You are on page 1of 4

Deneme

Yard. Doç. Dr. Cemil GÜLSEREN

Balkanlardaki
Türk İzleri

A slında bizim Balkanlar’la


ilişkimiz çok eskilere uzan-
Slavlar’ın Balkanlar’a gelişinden
epeyce öncedir. VII. yüzyıldan
ise muhtemelen Moğol istilâsın-
dan kaçan Sarı Saltuk ile sonra-
ları onun adıyla anılan Türkmen
maktadır; “Türkler V. asrın ilk itibaren ise Türk asıllı Bulgar
yıllarından itibaren Balkanlar’a kabilelerinin Balkanlar’a inişi- aşireti Balkanlar’a geçerek Dob-
girdiler. Atilla’nın Balkanlar’ın ne tanık oluyoruz. Fakat bunlar ruca dolaylarında ilk İslâmi ce-
büyük bir bölümünü ele geçi- daha sonra Slavlaştılar. XI. ve XII. maati meydana getirmiştir.

rerek İstanbul yakınlarına kadar yüzyıllarda ise Peçenek, Kuman Fakat Balkanlar’la asıl uzun
geldiği biliniyor. Tarihen kolayca ve Uz Türkleri Balkanlar’a gelip süreli ve kalıcı ilişkiler Osman-
tesbit edilebileceği gibi bu geliş yerleştiler. XII. yüzyıl ortalarında lılar zamanında başlamış ve

54 Somuncu Baba
Fotoğraf: Aslan TEKTAŞ
Yer: Balcik / BULGARİSTAN

günümüze kadar devam etmiş- Türk’ü Bosna Beylerbeyliği sa- II. Kosova Muharebesinden
tir. Osmanlılarda bu ilişkileri ilk hasına yerleşmiştir. Yani bugün- sonra kendi istekleri ile Müslü-
başlatan Orhan Gazi’nin büyük kü Bosnalıların ya annesi Ana- man olan Boşnakların, 1091’de
oğlu Rumeli fatihi adıyla anılan Edirne yakınlarında Bizans ve
dolu Türkü veya babası Anado-
Süleyman Paşa’dır. Bosna’nın Kıpçak ittifakı karşısında perişan
lu Türküdür.
fethi ise 1463’te Fatih Sultan olarak Macarlara sığınan Peçe-
Mehmet’e nasip olmuştur.1 Osmanlı’nın zorla Müslü- neklerin evladı olduğu bilinir.
Osmanlı döneminde asgari man etmesi gibi bir durum söz Ancak Macar devletine sığınan
Bosna nüfusu kadar Anadolu konusu olmamıştır. Peçenekler yerleştirildikleri böl-

Şubat / 2007 55
itibaren görülür. 14. yüzyıldan
sonra dinî tasavvufî edebiyat
yayılmaya başlamıştır. Bunun
somut örneklerinden olan aynı
zamanda Mostar’da görülme-
si gereken yerlerden biri de
Blagey’dir. Son derece güzel bir
mekân, bir tekke için en elve-
rişli su kenarı. Doğa ve mimarlık
güzellikte yarışmış âdeta.

Balkanlar’da 14. ve 18. yüz-


yıllar arasında Balkan halkları dil
ve dinlerini değiştirmeden Türk
usûlü yaşamışlardır.4 Bu tarzın
bu rahatlığın, bu serbestliğin,
bu hoşgörülü hayatın sonunda
Makedonya’da, Bosna’da Hris-
tiyan halk, kitleler halinde İslâm
dinine geçmişlerdir. “Osmanlı
ile birlikte yaşama biçimleri, ge-
lenek ve görenekleri, kültürleri,
cami, hamam, medrese, tek-
ke, türbe değişimin simgeleri
olmuştur. Özellikle 15. yüzyıl
Tombul Baba Camii Şadırvanı Shumne / BULGARİSTAN
Osmanlı İmparatorluğu’nun si-
gede kesif Slav toplulukları ara- rüldüğü dönemden parkların yasal alanda da güçlü olduğu
sında kalmışlardır. 2
mezarlık yapıldığı bir savaş dö- bu dönemlerde edebiyatta da
neminden geçerek kimliğimizi etkili eserler ortaya çıkmıştır.
Bosna’daki Osmanlı eserini
korumanın bedelini ödedik.”3 Gül budanmış dal dal olmuş
en iyi temsil eden şey Bosna
Sırp katliamıyla hatırladığımız Menekşesi yol yol olmuş
halkının kendisidir. Boşnakların Siyah zülfün tel tel olmuş
Bosna aslında taşıdığı Osmanlı
siyasal ve toplumsal model ola-
mirasının, Osmanlılık kimliği-
rak, tüm yıkım ve katliamlara, Ben bu yerlerden gideli
nin bedelini ödedi. Bu bize Os-
yakın geçmişlerindeki provokatif Gurbet ellere düşeli
manlılık denilen olgunun sade-
deneyimlerine rağmen bir ara- Öksüz Âşık
ce Türklerden ibaret olmadığını
da yaşamada, Saraybosna’nın
da işaret ediyor. Âşıklar sazını ve bağlı bu-
çok kültürlü yapısını koruma-
lundukları âşıklık geleneğini ta
da gösterdikleri bilinç bence Rum Gazileri
Balkanlar’a taşıyarak buralara
Osmanlı’nın bıraktığı en anlamlı “Bunlar ve nicesi, evvelkilerdir
yaymışlardır. Çeşitli tarikatlara
tarihî mirastır. Cennet mekândırlar, yanabil-
bağlı dervişler, şeyhler gelerek
mezler” tekkeler kurmuşlardır. Buralarda
Mostar müftüsünün vecize
N. Yıldırım Gençosmanoğlu yetişenler Balkan divan edebiya-
gibi sözü: “Artık bundan sonra
tının ve Balkan Türk tekke ede-
kimse bizi yok edemez; zira Balkanlar’da Türk kültürü ve
biyatının temellerini atmışlardır.5
mezarların parklara dönüştü- dili ile ilgili izler 13. yüzyıldan

56 Somuncu Baba
Rumeli coğrafyasında o ka- Bu kayırmadan çok ayırmama- dir. Bosna’daki Müslüman Türk
dar tutulur ki divan şiiri. Sa- nın neticesidir. Sırp ve Hırvat edebiyatının ilk dönemi olarak
dece Bosna’da 26 büyük şair, dillerinde 7000 Türkçe kelime- kabul edilen XVI-XVII. yüzyıl-
Belgrat’ta ise 11 büyük şair ye- nin bulunması ne büyük etkiler, larda daha çok lirik türde edebî
tişmiştir.6 neler bırakıldığının bir delili de- eserler verilmiştir. Bu dönem-
ğil midir? de Ziyai, Nekresi, Derviş Paşa,
Balkanlar’da doğmuş pek Beyazidagiç, Mezaki, Sabit gibi
“Ben ölürüm BOSNA-HERSEK
çok şair de İstanbul’a giderek şairler öne çıkarlar. Hele de
düşerse
şöhret olmuşlardır. Osmanlı’dan Sabit’in Miraç ile ilgili manzu-
Uz, Kıpçak, Tacik bana küserse
sonra “Balkan Kökenli” Türkiye mesi çok ünlüdür.7
Fikir atım, sevi dağın aşarsa;
Cumhuriyeti bünyesinde pek
çok Türk şair ve yazarlar bili- Hülâsa Kemal Tahir’in dediği
Maraş, Antep, Şırnak vatanım derim gibi Türkiye’nin yolu tarihinden
yoruz. En bilinenleri; Yahya Ke-
Şakak kemiğinden süzülür terim” kesiliyor. Bu eşsiz eserler, bu
mal Beyatlı, Mehmet Âkif Ersoy,
Sıddık Özer kültür, bu birikim ister istemez
Ömer Seyfettin. Milli Edebiyat
bizi dünya devleti konumuna
akımına öncülük eden Genç Bosna-Hersek Müslümanla-
getirmiştir. İstesen de sıyrıla-
Kalemler Mecmuası Selânik’te rı yaşadıkları bölgelerde, üste-
mazsın. Sorumluluk var üstün-
başlar yayına. Aslında Os- lik de yüzyıllar boyunca süren
de. Büyüklüğün gereği bu.
manlı izleri Anadolu’dan çok Türkçe ve oldukça da güzel bir
Rumeli’de daha iyi görülebilir. edebiyat meydana getirmişler- Bosna Hersek Destanı
“Bosna’nın dağları dumandır, kardır
Müminin sükûtu sade vakardır
Orda Osmanlı’nın kokusu vardır;

Yüksekte olmalı, iman yüksekte!


Her şehit bir tohum, Bosna-
Hersek’te”
Ahmet Çelen

Dipnot

1- İsen, Mustafa, Balkanlarda Değişen Sı-


nırlar, Türkiye Günlüğü, Sayı:19, Yaz-
1992, s. 90
2- Kafalı, Mustafa, Bosna-Hersek Meselesi,
Türk Yurdu, Temmuz-1995, Sayı: 95,
s. 3-4
3- Kemal Kahraman’ın Balkanlardaki Os-
manlı Varlığı Üzerine Akif Emre ile Yap-
tığı Konuşma, Çerçeve, sayı: 25, Ocak-
2000, s. 123
4- Artun, Erman, Rumeli Kültürü, Balkan
Türk Edebiyatlarına Genel Bir Bakış,
Sayı: 8, Kış-2004, s. 68
5- Artun, Erman, a.g.e., s. 69
6- Doğan, M. Nur, Divan Şiirinde Rumeli
Coğrafyası ve Rumeli Şehirleri, Rumeli
Kültürü, Sayı: 9-10, 2004, s. 23
7- Mometak, Fehim, Türkçe Yazılmış Bosna
Edebiyat Mirasını Araştırmak (Çev: Altay
Suroy), Yedi İklim, Sayı: 55, Ekim-1994,
Fotoğraf: Bekir SARI Gazi Hüsrev Bey Camii ve Külliyesi / Bosna - Hersek s. 41

Şubat / 2007 57

You might also like