You are on page 1of 110

dam Yaynlar Telif Eserler: 13

Bu eser 12 Mart 2004 tarihinde yrle giren ve eitli kanunlarda deiiklik yapan 5101 sayl kanunda fikir ve sanat eserleri kanununa eklenen 11. maddeye gre dijital hale getirilmitir. Malumat iin baknz Ek 11. Madde. Farabi..

Dizgi-Kapak : Ayan Grafik 517 86 89 Bask - Cilt : Bayrak Matbaas Birinci Bask : Aralk 1985 ikinci Bask : Mays 1986 nc Bask: ubat 1991

BAKANLAR VE GRENLER

smet zel

ataleme Sk. retmen Han Kat: 1 No: 106 Caalolu/ISTANBUL Tel: 513 65 16

NDEKLER Piyadeler Sefinesi Gzellik ve nsan Olmak Gerek Szler Doru Sylemek Hlf-ul Fudul Dar Grllk Hurafenin Hamakat man ve tikad Sevgi ve Zorbalk Hayat Zengin Klmak Btn mknlar yimserlik Karamsarlk ada Medeniyet Gastronomi nsanca Yaamak Gerekli mi? nsann Gc ve Zaaf Zordur Anlamak Protein ve Hrriyet Hrriyet mi,Emniyet mi? 7 10 13 17 21 24 27 30 33 36 39 42 45 49 52 56 59 62 65

e ve Da Doru Hrriyet Etkilere Almak Yap'lar ve Yapma'lar Adn Silmek Kaybeden Kazanyor Avam ve Havass Gvence Dnyadaki Yerimiz Hayatmzdaki Anlam Cinnet Snr "Ne" Olduunu Bilmek Her nsann Tarihi Dnyay Grmek ve Dnyaya Bakmak

68 71 74 77 80 83 87 90 94 97 100 103 106

PYADELER SEFNES Byk bir sefer dzenlemisiniz, bir deniz sava yapmak zere hazrlanmanz gerekli. Byk gemileriniz var, kalyonlarnz, kadrgalarnz var. Gemilerinizin belki yelkenleri atlastan, halatlar, palamarlar ibriimden belki. Toplarnz yeter sayda, askerleriniz de ok, belki gereinden bile fazla. Lkin adamlarnz denizci deil, onlar tecrbeli birok kara sava grm piyadelerdir. ok iyi kl kullanmay biliyorlar, dmann nnde hi ylmadan bahadrlk gsterebiliyorlar. Ama bir kusuru var bu askerlerin: Hibiri deniz grmemi. Hibiri yzme bilmiyor. Daha da kts bu askerlerin hepsini deniz tutuyor. Yapmanz gereken sava deniz sava, dmanla deniz zerinde karlatnz zaman ise suyun dalgal olmas muhtemel. Deniz sakin bile olsa sava durumunda gemi mutlaka yalpa yapacak. Deniz sava yapacaksnz bu yzden sefer dzenlediniz, gemiler hazrlattnz zaten. Sizin dmanlarnz karada deil. Nedense sizinle savaa gelecek hi bir bahriyeli bulamadnz. Bahriyeliler ya ticaret gemilerinde i bulmular, edeple-riyle tacirlere hizmet ediyorlar. Edepsizlikten holanan bahriyeliler de korsanl semiler. Eer gemileriniz iin bahriyeli edinmek istiyorsanz tacir gemilerinin nn kesmek veya korsan7

lar yenip esir almak zorundasnz. Her halkrda iiniz denizde sizin. Sava yapacaksnz, denizde yapacaksnz, aresi yok. Deniz savan piyadeler yardmyla yapmak zorunda olduunuzu biliyorsunuz. Piyadeler de kaytlarn yaptrmlar gemilerinize. Yani herkes iyi niyetli. Lkin deniz grmemi bu insanlarn ilk dalgalanmada gverteyi berbat edilerini mahede etmeniz kanlmaz. Deniz tutuyor sizin askerleri. Mslmanlarn yaadmz dnyadaki durumlar aa yukar salam ve gl bir gemide bulunan bir piyadenin durumuna yakndr. tikad salam, yani kl kullanmakta stne yok. Askerlii de fevkalade. Ama piyade olduunu hi hesaba katmadan denize almak istiyor. Halbuki o denizlerde yalnzca tacirler ve korsanlar var, sadece onlar rahatlkla seyredebiliyorlar. Tccarlamadan ve korsanlamadan zaten o denizlerde barnmann imkn yok. Hele bir de denizcilikten anlamyorsanz su stnde bahadrlk gstermek yerine beceriksizlik gstereceksiniz demektir. Geelim bir baka mesel sunmaya: Adam, stanbul'dan Edirne'ye gitmek istiyorum diyor. Ama Sirkeci garna gidecei yerde Haydarpaa'ya doru yol alm. Diyorsunuz ki ona: Kardeim, gerekten Edirne'ye gitmek istiyorsan Boaz'n kar yakasnda bulunman gerekir. Adam: Hayr, diyor, ben buradan kalkan trenle Edirne'ye gideceim. Sonra peronlardan birinde bulunan bir trene biniyor. Bakyorsunuz o tren zerinde Ankara'ya gidecei yazl. Yine ikaz ediyorsunuz: Bu tren Ankara'ya gidiyor, Edirne'ye gitmek
8

istiyorsan bu trenden in. Hayr, diyor adam srarla, ben ite bu trenle Edirne'ye gideceim. Sonra aklnza geliyor ve biletine bir bakaym diyorsunuz. Adam biletini uzatyor. Hayret! Edirne'ye gitmek isteyen adam Ankara iin bilet alm. Siz yine skunetinizi muhafaza ederek ve grev sorumluluu iinde: Bak kardeim, diyorsunuz, bu biletle ve bu trenle ancak Ankara'ya gidilir, Edirne'ye deil. Adam sizin ok can sktnz, ok anlaysz ve inat olduunuzu ifade etmek zere ters bir bakla bakyor yznze. Ne kadar kaln kafalsnz diyor. Edirne'ye gitmek istediimi ve bu fikrimden asla caymayacam bilmiyor musunuz? Ankara'ya kalkan tren hareket ediyor, adam mtebes-sim, el sallyor: Edirne'den bir kartpostal gndereceim, diye baryor size. Birinci meselimiz mslmanca tavrn gsterilmesi gereken alann geilmesiyle ilgiliydi. kinci meselimiz ise vastalarn kanlmaz rotalarnn bizim niyetimizle deimeyeceine dair. Elbet her iki mesel de anlatm gc itibariyle yeterli deil. Btn benzetmeler eksiktir nk. Yalnz benzetmeler deil, kelimelerin kendileri bile geree tam tamna tekabl etmekten uzaktr ou zaman. Ama bir durumu, baka bir durumla aklamak zihne esneklik kazandryor denilebilir. Zihni esnek tutmak esas olmaldr, nk sonsuz bir ak iinde bulunan hayat, dnceleri hep gerisinde brakacaktr. Dnceyi esnek snrlarla korumak hayata ters dmeyi bir lde nler.

GZELLK VE NSAN OLMAK Kedilerin ney sesinden, kaplanlarn da keman sesinden holandklarn bilir miydiniz? Keman sesi teskin ediyormu kaplan, buna karlk ddk sesi bu hayvanda azgnlk douruyormu. Genel olarak hayvanlarn ok holandklar sesler flt ve keman sesiymi. Bir kpein Chopin'in bir noktrn karsnda rahatszlkla havladn, uluduunu, buna karlk neeli, kvrak bir hava alnnca sknet ve keyifle uyuduunu tesbit etmiler. Ben de dkmanter bir filmde ritmik bir caz paras ahengine uyup albatroslarn boyun ve gvde hareketleriyle raksettiklerini grdm. Hayvanlarn kendilerine mahsus bir gzellik duygusu tadklar, gzellie kendi lleri iinde ilgi duyduklarn gsteren rnekler az deil. Bceklerin renkleri farkedip seebildikleri, ieklerdeki parlak ve cazip renklerin bcekleri kendilerine ekerek bitkilerin tozlamasn saladklar biliniyor. Karga ve kuzgunlarn parlak madenler ve mcevher almalar hi kuku yok ki bu nesnelerden holanmalarnn, onlar yanlarnda alkoymak istemelerinin bir sonucu. ngiliz dilinde "bower bird" denilen ku ei iin (yani sevgilisi beensin diye) yuvasn yle kuruyormu ki insann bu yaratkta estetik bir
10

kaygu bulunduuna inanas gelir: Bu ku eine yapt yuvay nce al rp ile evreledikten ve iini otlarla dedikten sonra en yakn dereden toplad allar yuvann her iki tarafna bir sanat zevkiyle yerletiriyormu. Yuvann duvarlarn parlak tyler, krmz tanecikler ve bulabildii, gzel nesnelerle sslyormu. Nihayet yuvann giriine an ve atafat salamak zere oraya parltl talar ve midye kabuklar diziyormu. Kuun btn bu yaptklarn igdsyle aklasak bile, onun igdleri arasna "gzel olan semek" gibi bir zellii eklemek durumunda kalrz ki bu insan hayvandan ayran vasflarn gzellikten holanmak veya gzele duyulan temayl olmadn bize gstermeye yeter. Demek ki gzele olan eilim insann zgl (spesifik) bir vasf deil. Hayvanlar da kendi llerinde gzellikten zevk duyuyorlar, stelik bununla da kalmayp gzel olan eyi ina etmeyi de baarabiliyorlar. Be duyumuza ve alglarnza ilikin hususlarda hayvanlarla insanlarn ayn dorultuda yer aldklarn sylemek mmkn. Hatt hayvan cemiyetlerinin ileyileri temel esaslar bakmndan insannkinden ayr deildir. nsanla hayvan ve hatta btn dier mahlkat arasndaki fark insann teslim olma veya isyan etme arasnda bir seim yapabilecek durumda oluu, bu semesine bal olarak da mkfat veya cezaya muhatap oluudur. nsanda bir emanet vardr, bu emanet onun kul olmay reddetmesini mmkn klar. nsandan baka yaratklar teslimiyetten ve kulluktan vazgeebilme imknna sahip deildirler. te bu farkn dnda insan
11

ne attan ne de tatan ayr mtalaa etmenin gerei yoktur. Bcekler, balklar, srngenler kular ve btn dierleri bizler gibi mmetlerdir. nsan onlardan ayran yalnzca bir "emanet"tir. Emanete ihanet etmek veya etmemekle insan teki mahlkattan ayrlr veya onlardan fark kalmaz. nsan hayvandan ayran zelliin bir estetik deer silsilesine sahip olmakla ilgili olmayacan yukarda andmz rneklere dayanarak ileri srebiliriz. nsann "sz" syleyen bir yaratk olmakla dierlerinden ayrld, let yapabilme zelliiyle insan olduu iddialar da yunuslarn dilleri zldnden, karncalarn hem ziraat, hem oban, hem de zanaatkar olduklar renildiinden bu yana kuvvetli iddialar olmaktan uzak kalmlardr. Biz insanlar da dier mmetler gibi bir mmetiz, ama bizi tekilerden ayran bir zellik bizim onlardan stn olmamz temin ettii gibi, onlardan aa olmamza da sebeb olabilir. Bir kpek neden Chopin'in noktrn karsnda havlyor, rahatszlk belirtisi gsteriyor da oynak bir neeli mzik alnnca keyifle uyuyor? Sanrm bunun cevabn bizlerin insan olmak iddias ile sahip olduumuz deerler erevesinde cevap verebiliriz. Hmanist bat medeniyeti cahil, cimri, nankr, gaddar insann bu kendine mahsus vasflarla tecessm etmesine, sanat ve dnce eserlerinde ekil bulmasna yol amtr. Ritm insana mahsus olunca hayvan tedirgin oluyor. Ama ritmin insan iin ve hayvan iin ortaklaa deerler sahibi olunduu blgeleri de var. Hayvan iin gzelliin ahlk bir anlam yoktur. nsan iin hereyin anlam sadece ve sadece ahlki oysa. 12

GEREK SZLER Modern diller, yani bugnk insanlarn kullandklar her trl lisan bo kalplardan ibarettir. Dil araclyla bir ok ey sylenebilir, ama dilin kendisi bu sylenen eylerin yerini tutmaz; nk artk lisan insann harite bulunan bir vastasdr. Gerekte dil zde bulunan bir ok eye atfta bulunur, yine de "z" syleyemez. Modern dillerden geriye doru uzaklatka "z" ile "sz" arasnda yaknlama artar. Latince'de toprak kelimesiyle insan kelimesinin ayn kkten gelii gibi. Bugn artk insanlarn dil kullanarak en kolay anlattklar eyler be duyuyla kavranabilen yani dile ihtiya duymadan mevcudiyetine kanaat getirdiimiz eylerdir. "Ta" dedik mi, eklini ve rengini gzmzle grdmz, sertliini derimizle hissettiimiz, hareket ederken kard sesi kulamzla duyduumuz o belli eyi kastederiz. O nesneye ta ad vermi olduumuz iin bakalar ne dediimizi anlar. Ta nesne olarak bizim dmzda vardr ve kelime olarak da ancak dmzda bir varlk sahibi olabilir. Oysa "kskanlk" dediimiz zaman bu sylediimizi gsteremeyiz. Bu bir duygudur. Kskanlk denilen duyguyu baz sosyal mnasebetleri sra13

layarak anlatabiliriz, ama eer kendimiz hi kskanlk duymam isek bu duyguyu kendimize anlatamayz. Eer kskanlk duygusunu iimizde tamam, bu duygu ile hi dolmam isek hibir zaman kskanl bilemeyeceiz demektir. Duygu kelimesi de byle. Ne kadar tarif edersek edelim duygulara sahip olmadka duyguyu bilmemiz imknsz. Ksacas dil dediimiz ara bize gerek anlam veremez. Anlam (bu ne ise ve ne derece bizde mukim ise) dmzda bulunmayan bir gerektir. nsanlar mterek tecrbeleri tadklar iin birbirlerinin ne dediklerini anlayabilirler. Bu yzden iyi anlamak iin aralarn mkemmellii sz konusu deildir, gerekli olan anlamaya niyetli insanlarn ne lde anlamak istediklerinden ibaret saylr. Anlamak isteyen insanlar kendilerini bir dierlerine "aarlar". Kendilerinde bulunan eyi karlarndakinde bulmak zere anlamaya giriirler. Eer insanlar arasnda anlamazlk varsa iki taraftan birinin kendini kapal tutmas yzndendir bu. ahs tecrbesini bir dierine amayan kii karsndakini "baka" gryor ve nihayet onu dman sayyor demektir. Eer dil denilen ara sadece dta kalan unsurlar nakletmeye msait ise insanlar dil vastasyla sahici bir anlamaya ulaamyorlar demektir. Buna ramen birbirini anlayan, birbiriyle anlaan insanlarn bulunmas nasl aklanabilir?.Diyebiliriz ki anlama her zaman "sessiz"dir. Gerek szler, sylenmemi szlerdir. nsanlar kendi dlarnda baz iaretler sunarlar, bu iaretleri alabilenler yani o iareti veren kii ile mterek bir tecrbe sahibi
14

olanlar onun ne demek istediini anlar. Tecrbe ise bizim ruhumuza ait bir deerdir. D dnyada tekabl ettii hibir karl yoktur. Biz onu dil vastasyla ne kadar anlatmaya alrsak o kadar onun anlamndan uzaklarz, nk ruhumuzda yer tutan deerlere hangi ismi verirsek verelim, o isim sahip olduumuz deerin yerini tutamayacaktr. Bu yzden bir insan dierine ok ey anlatmak istese bile, "sana syleyeceim hi bir sz yok" diyebilir. Ackanlar yemek yer ve uykusu gelenler uyur. Hi kimse bir dierinin yerine karnn doyuramaz, hi kimse bir bakasnn uykusunu uyuyamaz. Bilgi de byledir. Hi kimse bir bakasnn bildiini bilemez. Ama iki insan ayn bilgiye sahip olabilirler. Byle bir olayn gereklemesi iin her iki insann ayn tecrbeyi geirmi olmalar zorunludur. Bu durumda bir soru kyor karmza: Bilgi bir insandan dierine aktarlamaz m? ahs tecrbemize dayanarak bu soruya olumlu cevap veririz. rendiklerimizin ounu baka insanlardan edinmiizdir. Ama yalnz insanlardan m? Gkyznden, rmaklardan, karncalardan ve kitaplardan da bir ok ey renmiizdir. Yalnz burada iki eye dikkat etmeli: Bilgimizin tr o bilgiyi edinmek iin bavurduumuz kaynakla ve o bilgiye varmak iin uyguladmz yntemle kaytldr, bu bir; ikincisi, hangi trden ve hangi yoldan edinmi olursak olalm bilgi sadece kendimizde, bir bakma ruhu-muzdadr. Hayat tecrbemizin bizde kendimize mahsus bir mevcudiyet oluturduunu hissediyoruz. Hayat bizim hayatmz, gvdemiz de ruhumuz da bizim, 15

lkin yine de bilgimizin nerede olduunu anlayamyoruz. Kendi hayatmzn bile kendi iimizde son bulmadn anlayabiliyoruz. "Ben" dediimiz eyin yerini tesbitte karlatmz zorluk "anlam"a yaklatmzn bir iaretidir.

16

DORU SYLEMEK Diyoruz ki dnyada mslmanca bir tavr taknmay, nefsimize bal eksik ve yetersiz tasavvurlarmzn, ahs eilimlerimizin, dnyadan almay tasarladmz tad ve tatminlerin, kuruntularmzn bir arac, bir bahanesi haline getirmeye kalkmayalm. slm adna konuuyoruz diye eitimimizden ve artlanmalarmzdan beliren yani eitimimizin ve artlanmalarmzn bizi zorlad zm yollarndan bizde kalan tortular mslmanln bir vehesi imi gibi grmeyelim, gstermeyelim. Diyoruz ki, madem bize inanmak nasib olmutur yleyse inancmz anlatralm, yani onu kaynana uygun durumuyla elde bulunduralm. Bunun iin de slm' hergn taze bir gle kavrama ve kavradklarmzla yaptklarmz arasndaki birlii salama abasndan geri durmayalm, btn bunlar doru szlerdir. Ancak, dikkat ediniz, doru szler her zaman deerli szler deildir. Hatta bir adm daha giderek syleyebiliriz ki doru szler gerek anlamlaryla doru szler olmayabilir. Szleri doru klan, onlarn doruluuna dayanaklk eden ey bu szlerin mantk bakmndan tu17

tarl olmalar mdr? Hi de deil. Mantk tutarlln dorulua, gereklie karine tekil etmedii artk gnlk hayatmzn sradan bilgilerinden biri oldu. Peki, o halde, szler, o szlerin doru olduunu birok insann onaylamasyla doruluk kazanyor mu? Elbette hayr. ounluun yanllar doru olarak bildii zamanlar, belki dorular doru bildii zamanlardan daha oktur. Neyin doru olduu meselesini bir mantk problemi, bir felsef problem olarak ele almann bir faydas yok. nk bitmeyen bir tartmadr bu. Ksa ve sarih bir yol gsterilmi mslmanlara doruyu anlamak iin: Mslmanlarn doru bildikleri kendi inanlarnn kaynaklarndan yani Kur'n ve Snnet'ten rendikleridir. Meseleyi zmledik, bitti mi? Hayr, zmlemedik, meseleye yaklatk henz. nemli soru daha geride geliyor: Bir szn Kur'n ve Snnet'e uygunluu bizim gzmzde nasl deer kazanyor? Yani bir szn slm kaynaklarna uygun olarak sylendiine nasl karar veriyoruz? Szn ve davrann kaynaklara uygun olduunu teminat altna alan teminat nedir? rneklerin yardmyla aalm: Cebinde banka hisse senetleri olduu halde "faiz haramdr" diye haykran adamn doru sylediine inanalm m? Yahut bir adam "Allah'n indinde din slm'dr" dedikten sonra kendini teknolojik medeniyet dininin piyasa mezhebine bal sayarak kullukta bulunuyorsa szlerini nasl doru kabul edelim? Diyeceksiniz ki bu adamlarn telffuz ettikleri doru fakat fiilen iinde bulunduklar davranlar 18

hataldr. Kendileri yanl iindedirler, fakat azlar Kur'n ve Snnet'e uygun szler etmektedir. Ben bu tr akl yrtmeyi kabul etmiyorum. Diyorum ki bu adamlarn madem yaptklar bozuktur, yleyse syledikleri de bozuktur. Yani, eer bir doruyu ifade ediyorlarsa, bunun dorunun hkmrn olmas iin deil, kendi durumlarnn pekimesi iin yapyorlar. Syledikleri ve yaptklar arasnda bir uyumsuzluk ortaya karmakla bir ahlkszlk gsteriyorlar; byle bir ahlk dkn kiinin szlerinin ve dncelerinin salkl ve salam olmas mmkn olamaz. Hem banka hissedar olup, hem de "faiz haramdr" diyen kiinin bu sznde bizim bilmediimiz kar hesaplar yatyor olmal. Yani adam faizin haram olduunu sylemekle Kur'n bir doruyu ifade etmi olmaz, ama iinde bulunduu mnasebetler silsilesi iinde sz yeni bir ekil ve mana alr. Bu tpk bir mrikin "l ilahe illallah" dedii zaman sylediinin slmi znden boaltlm baka bir sz oluu gibidir. yleyse, bir sz, bir yarg lfzen hibir deiiklie uramad halde bir kimsenin aznda doru, tekinin aznda yanl m olmaktadr? Kesinlikle evet. Demek ki bir szn doru olmas, bir yargnn deerli olmas dorudan doruya o sz syleyenin deerli ve doru olmasyla balantldr. Bir kimse syledii szn bekiliini yapamyor, yahut kasten yapmyorsa, bu szn deerlendirilmesi "mcerret" esaslar dorultusunda yaplamaz. Szn doruluu, yanll szn kendisinde deil, o szn hangi azdan ktndadr. Doru sylemek diye bir meselemiz varsa, sylediimiz bu 19

szlerin eri olmak diye bir meselemiz de vardr. Peygamber ve Peygamberin snnetini hesaba katmadan, onu anlamadan Kur'an- Kerim'i anlamaya kalkmak bu ynyle nafile bir abadr. Sahtelikle malldr.

20

HILF-UL FUDUL Peygamberimiz (sallallah aleyhi vesellem), yle bir yolda yrm, balangcndan son anna kadar yle bir hayat yaam ki, yzyllar sonrasnda bir mslmanrn O'nu takib etmeye gayret ederken ve O'nu taklid etme abas gsterirken iinde bir heyecan, kalbinde bir ferahlk duymamas imknsz. Her insann ok gizli bir yerlerinden akan drstlk, adalet, hakkaniyet duygular, gzellik sevgisi, ahenk ihtiyac, hilkatin dinamizmi ile canlanma cokunluu slm Peygamberinin verdii her rnekte yeniden canlanyor, insann varln btnyle kaplyor ve sanki insandan insana ulaan bir ahlk tns aa kyor. Btn bu girii "hlf-ul fudul" andn dndm iin yaptm. Allah Resul'nn "Ben ona, slmiyet devrinde bile arlsam, icabet ederdim" szleriyle bahsettii yemindir bu. Belki herkesi Muhammed (s.a.v.) in Hlf-ul Fudul'a katlm olmas fazlaca heyecanlandrmayabilir. Bir ok mslman O'nun bu davrann salam kiiliinin ve temiz ahlknn tabii bir neticesi olarak grr ve zaten baka trl olamayaca iin gerei gibi davranmtr, diyebilir. Ben de Peygamberimizin bu
21

yeminine katln kendisinin hayat tatbikatnn bir sonucu olarak gryorum. Ama bu gr, benim gerek Hlf-ul Fudul'un mevcudiyetinden, gerekse onun slmiyet andan sonra da vlm olmasndan ayrca ve zellikle bir heyecan duymama engel deil. Yaplan yeminin szleri yle: "Vallahi, Bundan byle Mekke'de yerli olsun, yabanc olsun zulme uram hi kimse brakmayacaz!.. Zulme meydan vermeyeceiz!... Mazlumlar zalimlerden haklarn alncaya kadar mazlumlarla birlikte hareket edeceiz! Denizlerin bir kl parasn slatacak sular kalmayncaya, Hira ve Sebir da yerlerinden silinip gidinceye, Kabe'ye istilm (Hacer l Esved'in elle okanmas) ibadeti ortadan kalkncaya kadar bu ahdimizde sebat edeceiz!.." Hlf-ul Fudul'un gnmzdeki anlam ne olabilir? Bu konu zerinde dnlmeye, yorumlar yaplmaya muhta bir konudur. Peygamberimize henz risalet verilmeden nce ortaya konulan baz kural ve davranlar gnmz mslmannn gznde bylesine nem kazanmal m? Bu bahiste sylenebilecek ilk sz insanlarn her ada ve her ortamda Allah'n emirlerine uygun bir ahlki potansiyeli hep ilerinde bulundurduu ve slm'n gerekte insann akl, duygu ve ahlk birikimine atfta bulunduu, insana insann mihverin22

den nfuz edebildiidir. Bir bakma her insann ftrat zere yaratlm olmasnn bir sonucudur bu. Demek ki insanlar her hal ve artta slm'a duyarl olabilecek gizli bir gc ilerinde barndrrlar. Daha slm bir davet olarak szkonusu deilken srf hakkaniyet uruna, mazlumdan yana kmak, zulme kar koymaktan baka bir ama tamakszn giriilen hareketler peygamberimiz tarafndan, slm daveti geerli olduu zamanlar iinde de vlm ve "krmz tyl develere malik olmaktan daha sevgili" kabul edilmitir. Btn mslmanlar adna sevindirici olan udur ki davranlarmza dayanak olacak kaynaklar yeterince ak, rnekler belirgin ve dnce sarihtir. slm olan ve olmayan karma kark teolo-jik handikaplarla rtlm deil. Mslmanlarn zalimden deil, mazlumdan yana olduklar kesin, ak, su gtrmez bir gerektir. Mazlumdan deil de zalimden yana ortaya konulan her davran gayriislm'dir. Bu konuda kimsenin kem km etmesine ne ihtiya vardr, ne de inancnn sorumluluunu yklenmi mslmanlar tarafndan bu safsatal gerekeler dinlenilmeye deer bulunabilir. Btn mesele neyin zulm o -duunun tesbitinde galiba. Kur'n bu hususu da ak seik dile getirmiyor mu?

23

DAR GRLLK "... kentler dar, grler dard". Berthold Brecht bir oyununda Galieo'nun azndan hristiyan Ortaann hayat tarznn tasvir etmek iin byle bir ifadeden yararlanr. Bu szleri ardarda sralamakla grlerin darlna "madd bir temel" saladn sanyordu belki. Dar grlln dou sebebi olarak dar bir meknn gsterilmesi bizi geni bir meknn da (yani be duyu ile alglanan fizik meknn) geni grlle, daha kapsaml ve derin dnmeye yol aacam iddia etmeye gtrecektir. Oysa ne dar grlln dar meknla ne de geni grl olmann geni meknlarda yaamakla bir balants var. Belki tersi bile dorudur: ehirler kalabalklatka insanlarn yalnzlamas baka nasl aklanabilir? Teknolojik medeniyet ncesinde insanlarn dar meknlarn alglama artlar uyarnca baz grlere mahkm olduklarn iddia etmek ancak teknolojik medeniyetle birlikte geni grlle geildiini ispat edebilmek iin ileri srlebilecek bir avuntudur. Bir an iin bu faraziyenin doruluunu kabul etsek makinal retimle birlikte gelen anlayn dar grllkten syrldn, in24

sanla geni ufuklar atn da kabul etmemiz gerekecek. Acaba halen iinde bulunduumuz ve entellektel temellerini daha ortaada atmaya balam ve fakat gerek maddi temelini 17. yzyldan itibaren salamlatrm bulunan batl dnya gr insanl bir ncekinden daha geni bir gre, yeni ufuklara gtrm mdr? Yoksa nceleri organik bir karakter tayan dnyaya bak tarz makinayla birlikte gnden gne mek-niklemi midir? nce bilinmesi gereken gnmz anlaynn ortaa hristiyan dar grllnden uzanan yapda olduudur. Kilisenin kurumsal yaps iine skp kalm ve skolastik denilen dncenin boyutlarn zorlamayan (zorlamak bir yana, her yeni' yorumla insan kafasn tek ynl, mekanik dnceye mahkm eden) anlay hangi adan bakarsanz bakn dar grlln kendisi idi. nk kilise Tevrat'n ve ncil'in biz mslmanlar tarafndan muharref kabul edilen metnine bile sadk kalmyor, insan dncesini kilise babalarnn trettii keyfi aksiyomlarn boyunduruuna ve o dnem iin kilise menfaatlerinin gerektirdii madd kalplara dkmeye mahkm ediyor- . du. Bu yzdendir ki kiliseye hristiyanlk adna kar kmak imkn dahiline giriyordu. Ancak kiliseye kar duran da bir baka aksiyomatik gr, yani protestanlk oldu. Onun mttefiki ise tanrtanmazlard. Orta a dnyasnn dar grl olduuna ve bu yzden kar klmas gereken bir anlay oduuna inananlar giderek dorudan doruya kilisenin ve hristiyanln 25

dnda kalan, hatta ona zt bir grnte olan dnme yolu vastasyla ufuklarn geniletebileceklerine inandlar. Tutturduklar bu yola "serbest dnce" demek holarna gitti. Serbest dnce demek kilisenin kabullerini hie sayan, kayt tanmayan dnce anlamna geliyordu. Ne var ki serbest olduu iddia edilen bu dnce yolu metod olarak kilisenin kendi iinde gelitirdii dnme ve tefekkr tarzn benimsedi. Bu da aksiyomlar bir ncekinden tamamen farkl, byk bir gayretle kilisenin kabullerinden uzak duran yeni bir skolastik idi. Alabildiine soyut ve alabildiine disiplinli. Bu soyut ve disiplinli serbest dncenin ne lde dar olduu ilk azda anlalmad, anlalamazd, zira uratklar henz insanln acemisi olduu, belli bir mesafe katedilmeden yani gerek sonularn vermeden ne olduu, ne iin olduu anlalmayacak konulard. 19. yzyldan itibaren ortaa dncesini ykan anlayn bir baka Ortaa balatt yava yava hissedilir olmutu. Belki bu yzden bu yzylda gelecei ina etme tasarlar kolaylkla istil etti Avrupalnn kafasn. Gnmzde hibir ciddi dnce adam gelecekten szederken bir tedirginlik, bir i burukluu olmakszn konuamyor. Bunun tek sebebi, aka ; itiraf edilse de edilmese de bilimsel denilen dnya grlerinin tek boyutlu dar grler olduunun kabul edilmesidir. Yeni ve geni ufuklar masalna herkesin ve zellikle Batllarn karn tok. nk kentler geniledike daralyor, grler eitlen-dike kmazlar artyor. 26

HURAFENN HAMAKATI Bizim hurafe dediimiz eye Frenk dilinde "superstition" diyorlar. Hep sylenegeldii gibi ortaa Avrupas birok sama sapan inann kaynat bir dnya idi. Ama o zaman dahi insanlarn hurafe saydklar inanlar vard. Bunlarn bir ou da hristiyanlk dairesinde ve kilisenin resmi gr dolaylarnda yer alyordu. Avrupalnn btl bulduu inanlar elbette ki kilise grnn dndaki inanlara temil ediliyordu. Bylesi bir anlay iinde Galieo'nun dnya dnyor demesi mahkum ediliyor, buna karlk kilise akli dengesi bozuk insanlarn iine eytan girdii inanna kar kmyordu. Bylece delilerin iindeki eytan veya cin ksn diye ldresiye sopalanmalar tabii karlanyordu. Newton hareketle ilgili yasay ortaya atnca-ya kadar yani 17. yzyln sonlarna kadar Avrupa'da gezegenlerin melekler tarafndan itilerek hareket ettirildiine inanlyordu. Yldzlarn hareketlerine getirilen yeni aklamalar baz hesaplarla da dorulannca bu inantan vazgeildi. Ama bu kadarla yetinmedi Avrupal kafa. Madem ki gezegenleri melekler iterek harekete getirmiyorlard, o
27

zaman meleklerin olmadn dnd. Bu tuhafl Avrupal hep yaamtr. Bir yanl ancak baka bir yanl adna terketmek sanki onun bir gelenei. Melekler hakknda olan biten, daha sonralar ruh konusunda da olmu. Uzun yllar Avrupalya gre ruh insan beyninin belli bir yerinde meskn bir nesne idi. Yani insann ruhu denildii zaman Avrupal belli bir yer igal eden yani hacmi ve arl olan bir eyi anlyordu. Ne zaman ki beyin cerrahisi geliti, insann kafatas canl iken alp bakld, ite o zaman beynin hibir yerinde ruhun maddi varlna rastlanmaynca, bu zavall insanlar ruhun hi olmadna karar verdiler. Gerekte Avrupalnn gerek melekler, gerekse ruh konusunda bir yanltan baka bir yanla savrulmasnn sebebi onun ilk hatasna duyduu sadakat ve gvendir. Son derece mekanik tarzda alan kafa bu alma tarzn, terketmedike bir mekanizmden bir baka mekanizme gemekten baka birey yapamyor. Asl deitirmesi gereken dnce yolu olduu halde o, ilk yanla varrken de ayn zihn mekanizmay harekete geiriyor. Avrupalnn daha dorusu hurafelere bal olarak dnen herkesin bu hamakat kolayca ifrattan tefrite savrulmasyla aklanabilir. Onun dnce hayat olduu kadar gnlk yaay da ifrattan tefrite uzanmakla doludur. Bilgiye saygnn hi yaanmad, buna karlk ezbere olan tapnmann yceltildii kilise disiplini karsnda aydnlanma a ile birlikte insan bilgisinin mutlakl ilkesi benimsendi. Kant'n ortaya att "bilmeye cret et" ibaresinden anlalyor ki, btn Ortaa boyunca
28

Avrupal bilmeye bile cesaret gsterebilmi deildir. Ama bir kere bu yola girdi mi, bu sefer de nceden kendini krkrne bilgisizlie mahkm ediine benzer bir tavrla pervasz bir bilme tapnmasna giriti. Bilmeyi krkrne yceltir oldu. nceden bilgi konusunda inancn aydnlatc etkisini yaamayan, elbette inanc bir kenara ittii zaman elinde yalnzca bilmesinin rkntsnn kaldn grecekti. Avrupal her alanda yaad yanl en tabi fa-. aliyetlere bile daha bandan bulatrmt. Kadnla erkein yaklamasn ilk gnah olarak gren ve insanlarn yeryznde Adem ile Havva'nn hatalar kefaretini demek zere bulunduklarna inanan hristiyanlk inanc karsnda Marquis de Sade lgn, eziyet esasna dayal bir cinsi eilim koyuyor. nsan ruhunun eziyet iinde cinsi hayat yaayacana peinen kabul eden bir kltrn iinden sadizmin kmasnda alacak bir taraf yok. Hasl Avrupal dn olduu gibi bugn de dnce ve davran biimlerini btl merkezinden koparmam, hurafelere yaslanarak yaamay terketmemitir. Bu erevede dnp durmu bugne dek. Bir hurafeyi terketmesi iin nne bir baka hurafe koymalsnz onun.

29

MAN VE TKAD Gnlk konumalarda "iman" ve "itikad" kelimelerini sanki biri dierinin yerine geebilirmi gibi kullanrz. Oysa btn zamanlarda olduu gibi amzda da bu iki inanma biimi arasnda nemli bir fark vardr. Bu fark davranlarmz olduu kadar dnyaya bakmz da etkiler. tikad, btn inanma biimlerine verdiimiz genel isimdir. Arapa "akd"den gelir ve dmlenip kalma, bir eye balanma anlamn tar. Herhangi bir vakann veya dnce tarznn gerek olduuna inanld, o inana gnlden balanlp, o inann gnlden tasdik edildii durumlarda "itikad" kelimesini kullanrz. tikad doru hakl, salih olabildii gibi fsid, btl da olabilir. Yani insanlar gerek eylere, hakl eylere itikad edebildikleri gibi yalan szlere, bozuk bir ahlk tutuma, temelleri rk bir dnceye de itikad edebilirler. Btl itikad deriz, ama "batl iman" diyemeyiz. man iin kullandmz sfat "zayf veya "kuvvetlidir". nk yanla, bozuk olana, rk temelli eylere iman edilemez. Btn insanlar ancak "Hakka" iman edebilirler. Bu imanlar kuvvetli veya zayf olabilir. man kelimesi Arapa "emn"den gelir ve insann inan dnyasnda olduu kadar btn hayati fonk30

siyonlarnda gvenlik iinde olmas halini belli eder. man insanda vardr veya yoktur. man btn insanlarda oluabilen mterek bir deerdir ve iyisi, kts, yanl, dorusu olmaz. Kfirlerin iman yoktur. Mnafklarn imanna ise "iman- merdd" yani reddolunmu, geri evrilmi iman denilir ki, onlarn kendilerine kadar ulam iman reddettikleri, dolaysyla imana sahip olmadklar sylenebilir. Peygamberlerin ve meleklerin iman insanlarnkinden farkldr. Zira onlarn kendileri farkldr. Kltrel ortam, siyasi artlar ve sosyal hayat iinde belirginlik kazanan inanlarn daha ok itikad kapsam iinde dnlebileceini sylememiz gerekir. Daha ok bir taraf tutma, bir insan kmesi iinde bulunma ve davranlarn bu kmenin gereklerine gre ayarlama biiminde ortaya kan itikad zaman ve yer itibariyle deiiklikler gsterebilir. nsanlarn ayn itikad silsilesi iinde dahi gnden gne deien inanlar bulunabilir. Yani insanlarn itikadna konu olan eyler dnyann ald ekil ile beraber baz biimler kazanabilirler. Bu yzden itikad konusu olan hususlarn her ada ve her lkede yeniden tefsiri ve anlamlandrlmas gerekmitir. Halbuki imana tealluk eden hususlarda insan kendi derinlerinde yer tutan bir anlay blgesi araclyla kesin bilgi veya bilin sahibidir. mann bir takm lfzi hkmlerle pekitirilmesi zorunlu deildir. man insan iinde ikna veya ispat usulleriyle yerlemez. Bu, insan tekinin yapsnda oluan bir deerdir ve bu yzden dtan etkilerle sarslp bozulmaz. mann zayflamas insann ken31

dini imana gtren yollar daraltmas, bu alandaki srarn gevetmesi yznden olur. Bir bakma diyebiliriz ki insan kendi bnyesinde iman barndran alan daraltp geniletebilir. Mslmanlar olarak hayatmzn dzenlenmesinden dnyay deerlendirme tutumlarmza kadar her alanda bugne kadar "itikada m" yoksa "imana m" daha ok imkn tandmz sormamz gerekir. Bu sorunun cevab bizim bir lde "kalitemizi" de ortaya koyacaktr. Kuku yok ki itikad balar biz insanlar birbirine yaklatrr. Birbirimizi anlamann, yardmlamann ve mterek bir yol tutturmann yolu iti-kad birliinden geer. Ama yapp ettiimiz her eyin motoru "iman"dr. mana arlk ve ncelik vermekle kuracamz hayat endie, korku ve tehlikelerden korunmutur. Herhangi bir kimse btn insanlarn karde olduuna dair bir itikad besleyebilir, ama mminlerin kardelii zihnin kabullerinin tesinde bir itiraki gerektirir. Birbirimize baz akidlerle balanmak bir eydir, fakat herbirimizin emniyet iinde bulunmakla temin ettii birlik yerine baka bir deerin ikme edilemeyecei bir eydir.

32

SEVG VE ZORBALIK nsann gvdesinin en temel ileyi biimlerinden balayarak, zihninin yneldii btn mmknlere kadar pervasz ve hr olmas... ite bat medeniyetinin ana kaygusu budur. Hibir insana snrsz pervaszlk alan salamak mmkn olamayaca ve bir insana tannan byke bir alann ou zaman bakasnn alann daraltaca anlalr bir gerek olduu iin Bat medeniyeti kendi zledii pervaszla belirli bir biim vermek mecburiyeti karsnda kalmtr. Hazrlanan eitli formller bugn bildiimiz eitli felsefi ve siyas doktrinlerin domasna, insanlar iktisad ve sosyal dzenler iinde kavrama noktasna ulalmasna sebeb olmutur. Bedenin serbest braklmas bat medeniyetinin douunda nemli bir unsur olarak rol oynamtr. Bir yanda ruhu da bedeni de skya alan puritenler var ise onun te yannda libertinler yer alr. Biri dierinin yaamasna kolaylk ve mazeret salar. nsan vcudunun vgs Eski Yunan'da dinin, Roma'da ise sosyal kuruluun bir paras olarak antik bir gemie balanabilir. Yunan sitesinde spor yarmalar ve bedene bal hnerler bir eit tapn-ma. Yunan politeizminin bir paras idi. Gerek an33

lamda spor sanayi devrimini yaamaya balayan ngiltere'de ii kitlelerini slah etmek iin domutur. Snrlarn insanda balatp insanda bitiren bir medeniyet, fikriyatnn nemli bir ksmn bizzat bedenin zelliklerine yaslayacakt elbet. Muharref hristiyanlk insanlar bedenlerini yok saymaya ve zellikle cinsiyete ilikin konularda insanlarn tabii haline uymayan yasaklar koymaya balad. Yaplan bu tahrifat insann yaps gznne alndnda ak bir dengesizliin belirtisiydi. Nitekim, btn ortaa boyunca hristiyan bedenini kska altnda tutmakla, onu zihni kabullerin basksndan azade klmak arasndaki atmay yaad. kiyzl bir hayata kendini ister istemez mahkm eden insanlar, kilisenin gcnn krlmasyla birlikte, artk bedenin btn itiha-larn doyurmay bir tr samimiyet olarak kabul etmek (ikiyzllkten arnmak) biiminde anladlar. Avrupal nce akln azgnlatrd, sonra bedenini abideletirdi ve daha sonra bu ikisi birlikte ehevi bir taknla uradlar. Batl insan iin nce bedeni baskya sokmak ve sonra hibir denetimi tanmadan bedeni serbest brakmak ayn yanln iki biimde yaanmas oldu. Mslmanca bir yaklamla buna zulmn iki yz diyebiliriz. Batl dnce iinde dikkat eken Marquis de Sade' kolaylkla rahibin ters evrilmii olarak anlamak mmkndr. Bedenin zorbaca knanmasyla bedenin serbestlie ve babolua braklmas arasnda sk bir iliki vardr. Arlklar kar arlklar dourmutur.
34

slm insanlar hem bireysel faaliyetleri bakmndan hem de toplum hayatna katldklar noktalarda snrlar saraheten belirlenmi ve fakat insan btn zaaflar ve faziletleriyle tabii bir varlk olarak kabul eden bir yaama dzenine arr. Bu hayat tarznda eer zorlayc unsurlar varsa, bunlar insann samimiyetinde, itikadi kuvvetlerinde ileyi gsterirler. Yani slm'da snrlar dtan konulmu yasaklar olmaktan ok iten benimsenen mkellefiyetler biimindedir. Bu yzden slm'n insana ykmllk olarak sunduu grevler, emir ve nehiyler mnkir ve mnafklar iin bir yk, klfet, bask unsuru olarak grnecektir. Ama ayn davranlara muhatap olan mmin iin bu snrlar, kolayl kendi biiminde sakl faaliyet alanlardr. Dardan bakan iin slm'n koyduu esaslar ok snrlayc, hareket serbestisini ok daraltc gibi grnebilir. Nitekim hristiyan anlay mslmanln insan hayatnn her safhasna dair hkmler tayor olmasn ok daraltlm kaytlar eklinde anlamaktadr. Bat medeniyetinin deerleri gznne alnarak yaplan bir deerlendirme elbet meseleyi byle anlar. nk bu medeniyette be duyunun mutlakl yaanmakta, zihin tek boyutlu kalmaya zorlanmaktadr. Oysa alglarn hakimiyetini mutlaklatrmayan slm'da her vecbe ferd iin snrsz bir yneli, bir ikinlik (immanence) tad iin, her vecibe ufuk ac ve vasl edici zelliktedir. Bat hayatnda insana baskn kan zorbalk slm yaaynda sevginin kendisi olur. 35
v

HAYATI ZENGN KILMAK Mslman iin insan olmann anlam, Allah' tanma imknna bamldr. Yani insan olmak belli bir kavray blgesinin olumasyla ilgili. Kartezyen anlay insan beden ve zihin olarak ikiye blmtr. Bylelikle kavray "zihne" mnhasr klmak zorunluluu ile kar karya kalm "batl" insan. Zihin kendine "deer" ve "anlam" tretmeye balam bylece. nsan dediimiz mahlk kendi anlamn bir yerlerde arayadurmu hep. Bu arama faaliyeti iinde Allah'tan baka gleri kural koyucu, boyun eilmeye deer kabul ettii durumlarda kfir olmu. Bazan kendi aklnn, bazan bir sistemin ileyiinin, bazan "ilke"lerin kendine anlam kazandrdn sanm. Bu zan'laryla atee dm derhal. Vehimlerini terketmedii srece, yanmamak iin gsterdii her aba onu tehlikeye daha fazla yaklatrm, dinmeyen bir rpn iine dm. Oysa mmin kendi yetenek ve zeksm kul olma bilinci seviyesinde kullanmakla "emin" bir blgeye varm, tatminsizliklerin ateinden kendini uzak tutabilmitir. Tabiat mslman iin vasflar sabit bir nesneler btn deil, zelliklerine her zaman daha fazla nfuz edilebilen bir hikmet 36

aracdr. Bu yzden de tabiatn insanla olan ilikisi mslman bir anlay erevesinde basit ve llebilir esaslarla deil, derinlemeye ve anlam ykseltilmeye yatkn bir eda ile yrtlr. nsan "zihin" ve "beden" olarak iki ksm dnen batl, tabiat ve insan ztlamasn da dncesinin temeline yerletirmi. Mslman ise bylesi bir kesretten uzaklamay esas dstur olarak benimsemitir. Mslmann kendisi Allah'a ynelme imtiyaz ile insanl kavrad iin hayat balbama zenginlik saymtr. Mslmanm "kavray blgesi" Epikrus'un maddi haz, manevi haz ayrmndan ok tededir. Epikrus'un bir anlamda yani burjuvaca yorum iindeki hedonist (hazc) tutumu materyalizme temel olan tutumdur. Bu anlay iinde maddi tatmin, manevi tatminle benzer esaslardan kalklarak deerlendirmeye tabi tutulmu. Yani her iki tatmin yolunda da insann alglama, madde olarak hazza konu olma zellii nemsenmitir. Geri Epikrus da maddi hazlar yetersiz, hatta zararl bulmu, manevi hazlar tkenmez hazlar olarak kabul etmitir ama onun manevi hazlardan anlad ey sanata ve felsefeye sadece zihnin snrl kalplar iinde yaklamaktan ibaret kalmtr. Zaten haz kelimesinin bize tedai ettirdii nokta da bir bitii vurgular. nk haz, bedende veya zihinde tamamlanan bir etkiden ibarettir. slmi anlay iinde, insann gerek eyaya yaklama tarznda gerekse tabiat st ile al-veriin-de insann snrl varlnda son bulan bir tatmin szkonusu deildir. nsan akn olanla sonsuzlua
37

alan bir iliki iindedir. Bu iliki bir yandan onun cismani varln anlaml klar, onun cismaniyetine maddi olmayan katklar salarken bir yandan da onun zihin kapasiteleri yoluyla maddi varlnn znde bulunan bir mevcudiyetle temasa sokar. Mmin kavray iinde insan kendine "te" bulur. Bylece mslman Kur'n ve Snnet'ten edindii kavray gcyle dnya hayatn aalk kaytlardan arndrmak, ahiret duygusunun maddi (sanlan) ereve iinde dahi yaanlmasn mmknler arasna sokmak gcne eriir. Szn ettiimiz ve szn edemediimiz birok zihn servenin ve fiil tecrbenin mslman hayatn zenginletirmede byk pay vardr. Hemen belirtmek gerekir ki, mslman kendine mahsus kavray blgesinde bulunmakla "mistik" bir konumda yer alm olmaz. Eer mistik kelimesini bir zihn bulanklk, kendini brakmlk olarak anlyorsak mslmann mistik olmadn syleyebiliriz. nk mslmann kavray blgesinde hangi dereceden olursa olsun "yakn" vardr. Yani kesinlik mslmanca dnmenin bir belirtisidir. Mmin ruh kuvvetini salkl bir tefekkr plannda kesinlikle kullanr. Daha ak bir ifade ile hakikatten habersiz kalarak ipleri elinden brakmaz. Bu durum onun nasslar esas kabul etmesi, muhkem hkmleri takib etmesi demektir. Mslman delilikten de sapklktan da alkoyan, kurtaran imkn budur. Bylelikle hayatn bir vehim olmas mslmann anlay erevesinden kar, hayatn zenginlemesi ve btn mahlkata olduu kadar insanlara da en faydal biimde deerlendirilmesi imkn belirir.
38

BTN MKNLAR Mslmann gelecek hakkndaki dnceleri kelimenin btn anlamlaryla "ahiret" anlaynda odaklanr. Bu yzden mslmanlar iin dnyev anlamda "baka bir dnya", "yeni bir dnya" gibi tabirler gereklikten mahrum lfzlardan ibarettir. Mslmanlar yalnzca bu dnyaya kar te dnyadan, sonraki dnyadan bahsederken kendi dnceleri bakmndan tutarl olurlar. Baka bir dnya, yeni bir dnya sloganlar marks bir dnya grnn olduu kadar, idealist veya spiritualist ama nihai olarak batl bir dnya grnn hayatmza aksediinden baka bir ey deildir. amzn hazrlaycs olan alardan balayarak gelen bir topya hastal, belki birok mslman zihinleri bulandryor. Belki bir takm mslman ahali islmi tavrn btn boyutlar, btn ynleriyle ortaya kmasn tarihin gelecek dnemlerine mnhasr klmak suretiyle bir topyay besler durumdadrlar, Bunu anlayla karlamak gerek, nk zihnimize bizi kuatan kltrel evrenin kmsenemeyecek tesirleri olabilir. Bu tesirlere ramen, btn mslmanlar bilirler ki "l ilahe illallah" demek, diyebilmek hibir za39

man bir sonraki zamana braklamaz. ahadetle birlikte mslmanlarda balayan bir akl dzeni, mslmanlarda balayan bir yaama tarz, yani sahip kmamz gereken asli deerler vardr. Gelecek bir zaman diliminde ele geecek muhtemel imknlar uyarnca "mslman olacamz" dnmyorsak, mslmanca dnp, mslmanca davranmay gelecek bir zaman dilimine brakamayz. yleyse nedir? Btn imknlar elimizdedir. Yani mslman olmamz elimizdeki imknlar dolaysyla ve bizi kuatan artlar iindedir. Biz, bu artlarn, bu dnyann, bu akl yapsnn, bu ileyiin insanlar, mslmanlaryz. Hi kimse yanl bir ada dnyaya gnderilmi olduunu dn-myordur, umarm. Bu dnya ile al verite bulunmak ykmll bizim zerimizde. nk biz bu zamann ve bu yerlerin insanlaryz. Brakn sosyalistler, faistler, hmanistler ve daha bilmem ne istler, dnya cennetinin uzants olarak bir zaman sonra yeni bir dnya kurmak dncesini yceltsinler. Bu yceltme aslnda son asrlara mahsus afyonke ortamnn tabii sonucudur. Mslman elinde kkl ve sarih bir uyankl bulunduran kii olduuna gre, topyalarn dumanl sahnesinden kendisini uzak tutar. Gerek gnlk ibadetlerinde, gerekse mslman ahlknn bir uzants olarak gsterdii davranlarnda aydnlk, kararl ve heva hevesten arnm olabilirse mslman ite o zaman hayatna gerek yenilii getirebilmi demektir. Kendi kulluunun anlamna yeni bir bilin alan aarak varmay nemsemeden yeni bir hayat kurma abasna girimek
40

abestir. Hali hazrda yaad hayatn kefedilmeye muhta saysz alanlar vardr ve bu alanlar kuku yok ki "ahiret" hayatyla gizli bir balant sahibidir. Bu cehd gsterildii takdirde mslman-larn "dnya cenneti" peinde olmadklar, cenneti gerek yerinde bulmay bilme olgunluuna eritikleri lisan- halle ortaya konulmu olur. Evet, biz mslmanlar gnden gne slmi olan bir hayat kurmak istiyoruz. Ama bu hayat bir "devrim" glgesinde avuntu aramak deil, hergn kurmaya abaladmz yeni bir anlamn zenginletirdii hayattr. Mslmanlmz yeni bir toplum organizasyonuna brakmann bir afyonkelik olduunu, btn imknlarn u anda elimizde olduunu, Allah'n bizi zamannda ve yerinde yarattna inandmz gn evremizde birok eyin aydnlandn, aydnlatlmaya muhta olarak bizi beklediini kavrayabiliriz. Kfirler kendilerine birok gerein kapanm oluundan tr bir muhayyel hayat pnar arayabilirler, biz bize verilmi olan kavrayarak "ihsan"a ulaabiliriz.

41

YMSERLK KARAMSARLIK Mslman olarak bizlerin iyimserlik ve karamsarlk llerimizin sarahate kavumas gereklidir. Bu ller hepimizin zerinde etkili olduu oranda hayatmzn salndan, sonucun salamlndan szedebiliriz. Eer iyimserlik ve karamsarlk llerimiz teknolojik medeniyetin hayatmz etkilemesinin derecesine bal ise onmaz bir ktmserlie mahkum etmi oluruz kendimizi. Eer iyimserlik ve karamsarlk llerimiz toplumun dzenlenmesi ile ilgili esaslar dorultusunda belirmise refah, kalknma, mutluluk gibi kavramlar erevesinde iyimser veya karamsar oluruz. Her iki durumda da "inan" zgl vasfn sosyal evre, teknik tehizat ve maddi ortam lehine terketmi olur. Kye bira girince karamsar, Kur'n okumay renen ocuklar oaldka iyimser olmak, plajlarn kesafeti orannda karamsar, teravih namazlarnn kalabalklamas iyimser olmaya yeterli mi? Meselenin bir baka yn de iinde bulunduumuz sosyal yapnn ileyiiyle ilgili. Toplumsal kurumlarn ileyii dolaysyla m iyimser veya karamsar olmak gerek? Eer mslmanca tavrn izhar edilmesi iin kalk noktas olarak toplumsal
42

kurumlarn ileyiini, rastlanlan adaletsizlikleri, yoksulluklar, hakszlklar esas kabul etmi isek iyimserliimiz ve karamsarlmz da bu arzalarn giderilmesiyle balantl olmayacak m? Sosyal adaletin saland, refahn artt, insanlarn birok bakmdan hayati teminatlarla donatld bir ortamda slm'n meselelerinin byk lde zlm olacan m kabul ediyoruz? Bu bakmdan ele alnrsa ABD veya SSCB gibi dnya lsnde sz sahibi devletlerin insanlara refah ve emniyet alannda saladklar imknlar "ulalmaya deer hedefler" olarak m grmemiz gerekir? yimserliimiz ve karamsarlmz insanlarn a kalma tehlikesiyle, iyi eitim grp grmedikleriyle, temiz ve geni imknl hastaneler sahibi olup olmamalaryla, i bulmaktaki kolaylklaryla m belirlenecek? Ksacas kapitalizm ve sosyalizm mslmanlar tarafndan hangi sebeblere dayanlarak reddediliyor? Mslmanlarn iyimserlikleri ve karamsarlklar baz kurumlarn kt ileyii ve beklenen baz kurumlarn ideal ileyii esasna m dayal? Yoksa btn bunlarn tesinde iyimserlik ve karamsarlk dorudan doruya "aydnlk" ve "karanlk" arasndaki fark zerine mi bina edilmeli? Bilgi ve cehalet arasndaki fark bizim iyimser veya karamsar olmamzn merkezinde yer almal deil mi? Eer biz mreffeh sandmz toplumlarn, akademik stnlkler sahibi olduklar kabul edilen kurumlarn, beynelmilel sahada "yaptrm" gcne sahip bulunanlarn Allah'la sava halinde olduklarn anlamam isek, kendimiz iin de ifa verici
43

bir k, bir bilgi aramyoruz demektir. Bu durumda iyimserliklerimiz ve karamsarlklarmz bize yutturulmu hedeflere baml basit sevinler ve basit szlanmalar seviyesinde kalacaktr. nsann kulluu kavray ile nne alan hayat sahas, iinde ahiret duygusunu da barndran ve bugnk insan tasavvurlarna kkten aykr olan anlay berrakl, gemite olduu gibi bugn de mslmanlarn davranlarn olduu kadar iyimserlik ve karamsarlna da yn verecek unsurlar olmak zorundadr. Yani evrenin kavranlndaki btl inanlar yklarak insanlarn yaratlmlk dolaym ile doru dnmelerini salanmas kanlmazdr. Bu alanda etkili olunmad yani kavray blgesine girilmedii srece toplum olaylar zerine yaplacak aklamalar, bunlar mslmanlar bile yapm olsalar mevcut zihn ileyiin bir dal olmaktan teye geemeyecektir. Bugn ne dnyaya kapal kald iin baz salih ynlerini muhafaza edebilmi insanlarn ruhi yaplar esas alnarak, ne de dnyaya almalarm mevcut dnce yaplarnn llerine sdrm bulunanlarn dnce yaplar esas alnarak iyimser veya karamsar olmamz mmkn deildir. yimserliimiz ve karamsarlmz slm kaynaklarndaki havann yeniden teneffs edilmesiyle sarih llere kavuabilecektir. Ama bu da bir hayat tarz iinde gerekleebilir. Byle bir hayat tarzna varlabilmesi ancak birbirlerine kefil olan (kendi gvenliini bakasna emniyet etmekte bulan) mslmanlarn etkinlikleriyle varlabilir. Yalnzca bu insanlarn iyimserlikleri ve karamsarlklar gerektir.
44

ADA MEDENYET Batl insann dnyaya hakimiyeti kendi llerinin btn alanlarda stn ve zenilmeye deer saylmasna yol at. Bugn yaama biimi olarak dnya apnda yaygn bir batllama var. Mutfaklar yemek hazrlama laboratuvar, televizyonlu yaama alanlar bir kamu toplantsnn dinlenme an gibi, yatak odalarmza deil koulara gidiyoruz. alma ve eitim hayatmz mekanik lleri hibir zaman aamyor. Elence ve bo zamanlarn deerlendirilmesi de dahil olmak zere insan hayatnn hibir blgesi, hibir dnemi yok ki planlanmam, snrlar iine alnmam olsun. Ksacas batl hayat biimi denilen ey teknolojinin denetiminde bir robotlamadan baka bir ey deil. Bunda alacak bir ey yok. nk byle bir hayat gelitirip bize kabul ettirenler robotlamay bile aratacak ilkellikten kp gelmilerdir. Medeniyetin nemli bir paras burnunu silmek, tkrmek, baz tabii ihtiyalar gidermek, uyumak vesair faaliyetlerle ilgilidir. ada bat medeniyeti kendi temellerini bylece atm. 15. yzyldan beri medeni kaideler konulmaya allm, bu konuda kitaplar yazmlar.
45

Bunlardan biri 1530 tarihli De Civilitate Morum Puerilium. Avrupa'nn o dnem aristokratlarn medeniletirmek iin yazlm. Bu kitapta deniyor ki burnunu balna yahut ceketine silmek kyllerin iidir, koluna veya dirseine silmek de balk satclarnn iidir. Burnunu mendille silmek gibi bir olay Avrupa hayatnda snf meselesi olup km. Mendil sahibi olmak bir zenginlik belirtisi olarak grlm. IV. Henri'nin tam be tane mendili varm. Daha sonra XIV. Louis'nin ise artk bir mendil koleksiyonu olmu. Avrupa'da herkesin mendil kullanmas iin iki yzyl gemi. Balangcnda son derece kaba davranlara sahip olan Avrupal (gerek halk gerekse yksek snflar) ifrattan tefrite savrularak bir tkrldmlk hevesine kapldlar sonunda. Yapmackl aristokrat tavrlara ulat zaman bile zndeki temel yanl gideremedi Avrupal. Burnunu mendille silmeyi bir gsteri, bir snf ayrcal olarak alan gr, bu olay temizlikle badatramad iin hep o rahatsz edici anlayszln devam ettirmitir. Daha geen yzylda annesi Karl Marx'a yazd bir mektupta haftada bir ykanmasa bile vcudunu sabunlu bezle her hafta silmesini tlyordu. Kimbilir ka Avrupal vaftizden sonra vcudu hi su grmeden lp gitmitir. Avrupalya, bakasnn nnde soyunmamay, yemek masasna tkrmemeyi, olur olmaz yerde ihtiyalarn gidermemeyi (baz metinler de soylu46

lara prenseslerin pencereleri nnde su dkmemek tavsiye ediliyor) retmek gerekmitir. Yani bunlar teorisi yaplp pratie geirilen eylemler olmulardr. 18. yzylda Orlean desi bir mektubunda Paris'in amuru ve sokaktaki insanlaryla birlikte tahamml edilmez ekilde koktuunu yazyor. Dnn ki bu dnem Fransa'da aydnlanma adr. Ansiklopedistler, Teistler, Deistler ne kadar kirli, ne kadar temizdi bilemiyoruz? ama bu kiiler insanl nurlu ufuklara gtrme grevini omuzlarnda sayan kiilerdi kukusuz. Medeniyeti dnyaya yayma teraneleri bu yzylda balamtr. Avrupal kaba, pis, anlaysz taraflarm onarmak iin baz kaideler bulma yoluna gitmi, stelik bu kaideler insanlarn insanlar tarafndan ezilmesine, smrlmesine imkn tanyan unsurlar erevesinde konulmu. Hristiyan teolojisini ypratrken bir yaama biimini tretmi. Medeniyet demi yeni vard sonulara. Kendini gitgide medeni hissetmeye balam. Hi yoktan bir stnlktr tutturmu. Avrupal adam, kendi dousunda yaayan insanlarn alt yanda ok tabi olarak benimsedii davran ve hnerleri zar zor elde etmekle pek mhim iler baardn sanmtr. Davran ve duygularda Avrupal kendini en medeni sayd zamanda bile douyla yara kabilecek stnlklere sahip deildir. Ama bizler yaama biimi olarak stnlklerimizi grmedik. nk bunun dayand temelleri kaybetmitik. nk bizim davran ve duygu stnlklerimiz dinimizden geliyordu. Batnn medeniyettir diye icat ettii eylerin bir
47

bakma tekabl ettii ey mslmanlar iin dine bal olmann dikkat ekmeyen bir belirtisinden baka birey deildi.

48

GASTRONOM Frenkler yemek piirme sanatna, gzel, leziz ve ustalkl yemeklerle uramaya gastronomi diyorlar. Btn medeniyetler insann tabii davranlarn, insan iin temel ihtiya durumunda olan her eyi bir suni kalba, aslndan uzaklam bir biimin snrlar iine dkmeye gayret gstermilerdir. Bu ereve iinde yemek bir beslenme, temiz ve faydal eyleri yeme olmaktan km "gastronomi" olmutur. Bunun yani sra ayn tutumun uzants olarak detler, alkanlklar tremi, karnn doyurmak kavram bir sz olarak kalm, insanlar mevcudiyetlerinin devam iin beslenme anlayndan uzaklap muhtevasn kaybetmi bir "yemek" rgtlenmesi iine dmlerdir. Ayn ekilde insann barnaklar medeniyet dairesinde mimari haline gelmi, insann tabii ihtiyalarn aan temayllerin bir iareti olmutur. Ademolu-nun yaad iklime ve sahip olduu malzemeye en uygun biimde rtnmesi, sosyal hayatn gereklerine cevap verecek biimde rtnmesi olay da btn medeniyetlerde "moda" denilen bir tavr gerektirmitir. Btn medeniyetlerin kendine mahsus giyim modalar var, ama iinde yaadmz medeni49

yet giyim konusunda hepsinden garip bir tavr benimsemi durumda: Bu medeniyet bir yandan insandaki plaklk anlayn arptrken, bir yandan da insanlarn giyecek tketimini hzlandrmay amalamaktadr. Artk giyinmek insann fiziki gereklerinin ve sosyal hayatnn tabii bir sonucu olmaktan btn btne uzaklam, bu medeniyetin gereklerine uymak zere "bir boyaya boyanmak" ekline girmitir. inde yaadmz medeniyet iinde klk kyafet insanlar rtmedii halde, yine de ok nem sahibi olabilmektedir. nsann yukarda saydmz beslenme, barnma, rtnme gibi temel ihtiyalarn gastronomi, mimari, moda haline getirip aslndan koparma ilemi ile, dank sesleri musiki, konuma dilini edebiyat, birlikte yaama duygusunu siyaset olarak dzenleme ilemi ayn llerle deerlendirilme-melidir. Geri gastronominin temelinde beslenme, mimarinin temelinde barnma, modann temelinde rtnme ihtiyac ve temeli vardr; ama gastronomi olmakszn beslenmek, medeniyetin getirdii llerde mimari olmakszn barnmak, modann gereklerini yerine getirmeksizin de rtnmek mmkndr. kinci kmede saydmz faaliyetler iin ayn eyleri sylemek ayn derecede kolay deil. Musikiyi hayatmzdan atarsak yerine baka bir ey koyamayz. Medeni llerde mzik yaplmasa bile seslerin insanla olan ilikisi yine musiki olacaktr. Edebiyat yok etmeye kalkarsak konuma dili bizatihi zelliini kaybedecek, yoklaacaktr. Siyaseti yok etmeye kalkmak birlikte yaama duygusuna taarruz etmekten baka bir sonu vermeye50

cek, siyasete kar her tavrn bizzat kendisi siyaset olacaktr. Medeniyet bu iki kmedeki faaliyeti birlikte deerlendirerek kendini savunacaktr. Yani medeni tavr tabii davranlarn yozlamas ile insann uurunu ykseltmek amacyla gelitirilen deerleri ayn kalba sokma gayretiyle kendini mazur gstermek isteyecektir. Diyecektir ki nasl karnn doyurma temaylnden gastronomiyi, barnaklar kurma temaylnden mimarlk sanatn kardm-sa akar sulardan da k yaptm, vahi otlardan il elde ettim. Medeniyetin bir akl elme manev-rasdr bu. Gerekte medeniyet insann kendini suni unsurlarla evirip bezemesi olaydr. nsann tabii konumunu en uygun biim iinde devam ettirme tavr medeni bir yaay tuzana dmeden de gsterilebilir. Fasih Arapa konumak bir zamanlar "bedevilerin" bir imtiyaz idi. Dildeki mkemmellik dncede yksek seviyeyi iaret eder. yleyse yaama biiminin yapay unsurlarndan arnarak da "st" dzeyde bir hayat kurulabilir. Bize den medeniyetin zorlamalar karsnda bir ayklamay baarabilmek olmaldr. nsan olarak bizleri tabii hasletlerimizden uzaklatracak, bizi tautlara balayacak medeniyet verilerini reddetmek, buna karlk insann kendini daha sahici hissetmesi, ilhi olanla ban kuvvetlendirebilme-si iin kolaylk salayc insan deerlerini benimsemek dn olduu gibi bugn de yaaymzn temel dorultusunu tekil etmelidir.

51

NSANCA YAAMAK GEREKL M? Mslman olarak en byk skntmn insanca yaamak karsnda doduunu sylersem armayn. Benim kafamda insanca yaamak baka bir ey, slmca yaamak yine baka. Bat medeniyeti bize insanca yaamann hedeflerini gsteriyor. Bu hedefler hem yaama biimi olarak belirlenmi, hem de bir dnme biimi olarak. Bu yzden ikisinden birine paamz kaptrdk m nmze srekli bir biimde "insanca yaama mecburiyeti" kyor. Bat medeniyetinin bize hedef olarak gsterdii ey, ayn zamanda elimizden ald bir ey aslnda. Hedef insanca yaamak olarak belirlendii halde bu hedefe varmak iin kullanlacak aralar ya baz insanlarn elinden alnm veya elinde tutanlarn o aralar kullanamayaca (yani insanletiremeyecei) ekle sokulmu. Bat medeniyeti bir yarma medeniyetidir. Yartan kazanl kmak iin hasmnn kayplarna kar duyarsz kalmak zorunludur. Eer yar kaybetmi iseniz noksannz kabul edip bir uyruk olarak yaayacaksmz. Yar kazanma gcn gsterdikten sonra ise artk hemcinsleriniz iin herhangi bir hayrhah tutum gsterecek gcnz kalmamtr. 52

Bylece bu medeniyete mahkum edilmi olan insanlar kendileri iin ekilmi iki izgi arasnda yalpalayp duruyorlar. Mslman olarak belki bizim grevimiz arasnda insanca yaamann gerekli olup olmadn aratrmak da var. nsanca yaamak diye gsterilen hedef slmi tutum asndan zenilmeye deer mi? Mslman bir kafa yaps iin makbul m? Daha dorusu insanca yaamak slmca yaamakla edeer mi? Hayvanca yaamak igdler (sevk-i tabiiler) seviyesinde yaamak olarak anlalabilinir. gdler doutan getirilen davran kalplar ve seme yetenekleridir. gdlerine uyarak bir buza doar domaz anasnn memesine yapr. nsan yavrusu ise doduu zaman hibir meselesini igdleri yardmyla zme kavuturamaz. gdden mahrum insan yavrusunun yalnzca gdleri (drives) vardr. Gd insann dorudan doruya semeler yapmasn salayamaz. nsan kendisine retilmedii taktirde dostunu, dmann tabii olarak ayramaz. Beslenecei eyleri tanyamaz, tehlikelerden korunamaz. Bunlar yapabilmesi iin tabi bir donatm yoktur. nsann temel gds vardr: Alk, cinsiyet ve toplu yaama. Btn bu gdler insanda bir ynelim olarak vardr, ama neye ynelecei belirlenmemitir. Yani insan ihtiyalarnn nasl giderileceine dair doutan bir bilgi getirmez. Sahibi olduu gdlerin hepsi bir potansiyelin belirtisidir. nsan gdlerinin nasl biim alacan sonradan, hayat iinde aldklaryla belirler. Nasl doyacana, 53

cinsi tatmini nasl salayacana, hangi tip toplum tekiltlanmas iinde olacana karar verir. Bu kararna iinde bulunduu artlar tesir eder, ama seme yine insana kalmtr. te insanca yaamak insan gdlerinin en makul llerde, grnrdeki haliyle insana en az zorluk verecek en ok fayday salayacak biimde dzene sokulmasdr. yi ama, "makl" olan nasl tespit edilecek? Bu haliyle insann yaama tarzn, insann ahlaki llerini koyan yine insann keyfi semeleri olmayacak m? Bu noktada insanca yaamakla, slmca yaamak arasndaki fark belirginleir. nsann kendi hayatn keyfi semelerine gre yrtmesi "insanca" fakat kendini yaratan kaynaa dnerek "renmesi" slmca yaamak olacaktr. nsanca yaamak insann yaarken yapt semelerde o gne kadar sahip olduu artlanmalar dorultusunda hayatn srdrmesidir. nsanca yaamak insann kendi gdlerinin dorultusunda ve mantki emalar erevesinde serbest braklmasdr. Hmanist kltr insann sahip olduu baz becerileri ve yaama imknlarn insann elinin ve beyninin rn, uzants olarak grr. slm anlay ise yaratmann Allah'a mahsus olduunu belirtmekle kalmaz, hayvanlarn ehliletirilmesinden, gemilerin yzdrlmesine kadar btn yaama imknlarnn ancak Allah'tan gelen bilgiyle mmkn olduunu ifade eder. nsanca yaamak kltr ve medeniyet verimlerinin esas saylmas suretiyle hayatn insan kararlarna bal semelerle dzenlenmesidir. Nitekim,
54

alma artlar, dinlenme imknlar, sigorta esaslar, ticaret yollar gibi hayat unsurlar insanca yaamann iine girer. Gnmzde insanca yaamak denilince ister istemez biz "refah seviye-si"ni anlyoruz. slmca yaamann ise midesini doldurmak, scak odasnda gerinmek, ameliyat salonlarnda heyecan ekmekle tarif edilebileceini sanmyorum. Bu yzden de insanca yaamak karsnda byk bir sknt duyuyorum.

NSANIN GC VE ZAAFI Aslna ynelerek meseleyi kavramaya altmzda insan ve teknoloji arasndaki iliki son alarn bir olay deildir. Yani, son iki yzyln sanayi dalgas sebebiyle insanln yeni olarak karlat bir olguyu sz konusu etmek olduka zor. nsan ve teknoloji ilikisinin anlam daha derinlerde, insan ve alet balamna varan alanlardadr. Ne var ki sanayi ihtilali dedikleri hadiseden sonra, dnya yaratldndan bu yana zaten mevcut olan bir anlam alan baka alanlar daraltacak bir yaygnlk kazanm, byk saylar itibariyle tecesss etmi ve insanln hemen zm bekleyen meseleleri arasna girmitir. Bugn karmza kt ekliyle teknoloji insann aletle mnasebeti srasnda taknlmas mmkn iki tavrdan birinin uzantsdr. Bu tavr eyay ve aleti be duyuyla alglanabilir boyutlar iinde grme tavrdr. Eyann ve aletin mahiyeti hakknda kesin llerin uygulanabileceini kabul eden bu anlay, llemeyen zellikleri yok sayar. Oysa modern anlay ncesinde insan ve alet arasndaki iliki bir trene, bir mistik tecrbeye dayal olarak kurulabiliyordu. Bunun anlam, kendi 56

dnda varlk sahibi nesnelere kar insann kendi iindeki deerler dolaysyla tasarruf edebilmesidir. Modern bak as aleti ve eyay "l nesne" grme tezini benimsemitir. Bu kabul kanlmaz olarak insann eya ile mnasebetinde belli bir zen, ruhsal bir hazrlk veya dsal unsurlara kar bir ihtimam gsterilmesini gerektirmez. Eyann mahiyetinin sabit bir konuma oturtulmas, tabiatn yalnzca llebilir yanlaryla idraki, insann zne, eyann nesne olarak alglanmas, insan dndaki mevcudiyetin rahata tahribine, onlarn ftursuzca tasarrufuna alan davranlar kolaylatrmtr. Nitekim batda gelien teknoloji eyaya snr tanmadan mdahale imknm ve tabiat yamalama, tahrib etme hayaszln geni alanlarda yaygnlatrmtr. Gnmzde tabiat koruma yolunda yaplmaya allanlarn 17. yzyl bilim anlayndan ne derece farkl olduu tartlabilinir. Sibernetik ve biyonik insan tabiata mdahaleden geri tutmad gibi, tabiata bakta herhangi bir lhi anlam gerektirmiyor. Bugn varlan nokta insan hangi zararlarla kar karya brakt? nsan tabiata mdahale ederken kendi zelliklerine de etkide bulundu phesiz. Bugn insan elinden kma bir ortam yrrlkte olduu kadar insan eliyle biimlerinde deiiklik domu bir insan da sz konusu. Gnmz insanlnn kendi ellerinden ve beyninden doan teknolojik acube tarafndan tehdit edildii ok sk sylenen szler arasnda. oktandr insann kendi trettii alet karsnda kld ve bu franketaynm sonunda sahibini boazlaya57

ca syleniyor. Kimbilir bunlar syleyenler bylesi bir boazlama eyleminin olup bittiini bile farketmiyorlardr belki. Zira teknolojinin topluma hakim kld bir mantk vardr ve bu mantk artlanmasnn dna kamad iin gerekte neler olup bittiini kavramaktan da aciz olabilir. Eya karsnda taknlan tavr nasl gnmz teknolojisini dourmusa, gnmz teknolojisi de kendine mahsus bir bak asn insana alamtr. Bylelikle insan uyanmak iin uyku ilac alan bir hastaya benzemektedir. nsan nce tabiat malup etmek zere giritii savan aleyhine dndn anlaynca ayn yntemlerle yklanlar tamire girimitir. Ama bu bir pcn geri alnmas iin teebbse gemek gibi bir eydir. Uzayda yrmeyi baaran insan bir bakma gldr, nk imknlarn kendini evreleyen artlar hakimiyeti altna almak zere kullanabilmitir. Ama onun grnrdeki gc tpk kimyevi bir element'in bir dierinden stnl gibi bir eydir. Yani insan kendini eyaya ait klm, eyann artlarn kendi artlar olarak benimsemitir. Bylelikle kendine Allah'n verdii hasletleri basite irca etmi, kapasitesinin altnda kullanmtr. D grnyle gl insanlk kendini alglamakta gsterdii yalnkatlk yznden sfli durumdadr.

,: 58

ZORDUR ANLAMAK "Fiziksel alanda 'sonsuzca byk' ve 'sonsuzca kk' blgelerin derinliklerine nfuz edip de insan kavraynn dier alanlarn reddeden bir bilim, saf ve basit bilgisizlikten ok daha byk bir ktlktr (oysa fiziksel alan dnda kalan sahalarda tabiatn mantn yeterince ortaya karmak ve meselenin zm noktasn anlamak ve elde etmek mmkn olmaktadr). amzn bilim diye adlandrd ey gerekte bir kar-bilimdir ve onun getirdii nihai tesir insanlarn mahvndan baka bir eye irca edilemez. Baka bir deyile ada bilim Vahyi ve Akl dta brakmaya abalayan totaliter bir rasyonalizmdir ve ayn zamanda kinatn fani olduunu anlamamza yardm edecek metafizik izafetten haberi olmayan totaliter bir materyalizmdir." Bu satrlar, mslman olduktan sonra sa adn alan Alman asll Sufi Frithjof Schuon'un. Bilim hakknda syledikleri bu szlerin yazldklar ada ok isabetli ve yerinde szlerdi. Ama sanrm yazar, gnmzde nkleer fizik alannda yaplan tartmalar ve yorumlar hesaba katabilecek kadar beklemi olsayd bu yukarda sylediklerinden ok farkl szler de eklemek zorunda kalrd. Bugn 59

bilimin totaliter ksm onu kullananlarn politika ve tutumlarnda belirginlemektedir. Fakat gnlk hayatmza giren de bilimin politik vechesinden bakas deildir. Bu yzden Frithjof Schu-on'un yukarda yer alan satrlarndan anlamak mmkndr ki bir mslman gnlk hayatndan, tefekkre alan almalarna kadar her yapt ite amza mahsus mantk rgsnn, yaayn ve eitimin getirdii artlandrmalarn dnda kalan bir kafa yapsyla faaliyet gstermek mecburiyetindedir. Biz hem gnmzn sath kavray usullerinin iinde kalp hem de hayatmz dzenlemek zere Allah'n bize rettii nasslar anlamak ve uygulamak iini yapamayz. nk Vahyin anlay usul ile dine cephe alm bilimin kavray usul birbirine zttr. Eer totaliter bir rasyonalizm ve totaliter bir materyalizm grntsn koruyan bir bilim anlay yaadmz ortama hkmran ise "dine" ilikin kaygularmz ya bu mantn iinde yer alacak veya yok olmak zorunda kalacaktr. Gnmzde zellikle azgelimi lkelerde sunulan bilim grnts dorultusunda bilim ve din yalnz birbirine zt durumlarda bulunmakla kalmyorlar, ayn zamanda birini kavramaya uygun bir kafa yapsn benimsemek tekim kavramaya uygun kafa yapsn terk etmek anlamna geliyor. lkemiz de iinde olmak zere henz bilimin kendi dayanaklarm sorgulamaktan korktuu kltrel ortamlarda hem "bilimsel" bir kafaya sahip olmak, hem de m'mince bir idrak iinde olmak mmkn deil. Ama her ikisini de tam baaramayan paral, yamal bir zihin yapsna kavumak mmkn. Nite60

kim Trkiye ve dier ahalisi mslman lkelerin "aydn" takm bu yamal zihin yapsna sahiptir. Gerek fiziki bilimleri alannda kafa yoran mslmanlar, gerek insanlarn gnlk hayatlarnn dzenlenmesi alannda, ekonomi, politika, sosyal bilimler alanlarnda kafa yoran mslmanlar hayatmz bakmndan slmiyetin yeniden vazgeilmez bir unsur olarak anlam ve nemi konusunda bize yeni kavray alanlar aarak zihnimize eklenmi "bilimsel" yamalar skp atmakta pek aceleci davranmyorlar. Batl bilim adamlarnn metafizik konularda zikrettii cmleleri kimi dergiler, gazeteler iktibas ediyor. Sibernetik, biyonik, nkleer fizik aratrmalar Kur'n- Kerim'de yazlanlar ne lde dorulamakta olduu yllardan beri sylenip duruyor. Btn bu sergilemeler belki bizim gnlk hayattaki bunaltmza bir ferahlk getiriyor, bir avuntu olarak seviyoruz "bilim" kaynakl dini desteklerini. Ve lkin asl destein dorudan doruya Kur'n'dan gelebileceini ve buradan kuvvet alnmas gerektiini anlamaktan henz uzaz. Sanrm yamal kafalarmza en zor gelen de budur.

61

PROTEN VE HRRYET(*) Hristiyan ileciliine kar kan lik bat dncesi, nce hrriyeti vd; insann dnyada ahenkli ve birbirine zulmetmeden yaamasn deil, onun kendi dndaki hi bir eye boyun emeksizin "hr" olmasn, felsefi manda kendini gerekletirmesini, bnyesinin ve evresinin btn iplerini eline alma kavgasn vd. Ferdin hrriyet kavgas nce dnyevi yksek idealler, kimilerinin burjuva deerler dedii idealler uruna oldu. Protestan ahlk dnyevi idealler ile uhrevi idealleri ayn anlamda kullanmay kolaylatrd. Bu dnyada zengin ve kuvvetli olmak Tanr'nn o insan teki dnyada da "setiinin" iaretiydi. Burjuva deerler zirvesine Napolyonla ulat. "Napoleon Bonaparte", imparatorluk tacn Papa'nn elinden giymedi. Napolyon Papa'nm elinden imparatorluk tacn alp kendi elleriyle kendi bana kondurdu. Asalet benimle balyor dedi Napolyon. Bu hkm Hristiyanln yzyllar boyunca tutunduu deerlerin yerine "hr" insann deerlerinin getiinin nihai timsali idi.
(*) Hrriyet kelimesini "liberte" karl olarak kullanyoruz. Hrriyetin "zgrlk" demek olmad konusunda Talar Yemek Yasak balkl kitabmza baklabilir. 62

Sonra snf kavgasnn hrriyete giden yolu atn, yahut hrriyete snf kavgasndan gemeksizin varlamayacan syleyenler oldu. Romantizmin at snr tanmaz atlmlarn disipline sokulmas gayretiydi bu. Hrriyet adna azm aar amaz zincir akrtlaryla ortal nlatt iin gerek ve tartmasz bir siyas temsilci bulamad bu dnce, ama geni insan ynlar iin kk kk Napolyonlar kard. Lenin, Mussolini ve Hitler gibi isimler saylabilir bu meyanda. Ama daha yzlerce, hatta binlerce ufak Napolyon grd son asrlar. Bu ufack Napolyonlar dnyay, kinat fethettikleri vehmine kapldklar oranda ruhlarnn parti tekiltlar, siyasi mafevkleri, teoriler, sosyal kurulular tarafndan gaspedilmesine gnllce rza gsteriyorlard. Dnya deiti. Dnya, yeryznde hkm sren dzenlerin insan elinde z itibariyle deiiklie uratlamayacann anlalaca kadar deiti. nsanlar kendi niyetlerinden kalkarak hep ayn noktaya varacaklarn anladlar. Felsefi manadaki hrriyetin bir avuntu olduunu bir ok aclardan maddi erevenin kendi zerlerinde kurduu zulmden, kii putlarnn onlar sahte afaklara ulatrmasndan sonra anladlar. nsan haklar, insann kaslarnn gl ve salam olmasyla ayn anlama gelmeye balad. stelik bu anlamn ayrca anlalacak bir taraf yoktu. Doymak, protein almak, herkesin protein almas, ok protein almak meselesine geldi dayand insanlk.
63

Bir tarafta iyi protein alm insanlarn baka iyi protein alm insanlarla olan mcadelesi srerken teki tarafta proteinsiz olanlar hangi protein alm kuvvetin yannda yer alrlarsa daha ok protein alabileceklerini hesaplyorlar. Rnesansla hzn artran insan vgs ve hrriyet merak insan aklnn verimlerine kar da heyecan uyandryordu. Bu dnemin kiliseye kar ihtillci dnme tavr gide gide dnceyi bilgisayarlarn kesin ve kanlmaz emirlerine brakt. Artk hrriyet demek, salkl olmak demek. Doru yol, daha iyi beslenmi olann tuttuu yoldur. Bundan byle insanlarn kalitesini atlar gibi onlarn da dilerine bakarak anlayacaklar belki. Dn Hitler'in soya dayanan, metafizik bir rkl var idiyse imdi de yine rka dayanan ama rk farkn gzetmeden materyalist temele sahip bir rklk yaygn. Beden salnn btn manalar aan kuvvete sahip olduuna dair itikat btn insanlar sard. Dnen insanlar hayatn bir ekmek kavgas olduuna inandklarn ifade ettikleri iin hayatn bir ziyafet olmas gerektii dncesini kimse nleyemedi. Doymak daha ok doymak iin kuvvet toplamak demek. Hr olmak daha ok hr olmak iin bir frsat sayld gibi, ya Avrupa'nn 16. yzyl insan protein kelimesini bilmedii iin iin banda azndan sehven "hrriyet" kelimesini kard, yahut gnmz insan faydal olan hereyin ad ortaktr dncesinden kalkarak proteine hrriyet diyor. 64

HRRYET M, EMNYET M? nsanolunun eylem ihtiyac iki kaynaktan doar: Hrriyet ve emniyet. Yani insan bu dnyada hayatnda iki eyin peindedir ya hr olmaya abalar veya gvenlik iinde olmaya. Meselenin z itibariyle bu iki unsur bir dierini intac eder. Mutlak manada hr olan kii ayn zamanda emniyetini de bulmu demektir ve mutlak gvenlii elde edebilme baarsna erenler de tamamen hr olduklarn hissederler. Ama ne var ki hayat bu doygunluk noktalarna her insann kolaylkla varabilmelerini mmkn klacak kadar geni deildir. nsanlar bu iki unsurdan her birine nisbi oranda sahip olabilirler. Sahip olduklar grece hrriyet veya grece gvenlik onlarn ellerinden kardklarn aramalarna sebeb olur. nk hayatn karmakl birini elde edenin tekini elden karmasn gerektirecek biimde tanzim edilmitir. Geleneksel toplumlar byk sayda insan gruplar iin gvenlik artlarn daha kolay salayan yapda idiler. Obasna ve meknna mensubiyetiyle insan nisbi oranda gvenlik iindedir, Bu yapda inan topluluk yelerinin gerek uzlama noktalarn oluturur ve dnce cemaatin iine dnk65

tr. Lkin bu yapdaki toplumda insan teki "yapabilirlik" imkn bakmndan byk kaytlar altndadr. Seme ans ylesine snrldr ki, insanlar hrriyeti seme diye bir kavrama dahi yabancdrlar. Herey toplumsal uzlama sonucunda gereklemekte ve her i "olacana" varmaktadr. Otantik geleneklerin hakimiyet ve hayatiyet sahibi olduu toplumlarda tragedya yoktur. nsann kendine bireysel kararlar neticesinde at ufukla, bu ufku snrlayan "kader" arasndaki atma geleneksel toplumda yaanmaz. Modern toplumlar ise trajiktir. Yani modern toplumlar insan nce yapabilirlik alanlarnn namtenahi genilikte olduuna artlayan bir kurulutadr. Her insan elindekinin daha fazlasnn kesbedilebilecei dncesiyle yetitirilir. nsan modern kafa yaps iinde hrriyete itilir. Daha dorusu hrriyetin esas olduu, yapabilirlik snrlarnn zorlanmasnn gerekli ve tabi olduu adeta bir toplumsal nyarg durumuna sokulmutur. Bu duygularn vard nokta ise kaderle hesaplamaya ve onunla atmaya gider. Byle bir atma da tabiatyle insann gvenlik alanm elinden alr. nk i olacana varmamakta, o ii oldurmas insandan beklenmektedir. Modern insan atlr, ama bu atlma g verecek dayanaklar elinde yoktur. Elinde bu dayanaklarn olmadn modern insan her atlmda ac bir ekilde renir. Gvenliin kayna "bilgi"dir. Hrriyetin kayna ise "alet". Bilgiye sahip olan kii emniyet duyar, itminan sahibidir. Alete sahip olan kii ise bunu kullanmak, bununla bir yere varmak ister. 66

Hrriyete ulamak istei aleti nemsemekten doar. Bilgi, bilginin mahiyetini kapsad gibi, aletin de mahiyetini kapsar. Bu sebeble bilgi birinci sradadr. Bilgiyi elinde tutan aletin neyi salayp neyi salamayacan da bilebilir. Bu sebeple geleneksel toplumlar kendilerini aletlerinin gcne teslim etmemilerdir. Eer Ad ve Semud kavimlerinde grld gibi tadan oyduklar evlerine, yani aletlerine gvenmilerse helak olmulardr. Aletin kendisi bir bilgi deildir, yalnzca bir imkndr. Bu imkn kendi snrlarn kavrayamad srece felketin balangc olur. ada teknolojik medeniyet gerek uzay aratrmalar, gerekse mikro organizmalar zerine yapt almalarla, bunun yan sra da endstriyel baarlaryla aleti en n sraya alm bir kafa yapsn nemli klmaktadr. Bylece bilgiyi yani yeryznde insann mevcut oluunun hikmetini ikinci plana atmtr. Hrriyettir modern insann tutkusu, bir eyler gerekletirebilmek, kendi ufkunu srekli olarak zorlamaktr. Bu yolda ilerledike de altndaki toprak durmakszn kaymakta, kul olarak insan varlnn gvenlik blgelerini tahrip etmektedir. Modern insan merdiveni trmanyor, ama kt her basamak bir basta krld iin tepede, yalnz, plak, aresiz kalmaktadr.

67

E VE DIA DORU HRRYET ngiliz demokrasisi uygulamas ile olduu kadar vecizeleri, anekdotlaryla da nl. Bu ifadeler gerei anlamada her zaman uzun aklamalardan daha faydal olurlar. Bunlardan biri yle: "ngiltere'de herkes eittir, yalnz Kralie biraz daha eittir." Toplumsal eitlik, insanlar aras adalet her zaman "netameli" konular olduu iin, istihzaya, nkteye ve paradoksa her zaman yer tanyan konular olagelmi. Gerekte ne olduu ve ne iin olduu felsefi ve politik tartmalarn merkezi haline gelmi bulunan "hrriyet" kavram da ciddi aklamalarn olduu kadar, akalarn, mizahn malzemesidir. Eer baz eyleri kolay kavramak houmuza gidiyorsa, hrriyet denilen anlayn esas olarak iki trden olabildiini, yani hrriyeti ikiye indirgemenin mmkn olduunu syleyebiliriz. (Hemen belirtmek gerekir ki baz anlamlar kolayca kavramlara hapsetmek, hayatn karmakln ematik anlay biimlerine indirgemek her zaman tehlikelidir. Bu tutum kavrama ilemini kolaylatrr, fakat gerein btn boyutlaryla ifade edilmesine engel tekil eder. Bu yzden indirgemecilii ksa srede ie ya68

rayan, ama kullanldktan sonra hemen terkedil-mesi gereken bir yntem olarak kabul etmeliyiz.) Hrriyeti iki trl, biri ie, dieri da doru hrriyet olarak anlayabiliriz. e doru hrriyet gcn "mistisizme dayal" anlaytan alr. Da doru hrriyetin ise dayand anlay elde etme, tatmin olma duygusuyla beslenir. ada hrriyet anlay byk lde bu ikinci trden hrriyet kavramna yakndr. Yani insanlarn bedenleri itibariyle daha ok alan denetim altna almalar, bedenlerine ve ruhi ihtiyalarna gereken tatmin vastalarn daha ok kullanabilmelerini ngrr. Daha ok ey yapabilen, daha ok tketebilen, daha ok renebilen, daha ok konuabilen kii modern grn iinde "hr" saylr. Bu anlay erevesinde hemen gze batan husus, bu kiinin, ya da genel olarak insann, insanln hrriyetinin kendinden bakasyla karlar karlamaz "mesele" karacadr. Tek insan bir baka tek insan karsnda ne kadar hrdr? Bir insan gurubu bir baka insan grubu karsnda hrriyetini ne lde kullanabilir? Nihayet tm olarak insanlk tabiat karsnda hrriyetini hangi yollarla ve nasl kullanr? Bu sorularn herbiri balbana felsefi mesele haline gelmitir. ndirgemeci anlay iinde diyebiliriz ki da doru hrriyet anlaynn insan, insanlar ve insanl srkledii yer"atma alan"dr. Tek insan hrriyetini kendi dna doru gerekletirmek istedii zaman karsnda bir baka insan bulur. Bu vaka onun bir baka insanla atmas demektir. Bir insan topluluu topluluk hrriyetini yaayabilecek imknn ancak bir 69

baka gurupla atmaya, savaa girerek elde edebilir. nsanln tm de tr olarak hr olabilmek iin tabiatla atmak, ondan kendi lehine sonular elde etmek zorundadr. Da doru hrriyetini kazanmak isteyen her nesne, her ahsiyet, her cemaat sava n art olarak kabullenmek zorundadr. e doru Hrriyet ise insan tabiatn olduu kadar, toplum hayatn ve hayatn bizzat kendisini yrten ilkelerin bilgisine, bilincine dalmakla elde edilebilir. nsann ie doru hr olabilmesi iin bilmesi gerektii kadar, kendi dnda gereklii olan mevcudiyetin kurallarn da tanmas n arttr. Da doru hrriyet nasl sava getiriyorsa, ie doru hrriyet de sekr halini getirir. e doru hrriyetini elde etmi olan insan teki skne erer. nk kendi gcnn snrlarn i lemde aar. e doru hrriyete sahip insan toplumu olamaz nk toplum ancak uzlama alanlaryla mevcudiyetini koruyabilecek yapdr. Ama gerein z u ki szn ettiim iki tr hrriyetten yalnzca birine mutlak hakimiyet tanyan insan teki kendini ve kendi peinden gelenleri mahva srkler.

70

ETKLERE AILMAK Mslmanca tavr bnyemize tamamen hakim olabilmesi iin mslman kafa yapsna herhangi bir mslmann tek bana talip olmas ve zihnini bu ynde biimlendirmesi yetmez. nk slmi tavrn iinde olmak bir zihin aydnlanmasnn ve ferd plnnda kalan bir kabuller silsilesinin iinde bulunmaktan ibaret deildir. O, ayn zamanda mslmana has fiillerin de ortaya konulmasyla btnleen bir anlay ve anlat, bir bili-yap'tr. slmi tavrn iinde olmak iin hem zihni sarahate, hem de davran kesinliine sahip olmak gereklidir. Bunlardan biri, dieri lehine feda edilemez. Esasen mslmann zihni berrakl elde edebilmek iin, davranlarn mslmanca ayarlamas, mslmanca davranabilmek iin de zihnine berraklk kazandrmas zorunludur. Mslmanca yaamann gerek tecrbesine yabanc olanlar iin bu mnasebet tuhaf grnebilir, hatta inanmak iin yapmak, yapmak iin inanmak gerekir diye ifade edebileceimiz sre bazlarna fasit daire izlenimi verebilir. Ama gerek budur ve bunun dnda bir sahici yaama biimi yoktur. Demek ki mslmann btn yaamasn gde71

cek, ona hz verecek olan etki iki ynl olacak. Bir yanda zihninin aydnla kavumasyla slm'n emir ve nehiyleri, Kur'n- Kerim'in onun iin tad anlam gibi dorudan idrake dayal bir yrtcnn etkisine, bir yandan da gsterdii her davrantan kaynaklanan, yayor olmaktan gelen ve bylelikle kendine maddi mevcudiyetiyle ulaan fiili bir yrtcnn etkisine muhta mslman. Gerekte bu iki yrtcnn de menei bir. Allah'n inayeti olmasa ne idrake dayal n aydnl, ne de mslmann davranlarnn birer k oluundan gelen aydnlk hibir insana fayda verecek deil. Mslmanca dnmek ve mslmanca davranmak yaadmz hayat iinde engellerle dolu iki ey. te bu zorluklarn stesinden gelebilmek iin her mslmanm ferden ve kast- mahsusla alaca baz kararlar, uygulayaca baz usuller olmal. Nasl kendisine hidayet nasib olan kii idrakinin ve fiilinin aydnlyla bnyesine daha msbet deerler katma talihine sahipse, hayatn bugnk biiminden gelen ters bir etki de onu her yaptnda ve her dndnde ksr, verimsiz ve aresizlik iinde brakmak iin olanca kuvvetini gstermektedir. Bu ters ynden gelen etkiler her zaman kendini ak seik ortaya koyarak belirleyebilir. Hatta ou zaman sistemin derinden akan bir etkisine maruz kalabiliriz. Bu etkilerin altnda kalmak bizlerin mslman olarak yeterli teyakkuzu gstermediimizin sonucudur. Eer gevekliimizi devam ettirirsek, bir zaman sonra ters etkiler hayatmzda
72

ylesine baskn kar ki mslmanca idrak ve hayrl amel bizler iin "fevkalade" diye vasflandracamz bir hal olur. Biz yaadmz hayat iinde an be an uyank kalmak zorundayz. Telefonla konumann veya ok katl modern mezarlarda yaamann bizler iin tabii allm ve allmas gereken hususlar olduunu zihnimize yerletirmeyecek kadar mteyakkz ve mitli. Modern belalarn etkilerine kaplmadan, slm'n etkisine almak, yiit kiinin baarabilecei bir i bu. Dikkat ederseniz, mslman olarak yle yapalm. Byle yapalm gibi szler kullanmyorum. Bilerek seiyorum bu ifadeyi. nk mslman olarak bizlerin btn g kendimizde imi gibi dnyaya kar bir tavr taknmamz imknsz. Yapacamz, yapabileceimiz ey etkilere almaktr. Kur'n ve Snnet dorultusundaki hayat grnn kendimizi etkilemesine imkn vermektir. Eer bunu baarabilirsek ayn zamanda modern bellarn ters etkisine de kapam olabiliriz kendimizi. Neye meylettiimiz, duygularmz kime doru ediimiz nemli yani.

73

YAP'LAR VE YAPMA'LAR Yap'lar ve yapma'lar yerine emir ve nehiyler de diyebilirdik, yahut buyruklar ve yasaklar da dememiz mmknd. Byle demediysek bunda "emir ve nehiy" szlerinin veya buyruk ve yasak kelimelerinin hepimizin zihninde az ok kalplam yer sahibi olduunu dnmemiz sebebiyledir. Eer bir sz kolaylkla zihnimizdeki bir kalba oturuyorsa anlaymz da kolaylkla darlaabilir. Daha akas, eer bir kavram zihnimizdeki bir kalba tekabl ediyorsa, artk o kavram gerek muhtevasyla kavrayan az duruma deriz. Bu tehlikeyi atlatabilmek iin o kavramn yerini tutacak yeni bir ifade tarz bulmaya alr veya o kavramn zdd olan kelimeler dizisinden faydalanmaya alrz. alar boyunca z itibariyle fazlaca yeni bir ey sylememesine mukabil byk bir kltr hazinesinin domasnn sebebi biraz da deien dnya karsnda deiik anlatm yollarnn uygulanmasdr. Hepimizin bildii "emr-i bil mruf, nehy-i anil mnker" ilkesinin gnmz iin daha aydnlatc olabilmesi, belki yeni ifade biimlerinin bulunmasna bal.
74

Btn ahlk sistemleri gibi slm'n da yap'lar ve yapma'lar vardr. Ama slm'da yap istikametindeki hkmler, yapma ynndeki hkmlerden daha ok arlk sahibidir. Nitekim emr-i bil maruf nce gelir, hayra, iyi olana davet nceliklidir. Akabinde nehy-i anil mnker grevi bekler mslman. Ktlkten, zarardan korunma ancak kendini iyilie, faydaya baml klmakla mmkn grlr nk. slm'da yaplmas gerekenlere, emirlere, buyruklara olan sadakat, kanlmaz olarak yaplmamas gereken, nehyedilmi olan, yasaklar erevesinde yer alan hususlar "kurtarmay" da ihtiva eder. Mslman iin nemi en belirgin olan din hkmleri "yap" ynnde olanlardr. Bu yzden mslmanlar hayatlarnn tamamen mahvolduu-nu dnecek noktaya gelmezler. Mslman iin geri dnlmez bir bataa saplanm olma hali hi bir zaman geerli olamaz. Tevbe insann temel motiflerinden biridir. slm'da emirler dorultusunda davranma temayl gnh ilemenin insan ahsiyetini tahrib etmesine engeldir. Yap'larn kapsnn hep ak bulunmas mslmanlann kendilerini sululuktan doan bir maraza kaptrmalarndan kurtarr. Bir mslmann hayatn belirleyen "yapma" hkmleri deildir. Yasaklardan kanmak slmi ahlkn btnlenmesine kifayet etmez. Byle olsa idi, mslmanlarn edilgin (passif) bir kimlik sahibi olmalar gerekirdi. Oysa slm m'minlerin etkin (aktif) olmalarn, doruyu yerine getirmek zere faal olmalarn mirdir. 75

Bu etkinlik, rahmete, mafirete, aydnla ak bir faaliyet manzumesi demektir. Hamdetmek de etkin, aktif bir faaliyet saylmaldr. Baknz, slm'n be artna, bunlarn hepsi de "yap" ynndedir. Takva da ancak insann kendi hayatna Allah'n ona emrettii usl erevesinde dzen vermesi suretiyle elde edilir. Yap'lara tam sadakat, yapma'larn da slm'n gerektirdii ynde gereklemesine yol aar. Eer bir ahlk sistemi yasaklar n plana almsa kendini o sistemle kaytl insanlarn ruh dengeleri tehlikeye atlm demektir. nsanlar iledikleri hatalar ve gnahlar sebebiyle yaralanm ve tamiri imknsz bir yapya mahkm edilmi iseler onlar bunalmlar ve karanlk karlar. slm nce yap'lara arlk vermek suretiyle insanlarn doru olana evkle sarlabilmeleri iin btn yollar ak tutan bir ruh durumu temin eder.

76

ADINI SLMEK Osmanl ordusu, o zamanlar bizim Budin dediimiz, gnmzde ise Budapete ad verilen ehri ele geirdii zaman sipahilerin komutan kendine konut olarak ehirdeki kk, iki katl ahap bir evi semi. Macarlar ehri henz mslmanlar gelmeden nce tmden boalttklar iin daha nce aristokratlarn, zengin burjuvalarn saraylar ve malikneleri de bombo ve kumandann istese karargh olarak kullanaca debdebeli meknlar olarak hazr bekliyormu oysa. Byk binalar mslmanlar ya kla olarak kullanmlar veya buralara at balamlar. Bir Yugoslav tarihisi Osmanl ordusunun banda bulunan bir kiinin byle mtevazi bir mesken semesini aknlkla kaydediyor. nk biliniyor ki Budin ehrinin kuruluu hiyerarik bir yerleim iin uygun klnmtr ve istenildii takdirde buray ele geiren kuvvetler Macar halknn ve devletinin snf farklarna dayal yerleme biimini uygulamaya koyabilirdi. Ama bunun tam tersi oldu ve sradan askerler saraylar doldururken sipahi gsterisiz bir evi kendine konut olarak seti. Osmanl sipahisinin bu davrannda gnmze mahsus sahte tevazuun izlerini bulmak mmkn deil. Gnmzde nl kimselerin alak gnll tavrlar, fedakrane etvar ko77

laylkla yaygnlatrlabilmekte, kolaylkla bir propaganda unsuru haline gelebilmektedir. ehri ele geirmi bir sipahinin durumunu kendi askerleri gznde salamlatrmak zere gstermelik irinliklere bavurmasna gerek yoktur. Eer maliknelerden birine yerlemi olsayd devlet gc tarafndan knanmyacan tahmin etmemiz zor deil. yleyse bu tutuma yol aan sebep ne olabilir? Ak ve belirgin bir cevap bulabiliriz buna: Cihad ve onun sonular gznne alnrsa Osmanl sipahisi baka bir tavr benimseyemezdi. nk cihad eden iin nemli olan kiinin baars deil, ortaya kan hasenttr. Yaplan iin hayrl olup olmamas ve sonuta varlan dnyevi llere vurulamayacak "fayda" n plndadr, yoksa sonucu elde eden kiinin veya kiilerin onuru, hreti veya kazanmlar deil. Btn bu sonular elbette cihadn semeresini alan kiinin ihmal edileceini intac etmez. Bu olayda dikkate deer olan neye ncelik verildiinin anlalmasdr. Bugn mslmanlar olarak kiilerin, adlarn nemine verdiimiz deer, istihsal edilecek bir sonuta bu sonuca katkda bulunanlarn paylarna dene sarfettiimiz dikkat gznne alnrsa, bu alanda ne kadar gerilediimiz ortaya kar. Zaman zaman (ou zaman da diyebiliriz) neyin yapld, neyin sylendii arka plna itilip kimin yapt, kimin syledii nemli oluyor bizim iin. Bu ruh durumunda da fethettiimiz btn Budin ehirlerinde sipahiye malikaneyi ayrmay tabii karlyoruz. Admz silmek kaygusu ciddi bir kaygu deil artk bizim iin admz sslemek, ssl haliyle ehri zaptetmek istiyor gibiyiz.
78

Bizler bugnk mslman varlmzn byk bir ksmn adn yaatmayan, ama hakikati en byk endie olarak kalbinin derinlerinde duyan insanlara borluyuz. Bu yzden bizim "tarih" diye adlandracamz bir geleneimiz yok. Geleneimiz hakikat zincirinin bizlere hi de malm olmayan kanallarla gnmze kadar ulamasyla teesss etmitir. Adn silmek olgusu gemite ok ynl tarzda yaamtr. Tasavvufa ilikin bir rnek de yle: "Ahmed-i Zndk, kendisini halktan gizleyen, manevi mertebesini herkese bildirmemek iin grnte sapk bir dervi gibi davranan melmet srrna ermi erenlerdendir. Bayezid manevi bir iaret zerine onu Buhara'da aram, fakat herkese bilinen zndk lkabn sylemekten ekinerek ona sddk, yani gerek dost niteliini yaktrm ve kendisini bu isimle aramtr. Uzun sre dolamasna ramen izine rastlayamayan Bayezid, nihayet bir gn onu bir mescidde Kur'n okurken bir rastlant neticesinde yakalamtr. Ahmed-i Zndk, Bayezid'e herkese bilinen lkabn deitirdii, yani tevil yapt iin km, onun zndk szn sddk ekline sokmasna raz olmam ve bu suretle Bayezid'e bir hikmet dersi vermitir." Bizler silinmi isimlerin brakt silinmez izler zerinde birey olursak olabileceiz. Budin'i fetheden sipahinin ahap evi semesinden, rabetteki sfat reddeden dervilerden bize ulaan ne ise onlarla.
79

KAYBEDEN KAZANIYOR Olanca kapsamyla anlalacak olursa "kaybeden kazanyor" ilkesi btn kltr alanlar, btn dnce ortamlar, btn yaama biimleri iin geerlidir, diyebiliriz. Kaybeden bu kaybnn karl olarak neyi kazandn, kazanan da kazancnn neye mal olduunu iyi anlayacak olursa ne kaybeden iin meyus olma, ne de kazanan iin etaret bulma sz konusu olmaz. Kaybeden kazanyor ilkesini iyi anlayan yaamakta derin bir bilin bulacaktr. Hepsi bu. Zaten hepsi de bundan ibaret deil midir? Dz kafal insanlar iin kaybeden kazanyor ilkesi u anlama gelir: ksa vadeli, gnbirlik karlarnz feda edip bundan uzun vadeli ve kalc (!) karlar salamak. Bir halk deyimiyle syleyecek olursak, kaz gelen yerden tavuk esirgememek. Diyebiliriz ki dz kafal insanlar kaybeden kazanyor ilkesini derinden anlayamayacak kadar sathta dnen kimselerdir. Kazan merkezinin ne olacan insann semesine braklm. Bakyorsunuz ahlkn kaybeden serveti kazanabiliyor, ruhunu kaybeden hreti... Beden rahatn kaybeden i huzurunu kazanabili80

yor. Btn bunlarn tersi de oluyor elbet. Grnteki llere gre hereyini kaybetmi veya hereyi kazanm insanlara da rastlyoruz. O zaman iin grnmeyen yan nem kazanyor. Ama kaybeden mutlaka kazanyor. slm'da kaybetme ve kazanmadan szederken belli baz incelikleri gznne almak gerekiyor. Cihad bir yiitlik destan yaratmak zere deil de sadece il-yi kelimetullah iin benimseyen adam grnte kaybediyor. Ama kendine cesur adam, cann esirgemeyen adam dedirtmek iin ortaya kann Allah katnda hi kazanc olmayacan, tersine byk bir kayba urayacan da biliyoruz. slm infk emreder. Ama kendine cmert adam dedirtmek iin infk edenin hem madd varlndan olduunu, hem de sevab kaybettiini fehmedebiliriz. Demek ki kullar gzndeki deerlendirme bir kazan olduu nisbette bir kayptr da. Alim saylmak arzusuyla renilen Kur'n ve Hadis bilgisinin kazan m kayp m olduu anlamak zor deil. Dikkatli baklrsa sadece cengverlik ruhuyla cihad edenin, bylelikle nefsine ait bir haz pay kartan kimsenin, verirken verme gururu yaamann, bilirken bilmenin ferdi haslasn gzeten kiinin dnyevi anlamda birey kaybettikleri sylenemez. Kaybetmemilerdir, yleyse kazanmalar da szkonusu deildir. Bunlar sadece iki dnyevi menfaat arasnda dei tokuta bulunmular ve daha fazlasn almak zere vermilerdir. Yani hesap daha dnyada iken tamamlanmtr. Cann vermi an kazanmtr, maln vermi hret kazanmtr, vaktini ve alma gcn ver81

mi karlnda itibar kazanmtr. Ahiretteki deerlendirmenin farkl sonucuna da katlanmay kabul etmitir. Demek ki slmi bir motif iinde yer alsa bile kazanmak ve kaybetmek slm'a aykr bir durumu getirebilir. hlsa bal kalmamak gerek nimeti tepmek anlamna gelir. hls dnda, takva dnda kalnarak yaplan hayrl fiil btn dnyevi davranlar gibi deerlendirmeye tabi olabilir. sminin abidelemesini isteyen insanlarn menfaatlerim teperek giritikleri iler ayn cmledendir. Mslmanca tavrlarn dier m'minlerin gzne grnsn diye yrten insanlar inancn ve hlasn semeresini pein pein toplama hevesindedirler. Onlar iin ihls meta haline gelmi yani ihls olmaktan kmtr. Kaybeden kazanyor, doru ama bu kazan deerini Allah katnda bulsun diye taleb edildiyse kazantr. Mslman oluuyla takdir edilmeyi bir madalya gibi gsnde tayarak aramzda dolamak isteyen kimsenin bizlere katks ne olabilir? Herkes kendine sormal bu soruyu...

82

AVAM VE HAVASS Avam ve havass ayrm bugn bize geleneksel toplumun snf ayrm imi gibi grnyor. Oysa gnmzde geerli olan ller elbette ki geleneksel toplumda geerli deildi. Geri havass denildiinde toplumun ileri gelenleri kastedilir, ama geleneksel toplumda toplumun ileri gelenleri ne sermayeyi elinde bulunduranlar ne de siyasi erki kullananlardr. Yine de varlkl insanlar arasnda, yneticiler arasnda bilgi bakmndan irfan bakmndan dikkate deer insanlar bulunmas modern toplumdan ok geleneksel topluma uygun dmektedir. Ama geleneksel toplumda toplumun ileri gelenleri paray ve kuvveti elinde bulunduranlar deildir her zaman. ok varlkl bir tccar, geni topraklara hkmeden bir imparatorun "ha-vass"dan saylmas zorunlu deildir. Bununla birlikte "krallarn filozof, filozoflarn kral" olmas artna antik dnya modern dnyadan daha yakndr. Bir derviin gznde avam ve havass snflamas ok daha ilgi ekici bir anlam sahibidir. Ona gre baz incelikleri kavrayanlar ancak havass'tan saylr. O kiinin toplumsal stats ne olursa olsun
83

nemli deildir. nemli olan onun "hikmet"e olan yaknlk derecesidir. Tasavvuf iinde yrrlkte olan bir ok tecrbeyi yaama olgunluuna ermeyen kiiyi avamdan sayar dervi. Bu kii ynetici veya fakih bile olsa onun yargs deimez. Mlkszlk, nfuzdan mahrum olma durumlar derviin gznde havass'tan saylmaya engel deildir. Nitekim dervilerin byk ounluu yoksul, bugnk llere vuracak olursak bir tr dilenci idiler, ama dinin zne ait bir ok meselede bu dnyalarn ve te dnyalarn tehlikeli bir izgide dengeye getirmenin kendilerine stnlk kazandrdn kabul edecek yksek bir seviyede olduklar da besbelli. Modern dnyada artk avam ve havass ayrmn yerli yerine oturtacak artlar iinde deiliz. Ama lafzen yine halk tabakasndan ve sekinlerden szetmek mmkn. Sekinler dorudan doruya toplum rgtlenmesinde piramidin stnde olanlara verilen isimdir. Bu kelimenin bilgiye, irfana ilikin anlam kaybolmu gibidir. nk bilgi kendisi tartmaya konu edilmesi gereken bir nitelik kazanmtr. Modern medeniyetle birlikte toplumda sekin bir yer tutmak sermaye ile kanlmaz bir balantya girmi durumda. Modern medeniyetin geerli sayd "iyi" eitimi grmek dorudan doruya maddi imknlarla balantl. Yaama biimi bakmndan da avam ve havass arasnda derin farklar var. Yoksulluk insanlar ister istemez avam iine hapsediyor. Her ne kadar varlkl olanlar havass'tan beklenen zihni olgunluu gstermeseler de. 84

Avam kavramna ada bir aklama getirmeye alanlar ou zaman insanlarn geim yollarn ve geim seviyelerini l kabul ederek bir sonuca varmaya alyorlar. Ama kltrel bakmdan hl bir derviin avam ve havass ayrmna hak verdirecek bir karkl yayoruz. Bir yanda iinde yaadmz medeniyetin deerlerini benimsemi," iine sindirmi, bu medeniyetin gdmn elinde tutan sayca kk kuvvete byk bir kesim var. Bunlar merkez kabul edersek, bunlarn evresinde iinde bulunduumuz medeniyetin yaama biimine yanda kan ama geleneksel kltrn izlerini iyi ve kt yanlaryla bnyesinde barndran okumu ve yar okumu kesimi grrz. emberin dn ise Batllama, modernleme meselesini bir mesele yapmayacak kadar tesadfi yaayan ve modern medeniyetin btn etkilerini tayan byk insan topluluu doldurmutur. te gnmzde avam denilince bunlar anlalr. Lakin bunlar yle , bir avam tabakasdr ki aralarnda yerine gre burjuvalar, brokratlar da bulunabilir, kyller, iiler de. Yani modern medeniyet iinde hem teknolojinin, iktisadi rgnn ve siyasi tekiltlarmmann artlar hem de bu artlara kar duyulan hassasiyet ve bilin avam ve havass olmada rol oynar. Mslmanlarn bu snflama dnda bir sekinlikle bir stnlkle baml olmalar dnlmelidir. Bugne kadar bylesi bir sekinlie ula-amamsak hem bunun sebebleri aratrlmal, hem de bu engellerin yok edilmesi iin kararl davranlar gsterilmelidir. Mslmanlarn sekinlii kendi anlay biimlerini belirleyen kaynaklarn 85

ruhuna sadakatle ve yaanlan medeniyetin knhne varmakla elde edilebilecektir. Yani, mslman hem "zamansz" bir alann uzants, hem de belli bir yer ve zamanda yaayan insan olmakla sekinlie, havass olmaya ulaabilir.

86

GVENCE lm bile paylamaya yatkn olan insanolu, bir yanl haydi haydi paylar. lm ki tek bana kar karya kalnmas zorunlu olaylarn en keskinidir. Yine de ona yaklarken insanlar "hayat"a dair bir unsuru ie kartrmadan edemezler. Mal-raux "nsanlk Durumu"ndaki bir kiisine unu syletir: "Tek bana lnmedii zaman daha kolay lnr." Bir mslman iin bu szn belki byk bir anlam yoktur. nk mslman yalnzca ger, gerken de yannda bir eyler gtrr: Amellerini. Bu sebeple mslman lm bir "trajik son" olarak gremez. lm paylamasna da gerek yoktur, nk irtihal, yani birbaka dnyaya g insann amelleriyle birliktedir. Bir mslman lm trajik son olarak kavryorsa bu, yalnzca kendini byk bir gnahkr kabul etmesiyle, tevbeye yer ayrmayan bir phe ile hayattan ayrlmasyla aklanabilir. Ama lm ve sonrasn anlamsz bir karanlk olarak grenler, hayattaki oyalayc sebebleri pek fazla nemseyecekler, bu dnyadaki yerlerini yine dnyadan al87

dklar deer lleriyle salamlatrma yoluna gideceklerdir. lmden tesini yok sayanlar ldkleri ana kadar geen ne ise onu deerli sayacak, ona balanacaklardr. Ne var ki bu insanlar bile, eer ruhlarn materyalist bnlk tamamen kaplamamsa tek bana lmeyi ok zor bulacaklar, kendileriyle belli deerleri paylaanlar lmlerine ortak etmek isteyeceklerdir. Yani lm anna kadar yaadklarnn bir anlam olduunu "bir baka yere" geirmek gayreti gstereceklerdir. Bu "yer" lm sonras olmasa bile. Hakikate yakn da olsa uzak da olsa insanlar iin "yokluk" bedenin biyolojik btnlnn ortadan kalkmasyla deil, bu dnyann havasm solurken, suyunu ier, ekmeini yerken de yapayalnz kalmakla, byle bir yalnzlktan duyulan korkuyla balar. Doru da dnse, yanl da dnse insanlar hayatlarndan boluu kaldrmaya abalar kendilerinde bulunan geirmek isterler. Kendilerinde hissettiklerini kendilerinden bakasna iletmeme durumu insanda hilik korkusu yaratr. Hilik ise gvensizliin, boluun hakimiyeti demektir. te bu gvenlik ihtiyac sebebiyledir ki birok insan iinde tad hakikat duygusunu bastrp, bunun yerine "paylalabilir" bir btl gr ne karr. Gnlk hayat iinde yrrlkte olan yanllar eer onlara tahamml gsterilemeyecek olursa gereklik duygusuna titizlikle sahip kan insan yalnz brakabilir. ou durumlarda insann paylaabildii ey yanltr. Doruya yanat taktirde yalnz kalmas byk ihtimaldir. Yalnzlk ise kolay gze alnabilir bir durum deildir. ou za88

man yanl olandan duyulan tedirginlik, blme duygusunun scakl tarafndan rtlr. Bylece yanl hakllatrlr, insanolu savunma duygusu iinde boulur gider. Byk hakikat parlaylar, genel kabullerin yanl saydn paylaan bir odak ortaya kt zaman mmkn olmutur. nsanolu henz ilkel teminatlar duygusundan kopamamsa, yce ve gerek teminatlara (daha dorusu yce ve gerek olan yegne teminata) elini sunamayacaktr. Allah'a ve yalnzca Allah'a gvenmek bir i terbiye iidir. Bylesi bir teminat Hakk'tan atdr. Bunun yansra hakikatle yalnzln ztlamasnda ikinci bir merhaleyi sz konusu etmeliyiz. Hakikate doru yol alan insan, bu yolculua girimi baka insanlarla ayn istikamette yrr. Hem yalnzdr, hem tekilerle birliktedir. Bylece, bir yandan insan zaaflarndan tr muhta olduu gvenlik al-veriine bir cevap salam olur, bir yandan da bu gvenlii bir snma, bir bamllk haline sokmadan kendi yolunda ilerleyebilir. Yani, hakikate ynelen insan ve insanlar hem yaygn (kullarn dayanmasyla mukayyed) bir gvenceye (teminata) hem de derin (kulun Yaratc'dan istediiyle mukayyed) bir gvenceye kavuurlar. Dahas da var: Yaygn dediimiz gvence derin olana, derin dediimiz gvence yaygn olana aktr. Gnmz dnyasnda btln n plna k insanlarn paylama gvencesine hereyden ok nem vermeleri yzndendir. Eer dorudan hakikate yaklama gze alnabilseydi, hakikat onu phe yok ki koruyacakt. 89

DNYADAK YERMZ Bala bakp da siyas veya ekonomik bir tesbitte bulunmaya kalkacam sanmayn. Toplumlarn ald, sonra kaybettii ekillerden bahsedecek deilim. lkemizin ne jeopolitik, ne tarihi yeridir szn etmek istediim. Hele hele "metafizik" bir yerden sz etmek niyetinde de deilim. Nereden geliyoruz, nereye gidiyoruz sorusunun arl altnda baz dnceler retmeye girimeyeceim. Dnyadaki yerimiz derken, herbirimizin insanlar arasndaki yerinden, scak, hilesiz ve gsterisiz mslmanca bir hayatn bize salad yerden bahis amak istiyorum. Hemen akla u soru taklyor elbet: Byle bir yer var m? Mslmanlar olarak dnyadaki btn engellere ramen esas vasflarmzla donatlm olarak yerimizi alabilir miyiz? Bu sorulara "evet" diye cevap verebileceimizi ileri srebilirim. Ben de herkes gibi yeryznn yaama artlar, dnce ve davran biimleri bakmndan son derece elverisiz durumda olduunu, mslmann kendi vasflarn yeterince tadabilme-si, hissedebilmesi iin birok przn ortadan kalkmas, mecburiyetini biliyorum, ama dnyann hibir zaman baka trl olduu da kolay kolay ileri 90

srlemez ki! Gerek mslmanca bir hayata adm atmak iin kiinin pheden arnm ilikisi yeter. Sonraki mesele bu iten, drst ve ak insan mnasebetlerinin daha ok insana mal edilmesidir. Mslman olarak dnyadaki yerimizi zorlama tefekkr ortamndan ayr olarak dnm, ister istemez bana Charles Cros'un msralarn hatrlatyor: Ben bu hikyeyi dzdm Basit mi basit Kudursun baz adamlar Ciddi mi ciddi Ve glsn diye ocuklar Kk m kk. Gerekten deerli olan yerimizi tesbit ederken dzmece ciddiyetin geride braklmas gerektii besbelli. Eer ciddi olmak, kasntya kaplmak, somurtmak ve bu kasvetli hava iinde gnlk hayat alglamaya kalkmak ise mslmann bu tr ciddiyetle balarn koparmas zaruri. Dzmece ciddiyet insanlar ya uak veya dman grmeye gtrr bizi. Bizim talip olduumuz kendi varlmza ilikin meselelerdeki nemi kavrayarak kendiliinden sahip olduumuz arballktan baka nedir? Yaadmzn nemini ve yapp ettiklerimizde ly gzeterek yani edebe riayet ederek hem ciddi hem neeli olabiliriz. Hele gleryzl olmann Reslullah'n snnetinden olduu hatrlanrsa, sahte ciddiyet havasndan btn btn uzaklamamz kolay anlalr.
91

"Dnyada garip bir yolcu gibi ol" Hadis-i erifinin bize at yol bir anlamda yaamann dikkatli, zenli ve kavraylarla dolu bir macera olarak anlalabileceini gsterir. te bir kelime: Macera. Bir ka asrdan beri macerann ciddiyetsiz bir ey olduu zihnimize yerletirilmek istenmitir. Bir insann ad "maceraperest'e kt m, onun ciddiyetine inanlmaz. Bunda da hakkmz var elbet, nk son asrlarda yle maceralar yaand, bat medeniyeti yle maceraperestler tantt ki bize, insann atlmc ve hayatn zenginlikleriyle dolu teebbslerini maceradan farkl kelimelerle ifade mecburiyeti altnda kaldk. Sahtelikten arnm ve gerein aratrlmasnda gzpek admlarn ad olarak macera insann vazgeemeyecei bir duygudur ve bu duygunun kulluk grevimizi yaparken bize salayaca bir ok kazan vardr. Seyr-i sluk bizatihi bir atlm, bir gzpekliktir. nsanlarn genel anlamda yanl deerlendirdikleri ciddiyetten uzak ve yine insanlarn yanl deerlendirdikleri macera duygusunu tayarak mslmanlar dnyadaki yerlerini daha iyi kavrama ansn ellerinde tutabilirler. Bu her mslmann kullanma imknna sahip olduu bir armaandr. nsan denilen mahlkun secde etmesini heyecan dolu bir tecrbe olarak kavramaya ak bulunan her mslman bir bakma szn ettiimiz bu imkna talip olmu saylr. Kokumu deerlerin el stnde tutulduu bir dnyadan nefret etmek dnyay din ve diri bir anlayla, teslim olmann yksek cokusunu tadarak hayat her an arnabilen bir tazelikle grebilmek, elbette hmbl, 92

uyuuk ve karanlk bir ciddiyetle badamayacak, elbette alglad hereyi daha derinden kavrama endiesiyle ykl, hamle etmeyi seven bir macera duygusuyla ahenkli olacaktr. Dnyadaki yerimiz yaln, tabii, meru, ince ve gvenli bir yerdir.

93

HAYATIMIZDAK ANLAM Hayatn bir tesadf eseri mevcut olmad ve onun kendi mmknleri iinde srekli olarak hareket ettii hususunda derin bir bilin sahibi olmakla mslman olmak arasnda bir paralellik vardr. slm dairesindeki kii hayatn yeni anlamlarn kefe kmaz, yalnzca hayatn anlamn renmeye abalar. Kfrde ayak diretenler hayatn btn anlamlarnn Kur'n- Kerim'de verilmi olduunu kabul etmeye yanamayanlardr. Bu yalnz slm'a dman grlere sahip olanlarn dt yanl deildir. ahsi grlerini desteklemek iin Kur'n- Kerim'i let etmeye abalayanlar da buna benzer bir yanla derler. Kendi hakknda bilin, hayatn anlam hakknda bilgi edinmeye kalkan kii secde edinceye kadar bilin konusunda da, anlam denilen kavramn mahiyetini kavrama konusunda da yetersizlikler ve aknlklar iindedir. Ama bir noktadan sonra, yani hayatn btn anlamlarnn Allah tarafndan, O'nun Resl'ne vahyedildiini rendikten sonra kendine yalnzca uurda ve anlamda derinlik kazanmay hedef semi demektir. Hemen eklemekte fayda vardr ki, szn ettiimiz bilgi ve bilin sa94

dece aklen kabul ile salanamaz. Bu bir vetiredir. Bir farkll inatla ve sabrla belirtmeli. Bizim kendi aklmza dayanarak gsterdiimiz aba sonucunda vardmz sonularn anlam bakmndan Vahy'in bize verdii anlamlardan birine yakn olmas byk bir nem tamaz. nemli olan bizim anlam dorudan doruya kaynandan edinmemizdir. nk teslimiyet fikri bir mutabakat deil, Yaradan'n iradesine kendini brakmaktr. yleyse hangi parlaklkta olursa olsun ahsi dnceler hayatn anlam konusunda bizi donatmakta aciz kalacaklardr. Kelime-i ehadet anlama ulamak iin varlacak ilk uraktr ve insan anlamda derinlie sahip olduka varaca da Kelime-i ahadet olacaktr. lk urakta iki unsur gibi beliren bilgi ve bilin, son urakta iki ynl tek unsur haline gelebilir. nsan balangta Allah'n inayetini ve ferdi cehdini birbirinden ayr tutar. Gittike anlar ki ferdi cehdinin nisbeti inayet lehine azalmaktadr. nsan ilerledike daha ok cehd gsteriyorum sanr, sonra bunun daha byk bir kayra olduunu anlar. Bu noktadan sonra teslimiyetindeki iddet artar. Herkes onu bocalyor sanr, oysa o gvenlik duyduu alan geniletmitir artk. Ama, ilk uraa yani Kelime-i ahadet noktasna vardktan sonra insan btn anlam kaynandan edinmek mecburiyetiyle kar karyadr. Velev ki anlam diye bir meselesi olduunu kaybede. Hayata, kendi hayatmza dahi anlam biz kazandrmyoruz. Biz yalnzca hayattaki anlam, hayatmzdaki anlam renme durumuyla yzyze95

yiz. Bu sebeble hayatmza yeni bir anlam katmak diye bir husus szkonusu olmaz. Zaman iinde biz ancak hayatmzn anlamlarndan birinin daha bilgisine sahip olabiliriz. Btn bu szleri sralamaktaki amacmz insanolunun kendi heva ve hevesleri sonucunda ulat deerlerin kendi balarna "deer" vasfn kazanmalarnn imknsz olduunu gstermekdir. Kendimizi, kendi trettiimiz yaama biimi, kendi kolaymza gelen dnme tarzn Vahy'in hkmleriyle dorulamak abas mslman olarak bizleri tehlikeli noktalara gtrecektir. Gvenlik bir noktada olmak iin anlam Vahy'in hkmlerinden taleb etmek durumuna gememiz gerekir. Bu yolla rendiklerimiz bizi faraziyelerimizin ar zincirlerinden kurtarr. Dorudan doruya kulluun dairesine sokar. Kfrde direnenler ya hayatn anlamm tesadfi olduunu ileri srecek yani hayatta gerekten bir anlam olmadn, kinatn varlnn hi bir anlam olmadn syleyecekler, yahut bu anlam kendilerinin kefettiklerini, kainata insann bir anlam kattn farzedeceklerdir. Her ikisi de ayn kapya kar. Ha, hayatn anlam yok demisiniz, ha bu anlam benden tr var demisiniz, ikisi de hakikate uzaklklar bakmndan bir. stelik onlarn faraziyeleri bizim Kur'an'dan rendiimiz anlamla elimese bile byk nem tamaz. nk kafirlerin gven duyduklar nokta zihnin Kur'n ile uyarlan ileyii deil bizatihi zihnin kendi ileyiidir. Marur olan inat eder, ama secde etmez. 96

CNNET SINIRI mam- Rabbani, Mektubat'nda (Cilt 1. Mektub 163) yle bir sze yer veriyor: "Herbiriniz, cinnet snrna varmadan mslmanla varamaz". Devamla bu szn yorumunu u ifadelerde buluyoruz: "Burada cinnet snrndan maksat udur: slm' yceltmek ve mslmanlara hizmet yolunda, ahsi menfaat ve zararna aldrmamak, elde ettiine veya elden kardna tnmamak." Bu szn ve yorumunun slm' ters anlatmakta srar eden amzda ve din kavramn karmaklatrarak iinden klmaz bir vaka haline getirme gayreti iinde olan adalarmz katnda yeniden anlalmas gerekli. nk bugn insanlarn yapp ettikleri dinin znden uzaklatka herkes tarafndan kolaylkla kabul gren zelliktedir. nsanlarn Allah'a deil de paraya, kuvvete, lklere, elinde imkn bulunduranlara, dnce adamlarna, ehvete, kendi tasavvurlarna taptk-lar bir ortamda Kur'n ve Snnet yolunun ha-yatmz dzenlemede yegne unsur olduunu ne srmek, bununla yetinmeyip kendi yaama dzenimizi Vahy'in getirdikleri ve gerektirdikleri dorul-tusunda, ondan hi ayrlmakszn kurmak 97

ynndeki dnce ve tavrlar tuhaf, yadrgatc, normal d grlecektir. Yalnz Allah'a kullukta srar eden insan ve insanlara anormal olduklar gzyle baklacaktr. Onlara "cinnet snrnda" diyebiliriz. Kendi "uyumlu" hayatmz iinden onlar tedirginlik veren "uyumsuzlar" olarak grebiliriz. Fakat, bu cinnet snrna varm, intibaksz kiilerin mslmanca tavrlar ayaklar yaadklar topraklara basabilen, hayatn iinde yer eden tavrlar haline gelir gelmez, mevzi bile kalsalar kfirlerin ve mriklerin en korktuklar durumdur. Ama gnmzdeki en korkun durum doru izgideki mslmanlarn kfirler karsnda kaldklar durumlar deil, mslman camia iinde sahip olduklar veya olmalar muhtemel yerdir. Eer bir mslman kendi kavray alann cinnet snrna kadar uzatabilmek gcn gstermise, bunun baka mslmanlar tarafndan da rahatlk ve sevecenlikle kabul edileceini iddia etmekten olduka uzaz. Biliyoruz ki, slm'n hayattan sklp atld bir ortamda tek tek baz mslmanlar (derece derece belki hepimiz) artlara gre ekil almay kendileri iin hakl ve yerinde kabul edebilirler. Bunun ilk azda knanacak bir tavr olduunu sanmyorum. Lkin knanmas gereken bu tavrlarn empoze etme abalardr. Bir kimse mslman olmay kiisel inancn iinde muhafaza etmek, ekli ibadetleri boyutu iinde bir tr kabuuna ekilmek tarznda anlyorsa buna kimsenin diyecei olmaz, olmamaldr. Ama bu tavrm bir kural olarak bakasna kabul ettirme abas zorbaca bir tutumdur. stelik bu insann kendi grle98

riyle de eliik bir durum dourur. nk kendisi iin setii yolun dna kmadan kimseyi kendi gibi olmaya zorlayamayacaktr. Din'i kabuuna ekilme olarak deil de, tam tersine sosyal alanda etkin bir faaliyet olarak anlayanlar da "cinnet snr" seviyesinde mslmanlam birini anlamakta, ona sevecenlik gstermekte baarsz kalabilirler. nk onlar da kendi semelerini kabul ettirme abasn gstermekten geri durmayacaklardr. Cinnet snrn gze alarak mslmanlam bir kimse mslmanl toplumsal faaliyet biiminde gren kimsenin strateji ve taktik hesaplar iinde yer alamayacaktr nk. Cinnet kelimesinin gnmz ortamnda lgnlk anlamnn dnda daha ok bir ruhi bunalm, ruh yapsnn basklar altnda rpnmas gibi armlara (tedailere) ak olduunu biliyoruz. Mslmann cinnet snrna varmas elbette bir aknlk ve aresizlik belirtisi olmaktan uzakta bir anlam ykldr. Burada szn ettiimiz cinnet belli ki yalnzca hakk olan syleme ve yapma gzpekliidir. Bu sz ve tavrlar "cinnet" olarak anlalyorsa, bunun sebebi yaadmz hayat iinde haramn hell, hellin haram gibi grnmesi yzndendir. Cinnet snr tefessh etmi bir hayatta huzur bulabilecek kadar salim kafal olan, yani cinnetten uzak bulunan kimselerin ahlk yaplarn ama snrdr.

99

"NE" OLDUUNU BLMEK Herkes gibi mslmanlarn da bir iin yaplmas, yaplan iler zerine veya belli iler yaplrken ortaya kan meseleler zerinde sz ettiini grrz. Bazlar unun bazlar ise tekinin yaplmasn istiyordur, bazlar u iin yle dierleri ise baka trl yaplmasn istiyordur. Baz ms-lmanlara gre filnca szleri sylemek n plnda gelir, bir baka takma gre ise daha farkl szleri sylemek nceliklidir. Btn bu tutumlar ve fiiller ou zaman merkezdeki dncenin akla kavumas ihmal edilerek ortaya konur. Szler sylenir ve iler yaplr ama bu szlerin sylenmesi, bu ilerin yaplmas iin hangi zn faaliyette olduu meselesi akla kavuturulmaz. Yaplan iin gerekte "ne" olduunun akla kavumasnda, sylenen szn o yaplan ie gre nerede olduuna dair bir aklk salamakta bir oumuzun gerekli titizlii gsterdiini, bu konuda youn aba harcandm ileri srmek olduka zordur. Yani bir eyler yapmakta gsterdiimiz gayreti, bir eyleri anlamakta gstermiyoruz. D dnya hakknda sahip olduumuz kaygular ylesine ar basyor ki bu d dnyay mmkn klan i lem ilgi alanmzn ok az bir ksmn kaplyor. 100

Bu meyanda halledilmesi en nde gelen, halledilmesi kanlmaz olan mesele mslmann kendinin "ne" olduunu bilmesidir. Hem bir insan olarak ne olduu, hem de insanlar arasnda mslman olarak ne olduu hususunda kendini emin bir bilgiyle donatmayan bir mslmann yaptklar emniyetten mahrum kalacaktr phesiz. Kendi yerleri hakknda geniliine ve derinliine bilgi ve bilin sahibi olmayan mslmanlarm kendi dlarnda yer alan nesne ve kiilere herhangi bir ey tayabileceklerini, onlarla emin mnasebetler kurabileceklerini dnmek imknsz. Ne olduunu bilmek meselesini tarihi veya sosyolojik bir kavray alan iine hapsetmek bu konuda ilenebilecek en byk hatadr. Nitekim Bat dncesinin insan hakknda ktphaneler dolusu tasviri bilgi temin ettii halde hl insann ne olduu konusunda antik dnyann dile getirdiinden mek parmak ilerde olmay bu sebeptendir. nmzde bulunan ve onu zmlemeden baka hibir meseleyi ele alamayacamz konu, slm tavrn insan nce "anlayan", kabul eden, tasdik eden tarafyla belirginletirmesi, "kul" kavramnn madd olan ve olmayan btn boyutlaryla mslmana ait klnmas meselesidir. Yani ilk mslmandan bu yana "insan" denilen mahlkun ahlki konumuyla ilgili kesinliin ortaya konulmas ana meseledir. Bu meselenin akla kavuturulmas bir mslmann bir insan olarak "ne" olduunu ortaya koyabilecei gibi, o mslmann teki insanlar ve teki mslmanlar iinde "nerede" bulunduunu da belirginletirecektir. Kendini 101

bilen mslman kendini evreleyen nesnelere kar ak ve kesin tutumunu da taknabilecektir. Lkin bu konuda bir zihn bulankla sahip olanlar iinde yaadklar hayatn neyi ne kadar kendisine zorla kabul ettirdiini bilemeyecek, aldatc hrriyet iinde avunacaktr. Nesnelere kar tavri ise sadece ona tarihi ve sosyal imknlarnn sunduu kalplar iinde devam edecek, o da gerekten kendi semelerine uygun bir davranlar silsilesi iinde olduunu sanacaktr. Ancak, mslman iin olay kendinin "ne" olduunu bilmesi noktasnda sona ermez. Ne olduunu bilme konusundaki faaliyet bu gerein bir baka insan tekine ulatrlmasyla tamamlanr. Paylalmayan hakikat kendi bana hakikat olarak kalabilir, ama hakikatin insan gereine k tutan bir anlam sahibi olabilmesi iin iki insan o hakikati birlikte tanyabilmeleri gerekir. Dn olduu gibi bugn de iinde bulunduumuz zorluklarn hemen hepsi, mslmanlarn davranlarnda kalk noktas olarak tarihi veya sosyolojik verileri esas almalarndan domaktadr. Her zaman acilen uralmas gerektiine inanlan "sosyal" veya "siyasi" bir konum olduu kabul edilmitir. Birinci meseleyi zmeden ve aralksz bir meguliyetle sosyal veya siyasi bir karakter sahibi olan bir meselenin zmne balanmak aa yukar yz yldr mslmanlar kendi vastalarn kayda deer bir biimde yeniden deerlendirmelerine engel olmutur. Sosyolojik veya tarihi kalplarla ifade edilenler kanlmaz olarak bu kalplarn at yolda yrmesine sebeb olmutur.
102

HER NSANIN TARH Mslmanlar kendi muhtevalarn yeni batan kavramadklar srece ne kendileri dnda kalanlara kimliklerini gsterebilecekler, ne de sadece mslmanlara mahsus olan davran biimlerini etkinlikle ortaya koyabileceklerdir. Bakyorum mslmanlar insan ve mslman olarak temel vasflarn renmeye eileceklerine herhangi bir insan teki olarak ahsi zelliklerini nemsiyorlar. Her insan kendini bir "tarih" saymaya balaynca mesele bsbtn atallayor. Bu durumda insann "ne" olduu deil, o gne kadar neler sylemi olduu, neler yapt birinci srada yer alyor. Neden mslmanlar tek ve btnlemi bir g halinde deiller de kk veya byk baz adacklar halinde varlklarn devam ettirmek, seslerini duyurmak ve szm ona "hizmet'lerini sunmak abasndadrlar? (Szm ona hizmet deyiim, kimsenin yaptn kmsediimden deildir. u anda ve bugne kadar bu blk prklk iinde yaplm ve yaplmakta olanlar, bir arada ie gi-riildii zaman ortaya kacak olanlarn yannda ylesine kk ki) Neden ayn camiann sorumluluu bir ok insan tarafndan ortaklaa pay103

lalmyor? Neden snrl sorumluluk tercih, ediliyor? Btn mslmanlar (ve zellikle yazarlar ve dnce adamlar) ayn koroda yer almak yerine, zaten kalabalk olan sahneye bamszca kmak ve o hengamede yalnz bana haykrmak, detone bile olsa sesini duyurmak istiyor? Bu konuda ok sz edilebilir, bir ok sebep gsterilebilir, ama bunlardan biri var ki pek masum grn altnda hatr saylr bir ktle analk eder. Yalnz mslmanlar deil, btn insanlar arasndaki mnasebetlerde tek tek insanlarn tarihleri, yani onlarn ferdi hatralar hazinesi, bu hatralarla birlikte olumu ferdi kymetler ve kymet hkmleri, ahsna bal baarlar ve baarszlklar tayin edici bir arla sahiptir. Her insan bir bakasyla kurduu mnasebette ferdi tarihinin hesaba katlmasn (ak veya gizli) ister. Eer imkn bulursa daha da ileri gitmek isteyebilir. Dnr ve ister ki, ferdi tarih iki insann ilikilerinde esas alnsn ve iki insann birlikte yapacaklar her ikisinin ferdi tarihi hesaba katlarak tesbit edilsin. te bu noktadan sonra i rndan kar ve yaplan her i onu yapann keyfi semeleriyle yrmeye balar. Btn bu ilerden elde edilen semere de bir topluluun bir camiann faydasna sunulmu gibi grnse bile iinde tad rklkten tr o topluluun, o camiann zarar grd bir "sonu" olabilir. ou zaman "katk" olarak grnen ey bir meseleye yaklaan kiinin ferdi tarihinin renginden baka bir ey olmayabilir ve bu haliyle zararl saylabilir. Eer mslmanlar "ne" olduklar konusunda 104

emin bilgilere ulamlarsa o zaman ne kardk-lar ey ferdi tarihleri, kiisel zm yollar deil, kendilerinin de tabi olduklar gerekten bakas olamayacaktr. Bu durumda insanlarn hayat tecrbeleri, yaadklar zaman boyunca biriktirdikleri mahade ve hnerler gerein tezahr durumuna gelebilir. yle ki hatalar ve yanlmalar (eer ferdi tarihtir diye savunulmuyorsa tabii) iinde yer aldmz camia iin birer besleyici kaynak haline gelir. nce u soruyu sorarz, imdi hata olarak grdmz bu sz veya davran niin nce isabetli ve doru kabul ediyorduk? Bu soru hakikate ilikin bir sorudur ve cevab ahsa bal deildir. ahsa bal olan ferdi ve ferd ile tecessm etmi tarihtir. ncelik srasn "dorulara" ve "hakikatin aratrlmasna" verdiimiz ve o dorularn nnde, arkasnda, altnda veya stnde dolanp duran insanlarn tek tek hayat tecrbelerini yerinde anlamlandrdmz zaman ferdi tarih ortadan kalkar, yerini hakikat istikametinde terakki alr. Dorular zerinde anlamaya varlabildii taktirde insanlarn ferdi tarihleri bu dorularn daha geni alanlarda yaygnlk salamalar iin bir vesile olabilir. Dorular zerinde anlama gereklemeden ferdi tarihleri n plana alr, tek insann tarihini nem sahibi klarsak kendimizi olduu kadar, nem verdiimiz insanlar da nesneletirmi, onlar birer aygt olarak kavram oluruz. Ferdin derininde, insann kknde "ne" olduu anlalrsa hak yerini bulmu olur.

105

DNYAYI GRMEK VE DNYAYA BAKMAK Niin slm'n kaynaklarna yeniden, yeni bir ruhla eilmemiz gerekir? Bugne kadar dnyadan edindiimiz izlenimi hakl karmak, kendi davranlarmz denetim altnda tutmak, dnyann ald ekil iinde takndmz kendi tutumumuza bir meruiyet salamak veya bugne kadar tutturduumuz yolda hzmz artrmak iin mi? Yoksa btn bunlarn dnda bir sebeple slm'n kaynaklarna eilme gereimizi aklayabilir miyiz? Dnya hakknda nasl bir bak sahibi olmamz gerektiini anlamak iin de slm kaynaklarna bakmamz sz konusu deil mi? Kendi davranlarmzn nasl olmas gerektiini yeni batan kefetmek, dnyann bugn sahibi olduu eklin meru olup olmadn anlamak, gittiimiz istikametin gidilmesi gereken istikamet olup olmadn anlamak iin slm'n kaynaklarna eilmemiz asl tavrmz olmal deil mi? Bu konularda kendimizi aldatmayacak lde salam bir akla varmadan atlan admlar sanyorum ki bizi istediimiz yere ulatrmayacaktr. Hzl yrrz belki, gl admlar atarz ama "han106

gi limana varacan bilmeyen gemiciye derin bir denizcilik bilgisinin faydas ne?" Gnden gne modernleen hayata nasl uyum salayacamz, karmza kan tketim yollar ve hayatmz biimlendiren aralar, aygtlar ile nasl geineceimizi sormak m nce gelir, yoksa hayatn modernlemesinin ne anlam tadn, kullandmz aygtlarn bizi nasl dnmeye icbar ettiini zmeye almak m? phesiz ikincidir zerinde durulmas gereken. Bu yaama biimine nasl katlanacamz zme gtrmeye almaktan nce bu yaama biimine katlanp katlanmamaktr n sradaki mesele. Bu mlhazalar dorultusunda bir oumuzun dnyaya bakt ve fakat dnyay grmediklerini sylememiz mmkndr. Dnyaya mslmanca bakmak belki baklarn en iyi niyetli olandr. Ama bu bakta yalnzca bir burukluk ve bir ok temenniden baka bir ey bulunmaz. Dnyaya baktmz zaman bu manzarada yer alan nesnelerin gerekten orada olup olmamas gerektii hususunda bir karara varmadka dnyay grdmz ileri sremeyiz. Mslmanca bakmay mslmanca, m'mince grmek noktasna gtrmeden durmak olmaz. Ekonomik, sosyal veya siyasi olaylar iin de, dnceye, sanata ilikin konularda da ayn yolu izleyerek bir sonuca varmak zorundayz. Yani uratmz eyin mahiyeti, onun keyfiyetinden daha ehemmiyetli grlmelidir. Biz keyfiyete bakyoruz, baknca bozuk bir iktisadiyat, rahatsz edici bir ahlki yap, kargaaya varan bir sosyal ilikiler yuma gryoruz. Buna grmek diyemeyiz. Bu 107

bakmak ve baktn yerde kalmaktr. Gerekte grmek, o bozuk iktisadiyatn, rm ahlkn, arpk sosyal ilikilerin mahiyetini kavramakla balar. Bakmak iin alglarmz yeter, grmek iinse salim bir kafa, ayklk, uur gereklidir. Salim kafa kendimizi olup bitenin uzanda hissedebilmekle elde edilir, sanki biz yaamyor gibi karar verebilirsek bu nemli bir admdr. Ama bu adm tekbana yetmez. Ayk olmak, yani bu hayat yaamyormu gibi hissetmenin dayanan hakikat iinde bulmak gereklidir. Bir sonraki aamada uur gelir. uur hem acy teninde duymak, yani o hayatn iinde olduunu boydan boya hissetmek, hem de nceki tecrbenin yardmyla o hayatn uzandaki bir noktadan deerlendirme yapmak imknna sahip olmak demektir. Dnyann mahiyetini kavrama abas derin bir kavray getirir ki bu bizim imdi bulunduumuz noktadan ok farkl bir yerde olmamz demektir. O farkl yer ou zaman tehlikeli, rizikolu, sknt vericidir. Ama tercih bize kalm, ya bugnk kavray blgemizde kalp rahat ederiz, veya bir st blgeye gemeyi gze alp rahatsz ama bildiklerimizden daha gvenli oluruz. Bugn bir ama uruna gze alnabilecek zorluklarn "dnyevi" reeteleri hazrdr. Dnmeli ki mslmanlarn bu reeteler dnda da gze almalar beklenen snanma yollar vardr. Bir ama uruna gze alnacak sknt ve zorluklarn sabit sembolleri iimize yaramayabilir. Mslmanca kavraymzda derinletiimiz zaman belki ac ekme, zorluklara katlanma, skntya gs germe 108

gibi konularda da kendimize has bir tutuma sahip olmamz gerekecek. arpk zihniyetli insanlarn bizim hangi ykleri omuzladmz bilmemeleri muhtemeldir. Dnyaya bakmay ap, dnyay grme noktasna ulatmzda neye talip olmamz gerektiini de anlarz. Bakmakla yetinmenin gerek ilerlemeye yani iteki aydnlanmaya engel tekil ettiini bir kavrayabilsek!

109

Ek madde 11 :Ders kitaplar dahil alenilemi veya yazl yaynlanm ilim ve edebiyat eserlerinin zrller iin retilmi bir nshas yoksa hi bir ticari ama gdlmeksizin bir zrlln kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak yada zrllere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, Braille alfebesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirebilir.Bu nshalar hi bir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz.Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleriyle ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur.
indekiler

You might also like