You are on page 1of 17

91

zet
Hz. Peygamberin uyarlmasna sebep olan hususlar, ilah bir emre muhalefet etmek
veya insanlardan sadr olan slamn temel umdelerine aykr iller trnden deildir.
Ancak O, hakknda ak bir hkmn bulunmad durumlarda kendi tercihine gre ha-
reket etmitir. Bu durum nbvvet makamna halel getirmedii gibi Kurn- Kerimin
gvenilirliine de glge drmez. Onun, karar vermeden nce ayrntl bir ekilde as-
hbyla istiarede bulunmas, dnce ve ifade hrriyetine ne kadar nem verdiini orta-
ya koymaktadr. Hz. Peygamberin yapt tercihlerden dolay kendisini eletiren ayetleri
hi endieye kaplmadan, ekinmeden, knayann knamasn dikkate almadan bildirmesi,
Kurnn beer kaynakl bir kitap olmadn, evrensel niteliklere sahip olduunu gzler
nne sermektedir. Ancak bu uyarlarn, Hz. Peygambere eletiri malzemesi yaplmasn-
dan sarf nazar edilmesi gerektii, Onu nasl eletiririmden ziyade, nasl anlamalym,
mantnn gelitirilmesi hususunun dikkate alnmas daha faydal olacaktr.
Anahtar Kelimeler: Kurn, Peygamber, Eletiri, Ayet, Abdullah bn mm Mektm
Culture of Criticism in the Quran Example of the Prophet
Abstract
The reason that the Prophet was warned is not the reason of being opposite to an holy
order or not acting contrary to the basic principles of slam. But the Prophet behaved by
his own choice when there was no decision in the absence of clear provision. This state
both does not prejudice the safety of the position of Prophethood ,and not detract from the
reliability of the Holy Quran in the shadow. Before giving judgment, the Prophet advises
with his companion in detail and this shows how much importance he gives to the freedom
of thought and expression. The Prophet serves the criticizing verses which were because
of the choices made by the Prophet himself without worrying, hesitating, condemning,
taking into account that the notication to the divine shows that the Holy Quran has
universal and holy qualities. But these examples are not the material of criticizing the
Prophet, but theyre important to understand the direction of the humanities and his
prophecy.
Key Words: Quran, Prophet, Crtcsm, Verse, Abdullah Ibn Ummu Mektum

KURANDA ELETR KLTR:
PEYGAMBER RNE
*) Yrd. Do. Dr., Rize niversitesi lahiyat Fakltesi slam Tarihi retim yesi,
(e-posta: ihsanarslan70@hotmail.com)
hsan ARSLAN (*)
EKEV AKADEM DERGS Yl: 15 Say: 48 (Yaz 2011)
92 / Yrd. Do. Dr. hsan ARSLAN EKEV AKADEM DERGS
Giri
Tarihi sre ierisinde Allah insanlar hidayete erdirmek ve onlara doru yolu gster-
mek amacyla peygamberler gndermitir. Bunlar, gerek getirdikleri mesajlarla ve gerek-
se de yaam tarzlaryla iinde bulunduklar topluma model insan davranlarn sunarak
pek ok kiinin takdirini kazanmlardr. Peygamberlik halkasnn son zincirini oluturan
Hz. Peygamber hem vahye muhatap olmas, hem de insan olmas asndan sz, il ve
takrirleriyle nemli bir konuma sahiptir. Hz. Peygamberden sadr olan eylemler msl-
manlar yakndan ilgilendirmektedir. Hakknda ilah hkm bulunan her hangi bir konuda
hem Onun, hem de mslmanlarn ona uymaktan baka tercih haklar bulunmamaktadr.
Ancak ilah hkm dnda kalan konularda ise O, en doruya ulamak iin bazen kendi
krini tercih etmekte, bazen de arkadalarnn krine gre hareket etmektedir. Biz bu ma-
kalemizde Hz. Peygamberin ahsi tasarruarndan dolay Kurn- Kerimin be yerinde
Allah tarafndan neden ve nasl eletirildiini inceleyeceiz.
1- Abdullah bn mm Mektm Olay
Hz. Peygamber, Kureyin ileri gelenlerinden Utbe b. Reba, eybe b. Reba, Eb
Cehil b. Hiam, Abbas b. Abdil-Muttalib, meyye b. Halef, Ubey b. Halef ve Velid b.
Mureye slam tebli ettii bir esnada, Hz. Haticenin daysnn olu (Diyrbekr,
1971: III, 254), fakir olan ve gzleri grmeyen asl ismi Abdullah b. ureyh b. Mlik
b. Reba el-Fihr olan bn mmi Mektm geldi ve Hz. Peygamberin meguliyetinden
habersiz olduundan sze kararak: Ya Muhammed! Bana doru yolu gster. (Taber,
1988: XXX, 51; Zemaher, t.y.: IV, 217; Rz, t.y.: XXXI, 54; Kurtub, 1950: XIX, 209;
bn Kesr, 1969: IV, 470; Als, 1301: XV, 49). Baka bir rivayette ise, Ey Allahn El-
isi! Allahn sana rettiklerinden bana da ret.dedi. (Taber, 1988: XXX, 51; Rz,
t.y.: XXXI, 54; Kurtub, 1950: XIX, 210; bn Kesr, 1969: IV, 470). bn Mektm bu iste-
ini, Hz. Peygamberin kendisiyle megul olmasn istedii iin bir ka defa tekrarlad.
Hz. Peygamber etrafnda bulunan ileri gelenlerin dalmasndan endie ederek, (Bekk,
1984: XXI, 250) sznn kesilmesinden holanmad iin onunla ilgilenmeyip, dier-
leriyle konumaya devam etti. Hz. Peygamberin sznn kesilmesinden holanmamas,
insanlarn, Ona tabi olanlarn amalar, seller ve kleler olduklarn hissetme kaygsndan
dolaydr. (Kurtub, 1950: XIX, 210). Ancak Hz. Peygamberin bu yaklam tarz aa-
daki ayetlerin gnderilmesine sebep olmutur.

Kendisine o m geldi diye Peygamber yzn ekitti ve teye dnd. (Ey Muham-
med!) Ne bilirsin, belki de o arnacak, yahut t alacak da bu t kendisine fayda ve-
recek. Kendini muhta hissetmeyene gelince; sen ona yneliyorsun. (stemiyorsa) onun
arnmasndan sana ne! Allaha kar derin bir saygyla korku iinde koarak sana geleni

-
`

,`
`

_`
`
,

:,

.'


`

`

_
`
,

.'

_`
`
,

,
`
.


93 KURANDA ELETR KLTR: PEYGAMBER RNE
ise brakp, ona aldrmyorsun. Hayr, byle yapma! nk bu Kurn bir ttr. Dile-
yen ondan t alr. (Abese, 80/1-12).
Bu surenin giri cmlesi ok ilgin bir incelik tamaktadr. Daha sonra gelen yet-
lerden, surat ast ve dnd yetinin asl muhatabnn Hz. Peygamber olduu aka an-
lalmaktadr. (Ancak Do. Dr. Yener ztrk Abese ve Tevell fadelerinin Muhata-
b Kimdir? isimli makalesinde surede yer alan abese ve tevell ifadelerin muhatabnn
neden peygamberimiz olamayacan be farkl adan ele alp deerlendirmeye al-
maktadr. Geni bilgi iin bkz, ztrk, 2006: 12-18). Fakat ilk bakta bu davran Hz.
Peygamberden deil de, sanki baka bir kimseden sadr olmu gibidir. Allah bylesine
incelik tayan bir ifadeyle, bu yapt hareketin Hz. Peygambere yakmadn anlatm
ve ayet senin stn ahlak sahibi olduunu bilen bir kimse, bu ekilde davrandn gr-
seydi, bunu sana yaktrmazd demek istemitir. (Mevdd, 1991: VII, 38).
Hz. Peygamberin kendisinden bir ey istemeye gelen bn mmi Mektmdan yz
evirmesi, onunla ilgilenmemesi; onun elit tabakadan olmamasndan dolay deildir.
nk Hz. Peygamber, slam tebli ederken zengin, fakir; hr, kle ayrm yapmazd.
slamn tebli edilmeye baland toplumun sosyo-kltrel artalar dikkate alndnda
Hz. Peygamberin bu yakalm, Mekkenin ileri gelenlerinin slama girmesiyle teblii-
ni daha geni alanlara ve insanlara ulatrmak, davetin nndeki engelleri kaldrmak ve
mslmanlarn rahat bir ekilde dini inanlarnn gereklerini yerine getirmelerine imkan
salamak iindir.
Abese sresindeki Kendini muhta hissetmeyene gelince; sen ona yneliyorsun. (s-
temiyorsa) onun arnmasndan sana ne! yetiyle Allahn, Hz. Peygamberi yapm ol-
duu davrantan dolay eletirdii, Onun katnda an, hret, mal, makam ve mevkinin
nemli olmad, istemedike insann doru yolu bulamayaca anlalmaktadr. Ayrca
Allah surat ast ve yz evirdi yetinde nc tekil ahs kipini kullanmak suretiyle
hitap eklinin sadece Hz. Peygamber ve bn mmi Mektm ile snrl olmayp, Kurnn
evrensellii erevesinde kyamete kadar gelecek btn mslmanlarla ilgili olduunu
gstermekle birlikte, slami teblide de Kurn bir metod izlenmesine iaret etmektedir.
Hz. Peygamber kendisini eletiren yetlere muhatap olduunda, bir kere hata yaptm,
bir daha yapmam diyerek gelen vahyi gizleme yoluna gitmeden, peygambere yakr bir
ekilde knayann knamasn dikkate almadan, herkesin huzurunda yetleri aklamaktan
ekinmemesi, Kurnn beer kaynakl olmadn, vahy rn olduunu kesin bir ekil-
de ortaya koymaktadr. Ayrca, Hz. Peygamberin de eletirildiini ifade etmesi takdire
ayan bir davrantr.
Bir beer olarak Hz. Peygamberin eletiriye ak olmas, Andolsun, Allahn
Raslnde sizin iin; Allaha ve ahiret gnne kavumay uman, Allah ok zikreden
kimseler iin gzel bir rnek vardr (Ahzb, 33/21). yetine uygun olarak mslmanlar
iin en iyi rnek olduunu gstermektedir. Dolaysyla makam, mevki ve sfatlar eletiri-
ye mani olmamaldr. Mslmanlar arasnda eletiri kltrnn yayagnlamas, kir ve
ifade hrriyetinin gelimesine katk salayaca muhakkaktr.
94 / Yrd. Do. Dr. hsan ARSLAN EKEV AKADEM DERGS
2- Bedir Esirlerine Yaplan Muamele
624 tarihinde yaplan ve Mslmanlarn zaferiyle sonulanan Bedir Savanda Mek-
keli mriklerden 70 esir alnmt. Bu esirlerden Nadr b. Hris ve Ukbe b. Eb Muayt,
Mekke dneminde Mslmanlar alaya alanlarn en bata gelenlerinden olduklarndan
dolay (Hudar Bek, 1992: 177). yolda Hz. Peygamberin emriyle ldrldler. (bn
Him, t.y.: I-II,644; Taber, 1997: II, 39; Sheyl, t.y.: V, 153; Hudar Bek, 1992: 177).
Hz. Peygamber geriye kalan 68 esire uygulanacak metod hakknda ilah bir emir bulun-
madndan, haklarnda verilecek karar konusunda ashbyla istiarede bulundu ve bu
konuda Hz. Eb Bekire grn sordu.
Hz. Eb Bekir: Ey Allahn Rasl! Allah onlar helak etti ve seni muzaffer kld.
(Hudar Bek, 1992: 181). Bunlar airetin ve amcaoullarndr. Onlardan dye alnmasn
uygun gryorum. nk alnan bu dyeler, krlere kar bizi gl duruma getirir. Bel-
ki Allah onlara hidayet verir de bize destek olurlar.eklinde gr bildirdi. Daha sonra
Hz. Peygamber: Ey Hattabn olu grn nedir? diye sorduunda Hz. mer: Hayr,
Ya Raslallah, Eb Bekirin dnd gibi dnmyorum. Onlar krlerin liderleri ve
elebalar, seni memleketinden karan dmanlarndr. zin ver, boyunlarn vuralm. Bu
amala Ali b. Eb Tlib kardei Akl b. Eb Tlibin, Hamza b. Abdilmttalib kardei Ab-
bas b. Abdilmuttalibin boynunu vursun. Bylece nsanlar, kalbimizde krlere kar bir
meylimizin olmadn anlasnlar (Mslim, 1992: Cihad, 58; Taber, 1997: II, 46; Bey-
hak, 1988: III, 138; bnl-Esr, t.y.: II, 136; bn Kesr, 1994: III, 331-332; Diyrbekr,
1971: II, 132; Hudar Bek, 1992: 181; azl, 1994: 236; Rz, 2003:191-192). Hatta Hz.
mer, Kureyin hatibi olan ve Bedir esirleri arasnda bulunan Sheyl b. Amr hakknda:
Ya Raslallah! Beni brak, onun n dilerinden ikisini skeyim de, bir daha hibir yerde
senin aleyhine konumaya kalkmasn dedi. Hz. Peygamber: Ben dilerini sktrerek
ona ikence yapamam. Ona bu ekilde muamele yaparsam, Peygamber olsam bile, Allah
da bana ayn ekilde muamele eder (bn Him, t.y.: I-II, 649; Taber, 1997: II, 41). diye-
rek Hz. merin teklini geri evirdi. Hz. Peygamber: Abdullah b. Revhaya grn
nedir? diye sordu. Abdullah b. Revha: Ya Raslallah, onlar atete yakalm. dedi.
Bunun zerine Abbas b. Abdilmuttalib: Ne kadar acmaszsn! dedi. Bu karlkl ko-
numa karsnda Allah Rasl sessiz kald. (Taber, 1997: II, 46;bn Kesr, 1979: III, 332;
Diyrbekr, 1971: II, 132; Rz, 2003: 192). Hz. Peygamber ayn soruyu Sad b. Muaza
sordu. Sad b. Muaz: Bana, onlarn kkn kazmak, onlar yeryznde sa brakmak-
tan daha sevimli gelir diye cevap verdi. (Rz, 2003: 192).
Sahbiler, ileriye srlen bu grler etrafnda kendilerine uygun olan tartmaya
baladlar. (Taber, 1997: II, 46; bn Kesr, 1979: III, 332). Onlarn gruplara ayrld-
n gren Hz. Peygamber: Bunlar neye benzer bilir misiniz? dedi. Allah, bazlarnn
kalbini stten daha yumuak yaparken, bazlarnn kalbini de tatan daha sert yapt. Eb
Bekir, Ya Rabbi! Kavmim iinden bana katlanlar, bendendir, bana kar asi olanlara
gelince; Sen ok balayan ve merhamet edensin (brahim, 14/36). diyen brahime ve
Eer onlara azap edersen, phe yok ki onlar senin kullarndr. Eer onlar balarsan,
yine phe yok ki, sen mutlak g sahibisin, hkm ve hikmet sahibisin (Mide, 5/118).
95 KURANDA ELETR KLTR: PEYGAMBER RNE
diyen saya benzemektedir. mer, Ey Rabbim! Krlerden hi kimseyi yeryznde
brakma! (Nuh, 71/26). diyen Nuha ve Ey Rabbim! Sen onlarn mallarn silip spr
ve kalplerine darlk ver, nk onlar elem dolu azab grnceye kadar iman etmezler
(Yunus, 10/88). diyen Musaya benzemektedir. (Taber, 1997: II, 46; Beyhak, 1988: III,
138-139; bn Kesr, 1979: III, 332; Diyrbekr, 1971: II, 132; Hudar Bek,1992: 181). bn
Kesrin rivayetinde Abdullah b. Revha ise; yukardaki yet zikredilerek Musaya ben-
zetilmektedir. (bn Kesr, 1997: III, 332). Ayrca Taber ve Diyrbekrnin rivayetlerinde
Hz. Peygamber; Sizler bugn muhtasnz. Onlar ise ancak, dye veya ldrlmekle
serbest kalrlar. (Taber, 1997II/47; Diyrbekr, 1971: II/133). buyurdular.
Esirlerin durumu hakknda ortaya kan dye ve ldrme grleri ierisinde Hz.
Peygamber, Hz. Eb Bekirin ileri srd esirlerden dye alnmas teklini benimsedi.
(Taber, 1997: II, 47; Beyhak, 1988: III, 139; bn Kesr, 1979: III, 333; Diyrbekr, 1971:
II, 133; Hudar Bek, 1992: 181; azl, 1994: 236; Rz, 2003: 192).
Bylece Hz. Peygamber, esirleri dye, karlksz, mbadele ve okuma yazma bilip
de dye deyecek gc olmayanlarn on mslman ocua okuma-yazma retmeleri
karlnda serbest kalma imkan tand. (Taber, 1997: II, 47; Beyhak, 1988: III, 139;
bnl-Esr, t.y.: II, 136; bn Kesr, 1979: III, 333; Diyrbekr, 1971: II, 133; Hudar Bek,
1992: 181-188; azl, 1994: 236; Rz, 2003: 192). Ksa bir sre sonra Hz. Peygamberin
bu uygulamasn knayan u yetler nazil oldu:
Yeryznde dman tamamyla sindirip hakim duruma gelmedike, hibir
Peygambere esir almak yakmaz. Siz geici dnya menfaatini istiyorsunuz, halbuki Al-
lah ahireti istiyor. Allah mutlak g sahibidir, hkm ve hikmet sahibidir. Eer Allahn
daha nce verilmi bir hkm olmasayd, aldnz eyden dolay size byk bir azap
dokunurdu (Enfl, 8/67-68).
Bir gn sonra Hz. mer, Hz. Peygamber ve Hz. Eb Bekiri alarken grdnde:
Ya Raslallah! Senin ve arkadann alamasna neden olan eyi bana syler misin?
Alanacak bir durum ise, ben de sizinle birlikte alarm. Alanacak bir durum deilse, siz
aladnz iin alar gibi grnrm dedi. Bunun zerine Hz. Peygamber: Arkada-
larn bana bu esirlerden dye alma grn arzettikleri iin alyorum. Yemin olsun ki,
onlarn azab bana u aatan daha yakn arzolundu (Mslim, 1992: Cihad, 58; Taber,
1997: II, 46; Diyrbekr, 1971: II, 133; azl, 1994: 236). dedi.
Byle bir ikazdan u sonular karlabilir: 1. Bu ikazla Hz. Peygamberin bir beer
ve ayn zamanda bir kul olduu, peygamber olmasnn asla Onu hata etmeyen bir konuma
karmayaca vurgulanm, bylece Hristiyanlarn kendi peygamberleri hakknda yanl-
dklar gibi, mminlerin de kendi peygamberleri hakknda bir ifrata dmemeleri tenbih
edilmitir. 2. Bununla Raslllahn vahyi teblideki gvenilirlii ve Allahtan indirilen

,,

,,

,

-.

'

,
`

,,

,
`

,
`

96 / Yrd. Do. Dr. hsan ARSLAN EKEV AKADEM DERGS
eyleri asla gizlemedii vasf n plana kartlmtr. nk O bir eyi gizleyecek olsayd,
kendisine ikaz mahiyetinde gelen bu yetleri gizlemi olurdu. 3. Ayn zamanda burada,
Hz. Peygambrein mmetinin karlam olduu ve hakknda kesin bir delil bulunmayan
konularda itihada, imal-i kir etmelerine bir tevik vardr. (Hadd, 1979: 450-455; Ak-
gl, 2000: 255).
Hz. Peygamber, hakknda her hangi bir hkm bulunmayan konularda ashbyla is-
tiare etmeye byk ehemmiyet verirdi. Bedir Savanda alnan esirler konusunda da
ayn durum sz konusu oldu. O, leriye srlen grlerden en uygun olan uygulamaya
koydu. Bu tercihte Hz. Peygamberin ahs menfaat ve karlarnn n planda olduunu
sylemek ok yanl olur. Mriklerin, Mekke dneminde Ona ve Mslmanlara yaptk-
lar zulm ve ikenceler sonucunda slamn tebli edilemez ve yaanamaz hale gelmesi,
onlarn yurtlarn terkedip Medineye hicret etmelerine neden olmutur. Sava sonucunda
zulm ve ikence sisteminin liderlerinin esir olarak alnmas, Mslmanlar iin intikam
almann bir frsat olarak dnlebilir. Zaten onlarn ldrlmesi konusunda kir beyan
edenler, bu noktaya dikkat ekmilerdir. Galip bir komutan olan Hz. Peygamber de o-
unluun grn kabul edip, onlar ldrebilirdi. Hi kimse de buna mani olamazd.
Ancak O, g ve kuvveti elinde bulunduran pek ok kiinin yapmas muhtemel olan dav-
rann aksine onlardan dye almay tercih etti. Bununla O, onlarn slama girmelerini
mit etmeyi, maddi anlamda Mslmanlar rahatlatmay, insanlara slamn gzel rnek-
lerini sunmay, g elindeyken affetmeyi ve balamay tlemektedir.
3- fk Olay
626 ylnda yaplan ve Mslmanlarn zaferiyle sonulanan Ben Mustalk (Mureys)
Sava dnnde ordunun konaklad esnada Hz. merin hizmetisi Cahch b. Sad
ve Ensrdan Sinn b. Vebre arasnda kan kavgadan dolay Ensr ve Muhacir birbiri-
nin zerine yryp, karkln meydana gelmesine sebep olunca mnafklarn reisi
Abdullah b. Ubey b. Sell Mslmanlarn arasndaki birlik ve beraberlii bozmak iin:
unlarn yaptna bak! Yurdumuza gelip bizi hakimiyetleri altna aldlar. Onlar: Besle
kargay oysun gzn ataszne benzemektedir. Medineye gittiimizde aziz olan, zelil
olan oradan karacaktr demeye balad. Bu durum Mslmanlar arasnda huzursuzluk
meydana getirdi. Hz. Peygamber durumu rendiinde bir hayli zld ve Mslman-
larn bu olayla ilgilenmemeleri iin orduya hemen hareket emri verdi. (Vkd, 1984: I,
404-413, II/415-426; bn Him, t.y.: III-IV, 289-291; bn Sad, 1990: II, 48-50; Taber,
1997: II, 109; bnl-Esr, t.y.: II, 192-193; bn Kesr, 1994: IV, 157-158; Diyrbekr,
1971: II, 275-276; Hudar Bek, 1992: 231-235; Rz, 2003: 243-244).
Ordu acele bir ekilde hareket ettiinden ve o esnada bir ihtiyatan dolay kararga-
hn uzanda olan Hz. Aienin hevdecinde olup olmad farkedilememiti. Hz. Aie,
karargaha geldiinde hi kimseyi garemedi. Hevdecde olmad farkedilir dncesiyle
beklemeye balad. Hz. Pergamber ordunun arkasn kontrol etmek amacyla Safvn b.
Muattal grevlendirdi. Safvn b. Muattal beklemekte olan Hz. Aieyi tanynca devesi-
ne binmesini syledi. Safvn b. Muattal devenin yularn tutarak hzl bir ekilde orduya
yetimeye alt. Fakat orduya yetiemeyip, geceyi yolda geirdiler ve sabahleyin karar-
97 KURANDA ELETR KLTR: PEYGAMBER RNE
gaha vardlar. (Vkd, 1984: II, 404-413, II/426-429; bn Him, t.y.: III-IV, 297-298; bn
Sad, 1990: II, 50; Taber, 1997: II, 111-112; bnl-Esr, t.y.: II, 195-196; bn Kesr, 1994:
IV, 161; Diyrbekr, 1971: II, 284-285; Hudar Bek, 1992: 236; Rz, 2003: 246).
Hz. Aie ve Safvn b. Muattaln karargaha ge katlmasn frsat bilen munafklarn
lideri olan Abdullah b. Ubey b. Sell ve dier mnafklar Hz. Aie ve Safvn b. Muattal
aleyhinde konumaya baladlar. Hz. Aie Medineye gelince hastaland. Fakat, kendisi
hakknda sylenenlerden haberi olmamasna ramen, Hz. Peygamberin kendisine kar
tavrlarnda baz deiiklikler olduunu hissediyordu. O, kendisine dier hastalklarnda
gsterdii sevgi ve efkati gstermiyordu. Odaya gelir ve tedavi edenlere: Bugn hepi-
niz naslsnz? der, onu da dierlerinin arasna katard. Buna ok zlen Hz. Aie, anne-
sinin evine gidip orada tedavi olmak iin Hz. Peygamberden izin istedi. Hz. Peygamber
de: Nasl istersen dedi. (Vkd, 1984: II, 428-429, II, 426-429; bn Him, t.y.: III-IV,
298-299; bnl-Esr, t.y.: II, 196; bn Kesr, 1994: IV, 161-162; Diyrbekr, 1971: II,
287; Hudar Bek, 1992: 236).
Hz. Aie olup bitenleri Mistah b. ssenin annesinden ernince ok zld. Hz.
Peygamber, Abdullah b. Ubey b. Sell, Hassn b. Sbit, Mistah b. sse ve Hamne bt.
Cahn iftira kampanyalarndan ok rahatsz oldu ve olayn doruluunu aratrmak iin
en yakn arkadalarnn grlerine muracaat etti. (Vkd, 1984: II, 430; bn Him,
t.y.: III-IV, 300-301; Taber,1997: II, 113; bnl-Esr, t.y.:II, 197; bn Kesr, 1994: IV,
162; Diyrbekr, 1971: II, 287; Hudar Bek, 1992: 237; Geni bilgi iin bkz. Aksu, 2004:
VIII/1, 1-21; Kara, 2001: XV, 343-382).
sme b. Zeyd: Biz, Aie hakknda iyilikten baka bir ey bilmiyoruz. Ali b. Eb
Tlib: Allah seni snrlamad. Onun dnda pek ok kadn var. Cariyeye sor, o sana do-
ruyu sylerdedi. Bunun zerine Hz. Peygamber, Berreye haber gnderdi ve: Ey Ber-
re! imdiye kadar Aiede, ondan phelenmeni gerektirecek bir hareket grdn m?
Berre bu soruya yle cevap verdi: Seni hak ile gnderene yemin olsun ki, onda iyi-
likten baka bir ey bilmiyorum. O henz kk gen bir kz. Onda grdm tek kusur,
uyarmama ramen yourduum hamuru uyuya kalarak kuzuya yedirmesidir (Vkd,
1984: II, 430; bn Him, t.y.: III-IV, 301; Taber, 1997: II, 113; bnl-Esr, t.y.: II, 197;
bn Kesr, 1994: IV, 162-163; Diyrbekr, 1971: II, 287; Hudar Bek, 1992: 237; azl,
1994: 290; Rz, 2003: 246-247). Ayrca Hz. Peygamber, Zeyneb bt. Cah ve mm
Eymene de konu hakknda grlerini sorunca onlar: Biz de onun hakknda iyilikten
baka bir ey bilmiyoruz dediler. (Vkd, 1984: II, 430-431).
Hz. Peygamber ayn gn durum deerlendirmesi yaptktan sonra mescidde insanlara
hutbe irad ederek yle dedi: Ey insanlar, ailem hakknda doru olmayan eyleri sy-
leyerek beni inciten kiiler iin ne dersiniz? Ben, ailem hakknda iyilikten baka bir ey
bilmiyorum. O adam, yannda ben olmadka evlerimden hi birine girmezdi. Bu konu-
madan sonra seyd b. Hudayr ayaa kalkarak: Ya Raslallah! Senden zr diliyorum.
Sylediklerin Evs kabilesinden ise, onlara hadlerini bildiririz. (onlar ldrrz.) Hazre
kabilesinden iseler emret, onlara da aynsn yapalm. Bunun zerine Sad b. Ubde: Sen
onlar ldremezsin ve ldrmeye de gcn yetmez. nk onlar senin kabilenden ol-
98 / Yrd. Do. Dr. hsan ARSLAN EKEV AKADEM DERGS
sayd, ldrmeye bu kadar istekli olmazdn dedi. seyd b. Hudayr, Sadn bu szlerine
karlk: Sylediklerine katlmyorum. Elbette onlar ldreceiz. Sen mnafklarn ta-
rafn tutuyorsun diyerek karlk verince ortalk gerginlemi, iki kabile birbirine girmek
zereyken Hz. Peygamberin araya girmesiyle durum sakinleti.

(Vkd, 1984: II, 431;
bn Him, t.y.: III-IV, 300-301; Taber, 1997: II, 113; bnl-Esr, t.y.: II, 197; bn Kesr,
1994: IV, 162; Hudar Bek, 1992: 238; azl, 1994: 291; Rz, 2003: 248-249).
Hz. Aie ailesinin yanndayken bu olaydan dolay srekli aladn, gz yalarnn
kesilmediini, bir an bile uyuyamadn, hatta alamaktan cierlerinin paralandn,
anne ve babasnn yannda sabahladklarn, o esnada Ensrdan bir kadnn yanna geldi-
ini, kendisiyle alamaya baladn, bu haldeyken Hz. Peygamberin kendisini ziyarete
geldiini ve kendisine: Ey Aie, senin hakknda bana baz eyler ulat. Eer masumsan,
Allah masum olduunu aklar. Eer yasak olan eyi yaptysan, Allahtan balanma dile
ve Ona tevbe et. Kul, hatasn itiraf edip tevbe ederse, Allah ona merhamet eder szleri-
ni iitince ok zldn, babasnn ve annesinin Ona cevap vermesini istediini, fakat
onlar syleyecek bir ey bulamaynca, kendisi: nsanlarn benim hakkmda syledikle-
rini duyduunuzu ve onlarn sizin kalbinizde yerleip, onlara inandnz biliyorum. Size
masum olduumu sylesem-Allah benim masum olduumu biliyor- bana inanmayacak-
snz. Fakat, Allahn masum olduumu bildii eyi yaptm itiraf edersem, beni tasdik
edersiniz. Fakat ben, Yusufun babasnn dedii gibi; Bundan sonra bana den, gzel
bir sabrdr. Anlattklarnza kar yardm istenilecek de ancak Allahtr (Yusuf, 12/18).
diyeceim, dedi ve yatana gitti. Devamnda Hz. Aie: O anda susuz olduumu bil-
diim iin Allahn da susuzluumu ilan edeceine inanyordum. Fakat Kurndan bir
yet indirerek beni temize karacan tahmin etmemitim. Yine de Allahn susuz ol-
duumu bir rya ile Hz. Peygambere bildirmesini bekliyordum. Raslllah henz ya-
nmdan ayrlmam ve ailemden hi kimse darya kmamt ki, Allah, susuzluumu
bildiren yetleri indirmeye balad. Raslllahn yz yz her vahy iniinde olduu
gibi aydnlanmt. Bana syledii ilk sz: Ey Aie, Allaha hamd et. O, seni temize
kard demek oldu. Bunun zerine annem benden Raslllaha teekkr etmemi istedi.
Ancak ben: Hayr! Vallahi susuzluumu Allah bildirdii iin Ondan baka kimseye
hamd etmem dedim. (Vkd, 1984: II, 431-433; bn Him, t.y.: III-IV, 301-302; Taber,
1997: II, 113-114; bnl-Esr, t.y.: II, 198; bn Kesr, 1994: IV, 162; Diyrbekr, 1971:
II, 289; Hudar Bek, 1992: 238-239; azl, 1994: 292; Rz, 2003: 249). Hz. Aienin
susuz olduunu bildiren yetler unlardr:
O iftiray uyduranlar, iinizden bir gruhtur. Bu iftiray kendiniz iin kt bir ey
sanmayn. Aksine o, sizin iin bir hayrdr. Onlardan her biri iin iledikleri gnahn ceza-

,
`

, ,
`

'
,

,
`

`
`


`
,

,,

'

'


99 KURANDA ELETR KLTR: PEYGAMBER RNE
s vardr. lerinden (elebalk ederek) o gnahn byn stlenen iin ise ar bir azap
vardr. Bu iftiray iittiiniz zaman, iman eden erkek ve kadnlar, kendi hakknda iyi zan
besleyip: Bu, apak bir iftiradr deselerdi ya! (Nur, 24/11-12).
Hz. Peygamber, dnya hayatnda insann bana gelebilecek en nemli olaylardan
birisiyle kar karya kalmtr. Medine toplumunun bir ay sresince bu hadiseyle me-
gul olmas, doal olarak Allah Rasln derinden yaralamtr. Onun en yaknlaryla
istiarede bulunmas, olayn tesiri altnda kaldnn bir gstergesidir. Her ne kadar O,
bu olaydan etkilenmise de Mescidde insanlara yapt konumasnda ei Hz. Aieye
olan gvenini ortaya koymas anlamldr. Yine de Onun Eer yasak olan eyi yaptysan,
Allahtan balanma dile ve Ona tevbe et. Kul, hatasn itiraf edip tevbe ederse, Allah
ona merhamet eder ifadesiyle hadisenin ne kadar etkisi altnda kald anlalmaktadr.
Ayrca bu olay Hz. Peygamberin ayb bilmediini ak bir ekilde ortaya koymaktadr.
Hz. Aienin Size masum olduumu sylesem-Allah benim masum olduumu bi-
liyor- bana inanmayacaksnz. Fakat, Allahn masum olduumu bildii eyi yaptm
itiraf edersem, beni tasdik edersiniz. sz, Hz. Peygamberin, babasnn ve annesinin
psikoljik durumunu tahlil etmesi asndan ok nemlidir. Bylece vahyin gelmesiyle
btn toplum eletirilmektedir.
4- la Olay
Tahrim suresinin nzl sebebi hakknda kaynaklarmzda iki farkl rivayetin olduu
belirtilmektedir. Birincisi; Hz. Aienin anlatmna gre; Hz. Peygamber bal ve helvay
severdi. kindi namazn kld zaman hanmlarn ziyarete giderdi. Bu amala Zeyneb
bt. Cahn yanna gitti ve orada uzun sure kald. Ben ve Hafsa: Peygamber, hangimi-
zin yanna gelirse o, Ona: Mefr yemisin, senden mefr kokusu alyorum desin
diye anlatk. Hz. Peygamber byle diyen hanmna: Hayr, mefr yemedim, fakat
Zeynebin evinde bal erbeti itim. Ama bir daha imemeye yemin ettim. Sen bunu kim-
seye syleme dedi. (Buhr, 1992: Tefsr, 66; Talk, 8; Mslim, 1992: Talk, 20; Eb
Dvd, 1992: Eribe, 11; bn Arab, t.y.: IV, 1844-1845; Zemaher, t.y.: IV, 124; Rz,
t.y.: XXX, 41; Kurtub,1949: XVIII, 178; Cesss, 1996: V, 262; bn Kesr, 1979: IV, 387;
Beydv, 1968: II, 485; Kirmn, 1985: XIX, 154-155; bn Hacer, 1986: VIII, 525; Ayn,
t.y.: XIX, 248-249; Kastalln, 1990: XI, 181; Ksm, 1960: XVI, 5853).
Baka bir rivayette ise Hz. Aie olay yle anlatmaktadr: Hz. Peygamber, Hafsa
bt. merin evine girmiti. Orada her zamankinden fazla kalnca onu kskandm. Bunun
sebebini aratrdm. Hafsaya akrabasndan bir kadn bir mlek bal hediye etmiti. O
da bu baldan erbet yapp Hz. Peygambere iirmiti. Ben de kendi kendime: Valla-
hi bunun iin bir hile yapacam dedim. Bunun iin Sevde bt. Zemaya yle dedim:
Biraz sonra Hz. Peygamber yanna geldiinde Mefr mi yediniz? dersin. O da sana
Hayr der. Bunun zerine sen de: Sizden bana gelen koku nedir? diye sorarsn. O
da sana: Hafsa bana bal erbeti iirdi der. Sen de: O baln ars, onu Urfud aacn-
dan toplamtrdersin. Bana geldiinde ben de yle diyeceim. Hz. Peygamber, Hz.
Sayyenin evine gelince, ona da ayn eyleri sylemesini, syledim. Hz. Peygamber ksa
100 / Yrd. Do. Dr. hsan ARSLAN EKEV AKADEM DERGS
bir sre sonra kapnn nne gelince Hz. Sevde: Ya Raslallah! Mefr mi yediniz?
dedi. Hz. Peygamber: Hayr cevabn verdi. Hz. Sevde: Bu koku nedir? diye sorun-
ca Hz. Peygamber: Hafsa bana bal erbeti iirdi dedi. Bunun zerine Hz. Sevde: Ar,
o bal Urfud aacnda toplamtr dedi. Hz. Aie ve Hz. Sayye de ayn eyleri syledi-
ler. Hz. Peygamber, Hz. Hafsann evine gelince: Ya Raslallah! Bal erbetinden imek
ister misin? diye sorduunda Hz. Peygamber: Hayr, ihtiyacm yok dedi. Devamnda
Hz. Sevde: Sbhanallah! Bal erbetini Ona haram ettik dedi. Hz. Aie, Hz. Sevdeye:
Sus dedi. (Buhr,1992: Talk, 8; Mslim, 1992:Talk, 21; Ksm, 1960: XVI, 5853;
bn Kesr, 1979: IV, 387-388; Kirmn, 1985: XIX, 189-191; Ayn, t.y.: XIX, 249-250;
Hicz, 1992: III, 701).
Hz. Peygamberin bal erbetini hangi hanmnn yanndayken itii konusunda farkl
rivayetler bulunmaktadr. Yukardaki rivayetlerin dnda mm Seleme ve Sevde bnt.
Zemann da isimleri gemektedir. bn Arab ve bn r, Hz. Zeyneb bt. Cah riva-
yetinin daha doru olduunu belirtmektedirler. (bn Arab, t.y.: IV, 1845; bn r, t.y.:
XXVIII, 344).
kincisi; Hz. Hafsa bt. mer babasn ziyarete gitmiti. O evde yokken Hz. Peygamber
onun evinde bulunduu bir srada Mriye gelmiti. O, onunla orada kald. Bu hadise Hz.
Aienin gnnde meydana geldi. Hz. Hafsa bt. mer dnnce Mriyeyi evinde grd.
Evin kapsnda bekleyip onun kmasn bekledi. Bundan dolay kskanlk duygular ha-
rekete geti. Mriye evden knca O, evine girdi ve: Yannda olan kiyi grdm. Beni
hor grdn iin byle yapyorsun. dedi. Bunun zerine Hz. Peygamber: Sana bir
sr vereceim. Eer bu srr kimseye sylemezsen, Mriye bana haram olsun. dedi. Hz.
Hafsa bt. mer, bu srr kimseye sylememeye sz vermesine ramen, bunu Hz. Aieye
syledi. (Taber, 1988: XXVIII, 157; Vhid, 1995: II, 1111; Zemaher, t.y.: IV, 124; bn
Arab, t.y.: IV, 1844; bn Hayyn, 1990: VIII, 288; Kurtub, 1949: XVIII, 178-179; bn
Kesr, 1979: IV, 387; bn Hacer, 1986: VIII, 525; Kastalln, 1990: XI, 181-182; bn r,
XXVIII, 344; Beydv, 1968: II, 487; Bursev, 1985: X, 47; Bekk, t.y.: XX, 181-182;
Ksm, 1960: XVI, 5854; Hicz, 1992: III, 701-702).
Bunun zerine Hz. Peygamber hanmlarndan bir ay ayr kalmak istedi. Hz. mer b.
Hattab olay yle anlatmaktadr: Cahiliyye dneminde kadnlara hi deer vermezdik.
Allah, Kurn- Kerimde onlar hakknda bir ok ayet indirerek, onlara haklar verdi. Ku-
rey kadnlara hakimdi. Fakat, Medinede durum byle deildi. Kadnlarn sahip olduu
mevkileri daha yksekti. kadnlar erkeklere szlerini dinletirdi. Biz de Medineye hicret
edince kadnlar mz, Ensr kadnlar gibi hareket etmee baladlar. Gnn birinde bir
mesele ile megul olduum srada eim ie kararak: yle yapsan, byle etsen de-
mee balad. Ben de: Sana ne, benim iime ne diye karyorsun diyerek onu azarla-
dm. Eim: Tuhaf ey, hibir ite sana bir ey sylenmesini istemiyor sun. Peygambere
nisbetle sen, kim oluyorsun; halbuki kzn Peygambere yle eyler sylyor ki, btn
gn dargn geiyor dedi. Bunun zerine Hz. mer: Canm skld, hemen abam sr-
tma aldm, evden ktm. Kzm Hafsann yanna gittim, ona: Kzm, Peygambere
kar geliyor, btn gn dargn kal masna sebep mi oluyorsun? Seni Allahn cezasna
101 KURANDA ELETR KLTR: PEYGAMBER RNE
ve Peygamberin gazabna uramaktan saknmaa davet ederim. O gzelliine ve Pey-
gamberin kendisini sevmesine aldanan, seni de aldatmasn. Peygamber srf benim ha-
trm iin seni boamyor, yoksa bu halinden memnun kalmaz dedim ve oradan karak,
mm Selemenin yanna girdim. Onunla da bu meseleyi konutum, o: Ne tuhaf adam-
sn dedi ve bu sz beni susturdu. Hi bir ey sylemeden kalkp gittim. (bn Hacer,
1986: VIII, 525-526; Ayn, t.y.: XIX, 250; bn Kesr, 1979: IV, 388-389; Kastalln, 1990:
XI, 183).
Bunun zerine Hz. Eb Bekr: Her eye mdahale ettiin gibi Peygamberle zevce-
leri arasna da sokulmak istiyorsun diyerek Hz. Peygamberin eleriyle oturduu esnada
onlarn bulunduu mekana girdi. Sonra Hz. mer de oraya geldi. Orada bulunanlarn
sessizlii karsnda Hz. mer, baktm herkes sessiz, kendi kendime: Bir ey syli-
yeyim de Peygamberi gldreyim dedim. Sonra: Hricenin kz kalkp benden na-
faka istemeli de, ben de onun boynunu skmalym diye syledim. Hz. Peygamber de
glmsedi ve: te bunlar da benim etrafmda nafaka istiyorlar dedi. Bunun zerine
Hz. Eb Bekir ve Hz. mer kzlarnn (Hz. Aie ve Hz. Hafsa) zerine yrd. Her ikisi
de Peygamberden olmayan bir eyi mi istiyorsunuz? diye sert klar karsnda Onlar
da: Bundan byle Peygamberin nezdinde olalm da bir ey istemeyeceiz, diye yemin
ettiler. (bn Hacer, 1986: VIII, 525-526; Ayn, t.y.: XIX, 250; bn Kesr, 1979: IV, 388-
389; Kastalln, 1990: XI, 183).
Hz. mer bu durumu nasl rendiini yle anlatmaktadr: Ensrdan bir komum
vard, ikimiz birer gn ara ile Peygamberi ziyaret ederdik. Sra Ensr komumdayd.
Gece yars geince ensr komum gelerek kapy ald. Endieli bir ekilde kapy a-
tm: Ne var? diye sordum. Byk bir felket deyince Hz. mer merakla: Ne oldu?
Gassnler Medineye kar hcuma m getiler? diye sorunca o da: Hayr, daha fena
bir ey vuku buldu. Peygamber elerini boad cevabn verince Hz. mer, Sabahleyin
Medineye giderek, sabah amazn Hz. Peygamberle kldm. Namaz bittikten sonra O
odasna ekilince ben, alamakta olan Hafsann yanna gittim. Ona: Sana ben peinen sy-
lemedim mi? diyerek onun yanndan ktm ve mescide geldim. Minberin ya nnda keder
iinde olan ashbn yanna oturdum, ancak iim iime smad iin oradan kalkarak,
Hz. Peygamberin odasna yaklatm. Onu grmek iste diimi syledim fakat, bir cevap
alamadm. Mescide dndm. Canmn skn ts bir trl gemiyordu. Hz. Peygamberin
hcresine tekrar yaklatm ve Rebahdan tekrar bana izin istemesini syledim. Yine cevap
alamadm. Bunun zerine sesimi ykselterek konutum: Rebah, ben Hz. Peygamberi
grmek istiyorum msde is te, ayet Reslllah benim Hafsa lehinde tavassutta bu-
lunacam zan nediyorsa yemin olsun ki, eer Hz. Peygamber emrederse onun boynu-
nu uururum. Bunun zerine O, beni huzuruna kabul etti. Odasna girince Onu hasrdan
bir yatak zerinde buldum. Derisinin zerinde has rn brakt izgiler belli oluyordu.
Etra fma bakndm. Bir yanda bir avu arpa, dier yanda asl bir post gr dm, gzle-
rim yaard. Hz. Peygamber niin aladm sorunca: Nasl alamayaym? Kisralar,
Kayserler dnyann zevkini s rerken, siz bu basit bir yerde yayorsunuz diye cevap
verdim. Bunun zerine Hz. Peygamber: Onlar dnyann zevkini srsnler, bize hire-
tin nimetleri yeter! Ona: Elerinizi boadmz m? diye sordum. Hayr dedi. Bu
102 / Yrd. Do. Dr. hsan ARSLAN EKEV AKADEM DERGS
cevap karsnda birdenbire Allhu Ekber dedim. Sonra: Btn Ashp keder iin-
dedir, gidip kendilerine hakikati syliyeyim mi? dedim. O da izin verince ashba olanlar
anlattm. Bylece l mddeti bir ay olduundan, mddet bitince Hz. Pey gamber elerine
dnd. (bn Hacer, 1986: VIII, 525-526; Ayn, t.y.: XIX, 250; bn Kesr, 1979: IV, 388-
389; Kastalln, 1990: XI, 183).
Kaynaklarmzda Hz. Peygamberin hanmlarndan bir ay mddetle ayr kalmak iin
yemin ettii ve yirmi dokuz gn bu ekilde kaldktan sonra (bn Arab, t.y.: IV, 1844;
Rz, 2003: XXX, 41; Kurtub, 1949: XVIII, 179; Bursev, 1985: X, 48; bn r, t.y.:
XXVIII, 344, Hicz, 1992: III, 702).
Ey Peygamber! Elerinin rzasn arayarak, Allahn sana helel kld eyi niin ken-
dine haram ediyorsun? Allah ok balayandr, ok merhamet edendir (Tahrim, 66/1).
yetinin nzil olduu belirtilmektedir.
Hz. Peygamberin, yette iaret edilen eyi kendisine haram klmas, helal olan bir
eyi haram klmak anlamnda deildir. nk helali haram klmak, tevhid inancna ay-
krdr. Kurn- Kerimde: Dillerinizin yalan nitelendirmesinden tr, u helaldir,
u haramdr, demeyin. phesiz, Allaha kar yalan uyduranlar, kurtulua eremezler.
(Nahl, 16/116). buyurulmaktadr. Hz. Peygamber iaret edilen eyi herkese haram klma-
mtr. O ey aslnda helaldir. Fakat kendisi, ailesi iinde huzursuzlua neden olan eyi bir
daha yapmamaya karar vermitir. Bu, insann helal olan bir yemei, kendisine dokunduu
iin yememesine benzer. (Ate, 1991: IX, 510-511).
la olayna sebep olan hususlar farkl anlatmlar olsa da, bunlarn ortak yn Hz.
Peygamberin hanmlarndan belli bir mddet ayr kalmasdr. Byle davranmakla Hz.
Peygamber, hanmlarnn yapt davranlarn yanl olduunun farkna varmalarn
salamay, onlara dnmeleri iin zaman tanmay ve onlar serbest brakmay amala-
mtr. Onun boanma konusunda elerinin krini almas, hanmlara verdii deerin en
gzel rneidir. nk cahiliyye toplumunda kadnlarn durumunu dikkate alndnda
Hz. Peygamberin bu davrannn ne kadar nemli olduu anlalmaktadr.
Hz. Peygamber, her ne kadar iyi niyetle byle bir davranta bulunduysa da, Allahn
helal kld bir eyi kendisine haram kld iin Allah tarafndan sorgulanmaktadr. Bu
durum, bir beer olarak Hz. Peygamberin yanldn gstermektedir.
5- Mnafklara zin Vermesi
Hz. Peygamber, 631 tarihinde slmiyetin yaylmasn nlemek iin Bizans
mparatorunun amda byk bir ordu hazrlamaya baladn, askerlerin bir senelik
maan pein verdiini, sava iin Lahm, Czme, mile, assn ve dier kabileleri
toplayp gbirlii yaptn ve Arap Yarmadasna doru harekete getiini haber alnca,
Mslmanlarn sava iin hazrlanmalarn emretti. (bn Sad, 1990: II, 124-125; Diyr-
bekr, 1971: III, 11).
`

,
'
,

,,

-
`

:

-

`

`

`
,

,
'
_
103 KURANDA ELETR KLTR: PEYGAMBER RNE
Hz. Peygamber daha nceki seferlerde amacn gizli tutarken, bu seferde mesafenin
uzak, mevsimin yaz ve dmann kuvvetli olmasndan dolay insanlarn bu durumu bi-
lerek hazrlk yapmalar iin amacn syledi. (Taber, 1997: II, 181; bnl-Esr, t.y.: II,
277; Diyrbekr, 1971:III/11; Hudar Bek, 1992: 361). Her taraftan gnlller toplanmaya
balad. Ancak, ar derecede ktln olmas, mevsimin yaz olmas, hasad zamannn gel-
mesi, mesafenin uzak, dmann gl olmas ve bata Abdullah b. Ubey b. Sell olmak
zere dier mnafklarn olumsuz propagandalar yznden hazrlklar yava gidiyordu.
Bundan dolay bu orduya, zorluk ordusu (ceyul usur) denilmitir. (Taber, 1997: II, 181;
bnl-Esr, t.y.: II, 277; Diyrbekr, 1971: III, 11; Hudar Bek, 1992: 361).
Yukardaki sebeplerden dolay insanlar Hz. Peygambere gelip orduya katlmamak
iin mazeretlerini belirterek izin talebinde bulunuyorlard. Bazlar hakl mazeretler ileri
srerken, mnafklarn ban ektii grup ise, sudan bahanelerle katlmak istemediklerini
belirtiyorlard. Hz. Peygamber, ilerinde Ced b. Kaysn bulunduu mnafklardan bir
grubun yanna urad ve onlara: Savaa hazr msnz? diye sorunca Ced b. Kays: Ya
Raslallah bana izin versen de bam derde sokmasan, vallahi, kavmim benim kadnlara
ne kadar dkn olduumu bilir. Rum kadnlarn grnce dayanamamaktan korkuyo-
rum. diyerek izin istedi. Bu istek karsnda Hz. Peygamber ondan yz evirdi. (Vkd,
1984: III, 992; Taber, 1997: II, 181-182; bnl-Esr, t.y.: II/277; Hudar Bek, 1992: 361).
Bylece Hz. Peygamber, kendisinden izin isteyenlere msaade etti. Fakat gelen vahy, Hz.
Peygamberin bu tasarrufunu onaylamadn u ekilde beyan etmektedir:
Allah seni affetsin! Doru syleyenler sana iyice belli olup, yalanclar bilinceye ka-
dar niin onlara izin verdin?

(Tevbe, 9/43).
Bu yette Yce Allah, Hz. Peygamberden izin isteyenlerin doru syleyip syleme-
diklerinin aratrlmasn ve grne baklarak karar verilmemesini istemektedir.
Sonu
Hz. Peygamber beer olarak insanst veya doast bir gce sahip olmad gibi bir
melek de deildir. O, biyolojik ve zyolojik adan dier insanlarla ayn zelliklere sahip-
tir. Onun bu konularda dier insanlardan hibir ayrcal yoktur. nsanlarn tabi olduu
kanunlara O da tabidir. O, bu ynlerden dier insanlarla benzerlik arzetmekle beraber,
peygamber olmas asndan ahlaki karakteri ve ahsiyeti bakmndan yksek bir konuma
ve mkemmel bir kiilie sahiptir. Bu adan O, sradan bir insan olarak kabul edilemez.
Hz. Peygamberin uyarlmasna sebep olan hususlar, ilah bir emre muhalefet etmek
veya insanlardan sadr olan slamn temel umdelerine aykr iller trnden deildir. An-
cak O, hakknda ak bir hkmn bulunmad durumlarda kendi tercihine gre hareket
etmitir. Bu durum nbvvet makamna halel getirmedii gibi Kurn- Kerimin gve-
nilirliine de glge drmez. Onun karar vermeden nce ayrntl bir ekilde ashbyla
istiarede bulunmas, dnce ve ifade hrriyetine ne kadar nem verdiini ortaya koy-
maktadr. fk hadisesinde olaylarn tesiri altnda kalmas, Onun duygu ykl bir insan

,
`

,
104 / Yrd. Do. Dr. hsan ARSLAN EKEV AKADEM DERGS
olduunu gstermekte ve mnafklarn mazeretlerini dikkate alarak, onlara izin vermesi
de ayb bilmediinin ak bir delilidir. Hz. Peygamberin yapt tercihlerden dolay
kendisini eletiren yetleri hi endieye kaplmadan, ekinmeden, insanlarn ne dedikle-
rini ve ne diyeceklerini dikkate almadan tebli etmesi, Kurnn beer kaynakl bir kitap
olmadn, evrensel niteliklere sahip olduunu gzler nne sermektedir. Ancak bu uya-
rlarn, Hz. Peygambere eletiri malzemesi yaplmasndan sarf nazar edilmesi gerektii,
Onu nasl eletiririmden ziyade, nasl anlamalym, mantnn gelitirilmesi hususunun
dikkate alnmas daha faydal olacaktr.
Bir beer olarak Hz. Peygamberin eletiriye ak olmas ve bu husularn Kurnda
belirtilmesi, mslmanlar iin en iyi rnektir. Dolaysyla makam, mevki ve sfatlar ele-
tiriye mani olmamaldr. Bu adan Mslmanlar arasnda eletiri kltrnn yayagnla-
masnn, kir ve ifade hrriyetinin gelimesine katk salayaca muhakkaktr.
Kaynaka
Akgl, Muhittin (2000). Diyanet lmi Dergi, Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav)-zel
Say- Hz. Peygamberin smetiyle ilgili Baz Ayetlerin Yorumu, Ankara: Ba-
ak Matbaas.
Aksu, Ali (2004). Cumhuriyet niversitesi lahiyat Fakltesi, fk Olay zerine Deer-
lendirme, Sivas.
Als, Ebl-Fadl ehbddin es-Seyyd Mahmd (1301). Rhul-Men f Tefsril-
Kurnil-Azm ves-Sebl-Mesn, Msr: Drul-Hads.
Ate, Sleyman (1991). Yce Kurnn ada Tefsiri, stanbul: Yeni Ufuklar Neriyat.
Ayn, Bedrddin Eb Muhammed Mahmd b. Ahmed (t.y.). Umdetl-Kr erhu
Sahhil-Buhr, Beyrut: Drul-Fikr.
Bekk, Burhanddin Ebl-Hasen brahim b. mer (t.y). Nuzumd-Drer f Tenbil-
yti ves-Sver, Beyrut: Drul-Fikr.
Beydv, Abdullah b. mer, Envrut-Tenzl ve Esrrut-Tevl (1968). Msr: eriket ve
Matbaat Mustafa el-Bb el-Haleb.
Beyhak, Eb Bekir Ahmed b. Hseyin (1988). Deliln-Nbvve, Beyrut: Drul-
KtbiIlmiyye.
Buhr, Eb Abdullah Muhammed b. smail, Sahhul-Buhr (1992). stanbul: ar Ya-
ynlar.
Bursev, smail Hakk (1985). Rhul-Beyn, Beyrut: Drul-Fikir.
Cesss, Eb Bekir Ahmed b. Ali (1996). Ahkmul-Kurn, Beyrut: Drul-Kitbil-Ara-
b.
Diyrbekr, Hseyin b. Muhammed b. el-Hasan (1971). Trhul-Hams f Ahvli Enfesi
Nefs, Beyrut: Drul-Ktbil-Ilmiyye.
Eb Dvd, Sleyman b. el-Eas (1992). Snen Eb Dvd, stanbul: ar Yaynlar.
105 KURANDA ELETR KLTR: PEYGAMBER RNE
Gazl, Muhammed (1994). Fkhus-Sre, Beyrut: Drul-Kalem.
Hadd, Muhammed Ebn-Nr (1979). smetl-Enbiya, Msr: Drul-Hads.
Hicz, Muhammed Mahmud (t.y.). Tefsrul-Vdh, Msr: Drut-Tefsr.
Hudar Bey, Muhammed (1992). Nrul-Yakn f Srati Seyyidil-Murseln, Msr: Drul-
Hads.
bn r, Muhammed (t.y.). Tefsrut-Tahrr vet-Tenvr, Tunus: ed-Drut-Tunusiyye.
bn Arab, Eb Bekir Muhammed b. Abdullah (t.y.). Ahkmul-Kurn, Beyrut: Drul-
Fikr.
bnl-Esr, Abdlkerim b. Abdlvhid (t.y.). el-Kml ft-Trh, Beyrut: Drul-Fikr.
bn Hacer, Ahmed b. Ali (1986). Fethul-Br bi erhi Sahhil-Buhr, Kahire: Drul-
Hads.
bn Hayyn, Muhammed b. Yusuf b. Ali b. Yusuf (1990). el-Bahrul-Muht, Beyrut:
Drul-Fikr.
bn Him, Eb Muhammed Abdlmelik (t.y.). es-Sratn-Nebeviyye, Msr: Dru bn
Kesr.
bn Kesr, Ebl-Fid smail (1994). el-Bidye ven-Nihye, Kahire: Drul-Hads.
bn Kesr, Ebl-Fid smail (1979). Tefsrul-Kurnil-Azm, Beyrut: Drul-Fikr.
bn Sad, Muhammed (1990). et-Tabaktl-Kbr, Beyrut: Drul-Ktbil-Ilmiyye.
Kara, Seyfullah (2001). fk Olaynn Etkileri ve Olayla lgili Ortaya Konan Tavrlar, Ata-
trk niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, Erzurum.
Ksm, Muhammed Cemalddin (1960). Mehsnut-Tevl, Msr: Drul-Hads.
Kastalln, Ebl-Abbs ihbddin Ahmed (1990). rds-Sr li erhi Sahhil-Buhr,
Beyrut: Drul-Fikr.
Kirmn, Eb Abdullah emsddin Muhammed b. Yusuf b. Ali (1985). el-Buhr bi
erhil-Buhr, Beyrut: Drul-Fikr.
Kurtub, Eb Abdullah Muhammed b. Ahmed (1949). el-Cm li Ahkmil-Kurn, M-
sr: Drul-Hads.
Mevdd, Ebl-Al (1991). Tefhml-Kurn, trc. Komisyon, stanbul: nsan Yaynla-
r.
Mslim, Ebl-Hseyin Mslim b. Haccc (1992). Sahhu Mslim, stanbul: ar Ya-
ynlar.
ztrk, Yener (2006). Abese ve Tevell fadelerinin Muhatab Kimdir?,stanbul, Yeni
mit Dini limler ve Kltr Dergisi
Rz, Fahreddin (t.y.). et-Tefsrul-Kebr, Msr: Drul-Hadis.
Rz, Muhammed (t.y.). Muhammed, Beyrut: Drul-Kalem.
Sheyl, Abdurrahmn (t.y.). er-Ravdul-nuf, Beyrut: Drul-Fikr.
106 / Yrd. Do. Dr. hsan ARSLAN EKEV AKADEM DERGS
Taber, Eb Cafer Muhammed b. Cerr (1988). Cmiul-Beyn an Tevlil-Kurn, Bey-
rut: Drul-Fikr.
Taber, Eb Cafer Muhammed b. Cerr (1997). Trhul-mem vel-Mlk, Beyrut:
Drul-Ktbil-Ilmiyye.
Vhid, Ebl-Hasan Ali b. Ahmed (1995). el-Vecz f Tefsril-Kitbil-Azz, Beyrut:
Drul-Fikr.
Vkd, Muhammed b. mer (1984). Kitbl-Mezi, Beyrut: Drul-Fikr.
Zemaher, Mahmd b. mer (t.y.). el-Kef an Hakikit-Tenzl ve Uynil-Ekvl f
Vuchit-Tevl, Beyrut: Drul-Marife.
Copyright of Ekev Academic Review is the property of Ekev Academic Review and its content may not be
copied or emailed to multiple sites or posted to a listserv without the copyright holder's express written
permission. However, users may print, download, or email articles for individual use.

You might also like