You are on page 1of 519

Emile Zola _ Germinal EMLE ZOLA Germinal Trkesi Fuat Pehlivan Marchiennes'den kestirme olarak Montsou'ya varan on kilometre

uzunluundaki yolda, karanlk ve yldzsz bir gecede, adamn biri tek bana ilerliyordu. Koyu karanlktan dolay nndeki topra bile gremiyor, ileride uzanan ovann varln ancak dondurucu Mart rzgrnn esiinden farkediliyordu. Grnrde aa yoktu, sadece, yol boyunca uzanan kaldrm uzayp gidiyordu. Gndz saat ikiye doru Marchiennes'den yola kan bu adam, incecik pamuk ceketinin ve kadife pantolonunun iinde titreyerek uzun admlarla yol alyordu. Mendilinin iindeki yiyecekleri bile onun iin tanmas zor bir ykt. Bu nedenle de mendili bazen bir koltuunun, bazen dier koltuunun altna sktnyor ve dondurucu rzgrlarn morartt ellerini ceplerine sokmaya alyordu. siz gsz ve yuvasz kalm olan bu adamn tek midi gn dounca souun krlma-syd. Bir saat kadar sonra, sol tarafnda, Montsou'dan iki kilometre kadar nce, yanan ateleri grd. Sanki bu ateler ovann ortasnda yanyor gibiydi. Bir an ne yapacan dnd, oraya yaklamaktan ekiniyor gibiydi, fakat duraklamas ksa srd, nk donmu ellerini stmaktan baka bir ey dnemez olmutu. Bir yokuun bana geldii srada ateleri gremez oldu. Sa tarafnda iri kalaslardan yaplm bir tahta perde,

sol tarafnda ise hep ayn biimde yaplm evlerden oluan ky gibi bir yer vard. Adam iki yz metre kadar ilerledikten sonra bir yolun dnemecinde az nce grm olduu atelerle tekEmile Zola rar karlat. nce bu atein nasl olup da bu derece uzaktan farkedi-lebileceini anlayamad, fakat dikkat edince karanlklar iinde fabrikaya benzeyen bir binann ykseldiini grd. Evet, pencerelerinden hafif klarn szd bu byk bina ve onun yanndaki baca, bir fabrikann varlnn belirtisiydi. Adam burann bir maden oca olduunu anlamakta gecikmedi. mitsizlikle omuzlarn silkti, nasl olsa burada da bir i bulamayacakt! Sol tarafndaki binalara ilerlemektense maden ocana doru gitmeyi tercih etti. ileri aydnlat k ve stmak iin, demir kaplar iinde kmr ateleri yaklmt. Bir tarafa da ylm olan topraklan boaltmak iin iiler almalanna devam ediyorlard. Adam arabaclardan birinin yanna yaklaarak: "Merhaba," dedi. Banda bir apka, srtnda ise yn bir ceket olan ihtiyar arabac hareketsiz duruyor ve arabasnn yklenmesini bekliyordu. Yannda ise gen bir ii arabaya toprak dolduruyordu. htiyar arabac adamn selamna "merhaba" ile karlk verdikten sonra ksa bir sessizlik oldu. Bunu zerine yolcu: "smim Etienne Lantier'dir, makinistim, acaba burada bir i bulabilir miyim?" diye sordu.

Demir kaplann iinde harl hani yanan alevler yzn aydnlat-yodu. Yirmi, yirmi bir yalarnda kadar vard, esmerdi, ufak tefek olmasna karn salam yapl bir genti. Bir hayli de yakklyd. Arabac kendisini ylece bir szdkten sonra: "Burada makiniste gre i yok," dedi. Bir eyler daha syledi ama, esen iddetli bir rzgr bu szlerin anlalmasna engel oldu. Etienne ilerideki karalty gstererek sordu: "Ocak, deil mi?" htiyar arabac cevap veremedi, iddetli bir ksrk kendisini iki bklm etmiti. Sonunda bir iki kez tkrp yutkunduktan sonra: "Evet, ocak, Voreux oca..." dedi. Germinal O srada arabalar boalmt. htiyar kamsn kullanmadan arabalarn arkasndan yrd; iri san at ise, tyleri yeni bir rzgr saana ile havalanm, arabalan raylarn ortasndan yalnz bana ekiyordu. Voreux artk seilebilmeye balamt. Atein nnde, kan iindeki ellerini stan Etienne maden ocan, hangarlan, kuyunun kulesini, makine dairesini, boaltma tulumbasnn iskelesini grebiliyordu. Bir ukurun dibine gmlm olan ocak, bask tula binalan, ve bacas ile, ona dnyay yemek iin oraya km obur bir hayvan etkisi yapyordu. Bu arada, sekiz gndr i arayan ve serseri hayat sren kendisini dnyordu. alt imendifer atelyesinde efini tokatlamas, Lille'den kovulmas gznn nnde canlanyordu. Cumartesi gn

Marchiennes'e gelmiti. Orada demirhanede i olduunu duymutu. Ama ne demirhanede ne de Sonneville'de i bulamamt. Pazar, bir araba imalthanesinde gizlenerek geirmek zorunda kalm, fakat gecenin ikisinde orann bekisi gelerek onu kovmutu. Paraszd, yiyecek bir lokma ekmei bile yoktu. Bu halde, yollarda, amasz snacak bir yeri olmadan ne yapacakt? Gerekten buras bir maden oca idi; birka fenerin ocan azn aydnlatyordu ve bir ara alan bir kapdan jeneratrleri seebilmiti. Tulumbann, bir canavarn hrltl nefesine benzeyen sesine kadar her ey onu doruluyordu. Toprak boaltma makinesinin bandaki ii, kamburunu kartarak iine devam etmi, Etienne'e bakmamt bile. O ise yerdeki kk knn almaya hazrlanrken, bir ksrk sesi arabacnn dnn haber verdi. htiyar yava yava, arkasnda yeni doldurulmu arabalan eken san bir at ile karanlklarn iinden kyordu. Etienne: "Montsou'da da fabrikalar var mdr?" diye sordu. Arabac yere bir tkrk attktan sonra, rzgrn arasndan cevap verdi: Emile Zola "Ooo! Bir sr fabrika var. Hele , drt yl nce grmeliydin orasn! Adam bulamyorlard, hibir zaman bu kadar para kazanlmamt. Ama imdi, yine herkes kemerlerini skyor. lke acnacak hale geldi; iilere yol veriliyor, atelyeler ard ardna

kapanyor... Belki mparator'un bunda bir kusuru yok ama, o da sanki niin Amerika'da savayor? stelik insanlar gibi, hayvanlar da koleradan lyorlar." Bunun zerine, ksa cmlelerle, ikisi de ikyetlerine devam ettiler. Etienne, bir haftadr bouna i aramasn anlatyordu; yani alktan lecekti. Yakn zamanda, btn yollar dilencilerle dolacakt. htiyar: "Evet, sonunda iler ktye varacak, nk Allah bu kadar hristi-yann sokaa atlmasna raz olmayacaktr," diyordu. "Her gn et bulamyoruz." "Hi olmazsa ekmek bulsaydk!" "Doru, yavan ekmek olsun bulsaydk!" Sesleri kayboluyor, rzgr kelimelerini byk bir uultu ile kesiyordu. Arabac gneye dnerek, bard: "te! Montsou o tarafta..." Ve tekrar elini uzatarak, karanlklarn iinde isimlerini sayd baz grnmeyen noktalar iaret etmeye balad. Orada, Motsou'da, Fa-uvelle eker fabrikas hl alyordu, fakat Hoton eker fabrikas birok adamna yol vermiti; Dutilleul deirmeni ve madeni kablolar yapan Bleuze fabrikasndan baka hepsi kapanmt. Sonra, kuzey ynnde byk bir sahay gsterdi: Sonneville inaat atelyeleri normal siparilerinin yarsn bile almamlard; Marchiennes demirhanelerinin yksek frnndan ancak iki tanesi iliyordu; nihayet Gagebois cam fabrikasnda da bir

grev kabilirdi, nk cretlerin kslacan-dan szediliyordu. Gen adam, ihtiyarn verdii her bilgiye, Germinal "Biliyorum, biliyorum," diye cevap veriyordu, "Zaten ben de oradan geliyorum." "Bize gelince, imdilik idare ediyoruz," diye devam etti arabac. Fakat ocaklar, maden karma iini azaltt. Ve, bak, karda, Victori-ne'de da yalnz iki kok frn yanyor. Tkrd, atn bo arabalara kotuktan sonra uyuklayan hayvann arkasndan uzaklat. imdi, btn lke Etienne'in gzlerinin nne serilmiti. Her taraf yine kapkaranlkt, fakat sanki ihtiyarn eli oralar ac sefaletlerle doldurmu gibi idi ve Etienne, o anda, bu sefaletleri, bilincinini altnda, her tarafta sonsuz bir boluk iinde duyuyordu. Mart rzgrnn bu plak ovada inledii, bir alk seslenii deil miydi? Saanaklar gittike artyor, sanki isizlii, ok kurban verecek bir ktl beraberlerinde getiriyorlard. Ve, Etienne gzleriyle karanlklar delmeye alyor, grmek amac ile grmek endiesi arasnda rpnyordu. Her ey, gecenin karanl iinde erimekte idi. Etienne, ancak, ok uzaktaki, kok frnlarn seebiliyordu. Yzlerce baca, ge krmz alev dizileri ykseliyordu ve sol taraftaki kule mavi alevler iinde idi. zc bir yangn manzaraysyd bu. Kmr ve demir blgelerine ait bu gece klarndan baka gkte hibir yldz yoktu.

Geri dnm olan arabac, Etienne'in arkasndan sordu: "Yoksa, siz Belika'l msnz?" Bu sefer, sadece araba getirmiti. Maden boaltma makinesi bozulmu; i on be dakika kadar aksayacakt. Makineden artk hi ses gelmiyordu, yalnz sa zerine vurulan bir ekicin grlts iitiliyordu. Etienne: "Hayr," diye cevap verdi. "Cenup'luyum." Kazaya sevinen ii arabalar boalttktan sonra yere oturmutu; hl sessizlik devam ediyordu, yalnz bu kadar ok lftan sklm gibi 10 Emile Zola dalgn bir ekilde arabacya bakyordu. htiyar, aslnda, pek konumazd. Herhalde yabancdan holanm veya ihtiyarlan bazen yksek sesle kendi kendine konuturan o dertleme ihtiyacn duymutu. "Ben, Montsou'luyum, ismim Bonnemort'dur." Hayrete den Etienne sordu: "Takma bir ad m bu?" htiyar keyifle glmsedi ve Voreux ocan gsterdi: "Evet, evet... "dedi, "Beni, oradan, tam kere parampara kardlar. Birincisinde sam, sakalm batan aa yanmt. kinci sefer grtlama kadar topraa gmldm, son defa ise karnm, su ile imiti... lmeye niyetim olmadn anlaynca, alay olsun diye adam Bonnemort koydular."

Arabac imdi daha fazla neelenmiti, yasz bir makara gcrtsna benzeyen gl, feci bir ksrk krizine dnt. Ate, imdi, seyrek sal, lekeli, soluk kocaman kafasn tamamen aydnlatyordu Ksa boylu, kaln enseli, baldrlar ve topuklar frlak, iri elleri dizlerine kadar inen, uzun kollu bir adamd. Rzgr hissetmiyormu gibi kmldamadan dimdik duran at ile .beraber sanki tatan yaplmt ve ne souun, ne de kulaklarnda slk alan frtnann farknda deildi. Boaz kaznrm gibi bir ksrkten sonra, yerde siyah bir leke brakan bir tkrk att. Etienne, ona ve kirlettii topraa bakyordu. "Madende uzun zamandan beri mi alyorsunuz?" diye sordu. Bonnemort, kollarn at: "Hem de ok uzun zamandan beri!" dedi. "Maden ocana, hem de u Voreux'ye ilk defa indiim zaman daha sekiz yanda bile yoktum ve imdi tam elli sekizimdeyim. Hesap edin... Orada her ii yaptm, nce raklk, sonra srclk, on sekiz yl da kazclk. Sonunda, u Allah'n cezas bacaklarm yznden, beni toprak iisi, tesviyeci, tamirci olarak kullandlar ve en sonunda doktor, bir gn ukurun diGerminal 11 binde kalacam syleyince beni yer altndan karmak zorunda kaldlar. te, be yldr arabaclk yapyorum...Nasl, iyi mi? Krk bei yerin altnda geen, elli yl madencilik!."

Konuurken, arada srada sepetten dan dklen kor paralan, soluk yzn parlatyordu. "Bana, artk dinlenmemi sylyorlar," diye devam etti. "Ben istemeyince de, beni aptal sanyorlar!... Altmma gelinceye, yz seksen franklk emeklilie hak kazanncaya kadar, nasl olsa dayanrm. Bugn ekilsem, bana hemen yz elliyi verirler. Ne kadar da kurnazdr, namussuzlar!... Zaten, bacaklarm bir yana, olduka salamm. Madende her gn suyun iinde kalmaktan gnlerce, ayam bile kmlda-tamaz hale gelirdim." Bir ksrk krizi, yine szn kesti. "Bu, size ksrk de mi yapyor?" diye sordu Etienne. Arabac, iddetle ban sallayarak "hayr" demek istedi, sonra, tekrar konuabilecek hale gelince: "Hayr, hayr, geen aydan beri gribim," dedi. "Hi ksrmezdim, halbuki imdi, ksrkten ba alamyorum... Ve en garibi tkrdm u meret..." Boazndan bir hnlt ykseldi, yere siyah bir tkrk att. Sonunda sormaya cesaret eden Etienne: "Kan m tkryor sunuz?" dedi. Bonnemmort, elinin tersi ile azn siliyordu. "Hayr, kmr..." dedi. "Cierlerimde, beni hayatmn sonuna kadar stacak kmr var. Halbuki be yldr ukura bir kez bile inmedim. Herhalde, farknda olmadan iime depo etmiim. Bo ver! nsan korur bu kmr." Bir sessizlik oldu, uzaktaki eki devaml darbelerle ukurun iinde vuruyordu, rzgr, bir alk ve bitkinlik

l gibi, ikyetli bir sesle uulduyordu. rpnan alevlerin karsnda, ihtiyar daha alak II 12 Emile Zola sesle anlarn anlatmaya devam ediyordu. Evet, tabii, kendisi ve akrabalar madende almaya daha dn balamlard! Ailesi, Montsou madenleri kumpanyasnn kuruluundan beri burada alyordu. Bu da olduka uzun bir zamandr, yz yl kadar oluyordu. O sralarda, on be yanda bir ocuk olan, dedesi Guillaume Maheu, Requilart'da maden kmr bulmutu. Bu, Fauvelle eker imalthanesinin civarnda, kumpanyann ilk oca idi, bugn ise terkedilmiti. Herkes bunu bilirdi, zaten bu ocaa Guillaume oca ad verilmiti. Kendisi onu hi tanmamt, anlatlanlara gre, iman, ok kuvvetli, altm yanda ihtiyarlktan lm bir adamd. Sonra, babas, Kzl unvan verilen, Nicolas Maheu, daha henz krk yanda bile yokken, o sralarda kazlmakta olan Voreux'nun iinde kalmt. Bir toprak kaymas, Nicolas' pestil gibi yapm; kemiklerini yok etmiti. Daha sonra, iki amcas ve kardei de canlarn orada brakmlard. Kendisi, Vicent Maheu, oradan sadece bacaklarnn dengesi bozulmu olarak, hemen hemen kazasz belsz kt iin ansl saylyordu. Zaten, ne yaparsn? almas lzmd. Babadan oula bu ii yapyorlard, baka bir i de olabilirdi bu. Olu, Toussaint Maheu, imdi ocakta cann tketiyordu, u karki mahallede oturan

torunlar da, btn akrabalan da ayn eyi yapyorlard. Yz yldr hep ayn patron iin alp didiniyorlard. Bonnemort ii mahallesine dalarak, sustu. Orada yava, yava, tek tk klar yanmaya balamt. Montsou saat kulesi on alty alyor, souk fazlalayordu. Etienne: "Kumpanya zengin mi bari?" diye sordu. htiyar omuzlarn kaldrd sonra bir para ktlesiyle ezilmi gibi tekrar indirdi: "Eh.." dedi. "Komusu Anzin kumpanyas kadar deilse bile yine milyonlara sahip... Tom on dokuz oca var, on alr durumda....On bin ii, gnde be bin ton kmr karyor. Bir sr demirGerminal 13 yollar, fabrikalar, atelyeleri var. Daha ne olsun, olduka zengin tabii!" Bir araba grlts oldu, san atn kulaklar dikildi. Herhalde makine tamir edilmi olmalyd, dekovilciler tekrar ie balamt. Arabac tekrar atn arabaya koarken, hayvana: "Tembel, ok konumaya alma," dedi. "Msy Hennebeau senin neyle zaman geirdiini bilse grrdn." Etienne karanla doru bakyodu: "Maden demek Msy Hennebeau'nun," dedi. htiyar:

"Hayr," diye cevap verdi. "Msy Hennebeau sadece Genel M-dr'dr, o da bizim gibi aylkla alr. Gen adam sahay gsterdi: "Peki, btn bunlar kimin yle ise?" Fakat Bonnemort yeni bir ksrk nbetinden dolay cevap veremedi. Sonunda tkrd, dudaklarn sildi ve konuabildi "Btn bunlar kimin mi? unun bunun.." Arabacnn sesinde saygyla kark bir korku belirmiti. Sanki senelerdir kendisine ekmeini temin eden baz tabulardan szediyordu. Sonra, bacan srkleyerek atn arkasndan kayboldu. Etienne, yerden iinde yiyecekleri bulunan mendilini aldktan sonra yine oradan ayrlmad. Belki maden ocana mracaat etse bir i bulabilirdi. Nasl bir i olursa olsun kabul ederdi. siz ve a olan bu memlekette nereye gidebilir, ne yapabilirdi? Bir duvar dibinde lmeli miydi? Karanlk gecenin korkunlatrd Voreux oca, kt ukurun dibindeki canavar grn ile iine bsbtn ac bir korku salyor, rzgr gittike artyordu. 14 Emile Zola "ki yz krklar" mahallesi, buday ve pancar tarlalar ortasnda uyuyordu. geni caddenin bld, hep ayn ekildeki binalardan oluan blok belli belirsiz seiliyordu. Issz yaylada rzgrn sesinden baka bir ses duyulmuyordu. Maheu'lerin ikinci hlokun 16 numarasndaki evlerinde hibir hareket yoktu. eride, ylgn bir halde, stste

yatan insanlar, birinci kattaki bir tek oday dolduran karanln altnda sanki eziliyorlard. Dardaki soua karn, ar havaya ortak kullanlan yatak odalarnda olduu gibi canl bir scaklk sinmiti. Alt kattaki guguklu saat drd ald. Odada hibir hareket olmad. Islk alan ince nefeslere horultu karyordu. Catherine, birden kalkt. Saatin darbelerini uykusu arasnda alkanlkla saym, fakat hl uyukluyordu. Bacaklarn dan kard, el yordam ile kibriti bularak akt ve mumu yakt. Fakat bir trl kalkamad, ba nne dyor, yataktan kamyordu. Mum, iinde yatak bulunan, iki pencereli, drt ke, ufack oday aydnlatyordu. Bir dolap, bir maa, iki eski ceviz sandalye, odann mobilyasyd. ivilere taklm eski pskler, yerde bir testi, kvet grevi gren krmz bir leen, dekoru tamamlyordu. Soldaki yatakta, yirmi bir yandaki byk olan Zacharie, on birindeki erkek kardei Jeanlin'le beraber yatyordu. Sadaki yatakta, alt ve drt yandaki kkler, Lenore ve Hendi, birbirlerine sokulmu uyuyorlard. Catherine, kz kardei Alzire ile birlikte nc yatakta yatyordu. Kk kz, sakat, sska ve kamburdu. Dar holde ise drdnc bir yatakta, anne ve baba yatyordu. Son ocuklar, aylk Estelle'in beiini kendi yataklarna yanatrmlard. Catherine kalkmak iin byk aba sarfediyordu. Geriniyor, ve kvrck kzl salarn ellerini ile kantmyordu. On be yanda, narin bir kzd. Darack gmleinden, morarm ayaklan ve sska kollan

kyordu. Kollannn duru beyaz rengi, soluk yz ile zt bir grnm Germinal 15 sergiliyordu. Byke azn aarak bir kez daha esnedi, soluk di etleri ve beyaz inci gibi dileri grnd. Yeil gzleri, yenmeye alt uykunun verdii tembellik iindeydi. Holden bir grlt ykseldi. Maheu aznn iinde geveledi: "Hay Allah! " diyordu, "Zaman gelmi!.. Mumu sen mi yaktn Catherine?" "Evet, baba.. Saat ald." "Hadi, abuk, yaramaz! Pazar gn daha az elenseydin, bizi daha erken kaldnrdn. Bu ne miskinlik." Daha azarlamasna devam edecekti, fakat yeniden bastran uyku szlerini bir horultuya evirdi. Catherine, yaln ayak, odada dolayordu. Henri ile Lenore'un yatann yanndan geerken, alan stlerini rtt. Alzire, uyanmadan dnm, ablasnn scak yerine kvrlmt. Catherine, iki erkek kardeinin yatana giderek, "Haydi Zacharie! Haydi, Jeanlin!" diye onlan uyandrmaya alt. Byn drtt. O, aznn iinde kfr ederken, Catherine zerindeki yorgan at. Zacharie, fke ile yerinden dorulup, homurdand: "Brak beni be! Byle eylerden holanmam.. Allah kahretsin! Yine kalkacaz!"

Sska, titrek, seyrek sakall, uzun yzl, ailenin dier fertleri gibi, yoksulluktan solmu bir ocuktu. Catherine: "Aada saat ald," dedi. "Hadi bakalm! Babam sinirleniyor." Tekrar yatan Jeanlin, gzlerini yumdu. "Defol, uyuyorum," dedi. Catherine, gld. Clz, kk ocuu kucaklayp, kaldrd. Fakat Jeanlin rpnmaya balad; yeil gzl, koca kulakl, kvrck salarla evrili zevksiz ve maymuna benzeyen ehresi kuvvetsizliinin verdii fkeyle kzarmt. 16 Emile Zola Alzire uyanm yorgana ban gmm sessiz yatyor, giyinen ablasn ve aabeylerini sakatlarn o zeki baklar ile inceliyordu. Leenin banda bir baka kavga kt. Olanlar leeni fazla igal ettii iin Catherine'i tartakladlar. Gmlekler uuuyor, ve herkes, beraber bym kpek yavrular gibi, hep bir arada, utan duymadan ilerini ediyorlard. lk iini bitiren Catherine oldu. Ayana madenci pantolonunu geirdi, pamuk ceketini, mavi baln giydi. Bu temiz giysileri iinde tpk bir gen erkee benziyor, cinsiyetini ancak sallanan kalalar belli ediyordu. Zacharie: "htiyar gelip, yata bozuk grnce ok ierleyecek. Gr bak, bunu senin yaptn nasl syleyeceim."

htiyar'dan kast, byk babalar Bonnemort'du. O, gece alp, gndz yatar uyur ve yatan daima scak bulurdu. Catherine cevap vermeden yata dzeltmeye balad. Birka dakikadr komu evden grltler geliyordu. Kumpanyann yaptrd evlerin duvarlar kt gibiydi, komu evde birisi nefes alsa buradan iitiliyordu. Btn bu evlerde zaten herkes stste yayordu. Ve hi kimsenin gizli hayat yok gibi bir eydi. Catherine: "Tamam!" dedi. "Levaque gitti. Bouteloup'da onun kars ile bulumaya geldi. Jeanlin srtt. Alzire'in bile gzleri parlamt. Her sabah, komudaki bu komedi ile elenirlerdi. Adamlardan biri gndz, dieri gece alyor, bylelikle kadn hi bo kalmyordu. Catherine dinledi: "Philomene ksryor" dedi. "Philomene, Levaque'larm byk kz idi. Zacharie'in metresiydi ve hatta ondan iki ocuu bile vard. Cierleri ok zayft ve ancak ocan dnda, eleme blmnde alabiliyordu. Germinal 17 Zacharie: "Hadi canm," dedi. "Philomene'e vz gelir, nasl olsa uyur o! Saat altya kadar uyuyabilmek ne iyi ey!" Pantolonunu giyerken, aklna bir ey geldi, pencereyi at. Darda, mahalle uyanyordu. Yine bir kavga

kt: Zacharie, kar komu Pierron'un evinden, onun kars ile ilikisi olduu sylenilen maden baavuunun kp kmayacan grmek iin pencereyi amt;Cat-herine ise Pierron'un artk gndz servisi aldn, dolays ile baavuun Pierronne'un koynunda olamayacan iddia ediyordu. Souk bir hava ak pencereden ieriye doluyordu. ki karde dierinin haksz olduunu iddia ederlerken, beiinde souktan skntl olan kk Estelle alamaya balad. Bunun zerine Maheu uyand: "Buna da ne oldu?" diye sylendi. "Tembeller gibi yine dalmm." Kfrleri zerine yan odada ocuklar derhal sustular. Zacharie ve Jeanlin, bitkin bitkin ykandlar. Alzire, kocaman alm gzleri ile hl etraf tetkik ediyordu. Lenore ve Henri btn grltye karn uyanmamlard. Maheu: "Catherine," diye bard, "Mumu ver!..." Catherine, ceketini ilikledi, mumu ieriye gtrd. Babas yataktan kyordu. Gen kz, aaya indi, kahve piirmek zere ikinci bir mum yakt. Estelle'in feryatlarna sinirlenen Maheu: "Susacak msn, yumurcak!" diye haykrd. Maheu'de ihtiyar Bonnemort gibi ksa boylu idi ve ona ok benziyordu. ocuk onun iri ellerini grnce rkerek daha fazla barmaya balamt. Maheu'nn kans: "Brak unu," dedi, "Nasl olsa susturamazsn."

18 Emile Zola Kadn da uyanmt ve kendisini bir trl rahat uyutmadklarndan dolay ikyet ediyordu."Grlt etmeseler olmaz myd sanki?" Yorgann dnda yalnz, kaba bir gzellie sahip olan, ektii skntlarn ve dourduu yedi ocuun bozduu uzun yz gzkyordu. Kocas giyinirken ikyetine devam ediyor, artk alayan ocua kimse aldrmyordu. "Meteliim kalmad," diyordu kadn... "Bugn Pazartesi, ayn ortasna daha alt gn var... Bunun byle devam etmesine imkn yok. Hepinizin getirdii para dokuz frank, ben bu parayla nasl idare edeyim?" "Ne! Dokuz frank m? diye itiraz etti Maheu. "Ben ve Zacharie erden alt, Catherine ile babam, ikierden, drt, bir de Jeanlin'den etti mi on bir? " "yle ama, Pazar'la bo gnleri sayarsan, hibir zaman dokuzdan yukar kt yok, anladn m?" Maheu, yerde kemerini aryordu, cevap vermedi, sonra, dorularak: "Yine de kr," dedi, "bazlar daha krk yanda tamircilie geiyor. Hi olmazsa ben henz salamm." "Olabilir, ama, bu bizim karnmz doyurmaz. Sen asl, benim imdi ne yapacam syle. Sende bir eyler var m?" "ki metelik var." "Sende kalsn, bir ie bira iersin... Aman Allah'm, ben imdi ne yapacam? u alt gn de bir trl

gemedi! Maigrat'ya borcumuz altm franga kt. Geen gn beni kap dar etti. Yine gideceim, bu sefer de kovarsa..." Bezgin bir sesle, ikyetine devam etti. Maheu birdenbire kk Estelle'in feryatlarnn farkna varm gibi grnd, ocuu beikten alarak, annesinin yatana koydu ve homurdand: "Al u yumurca! Yoksa ldreceim... Daha ne istiyor? Hem Germinal 19 memesini emiyor, hem de herkesten fazla ikyet eden o!" Estelle imdi meme emiyordu, artk barmyor, yalnz ufak az nn aprtlar iitiliyordu. Baba, ksa bir skttan sonra, tekrar devam etti: "u, Piolaine'deki zenginler kendilerini grmeni sylemediler mi?" Kadn umursamaz bir tavrla dudaklarn bzd: "Evet," dedi, "Fakir ocuklara giysi datyorlarm... Bu sabah, Lenore'la, Henri'yi gtreceim. Yz metelik olsun verseler bari." Yine sessizlik kt. Maheu artk hazrlanmt. "Ne yaparsn" der gibilerden omuzlarn kaldrd, mumu sndrd, aaya inen, Zacharie ile Jeanlin'in pelerinden yrd. Onlar gidince, oda tekrar karanla gmld. ocuklar uyuyorlard, yalnz anne karanlkta gzleri ak yatyordu. Catherine, aada nce atele ilgilendikten sonra, ocaa bir ibrik koydu. Zemin kat, yeil boyas,

tertemiz demesi ile, evin en byk odasyd. Eyas, cilal amdan bir bfeden, bir masa ve birka sandalyeden oluuyordu. Duvarlarda birtakm, renkli renksiz, basma, manzara, aziz ve azize resimleri, imparatorla imparatorienin kumpanya tarafndan datlm portreleri asl idi. Odada bunlardan baka tek ss, bfenin stndeki pembe kutu ve guguklu saat idi. Gen kz ak bfenin nnde dncelere dalmt. Ekmekleri azd, peynir vard, fakat tereya hemen hi kalmam gibi idi. Ama drdnn de tereyal ekmee ihtiyalar vard. Sonunda karar verip dilimleri kesti, bir dilime tereya, bir dierine peynir srerek sandvi yapt. Bu her sabah ocaa gtrdkleri, ift dilimli tereyal ekmekti. Biraz sonra btn dilimler hazrd. Ev iine dalm grnen Catherine, kahve yokluundan, bir gn evvelki kahve tortusunun zerine scak su dkerek szde sabah kahvesini hazrlad, o srada erkek kardeleriyle babas da aa inmekteydi20 Emile Zola ler. Zacharie, fincann koklayarak: "Hay Allah," dedi, "Bu kahve de bizi uyandracak gibi deil." Maheu, omuzlarn kaldrd: "Amaan canm," dedi, "Scak ya, sen ona bak."

Catherine kalan kahveyi teneke mataralara boaltt. Drd de ayakta, titrek mum nda karnlarn doyurmaa alyorlard. "Hl bitiremediniz mi?" dedi, "Gren de mal mUlk sahibiyiz sanacak." Maheude, yukardan bard: "Ekmein hepsini aln, ocuklar iin biraz ehriye ayrdm." Catherine: "Peki, peki," diye cevap verdi. Atein zerine kl rtm, artan bir miktar orbay bir kenara kaldrmt. Bykbaba saat altda gelince, onu iecekti. Herkes bfenin altndan tahta ayakkabsn ald, matarasn boynuna ast, ekmek dilimlerini yerletirdi. Erkekler nden ktlar, gen kz mumu sndrp, kapy kilitledikten sonra pelerinden seyirtti. Bitiik evden kan bir adam: "Vay!" diye seslendi, "Beraber gidiyoruz ha?" Bu, on iki yandaki olu ile ie giden Levaque'di. Catherine Zac-harie'in kulana eildi, glerek bir eyler fsldad. Yoksa artk, Leva-que'in karsnn kocasnn uzaklamasn beklemeye sabr m kalmamt? imdi, mahallede artk klar snmeye balamt. Son bir kap daha rtld, her ey tekrar uykuya dald. Kadnlar ve ocuklar daha ok yer alm olan yataklarnda szdlar. Ve, kasabadan, btn Voreux'ya doru, grup halinde glgeler akn etmeye balad.

Germinal 21 Etienne, nihayet Voreux'ye girmiti. var m diye sorduu adamlarn hepsi, balarn sallayarak, baavua mracaat etmesini sylyorlard. Ocan iinde eski psk bir merdiveni trmandktan sonra, kendisini sallanan bir kpr zerinde bulmu, sonra bir hangardan geip, yle zifir bir karanla dalmt ki, ancak el yordam ile yolunu bulabiliyordu. Biraz ilerledikten sonra tam kuyunun azna gelmi olduunu farketti. Kr bykl, babacan, iman bir adam olan, avu Richomme baba, o srada oradan geiyordu. Etienne ona da sordu: "Burada iiye ihtiya yok mu?" Richomme, olumsuz cevap verecekti, fakat o da herkes gibi: "Baavu Msy Dansaert'i bekleyin," dedi, ve yoluna devam etti. Oraya drt tane fener aslmt ve btn kuyuya veren reflektrler, demir parmaklklar, manivelalar, iki asansrn zerinde gidip geldii kalaslar aydnlatyordu. Btn geri kalan ksm lo bir karanla gmlmt. karma tekrar balamt ve demir zemin zerinden korkun grltlerle, kmr dolu arabalar durmadan gidip geliyor, iiler oraya buraya kouyorlard. Etienne, bir an, gzleri kamam, kulaklarnda uultular, duraklad. Her taraftan esen hava cereyanlar onu iliklerine kadar dondurmutu.

Makineyi daha iyice grebilmek iin ne doru bir, iki adm att. Makine, kuyunun yirmi be metre kadar gerisine, tula bir temelin zerine salamca oturtulmutu. Makinist, hareket manivelasnn banda, anlar dinliyor gzn iaret saatlerinden ayrmyordu. Kocaman bir merdiveni srkleyen ii: "Dikkat!" diye haykrdlar. Etienne'in inenmesine az kalmt. Gen adam, makinenin ileyiini dikkatle incelemeye devam etti. Bu bir sr kark mekanizmadan hibir ey anlamamt. Yalnz bildii bir ey varsa o da kuyunun 22 Emile Zola insanlar yirmier, otuzar, kolaylkla yuttuu, gzden kaybettii idi. Kmr vagonlar tayan asansr hi durmadan inip kyor, saat drtten itibaren toplanan iileri vagonlarla birlikte derinliklere gmyordu. Etienne, yannda uykusuzluktan ayakta sallanan iiye: "Kuyu ok derin mi?" diye sordu. i: "Be yz elli drt metre," dedi. "Fakat stte drt kat daha var, birincisi yz yirmi metre derinlikte." Tekrar yukarya kmaya balayan asansrn kablosuna baktlar. Biraz sonra Etienne tekrar sordu: "Ya bir de koparsa?" "Haa!.. Koparsa m?" Adam szn belirsiz bir iaretle tamamlad. Sras gelmiti, arkadalar ile beraber yukarya km olan

asansrn iine meldi ve derinliklerde kayboldu. Daha henz drt dakika gemiti ki, asansr tekrar kt, bir sr adam daha yuttu. Bylece, yarm saat iinde, kuyu, hi durmadan, dev barsaklarn dolduracak ekilde insanlar yuttu durdu. Kuyu, devaml doluyor ve asansr durmadan kp, iniyordu. Etienne tekrar, yukarda huzursuzluu duymaya balad. Niin srar edecekti sanki? Buradaki baavu da kendisini tekiler gibi defedecekti. Belirsiz bir korku ona kararn verdirdi. Yrd ve jeneratr binasnn nnde durdu. Ak kapdan, yedi tane kazan grlyordu. Bir atei, kazanlarn iki ocandan birini dolduruyordu. erisinin cehennem gibi sca dardan bile hissedilebiliyordu.Etienne snacandan memnun yaklarken, kuyuya doru gelen yeni bir ii grubu ile karlat. Bunlar Maheu'lerle Levaque'lardi. Etienne bata yryen, tatl ocuk edas ile Catherine'i grnce, son bir defa daha ansn denemeye karar verdi: Germinal 23 "Bakar msn, arkada," diye sordu. "Buraya ii lzm deil mi acaba? " Catherine, karanlklardan kan bu sesten rkerek gen adama bakt. Fukat arkasndaki Maheu duymutu, cevap verdi, biraz da konutu; yollara dm bu zavall ii onun ilgisini ekmiti. Hayr, burada i yoktu. Ayrldktan sonra, yanndakilere: "Grdnz m?" dedi, "nsan bu hale de debilirmi. Bizim hi olmazsa iimiz var."

Kafile doru barokaya yneldi. Buras, ilkel bir ekilde svanm duvarlar, asma kilitli epeevre dolaplar ile byk bir oda idi. Ortada, bir nevi kapaksz soba nar gibi yanyordu. Oda sadece bu sobann kan krmzs akisleriyle aydnlanyordu. eri girdikleri srada, bu hamam scann iinde kahkahalar duyuluyordu. Otuz kadar ii, ayakta srtlarn atee evirmiler snyorlard. Kuyuya inmeden nce vcutlarnn neme kar direncini artrmak iin iiler buraya gelip kzrlard. Bu sabah kendilerine bir elence bulmular, Mouquette ile alay ediyorlard. Kocaman gsleri ve kalalar, ceket ve pantolununu patlacakm gibi Mouquette ve yine dekovilci olan kardei Mouquet ile birlikte, Requillart'da oturuyordu. Fakat i saatleri ayr olduu iin madene tek bana geliyor ve yazn tarlalarda, kn ise duvar diplerinde o haftalk a ile sefa sryordu. Btn iileri sradan geirmiti. Aralarnda grltsz, patrssz gnn gn ediyordu. Bir defasnda Marchiennes'li bir ivici ile yattn ima ettiklerinde, sinirden deliye dnm ve eer onu bir madenciden bakas ile gren olursa bileklerini keseceini sylemiti. Bir ii alayl, alayl: "Uzun Chaval'i braktn artk" diyordu. "O cceyle mi yatyorsun. Ama ona bir merdiven lzm, canm! Requillart'm arkasnda grdm, senin ki kocaman bir tan stne kmt." 24 Emile Zola

yilii zerinde olan Mouquette: "Ne olmu yani?" diyordu. "Sana ne? Yardm edesin diye seni armadm ya!" Ve safa yaplan bu kaba aka, atein etrafndaki iilerin daha fazla glmelerine neden oluyor, kendisi de kahkahalarla glen Mouquette, an derecede iman, yamn yumru vcudunu cmerte erkeklere tehir ediyordu. Fakat kahkahalar kesildi, Mouguette, Maheu'ye, uzun Fleurance'in artk kuyuya inemeyeceini anlatyordu. Onu, bir gn nce yatanda l bulmulard. Bazlar kalbi durmu diyor, dierleri ise ikiyi fazla kardn iddia ediyorlard. Maheu'nn can sklmt: te, al sana bir ansszlk daha! Dekovilci kadnlardan biri daha eksilmiti, hemen yerine koyacak adam da yoktu. Maheu gtr alrd, kendisi Leva-que, Zacharie ve Chaval, ayn kmr damarnda ortaktlar. imdi, kendileri kazarken kmr tayacak olan bir Catherine kalmt; i aksayacakt. Aniden: "Dur be!" diye bard. "u i arayan adam var ya!" O srada baavu Dansaert de barakann nnden geiyordu. Maheu ona meseleyi anlatt, adam almak iin izin istedi. Dansaert biraz dndkten sonra raz oldu. Yalnz mhendis Msy Negrel'in kabul etmesi artt. Zacharie: "Haydi bakalm," dedi, "imdi adam arayn da bulun!" Catherine:

"Onu biraz nce kazan dairesinin civarnda grdm," dedi. "Gitmemitir herhalde." Maheu: "Kazk gibi ne dikiliyorsun? Hadi kosana!" diye bard. Gen kz frlarken, ii kafilesi de barakay bakalanna brakarak Germinal 25 kuyuya inmeye hazrlanyodu. Jeanlin, babasn beklemeden, saf tombul bir ocuk olan Bebert ve on yandaki, sska Lydie ile beraber ken-jdi lambasn almak iin kotu. Onlardan nce hareket etmi olan Mouguette, karanlk merdivenlerde, lk la, onlarn pis birer velet olduklarn, eer imdiklerlerse tokat yiyeceklerini sylyordu. Etienne, gerekten hl kazan dairesinde atei ile konuuyordu. Tam gitmeye kalkt srada birisinin omuzuna dokunduunu hissetti. Catherine: "Gelin," dedi, "Size bir i var." nce, Etienne bir ey anlamad. Sonra, sevin iinde gen kzn ellerine sarld. "Teekkrler," dedi... "Ne kadarda iyi bir ocukmusunuz siz!" Catherine, kendilerini aydnlatan krmz n ortasnda ona bakarak glmeye balad. Narin vcudu ve balnn altna gizledii salanyla, kendisini bir olan ocuu zannetmesi onu elendiriyordu. Etienne de sevincinden glyordu.

Maheu'yu barakada buldular. Ve i, iki kelime ile zld. Gndelik otuz metelikti, i yorucu idi ama abuk renilirdi. Kazmac ona ayakkablann karmasn nerdi ve ban korumas iin, deriden eski bir balk verdi. Sandktan aletler karld. Fleurance'in krei de burada duruyordu. Sonra Maheu, aniden sinirlendi: "u Chaval ne yapyor? Muhakkak yine bir kz bir keye sktrmtr!... Bugn yarm saat geciktik." Zacharie ve Levaque nemsemeden atein banda snyorlard. Sonunda Zacharie: "Beklediin Chaval m?" dedi... "Bizden nce geldi ve hemen aaya indi." "Ne! Bunu biliyordun da gene sylemiyorsun?... Hadi!.. abuk olun!..." Ellerini stan Catherine, kafileyi izledi. Etienne ona yol vererek 26 Emile Zola arkasndan kt. Yeniden, karmakk, karanlk bir koridorlar labirentinden geiyordu. Fakat birden, lamba odas prl prl gzkt. Buras, yzlerce, kontrol edilmi ve temizlenmi Davy lambasnn stste yerletirildii raflarla dolu, cameknl bir oda idi. Her ii burada zerinde kendi numarasnn damgalanm olduu lambay alyor ve kendisi de inceledikten sonra kapatyordu. Bir memur da iilerin kuyuya ini saatlerini kaydediyordu. Yeni dekovilcinin lambasn alabilmesi iin Maheu'nn yardm etmesi gerekti.

Tiril tiril titreyen Catherine: "Uvvvv! buras hi de scak deil," dedi. Etienne ba ile onaylad. Hava cereyanlar ile dolu, kuyunun aznn bulunduu byk meydana gelmilerdi. Etienne, kendisini cesur bilirdi, fakat arabalarn grlts, iaretlerin darbeleri, megafonlarn uultular arasnda ve makinenin makaralarnda, buharn kuvvetiyle inip, kan elik kablolarn karsnda, garip bir heyecann nefesini kestiini hissediyordu. Sonunda sra ona gelmiti. ok yor, kendisinin ie alnmasn onaylamayan Zachare ve Levaque'i glmseten, sinirli bir tavrla susuyordu. Catherine, babasnn, gen adama i hakknda bilgi vermeye baladn iitince ok memnun oldu. "Bakn, asansrn zerinde bir parat var. Kablo koparsa bu demir engeller de engel olur. Ama bu, bazan iler, bazan da hibir ie yaramaz.... Kuyu blmeye ayrlmtr, bunlar yukardan aaya kalaslarla kaplanmtr. Ortada asansr, solda..." Pek de sesini ykseltmeye cesaret edemeden, homurdanmak iin szn yarda kesti: "Bizi ne diye bekletip duruyorlar, Allah akna! nsan byle titretmeye haklan var m?" Onlar gibi aaya inmek iin bekleyen avu Richomme bu szlanmay iitti, arkadalarn seven eski bir madenci olmas nedeniyle Germinal 27 mrldand:

"Dikkatli ol ummadn ta ba yarar! Her eyin bir ekli var. Hah! te geldi binin bakalm." Gerekten delikli bir tel kafesle rtlm olan asansr nlerine gelmi, onlar bekliyordu. Maheu, Zacharie, Levaque, Catherine dip taraftaki bir kmr vagonuna bindiler. Beer kii binmek gerektiinden Etienne de oraya smaya alt; fakat iyi yerler kaplmt, dirsei brn delen gen kzn yanna meldi. st ve alt katlara da stste binenler vard. Bir trl hareket edememilerdi, ne bekliyorlard? Etienne'e dakikalardr oradalarm gibi geldi. Sonunda bir sarsnt oldu, her ey kayboldu ve etrafnda her ey havaland. Etienne'in barsaklar ekiliyor, ba dnyordu. Ik varken yine iyi idi, fakat ka-rnla girdikleri zaman sersemledi, adeta duygularn kaybetti. Maheu, sakin: "Haydi bakalm, gidiyoruz," dedi. Herkes huzur iinde idi. Etienne ise yukarya m ktn, yoksa aaya m indiini farkedemiyordu. Zaten yzn yaptrd tel kafesin arasndan kuyuyu ayrdedemiyordu. Maheu, bilgi vermeye devam ediyordu: "Kuyunun genilii drt metredir. kaplamasnn tamire ihtiyac var, her taraftan su szyor.... Bakn! Su seviyesine geldik. Duyuyor musunuz?" Etienne de, zaten tam o srada, bu su akrtsnn ne olduunu dnyordu. nce asansrn stne birka iri damla dmt. imdi ise, yamur artyor, oluk gibi su boalyordu. Dam akyordu ve den bir

damla iine kadar gitti. Souk dayanlmaz bir hal alyor, siyah bir nemin iine gmlyorlard. O srada bir imek aydnl ortasnda, iinde birtakm adamlarn kmldadklar bir maara hayalini grmeleri ile yine hilie dalmalar bir oldu. Maheu: 28 Emile Zola "Bu birinci kat," diye devam ediyordu. " yz yirminci metredeyiz... Hza bakn." kat daha, bir grnp, bir kayboldu. Yamur hl devam ediyordu. Etienne: "Ne kadar da derin!" diye mrldand. Sanki saatlerdir iniyorlard. Etienne, oturduu darack yerde ok rahatszd, yerinden kmldamaya cesaret edemiyor, zellikle Catheri-ne'in dirsei pek cann yakyordu. Catherine konumuyordu. Sonunda asansr dibe indii zaman, yolun tam drt dakika srdn rendi ve ard. Fakat, salam bir topraa basmas onu neelendirmiti; Cat-herine'e takld: "Senin vcudun niye byle scack? Ama bildiim bir ey varsa, o da dirseinin btn yol boyunca karnma girdiidir." Catherine bir kahkaha att. Kendisini hl olan ocuu sanyordu. Bu adamn gzleri yok mu idi acaba?" "Dirseim karnna deil, asl gzlerine batm," dedi.

aalayan Etienne, kahkahalar arasnda sylenen bu szlerden bir ey anlayamad. Asansr boalyordu; iiler lambann aydnlatt, kaya iine oyulmu asansr katn getiler. Demir deme zerinde, boaltma iileri, dolu vagonlar grlt ile sryorlard. Drt galeri birden bu blgeye alyordu. Maheu, Etienne'i: "Bu taraftan," diye uyard. "Daha iki kilometre yolumuz var. iler, galerilerin siyah azlarnda teker teker kayboluyorlard. Etienne en geride, Maheu'nn arkasnda olduu halde, on be kiilik gurpla sol galeriye girdi. Hi kimse konumuyor, ellerinde ufak alevli lambalar, tek sra halinde ilerliyorlard. Etienne sendeleyip duruyor, ayaklar yerdeki raylara taklyordu. Bir sredir duyduu yerin dibinden gelen Germinal 29 bir frtna grltsne benzeyen bouk bir ses onu endielendiriyordu. Yoksa altnda bulunduklar byk ktle kyor muydu? Birden bir k belirdi, gen adam kayalann zangrdadn hissetti ve arkadalarn taklit ederek duvara yapnca, burnunun dibinden, bir dizi kmr vagonuna koulmu beyaz bir at hzla geti. lk vagonda, dizginleri tutan Bebert oturuyordu. Jeanlin en arkadakinin kenarna tutunmu plak ayaklaryla koup duruyordu. Yollarna devam ettiler. leride, bir drt yol azndaki iki yeni galeride iilerin bir ksm ayrld. iler teker, teker, madenin her kesine dalyorlard. Araba

galerisinin bu blmnde, aty iri mee destek tutuyor, kaya ynlarna tahta klf grevini gryordu; geride, parldayan ist tabakalar, kum talarnn kaba ktlesi grlyordu. Lolukta, birer hayalet gibi koan belli belirsiz atlarn, grlt ile ektikleri, kimisi bo, kimisi dolu kmr arabalar gelip geiyor, yolda karlayordu. lerledike galeri daha darlap, alalyor, insan iki bklm yrmek zorunda brakyordu. Etienne kt halde ban vurdu. Eer banda balk olmasa idi, kafas yanlacakt. Halbuki dier iiler ok rahat yryorlar, her ukuru ve tmsei, kaya kntlarn herhalde ezbere biliyorlard. Gittike slak bir hal alarak, kayganlaan zemin de Etienne'i kt halde rahatsz ediyordu. Arada srada su glcklerine batyor, ayaklar amura bulanyordu. Kuyunun aasnda hava olduka serinken araba galerisinde, hava cereyanlarndan dolay, souk dondurucu bir hal alyor baz kavaklarda gerek frtnalar esiyordu. Sonra sadece havalandrma tertibat ile havalandrlan dier yollarda rzgr azalyor, hararet fazlalayor, ar bir scaklk balyordu. Yola ktklarndan beri hi konumam olan Maheu, arkasna dnmeden, Etienne'e: "Guillaume daman", demi ve bu galeriye dalvermiti. altklar yer bu damarda idi. Daha girer girmez, Etienne, tekrar 30 Emile Zola

kafasn ve kollarn arpt. Eik olan tavan ok alalmt, uzun bir sre iki kat olup yrmek gerekiyordu. Sular insann ayak bileklerine kadar ykseliyordu.Bu ekilde iki yz metre kadar yrdkten sonra Etienne, Levaque, Zacharie ve Catherine'in birdenbire ortadan kaybolduklarn farketti. Maheu: "Yukarya kacaz," dedi."Lamban bir dmene tak, diree sarl." Ve kendisi de kayboldu.Etienne onu izledi. Madencilere ait olan bu baca, ufak yollara kmak iindi. Altm santim kadar olup, kmr tabakasnn kalnlnda idi. On be metre kadar yukardaki, yan yollarn birincisine geldiler. Maheu ve takmnn kazd ocak altnc ufak yolda, "cehennem" ismini taktklar yerdi. Boyuna bacalardan trmanyorlar, her on be metrede bir, baka yollara kyorlard. Etienne'in elleri paralanm, ayaklar mahvolmutu; yorgunluktan hrldyordu. Asl, havaszlk onu bunaltyor, akaklar zonkluyordu. Bir yolda, biri kk, biri daha irice, iki bklm iki kii kmr arabalar itiyordu. Etienne bunlarn ie balam olan, Lydie ve Mouquette olduklarn farketti. ki baca daha trmanacaklard! Alnndan akan ter gzlerini bulandryor, evik hareketlerle ilerlediklerini duyduu nndekilere yetimekten midini kesecek kadar gsz kaldn hissediyordu. Catherine: "Biraz daha dayan, varyoruz!" diye seslendi.

Ve sonunda Etienne, alma yerine ulat anda, bir ses kmr ayann dibinden bard: "Neredesiniz yahu! nsanla alay m ediyorsunuz? Ta Montsou'dan buraya kadar iki kilometrelik yolum olduu halde, sizden nce geldim!" Bu, uzun boylu, zayf, yirmi be yalarnda, nalet bir yze sahip olan Chaval'di. Bekledii iin kzgnd. Etienne'i farkedince, alayc bir Germinal 31 aknla: "Bu da kim?" diye sordu. Maheu durumu anlatnca, ksk bir sesle sylendi: "Demek artk erkekler, kzlarn ksmetini alyor?" ki erkek, aniden kinle birbirlerini szdler..Etienne, tam olarak anlayamad ise de, kendisine hakaret edildiini farketmiti. Herkes almaya balad. Artk btn madenin kalbi atmaya balamt. Yedi yz kadar ii, topraa kurtlarn oyduu eski bir tahta gibi didik, didik ediyordu. Etienne, dnd ve tekrar Catherine'le adeta kucaklat. Ama bu defa deminki vcudunu stan scakl birden anlayverdi. Hayretle: Vay canna!" diye mrldand. "Sen kzsn ha!" Catherine, neeyle cevap verdi: "Tabii... Hele kr farkedebildin." Drt kazmac, bacann duvar boyunca, yukarya doru stste uzanmlard. Aralarnda, kazlan kmr tutmaya yarayan engellerle tutturulmu tahtalar olduu halde, her biri damarn drt metre

kadar bir yerini igal ediyorlard. Damar o kadar inceydiki, kazmaclar sanki iki duvar arasnda ezilmi gibi alyorlard. Kazabilmek iin, yana yatarak, kollarn kaldrp, ksa sapl kazmalarn yandan savurmak zorunda kalyorlard. En altta Zacharie, stndeki katlarda Levaque ve Chaval, en stte ise Maheu vard. Her biri ist tabakasn kazmayla oyuyor, sonra uzunlamasna iki yark ap sttekine bir demir kama saplayarak kmr blokunu koparyordu. Tahtalarn zerinde biriken kmr yn ykseldike, kazmaclar dar yangn iine gmlm gibi gzden kaybolu-yorlard. 32 Emile Zola En zor durumda olan Maheu idi. Bulunduu yerde, nefes olmak gitgide olanaksz bir hal alyordu. nn grebilmek iin ba ucuna ast lambas, beynini daha fazla kzdryordu. Fakat onu asl rahatsz eden ey nemdi. Yzne stndeki kayadan devaml olarak su damlyor, hep de ayn yere dyordu. Ban ne kadar karmaya alrsa alsn bundan kurtulamyordu. Ksa zamanda srlsklam olmu, stndeki sular, terine kararak buhar gibi ttmeye balamt. O sabah, gzne inatla den bir damlaya kfr edip duruyordu. Kazmaya, her eye karn devam ediyor, ist tabakasn darbeleri ile oyuyordu. Tek kelime konumuyorlard. itilen tek ses, salladklar kazmalarn, bouk yanklar yapan darbeleriydi. Lambalar, telden korumalarnn arasndan, ancak l, krmzmtrak noktalar halinde

k veriyorlard. Ocan iinde birtakm hayaletler kmldanyor, alacak karanln arasnda, eri br bir kol, simsiyah bir yz grnyordu. Birgn nceki elencenin etkisi ile abucak yorulan Zacharie, payanda vurmak numarasyla ii brakt ve karanlkta, dalgn gzlerle slk almak iin frsat buldu.Kazmaclarn arkasnda, damarn metre kadar bir yeri desteksiz duruyordu. Zaman kaybetmemek iin, oraya destek vurmay gzard etmilerdi. Zacharie, Etienne'e: "Hey, paal!" diye seslendi. "Bana odun getir." Catherine'den kreini nasl kullanacan renmekte olan Etien-ne, ocaa payandalk odun tamaya mecbur oldu. Her sabah, damarn geniliine gre llp, kesilmi olan odunlar getirmek alkanlkt. Zacharie, yeni srcnn, drt tane mee odunu yklenmi olarak, kmrlerin arasndan beceriksizce trmanmaya altn grnce, tekrar homurdand: "Hadi abuk olsana be- Uyuuk herif!" Kazmasyla, tavana ve duvara at deliklere birer odun sokarak kayaya payanda vurdu. Bu srada Maheu, sonunda kmr blokunu koGerminal 33 parabilmiti. Koluyla terlerini sildi. Zacharie'nin iini niin braktna bakt. "Brak unu," dedi. "Yemekten sonra bakarz... Arabalar doldurmak iin, kmr karmamz daha gerekli."

Zacharie: "Ama, buras alalyor," dedi."Bak, bir atlak alm. Ya bir de kerse.." Maheu omuzlarn silkti. Hi balarna gelmemi ey deildi ya! Nasl olsa bir aresine bakarlard. Sonunda baba sinirlendi, olunu tekrar almaya yollad. Zaten hepsi yorgundu. Srtst yatmakta devam eden Levaque, bir ta parasnn derek kanatt, sol ba parman tutarak kfrler yadryordu. Chaval daha az terlemek iin yar beline kadar soyunmakla meguld. Hepsi kmrden simsiyah olmutu; terlerine karan incecik bir toz yzlerinden akyordu. Yine iine ilk balayan Maheu oldu. Su damlas ayn srarla dyor, adeta beynini deliyordu. Catherine, Etienne'e: "nemseme," dedi. "Hep byle banp dururlar." Ve, tekrar dersine balad. Gzleri yava, yava karanla alan gen adam, onun henz beyaz ve fakirlikten solmu yzne bakyordu; yan anlayamyor, kz ona o kadar narin gzkyordu ki, onu ancak on iki yanda tahmin ediyordu. Buna karn, kzn daha byk olduunu hissediyor, serbest tavrlarndan sklyordu. Kz houna gitmiyordu, balnn altndaki soluk ehresi ile onu fazla kk buluyordu. Fakat bu kn kuvveti, beceriklilii ve soukkanll onu artyordu. Sr'atle kreini altrarak, arabasn ondan nce dolduruveriyor, sonra, alak kayalarn altndan rahata geerek, hibir yere taklmadan,

boaltp dnyordu. Etienne ise kan ter iinde didiniyor, arabasn yoldan karyor, taklp kalyordu. 34 Emile Zola Zaten aslnda, yol pek de dzgn deildi. Damardan boaltma yerine kadar altm metrelik bir mesafe vard. Ve, henz iinin genile-temedii yolun tavan son derecede eri br ve zemini sk sk tmseklerle doluydu. Baz yerlerde darlktan, dolu arabalar ancak geiyor, dekovilci, ban korumak iin melerek itmeye mecbur oluyordu. stelik payandalar yer yer eilmi ve yklmaya yz tutmutu; dayanksz koltuk denekleri gibi baz yerleri ortadan atlamt. nsannn bu atlaklara bir yerini takp yrtmamas iin ok dikkat etmesi gerekirdi; yava yava kerek, basnc ile mee payandalarn atlatan arlklarn altndan melerek geen dekovilciler her an, stlerinde korkun bir atrtnn kopmas onlar titretiyordu. Catherine glerek: "Yine mi!" dedi. Etienne'in arabas, en zorlu geitte raydan kmt. Islak topran iinde erilen raylarn zerinde bir trl arabasn doru drst sre-miyordu; ve kfrediyor, fkeleniyor, btn gayretine karn yerine yerletiremedii tekerleklerle bouup duruyordu. Gen kz: "Bekle biraz," dedi."Eer kzgnla kaplrsan, ii dzeltmen olanaksz." Geri geri yryerek, arabann altna girmi ve bir srt vererek arabay byk bir beceriyle yerine oturtmutu.

Arlk yedi yz kilo idi. Gen adam, hayret ve utan iinde mrldanyor, zrler sralyordu. Catherine ona, bacaklarn iki yana aarak, salam dayanak noktalan bulmak iin, ayaklarn galerinin iki yanndaki direklere dayamasn retmek zorunda kald. Adalelerin, omuzlarn ve kalalarn btn kuvveti ile itebilmek iin, vcudun ne doru eilmesi, kollarn gerilmesi gerekliydi. Etienne gen kzn bir seferinde onu takip ederek, kalalarn germi, adeta drt ayak stnde, ilerlemesini seyretti. Gen kz terliyor, soluyor, sanki herkes byle iki kat yaamaya Germinal 35 mahkmmu gibi, alkanln verdii kaytszlkla, hi ikyet etmi-yordu.Etienne ise onu taklid etmeyi baaramyor, ba aa yrynce, ayakkablar onu rahatsz ediyor, her taraf aryordu. Birka dakika sonunda bu durum bir ikence haline geliyor, Etienne bir an nefes alabilmek iin diz kmek zorunda kalyordu. Sonra, boaltma yerinde ikinci bir ikence balyordu. Catherine ona arabasn hzla devirmeyi retti. Btn damarlarn kmrn toplayan bu eik boaltma yerinin aasnda ve yukarsnda iki rak vard, stteki frenci, alttaki alc diye isimlendiriliyordu. On iki ile on be yanda olan bu iki yaramaz karlkl en aza alnmaz laflar sylyorlard. nsann geldiini haber verebilmesi iin avaz kt kadar barmas gerekiyordu. Boalm bir araba tekrar yukarya karlaca zaman, alc iaret veriyor, yukardaki

dekovilci hzla arabasn itiyor, frenci frenini gevetiyor ve dolu arabann arl, bo olan bir dierini yukany karyordu. Aadaki galeride sralanan atlar ekerek gtryorlard. Batan aaya kadar kalaslarla rlm olan, yz metre uzunluundaki boaltma galerisinde, Catherine'in sesi yanklar yapt: "Hey! Tembel katrlar!" raklar galiba dinleniyorlard. nk hi cevap kmad. Arabalar durmutu.ncecik bir kz sesi sessizlii bozdu: "Muhakkak bir tanesi Mouquette'in stndedir." Byk bir kahkaha tufan galerilerde yanklar yapt. Damarn btn dekovilci kadnlar, glmekten iki bklm olmulard. Etienne, Catherine'e: "Bu da kim?" diye sordu. Catherine, bym de klm bir kz olan ve arabasn ufak yandan, bir bebeinki kadar ufack kollarndan beklenmeyen bir kuvvetle iten, Lydie'nin adn verdi. Mouquette'e gelince, o raklarn her ikisini de yanna alabilecek gteydi. 36 Emile Zola Arabacnn sesi ykselerek, arabalarn itilmesini haykrd. Herhalde aadan bir avu geiyordu. Dokuz katta da arabalar itilmeye balad, tekrar raklarn dzenli haykrmalarndan, src kadnlarn solumalarndan baka bir ses duyulmaz oldu.

Ve, her seferinin sonunda, Etienne, dipte, damarn boucu havasn, kazmalarn bouk ve kesik darbelerini, inatla ilerine devam eden kazmaclarn iniltilerini duyuyordu. Drd de soyunmu, batan aa siyah bir amura batmlard. Bir ara, yankla kard kmr arasna skarak nefesi kesilen Maheu'y karmak, kmr tutan tahtalar boaltmak gerekmiti. Zacharie ve Levaque, gittike sertletiini iddia ettikleri madene fkeleniyorlar, bunun, gtr aldklar iin artlarn ok kt bir hale sokacan sylyorlard. Chaval srtst dnerek, zorunluluunun kendisini aka rahatsz ettii Etienne'e svyordu: "Ylan gibi herif! Bir kz kadar bile kuvveti yok! Hadi, u araban doldursana be! Kollarn yormak istemiyor, beyefendi... Allah'n cezas! Eer bir tek arabay geri evirirlerse, on meteliini keserim!." Etienne, henz bu krek mahkmiyetine benzer ii bulduundan dolay seviniyor, ii ile ba ii arasndaki, hain derece farkn kabul ederek, cevap vermekten kanyordu. Fakat, ayaklar kan iinde, her yan feci arlarla dolu, vcudu demir bir emberin basks altnda yryemez hale gelmiti. Neyse ki, saat on olmutu, kazmaclar len yemeini yemeye karar verdiler. Maheu'nn, hibir zaman bakmak gereini hissetmedii bir saati vard. Bu yldzsz gecenin dibinde, zaman dakikas dakikasna bilirdi. Herkes gmlek ve ceketini giydi. Sonra, damardan inerek, topuklarnn zerine, pek alk olduklar ekilde

meldiler. Ve her biri, dilimini kararak, ciddi bir eda ile srmaya, sabah ki ileri zerinde konumaya balad. Ayakta kalm olan Catherine, daha uzakta, srtn kalaslara vererek, raylann zerine uzanm olan Etienne'in yanna gitGerminal 37 ti. Oras nisbeten daha kuru idi. Az dolu, ekmei elinde, sordu: "Sen yemiyor musun?" Sonra, bu ocuun, geceleyin meteliksiz, belki de tek lokma ekmei olmadan dolat aklna geldi. "Ekmeimi paylamak ister misin?" Alktan sesi titreyen, gen adam, a olmadna dair yemin ederek, nerisini reddedince, neeli bir eda ile devam etti: "Ha! Tiksindin!... Ama, al, sadece bir tarafn srdm, teki tarafn sana vereceim." Dilimi ikiye blmt bile. Payn alan gen adam, hepsini bir lokmada yutmamak iin kendini zor tuttu, kz, titremesini fark etmesin diye, kollarn bacaklarna dayyordu. Catherine, sakin, arkada tavr ile, elini enesine dayayarak, yz koyun, onun yanna uzanm, dier eli ile yava, yava dilimini yiyordu. Aralarndaki lambalar yzlerini aydnlatyordu. Catherine, bir mddet, sessizce, gen adam seyretti. nce yz ve siyah byklan ile onu gzel buluyordu. Zevkle, hafife glmsyor-du. "Demek, sen makinistsin ve seni kovdular... Niin?" "nk, efimi tokatlamtm."

Catherine, gelenek halindeki, emirlere uymak gerektii dncesinden dolay, hayretler iinde kald. Etienne: "Fakat, imi olduumu itiraf etmeliyim," diye devam etti. "Ve itiim zaman deli gibi olurum, kendimi ve bakalarn yok etmek isterim. Sonra, iki gn kendimi bilmeden yatanm." Gen kz, ciddi bir tavrla: "memen gerek," dedi. --"Merak etme, canm ben kendimi tanrm." Alkolden nefret ediyordu; alkolik bir neslin son evlad sfatyla, I 38 Emile Zola ikiden dolay mahvolan btn bir ailenin strabm hissediyor, bir tek damla ikiyi bile zehir olarak niteliyordu. Bir lokma daha yuttuktan sonra: "Kovulduuma, annemden dolay zlyorum," diye devam etti. "Annem, kt durumda, ona arada, yz metelik gnderiyordum, hi olmazsa." "Annen nerede imdi?" "Paris'te... Goutte-d'Or okanda amarclk yapyor." Bir sessizlik oldu. Etienne bunlar anmsadka, siyah gzlerinin nnden bir bulut geer, henz gen ve salkl yznde, gizli bir felketin aclar okunurdu. Bir an, gzleri, madenin karanlklarna dalm olarak, durdu; ve o derinliklerde, boucu havann iinde,

ocukluunu, o sralarda, henz gzel ve kuvvetli olan annesini, babasnn onlar terketmesini, sonra annesi baka birisi ile evlenince tekrar kagelmesini, kadnn, kendisini yiyip bitiren iki erkekle birlikteki, sefalet, iki ve pislik iindeki hayatn gznn nne getirdi. Oturduklar soka, btn ayrntlaryla anmsyordu. Dkkann ortasndaki kirli amarlar, evi nefesleriyle le gibi kokutan ayyalar, ene kemiklerini kracak iddetteki tokatlar. Ar bir sesle devam etti: "imdi ise, aldm otuz metelikle ona yardm etmeyi nasl dnebilirim?... Mutlaka, yoksulluktan lecek." mitsiz bir tavrla omuzlarn silkti, dilimini tekrar srd. Matarasn kapan aan Catherine, sordu: "mek ister misin? ekinme canm, sadece kahvedir, sana zarar dokunmaz... Yavan ekmek insann boazn tkyor." Fakat, gen adam reddetti; zaten ekmeinin yansn ald kfi gelmemi miydi? Catherine, iyi kalpli tavn ile srar ediyordu, sonunda: ' "Madem ki bu kadar terbiyelisin, peki yleyse, nce ben iiyoGerminal 39 mm. Fakat, artk bundan sonra kabul etmezsen ok ayp edersin." Ve matarasn Etienne'e doru uzatt. Ayaa kalkmt. Gen adam onu, iki lamba ile aydnlatlm

olarak da yaknnda gryordu. Nasl da bu kz irkin bulmutu? imdi, yz gz kmrle simsiyah bir durumda, onda garip bir ekicilik buluyordu. Bu glgeli yzde, byk azn dileri bembeyaz, parldyor, gzler, dii bir kedinin ki gibi, geniliyor, yeilimtrak bir yankyla yanyordu. Balndan, frlam olan kzl bir perem kulan gdklyor ve kz gldryordu. Kz, artk, pek o kadar da gen gzkmyordu, yine de en aa, on drt yanda olmal idi. Etienne iti ve mataray kza uzatrken: "Hatrn iin," dedi. Catherine bir yudum daha ald, Etienne'i tekrar imeye zorlad, paylamak istediini sylyordu; ve, birinden dierine giden bu ince matara az onlar elendiriyordu. Gen adam, birdenbire Catherine'i kollarnn arasna alarak onu dudaklarndan pmeyi dnd. Kzn, soluk pembe renkte, iri dudaklar Etienne'i gittike artan bir arzu ile kvrandnyordu. Fakat, Lille'de ancak fahielerle ilikide bulunduu iin, bir aile kzna kar ne ekilde hareket edileceini bilmiyor, bir trl cesaret edemiyordu. Tekrar ekmeini yemee koyularak, sordu: "Sen galiba on drt yalarndasn, deil mi?" Kz hayret etti, adeta kzd: "Ne! On drt m? Ben, tam on be yandaym!... Doru, pek iri deilim. Bizim burada, kzlar pek abuk gelimezler." Etienne, onu sorguya ekmeye devam etti, kz, her eyi, anlatyordu. Gen adamn onun vcuta bakire olduunu anlad. Bununla beraber, kz, erkek ve kadn

hakknda her eyi biliyordu. Gen adam, onu zor duruma sokmak iin, Mouquette szne gelince, kz, neeli ve ok rahat bir tavrla korkun eyler anlatt. Oh! o kadn neler yapmazI 40 Emile Zola di! Ve Etienne, onun da bir dostu olup olmadn renmek isteyince, kz, aka ederek, annesinin sznden kmak istemediini, fakat er ge, bir gn bunun da olacan syledi. Omuzlan ne eik bir durumda, zerinde souyan terinden dolay titreyerek umursamaz bir tavrla, dnyaya ve erkeklere dayanmaya hazr bekliyordu. "nk, hep bir arada yaaynca nasl olsa bir ak bulunur, deil mi?" "Tabii." "Sonra, bunun kimseye zarar dokunmaz... Rahibe de bir ey sylenmez." "Oh Rahip umurumda bile deil!... Fakat, Siyah Umac var." "Ne? Siyah Umac m?" "Kuyuya inip, oynak kzlar boan ihtiyar madenci." Etienne, kzn kendisi ile alay ettiini sanarak onu szyordu. "Sen bu masallara inanyor musun?" dedi. "Hibir ey bilmiyor musun sen?.." "Bilmez olur muyum, okuma yazma bile bilirim... Evde iimize yaryor, bizimkilerin zamannda byle eyler retmezlermi."

Catherine, gerekten ok tatl bir eydi. Yemeini bitirir bitirmez, Etienne onu kollarnn arasna alarak, o kaln pembe dudaklarndan pecekti. Bu niyet, olduka utanga bir insan olan, gen adamn boazn skyordu. Kzn, erkek elbiseleri, ceket ve pantolonu onu hem tahrik, hern de rahatsz ediyordu. Etienne son lokmasn da bitirdi. Mataradan biraz daha iti ve kalann Catherine'e uzatt. Artk, karann uygulamaya koymann sras gelmiti, madencilerin bulunduu tarafa doru endieli bir bak atyordu ki, galerinin aznda bir glge belirdi. Bir sredir, ayakta duran Chaval, onlar gzlyordu. lerledi. Ma-heu'nn kendisini grmeyeceie emin olduktan sonra, yerde hl yzkoyun yatan Catherine1! omuzlarndan kavrad, Etienne'in orada buGerminal 41 lunmas umurunda deilmi gibi, kzn dudaklarn kaba bir ekilde, rahat, rahat pt. Bu pte, bir sahip olma istei, kskana bir ey vard. O ara, gen kz isyan etmiti: "Brak beni, anlyor musun?" Chaval, kzn ban brakmyor, gzlerinin iine bakyordu. Kartal gagas gibi burunlu yzne, kzl sakal ve by alevden bir eve-ve meydana getiriyordu. Ve, sonunda Catherine'i brakt, tek kelime sylemeden bast, gitti. Bir rperti, Etienne'i dondurmutu. Beklemekte aptallk etmi-ti.imdi, onu kesinlikle pemeyeceini

biliyordu, nk, kz belki de brn taklid etmek istediini dnecekti. Gururu yaralanm olarak, gerek bir mitsizlik duyuyordu. Alak sesle: "Niin bana yalan syledin?" dedi. "An varm ya, ite." Catherine: "Yemin ederim ki, o benim am deil," diye bard. "Aramzda hibir ey yok. Bazan, aka yapar... Hatta, o bural bile deil, alt ay nce Pas - de - Calais'den geldi. kisi de ayaa kalkmlard, i tekrar balyordu. Catherine, gen adamn souk durduunu anlaynca, zld. Hi phesiz, onu daha gzel buluyordu, belki Chaval'e tercih de ederdi. Olann gnln almak, onu teselli etmek arzusu ile kvranyordu; ve Etienne'in, birden bire, etrafnda bir hale ile mavi olarak yanmaya balayan lambasn hayretle kontrol etmeye baladn grnce, onu hi olmazsa oyalamak istedi. Arkadaa bir tavrla: "Gel, sana bir ey gstereceim," diye mrldand. Etienne'i, damarn sonuna kadar gtrd ve ona kmr tabakasnn iindeki bir atla gsterdi. Oradan, bir fkrdama, ku cvltsna 42 Emile Zola benzer hafif bir grlt geliyordu. "Elini koy," dedi, "hafif bir esinti hissediyor musun? te bu, gri-zu'dur."

Gen adam hayret iinde kald. Her eyi havaya uuran, o mthi ey, sadece bu mu idi? Kz glyor, lambalar bu kadar mavi yandna gre o gn fazla grizu olduunu sylyordu. Maheu, sert sesi ile bard: "Gevezeliiniz hl bitmedi mi? Haylazlar!" Catherine ve Etienne acele ile arabalarn doldurdular ve tekrar, iki bklm, boaltma yerine doru srdler. Daha ikinci seferde, btn vcutlar tere batm ve her taraflar atrdamaya balamt. Damarda, kazmaclar ie koyulmulard. Genellikle tmemek iin yemeklerini abuk bitirirlerdi ve oburca attrdklar dilimleri, midelerine otururdu. Yanlamasna uzanm olarak, daha kuvvetli kazma sallyorlar, mmkn olduu kadar fazla araba doldurmaktan baka bir ey dnmyorlard. Byle didinerek koparlmak istenen ekmek hrs iinde, her ey unutuluyordu. zerlerine akan ve organlann iiren suyu, yorucu durumlarnn meydana getirdii kramplar, iinde, havasz bir yere kapatlm bitkiler gibi solduklan, boucu karanlklar hissetmiz oluyorlard. Halbuki, zaman getike, hava daha ziyade zehirleniyor, lambalarn duman, nefeslerin kokusu, grizu'nun bouculu-u ile snyor, gzlerinin nnde, ancak gece havalandrmasnn sprecei, adeta bir rmcek a meydana getiriyordu. Onlar, kstebek deliklerinin iinde, topran arl altnda, skm gsleri nefessiz kazyorlard. Maheu cebindeki saate bakmadan: "Saat bire geliyor, daha bitmedi mi Zacharie?" dedi.

Germinal 43 Delikanl, bir sreden beri payanda vurmak iin urap duruyordu. O srada srtst yatm, bir gn nceki omak oyunundaki yarlar dnyordu. Birden silkindi ve cevap verdi: "Evet, bu kadar yeter artk, gerisini de yarn dnrz." Sonra, bacadaki yerine dnd. Levaque ve Chaval da kazmalar brakmlard. Hep birlikte mola verdiler. Yzlerini plak kollan ile siliyor ve gene iten konuuyorlard. Chaval: "Bizde de hi ans yokmu," dedi; "ka ka kntl bir toprak kt. Pazarlkta bu yoktu ama!" Levaque: "Ne olacak, soyguncu bunlarn hepsi. Amalan hep bizi kafeslemek." Zacharie glyordu. e aldrd yoktu ama, kumpanya aleyhinde konuuldu mu bundan ok memnun kalrd. Maheu, her zaman ki sakin tavryla, arazinin cinsinin her yirmi metrede bir farkettiini anlatyordu. Biraz anlayl olmalyd. Bu da nceden tahmin edilemezdi ya. tekilerin, eflerinin aleyhine atp tutmaya baladklarn grnce, korkuyla etrafn szd. "Hit... yeter, kesin artk," dedi. Levaque de mnldanarak: "Doru, iyi bir ey deil bu."

Hepsinde, kumpanyann bu derinliklerde bile hafiyesi vardr fikri yer etmiti. Chaval, hi tnmadan yksek sesle devam etti: "Duyarlarsa duysunlar, o Dansaert denilen herif, bana gene geen gnk gibi hitap ederse hi ekinmeden karnnn ortasna tulay yaptracam. O kzlarla dp kalkarken ben karyor muyum?" Comak sras Zacharie'ye gelmiti. Baavula Pieronne'un ak alemleri ocakta alay konusu olmutu. Catherine glmekten iki kat ol44 Emile Zola du. Duyduu bir cmleyi Etienne'e anlatt. Maheu gittike endielenmeye balamt. "Sen sesini kesmeyecek misin? lle bana bela amak istiyorsan bunu yalnz kaldn zaman yap." Szn henz bitirmiti ki, tepelerinde bir ayak sesi duydular. ilerin arasnda kk Negrel lkab ile anlan, maden mhendisi, yannda baavu Dansaert olduu halde bacann st tarafnda grnd. Maheu: "Nasl? Bunlar hep byle yerden biter gibi karmza kverirler ite," dedi. Paul Negrel, Genel Mdrn yeeni idi. Yakkl, dalgal sal, kumral, bykl bir genti. Sivri burnu, keskin gzleri vard. ok zeki, iilerle olan ilikilerinde ok sertti. Tpk bir ii gibi giyinmi yz her zaman ki gibi siyah bir toza bulanmt. ilerin saygsn kazanmak iin en zor yerlerden geer, bir grizu patlamasnda en nce o koard.

"Galiba geldik, Dansaert?" diye sordu. Hantal yzl, patlcan burunlu, Bir Belika'l olan baavu, nezaketle: "Evet, Msy Negrel... Bu sabah ie alnan adam da bu," dedi. Birlikte bacann ortasna kadar yaklamlard. Etienne'i yanlarna ardlar. Mhendis lambasn yukar kaldrd ve sessizce Etienne'in yzne bakt. "Pekala, ama yollarda ba bo dolaan kimseleri grmekten hi holanmam, bir daha yapmayn," dedi. Araba ilerinde erkeklerin tercih edilmesi hakknda sylenenleri hi dinlemedi ve tavan incelemeye balad. Birdenbire: "Bana bak Maheu, bu ne vurdum duymazlk. Hepiniz duvarn altnda kalacaksnz," diye haykrd. i kendinden emin bir tavrla cevap verdi: Germinal 45 "Yok canm, salamdr bu." "Nasl salam... Kaya kmeye balam bile yahu... Sizler hep bylesiniz ite... Kazmay brakmaktansa, kafalarnzn krlmasna raz olursunuz. Hemen uraya bir payanda koyun... ki kat olacak bu payanda, anlald m?" iler, kendi canlarndan kendilerinin sorumlu olduunu ileri srnce, Negrel kzd: "Palavray brakn, kafalarnz yamyass olunca bunun zaran size dokunacak deil ya. Kumpanya kanlarnza ya da size, maa balamaya mecbur olacak. Sizler iki

araba fazla yklemek iin cannz bile verirsiniz. Ne biim adamlarsnz, bilmez miyim ben?" Maheu kzmaya balamt. Gene de sakin bir ekilde cevap verdi: "Bir saatlik bir zamannz var, birlikte aln. Hem frank ceza vereceksiniz, bunu da unutmayn." Bu szler zerine madenciler homurdandlar. Tpk askerde olduu gibi en kkten en bye doru giden bir kademeleme vard aralarnda ve kendilerini bu tutuyordu. Ama Chaval ile Levaqu sinirli bir harekette bulundular. Maheu, baklar ile onlar sakin olmaya davet etti. Bu ie en fazla Etienne ierlemiti. Kahredici karanlk ortasnda btn gn al, sonra da gnlk gereksinimini bile temin edeme. Bu nasl iti?" Negrel, Dansaert ile uzaklamt. Bu konumalar srasnda Dansaert hep mhendisi, ba sallamalar ile onaylayp durmutu. Biraz ileride gene onlarn sesi duyuldu. Negrel barp duruyordu: "Bunlarn hi kimseyi dinledikleri yok! Siz ne yaparsnz anlamam. Bunlarla ilgileniyormu sunuz?" i ba, kekeleyerek: "Oluyorum efendim, oluyorum," diye mrldanp duruyordu. Negrel, bararak Maheu'y ard. Hepsi gelince mhendis devam etti: 46 Emile Zola "Buraya bakn, bu ne kadar dayanr? Hep acele yaplm i bun-lar.Tamir ilerini bize bu kadar pahalya mal olmasnn sebebi anlal yor. Siz

altnz srece dayansn, sonras Allah kerim, deil mi? Bu i tamamiyle batan savma yaplm." Chaval, bir eyler sylemek istedi, fakat Negrel onu susturarak: "Ne syleyeceinizi ok iyi biliyorum," dedi. "Daha fazla cret isteyeceksiniz. Bunu belki verirler ama, sonra da araba tama cretinde kesinti yaparlar, siz zararl karsnz. Payandalar batan yapn, yarn bakacam." Mhendisin tehditleri herkesi artmt. Bu srada Negrel ekilip gitti. Dansaert biraz geride kalarak sert bir ekilde iilere kt: "Sizin yznzden beni azarlyorlar. Dikkat edin benden yiyeceiniz ceza frankla da kalmaz." O da gidince, Maheu cotu: "Yarabbi sen bize sabr var. Hakszla hi dayanamam. nsan ileden karyor bunlar. Duydunuz ya payanda iin fazla cret verirler-mi ama tama cretlerini ksarlarm. Bunlar, elimize geen birka metelikten kesinti yapmak iin numara, hep! " atacak yer aryordu. leride dimdik duran Etienne ile Catherine'e dnerek: "Orada ne dikilip duruyorsunuz. Direk versenize, imdi tekmeyi yaptracam," dedi. Bu sert tavr Etienne'e vz gelirdi. eflerden o kadar kabaca davran grmeye almt ki, iilerin bu szlerini yumuak bile buluyordu. imdi fkeli, fkeli payanda vuran adamlarn hareketlerinden baka bir ey duyulmaz olmutu.

Hani ellerinden gelse, omuzlar ile tavan ykselteceklerdi. Maheu, sinir ve yorgunluktan bitkin dm: "Yeter artk be, saat bir buuk, ne iyi gne attk. Elli metelik bile Germinal 47 alamayacaz. Canma tak etti, gidiyorum," dedi. Daha, yarm saatlik i kalmt, fakat cfnlar da giyinip kmaya hazrlandlar. Bu srada Catherine arabasn srmeye balad. Onun bu igzarl hepsini sinirlendirmiti. Onu da arp, alt kiilik kafile halinde yola ktlar. Kuyuya dnmek iin iki kilometre yol yryeceklerdi. Etienne ile Catherine biraz geride kalmlard. Yolda kk Lydie'ye rastgeldiler. ocuk, yorgunluktan bitkin, amur iinde, fazla ykle mcadele eden sskack bir karnca gibi, arabasn sryordu. tekilerden geride kalmlard. Catherine nde, Etienne arkada, yorgunluktan bitkin dm yryorlard. Etienne, Catherine'in arkasndan bakyor onu pemedii iin zlyordu. Kz kendisine yalan sylemiti. Herhalde Allah'n gn, kmrlerin zerinde tekiyle yat-yodu. A o, diye dnd. Etienne, sanki kz kendisine ihanet etmi gibi, ona somurtkan davranyordu. Kz ise ona yollardaki tehlikeleri gsterip uyaryor ve onu davet eder gibi bir tavr taknyordu. Mkemmel elenebilirlerdi. Herkesten uzaktlar, kendilerini hi kimse rahatsz edemezdi. Catherine son bir defa daha geriye dnd

ve Etienne'e bir daha frsat yakalayamayacaklar arzusuyla yanarak bakt. Artk araba galerisine kmlard. imdi, etraflar kalabalklam ve ikide bir lambalar ellerinde oraya buraya kouturan iiler ve ii avular ile karlamaya balamlard. Etienne sabah getii yollar tanyamyordu. Ayaklan buz kesilmiti. Artk kapya ulaamam, diye kendi kendine mrldand srada birden kendilerini asansr sahanlnda buluverdiler. Chaval onlara gvensiz bir gzle bakt. Dierleri souktan donmu bir vaziyette susuyorlard. Erken geldikleri iin, kendilerini yukar karmak istemiyorlard. Mthi bir grlt kulaklarn paralyor ve yukandan ukura dklen sular nemi daha da artinyordu. Yanlarnda, iiler kyafetlerini srlsklam yapan bir su saanann altnda 48 Emile Zola dolap duruyor ve krmz lambann nda korkun irilikte glgeler teye beriye gidip geliyordu. Maheu, son bir atakta daha bulundu ve Pierron'a yaklaarak: "Brak da yukar kalm artk," dedi. ri elli ve ayakl, dzgn yzl, yakkl asansrc, korkak bir tavrla, bu teklifi reddetti: "mkn yok, avua syle bunu... Bana ceza keser sonra." Catherine, homurtular arasnda Etienne'in kulana eilip:

"Gel ahin gr, bak oras daha iyidir," dedi. Grnmeden svtlar... Zira ahra gitmek yasakt. Buras, olduka geni ve zeri tula bir tavanla rtl bir yerdi. erideki hayvanlar, buraya ho bir hararet veriyorlar, taze ot yataklardan da gzel bir koku yaylyordu. Catherine yemliklerin zerindeki inko tabelalar okurken otlarn arasndan korkuyla biri frlad. Bu, Mouquette idi. Pazar alemlerinde ok yorulduu zamanlar Pazartesi sabah ie gelince kendi burnuna kuvvetlice bir yumruk vurur ve sonra su aramak bahanesiyle buraya gelip otlann arasna girer rahat rahat, uyurdu. Tam bu srada ieri baba Mouque girdi. Dazlak kafal, ksa boylu bir adamd. imanln hl korumas hayret edilecek bir eydi. Byle bir eye maden iileri arasnda az rastlanrd. Kendisini seyis yaptklar tarihten beri daha fazla ttn iner olmutu. Dileri ve az simsiyaht. Kznn yannda yabanclar grnce fkelendi. "Burada ne aryorsunuz? defolun, hadi," diye haykrd. Bir de erkek getirmi, buraya! Rezalet yapacak baka yer kalmad da, benim samanlanm m buldunuz?" Mouquette babasnn haline katlarak glyordu. Etienne sklarak ekildi. Hep beraber asansrn nne geldiler. Kuyuda manevralar devam ediyordu. aret ekici drt defa vurduuna gre bir at indiriyor olmalydlar. Hayvan bu srada ok korkard. Bazan atn aaya l olarak indii olurdu. Hayvann ayaklarnn altndaki yer ekildi mi put Germinal

49 gibi olur ve bu halde karanla gmlrd. Hayvanlar semiz olduklar iin ini yava oluyordu. Aadakiler de heyecanlanmaya balamlard. Sonunda korkudan ta kesilmi, gzleri yerinden frlam hayvan aaya indi. Hayvan indirmekle grevli Mouque Baba: "Dikkat, iyice insin, sakn zmeyin!" diye baryordu. Sonunda hayvan yorgun bir halde zemine serildi. Bu srada teki arabalardan birinin at gelmi onu kokluyordu. iler kendisiyle alay ettiler. Gerekten, yllardr bu karanlk yerde alan bu at, hemcinsinin yukardan getirdii taze hava ve gnein kokusunu kokluyordu. ndirilen atn balar zld halde, hl kprdamyordu. Sonunda bir kam vurdular ve yerinden doruldu. Maheu: "Artk gidiyoruz inallah," diye sylendi. Fakat asansrlerin boalmas gerekliydi. Hem, yukar kmak iin daha on dakika vard. Ocak da yava yava boalyor ve drt bir taraftan iiler buraya skn ediyordu. Daha imdiden elli kii kadar toplanm, akcierleri harap eden bir nemli hava akm iinde titreip duruyorlard. Zacharie kzmak bahanesiyle Mouquette'i imdikleyip duruyor ve iiler arasnda homurdanmalar gittike artyordu. Hele, Levaque ve Chaval mhendisin tehditlerinden szedince, hava daha da elektriklendi.

Kmr tozuna bulanm, beklemekten donan bu adamlar, Kumpanyay, iilerin yansn maden dibinde, dier yansn da alktan ldrmekle suladlar. avu Richomme, asansrclere: "Hadi, abuk olalm, abuk olalm," Diyor, bir taraftan da ceza vermemek iin asansrn yukar kma manevrasn hzlandnyordu. Grlt had bir dereceye knca, dayanamayp, Maheu'ye: 50 Emile Zola "Sen akl banda birine benziyorsun, kestir unlara seslerini. Elden bir ey gelmeyince insan enesini tutmay bilmeli," dedi. Maheu'nn uyarsna gerek kalmadan sesler birden kesiliverdi. Mhendis Negrel ve baavu Dansaert galeriden kmlar, asansre doru yryorlard. iler disiplin alkanl ile iki tarafa alp yol verdiler. Mhendis bir asansre, baavu baka bir asansre bindi ve yukar kmaya baladlar. Asansre kendisinden baka drt kii ile birlikte skan Etienne bu cehenneme bir daha inmektense yollarda a ana dolamaya karar vermiti. Bu cehennemde ekmek paras kazanmaktansa, hemen gebe-rip gitmek daha iyiydi. Burada alamazd. Gnn birinde eflerinden birini rahata boazlyabileceini dnd. Birdenbire gzlerinin kamatn hissetti. Yukar o kadar abuk kmlard ki, unuttuu bu aydnlk karsnda,

sersemleivermiti. Dar kmaktan byk bir huzur duymutu. Kalabalk bir ii grubu arabalardan atlamaya balamt bile. Zacharie, Mouquet'in kulana eilerek: "Bu akam volkana gidelim mi?" diye fsldad. Volkan, kk, algl bir bard. Mouguet, azn yayarak sol gzn krpt. Gnn gn eden bir apknn ifadesi vard yznde. Chaval, harmancnn odasndaki tabelaya gz attktan sonra kzgn bir tavrla geri dnd. Arabalardan ikisi kabul edilmemi, birinde yeteri kadar kmr olmad, dierinde bulunan kmrn temiz olmad ileri srlmt. "Bugn de pisi pisine harcadk! Yirmi metelik daha gitti," dedi. "e yaramayan smskleri, aramza alnca zaten baka bir ey beklenemezdi. Germinal 51 Bunu sylerken Etienne'e bakyordu. Etienne yumrukla karlk vermek istedi. Sonra vazgeti. Nasl olsa bir daha dnmeyecekti buraya. Maheu, ortal yattrmak iin: "lk gn kusursuz i yaplmaz, yarn daha iyi i grr," dedi. Hi kimse memnun olmamt. Herkes bir kavga kmasn bekliyordu. Lambalarm iade etmek zere, lamba odasna geldikleri zaman Lavaque lambac ile kapt. Lambalarn iyi temizlenmemesinden onu sorumlu tutuyordu.

Barakaya gelince hepsi sakinletiler. Ortadaki soba alev alev yan yordu. imdi keyifli homurtular ykselmeye balamt. Herkes srtn kzgn sobaya vermi, ortaya bir buu yaylmaya balamt. Srtlar snanlar karnlarn dnyorlard. Aletlerini sanda yerletiren Chaval: "Ben gidiyorum," diye sylendi. Hi kimse aldr etmedi. Mouquette kendisinin de Montsou'ya gideceini bahane ederek Chaval'in arkasndan kt. iler onu alaya aldlar. Chaval'in ondan artk holanmadn biliyorlard. Catherine, dnceli bir yzle babasna eilip bir eyler fsldad. Maheu, nce ban sallad ve sonra onaylad. Etienne'i yanna ararak: "Delikanl, eer meteliin yoksa, on be gne kalmaz geberir gidersin.... Sana bir yerden kredi temin etmeye alacam. Bilmem ister misin?" dedi. Etienne, tereddt etti. Otuz meteliini isteyip gidecekti. Fakat gen kzn karsnda utan duymu bunu da yapamamt. Maheu: "Ama sz veremem, belki de red cevab alrm," diye devam etti. Etienne, hayr diyemedi. Zaten bir garanti vermi deildi. stedii zaman ekip gidebilirdi. Catherine'in yardm etmekten dolay sevin 52 Emile Zola duyan bir bakla, kendisine baktn grnce hayr demediine zld. Btn bunlar bo eylerdi.

Maheu'ler, vcutlarn sttktan sonra dar ktlar. Etienne de onlar takip etti. Eleme ksmndan geerken kadnlar arasnda bir kavgaya tank oldular ve durakladlar. Philomene Levaque ile, Brle lkab verilen bayku gzl ihtiyar kadn kapmlard. Gen ihtiyarn, kendi talarn elediini iddia ediyordu. On dakikada bir sepet bile dolduramamt. Kadnlara sepet bana cret verildii iin byle kavgalara sk sk rastlanrd. Havada salar uuuyor, eller, kzarm yzlerde simsiyah izler brakyordu. Zacharie, metresine seslendi: "unun kafasna bir odun indiriver." Kalburcu kadnlar bu sze kahkaha ile gldler. Brle, delikanlya sert bir ekilde kt. "Defol oradan pis kpek, sen ondan dourduun iki piine baksan daha iyi edersin. Daha ayakta durmasn bilmeyen on sekiz yandaki u yumurcaa da bak sen! Olur ey deil..." Birinin koarak geldiini gren kadnlar tekrar almaya koyuldular. Darda hava sakinlemiti. nce kumal elbiselerinin iinde bzlen simsiyah kesilmi madenciler, bir zenci grubu gibi yollarna devam ettiler. Baka bir ii grubu, akam vardiyas iin kuyulara girmek zere gruplar halinde madene yaklayordu. Maden, gece, gndz alyor ve alt yz metre derinlikteki bu kayay, bcek misali insanlar aralksz oyup duruyorlard. ocuklar nde gidiyor, dierleri onlar takip ediyorlard. Hi kimse konumuyordu. "Avantage"

meyhanesinin nne geldikleri zaman, Maheu ile Levaque, Etienne'in yanma geldiler ve Maheu Etienne'e: "Geldik, ltfen ieriye gir," dedi. Germinal 53 Catherine birka saniye duraklad, iri yeil gzleriyle gen adama son bir defa daha bakt. Glmsedi ve tekilerle birlikte uzaklat. Meyhane maden ile kasaba arasndaki bir yere kurulmutu. Tuladan yaplm, iki katl bir binayd. Her taraf kirele badana edilmi, mavi kemer izgilerle sslenmi bir yerdi. Kapsnn stndeki tabelaya: "L'Avantage meyhanesi. Sahibi Rasseneur" yazlmt. Meyhenenin arkasnda omak oynanan ve tahta perde ile evrili bir saha vard. Kumpanya en ufak toprak parasn da satn almak arzusunda olduundan buraya da gz dikmiti ve bu meyhanenin varlndan rahatsz oluyordu. Maheu, Etienne'e: "Gir," diye tekrarlad. Meyhanenin kk salonu, masa, bir dzine sandalye, am aacndan yaplm orta boy bir tezgh, be on kadeh, birka ie ve birka bira fsndan ibaretti. Bunlardan baka ne bir resim, ne bir oyun takm, ksaca hibir ey yoktu. Ocakta ar ar yanan bir ta kmr bulunuyordu. Deme talarnn zerine dklen ince beyaz kum bu

memleketin bitip tkenmeyen nemini emmekle meguld. Maheu, bazan meyhaneyi beklemeye gelen sansn ve tombalak komu kzna: "Bir kadeh bira ek, Rasseneur burada m?" dedi. Kz bir taraftan musluu evirirken bir yandan da Maheu'ye patronunun biraz sonra geleceini syledi. Maheu, barda bir dikite iti. Etienne'e hibir ey ikram etmedi. Meyhanede kendilerinden baka bir masada dnceye dalm, simsiyah yzl bir madenci daha vard. nc bir mteri daha girdi, bir bira getirtip parasn verdi ve kp gitti. O srada, yuvarlak yzl ve sinek kayd tral babacan klkl bir 54 Emile Zola adam girdi. Bu Rasseneur'd. Bir zamanlar madende alrken bir grev yznden iinden olmutu. ok iyi konuurdu her harekette, her sorunda ileri atlrd. Zamanla honut olmayanlarn ba olmutu. ten kovulunca bu meyhaneyi am ve Kumpanya'ya meydan okumaya balamt. Ksa zamanda iini ilerletmi ve zenginleme yolunu tutmutu. O ieri girince, Maheu: "Bu delikanly bu sabah yanma aldm. Bo bir odan var m? Kendisine on be gnlk bir kredi aabilir misin?" diye sordu. Rasseneur'un ablak yznde bir gvensizlik belirmiti. Dobra dobra:

"ki odam da dolu, olanaksz" dedi. Etienne bu olumsuz cevab zaten tahmin ediyordu, ama gene de zld. Oradan bir an nce uzaklamak cann skmt, buna kendi de at. Otuz meteliini alr almaz gidecekti. Karar kesindi. Meyhane imdi dolmaya balamt. iler birer ikier geliyor, boazlarnn tozunu giderdikten sonra gene sallana, sallana uzaklayorlard. Bu, zevkten baka bir ey, adeta bir ihtiya giderici temizlikti. Rasseneur, birasn yudumlayan Maheu'ye anlaml bir ekilde: "Yeni bir eyler yok mu?" diye sordu. Maheu, orada Etienne'den baka kimsenin bulunmadndan emin olduktan sonra: "Gene ekitik. Payanda meselesi yznden," dedi. Meyhaneci kendisine anlatlan hikyeyi, dinledike yz kzaryor, gzleri parlyordu. Sonunda dayanamad, "Bu sefer de cretleri indirmeye kalkarlarsa, ileri bitiktir," dedi. Etienne'den ekinerek konuuyordu. Bu iin byle devam edemeyeceini syledi. Yoksulluk ok bykt, birok fabrikalarn kapandn, iilerin akta kaldn anlatt. Gnn birinde kyamet kopacakt. Ona, civar kuyulardan birinin sahibinin bu ie nasl gs gereceiGerminal 55

ni bilemediini sylemilerdi. Sonra Lille'den ald bir mektuptan s-zetti. Bu mektupta endie verici haberler vard. "Kimden, biliyor musunuz?" diye sylendi. "Hani bir akam burada birini grmtn ya, ite ondan." Szn tamamlayamad. eri hrn mizal, elmack kemikleri morarm, uzun boylu ve zayf kars girdi. Siyasette kars kocasndan daha ateliydi. "Pluchart'in mektubu bu," dedi. "Ah, imdi o i banda olsayd, her ey yoluna girecekti," diye devam etti. Etienne bir sreden beri bu yoksulluu ve intikam fikirlerini sessizce dinliyordu. Bu ismi duyunca, istemeyerek yksek sesle: "Ben Pluchart' tanrm," dedi. Yzne baktklar iin devam etmek zorunda kald: "Evet, kendisini ok iyi tanrm. Ben makinistim, o Lille'de benim usta basmd. ok yetenekli bir adamdr. Kendisiyle birka kez konutum." Rasseneur, Etienne'i yukardan aaya szyordu. Yznde, ani bir deiiklik oldu ve sempatik bir eda iler, karsna: "Bu msyy bana Maheu getirdi. imdi onun yannda alyormu. Yukarda bo bir oda olup olmadn ve kendisine on be gnlk kredi ap aamayacamz soruyor," dedi. Sorunu abucak hallettiler. Yukarda bo bir oda vard; kiracs yeni kmt. Biraz sonra meyhaneci daha da comutu. Patronlardan imkan d bir ey istemediini srarla belirtiyordu. Kars ise omuzlarn silkiyor ve haklarn mutlaka elde etmek istiyordu.

Maheu, sz kesti: "yi akamlar," dedi. "Her eye karn yine madene inilecek ve bu yzden daha pek ok kimseler lecek. Bak sen madenden kal sene oldu imdi ak gibisin," diye ekledi. Rasseneur, nazik bir ekilde: 56 Emile Zola "Evet, gerekten bir hayli toplandm," dedi. Maheu, kapya doru sallanarak yrd. Etienne arkasndan kotu. Madeciye teekkr etti. O yalnz ban sallyor ve azn bile amyordu. Sonra glkle, ii mahallesine giden yokuun yolunu tuttu. Madam Rasseneur, Etienne'e bir iki dakika beklemesini ve odasn gstereceini syledi. O srada yeni mterilere hizmet ediyordu. Etienne dnp duruyordu. Acaba kalmal myd? zgr bir hayata, gneli bir havaya, bana buyruk olmaya ok almt. Tekrar madene inmeye ireniyordu. ok skntl ve zor bir eydi bu. Ezilen bir hayvan olmay kendisine yediremiyordu. Etienne bu yerin bu kadar kt olabileceini dnememiti. Binalar ve antiyelerle kapl bu yerin bu kadar geni olabileceini san-mamt. Ev ve fabrikalarn sa tarafnda pis renkli bir moloz yn vard. Sonra, alabildiine plak ve kurak tarlalar uzanyordu. Voreux denilen bu yerin, kara rengi, kmrn uuan yapkan tozlan, ovay rtm ve her eyi siyaha boyamt.

Etienne'i asl hayretler iinde brakn ey gece grmedii bir rmakt. Bu rman iki taraf bodur aalarla evrilmiti. Kmr tozlar ile rtlm yeil kylarn, kirli krmz dubalarn hayalini aksettiren bu rmak, bulank suyu ile bu usuz bucaksz sabaha szlp gidiyo-du. Madenin nnde bir iskele vard. Buraya, kprlerden geip giden arabalarn dolduu gemiler yanyordu. Sonra rman meydana getirdii bu kanal bir dirsek yaparak kvnhyor ve bataklklarn yanndan geiyordu. Etienne'in baklan, krmz kiremitlerini seebildii ii mahallesi ile kumpanyaya ait binalar ve demir yollar ile maden kuyusunun zerinde gidip geliyordu. Son ii grubu kuyuya inmekteydi. ilerin iterek yrttkleri bir vagon keskin bir gcrt karyordu. Uzakta afakla beraber donuklaan kok frnlar uzanyodu. Biraz ileride bir canaGerminal 57 I var gibi soluyan tulumba vard. Etienne imdi, ii mahallesindeki Catherine'in yeil gzlerini grr gibi olmutu. Kendisini tarif edemedii bir duyguya kaptrmt. Ac ekmek, mcadele etmek istiyordu. Kararn vermiti. Tekrar madene inecek ve Bonnemort'un szn ettii ve on binlerce a insann etlerini yedirdikleri o tok kannl yarat tekrar grecekti. Gregoire'lann maliknesi Piolaine, Joiselle yolu zerindeydi. Buras geen yzyln balarnda ina

edilmi biimsiz, drt ke bir binayd. Byk arazide, geriye, itlerle evrilmi, otuz hektar kadar bir yer kalmt. Buras sebze ve mayvalan ile nlyd. Demir kapdan sokak merdivenine kadar, kemer halinde yolu rten senelerin ykn tayan hlamur aalar uzanyordu. Bu, byk aalarla evrili yol, usuz bucaksz uzanan bu plak arazi grlmeye deer bir manzara sergiliyordu. Gregoire'lar o sabah sekizde kalkmlard. Genellikle bir saat kadar yataklarnda oyalanrlard ama, geceki frtna sinirlerini bozmu ve Msy Gregoire frtnann baheye zarar verip vermediini anlamak iin darya karken Madam Gregoire'da ayanda terlikleri ve srtnda sabahl olduu halde mutfaa inmiti.Ksa boylu, tombul elliyi akn bir kadnd. Parlak beyaz salar altnda pembe beyaz, aptal bakl bir yze sahipti. A kadna: "Melanie, hamuru hazrladna gre, rei bu sabah yapsan iyi olacak," dedi. "Matmazel yarm saat sonra kalkar. ikolatasyla birlikte rek de yemi olur. Hem bu ona srpriz de olur. Ne dersin?" Emektar a, zayf ve yalca bir kadnd. Glmeye balad: "Gerekten yle," dedi; "Gzel bir srpriz olur. Ocak yand, fnn 58 Emile Zola da epeyce snmtr. Honorine de biraz yandm etti mi mesele kalmaz."

Honorine, kk yata alnp burada yetitirilmiti. imdi koca bir kz olmutu ve oda hizmetilii yapyordu. Evde, bunlardan baka, iki hizmeti kadn, ar ilere bakan arabac Francois, ayrca bahevan ve kars vard. Ev sahipleri adamlarna ok iyi davrandklar iin adeta bir ailenin fertleri gibi kaynamlard. Madam Gregoire, kz iin srpriz olacak olan bu reklerin frna veriliini seyretti. Mutfak ok geni ve temizdi. erisi, prl prl parlayan kaplarla dolu idi ve ender bulunan yiyeceklerden nefis kokular kyordu. Raflar ve dolaplar tka basa doluydu. Madam Gregoire odasna giderken: "Aman rek iyi kzarsn," diye tembih etti. Evin her taraf kaloriferle snyordu. Fakat yemek odasnda, iinde maden kmrnn alev alev yand bir ocak vard. Buraya byk bir yemek masas, sandalyeler, bir etajer ve ev sahiplerinin zevk ve rahatlarna dkn olduunu gsteren rahat koltuklar vard. Ailece burada otururlar ve salona pek ender geerlerdi. Msy Gregoire, bahede yapm olduu kontroldan dnmt. Altm yanda olmasna karn ok dinti. Geni hatl, drst ifadeli bir yze sahipti. Salar bembeyazd ve yz pembeydi. Bahede nemli bir hasar olmamt. Bir ocak bacas dm, bir iki dal krlmt Maliknesini her sabah gzden geirmekten byk bir zevk duyard. "Cecile'in bu sabah kalkmaya niyeti yok galiba?" diye sordu. Kans:

"Ben de anlamadm, kprdanr gibi olmutu ama..." diye mrldand. Sofra hazrlanm, kar gibi beyaz rtnn zerine kse konmutu. Honorine'i yukar yolladlar. Az sonra, glerek geldi. Germinal 59 "Ah matmazeli bir grseniz, tpk bir melek gibi uyuyor, insan bakmaya doyamaz," diye mrldand. Ana ile baba sevgi dolu baklarla birbirlerine baktlar. Msy Gregoire glmseyerek: "Gidip grelim mi?" dedi. Madam Gregoire: "Hadi, gidip grelim," diye cevap verdi. Beraberce st kata ktlar. Bir perde aralndan giren gne, kar gibi yatakta yatan, kestane sal, on sekizinde, bir kz aydnlatyordu. Yorgan, stnden kaymt. Annesi yavaa: "O krolas rzgrn yznden galiba btn gece gzn krpmam," diye mrldand. Kocas kendisini susturdu ve mrlerinin bu anda, Allah'n kendilerine vermi olduu kzlarnn, yatn doya doya seyrettiler. Gen kz, yannda bulunan annesi ve babasn hissetmemiti, uykusuna devam ediyordu. Birden uyanr gibi oldu, her ikisi de sessizce yatan bandan uzaklatlar. Msy Gregoire, kapnn nnde: "Brakalm uyusun," dedi.

Madam Gregoire onu onaylad.: "stedii kadar uyusun yavrucak, bekleriz." Sessizce aaya indiler. Hizmetiler matmazelin bu derin uykusuna glyorlard. Msy Gregoire bir gazete ald. Madam ise bir yn iiyle megul olmaya balad. Gregoire'lar bir hayli zenginlerdi. Geen yzyln balarnda bu arazide delice bir maden aratrmas balam, birok soylu para ve emeklerini buraya yattrmlard. Bunlarn nlerine birok engeller kmt. Fakat ylmamlard. te o sralarda Pio-laine'e beron Desrumaux adnda biri sahipti ve yannda da Honore Gregoire isimli bir khyas vard. Bu khya matmazel Cecile'in byk60 Emile Zola babas Msy Gregoire'in babasyd. Sonunda binbir glkle biriktirdii paray, efendinin srar ile buradaki maden ocaklarna yatrd ve hisse sahibi oldu. Zamanla hisselerin deeri artt ve Msy Honore Gregoire, Poilaine'e yok pahasna sahip oluverdi. Sonraki yllar, Napoleo savalar ile bir hayli skntl geti. Sonra, Msy Leon Gregoire, babasnn yatrd paradan fazlasyla yararland. ki yl iinde hisseler, bir servet halini almt. Piyasa maksimum dereceye ykseldii zaman, Msy Gregoire'a hisselerini satmasn sylediler, reddetti. Birdinbire patlak veren sonucu hisseler yine dt. Fakat Msy Gregoire'n madenlere byk bir gveni vard. Bu gven babadan oula srd. Msy Gregoire gen yata Marchiennes'li bir eczacnn

kzyla evlendi. Kars irkindi ama birbirlerini lgnca seviyorlard. Kar koca mkemmel anlatlar. Zaten zevkleri de hemen hemen aynyd. Dzenli bir hayat sryorlard ve artrdklar paray kzlar Cecile iin harcyorlard. Birdenbire kap ald ve gr bir ses: "Bensiz mi kahvalt ediyorsunuz?" diye sordu. Cecile'in gzleri uykudan imiti, zerine bir sabahlk atmt. Annesi: "Hi byle ey olur mu? Seni bekliyorduk, pis frtna seni uyutmad deil mi cicim?" dedi. Gen kz hayretle: "Frtna m vard?" diye sordu. Bu, hepsini artmt. Kahkahalarla glmeye baladlar. Hizmetiler de bu kahkahalara katlyorlard. rein manzaras, yzlerine daha fazla memnunluk vermiti. Cecile: "Demek rei piirip, bana oyun ettiniz ha!" diye sevinle haykrd. Sofraya oturdular. ikolata kselerinden buram buram, nefis bir Germinal 61 koku yaylyordu. Bir sre hep rekten konuuldu. Melanie ve Hono-rie rein piirilii hakknda bilgi veriyorlard. Sofradakiler nee ile byk rek paralarn attrmaya balamlard.

O srada, kpekler iddetle havlad. Piyano hocasnn geldiini dndler. Cecile'in bir de edebiyat hocas vard. Gen kz eitiminr zevkine uygun bir ekilde ve ocuka kaprisleri ile evde yapyordu. Honorine ieri girerek: "Msy Deneulin geldi," diye haber verdi. Honorine'in arkasndan, teklifsiz bir ekilde ve eski svarilere has tavryla Msy Gregorie'n amcasnn olu ieri girdi. Ellisini getii halde dimdik yryor ve iri byklan ile kapkara salar kendisini daha da din gsteriyordu. "te ben geldim; yo, rahatsz olmayn, ltfen," dedi. Ev sahipleri, misafiri nee ile karladlar ve ikolatalarn imeye devam ettiler. Msy Gregoire: "Bana syleyecek bir eyin mi var?" dedi. Deneulin: "Yo, hibir ey syleyecek deilim, bir at gezintisine kmtm, geerken uradm," dedi. Cecile, amcasnn kzlarn sordu. kisinin de iyi olduunu, birinin piyanodan, dierinin de resimlerden ba kaldrmadn rendi. Deneulin'in neeli edas altnda bir sknt seziliyordu. Msy Gregoire tekrar sordu: "Madende iler nasl?" "Pek iyi deil, kriz dolays ile arkadalarla ekiip duyuyoruz. Fazla retim yapmak iin ok yatrm yapld. imdi de para yerinde sayyor. Bunlar iletmek iin are bulunmuyor. Fakat midimi

bsbtn kesmedim, inallah bu iten de syrlacam." Deneulin'inde amcas gibi kr hisseleri vard. Fakat o, fiyatlar 62 Emile Zola ykselince bunlar elinden karm ve bir pln hazrlamt. Karsnn da imtiyaz hisselerine sahip olduu iki oca vard. Fakat bunlar ykkt ve malzeme eskimiti. letilmeleri, ancak masraflarn karlyordu. te, bunlar, tekrar yenilemeyi dnyordu. Tam kazan salayaca srada da sanayi ksmnda kriz patlak vermiti. Aslnda becerikli bir i adam da deildi. ileri kendisini soyup soana evirmilerdi. Dizginleri kzlarnn eline brakmt.Byk kz konservatuara gireceini sylyor, kk kz ise yapt tablolar sergilere yolluyordu. tablosu imdiden geri evrilmiti. Fakat iki kz da yoksulluk yaklatka iyi birer ev kadn olduklarn gstermeye balamlard. Deneulin, tereddtl bir sesle: "Eer, fiyatlar ykseldii zaman hisseni satp bana verseydin, imdi kendi madenimizi mkemmelen iletir ve ok zengin olurduk," dedi. Msy Gregoire, rahat rahat ikolatasn bitirmekle meguld. Sakin bir ekilde cevap verdi: "Byle bir eye hibir zaman yanamam bilirsin. Havaya para atmam ben. Rahat yayorum. Fazla

para kazanacam diye kafa patlatmak budalalk olurdu. Montsou'daki hisseler istedii kadar dsn gene bize geinecek kadar para getirir. A gzl olmamal insan. Hem grrsn bak. Montsou bir gn gene ykselecek. Bu ie sen de hayret edeceksin. Cecile'in torunlar bile oradan yararlanacaklar." Deneulin, zoraki bir glmseyile bu szleri dinliyordu: "Bunlar kabul edelim. Acaba benim ie yz bin frank koy desem, ne dersin?" diye mrldand. Gregoire'n endieli yz biraz fazla acele davrandn gsteriyordu, hemen laf deitirdi. "Yok canm, aka yaptm, kr o dereceye gelmedim daha. Belki de sen haklsn, bellki de bakalarnn srtndan kazanlan servet, en Germinal 63 emin paradr," dedi. Konuyu deitirdiler. Cecile gene kuzenlerinden laf at. Madam Gregoire, kzn hava aar amaz oraya gtreceine sz verdi. Msy Gregoire ise konudan kamamt: "Ben senin yerinde olsaydm, inatl brakr Motsou ile anlardm. Onlar da bu ie dnden raz," dedi. Aslnda Vandame zengin bir yer deildi, ama Montsou'nun sahipleri kendi arazilerinin yanndaki bu yerleri de ele geirmek iin bekleyip duruyolard. i ve mhendisler arasnda sun'i bir nezaket yar vard ama, gizliden gizliye byk bir meydan okuma, srp gidiyodu. Montsou'nun sahipleri Vandame'i batrmay

baarmlard. Fakat bu haliyle bile onu ekemiyorlard. Deneulin, hiddetle haykrd: "Asla! ben yaadm srece. Montsou, Vandame'i ryasnda grr. Perembe gn Hennebeau'nun evinde idim. Etrafmda frl frl dnyordu. Ben bu adamlarn ne mal olduklarn bilirim. Sen o gsterili sfatlarna bakma. Bunlar ly bile soyarlar." Deneulin o kadar sinirlenmiti ki, ikyet ede ede bitiremedi. Aslnda, Msy Gregoire da Montsou idaresinden pek holanmaz ve onlarn paraya kar olan ar hrslarn hi iyi karlamazd. Melanie sofray kaldrmak iin geldii srada darda gene kpek havlamalar balamt. Honorie kapya doru kounca Cecile: "Hi gitme," dedi, "herhalde dersim iin geldiler." Deneulin de kalkt, gen kza bakarak: "Kk Negrel ile evlenme konusu ne aamada?" diye sordu. Madam Gregoire: "Daha kesin bir ey yok. Dnrz," diye cevap verdi. Deneulin vedalat ve ayrld. Cecile ieri girdi ve: "Gene bakas. Hani geen gn sokakta rastladmz madencinin kars vard ya, ite o, ocuklar ile gelmi," dedi. 64 Emile Zola Hepsi tereddt iindeydiler, acaba bu davetsiz misafirlerin stleri balar pek mi kirliydi? Yok canm

fazla kirli olamazd. Hem sonra ayakkablarn kapnn dnda brakrlard. Gregoire'lar tam bir arlk ve rahatlk iinde yemeklerini hazmetmekle meguldler. Sonunda, yerlerinden kalkmann kendilerini fazla yoracana inanm olacaklar ki: "Hadi buraya aln," dediler. Bu emir zerine, Maheude ve ocuklar, souktan yar donmu durumda ieri girdiler. Salonun gsterii ve scakl karsnda gzleri bymt. rtl pencerelerin panjurlarndan solgun gn szlyordu. Odann havas dayanlmaz bir durum almt. Lenore Hendi ile birlikte koyun koyuna yatyodu. Alzire kamburunun zerinde uyuyor. Bonnemort Baba ise, Zacharie ve Jeanlin'in yattklar yataa tek bana uzanm, az ak bir ekilde horlayp duruyordu. Yandaki odada ise t yoktu. Maheude, Estelle'e meme verirken tekrar uykuya dalm kk bebek de ban annesinin gsne dayayarak szmt. Alt katta guguklu saat alt defa tt. i mahallesindeki evlerin bazlarnn kaplar alp kapand. Yollarda bozuk kaldrm talar ayakkablarla fkrdayp durdu. Bu saatte kmr eleyen kadnlar madene giderdi. Sonra tekrar bir sessizlik kt ve bu yediye kadar devam etti. Yedide, kapal panjurlar araland ve uykulu sesler, ksrkler iitilmeye baland. Bir kahve deirmeni devaml olarak gcrdamaya balad halde odada kimse kmldamad. Birdenbire Alzire uzaktan bartlar

duydu ve saatin ge olduunu dnerek yalnayak koup annesine: Germinal 65 "Anne, sokaa gidecektin ge kaldn.." Maheude, gzlerini ovuturarak ve yorgunluktan ikyet ede ede kalkt. "Lenore'la Henri'ye de hazrla, onlar da gtreceim Estelle'e sen bakarsn bu kt havada onu da karamam, hastalanr." Sonra en temiz elbisesi olan mavi bir etek giydi. zerine de yamal kl rengi bir ceket geirdi. "orbay hazrlamal, bktm artk" diye sylendi. Alzire viyak viyak baran k alp odasna gtrd. Sekiz yanda olmasna karn viyaklayan bir bebei susturmann arelerini olgun bir kadn kadar iyi biliyordu. K henz lkln kaybetmemi yatana yatrd. Sonra bir parman azna emzik gibi verdi ve onu uyuttu. Az sonra Henri ile Lenore uyandlar ve derhal kavgaya baladlar. Uykudayken sarma dola yatan ocuklar uyanr uyanmaz birbirlerini tokatlamaya balyorlard. Kz, olandan iki ya bykt, her ikisinin de salar, iirilmi gibi duran byk kafalarn kaplyor ve sar bir kme gibi gzkyordu. Alzire, kz kardeini bacaklarndan ekti ve onu knn derisini yzmekle korkuttu. El, yz ykarken elbise giydirirken de ayn eyi tekrarlad. Bonnemort babann uykusunu bozmamak iin

panjurlar kapal tutuyorlard. Btn bu amataya karn Bonnemmort Baba horlamaya devam ediyordu. Maheude: "Tamam, siz de hazr msnz?" diye seslendi. Panjurlar am, mangala yeni kmr koymutu. htiyar herhalde btn orbay imemitir diye dnd. Fakat toprak tencere tertemizdi. Birka gnden beri yedekte diye ayrd bir tutam eriteyi piirdi. Tencerede hi ya yoktu. Bunu sade suyla ieceklerdi. Bfeyi aratrrken Catherine'in byk bir para tereya brakm olduunu hayretle grd. Bfe ise tamtakrd. Kuru bir ekmek dilimi bile yoktu. Maig-rat veresiyle vermemekte srar eder ve Piolaine'in sahipleri de birka 66 Emile Zola metelik vermezlerse ne halt edeceklerdi. Erkeklerle, kz, madenden dnnce yemek isterlerdi. Yemek yemeden yaama ekli ise hemz kefedilmemiti. fkelendi ve bard: "Hl inmiyor musunuz, ok ge kaldm zaten!" Alzire ile iki ocuk inince, sade suya halanm ehriyeyi e bld. Kendisinin a olmadn syledi. Sonra nceki gn Catherine'in zerine su katt kahveye yeniden su ekleyip iki bardak dolusu pasl demir suyuna benzeyen bir ey iti. Hi olmazsa iimi tutar diye dnyordu. Alzire'e tekrar tembih etti: "Bykbabam uyandrma, Estelle'in de, ban bir yerlere arpmamasna dikkat et. ok larsa u ekeri eritir azara azar verirsin.."

"Okula gidemeyecek miyim anne?" "Okula baka gn gidersin, bugn bana lazmsn." "Ge geleceksen orbay ben piireyim mi?" "orba m? Hayr beni bekle." Alzire, btn sakat ocuklar gibi bunun ne demek olduunu kolayca anlam stnde durmamt. Yoksa ok iyi arba piirirdi. Sokakta okullarna giden ocuklann srkledikleri ayakkablarnn sesleri geliyordu. Saat sekizi almt. Levaque'larin evinden gittike artan bir grlt geliyordu. Kadnlar kahve ibriklerinin balarna toplanmlar elleri bellerinde, hi durmadan dnen dilleri ile sabah faslna balamlard. ri dudakl, perian bir yz pencereden uzand ve bard: "Yeni haberler var, dinle bak." Maheude: "imdi zamanm yok, dar kyorum. Sonra..." diye cevap verdi. Scak bir fincan kahve ikramna dayanamayp, kararndan caymak korkusuyla Lenore ve Henri'yi drtt ve ikisini de alp dar kt. Bonnemort Baba'nn horultusu devam ediyordu. Darda hava krlmt. Yollar zifiri bir amurla kaplyd. Tahta ayakkablar bu amura Germinal 67 yapt m kmak bilmiyordu. Bu srada yerden ayakkablar ile amur toplayp elenmeye kalkan Lenore bir tokat att. Maheude kestirmeden gitmeyi tercih etmiti. Yollar eri bryd. Fabrika insanlar

ve atlyeler, sanayi ehri manzaras alan, bu krlk yeri kaplamt. Bacalar is pskrmekte ve her taraf kirletmekteydi. Bu srada Henri yerden amur alm kendi kendine bunlar yourmaya balamt. Maheude: "Grrsn sen pis yumurcak, sana amurla nasl oynanrm gsteririm!" diyerek ona da bir tokat att. ocuklar ayak izlerine baka baka yola devam ediyorlard. Ayaklar her admda yapkan amura gmlyor ve kmak bilmiyordu. Mcadele etmekten yorgun dmlerdi. Marchiennes tarafna doru uzanan yol, krmz topraklar arasnda bir erit gibi kvrlyordu. Sonra Montsou ortasndan geip aaya doru gidiyordu. Yollarn etraf yava yava binalarla dolmaya balamt. Buras, rengrenk binalarla bir ii kenti halini alyordu. Fabrika eflerinin oturduklar binalar hemen dierlerinden ayrt ediliveriyordu. Tuladan yaplm kilisenin, kmr tozlaryla kapkara olmu an kulesi gkyzne doru ykseliyordu. Evlerin ve fabrikalarn arasnda yer yer kmelenen meyhaneler vard. Hemen hemen iki eve bir meyhane dyordu. Maheude, antiyelere yaklat srada Henri ile Lenore'u soluna ve sana geirdi ve ellerinden tuttu. Biraz ileride Genel Mdr Hen-nebau'nun demir parmakllarla ayrlm byk kk vard. O srada binann kaps nnde duran bir arabadan krk mantolu bir kadn ile gs nianlarla kapl bir adam indiler. Bunlar Paris'den gelmi ziyaretiler olacakt, yoksa yan aydnlk kapda gzken Madam Henne-

bau bir aknlk ve memnuniyet l koyvermezdi. Maheude ocuklara: "Yrsenize tembeller," diye bard. Maigrat'nn dkknna gelmiti, heyecanlyd. Bu dkkn Genel Mdr'n evine ok yaknd. Burada Maigrat hem bakkallk, hem ma68 Emile Zola navlk yapyor, hem de kap kaak satyordu. Maigrat eskiden Vore-ux'de srvenyanlk yapard. Sonra eflerinin de yardmyla bu dkkn am, yava yava ticaretini gelitirmi, btn kk dkknlar da ifls ettirmiti. Fakir mahallelerdeki mterileri ona mal daha ucuz satma olana veriyorlard. nk bu kalabalk mteriler srm artryordu. Maheude, onu kapnn nnde ayakta buldu. rkek bir tavrla: "Yine ben geldim Msy Maigrat" dedi. Maigrat, iri yapl, souk bakl ve terbiyeli bir adamd. Ona umursamaz bir ekilde bakt. "Herhalde beni bugn de bo evirmezsiniz. Hafta sonuna kadar a kalnmaz... Size iki senedir deyemediimiz altm frank bocumuz da var ama..." Bu szler azndan glkle dkld. 60 franklk bor grev zamanndan kalmt. Bir trl imkn bulup bunu deyememilerdi. Geen gn balarna gelen felketten sonra ceplerinde de metelik kalmamt. Kendilerini icraya verip evdeki eyalarn almak tehdidinde bulunan kunduracya ceplerinde kalan son

yirmi frank da vermek zorunda kalmlard. Bunu vermeselerdi Cumartesiye kadar dayanabileceklerdi. Maigrat kollarn kavuturmu, yalvarmalarn bayla olumsuz ekilde karlamaktayd. "ki ekmekten baka bir ey istemiyorum, Msy Maigrat, kahve mahve istemem, sadece iki ekmek." Maigrat kkreyen bir sesle: "Olmaz!" diye bard. Bu srada Maigrat'n ufak tefek clz kars gzkt. Maheu'n yalvaran baklar ile karlanca tekrar ieri kat. Maigrat'nn hreti pek iyi deildi. Bir madenci kredisini uzatmak istedii zaman Maig-rai'ya kzn veya karsn yollar diye anlatlrd. Onun irkin, gzel farketmedii de iddia edilirdi; yeter ki yollu kadn olsun bu ona yeterGerminal 69 I liydi. Maigrat, Maheude'e fena bakmaya balamt. Bu baklarla adeta onu soyuyuyordu. Maheude fena oldu ve ceviz kabuklan ile oynayan ocuklarn ekip, "Bu, sizin de yannza kalmaz, piman olursunuz," diye sylenerek geri dnd. Tek mit Piolaine'deki burjuvalarda idi. Eer onlardan birka metelik koparamazsa evcek alktan geberip gideceklerdi. Sola sapt, maden idaresi, burada, tuladan yaplm, byk saray gibi bir binayd. Sonbaharda buraya Paris'ten zenginler gelir ve byk ziyafetler verilirdi. Maheude hem gidiyor, hem de

henz eline gememi birka metelii hayalinde harcyordu. nce iki byk ekmek, iki yz elli gram tereya, bir kilo patates ve kahve alacakt. Sonra bir para da et alrd. Kocasnn ihtiyac vard. Montsou rahibi cbbesini toplayarak yanndan geiyordu. Halim selim bir adamd rahip. Patronlar ve iileri gcendirmemek iin etraf ile hi ilgilenmez gibi gzkrd. "Gnaydn rahip efendi." Rahip bunu duymam gibi davrand ve ocuklara glmseyerek geti. Maheude arp kalmt. Rahibin kendisine bir eyler vereceini hayal etmiti. Daha iki kilometre yol vard. Artk ocuklar elenmeyi bir kenara brakmlar srnerek gidiyorlard. Yolun kenarnda fabrika binalar isler iinde uzanyodu. leride gz alabildiine uzanan bir arazi vard. "Anne beni kucana alsana" nakarat sk sk duyuluyordu. Maheude sra ile ocuklarn birini indirip dierini kucaklyor ve batak yollarda emekleyerek yrmeye alyordu. Maheude gidecei yeri dnp eteklerini kirletmemek iin gayret sarfediyodu. Yol o kadar kaygand ki, defa dmemek iin kendini zor tuttu. Sonunda evin nne geldi. ki iri kpek havlayarak zerlerine komutu. ocuklar korku ile barmaya balamlard. Bir arabac kamsn aklatarak 70 Emile Zola kpekleri uzaklatrd. Honorine:

"Ayakkablarnz karp ieri girin," dedi. Yemek odasna giren anne ve ocuklar birdenbire hareketsiz kalmlard.. Karlatklar bu scak, koltuklarna uzanm ikiihtiyar onlar artmt. Madam Gregoire: "Hadi kzm grevini yap," dedi. Gregoire'lar sadaka datmak grevini Cecile'e brakmlard. Bunu ocuklarna iyi terbiye vermenin artlarndan saymaktaydlar. Evlerinin Tanr evi olduunu sylerlerdi. Dolaysyla merhametli olmak gerekliydi. Bir yardmda bulunurken aldanmaktan, ahlkszla tevik etmekten ok ekinirlerdi. Para vermemelerinin nedeni de buydu. Fakirin eline birka metelik geti mi bunu mutlaka ikiye yatrrd. Sadakalarn eya olarak verirlerdi. Klar fakir ocuklar scak tutsun diye elbiseler datrlard. "Zavall yavrucaklar, souktan mosmor olmular... Honorine, git paketi getir." Hizmetiler de bu zavalllara, tok karnl kimselere ait bir eda ile bakyorlard. Honorine paketi getirmek iin yukarya karken, a, rei masann stne brakm onlara dalmt. Cecile devaml: "ki tane yn etek ve atk kald... Yavrucaklar bunlarla ok snacaklar." Maheude, bunun zerine biraz cesaretlendi ve kekeleyerek: "Teekkr ederim matmazel... O kadar iyi insanlarsnz ki."

Gzleri yalarla dolmutu, birka metelii mutlaka alrm diye dnd. Oda hizmetisi hl gelmemiti. ocuklar, annelerinin eteine yapm byk gzlerle reklere bakyorlard. Madam Gregorie sessizlii bozarak, sordu: Germinal 71 "Baka ocuunuz yok mu?" "Ah madam, daha yedi tane var." Gazetesine dalm olan Msy Gregorie hayretle irkildi ve: "Yedi ocuk daha m? Aman efendim ne gerei vard," dedi. htiyar kadn da: "Dncesizlik," diye sylendi. Maheude, itiraz eder gibi bir jest yapt. Ne yapsn ocuk kendiliinden oluyordu. Sonra pek de faydasz saylmazd. Byynce alarak eve para getiriyorlard. Madende alamayan kkleri de beslemek gerekliydi. Madam Gregoire: "Madende oktan beri alyorsunuz demek?" diye sordu. Maheude'in yznde bir tebessm gze arpt. "Tabii ya, ben yirmi yana kadar altm. kinciyi dourduum zaman, doktor, alrsam leceimi syledi. Zaten o srada yeni evlenmitim ve evde yaplacak ok i de vard. Kocamn soyu ok uzun zamandan beri madende alr... Byk dedelerinden beri burada almlardr," diye cevap verdi.

Msy Gregoire, yoksulluktan kemirilen bu insan grnl yaratklara, bu ackl manzaraya dalgn, dalgn bakt. Odada insana arlk veren bir scaklk, burjuva evlerinde rastlanan bir zenginlik havas hkm sryordu. Sabrszlanan Cecile: "Ne yapyor bu yukarda, git bak bakalm Melanie, syle paket dolabn hemen altnda" diye bard. Msy Gregoire bu yoksul insanlarn kendisine dndrdklerini yksek sesle onlara anlatt: "nsanlarn dnyada eziyet ektikleri dorudur ama, iiler de hi akll insanlar deil hani. Kyllerimiz gibi bir kenara para ayracaklar yerde iip bor ediyorlar, sonra da ailelerinin nafakihtiyalarn kar72 Emile Zola layamyorlar." Maheude, dikkatli bir ekilde cevap verdi: "Hani hakknz yok deil. Her zaman doru hareket etmiyorlar. ikyet ettikleri zaman ben de kendilerine ayn eyleri sylyo-rum.ok kr benim ksmetim iyi kt. Kocam yalnz pazar gnleri ier. Evlenmeden nce, szm meclisten dar, eekler gibi iermi. Ana gene de ansmz yok. Bazan, bugnk gibi meteliksiz kalyoruz ite." Birka metelik alrm midiyle, onlara borlarnn tarihesini izmeye balamt. Eskiden, borlarn on be gnde bir derlerdi. Fakat bazan gecikiveriyorlard. Sonra da bir trl kendilerine gelemiyorlar-d. Erkekleri de, borlarnn bile

karlamayan bu iten bkyorlar ve artk lnceye kadar skntdan kurtuiamyorlard. Hem btn gn kmr tozlan arasnda alan bu insanlar bir bardak da bira iseler kyamet kopmazd ya! te zntler byle balyor ve sonra meyhaneden kmaz oluyorlard. Hani kimseden ikyet ettikleri yoktu ama iilere verilen para da azd. Madam Gregoire: "Kumpanya size ev kiras ile, yakacak kmr vermiyor mu?" diye sordu. Maheude karsndaki minede alev alev yanan kmrlere bakarak: "Evet kmr veriyorlar, iyi cins deil ama gene de yanyor," dedi. "Evin kiras da ayda alt frank, fazla deil, yalnz bazan onu da veremiyoruz. rnein bugn beni ldrseler iki metelik kmaz stmden." Rahat koltuklarna uzanm yatan, Msy ve Madam Gregoire bu yoksulluk manzaras karsnda yava yava sknt duymaya balam gibiydiler. Maheude onlan krmamak iin: "Sakn bunlar ikyet olsun diye sylyorum sanmayn," dedi. Germinal 73 "Zaten ne kadar urasak bo. Allah insana neresini ksmet etmise orada namusu ile alp iine gcne bakmaldr. Deil mi Msy, deil mi Madam?" Msy Gregoire onu onaylad: "Hanm, insan ite byle dnrse, iindi bulunduu felketin stne kabilir," dedi.

Honorine ve Melanie paketi getirmilerdi. Cecile paketi ap iindeki iki etei ve atky kard, bunlara yarm eldivenlerle birka orap ekledi. Cecile, bunlar telal bir ekilde, paket yapmalar iin hizmetilere veriyordu. Telana sebep piyano hocasnn gelmi olmasyd. Maheude: "ok skntdayz birka metelik verseniz," diye ekledi. Szleri boazna dmlenmiti, arkasn getiremedi. nk Ma-heu'ler onurlu kimselerdi ve dilenmezlerdi. Cecile endieli bir ekilde babasna bakt. Fakat o, her zamanki gibi kat'i bir ba sallayyla bunu reddetti. "Geleneimiz deil bu, yapamayz." Gen kz, anann strap eken yzne bakt ve ok zld. Hi olmazsa ocuklara bir eyler vermek istedi ve ocuklarn, hl gzleri -zerinde olan rekten iki para kesti, ikisine uzatt. "Bunlar sizin, aln" dedi. Sonra rekleri ald, eski bir gazete isteyerek: "Durun, kardelerinizle pay edersiniz" dedi ve rekleri sard. Sonra, annesinin ve babasnn zgn baklar altnda olan kapya doru gtrd. Yiyecek kuru ekmekleri olmayan zavall kkler, souktan morarm elleriyle bu rek paketini kucaklyorlard. Maheude geldii yollardan geri dnyordu. Artk ne amur, ne bu l gkyz, hibir ey onu ilgilendirmiyordu. Montsou'dan geerken tekrar

Maigrat'nm dkknna gitti ve o kadar yalvard ki sonunda iki 74 Emile Zola ekmek, kahve, hem de tereya ald. Aynca yz metelik de koparmt. Maigrat'nn Maheude'un kznda gz vard. Bu borcu bunun iin vermiti. Bu arzusunu Maheude'e bir daha sefere yiyecek almak iin kz Catherine'i yollamasn tembih ederek aklad. Maheude durumu hemen kavramt. inden "Hele fazla yl da bak, Catherine'den nasl yersin tokad" diye sylendi. Rahip Joire'in Pazar gnleri ayin yapt, ki Yz Krklar mahallesinin, kk kilisesinde saat on biri vurdu. Bitiikteki okulun pencereleri souktan dolay kapal olmasna karn, ocuklarn sesleri geliyo-du. Kasabann yollar sszd. Evlerde orba piiyor, bacalar ttyordu, bazan bir kadn, evlerin nnde beliriyor, bir kapy ayor gzden kayboluyordu. Yamur yamamasna karn, nem o kadar fazla ki, evlerin oluklarndan varillere sular szlyordu. Geni yaylann ortasna bir anda kurulmu ve etraf siyah yollarla evrilmi olan bu kasabann, gze ho grnen taraf, srekli slak duran krmz kiremitlerin olu-uturduu manzarayd. Maheude, dnd zamah hl rnnden bir ksmn saklayan komusuna patates satn almak iin urad. Sonra, kucanda paketlerle eve vard zaman, amurlara bulanm ve bacaklar

yorgunluktan bitap dm, Lenore ile Henri'yi kapdan ieriye iterek: "Ooooh!" dedi, "Hele kr gelebildik." Ocan karsnda, Alzire'in kollarnda sallad Estelle, barp duruyordu. Kambur kz, bebee yedirecek eker bulamadndan, onu susturmak iin emzirmek taklidi yapmaya kalkmt. Bu genellikle ie yarard. Anne, ellerindekileri brakr brakmaz: "Ver onu bana," diye bard. "Konuturmayacak insan!" Germinal 75 Evde her i yoluna konmutu, kk ev hanm atee dikkat etmi, ortal sprm, oday dzeltmiti. Sessizliin iinde, yukarda, bykbabann dzenli horultusu duyuluyordu. Alzire, yiyeceklere bakarak glmsedi ve: "Ne ok ey," diye mrldand. "Anne, istersen orbay piireyim." Masann st dolmutu: Bir elbise paketi, iki ekmek, patates, tereya, kahve. Maheude, bitkin bir tavrla: "Aman, orba uzun i, imdilik kalsn," dedi. "Erkekler iin sonra piiririm... Sen, biraz patates hala, tereya ile beraber yeriz... Kahveyi de unutma!" Fakat, birden, rei hatrlad. Yorgunluklarn unutup, yerde d-en, Lenore ile Henri'nin bo ellerine bakt. Sakn, bu oburlar, rei yolda gizlice bitirmi olmasnlard? Tencereyi atee koymakla megul olan

Alzire'in onu sakinletirmeye almasna karn ikisini de tokatlad. "Anne, brak onlar. O kadar yolu yrdkleri iin ackmlardr." Saat on ikiyi ald, okuldan frlayan yaramazlarn barmalan duyuldu. Patatesler pimi, kahve hazrlanmt. Masann bir kesini boalttlar; fakat, orada yalnz anne yemeini yedi, ocuklar dizlere-nin zerinde karnlarn doyuruverdiler. Maheude, ellerini stmak iin fincan avulam, kahvesini yudumlarken, Bonnemort baba aaya indi. Genellikle daha ge kalkar, len yemeini hazr bulurdu. Fakat o gn orba bulamad iin homurdanmaya balad. Gelini, insann her istedii olmaz, deyince patateslerini sessizce yedi. Zaman zaman kalkyor, kllerin iine tkryor, sonra, tekrar iskemlesine kerek, ba ne eik, gzleri fersiz, lokmasn ineyip duruyordu. Alzire: "Ha! Az kalsn unutuyordum, anne!" dedi. "Komu kadn geldi." 76 Emile Zola Annesi, szn kesti: "O da skt artk!" Bu, dn, ona bir ey vermemek iin yoksulluktan dem vuran Le-vaque kadna olan fkesini boaltmak iin sylenmi bir szd. Kiracs Bouteloip'un, on be gnlk kirasn birden pein verdiini bildii iin, onun bu gnlerde paral olduuna emindi. Ama, ii

mahallesinde, aileler birbirlerine kesinlikle dn vermezlerdi. Maheude: "Hah! yi ki aklma getirdin," diye devam etti. "Bir kda, bir deirmenlik kahve koy, geen gn Pierronne'dan dn almtm, iade ediyim." Kz paketi hazrlarken, kadn, erkeklerin orbasn hazrlamak iin, abucak dneceini syledi. Sonra, Estelle'i kucana alp kt. Lenore ve Henri yere den kabuklar iin dvyorlard. Maheude, Levaque kadnn kendisini araca endiesi ile, sokaa kaca yerde, bahelerin arasndan kestirme yrd. Zaten, bahesi PieiTonne'unkine bitiikti, aradaki ykk kafesli parmakln bir oyuundan birbirlerine gidip gelirlerdi. Drt evin ortaklaa kullandklar kuyu orada idi. Yanda, clz bir kme leylak aalarnn arkasnda, alet edavatn konduu kmese benzeyen bir yer vard. Bayram gnleri yenmek iin saklanan tavanlar da oraya kapatrlard. Saat on ald. Kahve gelmiti. Pencerelerde hi kimse gzkmyurdu. Sokakta kilisenin nnde, iki kadnla bir erkein belirdiini grerek, hayretle duraklad. Bir saniye bakt ve onlar tand: Madam Hennebeau, gs nianlarla kapl adamla krk mantolu hanma ii mahallesini gezdiriyordu. Maheude kahveyi iade edince, Pieronne: "Aman, niin zahmet ettin," dedi. "Hi de acelesi yoktu." Pieronne, yirmi sekiz yalarnda, esmer teni, dar aln, byk

gzleri ve kk az ile ii mahallesinin gzel kadnlarndan saylyorGerminal 77 du. Buna ek olarak olduka uh ve temizdi, stelik hi ocuk dourmad iin vcudunun ekli bozulmamt. Bir maden ocann kmesi neticesinde kocasn kaybeden Brule kadn, kznn bir madenci ile evlenmemesi iin ona yemin ettirmi ve sonra da almas iin fabrikaya yollamt. Fakat kznn sekiz yanda bir ocuk babas olan, dul bir erkekle evlenmesini hi kabullenernemiti. Kocasnn hogrl ve karsnn aklar zerindeki dedikodulara karn, kar koca pekala geinip gidiyorlard. Hi borlar yoktu. Ayrca haftada iki defa et yiyebiliyolar ve evlerini de tertemiz bir ekilde muhafaza edebiliyorlard. Kumpanyann izni ile eker ve biskvi satmak olanana da sahiptiler. Bylece haftada alt, yedi metelik kazanabiliyorlard Pazarlar bu miktar on iki metelie de kyordu. te btn bu mutlu hayatn ortasnda, kocasn kaybetmenin verdii bakaldr duygular ile homurdanarak aa vuran Brle annenin, bitip tkenmeyen ikyetleri yer alyordu. Pieronne, kk Estelle'e bakarak: "Ne de abuk byd," dedi. Maheude: "Ah bilsen bana ne kadar ac veriyor, ocuun olmamas ne byk mutluluk hi olmazsa evin temiz duruyor," diye cevap verdi.

Maheud'de her hafta sonu evini temizledii halde, bu temiz, hatta fazla ssl oda karsnda kskanln gizleyemiyordu. Bu srada, herkes ocakta bulunduu iin Pieronne kahvesini yalnz imeye mecbur kalmt. "Benimle bir kahve ier misin?" deyi sordu. "Hayr, teekkr ederim, kendi hazrladm kaheyi ieceim." "Ne fark var sanki." Gerekten hibir fark yoktu. Bylece beraberce kahve itiler. Ba-zan baklar, iki biskvi veya eker kavanozunun arasndan, kardaki evlere taklyordu. Baz pencerelerdeki perdelerin beyazl, komula78 Emile Zola nn temizliini az ok ortaya koyuyordu. rnein Levaque'lann perdeleri ok kirliydi. Adeta paavra halindeydi bunlar. Pieronne: "Bu kadar pislik arasnda nasl yayorlar?" diye sordu. Maheude, birdenbire hi durmadan konumaya balad ve Levaque'lann evinden konuyu at. Kendisi de evini pansiyon olarak kira-layabilse ne iyi olurdu. Yatmamak artyla insann evine bir pansiyoner almas ok iyi bir eydi. Ama Levaque'lar hi de gpta edilecek bir aile deildi. Kocas sk sk karsn dver bol bol ierdi. Hatta Mont-sou'daki barlara ok sk gider ve buradaki antzlerle zaman geirirdi.

Pieronne, antz szn duyunca yzn buruturmu, bir eyden irenmi gibi bir tavr taknmt. Joiselle'de btn bir madeni hastalktan krp geiren bir antz hatrlamt. "in garip taraf, olunuzun, onlarn kz ile ii piirmesine msaade etmeniz," diye sylendi. "Ah, buna engel olamayz ki, bahelerimiz kar karya Yazlan Zacharie ile Philomene'i her zaman leylaklann arkasnda seviirken grmek mmkndr. Onlar sust yakalamadan kuyudan su ekemez olduk." Btn bunlar, ii mahallesinin kzlar ve erkekleri arasnda cereyan eden karmakank ve gayri meru cinsi ilikilerin bir hikyesidir. Kzlar, erkeklerle birlikte srtst, alak damlarda seviirler ve buday tarlalanna gitmek zahmetine katlandklar takdirde ilk ocuklarn burada edinirlerdi. Daha sonra da evlenirler ve annelerini kzdrrlard. Gen bir erkein hemen evlenmesi, onu bana buyruk yapyor ve artk ailesine on paralk yardm dokunmuyordu. Pieronne: "Ben senin yerinde olsam bu ie bir son veririm. Zacharie onun karnn iki kez iirdi. Bir gn ona yapp kalacak. Bundan sonra da ondan bouna para beklersiniz," dedi. Germinal 79 Maheude, kzgnlkla ellerini uzatt: "Eer evlenirlerse canlar cehenneme... Zacharie, bir kadn kucaklamadan nce bizlere kar olan grevini

yerine getirmeli. ocuklarmz, hemen bakalar iin almaya balarlarsa halimiz ne olur? Alktan knlnz," diye cevap verdi. Sonra sakinleti ve: "Tabii genel olarak konuuyorum, hani kahven de ok gzel olmu, malzemesini tam koymusun," dedi. On be dakika kadar daha, teden beriden konutular. Sonra Maheude, erkekleri iin orba hazrlamadn hatrlad ve hzla yerinden frlayp dar kt. Darda, ocuklar okullarndan dnyor, birka kadn, misafirlerine ii mahallesini iaret eden Madam Hennebeau'ya bakyorlard. Bu ziyaret yava yava btn kasabay saryordu. Maheude eve girecei srada, kumpanya doktorunun pei sra koturan Levaque kadnla karlat. Kumpanyann doktoru, Van Derhag-hen, ufak tefek bir adamd. i o kadar oktu ki, yrrken nerilerde bulunur ve gene de ihtiyalan karlayamazd. Levaque kadn: "Baym, geceleri uyku uyuyamaz oldum, her tarafm hasta..." diye syleniyordu. "ok kahve iiyorsun ondan." Maheude: "Baym, kocamn bacaklar ok anyor, gelip grseniz iyi olacak," dedi. "Tasas sana m dt kadn." ki kadn da, byk bir hzla uzaklaan doktorun srtna baka kaldlar. Levaque, Maheude'e ieri girmesini ve bir kahve imesini syledi.

Maheude, nce istemedi, fakat kendinde bu kuvveti de bulamad ve daveti kabul ederek ieri girdi. 80 Emile Zola erisi korkun pisti. Yerler ve duvarlar yer yer yala kaplanmt. Etrafta ar bir koku vard. Otuz be yana karn hl gen gzken, iri yar Bouteloup et suyunu tamamlamakla meguld. Philomene'in yana yaklaan ocuu, kendisine obur bir hayvan gibi bakyor ve Bouteloup arada bir kalan et krntlarn ona veriyordu. Levaque: "Biraz bekle de eker ataym," dedi. Levaque, Bouteloup'dan alt ya daha bykt. Bouteloup nasl orbasnda kl kmasna aldrmyorsa onu da bu haliyle kabul ediyorlard. Bu evde araflar ayda bir deiirdi. Bouteloup'nun buna da aldrd yoktu. Levaque: "Geen akam Pierronne'u zenginler mahallesinde dolarken grdm. Mahut bey de Rasseniur'un meyhanesinin arkasnda onu bekliyordu. Sonra birlikte yrdler. Evli bir kadn iin ayp ey bu"dedi. Maheude: "Bo ver... Eskiden Pierrone, madendeki avulara tavan temin ederdi. imdi karsn peke ekip paradan da kurtuldu," diye cevap verdi. Bu srada, bir komu, Philomene'in henz dokuz aylk ikinci ocuunu getirmiti. Kk viyaklayp

duruyordu. Philomene onu kucana alarak emzirmeye balad. Maheude, kucanda uyuyan Estelle'e bakarak: "Benimkini bir dakika yalnz brakamazsn, hemen alamaya balar," dedi. Bu srada, Maheude'le Levaque kadnn baklar karlat. ki anne de daha bir sre evlenmeye taraftar gzkmyorlard. Maheude, Zacharie'nin on be meteliinden, Levaque kadn da kz Philomene'in birka meteliinden yoksun olmak istemiyorlard. Fakat Philomene ikinci ocuunu dourduktan ve birincisini de evin ekmeGerminal 81 ine ortak almaya baladndan beri Levaque kadnn dncesi deimeye balamt. Levaque kadn: "Zacharie, bahtna ekti, artk hibir ey onu durduramaz, nikh ne zaman?" diye sordu. Maheude: "Bu ii, yaza brakalm, daha iyi olur. Sanki pek aceleleri vard. Catherine de byle bir halt kartrmaya kalkarsa, Allah hakk iin onu grtlaklarm," diye cevap verdi. Levaque kadn, omuz silkerek: "Brak canm, o da tekiler gibi olur," dedi. Levaque kadn bir ara pencerenin nne gitti ve birdenbire:

"Bu da nesi, Madam Hennebeau, yannda birka kii olduu halde Pierronne'un evine giriyor," dedi. Her ikisi de pencere nne kotular. Kumpanyann kurduu ii mahallelerini ne zaman bir misafir gezmeye gelse nce Pierronne'lara gtrlrd. nk mahallenin en temiz evi burasyd. Ama tabii misafirleri Pierronne'un maden baavuu ile olan maceralar anlatlamazd. Ksaca buras ii seni, d beni yakar cinsten bir evdi. Levaque: "te kyorlar, bakmyorlar, sanrm bu sefer sra sende ekerim," dedi. Maheude, korku iindeydi. Alzire ortal toplamam, orbay atee koymamsa ne yapacakt? Yarm yamalak Allahasmarladk" dedi ve aceleyle evine kotu. Evine girdii zaman, etraf tertemiz buldu. Alzire orbay da atee koymu, baheyi bile temizlemiti. Byk kazanda da erkeklerin ykanmas iin komulmu olan su fukur, fukur kaynyordu. ans eseri Henri ile Lenore uslu uslu oturuyorlar ve eski bir takvimin yapraklarn yoluyorlard. Bykbaba da sakin sakin piposunu tttryordu. 82 Emile Zola Maheude rahat bir nefes ald, bu srada kap vuruldu. Hennebeau: "Hanm ieri girmemize msaade eder misin?" diye sordu. Uzun boylu, biraz hantallam, krk yalarnda, sarn bir kadnd. Bronz rengi ipekli bir

kumala yaplm tuvaletini ve bunu rten kadife bir pelerini kirletmemek iin gayret sarfediyor ve zoraki bir ekilde glyordu. Misafirlerine hitaben: "Girin, girin, kimseyi rahatsz edecek deiliz... A, bakn buras da ne temiz. Bu kadncazn tam yedi ocuu var... Btn evler byledir. Sizlere, kumpanyann, iileri iin bu evleri ina etmi olduunu ve alt katta bir byk oda, st katta iki oda buna ek olarak, bir bahe ve bodrum olmak zere btn evin ayda alt frank ile kiraya verildiini, aklamtm." Bu sabah trenden henz inen bu gs nianlarla kapl adam ile krk mantolu kadn, kendilerine anlatlan eyleri dinliyorlard. Krk mantolu kadn: "Baheleri de var, ne gzel, burada mkemmel yaanr," dedi. Madam Hennebeau devamla: "Yakacaklarndan fazla miktarda kmr de veririz. Haftada iki defa bir doktor kendilerini ziyaret edip, muayeneden geirir. Yalandklar zaman da emekli eder ve paralarn veririz. Bunun iin de cretlerinden hibir ksnt yapmayz," dedi. Gs nianlarla kapl kii: "Buras tam bir cennet," diye mrldand. Maeude kadn, oturmalar iin sandalye koturdu. Fakat hanmlar bunu reddettiler. Madam Hennebeau bkmaya balamt. Evin temizliine karn ortaya bir yoksulluk kokusu yaylyordu. Bu koku kendisini tiksindirmiti. Zaten, ac ve fakirlik eken bu ii grubu ile fazla ilgilenmeden, kulana alnan birka krk dkk laf tekrardan

i Germinal 83 baka bir ey yapmyordu ki. Misafir madam: "Ah, ne gzel ocuklar bunlar," dedi.Ashnda koca kafalar, saman renkli karmakark salar ile bu ocuklar ok irkin buluyordu. Maheude, ocuklarn yalarn syledi. Misafirler nezaket icab kendisine Estelle hakknda sorular sordular. Bonnemort baba da misafirlerine hrmeten piposunu azndan karmt. Fakat senelerin ypratm olduu vcudu, kaskat kesilmi, bacaklar ile gene de bir korku yaratyordu. Bir ara ksrk geldiini hissetti, kacak kara renkli tkrn gstermemek iin, dar kmay tercih etti. Bu ziyaretten en fazla baar ile kan kk Alzire'ydi. Yana gre bu kadar uslu bir kz olduu iin annesini hararetle tebrik ettiler. Madam Hennebeau: "Paris'te size, ii mahalleleri hakknda sorular sorarlarsa artk cevap verebilirsiniz. ilerin yaay tarzlar ok sakindir, hepsi de mesut ve salkldrlar." Gs nianlarla kapl kii: "Mkemmel, mkemmel,"diye bard. Garip yaratklarn sergilendii bir yerden kar gibi memnun bir tavr taknarak barakay terkettiler. Maheude kapya kadar kendilerine elik etmiti. Artk sokaklar kalabalklamaya balam, ziyaret haberini

alan merakllar toplanmt. Misafirler bu topluluun arasndan gemek zorundaydlar. Bu srada, Levaque Kadn, merakla koan Pierron'un kaps nnde durmutu. kisi de ksknca bir hayret iindeydiler. Bu ne demekti yan?.. Misafirler galiba Maheude'de yatmaya karar vermilerdi. Bari ev de gzel bir ey olsayd... "Dnya kadar para kazanyorlar, gene de metelikleri yok. Ahlksz insanlardan ne beklersin." "Maheude bu sabah Piolain'deki burjuvalardan dilenmeye gitmi.. 84 Emile Zola Maigrat'dan da ekmek istemi, nce reddetmi ama sonra vermi... Maigrat'nn karln nasl aldn bilirsin..." "Maheude'den aldn sanmam, bu kadar midesiz mi? Tabii Cat-herine'den alacak." "Demin, bana Catherine bakasyla yatsn onu boarm alimallah diyordu. Halbuki o srk Chaval kmesin damnda onu oktan altna ald. "Susst... Geliyorlar." Levaque ve Pierrone saygl bir glmsemeyle misafirlerin kn gz ucuyla seyrettiler. Sonra, kucanda Estelle'i tutan Maheude'u iaretle yanlarna ardlar. imdi de, srtlarndaki gzel ellbise-leri ile uzaklaan bu ziyaretileri seyrediyorlard. Onlar uzaklanca, dedikodularna btn iddetiyle devam ettiler. "Elbiseleri kendilerinden fazla para eder."

"Tabii ya... tekini tanmyorum ama, buradakinin cieri be para etmez. Hakknda neler sylyorlar bir bilseniz." "Neler sylyorlar? Anlatsana." "Birok adamla dp kalkyormu. Bata da o gen mhendis geliyor." "Hani u clz gen mi? Yok canm, ok ufak tefek o, yatan iinde kaybolur sonra." "Herhalde houna gidiyordur, st taraf hikye. Ben, yle her grd eyden tiksinen, birtakm pozlar taknan insanlardan hi holanmam. Byle kadnlardan phe ederim." Misafirler, konua konua yollarna devam ediyorlard. Bu srada, kilisenin nnde bir araba durdu ve iinden, krk sekiz yalarnda, siyah elbise giymi drst yzl bir adam indi. Levaque kadn, 10.000 iinin karsnda titredii Genel Mdr, sanki, o kadar yerden iitecekmi gibi, korkuyla ve ksk bir sesle: "Kocas, ite bu," dedi. Germinal 85 imdi, ii mahallesinde byk bir kalabalk toplanm, merakl gruplar birbirlerine olup bitenleri anlatyorlard. Bu srada smklerini eken birok ocuk, bir kan ak azlaryla kaldrmlarn stnde srnyorlard. Yirmiden fazla kadn, Levaque kadnn kaps nnde toplanm srekli konuuyorlard. Pierronne susmay tercih etmiti. Maheude de dinlemekle yetiniyordu.

Arada bir uyanp viyaklayan Estelle'i susturmak iin, emzirmeyi de ihmal etmiyordu. Misafirler arabaya binip, Marchiennes ynne doru azaklanca btn kadnlar amatalann daha da fazlalatrdlar ve ellerini kollarn sallayarak, bir devrim havas iinde konumalarna devam ettiler. Saat on bei vurduu srada, kilisenin nnde simsiyah yzleri, kamburlam srtlan ile ilk grup gzkt. Bunun zerine kalabalk derhal datld. imdi her kadn telala evine kouyor bir taraftan da: "Eyvah, orba da hazr deil, ne yapacaz?" diye baran sesler duyuluyordu. Maheu, Stienne'i brakp eve dnnce, Catherine, Zacharie ve Je-anlin'il sofra banda, orbay kaklarlarken buldu. Madenden dnnce insan o kadar ackyordu ki, slak elbiselerine aldr etmeden hemen yemek yemeye oturuveriyordu. Sofrada hi kimse, bakasn beklemezdi. Sofra i saatinin kurallanna gre genellikle kurulu bulunur ve her zaman orba kaklayan biri gze arpard. Maheu, yiyecei grnce ok keyiflendi. Bfenin sabahki durumu onu ok zm, ocakta da hep bunu dnmt.Neyse, kans her eyi bulup getirmiti.Bunlan nasl yaptn nasl olsa anlatrd. Catherine ve Jeanlin sofradan kalkmlar, kahvelerini ayakta yu-dumluyorlard. Zacharie, orba ile dolmayan midesi iin bir ekmek di86 Emile Zola

liminin zerine tereya srmekle meguld. Arada bir gz ete taklyor fakat almaya cesaret edemiyordu. Et bir kiilik oldu mu, onu daima babalan yerdi. Maheu, sofraya oturunca kars: "stiyorsan, bira aldraym, ben biraz da para artrmak istedim de onun iin almadm," dedi. Maheu, ok keyiflenmiti. Demek kars para da bulmutu. "Yok canm, zaten gelirken bir bardak itim, yeterli bu kadar," diye cevap verdi. Maheu, nne konan ve tabak grevi gren toprak anaktaki, ekmek, patates, prasa ve kuzu kula halamasn ar ar kaklamaya balamt. Maheude, Estelle'i kucandan brakm, Alzire'e yardm ediyor ve kocasnn nne, tereya ile salam veriyor, onun bir eksii kalmamas iin didiniyordu. Bu srada ykanma fasl balamt. lk nce bayanlar ykand. Erkekler ykanrken kavga balad. Jeanlin, Zacharie'nin daha yemek yediini ileri srerek nce ykanmak istemi, Zacharie ise onu ekitirmeye balamt. Dorusu Jeanlin'in vcudundan dklen kapkara suda da ykanamazd ya! Sonunda ikisi de birlikte ykanmaya hatta birbirlerinin arkalarn keselemeye baladlar. Maheude, yerdeki elbiseleri asmak iin toplarken: "Ortal da kirletiyorlar, sen de biraz kurulayver, Alzire," diye syleniyordu. Duvarn te tarafndan gelen bir grlt onu susturdu. Leva-que'larda homurtular ykseliyor ve arada bir tekmeler iniyordu...

Maheu: "Herhalde orba hazr deil, byle ise hakl," dedi. Maheu yemek yerken ev halk sessizliini korumay grev bilirdi. Zaten Maheu da hi konumazd. Et Maigrat'dan alnma benzemiGerminal 87 yordu, fakat karsna bir ey sylemedi. Bir ara ihtiyarn yukarda olup olmadn merak edip sordu. Bonnemort, her zamanki gezintisine kmt. Yere dklen sular iinde oynamakta olan Lenore ile Henri et kokusunu duyunca sofraya kotular. Gzleri ile babalarnn lokmalarn saymaya balamlard. Babalar onlarn yzndeki obur ifadeyi grnce: "ocuklar bundan yemedi mi?" diye sordu. Karsnn tereddtl davrandn grnce: "Byle hakszlklardan hi holanmam. Bunlar dilenci gibi etrafmda grdke itahm kesiliyor," diye ekledi. Maheude sert bir ekilde: "Yemez olurlar m? Tabii yediler," dedi. "Bunlar bilmez misin? Braksam, bakalarnn paylarn da atlayncaya kadar yerler. Etten herkes yedi, deil mi Alzire?" Alzire byk adamlara yakr tarzda bir yalanla: "Tabii ya, yemez olur muyuz, anne?" diye cevap verdi. Anneleri, bu yalan karsnda isyan etmek isteyen kkleri odann teki ucuna kovup: "ekilin uradan, utanmazlar, eti sade babanz yese ne kar? O, alyor. Sizin gibi haylaz haylaz dolamyor ki!" diye bard.

Maheu, ocuklar yanna ard, birini sana, birini soluna oturttu ve eti birlikte yemeye baladlar. ocuklar memnuniyetle kendilerine verilen bu paralan attrmakla meguldler. Yemek bitip, Maheude kahveyi getirmek iin kalknca, Maheu: "Kahvemi sonra koyarsn, nce u pislii zerimden ataym," dedi, ve teknedeki pis suyu dkmek iin kansnn yardmn istedi. Bu srada, Jeanlin, kuru elbiselerini giymi aaya iniyordu. Annesi onun kapdan danya szlmekte olduunu grnce: "Dur bakalm, nereye byle?" diye atld.. 88 Emile Zola "Oraya, canm." "Oras da neresi? Bu akam iin yabani hindiba toplamazsan eve giremezsin." Jeanlin, ellerini cebine sokmu, ayakkablarn srkleye srkle-ye dar kmt. Biraz sonra Zacharie indi. O daha zenli giyinmiti. Babas ge gelmemesi iin uyarda bulununca, aznda piposu olduu halde, ban sallayarak cevap vermeden kp gitti. Maheu iin tekneye lk su konmutu. Alzire bir gz iareti ile Lenore ve Henri'yi dar oynamaya gtrd. Maheu ocuklarn iinde ykanmaktan holanmazd. Ho bunu yapanlar ayplamyordu ama bir arada ykanmann ocuklar arasnda zararl olabileceini sylemekten de geri kalmyordu.

Maheude yukarya seslendi: "Sen ne yapyorsun orada?" Catherine: "Yrtlan montumu dikiyorum," diye cevap verdi. "yi, ama aa inme baban ykanyor." Maheu ile Maheude yalnz kalmlard. Maheu melmi, bana arap sabunu srmekle meguld. Maheude Estelle'i sandalyesine oturtmu, scan karsnda rahatlayan kk aptal gzlerle anne ve babasna bakmaktayd. Kars da Maheu'ye bakyordu. "Eve geldiin zaman zntl bir halin vard, yiyecei grnce neelendin," diye konutu. "Piolaine'deki burjuvalar iyi insanlar ama bir metelik bile vermediler. Fakat ocuklar giydirdiler. Maigrat denilen herif de bir ey vermek istemedi. Kcasa durum iyi deil. Elbise karn doyurmaz bilirsin." Bu srada, Maheude de kollarn svam kocasnn arkasn keselemek iin hazrlanmt. Maheu bu iten ok byk bir zevk duyard. Germinal 89 Bir taraftan da karsnn bugnk yiyecei nereden bulduunu merak ediyor, fakat bir ey sormayp onu dinlemeyi tercih ediyordu."Artk dayanamayp Maigrat'ya azma geleni syledim, bu iin acs kar dedim, adeta sklp cevap veremiyodu. Neticede bana, yapkan moruk dedi ve 100 metelik bor verdi. Bu parayla ondan, ekmek, patates, tereya, hindiba

aldm. Geriye de frank yetmi be santim kald. Nasl beendin mi?" Artk kurulama fasl balamt. Maheu, keyifli keyifli glyor, karsn kucaklyordu. Maheude: "Braksana canm, beni de slatyorsun, hem galiba Maigrat'nn bir amac var," diyordu. "Nasl bir amac var?" Maheude, Maignat'nn, Catherine'e kar olan ilgisinden szede-cekti, fakat vazgeti. Kocasn zmek istemiyordu. "Ne bileyim, bizi faka bastrmak istiyor galiba, Catherine hesab iyice kontrol etmeli." Maheude, karsn bir kere daha kucaklad. Vcudunun bu kadar iddetle ovuturulmas ona canllk vermiti. Zaten ii mahallesinde bu saatte hep ayn eyler yaplrd. Gece, insan yannda ocuklar yatarken, rahat yapamyordu. Maheu, karsn masaya doru itti. "Hayvanlk etme canm, Estelle bakyor, bari ban evireyim," diyordu. "Amma yaptn ha, aylk ocuk ne anlar bundan." Maheu, ayaa kalktktan sonra sadece kuru bir pantolon giydi. Cilveletikten sonra yan beline kadar plak oturmakta byk bir zevk duyard. Bir ara kapnn nne kt. Dier kaplarn nnde de yar plak adamlar vard. Aralarnda kfr ederek akalatlar. Maheu, daha sonra kahvesini imeye balad. Bu srada karsna, mhendisini payanda vurma

meselesinde nasl sinirlendiini anlatt. ini boaltm, sinirleri yatmt. Maheude kocasn daima uyarr, 90 Emile Zola kumpanya ile atmann bir fayda salamayacan syler dururdu. Sonra Hennebeau'nun ziyaretini anlatt. kisi de hissettirmemekle beraber bundan derin bir memnuniyet duyuyorlard. Catherine: "nebilir miyim?" diye sordu. "Evet, evet, baban kuruland." Catherine'in arkasnda Pazar gnleri giydii elbiseler vard. Mavi montun katlar solmu ve ypranmt. Bana da siyah tll bir apka giymiti. Maheude: "Bakyorum, giyinmisin, nereye byle?" diye sordu. "Montsou'ya gidip, apkam iin kurdele alacam, teki ok kirlenmiti, kardm." "Demek para var sende?" "Yok canm, Moqette'den on metelik bor alacam." Annesi gitmesi iin izin verdi. karken de: "Sakn kurdeleyi Maigrat'dan alma, paramz bol sanp kazk atmaya kalkar," dedi. Maheu ise: "Sokaklarda fazla dolama, erken dn," demekle yetindi. Maheu, leden sonra bahede alt. Buraya, patates, fasulye ve bezelye ekmiti, tyi bir bahevand. Sebze ihtiyalarn buradan temin ediyolard. Maheu enginar bile dikmiti. Levaque da bu srada baheye kt. Kiraclar da birka ey ekmeseler de bahesinde srgan otundan baka bir ey yetimeyecekti. Maheu'y bir bardak bira imek iin kkrtmaya balad. Maheu aldr etmiyordu.

Saat on yediye doru Pierronne gzkt. ki arkada imdi ak sak konumaya ve gen kadna laf atmaya balamlard. Pierronne kzyor, fakat kendine laf atlmasndan da iin iin memnun oluyordu. Okullar da boalm, ocuklar bara bara sokaklara dklmlerdi. Levaque bir ara Pierronne'un bacana, sert mi yumuak m diye bakmak isteyince, gen Germinal 91 kadn hiddetle ekilip gitti. Maheu gelmeyince Levaque da meyhaneye yalnz gitmeye karar verdi. Artk akam oluyordu. Maheude, Catherine ve ocuklarn dnmemesine ierlemi, lambay yakmt. Hibir akam bir arada yemek yiyemiyorlard. Hindiba salatas yapamad iin zgnd. Atete ar ar pien soanl, salal patates, prasa, kuzukula, yemei ile salata ne gzel yenecekti. Etraf keskin bir soan kokusu sarmt. Bu koku mahallenin varln uzaklardan ortaya koyard. Maheu, karanlk knce ieri girdi. Bir keye oturdu ve derhal uyuklamaya balad. Guguklu saat on dukuzu vururken Alzire masay hazrlamaya balamt. Henri ile Lenore ona yardm etmek isterlerken, bir tabak krmlard. Bonnemort baba herkesten nce dnd. Yemeini yiyip, bir an evvel madene gitmek istiyordu. Maheude, Maheu'y uyandrd ve: "Biz yiyelim... Koskoca adamlar evin yolunu bulamayacak deiller ya," dedi.

Etienne, Rassaneur'n meyhanesinde bir orba itikten sonra, tavan arasndaki kck odasna km ve kendisini elbiseleri ile yataa atmt. ki gn iinde topu topuna uykusu drt saat bile tutmazd. Uyand zaman nerede olduunu kestiremedi. akn, akn etrafna bakt ve sonra kendini toplad. Banda byk bir arlk hissediyordu. Akam yemeini yemeden biraz hava almak iin zorlukla doruldu. Darda hava gittike yumuamt. Etienne, bu l doa iinde alabildiine yrd. Voreux'nun nnden geerken, iilerin kn seyretmek iin duraksad. nce Brle kadn ile damad Pierron gzktler. Brle kadn, sr-veyanla olan bir az dalanda kendisini korumayan Pierron'a k92 Emile Zola yordu: "Miskin, yac sen de, insan hakkmz yiyen alaklarn karsnda byle mi durur?" "Ne yapsaydm yani? Kavga m etseydim? Bama bela amaya niyetim yok." "Kocam ldrdkleri yetmedi, bir de onlara eyvallah m dememi istiyorsun. Bak grrsn onlara neler yapacam." Sonra sesleri kesildi. Bu srada Etienne, Mouquet ve Zacharie'yi grd. Mouquet, Zacharie'ye: "Bir dilim tereyal ekmek yiyip Volkan'a gidelim mi?" diye sordu. "imdi iim var."

"Ne ii?" Sonra, eleme ksmndan kan Philomene'i grd ve anlad. "Anladm, ben ndem gidiyorum," dedi. "Olur, ben de sana yetiirim." Mouquet giderken yolda babas ile karlat. Birbirlerine "iyi akamlar! " demekle yetindiler. Zacharie, Philomene'in direnmesine karn onu tenha bir yola doru itiyordu. Kz, "baka zaman, imdi iim var," diye diretiyordu. Zacharie sabrszlanarak: "Sadece bir ey syleyeceim," dedi. Kz belinden ekip, yava, yava srklemeye balamt. Molozluun karanlk tarafna geldikleri zaman, paras olup olmadn sordu. Kz: "Ne yapacaksn?" dedi. Delikanl ararak, franklk borcundan ve bunun evdekilere kar ayp olacandan szetti. "Yalanc, sende! Ben Mouquet'yi grdm. Volkan'a arkc karlara gidiyorsun." Germinal 93 Zacharie, reddederek namusu zerine yemin etti. nanmyorsa, beraber gelmesini teklif etti." Kz: "ocuklar ne yapaym? Brak da dneyim, annem kyameti koparmtr," dedi. Delikanl, onu brakmak istemiyordu. Mouquet'ye sz vermiti, sonunda Philomene eteinin ucunu

kaldrarak, mesaiden artrp saklad paralardan be tane on metelik kard. "n sana veriyorum. Fakat anneni evlenmemiz iin kandrman art. nce yemin et bakalm," dedi. Gevek ve uysal bir sesle konuuyordu. Delikanl yemin etti. Paralar alnca kz pp gdklamaya balad. Zacharie, kz olmaz, dememi olsayd ii sonuna kadar gtrecekti. Sonunda kz eve gitmek zere, o da arkadana yetimek iin ayrldlar. Onlar takip eden Etienne, madendeki kzlarn zamanndan nce aldklarn dnd. Birdenbire molozluun dibinde iri talarn yuvarlandn grnce, duralad; kk Jeanlin sanda ve solunda oturan Lydie ile Bebert'e kp duruyordu: "Anlamadm? Biraz daha srar ederseniz, ikinize de tokad yaptrrm! Bu ii nce ben dnmedim mi?" Jeanlin otlarn arasnda, tekilerle beraber ev iin hindiba toplam ve sonra bunlan Lydie'ye sattrmt. Btn hindibalar satld halde on bir metelik toplanmt. imdi kazanlarn paylayorlard. Bebert: "Bu kadar da hakszlk, bunu e blmeliyiz. Sen yedi metelii alnca, bize ikier metelik kalyor." Jeanlin sinirle: "Hakszlk da ne demek? Ben sizden fazla hindiba topladm," diyordu. 94 Emile Zola

Bebert, her zaman onu dinledii halde, bu sefer parann varl onu direnmeye zorluyordu. "Hakkmz yemiyor mu yani, Lydie? Paray bizimle paylamazsa annesine syleriz." Jeanlin yumruklarn skt ve: "Ne dedin? Asl ben sizi ikyet eder, hindiba sattnz sylerim," dedi. "Sonra on bir temelii paylaacaz. Sizlere ikier metelik veriyorum. Almazsanz onu da kendi cebime atarm." Bebert, yenilgiyi kabul etmiti. ki metelii ald. Lydie ise Jean-lin'e kar, dayaa alk bir kadn ball duyuyordu, hi itiraz etmeden elini at. Fakat Jeanlin ona paray verecei anda vazgeti ve: "Sen paray ne yapacaksn zaten, bunu da annen elindan alr. Brak benda kalsn, isteyince sana veririr," dedi ve dokuz metelii cebine att. Kz susturmak iin glerek onu yakalad ve beraberce yerlerde yuvarlanmaya baladlar. Lydie onun karsyd. Duyduklar ak sahnelerini karanlk kelerde yalan yanl deniyorlard. Jeanlin bu oyuna "evcilik" adn takmt. Olan Lydie'yi kstrd zaman, kz igdnn verdii zevkle ona teslim oluyor, her zaman bir eyler bekliyor, fakat bekledii ey hibir zaman da olmuyordu. Bebert bu oyuna kabul edilmiyor ve o da Lydie'nin tadna bakmak isteyince yumruu yiyordu. Onlar, gren var diye bararak korkutmak en byk elencesiydi. "te hap yuttunuz, biri size bakyor."

Bu sefer yalan da sylememiti. Etienne kaan ocuklar grnce glerek yoluna devam etti. Bu ie mevsimsiz balamlard. Ama grdkleri onlan bu yola yneltmiyor muydu. Moque baba biraz ilerideki otluun bekisiydi. Kendisine iki odal harap bir ev verilmiti. Burada olu Moquet ve kz Mouquette ile yaard. Mouquette daha on yanda, srt st yatmaya almt. Mouque kzma ses karmazd. nk kz saygl davranp eve erkek almazd. Germinal 95 Tavan iin ot toplamaya giderken mutlaka sevien bir iftin stne basard. Hem artk herkes bu ie almt. Mouqe baba yalnz dmemeye gayret edip, babacan bir tavrla gezinip dururdu. Kzlar da ona aldrmazlar, biran nce ilerini bitirmeye bakarlard. Bu genler, bkp usanmak bilmiyorlar, diye dnd zamanlar da olurdu. htiyar Mouque her akam, dostu Bonnemort baba ile buluup iki laf ederlerdi. Yanlarnda delikanllar, kzlarn eteklerini kaldrr, pme sesleri ,kahkahalar ve inenen otlarn trts duyuluyordu. Bonnemort baba da, krk yl kadar nce karsna burada sahip olmutu. imdi o gnler bir anyd. Sonunda ok zaman, birbirlerine iyi akamlar bile dilemeden ayrldklar da olurdu. Etienne o akam iki ihtiyarn birbirlerine iyi akamlar dilediklerini duydu. Bir kalasn stne oturmu bu rezaleti dnyordu. Yorgunluktan bitkin dm

insanlarn ac ekmeye mahkm ocuklar yetitirmek iin byle didinmelerini anlayamyorlard. Kzlar karnlarn bu sefil ve a yaratklarla doldurduka bu iin sonu gelmezdi. Ama btn kzlarn sonu aynyd. Bu ie akl sr ermiyordu. Etienne, bir iftin srnerek getiini grd, onu grmemilerdi bile. Erkek kz barakams bir yerin lo kesine itmeye alyordu. Bunlar Catherine ile Chaval'd. Etienne bunlarn kim olduklarn grmemi, bu macerann sonunu merakla bekliyordu. Catherine evden ktktan sonra Montsou'ya gelmiti. Moquette'i bir amarcnn dkknnda bulacan tahmin etmiti. Moquette burada btn gn birbirine kahve ikram eden geveze kadnlarla otururdu. kram sras Mouquette'e gelmi ve bu yzden vereceini syledii on metelii de ona verememiti. Catherine'in buna can skld. Mouquet-te'in bakasndan bor almasn da istemedi ve dnmek iin yola koyuldu. Biraz ileride, Piquette kahvesinin nnde duran biri yolunu kesti 96 Emile Zola ve seslendi: "Catherine, nereye byle?" Bu Chaval'di. Kzn can skld. Bu adam houna gitmiyor deildi ama imdi keyfi yoktu. "Gel bir ey ielim, tatl arap imez misin?" Catherine nezaketle reddetti. Zaman gemiti, beklerlerdi. Chaval yalvaryor ve onu Piquette kahvesinin zerindeki bir odaya atmak iin alyordu. Burada

bylk bir karyola vard. Catherine glyor, baka bir akam kacana sz veriyordu. Bylece laf laf am ve birdenbire Catherine satn almak istedii bir kurdeleden szetmiti. Chaval: "Ben sana bir tane alrm," dedi. Catherine kzard. Fakat reddediyordu. Sonunda dn olmak kaydyla bunu kabul etti. Chaval, Maigrat'nn dkknna girmek istedi. Catherine: "Olmaz, annem oraya gitmemem iin uyard" diye dayatt. Chaval: "Annene sylemezsin olur biter canm," dedi. Beraberce dkkna girdiler. Maigrat, ifti grnce kendisiyle alay edilen bir insann kzgnl ile onlara mavi kurdelelerini karp gsterdi. Genlere istedikleri mal sattktan sonra, sinirle kapnn nne kt. Bu srada yanma gelen karsn azarlad ve bu nankr insanlarn bir gn yaptklarndan utan duyacaklarn haykrd. Etienne, kmldamadan dinledi. Bir kz daha gme gitmiti. inde znt ve fke ile kark bir kskanlk duymutu Arkasna dnp bakt zaman onlar grd. Erkek yine kzn beline sarlm, kz ise biran nce eve dnmek istiyordu. Bunlarn yzn grmek istedi. Delice bir arzuydu bu, admlarn hzlandrd, bir fenerin glgesine snd. Yanlarndan geerlerken bunlarn uzun Chava ile Catherine olduk-larn grd. Chaval'in Catherine'i evine brakmasn bekledi ve ayrlI Germinal

97 m olduklarna iyice inandktan sonra geri dnd. ini bir hzn kaplamt. Aya yere taklyor ve kendisini drt duvar arasna kapanaya-cak kadar skntl hissediyordu. Ertesi sabah drtte kalkacan dnen Etienne, tekrar ii mahallesinden geti. Her taraf zifiri karanlkt. Rasseneur'un meyhanesinde bir makinistle iki gndz iisi bira imekteydiler. eri girmeden bir kez daha ufka bakt. Karsndaki Voreux, zararl bir hayvan gibi reklenmi yatyordu. Karanlklar Montsou ve Merchienne'i rtmt. Yamur yamaya balamt. leride tulumba makinesinin kaln ve devaml sesi iitilmekteydi. Daha sonra k< gnler, Etienne maden ocandaki iine devam etti. Yeni alkanlklara uymaya alyordu. On be gn iinde, bir kez atelendi ve yataa dt. Bu da henz acemiliin ve yorgunluun verdii bir krklkt. abuk atlatt. Bylece, aylar birbirini izledi. O da imdi arkadatan gibi saat te kalkp kahvesini iiyordu. imdi onun da banda apkas, srtnda bez ceketi vard. O da barakann bol atei karsnda titreyen srtn stmay renmiti. Sonra nemli hava ve cereyanlar ile dolu yerde asansr beklemeye de almt. Bazen akr, akr yaan yamurun altnda karanlklara dalmaya baladka kendini daha iyi hissettii bile oluyordu.Artk, madenin galerilerini Montsou'nun

sokaklarndan daha iyi tanmaya balam, yer altnda lambasz yryebilecek duruma gelmiti. Etienne, artk, bacann neminden, havaszlktan daha az etkilenmeye balamt. lerini de byk bir hzla yapyordu. Kollar kadn kolu gibi ince olmakla beraber ok iyi alyordu. Yorgunluktan bitkin dt zaman bile, gururu ikyet etmesine engel oluyordu. Ken98 Emile Zola diine taklan oldu mu hemen kprveriyordu. Artk arkadalar tam bir maden iisi olduuna hkmetmilerdi. Maheu, Etienne'e kar byk bir dostluk duyuyordu. yi yaplm iten ok memnun kalrd. Bu delikanlnn kendisinden ok daha fazla bilgi sahibi olduunu da gryordu. Buna pek de hayret etmemekteydi. Maden iileri bir makinistin yannda kaln kafal, kaba saba insanlard. Bu delikanlnn cretine de hayran kalmt. Payanda vurulurken bile bu ii ona brakyordu. nk, onun salam ve temiz i yapacandan emindi. Dier taraftan, mhendis Negrel ve baavu Dansa-ert'in hibir eyden memnun olmamalar Maheu gibi sakin bir adam bile kzdryordu. Madende iin iin bir honutsuzluk hkm srmekteydi. lk nceleri, Zacharie ile Etienne arasnda bir rekabet balad, bir akam birbirlerini tokatlamaya bile kalkmlard. Fakat Zacharie, byle eylere pek kulak asmaz, hele kendisine, dosta bir bardak bira nerildi

mi hemen sakinleirdi. ok gemeden o da yeni gelenin stnl karsnda boyun emek zorunda kald. Levaque da Etienne ile iyi geinmeye alyordu. iler arasnda Etienne ile anlaamayan tek kii Chaval'di. Aslnda, iyi arkada olmu gibi gzkyorlar, fakat a-kalatklar zaman bile birbirlerine dman gibi bakp di gcrdatyorlard. Catherine artk Chaval'n dostu olmutu. Chaval onu her akam molozlua atp. kendisiyle seviiyordu. Bunu aileleri de kabul etmiti. Chaval'n, Catherine'i herkesin gz nnde pt de oluyordu. Ba-zan Etienne, Catherine'e taklyor, o da Etienne'e, a ile yapt eyleri meydan okurcasna sylyordu. Fakat gzleri karlat zamanlar birdenbire aryor ve rengi deiiyordu. Bunun zerine ikisi de balarn eviriyorlar ve saatlerce konumuyorlard. lerine gmdkleri ve adn bile anmadklar eylerden dolay birbirlerine adeta dman olmulard. Artk ilkbahar gelmiti. Etienne bir gn maden ocandan karGerminal 99 ken, Nisan aynn lk nefesini, taze topran scak kokusunu yznde hissetmiti. Gnler de uzamaya balamt. Haziran'da budaylar bym, pancar tarlalarnn koyu yeil rengini mavimsi bir yeillik kaplamt. Ova, bu topran altnda yorgunluk ve sefaletten inlerken, ayn topran zerinde yepyeni bir hayat filizlenmekteydi.

Sevdal iftler, imdi bu tarlalar sevime yerleri yapmlard. Zacharie ile Philomene burann eski abonelerindendi. Kk Jeanlin ile Lydie de ikide birde buraya gelip otlarn arasna yle bir gmlyorlard ki, onlar yerden kaldrmak iin mutlaka stlerine basmak gerekiyordu, Mouquette'e gelince, onu her tarafta grmek mmknd. Etienne, Catherine ile Chaval'i de bu tarlalar arasnda gryordu. te o zamanlar bu usuz bucaksz ova ona daralm, klm gibi geliyordu. Akamlar Rasseneur'n meyhanesini tercih etmeye balamt. "Madam Rasseneur, bir bardak bira verir misiniz?" Sonra her zaman dipteki masada oturan bir arkadana dnerek: "Bir bardak da sen imez misin Svarine?" "Hayr, teekkr ederim istemem." Etienne, Suvarine'le ayn yerde yaad iin onunla arkada olmutu. Svarine bitiikteki oday kiralamt. Otuz yalarnda, ince, sar sal, narin yzl, hafif sakall bir adamd. elik gri baklar zaman zaman vahi bir anlam alyordu. Fakir odasnda-, bir sandk kitap vard. Kendisi aslen Rus'tu. Hi kendinden szetmez, hakkndaki sylentilere de aldrmazd. Onun ufak ve biimli ellerine bakan madenciler, baka bir snfa mensup olduunu anlamlar, bir maceradan kap buralara geldiini dnmlerdi. lk nceleri, Etienne de onda tuhaf bir ekingenlik grm ve sonra onun hayatn renmiti. Svarine, Toula eyaletinde yaayan asil bir ailenin son ocuu

idi. Saint Petersburg ehrinde tp renimini yaparken, o zaman btn Rus genliini harekete getiren sosyalist frtnas onu halk arasna girmeye, bir eyler renmeye tevik etmi ve 100 Emile Zola makinis olmutu. ar,'a kar hazrlanan ve baarl olamayan bir sui-kastten sonra kam ve rendii sanat sayesinde de yaamaya balamt. Ailesi tarafndan reddedilmi, parasz kalm ve Fransz fabrikalarnda da kendini casus sandklan iin i bulamamt, alktan lecek hale gelmiti. Sonra Montsou'da ii sknts ekildii sralarda buraya gelip yerlemiti. Sessiz ve eflerinin takdirini kazanm bir insand. Arkadalan onunla akalar ve ii mahallesinde dekovilci kzlarla gezdiini sylerlerdi. O ise omuzlarn kaytsz bir ekilde silkerdi. Dekovilci kzlar m? Bunlara ne gerek var? Bir kadn, erkekteki cesaret ve kardelik duygusuna sahip olduktan sonra, onun gznde bir erkek ocuk, bir arkada saylrd. nsan kalbine ille fenalk m sokmalyd? Zaten o ne kadn, ne de herhangi bir ba istemiyordu. Kendisi serbestti ve bakalarn da balamaktan holanmazd. Etienne, akamlan, meyhane boalnca onunla konuurdu. Makinist, sigarann birini sndrr dierini yakard. Bir de Polanya isimli bir tavan vard. Tavan onun dizlerine trmanr ve sonra gzlerini kapar uyurdu. Svarine, ellerini, tavann yumuak tyleri arasnda devaml gezdirir dururdu.

Etienne bir akam ona: "Pluchart'tan bir mektup aldm, " dedi. "Pluchart ne alemdeymi?" Etienne iki aydr, Pluchart ile mektuplayordu. Pluchart, onun madenciler arasnda yapabilecei propaganday dnm nerilerde bulunmaya balamt. "Dernek mkemmel yryor, her tarafta ye olanlar oalyor-mu." Rasseneur, Suvarine'e sordu: "Sen bunlann demeine ne dersin?" Svarine, tavann ban okayarak: Germinal 101 "Budalalk!" dedi. Fakat Etienne comaya balamt. Bilgisizliinin ilk ryalar arasnda, byk bir isyan istei onu, iinin sermayeye kar mcadelesine katlmaya yneltiyordu. Londra'da kurulan ve Enternasyonal ad verilen bu ii derneinin alt ay iinde dnyay fethedeceine, patronlar itiraz ederse, onlara dzenlerini zorla kabul ettireceine inanyordu. Svarine:. "Budalalk bu" diye sylendi. "Demek her eyi ak ak yapabileceksiniz. Brakn bu safsatay. ehirlerin her tarafn tututurun, milletleri yok edin, her eyi silip sprn ve u rm dnyada hibir eser brakmayn; belki o zaman ortaya daha iyi bir dnya kar," dedi.

Etienne bu szlere gld. Arkadann ileri srd bu yok etme teorisi ona biraz yapmack gibi geliyordu. Rasseneur konuyu daha aydnlatmak istiyordu. "Montsou' da bir ube kurmaya m teebbs edeceksin?" diye sordu. Pluchart'n istedii de buydu. Maden iileri, gnn birinde grev yapmaya karar verirlerse, kuruluun onlara yapaca yardm zerinde duruyordu. Etienne de grevin yakn bir zamanda patlak vereeceine inanmt. Payandalama ii ktye varacakt. Kumpanyann srar, btn ocaklar isyana gtrmeye yetecekti. "in pis taraf, aidat toplama konusu," dedi. "ube iin ylda iki frank vermeye ok kimse yanamaz." Rasseneur: "nce burada bir yardm sand kurmak gerek. Bunu direnme ha-keti iin kullannz. Bu ileri dnmenin zaman artk gelmitir," dedi. Bir mddet sessizlik oldu. Uzakta, kmr ocan dolduran bir Voreux krekisinin kard ses duyuluyordu. O srada Madam Rasseneur ieri girdi. Siyah elbisesinin iinde 102 Emile Zola daha da bymt. "Her ey ate pahas, bir yumurtaya bile yirmi iki metelik verdim. Artk bu iin patlak vermesi zaman geldi," dedi.

Erkeklerin de bunu onayladlar. i bu duruma kar koyamyordu. Devrim de yoksulluu artrmaktan baka bir eye yaramamt. 89'dan beri burjuvalar oburca, yiyip imilerdi. iye, yalanacak anak bile kalmamt. Yz yldan beri, servetin artmasndan, iiye makul pay m verilmiti? Bir de zgrsnz deyip, onlarla alay etmilerdi. Doru, alktan lmekte serbesttiler. bana getikten sonra, eski ayakkablar kadar bile yoksullar dnmeyen ve rahatna den maceraperestler iin oy vermek karn doyurmuyordu. Kanunlar yaparak, dosta anlaarak veya vahiler gibi her eyi ykarak bu ie bir son vermek gerekiyordu. htiyarlar byle bir ey grmeseler bile, ocuklar buna tank olacakt. Yzyl sona ermeden, bir devrim daha olacakt. Madam Rasseneur kuvvetle tekrarlad: "Bunun patlak vermesi gerekiyor." Svarine, Polonya'nn burnunu okamakla meguld. Dalgn baklarla ve hafif bir sesle: "cretleri artrmaya olanak varm ki?" dedi. "nsafsz bir dzen, bu cretleri, iinin ancak kuru ekmek yiyerek ocuk yapmasna kt ktna yetecek ekilde tesbit etmitir. Bu cret ok aa derse, iiler alktan lr. Sonra yeni iiye duyulan ihtiya cretleri tekrar ykseltir. ok ykselirse, fazla olan istek karsnda yeniden der. Bu a midelerin dengesidir, alk kreine sonsuz mahkmiyettir." Svarine bu konulara derinden temas etmeye balad zaman dierleri aryor, verecek cevap bulamyorlard.

Svarine: "Anlyor musunuz, her eyi yok etmek gerek. Aksi halde alk yeniden ortaya kar. Evet bir anari gerek. Hibir ey kalmamal, yeryGerminal 103 z kanla ykanmal, yangnla temizlenmeli... Sonras dnlr.... Etienne bilgisizliinden utanm, daha fazla uzatmamak iin: "Btn bunlar yarn sabah te kalkmamza engel deil, haydi yatalm," dedi. te her akam meyhanede buna benzer szler konuulmaktayd. Etienne kafasnda soru kalm eyleri renmek iin kvranp duruyordu. Suvarine'de de yalnz Rusa ve Almanca kitaplar vard... Sonunda ondan Franszca, Kooperatif irketler adl bir kitap almt. Svarine bunlara sama gz ile bakyordu. Etienne, Suvarinne'le sk sk temas etmesine karn, onu, her trl kardan ve mal tasasndan uzak, iine kapal halde gryordu. Temmuz ayn balarna doru Etienne monoton hayattan biraz kurtulur gibi oldu. Guillaume damarnda yeni bir tabakaya rastlanmt. htiyar madenciler, av peinden saldran av kpekleri gibi kmr damarnn peindeydiler. Kumpanya yeni gtr iler iin pazarlk amt. Etienne Maheu'nn, yeni bir damar iin kazmaclk nerisini kabul etmiti. Takdir ediliinden memnundu.

Ertesi gn yeni damarlar kontrol edip, ak artrmaya girdiler. Madenciler bouk seslerle rakamlar sylyorlar, baka sesler bunlar susturuyor. Ak artrmaya devam edip gidiyordu. Maheu bir an kumpanyann ortaya koyduu krk ocaktan hibirini alamayacan sand. Rakipler buhran dolaysyla ve isiz kalmak korkusuyla fiyat krp duruyorlard. Sonunda Maheu ii o kadar dk fiyata kabul etti ki, avu Richomme bile, bu fiyatla iin iinden kamayacan ona fsldamak zorunda kald. Etienne kfredip duruyordu. Maheu: "Olur ey deil yahu, dpedz bountu bu. Artk iinin hakkn yemee, iiyi mecbur etmeye baladlar," diye sylendi. Chaval, fkelenmiti. Kendisi olsa fiyat krmazd. Zacharie bunun iren bir ey olduunu sylyordu. Etienne onlar dinliyordu. Birden 104 Emile Zola el hareketi ile konumalarn kesti: "Bu iin sonu gelecek, bir gn efendilik bize geecek," dedi. Maheu, kendine gelir gibi olmutu: "Efendilik mi? u Allah'n cezas hayattan bktm, olacaksa olsun," dedi. Temmuz'un son Pazar', Montsou'nun panayr gn idi. Cumartesi akamndan balayarak, ii mahallesindeki ev kadnlar, odalarn bol su ile ykamlar, prl prl temizlemilerdi. Beyaz kum

serpilmi olan zeminler hl kurumamt. O gn hava ok scak olacaa benziyordu ve gk ar frtna bulutlan ile doluydu. Pazar gnleri, Maheu'lerdeki uyanma saatleri altst olurdu. Saat beten itibaren uyanan baba kalkp giyindii halde, ocuklar dokuza kadar yataklarnda sabah keyfi yaparlard. O sabah Maheu baheye kp bir pipo iti, sonra ieriye gelip bir dilim tereyal ekmek yedi. Sabah bylece, ne yapacan bilmez bir ekilde geirirken, dierleri de yava yava aaya inmeye baladlar. Bonnemort baba gnelenmek iin darya bir sandalye atmt. Alzire ile annesi hemen mutfaa dalmlard. Catherine, giydirdii kkleri nne katarak geldi. Saat on bir olmutu. Patatesle birlikte kaynayan etin kokusu her taraf sarmt ki, son olarak Zacharie ve Jeanlin gzlerini ovuturarak indiler. Btn ii mahallesi, Montsou'ya yollanmak iina acele ediyor, bir bayrak tela iinde yemeklerini erken bitirmeye alyordu. Ve, binalarn hepsinden, allm olan kavrulmu soan kokusu yerine, et kokulan geliyordu. Maheu'lar tam len zaman yemeklerini yediler. Komulardan gelen grltlerin arasnda onlarn pek sesi kmyordu. Zaten, Zacharie ile Philomene'in evlenmeleri olayndan dolay Levaque'larla aralar Germinal 105 almt. Erkekler selamlamaya devam ediyorlarsa da, kadnlar birbirlerini grmemezlikten geliyorlard.

Bu Pierronne'la olan ilikilerini daha sklatrmt. Yalnz, Pierronne'un kocasj ile Lydie'yi annesine brakarak Marchiennes'de bir kuzenine gitmesi ile alay ediyorlard: Bu kuzen malmdu, byklar vard ve madende baavuluk yapyordu. Maheu'de, byle bir panayr gn evini brakp gitmenin hi de ho bir ey olmadn ileri srd. Maheu'terin sofrasnda patatesli etten baka yal orba bulunuyo-du. On be gnlk yevmiyelerin verilmesi tam da panayrn bir gn ncesine rastlamt. Hi byle bir ziyafete konduklarn hatrlamyorlard.Kk Estelle'den, ihtiyar Bonnemort'a kadar herkesin eneleri yle bir alyordu ki, kemikler bile tlyordu. Ne varsa bitirdiler, yalnz akam iin bir para halama kald. nce Jeanlin ortadan kayboldu. Bebert onu, okulun arkasnda bekliyordu. Ve, sokaa kmamaya karar veren Brle kadnn bir trl brakmak istemedii Lydie'yi azdrncaya kadar dolatlar. htiyar kadn ocuun katn farkedince l bast, sska kollann sallad. O srada bu grltden sklan Pierron, karsnn zevkini yerine getirdiini bilen rahat bir koca tavn ile dolamaya kmt. htiyar Bonnemort da gidince, Maheu gezmeye kmaya karar verdi. Kansna, oraya gelip gelmeyeceini sordu. Kadn, "ocuklarla ekilir ey deil, gelemem" diye cevap verdi. Sonra belki de geleceini, o zaman orada buluabileceklerini syledi. Darya knca, nce tereddt etti, sonra Levaque'in hazr olup olmadna bakmak iin komuya girdi.

Fakat ieride, Philomene'i bekleyen Zacharie'yi buldu; Levuque yine evlenme konusunu am, kendisine kimsenin nem vermediini, Maheu de tekrar konuacan haykmp duruyordu. Kz a ile srtp dururken, onun babasz ocuklanna bakmak da hayat m idi? Philomene sessizce giyinmesini bitirince, Zacharie onu ald gtrd. Giderken, eer annesi onaylarsa kendisinin de bu evlenmeyi 106 Emile Zola kabul edeceini sylyordu. Zaten, Levaque daha nceden kp gitmiti ve Maheu, Levaque kadn kendi karsnn yanna yolladktan sonra kt. Mahalle yava yava boalyor, erkekler birbiri arkasna gidiyorlard. Kzlar ise kaplarnn nnde etraf gzetledikten sonra aklarnn koluna girerek aksi ynde uzaklayorlard. Babas sokan kesini dnerken, Catherine Chaval'i grd, ona yetiti ve her ikisi de Montsou yolunu tuttular. i mahallesinde yalnz kadnlar kalmt. Onlar da birbirlerini davet ediyor, daha toplanmam yemek masasnn etrafnda kahvelerini yudumluyorlard. Levaque'in Avantage meyhanesinde olduunu tahmin eden Ma-heu,acele etmeden Rasseneur'n dkknna yolland. Gerekten, Levaque, etraf itle evrilmi bahede arkadalan ile omak oyunu oynuyordu. Etienne de orada bir masann banda birasn imekle meguld; Suvarine+'in kendisini yalnz brakarak odasna kmasna sinirlenmiti. Her

Pazar, makinist odasna kapanr okur veya yaz yazard. Levaque, Maheu'ya: "Oynar msn?" diye sordu. Fakat Maheu'nn can oynamak istemiyordu; hava ok scakt. Etienne: "Rasseneur!" diye bard, "bir bardak bira getirsene." Sonra Maheu'ye dnerek ekledi: "Benden, biliyorsun." Artk hepsi senli benli konuuyorlard. Rasseneur oral deildi, defa daha barmak zorunda kaldlar. Ilk bira getiren Madam Rasseneur oldu. Gen adam pansiyondan ikyet etmek iin sesini alalt-mt: phesiz ev sahipleri iyi insanlard, fakat bira ok ktyd ve orba iilecek gibi deildi! Eer Montsou'ya kadar olan yol gzn korkutmasayd imdiye kadar on defa pansiyon deitirmiti. Nasl olsa gnn birinde, ii mahallesinde bir ailenin yanna kapa atacakt. Germinal 107 Maheu, yava sesle onaylyordu. "Tabii, tabii, bir ailenin yannda ok daha rahat edersin." Tam o srada bir bartdr koptu, Levaque bir defada btn omaklar devirmiti. Oyuncular, itin stnden kendilerini seyreden Mouquette'in en yzn grnce, bu neeleri alayl szlerle bsbtn artt. Kz bir saattir oralarda dolayordu, kahkahalar iitince yaklamaya cesaret etmiti: Levaque.v "Nasl! Yalnz msn?" diye bard. "Peki ama aklarn nerede?" Kz hayasz bir nee ile cevap verdi: "Aklarm ahra baladm. imdi bir yenisini

aryorum." Hepsi kendilerini teklif ettiler, kaba szlerle onu kztrmaya altlar. Kz bayla reddediyor, daha fazla glyor, naz yapyordu. Orada bulunan babas ise devrilmi olan omaklardan gzn ayrmadan bu konumalar dinliyordu. Levaque, Etienne'e bir gz atarak: "Hadi kzm!" dedi, "Gznn kimde olduu belli... Fakat onu zorla stne karman gerekir." O zaman Etienne neelendi. Srcnn etrafnda dnd gerekten kendisiydi. Ve gen adam, reddediyor, kz hi istememekle beraber bu durumdan holanyordu. Mouquette, birka dakika daha itin arkasnda bekledi, iri gzleri ile ona sabit baklarla bakt; sonra, yz birdenbire, ciddileerek, ar ar yrd gitti. Etienne, yava sesle, bir yardm sand kurulmasnn gerei hakkndaki Maheu'ye verdii bilgiye devam etti: "Kumpanya bizi serbest braktn iddia ettiine gre, neden korkuyoruz?" diye tekrarlyordu. Kumpanya bize sadece emeklilik veriyor, bunun iin cretlerden kesinti yapmad iin, onu da keyfi olarak datyor. Durum byle olunca, srf onun merhametine muhta olma108 Emile Zola mak iin, zorunlu gereksinimlerimiz iin bavurabileceimiz, karlkl bir yardm tekilt kurmak ok yararl." "Ben bunu memnuniyetle kabul ederim," dedi. "Yalnz dierlerini de kandrmaya al..."

Levaque oyunu kazanmt, omaklar brakarak bira imeye geldiler. Fakat Maheu, ikinci biray imeyi reddetti. Sonra ne dnlrd, daha btn gn uvala girmemiti ya! Birden Pierron aklna gelmiti. Pierron nereye gitmi olabilirdi? phesiz Lenfant kahvehanesinde idi. Etienne ile Levaque'i kandrd, de Montsou'ya doru yola ktlar. Yolda, nce Casimir meyhanesine, sonra Progres kahvesine uramak gerekti. Ak kaplardan arkadalar sesleniyor, bir trl redde-miyorlard. Onar dakika kalyorlar, iki ift laf ediyorlar, biraz ileride tekrar balyorlard. Gerekten Lenfant kahvehanesinde Pierron'u buldular. Adam ikinci kadehini bitirmek zereydi, beraber imeyi reddetmemek iin bir tane daha dikti. imdi drt kii olmulard. Zacha-rie'nin Tison kahvesinde olup olmadna bakmak iin oradan ktlar. Salon botu, beklemek bahanesiyle birer bardak daha attlar. Sonra Saint Eloi meyhanesi akllarna geldi, orada avu Richomme'un ikramn kabul ettikten sonra, artk hibir amalar olmadan meyhane meyhane dolamaya baladlar. Kzmaya balam olan Levaque, birdenbire: "Volcan'a gitmeli!" diye bard. tekiler, nce glmeye baladlar, sonra arkadalarna elik ettiler. Volcan'n dar ve uzun salonunda, dibe kurulmu sahnemsi bir yerin zerinde Lilli fahielerinin en berbatlarndan, be tane arkc, garip hareketlerle, yar plak bir halde geit yapyorlard ve mterilerden birinin can ektii

zaman, aralarndan birine on metelik verip, sahnenin arkasna gtryordu. Madenin btn genleri orada idi, biradan ok ard suyu iiyorlard. Aralarna birka ihtiyar da karmt. Germinal 109 Bunlar, ii mahallesinin ailelerinin amura batm kocalarndan bazlar idi. Grup, kk bir masann etrafna ker kmez, Etienne, yardm sand fikrini anlatmak iin Levaque'in yakasna yapt. "Her ye, ayda yirmi metelik vermek olanana sahiptir," diye tekrarlyordu. "Toplanacak olan bu yirmier metelikte, drt be yla kalmaz olduka nemli bir yardm olanana kavuuruz. Malm ya, para byk bir kuvvettir. Ha! Ne dersin?" "Ben hayr demem," diye cevap veriyordu. "Sonra konuuruz." ri yar sansn bir kadn houna gidiyordu ve Maehu ile Pierron biralann itikten sonra gitmeye kalknca kalmakta srar etti. Onlarla beraber kan Etienne, darda adeta kendilerini takip eder gibi bir hali olan Mouquette'i tekrar grd. Hep, ayn, iri, sabit gzlerle ona bakyor, sanki "istemez misin?" diyordu. Delikanl alay etti, omuzlarn silkti. O zaman Mouquette bir kzgnlk hareketi yapt ve kalabaln arasnda kayboldu. Pierron: "Chaval nerede, Allah akna?" diye sordu. Maheu:

"Doru!" dedi. "Ama herhalde Piquette'dir... Haydi oraya gidelim." Fakat her de Piquette'in nne vardklar zaman bir kavga grlts onlar durdurdu. Zacharie, ksa boylu ve soukkanl, Willon'lu bir iviciye doru yumruklarn sallyordu; Chaval ise elleri cebinde, seyrediyordu. Maheu: "te! Chaval burada," dedi, "Catherine ile beraber." Src kz ile sevgilisi be saatten beri panayrn iinde geziyorlard. Montsou yolundaki o her zamanki amuru kurumu, yerini bir toz kaplamt. Her iki tarafta, meyhaneler dolup boalyor, seyyar sa110 Emile Zola tclar akla gelebilecek her eyi satyorlard. Kilisenin nnde ok at, antiyelerin karsnda top oyunu vard. Joiselle sokann kesi horoz dv seyrine giden insanlarla dolmutu. Chaval, Catherine'e, on dokuz metelie bir ayna, franka da bir al satn almt. Her dolanlarnda Mouque ile Bonnemort babaya rastlyorlard; ihtiyarlar gittike arlaan admlar ile, uslu uslu panayr yerini geziyorlard. Fakat, bir baka rastlant canlarn skt. Bebert ile Lydie'yi bir meyhaneden ard suyu almaya tevik eden Jeanlin gzlerine ilimiti. Catherine kardeine ancak tek bir tokat patlatabildi, kk kz ise bir ie kapm kayordu bile. Bu yumurcaklarn sonu mutlaka hapishaneydi.

Tete - Coupee meyhanesinin nne geldikleri zaman Chaval, sevgilisine, uzun sredir burada bulunan bir ku sergisini gstermek istedi. Her biri birer dzine kafesle, Marchiennes'den on be kadar ivici yarmaya katlmt. Bu yarmalarda kimin kuu bir saat iinde daha fazla ayn melodiyi tekrar ederse o kazanyordu. Her ivici, elinde bir etele olduu halde neticeleri yazyor, etrafn gzetliyordu. Kular tmeye balamlard, birbirlerini coturarak o kadar evkle buna koyulmulard ki, aralarnda lenler bile oluyordu. Yz kadar seyirci, hep ayr havadan ten yz seksen kuun cehennemi musikisinin ortasnda sessizce oturuyordu. Zacharie ile Pilomene girdikleri zaman, Catherine ve Chaval hl orada idiler. El skld, beraber oturuldu. Fakat, bir ivicinin, kz kardeinin kalalarn imdiklediklediini fark eden Zacharie, birdenbire sinirlendi, Catherine kpkrmz, onu susturmaya alyor, eer Chaval de buna kzp kavga karmaya kalkacak olursa, btn ivicilerin onlann zerine atlarak ldreceklerinden korkuyordu. Halbuki sevgilisi glmsemekle yetiniyordu, biraz sonra mesele kapanr gibi oldu ve oradan ktlar. Fakat, bir bardak bira imek iin Piquette meyhanesinin nne geldikleri zaman, adamn tekrar gzktn, onlarla alay Germinal 111 eder gibi bir tavr takndn grdler. Aile daman kabaran Zacharie, herifin zerine atld:

"O benim kardeim, domuz herif!" diye baryordu. "imdi sana ona sayg gstermeyi retirim!" ki adamn arasna girdiler, ok sakin olan Chaval ise: "Brak, bu i beni ilgilendirir," diye tekrarlyordu. "Benim umurumda bile deil, bu herif..." Maheu arkadalar ile beraber gelerek, imdiden alamaya balam olan Cathherine ile Philomene'i teskin etti. Herkes glmeye balam, ivici ortadan kaybolmutu. i kapatmak iin, Piquette meyhanesinde kendisini evinde gibi hisseden Chaval herkese bira ikram etti. ve Catherine ile kadeh tokuturmak zorunda kald, herkes, baba, kz ve sevgilisi, oul ve metresi, "shhatinize" diyerek ikilerini iti. Tam o srada Zacharie, arkada Mouquet'yi grnce tekrar fkeye kapld. Kendi tbiri ile, gidip ivicinin hesabn grmek iin onu ard. "O hayvan mutlaka boazlamalym!... Bana bak, Chaval, Philomene ile Catherine sana emanet,ben imdi geliyorum." Bira ikram etmek sras Maheu'de idi. Olan kz kardeinin intikamn almak istiyorsa, bu, her eye karn pek de kt bir hareket deildi. Fakat, Mouquet'yi grdnden beri rahat kaan Philomene ban sallyordu. ki kafadar, mutlaka Volcan'a gitmilerdi. Panayr akamlar, elenti mutlaka Bon - Jopeux balosunda bitirilirdi. Burann sahibi, elli yalarnda, fakat alt aa sahip olacak kadar din, f gibi yusyuvarlak bir kadn olan, dul Desir idi. Btn madencileri ocuu sayyor ve hibir src kadnn

nce kendi yerinde bacaklarnn uyuukluunu gidermeden, gebe kalmadn iddia ederek vnyordu. Bon - Joyeux iki salondan oluuyordu. Tezgh ve masalarn bulunduu meyhane blm, sonra, geni bir caml kapdan girilen, ortas parke, kenarlar tula denmi geni dans yeri. Buras, tavan batan baa kateden kttan yaplm ieklerden elenklerle W' 112 Emile Zola sslenmiti. Tavan o kadar alakt ki, ufack bir tribne skm olan algc kafalann arpyorlard. Geceleri ortal aydnlatmak iin, balozun drt kesine birer petrol lambas aslyordu. O pazar, saat beten itibaren dansa balamt. Fakat, salonlar ancak yediye doru doldu. Darda bir frtna kmt, siyah toz bulutlar, herkesin gzne giriyordu. Oturmak iin gelen Maheu, Etienne ve Pierron, Chaval'i Catherine ile dans ederken buldular; Philomene yalnz bana onlar seyrediyordu. Ne Levaque, ne de Zacharie tekrar g-zkmemilerdi. Pistin etrafnda oturacak yer olmad iin Catherine her danstan sonra gelip babasnn masasnda dinleniyordu. Philomene'i de ardlar, fakat o ayakta daha rahat olduunu iddia ederek gelmedi. Yava yava karanlk basyordu, algc btn hrslar ile almaya devam ediyorlar ve salonda, karmakark kollarn arasnda, kala ve gslerin hareketinden baka bir ey grnmyordu. Drt lambay bir patrt

karlad, birden her ey aydnland, kzarm yzler, alnlara yapm karmakark salar, uuan etekler meydana kt. Maheu, sska, uzun boylu bir iinin kollarnda dnen Mouquette'yi Etienne'e gsterdi. Kz kadere boyun, eip baka bir adam bulmutu. Sonunda, kucanda Estelle, peinde Alzire, Henri ve Lenore ile Maheude gzkt zaman saat sekizi bulmutu. Kocasn bulacandan emin dosdoru oraya gelmiti. Maheude'n arkasndan baka kadnlar da skn ettiler. Levaque kadnn yannda Bouteloup olduu halde ieriye girince fsltlar oldu. stelik adam Philomene'in ocuklar Achille ile Desiree'yi ellerinden tutuyrdu. Yolda beraber gelen Maheude ile Levaque kadn gayet samimi grnyorlard. Maheu'nn masasnn yanndaki bir baka masay gstererek: "Buraya oturalm, komu," dedi. Levaque kadn: "Kocam sizinle beraber deil mi?" diye sordu. Arkadalar onun az sonra geleceini uydurdular. Bouteloup, oGerminal 113 cuklar, hepsi bir yere skm oturuyorlard, yerin darlndan, iki masa sanki birlemiti. Bira smarland. Annesi ve ocuklar grnce Philomene yanat. Bir iskemleye kt, onu sonunda evlendirdikleri iin memnun gzkt; sonra,

Zacharie'yi aradklar zaman, gevek sesi ile cevap verdi: "imdi gelir, u tarafa gitti." Maheu, kars ile bakmt. demek raz oluyordu ha? Ciddileti, sessizce piposunu iti. O da tam kendilerine faydal olacaklar rada, evlenerek ekip giden ocuklarn nankrln dnyordu. Dans seyreden Levaque kadn, Maeude'n kulana eilerek: "Hatrlyor musun?" dedi, "eer Catherine bir samalk ederse onu boazlayacandan szediyordun." Maheude umursamaz bir tavrla: "Ne yaparsn?" diye cevap verdi. "nsan bunlar laf olsun diye sy leyi veriyor ite! Fakat beni rahatlatan Catherine'in ocuk yapmayacandan emin olmam... Buna kalbm basarm!... Ya bir de o da dorurur da evlenmek zorunda kalrsa biz ne yaparz?" Bir polka almaya balad. Maheu, yava sesle karsna bir fikir verdi: Niin eve bir kirac almyorlard? rnein Etienne bir ev aryor du.Zacharie'nin ayrldna gre ona yer var demekti. Bir taraftan kaybettikleri paray, dier taraftan kazanacaklard. Maheude'n yz aydnlanyordu. Bu hi de fena bir fikir deildi. Sanki tekrar alktan kurtulmu gibi, herkese birer bardak bira daha smarlad. O srada Etienne Pierron'a yardm sand hakknda nerilerde bulunmakla meguld. Tam ondan sanda girmek szn almken asl amacn aklamak sorumsuzluunu yapt.

"Eer bir greve kalkacak olursak, bu sandn bize ne kadar faydal olacan bir dn! Kumpanyaya kar koymak iin gereken sermayeyi bu sandktan temin ettik gitti, demektir. Ha? Ne dersin? Kabul ediyorsun, deil mi?" 114 Emile Zola Pierron'un benzi solmu, ba nne eilmiti. "Dnrm..." diye kekeledi. "nsan iyi hareket ederse, en salam yadm sand budur." O srada Maheu, Etienne'i yakalad ve ona samimiyetle kiracs olmasn nerdi. i mahallesinde oturmaya, arkadalar ile daha fazla bir arada olmaya hevesli olan gen adam ise bunu hemen kabul etti. i be dakikann iinde hallediverdiler, Maheude, ocuklarn evlenmesini beklemeye mecbur olduklarn syledi. Biraz sonra, Zacharie, yannda Mouquet ve Levaque olduu halde nihayet gzkt. Hepsinin zerine Volcan'n kokusu sinmiti. Fitil gibi sarhotular. Nee ile birbirlerini drtyor, glp duruyorlard. Zacharie evlendirilecei haberini alnca glmekten katld. Philomene onun gz yal halindense bu halini tercih ettiini sakin sesi ile syledi. Baka sandalye olmad iin Bouteloup kendi sandalyesini Levaque ile paylamt. Ve Levaque btn ailenin orada olduunu grnce, birdenbire duygulanarak tekrar bira getirtti. "Hay Allah! Pek de sk elenmiyoruz!" diye haykryordu. Saat ona kadar orada kaldlar. Kadnlar

geliyor, erkeklerini bulup evlerine gtryorlard, arkalarndan sram sram ocuklar da geliyordu. Biralar sel gibi akyordu. Salonlardaki amata, kargaalk anlatlamaz bir hal almt. Dumandan gz gz grmyordu. O srada oradan geen birisi, Pierron'a, kz Lydie'nin, kapnn dnda kaldrma uzanm olduunu haber verdi. ald ieden kendi payna deni imi, sarho olmutu. Ve Pierron kzn srtlayp eve gtrmek zorunda kald. Daha dayankl olan Jeanlin ve Bebert arkadan geliyor, baba kzla alay ediyorlard. Bu herkes iin bir hareket iareti oldu. Aileler Bon Joyeux'den ktlar. Hep birlikte dndler, kaplarndan hl dereler gibi bira akan meyhanelerin nnden bir daha getiler. Havada bir frtna kokusu vard. Karanlk krlara vardklar zaman, birdenbire kahkahalar ykseldi. Herhalde o gece bir sr oGerminal 115 cuk edinilmiti. Etienne, Chaval'i imek iin tekrar Rasseneur'e gtrmt. Yardm sand konusunu aklaynca, Chaval elini uzatarak: "Ben bu ite varm," dedi. "Bu ile ura, sen mutlaka becerirsin!. Etienne'in gzlerinde bir sarholuk parlts vard: "Tamam, anltk!" diye bard. "unu bil ki, ben adalet iin her eyi, kzlar, ikiyi feda ederim! Kalbime

kuvvet veren tek ey, zenginleri spreceimiz inancdr." Austos ortalarna doru, Zacharie, evlenip, Philomene ve iki ocuu iin kumpanyadan kendisine bo bir ev verildii zaman, Etienne Maheu'lere yerleti ve ilk zamanlarda, gen adam Catherine'in karsnda epeyi skld. Her dakika birlikteydiler, Etienne aabey davran gryor, Jean-lin'in yatan paylayordu. Catherine'in yata tam karsnda olduundan, her sabah ve her akam, onun nnde soyunup giyinmeye mecbur oluyor, gen kzn da elbiselerini karmasn gryordu. Fakat, bunun dnda, gen kzn Etienne'den ikyet etmeye hakk yoktu. Gen adam, elinde olmadan kiziri soyunmasn gzetliyorsa da, ak sak akalardan kanyordu. Ailenin dier fertlerinin orada olmasndan ziyade Etienne'i tutan, kza kar besledii arkadalkla kark aldatlm olmak duygusu idi. Artk, bir ay sonra, Etienne ve Catherine, geceleyin mumu sndrmeden nce odann iinde yar plak gezerlerken birbirlerini grmyorlard bile. Alkanlk, plak olmann utancn ortadan kaldryor, ve bir tek odada yaamaya mecbur olmalarnda hi kabahatleri olmad iin bunu ok doal karlyorlard. Buna karn bu durum ba-zan onlar dertlendiriyordu. Gen kzn vcudunu uzun sre farketme116 Emile Zola

dikten sonra, Etienne bir akam, birdenbire, Catherine'e tekrar sahip olma isteine yenilmemek iin ban eviriyordu. Catherine ise, dier baz akamlar, sebepsiz yere, bir utanma krizine yakalanyor, sanki gen adamn ellerinin kendisini yakalayacandan korkmu gibi kayor, yatana kayveriyordu. Sonra, karanlkta, ikisi de uyuyamadkla-rm, birbirlerini dndklerini anlyordu. Bu durum, ertesi gn, neesiz olmalarna sebep oluyordu, nk, her ikisi de, arkadaa geirdikleri sakin akamlan tercih ediyordu. Etienne, sadece yatanda kprdanp duran Jeanlin'den ikyetiydi. Alzire uyurken hafif hafif nefes alyor, Lenore ile Henri ise, birbirlerine sarlm olarak, geceleyin nasl yatmlarsa sabahleyin yle uyanyorlard. Karanlk evde, Maheu ile Maheude'n kalayc kr gibi kesik kesik kan horultularndan baka ses duyulmuyordu. Yani Etienne Rasseneur'n yannda olduu zamankinden ok daha rahatt, yatak fena deildi ve ayda bir araf deitiriliyordu. yi yiyor, fakat et ktlndan ikyet ediyordu. Herkes ayn durumdayd. Krk be franklk pansiyon kiras ile her nde bir tavan kzartmas bekleyemezdi ya.. Bu krk be frank aileye yardm ediyor, durumlarn biraz daha dzeltiyordu; ve Maheu'lar kiraclarna kar minnettar gzkyorlar, amarlarn ykyor, skklerini dikiyorlar, eyalarn dzene soku-yr-lard; stelik Etienne etrafnda bir kadnn temizlik ve dikkatini hissediyordu.

Tam bu srada Etienne'in kafasnda baz fikirler kaynamaya balamt. imdiye kadar, iten ie kaynayan arkadalarnn arasnda somlar bir isyan duygusuna sahipti. Kendi kendine trl sorular soruyordu. Niin bazlar yoksulluk, tekileri refah iinde? Niin bazlar, hibir zaman kurtulmak midi olmakszn, dierlerinin esareti altnda? Bu sorulara cevap veremeyince bilgisizliini anlamt. O andan itibaren, gizli bir utan ve ac iini kemirmeye balamt; hibir ey bilmiyor, merakn eken btn bu eylerden, insanlarn eitliinden, aralaGerminal 117 nnda dnya nimetlerinin paylalmas gerekliliinden sz etmeye cesaret edemiyordu. Bundan dolay, renme arzusuna sahip cahillerin metodsuz aratrmalarna giriti. imdi kendisinden daha bilgili, sosyalist hareketlerle daha yakndan ilgili olan Pluchart'la dzenli mek-tuplayordu.Tam anlam ile hazmedemedii iin kendisini bsbtn coturan kitaplar getirtti ve okudu. Belikallardan szeden bir tn kitab "Madenciye salk tleri," anlalmaz bir ifade ile yazlr. sadi siyaset kitaplar, onu altst eden anarist beyannameleri, ilenki olabilecek tartmalarda iddialarn kantlamak iin saklad eski gazeteler. Dier taraftan Svarine de Etienne'e okumas iin baz kitaplar veriyordu ve kooperatif irketler zerindeki bir eser, gen adamn uzun sre, para sistemini kaldran btn toplum hayatn emee dayandran uluslararas bir deiim birlii hayalini

kurmasna sebep olmutu. Cahilliinden dolay utanc geiyor, dnmeye baladn hissettiinden beri gururlu bir hle geliyordu. Bu ilk aylarda, Etienne ezenlere kar hrsn saknmyor, ezilenlerin zaferinin yakn olduu midine kaplyordu. Okuduklarndan kard neticeler, daha kendi bana bir sistem kurmasna olanak vermiyordu.Raseneur'n pratik iddialar ile Suvarine'in ykc iddetini birbirine kartryordu; ve onlarla birlikte hemen her gn kumpanyaya veritirdii I'Avantage meyhanesinden kt zaman, sanki bir ryada yayor, milletlerin, kan dkmeden sistemlerini kknden deitirmelerini hayl ediyordu. Zaten dndklerini nasl gerekletirecei konusu onun iin olduka karkt. Her eyin yolunda gideceine inanmay tercih ediyordu. imdi, her akam, Maehu'lerde yatmadan nce yarm saat kadar oturuluveriyordu. Etienne hep ayn konuyu ayordu. Okumaya baladndan beri, ii mahallesindeki karmakark gayri meri cinsi ilikiler onu daha ok yaralamaya balamt. Byle, tarlalarn ortasnda, stste yaamak iin insan, hayvandan farksz olmal idi. Gen kzlar 118 Emile Zola ve erkekler ite byle beraberce ryp gidiyorlard! Maheu: "Ne yaparsn" diye cevap veriyordu, "insann biraz fazla paras olsa daha rahat yaar... Fakat her eye karn, byle stste yaamak gerekten ok zararl.

Bunun sonucu, sarho erkekler ve kannlar doldurulmu kzlar." Ve btn aile sze karyor, her kafadan bir ses kyordu. Hayr, mutlaka ki hayat hi de zevkli deildi. Eskiden krek mahkmlarna ceza olarak verilen bir ii yapyor, bu uurda ok kez hayatlarn veriyorlar, buna karlk akam yemeklerinde et bile yiyemiyorlard. phesiz sofralarnda yemek vard, fakat bu ancak alktan lmemelerini salayacak kadard, ayrca borca batmlard ve sanki ekmeklerini a-lyorlarm gibi oradan oraya kovalanyorlard. Pazar gnleri ise ancak yorgunluktan uyumaya zaman bulabiliyorlard. Tek zevkleri, sarho olmak veya kanlarna ocuk yaptrmakt; stelik bira insann karnn iiriyor, ocuk ise ileride sizi umursamyordu. Hayr hayr, hayat hi de zevkli deildi. O zaman Maheude sze kanyordu: "in en kt taraf, bu durumun hibir zaman deimeyeceini dnmek... nsan genken, mit ediyor, mutlulua kavuacana inanyor ve sonra yoksulluk devam ediyor, hibir ey deimiyor... Ben kimsenin ktln istemem, fakat bazen bu hakszlk beni isyan ettiriyor. " Bir sessizlik balyor, herkes iini ekiyordu. Sadece, eer orada ise, Bonnemort baba, zamannda byle sorunlarla megul olunmad iin, hayretle gzlerini ayor. O genken, madenciler ocakta, doar, fazla bir ey istemeden kazma savurup dururlard. Bugn ise, iilere hrs alayan garip bir akm vard.

"nsan elindeki nimete kfretmemeli," diye mrldanyordu. "Bir bardak birann bile kymetini bilmeli.... Patronlar genellikle namussuz Germinal 119 heriflerdir, fakat her zaman patronlar vardr, deil mi? Bu konu zerinde kafa patlatmak bounadr." Etienne derhal ateleniyordu. Nasl! inin dnmeye hakk yok muydu! Bilkis, imdi artk iiler dnmeye baladklar iindir ki durum az sonra deiecekti. Eskiden, madenci her zaman yerin altn-da,bir kmr karma makinesi gibi, gzleri ve kulaklar dardaki olaylara kapal bir ekilde yayordu. Onun iindir ki, onlara hkmeden zenginler istedikleri gibi hareket edebiliyor, iilerin kanlarn smryorlard. Fakat, imdi, madenci uyanmaya balamt ve onun bir gn ba kaldracan greceklerdi; evet bir insan ordusu ilerleyecek ve adaleti hakim klacaktr. htilalden beri herkes eit deil mi idi? Hep birlikte ii kendisine sadece cretini veren patronunun klesi mi olmalyd? te kumpanyalarn bu basksna kar, artk eitim sayesinde gz almaya balayan iiler bir gn patlayvereceklerdi. u ii mahallesinin hali bile yeterli bir delildi. Bykbabalar isimlerini bile yazamazlard, babalar imzalan atabiliyorlard., oullara gelince profesr gibi okuyup, yazabiliyorlard. Evet! Yava yava yepyeni bir insan yetiiyordu. Herkes artk ykselmek olanann var olduunu

anlayabildiine gre, niin yumruklar ile en kuvvetlinin kendisi olmas iin almyordu? Biraz sarslm olan Maheu, her eye karn gvensizlikle hareket ediyordu: "Biraz kprdadn m, eline tezkereni veriyorlar," diyordu, "babamn hakk var, madenci hep ac ekmeye mahkum, hem de hibir karl olmakszn." Epeydir azn amayan Maheude, bir ryadan uyanr gibi sze kanyordu: "Hi olmazsa rahiplerin dedii, bu dnyadaki fakirlerin br dnyadaki zenginler olaca doru olsa!" Sz bir kahkaha ile kesiliyor.ocuklar bile omuzlarn silkiyordu. 120 Emile Zola Maheu: "Bo ver u rahipleri!" diyordu. "Buna kendileri inansalard, ahi-rette iyi bir yer tutmak iin daha ok alr, daha az yerlerdi..." Maheude iini ekiyordu: "Of, Allah'm, of!..." Sonra, byk bir bitkinlik edas ile ellerini iki yanna sarktyor, inliyordu: "Demek ki gerekten hap yuttuk, desenize!" Herkes birbirine bakyordu. Bonnemort mendiline tkryor, Maheu, snm piposunu aznda unutuyordu. Alzire masann kenarnda uyuyakalm olan Henri ve Lenore'nin arasnda dikkatle konumalar takip ediyordu. Fakat, Etienne iindekileri

dker, yepyeni bir sosyal hayat hakkndaki hayallerini anlatrken, bilhassa Catherine o parlak gzlerini gen adamn zerinden ayrmyordu. Etienne: "Ne kadar garip dnceleriniz var sizin!" diyordu. "nsanlarn mutlu olmak iin dnya zerinde kendi kendilerine bir mutluluk yaratamazlar m?" Ateli bir sesle, durmadan konuuyordu. Karanlk ufuk birdenbire aydnlanyor, bu zavall insanlann grkemli hayatndan parlak bir pencere alyordu. Ebed yoksullulk, hayvan gibi almak, boazlanp yn krplan koyun kaderi, btn aclar, kuvvetli bir gne altnda eriyip gidiyordu. Ve, gz kamatrc bir nur gibi adalet gkten iniyordu. Allah olduuna gre adalet, eitlik ve kardelii getirerek insanlara mutluluu tattracakt. Ryalarda olduu gibi, yepyeni bir toplum bir gn iinde kuruluveriyor, her vatanda emei ile yayor ve ortak zevklerden payn alyordu. Eski rm dnya toz gibi dklm gnahlarndan temizlenmi, gen bir insanlk, tek bir ii milleti halinde bir araya gelmiti. Germinal 121 nce, Maheude, dehete kaplarak bu szlere kulak vermek istemiyordu. Hayr, hayr, bunlar fazla gzel eylerdi, bu hayallere kaplmamak gerekti, nk gereklemeyince, hayatlarn bsbtn ekilmez hale koyarlard. Maheu'y yar yarya ikna olmu, gzleri parlar bir durumda grnce, endieleniyor, Etienne'in szn keserek, baryordu.

"Dinleme bunlar, kocacm! Gryorsun ya bize masal anlatyor. Hi zenginler bizim gibi almaya raz olurlar m?" Fakat, yava yava o da kendini kaptnyordu. Bu hayl dnyasnda o da glmsemeye balyordu. Ac gerei bir saatik iin olsun unutmak,o kadar tatl bir eydi ki! Ezilmi, hayvanlar gibi yaayanlarn arada srada snacaklar bir yalan kesi gerekliydi. Maheude' asl heyecanlandran, Etienne'le ayn fikirde olduuydu. "Bakn burada yerden ge kadar hakknz var!" diyordu. "Ben doruluk iin canm bile veririm... Ve, aslna bakarsanz, bizim de nimetlerden faydalanmak hakkmz." O zaman, Maheu bundan cesaret alarak, couyordu: "Allah tanm olsun, zengin deilim, ama btn bunlar grmeden lmemek iin seve seve yz metelik feda ederdim... Ne cmb! deil mi? Peki bu i yaknda m olacak? Nasl yaplacak?" Etienne tekrar konumaya balyordu. ekinmeden, bu kokumu toplumun kmeye baladn, en fazla birka ay iinde iinin tamam olduunu ileri sryordu. Bunun nasl gerekletirilecei konusunda daha belirsiz davranyor, okuduu eyleri birbirine kartrarak, bu cahillerin nnde kendisinin bile iinden kamad aklamalara girimekten ekinmiyordu. Maheu'ler ise anlam grnyor, bu mucizev areleri onaylyorlard. Kk Alzire, baz kelimelere taklyor, mutluluu, iinde ocuklarn istedikleri kadar yemek yiyip oynayabildikleri scak bir

ev eklinde dlyordu. Catherine, enesi hep eline dayal, kmldamadan Etienne'i seyrediyor, o sustuu zaman sanki m gi122 Emile Zola bi hafif bir titreme geiriyordu. Fakat Maheude guguklu saate bakyor: "Ne! Saat dokuzu gemi," diye haykryordu. "Yarn sabah uya-namayacaz!" Ve, Maheu'le, ilerine kurt dm, dnceli bir tavrla masann bandan ayrlyorlard. Onlara, sanki zengin olmular, sonra birdenbire tekrar eski yoksulluklarna dmler gibi geliyordu. Bonnemort, iine gitmek zere karken, byle bo szlerin karn doyurmayacan homurdanyordu. Yukarda, Etienne en son yatan Catherine'in mumu sndrdkten sonra uyuyuncaya kadar yatanda durmadan dndn hissediyordu. Bu konumalara genelikle komular da katlmaya balamt: Servetin pay konusunda coan Levaque, kumpanyann aleyhinde konuulmaya balannca gidip yatan Pierron... Zacherie ender olarak urard; fakat siyasetten pek bir ey anlamad iin meyhaneye gidip bir bardak bira imeyi tercih ederdi. Chaval'e gelince o bsbtn ateli idi, kan istiyordu. Hemen hemen her akam Maheu'lerde bir saat kalyordu ve bu devamna dier bir nedeni de kskanl, Catherine'in elinden alnmas korkusuydu. Bkmaya balad bu kz, yannda onu geceleyin elde

edebilecek bir erkek yatmaya baladndan beri gznde kymetlenmiti. Etienne'in etkisi artyor, ii mahallesini yava yava isyana yneltiyordu. Bu, herkesin onayn kazand iin emin admlarla ilerleyen sinsi bir propaganda idi. Tedbirli bir aile anas sfatyla Maheude biraz gvensizlik gstermesine karn, Etienne'e sayg ile davranyor, kirasn dzenli deyen, ikisi, kuman olmayan, ban kitaptan kaldrmayan bir gen diye tantyor, onlar ise, metkuplann yazmasn rica ederek Etienne'in bu hretini suiistimal ediyorlard. Gen adam, mektuplar yazan, nazik durumlarda fikri alnan, bir i adam durumuna girmiti. Bylece, Eyll aynda, sonunda yardm sandn kurabildi. Germinal 123 Sandk daha pek iretiydi, ancak ii mahallesini iine alyordu; fakat, Etienne, kumpanya engel olmazsa, az zaman sonra, btn ocaklardaki madencileri buraya kaydedebileceini mit ediyordu. Onu birliin sekreteri olarak atamlard, tuttuu hesaplar iin ufak bir maa bile alyordu. Bu onu adeta zengin etmiti. Evli bir maden iisi, zorlukla geinebilir, ama tek bana yaayan, kanaatkar bir bekar pekl para biriktirebilirdi. O andan itibare, Etienne yava yava deimeye balad. Fakirlii iinde uyumu olan, ss ve rahat yaama istei meydana kt, ona kuma elbiseler satn aldrtt. Bir if ayakkab ald ve derhal ef olarak kabul edildi, btn ii mahallesi etrafnda topland.

Bunlar gururunu okayan nefis zevklerdi, bu ilk hret belirtileri onu sarho etti; daha dn sradan bir ii iken, bu kadar gen yata tekilere emretmesi onu gururla dolduruyor, barol oynayaca, yakn bir devrim hakknda besledii hayalleri kuvvetlendiriyordu. Yz deiti, ciddileti, kelimelerini tartarak konumaya balad ayn zamanda, gelien ihtiras dncelerini bsbtn atelendiriyor, onu sava fikirlerine kaydmyodu. ' O sralarda, Sonbahar ilerliyor, Ekim aynn souu, ii mahallesinin ufak bahelerini plak brakyordu. Leylak aalarnn arkasna, raklar artk src kzlan yatramaz olmulard. Ve sebze namna artk sadece, zerlerinde kralar parldayan lahanalar, prasalar ve konserve salatalar kalmt. Saanaklar tekrar krmz kiremitleri dvyor, oluklarda seller akyordu. Evlerde, odalarn havasn zehirleyen kmr sobalar hi snmyordu. Bir yoksulluk mevsimi daha balyordu. Maheude kocasna: "Beni dinle," dedi, "Monsou'ya paran almaya gittiine gre, bana yanm kilo kahve ile bir kilo eker getiriver hi olmazsa." 124 Emile Zola Maheu, tamir parasndan kurtulmak iin ayakkabsnn bir tekini kendi kendine dikmeye urayordu. ini brakmadan: "Olur!" diye mrldand.

"stersen, kasaba da ura... Bir para dana alsan iyi olur. Ne zama-dr tadn bile unuttuk!" O zaman, Maheu ban kaldrd: "Galiba sen beni avu dolusu para alacak sanyorsun!... Srekli ii durdurttuklar iin, bu seferki on be gnlk yevmiye ok az." kisi de sustular. Bu, Ekim sonlarnda bir Cumartesi gn, le yemeinden sonra cereyan ediyordu. Kumpanya, o gnn para gn olduunu bahane ederek, btn ocaklar tatil etmiti. Sanayi krizinden dolay sudan sebeplerle on bin iisini isizlie zorluyordu. Maheude: "Etienne'in seni Rasseneur'de beklediini unutma," diye devam etti. "Onu da beraber gtr. Saatlerinizi saymamaya kalkrlarsa o ii daha kolaylkla halleder." Maheu ba ile onaylad. "Bir de babann iini u adamlarla konu. Doktor, mdiriyetle birlik olmu... Siz daha alabilirsiniz, doktor yanlyor, yle deil mi ihtiyar?" O gndr, Bonnemort baba, kendi deyimi ile, ayaklar uyumu, sandalyesine ivilenmi, oturuyordu. Kadn sorusunu tekrarlamaya mecbur oldu ve ihtiyar homurdand: "almaz olur muyum? Bacaklarm aryor diye lmedim ya! Bu masallar srf yz seksen franklk emekliliimi vermemek iin uyduruyorlar."

Maheude, ihtiyarn kazand krk metelii ve belki de bunu artk getiremeyeceini dnyordu. znt ile haykrd: "Aman Allah'm! Bu gidile, yaknda hepimiz leceiz!" Maheu: Germinal 125 "nsan lnce karn ackmaz," dedi. Ayakkabsna iviler akt ve kmaya hazrland. ki yz krklar mahallelerinin paras leden sonra datlacakt. Bundan dolay erkekler telaszca hazrlanyor, teker teker kp gidiyorlard. Kadnlar ise arkalarndan koup abuk dnmeleri iin yalvaryorlar, meyhanelerde taklp kalmamalar iin ounlukla kocalanna sipariler veriyorlard. Etienne, Rasseneur'a yeni haberler almaya gitmiti. Endie verici olaylar dolayordu. Kumpanyann payanda vurma iinden gittike honutsuzluk duymaya baladndan szediliyordu. ilere durmadan para cezalan veriyordu. Yaknda bir anlamazlk kmas olasl vard. Ama aslna baklrsa bu, anlamazln gzle grlen sebebi idi, gerekte ise itiraf edilmeyen bir sr gizli, ciddi sorunlar daha var. Etienne meyhaneye girdii zaman, Montsou dn oraya uram olan bir arkada, veznenin civarna anlamn anlamad bir ilann yaptrlm olduunu anlatyordu. Biraz sonra iki ii daha geldi, her biri baka haberler getiriyordu. Fakat, kumpanyann yeni

bir karar alm olduu hemen hemen muhakkak gibi idi. Etienne, zerinde bir paket bulunan bir masaya, Suvarine'in yanna oturdu. "Sen bu ie ne dersin?" diye sordu. Makinist, hemen cevap vermedi, sigarasn sarmay bitirdi. "Bunu zaten tahmin etmek kolayd derim," diye konutu. "Sizi bktrana kadar uraacaklar." Durumu tahlil edecek kadar yalnz onun zeks vard. Sakin tavn ile dndklerini anlatt. Krizin etkisi altnda olan Kumpanya batmamak iin masraflanni azaltmak zorunda idi. Ve tabii bunun skntsn iiler ekiyordu; kumpanya bir bahane uyduracak cretleri azaltacakt. ki aydr kartlan kmrler satlamyordu, hemen hemen hibir fabrika ilemiyordu. Kumpanya da makinelerin ilememekten dolay I 126 Emile Zola bozulmasndan korkarak, iilere yol vermeye cesaret edemiyor, ikisi ortas bir are bulmaya alyordu. Belki de dnd iileri aresizlik iine drecek ve daha az cretle almak zorunda brakacak bir grevi tevik etmeyi tasarlyordu. Kurulan yardm sand da onu gelecei hakknda korkuya dryor olmal idi. Halbuki bir grev, zaten zayf olan bu sand tamtakr yapar, kumpanyay ondan kurtarrd. Etienne ve yanna oturmu olan Rasseneur can skkn bir tavr ile onu dinliyorlard. Yksek sesle

konuulabiliyordu, meyhanede yalnzca, tezghta olan Madam Rasseneur vard. Meyhaneci: "ok sama!" diye mrldand. "Btn bunlara ne lzum var? Bir greve ne kumpanya ne de iiler dayanabiliyor. En dorusu bir anlamaya varmaktr." Bu sz ok mantklyd. Rasseneur daima mantkl isteklere taraftard. Hatta, eski kiracsnn abucak hret sahibi olmasndan beri bu, yava yava ykselme sistemine ar derecede rabet gsteriyor, bir anda her eye sahip olmak istenince hibir eye sahip olunamayacan ileri sryordu. Ve bu iman ve saf adam, iilerin iki imek ve konumalarn dinlemek iin eskisinden daha az uramaya baladklar meyhanesinin tenhalamas karsnda gizli bir kskanlk duyuyor, hatta bazan madenden kovulmu olmasndan dolay duyduu kini unutuyor, kumpanyay savunuyordu bile. Madam Rasseneur tezghtan bard: "Yoksa, sen, grevin aleyhinde misin?" Kocas, evet" diye cevap verince, onu susturdu: "Hey! senin cesaretin yoksa, brak da u baylar konusunlar!" Etienne, Madam Rasseneur'n getirmi olduu bira bardana dalm, dnyordu. Sonunda, ban kaldrd. "Arkadan anlattklar olduka olanak d," dedi. "Eer zorlarlar-sa, bu greve boyun emek zorundayz. Pluchart'da bu konuda bana Germinal

127 ok doru eyler yazd. O da grevin aleyhinde, nk iiler de ok sknt ekiyor, sonunda da ellerine hibir ey gemiyor. Fakat, Pluc-hart, bizim arkadalar, kendi geni tekilatna girmeye ikna iin bu grevi ok uygun bir frsat olarak gryor... Zaten, ite mektubu da yanmda." Gerekten, Enternasyonal'in Montsou madencileri arasnda pek ilgi grmemesinden dolay zlen Pluchart, onlarn kumpanyaya kar bir harekete girimeye mecbur olduklar takdirde, kitle halinde partiye yazlacaklarn mit ediyordu. Etienne, btn gayretlerine karn bir tek ye kaydedememiti. Fakat, yardm sand hakkndaki almalar, ok daha rabet grdnden, o alanda kolayca baar kazanabil-miti. Fakat bu sandk o kadar tamtakrd ki, Pluchart'n dedii gibi derhal tkeniverirdi. O zaman, grevciler, baka memleketlerdeki kardeleri kendilerinin yardmna gelsinler diye, Enternasyonal'e, iiler birliine koacaklard. Rasseneur: "Sandkta ka para var?" diye sordu. Etienne: "Hepsi hepsi bin frank," diye cevap verdi. "Ve, bildiiniz gibi, nceki gn mdriyetten beni arttlar. Tabii ok nazik gzktler, iilerin yardmlamasna bir itirazlar olmadn bildirdiler. Fakat, bu sandn kontroln ellerine almak istedikleri yzlerinden okunuyordu. Herhalde, bu iten dolay bir sorun karacaklard."

Meyhaneci, slk alarak dolamaya balamt. bin frank! Bu kadarck para ile ne yaplabilirdi? Bu iilerin bir haftalk ekmek paras bile deildi. Hele ileri dardaki adamlarn yardmna kalmsa, nallar dikmek daha uygun olurdu. Hayr, hayr, bu grev ok sama bir eydi! O zaman, sermaye sahiplerine duyduklar byk kin sayesinde daima anlamaya varan bu iki adam arasnda ilk defa olarak ac szler 128 Emile Zola iitildi. Etienne, Suvarine'e dnerek tekrar sordu: "Sen de biraz konusana! Sen ne dnyorsun?" Svarine, her zaman ki sakin tavr ile cevap verdi: "Grev mi? Budalalktan baka bir ey deil!" Sonra, etrafndaki fkeli sessizliin iinde hafife ekledi; "Ama, mutlaka bunu istiyorsanz, buna engel olmam. Bir taraf alktan geberir, dier taraf batar, bu da yeterli bir temizlik demektir... Yalnz, bu gidile, dnyay deitirmek iin bin yl yeterli gelmez. e, u iinde geberdiiniz zindan ykmakla balayn bakalm!" nce eli ile, ak kapdan binalan gzken Voreux'yu gsteriyordu. Tam o srada Maheu ieriye girdi. Madam Rasseneur'un srarlarna karn bira imek istemedi. Etienne'i ald, beraberce Montsou'ya gittiler. Para gnleri, Montsou bir bayram manzarasna brnrd. Btn ii mahallelerinden iiler akn

ederlerdi. Vezne kk olduundan, kme kme kaldrma sralanrlar, yolu kapatrlard. Bu frsattan istifade, seyyar satclar ortal doldurur, anak mlekten, salam sosise kadar her ey satarlard. Fakat bu iten asl kr edenler, kahvehaneler ve meyhanelerdi, nk madenciler paralarn almadan nce orada zaman geirirler ve sonra cretlerini slatmak iin tekrar oralara dnerlerdi. O gn, Etienne ve Maheu, ii kmelerinin arasnda ilerledike, iin iin bir kaynamann kabardn hissettiler. Bu, her zaman ki, alnr alnmaz, meyhanelerde sarfedilen parann tasaszl deildi. Yumruklar sklyor, azdan aza kfrler dolayordu. Maheu, Piquette kahvesinin nnde rastlad Chaval'e: "Dedikleri doru mu?" diye sordu. "Sahiden bunu yaptlar m?" Fakat, Chaval, Etienne'e yan gzle bakarak fkeli bir homurdanma ile cevap verdi. Gtr alma szlemesi yenilendiinden beri, I Germinal 129 Chaval bakalar ile ortaklk ediyor, eflik tasladn iddia ettii, sonradan gelme Etienne'e kar gittike artan bir kskanlk ve kin beslemeye balyordu. Bu hissine, ak kavgalar kartryor, Catherine'i annesinin kiracs ile yatmakla sulayarak, onu artk molozlua gtrm-yordu; sonra, kza yeniden vahi bir arzu duyuyor, onu okamalan ile harap ediyordu.

Maheu, Chaval'e baka bir soru daha sordu: "Vereux'ye sra geldi mi?" Ve, Chaval, bir ba iareti ile evet, deyip arkasn evirince, iki adam antiyeye doru yollandlar. Vezne, bir parmaklkla ikiye blnm, dikdrtgen eklinde bir oda idi. Kenardaki sralarn stnde birka madenci bekliyor; veznedar, apkas elinde duran baka birine parasn veriyordu. Sol duvara yaptrlm olan sar renkte bir iln hemen gze arpyordu. Tam o srada, ilnn nnde, bir aptal suratl gen bir de beli bklm ihtiyar iki madenci vard. kisi de okuma bilmiyor, kda aptal aptal bakyorlard. Maheu'de pek kolaylkla okuyamadndan, Etienne'e: "Oku bakalm bize unu," dedi. Etienne iln okumaya balad. Bu, kumpanyann btn ocaklar-daki iilere bir bildirisi idi. Kumpanya, payanda vurma iinde gsterilen ihmalden dolay para cezas kesmekten bktndan, yeni bir deme ekli balatyordu. Buna gre, payanda ii iin, kullanlan odunun metrekp bana ayr bir cret verilecekti; buna kar cretlerde, tabii, elli ve krk metelik arasnda bir indirme yaplyordu. Sonra kark bir hesapla bu indirimin payanda creti ile telafi edilecei ispat edilmeye allyordu. Bu usuln iyice anlalabilmesi iin kararn ancak bir Aralk Sal gnnden itibarne yrrle konulaca ekleniyordu. Etienne iln okuyup bitirdii zaman, dier iki madenci hl bir eyler bekliyorlarm gibi ylece durup kaldlar. Sonra, balan nle-

130 Emile Zola rinde, ekilip gittiler. Maheu: "Allah kahretsin!" diye mrldand. kisi de oturmulard... San kdn karsnda, iilerin resmi geidi devam ederken, balan nlerine eik hesap yapyorlard. Kendileri ile alay m ediyordu? Payanda creti olana yok, cretlerden yaplan ksnty karlamazd! Kumpanya paralann alyordu, stelik payanda ii iin sarfedecekleri gayret de caba idi. Kumpanyann amac meydana kmt: Dolambal yollardan cretleri indirmek! Maehu ban kaldrarak: "Allah kahretsin!" diye tekrarlad. "Eer bunu kabul edersek dnyann en aptal adamlan oluruz." O srada veznenin n boalmt, parasn almak iin yanat. Gtr i yapan iilerin balan, zaman kazanlmas iin kasaya tek bana mracaat ediyor sonra arkadalarn paralann datyorlard. Veznedara yardm eden memur: "Maheu ve arkadalar, Filonniere damar, yedi numaral baca." avularn her gn karlan arabalarn hesabm tuttuklar listede isimlerini aryordu. Sonra, tekrarlad: "Maheu ve arkadalan, Filonniere damar, yedi numaral baca... Yz otuz be frank." aalam olan kazmac kekeledi: "Afedersiniz, msy, yanlmadnza emin misiniz?" Kalbini donduran hafif bir titreme ile, bu azck paraya elini srmeden bakyordu. Evet, az para alacan tahmin

ediyordu, fakat bu kadar az olacan aklna bile getirmemiti. Zacharie, Etienne ve Cha-val'in yerine geleninkinin payn verdikten sonra elinde ancak elli frank kalacakt. Memur: "Aldanmadma eminim," dedi. "ki Pazar'la, drt bo gn Germinal 131 kartrsanz, alma gnleriniz dokuza iner." Maheu bu hesab takip ediyor, alak sesle toplama yapyordu: Dokuz gn ona ortalama otuz, Catherine'e on sekiz, Jeanlin'e dokuz frank getiriyordu. Bonnemort babann ise ancak yevmiyesi vard. Ama ne olursa olsun, buna Zacharie ile dier iki arkadan doksan frankn ekleyince herhalde bu kadar paradan fazla tutard. Memur: "Para cezalarn da unutmayn," diye szn tamalad. "Kt payanda vurduunuzdan dolay yirmi frank!" Kazmac mitsizce bir hareket yapt. Yirmi frank ceza, alt isiz gn, hesap tamamd! Sabrszlanan veznedar bard: "Paray alyor musunuz, almyor musunuz? Bakalar da bekliyor, grmyor musunuz? stemiyorsanz, syleyin!" Maheu, titreyen elleri ile paray almaya hazrlanrken, memur onu tuttu: "Durun," dedi, "Burada isminiz var. Toussaint Maehu, deil mi? Genel Sekreter sizinle konumak istiyor. Girin, yalnzdr."

Neye uradn aran ii, kendisini, eski akaju mobilyalarla deli, yeil perdeli bir alma odasnda buldu. Ve be dakika mddetle, soluk tenli, iri yar bir adam olan genel sekreteri dinledi. Fakat, Maheu kulaklarndaki uultudan sylenilenleri anlayamyordu. Dalgn bir ekilde babasndan szedildiini farketti. Elli sekiz ya ve krk yllk hizmet sresi hesab ile yz elli frank almas konusu aratrlacakt. Sonra, Maheu sekreterin sesinin biraz daha sertletiini hisseder gibi oldu. Kendisini siyasete karmakla suluyordu, kiracs ve yardm sand hakknda imlarda bulundu. Sonunda, madenin en iyi iilerinden biri olduu iin byle kirli ilere karmamas tavsiye edildi. tiraz etmek istedi, szn tamamlayamad, apkasn titreyen parmaklan arasnda evirerek: "Tabii sayn sekreter, size garanti ederim ki, sayn sektereter," diyerek odadan kt. 132 Emile Zola Darda kendisini bekleyen Etienne'i grnce patlad: "Aptaln biriyim ben, cevap vermeliydim!... Yiyecek ekmek bulama, stelik de sama sapan eyler dinle!... Evet sana ok kzyor, ii mahallesinin zehirlendiinden szediyor... Ne yaparsn? Onlara gre, boyun krmak, teekkr etmek gerek. Galiba herifin hakk var, baka aremiz yok!..." Maheu, hem fkenin he de korkunun tesiri altnda sustu. Etienne zgn bir tavrla dnyordu. Tekrar yolu kapayan kmelerin arasndan getiler. Kzgnlk artyor, bir frtna uultusu eklinde geniliyordu:

Birka kii hesaplar yapmt ve kumpanyann paralarnn ald sylentisi azdan aza dolayordu. Fakat herkesin asl fkelendii ey bu, eksik yaplan demelerdi.sizlik ve para cezalan, a karnlar isyan ettiriyordu. Zaten pek bir ey yedikleri yoktu, yevmiyeleri daha da ksarlarsa halleri ne olurdu? Meyhanelerde fkeli konumalar dnyordu, fke herkesin boazn o kadar kurutuyordu ki ellerine geen paray ikiye yatryorlard. Montsou'dan, mahallelerine gelinceye kadar, Etienne ve Maheu tek kelime konumadlar. Maheu ieri girer girmez, evde ocuklarla beraber yalnz olan Maheude onun ellerinin bo olduunu derhal fakretti. "Yazklar olsun sana!" diye kt. "Hani kahve, eker alacaktn, kasaba uramadn m? Biraz daha eti alsan batar miydin?" Maheu, grtlan skan bir zntnn etkisi altnda cevap veremiyordu. Sonra, sert erkek yznde tuhaf bir deiiklik oldu, gzlerinden yalar fkrd. Bir iskemleye km, elli frang masann zerine frlatm, bir ocuk gibi alyordu. "Al," diye inledi, "Sana getirdiim para bu kadar... Hepimizin emeinin karl bu!" Maheude, Etienne'e bakt onu da sessiz ve bitkin grd. O zaman o da alamaya balad. Dokuz kii, elli frankla, on be gn nasl idare Germinal 133

edeceklerdi? Byk olan ekip gitmiti, ihtiyar artk ie yaramaz halde idi; yaknda leceklerdi. Annesinin alamasndan heyecanlanan Al-zire, Maheude'n boynuna atld. Estelle lk la haykryor, Lenore ile Henri hkyorlard. Ve, az sonra, btn ii mahallesinden ayn sefalet l ykseldi. Erkekler dnmlerdi ve her ev, bu eksik cret felaketinin karsnda dvnyordu. Kaplar ald, kadnlar darya frladlar ve ikyetleri kapal evlerine smyormu gibi darda haykrdlar. Kaldrmlarda, yaan yamuru hissetmeyerek, birbirlerine baryor, kocalarnn getirdii paralan gsteriyorlard. "Bakn! verdikleri para bu kadar! Bu insanla alay etmek deil de nedir?" "Ya ben! bununla on be gnlk ekmek parasn bile karlaya-mam!" Maheude de tekiler gibi darya kmt. Herkesten fazla baran Levaque kadnn etrafnda bir kalabalk birikmiti. stelik, kocas olacak o sarho herif daha gzkmemiti, azck parasn da meyhanede eritecekti. Zacharie paraya el srmesin diye, Phillomene Maheu'y gzlyordu. Yalnz Pienone sakin grnyordu, nk u hilekr Pi-erron ne yapp edip, kendisine fazla araba kaydettirmede baanl oluyordu. Fakat, Brle kadn, adamnn bu hareketini bir alaklk olarak gryor, isyankrlarla birlik olarak, sska yumruunu Montsou'ya doru sallyordu. Hennebau'lann ismini anmadan:

"Daha bu sabah hizmetilerini arabaya kurulmu, hava atarken grdm," diye haykryordu. "Evet, hizmetileri iki katl arabada, Marchiennes'e mutlaka balk almaya gidiyordu!" Bir uultu ykseldi, fkeli szler tekrar balad. Komu ehire efendileirnin arabas ile giden bu hizmeti kadn sabrlarn tarmt. iler alktan lrken, beyefendiler balk dnyorlard. Ama her 134 Emile Zola Germinal 135 zaman balk yiyemeyeceklerdi, onlarn da sras gelecekti. Bylece Etienne'in ektii tohumlar geliiyor, bu kalabaln ortasnda boy atyordu. Gece, Avantage meyhanesinde greve karar verildi. Rasseneur artk buna muhalefet etmiyor. Svarine ise bu hareketin bir ilk adm olduunu kabul ediyordu. Etienne tek bir cmle ile durumu zetledi: "Eer kumpanya mutlaka grev istiyorsa, istei yerine getirilecekti." Bir hafta geti, i, bir hadisenin kmas bekleniyormu gibi, pheli ve skntl bir hava, iinde devam ediyordu. Maheu'lerin bu on be gnlk yevmiyeleri daha da az olacak gibi gzkyordu. Bundan dolay, Maheude gittike sinirli bir tavr taknyordu. stelik bir gece Catherine de eve dnmemiti. Ertesi sabah ise, macerasndan o kadar bitkin, o kadar hasta dnmt ki, madene bile gidememiti.Ve alyor, kabahatli

olmadn sylyordu. Chaval onu koyvermemi giderse dveceini syleyerek tehdit etmiti. Kskanlktan deli oluyor, kz, ailesinin yatrdn iddia ettii Etienne'in yatana dnmesine engel olmak istiyordu. Maheude, kt bir halde kzd, kzma bu kaba herifle bir daha konumamasn emretti. Fakat herhalde, o gnk yevmiye gitmiti ve kz, imdi bir ak bulmuken onu deitirmeye niyeti olmadn sylyordu. ki gn sonra, baka bir mesele daha kt. Pazartesi ve Sal gnleri, ite olduunu sandklar Jeanlin kam, Bebert ve Lydie ile, Van-dame ormannda gezmeye kmt. nn de ne ile zaman geirdikleri, ne yaptklar bir trl renilemedi. Maeude, kaldrmn ortasnda, korku iindeki dier mahalle ocuklarnn gz nnde Jeanlin'i eek sudan gelinceye kadar dvd. Bu, grlm ey deildi! Doduklar gnden beri aileyi masrafa sokan bu ocuklar, tam faydal olaI caklar aa gelince bunu mu yapacaklard? O sabah, erkeklerle kz madene gittikleri zaman, Maheude yatanda dorularak, Jeanlin'e: "Dinle beni," dedi. "Eer bir daha byle eylere kalkacak olursan derini yzerim, anladn m, pis yumurcak?" Maheu'nn yeni antiyesinde i skntl idi. Filonniere damarnn bu ksm ok daralyor, kazmaclar duvarla tavan arasna skm olarak alyorlar, kazma sallarken dirseklerini paralyorlard. stelik ru-tubef de

gittike artyor, her an kayalarn delinerek, insanlar kapp gtrveren o mthi sel felketlerinden birinin balamasndan korkuluyordu. Bir gn nce, Etienne kazmasn saplayp geri ekerken yzne bir kaynan suyu iddetle fkrmt; fakat bu, sadece bir ihtard, damar yalnzca eskisinden daha slak ve daha sal zararl bir hal almt.Zaten Etienne artk bir kaza olasln dnmyordu bile, o da arkadalar gibi kendisini unutuyor, tehlikeleri aklna getirmiyordu. Grizu'nun iinde yaadklar halde, onu gz kapaklann arlatrdn, kirpiklerine sanki bir rmcek a rdn farketmiyorlard. Baz defalar, lambalarn alevinin mavilii fazlalanca bu uursuz gaz akla geliyor, bir madenci kulan kaya atlaklarna dayayarak, grizu'nun fokurdamasn dinliyordu. Fakat asl devaml tehlike toprak kaymas idi; payandalamann hl derme atma bir ekilde yaplmas bir yana, sularla slanan toprak artk tutmaz olmutu. O gn ise Maheu payandalar kez salamlatrmaya mecbur olmutu. Saat iki buuktu, iiler yukarya kmak zere idiler. Yanlamasna uzanm olan Etienne bir kaya parasn koparmak iin son bir darbe daha vuruyordu ki, uzaklardan gelen bir gk grlts btn madeni sarst. Gen adam, dinlenmek iin kazmasn brakarak haykrd: "Bu da ne? Ne oluyor?" Ocan ykldn sanmt. Fakat, Maheu, derhal alt yerden

136 Emile Zola Germinal kayarak, bard: ''Bir knt var.... abuk! abuk!..." Hepsi, endieli bir kardelik atlmas ile, aa doru kayp koutular. Yollarda drt ayak kouyorlard. Yavalamadan birbirlerine sorular soruyor, ksa cevaplar veriyorlard. Nerede olmutu? Belki de damarlardan birinde idi? Yok, grlt aadan gelmiti; araba yolunda olmasnd? Bacaya geldikleri zaman, derhal daldlar, stlerinin yaralanmasna aldrmadan birbirlerinin stne dtler. Bir gn nce yedii dayaklarn acsn hl hisseden Jeanlin o gn iten kaamamt. Vagonun arkasndan yalnayak kouyor, teker teker hava blmelerini kapatyordu ve bazan, avularn kendisini grmeyeceinden emin olduu zaman, uyuyup kalaca korkusu ile kendisine yasak edilmesine karn son arabaya atlayveriyorlard. Fakat en byk elencesi, araba, bir bakasna yol vermek iin durduu zaman, nde dizginleri idare eden Bebert'in yanna gitmekti. Sinsi sinsi, lambasz gelir, arkadan acdan bartacak ekilde imdikler, sar salar, kocaman kulaklar, karanlkta parlayan yeil gzl sskack yz ile trl maskaralklar yapard. leden sonra, Mouque, ocuklara, nbeti gelen Bataille isimli bir at getirmiti. Hayvan o gn, katan yava bir ekilde ekiyor, arada srada duraklyordu. Bir ara Bebert'in yanna gelmi olan Jeanlin:

"Bu uyuntu hayvana da ne oluyor?" dedi. "Byle birdenbire durmaya devam ederse bacaklarm kracak." Bebert: "Pek de titizdir ihtiyar haspa!" diye cevap verdi. "Byle durdu mu bil ki ya bir ta ya da bir ukur farketmitir. Kendisine ok dikkat eder, bir yerine bir ey olsun istemez... Bugn, u kapya yaklanca ona bir hl oluyor; kapy ittikten sonra olduu yere kaklp kalyor... Sen bir ey hissettin mi?" Jeanlin: 137 "Hayr," diye cevap verdi, "Yalnz su diz kapaklanma kadar kyor." Araba tekrar yola koyuldu. Ve bir sonraki seferde, hava blmesinin kapsn ba ile iterek atktan sonra Batallie yine yrmek istemedi, kinedi, titremeye balad. Sonunda karann vererek ileri atld. Kapy kapatmakla megul olan Jeanlin geride kalmt, eildi, iine batt, su birikintisine bakt; sonra, lambasn yukarya kaldrd zaman, bir szntnn etkisi ile kalaslarn erilmi olduklarn grd. Tam o srada, Chicot diye arlan Berloeue adnda bir kazmac, alt damardan km, yeni dourmu olan karsn grmek iin acele acele yryordu. O da durdu, direkleri muayene etti. Ve, birdenbi-re,tam Jeanlin arabasna yetimek iin komaya hazrland srada, korkun bir grlt iitildi, knt adamla ocuu yuttu.

Byk bir sessizlik oldu. kntnn rzgrnn kaldrd siyah bir toz bulutu, galerilere dalmt. Ve, gzleri yan krlemi, nefesleri kesilmi,madenciler ellerinde fenerleri, her taraftan koup geliyorlard. lk varanlar, toprak kaymasn grnce, banarak arkadalann ardlar. kinci bir kme de kntnn br tarafna toplanmt. Tavann, on metre kadar bir ksmnn kt anlald. Zarar fazla deildi. Fakat, enkazn altndan bir can ekime hrlts balaynca, yrekler skt. Bebert, katarn brakm, bararak kouyordu: "Jeanlin altta kald! Jeanlin altta kald!" Tam o srada, arkasnda Zacharie ve Etienne olduu halde, Maheu bacadan iniyordu. mitsizce bir fkeye kaplarak, ard ardna kfrler sralamaya balad: "Allah kahretsin! Allah kahretsin! Allah kahretsin!" Herkes gibi oraya komu olan, Catherine, Lydie ve Mouquette, karanln bsbtn korkunlatrd kargaaln ortasnda alamaya balamalard. Susturulmaya alldka, bsbtn yksek sesle 138 Emile Zola Germinal alamaya balyorlard. avu Richomme koa koa gelmiti, ne Negrel'in, ne de Dansaert'in ocakta bulunmamasndan dolay zlyordu. Kulan kayalara dayadktan ve iyice dinledikten sonra, bu iniltilerin, ocuk iniltileri olmadn syledi. Mutlaka orada bir adam vard. Belki yirmi seferdir Maheu

Jeanlin'in ismini baryordu. Nefes almas bile iitilmiyordu. Yavrucak hamur haline gelmi olmal idi. Ve inilti hep ayn tempo ile devam ediyordu. Can ekiene sesleniyor, ismini soruyorlard. Sadece inilti cevap veriyordu. Kurtarma iini derhal hazrlam olan Richomme: "abuk olalm" diye tekrarlyordu. "Gevezelii sonra ederiz." Madenciler, kazma ve krekle kntnn her iki tarafndan birden kazmaya baladlar. Chaval, Maheu ve Etienne'in yannda tek kelime konumadan alyordu; Zacharie ise topraklarn tanmas ile megul oluyordu. Paydos saati gelmi, kimse bir ey yememiti; fakat arkadalarnn tehlikede olduunu bilen madencilerden bir teki bile yemei aklna getirmiyordu. Fakat, kimsenin geri dnmediini grnce mahallenin endieye deceinden korkularak, kadnlarn yollanmas teklif edildi. Ne Catherine, ne Mouquette, hatta ne de Lydie, renmek ihtiyalarndan dolay oradan ayrlmak istemediler, topraklarn kaldrlmasna yardma devam ettiler. Bunun zerine, Levaque, mahalleye, tamir edilmekte olan basit bir kaza diye ifade edecei knty haber vermek grevini stne ald. Saat drde geliyodu, iiler bir gnlk ii, bir saatten az bir zamanda yapmlard: Eer tavandan yeni kaya paralar dmezse, topran yandan fazlas kaldrlm olacakt. Maheu o kadar hrsla alyordu ki, birisi onun yerini almak iin yaklat zaman, adamcaz sert bir hareketle itiyordu. Richomme sonunda:

"Daha yava," dedi. "Yaklayoruz... Bsbtn ldrmeyelim." Gerekten inilti gittike daha ak olarak iitilmeye balamt. alanlara yol gsteren de bu iniltiydi ve imdi adeta burunlarnn di139 binden geliyordu. Birdenbire durdu. Herkes, sessizce, karanlklarn arasna lmn souk nefesini hissetmi gibi birbirine bakt. Ter iinde, adaleleri kopacak kadar gerilmi, kazp duruyorlard. Bir ayak meydana kt, o zaman topra elleri ile kazmaya baladlar, organlar teker teker kardlar. Baa bir ey olmamt. Lambalar onu aydnlatt ve azdan aza Chicot ismi dolat.Daha scakt, bel kemii bir kayann altnda kalarak krlmt. avu: "Onu bir rtye sarn, bir arabann zerine yatrn," diye emirler verdi. "Haydi, imdi ocua bakalm!" Maheu son bir kazma vurdu ve bir elik ald, teki taraftan kazan adamlarla birleildi. Oradan bardlar, Jeanlin'i, iki baca krlm, henz nefes alr bir halde, baygn bulmulard. Yavruca, kucana alp gtren baba oldu; ve eneleri sklm, "Allah kahretsin!" lerini brakmyor, acsn bu ekilde ifade ediyordu; Catherine ve teki kadnlar ise tekrar haykrarak alamaya balamlard. Derhal sraya dizildiler. Bebert, Bataille'i iki arabaya komutu: Birincisinde, Etienne'in banda durduu Chicot'nun cesedi vard; ikincisinde ise, Jeanlin, bir yn parasna sarlm clarak, Maheu'nn dizinde yatyordu. Ar ar hareket edildi. Her arabada

krmz bir yldza benzeyen bir lamba yanyordu. Arkada, elli kadar madenci tek * sra halinde arabalar takip ediyordu. Yorgunluktan ayaklarn sryorlar, hastalk girmi bir srnn skntl matemi iide, amurlara batyorlard. Asansre ancak yarm saat sonra vardlar. Karmakark galerinin iinde dolanan bir matem resmi geidinin sonu gelmiyordu. Bata yryen Richomme, bo bir asansrn ceset ve yaralya tahsis edilmesi iin emir verdi, Pierron iki arabay da derhal bindirdi. Maheu, dizlerinde yaral evlad ile kald, tekisinde ise, Etienne dmesin diye Chicot'nun cesedini tutmak zorunda idi. iler teki katlara dolduktan sonra asansr hareket etti. k iki dakika srd, fakat aydnl140 Emile Zola a kavumak iin sabrszlanan adamlara, iki saat gibi geldi. Doktor Vanderhagen'e gnderilen bir rak, neyse ki onu bulmu getiriyodu. Ceset ve Jeanlin, iinde btn yl bir ate yanan, avularn odasna gtrld. Ayak ykamak iin hazr bekleyen scak su kovalarn bir kenara ektiler ve talarn zerine iki ilte yayarak zerlerine ocuk ve cesedi yatrdlar. eride yalnz Maheu ve Etienne kalmt. Kapnn dnda dierleri kmelenmi, konuuyorlard. Doktor, Chicot'ya bir gz atar atmaz mrldand: "Hap yutmu!..." "Ykayabilirsiniz." ki srveyan, kmrden simsiyah ve hl almann terini tayan cesedi soydular, ykadlar.

Jeanlin'in iltesinin nne diz km olan doktor: "Bata bir ey yok, gsde de.." diye devam ediyordu. "Ooo! bacaklar fena ezilmi." ocuu kendisi soymaya balam, bir stnine mahareti ile, baln zyor, ceketini ve gmleini karyor, pantolonunu syryordu. Ve bir bcek zayflnda, siyah toza, san topraa ve yer yer kana bulanm olan zavall minicik bir vcut meydana kt. Bir ey farkedilemedii iin onu da ykamaya zorunlu oldular. O zaman, sanki vcut daha da zayflad, teni o kadar soluk, o kadar effaft ki, adeta kemikleri grnyordu. Bu, bir sefalet rknn en son numunesi, bu kayalarn altnda ezilmi strap eken minicik yavru, bir iler acs idi. Temizlenince, bacaklarndaki ezikler, iki krmz leke, meydana kt. Kendine gelen Jeanlin inledi. iltenin yannda, Maheu elleri iki yanna sarkm olarak ayakta duruyordu ve yavrusuna bakarken gzlerinden iri yalar dklyordu. Doktor ban kaldrarak: "Babas sensin galiba?" dedi. "Alama, gryorsun ki lmemi... Bana yardm etsen daha iyi edersin." Doktor iki basit knk olarak tarif etti. Fakat sa bacak onu endieGerminal 141 lendiriyordu: Belki kesmek gerekecekti. Kendilerine haber uurulan, mhendis Negrel ve Dansaert yanlarnda Richomme olduu halde, sonunda geldiler. Negrel, fkeli bir eda ile avuun aklamalarn dinliyordu. Sonunda patlad: Hep, u

Allah'n cezas payandalar! altnda can vereceksiniz diye krk kez sylememi miydi? stelik bu hayvan herifler kendilerine payandadan s-zedilince grev yapmaya kalkyorlard! in en kt taraf, imdi kumpanyann zarar demeye zorunlu olmas idi. Msy Hennebeau bu ie bakalm ne diyecekti? Bir arafa sarmakta olduklar cesedin karsnda sessizce duran Dansaert: "Kim bu?" diye sordu. Baavu, cevap verdi: "Chicot, iyi iilerimizden biri. ocuu var... Zavall adam!" Doktor Vanderhagen, Jeanlin'in hemen ailesinin yanna tanmasn istedi. Saat alty alyordu, gne batmak zere idi, cesedi de g-trseler iyi olurdu; mhendis bir arabann koulmas ve bir sedyenin getirilmesi iin emir verdi. ocuk sedyeye kondu, ceset ise iltesi ile birlikte arabaya yklendi. Kapda, src kadnlar hl duruyor, merakla bekleen madencilerle konuuyorlard. Araba ve sedye darya kt zaman bir sessizlik oldu, sonra tekrar, nde araba, arkada sedye, daha arkada ise madenciler olmak zere bir sra oluturuldu. Ocaktan ktlar, ii mahallesinin yokuunu ar ar trmandlar. O srada Etienne Maheu'ye yava sesle, olayn etkisini azaltmak iin Catherine'i Maheude'e yollamas tavsiyesinde bulundu. Sedyenin peinden bitkin bir durumda yryen baba, bir iaretle kabul etti ve gen kz, hemen hemen gelmi olduklar iin koa koa

gitti. Fakat daima bir felaket habercisi olan arabann geldii duyulmutu bile. Kadnlar, akllar balarndan umu bir halde, sokaa dklerek koma142 Emile Zola ya baladlar. Her kafadan bir ses kyordu. Biri mi lmt? Kimdi? lenler on kiiydi, teker teker byle getirilecekti... Catherine, annesini bulunca, daha azn amadan, Maheude: "Baban, deil mi!" diye haykrd. Gen kz, aksini syleyip Jeanlin'in bana gelenleri anlatmasna karn annesini bir trl inandramad. Maheude darya frlamt bile. Kiliseye doru yaklaan arabay grnce dizleri kesildi, sapsar oldu. Kadnlar yolun iki tarafna dizilmi, arabann hangi kapnn nnde duracan kalpleri durarak seyrediyorlard. Araba geti, ve Maheude, sedyenin arkasndan yryen Maheu'y grd. Sonra bu sedye kapnn nnde durup da, iinde lmemi, fakat iki baca krlm Jeanlin'i tanynca, adeta fkeden boularak, kekelemeye balad: "te imdi de evlatlarmz sakat etmeye baladlar!... "Hem de iki baca birden. Allah'm! imdi ben bunu ne yapacam?" Jeanlin'e bakmak iin beraber gelmi olan doktor Vanderhagen: "Sus bakalm!" dedi. "lmesini mi tercih ederdim?"

Fakat Maheude, Alzire, Lenore ve Henri'nin gzyalar arasnda daha fazla fkeleniyordu. Jeanlin'i yukanya tamaya yardm ederken, istenilen eyleri verirken, kaderine lanet okuyor, sakatlar beslemek iin nereden para bulacan soruyordu. Sanki ihtiyar yetimezmi gibi, imdi de balarna bir ocuk kmt! O srada komu evlerden birinden i paralayc feryatlar ykseldi: Chicot'hun kars ve ocuklar, cesedinin zerine kapanm alyorlard. hafta geti. Jeanlin'in bacan kesilmekten kurtarmlard, fakat ocukcaz topal kalacakt. Kumpanya, sonunda elli franklk bir yardm yapmaya karar vermiti. Fakat, olaydan fazlasyla sarslm olan Maheude, atelenerek yataa dnce, sefalet bsbtn artmt. Perembe gnnden itibaren Maheu tekrar ie devama balamt, gnGerminal 143 lerden Pazar'd. O akam, Etienne, Araln birinin yaklatn syledi ve kumpanyann dediini yapp yapmayacan merak etmekte olduundan szetti. Chaval ile birlikte ge dnecek olan Catherine'i bekleyerek saat ona kadar yatmadlar. Fakat, kz gzkmeyince Maheu kapy fkeyle srmeledi. Ve, Etienne endieden uzun sre uyuyamad. Ertesi gn, yine kimse gzkmedi ve ancak leden sonra madenden dnerlerken Maheu'ler Chaval'in Catherine'i alkoyduunu rendiler. Chaval o kadar byk bir kavga karmt ki, kz onunla beraber kalmaya karar vermiti. Bir mesele kmasn nlemek

iin, Chaval, Msy Deneulin'in Jean - Bart kuyusuna kazmac olarak girmi, Catherine de orada srclk yapmaya balamt. Fakat yeni ai-le,Montsou'da, Piquette'da yaamaya devam ediyordu. Maheu, nce gidip Chaval'i tokatmaya ve kzn tekmeleye tekme-leye getirmeye kalkt. Sonra "neye yarar?" diye dnd, kzlar bir erkee gitmeyi akllarna koydular m, onlara engel olmaya olanak yoktu. Yaplacak tek ey, sessizcie evlenmelerini beklemekti. Fakat, Maheude ayn fikirde deildi.Karsnda, sapsar onu dinleyen Etienne'e haykryordu: "O pis herifi bulduu zaman ben onu dvdm m? Ha syleyin bakalm! Siz ki akl banda bir insansnz... Onu serbest braktk, deil mi? nk, elden ne gelir her kz buradan geer. rnein ben, kocam beni ald zaman gebeydim. Fakat aile evinden kamay aklmdan bile geirmedim... ren bir ey bu! Bu gidile kimse ocuk yapmaz olacak." Etienne, sadece ban sallayarak onaylyordu. Maheude devam etti: "Her gece istedii yere giderdi, zoru neydi sanki? Bizi u durumdan kurtardktan sonra, onu evlendirmemizi bekleyemedi kaltak! Kz dourduk ki alsn diye... Ama imdi, yumuak davranp, bir erkekle dolamasna izin vermemizin cezasn ekiyorum ite!.. 144 Emile Zola

Alzire, ba ile onaylyordu. Bu frtnadan korkan Henri ve Lenore ise sessizce alyorlard. Maheude, u son zamanlarda balarna gelen felaketleri teker teker saymaya balamt: "nce, Zacharie'yi evlendirmeye mecbur olmulard, sonra Bonnemort'un ayaklan tutulmu, sandalyesine ivilenmiti, kemikleri daha kaynamayan Jeanlin on gnden nce evden kamayacakt, stelik Catherine ll da bir adama kamt! alan, bir baba kalmt. Babann frang ile, Estelle hari, yedi kii nasl yaayacaklard? Kendini kanala atp lmek daha iyi idi." Maheu, bouk bir sesle: "Byle kendi kendini kemirmenin hi faydas yok," dedi. "Belki de bir aresini buluruz." Sabit baklarla yerdeki talara bakan Etienne, ban kaldrd ve gzleri bir gelecek hayaline dalm bir halde mrldand: "Eh! Artk zaman geldi, zaman geldi!" O Pazartesi gn Gregoire'lar ve kzlar Cecile, Hennebeau'lara davetli idiler. Yemekten sonra, Paul Negrel misafirlere, yeniden yaplm olan Saint Thomas ocan gezdirecekti. zellikle bu gezinti, Cecile ile Papul'n evlenmelerini abuklatrmak iin, Madam Henne-meau'nun uydurduu bir bahane idi. Ve, yine o Pazartesi, saat sabahn drdnde grev birdenbire patlak verdi. Bir Aralk'ta kumpanya yeni cret tarifesini tatbike balaynca, madenciler sessizliklerini korumulard. On be gn sonra, ilk deme srasnda hibir ses kmamt. Mdrnden srveyanlarna kadar btn personel tarifenin

kabullenildiini sanyordu. Gerekten, bu grev byk bir aknlk uyandrmt. Saat bete, Dansaert Msy Hennebeau'yu uyandrarak, tek bir iGerminal 145 inin bile Voreux'ye inmediini haber vermiti. ki yz krklar mahallesi derin bir uyku iindeydi. Mdr, gzleri uykulu bir halde yataktan frlar, frlamaz, her on be dakikada bir gelen habercilerin ve masann zerine ylan telgraflarn arasnda serseme dnd: nce, isyann sadece Voreux'de koptuunu mit etti, fakat haberler bunun aksini gsteriyordu. Mirou, Crevecoeur, Madelaine'e yalnz seyisler gelmiti; en disiplinli ocaklar olan Victoire ve Feutry - Cantel'de ise iiler te bir orannda azalmt; sadece Saint Thomas, iilerini koruyor ve hareketin dnda kalma benziyordu. Mdr, saat dokuza kadar, Lille valisine, kumpanya amirlerine, resm makamlar haberdar eden, emirler isteyen telgraflar yazdrd. Daha gvenilir bilgiler almak zere Negrel'i civar ocaklara gnderdi. Msy Hennebeau birdenbire daveti hatrlad ve tam arabacy Gregoire'lara gnderip davetin baka bir gne brakldn haber verecei srada, birder aklna bir ey gelmi gibi duralad. Tuvalet odasnda, oda hizmetisinin salarn dzeltmekte olduu Madam Hennebeau'yu grmek iin yukarya kt.

Ona fikrini sorduu zaman, kadn umursamaz bir tavrla: "Yaa, grev mi yaptlar?" dedi. "Ama bize ne? Onlar iin yemek yemeyecek deiliz ya, deil mi?" Ve, adamn, yemein zevkinin kaacan, Saint Thomas'n gezilmesinin mmkn olmadn ileri srmesine karn, her eye bir cevap bularak, davetin mutlaka yaplmasnda srar etti. Oda hizmetisi darya knca: "Zaten bu davet zerinde niin bu kadar durduumu biliyorsunuz," diye ekledi. "Bu evlenme, sizi iilerinizin saygszlklarndan daha fazla ilgilendirmelidir... Sonu olarak, ben byle istiyorum, ltfen kar gelmeyin." Hennebeau hafife titreyerek kadna bakt ve duygularn gizlemeye alm sert yznde, yaral bir kalbin gizli acs belirdi. Kars p146 Emile Zola lak omuzlan ile, yalanmaya yz tutmu, fakat salkl ve yank vcudu ile hl alml ve arzu edilir halde idi. Bir an, onunla yatmak, ehvetli bir kadnn mahrem kokusu ile dolu bu odada, ban kadnn iki gsnn arasna sokmak arzusunu iddetle hissetti; fakat, geriledi, on yldan beri ayr odalarda yatyorlard. "Peki," dedi, "stediin gibi olsun." Ve odadan kt. Msy Hennebeau, Ardennes'de domu yetim ve fakir bir ocuktu. Sknt iinde bir genlik geirdikten sonra, Maden Okulu'nda renimini glkle tamamlam, yirmi drt yanda Sinte - Barbe

kuyusuna mhendis tayin edilerek Grand-Combe'a, sonra Pas-de-Calais'de Maries kuyusunda ksm mhendisi olduu zaman byk bir ans eseri ile, zengin bir dokuma fabrikatrn kz ile evlendi. Aile, hibir ey, hatta bir ocuk bile hayatlarnn monotonluunu deitiremeden, on be yl bu kk tara ehrinde yaad. Zenginlik iinde byyen Madam Hennebeau, sadece maa ile geinen ve hayallerini tatmin edemeyen kocasn kmsyor ve ondan uzaklayordu. Son derecede namuslu olan Hennebeau ise grevine sadk tam bir memur tipi idi. stelik aralarnda beliren cinsel bir anlamazlk kar kocay bsbtn ayryordu. Madam Hennebeau daha o sralarda kocasnn haberi olmadan bir ak edinmiti bile. Adam karsn memnun edebilmek iin bir bro ii bularak Paris'e tandklar zaman aralarndaki ayrlk bsbtn kesinlemiti. Madam Hennebeau, ocukluunda bile ryalarna giren Paris'e yerleir yerlemez, havalanm, o zamann delice lks hayatna dalmt. Orada kaldklar on yl sresinde, bir adamla alktan aa ak hayat yaad ve adam onu braknca lecek duruma geldi. Fakat bu sefer kocas konuyu renmiti, korkun kavgalardan sonra, mutluluunu bulduu yerde alan bu kadnn yaptklar karsnda boyun emek zorunda kald. Msy Hennebeau karsn yola getirmek midi ile, Montsou madenleri mdrln kabul etti. Germinal 147

Montsou'ya yerletiklerinden beri, Hennebeau'lar evliliklerinin bandaki can skntl hayatlarna dnmlerdi. Kadn, nceleri, bu usuz bucaksz ve skn iindeki diyarda huzur duymaya balam, dnyadan elini eteini ekmi gibi bir durum alm, imanlamasna bile nem vermeyecek kadar dnya ile ilgisi kesilmi gibi hareket ediyordu. Sonra, buna dayanamayarak, yaama hrsn tam anlamyla darya vurdu. nce oturduklar mdriyet binasn istedii gibi deyerek, hreti t Lille'e kadar yaylan trl antika eyalarla doldurdu. Artk bu simsiyah yollar, sonsuz tarlalar, perian halk sinirine dokunmaya balamt. Yalnzlktan ikyete tekrar balamt, kocasn, evin idaresine bile zorla yeten krk bin franklk bir maa iin kendisini bu uursuz yere hapsetmekle suluyordu. Bakalar gibi hisse senetleri alarak, speklasyonlara kalkmas, bir eyler yapmas, hayatta birazck da baarl olmas gerekmez miydi? Kocas ise ayn drstl koruyarak, yapmack bir souklua brnm durumda, bu kadna sahip olmak arzusu ile yanp tutuuyordu. Karsn hibir zaman bir a gibi elde etmemiti, kafasn daima kurcalayan tek hayal, ona bir defa-ck olsun, bir bakasnn sahip olduu gibi sahip olmakt. Her sabah, karsn o akam elde etmeyi kurarak uyanyor, fakat kadn ona o souk baklar ile baknca, btn cesaretini kaybediyordu. Evin demesi alt ay sonra sona erince Madam Hennebeau artk tam bir can skntsnla gmld, bu srgn hayatnn kendisini ldreceini her gn

kocasnn bana kakyor, adeta bir zavall tavr taknyordu. Tam o sralarda, Paul Negrel Montsou'ya geldi. Bir kaptandan dul kalan ve Avigong'da azck bir emekli ile geinen annesi onu Politek-nik Okuluna gnderebilmek iin kuru ekmek ile yetinmiti. Olan, bu okulu kt bir derece ile bitirmi, amcas olan Msy Henebeau, ona istifasn verdirerek, Voreux'ye mhendis olarak tayin ettirmiti. Negrel, gelir gelmez, adeta evin olu oldu. Hatta orada kalarak, yedi, iti; ve bu sayede, bin franklk maann yarsn annesine gndere148 Emile Zola bilmek olanan buldu. Madam Hennebeau derhal iyi bir yenge tavr taknarak yeenle senli benli konumaya ve olann zerine titremeye balmt. Hele ilk aylarda gsterdii ana efkati son aamadayd. Bu, son derecede gen, son derecede pratik ve zeki olan, sivri burunlu ince yznde tad ktmserlik ifadesi ile ok houna gidiyordu. Negrel bir gn kendisini kadnn kollarnda buldu ve Madam Hennebeau bunu srf iyilik iin yapyormu gibi gzkt, artk akn kendisinden getiini, sadece arkada olmak istediini syledi. Nitekim, kskanlk gstermedi, mhendisin berbat eyler olarak onaylad src kzlar hakknda onunla akalayor, hatta bazan, olan maceralarnn tamamn anlatmyor, ona adeta kzyordu. Sonra, birden Negrel'i evlendirmek fikrine kapld, fedakrlk gibi bir

hareketle onu zengin bir gen kzla evlendirmeyi kurdu. likileri, oyun oynarlarm gibi bir hava ierisinde devam ediyor, zaman geirecek baka eyi olmayan, artk tkenmi olan kadn, son sevgi kabiliyetini gen adama harcyordu. ki yl gemiti ki, bir gece, kapsnn nnde ayak ptrtlar iiten Msy Hennebeau, bir pheye kapld. Kendi evinde, bu ana oul arasndaki macera az kalsn onu ldrtyordu. Fakat, ertesi gn, kars, Paul ile Gregoire'larn kzn evlendirmekten szedince, biraz sa-kinleti, hele karsnn, bu plnm gerekletirmek iin cann diine takmas onu kendisinden utandrd. Karsnn odasndan kp aaya inerken, Msy Hennebeau, tam o srada dnm olan Paul ile karlat. Olan bu grev konusundan dolay memnun gzkyordu. Msy Hennebeau: "Ne haber?" diye sordu. "i mahallerini gezdim. Pek uslu grnyorlard. Yalnz, galiba sana eli gnderecekler." Fakat o srada Madam Hennebeua yukardan bard: Germinal 149 "Sen misin Paul?.. Yukarya k da bana haberler getir. Bu kadar mutlu insanlarn byle bir saygszlk yapmalarn aklm almyor dorusu!" Kars habercisini eliden alnca, mdr daha fazla haber almaktan vazgemek zorunda kald. zerine tekrar telgraflar ylm olan alma masasnn bana oturdu.

Gregoire'lar saat on birde geldikleri zaman, kapda bekleyen uak Hippolyte'in, yolun iki tarafna endieli baklarla baktktan sonra kendilerini ite kaka ieriye sokmasn hayretle karladlar. Misafirler dorudan doruya alma odasna alnd. Msy Hennebeau, bu ekilde karlandklarndan dolay onlardan zr diledi. Salon'un pencereleri sokaa ald iin halka nisbet verir gibi bir tavr taknmaktan saknmak istediini belirtti. Sonra misafirlerin kendisini hayretle szdklerini farkedince: "Ne?" diye devam etti. "Yoksa bilmiyor musunuz?" Grev'in sonunda baladn renince, Msy Gregoire o sakin tavr ile omuzlarn silkti. Adam sende, bir ey yapmazlar, namuslu insanlardr onlar... Ban sallayarak, Madam Gregire, kocasnn madencilerin asrlk ballklarna olan inancn onaylyordu; o gn ok neeli ve krmz elbisesinin iinde ok salkl ve gzel gzken Cecile ise bu grev szn iitince glmsyor, ii mahallesinde iln datmasn hatrlyordu. Arkasnda Negrel olduu halde, siyah ipekliler giymi olan Madam Hennebeau gzkt. Daha kapdan baryordu: "Ne can skc ey deil mi? Sanki bu adamlar bekleyemez miydi biraz daha? imdi Paul bizi Saint Thomas'a gtryor..." Msy Gregoire nazike cevap verdi: "Burada kalrz. Daha iyi olur."

Paul, Cecile ile annesini sadece selamlamt. Bu ilgisizlie kzan Madam Hennebeau, bir bakla Paul' kzn yanna gnderdi ve biraz 150 Emile Zola Germinal 151 sonra ikisinin glerek konutuklarn duyunca, ocuklarna sevgiyle bakan bir anne gibi glmsedi. O ara, Msy Hennebeau telgraflar okumay bitirmi, birka tane de cevap yazmt. Bir saat kadar sonra tam sofraya oturacaklar srada, oda hizmetisi Msy Deneulin'in geldiini haber verdi. Adam, heyecanl bir tavrla girdi, Madam Hennebeau'nun nnde eildi, Gregoire'lar farkedince: "Vay! Siz de mi buradasnz?" dedi. Ve, birden mdre: "Demek yle ha? Biraz nce mhendisim haber verdi... Benim ocakta btn iiler tamam. Fakat bize de geebilir. im pek rahat deil... Peki, siz ne durumdasnz?" Tam Msy Hennebeau durumu aklamaya hazrlanrken, yemein hazr olduu bildirildi, bunun zerine Msy Hennebeau: "Yemee katln," dedi. "Sonra anlatrm." Deneulin'in kafas o kadar meguld ki, bu teklifi derhal kabul etti. Sofraya bir takm daha eklendikten sonra yemee oturuldu. Madam Hennebeau, Paul', Cecile'in yanna oturtmay ihmal etmedi. Ordvr'e baland zaman, Madam Hennebeau:

"zr dilerim," dedi, "Size istiridye ikram etmek istiyordum. Biliyorsunuz, Pazartesi gnleri, Marchiennes'e Ostende'den istiridye gelir, araba ile ay yollayacaktm.. Fakat kendisini talayacaklarndan korktu.." Neeli bir kahkaha tufan szn kesti. Olay ok komik bulmulard. Msy Hennebeau, yol stndeki pencerelere korku ile bakarak: "Aman yava!" dedi. "Bugn davet verdiimizi halk bilmese daha iyi olur." Misafirler biraz daha alak sesle glmeye devam ettiler. Dardaki Aralk souuna karn, bir yaz scakl hkm sren odada herkes gevemiti. Gregoire'lar dehete drmekten zevk duyan Negrel: "Perdeleri kapasak daha iyi olur," dedi. Bunu bir emir sanan oda hizmetisi perdelerden birini kapatnca, bu , sonu gelmez alaylarn balamasna neden oldu. Artk herkes, bardan veya ataln brakrken trl tedbirler alyor, masaya gelen her yemek, zaptedilen bir ehirde yamadan kurtarlm bir mal gibi selamlanyordu. Fakat bu zoraki neenin altnda, gizli bir korkunun olduu, misafirlerin, sanki bir a insanlar srs masay gzetliyormu gibi, darya attklar baklardan meydana kyordu. Konuma, on sekiz aydr sren sanayi krizine dnmt. Deneulin:

"Zaten, bu kanlmaz bir durum almt," dedi, "son yllardaki fazla refah buna sebebiyet verecekti... Hareketsiz kalan o byk sermayeleri, demiryollarn, limanlar, kanallar, en lgnca speklasyonlara yatrlan paralar dnn. Tabii ki bugn para azald, harcanan sermayelerin faiz vermesi iin eklemek gerek, bundan dolay, iler tkand ve sonundu durdu." Msy Hennebeau bu fikri tartt, fakat mutlu yllarn iileri martm olduunu kabullendi. "Bizim ocaklardaki madencilerin, imdikinin iki katna yakn para kazandklarn dnyoruk da!" diye haykrd. "yi yayorlar, lkse almaya balyorlard... Eski mtevazi hayatlarna dnmek, tabii ki, imdi onlara zor geliyor." Madan Hennebeau sz kesti: "Msy Gregoire, rica ederim u balktan biraz daha buyurun.. Leziz, deil mi?" Mdr devam ediyordu: "Fakat kabahat bizim mi? Biz de kt durumdayz... Fabrikalar birer birer kapanmaya baladndan beri kmrmz satana kadar ca152 Emile Zola nmz kyor. Talep azaldka, maliyeti drmek zorunda kalyoruz... inin anlamak istemedii de bu zaten." Tabandaki keklik kanad ile megul olan Deneulin: "in en kts, maliyeti indirmek iin, retimi artrmak gerekir. Aksi halde cretleri ksmak gerekir ve ii de zararn kendisine yklendiini iddia etmekte hakl olur.

Deneulin'in bu samimi itiraf bir tartmaya sebep oldu. Kadnlar ise sklmaya balamlard. O srada ieriye giren bir uak, bir eyler sylemek istedi, sonra tereddt etti. Msy Hennemeau sordu: "Ne var? Telgrafsa verin.. Cevap bekliyorum." "Hayr efendim, Msy Dansaert darda bekliyor... Fakat rahatsz etmekten korkuyor." Mdr misafirlerinden zr dileyerek baavuu ieriye ald. Dansaert nefes nefese bir halde girerek masadan uzakta durdu. Mahalle sakindi; yalnz bir kurul yollamaya karar vermilerdi. Belki biraz sonra buraya gelirdi. Msy Hennebeau: "yi, teekkr ederim," dedi. "Sabah, akam rapor isterim, anladnz m?" Ve Dansaert odadan kar kmaz alaylar tekrar balad, herkes, eer bitirilmek isteniyorsa bir saniye bile zaman kaybetmemenin gerektiini ileri srerek Rus salatasna dald. Fakat, asl, Paul oda hizmetisinden ekmek isteyip de, kadn sanki arkasnda, kana susam bir haydut srs varm gibi, hafif ve titreyen bir sesle "Peki, efendim" deyince, nee son haddini buldu. Mdr, kendisine gelen mektup ve telgraflardan bir tanesini yksek sesle okumak istedi. Bu, Pierron'un yollad bir mektuptu ve ii arkadalarndan korktuu iin onlarla beraber greve katldn, saygl cmlelerle anlatyor, ve bu giriimini onaylamamasna karn, kurula

Germinal 153 dahil edilmekten kamadn zr dileyerek bildiriyordu. Msy Hennebeau: "te alma zgrln!" diye bard. Bunun zerine tekrar grev konusuna dnld, mdre bu konu hakkndaki fikri soruldu. Hennebeau: "Ohhooo!" diye cevap verdi, "Biz daha ne grevler grdk... Bu da geen sefer ki gibi, bir hafta, en fazla on be gnlk bir tembellikten ibaret. Meyhanelerde srnecek, sonra, alk akllarn balarna getirince tekrar madene dnecekler." Deneulin ban sallad: "Ben bu kadar iyimser deilim... Bu defa daha iyi rgtlenmie benziyorlar. Bir yardm sandklar yok mu?" "Evet, ancak bin franklk kadar bir ey. Bu para ile ne yapsnlar istiyorsunuz? Etienne Lantier adndaki bir adamn onlarn ba olduunu tahmin ediyorum. Voreux'yu biras ve fikirleri ile zehirlemeye devam eden u uursuz Rasseneur gibi, onu da kovmak istemem, iyi bir iidir... Neyse, ne olursa olsun, sekiz gne kadar adamlarn yans, on be gn sonra da hepsi, madene inmi olurlar." Kendinden emindi. Tek endiesi, bu grevin sorumluluunun kendisine yklenerek gzden decei idi. Artk pek eskisi kadar saygn olmadn seziyordu. Bundan dolay, yemei brakp, Paris'ten gelen mektuplar, tekrar, her kelimenin altnda bir gizli

anlam arayarak okudu. Misafirler onu ho gryorlard.. Sonunda kadnlar da artk sze kartlar. Madam Gregoire ala decek olan bu adamlara acyor, Cecile ise, ekmek ve et kuponlar datmay kuruyordu. Fakat, Madam Hennebeau, madencilerin sefaletinden szedilince hayret iinde kalmt. ok mutlu deiller miydi? stelik, evlerini, snmalarn, tedavilerini kumpanya temin ediyordu! Bu srye kar olan ilgisizlii dolaysyla, onlar hakknda bildikleri Paris'ten gelen 154 Emile Zola misafirlere anlatt ezberlenmi dersten ibaretti. Ve sonunda buna kendisi de inanm, halkn nankrlne kzyordu. O ara, Negrel, Msy Gregoire' korkutmaya devam ediyordu. Cecile de olduka houna gidiyordu ve yengesine ho grnmek iin onunla evlenmeye raz idi, fakat kendi tanmyla artk kendini kaybetmeyen tercrbeli bir gen olarak, pek de ateli ak gsterilerine kalkmyordu. "Ben durumu amcam kadar iyi grmyorum," diyordu. "ok tehlikeli olaylardan korkuyorum... Onu iin, Msy Gregoire, size Piolai-ne'in kaplarn srmelemeyi tavsiye ederim... Yamaya urayabilirsiniz." Oysa tam o srada Msy Gregoire, ehresindeki o srekli glm-seyiiyle madencilere efkat hisleri

beslemekte kars ile yar ediyordu. Birden aalayarak: "Yamaya uramak m?" diye bard. "Peki ama niin?" "Montsou'da hisse sahibi deil misiniz? almyor, bakalarnn srtndan yayorsunuz. Yani tipik bir sermaye sahibisiniz, bu kadar da yeterli... Eer isyan baarl olursa, emin olun ki, alnm para gibi servetinizi geri alacaklar." Msy Gregoire, birdenbire iinde yaad bilinsizce ocuksu sessizlii kaybetti. "Benim servetim alnm para m?" diye ekledi. "Eskiden, babamn dedesi, bu ie yatrd paray urap didinerek kazanmam myd? irketin risklerine gs germedik mi? Bugn gcm kt bir ekilde mi kullanyorum?" Anne ve kzn da korkudan sapsar kesildiklerini gren Madam Hennebeau atld: "Paul aka ediyor, Msy Gregoire." Fakat adam adeta kendini kaybetmiti, masadan bilinsizce bir stakoz aya alarak elleriyle yemeye balad ve devam etti. Germinal 155 "Evet, doru gcn ktye kullanan baz sermaye sahipleri var. rnein, ismini sylemeyeceim. Kumpanyann en ileri gelen hissedarlarndan olan bir dk, etrafa avu dolusu para sayor, rezil bir ekilde yayor. Fakat bizler, grltsz, kimseye zarar

dokunmayarak yaayan bizler! Speklasyonlara girimeyen, fakirlere paylarn vererek, elimizde olanla yetinen bizler!... Hadi canm! Sizin iilerin bizim evden bir tek toplu ine alabilmeleri iin azl birer haydut olmalar gerekir!" B kez zellikle Negrel'in onu yattrmas gerekti. Epeydir dalgn gzken Deneulin, kafasn igal eden dneceye yenilerek, Msy Hennebeau'ya birdenbire: "Peki ama ne yapacaksnz?" diye sordu. Mdr irkildi, sonra belirsiz bir cevapla iin iinden syrld: "Bakalm." Deneulin yksek sesle iini dkmeye balad: "Sizin srtnz pek, bekleyebilirsiniz tabii. Fakar eer grev Vanda-me'a ularsa, ben hap yutarm. Jean Bart' restore etmeme karn,tek bir ocakla iin iinden kamam... Ah! nann bana, durumum hi de parlak deil!" Bu itiraf Msy Hennebeau'yu ilgilendirmi gibiydi. Dinliyor ve bir pln hazrlyordu: "Grev ciddiyetini korursa, niin bundan yarar-lanmamal, komu mahvoluncaya kadar olaylara seyirci kalarak, onun hakkn dk fiyata satn almal idi? Yllardr Vandame'i ele geirmeyi kuran patronlarn gznde tekrar ykselmek iin bundan iyi frsat olamazd. Glerek: "Jean - Bart sizi bu kadar endielendiriyorsa," dedi, "Niin onu bize brakmyor sunuz?"

Fakat Deneulin, derhal ikyetlerinden dolay piman olmutu. "Hibir zaman!" diye bard. Heyecan trl akalara neden oldu ve hizmeti tatly getirdii 156 Emile Zola zaman sonunda grev konusu unutuldu. Herkesin zerine tatl bir rehavet kmt. Ve zellikle bu sralarda Cecile ve Paul'n evlenmeleri byk bir adm att. Gen adam yengesinin srarl baklarnn etkisiyle, biraz nce yama hikyeleri ile dehete drd Gregoire'lan sokulgan tavrlar ile tekrar kendisine sndrmt. Kars ile yeeninin bu kadar rahata anlaabilmeleri karsnda, Msy Hennebeau biran, sanki bu baklar arasnda bir iliki sezmi gibi, eski phesinin uyandn hissetti. Fakat, tekrar, gznn nnde yaplan bu evlenme iini rahatlatt. Tam Hippolyte kahveyi ikram ettii srada, hizmeti kadn, tela iinde, koup geldi: "Msy, msy, geldiler!" diye bard.*" Gelen kuruldu. Kaplar arpt, bitiik odalardan, bir dehet soluunun gemesi iitildi. Msy Hennebeau: "Onlar salona aln," dedi. Misafirler, endieli baklarla birbirlerine bakmlard. Bir ara yine akalamaya balayp, kalan ekerleri ceplerine koyar gibi yaptlar-sa da, mdrn ciddi

yz glmeleri kesti, konumalan fslt haline getirdi. Madam Hennebeau kocasna alak sesle: "Kahvenizi ieceksiniz herhalde, deil mi?" diye sordu. "Tabii. Beklesinler!" Sinirli idi. Sadece fincan ile megulm gibi grltlere kulak veriyordu. Paul ve Cecile sofradan kalkmlard, mhendis, kza anahtar deliinden bitiik oday gzetletiyordu. Glmelerini tutuyor, alak sesle konuuyorlard. "Onlar gryor musunuz?" "Evet... nde bir iman, arkada iki ksa boylu var." Germinal 157 "Nasl? Yzleri ok irkin, deil mi?" "Yok canm, ok irin eyler." Msy Hannebeau, kahvenin ok scak olduunu, sonra ieceini syleyerek birden ayaa kalkt. karken bir parman dudaklarna koyarak ihtiyat tavsiye etti. Herkes, masann banda, sessiz, kmldamaya cesaret edemeden kulak kabartarak, bu kaln erkek seslerini huzursuz bir ekilde dinliyorlard. Bir gn nce, Rasseneur'n meyahnesinde yaplan bir toplantda, ertesi gn Mdriyete gidecek olan kurulun yelerini belirlemilerdi. Maheude geceleyin, kocasnn da bunlarn arasnda bulunduunu renince, zld, adama sokaa atlmak m istediini sordu. Zaten Ma-heu de bunu pek istememiti. kisi de, harekete gemek zaman

gelince, haksz sefaletlerine karn, yarn dnerek titriyor, boyun emeyi tercih ediyorlard. Maheu genellikle, iyi dndn kabul ettii karsnn fikriyle hareket ederdi. Fakat bu defa, Maheude'n endielerini gizlice paylat iin olacak, fkelendi. Yataa yatp, arkasn dnerek: "Rahat brak beni, be!" dedi. "nsann arkadalarn brakmas ho bir ey sanki... Grevimi yapyorum." Kadn da yatt. kisi de konumuyorlard. Sonra, uzun bir sessizlikten sonra, Maheude konutu: "Haklsn, iine bak. Fakat kocacm, artk hap yuttuk." Tam on ikide len yemei yendi, nk, saat birde Avantege'da toplanarak Hennebeau'lara gidilecekti. Patates vard. Pek az tereya kald iin, kimse el srmedi. Akama, tereyal ekmek yenecekti. Etienne, Maheu'ye birdenbire: "Konumak iin sana gveniyoruz biliyorsun," dedi. 158 Emile Zola Maheu aalad, heyecandan sesi kesildi. Maheude: "Aa, yooo, bu kadar da fazla!" diye bard. "Oraya gitmesine diyeceim yok ama, ba olmasn istemiyorum... Hem, niin o da, bir bakas deil?" O zaman Etienne, heyecanl sesiyle bunun sebebini aklad. Maheu ocan en iyi, en sevilen, en akl banda saylan iilerin banda idi. Dolaysyla iilerin istekleri onun aznda daha baka bir kuvvet kazanacaklard. nce, kendisi, Etienne konuacakt, fakat Montsou'da alal pek az zaman oluyordu.

Eskilerden biri szn daha iyi dinletirdi. Sonunda, arkadalar karlarnn korunmasn en yarar olana teslim ediyorlard: Bunu reddedemezdi, alaklk yapm olurdu. Maheude mitsizce bir hareket yapt: "Hadi git kocacm, bakalar iin kendini feda et," dedi. "Raz olmaktan baka aren yok..." Maheu: "Fakat ben bu ii beceremem ki," diye kekeledi. "Samalarm." Etienne, onu raz ettiinden dolay memnun, omuzuna vurdu: "Duygularn sylersin, ok iyi olur." Bacaklarndaki i inmeye balayan 3onnemort baba, ban sallayarak onlar dinliyordu, ar ar homurdand: "stediini syle, bir kulaklarndan girer br kulaklarndan kar... Ah! Ben bu eit neler grdm neler! Krk yl nce bizi Mdriyetin kapsndan kl darbeleri ile kovmulard. Bugn belki sizi kabul ederler, fakat u duvardan fazla cevap karamazsnz onlardan. Paralar var, umurlarnda bile deil vallahi!" Bir sessizlikten sonra, Etienne ve Maheu, keder iindeki aileyi bo tabaklarnn nnde brakarak ktlar. Pierron ve Levaque'i da alarak Rasseneur'n meyhanesine gittiler. Dier erkekler de gelip yirmi kiilik heyet toplannca, birlikte hareket ettiler. Vardklar zaman saat ikiyi geiyordu. Uak, nce kapy yzleriGerminal 159 ne kapadktan sonra, dnd, onlar salona ald, perdeleri at. Hepsi tertemiz, bez elbiselerini giymi,

sabahtan tra olmu, san sal ve bykl madenciler yalnz kalnca tereddt iinde oturmaya cesaret edemediler. Kasketlerini parmaklarnn arasnda eviriyor, karmakark antika mobilyaya yan gzle bakyorlard. Be dakika geti. D dnyaya kapal, scak ve zengin grnl bu odann iinde huzursuzluklar artyordu. -Sonunda Msy Hennebeau ieri girdi ve derhal sze balad: "Hal! Geldiniz demek!... Galiba isyan ediyormusunuz..." Ve, durdu, nazik bir ciddiyetle ekledi: "Oturun, ben de konumay ok istiyorum." Madenciler dndler, oturacak yer aradlar. Bazlar birer iskemleye oturmaya cesaret etti, dierleri ayakta durmay tercih ettiler. Bir sessizlik oldu. Koltuunu minenin nne itmi olan Msy Hennebeau, onlar tetkik ediyor, yzlerini hatrlamaya alyordu. En arka sraya saklanm olan Pierron'u tand ve gzleri tam karsnda oturmu olan Etienne'in zerinde durdu. "Bekliyorum," dedi, "bana sylemek istidiiniz nedir?" Gen adamn sz alacan tahmin ediyordu. Ve Maheu'nn ilerlediini grnce o kadar ard ki, unlar eklemekten kendini alamad: "Nasl! Demek siz, her zaman mantkl hareket etmi olan iyi bir ii, Montsou ilemeye baladndan beri ailesi madende alan siz ha!.. Ah! ok kt, isyanclarn banda olmanz beni zd!"

Maheu nne bakarak dinliyordu. Sonra, bouk bir sesle konumaya balad: "Sayn mdr, zaten, sakin bir adam olduum ve eletirilecek bir tarafm olmad iindir ki, arkadalar beni setiler. Bu da size, sz edilen grevin, karklk karmaya alan babozuklarn eseri olmadn, ispat etmelidir. Sadece adalet istiyoruz, alktan kvranmaktan bktk ve artk hi olmazsa her gn yiyecek ekmek bulabilmemiz iin 160 Emile Zola anlamak zamannn geldiini sanyoruz." Sesi toklamaya balamt. Gzlerini kaldrd, mdre bakarak devam etti: "Yeni sisteminizi kabul etmemize olanak olmadn biliyorsunuz... Bizi kt payanda vurmakta suluyorlar. Doru, bu ie yeterli derecede zaman ayramyoruz. Fakat bir de ona zaman harcarsak, zaten bizi beslemeyen gndeliimiz daha da azalacak ve o zaman adamlarnzn hepsi silip sprlecek. Bize daha fazla cret verin, ok daha iyi payandalar yapalm. Para getirecek tek iimiz olan kazmacla btn zamanmz harcayacak yerde payandalamaya da zaman ayrrz. Baka trl anlalamaz, iin yaplmas iin, bedelinin denmesi gerekir... Ve siz bunun yerine ne icat ettiniz? Akl almayacak bir ey. Araba bana creti kstnz, sonra bu azaltmay, payandalamak iin vereceiniz ayr bir cretle gidereceinizi sylediniz. Bunun doru olduunu

kabul etsek bile, payandalamak ok zaman alacandan, yine de hakkmz yenmi olacak. Fakat asl bizim tepemizi attran, bunun bile doru olmamas: Kumpanyann bir eyi karlad yok, sadece araba bana iki santim cebine indiriyor, o kadar!" Msy Hennebeau'nun onu susturmak ister gibi iddetli bir hareket yaptn gren heyetin teki yeleri, mrldandlar: "Evet, evet, dorusu bu." Zaten, Maheu mdr umursamadan devam ediyordu. Artk, iyice kzm, kelimeler kendiliinden geliyordu. Bazen, sanki iinde bir yabanc kendisi yerine konuuyormu gibi kendi konumasn hayretle dinliyordu.Bu szler, yllardr iinde birikmi, kendinin bile varlnn farknda olmayp, birdenbire yze kan eylerdi. ektikleri sefaleti, zorluk iindeki almalarn, hayvan gibi yaaylarn, evde alktan kvranan kars ve ocuklarnn strabn anlatyordu. Son eksik demeleri, para cezalan ve isiz gnlerle bsbtn zavall hale gelen on be gnlk yevmiyeleri bir bir syledi. Onlar yok etmek mi istiGeiminal 161 yorlard? Ve szn u ekilde bitirdi: "Bundan dolay sayn mdr, size alarak alktan lmektense, hibir ey yapmadan alktan lmeyi tercih ettiimizi bildirmeye geldik. Hi olmazsa daha az yorulmu oluruz.. Ocaa ancak kumpanya artlarmz kabul ettii zaman ineceiz. O, araba

bana creti indirmek, payandalama iin ayr bedel vermek gerekiyor. Biz, eski durumun devam etmesini ve araba bana be santim daha fazla cret verilmesini istiyoruz... imdi, adalet ve alma tarafnda olup olmamak sizin bileceiniz ey artk!" Madencilerin arasndan sesler ykseldi: "Evet, evet... Fikrimizi syledi... Sadece adelet istiyoruz." Bir ksm da sessizce balarn sallayarak onaylyorlard. Sonunda kzmaya balayan Msy Hennebeau bard: "Brakn da cevap vereyim! Her eyden nce, kumpanyann araba bana iki santim kazand doru deildir...Rakamlar grelim." Karmakark bir tartma bunu takip etti. Madencileri ikiye ayrmak iin, mdr, Pierron'a hitap etti, fakat adam kekeleyerek gizlendi. Onun aksine, Levaque, en saldrganlarn banda bulunuyor, olaylar kartryor, bilmedii konularda fikir yrtyordu. Msy Hennebeau sze kart: "Hepiniz bir azdan konuuyorsunuz, anlaabilmemiz imknsz," dedi. Bir emir alm ve ona itaat ettirmek isteyen bir idare mdrnn, sakin, sert nezaketini tekrar taknmt. Konuma baladndan beri, Etienne'i gzden karmyor, gen adam gmld sessizliin iinden karmak iin urayordu. Bu dnceyle hareket ederek, iki santim konusunu brakp, birdenbire olay geniletti:

"Hayr, itiraf edin ki asl neden, iren kkrtmalara uymanzdr. Bu, artk btn iilerin zerinde esen, en iyilerini bile yoldan karan 162 Emile Zola salgn bir afet haline geldi... Hatta itiraf etmenize bile gerek yok, eskiden o kadar sakinken imdi deitirildiinizi grmemek iin kr olmak gerekir. Tabii, mutlaka, size ekmekten daha fazla tereya iin sz verdiler, efendilik srasnn size geldiini sylediler.. Yani, sizi, u uursuz nternational'e, u amac toplumu yok etmek olan haydut ordusuna soktular..." O zaman Etienne, adamn szn kesti: "Yanlyorsunuz, sayn mdr. Montsou'dan bir tek madenci bile ye olmu deil. Fakat, eer mecbur edilirlerse, btn ocaklar katlacaklardr. Buna engel olmak kumpanyann elindedir. Ve o andan itibaren, sanki teki madenciler orada deillermi gibi, mcadele sadece Etienne ile Msy Hennebeau arasnda devam etti. "Kumpanya, iileri iin bir nimettir, onu tehdit etmekle hakszlk ediyorsunuz. Bu yl, kendisine, harcad parann yzde ikisini bile getirmeyen, ii mahallelerini ina etmek iin yz bin frank harcad; balad ikramiyeler, verdii kmr ve ilalar da ayr. Zeki grnen ve birka ay iinde en iyi iilerimiz arasna giren siz, sanyorum ki kt hretli kimselerle arkadalk ederek kendinizi mahvedeceinize bu gerekleri yaymakla daha iyi

edersiniz. Evet, Rasseneur'den szet-mek istiyorum; ocaklarmz sosyalizm araclyla rmekten kurtarmak iin kendisine yol vermek zorunda kaldmz Rasseneur'den... Sizi her zaman onun meyhanesinde gryorlar ve bu yardm sand fikrini size veren de mutlaka odur. Ayrca, bu sandk, sadece bir tasarruf sand olsa idi memnuniyetle karlardk, fakat bunun bize kar bir silah, sava masraflarn demek iin bir fon olduunu hissediyoruz. Ve, yine bu hususta unu da ekleyelim ki, kumpanya bu sandn zerinde bir kontrole sahip olmak istiyor." Etienne, gzleri mdrn gzlerinde, dudaklar hafife titreyerek dinliyordu. Son cmle zerine glmsedi, sakin bir tavr ile cevap verGerminal 163 di: "Demek bu yeni bir istek, nk sayn mdr bu zellii belirtmeyi ihmal etmiti... in kts bizim isteimiz kumpanyann tam tersine bizimle daha az megul olmas ve bir nimet rol oynayacana, hakkmz olan ve ortak olduu kazancmz bize vererek sadece adil olmasdr. Her krizde, iileri alktan ldrerek, sermayedarlarn hisselerini kurtarmak adalete uyar m? Sayn mdr ne derse desin, yeni sistem, gizli bir cret sklmasdr; zaten bizi isyan ettiren de budur, nk tasarruf yapmak isteyen kumpanyann bunu sadece iinin srtndan temin etmesi ok kt bir harekettir.

Msy Hennebeau: "Hah! te!" diye bard. "Bu sulamay, halk a brakarak onun aln teri ile geinmek sulamasn bekliyordum! Siz ki, sanayi sahasnda, rnein madenlerde, sermayelerin kar karya olduklar riskleri bilmeniz gerekir, nasl bu kadar sama eyler syleyebiliyorsunuz? Bugn bir maden oca btn ayrntlar ile bir buuk, iki milyon franka mal olur ve yatrlan bu byk miktardan azck kr elde edilebilmek iin ne kadar glk ekiliyor! Fransa'daki maden irketlerinin hemen hemen yars iflas ediyor... Ayrca, baarl olanlar zalimlikle sulamak ok sama olur. iler sknt ekiyorsa, onlar da sknt iindedirler. imdiki krizde, sanyor musunuz ki, kumpanyann sizden daha az kaybedecek eyi vardr? Kendisi artk cretlere hakim deildir, iflas etmemek iin rekabete uymak zorundadr. Ona deil, olaylara kzn... Fakat dinlemek, anlamak istemiyorsunuz!" Gen adam: "Tam tersine," dedi, "Durum imdiye kadar olduu gibi devam ettike, durumumuzun dzelmesine olanak olmadn ok iyi anlyoruz ve bundan dolaydr ki, iiler gnn birinde, ilerin baka trl yrmesi iin harekete geeceklerdir." ekil bakmndan ok uyumlu bu sz, tehditle titreyen alak bir 164 Emile Zola

sesle, o kadar inanlarak sylenmiti ki, byk bir sessizlik oldu. Salonun sessizlii iinde, bir huzursuzluk, bir korku nefesi esti. Durumu pek iyi anlayamayan teki madenciler bile, arkadalarnn, bu refahn ortasnda, kendi paylann istediini anlamlard ve en ufak biblosu bir aylk yiyeceklerini karlayacak olan, bu lks odaya yan gzle bakmaya balamlard. Dnceli bir tavr taknm olan Msy Hennebeau, sonunda, onlara konumann bittiini bildirmek iin ayaa kalkt. Hepsi onu taklit ettiler. Etienne, hafife Maheu'nn dirseine dokunmutu ve adam, tekrar dili dolaarak sze balad: "Msy, demek cevabnz bundan ibaret... tekilerine artlarmz reddettiinizi syleyeceiz." "Ben mi!" diye bard, "Ben bir ey reddetmedim!.. Ben de sizin gibi bir memurum ve en ufak raktan bile fazla szm gemez, bu konuda, bana emirler verilir ve benim tek grevim bunlarn iyi bir ekilyerine getirilip getirilmediini kontrol etmektir. Size sadece dndklerimi syledim, fakat karar vermeye hi mi hi yetkili deilim... Bana isteklerinizi sylersiniz, ben bunlar idareye bildiririm, cevabn onlar verir." Tekrar yksek memurlarn, o sakin, kuru nezaketi ile konumaya balad. Madenciler imdi ona gvensiz bir ekilde bakyorlar, kendileri ile patronlar arasna girerek ne alabileceim tahmine alyorlard. Bir ii gibi cret alp, bu kadar refah iinde yaayan bir adam belki de bir hilekr idi. Etienne:

"Bakn mdr bey," dedi, "Kendi davamz kendimizin savunama-y ne kadar zc bir ey. Hi olmazsa sizin gznzden kaan baz eyleri aklardk. Fakat kime bavuracamz bile bilmiyoruz," dedi. Hennebeau, kzmayp, tam tersine glmsedi ve: "Oo. Bana gvenmiyorsunuz o zaman i deiir," dedi. "Oraya Germinal 165 gitmek gerekir..." Temsilciler, onun belirsiz bir yeri iaret ettiini grdler. Oras neresiydi? Herhalde Paris olacakt. Fakat, orasnn kendileri iin korkun bir uzakl, eriilmezlii vard. Onu, yalnz uzaktan, Mont-sou'nun on bin kmr iisini ezen bir kuvvet olarak hissediyorlard. Cesaretleri krld. Etienne bile, en iyi eyin ekilip gitmek olduunu dnerek omuz silkti. Msy Hennebeau ise dosta bir tavr ile Maheu'nn koluna dokunarak, Jeanlin'i soruyordu. "Aldnz ac derse karn, bu kt payandalar yine sizler kuruyorsunuz... Dnn arkadalar... Siz de anlayacaksnz ki grev herkes iin bir felket olacaktr. Bir haftaya kalmaz alktan lr gidersiniz. Anlaynza gveniyorum ve en ge Pazartesi gn ie balayacanza eminim..." Sonunda hep beraber kmak zere kalktlar. Onlarla beraber kan direktr, konutuklann ksaca tekrarlad: Bir tarafta kumpanyann tarifesi, teki tarafta, iilerin araba bana cretlerine be santim

zam yaplmas istei vard. mitlerini kesmeleri iin bu artlarn kumpanya idaresi tarafndan herhalde reddedileceini bildirmeyi uygun grd. "Terbiyesizlik yapmadan, iyice dnn," diye tekrarlad. kta, Pierron, yerlere kadar eilirken, Levaque apkasn giyer gibi yapt. Maheu veda etmek iin kelime aryor gibiydi. Etienne onu derseinden drtt ve hep birlikte tehdit dolu bir sessizlik iinde gittiler. Kap byk bir grlt ile kapanmt. Msy Hermebeau, yemek salonuna dnd zaman konuklarn, kadehler karsnda hareketsiz buldu. Birka kelime ile onlar durumdan haberdar etti. Deneulin'in yz bsbtn korkuya bouldu. Sonra baka konular konumaya altlar, fakat Gregorie yine konuyu greve getirdi. ilerin, ilerini terketmelerine engel olacak kanunlar konmamasna hayret ediyordu. Paul, Cece'i yattrmak iin jandarmalarn mutlaka geleceini sylyordu. 166 Emile Zola Germinal Nihayet, Madam Hennebeau, ua ard ve: "Hyppolite, biz salona gemeden, pencereleri an da, ierisini ha-valandrverin," dedi. Bylece aradan on be gn geti. nc haftann Pazartesi gn Mdriyete yollanan ktlar, ocaklara inen iilerin tekrar azaldn gsteriyordu. dare eski fikrinde srar ediyor ve bu, maden iilerini kzdryordu. almayan ocaklar yalnz Voreux,

Crececoeur, Mirou ve Madelaine deildi. Victoire ve Feutry-Cantel'da alan iilerin says drtte bire inmiti. Grev Saint-Thomas ocana da yaylmt ve gittike geniliyordu. Voreux'de tam bir sessizlik vard. Kanal iskelesinde yar dolu bir mavna uykuya dalm gibi bulank suda durup duruyordu. Harmann da grlts duyulmaz olmutu. Maden avular tekrar ii olmu, koskoca ocakta bir onlar alyordu. Grevleri gme tehlikesi gsteren yollan kontrol etmekti. Duyulan tek ses, soluyup duran tulumbann kard grltden ibaretti. Zaten o da dursa, oca derhal su basard. Kar yayladaki iki yz krklar mahallesi de bir ly andnyordu. Grev zerine Lille valisi buraya gelmi, jandarmalar yollarda nbet tutmulard. Fakat grevcilerin derin suskunluu onlar geri dnmeye mecbur etti. nk yapacak bir ey yoktu. Bu mahalle hibir zaman bu kadar sessiz kalmamt. Erkekler meyhaneye uramamak iin ken-dierini uykuya vermiler, kadnlar kahveyi hesapla imeye baladklar iin, biraz akllar balarna gelmi gevezelik ve kavga azalmt. ocuklar bile durumu kavramlard. Yalnayak, sessiz sessiz dolayorlar ve birbirlerini sessizce tokatlyorlard. Matheu'lerin evi kalabalkla dolup tayordu. Etienne, yardm sandnda biriken 3000 frang en fakirlerin arasnda paylatrmt. Baz blgelerden de birka yz 167

frank gnderilmi, fakat imdi btn kaynaklar tkenmiti. Dpedz alk balayacakt. Maigrat, nceki iki hafta veresiye teberi vereceini bildirmi, fakat sonra bundan vazgemiti. Herhalde Kumpanyadan emir almt. Anlalan Kumpanya, iileri a brakp bir an nce sonuca varmak istiyordu. Hem sonra Maigrat veresiye verdii gnler tam bir despot kesiliyor, teberi almaya gnderilen gen kzlarn yzlerine bakarak, bir eyler veriyor, yahut da onlar kovuyordu. Maheu-de'lere/lokma vermiyordu. Bylece elde edemedii Catherine'den intikam alyordu. Dondurucu bir souk balam ve erkekler, alritadk-lar iin madenden kmr alamama tela ve heyecan iindeydiler. Aln yannda bir de souktan geberip gitme olasl belirmiti. Ma-heu'lerin evi hemen hemen tamtakrd. Levaque'lar, Boteloup'dan aldklar 20 franklk krediyi tketmekle meguldler. Pierron'larda para vard, fakat komular bor ister korkusuyla, paralan yokmu gibi gsterip, Maigrat'dan veresiye alyorlard. Zaten Pierronne biraz bacaklarnn ucunu gsterse, Maigrat ona dkkn vermeye hazrd. Cumartesi gn birok aile yemek yemeden, a yatmt. Bu felaket gnlerinin balangcnda hi kimse halinden ikayet etmiyordu. Btn olanlara ramen tam bir inan ve bir koyun teslimiyeti vard. Uluslararas bir mutluluk iin skntlara katlanmaya hazrdlar. Alk da kendilerini tahrik ediyor ve kararan gzleri uzakta hayallerinin ehrini grr gibi oluyordu. Bu hayallerinin ehri kardelerle dolu halk ve hep

birlikte alklarn gidermek a ile ok yakn ve gerek gibiydi. Sandkta para bitmi, Kumpanya inadndan vazgememiti ve her geen gn daha kt bir duruma dyorlard. Fakat onlar hl mit ediyorlard ve olaylar alayc bir eda ile deerlendiriyorlard. Bastklar yer kse bile bir mucize ile kurtulacaklarna tamamen emindiler. te bu inanlar sanki ekmek yemiler gibi karnlann doyuruyordu. Maheu'ler ve dierleri, sade suya orbalarn iip dnen balar ile mutlu bir hayatn hayali iinde ykseliyorlard. 168 Emile Zola Etienne, artk rakipsiz bir ef olmutu. Konumalarda ciddi kararlar veriyor. Geceleri devaml okuyordu. Her gn daha fazla mektup almaya balamt. Belika'da yaynlanan ve sosyalist ierikli "Venge-ur"e abone olmutu. Bu, ii mahallesine ilk giren gazeteydi ve Etien-ne'in arkadalarnn gznde saygnln artrmt. Gittike genileyen etkisi bu eski makinist ve kazmacnn gururunu okuyordu. Zeks ve yaad rahat hayat kendisini o nefret ettii burjuvala doru srklyor ve o bunu kendi kendisine de itiraf edemiyordu. En fazla zld ey, talihsizlii idi. Ne zaman kravatl biri ile karlasa, arp, bocalyordu. renmek iin, ne bulursa byk bir hevesle oku-"Tnaya devam ediyordu. Ancak takip ettii yntemin kt olmas dolaysyla, okuduu eyleri ok byk bir glkle reniyor ve akl bulanp sonunda anlayamad birtakm konular da

anlar grnyordu. Bazen, durumu iyi kavraynca amacndan korkuya dyor ve arkadalarna zarar vermekten korkuyor, bir bilgine veya bir avukata ihtiya olup olmadn aratryordu. Sonra birdenbire isyan ediyor, avukatlara gerek olmadn, onlarn da bilgilerinden faydalanarak, milleti soyduklarn dnyordu. O zaman yeniden, kendisini halkn lideri gibi gryor, Paris'i uzaklardan hayal ediyordu. Belki de gnn birinde Parlamentoda burjuvaziye kar ate pskren bir ii temsilcisi olacakt. Son gnlerde Etienne aknlk iindeydi. Pluchart kendisine devaml mektup yazyor ve grevcileri tevik iin Montsou'ya gelmeyi ileri sryordu. Amac burada bir toplant yaptrp, grevi krklemek ve kararsz iileri enternasyonale sokmakt. Etienne ise grlt kmasndan endieleniyordu. Ama Rasseneur'n muhalefeti olmasa, Pluchart'n gelmesine ses karamayacakt. Etienne mterileri arasnda grevcilerin bulunduu meyhaneciden ekiniyor ve onu dikkate almay zorunlu gryordu. Pazartesi gn akama doru, Etienne ile Maheude aaki katta 1 Germinal 169 otururlarken, Etienne'e Lille'den bir mektup geldi. Maheu, isiz oturmaktan bkm, bala gitmiti. ri bir balk tutarsa bunu satp yerine ekmek alacakt, ihtiya Bonnemort ile Jeanlin de bir yerlere gitmilerdi.

Molozlar arasnda kmr krnts arayan Alzire iki k de beraberinde gtrmt. Etienne mektubu bknce, Maheude sordu: "Haberler iyi mi? Para gnderiyorlar m?" Etienne, bayla hayr iareti yapt. Maheude: "Bu hafta ne yapacaz, ama ne yapalm, dayanrz... insan kendisini hakl olduunu dnnce cesareti artyor... Kendisine yeni bir g geliyor, deil mi?" diye sordu. Maheude, grlt karmadan grev yaplmasn istiyordu. i ter-ketmeden, kumpanyay insanca davranmaya davet etmek daha iyi sonu verirdi. Ama i terkedildiine gre, haklarn elde edinceye kadar yeniden ie girimemeleri artt. Maheude bu durumda kararlyd. Hakl bulunan bir davada haksz grnmektense, lmek daha iyi olurdu. Etienne: "Bir kolera salgn olsa da, u smrclerin elinden kurtulsam," dedi. Maheude: "Yo, herkesin lmn istememeli. Nasl olsa gidenlerin yerlerini bakalar alr ve biz yine faydalanamayz... Benim btn isteim, bunlarn daha insafl olmasdr. Bunu mit de ediyorum. Ne de olsa dnyada iyi insanlar bulunacana inanyorum. Sonra sizin takip ettiiniz siyasetten de holanmyorum. Gerekten Maheude, hibir zaman sert konumalardan holanmaz, bunu kavgayla bir tutard.

Emeklerinin karl orannda cret istenmesini doru buluyor, ama birtakm insanla, burjuvalarla hkmetle . ! 170 Emile Zola ekimenin faydasn anlamyordu. Bakalarnn iine burnunu sokmakla kendilerine zarardan baka ne kazandracakt. Bununla beraber Etienne'i takdir de etmiyor deildi. Onun kirasn aksatmadan demesini, ikiye dkn olmamasn ok iyi karlyordu. Sonra bir erkekte btn bu nitelikler bulundu mu, baz ufak tefek kusurlarn grmemez-likten gelmek lazmd. Etienne, herkesin karnn doyuracak bir cumhuriyet rejiminden bahsetti. Fakat Maheude bunu da pheyle karlad. 1848 senesini hi aklndan karmamt, zorluklarla dolu ylda ve ilk evlilik gnlerinde a ve susuz kalmlard. Maheude gs darda kederli bir ifade ile bu korkun gnleri aktaryordu. Etienne ise, Maheude'un solgun yzyle tam bir ztlk gsteren beyaz ve iri memeye gzn dikmiti. Maheude: "O zamanlar on paramz yoktu. Tek bir lokma bulamyorduk. Yine imdiki gibi btn fakir snf alktan knlyordu" dedi. Birdenbire kap alp ieri Catherine girince, ikisi de hayretler iinde kaldlar. Catherine, Chaval'a katndan beri hi meydana kmamt. O da armt. Annesini yalnz bulacan sanrken Etienne'i de karsnda grnce, ne syleyeceini bilemedi. Maheude, kmldamaya gerek grmeden:

"Burada ne iin var? Seni istemiyorum, k git," diye bard. Catherine, anlatacaklarn aklna getirmek iin kendisini zorlad ve: "Anne, ocuklara... eker ve kahve getirdim, onlar iin biraz fazla mesai yaptm," dedi. Ve sonra yarmar kilo kahve ve eker, kese ktlarn karp masaya koydu. Catherine Jean Bart ocanda alyor, Voreux ocandaki grev onu kederlendiriyordu. ocuklar ileri srerek, anne ve babasna bu ekilde yardm etmeyi tasarlamt. Cat-herine'in bu ekilde hareket etmesi bile Maheude' yumuatmad ve: "eker meker getireceine, burada oturup ekmek paras bulsayGerminal 171 dm," dedi. Bir sreden beri kzna sylemek istediklerini onun yzne kar teker teker sralad ve iini boaltt. Ailesi ihtiyalar iinde kvranrken, on alt yanda bir kz erkek iin evden kaar myd! Bunun iin insann ok baya bir yaratk olmas lazmd. Sanki kendisini skan vard. Serbeste dolap duruyordu. Yalnz akamlar eve gelmesini ve burada yatmasn istemilerdi. "H"adi cevap ver bakalm, skntn neydi bu yata?" Catherine, masann yannda, hareketsiz duruyor, arada bir vcudu titrer gibi oluyor ve kekeleyerek cevap veriyordu:

"Ben de memnun deilim, ama o istedi, ben de kabul etmek zorunda kaldm. Zira o benden kuvvetli. nsan urayaca felaketi nereden bilsin? Artk elden ne gelir? imdi o veya bakas olmu ne deiir, hi. Hem benimle evlenmek zorunda." Catherine, erkei zamanndan nce tanyanlara zg bir ifade ile konuuyordu. 15 yanda molozlukta tecavze urayp, sonra sevgilisi kendisiyle evlenirse bu aileden mutluluk mu beklenirdi. Onu asl utandran, ey kendisine u delikanlnn yannda fahie muamelesi yaplmasyd. Etienne, varln belli etmemek iin kalkm, snmeye yz tutan atei kartrmaya balamt. Nihayet baklar karlat. Gen kzn ehresi sar ve bitikti. Bu ehrenin zerindeki gzler hl ok parlak ve gzeldi. Artk ona kar duyduu kzgnlk gemiti. imdi, onun sevdii erkein yannda mutluluk iinde yaamasndan baka bir ey istemiyordu. Montsou'ya giderek Chaval'i ona kar daha efkatli harekete zorlamak istei de buradan geliyordu. Gen kz, Etienne'in kendisine kar efkatli davranmasnn, acma duygusundan doduunu zannediyor ve onun baklar karsnda gs skp nefes alamaz bir hale geliyordu. Artk baka syleyecek sz kalmamt. 172 Emile Zola Maheude merhametsizce:

"Sesini kesmekle iyi ettin. Kalmaya niyetin varsa ieri gir, yoksa defol git. Dua et ki ocuu uyutuyorum. Yoksa tekmeyi yiyecektin," diye devam etti. Bu tehdit baka bir ekilde yapld. Chaval, aralk kapdan girip intikam alan bir hayvan gibi tekmeyi Catherine'in kna yaptrmt. Kendisi birka dakikadr aralk kapnn arkasndan onu gzlyordu. "Aifte seni, onunla oynamaya geldin deil mi? Bir de benim paramla ona hediye veriyorsun ha," diye soludu. Etienne ve Maheude arm, hareketsiz duruyorlard. Chaval, fke ile Catherine'i kapya doru iteledi ve: "Yrsene, ne bekliyorsun," diye sylendi. Ve kz bir keye snrken, annesine sylenmeye balad: "Aifte, kzn yukarda alta yatarken, ona gzclk yapmak iyi oluyor deil mi?" Sonra, Catherine'i bileklerinden ekip tartaklad ve darya srkledi. Maheude arm ve gsn bile rtmeyi unutmutu. Estelle'in ba aaya sarkm ve oktan uyumutu. Maheude'in iri gs bir inek memesi gibi dar sarkmaktayd. Chaval, kapda durdu ve: "Kzn olmad zaman kendine bindiriyorsun deil mi? Hadi, hadi plak vcudunu tehir et," diye bard. Etienne, Chaval'i adamakll pataklamay arzu etmiti. Fakat kavga kararak iileri rktmek istemiyordu, ama heyecann da zaptedemez olmutu. Kanl gzlerle birbirlerine baktlar. Eskiden beri.srp gelen

bir kskanlk ortaya vurulmutu. Etienne dilerini gcrdatarak: "Kendine gel, seni gebertebilirim" dedi. Biraz daha baktlar. Birbirlerine ok yakndlar ve scak nefesleri yzlerini yalyordu. Catherine, sevgilisini kolundan ekerek, kard. Germinal 173 Arkasna bakmadan kayordu. Etienne arkalarndan hzla kapy rtt ve: "Pis herif," diye mrldand. Sinirinden titriyordu, oturmak ihtiyacn duydu. Maheude hareketsiz, karsnda oturmaktayd. Sonra elleri ile abartl hareketler yapt. Etienne, yine onun beyaz, sarkk gsne gz att. Gsn bu duru beyazlndan sklmaya balamt. Kadn krknda olup fazla ocuk dourmaktan dolay vcudu sarkmt, ama yine de boylu ve kuvvetliydi ve genliinde gzel birkadn olduu anlalyordu. Onu imdi bile arzulayanlar vard. Maheude, iri memesini tam bir kaytszlk iinde gsne sokmaya alyor, fakat bir u ksm elbiseye takldndan bir trl baarl olamyordu. Nihayet parma ile bu ucu takld yerden kurtard ve ieri soktu. Sonra dmelerini ilikledi ve: "Pis herif, insann bu kadar adice eyleri aklna getirebilmesi iin onun gibi iren bir domuz olmas lazm. Ho ben de pek umursadm ya, cevap vermeye bile gerek duymadm," diye ar ar sylendi ve devam etti:

"Kusursuzum denemez, fakat fahie de deilim. imdiye kadar bana iki erkekten baka kimsenin eli srlmemitir. On be yanda iken bir arabac, bir de Maheu. O da beni teki gibi brakp gitseydi acaba ne olurdu, onu kestiremem. Evlendikten sonra da onu hi aldatmadm. Fakat bununla vnmyorum..ok defa aldatmamak frsat bulamamaktandr. Ama ben hi olmazsa bunu sylemeye cesaret ediyorum. Komular bunu bile syleyemezler, deil mi?" Etienne, ayaa kalkt: "Doru," diye cevap verdi ve dan kt. Maheude, kucanda uyuklayan Estelle'i sandalyenin zerine yatrd ve atei yakmak iin hazrland. Kocas, balk tutmakta baarl olup bunu da satabilirse orba ieceklerdi. 174 Emile Zola Germinal Darda, karanlk basyor ve dondurucu bir gece balyordu. Eti-enne ban emi, umutsuzlukla yryordu. Bu kederi Chaval'e kar olan kzgnl ve zavall kza kar duyduu acma duygusundan ileri gelmiyordu. Biraz hayvani sahne kayboluyor, tekrar keder ve yoksullua dnyordu. imdi, katksz iileri, akam a geirecek aileleri, boazlarnda bir lokma olmad halde mcadeleye atlan halk aklna geliyordu. Bazen, duyduu phe, bu umutsuz karanln iinde onu silkip uyandryor ve bir ac hissi duyuyordu ve kredisiz kaldklar halde yine grevcileri tevik edip

onlar dayanmaya m aracakt? Yardm alamazlar ve alk direnme glerini krarsa ne olacakt? Felaketi kavrar gibi olmutu. ocuklar alktan knlyor, anneler alayor ve saz benizli, clz vcutlu erkekler yine ocaklara dnyorlard. Etienne hi durmadan gidiyordu. Kumpanyann bu iin sonunda zafer kazanmas ve kendisinin arkadalarn perianla srklemesi fikri onu korkutmaya balamt. Kafasn kaldrnca ilerisinde karanlklar ortasnda uzanan Voreux'yu grd. Toprak kartma makinesi durunca, ocak duvarlar harabe olmutu. O karanln ortasnda tulumbann sesi dahi, nereden kt belli olmayan bir hrltya benziyordu. Etienne buraya baktka kannn bana ktn hissediyordu. iler atlar fakat kumpanya da kendi sermayesini tketmeye balamt. Emein, sermayeye kar at bu savata kumpanyann kuvvetli taraf olmas iin neden yoktu. Bu sava kazansa bile zayflayacak ve verdii kurbanlar sonradan belli olacakt. Etienne mcadele ateiyle yanmaya balamt. Sefil hayata artk bir son vermek gerektiini dnyordu. Alk ve sefaletten teker teker krlmaktansa, toplu bir lm tercih edilebilirdi. Hazmedemeden okuyup bitirdii eyler aklna taklyor ve dman istilasn nlemek iin ehirlerini yakan milletlerin hikyelerini, ocuklarnn esir dmesini grmektense, onlar ldrmeyi tercih eden anneler ve hainlerin ekmeklerini yemekten175

se, alktan krlan insanlarn durumlarn hatrlyor, bu ona heyecan veriyor, karamsar dnceleri iinden sevin fkryordu. phesi kaybolmaya balam, bir saat nce duyduu korkaka duygulardan dolay utan duymutu. imdi reis olduu iin kendisine itaat eden ve fedakarla katlanan bu insanlan grmek onu gururlandnyordu. Basit bir byklk duygusunu gzlerinin nnde canlandryor, iktidan eline geirince gelecekteki mevkiini reddediyor ve hakimiyeti halka devrediyordu. Birden, Maheu'nn sesini duyunca irkildi. Dostu, bir alabalk yakaladn anlatyor, bunu bir franka sattn ve orba iebileceklerini sylyordu. Etienne, sonra gelirim diyerek arkadan bandan savd ve Avan-tage meyhanesine gidip bir sandalyeye kt. erde bir kiiden baka kimse yoktu. O da kp gittikten sonra, Rasseneur'e, Pluchart'a mektup yazacan aklad. Bu konuda kararlyd. Bir toplant hazrlayacakt. Madencilerin hep birlikte Enternasyonale girmesi halinde baa-racaklanna inanyordu. Perembe gn, saat 14.00'de dul Desir'in ilettii Bon Joyeux meyhanesinde zel bir toplant yaplacakt. Desir kadn, madenci olan ocuklarna kar giriilen kt davrantan ve mterilerinin meyhanesine uramamasndan dolay fena halde sinirleniyordu. imdiye kadar hibir grevde meyhane bu kadar bo kalmamt. Alkolikler bile, grlt kararak sessizlii bozarz endiesiyle evlerinden kmaz olmulard.

Montsou'nun yollan tenhalam ve sessizlemiti. Yol boyunca sralanan meyhaneler bombotu. Yalnz maden avularnn devaml gittikleri Saint Eloi birka ie bira satmak imknn buluyordu. Vol176 Emile Zola can'da bile isizlik hkm sryordu. Buradaki kzlar fiyatlar yar yarya indirmiler, buna ramen sinek avlyorlard. lkeyi temelinden sarsan bir matem vard. Dul Desir baldrlarn outurarak: "Allah belasn versin, hep jandarmalarn domuzluu. Hapse atacaklarn bile bilsem onlarla savaacam," diye haykrmt. Jandarmalar onun gznde, btn resmi makamlar ve patronlar temsil ediyordu. O, bu kelimeyle btn halk dmanlarn belirtiyordu. Bunun iin de Etienne'in isteini iten kabullenmiti. Btn meyhanesini madencilere cretsiz vereceini ve davetiyeleri kendi eliyle datacan aklad. Ertesi gn, Etienne kendisine imzalanmak zere elliye yakn mektup getirdi. Bu mektuplar ii mahallesinde yaz yazmasn bilenlere kopya ettirmiti. Bunlar, ocaklardaki gvendikleri iilere ve ii temsilcilerine yolladlar. Gndem, grevin tartmas gibi gsterilmiti. Halbuki Pluchart davet edilmiti ve yapaca konuma ile iilerin enternasyonala katlmasnn mmkn olaca mit ediliyordu. Etienne perembe sabah orada bulunacan bir gn nce ektii telgrafla bildiren Pluchart'n hl ortada

grlmemesinden endielendi. Acaba ne olmutu? Toplantdan nce onunla grmemi olduu iin piman oluyordu. Belki de, Voreux'de durmadan Montsou'ya gitmiti. Bu fikir kafasn kurcalad ve saat dokuzda oraya doru yola kt. Orada Dul Desir kadna arkadan sordu. Desir: "Hayr, arkadanz henz grnmedi, fakat her ey tamam, gelip bakn," dedi. Balolarn yapld salon eski ssleriyle ayn ekilde durmaktayd. Yalnz, mzisyenlerin oturduu yere bir masa ve birka sandalye konmu, yan tarafa da sralar dizilmi, salon hazr durumda beklemekteyGerminal 177 di. Etienne: "Gzel," dedi. Desir: "Hi ekinmeden kendi evinizde gibi barp arabilirsiniz... Jandarmalar beni ezip gemeden ieri giremezler," diye devam etti. Desir, birini ancak bir erkein sarabilecei irilikteki memeleriyle Etienne'e bir dev gibi grnmt, btn skntsna ramen glmsedi. Onun bu iri kyml, haftalk alt andan her akam ikisini birden idare ettii sylentisini ortaya karmt.

Etienne, Rasseneur ile Suvarine'in geldiklerini grnce ard. Svarine merak yznden gelmiti. Rasseneur ise, iki gnden beri kederliydi. Ablak yznde, eski sempatikliinden eser kalmamt. Etienne: "Pluchart hl grnmedi, meraklanyorum," dedi. Meyhaneci kafasn teki tarafa evirerek, ksk bir sesle: "Hi amam, geleceini de zannetmem," diye cevap verdi. "Neden canm?" Meyhaneci yzne bakarak: "Senin anlayacan, ona gelmemesi iin bir mektup yazp ricada bulundum... Bence kendi problemlerimizi kendimiz halletmeliyiz," dedi. Etienne hrstan titreyerek, arkadana bakyor ve kesik, kesik: "Bu ii yaptn demek, bu ii yaptn demek." "Evet yaptm, hem Pluchart'a gvenirim de, zeki ve saduyuludur. Ama sizlerin fikirleri umurumda deil. Ben siyasetten, hkmetten anlamam. Tek arzum madencilere insan gibi davranlmasdr. Yirmi sene orada altm, zavalllarn neler ektiklerini iyice grdm, senelerdir, orada alan zavalllar biraz rahat ettirmek iin yemin ettim. Fakat yrdnz yol sizlere hibir ey kazandrmayacak. iyi daha sefa178 Emile Zola lete srkleyeceksiniz. Alktan yorgun dp tekrar almak iin ocaa indikleri zaman, kumpanya onlar

daha ok ezecek. cretlerini kendilerini sopalayarak deyecek... te bunu nlemeye alyorum, imdi anladn m?" Kaln bacaklar zerinde dikiliyor, sakin ve sanki yarglayarak konuuyordu. Birdenbire, iiyi, patronun yerine getirmek, serveti bir elmay ikiye bler gibi ayrmann mmkn olacana inanmak aptallk olmaz myd? Bu belki onbinlerce sene sonra gerekleebilirdi. O halde imdiden olmayacak bir eyi isteyip znt yaratmaya ne gerek vard? En dorusu isteyip ve her frsatta iinin, kumpanyay gerektii ekilde hareket etmeye inanmakt. Zaten srar ederlerse, hepsi alktan krlacakt. Etienne, fkeden dili tutulmu gibi dinledi, sonra: "Yazklar olsun sana, damarlarndaki kan dondu mu senin," diye bard. Onu tokatlamamak iin kendisini zorluyordu. Hrsna kaplmamak iin salonda dnp duruyor ve sralara tekmeler atarak hrsn onlardan alyordu. Svarine: "Bari kapy kapasanz, bunlarn dardan duyulmas iin neden yok," diye uyard. Sonra, gidip kapy rtt ve bir sigara sararak, kurnaz baklarla onlar szmeye balad. Rasseneur:

"fkelenmekle bir ey kazanamazsn, ben nce seni salkl dnebilen biri sanmtm. Arkadalarn sakin durmaya davet etmen, onlar evlerinde kalmak iin zorlaman, ksacas, dzeni korumak iin harcadn abalar yerindeydi. Fakat imdi onlar sonu olmayan bir yola gtryorsun," diye devam etti. Etienne, sralarn arasnda dolap, meyhanecinin yanma geliyor Germinal 179 ve onu omuzlarndan sarsarak: "A adam, ben de olay kmamasna taraftarm, onlardan da sakin olmalarn istedim. Ama bizlerle alay edilmesine dayanamam. Senin soukkanllna hayret ediyorum. Ben byle zamanlarda ileden kacak gibi oluyorum," diye haykryordu. Karde bir insanlk ve ok yakn bir gelecekte adaletin olaca bir yer meydana getirmek iin sahip olduu ocuka dnceleriyle imdi kendi ;de alay ediyordu. nsanlann dnyann sonuna kadar, kurtlar gibi birbirlerini yiyip bitirmelerini seyretmek istiyorsa, kollarn balayp sakinlik iinde durmak en bulunmaz bir are idi. Ama bu olamazd. Buna kar koymalyd. Aksi halde devaml bir adaletsizlik hakim olacak ve zenginler her zaman fakirleri smrerek yaayacaklard. Etienne, sosyal meselelerden siyasetin ayr tutulmasn savunduu gnleri hatrlyor ve o zamanlar syledii bu szler iin kendi kendini ayplyordu. imdi bir sistem kurmu ve olgunlamt.

Buna ramen bu sistemini kendisi de tam anlamyla anlatamyor, ama gene de bir eyler bulup karyordu. Uzun zamandr birlikte alma fikrine saplanmt. Fakat yine de olmayan ok ey mevcuttu. nce, idareyi ele geirmek istiyordu. Sonra, sonras o zaman dnlrd. Tekrar, Rasseneur'un karsna geip: "Pekiyi ama sana ne oluyor? Neden burjuvalar destekliyorsun, bir eyler olmasn isteyen sen deil miydin?" diye devam etti. Rasseneur kzararak: "Doru, syledim... Bir eyler olursa korkak bir adam olmadm greceksin. Ama, bir mevki ele geirmek iin etraf bsbtn kartranlara karmak etmek istemiyorum. Bu kez Etienne sinirlendi. imdi ikisi de aralarndaki rekabetin uyandrd krgnlk ve kindarlk iindeydiler. Svarin ise kza benzeyen yzndeki sakin ve alayc bir tavr ile onlar dinliyor ve hibir eref ve aama aramadan yznde hayatn sessiz bir ekilde feda etme180 Emile Zola ye hazr bir kimsenin alayc ifadesi vard. Etienne: "Benden mi sz ediyorsun, yoksa kskanyor musun?" diye sylendi. Rasseneur: "Ne diye kskanacakmm? Ben byklk peinde deilim. Hele Montsou'da, Enternasyonalin bir

ubesini ap burann ba olmaya da almadm ki," diye cevap verdi. teki, onu susturmaya alt, fakat Rasseneur brakmad ve: "Ak konusana... Senin Enternasyonale filan nem bile verdiin yok, amacn liderimiz olup byk adam pozlar taknmak deil mi sanki?" diye ilave etti. Ksa bir sessizlik oldu, Etienne kekeleyerek: "yle olsun... Ben ise eletirilecek bir tarafm olmadn sanyordum. Her zaman sana danrdm, zira sen benden nce burada mcadeleye girimitin. Ama, yannda kimsenin bulunmasn istemediine gre ben yalnz mcadele etmesini de bilirim. Pluchart ister gelsin, ister gelmesin. Bu toplant yaplacak ve senin muhalefetine ramen en-ternasyonala girilecektir. Rasseneur: "Oho, buraya girmekle mesele zmlenmez ki, aidat ne olacak?" dedi. "Buna gerek yok ki, grev yapan iilerden bu para hemen alnmyor ve onlara vade veriliyor. Halbuki Enternasyonal bize hemen yar-drnda bulunacak. Rasseneur, bu szlere ok sinirlendi ve: "Grrz bakalm. Toplantya ben de gelip bir eyler anlatacam ve arkadalarn dncelerini bulandrmana izin vermeyeceim. Onlara, gerek kurtulu yolunu syleyeceim. Gr bak, senelerden beri alk olduklar beni mi yoksa birka aydr grdkleri ve her eyi kant-

Germinal 181 ran seni mi dinleyecekler, anlayacaz. Yok, yok ekil nmden... imdi birimizin tekini yok etmesi gerekiyor," dedi ve kapy vurup kt. Geni salonda yeniden derin bir sessizlik hkm srmeye balamt. Svarine, masann banda sakin, sakin sigarasn imekteydi. Uzun sre dolaan Etienne nihayet derdini anlatp rahatlamak : n onun yanna geldi ve anlatmaya balad. Bu bo herifi zerine bana sarmlard ve kendisinin bu ite hi suu yoktu. Etienne mevki hrs ile hareket ettiini de kabullenmiyordu. i mahallesinin asl sevgisini nasl kazandn, madencilerin ne ekilde bir araya geldiklerini ve onlar zerinde imdiki gcn ne ekilde elde ettiini hatrlamyordu bile. Tutkular yznden her eyi bozduunu da kabul etmiyor ve szn yumruklayarak, kardee sevgiden dem vuruyordu. Svarine ayaa kalkt ve: "Bir arkadamn, bir yerinin incineceini dnrsem, hemen Amerika'ya kaarm," diye sylendi. Sonra omuz silkip: "Bo ver, ne olacak, incinse ne olacak, toprak byle insanlarn dkecei kana muhta," diye ilave etti. Etienne sakinlemiti. Bir sandalye ekti, masann br ucuna yerleti ve: "Sen olsan ne ekilde davranrdn? Haksz mym? En iyisi Enternasyonale girmektir," dedi.

Svarine, sigarasndan bir nefes ekip, dumanlarn havaya savurdu ve her zamanki gibi: "Sama eyler bunlar, ama baka trl harekete imkn yok gibi bir ey," dedi. O srada, Dul Desir kadn, bir eyler yemelerini syledi. Bunun 182 Emile Zola zerine balo salonundan meyhaneye getiler. Burada sahanda yumurta ve peynirlerini yediler ve Svarine hemen kalkmak istedi. Etienne engel olmaya alnca da: "Hi urama, sizin budalalklarnz dinleyemem. Ayol ben byle eylere yle alm ki," dedi ve iyi akamlar dileyerek, uzaklat. Etienne gittike hayflanyordu. Saat on e gelmi ve Pluchart szn yerine getirmemiti. On otuza doru temsilciler geldiler. Etienne kapda davetiyeleri titizlikle gzden geiriyordu. Kumpanyann casuslarn yollamasndan endie ediliyordu. Zaten, gelenlerin ekserisinde davetiye yoktu ve bunlarn salona girmeleri iin Etienne tarafndan tannmalar yeterli saylyordu. On drde doru Rasseneur kageldi. Sessizce tezghn n tarafnda durdu ve piposunu iti. Bu alayc sessizlik Etienne'i daha ok ileden karmt. Zacharie, Mouquet ve bunlar gibi iin matranda olanlar dalga gemek iin toplantya katlyorlard. Zaten bunlann grevle de ilgisi yoktu. Tembel, tembel dolamaktan sevin duyuyorlard. Son birka

kurulularn da biraya yatryorlar ve bu ii ciddiye alanlarla eleniyorlard. On be dakika daha geti, salondakiler sabrszlanmaya balamlard. Etienne'in de artk midi kalmamt. Dul Desire kadn dar doru sarkarak bard: "te sizinki grnd:" Hantal bir atn ektii arabaya binen Pluchart birden gzkverdi. Salonun nne gelince arabadan atlad. Narin yapl, kk alnl ve fazla byk kafal bir adamd. Siyah elbisesi iinde hali vakti yerinde bir iiye benziyordu. Salarn dikkatle taramt. Dimdik yryordu. ok faal bir insan olduu kolayca anlalyordu, dncelerini benimsetmek maksadyla ehir ehir dolayor ve bylece ihtirasn da tatmin ediyordu. Kendisine herhangi bir soru sorulmasna frsat vermeden: Germinal 183 "Benim hi kusurum yok, sabahleyin Preuilly'de konferans, akam Valenchaille'de bir toplantya katldm. Bugn ise Marchiennes'de Sa-uvagnat ile yemekte beraberdim. Arabay da glkle bulabildim. Yorgunluktan bitkin dtm, ama sesimi duyuyorsunuz ya bu yeter, ben gene konuurum," dedi. Bon Joyeux'un basamana admn att srada: "Th, kartlar braktm, grdn m bak," dedi.

Sonra, ahra doru ekilen arabann yanna gidip, sandktan, tahta siyah bir1 kutu kard, bunu ald ve dnd. Etienne, neelenmi, onun yannda yryordu. Rasseneur ise bir trl onunla tokalamaya cesaret edemedi. Fakat Pluchart onun elini yakalad ve skt, mektuptan da: "Yazdklarn ne sama ey, toplant neden yaplmayacakm. Frsat kt m toplant hemen yaplmaldr," diye ksaca bahsetti. Dul Desire bir ey imesini syledi. Fakat o kabul etmedi yle ya iince de pekl derdini anlatrd. Fakat hi zaman yoktu. Akam Joiselle'e gitmeyi tasarlyordu. Sonra hep birlikte balo salonuna yrdler. Maheu ile Levaque, gecikmiler onlarn arkasndan geliyorlard. Hepsi ieri girince kap kilitlendi. eri kimsenin szmasn istemiyorlard. Zacharie ve Mouquet: "Galiba ierdekiler bebek douracaklar," diye barnca dalga gemek iin gelmi grup makaralar koyuverdi. Salonda yze yakn ii vard. Yeni gelenler de bo yerlere sk-verdiler. Fsltl seslerle konuup duruyorlard. Btn balar, siyah elbiseli adama evrilmiti. Siyah elbise bir sknt ve merak yaratyordu. Etienne'in ileri srd teklif zerine bakanlk divan seimine geildi. Etienne birok isim sralyor, iiler de ellerini kaldrarak kabul ettiklerini bildiriyorlard. Pluchart, bakanla, Etienne ve Maheu yardmcla seildiler. Bakanlk divan yerini almaya balamt.

Bir an baklar bakan arad, o ise elindeki kutuyu masann altna koy184 Emile Zola makla meguld. Tekrar grnd ve masaya vurup hafif bir sesle konutu: "Vatandalar..." Tam bu srada kap araland ve Desire kadn elindeki bir tepsinin iinde alt bardak bira getirdi ve: "Keyfinize bakn, insan konuurken hararetlenir," dedi. Maheu, tepsiyi ondan ald, Pluchart konumasna devamla: Montsou'lularn kendisine kar gsterdii ilgiden ok memnun kaldn ve geciktii iin af dilediini, bitkin olduunu ve boazndan ar ektiini belirtti ve sonra, yerini konumak isteyen Rasseneur'e brakt. Rasseneur pek heyecanl grnyordu. Bararak: "Arkadalar..." diye balad. Rasseneur'un iiler zerindeki etkisi, saatlerce cana yakn bir ekilde konumasn becerebilmesindendi. Elleri ile hibir harekette bulunmuyor, sakin, sakin bir eyler anlatyor ve herkesi artyordu. Her cmlenin sonunda hepsi birden "Doru, doru" diye tasdik ediyorlard. Fakat daha ilk kelimelerde gizli bir muhalefet kokusunu sezmiti ve hayli dikkatli hareket ediyordu. Grevin devam zerinde ve Enternasyonale temas etmeden, alk bekliyordu. Aslnda Kumpanyann nnde dize gelmeyi kendilerine yediremiyorlard, ama belirsiz bir sre daha ba

ememek gerekirse, ok byk bir sefalete deceklerdi. ilerin cesaretini krmak iin, ii mahalleleri sakinlerinin alk ve sefaletten lmelerini hikaye ediyor, dayatmak isteyenlerin neye gvendiklerini merak ediyordu. Eski drt taraftan onu desteklemek istediler, fakat szleri ounluun honutsuzluu ile karlamaya balad. Nihayet onlar kendi tarafna ekmeye imkn olmadn anlaynca fkelendi ve dardan gelecek tesirlere kendilerini kaptrrlarsa bu iin felaketle sona ereceini syledi. Rasseneur'un bu szleri salondakilerin byk bir ksmnn kalkarak, kendilerine hakaret edildiini ileri I Germinal 185 srmelerine ve Rassaneur'n susmasn istemelerine yol at. O ise, biralar stste yuvarlyor ve konumasna engel olacak babayiidin daha domadn sylyordu. Pluchart, ayakta, nnde an olmad iin masay yumrukluyor ve skneti salamaya alarak:"Yurttalar, yurttalar.." diye banyordu. Nihayet sessizlik az ok yerine geldi ve hazr bulunanlarn lehte oylar ile Rasseneur'un konuma hakkna son verildi. Daha nce, genel mdfle konuma yapan temsilciler, alktan kemirilen kafalan yepyeni dncelerle dopdolu, dierlerini etkilediler. Bylece oylar nceden belli olmutu. Levaque,Rasseneur'e:

"Senin umurunda deil tabii, karnn tok," diye baryordu. Bu konumaya fena halde ierleyip, beynine kan hcum eden Ma-heu'y Etienne, yattrmaya alyordu. Pluchart: "Yurttalanm, sz alabilir miyim," diye sorunca, uzun bir sessizlik oldu ve o ksk sesi ile konumaya balad. Fakat byle eyler ok bana geldii iin aldrmyordu. Perde, perde ses tonunu ykselterek, el ve kol hareketleri ile etkili bir ekilde konuuyordu. Dinleyenleri kendisine inandrmaya balamt. Enternasyonalin nemi ve faydalanndan sz etti. Sonra tekilatn tarihesini izdi. Comaya balamt. Birka kii: "yi, iyi biz de buna katlyoruz," diye bardlar. Pluchart, devam ediyor ve ok ksa bir zamanda btn dnyay zaptedeceklerini sylyordu. Daha imdiden her taraftan katlmak isteyenler kmt. Her eye sahip olunca, patronlara kurallarn birer birer kabul ettireceklerdi. Bu sefer skntya onlar katlanacakt. "Evet, doru, ocakta onlar alacak," diye banmalar duyuldu." 186 Emile Zola Pluchart, bir el hareketi ile onlar susturdu. Artk grevde sz etmeye balamt. Aslnda greve kendisi de taraftar deildi. Grev, iilerin durumunu da gletiriyordu. Fakat ihtiya karsnda daha iyi bir

yntem ortaya koyuncaya kadar baka bir are de yoktu. Enternasyonalin, grevcilere yapt yardm sayp dkyordu. Her tarafta kapitalist snfn klesi olmaktansa, yok olmay tercih eden iiler bu birlie katlyordu. Alklarla sz kesildi. Pluchart, Etienne'e: "Sklmaya baladlar, abuk kartlar datmaya bala," dedi. Masann altndaki siyah kutu kt, o grlty bastran bir sesle: "Yurttalar, ite bunlar ye kayt kartlardr, temsilcileriniz buraya gelsin, onlara vereyim, size datrlar. st taraf kolay" diye bard. Bu srada, Rasseneur, gene muhalefette bulundu. Etienne de bir eyler sylemek ihtiyac ile yanp tutuuyordu. Bir an karklk oldu. Leva-que, yumruklarn skarak ileri geri sallyordu. Maheu, ayakta bir eyler mrldanyor, fakat syledikleri anlalmyordu. Bu srada demeden ykselen tozlar iiler ve dekovilci kzlardan yaylan ve genzi yakan kokularla karyordu. Anszn kap ahverdi ve Desire kadn: "Seslerinizi ksn, jandarmalar geldi," diye bard. Her ey olup bittikten sonra komiser, yannda birka jandarma olduu halde toplantya son vermek iin geliyordu. Desire kadn onlar birka dakika da kapda oyalam, toplant yerinin kendi mal olduunu, arkadalarn burada toplanmaya hakk bulunduunu anlatmaya uramt. Fakat kendisini drtklemeye baladklar vakit soluu salonda alm ve iilere haber vermiti. Desire kadn:

"Hadi abuk kan, bahede nbet bekleyen smsk birka jandarma var. Fakat onlardan zarar gelmez. Kmrln sokaa alan kapGerminal 187 sndan kaarsnz... Hadi sallanmayn," diye ilave etti. Komiser kapya vurmaya balam, amadklar taktirde, kracan bararak sylemiti. Toplantnn kanunsuz olduunu ve birok iinin davetiye ibraz etmeden ieri girdiklerini belirtiyordu. Salonda karklk son haddi bulmutu. Bu durumda dalmalarna imkn yoktu. Henz Enternasyonale girmek veya greve devam etmeyi dahi kararlatrmamlard. Bakan oya mracaat etmeden karar almay uygun grd. Kollar kalkt ve temsilciler toplantda bulunmayan dier arkadalar adna Enternasyonale girmeyi kabul ettiklerini akladlar. Bylece, Montsou'nun binlerce maden iisi de Enternasyonale katlmt. te sra savamaya gelmiti. Madenciler sralarn zerinden atlayp, birbirlerinin pei sra mutfak ve kmrlkten dar frlyorlard. Etienne, Pluchart ve Maheu birlikte en son ktlar. Bu srada kapy tutan srg yerinden frlad ve komiser ile jandarmalar ieri girdiler. Desire kadn: "Salonumu ykp dkmekten ne diye zevk duyuyorsunuz, anlamyorum. te bakn in, cin top oynuyor," diye sylendi.

Komiser grltden holanmayan sakin bir adamd. Desire kadna: "Bir daha seni hapsederim, bilmi ol," diye kt. Jandarmalarla birlikte uzaklat. Zacharie ve Mouquet, arkadalarnn bu hareketinden ok holanmlar, jandarmalar ile eleniyorlard. Etienne, kolunda kutu olduu halde kayor, dierleri onu takip ediyorlard. Anszn Pierron'u hatrlamt. Onun ne cehennemde olduunu renmek istedi. Maheu, komasna devam ederek: Pieron'un hastaln bahane ederek, damga yerim korkusu ile toplantya katlmadn syledi.Pluchart'n kalmas iin srar ediyorlar. O ise Joisel-le'e gideceini srarla belirtiyordu. Nihayet ona iyi yolculuklar dileyip, komalarna devam ettiler. Ettienne ve Maheu, imdi zaferden emin 188 Emile Zola grnyorlard. Enternasyonal artk kendilerini barna basacak ve bu kez iba yapmalar iin kumpanya onlara yalvarmak zorunda kalacakt. Kaldrm talarna vuran bu tahta kunduralarn kardklar grltde, memleketin drt bir tarafndaki ii mahallelerini alevler iinde brakmaya yetecek kadar kin mevcuttu. ki hafta daha gelip geti. Ocak aynn balaryd. Dondurucu bir hava geni yaylay kasp kavuruyor, sefalet gittike byyor ve ii mahalleleri her an artan alkla kavruluyordu. Londradaki Enternasyonalin yollad para, gnlk ekmee zor

yetmi, bunun da arkas kesilivermiti. mitleri snyor, cesaretleri kayboluyordu. Kardeleri bile kendilerini yzst brakm, bu dondurucu mevsimde aza atacak bir lokma bile yoktu. Etienne, ii temsilcileri ile didinip duruyor. Komu ehirlerde, hatta Paris'te bile yardm kampanyasna giriiyor, davalarn anlatmak iin toplantlar yapyorlard. Halk, ilk zamanlar, onlara acm ve ilgilenmi, fakat grevin bir felakete neden olmadan devam ettiini grnce kaytsz kalvermiti. En fakir aileler iin ok az bir yardmda bulunuluyordu. Dierleri ellerindeki birka eski eyay rehine verip geinmek iin urayorlard. Maigrat'nn ezdii birka kk dkkn onun mterilerini ele geirmek iin, veresiye mal satmaya baladlar. Bu mahalleyi bir sre iin kurtarmt. Fakat bu da bir hafta zor srd. imdi byk bir bor iilerin srtna binmi ve en fazla icra memurlarn memnun etmiti. Artk hi kimsede rehine verecek bir anak paras bile yoktu. Veresiye kesilmi ve bir tarafa uzanp hasta sokak kpekleri gibi lm beklemekten baka are kalmamt. Etienne rpnp duruyordu. Aylk almay falan unutmutu. Pantolon ve ceketini rehine koymutu. Ayaklarnn zedelenmemesi iin yalGerminal 189 nz izmelerini vermemiti. Onu en ok zen ey, yardm sandnda pek az para varken grevin ortaya k vermesiydi. Bu kt durumun tek nedeni bundan

domutu. iler dayanmak iin yeterli paray bu sandktan temin edebilselerdi, patronlar mahvetmek iten bile deildi. Kumpanyann srf bu yardm sandn mahvetmek iin grevi tahrik ettiini ileri sren Suvarine'in bu sulamalarn dnmeye balad. i mahallesinin, souktan titreyen, a ve ilasz bu zavall in-sanlari onu harap ediyordu. Sokaklara frlyor, oz uzaklara kadar gidiyor ve kendini bu ekilde yormaya alyordu. Requeillart'in yaknlarndan geerken baylm bir ihtiyar kadna rastlad. Herhalde zavall alktan lmek zereydi. Kadn kucaklad ve o srada itin teki tarafndaki bir kz grd. Ona seslendi ve bunun Mouquette olduunu anlaynca: "Vay demek sendin? Biraz yardm et de una bir eyler bulalm." Mouquette'in gzleri dolmutu. Babasnn harap kulbesine kotu ve pek az sonra elinde ekmek ve ard raks olduu halde dar kt. htiyar kadn ard raksn iince kendine geldi. Kadn bir iinin an-nesiydi ve Joiselle'e kzkardeinden dn almaya gitmi eli bo dnerken buraya ylvermiti. Ekmeini bitirince, sarsak, sarsak yoluna devam etti. Mouquette glmseyerek: "Girip bir ey imez misiniz?" diye sordu. Etienne'in tereddtl davrandn grnce: "Demek,hl benden ekmiyorsun," dedi. Onun gl, Etienne'i inandrmt. Kendisini takip etti. Ekmei ak kalplilikle ihtiyara vermesine ok

memnun olmutu. Mouquette, onu babasnn odasna sokmayp doru kendi odasna gtrd ve iki bardaa ard raks koydu. Odas ok temizdi. Etienne kz tebrik etti. Zaten aile pek sefalet ekmiyordu. Mauquet baba seyislik yapmaya devam ediyor. Kz da bo durmamak iin amarclk yapp gnde 190 Emile Zola be, on metelik alyordu. Erkeklerle yine oynayordu, fakat bu bacaklarn gerip oturmas iin bir neden saylmazd ki, birden Etienne'i kendine ekti ve: "Benimle neden sevimek istemiyorsun?" diye sordu. Mouquette bu sz yle tatl bir ekilde sylemiti ki, Etienne dayanamayp glmsedi: "Seni severim," diye cevap verdi. "Yok, yok benim istediim byle deil... Benimle yatman istiyorum. Ne olursun, beni krma," diye mrldand. Etienne ona bakakalmt. Kz, titreyen kollar ile kendisini skca sarm, yalvararak yzne bakyordu. Etienne de bundan memnun kalmt. Ablak yzl, sar tenli bu kz hi de gzel denemezdi ama gzlerindeki parlaklk, ona bambaka bir cazibe vermekteydi. Etienne bu kadar hararetli bir davet karsnda olumsuz cevap vermek istemedi. Kz byk bir memnuniyetle fsldad: "Oh raz oluyorsun, raz oluyorsun, sonunda, ok kr," dedi ve ilk defa erkekle karlaan acemi bir kz gibi kendinden geerek Etien-ne'e teslim oldu.

Mouquette, Etienne ayrlrken de ona kar kran borcunu ifade ediyor, ellerine sarlyor ve teekkrlerini bildiriyordu. Etienne biraz utanma duymutu. Mouquette'e sahip olmak bbrlenecek bir ey deildi. Bir daha byle bir ey yapmamaya karar verdi. Ama bu iyi kalpli kzdan yine de iyi anlarla ayrld. Mahalleye dnnce, nemli haberler ona bu olay unutturuverdi. Temsilciler, mdre yeniden mracaat ederlerse, kumpanyann bir eyler yapaca syleniyordu. Bunlar karan maden avularyd. Sonu olarak maden idaresi de iiler kadar, hatta onlardan daha ok zarar ediyordu. almayan makine lm demekti. siz geen her gn yzbinlerce franga neden oluyordu. Madenin ufak stoku da eriyinGerminal 191 ce alc, ihtiyacn Belika'dan temin edeceini bildiriyordu. Kumpanyay asl rkten, ocaklarn bakmszlktan gitgide harap olmasyd. Tahribat ok fazlalam, tekrar kmr ihracna girimeden nce en az bir aylk bir tamirat gerekmiti. Kumpanya itirafa yanamamakla beraber birok kuyuda knt olduu, yollarn tkand syleniyordu. Fakat pei sra meydana gelen iki kaza, onu da itiraf zorunda brakt. Piolain yaknlarnda ve Voreux'de ykntlar olmu ve atlaklar bym, bu yzden ii mahallesinde iki ev yklmak tehlikesi geirmiti.

Etienne ve temsilciler, idarenin gerek amacn renmeden harekette bulunmaktan kanyorlard. Dansaert'e fikri soruldu. O da olumlu bir cevap vermedi. Ancak ayrlktan idarenin de znt duyduunu, bir eyler yapmak iin allacan sylyor, fakat kesin bir ey bilmiyordu. Sonunda, gelecekte herhangi bir san altnda kalmamak ve kumpanyaya eski hatalarn dzeltmesi iin bir kez daha mdrle konumaya karar verdi. Ancak haklarndan vazgemeyeceklerdi. Bu zellikte yemin ettiler. Mdrle yaptktan toplant ilkinden daha resm ve souk ekilde geti. Durumda bir deiiklii kabul etmiyordu. Bu sert davran, temsilciler uzlamak amacyla gelmi olsalar bile onlar bu fikirlerinden vazgeirtebilirdi. Sonra mdr iyilik olaslklarndan baz olanaklar arad. Payanda vurma cretini ayr olarak ve birka metelik fazlasyla verecekti. Bu maddede de bir emir almamt ama fikrini Paris'in de olumlu karlayacan talimin ediyordu. Temsilciler buna yanamad. Eski durumun devamn ve bununla beraber her bir araba iin be santim bir fazlalk istiyorlard. Mdr biraz nce yapm olduu teklif maddesinde de kendileri ile derhal anlamaya varabileceini aklamak zorunda kald. Fakat iiler yanamad. Toplantdan her iki taraf da kzgnlkla ayrld. Saat on drde doru, ii mahallesinin kadnlar Maigrat'ya yeniden bavurdular. Ondan veresiye almaktan baka bir areleri kalma-

192 Emile Zola mt. Maigrat nce onlarn borlarn deyeceini sanm, ieri girmelerine engel olmamt. Fakat sonra veresiye istediklerini duyunca kprm, yine kk dkkanclara gitmelerini sylemi, zavall kadnlar ondan zr dilemeye balamlard. Montsou Burjuvalar ii mahallesi kadnlarnn toplu bir halde Maigrat'ya girdiini grnce ekinmilerdi. Bir kadn gm takmlarn kaldrd. Kadnlarn bu ekilde yollara dklmesi hi de iyiye iaret deildi. Maigrat onlara zrnk bile vermeyeceini bararak syledi. Sonra tekrar alayl bir ekilde glerek Brle kadn kendisiyle yatarsa bir eyler vereceini anlatt. Levaque kadn, her trl rezaleti kabul edip bu teklifi kendisinin memnunlukla karlayacan bildirdi. Bunun zerine Maigrat, tekrar kstahlat ve onlar kapya doru srd. Kadnlar, ona "satlm" herif diye bardlar ve elleri bo, mahallenin yolunu tuttular. Mahalleye dn hznl oldu. Erkekler eli bo dnen kadnlarn karsnda nlerine baktlar. Yine, bir kak orba bile iemeyeceklerdi. Bu sefalet onlar daha fazla inat yapyordu. Szlerinden dnmeyeceklerdi. Maheu'ler o geceyi ok kt geirdiler. Son kmr kalntlarnn karsna sessizce oturmulard. Yataklarn pamuklarn boaltp satmlar, birka gn nce de guguklu saati okutmulard. Bylece alk olduklar ses de kaybolmutu. Bfenin zerinde, Maheu'nun hediye ettii ve Maheude'n nadide bir elmas kadar kymet verdii pembe mukavva kutudan

baka bir ey gzkmyordu. Sandalyeler de satlm ve Bonnemmor baba ile ocuklar, baheden, bulup getirilen kf tutmu tabure zerinde bzlmlerdi. Maheude: "Ne yapmal?" diye sordu. Etienne, imparator ve kralienin duvardaki portrelerine bakarak: "Bizim alktan kvrandmza bakan u iki sersemin iki metelik Germinal 193 bile etmeyeceini sanyorum," dedi. Maheude, biraz tereddt ettikten sonra: "Kutuyu okutsak m acaba?" dedi. Maheu, dorularak: "Hayr, hayr..." diye cevap verdi. Maheude, kalkp gezinmeye balad. Her taraf tam takrd. Kumpanya kmr krnts toplamay bile yasak etmi, sabahleyin bu i iin giden ^lzire bir krnt bile toplayamam ve hatta dayakla tehdit edilmiti. Maheude: "O, Jeanlin edepsizi nerede?" diye bard. "Hnzr salata toplayp getirecekti. Bari onlar kemirirdik. Bir eyler yapyor hnzr. Karn da boa benzemiyor pek," diye ekledi. Etienne: "Belki de sokakta dileniyordur," dedi. Maheude, iki yumruunu havaya kaldrarak:

"Ah byle bir ey yaptn bilsem, benim ocuklarm dilencilik yapacaklar ha... Vallahi onlar da kendimi de ldrrm," diye haykrd. Hepsi alklarn dnyor, Bonnnemort baba, aznda dilini aprdatp duruyordu, hepsi sessizlemiti. Romatizmalar tekrar tutan, ksren ve siyah balgam karan bykbaba, dizkapaklarn toplam baba, sefaletle kavrulan ana ve kkler bzlp kalmlard. Mahalle halk da birer birer dklmeye balamt. Bir eyler bulmak artt. Nereye bavurmalyd. Etienne'in yrei kan alyordu. Birden yerinden frlad: "Beni bekleyin bir eyler bulmaya alacam," dedi. Mouquette'i hatrlamt. Ondan ekmek alabileceini aklna getirmiti. Mouquette bunu sevinle verirdi. Etienne onunla yine yatmaya bile razyd. Maheude: 194 Emile Zola "Ben de bir yerlere gidip, bir eyler bulmaya alacam, bu kadar da fazla artk," dedi ve kt. Dierleri, Alzire'in yakt, zayf mumun titrek nn karsnda hareketsiz oturuyorlard. Maheude, dar knca ksa bir sre dnd. Sonra Levaque'lara gitmeye karar verdi ve onlara girdi. "Sana geen gn dn bir ekmek vermitim, onu almaya geldim," dedi. Fakat karsndaki manzara hi de i ac deildi. Hatta burada kendi evindekinden daha fazla sefalet hkm sryordu.

Levaque kadn, gzlerini snk atee dikmi, birka iinin iirdi-i, kocas Levaque, masann banda a uyuyordu. Mouteloup arkasn duvara dayam ve paralarn yiyip bitiren ve imdi a oturmak zorunda kalp ve buna da aan bir insann safl iinde duvara omuzlarn srtyordu. Levaque kadn: "Ekmek mi? Ne gezer. Ben de, senden istemeye hazrlanyordum," dedi. Kocasnn uyku arasnda, ac ile inlediini duyarak, suratn masaya yaptrp: "Kes sesini pis domuz, barsaklarnn kavrulmasna ok sevindim. Bakalarndan iki ziftleneceine dn birka metelik alaydn," dedi. Talktan, iren bir koku ykseliyordu. O sylenmeye devam etti. Olu olacak Bebert denilen it sabahleyin km bir daha grnmemiti. Hi dnmemesine ve ondan kurtulmas iin dua ediyordu. Sonra Bouteloup'yu sarst: "Hadi kalk, ate geti, bo tabaklan seyretmek iin mumu ziyan etmeyelim. Gelecek misin diyorum.... Hadi kalk yatalm, birbirimize sokularak snrz. Bu sarho herif de burada souktan kkrdasn." ( 1 Germinal 195 Maheude, buradan ayrlnca Pieron'lara gitmek iin kestirmeden yrd. eriden glmeler geliyordu.

Kapy vurunca sesler kesiliverdi. Biraz sonra kap ald. Pierronne, ararak: "Ay, sendin demek, ben de doktor sanmtm," dedi. Tepeleme bir kmr ateinin karsnda oturup kalan Pieron'u iaret ederek: "Ah. hastal hl gemedi. Yz salkl gibi duruyor, ama sknts karnndan. Scak istiyor. Elimizdekini, avucumuzdakini yakyoruz. Pierron, tam salkl gzkyordu. Hasta numaras yapmak iin kesik kesik nefes alyor ve bouna gayret sarfediyordu. Maheude ieri girince, nefis bir tavan eti kokusu duymutu. Herhalde yemei ortadan yok etmilerdi. Masann zerinde hl ekmek krntlar duruyordu. Tam ortada da karamadklar bir arap iesi vard. Pierronne, devam etti: "Annemi ekmek bulmas iin Montsou'ya gnderdik. Onu bekliyoruz." Fakat sonunu getiremedi. Maheude'n baklarn takip etmi onun da gz ieye taklmt. Derhal bir yalan uydurdu. iedeki gerekten arapt. Piolain'deki burjuvalar bunu yollamlard. Doktor, kocasna arap imesini tavsiye etmiti de. Bu burjuvalar ok iyi insanlard. Ya kzlar ne iyi, ne gurursuzdu. i evlerine kadar girip, yardm veriyordu." Maheude: "Biliyorum, ben de onlan tanrm," dedi.

Herey ktnnd, bu amayan bir eydi. Piolaine'in sahipleri bouna zahmet ediyorlard. Onlar nasl gzden karmt. Belki kendisine de bir eyler verirlerdi. Sonunda niyetini aklad: 196 Emile Zola "Acaba bizden hallice misiniz?" diye soracaktm. "Bana biraz ehriye verebilir misiniz?" "Ah ne gezer, krnts yok... Annem de hl dnmediine gre, galiba a yatacaz." O srada, mahzenden bir alama sesi duyuldu. Pierronne sinirlendi. Lydie'yi cezalandrmak iin oraya kapamlard. Artk onunfa ura-amyorlard. Hep bir yerlere kayboluyordu. Maheude, kestirmeden gitmedi ve dolat. Can eve girmek istemiyordu. Fakat btn evlerin sessiz yzlerinden, kaplarndan sefalet okunuyordu. Bu kaplar alp da ne yapacakt? Orada oturanlar alk ekiyordu. Haftalardr kimse doru drst yemek yemedii iin, bir zamanlar ii mahallesinden ovaya yaylan o genzi yakan soan kokusu da duyulmaz olmutu. imdi, eski bodrumlarn kfl kokusundan baka bir ey hissedilmiyor ve mideleri alktan kaznan kimseler yataklarna gerilip kbus gryorlard. Maheude, kilisenin nnden geerken bir glge grd. mide kaplp admlarn sklatrd. Pazar gnleri ayinde dualar okuyan rahip Joire' tanmt. Rahip rahat yaamaya alm, kimseyi krmak

istemeyen bir adamd. Omuzlarn kaldrm sessizce sekerek uzaklamaya alyordu. lerini gece yapmas, gndzleri iiler arasnda grnp damga yememek iindi. Zaten onun baka yere tayin edildii syleniyordu. Hatta, kendi yerine gelecek olan zayf, kor gzl bir rahiple dolatn bile grmlerdi. Maheude: "Rahip efendi," diye mrldand. Rahip, oral olmadan yoluna devam etti ve: "yi akamlar, iyi akamlar," diye sylenerek uzaklat. Maheude halsiz bir ekilde eve girdi. Hi kimsede hareket olmamt. Maheu, masann yannda yorgun bir durumda oturmaya devam ediyordu. Bonnemort ile ocuklar, donGerminal 197 mamak iin birbirlerine skca sarlmlard. Odada, yalnz, mum yanmaya devam ediyordu. O da gittike ufalmt ve neredeyse karanlkta kalacaklard. Kapnn aldn duyan kkler balarn dndrdler, fakat annelerini eli bo grnce tekrar baka tarafa baktlar. Azar iitmemek iin gzyalarn ilerine atyorlard. Maheude snmeye yz tutan atein karsndaki yerine kle gibi yld. Hi kimse ona bir ey sormad ve sessizlik devam etti. Tek mitleri Etienne'in bulaca yardmdayd. Fakat dakikalar getike ondan da hayr gelmeyeceini anlyorlar-d. Etienne geri dnd zaman, elinde bir beze konmu halanm birka patates vard.

"Ancak bunlar bulabildim," dedi. Mouquette'de ekmeksizdi ve kendisini arzu ile perek yiyeceini ona vermiti. Kendisine den pay uzatan, Maheude'e: "Teekkr ederim, ben gelirken yedim," dedi. Yalan sylemiti. Yiyecee a kurtlar gibi atlan kklere zntyle bakyordu. Anne ve baba, kklere daha fazla kalsn diye kendilerini skyorlar. Fakat bykbaba bulduunu attryordu. Alzire payn onun elinden g kopard. Etienne baz eyler duymutu. Grevin devam etmesinden korkan kumpanya, greve sebebiyet veren iiye yol vermeyi dnyordu. in daha kts, kumpanyann birok iiyi tekrar ocaa inmeye raz etmi olmas ile vnmekteydi. Yarn Victoire ve Feurry Cantel ocaklarndan tam kadro ile iba yaplacakm. Hatta Madeleine ve Mi-rou'da da normal ii saysnn takriben te biri bulunacakm. Bu haberler Maheu'leri kt kzdrd ve: "Davaya ihanet edenleri temizlemeli," dedi. Madem ki Bon Joyeux de grmelerde bulunmamza engel olu198 Emile Zola yorlar o halde yarn akam o ormanda toplanrz," diye ekledi. Bu szler, uyuklamakta olan ihtiyar Bonnemort'u da ayaklandrd. Orman bir zamanlar kendilerinin de kraln askerlerine kar koymak iin birlikte gidip toplandklar bir yerdi.

"Vandame'a, Vandame'a"," diye sylendi ve "Oraya ben de gelirim," diye ekledi. Maheude, amal bir ifade ile: "Hep birlikte gideriz, ektiklerimiz canmza tak etti," dedi. Etienne, ertesi akam btn ii mahallesinin ormana arlmasn istedi. imdi mum da tkenmi, ev tam bir karanla gmlmt. imdi ne kmr ne yakt hibir ey kalmamt. iddetini gittike artran soukta el yordamyla yataklarn bulup yattlar. Bu srada kkler alamaya baladlar. Jeanlin iyilemi, fakat kemikleri kt kaynad iin her iki aya da topallyordu. Ama yine de eskisi kadar hzl ve bir rdek gibi komas grlmeye deerdi. Alaca karanlkta, Requeillart yolu zerinde yannda Bebert ve Lydie olduu halde pusuya yatmt. Bir patikann kesine konmu bir bakkal dkknnn karsndaki tahta perdenin arkasna sinmilerdi. Kr denecek kadar ihtiyar bir kadn, tozla kararm drt uval mercimek ve fasulye koymu bunlar satyordu. Kapda, zeri sinek pislikleri ile kararm bir eski balk kurusu aslyd. Jeanlin bunu nianlamt ve getirmesi iin iki defa Bebert'i buraya saldrtm ve fakat her seferinde keden biri kmt. Birden keden atl biri gzkt. ocuklar bunun, kumpanya mdr olduunu grnce bir keye sndlar. Grevden beri Msy Hennebeau'nun grev yapan ii mahallelerinin arasnda serbeste ve Germinal

199 ciddi bir tavr ile dolayor ve durumu aratryordu. Kendisini sessizce selamlayan baz insanlara rastlyor ve ekseri orada burada zevkini tatmin etmekle megul aklara rastlyordu. Kimseyi rahatsz etmemek iin ba yukarda ve atn ar admlarla burada yrtyordu. Kzlarn altta, erkeklerin stte oluturduklar insan ynn ok iyi farketmiti. Kck pilere kadar herkes bu sefaleti ortasnda, zevk aryorlard. Bu durum gzlerini yaartmt. Atnn zerinde dimdik, asker gibi duruuyla uzaklat gitti. Jeanlin: "Ne uursuzluk bu, sonu gelmeyecek bunlarn, ko Bebert , yap kuyruundan ek getir," diye sylendi. Tam bu srada iki kii daha gzkt. Jeanlin bir kfr daha savurdu ve bu srada, Zacharie'nin sesini duydu. Karyolann etekliine dikilen krk metelii nasl bulup kardn Mauquet'ye anlatyordu. Keyifli keyifli glyorlard. Mouquet, ertesi gn bir omak partisi yapmak istiyordu. Saat on drtte Avantage'den kp, Montoire tarafna gideceklerdi. Grevle onlarn kafalarn ne diye artyorlard. Madem ki i grdkleri yoktu o halde elenirlerdi. Keyi dnerlerken, Etienne grnd ve onlar durdurdu. Karlkl konumaya baladlar. Jeanlin kt halde ierlemiti: "Geceyi burada geirecekler galiba, moruk da uvallar ieriye sokuyor," diye sylendi.

Baka bir ii Requibart'a doru iniyordu, Etienne onunla birlikte yrd. Tahta perdelerin yanndan geerken, ocuk ormandan sz ettiklerini duydu. ki arkadana yava bir sesle: "Yarn byk bir cmb olacak, leden sonra gideriz," dedi. Ve yol tenhalanca Bebert'i saldrtt. "Gayret, kuyruundan ek, aman dikkat moruk sprgesiyle bir200 Emile Zola likte," diye bard. Karanlk bast iin bakkal kadn bir ey grememiti. Bebert bir saldrta ipi koparmt. tekiler de peinde olduu halde kamaya balad. Bakkal kadn bir ey anlayamam, kaybolan bu gurubun arkasndan onlar seemeden bakakalmt. Bu yaramazlar yava yava evreye hkim olmulard. Bir kurt srs gibi etraf kaplamlard. Bunlar molozlua da sahip olmular, edepsiz fareler gibi burada kendilerine yepyeni oyunlar buluyorlard. Birtakm otlar, ekmeksiz mideye indiriyorlar, tuttuklar balklar i i yiyorlard. Sonra Vandame ormanna gidip, baharda ilek, yazn fndk otlanyorlard. Jeanlin bu hareketin bayd. Emri altndakileri, her tarafa saldrt-yor, soan tarlalarn, sebze ve meyve bahelerini datyorlard. Bu ilerde grevcilerin parma olduu syleniyor, hatta onlarn bir ete kurduklarndan sz ediliyordu. Jeanlin bir gn Lydie'yi annesinin evinden hrszla zorlam ve bir kavanoz akide ekeri aldrmt. in asl tuhaf taraf bu

ganimetten Jeanlin'in en byk pay kendine ayrmasyd. Bebert ona bir yumruk yaptrsa yere serebilirdi. Fakat onun saflndan yararlanarak koca olan aptal yerine koyuyordu. Lydie'yi de kars gibi pataklyordu. Hrszlk mal ele geirdikten sonra onlar brakp kayboluveriyordu. O akam da byle oldu. Requillart yaknndaki bir yolun kavak yerinde, arkadann elinden balk kurusunu ald ve Bebert itiraz ederek: "Ben de isterim onu ben aldm," deyince. "Ne, ne dedin," diye bard ve "Ben al dersem alrsn, bu akam yok, bir ey kalrsa yarn veririm." Sonra Lydie'yi tartaklad ve arkalarna geerek: "imdi, arkanza bakmadan bira dakika burada kalacaksnz. Arkanza bakarsanz, hayvanlar sizi kapar. Sonra eve gideceksiniz. Yolda Germinal 201 Bebert, Lydie'ye dokunacak olursa her ikinizi de pataklann." Bu szlerini bitirir bitirmez karanlklara dald ve gzden kayboldu. ki ocuk dayak yemek korkusu ile birka dakika o durumda kaldlar. Bu ortak korkulan onlar arasnda byk bir yaknlk meydana getirmiti. Kz da buna oktan razyd. Bu ekilde okanarak sevilmek, onun iin deiik bir ey olacakt. Fakat ikisi de buna cesaret edemiyorlar ve birbirlerine dokunacak olurlarsa arkalarndan tokad yiyeceklerini dnyorlard. Bu durumda yan yana yrdler.

Etienne de o srada, Requillart'a ulat. Mouquette gelmesi iin yalvarmt. Kendisine adeta tapan bu kza kar garip bir yaknlk hissetmeye balamt. Fakat bu kez veda etmek iin gelmiti. Kza artk peinde gezmemesini anlatacakt. Herkes alktan krlrken onlarn zevk peinde olmalar doru deildi. Mouquette'i bulamaynca beklemeye balad. Bu srada yoldan gelip geenleri gzlyordu. Buralan Kumpanya tarafndan braklm, terk edilmi bir yer manzaras sunuyordu. Kumpanya koruma masraf vermemek iin bu l oca kapamak niyetindeydi. Fakat bunun iin Voreux'ye bir vantilatr koymak gerekirdi. ki kuyunun havalandrma az, Lequillart'in yanndayd ve onun eski k az baca grevi grmekteydi. Her olasla kar merdiven braklmt. Fakat bununla da kimse megul olmad iin bu merdivenler de yava yava kyordu. Etienne bir allk arasna saklanm beklerken bir hrt duydu. Bunun bir ylan olduunu sand. Fakat, birden yaklan bir kibritin onu artt. Bu Jeanlin'di ve elindeki mumu yakarak topran iine dald. Etienne ararak delie yaklat. ocuk kaybolmutu ve nc dereceden belirsiz bir aydnlk geliyordu. nce tereddt etti, sonra kklere sarld ve kendini ukura brakt. Yavaa indi ve ayann yere dediini hissetti. Jeanlin herhalde hibir ey duymamt. ocuk yrmeye devam ediyor ve grkemli glgesi tyleri rpeten bir manzara sunuyordu. 202

Emile Zola Merdivenler birbirini takip etti. Aaya inildike boucu bir scak hissediliyordu. ok kr ocak eskisi gibi almyordu. Yoksa insann burada tyleri kavrulurdu. Etienne scaktan bunalm, "Uursuz yumurcak acaba nereye gidiyor?" diye syleniyordu. ki kez sendeledi az daha dyordu. Sonunda ocuun bir galeriye girdiini grd. Acaba beni ok dolatracak m? Mutlak ahrda gizleniyor," diye dnd. Fakat ahra giden yol tkanmt. imdi daha tehlikeli bir yolculuk balamt. Tepesinde rken yarasalar uuuyordu. Galeri her geen gn daha fazla daralm ve topran bu skmas srasnda knlan tahtalar sivri ular ile insann vcuduna batmak tehlikesi dourmaya balamt. Bir ara bir fare srsnn stnden getiini grd. Etienne, beli arlar iinde sylendi: "Hay Allah kahretsin, hl gelmedik mi?" Gelmilerdi, yolun sonunda galeri geniliyor ve sakl bir yer ortaya kyordu. Jeanlin mumu iki kaya parasnn ortasna koymu ve evine dnen bir adamn neeli tavr ile keyfine bakyordu. Masa ekline sokulmu kalaslarn zerinde ekmek, patates, ard raks ieleri, ksacas her ey vard. Arlm bir sr eya haftalardr burada birikmi, hatta srf almak zevkini tatmin iin alnm, sabun, ayakkab boyas gibi sama sapan eyalarla buras tam krk

haramilerin maarasna dnmt. Bunlarn ortasnda tek bana Jeanlin, byk bir harami reisi gibi etraf seyrediyordu. Etienne bir sre soludu, sonra: "Bana bak, sen dnya ile eleniyor musun, herkes alktan krlrken sen burada keyfine bakyorsun demek," dedi. Jeanlin, endie iinde rperdi. Fakat Etienne'i tanynca ii rahatlad. Germinal 203 "Benimle beraber bir eyler attrrsn, bir para tuzlu bala ne dersin?" Bal elinden brakmamt. zerinde birtakm iaretler olan bir gzel bakla, baln zerindeki sinek pisliklerini kazyordu. Bu ban kabzasna "ak" kelimesi kaznmt. Etienne: "Ban gzel," dedi. Jeanlin: "Lydie hediye etti," diye cevap verdi. Oysa bu ba, Tete Coupe kahvesi nnde duran bir iportacdan Lydie araclyla armt. Bir yandan bal kazrken: "Nasl evim gzel deil mi? Yukansna gre scak, hem de gzel bir kokusu var deil mi?" diye ekledi. Etienne, onu konuturmak ve dinlemek istiyordu. Ona kar eski fkesi de kalmamt. Burada gerekten tatl bir scaklk vard. Etienne: "Korkmuyor musun, bari," diye sordu. Jeanlin , ararak:

"Kimden korkacakmm ki?" diye sordu. Baln kaznmas bitince Jeanlin, tahta paralan ile bir ate yakt ve bal kzartmaya balad, ekmei ikiye ayrd. Balk korkun tuzluydu. Ama kaldrabilen iin bu tam bir ziyafetti. Etienne, kendi payn ald ve: "Bizler erirken, senin imanlaman imdi anlalyor. Sen, byle tknmann utanlacak bir ey olduunu hi dnmedin mi? tekileri hi dnmez misin?" "Aman canm, tekiler de pek sersem, ne yapalm." "Fakat bunlar saklamakta haklsn, baban hrszlk ettiini duysa kimbilir neler yapard?" 204 Emile Zola "Burjuvalar, bizden daha iyisini alyor. Benim, Maigrat'dan ardm ekmei o bizim srtmzdan kazanmyor mu?" Etienne, az dolu olduu halde hayretle bakt ve sustu. Bu yeil gzl, koca kulakl, bu bym de klm tuhaf yarata bakyordu. Onu meydana getiren maden oca, bacaklarn krmak suretiyle tamamlamt. Etienne, tekrar sordu: "Lydie'yi de arasra buraya getiriyor musun?" Jeanlin alayc bir tavrla gld: "Kz m? Hayr canm... Kzlar ok konuur." Bebert ve Lydie'nin aptallklarna glyordu. nsan bu kadar budala olamazd. Kendisi imdi scak bal mideye indirirken, onlar btn palavralarn yutmular ve elleri

bo dnmlerdi. Bunlar hatrladka zevklenip glyordu. Sonra ciddiyetle: "Yalnz kalmak iyi bir ey," dedi. Etienne ekmeini bitilip birka yudum ard raks iti. Jeanlin'i kulaklarndan yakalayp babasna haber vermeyi dnd. Fakat bu kuytu yeri aklna getirince kafasnda baz dnceler belirdi, tler daha kt giderse belki buradan kendisi veya arkadalar da yararlanabilirlerdi. ocuu, burada yatarak, geceyi evinden uzakta geirmeyece-ine yemin ettirdi ve bir mum alarak, ocuu bu yeni evini yerletirmekle megul brakt. Mouguette, iddetli soua karn bir kalas parasnn zerinde midini kesmi onu bekliyordu. Etienne'i grnce hemen boynuna sarld. Etienne, bir daha bulumamalar gerektiini syleyince, yreine bir ok saplanyor zannetti. Ama neden byle sylyordu? Sanki onu ok sevmiyor muydu? Etienne de kzn evine gitmek arzusuna kendisini kaptrmamak iin onu yola doru ekmeye alyor, kendisini, arkadalar ve siyasi davas urunda kt duruma drdn ona yumuak bir dille anlatmaya alyordu. Fakat Mouquette buna at Germinal 205 kald. Bu iin siyasetle ne gibi bir ilgisi olabilirdi? Sonra Etienne'in kendisiyle ilikide bulunmaktan utan duyabilecei aklna geldi. Ama bundan dolay krlmazd. Bunu ok normal karlyor, hatta ilgilerini kesmi gibi gstermek iin Etienne'in kendisini

herkesin iinde dvmesini sylyordu. Ama arada bir kendisini gelip grmesi iin de yalvaryor, onu birka dakikadan fazla megul etmeyeceine yemin ediyordu. Etienne, zntl bir ekilde hep olumsuz cevap veriyordu, nk bu ekilde hareket etmeleri artt. Ayrlrken hi olmazsa kz bir kez perek gnln almak istedi. Montsou'nun ilk evlerine ulatlar. Dolunayn altnda sarma dola olduklar bir srada, bir kadn sanki bir taa dokunmucasna irkilerek yanlarndan geti. Etienne, endie ile: "Kimdi bu?" diye sordu. Mouquette: "Catherine," diye cevap verdi. "Jean Bart'dan dnyor." Kadn imdi, ba eik, zayf bacaklar ve yorgun yryyle nlerinden geiyordu. Gen adam onun kendisini grmesinden znt duymu ve gereksiz bir vicdan azabyla arkasndan bakyordu. Sanki o bir erkekle yaamyor muydu? Requillart, yolunda bir erkee kendisini verdii zaman, kendisi de ayn azab duymam myd? Ama, ona ayn ekilde davranmak kendisini zmt. Catherine, gzden kaybolduktan sonra, Mouquette yal gzlerle: "Madem ki benden holanmadn, herhalde bakasn istemektesin," diye mrldand. Ertesi gn, gkyz dona eken havalarda rastlanan bir aklkta-yd. Sertleen topraa basldka kristal gibi ses kyordu. Saat on e doru, Jeanlin svt. Fakat Bebert'i beklemek iin kilisenin arka-sanda durmak zorunda kald. Az daha Lydie'siz gideceklerdi. Annesi kz hapsetmi, sonra koluna bir sepet takm,

hindiba toplamas iin emir vermilerdi. Toplamad halde, kendisini btn gece bodruma 206 Emile Zola farelerin yanna kapayacaklard. Kz,korkudan hemen hindibalar toplamaya gitmek istiyordu. Jeanlin onu caydrd, bu sonra dnlecekti. Suverine'in tombul tavan Polonya'da oktandr gz vard. Tam Avantage'n nnden geerlerken, Polonya yol stne kverdi. Jeanlin frlad ve bir sramada onu uzun kulaklarndan kavrad, kzn sepetine tkverdi. Sonra birden tabanlar yaladlar. Tavan, tpk bir taz gibi, ormana kadar kovalayp eleneceklerdi. Yolda, Zacharie ile Mouquet'yi seyrettiler. Bunlar iki arkadalaryla beraber birer ie biralarm imiler, byk bir omak yarmasna balamlard. Rasseneur'e braklan bir apkayla, krmz bir earp zerinde oynuyorlard. Topa hzla vuruyorlar ve pancar tarlalarna doru atyorlard. Yol stnde oynamak yasakt, bir defasnda da bir adam lmt. Jeanlin, Bebert ve Lydie, nce oyuncularn peinden koarak elenmeye baladlar, sonra Polonya'y hatrladlar ve onu salverdiler. imdi tavann arkasndan tabanlar yaladlar. Yaklak bir saat kadar kotular. Polonya hamileliinin balangcnda olmasayd asla yakalanmayacakt. Soluk solua koup dururlarken, kfrler duymaya baladlar. omak sahasna girmilerdi ve Zacharie

az daha kardeinin kafasn ikiye blyordu. Oyuncular drdnce partiye girimilerdi. Oyunun bitmesine iki el kalmt. Zacharie top kendisine geldii zaman iinden gld ve topu ustaca savurup ileride derin bir ukura drd. Rakipleri bunu karamaynca barmaya baladlar. nk berabere kalmlard ve yeni batan balayacaklard. Jeanlin birdenbire bir muziplik dnd. Polonya'nn bir ayan sicimle balad ve o nden kotuka sicimi ekiyor, onu yle acnacak bir ekilde sektiriyorlard ki, hi bu kadar elenmemilerdi. Sonra sicimi boynuna baladlar. Polonya yorulunca onu bir araba gibi srtst ekitiriyorlard. Bu durum bir saatten uzun srd. Hayvan artk son Germinal 207 anlarn yayordu. Tekrar oyuncularn sesini duyunca hayvan sepete tktlar. Zacharie, Mouquet ve dier iki kii yol boyundaki meyhanelere girerek birer bardak bira yuvarlamak iin ayrdklar zaman dnda, hi dinlenmeden oyuna devam ediyorlard. Bu oyunda insann kz cierlerine sahip olmas ve dizlerinin de yay gibi bklmesi gerekti. Krk yama gelince bu oyun oynanamyordu, nk vcut adamakll hantallam oluyordu. Saat on yediyi ald halde, apka ile earbn kimde kalacan anlamak iin Vandame ormanna kadar bir tur yapmalar gerekmiti. Jeanlin ve arkadalar da sanki onlar takip eder gibi pelerinden gidiyorlard.

Yolda Lydie zlyor ve heyecanlanyordu. Tek dncesi hindiba toplamakt, fakat Jeanlin kendini ters bir ekilde tehdit ediyordu. Toplantya gidip, ihtiyarlarn neler yumurtladklarn dinliyecek-lerdi. Yolun aalara kadar olan blmn de elenerek gitmek iin Polonya'y zp onu talamay teklif etti. Jeanlin'in asl istedii tavan ldrp, Requillart'da ki kovuunda kzartp mideye indirmekti. Tavan kulaklar dk tekrar kamaya koyuldu. Bir ta srt tylerini kaldrd, dier biri kuyruunu kopard. Birdenbire nlerinde Etienne ve Maheu'nun ayakta durduunu grmeselerdi, hayvan karanla karn lp gidecekti. Telala tavan sepete tktlar. Bu srada Zacharie, Mouquet ve iki arkada da toplarn frlatarak oraya ulatlar. Btn halk, sabahn erken saatlerinden beri gruplar halinde buraya doru yollanmt. Her mahalle boalyor ve kadnlar ocuklarn da toplant yerine gtryorlard. imdi yollar kararyor, ayn ynde koan bu kalabalk hayaletler gibi yryordu. itlerin arasnda, allklarn ortasnda zayf bir srtnme, gecenin seslerinden meydana gelen garip bir uultu duyuluyordu. Atna binmi ve evine dnmekte olan Hennebeau uzaktan gelen bu garip uultuya kulak verdi. Bu gzel k akam, gezmeye km 208 Emile Zola pek ok insana rastlamt. Herhalde yine perek duvarlar arasnda zevk aramaya giden, bedava zevki

doyasya tadan serseri gurubu geiyordu. Enayiler asl mutluluu meydana getiren sevimeye bol bol sahip bulunduklar halde kalkm hayattan ikayet ediyorlard. Bu ta yn stnde, kendini btn vcudu ve kalbiyle ona teslim olacak bir kadnla, hayatn yeniden dzenleyebilse onlar gibi alktan lmeye oktan raz olacakt. Bu sefil insanlara zenti duyuyordu. Ba eik evine dnyor ve karanlk vadinin ucunda kaybolan bu devaml grltye znt ile kulak kabartyordu. Toplant, Plan-des-Dames'da, ormann iindeki bir meydanlkta idi. bine yakn madenci, randevuya gelmiti; erkekler, kadnlar, ocuklardan oluan, kaynaan bir kalabalk, meydan dolduruyor, aalarn arasna kadar tayor, ge kalm insanlar durmadan gelmekte devam ediyordu. Bu insan denizinden frtnaya benzer bir uultu ykseliyor, sakin ve donmu orman dolduruyordu. Zaman gece idi, yava yava ykselen ay gkteki yldzlar teker teker sndryordu. Eimli olan meydann st tarafnda, Rasseneur ve Maheu ile birlikte Etienne bulunuyordu. Bir kavga kmt, arada srada haykrma derecesine kan sesleri iitiliyordu. Yanlarnda baz adamlar onlan dinliyorlard. Yumruklan sklm olan Levaque, hl hastaln bahane edemedii iin ok endieli ve arkasn dnerek oturan Pierron; yan yana derin bir dnceye dalm gibi bir aa ktnn stnde oturan Bonnemor baba ile ihtiyar Mougue da vard. Sonra, oraya elenmek iin gelmi olan Mouquet,

Zacharie ve daha bakalan da o evrede bulunuyorlard; kiliseye gelmi gibi ciddi tavrl olan kadnlar ise kme kme toplanmlard. Dilini yutmu gibi duran Maheude, Levaque kadnn dilerinin arasndan ettii kfrleri ban sallayarak Germinal 209 dinliyordu. Ktan beri broniti depremi olan Philomene, ksryordu. Yalnz, Mouquette, kzna kocasnn alaklklar ile ya balayan bir satlm diye lanetler edip duran Brle kadnn szlerine kahkahalarla glyordu. Jeanlin ise, Lydie ve Bebert ile bir odun ynn stne km, herkesten yksekte duruyordu. Kavgay bir bakanlk divannn kurulmasn isteyen Rasseneur karmt. Bon-Joyeux'teki yenilgi onu kudurtuyordu; intikamn alacana yemin etmi, artk delegelerin karsnda deil de madencilerin karsnda bulunduu iin eski otoritesini tekrar kazanacana inanyordu. fkelenmi olan Etienne ise, bu ormandaki bir bakanlk divannn kurulmasn ok sama buluyordu. Madem ki onlar kurtlar gibi kovalyorlard, tam bir ihtillci gibi, vahi bir ekilde hareket etmeleri gerekiyordu. Tartmann uzadn grnce, birdenbire bir aa ktnn stne frlad, kalabala doru haykrd: "Arkadalar! Arkadalar!" Halkn uultusu, uzun bir nefes halinde snerken, Maheu Rasse-neur'n itirazlarn bouyordu. Etienne nlayan bir sesle devam ediyordu:

"Arkadalar, madem ki bizi konumamz yasaklyorlar, birer hay-dutmuuz gibi peimizden jandarmalar yolluyorlar, burada anlamamz gerekiyor! Burada, zgrz, kendi evimizdeyiz, kimse gelip kular ve hayvanlar susturamayaca gibi bizi de susturamaz!" Bartlardan, lklardan bir gk grlts cevap verdi: "Evet, evet, orman bizimdir, burada konuabiliriz... Syle!" O zaman, Etienne aa ktnn zerinde bir an hareketsiz kald. Ufukta hl ok alakta olan ay, ancak yksek dallan aydnlatabiliyordu ve kalabalk, yava yava sakinlemi, susmu bir halde karanlklara gml bulunuyordu. Kendisi de karanlkta olan Etienne, kalabala hkim bir durumda, meyilin st tarafnda, bir glge gibi duru210 Emile Zola yordu. Ar bir hareketle bir kolunu kaldrd, konumaya balad; fakat, artk sesi nlamyordu, hesap veren bir politikacnn souk tonunu tayordu. Polis komiserinin Bon-Jeyoux'de yarda kestii konumasn sonunda sylyordu; nutuk, grevin ksa bir hikyesi ile balyor, ilmi bir konuma iddias tayordu; olaylar, sadece olaylar. nce greve kar olan nefretini ileri srd; madenciler bunu istememiti, mdriyet yeni tarifesiyle onlar zorlamt. Sonra, mdrn huzurunda yaplan ilk giriimini, idarenin kt niyetini ve sonunda, ikinci giriimlerinin zerine, kendilerinden almaya alt onar santimi biraz ge

olarak iade etmeye raz oluunu hatrlatt. imdi bu aamada bulunuyorlard; yardm sandnn zayfln, gnderilmi yardmlarn tahsis edildikleri yerleri belirtiyor, birka cmle ile, dnyann fethi gibi mhim bir ile uraan, International, Pluchart ve arkadalar adna, daha fazla yardm yapamadklar iin zr diliyordu. Demek, durum her gn daha ktye gidiyordu. Kumpanya iilere yol veriyor, Belika'dan ii getirtecei tehdidini savuruyordu; dier taraftan zayflar korkutuyor, birok madenciyi ocaa tekrar inmeye raz etmi bulunuyordu. Etienne, sanki bu kt haberlerin zerinde durmak istermi gibi hep ayn monoton sesle konuuyor,, midinin ldn, mcadelenin cesaretin son hudutlarna vardn sylyordu. Ve, birden, sesini ykseltmeden, sonuca vard: "Arkadalar, ite, bu artlar iinde, bu gece bir karara varmamz gerekir. Grevin devam etmesini istiyor musunuz? Ve, buna karlk, kumpanyay yenilgiye uratmak iin ne dnyorsunuz?" Yldzl gkten, derin bir sessizlik indi. Karanlkta grnmeyen kalabalk, kalbini sktran bu soru karsnda susuyordu ve aalarn arasndan, yalnz onun mitsizlik nefesi iitiliyordu. Fakat, Etienne, deimi bir sesle devam ediyordu bile. Artk konuan, birliin sekreteri deil, etenin reisi, gerei anlatan bakand. Aralarnda szlerinden dnecek alaklar var m idi? Ne? Yoksa, bir ay Germinal

211 bouna m ac ekmilerdi, balan nlerinde ocaa dnerek tekrar m, ebedi sefaletlerine deceklerdi? iyi ala dren, bu sermaye basks ile mcadele ederek hemen lmek daha iyi deil mi idi? Hayr! Bu kabul edilemezdi, her iiden gnde bir i saatini almak istiyorlard. Artk bu kadar da fazla idi, ezilenlerin, adaleti yerine getirecei saat yaknd. Kollan havada, durdu. Bu- adalet kelimesi zerine, uzun bir titreme ile sarslm, korkun bir alk tufan kopmutu. Haykrmalar iitiliyordu. "Adalet!... Artk zaman geldi, adalet isteriz!" Etienne, yava yava kzyordu. Rasseneur'n akc ve kolay konuma yeteneine sahip deildi. ounlukla kelimelerini bulamyor, eri br cmleler yapyor, szn bazan bir omuz hareketi ile tamamlamak zorunda kalyordu. Fakat, bu kadar taklmasna karn, konumasnda herkesin anlayabilecei renkli cmleler bulabiliyordu; ayn zamanda i bandaki bir ii gibi yapt hareketler, dirseklerini geriye ekmesi, sonra uzanarak sallamas, srmak iinmi gibi enesini ne doru karmas da arkadalar zerinde byk tesir yapyordu. Herkesin dedii gibi, byk deildi, fakat kendini dinletiyordu. Daha yksek sesle devam etti: "cretli alma, kleliin yeni bir eklidir. Deniz balknn, toprak iftinin olduu gibi, maden de madencinin olmaldr... Anlyor musunuz! Maden size,

bir asrdan beri kan ve sefaletle bedelini demi olan hepinize aittir. Gzn krpmadan, kark hukuk konularn iinde kaybolduu, madenlere ait zel kanunlann anlatmna giriti. Yerin st olduu gibi alt da milletin mal idi. Yalnz, iren bir ayrcalk kumpanyalara zenginlik balyordu; stelik, Montsou madeninde, ayrcalklarn sahte yasall, eski Hainaut geleneine gre, eski tmar sahipleri ile yaplan anlamalarla bsbtn pheli bir hale geliyordu. Demek ki 212 Emile Zola madenci halk, sadece kendi maln geri alacakt ve ellerini uzatm, ormann tesinde uzanan btn memleketi gsteriyordu. O anda, gkyznde ykselen ayn yksek dallardan aa szlerek onu aydnlatt. Hl karanlkta olan kalabalk, onu byle ak, elleri ile zenginlikler datr bir durumda, ktan bembeyaz bir halde grnce bir alk koptu: "Evet, evet, hakl, bravo!" Etienne artk comutu: " aletlerinin topluma mal edilmesinden, zgrln ancak devletin yok edilmesi sayesinde elde edileceinden, toplumun yeni batan kurulmasndan szediyor, bir eli ile eski kokumu kurulular ykyor, dier eli ile, gelecekteki insanl, adalet temelleri zerine kurulmu gerek toplumu kuruyordu. Artk, akln getirdii kuruntular unutmu, bu yeni dnyann kurulmasndan daha kolay bir ey grmyordu: Her eyi dnmt, bu deiimden iki

saat iinde kuruverecei bir makine gibi szediyor, ne kan ne de ate onun iin bir engel tamyordu. Son bir grleme ile haykrd: "Sramz gelmitir. Artk g ve zenginlie biz sahip olacaz!" Ormann dibinden ona doru bir alk uultusu ykseldi. Artk ay btn meydan aydnlatyor, dalgalanan balan keskin siluetler halinde gsteriyordu. Ve dondurucu havann altnda, yzlerden, parlak gzlerden, ak azlardan meydana gelmi bir kalabalk, ellerinden alman eski servetin hakl yamasna hazrlanan a erkeklerin, kadnlarn ve ocuklann, btn bir halkn cokunluu grlyordu. Souu hissetmiyorlard, bu ateli szler ilerini srmt. Birok cmleyi anlamamlar, bilimsel ve teknik yarglamalar kavrayamamlard; fakat zellikle bu ve soyutluk dnce alanlarn geniletiyor, gzlerini kamatryordu. Ne hayaldi bu! Efendi olmak, aclardan kurtulmak, sonunda rahata kavumak! "Tamam! Sra bizim!... Smrgecilere lm!" Germinal 213 Kadnlar kendilerinden gemiti; sessizliini kaybetmi, alktan ba dnen Maheude, uluyan Levaque kadn, kendini kaybetmi, cad kollarn sallayan Brle kadn, ksrk nbetine tutulmu Philomene ve hayecanndan Etienne'e tatl szler baran Mouquette. Erkeklerin arasnda, ikna olmu olan Maheu, durmadan konuan Levaque ile korkudan titreyen Pierron'un arasnda banp

aryordu; alayc Zacharie ile Mouquet, huzursuz bir ekilde srtmaya alyorlar, bir kadeh bile imeden, bu kadar sz syleyebilen arkadalanna anyorlard. Fakat, odun ynnn zerinde, Jeanlin, Bebert ve Lydie'yi tahrik ederek en fazla patrty karyor, iinde Polonya'nn bulunduu sepeti sallyordu. Alk tekrar balad. Etienne hretinin sarholuu iinde idi. Bir tek kelime ile kalplerini arptrd bu bin gs kendi gcnn bir grnts idi. Eer gelmeye zahmet etseydi, Svarine, szlerinde kendi fikirlerini tanyarak alklar, rencisinin anarik geliimini grerek memnun olur, programn beenirdi. Rasseneur'e gelince, omuzlann fkeyle silkiyordu. Etienne'e: "Brak ben de konuaym!" diye bard. Gen adam ktkten aa atlad. "Konu, dinleyip dinlemeyeceklerini grrz." Rasseneur onun yerine km, halk sessizlie davet iin eli ile iaret yapyordu. Grlt kesilmiyor, onu tanyan ilk sralardan arkalara doru ismi azdan aza dolayordu ve onu dinlemek istemiyorlard, o artk, sadece grnmesi bile eski kullann kzdran devrilmi bir ilaht. O kadar uzun zamandr halk etkilemi olan, rahat, akc ifadesi, babacan tavrlan, imdi, korkaklan uyutmaya yarayan uyuturucu bir ila gibi karlanyordu. Bouna, grlt ortasnda konumaya alt, her zaman ki, sessizlik tavsiye eden, dnyay ancak yava deitirmenin mmkn olduunu ileri sren konumasn tekrara abalyordu.

Fakat herkes onunla alay ediyor, slklyordu, BonJoyeux'deki 214 Emile Zola yenilgisi arlayor, are bulunmaz bir duruma geliyordu. Yzne avu avu donmu yosun frlatmaya baladlar, bir kadn keskin bir sesle bard: "Haini ldrn!" diye haykrd. Rasseneur, hl denizin balknn mal olmas gibi, madenin madencilerin mal olamayacan anlatyor ve iinin kra katlarak hissedar durumuna gemesinin daha uygun ve akllca bir durum olacan ileri sryordu. Talar vzldamaya balad, binlerce ses: "Haini ldrn!" diye haykrd. O zaman, adam sarard, mitsizlikten gzleri yala doldu. Hayat yklyor, yirmi yllk doymaz arkadalk, halkn nankrl karsnda sona eriyordu. Yrei ezik, devam etmeye kuvveti kalmam bir halde ktkten indi. Zafer kazanm bir komutan tavr ile kendisine bakan Etienne'e dnerek: "Bu seni gldryor ha," diye kekeledi. "Peki yle olsun, ama senin de bana ayn eyin gelmesini dilerim... Bu, bir gn olacak, anlyor musun?" Ve, ileride balarna geleceini tahmin ettii btn felaketlerin sorumluluunu zerinden atmak ister gibi,

geni bir hareket yaparak, sessiz ve beyaz krlara doru yalnz bana yrd gitti. "Yuh!" sesleri geliyordu ve herkes, ktn zerine km, bu grtnn ortasnda konuan Bonnemort babay grnce ard. O ana kadar, Mouque ve Bonnemort baba, o her zaman ki dnceli halleriyle yan yana oturmulard; herhalde, ihtiyar yine, eski hatralarn . hcumu altnda kendisini saatlerce konuturan gevezelik krizlerinden birine yakalanmt. Byk bir sessizlik olmutu, ayn altnda bir hayal solukluunda olan ihtiyar dinliyorlard; ve konu ile ilgisi olmayan eyler, kimsenin anlayamaca eski, uzun hikyeler anlatt iin, aI Germinal 215 knlk artmt. Genliinden szediyor, Voreux'de ezilen iki amcasn anlatyor, sonra birden, akcier vereminden len karsna atlyordu. Fakat fikrinden uzaklaamyordu: ler hibir zaman iyi gitmemiti ve hibir zaman iyi gitmeyecekti. Kral, i saatlerini azaltmak istemedii iin yine ormanda be yz kii toplanmlard; fakat, bunu yine yanda kesti, baka bir grevin hikyesini anlatmaya balad; o kadar ounu grmt ki! Hepsi, kh burada Plan-des-Dames'da, veya ileride, Charbonniere'de, veya Saut-du-Loup'da, aalarn altnda sonulandryordu. Bazen souktan donuluyor, bazan scaktan piiliyordu, bir keresinde o kadar yamur yamt ki, tek sz edemeden geri

dnmlerdi. stelik kraln askerleri gelir, olay tfek sesleri ile kapanrd. "Elimizi byle kaldrr, ocaa tekrar inmemeye yemin ederdi... Ah, evet! Yemin ettim! Ka kez yemin ettim." Kalabalk, az ak, huzuru kam bir halde dinliyordu ki, sahneyi takip eden Etienne, ktn zerine frlayarak ihtiyarla yan yana durdu. lk sralardaki arkadalarn arasnda Chaval'i fark etmiti. Cat-herine'in orada bulunmas ihtimali onu tekrar atelendirmi, kzn nnde alklanmak ihtiyacn hissetmiti. "Arkadalar, iittiniz, ite, ihtiyarlarmzdan biri, ite ektikleri ve ite, hrszlan ve cellatlar yok etmezsek, ocuklarmzn ekecei!" Hibir zaman bu kadar mthi konumamt. Bir kolu ile ihtiyar tutuyor, onu intikam isteyen bir sefalet ve matem bayra gibi gsteriyordu. Ksa cmlelerle ilk Maheu'ye kadar kyor, madenden ypranm, kumpanya tarafndan smrlm, yz yllk bir didinmeden sonra eskisinden daha a olan bu aileyi anlatyordu. Ve, sonra, bu tablonun karsna, kumpanyann para taan karnn, fahieler gibi, hibir i yapmadan, sadece varlklar ile para kazanan sermayedarlann zenginliini grntlyordu. Mthi bir ey deil miydi bu? Srf bakanlara rvet verilsin, asiller ve burjuvalar elenceler tertiplesin diye, babadan oula bir halk dipte lp gidiyordu! Madenci denilen zavalllar 216 Emile Zola

makinelere yem diye atyorlar, ii mahallelerine hayvanlar gibi yyorlard. Fakat madenci artk uyanmt; evet, i sermayeden hesap soracakt. Bu korkun dev ayaklar altnda ezilecek, kana bulanacakt! Sustu, fakat yine bolua uzanm olan kolu, nerede olduu bilinmeyen veya dnyann her yerindeki tehlikeli dman gsteriyordu. Bu defa, halkn uultusu o kadar fazla oldu ki, Montsou'nun burjuvalar, byk bir kntnn meydana geldiini sanarak, endie ile Vandametarafna baktlar. Etienne, derhal sonuca varmak istedi: "Arkadalar, kararnz nedir?... Grevin devam etmesini istiyor musunuz?" Halk kkredi: "Evet! Evet!" "Hangi areleri dnyorsunuz?... Eer baz alaklar yarn madene inerlerse, yenilgimiz kesindir." Sesler, bir frtna uultusu ile cevap verdi: "Alaklara lm!" "Demek, onlar yeminimize, itaate, greve davete karar verdiniz... Yapacamz ey udur: Ocaa gider, hainleri yola getirir, kumpanyaya, hepimizin ayn fikirde olduunu, boyun emektense lmeyi tercih ettiimizi gsteririz." "Evet, evet, ocaa, ocaa!" Konumaya baladndan beri, Etienne, nnde kaynaan kalabaln iinde Catherine'i anyordu. Kz galiba orada deildi. Fakat, hl, omuzlarn silkerek alayc bir tavr taknmaya alan ve kskanlktan

kendi kendini kemiren, bu hretin bir paras iin kendini satmaya hazr olan Chaval'i gryordu. Etienne devam etti: "Ve, eer aramzda casuslar varsa, arkadalar, ayaklarn denk alsnlar, nk onlar tanyoruz... Evet, ocaklarn terk etmemi olan Germinal 217 Vandame'l baz madenciler gryorum.." Chaval, meydan okurcasna atld: "Bunlar benim iin mi sylyorsun?" "Sen veya bir bakas iin... Fakat, konutuuna gre, unu bil ki, karnlar tok olanlarn alarn arasnda yeri yoktur. Sen, Jean-Bart'ta alyorsun..." Kpkrmz kesilmi olan Chaval haykrd: "Allah kahretsin! almak ta m yasak?" Etienne: "Evet!" diye haykrd, "nsann arkadalar sefalet iinde yzd srada, herkesin kar iin, bencilce davranmas, patronlarn tarafndan almas yasaktr. Eer grev tam anlam ile genel olsayd, oktan duram hkim olmutuk. Montsou'dakilerin hibiri ocaa inmezken, Vandame'dan bir tek kiinin bile almas hainlik deil de nedir? En byk darbe, i, burada olduu gibi, Msy Deneulin'in ocaklarnda da dursayd vurulmu olacakt. Anlyor musun? JeanBart madeninde sadece hainler var, hepiniz hainsiniz!" Chaval'n evresindeki halk, tehditkr bir tavr taknmaya, yumruklar sklmaya, "Gebertin! Gebertin!"

sesleri uuldamaya balamt. Adam bembeyaz olmutu. Fakat Etienne'e stn gelebilmek iin kudurduundan, hemen aklna bir fikir geldi ve haykrd: "Beni dinleyin! Yarn Jean-Bart'a gelin, alp almadm grrsnz!... Biz de sizdeniz, zaten beni bunu sylemem iin yolladlar. Ocaklarn sndrlmesi, makinistlerin de greve katlmas gerek. Pompalar durursa dursun! Sular ocaklar doldurur, her ey mahvolur!" Bu sefer, halk onu da iddetle alklamaya balad ve o andan itibaren Etienne de kendini kaybetti. Aa ktnn stne konumacnn biri kp biri iniyor, grltnn ortasnda ellerini kollarn sallayarak, vahi teklifler ileri sryordu. Aln boaltt kafalar, her eyi kpkzl gryor, kan ve yangn dlyorlardi. Ve sakin ay, bu dal218 Emile Zola galanmay klan ile ykyor, orman, byk sessizlii ile bu katliam ln kuatyordu. Halkn itimesinden dolay, Maheude, Maheu'nn yanna gelmiti ve her ikisi de kendilerini kaybetmi, aylardr iinde bulunduklar sinir gerginliine malup olmu bir halde, mhendislerin ban isteyen Levaque'i onaylyorlard. Pierron ortadan yok olmutu. Bonnemort ve Mouque hep bir azdan konuuyor, anlalamaz, belirsiz eyler sylyorlard. Sadece alay olsun diye, Zacharie kiliselerin yklmasn istiyor, Mouquet ise grlty artrmak iin elindeki oma yere vuruyordu. Kadnlar lgna dnmlerdi.

Levaque kadn, ellerini beline koymu, glmekle sulad Philomene ile kavga ediyordu; Mouquette arkalarna tekme atarak jandarmalarn fiyakasn bozmaktan sz ediyordu; Lydie'nin elinde ne salata ne de sepetin bulunmadn grp kza bir tokat patlatan Brle kadn, dnyadaki btn patronlar tokatlamak istermi gibi ellerini sallamaya devam ediyordu. Yorgunluktan bitmi olan ve tam anlamyla anlaabilmek iin, bir dakikalk bir sessizlik salamaya alan Etienne durmadan "Arkadalar! Arkadalar!" diye baryordu. Sonunda kendini dinletebildi: "Arkadalar! Yarn sabah Jean-Bart'tayz, anlatk m?" "Evet, evet, Jean-Bat'ta! Hainlere lm!" Bu bin sesin kasrgas gkyzn doldurdu ve ayn saf parlakl iinde snd. Saat drtte ay batmt, ok karanlk bir gece idi. Deneulin'lerin, Jean-Bart madenine bitiik bakmsz, byk bahenin ortasndaki eski, tula evi sessiz ve karanlkt. Evin br tarafndan, ormann tesinde bulunan byk Vandeme kynn yolu geiyordu. Btn gn madenin dibinde geiren Deneulin, bitkin bir halde horlad srada kendisini ardklarn duyar gibi oldu. Hemen frlad, kotu, pencereyi at. avularndan biri baheden sesleniyordu. Germinal 219 "Ne var?" diye sordu. "Msy, bir isyan kt, iilerin yars almak istemiyor, stelik tekilerin de ocaa inmesine engel oluyor."

Uyku sersemi olan Msy Deneulin, pencereden gelen souktan titriyor, sylenenleri tam anlamyla anlamyordu. "Zorla indirin, canm!" diye kekeledi. avu: , . "Bu olay bir saattir devam ediyor," diye devam etti. "Bunun zeri-rte size haber vermeyi dndk. Onlara szn dinletebilecek bir siz varsnz." "Peki, geliyorum." Acele ile giyindi, artk akl bana gelmi, korkuya dmt. Ne a kadn, ne de uak yerlerinden kmldamamlard, ev soyulsa kimsenin haberi olmayacakt. Fakat, koridorun br tarafndan telal sesler geliyordu ve odasndan kt zaman, kzlarnn kaps ald ve iki gen kz acele ile zerlerine geirdikleri sabahlklar ile gzktler. "Baba, ne oluyor?" By, Lucie, yirmi iki yana gelmiti, uzun boylu, esmer ve ok alml idi; k, Jean ise, ancak on dokuz yanda idi, ksa boylu, altn sal, zarif bir kzd. Deneulin, onlar sakinletirmek iin: "nemli bir ey deil," diye cevap verdi. "Galiba, birtakm ba bozuklar olay karmlar. Ona bakmaya gidiyorum." Fakat, kzlar bardlar, scak bir ey iilmeden onu brakmak istemediler. Yoksa, yine midesi hastalanrd. Adamcaz ellerinden kurtulmaya alyor, ok acele ii olduuna yemin ediyordu. Sonunda Jeanne, babasnn boynuna aslarak: "Dinle," dedi, "bir

kadehik rom ier, iki tane de biskvi yersin; veya bu durumda, beni de gtrmeye mecbur olursun." Adamcaz, biskvilerin boaznda kalacan sylemesine kar220 Emile Zola lk boyun emek zorunda kald. Kzlar, ellerinde amdanlar olduu halde, n sra aa inmeye balamlard bile. Yemek odasnda, ikisi de babalannn etrafnda pervane oldular, biri romunu dkyor, dieri mutfaa biskvileri getirmeye kouyordu. Annelerini daha pek kkken kaybetmilerdi; by tiyatrolarda ark sylemek hayali ile yanyor, k ise resim diye deli oluyordu. Fakat, ilerin bozulmasndan sonra durumlar ktye doru gidince, bu oldua garip tavrl kzlar birdenbire, akl banda, metelii hesap eden kurnaz bir ev hanm haline gelmilerdi. imdi, evi erkek gibi idare ediyorlar, satclarla kavga ediyor, santimi hesaplyor, elbiselerini tekrar tekrar tamir ediyorlard. Lucie: "Yesene babacm," diye tekrarlyordu. Sonra adamn endieli ve dnceli tavrm grnce korktu: "Demek konu ok nemli ki, bu kadar yzn ask... Biz senin yannda kalacaz, yemei bizsiz yesinler." O sabah iin kararlatrlan bir davetten szediyordu. Madam Hennebeau, arabas ile nce Gregoire'lara giderek Cecile'i, sonra kendilerini alacak, Marchiennes'e gidilerek, kendilerini davet etmi olan

dkmhane mdrnn karsnda, yemek yiyeceklerdi. Bu ayn zamanda, atelyeleri, yksek frnlar grmek iin iyi bir frsatt. Jeanne da ablasn onaylad: "Tabii, kalyoruz." Fakat adam kzmt. "ok sama! Bir ey yok, diyorum size... imdi, hemen yataklarnza girer, kararlatrld gibi saat dokuzda hazrlanrsanz beni daha memnun edersiniz." Kzlarn pt ve hemen kt. Bahenin donmu zemininde uzaklaan ayak seslerinin sesi duyuluyordu. Deneulin, sebze bahesinin dar yollarndan en kestirmesinde yGerminal 221 rrken, tehlikeye den servetini, on misline karmay hayal ederek paraya evirdii Montsou'daki payndan eline geen ve imdi tamamen kaybetme durumunda olduu o bir milyon frang dnyordu. Hi dnmedii srada ok yksek tamir masraflar ve tam kr etmeye balayaca srada patlak veren sanayi krizi gibi bir seri ansszlklar belini bkmt. Eer grev kendi ocana da sirayet ederse mahvolmutu. Kk bir kapy itti; ocan binalar gecenin karanl iinde, birka fenerle yldzlanan, ikinci bir glge gibi seilebiliyordu.

Jean-Bart Voreux kadar nemli bir ocak deildi, fakat yeniden dzenlenmi olan tesisat, onu, mhendislerin dedii gibi, cici bir ocak yapyordu. Sabaleyin, daha saat te gelmi olan Chaval, arkadalarn kkrtm, Montsou'dakiler gibi, araba bana be santim zam istemeye kandrmt. Az sonra, drt yz ii birden, bara ara, kol hareketleri yaparak barakadan km, darda toplanmlard. almak isteyenler, yaln ayak, lambalar ellerinde, krek veya kazmalar koltuklarnn altnda asansre doru yrmeye alyor, tekileri ise, hl ayaklarnda tahta ayakkablar, souktan korunmak iin zerlerinde paltolar, kuyunun yolunu kesiyorlard ve avular, dzeni salamaya alyor, onlara akllarn balarna almalarn, almak isteyenlere engel olmamalarn yalvaryorlard. Fakat, Chaval, Catherine'i i kyafeti ile grnce byk bir fkeye kapld. Sabahleyin kalkarken, kza yatakta kalmasn sert bir dille sylemiti. Fakat, bu i kesiminden mitsizlie dm olan kz, yine de onu takip etmiti, nk adam ona hi para vermiyor ve Catherine ok defa hem kendisi hem de onun iin masraf ediyordu; ya, artk bir ey kazanamazsa hali ne olurdu? Devaml bir korku, yiyeceksiz ve barnaksz kalan src kzlarn gitmeye zorunlu olduu Marchien-nes'deki genel evin korkusu hep iini sktryordu. Chaval: 222 Emile Zola

"Allah'n cezas!" diye bard. "Burada ne iin var?" Kz, paras olmadn ve almak istediini kekeledi. "Ne, yoksa bana kar m geliyorsun, kaltak!...Hemen eve dn, yoksa seni tekmeleye tekmeleye kovalarm." Catherine, korkarak geriledi, fakat durumun ne olacan grmek iin oradan ayrlmamaya karar verdi. Deneulin sonunda gzkt. Fenerlerin soluk na karn bir bakta btn sahneyi, kazmaclarn, srclerini, raklarna varncaya kadar btn ehrelerini tand, karanla gml bu kalabal grd. Yeni durmu olan i bekliyordu; basn altnda bulunan makine hafif slklar karyor, asansrler hareketsiz kablolara asl duruyor, yolda braklm olan arabalar ocan azn igal ediyordu. Fakat, phesiz, Deneulin'in syleyecei bir tek kelime hayat yeniden balatmaya yeterli gelecekti. "Hey! Ne oluyor ocuklar?" diye sordu. "Sizi kzdran ne, byle? Bana anlatn, herhalde anlarz." Onlar ok altrmasna karn, genellikle adamlanna baba ilgisi gsterirdi. Otoriter ve sert olmasna karn ncelikle onlar babacan tavrlarla yattrmaya alrd; ve genellikle kendini sevdirirdi, iiler zellikle onun cesaretine sayg duyarlard, her zaman kendileriyle beraber madende olur, ocakta bir kaza meydana geldii zaman en nde o koard.ki grizu patlamasnda, en cesurlar bile geriledikleri zaman Deneulin'i koltuk altlarndan iple balayarak kuyuya indirmilerdi.

"Yoksa, size gvendiime beni piman m edeceksiniz?" diye devam etti. "Biliyorsunuz ki bir manga jandarmay reddettim... Sessizce konuun, sizi dinliyorum." imdi, herkes, sklarak susuyordu; sonunda ilk konuan yine Chaval oldu: "Msy Deneulin, almaya devam edemeyiz, araba bana be santim daha istiyoruz." I Germinal 223 Deneulin hayret etmi gzkt. "Nasl! Be santim mi? Bu istek de nereden kt? Ben, Montsou idaresi gibi size yeni bir tarife uygulamaya kalkmyor, kt payanda vurduunuzdan dolay atmyorum." "Mmkndr, fakat Montsou'daki arkadalar ne olursa olsun hakldrlar. Hem tarifeyi reddediyor, hem de be santimlik bir zam istiyorlar, nk, gtr usul ile teiniz almaya imkn yok... Be santim daha istiyoruz, deil mi arkadalar?" Sesler onu onaylad, iddetli hareketlerle beraber, grlt tekrar balyordu. Hepsi yava yava dar bir ember halinde yaklayorlard. Deneulin'in gznde bir alev parlad, yumruklan skld, ilerinden birini boynundan yakalamak isteine yenilmekten korkuyordu. Tartmay, szle yola getirmeyi denedi: "Be santim daha istiyorsunuz, iin bu deerde olduunu kabul ediyorum. Yalnz, bu zamm

yapamam. Eer bu paray verirsem mahvolurum... Sizin yaamanz iin ncelikle benim yaayabilmemin gerektiini anlamanz gerek. ok zor durumdaym, maliyet masraflarnda en ufak art bile beni tepe taklak eder.. Hatrlarsnz, iki yl nceki son grevde istediinizi kabul ettim, nk buna imkn vard. Fakat bu zam bile bana ok ar geldi, gryorsunuz hl didiniyorum... Bugn ise, gelecek ay size verilecek paray nereden bulacam dnmekten-se, ii tatil etmeyi tercih ederim. Durumunu bu kadar samimiyetle anlatan bu patronun karsnda, Chaval'in yzne kt bir glmseme yaylmt. tekiler, iilerinin srtndan milyonlar kazanmayan bu efi dinlemeyerek, inatla balarn nne eiyorlar, ona inanmyorlard. O zaman Deneulin srar etti. Daima pusuda bekleyip, ayann srt anda kendisini yemee hazrlanan Montsou'yla olan mcadelesini anlatyordu. Bu, kendisini, fazla tasarrufa mecbur eden vahi bir rekabetti. stelik Jean-Bart kuyusunun fazla derin olmas kendi kart224 Emile Zola ma masrafnn ok yksek olmasna neden oluyordu. Son grevden sonra, adamlarnn kendisini terketmesinden korkarak Montsou'yu taklit etmek zorunda olmasayd, cretleri hibir zaman artrmazd. Ve, onlar gelecekle tehdit etti, eer onu ocan satmaya mecbur edip, Montsou idaresinin korkun boyunduruu altna sokarlarsa, ne de gzel bir sonu

elde etmi olacaklard! O uzakta, bilinmeyen bir yerde hkm srmyordu; madenciyi smrmek iin mdrler tutan ve hibir zaman tanmadklar hissedarlardan da deildi; o tam bir patrondu, parasndan baka zeksn, saln, hayatn da ortaya koyuyordu. in durmas lm demekti, nk stoku yoktu, halbuki siparileri yerine getirmesi gerekiyordu Vaatlerini nasl yerine getirecekti? Kendisine paralarn emanet etmi olan arkadalarnn faizlerini kim deyecekti? Mutlaka iflas ederdi. Konumasn bitirirken: "te ocuklarm!" dedi. Sizi ikna etmek isterdim... Bir adamdan kendi kendisini boazlamas istenemez, deil mi? Ve size be santiminizi de versem, grev yapmanza seyirci de kalsam, bunun kendi boazm kesmekten fark yok. Sustu. Homurdanmalar iitildi. Madenciler bir ksm tereddt iinde idi. ou kuyunun yanna yaklat. "Hi olmazsa," dedi, "herkes hareketinde serbest olsun... almak isteyenler kimler?" Catherine ilk ilerleyenler arasnda idi. Fakat, Chaval kz fke ile geriye itti ve bard: "Hepimiz ayn fikirdeyiz, arkadalarn ancak aptallar brakr!" Bunun zerine, anlama olanak d gibi gzkt. Barmalar tekrar balyor, bir itime ile adamlar kuyudan uzaklatrlyordu. Bir an, mitsizlie kaplm olan mdr, tek bana savaarak bu kalabal iddetle yola getirmeyi denedi; fakat bu

gereksiz bir delilikti, geri ekilmeye mecbur oldu. Ve birka dakika, arabalar sayan memurun Germinal 225 odasnda, beceriksizliinden dolay akna dnm bir halde, nefes nefese oturdu. Nihayet sakinleti, bir srveyana, gidip Chaval'i getirmesini syledi; sonra Chaval onunla konumaya raz olunca, yanndakilerin kendilerini yalnz brakmalarn iaret etti. Deneulin'in fikri, bu adamn aslnda neyi istediini anlamakt. Daha ilk szlerden, onun bo bir gurura sahip, kskan bir ihtirasn iini kemirdii bir adam olduunu anlad. O zaman, onu pohpohlayarak zayf damarndan yakalad, byle kendisi gibi iyi bir iinin geleceini bu ekilde mahvetmesine am gibi grnd. Ona gre, uzun zamandan beri, Chaval'i kontrol etmekte ve onun iin yakn bir gelecekte terfi dnmekte idi; ve onu bir sre sonra avu yapacana sz vererek szlerini bitirdi. Chaval, yumruklar nce skmken, sonra yava yava geveyerek sessizce dinliyordu. Kafasnn iinde bir sr eyler dnyordu; greve devamda inatlk ederse, Etienne'in yama olmaktan ileri gidemeyecekti, oysa nnde bir baka mit, eflerin arasna girmek midi beliriyordu. Bir gurur atei yzn pembeletiriyor ve onu sarho ediyordu. Zaten sabahtan beri bekledii grevciler bu saatte artk gelmezlerdi; bir engel km, belki de jandarmalar ie karmt. Boyun emenin tam zaman idi. Fakat ayn zamanda ba ile reddetmeye alyor, kalbini

yumruklayarak elde edilemeyen adam rol oynuyordu. Sonunda, Montsou'lulara verdii randevudan patronuna bahsetmeden, arkadalann sakinletirmeye ve onlar ocaa inmeye ikna edeceine sz verdi. Deneulin odadan kmad, avular da uzakta durdular. Bir saat sreyle, Chaval'in bir kmr arabas zerinde konumasn, tartmasn dinlediler. ilerin bir ksm onu yuhaladlar, yz yirmi tanesi, son derecede fkeli bir halde, onun kendilerine verdii kararda inat ederek uzaklatlar. Saat yedi olmutu bile, bulutsuz, don havalarna zg, neeli bir gn douyordu. Ve birdenbire, madenin hareketi balad, durmu olan i devam ediyordu. nce makine alt, tel kablolar, z226 Emile Zola lp boalarak inip kmaya baladlar. Sonra, ocaa ini devam etti, asansrler bir kaybolup bir grnyor, gnlk ii taynlarn yutuyorlard; ayn zamanda demir zemin zerinde, boaltma iileri arabalarn bir gk grlts sesi iinde sryorlard. Chaval srasn bekleyen Catherine'e: "Allahn cezas! Orada ne dinlenip duruyorsun!" diye bard. "Tembellik edip duracana aaya inecek misin sen!" Saat dokuzda, madam Hennebeau, yannda Cecile olduu halde arabas ile gelince, Lucie ile Jeanne', tuvaletlerini yirmi defa bozup batan yapm olmalarna karn, hazr buldu. Fakat Deneulin

arabay at zerinde takip eden Negrel'i grnce ard. O da nesi, erkekler de mi davet edilmiti? O zaman, madam Hennebeau, her zamanki ana kavr ile, yollarda tehlikeli kiilerin dolatn syleyerek korkuttuklarn, onun iin yanna bir muhafz almay tercih ettiini aklad. Negrel glyor, onlar yattrmaya alyordu; endie edilecek bir ey yoktd, bir cama ta bile atmaya cesaret edemeyen yalanclarn her zamanki kuru sk tehditleri onlar korkutmamal idi. Daha baarsnn neesi iinde olan Deneulin, bastrd isyan anlatt. imdi, iinin rahatladndan bahsediyordu. Ve, gen kzlar Vandame yolu zerinde, bu gzel gnden dolay nee iinde arabaya binerken, uzakta, tarlalar arasnda kabaran uultuyu, kulaklarn topraa dayasalard duyabilecekleri yryen bir halk kitlesini akllarnn kesinden bile geirmiyorlard. Madam Hennebeau: "yleyse, anlatk," dedi. "Bu akam matmazelleri almaya gelip yemei bizimle yiyeceksiniz.... Madam Gregoire'da Cecile'i geri gtrmeye geleceine dair bana sz verdi." Deneulin: "Peki, sz," dedi. Araba Vandame'a doru hareket etti. Jeanne ve Lucie yolun kenaGerminal 227

rnda duran babalarna el sallamak iin eilmilerdi; Negrel ise, hzla dnen tekerleklerin arkasndan zarif bir tavr ile atn koturuyordu. Orman getiler, Vandame, Marchiennes yoluna saptlar. Tarta-ret'ye yaklarlarken, Jeanne madam Hennebau'ya Cte-Verte'i bilip bilmediini sordu ve kadn be yldr burada oturmasna karn o taraflara hi gitmediini itiraf etti. Bunun zerine yolu deitirdiler. Ormann kenarnda olan Tartaret altnda asrlardr, tutumu bir kmr ma-denmR-yand, volkanik arazi oraklnda ekilmemi bir saha idi. Buras hakknda bir efsane vard, lkenin madencileri bir hikye anlatrlard: Src kzlarn, iinde, ehvet irkeflerinde yuvarlandklar bu yeralt Sodome'una gn atei yam ve kzlar darya kmaya bile frsat bulamamlard, bugn bile bu cehennemin iinde yanyorlard. Kirelemi, koyu krmz renkteki kayalar, czzam yaralar gibi, ap lekeleri ile kapl idi. atlaklarn kenarndan, kkrt, sar iekler halinde tayordu. Geceleri, bu deliklerden ieriye bir gz atabilmek cesaretini gsterenler, ierde alevler, korda czrdayan ruhlar grdklerini yeminle anlatyorlard. Ve, bu lanetlenmi Tartaret blgesinin ortasnda, ebedi bir ilkbahar mucizesi ile, yapraklar devaml deien kayn aalan, senede kere rn veren tarlalar ile Cte-Verte ykseliyordu. Bu, derin tabaklarn yangn ile snan, doal bir yerdi. Oras kesinlikle kar tutmazd. Ormann dkk yaprakl aalarnn yanndaki bu byk yeillik buketi, o Aralk

gnndeki don bile, kenarlarn sarartmadan geliiyordu. Az sonra, araba ovada son hzla gitmeye balad. Negrel efsane ile alay ediyor, kmr tozlarnn etkisiyle ile bir madenin nasl dipten ate aldn ve baa klamazsa nasl yzlerce yl yandn anlatyordu. Fakat birden sustu, bir sredir, madenci gruplar devaml olarak arabann yanndan geiyorlard. Kendilerini yolun kenarna sralanmak eden zorunda brakan bu lkse yan yan bakarak sessizce ilerliyorlard. Adetleri gittike fazlalayor, Scarpe zerindeki kk kprde, atlar 228 Emile Zola adm adm ilerlemeye mecbur oluyorlard. Bu kadar halkn yollara dklmesine sebep neydi acaba? Gen kzlar korkuyor, Negrel, uulda-yan krlarda bir kavga kokusu sezmeye balyordu; ve hepsi, ancak Merchiennes'e vardklar zaman rahat bir nefes alabildiler. Kok ocaklar, bataryalar ve yksek frnlarn kuleleri, ebedi kurumlarn, yamur gibi yadran dumanlarn pskrtyorlard. Jean-Bart'ta, Catherine arabalarn srerek bir saattir alyordu; ve batan aa yle bir tere bulanmt ki, yzn silmek iin bir an durdu. Damarn dibinde arkadalar ile birlikte kazma sallayan Chaval tekerleklerin grltsnn durduunu iitince ard. Lambalar iyi yan-nyor, kmr tozu etrafn grnmesine engel oluyordu. "Ne oldu?" diye bard.

Gen kz scaktan adeta eriyeceini ve kalbinin kopacakm gibi arptn syleyince, hiddetle cevap verdi: "Aptal, bizim gibi gmleini kartsana!" Bulunduklan yer yedi yz sekiz metre derinlikte, Desiree damarnn ilk dehlizinde ve ilk kattan kilometre uzakta idi. Ocan bu blmnden sz ettikleri zaman, madenciler cehennemden bahsediyor-mu gibi sararr ve seslerini ksarlard. Kuzeye giden galeriler gittike Tartaret'ye, yukardaki kayalan kireletiren korkun yer alt yangnna yaklayordu. O anda bulunduklar nokta, ortalama krk be derece scaklkta idi. Ceketini kartm olan Catherine bir an tereddt etti, sonra panto-lononu da syrd; ve kollan ile bacaklar plak gmlei kalalarnn zerinde bir ip ile sklm, arabasn tekrar yrtmeye balad. Yksek sesle: I Germinal 229 "Herhalde bylesi daha iyi" dedi. Her eye ramen iinde belirsiz bir korku vard. Orada altklar be gnden beri, ocukluunda dinledii masallar, tekrarlamas uygun olmayan eyleri yaptklar iin Tartaret'nin altnda yanan eski src kzlar dnyordu. phesiz, imdi byle sama eylere inanmayacak kadar bymt; fakat, buna ramen, birdenbire duvardan, bir soba gibi kpkzl, gzleri kordan bir kz kverseydi ne yapard? Bu dnce onu iki kat terletiyordu.

Damardan seksen metre uzakta olan yolda, bir baka src kadn arabay alyor, yine seksen metre daha ilerde olan boaltma yerine kadar gtryordu. Otuz yanda sska bir dul olan bu kadn, Catherine'i gmlekle grnce: "Vay! Bakyorum iin kolayn bulmusun," dedi. "Ben yapamyorum, aadaki raklar rahatsz edip duruyorlar." Gen kz: "Aman canm!" diye cevap verdi, "Erkekler umurumda bile deil! Fazla bunaldm." Bo bir arabay srerek tekrar yola koyuldu. in en kts, bu yolda, Tartaret'nin yaknnda olmaktan baka bir sebep scakl bsbtn ekilmez bir hale getiriyordu: Galeri, Gaston-Marie damarnn iinde on yl nce bir grizu patlamasndan doan ve hl sndrle-meyen bir yangnn devam ettii terkedilmi bir galerisine bitiikti. Ve ate, havasz brakarak sndrmek iin araya rdkleri duvara ramen herhalde baka taraflardan hava cereyanlar ile krklenerek hani hani yanyor, tulalar ve galerinin duvarlann kzdrarak geen insanlan adeta frnlyordu. Ve, Catherine, arabasn yz metreden fazla uzunluktaki bu duvar boyunca, altm dereceyi bulan scakln iinde srmek zorundayd. ki seferden sonra, Catherine tekrar nefesi kesilir gibi oldu. Neyse 230 Emile Zola ki, evrenin en kaln damarlarndan biri olan Desire'de yol geni ve rahatt. Tabaka bir metre doksan santim

yksekliinde idi, iiler ayakta alabiliyorlard. Fakat biraz serinlik karl iki bklm almaya raz idiler. Catherine'in arabasnn sesinin tekrar durduunu farkeden Chaval iddetle bard: "Hey! Uyuyor musun? Hey Allahm, bu tembel kary kim bana yamad? Araban doldurup itecek misin sen?" Catherine, kreine dayanm olarak, damarn alt ksmnda duruyordu; kazmaclara aptal bir eda ile bakyor, iinin kt olduunu hissediyordu, adeta duymamt. Lambalarn krmzmtrak altnda, batan aa hayvanlar gibi rlplak, fakat terden ve kmrden simsiyah olduklarndan bundan rahatsz olmayan iileri glkle farke-debiliyordu. Fakat, herhalde, adamlar onu daha iyi seebiliyorlard ki, kazmalar durdu ve pantolonunu kartt iin kzla alay etmeye baladlar.: "Hey! Nezle olacaksn, dikkat et." "Amma esasl bacaklar var, ha! ki kiiye bile yeter, yahu, Chaval!" "Dur bakalm, dediin doru mu grelim. Kaldr u gmleini. Daha yukar! Daha yukar!" O zaman, Chaval, bu akalara kzmakszm, tekrar Catherine'i halad: "Hl keyfin olmad m, Allann cezas... Tabii, pis laflan dinlemek houna gider. Braksan, yarna kadar dinler durur.

Catherine, arabasn glkle doldurdu; sonra, onu itmeye balad. Dehliz, kenardaki direklere ayaklan ile dayanabilerek kuvvet almas iin fazla geniti, onun iin ayaklar raylarda kvrlarak bir dayanak noktas aryor, ayn zamanda, kollarn dimdik uzatm, iki bklm ilerlemeye alyordu. Ve, dev duvann yanndan geerken, ate ikenGerminal 231 cesi tekrar balyor, btn vcudundan yamur gibi ter boanyordu. Daha yolun te ikisini amamt ki, terden nn gremez hale gelmi, batan aa siyah bir amura bulanmt. Terden vcuduna yapan gmlei, bacaklarna yaparak yrmesine engel oluyor ve o kadar ac veriyordu ki, tekrar durmak zorunda kald. O gn nesi vard, acaba? Hibir zaman bu kadar yorgunluk duyduunu hatrlamyordu. Herhalde hava bozuktu. Fakat ocukluundan beri soluduu trl buharlara ve iilerin her zaman iinde bulunduklar iin nem bile vermedikleri grizuya, o gn dayanamayna, kulaklarnn uuldamasna, boaznn yanmasna alyordu. Dayanma gcnn sonuna gelerek, gmleini kartmak ihtiyacn duydu. Fakat biraz daha dayanmaya alt, arabay itmek istedi. Dorulmak zorunda kald. Bunun zerine, ileride tekrar giyineceini dnerek, telala gmleini, ipi her eyini kard ve imdi, plak, acnacak bir halde,

gsne kadar amura bulanm, gerisi isten kapkara bir yk at gibi, drt ayak zerinde arabasn itiyordu. Fakat birden bir mitsizlie kapld, soyunmakla bile ferahlaya-mamt. Daha nesini kartmal idi? Kulaklarndaki uultu kz sersem ediyor, sanki ba elik bir mengene iinde sklyordu. Dizlerinin zerine dt. Arabadaki kmrn zerinde duran lambann bir an sner gibi olduunu zannetti. Karmakark dncelerinin stnde, sadece lambann fitilini dzeltmek fikri yzyordu. ki kere fitili kontrol etmeye kalkt, iki keresinde de lambay nne, yere koyunca snecek gibi olduunu farketti. Ve birden k snd. O zaman her ey zifiri bir karanla gmld, kz kalbinin zayfladn, adeta durduunu hissetti. Yere yuvarlanm, zemindeki boucu hava iinde can ekiiyordu. Chaval'in sesi grledi: "Hay Allahn cezas! Galiba yine dalga geiyor!" Damarn st bana doru kulak verdi, tekerleklerin sesini iiteme232 Emile Zola di. "Hey! Catherine, pis ylan!" Sesi uzakta, karanlk galeride kayboldu, tek bir nefes bile cevap vermedi. "Gelip seni drtklememi istiyorsun ha?" Tek bir hareket yoktu, hep ayn lm sessizlii devam ediyordu. fke ile yerinden indi ve elinde lambas, o kadar hzla atld ki, az kalsn src kzn galeriyi

tkayan vcuduna taklarak yere yuvarlanyordu. Hayretle kza baka kald.Nesi vard acaba? Yoksa bu bir hile, uyku kestirmek iin bir dolap m idi? Fakat Catherine'in yzn aydnlatmak iin yere doru indirdii lambas sner gibi odu. Bunun zerine onu kaldrd, bir daha indirdi ve nihayet anlad: Herhalde Cat-herine'i kt hava arpm olacakt. fkesi gemi, yerini tehlike iinde bulunan arkadann karsnda bulunan bir madenci fedakarlna brakmt. Derhal kendi gmleini getirmeleri iin bard; ve baylm olan Catheine'i kucaklad, mmkn olduu kadar yksee kaldrd. Gmleini omuzlarnn zerine atar atmaz, bir eli ile ykn, dier eli ile iki lambay tayarak koar adm ilerlemeye balad. Derin galerilerin iinde kouyor, bir saa bir sola sapyor, vantilatrn fledii temiz ve serin havada hayat aramaya gidiyordu. Nihayet hava deitirme merkezinin bulunduu drt yol azna vard. Orada hava o kadar serindi ki, Chaval, kendinden gemi bir durumda bulunan metresini yere brakarak yanna oturduu zaman bir rperti geirdi. "Catherine, hadi canm!.. Biraz dik otur da unu slataym." Kz o kadar gevek grmek, onu endielendiriyordu. Sonunda gmleini oradaki bir souk su kaynana batrarak kzn yzn silmeyi baard. Catherine, adeta gmlm bir l gibi idi, fakat biraz sonra, zamanndan nce bekaretini kaybetmi karnnda,

kalalarnda, ocuk gsnde bir rperti dolat. Gzlerini at, kekeledi: "yorum." Germinal 233 Biraz ferahlam olan Chaval: "Oh! bak buna ok memnun oldum!" diye bard. Gen kz tekrar giydirdi. Catherine sersem bir halde, nerede bulunduunu anlayamyor, plaklna da anlam veremiyordu. Olanlar hatrlaynca utand. Her eyini kartmaya nasl cesaret edebilmiti? Ve Chaval'a sorular sormaya balad. Acaba kendisini byle rlplak gren olmu muydu? Adam ise onunla aka ediyor, hikayeler uyduruyor, onu galerinin iki tarafna sralanm olan erkek arkadalarnn arasndan buraya getirdiini sylyordu. Sonra kendisi de giyinerek: "Uvvv! Ben de souktan donuyorum," dedi. Catherine onu hibir zaman bu kadar cana yakn grmemiti. Genellikle, her iyi sznn arkasna iki tane de ktsn katard. Anlaarak yaamak ne kadar iyi olacakt! Yorgunluun verdii halsizliin iinde, bir sohbetle doluyordu. Ona glmsedi, mrldand: "p beni." Adam onu pt, yryecek duruma gelmesini bekleyene kadar yanna yatt. Kz devam etti: "Gryorsun ya, o zaman bana barmakta hakszdn, nk gerekten yryecek halim kalmamt!

Damarda, siz yine de pek fazla scaa yakn deilsiniz; fakat yolda insann nasl pitiini bir bilsen! Adam: "Tabii, aalarn altnda ok daha rahat olurduk," diye cevap verdi. Bu madende ok sknt ekiyorsun, bunu biliyorum, zavall kzm." Kz, onun bunu kabul etmesinden dolay o kadar memnun oldu ki, cesur grnmeyi tercih etti: "Yok canm bir eyim yok, biraz rahatsz oldum o kadar. Sonra, bugn hava da zehirlenmiti... Fakat biraz sonra grrsn, tembel olup olmadm; ben, ii birakmaktansa lmeyi tercih ederim. Bir sessizlik 234 Emile Zola oldu. Adam bir elini kzn beline dolam, bir fenalk daha gelirse dmesin diye tutuyordu. Kz, oktan yryecek duruma gelmi olmasna ramen, zevkle ona sokuluyordu. Alak sesle devam etti: "Yalnz, birazck daha nazik olman arzu ederdim... Evet, insan birbirini biraz sevse o kadar mutlu olur ki." Ve hafif hafif alamaya balad. Adam: "Ama, seni yanma aldma gre, tabii ki seviyorum!" diye bard. Kz sadece ban sallayarak cevap verdi. Genellikle erkekler bir kz sadece onunla yatmak iin yanlarna alr. Onun mutluluu umurlarnda bile olmazd. Gz yalar artan bir hzla szlmeye balamt, kolunu her zaman byle beline dolayabilecek bir baka erkekle ne kadar mutlu olabilirdi. Bir bakas? Ve bu bakasnn belirsiz hayali byk heyecannn arasnda

karsna dikiliyordu. Fakat artk her ey bitmiti, tek arzusu sonuna kadar bununla yaamakt, ama hi olmazsa kendisini bu kadar hor tutmasa idi. "yleyse," dedi, "Arada srada byle olmaya al." Szleri hakrklarla kesildi ve adam onu tekrar pt. "Budala msn nesin!.. Dinle! Nazik olacama sz veriyorum. Ben de herkesten kt deilim ya, canm!" Kz ona bakyor, gz yalarnn arasndan glmsemeye balyordu. Chaval belki de hakl idi, mutlu kadna pek de rastlanmyordu. Sonra, szne gvenememesine ramen, onu nazik grmekten dolay sevin iinde idi. Allahm! Bu bir devam edebilse idi! kisi de tekrar birbirlerine sarlmlard; ve uzun bir pck ile dudaklar birbirine yapmken, ayak sesleri onlar ayaa frlatt. kisinin getiini grm olan arkadalar ne olup bittiini renmek iin geliyorlard. Hep beraber dndler. Saat on'a geliyordu, damarda terlemeye Germinal 235 balamadan nce serin bir kede yemeklerini yediler. Fakat tereyal ekmeklerini tam bitirmek zere idiler ki, uzaktan damarlardan gelen baz telal sesler onlar endielendirdi. Ne olmutu? Yine bir kaza m vard? Kalktlar, komaya baladlar. Kazmaclar, srcler, raklar yanlarndan geip duruyordu; ve kimse bir ey bilmiyor, yalnz herkes byk bir felaketin olduundan bahsediyordu. Yava, yava btn maden telaa dyor, lgnca kouan glgeler galeriyi tkyordu; lambalar dansediyor,

karanlklarda uuuyordu. Olay nerde olmutu? Bunu niin syemiyorlard? Birdenbire, bir avu: "Kablolar kesiyorlar! Kablolar kesiyorlar!" diye bararak yanlarndan geti. O zaman panik patlak verdi. Karanlk yollarda dehetli bir yar balad. Herkes kendini kaybetmiti. Kablolar niin kesiliyordu? Adamlar ite olduuna gre bunu yapan kimdi? Hi kimse bunu anla-yamyordu. Fakat baka bir avuun sesi duyuldu: "Montsou'lular kablolar kesiyor! Herkes ksn" Durumu anlaynca, Chaval Catherine'i durdurdu. knca Mont-sou'lularla karlamak fikri dizlerinin ban zyordu. Jandarmalarn yakaladn sand bela gelmiti, demek! Bir an geri dnp Gas-tonMarie'den kmay dnd; fakat orada artk asansr yoktu. ok korktuunu gizlemeye alarak, kfr ediyor, byle komann aptalca bir ey olduunu sylyordu. Onlar dipte byle brakamazlard ya!" avuun sesi tekrar duyuldu, yaklat. "Herkes ksn! Merdivenlere! Merdivenlere! Merdivenlere!" Ve Chaval arkadalar ile birlikte srklendi. Catherine'i iteledi, yeteri kadar hzl komadndan dolay bard. Kuyunun dibinde kalp alktan lmelerini mi istiyordu? nk Montsou haydutlar, herkesin kmasn beklemeden merdivenleri tahrip edebilirlerdi. Bu kor236 Emile Zola

kun olay, herkesin akln karmaya yetti ve galeriler boyunca delice bir kouma, ne gemek iin byk bir itime balad. Bazlar merdivenlerin tahrip edildiini, artk kmann olanaksz olduunu haykryorlard. Merdivene giden koridorun nnde bir tkanma oldu; herkes birbirini iniyordu. Chaval, Catherine'e: "Hey, benim nmden k;" diye bard. "Dersen tutarm hi olmazsa." Gen kz, kendisini yeniden tere bulam olan bu kilometrelik yartan nefesi kesilmi bir halde, kendisini kalabaln kaynamasna brakyordu. O zaman adam onu kolundan yle bir ekti ki Catherine bir lk kopard, gzlerinden yalar boand; adam szn unutmutu bile, hibir zaman mutlu olamayacakt. Chaval: "Ge nme be!" diye bard. Fakat gen kz adamdan ok korkuyordu. Onun nnden yrsey-di, Chaval devaml kendisini itip kakacakt. Onun iin direniyor, yanndan geen arkadalarnn korkun aknts onlar yana doru itiyordu. Bunun zerine Chaval: "Eek kafal!" diye bard. "Geber yleyse, kurtulmu olurum!" Merdivenleri kmaya balad, kz da onu takip etti. Dipten yukarya kadar, her biri yedi metrelik, yz iki merdiven vard. Her merdivene, ancak omuzlarn geebildii, drt ke bir delikten klyordu. Yedi yz metre yksekliindeki bu darack bacadan trmanabilmek iin kuvvetli bir insann yirmi

be dakika harcamas gerekliydi. Zaten bu yol ancak bir kaza annda kullanlrd. nce, Catherine cesaretle trmanmaya balad. plak ayaklan demir raylarn keskin kenarlarna alk olduu iin, darack, drt ke ve kenarlarna eskimeyi nlemek iin demirden birer kenar geirilmi basamaklarda rahatsz olmuyordu. Araba srmekten nasrlam elleri, Germinal 237 fazla kaln trabzanlan kolaylkla kavrayabiliyordu. Daha henz kimse yukarya varmamt, en nde olanlar bile merdivenin ancak te birinde idiler. Kimse konumuyor, yalnz ayaklarn bouk grlts iitiliyordu; gezgin yldzlara benzeyen lambalar ise gittike uzayan bir dizi halinde yukardan aaya doru sralanyorlard. Catherine arkasndaki bir ran merdivenleri saydn iitti. Bu ona da saymak fikrini verdi. Daha on be merdiven kmlar, bir kata varmlard. Fakat ayn anda Chaval'in bacaklarna arpt. Adam dikkat etmesini syleyerek kfr etti. Yava yava btn dizi duralyor, hareketsizleiyordu. Ne oluyordu? Ne vard? Ve herkes tekrar yksek sesle konumaya balyor, dehete dyordu. Bir ii dnmeye mecbur olduklarn, nk merdivenlerin tahrip edildiini syledi. Dier bir tahmin azdan aza yuvarlanmt. Kimse ne olduunu tam olarak bilmiyor, barmalar yukary dinlemeye imkn vermiyordu. Sonunda, ayn zorluk ve yavalkla k

tekrar balad. Herhalde merdivenlerin tahrip edildii yer daha yukarda idi. Otuz nc merdivene varp, nc bir kat getikleri srada, Catherine kol va ayaklarnn kasldn hissetti. nce teninde hafif karncalanmalar olmutu. imdi elleri ve ayaklan, tahta ve demir hissini kaybetmeye balamt. Yava yava artan bir strap, adalelerini kzdryordu. Vcuduna saplanan kramplar ekilmez bir durum alyor, merdivenlerin sonuna varamayacan hissediyordu. Yeni duraklamalar biraz nefes almasna imkn verdi. Fakat her seferinde, yukardan aaya varan dehet uultusu kz bsbtn sersem ediyordu. Bu sonsuz trmanmadan dolay ba dnyor, karanlklarn iinde kendini kaybetmi, darack bacann iinde bouluyordu. Ayn zamanda rutubetin serinliinden titriyor, hem de vcudundan iri ter damlalar dklyordu. Su seviyesine yaklatklan iin su serpintileri adeta lambalar sndrecek kadar artyordu. ki defa Chaval, cevap alamadan kza soru sordu. Arkasnda ne 238 Emile Zola yapyordu, dilini mi yutmutu? Kendisine ne halde olduunu pekl syleyebilirdi. Yarm saatten beri dokuzuncu merdivende idiler. Daha krk tane vard. Catherine sonunda, kuvvetinin yerinde olduunu kekeledi. Eer bitmi olduunu sylese idi yine

tembellikle sulanacakt. Basamaklarn demirlerinin adeta ayaklann kemiklerine kadar kestiini hissediyordu. Ona en ok ac veren, merdivenlerin hemem hemen tam dik durumda oluu idi, bu yzden karn basamaklarda, kendini bilek kuvveti ile yukarya ekmeye mecbur oluyordu. imdi dehlizin darl dolays ile on kat olan yorgunluk solumalar, ayak seslerini bouyordu. Bir lk iitildi, bir sylenti dolat, bir ran kafas, bir sahanlk kenanna arparak patlamt. Ve Catherine trmanyordu. Su seviyesi geildi. Gen kz makine gibi merdivenleri alak sesle saymakta devam ediyordu. Seksen bir, seksen iki, seksen ; kalr on dokuz. Hareketlerinde artk bilin kalmamt. Kan akyor, kendini lmek zere imi gibi hissediyordu, birisi flese yklacakt. in kts arkadakiler de itmeye balamlard ve iiler, yorgunluun verdii fkeyle gnee kavumak iin itiiyordu. En batakiler kmlard; demek ki merdivenler tahrip edilmemiti; fakat, tekiler yukarda nefes alrlarken geride kalanlann kmasn nlemek iin merdivenlerin tahribe kalklmas olasl onlar lgna dndryordu. Ve yine bir duraklama olunca, herkes kfr ederek, bararak ne gemek iin arkadalarnn zerinden trmanmaya devam etti. O zaman Catherine dt. Son bir mitsizlik l ile Chaval'in ismini barmt. Adam duymad, dvyor, ne gemek iin tekmeler, yumruklar savuruyordu. Gen kz yuvarlanyor, ayaklar altnda

ineniyordu. Trmanlacak be merdiven kalmt, bir saatten fazladr yolda idiler. Gen kz, omuzlann zerinde itilerek, merdivenlerin darl sayesinde duvarlara tutunarak, gn na nasl vardn hibir zaman anlayamad. Birden, kendisini, gz kamatnc gne nn Germinal 239 aydnlnda, yzne yumruklarn sallayarak, yuhalayan, azgn bir kalabaln ortasnda buldu. Gn doarken, ii mahalleleri, ovann her tarafn kaplayan byk bir grlt ile kaynayordu. Ancak nceden de tasarland gibi henz yola klmamt. Dolaan baz sylentiler vard ve askerlerle, jandarmann ovada devriye gezdii srarla belirtiliyordu. Rassene-ur'un, Mdre haber vererek arkadalanna oyun oynad iddia ediliyor ve bir src kz, mdrn hizmetisini postahaneye telgraf gtrrken ona rastladna yeminler ediyordu. Saat yedi buua yaklarken gittike sabrszlanan bu kitlenin iine su serpildi. Askerin dolamas hikyesi normal bir eydi. nk grevden beri Lille valisi kumandandan istekte bulunmu ve o da bir gsteri niteliinde haftada bir askerini dolatrmaya balamt. iler bu valiye di biliyorlard. Kendilerine uzlatnc bir vaadde bulunduu halde onlar sindirmek iin bu harekete kalkmt. te askerler bu gsterilerini tamamladktan sonra Marchiennes yolunu tuttular. Cmbn balayaca srada askerlerin ekilip gitmeleri iilerin vali ile bir hayli

elenmesine sebep oldu. Saat dokuza yaklarken sessizlikle son jandarmalarn uzaklamasn seyrettiler. Bu saatlerde Montsou'nun burjuvalan henz rahat yataklarnda uyumaktaydlar. Madam Henne-beau'nun arabaya binerek uzaklatn grmlerdi. Msy de herhalde ileri ile meguld. Maden ocaklarndan hibiri koruma altna alnmamt. Bu olaylar tehlikeli zamanlara has bir dncesizlik rnei idi. Saat tam dokuzu vururken, iiler nceleri belirledikleri yerde bulumak zere Vandame'n tarafna yneldiler. Etienne, gvendii bin arkadan bir arada gremeyeceini 240 Emile Zola oktan anlamt. Biroklar gsterinin geri brakldn sanyordu. in kt taraf, erkenden yola km olan birka grup Etienne balarnda bulunmazsa amac tehlikeye drebilirdi. Etienne, Suvarine'den de fikrini sordu. Fakat o bunlara aldrmyor ve iyi rgtlenmi on kii ile bu insan kitlelerinden daha ok i baarabileceini ileri sryordu. Onca, Montsou'yu yakp ykmak dururken ii bu duruma getirmeye hi gerek yoktu. Etienne, karken Rasseneur sobann banda soluk bir benizle oturuyor ve kans arkasndan hi karmad siyah elbisesiyle onu azarlar gibi konuuyordu. Maheu'ye gre verilmi olan sz tutulmalyd. Ana ne de olsa aradan geen bir gece ilk atelerini kllemi

gibiydi. Maheu de bir felketin meydana gelmesinden korkuyor ve dierlerini mantkl bir yola sokmak iin randevu yerinde bulunmalar gerektiini belirtiyordu. Etienne de hi kimsenin burnu kanamadan ve tam bir devrimci gibi hareket edilmesine taraftard. Kendisine verilen ekmei reddetmi, ancak soua dayanabilmek iin iki bardak ard raksndan imi, hatta bir matara da yanna almt. Sakat Alzire kklerle kalacakt. Bonnemort baba da bir gn nce yapt yryten yorgun dm ve bacaklar tutulup yatakta kalmt. Bir arada gitmemenin daha tedbirli bir hareket olduuna karar verdiler. Jeanlin bir sredir ortadan kaybolmutu. Maheu ve Maheude Montsou'ya giden yola saparak hareket ettiler. Etienne de arkadalar ile bulumak iin doru orman yolunu tuttu. Etienne yolda Brle kadn ile Levaque kadn grd. Fakat arkadalar oktan Jean Bart'a yollanmlard bile. Nitekim randevu yerinde kimseyi bulamad. Derhal komaya balad ve Levaque ile yze yakn ii madenin azna geldikleri srada onlara yetiti. Dierleri de eitli yollardan oraya kouyordu. Jeanlin bir kprnn zerinde kurulmu adeta tiyatro seyreder gibi etrafa bakmaktayd. Sonunda madenden ieri giden birka yz kii ile birlikte ieri dald. Germinal 241 Kmrlerin harman edildii yere yaklatklar srada Deneulin ile karlatlar. Deneulin: "stediiniz ne?" diye bard.

Madene geldii zaman her ey tam bir sessizlik iindeydi. O srada ona tekrar gven gelmiti. Ama biraz sonra grevcilerin gelmekte olduunu haber verdiler. Doru toprak ayrma makinesinin bulunduu pencereye yneldi. Madenin azn kaplayan ve gittike artan bu kalabalk Karsnda bir ey yapamayacan anlamt. Yannda kendi iilerinden ancak yirmi kadar vard. Artk her ey bitmiti. Solgun bir yzle ve bu felketi cesur bir ekilde karlamak iin yksek sesle sormutu: "Benden istediiniz nedir?" ilerin arasnda itiip kakmalar ve homurtular duyuldu. O srada Etienne meydana kmay baarmt: "Size bir ktlkte bulunmak istemiyoruz, ama i her tarafta durmal," diye sylendi. Deneulin ona: "Hadi oradan budala, sanki ii durdurursanz bana iyilikte mi bulunmu olacaksnz. Ha arkamdan bir kurun skmsnz, ha da ii durdurmusunuz, bunun ne fark var? ilerim aada almalarna devam edecekler, ii de brakmayacaklar, bunu yapmanz iin ncelikle beni temizlemeniz gerek," dedi. Bu szler genel bir honutsuzlukla karland. Maheu ileri frlayan Levaque'i zor zaptediyor, Etienne hl konuup bu hareketin yasal olduunu Deneulin'e anlatmak istiyordu. Fakat Deneulin hi oral deildi. Ona gre alma bir hakti ve esasen bu budalaca eyleri tartmaya bile taraftar deildi. Onu daha ok

zen ey, bu kalabal kovmak iin burada birka jandarmann bulunmamasyd. "Doru kabahat bende, bu hareketi hak ettim ben. Sizin gibi itlere ancak kuvvetle kar koyulur. Alimallah elinize frsat gese siz hk242 Emile Zola meti bile devirirsiniz." Etienne titremeye balamt. Ama yine de kendini tutuyordu. Yava bir sesle: "Msy sizden rica ediyorum, emir verip iilerinizi yukar karsanz ok iyi olacak, arkadalarm daha ne kadar tutacam kestiremiyorum, byk bir felketin nne ancak siz geebilirsiniz," dedi. "Byle bir ey yapmayacam, defolun gidin. Benim sizlerle bir ilgim yok, benim iim deilsiniz, sizinle ne konuacam?... Bu ekilde dolaanlara haydut srs derler...'' Deneulin'in sesi kfrle kark homurtular iinde kaybolmutu. Fakat o iini dkt iin rahatt. Nasl olsa ifls edecekti, ha yle etmi, ha byle, bundan ne kard. Kalabaln says gittike artyordu. Onu da her an katledebilirlerdi. Baavu kendisini hzla geri ekti ve: "Aman msy, imdi cinayet kacak, bouna kan dkmekte bir anlam var m?" diye sylendi. Deneulin son bir defa daha: "Haydut srs, kuvvet yine bizim tarafmza getii zaman alacanz olsun sizin..." diye haykrd. Bu srada kendisini gtrdler ve kalabaln nnde bulunanlar merdivenlere saldrmaya baladlar.

Kadnlar garip sesler kararak adeta erkekleri tahrik ve tevik etmekteydiler. Bir mandalla tutturulan kilitsiz kap hafif bir itme ile alverdi. Ama merdiven o kadar dard ki, geride duran teki geit yollarndan gitmeyi akl etmemi olsalard bu kalabalk uzun bir zaman ieri giremeyecekti. Sonunda her taraftan yayldlar. Birka dakika iinde btn maden ellerine geivermiti. Kendilerine dayanmaya alan bir patronu bu kadar abuk yendikleri iin taknlklar daha da artmt. imdi madenin btn katlarn igal etmekteydiler. Maheu korkarak Etienne'e: "Aman adam ldrmesinler," demi ve ilk koanlarn arasna kaGerminal 243 tlmt. Etienne de hzla kouyordu. Deneulin'in avular odasna girip kapnn kilitlendiini duyunca: "Kabahat bizden gitti adam kudurmu ne yapalm," diye sylendi. Kalabaln kendi emirleri dna ktn grdke eflik duygusu inciniyordu. Bo yere teye beriye, koarak, sakin olunmasn ve dmanlara frsat verdirilmemesini sylyordu. Brle kadn: "Kazan dairelerine," diye bard. Bu srada eline bak gibi bir ey geirmi olan Levaque, halatlar keselim," diye haykryordu. Az sonra, herkes ayn nakarata balad. Etienne ile Maheu armlar ve bouna kalabala sz dinletmeye alyorlard. Etienne haykrarak:

"Aada insan olduunu unutuyorsunuz galiba..." Barmalar daha da artt ve: "Onlara haktr, hain onlar, dipte kalsnlar daha iyi... Zaten merdiven var karlar." Etienne de merdivenin bulunduunu hatrlaynca ve daha byk bir felketi nlemek iin onlara ba edi. Etienne koarak makinelere doru gitti. Halatlar derken, tel kafesleri paralamamas iin onlan yukar ekmek istiyordu. Hareket koluna yapt, kafesler engellere dayanp durduu srada, elik halatlar kesen ban sesi duyuldu. evreyi byk bir sessizlik kaplam ve btn iiler balarn kaldrarak heyecanla sonucu bekliyorlard. Maheu, bu tel halatlar kesilmekle, bu ukurlardan sonsuza kadar kurtulacakm gibi lgnca bir sevin duyuyordu. Brle kadn bu sefer de: "Ateleri de sndrelim, kazanlara" diye bard. Btn kadnlar onun peinden gittiler. Maheude de kocas gibi onlarn her taraf harap etmelerine engel olmak iin hemen pelerine d244 Emile Zola Germinal 245 t. Kadnlar kazan dairesine girmi ve birka ateiyi kreklerle kovalamaya balamlard. Brle kadn, eline geirdii koskoca bir krek ile, ocaklardan birinin nnde ateleri boaltmakla meguld. Derken teki kadnlar da ayn hareketi yapmaya baladlar. imdi

hepsi bu alevlerin karsnda darmadank salar ve kpkrmz bir renge bulanm, didinip durmaktaydlar. Maheude: "Artk yeter, grmyor musunuz ambar tutumaya balad bile," diye bard. Brle kadn: "Oh daha iyi... Kocamn lmn onlara deteceim dememi-miydim. te imdi sras geldi," diye cevap verdi. Birdenbire Jeanlin'in sesi duyuldu: "Bakn ben imdi btn atei nasl sndreceim. Sonra istimi boaltmak iin musluklar at. Byk bir grlt oldu. Buharn ortasnda hibir ey grnmez olmutu. Yalnz arada bir ocuk seiliyor, ve onun da yz, yaratm olduu bu frtnann sevinciyle byk bir neeyle doluyordu. Artk yangn tehlikesi kalmam, fakat kalabaln fkesi gememiti. Erkekler ve hatta kadnlar ellerine geirdikleri ekiler ve sivrice aletlerle aa katlara inip, her eyi paralayp oca ykmak istiyorlard. Etienne bunlar duyduu zaman hemen Maheu ile oraya kotu. Bu intikam duygusu onu da sarho etmiti. Fakat yine de arkadalarna artk ocan almayacan anlatp onlan ikna etmeye alyordu. te bu srada, merdiven aralnn ufak ve bask tavanl blmesi nnde grltler duyuldu: "Hainlere lm, u pislerin yzlerine bakn... Lanet olsun... Kahrolsunlar..."

Ocaktaki iiler kmaya balamt. Madendeki grevciler de hemen koutu. ki sra olmulard ve kanlan bunlarn aralarndan gemeye mecbur edildi. k kapsnda beliren her ii alay konusu oluyor ve: "A una da bak gtten bacak... Ya unun burnuna da ne olmu, yoksa Volkan meyhanesindeki fahielere mi yedirdi?" diye szler duyuluyordu. Hele karn burnunda bir iman ii kadn, kahkahalarn adeta ge kmasna sebep oldu. Artk i el akalarna da dklmeye balad. Biraz sonra yumruklar vurulmaya balayacakt. Berikiler ise sessiz ve boyunlar bkk biran nce kapa dar atmaya alyorlard. Etienne: "Demek ocakta birka kii yokmu," diye sylendi. Demek ki ormanda yaplan toplantda yalan sylememilerdi. Jean Bart'n hemen hemen btn iisi buradayd.... Birden Chaval'i grd ve aknlk iinde bard. "Bak hele... Demek bizi buraya randevuya ardn..." Bu srada kfrler duyuldu... Bu hain herifin zerine bir an nce atlmak iin kprdanmalar oldu... Bir gn nce ormanda kendileri ile yemin eden bu herif deil miydi?... imdi de ocaktan kmaktayd... Bu dpedz herkesle elenmekti. "Ne duruyorsunuz, tutup kuyuya atn," sesleri duyuldu: Chaval sapsar olmu, birtakm nedenler ileri sryordu. Kalabaln fkesi Etienne'e de gemi ve o da kendisini kaybetmi:

"Hadi uzun etme yr bakalm... Bunu kendin istedin." Bir grlt onun szn yarm brakt. Catherine grnmt... O kadar merdiveni trmanmak, bacaklarn ve avularn paralamt. Ellerinden kanlar akyordu. Maheude onu grd ve: "Sen de demek... Fahie seni... Anan burada alktan kan alasn, sen bu pezevenk herifin hatr iin ona ihanet et!" dedi ve tokatlamak iin kznn zerine atld. 246 Emile Zola Maheu ileri frlad, karsn tuttu. Ama o kzn ekitiriyor ve arkadalarnn sesini bastracak ekilde baryordu. Etienne, Catherine'i de burada grnce, bsbtn kendini kaybetti: "Alak herif, sen de bizim de geleceksin... imdi teki ocaklara gidiyoruz!" diye bard. Cathherine de ann peinden yrd. Onu yalnz brakmaktan ekiniyordu. nk herhalde onu ldreceklerdi. Jean Bart birka dakika iinde boalverdi. Kadnlar nden kouyordu. Levaque baltasn sallamaya devam ediyordu. Kalabalk gittike artmaya balad. Sonunda tahta perdeleri krp yola dizildiler. imdi Jean Bart derin bir sessizlie brnmt. Deneulin ve avular kapandklar yerden ktlar. Deneulin oca tek bana dolat. Halatlar kesilmi, ocaklar sndrlmt... Jeneratrlere dokundu, bo bir ses iitti... Artk her ey bitmi ve ifls etmiti....

Artk Montsou halkna da fke duymuyordu. Kabahat asrlarn ykn tayordu ve hepsinindi. Bunlar da vahi insanlard... Ama cahil ve alktan krlan vahilerdi... i topluluu, buzlarla kapl ovada, soluk bir gne nn altnda, pancar tarlalarna yaylyordu. Fourches de Boeufs blgesine geldikleri zaman Etienne grubun banda yer almt. imdi devaml olarak yrmekteydiler. Etienne baryor, emirler veriyor ve bu yry dzene sokuyordu. En nde Jeanlin, borusuyla acayip bir ses karyor, kendisini, elleri sopal kadnlar takip ediyordu. Maheude kadn keskin baklarla, vaadedilen topraklan ufuklarda arar gibi ileri bakyor, Brle kadn, Levaque kadn ve Mouquette partallam elbiselerinin altndan kan bacaklann, saGerminal 247 vaa giden askerler gibi atyorlard. Aksi bir tesadf grnrse, acaba jandarmalar kadnlara ate aarlar myd? Erkekler de ellerinde demir sopalar ve keskin az soluk gne nda ve karmakank bir ekilde yryorlard. Etienne, Chaval'i gzden karmyor ve onu kendi nnde yrmesi iin zorluyordu. Maheu geride ve hznl bir tavrla yrmekteydi. Catherine, an yalnz brakmam ve onun yan sra yryordu. imdi Jeanlin'in fledii borudan kan garip ses ve yerlerde srnen tahta kunduralarn kard sesten baka bir ey duyulmaz olmutu. O anda bir lk duyuldu:

"Ekmek, ekmek, ekmek...." le olmutu. Alt haftadr devam eden grev, bu uzun yry midelerdeki kaznmay artrmtr. Mideler isyan ettike bu darya vuruyordu. "Ocaklarda, allmayacak, ekmek isteriz..." Mahallede iken kendisine verilen birka krnty reddeden Etienne imdi midesinin dayanlmaz bir ekilde kazndn hissediyordu. Bundan ikyeti yoktu. Fakat arada bir matarasna el atyor ve birka damla yudumluyordu. rperdiini ve yanaklarnn scaktan yandn hissediyordu. Fakat akl bandayd. Yok yere zarar verilmesini istemiyordu. Joiselle yoluna geldikleri zaman kazmaclardan biri: "Haydi Gaston Marie'ye gidip tulumbalar durduralm, Jean Bart' su bassn," diye bard. Bu szleri duyan arkadalan sa tarafa saptlar. Etienne'in itirazlarna karn yn tam olarak tutturmulard. Galerileri tahrip etmekle ellerine ne geecekti. Maheu de makinelerden intikam almay sama buluyordu. Fakat kazmac, arkadalarn tahrike devam ediyordu. Bunun zerine Etienne: "Mirou'ya, Mirou'ya gidelim orada da hainler var," diye barmak 248 Emile Zola zorunda kald. Bylece kalabalk sol tarafa akn etmi ve Jeanlin borusu ile baa gemiti. Gaston Marie imdilik kurtulmutu. Mirou'ya kadar olan mesafeyi koar admlarla aldlar. Drt kilometreyi, admlar ile yarm saatte eritmilerdi.

Madene vardklar zaman karlarnda Montsou'nun en eski avularndan Quendieu babay buldular. "Burada aradnz nedir Bozguncular?" diye bard. nsan kitlesi biran duraklad. Sonu itibariyle karlarnda duran bu adam bir patron deil, tam tersine sayg duyduklar bir arkadat. Etienne: "Kuyudaki iileri kar," dedi. Quendieu baba: "i var ne olacak yani. Tahminen yetmi kii alyor, tekileri de korkutup kardnz, bozguncu ruhlu herifler. Bu kuyudan bir kiiyi bile karamazsnz. Byle bir harekete kalkrsanz karnzda ben olacam," dedi. Homurtular duyuldu. Erkekler birbirlerini ittiler, kadnlar birka adm ilerledi. Quendieu baba sratle aaya inip kapnn nnde durmutu. Maheu kart ve: "htiyar, arkadalan greve zorlamaya mecburuz, bu bizim hakkmz, aksi halde baarl olamayz," dedi. htiyar bir sre sessiz kald ve: "Hakknz olmasna hakknz ama, ben aldm emire bakarm. Burada bir ben varm, ve iilerimin saat on bee kadar almas iin emir verildi. O halde on bee kadar alacaklar,"dedi. Son szleri grltler arasnda eridi. Yumruklarn skp onu tehdit edenler, nefesleri ile yzn stanlar vard. Fakat o dimdik duruyor ve grlty bastran bir sesle: "Buradan bir adm ileri gidemezsiniz, vallahi kendimi kuyuya atarm," diye bard. Germinal

249 Bir homurtu duyuldu ve itienler geri ekildi. htiyar hl syleniyordu: "Bunda anlamayacak ne var sanki, ben de sizin gibi iiyim, burasn bekle diye emir verdiler, bekliyorum." Yarm ara yakn bir zamandr kendini bu ocaklara adayanuysal ihtiyar, tpk itaatli bir asker gibi diretiyor bir adm gerilemiyordu. Arkadatan bu tehdit karsnda ruhlarnn derinliklerinde eski bir arkadalk, kardelik hissi duymulard. Quendieu baba onlar hl tereddt iinde zannedip: "Vallahi kendimi grizu kuyusuna atarm," diye tekrarlad. iler biran duraladlar ve sonra arkalarn dnp ezeli koularna baladlar. Yine homurtular ve sesler duyulmaktayd: "Madeleine'e, Crevecaeur'e, almayacaz, ekmek, ekmek, ekmek, ekmek...." Bu srada bir itime oldu. Chaval'in frsattan yararlanarak kamak istedii sylendi. Etienne onu kolundan kavram, kallelikte bulunursa belini kracan bara bara sylyordu. teki ise fkeyle ve rpnarak: "Bu yaptklarnz nedir? Ben serbest bir insan deil miyim? Bir saattir dondum, ykanmak istiyorum, brak beni," diye syleniyordu. Terle yapan kmr tozlan vcuduna batyor ve ceketinin altnda titriyordu. Etienne: "Yrmeye bak, sonra seni biz ykarz," dedi.

Komaya devam ettiler. Etienne bir ara Catherine'e bakt. Catherine arkasndaki eski erkek ceketi, ayanda amura bulanm pantolonu ile tirtir titriyordu. Sonunda: "Sen gitsene," dedi. Catherine duymamazlktan geldi. Durmak istemiyordu. Erkeini brakmasn neden istiyorlard, bir trl anlayamyordu. Chaval kaba 250 Emile Zola Germinal bir adamd, hatta bazan kendisini adamakll dvd de da oluyordu. Ama yine de onun erkei idi ve kendisine ilk o sahip olmutu. Bu kadar adamn ona saldrmasna kzyordu ama bu Chaval'a olan sevgisinden ok kadnlk gururundand. Maheu sert bir ekilde: "Defol git," diye bard. Babasnn bu emri onu yavalatt. Alyordu. Sonra tekrar eski yerine geti ve komaya balad. Bu sefer kimse ses karmamt. Cougney'ye geldikleri zaman boru sesleri ve grltlerle dar frlayan ii aileleri de bu kalabala kart. Madeleine nlerine geldikleri srada saylan 1500'e ykselmiti. Saat on drt civarndayd. avular durumdan nce haberdar olduklar iin iilere erken paydos vermiler ve grevciler buraya geldikleri srada ocak hemen hemen boalmt. Geriye kalan yirmi kadar ii de o srada dar ktlar. Grevcileri grnce hemen teye beriye kamaya ve dierleri onlar kovalamaya

baladlar. Bu kovalamaca oca kurtarmt. iler imdi bitiikteki ocaa saldryorlard. Grevecoeur'de de iilerin kyla karlatlar. Kadnlar, kaan bir dekovilci kz yakaladlar ve poposunu dar karncaya kadar kamladlar. Kazmaclar da adamakll sopa yediler. Tel halatlar kesmeye baladlar, fakat bak krlemiti. Kazan dairesinde bir musluk krdlar, ocaklara kovalarla sular dktler. Su dkme ilemi skaralar atlatyordu. Birden ortaya Saint Thomas sz atld. Bu ocakta hemen hemen btn iilerin ocaa indii biliniyordu. Onlar demir sopalan ile kapda karlamay dndler. Fakat, burada jandarmalarn dolat syleniyor ve iin asln kimse doru drst bilmiyordu. Tekrar yola koyuldular. imdi Feutry Centrale'a, Feutry Centrale'a sesleri duyulmaya balamt. Bir baka ses Victoire'a diye bard. Acaba burada jandarma ve 251 asker var myd? Bunu da bilmiyorlard. Tekrar geri dndler ve Joiselle'e kmak iin pancar tarlalanndan getiler. Tren yolundaki parmaklklan devirip demiryolunu atlar. Artk Montsou'ya yaklamlard. nlerinde be kilometrelik bir yol vard. Yorgunluktan bitkin dmler, fakat gayretleri onlara her eyi unutturmutu. Grup yolda kendisine katlan iilerle durmadan artyordu. Victoire ocana geldikleri zaman burada da kimseyi bulamadlar. Akam nbeti iin gelen iiler de talar ve sopalarla

kovaland. Yllardan beri devam eden bu bitip tkenmek bilmeyen alk, onlar ani bir katliam ve ykma ihtiyacna itmiti. Etienne, kmr arabasn yklemekle megul iiler grd ve: "Buradan ekilip gider misiniz?" dedi. Bu srada oraya yz kadar grevci kotu. iler zor katlar. imdi ykm hareketi balamt. Birka at, arabalanndan zld ve rkterek kanld. Sra arabalarn knlmasna gelmiti. Maheu elindeki demir sopa ile dekovil hattn skmeye balad. Brle kadn dier kadnlar da arkasna takarak lambal bast. Ellerindeki sopalarla rastgele lambalara vurmaya baladlar. Yerler bir anda lamba knklar ile doldu. Hepsinin eli yz gaza bulanmt. Btn * bu hareketler yine de midelerinin kaznmasn durdurmamt. Feryatlar tekrar duyulmaya balad: "Ekmek, ekmek, ekmek..." Ocan evrelerinde bir dkkn olan bir maden avuu korkusundan burasn brakm kamt. Dkkn hemen yama edildi. Fakat ieride ekmek bulamamlard. Bir iki para et ve bir uval patatesten baka bir eye de rastlamadlar. Gzlerine ilien elli ie kadar ard raks hemen eridi. Etienne boalan matarasn doldurdu. imdi bir sarholuk hali balamt. Birden Chaval'in katn grdler. Biraz sonra Catherine ile birlikte sakland yerde onlar buldular. 252 Emile Zola

Etienne: "Kalle herif, ormanda tulumbalar durdurmak iin makinistlerin de grev yapmasn isteyen sen deil miydin?" diye haykrd ve: "Yr bakalm, Gaston Marie'ye gidip tulumbalar sana krdrtaca-m imdi," diye ekledi. Adamakll sarho olmutu. Biraz nce binbir glkle kurtard tulumbalar imdi yine kendisi yktryordu. "Gaston Marie, Gaston Marie" diye haykrdlar. Catherine yine onlarla komaya balamt. Maheu: "Defol buradan," diye bard. Catherine bu sefer yavalamay bile aklndan geirmeyip kousuna devam etti. Montsou'ya uramadlar ve tekrar Joiselle yoluna ktlar. Piolain-lerin duvarlarn syrarak getiler. Gregoire'lar, Hennebeau'lardaki akam ziyafetinde Cecille ile bulumadan nce Notere uramak iin evden kmlard ve pencereler kapal bulunuyordu. iler, st sivri ie krklar ile kapl duvarlara kt kt baktlar ve yine: "Ekmek, ekmek, ekmek" teranesi balad. Bu sese, baheden gelen kpek havlamalar kart. Evde bulunan hizmetiler bu devrimcilerin geiini ecel terleri dkerek seyrettiler. Atlan bir iki ta ve knlan bir cam onlar korkudan yorgun drmt. Bu muziplii Jeanlin yapm ve sapanyla bir cam krmt. Grup uzaklamaya ve grltler gittike azalmaya balad. Derinden derine: "Ekmek, ekmek, ekmek" diye haykrlar duyuluyordu. Saylar gittike kabaran topluluk sonunda Gaston Marie'ye geldi. Ksa

bir zamanda ateler sndrld, kazanlar boaltld ve hangarlar tahrip edildi. Tulumbalar da tpk bir insan gibi hcuma uramaktayd. Etienne, Chaval'e bir eki verdi ve: "nce sen vur bakalm, hadi ne duruyorsun yemin etmemi miyGerminal 253 din?" dedi. Chaval, titremeye balamt, bir hareketlenme oldu ve eki yere dt. Dierleri beklemeksizin demir sopalarla saldrdlar ve her eyi paralamaya baladlar. Birdenbire darbe dkme ksm paralad, su byk bir hzla boald ve son bir homurtu duyuldu. Bu ocan sonu olmutu. Kalabalk tekrar dar frlad. Etienne hl Chaval'in yakasn brakmyordu. Etrafnda bir kalabalk topland ve: - "Atn kuyuya atn, ldrn haini," sesleri ykseldi. Chaval hl ykanmaktan szediyordu. Levaque kadn: "Demek skldn, yle ise al sana ykanma," dedi ve birka kii sularn szntsndan olumu bir birikintiye Chaval'i srkleyip, suyun zerindeki buzu krdlar ve ban buraya sokmas iin kendini zorladlar. Brle kadn: "Sok kafan, yoksa seni iine atarz, i bakalm bu suyu evet, evet i bakalm," dedi. Chaval yerde srnerek bu suyu imeye balad. Birka kadn bir avu taze gbreyi suratna srdler. Chaval dehet iindeydi ve kamak iin rpnyordu.

Maheu ve Maheude de onu ekitirip duruyorlar, eski kinlerini alyorlard. Mouquette de onun mymntlndan ve pantolonunu karmaktan szediyordu. Etienne onu susturarak: "Artk bu kadar yeter, hepinizin bu ie karmasna gerek yok. Hey bana bak istersen bu ii biz aramzda halledelim, ne dersin?" dedi. Yumruklarn skp, kinle ona bakyordu. "Hazr msn, birimizden biri lecek, una da bir bak verin, benim var," diye devam etti. 254 Emile Zola Catherine dehet iinde onlara bakyordu. Birden atld, iki eli ile Etienne'i tokatlad ve haykrd: "Alak, alak.. Yaptklarnz yetmedi mi? Ayakta duracak hali yok, imdi de onu ldrecek misin?" Annesiyle, babasna dnerek: "Hepiniz alaksnz, bari beni de onunla beraber ldrn. Ona el srenleri paralarm," diye bard. imdi, erkeinin nne siper olmu, yedii dayaklar, ektii sefaleti unutmu, kendisine sahip olan bu adam koruyordu. Etienne, Catherine'den tokatlar yiyince armt. Onu dvmek istedi ve sonra yzn sildi, Chaval'e dnerek: "Doru sylyor, hadi bas git..." dedi. Chaval hemen kamaya balad. Catherine de kendisini takip ediyordu. Kalabalk arp kalmt. Maheude:

"Hata ettiniz, imdi gidip bir haltlar kartracak." Grup yine yola koyulmutu. Saat on yediye yaklam ve gne batmak zereydi. Ufukta bir kzllk hkim olmutu. Yoldan geen biri askerlerin Crevecoeur'e gelmekte olduklarn syledi, bunun zerine gerilediler ve o srada bir emir duyuldu: "Montsou'ya, Mdrn evine... Ekmek, ekmek, ekmek..." Msy Hennebeau, karsn Merchiennes'e le yemeine gtren arabann hareketini grmek iin, alma odasnn penceresine dayanm bakyordu. Arabann yan sra, atn zerinde giden Negrel'e gz takld, sonra rahata masann bandaki sandalyesine yerleti. Ev, kars ve yeeni bulunmad zamanlar ssz gzkyordu. Evde oda hizmetkr Hyoppolite ve mutfakta akam yemeini hazrlama tela ile tencerelerle har neir olan ah kadndan baka kimse yoktu. Msy Hennebeau bu derin sessizlik iinde kendisini almaya vermek istedi. Germinal 255 Hyppolite, eve kim gelirse gelsin ieri almamak konusunda kesin emir alm olmakla beraber, bir sre sonra Dansaert'in bir haber getirdiini bildirdi. Genel Mdr, ormanda yaplm olan toplantdan ite ancak o zaman bilgi sahibi oldu, ayrnt o kadar akt ki, bu srada Dansaert'in, Pierron'la olan akn dnyordu. Bu iliki o kadar belliydi ki, Genel Mdr haftada birka defa imzasz mektup alyor ve

baavuun taknlklarndan haberdar oluyordu. Hennebeau bu nedenle hejr eyi bildiini Dansaert'a ima etti. Dansaert, Genel Mdre verilen bu bilgiden kt halde rkm, inkr ediyor, fakat birdenbire kzaran patlcan burnu ile bu suunu kabulleniyordu. Zaten fazla da srar etmedi. Bu kadar ucuz kurtulduu iin seviniyordu. nk bir memurun, ocakta gzel bir kzla krtrdn duyan mdr, ok kt davranrd. Grev zerinde konumalarna devam ettiler. Ormanda yaplan toplant, serseri grubunun grlt patrtsndan baka bir ey deildi. Korkulacak bir ey yoktu. i mahalleleri o sabahki askeri geit resminden sonra birka gn kmldamayacak ekilde rkmlerdi. Fakat Msy Hennebeau yalnz kalnca, valiye az daha telgraf ekiyordu. Sonra bundan vazgeti. Grevin on be gnden fazla srmeyeceini iddia etmi, hatta idareye yazacak kadar anlayszlk gstermiti. imdi buna ok zlyordu. Grev iki aydan beri devam ediyordu. Buna hem aryor, hem de zlyordu. hretinin her gn biraz daha azaldn anlyor ve idare amirlerinin eski gleryzlerini kazanmak iin yepyeni bir eyler yapmak istiyordu. Herhangi bir karklk olaslna kar idareden bilgi istemiti. Fakat cevap gelmemiti. Cevap herhalde bugn le postas ile gelecekti. dare amirleri ocaklarn askeri kordon altna alnmasn isterlerse gereken telgraflar ekmek iin zaman bulacan dnd. Buna karn, kendisi, bu ekilde dav-ranlrsa kavga kacana, kan

dkleceine ve lenler olacana inanyordu. O byk enerjisine karn, bu kadar byk sorumluluk kar256 Emile Zola snda bocalamaya balamt. Saat on bire kadar, tam bir sessizlik iinde alt. ok uzaklardan bir oday cilalayan Hyppolit'in cila sopasnn grlts duyuluyordu. Sonra iki telgraf ald. Birincisinde, Montsou grubunun Jean - Bart' bast ve ikinci telgrafta ise tel halatlarn kesildii, atelerin sndrl-d, ksaca btn yakp yklmalar aklanyordu. Bundan bir ey anlayamamt. Grevciler, kumpanyann ocaklarna hcum edeceklerine Deneulin'in ocanda ne aryorlard. Fakat Vandam'a da hcum edebilirlerdi. Bu zihninde kurduu basan plnn tehlikeye sokuyordu. leyin geni yemek salonunda tek bana yemek yedi. Tam o srada telala gelen bir avu ieri girdi. ilerin Mi-rou zerine yrdklerini bildiriyordu. Kahvesini itii srada bir telgraf daha ald. Madelaine ve Crevecoeur ocaklar da tehlikedeydi. Adamakll bocalamaya balamt. Postann ikide gelmesini bekliyordu. Yoksa derhal asker getirtse miydi? Bir gn nce, Negrel'den valiye yazmasn istedii yazy arad fakat bulamad. Belki Negrel kendi odasnda brakmtr diye hzla oraya kotu. eri girince ard. Oda darmadankt. Btn gece musluu ak braklan bir kalorifer de oday nemli bir

scaklkla doldurmutu. Her ey bir tarafa atlmt. Yatak akt ve araf halya doru sarkyordu. Sonra masaya doru ilerledi. Yazy aryordu. Ktlar birka kez inceledi. Bu dank Paul yazy acaba nereye saklamt? Tekrar odann ortasna geldi ve birden yatan iinde duran ve parldayan bir ieye gz takld. Bu arafn bkk yerine taklm, altn kapl kk bir ieydi. Hemen tand, Madam Hennebeau'nun eter iesiydi bu. Pekiyi ama bu ie buraya nasl gelmiti? Birdenbire y-zr sarard. Demek ki kars orada gecelemiti. Kap aralndan Hyppolite'in sesini duydu. "Afedersiniz msy ktnz grdm de..." diyordu. Hizmeti odaya girince aalad. Her taraf darmadank duruyorGerminal 257 du. "Th, sahi daha buray toplayamadm. Bu Rose kz da her eyi bana brakyor canm." Msy Hennebeau: "Ne istiyorsunuz?" diye sordu. ieyi avucunun iinde skyordu. "Msy biri daha geldi, Chevecoeur'den bir telgraf getirmi." "Peki beklesin." , Demek kars burada gecelemiti. Kapy kilitledi. Tekrar ieye bakt. Demek ki bu kepazelik aylardr kendi evinde cereyan ediyordu. Geceleri

koridorlardaki plak ayak seslerini duyar gibi oluyordu. Karyolann bandaki bir sandalyeye kendini brakt. Dakikalarca yedii korkun darbenin altnda kald. Birden bir grlt ile silkindi. Kapy vuruyorlard. Hizmetinin sesini duydu. "Msy, a kapy kilitlemiler." "Ne istiyorsunuz?" "Msy konu nemliymi, iiler her eyi ykmaya balamlar. Aada iki kii daha bekliyor. Telgraflar da geldi." "Beni rahat brakn, birazdan iniyorum." Demek, yata sabahleyin Hyppolite yapm olsa ieyi o bulacakt. Bu fikir Hennebeau'yu buz gibi dondurdu. Ama hizmeti bu ii biliyor olmalyd. Belki bu yata yirmi defadr ilenen o iren zinann lkl iinde bulmu, yastn zerinde hanmn salarn arafta da o iren lekelere rastlamt. Belki de kapy imdi bilerek vuruyor ve belki de efendilerinin bu dknln kap arkasndan dinlemiti. Msy Hennebeau devaml olarak yataa bakyordu. imdi bu kadnla evleniini, herden balayan maddi ve manevi geimsizlii, karsnn kendi farkna varmadan edindii aklar, btn o ac dolu hayat gzlerinin nnde canlanyordu. Sonra Montsou'ya gelmilerdi. Karsnn sonunda kendine dneceini hesaplamas ve sonra yann artk gemekte olduu, birer birer zihninde beliriyordu. Sonra yeenleri 258 Emile Zola

gelmiti. Paul'a kar yllarca annelik yapmt. Sersemlii yznden bir ey grememiti ve hl bu kadna tapyor ve bakalarndan geri kalan iyilik olaslndan kendisine vermi olsa bunu da kranla karlayacakt. Fakat o kalnty da bu ocua vermeyi tercih ediyordu. Bu srada uzaktan bir zil sesi duydu ve rperdi. Kendi emri dolaysyla, postac geldii zaman byle alard. Yanan boazndan kfrle kark: "Umurumda deil, telgraflar da mektuplar da vz gelir." Demek ki kars bir fahie idi. Paul'n Cecile ile evlenmesi konusunda yaplan konumalardaki o bak hatrlad. Demek bu kadn iin allm bir oyuncaktan baka bir ey deildi. Hennebeau ocuu kabahatsiz buluyor, btn sorumluluu kansna yklyordu. Aile iinde de yemei, yata ve kadn kabul edecek karakterde yeenler de bulunmasa bu kadn daha ne kadar decekti? Kapy, ekingen bir el tkrdatt. Hyppolite yava bir sesle: "Msy, postac geldi. Dansaert de geldi, iiler dve balad diyor," dedi. "Anladk canm, iniyorum." Onlara ne yapacakt, elinde sopas ile onlar kovacak, iftlemelerinin irkefliini baka yerlere tarmalarn isteyecekti. Odadaki koku, karsnn cildinin kokuuydu. Onun ehevi kokulara olan dknln biliyordu. Yumruklarn skarak bir gece nce ak anlarnn getii ettii bu arafa vuruyordu. Sonra tekrar Hyppolite'in yukar ktn sanp, bir utan duydu ve kendisine eki dzen vermek iin

aynann karsna geti. Sonra sakinletiini grerek aaya indi. Aada bekleyen be kii vard. ilerin kuyulara yryn, baavu Quindieu babann kahramanl sayesinde Mirou'daki kuyunun kurtuluunu anlatyorlard. Durum tehlikeliydi. Hennebeau dinliyor fakat hibir ey anlamyordu. Akl hep yukandaki odaya taklmGerminal 259 ti. Sonra gelenleri savd. nlemler alacan bildirdi. dare amirlerinin mektuplarn okudu. Bir para kargaalk kmasn ve grevin bylece son bulabileceini anlamaya alyorlard. Hemen Lille valisine, Do-uai Kumandanlna telgraflar ekti. imdi ii rahatlamt. Artk beklemekten baka yapacak bir eyi kalmamt. Hatta rahatszlandn ileri srerek leden sonray odasna kapanarak geirdi. Bir taraftan da gelen telgraflardan grevcilerin ocaklardaki faaliyetini ve ok kt durumlara den jandarmalarn, askerlerin acizliini reniyordu. stedikleri kadar bouup, bulduklann yama etsinler umurunda deildi. Ban tekrar elleri arasna alm, harl harl akam yemeini hazrlamakla megul ah kadnn grltlerinden baka bir ey duymuyordu. Akam karanl oday dolduruyor, Hennebeau, hl akn ve hareketsiz bir ekilde duruyordu. Birden bir patrt duydu. ki alan geldiini sanmt. Fakat grlt artyordu. Bu srada mthi bir grlt oldu. "Ekmek, ekmek, ekmek...."

Bunlar, jandarmann grevcilerin Voreux'yu igal ettiini sanp drt nala oraya gittikleri srada, Montsou nlerinde grlen grevcilerdi. Vandame yolunun aasnda Madam Hennebeau ve yanndakiler de bu grubun geiini grmlerdi. Madam Hennebeau ve yanndakiler ok neeli bir gn geirmiler, demirhane mdrnn evinde le yemei yemiler, civardaki atlyeleri, cam fabrikalarn gezmiler ve Cecile yol kenarnda grd kk bir iftlikten st imek istemiti. Bunun zerine hepsi inip ona elik etmilerdi. Kyl kadn bu kadar ssl insan bir arada grnce hayrete kaplm, st getirmeden yere bir kilim sermeye almt. Fakat Lucie ve Jeanne stn salmasn kendileri grmek iin ellerinde kseleri ile birlikte ala kadar yrmlerdi. 260 Emile Zola Madam Hennebeau ocuklarnn hatrn krmak istemeyen bir anne gibi aznn ucu ile st ierken dardan byk bir grlt duyuldu. Madam Hennebeau bundan endielendi ve sordu: "Bu da ne?" Aln araba'kapsndan, Vandam'a doru lgnca koan bir kalabalk grlyordu. Gen kzlar, dalgalanan karmakark bir gruba aknlk iinde baktlar. Onlarla beraber dan koan Negrel: "Vay, demek ki bizim serseriler aztmaya baladlar," diye sylendi.

Kyl kadn: "Belki yine maden iileridir. Bu ikinci geileri. Galiba durum kt imi, btn blgeyi ele geirmiler. Her kelimeyi tartarak sylyor ve ikide bir yzlerine bakyordu. Onlarn telaa dtklerini grnce: "Ah serseriler, a serseriler," diye ekledi. Negrel, Montsou'ya gitmek iin zamann gecikmi olduunu grerek, arabacya, arabay baheye sokmasn syledi. Kendisi de atn bir aaca altna balad. Dnd zaman Madam Hennebeau ve kzlar korku iinde buldu. Kyl kadn kendi evlerine saklanmalann teklif edince onunla beraber gitmeye hazrlanrlarken, Negrel samanlkta daha gvenli olacaklarn dnerek burada kalmalarn syledi. Sonra, "Hadi canm, biraz cesaret, hayatmz pahalya mal deceiz," dedi. Bu aka, korkuyu artrmt. Grlt de byyordu. Grnrde bir ey yoktu, yolun zerinde byk felaketlerden nce meydana gelen bir frtna havas vard. \ Cecile, bir saman ynn iine saklanarak: "Hayr, bakmak istemiyorum," demiti. Germinal 261 Madam Hennebeau keyfini karan bu adamlara byk bir fke duyuyor, onlara yan gzle ve nefretle bakyordu. Lucie ve Jeanne korkudan titredikleri

halde, gzlerini bir delie dayamlar ve hibir ey karmak istemiyorlard. Grlt yaklayordu. Jeanlin borusunu alyor ve en nde kouyordu. Cumhuriyeti fikirlere sahip olmakla beraber, kadnlarn yannda serserilerle alay etmekten holanan Negrel: "Esans ielerini hazrlayn, halkn aln teri geiyor," diye syleniyordu. Fakat, bu alayl konumas, lklarn arasnda kayboldu. imdi kadnlar gzkmt. Salan darmadan olmu, srtlanndaki paavralardan ok ocuk dourmaktan sarkan ciltleri gzkyordu. Saylan bin kadard. lerinden bazlar bir bayrak gibi ocuklann havaya kaldryorlard. Daha genleri gslerini kabartp, ellerindeki sopalar sallyorlard. Zavall ihtiyarlar, zayf boyunlarndaki damarlar atlatacak gibi baryorlard. Sonra erkekler grnd. raklar, kazmaclar, tamircilerden oluan iki bin kiilik bir grup tek bir yn halinde kouyordu. Bu kitle birbiriyle yle kaynamt ki, ne yrtk ceketler, ne rengi atm pantolonlar, ne partal yn ceketler hibir ey grnmyordu. Alevli baklar ve hep birden Marseyazi syleyen azlarn boluundan baka bir ey gzkmyordu. Mar msralar da, tahta kunduralarnn kard grltnn arasnda eriyordu. Balarnn zerinde, havaya dikilen demir sopalarn arasnda bir balta gzkyordu. Sembol niteliindeki bu balta, giyotin bann keskin azn hatrlatyordu. Madam Hennebeau:

"Ne korkun yzler," diye sylendi. Negrel, ksk bir sesle: "Hibirini tanmyorum, bunlar nereden kmlar," diyordu. 262 Emile Zola Gerekten, kin, fke, sefalet, alk ve iki aylk ac Montsou madencilerinin, o sakin, ehrelerini vahi bir hayvan surat gibi germiti. Bu srada gne batmaktayd. Gnein son klar, ovay kpkrmz renge buluyor ve o zaman yoldan bir kan seli akyor gibi oluyordu. O muhteem kalabalk mezbahanedeki kasaplar gibi kan rengine brnm, komakta devam ediyorlard. Lucie ve Jeanne'n bu dehetli manzara karsnda sanat hisleri kabarm: "Fevkalde manzara," diyorlard. Madam Hennebeau, bu delik deik tahtal kaplardan bir gz atmalar halinde boazlanacaklarn dnyor ve ok korkuyordu. Aslnda cesur olan Negrel de dehete dm, yz sararmt. Cecile kuru otlar iinde hareketsiz duruyordu. tekiler ise, bakmamak istiyorlar fakat yine de kendilerini bakmaktan atamyorlard. Grdkleri ey, bu devrin sonunda ve kanl bir gecede, hepsini korku iinde alp gtrecek olan devrimin hayali idi. te byle bir akam, basz braklan bu halk yollarda alabildiine koacak ve burjuvalarn kanlarna srnen balar dolatracak,

kasabalardaki altnlar datlp, kadnlar haykracak, erkekler srmak iin keskin dilerini gstereceklerdi. Birden byk bir ses ykseldi: "Ekmek, ekmek, ekmek..." Lucie ve Jeanne, baygnlklar geiren Madam Hennebeau'nun yanna sokuldular. Negrel de onlar korumak ister gibi nlerinde durdu. O srada grd bir manzara onlar bsbtn ykt. Kafilenin byk ksm geip gitmi ve geride birka kii kalmt. O srada Mouquette gzkt. Ar ar gidiyor ve bahe kaplarnda, evlerin pencerelerinde burjuvalar protesto ediyordu. Herhalde o srada yine bir burjuva grm olmal ki, hemen eteklerini kaldrd, eildi ve gnein son klar iinde btn hametiyle gzken poposunu Germinal 263 gsterdi. in garip taraf bu manzarann hibir utanmaz taraf yoktu ve vaheti de hi gln deildi. imdi her ey kaybolmutu. Grup, Montsou'ya doru yuvarlanyordu. Avludan arabay kardlar. Fakat, arabac, iilerin yollar tutup tutmadklarndan emin deildi ve Madam ile matmazellerin klna zarar gelmeden gtrmek sorumluluunu zerine alamyordu. in kts gitmek iin de tek bir yolun olmasyd. Kendini kaybeden ve byk bir heyecana kaplan Madam Hennebeau:

"Evet eve gitmeliyiz, yemek bekliyor, bu pis iiler yine davet gnn setiler, gel de bunlara ac." Jeanne'la, Lucie, Cecile'i otlarn arasndan karmaya urayorlar, o da, kalabaln hl gemediini sanp, grmek istemediini ileri srerek kar koyuyordu. Sonunda hepsi arabaya gemeyi dnd. Arabacya: "Aman yava srn, yol ok berbattr," dedi. "Eer ileride byk yola kmamza engel olan bir kalabalk grrseniz, eski madenin hemen berisinde durursunuz ve biz yola yayan devam ederiz," dedi. Hareket ettiler, grup da Montsou'ya doru akyordu. Bu arada kasabada korkun hikyeler azdan aza dolayor, burjuvalarn barsaklarn dkmek tehdidini tayan el yazs ile yazlm ilanlardan s-zediliyordu. Noter de posta araclyla bir tehdit mektubu alm ve halkn tarafn tutmazsa evi ile birlikte havaya uurulaca yazlmt. Gregoire'lar ziyarete gittikleri noterin evinde bu mektup zerine biraz daha fazla kalp durumu tartmaya baladlar. Bu bir aka olabilirdi. te o srada grevcilerin kasabay basmas evi bsbtn telalandrd. Gregoire'lar bir felaketin meydana geleceini kabul etmiyorlar ve bu iin bir anlama ile sonulanacana inan264 Emile Zola yorlard. Fakat, Montsou'da hi kimse onlarn bu fikrine yanamyordu. Acele ile teye beriye koan

insanlar vard ve bunlar kaplar hzla kapyorlard. Sokan teki ucunda Maigrat dkknn kapam ve kepenkleri sk skya rtmt. Zayf kars da bunlarn iyice kapanp kapanmadm kontrol ediyordu. Kalabalk, Genel Mdrn evinin nnde durdu ve hep bir azdan: "Ekmek, ekmek, ekmek," diye barmaya baladlar. Msy Hennebeau, pencerenin nnde duruyor ve bu srada camlarn krtabileceim dnen Hyppolite panjurlar kapamaya alyordu. Fakat aa kattaki, mutfakta pien ve alevleri pencereye vuran i kebabnn grnn saklamak imknszd. Msy Hennebeau, durumu daha iyi grmek iin Paul'n odasna kt. Buradan btn kasabaya hkimdi. Oda imdi temizlenmi ve toplanmt. leden sonraki krgnl gemi ve dnmeye balamt. Karsnn yalnz bir a daha fazlalamt. Bunun da aile iinden olmas, olay ksmen ktletiriyordu. Belki bunun faydas bile vard. Kadn bylece durumu kurtarm oluyordu. Msy Hennebeau sabahki delice kskanln dndke kendi kendine acyordu. Hele u yata, araf yumruklamak ne glnt. Hayatn, tkenmeyen acsn hissediyor ve bu irkefin ortasnda bu kadna hl sayg gsterdiini dndke kendinden ireniyordu. Pencerenin altndan sesler daha iddetle iitiliyordu. "Ekmek, ekmek, ekmek..." Msy Hennebeau:

"Budalalar, sersemler," dedi. Ald yksek maandan dolay kendisini kskandklarm, kendileri alktan lrken midesini en l yemeklerle iiriyor, dediklerini duyuyordu. Kadnlar mutfakta evrilen kebap ve slnleri grmler, azlar salya iinde kendisine kfr ediyorlar ve barbar banyorlard. Germinal 265 "Ekmek, ekmek, ekmek..." Msy Hennebeau: "Budalalar," dedi, "Sanki ben de mesutmuyum." Kendi halini anlamayan bu adamlara kar kzyordu. Onlar gibi salam vcutlu olmak, rahat, rahat ve dnmeden onunla bununla yatmak iin bu maan seve seve onlara verirdi. Onlar u mutfakta slnler ve kebaplarla patlyasya karnlarn doldururken, kendisi de tahta perdelerin arkasnda kzlar altna alsa ve komu kadnlarla yatmaktan zevk duyacak kadar rezil bir adam olabilse, btn terbiyesini, mevkiini, lksn ksacas her eyini kaybetmeye hazrd. "Ekmek, ekmek, ekmek..." te bu sefer kzd ve haykrd: "Ekmek mi, sade ekmek yeter mi budalalar?" Kendisi yiyordu ama ite yine de strap ekiyordu. Yiyecek ekmei temin etmekle iler dzelmiyordu. Dnyada mutluluu, servetlerin dalmasndan ibaret sayan hangi budalayd? Bu kavga dknleri toplumu yok edip bir yenisini kurabilirlerdi ama herkesin

nafakasn karmakla insanla yeni bir zevk kazandramazlard ki. Bylece dnyadaki felaketi de daha yaym, herkesin doal ihtiyalarn rahata doyurmasn imknszlatrp, doyurulamayan ihtiraslarn acsn artracaklard. En iyi mutluluk hi var olmamakt. Hennebeau'nun gzlerinden yalar boanyordu. Yol karanlklar iine gmlrken kkn cephesine talar yayordu. Hennebeau bu a insanlara kar imdi hi fke duyuyor ve gznden yalar boanyordu. "Budalalar, budalalar..." Ama a midelerin feryad her eyi susturdu: "Ekmek, ekmek, ekmek..." Etienne, Catherine'in tokatlaryla kendine gelmi ve arkadalarnn bandayd. Hafif bir sesle bu kalabal Montsou zerine saldrtrken, 266 Emile Zola Germinal 267 mantnn sesi bunun neye yaradn soruyordu. O, bunlann olmasn hi istememiti. Soukkanllkla Jean-Bart'tan hareket etmiler sonra gittike vahilemiler ve imdi de Genel Mdrn evini kuatmaya almlard. Oysa: "Dur," Diye baran da kendisinden bakas deildi. nce grevcilerin, ykmak istedikleri kumpanyann antiyelerini kurtarmak istedi. Tala kkn cephesine vurmaya baland an, bu sry hangi kurban zerine saldrtacam dnyordu. Yolun ortasnda

kendini zavall hissettii an meyhaneci kadnn acele ile kepenkleri kapayp ve yalnz kapsn aralk brakt Tison meyhanesinden biri ona bard. Bu Rasseneur'd. Sabahleyin evlerinde kalan ve akam st bilgi toplamaya gelen 30 kadar kadn bu meyhaneye dolmulard. Zacharie kars Philomene ile birlikte bir masada oturuyorlard. Biraz tede Pieron ve Pierrone vard. Kimsenin bir ey itii yoktu. Buraya kapa atp saklanm gibiydiler. Etienne, Rasseneur' tanynca onu buradan uzaklatrmak istedi. Fakat teki: "Beni grmek seni skyor deil mi? Sana sylememi miydim, ite dengesizlikler balad. Ekmek isteyin bakalm imdi, isteyin de kurun versinler yerine...." diye sylendi. Etienne, yanna gelip: "Beni, asl skan ey, bizlerin burada cann tehlikeye atmas karsnda korkaklarn kollarn kavuturup bu ie seyirci kalmalardr." "Amacn karsn m soymak?" "Amacn, hep beraber ve lnceye kadar arkadalardan ayrlmamak." Etienne, yine mitsizce kalabala dnd, bu srada ta atan ocua son gc ile tekme yaptrd, arkadalarn durdurmak iin haykrd ve cam krmann hibir ie yaramadn syledi. Jeanlin'in yanna gelen Bebert ve Lydie ondan sapann kullanlmasn reniyorlard. Her biri bir ta atyor ve kimin daha ok zarar verdiini anlamak iin yaryorlard. Lydie acemice bir ta frlatm ve

kalabalk arasndaki bir kadnn ban yarmt. Arkada i bacaklar ileBonnemort baba oturuyordu, yannda Mouquet vard ve ocuklara bakyorlard. Bonnemort baba oraya binbir glkle gelmiti. Yznn rengi kl andrd iin ifadesi ve oraya hangi merakla geldii anlalamyordu. Artk Etienne'i de dinleyen kalmamt. Ta yamuru btn iddetiyle devam ediyordu. Etienne zor bela harekete geen ve fakat fkelenince mthi bir ey olan bu grup karsnda arm kalmt. Levaque'in elinden baltay almak iin onunla atmak zorunda kald. Ta frlatan Maheu'y nasl zaptedeceini bilmiyordu. Kadnlarn hali grlecek eydi. Dilerini ve trnaklarn gstererek, zayf vcudu ile hepsine tepeden bakan Brle kadn kpekler gibi uluyan Le-vaque ve Mouquette onu kt halde rktyorlard. Birdenbire ani bir sessizlik oldu. Bu ara Gregoire'larn notere veda ederek Hennebeau'larn evine doru yrmelerinden ileri gelmiti. Kendilerinin yle sakin bir hali vard ki, sanki madencilerin aka ettiine inanmlard. Madenciler ararak kendilerine bakyor ve bu iki ihtiyar yaralamak korkusu ile ta atmyorlard. Onlarn baheye girip, bir trl almayan ve demir kollar vurulmu kapy almalarna da izin verdiler. Kalabaln arasndan glerek geen oda hizmetisi Rosa da bu srada gelmiti. Zaten Montsou'lular tand iin onlardan hi ekinmiyordu. Zaten kapy

yumraklayp atran da o oldu. Gregoire'lar da eve girerken ta yamuru yine balad. "Kahrolsun burjuvalar..." Rose, kendisini dehetle szen Hyppolite'in karsnda glyor ve "Onlan tanrm korkacak bir ey yok kt insanlar deildir," diyordu. 268 Emile Zola Msy Gregoire apkasn titizlikle asp, Madam Gregoire'n kaln paltosunu karmasna yardm etti ve: "Doru, kalplerinde bir ktlk yoktur, iyice haykrdktan sonra dnp, itah ile yemeklerini attracaklar," dedi. Msy Hennebeau yava yava merdivenlerden iniyordu. Her zamanki souk tavr ve nezaketi ile misafirlerini karlamaya gelmiti. Biraz nce gznden akan yalar ancak kak renginden anlalyordu. Fakat sessizliine kavumu ve drst bir idareci ruhu ile hareket ediyordu. "Bizimkiler de daha dnmediler," dedi. Gregoire'lar ilk defa endie duydular, demek ki Cecile de dnmemiti. Bu iilerin akas daha da uzarsa nasl geleceklerdi? Hennebeau: "Evi bu kuatmadan kurtarmay dndm, fakat maalesef burada yalnzm ve bu serserileri def edebilecek birka erle bir avuu artmak iin ua da nereye yollayacam bilemiyorum." Orada duran Rose cesaretlendi ve: "Fakat onlar kt insanlar

deildir ki, msy," dedi. Genel Mdr ban sallam ve dardaki grlt gittike artmaya balamt. "Onlara kzmyorum, hatta onlar hakl bile buluyorum. Felaketlerini istemekte srarl olduumuzu kabullenmek iin insann en az onlar kadar budala olmas gerek, ama sonuta ben de dzenden sorumluyum... Yollarda jandarmalar var diye duydum, fakat sabahtan beri tek birini bulduramadm,"dedi ve: "Aman rica ederim madam, ayakta kaldnz, buyurun salona geiniz," dedi. Bu srada, a kadn sabrsz bir tavrla yukar frlam ve brein hamurunu bekledii halde hl gelmediini syleyerek onlar bir sre daha antrede tutmutu. Germinal 269 Msy Hennebeau: "Sabret, pastac biraz sonra gelebilir," dedi. Salonun kapsn aarak Madam Gregoire'a dnd srada, antredeki srann zerine bir adamn oturmu olduunu hayretle grd. Akam karanlnda bunun kim olduunu seememiti, sonra: "A siz misiniz Maigrat, ne oldu, ne var?" diye sordu. O her zamanki Maigrat gitmi yerine bakas gelmiti. Bu haydutlar dkknna saldrrlarsa kendisini korumalar iin burayagelmiti. Msy Hennebeau: "Grdnz gibi ben de tehdit altndaym ve yanmda da hi kimsem yok. Hem dkknnzda kalp, mallarnz korusaydnz daha iyi ederdiniz."

"Dkknn kepenklerini skca rttm ve karm braktm." Hennebeau fkesini saklayamad ve sabrszlanmaya balad. Sanki o zayf yaratk dkkn koruyabilirdi?" "Her ne hal ise benim yapabileceim bir ey yok... Hem evinize gitseniz iyi olacak, bakn yine yemek istiyorlar." Darda grlt yine artmt. Maigrat, grltler arasnda kendi ismini de duydu. Artk eve de dnemezdi. Bir taraftan da mahvolacan dnyor ve ne yapacan kestiremiyordu. Yzn kapnn camna dayam, felaketi bekliyordu. Sonunda Gregoire'lar salona girdiler. Hennebeau misafirlerini her zamanki gibi arlamaya abalyordu. Fakat drt taraf kapal bu odada dardaki grlt daha korkun bir ekilde duyuluyordu. Yine de konumaya altlar. Konu hep akl almayan bu isyana taklyordu. Hennebeau, olaylarn meydana kmasndan nasl haberdar olmadn bir trl anlayamyordu. Demek ki casuslan ok ktyd. Daha ok o Rasseneur'e ierliyor ve bu hareketi onun kkrttn sylyordu. Zaten jandarmalar da gelecekti. Kendisini yalnz brakmalarna iinkn yoktu. Gregoire'lar ise tamamen 270 Emile Zola Germinal Cecile'i dnyorlard. Kzlar o kadar rkekti ki... Fakat belki de tehlikeyi grnce araba Marchiennes'e dnmeyi akl etmiti. Panjurlara arpan ta sesleri,

yoldaki grltler arasnda bu konuma bir eyrek kadar devam etti. Msy Hennebeau, dar kp bu serserileri tek bana kovup arabaya kar kacan syledii srada, Hyppolite koarak geldi ve: "Msy, Msy, Madam geliyor, madam ldryorlar," diye baryordu. nce iler iyi gitmi, araba kalabal geemeyince Negrel aradaki tahminen yz metre mesafeyi yryerek almay ve bahedeki kk kapy vurmay teklif etmiti. Herhalde bu kapy aacak biri bulunurdu. Fakat bekledikleri kmad. Kapya kadar rahat gelmiler, fakat vurularna cevap veren olmamt. Bu srada burada olduklarn haber alan bir grup kadn toplanmt. Negrel, kzlar ve Madam Henne-bau'yu nne katp bu kalabalk arasndan geip sokak kapsn almaktan baka are bulamamt. Fakat kalabalk kendilerini brakmyordu. in ne olduunu anlayamayan birtakm insan etraflarna birikmi ve hayretle bu ssl kadnlara bakyorlard.Bu tela arasnda Jeanne ile Lucie, hizmeti kadnn aralk ettii kapdan ieri szverdiler. Onlar Madam Hennebeau takip etti ve Negrel de arkalanndan geerek kapy kilitledi. Cecile'i de nce girmi zannetmiti. Oysa Cecile ieri girmemi, eve arkasn dnerek tehlikenin ortasnda kala kalmt. Dardan u sesler ykseldi: "Gebersin burjuvalar, gebersin..." Bazlar yz tlle rtl gen kz, Madam Hennebeau sanyor, bazlar ise, civardaki bir fabrikann sahibinin kars olduunu sylyorlard.

Onlar asl ileden karan ey, bu kadnn siyah robu, krk mantosu, apkasnn beyaz ty, srnd gzel kokular, bileindeki saat ve bulaa, amara el srmemi kadnlara zg narin cildiydi. Brle kadn: 271 "Dur hele, u dantelini senin arkana sokalm da gr bak," dedi. Levaque kadn: "Bu fahieler bunlar bizden alyor, biz soukta krlrken krklere brnyorlar. unu rlplak soyun da biraz hayat rensin..." diye ekledi. Mouquette frlad: "Evet, evet kamlayalm da..." Kadnlar nefesleri kesilerek, prltlarla rtl kollarn uzatm bu burjuva kzndan, birer para yolmak istiyorlard. phesiz ki, onun vcudu baka kadnlardan daha cazip deildi, hatta bu ssl eylerin altnda biroklar kokmu bir vcut tayorlard. Bir eteklii ykatmak iin elli metelie kolayca kyan bu aifte karlar, ii kadnlar gibi giyinmeye zorlamak elbette haklaryd. Cecile bu vahi kadnlarn karsnda tirtir titriyordu ve: "Hanmlar, rica ediyorum, ne olur bana dokunmayn," diye yalva-ryordu. Birden souk eller boazna sarld, onu bu ekilde tutan, kalabaln srkleyerek buraya kadar getirdii Bonnemort baba idi.

Bonnemort baba bitip tkenmeyen sefaletin verdii kin iinde, yarm asrn uyuukluundan syrlm sarho gibi olmutu. Bu ktrm ihtiyar hayvan gibi parmaklarn kenetliyordu. Kadnlar: "Hayr, hayr, arkasn an, arkasn an," diye haykryorlard. Kktekiler bu olay grnce, bata Negrel ve Msy Hennebeau cesur bir tavrla Cecile'in yardmna komak iin kapy atlar. Ancak bu srada btn kalabalk parmaklklara doru yld iin kmak ok gt. Gregoire'lar da korku ve ac iinde dan karlarken bir dv balad. Maheude, tl yrtlan Cecile'i tanynca byk babasna: "Brak onu ihtiyar, Piolane'lerin kz bu," diye seslendi. 272 Emile Zola r Etienne de bu kza kar giriilen harekete kar isyan ediyor ve Cecile'i bu srnn elinden kurtarmak iin alyordu. Birden aklna bir ey geldi ve Levaque'in elinden baltay kaparak: "Maigrat'nn dkknna orada ekmek de var, Maigrat'nn dkknn yerle bir edelim," diye bard. Dkknn kapsna da ilk darbeyi indiren o oldu. Levaque, Maheu kendisini takip ettiler. Fakat kadnlar Cecile'i brakmamlard. imdi o Brle'nin eline gemiti. Lydie, Bebert ve Jeanlin yerlerde yuvarlanyor ve Cecile'in poposunu grmek iin

eteklerinin altna sokuluyorlard. imdi gen kz itelemeye balamlard. Tam o srada bir atl kageldi. Hayvann alabildiine sryor, yolundan ekilmeyenleri krbalyordu. "Vay alaklar, imdi de kzlarmz itip kakyorsunuz ha..." Bu akam yemei davetine gelen Deneulin'di. Cecile'i belinden kavrad, dier eliyle atn hzl bir ekilde srmeye devam etti. Kfrler arasndan geerek Negrel ve Msy Hennebeau'yu byk bir tehlikeden kurtard. Negrel baylan Cecile'i eve sokarken Deneulin, Msy Hennebeau'ya siper olmutu. Bu srada bir ta omuzunu syrarak geti. "Tamam, makinelerimi krdnz yetmedi, imdi de kafam yarn bari..." Acele ile kapy kapatt ve arkasndan bir ta yamuru iitildi. Deneulin: "Ne edepsiz ey bunlar, az daha kafam yaracaklard. Ne yaptklarn bilmiyorlar, temizlemekten baka are yok gibi.." diye sylendi. Gregoire'lar, Cecile'in ayldn grnce alamaya baladlar. Kza hibir ey olmamt. Vcudunda bir izgi bile yoktu. Fakat tln kaybetmiti. Alar Melanie gelip, grevcilerin Piolaine'i harap ettiklerini anlatmaya balad. Bu srada Jeanlin'in att tek bir ta, tek bir cam krmt. Msy Gregoire'n zihni bu hikye ile altst oldu. KzGerminal

273 n boazlyorlar, evini ykyorlard demek. Bu, maden iilerinin, kendi emekleri ile namuslu bir ekilde yaad iin ona kzdklar doru idi. Havlu ile kolonya getiren hizmeti kz: "Halbuki hi de kt insanlar deillerdi," dedi. Madam Hennebeau sapsar bir ehre ile oturuyor, heyecann bir trl yenemiyordu. Yalnz Negrel'i tebrik ettikleri zaman biraz glmsedi. Negrel'e, Cecile'in anne ve babas teekkr ediyorlard. Msy Hennebeau'nun baklar, daha bu sabah ldrmeyi dnd kars ile Negrel'e ve bandan bu adam def edecek gen kza gidiyor ve karsnn bundan sonra belki de uaa kadar deceini dnerek ekiniyordu. Deneulin kzlarna sordu: "Size bir ey yaptlar m?" Lucie ile Jeanne ok korkmulard, fakat bu manzaray grdklerine memnun olmulard. imdi glmsyorlard. Babalar: "Aman ne gzel gn," diye devam etti... "Artk benden de eyiz falan beklemeyin, hatta bana bile bakmaya hazrlayn kendinizi," dedi. Sesi titriyordu, kzlarnn ikisi de kucana atlnca gzleri nemlendi. Msy Hennebeau da bu ifls itirafn iitmi ve birdenbire aklna gelen bir fikir kendisini neelendirmiti. Artk Vandame'a, Montso" sahip olacak. Bu idarecilerin yeniden takdirini kazanacakt.

Artk yava yava sakinleiyorlard. Darda acaba neler oluyordu? Ta atlmas da durmutu. Derinden kuvvetlice darbeler duyulu- yordu. Tekrar pencerenin nne geldiler. Erkekler antreye kp caml kapdan bakmaya baladlar. Msy Hennebeau, Deneulin'e: "u Rasseneur alan gryor musunuz. Zaten anlamtm. Bu 274 Emile Zola Germinal 275 I ite mutlaka rol vardr." Aslnda Maigrat'nn dkknn yama eden Rasseneur deil Etien-ne'di. Etienne devaml olarak arkadalarn buraya davet ediyordu. Dkknn iindeki mallar arasnda kendilerinin mallan deil miydi? Bu hrszdan mallarn tekrar almaya haklan yok muydu? Ekmek, ekmek, ekmek uultusu tekrar duyulmaya balad. Kalabalk, kapya yle bir yklenmiti ki, Etienne baltasn savururken birisini yaralayacam diye korkuyordu. Maigrat, o srada kkn antresini terketmi ve dkknnn korkun sonunu dnyordu. Arada bir ismini iitiyordu. Biraz daha geerse, dkknn igal edeceklerdi. Bu haydut grubunun imdi dkknna girdiini, ekmecelerini krdn, uvallarn boalttklarn ve bulduklarn yiyip itiklerini dlyordu. Dkknnda hibir ey

brakmayacaklard. Hatta ky, ky dolap dilenmek iin bir baston bile bulamayacakt. Yoo bu kadar olamazd... Kendilerini ifls ettirmelerine asla izin vermeyeceklerdi. Pencerenin camlar arkasnda darbe yemeye alm zayf karsnn btn bunlara seyirci olduunu dnyordu. Aadaki balkondan trmanarak dama kabileceini tahmin etti. imdi evinden ktna piman olmutu. Orada kalsayd bir ksm mallarn evine karabilirdi. Sonra birtakm cesurca savunma areleri de dnyordu. Bu srnn zerine kaynar zeytinya, tutumu gazya dkebilirdi. Bu srada baltann grltsn duyunca cimrilii galip geldi. Tek bir ekmek vermemek iin kendisi ve kans vcutlann siper edeceklerdi. Az sonra yuhalar duyuldu: "uraya bakn, kedi dama km, kediye bakn." Kalabalk, damda Maigrat'y grmt. Vcudunun arlna karn ve krlan kirilere aldr etmeden dama trmanmt. imdi kiremitlere yaparak pencereleri tutmaya alyordu. Fakat gbei hareketlerine engel oluyordu. Talanmak korkusu olmasa her eye karn yukar kadar da kabilecekti. Kalabalk hl baryordu: "Kediye bakn, hadi alaa edelim, unu." Birdenbire Maigrat'nn iki eli de tutunduu yerden kurtuldu ve bir top gibi aaya yuvarland, olua arpp srad ve duvarn zerine o kadar kt dt ki, hemen sokak tarafna tekerlendi. Kafas sivri bir

taa arpt ve ba yarlp, beyni dar frlad. Maigrat lmt... Kars, hl camn arkasnda bir hayalet gibi bakyordu... nce genel bir sessizlik oldu. Etienne elindeki baltay drmt. Maheu, Levaque ve dierleri dkkn akllarndan karp, kan szan duvara doru bakyorlard. Grlt de durmutu. Akam karanlnn ortasnda ortalkta derin bir sessizlik vard. Birdenbire grltler, lklar tekrar balad. Kadnlar kanl gzlerle saldryordu: "Allahndan buldun... Domuz herif geberdi..." Henz scak olan cesedin evresinde toplanmlar kahkahalarla glyorlard. Patlayan kafasna bakarak, ekmeksiz geen gnlerinin kinini, lnn yzne banyorlard. teki kadnlarla birlekte coan Maheude: "Sana altm frank borcum vard. te imdi aldn. Hrsz, artk krediye yok da diyemeyeceksin... Dur bekle seni biraz daha seyredeyim." Elleriyle topra kazd ve iki avu topra lnn azna tka basa doldurdu. "Hadi yesene, ne duruyorsun.. Bizi kemiriyordun ama..." Bu hareketlerin ortasnda, l srtst serilmi, usuz bucaksz gkyzne, kmldamadan bakyordu... Azn dolduran bu. topraklar da esirgedii ekmekti... Bundan sonra yalnz bunu yiyecekti... Fakirleri a brakmak ona uursuz gelmiti...

Etienne baltay havaya kaldrd. Ama huzursuzluk dinmemiti. Ceset dkkn koruyor gibiydi. Biroklar geri ekilmi ve doyurul276 Emile Zola mu gibi bir tavr taknmlard. Bir sesin kulana, ka diye fsldadn duydu. Ban dnnce karsnda yine srtnda erkek kaputu ile soluyan Catherine'i grd. Onu itti. Kendisini dinlemek istemiyor ve hatta dayakla bile tehdit ediyordu. Kz sklm gibi bir hareket yapt, durdu ve sonra Etienne'e doru koarak; "Ka, abuk ol, jandarmalar geliyor," dedi. Etienne, yedii tokatlan unutamyor, onu yanndan kovuyor, fakat Catherine ne susuyor, ne de ekiliyordu. Baltasn elinden atmas iin onu ekitiriyordu: "Jandarmalar geliyor, anlamyor musun, Chaval, onlar armaya gitti. Ama ben dayanamadm haber vermeye geldim.. Senin yakalanman istemiyorum." Catherine onu srkleyerek gtrd srada, uzaktan nal sesleri duyuldu ve bir barma duyuldu: "Jandarmalar, jandarmalar geliyor." Ani bir ka oldu, yollar birka dakika iinde boalmt. Tison meyhanesinin kapsnda bir Rasseneur kalmt. Yz glyor ve kllarn pek kolayca elde ettikleri bu zaferi alklyordu. Sessiz ve klar sndrlm Montsou'da burjuvalar ecel terleri dkyorlard. Bunlar korkudan dar bile bakamaz olmular ve titremekteydiler. Jandarmalarn atlar yava yava yaklayordu. Sonunda nasl geldikleri

anlalmadan kara bir kme gibi sokan banda bitiverdiler. Arkalarnda, kendilere emanet edilen Marchiennes postacsnn arabas vard. Bu arabadan bir rak atlad ve brein hamurlarn byk bir sessizlikle arabadan boaltmaya balad. ubatn ilk yans gemi, kara k btn iddetiyle devam etmekteydi. Hkmet temsilcileri civarlarda dolamlar, jandarmalar yeterli Germinal 277 grlmemi ve bir alay gelip Montsou'yu igal etmiti. Her ocan banda silahl askerler bekliyordu. Burjuvalann evi, Mdrn kona, antiyeler hepsi askeri koruma altnda idi. Sanki bir dman memleketinde imi gibi askerler gelip geenleri durduruyor ve parola soruyorlard. Grev btn iddetiyle devam ediyordu. Birok ocaklarn iileri de grevcilere katlmt. i mahallelerinde hibir hareket yoktu. iler karlanna dikilen bu tfeklere kar pasif bir dayanma balatmlard. Hepsinde, o kuvvet arkasn dner dnmez, atlayp parlamaya hazr vahi hayvanlarn sahte ba emesi vard. Kumpanya grevden byk zararlar grm, hatta bir ara Belika'daki kmr havzasndan ii getireceini bildirmi, fakat buna cesaret edememiti. O korkun gnn hemen ertesinde, arkasnda byk bir korkunun gizli olduu bir sessizlik olmutu. Maigrat'mn lmnn dme sonucunda meydana geldii anlalm ve onun hakknda olan olaylar

imdiden efsaneye mal olmutu. Kumpanya da uram olduu zararlar aklamaktan kanyordu. Baz tutuklamalar yaplm ve bu arada Pi-erron'un da yalnlkla kelepeli olarak Marchiennes'e kadar gtrlmesi, iilerin kahkahalarla glmesine neden olmutu. Mdriyet devaml olarak iten karlanlann listesini yapyor ve ii ilk belgelerini iade ediyorlard. Maheu ve Levaque da imdiden belgelerini almlard.Btn sorumluluk, o mthi gnn akam kaybolan Etienne'e ykletiliyordu. Chaval, besledii kin yznden onu ihbar etmi ve Cathe-rine'in yalvarlanna dayanamayp baka isim aklamamt. Montsou'da burjuvalar her akam kbusla uyanyor, silah sesleri ve barut kokusu duyar gibi oluyorlard. Onlan asl artan *ey eski rahibin yerine gelen, kzl gzl, zayf rahibin verdii vaazlarda iileri savunan bir tavr taknmasyd. Grevcilerin yaptklan eylere bir neden uyduruyor, burjuvalara, iddetle atyordu. Rahip ii daha da ileri gtryor, Allah'n dediklerini duymamakta srar ederlerse, Allah zen278 Emile Zola Germinal 279 ginlerin elinde biriken bu servetleri alp fakirlere datacak ve kendi byklne uygun bir i yapacakt. Noter, bu sosyalizmin en ls diyordu. Msy Hennebeau, bu durumdan haberdar edilince: "ok canmz skarsa piskopos bizi ondan kurtarr," dedi.

Etienne bu srada, Requillart'in derinliklerinde Jeanlin'in ininde yayordu. Hi kimse onun bu kadar yaknda olduunu dnmyordu. Etienne burada tam bir bolluk iinde yaamaktayd. Ard raklar, her trl erzak, ksacas burada her ey vard. Fakat ksz kalmak tehlikesi vard. Jeanlin kendisine her eyi getiriyor, ama bir paket ' mum bulamyordu. Beinci gn, Etienne yalnz yemek yerken k yakmak zorunda kald. Bu karanlk beynine bir arlk gibi kmt. Bu arlm eyalarla yaamak ona zor geliyordu. Okuduu kominist kitaplarna karn, grd terbiye, vicdannda skntlar oluturuyordu. Bylece birka kuru ekmek paras ile yetiniyordu. Ama yine de yaamas gerekti. Grevini yerine getirmemiti. Bu da iini kemiriyordu. Arada bir elinde ba olduu halde Chaval'in zerine atln hatrlyor, iti birka damla eyin kendisini adam ldrecek kadar kine sevkettiini, o sarho halini aklna getiriyordu. Burada, vcudu krlyor, az zehir gibi, hasta ve yorgun yatyordu. Durumdan haberdar olan Maheu'ler bile ona bir tek mum gnderememilerdi. Yemei de karanlkta yemek zorunda kalmt. Etienne ot yatana uzanp saatlerce yatyordu. Hibir zaman bu kadar dndn hatrlamyordu. inde birtakm belirsiz fikirler uyanyor. Tekrar ii mahallesine dnmek kendisini rktyordu. Burada siyasetten konuacak tek bir kii yoktu. Orada ayn hava, soan kokan ayn hayvan koku hakimdi.

Etienne bu mahalle sakinlerini de burjuvalara zg kibar seviyeye ykseltmek istiyordu. Ama bu o kadar uzun bir iti ki, Etienne'in onlarn yerine kafa yormas, harcad emek kendisini tekilerden uzaklatryor ve nefret ettii burjuvalarn ruhu, kendisini saryordu. Jeanlin, bir akam, bir arabacnn fenerinden ald mumu getirdi. Bu Etienne'i bir sre teselli etti. En az ekmek kadar gerekli olan byk bir idare ile kullanyordu. Dnceleri srasnda yolunu izmiti. O da bir Pluchart olacak ve ilerinin btn zamann aldn ileri srerek tek bana, yalnz bir odada, siyaset alannda almak istiyordu. ifeanlin, ikinci haftann balarnda jandarmalarn kendisinin Belika'ya getiini sandklarn syleyince Etienne hemen dar kt. evreyi grmek istiyordu. imdilik davay kaybedilmi sayyor kumpanyann boyun emeyeceini dnyordu. Grev biterse btn istekleri yklacakt. O zaman madendeki tembel hayata, mahalledeki iren hayata dnmek zorunda kalacakt. nancn kazanmak istiyor, sermayenin de sonuta kendi kendini yiyip bitireceini kendi kendisine anlatmaya alyordu. Geceleyin, karanlklarda dolarken, birbirini takip eden iflaslar grr gibi oluyordu. Bu harekette en fazla eker fabrikalar zarar grmler ve Hoton, Fauvelle eker fabrikalar ii saysnda indirim yaptktan sonra arka arkaya kmlerdi.

Deirmenlerde, halat fabrikalarnda da iler durmu bulunuyordu. Garebais cam fabrikas da btn ocaklarn sdrmek zorunda kalmt. Sanayi krizi kmr iilerinin grevi ile son devreye girmi, birok banker iflas etmiti. Etienne bu souk gecelerdedir tek serveti kalmamacasna eski dnyann kp yerine yeni bir gn doacan mit ediyor, ocaklarn evresini dolayor ve madenlerde toprak kaymalar, harabiyet kol geziyordu. Crevesoueur, Madelaine, gittike tkanyor, Feutry Cantel'i sular basyordu. Bu harabiyet, bir asrlk bir zamanda deerinin yz katna ykselen Montsou'nun hisselerini yok edecekti. 280 Emile Zola Germinal 281 Bu devaml darbeler Etienne'i tekrar mitlendirmekteydi. Mont-sou karklklarndan sonra Paris gazeteleri birbirlerine girmi, hkmet taraftan gazetelerle, muhalif basn, iddetli bir savaa tutumulard. Kumpanya da bu haberlere kulak tkayamam ve iki idare amiri soruturma iin buraya gelmek ltfunda bulunmulard. Ama yine de istemeyerek gelmi gibi davranp, meydana gelen olaylardan hi zlmemi gibi hareket ediyorlard. Fakat bu adamlarn daimi bir toplant halinde olduklar ve konutuklar konulardan darya hibir eyin szmamas iin aba harcadklar de Etienne'in

kulana gelmiti. imdi, zaferden daha fazla mit vard. Ertesi gn, tekrar midi sarsld. Kumpanya pek kolay teslim olacaa benzemiyordu. Milyonlar da kaybetse pek yklmazlard. Nasl olsa bu zararn tekrar iilerin srtndan karacak deil miydi? O gece Vandame'n Montsou'ya devredileceini duydu. te imdi gerei anlamt. Deneulin'in evinde de tam bir sefalet hkm srd, Msy Deneulin'in skntdan yataa dt, kzlarn alacakllarla savaarak iflastan kurtulmak iin rpndklarn ve ii mahallelerindeki alk gibi burada da skntnn hkm srdn rendi. Jean-Bart'da i tekrar balamam, Gaston Maire'ye yeniden bir tulumba koymak gerekmiti. Deneulin, Gregoire'lardan 100.000 frank bor istemi red cevab alnca bsbtn yklmt. Gregoire'lar kendisine madenini satmasn tavsiye etmiler, o ise hl diretmekteydi. Grevden en byk zarar o grmt. nceleri bu aresizliin kendisini mahvedeceini belirtmi, sonra aresiz kalp yaplan teklifleri dinlemeye balamt. Ocan tamir grdkten sonraki deerini dnyor ve hi olmazsa alacakllarn azn kapatacak kadar bir para elde etmeye alyordu. Montsou'nun idare amirleri ile iki gn mcadele etmi fakat onlarn ilgisiz tavrlar karsnda, "asla" demekten baka bir ey yapamamt. dareciler tekrar Paris'e dndler. Onun son nefesini bekleyeceklerdi. Etienne, savata yuvarlanan kkleri yiyerek, tekrar semirecek b-

ykleri dnm ve byk sermaye karsnda cesareti krlmt. Ertesi gn Jeanlin yreine biraz su serpti. Voreux'de de destek direkleri yklmaya balam ve Kumpanya acele tamircileri getirmek zorunda kalmt. Etienne nbetilerin kara glgelerinden rkt iin, imdiye kadar Voreux'ye yanaamamt. Grnmeden buraya yaklamak imknsz gibiydi. Sonunda sabaha doru buraya gitti ve arkadalarndan durumun kt olduunu, destek direklerinin batan baa tamir gerektiini rendi. Etienne ieriden tamircilerin eki seslerini duyduka byk bir haz duyuyordu. afak skerken dnd. Nbeti imdi kendisini mutlaka grecekti. Bu adamlarn halkn arasndan alnp, halka kar kullanldn dnerek yryordu. Ordu da ihtill tarafn tutsa galip gelmeleri iten bile deildi. Klalardaki askerin kendilerinden, yani iiler arasndan geldiini dnmesi yeterli gelecekti. Daha imdiden baz alaylarn sosyalizm cereyanlarna yakalandna dair sylentiler vard.Acaba bunlar doru muydu? Etienne imdi buradaki alayn da grevciler safna katlarak, Kumpanya mensuplarn kuruna dizerek madeni madencilere verdiini grr gibi oluyordu. imdi iinden birtakm sesler ykselmekteydi. Bu askerlerin fikrini renmek istiyordu. Bunun iinde onlarla konumalyd. Topraklarn arasna skm tahta paralan arar gibi yaparak umursamaz bir ekilde yaklat. Nbeti hareketsiz duruyordu.

Etienne: "Hava berbat, deil mi arkada?" diye sordu. Yz illi, sevimli bir sarn olan asker, kaputunun iinde pek de acemice duruyordu. "Belki de," diye sylendi. Etienne: "Sizi de buraya dikip iliklerinizi donduruyorlar. Sanki Rus kazak282 Emile Zola larnn gelmesini bekliyorsunuz. Sonra da burada devaml bir rzgr var," dedi. Asker ikyet etmeden titremeye devam ediyordu. leride Bonne-mort'un souk gecelerde barnd bir kulbe vard ama ona buradan ayrlmamas iin emir verilmiti. Asker, ellerinin souktan ta gibi kaskat kesildiini hissediyor ve silahnn temasn bile duymuyordu. Kendisine sk sk nbet dt iin ayaklarnn donduunu hissediyordu. Fakat bu grev idi ve sorulan sorulara da uyuklamakta olan ocuk gibi, kekeleye kekeleye cevaplar veriyordu. Etienne, onu konuturmak iin bo yere urat. Yzba iin cumhuriyeti diyorlard, onun ise bu konuda hibir fikri yoktu. "Sizin isminiz nedir?" "Jules." "Neredensiniz?" "Plogof luyum. te urada." Kolunu ilgisiz bir ekilde uzatmt. Oras dedii yer Bretan-ya'dayd. "Annem, kz kardelerim var, ama onlara dnmek iin bir hayli zaman var daha. Askere gideceim zaman hepsi beni geirmeye geldiler. Kuzenim sucuk da

getirmiti. Ama kadnlar o kadar ok aladlar ki, sucuk kursamdan gemedi," diye devam etti. "Acaba ceza yemezsem iki yl sonra bana bir ay izin verirler mi?" diye sordu. Etienne birden Jeanlin'in kendisine el salladn grd. Bu askerleri karde gibi sevmek de nereden aklna gelmiti. Bunun iin daha uzun zaman geip gitmesi gerekirdi. O srada Jeanlin'in el iaretlerinin anlamn anlad. Nbetiyi deitirmeye geliyorlard. Hemen oradan ayrld ve Requillart'taki inine doru hareket etti. Jules yine molozluun zerinde hareketsiz duruyor ve pek az sonra: Germinal 283 "Kim o, parola ver, sesleri duyuluyordu." i mahallelerinde gn masna karn, asker izmesi altnda susmak ve iten ie kudurmak zorunda kalan iilerde hibir kmldama gzkmyodu. ki gnden beri yaan kar, bu siyah tozlarla kapl memleketi bem-beyai bir rtyle sarmt. ki yz krklar mahallesi de kara gmlm, bacalardan en ufak duman ttmez olmutu. Mahelle beyaz bir kefene brnm bir lm gibi hareketsiz yatyordu. Kularn bile p bulamad bu havada, karn arasnda kmr aramak lgnlk olurdu. Nitekim Alzire bu ii denemi ve imdi l gibi yatyordu. Maheude doktum bulamam, fakat hizmeti, doktorun gece olmadan mahalleye urayacan kendisine kesinlikle

ifade etmiti. Alzire, iki yorgana sarlm ve pencerede doktoru beklemekle meguld. Henri ve Lenore da dnmemilerdi. Yollarda Jeanlin ile para dileniyorlard. Bonnemort babann iki aya ktk gibi olmu ve hareketsiz duruyor, Maheu ise gezinip duruyordu. Gaz bittiinden ksz da kalmlard. Bir kundura sesi duyuldu ve Levaque kadn kasrga gibi ieri dald. "Kiracm benimle geceledii zaman yirmi metelik vermesi iin onu zorladm sen mi syledin?" diye sordu. Maheude omuzlarn silkti ve: "Canm skma ben byle bir ey sylemedim. Bunu sana kim syledi?" diye cevap verdi. "Bilip de ne yapacaksn? Sylemisin, hatta hep onunla bacaklarm kaldrarak yattm iin evi pislik gtryor da demisin, bunu da inkr etsene..." 284 Emile Zola Kadnlarn bu bitip tkenmeyen zrzrlan yznden her gn kavga oluyor ve bilhassa komular arasnda her gn danhp barmalar alabildiine gidiyordu. Alktan herkes kavga edecek birini aryordu. Biraz sonra, Levaque, Bouteloup^yu srkleyerek getirdi ve: "te Bouteloup burada, karmla gecelemek iin yirmi metelik vermi mi anlatsn bakalm." Kirac rkek haliyle: "Yok canm kesinlikle bir ey vermedim," dedi.

Bunun zerine Levaque, yumruunu Maheu'nn yzne sallayarak: "Byle szler bana gelmez, insann bu biim kars olsa onun kemiklerini krar. Yoksa onun dediklerine sen de mi inanyorsun?" ektikleri yetmiyormu gibi bir de bu grltye sinirlenen Ma-heu: "Allah kahretsin, ektiklerimiz yetmiyor gibi bir de dedikodu. Defolup gitmezsen imdi seni de pataklarm... Hem karmn byle sylediini nereden duydun?" diye sordu. "Kim mi, Pierronne syledi.." Maheude, Levaque kadna doru bir kahkaha atarak: "Pierronne ha... Ya ben onun sylediklerini anlatsam. Senin iin kocanla birlikte biri altta teki stte yattn da syledi o." Bunun zerine i rndan kt... Levaque'lar Maheu'lere cevaben, Pierronne'in Volkan meyhanesinde kazand bir derdi btn ev halkna aladn sylemiti. Maheu haykrarak: "Demek byle syledi ha... imdi doru oraya gideceim, eer syledim derse yumruumu aznn ortalk yerine indireceim," dedi. Dar frlaynca dierleri de ahit olmak iin peinden kotular. Bouteloup ise gizlice svverdi. nk kavgadan d patlard. Bu srada da hareketsiz yatan Alzire'in iniltisi duyuluyordu. Germinal 285

Pierronne'lann kaps nnde Lydie'yi karlar iinde yuvarlanrken grdler. Ev sessizdi. Lydie babasnn evde olmadn syledi, sonra ard, annesinin ne yaptn saklamak istedi ve daha sonra da kindar bir glle sun azndan kard. eride Dansaert vard. Dansaert, sabahtan beri yannda iki jandarma olduu halde mahallede dolam, iileri Voreux'ye dnmeleri iin tehdit etmi ve aksi halde Belika k-' mr havzasndan ii getirileceini sylemiti. Gece olduunu grnce, jandarmalar sepetlemi ve Pierron'u da yalnz bulduu iin ieri dalmt. Levaque ehvetli ehvetli gld ve: "imdi seyredelim, sonra anlamaya bakarz," dedi. imdi hepsi sra ile panjurun aralndan ierisini gzlemeye balamlard. Oda tertemizdi. Masann zerinde nefis rekler duruyor, bunlarn yannda da iki ieleri ve kadehler gzkyordu. Ksacas alem yerinde idi. Grdkleri manzara iki erkei de sinirlendirdi. Kendileri bir lokma ekmek bulamazken Pierrone'un bacaklar havada cilvelemesi ahlakszlk deil de neydi? Lydie: "te babam geliyor," diye bard ve svt. Pierron amar bohas srtnda olduu halde kagelmiti. Maheu ona bard: "Karn olacak kadn, benim Catherine'i sattm, evde hepimizin bulac bir hastala tutulduunu sylyormu... Senin evde, bir yerini habire bakasyla srttrp duran kannn sana verecei hediye ne acaba?"

Pierron, aptallam onlara bakyordu. Pierronne de sesleri iitmi ve korku ile olup bitenleri grmek iin kapy aralad. Onu kzarm yz, ak gs ve etekleri beline toplanm olarak grdler. Odann dibinde Dansaert, acele ile pantolonunu giymekteydi. Baavu, olanlarn Genel Mdrn kulana gitmesi endiesiyle hemen kat. te o 286 Emile Zola zaman tam bir rezalet balad. Sesler birbirlerine karyor, grlt ayyuka kyordu. Levaque kadn: "Sen herkese pis deyip, kendini baavulara temizletiyorsun kaltak," diye bard. Pierronne hemen sakinlemi ve hepsinden daha gzel ve zengin olmann verdii gurur ile onlara kafa tutmaya balamt. "Benim yaptklarmdan, size ne? Kskanlktan atlayn kskan kanlar. Sandkta paramz var diye ekemiyorsunuz deil mi? stediinizi syleyin, benim kocam, Msy Dansaert'in eve ne iin geldiini bilir." Pierron da kzm, karsn savunmakla meguld. Bu sefer ona dnp, satlm herif, kumpanyann ispiyoncusu kpek, diye barmaya baladlar. Bu sefer de kavga, erkekler arasnda olan bir bouma ile sonulanmt. Maheu ile Levaque, yumruklarn skarak, Pier-ron'un zerine yrdler. Brle kadn da amarhaneden dnd zaman damadn burnundan oluk gibi kan akarken grd. Konuyu anlatnca:

"Hnzr herif benim de namusumu lekeliyor," diye sylendi. Sokak imdi yine sszlam ve mahallede yine bir lm sessizlii balamt. Maheu nce girip kapy kapadktan soma: "Doktordan haber var m?" diye sordu. Maheude, hl pencerenin nnde ve ayakta doktoru beklemekteydi, bu soruyu duyunca gelmedi diye cevapla yetindi. "ocuklar da gelmedi mi?" "Hayr, onlar da meydanda yok." Maheu yine gezinmeye balamt. Alzire de onlar zmemek iin titrememeye alyordu. Ama ok ac ekiyor vedoal olarak arada bir vcudu sarslyordu. Germinal 287 Ev tamtakr kalmt. Yattklar yataklarn pamuklarndan sonra, yzleri, yatak araflar, amarlar ksacas ie yarar ne varsa hepsini satmlard. Maheu de bir akam karsna verdii hediye pembe kutuyu da satmaya gtrrken hngr hngr alamt. Artk hi mitleri kalmamt. Kimse kendilerine on para dn vermezdi. imdi hepsi lmlerini bekliyorlar ve ocuklarnn halini akllarna getirdike lgna dnyorlard. Hele kr ite geldi," diye sylendi. Pencerenin nnde bir glge belirmiti. Fakat gelen doktor deil, rahipti. eride onlar, ekmeksiz, atesiz ve ksz grnce hi de a-rmad. Buraya

gelmeden nce evi daha ziyaret etmi, ayn eylerle karlamt. eri girince: "Pazar gnk ayine ne iin gelmediniz, sizleri kurtaracak kilisedir, nmzdeki pazara sizleri mutlaka beklerim, imdiden sz verin bakalm," diye konutu. Maheu, ona yle bir bakt ve yrmesine devam etti. Maheude: "Ayin mi, oraya ne iin gelelim? Allah bile bizimle alay ediyor. u halimize bakn... urada ateler iinde titreyen yavrucak Allah'a ne yapt ki? Sefaletimiz yetmezken bir de hastalk verdi bize..." diye cevap verdi. Papaz hemen vaaza balad. Kilisenin fakirlerle olduunu, smrclerin Allah'n cezasna arptrlacaklarn ve sonunda baarl olacaklarn anlatyordu. Hem bu gnler ok da yaknd. Zenginler Allah'n yerine gemiler ve bu ilhi gc alarak Allahsz bir idare balamt. iler, yeryzndeki servetlerin adilne paylamn istiyorlarsa hemen rahiplerin etrafnda toplanp kaderlerini onlarn eline teslim etmelidirler. Bu takdirde Papa ok kuvvetlenecek ve bir haftalk bir zamanda dnya kt insanlardan temizleniverecekti. Maheude onu dinlerken Etienne'in bir zamanlar, skntlarnn sona ereceini belirten szlerini duyar gibi oluyordu. Ama teden beri 288 Emile Zola cbbeliler snfndan holanmazd.

"Syledikleriniz ok gzel eyler rahip efendi, ama galiba siz burjuvalarla anlaamadnz. Eskiden buraya gelen btn rahipler idareden yemek yerler ve biz ekmek istedik mi bizi cehennemle tehdit ederlerdi." Papaz bu sefer de, burjuvalarla birleen, bu gzleri bal din adamlarna atmaya balad. Bunu yapan yksek snfa mensup din adamlaryd. Bu durumdan onlar kurtaracak olanlar ky rahipleri olacakt. Maheu birden homurdand: "Kafamz iireceinize ekmek getirseydiniz daha iyi olurdu." Rahip: "Siz pazar gn ayine gelin, Allah byktr," diye cevap verdi. Sonra da kp gitti. imdi de Levaque'lara girmiti. Alktan kvrlan bu mahallede elleri bo dolap duruyordu. Maheu dolamasna devam etti. Bonnemort baba, sandalyesini gcrdatarak soumu ocaa bir tkrk att. Alzire artk sayklamaya balamt. Maheude elleri ile kzn yanaklarn tuttu ve: "Ate gibi yanyor, bu herif, gelmez haydut kumpanya gelmesine engel oluyor," diye sylendi. Birden kapnn aldn duyunca sevinle frlad. Fakat ieri Eti-enne girmiti. Kapy kapad ve "iyi akamlar," dedi. Etienne hep byle gece zaman gelirdi. Maheu'ler bile ikinci gn onun sakl olduu yeri renmilerdi. Mahallede kimse Etienne'in nereye gittiini bilmiyordu. Hakknda trl sylentiler duyuluyor ok kii onun bir

ordu ile birlikte dnecei, kendilerine sandk dolusu altn getireceine inanyordu. Fakat gnler getike gvensizlik ve phe balad. Bazlar onu bir mahzende saklanmakla suluyorlar, bazlar Germinal 289 ise Mouquette'i sttn ileri sryorlard. Etienne: "Berbat bir hava," diye devam etti. "Sizden ne haber? Cce Negrel, Belika'dan ii getirmeye gitmi diyorlar, yle ise mahvoldu-umuzun resmidir." Bu karanlk odaya girince, duyduu ar koku, birbiri zerine ylm insanlar, sefalet onu rpertmiti. Maheu hemen karsna dikildi ve: "i mi getirecekler, bunu yapamazlar, isterlerse getirsinler, ocaklarn balarna geiririz," diye bard. Etienne, ellerini oynatamayacaklarn kuyular askerlerin tuttuunu ve Belikal iileri himaye edeceklerini ekinerek ve sknt duyarak syledi. Maheu, yumruklann skm syleniyordu. Demek ki artk kendi topraklarndaki kuyulara da sahip deillerdi. Maheu kuyusunu seviyor ve iki aydr oraya inemedii iin zlyordu. Kuyuda yabanclarn gezeceini dndke kuduruyordu. ilik belgeni da eline verildiini aklna getirince yrei cz edivermiti. "Bu fkem niye anlamyorum? Orada bir iim kalmad. Buradan da kovarlarsa sokakta geberir giderim," dedi. Etienne:

"Tasalanma canm, iyi iileri kovmazlar.istersen iilik belgeni hemen geri alrlar," dedi. Alzire'nin sayklamasn duyunca hayretle sustu. ocuklarn da bu hale dtn grmek onu ykmt ve: "Bu byle devam etmez, artk bittik... Teslim olmalyz," diye inledi. Sessiz ve hareketsiz duran Maheude birdenbire parlad: "Ne dedin, bunlar sen mi sylyorsun, hayret dorusu..." diye bard. Etienne, deliller ileri srmek istedi, fakat kadn onu susturdu ve: 290 Emile Zola Germinal "Yok, yok daha fazla konuma yoksa kadnlma bakmayp, tokad suratna indireceim. Ben iki aydr alk ekeyim, her eyimi elimden karaym, ocuklarm bu yzden hastalansn, sonra da hibir sonu kmasn... Yoo bunu aklma bile getirmek istemem. Vallahi afakanlar bomaya balad. Teslim olacakmm... Bunu yapacama her eyi ykar, elime geeni gebertirim," dedi. Karanlkta Maheu'y iaret ederek: "Kocam da ayet madene inmeye karar verirse alimallah yolunu bekler ilk ben suratna tkrrm," dedi. Etienne, Maheude'n bu kadar deieceini aklna getirmemiti. Bu kendi eseriydi. Bir zamanlar kimsenin lmesini istemeyen bu kadn, imdi eliyle adam

ldreceinden szediyordu. Siyasetten konuan, burjuvalar yok etmekten ><>/ aan, alktan knlanlarm emei ile zenginleen hrszlardan dnyay kurtarmak iin ihtill ve giyotin isteyen artk kendisi deil, o idi. "ki elim onlarn yakasnda, onlarn derisini yzeceim....Artk bu kadar yeter. Bizim de sramz geldi artk, diyen sen deil miydin? Babalarmzn babas ayn sknty ekti, ocuklarmzn ocuklar da ayn eyi eksinler. Geen gn ok az yaptk. Montsou'yu son tana kadar ykmalydk. En kzdm ey de byk babay Piolain'in kzn bomaktan men etmem oldu. Benimki alktan lrken kimse acmyor." Etienne malbiyeti kabul etmi ve: "Dediklerimi yaln anladnz, Kumpanya ile anlamak gerektiini sylemek istedim. Kuyular ok zarar grd. Bizimle anlaacaklarn sanyorum," dedi. Maheude haykrarak: "Kesinlikle olmaz bu," dedi. Lenore'la Henri de eve elleri bo dnmlerdi. Bir adam, kendilerine iki metelik vermi, fakat kz, kk kardeine tekme sallarken o 291 da paray karn iine drm, aramalarna karn bir ey bulamamlard. "Jeanlin ne cehennemde?" "lerim var deyip kat, anne." Etienne yrei burkularak konuulanlar dinliyordu. Bir zamanlar dilendikleri takdirde ocuklarn ldreceini syleyen Maheude imdi onlar dilenmeye yolluyordu.

Karanlk odada sknt, ekilmez bir hal ald. Kklerin karn ackmt. Niin yemek yiyemiyoruz diye sormaya baladlar. Maheude birdenbire katla katla alad ve yatanda ateler iinde yatan kz kavrayarak, "Allah'm neden bizlerin cann almyorsun?" diye inledi. Maheu bir aa bir yukar yrmesine devam ediyordu. Bu srada kap ald ve ieri doktor girdi. Her zamanki gibi acele ediyordu. Doktorda kibrit olmasa hastaya bakamayacakt. Hasta kz karmlar, aklan kibritlerin donuk altnda clz vcudu ve kamburu titremeye balamt. Maheude hkryor, bu uslu ocuun canm kendinden nce almamas iin dua ediyordu. Doktor homurdand: "lyor teki evlerde de durum ayn. Benim yapabileceim bir ey yok. Bunlara et gerekli." Doktor koa-koa uzaklam, odada Maheude'n hkrklar ve yalvarmalarndan baka bir ey iitilmez olmutu. Pazar gn, Svarine, Avantage'daki meyhanede her zamanki yerinde oturuyordu. Madenciler bira iecek metelie sahip deillerdi. Meyhaneler hibir zaman bu kadar isiz kalmamlard. Rasseneur, sobann karsnda sessiz sessiz dnyordu. Birdenbire cama kesik darbe vuruldu. Svarine ban evirdi 292 Emile Zola

ve Etienne'i grd. Ayaa kalkt. Fakat daha nce kapy Rasseneur amt. Etienne'e, "Seni ele vereceimi mi sandn. Nerede saklandn ka gndr biliyorum. Konumak iin buras herhalde sokaktan daha uygun bir yerdir." Madam Rasseneur, Etienne'e bir bardak bira verdi, teki reddetti ve: "Senin byle eyler yapmayacan bilirim. Fikirlerimiz uymayabilir, ama insanlar yine de birbirlerini takdir ederler," dedi. Yine sessizlik olmutu. Svarine sinirli sinirli parmaklarn oynatyordu. Etienne: "Negrel, Belika'llan getirmi, Voreux'de i balyor," dedi. Rasseneur: "Evet, onlar gece kardlar, inallah yine bir olay olmaz," diye cevap verdi. Sonra sesini ykseltti ve: "Bak beni dinle, kavga karmak istemiyorum ama bu iin sonu ktye varacak. Geen gn Dille'de idim ve Pluchart'a rastladm. rgtledii i bozuluyormu. Topluluk burjuva snfn titreten bir zafer kazandktan ve btn dnya iilerini kendisine ektikten sonra grevler ve an ihtiraslarla her gn biraz daha ve iten ie kimiriloyormu. Anaristler iyi mevkileri ele geirdike, eski toplumu ykmak iin tekilatlanan bu birlik, bu ekime ortasnda yok olabilir," dedi. "Pluchart da bu yzden hastalanm, fakat yine de

konuma yapmak iin dolayor. Bizim grev iin de hap yuttu deyimini kulland." Etienne, konumay sessizlikle dinledi bu adam karsnda aresizliini aa vurmaktan ekiniyordu. "Grevin hap yuttuunu ben de biliyorum. Biz zaten grev yapmak istemedik. Kumpanya ile ileri halledebileceimizi umuyorduk. Sonra insan kendini kaybedip ok eyler mit ediyor. ktye dnnce soGerminal 293 nu beklemeden hemen kavga grlt balyor," dedi. Rasseneur: "Mademki kaybettiinizi anladn ne iin durumu arkadalara anlatmyorsun," diye sordu. Etienne kendisine dik dik bakt ve: "Artk yeter, dncelerimiz baka. Fakat her eye karn seni takdir ederim. Eziyete kar durmakla halk davasna daha fazla yardm edeceimiz, dncesindeyim. u askerlerden biri kalbime bir kurun skabilse yle iyi olacak ki," diye ekledi. Madam Rasseneur: "Doru sylediniz," dedi. Svarine sinirli sinirli: "Herkes isteksiz, devrim yine olmayacak. Mehur Nihilistler bile yz geri ediyor. Bunlarn hepsi budala, bu sersemlikle iin iinden imkn yok kamazlar," dedi. Sonra alak bir sesle, kendi hayatn anlatmaya balad. Mevkiini ve servetini bu yolda harcamt.

Halbuki iiler bir trl kendisine yaklaamyorlard. O sabah gazetede okuduu bir haberi anlatt." Marsilya'da apka iileri, piyangodan byk ikramiye bize vurursa, gayri menkul alp hibir i yapmadan rahata yaayacaklarn sylemilerdi. Bu olacak i miydi? Zaten siz Fransz iileri hep bylesiniz," diye devam etti. "stediiniz kadar zenginler aleyhinde atp tutun, talih size de glp zengin oldunuz mu, cebinizdeki paradan bir meteliini fakirlere vermezsiniz," dedi. "Burjuvalara kar duyduunuz kin de sizlerin de burjuva olmak isteinden douyor. Bu duyguya sahip olduka asla mutlulua lyk olmayacaksnz." Rasseneur, Marsilya'l iki iinin bu ikramiyeden vazgemelerini beklemek sersemlik olur, dedi ve kahkahay bast. Svarine sararmt ve: "Hepinizi yok edip ple atacaklar. Siz hepiniz korkak ve kar294 Emile Zola asnz. Bu nesli boacak bir adam elbet bir gn ortaya kacaktr." Madam Rasseneur: "Gzel sylediniz," dedi. imdi ortada yine derin bir sessizlik balamt. Etienne, Suvari-ne'e Belika'l iilerden ve askerin durumundan haberdar olup olmadn sordu. O hayallerine dalm zoraki cevap veriyor ve askerlere mermi datldn duyduunu belirtiyordu.

Birden, Polonya nerede diye sordu. Meyhaneci karsna bakt ve: "Kaynyor," diye cevap verdi. Tavan Jeanlin ile geirdii olayl maceral gnden sonra yaralanm ve btn yavrularn drmt. Fazla bir boaz beslememek iin onu kesip, patatesle piirmilerdi. Rasseneur devamla: "Bu akam budunu afiyetle yedin, nasld?" diye sordu. Svarine, nce bir ey anlamad, sonra yz gerildi, recek gibi oldu, kendini tuttu. Fakat gznde iki iri ya damlasnn birikmesine engel olamamt. O srada kap birden ald ve Catherine! srkleyerek Chaval ieri girdi. Btn meyhanelere uram ve Avantage'a da gelerek arkadalarna korkusu olmadn ispat etmek istemiti. Metresine: "Bir bardak bira da sen ieceksin, yan bakann kafasn patlatrm," dedi. Catherine, Etienne'i grnce sarard. Chaval de onu grm sinsi, sinsi glyordu. "Madam Rasseneur, iki bira doldurun ie balamann erefine iiyorum," dedi. Madam Rasseneur biralar doldurdu. Yeniden bir sessizlik oldu. Chaval, kstah bir ekilde devam etti: "Benim ispiyoncu olduumu sylyorlar, bunu yzme kar syGerminal 295

lesinler. Bu dnyada tembel olanlar ve olmayanlar vardr. Yarn on iki Belika'l ile Voreux'ye iniyorum. tiraz eden varsa syleinde hesaplaalm. Bakyorum, haydutlar geceleri kstebek gibi ortaya kmaya baladlar. Bunlarn gzkmesi iin jandarmalarn uykuya dalmas gerek deil mi?" Etienne sakin bir ekilde kalkt ve: "Can skmaya baladn, evet sen pis bir gammazsn ve tadn paralar da da o pis gammazlnn kokusu var. Satlm birisin sen, senin o pis vcuduna el srmeye ireniyorum. Ama ben hazrm. Zaten ikimizden birinin dierini haklamas art," dedi. Chaval yumruklarn skt ve: "Bo ver, seni kzdrmak iin bu szler vz gelir. Tek bana kar-san ne l, bana yaplanlarn da dersini veririm," dedi. Catherine aralarna girmek istedi. Onu itmeyebile gerek grmediler. O da bu kavgann nedenini anlam gibi geri ekildi. Madam Rasseneur, krlmasnlar diye tezghn zerindeki ie ve bardaklar kaldrd. Rasseneur ise dvmemeleri iin srar ediyordu. Sonunda Svarine onu omuzundan yakalayp bir masaya oturttu ve: "Senin karmaya hakkn yok, kuvvetli olan yaar," dedi. Chaval, bir taarruz beklemeden hcuma gemiti. Boyu Etien-ne'den daha uzundu, kollarn uzatarak havay yumruklanyla dvyordu. Devaml olarak kfrler ediyor ve:

"Kerhanecei, deyyus, o burnunu yerlerde srteceim, o p......suratn uzat da Perembe pazarna evireyim. Bakalm o zaman da kadnlar peinden gelecekler mi?" Etienne, Chaval'in yumruklarn ustaca karlyor ve ona mthi darbeler indiriyordu. lk balarda birbirlerine fazla zarar vermediler. Bir sandalye devrildi, tahta ayakkablar zemindeki kumu ezdi ve sonunda nefes nefese kaldlar. 296 Emile Zola Chaval: "te yaptrdm, kendini kolla," diye bard. Yumruu Etienne'in omuzunu syrm ve can acsyle Chaval'in gsne sert bir yumruk yollamt. Chaval geri ekilmeseydi bu yumruk onun iini bitirecekti. Yine de sol brn bu darbeden kurtaramad. Acdan nefesi kesilmiti, kekeleyerek: "unu ikembenin ortasna al bakalm," diye inledi. Etienne tekmeden korundu ve: "Hayvanlk etme, tekme atmaya kalkarsan seni bir sandalye darbesi ile gebertirim," diye kar kt. Dv iddetlenmiti. Rasseneur atee yuvarlanmasnlar diye ocan nne gelip durmutu. Svarine, bir sigara hazrlam ama yakmay unutuvermiti. Catherine, duvara dayanm hareketsiz duruyordu. Erkeklerden hangisini tercih ettiini de bilmiyordu. Chaval kesilmeye balad. Artk yava ve rastgele yaptryordu. Etienne bunlardan korunuyor, fakat

bazan yumruklarn bir ikisi syrarak urasna burasna zarar veriyordu. Bir ara bir trnak, boynundan bir deri paras kopard, acdan gz dnmt. Hemen mthi bir yumruk yaptrd. Chaval yine eilmi, fakat bu sefer yumruu suratna yiyivermiti. Burnundan kan fkrd, gz rd ve rpnrken ? yedii bir yumruk onu yere serdi. Etienne bekliyordu: "Hadi kalk, istersen yeniden balayalm," diye sylendi. Chaval, birka saniye sersem sersem etrafna bakt ve kmldad. Elini cebine sokmu bir eyler yapyordu. Kalkt ve yeniden saldrd. Catherine can havliyle bard: "Dikkat et, bak ekti." Etienne ilk darbeyi savuturdu. Fakat ban kt az, yn kazan kesmiti. Chaval'i bileinden yakalad. Brakrsa iinin bitik olduGerminal 297 unu biliyordu. Etienne iki defa souk eliin dokunuunu derisinde hisetti. Son bir gayretle Chaval'in bileini byk bir kuvvetle bkt ve bak yere dt. kisi de atldlar. Bak Etienne'de kald. Chaval'i diz st getirmi onu boazlamakla tehdit ediyordu. "Hayvan herif, gebermek sras sende." Beyni zonkluyor, onun kann imek istei ile yanp tutuuyordu. Oysa alkol da almamt. Sonra tekrar kendine hkim oldu ve ba frlatarak:

"Kalk ve defol," diye mrldand. Etienne tekrar etti: "abuk defol, bu sefer seni gebertirim." Chaval yerinden kalkt ve yz gz kan iinde, bacaklarn sryerek dar kt. Catherine hemen arkasndan kotu. Fakat onu itti ve: "Hayr, pis fahie madem ki onu istedin, onunla kal," dedi ve uzaklat. Meyhane salonunda imdi yanan kmrn uultusundan baka bir ey iitilmiyordu. Yerde, inenmi kumlarn arasnda birka kan damlas ve devrik bir sandalye kalmt. Etienne, Catherine ile meyhaneden knca bu kzn varl onu skmaya balamt.Sessizce yrmeye baladlar. Onu ii mahallesinde babasnn evine gtrmek istedi. Kz korkmu bunu reddetmiti. Rastgele yryorlard. Etienne: "Bir yerde yatmak gerekiyor senin, benim de yerim yok, yoksa seni oraya gtrrdm. Ama birden durdu. Eski gnler, istekler aklna gelmiti. Acaba bu kzda hl isteim var m? diye kendi kendini tartt. Gaston Maire'de yedii tokatlar imdi aklna geliyor ve onu tahrik 298 Emile Zola ediyordu. Requillart'da ona, imdi sahip olmak gayet kolayd. Catherine:

"Benim zntm zaten bana yeter bir de sen eziyet etme. Senin bir kadnn, benim bir erkeim var, istediin ey sana ne kazandracak," diye mrldand. Etienne, Mouquette ile ilgisi olmadn yeminle ona anlatt. Fakat Catherine onlar prken grdn hatrlatt. Etienne, yava sesle: "Yazk, byle olmamalyd, oysa ne gzel anlaabilirdik," dedi. Catherine rperdi ve: "zlecek bir ey deil ki bu, o kadar clzm ki daha bula bile ermedim," dedi. Etienne: "Zavall yavrucam," dedi. Moloz ynlarnn bulunduu yere gelmiti. Tam o srada ayn stnden bir bulut geti ve birbirlerinin yzlerini bile fark edemiyor-lard. imdi nefesleri birbirine karyor, aylarca kendilerini arzu ile kavuran bir pck iin dudaklar birbirini aryordu. Fakat ay birden yine bulutlardan syrlp kmt. Ufukta ocaklarn aznda nbet bekleyen askerin glgesi grnyordu. Eski utan duygulan onlar tekrar ayrd. Bileklerine kadar kan amur iinde tekrar yollarna devam ettiler. Etienne: "Kararn verdin mi? ster misin?" diye sordu. Catherine: "Hayr, Chaval, sonra sen, sonra bakalar.... Yok,yok bundan tiksinirim. Zaten zevk duymuyorum, faydas ne," diye cevap verdi.

Etienne: "Nereye gideceini biliyor musun? Seni bu gece sokak ortasnda brakamam," diye tekrar etti. Germinal 299 Catherine: "Eve dnyorum, Chaval benim erkeimdir. Baka yerde yata-mam" diye sessizlikle cevap verdi. "yle ama, seni dver." Tekrar sessizlik oldu. Dvmesine adamakll dvecekti ama, bir fahie gibi sokaklarda srtmekten daha hayrlyd bu. Kendi kendini teselli etmek iin, on kzda, sekizinin kendisinden daha iyi erkeklerle karlamadn sylyordu. Erkei bir gn kendisiyle evlenirse, bu onun hesabna nazik bir hareket olacakt. Montsou'ya yaklatka birbirlerinden uzaklatklarn daha iyi anlamaya balyolard. Etienne kza baktka ii paralanyor, fakat ekilmekte olan bir acnn yerine yenisini yaratmann bo ve mantk d bir ey olduunu anlyordu. Piquette kahvesine yaklatklar zaman Catherine onun daha fazla yaklamamasn istedi. "Sonre seni grr, yine rezalet kar," diyordu. Etienne itiraz etmedi. Bu srada saat on biri vuruyordu. Catherine: "Allaha smarladk," dedi ve elini uzatt. Etienne eli avucunun iine alm bir trl brakmyordu. Sonunda Catherine glkle elini kurtard ve kapdan ieri

szld. Etienne uzaklamam etraf dinliyor ve evde olabilecekleri aklna getirdike endieleniyordu. Sonra birinci kattaki pencerelerden biri ald. Dar bir glge sarkt. Etienne Cat-herine'i tanmt. Catherine ok yava bir sesle: "Henz gelmemi, ben yatyorum, sen de git rica ediyorum," dedi... Etienne yava yava yrd, nnde belirtisiz ynlar uzanp gidiyordu. nce Requillar'a gitmeyi dnd. Sonra vazgeti ve Voreux yoluna sapt. 300 Emile Zola 1 Moloz ynlarnn yanna gelince, ay ortal a bomutu. Etienne ban kaldrnca, moloz ynlarnn zerinde dolaan nbetiyi grd. Biraz ilende, Bonnemort'un kulbesinin yannda sinsi sinsi srnen bir glge dikkatini ekti. Bunun Jeanlin olduunu hemen anlamt. ocuk mutlaka bir eyler yapacakt. nk kendilerini ldrsnler diye yollanan bu askerlere kar byk bir kin duyuyordu. Onun bir terbiyesizlik yapmasn dnp, yanna armak istedi. Bir an tereddt etti. Bu srada ay bulutlarn arkasna girmiti. Etienne onu sramaya hazr grmt. Birden ay bulutlarn arkasndan kt. Nbeti kulbeye doru dnm, ocuk melmiti. Sonra ay yine bulutlarla kapland. te o srada Jeanlin srad ve askerin omuzuna atlad. Elindeki ban onun grtlana saplayverdi. Askerin yaka

ksm sert gelmi Jeanlin ba iki eliyle hareket ettiriyordu. Fakat iini abuk bitirdi. Askerin tfei yere dt ve bouk bir feryat koptu. Ay yine ldamaya balamt. Etienne korku ve aknlktan dona kalm bakmaya devam ediyordu. Sonra kendini toplad, koar admlarla tepeye frlard. Jeanlin kollan yana dm yerde yatan cesedin nne melmi oturuyordu. Askerin boazndan bir damla kan kmamt. Bak, sapna kadar grtlaa gmlp kalmt. Etienne ocua sert bir yumruk patlatt ve onu da askerin yanna serdi. Sonra endie ile sordu: "Neden yaptn bu ii?" Jeanlin hemen toparland kepe kulaklar, kk enesi, yeil gzleri titriyordu. Etienne tekrar sordu: "Canm istedi, bilmiyorum..." gnden beri bu ii tasarlyor ve madencileri buraya kadar gelip rahatsz eden bu pis askerlere di biliyordu. Ormanda sylenenlerden aklnda kalan tekrarlayp duruyordu. Bu tarladan soan arma hevesi Germinal 301 gibi bir eydi... Etienne bu fikir karsnda dehete dt. Onu bir tekme ile kovdu. Voreux'deki karakoldan, nbetinin feryad duyuldu mu? diye etraf dinliyordu. Hibir hareket grmemiti. Yavaa eildi, donan ellerden

tuttu, durmu olan kalbi dinledi, ban kabzasnda 'sevgi' kelimesi okunuyordu. Etienne, askerin yzne doru bakt ve birden, bir sabah zaman konutuu askeri tand. Bu Jules'd. Bu illi, sevimli, sarn yz yreini szlatmt, cesedin ak mavi gzleri ufukta sabit bir noktaya taklmt. Kendisiyle konuurken, ite orada diye gsterdii Plogof neredeydi acaba? imdi ok uzaklarda, iki kadn, anne ve kz karde bu kk askeri dnyorlar ve acaba olumuz nerede imdi diye belki de kendi kendilerine soruyorlard. Artk, onu sonsuza kadar bekleyeceklerdi. Zavall fakirlerin, zenginler uruna birbirlerini boazlamalar ne zc bir gerekti. "Cesedi ortadan kaldrmal" diye dnd. nce kanala atmak istedi, sonra hemen bulunaca aklna geldi, rperdi. Casedi Requillart'a kadar gtrse olay hallolacakt. Jeanlin'e bard: "abuk buraya gel." ocuk, endie ile sordu: "Gelmem, beni dveceksin deil mi? Hem iim var hadi Allaha smarladk." Jeanlin, gizli bir kede, Bebert ile Lydie ile buluacakt. Beli-ka'l iiler kuyulara inerken taa tutulursa kendileri de buna katlmak iin o gece eve girmemek kararndaydlar. Etienne tekrar bard: "Sen buraya gelecek misin? Yoksa imdi askerleri arp ban kestireceim."

Jeanlin sonunda raz oldu ve Etienne yere kan aktmamak iin ba byk bir ustalkla ekti. Yerde ne bir kan ve ne de bouma izi 302 Emile Zola vard. "Bacaklarndan tut." Jeanlin bu emri yerine getirdi. kisi birlikte, grlt yapmadan ve ar ar yryerek cesedi molozluktan aaya indirdiler. Ay imdi bulutlarn arkasna snmt. Fakat su yolu boyunca yrrken yine etraf aydnlatmaya balad. Be on admda bir cesedi yere brakmak zorunda kalyorlard. Bir grlt duyunca rktler ve hemen bir duvarn arkasna sndlar. Biraz ileride karlarna biri kverdi. Allahtan bu bir sarhotu ve kendilerine kfrler savurarak uzaklat. S tunda kan ter iinde eski ocan bulunduu yere vardlar. Askeri merdivenlerden indirmek ok zor oldu. Ceset her merdivende Etienne'in zerine ylmt. Sonunda ocua byk bir cimrilikle saklad mumu getirmesini syledi. Fakat bu darack yolda n faydas olmayacakt. Cesedin yanna oturdu, kalbi heyecanla arpyor, karanlkta bekliyordu. Biraz sonra, elinde mumla Jeanlin gzkt. Etienne bu yerler hakknda ocua danmay uygun grd. O burann girdisini ktsn biliyordu. ly tekrar srklemeye baladlar. Tavan alalm ve kk bir kaya belirmiti. Buras adeta bir mezara benziyordu. Askeri upuzun kayann zerine yatrdlar ve sonra

birka kk direi ektiler. Toprak yn yklvermi ve hibir ey gzkmez olmutu. Jeanlin inine dnnce ok yorulduunu hissetti ve: "Bo ver, beklesin piler, bir saat kadar kestireyim," dedi. Etienne, gittike klen mumu sndrd. Kendisi de ok yorgundu, ama uykusu yoktu. Dnmeye balamt. Bak elinde Cha-val'i altnda tuttuu zaman ona niye vuramamt. Bu ocuk ise adn bile bilmedii bir askeri nasl vurmutu? Bu onun devrimci dncelerini sarsyor ve kendi kendine soruyordu. Acaba ben bir korkak mym? ocuk oktan horlamaya balamt. Ondan ireniyordu. Birden Germinal 303 rperdi, topran derinliklerinden bir hkrk duyar gibi oldu... leride kayalarn altnda, tfei omuzunda, kk asker uzanmt. Bunun budalaca bir his olduunu dnd. Btn maden bu konuyla dolmu gibiydi. Acele bir mum yakt, aydnlkta galerinin boluunu grd ve rahatlad. On be dakika daha geti ve mum hafif bir czrt ile snd. Yine karanlklara gmlmt. Tekrar rpermeye balad. Grlt ile horlayan Jeanlin'i tokatlayarak uyandrmak istiyordu. Acele ile dar frland. Darda, Requillart'm kalntlar ortasnda derin bir nefes ald. l-dremediine gre kendinin lmesi gerekti. Birden aklna devrimin amac iin kahramanca lmek geldi. Arkadalar Belika'llara

hcum ederlerse o da en nlerde bulunacakt. ans iyi gider, nasl olsa bir kurun yerdi. Voreux'ye doru yrd. Karakol etraf grltl, yksek seslerle konuuyorlard. Nbetinin kaybolmas ortal kartrmt. Yzbay uyandrmlar ve nbet yerinde araatrma yaplm, sonuta askerin katna karar verilmiti. Etienne birden kk askerin szettii cumhuriyet taraftar yzbay hatrlad. Belki de onu kendileriyle birlemesi iin kandrabilirdi. Bu hayalle saatlerce orada pinekledi. Saat bee kadar, bo yere Belikallar bekledi. Kumpanya onlar Voreux'de yatrarak kurnazln ispatlamt. Sonunda ocaa ini ba-yordu. Orada etraf gzleyen birka grevci bu haberi arkadalarna ulatrmakta tereddt eder gibiydiler. Etienne onlar oynanan oyundan haberdar etti. Bunun zerine tela iinde uzaklatlar. Saat alty ald srada, rahip, cbbesini sska bacaklar zerine kaldrm, dua etmek iin kiliseye geliyordu. Etienne'i grnce: "Gnaydn," dedi fakat cevap alamad. Etienne uzaktan bir kadnn geip gittiini grd. Bunu Catheri-ne'e benzetip endielendi. 304 Emile Zola Catherine geceden beri, orada burada srnyordu. Chaval gece odasna dnp onu yatakta bulunca tokatlayarak kaldrm ve dar atmt. Kz alayarak aaya inmi ve bu srada Chaval arkasndan koup kendine bir tokat daha atm ve kap dar dar

etmiti. Yolun zerindeki bir iaret bana oturmu, Chaval kendisini anr midiyle bekleyip durmutu. Fakat bu mmkn deildi. ki saat kadar bu durumda bekledi ve sonra yola koyuldu. Fakat tekrar geri dnd. Mahalleye vardnda derin bir znt duydu. Herkes derin bir uykuda olmasna karn grlmek korkusu ile titriyordu. Hzla uzaklat. Rastgele dolamaya balamat. Bir, iki defa Vore-ux'ye geldi. Sonra karakoldan kaba sesler duydu ve hzla uzaklat. Kendisini kovan adam grrm midiyle tekrar eski yerine dnd. Chaval o sabah madene inecekti. Artk aralarnda her ey bitmiti ama yine de onu grmek midiyle ocaa yaklat. Artk almyordu da. Ne yapmal diye dnyordu. Bacaklarnda da hl kalmamt. Yol amur iindeydi ve Catherine bu balk yerde sallanarak yryordu. Gn rken bir kovuun arkasna saklanan Bebert ile Lydie'yi grd. ocuklar gece evlerine girememilerdi. nk Jeanlin beklemeleri iin emir vermiti. Bir ocuk gibi snmak iin birbirlerine sarlmlard. Jeanlin de fazla oluyordu. Hrszlklar onlara tehlikeye atarak yaptryor, sonra da hibir ey paylamyordu. Sonunda Jean-lin'in yasana karn ve tokat yemeyi gze alp pvermilerdi. Bekledikleri tokat gelmeyince pmelerine devam ettiler. Btn geceyi mutlu bir ekilde geirdiler. Sainte Barbe yortusunda meyval pasta yiyerek, arap itikleri zaman bile bu kadar mutluluk duymamlard...

Birdenbire bir boru sesi iitildi. Karakoldaki askerlerin silah ba yaptn gren Catherine rpermiti. Bebert ile Lydie de srayarak Germinal 305 kayboldular. Uzakta, kadnl erkekli bir grup fke ile kollarn sallayarak ii mahallesinden buraya doru ilerliyordu. Voreux'nun btn geit yerleri kapatlm, altm asker silah elde ak braklan tek kapy koruyorlard. Yzba, arkadan hcum eden olur diye askerleri, tula duvar nnde iki sra halinde dizmiti. i grubu nce aklkla durdu. Hepsi otuz kii kadard. lk gelenler arasnda olan Maheude, kucanda Estelle'i tayordu. Maheude: "Giren kan olmasn, hepsini ieride yakalamal," diye syleniyordu. Maheu, karsn, onaylyordu. O srada Mouque baba kageldi. Gemek isteyince brakmadlar. Fakat o rpmyor ve atlarn yem istediklerini, onlarn devrimle ilgileri olmadn anlatyordu. Grubun arkasnda bulunan Etienne ihtiyar seyisi braktrd. Mouque baba hayvanlardan birini aslnda kaybettiini haykra haykra uzaklat. Grup gittike byyordu. Tam bu srada ocan zemin tarafndaki geni kap ald ve bir hayvan cesedinin dar karld grld. Adamlar tekrar ve ani olarak ieri girip kapy kilitleyiverdiler. aknlklar, onlara engel olmalarna

imkn vermemiti. Beygirin yana devrilen bandan hepsi onu tanmt. Bu Trompette'di. Trompe madenin karanlklarna bir trl snamam, dipteki arkada Bataie'n btn dosta ilgilerine karn, her zaman gn n aramt. On yllar beraberce gemiti. Sonunda bir gn, Trompette can ekiirken, Bataille adeta hkrr gibi onu kokluyordu. Ocak, kendisine dardan taze hava ve kokular getirmi bir arkada artk elinden almt. Mouque bir haftadan beri, Trompette'in hasta olduunu baavua anlatmaya alm fakat dinletememiti. Trompette'in cese306 Emile Zola dinin tamak eski dostu Bataille'e dmt. Onu galerilerden srkleyerek o karmt.Sonunda onu asansre baladlar ve Bataille dipte, son defa arkadann ykseliine zgn zgn bakt. Bir gn kendisini de byle karacaklard. Ar ar ahra dnyor, uzak, krlardan gelen hava nefesini keser gibi oluyordu. Ahra geldii zaman sarho gibi olmutu. i mahallesinden yeni gruplar akn etmiti. Arkasnda Levaque kadn ve Bouteloup olduu halde Levaque hem yryor, hem de baryordu: "Kahrolsun Belika'llar, aramzda yabanc istemiyoruz." imdi hepsi saldrmaya balamt. Etienne onlar zorlukla durdurdu. Ve ok, ok 28 yanda kararl yzl yzbaya yaklat. Ona bir eyler sylyor ve szlerinin etkisini bu adamn

yznde aratryordu. Sonuta bo yere kan dklecekti. Hakl olan kendileri idi. Hep kardetiler. Cumhuriyet kelimesini iiten yzba sinirli bir hareket yapt fkeyle cevap verdi: "Al git, beni grevimi yapmaya zorlamayn." Etienne yine ayn eyleri tekrarlamaya balad. Msy Hennebe-au'nun da madende olduunu syleniyor, onun boynuna ip takmaktan sz ediyordu. Oysaki ocakta Negrel ve Dansaert vard. Biraz sonra kapda grndler. Dansaert, Pierronne olayn hatrlad iin geride kalmt. Negrel ise alayc bir tavr ile iilere bakyordu. Sonunda yuhalanmaya baladlar ve ieri girdiler. Bu srada Svarine gzkt. Grevin bandan beri makinesinin bandan ayrlmamt. Yzba, yksek sesle: "Al dedi, ben sz dinlemem, kuyuyu korumak iin emir aldm, emri yerine getireceim. Askerlerimin zerine gelmeye devam ederseniz sizi geriletmesini de bilirim," diye sylendi. Danayklln korumaya alyor, fakat says gittike artan grevcileri grdke yz endie ile sararyordu. 1 Germinal 307 Nbeti, le zeri brakacakt. O zamana kadar belki tutamam, diye korkmu ve ocaktaki raklardan birini yardm istemek iin gndermiti. Yzbann bu uyarsna homurtular cevap verdi.

"Yabanclarn Allah belasn versin, kahrolsun Belika'llar. Kendi iimize kendimiz sahip olacaz..." Etienne, zlerek geri ekildi. Artk yapacak bir ey kalmamt. Vuruup, leceklerdi. Arkadalarna engel olmaktan da vazgemiti. Saylar drt yz bulmutu ve evre mahallelerden de grevciler koa koa geliyorlard. Maheu ve Levaque askerlere fkeyle: "Size ne oluyor, brakn iimizi kendimiz grelim," diye haykr-yorlard. Levaque: "Gemek iin sizi mutlaka haklamak m gerekiyor? ekilin gidin, diyoruz size." Bebert ve Lydie de bu tempoya katlmlard. Lydie ince sesiyle: "Ne eek kafal askerlersiniz siz,"diye baryordu. Catherine rastlant sonucu ortalarna dt bu kalabala akn akn bakmaktayd. Etienne'in eskiden geceleri kendilerine anlatt hikyeleri aklna getiriyor, imdi askerlere ne sylediini merak ediyordu. Etienne askerlere arkada diye hitap ediyor, onlarn da halkn iinden ktn sylyor ve yaralananlara kar, kendileri ile birlikte mcadele etmelerini istiyordu. Birden kalabalk iinde bir kaynama oldu ve bir ihtiyar kadn meydana kt. Bu Brle kadnd. Koa koa gelmiti. Nefes nefese: "Ay, Allah'm! Sonunda gelebildim!" diye kekeliyor. "u satlm Pierron beni mahzene kapamt."

Ve, hi zaman kaybetmeden, kfrler savurarak askerlere hcum etti: 308 Emile Zola I "Korkaklar srs! Reziller alay! Subaylarnzn izmelerini yalar, sadece zavalllara kar cesaretinizi gsterirsiniz!" O zaman btn tekiler de ona katldlar, korkun hakaretler savurmaya baladlar. Bazlar hl 'Yaasn askerler. Subaylara lm!' diye baryorlard. Fakat az sonra her azdan ayn haykr ykseldi: 'Krmz pantolonlulara lm!' Kardelik davetlerini, aralarna katlmalar iin yaplan dosta teklifleri, hareketsiz bir yzle sessizce dinlemi olan askerler, bu kfr tufann ayn tavrla karyorlard. Arkalarnda, yzba klcn ekmiti: ve kalabalk gittike skarak onlar duvara doru itmeye devam ettii iin, askerlerine snglerini ne doru uzatmalar emrini verdi. Emir uyguland ve iki dizi elik u grevcilerin gsne dayand. Brle kadn gerileyerek: "Ah! Alaklar!" diye bard. Fakat hepsi, lme kar sarhoa tekrar ilerlemilerdi bile. Kadnlar ne atlyorlar, Maheude ve Levaque kadn hayknyorlard: "ldrn bizi, hadi ldrsenize! Hakkmz istiyoruz." Levaque, parmaklarnn kesilmesine aldrmadan, tane sngy avulam, krmak istermi gibi fkeyle bkmeye alyordu.

Maheu: "Hadi bakalm," diye tekrar ediyordu, "Hadi bakalm gsterin kendinizi, yapn, ne yapacaksanz!" Ve, ceketini ayor, gmleini aralyor, plak gsn, kmrle dvmeli, tyl derisini gsteriyordu. Snglere doru ilerliyor, onlar geri ekilmeye mecbur ediyordu. Bir sng memesine girmiti, cesaret ve kstahlktan lgn bir halde, onu daha ok saplamaya urayor ve kaburga kemiklerinin atrdamasn duymak istiyordu. "Alaklar, cesaret edemiyorsunuz... Arkamzda daha on bin kii var. Evet, bizi ldrebilirsiniz ama ldrecek on bi kii daha kacak." Germinal 309 Askerlerin durumu tehlikeye giriyordu, nk silahlarn ancak en son are olarak kullanmak iin sert bir emir almlard. Fakat, bu kuduzlarn kendilerini ilemelerine nasl engel olabilirlerdi? te yandan, ilerinde bulunduklar alan daralyor, imdi, daha gerilemek imkn olmadan duvara srtlarn vermi bulunuyorlard. Bu bir avu asker, madencilerin her an artan dalgas karsnda yine de iyi dayanyor, yzbann verdii emirleri soukkanllkla yerine getiriyordu. Yzba ise, dudaklarn sinirden kslm, sadece askerlerin kfrlere dayanamayarak, fkeye kaplmalarndan korkuyordu. imdiden, bynn drt tanecik teli dikilmi olan gen bir avu endie verecek bir ekilde gzlerini krpyordu. Yannda, yal bir asker,

sngsnn bir saman p gibi kvrldn grnce bembeyaz olmutu. Hakaretler ise durmadan devam ediyor, yumruklar yzlerine doru sallanyor, kt szler, ynla sulamalar, tehditler suratlarnda patlyordu. Askerleri sakin tutmak iin ancak emirler yeterli olabiliyordu. Bir arpma mutlaka grnyordu ki, kalabaln arkasndan, bembeyaz salar ile, avu Richomme'un heyecan iinde kt grld. Yksek sesle konuuyordu: "Hay Allah! Artk bu kadar da ok sama! Byle aptalca hareketlere kalkmaya ne gerek var!" Ve, snglerle madencilerin arasna atld. "Arkadalar, beni dinleyin!.. Biliyorsunuz ki ben eski bir iiyim ve her zaman da sizin tarafnzdan oldum. yleyse, size adil davran-mazlarsa bunu idarecilere kendimin syleyeceime sz verirsem, bana inanmalsnz... Fakat, fazla ileri gidiyorsunuz, bu askerlere kfr etmek ve kendinizi iletmek istemekle hibir ey kazanamazsnz." Onu dinliyorlar, tereddt ediyorlard. Fakat, aksi gibi yukardan Negrel'in tilki yz tekrar gzkt. Herhalde kendisinin yerine konumak iin bir avu gnderse idi sorumlu olacan dnmt ve konumaya alt. Fakat sesi yle korkun bir barma iinde kayboldu 310 Emile Zola ki, omuzlarn silkerek tekrar geri ekilmek zorunda kald. Ve o andan itibaren Richomme kalabal

sakinletirmeye ne kadar urap yeminler verdi ise de baarl olamad. Fakat inat etti, aralarnda kald. "Hey Allah'm! Sizinle beraber benim kafam da krsalar, bu kadar aptallnz taknmken sizi brakmam!" Onlar sakinletirmek iin yalvard Etienne, bir aresizlik hareketi yapt. Artk ok geti, saylar be yz gemiti. Ve Borain'leri kovmak iin gelmi kalabaln yannda, yalnzca olanlan seyredip elenmek iin gelenler de oraya toplanmt. Biraz ileride toplanm birka kiinin arasnda Zacharie ve Philomene tiyatro seyreder gibi bakyorlard, hatta ocuklarn da beraberlerinde getirmilerdi. Requillart'dan, aralarna Mouquette'in de bulunduu bir grup daha geliyordu. Moquet varr varmaz Zacharie'in de yanna gidip, glerek omuzuna dokundu, Mouquette ise son derecede ateli bir tavrla isyanclarn en nne gemiti. O srada yzba, srekli Montsou yolunu gzlyor, destek bekliyordu; emrindeki askerler daha fazla dayanamayacaklard. Sonunda lgn kalabaln gzn korkutmak iin askerlerine silah doldurma emrini verdi. Askerler emri yerine getirdiler, fakat, heyecan fazlala-yor, zoraki alaylar iitiliyordu. Kadnlar, Brle kadn, Levaque kadn ve dierleri: "Bak sen u yalanclara," diye banyorlard, "Nian antreman yapmaya hazrlanyorlar." Uyanm ve alamaya balam olan Estelle'i kucanda tutan Ma-heude, o kadar yaklamt ki,

avu, o zavall yavrucakla buraya ne yapmaya geldiini sordu: Kadn: "Senin neyine gerek?" diye cevap verdi. "Cesursan ate et!" Erkekler balarn sallyorlard. Hi kimse ate alacan zannetmiyordu. Germinal 311 Levaque: "Onlar kuru sk kurun, be!" dedi. Maheu: "Biz kazak myz?" diye bard. "Franszlara ate edilmez, yahu!" Ve herkes, tfeklere doru atlmaya devam ediyordu. Eer o anda bir ate edilse idi herkes biilirdi. En n srada, askerlerin kadnlarn derilerini delmek istediklerini dndke Mouquette fkeden kuduruyordu. Btn kfr darcn bitirmi, yeterli arlkta hakaret bulamaz olmutu ki, birden askerleri en fazla tahrik etmenin yolunu buldu: poposunu aarak onlara gsterdi. ki eli ile eteklerini kaldryor, kalalarn geriyordu. "Aln tam size gre! Hem de sizin iin fazla temiz, namussuz herifler!" Sryor, taklalar atyor, herkes payn alsn diye dnp duruyordu. "Bu subay iin! Bu avu iin! Bu da askerler iin!" Bir kahkaha frtnas ykseldi, Bebert ve Lydie glmekten kvranyorlard. Son derecede neesiz

olmasna karn Etienne bile bu hakaret dolu plakl alklad. imdi hem de asl fkeliler, sanki onlar pislie batarak kirlenmi gibi gryorlarmcasna, askerleri yuhalyorlard ve yalnz Catherine sessizce, zavall bir tavrla uzakta duruyordu. Fakat bir itime kakma oldu. Yzba adamlarnn sinirlerini yattrmak iin esir almaya karar vermiti. Bir srayta, Mouquette kurtularak arkadalarnn bacaklarnn arasna atld. madenci, Levaque ve baka ikisi en azgnlarndan arasndan yakalanarak avularn odasnda gz altna alnd. Yukardan Dansaert ve Negrel, yzbaya ieri girmesi ve kendileri ile birlikte saklanmas iin hayknyorlard. Yzba bunu reddetti, binalarn bir hcumda iiler tarafndan kuatldn ve silahlarnn 312 Emile Zola elinden alnmas gibi bir duruma debileceini dnd. Askerler ho-murdanyorlard, bu tahta ayakkabl sefillerin nnden kalmazd ya. Duvara skm olan altm asker, tfekleri dolu bir durumda tekrar kalabala doru dndler. nce bir gerileme, derin bir sessizlik oldu. Grevciler bu g gsterisinin karsnda hayretle duralyorlard. Sonra, bir haykr ykseldi: Mahkumlarn hemen serbest braklmalar isteniyordu. Ve aralarnda daha nce bir anlama olmadan, tek bir atlma ile, tek bir intikam hrs ile herkes yakndaki bir tula ynna kotu. ocuklar tulalar teker teker, kadnlar ise etek

dolusu tayorlard. Az sonra herkesin nnde yeterli derecede tula yld ve ta yamuru balad. lk hcuma geen Brle kadn oldu. Tulalar sska dizinde ikiye blyor, her iki eli ile paralan frlatyordu. Levaque kadn, kocas ha-pise girmi olduu iin onu dndrmek midi ile yalvaran Boutelo-up'ya karn, iman vcudu ile attn vurabilmek iin yaklamaya mecbur kalm, kollar yerinden kacakm gibi tula savuruyordu. Herkes kendinden gemiti, iman bacaklarnda tulalar krmaya baarl olamayan Mouquette onlar btn btn atyordu. Yumurcaklar bile sraya girmiti, Bebert, Lydie'ye tulay en iyi ekilde nasl atacan retiyordu. Ve birdenire btn bunlarn ortasnda, Catherine de gzkt: Hrsla yarm tula paralarn kaldrp kaldrp sska kollan ile savuruyordu. Sebepsiz bir adam ldrme hrsna gmlmt. Bu skntl, rfgursuz hayat artk sona ermeyecek miydi. Ve tulalar kryor, onlar sanki aclarn yok etmek iin kullamyormu gibi hrsla frlatyordu. Askerlerin nnde kuatlm olan Etienne'in az kalsn kafas yanlyordu. Kula imiti, dnd, tulann Catherine'in titrek ellerinden frladn bir rperti ile farketti ve lmek pahasna yerinden kmldamad, kza bakmaya devam etti. Daha biroklan da bir sava heyecea-n iinde kendilerinden gemi, kollan sarkk duruyorlard. Mouquet Germinal 313

sanki bir at karlamas seyredermi gibi darbeler hakknda fikir yrtyordu: Oh! bu, tam isabet! tekisi... ok yazk! Alay ediyor, Philomene'le, ocuklar daha iyi grmeleri iin omuzuna almadndan dolay kavga eden Zacharie'yi dirsei ile drtyodu. Uzakta, yol boyunca sralanm seyirciler vard. Ve, yokuun st banda, ii mahallesinin giriinde, ihtiyar Bonnemort bir bastona dayanarak gzkm, sonra srklenerek gelmi, hareketsiz bir halde olanlara bakyordu. lk tulalar frlatlmaya balad anda, Richomme madencilerle askerlerin arasna girmi, her iki taraf da kendisini dinlemeye davet ediyordu. O kadar zlmt ki, gzlerinden iri damlalar dklyordu. Grlt ortasnda sesi duyulmaz olmutu. Tulalar imdi daha ok frlatlmaya balanmt. Maheude, Ma-heu'nn geride durduunu grnce: "Sana da ne oluyor, korktun mu yoksa, ah kucamda u ocuk olmayacakt. Grrdn o zaman sen," diye bard. Kocasnn aldr etmediini grnce, aya ile birka tulay ona doru itti ve: "unlan alp atacak msn? Yoksa seni cesaretlendirmek iin, herkesin iinde suratna m tkreyim," diye sordu. Maheu kpkrmz kesilmi ve nne den bu paralar krp frlatmt. Kans onu halamaya devam ediyordu. Sonunda sersemle-mi ve tfeklerle kar karya gelmiti.

Mfreze, bu tula saana altnda aresiz duruma dmt. Yazba biran ieri girmeleri gerektiini dnd. Fakat arkalarn dner dnmez kendilerini paralarlard. Bir tula kasketinin siperliini krd ve yzne kan damlalan akmaya balad.Askerlerden birou da yaralanmt. Yzba onlann da kendilerini savunmak iin rpndk-lann dnyordu. Sol omuzuna bir tula yiyen avu, vay canna diye bard. Devaml olarak tulalar zerlerine geliyordu. Buna daha ne kadar 314 Emile Zola dayanabileceklerdi. Yzba defadr ate emri vermemek iin kendisini zor tutmutu. Tam ate iin azn amak zere idi ki, tfeklerin sesini duydu. Bir yaylm atei oldu, sonra derin bir sessizlik ortal kaplad. Demek ate etmilerdi. Kalabalk aknlk iindeydi. Lydie ve Bebert ilk kurunda dmlerdi. Kz hemen lmt. Bebert titreyerek kz kucaklad. Son gecelerindeki gibi ona sahip olmak istiyordu. Jeanlin uzaktan zplaya zplaya gelirken, onun karsn kucakladn ve sonra yere yklarak ldn grd. Dier be kurun, Brle kadn ve Richomme avuu yere sermiti. Richomme, yal gzlerle can ekiiyordu. htiyarn grtla delinmi ve oluk gibi akan kan grlts arasnda son bir kfr duyulmutu.

Mfrezenin atei uzaklarda glerek bu karkl seyredenleri de taram. Mouquet azndan yedii kurunlarla Philomene ile Zacha-rie'nin ayaklan dibine dmt. Ayn anda Mouquette, Catherine'in nne atlayp siper olmak isterken yedii kurunla yklmt. Eti-enne hemen oraya kotu ve onu kaldrmaya alt. Fakat Mouquette eliyle kendisinden hayr kalmadn ona anlatmak istedi. imdi yan aralk gzleri ile Catherine ve Etienne'i yan yana gryor ve mutlu bir ekilde glmsyordu. Birden enesi sarsld ve ld. Artk her ey bitmiti. Son bir silah sesi duyuldu. Maheu kalbinden vurulup lmt. Yz kmr tozlar ile simsiyah olmu bir su bi- * rikintisinin iine gelmiti. Maheude, akn akn eildi ve: "Kalksana kocacm, bir eyin yok deil mi?" Sonra onun ban evirmek iin Estelle'i koltuunun altna ald ve: "Nerenden vuruldun, konusana," dedi. Maheu'nn gzleri donuklam ve azndan kpkl bir kan bo-anyordu. Maheude, amura oturdu ve kk Estelle bir boha gibi koltuunun altnda olduu halde, sersem sersem kocasna bakmaya Germinal 315 balad. Ocak artk serbestlemiti.Yzba sinirli sinirli, siperlii paralanan apkasn kard ve tekrar giydi. Hayatnn bu ok kt annda, yz kararl

solgunluunu koruyor, askerler ise tekrar silahlarn dol-duruyorlard. Geride, harmanlama yerinde Negrel ve Dansaert'in korku dolu yzleri ve onlarn arkasnda sabit baklar ile Svarine duruyordu. Vadinin eteinde sopasna dayanm ve bouan aile etrafn daha iyi grmek iin ellerini gzlerine siper etmi Bonnemort baba duruyor, yarallar yerlerde feryat ediyor, ller amurlu ve siyah tozlarla karm kar kalntlarnn arasnda iki bklm yava yava souyorlard. Sefaletten kck kalm insan cesetlerinin ortasnda Trompette'in ls muhteem bir et yn gibi ykseliyordu. Etienne vurulup lmemiti. Bitkin bir halde Catherine'in yannda durduu srada, titrek bir sesle rperdi. Bu rahipti. Kollarn am, katiller zerine Allah'n merhametini davet ediyordu. Montsou'daki silah sesleri ta Paris'e kadar yansmt. Drt gnden bire muhalif gazeteler bu konuyu dillerine dolam, birinci sayfalarnda kt haberler veriyorlard: Yirmi be yaral, ikis ocuk, kadn olan, n drt l, mahkumlar da vard. Levaque bir nevi kahraman olmutu, sorgu hakimine olgunlukla, oturakl cevaplar verdiinden sz ediliyordu. Bu birka kurunla kapanmaz bir yara alm olan mparatorluk ise, bu olay kapatmaya alyor, iktidarlara zg bir sessizlik iinde kalyordu. Ona gre bu olay sadece basit bir arpma, topluluk fikrini temsil eden Paris kaldrmlarndan ok uzakta, karanlk bir lkede meydana gelmi belirsiz bir olaydan baka bir ey

deildi. abuk kapanacakt. Kumpanya, olay unutturmak ve bu grev hikyesini 316 Emile Zola zmlemek iin emrini almt. Onun iin, aramba sabah, Montsou'ya tane idarecinin geldii grld. O ana kadar katliamdan dolay sevinmeye cesaret edememi olan kk ehir, yrei yaralanm olmasna karn sonunda rahat bir nefes ald ve kurtulmu olmann sevincini tatt. Havalar da dzelmi, lkl leylak tomurcuklarn yeerten parlak bir ubat gnei kalplere biraz daha nee katmt. dare'nin btn panjurlar almt, byk bina yeniden hayata kavumu gibi grnyordu ve oradan iyi haberler kyor, gelen baylarn olaydan dolay ok zgn olduklar, ii mahallesindeki zavalllara kollarn amaya hazr olduklar syleniyordu. imdi, istediklerinden ok daha ar bir darbe indirmi olduklarndan, kurtarc grevlerini yapmaya hazrlanyor, ge bile kalm olan mkemmel nlemler alyorlard. ncelikle Borain'lere yol verdiler ve iilerine verdikleri byk ayrcalklar hakknda grltler kopardlar. Sonra ezilmi olan grevcilerin artk tehdit etmedikleri ocaklarndan askerler de karld. Voleux'nun kaybolmu olan nbetisi hakknda sessizlii temin edenler yine onlard; her taraf aramlar ne bir tfek, ne de cesedi bulabilmilerdi, cinayetten phelenmekte olmalarna karn asker hakknda kaak raporu verdiler. Gelecek korkusu ile dolu olarak, gemi azya alm bir kitlenin

dayanlmaz vahetini aklamaktansa olaylar bylece deitirmeye altlar. Fakat btn bunlar yine de kurulun idari konulan eskisi kadar iyi bir ekilde idare etmelerine engel olmuyordu; nk Deneulin'in dare'ye gelerek Msy Hennebeau ile bulutuu grlmt. Vandame'n satn alnmas iin grmeler devam ediyor, Deneulin'in bu baylarn tekliflerini kabul edecei tahmin ediliyordu. Fakat memleketi asl kaynatran ey idarecilerin duvarlara beer onar tane yaptrdklar kocaman sar renkli afiler oldu. Bu ilanlarda, son derecede byk harflerle, unlar okunuyordu: "Montsou iileri, son gnlerde kt sonularn grm bulunduunuz zc hatalaGerminal 317 rn,iyiniyetli ve akll iileri geim aralarndan mahrum etmesini istemiyoruz. Buna gre, Pazartesi sabah btn ocaklar aacak ve i tekrar balad zaman, alma artlarn iyiletirecek btn tedbirleri, itina ve iyi niyetle inceleyeceiz. Sonuta yapmak olana olan her eyi adalet llerinde yapmaya alacaz." On bin madenci tek bir sabah zarfnda bu afilerin nnde resmi geit yapt. Hibiri konumuyor, ou ban sallyor, bazlar ise hareketsiz yzlerinin tek bir noktas kmldamadan ayaklarn sryerek uzaklayorlard. O ana kadar iki yz krklar mahallesi byk bir inatla direnmiti. Sanki, ocan amurunu krmzya boyayan arkadalarnn kan, kendilerine yolu

kapyordu. Aralarnda Pierron ve benzerleri olan topu topu on kii ocaa inmiti. Geri kalanlar bunlarn gidi gelilerini karanlk baklarla hibir hareket yapmadan, tek sz sylemeden takip ediyorlard. Kiliseye yaptrlm olan afi de gizli bir gvensizlikle karlanyordu. Bu ilanda geri verilmi olan tezkerelerden szedilmiyor-du: Acaba kumpanya onlar almay red mi ediyordu? Ve intikama uramak korkusu, en fazla lekelenmi olanlarn kovulmasn protesto gibi kardee bir dnce hl inat etmelerine neden oluyordu. Emin deillerdi, ancak bu baylar samimi bir ekilde konumaya karar verince kuyulara dneceklerdi. Alak evler derin bir sessizlik altnda eziliyordu, aln bile nemi kalmamt, lm rzgr damlarnn zerinden esmi olduuna gre hepsi lebilirlerdi. Fakat teki evlerin arasnda bir tanesi, Maheu'lerin ki, matemin iinde daha ok sessiz ve karanlk grnyordu. Maheude kocasn gmdklerinden beri bir kere olsun azn amamt. arpmalardan sonra, Etienne'in, Catherine'i amur iinde, hemen hemen l bir durumda eve getirmesine engel olmamt; ve kzn yatrmak iin gen adamn yannda soyarken, onun da bir kurunla karnndan yaralanm olduunu sanmt, nk kzn gmleinde geni kan lekeleri vard. Fakat az sonra anlad, bunlar bu kt gnn sarsnts iinde patlak 318 Emile Zola

vermi olan ayba kan idi... Ah! bu yara da tam bir ans ya! Sonradan jandarmalar ldrsnler diye ocuk dourma imknn veren bir hediye! Ve Maheude ne Catherine ne de Etienne'le tek bir kelime bile konumuyordu.Gen adam, tutuklanma korkusuna karn, Requillart'in karanlklarna tekrar dnmektense hapishaneyi tercih ederek Jeanlin'le birlikte yatyordu: Btn bu dller ve orada kayalarn altnda yatan kk askerin itiraf edemedii korkusu, gecelerini dolduruyor, vcudunu rpertiyordu. Zaten hapishaneyi, yenilginin acs ortasnda bir snak gibi hayal ediyordu, fakat onu rahatsz etmemilerdi bile, ne i yapacan bilmeden uzun, kt saatler geiriyordu. Yalnz bazan Maheude, her ikisine, ona ve kzna "evimde ne iiniz var?" der gibilerden kin duyar bir tavrla bakyordu. Tekrar stste uyumaya balamlard. Bonnemort baba, AIzire artk kamburunu ablasnn gsne batrmaz olduundan beri iki kk Catherine'le beraber yattklar iin onlar eski yatanda horluyordu. Maheude ise evin boluunu tam tersine genilemi fakat buz gibi olmu yatana bakarken anlyordu. Yata biraz doldurmak iin Es-telle'i bouna yanna alyor, bebek kocasnn yerini hi mi hi tutmu-yoFdu ve geceleri saatlerce yalnz bana alyordu. Sonra gnler eskisi gibi geip gitmeye balyordu: Yine ekmekleri yoktu, lp giderek kurtulmak ansna da sahip deillerdi. Yaantlarnda hibir deiiklik yoktu, sadece kocas eksilmiti, hepsi bu.

Bu sessiz kadnn grn ile mitsizlie den Etienne,-beinci gnn leden sonras, evden kt ve ii mahallesinin kaldrmlarnda yrmeye balad. Ona ok skntl gelen hareketsizlik kendisini, ba nnde hep ayn dnce ile kvranr durumda, devaml gezintilere itiyordu. Yarm saattir yollarda yryordu ki, arkadalarnn kendisini grmek iin kaplarnn nne ktn farkederek sknts iki kat artt. hretinin son krntlarn da jandarmalarn kurunlar alp gtrm, alevlerinin kendisini takip ettii baklara rastlamadan gezeGerminal 319 miyordu.. Ban kaldrnca, tehditedici tavrlar taknm erkekleri, perdeleri aralam kadnlar gryordu ve henz sessiz olan bu sulamann, alk ve gzyalarndan genilemi olan bu iri gzlerin fkesi altnda sersemliyor, admlarn aryordu. Btn ii mahallesinin, kaplara frlayp ac ve sefaletini yzne haykrmas korkusuna kaplarak hzl admlarla eve dnd. Fakat, Maheu'lerde karlat sahne acsn son dereceye kard. Bonefnort baba o uursuz gn, sopas para para olmu, kendisi yldrm arpm bir ihtiyar aa gibi yere devrilmi bir durumda iki komu tarafndan bulunduu andan beri aklm gibi oturduu iskemlesinin zerinde souk ocan yannda bulunuyordu. Ve Lenore ile Henri alklarn bastrmak iin, bir gn nce iinde lahana kaynatlm olan tencerenin dibini sinir bozucu bir sesle kazyp

dururlarken, dimdik duran Maheude, Estelle'i masann zerine braktktan sonra Catherine'i yumruu ile tehdit ediyordu: "Tekrar et bakaym. Allah'n cezas! Sylediini tekrar et!" Catherine Voreux'ye dnmek niyetinde olduunu sylemiti. Ekmeini kazanamamak, annesinin evinde gereksiz yere rahatsz edici bir yaratk gibi zoraki katlanlmak fikri, onun iin her gn daha ekilmez bir durum almaya balamt ve Chaval'den kt bir dayak yiyeceinden korkmasa daha Sal gnnden itibaren ie balam olacakt. Kekeleyerek devam etti: "Ne yapaym istiyorsun? Hibir ey yapmadan yaanlmaz ki. Hi olmazsa ekmeimiz olur." Maheude szn kesti: "Dinle, aramzdan ilk almaya kalkan, u ellerimle grtlaklarm... Yoo! hayr! bu kadar da fazla olur, babay ldrsnler, sonra da ocuklar yararlanmak iin almaya davet etsinler, yle mi? Yama yok! Artk yeter, giden gibi, sizi tabutla gtrmelerini tercih ederim." Ve, fke ile, uzun zamandr devam eden sessizliini bir sz tufan 320 Emile Zola Germinal 321 ile bozdu. Catherine'in kendine getirecei bir b....tu sanki! Topu topu otuz metelik, eer su Jeanlin haydutuna da i bulurlarsa elli metelik! Bu para ile

yedi kii doyacakt ha! Veletler ancak tknmaktan baka bir eye yaramazlard. Byk babaya gelince, derken herhalde kafasndan bir tahta eksilmiti ki, iyice aptallama benziyordu; belki de askerlerin arkadalarna ate atn grnce akln kaybetmiti. "yle deil mi? htiyar, en sonunda sizin cannza okudular. Daha kuvvetinizin yerinde olmasna karn hap yuttunuz artk." Bonnemort ona snk gzlerle bakyordu. Saatlerce gzleri bir noktaya dikilmi oturuyor, temizlik iin yanna koyduklar bir tablaya tkrmeyi bile akl edecek kadar zek eseri gsteremiyordu. Maheude devam etti: "stelik emeklilik iini bile halletmediler ve fikirlerimizden dolay bunu reddeceklerine de eminim... Hayr! Artk bu kadar fazla!" Catherine titrek bir sesle konutu: "Fakat, afite diyorlar ki..." "u Allah'n cezas afiinle beni rahat brakr msn sen!... Bu yine bizi yakalayp yemek iin bir tuzaktan baka bir ey deil. Artk derimizi deldiler ya, rahata nezaket gsterebilirler." "Fakat anne, o zaman nereye gideriz? Herhalde bizi bu mahallede brakmazlar." Maheude, belirsiz ve mthi bir hareket yapt. Nereye gideceklerdi? Bilmiyordu, dnmesi gerekiyordu, deli olacakt. Baka bir yere, bir yerlere gideceklerde elbet. Ve, tencerenin grlts ekilmez bir duruma geldiinde, Lenore ve Henri'den hncn ald, ocuklar insafszca tokatlad... Drt ayak zerinde emekleyerek

yere den Estelle'in alamas patrdy daha da artrd. Anne ocuu da bir tokatta susturdu. Dnce ilseydi, ne iyi olurdu! Alzire'den sz etti, tekiler iin onun kadar ansl olmalarn diliyordu. Sonra, birden, ban duvara dayayp haykra, haykra alamaya balad. Ayakta bulunan Etienne araya girmeye cesaret edememiti. Evin iinde artk hibir nemi kalmamt, ocuklar bile gvensizlikle yanndan ekiliyorlard. Fakat bu acyla kvranan kadnn gzyalar iini kt yapyordu, mrldand: "Hadi, hadi cesur olun! in iinden syrlmaya bakarz." Kadn onu duymam gibi grnd, imdi alak bir sesle srekli ikyet ediyordu: "Ah! Allah'm, buna imkn var myd? Btn bu. kt olaylardan nce yine de her ey yolunda idi. Evet kuru ekmek yiyorduk, fakat hep bir arada idik... Ve ne oldu, Allah'm! Ne yaptk ki, byle bir straba uradk, kimimiz topran altna girdik, dierlerimiz ise girmeye can atyoruz!... Doru, bizi hayvanlar gibi arabaya kouyorlard ve paymza hep ac ekmenin, zenginlerin servetini artrmann ve hibir zaman iyi eyleri tadamamann dmesi adalete uymuyordu. Evet, bu daha fazla devam edemezdi, biraz nefes almak gerekiyordu... Fakat byle olacan bilseydik! Adalet istediimizden dolay bu hallere dmemize Allah nasl izin verdi!" Sesi byk bir znt ile tkanyordu: "Sonra, bir para zorlua katlanmakla ilerin batan aa dzeleceini iddia eden bir sr akll

geinenler de hep insanlar kandrmak iin hazrdlar... nsann akln bandan alr, hayal peinde kotururlar. Ben aptal gibi hayaller kuruyor, herkesin mutlu olduu bir dnyay grr gibi oluyordum. Szn ksas, bulutlarn arasnda idim! Ve, sonra insan tekrar amurun iine dnce beli krlyor.... Bunlar doru deildi, orada insann grmek istediklerinden bir teki bile yoktu. Var olan sdece sefaletti, ah! grtlana kadar yoksulluk, bir de stelik kurun!" Etienne, her gz yann kendisine bir vicdan azab verdii bu ikyeti dinliyordu. Hayallerinin zirvesinden dt iin fazlas ile 322 Emile Zola yaralanm olan Maheude' teselli etmek iin ne diyeceini bilmiyordu. Kadn odann ortasna kadar yrm, imdi ona bakyordu ve gen adama bir fke nbeti iinde: "Sen" diye hitap ederek haykryordu: "Ya sen, hepimizi bu hale drdkten sonra, ocaa dnmekten szediyor musun?... Yalnz, ben senin yerinde olsaydm, arkadalarma bu kadar ktlk ettiim iin, imdiye kadar oktan lm olurdum!" Etienne cevap vermek istedi, sonra mitsizlikle omuzlarn silkti: Bu kadncaza, acnn iinde anlayamayaca aklamalarda bulunmann ne gerei vard? Ve acsnn fazlalndan dolay, kt, babo gezintisine tekrar balad.

Darda da ii mahallesi sanki onu bekliyordu, adamlar kaplarn nnde, kadnlar pencerelerde, gzkr gzkmek, homurtular iitildi, kalabalk fazlalat. Bir dedikodu dalgas drt gndr kabaryor, genel bir lanet eklinde beliriyordu. Yumruklar ona doru sklyordu, anneler ocuklarna onu nefretle gsteriyorlard, ona bakarken ihtiyarlar yere tkryorlard. Bu, yenilgi gnlerinden sonra grlen dneklik, hretin ani uurumu, sonusuz ekilen btn straplardan doan korkun oir nefretti. Aln ve lmn hesabn o veriyordu. Philomene'le beraber gelen Zacharie kapdan kmakta olan Etien_ ne'e arpt. Ve, kt bir tavr ile onunla alay etit: "Bak hele una! imanlyor, demek ki bakalarnn kan ile besleniyor." Levaque kadn, Bouteloup Oe birlikte kapsnn nne kmt. Kurunlara kurban giden olu kastederek bard: "Evet, ocuklar atee iten alaklar var. Eer ocuumu bana geri vermek istiyorsa, gitsin topran altndan karsn!" Hapiste olan kocasn unutuyordu. Bouteloup kald iin evde bir deiiklik olmamt. Fakat, kocasn yine de hatrlad ve ekledi: Germinal 323 "Hadi canm! namuslu insanlar hapiste rrlerken, alaklar serbest serbeste geziyor."

Etienne, oradan uzaklamak isterken, bahelerden koarak gelen Pierronne'la karlat. Kadn annesinin lmn adeta bir halas gibi karlamt; Pierron'un zavall kz, kendisi iin bir yk olan Lydie iin de tek damla gzya dkmemiti. Fakat barmak iin komularn destekliyordu: "Ya annem? Ya zavall kzcaz? Seni grmler, onlarn arkasna saklanyormusun. Kurunu senin yerine onlar yediler." Ne yapmas gerekiyordu? Pierronne'u tekileri grtlaklayp, ii mahallesine kar sava m amal idi? Etienne bir an bunu istedi. Kan beynine kmt, arkadalarn imdi birer hayvan gibi gryor, onlan bu kadar aptal ve vahi grmek onu ldrtyordu. Btn olaylardan onu sorumlu tutmalar karsnda kendisini kaybediyordu. Bundan daha aptalca bir ey olamazd! Onlan tekrar yola getirmek iin kendinde yeterli g bulamad iin, iine bir irenti geliyordu ve sanki hakaretleri duymuyormu gibi, admlarn sklatrmaya devam etti. Az sonra, bu tam bir ka haline geldi, her evden yuha sesleri ykseliyor, peinden kouluyor, btn bir halk yava yava ykselen bir uultu ile onu lanetliyordu. Btn felaketlerin balatcs, katil hep o idi. Sapsan olmu, lgna dnm bir halde mahalleden koarak kt; arkasndan uluyan bir kalabalk kouyordu. Sonunda yola kt zaman, bir ou peini braktlar; fakat birka hl inat edi yordu ve Etienne tam yokuun alt bana varmt ki, Voreux'den kan baka bir grupla karlat.

htiyar Mouquet ve Chaval da onlann arasnda idi. Kz Mouquet-te'nin lmnden beri ihtiyar Mouquet, azndan tek bir ikyet kelimesi kmadan seyislik grevine devam ediyordu. Etienne'i fark edince etmez aniden, bir fke frtnas ile sarsld ve gzlerinden yalar f-krd, ttn inemekten simsiyah olmu azndan korkun kfrler 324 Emile Zola dkld. "Alak! Domuz! Pis herif... Bekle, zavall ocuklarmn hesabn bana vereceksin, seni geberteceim!" Bir tula yakalad, ikiye krd ve frlatt. Bu intikamdan byk zevk duyan Chaval heyecan iinde bard: "Evet, evet, hesabn grelim unun! Sras geldi... Artk kapana ksldn, pis herif!" Ve o da talar frlatarak Etienne'in zerine hcum etti. Korkun haykrmalar ykseldi, herkes bir tula alarak, askerleri ldrmek istedikleri zaman yaptklar gibi, fakat bu sefer Etienne'i ldrmek iin frlatmaya balad. Etienne serseme dnm, artk kamyor, szlerle onlar sakinletirmek istiyordu. Eskiden o kadar ok alklanan nutuklar dudaklarndan dklyordu. Onlar sadk bir sr gibi elinde tuttuu zamanlardaki kelimelerini kekeliyordu; fakat artk gc kalmamt. Kendisine sadece tulalar cevap veriyordu ve sol kolundan yaralanm, lm tehlikesi iinde geriliyordu ki, kendisini Avantage meyhanesinin duvarna skm buldu.

Bir mddetten beri Rasseneur kapda idi. Sadece: "Gir," dedi. Etienne tereddt ediyor, ona snmay kendine yediremiyordu. "Hadi gir ieri, onlarla konuacam." Etienne boyun edi, meyhaneci geni omuzlan ile kapy kaparken, meyhanenin br ucuna snd. Rasseneur konuuyordu: "Hadi arkadalarm sakin olun... Sizi hibir zaman aldatmadm biliyorsunuz. Her zaman bar taraftan idim ve beni dinlemi olsaydnz, mutlaka ki, imdi iinde bulunduunuz durumda olmazdnz." Karnn ve omuzlarn saklayarak, uzun sre konutu, lk su kadar rahatlatc bir konuma yapt. Ve eski baarsn tamamen kazanyor, hi kuvvet harcamadan, doal bir ekilde, sanki arkadalarn onu yuhalamamlar, alaklkla sulamamlar gibi hretini tekrar elde ediGerminal 325 yordu. Sesler onu onaylyordu: ok gzel! Seninle beraberiz! te konumak buna denir! Bir alk tufan koptu. Geride, Etienne fenalk geiriyor, kalbi ac ile dolup tayordu. Rasseneur'n ormanda, halkn nankrl ile kendisini tehdit ettii konumay hatrlyordu... Ne aptalca bir vahet! Yapm olduu hizmetleri ne abuk unutmulard Bu, srekli kendisini kemiren, kr bir kuvvetti. Ve, bu hayvanlarn kendi davalarn mahvettiini grmenin fkesi altnda, kendi sessizliinin mitsizlii, ihtirasnn korkun sona

eriinin hrs vard. Ne! imdiden her ey bitmi miydi? Kayn aala-nnn altnda, bin kalbin kendisinin ki ile beraber attn hatrlyordu. O gn hreti iki elinin ortasnda tutmutu. O halk ona aitti, kendisini onlann sahibi gibi hissediyordu. O sralarda delice hayallere kaplyordu: Montsou ayaklarna serilmi, Paris yaknda idi, belki milletvekili olacak, burjuvalar konumalar ile ykacakt, bir meclisin krssnde bir ii tarafndan yaplan ilk konuma! Ve her ey bitmiti! Nefret edilen bir sefil olarak uyanmt, sahibi olduu halk kendisini tulalarla kovalyordu. Rasseneur'n sesi ykseldi: "iddet hibir zaman baarl olmamtr, dnyay bir tek gnde yeniden kurmann imkn yoktur. Size her eyi biranda dzelteceklerini sz verenler, ya birer yalanc veya birer namussuzdurlar!" Kalabalk: "Yaa! Yaa!" diye bard. Peki ama sulu kimdi? Ve Etienne'in kendi kendisine daima sorduu bu soru, onu bsbtn mahvediyordu. Aslnda, kendisinin de iin iin kan alad bu felket, bazlannn boazlanmas, dierlerinin sefalete dmesi, u zayf ve a kadnlarn, u ocuklann kt kaderleri onun yznden mi olmutu? Felaketlerden bir sre nce bu kt manzaralan dnyordu. Fakat bir kuvvet onu kavram, arkadalan ile birlikte srklemiti. Zaten, hibir zaman onlar idare etmemiti, 326

Emile Zola asl ona yol gsteren, arkasndan iten bu kalabalk olmasa idi hibir zaman yapamayca ileri yapmaya sevkeden onlard.Her iddet hareketinde, olaylarn karsnda hayretler iinde kalyor, nk hibirini tahmin etmemi ve istememi bulunuyordu. rnein, mahalleli arkadalarnn bir gn gelip de onu talayacaklann dnebilir miydi? Bu kuduzlar, kendisinin onlara ekmek elden su glden yaayacaklar bir tembel hayatn vaadettiini iddia ederken yalan sylyorlard. Ve, bu temize kmada, vicdann rahat ettirmek iin yapt yarglamalarda, grevinin ustas grnememekten doan gizli bir korku, kendisini daima rahatsz eden o yar bilginlik phesi kmldanyodu. Fakat artk cesaretinin sonuna geldiini hissediyordu, hatta arkadalarndan bile korkuyordu; doal bir g gibi her eyi spren ve kanunlarn dnda, dayanlmayan bu kr ve byk kitle onu korkuya dryordu.Bir tiksinti kendisini yava yava ondan ayrmt, zevklerinin incelmesi, varlnn daha yksek bir snfa ykselmesi onunla olan btn balarn koparmt. O srada, Rasseneur'n sesi heyecanl haykrmalarn arasnda bouldu: "Yaasn Rasseneur! Bizi idare edecek bir o var, yaa, yaa!" Kalabalk dald ve meyhaneci kapy kapad ve iki adam birbirlerine sessizce baktlar. kisi de omuzlarn silkti. Sonunda beraberce birer bardak bira itiler.

Ayn gn Negrel ve Cecile'in nianlanmas erefine Piolaine'de byk bir ziyafet verildi. Gregoire'lar bir gn nceden yemek salonlarnn parkesini cilalatyor ve salonun tozunu aldrtyorlard. Mutfakta ise Melanie, son derecede telal bir tavrla etleri kzartyordu, kokusu ta tavan arasna kadar ykselen salalar hazrlyordu. imdiye kadar hibir bayram bu ciddi ve muhteem evi bu kadar yerinden oynatmamt. Her ey son derecede iyi geti. Madam Hennebeau, Cecile'e kar Germinal 327 ok iyi davrand ve Montsou noteri mstakbel ailenin erefine* kadeh kaldrlmasn teklif edince Negrel glmsedi. Msy Hennebeau da ok neeli idi; grevi bastrmakta gsterdii yeterlilikten dolay da-re'nin tekrar gzne girdiinden ve Leyon donr nian almas olaslnn olduundan szediliyordu. Son olaylardan szetmekten kanlyordu, fakat neelerine bir zafer havas karyor, ziyafet adeta bir zafer trenine dnyordu. Sonunda kurtulunmu, sessizlik iinde yenip iilebilmeye balanmt! Voreux amurunun kanlarn daha henz emdii llere hafif bir imada bulunuldu: Bu gerekli bir dersti ve Gregoire'lar imdi herkesin grevinin iilerin yaralarn sarmak olduunu ekleyince herkes duyguland. Artk korkudan titremeyen Mont-sou'nun sz geen kiileri, cret konularnn nemle incelenmesinin gerektiine karar verdiler. Kzartmaya

gelindii zaman, Msy Hennebeau, ba piskopostan gelen ve rahip Ranvier'nin naklini bildiren bir mektup okuyunca zafer tamamlanm oldu. Btn tara burjuvazisi, askerleri canilikle sularken bu rahibin hikyesi ile meguld. ki kz ile birlikte Deneulin de orada bulunuyordu. Btn bu neenin ortasnda, felaketinden dolay duyduu znty saklamaya alyordu. Vandame madenlerinin ayrcalklarn Montsou Kumpanyasna devrettiini bildiren szlemeyi daha o sabah imzalamt. aresiz kalarak, idarecilere yenilmi , o kadar uzun zamandr bekledikleri av onlara teslim etmi ve ancak borlarn deyebilecek kadar para alabilmiti. Hatta son anda, idarecilerin kendisini mhendis olarak korumak hakkndaki tekliflerini de kabul etmi ve bylece servetini yutan bu ocaa maal olarak gzetmeye raz olmutu. Grevin bedelini sadece kendisi dyordu ve Msy Hennebeau'nun baarsnn erefine iilirken ayn zamanda kendisinini felaketine iildiini bili yordu; onu teselli eden, yalnz, tamir grm tuvaletlerinin iinde son derece cici duran Lucie ve Jeanne'n paraya kymet vermeyen erkeimsi gzel kzlarnn iflasnn karsnda gsterdikleri dayanma gleriy328 Emile Zola di. Kahve imek zere salona geildii zaman, Msy Gregoire kuzenini bir keye ekti ve verdii karardan dolay onu tebrik etti.

"Ne yaparsn? Senin tek kusurun, Montsou'daki hissen olan bir milyonu Vandame'a yatrarak tehlikeye atmak oldu. Uratn, didindin ve bu nankr ie bak ne hale geldin? Oysa, ekmecemden bile kmam olan benim hissem, hibir i yapmadan beni rahata geindiriyor ve mutlaka torunlarmn ocuklarn da geindirecek." Pazar gn, ortalk kararr kararmaz, Etienne ii mahallesinden frlayp kat. Yldzlarla beneklenmi bulutsuz gkyz, her yeri soluk mavi bir aydnla bomutu. Kanal'a doru indi, Marchiennes tarafna doru ilerleyerek, yava yava kyy takip etti. Bu sonsuz bir erimi gm ubuuna benzeyen suyun yan sra dmdz uzanan i-menli yol, onun en sevdii gezinti yeri idi. Genellikle orada pek kimseye rastlamazd. Fakat, o gn kendisine doru bir adamn yaklatn grerek can skld. Ve, yldzlarn soluk altnda, iki adam ancak burun buruna geldikleri zaman birbirlerini tanyabildiler. Etienne: "Vay! Sen misin," diye mrldand. Svarine cevap vermeden ban sallad. Bir an her ikisi de hareketsiz, durdular; sonra, yan yana Marchiennes'e doru yrmeye baladlar. Her biri sanki tekinden ok uzakta kalm gibi kendi dncelerine dalm bulunuyordu. Sonunda Etienne:

"Gazetede Pluchart'in Paris'deki baarlarn okudun mu?" dedi. "u Belleville toplantsndan kt zaman, onu kaldrmda bekliyorGerminal 329 larm, byk tezahrat yapmlar... Eh, artk o hretin yolunu buldu, bundan sonra, istedii yere gidebilir." Makinist omuzlarn silkti. Gzel konuma merakllarndan, siyasete, baro'ya girer gibi, parlak cmlelerle para kazanmak iin girenlerden nefret ederdi. Etienne imdi Darwin hakknda konuuyordu. Be meteliklik bir kitapta, ondan sz edilmi ve halk iin yazlm baz paralar okumutu; ve bu pek de anlamad yazlardan, hayat kavgas hakknda devrimci fikirler edinmiti: Zayflar imanlan yiyor, kuvvetli halk, zayflam olan burjuvaziyi yutuyordu. Fakat Svarine fkelendi, ilmi eitsizliin bir paras olan ve u dev snflandnnas ancak aristokrat filozoflarn iine yarayan Darwin'e veritirmeye balad. Arkada buna karn srar ediyor, phelerini bir rnek ile ifade ediyordu: Eski topluluk artk yoktu, krnts bile kalmamt; buna gre yeni dnyann ayn adaletsizliklerle sakat olmayaca, eski kuvvetli ve yeni zayflarn da birer kle haline gelmeyecekleri nereden bilinebilirdi? O zaman bu sonsuz sefalet varsaymnn karsnda, makinist mthi bir sesle adaletin insanlar arasnda var olmasna imkn yoksa, insanlarn yok olmasnn gerektiini haykrd.

rm toplumlar olduka ezilenler,ada-letsizlikler olacak, son varln ortadan kalkmasyla bu sona erecekti. Ve sessizlik tekrar balad. Uzun sre, ba nnde, bir uyugezer kadar dalm olarak, Souva-rine imenlerin stnde yrd durdu. Sonra, bir glgeye arpm gibi, sebepsiz olarak irkildi. Gzlerini kaldrd, bembeyaz olmu olan yz gzkt ve arkadana hafif bir sesle: "Onun nasl ldn anlattm m?" dedi. "Kimin?" "Orada, Rusya'daki karmn." Duygulan ile ilgisini kesmi gzken bu iine kapank adamdan gelen iini dkme ihtiyac Etienne'i hayrete drmt; belirsiz bir 330 Emile Zola iaret yapt. Tek bildii sz edilen kadnn, Suvarine'in metresi olduu ve Moskova'da aslarak idam edildii idi. Souvarine; gzleri kanaln sonsuz akna dalm olarak anlatmaya balad: "ler yolunda gitmemiti. Bir demiryolunu dinamitlemek iin drt gn bir ukurun dibinde beklemitik; fakat havaya uan tren im-paratorunki deil, sradan bir yolcu treni olmutu....Bunun zerine Anuka'y tutukladlar. Kyl kadn kyafetinde, her gece bize yiyecek getiriyordu. Bir erkek daha fazla dikkat ekecei iin, fitili ateleyen de o olmutu...

Kalabaln arasna kararak, alt gn sren yarglanmasn dinledim..." Sesi buland, boulacak gibi ksrmeye balad. "ki kez, barmak, nmdekilerin zerinden atlarak onun yanma gitmek istedim. Fakat neye yarard? Bir eksik erkek, bir eksik asker demekti ve iri sabit gzlerinin, benimkilerle karlat zaman, 'hayr' dediini anlyordum." Tekrar ksrd: "Son gn, meydanda ben de vardm... Yamur yayordu, saanan altnda beceriksizlerin elleri, ayaklar dolayordu. Drt kiiyi asmak iin yirmi dakika sarfetmilerdi; ip kopuyor, drdncy tamamlayamyorlard... Anuka, ayakta bekliyordu. Beni grmyor, kalabaln arasnda aryordu. Bir tan zerine ktm, beni grd ve gzlerimiz bir daha birbirini terkedemedi. ld zaman bile hl bana bakyordu.. apkam salladm, uzaklatm." Tekrar bir sessizlik oldu. Her ikisi de tekrar dncelerine gmlm olarak ayn sessiz admlarla ilerliyorlard. Svarine sert bir tavr ile devam etti: "Bu bizim cezamzd. Sevitiimizden dolay sulu idik... Evet ld iyi oldu, kanndan kahramanlar doacak, ben ise artk yreimde korkaklk tamyorum... Ah! Kendi hayatn vermek veya bakalarnGerminal 331 kini almak gerektii zaman, insann elini titretecek ne akraba, ne dost, ne sevgili, hibir ey bulunmamas gerekir!"

Etienne, serin gecenin altnda rpererek durmutu. Tartmad, sadece: "Epeyi uzaklatk," dedi. "Dnsek mi?" Yava yava Vaeux'ye doru yrmeye baladlar ve birka dakika sonra Etienne sordu: "Yeni afileri grdn m?" Bunlar kumpanyann o sabah tekrar astrd byk ilanlard. dare, daha ak ve anlamaya yanar grnyor, ertesi gn madene inecek olan iilerden ii belgelerini geri alacana sz veriyordu. Her ey unutulacakt, en fazla damgalanm olanlar bile affedilecekti. Makinist: "Evet, grdm," diye cevap verdi. "Peki yleyse, ne dnyorsun?" "Her eyin bittiini dnyorum... Sr tekrar inecek. Siz hepiniz fazla korkaksnz." Etienne ateli bir eda ile arkadalarn hakl gstermeye alt: Tek bir insan cesur olabilirdi, fakat alktan len bir topluluk ok kuvvetsizdi. Adm, adm Vareux'ye dnmlerdi ve kuyunun simsiyah grntsnn karsnda devam etti, kendisinin hibir zaman oraya inmeyeceine yemin etti; fakat inecek olanlar affediyordu. Sonra, marangozlarn asansr ukurunun cidarn tamir iin zaman bulamadklar sylentisi dolat iin renmek istedi. Gerekten bu doru muydu? ukura keresteden bir gmlek tekil eden tahtalarn zerinde topran tazyiki o kadar fazla imi ki ve keresteleri o kadar ieri doru emi ki,basncasansr be metre kadar bir yerde, kuyunun

duvarlarna srtyormu. Tekrar sessizlemi olan Souvarine ksa ksa cevaplar veriyordu, hatta onu oradan geirmek iin makinitsler hz iki katna karmaya zorunlu oluyorlard. Fakat btn efler, bu sorular ayn si332 Emile Zola nirli cevaplarla savuturuyorlard: nemli olan kmr karmakt, duvarlar daha sonra salamlatrlabilirdi. Etienne: "ster misin duvarlar ksn?" diye mrldand. "Sen o zaman curcunay gznn nne getir." Gzlen kuyuya dikilmi, karanl iinde bir hayal gibi duran So-uvarine sakin bir tavr ile sz balad:" "Eer kerse, sen onlara aaya inmeyi tavsiye ettiine gre, arkadalar anlarlar." Montsou saat kulesi dokuzu alyordu; ve arkada gidip yatacan syleyince. Svarine, elini bile uzatmadan ekledi: "Eh, elveda. Ben buray terkediyorum." "Ne, gidiyor musun?" "Evet, iilik belgemi istedim, baka yere gidiyorum." Etienne, aalam, heyecanlanm, ona bakyordu. Kendisine bunu, iki saatlik bir gezintiden sonra, hem de bu kadar sakin bir sesle sylyordu; buna karn kendisi sadece bu ayrlk szn iitmekle bile heyecanlanyordu. Birbirlerini tanmlard, beraberce sknt ekmilerdi; birbirini tekrar grmemek fikri, insan daima zntye board.

"Gidiyorsun demek, peki ama nereye?" t "Bilmem, oraya, buraya..." "Ama, seni tekrar greceim, deil mi?" "Hayr, sanmam." Sustular, baka syleyecek sz bulamadan kar karya durdular. "yle ise, elveda." "Elveda." Etienne, ii mahallesine doru yollanrken, Svarine tekrar dnd, kanaln kysna doru ilerledi ve orada, imdi yalnz olarak, ba nnde, karanlklarn iinde bir glge gibi yrd... Bazan duruyor, Germinal 333 uzakta alan saati dinliyordu. Saat gece yarsn alnca, kyy terk etti, Voreux'ye doru yneldi. O srada maden bombotu, sadece, gzleri uykudan imi bir avua rastlad. ncelikle, unutmu gibi yapt bir ceketi, bir dolaptan almak iin yukar kt. Baz aletler, ucu taklm bir matkap, ok salam bir kk testere, bir eki ve keski bu ceketin iine sarlm olarak duruyordu. Sonra, oradan ayrld. Fakat, barakaya gidecei yerde, jnedivenlere giden dar geide dald. Ve, ceketi kolunda, lambasz, derinlii basamaklardan sayarak ar ar inmeye balad. Asansrn, yz yetmi drdnc metrede kalaslara srttn biliyordu. Elli drt merdiven sayd zaman, eli ile yoklad, tahtalarn kntsn hissetti. Oras idi.

O zaman yapaca i zerinde uzun zaman dnm bir iinin soukkanll ile ie koyuldu. Hemen, merdiven blmesinin bir kaplamasn testerelemeye balayarak asansr blmesi ile irtibatn salad. Ve, hemen yakp sndrd kibritlerle, boaltma kuyusunun kaplamasnn durumunu ve yeni yaplm olan tamirat inceleyebildi. Souvarine, at deliin zerine ata biner gibi oturmu durumda, kaplamann beinci blmesinde kt bir eriklik farketti. Kereste paralar erevelerinden km, darya doru bel vermilerdi. Katranla kapatlm olan aralklardan bol miktarda su szntlar fknyordu. Ve marangozlar zamanlarnn azlndan, sadece kelere demir destekler vidalamakla yetinmiler, hatta byk ihmal eseri olarak baz vidalalar yerlerine koymamlard. O zaman, Souvarine, matkab ile, desteklerin vidalarn geveterek, onlarn en ufak bir basn altnda kmelerini salad. Bu, delice, bir iti ve yirmi kez tekerlenmek, yz seksen metre ykseklikten dmek tehlikesi atlatt. Asansrn zerinde kayd kalaslara tutunarak, bolukta sallanyor, oturuyor, yatyor, sadece bir dirseine yaslanm olarak uzanyor, lm umursamyordu. En ufak esinti bile onu devi334 Emile Zola rebilirdi, kez kl bile kprdamadn, son anda toparlanmaya baarl oldu. ncelikle eli ile yokluyor, sonra almaya balyordu; arada srada evresini

grmek iin bir kibrit yakyordu. Vidalar gevettikten sonra, tekilerini tutan ana kalas bulmu, onunla urayor, testereli-yor, deliyor, dayanma gcn kaybetmesi iin inceltiyordu. Ayn zamanda aralklardan fkran sular yzn donduruyor, gzlerini bulan-dnyordu. ki kibriti snd. Her ey slanyordu, bir gece, sonsuz bir karanlk iinde gml idi. O andan itibaren, bir hrs krizine tutuldu. Bilinmezlik onu sarho ediyor, saanan dvd bu karanlk ukurun deheti kendisini yakp ykmak kuduzluuna sevkediyordu. Rastgele kalaslara saldrd, nne geleni yere vurmaya, delmeye, testerelemeye balad. Ve bu iten sanki nefret ettii bir insann vcudunun iinde ban dolatnr-m gibi zevk alyordu. u,az her zaman ak, binlerce insann etini yutmu, u kt Voreux hayvann sonunda ldrecekti! Fakat, halini beenmeyerek sakinleti. Bu i soukkanllkla yaplamaz myd? Telaszca, tekrar merdiven blmesine girerek, testerele-dii kaplamay yerine koyup at delii kapad. Bu kadar yeterli idi, farkedilip hemen tamir edilmesi mmkn olabilecek daha byk bir zarar yapmak istemiyordu. Hayvan karnndan yaralanmt, bakalm akama kacak myd ve Souvarine oraya imzasn da atmt, herkes hayvann eceli ile lmediini anlayacakt. Ar ar aletlerini ceketine sard, merdivenleri kt. Sonra, kimse tarafndan grlmeden ukurdan ktktan sonra, elbiselerini deitirmek aklna bile gelmedi. Saat alyordu. Yolun zerinde durdu, bekledi.

Ayn sralarda, uyumam olan Etienne, odann koyu karanl iinde hafif bir grlt iiterek endielendi. ocuklarn ince nefeslerini, Bonnemort ve Maheude'n horultularn ayrt edebiliyordu; yannda ise Jeanlin, bir flt gibi uzun slklar karyordu. Herhalde, ona yle gelmiti, fakat baka ey dnmeye hazrlanyordu ki, tkrt tekrar Germinal 335 balad. Bu bir ot ilte hrts, kalkmaya hazrlanan birinin grlts idi. O zaman Catherine'in rahatszlanm olabileceini dnd. Alak sesle: "Hey, sen misin? neyin var?" diye sordu. Hibir cevap kmad, yalnz tekilerin horultular devam ediyordu. Be dakika sreyle hibir kprdanma olmad. Sonra yeni bir tkrt oldu. Ve, bu kez yanlmadna emin olarak Etienne ayaa kalkt, kar, yata yoklamak iin karanlkta ellerini uzatt. Orada, gen kz oturur durumda, nefesi tutuk, uyanm ve tetikte bulunca ok ard. "Ey, niin cevap vermiyorsun? Ne yapyorsun bakalm?" Catherine sonunda konutu: "Kalkyorum." "Bu saatte, kalkyorsun ha!" "Evet, madene almaya gideceim." Heyecanlanm olan Etienne yataa oturdu, kz ise bu hareketinin sebeplerini aklyordu. Byle, tembelce, zerinde annesinin eletirici baklarn hissederek yaamaktan ok ac ekiyordu; orada Chaval

tarafndan hrpalanmak tehlikesini gze almay tercih ediyordu ve eer annesi getirecei paray reddederse, eh, kendi bana yaayacak kadar bymt artk. "Hadi git, giyineceim. Ve, bana iyilik etmek istersen, bir ey syleme, olur mu ha?" Fakat gen adam kzn yannda oturmaya devam ediyordu, bir kolunu, ile onun beline sarmt. kisi de gmlekle, birbirlerine sarlm olarak, plak tenlerinin scakln hissediyorlard. Kz nce kurtulmak istemi, sonra, alak sesle alamaya balayarak, gen adama, mitsizce bir atlla bu kez kendisi sarlmt. Ve ilerinde baka bir istek olmakszn, tatmin edemedikleri zavall aklarnn gemii ile, ylece kaldlar. Her ey gerekten bitmi miydi? imdi serbest olduklarna gre, gnn birinde sevimeye cesaret edebilecekler miydi? Be336 Emile Zola raber olmalarna engel olan utanlarn yenmek iin birazck mutluluk yeterli olabilirdi.... Gen kz: "Git yat," diye mrldand. "I yakmak istemiyorum, annem uyanr... Zaman geldi, beni brak." Etienne kz dinlemiyor, kalbi byk bir zntyle dolu olarak onu skyor, skyordu. Bir sessizlik ihtiyac, mthi bir mutlu olma isteine kaplmt ve kendisini, onunla evlenmi, temiz bir evde, beraber yaayan lmekten baka istei olmadan yaarken gryordu. Kuru ekmee raz idi; hatta bir tek para bulabilirlerse bu, Catherine iin olacakt. Baka eylere ne gerek vard? Hayat bundan daha kymetli olabilir miydi?

O srada gen kz plak kollarn zyordu. "Rica ederim, brak." O zaman, yreinden kopan bir duygu ile, Etienne onun kulana: "Bekle," dedi, "Ben de seninle geliyorum." Ve kendisi bile bunu sylediinden dolay a irdi. Tekrar inmeme-ye yemin etmiti, bir dakika bile dnmedii, yarglamad bu ani karar dudaklarndan nasl dklmt? imdi, ii yle ferahlam, phelerinden o kadar syrlmt ki, tesadfen kurtulmu ve sonunda kendisini iyiletirecek tek areyi bulmu bir adam olarak inat ediyordu. Bunun iin, gen kz Etienne'in kendisi iin fedakrlk ettiini anlayp, ocakta gen adam karlayacak olan kt szlerden rkerek telaa dnce, onu dinlemek istemedi. Hibir ey umurunda deildi, afiler af iin sz veriyordu ve bu kadar da yeterli idi. "almak istiyorum ve bu, benim fikrim... Fazla grlt yapmadan giyinelim." Karanlkta, sessizce giyindiler. Gen kz, bir gn nce gizlice madenci elbiselerini hazrlamt; Etienne dolaptan bir ceket ve bir pantolon ald ve leeni tngrdatmak korkusundan ykanmadlar. Herkes Germinal 337 uyuyordu, fakat anann uyuduu dar koridordan gemek gerekiyordu. Yrmeye balar balamaz byk bir ansszlk eseri olarak bir sandalyeye

arptlar. Maheude uyand, uyku sersemlii arasnda sordu: "Hey? Kim o?" Catherine, iddetle Etienne'in elini skm, titreyerek durmutu. Gen adam: "Benim, korkmayn," dedi. "Scaktan bouldum, biraz hava almaya kyorum." "yi, iyi." Ve Maheude tekrar uykuya dald. Catherine kmldamaya cesaret edemiyordu. Sonunda, aa odaya indi, Montsou'lu bir hanmn verdii bir ekmekten saklad tereyal ekmek dilimini bld. Sonra kapy hafife kapadlar ve gittiler. Svarine, Avantage'n yaknnda yolun kesinde duruyordu. Yarm saattir, bir sr gibi geip giden, ie dnen madencileri seyrediyordu. Kasaplarn, mezbaha nnde hayvanlarn saydklar gibi onlar sayyordu ve onlarn bu kadar fazla olduklarn grmek onu artyordu. Alaklarn bu kadar ok olabileceini,ktmser olmasna karn, yine de tahmin edememiti. Kuyruk uzayp gidiyor, Svarine, buz gibi, dileri kenetlenmi bakyordu. Birden irkildi. nnden geen ve yzlerini seemedii bu adamlarn arasndan bir tanesini, tavrlarndan tanmt. lerledi, onu durdurdu. "Nereye gidiyorsun?" aalam olan Etienne, cevap verecei yerde kekeliyordu: "Ne! Sen daha gitmedin mi?" Sonra, itiraf etti, madene dnyordu. Evet, yemin etmiti; fakat yz yl sonra meydana gelecek eyleri,

kollarn kavuturarak beklemek hayat deildi ve zaten kendine gre baka sebepler de vard. Svarine, rpererek onu dinlemiti. Etienne'i bir omuzundan kav338 Emile Zola rad, ii mahallesine doru itti. "Evine dn, ben bunu istiyorum, anlyor musun?" Fakat, Catherine yaklam, Svarine kz da tanmt. Etienne itiraz ediyor, kimsenin kendi hareketlerine karmayacan ileri sryordu. Ve makinistin baklar, arkadandan, gen kza gitti, ve ani bir raz olma ile geriye doru bir adm att. Kalbinde bir kadn olunca, erkek lm demekti, lebilirdi. Belki de birdenbire, Moskova'da aslm olan metresini hatrlamt. Sadece: "Git," dedi. Sklm olan Etienne, duruyor, byle ayrlmamak iin iyi bir sz aryordu. "Ey, hl'gitmeye kararl msn?" "Evet." yleyse, elini uzat, dostum. yi yolculuklar, ama darlmaca yok deil mi?" teki buz gibi bir el uzatt. Ne bir dost, ne bir kadn. "Bu kez, tam anlamyla elveda." "Evet, elveda."

Ve, karanlklarn iinde hareketsiz duran Svarine, Voreux'ye giren Etienne ve Catherine'i baklar ile takip etti. Saat drtte ini balad. Dansaert, lambacnn odasnda zellikle oturmu, her iinin ismini yazyor, bir lamba veriyordu. Afilerdeki sz tutarak, herkesi, tek kelime sylemeden kabul ediyordu. Fakat, gienin nnde Etienne'le, Catherine'i grnce kpkrmz kesilerek, yazlmalarn reddetmek iin azn at; sonra alayc bir tavrla, zaferinin tadn karmakla sze balad: "Oh! oh! Kuvvetlilerin kuvvetlisi demek malup olmutu ha! Germinal 339 Montsou'nun byk asi adam gelip ondan ekmek istediine gre, demek kumpanyann iyi bir taraf vard?. Etienne sesini karmadan lambasn ald ve src kzla birlikte kuyuya kt. Fakat Catherine, arkadalarnn kt szleri asl asansrn yannda karlamaktan korkuyordu. Gerekten de, daha oraya varr varmaz, yirmi kadar madenci ile birlikte bo bir asansrn gelmesini bekleyen Chaval'i grd. Adam fkeyle gen kzn stne yryordu ki Etien-ne'i" farRederek durdu. O zaman, alayc bir tavr taknmay tercih etti. Pekl! madem ki teki onun daha scak olan yerini almt, umurunda bile deildi; artklar toplamak istiyorsa, efendinin keyfi bilirdi ve bu g gsterisinin altna, bir kskanlk titremesine yakalanmt, gzleri ate

sayordu. Zaten, arkadalar, seslerini karmadan, gzleri nlerine eik, kmldanyorlard. Yeni gelenlere bir gz atmakla yetiniyorlar, sonra, hzn iinde fakat kzgnlk duymadan, lambalar ellerinde, incecik elbiseleri iinde titreyerek, tekrar sabit baklarla kuyunun azna bakmaya devam ediyorlard. Sonunda, bir asansr kafesi gzkt, Etienne ve Catherine iinde, daha nce binmi olan Pierron ve iki kazmacnn bulunduu bir kmr arabasna stlar. Yanda, dier arabada, Chaval, Mouque babaya, kumpanyann frsattan yararlanarak, madeni rten serserileri kov-mamakla byk hata ilediini sylyordu; fakat ihtiyar seyis, tekrar sefil hayatnn iine gmlm olarak, ocuklarnn lmnden dolay kzmyor, sadece bir uzlatrma hareketi ile cevap veriyordu. Asansr hareket etti, karanla gmldler. Kimse konumuyordu. Birdenbire, iniin te ikisindeydiler ki, byk bir srtnme oldu. Demirler atrdyordu, adamlar st ste yuvarlanmlard. Etienne: "Hay Allah!" diye homurdand, "Bizi para para m etmek istiyorlar! u uursuz kuyu kaplamalar ile bir gn canmza okuyacaklar, stelik de tamir ettiklerini iddia ediyorlar!" 340 Emile Zola Fakat, her eye karr.n, asansr engeli gemiti. imdi madencilerin endie ile dinledikleri ok iddetli bir frtna yamurunun altna iniyordu. Demek,

kaplama aralklarnda birok szntlar meydana gelmiti. Birka gnden beri alt iin kuyunun durumunu bilen Pierron, kendisine sorular sorulunca korkusunu belli etmemek istedi ve: "Tehlike yok canm!" diye cevap verdi. "Hep byle. Herhalde szntlar dindirecek kadar zamanlar olmad." Balarnn zerinde bir tufan aldyordu, dibe iddetli bir saanak altnda vardlar. Durumu anlamak iin, bir avu bile merdivenlerden kp kuyunun evrelerini incelemeyi akl etmemiti. Pompa yeterli gelirdi, ertesi gece tamirciler sznty keserlerdi. Galerilerde, iin tekrar dzene konmas olduka zor oluyordu. Mhendis kazmaclar yerlerine gndermeden nce, be gn sreyle, btn adamlarn ok acele olan baz salamlatrma ilerini yapmalarn istemiti. Her yerde gme tehlikesi vard, yollar o kadar berbat olmutu ki, yzlerce metre boyunca payandalar yenilemek gerekiyordu. Bunun iin, bir avu gzetiminde onar adamlk ekipler kuruluyor, en fazla zarar grm yerlerde altrlyordu. ni sona erdii zaman, ocak tam kadro ile alt zamanki ii saysnn yars olan, yz yirmi kiinin indii anlald. Chaval, Etienne ve Catherine'in bulunduu ekibi tamamlad; ve bu da bir ans eseri deildi, adam nce arkadalarnn arkasna saklanm, sonra avuu raz etmiti. Bu ekip, kilometre uzakta, kuzey galerisinin sonunda, Dix-Huit-Pouces damarnn bir yolunu

tkayan bir g kaldrmaya gitti. km olan kayalar kazma ve krekle temizlemeye baladlar. Chaval ve be madenci kazma sallyorlar, Catherine ve iki rak ise topraklar boaltma yerine kadar tayorlard. Az konuuluyordu, avu balarndan ayrlmyordu. Fakat bir ara, src kzn iki sevgilisi birbirlerini tokatlayacak dereceye geldiler. Bu srt arGerminal tk istemediini homurdanarak iddia etmesine karn Chaval daima onunla ilgileniyor ve o kadar sinsice tartaklyordu ki, tekisi, eer kz rahat brakmazsa onu ldreceini sylemiti. Birbirlerini baklar ile yiyorlard, aralarna girmek zorunda kaldlar. Saat sekize doru, Dansaert ie bir gz atmak iin oraya geldi. Son derecede sinirli gzkyordu, avua kt: galeri aldka pa-yandalamak gerekirdi, byle i olmazd! Ve, mhendis ile beraber geri dneceini syleyerek gitti. Sabahtan beri Negrel'i bekliyor, gecikmesinin sebebini anlayamyordu. Bir saat daha geti. avu galeriyi ama iini durdurmu, herkesi tavan payandalamakta kullanyordu. Hatta src kz ve iki rak bile toprak tamyor, payanda tahtalarn hazrlyor ve getiriyorlard. Bu en dip galeride, ekip dier antiyelerle ilgisi kesilmi durumda, sanki bir nc gibi idi. , drt defa, garip grltler, uzak koumalar alanlarn ban evirtti: bu da neydi? Sanki galeriler boalyor, arkadalar koarak madenden kyorlard. Fakat grltler, derin sessizliin iinde

kayboluyor, tekrar, eki sesleri ile sersemlemi olarak, tahtalar yerletirmeye devam ediyorlard. Sonunda, kayalarn kaldrlmas ii tekrar balad, srcler topraklan tamaya koyuldular. Daha ilk seferde, Catherine, korkmu bir tavrla dnerek, boaltma yerinde kimsenin bulunmadn haber verdi. "Seslendim, kimse cevap vermedi. Hepsi ortadan yok olmular." aknlklar o kadar fazla oldu ki, o an iiler de kazma kreklerini atarak komaya baladlar. ukurun dibinde, asansrden bu kadar uzak bir yerde, tek balarna terkedilmek fikri onlar ileden karyordu. Ellerinde sadece lambalar erkekler, ocuklar ve kzlar tek sra halinde kouyorlard ve avu bile soukkanlln kaybediyor, sessizlikten gititke daha fazla rkmeye balayarak, sonsuz galerilerde yanklanan lklar atyordu. Ortada tek kimsenin gzkmemesi iin ne olmutu.Arkadalarn byle ortadan yok olmas iin hangi kaza mey342 Emile Zola dana gelmiti. Korkulan tehlikenin bilinmezliinden dolay gittike artyordu. Sonunda asansre yaklatklar zaman bir saanak yollarn kesti. Dizlerine kadar suya batmlard ve artk koamyorlar, bir dakika gecikmenin hayatlarna mal olacaklarn dnerek zorla sular yaryorlard. Etienne:

"Hay Allah kahretsin! Kuyunun evreleri km," diye bard. "Bu yzden canmza okuyacaklarn biliyordum!" Daha indiklerinden beri endieli olan Pierron kuyudan dklen saanan arttn gryordu. Fakat asl, altta on metre derinlikteki ukurun dolmakta olduunu grnce korkudan titredi, bu pompalarn suyu atmaya yeterli gelmediklerine bir kantt. Onun bir yorgunluk hkr ile soluduunu hissediyordu. O zaman Dansaert'e durumu haber verdi, fakat avu mhendisi beklemenin gerektiini syleyerek kfretti. Pierron iki kez daha srar etti ise de ondan omuz silkmelerinden baka cevap alamad. Eh, su ykseliyordu. Ama o ne yapabilirdi? Mouque, angaryaya gtrd Bataille ile beraber grnd; ihtiyar hayvan iki eli ile tutmaya mecbur oluyordu, nk uyuklayan ihtiyar at birdenbire dikilmi kuyuya doru ban uzatarak lm korkusu ile kinemeye balamt. "Neyin var ahbap? Seni rkten nedir?... Ha! Yamurdan deil mi? Gel senin ne stne vazife." Fakat hayvann tyleyi diken diken olmutu ve Mouque baba onu ancak zorla yaklatrabildi. Hemen hemen ayn anda, Mouque ve Bataille bir galerinin iinde kayboluyorlard ki, havada bir atrd oldu, arkasndan bir dme grlts iitildi. Bu kuyu davarlarndan kopup yz seksen metreden kenarlara arparak yuvarlanan bir kalast. Pierron ve teki ykleyiciler kenara kaabildiler, mee kt sadece bir arabay yamyass etti. Ay-

Germinal 343 n anda yklm bir bendin fkran sular gibi bir saanak boald. Dansaert kp durumu grmek istedi; fakat daha-kouyordu ki, ikinci bir kalas daha dt. Ve, kendilerini tehdit eden tehlikenin karsnda korkuya derek, artk tereddt etmedi k emrini verdi, antiyedeki adamlara haber vermek iin avularn gnderdi. O zaman mthi bir iti kak balad. Her galeriden iiler kouarak geliyor, asansrlere hcum ediyorlard. Hemen kabilmek iin herkes birbirini eziyor, ldryordu. Merdivenlerden kmay akl ederi birka kii, geidin imdiden tkanm olduunu haykrarak geri dndler. Her asansrn hareket ediinden sonra herkesin kafasnda ayn dnce vard: Bu gei baarl olsa bile kuyuyu tkayan manialarn arasndan dierlerinin geebileceini kim verebilirdi? Yukarda kme devaml ve artan uultusu arasnda tahtalar atrdyordu. Az sonra, bir asansr ezilerek ie yaramaz hale geldi. tekisi ise o kadar srtnyordu ki, mutlaka kablosu kopacakt. Ve hl karlacak yz adam vard. ki tanesi den kalaslarn altnda ezildi. Asansrn kenarna yapm olan bir ncs elli metreden dt ve su dolu ukurun iinde kayboldu. O ara Dansaert dzeni salamaya alyordu. Bir kazma ile silahlanm olarak, emirlere uymayann kafasn, patlatmakla tehdit ediyordu ve onlar sraya sokmak istiyordu. Ykleyicilerin arkadalarn

yolladktan sonra son olarak kacaklarn baryordu. Szn dinlemiyorlard, bembeyaz kesilmi olan korkak Pierron'u ilk olarak kamaya alrken yakalad. Her seferde onu bir tokatla uzaklatrmaya mecbur oluyordu. Fakat kendisinin bile korkudan dileri takrdyordu, bir dakika daha ve belki hap yutacakt. Yukarda her ey paralanyordu, adeta bir nehir tamt, ldrc kalas yamuru dyordu. Daha birka ii koarak geliyordu ki, korkudan lgna dnerek, peinden Pierron olduu halde bir kmr arabasnn iine atlad. Asansr kt. O anda, Etienne ve Chaval'n ekibi asansr blmesine varmt. 344 Emile Zola Asansr kafesinin ykselip, gzden kaybolduunu grdler, ileri adldlar; fakat son bir kalas yamurunun karsnda gerilemek zorunda kaldlar; kuyu tkanyordu, asansr tekrar inmeyecekti. Catherine h-kryor, Chaval tkanrcasna kfrler savuruyordu. Yirmi kii kadar vard, yoksa u domuz efler onlar byle terkedecekler miydi. Batail-le' getirmi olan Mouque baba, hayvan hl dizgininden tutuyordu; ihtiyar ve hayvan, ikisi de aptallam bir halde sularn ykselmesini seyrediyorlard. Su kalalara kmt bile. Etienne, sessizce dilerini skarak, Catherine'i kollarnn arasnda yukar kaldrd. Ve, yirmi kii, yzleri yukarya dnk, uluyor, yirmi kii, aptalca, kuyuya, bir nehirin fkrd ve

kendilerine artk hibir yardm gnderilmesine olanak vermeyen o km delie bakmakta inat ediyorlard. Dansaert yukarya varnca, koup gelmi olan Negrel'i farketti. Kt bir rastlant eseri olarak, Madam Hennebeau, o sabah yataktan kalkar kalkmaz, onu dn sepetini semesi iin kataloglan incelemek zere alkoymutu. Saat ondu. "Hey! Ne oluyor?" diye bard. Baavu cevap verdi: "Ocak mahvoldu!" Ve, kekeleyerek kazay anlatmaya balad, mhendis ise inanmam bir tavrla omuzlarn silkiyordu: Hadi canm, bir kaplama byle ker miydi? Abartlyordu, hele bir gidip grsnd. "Kimse dipte kalmad, deil mi?" Dansaert bocalyordu. Hayr, hi kimse. Hi olmazsa yle mit ediyordu. Belki de baz iiler ge kalmlard. Negrel: "Fakat, Allah kahretsin!" dedi, "O halde, siz niye ktnz? nsan adamlarn brakr m?" Hemen lambalarn saylmas iin emir verdi. Sabahleyin yz yirmi tane datlmt; imdi sadece iki yz elli be tane vard; yalnz, Germinal 345 iilerin ou, kargaalkta kendilerininkini kaybettiklerini itiraf ediyorlard. Sonuta kesin bir rakam elde etmek mmkn olamad. Kimse eksik arkadalarnn saysn tam olarak veremiyordu. Belki

yirmi, belki de krk kii idiler. Ve, mhendis yalnz bir tek eyden emin olabiliyordu; Dipte adamlar vard, kuyunun azna eilindii zaman sularn grltsnn arasndan haykrmalar iitiliyordu. Negrel'in ilk ii Msy Hennebeau'yu armak iin adam gndermek, sonra da kuyuyu ayrmay istemek oldu. Fakat ok ge kalmt. Hl panik iinde doru ii mahallesine koan bir sr ii aileleri korkuya drmt ve srler halinde kadnlar, ocuklar, ihtiyarlar, hkrklarla sarslarak madene hcum etmilerdi. Onlar geri pskrtmek iin srveyanlardan bir kordon oluturmak gerekliydi, nk manevralara ket vurabilirlerdi. Kuyudan km olan birok ii orada, aptal aptal, elbiselerini deitirmeyi dnmeden, iinde kalmak tehlikesini atlattklar bu korkun ukurun karsnda, lm korkusunun gizliekiciliine yakalanm bir halde kalakalmlard. lgna dnm kadnlar, evrelerinde dneniyor, yalvaryor, sorular soruyor, isimleri renmek istiyorlard. Bilmiyorlar, kekeliyorlar, deliler gibi geni hareketler yapyorlard. Kalabalk abucak byyor, yollardan bir ac iniltisi ykseliyordu. Ve, yukarda Bonnemort'un kulbesinde, yere oturmu olan bir adam vard: Svarine, gitmemiti ve seyrediyordu. Kadnlar, gzyalarndan tkanarak: "simler! simler!" diye hayknyorlard. Negrel bir an gzkt, unlar syledi: "simleri renir renmez size bildireceiz. Fakat hibir ey koy-bolmu deildir, herkes kurtulacaktr... Ben iniyorum."

O zaman, kalabalk bir korku sessizlii iinde bekledi. Gerekten, sakin ve cesur bir tavr ile mhendis inmeye hazrlanyordu. Asansr kafesini yerinden karm, yerine, ucunda byk bir sepet bulunan bir kablo taktrmit ve sularn lambasn sndrebileceini hesaba kata346 Emile Zola rak, bir tane de sepetin altna taklmasn emretmiti. avular, yzleri allak bullak, titreyerek bu hazrlklara yardm ediyorlard. Negrel: "Dansaert, siz de benimle ineceksiniz," dedi. Fakat, sonra, baavuun korkudan dizlerinin bann zldn grnce, onu kenara itti: "Hayr, hareketlerime engel olursunuz... Yalnz olmay tercih ederim." Kablonun ucunda sallanan darack sepete girmiti bile ve bir eli ile lambasn, dieri ile iaret ipini tutarak, makiniste kendisi iaret verdi: "Yava, yava!..." Makinann bobinleri dnmeye balad. Negrel, iinden hl zavalllarn haykrlar ykselen kuyuda kayboldu. Mhendis, kuyunun st blmlerinde hibir hasar gremedi. Kuyunun ortasnda sallanyor dnerek etraf aydnlatyordu. Fakat, yznc metrede, alt kademeye vard zaman, lamba tahmin ettii gibi snd, bir saanak sepeti doldurmutu. O andan itibaren, evresini ancak, sepetin altna asl olan ve

karanlkta kendisinden nce ilerleyen lamba sayesinde grebilmeye balad. Ve, cesaretine karn, felaketin deheti karsnda vcuduna bir rperme geldi. Sadece birka para kalas kalmt. Dierleri, ereveleri ile beraber dmlerdi; yerlerinde byk oyuklar olmu, un inceliinde olan san bir kum byk kitleler halinde dklmeye balamt; sular ise, bendini ykm bir nehir gibi akyordu. Bu gittike artan boluun ortasnda, kaynaklarn tufan altnda dne dne, sadece altndaki lamba ile aydnlanarak, inmeye devam etti. Artk insan eli ile kuyunun tamiri imknszd. Tek midi lm tehlikesinde bulunan adamlarn kurtarlmas idi. Dibe doru indike, haykrmalarn arttn duyuyordu. Birden durmas gerekti, alGerminal 347 maz bir engel kuyuyu tkyordu: Bir kalas yn, merdivenlerin yklm blmeleri, pompann kopmu hortumu ile karmt. Kalbi skm olarak bu manzaray seyrederken, barmalar birden kesildi phesiz gittike artan su basknnn altnda adamlar ya boulmular veya kamak zorunda kalmlard. Negrel kendisini yukar karmalar iin iaret ipini ekmek zorunda kald.Sonra kendisini tekrar durdurttu. Sebebini anlayamad bu ani kaza onu meraka dryordu. Anlamak istiyordu, hl salam olan birka kaplama kalasn mauyene etti. Lambas rutubetten dolay son demlerine gelmiti, elleri ile

yoklad ve ok kesin olarak, testere ve matkap darbelerini, korkun bir yok etme ameliyesini farketti. Bu felaketin nceden hazrlanm olduu kesindi. Hayretten kala kalmken, erevelerinden ayrlaniki kalas paras burnunun ucundan, byk bir grlt ile aa yuvarlandlar. Btn cesaretini kaybetmiti, bunu yapm olan adam dndke salar diken diken oluyor, sanki adam hl orada, byk ktl ile karanlklarn arasnda imi gibi korkudan buz kesiyordu... Bard, lgnca iaret ipini sallad; zaten tam zaman idi, nk yz metre daha yukanda kaplamalann st ksmnn da atrdamaya baladn, kaydn, kuyunun kaplamalarn kaybederek tamamen kmesi her an olabilirdi. Yukarda, Msy Hennebeau endie ile Negrel'i bekliyordu. "Ey! Ne var?" diye sordu. Fakat dili tutulmu gibi olan mhendis konuamyordu. Baylmak zere idi. "mkn yok, grlmemi ey! yice inceledin mi?" Mhendis ba ile nce cevabn verdi. Orada kendilerini dinleyen birka avuun yannda aklamak istemiyordu. Amcasn on metre uzaa ekti, sonra oray yeterli derecede uzak bulmayarak daha da geriledi; sonra, ok alak sesle, amcasnn kulana sonunda suikasti, testerelenmi, delinmi kalaslar, ta kalbinden vurulmu ve can eki348 Emile Zola

en kuyuyu anlatt. Bembeyaz kesilmi olan mdr de sesini ksyordu. Montsou'nun on bin iisinin nnde korkularn gstermeye gerek yoktu; daha sonra da Allah kerimdi... Ve her ikisi de fsldamaya devam ettiler. Bir adamn oraya tek bana inmeye, boluun zerinde asl durarak hayatn bu korkun i iin bin kere tehlikeye atmaya cesaret edebilmesi akllarn balanndan almt. Hatta, bu kadar delile karn buna inanmamaya alyorlard. Msy Hennebeau avulara yaklat zaman, yz sinirli bir tikle sarslyordu. mizsiz bir hareket yapt, ocan hemen boaltlmas emrini verdi. Bu, bir nevi cenaze merasimi oldu, herkes arkasna kaamak baklar atarak, sessizce, artk hibir eyin mahvolmaktan kurtaramayaca bu tula ynn terketti. Mhendis ve mdr son olarak karlarken, dardaki kalabalk srarla tekrarlad haykrmalar ile onlar karlad. "simler! simler! simleri syleyin!" imdi, kadnlarn arasna Maheude de katlmt. Bir gece nceki grlty hatrlyor, kz ile kiracsnn beraberce ktklarn anlyordu. Mutlaka ocaa inmilerdi. Ve, bunun onlara iyi bir ceza olduunu bardktan sonra Maheude koup gelmi, endie ile titreyerek n srada yer almt. Zaten artk phe etmeye cesaret edemiyordu, evresinde konuulanlar ona Catherine ve Etienne'in mutlaka ocaa indiklerini retiyordu. Fakat teki kaybolanlarn zerinde hl hi kimse anlamaya varamyorlard. Hayr, bu deil, tam tersine teki, belki de, bir ran beraberce

ktklarna yemin ettii Chaval! Levaque kadn ve Pierronne, tehlikede hi kimseleri olmamasna karn koup gelmiler herkesten ok szlanyorlard. lk kanlardan biri olan Zacharie, her zamanki alayc haline karn, annesi ile karsn alayarak kucaklam, imdi de Maheude'n yannda durarak, kz kardei iin beklenmeyen bir efkatle tayor, onun orada olduuna inanmak istemiyordu. "simler! simler! Allah nzas iin isimleri syleyin!" Germinal 349 Sinirlenmi olan Negrel srveyanlara, yksek sesle: "unlar susturun bakaym!" dedi. "nsann ii paralanyor. Biz de bilmiyoruz ki, isimleri." ki saat gemiti bile. lk aknlk srasnda, kimse eski kuyuyu, Requillart kuyusunu dnmemiti. Msy Hennebeau o taraftan bir kurtarma hareketine balayacaklarn sylyordu ki, bir sylenti dolat: Be ii, eski merdiven blmesinden geerek su basknndan tam zamannda kurtulmulard ve bunlarn arasnda Mouque babann ismi de veriliyordu, bu ise bir aknlk dourdu, kimse onu aada sanmyordu. Fakat kurtulan be kiinin hikyesi gzyalarn artrd: On be kii, kmelerden dolay yollarn kaybederek onlar takip edememiler ve Requillart'da imdiden on metre su bulunduu iin yardmlarna komak olana kalmamt. Artk btn isimler biliniyordu, her yer boazlanan bir halk iniltisi ile dolmutu. Negrel hrsla:

"Susturun unlar!" diye tekrarlad. "Ve, gerilesinler! Evet, evet yz metre teye ekilsinler! Tehlike var, itin itin." Bu zavall insanlarla mcadele etmek gerekti. Baka felaketler kurmaya balamlard, onlar, kendilerinden llerini saklamak iin geri sryorlard ve avular, oralara ken kuyunun oca mahvedeceini anlatmalar gerekti... Bu fikir onlar hayretten dilsizletirdi, sonunda, adm adm gerilemeye baladlar; fakat, halk nlemeye alan nbetileri desteklemek gerekiyordu, nk, yerlerinde duramyorlar, tekrar yaklamaya alyorlard. Yolun zerine bin kadar insan ylmt, btn ii mahallelerinden, hatta Montsou'dan adamlar koup geliyordu. Ve yukarda, tepenin zerinde, sarn, gen kz ehreli adam, sabrszca sigara zerine sigara iiyor, ocaa parlak gzlerinin sabit baktan ile bakyordu. O zaman, bekleyi balad. Vakit lendi, kimse yemeini yememiti ve kimse oradan uzaklamay hatrna getirmiyordu. Ve kalaba350 Emile Zola lk, yava yava yz metrekare kadar bir sahaya yaylm ocan evresinde halka olmutu. Byk boluun ortasnda Voreux btn hameti ile ykseliyordu. Ne bir kimse, ne bir ses, sanki bir l... Ak braklm olan kap ve pencereler, ocan tam anlamyla terkedilmi olduunu gsteriyordu. Jeneratrlerin kazanlar hl tam snmemiti ki,

yksek tula baca, hafif dumanlar salveriyordu; yalnz bir rzgr frlda, lmek zere olan bu binalardan gelen tek hznl ses olarak hafif hafif gcrdyordu. Saat ikide, hl hibir hareket olmamt. Msy Hennebeau, Negrel, baka mhendisler, toplanmlar, kalabaln nnde, silindir apkalardan ve ceketlerden olumu bir kme meydana getiriyorlard ve onlar da uzaklamyor, bacaklar yorgunluktan titreyerek, byle byk bir felkete tank olmaktan dolay aresizlikten rpnarak, sanki lm halinde bir hastann ba ucunda imiler gibi alak sesle konuuyorlard. st kaplamalar da artk km olmal idi, ani grltler, kesik yuvarlanma gmbrtleri arkasndan derin sessizlikler oluyordu. Yara gittike geniliyordu. Aadan balam olan gme ykseliyor, yukar kadar varyordu. Negrel, sinirli bir telaa kaplmt, grmek istiyordu ve tek bana bu korkun bolukta ilerlemeye balamt ki, zorla kollarndan tutmaya mecbur oldular. Neye yarard? Hibir eye engel olamazd ki. Buna karn, bir madenci, eskilerden biri, gzcleri atlatarak barakaya kadar kotu; fakat, sakin sakin geri dnd, tahta ayakkablarn almaya gitmiti. Saat ald. Hl hibir ey olmamt. Bir saanak kalabal srlsklam etmi, fakat tek kii bile geri ekilmemiti. Ve saat yirmi geiyordu ki, ilk sarsnt yeri oynatt. Voreux hl salam, titredi. Fakat onu hemen, bir ikincisi takip etti ve ak azlardan uzun bir haykr ykseldi: Hangar, iki kere

sallandktan sonra, korkun bir grlt ile yere serilmiti. Byk basncn altnda, keresteler paralanyor ve o kadar iddetle birbirine srtyordu ki, kvlcmlar fkryorGerminal 351 du. O andan itibaren artk yerin sarslmas durmad, gmbrtler birbirini takip ediyor, devaml bir kayma ba gsteriyordu... Ve kadnlar, ocuklar, seyreden btn bu kalabalk, bu sarsntlarn her birinde lklarn tutamyorlard. On dakikadan az bir zamanda, kulenin dam kt, makine dairesi ve saym odas atlad, byk bir yarkla blndler. Sonra grltler kesildi, gme durdu, tekrar byk bir sessizlik oldu. Bir saat sreyle, Voreux ylece bir vahi ordu tarafndan bombalanm gibi durdu. Artk barlmyordu, seyircilerin genilemi halkas bekliyordu. Enkazn arasnda, bir rastlant olarak salam kalm olan odasnn ortasnda, makine, parlak madeni ile sarslm bir ekilde duruyor, gcnden emin bir dev'e benziyordu. Bu bir saatlik srenin sonunda Msy Hennebeau'nun iinde bir mit belirmiti.Topran hareketi artk sona ermi olmal idi, makineyi ve binalarn geri kalann kurtarmaya imkn bulabileceklerdi. Fakat, halkn yaklamasn hl yasaklyordu, bir yarm saat daha sabretmek istiyordu. Bekleyi dayanlmaz bir hl almt, mit endielerini iki kat artryordu, btn

kalpler arpyordu. Yedi saattir, yemeden, kmldamadan, orada bekliyorlard. Ve, birdenbire, tam mhendisler yaklamaya hazrlandklar srada, son bir sarsnt onlar kamak'zorunda brakt. Yer altndan byk patlama sesleri gelmeye balam, sanki ocak byk bir top ateine tutulmutu. Yzeyde, son binalar, devriliyor, eziliyordu. Bir nevi, girdap, sayp odasnn ve hangarn enkaznn srkleyip gtrd. Kazanlarn binas, ortadan yarld, sonra kayboldu. Sonra, sra, drt ke kuleye geldi, o da bir kurunla biilmi bir adam gibi, yzst yere yuvarland. Ve o zaman, korkun bir manzara grld: Makine paralanarak, lmle savamaya balamt; yrd, hareket kolunu, dev dizini, uzatarak dorulmak istedi, fakat ezilip, yutularak son nefesini verdi. Yalnz, frtnada gemi direi gibi, sallanarak, otuz metrelik kule 352 Emile Zola ayakta kalmt. Paralananak, toz haline gelecei sanlyordu ki, birdenbire, toprak tarafndan iilmi gibi, yere blok halinde gmld. Ve, artk her ey dmdz olmutu, paratonerin direi bile gzkmyordu. Bitmiti, ukuruna melmi, insan kan ile beslenen kt hayvann uzun ve kaln nefesi artk duyulmuyordu. Voreux batan aa hilie gmlmt. Kalabalk, haykrarak kamaya balad. Kadnlar gzlerini saklayarak kouyorlard. Barmak istemiyorlar, fakat alm korkun ukurun nnde,

kollarn dehetten havaya kaldrarak boazlarn yrtar-casna haykryorlard. On be metre derinliindeki snm volkan krateri, yoldan kanala kadar, en aa krk metre geniliince uzanyordu. Ve, ukurun kenarndaki atlaklar, ta tarlalara kadar devam ediyordu. Bir yark, cephesi atlam olan Rasseneur'n meyhanesine kadar varmt. Yoksa ii mahallesi bile kecek miydi? Emniyette olmak iin nereye kadar kamak gerekiyordu? Fakat Negrel ac bir lk att. Gerilemi olan Msy Hennebeau alad. Felaket daha tamamlanmamt, bir set km, kanal bir anda boalarak, krateri doldurmutu. Eskiden Voreux'nun bulunduu yeri, imdi amurlu bir gl igal ediyordu. Dehet dolu bir sessizlik olmutu, sadece, topran derinliklerine inerek, galerileri sonsuza dek dolduracak olan sularn sesi iitiliyordu. O zaman, Svarine kalkt. Ve, son sigarasn att, arkasna tek bir bak atmadan, kararm olan gecenin iinde kayboldu. Uzakta, glgeleri ufald, glgelerin iinde eridi. Oraya bilinmeyene doru gidiyordu. Sakin tavr ile, dinamit bulabilecei yerde, insanlar yok etmeye gidiyordu. Can ekimekte olan burjuvazi ayaklarnn altndaki kaldrmn her admda havaya utuunu grnce bunun sorumlusu mutlaka o olacakt. Germinal 353 Voreux'nun kmesini takip eden ayn gece. idarecilere aklama yapmak isteyen Msy

Hennebeau Paris'e hareket etmiti. Ve, ertesi gn, dnd zaman, onu her zamanki sessizlii iinde buldular. phesiz, sorumluluu zerinden atmt, gzden dmek yle dursun, Lejyon donr niann almasna dair emir yirmi drt saat sonra imzalanmt. Fakat, mdrn paasn kurtarmasna karn, kumpanya bu mthi darbenin altnda sendeliyordu. sade kaybolan birka milyonda deildi, konu asl kuyularndan birinin maruz kald suikast karsnda gelecek korkusu idi. O kadar aalamt ki, bir kez daha sessiz olmay tercih etti. Bu suikast olayn kartrmakta ne fayda vard? Hain ele gese bile, bir kahraman sfat kazanacak, ileride ayn harekete kalkacak olan ocuklara rnek olacak, bir katiller ve kundaklar neslinin yetimesine sebep olacakt. Zaten, gerek suludan phe bile etmedi, bir tek adamn bunu yapmasna imkn grmeyerek, bir ete ihtimalinin zerinde durdu ve asl onu endielendiren ocaklarn evresinde gittike genileyen bir hareketin korkusunu yreine salan asl bu olaslkt. Mdr, geni bir dedektif ebekesi kurmak ve teker teker, sessizce phelileri kovdurmak emrini almt. Bu ok yksek siyasetin sonucu olarak, sadece bir temizlikle yetinildi. Hemen kovulan, sadece Dansaert olmutu. Pienone'daki skanda-lndan sonra ekilmez hale gelmiti. Ve, tehlike onunda adamlarn brakmas bahane edildi. Dier taraftan, bu ondan nefret eden madencilere verilmi gizli bir avans niteliinde idi.

Buna karn, halk arasnda baz eyler dolamaya balamt ve kumpanya, gazetelere, grevciler tarafndan atelenmi bir barut fsna dair yalanlama yollamak zorunda kald. Acele bir incelemeden sonra, hkmet mhendisi, kuyu kaplamalarnn doal bir ekilde ykldna dair bir rapor vermiti ve kumpanya, kt bir bakm suunu yklenerek susmay tercih etmiti, Paris'te, basn, nc gnden itibaren. 354 Emile Zola felaketi baka haberlerle sslemeye balamt: Artk sadece dipte can ekien madencilerden szediliyor, her sabah yaynlanan bltenler merakla okunuyordu. Montsou'da, burjuvalar, sadece Voreux adn iitir iitmez sararyorlar, en cesurlarn bile gizlice anlatrken titredikleri bir efsane meydana geliyordu. Btn, memleket, kurbanlara byk bir merhamet gsteriyor, yklm olan ocaa gezintiler tertip ediliyor, ailecek, gmlm olan zavalllarn stndeki korkun arln dehetini seyretmeye koyuluyordu. Mhendis olarak grev alm olan Deneulin, iine balar balamaz felaketle uramaya mecbur oldu ve ilk olarak kanal yatana sokmakla grevlendirildi, nk sular, her an zarar attryorlard. Bunun iin uzun almalar balad, hemen yz iiye bir set ina ettirmeye balad. ki kez, azgn sular, ilk barajlar srkledi. Pompalar yerletirildi bu kaybolmu topraklarn adm adm yeniden kazanlmasna baland.

Fakat dipte kalm olan madencilerin kurtarlmas ii daha ok ilgi topluyordu. Negrel bu ile grevlendirilmiti ve btn madenciler, bir kardelik hareketi ile ona gnll olarak yardma kouyorlard. Grevi unutuyor, cretler hatrlarna bile gelmiyordu; onlara hibir ey ver-meseler bile, tek istedikleri lm tehlikesi iinde bulunan arkadalarna yardma komakt. Hepsi, ellerinde aletleri, kazacaklar yerin kendilerine gsterilmesini bekleyerek heyecan iinde orada bulunuyorlard. Kazadan sonra, korku hastalna tutulmu, daima bir kbus iinde bulunan biroklar bile kalkp geliyor, sanki topraktan alnacak bir intikamlar varm gibi en fazla hrsla ie balamak istiyorlard. Fakat, asl konu hangi iin faydala olaca idi. Ne yapmal? Nereden inmeli? Kayalar hangi taraftan kazmaya balamal idi? Negrel'in fikri zavalllardan hibirinin hayatta olmad idi, on be ii de ya boulmu ya da ezilmilerdi, yalnz, maden kazalarnda, kural dipteki insanlar hayatta varsaymakt, onun iin dncelerini bu Germinal 355 ynde younlatnyorlard. zlmesi gereken ilk konu kazazedelerin nereye sndklarn tahmin edebilmekti. Fikrini sorduu avular, ihtiyar madenciler bir noktada fikirbirine varyorlard: Arkadalar, su baskn karsnda, galeriden galeriye geerek en st damarlara kadar kmlard. Zaten, bu Mouque babann verdii aklamaya da uyuyordu. Fakat avularn fikirleri sonra ayrlyordu. Yzeye en

yakn galeriler elli metre derinlikte olduu iin, bir kuyu amak imknszd. Geriye sadece, tek giri yolu olan Requillart kalyordu. in kts, su basm olan eski ocan Voreux ile balantsnn kalmam olmas idi. Sulann boaltlmas yllar srerdi, en iyi are su seviyesinin stnde kalm baz galerilerin Voreux'nnklere en yakn olduu yeri aratrmakt; hatta kazazedelerin o komu galerilerde olduu tahmin ediliyordu. Bu karara varabilmek iin, ie yaramaz bir sr projeyi bir kenara atmak iin uzun sre tartmak gerekmiti. O andan itibaren, Negrel tozlu arivleri kartrd ve iki ocan planlarn bulduu zaman, onlar inceledi, aratrmalarn nerelerden balayacan tesbit etti. Yava yava, bu av, onu hareketlendiriyor, o da kardelerine yardma komak ateine kaplyordu. Requillart'a ini-lirken ilk glklerle karlald: Kuyunun azn ayklamak, evreyi kaplam olan yabani aalar kesmek gerekti; stelik merdivenleri de tamir etmek zorundaydlar. Sonra, aratrmalar balad. On ii ile birlikte inmi olan mhendis, onlara gsterdii yerlere aletleri ile vurdur-tuyordu ve byk sessizliin iinde her biri kulan kmr tabakalarn dayyor, uzak darbelerin cevabn dinliyordu. Fakat, geilebilen btn galerileri denediler, hibir karlk alamadlar. Buna karn inatla, gittike artan bir endie iinde aratrmalarna devam ediyorlard.

lk gnden itibaren Maheude her sabah Requillart'a geliyordu. Kuyunun nnde, bir kalasn stne oturuyor, akama kadar yerinden kmldamyordu. Bir adam knca, dikiliyor, gzleri ile onu sorguya e356 Emile Zola kiyordu. Bir ey yok mu? Hayr, bir ey yok! ve tekrar oturuyor, atk yz ile beklemeye devam ediyodu. ninin igal edildiini gren Jean-lin de kk askerin meydana kaca korkusu ile, aratrmalar gzlyordu fakat o ksm sular altnda kalm olduu iin tehlike yoktu. nceleri, Phlilomene de, Zacharie'ye elik etmek iin oraya geliyordu, sonra bu i onu skm ve ii mahallesinde kalarak, sabahtan aksamak kadar, ilgisiz tavrlarla ksre ksre dolamaya balamt. Buna karn, aratrma ekibinde grev alm olan Zacharie, kendini kaybetmi bir halde, kz kardeini yutmu olan topra elleri ile kazmak derecesine geliyordu. Uykusunda baryor, Catherine'i, boaz yardm armaktan kurumu, alktan iskelete dnm bir halde dlyordu. ki kez, tam yerin oras olduunu, bunu hissettiini syleyerek emir almadan kazmaya kalkmt. Mhendis onun inmesine izin vermiyordu ve gen adam kuyunun azndan uzaklamyor, hatta annesinin yannda bile oturamayarak, avn bekleyen bin hayvan gibi, oralarda dnp duruyordu. nc gn balamt, midini kaybetmi olan Negrel, o akam aratrmalara son vermeye karar vermiti. len yemeinden sonra, adamlar ile son

bir gayret gstermek iin geri dnd zaman, kuyudan, kpkrmz kesilmi, delice hareketler yapan Zacharie'nin ktn grnce ard. Zacharie: "Kzkardeim orada! Bana cevap verdi! Gelin! abuk gelin!" diye baryordu. Nbetiye grnmeden, merdivenlerden aa kaymt ve oradan Guillaume damarnn ilk galerisinden baz, darbe sesleri iitmi olduuna yemin ediyordu. Negrel inanmam bir tavrla: "Fakat dediiniz yerden biz iki kez getik," dedi. "Ama hadi gidip bakalm." Germinal 357 Maheude ayaa kalkmt ve inmesine engel olmak istiyordu. Ayakta, gzleri ukurun karanlklarna dalm olarak bekliyordu. Aada, Negrel, uzun aralklarla darbe vurdu, sonra, kulan kmre yaptrd. Hibir grlt iitmedi, ban sallad: Zavall ocuk, phesiz hayal grmt. O zaman, hrslanan Zacharie ileri atlarak vurmaya balad ve tekrar cevab iitti, gzleri parlyor, her taraf bir sevin titremesi ile sarslyordu. Bunun zerine, btn dier iiler -de sra ile denediler. Hepsi, heyecanlanyor, uzaktan gelen cevab iyice iitiyorlard. Mhendis armt, kulan yaptrmt ve sonunda o da, son derecede hafif olarak, madencilerin tehlike annda kullandklar darbe

iaretlerini iitti. Kmr, sesleri, ok uzaktan, bir kristal berrakl ile duyulurdu. Orada bulunan bir avu, kendilerini arkadalarndan ayran bloku en az elli metre kalnlnda olarak tahmin etti. Fakat, madencilere, sanki arkadalarnn elini tutabilecekmi gibi geliyor, derin bir sevince kaplyorlard. Negrel, yaklama ilerini hemen balatmak zorunda kald. Zacharie, yukarda Maheude' grnce, ana oul birbirlerine sarldlar. O gn merakla oraya gelmi olan Pierronne: "Pek de fazla mide kaplmayn. Eer Catherine oradan kmazsa, sonra ok daha fazla zlrsnz," demek zalimliini gsterdi. Belki de doru idi, belki de Catherine baka tarafta idi. Zacharie kudurmu gibi haykrd: "Defol uradan! Orada o, eminim!" Maheude sessizce tekrar oturmutu. Ve, tekrar beklemeye balad. Hikye Montsou'ya yaylr yaylmaz, bir insan akn daha balad. Hibir ey gzkmyor, buna karn orada duruluyordu, merakllar uzakta tutmak gerekiyordu. Aada gece, gndz allyordu. Bir engelle karlamak endiesi ile, mhendis, kazazedelerin bulunduunu tahmin ettii noktada birleen ayr galeri atryordu. Dar dehli358 Emile Zola zin ucunda, yalnz tek bir kazmac alabiliyordu; ki saatte bir nbet deitiriliyordu ve kmr, galeri

aldka uzayan bir insan zinciri sayesinde, elden ele kfelerle karlyordu. , ncelikle ok abuk ilerledi, gnde alt metre kazlabiliyordu. Zacharie, kazmaclkla grevlendirilmi en gzde iilerin arasnda yer almaya hak kazanmt. Bu, herkesin elde etmek istedii bir eref mevkii idi. Ve, Zacharie, iki saatlik almasndan sonra nbet devretmek zaman gelince kzyordu. Arkadalarnn srasn alyor, kazmasn brakmay reddediyordu. Onun galerisi az sonra tekilerinden daha fazla ilerledi, kmre yle vahice saldryordu ki, dar dehlizin, kalayc kr gibi ten iri nefesi iitiliyordu. Oradan, yorgunluktan sarho olmu bir halde, amur ve ter iinde kt zaman, yere yuvarlanyor ve kendisini bir rtye sarmak gerekiyordu. Sonra, dizleri titreyerek tekrar dalyor ve tekrar, korkun mcadelesine balyordu in kts, kmr gittike sertleiyordu; iki kez yeterli derecede hzla ilerleyememesine kzdndan dolay, kazmasn krd. Her admda fazlalaan, ve darack dehlizin iinde bsbtn ekilmez bir hal alan scaktan da znt duyuyordu.Bir el vantilatr iyi alyor, fakat havalandrma tam anlam ile yaplamyordu, kez, oradan havaszlktan boulmak zere olan iiler kardlar. Negrel, iileri ile birlikte dipte yayordu. Yemekleri aaya indiriliyor, bazan bir saman ynnn stnde iki saatlik bir uyku kestiriyordu. Cesaretlerini arttran, hapis kalm olan arkadalarnn acsn ve kendilerine abuk varlmas iin gittike hzla

vurduklar darbeler-. di. imdi, darbeler son derecede net olarak iitiliyordu. Onun sayesinde yollann buluyor, bir savata top sesine doru ilerlendii gibi ona doru yneliyorlard. Her nbet deimesinde, Negrel iniyor, darbe vuruyor, kulan kmre dayyordu ve o ana kadar her seferinde cevap geliyordu. Artk hi phesi kalmamt, doru ynde idiler, fakat ne kadar ar ilerliyorlard! Hibir zaman tam zamannda varamayaGerminal 359 caklard. nce, iki gn iinde, on metre kazmlard, fakat, nc gn be metreye, drdnc gn ise metreye dmlerdi. Kmr o kadar sertleiyor skyordu ki, imdi artk ancak iki metre kazabiliyorlard. Dokuzuncu gn, insan st gayretlerden sonra, otuz iki metre kadar ilerlemilerdi ve ileride daha yirmi metre kaldn tahmin ediyorlard.Mahpuslar iin, bu on ikinci gn idi, a susuz, atesiz, karanlkta, on iki kez yirmi drt saat! Bu korkun dnce, gz kapaklarn -kaldryor, kollan sertletiriyordu. Fakat darbeler gittike zayflyor, her an kesilmelerinden endie ediliyordu. Maheude muntazaman, her gn kuyunun azna oturmaya geliyordu. Kollarnda, sabahtan akama kadar yalnz kalamayacak olan Estelle bulunuyordu, almay dakikas dakikasna takip ediyor, mit ve mitsizlikleri paylayordu. Memleketin btn kalpleri de onunki ile birlikte, orada, yerin altnda arpyordu.

Dokuzuncu gn, yemek zaman, nbeti devretmek iin Zacharie'yi ardklan zaman, cevap alamadlar. Adeta delirmi gibi idi, kfrler savurarak kmrlere saldryordu. Negrel bile ona szn geirememiti. Herhalde, yeterli bulmayan Zacharie, iini geciktiren bu snk aleve kzarak, lambasn amak tedbirsizliinde bulunmutu. Oysa bu konuda sk emirler verilmiti, nk fazla miktarda grizu kaaklarna rastlanyordu. Birdenbire, bir imek parlad, dehlizin azndan alevler fkrd. Bu ate yuma avu ve kiiyi srkledi, kuyudan yukar doru kt, ge doru fkrd. Merakllar katlar, Maheude gsnde Estelle'i skarak ayaa frlad. Negrel ve iiler geri geldikleri zaman, bir fke buhranna tutuldular. Kendi ocuklarn yiyen anneye, topraa topuklan ile vuruyorlard. Kendilerini feda ediyor, arkadalarnn yardmna kouyorlard, fakat yine de baka kurbanlar vermeleri gerekliydi! saatlik tehlikeli ve zor bir almadan sora, galeriye sonunda girebildikleri zaman, kur-banlann yukanya karl ok zc oldu. avu ve iiler lmemi360 Emile Zola lerdi, fakat korkun yaralar vcutlarn kaplyor, evreye yank et kokusu sayorlard ve kendilerini ldrmesini isteyerek ac feryatlar ko-paryorlard. Bembeyaz kesilmi olan kalabalk onlar geerken kenara ekildi. Maheude ayakta bekliyordu. Sonunda Zacharie'nin vcudu gzkt. Elbiseleri yanmt, vcut

tannmayacak bir kmr yn haline gelmiti. Patlamada paralanm olan kafa artk yoktu. Ve, bu kalntlar bir sedyeye koyduklar zaman, Maheude onlar tek gzya dkmeden, uykuda imi gibi takip etti. i mahallesinde, Pholomene nce aptallat, sonra emeler gibi alad ve hemen teselli buldu. Fakat ana, Requillart'a dnyordu bile. Oluna elik etmiti, kzn beklemeye gidiyordu. gn daha geti. Kurtarma iine, iitilmemi zorluklar iinde tekrar balanmt. Yakn galeriler iyi bir rastlant sonucu olarak g-memilerdi: yalnz havalan o kadar yakc ve bozuk bir hale gelmiti ki, baka vantilatrler getirmek gerekmiti. Yirmi dakikada bir kazmaclar nbet deitiriyorlard. lerleniyor, arkadalar ile alalarnda ancak iki metrelik bir mesafe kalyordu. Fakat, artk kalpleri soumu olarak alyor, srf intikam duygusu ile kazma sallyorlard; nk grltler durmutu.... almalarn on iki, kazmann on beinci gnndeydiler ve sabahtan itibaren, bir lm sessizlii balamt. Yeni kaza Montsou'nun merakn iki katna karmt, burjuvalar o kadar istek ile gezintiler dzenliyor, kazazedelerin ailelerine o kadar istekle yardma kouyorlard ki, Gregoire'lar da harekete getiler..Zacharie'nin lm, btn memleketin szn ettii zavall Maheu ailesi hakknda ilerini merhametle doldurmutu. Bir kpek gibi ldrlmesi gerekmi olan babaya, bu asker katiline, bu hayduda acmyorlard. Yalnz, kocasndan sonra olunu da

kaybetmi ve kz ise yerin altnda belki bir ceset olan zavall ana onlar zyordu; stelik bu ailenin sakat bir byk babas, grevde alktan lm bir kz, bir kaza sonucunGerminal 361 da topal kalm bir olu da vard. Maheu'lar kt davran ile belki de btn bu felaketleri haketmi bile olsalar, merhametlerinin bykln, af ve anlamak duygularn gstermek iin, bu aileye kendi elleri ile yardmda bulunmaya karar vermilerdi. tina ile sarlm iki paket arabalarnn oturacak yerinin altna yerletirilmiti. Msy ve Madam Gregoire ile Cecile ii mahallesine vardklar zaman, ihtiyar bir kadn arabacya, Maheu'lerin ikinci blokun on nu--mafasndaki evlerini gsterdi. Fakat Gregoire'lar paketleri ile beraber arabalarndan inip de, kapy ncelikle tkrdatp sonra yumruklamalarna karn hibir cevap alamadlar. Sessizlikle karlaan Cecile: "Kimse yok!" dedi. "Bu ok can skc bir ey! Elimizdekileri ne yapacaz?" Komu kap birden ald ve Levaque kadn gzkt. "Oh! Msy, madam, matmazel!... zr dilerim!... Ha komuyu mu aryorsunuz? Evde deil, Requillart'a gitti...." Bir sz tufan iinde, onlara olay anlatyor, birbirine yardm etmenin gerektiini tekrarlyor, annelerine Requillart'a gidip beklemek imknn vermek iin Lenore ile Henri'yi kendisinin gzettiini sylyordu.

Baklar paketlere taklmt, dul kalm kzndan, kendi sefaletlerinde szetmeye balad; gzleri hrsla parlyordu. Sonra, mtereddit bir tavrla mrldand: "Anahtar bende. Eer msy ile madam gerekten istiyorlarsa... Byk baba evde." aalam olan Gregoire'lar kadna baktlar. Nasl! byk baba evde miydi? Fakat kimse cevap vermiyordu ki! Yoksa uyuyor muydu? Ve, Levaque kadn kapy at zaman, grdkleri ey onlar kapnn eiinde durdurdu. Yalnz, geni ve sabit gzleri ile, souk ocan nnde, iskemlesine mhlanm olarak Bonnemort orada idi. evresinde, eskiden kendi362 Emile Zola sine hayat veren guguklu saatini, am mobilyalarn kaybetmi olan oda geni grnyordu. htiyar kmldamyor, kapdan giren k gz kapaklarn krptrmyordu; aptal edas ile sanki kapdan ieri girenleri grmemi gibiydi. Levaque kadn terbiyeli bir eda ile: "Pek nazik deilse bile ona aldrmayn," dedi. "Galiba kafasndan bir tahta eksilmi. On be gndr ylece oturuyor." Tuhaflam, ilerine bir irenti gelmi olan Gregoire'lar, her eye karn birka dosta ve cesaret verici sz sylemeye alyorlard. Baba: "Ey, ihtiyarm," dedi, "Gsnz hrldyor, nezle mi oldunuz?" Bonnemort gzleri duvara saplanm ban evirmedi. Ve ar sessizlik tekrar balad. Anne:

"Size bir hlamr piirmeliler," diye ekledi. htiyar cansz sessizliini korudu. Cecile: "Baba," diye mrldand. "Bize sakat olduunu anlatmlard, yalnz, sonra bunu dnmedik..." Son derecede sklm bir tavrla szn yarda kesti. Masann zerine iki ie arap koyduktan sonra, ikinci paketi ayor, iinden bir ift kocaman ayakkab kanyordu. Bu, byk babann hediyesi idi ve gen kz ne yapacan arm bir halde, hibir zaman yryemecek olan ihtiyarn imi ayaklarna bakyordu. Msy Gregoire zoraki bir nee ile: "Ha? Biraz ge kaldk deil mi, ihtiyarm?" dedi. "Ziyan yok, yine de ie yarar." Bonnemort duymad, cevap vermedi. Ayakkablara kskanlk dolu bir bak atm olan Levaque kadn: "Hadi, teekkr edeceini sanmayn," diye haykrd. "Sz mecGerminal 363 listen dar, ha ona ayakkab vermisiniz, ha bir kpee gzlk." Szne devam etti, kendisini andrarak Gregoire'lan evine gtrmeye alt. Sonunda, bir bahane bulabildi, onlara cici ve yalarndan beklenmeyecek kadar zeki olduunu iddia ettii Henri ve Lenore'yi methetti. ocuklar, msy ve madamn her sorularna cevap verebilirlerdi. Dar kmak iin bir bahane ktna memnun olan baba: " "Geliyor musun kzn?" diye sordu.

Gen kz: "Evet, imdi "diye cevap verdi. Cecile, Bonnemort'la yalnz kalmt. htiyar bir yerden ttand-n dnyordu. Bu soluk, keli, kmrle dvmelenmi yz nerede grmt? Ve birden hatrlad, evresine toplanm uluyan bir kalaba-lk tekrar grd, boazn skan souk elleri hissetti. O idi, kendisini bomaya alan bu ihtiyard. Yava yava Bonnemort da uyanr gibi olmutu ve o da aptal baklar ile kz inceler gibi bir hal almt. Yanaklarna bir kzllk yaylyor, kenarndan ince bir kara salya izgisi akan az sinirli bir tikle titriyordu, kisi de, biri gzellk, tazelik ve salk rnei dieri ise su ile imi, kt bir irkinlikte, kar karya duruyorlard. On dakika sonra, Cecile'in hl gelmemesinden dolay hayrete dm olan Gregoire'lar, Maheu'lere dndkleri zaman korkun bir lk attlar. Kzlar, yz mosmor, boulmu olarak yerde yatyordu. Boynunda bir dev parmaklarnn krmz izleri kalmt. l bacaklar zerinde sendelemi olan Bonnemort, cesedin yanna yklm, bir daha dorulmaya kuvveti yetmemiti. Elleri kenetlenmi durumda idi, evresindekilere, aptal baklar ile bakyordu. Olaylar tam olarak sralamak hibir zaman mmkn olamad. Cecile niin yaklamt? Sandalyesine adeta ivilenmi olan Bonnemort kzn boazn nasl yakalayabilmiti? Tabii, onu yakalad za364 Emile Zola

man, btn kuvveti ile grtlan skm, haykrmalarn bomu ve kzla beraber yuvarlanm olmal idi. Komu evi ayran ince duvardan tek bir grlt, tek bir inilti bile gememiti. Bu beyaz kz boynunun karsnda ihtiyarn ani bir delilie, ldrme hrsna kapldn kabul etmek gerekti. Hangi kin, ihtiyarn kendisi ile bilmeden iinde bym beynine kadar kmt? Cinayetin deheti, bunun uursuzca ilenmi olduuna inandrd, bu bir delinin ii idi. Gregoire'lar diz km, alayor, acdan bouluyorlard. Kzlar ile birlikte artk hayatlar da kmt, onsuz yaamalar neye yarard? Akl bandan gitmi olan Levaque kadn baryordu: "Ah! htiyar canavar, bunu nasl yapacakt! Byle bir ey kimin aklna gelirdi?... stelik Maheude de ancak akama gelecek? Yoksa gidip onu getireyim mi?" km olan anne ile baba cevap vermiyorlard. "Ha? Daha iyi olur, deil mi?.. Gidiyorum..." Fakat kmadan nce Levaque kadn ayakkablara bir gz att. Btn ii mahallesi harekete gemiti, kapnn nnde bir kalabalk birikmiti bile. Belki de onlar alarlard. Sonra, Maheu'lerde artk onlar giyecek adam da kalmamt. Yavaa ayakkablar da gtrd. Tam Bouteloup'nun ayana gre idiler. Requillart'i ziyarete gitmi olan Hennbeau'lar, Negrel'in eliinde kendileri ile buluacak olan Gregoire'lar uzun sre beklediler. Kuyudan km olan mhendis onlara aklama yapyordu: Mahkumlara o akam ulamak midinde idiler; fakat herhalde sadece cesetlerle karlaacaklard, nk

l sessizlii devam etmekte idi. Mhendisin arkasnda Maheude bembeyaz kesilmi oalrak anlatlanlar dinliyordu ki, Levaque kadn gelerek ihtiyarn marifetini anlatt. Ve kadn sadece, bir kzgnlk ve sabrszlk hareketi yapt. Fakat yine de kadn takip etti. Germinal 365 Madam Hennebeau baylmak zere idi. Ne korkun eydi bu! O her zaman neeli, taze Cecile lsnd ha! Hennebeau'nun karsn oradaki bir barakaya sokmas gerekti. Beceriksiz elleri ile kadnn gsn ayordu. Ve, kadn yz yalarla slanm olarak, evlenmesinin byle birden kesilmesinden dolay aalam olan Negrel'i kucaklad zaman, koca bir endieden kurtulmu olarak ikisinin beraberce inlemelerini seyretti. Bu felaket her eyi dzeltiyordu, arabacnn yerine ye-ejini-kansnn aa grmeyi tercih ediyordu. Kuyunun dibinde terkedilmi bu zavall yaratklar, korkudan hay-knyorlard. Su imdi gbeklerine kadar ykselmiti. Sel gibi akan su onlar aptallatryor, kuyudaki son i kaplamalarn d, onlarda dnyann balarna ykld duygusunu uyandryordu. Ahrda kapal kalm atlann devaml kinemeleri, uradklar panii tamamlyor, bu sesler boazlanan bir hayvann kard, korkun, unutulmaz bir lm sesini andryordu. Mouque, Bataille'i serbest brakmt. Hayvan, iri iri alm gzlerle, devaml olarak ykselen bu suya

bakyordu. Tavanda hl yanmaya devam eden lambann krmz altnda, yeilimtrak su asansr tarafnda hzla ykselmekte idi. Bataille tylerinin srlsklam olduunu hissedince dekovil hattnn kaybolduu derinlikleri doru drt nala komaya balad ve gzden uzaklat. Oradakiler can kaygs ile hayvan takip ettiler. Mouque: "Burada kalp gebereceimize, Requillart'dan kmay deneyelim," diye bard. Sular geidi tkamadan, yandaki eski kuyudan kmak fikri imdi hepsine aklc gelmi ve onlar srklemiti. Yirmisi de, bir sra halin366 Emile Zola de ve suyun erimesi iin lambalarn havaya kaldrarak hareketlendiler. Allahtan, yoku fazla dik deildi. Sularla mcadele ederek iki yz metre kadar ilerlediler.Kaybolmu ruhlardaki kllenmi inanlar yava yava uyanyordu. Yal biri unutulmu dualar okuyor ve ba parmaklarn dar doru evirerek, madendeki kt ruhlar kovuyordu. ki yol aznda bir ayrlk ortaya kt. Seyis sol taraftan gitmek istiyor, dierleri ise sa taraftan gidecek olurlarsa yolu ksaltacaklarn iddia ediyorlard. Bylece bir dakika geti. Chaval: "Burada kalp dinlenmek isteyen varsa kimin umurunda, ben bu taraftan tyyorum," diye bard.. Chaval, sa tarafa doru yrd ve iki arkada kendisini takip etti. Dierleri, Mouque'un arkasnda

yrdler. Fakat o da tereddt ediyordu. Eskiler bile yollar unutmulard. Her yol aznda bir sre duraklyorlard.Fakat iin sonunda karar vermek gerekiyordu. Korku ve yorgunluun felce uratt Catherine, Etienne'i duraklatm ve bu yzden en sona kalmt. nce Chaval'in sapt sa taraftan gitmeye karar vermiti, fakat sonra vazgeti. Zaten herkes bir tarafa gitmeye balamt. imdi Mouque'un pei sra giden yedi kii kalmt. Etienne, gen kzn gittike kesildiini grdke: "Boynuma sarl, seni tayacam," dedi. Catherine: "Hayr, hayr brak beni, artk dayanacak gcm kalmad, burada lmek istiyorum," diye cevap verdi. En az elli metre geri kalmlard. Etienne, Catherine'in zayf dayanmasna karn onu kucaklad. Bu srada geit, den byk bir kaya paras ile tkanverdi ve dierlerinden ayrlm oldular... Su baskn, kayalar yerlerinden skm ve her tarafta kntler balamt. Tekrar gerisin geriye gitmeleri gerekiyordu. Fakat hangi Germinal 367 ynde yryeceklerini bilmiyorlard. Artk her ey bitmiti. imdi btn mitleri daha yksek yerlere ulamak ve sular alaldi zaman kendilerini kurtarmalarn beklemekti. Etienne, glkle Guillaume damarn tand ve:

"Oh, hi olmazsa imdi nerede olduumuzu biliyorum. u ie bak doru yoldaymz, imdi dmdz gidip, bacadan trmanmaya bakalm," dedi. Su gslerine gelmiti, glkle yryorlard. Yanlarnda k olduka mitsizlie kaplmyorlard.Bunu dnerek lambalardan birini sndrdler. Bylece gazdan tasarruf edeceklerdi. Bacaya ulatklar srada arkalarnda bir grlt duydular. Acaba bunlar, kendileri gibi yollan tkanp geri dnmek zorunda kalan arkadalar myd? Birdenbire, karanlklarn iinden dar geidi zorlukla gemeye alan byk bir cisim grdler. Bu Bataille'ydi. Asansr mahallinden ayrldktan sonra, hayvan dar geitlerde deli gibi olmutu. On bir yldan beri bu ukurlarda yasaya yasaya, yollar renmi gibiydi. Bu sonsuz karanlk iinde geen hayat her taraf zifir gibi olduu halde ona evreyi mkemmel tantmaya yaramt. Bylece, dar geitlerin arasndan drt nala gemi ve belki de bu karanlklarn arasndan genlik yllarnn getii bol gneli deirmenin yanna kmay dnmt. Geitler gittike daralm, buna karn drt nala komaya devam etmiti. Derisi, gittike skan kalaslar arasna taklp kalyor, maden onu bomak iin gittike sktryordu. Etienne ile Catherine Bataille yanlarna ulat srada ondan hayr kalmadn anladlar. ki aya krlm ve sonra bir gayretle birka adm daha srklenmiti. Fakat yanlar bu dar geitten smam ve orada topraa gml kalmt. Kanl kafasn bir delik

aramak iin son kez ileri uzatt. Gzlerinde derin bir endie vard. Birden su onu rtverdi. Son bir kez ve korkun bir ekilde kinedi. Su imdi yelesi368 Emile Zola ne km, o uzam ak az ile ve mitsizce kinemeye devam ediyordu. Sonunda bir kineme duyuldu ve sonra ortalk derin bir sessizlie gmld. Bataille lmt. Catherine hkrarak: "Beni buradan kar, lmek istemiyorum, kar beni buradan, kar beni buradan," diye barmaya balad. Kuyunun kn, su basknn grm, fakat Bataille'n gzleri nnde can ekimesi kadar hibir ey ona bu kadar fazla etkilememiti. Kulaklar uulduyor, her taraf titriyordu. "Beni buradan kar, beni buradan kar," diye inledi. Etienne onu tuttu ve kaldrd. Su omuzlarna kadar gelmiti. Bacann iinde trmanmaya balad. kez, Catherine'i bu derin sularn iine drdn zannetti. Serbest bir yola gelince bir iki dakika nefes aldlar, fakat su tekrak ykselmeye balamt. Trmanma devam etti. Altnc katta, biraz mitlenir gibi oldlar.Suyun yz sabit gibi gzkyordu. Fakat biraz sonra burada da ykselmeye balad. Yedinci ve sekizinci kata trmandlar. Artk nlerinde tek bir kat kalmt. Su ykselmeye devam ederse, ihtiyar at gibi, tavann arasnda ezilecekler ve su kendilerini boacakt.

Galerinin boluklarnda biriken hava suyun hcumuna uradka byk bir grlt ile patlyor kayalar ve toprak paralar evreye salyordu. Catherine bu devaml grltler arasnda serseme dnm ellerini kavuturmu devaml bir ekilde mrldanp duruyordu: "lmek istemiyorum, lmek istemiyorum." Etienne ona cesaret vermek iin, suyun ykselmediini sylyor-du.Alt saatten beri kayorlard. Nasl olsa yardmlarna geleceklerdi. Alt saati gelii gzel sylemiti. Aslnda zaman diye bir ey kalmamt. Gerekte, Guilaume damar boyunca yaptklar bu trman bir gn srmt. Germinal 369 Sonunda, srlsklam ve souktan titreyerek buraya yerletiler. Catherine hi utan duymadan, soyundu, slak elbiselerini skt ve sonra i amarlar ve ceketini zerinde kurumalar iin giydi. Ayakkablarn kaybettii iin, Etienne kendi tahta ayakkablarn zorla ona giydirdi. imdi sabrla bekleyebilirlerdi. Lambann fitilini iyice kstlar. ok hafif bir k evreyi aydnlatyordu. Midelerinin alktan kazndn duymaya baladlar. Felaket anndan beri azlarna bir ey koymam] ard... Tereyal ekmeklerinin sudan kabardn ve orba olduunu grdler. Catherine, Etienne'in kendi payn yemesi iin ona kzm gibi davrand. Yemeini bitirince de yorgunluktan souk topran zerine uzand. Etienne'in gzleri uykusuzluktan yanyor ve aln iki eli

arasnda olduu halde, sabit gzlerle Catherine'i bekliyordu. Bu ekilde ne kadar zaman getiini hatrlamyordu. Birden siyah sularn tekrar ykselmeye ve bir ylan gibi gen kzn ayaklarn yalamaya baladn grd. Onu uyandrp uyandrmamak konusunda kararszd. Belki de imdi gneli ve ak haval bir yerin ryasn grmekteydi. Onu uyandrmak insafszlk olmaz m? diye dnd. Suyun ykseliini dikkatle takip etmeye balad. Sonunda onu uyandrmaya karar verdi. Catherine titreyerek kalkt ve: "Aman Allah'm, yine balad demek, ah Allah'm," diye mrldanmaya ve ok yakn bir lm hatrlam gibi alamaya balad. Etienne: "Sakin ol, bunu da atlatrz, merak etme," diye mrldanmaktayd. Eik yzeye kmak iin iki bklm oldular. Yeniden omuzlarna kadar slanmlard. Yeniden trmanmaya balamlard. Fakat bu sefer ki trman ok tehlikeli oluyordu. Tepelerindeki bir arabann yerini tesbit etmek iin halat ektiler. teki araba, ktklar srada inmeye balarsa ezilmeleri iten bile deildi. Fakat bunda baarl olamadlar. Bir engel mekanizmay bozmutu. Trnaklar ile duvarlara ve tahta paralarna tutunuyorlar ve bu ekilde trmanmaya devam ediyorlard. 370 Emile Zola Etienne arkadan geliyor ve Catherine kayd zaman onu kanl elleri ile tutmaya alyordu. Birdenbire bir kalas yn ile karlatlar. Daha yukar gitmelerine

olanak yoktu. Fakat anslar iyi gitmi ve nlerinde bir geit almt. Hemen buraya daldlar. nlerinde, bir lambann soluk onlar artt. Bu srada biri: "Benim gibi hayvanlar da varm demek," diye bard. Chaval'i tanmlard. Chaval'i takip eden iki arkada balar yarlarak yolda kalmlard. Kendisi de dirseinden yaralanm ve buraya sndktan sora, tekrar dnp arkadalarnn tereyal ekmeklerini almaya cesaret etmi ve geri dnerken arkasndaki yer byk bir grlt ile km ve geit kapamvermiti. Elindeki ekmeklerini topraktan biten bu adamlarla paylamamaya kendi kendine yemin etti. Onlar gerekirse temizleyecekti. Birdenbire kahkahalarla glmeye balad ve: "Sensin demek, Catherine, sen ha... Demek erkeine kavumak istedin. Mkemmel imdi beraberce bol bol dans edebiliriz," dedi. Etienne'i grmemezlikten gelmiti. Gen adam, bu karlamadan allak bullak olmutu. Catherine'i korumak istermi gibi, onu gsne bastrd. Sonra bir saat nce birbirlerinden ayrlm iki dost gibi: "Dibe baktn m? Buradan geemeyiz," diye sordu. Chaval, alayl bir ekilde glmeye devam ediyordu: "Damarlardan geemez miyiz?" diye soruyor... "Onlar da oktan kt. Burada iki duvar arasnda mahsur kaldk. Tpk fare kapannda-ki gibi. Ama iyi bir dalc isen ansn dene," diye mrldand.

Su tekrar ykselmeye balamt. Ka yolu aslnda kesilmi bulunuyordu. Chaval'in hakk vard. Ne nlerinde, ne de arkalarnda hibir k yolu yoktu. Tam fare kapanna kslmlard. Chaval: "Demek kalyorsun. En iyisi de bu zaten. Beni rahatsz etmezsen, sana syleyecek szm yok. Burada iki kii iin imdilik yer var. Bizi Germinal 371 aramaya geldikleri zaman, ki bunu hi sanmyorum, ikimizden hangisinin nce leceini greceiz," dedi. Etienne: "Duvarlara vurursak belki bizi dryan olur," dedi. Chaval: "Ben vurmaktan yoruldum, istersen sen de bir dene, al, ite sana bir ta," diye sylendi. Etienne, Chaval'in uzatt ta parasn ald ve bir kaza meydana geldiinde madencilerin varln bildirmek iin-verdikleri iaretleri tekrarlamaya balad. Darbelerden sonra kulan duvara dayayp din-liyodu. Yirmi kez bu hareketi tekrarlad. Hibir cevap alamamt. Bu srada, Chaval, lambay dizdi, bunlardan yalnz biri yanyordu. tekiler daha sonra kullanlacakt. Sonra, bir tahta parasnn zerine tereyal iki ekmei koydu. Bu erzakla iki gn idare edebilirdi. Geriye dnd ve: "Catherine, ok acktn zaman bunlardan biri senin," dedi.

Catherine sessiz duruyordu. Bu iki adamn ortasnda bulunmak felaketini daha da artrmt. imdi ekilmez bir hayat balamt. Ne Etienne, ne de Chaval konuuyordu. kisi de birbirinden birka adm mesafede yere oturmulard. Chaval'in ikaz zerine Etienne kendi lambasn sndrd. Bu gereksiz bir israft. Sonradan yine derin bir sessizlik balad. Catherine, Etienne'in yanna uzanm ve arada bir kendisine bakan eski ann baklarndan endie duyuyordu. Arada bir uzaktan ken son duvarlarn sesleri duyuluyordu. Lambann biri snnce, yakmak iin dierini amak gerekiyordu. Grizu patlamas korkusu onlar bir an heyecanlardrd. Fakat karanlklar iinde beklemektense bir patlamada umak daha ok ilerine geldi ve lambay yaktlar. Hibir ey olmamt. Yeniden uzandlar ve yine saatler geti. Bir grlt, Etienne ile Catherine'i heyecanlardrd. Her ikisi de 372 Emile Zola balarn kaldrdlar. Chval, sonunda tereyal ekmei yemeye karar vermiti. Bir ekmek dilimini ikiye blm, bunu bir lokmada yutmamak iin ar ar inemeye balamt. Her ikisi de alktan yorgun bir halde ona baktlar. Chaval Catherine'e dnerek: "Demek istemiyorsun? Kuvvetliymisin," diye kkrtc edici bir tavr ile konutu.

Catherine, raz olurum korkusu ile gzlerini indirdi. Chaval'in isteklerini anlyordu. tekinin yannda yine kskanlk lgnlklar balam gibiydi. Bu iki adam kaptrmak istemiyordu. Sanki dosta le-mezler miydi? Etienne, Chaval'den bir lokma ekmek dilenmektense alktan lmeye tercih ederdi. Sessizlik gittike arlamaya balamt. Birlikte, burada mahsur kalmalarnn zerinden bir gn gemiti. kinci lamba da snd ve ncy yaktlar. Chaval, teki dilimi blerek homurdand: "Alsana sersem." Catherine, titredi, Etienne almas iin ban evirdi ve yine hareketsiz durduunu grnce: "Al, al yavrum," diye sylendi. Catherine hkrarak alamaya balamt. Kendisini yorgun hissediyor, ayaklarnn zerinde duramyordu. Etienne yine duvarlara vurmaya balamt. Yine saatler geiyor ve karmakark ve yasak cinsi mnasebet duygusu gittike artyordu. Yeni bir gn sona ermiti. Chaval, Catherine'in yanna oturmu, son ekmek dilimini onunla paylayodu. Catherine lokmalar glkle yuttuu srada, Chaval cimri bir kskanlkla onu okuyor ve lokmay bu ekilde detiyordu. Catherine yorgunluktan bu hareketlere ses karmamaktayd. Fakat ona engel olmak iin harekete geince: "Oh, brak, kemiklerimi kracaksn," diye inledi. Germinal 373 Etienne, bu manzaray grmemek iin ban kalaslara dayam duruyordu, birden:

"Allah akna brak," diye bard. Chaval: "Sana ne oluyor, o benim karm deil mi?" diye sylendi. Tekrar Catherine'e sarld ve dudaklarn krmz byklan ile ezmeye balad, bir taraftan da sylenmeye devam ediyordu: - "Bizi rahat braksana sen." Etienne'in dudaklarnn kan ekilmiti. fkeyle bard: "Onu brakmazsan seni boarm." Bunun zerine teki ayaa frlad. Arkadann sesinden onun bu ii bitirmek istediini anlamt. Eski sava yeniden balyordu: Chaval: "Koru kendini, bu sefer seni i i yiyeceim," diye homurdand. Etienne bu srada fkeye kaplmOTGzleri her eyi krmz grmeye, boazna kan hcum etmeye balamt. ldrme istei kendisini btn iddetiyle sarmt. Duvardan bir ist tabakas kopard ve bu ar paray iki eliyle Chaval'in kafasna indirdi. Chaval geri ekilecek zaman bulamad. Kafas ikiye blnd. Paralanan beyni tavana yapt ve bu yarktan oluk gibi kan akmaya balad. imdi yerde, soluk lamba nn aksettirdii bir birikinti meydana gelmiti. Etiennee, eilmi, iri, iri olmu gzleriyle ona bakyordu. Artk bu i bitmi, Chaval lmt. Etienne eski mcadelelerini hatrlyor, irsi alkoliklie kar bu

faydasz mcadelesi aklna geliyordu. Halbuki imdi alktan baka bir eyle sarho deildi ki. Bu cinayetin nnde salar kirpi gibi kalkm ve ald terbiyenin verdii utanma duygusuna karn iinde belirsiz bir rahatlk duyuyor, hayvani aln sonunda tatmin olduunu hissediyordu. Daha sonra gurur duymaya balad. Boazlanarak kk bir ocuk tarafndan ldrlen, kk asker akl374 Emile Zola na gelmiti. te sonunda o da birini ldrmt. Catherine keskin bir lk att ve: "Aman Allah'm , lm," dedi. Etienne kzgn bir tavrla: "Yoksa zldn m?" diye sordu. Catherine, anlalmaz birka kelime mrldand, boulur gibi oldu ve sallanarak onun kollarna atld ve: "Ne olur beni de ldr, ikimiz de lelim," diye hkrd. Skca Etienne'in omuzlarna yapt. O da onu skca sard. Bylece leceklerini mit ediyorlard ama lmn bu kadar acelesi yoktu ki... Kollarn zdler. Catherine ban evirdii srada, Etienne bu sefil yarat yatk yzeye doru srkledi. Henz yaamalar gereken bu dar yerden onu uzaklatrmak gerekiyordu. Cecedin sulara gmldn grnce korkuya kapldlar. Demek su bu delii de dolduracakt. Su inat bir ekilde ykselmeye devam etmekteydi. nce bileklerinde, daha sonra diz kapaklarnda souk bir slaklk duydular. U tarafa

doru sndlar.Bu kendilerine ancak birka saat kazandrmt. Ykselen su yine onlar yakalad. imdi bellerine kadar suya gmlmlerdi. Srtlar kayalara dayal olduu halde suyun gittike ykselmesini seyrediyorlard. Su azlarna geldii halde suyun gittike ykselmesini seyrediyorlard. Bu karanlk suyu soluk klaryla yadnla-tan lamba da yava yava eriyordu. Devaml olarak ykselen suyla bym gibi gzken karanlk, gittike soluklaan bu sanki yemekteydi. Birdenbire karanlk son k huzmesini de sard ve ortalk derin bir karanla gmlverdi. Lamba snmt. Etienne: "Allah kahretsin," diye bir kfr savurdu. Catherine ecelin kendilerini sardn hisseder gibi Etienne'in yanna yaklat ve alak sesle madencilerin syledikleri bir cmleyi tekrarlad: Germinal 375 : "lm, lambay fledi." Bu tehlike karsnda, yaamak hrs kendilerine yeni bir canllk vermiti. Etienne, lambann engeli ksmyla estleri kazmaya balad. Catherine de trnaklan ile ona yardm ediyordu. Bylece ykseke bir yer meydana getirdiler. Tavan ksm o kadar alakt ki ancak balar eik bir durumda buraya snabildiler. Bacaklarn aaya sarktm-lard. Zemin o kadar kaygand ki, dmemek iin skca tutunuyorlar-d. Artk sonlan gelmiti. Bu oyukta ne kadar zaman kalabilirlerdi. Ne ekmekleri, ne de

klar vard. En ok, lmn geliini grmelerine engel olan karanlktan korkuyorlard. imdi tam bir sessizlik hkm srmekteydi. Suya batan maden artk hareket etmez olmutu. Karanlklar iinde saatler birbirini takip etti. Dakikalar uzatmas gereken bu ikence onlara ok abuk geiyor gibi geliyordu. Buraya skp kaldklarndan beri gnler getii hesabna kaplmlard. Halbuki gerekte nc gn sona ermekteydi. Dandan yardm mitleri de kalmamt. Hi kimse onlann burada olduundan haberdar deildi. Sonra hi kimsenin buraya inmesi mmkn olamazd. Ykselen sudan kurtulsalar bile alktan leceklerdi. Son bir kez daha, iaret vermeyi dndler. Fakat vuracaklar ta suyun iinde kalmt. Zaten vursalar da kim duyacakt?... Catherine, kaderine raz olmu gibi aryan ban damara dayamt birden silkindi ve: "Sesler iitiyorum." nce Etienne, onun ykselmeye devam eden suyun sesini duyduunu sand ve onu teskin etmeye alt: "Bacaklanm sallyorum, onun grltsn duyuyorsundur," diye cevap verdi. "Yok, yok, bak oradan geliyor, dinle." Sonra kulan kmr damarna dayad ve dinlemeye devam etti. Etienne anlamt, onun gibi yapt. Birka saniyelik bekleyi nefesleri376 Emile Zola

ni kesmiti. Daha sonra ok uzaktan ok hafif darbe sesi duydular. Fakat inanamyorlard ve kulaklarnn nladn sanyorlard. Bu darbelere nasl cevap vereceklerini de bilemiyorlard. Birden Etienne'in aklna bir fikir geldi: "Senin ayanda tahta ayakkablarn var, ayakkablarn kar ve topuklar ile vur," dedi. Catherine hemen syleneni yapt. Madencilerin iaretini vermiti. Tekrar dinlediler ve yine darbe sesi duydular. 20 kez ayn hareketi yaptlar ve her seferinde buna cevap aldlar. Sevinten alamaya balamlar ve dengelerini kaybetmek uruna birbirlerine sarlmlard. te sonunda arkadalar oradayd ve yardmlarna geliyorlard. Sanki kurtarclar kendilerine bir iki adm kalm gibi delice bir sevince kapldlar. Catherine neeyle bard: ' "Kulam duvara dayamak ne byk ans oldu." "Kulaklarnn maallah var, ben hibir ey duymadm." imdi srayla ikisinden biri dinlemeye balamt. En ufak iarete cevap vermek iin hazr bekliyorlard. Kendilerine yaklaabilmek iin bir geit atklarn duyuyorlar ve en ufak bir grlty karmyorlard. Fakat neeleri snmt. Dnmeye baladlar. Herhalde Requil-lart tarafndan geliyorlard. Belki de birka geit amlard. Daha az konumaya baladlar ve sonunda tamamen sustular. imdi arkadalarn kendilerinden ayran byk ynlar dnmeye balamlard. Bir iinin bir gnde

kazaca yeri hesaplyorlard. Kendilerine ulancaya kadar 20 kez lm olacaklard. imdi, gittike artan bir i sknts ve tekilere henz yaadklarn belirten otomatik bir ihtiya ile ve mitsizce aaretlere cevap vermeye baladlar. Bylece bir,iki gn geti. Alt gnden beri bu ukurda bulunuyorlard. Su diz kapaklarna gelmi durmutu. Bacaklarnn bu buz gibi suda donduunu hissediyorlard. Bacaklarn bir saat kadar yukar eGerminal 377 kebiliyorlar fakat yerin darl bu durumda oturmalarn bir ikence haline getiriyordu. Kmr atlaklar srtlarna batyor ve enselerinde derin bir ac duyuyorlard. Sesleri de kslm, kulaklar uuldamaya balamt. Catherine alktan kvranyordu. Bklm ellerini grtlana gtryor ve devaml olarak inliyordu. Etienne de ayn dertten ikyet ediyordu. Karanlk iinde evreyi aratryordu, birden parmaklar yars rm bir tahta parasna iliti. Bunu ufalad ve bundan bir avu Catherine'e verdi. ki gn sreyle bu tahta paras ile yaadlar. Sonunda bu da bitince yenileri bulmak iin mcadeleye giritiler.Dierleri henz salamd ve koparlmyordu. Deriden bir bel kemeri onlar biraz ferahlatt. Etienne bu kemeri dileri ile kk paralara ayrd ve Catherine'e verdi. Catherine bunlar iniyor ve yutmaya alyordu, bu paralar enelerini oyalyordu ve yemek yedikleri

havasna kaplyorlard. Bel kemeri de bitince saatlerce bezleri emmeye baladlar. iddetli alk krizleri durulmu gibiydi. Alk imdi derin ve bouk bir ac halini almt. Su imek iin eiliyorlar ve avularna aldklar su ile gittike artan hararetlerini sndrmeye alyorlard. Hararetleri o kadar fazlayd ki btn bu su susuzluklarn gidemeyecek gibi gzkyordu. Yedinci gn yine su imek iin eilen Catherine birden: "una da bak, bu da ne acaba?" diye sordu. Etienne karanlklar iinde yzen bir cisme dokundu ve: "Anlamadm, herhalde bir havalandrma kapsnn rts olacak," diye cevap verdi. Catherine suyunu imeye devam etti ve ikinci defa avucunu buraya daldrnca, bu cisime elini arpt ve korkun bir lk kopard ve: "Aman Allah'm o," diye inledi. "O da kim?" "O ite, byklarn hissettim." 378 Emile Zola Bu Chaval'in cesedi idi. ierek suyla beraber ykselmiti. Etien-ne kolunu uzatt ve byklar, ezik burnu hemen hissetti. renerek ve korku ile titredi. Kt halde midesi bulanan Catherine aznda kalan suyu tkrd. Bu adamn kann imi gibi olmutu ve imdi nndeki suyun hep bu insann kan olduunu dnyordu.

Etienne kekeleyerek: "Dur biraz, onu def edeceim," dedi. Bir tekme yaptrd ve ceset uzaklat, fakat biraz sonra ayaklarna srndn hissettiler. "Allah kahretsin, defolup gitsene." nc defasnda Etienne uramaktan vazgeti. Bir aknt onu buraya srklyordu. Chaval gitmek istemiyor ve onlarla birlikte onlara kar durmak istiyor gibiydi. Bu korkun arkada havay zehirle-miti. Su imemeyi ve hatta bu yzden lmeyi tercih ettiler. Sonunda ertesi gn, straplar dayanlmaz bir hal ald ve her yudumda cesedi iterek imeye baladlar. Kafasn krmak hibir ie yaramamt. ls bile onlar beraber olmaktan alkoy ar gibi aralarna girmiti. Bir iki gn daha geti. Etienne suyun her dalgalanmasnda ldrd adamn cesedinden hafif bir darbe yiyordu. Her dakika krmz byklan ile bu ien cesedi gryor ve onun ldn unutarak kendisini sracan sanyordu. Catherine hkrklarla sarslm ve sonra baygn dmt. Etienne onu uyandrd, Catherine birka kelime kekeledi ve tekrar uykuya dald. Etienne, dp boulmasn diye bir kolu ile onu sarmt. imdi arkadalarnn arna kendisi cevap veriyordu. Sesleri gittike yakndan duymaya balamt. Fakat artk dayanacak gc kalmam ve vurmak cesaretini de kaybetmiti. Burada olduklarn biliyorlard ya, vurmak neye yarayacakt. Uzun bir bekleyi ona beklemekte olduu eyi de unutturmutu.

Suyun alalmas ve Chaval'in cesedinin uzaklamas onlar bir Germinal 379 para teselli etmiti. Dokuz gnden beri onlar kurtarmak iin alyorlard. lk defa olarak geitte birka adm attklar srada korkun bir sarsnt onlar yere att. Felaketin yeniden baladn zannederek birbirlerine sarlm, deli gibi olmulard. Sonra derin bir sessizlik oldu. Kazma sesleri de duyulmaz olmutu. Yan yana oturduklar kede, Catherine birden hafife glmsedi ve: "Darda hava gzel olacak, hadi buradan kalm," diye sylendi. Etienne, nce bu hayallere kar mcadele etti. Fakat yava yava, o da gerek duyularn kaybetmeye balamt. Catherine kulaklarnn uultusunu ku cvltlar sanyor, ezilmi otlarn kokusunu duyuyordu. Gzlerinin nnde sar iaretler uuuyor ve kendisini gzel gneli bir gnde kanaln yanndaki buday tarlasnda dlyordu. "Oh ne scak, bana sarlsana, hep beraber kalalm, oh..." Etienne ona sarld, ve okamaya balad, Catherine hl mutlu bir kz ifadesiyle devam ediyordu. "Bu kadar zamandr neden aptallk ettik anlamyorum. Seni ilk grdm an arzulamtm. Sen ise

anlamamazlktan geldin. Sonra hani bizde kaldn geceleri hatrlyor musun? Saatlerce uykusuz birbirimizin olmak iin nefeslerimizi dinlerdik." Etienne bu neeli konumaya kendisini kaptrmt: "Ama bir keresinde bana iki tokat atmtn , hatrlyor musun." diye sordu. Catherine: "Seni seviyordum da ondan. Sonra seni dnmekten kendi kendimi men etmitim. Fakat sonuta bir gn yine birbirimizin olacamz biliyordum. Bunun iin de iyi bir frsat, iyi bir ans gerekiyordu deil mi," diye syleniyordu. Etienne titreyerek: 380 Emile Zola "Hibir ey bitmedi, her eyin yeniden balamas iin biraz mutluluk gerek," diye fsldad. Catherine o kadar gszd ki, konumas iitilmez oldu. Etienne korku ile onu kendine ekti ve: "Ac ekiyor musun?" diye sordu. Catherine doruldu ve hayretle: "Yo, hi de deil, niye sordun?" dedi. Fakat bu soru onu dald ryadan uyandrmt. Karanlklara sonsuz bir bak att ve ellerini bkerek ikinci bir hkrk krizine yakaland. "Aman Allah'm, ama Allah'm, ne kadar karanlk." imdi ne buday tarlalar, ne otlarn kokusu, ne kularn cvlts ve ne de parlak gne kalmt. Buras ken madendi, gnlerden beri ac ektikleri yerdi. Kklndeki batl inalara kendisini

kaptrm ve kt kzlarn boyunlarn skan siyahl adam grr gibi olmutu. "Dinle bak, duydun mu?" diye sordu. "Yok hibir ey duymadm..." "Orada ite bak, gryor musun kara adam orada, gecelerden daha siyah o... Oh korkuyorum, ok korkuyordum." Sonra titreyerek sustu. Ve yava sesle devam etti: "Yok yok, yine teki bu." "teki de kim?" "Bizimle olan, artk var olmayan." Chaval'in hayali kendisini saryordu. Kpek gibi yaadklarn anlatyor ve kendisine kar tek bir gn, Jean- Bart ocanda kibar davrandn sylyor, btn teki gnlerinin tokatlar, kfrler iinde getiini, kendisini adamakll slattktan sonra okadn sylyordu. "Birlikte gitmemize engel olacan syledim sana, yine kskanl tuttu. Oh onu defet ne olur... Beni koru, koru beni." Birdenbire Etienne'in zerine atld. Dudaklarn aryordu. Buldu ve dudaklarn onlarn stne kenetledi. Karanlklar aydnlanyordu. Germinal 381 Gnei tekrar grd ve eski ak glne tekrar kavutu. Etienne kendisine sarlm bu yar plak vcudu hissettike titriyordu. Sonunda onu skca kucaklad. Bu amur yn zerinde, bu karanlklar iinde lmeden nce son bir kez daha mutluluu

tatma ihtiyac onlar birletirmi, bu dn geceleri olmutu. mitsizlik ve lm tehlikesi iinde sevimeye baladlar. Sonra her ey bitti. Etienne dizlerinde Catherine yerde oturmaya devam ediyordu. Bylece saatler geti. Catherine'in uzun zamandan beri uyuduunu sanyordu. Ona dokundu, buz gibi olmutu. Catherine lmt. Buna karn onu uyandrmamak ister gibi sarsmaktan korktu. leride onunla birlikte yaama mutluluu kendisine bir zevk veriyordu. Sonra yava yava, gsz dtn hissetti, eli ile zorlukla bir ocuk safl ile uyuyan Catherine'in yannda olduuna inanmak iin onu yoklad. Sonra her ey kayboldu. Gece bile kayplara karm gibiydi. Artk, zaman ve mekah erevesinden syrldn hissediyordu. Birden yan banda darbeler duydu. O kadar yorgundu ki nce bu darbelere cevap veremedi. Hibir ey hatrlamyordu. Yalnz Catherine'in, tahta kunduralarn tkrdatarak nnde yryeceini dlyordu. ki gn getii halde Cathenire hl kprdamamt. Otomatik bir hareketle onun rahat bir ekilde yattndan emir olmak iin ona dokundu. Birden bir sarsnt hissetti. Sesler duyuyor, kayalar ayaklarnn dibine yuvarlanyordu. Bir lambann n grd zaman alamaya balad. Gzlerini krptrarak bu krmzmtrak a devaml bir ekilde bakyordu. Arkadalar kendisini buradan kardlar, sklm dileri arasndan kak kak orba vermelerine izin veriyordu. Requillart galerisinde ilk kez birini tand. nnde mhendis Negrel duruyordu.

Birbirlerinden nefret eden bu iki adam birdenbire birbirlerinin kollarna atldlar. lerindeki her eyi altst eden derin stn insan hisleri ile hkra hkra alamaya baladlar. Maheude kadn, Catherine'in cesedi yannda arka arkaya uzun ve 382 Emile Zola ac lklar att. imdi birok ceset meydana km ve topran zerinde sralanmaya balamt. Chaval'in de cesedi ortaya kmt. Onun yklma srasnda ldn sandlar. Beyni frlam, karn imiti. Kalabalk arasnda bulunan kadnlar, stlerini balarn yoluyorlard. Etienne'i klara altrarak ve bir para besleyerek dar kardklar zaman herkes bu ihtiyar adamn nnde titrediini hissetti. Eti-enne'in salar bembeyaz olmutu. Maheude bile ona bakmak iin lklarn kesmi ve imdi sabit gzlerle onu szyordu. Sabahn drdyd. Nisan aynn serin gecesi yaklaan gnle lk-layordu. Ufuk yan gn ile kzarmt. Etienne uzun admlarla Vandame yolunu takip ederek yryordu. Montsou'da bir hastanede alt hafta kalmt. Hl zayf ve soluk benizliydi. Buradan gitmek kuvvetini bulunca hemen harekete gemiti. Kumpanya, ocaklan iin titremeye ve baz iilere yol vermeye devam ediyordu. Kendisine de yol

vereceklerini bildirmilerdi. Ayrca 100 franklk bir yardmda bulunuyorlar ve maden iinin artk ok ar geleceini ileri srerek babaca tte bulunuyorlard. Etienne yz frank reddetmiti. Zaten, Paris'teki Phuchart'tan, iinde yol paras bulunan bir mektup almt. Phuchart kendisini de Paris'e davet ediyordu. Bylece eski ryas gerekleecekti. Hastaneden ktktan sonra, geceyi Dul Desir'in Bon Joyeux adl salonunda geirmiti. Sabahleyin erkenden kalkm ve Marchiennes'den sekizde kalkacak trene gitmeden nce arkadalar ile vedalamak istemiti. Etienne, pembemsi bir renk alan yolun zerinde biran duralad. Bu erken balayan baharn temiz havasn solumak ok iyi oluyordu. Germinal 383 Artk gn iyice mt. Ykselen gnele birlikte topraktan da hayat fkrmaya balamt. Etienne tekrar yola koyuldu. Elindeki bastonu kuvvetle yere vuruyor ve uzaktan, gecenin sisleri iinden syrlan ovaya bakyordu. Uzun zamandan beri hi kimseyi grmemiti ve hastanede iken bir kez Maheude kendisini ziyaret etmi, sonra o da her halde tekrar gelmek imknn bulamamt. Fakat, btn iki yz krklar mahallesinin Jean Bart'taki ocaklarda yeniden almaya baladklarn biliyojdu. Yava yava, yollar kalabalklamaya balamt. Yanndan sessiz ve sar yzl madenciler geiyordu. Kumpanyann zaferini smrd syleniyordu. ilerin payandalama cretlerinden bir saat

almlard. Kumpanyaya taviz vermeyeceklerine dair ettikleri yemin boa kmt. Bu, boazlarna bir klk gibi saplanp kalmt. her tarafta, Mi-rou'da, Madeleine'de, Crevecaurx'de ve Victorie'da balamt. Karanlklardan syrlan yol zerinde, bir insan grubu, tpk salhaneye giden hayvan srs gibi, balan eik yryorlard. iler, ince elbiselerinin altnda titriyor ve kollarn kavuturup srtlarn kamburlatryor-lard. Bu kalabaln geri dnnde, tam bir sessizlik vard ve hi kimse evresine bakmyordu. Dilerin skld, kalplerin kinle dolu olduu hissediliyordu. Bu gidi, midelerin ihtiyacna cevap vermekten baka bir ey deildi. Etienne, ocaa yaklatka kalabaln gittike arttn gryordu. Madecilerin ou yalnz yryordu. Adeta dier arkadalarndan ve kendilerinden bezmi gibi bir halleri vard. Bu kalabaln ortasnda, gzleri kmr gibi parlayan bir ihtiyar ve frtnalarla dolu soluu ile dolaan gen bir iiyi gryordu. Pek ou, tahta ayakkablar ellerine almlard. Yn oraplarn kard yumuak ses duyulmuyordu bile. Sonu olmayan bir ak, yenilmi bir ordunun zoraki yryyd. Etienne ocaa ulat zaman, Jean-Bart aydnlanmt. Lambala asl lambalann hl yanmakta olduu grlyordu. 384 Emile Zola Etienne, elek ksmndan geerek, vezneye doru ilerledi.

ni balamt. Bir sre bu grlt iinde hareketsiz kald. Makaralar dnyor, kmr vagonetleri, dkme zemin zerinde grlt ile yuvarlanyor, zil sesleri birbirine kanyordu. nsan eti ile beslenen canavar yine karsnda bulmutu. Kazadan beri, Etienne, madene kar sinirli bir korku duymaktayd. imdi derine inen kafesler, iini gcrdatmaya balam ve ban geri evirmek zorunda kalmt. Soluk lambalarn aydnlatt geni odada hi tandk bir yze rastlamad. Burada plak ayaklar ile bekleyen madenciler iri iri gzlerle ona bakyorlar ve utanma duygusu ile uzaklayorlard. Onlar herhalde kendisini tanmlard. Ona kar bir kzgnlklar da kalmam, tam tersine onun kendilerini kallelikle sulayabilme olasln dnp kzaryorlard. Bu durum kalbini szlatt, bu zavalllarn kendisini taladn unutarak, onlar yine kahramanlatrmay ve onlar idare etmeyi dnmeye balad. Bir asansr insanlarla ykl bir halde bolukta kaybolmutu. imdi dierleri geliyordu.Bunlar arasnda grevin kahramanlklarndan, lmeye yemin edenlerden birini grd ve: "Sen de mi?" diye hayfland. teki, sararm ve dudaklar titreyerek: "Ne yapabilirim, karm var," diye cevap verdi. Hepsi kekeleyerek ve bouk bir sesle: "Benim bir annem, benim ocuklarm var... Ekmek lazm," diye cevap verdiler. Asansr henz kmamt ve hepsi baklar karlamasn diye gzlerini kuyuya dikmilerdi.

Etienne: "Ya Maheude," diye sordu. Cevap vermediler. lerinden biri, eliyle onun da geleceini iaret etti. Dierleri kollarn havaya kaldrdlar. Zavall kadn iin ne byk Germinal 385 felaketti bu. Sessizlik devam ediyordu. Arkadalar kendilerine elini uzattklar zaman hepsi samimiyetle sktlar. Hepsinde intikam almak atei hissediliyordu. Sonunda asansr geldi, bindiler ve ukurun iinde kayboldular. Bu srada Pierron gzkt. Sekiz gnden beri lamba odasnn efi olmutu. iler kendisine yol verdiler. Saylmak ok houna gidiyordu. Etienne'i grnce skld. Fakat yine de yanna yaklat. Gen adam gideceini syleyince rahatlad ve konumaya baladlar. Pier-ronne, myslerin sayesinde Progres kahvehanesini iletmeye balamt. Msyler ona ok iyi davranyorlard. Birdenbire sustu ve srada oradan gemekte olan Mouque'a atlarn gbresini zamannda karmad iin kt. htiyar adam ba nnde onu dinliyordu. Kuyuya inmeden nce Etienne'e elini uzatt. Onun eli de, dierleri gibi fke ile dolu ve ba kaldrma isteiyle titriyordu. Btn ocuklarn kaybetmi bu ihtiyarn titrek eli onu o kadar heyecanlandrd ki, kuyuda kaybo-luncaya kadar arkasndan tek bir kelime sylemeden bakakald. Etienne, Pierron'a

"Maheude bu sabah gelmiyor mu?" Pierron nce bunu duymamazlktan geldi. Baz konumalarn ne byk ansszlklar dourduunu biliyordu. Sonra emir vermek bahanesiyle uzaklarken: "Maheude m, ite geliyor," dedi. Maheude bu srada elinde lambas, ayanda klot pantolonu ve arkasnda ceketi olduu halde gzkt. Kumpanya ona acyarak ayrcalkl davranm ve krk yandan sonra tekrar ocaa inmesine izin vermiti. Vagonetleri itmenin onu iin ok ar bir klfet olaca dnlm ve havalandrma tertibatnn bulunmad ksma konan kk bir vantilatrn kolunu evirmekle grevlendirilmiti. 10 saat sreyle, 40 derece hararet altnda bu kolu eviriyor ve 30 metelik kazanyordu. 386 Emile Zola Etienne onu, bu erkek elbiseleri iinde grnce, buradan ayrlacan ve veda etmek iin geldiini anlatmak iin kelimelerin boaznda dmlendiini hissetti. Maheude, bir sre ona bakt ve: "Beni burada grmek seni artt galiba. Bir zamanlar, bizimkilerden biri bu kuyuya inmeye kalkarsa onu kendi ellerimle boacam sylemitim, deil mi? Oysa bak imdi kendim iniyorum. imdi kendi kendimi grtlaklamam gerek, deil mi? Evde yal byk baba ve kkler olmasa bunu oktan yapacaktm," diye mrldand. Etienne:

"htiyar nasl?" diye sordu. "Her zamanki gibi uysal ve temiz... Fakat akln iyiden iyiye kard. O olaydan sonra mahkum etmediler. Fakat trmarhaneye kapatmak istediler. Buna da ben raz olmadm. Ama bu olay bizi bir hayli zd. Kumpanyadan bir msy ona emekli maa balayamayacaklarn, byle bir hareketin ahlkszlk olacan syledi." "Jeanlin de alyor mu?" "Evet, bu baylar ona da bir i buldular. Gnde 20 metelik kazanyor. eflerimden hibir ikyetim yok. Bana kar ok iyi davranyorlar. ocuun yirmi metelii ile benim otuz meteliim, elli metelik ediyor. Eer alt kii olmasaydk, yiyecek bir eyler bulurduk. Estelle imdi obur gibi yiyor ve iin en kts, Lenore ile Henri'nin ocaa inecek aa gelmeleri iin drt veya be yl beklemek gerekiyor." Etienne bir ac hareketine engel olamad: "Onlard m?" Maheude'n yanaklarna bir krmzlk yaylm, gzleri garip bir ekilde parlamt. Fakat, omuzlan, kaderin arl altnda ezilir gibi tekrar dt. "Ne yaparsn? tekilerden sonra, onlar da... Hepsi orada canlarn kaybettiler, sra onlarn." Sustu, arabalarn grltsnden rahatsz olmutu. btn hz ile balamt. Pierron: "Hadi, tembeller, abuk olun!" diye baryordu. "Asansre binin,

ok ge kaldk." Gzlerini diktii Maheude yerinden kmldamad; kadn asansre binmemiti y uykudan uyanr gibi, Etienne'in ilk szlerini hatrlayarak konutu: "Demek gidiyorsun?" "Evet, bu sabah." "Haklsn, insann imkn olunca baka yere gitmesi daha hayrl... Seni grdmden dolay memnunum, nk sana kar hibir fke duymadm sylemek istiyordum. Bir ara, btn o lmlerden sonra seni ldrmek istiyordum. Fakat dndm, bunlarda hi kimsenin suunun olmadn anladm. Hayr, hayr, bu senin suun deil, herkesin suu.! imdi, sakin bir tavrla llerinden, kocasndan, Zacharie'den, Catherine'den szediyordu ve gzleri ancak Alzire'in ismini syledii zaman yaard. Tekrar, akl banda kadn sesizlikle dnmt, her eyi son derecede iyi yarglyordu. Bu kadar zavall insan ldrmek burjuvalara ans getirmeyecekti. Bundan dolay bir gn mutlaka cezalarn greceklerdi. Hatta ie karmalarna bile gerek kalmayacakt, askerler iilere ettikleri gibi patronlara ate edeceklerdi. Ve eer Allah yoksa bile, onlarn intikamn almak iin yeni bir Allah doacakt. Alak sesle, endieli baklarla konuuyordu. Sonra Pierron'un yaklatn grnce, yksek perdeden ekledi: "Eh, gittiine gre, gelip bizden eyalarn almalsn... ki gmlek, mendil, eski bir klotun var."

Etienne her naslsa eskiciye satlmaktan kurtulmu olan bu prtlar reddetti. 388 Emile Zola "Hayr, zahmete bile demez, ocuklara kalsn... Paris'te bir kolayn bulurum." ki asansr daha inmiti, Pierron sonunda dorudan doruya Ma-heude'e seslenmeye karar verdi: "Hey, oradaki, sizi bekliyoruz! Gevezeliiniz bitmedi mi, hl?" Fakat kadn srtn evirdi. Bu satlmn tela etmesine sebep neydi? Aa inme ii onu ilgilendirmezdi ki. Ve Maheude lambas elinde inat ediyordu. Fakat ne Etienne ne o, konuacak sz bulamyorlard. Kar karya duruyorlar, hl birbirlerine bir eyler sylemek istiyorlard. Sonunda kadn konumak ii konutu: "Levaque kadn gebe, Levaque hl hapiste, imdilik yerini Bou-teloup tutuyor." "Ah! Evet, Bouteloup." "Ha, dinle beni, sana anlatmadm m? Philomene gitti." "Nasl, gitti mi?" "Evet, Pas-de-Calais'li bir madenci ile gitti. ki ocunu bana brakacandan korkuyordum. Fakat, onlar da gtrd. Nasl? Her dakika kan tkren bir kadn..." Biran hayale dald, sonra yava sesle devam etti: "Benim hakkmda neler de sylemediler!... Hatrlyor musun, seninle yattm iddia ediyorlard. Allah'm! Kocamn lmnden sonra, ben daha gen olsaydm

bu i pekala da mmknd deil mi? Fakat, bugn, bu iin olmadna memnunum, nk iimizden mutlaka pimanlk duyardk." Etienne sadece: "Evet, pimanlk duyardk," diye cevap verdi. Daha fazla konumadlar. Bir asansr kadn bekliyordu, onu fkeyle aryor, ceza vermekle tehdit ediyorlard. Bunun zerine kararn verdi, gen adamn elini skt. Etienne heyecana kaplm olarak, Germinal 389 Maheude'n, bitmi, harap olmu yzne, balnn altndan kan beyaz salarna bakyordu. Pierron: "Ne Allah'n cezas tembel bu!" diye bard. Maheude itile kakla, drt ii ile beraber bir arabann dibine oturdu. Asansr bolua dt. O zaman Etienne oca terk etti. Darda, bir sre dncelerine dalm olarak yolu takip etti. Kafasnda trl fikirler kaynayodu. Fakat, birden ak havay, yksek g grd, geni bir nefes ald. Parlak bir gne btn sahay canlandryordu, insann iini ayordu. Yaamak iyi eydi, ihtiyar dnya bir ilkbahar daha geirmek istiyordu. Ve, Etienne, kalbi bu mitle dolmu, yeni mevsimin bu neesi cinde evresine baknarak yrmesini yavalatt. Kendini dnyor, kuvvetli ve tecrbe kazanm olarak gryordu. Eitimi sona ermiti, devrimin akll bir askeri olarak topluma sava am bir halde oradan ayrlyordu. Pluchart'a kavumak, onun gibi sz dinlenir bir ef olmak sevinci ile

yapaca konumalar dnyordu. Programn geniletmeyi tasarlyor, burjuvalara kar olan nefretinin gittike arttn dnyordu. Sefalet iindeki iilere bir zafer hazrlamay, onlar tek byk insanlar olarak tantmay bir ihtiya olarak dnyordu. imdiden, kendisini krsde, eer halk onu yok etmezse, onunla beraber zafer kazanm olarak gryordu. Byle hayaller kurarak, sopas ile yolun kenarndaki otlar bierek yrmesine devam etti, sola Joiselle yoluna sapt. Uzakta parlak gnein altnda, bir sr madenin kntlarn gryordu. Sada Mirou, yan yana Madelaine ve Crevecour. Her yerden bir alma uultusu ykseliyordu, yerin dibinden gelen kazma seslerini iitir gibi oluyordu. Etienne Vandame yolunu terkederek tarlalara dald, sekiz trenini karmak istemiyorsa acele etmesi gerekiyordu, daha alt kilometre yolu vard. Ve ayaklarnn altnda, derin darbeler, kazma darbeleri devam et390 Emile Zola mekte idi. Btn arkadalar orada idiler, sanki kendisini her admda takip etmekte idiler. u pancar fidannn altndaki iki bklm alan Maheude deil mi idi? Sada, solda, daha ileride, budaylarn, gen aalarn altnda bakalarn farkeder gibiydi. imdi, Nisan gnei, topra styor, vadilerden hayat fkryor, tomurcuklar patlyor, ekinler ykseliyordu. Her yandan tohumlar iiyor, uzuyor, topra deli-

yordu. Ve, arkadalar, tekrar tekrar, sanki yzeye yaklamlar gibi daha berrak bir ekilde vuruyorlar, vuruyorlard. nsanlar yetiiyor, kara, kin dolu bir ordu, bir asr sonraki hasada hazrlanyor, tohumlarn patlatyordu. SON YAYINLARIMIZ /- YEN KLTR ANSKLOPEDS Son genel saym sonularn, yeni illeri, ileleri 1992 dnya ekonomik siyasal gelimelerini bulabileceiniz yegane ansiklopedidir. A'dan Z'ye alfabetik olup, 90 gram 1. hamur kda baslmtr, 10 ciltten olumaktadr. 2- ENGLISH FOR BEGINNER'S NGLZCE RENM SET 8 Cilt 3 kasetten oluan yepyeni bir settir. zel izimlerle donatlm 3 ders kitab, Trke-ngilizce hikayeler kitab, 1 szlk, 1 gramer ve 1 alma kitabndan olumaktadr. Ayrca 3 adet kaseti vardr. 1. hamur kda baslmtr. 3- TRK KLASKLER DZS Evliya elebi'den Tevfik Fikret'e, Namk Kemal'den mer Seyfettin'e kadar 25 edebiyatmzn eserlerinden meydana gelmitir. retmenlerin, rencilerin, herkesin elinin altnda, ktphanesinde bulundurmas gereken kitaplardan olumaktadr. 4- SPOR ANSKLOPEDS Atletizmden basketbol, futboldan gree, voleyboldan yzmeye kadar tm spor dallar. Genel bilgileri, kurallar, dereceleri ve iz brakanlarn

iermekte olup, 1. hamur kda baslmtr. 6 ciltten olumaktadr. 5- DNYA KLASKLER DZS V. Hugo, L. Tolstoy, E. Zola, J. Steinbeck gibi dnyann nde gelen yazarlarnn eserlerinden oluur. Kuaktan kuaa geecek bir kltr mirasnn gerek rnleri olan bu dizimiz 21 kitaptan meydana gelmektedir. TURK KLASKLER DZS 1. ZYA GOKALP Eserlerinden Semeler 2. NAMIK KEMAL ntibah ve Vatan yahut Silistre 3. MER SEYFETTNYalnz Efe 4. NASRETTN HOCAFkralar 5. DEDE KORKUT Hikayeler 6. ZYA PAA Eserlerinden Semeler 7. BRAHM HAKKI Marifetnme 8. AHMET HAM Eserlerinden Semeler 9. AHMET RASM Eserlerinden Semeler 10. EVLYA ELEB Seyahatname il. MEVLN C. RM Eserlerinden Semeler 12. TEVFK FKRET Eserlerinden Semeler 13. MUALLM NAC Eserlerinden Semeler 14. A. CEVDET PAA Eserlerinden Semeler 15. M.KFERSOY Safahat 16. YUNUS EMRE iirlerinden Semeler 17. FUZLEserlerinden Semeler 18. NABZADE NZIM Zehra 19. MEHMET RAUF Eyll 20. EMSETTN SAM Taauk- Tal'at ve Fitnat 21. RECAZADE M. EKREM Araba Sevdas

22. SAM PAAZADE SEZA Sergzet 23. A.MTHAT EFEND Feltun Bey ile Rakm Efendi 24. KARACAOLAN Semeler 25. BRAHM NS air Evlenmesi - 'jf Emile Zola (1840-1902) Paris'te dodu. Edebiyatta doalcln kurucusu olan bu nl eletirmen ve romanc birok ynden ann tipik bir temsilcisiydi. Madencilerin yaam koullarn anlatan Germinal (1865) yazarn en nl eserlerinden biridir.

You might also like