta
hiikumler konmamitir^^^. Kisaca ve daha dogrisu
bir zarar ve ziyan iddiasi kabul edilmemitir. tfa
biitiin
bunlarda boyle
diiiiniilse
yapmamak yolunda
bir taahhude
tazminat istenemeyecektir.
ancak mebi' in teslimi, semenin tediyesi veya iadesi hakkmda dava edebilirler. Bugunkii hukukda oldugu gibi miisbet veya menfi zararlar nev'inden tazminat kaideleri yoktur. Bakasmm malmi gasb veya itlaf eden kimse de esas
itibariyle
iade, telef
ve bugiinku hukuk tazminat meselesinde kasit, agir veya hafif ihmal olarak muhtelif dereceler kabul eder ve bor? munasebetinin nev'ine gore borfluyu zarann tamami ile veya bir kesimi ile mes'ul
tutar.
Roma Hukuku
dogacak zararlara da kiyasen tatbik edilebilecegini kabul etmekle beraber (Madde 98 f. 2) bu hiikiimleri esas itibariyle ayirmitir. Bilhassa haksiz fiil ile akde muhale-
dogan zararlann tazmin davalannda mlimri zaman miiddetleri bakadir; birincilerde zarann isbati zarar gorene ait oldugu halde, ikincilerde muhalefette bulunan, yani tazminden kurtulmak isteyen taraf bu hususta
fetten
Haksiz
fiil.
bu
tablr Islam
^^^
^^^
Mesela bayi' bir malmi, ytiz liralik mail 60 liraya sattiktan sonra mli^teriye teslim etmeyerek istihlak etse muteri bayi' den yiiz lirayi degil, ancak 60 lirayi tazmin ettirebilir, yani bu semeni vermise geri isteyebilir; zira mebf i, kabzdan once semen ile mazmun ve vermemi ise helak olmakla semen sakit olur (Ali Haydar, 293 erhi). Me'curun teslim edilmemesinden dolayi mucir tizerine yalniz kiia almamak zaran
terettiip
cilt 1, s,
umumi
edilmitir
Komisyonu
lahiyasi,
s.
23).
141
haklara, ahsa,
mala
itlaf
bahsinde veya
Bil-
ukubat kismmda
olunmutur.
Omer Nasuhi
hukukuna
men
kismen
amme hukukuna
dair
fiilleri
meyanma
ferit
almi^tir.
hukukumuzun
tertibine
ve
si
hukuki miinasebetler boliimiine ve bilhassa haddi, kisave bimlara teferru' eden mes'eleleri ve cezalan, tazmmati (diyet ve
itlafi
saireyi)
ceza hukuku
kismma birakiyoruz.
fiilin
ondan
ve bu zararla o
malidir.
fiil
arasmda
da bulunmu
ol-
Fikha (Mecellenin 89, 90, 912 ve sonraki maddeleri) gore bir fiilin hiikmii, failine muzaf kilmir. Zarar, miicbir, miikrih olmadik9a amire,
emredene yiikletilemez (El amiru la yazmenu bil emri) Islam Hukuku failin miimeyyiz olmasmi da aramaz. Bu sert hukum, mallarm her halde ismetini, masuniyetini te'min igindir. Binaenaleyh miimeyyiz olmayan bir kugiik yapmi oldugu zarardan mes'uldur (Mecelle 916). ^iinkii mubair, yani bir fiilin bizzat faili, miiteammid olmasa da zamin olur (Mecelle 92); mubaereten itlafm daman 'i mucib olmasmda kasit art degildir; temyiz kudretinden mahrumiyet mes'uliyeti bertaraf etmez^^^.
fiili
.
259
No. 39; Bir kimse cadde tizeriadeki diikkanm ontinu sulamasi i9in bir adama emir edip de o da sulasa ve birinin hayvani da kayip telef olsa istihsanen amir zamin olur, yoksa sulayan degil (All Haydar, ''Mecelle $erhi", cilt 2, s. 915, ''Redd-ill Muhrar"dan).
260
Miimeyyiz olmayan bir ku9uk ba^kasmm malmi itlaf ederse kendi malmdan daman lazim gelir. Mali yoksa geniligi zemanma birakilir; velisine tazmm ettirilmez. Bir ku9iik sokakta ta atip da bir kimsenin evinin camim kirsa bai bo saliverdin diye
velisine
tizerine
tazmm
Hukuku kismi).
142
islam Hukuku
Bugiinkil
arttir;
hukuka gore
ancak hakkaniyet iktiza ederse yargi9 temyiz kudreti ve kusuru olmayan bir kimsenin ika' ettigi zaran tamamen veya kismen ona, onun
malmdan
Bir
taziiun ettirebilir
(Medem Kanun
15, Bo:r9lar
Kanunu
54).
cadde iizerinde usulsiiz, haksiz olarak agtigi ?ukura ba^kasmm hayvani kendiliginden duup telef olsa fukuru kazan mes'ul olur. Baka bir fikih kaidesine gore bir zarara dolayisiyle sebep clan kimse (miitesebbib), teammiid ve taaddisi olmadik9c, zaran tazmin ile miikellef olmazsa da (Mecelle 93) burada bir hakki olmadigi halde caddede
adamm
5ukuru kazanm taaddisi aikardir ve bu taaddi ile zarara sebep olmutur. Gene birinin hayvani bir kimseden iirkiip de ka^sa ve bulunmasa o kimse mes'ul tutulamaz; 9unku bir kasit ve taaddi yoktur; fakat kasden iirkiitmu ise zamin olur (Mecelle 923). Bugiinku hukukda da boyledir. Birinin kazdigi 9ukura baka biri tarafmdan bir hayvan atilip olse burada miibair (bizzat fail) ile miitesebbib i9tima ettigine gore hiikum ikinciye degil birinciye muzaf kilmacagmdan zarar faile, kazana degil atana tazmin
ettirilir
telefi
mucib olan
bir i ilemi
oldugu
girse,
kimse mubair sayilir ve zaran tamamiyle o zamin olur (Mecelle 925)^^\ Burada 9ukuru kazana bir ey lazim gelmez; meger ki kazan, hayvanm 9ukura atilmasmda miicbir bir amir ola
sahibi olan
.
Qukuru kendi miiUdinde kazmi olan bir kimse kendiliginden o 9ukura daen hayvandan dolayi mes'ul tutulmaz. Bunda haksizhk, taaddi unsuru yoktur. ^linkii herkes kendi miilkiinde tasarrufda serbesttir, kuyu kazabilir. Gene baka bir fikih kaidesine gore cevazi er' daman'
miinafidir, yani hakhlik, fiilin meruiyeti, mes'uliyeti,
tazmin miikellefiyetini bertaraf eder (Mecelle 91, 92). Bununla beraber, bir kimsenin kendi miilkiindeki fiili selamet artiyle "bi artis selame", korumak, tedbir
^^^
Bir kimse bir ^ocuga tutmak iQin bir bi^ak verse de Qocuk kendini veya bakasmi oidtirse silahi veren kimseye daman lazim gelmez. Fakat gocuk duse de bifak kar-
mna
262
90cugun ihtiyari var, taaddi yok, ikincisinde gocugun ihtiyari yok, taaddi var sayilir (MedenT Kanun Xait Komisyonu lahiyasi s. 8). BugunkU hukuka gore bilhassa 90cugun terbiyesiyle ona nezaretle mukellef olan kimseler bu ihtimimi yapmamalarmdan dolayi mes'ul olurlar (Medem Kanun, 318 ve sonr.). Bir mahalle i9inde bir takim kimseler doguup i9lerinden Z. nin bai yarihp evine gittikten ve bir ka9 gtin gezdikten sonra kan aldirarak bir ka? gtin mururunda fevt olsa mahalle ahalisine kasame (Ukubat bahsi) ve diyet Itzun ohnaz (Abdurrahim
batarak olse onu veren zamin olur.
Bu
hallerin birincisinde
fetdvdsi' nddm).
43
bakasma zarar vermemek artiyle muteberdir. Mulkiinde mu'tad hilafi, ate yakan bir kimse ondan komusunun evi veya bir mail yanabilecegini, mesela bahalmak lazim (yahut murnkiinut
taharriiz) olan hallerde
gesinde kuru otlan yakarken riizgann, atei etrafa sirayet ettirebilecegini nazara almak mecburiyetindedir. Bu itibarla bundan bir zarar 9ikarsa onu
tazmin
113.
ile
istinad
ettirilir.
Ancak sahibi, bir kimsenin malmi veya ahsmi telef ederken gordiigii hayvam menetmezse, kiymetini veya diyetini zamin olur. Siisgen okiiz veya dalayici kopek gibi zaran belli bir hayvan sahibine, hayvanmi muhafaza et diye tekaddiim edildigi, yani daha once soylendigi halde sahverilmi ve
kimseye veya malma zarar verilmi ise sahibi mes'ul tutulur. u haide bunlann yaptigi zarar hayvan sahibinin tesebbiibu ile vukua geimi sayiliyor demektir. Tekaddiim olmaksizm vukua gelen bu zararlardan hayvan sahibi mes'ul tutulmaz, yani bu zararlar heder olur (Behce Fetdvdsi). Mecellede misal olarak beyan edilen
bu
suretle bir
hayvanlardan insana kaii tehlike arzeden hayvanlar kasdedildigi anlailmaktadir, nitekim boyle izah edihnektedir. u halde bir kimsenin koyunu, tavugu bah?emdeki sebze ve 5i9eklere zarar ika ettigi takdirde bunlarda tekaddiim bir hukiim ifade etmeyecegine ve sahibi de bunlann Islamda kabul yendigini g6rmemi olduguna gore zarar ne olacaktir
.
ve ismeti emval prensibine gore mal masuniyetini ihlal eden bu halde de bir tazmin gerekir, hayvanlann kendiliginden ika ettikleri zararlann heder
olmasi
sahipsiz
hayvanlarda
diiiiniilebilirdi^^'^.
Bugunku
hukukta,
tekaddiim gibi kifayetsiz ve gayri ameli bir hukiim yerine, hayvan sahibine bir takayyiit ve iyi muhafaza miikellefiyeti tahmil edilmi^tir. Hayvan
sahibi,
hayvam
ve ihtimamlan yaptigmi isbat etmi olmadikfa mes'uldur (Borglar Kanunu 56, Medeni Kanun Tali Komisyonu layihasmda bu manada hiikumler teklif edilmitir, s. 16-21). Ba?kalanni istihdam edenlerin
da
biitiin tedbir
^^^
Ali Efendi fetvasinda kUdb ul gasb'Xdki fetvalar. ^^ Hayvanlarm ika ettikleri zararlar hakkinda fikih kitablarinda kazuistik bir alay hukiim vardir (Omer Nasuhi Bilmen, Hukuk-i tsldmiyye ve Istilahdt-i Fikhiyye, cilt 3, No. 383 ve som". afii fiMima g6re, ayni eser, s. 138-140 daki 1 1 ve 13 numaralar).
144
Islam Hukuku
mes'uliyeti
nu,
hakkmda da
fikihda
umumi
Kanu-
madde 55 ve
Dogan Zararlar.
Bir binadaki kusurdan dogan zararlara gelince Mecellenin bilhassa 928 inci maddesine gore "bir kimsenin mimari icaplara uygun olarak yaptirdigi duvan yikilip da birine zarar verse daman lazim gelmez; uygun
ve saglam yapilmadigmdan dolayi yikilip birine zarar verse takaddiime hacet olmaksizm tazmin ettirilir. Fakat bu duvar ev^^elce yikilmaga meyl etmi olup o kimseye birisi duvanni yik diye tekaddiim ve tenbih etmi ve duvan yikacak kadar vakit de ge9mi ise tazmin lazim gelir. u kadar
ki
arttir...".
Bu
hiikiim
hakkmda
6yle denilmektedir.
yas olan tazmin lazimgelmezken tekaddiim halinde istihsanen tazmin ettirilmektedir. Demek ki duvann esasen inasmda bir kusur mevcud ise
tekaddum
Boyle bir binanm yikilmasmdan dogan zarar mudak surette tazmin edilmek lazimdir (Borflar Kanunu 58 ve 59 ile mukayese). Fakat tekaddiim lazim gelen ahvalde tekaddiim yapildiktan sonra sahibi binayi bakasma satsa ve bina miiteri slinde iken yikilsa ne bayi' ve ne de muteri zarardan mes'ul olur.
?art degildir.
115.
goren kimsenin bu zarann vukuunda (taksirde) bir itiraki bulunursa bu cihet bugiinku hukuk mucibince tazmmatm ta'yininde bir rol oynar, tazminatm miktan tenzil, hal ve artlara
gore
indirilir,
Kanunu
ile
44). Islam
huku-
bir
eden,
tazmin
bakasmm
tamam
kiymetini oder; fakat bir kimse ba?kasmin elbisesine yapiip da sahibi Qekmekle yirtilsa nisif kiymetini zamin olur. Bir kimse bakasinm etegi
265
yakriaya izin verip o da boyle dukkani da yansa B.ye daman lazim bir ate yaksa ve yangmdan civanndaki A.nm gelir {Abdurrahim Fetvdsfndm). Mustevda'm hizmetkari elinden vedia uzerine bir
Z.
Dukkaninda olan
i9ilerderL
B.ye mutad
hilafi ate
266
ey duup de vedia telef olsa hizmetkari zamin olur (Mecelle, 778). Reiki, sadece gunah ilemi olur. Bir kimse, bir tacirin yagini almak maksadiyle bakarken bumundan kan boanip yagi berbat ettigi takd^rde eger yagcmm izniyle
bakmi
ise
145
iizerine oturup
da sahibi bunu bilmeyerek kalkmakla elbisesi yirtilirsa o kimse elbisenin kiymetinden yansmi tazmm eder (Mecelle 915). Bir mahalde hayvan baglamaya hakki olan iki kimse hayvanlanm baglayip bunlardan biri obiiriinu oldxirse daman lazim gelmez (No. 129, n. 285).
116. Tazminat.
Tazminat,
diyet, er gibi
itlaf edilen
malm
muayyen
er'i miktarlardir;
yukanda soyledigimiz
gibi
mahrum kalman
oldugundan aynca bir tazminat duunulmemitir. Kisas lazim gelen hallerde de mali bir mes'tiliyete yer verilmemitir. Halbuki hukukda ayni fiilde her iki mes'uliyet bir arada pek ala birleebilir.
ileride
iizere diyet
ve
er,
uzuvlann
halinde
muayyen ve
liste
tarafmdan takdir
edilir.
hukukda yukanda bahsettigimiz maddi zararlara mukabil bir tazminata hiikiim edilecegi gibi bazi hallerde manevi tazminata da hiikmedilir; yani fail, fiilden mutazamr olana veya miras^ilanna bir teselli, bir elem tazminati olarak ayrica bir miktar vermeye de mahkum edilebilir. Islam hukukimda boyle bir tazminat tanmmi degildir. Ancak ileride ceza hukuku bahsinde, hicbir eseri kalmami olsa bile eri mucib yaralara elem eri adiyle bir meblaga hiikmedilebilecegi goriilecektir
Bugiinkii
.
117, Mes'uliyeti
Harp halinde dumani oldurmek tabii bir mes'uliyeti mucib olmaz. Bunun gibi meru' mudafaa halinde mes'uliyet yoktur. Meru' miidafaa
hali tehlikeli bir
hucum ve
mevzuu olur. Tehlikenin olmasi lazim gelmeyip mala, namusa kari oltaarruz halinde bahis
267
malma kiymet9e
bir
guna noksan
getirirse
Mecelle 917.
268
Z. A. yi darp ve cerh eylediginden na^i A. yatakta kalip kisb (kazan9)dan aciz olsa
269
A.nm nafaka ve tedavi iicreti Z. iizerine lazim olur {Behce Feravasf ndan). Ve lev ecce reculen fe tahamet ve nebet e a'ru ve lem yebka leha eserun yesku
1
tul eru
270
ve inde Ebi Yusuf yecibu er ul elemi ve huve hukumetul (Hukumeti adl hakkmda ilerde ukubat bahsine bak.).
ikrah altmda yapilan tasarruflar
adli (MUlteka),
hakkmda No.
39.
146
Islam Hukuku
kasabada giipe giindiiz vaki* bir taarruz, miicerret bir sopa, baston ile hucum, mudafaayi hemen hakli, meru' kilmaz; bilhassa geceleyin veya kasaba diinda olursa meru'
Misal olarak u fetvalan nakletmek kafidir: Z., A.iizerine katl aleti ve kast ile hiicum edip A.baka yolda nefsini kurtarmak miimkun olmadigindan, Z.yi katl ve bimu beyyine ile isbat ederse kendini mes'uliyetten
olur.
kurtanr {Behcefetdvdsi "ndan). Haydut tayfesi Z.nin geceleyin evini basip malmi garet ederlerken Z. bu tayfadan birini oldiirse mes'ul olmaz
{Abdurrahimfetdvdsi 'ndmy aki olan hirsiz Z., A.mn muhrez mekanmdan hayvanlanm 9alip gotiiriirken, A. Z.nin arkasmdan gidip ba^ka yolda
hayvanlanm kurtarmak miimkun olmasa Z.yi oldiiriip hayvanlanm kurtarmakla A.ya nesne lazim gelmez (Behcefetdvdsfndm). Z., H.yi cebren
zina kastiyle alip, H. oldiirmekten baka yolda nefsini kurtarmak miimkun olmamakla, Z.yi katl etse mes'ul tutulmaz (An Efendifetdvdsfndm).
Z.,
A.nm agzmi
tiirlu
kurtulmak miimkun olmadigmdan parmagmi isinp ie yaramaz halZaruretler de biraksa mes'iil edilemez {Abdurrahim fetdvdsi'ndmf^^ menmu' olan eyleri mubah kilarsa da ancak kendi miktarlannda takdir olunur (Mecelle 21, 22). Bu itibarla tehlikeden ciaha haflf yolda kurtul:
vurmamak lazim
gelir.
er'an verilen cevaza miistenit kisasdan dolayi veya had ve ta'zir cezalannm icra' ve tenfizi dolayisiyla vuku biilan oliim ve zarar bir
mes'uliyeti miicib degildir^^^.
gayrin hakkmi iptal etmeyeceginderi (Mecelle 33) bir ag kalip da birinin ekmegini yese sonra kiymetini vermesi icabeder.
Iztirar,
adam
Eda\ Yukanda (No. 54) da gegtigi uzere viiciib ehliyeti ile insana, bir zimmet bir borg terettub edebilir ve bu siiretle alacakh ile borglu arasmda
118.
bir miinasebet dogar.
kurtanlmasi lazimdir.
hal, ifa (kaza) dir.
Bu miinasebetin sona ermesi, zimmetin borgtan Bu kurtarma muhtelif sebeplerle olabilir. Normal
^^^
^^^
Yakmlarindan birini zina halinde Gldurme, ceza hukuku bahsinde gorUlecektir. Kadi, A. hakkinda ta'zir ile htlkum ederek muhzir'i B. ta'ziri icra i9in degnek vurmak tizere A.yi kaldirip yere vursa ve bundan A.nm beli kirihp fevt olsa diyet, B.ye
lazimgelir {Behce fetdvdsfndm).
I47
kazayi birbirinden ayirmaktadir. Eda', er'i emir ile vacip, lazim olan eyin aynmi, kaza ise, bu vacibin mislini mustahakkma teslim
ile
9ulan eda'
tefnk biihassa halk arasmda dini mukellefiyetler bakimmdan yapilmakta, namazim eda etti, kazaya birakdi, sozlerinde goriilmektedir;
etmektir.
Bu
mesela sabah
namazmm muayyen
ile,
vaktinde kilinmasi bir eda'dir. Yani zimmete vacip olup vaktinde aynen
yani kaza suretiyle ifa
edilir.
nevi'dir 1-
Kamil
surette eda'.
i
Gasb edilen
kamil); satilan bir mail ayibli olarak muteriye teslim kasir eda' (eda'-i mahz-i kasir); ve bir Icimsenin bakasma ait bir malmi flizuli olarak bakasma satip sonra mal kinden itira ile muterisine teslim etmesi kaza'ya benzer (eblh) eda'du-
ma'kul (misli ma'kul-i kamil) ile kaza, (kaza-i kamil), 2- Kasir misli ma'kul (misli ma'kul-i kasir) ile kaza, (kaza i k^sir), 3- Gayri ma'kul misli ile kaza ve nihayet 4- Eda'ya benzer surette kaza adlariyle dort nev'idir. Gasbedilen mal, misliyattan olup da (No. 74) telef oldugu surette onu misli ile tazmin etmek kamil misli kazadir. Gasb edilen mal (magsup) kiyemiyattan (ayni No.) oldugu veya misli olup bulunamadigi takdirde kiymeti ile tazmin olunmak kasir misli ils kazadir. Kamil misliyle kaza mumkiin oldukfa,
da; 1-
Kazaya
gelince,
bu
Kamil
misli
ma'kul misli
ile
kaza, er'an
emredilen ?eye miimiseletini aklimizm idrak etmedigi, ve surette benzerligi olmayan bir ey'i teslim ederek kazadir; vereseden birisinin, katili affetmesi ile veya mirascilann bu katilden mal iizerine sulh olmalari ile
altin bilezik
mehr
kadm
Nass ve nass'm
yoluna
gidilemez.
dslaleti
ile
kaza
Hanefllerce menfaat, tazmin edilemez; giinku menfaat ancak htikmen maldir; iddihar edilemez. I^iitekawim mal ile aralannda miimaselet ma'kul degildir (n. 179 ve 181; Miinferid bor? miinasebetleri, gasb bahsi).
ki
Bii
kaideye
mutekavvim mal
ile
119. ifa.
borcu tediye etmek, odemektir. Bayi'in borcu mebi'i teslim etmekle, muterinin bor;u semeni vermesiyle 6denmi olur. Odeme ve teslim yerini taraflar tayin edebilirier. Mutlak bir bey'de mebi' akit yaifa
148
islam Hukuku
pildigi sirada
nerede bulunuyorsa orada teslim edilmek lazimdir. Fakat Karz, muayyen bir mahalde teslimi art koulmu ise orada teslim olunur. (Mecelle 797). Ariyetde vedia nerede teslim edilmilerse orada reddedilir iade edilir (Mecelle de boyledir. Kiymetli ?eyler, ariyet verenin kendisine ise orada red ve teslim olunur 829). Gasb edilen mal nerede gasbedilmi aittir (Mecelle (Mecelle 890). tcarede me' cum teslim ve istirdad mucire
594). Teslim ve teselliim
kiin kilmak, izin
alacaklmm onune koymak, yani almasmi mumvermek suretiyle de olabilir (Mecelle 263 ve sonrasi).
Borcun olmaBir bor? U9iincu bir ahsm odemesiyle de ifa edilir. bor9lunun emriyle olmu? digi sonradan sabit oldugu takdirde eger odeme yani odeyene ey borpluya ait olur ve bor^lunun, onu memfara,
ise verilen
gelir;
lur;
Alacakhhk ve borfluluk sifatlanmn birlemesi ile de bor? gibi. alacakh oliip de borijlunun ona miinhasiran varis olriasi
onu alaAlacakh hakkmm cinsinden bor9luya ait bir mali bulursa sakit caklmm izni olmaksizm dahi alabilir. Bu halde bor? ifa edilmi?, cinsini cebolmu olur. Hatta U9uncu bir ahsm dahi bor^ludan alacagm
ren alarak alacakliya vermesi caizdir
120. Takas.
.
Takas
iki turludiir.
(ihtiyari).
on liraya bir Bir kimsenin on lira alacagi olup da bor^lu kendisine itlaf etse cebii mal satsa yahut bor9lunun on lira kiymetindeki bir matmi
takas vaki' olur.
Bundan soma
gibi iki
hukukda da oldugu
gildir.
birbirinden birey isteyemezler. Bugiinkii tarafm bu hususta terazisi, anlamasi art de-
obiiaktir. Biri Cebri takas i9in dort art vardir: 1. Ikisi de deyn mesela Z.nin A.ya on altm deyn, obiirii emanet olursa cebri takas olamaz; gibi. Burada iki borcu olup da ona on altm vedia vermesi halinde oldugu
^''^
Daha
bir ahistan Bir kimseye on lira bor9lu olarak Qlen bir adamin maksadiyle o ahistan on lion lira alacagi olmakla o kimse olendeki alacagmi isUfa alma jer'in izniyledr- (Hanie'den Ah Hayrayi cebren alsa gasib olmaz; 9unku bu bir ba?kasina temlike Halbuki mUteveffa sagliginda bor9lusundaki alacagmi
ileri gidilmitir:
dar).
149
deyn'den
biri
mazmun,
mazmun
degildir (n.
deyn muaccel olmalidir. Ikisi de miieccel veya biri miieccel oburii muaccel olursa iid taraf ittifak etmedik9e takas olmaz. 3. tki deyn cinsce miittehid olmalidir, biri altm oburii gumu olursa cebn takas cereyan etmez. 4. tki deyn loiwetce birbirine miisavi olmalidir; kocanin kansi zimmetinde mebi' semeninde veya karzdan dolayi bir alacagi ve karinm da kocasmdan nafaKa alacagi olmasi halinde Icuvvetge miisavilik ol202). 2. Iki
madigmdan
Kanunu,
hakkmm tamammi
iskat et-
miktanni indirmesidir; buna ibra-i iskat denir^^"^. Bir de ibra-i istifa vardir ki bir kimsenin bakasindan olan hakkmi istifa etmi oldugunu itiraf dan ibaiettir; bu bir nev'i ikrardir (No. 130). Ibra bir tarafli bir beyanla hasil oiur, yani alacakli falanda olan hakkimi, tamamen
bir
mesi yahut
davam yoktur
ve bu
1562). ibra,
olma olur. Artik onu dava edemez (Mecelle 1561, muayyen bir hususun davasmdan olursa hass, biitun davalar-
amm olur.
olmayan haklarda ibra cari olmaz; mesela hibeden riicu' hakkmdan ibra muteber degildir^^^ Bugunku hukukumuzda ibra hakkmda hiikum yoktur. isvi9re Bor9lar Kanununun bu baptaki maddesi
Iskati kabil
Fesh, bir bor? mxiiiasebeti mevcud degilmi gibi bir durum meydana getirir. Bir 90k hallerde bir tarafli fesih kabildir (Mecelle, 442, 380,
581), Fasid akitlerde (No. 51
a,
-J
-7 J
Alacakh, bor9lusunun Sldugunti iiterek onu bor9dan ibra ettikten sonra Olmedigi anlailirsa ibrasmdan nicu' edemez; ^unku bor? sakit ve beraet temam olmutur (All
Haydar
i7
erhi).
istiksdfi mesdil
3^50
Islam Hukuku
boyledir. NSfiz bir akit, olan akitlerde (Mecelle 376; No. 51 9, No. 137) (Mecelle 191, 375). ancak taraflann nzalariyle fesh ve ikale edilebilir
123. ikale.
tarafin nzasiyle icab ve ikale, akitten onceki hali lade etmektir. Iki maddelerinde bahis mevzuu kabul ile, olabilir. Mecellenin 190-196 nci yalniz bey' akdine raahsus degildir. Icarede
Bunimla beraber (m^sela mebi') mevcut de ikale miimkundur. tkalede akdin mahalli fakat mak lazimdir (Mecelle, 194); telef olmu ise ikale yapilamaz;
edilmitir.
ol-
bir
edilir ve ivazdan hissesi kismi telef olsa kalanda caizdir, yani kalani iade miitevellit olmayip ittisal halmde indirilir Mebi' de vukua gelen, eyden ile eyden mutevellit ve bulunan (mesela kitabm ciltlenmesi gibi) ziyade yavru amasi gibi) ziyade ve infisal halinde olan (mesela hayvanm gur edilmesi) de ikaleye mebi'in isminin degimesi (mesela bugdaym bul sonra olursa u?uncu ?ahis ma'nidir (n 203). Ikale mebi'in kabzmdan i?in uf a liakki tahakkmda yeni bir bey' gibi sayilir; binaenaleyh efi' ;iemen mukabili kullamlhakkuk eder. Miieccel veya kefflli bir alacagm
takdirde bu, akitler arasmda masi suretiyle yapilan bir akit ikale edildigi kefilsiz avdet eder. yeni bir akit sayilacagmdan alacak, ecelsiz ve
124. Sulh.
(Mecelle 153 1). Sulh Taraflann nzalariyle niza'i kaldiran bir ak.ttir bedele musaleh-iin-aleyh ve akdini yapana musalih, sullida kararlaan 1532-1534). muddeabih'e de musaleh-iin-anh derler (Mecelle matuf ise de sirf usuli Sulh her ne kadar nizai kaldiraiak gayesrie da bo^'ledir); bilakis alacaklmm bir i degildir (nitekim bugiinkii hukukda
mevcud alacagmi
icabettirir
bir
iki
dava bulunmaksizm uzerine veya an inkSrin, yam mkar tiirlu; ya an ikrarm, yani ikrar
etmekten bir bedel mukabilmde feragatmi degitinnek 19m ortada surette taraflann asil bor? munasebetiai SuUi dahi daima yapabilecelderi bir anlamadir.
iddia
uzerine olur:
mtinasebetini kabul ikrar iizerine sulhde bor9lu, mevcud bi" bor9 yerine, artik dogum sebebi eder Bu sulhde konkre bir bor9 miinasebeti bir bor9 miinasebeti ge9er. Bu halde sulh ile bir bagi kalmayan mucen:et irca' edilir; yam sidh mal baka hukuki ilere, bahca bey' veya icareye ise icare hukmunde olur uzerine yapilmi ise bey', menfaat uzerine olmu vardir; bu suretle sulh, hale (Mecelle 1548, 1549). Bu irca'm ehemmiyeti
1
151
2.
stikut
Bu
kuki
itir.
hukukdan (No. 63
can olmaz.
V;
sonrasi), aile
hukukundan, haksiz
fiillerden do-
ile uzlailabilir.
Bilhassa hadlerde
125. Havale.
Bir borg mimasebeti nihayet, onun havale yolunda baka bir bor?
miinasebetine inkilabi
isimdir;
ile
nakil
demektir.
Hukuk
istilahi
olarak
havale
bir
deyn'i
bir
zimmetden,
yani
zimmete,
yani
muhalun
Muhil, yani havale eden kimse bor9lu (medyun) olan kimsedir. Muhaliin aleyh de havaleyi kendi iizerine kabul edendir (buna muhtaliin aleyh de denir). Havaleyi alana, yani muhilde alacagi olan kimseye (dayin'e) muhalun leh (keza muhtal) derler, Havale olunan mal da muhalun bih'dir (Mecelle 674-677).
Havale her eyden once bir ifa emri, ifa i?in bir vekalettir; yani alacaklim A.ya (muhtal) bir miktar borglu olan ben (muhil) bu borcu odemesini muhaliinaleyh olan Z.ye soylerim; veya Mecellenin tasvirine gore
alacaklim A.ya sana borcum olan u kadar kuru^la seni filanm (Z.nin)
iizerine havale ettim derim.
maddesinde tasiih edildigi iizere muhalun leh ile muhalun aleyhin kabulleriyle, daha acik olarak muhilin, muhalun leh ile muhalun aleyhin icap ve kabuUeriyle meydana gelen havaledir. Fakat havalede Z. tarafmdan bir bor? iizerine alma (borcun nakli) ii de mevcut olabilir. Muhaliin lehe yapilacak odeme, benim Z. deki bir alacagimdan verilmek
680
inci
276
Havalede muhilin borcuncan kurtulmasi muvakkattir; havale nihayet bulmakla bor? bazan muhile avdet eder. Havalenin htikmii iki vech ile nihayet bulur. 1 Teva ile, 2 Havalenin feshi ile. Teva, deynin telefi demektir. 6yle ki muhaliinaleyh havaleyi inkar ettigi halde ne muhil ve ne de muhaiunleh havaleyi ispat edemiyen muhalun aleyhin havaleten borcu iizerine ahnadigma yemm etmesiyle teva tahakkuk etmi olur. Bir de muhalunaleyhin miiflis olarak vefat etmesiyle teva hasil olmu olur. Bu, imam-i a'zama goredir. trnameyne gore teva ile muhaliin leh muhile riicu' edemez;
9iinkU havale
ile
art e-
152
islam Hukuku
olmadik9a bu havaleye muvafakatim art degildir. Memuhaliin inci maddest mucibince boyle bir havale yalmz yalniz muhil ile leh ile muhalun aleyh arasmda olabilir^''l Havale muhalun leh arasmda da mumkiindiir. Fakat bu takdirde havale muhaliin
ile
aleyhin kabulline
ii9
mevkuf
bulu
mutlak havale
derler.
Mukayyed havale
A.nm bendeki alatemliki neticesini verir. oyle ki ben Z.deki alacagmi havale cagmi im i9m A.ya temlik ederim. Muhaliin aleyh kabul etmekle
tamam ve
alaZ.nin alacaklisi artik A. olmu olur. Fakat A.nm bende bir bir alacagi olmacagi bulunmasi da mutlak bir art degildir. A.yi bende degil, alacagi kabz'a digi halde Z. uzerine havale edersem bu, havale tevkil etmi oluolur; yani A. yi Z. deki bir alacagimi tahsil ijin
tevkil
rum.
bir alacagi
veya mail
bu havale ile alacagi istemek hakki sakit ve muhil'in, bu alacagi olmaz. Fakat veya mail muhalun aleyhden almasi ile havale batil mukayyed havalede muhil, muhaliin aleyhden o alacagi veya mail alamaz. Zira o alacak veya mal
yapihnakla onu istemek haketmitir. Muhaliin ki muhaliin lehe ait olmu, yani gayrin hakki tealluk leh o alacak veya mail hibe ve temlik edebiUr (Mece'le 692).
iizerine havale
^^'
Bazilari, haysiyyet
ve
mUruwet
oldugunu s6ylealmalarma razi olmayacaklanni ileri surerek muhil'in de rizasi fart ulemaya g6re arttir ve bu mijlerse de Mecelle bunu kabul etmeinitir. Diger bazi ve emrmuhalun aleyhin muhU'e rticu' edebilmesi i?m ISzimdir, yani muhil'in rizasi muhSlUn aleyh edi'dan scnra ona rticu' eder; aksi i ile havale olundugu takdirde Haydar, 681 erhi). takdirde havile sahlh ohnakla beraber rUctt' edemez (Ali
^'*
bihdir. u kadar Bu, Hanefl tmamlannm mezhebidir ve emr-i padiaM ile ma'mulUn muMl'e borflu oldugu takvar ki Hanefi eshabmdan ImSm Curcant muhaiUn aleyh ohnu? ve ImSm Malik ve dirde havtlede muhaliin aleyhin nzasi art olmadigma kail Haydar, 682 erhi). afii mezhepleri de bu merkezde bulunmu?tur (Ali
153
Yukanda
mek
i9in
borglusunun nzasi
arttir.
borgludan bakasma satmak, temlik etmek sahih degildir; meger ki borglu muvafakat ede. Alacak ancak borglunun kendisine temlik edilebilir.
Alacagm bakasina
intikali,
olabilir; ala-
onu sagligmda kendi baina U9{incu bir ahsa devir ve temlik edemez^^^. Fakat Mecellenin 848 inci maddesinde tasrih edildigi iizere bir kimse birinin zimmetindeki alacagmi bakasina hibe ederek, git al diye sarih surette izin verse ve bagilanan kimse de gidip alsa hibe tamam
cakli
olur, yani
Alacagm
mn
alacagmi talep hususimda, bor9lusuna kari hareketi bir olamayacagi duiincesidir. Halbuki gene fikih kaidelerine gore tevehhiime itibar yoknadire degildir (Mecelle 42, 72-74). Bugiinku
hukukda bor9limun borcimu u veya bu kimseye odemesinde bir fark olmayacagi goz onilnde tutularak alacaklmm degimesinde onun bir muvafakatine liizum goriilmemi?, muamelat kolaylatinlmitir. Filhakika alacagin artlan, vadesi, miktan degimedigine ve bor9lu haiz oldugu def ileri, itirazlan herhangi alacakhya kari ayni suretle ileri siirebilecegine gore (Bor9lar Kanunu 165), temliki menetmek, muameleleri gu9letirme olur. Obiir taraftan daha once de soyledigimiz gibi fikihda kabul
edildigine gore alacakli, bor9liisnnun alacak cinsinden bir parasmi ele
ge9irse
onim nzasi olmaksizin alacagmi ondan alabilir ve gene bir U9iincii ahis alacakhya yardim i9in alacagmm cinsini bor9ludan cebren, gasb suretiyle alip ona verse mufta bih kavle gore caiz olur (Ali Haydar, cilt 3,
s.
Gene Islam hixkukunda bir bor9, bor9lunun bor9lusundan istenemez (Mecelle 1640). Avrupa kanunlanmn bazisi bxmu sarih surette tervi9 eder (Mesela bugxin yiiriirliikte olan en eski bir kanun olarak Fransiz Code Civil'i madde 1166 gibi. 1330 tarihU (muvakkat) Icra Kanunu'nda da
alacaklmm bor9lusunun bor9lusunu, tazyik ve edilmitir (madde 80).
ta'kib edebilecegi tasrih
^"^^
No. 85 ve n. 227); Ge9en yiizyilda fikarilan Ticaret Kanunu, ve tedavtilii tenic etmitir.
ticari senetlerde
154
Islam Hukuku
127. Miiruri
Zaman.
islam hukukunda muriiri zaman esas itibariyle, hakkm sukutunu, icab etmez. Bundan, garp hukukunda daha ziyade, oor^lann sukutu sebepleri arasmda bahsedildiginden biz de burada esasen ewelce de soyledigimiz gibi (No. 96) bazi malumat vermek istiyoruz.
iki
tiirlii
miiruri
zaman
vardir.
miiruri zaman'la, yirmi otuz yil gibi uzunca bir miiddet, sahipsiz veya sahibi adma tescil edilmemi bir gayri menkule niza'siz devamli surette tasarruf edilmekle o mal iizerinde
mulkiyet elde
edilebilir.
Bu
suretle mururi
Obiir taraftan
muayyen
bir
zaman
cak davasmda bulunsa miiddeaaleyh miicerret miirari zamana istinatla kendini miidafaa edebilir; velev ki borcu odemedigi ifadelerinden anlailsm.
islam hukukunda, iktisabi mururi zaman ancak hakk'i kararda gorulur; fakat bunda da temelluk sebeplerinden birine dayanmak icabedecektir (No. 96)^^^. Iskati miiruri zaman* a gehnce, Mecellenin
maddesinde de goriildligu iizere "tekadum'i zeman ile hak sakit olmaz" kaidesi burada tam manasiyle caridir; 3or9lu mahkeme huzurunda kaza'en mes'uldur (No. 53 ve No. 110). cyle ki miiddeaaleyh, miiddeinin davasma kari sadece mururi zaman hadisesine istinad edemeyip muddeinin hakki olup olmadigma dair bir bey^anda bulunarak borcunu, yani muddeinin hakkini inkar etmek artiyle bu def i vasitasmdan
1674
iincii
istifade
edebilecektir ve
bu
suretle
davamn
reddini
isteyebilecektir.
Miiddeaaleyh, miiddeinin davasi ve9hile hala kendisinde hakki oldugunu ve dava edilen hak, mal hakikatte miiddeiye ait bulundugunu, odemedi-
zaman oldugunu iddia etse bile buna itibar edilmeyerek, ikran mucibince ilzam, yani mahkiim edili:^ islam hukuk9ulan ewelce de iaret ettigimiz gibi (No. 81), amme nizami prensibini kabul etmekle beraber adaleti ve fert haklanm siyanette
gini ikrar ederse miiruri
9ok defa ifrata diimiilerdir. Hakikatte miiriiri zeman, iizerinde uzun miiddet gegmi? ve bu suretle daha 90k odenmi? olmasi mefruz olan iddi-
^^^
1274 tarihli Ceza Kanunundaki on yillik hakki karar muddetinin yeni hukukumuz manasiyle iktisabi mururi zaman oldugu hakkmda Yargitay dairesinin karari vardir (Adliye Dergisi, Nisan 1945, s. 77).
155
alarla
tezvirli davalara
meydan verme-
Zaman Miiddetleri.
islam hukukgukri tezvirli davalara mani' olmak i9in umumiyetle otuz alti yillik bir muniri zaman miiddeti tespit etmilerdir (Mecelle 1801
maddesinde tasrih edildigi iizere kaza, yargi i?! sultanm emriyle zaman ve mekan bakimmdan ve bazi hususlarda takyit ve tahsis edilebilir). Arazi-i emiriyyenin ve vakfm rakabesine dair olan davalann miiruri zamani otuz alti yildir^^\ ahsm olsun, devletin olsun, deyn ve ayne dair
inci
ile
tasarruf
yddir (Mecelle
miiruri
on yd ge^mekle
Yol
yillik
ve vakif akarda se otuz alti yiUik miiriiri zamana tabi'dir (Mecelle 1662). Eski Arazi Kauununda bir takim davalar igin be ve bir yiUik
zaman miiddetleri de vardir. Talak, nikah ve vasiyet i9in ayrica bir miiruri zamandan bahsedilmemitir. Ammeye tahsis edilen yollar, nehir ve mer'a gibi m^nfaati umuma ait olan yerler igin miiruri zamana itibar yoktur (Mecelle 1675). uf a davasi bugOnkii hukukda oldugu gibi
miiruri
ay tehir edilmekle sakit olur (Mecelle 1034, Arazi Kanunu 102; Nc 92). Bazi haklar derhal, fevri siirette kullanilmak lazim gelip kullamlmadigi takdirde sakit olur.
bir
.
Garp hukukunda da miiruri zaman miiddetleri nihayet kanun koyanm takdirine kalmitn; mesela liaksiz fiiller, haksiz iktisablar ifin siibjektif ve objektif olmak iizere iki turlii miiruri zaman kabul edilmi, alelade alacaklarda be?, en sene olarak konmu (Bor9lar Kanunu 126), aile hukukundaki miiruri zamanlar ayrica g6sterilmi ve nihayet ayni haklarda da bu miiddetler muhtelif olarak tespit olunmutur. Miiruri zamana ugramayan haklar da /ardir (Tapuda miiseccel gayri menkul miilkiyeti, aciz vesikasma bagli o an ve kan koca arasmdaki alacak gibi).
Miiddeti ifinde dava edilmekle miiruri
miiruri
281
zaman
kesilir.
Ikrar ile
zamanm
30 Mart 329 tarihli Emvali Gayri Menkulenin Tasarrufu Hakkmda Muvakkat Kanun 'un 15 inci maddesi.
'28'?
Deyn ve
zamani
igin ileride
156
Islam Hukuku
gordiigumuz (BorQlar Kanunu 132) mururi zamanm ilemesine mani' sebeplerden baka Islam hukukunda bir takim haller daha kabul edilmimiiddeti denilen uzaklikta baka tir: Ku9uk, mecnun, ma'tuh olmak, sefer
bir
memlekette bulunmak^^^
gibi
(Mecelle 1663).
olduktan (zevcin oliimunden) sonra onbe sene ozursiiz terk olunursa dinlenmez (All Efendi Fetavasmdan; keza ''Ceride-iilmiyye'\ adet 32, s.
901).
hesap
edilir^^"^.
Akitlerde ve diger hukuki miinasebetlerde bazan bir taraf bir ka9 Bir tarafta mekii bir irket, keza bir miilkte muterek malikler olabilir. iki kiiye bir sela iki muteri, iki miistecir, iki kefll goriilebilir, Bir kimse
kimse iki kiiye karz verse, iki kii telef etse veya bir Mmseyi diyeti mucib bir birlikte yolu ile iizerlerikatil ile oldurse^^^ iki kii bir kimsenin borcunu havale ne alsalar, bunlar birbirlerine kefil olmadik5a birinin borcunu oburiiniin vermesi lazim gelmez^^^ Dei kimse, bir bor9luya veya bir kimse bir borgluya kefil oldugu takdirde alacakli bunlann, her birinden borcun tamammi isteyebilir (Mecelle 644-647). irketlerden bilhassa mufavaza
mal
satsa
etse, bir
^^^
mu'tad istirahatlerle en Sefer muddeti mu'tedil bir yuruyule (yani yayan veya atla), Ali Haykisa giinlerde) U9 gtoliik, yani on sekiz saatlik mesafedir (Mecelle 1664; ve emsali makine ile mutehardar, bu madde erhine bak.). imendifer, vapur, ufak
rik
^^"^
etmek ive sur'atle seyre malik vasitalarla seyreden bir muslumanm namazi kasr istidaya cevap: 9in ne kadar mesafe seyreylemesi lazim olacagma dair vaki' mesafei sefer "ma'alistirahat seyrusefer ile U9 gtinluk mesafe miktan yer katolunursa add ve itibar olunur" (Certde-i Jlmiyye, adet 76, 77 s. 2476). olur? Elcevap Miiruri zamanda senei emsiye ile senei kameriyeden hangisi muteber
senei kameriye muteber olur {Ceride-i llmiyye, adet 32, Dort kii birlikte buytik bir direk kaldirirken kaza ile
s.
901).
^^^
bu direk
ellerinden boanip
d5rtte birionlardan birinin uzerine dumekle helak olsa o tig kiimn her biri diyetin sakit olur (Medeni Kanun ni tazmin ve son dortte bir de olenin hissesine duerek
Tall
^^^
Komisyonu
layihasi s.20).
beraber kefil olup, Z'nin A.zimmetinde karzdan olan u kadar kuru borca B ve C, emri olmadan kefil her biri dahi aherin zimmetine mzmi gelen meblaga birbirinin tediye ettikde olduklari surette B, C'nin emri olmaksizm borcun mecmuunu Z.ye Umiyye, adet 23, nisfmi C'den ahnaga kadir olur mu? Elcevap olmaz (Ceride-i
s.
483).
157
arasmda
mevcuttur.
tki kii bir
kimseden
bir
mal satm
alip
ceye kadar bayi'in mail hapis etmeye hakki olmasi (No. 89) ve fakat bu muterilerden birisinin nerede oldugu malum olmayacak surette gaip bulunmasi sebebi lie hazir olan muteri, semenin tamammi odeyerek o
mall teselliim etse gaib olan miiterinin hazir olmasi halinde semenden hissesini verinceye kadar mail hapis edebilir ve mal semeni odeyenin
elinde -ewelki obiir muteri hazir
eder.
olmadan once-
telef olsa
ona
riicu'
Bazi hallerde mutereken muamelede bulunmak lazimdir; mesela iki vekilde (Meceile 1465), Tda' edilen mal, taksimi* kabil olmadigma gore iki miistevda'da (Mecelle 783) oldugu gibi, maada hallerde her biri kendi hesabina hareket eder; mesela iki alacaklidan biri bir sulh yaparsa
bu sulh arkadaima
te'sir
hakkmda
sulha arka-
Ikrar, bir kimsenin baka bir ?ahsm kendisine olan hakkim haber
vermesidir, diye ta'rif
edilir.
(Mecelle 1522). Dcran yapan kimseye mukirr, aleyhine ikrar yapilan kimseye mukarrun-leh, ikrar edilen eye mukarriin-bih denir. Ikrar bir
hukukunu
ilgilendirir.
Usui
Bima
mukarnin-lehin tasdik ve kabulilne tevakkuf etmez, fakat ret edihrse hukmti kalmaz (Mecelle 1580). Hukuk-i ibad'da ikrardan riicu' edilemez (Mecelle 1588). Bununla beraber ikrann ciddi olmasi lazimdir.
ikrar,
ve muvazaa
suretiyle,
uyku halinde
^^^
Bir kimseyi "oglumdur" diye vuku' bulan ikrar (ikrar binneseb) yalniz baina bir ey ifade etmez. O kinisenin ogul olabilecek bir yada olmasi (Mecelle 1577) ve ikrar edeni tasdik etmesi lazimdir.
158
islam Hukuku
etmez. Ditilaf halinde bu anzalan iddia eden, ispata mecbur olur; ispat edemezse mukarrunlehe yeinin verilmek icabeder
.
ikrann akil ve baligden sadir olmasi da lazimdir; miimeyyiz olmayan kiigiik, deli gibi kimseler ikrarda bulnnamayacaklan gibi aleyhlerine veil ve vasinin ikran da sahih olmaz; nitekim imitevellinin de vakif aleyhine ikran mu'teber degildir {Cende-i llmiyye, adet
22.,
(davaya) vekil olan kimsenin ikranndan aagida, bahsedilecektir. Fakat miimeyyiz ve bunak, me'zun clduklan hususlarda
ikrar edebilirler (No. 55
ve 56).
ikrarm hiikmii, inai mi, ihbari mi oldugu hakkmda fakihler ihtilaf etmilerdir; yukaridaki ta'rife gore ihbari mahiyette oldugu anlailir. Bu mahiyet, bilhassa oliim hastaligmdaki (maraz-i mevt^deki) ikrarda g5ruliir.
biitiin
mallanm varislerden baka biri iyin ikrar etse varislerin icazetine mevkuf olmaksizm sahih olur (Mecelle 1601); halbuki varislerinden baka birine bir mal hibe etse ve mirascilar icazet vermese ancak siiliis miktannda, yani mallanmn U9de birinde sahih olur (Meccelle 879)^^^ Hakikaten ikrann hiikmii, mukarninbihin zuhurudur; yoksa ibticlaen inasi, hudusu degildir. Bu cihetle ikrar milk sebebi olamaz denilmijtir (Mecelle 1628); yani miiddei, miicerret miiddeaaleyhin ikranni milk sebebi tutup ondan
etse,
davasi
Demek
ki
alacakli,
^^^
Bir kimse bir ahisdan zimmetinde u kadar alacagim olup ikrar dahi ederek senet vermi^tin diye dava ve o ahis, mezkur senet muteber ikrah altmda olmutu diye defettikte
bu def i
kimse ondan
bir ey
celle
1006
ile
^ovhi).
ikrah
vaki ikrardan sonra ikrarda bulunan dilerse bu ikrarmda kazip oldugunu id-
A,
ile
olmayarak
^^^
hesap gorduklerinde zimmeti 9ikip hesapta yanlilik yoksa diye kat'i eylese tekrar hesap gorelim demeye kadir olur (Netice ikrar
i^indir ki bir
Fetdvdsi'ndm).
Gene bunun
sahihdir;
zimmmin
teslrni
onu mukarrunlehe
miislumana bir miktar arap ikram etmesi eylemesi lazimdir. Eger ikrar iptidaen temlik olbir
ile
saydi sahih
^^^
olmamak icabederdi.
amel
Mucerret ikran sebep tutarak a9ilan dava dinlenmez ve bu ikran havi huccet edilemez (Abdurrahim Fetdvdsi 'nda.n).
159
lira
ettin
malum
rann sihhatine mani'ciir. Filanm bende emaneti vardir, yahut malmi gasb ettim yolunda vuku' bulan ikrarlar sahihdir; mukirr, o eyi beyan ve ta'yine cebredilir (Mecelle 1579). Ve gene ikrarm mu'teber olmasi bir sebep beyamna muhtac degildir: Filana 50 lira borcum vardir diye ikrarda bulunan kimse bu ikran
ile
ilzam
edilir^^^.
Bazi hallerde ikrar muteber olmak i9in salih, yakiir bir sebep gosterilmek, mesela haml (ana kammdaki gocuk) lehine yapilan ikrarda ikrar edilen
mirasdan veya vasiyetten gelme bir mal oldugimu beyan goriinuun (zahiri halin) ikran yalanlamamasi da etmek lazimdir, nitek:
malm
bedenen biilug'a tahammiilii olmayan bir kii9uk, balig oldum diye ikrar etse mu'teber olmaz (Mecelle 1577). Fikih kitablannda ikrarm tekerriirii halinde bunui sebepli olup olmadigma, sebepli oldugu takdirde sebebinin her ikisinde de ayni veya muhtelif bulundugima, sebebe muzaf degilse senetli, senetsiz ve senedin de bir veya miiteaddid olduguna ve gene ikrann yargi9 huzurunda yapilip yapilmadigma gore bir takim hal
arttir;
suretleri gosterilmi^tir
ikrann
boliiniip
bahsinde gorulecektir=
131. Bey' ve ira'(Satina ve Satin
Alma) Akdi.
Fikihda akitler.n birinci derecede onemlisi bey'dir. Evvelce de soyledigimiz gibi h^' Mkiimleri muamelat hakkmda genel kaideleri de
tekil
eder mahiyettedir.
icare de bir nevi bey' sayilir. Bey'
ayn'm
temlikini
tazammun
ettigi
291
292
"Bazi uiema, bir kimsenin, mulkiyetini mtilk sebebi olmayan ikrara istinat ederek bu malm benim oldugunu ikr^r etmitin diye dava etse bu davanm sahih olacagmi beyan etmilerdir" (Ali Haydar, Tatbikdt-i ^er'iyye Dersi, 1333, s. 90; no.33). Bergstrasser diyor ki: Ikrar, boyle mucerret, dogum sebebinden mtistakil bir bor? munasebeti tests etme;i itibariyle hususi bir onemi haizdir. Aktif tiplerindeki dariiga
293
ka9amak yolu olabilir. Bir kimse ben bu mail Z.den, hayir A.dan gasb ettim dese Z.ye o mail ve A.ya da kiymetini bor9lanir. (;unkii Zye yapilan ikrardan "hayir" sOziiyle rucu' mu'teber degildir ve ikinci ikrara miisteniden ayni ve9hile Aya bor9ianilan o mai, Z.ye yapikari bir
lan ikrar
ile
160
Isldm Hukuku
ile
aynm
ve ariyet bir menfaatin bedava temlikidir^^"^. Nihgyet istisna' da bir bey'dir. Bir de mtiecceli muaccele satmak detnek olan selem vardir.
Bunlar a^agida
goriilecektir.
Bey', mall malla miibadele etmektir ve boyle ta'rif edilmitir (Mecelle 105); mebi' itibariyle dort turliidiir. Ya para kariligmda bir mail satmak suretiyle (buna mutlak bey' denebilir, en 90k kuUanilan budur),
veya parayi paraya satmak suretiyle (bey'-i sarf) veya bir ayn'i baka ayn kariligi satmak suretiyle (mukayaza bey'i) olur'^^.
bir
Bey'de satilan mala mebi' (bey' in mahalli, muteallaki), satana bayi', satm alana rauteri, her ikisine birden mxitebayian derler. Semen satilan ey'in bahasidir; ya musemma olur ki bu, :araflann rizalariyle mebi' igin tesmiye ve taym ettikleri semendir; bu semen, mebi 'in hakiki kiymetinin aym olmak, tam degeri bulunmak zarur: degildir. Veya semen-i misil'dir ki, bu malm hakiki bahasi, tam degeri dir; buna kiymet de
denir.
Bey'de mebi'in mevcud, teshmi mumktin ve mtitekavvim ve nihayet muterinin de malumu olmasi lazimdir (Mecelle 197-200; No. 72 ve 73)^^^. Semen malum ve muayyen olmak lazim gelirse de ferden tayin
294
islam hukukgularmm caiz gordugu, Imamlik, Hatiplik vesaire gibi hukuk-i mucerrede dahi denilen bir takim vazifelerin ivaz mukabili bakasina devri bey' degildir
Buna ferag ve niizul derler ki sahihdir (Ali Haydar, Ahkdm ul Vukuf, madde 61, 62; Redd ul Muhtdr, bey' bahsi). Miri arazinin mutasamfi tarafmdan memurun izniyle malum bir bedelle bakasma devri de mucerret bir haktan i'tiyaz (ivazlamak) olarak tecviz edilmitir. Buna arazi hukukunda ferag denir ve ferag eden, o
(No. 89).
arazTyi istirdad
artik
meccanen de
295
olabilir.
bozmak da
Mukayaza, trampa
296
Bey'in nafiz olmasi i9in satan, mebi'in maliki, yahut malikin vekiii, velisi veya vasisi olmak arttir (Mecelle 365). Baba husni hal sahibi (muhmudiil hal) olmak, yani fasTk olmamak artiyle 9ocugunun menkul veya akarmi, yesir gabin (No. 35) ile
dahi satabilir. Vasi, ku9tigun akarmi satabilmek i9in bunu tecviz eden er'i sebepler
90gulu musevvegat-i er'iyye) den biri bulunmak lazimdir. akarm semen'ine ihtiyaci olmasi, miiteveffanm akaBunlar: ku9ugun nafakasi i9in n satiimadik9a odenemeyecek borcu bulunmasi, akara iki kc.t kiymetle talip 9ikmasi,
(musevveg-i
er'i,
Ku9Ugun
cak bu
miri arazisini ve bu arazi iizerindeki ilk binasmi ^^esairesini baba dahi an-
er'i sebepler
edebilir.
161
Bunun
intifa' caizdir;
halbuki boyle
mucib
olur.
muayyen bir eyin isti'mali, bir haksiz iktisabi Bundan baka kabzdan once bayi semen lizerinde
arm ile vukuuna ve menkul, gayrimenkul mallara ceallnkuna gore bir takim Mkiimler koymutur; mesela keyli (mekilat), vezni (mevzunat), adedi (madud adediyyat), zer'i (mezru', mezruat) dan olan eylerin^^^, kile, tarti, sayi veya arm dahi satilmasi caizdir. Ve gene ile satilmasi caiz oldugu gibi cuzafen
kile ile satilan mallarda
ve miisavi surette sayilabilen eylerde, boliinmesinde zarar olmayan tarti ile satilir eylerde bir mecmu'un miktan beyan olunarak o mecmu' satildikda gerek yalmz o mecmu'un semeni beyan olunsun, gerek kilesinin veya sayismm, vezninin bahasi tafsil edilsin bey'
sahihdir; fakat teslim edilirken
tamam
karsa muteri muhayj/cr olup dilerse bey'i fesh eder ve dilerse 9ikan
alir,
ile satihr
eylerden bir
Bomecmu'un miktan
sirasmda
91-
eksik gikarsa miiteri muhayyer olup, dilerse bey'i fesh eder, dilerse
semenm tamami
ziyadesi miiterinin
saticmm muhayyerligi yoktur. Eger boyle bir mecmu'un miktariyle eczasmm bahasi beyan olunmu ise eksik veya fazla 9iksm miiteri muhayyerdir, dilerse bey'i fesh, dilerse 9ikani beher ciiz i9in kararlaan baha
hesabiyle
alir
(Mecelle 217-229).
hakkmda da
Umumiyetle belde
orfiinde
hissesi yoktur.
^^^ ^^^
162
islam Hiikuku
Hanefi mezhebi bey'de koulan yani akdin muhtevasma ithal edilen artlan caiz, miifsid ve lagv olarak life ayinr (Mecdle, 186-189); icarede
de boyledir.
Akdin muktezasmi teyid eden miilayim art ile veya akdin muktezasmi te'yid etmese dahi miitearif ve mahalli orf ve adette cari terhin artla bey' (istihsanen) sahih ve art mu'teberdir; mesela bir mal
a-
gibi.
hiikme gore menfaati akitlerden birine degil de ecnebiye ait bir birine artla yapilan bey'de art mu'teber degildir. Binaenaleyh bir kimse mal satarken uQuncii bir ahsa u kadar para bor? veya hediye vermek veya sattigi evde U9uncii bir ahsi oturtmak arti koulsa bu bey' sahih, fakat art hiikumsiiz olacaktir (All Haydar, MeceUe erhh 188), Halbuki mesela vakif daha ziyade U9uncu ahislar menfaatine yapilmakta ve va-
Bu
kiftan pekala onlar istifade etmektedir. Ufiincii ahis lehine bir sigorta ise
i sayilmitir.
gibi miitearif de
bulunmayan
fakat
akitlerden birine faydasi olan artla bey' fasiddir. Fasid bir akit bozulma-
ya
mahkumdur
(No. 52 ve bu numaraya
ait
n.l22
^^e
123)
^^^
Semeni her ne vakit mti^teriye red ederse mebiM geri aloiak artiyle bey' fasid olur (AH Efendifetdvdsr ndm), artiyle Bir kimse yuz lira alacagi bulunan bir ahistan bu bor9 ile takas yapilmamak vaki' olmutur (No. yliz liraya mal satm alsa fasid olur (Hindiyye); 9uiiku cetri takas
120).
eylese Bir kimse olunceye kadar icarmi kendi almak artiyle flukkanmi ahara bey'
te'cil
etmek
artiyle
bey'
Bayi'a icar olunmak veya bayi' olunceye kadar i9mde oturmak artiyle ev bey' fasidtir {Ali Efendi ve Behce Fetdvdlan'ndan). Olunceye kadar gorup gozetmek ^artiyie bey'i fasiddir (Netice Fetdvdsfndm), Fakat
Mecellenin 855 inci maddesi mucibince bir kimse oluriceye kadar kendisini beslemek artiyle mtilk akarmi veya menkulunu hibe ve teslim etse caizdir. Bunun gibi akadar bakip razinin ve sahih vakif olan milsakkafat ve miistagallata da olunceye beslemek artiyle ba^kasma meccanen ferag muteberdir (Hibe, No. 150).
63
Hanefl mezhebinden alman Mecellenin bu hiikumleri, o zamanm ihtiyaglanna uygunlugti 6yle dursun esasen tslamin temel talimine ne kadar aykm oldugu anlailmak i9in merhum Seyyid beyin 1333 tarihinde
basilan
(s.
146-163) okunmasim
tarihli
muzun 64 uncu maddesinin 30 Nisan 1330 tarihli ta'dili ile hukumden iskat edilmi ve mukavele serbestligi te'mm edilmek istenmitir. Bu
ta'dilin
ruz^^^:
Ewelee soyledigimiz
?art degildir
tamam olmasi
igin
kabz
tamam
(Mecelle 264, 841). tcab ve kabuliin birlemesi ile bey' akdi ve muteri mebf'a ve bayi' semene malik olmu olur (Mecelle
7 Art
ve istikrto, hukuk-i tasamifiyenin serbestisi derecesinde terikkiyat-i iktisadiye iizerinde muessirdir. Mecellemiz ukudu, 6yle erait-i butian ve fesada ma'ruz kilmitir ki bugtin mukivelat, kanunun teminatmdan ziyade
serbestisi
"Ukud ve mukavelatin
muhim
mukaveleleri
hizira
ile fesat
tehiikesinden
masun
olarak
bir
itir.
Meceliemizi
zamanm
ve n^sm muamelelerine erfak (en yarar) bir surette batan baa ta'dH etmek biiyuk bir teebbas ve uphesiz ki fikih hiikumlerimiz bunu mUtek^fildir. Ne kadar mukul
bunu iktiham etmek lazim oldugunu takdir ile beraber iktisadi ilerlemeiebuna ta'Iik etmegi muvMk gOrmiyerek mukaveielerin serbestligini te'min i9in bazi kanuni tedbMere tevessiil eyledik. Usfil-i Muhakemenin 64 unctl maddesini bu esasi mtimkun mertebe te'min edecek surette ta'dil ettik, sair medeni memleketolsa dahi
rimizi
tanzim kanunu telakki edilerek ma'muliinbih ve mu'teber tutulmu^tur. ihtiya9larm giinden gune tekessur, muamelat ve mubadeiatm hergijn mutezayit bir kuv\ etle tenevvti' ve tevessu' ettigi u terakki zamanmda ukud ve mukavelatm tabi' olmasi icap eden bilctimle artlan derpi eylemek vazi-i kanun
artlar dairesinde
Bu
ve taraflarm kendi hususi menfaatlarmi daha iyi takdir eyleyecekleri de uphesizdir. Biz de ou yeni ta'dilde ehlinden sadir olup taraflarm maksadi ile mevzu' ahkam ve kavamni ihlal etmeyen bilctimle mukaveielerin akitler i9in ma'muliinbih ve mu'teber oldugunu kabul ettik. Akit mahalli olan mutekawim mail
tedavtilu miitearif olan bilcumle a'yan menafi' ve
i9in imkansizdir
hukuka temil
ettik.
Bu
suretle
mutekabil taahhtitleri tereddiit ve teevviiten tahlis ve medent ve daha ziyade emniyet ve istikrar bahettik" (No. 97).
ticari
muamelelere
^g4
islam
Hukuku
muteri
soma ewela 167 369)^^ Fakat semen mueccel degilse akitten vermege borfludur semeni bayi'e ve saniyen bayi' mebi'i muteriye art olmayip mu?termm, (Mecelle 262)^^ Mebi'in bilfiil teslim edilmesi surette tesellum (kabz) etbir mani' olmaksizm mebi'i kabz edebilecek suretle mu^ten de mesine bayi'in izin vermesi de teslim demektir. Bu 264)^''^ Biitiin bunlar sahih bir bey' onu kabz etmi sayilir (Mecelle 263, ile hukum ifade eder; yam akdi i9indir. Fasid bey', mebi' kabz edilmek malik olur. muteri bSyi'in izniyle mebi'i kabz edince ona
daha dogrusu teslim eislam hukukuna gore mebi' kabz edilmsden halde bayi' elmde ve dilmemi veya teselliime izin verilmemi oldugu
hatta miiterinin de nzasiyle
ahis
muhafaza etmek iizere tevdi' edilen U9micu ve taksir bulunnezdinde tamamen veya kismen -velevki teaddi
hakkmda bir ey terettup maksizin- telef olsa bey' infisah eder ve miiteri 293)'^ hasann mutenye aidietmeyup zaran bayi'e ait olur (Mecelle Fasid bey'i taraflardan her bin yeti mukavele edilmi? olsa dahi boyledir. ve hatta fesh etmege hakli obiir tarafm ilmi lahik olmak artiyle^' ise bayi', bey'i fesh ile diyaneten bor9lu oldugundan mebi' aynen mevcut taksiri olmaksizm fesihden mebi'i geri alabilir ve miiterinin bir teaddi ve
once veya sonra nezdinde telef olmu
ise kararlaan
semen
degil,
daman
6demni ise m{iten, bu lazim gelir Ancak geri alma halinde, eger semen haizdir (Mecelle semen iade edilinceye kadar mebi'i hapis etmek hakkim
204)^*". 372, 373; No. 89 ve n.
3"'
olsa dShi mtilkiyet intMl etmez. Btyi' muhayyer oldugu takdirde teslim vaki' intMl "htiiaflidir. Imameyn'e gSre mebi' Milsterinin muhayyerligi Mlinde ise bu
33
mukSvele mevcut degilse satiBor9lar Kanunu 210 uncu maddesine gore "Hilafma mUstehtk olur." lan alicmm eline gefince satici semene Fetdvdsi'ndm). Mai ziten muteKabz ikrlr ile de tahakkuk edebilir (jbni Nuceyrr. yoktur. rinin elinde ise yeni bir teslime luzum bey'u ve IS jeye alel mUten {Durer). Velev helek fi yed U bayi'i heleke aleyhi ve infesehal
66 No 1 Ali Haydar, serhinde
s
(cilt I s.
etmektedir.
'"'
,-.,,, , .-* i i veya SlUmtt ile fesih hakki batil olmaz, Fasid bey'de mttjterinin veya bayi'in ifias ederek mebi'i geri alir ve semem almi? ise mttsteri iflts eder veya 6lUrse bayi' fesh rnebt'i red ederek semem gen alir red eder, bayi' elilr veya iflas ederse muteri
(usttekinotabak.).
.
semeni kabz etmeden iflas ederse bayi' muaccel clan Sahih bey'de ifias etse bayi' mebi'i istirdad almcaya kadar onu hapsedebilir; kabz ettikten sonra
mtljteri mebi'i
Miinferit
Borg Mundsebetleri
165
Diger taraftan Mecellenin 236 nci maddesinde de soylendigi iizere sahih ve lazim bir bey'de akitten sonra ve kabz'dan once mebi'de hasil olan semere ve ziyade miiteriye aittir^^^ Fasid bey'in, feshine mani bulunmadikga (Mecelle 372) fesh'i lazim oldugundan ve mebi'a ancak kabz
malik olunacagmdan zevaidin mii^teriye ait olup olmamasi bahis mevzuu olmaz. Mevkuf bey'de zevaid, muhayyerligin iskati halinde
ile
ait
oW*^^
nihayet muteri kabizdan once mebi' akan satabilirse de menkulu satamaz (Mecelle 253); nitekim icarda da muste'cir me'cur akar ise
Ve
edebilir; fakat
menkul
ise
edemez (Mecelle
Hasann
Intikali
Hukukun
kali anini,
Karilatinlmasi.
hukuku bey'de
hukukunda ve buna iltihak eden kanunlarda da boyledir; ancak iki hukuk arasmda miihim fark vardir. Fransiz hukuku mucibince de mulkiyet sadece
akdin yapilmasiyle muteriye intikal ederse de bayi' mebi'i muteriye
akdin in'ikadi
zamanma
vermeden baka birine satip teslim etse birinci muteri daha once malik olmasma ragmen ikinci muteriden mebi'i isteyemez; 9iinki ikinci muteri bayi'in zilyetligine itimat ve istinat ederek mali ondan satm almi ve kabz da etmitir. MenkuUerde bu zilyedlige istinat ve zilyedligin himayesi keyfiyeti modem hukukun en kiymetli prensiplerindendir ve iyi niyetli
iiguncu ahislan
zilyedlik
koruma bakimmdan liizumludur. Islam hukukunda mefhumu bu onamiyle takdir edilmi olmadigmdan boyle
ise
bir
halde birinci muteri, mail kendisinden gasb edilmi bir malik gibi mebi'
308
edemeyip semen i^in garameye dahil olur. Semen mueccel ise filhal garameye dahil olamaz (no 90). Murtehin rehni rahine iare etse rehindeki hakki sakit olmadigi halde, bayi' mebi'i mii^teriye meseia iare etmekle hapis hakki sakit olur; artik istirdad edemez.
Ali Haydar, Mecelle Serhi Q73), "kabletteslim bayi' mebi'i ahare icar etse ucret bayi'in dir; ^iinku bir eyin nef i daman-i mukabelesindedir, Mecelle %5, 236 inci
madde ve
erhine de bakmiz Mecellede verilen mis^llerden de anlaildigi Iizere kasdedilen ziyade yukanda n.203 de yazili d5rt nevi' ziyMeden 1 ve 3 numaraiardaki, yani mebi'den miitevellit ziyadeierdir. Icar suretiyie alman kir^ mti^teriye ait olmayip bayi'a olacaktir (Mecelle
903).
309
Mevkuf bey'e
icazet verilse
bu
icazet akit
ifade eder.
]^56
Zs/dw Hukuku
kimin elinde
olmutur^"
ise
elinden istirdad
hakkim
herhangi bir gasib ondan, yani ikinci muteriden veya fuzuli ikinci sati nafiz degildir; gunki
haizdir^^;
Siiphesiz islam
Hukuku amme
iyi
yilamaz. Fransiz
hukuku
niyet
duran kimsenin o
kiyle
malm
Tiirk hukukunda vesiire ile tsvigre ve bugiinkii baka aynca bir teslim menkullerde miilkiyetin intikali bey' akdinder. ederse de akit, bir teslim borcu tahmil
Roma Alman,
muamelesiyle
"0
olabilir.
Sadece
No 70 sonu ve No. 77. Akitlerden hangisinin 6nce Mmi^irarasmda mtl^terek ve ikisi de muhayyer olur.
yapildigi
malOm olmasa
mebt'
olduklar. dilerlerse bey'i fesh ederek venni? ance sattun demesi dinlenmez. Onlar He razi obiri mebi'ir. yarisma yan semen semenleri bdyi'dea isterler; dilerlerse her
cedidefil yarisim saticidan alirlar. (El mecmmt ul larak Odedikleri semenlerin 6btlr 186). kutUb a erbaa, kitab-ul istihkak, madde her iki sattiktan soma bir mustahik 5ika ak Bir kimse bir mah ayn ayri ?ahislara
arasmda muterek olur. Ancak bunlar muhaybev'e de icazet verse cSiz ve mal ikisi ikmci dilerlerse red ederler. Fakat mustahik yer olup isterlerse bu suretle kabul ve ve teslim etbatil olur; birme bey' obiirune hibe bir bey'e icdzet verirse birinci bey'
3"
bafkasma msbetle gasib olur. tlcUncu sahsa nisbetle mtisteri ve o vekil durumunagirer. bey'e icazet verirse fiizulT olan bayi' satifta
soma bir ikinciye daha satsa ikinci sati? nafiz Bir kimse bir malmi bir jahsa sattiktan verdigi takdtrde bakilir: eger mah olur. Bu Jahis ikmci bey'e icizet etmemi? ise .ahih ohnaz; zira icazet o mahn kabz etmi? ise ic^zeti sahlh olur. Kabz ^abz etmi? deg Idir haibuki bu marten miisteri tarafmdan satii demektir, ^fakar oWugu^du-d " mal satii htikiimsuzdiir. Mcak
dmaTfSl
meLlOn.
kabizdan ewel
akarm kabzdan ewel baskasma samuteri elmde aynen mevcut itcdzet vermedigme g6re mebi' ikinci 9unku imU5teri elinde telef olursa icazet veremez;
bile-icazeti sahihdir; gtinkii
ohnak lazmidir (Mecelle 378), mebr mevcut (kahn) ve mihiyeti degismem:.? ettmr; bu ile ikinci mU|teriye tazmm Birmci muteri muhayyerdir: ya bey'i ibka i ^sh ed r parayi bayi'den istirdad eder veya bey
takdlrde ikinci muteri verdigi bulunan mebi i itlaf etse niu5ter Bunun gibi bajka bir khnse bayi'in elmde mevcfit halde mebi' bayfin mulkune avdet^er. muhayferdir; dilerse bey'i fesh eder; bu laf %. misliyltdan ise mislmi kiyemiyatdan ise i dilerse bey'i kabul ederek mebt'
bu tamm telef edene tazmtn ettirir. Mu?^" gasb zaman ve mekanmdaki kiymetmi fesh edihpbiyi'm mulkune avdetett.g_ fejebbusu ile mebfi kabz etmi olur. Bey' semem bdemi? ise bayi de.. tazmtn ettirmek hakki bayi'in olur ve musten
takdirde
geri ister.
Milnferit
Borg Mundsebetleri
67
bu hukuk, yani gerek Fransiz ve gerek Alman sisiemi diyebilecegimiz ziimreler hukuku arasmda nef ve hasann intikali bakimlanndan ayriliklar goriilur. tsvigre ve Turk hukukunda, Islam hukukunda oldugu gibi mebi'in teslimden, kabizdan onceki menfaat ve zevaidi miijteriye ait oldugu halde hasann intikali, Roma hukukunda akdin in'ikad'i ile Alman ve bu 9evreye dahil hukukda miilkiyetin intikalinde oldugu gibi teslim ile, Fransiz hukukunda
miilkiyetin intikaline kafi degildir. Fakat bxitiin
gene miilkiyetin intikalinde oldugu gibi akd'in yapilmasi ile tahakkuk eder. Demek ki, (Roma), tsvifre ve Turk hukuku miilkiyetin intikalini teslim ve hasar'm intikalini kaideten (tsvi^re Bor^lar Kanunu 185, Tiirk
ise
183
iincii
maddeleri) akit
anma
izafe
etmek
suretiyle Fransiz
ve Alman
sistemlerinden aynlmitir^^'\
Bu
son
iki
hasann
pildigi
ya akdin ya-
veya menkul malm teslim edildigi zamana izafe ederek tanzim etmitir. Bu bakimdan Islam Hukuku, A. B. Schwarz'm tertipledigi yukaii?
nda nakledilen
garp
sisteminin
diinda
dordiincii
bir
sistem
Roma,
isvi9re ve
Turk
hukukunun tamamen aksine olarak miilkiyetin intikali akdin zamana hasann intikaU ile teslim zamanma baglanmitir.
yapildigi
islam hukukunun ve onun nakli olan Mecelle'nin bu tanzim tarzi bundan on yiUarca ewel o vakit Istanbul' da Rus sefareti terciimam olan
Mandelstam tarafmdan^^^ ve Isvi9re ve Tiirk Kanunlannm hiikiimleri de yakm zamanda Profesor A. B. Schwarz tarafindan-^^"^ tenkid ve tahlil edilmitir.
madde
isvi^re Bor9lar
Tiirk Bor9lar
gayri-
313
menkul satimda hasarm intiMli igin ayri bir hiikum koymutur: satilanm alici tarafmdan kabz edilmesi \qm muxavele ile bir mliddet tayin edildigi taktirde onun nef ve has^rmin bu andan 6nce aliciya intik^l etmemesi asildir. Mandelstam'm tenkidi Profesor EbuPula Mardin'in {Ahmet Cevdet Paa) adli eserinde (Istanbul 1946,
s. 214) \e ProfesSr Halil Arslanli'nm {Ticdri Bey') adli eserinde (Istanbul 1953, s. 216; No.89) nakledilmitir. Prof. A.B. Schwarz, "Sati akdinde hasar'm intikali", Ankara Hukuk Fakultesi Der~
s,
314
159-167.
16g
Islam Hukuku
etmeyen hiikmiin Mecelle i?in bir noksan bu mukayese ve ihad tarn sayilmasi hayli garib oldugunu soyliiyorsa da goriildiip lizere Alman sisve yerinde olmasa gerektir; 9unku yukanda
tekil
mulkiyet de tsslimden once bayi'in ve bu suretle her iki uhdesindedir (Alman Medeni Kanunu 446 ve 929) ve Tiirk Medeni Kahiikum makul bir ahenk i9indedir. Bugunkii isvi5r3 hasar intikahnm akit nunlannda mulkiyet intikalinin teslim ile ve fakat
degil,
ile
olmasi
nasil
bir
duzensizlik
olarak
te:ikit
edilebiliyorsa
mulkiyetin mtikalmi Mandlestam da Mecellenin bunun tersine olarak tahakkuk ettimesinin ayni suretle ile, hasann intikalini ise teslim ile
akt
bir
'. mantiksizlik ve haksizlik oldugunu iddia etmitir Mandelstam ta$unu da ilave edelim ki Mecellenin hiikmii yakiiz Seyyit beyin bakanligindaki ve rafindan tenkid edilmi olmayip rahmetli tanhli Medeni Ebul'ula Mardin'in a'zasmdan bulundugu 1342 (1926) er'-i enfin, her Kanun Tali Komisyonu lahiyasmda da ele alinmi ve miiteessir olmasi lazim gelecegim ka-
hasanndan yalmz raalikin akdi esas ittihaz ederek bul ettigi imam Malik ile biitiin ehl-i Zahirin ve beyan olunmutur hasann mii|teriye aidiyetine kail olduklan kayH;
miilkiin
(Layiha,
s.
37)^".
136. Mebi'in
intikali hiikmiiniin Maliki mezhebi mebi'in, akit ile muteriye yiyecek eyler mantiM neticelerine sadik kalarak -ihtikanndan korkulan tarafmdan bakasina satilabilemiistesna- mebi'in kabizdan once muteri HanefTlere (tmam-i a'zam ve Ebu cegini de mutlak surette kabul eder.
"^
''*
Halil Arslanh,
5"
ve ihtiiaflara sebep olmu bir Bey'de hasrm aidiyeti meselesi oteden beri tereddUt mezhepler bu husflsta mUttefik degilmeseledir Nitekim tsiam hukukunda da btltiln ait 1930 tarihli buyuk ve Oser isvi9re Meden! Kanununun bor?lar hukukmia
dir
kiymetli
tereddUt ve munaka?alarin Isvi9re'de de (Warenkauf)" hareket eden, Roma hucereyan etti|ini kaydederek "emtia satimdan menfaati yoktur) hakukunun (ki bunda bayi'in meM'i nezdinde alikoymakta hifbir an olarak kabul ettigim ve haysarda dustur olmasi lazrni gelen an'i akdin yapildigi hukukunun (ki bunda menfaat evvan ahm satimi esnasmdan hareket eden Cermen hasar'i miilkiyetm mtikah i e. velemirde bayi'a dUjmektedir), bunun aksine olarak scyluyor. Oser, Isvi9re Bor9la: yani zilyetligin devri ile mUjteriye intikal ettirdigini heniiz girmedigmden de Kanunundaki bu madde hUkmilniin isvi9re halk hayaxma
bahsetmektedir.
169
giyri
Mebi' in kabizdan once bayi' elinde helak olmasi halinde bey' infisah edeceginden bu infisah tehlikesi altmda bayi' malik olmadigi bir mail satmi olmak durumuna diisecektir ki bunun zarardan baka bir neticesi olmayacaktir;
surette caiz degildir. HanefTlerin
udiir:
bu baptaki gerekgesi
Hatta akarm dahi eger deve menkuUerde bu infisah garer'i galibdir niz, nehir kenannda ve su baskini tehUkesi altmda olup da yikilma ihtimali varsa gene kabizdan ewel satilmasi caiz olmaz. Bu hiikiim de mo.
dem
yette
olmadigmdan ve muamelat bimun hilafma yuriidugiinden bahisle tenkitten kurtulamamitir^^^. HanefTlerin bu dar i9tihadi, bu baptaki rivayetler karisinda kendilerinde uyanan tereddiide ve ihtiyata miistenit olabilir:
Mebi' menkuliin Icabizdan once bakasma satilmasi, U9uncii ahislann himayesini bir nebze saglayabilmi midir? Kahire Birinci Fuat Universitesi Hukuk Fakiiltesi Profesorii Chafik Chehata bu tezi ele almitir: oyle ki meselS A, B'je menkul bir mail satmi, B de onu heniiz kabz etmeden C'ye satmi ve bilahare kabzederek, fakat C'ye teslim etmeyerek D'ye satmi olsim. Burada B, mail C'ye satmasma ragmen
miilkiyetini kuliin bakasina bey'i hiikiim ifade
malm tam
malik olmamitir;
.
bu
itibarla
malik
Filhakika
bir rolii
bu
oldugu goriilmektedir. Fakat A, B'ye bir menkul mal satip da teslim etmeden bir bakasina satsa ve teslim etse, birinci miiteri ikinci
^^^
Ve la yesihhu bey'ul menkul-i kable kabzihi li nehyihi aleyhisselamu an bey'in malem yukbaz ve li enne fihi gararu infisah il akdi ala itibar il belakT... ve yesihhu fil
akari ey yesihhu bey'u alexin la yuha helakahu kable kabzihi indeeyhayni hilafen
li
Muhammedin ve
Zufere ve fii
(Mecma
s.
el
213, No.
1;
cilt
409, No.
1;
Medeni Kanun
Tali
Komisyonu
Idhiyasi,
39.
^^^
SahihiBuhari muhtasari Tecrid-i Sarih tercumesU cilt 6, No. 991, 992. Chafik Chehata, 'Tacte iranslatif de propriete en droit musulman hanefite (Travaux de la semaine internationale de droit musulman)'' s. 40.
170
islam Hukuku
degildir
Ewelce soyledigimiz
rafa akdi bir tarafli fesh
deti
muhayyer olan
ta-
veya akde icazet hakki verir. Muhayyerlik miidi9inde bu fesh yapilmazsa bey' tamam olur. Islam hukuku bey' de taraflar i9in muhteUf muhayyerlikler kabul
taret ettigimiz iizere
daha
baka muhayyerlikler de
Hiyar-i
rii'yet,
vardir^^^.
muteri lehine er'an (kammen) kabul edilmi bir muhayyerHktir^^^ Bu, mebi'i gormek muhayyerligidir, mail jormeden satm alan kimseye gordugii vakit bey'i fesh etmek hakki verir^^"^; hilafma
yapilacak bir mukavele
edilmi olsun
bertaraf edilemez; akitte mebi'in vasfi beyan birdir. Ancak vasif beyan edildigi takdirde vasif
ile
olur.
Gorme muhayyerUgi
muterinin mirascisma intikal etmez. Qiinkii ancak akit i5in sabit olm.utur. u halde muteri
mirascisi o
mala malik
feshedemez. Yukanda bahsettigimiz iizere (No.24) Maliki mezhebine gore mebi'in, yapilan tarif ve tavsife uygun 9ikmasi halinde hiyar-i rii'yet iddiasi dinlenmez. afii mezhebi, giyaben
istinat ile bey'i
yapilan bey'i
^^^
Hiyar-i meclis, hiyar-i nakd gibi (Ali Haydar bunlari 22 nevi olarak gosteriyor). ^^ Nikah, mail malla mtibadele olmadigmdan bey' degildi". Ali Haydar erhinde diyor: "zev9 olacak kimsenin kadini gSrmeden nikahlanmasinm cevazi ve liizumu, meakkat, taliteysiri celp kaidesine tefemi' eden meselelerdendir. Qtinku 90k kimseler kizlarmi kolaylik i9iii bimda hiyar-i ni'yet meru' kibe gSsteraiekten imtina' edeceklerinden limnamitir. Ancak meakkat nass olmayan yerlerde kolayligi calib olup hakkinda
^^^
nass varid olan mevrflerde meakkat ozriyle o nass'in hillfi irtikap edilemez". Bu hususda u rivayet edilir: "Men itera ey'en ve lem yerehu, felehul Hiyaru iza reahu", yani bir eyi gormeden satm alan kimse onun gordup vakit muhayyerdir. Fa-
^^^
bu Hadisin mevzu'u olup, ash olmadigi zikredilir. Mecellenin gorme muhayyerligi hakkmdaki hukmu Medeni Kanun Tali Komisyonu lahiyasmda (s.41) tenkid edibni ve "HiyMt babmda alelitlak serbesti-i mukavelata ye kaitaahhiitlerin adem-i ifasmdan miitevellit ahkama ehemmiyet atfedilerek icabeden fazla deler kabul edilmek tizere teferruat sayilan bu mesele hakkmda komisyonca ve Ebul'ula'nm cevabi i9in istigale luzum g5rulmemi|tir. "Mandlestam'm tenkidi {Ahmet Cevdet Faa ) adh eser (s.215, No. 3).
kat
Gene
malm bahasma
noksan veren, kiymetinm azalmasmi mucib olan kusura derler (Mecelle 338); yemek piirmesini bilmek artiyle alman bir kolenin (rakikin), bu vasfi haiz olmamasi, koyiin eti diye alman etin kefi eti olmdsi, tali, toprakli
tali,
toprakh fikmasi,
ayibtan dolayi muhayyerlik hakki verir. Fakat boyle artlar konulmaksizm mutlak surette aktedilsn bey'de mebi'in ayibtan salim olmasmi iktiza
(Mecelle 336). Ayibtan dolayi muhayyerlik, dedigimiz gibi yalniz fesih hakki verir; fakat bugunkii hukukumuzda oldugu gibi (BK. 202)
ettirir
semenden indirme hakki vermez. Semenden indirme, ancak muteri indinde mebi' telef veya onda her hangi bir ayib hadis olduktan sonra daha
once bayi' elinde iken ayibli oldugu anlailirsa miimkundur (Mecelle 345-350; BK. 204 ile muliayese). Bu, noksanla riicu' hakki, mesela ayibh
olan yenecek ey'i yemekle veya rakik'i azad etmekle sakit olur.
Bir akitle satm alinmi olan yumurta gibi eylerin veya tefrikinde zarar olan keyl veya vezn ile satilan eylerin bir kismmda ayib bulundugu takdirde tatbik edilecek hukiimler aynca tespit edilmitir (Mecelle 351 ve
sonrakiler).
Muteri ayibli mal iizerinde razi olduguna delalet eder surette bir malik gibi (tasarruf-i mullak ile) tasarruf ettigi takdirde muhayyerligi
de esasen mail ayibli olarak kabul etmi ise veya bayi' her hangi bir ayibdan mes'ul olmamak artiyle satmi ise gene muhayyerlik yoktur. Ayib muhayyerligi varise intikal eder.
sakit olur. Bir
Hiyar-i istihkak, mebi'in bir kismi veya bazisi u^uncii bir ahis
ta-
rafmdan bilistihkak zabt edildigi takdirde bahis mevzuu olur; mesela bir kimse bir akitte iki mail yiiz liraya satm alip da biri, veya bazisi bir bakasi tarafmdan istihkak iddiasiyle zabt edilse muteri o malm bakasinin oldugunu bilmiyor idiyse muhayyerdir; dilerse bey'i fesih ve dilerse zabt olunmayan mail semenden hissesiyle kabul eder. Biliyor idi ise istihkak
muhayyerligi yoktur.
Kalamni semenden hissesiyle almasi lazimdir {Redd ul Muhtdr; All Haydar, Mecelle 351 erhi ve yine Ali Haydar, El mecmudtul cedide.fil kiitUb il erbaa, kitdb ill istihkak).
veya 119 ey, ayn ayn bahalan beyan olunarak bunlardan muteri diledigini almak yahut bayi' diledigini vermek uzere
iki
satilabilir.
Kiyemi eylerden
Bu
iledir.
Bu muhayyerlige
hiyar-i
ta'ym
172
Islam Hukuku
hiyar-1 artta
oldugu gibi taraflann arzusuna birakilmitir. Bu hiyar hakki, muhayyer olan tarafm mirascisma intikal eder (Mecelle 219). Misliyatta bu muhayyerlik yoktur. Ugden ziyade eylerde iiyar-i ta'ym sahih ol-
maz; bunun sebebi up eyde iyi, orta, fena bulunabileceginden fazlasma hacet goriilmemesidir. Binaenaleyh mesela bir siiriiden begenilen koyun
ta'yin edilmek iizere yapilan sati fasiddir. Hanbeli, afii, Maliki
imam-
ile
Muhayyerlikler arasinda goriilen hiyar-i art (Mecelle 300 ve sonrakiler) bayi', muteri veya iipuncu ahis lehine kabul edilebilen Hiyardir. Bunda akit, muhayyerlik artiyle yapdir; yani mer^ela bayi', bu mail filan
kimse muhayyer olmak artiyle, razi olursa u kadar liraya sattim diye icapta bulunsa ve muteri de kabul ettim dese iipuncii ahis ipin bir muhayyerlik art edilmi ve sati bu art ile yapilmi? olur. Bu ahis, art edilen muddet ipinde razi olur, bey'i feshetmezse bey' lazim olur. Imam-i a'zama gore bu muhayyeriik miiddeti iig gunden ziyade olamaz. Ziyade
art edilirse
Imam Malike
ve gerekse
Imam Ebu
Yusuf ve Muhammed'e gore taraflar istedikleri miiddeti art edebilirse de Mecelle, Imameyn'in kavrini ihtiyar etmitir. Mahayyer olan taraf, muhayyerlik miiddeti ipinde, obiir tarafin ilmi lahik olmak artiyle bey'i
feshedebihr.
Hiyar-i art varise intikal etmez; yani
muhayyerlik sakit
bin
olur.
Eimme-i
selase'ye,
intikal eder.
s.
Imam
193).
Vasif muhayyerligi, bayi'in mergub bir vasif ile muttasif olmak iizere sattigi malm o vasifdan ari gikmasi haUnde miiterinin haiz oldugu muhayyerliktir; mesela sagilir diye satilmi olan inegin siitten kesilmi oldugu anlailsa miiteri muhayyer olur. Fakat mesela bir hayvani gebe
olmak veya bir inegi giinde u kadar kilo slit sagilir olmak artiyle yapilan bey' esasmda fasid olur, yani bu gibi vasiflann art koulmasi caiz
degildir. hiyar-i vasif mirasciya intikal eder (Mecelle 300).
138. Selem.
Bey'in nev'ileri arasinda selem'in hususiyeti vardir. Selem, pein para ile veresiye mal almak, miiecceli, muaccel mukabilinde satmakdir; yani selemde sonradan teslim edilecek bir mal igin imdiden semen'in
(re'siilmalin) tediyesi bahis
i^in
Milnferit
Borg Mundsebetleri
173
olmayan eyi satmeik oldugundan caiz olmamak lazim gelirdi; fakat ihtiya9 bunu zaruii kilmitir; hakkmda siinnet ve icma'da nakledilir {Bicut
ill
mak
ayn ayn
eceller kabul
edilebilir;
mesela bir
a}^
iki
Selemde
etmek
Ne
edilmitir.
eyler,
gibi
?eylerde
cari
olacagi,
(muslem-iin-fih Id deyndir,
istisna' bahsi,
Kiyemi olan altm ve gumu mallar selemin konusu olamaz (Mecelle 382 ve
Selem esas
itibariyle misli olan eylerde caridir.
.
sonrakiler)
Selem bey'i ahsi itibara miistenit bir akittir. Fikihda ipotek usulu mevcut olmadigmdan 9ift9i arazisini elinden gikarmaksizm muhta?
oldugu parayi selem yolu
re'sulmal
tabiri,
ile
Parayi
derler.
de
miislem-iin-ileyh'dir.
Selem
oliimu
batil
mudarebe
ecel
kadar
olmasa
da
faiz
memnuiyetine
Rabb-iis-selem'iri
muslemiinileyh'in
veiatiyle
olur
ve
^^^
Selem
mi
beyani ve mesela
ise
onun ve Mecellenin 368 inci maddesinde sayilan ve fukaha tarafmdan ilaveten beyan olunan artlarm gOsterilmesi lazimdir (Fetvdhdne kararlarindan, Ceride-i
Ilmiyye).
^^^
Komiir misliyattan olmakla selem caiz olur (Netice Fetdvdsindan)', hayvanatta selem caiz olmaz {Ali Efendi Fetdvdsfnddxv)', vezn uzerine cinsi malum peynirde, adet iizerine limonda, mekilatta, mevzunatta selem caizdir {Netice, Behge Fetdvdlanndan);
gene artlarma riayet edilmek tizere apta, peynirde, fmdikta, tuzda, kahvede, kalayda selem yapilabilir (keza Feyziye Fetdvdlanna da bak.). Pekmez envamda selem
caiz
174
Islam Hukuku
Bey' in,
tevliye, vazi'a.
semen
hususunda
bir
tafsil
ve
izaha
tabi
tutulup
tutulmamasma gore
Mfisaveme, murabaha,
Bunlardan miisaveme, bayi'in kendi saficisma verdigi semen zikr ve tasrih edilmeyerek mutlak surette taraflann nzalariyle
ile
kararlaan bedel
satilar
ki,
Murabaha,
bir
kimsenin malik oldugu mahni kendisine kaga mal Glmu ise onu beyan ederek kar ile bakasma satmasidir: bana be liraya mal oldu, size 550 kurua satanm demek gibi. Tevliye bir kimsenin, malmi kendisine ka9a
mal olmu
onu beyan ederek ondan ziyade veya noksanma olmayarak o kadara satmasidir. Vazi'a da gene bir kimsenin, bir mail kendisine kafa mal olmu ise onu soyleyerek ondan noksana satmasidir. Bunlar
ise
hakkinda bir takim hususi hiikumler konmutur; bunlarda mahn satm alinmasiyle satilmasi arasmda husule gelen kiynriet azalmasmi veya kiymet degimesini mucib olan hallerin beyan edilmesi lazimdir; mesela bayi' veresiye aldigi bir mail satarken, veresiye almi oldugunu muteriye bildirmezse veya bana yiiz kurua mal oldu diye yetmi kurua
sattigi
malm
seksen
kurua
almdigi
anlaihrsa
bu,
ribaya
yol
vereceginden ve bu suretle haksiz bir iktisab meydana geleceginden muteriye bir muhayyerlik (hiyanet muhayyerligi ) taninmitir.
Bunlardan
baka
bey'in
eski
ekillerinden
olan
miilamese,
muzabene, muhakale, munabeze ve ilka ul hacer adlanni taiyan bey'ler vardir. Miilamese bey'i muterinin birden fazla mallardan birine
gelii
giizel
el
atip
elinin
isabet
ettigi
malm
satilmi
sayilmasi;
miizabene^^^, aga9taki
hurmamn tahmm
hurma mukabilinde
yetimeden
hububatm
heniiz
(kamusa bak.), dordiincusfi akitlerden birinin obiiriine bir mah bakmayarak atip da atilan malda bey'in lazim tutulmasi ve nihayet beincisi birden 50k mallar igine bir ta atarak tain isabet ettigi malm, mebi' olarak kabul edilmesidir. Bunlar memnu ve metruk
satilmasi
kumar
^^ Veled-i menbuz
lakita,
175
Oliim hastaligi i9mde yapilan bey' dir. Oliim hastaligi, kendisinde oliim korkusu bulunan aastayi erkek ise evinin diindaki ve kadm ise
evinin i^indeki ilerini gormekten aciz birakan ve
-yatakta
bu
kalsm,
kalmasm-
bir
yil
ge9meden
oliimii
sonu9lanan
hastaliktir. Hastalik
yil
boylece bir
yil
itibaren
oliimiine kadar olan hali, oliim hastaligi hali sayilir (Mecelle 1595).
olumden sonra icazet verirlerse nafiz olur; vermezlerse olmaz (Mecelle 393). Bu kimse kendine varis olmayacak olan birine semeni misliyle bir ey satsa bu bey' sahihtir. Noksan kiymeti (muhabat) ile satmi ise malmm iigte biri buna miisait oldugu takdirde bu sati gene muteberdir; miisait olmazsa biitiin m:ras9ilann icazetine mevkuf olur. Miiteri noksan miktan ikmal ederse miras9ilar bey'i fesh edemezler; ikmal etmezse bey'i fesh ve murislerinin aldigi semeni ona red ile mail geri
alabilirler^^^
bcgulmu olan kimse oliim hastaliginda malim semen-i mislinden noksan kiymet ile miras9i olmayan bir ahsa satip da
Terikesi borca
oldiigii
siirette
alacaklilan mebi'in
ettirirler;
Burada mirascilann
malik olamayacagmdan onda tasarruf edemezler; boyle bir terikeyi satmak yargicm vazifesidir (Mecelle 399 ve Ali Haydar erhi)^^^.
^^^
5lum
mal garameye
idhal olunur
{Abdurrahim Fe/ov^/'ndan).
olum
Slumunden
mutasamf
intikal
176
islam Hukuku
141.Bey'-ulVefa.
Bir mall kararlailan art altmda semen ve mebi' karilikli iade
edilerek istirdad edilmek iizere satmaktir.
Buna vefa'en
semeni geri
alabilir.
Bey'-i bi-1-vefa
ne bayi' ve ne de muteri cburuniin izni olmaksizm bakasma satabilir (Mecelle 397). Bu karilikli ahde vefayi tazammun Vefa'en bey' verilmitir^^\ kendisine bu ad etmek iizere
satilan mail
gayrimenkuUerde
cari olup,
menkullerde olmaz
intifa' edebilir;
mesela bu yolda satilan bir bagm liziimu bayi' ile miiteri arasmda yan yanya paylailmak iizere mukavele edilse bu arta riayet edilmek lazimdir (Mecelle 398). Fakat obiir taraftan mebi', alman bor? kariligmda bir temmat tekil ettiginden rehin hiikmundedir ve bundan
dolayi mukavele miiddetince bakasma satilmayacaktir. Goriiliiyor ki,
vefaen bey'in bir rehin cephesi vardir ve bir 90k hiikiimlerinde rehinle,
birdir.
Hakikaten vefa
duer;
ile satilan
olan bor9, rehinde rehnin miirtehin elinde telef olmasi halinde oldugu
veya muteri rehin veya miirtehin gibi oburiiniin miisaadesi olmadan bakasina satfimaz; rehin edemez. Bu bey'de mebi'in bazi menfaatleri miiteri i9in art kilmabildigi"^^"^ gibi rehinde de merhunun menfaatleri miirtehine birakilabilir (ibaha edilebilir): gene bu bey'de miiteri obiir alacaklilardan ehakk (daha hakli, iistiin) oldugu gibi miirtehin de merhiin iizerinde riichan hakkim haizdir.
gibi,
bu
mail,
bayi'
Her
art
iki akitte
arttir.
Fakat vefa'en mebi'i miiteri kabz'dan sonra bayi'ine icar etse sahihdir; miirtehin ise rehni rahine icar edemez. Vefa satiinda, istiglal
olamaz"^^"^.
^^^
^^^
^^^
'^^^
No. 82,n.201. Behce Fetdvdsi. art kilmmami, izin veriimemi ise muteri intifa edemez, ederse zamin olur; borcu odeyip mebi'i geri alirken tazmin ettirebilir. Miri arazide ve icareteynli (^ift icar ile) tasarruf olunan vakif musakkafat ve
muameleye vefa-en ferag denir. Bu ferag bir kimsenin, odun9 aldigi bir para mukabilinde, mutasamf oldugu boyle bir gayrimenkultinu, borcxmu odedikte gene kendisine red olunmak uzere aiacaklisma
miistagallatta bey*-i bi-1-vefaya benzer
111
menfaat manasma olan galle'den mutakdir; bir eyin gallesini almak manasinadir. Istiglal suretiyle bey'i istilahda bir kimsenin bir mall kendisi isticar etmek uzere vefaen birisine bey' etmesidir (Mecelle 119), yani bu bey'de mebi' tahliye ve muteriye teslim edildikten sonra bayi' bu mebi'i muteriden malum bir miiddet ve iicretle kendisine kiralar ki saluh ve muteberdir ve bayi' bu iicreti vermekle
istiglal, gelir,
menkulde
gelir,
olur.
iicret
lazim
0^"^^
Fikhm kabul ettigi iizere bu da bir bey' akdidir. Fakat ma'dumun, mevcud olmayan bir eyin bey'idir. Bu itibarla kaideye ve kiyasa gore caiz olmamak lazim gelirse de siinnet ve icma' ile sabit sayilir.
Mecellenin 124, 389 ve sonraki maddelerinde bahis sonusu edilmitir.
Istisna', para kar^iligi bir ey
yapmak
malzemesi senden olmak Iizere bana kadar boy ve en ve derinlikte ve u kadar gozlii u kadar liraya, mesela kuru kestane tahtasmdan bir kitab dolabi yap dese de, o da kabul etse,
denir. Bir kimse, bir san'at sahibine,
masnu'
ve tanf edilmi olmak lazimdir. Istisna', ferden muayyen bir mevzua taalluk eder, Hakikaten istisna'da mebi', aymdir^^^. Selemde ise akdin konusu ferden gayri muayyen bir ey (deyn) olmalidir. Bilhassa
mutevellinin veya arz sahibinin (Defterhane
memurunun)
icareteynli
mal
No. 82,
denir.
n.
201.
bi-I-istiglal
^^^
mefrugunlehden kiralamak
artiyle olan
vefaen
fe-
ragdu*.
Bunda da
ferag sdilen
mal
malm
istiglal suretiyle
^^^
Der
Yoksa
sani'in ameli,
ii
degildir.
Bu
ewel
kendisinin yahut
ba^ka bir kimsenin yaptigi, mesela ayakkabiyi miistasni'a gotiirup de o da kabul etse sahih olur {DUrr ill Muhtar, selem bahsi, Ali Haydar 388 erhi).
178
Islam Hukuku
gerek amel ve gerek ayn (yani malzeme) sani'den olmak arttir^^^, Ayn, miistasni'den olursa adam ican (icare-i ademi) olur. (Mecelle 421, Icare
bahsi,
No. 147).
Istisna'i miiteamil olan, yani orf
ve adette
istisna' akdi
can olan
Fakat
olunmasm
istisna' sahihtir.
akit
selem olacagmdan
icmaen selem 'dir ve selemin artlan aranir, muhlet vermeyi tazammun etmeyip de yann obiir giin bitirmek iizere denilmek gibi eyin 5abuk yapilmasi bahis konusu ise bu icmaen selem olmaz; funku selemde miiddet (ecel) arttir; bu, beyan edilmedik9e akit selem degildir. Istisna'i miiteamil olmayan eylere miiddet beyan olunmazsa istisna' olur. Haydar Efendi ?erhinde Mecellenin 389 uncu madde son fikrasmm ?ikih kitablanna uygun
verme kabilinden olursa bu
olmadigim, ^iinku istisna'm ancak teamiil olan yerlerde olabilecegini ve olmayan yerlerde fasid olacagmi^"^^ Fikih kitablanna iaret ve istinad
ederek soyler.
va'd olmayip yukanda dedigimiz gibi bir akit olduguna gore taraflardan biri obiir tarafm nzasi olmaksizm bundan
istisna' miicerret bir
donemez. Ancak masnii' tarif ve tavsife uygun degilse miistasni, ayib veya vasif muhayyerligi ile muhayyer olur, dilerse kabul, dilerse ret eder; uygim ise rii'yet muhayyerliginden dolayi ret edemez^"^^. Fakat bugunku
^^^
hmk
ina edilmek
muteamil bulimmutur. Fukah^ bu mukavelenin fesadina kail olmutiir. bu zamanda buna istisna denebilir mi?" diye sormaktadir ;erhi, cilt 1, s.
^^^
^^^
Ve Ve
la
la
yasihhu fi^ma lem yutearef kes sevbi (Multeka). in duribel ecelu lima linnasi fihi teRmulun sare seleman inde Ebi Hanifete hatta
^"^^
yecuzu ilia bi^erditisselemi ve la yesbutii fih ilhiyaru ve indehtima yebka istisna' an ve yekunu zikr ul miiddet-i ittacil-i ve "in duribe ecelti fima la teamule fihi sare selemen bil icmai". Mecelle cemiyetinde tanzim edilen mazbatadan: "tmam-i a'zam hazretlerinin indinde istisn^'en mizn'akid olan bey'den mtistasni riicu' edebilirse de lmm Ebii Yusuf Hazretlerinin indinde masnu' ta'rife muvafik oldugu lialde riicu' edemez. imdi alemde pek 90k kargahlar yapilarak bunca toplar tufekler, vapurlar mukvele ve sipari ile yaptu"ilagelip istisna' keyfiyeti
mesalihi cesime-i
cMye'den olmasiyle
istisna
mustasni'in istisna' akdini fesihde muhayyer olmak nice mesalih-i cesimeyi ihlal e-
deceginden ve
nazaran
istisna'
istihs^nen
meru' olan seleme -makis ve orfe miistenit bir keyfiyet oldugundan maslahat-i asra
im^m
Ebii
Yusuf
madde ona
muvafik
surette yazilmitu*...".
179
hukukumuzda
(Bor9lar
Kanununun
367, 369)
devami sirasmda istisna' akdini fesih edebildigi halde Islam hukukunda iin, tahmin edilen masraflardan pek fazlaya mal olacagi akit yapihrken
anlailsa dahi akitten doniilemeyecektir (Mecelle 392).
144. Icare.
dairdir.
ma'lum menfaati,
kullamlir.
tcare'i
bey' etmek demektir 405)^^^ Luga;te ucret manasmadir; fakat icar manasmda da (Mecelle
malum
ivaz
kariligmda
vahideli
vakif
soziinde
icare,
iicret
manasma
kullamlmitir (ileride vakif bahsine bak.). Ucrete ecr de denir. Ecr-i misil ve ecr-i miisemma tabirlerinde oldugu gibi. Isticar, kira ile
tutmak; mucir veya acir veya miikari icareye (kiraya) veren, miiste'cir, isttcar eden, kira ile tutan kimse, me'cur, mucer veya miiste'cer, kiraya
verilen ey demektir. Kendini kiraya veren kimseye ecir^"^ ve ona iltizam
ettigi
ameli
verilen
kumaa miiste'ceriin
icare,
dolayi bir
yukandaki ta'rifmden anlaildigi xizere bir bey'dir. Bundan 90k bey' hiikiimleri icareye de tatbik olunur; daha dogrusu bir
edilmitir;
mesela balica rii'yet muhayyerligi (Mecelle, 507-512), ayib muhayyerligi (Mecelle 513-521), art muhayyerligi (Mecelle 497 ve sonrakiler) hakkmda hiikumler (Mecelle 406) ve feshe (No. 122), ikaleye (No. 123) dair kaideler gibi. Bey' gibi icare dahi arta talik edilemez; fakat istikbale izafe caizdir (No.
44). Bey'i ifsad
eden
ari:la
-fraz
bede bin gibi ayi' bir ma'lum hissesini bakasma veya bakasiyle muterek olan maldaki malum hissesini hissedanna ve hissedanndan izin
almaksizm U9uncu bir ahsa satabildigi halde (Mecelle 214, 215), ayi hissesini baka birine icar edemeyecegi gibi bakasiyle muterek olan
Menfaatin eriat nazarmda makbul ve ma'kul (objektif) olmasi arttir; yalmz mtiste'cire gore, sirf stibjektif bir menfaatin, maksud olmasi icarenin sihhatinde kafi degildir; meseM bir kimse, halk kendisinin ati var sansmlar i9in evinin ontinde tutmak uzere bir at veya kiyrietli esvabi var desinler i9in bir elbise kiralasa iicret lazim
gelmeyecektir. Ger9i fasid icrede kullamnak
er'i,
ile iicret
lazmigeiirse de
bunda da
i9i,
bulimmak lazimdir (Ali Haydar, cilt 1, s.676). ^^ 29/5/1926 tarihli Ticaret Kanunumuzun 17 nci maddesindeki ecir bu manSda amele demektir (No. 147).
ciddi bir menfaat
80
Islam Hukuku
maldaki hissesini erikinden gayri bir ahsa kiralayamaz. Kiralarsa, bu icare fasid olur; muste'cirden ancak ecr-i raisil isteyebilir. Fakat muhayee'den sonra nobetini icar edebilir (Mecelle 429)^^^^ Goruluyor ki bir malm uyu'lu olarak ican fasiddir. Bu uyu'a mukarin uyu' derler; tan, sonradan vukua gelen uyu' ise icareyi ifsad etmez; mesela bir kimse
bakasma icar ettikten sonra ii^iincii bir fiksa kalanmda icare sahih olur (Mecelle 430).
evini
145. Icare Nev'ileri.
sahis
yansma mustahik
ma'kudiin aleyh, yani hakkmda akit \^apilan mevzu' itibariyle iki nev'e aynlir: Biri a'yan'm menfaati iizerine yapilan icardir; bu da ii? kisimdir: Akar (bina ve arazi) ican, uruz (elbise, kap, kacak gibi eyler ve hayvan) ican, daha oburii de amel iizerine icar'dir; amele ve
Icare,
Sihhat artlanndan olarak mec'ur muayyen, menfaat ve iicret ma'lum ohnak lazimdir. Aksi takdirde icare fasid olur. Icare'nin in'ikad
Mecelle 458 ve sonrakiler), yani ehliyet ve icab ve kabuliin birbirine muvafakati bulunmazse, icare batildir. Ucret olarak kendisine elbise yapmak veya bir at almak gibi
artlan, riikunleri (No. 52;
herhangi kiyemi bir ey verilmek iizere ecir tutmak fasiddir; 9unku iicret me?huldur. Boyle bir halde ancak ecr-i miail lazimgelir. Fakat'9ok eski bir akit olarak bu yolda, yani giyecegi, yiyecek ve ifecegi muste'cirden
olmak
Qiinkii
caizdir.
buna
Sahih
hasil
icare' de,
iicret
me'curdan
intifa'a,
lazim gelir (Mecelle, 424, 425, 469, 470). Fasid icare 'de iicret i5in sadece bu iktidar kafi olmayip hakikaten intifa' bulunmak lazimdir; burada yetim ve vakif mallar hakkmda bir istisna' yapilmaktadir. Batil ic^re'ye gelince bunda intifa' ile dahi iicret lazim
olmakla
gelmez; 9iinku menfaat haddizatmda miitekawim degildir, ancak akit ile tekawiim eder (No. 72 ve notu). Batil icarede ise bir akit mevcut
olmadigmdan
miiste'cir olacak
izni
olmaksizm
^"^^
Bu imami a'zam
edilmek
kavlidir;
etmitii.
tmameyne
gore, hisse
beyan
No.
150).
181
kullanmi demektir^^*'.
Bu
ise,
bir gasbdir.
Magsub malm
(No.
167).
menfaatleri ise
mazmun
sayilmaz,
yani
tazmin edilmez
muaddun-li-1-istiglal
hazirlamni, sahibi kiraiik oldugunu ilan etmi, kiralik olarak yapilmi? akar, araba gibi eylerden ise^'*'' veya yetim, mecnun, veya vakif mail ise
kuUanmakla
-fasid icSrede oldugu gibi- ecr-i misil lazim gelir (Mecelle, 417, 458, 462, 471, 472, 496 ve sonrakiler; ve gasb
iicret,
daha dogrusu
akdi yapildiktan sonra me'curdan intia' imkanmi kaldiran veya azaltan bir ayib hadis olursa, mesela ev yikilir, degirmenin suyu
icare
kole hastalanirsa miiste'cir, mucire haber vererek icareyi fesh edebilir Olecelle m. 513 ve sonrakiler). Akdin icrasma mani' olan bir oziir zuhur ertigi takdirde icar fesh edilebilir (Mecelle 519 ve deyami), daha dogrusu icare munfesih olur (Mecelle m. 443). Akdin icrasi nefse veya mala bir zaran miicib olmasi oziir sayilir. Fakat
bu
sahasi verilmemitir; mesela diigun ifin yemek piirmek uzere bir a9i tutulup da kan kocadan bin olse veya bir mahalle
tatt'ik
hukme
genice bir
'
yolda at hastalansa da yola devam edilmese, dii agnyan bir kimse diini 5ikarmasi i9in di5i9i ile mukavele yaptiktan soma agnsi dinse icare miinfesih olacagi gibi bir kinise yolculugu ifin bir at kiralayip sonra yolculukdan vazgefse veya
gitmek
i9in
iQin bir
amele
HItta icSre fisid olarak akd edilse de mucir me'curu teslimden imtina' ve miiste'cir de cebr ile alip kullansa bu kuUanma ile iicret lazim gelmeyecektir. Qiuiku gasb suretiyle kullanmij demekcir. Bir jeyin U9 yil icdr oluimasi onun kirdlik olduguna deiaiet eder. Bir de akitsiz ve
kimse birinin malmi kuUamrken mal sahibi Ucret istedikten sonra kuUanmakta devam ederse kii i9in i'dad edilmemi? olsa dahi ucret verilmesi lazimgelir
izinsiz bir
348
(Mecelle 472). Vakfm ve kU9il|Un malini gasb olarak kullanmakla mutlaka ecr-i misil ISzimgelir. Fakat muaddiin-li-l-istigiai olan bir malm izinsiz kullanilmasi, te'vili milk veya te'vili akit denilen suretierle olmu ise gene iicret lazimgelmez. Bunlardan birincisi mesela miijterek bir mail ortaklardan birisinin abilriintin izni olmaksizm -akitsiz- bir
istimai etmesi suretinde olur; bu halde ortak o mal kira i9in i'dSd edilmi? o;sa dahi bir Ucret vermege mecbur tutulamaz (Mecelle 597).
gene mesela bir kimse muterek bir dukkani ortagmm izni olmaksizm birine satsa da miiteri bir milddet ondan intifa ettikden sonra ortak bu bey'e icazet vermeDcincisi,
yerek hissesini istirdSd etse dtlkkSn kira i9in hazirlanmi? olmasina ragmen mu?teriden, mevcflt akde gUvenerek vuku' bulan kullanmasindan dolayi iicret istenemez (Mecelle 598, ajagida gasb bahsi. No. 165 ve devam).
Ig2
tslam Hukuku
tuttuktan sonra
nedamet etse icareyi fesh edebilecektir (Ali Haydar, madde 443 erhi; keza Mecelle, m. 580). Halbuki bey' bu kabil oziirlerle
fesh olunamaz.
Bu
oziir a?ik,
herkesce
bilinij-
edilsin,
zaman
feshini icarede akitlerden birinin veya her ikisinin olumu icarenin icarenin mucib olur. Mecelle yahuz sut anasi kiralayanm olumii halinde olmesi^ halinde fesh edilmeyecegini, fakat 90cugun veya siit anamn Olum fikra) icarenin sona erecegini tasrih etmitir (Mecelle, 443 son
.
ile
bulunmayan
Mecellede icarenin feshe ugrayacagi Mecellede yazih degildir. Fakat mes'elelerde Hanefi mezhebi iizerine hukmedilmek icab
Devletinin kuruliiundan beri kadilar, hatta gore hukum obur mezheplerden birine mensub olsalar dahi bu mezhebe Fakat vermeye izinli olduklanndan bu suretle hareket edegelmilerdir.
edecektir. C^iinkii
Osmanh
meskut sonralan afu mezhebi^^" ihtiyar edilmi ve daha sonra mesele halledilmek birakilarak Mecelle ile onun me'hazi olan fikha gore
mlinasip g6rulniutur
.
satilmasi halinde
bu bey'
bayi'
ile
muteri arasinda
gibi boyle hasta olur Mecelle, m. 518; sut ana hasta oldukta icareyi fesh edebildigi veyahut 9ocuk onun memesini almaz ise veya sUmnu kusarsa sut a-
veya gebe
kalir
^^
nayi kiralayan (musterdi') dahi bozabilir. ikisinin oliimu Obiir mezheplere gore icare akitlerden birinin veya her
ile
munfesih
olmaz.
^^^
...
bu nizamname
yerine ge^en 10 R^bi'ul
(birinci tertip 5yle ki aban 1284 tarihinde gikarilan kontrato nizamnamesinin ile icarenin infis^h edecegi Dtistur cilt 1) 1 inci maddesmde akitlerden birinin Slumti
tasrih edihni^ken
ewel 1291
tarihli
nizam-
namenin 21
icarenin
inci
dava edilirse dmlenmez, denilmitir. Bundan sonra 28 9ikarilaCemaziyelewel 1299 tarihli u^tincti icari akar niza^imamesinde bu madde ve notu), Medeni rak bu bapda hi9bir ey soylenmemi^tir (Ali Haydar, cilt 1, s. 743 Kanunundaki tanTali Komisyonu gerek oliim ve gerek iflas halinde isvi9re
infisahi
Kanun
zim
suretine iltihak
etmek
istemitir (layiha
s.
46).
^^^
bey'i halmde Bugunkti hukukumuzca ve isvi9re hukukuna g^re ms'c^r'un ba^kasina mucirden tazminat isteyebilir mtiteri mevcut icari kabul etmek istemezse muste'cir mtiteri bu icari (BK. 254). Fakat gayrimenkul icari tapu siciline erh verilmi ise zarardan korutanimak mecburiyetindedir. Fransiz ve Aknan Hulaiku ise kiraciyi
mak i9m
183
muteberdir; yani icare sona erdikten sonra muteri onu almaktan imtina'
edemez.
Fakat muteri,
icare
miiddeti
ifinde
bu mebi'in
teslimini
bayi'den isteyemez; ^iinku miiste'cirin hakkmdan dolayi teslim mumkiin degildir; ancak kadiya miiracaatla bey'i fesh ettirebilir. Diger taraftan
muste'cir bey'e icazet verebilir. Bimunla beraber mucire pein odedigi kira varsa nisbet iizere bunu istirdad edinceye kadar me'curu hapis
edebilir (Mecelle 590^).
tebeddiiliiyle
binmesi i9in kiralanan hayvana bakasi bindirilemez. Fakat bir degiiklik bahis mevzuu degilse takyid muteber degildir. Bu itibarla oturmak igin tutulan evde ba^kasi oturtulabilir. Hatta ne i9in oldugu beyan
edilmeyerek tutulan bir evde muste'cir binaya zarar vermeyecek herhangi
bir ii yapabilir (Mecelle, 426, 428, 522, 528).
A'yan lean
Bu, bir
yapmazsa muste'cir oradan 9ikabilir. Kendi tarafmdan yaparsa teberru' etmi olur, yani masrafmi acirden alamaz, Me'curun vergisi de mucire aittir. Sirf muste'cirin menfaatine olan masraflar, hilafi art edilmedik9e acirden almamaz
miiteallik
ileri
aittir,
yapmak mucire
isticar edilmi
idrakmdan once
zamanma
kadar ecr-i mislini vererek ekini ibka edebilir (Mecelle 526, 1440, No. 157). Muste'cir kiralanmi akarda me'zun olmaksizm bina yapsa yahut
aga9 dikse aktin hitammda acir muhayyer olup dilerse hi9bir tazminat vermeyerek binayi, agaci kaldirtir, dilerse az olsun 90k olsun kiymetini vererek alikoyar.
Bir araziyi ziraat olunmak iizere ziraat olunacak baka bir arazi karjiligmda icar, riba olacagmdan memnudur. Fakat birer nev'i hasilat ican ekli sayilan miisakat ve miizaraaya, ihtilafli olmakla beraber
184
Islam Hukuku
miisaade edilmitir^^^
Bu
iki akit
Mecellede
irket
kitabma
alimnitir.
Qunkii bunlar bir cihetten de ?irket mukaveleleridir. Yani bu akitler bir taraftan arazi obiir tarafdan amel, yani ziraat etmek i9in hasilat uzerine yapilan mukavelelerdir (Miizaraa akdine muhabere ve muhakale de
denir)^^"^.
i
Maamafih
arasmdaki aidiyetine gore baka baka miizaraa nevilerinin terimleri olabilir (Omer Nasuhi Bilmen, cilt 5, s. 533)^^^ Her halde miizaraa ve mlisakatta, arz, bir muste'cire sadece intifa
ve hayvan (6kuz)'in
etmek iizere verilmi bir me' cur gibi olmayip diger tarafa, onda ilemek, amelde bulunmak ifin ve bilhassa mlisakatta agaflara bakmak, onlan terbiye etmek iq'm teslim edilmektedir^^^.
147. icare-i
Ademi.
A'yan'm menfaati uzerine icann yam bamda yer alan amel uzerine icar akdine fikihda icare-i adeim derler. Bu akit, bugunku
hukukda hizmet
I9iye
akdidir.
gibi ecir derler.
yukanda soyledigimiz
Bu da
Has
?alian hizmetkar gibi kimsedir. Miiterek ecir, miiste'cirden bakasma ilememek kaydiyle bagli olmayan hammal, terzi, kalayci gibi
kimselerdir (Mecelle, 421, 425, 608, fikra 2, 608 fikra 3, 610, 661). Bununla beraber bir kimse birden ziyade ahislar tarafmdan da has ecir
olarak tutulabilir. Bir koyiin hayvanlan i9in tutulan 9oban gibi.
Gorlilliyor ki
yapilan bir
akittir,
muterek ecirde malzeme (yani ie, amele konu olacak madde) miiste'cir (yani i sahibi, ii yaptiran) tarafmdan verilir. Ve bu suretle muterek ecir ile yapilan amel uzerine icare akdi, istisna' akdinden aynlir (No. 143),
^^^
gore sahihdir. Imaini a'zam'a gore sahih degilGerek Hanefi ve gerek obur mezhep Imamlari arasinda baka noktalardan da ih-
ve
Muhammed'e
tilaflar vardir.
^^'^
Fikihda adi
denir.
eklmde
bir
taksim yoktur.
^^^
Muzaraa akdinde
^^^
Musakat (Mecelle
1441): Bir tarafdan ecar ve diger tarafdan terbiye, bakim olmak ve hasil olan meyveler aralarinda taksrm olunmak uzere bir nev'i irkettir. Muzaraa (Mecelle 1431): bir taraftan arazi ve diger taraftan anriel, i yani ziraat olarak hasilat
irkettir.
185
148. Ecir.
olmasm
kiralanan ey
Bundan
dolayi
mezuniyetine
aykm
teaddisi,
mes'ul olmaz (Mecelle 601); hatta tazmm edilecegi art edilse bile boyledir. Fakat teaddi ile, miiste'cirin emri veya mu'tad hilafma hareket ile veya muhafaza hususundaki taksir ile vukua gelen telefden veya
kiymet9e noksandan mes'uldur (Mecelle 602, 605). Ecir hakkmda da hiikiim budur. Mesela oban, muayyen bir yerde otlatmak uzere kendisine verilen koyunlan baka bir yerde otlatir, sxiriiden kagan bir
koyunu gordiigii halde tutmaz da zayi' eylerse, boyaci kirmiziya boyamak iizere kendisine teslim edilen ey'in iadesi istenildigi vakit inkar ederse emin olmaktan fikarak gasib durumuna girer. Bu halde
teleften
Has ecirin yed'i, yed-i emanet oldugu halde muterek ecir' in yed'i, imameyn'e gore yed-i damandn*. Mecelle, Imam-i a'zamm re'yini, yani
yed-i emaneti kabul etmi^cir"^^^.
imameyn'in ictihadi, muterek ecirin 50k iicrete temah ederek iktidan dimda i almi olmasi miilahazasma dayanir. Fakat miiterek ecir teaddi veya taksiri olsun olmasm kendisinin fiil ve sun'undan dogan zarar ve hasan tazmin ile miikellef olur (Mecelle 611). oyle ki boyle bir
halde eyin maliki muhayyerdir; dilerse
ecire licret vererek imal edilen
(Gasb bahsi, No. 165 ve devami). Mii^terek ecirin kendi fiilinden dogmayan zarar ve hasar hakkmda tmam-i a'zam ile Imameyn arasmda ihtilaf vardir. Birinciye
ettirir
gore
bu hasar
ikincilere
mumkiin olsim olmasm tazmin edilmez; gore taharriizii mumkiin olan hasann tazmini lazim gelir.
taharriizi
357
Yed, yed-i emanet oldugu takdirde emin, zimmetinin ber^eti hakkmda yemini ile tasdik edileceginden (Mecelle 1774), ayrica bir ispata muhta? degildir. Bindenaleyh mesela vediayi, ^iyeti alan kimse Imam-i a'zam'a g5re muterek ecir, vedianm, ariyetin, miistecerunfihui, teaodi ve taksiri olmaksizm elinde telef oldugunu, ^almdigi-
tazminden kurtulur. Fakat yed, emanet yed'i olmadigi takdirde -mesela gene bahsimizda imameyn'e^' goremii^terek ecir'in bu iddiismi ahitlerle isbat etmesi l^zmi gelir, Isbat edemezse obur
ile
yemin
ettirilir.
186
hldm Hukuku
149.Karz.
Fikih kitablannda karz
hakkmda hiikumler
vardir.
Mecelle buna
gene mislini iade dair mes'elelerden bahsetmitir^^l Karz, bir kimsenin, etmek iizere baka birine misli (yani mekilatdan, mevzunattan veya
mutekarip adediyattan) bir mal^^^ vermesi haklmda yaptigi akittir. Bu hibe ve sadaka hari tarif ile bir tarafdan vedia, ariyet ve obur taraftan lazimdir. Hibe ve kalir. Filhakika vedla ve ariyetin ayni ret ediimek
ne ayni ve ne de bedeli iade edilir. Misliyattan olmayan adediyatta mallarda karz caiz olmaz; fasid sayilir; hayvanda ve mutefavit
sadakamn
oldugu
ise
gibi.
Karz (5dun) verene, ikraz edene mukriz, karz alana mustakrw, odun vermeye ikraz, odiin? almaga istikraz, karz alinan eye makruz
denir.
mun'akit ve kabz ile tamam yani miilkiyet Kendisi miifid olur. Artik mukriz bunu istirdad hakkina malik olamaz. nzasiyle ondaki hakk-i i9in filhal bedel sabit olur, 9unki mukriz kendi
Karz, icab ve kabul
ile
meger
ki miistakrizin iflasma
istirdad
hiikmedilsin.
edebilir.
zaman
elinde
Karz, caiz olan eylerde iare sozii ile de olabilir. Bir kimse baka ver dese de, birine, sonra sana mislini vermek iizere u kadar kile bugday
olur.
karz,
Karzm
te'cili
^^^
(cilt 3,
cilt 5.
S.103 ve
sonr.).
No. 74. ^^ Ali Haydar, cilt in.s.309 ve sonr. Karzda te'cil batil, halen edasi lazimdir (Ah Efendi sattigi bir malm Fetdvdsi), "Mesela bir kimse semeni bir ay mueccel olmak uzere bir ay mtidsemenini bir ay bitmedik9e mti^teriden almaya mustahik olamaz; fakat Qunki karz intihaen bir detle ikraz ettigi bir parayi daha ay dolmadan isteyebiiir. muavaza ise de bidayeten iaredir, fahri bir yardimdir, mukriz bir muteberri'dir" (O-
mer N. Bilmen,
No.373; ve lezime te'ciltikulli deynin ill el karzi, taht^vi, fi iizere pein beyani ademi te'cilil karzi). Maamafih gene Tahtavi' de de nakl edildigi karzda bir te'cil olan bir karza, baka bir kimsenin mueccelen kefll oimasi suretiyle
cilt 5.
mumkun
da karzda te'cil i^in bir hiyledir, gtinki kefil hakkmda te'cil, pein olan bir borca asilin te'cilini istilzam etmezse de (Mecelle 655) keffl Haydar, mueccelen kefalet etse deyn hem asil ve hem de kefil i^in mueccel olur (Ali mueccelen Mecelle 655 erhi; Tahtavi: Kultu ve min hiyeli te'cil il karzi kefaletuhu
olacaktir.
Bu
187
Bir menfaat artiyle yapilan karz, haramdir; binaenaleyh karzda faiz art edilmez (Omer Nasuhi Bilmen, cilt 5, s.l08, 113)^^^ Ancak ribh
ile
Bu
suretle
ile bir
ve odun? alan da o mail aldigi bedelden aagi bir fiyatla bilvasita 6dun9 verene muaccel semen ile bey' ve teslim eder. Boylece iki semen arasmdaki fark ribh ol;nu olnr. Mesela bir kimse bir ahistan ribh ile yiiz
6dim9 almak istedikte o ahis muayyen bir mail yiiz be liraya bir sene miieccel olmak tizere o kimseye satar ve teslim eder; o kimse de kabz ettikden sonra onu yiiz liraya daha baka birine ve o da o ahsa yani mukriz'a bey' ve teslim ve yiiz lirayi ondan alarak odun9 alana verir. Bu
lira
feyeteahharu an
1
il
asil
li
enned deyne
vahidtin.
Omer N. Bilmen
uncu sayfalarmda unlari soyluyor: "Mukrize nef i celbedecek bir ikraz muameiesi haramdir; mesela mukriz, redi (k6tu) para yerine ceyyid (sagiam) bir para vermek ^artiyle ik'azda bulunsa sahih olmaz. Kezalik mukriz bir muddet miieccel olmak artiyle ikrazda bulunabilir. Eger te'cilden dolayi mukriz i9in bir fay da, sahih bir maksat melhuz degilse ikraz sahih olur, te'cil artma bakilmaz. Fakat mukriz i9in zengin olan miistakriz vasitasiyle malini muhafaza ettirmek gibi bir sahih garaz bulunursa esah kavle gore bu ikraz akdi fasid olur; 9unku burada mukriz
12 nci ve
1
13
vardir..,".
tecile
mecbur
tecil
bu
bir
vaad mahiye-
ohnasm
9unku "elmuminune
Bir kimse bir ahsa hitaben "bana u kadar meblagi bor9 ver, arazuni sana ariyet
vereyim, borcumu ddeyinceye kadar onu ekiver" dese de bu vechile miidayene
amelesi yapilsa bu, kerahatten hali olmaz (Omer Nasuhi Bilmen,
mu-
aym
cilt,
s.109).
Bu
yola Kohler'in naklettigi ixzere faiz memnuiyetine kari bir 9are olarak vaktiyle
gidilmitir
(s,
Avrupada'da
suretiyle riba
362
122). Islam
hukuk9ularma gore, bu
intifa'
ibahe edilmek
ve haram olmayacaktir.
Mahmud
Es'ad, Tdrih4 tlm-i Hukuk (1331)'unda yaziyor: "Hala bir islam bankasi a9mak arzusunda bulunanlar muamelelermin meru' olmasi maksadiyle ne yapmak lazim gelecegini ogrenmek i9in ulema mevkiini igal edenlere mtiracaat ediyorlar;
bi9are kitabm gunde ni;e bin kere satilmasi lazim geiecegi cevabmi aliyorlar. Eslaf-i
hala gi^ede bir Ali Efendi Fetav^si bulundurarak ribh-i miilzem-i er'i mukabilinde
izamimiz, zamanlarmm efkari diniyyesini tatmin i9in -gerek tarafeynce ve gerek ha-
kim indinde
ler
hi9 bir hakikati tebdil etmedigi derkar olan- bSyle bir hiyle-i er'iyyeyi
icad etmemi olsalardi acaba bu mini mini ulema bu musteftilere ne cevap verecek-
ve
milsteftiler
tte
boyle zihnikari
yette buiunan ve o
ulemanm
Avrupa bankerlerine
188
Islam Hukuku
suretle
guya
kimse bir ahis zimmetinde olan yvz lira alacagi i9in be lira ribh ilzam etmek maksadiyle bir kitabmi be liraya bir sene miieccel olarak o ahsa bey' ve teslim, o ahis dahi bu kitabi kabz ettikden sonra baska birine hibe ve teslim etse bu sonuncusu yani esas alacakli yil
2- Bir
alir
(Omer
Nasuhi Bilmen,
cilt
s.
109, 110).
Borglu ecelin hululundan once borcunu odese veya olup de bor9 terikesinden almsa ancak giinlerin ribhi istifa edilir, oliim tarihinden
sonraki ribh sakit olur.
150.
Hibe
(Bagi).
Bir mall ivazsiz bakasma temlik etmektir. Islam hukukunda hibe va'di, bugiinku hukukumuzda kabul edilen hibe taahhudu (Borglar
Kanunu m.238),
bir
Temlik eden kimseye vahib, kabul eden kimseye mevhub-un leh, o mala da mevhub derler. Hibede kamil kabz lazimdir, yani bu kabz ile hibe tamam olur (No. llf^"^. Kabz vahibin sarih veya zimni izniyle olmahdir. Maamafih vahibin hibe hususunda icapta bulimmasi kabza izin sayilir. Mevhub, esasen bagilanan kimsenin elinde ise kabza liizum yoktur. Veil vesairenin kii^iige yaptigi hibe kabza muhta9 olmaksizm mucerret icab ile tamam olur (Mecelle 851). Hibe sahih olmak i9in
bey'de oldugu gibi hibe edilen ey, hibe edildigi vakit mevcut, ma'lum ve muayyen ve iiphesiz bagilayanm miiJku olmak arttir. Oliim
hastaligmda yapilan hibe vasiyet hukmiindedir.
Mua'm
hissesini
(Mecelle m. 55). Maamafih bu hususta fakihler arasmda bir takim ihtilaflara ve bir takim hilelere (9arelere) tesadiif edilir. Taksimi kabil
^^^
Ytizde ne miktar ribh alinmasina Sultan tarafmdan miisaade edilini ise o miktar ribh ilzam olunabilir. Onbir bu9uktan ziyade ribh memiiu' olmakla ziyade ribh davasi dinlenmez (Ali Efendi Fetdvdsi). Z. A. ya bey' ve teslim ve sebebini kabz ettigi mail
ziyade
ile
{Abdurrahim Fetdvdsi). er'i muamele ile ilzam olunan ribh helaldir {Ali Efendi Fetdvdsi), Mxirabaha Nizamnamesiyle yiizde dokuza kadar ribh'a miisaade edildiginden mahkemeler ondan fazlasiyle hiikum edemez (Ali Haydar, Mecelle erhi).
89
olan
malm
bu
uyii,
hibenin degil,
sebebi
teslimin vuku'u
zamanmdaki
olmamamn
malmm
kimseye hibe edip heniiz teslim etmeden obiir yansmi da hibe ederek butiinii birlikte teslim etse sahih olur. Bir kimse menkul malmdaki ayi' hissesini bakasma hibe etmek isterse bu hibe sahih olmak i9in o hisseyi mal'um bir semen karibgmda satip semeninden muteriyi ibra etmelidir^^^. Bu suretle uyu'lu hisse hibe edilmi? olur. Bundan baka Mecellenin verdigi misal mucibince temami hibe edilen bir malm ayi' hissesini, bir miistahik fikarak zabt etse hibe batil olmayip kalan yan hibe edilmi yani mevhubiinlehin mail olmu olur (Mecelle 56 f.2)^^^. Nitekim bir kimse taksimi kabil olan bir malm biitiinunii hibe ve teslim
bir
yansmi
yansmdan riicu' etse obiir yansmda hibe sahih olarak kalir; fiinki hibenin tam ve sahih olmasma mani' olan uyu', asli olandir, yoksa arizi (tari) olan uyu' degildir ve Qunki "iptidada tecviz olunmayan ey,
ettikten sonra
kolay)dir (Mecelle,
56)^^^^,
Taksimi kabil olmayan, kayik, hayvan gibi bir malm hissesini hibe etmek sahihdir, zira bu gibi mua'da kamil bir kabz mumkiin degildir^^^.
Bir kimse malmir, mesela evinin iginde bulunan bir eyi (agili)
hibe etse caiz, fakat i9inde bazi eyler bulunan
etse
gayri caizdir; mesela evinin igindeki eyasmi hibe ve evi ile beraber
tamam
olur, i9inde
eya buliman evi hibe ederse evle beraber teslim etse dahi sahih olmaz.
ev teslim edilmi olmak lazimdir^^^. Fakat zevce zevciyle beraber oturdugu ve i9inde eyasmm bulundugu evini
Hibe olmak
bir hibesi
^^^ ^^^
igin
garelere ba vumlmutur.
Bu
halde uyu'un
taii (arizT)
olmayip
sihhatine
^^^
vardir.
No. 197.
Z.taksimi kabil olmayan dtikkanmm ayi' hissesini Kebir oglu A'ya hibe ve ayi'en
^^^
tam olur {Abdurrahim Fetdvdsindan). Ve hiyletu hibet il meguli en yude a^agile ewelen
teslim etse hibe
indel
^ Li ennel mer'ete
ma
fi
yed
il
mevhubi
190
islam Hukuku
Bir kimse arsasmdaki binasim arsasiz hibe edip binayi yikmak i^in mevhubiinlehe izin vererek o da yikip kabz etmedik9e caiz olmadigi arz iizerindeki evin hibesi sahihdir (Ali halde, mukataali vakif veya
mm
Hibede Ivaz.
Hibe bir ivaz artiyle da olabilir, mesela bir kimse malum bir ivaz vermek artiyle -taksimi kabil olmayan bir mal oldugima gore velevki ayi' hisse de- birine bir ey hibe eder, o da bu arti yerine getirirse hibe lazim olur ve artik bu hibeden riicu' edilemez; bu bir bey'dir ve bey' gibi muamele ediUr, Kezalik bir kimse olunceye kadar kendisini beslemek artiyle miilk akanni birine hibe ve tesUm sttigi takdirde o da bu art edemez iizere bagilayam beslemeye razi olmakta ise hibesinden riicu'
(Mecelle 855)^'^\
Bu
art,
mulayim bir
Fakat mulayim mahiyette olmayan bir art bey'de oldugu gibi hibeyi fasid yapmaz; belki art batildir (No. 132). Hibe, muavazattan
olmadigmdan riba korkusu yoktur. Binaenaleyh bir kimse malmi bakasma satmamak veya hibe etmemek artiyle bagilayip teslim etse
hibe sahih ve art batil olur.
152. ffibeden Riicu'.
Hibeden riicu' mekruhdur. Kabzdan scnra hibeden riicu' iki tarafm nzasiyle, muvafakatlan yoksa yargicm hiikmii ile miimkiindur (Mecelle m. 864). Bagilayan hodbehot geri alirsa gasib olur.
Hibe edilen ey, bagilanan kimsenin elinde bina yapilmak, aga? dikilmek veya hayvan olup da semizlenmek gibi muttasil bir ziyade iktisab ederse^'^^ veya ismi degiecek surette tagyire ugrarsa, bagilayan veya bagii alan oliirse, yukanda iaret ettigimiz tizere hibe ivazli olursa, bagilanan eyi mevhubiinleh miilkiinden qikanrsa, hibe edilen kimse vahibin kansi, kocasi, usul ve ffiru'undan biri veya erkek ve kiz kardei
^"^^
Mevhub-un leh beslemekte devam ederken vahibden once olur ve varisler terk ederse vahib, mevhubu bu varislerden geri alabilir (Certde-i tlmiyye, nusha 51, s.1607), Arazi ve musakkafat ve miistagallatta verese besliyecegiz diyebilir (Ali Haydar, MeMecellenin 855 inci maddesmde oldugu gibi 1296 tarihinden itibaren mirt arazide ve vakif musakkafat ve mustagallatta dahi Sltinceye kadar bakip
celle,
m,669
erhi).
beslemek
^^^
artiyle ahare
meccinen ferag
n.203.
191
veya bunlann evladi veya ana veya babasmm kardei ise ve nihayet mevhub helak olup yok olursa hibeden riicu' edilemez. Bu yedi mani'den higbiri yoksa yargi? hioeyi feshedebilir (Mecelle m.862 ve sonrakiler).
Alacakli alacagmi bor^luya hibe
ettigi
takdirde
bu mani'lerden
gibi
higbiri
bulunmasa
dahi,
hibeden rucu'
riicu'
Umra ve Rukba.
Islam hukuku; hibenin
iki
baka
birine
evimi
oliimunden
sonra
bana
ret
edilmek
veya
oliimiimden sonra vereseme iade olunmak lizere sen sag olduk^a sana
Fakat rukba
gibi
bu
onun miilkii olmak tizere hibe edilniesidir^^^. Burada gelecek vakte muzaf bir hibe vardir, bu vakit muay>en olmamaktan dolayi hatar vardir, Bimun ifin sahih degildir. Nitekim hibe esas itibariyle arta ta'lik edilemez (Mecelle,
caizdir).
da
Rukba
bir
malm,
oik n,
s.
662, 663).
154. irket.
Ewelce
hukmi
iaret
ettigimiz
gibi
(No.
60),
Islam
hukukunda
bir
goriije
modem hukuk
iki
tesiri
altmda
koy arasmdaki davada koy halkmdan bazilannm huzuru, hepsinin bulimmasmdaki gu9liikten dolayi caiz g6rulmii, ahalisi mahsur olan koy davasmda buna miisaade
atfedilebilir.
373
Mahsur olmayan
Hanefllere goredir.
Malik, afii ve
Ahmed'e
374
baba eviadmm yardimina muhta9 olabilir. Umra, bir adamin, bir mail bir kimseye, kendisinin veya o kimsenin sagiigma ta'lik ederek tefviz ve ita eylemesine denir; mesela omriim olduk^a bu ev senindir oliimunden sonra benimdir suretinde yapiian temlik gibi. TemlSc^tm arta ta'liki caiz olmadigmdan (No. 44) ve hibe fasid art ile bdtil olan akidlerden sayilmadigmdan art batil, temlik sahih olur ve mevhubtinleh 5lse mal vthibe veya veresesine iade edilmeyip onun mkascilarma ait olur. Bu babta nakledilen hadis udur: "Men a'mere umra fe hiye lil muammari ve li veresetiM min ba'dihi". Maamafih hadis metinleri
gore, nicu' caizdir; 9unki
muhteliftir. {Biddy etiil mugtehit ve nihayet
ill
muktasit).
5liirse
375
Rukba
vahib
ile
Qbiiriinun mtilkli
olmak
Bunda
olumune miiterakkib olaiak intiz^ edeceginden im^m-i a'zam ve Muhammed'e gore sahih degildir, Yukanda naklettigimiz hadisde bu babda da bir kayit vardir.
192
islam Hukuku
edilmemitir^^^.
Bergstrasser'in
beyan
ettigi
uzere
tslamda
biricik
korporasyon kabile cemaati (akile) olacaktir ^^. Akile yerine ledelhace mahalle kaim olur. Bir cemiyet kurmak serbestligi mevcud degildir. Yalniz muayyen tipte irketlere mlisaade edilmitir, fakat bunlann hiikmi ahsiyetleri yoktur. Mudaraba irketi (No. 157) dahi liizum ifade eden bir
akit degildir^^l
^^^
^^^
Mecellem. 1645-1646.
Akile, fertleri arasinda kan davasi teamtilli bulunan ceinaat demektir (emsettm
^"^^
Mecmuasi, 1926, Ekim, sayi 4, s. 75, n.2. Mandelstam'm Mecelleye muteallik tenkitleri meyanmda; Mecellenin irket kitabinin altmci babini te^kil eden iTket-i akde muteallik bazi 2:abitalar unvanli dordiincu fasildaki 1353 uncu madde de vardi. Ebuiula Mardin, Ahmet Cevdet Paa adli eserinde (s. 222, No. 7) bu meseleyi de ele almi, Mandelstam'a cevaplar vermek isteGtinaltay, Ddriilfunun tldhiyat Fakultesi
mitir.
Fakat bu cevaplar gerek Mecelle ve gerek bugunkti hukukumuz bakimmdan eksik ve yanli goninmektedir: Mandelstam diyor ki "iiket, fesh arzusunun diger
^eriklerin ittiia'larma arz edilmesi suretiyle, bir erikin iradesi
ile,
kabil-i feshdir".
^eriklerin fesh
beyanina
ittila'lan
Mandelstam Mecelle maddesini aynen naklederek tenyapmitir. Bu bildirime bir tarafli irade beyamndan, yeni bir hukuki durum
irkete
meydana getirmek,
irket-i akit
tarafli
ibarettir.
Boylece
vekaleti
Esasen
irket-i
akdin
alti
kismi da
mutazammmdir (Mecelle
1333).
taraili bir feshe,
Bu
bu irketin m^iyetine ve fikihm Mudarebe akdi fikihda bir irket olmaktan ziyade bir nevi vekalet miinasebeti sayilmitir; u halde bir tarafli olarak pek ala bozulabilir; 9i^nki her vakit rabbul mal,
mudarib'i (yani vekili) azl edebilecegi gibi (Mecelle 145^0 vekii (yani mudarib) de nefsini azl edebilir. Boyle olunca Ali Haydar'm pek hakli olarak tasrih ettigi ilzere
mudarebe de
lazim ohnayan akitlerdendir (Mecelle 1424 iincii madde erhi sonu ve 1429 uncu madde Keza Diirr iil Muhtar ^krhi. Babul mudarib: "ve yan'azilu biazlihi liennehu vekilun, in alime bihi bihaber-i reculeyni mutlaka ve ilia
iki taraf i9in
la yen'azilu fe in
alime
bilazli
il
malik
i").
Bugiinku hukukumuzla mukayese sadedinde Profesor Ebulula'nm naklettigi Bor9lar Kanununun 536 (isvi9renin 546) nci maddesi, kendinden ])ir onceki 535 inci maddesuiin 6 nci numarasmm ihtiva ettigi bir kisim htikumdur ve munakaa mevzuu ile pek-alakali degildir. ^6 nci numara metni oyledir: "irket mukavelesinde bu hak
veyahut irket gayri muayyen bir mtiddet i9in veya eriklerden birinin hayati muddetince tesis olundugu hallerde bir erikin feshi ihbar eylemesiyle irket nihayet bulur". Demek ki irket mukavelesinde fesih hakki mahfuz tutuhnu ve diger numaralardaki zaruri sebepler ahmda bir fesih de bahis konusu edihni degilse 7 nci numarada tasrih edildigi ixzere bakaca hakli sebepler
(yani fesih hakki)
muhafaza
edildigi
193
155. Miifavaza
Akdi ve Inan
i^irketi.
bii'birine
kanmasi,
irs,
vasiyet,
ge9irme gibi sebeplerden biriyle hasil olan irket-i (No. 74), obiirii bimun kar^iligmi tekil eden irket-i akit, kazan?
?irketidir.
Dar manada
bu kazan9
Mecelle
irketi akitle
kitabmm 6 nci babmda bahis konusu etmiti. irket kitabmm 7 nci babi mudarebe (madde 1404-1430) ve 8 inci babi miizaraa ve miisakat (madde 14311448) hakkmdadir. Miizaraa ve miisakat ewelce (No. 146) goriilmutur. Akit irketinin blitiin iievilerinde, yani aagida gorecegimiz emval
muhtelif nevi'leri vardir.
nev'ileri
irket
Bu
Miifavaza akdi, ortaklann, aralannda tarn, yani tasamifda, malda ve ribh (kar) da miisavi olmak artiyle^ ve bilciimle mallan irkete idhal edilmek iizere yapilan irket akdidir.
""^
ihtilafi
gayri
ile
baUg arasmda ve
ile
ile hiirre
bulunmak lazim
htikum ve ilam
mahkemece
verilecek bir
Tuhr gibi iinlu hukukgular, verilecek olan bu htikmiin, ina'i (constitutiv) mahiyette oldugunu ve ancak kesinletikten sonra feshin tesiri tahakkiik edebilecegini bey^n etmektedirler. unu da iiave edelim ki Mecellenin irket hulcumlerinin, memleketin ihtiya9lanna hi^ de k^fi olmaile olabilecektir.
Oser, Becker ve
v.
digi
379
1332
tarihli
"Kanunu Medeni
Tali
Komisyonu
Emma
dir
mufavazatun min ettefvizi bi ma'n el musavati kimse cemi' mallarmda mti^terek olmak m^'nasma dir,
ve minhu irketul mufavazati..." diyor.
fi
kulli ey'in
Kamus
"iki
fi 1 asil
miisavat
ma'nasma
380
La yahfa en
net tesavi fittastxrufi yestelzimuttesavi fiddini ve ecazeha Abu Yusuf ma' a ihtilaf il milleti ma'al kerahati; fela tasihhul mufavazatu beyne hurrin ve abdin
194
islam Hukuku
Bu
diyebiliriz-^^^
musavT hisse sahibidirler. irket, butiin enklerin mallanni i9ine alir; bundan yalniz miifavizlardan (yani bu irket eriklerinden) birinin kendine ve ehl
irkette erikler birbirinin vekili olmakla beraber^^^kefllidirler ve
ve iyarine
ve baka zaruii e?ya hari9tir; yani obiir erikin bunlarda hakki yoktur. Fakat bunlan ?enke satan bayi', semenini, kefaleti dolayisiyle obiir erikten isteyebilir (Mecelle 1333, 1334, 1356, 1360, 1387, 1388). irketin kendine has bir sermayesi
(ailesine) aldigi yiyecek, giyecek
yoktur.
Mufavaza akdinde mutlaka bu kelime yani mtifavaza kelimesi soylenmek^^^ yahut bu akdin biitun artlan sayilmak lazimdir (No. 32).
Boyle yapilmazsa
arasmda
irket,
Inan^^"^ irketi
mahdut
Bunda da
erikler
bu
mevcut olursa akit inanliktan 9ikar, mtifavaza olur. tnan irketinde her bir erik U9uncu ahislara kari ancak kendi yaptigi iden mes'uldur. Yani erik bir mal satm almi olsa bayi' semeni ancak bu erikten isteyebilir. C^tinki hukuk-i akit ancak akdi yapan enke liittir. Fakat semen' i kendi malmdan odeyen erik, hissesinden fazlasi ile obiir erike rticu' edebilir. Bir de bu irkette kefalet s6zleilmi ise ba\i' alacagmi eriklerin her
hangisinden
isteyebilir.
sattigi
malm
bedeli
ancak ona odenebilir; obiiriine verilemez. Verilirse yalniz, alan erikin hissesi miktannda borcundan kurtulur (Mecelle 1377).
inan irketinde, erik olanlann sermayeleri miitesavi olmak art degildir. Birinin sermayesi obiiriinun sermayesinden daha fazla olabilir
^^^
'" 382
Bazi fakihler boyle me9hul ve vekalet ile me9hul vekaieti tazammun eder bir akdin kiyas ic^bi caiz olmamasi reyinde bulunmutur; 9urku her ikisi miinferiden caiz olmadigina gore bir arada i9timai halinde evleviyet ile caiz olmamak icabeder. Fakat
bir hadise istinat edilerek istihsan yolu ile caiz g5rulmiitiir.
383
Ve
in
lem
ya'rifa
384
9ikmak m^n^sina olan anene koktindendir. inan irketi, iki adam bir muayyen mtlda muterek olup sair mailarmdan mtiterek olmayalar; guya ki o mal onlerine ansizm 9ikip itira ve irket akit edeler. Bir kavle gGre de bir kimse bir mala muteri iken onun ontine 9ikip bunda beni de erik et deInan, bir
bir
i
95
ve irkete koyduklan se:rmayelerinden fkzla irket sermayesi olabilecek mallaHj paralan olabilii\ irket ancak konan mallara amil olur ve
muayyen
arasmda sermayeleri
art
miktanna uygim olmasina bakilmaksizm muhtelif kar (ribh)'lann edilmesi de mumkundiir Jvlecelle m.l361, 1362, 1365-1384).
156.
irketleri.
Gerek mufavaza ve gerek inan irketinden her biri, ya emval irketi, ya a'mal jirketi veya viieuh irketi olabilir, yani boylece akde miistenit irket (akit irketi) alti nevi oImu olxir.
sermaye olmak iizere birer miktar mal^^^ koyup da birlikte yahut ayn ayri veya mutlaka ali veri (ticaret) etmek ve hasil olan kar (ribh)'i aralannda taksim eylemek iizere irket akd ederlerse bu, emval jirketi olur (Mecelle m. 1332, 1338-1344, 1365 ve sonrakiler).
Eger
erikler ortaya
Ve
teahhiit
kabul, yani
ve iltizam ederek hasil olacak kazanci, yani paylamak iizere irket akdederlerse bu, a'mal irketi
iicreti
aralannda
olur;
bu
irkete,
mal
m.l332, 1360 son fikra, 1399, 1403). Bu irketin eriklerine mal satanlar, bunlann vecihlerine, g6runiilerine itibar edeceklerinden dolayi bu ad
verilmitir.
157.
Mudarebe
Bu,
irketi.
hakiki
bir
irket
degildir,
miizaraaya
bir vekaleti
ve
miisakat'a
benzetilebilir. Bir
emanet miinasebetini ve
iizere akdedilir.
tazammun eder
olmak
amel sahibine mudarib derler ve ancak kar iizerinde yapilan bir ^irkettir. Zaran rabb-iil-mal 9eker. Bunun karz akdinden farki mudarebede kann bir kismmm rabb-iil-mala ait olmasmdan ibarettir;
2iyn\ biitiin
ait
^^^
Deyn
i96
Islam Hukuku
irket
re's-iil-mari degil, karz olur^^^ Mudarebenin yakm, komii oldugu bir baka muamele de ii idare i9in verilen vekalettir. Buna
ibda'^^'^ akdi, ii
gorene miistebdi' derler. tbda'da ribh'in klillisi rabbiicretsiz bir iil-mal ifin art edilmitir. Mudarib daha dogmsu mustebdi', helakten de vekil dummundadir, ne bir ribh alabilir ve ne bir iicret;
mes'ul olmaz.
Mudarebe akdinin sahih olmasi i9in alti art, re's-iil-malin, irket sermayesi olabilecek mal olmasi, deyn olmayip aym olmasi, mudaribe
teslim edilmesi, re's-iil-malin
ribhden hisseleri (nasibi) akit hisseleri nihayet ribh'in ayi' ciiz olmasi aramr, u halde mesela akitlerin lira verilmek iizere ayi' ciiz olarak ta'yin edilmeyip ribhden 1:. kadar
kesin, maktu'
surette ta'yin edilse
mudarebe
ribh'm bir kismi olmak iizere mudaribin, rabb-ul-malin evinde oturmasi, zarann yahuz mudaribe yukletilmesi suretinde yapilan mudarebe akitleri
de fasiddir (Mecelle, m. 1409, 1412).
Mudarebe asid oldugu takdirde icare hukmiine girer ve ribhin tamami rabb-ul-mala ait olur; mudarib de onim eciri gibi ecr-i misil alir (Mecelle m.l426). Fakat bu iicret, akitte art edilen miktan aamaz ve
ribh yoksa ecr-i misil de lazim gelmez (Mecelle m.l426).
kime ait olacagi, irket mallanna mi yoksa mudaribe veya rabb-iil-mala mi tahmil edilecegi aynca bahis konusu edilmitir. Mudaribin irket iinden dolayi yapmaga mecbur
irket i?in yapilacak masraflann
oldugu yol masraflan ve nafakasi mudarebe malmdan alinir (Mecelle m.l419). Fakat rabb-ul-mal boyle bir masraf alamaz. Mudaribin tedavisi zarar ve i9in yapilan masraflar kendisine, mudaribe aittir. Kardan sonra
ziyan vuku' bulsa guya ribh taksim edihnis gibi farz edilerek sonraki zarann mudaribe bir tesiri olamaz, yani zarar ve ziyan her halde rabb-iil-
mala
ait
^^^
Ali
Haydar mudarebe akdine hicaz ehlinin mukaraza ve kiraz dediklerini soyluyor. Keza Kamus, ''Biddyetul miictehit ve nihayet ill muktasit'\ cuz'i sani s.197 "'KitdbulKirdf\
fil ardi Teberruken Kur'an'daki ayetten iktibas edilmi^tir. "Ve aherune yadribune uyebtegune min fadil lahi" (diger bir takimlan da /ilahm fazlindan bir kr aramak Mecelle, mJ414). zere yer yuzunde yol tepecekler (Muzzemmil Suresi, ayet 20; Bir nesneyi sermaye eylemek (Kamus).
387
MiinferitBorg Mundsebetleri
197
158. ida'(Vedia).
malmm
muhafazasini bakasma ihale etmektir" suretinde ta'rif etmi?tir. Diale eden kimseye mudi' bunu kabul edene vedi' ve miistevda', muda', o mala da vedia denir (Mecelle m. 763, 764)^^^
Vedia,
mustevda'
iare
ile
eliiide
bir
emanettir
emanatmda mefhumlan
birlikte
bahsedilmitir.
90k eyler vedia oimadigi halde emanettir; mesela lukata, sahibine verilmek lizere sarahaten veya delaleten izin ile aliimii emanettir; kendine edinmek maksadiyla almmi
ise gasbtir.
Vedia emanet olmak itibariyle miistevda'm bir sun'u ve teaddisi ve muhafazada kusnru olmaksizm telef veya zayi' olsa tazmin lazim gelmez (Mecelle m.768 ve 777); hatta art koulsa dahi. Bu hiikiim u
hadise istinat
alel
ettirilir:
damanun ve
.
la
mustevda'i
gayril
damanun",
yani
hiyaneti
olmayan
iicretle
Fakat
9almma
gibi,
ka9inma
(taharriiz)
ettirilir.
miimkiin olan
Vedia miistevda' veya iyali (aile mensuplan) tarafmdan hifzedilir. Vedia'nm menfaati sahibine aittir. Her iki taraf da her ne vakit dilerse bu akdi feshedebilir (Mecelle m.774). Vedia'nm iadesinden imtina' veya inkar edilmesi miistevda'm onu kendi miilkii ile kantirmasi gasbtir ve mes'uliyeti (tazmini) mucibtir. Vedia'da sahibinin izni olmayan ey'i yapmak, bilhassa onu izinsiz kullanmak taaddidir. Hifz'da taaddinin hiikmii icare ve iaredekinden daha bakadir. Vediada mes'uliyet, taaddi
devam
izale)
miiddet9e mevcuttur; miistevda', vifak'a avdet (taaddiyi etmekle tazminden kTirtulur (No. 32), Halbuki obtir emanet
ettigi
vaki'
devami
388
Otto Spies, Depositum nach Islamischen Recht (Zeitschrift fur vergleichende Rechtswissenschaft, XLV Band, s. 244): "Vedia kelimesi vedeadan mu^taktir. Gerek
389
i9m verilen eye ve gerek ts^vdi suretiyle meydana gelen akdin kendisine derler. Bu terime latince hukuk metinlerinde depositum kelimesi tekabul eder. Bu kelimede de ibu iki ma'na mtindemigtir.'^ Bu da emanete sadakat ve hiyanet hakkmda riv^yet edilen bir hadistir: El emanetu
hifz
tecurr ui gina vel hiyanetu tecurrul fakre' (Tahtavi).
^98
islam Hukuku
muddetince, ey
fiilen
devam
eder^^.
taaddi ettikten, meseia halde musteir, yani riyet alan kimse, emaneie sonra bir daha taaddi etmemek izinli olmayarak ariyet ata bindikten mes'uliyet hukmii taaddiyi izale else bile tazimn miikellefiyeti,
niyeti ile
taaddi (gasb) etmi ortadan kalkmaz ve izinsiz ata binmek suretiyle sahibine lade oldugundan mes'uliyetten kurtulmasi ancak ati fiilen eli, miicerret o ati artik etmesiyle mumkiin olur, yani miiste'cir'in emanet
kullanmamak hususundaki (Mecelle m. 814). Vedia ile fark vardir. Vedia'da bunu
arttir(
niyetle tekrar
etmez obiir emanetler arasinda iade bakimmdan da alelade teslim kafi olmayip malik'e teslim
emanet
eline inkilab
Mecelle m. 795)
olmu ise vedia, 9alinmak gibi taharriiz'ii miistevda' mumkiin olan bir sebeple telef veya zayi' oldugu takdirde mesela bir buyiik tazmin ile mtikellef olur. Fakat 6nune ge?ilemeyen, Goruliiyor yangmda helak olmu ise mes'uliyet yoktur (Mecelle m. 777). telef oldukta Imam-i a'zam'a gore, ki, muterek ecirde miiste'ceriin-flh bir sebepten dolayi olsun kendi ve'lev ki taharruz mumkiin olmayan m. 611) olmadik9a, ecire daman lazim gebnedigi halde (Mecelle
!da' akdi, ucret kariligi
fiilinden
iicretli Ida' da
tazmin cihetine
olacaktir.
gidilmitir.
iizere,
tmameyn kavli
159. iare.
m.
765)^^^;
denir
ariyet alan musteir, (mustear rehin, No. 82). Nitekim, riyet veren muir, baki kalmak iizere bir ey ariyet almak istiare'dir. Fakat ariyeti, ayni
daha a^ik olacaktir, uzerindeki menfaatin bedelsiz temliki olarak ta'rif eylerde ariyet miimkiin yani misli olan, istihlak ifin muayyen bulunan demektir. degildir. Bu gibi eyler de iare, karz ve istikraz
ve muhSlefet ede, ondan soma olmak sifati avdet etmi? olmaz ve bu vifaka avdet yani taaddtyi ref etse bile emin emanet telef olmakla, bu elef taaddi ve takslr bulunmaksibir kere taadd;
:
^'^
ondan sonra dahi Haydar m. 813 jerhi ve m.762 5erhi. zin olsa dahi damin olur (Mecelle m. 814; Ali ve jerhi). Ida' da htlkiim boy le degildir; Mecelle m. 787 yapihnaktadir (Mecelle m.795, 828 829); bazilaVedia ile ariyetin ladesi arasinda fark
re'ymdedir.
99
Yukanda
emanettir.
(No. 154)
soyledigimiz
gibi
ariyet
miisteir
elinde
Teaddi ve
taksirsiz
daman lazim
Ariyetin
muir bakasma verme diye men' etmi ise, miisteir onu bajkasma kuUandiramaz; fakat boyle bir men' mevcud ve kuUanmalar arasmda bir bakalik da bahis konusu degilse iare edebilir. Mecelleye gore bakasma ida'da edebilirse (Mecelle m. 824) de izinsiz icare, rehne veremez, nitekim vedia da sahibinin izni olmaksizm bakasina ida' ve iare olimamaz (Mecelle m.791, 792).
riayet edilir; tare lazim bir akit degildir;
-iarede bir
teberruattandir.
Muir
istedigi
vakit
ohnasm- iareden riicu' edebilir (Mecelle m. 806) Bugiinku hukukumuzda da ewelden bilinemeyen bir halden dolayi ariyeti veren, ona acele muhta? bulundugu takdirde daha once geri isteyebilir (Bor9lar Kanunu m. 303). Malikf mezhebine gore muayyen bir vakit uzerine yapilan iarede o vakit hulul etmeden once riicu' caiz degildir. Mecelleye gore ziraat iare olunan arazide, muir ariyetinden riicu' edebilmekle beraber hasat vaktinden once onu geri alamaz; belki iare
tayin edilmi olsun
.
muddet
almmak
kadar
Ve
dikmek, yetitirmek maksadiyle uzunca bir zaman ifin yapilan iare akitlerinden muir riicu' edip de bunlan yiktirmak, sokmek istedigi takdirde
bunlar igin bir tazminat verecektir (Mecelle m. 831, 832).
Muir ve
olur.
Vedia' da da miistevda'
terikesi
Her
veya vedia olan mal miistevda'm veya musteirin terikesinde pikmazsa ve ne oldugu, nerede bulundugu hakkmda olen tarafmdan bir beyanda bulunulmami oldugu gibi miras9ilar da
ikisinde de ariyet
bilmediklerini
soylerlerse
(buna
miicehhelen
vefat
derler)
kiymeti
oliimii
terikeden
ile
alinir.
Kanunu m.
305).
Ve
394
la
tuzmenu
bil helaki
lil
min
gayri taaddin ve
artuddamam batilun
riicu'
kearti ademihi
firrehni hilafen
iare
once
mekruhtur.
200
Islam Hukuku
160. Kefalet.
Kefaletin bir
adamm
alacagm edasma kefalet (kefalet-bil-mal), bir malm teslimine kefalet, olumnasi halinde semenin iadesine yahut mebi'in istihkak ile zabit bayi'in nefsine kefalet (kefalet-bid-derek, Mecelle m. 616, 638) gibi nev'ileri vardir (Mecelle m. 613, 616)^^^; fakat biz burada kefaleti, nefse
kefalet ve
mala kefalet olarak kisaca iki kesim lizerine gorecegiz. Islam hukukimda kefalet borca kari degil, alacaga kari munzam bir miikelleflik ihdasidir. Bu manada olarak Mecelle kefaleti, bir deynin degil, "bir eyin mutalebesi hakkmda zimmeti zimmete zam eylemektir" diye tairf eder (Mecelle m. 612); bu suretle icefalet, borcu iizerine almak
olmayip ancak mes'uliyet deruhde etmektir ve usuli bir mene'i haizdir. Fakat fakihler bu hususta ihtilaf etmilerdir: Bazilan kefilin zimmetinden sabit olan, yalmz miitalebe istemek hakkidir, deyn degildir,
dedikleri halde bir kesimi kefilin
zimmetinde
hem
deyn ve hem miitalebe oldugunu soylerler. Bilhassa Imam Malik ve afi bu re'ydedir; 9unku miitalebe deynin fer'idir, asl olmadik5a fer'i diiunulemez ve deyn olmaksizm bunun if?,smi miitalebe bahis konusu olamaz, Mecellenin kabul ettigi birinci re' ye gore kefaletin hukmu, kefile kari miitalebe hakkmm kabulii ile hasil olur: kefil zimmetinde bir deynin siibutunu tasawura ihtiya? yoktur ve kefaletle asil zimmetindeki deyn
olmamakta, mevcudiyetinde devam etmektedir. Kefaletle zimmetinde ikinci bir deyn sabit oluyor degildir; deyn birdir.
sakit
kefil
tarife
gore
kefil
(veya
zaim)^"^^
kendi
zimmetini
aharm
zimmetine zam eden, yani ahann teahhiit ettigi ey'i kendisi dahi teahhiit eden kimsedir. Bu ahar kimseye astl ve mekful-iin anh, kefalet husiisunda talip ve alacakli olan kimseye mekful-iin leh, kefiUn, teslimini veya edasmi teahhiit ettigi ey'e mekful-iin bih denir (kefaletbin-nefsde mekful-iin anh ile mekfal-iin bih ayni ey oldugu halde
kefalet-bil-malda bunlar ayri
ayn
^^^
Mutlak, yani
arta ta'lik
te'cil
veya
taksit arti
kefalet,
ve geiecek zamana izafe edilmeyen kefalete miineccez ke^Iet, arta ta'lik edilmi mesela falan adam vermezse ben veririm suretindeki kefalete muallak kefalet, falan vakte kadar kefil olmaya muvakkait kefalet derler.
^^^
20
161. Kefil'm
ve red edilmedikge baki kalir (Mecelle m. 621). Bu imam Ebu Yusuf un re'jidir; Imam Malik, afii ve Ahmed dahi bu ictihaddadir. Fakat tmam-i a'zam ve Muhammed'e gore kefaletin in'ikadmda mekfuliinleh ile kefil arasmda icab ve kabul bulunmak
dilerse red edebilir
lazimdir,
yalniz kefilin
icabiyle
kefalet
akt
edilmi
olmaz.
Kefalet
fakat
miinakit
olduktan
sonra kefil
kendisini
kefaletten
9ikaramaz;
muallak ve gelecege izafe edilmi (muzaf) kefalette art ve zeman tahakkuk ve hulul etmeden kefil miitalebe edilemeyeceginden (Mecelle m. 636) deynin zimmete terettiibtinden once kefil kendisini kefaletten
fikarabilir"^^^.
Alacakli
alacagmi
ikisinden
dilerse
kefllden,
ikisinden birlikte
isteyebilir
(No.
asilden
tamammi
her
ayri
kefile
kari
muamelelerinin borgluya kari ne dereceye kadar tesir edecegi veya etmiyecegi meselesine gelince burada genel prensip udur: Kefilin miikellefiyeti, borglununkmi aamaz; mesela borgluya kari ibra, kefil
hakkmda da
kefil
hakkmda
alacagi te'cil
olmadigma yemin
olmaz (Durr
ul
MuhtdP^^l
Ah Haydar erhi m.
Nefse kefalette mekml-iin bih ma'liim olmak arttir. Bu kefaletin htikmii, mekful-Un bihi ihzardan ibarettir^^^, yani bu kefaletle kefil hangi vakitte mekful-iin bihin (borglunun veya vekilinin) teslimi art edilmi ise talep edilince o vakit onu duruma miimkiin olan yere getirip ihzar ve teslim etme hakkmda bir teahhiit ve mes'iiliyet altma girer, ihzar etmezse cebir ve hapis edilir. Kefil bizzat ihzara muktedir olmazsa kadiya
397
Zunmi, zimminm borcuna Kefil olduktan sonra bu kefil Islam olsa bu sebepden dolayi kefaletten 9ikamaz (Abdurrahim Fetdvdsindan) (Hibede de boyledir).
^'Berie'l kefilu bi edail asil-i
^^^
icmaen,
la iza
el
kefaleti
feyebreu fakat
^^^
kema
lev halefe.
Roma
Roma Hukuku
202
islam Hukuku
Quiracaatla zabita marifetiyle yardim isteyebilir. Kefil, mekfal-un bih'i mekfai-un lehe teslim ettigi takdirde kabul etsin, etmesin kefaletten
Fakat muayyen bir kasabamn kadisi huziirunda teslim etmek huzurunda iizere kefil olmu ise, sokakta teslim ile beii olmaz, zabita teslim ederse ben olur (Mecelle m. 663).
kurtulxir.
Kefalet-bin-nefs'de mekfiil-un bih oWrse kefil ben olacagi gibi bOyledir. kefflin kefili varsa o da ben olur. KefTlin oliimti haiinde de
varisi kefalet
bir
Bu
kefaiette
mekfai-un bihin malum ohnasi art degildir. Falan adamm falan adama olan borcuna kefilim demekle borcun miktan ma'lum olmasa dahi miikatebe kefalet sahih olur (Mecelle m. 630). Hadd ve kisas ifin, bir
akdinde bedel i9in kefalet olmaz; fakat diyet'e, ere kefalet sahthdir. eyler Obiir taraftan yakuz para borcu i9in degil, misli olmayan hakkmdaki alacaklar i5in de kefalet caizdir. Fakat mesela kabizdan once mebi'in aynma kefalet sahih ohnaz'^*^, 9unki mebi' telef olunca bey'
miinfesih olur ve binefsihi
ise
bu semeni
iade
ile
eger bayi' semeni almi mes'ul olur; yani mes'lliyet ve mazmuniyet yabiiz
mazmun olmayajak
semenin iadesinden
ibarettir.
Filhakika mala kefaiette rehinde oldugu gibi mekful-iin bih asil arttu:. Bu iizerine mazmtin olmak'^\ yani asil uzerine ifasi lazim gehnek sahih itibarla sahih bey'de mebi'in semenine,"^^'^ icare bedeUne ve
deynlere kefalet muteberdir. Fakat merhun, mUsteSr, me'cur vesSir
emanetler
asil
uzerine
kefalet
olmaz; ancak istihlakleri halinde tazmin edilecek kiymete kefalet caizdir. Mala kefaiette asilin beri olmasi art kilmursa bu kefalet havaleye
miinkalip olur, nasil ki muhil'in beri olmamasi artiyle olan havale de
kefMettir (Mecelle
m. 648, 649).
kefalet sah*htir.
Ancak bunlarin
telef olmasi
kefil olan
gibi- kefSlet
kimse keftletten
*<"
'*^
kurtulur.
n.
202.
asfl,
mebi'in aynmi veya bedelini tazmin eder; yoksa semeni demektir (FSsid art ile degil; ash uzerine sSbit olmayan ey Uzerine kefalet edilmi? satilan eyin semenine kefalet sahih olmaz; Behce Fetdvdsmdan).
203
kimsenin borcuna kefalet tmam-i a'zama gore sahih degildir; Imameyn'e gore sahihdir. Ali Haydar, Mecellenin nerine kadar Imam-i a'zam kavlinin miiftabih oldugunu ve Mecellenin obiir ictihadi kabul ve ihtiyar ettigini nakletmektedir (Mecelle m. 633).
Miiflis olarak olen
islam hukuku, bugiinkii hukukumuzun, mevcut bir hakkin tehlikeye dumesinm veya istffasinm gu9lemesinden korkulan hallerde kabul ettigi
fakat oldukca
mahdud
kefll
almmasina miisaade
nci
maddesinde
hakime muracaat sderek ondan mali bir kefll veya rehin istedigi takdirde kefll vermeye mecbur olur". Borglunun emriyle nefsini teslime kefll olan kimse de bu yolda. asili baka memlekete gitmekten menedebilir.
alacakli,
Umumiyetle
kefllin
eda
ettigi
Olmadan Ba$kasi Hesabina Tasarrufc Bu tabiri bugiinkii hukukumuzdan alarak kuUaniyoruz. Islam
igin hususi bir terim yoktur.
(No. 106) ve bir kimsenin kendiliginden yaptigi bir teebbiistiir. Vekaleti olmadan bakasi hesabma tasarruf dedigimiz flil ve hareket, Islam
hukukgulan nazannda yalniz faaliyette bulunan kimseyi miikellef kilan hukuki bir muameleyi ifade eder. Vekaletsiz bir tasarrufdan, baka birinin vekaletsiz gormekten o bakasmm miikellef tutulmasi Islam iini
hukukunda
lukata ve fiizuli
hakkmda bazi hiikumler koymutur. Medeni Kanun Tali Komisyonu lahiyasmda (1332) bu bapta oyle denilmektedir: "Mecelle, 96 nci maddesiyle gayrin malmda izinsiz
olmadigmi soyledikten sonra icazet verilmekle vekaletsiz yapilmi olan akidlerin tamam oldugunu da bu baptaki kitabmda (Ali Haydar, Mecelle erhh m. 96) beyan etmitir. Bu ikinci kaide garp kanunlarmda da mevcuttur. Fakat birinci kaideye gerek fikih kitablannda ve gerek garp kanunlan hiikumlerinde bir 90k istisnalara tesadiif edilir. Fakihler muayyen hallerde vekalet ve icazete
tasarrufun
mutlak
surette
caiz
ile
204
islam Hukuku
malmdan, emr ve izni olmaksizm veled ve validinin satm almaya ehliyeti, hakimden hukiim almak kabil olmayan yerlerde mudi'in ebeveynini mustevda'm izinsiz infaki, sefer esnasmda olen ahsm mallarnda arkadalannm tasarrufda bulunmalannm cevazi, mezrii' tarlanm izinsiz iska (sulama)'sinm cevazi hakkindaki fikih hiikumleri hep bu kabildendir. Nitekim Mecellenin vekalet kitabinda (m. 1479) mukayyet vekalette vddlin miivekkili hakkmda daha ma'nen muhalefet muhalefetinin vukubulan bir surette faydali sayilamayacagi tasrih edilmitir. Biitiin bu hiikiimlerin de a^ikga gosterdigi ve9hile bazan bir ahis i9in onun emir ve icazetini almaksizm bazi tasarruflarda bulunmasinda, onun adina bazi muamelelere girimesinde kah zaruret, kah menfaat vardir. Bu yolda vukubulan tasarruflar sebebiyle fiizuli
terikeye riicu'u,
eyi
daima miiteberri saymak, onun riicu hakkini tesUm etmemek bilhassa zamanimizda jcrasi temenniye ayan olan miidahalelerden herkesi tebnd eder, sogutur, uzaklatmr. Fransa, Almanya ve isvigre Medeni Kanunlannda bu menfaat esasi umumi surette kabul edilerek menfaat tahakkuk edince fuzuliye icazet lahik olmasma hacet
edildigi takdirde fuzuliyi
bulunmaksizm
riicu'
hakki
verilmitir...."
Kanunu'muz 410 ve
bulunan kimse
tasarrufda
maksadma gore
yapmaya mecburdur.
sahibinin
menfaad
yapan kimsenin, hal icabma gore zaruri veya faydali bulunan biitiin masraflanm faizi ile edaya ve bu kabil teahhiitlerini ifaya ve hakimin takdir edecegi zaran tazmine i sahibi mecburdur. ! sahibi yapilan ie icazet verirse vekalet hukumleri can olur. (Madde 410, 413, 415)'^^l
403
magazada 9ikan yangm esnasmda akitie muayyen hizmet miinasebeti dimda kendini bii tehlikeye maruz kilar ve zarara ugrarsa vekaleti olmadan ba^kasinm iini gormu olmaktan dolayi magaza sahibi aley-
Bu huktlmlere
Bir koylii bir tarlada, sahibi mefhul yarali olarak yatmakta olan bir hayvan gorse de
onu kendi ahirina getirerek yemini, suyunu verse ve hatta bir baytar celp edip tedavT ettirse masraflanm, sonra meydana 9ikacak sahibinden isteyebilir. Zeyd, Amirin bir maslahatma, emri olmaksizm kendi malmdan u kadar ak9a sarf etse Z miicerret senin maslahatma sarf eyledin^ deyu masrafi namma A' dan nesne almaga kadir olur mu? Elcevapi olmaz {^eyhillisldm Ahmet Esat Efendi Fetvdsi,
tlmiyye Salndmesi,
s.
570).
205
ifin,
bilhassa
bulunmu
ve ka9mi bir esir (abik) ifin sarf edilen nafaka, eger bu -sonradan da verilebilen- hakimin izni ile olmu ise bir obligasyon meydana getirir. Kaide emirsiz yapilan rrjasraflann teberru' sayilmasidir. Fakat adet ve hal icabi tasarruflara hakimin hiikmu olmaksizm cevaz vardir. Nitekim yukanda goriildiigii xizere 90cuk, hasta olan ana babasma veya onlar hasta 90cuguna hastanm mallanndan izinsiz sarfiyatta bulunabilir. Birlikte yolculuk eden bir ka9 arkadadan biri hastalansa oburleri bedeli ona ait olmak iizere lazi^m olan eyleri izinsiz satm alabilir, 9unku adetle sabittir, aynca tasriha liizum yoktur'^^'^. Orf ile ta'yin nass ile ta'ym gibidir. Kadi bulunmayan kasabada mlirtehin rahine ait olan masrafi ona riicu' etmek iizere sarf ettigini isbat ederse riicu' edebilir. Ustii ve alti baka kimselerin miilku olan bina yansa ve miiracaati iizerine alt kat
sahibi inadan imtina etse
eder, fakat
iist
hakimden izin almaksizm binayi yapsa kiymetinden onun hissesine dueni gene ondan ahr. Goriiliiyor ki, Islam hiikuk9ulan bu bahisde de kazuist bir yol
tutmulardir.
165,
Gash (Usurpation).
Mecelle gasbi, bir kimsenin izinli olmaksizin bakasinm bir malmi olmayarak'^^^ ahz ve zapt etmesidir diye ta'rif eder (m-SSl)"^^^. Bu
bi'tibaril adeti,
gizli
'^'^
^^^
Sahibinin izni oLmamakla beraber er'in izin verdigi bir eyi aimak gasb degildir;
mesela ana baba muhta9 lalde 90cu|unun nafaka cinsinden malmi alabilir. Alacakli, bor^lusunun alacagi cinsten olan bir malmi ele gegirip alsa gasb olmaz, Bir ka9 kii sefere 9ikip yolda biri hastalanarak obtirlerinin ona lazim olan eyleri onun maliyle
mal olmayan eylerde de Gasbta hadd cezasi yoktur (aagidaki sirkat, ukubat bahsi). Ammi yolda uyuyup kalmi veya kendini kaybetmi derecede sarho olan kimsenin parmagmdaki yuziigunu veya kesesindeki parayi zayi* olmasm diye hifz i9in alan bir kimse gasibtir. Bununla beraber bir kimsenin yolda duen paketini muhafaza i9in almak gasb degildir {Ali Haydar Efendi
erhi cilt
s.
bakimmdan gasba
keyfiyet hiikmen gasb kabilinden sayilir; vediayi, iade talebi iizerine inkar gasb
hukmundedir (Mecelle 7'^9, 901). Gayrimenkuliin gasbi haKkmdaki kiler, madde 905 ve sonrakiler.
ihtilaf i9in,
Mecelle
erhi, cilt 2,
s.
844 ve sonra-
^^ Bergstrasser gasbi, mtinferit bor9 miinasebetleri kesiminde bahis konusu etmi^tir. Mecelle hibe kitabmdan sonra ve hacre, ikrha ve uf aya dair kitabtan onceye itlaf
206
islam Hukuku
kimseye gasib, alinan mala magsub ve malm sahibine magsub-un-minh denir. Kur'an'da gasb sozli -teknik manada olmayarak- 18 inci Sure (Kehf) de geger (ayet 79)"^^^.
suretle ahz eden, alan
Fakihler
yapmilardir.
gasbta
iki
rukiin
xizerinde
bir
90k
munakaalar
Bu
rukiinler, yed-i
muhikkanm
el
koymakla tahakkuk eder. Eger her iki riikn mevcut ise bu fiil ittifakla gasbtir. tmam-i a'zam ve Ebu Yusuf gasb i^in bu iki riikniin bulimmasmi
art koar.
Imam Muhammede
eder.
muhikkamn
izalesiyle
gasb
tahakkxik
Obiir
u? mezhebe gore gasbda yalniz yed-i Mecelle tatbikati birinci rey' iizerine gitmitir,
u halde bir kimse baka birine ait olan otomobile izinsiz binerek yoUansa, bu butiin imamlara gore ittifakla gasbtir; ^iinkii her iki riikn de mevcuttur. Fakat bir kimse bir koyun suriisuniin bainda bulunan sahibini oradan uzakiatinp koyunlar zayi olsa bunda 3 ed'in izalesi varsa da bir el koyma mevcut olmadigmdan eyhayne gore gasb fiili tahakkuk etmeyecektir. Bir kimse bir ^ahsi, evine gimiekten menederek evindeki bazi eyasi ^almsa bu kimse tarafmdan o eya iizerine hakki iptal eden bir el konmu olmadigmdan gene eyhayne gore gasb yok ve Imam Muhammed'e g5re vardir. Gene bir kimse bir kisragi gasb edip yavrusu kendiliginden onu takip ederek yolda kurtlar tarafmdan yense onda bu iki
riikniin hi? birisi
gasb edilmi
olacaktir.
Bir kimsenin bah9esine serdigi haliya hari5ten bir ahis gelip otursa da bu ahsin fiili ile olmayarak hah telef olsa hakki iptal edici yed'in
da hakh yed'i izale mevciit olmadigmdan Hanefi Imamlannm hig birine gore gasb hiikmli tatbik edilmeyecelctir. Fakat obtir U5 mezhebe gore burada gasb tahakkuk etmektedir. Keza magsubun zevaid'i (mesela
ispati varsa
(madde 881, 940) koymutur. Otto Spies (halen Bonn Universitesinde Profesordtir): "Gasb, 90k kere bor9lar hukuku arasinda bahis
ile birlikte
mevzuu edilmekte
ne edinme
ise
de
tariflerine
ceza hukukuna dahildir diyecegi geliyor" diyor ve notda Attabari'nin 'ihtildfulfukahd" kitabinda (s.l46) gasbi benzer unsurlardan ayirdigmi
farikalari ile
soyleyerek nakilde bulunuyor. (Zeitschrift fur verghichende Rechtswissenschaft' ddin ayri basi: Verarbeitung und Verbindung nach den Lehrmeinungen des islamischen
Recht, 1923,
^^'^
^^^
s. 50 ve oradaki not). CerideAAdliyye, 20 ubat 1326, No. 30 daki makale. Ali Haydar, Mecelle, 881 ehri.
Miinferit
Borg Mundsebetleri
207
hayvanm
dogan yavmsu) gasibm teaddi ve taksiri olmaksizm telef olsa Hanefi imamlanna gore tazmm edilmeyecektir; 9unki onlara gore bunda hakh yed'in izalesi yoktur ve bu yavru lizerinde malikin yed'i sabit olrnadigmdan onun izalesi bahis konusu degildir; amma obiir li? mezheb imamlanna g5re gasib, yavru iizerinde de iptal
gasib
elinde
edici yed'i isbat etmitir.
166,
Gasibm
Mes'uliyeti.
Gasb, din bakimmdan giinahi mucibtir"^^^; Hukukan magsubu, gasb olunan yerde malikine iade mukellefiyeti dogurur. Gasibta sert bir
mes'uliyet vardir.
Bu
magsubun helakinden
eli
kesilmi olan
gasib
olmasmdan dolayi
oliirse
bu
helakten mes'ul tutulur fiinkii gasb malikin fiilinin sirayetini ref eder.
Bunun
isirmasmdan
suretiyle
gasib.
magsubu
aynen malike iade etmekten ibarettir. Gasibm gasibi, ayni gasib hukmiindedir (Mecelle m. 910). Gasib, gasb edilen mail istihlak etmi ise veya mal teaddi ile veya teaddisiz telef, zayi' olmu ise mal kiyemiyattan olduguna gore gasb edildigi zaman ve mekandaki, imameyn'ce istihlak vaktindeki kiymetini oder"^^^. Misliyattan olduguna
mevcut
ise
gore mislini
vasfmi
Gasib kendi malmdan bir ey ziyade ederek magsubim muhayyerdir; dilerse olursa magsub-iin-minh, degitirmi
verir.
^
409
Kur*an'da gasbi men eden sarih bir ayet yoksa da "millarinizi aranizda batil bahanelerle yemeyiniz" maMindeki u ayet vardir: "Ya eyyuhellezine amenu la te'kulti em valeklim beynekum bil batili, ilia entekun..." Nisa Suresi (4 uncii Sure), ayet 29. Mufessirler buradaki btt:li er'm mtisaade etmedigi gasb, riba ve kumar gibi eylerle
izah etmektedir. Keza Hamdi Yazir, Kur'dn Dili, cilt 2. s. 1341. Kiymet hakkmdaki ihtil^f i9in, AH Haydar, madde 891 erhi. Bir kimse yavruyu gasb ve istihl^ etse de anasmm sutu bundan dolayi kurusa ana gasb edilmi olmadigi halde hem yavrunur hem anadaki noksanm tazmini lazimgelir (AH Haydar, cilt 2 s. 763). Gasibtan yapilan gasbta magsub-un-minh dilerse birinci gasiba ve dilerse
410
ve dilerse bir kesimini birinciye, obtir kesimini de ikinciye tazmin ettirir. Birincinin, ikinciye ilicu' hakki varsa da ikincinin birinciye yoktur. Gasib elindeki magsub bir mah, ba^kasi telef etse, telef eden gasibm gasibi olur.
ikinci gasiba
208
Islam Hukuku
magsubu tazmin
istirdad
ettirir,
onu aynen
bundan baka kiymet azalmasmdan da mes'ul olur (Mecelle 900 iincii maddesinde bxindan tafsilen bahsetmitir). Hatta gasb edilen kole bir cinayet ilese bundan
eder
(Mecelle
m.
898)'^^\
Gasib
riicu'
eder (Bergstrasser
s.
gelince, bunlar,
ondan mutevellid
munfasil olsun mal sahibine aittir ve bu itibarla mazmundur. Mutevellid olmayan zevaid, yani menfaatler mal sahibine ait olmayacagmdan mazmun degildir (Mecelle 539, 908)^^^; fakat tazmin hiikmii, onlann
bu zevaidde esas itibariyle, gasibm bir taaddi ve taksiri olmaksizm veya mal sahibi isteyip de iadeden imtina' edilmeksizin telef olurs, daman lazim gelmez. Ancak
gasib elinde emanet itibar edildiginden dolayidir, yani
veya malik tarafindan taaddisi bulunursa o vakit tazmin istendigi mezhebince ile mukellef olur. Bu, Hanefilere goredir, yani Hanefi magsubun kendisi taaddi ve taksir olmaksizm telef olsa dahi mazmun iken zevaid taaddi halinde tazmin edilecektir'^^l Fakat mal sahibinin,
gasib,
onu
etmi,
sal:mi
hayvanm
Imam
afTye gore
magsubun
^^^
"^^^
Magsub, mesela taze ceviz agaci olup da gasibii fiili olmaksizm kurusa, mal sahibi malik olmaktan 9ikmaz. Munfasil zevaidin istihlaki yahut bakasma satiiip tesiim edilmesi halinde bilittifak tazmin l^zmi geldigi halde muttasil zevaidin bu gibi taaddi hallerinde Imam-i
a'zama gore tazmini lazim gelmez, fakat Imameyne gore gasib bunlari da tazmin etesiim etse der. oyle ki gasib magsubu muttasil olan ziyadesiyle ba^kasma satip
magsub-iin-minh onu, mevcut olduguna gore muteriden o ziyade ile birlikte alir ve muteri elmde telef oldugu takdirde dilerse gasb zamanmdaki kiymetini gasiba tazmin ettirk. Dilerse mti^teriye, malm kabz zamanmdaki kiymetini odetir, yani Im^m-i
"^^^
a'zama gore malik satip tesiim etmek suretiyle stihlak ettigi ziyade kiymeti gasib'a tazmin ettiremez. Fakat Imameyne gOre onu da ettirir. Mecellenin 903 tincti maddesinde zevaid sozu rnutlak olarak ge^mi? ise de, 596 nci
raaddede tasrih edildigi
iizere
209
167. Gasibin
Tazmln
Miikeliefiyeti.
miitevellid
olmayan
zevaidi,
yani
mal sahibinin mail sayilmaz ve mazmun olmaz. Hanefl imamlanna gore bu hukiim mutlaktir: "menafi'-i magsub mazmun degildir" (Mecelle m. 596). Yalniz ku9uge, vakfa ait malda veya muaddun-li-1-istiglal denilen, kira i9in hazirlanmi malda bir istisna kabul
edilmitir.
Mal
magsubu bakasma icar suretiyle aldigi kirayi dahi isteyemez. afii'ye gore ise bu menafi-i zevaid de oldugu gibi mutlak surette mazmundur. unu da ilave edelim kl, Hanefilere gore lazim gelmedigi halde
malsahibine verilen
iicret iscirdad
edilemez.
ile
Gorixluyor ki menfaatm
afii
arasmda ihtilaflidir ve ihtilaf oneminden dolayi Islam hukukfulannca hararetle bahis ve miinakaga konusu edilmitir. Gerek bunlan ve gerek yukanda soylediklerimizi hiilasa ile diyecegiz ki, bir mal miicerred gasb edilmekle mazmundur, yani gasib elinde taaddi ve taksiri bulunmaksizm telef olsa tazmini lazim gelir. Buna gasb damani denir. Bunun gibi itlaf bahsinde gordugiimuz iizere bir kimse bakrsmm malmi
mesela ayagi kayip da duerek bakasmm malmi telef etse zamin olur (Mecelle m. 913). Bu tazmm miikellefiyetine de taaddi veya udvan damani denir"^^"^. Magsub aynm daman-i gasb ile zevaidin damani taaddi ile mazmun olmasmda imamlar arasmda ittifak vardir. Fakat bu
itlaf etse,
daman lazim
oyle ki
Hanefiye gore magsubtan miitevellid ziyade, istihlak gibi bir taaddi olmadik9a tazmin edilemez; 9unku bu zevaid gasib elinde emanettir.
Emanet
ise taaddi
ve taksir olmaksizm
mazmun
ise
degildir.
(Mecelle m.
767). Miitevellid
tazmin edilemez;
biitiin
magsubun
bir
zevaidi
ile
taaddi
onun ayni gibi gasb edilmi demektir. Binaenaleyh mukayyed olmaksizm miicerret gasb ile tazmine tabi olur.
gasbm mahiyeti hakkmdaki telakki Imam-i a'zama gore gasb yukanda ge9tigi iizere yed-i
isbattir.
210
islam Hukuku
ve o mal uzerinde hakli ve meru' olmayan indinde gasb tahakkuk etmek i9in yalmz
eli
iptal
isbat,
yani
tahakkuk ettirmek
kafidir;
hakli
eli
nez'
etmek,
gidermek gasbm
mahiyetinde dahil degildir. tmam-i a'zama gore bahsedilen zevaidde iptal edici eli koyma varsa da hakli eli bertaraf etue yoktur. Zira bu zevaid gasib elinde meydana gelmitir. Gasib mal sahibinin elini ondan
iizaklatirmamitir.
HanefTler menfaatin
mazmun olmamasi
bir
fikrini
u deliUerle de isbat
etmitir.
ile
etmek
isterler.
daman tahakkuk
Daman
ile iicretin
de zevaidin kamil veya kasir ma'kul misli bulundugu halde menafiin ne kamil ve ne de kasir misli vardir. Gayrima'kul misli ile tazmm hakkmda da sarahaten veya
menfaat hakikatte orfen, hiikmen maldir. Eya insanlann mesalihi i9in halk olimmutur. Maslahat eyanm zatiyle degil, menfaatlariyle kaimdir (No. 92, n. 2).
afii'ye
gore
afxi
bu izahlardan anlaildigi iizere Hanefi mezhebi kaideden, mezhebi faideden hareket etmitir. Fakat kabul edilen kaide esasen
Biitun
miisbet,
adeta
9apulculuga
icare,
yol
verir
mahiyettedir.
icab
ettirmekte,
Bizzat
Hanefi
mezhebinde
fasid
ecr-i
misli
diger taraftan
menfaat mehr olarak kabul edilmektedir; mesela ma'lum bir miiddet evinde oturmak lizere bir mehr tesmiyesi ve bu suretle tezevvuc caizdir (Hindiyye) ve gene yukanda goriildiip iizere sonraki Islam ulemasi (Fukaha-i miiteahhirin) nas'm bedavaciliga, yagmaciliga hirs ve
tama'lanni
muahade ederek
ihtiyar
kiigiige
ve
vakfa
ait
mallarda
ki
afii
mezhebini
etmi^lerdir'^^^
Bunun
i^indir
Osmanli
Imparatorlugu'nun
zamanlannda Mecelle arihi, fetva emini mevkiini igal eden Ali Haydar Efendi ve Seyit Bey gibi Turk Islam hukuk^ulan Hanefi mezhebi re'y ve kiyasa, afii mezhebi ise ihtiyaca evfak Oldugundan bahisle nas'm hukukunu hederden korumak i9in afii mezhebini ihtiyar etmek ve Mecelleyi bu suretle ta'dil etmek amme
son
maslahati ve zamanin ilcaati iktizasmdan oldtigunu s6ylemilerdir.
^^^
Hakki ve gerek Mecelle arihi Ali Haydar'in tasrih ettigi uzere bu ihtiyMa Hanefi mezhebinden harice 9ikilmamitu'; bu da Mecelle mazbatasmdaki beyana uygundur. Hanefi ulemasi bu meselede istihsan delili ile hareket ve hukiim
izmirli Ismail
etmilerdir. Bilindigi tizere Hanefi usullerinden biri de istihsandir (No. 21).
AileHukuku
211
kan cemaati, akiledir. Dim birligin kabile birligine iistiin tutiilmasi matlub oldugundan kabile siyasi ve dini bakimdan men' edilmitir. KabTlenin ancak miras hukukunda (asabatta), akilede (no. 154) ve dar manada aile dima ta^an nafaka miikellefiyetinde
ettigi
tslamm kabul
biricik
izleri goriilur.
Fakat bu kabile
geniIemesidir; yoksa
iistun
degildir.
Islamdan once cahiliye devrinde Araplarda muhtelif birleme ekilleri vardi. Alelade evlenme ekli hitbe yani izdivag talebi ile
,
kizm
kizim
binefsihi ana
babasmdan
hayir olsun diye soze bajlar ve iki aile arasmdaki kefaeti anlattiktan sonra
muvafik cevap almca mihri ta'ym edilip kizi isteyen erkek omin kabilesinden ise veli kiza nasihatlan arasmda iyi ge9inmesini ve iyi huyiu olmasim, 90cuklai yetitirerek kabilenin sayismi 9ogaltmasmi temenni ederdi. Kiz yabanci bir kabileye gidecek ise veil yine aym tavsiyeleri yapar, dumanlann sayisim artirmamak igin erkek ^ocuk
isterdi,
dognrmamasmi tenbih ederdi. Bir baba kizmi, istedigi erkege verebilirdi; kizm nzasim almaga liizum gormezdi, nitekim erkek hakkmda da boyle
idi^^l
Kizi
sirasiyle
almak
i$in
vsrilen
ait
agirlik
en
yakm
asabesine
ekilleri
olurdu.
170. Diger
Evlenme
Bu evlenme eklinden baka Araplarda daha bir takim adetler vardi; kadm 10 kiiden az olmamak uzere miiteaddid erkeklerle uyuarak
miinasebetde bulunixr ve bir 9ocuk dogdugu vakit bunlan 9agirarak
416
Kur'an Bakara Suresi, ayet 223; te2evvu9 etmek, yani evlenmek isteyen erkek adaya hatip, evlenmek istenilen kadina mahtube derler. Hukuk-i Aile Karamamesi, Madde 34, 37 bakiniz. Zevc koca, zevce kan demektir.
emsettin
417
Mahmud
Hukuk,
s.
Ddrulfunun Ildhiydt Fakultesi Mecmudsi, 1926, sayi 4; Es'ad, Tdrih-i Din4 tsldm Medhal, s. 558; Mahmud Es*ad, Tdrih-i Ilm-i
,
Gunalt^y,
268.
212
Islam Hukuku
onlardan hangisini seviyorsa focugun ondan oldugunu soylerdi ve o da 41 R 90cugu kabule mecbur olurdu
.
Gene Arap, necib ve asil bir ziirriyete malik olmak i9in karmm temiz bulundugu zamanda onun baka bir erkekle munasebetde bulunarak dol aknasma miisaade ederdi ve kadm o erkekten gebe
kalmcaya kadar ona yaklamazdi. Bu maksatla yapilan evlenmeye,
Istibda' nikahi derlerdi.
Araplarda 2 erkegin kanlanm miibadele etmek adeti de vardi, bu suretle karilikli riza ile evlenmeye Nikah-i Bedel denirdi.
Hiir kadinlar afikdan a^iga zina edemezler, fakat gizli dost tutarak
onunla miinasebette bulimurlardi. Boyle bir birlemeye de Nikah-i Hadm, bu nevi kadma miittehize-i hadin (cemi, miittehizat-i ahdan) denilirdi"^^^.
Araplarda
bir
kadm
ile
Mut'a nikahi denilen bir nevi muvakkat nikah vardi. Bu muvakkat bir zaman igin bir erkegin kan koca hayati yaamak
Peygamber
ilkinde bir iztirar hali
iizere nikahlanmasidir.
olmak uzere mut'ayi mubah gormii? iken sonra tamamiyle nehiy etmi ve bu nehiy
iizerinde icma'
^^^
"^^^ ^'^^
Mahmud Es'ad,
224 ve sonrakiler ve 557 ve sonrakiler. tttihaz-i ahdan, gizli dost tutmak demektir. Nisa Suresi, Ayet 25. Mut'a niMhi temettu', istimta' gibi sozlerle yapilan nikahtir. Boyle bir nikah fasiddir: hakkinda talak ve miras hiikumleri cereyan etraez. Vine ge9ici mahiyetteki muvakkat
Tdrih-i Din-i Islam
,
Medhal
s.
nikah, nikah veya tezevvuc gibi kelimeler ile muayyen clan veya olmayan bir mudKaramamesi, det i^in yapilmi nikahtir. Bu nikah da caiz degildir (Hukuk-i Aile
madde
55).
idi.
Karada?an muddet bitince bu nikah, bir talaka itizum olmaksizin kendiliginden ortadan kalkardi. Muhammed'in ilk Peygamnikahm berligi gunlerinde bu men' edilmedi; fakat bir ka? yil sonra bu ekildeki
muteberligi iiga edildi.
Bu
ilga
Bu
nikah bizzat
Peygamber tarafmdan mi, yoksa onu zinanm kardei olarak tavsif eden Omer tarafindan mi kaldirilmitir. Herhalde mut'a nikaiima men' edildikten sonra da bilhassa Hac i9in Mekke'ye yapilan seyyahatlerde ba vuruluyordu (Ibni Batuta, gemicilerin bu nikahlanndan bahis etmektedir, s. 230-232). iiler Kur'an'm 4 uncu Suresinin 24
tincu ayetine istinad ederler.
ayetin aynen tercumesi udur: (Onlardan her hangi veriniz). Bu ayete birisi ile istimta' ve intifa' ederseniz ucretlerini bir fariza olarak dayanarak iiler mut'a nikahmi hala muteber tutmaktadiriar (Yahiiz son zamanlarda
Bu
iran'da
men
yolunda
i-
nanihr hi? bir bilgi ve vesika mevcut degildir Omer'in de kaldirmaya hi? bir salahiTecrid-i Sdrih yeti yoktur (Goldzieher, Vorlesungen uber den Islam s. 238, 239; gazasmda ve Mek(Cilt II, s. 378) de "Bazi gazalarda miisaade almdi ise de Hayber
ke'nin fethinde haram kilinmitir" denilmektedir.
Aile
Hukuku
213
nihayet Araplarda, Levirat, yani eviatsiz olarak dul kalan kadinm kayin biraderi ile yani kocasmm erkek kardei ile evlenmesi
usulune"^^^
Ve
yakm
bir adet
de vardi.
Bu
ile evlanilirdi.
takdirde
iizerine atar
kadm
Bu
denirdi^^l
171, tslamin Miidahale^^i.
Peygamberin en 90k israr ettigi noktalardan biri, bir kadmm birden ziyade koca edinmesi (Polyandrie) halinin son izlerinin tamamiyle
ve zina nev'inden olan birlemeleri grup ve l)ayrak, dol alma, trampa evlenmelerini men'etti. Izdivaci bir disiplin aitma aldi, ahlak duygulanndan uzak, hayvani bir insiyak halinde vuku' bulan birlemeleri tanimadi. Evlenmeye, meruiyet, erefli ve daimi bir mahiyet vermek istedi. Babalann kansi ile evlenmeyi fiihu, menfur bir Met olarak ret etti. Ve izdivaci tesvik"^^^ igin
idi'^^^
ortadan
kaldinlmasi
Islam
zinayi
iki yol
kabul
etti.
Es'ad, Tdrih-i Ilm-i Hukuk, s.120) ve sonrakiler; Histoire de la civilisation d'Israel, s. 151) gorlilu:'. Levirat usulu bir zevce usuliinde pek mumkiin goriilmez, Bu mecburiyet daha ziyade polygami ile bagda^abiiir. Tek evlilikte muteveffanm karde^i evli ise kadini almayacaktir. Musevilerde bu mecburiyet, sonradan kabul e-
(Mahmud
^'^'^
dilen monogami usulu ile telTfedilememitir.(AagidaM. 155). Kur'anda mtirik Araplaidaki bu adet Bakara Surestnin 234 ilncti ayeti olan "Vellezine YutevefFevne minkum ve yezerune ezvacen yeterabbasne bi enfiisihinne erbaate e?hurin ve aren; fe iza belagne scelehumie fela cunaha aleykum fima faalne fi enfusihinne bil marufi; Vallahu bi ma ta^melune habirun" ayetinde gonilur. (Henri Masse, Islam, s, 135, Hamdi Yazir, Kur'dn DUU Cilt L s.799-801, CHt 6, s. 5068, 5069). Kaytano, Islam Tdrihi, cilt 6, s.288. A^agidaki bahislerde balica, rahmetli Haci Zihni'nin Mundkehdt ve MUfdrekaf istifade ve Mahmud Es'ad'ni Kitdb-in Nikdh ve TaldkhnsL da miira-
mdm
caat edihnitir.
Zina tabtriyle son zamaiilarm ticari flih^unu anlamamak icabeder, bu gayet eski zamaniardan kalma taaddiidi ezvac usuludiir. Kablet tarih devirlerden intikal etmitir. Arabistan'm bazi yerlerinde haia cart idi; hig baisi hacalet bir ey degildi. Ne kadmlar, ne erkekler, ne boyle bir tesadlifi birlemeden dogan gocuklar bundan utanmazlardi. Cinsi mtinasebette bir ahlak mefhumu bile mevcut degildi denilebllir. Yalniz Muhammed'den az evveJki zamanlarda erkek tarikiyle nesebin taayyun etmesi usulu eski kadm nesebine galebe galmi^ti. tslamm koydugu izdivac usulti talakm fevkala-
de kolayhgma bir sed cekerek eski usule kari biiyuk bir terakki vlicuda getirdi. QimkiX eski Arap usulu bugtinku tel^kkiyatimiza gore btitun kadmlarm kanuni bir fuhunu tazammun ediyordu.
214
islam Hukuku
111.
islamm Kabul
yani odalik cariye islamm kabul ettigi izdivac yoUan 1. Teserri, almaktir. Nitekim edinmek (istifra? etmek) ve 2. tstinkah, yani nikahla israil hukukunda da boyledir
.
edebilecegi gibi, Kudreti olan bir hur, diledigi kadar cariye istifi:a zevce (kan) alabilir. Tesem, ayni zamanda nikahla da dorde kadar"''
^ Musevilerde zengin olanlar birden ziyMe, nikahla zevce almaga izmlidu^; bundan 10-14; Muluki SMi, bab 3, No. 7 bab baska odalik edinilebilir {Tesniye, bab 21, No. rousevilerde 100 tarihlerinden biraz 16 No 21) Birden ziyMe kadrn nikahlamak
Ged6onun yetmi? 90muteaddit kadmlanmn isimlerincuSundan {HaHmler, bab 9, No. 2) ve Davud'uii SUleyman'm 900 den fazla niedilmektedir {Muluki Sdnt, bab 3, No. 2-5).
karari
ile
men
edilmirtir. Tevrat'da
Babil de de vardi oldugu mehQrdur. Odalik, cariye usulil (HamurabiKanunu^Toadds 144-U9). . ,x u (Nisa Suresi, ayet 3), bunun, dorde kadar kadin almasini caiz gSren Kur'an Erkegin icrasma bagli oldugunu hemen ilave bu kadinlar arasmda tam bir adaiet ve miisavat bir kadrn lie iktiffi ayni muamele yapilmayacagmdan korkuluyorsa
kShlisi ve bin cariyesi
.
edilmelidir(HamdiYazir,A:Mr'^n>i/i,CiltI). u-, fet3c, Ahmet Reidm oyle bir fetvasi 2 nci Mahmud'un jeyhiilislamlanndan Srtki zade nikah indettevkan vacip ve mdel itidal sunvardir- Hiir, dkil ve baii| olan Z'ye emri olur Bu suretle havf-i inde havf-i cevir mekruh olur mu? Elcevap;
neti
hazretlermm olamn tezewilcu mekruh olmakla Sultaniil MUslimm Aile jertf olu mu? Elcevap; olur. Hukuk-i Z'yi tezewUcten men'i muvafik-i ?er'i (madde 14). Karamamesi d5rt zevce alabilmegi kanunlajtmnistir
miiekkede ve
jartlari hemen hemen ayni olan eski isiamlar gibi sicak iklimde yaayan, muaeret sahibi bir kimse fazla kadrn alabilir; ibranilerde de taaddM-I zevcat vardir. Servet caiz degildir. Kadmm sayisi serzengin olmayanlarm birden fazla kadrn ahnasi malik oldugu beher yUz inek servet vetle tayin edilir. Habejilerde bir kimsenin Bartholet, Civilisation d miktarmda bir kadrn alabilecegi s5ylenmekted-:r (Alfred
"Mkaii
ve nikah vetaiak'a ait nikah" adiyle 1333 tarihinde tstanbul'da basilan ih;iva eden risalede nakledildigi uzere, meseleler hakkmda takdlm edihni bir raporu jehriiide toplanan buyilk Yahudi ruhani takriben Miladt bin tarihlerinde Vormis
mecUsde birden
kan edinmek tel'inedilmistir. ku9uklerm baba, ana En yeni olarak Qin'in 1950 tarihli Evlenme Kanunu
fazla
taratindan
de men'etmijtir evlendirilmeleri adetini ilga ederken polygamiyi ^ ^., , . ., neslin, kUmes hayvani degil tahsii hakiki mana ve degerini takdir, beklenen Ailenin ahsiyeti haiz insanlar oldugunu idrak eve terbiye edilmesi, yetitirilmesi lazim, aile tek kari ile kurulur. Kirk yil kadar denlerce ve tsiarai geregi gibi anlayanlarca yUkseltihni olan bir zat, birden once tstanbul'da, biiahare Seyhulisiamlik makamma sebep olacagi iddiasiyle mtidafaa etmi ve fazla karih aileyi, nUfusun 90galmasina ba^ka bir ktlmese konacak bir horoz lie bunu bir ktoiesteki bir horoz ve tavugun ve arasmda gO-lilecek nisbet ile isbata kalki?mi ve bir ka9 tavugun 9ikardigi civcivler karjilanmi^ doktor Cenap ahabeddin'in istihzah zarif cevabiyle
rahmetli edibimiz
Aile
Hukuku
215
milke
ve rakik, milk sahibi olamayacagmdan bunlar cariye edinemezler, ancak nikah yolu ile evlenebilirler, nikah ile alabilecekleri kadm da ancak iki olabilir
istinat ettiginden
.
islamda nikah medeni hukuk ciimlesinden bir akittir. ahitler huzurunda icab ve kabul ile tamamlamr; kadm ve erkek (taraflar) evlenmeyi (izdivaci) iltizam ve taahhiit etmeleriyle, evlenme arzularma
dair
beyanlanm
olur'^^^.
Ne
hiristiyanlikta
Birden 90k cariye alma acleti cart olan yerlerde ve hatta bunu Allah indinde makbul say an Amerika'daki Hiristiyan Mormonlarda bile hi? te sanildigi gibi bir 90galma olmadigi tespit edihnektedir. Nerede kaldi ki evlenme daha dertn manevi ihtiyaglan istihdaf etmektedir. Birden 90k karili ailede huziir, emniyet, kari koca arasmda matlup olan birlik, samimiyet, saadet yerleemez. B5yle bir ocakta muterek menfaat degil, birbirine zid hisler, hodgamhklar, kiskan9liklar koruklenecegi, atelenecegi i9in dirlik. diizenlik olamaz. Bununla aile binasi 9uruk bir temele oturtuhnu, daha dogrusu istinatsiz kalmi ve yikihnaga ma'ruz birakihni olur. Gerek kari koca ve gerek 9ocuklar boyle bir bina i9inde ve altmda pek 90k kere ezibnege mahkumdur. Diizenlik olmayan yerde huzur ve refah olamaz; bxmlarsiz da saadet ve medeniyete ulailmaz. 1335 tarihli Aile Hukuku Karamamesinin bilhassa er'iyye Encumeni mazbatasi (S.
ti.
Ansay, Eski Aile Hukukumuza Bir Nazar, 1952, s.ll2, 113), taaddiid-i zevceyi miidafaa yolunda kariik, 95liik bir takim mtitalaalara koyulmutur; hep erkegin
.
zevk ve ihtiy^cmdan, tabii temayiillerinden bahseden bu Islam ulemasi, kadm hissi ve tabiatmi hi9e saymilar, Kur'an'm birden fazla kadmlar arasmda adaletin, huzur ve saadetin temin edilemeyeceginden korkmak gerektigi hakkmdaki irat ve ihtarmi ibtidai, adeta behimi hayatm verdigi bozgunlugu gormemiler, kavrayamamilar, hala ku9ucuk eski medrese penceresmden bakmi^lardir. Mazbata muharrirleri hayata ortak, mesai arkadai almayi, zevcme teklif edecek derecede maietin agir yiiku altmda zevciyle ezilen bir koyiti kadmm u teklifiyle ihdds ettigi vaziyete ne cevap verilecek diye acayip, gulun9 bir sual soruyor.
zavallilar 9{iruk mantiklanyla
"^^^
ile
anlailiyor ki,
bu
90k geri
bir
maz; yani
Htir bir
"^^^
bir
kadm ile nikhlanan erkek bu kadm tizerine bir cariyeyi nikahla alahtir kadm tizerine cariye nikahi ve boylece ikisinin cem'i caiz olmaz.
cariye
kadm uzerine nikahlanan cariyenin nikahi batil olur. Aksi, yani once sonra hiir kadm nikahlanmak ise caizdir; bu takdirde iki nikah da sahih olur.
Nikah yukanda da (No. 42-44) gordtigiimuz iizere bir zamana muzaf olarak veya vticudu tahakkuk etmemi? arta ta'lik (arti gayri kain) ile caiz degildir. Mesela, babam gelirse veya razi olursa seni tezewiic ettim demek suretiyle bir icab ve akid yapilmi ohnaz. Nikahta Hiyar da (muhayyerlik de) cart degildir. Yani Hiyar-i ru'yet, Hiyar-i ayib, Hiyar-i art gibi muhayyerlikler yoktur. Mesela akitte giizellik, bekaret gibi bir art ile muhayyerlik sabit olmaz, Muvazaa yolu ile, yani taraflar arasmda hakikatde akid
vaki
olmamak uzere
216
islam Hukuku
memurun, imamm, kadmm huzuruna, itirakine liizum yoktur. Nitekim bugunkii hukukumuzda evlenmenin resmi memur huzurunda yapilmasi lazimgelmekle beraber nianlilann evlenme beyanlanm bu memura bildirmeleri aninda akit meydana gelir, memurun akdettim gibi bir soz soylemesine mahal olmaksizm taraflar arasmda evlilik rabitasi teessiis eder ve bu anda taraflardan bin olse obiirii onun mirasgisidir.
174. Nikahta Aleniyet.
Fakat nikahm sihhati igin aleni olmasi lazimdir. Bunun i9in de islam, nikahm jahitler huzurunda olmasmi art koar. Bu maksatla Islamm ilk devirlerinde evlenme akitleri camilerde yapilmitir (1333 tarihli Aile Hukuku Karamamesinin gerekQesi). Bu hususta bir hadis de
rivayet edilmitir (a'linu hazen nikahe vec aluhu
fil
mesacidi). Nitekim
davalarda da azami bir aleniyet temin etmek i9in yargilamalarm da buralarda yapildigi soylenir. Fakat ahitlerin olmeleri, ikametgahlan tespit edilse bile muhtemel seyahatleri ve ileride vazgegmeleri, akit yazili
ekilde ve bir resmiyet i9inde tespit edilmemi? oldugu takdirde muhtelif
sebepler
altmda
ehadetin
ma
vak'aya
edilememesi daima miimkundiir. Boyle bi:* nafaka gibi mali istifadeler i9in dupediiz yalan ahitler ile hakikatte er'iyye Nitekim uydurulabilir. evlenmeler ohnayan mevcut mahkemelerinin pek yakm tarihlerinde boyle tezvirli zevciyet, mehir,
nafaka, nesep ve miras
davalannm a9ildigi ve takib edildigi goriilmii^tiir. 1333 (1917) tarihli Aile Hukuku Karamamesinde (m.33) ilan, tasnh ve 1339 layihasmda tekrar edilmi, B.M.M. Adliye Enciimenince de
ise
alikonulmu
konsa nikah ir.uteber ve art fasid olur. Kocanin baka bir kadm almayacagi arti da muteber degildir; yani art htikilmsuzdur ve erkek bu arta ragmen yine baka bir kadm daha alabilir (Hukuk-i Aile Karamamesi,
arti
Madde 38 bu
'^^^
muteber saymi^tir). Erkek, u kadar muddet sonra kadm bo olmak uzere icabta bulunup, kadm da kabul etse nikah sahih ve art lagv olur. Fakat bilakis ewela kadm bu suretle icabta bulunsa da erkek kabul etse nikahta, art da muteber olur. Akdi nikahm icrasmdan evvel nikahm sureti mahsusada ilanma dair clan 33 tincu maddenin tatbiki k5ylerimizde pek buyuk mukulati mucib oldugu gibi ehirleriarti
de ho gorulmedigi, ibu layihanm karamame halinde tatbiki zamamnda anlaildigmdan ve er'an matlub clan ilan keyfiyeti ise uhudun huzurunda kayd ve tescil ile hasil oldugundan bu rmdde tayy edildi (1339 Karamamesi,
ailelerce
er'iyye
Encumeni Mazbatasi).
Aile
Hukuku
217
iki
Nikahta bulunacak ahitler Mr ve miislim iki erkek veya bir erkek kadmdir. Bir miislim, zimmi kadm ile evlendigi takdirde ahitlerin
art degildir.
muslim olmalan
ahadet nikah akdinde sihhat artidir. Nisabi ikidir. Bir ahitle nikah sahih olmaz. Maliki mezhebi hilafma olarak ikisinin de erkek
olmasi art degildir; bir erkek ve
iki
kadm da
er'i
Gayri
miislimlerin
kadi
hnzurunda
erife
muvafik
surette
36
s.
1056, 1057).
kadmi tezewiic caiz degilken, sabiler balig olduktan som"a hakim huzurunda o nikaha ahadet etseler sahih ve ahadetleri makbul ve muteber sayilir.
iki sabinin ahadetiyle bir
Nikahm
ahitler,
ahitlerin
huzurunda olmasmm
iki
gayesi vardir:
Biri
nikahm mevcudiyetini
artlanndaki
noksandan dolayi birinci maksadi yerine yani mesela bir ahitle yapilan nikah fesattan
yani
Nikah olacak kadm ve erkegin birbirini gormesi, tammasi esas itibariyle lazimdir (Ali Haydar merhum, Mecelle erhi'ndQ (m.7) "Bir 90k kimseler kizlarmi ve hem^irelerini talibe gostermekten imtina' edeceklerinden kolaylatnina miinasip goriilerek bunda Hiyar-i rii'yet meru' kilmmamitir. Nitekim talakm meruiyeti de bu maddeye teferru'
eder." diyor).
175.
Evienme
Ehliyeti.
islam hukukunda bugunkii hukukumuz hilafma olarak evlenecekler i9in ya ve temyiz kudreti gibi bir ehliyet arti aranmaz; risalet ve vekalet
de nikah akdi yapabilirler. Kanuni temsil, yani temsTlci, veil marifetiyle nikah caiz olcaigu gibi nzai temsil de caizdir. Hatta fuzuli, yani ne asil, ne resul ve vekil ve ne de veli olmayan bir kimse tarafmdan da nikah akid edilebilir. Ancak asil veya veli ve Mevla icazet verirse
yolu
ile
fuzulinin
bu nikahi muteber
olur.
430
Bu acikh durumu
1917
tarihli
tasvir eder:
218
Islam Hukuku
176,
Fiili
Muameleler.
Evlenme akdinden onceki hitbe denilen adaylik ve akidden sonraki bir takim fi'ili muameleler nikahm tamamhgmda hi? bir unsur tekil etmezler. Evlenmeden sonra gelini kocasma teslim etmek ve onun tarafmdan evine goturiilmek (zufaf, zifaf), onunla bir arada yalmz kalmak (halvet)'^^^e ona mukarenette bulunmak (vaty, duhul)^^^ gibi vak'alar ancak kan kocanm birbirinden aynlmalan takdirinde aagida
goriilecegi iizere hale gore
hukuki
neticeleri haizdir.
bapta en ziyade nazari merhamete alinmasi lizim gelen kizlardir. Zevc ile zevce9ocukIarin nin aileyi tekil ve idare hususunda mUterek olduklari derkar iken, erkek sokakta oyun oynamakla imrari vakt etmesi ma'zur gSrundugu bir sinde bulunan kiz
Bu
ve 90cuklara cemiyyeti beerriyyece en buytik bir vazife yani bir ailenin validesi mudir-i umuru olmak vazifesi tevdi olunuyor. Henuz bedent teekkulati tekemmul etmemi olan bir bi9are kiz, valide olmakla asabi, omruniin sonuna kadar perian oluyor, turlu turlu illetler kazaniyor,
ondan 90cuk da ciliz ve pek asabi bir ey olup islam unsurunun gittik9e tedennisi esbabina inzimam ediyor... Her zamanda ve billiassa hayat baba ve ananm ilk vazifesi onlan ta'lim ve terbiye e-
derek ibu cidal aleminde zafere ulaacak ve muntazam bir aile tekil edebilecek bir kullihale getirmekten ibaret iken bizde ekseriyya 9ocuklarinm tahsil ve terbiyesini yen ihmal ederek mucerret mtiruvetlerini gormek veya mirasa nail kilmak maksadiyle onlan daha beikte iken nianlaya gelmilerdir. Neticede bi9areler dunyalarini gormeksizin tezvi9 ve gelecekteki felaketlerine dugunlerle temel atilmitir. mekteb yuzu gdrmeyen ve dilini okuyup yazmak 6yle dursun, dine dair bir ke-
Hi9
limeden bile haberi olmayan bu tiirlu 90cuklarin tekil edecekleri ailelerden 90gu olu dogmu cenin gibi zifaflarmin daha ilk aylarinda infisaha mahkum olmutur. Memleketimizde ailelerin temelsizligini mucib olan esbabtan biri de budur. Bu turlu nikahlardan dogan davalann derecesini aniamak i9m fikih kitablarinda ku9u|un baba tarafmdan tezvici ve ile buyUk baba tarafmdan tezvici ve bunlardan naada veliler bulug yama erien ku9uk erkek ve kizm bulug muhayyerligini kullanma keyfiyeti
hakkmdaki bablara, fasillara bakmak ve er'iyye mahkemelerinin sicillerini tetkik eylemek kafidir... (bak.:Sabri akir Ansay, Eski Aile Hukukumuza Bir Nazar, 1952,
s.
21 sonraki ler).
^^'
Hukuk-i Aile Karamamesi, halvet yerine i9tima' sozunu kullanmitir. Halvet veya i9tima' kan kocanm izinleri olmadik9a U9unca bir ahsm kendilerine ittila'
edemiyeceklerinden emin olduklan bir yerde yalmz bulunmalanndan ibarettir (Haci Zihni 74). Bu, ya sahih olur veya olmaz. Aagidaki izahlarda halvet yerine sadece
^^^
buluma sozti kullaniiacaktir. Bunu, Hukuk-i Aile Kararnamesi takarrub sdzuyle ki izahlanmizda buna yakla^ma diyecegiz.
bundan sonra-
AileHukuku
219
177.
Mehr.
Nikahta koca, kanya bir ey vermegi taahhiit eder; bu, mehr'dir. Israil hukukunda kadm, cahiliye Araplannda goriildiigu uzere babasma verilen mehr (mohar) mukabilinde satm alimrdi. Bu bir satm alma evlenmesi idi'^^^ Islamda mehir veliye degil, kadmin kendisine aittir ve
kadm mehrini
bizzat
alir,
megerki ku9lik
ola.
Kadm
mevlasma, sahibine
ait olur.
veya o kiymette bir maldir. Bir ey, bir kole, bir cariye ve hatta menfaat ta mehr olabilir. afii'ye gore mehr 10 dirhem gumuten az olabilir.
giimii?
Mehr nikahm
hiikmiidur.
sihhati
i9in
art
degildir;
nikahm
zaruri
bir
Akid mehrsiz
emsali olanlann mehri ne ise odur, Akidde veya akidden once veya sonra taraflann nzalan ile ta'ym ve tesmiye edilmi olan
denir.
kadmm
buna Tiirkfede
agirlik denilirdi),
olum veya
ile
talak
Bununla beraber
halde oliim
mueccel
olur'^'^'^.
Sahih bir nikahta kan koca oliim suretiyle birbirlerinden aynlirsa yaklama ve buluma olsun olmasm mehr-i miisemmanm veya mehr-i
mislin tamami verilmek lazim
gelir.
ve buluma olup olmadigma bakilir: Bunlardan birisi olmu ise mehr tesmiye edildigine gore onun tamami ve edilmedigine gore tam mehr-i misli ve olmami ise mehr tesmiye edildigine gore, onun yansi"^^^ ve
edilmedigine gore mut'a, denilen
ii?
parQa eya
verilir.
^^^
Daha 5nce Yahudilerde hizrriet mukabili nikah (mariage de service) bab 29, 27); mehr belki bu edanm yerine kaim oldu {Histoire de
d'Israel
s.
vardi (Tekvin,
la civilisation
178).
te'cil
^'^^
^^^
Hukuk-i Aile Karamtoesi 82 inci maddesinde mehr accel olmayacagmi tasrih etmitir. Bakara Suresi, Ayet 27.
ile
mu-
220
islam Hnkuku
178. Velayet"^^^
Kiz olsun, oglan olsun kugugiin, delinin''^'^ ve ma'tuhun nikahmda edilmi ise velinin izni arttir (kole ve cariyenin nikahmda sahibi ve azad eden, kendi nesep asabesi ve bunlardan kimse bulunmadigi takdirde azad
yani mevle-1-atak ve
onun asabeleri (No, 68) izin taiak olmayacagi verir'^^^ Velinin izni olmadikga bunlann nikahmda bir etmek ve bu gibi mirascihk da olmaz. Veliler bunlan diledigine nikah
bu 61mu
ise sirasiyle
Veil
sirasiyle
akraba,
mevla,
kadi
(veya
vali)'dir.
Akrabalik
(miras hukukuna (karabet) sebebiyle velT, miras tertibi ve hacib kaidesi oglun oglu...; sonra bkz.). iizere asabelerdir, bunlarda sirasi ile oglu,
baba,
ve daha sonra ana bir karde?ten maada olan erkek amcalar ve kardeler ve oguUari...; daha sonra ana bir arncadan maada babanm anasinm, dir. Asabeden kimse yoksa velayet anamn,
babanm
babasi...;
ogullan...;
baba bir kizm, ogul veya kizm kizinm...; fasid ninenin, ondan sonra ana sonra ana bir kiz kardein, ondan sonra baba bir kiz kardein ve daha sonra erkek veya kiz kardein, daha sonra bunlann evladmm ve daha
zevi-1
erhamin (mirasda sehim sahibi ve asabe olmayan akraba), yani Bunlardan sonra sirasiyle halalar, dayilar, teyzeler ve amca kizlannmdir. (vali) nmdir. nikahta velayet mevle-I muvalat^^^ m ve bundan sonra Kadi
^^^
^^^
^^^
veliyyat) Velayet sahibine veli (cemM eviiya) derler. oimak lazimdir. denir. Veli balig, akil, hur ve muslim hakkmda Islam afii mezhebine gore velinin deliHanefl mezhebine gore, veli deliyi evlendirebilir. kabul etmitir (Madde 9). yi evlendirmesi caiz degildir, ancak zaruret halinde bunu (yuImamlann dordu de buna kalldir. Fakat bilhassa fukahadan tbni ibrime'ye gore Nierkek veya kiz olsun hi9 bir kimse tarafmdan tezvTc edilemez.
karida s.25), kuguk
demektir.
erkek ve 9 tekim Hukuk-i Aile Kararnamesi, bu re^ye istinadia 12 ya^mi bitirmemi edilemeyecegini kabul yaini bitirmemi kiz ^ocugun hig bir kimse tarafmdan tezvic oldugu gibi beikteki 90etmi?tir (madde 7). Yahudi hukukunda da Islam hukukunda
cugun
'*^^
bile velisi
veil tarafm-
vardir. dan yapilan nikaha kari ku9ugun bulug yama vardiginda Hiyar-i bulugu malime Nesebi mechul olan bir kimse bir ahsa sen benim mevlam ol, oldugumde gelen ma'kuleyi (No. 154) varis ol, bir cinayet i^lersem akilem olup tarafimdan lazim muvaiat akdedilmi? otesviye et diye icabta bulunur, o ahis da kabul ederse vela-i mevla olan ahsa mevle-1 muvaiat derler. Bazen her iki ahis da nelur.
Bu
suretle
sebi
mechul olarak
birbirini
mevla
ittihaz ederler.
edilecektir.
AileHukuku
221
Gaybeti
ile
ihtilaflidir.
babanm
mehr-i mislinden daha yiiksek ve kiz ise daha aagi bir miktarla, yani
gabn-i fahi
Ve
ve kuf/'ti olmayana nikahlasalar dahi nikah sahih olur. biiluglan zamanmda nikah fesh ettirmek muhayyerligi yoktur; meger
ile
ki veil
tama, ve sefehi
i^e
ma'ruf
ola.
babanm
evlenme sahih olur ve bu takdirde sagir biilugu (No. 38 ve n.66) aninda kadiya bu evlenmeyi fesih ettirebihr. Buna hiyar-i biilug veya hiyar-i idrak denir.
ancak mehr-i misil
ile ^'e
Bu
Kadi nikahi fesih etmeden kari kocadan olur ve mehir de tarn olarak lazim gelir.
Sahibi tarafmdan birine cebr
ile
ona varis
Qiinkii
mevzuu olabilir. Bunun igin cariye kocasmi istemiyorsa i'tak edildigi zaman kadi'nm hiikmiine hacet olmaksizin ayrilabilir; buna hiyar-i itik
(itk) derler,
kadm
veil (eb
veya ced)
olan
veli
izni
olmaksizin
kufv'iinden
itiraz ile
bakasiyla
evlenirse
ettirebilir.
asabeden
bu
evlenmeye
kefalet
itirazi
iizerine
kadmm
90cugu olmami?
kadi nikahi
fesheder.
Bu
180. Kufy.
Kiifv,
emsal,
misil,
nazir manalarina
geUr'^'^^;
kefaet,
musavat
demektir.
Kadm
yani erkegin
kadma
hiir
yoksa erkek igin kadmda aranmaz, olmasi istenirse de kadmm erkege kiifv olmasi
lazim degildir.
Kefaet
Kureyiler
Arab kabileleri de yine birbirine kiifv 'diirler. Arabdan clmayan Araba kiifv olamadigi gibi baka Arab kabilelerinden biri de Kureye kiifv olamaz. Kendisi miislim veya mu'tak
birbirine
ve
baka
da miislim veya mu'tak olana kiifv olamaz, Yalmz babasi miislim veya hiir olan da ana babasi miislim veya hur olana kiifv degildir.
olan, babasi
"^^^
222
islam Hukuku
ehlinin kizina, Arab olsun olmasin bayagi bir sanat ehli yiiksek bir sanat kizina kiifv olmaz. Zevcenin fasik olan kimse mutteki, salih bir kimsenin 90k zengin bir muaccel mehrini ve nafakasini vermeye kadir olan erkek hususlarda kadma kiifv olabilir. Bunlann di?mda gen9lik ve giizellik gibi kefaet
181.
aranmaz
441
Nikah Manileri.
Nikaha engel
bakasinin hakki,
olan,
bir
90k sebepler
(siit)
sayilmitir.
rida'
hisimligi,
cem',
Bunlardan hisimlik ve
rida', surekli
sebeplerdendir
yapilan
_443
Bu
1-
memnuiyet
sebepleri
hilafma
nikahlar
a?agida
annesi,
anasmm Neseb bakimindan haram olanlsj; erkegin, annesi, babasinin annesi ve daha yukanya dogm olanlar;
Kizlan ve
ana bir
boyledir.
babasinm ana baba bir, yalniz baba bir veya yalmz cedlerinin halalan da kiz kardei) babasinm ve anasmin ve
Teyzeleri (yani
anasmm ana baba bir, yalniz ana bir veya yalniz teyzeleri de karde$i); babasinm, anasmm ve cedlerinin
bir
yalniz ana Erkek kardeinin kizlan (ana baba bir, erkek kardeinin, veya yalniz baba bir erkek kardeinin kizlan. .)
.
*"'
"^^
Fetavasi: Ulemi Hukuk-i Aile Karamamesi, Madde 45-50 ye bakiniz. Ali Efendi kizma cahil kiifv olmaz. u"lianlanmi? olanlar birleeImam Yusuf a gOre lian da mSni sebeblerdendii. C^nkU de sihriyet hasil olup babasimezler" mealinde bir hadis nakil edilmektedir. Zina lie kadmm kizi ve nm zina ettigi kadmi almak ogluna haramdir. Bir kimseye zinS ettigi
,
Karamamesi tmam
oyledir. Izmirli Ismail Hakki, nayi sihriyet sebebi saymamitir. Hanbeli'ye gore de
///n-i////d/,s.l53,Notl.
'"'
yapmakta fikih eserlerine isaret mUslim bir kadin ile nikahi batil (madde 48) butun
-^ ., u- , ile batil aym (Ibadatda ve bir cihetten ibadet olan nikahta fasid Karamamesi esbabi mucibesi aralannda fark jeydir) diyor (No. 39). Hukuk-i Aile etmekte ve karamame muslim olmayan bir erkegin
Haci Zihni
s.
83
n.l:
Sbtir
memnuiyet sebeblerinm
Aile
Hukuku
223
bir,
bakimmdan haram
olanlar; erkegin:
Kaynanasi ve onun annesi ve kain babasmm annesi ve daha yukanya dogru olanlar (Z., cariyesi H. nm anasi A'ya yaklasa artik H'ya
yaklamasi haram olur);
Uvey
cariyesi.
anasi, yani
3- Slit sebebiyle
haram olan kadmlar, mxicerred rida' sebebiyle ayni duruma girerek haram olnrlar; mesela kanma siit emzirmi olan kadm onun siit anasi ve benim de siit kaynanam oldugimdan bana haramdir.
4- Birbirine yabanci olan
kadmlann
fazlasim ve hur
cem' etmek caiz degildir. Bu sayi bakimmdan cem'dir. Bir de nev'i bakimmdan cem' memniiiyeti vardir. Bu memnuiyeti tespit i^in kaide udur: Bin erkek farz edildigi takdirde o birine haram olan kadmlann gerek nikahla ve gerek teserri (istifra) ile
olmayan
cem'leri haramdir;
istifi:ada
istijfra
bu
kiz kardei
edilemez.
Ve
yine bir
kadmm
neseb veya
bir
cihetinden halasi,
teyzesi ile
teyzesini,
kimse
5-
Bakasinm
tatliki
444
Mefkudun olumune htiktim verildikten ve karisi vefat iddetini bitirip baka kocaya vardiktan sonra mefkad ^ikagelirse ikinci nikah fesih edilmez (Mahmud Es'ad, Ferdid-i ferdiz; No.37). Hukuk-i Aile Karamlmesi mefkud veya gaib olan bir kimsenin kansinin tefrikine htikum edilmi ve kadin bakasi
ile
evlenmi
ise
bu kimse-
ile
imam
Malik'in reyine
istinat ile
127, 128) ve yalniz vef^tma hiikUm edilen bir kimsenin karisi bakasi ile evlendik-
ten sonra bu kimsenin hayati tahakkuk etse ikinci nikahm munfesih oiacagmi (mad-
Islam Hukuku
muslim kadmdan once veya sonra nikahlanmak cem' edilebilir, kitabiyeden dogan fccuk miislumandir. Nikahli
Bir muslim
irtidad irtidad
kadm muslim olmayan erkege nikahlanamaz. Islamdan eden bir erkege de hi? bir kadm tezv'c edilemez; aksine olarak etmi kadm da hi9 kimseye nikahlanamaz.
ve
putperest
gibi
Ateperest
kitabi
olmayan kadmi
istifra
(mesela
da helal
degildir.
Koca
32, S.903)
iktiza
muslim zevc
ayriligi
ile
kabul
etmesi
aralannda
1,
icab
Isldmiyye, Cilt
s.191).
memnu
idi.
6 Nisan 1926
tarihli
kaldinlmitir.
Suresi,
Ayet 221).
olan
kadm
(seyyide),
memluku
gibi,
kadm
ii?
kere ve cariye
iki talakla
boandiktan sonra
kocasiyle evlenemez.
182. Rida',
Yukanda bahs
edilen
siit
Roma
rida'i,
hukukunda) ve ne de Yahudilikte
vaftiz miinasebeti nikah manileri
hukuki
rol
oynamaz. Hiristiyanlikta
Aile
Hukuku
225
Bir
9ocuk
rida'
miiddeti
i5inde,
yani
dogumundan
itibaren
Imam-i a'zama gore iki bu9uk yil i9inde hangi kadmdan siit emerse, ister dogrudan dogruya memeden, isterse emzikten emsin, onun siit focugu olur. Her halde emzikli, yani memesinin siidii olmayan bir kadmm memesini gocugun
Imameyne gore
(ki fetva
bumm
iizerinedir) iki,
agzma sokmasiyle
inan9lara,
toplulugun yarattigi
Miicerret
hissi,
irsi
ruhi
bir
sebeplerden
ileri
gelmi
olacaktir.
emzirmeden
hastaligm
vukuu
Omer Nasuhi
ileri
Bilmen'in
Islam,
''Hukuk-i
surdugii miitalaalar ve
teessiisxi
degildir.
aykm,
zararli
olmayar
Bu
kadmm
hiir
aynlmi? olmadik9a
ile
kendisinde
memnuiyet
koca gibi yaamalanna miisaade edilmemesi, kendileri aynlmazlarsa aralannm kadi tarafmdan teMk olunmasidir. Bundan baka fasid nikahda yaklamadan sonra
Fasid nikahm hiikmu, erkek
kari
kadmm
aynlma olmu
ise
ile
445
Arsen Kihcyan, Das armenische Eherecht and Grundzuge der armenische Familienorganisation (Zeitschrift der vergleichende Rechtswissenschaft, 1911,
cilt
25, s.253-
(memenin) miktari bakimmdan mezhebler arasmda ihtiafiiye gore hormet sabit olmak i9in en aagi be defa emzirmenin art
siitun
oldugu kayit
edilmitir. Rida'
hakkmda
226
'
Islam Huknku
ma
belag) mehr-i misil (Hukuk-i Aile Karamamesi, 58) lazim gelir. Aynlma yaklamadan once oldugu takdirde sahih bir buluma vaki' olsa
dahi hi9 bir mehir verilmez; halbuki buluma fasid nikahda dahi iddetin liizumu i^in kafidir. Fasid nikah, bakasiyle evlenmeye mani degildir.
Yaklama olmadikQa fasid nikahla bir sihriyet kan koca arasmda yaklama bulunsa dahi,
kocadan birinin
oliitnu halinde o biri miras?!
nikahda
kan
clamaz.
mucib olmakla beraber nikah uphesi bulundugundan haddi icabetmez. Fasid nikahda dogan 90cugun nesebi babasmdan sabit olur. Fasid nikahda taraflann gerek kendiliklerinden aynlmalan ve gerek hakim tarafindan tefnk edilmeleri talak degildir. Bu itibaria bu aynlma talak sayisma mahsup edilmez; talak sayisi, mesela ahit noksamndan
Fasid nikah uzerine
kadma yakla?ma
ta'ziri
dolayi
muhim
ile
vuku' bulan nikahi sahih ve mu'teber olan nikah er'an sahih olur mu? Elcevap
AH
Talak)^^
184.
Aynlma
(miifarekat) ve Talak.
Islam hukukunda kan koca arasmda a:/rilma bir ka? ekilde olur.
Normal
^^^
boama
(talak)dir'^l
Bu
Imam
rin
i
nikah mu'teber degildir. Nikah ve talak gibi tasarruflameruttur. Ihtiyar ise ikrah
ile
ile
ictima edemez.
Hukuk-
Aiie
Karamamesi
90k namuslu ailenin eref ve haysiyetini ihlale sebep olmu, nice namuslu kadinlarm ka9irilarak cebirle eirradan birine nikah ediimesine meydan vermis ve ailelerin kizlarmi kurtarmak te^ebbuslerini akim birakmi^ olan) bu Hanefi iftihadmi birakarak 57 inci maddesinde ikrah ile vuku' bulan nik^hm fasid olacagmi kabul etmitir. Kur'an ve hadise gore "nikahtan maksat cinsT ihtiyacm tatmm ve istifasmdan ibaret olmayip belki bir arkada tedarikiyle tedbiri menzil etmek ve boylece
cur'et vermi ve bir
^^'^
almak" (Haci Zihni s.5 ve 1 12) olmasi itibaikrah riyle alelade bir ah? verii fesada ugratan ve mesela bir bey'in sihhatini bozan (Mecelle m. 1006) ve aka gibi hallerde nikahm misil olup da sahih ve mu'teber sayildigmi anlamak kabil degildir. Islam hukuku, evlenme hususunda mukavele serbestligini bir 90k tahditlere t^bi tutarken talaki geni surette kocanm eline birakmi^tir. Bununla beraber Kur'an ve
din ve
namusu
hadiste kocalarm gelii guzel kanlarim tatlik etmeleri caiz oimadigi bildirilmi, ayetde (Misa Suresi, 34), "karilarmiz size itaat ederlerse onlari incitmeye bahane a-
Aile
Hukuku
227
tarafli
kanya mutallaka
Talak
etti.
(repudiation)
Islamdan
once
Araplarda
vardi'^^.
tsrail
hukukunda da
Biri ric'i talak, yani geri aimabilir, vazge^ilebilir talak, obiirii bain,
Her
bxmun
formiiliindedir:
Tatlikde kuUanilan sozler sarih olnr ve U9 adedi veya bain kelimesi ilave
ramayin" buyurulmu,
hiille
mecburiyeti altmda
I,
tatlik
lUzumu
anlatilmi
(Hamdi
s.788), kari
dan korkuldugu vakit hakemlere ba vurulmasi tavsiye ediimitir (ayni Sure, Ayet 35), (Allaha en sevirisiz oian helal talaktir) sozil de hadistir. Fakat tatbikat ve ictihad b6yle olmamitir. BiMssa sarholukla ve biraz sonra gorulecegi tizere ikrah iie yapilan talak muteberdir. Sarhoun talaki hakkmda Hanefi Imamlari arasmda ihtilaf nakledilmekte ve Imam Yusufa gore sarho^im talaki muteber sayilmamakta ise de Osmanli Imparatorlugunda miiftabih olan muteberligidir (Z. har^m olan bir ey isteyerek yemek ve i9mekten dolayi sekran iken zevcesi Hindi talki selase ile tatlik etse Hind zeyitten 119 taMk bo olur, Certde-i Ilmiyye, adet 4 s.l65). Bunun gibi talakm akadan s5ylenmesi ile de ciddi halde verilen taMktan farksiz olarak kadm bo olur ve yine maksadi talak degil iken yanilarak, airarak karisma boadim diyen adamm karisi boanmi olur. Hanbeli mezhebine gore bayilmakla, sarho edici bir madde i9mekle akli zail olanin
talaki vaki olmadigi gibi hatta zevc,
tatlik etse talak
gazab halinde,
olmaz.
imm-i a'zama ve Osmanli Imparatorlugunda miifabih olan kavle gore ise ikrah ile de talak muteberdir (ilaah ile vaki olan tal^ muteber olur mu? Elcevap: olur AH Efendi Fetdvdsi- Kitdb-ut-taldk), \m^m afii, Malik ve Hanbel'e gore ikrah ile talak v^ki olmaz, yani mu'tsber degildir, u da var ki Haneflye gore ikrah ile taMk muteber sayildigi halde taiakm vukuunu ikr^h ile ikrar (ihbar) mu'teber degildir (No. 336). Taiakm ikrah ile, aka ile, agizdan nasilsa hata ile ka9irarak soylenmesi ile kurulmu bir insan yuvasinm bozuluvermesine akil erdirmek kabil olmamakla beraber Osmanli imparatorlugunda 600 yildan fazla zaman boyle devam etmi^tir. Hukuk-i Aile Karamtoesi, sario^un tal^kim ve ikrah ile yapilan tal^i mu'teber saymamitir.
(Madde
104, 105).
Tdrih~i Din-i Islam, Cilt
^^
Mahmud Es'ad,
cM
"^^ ^^^
Medhal No. 328: Arapta Taiakati selase Kur'an'm 58 mci Suresi 1-4 ayetleri eski
I.
Arab adetlerinden zihar hakkmdadir (Kaytano, tsldm Tdrihi, cilt 4. S.447). Tesniye, bab 24 No. I, E'iya, bab 50, No.I, Ermiye, bab 3 N0.8. Bakara Suresi, Ayet 229: Ettalaku merretan'i, fe imsakiin bi maruf in ev tesrihtin
ihsanin, yani
bi
boama
gii-
zellikle saiivermektir
Keza 65
inci
Sure
6
(Talak Suresi) 2 nci Ayetine ve bunun tefsirine (Hamdi Yazu*, Kur'dn S.5059) bakmiz.
Dili, cilt
228
Islam Hukuku
edilmezse bu talak
ric'i olur.
ric'i
olabilmek i9m
kan koca arasmda yaklama vuku bulmu clmak^lazitndir. 01mami ise talak saiih sozlerle de olsa bain olur {HukukA Aile Karamdmesi 111,
112). Bir de talak bir bedel, ivaz mukabilinde olursa yine baindir (Hukuksanh surette i Aile Karamdmesi 116); kuUamlan sozler talak manasim
mekni olursa veya bain kelimesini ihtiva ederse, seni bain talak ile boadim suretinde olur veya :alak up adediyle yapilirsa o talak bain olur'^^V u halde sadece boadim sozii ile clan talak bunu soyleyen kocamn niyeti bain olsa dahi ric^'idir. Senin kocan degilim; benim kanm degilsin; aramizda nikah yoktur; kendine koca ara; gibi
ifade etmez, kinaye,
boanmayi gostermeyen kinayeli sozlerle yapilan talak bain'dir ve adet Have edilmedikge bir bain talak'dir; ancak boyle sarih olmayan sozlerle bain talak tahakkuk etmek i?in kocamn bu sozlerle talaki niyet etmi olmasi veya bu sozleri talak miizakeresi sirasmda s6ylemi bulunmasi lazimdir. Bilakis kocamn oliim hastasi halinde iken kansmm talep ve muvafakati olmaksizm onu bain talak ile boamasi ric'i talak gibi sayilir ve oliim iddet iginde vuku bulursa kadm ona varis olur.
sarih
surette
Fakat,
kadm olixrse koca ona varis olamaz. Hiir kadm i?in talak adedi ii? ve
hiir,
ister
olan
ile
kansmi
boayip
bir
veya
kadmm
def a, cariye olan kansmi bir defa ric'i talak iddeti ipinde talakmdan riicu etmeyen koca kansmi
iki
ile
bir
veya
iki
bain talak
boami
ise
olur.
C^nku
talak bain olur. Bain talakda koca hiirde henuz u, cariyede iki talak
hakkmi kullanmami
yeniden nikahla ve yeni bir mehirle o kadmi alabilir. Ric'i talak evlilik birligini ref etmeyeceginden iddet miiddeti ipinde koca ric'at etmekle, vaz gegmekle, yeni bir nikaha ve ahidlerin huzuruna ve kadmm nzasma Itizum kalmaksizm ve yeni bir mehir
mahal olmaksizm kadm yine o erkegin kansi olur, daha dogrusu zevciyyet avdet eder. tddet miiddeti gepmeden once kan kocadan biri
tayinine
oliirse
ister bir
hakkmda
^^^
ii?,
ayn ayn zamanlarda yapilsm, hiir kadm cariye hakkmda iki talak ile hasil olan beynunet'e yani def ada
ister
ile
i9in-
de Hinde U9 talak bo ol dese Hind U9 talak ile ile bir hususa muteallik davasi olmakla A'31 er'e dava ettikde A benim er'ile Z., iim yoktur, ben iimi kanun ile gorurtim dese A^a tecdidi iman ve nikah lazim olur
s.
2474).
Aile
Hukuku
229
kat'i
mugallaza=agir aynlik)
iki,
cariye
hakkmda
ovc
beynunet-i Bain talak hiir kadm hakkmda bir, veya defa olmu? ise bu aynlik ku9uk ayrilik,
(buyiik
ayrilik
veya
beynunet-i sugra di/'l Birinci halde, kan kocanm tekrar evienmesi' kannin baka biriyle evlenip (kendisine yakla?madan sonra) olum veya talak ile ondan aynlinasi ve iddetini de 9ikarmi olmasi artiyle mumkundiir. Bu muameleye hiille derler'^^l Luzumu Kur'ana
istinat
zevcen gayrehu" (Bakara, Ayet 230) Ayette yaklama arti mevcut degildir. Bu itibaria huUenin, dedigimiz ekli useyle hadisi diye mehur bir hadise, siinnete dayanmaktadir. Bu mecburiyet, talak salahiyetini gelii giizel,
buyurulmutur.
fena
eder.
Kur'an'da
J'hatta tenkiha
kuUanmamasi
i9in
boayan kocaya
bir zecr,
Zaman.
ve izSfe edilmeden hemen yapilacagi gibi nikah hilafina olarak ta'lik ve izafe siiretiyle de yapilabilir. Filhakika bir kinase talaki bir arta ta'lik ederse artm vukuu anmda talak da ta'likin tarzina gore ya bSin veya ric'i olarak vuku' bulur. art kocanm veya kannm fiili olabilir: Raki i9ersem zevcem bo olsun veya kanm benden izinsiz evden 9ikarsa bo olsun suretinde olan taliklerde koca raki i9erse veya kan izinsiz evden 9ikarsa talak vuku' bulur. Talak,
ta'lik
^
Jalak,
bir arta ve
zamana
aym
olabilir.
Talakm, zamana
(ric'atm) ileriye
"^^
izafesi
ve ?arta
ta'liki caizse
de talaktan riicuun
degildir.
arta ta'lik
kilmmasi caiz
yaklajmi? oldugu zevcesi Hinde bo ol, bo ol, bo? ol dese Zeyd, Hindi hullesiz tezevvuce kadir olur mu? 31 cevap: olmaz. Ceride-i tlmiyye, 16 s.l47. Birden fazla talSki bir def ada yapmak bid'atdir, sunnete aykindir.
Boyle
bir talaka
sunni talak'dir
ki
ile boamakdir (Talak Suresi, ayet 1; ve sonrakilere ve bajlica oradaki Hanbeli imamlarindan ibni Kayyim ve tbni Teymiye'nin ictihtdlarina bakiniz).
talak
kadmi bilhSssa her def asmda bir ric'i Hamdi Yazir, Kur'dn Dili, cild 6, s.5046
454
Fasid bir nikahta taiak ve lian cereyan etmez; yani b8yle bir nikShta talakin hiikmii yoktur. Kadm 119 tallk ile bo?ansa dahi hiille lazim gelmez. Hulle israil hukukunda yoktur; yani bu hukukda bilSkis kocasindan bo?anan kadm kocasiyle yeniden evlenebilirse de baka kocaya varmasi halinde ondan bojanmasi veya onun olmesi iizerine eski kocasiyle bir daha evlenemez (Tesniye, bab. 24, No. 1-4; Hukuk-i Aile Kamrnamesi, 118).
230
islam Hukuku
Ric'at,
gibi soz
de
olabilir;
kansina dan baka bir takim farklar daha vardir. Ric'i talak i9inde koca i9inde koca kazif ederse had lazim gelmez; li^na miiracaat edilir ve iddet
oliirse
karinm
187. Taiakin
TeMzi.
temlik Bir de talakin tefvizi vardir ki kocamn tatlik hakkrni kanya riicu edemez. etmesidir ve bu tefviz, temlik yapildiktan sonra koca ondan ^suretle Tefviz ne ekilde yapilmi ise kari talak hakkmi ancak o
kuUanabilir; yani koca istedigin
188.
Boanma Mukavelesi (Muh^laa, Mubaree). Talakin bir hususi ekli de boanma mukavelesidir. Buna muhalaa,
derler.
mubaree
Muhalaa, ivaz mukabili talakdir ve kadin tarafindan bir muavaza'dir; bundan dolayi kadm icabin:. yaptiktan sonra koca tarafindan ayni mecliste kabul edilmeden once bu muavazadan riicu edebilir; kabul olmak lazimdu:; kadm muhayyerlik de art edebilir. Koca tarafindan ise yemin bittalaktu:; yani talaki kanmn kabulune ta'lik'dir; talak hakkmda
bir miikellefiyetdir.
Bundan
maz.
Muhalaa ve mubaree
lik
ile bir
bMn
Boanmanm baka
bir
husiisi
sekli
ila'
(perhiz
yemini)'dir,
olaCahiliyede Araplar kanlanyla ge9imsizlik halinde bir nefis tecriibesi yemin rak onlara bir iki yil danlip yaklamazlj ve yaklamayacaklanna kansma yaklamaederlerdi. Islam bu mtiddeti dort aya indirdi^^^ yani
mak
gore
iizere
iki
yemin eden kimse, kansi hiii- olduguna gore dort, olmadigma aydan ziyade ii uzatmaya izinU olmayarak bu miiddet i9inde
AileHukuku
231
yenunini bozarsa, yani itcu ederse, kefaret^^^ veya yemininde beyan ettigi cezayi vererek nikahi muhafaza edecegini; yemininde durursa kadmm
bir bain talak ile
etti.
190. Zihar.
(n.
kansmi balalmasi caiz olmayan, kendisine haram olan, bir kadmm bir yerine, noktasma benzetmesidir: Arab, kansma bu makamda sen bana annemin sirti gibisin demek olan "enti aleyye ke zahri iimmi" sozlerini kuUandigi i5in bu adi almitir. Boylece bir kimse kansma sen bana annemin arkasi, kami gibisin demekle zihar'da bulunmu olur.
nikahli
canm
ile
de takyid
edilebilir,
mesela
alti
annemin
sayilir,
arkasi gibisin
ile
demek
suretinde olabilir.
Zihar
yani
nikah
kocanm etmedik9e kansma yaklaamaz'^^^. Kadm kocasmm kefaret vermesini hakimden talep ve hakim de zevci kefaret vermek veya boamak uzere
tazyik ve ta'zir edebilir.
191. Tefrflc.
olamaz; bilakis zihar, kefareti mucib bir beyan kefareti ile zihann hiikmii, hormet zail olur; kefaret
zail
Bu boama
yapmazsa Kadi yapar. Fakat koca tarafmdan bir teMk bahis mevzuu olmaz; 9unku talak onun elinde oldugundan buna liizum yoktur. Nikaha itiraz hakki olan veli bu itirazmi kuUandigi takdirde Kadi tefrikte bulunacagi gibi itik muhayyerligi olan cariye de Kadmm hiikmiine hacet olmaksizm dogrudan dogruya kocasmdan aynlabilir.
fasid nikahlarda olur.
ilgililerden biri yapar,
Bonn ya
Nikah manilerine I'agmen evlenmi olanlan hakim kendiliginden yani bir talep ohnaksizm da tefrik eder.
456
ziharini
bozan kimse
bu gunahma kari bir ceza kimsenin de yalniz tevbesi kafi Kefaret, kef^et niyeti ile rakik azad (I'tak) etiledigi
ay arasiz oru? tutmak ve buna da muktedir degilse altmi doyurmak veya onlardan her fakire aynen veya kiymet itiba-
Nimet
ill
s.
61),
457
edebilir
232
Islam Hukukii
(impotence = innet,ananet; bu kimseye denilir) ve Hanefi Imamlanndan Imam Muhammed'e gore cinnet (deliabralik) lik), ciizam (miskinlik hastaligi) ve baras (uyuz hastaligi,
Erkegin
iktidarsizligi
mnm
192. Lian.
Ceza Hukukunu ve muhakeme usulunu ilgilendiren bir tefnk sebebi de Liandir. Lian yeminli oiarak, zina iddiasi ve zinayi inkar suretinde
cereyan eden bir
muhakeme usuludur. Buna miilaane de denilir, Ecnebi hakkmda hadd-i mucib olan kazif kan koca hakkmda
olur.
Lian'i
fikih
mucih
firkati
mucib oldugundan
kitablannda talak nev'ileri arasmda hahsedilmitir. Yapilan Lian zevc hakkmda hadd-i kazif ve zevce hakkmda zina haddi yerine ge9er.
Liamn muhakeme
usulii
Kur'an'da
24 uncii Surenin (Nur Suresi) 6 nci ve sonraki ayetlerinde yazihdir. islamda lanet usulii ve ilahi muhakeme veya manevi tecriibe denilen mahkumi?eyler tamamen mefhuldur^^^ Ancak Lianda boyle manevi bir goyet kokusu hissedilebilir. Bunun tsrail hukukunda daha orijinal ?ekU
zUkur(Adad5,No.
Miislim,
11-31).
koca bu sifatlan haiz ve zinadan ve onun tohmetinden uzak ve temiz bulunan kansma sarih surette zina isnat ettigi veya bu Qocuk benden veya babasmdan dehiir, akil
ve baUg olan ve
dilsiz
olmayan
bir
gildir
kan Kadiya
hak
talep eder.
Kocanm
kazfi (zina
veya kadmm ispati ile sabit ise, koca zinayi ispat edecektir ki bu, ileride ukubat bahsinde goriibcegi iizere dort hiir erkek aisnadi) ikran ile
^^^
imam Ebu
Hanife ve Ebu
1:9
hastalik i9in
kadma
nikahi fesih,
tanmmamaktadir,
Ve Osmanli
Im'paratorlugunda son
zamana
ka-
fakat Imam dar bunlarm ictihadmca amel edilmi^tir. Obur Imamlar bazi farklaria, Muhammed gibi kadmm tefrik hakkmi kabul etmektedirler. 8 Mart 1332 (1916) ta-
rihinde
yolunda fetva verilerek mucibince amel olunmasma Padiah tarafmdan irade sadir olmutur. Bu rey, 31 Ekim 1333 (1917) tarihii Hukuk-i Aile Karamamesinde kanuni bir ekil almitir (madde: 120 ve sonrakiler).
Imam Muhammed'in
re'yi
"^'^
Cibab, mecbubiyet tenasul uzvu, hayalan kesilmi^, hadim edilmi olana derler. sanigi atede kipFilistinde Bi'ri seba' Muslumanlari arasmda muddeaaleyhi veya
kirmizi edilmi bir
buyuk
20,
kaigi u? defa
yalamak suretiyle tecrubeye tab! tutmak ve olmazsa ma'sum sayma adeti oldugunu Die Welt
Recht der sildpalastinischen Beduinen, Erich
des Islams,
Band
1938,
Zum
Pritsch, naklediyor.
Aile
Hukuku
233
de Lian verir;
edemedigi takdirde Lian icra' edilir'^^^; kadi her ikisine 6yle ki Kadi her ikisini kari kariya ayakta tutarak once
kocaya u lanet sozlerini soylemesini emreder, yani koca "Allah ahidim olsun ki ben bu kadma zina kazfmde ve isnadmda (ve Qocugu nefiyde) sadikim" der ve bimu dort defa tekrar eder ve beincisinde "eger ben isnadimda kazib (yalanci) isem AUahm laneti lizerime olsun" der. Bundan sonra Kadi, kanya donerek onun da ayni surette lanet yemini yapmasmi ister. O da "Allah ahidim olsun ki kocam bu isnadmda kazibtir" ve bunu
dort kere soyledikten scnra beincisinde "eger
kocam
sadik ise
AUahm
Kadi bunlarm aralanm ayirir. Bu tefiik hiikmiinden sonra kan kocadan biri oliirse 5btiriiniin varisi olmayacagi gibi, focuk varsa bu 90cugun babadan olmadigi da sabit olmu, yani focuk anaya kalmi olur. Ve boylece 9ocuk artik babasinm mirasgisi olamaz.
bittikten sonra
Bu merasim
Mulaane neticesinde olan tefrikin talak ve fesih olacagi hakkmda tmamlar arasmda ihtilaf edilmitir. tmam-i a'zama gore bu tefrik talaktir: Ebu Yusuf a gore bu tefnkle surekli bir hormet husule gelir.Talak olduguna gore bu, bir bayin talaktir; kan koca nzalanyla tekrar evlenebilirler; fetva bu kavil iizerinedir (Haci Zihni, s. 222). Koca kadimn iddeti 91kmcaya kadar nafaka vermekle
193. Irtidad.
mlikelleftir.
Aynlma
sebeplerinden
biri
de irtidad'tir.
Bu
mek
na miirtedde denir. Kan, kocadan biri irtidad ederse kadi'nm hiikmiine hacet olmaksizm nikah kendiliginden kalkar ve "^^^ irtidad eden hangi
taraf olursa olsun
kadma
yaklailmi ise
mehr
edilmedigine gore mehr-i misil lazim gelecegi gibi iddet nafakasi da (aagiya bakmiz) lazim gel ir. Kadma yaklailmami oldugu takdirde irtidad
ise yarisi,
edilmemi
ise
460
Kazif sabit olmazsa Lian sakit olur. Sabit olduktan sonra Liandan imtina eden koca Lian edinceye kadar hapsedilir. Ya Lian ederek hapisten kurtulur veya nefsini tekzib ederek kendisini kazif haddine miruz birakir; yani Lian ederse bu hadden kurtulur. Zevce Liandan imtina ederse Lini icra veya kocasmi tasdik edinceye kadar hapsedilir.
Zevcini tasdik ederse kendisinin Lianma mahal kalmaz ve bu ikrari dort defa
mu? Elcevap
olur {Ceride-i
'
581).
234
islam Hukuku
mut'a lazim
gelir, irtidad
eden kan olduguna gore mehir sakit olur ve nafaka da lazim gelmez.
biri rikk
Kan kocadan
gir-
ma'nasma olan adetten gelmedir; kadmin kocasmdan aymuayyen miiddet beklemerildiktan soma bakasma varabilmesi i9in bir miiddet i9indeki kadma mu'tedde sidir. Bu beklemeye i'tidad ve bu
iddet sayi
derler.
ne suKendisiyle yakla?ma ve buluma olniu olan kadm, her aynlmi?, yani bain veya retle olursa olsun kocasram saghgmda ondan tefrik 3dilmi oldugu takdirde bu ric'i siirette tatlik veya fesih yolu ile ve fakat hayiz (Met) goriir (zatiil hayiz) hiir oldu1-
olduguna ve gebe olmadigma ve fakat hayiz goriir cariye ve cariye ikinci gore iki hayiz ile mu'tedde olur; yani hiir kadm ii9iincii caiz olur. hayizdan temizlenmekle iddeti biter ve ba?ka biriyle evlenmesi Bu iddet nev'ine kuru (yani hayiz) ile iddef; denir (Bakara Suresi, ayet
228,
Hamdi
2-
I, s.
784).
oldugu hal(ku9uklugiinden veya iyas ya^i'na'*^^ girmesinden veya balig olduguna gore de hayizh olmamasindan dolayi) adet gormemekte ise hiir iddet bekler. ii9 ve cariye olduguna gore bir bu9uk ay
yakla?ma ve bulum.a olmaksizin olum ile degil i9in higfesih suretiyle aynlan ve gebe olmayan kadm 146). bir iddet lazim gelmez (Hukuk-i Aile Karamamesi, 3-Kocasimn oliimii sebebiyle aynlan kadimn iddeti, hur olduguna gundiir (Bakara Sugore dort ay on gun, cariye olduguna gore iki ay be Bu, oliim haline mahsus olan iddet, sahih nikah ile nikahh
hi9bir
resi,
ayet 234).
kadm, ciliim halinde bu iddete tabilazim degildir. kocasiyla aralannda yakla?ma ve bulujma olmasi
iddetler, aylar (e:aiir) ile
2 ve 3 numaralardaki
**^
hesabedilen
iddettir.
gebe kalmak ani5d ve iyas ya?!, kadinin hayizdan kesilme ya?idir. Artik kendisinde ayet 4). istidadi kalmayan bu kadma ayise denir (Talak Suresi 65,
Aile
Hukuku
235
kadma
Gebe
olmayan boyle bir kadm yaklama olmu ise hayiz goriir olduguna gore U9 veya iki hayiz ile, hayiz gormuyorsa, 119 veya bir buguk ay bekleme ile
iddetini ikmal etmi olur.
kocasimn sagligmda talak veya tefrik sebebiyle olsun, ister kocasmm olumiiyle olsun ondan gebe olarak aynlmi olan hiir kadm veya cariye dogurmakla iddetini fikarmi? olur; yani gebelikte iddet, dogurmakla 9ikanlir (Bakara Siiresinden sonra inen Talak Suresi (Sure 65), ayet 5, Hamdi Yazir, ''Kuran DiW\ cilt 6, s. 5066 ve sonrakiler). Fasid nikahla nikahli olan gebe kadin da bu dogurma (vaz'-i hamil) iddetine
4- ister
tabidir.
Oliim hastaligi i9in bain talak ile kansim boayan ve iddet esnasmda olen kimsenin yaklami oldugu kansi yukandaki saglik ve oliim halinde aynlmalara mahsus olan iddetlerden hangisi daha uzun ise ona
5-
mesela U9 hayiz gordiigii halde oliim iddeti heniiz bitmemi ise bu iddet bitinceye kadar beklemesi lazim gelir. Tersine olarak olum iddeti bitirmek iddeti bittigi halde, o b:r iddet miiddeti ge9memi ise
tabi olur;
lazimdir.
Iddetin balangici sahih nikahda (velevki talak ba?ka memlekette vaki olmu ve kadm sonra haber almi olsa dr'ii) talak tarihi ye fasid nikahda aynlma tarihi \e vefat halinde oliim tarihidir {Hukuk-i Aile Ka-
ramamesi, 145).
de bir riev'i iddet vardir, mesela dort kansi olan bir kimse bunlardan birini boasa bunun iddeti 9ikmadik9a baka bir kadmi alamaz. Cariye satm alan kimse bir hayiz veya bir ay ge9medik9e onu
Erkek
i9in
istifra
edemez.
195, Neseb.
Qocugun nesebi anadan sabittir; zina ile babadan neseb sabit olmaz. Kocasmm nikahmda bulunan kadmm nikahmdan itibaren alti aydan az miiddet ifinde dogurdugu focugun nesebi koca kendinden oldugunu iddia etmezse ondan sabit olmaz, Alti ay tamammda veya sonra dogan 90cuk ise babanmdir'^^l Baba dogumu (veladeti) inkar ederse bir kadmm
"*"
Zeyd Hindi tezewuc ettikten sonra 27 giin mururunda Hinde yaklaip, yaklatigi vakittan be ay on gun mururunda Hind bir ^ocuk dogursa bu, ^ocugun nesebi Zeydden sabit olur {Ceride-i llmiyye, adet 26, s. 628).
236
Islam Hukuku
ahadeti ile de
dogum
sabit olur.
Liana
gidilir
(No. 192).
u halde kocanin yaklamadan boadigi kadm, talak tarihinden itibaren alti aydan az zaman i^nde ?ocuk dogurursa 90cuguii nesebi bojayan kocadan sabit olur, Bu miiddetin tamammda veya daha sonra
dogurursa sabit olmaz.
iddete tabi olan)
dogurdutarihinden
ve 9ocuk
iki
yildan fazla
dogan 90cuk dahi kocadandir. Talak, bayin olduguna gore kocamn, 90cugun kendinden oldugunu iddia etmesi lazimdir.
Yaklamadan once veya sonra olen kocanin karisi, iddete tabi olup oliim tarihinden itibaren iki yil i9inde 90cuk dogurdugu takdirde nesebi o kocadandir. (^ocuk iki yildan sonra dogarsa ondan sabit olmaz.
Fakat biitun bu haller
kadm tarafmdan
medigine goredir. Kadm talak iddetinin veya oliim iddetinin bittigini ikrar eder ve ge9en miiddet de bu ikran te'yid eylerse ikrardan itibaren alti aydan once dogmu olan 90cugun nesebi kocadan sabit olur. ^ocuk alti
ay
sonra
dogmu
ise sabit
olmaz.
nikahh bulunan
kadmm dogurdugu
9ocuk hakkmda
da ayni hiikiimler tatbik edilir. Ancak hamil miiddetinin balangici sahih nikahda nikah tarihi iken fasid nikahda yaklama tarihidir.
Cariyeden dogan 90cuk, istiM edenin
ter
ister
dogrudan dograya,
is-
bakasinin olup nikahlandiktan sonra satin alarak cariyesi olsim sahiise (istilad edilmi ise) nesep, davetsiz sabit olur (miras
ye limm-i veled
bahsine bak).
196. Nii^uz.
Boanma
mevkii
vardir.
iistiin
Esasen
Kur'an'da
"Erricalii
kawamune
alennisai"
Aile
Hukuku
237
DUr\
cild 2,
s.
1348). Islamda
kadmm
yiiksektir'^^'^.
koca talak hakkmi teenni ile kuUanacaktir"^^^. O bir taraftan kadm talak hakkmi kendisi igin art koabilir. Koca kansma iyi muamele etmeye bor9ludur. Kansma yiyecek giyecek, mesken tedariki ile miikelleftir. Kansmm, mallannda tasarrufiina miidahale edemez.
Gergi talak
elindedir; fakat
kocanm
olmaksizm onun malmdan kimseye bir ey veremez. Koca mehr-i muaccelini odemi ise karismi evi terketmekten, izni olmaksizm bir yere gikmadan menedebilir. Kan sebepsiz meskeni terketmekten, kocaya kafa tutmaktan (nu^uz'dan)"^^^ memnu'dur. Boyle bir kadma naize derler"^^^. Naize
itaat ile mukelleftir.
Kan
da kocasma
Kocasmm
izni
bunlardan bakasi da
yil-
da
Kan, kocasmm, kendisini ve gocuklanm bir seyahata gotiirmesine lazi olmayabilir. Kocanm meskeni onun akrabasmdan hali olmaz ise ^^e meskeni aile namusunu ihlal edecek kimseler arasmda bulunursa kan orada ikametten imtina edebilir.
bir kere evine gelebiiirler.
gocuklannm nefsinde ve malmda velayeti haizdir. Anamn, gocugun mallannda tasarruf hususimda velayet hakki yoktur; meger ki vast tayin edilmi ola. Fakiigiik
Baba
gocuklar
ile,
"^^"^
diri diri
evlendirme yolu
"^^^
ile
mal
gibi satardi.
koca evvela nasihat edecek, kar etmezse bir miiddet ona yakla|mayacak ve kan bununla da mtitenebbih olmazsa hafifce, hakaret etmeksizin vuracak (No. 62) vs bu da fayda vermezse boayabiIecektir (Nisa Surest, ayet
34).
iddetJi
Karinm kocasmm
dovmesinden dolayi Kadiya ikayet hakki vardir. Ve Kadi boyle kocaya ta'ztr verecektir. Bu evlilik mtinasebeti nizami, 1300 bu kadar yil once 90I hayati duunulur ve Napolyon MedenT Kanununun evil kadm hakkmdaki hlikiimleriyle ve hususiyle 1213 lincii ve sonraki maddeler ile mukayese edilirse geri sayilmaz. n. 446, 447.
^^^
"^^^
lahik
itaat
itaat
416.
238
islam Hukvku
kat veil
ile
babanm da
ve ve
Baba
emin
ise
surette tasarrufa
.
ve ticarete
Bir kiz reid olarak balig olduktan sonra erkek ?ociik gibi, evlensin evlenmesin babasinm velayetinden gikar. Fakat evlenmemi ise namusu-
nu muhafaza
tutabilir.
onu nefsine zam ederek yanmda ikamete mecbur Islam hukukunda pek ku9uk yataki 9ocuk dahi evlendirilebildii9in babasi
Kadmm
ittir
itaatsizlik
arttir.
de (nuuzda) bulunmamasi ve kadin olabilecek 9agda olmasi Nafaka, yiyecegi, giyecegi (kisveyi) ve oturacak yeri (meskeni)
ihtiva eder.
Kadmm nafakasi,
fakir,
kan kocamn
zengin oldugima gore degiir, Koca kansmi infaktan aciz olmakla veya nafakasiz birakip gitmekle aralan tefiik edilmez; Hakim koca aleyhine nafaka takdir ederek kanya bxmu bor9 almak
biri
fakir o
biri
ve bakasmdan hakikaten bor9 almi? ise aldigi miktan kocadan istirdad eder. Ve koca mail oldugu halde temerriit ederse malma muracaat olunur'^^^ Fakat Hanbeli ve afii mezheplerine gore aralan tef-
nk edilir^''.
^^^
Yetimlerin mallarina el uzatilmamasi hakkmda Kur'an'da mtiteaddit emirler vardir. (Bakara Suresi Ayet, 220. Nisa Suresi Ayet. 2, 6 ve 10, Osmanli Imparatorlugunda bilhassa Tanzimattan sonra Eytam mallarinm idare ve muhafazasi hakkmda bir 90k
tedbirler
almmi ve nizamnameler 9ikarilmistir. Buttin bunlara ragmen yetim mallan iizerinde daima biiylik geni fendliklar olmadur. Me^rutiyetin ilanmdan iki yil kadar 5nce (15 Nisan 1322 Umum Emvaii E^namm Sureti Idaresi Hakkmdan Nizamname, 1 inci Terttb Dustur, cilt 8, s. 515) te^kil edilen Eytam idareleri de bu ii baaramami ve nih^yet yerlerini Medeni Kanun htikumlerine birakmitir (22 Mayis
1928 ve 488 Eytam ve Emlak Bankasi Kanimu, 5 inci maddesi). Tefrik hakkmda 14 ubat 1331 (1915) taribli irade vardir {Ceride-i llmiyye, adet 20 bakmiz); Hukuk-i Aile Karamdmesi 126, 127. Daha 5nceki Meihat ta'mimi, Ceride-i Ilmiyye'nia 14 tincu ntishasmdadir.
^^'^
ve 2 Terinisani
^'^^
tarihli bir
babasi varsa sonra ogluna rucu etmek uzere in^k etmesi Kadi tarafmdan babasma da emredilebilir. "Elahkamuer'r^e fil ahvaliahsiyye", Madde 403; Ce-
Kocanm
s.
s.
25.
Aile
Hukuku
239
90cugu oglan
cegi
zamana
^aliip
kazanmaktan aciz olan veya mesela tahsil ile megul olmasmdan dolayi kazan9 i9in 9aiimayaii biiyiik 90cugun nafakasi da babaya aittir.
Hiir olan
verilir.
Babanm
iizere
bulunmaz ve hi9
Ananm
olmayana
tercih edilir.
ile mukelleftirler.
Zinadan dogan 9ocugun (veled-i zinanm) ve olan 90ciigun nafakasi anaya aittir.
kocasmdan nafaka istemeye hakki vardir. Yaklamadan once boanan kadma iddet lazim olmadigma gore, iddet
iddeti i9inde de
Kannm
nafakasi da lazim gelmez. Sahih nikahla nikahli bulunan kannm kocasi yaklamadan once leya sonra vefat ettigi takdirde kanya iddet lazim
gelmekle beraber gebe dahi olsa terikeden nafaka verilmez. trtidad veya kocasimn baka kansmdan oglunu opmek gibi bir suretle kocasmdan aynlmaya kendi hile ve giinahiyla sebep olan kanya da iddet nafakasi
verilmez.
^ocugu besleyip
demektir. Bu,
biiyiitmek iizere
hakkidir.
Yani ana kocasmdan aynlmi bulunsa dahi 90cugim hidanesi kendisine aittir. Fakat ana buna mecbur degildir. Ana, 90cuk erkek ise 7, kiz ise 9 yaina kadar onu yanmda alikoyabiiir. Bununla beraber kadm bu hakki kuUanabilmek i9in hiir, akil ve 90cugu muhafazaya ve korumaya muktedir ve 90cugun mahremlerinden
ba^ka biriyle evlenmemi olmak
"^^^
kadmm
arttir
Hind zevc-i mutalliki Z'den olan sagir veledini bihakk-i hidane imsak uzere iken Z.veledi mezburu ahyanen gelip gCrmek istedikte Hind Z'yi veledini gormekten men'e
kadir oiur
olmaz; Ceride-i tlmiyye, 10, s. 580. Sagir olan Z.babasi A'nrn hacir ve terbiyesinde iken Sagirin ecnebiye mutezewice anasi Hind Sagiri Curiada bir kerre A'nin menzilinde g5rmek murat ettikde A.Hindi, bigayri vechin men'e kadir olur mu? Elcevap; olmaz (Ceride-i tlmiyye, 13, s. 3).
mu? Elcevap;
240
Islam Hukuku
Bu
kini
artlari
bu hak ana anaya ve daha sonra anne annenin anasma ve daha soma baba annenin ve bunlar
istemedigi veya oldiigii takdirde
kuUanmak
sirasiyla
en
yakm akrabalanna
ait olur.
Bunlar da
verilir.
Azad olmadik^a cariyenin, slit ananm hidane hakki yoktur. Fakat umm-i veled, sahibinin olumiiyle hiir oldugundan bu hakki haizdir.
Ana, kocasmm nikahmda degilse 90cuk icin hidane iicreti isteyebilir. Bu ucret emzirme iicretinden ve gocugun nafakasmdan ayndir. Qocugu hidane i9in ana ve saireleri cebir olunamazsa da gocuk baka meme almaz veyahut ne babanm ve ne de gocugun emzirme iicretini vermeye
kafi
199. Evlad
hukukunda oldugu gibi evlad edinme yoktur. Bir kimse ba^kasmm gocugunu evlad edinraekle o gocuk kendisinin olmaz. Cahiliyede cari olan bu usulli Kur'an menetmidir.
islam hukukunda
onun babasi olmaya miisaid olan bir dur diye ikrar ederse nesebi ondan sabit'^'^^ ve aralarmda nafaka ve miras hukiimleri can olur. Yani bu halde mukarriinleh dogrudan dogruya mukirrin 90cugu gibi verese-i nesebiyesi meyanmda mirascisi olur. Bu baptaki ayet Ahzab Suresi 33, ayet 40 dir. Makane muhammedun eba ahadin min ricalikiim... Kaytano, 4 ncii cilt, s. T'l; Hamdi Yazir, cilt 5, s.
3898.
472
Hind, zevc-i miiteveffa Zeydden olup hidanesinde olan sagire kizi Zeyneb'in vasisi
Amr'in yedinde olan malmdan Zeynep i9in hakime kadr-i ma'rufbndan ziyade yevmi 5u kadar ak^a takdir ettirse Amr ziyadeyi hakime had (tenzil) ettirmeye kadir olur
mu?
9in
i-
hakime Z.iizerine kadri ma' ruf nafaka takdir ettirip istidaneye izin aldiktan sonra Hind bir muddet Amri istidane ile infak etse Hind istidane ettigi nafakayi Z'den alkadir olur
maya
473
mu?
s.3).
ahis
miimeyyiz
Bu
mahiyeti
ile ikrar
olarak goriinmektedir.
Miras Hukuku
241
Biindan baka bir kimse nesebi mefMl bir ahsi, nesebini baka birine isnad edecek surette kendi akrabasmdan, mesela kardei, amcasi oldugunu ikrar eder ve oliimiine kadar bu ikranndan riicu da etmezse o
ahis
bu kimsenin
hukukunda
goriilecegi iizere
Bu
vasiyet sayildigmdan
mukarrlinleh, mukirrden once oliirse ftiruu veya usulti mukirre varis olamaz (keza Fetvdhdne kararlari),
nda
Bir nev'i akrabaliga ve miras9iliga sebep olan muvalat akdini yuka(n. 439) g6rmutuk,
Lakit, yani cami kapisma veya sokaga birakilmi olan focuk hakkmda herhangi bir kimse neseb iddia etse, yalan oldugu anlailmadik9a
bu miicerred iddiasi geregince gocugun nesebi kendinden bu miiddei kole olsa dahi focuk hiir sayilir"^^"^.
sabit olur.
Ve
islamda veraset usulii kendine mahsus ve benzerine baka hukukda tesadiif edilmeyen bir tertipdedir. Bunda mirasci nasbi usulii yoktur. Ro-
oldugu gibi yapilacak bir vasiyet ile kanxmi mirascilik bertaraf edilmez. Oliime bagli tasarruf, ancak ya muayyen bir mail veya terikenin ayi' bir hissesini vasiyet suretiyle veya bir vasiyeti tenfiz memuru veya bir vasi ta'yiai eklinde olur.
islam hukukunda universal veraset yoktur; terikeden en once olliyii gomme (techiz ve tekfin) masraflan"^^^ odenir. Ondan sonra olenin mut474
ma hukukunda
oglumuzdur diye iddia etseler ikisinden de nesebi sabit olur. Bir lakitta hiir ile abd iddiada bulunsalar ve ikisi de beyyine ikame etseler ve birinde bir mtzreccih bulimmasa hixr onu edinmeye evladir. Zimmi ile mtislim iddia eyleseler ve beyinlerinde bir mureccih bulunmasa lakiti miislim alir (Mevkufdt, cilt, I, s. 401). Ldikithakkmdei Ankara Universitesi lldhiydt Fakultesi Der. 1955, 1-II, s. 13-15 deki Pritsch-Spiess'in Kasani den naklettikleri izah. Terciimesi Sabri akir Ansay.
tki
kimse
475
Bu
g5mme
once kendisine
bu masraflar
kendinden biraz once obnii^ olan oglunun ve zengin olsa dahi karisinm tekfin ve techiz masraflari da alinn. Zaruret halinde kefenin ekalli oltinun btittin cesedini orten bir kat bezden ibarettir. Itidal erkekde U9, kadinda be kat kefenlemektir. (Mahmud Es'ad, Ferdid ill Ferdiz, 58). OlU, cesedine dokunmayacak surette oyulacak kabre
defnedilir.
242
Islam Hukuku
lak,
yani oliim
ile sakit
ile
olmayan^^^ borflan
verilir'^'^
Bu
borglar mueccel
muaccel olurlar. Terikenin bor9lan terike mevcuduna musavi veya daha 50k ise yapacak ey terikeyi alacaklilara alacaklan nisbetinde paylamadan ibarettir.
dahi olsalar oliim
Mirascilar olenin bor^lanndan ancak terike miktanyla mesuldiirler. Terikeden odenemeyip kalan bor5lar sakit clur. Mirascilar bunlan ancak
bu kalan
Buna mukabil
olmadigi gibi kabuUeri de lazira degildir. Bunlar er' icabi, zariM mirascidirlar; feragat ve ret ile mirascihk hakkim kaybetmezler. O bir tarafdan olen, mirascisim iskat edemez: bir mirascisma terikesinden bir mirascilar onu, terikeden hissebir ey verilmemesini emretse dahi
mek
usulii
edemezler. Yalniz mirasciliga mani bazi haller vardir ki aagida goriilecektir. Islam hukukunda bir 90k haklar mirascilara intikal etmez; bir takim akitler oliim ile miinfesih clur; mesela icar, ariyet,
sini
almaktan
men
uf a hakki gibi. Muhayyerliklerde bir goriilmektedir: Ayib, vasif ve ta'yin muhajyerlikleri varise intikal halde art ve rii'yet muhayyerlikleri intikal etmez.
tefrik
ettigi
Borelar 9iktiktan sonra terikede kalan ey heniiz irs (miras) degilVasiyet, dir. Eger varsa bundan vasiyyetler (ensiyayin ifasi lazimdir. terikenin ii9te birine hasr edilmitir; yani olen, mirascilardan baka birine
malinin
ii9te
^'^^
Zekat ve kefaret bor9lari olum kat 5len, bunlan vasiyet etmi tammmdan muteber olur.
^'^'^
Olenin bor9lari iki turliidur. Birincisi sihhat halinde iken yaptigi borglardir: buna diiyun-i sihhat derler. Bunlar beyyine ile veya olenin sihhat halindeki ikr^riyla sabit olan bor9lardir. Ikincisi oliim hastaligmda veya oltime maruz bir haide iken yapilan bor9lardir; buna diiyun-i maraz denir. Olenin kefalet bor9lan da asil bor9lari gibidir
(Mec. 1605). Olenin bor9lannm hepsi sihhat 3or9lari veya hepsi olum hastaligi bor9lari ise bunlarm i9inden biri Sbtirlerine tercii edihnez. Olen de olum hastaligm-
da boyle bu- tercih yapamaz. Fakat oltim hastaligmda satm aldigi malm semenmi ifa edebilir (Mec. 1604). Olenin kansi zimmette ceyn olan mehrini terikeden evvela da obur alacaklilar gibi hisse alabilir. Fakat vedia gibi racih surette isteyemez; mallar sahiplerine lade edilmek lazim geldigi gibi gayrm (ba^kasmm) hakki taalluk eden bir aym da bu hak istifa edilmedik9e terikeye sokulmaz. Ve techiz ve tekfin ive 9in de sarf edilemez; mesela olenin terhin ve teslim ettigi mal (Mec. 729, 734) semen i9in hapis edilen mal (Mec. 278) gibi.
Miras Hukuku
243
c*
bulunmaya. Mirasciya vasiyet ise miktan bir mirascilann icazetiyle muteber olur.
Araplann peygamberden onceki miras hukuku, putperest dogu Afrika'nm bugiinkii hukuku gibi idi.
s.
Fitzgerald
(Muhammadan Law,
Ill) diyor
ki:
Bu hukukun
tejkil eder.
kuwet ve
kudretini
onun
miinferit uzuvlari
2-Kadmlar
bor9 i9in
tevariis
3-Kadmlar mal
gibi nikah
ve satin
alinabilirler;
odeme
ve
kuwete
istinat ettigi
her yerde bu
idi.
ta-
biidir.
Arap hukuku
bir
Miras erkege gegerdi, Kadmlar mal oldugundan mirasci olamaz. (^ocuklar da analannm sahiplerine ait olur ve ananm akrabalanyla hisim
a.
sayilmazdi.
b.
Yakm
Mirasa
Askeri
9unku
izdirabli za-
yakmi o olmutur.
stirpes) degil,
istihkalc
capita) idi.
d.
lik, 2.
ittifaklar eklinde
3.
Kardelik yemini,
ifindi.
nn himayesi
e.
Rud yaina varmadiklan i9in kendi miraslanni koruyacak kadar kuwetli olmayan erkek: 9ocuklar mirasa konamazlardi. Biilug yalniz evlenme yai
9agiydi.
degil, ayni
244
Islam Hukuku
II)
ait
ve gerek evlenme xnemnuiyeti bakimmdan bu:un hukuki neticeleri kaldinldi ve babasmm erken oliimii yiiziinden biiyiik babasmm miras hissesinden kendisini mahrum birakmasma ve miitezamr etmesine ragmen
ilimedi.
:le
Hamdi
diyor ki (Cild 2,
s.
1299
ve som-akiler): Cahiliye ahalisi iki ey ile tevariis ediyorlardi: Biri neseb, o biri ahid. Neseb cihetinden ne ku9ukleri ve ne de kadmlan tevariis etalmaya tirmezler; ancak akrabadan at uzerinde harb ve darba ve ganimet
muktedir
ricali (erkekleri)
iki
veghile
idi'^^l
"demin demim ve hedmim olursun, ben sana, sen benimle talep edersin ben
adam o
birine
de seninle" der, bu vecih iizere muahede akdettiler mi hangisi arkadamdan once oliirse sag kalanm art mucibince 5: enin malmda hakki olurdu, bundan tkincisi de tebenni idi: Bir adam bakasmm oglunu ogul edinir;
sonra bu oglanm nesebi babasma degil, bu adama nisbet edilir ve varisi olurdu. Bu tebenni de muahede nev'ilerinden bir nev'idir. Muhammed
ba's buyuruldugu (Peygamber oldugu)
cahiliyedeki
hal iizere birakti.., ve bunlara iki ey daha ilave kihndi ki biri hicret, o s. biri muahat, yani kardelik idi (Mahmud Es'ad, Tdrih-i tlm-i Hukuk
271).
Bu da tevariis sebebi oluyordu. Sonra Cenabi Allah "iiliilerham-i ba'zu hum evla bi ba'zin" (8 inci "Enfal" Sure, ayet 75; 33 uncu "Ahzab"
Siire,
ayet 6) hiikmii
ile
e-
Miras ayetlerine dair olan Nisa Suresinin 11 inci ve 12 nci ayetlerinin niizul sebebi hakkmda Hamdi Yazir baka bir nakl ile: Sa'd bin Rebi' ehid olmu?, iki kizi bir kansi bir de erkek kardei kalmi? idi. Erkek karde
da Peygambere gelip: 'ite Sa'd'm kizlan, Sa'd oldiiriildii, bunlann amcasi da mallanm aldi" diye arzi hal etti. Peygamber de "haydi imdilik git, iimit ederim ki Allah bu babta hiikmiinii yakmda verecektir" buyurmutu. Bir miiddet sonra kadm yine geldi ve
malm
hepsini aldi;
kadm
478
hakkmda Medeniyyet-i Isldmiyye Tdrihi, cilt 4, s. 28. Hicretten sonra Muahat akdi yapildi. Bunda akitlerden birinin vefatmda
Hilf
oburuniin
zevilerhamdan once varis olmasi kabul edildi; fakat bu uhuvvet (karde^lik) meselesi 90k devam etmedi. Bedir muharebesinden sonra nfizil olan "ve ululerhami ba'zuhum
evla biba'zm
fi kitabillahi..."
Ahzab
s.
Suresi, ayet 6 ve
Mahmud
17).
Miras Hukuku
245
bu ayet nazil oldu. Peygamber kizm amcasmi gagirdi. "Sa'd m iki kizma siiliisan (uQte iki) ve bunlann anasma slimiin (sekizde bir) ver, kalani da senin" buyurdu ve i^te bu ayet mucibince islamda ilk taksim olunari miras bu oldu, diyor (ayni cild, s. 1300).
iizerine
agladi ve
bunun
202.
Miras Hukuku
-^79 ^^^
\480
MM
^^^
Miras hukuku (feraiz hiikiimleri), ancak milk mallarmda caridir. arazide ve tahsisat kabilinden olan vakif arazide"^^* ve icareteynli
Mahmud
480
muayyen
hisseleri olan
derler.
2 nci Selim'in
ilk zamanlarma, 975 tarihine kadar arazTi emiriyye (m.91) mutasarnfinm oltimuyle mahiul, yani, beytormale ait olurdu. Bu tarihte arazmin olenin erkek
9ocuklarina meccanen ve kiz ^ocukJanna on yila kadar talebleri halinde tapuyi misli (yani onun misli tarlalar adet iizerine ve ne ve^hile tefvTz olunagelmi^ ise, bigaraz
ettikleri kiymet) ile verilmesi ve evladi yoksa evvela amilk aga^iara ve binalara feraiz mucibince mirasci olanlara, ikinci derecede arazTde halTt ve erTk olanlara ve U^uncu derecede o karye ahaltsinden yere
razi Uzerindeki
kanun ittihaz edilmi, bundan sonra ve aga? olmasa dahi ana baba bir veya baba bir erkek kardelere mijsavr surette ve tapuyu misli ile ihale edilmek ve 1/Ramazan/lOlO tarihinde arazinin bulundugu diyarda (yurt'da) sakin kiz karde^e dahi bu suretle verilmek takarrur etmi ve iki yil sonra 20/evval/1012 de baka
90cuksuz olenlerin
arazisi ilzerinde bina
yerde oturan kiz karde^lere de bu musaade verilmi? ve 15/Zilkade/1017 tarihinde oglu ve kizi ve erkek karde?i olmaksizm olen kimselerin arazTsinin evvela babalarina, ikinci derecede analanna tapuyu misli ile verilmesi emrolunmu ve nihayet 1264'de kadm veya erkek arazT mutasamfinm olumu halinde arazTsi erkek ve kiz
surette ve erkek evlad yoksa kizlara mustakillen ve eylemesire ve muteveffadan once olen oglun oglunun dahi tapu eshabindan sayilmasina karar verilmi^tir.
<;;ocuklarina
meccanen ve musavT
meccanen
intikal
tarihii Arazi Kanunu'na (Birinci tertip Diistur, cild 1, 165 ve sonrakiler) gore intikal eshabi u? ve tapu eshabi dokuz dereceye 9ikarilmi5 ve on yil sonra 17/MuharrenV1284 tarihinde neredilen TevsTi Intikal Kanunu muci-
bince intikal eshabi sekiz dereceye ^ikanlarak tapu eshabi U9e indirilmitir (Birinci
tertip Dtistur, cild 1,
s.
123, 224).
yaca kafi gelmemesi ve yine mesela evlatda halefiyet yolu ile temsile yer verilmi? oldugu halde ana baba tarafindan halefiyet taninmamak ve evlatda da bunlardan bazisi sag olup bazisi evvelce olmu? ise bu kaide tatbik edilerek evladm hepsi oldUgu takdtrde ise bunlann ^ocuklarina boyle temsil hakki vermemek, yani bu durumda torunlara babalanna intikal eden hisseye gore degil ve dogrudan dogruya musavi hisselerle intikal ettirilmek gibi (kanunun esbabi mficibe
Bu
246
islam Hukiiku
milk olarak mallar, sahibleri olan hakiki ahislar tarafindan eyalar, kole ve cariyeler, tasarruf edilen topraklar, akarlar, para /e ve butun bu mallar hayvan ve gemi gibi mallardir. Olenin terkettigi
Milk
da terikeye
dahildir.
Mirasciya
kalan,
mevrus
seye varis ve
hissesi olan kimolan, terikeye miras, irs, terikede miras terikeden mal alterikeyi birakana muris ve varis olarak
maya
denir.
veraset, olenin
mal
kilmasma
tevris
^^^
(klientel)'dir
akdidir. Yaklama Nikahdan maksad kan koca arasmdaki sahih evlenme koca arasmda mirascihk tave buluma olmasa dahi salt nikah ile kan gerek feraiz ashakkuk eder. Kan kocadan baka olene mirasci olanlar, neseb akrabalandir. habi ve gerek asabe ve Zevi-1-erham denilen
hukuka ve mantika aykiri hilkumler bulunmasi ve mtistegaUatta (aagida vakif mevkufede baka, ve tevsi'i intikaili mtisakkafat ve mahzQrlari nazara alinarak 21/ubat/328 bahsi) baka iki tiirlu intMl kanununun
arazti
emlriyye ve
ia^ihasi)
tahslsat kabilinden olan arazii emiriyye-i (1912) tarihinde arazti emtriye-i sirfa'da ve vahidei kaduneli miisakkafat ve mevkufenin birincisinde ve icareteynli ve icarei mustegallat hakkmda tatbik olunmak umustegallati vakfiye ile mukataa-i kadimeli hskkindaki muvakkat kanun" nejr edilmizere "emvali gayri menkulenin intikaiati dikkate degsr yenilik k6k, parantel usultldilr. Birmci tir Bu kanunun kabul ettigi en babasi veya bunlarin ftiruu uderece 5lenin evladi veya furau, ikinci derece ana ve babalari (Cedleri) ve bunlarin fUruudur citacu derece buylik ana (Cedde) ve biiyuk Ced ve Ceddelerm rntikal hakki (Bir derecede Ced ve Ceddeler varken ikinci derece Dairesinin 29/Mart/1335 ve Uolmiyacagina dair Devlet toasi Milkiye ve Maarif s. "Irs ve Intikal mum! heyetin 30/Nisanyi335 tarihli karan vardir; Himmet Berki taninmamijtir. Derecede mukad173 174) Bu derecelerden yukari intikai ashabi hisseleri miisavat iizeredir dem varken sonraki dereceye intikai hakki yoktur. tntikai bire, ikinci derece rntikal Koca veya kan birinci derece ile beraber Imlunursa dortte yariya (o birleri ifin 7 nci maddenin 2 ashabi ile veya ced ve cedde ile beraber ine miinhasiran intikai hakkma nail olur. nci fikrasma bakmiz), bunlardan hi?biri ycksa kabul etmi?tir. Bu kanun ana ve babaya fiiru' ile birlenieleri haiinde altida bir hisse girmesinden sonraki eiUmlerde Olenin mlri araztsi bu
,
*^^
Medeni Kanun'un ytiriirluge (Medem) kanunun miras hukiimlerine g5re intikai ettirilmektedir. olmasi hakkmda ihtiiaf Peygamberin vefatindan soma Fatima'nin Peygambere varis ohnasmi istidiai ettiler. Eshab "yusikumullahu fi eviadikura" ayeti ve varis
edildi
Ebu Bekir
ma tereknahu Peygamberin "Nahnu mea^irul enbiyai la nurisu olamiyacagmi sSyledi; eshabdan kimse sadakatun" hadisini nakl ile Fatuna'nm va-is oldu (Mahmud Es'ad,[/5M/-! Fikih, inkar eylemedi ve bu icma'-i sukuti menzilesinde
s.
320, 321).
Miras Hukuku
247
mesela bir kimseiiin nikahlisi olan amcasinm kizi olse ve baka mirasci da bulunmasa bu kimse, nikah sebebiyle feraiz ashabmdan olarak terikenin yansini alacagi gibi asabelik sebebiyle de kalan yansim alir.
alabilir;
ile.
arttir.
Olxim
Mefkudim mallan,
olan mirascilanna
lar"^^^.
olumiiiie
verilir.
tarihte sag
Ondan once
yani
tarihde
61mu
gibi farzedilir;
oliimiine
hiikmedildigi
ki, iskat
eden kimseden cenin igin almacak diyet (gurre) ceninin hayatta bulunan mirascilanna verilir.
205. Varisin Sag
zamamnda
Olmasi
arti.
zamamnda
sag
bulunmak
arttir.
Murisin
oliimii
(cenin, hamil)
cariyeden olmali ve
mirascisi olmaz-
kadma yaklajmadan
90cuk mirasci
heniiz
olur.
sabit ^^e
zamamnda 90cuk
ile bir
dogmami?
mal
Bununla beraber kadimn birden fazla 90cuk dogurmasi ihtimaline kari, vereseye hisseleri verilirken bu ziyade i9in kendilerinden kefil alinir'^'.
hifzedilir.
^^^
bir
mefkud olan ana baba bir erkek kardeini biyarisi mefkud karde igin Kadmm tayin edece-
s. 108; No. 444). gebe H'yi ve anasi S ve kizi ve ana baba bir kiz karde^i R'yi birakmi olsa terikesi '72 sehim itibariyle 9 sehimi H'ya, 12 sehimi S'ye ve 17 sehimi 'ye verilir ve 34 sehimi haml i^in tevkif edilir. Iddetinin bitmesini ikrar etmeden iki yildan az miiddetie bir erkek 90cuk dogurursa alikonan sehim ona ve eger
Z.
248
islam Hukiiku
Haml'm en 90k
aydir.
islam hukuku irsden mahrumiyet:: mucib bir takim sebepler tesbit etmitir; yani bir kimse haddi zatmda mirasci olabilirken bu sebeplerden birinin bulunmasi halinde mirasdan mahrum edilir. Bunlara irs mani'Ieri
denir.
Bunlar
dorttur:
1.
Rakik olmak,
2. katil, 3.
din
ihtilafi, 4.
dar
ihtilafi.
Rakik hi^bir halde varis olamaz. Imam-i a'zama gore boyledir) mu'tak-iil, bti'z da varis olmaz.
1.
(ki fetva
ukubat bahsinde goriilecegi iizere katlin be nev'i vardir: Amd ile, ibh-i amd ile, hata ile katl ve bata mecrasma cari katl ve tesebbuble katl. Bunlardan ilk dordu irse mani'dir; sonuncusu, yani se2. Ileride
ris
Bir mtislim, muslim olmayana ve muslim olmayan mlislime vaolamaz. Bunun igin bir muslim, bir kitabi kadm ile evlense bunlar
3.
dogacak 9ocuklar
da babalanna tebaen muslim olacaklarmdan analan ile aralannda bir mirascibk olamaz. Bunun gibi bir muslim, miislim olmayan kolesini i'tak ettikten sonra o kole muslim olmayarak olse mevlasi ona varis degildir.
Fakat din
bir
ihtilafi
o kimsenin
olli-
mahrum
edilemez.
bir
Rum' a
ayni teb'adan Yahudi kardei veya Ermeni kizi mirasci olur {Ceride-i tlmiyye 3, s. 109). Kitabi olanlar ile olmayanlar, mesela Isevi olan
eder.
sehimi R'ye ve eger ^ocuk olu olarak veya iki yildan sonra sag olarak dogarsa alikonan sehimin 19 sehimi 'ye ve 15 sehimi R'ye verilir.
^^^
amden veya
diveti
mucib olacak
surette katl
eden kimse
99
erhi,
MVydrul
Miras Hukuku
249
islamdan irtidad eden ve miirted olarak olen veya ecnebi memlekete iltihak ederek iltihakma hiikiim sadir olan kimsenin miislim iken
kazandigi mal miisiim olan veresesine
verilir.
Kadm
varisler
arasmda payla-
vans olamaz. Muslim olmayan bir kadmm Islam olan kizi irtidad ettikten sonra anasi olse kiz anasma varis olamaz (Ceride-i Ilmiyye, 70, s, 2239).
4.
Muslim olmayan
bn
itibarla
da her
veya hiikmi olur. Islam tabiiyetinde bulunan bir zimmi ile ecnebi msmlekette bulunan bir harbi arasmda hakiki dar ihtilafi vardir. Bu itibarla yabanci tebaasmdan Kosti olm{i ve ayni tebaadan kardei Yani ile Islam tebaasmdan kardei Todori'ye birakmi olsa biitiin terikeyi Yani alir, Todori varis olamaz {Ceride-i tlmiyye, 10, s. 584 ve 6,
ihtilafi hakiki
s.
Dar
394)"'^
Hiikmi ihtilaf iki ekilde olur. Birincisi Islam memleketinde bulunan bir zimmi ile bir miiste'min arasmdaki ihtilaftir. Bunlar ayni memlekette olmakla beraber miistemin olan ahis kendi
memleketinde
itibar
te-
yabanci devlet
baasmdan olup dan Islamda bulunan iki ahis arasmda olur. Bunlar da mensub olduklan memleketlerde sayilir ve bu itibarla aralannda
mirascihk cereyan etmez.
Fakat muslimler arasmda dar
islam tebaasmdan Z.
ihtilafi
Bu
itibarla
dar
iil
varisi
mirasdan
mahrum
edilemez.
varis
hem
muris
olur.
Yani
bir
mlishiman
harbe
esir diierse
hakkmda muslim gibi muamele olunur. Zevcesi mutallaka olmaz. ismetini kesmez (Mahmud Es'ad, Ferdid ill Ferdiz, 214).
^^^
631).
s.
121 not.
250
Islam Hukuku
Bunlardan baka oliim tarihinin bilinemsmesi veya varisin kim oldugunun ta'yin edilememesi irsa mani sebeplerdendir. Mesela muris ve vans bir odada oturmaktalar iken oda yansa ve bunlar da birlikte yanarak hangisinin once oldiigii bilinemese (harka), bunlar birbirine varis olmayip her birinin mail sag olan mirascilanna verilir. Bunlar odanin yikilmasiyla
birlikte
tat-
bik edilecegi gibi bir gemide birlikte bogulsalar (garka) veya bir muharebede bir vak'ada birlikte olseler (katla) yine boyledir.
Ve
ertesi giinii
piman olarak
geri
almak
90cuk daha bularak hangisinin kendi 90cugu oldugunu anlayamaz ve hakikat da meydana 5ikmaksizm oliirse 90cuklardan hi? biri kendisine vans olmaz ve gocuklar da birbirine mirasci olamaz.
208. Hacib (hacb).
Mirasa mani' sebeplerden baka Islam hukukunda hacib denilen bir hal vardir ki bu, velev kendisi bilfiil varis olmasm'^^'^, bir kimsenin viicudiyle baka birini mirastan tamamiyle /eya bir kesimde mahrum
"^^^
Bilfiil
manilerinden biriyle esasen mirastan mahrum olan bir smi ne noksan ve ne de hirman ile hacb edemez. Mesela olenin kocasi, ana bir kardei, amcasi ve bir de ecnebi oglu bulimsa hisseleri soyle olur:
iaret i9indir. Irs
Koca
sele
1/2, (2)
111
Ana bir
karde
1/3,
d.,
Amca
k.
(yani kalan)
Ogul
h. (yani
mahrum) Me6
Koca
1
1/2,
olurdu.
2
siiliis
Keza baba
lurlarsa
smdan
mmek
suretiyle
noksan hacb
l)irlikte
hacbe maruz
kalir.
Kardeler baba
yine baba
ile
Ve
babanm
neyi duurmekle beraber o da kendinden daha uzak derecede bulunan anne annenin anasmi hacb-i hirman ile hacbeder ve btitiin terike babaya ait olur. Hulasa kaide udur:
Mahcub
hakkmda
smdan sag
cak
sayilir
hem
varis ola-
Miras Hukuku
25
birakmasidir.
Bu kimseye hacib, mahrum birakilana mahcub ve tamamiyle mirastan mahrum edilene sakit (duen) derler. Bu duen mirasci feraiz tatbikatmda "f ile gosterilir; Aagidaki emalarda "d" ile
gosterecegiz.
Hacb
iki nevidir: 1
Hacb-i noksan,
2.
Hacb-i hirman.
Birincisinde bir kimsenin miras sehmi azalir, mesela koca veya kan, erkek veya kiz 9ocuk bulunmadigi takdirde
(rubii') hisse alirken boyle bir
yan
(nisif)
veya dortte
bir
gocuk bulundugu takdirde kocanm hissesi dortte bire, kanmn hissesi sekizde bir (siimiin)'e iner. Bu nev'i hacibden miiteessir olan obiir mirascilar ana (iimm) -ki, ii9te bir ahrken 90cuk ve ogul 90cugu veya erkek ve kiz kardelerden iki kii bulundugu takdirde
hissesi, altida bire du?er-
tiil
ibn) dir-
ki, bir
den fazla olduklan takdirde U9te iki alir ve olenin kizi ile beraber bulunursa U9te ikiyi, yani kizlann azami olan hisselerini tamamlamak i9in altida bir alirlar, yani hisseleri azahr- ve bir de baba bir kiz karde (uht li-eb) dir -ki, bir tane oidugu vakit yan, birden ziyade iseler U9te iki fakat ana baba bir kiz kardele bulxmuyorsa ii9te ikiyi doldurmak i9in altida
bir verilir-.
mahrum
kalir.
Baba
(eb),
ana(umin), ogul (ibn), kiz (bint), koca ve kandan maada olan biitun mirascilar bu nev'i hacbe maruzdurlar. Saydigimiz bu alti varis ise hi9bir
suretle
ile
hirman
ile
mahcub
olmazlar.
Demek
ki farz sahipleri
de hirman
mahcub
olabilmektedirler.
ile
209. ffirman
Hacib.
Hirman
1
.
ile
hacibde
iki
kaide vardir:
ile intisab ettigi
takdirde bakilir:
oulundugu takdirde biitiin terikeyi almakta ise"^^^ o kimseyi hirman ile hacb eder. Veraset sebebi ister bir olsun, ister bir olmasin; mesela baba ile biiyiik baba, ogul ile torun veya olenin babasi
A.
ahis yahiiz
ile
^^^
Bir ahsm yaiiuz bulundugu takdirde biitun terikeyi almasi demek, bir cihetten hakki
olarak almasi demektir; asabelik gibi.
lirsa
Ana
da bu, boyle bir sebeple degil, bilakis ewela feraiz eshabmdan olarak muayyen hissesini ve sonra da kalanmi red yolu ile almasi suretiyle olur. Bu itibarla biitiin terikeye haddizatmda istitkak kesbetmi olmaz.
252
islam Hukuku
B.
karilailir:
a.
Mirascilik sebebi hepsi igin bir ise vasita olan birinci ?ahis, ken-
mesela ana, kendi anasmi hacbeder. baba tarafmdan (ebeviyat), ister ana tarafmdan (iimmiyat) olsun
ile duerler.
aliis
ceddeler ana
b. irs
ile
o kimseyi hacbedemez.
Ana
ana bir karde (veled-i iimm) gibi. Burada ana, analik sebebiyle kendi farz hissesini ve ana bir karde de baka sebebden kendi hissesini alir.
2.
karabet) kaidesi.
A. Asabelerde ewela derece yakinligma bakilir. Hangisi olene yakin ise o tercih edilir. Miisavi derecede bulundnklan takdirde, hangisinin yakmligi kuwetli ise o tercih edilir. Her iki surette de veraset sebepleri
bir olsun,
asabe mahcub olur; mesela ced (dede)/^^ babanin aagida gorecegimiz ii? haldeki mirasciligmda baba ile; oglun oglu, ogul
olmasm
obiir
ile;
Asabadan olmayan
a.
mirascilarda:
ile
tercih yapihr; a-
na
ile
Bunun
gibi iki
bulunan ogul kizlan duerler; 9iinku bu takdirde kizlar (benat)'m hakki olan U9te iki doldugundan ogul kizma bir ey kalmaz; meger ki ogul kizmm hizasmda veya arasmda bir oglan bulunup da onunla
asabe
iki
Derecede miisavi olanlarda da yakmlik kuweti fazla olan, mesela ana baba bir kiz karde ile beraber bulunan baba bir karde gibi"^^.
ola.
489
Cedd-i sahih, olene nisbetkide araya kadin ginnemi olan babanin babasi ve onun babasi gibi, bu, fasid ced (cedd-i fasid) karitidir. Fasit ced, <3lene nisbetkide araya ana giren
ceddir; babanin anasinin babasi gibi.
fasid
Bu farz
Nitekim
cedde (fasid nine), yani 5lene nisbetinde kadin ^srkek kanik olan biiyuk ana, mesela olenin anasimn babasinin annesi veya babasinm anasinin babasinin annesi de boyledir. Sahih cedde (sahih nine) olenin anasinin anasinin anasi veya babasinin babasmm a-
490
veya babasinin babasinin anasinin anasi gibi biiyiik analardir. Ana baba bir kiz ve erkek kardeler (ben-iil ayan) ogul ve oglun oglu ve bunun oglu... ile baba ile ced ile duerler. Baba bir erkek r^e kiz kardeler (ben-iil allat) ogul ile ve oglun oglu ve onun oglu... ile, baba ve ced ile ve ana baba bir erkek ve kiz kardelerle ve ana baba bir kiz karde^in kizi ile beraber buiunarak asabe olmasi halinde duerler. Ana bir erkek ve kiz karde^ler (ben-iil ahyaf veya evlad-i iimm de
nasi
baba ve ced
ile dii^erler.
Miras Hukuku
253
b.
biri,
obiirunu hacbedemez;
me-
sela
baba
ananm
anasi gibi.
210. Mirascilar.
Olenin terikesinden techiz ve tekfin masraflan, borglan ve vasiyetleri 5iktiktan sonra geriye bir ey kalirsa bu, dokuz derece iizerine hak
sahiplerine verilir.
Bu dereceler:
2.
Farz sahipleri,
7.
Neseb
asabeleri, 3.
Sebeb
asabeleri, 4.
5.
Neseb
6.
Zevilerham,
Mevle-1 muvalat,
tiyle
binneseb
Bu
mirascilar
Kitab,
ve
icma'
ile
taayyiin
etmitir.
Kur'an'da
(Nisa
Suresi,
ayet
7:
nasiben
mefruzen,
ayet
11:
veya icma' da farz ve takdir edilmi muayyen sehimleri olan mirascilardir. Bunlar muayyen sehimlerini aldiktan
farizaten minallahi), siinnette
alirlar.
Farz sahibleri
ojiikidir.
Neseb yontinden
olanlar olenin babasi; babasinm babasi (sahih ced); ana bir erkek kardei
iimm), ana bir kiz kardei (uht li iimm)'^^^; kizi (sulbiyye veya bint) oglunun kizi (ibniyye veya bint iil ibn), ana baba bir kiz kardei (uht li ebeveyn veya uht lehiima veya akika), baba bir kiz kardei (uht
(ah
li
li
Ceddin eb
makammli
makammda, ceddenin
li
iim ve
bintiil
ibn in bint, ah
eb in ah
li
ebeveyn, uht
eb in uht
li
ebeveyn
makammda
sayilmasi
"^^^
Bunlara evladi iimm yani ana ^ocuklari derler ki Slenin ana cihetinden kardeleri olur (484). Ana baba oir erkek karde^e (ah li ebeveyn, ah lehiima denildigi gibi
akikde
derler).
254
Islam Hukuku
bunlann hisseleri aagida goriilecegi iizere sekizde bir (sumiin) den yanya (nisfa) kadar degiir; daha dogrusu farz sahiblerinin sehimleri ya sekizde bir, ya altida bir (siidus), ya dortte bir (rubu'), ya ute bir (siiliis), ya yanm (nisif) veya ti^te iki (siilusan) dir. Ve her sehim sahibinin bulundugu miras durumuna gore aldigi degiikliklerle kirk hal arzeder. 6yle ki: Babada 3 hal, sahih cedde 4 hal, ana bir erkek ve kiz kardelerde 3 hal, kocada 2, kanda 2 hal, kiz gocuklarda 3 hal, ogul kizlannda 6 hal, ana baba bir kiz kardede 5 hal ve baba bir kiz
Biitiin
Farz sahiblerinde goriilen hususiyet, salt agnatik olan ve yahiiz erkekleri goz oniinde tutan miras hukukimun, yakm kadm akraba lehine bir
tahdididir.
Bu
muayyen
hisse taninmitir.
fer'ileri
Baba
esa-
bulundugu takdirde mirastan di kalmamasim temm i9in farz sahibi olarak himayesine liizum goriihnugtiir. Fakat bu himaye babayi mahrum edecek olan erkek fer'ilere kari tanmmakla kalmayarak baba, kizlara ve ogul kizlansen agnatik miras sisteminde dahil ise de olenin erkek
nail olmutur.
Farz sehimlerini bugiinkii hukukumuzda gordiigiimuz mahfuz hisseye benzetmek kabildir; fakat tamamen onun hilafma bir maksat takib eder. Bugunkii hukukumuzun mahfiiz hissesi yakm miras hakki
himaye i^indir. islam hukukunun farz sehimleri ise haddizatmda miras hakki olmayan kimseleri miras hakki sahiblerine kari himaye eder.
sahiblerini, bir vasiyet yolu ile
mahrum birakmaya
kari
213. Baba.
xmlardir:
oglu... ile
alir:
Baba
1
1/6
k.
Mesele
6
ile
Baba, olenin kizi veya oglunun kizi veya oglunun oglunun kizi... beraber bulundugu takdirde hem muayyen sehmi olan altida biri, hem
2.
sifati ile
de asabelik
kalani
alir:
Miras Hukuku
255
Kiz 1/2
3
Baba
1
1/6
+
2
k.
Mesele
6
3.
yoksa
malm hepsini
Mesele
3
alir.
Ana
1
1/3
Baba
2
k.
Koca
3
1/2
Ana
1
1/3
k.
Mesele
6
Dort hali vardir: Bimlardan ilk xifii babanm aynidir. Ve baba buIxmmadigi hale mahsusdur. Dordimciisii baba ile beraber bulunmasi halidir ki sukuttur; yani mirastan dumesi halidir.
Dede
1
1/6
Ogul
:5
k.
Mesele
6
Kiz
3
1/2
Dede
1/6+k.
Mesele (Dede
6
biri
3 (1+2)
Ana
1
1/3
Dede
2
k.
Mesele
3
Koca
1
1/2
Dede
d.
hepsini ahrdi.)
Ve tmam-
256
islam Hukuku
119
Altida bir (olenin baba ve sahih cedleri ve ?ocuklan ve oglunun 90cuklan... bulunmaz da yalniz bir ana bir oglan ve kiz kardei bulunur1.
sa):
Koca
3
A.Kiz
kar. 1/6
1
AB. amca
5
k,
Mesele
6
2.U9de bir (ayni kimseler bulunmaz ve fakat evlad-i iimm birden ziyade olursa; bu halde terikenin ii^de biri ki2 ve erkek kardeler arasmda
miisavi surette paylailir)'^^l
A.
1
er. kar.
2 A. kiz kar.
1/3
E.amca
6
k.
Mesele
11
3x3=9
3.
A.
er. kar. d.
A.kiz kar.
d.
A.
er. kar. d.
A.kiz kar.
d.
Baba
(bfitiin terikeyi
baba
alir.)
^^'^
Bundan
yerine A,
^^'^
ananm
anasi yerine
AB, baba bir yerine B, ana bir AA, babanm babasi yerine BE, erkek yerine er. ve
fil
veledtin
velehu uhtiin (Nisa Suresi, ayet 176). Bu ayet mucibince evlad-i timm'in mirasciligmda veled ve valid
icma' meruttur
bulunmamasi
bil
(Mahmud Es'ad,
s.
116
n.2).
Bugunku tabirle
1310).
Miras Hukuku
257
216. Kizlar.
tekil:
bint) 'da
ii?
hal vardir:
L Yanm
Kiz
1
1/2
AB
er. kar. k.
1
Mesele
2
Kiz
1
1/2
AB
1
amca
k.
Mesele
2
Koca
I
1/4
Kiz
2
1/2
B.
amca
14
k.
Mesele
2.
nursa;
U9de iki (olenin oglu olmayip da iki veya daha ziyade kizi bulubu halde terikenin ii^de ikisi bu kizlar arasmda eit hisselerle pay-
lailir):
2 Kiz 2/3
AB. amca
1
k.
Mesele
3
II
Kan
9
1/8
Kiz 2/3
B.
amca
15
k.
Mesele 72
16 16 16
3. Birlikte
ile
ise, kizlar
ogul
ile
ikili birli
Ve
eger baka
yani ogula
ondan
Icalan,
ikili birli,
Kan
6
1/8
^2 ogul
2kizk.
7 7
Mesele
14 14
8x6=48
3
1
Kiz
1 1
4 Ogul
Mesele
11
2222
258
Islam Hukuku
111.
Ogul
Kizlari.
kizi.
Olenin oglunun
1
Bu
alti
Ogul
I
B,er. kar. k,
1
jVIesele
2.
tJ9de
veya
Ogul
2
kizi 2/3
AB.er. kar.
3
Mesele
3x3=9
beraber bir veya birka? ogul kizi bulunursa; bu suretle kizlann terikedeki hakki olan iifde iki doldu3.
ile
mlmu
olur'^^'*:
Kiz
3
1/2
Ogul
1
kizi 1/6
Cedl/6 + k
Mesele
6
2+0
Kiz
6
1/2
Baba
2
1/6
+k
Mesele
12
11
iki
+2
4.
kizi,
ogul oglu
2 kiz 2/3
Ogulkizid.
B.amcak,
II
Kan
3
1/8
13
B.kar. k.
5
Mesele
2 kiz 2/3
8 8
Ogul
k:zi d.
Mesele
24
oglunun oglu ile veya farz yoluyla pay alacak durumda olmayarak, olenin daha aagiya dogru erkek torunu) ile beraber bulunursa birlikte asabe olurlar; ikili birli alirlar:
5.
494
alessiilusi (Haclis).
Miras Hukuku
259
2 kiz 2/3
3 3
Ogiil kizi
1
Ogul oglu
2
k.
Mesele
3x3=9
k.
Mesele
3x3=9
Sukut (olenin oglu ile ve kendi derecesinden yukan derecede oglunun oglu ile beraber bulunursa; bu takdirde ogul 90cuklan erkek de kiz da olsa dti^erler):
6.
Kan
1
1/8
Ogul
kizi d.
Ogul
7
k.
Mesele
8
Ogulkizid.
Ogul oglu
d.
Baba
1
1/6
Ogulk.
5
Mesele
6
Kan
1
1/8
Ogul Dglunun
kizi d.
Ogul oglu
7
k.
Mesele
8
218.
Ana Baba Bir Kiz Karde. Ana baba bir kiz karde aklka, (uht
tiirlu
1.
li
be
mayip
(olenin focuklan ve ogul 9ocuklan ve baba ve ceddi olda yalniz ana baba bir kiz kardei varsa):
Yanm
ma terek]
Mesele
2
AB.
1
AB. amca k.
1
Ufte iki (Olenin focuklan ve ogul 9ocuklan ve ceddi olmayib da iki veya daha ziyade ana baba bir kiz kardei varsa): [Fein kaneta isneyni felehume suliisani]
2.
260
Islam Hukuku
AB.
k.
Mesele
3
11
3. Birlikte
asabelik (olenin focuklari ve ogul 90cuklan ve baba ve ceddi olmayip da ana baba bir kiz karde, ana baba bir erkek kardei (akik) ile beraber bulxinursa bu takdirde iicili birli mirasci olurlar:
[ve in
un
seyeyni]
Kan
11
1/4
^
AB.
er. kar. k.
AB.
Mesele
4
Koca
3
1/
AB.
AB.
Mesele
2x3=6
asabelik (olenin kizi veya oglunun kizi veya oglunun oglunun kizi ve boylece daha aagi derecede ogul kizi ile beraber bulunursa)
4. Sirf
alir:
[Icalu lahavati
Kan
14
1/8
Kiz
AB.
kiz kar. k.
Mesele
8
Ogul
2
kizi 1/2
k.
Mesele
2x2 = 4
Sukut (olenin oglu ve oglunun oglu ve daha aagi derecedeki ogul oglu ile yahud babasi veya ceddi ile beraber bulunursa)
5.
Kan
1
1/8
AB.
er. kar. d.
AB.
kiz kar. d.
Ogul
7
k.
Mesele
8
219.
eb) mirasciligi 7 hal iizere olur (ana baba bir kiz kardee nazaran baba bir kiz kardein durumu kiza nisbetle
li
ogul
kizmm durumu
gibidir):
Miras Hukuku
261
(olenin Qocuklari ve ogul 9ocuklari ve baba ve ceddi ve ana baba bir erkek ve kiz kardeleri olmayip da bir baba bir kiz kardesi
1.
Yanm
varsa):
AB. amca
1
k.
Mesele
2
Kan
12
1/4
AB.
er. kar.
oglu
k.
Mesele
4
haldeki kimseler bulunmayip da baba bir kiz kardeler birden ziyade ise. Bu takdirde bu baba bir kiz kardeler iifde
ikiyi
2.
U9te
iki (birinDi
Amca k.
1
Mesele
3
II
3.
Altida bir (baba bir kiz karde? yalniz bir akika ile bulunursa; suretle kiz kardelere ait U9de iki hisse doIdurulmu olur):
bu
AB.kiz
AB.kiz kar.oglu
d. B.er.
kar.oglu k. Mesele
2
2 B.kiz kar.1/6
AB.kizkarl/2
6
B.amcak. 4
Mesele
11
6x2=12
Mirasci olmamak^'^ (birden ziyade ana baba bir kiz karde ile beraber bulunursa; bunlar iiQde ikiyi alir; baba bir kiz karde varis olmaz):
4.
AB.
B.kizkar.d.
11
5. Birlikte
13
k.
er.
Mesele
bulunursa. Fakat
bu da bulunmaz ve baka
varis de
olmazsa terikenin
495
Bu
karde?
ile
berSber bu-
262
islam Hukuku
tamami
baba
ve baba
2 AB. kiz
kar. 2/3
B.er.kar.
1
B.kizkar.k.^
1
Mesde
22
Kan
9
1/4
3x2=6
B.er. kar. k.
'^
Mesele
12x3 = 36
6. Sirf sa.
Bu
asabelik (olenin kizi veya oglunun kizi ile beraber bulunurtakdirde baba bir kiz karde terikeden kalani alir):
1/2
Kiz
3
Ogulkizil/6
1
B.kizkar.k.
Mesele
6
2
B.kizkar
3
Kan
7.
Sukut (olenin oglu yahud oglunun oglu ve daha aagi derecede bir oglan ogul oglu ile veya baba ve ced ile sakit olclugu gibi ana baba olan ana kardelerle ve keza kiz veya ogul kizi ile iotima ederek asabe
14
1/8
ile
Ogulkizil/2
k.
Mesele
8
de sakit
olur):
Kan
1
1/4
B.kizkar.d.
AB.
er. kai. k.
Mesele
4
Mesele
Kiz
1
1/2
AB. kizkar.
1
k.
B.kizkar.d.
AB. Kiz
kar.d.
B.kiz kar.d.
B.kizkar.d.
Ogul oglu
(biitun terekeyi
bu
alir).
B.er.kar.d.
B.kiz kar.d.
Ogul kizi
11
AB.er.kar.(butun terekeyi
alir).
1/2 B.kizkar.k.
Mesele
2
220. Ana.
Ana (umm)
1.
Altida bir (olenin oglu veya kizi veya oglunun veya oglunun veya oglunun ve daha aagi derecedeki oglunun 90cuklan ile veya iki
Miras Hukuku
263
bir,
Ana
1
Ogul
5
Mesele
6
Anal/6
1
2A.er.kar.l/3
B.amcak.
3
Mesele
6
11
1/6
Ana
1
k.
Mesele"^^^
Anal/2
1
A.er.kar.1/6
14
B.er.kar.k.
Mesele
6
Mesele"^^^
Ana
1
1/6 AB.er.kar.k.
B.er.kar.d.
2.
bulunmaz da baba ile beraber kan veya koca bulunursa; bu takdirde kan veya koca hissesini aldiktan sonra kalam 119 hisseye aynlip U9te biri anaya ve kalani babaya verilir). Qiinkii olene nisbetle usulde ana ve babanin hali furu'da ogul ile kizm hali gibi, yani ikili birlidir. Ana terikenin tamammm iigte birini alsa mesele altidan itibar edilerek altida u?u kocaya ve altida biri anaya ve kalan iki de babaya verilerek baba ananin iki mislini
almi olacaktir.
Koca
3
1/2
Ana
1
1/3
(kocadan kalandan)
Baba
2
k.
Mesele
6
Kan
1
1/4
Ana
1
1/3
(kandan kalandan)
Baba k.
2
Mesele'''
^^^
'^^^
Burada karde^ler baba ile sakit olmalarma ragmen anayi altida birden fazla almaktan hacb etmektedirler; No. 209 ve n. 487. Burada da ana baba bir karde baba bir karde^i, karabeti daha kuwetli oldugundan, iskat etmekle beraber anaya kari iki karde bulundugundan yine ananin hissesi altida birden ibaret
kalnr.aktadir.
^^^
Burada ananm
264
Islam Hnkuku
3.
Terikenin
tamammdan
ile
ligte bir
[yukandaki
iki
halden birincisin-
anaya kalandan U9te bir vermenin sebebi ananm babaya iistun tutulmamasi idi; fakat ana ile dede birletikleri takdirde ananm dedeye iistun
tutulmasmda bir mahzur goriilmemi^tir; 9iinku karabet dereceleri eit olmayip ana olene daha yakmdir. Burada goriiliiyor ki, dedenin hiikrau babamn hiikmiinden ayrilmaktadir. Yukanda No. 214'de iaret ettigimiz
istisnalardan biri budur).
Ana
1
1/3
AB.er.kar.k.
Mesele
3
Ana
1
1/3
Baba
2
k.
Mesele
3
Anal/3
2
AB.amca k.
16
3
Mesele
AB.er.kar.d.
Ana
1
1/3
Baba
2
k.
Mesele
Koca
3
1/2
Ana
2
1/3
Ced
16
k.
Mesele
Ana
1
1/3
AB.er.kar. k.
Mesele
3
Altida bir (sahih biiyiik ana (nine), ister baba, ister ana cihetinartiyle birden
Miras Hukuku
265
(Anadan)Nine
1
1/6
B.Amca
5
k.
Mesele
6
(A.dan)Nine
1
(E>.dan)Ninel/6
1
AB.er.kar.k.
Mesele
10
6x2=12
Mesele
12
Kan
3
1/4
(B.dan)Nine 1/6
2
AB.er.kar.k.
(AA.dan)Nme (BB.dan)Nine
1
1
1/6
AB.amcak.
10
Mesele
6x2=12
biitiin
2.
Sukut
ana
(ister
ana tarafmdan
ister
bu-
yiik analar
Ana
1
1/3 (A.
d.
Mesele
3
2
biiyiik analar
Baba cihetinden
tinden biiyiik analar
ile
baba
ile
dumezler.
d.
Baba
5
k.
Mesele
6
Kizl/2
3
(B.dan)Nine
d.
Baba
12
1/6
k.
2/6
Mesele
6
dede ile beraber bulunurlarsa yakinhgi dede tarafmdan olanlar duerler, olmayanlar diimezler.
Baba tarafmdan
(B.dan)Nine
d.
(BA.dan)Ninel/6 A.kiz
1
kar.d. A.er.kar.d.
Dede k. Mesele
5
(B.dan)Nine 1/6
1
Dede
5
k.
Mesele
6
266
islam Hukuku
yakm bulunan
(AA.dan) nine
222. Koca.
d.
(B.dan) nine
d.
Baba
Yanm,
1/2
Koca
1
Baba k.
1
Mesele
2
Koca
1
1/2
AB.er.kar.(veyaB.er.kar.)
1
Mesele
2
2.
biri varsa):
Koca
1
AB.
Mesele
223.
Kan.
Kan (zevce) i9in iki hal vardir: L Dortte bir (olenin erkek ve
yoksa):
Kan
13
1/4
Baba
k.
Mesele
4
499
Ric'i talakda
gibi
kadinm
riz^si
iddeti i^inde
olum vaki
kocasmm
bu boamaya
ca,
karmm
Kan
ve kocanm
bir-
Yaklama ve
verilip kalani
buluma lazim
degildir,
Koca
kocaya
Miras Hukuku
267
2.
biri varsa):
Kan
1
1/8
Ogul
7
k.
Mesele
8
Kan
14
1/8
ICizl/2
B.er.kar.k.
Mesele
8
224. Asabe.
siinnet
Neseb cihetinden
asabe,
Neseb cihetinden
hislardir.
yani terikede
ilq
kesimdir.
Bi nefsihi asabe, bi
maa
gayrihi asabe.
intisabi (sirf)
okne
kadm
vasitasiyla
olmayan
erkekdir.
Olene
gibi;
ittisali
miinferiden
kadm
degildir; eger
muayyen sehmi
nm
si,
muayyen sehmi yoksa zevi-1-erham dan olur (No.234). Olenin kizioglUj oglunim kizinm oglu, anasmm babasi, babasmm anasmm baba-
ana baba bir veya baba bir erkek karde kizinm oguUari veya kiz kar-
de oguUan,
ancak ya gayri (bakasi) vasitasiyle (asabe bigayrihi, No.226l veya gayri (bakasi) ile beraber bulxmdugu takdirde asabe olabilir (asabe maa gayrihi, No. 227).
nin
kizmm
oglu
Kadm
Bi nefsihi asabe obiir asabeler gibi farz sahibinden kalan fazlayi aldigi gibi yalmz iDulunursa biitiin terikeyi asabelik cihetinden alir. Fakat bakasi sebebiyle veya bakasi ile asabe olan kimseler yalniz olduklan zaman asabelik si:Man olmadigmdan dolayi terikenin tamamim bu sifat ile degil de once fiarz ve sonra da kalanm kendilerine reddi suretiyle alabilirler.
268
Islam Hukukii
Olenin
oglunun oglu ve
babasi ve
Olenin usulii
(asl-i
babasmm
Babasmm
Ceddin
son
iki
oguUari...;
Bu
ve
obiirleri dtier.
edilir:
Tercih
Koca
2
1/4
2 ogul oglu
3
k.
Mesele
4x2=8
ugtiir:
1.
Tercih sebepleri
3.
Yakmhkta
kuvvet.
Bu
smif
a-
rasmda
oglu
ile
En once
olarak
muayyen
Baba
1
1/6
Ogul oglu
5
k.
Mesele
6
Bundan sonra
gibi
babasmm
Bunun
ferileri
ced
ile
Kan
1
1/4
Cedk.
3
AB.er.kar.
d.
Mesele 4
Mims Hukiiku
269
amca
ogulla-
tutulur:
Kocal/2
1
AB.erkar.ogluk.
1
AB.amcad.
Mesele
2
Biittin
bu
ii?
Derece yakmligmdan dolayi tercih. Bu derece bir smif ahislar arasmda aranir. Bir smifdan birden ziyade kimseler bir arada bulunursa olene daha yakm olan obiiriine iistiin tutulur. u halde birinci smiftan olenin oglu ile oglunun oglu ve daha aagi derece oguUari birieseler,
2.
Kan
1
1/8
Ogul
7
k.
Ogul oglu
d.
Mesele
8
ikinci smifdan
baba
ile
babanmdir.
Koca
1
1/2
Baba
1
k.
Ced
d.
Mesele
2
baba
baba bir
er-
Koca
1
1/2
B.er.kar.k.
1
AB.er.kar.oglu
d.
Mesele
2
amcasmm
oglu
ile
babasmm
birle-
veya ceddinin amcasi veya babasmm veya ceddinin amcasi oglu seler olenin amcasi ve bunun oglu asabe olur:
Kan
1
1/4
Amca k.
3
Babasmm
amcasi
d.
Mesele
4
Koca
1
1/2
Amca
oglu
1
k.
Amca oglunun
oglu
d.
Mesele
2
270
islam Hukuku
Koca
1
1/2
amcasi oglu
d.
Mesele
2
Yakmlikta kuwet bakimmdan tercih. Bu tercih, U9uncu ve dordiincii smifda bulunan bir derecedeki kimseler arasmda olur; yani iki cihetten yakmligi olan bit cihetten yal^mligi olana iistiin tutuliir; mesela
3.
ugiincu smifdan, 51enin ana baba bir erkek kardeiyle baba bir erkek kardei veya bunlann oguUan bir arada bulimsalar birincisi asabe olup oburii
duer.
Kan
1
1/4
AB.er.kar.k.
3
B.er,kar.d.
Mesele
4
Mesele
2
Kiz 1/2
1
AB.er.kar.oglu
1
k.
B.er.kar.oglud.
iistiindur;
d.
Mesele
2
Koca
1
1/2
AB.amca oglu k.
1
B.amca oglu
d.
Mesele
2
Asabelerde karabet kuwetinin tercih sebebi olmasi genel bir kaidedir ve bakasiyle birlikte asabe olar kadmlar hakkmda da caridir. Bu kuvveti haiz olanlar, kendi derecesinde olan erkek asabelere de tercih
mesela olenin kiziyle beraber bulunan ana baba bir kiz kardei asabe olarak onun baba bir erkek kardeine iistiin tutulur ve kizm yanm hissesinden kalan yanyi alir ve erkek karde diier.
edilir;
Bi gayrihi Asabe).
Bakasi vasitasiyle asabe olanlar, yabiz iken farz sahibi, yani muayyen sehimleri (yanm ve birden ziyade olduklan vakit ii?te iki) oldugu
Miras Hukuku
27
halde asabeden erkek kardeiyle^ beraber asabe olan kadmlar (yani kiz-
ogul kizlan, ana baba bir kiz karde, baba bir kiz kardeler)'dir. Goriiliiyor ki asabe binefsihi erkeklere mahsus oldugu halde bakasi sebelar,
bu
suretle
bu kadmlann
farz sahibi
mahrum kalmalanna ve
meydan verilmemek
zamanda erkeklere
tercih edilmelerine
i9mdir.
Bu kadmlar
erkek kardeiyle bir arada bulunmakla da asabe ohnazlar; mesela olenin amcasiyla halasi veya amca oglu ile amca kizi bir arada bulunsalar bu
kadmlar boylelikle asabe olmu olmaz, 9unkii yalniz iken farz sahibi degil, zevil erhamdandirlar. Burada malm hepsi amcaya veya amca ogluna
verilir;
Zevce
1
AB.amca oglu k.
3
AB.amca kizi
d.
Mesele
AB. Amcanm ogiunun oglu (terekenin hepsini alir); AB. Amcanm oglunun kizi d. AB. te3^e oglu da d. Miiteveffa, babasmm AB. amcasi oglu Amr ile AB. erkek kardeinin kizmi biraksa bu kiz bir ey alamaz; biitiin terikeyi Arm" alir {Ceride-i
ilmiyye, 12, s.684).
227.
Asabe
Maa GayriM,
Baka bir kadmla beraber bulunduklan vakit asabe olan kadmlara asabe maa gayrihi derler. Bimdan onceki bakasi sebebiyle asabelige
vesile olan gayir, yani Dakasi, erkek ve binefsihi asabe iken burada gayir
kadmdir ve asabe
degiidir.
iki smiftir: 1.
2.
Bu nev'i
kiz karde.
asabe
bulunan
Bu
iki
sinif yakmliktaki
kuwetin-
den dolayi
iistiin tutuli^r.
^^ Erkek karde asabe degil de farz s^ibi ise, kiz kardei asabe yapamaz: Ana bir erkek ve kiz kardeler gibi. Erkek zevi-l-erhamdan ise zaten kendisi bir ey alamayacagi gibi beraberinde bulunan kizi da asabe kilaniaz; mesela bir ibniye ile bertber veya ondan esfel bulunan
erkek asabe olmayip da zi-rahm olursa o kiz hakkmda bir
tesiri
olmayacaktir.
272
islam Hiikiiku
228. Mevle-I-atak.
Sebeb cihetinden asabe olanlar mevle-I-atak ve onun asabesidir. Mevle-1-atak bir rakiki azad eden kimseye derler (No. 68). Bu azadli oliirse ve kendi asabeleri de yoksa azad eden ve 61mu olduguna gore
asabeleri azadliya mirasci olur.
Payda (mahrec)
edilmitir;
de ifade
kiz
mesela
ii^te ikinin
u halde
iki
kalmayacak surette aralarmda boliinebilirse o meseleye adile derler. Bazen muayyen sehimler paydadan fazla tutar; boyle meseleye avliye denir. Bazan da az olur; bu takdirde varisler iginde asabeden kimse bulunmazsa mesele reddiye olur.
kesir
nev'de toplanmaktadir.
Biri:
Yanm, yanmm
Uyte
dir.
rimm yansmm
bir)
ve
iigte ikinin
yansmm
Muayyen
bulundugu
surette
meve
Dortte birin dort ve sekizde birin sekiz; U9te ikinin ve ugte birin
altida birin altidir.
tig
birleirlerse bakilir;
Eger bunlann hepsi bir nev'den ise en az olan farz hissesinin paydasi kendinden biiyiik olanm da paydasi olur. Bu itibarla sekizde bir ile yanm birleirse payda sekiz; dortte bir ile yanm bir arada bulunursa payda dort olur.
Kan
14
1/8
Kiz
1/2
Amca k.
3
Mesele
8
Koca
12
1/4
Kiz
1/2
Amca k.
14
Mesele
Miras Hukukii
273
Altida bir
ii^te bir
ile lifte
ve
ve
ve U9te ikinin
bir arada
altidir;
ugte bir
Ana
I
2 A.kiz kar.1/3
Amca k.
3
Mesele
6
11
1/3
2 A.kiz kar.
2 AB.kiz kar.2/3 2 2
Mesele
II
3x2=6
[Burada ufte bir kesirsiz olarak ana bir iki kiz kardee boliijiilemeyeceginden paydayi iki ile garpmak ve hisseleri de aym rakamla garparak
paydalan eitleme
ile
bolmek
lazimgelir].
Ana
1
1/6
2 A.kiz kar.2/6
2 AB.kiz kar.4/6
Mesele
11
6avil7
Bu
mecmu'
Bu
1
verilir.]
iki nev'i
sehim
Yarim
bir
veya yarim ile U9te bir ve U9te iki, yanmla altida U9te bir ve altida bir ve yanmla U9te iki ve U9te bir ve altida bir birleirse biitiin hisselerin her biri alti biriminde dahil bulundugundan payda alti
olur:
Koca
3
1/2
Mesele
6avil7
2.A.kiz kar. 1/3
Koca
3
1/2
2
Dortte bir
ile ile
11
Ana
16
1/6
Mesele
avil 10
2.
U9te iki veya U9te bir veya altida bir birleirse veya
ucte iki ve U9de bir veya U9de iki ve altida bir veya
U9de bir ve altida bir veya U9de iki, U9de bir ve ahida bir, bir arada bulunursa payda oniki olur. Eger sekizde bir ile ikinci nevideki sehim sahipleri birleirse payda dcrt olur ve bunlarda da avil daima miimkiindiir.
274
islam Hukuku
Kocal/4
3
2kiz2/3
4
Amcak.
1
Mesek
12
Kan
3
1/4
2 AB.kiz kar.2/3 4 4
Ana
2
1/6
Mesele,
10
avil
13
Kan
3
1/4
2.AB.kiz kar.2/3
2 A. Kiz kar. 2 2
1/3
Mesele,
12
avil
15
3.
Kan
3
1/8
2 Kiz 2/3
88
Ana
4
1/6
Baba
1/6
k.
Mesele,
avil
4+
alirsa
24
27
da bir ey kalma-
Yukanki omeklerde
Avil
ile,
avil hali
gi-
Red
Avilde
sehimlerin
buna asabelerden
farz sahipleri olan
Burada dort
bu da kendisine reddedilecek
red caiz
Kendisine red caiz olmayan kimse bulunmaz da red sahipleri bir smifda olurlarsa payda mirascilann sayisma tabi olur:
2 Kiz (Terike bunlar arasmda dogrudan
1
1
dogmya bolii^iilur).
iki
veya
ii?
smif red
tane
sehim miktanna
tabi olur.
6yle
ki: iki
iki^ iigde
bir
ve
Miras Hukuku
275
se
payda
ii?
ve
altida bir
ve
yanm
birleirse dort
ve
ve yanmla
olur.
payda be
Nine 1/6
1
Mesele
6
alirlar.
Red 2
Ana
1
1/6
2AB.kiz
2
kar. 1/3
Mesele
6
Red
Bunlar terikeyi
Kiz 1/2
3
Ogui
Mesele
6
Red4
verilir.
Terikenin dortte
kiza, dortte
2 Kiz 2/3
2
Ana
1
1/6
Mesele
6
Red
5
biri
iki
kiza yan
yanya ve bede
Mesele
6
anaya
verilir.
Kiz
3
1/2
Ogul
1
kizi 1/6
Ana
1
1/6
Red
kizi,
bede
birini
Kendisine reddedilemeyenle reddedilen mirascilardan yalniz bir sinif birleirse bunlar daima iki mesele olarak alimr: Biri reddedilemeyenin, oburii reddedilenm. Reddedilemeyene kendi meselesinden hissesi
verilir,
timal vardir:
Reddedileme3^enin hissesi verildikten sonra kalan, reddedilen mirascilann sayisma raiisavi (miistakim) olur (yani reddedilemeyenden
1.
kalanla obiir mirascilann sayisi arasmda istikamet, eitlik bulunur). takdirde kalan dogrudan dogruya bu mirascilara paylatmlir.
Bu
276
islam Hukuku
Koca
1
1/8
7 Kiz
Her
iki
1111111
Reddedilemeyenden kalan, reddedilenlerin sayisina miisavi olmazsa aralannda ya uygunluk (muvafakat) vardir, ya yoktur. (kaUygunluk (muvafakat veya tedahiil) versa ikisini bolen sayi ve bulunan sayi iki sim) ile reddedilemeyenin paydasi birbirine carpihr
2.
paylatinlir. meselenin paydasi olacagmdan sehimler ona gore Her iki meselenin paydasi 6 kiz Koca 1/4
4x2=8
sayisi o-
Burada reddedilemeyenin hissesinden kalan 3 ile kizlann altmm U5de biri clan iki, lan 6 arasmda u?de birde uygunluk oldugundan bu iki kocanin veyahud daha kisaca altida u? iki kere dahil oldugundan kocaya iki ve kalan, paydasi dort ile 9arpilarak bulunan ortak paydadan
altida birer hisse alti kiza verilir.
(yani miibayenet) varsa reddedilenlerin sayisi reddedimeselenin ortak lemeyenin paydasina farpilir, elde edilen sayi her iki
3.
Aykinhk
paydasi olur.
Koca
5
1/4
5 kiz
Ortak payda
33333
4 X 5 = 20
sayisi 5
Burada kocadan kalan 3 ile kendilerine red yapilan kizlann bulunan ortak arasmda uygunluk olmadigmdan yukandaki kurala gore paydadan kocaya be ve kizlann her birine iicer verilir.
232. Reddedilemeyen
Kendisine
Reddedilen Mirascilardan tki Smifin Birlefmesi. reddedilemeyenlerle reddedilenlerden iki sinif bir arada
ile
bulunursa burada da
mesele kurulmak lazim gelir. Reddedilemeyene meselesine kendi paydasmdan hissesi verilir. Kalani reddedilenlerin nisbet edilir; bu nisbet ya eittir, ya aykindir.
iki
1.
Kan
11
1/4
Nine
1/6
Miras Hukuku
277
dur.
Bundan kalan
ii^tiir1
3,
reddedilen
ve kiz kardee 2
yine bir kimse kaiisiyle dort ninesini ve alti ana bir kiz kardeini biraksa reddedilemeyenin meselesi dort itibariyle kandan geriye kalan
iiydiir.
Ve
Reddedilenlerin meselesi ise altidan olmakla beraber reddiye olarak ii9dur; 9iinku ninelerin hissesi 1/6 ve kiz karde?lerin hissesi 2/6 (suliis)
miisavat (istikamet)
Bu U9
(miibayenet) vardir.
Ve
hepsine
olan
1,
cektir.
iki
arasmda "muvafakat bin nisif bulundugiindan altmm yansi U9u ahnz; bununla kannm meselesinin paydasi arasmda aykmlik oldugundan ikisini birbirine 9arpar ve 9arpi sonucu olan oniki ile de her iki meselenin ortak paydasi olan
altida
iki dahil,
U9 kerre
dordii 9arparak her iki meselenin eit paydasi olan kirk sekizi buluruz.
suretle her
Bu
ta'ym etmek i9in de kendilerine aynlan sehim sayismi ayni 12 sayisiyle 9arpar ve kariya 12, dort nineden her birine U9erden 12 ve alti kiz kardeten her birini dorderden 24 veririz:
hissesini kesirsiz
mirascmm
Kan
12
1/4
4 Nine
1/6
Ortak payda
3333
ise
444444
4x12=48
eit
payda
reddedilemeyenin meselesini (paydasim) reddedilenin paydasma 9arpmak lazim gelir. Elde edilen sayi her iki meselenin ortak
2.
Aykm
paydasi olur:
- Koca
4
1/4
Kiz
9
1/2
Ogul
3
kizi 1/6
Ortak payda
4x4=16
Burada kocanm paycasi dorttiir. Reddedilenlerin paydasi alti olmakla beraber red itibariyle dorttiir (No. 230). Bu dort ile kocanm paydasi
'9
olan dort bir birine 9arpilir; bulunan ortak payda 16 'dan kocaya 4, kiza ve ogul kizina 3 verilir.
kimse dort karismi ve dokuz kizim ve alti ninesini biraksa taksim yine iki mesele iizenne kurulur. Reddedilemeyen kannm meselesi
bir
Yine
ola:i
278
Islam Hukuku
(yani altida dort) ve ninelerin hissesi altida bir olduguna gore yukandaki
No. 230 mucibince reddiye olarak be olur. Bu be ile birinci meseleden kalan yedi arasmda aykinlik oldugundan birbirine farpilir ve bulunan kirk, iki meselenin paydasmi tekil eder. Bundan sekizde bir be kanya verildikten sonra kizlann hissesi olan 4 ile birinci meseleden kalan 7 birbirine ^arpilir bu suretle kendilerine 40 dan 28 sehim ve ninelerin hissesi 1 de yine bu 7 ile 9arpilarak kendilerine kirkclan 7 sehim aymlir.
(Mesele) 9 Kiz 2/3 Nine
8
4Kanl/8(k.7)
1
IM
(Mesele) OrtakPayda
6 red 5
Dort
alti
kannm
bu sehim
lan arasmda aykinlik oldugundan, fakat sehim sahipleri sayisi olan iki, dortte dahil bulundugundan bu dordii kendisiyle aralannda aykmlik olan
kizlann sayisi 9
ile
9arpar ve
bu
karmm
bu gruba duen 5 hissenin 36'ya 9arpimmdan hasil olan 180'den kirk beer ve dokuz kizm her birine yine ayni smetle hasil olan 1008'den yiiz
onikier ve
alti
veririz:
Kan
= 180
6 Nine
^^
5 X 36
28 X 36 = 1008
x 36 = 252
233. Miinasaha.
Munasaha
lugatte
nakil ve tahvil
manasma
olan nesih'dendir.
ettir-
Burada muhtelif ihtimaller vardir: Mesela bir kimse iki kizi ile bir oghmu birakarak olse ve sonra bu kizlardan biri olerek bu iki kardeinden baka mirascisi bulunmasa terike dogruda]i dogruya bu ikisi arasmda
Fakat mirascilar ayni ohnakla beraber terekenin taksiminde veya mirascilarda bir degiiklik okirsa her olenin mirascilan igin imdiye kadar gordiigiimuz kurallara gore meseleleri kurulur ve paydalan eitletaksim
edilir.
6yle ki bir kimse bir kansmdan bir oglunu (A) ve obiir kansmdan ii? kizmi (B,C,D) biraktiktan sonra terike taksim edilmeksizin kizlanndan biri (B) de olse ve mirascisi olarak yalniz baba bir erkek karnir
ve
diizeltilir.
Miras Hukuku
279
yoksa da ;aksimde degiiklik vardir. giinku birinci olenin terikesi ikili birli bulxmurken (B) nin terikesinden u?te iki ana baba bir kiz kardejlerine ve kalan bir nisse de baba bir erkek kardeine verilecektir.
bir degiiklik
Ogul
2
3 kiz
Birinci mesele
111
5x3
= 15
11
B
B.er.kar.k.
1
Mesele
3
nin birinci meseleden hissesi olarak elde tutulan bir ile ikinci meselenin paydasi olan ii? arasmda aykinlik oldugimdan^*^^ bu ug
Burada
meselenin paydasi olan bei 5arparak buldugumuz ortak payda on be? iizerinden hisseleri ta'yin etmek, yani 3x2=6 hisse ogula, 1x3=3 C'ye ve 1x3=3 D'ye verilmek ve ayni suretle U9e ^ikan B'nin hissesini de hisseleri dairesinde ii? kardee taksim etmek lazim gelir.
ile birinci
olerek kocasi A'yi ve kizi B'yi ve anasi C'yi birakmi? ve terike bolutuiiilmeden A olmii? ve kansi (^ ile anasi D'yi ve babasi E'yi terketmi ve sonra terike taksim edilmeksizin kizi B de olerek
Ve
yine mesela,
oguUan
ve S'yi ve kizi 'yi ve ninesi olan C'yi birakmi ve yine bolumeden once C de 61mu ve kocasi K ile kardeleri ve N'yi birakmi
A Koca 1/4
280
Islam Hukukii
meselesinde Birinci meselede kendisine red yEpilamayan kannm iiq, kendilerine payda dortten bir hisse kendisine verildikten sonra kalan haddi zatmda alti ve fakat reddiye olarak dort
red yapilacak olanlann
olan paydasma
uymadigmdan her iki paydayi birbirine garparak ortak yukarida paydayi bulmak lazim gelir; bu payda onaltidir. Bundan kocanm meselereddiyye bahsinde yaptigimiz gibi dortte bir kocaya ve
dokuzu kiza ve anasinden kalan U9U kizm hissesi U9 ile 5arparak gikan mn bir hissesini de yine bu ugle garparak kendisine uq hisse veririz.
bulunan sayisina uyna 1, babasma 2 hisse verilir; bu suretle hisseler mirascilar yoktur. gun ve kesirsiz bolunebildiginden aynca eitlenmesine luzum
kocadan elde ikinci meselenin paydasi dorttur. Birinci meselede kansina 1, anasidort hisse kendi mirascilanna taksim edildikte
altidir
Bu
kere olen
(X'in kizi)'ye
aynlmi? olan (elde bulunan= ma-fi-1-yed) dokuz ile alti yani her ikismm arasmda 3 ile uygunluk (muvafakat bi-;;-sulus) vardir; miimkun oldugundan bu iki ortak boleni ii9tur. Altiyi da ikiye ku9ultmek paydasmi 9arpanz; buldugumuz otuziki, iki meselenin de ortak
ile onalti
paydasi
olur.
Bir
mesele
sayilan
birinci
ve
ikinci
meselelerdeki
buldugumirascilarm hisseleri ii9uncu meselede ahmm U9e taksiminden muz boliim (iki) ile ve bu meseledeki mirascilann hisseleri de eldeki doalti, Q nin hissesi kuzun U9te biri U9 ile 9arpilir. Bu suretls C'nin hissesi meselede C ile ye iki, E'nin hissesi dort olur; U9iincii
bir,
D'nin hissesi
ve
ii9er
R ile
S ye
- biDordiincu mesele dorttendir, yani paydasi dorttur. C'nin ehnde hisse dumesine gore mecrinci meseleden alti ve U9uncii meseleden 119 muu 9 hisse var demektir. C oldugundea bu dokuz elde sayilir ve onceki ile son meselenin eU9 mesele de bir mesele gibi tutulur; eldeki dokuz aykinlik oldugundan bir itleme suretiyle paydasi olan dort arasmda
saydigimiz onceki meselelerin paydalannm diizeltilmesi suretle her iki mesesi)nden hasil olan otuz ikiyi bu dort ile 9arpanz; bu mesele saydigimiz U9 meselenin paydasi yuzyirmisekiz olmu| olur. Bir dort ile mirascilann sehimlerini dordiincii meselenin paydasi olan
ledeki
(eitlenme-
nin hissesi sekiz, E'nin hissesi ve S'den her birinin hissesi yirmi dort olur.
eldeki
dokuz
olur.
ile
9arpilinca
Miras Hukuku
28
234. Zevi-1-erham.
Beinci derecede mirascilar zevi-1-erham'dir (tekili zi-rahim). Zirahim olene karabeti olup da asabe smifmdan olmayan ve muayyen
bulunmayan kimsedir. Olenin asabeden varisi olmaymca terikeden kalan, yukanda gordugiimiiz lizere farz sahiplerinden kan ve kocadan bakalanna hisselerine gore verilir, zevi-1-erhama verilmez.
sehimleri de
muayyen
Zevi-1-erham dort
tnirascihgi gibidin
siniftir.
Bunlann
mirasciligi
tipki
asabelerin
nursa
biitiin
Hangi simftan olursa olsun yalniz bir zi-rahim bulutereke kendisine verilir. Bunlardan birka9 kii beraber bulubiitiin
terekeyi
alir.
Oburleri sakit
cihet
Cihet yakinhgi ile tercih. Cihet yakmhgi, dort smif arasmda bahis mevzu olur. Yani muhtelif smiflardan birka? zi-rahim varsa yukandaki tertip mucibince hangisi mukaddem ise o tercih edilir. Binaenaleyh
I-
tercih hakki en
once birinci smifm, olenin fiiru'larmmdir; yani kizmm 90cuklarma ve oglun kizlarmm Qocuklanna aittir.
ikinci
gelir;
mertebe
ki,
ru'lan bulunur
smif erbabmmdir. Bu sinifta babanin fukiz karde evladi ile mutlaka erkek karde kizlan ve
ufiincii
mensublan
tekil eder:
Baba-
Ana bir amcalar, dayilar, teyzeler ve bunlann evladi asabeden olmayan amcalann kizlaii ve bunlann erkek ve kiz gocuklan olenin ana babasmm asabeden olmayan amca ve halalan, dayi ve teyzeleri ve onlann evlatlan da bu mertebeye dahildir.
E-Derece yakinhgi
ile tercih.
ara-
Bir sinifta birden ziyade kimseler varsa hangisi olene daha yakm ise o tercih edilir. Bu itibarla birinci simftan mesela kizinm kizi ile oglunun kizinm kizi beraber bulunsa tereke kizmm kizma verilir.
smda
aranir.
m-Salisen karabet kuvvetiyle tercih. Bu tercih birinci, uguncu ve dorduncu smif mensublan arasmda bahis mevzu olur. Binaenaleyh birinbazisi ci smiftan bir derecede birden ziyade kimseler birlikte bulunup da
282
Islam Hukuku
90cugu ve bazisi zi-rahim 50cugu oldugu takdirde karde 90cugu zi-rahim 90cugu lizerine tercih edilir. u halde oglunun kizimn kizi veled-i varis olarak zi-rahim olanm gocugH yani kizm kizmm
farz sahibi (varis)
smif mensublan arasmda yakxnhk kuwetiyle tercih yoktur. Bir derecede bulunmayanlar yani olene gerek farz sahibi olarak ve gerek zi-rahim olarak mensub oisun umumiyetle vans olurlar (thtilaflidir,
Ikinci
MahmudEs'ad,
dir.
s.
247, Notl).
olan, zi-rahim
Mesela erkek kardein oglunun kizi, kiz kardein kizmm ogluna tercih edilir. tster ikisi de ana baba bir veya t aba bir olsun yahut bin ana baba bir obiirii baba bir olsun. Hepsi zi-rahim 90cugu olur veya hepsi asabe 90cugu olur yahut bazisi asabe 90cugu ve bazisi farz sahibi 90cugu olursa, vans olan ilk fiiru' vans ve sakit olan ilk fiiru' da sakit olacagindan olenin ana baba bir erkek kardeinin oglunxm kizi ile baba bir erkek kardein oglunxm kizlan ve baba bir kiz kardein oglunun oglu ve kizi ana bir erkek kardein oglunun kizlan ve oglu ana bir kiz kardein kizi birle^se ana baba bir erkek kardein
oglunun kizi
biitiin
Dorduncii smiftan karabet nisbeti bir olan birden ziyade ahislar birleerek karabet kuwetiyle tercih olunui. Binaenaleyh ana baba bir
veya ana bir halalar uzerine ve baba bir halalar ana bir amca ve halalar uzerine tercih edilecegi gibi ana baba bir dayi ve teyzeler, baba bir veya aaa bir dayi ve teyzelere ve baba bir dayi ve teyzeler, ana bir dayi ve teyzelere tercih edilir. Bunlarda erkeklik ve kadmhhalalar (amcalar),
baba
bir
ga bakilmaz.
olan birden ziyade kimseler birleirse karabet kuwetiyle tercih edilir; boylece ana baba bir halanm evladi baba veya ana bir halalann evladi
uzerine ve baba bir halalann evladi ana bir
rine tercih edilir.
amca ve halalann
evladi iize-
gene baba ve ana bir dayi ve teyzelerin evladi, baba veya ana bir dayi ve teyzelerin evladi iizerine ve baba bir dayi ve teyzelerin evladi ana bir dayi ve teyzelerin evladi uzerine tercih edilir.
Ve
Ana baba
bir
halanm
oglu,
Bunun
gibi ana
baba
kizmm
{Cende4 Ilmiyye,
3, s. 109).
Miras Hukuku
283
Dordiincu smif svladindan karabet nisbetleri bir ve karabet kuvvetleri de mtisavi birden ziyade kimseler bir arada bulunursa asabe 50CU-
90cugu olmayana tercih edilir. Binaenaleyh ana baba bir amcamn kizi asabe 9ociigu olarak biitiin terekeyi alir. Ana baba bir hala zi-rahim Qocugu olarak duer. Zevi-1-erhamdan birden ziyade kimseler birleir ve hi? birinde tercih sebebi bulnnmazsa mevcut mal aralarmda taksim edilir. Bu taksimde her smif ifin bir takim kaideler vardir ki bunlar da Mahmud Es'ad Efendi merhumun ''Ferdid ul ferdiz"mdQ tafsil edildiginden nakline devamdan
olan, asabe
gu
Zevi-1-erhamdan
sonra
altmci
derecede
miras?!
mevle-1-
muvalat'tm Bu, Arabda yabancilann himayesi i9in kabul edilmi? bir mukaveleye dayanir (n.439).
236. Mukarr-iin leh Biimeseb Alel
Yedinci derecede mirasci yukanda No. 210 da bahsedilen nesebi bilinmeyen kimsedir. Sekizinci derecede, kendisine U9te birden fazla
miktar vasiyet edilen kimse
237, Beyt-iil-mal.
gelir.
Beyt-iil-malin
bu
suretle terikeden
mal hiikmiinde sayilmasmdandir. Bunun i9indir ki, mirascisi ve vasiyeti olmaksizm olen bir gayri miislimin mail da beytiilmale konur. Halbuki daha once goruldugii lizere miislim ile miislim olmayan arasmda
mirascilik yoktur.
238. Vasiyyet.
teberru' etmektir^^^.
amhnak i9m
insanlara bir
aym ve menfaat
verme
odeyemedigi bir takim dint bor9larmi ifa i9in, Vakif bahsinde gQriilecegi iizere vasiyet yolu ile vakif da yapilabilir. Vela min sabiyyin gayri miimeyyizin asla velev fi vucuhilhayri. erh-ud-Durr iil muhtdr ft Tenvir it Ebsdr, 2 nci cild, s.269; (Fitzgerald, s. 169).
yet9i sag iken
siyet edebilir.
284
islam Hukuku
Vasiyyet eden kimseye must (vasiyyet^i), vasiyyet olunan kimseye musa-leh ve vasiyyet edilen eye musa-bih derler.
Vasiyyet hakkmda Kur'an'da Maide Suresindeki 106 nci Ayet uYa eyyuhellezme amenu ehadetu beynikum iza hazara dur: ehadekiimulmevtu hinel vasiyyeti isnani zeva adlin minkum ev aharani
min gayriktim
in enttim
darabtum
fil
tahbisunehlima min ba'dissalati feyuksimani billahi in irtebtiin la neteri bihi semenen ve lev kane zakurba, vela nektiimii ehadetal lahi inna izen
leminel asimin^^l
Mecnunun, ma'tuhun vasiyyeti caiz degildir; musi vasiyyet ettikten sonra kendisine ateh veya cinnet tan (yani ariz) olsa vasiyyeti batil olur
(Ceride-i ilmiyye, say. 18, s.270).
Hamli vasiyyet
Hamle,
kiigiige,
caizdir.
Cariyenin veya
hayvanm kammdakini
is-
kole ve cariyeye vasiyyet edilebilir (ve sahhat li memlukihi). Miislimin miislim olmayana ve miislim olmayanm miislime vasiyyeti caizdir. Halbuki bunlar arasmda miras cari degildir; bu gosteriyor ki vasiyyette mahrumiyet sebebi mirastakinden daha az sikidir. Fakat
murisi katleden, bu katil hata ile de olsa vasiyyetten mahrum olur. Katl-i mubaire vasiyyet muteber olmaz. Katil mflbair olmayip da miitesebbib
ise vasiyyet batil
99).
iin dahi vasiyyeti ca-
zimmi
men-
siiknasi, gallesi
de
olabilir
Olmayana Vasiyyet. Olenin, mirascisi olmayan kimseye vasiyyeti, malmm U5te biri hakkmda sahih olur. Malm ii9te biri demek bor? ^iktiktan sonra kalanm
iiQte biri
^^^
Hamdi Yazir
Ey
Her hangi
birinize
olum
hali gel-
zamani aranizdaki ahadet ya keiidinizden adalet sahibi iki adam veiki ya yolculuk ediyordunuz da olum musibeti ba^iniza geldiyse sizin gayrinizden
digi o vasiyyet
digeridir. Bunlari
namazdan sonra
min
hakkmdaki
1828 ve 1929)
Miras Hukuku
285
rirlerse
ziyadede ve bazi mirasci icazet verirse onun hissesi nisbetinde muteber olur. Mirasciya vasiyyet ne miktarda olursa olsim muteber de-
meger ki obiir mirascilar icazet vere. Hi? mirascisi olmayan bir kimse butiin malmi vasiyyet edebilir. Kansmdan veya kocasmdan baka varisi olmayan bir kimsenin de kansma veya kocasma butiin malim vasiyyet etmesi muteberdir (Mecelle, 1596)^^ Bir kimsenin oliirn hastahgmda mirascisi olmayan bir ?ahsa biitun
gildir
(La vasiyyete
li
\arisin);
stirette
aym
ikrari sahihtir.
ise
Fakat
vasiyyet edilen eyin mukirr'in miilkii oldugu U9te birinde mu'teber oiur (Mecelle 1601).
240. Vasiyyetten Riicu'.
ma'lum
ancak
malmm
Esasen vasiyyette vasiyyet9inin olum amna kadar vasiyyetincie israr etmi olmasi arttir. Rucu sozle de, fiil ile de olabilir. Bir mail A ya vasiyyet ettikten sonra sag olan B ye vasiyyet, onceki vasiyyetten riicm demek olur. Vasiyyet edilen mali satmak ta
Vasiyyetten rucu
edilebilir.
rucudur.
oliimii ile
Vasiyyet9i vasiy;/etini tenfiz i9in bir vasi tayin edebilir; ?6yle ki, kugiik bir kimseye "olumumden sonra vasiyyetlerimin tenflzine yahut 90cuklanmin ilerini tesviyeye seni memur veya vekil ettim" demek suretiyle
o kimseyi vasi nasbedebilir. Vasiyyeti tenfize memur edilen vasi vasiyyet9inin ku9iik 9ocuklan varsa onlara da vasi olacagi gibi bir 90CU-
gu
vasisi
olur.
Vasiyyet9inin tayin
muhtar
derler.
Vasi olmak
olamaz.
i9in akil
ve biilug
arttlr^^^
Rakik,
Imameyne gore
vasi
^^''
Varisi
kimsenin olum hastaligmda yaptigi ikrar vasiyyet htikmundedir. Vasiyyet9inin hi? mirascisi yoksa, butun malmdan vasiyyet muteber olur, musalehden baka mirascisi varsa mu'teberligi onlarin icazetine muallak olur. u
olmayan
bir
^^^
evlense halde bir kimse oliim hastaligmda bir kadina vasiyyet ettikten sonra onunla ve olse bu vasiyyet mu'teber olmayacaktir. Muslim olan Z kiigtik gocuklarma karisi hiristiyan H'yi vast nasp ettikten sonra olse
hakim
Hyerine muslim bir kimseyi vasT nasbetmek lazim olur mu? Elcevap olur (Ceride-i llmiyye, 15 s. 103;yukaridaNo. 69).
Uzerine,
286
islam Hukuku
siiliis
eline ge9en
bu mal emanettir;
taaddisi halin-
ettigi
oldukfa hakim tarafindan azledilemez. Fakat kadi, liizumu halinde hesaplanna bakmak ve ilerini murakabe etmek salahiyetini haizdir^^^; ni-
(mansub vast)' ye kari da kadi'nm ayni Hiyaneti anlailan vasi hemer azledilir. Aczi ve bir ie
ettigi
vasi
edilir.
Vasi dogru,
te-
edilir.
Kadi bir9ok hallerde, balica olen bir vasi ta'yin etmez, fakat ku9uk 90cugu veya borcu ve alacagi bulunursa veya bir vasiyyet birakmi olursa vasi nasbeder. Babanm (velinin), 90cugim mallanni itlaf ve israf etmesi halinde de mallan hifz i9in babanm saghgmda bir vasi nasbedebilir.
Vasinin salahiyeti velinin yetkisi kadar geni degildir. Balica veli
nikah velayetini haiz oldugu halde vasi degildir. Fakat gerek velinin ve
gerek vasinin ku9uk, deli ve ma'tuh aleyhine ikrarlan sahih olmaz (Mecelle 1573).
gormek i9in baka birini vekil tayin edebilir. Vasi tarafindan kii9iigiin akan satilabilmek i9in miisewegati er'iyye denilen bir takim musaade sebepleri bulmak lazimdir ki, balicalan kii9ugu infak i9in satmaya Ixizum goriilmek, az vakitte harap olma veya kiymetinde azalma korkusu bulunmak gibi hallerdir^^^.
Vasi vesayet
iijlerini
Vesayeti
ifa
edecek
dogm
mansub
506
malma
hkim Zeynebi
olur
azle ve yerine
mu? Elcevap:
517).
ticret
508
almaya kadir olur mu? Elvcevap: olmaz {tlmiyye Salndmesi, s. 619). 15 Nisan 1322 tarihli Umum Emvali Eytamm Sureti tdaresi Hakkmdaki Nizamnamenin (Birinci tertip Diistur, cilt 8, s.515) 14 ve 17 iici maddeleri; (n. 468). Ku9uk Z nin muhtar vasisi vesayet hizmeti i9in hakime iicret takdir ettirip almaya kadir olur mu? Elcevap: olmaz {Ceride-i tlmiyye, 31, s.869).
Vakif
287
XXI. Vakif
242. Ta'rif.
Vakif lugatte habs, tevkif etmek, alikoymak anlamina gelir^^^. Istilahta: "menfaati ibaduUaha ait ve vakifm milki zail olacak surette bir ayni AUahm milki olmak iizere mahbus ve memnu' kilmak" dir; yahut menfaati ibaduUaha ait olacak surette bir ayni (^iplak mulkiyeti), AUahm olmak iizere temlik ve temellukden mahbus ve memnu kUmaktir^^. Vakfeden kimseye vakif, vakfedilen ayma mevkuf (mahall-i vakif), yakfm menfaatinin ait oldugu cihete veya kimseye mevkuf-un-aleyh veya merutun leh, vakfm merutun lehi olan cihetlere viicuh-i vakif derler. Fakat vakif, vakfedilen eye de denir; bu manada gogulu evkaf dir.
243. Vakfin Tarihi,
oldugu haber verilmektedir^^^. Islam Ansiklopedisi, Miisliiman umumi g6ru{ine gore Arablarda vakif olmadigim bildiriyor. Imam afii "benim
bildigime gore vakfi yalniz ehl-i Islam yapmitir; cahiliye ehli degil"
demitir^^^ Kur'ai.'da sadakadan
yoktur.
ru'iyyeti
Bu
babta bir
ayn olarak vakif hakkmda bir hiikiim hadis nakledilmekte ve bu suretle vakfm me-
Peygambere kadar fikanlmaktadir^^"^. Fakat vakif tabiri ikinci yiizyilda kuUanilmaya balami ve vakif miiessesesinin asil miman Imam Ebu Yusuf sayilmitir^^l
509
510
Vakfa habs (90gulu ahbas' hubus) da denir. Memluklerde vakiflarin idaresine nez^ret eden Nazira (Nazirul'ahb^s) derlerdi. Fatimiierde de Divaniil'ahbas vardi, Omer Hilmi, trdci ill ahldffl ahkdm il evkaf, mesele 1. Bu bahiste bu eserden istifade edilmi^tir. Karin Abadli
det Paa,
s.
Omer Hilmi
165. Islam
Hukukuna
bu
kitab
mehaz
eder.
gibi
tutulmu|tur.
Fuat Kopriilu Vakiflar Dergisi II de, Bizans tesirlerini izah etmektedir. Bu mallara emval-i muhaccere; talami miliar denilmitir.
tr^dd
514 515
ahldf ft ahkdm il evkaf, s. 24. semerehu= Aslmi habset ve semeresini (menfaatini) yoluna dok. Htiseyin Naci, valifa dair ahkamin ewel emirde Imam-i a'zamin "Fikh-i Ekber"
ill
ise
de (DarUlfUnun
s.
288
Islam Hukuku
Vakif bahsettigimiz hadisden de anlailacagi tizere aslmda dini bir gayeye, kendisiyle AUah'a yaklamaya ve kamunun haynna hizmet eden
bir ibadet^^^ mahiyetinde
yiizyil (hicri)
balannda evlad i9in de bir intiS' vasitasi olarak kullamlmitir. Balica vakifm ve evladm mevkuf-un-aleyh olabilecegine dair olan ictihad mucibince vakif yolu Kur'an dimda vakifm arziisiyle ekillenen bir tevris usuliine elverili olmutur (No. 22). Yukanlarda da soyledigimiz gibi
tslamdan once bilhassa kadma bir miras hakki tanmmiyordu (Hamdi Yazir, "Kur'an DilV\ cild 3, s.2065). Anla?ildigma gore Islamm koydugu yeni miras usuliine alimayan kimseler i9in bu geni ictihad vakfa bir
ragbet temin
Ger?ek, vakifla vakif, mallarmm menfaatlerinden kiz ve erkek 90cuklanna miisavi hisseler de birakabiliyordu^^l gunku mal, vakfedilmekle ahsin mulkiinden gikmakta ve bu mahiyeti ile miras huetti.
kumlerine tabi olmaktan kurtulmaktadir. Vakiflann Islam memleketlebir rinde, balica evlada vakif yolunda pek geni surette yayilmasma sebeb olarak da, musadere korkusu gosterilmektedir. giinku vakif
AUahm
milkind^
dahi
el suriil-
ilmi kelamdir,
unu soylemeliyim ki, Fikh-i Ekber adli eserle daha bazi nakil edileserler Imam-i a'zama izafe edilmi ise de, bunlarm ba^kalari tarafindan
Bu vesile
ile
^^^
ve hakikatte onun tarafindan yazilmadigi kanaati kuvvetlidir (No. 20). Eski Evkaf Nezaretinden "Vakifdan maksad nedir?" sualine "Tekarrub llallahdir; verilmitir hayir ileyip sevap kazanmaktir; ibadeti maiiyeden sayilir" diye cevap
digi
I, s,
All Haydar,
Ahkdm
ul vukuf,
madde
614.
veya bazismi nefsine ve ba'dehu ciheti gayri munkatiaye vakif eylese Ebu Yusuf kavline gore sahih ve bu art mucibince amel edilmesi muktezi olur. Imam Muhammed'e gore sahih degildir. Fetva Ebu Yusuf kavli tizerimuessesesi nedir; nasi vakfa tergib ve hayir ilerini gogaltmak i9in bu suretle vakif Kur'an'm miras sistemine kar^i her memleketin orf ve itiyadma gore bir inhiraf vaVakif gallenin
kUllTsini
sitasi olabilmitir,
mahrum
1-
arasmda miisavT
bir intikal
de
^art edebilmilerdir.^
mam Ebu
bir
hiz-
Vakif
289
meyecektir. Borflunun vakfi sahih sayildigmdan dolayi^^^ alacaklilann kovu^tunnasmdan kurlarmak ve uzaklatirmak isteyen bor9lular da mallanni vakfetmek
518
tarihinde
iradesi
islam Ebussuud fetvasi lizerine sadir olan Kanuni SuOsmanlilarda bor9lunun vakfini tescilden hakimler
ill
men'edilmitir.
^^^
Kohler, Lehrbuch der Rechtsphilosophie adli eserinde (3 tincu tabi' 1923 s. 185): "islamda vakif veya habs denilen bir enstitu te^ekkiil etmitir ki, bu mirasci nasbini,
kommisini ve fondationu muterek normlar altinda birletirir" diyor. Memleketimizdeki vakiflann biiyuk kesimini evlada yapilan vakiflann tekil ettigi soylenmektedir. tster vakifin evladma gelir i^in yapilsm, ister baka maksatlarla olsun bir taraftan umumi bilgisizlik i9inde ve bir 9oklari muhitin iptidai seviye ve zihniyetinin etkisi altmda mrulan vakiflarla der in ve geni| bir takira fenaliklara yol a9ilmi oidugunda uphe yoktur. Vakiflar gerek kuruluunda ve gerek idaresinde verimli yonlere tevcih ve boylece bir duzene mazhar edilmemi ve bu saha her ferdin tamamiyle baibo teebbus ve faaliyetine birakilmitir. Gergi baka Islam memleaile fidei
ketlerinde oldugu gibi Osmanli tmparatorlugunda da Devlet vakiflarla ilgilenmi ise de, bu ilgi onlari memleket ve millet asilanyla ve ciddi hayir ama^lariyle ayarlama
ve uygulama yolunda \q gayri menkullerin pek ain derecede hapsedilmesine, talamasma, bir 90k tufe}'li ve zararli gruplamalarm dogmasma, yaamasma kari degil, ferdlerin herhangi bir kayit ve rehberden mahrum serbest keyif ve arzulariyle
yapilan vakiflan ve bunlarm merutunlehlerinin menfaatlerini ne olursa olsun muhafazaya nezaretten, kadilarm vazifesi kendilerine getirilen herhangi bir vakfiyeyi
sadece bir kimsenin bir mail vakfettim demi ve nihayet mutevelliye de teslim etmi olmasmi araftirarak artik ondan dbniilememesi i9in ekli bir hukiim vermekten ibaret olmu^tur. Bu biiyuk vakif ziyafetinde
g<3runu5te bir
muhakeme altmda ve
inasi'nin tabtriyle hei biri bir hizmet ve vazife alan sayisiz kimseler balannda bazan Sadri azamlar, eyhtil Islamlar, Vezirler, Valiler, NakTb-ul-eraflar, eyhler,
Zaviyedarlar, Kadi askerler, Kadilar, MutevellTler Dariissaade agalan, Yeni9eri agalan, Sekbanbailar, BostancibaiIar, Hazinedarbailar, Kilerciba^ilar gibi bir 90k nezaret ve btiyiik nufuz sahipleriyle birlikte vakiflan kendi hesaplarina sagmaktan
9ekinmemiler {Vakiflar Dergisi, sayi I, ve Fuat Koprulu'nun etudu sayi II) ve bu yolda kendi 9ikarlarinEi ve bu ziyafetin devamma gayet elverili olan "art-i vakif nassi ^ari' gibidir" so.ziinden de yardimlanmilardir (n, 530). Boylece iimera ve
ulemasiyle birlikte bir taraftan menfaat, obOr taraftan cehalet
Ian koskoca vakif miiessesesini
bir tahrip aleti
elele,
yapmilardir.
Kamunun
saglam ihtiya9larina u}gun ve karilik olup olmadigi duunulmeksizin memleketin hemen hemen her karimda meydana getirilen zengin ve fakir vakiflarla yainiz servetler talatirilmami, onunla uzaktan, yakmdan ilgilendirilen halk da ruhsuz, kiymetsiz hale sokulmu|, ahiaki, i9timai bir takim yaralar a9ilmitir, Vakiflar Dergisi'ndQ (Sayi:!), Vakiflar Idaresinin ''Cumhuriyetten once ve sonra vakiflar'' adli brouriinde sayilan bir 90k hayir ileri elbette hurmet ve takdire layik olmakla beraber memleketin ekonomik ve sosyal hayatmi yUkseltme hususunda bir hayri olmayan ve kalkmmasma, ilerlemesine, yenilemesine engel olan vakiflar, bir 90k kirn-
290
islam Hukuku
Vakfm Hukuki Mahiyeti. Vakfm hukuki mahiyeti ihtilaflidir. Vakf bir akid midir? Muavaza, temlik mi veya iskat midir? Vasiyyet veya hibe midir? Omer Hihni Kitabmm 43 lincii meselesinde vakfm in'ikadi onun elverili olan mahalle, yani miitekawim bir mala muzaf olarak vakfm riikn'iinun ehlinden sadir olmasma tevakkuf eder. Vakfm riikn'ii, vakifm,
245,
gibi
vakfm inasma
delalet
eden
soziidiir
(mesele 44).
45);
iaretiyle
de vakif miin'akid
oixir
(Omer Hilmi,
muayyen olmayan
arttir
ahislar ise
vakfin in'ikadmda
onlann kabulii
siikutu
174).
).
Mevkuf-iin-aleyhin
bunlar gSsteriyor ki vakif, bir ibadet gayesini taisa dahi her halde bir hukuki itir. tn'ikad ta'biri siibut, liJzum ma'nasma olursa dahi
Biitiin
bima
90k akidlerde gordiigumiiz iki taraf burada daima araimiaktadir; fakat kefaletde de goriildugii iizere bir kabul art degildir. Boyle iken kefalet bir akitdir (No. 103). Ve o da red ile
bir akittir denilebilir. Ger9i bir
merdud
Omer Hilmi,
Vakif
tasarruftur.
kendinden baka bir miiessese oldugu aikar olan vasiyyet yolu ile yapilacagi gibi vakifm saghgmda hiikiim ifade etmek ve riicu edilmemek iizere de yapilabilir. Bir kimsenin yabanciya malmm ii9te birinden fazlasmdaki ve bir mirascisma malmdan her hangi bir
Vakif
ise
mallanm
vakfedebilir.
getirilebilirken
muhtac olmaksizm saghgmda yerine bor9lann odenmesinden sonra Vasiyyet vakifm bilhassa vakfmdan ^jonra ve oliimiinden once
boyle
bir
icazete
selerin
geiir
kaynagi
v^e
yaama
vasitasi
olmu (yahiz
Tarihi terciiel
iiguncu
mesi,
Murad zamaninda
bir
(Hammer
cilt 1,
surulmez birer
riat,
memleketin
idaresi
90k
Ekonomi
ve ilerleme ve zenginle^me
yildan beri diizeltilmesine ve yararh ciddi bir miiessese haline getirilmesine gali^ilan
biiyiik
Vakif
291
;ii9
miiracaat edemezler.
vasiyet edilebildigi
halde vakfedilemez (No. 250). Yani vakif u?uncu ahistaki heniiz tahsil edilmemi olan alacagmi vakfedemez. ^unkii deyn zimmette bir
Vakif bir temlik oldugundan ancak bor9luya temliki sahih olup bakasma temliki caiz olmadigindan alacagm
degildir.
mal
vakfi sahih
mevcut olmasi
Musaleh, musinin olumiinde, ya mevcut olmali veya oliimiinden itibaren alti aydan az bir miiddette dogmalidir; ta ki
vasiyyetin liizum ifade
anlailsin.
Omer
Halbuki mevcut olmayanlara vakif sahihdir. Delili Hazreti ve sair sahabe vakiflannda gelecek nesillerin idhal edilmi
batil, fakat
vasiyyet etmesi
Vakif, bagilama (hibe) de degildir. Bagilamada malm rakabesi bagilanana terk edildigi halde vakifda boyle bir terk ve temlik olmadigi
gibi birincisinde artik bagilayan ifin o
maldan
intifa'
vakifda vakfi
art koabilir.
Ve
yine hibe
Ahldf (s. 39) vakif yahuz icab ile in'ikad eder, tasarrufat4 basitadandir; tarafeyni olmadigindan bir akit
vucuddan mecaz olur. imam Muhammedin vakfa sadaka ma'nasi vermesi de bxma mani' degildir; $unku alelumum teberruat yahuz icab ile viicud bulur, kabz ile temam olur. Vakfm taraflanndan biri olmak iizere tasawur olunacak olan kimseler ise ibaduUahtir. Bu ibaduUah miiebbeden devama salih bir
ta'biri
silsiledir.
Ku9uk Hamdi'ye
demek olacagmdan
vardir.
i'taka
muabihtir. Sadakalar boyle degildir. Onlar bir milkten ihrac, diger milke
imam Muhammed'e
tamamiyetinin
artidir;
gore ise miitevelliye teslim ve kabz vakfin cunku vakif malmdan bir ayn ile AUaha takarrub
1 e
292
islam Hukuku
kastediyor; u halde tipki sadaka gibidir, teslime muhtactir. Durer de diyor ki: Imam Muhammed'e gore hadisi ?erifde "tasaddak biasliha''
emri varid oldugu i9in vakif sadaka olmak lazim gelir. Sadaka ise iki nevi'dir: Bir sadaka-i miineffeze, biri de ?5adaka-i vasiyyet'tir. Vakif, sadaka-i miineffezeye muabih bir temlikti::. Bu ise kavl-i miicerred ile
fakirin
kabzma muhtacdir
32),
gore vakif bir nev'i teberrudur, Bundan dolayi sihhatinde tam bir kabz arttir. Kabz ve teslim vaki' olan vakif lazim Mua'da (No. 79) kabz edilemez. ondan riicu' artik olur;
Imam Muhammed'e
olamayacagmdan vakif da olamaz. Imam Yiisuf a gore vakif i'tak gibi bir vakfa iskattir ve sahih olmasi i9in kabz art degildir; bunun i9in uyu'
mani olmaz^'^ (Mecelle 837, 841, 861; Omer Hilmi 64), vakfettim demekle vakif lazim olur ve vakfedilen mal vakifm milkinden 9ikacagindan artik vaz ge9ilemez. Imam-i a'zama gore vakifda malikin miilkiyet hakki devam eder; yani vakif mal vakifm milkindedir.
vakif malda vakifm milki zail olur. Onun menfaatleri degildir; iare eklinde hayra tahsis edilir. Bunun i9in vakif bir lazim akid vakifdan her zaman riicu' edilebilir ve vakfedenin oliimii halinde o mal
tmameyn'e gore
ise
mirascisma
iritikal
eder^^^
^^^
Fakat ifraz edilmemi bir hisse, cami veya kabristan olarak vakfedilemez. Zeyd zevcesi Hind' den Zeyde ve kizi Zeynebe irsen intikal eden evi kismet etmeden Zeyd mezbur evden hissesini vakfeylerse ve mezbur vakfin sihhatine Bekir hakim
llmihuktim eylese mezbur vakif sahih olur mu? Evcevap; olmaz (Ebussuud fetvasi, ye Salndmesi s.384). Imami SaKabil-i kismet olan mii^a'm vakfi tmam-i Saniys (Ebu Yusuf) gore caiz, olmayan mu^a'm vakfi lise (Muhammed'e) gore gayri caizdir. Amma kabil-i kismet
bilittifak caizdir (Ali
^^^
Haydar, Mecelle ^erhU cilt 2, s.680). Muctehidlerin ihtilaf ettigi bir mesele de bir muctehidin re'yi ile amel olunmasma imamm emri varsa Kadi ona gore htikmetmege mecburdur (No.44). Boyle bir emir yoksa Kadi mtictehidlerden birinin re'yini tercih edebilir (Ali Haydar, Mecelle 1 80 erhmde bu hususta riayet edilecek tertibi nakletmektedir). Vakif mes'elesinde metinde bildirdigimiz muhtelif re'ylerden birinin tarcihi hakkmda bir emir olmadigmdan Kadi vakfin Itizumiyle hiikmettigi takdirde artik o vakif biitun muctehidlerin ittifaki geregince lazim olur; yani
74 ve sonrakiler). Vakfirolu yelerde vakfm Itizumiyle hukmedilmesi bunun i9indir. Burada hakimin
Hilmi
s.
45
n.
Kismi;
Ah Hunmet Berki,
1940
s.
vakifdan rucu' edilip edilemeyecegini tesbitten ibaret kalmaktadir. Bir omek olarak aldigim eski vakiflardan 884 tarihli Gazi Yakub geiebi'nin vakfiye tercumesinden
u fikralar bunu a9iklar
:
"...
Vakif
293
cami'de velevki bir kii tarafmdan namaz kilinmakla veya kabristana olii gomiilmekle bn vakiflar lazim olur. Bu hususlara izin vermek onun vakif ve teslimi demek olur. Bu hallerdeki aleniyetler hakimin hlikmli yerine gegmektedir.
Olum
suretiyle
hastahgi
i$ir.de
sayilir.
Vasiyyet
alacaklilar vakfi tanimayabilirler; fiinku bor^lann ifasi vasiyyetten once gelir. Vasiyyet suretiyle vakif, vakfedenin bu vasiyyetten riicu' etmeksizin oliimu
yapilan
vakifda
Oliimden sonraya mazaf olarak yapilmami olan vakifda tescil bir hakimin duruma halinde ve onun neticesinde vakfin liizumuna
ve evkafrn her umurunu zabt ve her kuyudunu ve mesalihini nazmetmegi dahi mtitevelliye tefviz ettikten sonra tmam-i a'zam Ebu Hanife katmda vakfettim diyerek evkaf-i mezkurenin adem-i luzumuna mebni vakfiyetten rucu' etmegi murad etti ve mutevelli ile vakif bu hususta ihtisam (husumet) ve Gelibolu hakimine mtlracaat ettiler (Yakub Celebinin Vakiflari Gelibolu karismda imdiki Qardak nahiyesinde idi). Gelibolu hakimi mutevellM mezburdan vakifi raezkurun evkaf-i mezkureyi vucuh-i mezkureye vakfettigine ve miiteveili-i mezbure teslim ettigine ahid istedi... bu ahitler mezkur vakif ve mutevelli-i mezbure teslim ettigine
ahadet-i er'iyye ile ahadet ettiklerihden onlarm ahadetiyle hakim Imameyn mezhebi tizerine evkaf-i mezkurenin Itizum-i vakfiyetine hiikum-i er'i ile htikmetti.." Vakiflar Mudurltigunun 1938 de yaymladigi Fatih II vakfiyesinin sonu
Umum
bu
da bu
yolda
biter.
ve maksad-i hasen ile de olsa tebdili tehltikeden gayri sa(Bakexa Suresi 179, 180 inci ayetler) hi? nesih yoktur. unu da ihtar edelim ki, vakiflar maba'di mevte kaldiklari i9in bir ma'nayi vasiyyeti mutazammmdirlar. Hatta Imam-i a'zam vakfi ancak vasiyyete tefri' etmi^tir. Bunun i^in "femenbeddeiehu" ayetiiiin inzari, lazmi olan vakiflara da amildir. Bu sebeple
limdir ve
iki ayette
"Tenf!z-i vasiyyet
muhim
vakfiyelerde bu ayetin derci :niitearef ohnutur. Istibdal-i vakif ve urut-i evkaf meseleleri de "femen hafe" ayetine miiteferri'dir." (Hamdi Yazir, Kur'dn DHL cilt
1,
S.623).
tarihli Vakiflar Kanunu'nun 7 nci ve 36 nci maddeleri ve 1/Agustos /1936 tarih ve 3371 sayili Resmi Ceridede 9ikan Vakiflar Nizamnamesinin 31 ve sonraki maddeleri rnucibince Vakiflar Kanunu'nun ytirumege ba^ladigi
ta-
mek
laznndir; tescil
Vakif Kayidlan Idaresince vakif kutugime edihneyen vakiflar mazbut vakiflar arasma alinir.
tescil edil-
294
islam Hukuku
hukmetmesiyle olur^^l Tescil olmadigi gibi mutevelliye teslim de edilmeyen vakifdan riicu' edilebilir. Fakat mutevelliye teslim edilmi de 9ikacak tescilden once vakif 61mu ise mirascilar ile miitevelli arasmda mirascilan vakfa ihtilaf iizerine hakim, vakfm liizumiyle hiikimi ve miidahaleden men'eder ve bu suretle tescil yapilmi olur.
247. Vakiftan
Rucu\
Vakif liizum Msil ettikten som:a artik ondan riicu edilemez. Vakfedilen malda miilkiyet iizere tasamif olunamaz. Vakif mal bakasma
intikal etmez. satllamaz''^ bagilanamaz, rehin edilemez ve mirasciya
Yalmz
aagida (No.255 ve 256), gorecegimiz iizere istibdal, yani mulk edildikten sonra bir miistehik ile miibadele edilebilir. Ancak vakif tescil yapilmadan once giksa ve onun miilku oldugu sabit olsa veya vakif
vakfedilen mala bir efl'in hakki tealluk
fesheder.
248. Vakif ve Mevkuf-un-aleyh'in artlari.
ettigi isbat edilse
hakim bu vakfi
Vakifm temlik ve
arttir;
kiigiigun, delinin,
ma'tuhun (No. 55) vakfi sahih olmaz. Hiir olmayan kimsenin de vakfi verilen sahih degildir; ancak mevlasi tarafmdan bir vakif yapmasma izin sefih veya bir kole veya cariye elindeki mah vakfedebilir. Hacredilmi
da borglunun vakfi sahih olmadigi gibi muHeber ikrah ile yapilan vakif goren her sahih olmaz. Hanefilere gore Islam memleketinde himaye yabancmm, zimminin ve miiste'minin vakfi sahihtir^^"^; afii ve
Maliki'lere gore ise degildir.
249. Vakifta Mevkuf-un-aleyh'in Allaha
Olmasi.
Vakifda mevkuf-un-aleyhin hem haddizatmda ve hem de vakifm halde itikadmda Allaha yaklama ve ibadet nev'inden ohnasi arttir. u olmaz. Mevkufiin bir Hiristiyanm bir camie vakifda bulunmasi sahih
gosterilmemi? aleyhin soylenmesi ve gosterilmesi art degildir (No. 246);
^^^ ^^^
^^"^
No.521.
Yikilan bir vakfm enkazi, kuruyan agaflari vakif i9in satilabilir, biri Istanbul'da Yenikapi Vakiflar Dergisi sayi 1, s. 120 ve 212'de, biri 9emeye ve o
MevlevMnesinde oturan
bir vakif
Dervilere
iki
Muslim
vakfinm menfaatmi (gallesini) mutlak surette evlat veya akrabasma art etse Musluman olmayan evlad ve akrabasi da mesrutun leh olur. Aksi de boyledir. Fakat riayet edilir. gayri muslim yalmz milletinden clan akrabasma fart ederse ona
Vakif
295
ise
vakfm
gallesi
kimse akanni,
bir
malmi
vakfederek gallesini inutlak surette fukaraya art etse sahihdir. Vakif yapilirken mevkuf-uri-aleyhin mevcud olmasi da aranmaz. Qocugu
focuklanna art etmesi halinde vakif muteberdir. Sonradan dogacak 9ocuklan bu galleyi alir.
gallesini
olmayan
bir kimsenin,
vakfmm
Gallesi
fakirlerin
veya koy ahalisinin ihtiyaglanna, mesela yiyip ipmesine, giydirilmesine, kaldmm ve su yoUannm
bir
malialle
bu
kabil vakiflara
mevcud olmayan vakfa miinkati'-ul ewel Bir vakfm merutun lehi ibtidada mevcud ve fakat sonradan
Ve
sonra yine zuhur edei'se buna da raiinkati'-ul vasat derler. Miinkati' vakiflann her nev'inde galle merutun lehin bulunmasi halinde ona,
bulunmamasi halinde
250. Vakfedilen
fakirlere verilir.
Vakfedilen
ma'liim ve
muayyen olmak ve
arttir.
vakfedildigi
Menkul, akara vt gayri menkule tabi olarak, mesela bir 9iftlik vakfedildigi takdirde i5inde bulunan aletler, hayvanlar ve baka eyler birlikde vakfedilebilir. Bunimla beraber menkuliin vakfi hakkmda orf ve
adet varsa bali baina vakfi caizdir (No.23). Ribh-i hayra sarfedilmek
iizere para, dugiinlerde,
okunmak
ifin
amdan,
fakir
9ift9ilerden
tohumu olmayanlara
odiin?
vakfedilebilir^^^.
^^^
Vakifda muebbed bir niasraf gosterilmesi Ebu Yusuf ve Muhammed arasinda ihtiMflidir ve ikisinden biriniB tercihi hakkmda fetva ve irade yoktur. Imam Yusuf masraf tahsisine ve gosterilmesine liizum gormemekde,
Imam Muhammed
ahldffi
ise
bunu
lu-
Yazir, Ir^dd
ill
ahkdm
il
evkaf)\
Omer
Bu
vakiflar
Trabzonda bulundugu sirada bir Rumdan kuyumculuk ogrenen Kanuni Stileyman kuyumculara her kirk yilda bir kagithanede tertib etmelerini emrettigi eglencede kullamknak uzere onbir sahan, 500 kazan, tencere ve sair bakir kap vakfetmitir.
296
islam Hukuku
art
kabizdan once vakfedilemez; fakat bir kimse bakasindaki bir alacagmi bir hayir cihete vakif olmak iizere vasiyy st etse U5de bir malmdan sahih
olur (No.238).
70).
hulasa
edilen
er'
hukiimleri
vakfm
tevliyetini (miitevelliligini)
kendine,
evladimn
evladindan
olan
veya
akrabasmdan
birine, gallesini
ve bunlara yeniden artlar 9ikarmak (ihrac arti) hakkim mnhafaza edebilecegi gibi oliimiinden sonra mutevelli olacaklara da yine vakfiyesinde boyle bir salahiyet verebilir. Boyle bir kayd yoksa vakr? kendisi de vakfin artlanni
^^^
Fakat mesela mutevellinin hiyaneti halinde dehi hesaplarma bakilmayacagi ve azlediimeyecegi yolunda bir art muteber ve riayeti lizim degildir. Bu hususda 940 tarihli irade vardir.
^^^
olarak
(Multaka-l-ebhur tercumesi
Syrie a
411).
Bxi vakiflara aile vakiflari (les vakfs familiaux), ehli vakiflar da demilerdir {La
s.
LXXIX,
n. 3).
Vakiflari adi (adete mustenid- Vakfs coutumiers) ve er'T, hiikmi vakiflar (Vakfs
legaux) diye taksim edenler de vardir; d'Ohsson, cild 2, s. 529 ve 552 de boyle bir taksim yaparak camilerin tamir ve ihyasma aic vakiflar diye vasiflandirdigi bir nev'i
vakiflari birinciye ve
i-
Vakifm
bulundugu tahaktoik edene davacmin vakfiye artlarina gore galle fazlasindan faydalanmasma bir engel yoktur (Yg. 5 nci Hukuk Dairesi karaxi, Adalet Dergisi, 1951, sayi 3, s.447). Vakfiyede rekabeden ayrilan zevaid ve fazlanm erkek evlad arasmda musavaten taksim edihnesi ve ziikur evlad buiunmazsa akrabasi evladmm zukuruna taksim olunevlad-i evladindan
koulmu olmasma ve evlad tabirinin ahfada amil bulunmasma binaen tonmlarm da akraba tabirine idhali suretiyle verilen karar dogm degildir. Yg. 5 inci
masi
art
s.
1702.
Vakfiyesinde yalmz muezzinin suknasma me^rut oldugu yazili olan gayri menkul ne mtitevellisi ne de lehine art olunan kimse tarafmdan ba^kasma kiraya verilemez
(Yg. 5 inci
1950, sayi
6, s.
841).
Vakif
297
hakkmda konulan
art
hakimin re'yi
ile
arta
muhalefet edebilir.
daha faydali goriinen hususlarda veya zaruret tahakkuk eden hallerde miitevellinin hakimin izniyle (re'yi ile) vakifm artlarma
i9in
Vakif
muhalefeti caizdir^^^
Tahsisat kabilinden olan gayri sahih vakiflarda vakiflann artlanna
riayet lazim degildir. Fakat me^rutiin lehi, esasen beytiilmalce verilecek
bir
tebdili caiz
95).
ve hakimn tescihni ihtiva eden senet) zayi olmak gibi bir sebeble vakifm artlan ne oldugu bilinmese ve isbat dahi edilemese oteden beri o vakif hakkmda ne suretle amel edilegelmekde idiyse o
sHretle
mnamele
oliiaur
hakimin
ve muhtac olanlara
Vakfiyede birbirine aykm art ve hiikumler mevcud olur ve her ikisi ile de amel rnumkiin olmazsa birincisi, ikincisi ile fesh ve neshedilmi sayilir ve ikinci ile i gorulur.
Otedenberi miindericatiyle (mazmiin
vakfiye
ile
itibar edilir.
Vakfm
ilerini idare
Ya
miitevelli derler.
530
I, s. 158) diyor ki: ikinci Bayazid 903 tarihinde yaptigi ctmiin dogu tarafindaici kapusunun karisinda koylerden Istanbul pazarma gelenle-
rin
Bu
ahir
zamanimizda bo-
Burasini
umumi
Bu muhalefete vakifm artmi tagyir beyan kLmdigi tizere zaten art degi^mi^ yani ahir bozahane olmudu. Muhalefet-i vakia eyh-til Jslamm himmeti inzimam ederek reddedilmi ve orada
tinden muhalefet olurdu.
sebeb
ise de,
(ica-
298
Islam Hukuhi
hakim tarafmdan
nasbedilir.
Bu,
vakif da denir.
icabmda mutevelli yerine kaim olmak ve onun vazifelerini yapmak iizere hakim tarafindan ta'ym edilen kimseye mutevelli kaymakami
denir^^^
almmak
iizere
vakfm nazin
ikisi bir
bununla beraber miitevelliye de vakfm nazin denildigi vardir. Bir vakifda nezaret ve tevliyet art edilmi olursa her
derler;
Olma
artlari.
emin ve vakif iglerini idareye muktedir olmak lazimdir. Bu vasiflardan mahrum olan kimse mutevelli nasbedilemez^^^
Mutevelli
akil, balig,
^^^
Mtitevellisi
bir
dan bir vektl birakilmami olan (Certde-i Ilmiyye, 23) vakfa nasbedilen kimseye miitevelli kaymakami derler. Hakim boyle bir vakif hakkmda dava vukuunda ge9ici
olarak bir
kaymakam ta'yin
fm
husumetini re'y eder. Bir vakbir sebebden dolayi, meseia mtitevellisi ayni
takdirde
olan
dava
a^ildigi
de
mtitevelii
kaymakami
nasbedilebilir.
2762 Numarah Vakiflar Kanununun ytirumege baladigi tarihden sonra mtitevell! kaymakami ta'yin edibnemektedir. Kanunun muvakkat maddesinin E bendi mucibince ewelce ta'yin edilmi olan kaymakamlar vakiflari idareye devam edeceklermaddedir. Ve 5042 numarah ve 17/7/1936 tarihli Vakiflar Nizamnamesinin 45 inci vazife gormekde olan miitevelli sine g5re kanundan 5nce ta'yin edilmi olup da kaymakamlari mUtevelli hukmtlnde tutulmustur. Kanunun yiirurltige girmesinden
soma
gibi
^^^
da taayile
yiin etmi oldugu halde tahsil derecesi veya yai kanun artlarma
bir
uygun olmamak
sifati
sebebden
dolayi
yapilamazsa
vakiflar
idaresi
kaymakam
yiirurlugiinden sonra
vakiflara Cabi, Ktip, Nazu* adiyle kimse ta'yin edilemez. Eskiden ta'yin edilmi MudtirluNazirlar varsa vazifelerine nihdyet verilir. Ancak btiyiik vakiflarda
Umum
ve tahsildar kullamlabilir.
Vakif
299
Mutevellinin erkek olmasi art degildir; kadm da olabilir. Bir kii bir ka9 vakfa miitevelli olacagi gibi, birden ziyade kimseler de bir vakfa
mutevelli
olabilirler^^"^.
Vakif, tevliyet ifin bir merutim leh g6stermemi ise evladi dahi
hakimin ta'yini olmaksizm kendiliginden mutevelli olamaz. Nitekim bir kimse iki vakif ihdas edip birine mutevelli nasbetse ve obiiriine etmese bu mutevelli oburiinun de miitevellisi olmu olmaz; meger ki hakim
bunun
Mutevelli me?rutun leh sagir olursa hakim maslahat icabi muvakkat olarak, yani sagirin bliluguna kadar mutevelli kaymakami nasbeder
(Ahkdm
til
vukuf, m.l07).
vakfm tasarruflanna mtidahale edemez, fakat hakimin (kadi'nm) evkaf hakkmda tefti ve nezarette bulunmak, hesaplarma bakmak salahiyeti
vardir; hiyaneti,
kotu
idaresi,
hakim onu
azleder.
Fakat miitevellmin vakif aleyhine ikran muteber degildir. Vakfa ait davada isbat getiremez ve obxir tarafm yemin edecegi de muhakkak
bulunursa miitevelli, vakif hakkmda sulh
olabilir^'^l
^^^
ifin ara-
^^"^
(kaymakam
^^^
2762 Numarali Vakiflar Kanunu mucibince mutevellTlik mahkeme tarafmdan degil, ancak Vakiflar Umum Mtidurlugunce tevcih edilir ve tevcih yapilmadan mutevelli vakfa el koyamaz (madde 19 ve sonraki). Bugun tevliyet iinde, Adli mahkemelerin vazifesi ancak, vakifin artma gCre mesela evlad arasmda eredi mutevelli olmasi lazim gelip de bu hususta iralannda ihtilaf olursa bu er^ed eviadm hangisi oldugunu
veya vakifm evlMmdan /e vakifa ne derece ittisai ve vakfiye mucibince eraiti haiz istihkak sahibi bulundugunu tesbite dair olabilir. Bugiin, mutevellilerin ta yin ve azli Vakiflar Umum Mudiirlugune aittir. (2762 numarah Kanun madde 33 ve sonrakiler ve 5042 numarali Nizamname, madde 1, 42
ve sonrakiler); azle itirdz edilebilir (5042 numarali Nizamname madde 58-62); hesaplari da bu Mudurliik^e gOnilur (madde 23 ve muvakkat madde). Mutevellilerin
536
300
Islam Hukuku
Vakf olan
ihtiya?
ve kendisine
varidati,
kalmadigi
(yani
miistagnen
anih
oldugu)
takdirde
hakimin re'yiyle yakmda buliman yerdeki /e onun cinsindeki geliri az ba?ka bir vakif masrafma verilmek caizdir; fakat o cinsden olmayan baka bir vakfa sarfedilmek caiz degildir, mesela bir koy mektebinin tamamiyle harab olmu ve ahalisinin de dagdmi olmasi gibi. Bu halde bu mektebin geliri en yakm koydeki geliri az baka bir vakif mektebe
sarfedilebilir; fakat
256. istibdal.
ile
mxibadelesine istibdal
Vakif tarafmdan vakfiyesinde istibdal arti konmu ise o vakif ittifakla istibdal edilebilir. Boyle bir art konmami? ise istibdal sarih surette nehy edilmi olsa dahi o gayrimenkulden beklenen menfaat yok olmu veya gallesi masrafma
(meunet'ine)
caizdir, fakat
yetmemekde bulunmu oldugu takdirde istibdal yine kismen intifa' miimkiin bulunmakda ise salt daha fazla bir
i^in istibdal, racih kavle gore caiz olmaz^^l
^^^
kanunda (madde: 23 ve 25; 5042 Numarah Nizamname 47 ve sonrakiler) gosterilmidir. Mtitevelliler vakiflarm mumessilidirler; tevliyet, vakifdan intifa, veya mulkiyet, yani vakfiye mucibince mlitevelliligin kendisine aid oldugunu veya galleye istihkaki olan kimselerden oldugunu veya vakif mahn kendi mulkti bulundugunu iddia edenlerin davalannda Vakiflar idaresiyle birlikde temsil hakkini Mizdir (madde 23 ve 40; 5042 Numarah Nizamname madde 46) (Buna dair Yargitay 4. Hukuk Dairesinin karari, Adliye Dergisi, 1944, sayi 3, ek sayfa 59). Miitevellinin idare hususunda yeriae bir vekil taym edebilmesi Nizamnamenin 42 ve sonraki maddeleri huktimlerine tabidir. Vakiflar, 2762 Numarah Kanun mucibince (madde 6) hlikmi kiiligi haizdir. Gerek Vakiflar tdaresinin ve gerek mutevellmia davadaki durumlan ve ikrar gibi muameleleri Hukuk Mahkemeleri Usulu Kanununun hlikimlerine tabi olmak lazun gelir. Omer Hilmi, mesele 348 ve sonrakiler ve 28/Mayis/327 tarihh Kanun (tkinci tertip Diistur, cild 3, s.421). Vakiflar Kanunu madde 10. Mimari ve tarihi degeri olan eserler satilamaz (aym madde).
vazifeleri ve salahiyetleri ve mesuliyetleri yine bii
^^^
ils
lazim sayilmitir.
"...
Istibdali
Kadmm
izni
gelecegine gore bu cihetlere riayet edilmeden istibdal gayri sahihdir" Ceride-i Ilmiyye,
Medeni Kanun Tatbik Kanununun 8 irxi maddesi geregince eski vakiflar hakkmda kabul edilen 5/6/935 tarihli ve 2762 Numarah Vakiflar Kanunu istibdali daha
22, S.446.
sade ve pratik bir hale sokmu^tur. istibdali dogrudan dogruya Vakiflar U. Miidiirliigti
yapar. Mtilhak vakiflarda vakif mtitevellisininmtitalaasi almir
(madde
12, 14
ve
10).
Vakif
301
istibdal
aynen olacagi
rekabesine mtiteallik davalar otuzalti yiUik zaman aimina (miiruri zamana) tabidir; yani bir kimse bir akan otuzalti yildan ziyade bir miiddet bir vakfm miitevellisinin oniinde tasarruf ettikten sonra bu
Vakfm
ses
gikarmami?
olan
bulundugu miistagallatmdan olarak o kimseye icar edilmi oldugu yolunda agilan dava icar edildigi ma'ruf ve me?hur olmadik9a dinlenmez. Vakif paralann aslma miiteallik davalarda da zaman aimi miiddeti
tarafindan,
akann,
miitevellisi
vakfm vakfm
budur.
akara onbe yil tasarruf ettigini gordiigii baka binne kari bir ozrii olmadigi halde ses 9ikarmami iken benim icareteynli rnalimdir diye agtigi dava da dinlenmez.
Bir kimsenii,
icareteynli
bir
miiteallik davalar da
bu onbe
miiteallik
kabilinden
olan
vakif arazinin
tasarruflina
yildir (No.
128^1
Obiir
zamanlarmda da
yildir.
muteber olan
ay iizerine hesabedilen
merut
olan
hayir
Umumi
menfaatlere
ve
miiesseseleri
yoktur^'^^
Osmanhlarda Vakif.
Osmanli Imparatorlugu'nda daha
ilk giinlerden itibaren sultanlar,
her tarafmda,
tiirlu tiirlu
gelirlerini, idarelerini,
memleketin ve bunlann
^^^
gayri rr.enkulun yol ifin istimlaki halinde ta'viz bedeli verilmesi lazim gelecegi hakkinda bak. Temyiz Mahkemesi i9tihadi Birletinne Kararlari, s. 88. No. 128. Vakif Paraiaria vakiflarm akar nev'inden olan gayri menkuilerinde hususi
Vakfa
ait
mulkiyet hukiimleri cereyan eder (2762 Numaraii Kanun madde 11); yani mesela zaman aimi ve haciz noktalarindan hususi hukuk htikumlerine tabi olur. Bu kanu-
nun 41
^^
maddesi zaman aimi hakkmda intikal hukiimleri koymu^dur. Omer Hilmi, mesele 449 ve Vakiflar Kanunu, madde 8 ve 1 1.
itici
302
tsldm Hukuku
ve menfaatleri ta'yin ve tahsis etmi ve bunlara mutevelli ve nazirlar tayin etmiler ve miitevellilerin hesaplanna bakmak ve vakif artlanni yerine getirip getirmedigine dikkat, vakif mallann korunmasi ve bakilmasim murakabe etmek ve bu yolda yapilan ikayetleri almak ve
vakfm nazinna bildirmek iizere mufettiler (murif de derler), noktacilar da koymulardir. Zamanla bir 90k vakiflann tevliyet ve
neticeyi
nazirliklan
pek
gegmi? kadilar,
arasmda mutevellilere nezaret etmek ve haremeyn (Mekke, Medine) ve sultanlar evkafma kanmak iizere 1242 tarihinde bir Evkaf Nezareti kurulmu ve otedenberi Dar-iis-saade agalan tarafmdan idare edilen haremeyn evkafi da bunlann
ikinci
Mahmud
devrinde
genel
islahat
Haremeyn
nezaret
Evkaf Nezareti
birletirilmitir^'^\
ihdas
edilmi
ve
125rde
de
her
iki
259.
neredilen
miisakkafat
ve
miistagallati
evkafm muameleleri hakkmdaki nizamnamenin birinci maddesine gore evkaf iki kisimdir: mazbut ^akiflar, miilhak vakiflar.
1.
a.
nev'idir:
biitiin ileri
dogrudan dogruya bu hazineden idare edilen vakiflardir. Osmanli padiahlannm ve bxmlann ailesine mensub olanlann evkafmm pek 9ogu bu nev'idendir; giinkxi bionlann tevhyeti Hilafet makamma meruttur ve Evkaf Nazin tevliyet ilerine bakmak iizere bu makam tarafmdan ta'yin
edilmi miitevelli vekili gibidir. Vezirlerin ve biiyuk devlet
adamlanmn
evkaf
evkafmdan pek
QOgu
da
merutiin
Ishleri
kalmadigmdan
kimseler iizerinde
mallanm
telef
bunlann sefahat ve israflanndan ve vakif etmelerinden dolayi Evkaf Nfezaretince zabt ve idare ve
iken
bir
kendilerine
muayyen
maa
ta'yin
edilerek
vakfa
miidahaleleri
gibi.
Kopriilii,
Sokullu Vakiflan
riesele 9).
Bunlara
Sitki,
25 ve notu.
Vakif
303
Mazbut
vakiflar
Kanununun
inci
maddesinde 4 kalem olarak g6sterilmi ve idareleri dogrudan dogruya Vakiflar Umum MiidMugii'ne ait bulimmu^tur^'^^.
2.
Mulhak vakiflar.
evkaf nazirlannm
nezareti
Bunlar
altmda
olarak
miitevellisi
tarafmdan idare edilen vakiflardir; 2762 ve 3513 numarali Kanunlann 1 inci maddesi mucibince U9 kalemdir; miitevellileri ayni kaniin mucibince
Vakiflar
altmdadir (Madde
1,
fikra son;
yukanda
525-530).
ki,
bu
tarafmdan idare edilmi ve bazilannda vakfm gayri menkuilerine ait tasarruf senetleri dalii 30/Mart/329 tarihli Emvali Gayri Menkulenin
Tasarrufu
sekiz
Hakkmdaki Kanima kadar mutevellileri tarafindan verilmitir (bu Kanunun birinci maddesi ve esbabi mucibe lahiyasi). Bu vakiflar
kalem olup dordii Anadolu'da ve dordii Rumeli'dedir. Anadolu'da olanlar: Mevlana Vakfi (evkaf-i celaliye) ki Konya taraflanndadir; Haci
ve Kirehir taraflannda, Haci Bayram Veli Vakfi, Ankara ve Konya arasmda; Abdiilkadir Geylani Vakfi, Bagdat ve Musul taraflanndadir. Rumelinde olanlar: Gazi Evrenos Vakfi ki, Selanik cihetlerinde, Gazi Ali Bey Vakfi ki, Edime taraflannda, Gazi Mihal Bey Vakfi ki, Filibe cihetlerinde ve Gazi Siileyman Bey Vakfi ki, o da Filibe
Bekta Veli Vakfi,
/^.Jikara
^^'^
Gerek bu dort kalemin ve gerek Vakiflar Kanununun 39 uncu maddesi mucibince 10 seneden beri mutevelliiigi kimseye tevcfli edilmemi bulunan ve bu sebeble artik tevcih yapilmayacak olari vakiflarda al^alilarm vakfiyeye g6re mahfiuz tutulan intifa' haklarmm ne suretle tespit ve ita edilece|ine dair 6/OcaJc/1938 tarihli Resmi Gazete lie yaymlanan 7898 sayili Karamameye bagli ek nizamnme U9imcti Tertip Dusturun 19
uncu cildi 160 mci sahifesindedir. Bu niz^mnameye de hdJi maddeler ilavesine dair olan ve Resmi Gazete 19/Ekim 1939 nushasmda yaymlanan 12152 numarali Niz^mname, Dustur cild 20 s.1883 dedir. Tahsis^t kabilinden olan gayri sahth vakif arazmin b^zisi mazbut, bazisi mulhak ve b^isi da miistesna evkaf olarak kabul edihni ve mlitevelliler bu ar^rnin 6ur ve resimlerini cibayet ve tahsil etmek sahahiyetini haiz olduklarmdan ve bir 90k yerlerde vakif ve miri ar^zi ayrilamadigmdan bunlardan bir kismmm Maliye, bir kisminm Evkaf Nezareti ve bir kismmm miitevelliler tarafmdan 5urlenmesi bir 90k gu9lukleri
^"^^
dogurmakla Tanzimattan sonra btitun vakif arMnin maliyece zabti ve ourienmesi ve evkaf hazmesine muayyen bu* bedel 5denmesi du^iinulerek 1256 dan 1258 yilma kadar blittin vakiflara maliyece el konmaya balanmi ise de, Hukumetin b5ylece
304
Islam Hukuku
E. Nord, "Die
Reform des
Muhammedi
Bugiin
Evrenos
Vakfi'mn^"^^
Lozan
ve me^rutiin lehlerin
kuvvet sahibi olmalari Hukiimeti gu9 duruma sokmu ve bu sebeble bu sekiz kaiem evkaf istisna edilmi ve Maliye Hazmesince bunlara dokunulmamasi kararlamidir.
Bu
miistesna vakiflar kendilerine aid arazmin our ve resimlerini tahsil etmek bazi-
Hukumet
i9in-
devam
ki,
etmitir.
Bu boyie
306 yilmda
bir U9uncti
bunlann da bir kismi yine tekke ve tarikat mensublarina kalem mustesna evkaf daha kabul edilmidir.
iie
Bu
544
son
iki
birincilerin
s.
62 ve
sonrakiler).
1,
Evrenos bey
vardir.
ailesi
hakkmda Osmanli
Tdrihi,
1947, cih
545
me^rut bulun-
dugundan) ve
artik
idamesi
imkam bulunmadigmdan
bahisle
kar^ihgmm kendilerine
tarihli
Dam^taya verilen Diyanet l^leri Mii^avere Heyetinin 3/Mayis/1341 tarihli bir miitalaasmda 6yle denilmidir: "Ecnebi elinde kalip Miislliman ahalisi muahede mucibince mubadeleye tabi Girit ve emsali beldelerde mevcud Islam vakifiarmm oralarca merutun lehleri mefkud ve eraitine riayet mutaazzir oldugundan buraca miibadele tariki ile vakfiyetlerini muhafaza mtimkun ise muhafe^asi lazim oldugunun, miimkun
olmadigi surette vakifi
yip da veresesi
malum ve
mevcud
ise veresesinin
mutalaada
iptal e-
hakkiyla denildigi tizere "sahih olan vakif nakiz ve gayri sahih olan vakif da
degil de vakif mal mukabili olarak
dihnedik9e vakfa bir bakasi tarafmdan verilen veyc, vakif tarafmdan galle mukabili
umumi
da da bu arta riayet edihni^ olacagi dergar ve zikrec ilmemi olmasi halinde de fukaramn gayri miinkati' cihet olarak taayytin edecegi hukukan bir emr-i aikar."dir.
Vakif
305
Mazbut ve Mulhak Vakiflarm Gelirleri. Vakiflar Kanunu mucibince bugiin vakiflar idare bakimmdan iki nev'idir. Bunlar yukanc a naklettigimiz gibi mazbut ve mulhak vakiflardir. Gerek mazbut vakiflann ve gerek mulhak vakiflann hayir igin tahsis
260.
muhafazaya, devami ve idaresi igin lazim gelen masraflara karilik olarak, akarlan, topraklan, paralan vardir. Hayir miiesseseleri camiler, mescidler, medreseler, mektep^^^ kervansaraylar, imarethaneler, zaviyeler, hastahane,
misafirhane gibi eserlerdir. Bunlarda oteden beri
sati, ferag^'^^
yapmak ve
^^^
tarihli ve 430 numarali Kanun ile Milli Egitim Bakanligina (Maarif Vekaletine) devir ve rabtedilmitir. Vakfin nev'i ne olursa olsun onda te'bid ve devam esasdir. Vakif zurriyetini merutunleh gostermi clmasma gore nesiller gelip ge9dik9e ve evlad mevcud oi-
isteyeceklerdir.
olan evl^da taksim, sonraki ztirriyet mensublarmi bu hakdan mahrum birakmakdir. Obtir tarafdan zurriyetir, tamamiyle inkita'i halinde galle fiikaraya verilir. Vakif
aynini her hangi bir batmdaki evlada temlik ise munkati'-lil ahir vakfin me^rutunlehini tanimamak, daha dogrusu ileride cemiyete ait olacak bir miilkiyeti, hususi fertler lehine bertaraf etmek neticesine varir (Evrenos Vakfi davasmda yazili
mallarmm
ve
^^'^
sozlti layiha
tarihli ka-
rari i9in
Ali
Himmet Berki,
Ferag lugatte bir i ile meguliyeti terk ederek bo kalmak anlammdadir. Istiiahda bir eyde (MM arazide va vakif mtisakkafat ve mtistagallatta) tasarruf hakkmi baka birine terk ve tefviz etmektir (Emlakde buna temlik denir); tefviz edene farig, kendisine tefviz edilen kimseye mefrugiin leh ve ferag edilen eye mefrugiin bih, farigin mefrugiinlehden aldigi eye ferag bedeli derler.
Feragm
artiyle
117).
ve muvazaa ohnayan feragdu. Milk mallarda benzeri bey'-i bat bey'-i kat'idir (Mecelle 2. Ferag bi-1-vefa; Bir kimsenin bakasindan odun9 aldigi para mukabilinde
1.
artsiz,
vefa ve
istiglal
veya arMyi borcunu odedigi vakit geri almak alacakhsma ferag etmesidir. Bunun da milkde benzeri bey'-i bi-1-vefa'dir (No. 141 ve 142). u fark ile Id, vefa ile satilan mal miiteri elinde telef olursa kabz zamanindaki kiymeti mikdari bor9 dii^dugu halde vefa ile ferag edilen miri arazi veya icareteynli ve bu hiikiimde olan vakif musakkafat ve mustegaliat telef olsa bor9dan
tasarrufiinda olan vakif bir mail
iizere
mM
mefrugun bihi mefrugun lehden kiralamak artiyle olan ferag bi-1-vefa'dn. Bunun da emlakde benzeri bey'-i bi-1-istiglaldir. 4. Muvazaah ferag 'dir ki, Emvali Gayri Menkulenin Tasarrufii Hakkmdaki Kanunun 4 uncii maddesiyle mahkemelerde dinlenmemesi eniredilniitir. Emlakde cari olan uf a miri arazmin ve 9ilt icareli vakiflann feragmda cari degildir. Ancak 1274 tarihli Arazi Kanununda gcruldiigu uzere miri, vakif arazide uf aya benzer bir nichan
hakki kabul edilmi^tir.
306
islam Hukuku
galle^^^ ile
ile
intifa' edilir.
ve galle getiren bag, bahfe, zeytinlik, hamam, apartman, ev, vakif paralan gibi vakif mallanna miistagal (90gulu
Vakfa
irad
miistagallat),
bunlardan
tavanli
(sakifli)
binasi
olan
gayri
menkul
daha ziyade musakkaf kariligi olarak iizerinde bina olmayan arazi igin kuUanilmaktadir. Nitekim 9/Cemaziyelahir /1 287 tarihli nizamnamenin ikinci maddesinde, iizerinde ebniye bulunan ve ebniye ihdasi igin hazirlanmi ve tahsis edilmi olan yerlere miisakkafat ve ziraat ve aga?
dikmek
tasiih edilmitir,
21/ubat/1328
tarihli
Emvali Gayrimenkule
Intikalat
Kanununun
Mazbut
(yani
icarelij
dir.
Bir
de
Tek
olmamak
yoksa
iizere
ve
bakalannda da bir
^"^^
^"^^
mahsui demektir; vakif paranm ribhi, vakif malm kir^si, vakif bah9enin semeresi, mahsulu gibi. Hanefilere gGre, vakfm uzun miiddetle icari caiz degildir. Vakfm gallesi mevcud olmadigi ve tamfrine de ihtiya9 bulundugu takdirde vakif akarm mtitevelli tarafmdan almacak bir miktar peui para mukabilinde veya icar bedeline mahsub edilmek iizere tamir artiyle uzun muddetle isteklisine icar edilmesi Hanbeli mezhebine gore, caizdir. Bu uzun muddede icar usuliine mursad usillii derler (Certde-i llmiyye, 31s. 871; Ali Himmet Berki, Vakiflar, s. 213. Vakiflar Nizamnamesi, madde 47 de bahsi ge^en 2387 numarali ve 8/3/934 tarihli Kanunun uygulanmasma dair Nizamnameye (19/5/934 tarihli ve 2/680 karamame numarali) bakmiz. icare-i vahideli vakiflarda kird muddeti hakkmda vakfin artma bakilir. Vakif mtiddeti az veya 90k ta'yin edilebiiir. Vakfiyede bir art ve kayd yoksa 9iftlik ve arazi U9 yildan, sair akarlarda bir yildan fazla muddetle k'ralanamaz. 10 Rebi-ul-evvel 1291 tarihli Nizamnamede bu hususta sarihat vardir. 5 Nisan 1298 tarihli Icar-i Akar Nizamnamesinin 8 Eyliil 1298 tarihli muaddel maddesinde icare-i vahideli vakif akarlarm 119 yildan fazla miiddetle icar olimamayacagi tasrih edibni ve Evkaf Umum Mudiirltigiintin 1341 yili but9esine mtitedair 7 Nisan 1341 tarihli Kanunun 5 inci
Galle vakifdan alinan
gelir,
Vakif
307
Tek
dilmeksizin icar edilen ve kendilerinde ferag ve intikal caiz olan vakiflardir. Bu vakiflara icare-i vahide-i kadimeli derler. Bunlar bundan sonra
tabidir.
fm
arti
geregince
$ift kiralidu-;
fift icare
bedeli
ile
komutur (Koca Yusuf Paa ve Cezayirli Hasan Paanin tstanbuldaki vakiflan gibi); veya tek icareli bir vakif hakimin izni (ve padiah iradesi) ile 9ift icareye 9evrilmitir.
icareye tahvil edilen vakiflarda rakabe, vakfa ait olmak lizere menfaati mutasamflara, yani mxistecirlere temlik edilmitir. Bu vakiflar
C^ift
mutasamfi tarafmdan sagliginda bakalanna veya bedelsiz ferag edilebilir^^^ ve mutasamfi oliirse intikal sa-
hiplerine gegerdi^^^; intika: sahibi yoksa tekrar tek icareli olarak ait oldugu vakfm mah olurdu. oyle ki, ilk onceleri bir kimse mutasamf oldugu
milk arsa iizerine hane, han ve diikkan yaparak bunun kirasmi te'sis eyledigi bir hayra tahsis edip bu milk, vakfm mail ve ifinde bulunan adeta
miiste'ciri
yikilirsa
yeniden
maddesiyle
emlak ve
erazi-i vakfiyenui
ile icar
u? yildan fazla
miiddetle taliplerine
Umum
Mudurlugiin me'zuniyeti
edilebilecegi istisnai
mueccele ve muaccele ile icdr hakkmda Ilmiyye Salndmesi, s. 335 de (Fatih eyli-ul-islamiarmdan Moila Guraninin Fetvasi vardir. Vakif malm ic^ri hakkmda All Haydar, Mecelle, m, 484 erhi. Mesag-i er'i ve frade-i Seniyye olmaksizm icare-i vahideli vakif akarm icareteyne
icare-i
1280
tarihli
icareteynli
550
119 aydan u^ yila kadar hapsedilmeleri 15 Cemazi-yel-ahir Evkaf Nizamnarnesi, 38 inci bend. Evkaf da muha>ee icrasi hakkmdaki 1296 tarihli Jrade-i Seniyye (All
artiyle hibeye mukabil ve vakif arazide ve musakkafat ve mustagaliati \^akfiyede olunceye kadar beslemek ^artiyle ferag muteberdir. 30/Mart/1329 tarihli Emvali Gayri Menkulenin Tasarrufuna Aid Kanunun
mM
551
yururltigu tarihine kadar mtri ve vakif araziye ve vakif miisakkafat ve mustagaliata, ferag bi-1-vefa ile ferag edihni degilse olumden sonra bor9 i9in mliracaat edilmezken adi ge9en kanun (madde lb) bazi istisnaiarla buna miisaade etmi^tir.
arasmdaki fark i9in n. 554. Miri ve vakif arazide ve icareteynli ve mukataah vakiflarda da muli:de oldugu gibi katil, din ihtilafi, dar ihtilafi (bu hususta sonradan degi^iklikler ohnuair) ve rikkiyet mtikaie manidir (No. 206).
intikal sahibleri
308
Islam Huhtku
inasi
oldugundan ve vakiflarda ise tamire kudret kalmadigmdan (Istanbul yangmlan hakkmda Alimet Rasim, "Osmanli TarihV\ s. icaresi tabii 299, 577 ve 826), bir 50k milk harabolmu ve oyle yerlerin
vakfma
ait
dutugunden evkafm temettuu dahi azalmaya balami olmasiyle hem vakiflarm menfaatlerini muhafaza ve hem de emvali mamur etmek maksadiyle Kanuni Siileyman zamamnda emlakin tasamif usulii bir baka yola konulmutur. Qiinku miiste'cirin ikamet ettigi yeri tamir etmek vazifesinden olmayip kendisini bulundugu yerin imanna mecbur etmek
uzatmak lazim geldigine ve bu da kifayet etmeyip dahi bizira bir adam mamur edecegi eyi keiidisinden sonra evladma rakmak isteyecegine mebni miiste'cirleri u maksada hizmet ettirmek i9in (arazi bir kimse vakif emlaktan bir mahalle mutasamf olmak istediginde ve binamn mecmuu kiymetine yakm) muaccel icare adiyle vakif namma
i9in tasarruf miiddetini
bir biraz ak9e verdikten sonra beher yil dahi miieccel icare ismiyle mikdar ey vermek ve tamir ve termimi kendisine ait ve miitevelli izni ile
baher ne bina yaparsa vakfa teberru' olmak artiyle ve isticar hakkmi kasma ferag edebilmek ruhsatiyle saghgi miiddetince kendisi tasarruf etmek ve oliimiinde yahiiz erkek ve kiz evladma miisavi surette intikal
eylemek
uhdesine gefirilmek usuliine karar verilmi ve bu cihetle mahlul evlattan ilerisinde intikal hakki ohnaciigmdan bunun fikdaniyle olan milk, vakfa ric'at ederek bu suretle alman muaccel ve miieccel
iizere
icareler
ve ferag ve intikalde vakif i9iri alman vesika harci vakiflara irad bu edilmitir (Birinci tertip Dustur, cilt L s. 232). Her yil almacak olan
para muste'cirin zamanla o binaya miilkiyet iddia etmesine meydan birakmamak ve bir de Hanefi mezhebine gore uzun muddetle icar caiz olmadigmdan guya her yil boylece icar aKdini yenilemi? olmak i9indir.
Kanimi Siileyman zamanma adli eserinde bu irca' edilmektedir. Omer Hilmi efendi "Ahkdm-Ul evkaf (s.l2 ve 85 tarihi 1020 yani Birinci Ahmed devri olarak gostermektedir bahis notu). AU Himmet Berki "Vakiflar'' kitabmda (1940. s. 35) bundan etmektedir. Eski fetava mecmualanndan anlaildigi ve9hile muaccele ve
Goriildiip iizere
9ift
icarenin ihdasi
miieccele
ile icar
daha once de
cari idi; u
kadar
ki,
vakit yapilan
Adeta kismer pein ve kismen miieccel iicretle orf icar mahiyetinde idi. Fakat bilahare vefat vukuunda evlada intikal kanun halini almi ve daha sonra miiddetsii: icareteyn ve intikal usulii
muayyen
degildi.
Vakif
309
gerek 999'da U9uncu Murad'm eyh-ul tslami olan Zekeriyya Efendinin fetvalan arasmda ve hatta 885 'de miifti olan Molla
Giirani'mn fetvalamida icare-i muaccele ve miieccele ile icardan bahis vardir. Ancak bunlarda tasarruf ve intikale dair bir soz yoktur (ilmiyye
Filhakika
SalndmesU 336, 413). Omer Hilmi'nin "Ahkdm ul Evkafi'^ndsi s6yledi.gi gibi bu usul de pek kotuye kuUanilmi? ve zararli neticeler vermigtir (s.89).
Icareteyn usulii sonralan
meydana 9ikan
7).
gediklere^^^
de girmitir
zeyli,
(Omer Hilmi "Mesele" 42, 1285 tarihli madde 2; 1292 tarihli Nizamname, madde
Tevsi'-i Intikal
Kanunu
'
tarihinden 1277 tarihine kadar (bu tarihte gedik vakfi men edilmitir.) memleketimizde bijtun sanat ve ticaret inhisar ve imtiyaz altmda yapiiiyordu. Bu zamanlarda bir sanat ve ticaret ile ka9 kii meg1il olur ve i9inde sanat yapilir ne mlktar sanat ve ticaret yeri bulunuyor idiyse mecbur olunniadik9a bundan ziyade ve eksik olmamasi kaidesi yuriiyordu. Yani her sanat ve ticaret i9in ne
1 ].40
(n.^
222). Takriben
kadar
sanat ve ticaret yeri bulunacagi ta'ym ve tahsis edilmiti. Bir kimse 9irak ve kalfaliktan yeti^ip de mtinlial olan veya luzum tizerine yeniden a9ilan bir ustalik makami-
na ge9medik9e, yani gedik sahibi olmadik9a dtikkan a9arak san'at ve ticaret edemezdi, her ehirde ne kadar esnaf gedigi olacagi ta'yin edilmiti, sanat ve ticaret edenlerin elinde fermanlar ve beratiar vardi. Esnaflan biri san'atmi terk ettigi vakit mdlik oldugu ustalik nakkmi esnaf i9inden yetimii bir kalfaya verir ve sanat aiatmi
da satardi. Oldugu tskdirde o sanati yapmaya muktedir evIMi varsa ona ge9erdi; yoksa varisleri satabilirdi. Boyle ustalik hakkiyla beraber alinip satilan ve intikal eden sanat alatina gedik denilmi ve git gide sadece bu, sanat ve ticaret edebilmek
salahiyeti olarak kabul edilmi ve kendilerine
bu yolda mtisaade
Bu suretle
almi ve ekseriyetle i9inde gedik bulunan yerlere gedik sahipleri tasarruf etmeye balami ve milk gibi tevanis etmitir. Sonralan bu gedikler vakif
olunmu?, Ikinci 1
olan gediklerle Fatih vakfma ait sara9 gediklere nizamli gedil:, baka vakiflardan olan gediklere adi gedik denilmitir. Birincilere nizamli gedilc denihnesinin sebebi sShiplerine tasarruf hususunda bazi imtiyizlar verilmi ohnasmdandir. Her iki gedik de tevsi'-i intikali icra edilmemi
ait
Mahmud
vakfi
ile
ha*ameyn vakfma
ise
yahiiz
gedigi mahlul, yani olenin borcu varsa bor9 adi gedikten istifa edilemez. Fakat nizamli gedikde mahlul olan gedigm vkif tarafmdan bakasma icri mukabilinde alman
oltirse
evmda
intikal eder.
vakfa
ait olur;
muacceleden borg odenirdi (Omer Hilmi 40-42 ve 248). Gedikler havai ve miistakar olarak iki kesime ayrihniti. Hava! gedik, ahsa iit olan gedikti; sahibi
istedigi
yerde san'atmi icra edebilirdi. Mtistakar gedik dtikkan veya magaza gibi bir yere mahsus idi; mutasarrifi baka yerde sanat ve ticaret edemezdi. 1277 tarihinde inhisar usulu lagv edilerek gerek hazuie ve gerek mahkemelerden ve evkaftan yeniden gedik senedi verihnesi ve havai gediklerm almip satihnasi men edildi (Birinci
tertip
250 deki nizamname); ve nihayet 16 ubat 1328 Hakkmdaki Kanun ile tamamiyle kaldirildi.
s.
Dustur,
310
islam Hukuku
263.
C^ift
Icareli
Vakiflarm
Intikali.
mutasamfmm
oliimii ile
ediyordu 17/ erkek ve kiz 90ciiklanna miitesaviyen ve meccanen intikal Muharrem /284 tarihli Kanunla (Birinci Tertip Dustur, cild 1, s.225)^^^ bir
derece intikal geniletildi''l
Bu kanuna
miistagallat gore icareteyn suretiyle tasarmf olunan vakif miisakkafat ve musavi surette, bunbirinci derecede eskisi gibi erkek ve kiz gocuklara torunlara, yani erkek lardan biri bulunursa yalnizca ona; ikinc: derecede bulunursa yalkiz 5ocuklann evladma musavi surette, bunlardan biri
ve
ana baba bir nizca ona; ufuncii derecede ana babaya; dordiincii derecede kardee; erkek ve kiz kardee; beinci derecede baba bir erkek ve kiz ve yedinci altmci derecede ana bir erkek ve kiz karde^e miisavi surette
derecede kan veya kocaya ve ana babadan yabiiz
biri
bulundugu
surette
hakkmda da
intikal boyle oluyordu. Bir dereceden kimse varken sonraki dereceye olan yokdu; fakat ana babadan ana bir kiz kardee kadar dort derecede
^^^
Bu kanuna
Zilkade/1285 tarihli nizamname ayni cildin 227 nci tarihli nizamnasahifesinde ve bu zeyl yerine ge9mek uzere qikarilan 4/Recep/1292
zeyledilen
^^^
me Bu
uncu
cildin
459 uncu
sahifesindedir,
cildinin 233 uncu geniletmenin gerekgesi olarak Bkinci Tertip Dixsturun 1 inci vakfetmek Devletge bir 90k sahifesinde yazili satirlari buraya gegiriyoruz: "Bir milki
bu
emlak dahi mevcud olmasiyla herkes veyahut bu suret ime ya mevzu ve malum artlariyle vakif yeri tasarmf eylemekte bu takyidler gehnezse sirf milk bulup temelluk etmekte muhtar iken sonralari nasiisa bazisi da evMd ve ensabma irad zail oldugundan bazisi sahihden hayir niyetiyle ve olan yapmak gibi zati menfaat tizerme rast geldigi yeri, hatta umuma terk olunmu bu hal ile ekseri sokak ve meydanlan, belki ba^kasmm cami bavhlarmi bile vakfedip
cihetle vakif
bir
90k
sirf
hi? kalmadigi cihetle yerde ve hususiyle Dersaadette (Istanbul'da) sirf milk olan yer olup evladi olmaherkes ister istemez vakif yere mutasamf olmak mecburiyetinde olacaklarmi gordiikge yan bir kimse ise oltimunden sonra sail taallukatm mahrum gali^ip yaptigi ve muteessir ohnasi tabii oldugundan ve hakikati halde bk adamm gibi zan ederek ina vakfa teberru' igin oldugu hatirma bile gehreyerek adeta mali gocuksuz vefati takdirinde karismm veya torunlarmm sokaga a-
eyledigi
tiimasi
ati
gibi mlicerred
maksadiyle u intikal usulimde bir derece daha tadilat ve Devletge ara halkga tekewiin etmi oldugundan 20 senedenberi bu madde
niiliir idi...",
mutasamflarimn
1
deki gayri menkullerin vakfma ric'at rulu karari, Adliye Dergisi, 1 944, sayi
Ek r;.3
Vakif
311
ge?ecek miisakkafat ve miistagallattan kan veya kocaya dortte bir hisse veriliyordu. Baba ve anasimn saghginda olen erkek ve
intikal sahiplerine
analanna
intikal
tarihli
Kanunun
intikal hiikiimlerini
bu kanunun
intikal huktimleriyle
mukayese
i^in
buraya
in-
gegiriyoruz;
madde
1:
Ba
mii'i
tikali
hakkmda
musaade
ki olup fakat
uhdesinde bulunan arazi ikinci derecede torunlarma yani erkek, kadin evladinin ogluna ve kizina; U9uncu derecede baba ve anasina, dordtincu derecede ana baba bir ve
baba
ve baba bir kiz kardeine; altmci derecede baba bir kiz kardeine; yedinci derecede ana bir kiz kardeine bedelsiz miisavi surette intikal jdecektir. Sayilan varislerden biri
bulunmadigi takdirde kocadan kariya, karidan kocaya intikal eyleyecektir. Kanunun ikinci maddesi mucibince birinci derecede intikal sahibi varken ikinci derecede bulunanlarm intikal hakki olmayacaktn. Yalniz ana babadan ana bir kiz karsekizinci derecede
dee kadar intikal s^hiplerinden bulunanlara intikal edecek araziden kan ve kocaya
dortte bir intikal edecektir.
ba bir ve baba
Goniliiyor ki arazinin iutikalinin geniletilmesine dair olan kanun mucibince ana babir erkek karde, ana baba bir ve baba bir kiz kardee, bunlar da ana
musakkafat ve miistagallatm intikaiinin tevsiine dair olan kanun ana baba bir erkek ve kiz kardei baba bir erkek ve kiz kardee ve bunlari da ana bir erkek ve kiz kardee tercih etiki
bu da ana
mi ve her
intikal
hakki verildigi
halde o birleri
mahrum biraKiLmitir.
1328 tarihli Intikalat Kanunu kardeilerden bazisma intikal hakki vererek o birini tamamiyle mahrum etmeyi dogru bulmayarak ana babalarma aid hisseleri kendilerine intikal ettirmi ve ana baba bir erkek ve kiz kardeler iki cihetten ve baba bir ve
ana. bir kardeler bir cihetten intikale nail olacaklanndan bununla karabet nisbeti a-
muhafaza edilecegitii diiiinmtitilr. Bir de ana baba bu kanunlara gore evlad ile ve torunlarla beraber bulundugu takdirde intikal sahibi degilken 1328 tarihli Kanun bu durumda kendilerine altida bir hisse tammitir. 1284 tarihli arazinin ve vakif musakkafat ve miistagallatm intikaiinin geniletilmesi hakkmdaki kanunlar kan kocaya ancak ikinci dereceden sonraki kimsedilane bir surette
lerle dortte bir hisse verirken
1328
tarihli
Kanun bunlara
tigiincii
olenin gocuklariyle ve
bulundugu halce dortte bir ve ikinci ve beraber bulunursa yari hisse intikal hakki vermi^tir.
torunlariyle
derecelerdeki kimseierle
Bundan baka
hakkm-
Kanun
312
Islam Hukiiku
kalan kafat ve miistagallat i9in ihtiyari sayiliri, mazbut vakiflar di?mda ettivakiflar aittmlan miieccelesi ve har9laa verilerek intikalleri tevsi'
rilmedikge eskisi gibi yalmz evlada iitikal etmek lizere birakilmitir. 4/Receb/1292 tarihli nizamname ile geni intikal, o bir vakiflar i9m de
462).
Emvali Gayri Menkulenin tntikalatma Dair Muvakkat Kanun bu intikal derecelerini daha ma'kul ve adil bir tarza ve vakif arazi ile ?ift icareli vakiflann ve icare-i vahide-i sokmu, kadimeli kadimeli musakkafat ve miistagallati vakfiye ile mukataa-i miistagallatm, intikal usul ve derecelerini birletirmitir (n. 481).
21/ubat/1328
tarihli
mm
2762 Numarali Vakiflar Kanunu, kanunun nerinden sonra vakif mallann 9ifl icareye ve mukataaya (bundan sonraki No.bak) baglanmasietmi^dir^'^ 6yle ki ni men'etmi (madde 26) ve mevcudlan da tasfiye kanunun 27 nci ve sonraki maddeleri niucibince mukataali ve icareteynli karigayri menkuUerin milkiyeti icare mikdannm yirmi misli bir tefviz
hginda mutasamfma ge?irilmidir.
Bu
beraber odenmeyen bedel kariligi birinci derecede ipotekli sayilir. Odeme miiddeti on yildu*; 4755 numarali Kanunla on yil daha uzatilmitir. Bu ta'viz bedelleri iizerindeki hak, 4070 numarali ve 26/6/1941 tarihli
Kanun mucibince
s.
1351) Vakiflar
Umum Miidiirliigu-
iizerine bina
zemin (toprak kirasi) para vakfi imarda degil, vakfm hizmetlerine odenmesinde kuUanilir.
Buna
icare-i
^^^
Bu
kadar Once Said Paanm ilk Sadriazamhgi zamanmda ikinci arasinda zaAbdtilhamid'e islahat hakkinda arzedilen Meclisi Viikeia mukarrerati muMlif re'yine kari manin eyh ul-lsiami tarafmdan mukataaya tebdil yolundaki ger9eklemi^ oldu {Said ekseriyetle kabul edilen biitun vakiflarm milke tahvili fikri
suretle
70
yil
Paamn Hdtirath
^^^
cild 1,
s.
395, 397),
gogulu vezaif 'dir. Bu Vazife, vakfm gallesinden verilen maaa ve ta'yme derler; muesseselermaa ve ta'yrni alan kimseye murtezika ve ehl-i vezaif derler, Hayri
deki hizmete cihet derler; 90|ulu cihat'dir,
Vakif
313
kif,
Mukataali miisakkaf yani bina veya ecari veya kiirumu havi vamukataa suretiyle mutasamfma icar edilen ve iizerine bina yapilan
mutasamfmm
kalii*;
hukumleri daire-
328 tarihli Intikal Kanixnunun jumulii dimda kaldigmdan ondan soma da Medeni Kanunun yuriirliige girdigi tarihe kadar bu hiikumlere tabi olmutur.
olmayan mukataali vakif, 328 tarihli Kamma kadar mutasamfm yalmz erkek ve kiz evladma miisaVI surette intikal etmidir. Adi gegen kanun ise koydugu intikal derecelevakif, yani tavanli
rine tabi tutmudur^^l
Mukataali miistagal
Vakif arazi, iki nevidir: Bit nev'i sahih olan arazidir. Bu, milk iken, yani mesela 6re ve haraca tabi milk araziden iken (1274 tarihli Arazi Kanunu madde 2) yukanlarda gordiigiimuz usul ve tescil ile vakfedilen arazldir^^^ Bu arazinin I'akabesi ve bxitiin tasarruf haklan vakfma aiddir ve mazbut olmadigma gore miitevellisi tarafmdan idare edilir ve vakfedenin koydugu artlara liayet olunur.
nev'i vakif sahih degildir. (No. 251).
Bu
Mecmuasi'nm 938
Mart ayi niishasmda (s.ll, karar numarasi 52/76), Tanzimat dairesi ve Umumi Heyet kararlan bu tasfiyeyi a9iklamaktadir. Bunu kisaca buraya
naklediyoruz:
558
Bu
559
hakkmda Ebul'lJla Mardin, Ddrulfunun Hukuk Fakultesi Mecmuasi, Eyliil 1338, sayi 11. 0re veya haraca tabi' bii yer maliki tarafindan vakfedihnekle ti^tir veya haraci s^kit olmaz; yine Beyttilm^le ederunesi lazimgelir. Beytulmale ait olan bu gelir ultan tarafmdan baka bir cihete vakif edilebilir ve edilmi^tir, Bu suretle bir yerde sahih bir vakif ile sahih ohnayan tahsisat kabilinden vakif birlemitir.
vakiflarin mahiyeti ve mukayesesi
314
Islam Hukuhi
Aar ve riisumu vakfedilmi olan yerlerde yapilan inaat ve magrusat dolayisiyle aardan vuku' bulan mahrumiyete mukabil ta'yin edilmi olan icare veya mukataalar, aann ilgasi iizerine artik aranilamaz. icare ve mukataa aar mukabili tayin edilmi bulunmasma gore aann kalkmasi ile kariliksiz kaldigmdan tasarruf hakki sahipleri bunlarla mtita'viz kellef tutulamaz ve Vakiflar Kanununun 27 nci maddesindeki hiikmune de tabi kilmamaz. Tasarruf hakki veya tasarruf hakki ile beraber aar ve riisumati dahi
vakfedilmi olan yerlere (No. 95, dort nuiiiarali tahsisat kabilinden arazi) Kagelince bu mahallerin rakabesi Devlete ait olmak itibari ile Vakiflar nununun 27 nci maddesindeki milkiyetin devrine karilik olan ta'viz bu kesim gayri sahih vakiflara uygulamr. Medeni Kanun, Arazi
hiikmii,
ederek arazideki nev'ileri kaldirmi ve rakabe, yani milkiyet hakki ile tasarruf hakkmi tasarruf hakki sahibi uhdesinde birleyerlerdeki Devletirmitir. Bu itibarla hukuk-i tasarrufiyesi mevkuf olan nev'i vakif arazinin tin rakabe hakki vakfa ge5mi oldugundan bu iki
Kanununu
ilga
XXII. Ceza
266. Cahiliye Devrinde Ceza
Hukuku
eder.
ferdi-
Hukuku
Ceza Hukuku tslamda fikhm "ukubat" kesimini tekil islamdan once cahiliyede Arab igtimai tekilati zayif idi, magrur,
yet9i arab, otoriteye
ve merkeziyete karji
ancak kabile 9er5evesi idi. Katil hakkmda nunu yuruyordu. Cahiliyede bedevilerin telakkisine gore bir maktul iin kimseler oldtifailin kabilesinden olan herhangi biri, hatta birden ziyade
riilebilirdi.
minat (diyet) alimyordu. Mala kari tecaviizlerde bir nev'i cebri hakem
usulii vardi.
islam aagida goriilecegi uzere intkami tamamiyle baka bir ekle soktu ve buna kisas dedi. Kisas, lugatta misli ile mukabele, herhangi bir hakki, misli ile takas etmektir; buradaki manasiyle de ma'ruz kalman
zarar ile verilecek zarar arasmda siki bir 3itligi
tazammun
eder.
islam yalniz failin ve failler birden ziyade ise onlann olduriilmesine miisaade etti ve boylece cezayi ahsiletirdi. Ayni zamanda kisas yerine afv tavsiye etmek suretiyle de insan hayatma biiyiik bir deger verdi^^^
^^^
Dili, cild 1,
s.
600 ve
sonrakiler.
CezaHukuku
315
Burada Israil hukuku ile Islam hukuku arasmda bliyiik fark vardir. tsrail hukuku, siki surette kan intikami usulii iizerinde kalmitir. O, diyeti reddeder^^^;
islama gore kisas ancak a9ik bir kast (amd) halinde caizdir. Veliyykisas olan kimse kendisine verilen kisas hakkmi israf etmeyecektir (Isra
kendisi igin (17) Suresi, ayet 33); kisastaki arti ve 6l5uyu tecaviiz ederse bir gok aci azab (diinya ve ahirette mes'uliyet) vardir (Bakara (2) Suresi,
ayet 178).
Cahiliyedeki
miktanm
koydu
ihti-
ve onu bir duzene soktu (Nisa Suresi 92 nci ayet diyetten bahseder). Diyet,
amd
ile katl
ayirdedilebilir. 1.
Hadd,
2.
Kisas ve diyet
Haddlerin buyuk kesimi Kur'an'da ta'yin edilmitir. Zina ve onun kariligi mahiyetinde olan kazif (yani zina iftirasi), hirsizlik ve haydut(gogulu luk, yani yol kesicilik cezalan bunlardandir. Bu cezalara hadd
arap iyme, Kur'an'da men edilmise de cezasi konmami, fakat hadis ile bildirilmi^tir. Bu ceza da hadd ciimlesindendir. Bu cezalara hadd denilmesinin sebebi, sabit ve muayyen bir cezayi
hudud)
derler.
bugunku
ta'biriyle kanuni,
kamuyu
ilgilendiren
sayilir.
arttir.
Bununla beraber kazif ve hirsizlik suflannda ikayet9i bu su9lann tahkikinde, yani isbat
^^^
Muluki Sani, bab 14, no. 7; Adad, 35, no. 16-21 ve 31; Hum? 21, no. 12; Laviler, bab 24, no. 17 ve 21; Hiirucun 21 babinin 2 ve sonraki numaralarindan anlaildigi utahvil zere insan katlinden baska ciirumlerde kabul edilen katil cezaiarinda diyete
vardir.
sonrakiler).
^^^
Roma Hukukunda
1945,
95.
Roma Hukuk
^^^
1256
tarihli
tarihli
Kanimumuzun 1 inci fa;5lmm 1 ve 6 nci maddelerine bakimz, 1267 tarihli nunumuz kisas ve diyeti te'yid ettigi gibi, 1274 tarihli Ceza Kanunumuz dahi
tutmutur (madde 171, 172, 192).
inci
316
islam Hukuku
recimde yalniz
olsalar
kendileri balamazsa, ceza infaz edilemez; yani ahitler talamaktan imtina' etseler
veya
olseler
veya gaib
hadd
268.
itibariyle
dim mahiyeti
haizdir.
hirsizlikta talepten,
hadd cezasmdan kurtarmasi, yol kesicilikte yakalanmadan once tevbenin haddi duiirmesi bu karakteri gosterir; bu hallerde yapilan cezayi mucib fiiller adi suglardan (cinayetten) sayilir ve mesela faili oldiirtmek hakkmi haiz olan kimse i9in kisas yerine diyet almak veya cezadan biitiin btitiine vazgegmek (yani af etmek) mtimkiin olur.
Hadd cezalannda
haddler iQin "iiphe
fiile
af,
kaidesi yiiriir^^.Yapilan
caiz bir
bu cezalarda geni olgiide nazara almir. Cezalandinhnami olan, haddi mucib ayni nev'iden birka? su? igin, bir hadd verilir. Zaman aimi miiddetleri pek kisadir ve genel olarak bir aydir; arab i9mede, kokunun yaiut sarholugun devami miiddetidir. Fakat Islam hukukundaki bu zaman aimi telakkisi suylunun beraetini icab ettirir mahiyette olmayip sadece kadi'nm artik bu hususta ahit dinlemeyecegi manasmi tazammun eder. Bu itibarla ihbann (talebenzerligi ve failin hiisniniyeti ve cebir
bin), miiddetinden sonra yapilmasi oziire miistenit ise
(Mecelle 1663),
zaman aimi olmaz. Biitun bunlardan baka isbat gu9le5tirilmitir. Hatta genel olarak kadmm, su^u ikrar edene bu ilcranndan riicu etmesini telkin
etmesi mendubdur; hukuk-i ib'adda ahadet farz oldugu halde haddi
mucib
halleri i'tiyad
evladir.
ve adi 9ikmami kimseler hakkmda setir (ortmek) ahitlerin sayisi ve vasiflan ve ahadetin muhtevasi bakimmdan
artlar
mesela davadan once veya dava sirasmda, kole oldugu anlailirsa dava reddedilir. Davanm reddi kazif talebine sebep olacagi gibi zina davasmm geri almmasi dahi kazif davasmi mucib olur ve yalmz
Sure24,Ayet4.
CezaHukuku
317
davayi yapan
lir.
hakkmda
degil, ahitler
hakkmda
Hadd cezalannda
daha az
mes'ul olmasidir. Esirlere verilen celde cezalan hiirlere verilenin yansidir. Esir recme tabi degildir; 5unku recmin yansi olamaz. Fakat kadmda
boyle degildir (No. 62 ve 63).
Cinayetlerin,
tabi
}
566
oldugu Mkumler
cezalar, yani
ve mail hu-
kukta hakim olan kaideler altmdadir^^^. Bunlarda af, sulh mumkundur. Bilakis nedametin vs (tevbenin) bunlarda bir tesiri yoktur. Hiisniniyet de
kat'i bir rol
oynamaz.
269. Islam
curiim
mefhumu ve
mes'uliyet ehliyeti tam olarak ilenmi degildir. Cezayi hafiflendiren hal ve sebepler bu hukuka meghiil kalmitir. Su5a teebbus, sufa itirak, bir-
fiillerin i^timai
hakkmda nazariye ve
hukukuna
prensipler
kuralmm
cari
ohnadigi
goruliir.
amd
ile oldiiren
Katl, nefse kari cmayettir, buna cinayet-fm-nefis derler. Cerh uzuvlara taalluk eden cinayettir; buna cinayet fima dun in nefis derler. E^yaya ve eya ve hayvan tarafindan yapilan ciii^yetler Mecellede Itlaf bbinda incelenmitir (Mecelle 881 ve
sonrakiler).
^^'^
Kisasi
tam
bir ozel
cari
min
olmamasi (Mecelle 1841), kisasin hususiyetini gOsterir. O bir taraftan diyeti mucib olan katilde bir erkek ild kadmm ahadeti kabul edilirse de kisasi mucib katil davasmda kadmlarm ahadetleri hududda oldugu gibi asla caiz degildir (Mecelle 1685). Kisasm infazi sirasmda hadd cezasmm icr^smda oldugu gibi veli-i kisacaiz
cia
ceza
ahsile|tirilmitir: Tesniye,
16.
Hamurabi
lahsilik yoktur:
Madde
569
Kur'an'da Bakara Suresinin 178 inci Ayetinde "Yd eyyiihellezine dmenu kiitihe aleykum ul kisdsu jilkaM buyurulmutur. Katla katilin ^oguiudur. KatH de mak-
318
islam Hukuku
ruhun telef edilen uzvu mukabilinde cerhedenin ayni uzvunu telef etmek
de
kisastir.
onun
ki-
ancak
kili9 gibi
katili,
Muteammid bir
katletmeye oldiiriilenin varislerinin hakki vardii^^^. Veliyy-i kisas bizzat katlederek kisas hakkim istifa eder; isterse kendi huzurunda
kisas igin katletmek lizere
katlettirir
bakasma emredip ni^ibet suretiyle o memura (Omer Hilmi, MVydr-i Addlet, mesele 82). Fakat varisler kisas
tul, oldiiriilen
demektir. er'an
muayyen sebeplerden
biriyle bir
kimseyi oldtiren
kimseye kiss iazimgelmez. Kisasta matlub olan mtimaselet ve miisavat, nefis ve can miimaseleti oldugundan ve hayat hakki herkes i9in mtisavi bulundugundan maktul kim olursa olsun onun katili veya katilleri o inaktulden fazla hayata malik olamaz ve ulii-l-emir olan kimse dahi haksiz bir ks^itl yaparsa kisas hukmtinden mustesna tutulamaz. Islam memieketinde gerek mtislumanlarm ve gerek ahid ile oturan gayri muslimlerin hayat haklari ayni eitlikle
htir katil,
edilir.
arasmda
ve
bir koleyi dahi kisas ettikleri halde oldtinilen bir kole mukabilinde htirrtin ve oldtiriilen gayri
muslim i^in oldtiren mtisltimanm kisasmi caiz gormemilerdir (Hamdi Yazrr, Kur'dn Dili, cild 1, s.602 ve sonrakiler; Ismail Hakki, Ilm-i Hildf, s. 121). Kur'an'da ''elhurru bil hurri vel abdu bil ahdi vel unsd:\ buyurulmu^tur (Bakara, AAyetten aksiyle kanit caiz olmadigmdf. mtictehitlerin ittifaki vardir. Hanefilerce esasen aksiyle kanit muteber bir istidlal clmadigi gibi Maide Suresinin 45 inci Ayetindeki ''ennen nefse binnefsi vel ayne bildyni...'' emri de kisasda matlub olan mtimaselet ve mUsavatm nefis ve can mtimaseleti ve mtisavati oldugunu gostermektedir. Bundan dolayi Hanefiler kole i9in htirnin ve sairenin de kisas olunacagi
reyindedirler.
yet 178).
Bu
inci
maddesinde '^Vtizeradan
biri
tarafmdan bir
oluna"
ol vezirin
hakkmda
aittir.
dahi kisas-i
er'i icra
olana geger.
Bu
dem,
veliyy-i katil,
men
leh-
til-kisSs denir
{MVydr-i Addlet,
rmi
alirlar
renin kisasmi isteyebilir, yahut kisasa bedel oldiirenin rizasi ile beyttilmal i9in, diyetten aagi olmamak tizere bir miktar para alarak kisastan vazge9ebilir; fakat katili
affedemez (Ali Haydar, Mecelle erhi, cild s.129). u halde Islamda bir savcihk
kiiati
te-
memur ta'yin
edebilecektir.
CezaHukuku
319
Yukanda soyledigimiz
gibi
miimkun oldugimdan
olur; olenin
affetmezse veyahut bazisi affedip de oburleri ku9uk veya deli olmak gibi
affedemez kimselerden
kurali caridir.
meccanen
sakit olarak
Bu
kimse ile bir bedel kariligmda snlh da clabilirler. Fakat kisas davalannda tahkim caiz degildir. Yani oldiiren ile olduriilenin varisleri nzalan ile bir kimseyi hakem ta'yin ederek o da kisas ile Mkmetse bu Mkiim muteber degildir. Kisasa ancak kadi Mkmedebilir. Fakat ''MVydr-i Addle fin sonundaki mxihtiradan anlaildig:i xizere hukiimden sonra kisasm icrasi igin bir irade
gibi olenin mirascilan oldiiren
istihsali
Bunun
Amd
arttir.
ile
olmak
Israil
lazimdir. Nite-
kim
israil
hukukimda da
kisas i9in
amd
arttir^'^^
Bu amd
ancak katlin
mevcut
sayilir.
hukukunda da
Yani burada niyetten ziyade oldiirmede kuUanilan alete bakilir. Bu alet kih9, kama, bi9ak, ok, mizrak, keskin ta, hatta keskin aga9 gibi eylerdir^^l Boyle bir aletle olmayarak bir kimseyi kasd ile katlet^"^^
6;
^^^
Mahmud Es'ad,
liyor. israil
Tdrihi llm-i Hukuk, s.190; "tptidai eri'lerin kuvayi zihniyesi katil mefhum-i mucerredini ihata edemediginden katil aletini ess ittihaz ettikleri anlai-
^^^
Hukuku i9in, Adad, bab 35, no. 16. Atee atmak, bogazma kizgin bir ey ge9irmek
katlFdir.
?eyle
amd
ile
Mahmud Es'ad,
bogup heMk
o kunsenin bu yolda adam bogmak imerudur {MVydr-i Addict, mesele 23 ve 50-53). Kisas bir
burada da cMdir.
Bu
itibarla evladi
Hazreti
Alinm
ta'zir
rivayet ettigi bir hadise istinatla kolesi mukabilinde maliki kisas ecilt 1, s.
dilmez
604).
Gene
sas lazimgehnez, yari diyet lazim gelir ve obtir yarisi katiide ortak olan kii9uge, de-
veya matuha
bir
y^
1
odun
s.
ile
{Miydr-i Addlet, mesele 42). Eger biiyiik bir ta veya buvunru^sa Imam-i a*zama g6re amd olmaz; Imameyne gSre olur.
ytikletilir
{Mevkufdt,
242).
Bir kimse birini eliyle veya bir iple bogup katletse yahut denize atip telef etse
tmam-
a'zama gore kisas lazrni gelmez; Imameyne gore kisas vacib olur. Ve keza bir kimseyi bir odaya hapis ve kapismi sed edip o kimse aflikdan veya susuzluktan fevt olsa
320
islam Hukuku
mek, mesela sopa ile, tokat ile, dogerek oldiirmek mucib olur. Bu kabil katle ibh-i amd ile katl denilir.
bu iki ge^idinden baka daha ii? hali 4. Hata mecrasma caii, yani hataya benzer Tesebbliben, yani sebep olmak suretiyle katil
Katilin
vardir: 3.
Hata
ile
ile katil,
bir
fiil
katil,
5.
kasd ile olmayarak bir adami hata ile, mesela avda ava kurun atarken bir adami oldiirmek, bir insam oldiirmek iizere atilan bir kurunla baka bir adami oldiirmek gibi.
Hata
ile katl,
dimda bir fiil ile olan katldir; mesela bir kimsenin uyurken veya yiiksek bir yerden baka biri iizerine du-
Hataya benzeyen
katl, ihtiyar
Bir kimsenin kendi miilkiinde degil de, haksiz olarak herkese ait olan yolda bir kuyu kazmasi ve oraya birinin diiiip olmesi halinde de
vardir.
bu
lazimgelir^^^
bir ey
tazmm
ettriez,
kapayip habsetmekten degildir; a9likta ve susuziukta kimsenin medhali yoktur. imam Ebu Yusuf ve Muhammede gore hapis hel^ke sebep olmaktir; binaenaleyh diyet lazimgelir.
Bir kimseyi tesmim igin zehir veren, eger o kimse bilmeyerek yeyip telef olsa ekleden kendi eliyle ekletmi ise verene daman lazun geimez; zira kendi ihtiyariyle
ekletmitir, lakin veren ta'zir
selasei
Keza
garketmek afiiye gore kisasi mucibtir. Hatta birinin yuzune alelgafle bagirmakla fevt olsa Eimme-i Hanefiyyeye gore diyet, Safiye gore kisas lazim gelir (Kmmizdde,
s,l).
ve amid
i9in;
Ebulula, Cevdet
Paa
s,
232,
Bir kimsenin bir reculti katl ettigine ahitler ahadet ettikten ve o kimse kisasen katlediidikten sonra ahitler ahadetierinden rilcu' etseler veya o recul sag olarak
gelse
O-
na gore tesebbuben
mubaereten
Ve
m^nen
iizerine
ve manen
diyet
katldir.
Katl
gelir
ikrah
s.
muba^ereten
23).
katldir.
Bu
miselde
ahitlere
lazim
(Kirmizdde,
Ceza Hukuku
321
272. Diyet.
dir.
Diyet, bir nev'i para cezasidir; tazminat da denQbilir. Kefalet caizU9 yilda U9 taksit ile odenir. Diyetin miktan para veya deve olarak
ma'lum ve muayyendir.
erkek diyetinin yansidir^^^ Tarn diyet yuz deve^^^ veya para olarak bin dinar altm veya onbin dirhem gumu^tiir^'^'^. Kole ve cariyenin diyeti hiirun diyetinden on dirhem eksik olmamak ardiyeti,
Bir
kadmm
tiyla
onim kiymetidir.
Amid halinde
itibarla bir
uzvun mixkabilinde
failin ayni
ijarttir.
uzvunda kisas
yapilir.
miisavat ve miimaselet
Bu
erkek bir
kadmm
veya
bir
kadm
veya
kolunu veya ayagmi ve bir saglam kimse bakasmm ^olak kolimu veya topal ayagmi amd ile kesse kendi kolunda veya ayagmda kisas lazimgelmez; bilakis ya diyet veya hiikumet-i adl almir. Halbuki katle kari kisasda boyle degiidir. Hiir ile kole ve cariye arasmda da iizuvlarda
kisas yoktur^^^.
Uzuvlardaki kisas da af ve sulh ile sakit olur. Ve af meccanen olmadigi takdirde failden liyet alimr. Bir uzvun amd ile olmayan kesilmesinde de diyet lazimgelir.
575
Bu
Zimmi ve miiste'mimn
yarisidir.
576
577
islamdan once diyet Arablar arasmda vardi. Miktan on deve iken Peygamberin ceddi Abdtilmuttalip zamanirda yiiz deveye 9ikarildi. Osmanliiarda para tizerine hesab edilmi^tir (Ceride-i llmiyye, aded 20, s. 360; Omer
Nasuhi, did
3,
No.221).
578
Mahmud
kisasi
bahsetmez. 1274
579
Hukuk s. 75 no. 2; Mi'yar-i Adalet, ibih amidden Caza Kanunumuzun izahlarmda amid ve ibih amidle cerhtn
mucib oldugundan bahsedibnitir {Ceride-i Adliyye, 5 ubat 1326, no. 29). Gene bir kimse baka birinin sag kolunu ziyMe ve noksansiz tarn dirseginden amd ile kesse kis^s suretiyle Icesilecek miktarm ta'yini kabil oldugundan ve bu suretle mtimaselete riayet imkani bulundugundan failin sag kolu kesilerek kiss yapiiabilirse de tarn dirseginden kesmemi ise diyet Idzmigelir. Israil hukukunda kisas igin Huruc, bab 21 no. 23 ve sonrakiler; Laviler, bab 24, no. 19 ve sonrakiler; Tesniye, bab 19 no. 21. Kisasm tevsii ve temili manasma olarak el ile yapilan bir su9ta elin kesilmesi Israil hukukunda mevcuttur; Tesniyenin 25 inci babmm 1 1 ve 12 nci numaralarma bakmiz. Hamurabi kanununun muhtelif maddelerinde de boyle hukiimler goriilur. m. 195, 218, 226).
322
Islam Hukuku
tatil
edilen
uzva gore
erler
de baka baka
islam hiikukunda yaralamalann (ecc 9ogulu ecac) diyetleri kazuistik siirette g6sterilmitir; bu yaralamalar on nev'e aynlmi ve bazilarmda diyetin onda biri, bazilannda yirmicie biri ve bazilannda her
ikisi
ve bir 9oklannda da gene bir nev'i diyet olan hiikumet-i adl almaca.
gi gosterilmitir
oldugu gibi kaldigi halde, ondan beklenen menfaat tamamiyle zail olsa diyet, fakat o menfaat tamami ile zail olmayip bir miktar za'f ve ayib
anz
(tari) olsa,
(aybi
mucib
Mkumet-i
adl lazimgelir.
Hiikumet-i adl miktan ?er'an muayyen clmayip ehl vukufca ta'yin ve takdir edilen diyettir. tyiletikten sonra ker dinde aybi mucib bir eser kalan mecruha, kole farzedilerek yaranm eseri mevcut olduguna gore bir
kere ve olmadigma gore de bir kere kiymet takdir edilir ve bu iki kiymet arasmdaki fark saglam haldeki kiymetin ka9tc. biri ise diyetin o miktan
hiikumet-i adl olur^^V
275. Gurre.
ki,
diiu-
alman diyetin
Gurre
beyuz dirhem gumii^tiir^^^, yani tam diyetin yirmide biridir. Kadm kocasmm izniyle 90cugunu dii^iirmek i9in ila9 i9se de 90cuk uzuvlan belirmi (mustebin-iil hilkat) oldugu halde duse kadma gurre lazim gelmez {Ceride-i Ilmiyye, adet 6,
s.
400).
276.
Kasame.
israil
hukukunda
bunlann i9inden veliyy-i katil tarafindan se9ilen elli kiiye ve bu kadar kii bulunmadigi takdirde bulunanlara elli defa "oleni
^^^
^^^
^^^
^^^
275 not.3 Tdrih-i llm-i Hukuk s. 276; MVydr-i Addlet, mesele 200. MVydr-i Addlet, mesele 139 ve som-akiler. Kasame hakkmda Mecelle mazbatasi ve einri sultani; Ebulula, Ahmet Cevdet Paa, s. 140- 142. Mahmud Es'ad, Tdrih-i Um-i Hukuk, s. 191 venot 1.
s.
,
Ceza Hukuku
323
yemin
ettiril-
dikten sonra hepsinden diyet almir^^^ Iflerinde yeminden niikul eden olursa veliyy-i katil kisas istedigine gore yemm veya katli ikrar edinceye
biitiin diyetle
malikum
edilir.
Yemin
Zina miilk ve iniilk uphesi olmaksizm yapilan cinsi miinasebete denir. Burada miilk, evlilik veya esirlik (kuUuk) munasebetinden olan
malikiyeti ifade eder /e boyle bir mtinasebet cinsi mtinasebette hak verir. ibih miilk, mesela fern olmami?, fakat kadm ve erkek tarafmdan
olabilir^^^
Bunun
igin
bu
fi-
zina degildir.
Zinanm haddi
yiiz degnektir.
Bu
ceza Kur'an'da Nur Suresinin iayete gore zanl ve zaniye, yani kadm
ile
Bu
tabidir.
bu
fiili
yapmi
ol-
mezniye
ayakta,
zinaya ceb-
redilen
kadmi
Degnek erkek
kadm oturdugu
Vurulacak degnek cezasma Kur'an'da celde denilmitir. Celde deriye, cilde vurmaktir. Bundan maksat bir ikence olmayip zecir ve te'dibdir; yani eti 9uriJtmeyecek, tehlikeye sebeb olmayacak surette hafife yakm mu'tedil bir dogmedir, celd'dir. ekli udur: 1. Degnek buyuk olmayacak parmak kaimligmda, diiz ve budaksiz olacaktir; 2. Vuran kimse vururken elini nihayet omuz hizasma kadar kaldiracak ve omuzdan
^^^ ^^^
586
Hamurabi Kanunu, madde 23 bakmiz. Haci Zilmi, Mundkehdi ve Mufdrekat, s. 85; Bu ayetten Once zininm cezasi baka idi; yani ilkin Nisa Suresindeki ayete (ayet 15) gore zina eden kadmin su9u sabit olduktan sonra o kadm oltinceye kadar veya Allah
kendilerine bir yol ta
edinceye kadar dainu olarak odalarda habsedilecektir. bu ayetteki Feinehidu kelimesinin tefsirinde; zinaya ehadette mururi zaman kabul edilmi^tir; yani ahitler vak'a akabinde
ym
edeceklerdir, Mururi
zaman
alti ay ohnak uzere takdir edilmitir, Ayette ta'yin edilecegi va'dediien yoi, celde cezasma dair sonradan vahyedilen Ayetle gosterilmitir, diyor. Yani zinanm cezasi sonradan inen Nur Suresindeki Ayetle ta'yin edil-
mi^tir.
s.
99, 100 ve
cild 3, S.210
324
islam Hukuku
fakat kurk gibi arkaya airmayacaktir; 3. Qiplak bedene vumlmayacak, gibi nakalm elbise varsa ?ikanlacaktir; 4. Yiiz, kanii ve tenasiil yerleri Degneklerin hepsi bir yere zik ve tehlikeli uzuvlara vurulmayacaktir; 5.
vurulmayip, muhtelif yerlere layiki veghile dagitilacaktir. komu?lardir: Zina haddi vurulmak i9in Islam fakihleri be ?art gayri muhsan) olBunlar akil, balig, Islam, hur ve evlenmemi? (yani ve evlenmemi? olana da, maktir. Fakat ayet bu artlardan bahsetmemi? kapsamli surette mutlak s6ylenmitir^". Bununla beraber
olmayana da
evli olanlara
muhsanm
278.
cezasi (bir nev'i lin?) kabiil edilmitir. Bu ceza (hadd) oliinceye kadar buyiik bir meydanda ta?lanmasidir.
recm
konu bu kadm ve erkegin recm edilecegine dair bir ayet inmi ve sonradan nesh (ilga) edilmiayetin hiikmu baki kalmak uzere tilaveti (obinmasi) bir emir verilmedigini ve bunun tir^^l Kaytano Kur'an'da esasen boyle
dikenli ve ihtilafli bir
bir icad
dedigi gibi miisluman fakihleri arasmda olmutur. Rivayst edildigine gore zina eden
oldugunu
kadmmm
israil
emir ver-
hukukunda zina cezasi olarak da recm hayati hakkindaki yiiksek vardir^^. Fakat tslamm ve Peygamberin insan ve adam oldiirmekten telakkisi ve daima gorulen ?efkati ve yumuakligi ve pek acikli bir adetin kat'i nehiyleri ve ihtirazi, hele boyle merhametsiz
hakikaten Kur'an'da islam dinine sokulmasma mani olmak lazim gelir ve onceki bir9ok recm hakkmda hi9bir soz de yoktur. Peygamber, Islamdan ihtiyatli, muvazeneli tedkotu, vahi ve firkin itiyatlan pek ma'kul ve ve bu tedbirlerin manevi niiazlarim tartarak bertaraf ve
birle'r
alarak
ta'dil
ifin
oek
bu
'" Hamdi Yazir, Kur'dn Dili, cild 4, s. 3470, veseyhatu ^'^ Mensuh oldugu soylenen ve Kur'an'da olmayan ayet udur; E?seyhu
iza
zeneyafercumuhumd";
'"'
Mahmud Es'ad,
Usiil-i Fikih,
s.
5^
Kaytano, Islam Tdrihi. cild 6 s. 286, 289, 347Muhtasari Tecndi Sarih tercumesi, cild 9 da 1482 No.lu Hadise. Mahmud Es'ad, Tarih-i Din-i islam, cuz 4 Cildi MedenT, s.221; Tesniye bab 22 no.
249, cild 7.
21, 24. Babil
37.
129).
Ceza Hukuku
325
kadar iddetli bir ceza kabul edemezdi. Gerfek olan Kur'an'da yazili bulunan huktim olsa gerektir^^\
Peygamberin
^^ahudi
kadma
durum da
gosteriyor ki zina ctirmunde setir evladir. Zaten yukarida soyledigimiz tizere umumiyetle haddlerde setir tavsiye edilmitir. Bu hususta Peygam-
meydan vermemek isteyen Islam, bunun isbatmi siki bir ekle baglamitir: Zinanm isbati ancak dort ahitle olabilir veya muhtelif zamanlarda dort kere hakim huzt^runda zina ikrar edilmi? olmalidir; yani hakim ikran
red edecek ve sonra kendisinden yeniden soracaktir. (afiiye gore bir kere ikrar kafidir). Bu ikrardan gene evvelce soylendigi uzere rucu'
edi-
lebihr^^l ahitlerin sadece zinaya ehadet etmesi yetmez. riyle gordiiklerine ehadet etmeleri lazimdir^^l
fiili
gozle-
279. Kazif.
Kur'an'da zinanm
isbati gu9letirilmekle
de bir hadd emredilmitir. Nisa Suresinin zinaya dair olan ayetinden sonraki 4 uncu ayete gore^^^ muhsan olanlara zina isnat edip isbat edemeyenlere^^^ 80 degnek vurulacaktir. Bu hadd, evlenmi veya evlenmemi olan iffetli kadma, irzli ve namuslu yetikin kizlara yapilan zina iftirasma da verilir. Bu hususta fakihlerin ittifaki vardir. Yani fakihler buradaki ihsan igin Islam, akil, biilug, hiirriyet ve
iffet
Naima tarihinde nakledildigi tizere 1091 yiiinda Istanbulda bir recm vakasi olmutur. Naima o tarihe kadar bunun misli sebketmemi oidugunu yazmaktadir. Hammer' in de kaydetcigi uzere Osmanlilarda bu ceza pek az tatbik yeri bulmutur
{Ata tercumesU cild 6 s. 173). Fatih Kanunnamesi birinci fasil ve Sultan Suleyman Kanunnamesi babi ev\ ele bak. Mecelle'nin 1588 inci maddesinde "Hukuk-i ibadda ikrardan riicu sahih olmaz"
553
hukuk- ullahta ikrardan rucu' sahihdir. Bu itibarla zina haddinde hadden once veya hadd sirasmda rucu' edilirse bu rucu' sahih ve hadd sakit olur.
denilmitir; fakat
Kadm
olursa
zina igin kiralanmi (yani bugiinku hukuk ta'biriyle hizmet akdi ile tutulmu) imam-i a'zama gore hadd lazimgelmez; fakat obiir imamlara ve Ebu Yusuf ve
Muhammede
Kazifm
gore lazimgelir.
kazfedenin ikran veya kazfedilenin yemininden ba^ka delillerle olur. Kazif haddinin cezasi Nur Suresi (24 uncu Sure) nin 4 iincu ayetindedir. Bu ayet Peygamberin karisi Aye'ye kari yapilan dedikodular dolayisiyla inmitir.
isbati,
Hamdi
s.
3479.
326
tslam Hukuku
tutulur^^'.
mucib
olur.
gtinku
hiir ol-
madigindan mxohsan
Koca
tarafmdaii
olur.
kansma
mucib
c^oriim, giinah
mefhumlan
bi-
s.251, cild 6, linmiyordu, hirsizlik etmek bir ciiriim degildi diyor (cild 4, Tdrihi'ndt (Medhal, s. 563), Islamdan s. 33, 34); Mahmud Es'ad, islam
soyliiyor. once'arabda bir kimse hu-sizlik ederse sag elini kestiklerini sert davHamurabi Kanunu hirsizlar hakkmda obur su9larda oldugu gibi 10-30 misli kiymet tazmiranir; 6-10 uncu maddelerinde olum cezasi vq
ni^'^
goriildilkabul edilmitir. Tevrat'm Huruc kismmda 22 nci babmda Kur'an'da 5 inci ga iizere hirsizlik cezasi 90k daha hafiftir. islam erkek hakkmda (Maide) Suresinin 38 inci ayetinde hirsizlik i9in kadm ve
hadd olarak
mektir.
el
kesmeyi emreder
malmi
alip gotiir-
nzasi hilafma ve fakat Bununla beraber maltaiatiyle alirsa bu, sirkat degil gasb 0^o.l65) dir. sahibinin sakli bulundursirkat haddi lazimgelmek i9in mal, muhrez yani hirsizlik dugu yerden almmak ve (orfun miisamaha edebilecegi miktarda
Bir kimse
bakasmm
malini
omm
hadd ise SU9U kat'i ve upheden ari surette sabit sayilamayacagmdan, kiymette bulun?uphe ile sakit olacagmdan) on dirhem guriuten aagi mamak arttir; (bununla berSber nisabm millan imamlar arasmda ihtilafMal, sihibine geri verihdir). Bu iki art bulunmazsa hadd lazimgelmez. Zahiriyye mezhebine gore 9alman lir ve icabi halinde 9alan ta'zir edilir. malm az veya 90k olmasi ve muhrez bulunmasi art degildir.
miilk uphesi bulundugu takdirde hirsizlik haddi de, zina balik, ku gibi haddi gibi sakit olur. u halde sShibsiz (mibah) olan ot, Uzerinde uzerlerinde bir iktisab bulunmayan mallarda hirsizlik yoktur.
Mulk ve
alanm
malda da
hirsizlik bahis
Mahmud Es'ad,
odemnemesi Hamurabi Kanununa g5re hirsizlik i?in kabul edilen cezal tazminatm halinde bu, oliim cezasma fevrilecektir (madde 8). ^^ Fatih Kanunnamesinin ufuncu faslmda ve Kanunt'nin Kanunnamesinde bSbi ewelm hukUmler arasmda el kesU9Unctt faslmda hirsizlik hakkmda hiikilmler vfrdir. Bu tasrih edilmek de yazihdir. Bu ceza ikinci kanunnamede yankesiciler hakkmda da
mijtir.
Ceza Hukuku
327
artinm bulunmamasindan dolayi akrabanm, girip 9ikmaya me'ziin oldugu yerden bir ey almasi da hirsizhk degildir (Fatih Kanunnamesi uguncii
fasil,
mevzuu
dolayi
obxiayacaktir.
Ve
gene
hiir bir
ilmi
ilk
eli,
ikinci defa
Gene
kadar hapse konur. Bimdan baka Qaldigi ey elinde (kaim) ise sahibine geri verilir. Fakat telef olmu ise tazmin lazimgelmez. Hadd, tazmini,
yani malt mes'uliyeti bertaraf eder.
haddin icrasmdan once tevbe ederse Haneflye gore mal sahibi af etmedikge hadd sakit olmaz. Imam afiiden bir rivayete gore olur. Nitekim yol kesiciliginde olmaktadir (Maide Suresi, Ayet 39).
Faili
281. Yol
kesme
(kat'-iit-tarik),
1274
tarihli
Ceza Kanunumuzun 62
ta' rif edildigi iizere
zeyledilen fikrada
lan halde gezerek rastgeldikleri yolculan tutup soymak su9unu ileyen ahislara kutta'-i tarik ve bu fiile kat'-i tank (akavet) derler. Bu su^un
yazilidir.
Yol kesme
yandan da ya-
ralama veya oldiirme ile ilgilidir. Fakat bali baina bir su? sayilmitir ve muhtelif imsurlanna gore cezaya tabidir. Eger yol kesme sirasmda faillerden hirsizlik nisabi miktannda bir hisse almi olanlar varsa bunlann
mal almilar hem de katl yapmilarsa diri olarak asilip siinj^ii ile katl olimarak veya katl olunduktan sonra olii halde asilarak tehTr edilirler^^. Bu katl kisas degil, hadd oldugundan
sag
eli
ve sol ayagi
Icesilir.
Hem
bu cezalardan salb yerine katil, katil edebilir. Yol kesenler ne mal almi, ne
ns de adam oldiirmu? degiller de yalniz yolu tehdid etmi?lerse hapis olunurlar veya baka bir yere siiriiliirler. Bunlar yalniz bir cerh yapar (yaralar) veya adam oldiiriir de mal almadan once vaz ge9er ve tevbe ederlerse (Maide Suresi,
^^ Abdurrahim Fetdvdsi.
328
tsldm Hukuku
veliyy-i
kisasm
olur.
Veliyy
isterse kisas
isterse af eder;
yalniz
mallarmi geri almak veya tazminini istemekde muhayyerdirler. Fikihda kabul edilen "bir miinkeri irtikab eden kimse ta'zir olunur" kuralmca
gerek hukukuUah ve gerek hukuk-i ibad dolayisiyla ulii-l-emrin ta'zir
salahiyeti vardir.
hamr) Haddi.
arab ifmek Kur'an'da haram kilmmi^tir; fakat buna bir hadd konmamitir (Bakara Suresi Ayet 219). Bu hadd bir hadise istinat ettirilir.
arab haddi 80 degnektir^^^ Kole i9in yarisidir. uphesiz arab zorla,
ikrahla igirilmi^ olmamalidir.
igtigine ehadet edilse
Kokusu
ge9tikten
soma
bir
kimsenin arab
oldugu igin
283. Ta'zir.
hadd lazimgelmez^^''. arab muslumanlara haram miisliiman olmayana arab haddi vurulmaz.
Haddler Islam kanimu (?er') tarafmdan tesbit edilmi olan muayyen cezalardir. Islam ceza hukuku sisteminde bir de ta'zir vardir ki muayyen olmayan, tamamiyle ulii-l-emrin, hakimin serbest takdirine birakilmi olan cezalan ifade eder. Yani ewelce soyledigimiz gibi ta'zir ulii-1-emre tefViz edilmitir. Bir nev'i siyasettir; onleyici mahiyette de olabilir ve bazi fakihler siyasete ta'zir demilerdir ve ulii-1-emir tarafmdan siyaseten
verilen cezalar, kendisine birakilan
bu ta'zir ciimlesinden sayilir (Sultan Siileyman Kanunnamesi babi ewel ba^ligi ile bu babm dordiincii fash
baligina bakimz).
Maverdi'nin ta'rifme gore ta'zir, haddlerle mueyyidelenmemi olan suglar (zunub) igin bir ceza, te'dib (correction) dir; bir takim Islam hukuk9ulan da "hadden aagi te'dib dir" diye ta'rif etmilerdir. Bu mahiyeti
ile ta'zir
yam
Bununla beraber
iki art ile ulii-l-emrin
ta'zir fakihlerin
degil
amme
^^
imam
afii
ise
Ibni Batuta,
birtnde btr
bir
Seyahatndme" sindo (tercume 2 nci cild, s. 197): Gordugu yerierden muslim arab i^erse 80 kam9i hadd vurulur ve yalniz taam zamani a9ilan
iiq
9ukurda
ay hapsedilir, diyor.
Ceza Hukuku
329
verecek
delil
ve emareler
3lmalidir^^.
Bu artlar
Ta'ziri
mucib
muayyen
degildir.
halka rahatsizlik,
kalan
dogmek, sovmek, kalpazanhk, gayri tabii miinasebet, eziyet vermek gibi haddi ve kisasi mucib suflar diinda
fiiller olabilir'''.
hakkmda muhtelif
telakkiler
hadden aagi bir te'dib olarak kabul edilir. Bundan dolayi ta'zirde ^oirulacak degnek mikdari haddinkinden aagi olacaktir. Fakat bu miktan 39 olarak kaydedenler oldugu gibi, 75 ve 79 olarak da gosterenler vardir. 1267 tarihli Ceza Kanunumuzun muhtelif maddelerinde ta'zir cezas:. olarak uq degnekten 79 deynege kadar vurulaumumiyetle
ta'zir
Hakim
Herhalde
ta'zir,
hadd
olmadigmdan hakim bu
tutar.
fiilin yapili
Burada cezamn yalmz ahsiletirilmi degil, ayni zamanda su9 ile beraber su9lunun zati da hesaba katddigi, yani cezanm ferdiletirildigi de gorulmektedir. Bu suretle ta'zir cezasi su9lunun hal ve vasiflarma gore degiebilecektir. Bu bakimdan bazi Islam hukuk9ulan su9lan dort mertebeye
ayirmilardir.
Allahm veya kulun hakkma taalluku yolunda bir ayrilik yaparlar ve ta'ziri mucib fiilde kul hakki bulundugu takdirde sulh ve af caiz oldugunu soylerler, mesela sovme fiilinde oldugu
Bazilari ta'zirde daha ziyade
603
Hudud ve
miftir.
kisas ^iiphe
ile
604
605 606
Osmanli Imparatorlugu'nda yapilan sayisiz ve sebepsiz siyaseten katiilerde rol oynami olacaktir. Z. karisi miislim H'ye yabanci olan birka? kimseleri daima evine getirip H. ile bir yerde otururlarsa Z. ye ta'zir-i edid lazim olur mu? Elcevap: olur {Ceride-i llmiyye, aded40, s. 1179). Emile Tyan, cild 2 s. 358. Z. ktiguk olan A'ya cebren livata edib, Z'nin mutadi oldugu er'an sabit olsa Z'nin katli meru mudur? Elcevap: meru'dur; Fetdvd-i Ali Efendi, Fi'l-i livata.
telakki Islam aleminde, hele
Bu
330
islam Hukuku
Burada iki erkek veya bir erkek iki kadm ahit olabilecektir. Fakat hakkuUah mevcut ise mesela bir kadma tasallut edilmi? ise tecaviiz edilenin af ve sulhu muteber olmayacak ve ispat edilemedigi takdirde faile yemin de verilmeyecektir. Bu gibi MUerde bir ahitle de ispat miimkungibi^^l
diir;
daha dogrusu hakkuUah konusu olan fiillerde davasiz dahi ahit dinleneceginden miiddei olan kimse de ahadet edebilir. Bu suretle de
ahadet nisabi hasil olur.
XXIII. Usui
284. islamda kaza.
Hukuku
onem
vermitir^^ Kazayi,
Hak ve
etmek
en kuvvetli bir fanzedir (elkazdu bil hakki min akval ferdizi). Kur'an, birka9 yerde insanlar arasmda adalet ile bukiim edilmesini eniretmitir^^^
gefenler hiikiim ve kaza iini bizzat kendileri yapmilar; fakat bilhassa Islam genileyince kendilerine niyabet (vekalet, s. 62, No. 48) suretiyle davalara bakmak ve hukum
ilk
zamanlarda Hilafet
makamma
vermek lizere
ta'zir
fill ile
bir eyin
eye huktim manasinadir. Bir eyle haber vermek, ilan etmek, bir eyi tamamlamak anlamlarma, bazi ayetlerde de meiyyet, irade manasma kullamlmi^tir (emsedddin Gunaltay-Zi^/merren Nura)\ Sm-e 10, Ayet 47, 93; Sure 27, Ayet 78;
Sure 40, Ayet 20, 68; Sure 39, Ayet 69; Sure 45, Ayet 17; Sure 28, Ayet 44; bulundugu yerdi idari belgelerden olan ve bugtin il9e dedijimiz kaza kadi'mn
nci cilt
s.
78, n4).
Kasas Suresi 28, Ayet 59 da oyle buyrulmustur: "Ve md kunnd muhlikilkurd ilia ve ehluhd zdlimM' ve biz aMlisi zalim olan memleketlerden bakasmi helak edici de
degiliz.
^^^
^^^
Sure
5,
IC,
Ayet 47.
Osmanii tmparatorlugunda kadilarm ile Rumeli ta'yini uzun zaman kadiaskerlere birakilmi^. Padiahm verdigi yetki Anadolu kadilarmi kadiaskeri, Rumeli kitasmdaki kadilan ve Anadolu kadiaskeri
Kadiyi Halife,
Imam
mezun kita'yin ederdi. Misn* ve Trablus kadilan o memleketlerin kadilarmi ta'yine izin verilebiImu-lardi. Umumiyetle kadiya bakasmm yerine naib ta'ytn etmek i9in
lir(Mecellel805).
Usui Hukuku
331
islamda kadi
te .<
hakimdir; yargi
ii
tek
hakim
de hukmun
Kadi,
akilli, bilgili
ve
anlayili, bunlarla
beraber
adil, diiriist,
emin,
metin ve tarafsiz
olrnalidir; fakat
edebilecegine gore adil olan cahil kadi'nm hiikmii Hanefilerin bir 9oklarmca caiz gorulmutiir. Nitekim adil olmayan (fasik) bir kadi da kendili-
ginden hakimlik
olamaz.
sifetini
kaybetmez,
azledilir.
Kadi
veya
tarafsizligi
upheye
dii^iiren hal-
veya
vekilinin, usul
ve fer'ilerinden
birinin, ka-
nsmm
ortagmm, ecir-i has olan veya kendisinin infaidyle ge9inen kimselerin davalanna bakamaz (Me-
veya bunlann
vekilinin, miiddeabihdeki
celle 808).
Son zamanlarda ve kadilarm ta'yini eyhuiislamlarm arziyle Padiah tarafmdan yapilir ve Birinci Cihan Harbinden pek az oncelerine kadar ge9ici mtiddetle tayin edilirlerdi (Birinci Tertib
Dustur, cild 2,
s.
721).
hakki vardir. Merutiyyet devrinde er'iyye mahkemeleri i9in bir Tefti Nizamnamesi kabui edilmitir (23 Mart 1331 (1915) tarihli). Bu tefti yine kadiiara, yani kazaninki Liva kadisma, Livaninki Vilayet kadiKadilari ulu-1-emrin raurakabe ve
tefti|
Emaneti muavinleriyle
i9in Tyan, cild
1 s.
3418.
MiiflT sorulan
Romanm
meseieye uygun surette fakihlerin evvelce gQqmi^ bir kavlini arayip bularak o dairemesele hakkmda er'i cevab isteyen kimseye miistefti derler. Fetvalarda gerek9e yoktur (Nitekim Romada da yoktu: (Bruns-Lenel, Geschichte und Quelien des wmischen Rechts 45). D'hosson, buniardan enteresan 5mekler nakletmitir ^cild 4). Yukariki sahifelerde biz de bazi fetvalar ge9irdik. Osmanii Imparatorlugunda resmi Muftilik tekilati vardi ve eyhulisiamliga (daha
de cevab
idi.
3
s.
tarihli
nun
613
ile (3
Ileri
mtiftiler hala
Hakimin hata
rette
dilir.
Bu
su-
mahkumun
edilenin
Kisas
erhi).
icra
edilmi
ise
mahkumtin lehten
kisas
alimr.
Hukukuilahta ise hul<inun ibtali halinde tazminat Beytulmaldan verilir (Ali Haydar
1785
332
Islam Hukuku
zamanlarda kadilar miinazaa halindeki ve hasimlar arasmdaki bakarlardi. Fakat sonralan kadilara yava yava bir 90k baka iler,
mesela hacir edilmi olan delilerin, yetimlerin, iflas edenlerin, seflhlerin mallanna, vakiflara, vasiyyet ve vesayet ilerine, fiatlara, narhlara nezaret, velisi olmayan kiigiik kizlan veya kadmlan evlendirmek, yoUann,
pazarlann, binalann muhafazasmi, temizligini te'min, cami'lere imam,
Kadi mixnazaasiz yargi dedigimiz ilerdexi olmak iizere bir takim hallerde, mesela vekaleti olmadan bakasi hesabma tasarrufa yetki, kari nafakasma karilik olarak bor? para almmasma (istidane) izin verir; vasi, kayyim, mutevelli ta'yin eder^^^ Vekalet, hibe, kefalet, bey', nikah gibi akitler hakkmdaki beyanhatib gibi din hademeleri tayin
etmek
ileri verildi^^"^.
lari
286. Islamda
Mahkeme.
itibariyle bir nev'i
isiamda esas
cari
vardir. Ti-
ve adi
iler
de bunlann go-
Bununla beraber bazi Islam devletlerinde bir kisim iler yargi kuruUanna ve usuUerine bagli olmayan memurlara verilmitir. Bunlardan biri urta'dir. Bu memur hadd cezalarmi vermek,
revleri
arasma
^^^
Bu
Noterlik
Islamda kadilar tarafmdan ayrica memurlar da ta'yin edilmitir. Bu hizmete Adalet ve buna memur edilenlere udul derlerdi; Ibni Haldun, cild: 2 s. 53; Emil Tyan, Le Notoriat et le regime de la preuver par ecrit dans la pratique du
droit
musulman, 1945.
Osmanli tmparatorlugunda kadilar zabitaya, belediyeye, idareye ait bir gok i^lerde tavzif edilmitir. Nizamiye mahkemelerinin kurulmasmdan sonra da, hatta son zamanlara kadar idare meclislerinin tabii azasi sayilmi^tn (Mecelle-i Umur~i Belediye,
cild 1
^^^
s.
890)
izinli
olmasi lazimdir,
^^^
Kadmm
yargilama suretiyle verdigi hiikmu havT vesikaya i'lam ve yargilamasiz (mtinazaasiz yargi yolu ile) verdigi vesikaya hiiccet denir. Kadi i'lamlarm altini ve
Butun
er'i
yazi
ile
ve arapga olarak
mahkemenin
dolayi
cildli bir
buytik
defterine kaydedilir.
Bu deftere
Osmanli Imparatorlugu'nda bu
sicillerde
gortiltir.
Bundan
hukuk
tarihi baki-
mmdan
mitir.
Muzeler tdaresine
veril-
Usui Hukuku
333
etmek, su9 yapilmasma mani' olacak tedbirleri almak ileriyle g6revlenmidi. Bunlar bilhassa ta'zir ilerinde zabita ve idare icablariyle
ta'zir
bagh kalmazlardi^^^
Bundan baka halkm ikayetlerim dinlemek ve icabmi emretmek, zuliimlere meydan vennemek i9in kurulmu Mezalim adiyle bir nev'i
istisnai
mahkeme daha
gorulu^*^^^
287. Hisbe.
enata aykin
fiilleri
mallan, gemileri, hay^anlan adetten fazla yiiklemekden men' etmek, yikilmaya yiiz tutmu binalan yikmak, kisaca kamuya zarar verecek
eylere
meydan vermemek,
muhakeme
halinde
idare-
duruma ve soru^turma olmaksizm cezalandirmak gibi belediye sine aid iler de Hisbe denilen bir takim memurlara verilmidir^^^
kaza salahiyetini haizdir; yani miiddeaaleyh, Kadinin yargi dairesinde bulundukga bir salahiyet itirazi yapamaz. Miiddeaaleyh nere ahalisinden olursa olsun,
iizerinde
velev
ki,
Kadmm yargi
mahkeme-
ile
bagh olarak
amel etmesi Imam (halife) tarafmdan emredilmi oldugu takdirde baka bir muctehidin reyiyle hiikmedemez (Mecelle 1801; n. 655). Ve muayyen davalara bakmaya izinli oldugu takdirde bakasina bakamaz^^^.
gibi bir miictehidin kavliyle
617
Bunun
618
619
620
Haldun, cild 2, s. 50-51; Medeniyet-i Isldmiyye Tarihi, ciid 1 s. 226; Tyan, cild 2 s. 7 ve 352 ve sonrakiler. ibn-i Haldun, cild 2, s. 50; Medeniyet-i isldmiyye Tarihi, cild 1, s. 222; Tyan, cild, 2 s. 141 ve sonrakiler. ibn-i Haldun, cild 2 s. 55; Medeniyet-i Isldmiyye TarihU cild 1, s. 225, 226; Tyan, cild 2, s. 436 ve sonrakiler. Osmanli Idaresinde de ihtisab agasi, ihtisab emini, ihtisab naziri, muhtesib unvanli memurlar ve memuriyetler vardi. Istanbul ve buraya bagli olan yakm yerlerde vakfa dair 9ikan davalar ancak Istanbuldaki evkaf (tefli) mahkemesince gorultirdu. er'iyye mahkemelerinin Adliyeye devrinden sonra Istanbul 9 uncu Asliye Mahkemesinde gorulmutur. Yine istanbulda muayyen davalara bakan bir Kassam mahkemesi vardi.
ibn-i
334
islam Hukuku
289. Dava.
tleride
alinmasi igin olan hakkmi kendi kendine alamayacagmdan hakkmm mahkemeye ba vurmasi lazimdir. Yargi ve yargilama hakki esas itibariyle ulii-l-emre,
Fakat yine bugimkii hukukumuza pek benzeyen ve muayyen hallerde bizzat hakkm alinmasma miisaade kullanabilir; edilmitir: Hapis hakki sahibi bu hakkmi dogrudan dogruya (Mebir kimse milkine giren, sarkan, komimun aga? dallanni kesebilir deni Kanunumuz madde 664). Kiracmm, icare miiddeti bittigi halde
onun
naibi kadiya
aittir.
me'curu kiralayana teslim etmemesi ve eyasmi i9inde birakarak ortadan kaybolmasi takdirinde kiralayan Kadmm izni 0)maksizm tedarik edecegi koyup bir anahtarla me'curu agabilir ve eyayi muhafaza i5in bir yere
Dava EhUyeti.
Niza'li bir
hakkm ahmnasi
i5in
mahkemeye
miiracaat dava
ile olur.
Burada dava olmayan yerde hakim yoktur kurah cereyan eder^^l Kimse davasmi agmaga da mecbur degildir (El miiddei la yucber)^^l Dava, bir ahsm baka kimseden yargi? huzurunda hakkmi talebetmesidir. Bu ahsa muddei, o kimseye de miiddeaaleyh derler. Muddemin dava ettigi ey'e muddeabih veya sadece miiddea denir.
Taraf ve dava ehliyeti ilemnemi olmakla beraber kiigiik, veil, mahcur gibi kimseler adma mumessilleri olan A^eli, vasi, vakif adma mui^in tatevelli davaci veya miiddeaaleyh olabilir (n. 545). Dava ehliyeti raflann akil olmalan arttir. Fakat balig olmalan art degildir; kendisine miiddei ve ticaret ve kazan9 i9in izin verihni olan kugiik davada
miiddeaaleyh
olabilir;
Kadm
^^^
Veliyy-i katil kisas hakkini htiktim olmaksizin dahi kullanabilir (All Haydar,
madde
^^^
1613 den oncesi (No. 270). ahadet Certde-i tlmiyye, 6 s. 407. Ancak talak ve vakif gibi bazi ilerde davasiz veya vekiii huzucaizdir; mesela iki ahid falan kimse karisini boadi diye o kimse hukmeder; runda ahadet etse kadi ayrica boyle bir dava a9ilm: olmaksizm talaka No. ahadetle dava a9ilmi sayilir. Bu ahadete ahadet-i hisbe derler (No. 283,
299).
^^^
n.
madde
12.
Usui Hukuku
335
Davada muddeiniii bir hakki olmak lazim geldigi gibi menfaati de bulunmalidir. Menfaat olmayan yerde dava yoktur yolnndaki prensip islam hukukuna yabanci degildir. Bir kimse bir bugday danesini dava
etse dinlenmez.
Davada er'i husumet lazundir. Bu hem zahirde, hem de hakikatte mevcud olursa dava ve hiikiim sahih olur. Husumet yakuz zahirde olur da hakikatta bulunmazsa verilen hiikmun cevazmda fakihler ihtilaf etmilerdir^^.
291-
Davada
Taraflar.
eder;
taraflidir.
bir taraf birka? kii olabilir; yani birden ziyade kimseler bir
biri tek
bama o
huzuru olmaksizm husumet edebiUr. Olenin lehine ve aleyhine olan davalarda varislerden yakuz biri hasim olabihr ve bu takdirde oburlerinin yerine kaim olur (Mecelle 1642)^^^ Irsden baka bir sebeple
birinin
biri
o birleri
adma
da hasim
tamammi dava
edebilir; fakat
1643).
Davalarm
Ceitleri.
Menkul ve gayrimenkul aym davalan, deyn davalan balicalandir. Menkul ve gayrimenkul aym davalannda milkiyet sebebi beyan olunmak lazim degildir; bu mal benimdir suretinde mutlak milk davasi yapilabilir (Mecelle 1627). Deyn davasmda sebep ve
Davalann
9eidleri vardir.
^^"^
olmayip da bir
hukum almaya vesile ve hile olarak dava a9diklarmi kadi aniarsa bu davayi dinlemez. Daha baka fakihlere gore boyle hukilm caiz olur; mesela milvekkili gaib olan
bir kimse, vekaletini, re' sen, hasimsiz iddia ve isbdt
edemediginden sirf vekaletini isbat igin bir ahistan milvekkilinin pek az bir alacagmi dav^ ve o ahsin da borcunu ikrarla vekaleti inkar etmesi uzerine vekaleti isbat eder ve o suretle htikum alir. Raaylaruiin isbati da
mazan ve Bayram
bu
suretle
yapma ve
veraset ilamlari da 90k defa boyle almirdi. Balica sonuncusunda bir 90k fenaya
kullanmalar oldugundan 3/ubat/1330 da 9ikarilan "Usulti Muhakeme-i er'iyye'ye dair" nizamnamenin 2 nci maddesinde "hasmi ca'li mtivacehesinde neseb ve veraset
^^^
memnu'dur" denilmi^dir. Fakat obiir varis bu davada def i dermeyan edebilir. IsMm hukukunda davaya mudahale ve davanm ihbri gibi yollar ileninemitir.
davalarini diniemekden ti^kimler
birlikte dava,
336
islam Hukuku
cihet
beyan olunmak lazimdir (Mecelle 1626). Aym davalarmda hasim ancak zilyeddir (Mecelle 1635, 1636, 890 ve 910).
islam hukukunda
modem
gi tahrik
kimsenin mahkemeye miiracaatla bir bajkasmm kendisinde bir hakki, alacagi varsa dava etsin yolunda bir tahrik vq icbarda bulunmasma mlisaade edilmemidir. Yukarida dedigimiz gibi miiddei davasmi dilerse ya-
yapmaz. Fakat tesbit davalarma Islam hukuku miisaid goriinmektedir. Bir kadmm nikahlamnasma, kendi karisi oldugunu iddia ile mani' olmak isteyen kimseye kari kadm bu mudahalenin men'ini iddia
par, dilerse
hukuku bu
gibi
Kural olarak dava edilen alacagm muaccel olmasi lazim geldigi halde miieccel bir alacakdan dolayi da dava a9ilabilir; ancak alacak muaccel hale
gelmeden bor9ludan
tahsTl edilemez^^^
293. islamda
Muhakeme Usulii.
tslamda muhakeme usulii sadedir. Ceza ve hukuk davalarmda yargilama usulii esas itibariyle birdir^^\ Fakat ceza davalarmm hususi-
mahfuzdur. Hudud ve kisas davalarmda kadm hakim olamaz. Bunlarda tahkim yapilamaz. ahadet evvelce de soyledigimiz gibi bunyetleri
larda gu9le?tirilmi5dir;
lazimdir.
kadm
Hadd davalarmda
^^^
gibi.
Ali
Haydar
erhi;
s.
ve Chucri
ve 23.
uygulanacak ku-
Muhakeme
Usulti
i9in
niinde tutinutur.
^^^
ahadet aleahade asil ahidin hastalik, yahut uzak yerde bulunmak, hapisde olmak veya olum gibi sebeplerle yargi? huzuruna gelmeye mani' bir ozru oldugu takdirde bir kimsenin onun agzmdan aldigi ahadeti yargica ahadet yolu ile ihbar etmesidir.
Kitabulkadi ilelkadi baka
tabirle kitab-i
^^^
hukmi
bir
bulunmayan
bunu
dava ve beyyinesini buldugu yerin yargici dinleihtiva eylemek lizere o ^ahsin bulundugu yer
erhi,
oncesi).
Usui Hukuku
337
degildir.
ve muddeaaleyh birlikte Kadiya gidebilecekleri gibi mxiddei yalnizca da gidebilir. Miiddei davayi bizzat a9abilecegi gibi vekil de ta'ym edebilir. Muddeaaleyh de ister kendisi ister vekili ile davayi
Mtiddei
kovutu^abilir^^^
islamda bir avukatlar ve vekiller smif yoktur: daha dogrusu vekil ve miidafi' bulundurrnak tamamiyle taraflara aid ve vekalet akdi zimnmda yapilacak hususi bir idir^^^. Taraflar istedigi kimseyi vekil gosterebilir.
Taraf, vekilini
edebilir
ve zabta ge9irilmesi
yiikletilir.
yeter.
Mliddei davasmi yazi ile a9mi ise Kadi ve hasmi huzurunda miinderecatmi tasdik ve tekrar eder. Bundan sonradir ki, Kadi miiddeaaleyhi
isticvap eder.
Muddeaaleyh
sayilir^'''^,
Taraflarm ifadelerinin hulasalan kadi veya katibi tarafmdan ash ve mahiyeti degitirilmeksizin, bozulmaksizm zabta
gegirilir.
Kadi davada taraflara eit muamelelerde bulunmaya mecburdur. Ne bunlara ve ne ahitlers cevap verecegi ey'i hazirlayamaz, telkinde buluMiiddei sirkat iddia ve bir erkek
iki
kadm buna
kimdan mahkum
makbul olmadigmdan sirSirkat iddiasiyla falman maim iadesi istenir ve mliddeaaleyhe yemin '/erilir de yeminden nukui ederse mal geri alinir veya tazmm ettirilir; fakat sirkat haddi lazim gelmez (All Haydar, Mecelle erhi, Madde: 1685 ve
edilii
:
Fakat haddlerde
kadmm
18i9?erhi).
in arifetiyle
ile
davayi kovuturan
muddeaaleyh) davamri goruldugu mahkemenin yargi siniri dimda oturmakta ve tahlifi lazim gelmekte ise yemin i^in oranin Kadisi istinabe edilemediginden ve mesela Bagdatta oturan rniiddei
veya mliddeaaleyh yemin i^in davayi gormekte olan mahkemesi huzuruna gelmeye mecbur kaldigindan 5/ubat/330 tarihli Nizamnamenin 1 inci maddesi ile bu istinabeye izin verilmitir.
Istanbul
^^^
^^^
387 de, islamda bir avukatlik, miidafi'lik muessesesinin olup olmamunakaayi nakleder. Husumete vekil olan kimsenin Kadi huzurunda miivekkili aleyhine ikran hudud ve kisasdan.bakasmda muteberdir. Bir kimse birini husumete vekil tayin edip de kendi
Tyan, cild
1, s.
digi etrafmdaki
Bu
etmekle vekaletten miin'azil olur (Mecelle 1516, 1517). Taraf bir beyanda bulunmaya icbar edilemez; yani herhalde bir beyanda bulunmaya icbar i9in hapis olunarnaz. Ancak lian ve kasamede bir beyanda bulunuluncaya kaikrar
Ve
338
Islam Hukukv
namaz; nasil hiikmedecegini hukiimden once bildiremez. Fakat kadi, kendisine bozuk bir dava arzedildigi takdirde davasmi tashih etmesini miiddeiye ihtar eder; hatta Ebu Yusuf a gore davasmi izah ve ta'kibden aciz olan bir kimseye yardim etmek iizere ehil bir kimseye emir verebilir. Muddei davasmi tashih etmezse davayi reddeder. Islam hukukunda da
reddi
hukuku bakimm-
dan red arasmda fark vardir. Red birinci halde bir kesin hiikiim (emr-i makzi, kaziyye-i muhkeme) olursa da :kinci halde olmaz; yani kesin hiikum yoktur, miiddei davasmi islah ederek yeniden dava edebilir.
Kadi akraba arasmdaki davalarda ve taraflarm sulhe ragbetleri umulan, arzulan goriilen davalarda taraflara bir veya iki def a sulh olmalanni tavsiye eder (Mecellel826); fakat sulh olmalan i9in zorlayamaz.
294.
Davada Hasmin veya Vekilinin Huzuru. Davada hasmin veya vekilinin huzuru
arttir
aleyhine htikmolunamaz^^^ Miicerred da^/a uzerine mtiddeaaleyhin mahkemeye celbi hususunda muhtelif kaviller vardir: Bir kavle gore eger
miiddeaaleyh muhakemesi yapildiktan scnra evinde geceleyebilecek kadar mahkemeye yakm bir yerde oturmakda ise davet edilir^^^ Bu derece yakm degilse muddei davasmi isbat ettigi takdirde celb ve durumalan
yapilir. Isbat
edemezse celbedilmez. Bu isbat sirf miiddeaaleyhi mahkemeye getirtmek i9indir. Baka bir kavle gore Kadi miiddeiye davasmda hakli olduguna dair yemm verdirerek yemm ederse hasmi celbedilir; edemezse davasma bakilmaz. Muddeaaleyh mazereti olmaksizm mahkemeye gelmez veya vekil
gondermezse cebir ile mahkemeye getirtilir (ihzar edilir) (Mecelle 1633). Gizlenmi? olur da bulunamazsa, Kadi muddeinin talebiyle miiddeaaleyhe u kere davetiye gonderir^^l Gelmedigi takdirde ona bir vekil ta'yin e^^^
Gaib aleyhine hijkmedilememesi Hanefi Imamlarma goredir. O bir ii? mezhep Imamlarma gore dava ve hukum sirasinda hasmm huzuru art degildir; gaib uzerine huktim caizdir.
636
637
Davet eskiden gonderilen mahkeme muhziriyle agizdan yapihrdi. Nizamiye mahkemeierinin ilk tekil edildigi zamanlarda da davetiye usulil yokdu; muddei miibairle beraber muddeaaleyhi arar; buldugu yerde yakalayip mahkemeye getirirdi. Gelmeyen muddeaaleyh ta'zir edilir. Boyle gizienerek gelmeyen miiddeaaleyhe hasm-i mutevari, yani gizlenen hasim denir. 2/Haziran/1295 tarihli Usul-i Muhakeme-i Hukukiyye Kanunu da ug kere davet usuliinti koymu ise de, (madde 144) 1303 (1887) de ilga' edilmidir (Birinci
Tertip, cild 5, sahife 852).
Usui Hukuku
339
htikmunu verir. Yeminden niikule ta'lik suretiyle hukiim caiz degildir. Yani miiddei, davasmi isbat edemeyerek muddeaaleyhin sonradan yemin etmemesi halinde kat'i olmak lizere hiikum \ erilmesini isteyemez. Giyabi hukiim davanm beyyine ile isbati halinde ve verilen hiikme kari artik inkar yolunda itiraz edilemeyip mesela bir odeme def i yapilabilir veya dinlenen ?ahidlere itiraz
(ta'n) edilebilir,
der^^l
Bu
ileri siirulebilir^^^
islam hukukunda davanm tebdili, islahi usuW yoktur. Kaide olarak tenakuz davaya manidir. Tenakuz telif edilebildikge yeni iddia dinlene-
mesela bir kimse karz olarak dava ettigi bir parayi sonra kefalet cihetinden dava edemez. Babamdan miras kaldi diye dava ettikden sonra babamdan satm aldim diye dava etse dinlenmez; fakat babamdan satm aldim dedikten sonra babamdan miras kaldi diye tashib etse dinlenir. Vebilir;
kil bir
bakasmm
vekili
veya vasisi
Def
iddia
ileri
miiddeaaleyh tarafmdan
surulmesidir.
bir
Def e
kari
Def, odeme,
ibra^
takas^^, sulh, faiz, kumar, havale, muvazaa, ikrah gibi iddialarla olabilir.
Def, davada hiikumden once olabilecegi gibi, hiikiimden sonra da olabilir. Yani mesela bir alacak davasmda tediye iddiasmda bulunan kimse,
Bu
vekile
muahhar
muahhar
usulii,
mahkemelerinde Nisan/1327 (1911) tarihli zeyil kanununun 18 er'iyye mahkemelerinde de 4/Nisaii/1330 (Takvim-i Vekayi ile
edilmi^tir. er'iyye
inci
nizamiye maddesiyle ve
^^^
mahkemelerinde davete icabet etmeyenler hakkmda giyabi muicrasi ve sadir olan giyabi ilam aleyhine on gun i9inde o mahkemeye itiraz edilebilmesi 21/Nisan/1330 tarihli "Usulii Mahkemati er'iyyeye dair Nizamname"nin 3 iincii maddesinde kabul edilmi^dir. Yemm edecek kimse mesela ku9uk oldugundan dolayi kendisine verilmesi lazim gelen yemini eda edemedigi takdirde dava btilugu halinde yemin verilmek lizere
hakeme
^^
ve tehir edilir {Ceride-i llmiyye 6, s. 416; Ceride4 ilmiyye3l\ s. 870). bor? muaccel ve cinsce bir ve kuwet9e eit iseler cebri surette takas vaki' olur, yani taraflarm rizasi ^>art degildir. Iki taraf bir birinden bir ey isteyemez.
ta'lik
iki
340
tsldm Hukuku
etse ve o da bu teklifi beyyinesi olmadigindan muddeiye yemin teklif beyyine lie odeyerine getirdiginden mahkum edilse sonra ele gefirdigi
alir.
itimiiddeaaleyh muddei ve mUddei, miiddeaaleyh olur. Bu Burada ikrann modem barla muddeaaleyh def ini isbata mecburdur. karila?inz. hukukda gordugiimiiz boluniip bolunmemesi meselesiyle beraber Imameyne gore islam hukukunda bu mesele ilenmi olmamalda ikranndan ayirmayarak bir arada ikrar eden, ikranna ilave ettigi izahi gelir; yam alacak (mevsulen) yaparsa izShmda da tasdik edilmek lazim henuz teslim edilmeyen mebi' semenidir veya ku-
Def de
boliinerek mar, arab bedelidir gibi iddialar, asil ikrardan bunlar hep birer def dir ve isbat ettirilmez. Fakat tmam-i a'zama gore, ve tarafmdan isbat olunmak lazimdir (AU Haydar 1587
muddeaaleyhe
muddeaaleyh bolunmemesi modem 1627 nci maddeler erhi). ikrann bu yolda boliinup Ali Haydar, cild hukukda da munakaah meselelerdendir. (Mecelle erhi,
4,
s.
Hukuk Yargilama
297. Beyyineler.
QoBeyyine beyan kelimesinden gelir; belU olmak manasmadir. adi veya tevatur gulu beyyinat'dir. islam hukukunda beyyineler
beyyinesi diye ikiye
ayrilir.
Beyyineler
ahsi olan
seneddir. beyyine lahadettir. Yazili beyyine ikrar bilkitabe yani mukayese usulii de vardir tatbik ve yazi yazdirmak, istiktab suretiyle (Mecelle 1736(Mecelle 1610). Resmi vesikalar huktim icin kafidir
Senedde
1739).
Kadi keif ve muayeneye de ba vurabilir. haberdir. Bu ahadet, taniklik (lugatte gormeye miistenid kesin
verilen, gorulen eye haberi veren kimseye ahid, ?ogulu iihud, haber mejhud-un-aleyh mehud-un-bih, aleyhine ahadet edilen kimseye miiteaddi ve Islam hukukunda en muhim ve kuwetli beyyinedir;
derler)
sayilir,
ufiincu ahislara da sirayet beyyineye liizum muhta9du- (Mecelle 78, 1676). Ikrar, bizatihi hiiccettir; halde ikrarda birakmaz. ahadetin hakikat hilafma olmasi varid oldugu
bir hiiccet'dir: bu ihtimale itibar yoktur. Bununla beraber ikrar kaasir etmez. lkrr milk sebebi ikrar eden kimseden bakasina sirayet ve tesir
degildir.
Usiil
Hukuku
34
artlar vardir. O da ahadeti tehammiil ve edaya dair olan 9artlardir"'. Bir kimse bir vak'ayi gordiigu (yani ahadeti tehammiil ettigi) vakit akil sahibi olmak, kor olmamak ve ?ahadetini yargi9 huzurunda bildirdigi vakit de baIica bSlig, hiir olmak, kor ve dilsiz, fasik ve kazif haddi ile cezalanmi? olmamak lazimdir^l ahidin ahadeti kabul edilebilmek i9in jahadet yapilmasi arttir. Fakat
?ahadetin
yemm
ile
dogrudan dogruya, ister hudud zimnmda olsun mala miiteallik olan ve mkah, talSk gibi mala taalluk etmeyen kul haklannda ?ahadetin nisabi iki erkek veyahut bir erkek iki kadmdir"^ Kadmlar bir erkek yerine tutulduklanndan bir arada dinlenirler. Aralannda erkek olmaksizm yalniz kadmlann ka9 ki?i olursa olsunlar ?ahadeti kabul edilmez. Hanegore yatoiz bir sahidle hiikmedilemez. O bir mezheblere gore miimkiindur. Bir ahidi olan kimseye bunun ahadeti ile ve kendisine de
filere
yemin verilerek lehe hiilsmetmek caizdir. Ukubat bahsinde goruldiigii iizere zina haddinde ahadetin nisabi
dort erkekdir.
Erkeklerin bulimamayacaklan ve goremeyecekleri hususlarda yalniz kadmlann ahadeti caizdir; Dogumda, kadm hamammda olan bir katilden dolayi diyete miiteallik davalarda ahadet gibi. Hatta bu gibi hallerde bir kadinm ^ahadeti dahi kabul olunur"^.
298. ahadeti
ahadetini kabul etmez. Yukanda soylenenlerden bajka meseia 9algicilann, arab i9enlerin, haram riba
641
642
(sahife 353): "...mUslim uzerine zimmiler ahadet eyieseler makbfll olur deyu fetv^yi ferlfe verilmekle bermucibi fetvayi erife iimel ve hareket olunmak Seignobo'nun Siyasi Td; '"^"^ ^'^^ ' ^^''^ ^^ Engelhard'in Turkiye ve Tanzimafmda "'L'i"*!^ ^fT"."""^' (S.350) nakledildigi iizere '1876 Osmanli Kanunu Esasisinin kat'I myihasi son defa olarak Midhat Pajamn konagmda okunurken Hiristiyanlarin jerT mahkemelerde sa-
Gerek tehammul ve gerek eda farz-i kiSyedir. Bakara Sflresi, Ayet 283: "Vela tektUmUehadete ve men yektumha feinnehU asimUn kalbUhU". Cevdet Pa^a Tarjhi'nin 7 inci cildinde yazili fermandan
643
hukUmler Sadriazam RU5du Pajanin isfdri tizerlne 9ika1878 Berlin Andla^inasinm 62 nci maddesi "Dine ve mezhebe bakiimayarak mahkemeler huzurunda cumlesinin ?ahadeti kabul edilecektir..." der.
liberal
hadetleri
hakkmdaki
nldi".
644
"Vestehidu ?ehideyni min ricalikUm fe in lem yektoa reculeyni vemreetani" (Bakara Suresi, Ayet 282).
All Haydar, Mecelle 1685 serhi.
fe
reculiin
342
Islam Hnkuku
edilmedigi gibi yiyenlerin, yalancilikla taninmi? olanlann ahadeti kabul olumnaz. Usui ve vekillerin, dellallann kendi fiillerine ahadeti kabul
furu'un birbiri lehine ve
kan kocadan
mak-
muayyen hallerbul degildir. Iitine suretiyle ahadet caiz degildir. Fakat edebilir (Mede ahit iittigini soylemeyerek gormedigi hususa ahadet
celle 1688).
299.
Kadi'nm Takdir Hakki. HukukuUaha taalluk eden ve hisbe ahadeti caiz clan hususlardan maadasmda ahadet davaya manaca uygun ise Kadi o ahadeti kabul eAleyhine ahadet edilen kimse, ?ahidlerin ahadetim sonra a9ik (yani tasdik etmezse'^' yargig ahidlerin halini once gizli ve Adil olduklan kendi huzumnda) iki adil kimseden tahkik ve tezkiye eder.
der; degilse etmez.
yargicm ahidler karismda rolii mevcut ahadet Kadi tarafmkaidelerine riayetten ibaret kalmaktadir. Islamda ahadetin bu takdan takdiri bir esas gibi goriinmekte ve tslamm ilk zamanlannda hakkinm tanmdigi anlailmakta ise ds^^ eski er'iyye mahkemelerin-
Bu
mahiyeti
ile
dir
Yargicm yargilamadan
lebilir,
edindigi
malumat hukiim
igin degerlendiri-
muzda da oldugu
300. Tevatiir,
hukiim
iizerine Bir nev'i ahadet beyyinesidir; er'i hukuki manada yalan hisse miistenid birlemeleri ve uyumalan aklen caiz olmayan cemaatin
hilafma hifbir beyyine getirilemez. Ve adi beyyine (ahadet) iizerine iistiin cutulur. Tevatiirde beyyine kiilfehakkmdaki kurallar yuriimez. tki taraf da ti, yani beyyinelerin tercihi birinin veya o birinin tevatiir beyyinesi getirdigi takdirde yargif
olan haberidir. Kat'i bir delil
sayilir,
sonra beyyinesini dinler; fakat bir tarafm tevatiir beyyinesini dinledikten bilgi ve kanaat bir tarafm tevatiir beyyinesini dinlemi^ olsa birinci ile
ise
degildir. Hasim taraf ahide ta'n etmedigi takdirde Ebu Hanifeye gore tezkiye lazim madde 1716. Imameyne gore lazimdir. Mecellede tmame) n re'yi kabul edilmitir,
^^^
^''
Tyah, did
1, s.
350 ve
Fetva,
sonraki.
Bu
ihtilaflidir.
s.
(1333),
Usui Hukuku
343
tevatiirle
hiikmede-
mez.
Tevattir beyyinesinde yargicm olduk9a geni bir takdir hakki var-
Burada haber veren kimselerde ahadet beyyinesinde aranan artlann bulunmasi aranmaz. B;;.nlann adil ve miislim olmalan ve ahadet soziinii
dir.
tevatiir
beyyinesi kabul
ranmaz (Mecelle 1677, 1732-1735). Haber verenler ne kadar 90k inamlir kimselerden ise o kadai daha az sayida kimseler tevatiir ve yakm bir bilgi
temin edebilir'^l
301. Tahlif.
maadasmda
Yemin edecek
sozii iizerine
ve mutlalca kendisi yapar (Mecelle 1743). Yemin hasmm talebiyle ve yargicm teklifi ile olur. HukukuUah olan bazi hallerde, me-
kocaya yargi9 re' sen yemin teklif eder {Ceride-i Ilmiyye, 13, s. 21). Bmidan ba?ka mali davalarda be yerde yargi9 re'sen yemin verir; bu yemine yeimn-i istihzar derler (Mecelle 1 746)^^ \ Bu yeminin bugiinkii hukulmtnuzdaki re'sen yeminden farklan vardir.
sela talaki inkar eden
302.
Yemin Usulii.
bugiinkii
hukukumuzda oldugu
gibi
ya kendi
verilir
ve bildigi fiile (betata, yani bir i boyle veya 6yle olmutur diye) veya o i tarafm bilmedigi bir ^eyse onu bilmedigine (adem-i
648
inci
numarasinda
tevatiir
ileri
beyyinesi
hakkmda
izahat vardir.
stirulmudur.
siiimette bir
Yeminden
itibarla
ntikul halinde
emir yoktur.
Bu
tm^m
afii miiddeaaleyhin
650
651
gormemi, ntikulden sonra mtiddeiye yemin veriknesi re'yinde bulunmutur. "El beyyinetii lilmiiddei velyeminu ala men enkere" hadisi mucibince. Mecellede d5rt hl sayi.mitir, Bir hal de Mecelle dimda kalan gaib koca karmm nafaka davasmdadir.
Iizerine
344
Islam Hukuku
ilm'e) verilir.
Ve
para almadim" yolunda veya hasila, mesela "miiddeiye boyle bir borcum
yoktur" suretinde
olabilir.
Yeminin reddi
usulii yoktur.
Yeminden
hukiinri verir.
Karme.
islam hukukunda karinelere de
itibar edilmitir.
Karme-i katia
ya-
emare tegkil eden eyler dogrudan dogruya hiikum sebebidir. Bundan baka balica ev eyasi iizerinde kan koca ihtilaflarmda eyanm mahiyetine ve kullamlmalanndaki aidiyetlerine gore bir taraf lehine karine kabul edilmitir; bu ve daha baka hususlarda mevcut halin hakem kilmmasma tahkim-i hal derler (Mecelle 1683, 1771 ve sonrakiler). Mecellenin, bir eyin bulundugu hal iizere kalmasmm asil sayilmasi (madde 5 ve 1683 firka 2); beraet-i zimmetin asil olmasi (madde 8); anzi sifatlarda, hallerde bunlann yoklugunun asil olarak kabul edilmesi (madde 9); yeni vuku' bubiiu bir hadisenin daha uzak zamanda vuku'u sabit olmadikga en yakm zamana nisbet edilmesi (madde 11) hakkmdaki htini
yakm ve
kat'i
304. Hiikum.
Kadi munazaa hakkmdaki hiikmunu iki ekilde verir^^l Bu da miiddeinin davasmi isbat edip etmedigine goredir. Birincisinde kadi muddeaaleyhi ilzam, mahkum eder. Buna kaza-i istihkak derler. tkincisinde miiddemin davasi reddedilir; hakki olmadigi bildirilir. Daha dogrusu kadi miiddeiyi miinazaadan, muarazadan men' eder. Bxma kaza-1 terk
derler.
Her
iki
mahkumiin
lehine
bih, aleyhine
hukum
verilen
kimseye
mahkumun
aleyh,
hiikmedilen
kimseye
mahkumiin
Yargi? hiikiim verdikten sonra artik hiikmiinu degi?tiremez, bozamaz. ahitler hiikiimden sonra yargio huzurunda ahadetlerinden rucu'etseler dahi hiikum bozulmaz. Malikumiinaleyhin ugradigi zarar
ahitlere
tazmm
ettirilir
(Mecelle 1729-1730). Kisas htikmu icra edildiketseler kendilerine diyet ve ta'zir lazim gelir.
Kadi mUnazaah meseleyi muteber er' kitablannda bularak ona gore hukme baglar; kiyasen htikmedemez. Ali Haydar 1801 erhi. MalikT mezhebine gore kadi, geni
hakkaniyet dairesinde hall serbestligine maliktir, Tyan, s. 4. inai ve ihbari huktim hakkmda Ilmiyye SalndmesU s. 373Meki Fetvaya bak.
Usui Hukuku
345
Bir kadi'nm verdigi hiikum, ancak er'a aykiri, Kitab, siinnet ve icma'a muhalif surette verildigi takdirde baka bir kadi tarafindan kaldinlabilir.
kadi'nm hiikmiinu tetkik ve haksiz oldugu surette nakz edecek bir muracaat yolu, list merci yoktur^^l Ancak yukanda def bahsinde de soyledigimiz gibi mesela miiddei davasini isbat edemeyerek miiddeaale^^he yemm de teklif etmemi veya etmi de muddeaaleyh tarafindan eda edilmi olmasmdan dolayi miinazaadan
Esas
itibariyie bir
men'edilmi oldugu takdirde sonradan elde edecegi beyyine dava afarak alacagim isbat edebilir ve lehine Mkiim alabilir.
305. Tahkim.
ile
tekrar
hakem
ta'yin etmesidir.
bu mtiessese Islam hukukunda da taninmitir. Kul hakki olan davalarda ve bugiinkx: hukukumuz hilafma olarak nikah ve talak davalarmda bu yola gidilebilir. Kisas ve haddlerde ise tahkim caiz degildir.
Pek
eski olan
Hakem, ahadete ehil kimse olmalidir ve genel olarak yargigta aranan artlar hakemde de aranir. Bu itibarla kazif haddine ugrami? kimseler, gozsuzler, kiifukler, koleler hakem olamaz; fakat kadm olabilir.
Bir
306.icra.
ite
birden ziyade
hakem ta'yin
edilebilir.
olmayan arasmda maddi hukuk bakimmdan esasli fark olmadigi gibi icra noktasmdan da bir bakalik yoktur. Her hangi bir bor9lu alacaklmm talebiyle iflasma
islam hukukunda bir
tiirlii
imameyn
(No. 55).
Bu, yukanlarda da soyledigimiz gibi kavlidir; Mecelle de bunu kabul etmitir (madde 959, 998 v.d.)
edilir.
sir
Bor? i9in hacir, borflunun hacir zamamnda mevcut olan malina eder. Hacirden sorjra eline gegen mahna tesir etmez.
te-
ile
Hacredilen borclu mallarmi satarak bor^larmi odemek iizere hapis sikitinlir. Odemedigi takdirde yargi9 satarak bor9larini oder^^^ Bura-
Osmanh
imparatorlu|unda sonralari kurulan fetvahane ve Tetkikat-i er'iyye Meclisi er'iyye mahkemelerinden verilen hiikumleri, usulu dairesinde muracaat uzerine gerek ilam muhteviyati ve gerek itiraz layihalarina gore bu iiamm davanin tetkikatini gosteren
zabitlara
^^^
ve bu zabitlarm er'e uygunlugu bakimmdan tetkike memur edilmitir. imam-i a'zama g6re kadi satamaz. Mecellede hapisten bahsedilmemitir. Kadi dogsatar;
rudan dogruya
bu Imameyne
goredir.
346
tsldm Hukuku
el
satilir.
Bor?luya liizumlu olan yiyecek, giyecek, oturacak, yakacak eyler birakilir. Bunlardan kiymetli olanlar satilarak ucuzu almir ve borpluya
verilir
Bor^lu hapis olunduktan sonra hifbir mail bulnnmadigini isbat ederse hapisden 9ikanlir ve kendisine lazim olandan fazla bir miktarda
kazangta bulunmasi beklenir.
Hacrettiren alacaklmm sonradan gikan 5bur alacaklilara kari bir
imtiyazi yoktur. Hepsi eit olarak alacaklanm
alirlar.
Ancak bor^ludan,
istifa eder.
alacakli,
alacagmi bu rehinden
Gore Devlet,
AUahm
yani
diizenidir,
ile
bu
diizeni
AUahm
kuludur.
Bu
mahiyeti
tslami devlet,
koyan Allahm
ve kudsiyyeti
hep hirer dini odevlerdir. Bu odevleri yerine getirmek, devleti idare etmek i9in Allah yer yiiziinde bir araca liizum gormu^tiir. Bu Allahm resulii, Peygamberidir. Peygamber tslamlann reisi, hakimi, kadis::, eriat sahibi, imami, kumandanidir^^^ Kulluk bu Peygambere de itaat ve hiirmet ile olabilir. Niilke olmutur. tbadet, sava, yonetim. yargi i?leri
655
eden bir
Ana Hukuk
s.
(1945),
s.
331.
uygun oimak iizere her tiirlii kanim koyabilir, daha dogrusu mesela Hanefi mezhebinde mtiftabih olmayan (yani oburleriae tercih edilerek hakkmda fetva veriimeyen), bii kavli veya obtir mezheplere ait bir kavH zamana uygun gorerek mucibince amel olunmak uzere ihtiyar edebilir. Mecelle mazbatasinin sonunda mesail-i muctehedtin bihade imamiil musHmin hazretleri herhangi kavl ile amel olunmak iizere emrederse mucibince amel olunmak vacip oldugu yazilidir (keza Mecelle madde 1801). islamm kanunu ancak er'i oldugundan ve er' de Kitab ve siinnetin ve nihayet mtictehitlerin icma' ve re'yi ve kavli oiabileceginden bunun dimda bir emir
ve hiikum konamayacaktir. Hatta Osmanii Padiahlarmdan Ikinci Mustafa tarafmdan er' sozii yanmda kanun sozilniin kullamlmasi caiz olmadigi yolunda bir ferman 91karilmitir (Mecelle-i
Umur-i Belediye,
cilt 1, s.
568;
Omer
Liitfi
Barkan, Osmanli
tsldmda Devlet
347
Bu
vekil
ulii-l-erm'dir,
itaatsiz-
Allahm emir ve
Devlet
reisi
bu
yetiebildigi yerlerde
bakalanna ve ayri kimselere de yaptirabilir. Bizzat Peygamber sagligmda Amir ibn'il As ile Ebu Zeyd Ensari'ye boyle tevcihler yapmitir. Daha sonra gordugumiiz vezirler, valiler, kadilar, eminilmuminin olan ve daima dini
suretle biittin er'i gorevlerini
bu
bu memurlar
vermekle
mlikelleftirler.
makam
ise bir
dxinya, yeryiizxi
makami
vicdanma verecektir^^^.
Bununla beraber Islam
ona
itaat i9in
kimse
i^in
ve
imparatorlugunda Kanunlar, 1945, s. XEX, n.5.). Halifenin bu salahiyeti Osmanli imparatorlugimun Merutiyat devrinde, parlamento sisteminde dahi yurumii^tiir.
ii bir taraftan mebuscin ve tyan meciislerinde gonilmekte iken eyhulislamm emirulmuminin olan halifeye mazbata ile arzettigi bir kavil "mucibince amel oluna" iareti ile kazada (er'i mahkemelerde) ve iflada dusturtilamel olmu^tur (Certde-i
Teri'
adam
manasmda
kullanil-
Genel anlamda
olaralc
sira itibariyie
bam
ikincisi
Osmanli idaresinde d^ire ve kalemlerde katip olan ve bulunana denir, kalfa suretinde de kuUamlir. Katip QeleKalemin bamda bulunan da serhalife, ba halifedir ki,
bey de budur^ Son zamanlara kadar bu tabir Osmanli tekilatmda daikalem memiirlari hakkmda da kullamlmitir; "Babi^li hulefasmdan gibi". Fuat Koprulli, Bizans Mtiesseselerinin Osmanli Muesseseierine Tesm, s. 91. Emiriil-imi'mimn mtiminierin
reisi,
nasil uyarsa halifenin er'e uygim olan emirlerine de oylece uyuldugundan aralarmdaki benzerliktir. Sel9uk htikumdari Melikaha zamamn halifesi tarafmdan emirulmtiminm mivam tevcih edilmitir.
658
imama namazda
659
Ana Hukuk.
348
Islam Hukukii
artlar lazimdir.
Miislumanlar kendisinde bu
artlar
bulunan imama
nakledildigi
(hali-
feye)
itaat
ve
yardim
ile
bor5ludurlar.
adil
Hadiste
lizere
meru ve
olmayan emre
imamm
58); re itaat
raiyyet iizerine tasarrufu maslahata menuttur (Mecelle madde yani geriata, kamu menfaatlerine uygunluk artlariyledir^^^ Halifele-
onlann adaletle hiikumet icrasma bagli oldugundan buna tmihalehal' yani azl fet eden ve halifelik artlanndan mahrum bulunan halife edilebilir^^\ Boyle bir halifeye isyan bile caizdir.
309. Halifede Aranilan artlar,
Halife
olmak
Peygamberin mensub oldugu Kurey ailesinden gelmelidir. Bu sonuncusu hakkmda hadis (yani nass) rivayet edilmitir. "El eimmetii min kureyin" yani imamlar Kureyten olacaktir. Bununla beraber halifenin kureylerden olmasmda Islam bilginleri ihtilaf etmilerdir. Nitekim Osmanh padiahi Yavuz Sultan Selim Misir'daki son Abbasi halifesinden hilafeti alarak halife olmu ve ondan sonraki Osmanli padiahlan halife
lidir;
iinvamm da
ihraz etmilerdir^^l
^^ Ismail Hakki, Hukuk-i Esasiyye (1325-1326) ?. 75. ^^^ Osmanli tmparatorlugunun son zamanlarmda Abdul-Aziz,
Abdiilhamit,
eyhUlislam fetvalari
ile
nci
zulum ve istibdadlarindan ve saireden dolayi haP edilmilerdir (Ahmet Reit; tsldmiyet ve Milletler Hukuku, s. 25), Fakat yine Engelhard' m kaydettigi tizere (TUrkiye
ve Tanzimat
taat
s.
20) mesela
II
nci
Mahmud'un
i-
yazdirdigi eserde bir takim Hadisler toplanarak "Emirtil-mu'minin sakat bir Habei bile olsa ona itaat etmek lazimdir. Tebaasina cevir ve onu cefa ederse bunlara sabretmelidir, ancak dir-i mubmi tahrif ve tagyir ederse
hakkmda eyhulislama
^^^
katletmek icab eder" denilmitir. Bununla beraber Osmanli padi^ahlari halife unvanmi ilk defa oiarak Kaynarca Andlamasinda (1772) Kirim'm istiklaU meselesi dolayisiyla bahis konusu etmilerOkulu DergisU dir (Pritsch- Sabri akir Ansay, Islamda Devlet Fikri, Siyasal Bilgiler
1944,
cilt 1,
hakkmda Buyuk
Millet Meclisinin 3
Mart 1340
tarihli
zararlari hakkmda ki teceddtit hareketlerine kari hilafet cereyan ve telakkisinin 435 (Engelhard, Turkiye ve Tanzimat, s. 313). AtatUrk'un Nutku (Arap harfleriyle s.
ve Turk
harfleriyle,
did 2
s.
203 ve
sonr).
Isldmda Devlet
349
ile halife
Buna
velayet-i
Osmanli Imparatorlugunda da bu suretle saltanat veraset usulunce aday olan kimseye Veliahd denilmitir. Birka9 kii arka arkaya veliahd ta'yin edilebilir. Osmanli tmparatorlugunun son zamanlannda
derler ki,
ahd
inci
Mehmet
ikinci
Veliahd taninmitir.
310. Divanlar.
tslamda devlet
vardir.
Bu
Rumlarda
Nitekim Emevilerde ve Abbasilerde baka baka adlarla birtakim divanlar gorlilmektedir. Bunlar mesela vilayetlerdeki valilerin hal ve hareketlerini tefti ileriyle megul "Divan-iil-berid", memur ve miistahdemlerin maa ve sair ilerine bakmak i^in "Divan-iil-has", asker ilerine bakan "Divan-iil-ciind", hayir ve yardim ileri igin "Divan-xil-bir ", harac ve cizye ilerine baknaak i9in "Divan-ul-harac" gibi divanlardir^^.
311. Beyt-iil-mal (ilmuslimin),
Bu Maliye
sandik, daha
sonra ilk
dogmsu dairedir. Daha ilk Islamda vardi. Peygamber ve halife Ebu Bekir, bu beyt-ul-mare nezaret etniitir^^^.
Bunlar
er'i teklifler (vergiler) dir.
Bu
teklifleri
almak ve
tahsil
etmek
i9in
Bunlara amil,
gl-
ees
e64
Bfat hakkinda Ismail Hakki, Hukuk-i Esdsiyye, s. 62 ve sonrakiler ve s. 300; Corel Zeydan, Medeniyet-i Isldmiyye Tdrihi, s. 105 ve sonrakiler. Divan tekilati Osmanli imparatorlugunda da yer almitir: Divan-i htimayun, Divan1
asafi,
gibi.
665
1274
tarihli
konmaya
balandi.
Beyt-ul-mal
tabiri
Osmanli devletinde
olmayan
cilt 1, s.
289.
350
IsJdm Hukuku
Bunlardan amil en eskis dir. Ve er' istdahmda asd olan iinvan budur; Kur'an'da da bu tabir kullanilmitir^^\
312. Zekat.
Zengin Islamlann mallanndan almip fakir veya mua^/yen durumdaki tslamlara verilen miktardir, Miisluman olmayanlardan zekat almmayacagi gibi kendilerine zekat da verilmez. Zekatm bir nisabi vardir; mesela iki yuz dirhem gumuten fazla serveti olan kimse bu fazlanm her kirk dirhemde
eriat dilinde "sadaka"
da
gumuten nisab
ikiyiiz dirhemdir.
Zekatm
initir^'l
kalem olarak
gosteril-
Yer mahsiillerinden alman mala denir; cem'i a'ar'dir. 6ur, onda bir demektir. Fakat bu vergi onda yanm da almabilir. Arazmin yagmur ve dere sulariyle sulanan kesimi tam 6re tabidir. Bu suretle zahmetsiz mah-
^^^
olan mallari ve teklifleri almak ve tahsil etmekte amelde, i?te, hizmette bulunan kimsedir. Osmanii imparatorlugunun tanzimattan onceki maliye memurlari arasmda da bu tinvan vardir. Sai de bu hususta gali^an, emek veren kimCab! daha ziyade harac ve cizyeyi cibayet edendir. Mutevelli yalniz harac i-
Amil beytulmaie
ait
sedir.
ilerinde
yOneten ve g5ren kimsedir (2762 numarali Vakiflar Kanunu). Air ticaret mallarmdan zekati tahsil edene denir; Osmanli maliyesinde bu tinvana da rastlanir. Muhassil herhangi nev'iden bir mali tahsil lie mukellef olandir. Osmanli imparatorlugunun bir smif maliye memilrlarma da bu iinvan verilmitir (1256 tarihli Ceza Kanunu, sekizinci fasil). MevaK Emeviye ve Abbasiler zamanm-
^^'^
da Arap ohnayan muslimlerden yapilan tahsil islerinde kullanilmi kimselerdh. Dehakin Irak'ta gorulen memurlardir ki, bu kelime Iran'dan almmadir. denir. ''Vel-dmiline aleyhd'' amilun, amil'in cem'idir. Cem* olarak '^ummal" de
Zekatm verilecegi
^^^
kalem kunselerden U9tincustidur. Haci Zihni, Kitab-uz-zekat. Bu sekiz kalem unlardir: Fakirler; miskinler "hi9bir eyi ohnayan zavallilar"; muharebelerde muhtaf olduklari masraflarma karplik olarak,
sekiz
Allah ugrundaki gaziler ve cihad" erbabi; memleketlerinde mail olsa bile yaninda bulunmadigi igin muhtac kalan yolcular; mtikateplar "yani esirlikten kurtulmak i9in verecek shibi ile beUi bedel iizerme s5z kesmi esirler"; bor9lu olup da zekat nisabta mah ohnayanlar "garimin"; bilhassa Peygamber zamamnda kalbleri islama
gevrilmeleri arzu edilen kimseler "Miiellefet-ul kulab".
tsldmda Devlet
35 i
onda
bir, gugllikle,
onda
yanm hisse
almacaktir^^^.
314. Cizye.
iranlilar
buna
vergileri
arasmda
bir fark
ile
Adeta kan vergisi, askerlik hizmeti kariligidir. Fakat tslamm zamanlannda miisliirian olanlardan da cizye alindigi^^^ olmutur.
669
670
671
Osmanli Imparatorlugunda da bu 6ur usulu yiirumutur. Bu bapta sonralari bir a'ar nizamnamesi de yapilmi?tir. A'dr usulii 17 ubat 1341 taribli ve 552 numarali Kanim lie kaldirilmitir; ilga edilmitir. Kur'an'da Tevbe Suresinde ayet 29, cizye tabiri vardir. Htta Osmanli imparatorlugunda bu verginin azatmamasi i9in kutle halinde ihtidalarm, islam dinini kabul teebbusierinin menedildigi gorulmu^tiir (Fuat Koprulii,
is-
lam Medeniyeti
Tarihi,
s.
179, 180).
Cizye herkesin mail kudreti gozetilerek ahis ixzerine ve adam bama tarhedildigi gibi bunun maktu' kesin olarak almdigi da olmutur. Bu vergilerden maksat gazaya
ve muharebeye yardim oldugundan, cizyenin nisbetini tayinde mikyas, 0I9U, bu yardimin derecesidir. Cizye buna tabi olanlarm fakMeri yayan, orta halli olanlari suvari
olarak, zengin olanlari kendisi ile beraber bir bakasmi da atlandirarak muharebeye yardim etmeleri esasi uzerine 119 kesime aynlmitir. Cizye Osmanli Imparatorlugunda da uzun yiUar Mtta Tazmint sonrasma kadar devlet gelirlerinden olarak miisliiman olmayanlardan er'deki hali ve nisbeti iizerine tahsil edilegelmitir. Fakat daima dogrudan dogruya nazine adma cibayet edibni, hi9bir zaman timar ve zeamet sahiplerine birakilmamitir. Kopriiiii Fazil Paa ahaliye yapilan fenaliklari men' hususundaki hizmetleri arasmda cizye iinde de bazi islahiar yapmi^tir. U9iincu Selim zamanmda er'i cizyenin ednasma on, ortasma yirmi ve alasma kirk para zammedilmitir (Cevdet TdrihisH, s. 262). Ikinci Mahmud devrinde cizye tahsilatindaki yolsuzluklara, fenaliklara kari karamameler 9ikarilmi (1246, 1249), 19 Ziikade 1255 tarihli Talimat-i Seniyye*nin 8 inci maddesinde cizye tahsilinde gayrimiislimlere er'a aykiri muamele yapilmamasi emrolunmu, nibayet cizye usulii 1272 (1856) tarihinde ilga' ediknitir. Osmanli devrinde cizye ba baki kulu, cizye
352
islam
Hukuku
315. Harac,
Vergi nev'ilerinin en
eskisidir. Asli,
idi.
hti-
iaret eder^^^.
tranlilar Iran'da
ve Irak'ta harac ileri i^in divan ve daireler kurmu?lardir. Islamlar buralan fethettikleri vakit bu divanlan ve daireleri bozmayarak oldugu gibi kabul ettiler.
Romalilar Misir'da ve am'da,
Miilkiyet bahsinde soyledigimiz iizere Islamlar araziyi muhtelif ki-
biri arazi-i
ve ellerinde olan
yerleri
de kendilerine temlik
edilirse
o arazi harac
arazisi olurdu.
Harac-i muvas^zaf, harac-i mukaseme. Birincisinde haraca tabi arazi olfulerek doniim veya ba|ka bir miktar ba^ma yilda bir miktar para almirdi; ikincisi, arazmin mahsuUerinden ojiirden
Harac
iki kisimdir:
nisfa kadar
alman
haracti.
topragm takatidir, yani yerin tahammiilune gore mahsuliin cnda, altida, bete biri ve nihayet yarisidir. Bu itibarla bir yere harac koymak, harac kesmek ifin once orasi 6l9ulmek, sonra takati gozetilmek lazimdir^'^l Harac, Islam memleketletarh ve taksiminde esas nisab, arazmin
Haracm
ile
satmak suretiyle de
almmijtir^^'^.
^^^
^'^^
cilt 1, s.
202.
Abbasilerde arazi uzerine konan harac, vilayetlere gore degiirdi. Bazi yerlerde olfu
iizerine yani ekilsin, ekilmesin
miktan
para tarhedilirdi.
mahsuliin bir kesimi harac olarak istenirdi. Toprak ekilmezse bu vergi de almmazdi {Medeniyet-i Islamiyye Tarihi, cild 2, s. 89: Abbasilerde haracm hafifletilmesi, ayni
eklinde almirdi; yani o yerde yetien
s. 131: Emeviler zamanmda harac, Fuat KOprulu, TUrkiye Tdrihi, s. 63). Osmanli Imparatorlugunda da bu vergi devam etmitir. Birtakim yerler tim^r ve zetoet usuliine tibi tutulmayarak haraca kesilmi, daha dogrusu bu vergi eskiden tabi oldugu usulde birakilmitir. Harac da timar > e zeSmet sahiplerine birakilmi degildir. Osmanlilarda bir aralik haracm ruhani cemaat marifetiyle tahsili cihetine gidil-
mukaseme
eser, cild 2,
'
mitir.
^'^'^
1, s.
208.
iltizam, devlet varidatmi, bedelini taksitle odeyecegine dair kefil gostererek uzerine
almak demektir. Osmanli devrinde bu iltizto usuluniin btiyiik kotultikleri g5rulmii, Tanzimatta birakilmitir. Sonra aar ve rusumat v^ridatmda yava yava tekrar canlanmi? ise de Cumhuriyet idaresinin en guzel ^serlerinden biri olarak ilga' edilmitir.
Isidmda Deviet
353
316. Ganimet.
Islamlann harblerde ele gefirdikleri mallara ganimet derler. Cem'i ganaim'dir. Bu mallar dort tiirludiir: Harb esirleri, adi esirler, arazi, eya.
Harb esirleri duman askerlerinden muharebede esir duenlerdir. Esir fidye vermek suretiyle esirlikten kurtulabilir. Fidye bu kurtulma iqin verilen paradir. Bu paralar da ganimet mallanna eklenir. Adi esirler, harb sirasmda Islamlar eline ge9en kadmlar ve focuklardir. Bunlan oldiirmek caiz degildir.
Bunlar da ganimet mallan gibi
lir.
paylailir,
Harp ve kuwetle
sayilir.
Butiin
paylailirdi.
ihtilaf ettiklerinden
Peygamber
etti.
ayet geldi^^^
Yukandaki vergilerden baka Islam devletlerinde alman vergiler cumlesinden olarak miifred-i mekis (cem'i miikus) adi ile anilan bir
vergi daha vardi ki, bugiinkii giimriik resmi gibi o zamanlarda da ticaret
mallarmm
nev'ilerine,
dengine
veya
sair
ekil
ve
hallerine
gore
tarhedilirdi^^^
318.
Mukataa Resmi.
Bir de
mukataa
resmi^'^'^
Bu
pek eskidir. Imam Ebu Yusuf un yazdigma gore Islam memleketlerinde mukataa (ikta') usulii, Islamlann eline girip maliki oldugunu iddia edecek sahibi bulunmayan arazinin, 6rii veya halifenin tensibine gore o^iirden daha ziyade bir aidat Beyt-iil-male almmak iizere arzu edilen kimseye verilmesi idi^^l
vergi usulii de
^^^
Bu ayete
gc)re
ganimetin bete
cilt 2, s.
biri
Peygambere
ayrilmi^tir.
^^^
cilt 1, s.
210;
99,
^^^
Osmanh
harac-i
daresinde
^^^
harac-i
mukamese'ye benzer
211, 212.
vergiler Irak'ta
Osmanli
I-
cilt 1, s.
KONUINDEKSI
(Rakamlar paragraf numaralarini
gosterir)
Beyyineler 297
Akit 102
Akitler 97
Akitlerin
Tek
99
Cahiliye Devrinde Ceza Cahiliye
AlacaginTemliki 126
Hukuku 266
Evlenme
Devrinde
Araplarda
Ayn, Deyn 71
263
AyniHaklar70
D
Dava 289 Dava Ehliyeti 290 Davada Hasmin veya
DavadaTaraflar291
67
B
Baba 213 Baba Bir KizKardes 219
Baka
DeiTller 12
Davalann
^eitleri
292
Def 296
Diger Evlenme ekilleri 170
(Bi
gayrihi
Bakasi
Sebebiyle
Asabeiik
DigerHukuklardaRibr 108
Din 5
Din! Bakimdan 50
asabe) 226
Divanlar310
Diyet 272
134
Dunyevi Bakimdan
Bey'-iBi-l-istiglall42
E
Ecel
Ecele izafe 42
Ecir 148
Bey'-ulVefal41
Beyt-ul-mal 237
Beyt-iil-mal (ilmUslimin) 311
Eda' 118
Eda' Ehliyeti 55
356
islam Hukuku
156
Hidane(veyaHadane) 198
Hirsizlik280
Hibe(Ba|i) 150
Hibedeivaz 151
Hibeden Rucu' 152
Hicaz ve Irak Ehli 19 HinnSnile Hacib 209
EvladEdmmel99
Evlad-i
Umm 215
Sonrasi
Fiili
Hisbe287
Hiyar Hakki, MuhayyerHk 137 Hukuki Munasebetlerde Taraflann Taad-
FMz 109
Hususi Hukuk,
Amme Hukuku 29
Fakihler7
HUkmi
Sahis 60
Far2Sahibleri211
Farz'da Yakin
Kadm
Hukuin304
I
212
FasidNikahl83
Ferl
iktisib (Teiekk-ii-mulk)
77
Islah
Fesh 122
Fikih 4
tare 159
I
Ibra 121
Gabin 38
icareNev*ileril45
icre-i
Ademi 147
10
Gasibm Tazmtn MUkellefiyeti 167 Gayri Menkul Hukuku 90 Q^Menkul Uzerinde Irtifik Haklan 93
GirR^275
icmr
icra305
ictihad (Muctehidler)
13
GumrukResmi317
158
Iddet 194
H
Hacib (Hacb) 208 Hadd Cezalan 268
ifaii?
ihtimflar 17
ikaie 123
HaksizFiiim
Haksiz iktisSb 105
Haltfede Aranilan artlar 309
ikrah39
ikrar 130
lir 189
lmdmEbuYusuf22
imtoHanbel 27 imamKavli 15 imam MSlik (bin Enes
el
Eshabi) 24
357
Kiyasll
Kizlar 216
Mailed 206
Sebepleri 203
irtiddd 193
Hukukunda Noksaniiklar 269 Hukuku ve Diger Hukuklar 2 islto Hukuku ve Hukuk Tarihi 1
islto
islam Ceza
Lian 192
M
Mala Kefaiet 163
Mallarm Nev'ileri 73
Mazbiit ve Mulhak Vakiflar 259
islamdaKaza284
islamda Mahkeme 286
Mazbut ve Mulhak Vakiflarm Gelirleri 260 Mebfin Kabzdan Once Bey'i 136
Mecelle
30
256
istihsan21
17
istirdadllO
istislah
istisna'
iyi
Mevkuf 45
Mevle-l-atak228
Mevle-1-muvalat 235
25
143
tzin
58
Mirascilar210
K
Kadi'larin Salahiyetleri ve VazTfeleri 285
ve
Mukataa 264
Kan 223
Karine 303
MukataaResmi318
Murisin Olumii
ile
204
Karz 149
Muvazaa 40
Muctehid Nev'ileri 14
Kasame 276
Katlde KisSs i9in
Muddetler 47
Mufavaza Akdi ve tnan irketi 155 MUlkiyet ve HasSrm Intikali Am Yonunden islam Hukuku ile Modern Hukukun
Karilatinlmasi 135
Kefir in
Durumu
161
358
Islam Hukuku
Mulkiyet ve ZilyedUk 75
Mulkiyetin Himayesi 81
Rehin(Rehn)
Rehin,
iBir
82
Kari Almir
86 Rehinde Kabz 84
Munasaha 233
Mumri Zaman 127 Mururi Zaman 96 Mumri Zaman Muddetleri 128 Musluman Olmayanlarm Hukuki Durumu
69
Mui' 79
MUtevellT 252
Mutevelli
SahThDede214
SahihNine 221
Sahih ve Tahsilat Kabiiinden Olan Vakif
Arazi 265
N
Nafaka 197
Nefse Kefalet 162
SunnetveBid'atEhii 18
Nuuz 196
ahadeti
O
OguiKizlari217
OsmanliiardaVakif258
44
ekil Serbestligi 98
6
Olum Tarihi veya Varisin Bilinememesi 207 OrfveAdetlOl
0ur(Ur) 313
irketl54
ufaHakki92
Ta'zir283
R
Recm(recim) 278
Reddedilemeyen
Mirascilardan
Jki
ile
Tagrir37
Tahkim 305
Reddedilen
Blriemesi
Tahlif301
Smifm
ile
Takas 120
232
Reddedilemeyen
Reddiyye (Red) 230
Reddedilen
Mirascilarm Birlemesi 23
Taksim 80
Talakta art ve
Zaman
85
Konu indeksi
Tarif(Vakif)242
Varisin Sag Olmasi arti 205
359
Tazminatlld
Tefnk 191 TekicareHVakif261
Tevatur 300
Vasiyyet 238
Vasiyyeti Tenflz i9in Vasi Ta'yini 241
Vekalet 48
Vekaleti
Olmadan
Bakasi
Hesdbma
U
UIu-1-emr 308
Tasarruf 164
Velayet 178
Veli(veliyy) 179
41
Yazi
ve
ile
Beyan 34
(kat'-ut-taiik)
Vakifm
Vakfm Vakfm
Vakifm
Tarihi 243
Tescili
246
25
Zekat312
Zevi-l-erham 234
Koyma Hakki
Ziharl90
Zina277
ma ve Ibadet Nev'inden
Vakiftan Rucu' 247
Olmasi 249
KAVRAM INDEKSi
(Rakamlar sayfa numaralarini
gosterir)
Abid 79 Abik 80
Acir 179
Aninkarin 150
Ana 264
Arazi-i amire
1
17
A9ik
38
Arazi-iemMyye 115
Arazi-i
Adamic^
Adet 124
184
Arazi-i
Arazi-i Arazi-i
mahmiyye 116
memleket 115
Adigedik309
Ad!vakiflar296
Adile 272
memluke 117
mevat
17
Agnat 269
mevkufe 116
Ahid244
Aile vakiflari 296
Ariyet 92
AkarlcirilSO
Akiie 192
Akitll9, 127
Akit irketi 194
200
Asl-i meyyit
269
AIacagmTemlikil53
A'mal
irketi 193,
Asliiktisab96
195
A'ar 350
A5ir349,350
180
Avliye 272
A'yn91
A'y3nicSnl84
Ayib 171
362
Islam Hukuku
Ayise 234
Ayii91
Ayni haklar 48
Azad
82, 83,
84
Azimet21, 65
B
Baba 257
Bagi 188
Cabi349,350
Cahiliye 247
car
HI
Car-imulasik 112
Cariye 79
Ced 247
Cedde 246
Cedd-i fasid 252
66
180
Batil icare
Batminkita'19
Bayi' 160
Ceddin
268
Celd 323
Celde317,323
Ceii(a5ik)
252
ayas38
Cenin 69
Cerh317
akdi 159
Bey' ve
ira'
Cihat312 Cihet312
Cihet yakinligi
ile
Bey'-iina' 174
Bey'i
manz 174
tercih 281
in nefis
317
Cinayet-fin-nefis 317
Cinnet
(delilik)
232
Bey'i
bi-1-istiglal 176,
305
Cizye351
Beynunet 228
Beynunet-i kubra 229
aranlll
Cuale 126
Cu'l 126
Ciiz-i
eb 269
Beyyine 340
Beyyinat 340
Cuzafen 161
Cuzam
gift icarelivakif
306
Kavram Indeksi
363
D
Daman 56
Dar
ihtilafi
Eda'-imahz-ikamii 147
Eda'-i mahz-i kasir 147
248, 249
Edaya benzer
Edilie 9
Dar-ul-harb 86
Ehadis 18
334
Davudiyye mezhebi 32
Dayin 125
Ehl-ivezaif312
Ehl-i
zimmet 87
Dede 252
Ehli yet 68
Def 339
Define 96
Defterdar 76
Erne 79
Emin-i beyt-ul-mal 76
Emir-til -mii'minm
Erar-i
347
makzi 338
Derece yakmligi
283
Derek 107
Devlet 348
Erikka79
Er 322
Deyn91, 125
Din
ihtilafi
Eshab 18
Eshabi fetva 28
248
20
Eshab-i tahric 29
Divan 349
Divanur ahbas 287
Diyanet 67
Esir79, 80, 81
Eya hakiari 48
Eya-i ribeviyye 125
Diyet315
Eya-u
sitie
125
Duhul219
Diiyun 91
Ethar32
Evkaf287
Evlad edinme 24
Evlad-i
E
Eb251
Ebdanirketi 195
Fahimizl33
Fdhi gabin 55 Fahi ecei 59
Ebeviyat 252
Ecel 58, 59
EcTr-i has
Fakih 9
Farig 305
331
Farz65
Farz sahibleri 253
Farz-i ayn 65
Farz-i kifaye 65
Ecrl79
Ecr-i misil 179 Ecr-i miisemraa 179
Eda' 147
Eda' ehliyeti 68
Fasidbe/ 163
Fasid
fiil
66
364
Islam Hukuku
H
Haber-iahadl9,31
Haber-i vMiid 19
Feinehidu 323
Habs 283
Hacb 250
305
Hacb-ihinDan251
Hacb-i noksan 25
Feraiz 10, 47, 245 Feraiz ashabi 246 Feraiz ilmi 10 Feraiz sahibi 245
Fer*i iktisib
Hacib251
Hadane 23S
Hadd315
Hadis 18
98
Fesh 149
Fikih 8
Hadis-inebsvilS
Fidye 353
Fiii
Hafi(kapali)kiy^23,39
Haitlll
56
Hakik! dir
ihtilafi
18
Fiiir tasarruf
249
Fuzuir61
HaksizfiillSO
Halife 347
Halitfihakkilmebr 112
Gabin 93
HaHtfineMlmebr 112
Halvet 219
GaUe92
Ganaim 353
Ganimet 353
Hamll59
Hanbeli 32
Ganm
125
HanefT32
Hapis hakki 109
Harlc-i
Garka250
Gasb 208, 209, 210
Gasb damdni 209
Gasib 206
mukaseme
352,
Harlm'65
Gayiriazimakit66
Gayri ma'kul misli Gayri muhsan 324
Gayri mutbik71 Gayri menkul 94 Gayri miilci ikrah 56
ile
Harbt86
kaza 147
Harka250
Has
ecir
184
Hata53
Hatailekad248,320
Hata mecrflsina
crt katl
katl
Gayri mun*akid' 66
Gayri nafiz 66
248
GcdikusulullS
Gurenia91, 125 Gurre 69, 322
Hatiya benzeyen
320
Hatip211
Havai gedik 309
Kavram Indeksi
Hukiiin 344
yaptigi zarar -92
365
Havale 152
Hayvanlarm
HuUe
227, 228
Hayz 32
Hayz
ile
Hedma250
Hidane 238
Hirsizlik
Innin 232
Irak ehli
Islah
326
34
Hitbe211,218
Hiyar hakki 169
Hiyar-i ayib 170, 171 Hiyar-i Hiyar-i
34
Ikta' 353,
Ikta'-iistiklal353
bulu|221
itik (itk)
221
iare
198
ibaziye mezhebi 33
ibda' akdi 196
nakd 170
Ibn251
tbniyye 253
ibra 149
ibr-i iskat
Hiyar-iru'yetl70
Hiyar-i art 170, 172
Hiyar-ita'yini70, 171
Hiyar-ivasif 170, 172
ffibe 188
149 149
ibra-i istifa
icab 127
Hibe'^.eivazl89
icarl83
icare92, 179, 181
Hibeden
Hicaz
riicu'
190
ehli
34
ic^e-iadeinil78, 184
icare-i vahideli (tek icareli)vakif 306
Hicret246
Hnell9
Hilf244
Hisbe 333
icare-izem!nll7, 312
icareteynli (gift icareli) vakif 306
tcma9
hacb 254
Hirman
ile
mtanlll
Hiyanet muhayyerligi 174
Hubus 287
Hud'all9
197
Hudud315
Hukuki tagyir ve
Hulefa 347
karitirriia
iddet 233
97
idaresi
tfa48
ifta24
ihtisSb agasi ihtisab emini ihtisab nazin
Hususi hukuk 46
Huccet 332
Hukiriiihtilaf249
333 333
333
Hukmi
ahis 75
Hukmivakiflar296
366
islam Hukuku
ihtisas-ihaciz9i
Ihtiyari takas
lstinkah214
istirdac
Istis'a
148
137
ihtiyat
muamelesi 68
83
Ikale 150
istishab
istihlah
istisna'
77
ikrah 55
ikrar 157
43
177
Ikraz 186
iktisabi miiruri
Ila'
t*tak
82
zaman
154, 155
itk
82
230
i'tidad
234
ahdan 212
MhihadislS
ittihaz-3
riam332
ilka
iyas ya^i
izin
234
ulhacer 174
74
ilm-i fikih'
imam Ebu Yusuf 39 imSm Muhammed bin Hasan Eeybam 40 Imam M^lik 40 imam afu 43 imam Hanbel 45
imamiyye mezhebi 34
Imam-i a'zam (Ebu Hanife) 35
imSm-iil-muslimin 347
inan 194
indnirketi 194
irde 50
irade-i cuz'iyye
Irs irs
K
Kabul 27
Kabzl06, 169
Kabz-i kamil 99
Kadihk 332
Kamil eda 147
Kamil
shliyet
70
70
Kamil
misli
246
maniMeri 248
Kanum
temstl 73
trsadll6
irsm 19
irtidad
Kanne 344
Karine-i katia
233
344
irtiMn 105
iskati miiruri
Kam31
zaman 154
Karz 156
tslamdamkah214
isnad 19
tstiare'
Kasame 322
Kasir ehliyet 70 Kasir eda 147
Kasir
riisii
198
istibda' istibdal
isticar
nikahi212
kasir) ile
300
179
istihsSn
istikraz
istilad
38
186
327
kesme) 327
83
Kat'italak227
Kavram tndeksi
367
Komu hukuku
KudsihadislS
Kur'an 12
1 1
248
Katil317
Katl317
Katla250,3i7
Kavl 18
Kavii tasarruf 56
Kuru (hayiz)
ile
iddet
234
Kutta'-itank327
Kuvvet-i karabet 252
Kiifv
Kayyim 74
Kaza
67, 147,
220
332
KuUiorf 124
Lakit97,242
Lazim 66
eda 147
Levirat2l3
Lian 232
Kazaya benzer
Kazif3i5
surette
Lukata 97
Kaziyye-i
muhkeme 338
200
Kefaiet-bid-derek 103,
Kefalet-bil-mal
M
Maa gayrihi asabe 267 Madud adediyyat (adedi) mal
Magsub 206
Magsub-un-minh 206
160
200
200
Kefalet-bin-nefs
Kefil 138
Kelale 258
Mahcub251
Mahkumiin aleyh 344 Mahkumiin
bih
Kinn 79
Kiraz 196
344
Kisas314,317
Kismet-i cem' 101
Kismet-i ferd 102
Makt213
Makti213
Kismet-inzdlOl
Kismet-itefriklOl
Maktul317
Kiyas
9,
22
Mal
91, 193
Ma*murarazi 117
Kitab9
Kitab-i
Mansub
hukmi 336
mutevellT 298
vast
Mansub
195
286
Masnu' 177
Kredi ve
itibar irketi
Ma'tuh71
Koca 267
Ma'tuhmumeyyiz71
368
islam Hukuku
Mazbutvakiflar302
Mevkuf 60,
56
Mebr
160
Meceiie 47
Mecnun 71
Me' cur
179, 181, 182, 183
Mevla 80
Mevle-1 muvaiat 220, 283
Mevle-1-atak 84, 220, 272
Medyun 125
Mef^rad 77
Mevzu' hadis 20
Mevzunat
(lezni)
mal 160
Mezalim 333
Mehr 219
Mehr-i misil 219 Mehr-i miisemma 219
MezrQ
(zer'O
mal 160
Me'zun 75
Mj^as246
Miras hukui:u 243, 246
Mekful-un-anh 200
Mekful-unbih200
Mekful-un-leh 200
Mekilat (keyli) mal 160
Miras
irketi
100
Mekruh 65
Memalik 79
Memalik-i hizmet 82 Memalik-i
ticaret
82
Memluk 79
Memlukarazt 115
Menleh-ul-kisas318
Muahat 244
Muahhar 339
Muallakkeealet200
Mendub 65
Menkul mal 94
Muamelat ^7
Merhunl05
Mes'ele272
MestlhakkillS
Mes'uliyet 139, 145
Me^fii' 111
Muar 198
Muavaza 129
Mucer 179
Muck
179
Muda' 197
Mudarebe$irketil91,195
Mudarib 195
Mefuunbih 111
Mehud-un-aleyh 340
Mehud-un-bih 340
Mudr
197
Me^hurhadis 19
Me^rutiyet iizere mutevelli 297
Muhaddis 20
Muhakale 74
:
Meunet 300
Mevali 349, 350
Mevhub 188
MuhalunbihlSl
Muhalunlehl51
287
Muhassil 349
MevMb-un
leh 188
vakif)
Mevkuf (mahall-i
Kavram Indeksi
MutalHk227
Mutbik
tasaiTuf 71
369
Muhayee 102
Muhayyerlik 169
MuhiilSl
MuhtailSl
Muhtesib 333
Mu*tedde234
Mutlak bey' 160
.
Muir 198
Mukallidin 28
Mukaraza 196
Mukarinuyii' 180
Muvakkatkefalet200
Muvasebe 112
Mukarnin-bih 157
Muvazaa 57
Muvazaah
Mucbir 55
MiictehedUn fih 26
ferag 305
Mukamin-leh 157
Mukarriin-leh binneseb alel gayr 253, 285
Mubaree 230
117
Muctehid
9,
26
Muctehid fi-1-mes'ele 27
MUctehid fi-1-mezheb 27
Muctehid
fi--er'
27
MUctehid-i mutlak 26
Muddea334
Miiddeaaleyh 334
Muddeabih 334
Mukriz 186
Muddei334
Muddetler61
Munabeze 174
Murabaha 174
Murdia 224
Muiis 246
Mudebber
esir
84
Mufavaza akdi
Musa-bih284
Musa-leh284
Musa-ieh bina zade
ales stilus 253,
285
MUkateb 84
Musaleh-Un-aleyh 150
MiMtebe 84
Miikus353
MusMeh-un-anh 150
Musalih 150
Mukreh 55
MUkreh-tin-aleyh 55
Miikreh-un-bih 55
Musakat 184
Musi 284
Mut'anik^i212
Mu'tak83
Mu'lik83
Mutallaka227
Mukrih 55
MUkteseb
arizalar
53
Mulaane 232
Mulamese 174
370
Islam Hukuku
MUIcT ikrah 55
Mulk91 MulkgedikllS
Mulk-i mal 95
Mulk-i menfaat 102
MUstasnt' 177
MUstear 198
Mlistearrshin 106
Muste'cer 179
Muste'cei'unfih 179
Muste'cir 179, 184
Mulk-i yed 95
Mulk-iil
amme
110
Muste'min 88
Mustebdi 196
sagir 71
Multekit 97
Mumeyyiz olmayan
MUn'akid 66
Mustefre^e 80
Mustefti33i
Musteir 199
Miistes*! 33
Munakehat 47
Munasaha 280
Muneccez Muneccez
talak
229
kefalet
200
Munkati' hadis 19
Mustevlede 83
Munkati'-ulahir295
Mua' 100,188
Murif3C2
Muterek
Muteri
1
ecir
84
Murahik 75
Murahika 75
Mursel hadis 19 Mursel kefalet 200
Miirsel-un-ileyh
Mtirsil
50
Mutebayian 160
Mutekellim
ale-1
vakif 298
64
Mutevatir 19
Mutevelli 76, 297, 349, 350 Mutevelli kaymakami 298
64
MUrtedd 233
MUrtedde 233
MUrtehin 105
Muttehize-ihadm212
Miivekke^un bih 62
Mlivekkil 62
Mururhakki 113
Mururi zaman 117, 153, 301
Miizabene 174
Mlizaraa 184
Musakat 183
Musaveme 174
Miizan' 184
Musemma
160
N
Nafaka238,283
Nafiz 66
Miisevveg-i
er'i
160
Nakis ikrah 56
Nakil gedik 118
Muslim 173
Musned 19
MUstagnen anih vakif 300
Na5ize237
Nazirul' ahbas
287
Kavram tndeksi
Nefaz 49
Nefsekefalet202
371
272
Neseb
hisimligi
246
Nesh
16.
324
Nesie 172
Nesieribasi 130
Re'y23,35
Re'yehli 35
Nisif252,254
Rikk 79
Rikk-i nSkis 79
Rikk-ivafir79
Riza'i (ihtiyari) takas 148
Nikah-iHadm212
Nikahta aieniyet 215
Nisbi haklar 90
Riba' 119,129
Ribah92
Ric'italak227, 229
Nisyan 53
Rida'224
Risalet 64
O
ObUgasyon 48, 125
Ogul
kizlari
Rubii*251,254
Ruhsat2i,65
258
Rukba 191
Rukn61
O
Olenin babasmin
Oienin
fer'leri (ctlz'-i ced)
Rud 74
268
fer'leri (cuz'-i
(asl-i
meyyit) 268
Olenin usulU
meyyit) 268
Sabi69,71
Sadaka-i miineffeze 293
Orfl24
6ur 350
P
Perhiz yemini
(ila')
Safka 127
230
Sagir71
R
Rabb 95
Rabb-ul arz 184
Rabb-iil-mai 195
mUmeyyiz 71 SahblS
Sagir-i
sahib 18
Sahibeyn 39
Sahih
fiil
6S
Rabb-us-selem 173
Sahih ced 253 Sahih dede 256 Sahih icare 180 Sahih nine 252, 255, 264
Radr 224
Rahin 105
Rakabe 92
Raktk79,248
Sai349,350
Saiy83
Rakjka79
372
islam Hukuku
Sakf 110
ak!ka255,261
arab haddi 328
Sakit(duen)251
Salisen karabet kuvvetiyle tercih 283
art59
Sanayi ve tekabiil
Sani' 177
irketi
195
art-ikfc59
ebih eda 147
Sebep olma
Sefih 72
suretiyle katl
320
ebihamdilekatl319
ecac 32z ecc 322
efT' 111
Seiem 172
Semavi
arizalar 53
Semen 160
Semen-i misil 160
Senet 19
er'9
eriat
er'!vakiOar296
erait
Seraya 80
Serf 80
59
ibh-i
amd
ile katl
248, 320
Seniyye 80
Seyyid 80
Seyyide 224
Siaye, 83
irbhakkill3
irket 191
irket-i akit (akit irketi) irket-i
193
SiflUO
Sulbiyye 253, 257
ufahakkilll
urta 332
Sulh 150
Sudtis
254
uhud340
urb-i
Sukut51
Sukuti icma' 21
hamr 328
urut59
Sulus 254
Sumsan254 Sumun251,254
SUnnet9, 18
Taaddidamto210
Taarruzui def dav^si 336
i
Sunnet ehli 32
Sunni 32
Tagrir 5^
Tahkim347
Tahkim-i hai 344
Tahirf343
Tahric eshabi 28
afii
32
Tahrimi mekruh 65
ahadet 340
ahadet aleahade 336
ahadet-i hisbe 334
Tahsm 25
Takas 148
Takiir 1
ahid 340
ahsiyetin zevdli 75
Taksim 101
Takyid 84
Talak 225
Kavram Jndeksi
Taieb"i
Taleb-i
373
husumet 112
U
Udul 332
muvasebe 112
Taleb-itakiirveihadll2
Talion(kisas)317
Ta'liyehakkilia
Tarn ikrah 55
UhtU-eb251,253,260
Uhtliebeveyn 253,261
Uht
110
li
Umra 253
Ukubat47
Uiuvv 110
Um-l-emr 347
Tasvib 25
Umra
191
Tatlik227
Tazrainat 144
Ta'zir 328
Teamul 124
Teariif
Usurpation 206
124
Ur(Gur)350
Teba-i tabiin 19
Tebenni244
Tedbir 84
Tefnk231
Tekicarelivakif306
Telcie 57
Telekk-il-mulk 98
Temlik305,355,353
Tenakuz 339
Tenciz 229
Vacib 65
VScibat 125
Vahib 188
Vakfin cabisi 298
TenezzUh mutoelesi 68
Tenzihimekruh65
Tercih eshabi 28
Vakfm
naziri
298
Tesebbuble
katl
250
Vakif287
Tesem80,214
leva 151
Tevatur 343
Vans 246
Vasif muhayyerligi 172
Vasita'yini287
Vasi-imuhtar285
Vasiyyetler (ensiya) 242
TevHye 174
Teviis
Vaty218
Vazge^ilebilir talak 227
246
Tilavet
324
Vazi'a 174
Tuhr32
Vazife 312
Vecibe 125
Vedr 197
374
islam Hukuku
Vedia 197
Yed-i nikah 95
Vefa'enbey'i76
Vefa-en fertg 176
Vekalet 62
Vekii 62
Vekil-i
Yemin 58
Yemin-i
Yesir 59 Yesir 5cel 59
Yesir gabin 55
istihzar
343
Velayet71
Velayet-i ahd 349
ZShir inkitaU9
Zahiriyye mezhebi 32
)
cem'i evliya
220
Zani323
Zaniye 323
Zaruri takas 148
Veil 71
Veliahd 349
Veliyat 220
Zekat 350
Zer'i mezru, mezruat) 161
I
Veliyy-idem318
VeliyY-ikatii318, 322
Zevc:>i 1,268
Veliyy-ikisas318
Veraset 246
Zevce211,269
Zevi-1-erham 246, 282
Vezaif312
VeznT (mevzunat) 161
Zeydiyye mezhebi 33
Zihar231
Zifaf218
Zilyedlik95
Vucub
ehliyeti
68
Vticuh-ivakif287
Zimiret 68
ZimiKi 69, 87
Zina 323
Yazi
lie
bey^
52
Zi-ratim282
Yed-i emanet 95
Yed-i mubtile 95, 206
Zufaf218
Zunub 328
Yed-i muhikka 95