Esir-i aşkın olduk gerçi kurtulduk esaretten.” (Namık Kemal)
Özgürlük ateşi ruha değer de Büyük balık küçük balıkları yer
Kanatlanır göğe bir kuş misali Özgürlük çiçeği açar gönülde Mazlumlar başını yere eğer de Kalbimiz sığınak, yürekler mavzer Yeri göğü tutar zulmün vebali Hürriyet ebedî türküdür dilde Özgürlük ateşi ruha değer de Büyük balık küçük balıkları yer
Hürriyetten elbet payımız vardır Esaret zehirli kurşun gibidir
Karanlık geceler sabah olunca Kezzaba dönüşür hür beyinlerde Özgürlük olmazsa dünyanız dardır Fırtına, kasırga, tayfun, tipidir Anlarsın kadrini benzin solunca Ayı gibi gezer gece inlerde Hürriyetten elbet payımız vardır Esaret zehirli kurşun gibidir
Zulmün bahçesinde çiçekler açmaz Gün gelir zamanın nabzı da tekler
Gonca güller kurur, zakkum boy verir Kararlılık zulmü getirir dize Kuşlar göklerde tek kanatla uçmaz Sülük, hürriyeti pusuda bekler Hürriyetin mumu baskıyla erir Özgürlük gömleği kefendir bize Zulmün bahçesinde çiçekler açmaz Gün gelir zamanın nabzı da tekler
Günler akıp gider, döner de devran
Özgürlüğe giden yollar açılır O acı günlere yan yüreğim yan!... Özgürlükler için serden geçilir Günler akıp gider, döner de devran