You are on page 1of 311

eviren: Erdoan Vatansever NDEKLER BRNC DERS..............................................................................13 KNC DERS................................................................................53 NC DERS..............................................................................93 DRDNC DERS.......................................................................124 BESNC DERS............................................................................158 ALTINCI DERS............................................................................

194 YEDNC DERS............................................................................234 SEKZNC DERS.........................................................................280 DOKUZUNCU DERS......................................................................324 ONUNCU DERS............................................................................351 ONBRNC DERS........................................................................384 ONKNC DERS..........................................................................415 ONUN DERS........................................................................444 ONDORDUNC DERS...................................................................469 Dr. Ali eriat 23 Kasm 1933'te Horasan eyaletine bal Sabzi-var'n Mezinan kynde dnyaya gelir. 1950'de Me-hed'teki retmen kolejine girer. 1952'de Mehed'in yaknlarndaki Ahmedabad kynde retmenlie balar. 1955 ylnda Mekteb-i Vasita' yazar. Ebu Zer-i Gffari'yi tercme eder. 1956'da Meshed niversite-si'ne girer. "Ulusal Direni Hareketi"ne ye olduun dan babas ve dier yelerle birlikte tutuklanr. 6 ay tutuklu kalr. 1959'da Alexis Carrel'den Dua'y terc me eder. niversiteden basar ile mezun olur. 1960'da Fransa'ya gnderilir, orada Sosyoloji ve Dinler Tarihi zerine alr. Cezayir Kurtulu Hareketi'ne aktif ola rak katlr. Bu faaliyetlerinden dolay Paris'te tutukla nr. Bu arada birok makale, konuma ve evirisi dei ik dergilerde yaynlanr. Sosyoloji ve Dinler Tarihi zerinde doktorasn tamamlayarak 1962'de ran'a dner ve snrda tutuklanr, aylarca hapiste kalr. retmenlik ve Meshed niversitesi'nde asistanlk ya par. Meshed, Hseyniye- rad, Tahran niversiteleri ile dier merkezlerde konferanslar vermeye balar. Hseyniye-i rad 1973 Eyll'nde kapatlr. ran gizli servisi Savak, eriat'yi aramaya balar. Kendisini bula maynca babasn tutuklar. Babas bir yl tutuklu kalr. eriat teslim olur ve 18 ay hcrede kalr. 1975-77 ara s Savak'n takibinden srekli kaarak, bakalarnn evinde kalarak almalarna devam eder. Sabahlara kadar sren konumalar yapar. 16 Mays 1977'de Avrupa'ya hicret eder. 30 gn sonra ngiliz istihbara-t'nn da yardm ile Savak tarafndan ehid edilir. 27 Haziran 1977'de am'daki Hz. Zeyneb'in trbesinin yanna gmlr.

Sunu Elinizdeki kitap, ehid retmen Dr. Ali eriat'nin 1971 y lnda Tahran'da Hseyniye-i Irad'da verdii "Dinler Tarihi ve Dinleri Tanmak" isimli derslerinden derlenmitir. Bu derslerin bir araya toplanp hazrlanmas iin eriat'nin hayattayken faaliyetleri srasnda tanzim edilmi olan kasetler den ve teksirlerden faydalanlmtr. Bu metinlerde, Dr. eria t'nin sonradan eitli konularda kasetlere ek olarak syledikle rine mutabk kalnmtr. in hzl olmas iin o zaman karl m olan metinler de eklenmitir. ehid eriat, baz derslerin sonunda, sorulan sorulara ce vap vermitir. Bazen mecbur olarak aklamalar yapmtr. Ta mamen kasetten kitaba aktarlan bu cevaplar ve aklamalardan derslerin muhtevasyla ilgili olanlar, konunun sonuna eklen mitir. Konuyla ilgisi olmayanlar ise ekler blmnde veril mitir. "Dinler Tarihi ve Dinleri Tanmak" adyla verilen dersle rin tamam ondrttr. Her biri yedier ders olmak zere, iki cilt halinde dzenlenmitir. Her cildin sonundaki ek ve fihristlere ilaveten kavramlar ve deyimler indeksi de verilmitir. Yedinci ve sekizinci derslerdeki konularn, derslerin genel gidiatyla dorudan bir ilgisi yoktur. Bu derslerde ehid eriat, yanl an lalmalar ve tahrifleri nlemek iin, birok temel slm konu hakkndaki anlaylarn ve dncelerini aklamtr. ehid eriat, konular paralamaktan saknmak, genel artlar gster mek hatta dinler tarihi derslerinin hararetini korumak iin mecburen kendi itikdi anlayn aklamtr. ehid retmenimiz, drst kiilii, yetenei ve bata slm olmak zere dier kltr ve ideolojileri vukfiyetiyle her trl kavram ve deyimleri yerli yerinde kullanmtr. O'nun, nklb, mektebi akdesiyle dncelerini iyice aratrmak, tanmak, k saca O'nun mirasndan istifade etmek gerekir. Bu dersleri bir araya toplarken, derslerin verildii zaman daki kronolojik sray korumay tercih ettik. Aziz okuyucularn dikkatini son olarak aadaki noktalara ekmek istiyoruz: 1. Ara balklar, szkonusu kasetlerden aynen alnmtr. 2. Konularn kasetlerden kitaba aktarlmasnda emanete ria yet edilmitir. Zorunlu olarak eklenen bir kelimenin ve ibarenin belli olmas iin [ ] iareti kullanlmtr. 3. Kasetlerdeki sorularn metni aynen aktarlmamtr. nemli durumlarda ksaca verilmitir. Sorulardan anlamsz ve gerekli olmad halde sorulmu olanlar, baz paragraflarn ba langcnda, "...." iareti ile gsterilmitir. Dr. Ali eriat'nin Eserlerini Bir Araya Toplama ve Dzenleme Brosu DNLER TARH ve DNLER TANIMAK BRNC DERS "Sizden, iyiye aran, doruluu emreden ve ktlkten sakndran bir cemaat olsun..." Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla. nce rad Kurumu'na teekkr ediyorum. Hak edilse bile teekkr etme ve vme gibi bir detim yoktur. Sebebi de u; memlekette teekkr ve vg o

kadar artm ki, gerekli olduu yerde bile insan teekkr etmekten korkuyor. Ama undan te ekkr ediyorum ki, konuma programlarm ders programlar na evirmeyi kabul ettiler. Ben ahsen, belli tiplerin konuma ve nutuk yoluyla topluma bir hizmet yapabileceklerine inanmyo rum. Yani, hem ben hatipliime inanmyorum, hem de halk. a yet bir retmen olarak elimden bir i geliyorsa, o da bildiim llerde ders vermektir. Bu nedenle burada, her zamankinin aksine kendimi suyun iindeki bir balk gibi hissediyorum. Bu rada istiyorum ki, hr dneyim, hr konuaym; eer imkn olursa derste renciler tarafndan tenkit yaplsn, sorular sorul sun, onlara cevap vereyim. Snfn deeri daha ok bu yzden artmaktadr. Ama maalesef buna da imkn yok. nk bu s14 DNLER TARH DNLER'TARH 15 nfn mevcudu olduka fazla. Vakit olarak da ders sresi iinde bu, fiilen mmkn deildir. Siz hanm ve beylerden, aresiz ola rak dersten sonra, yani programn bitmesinden sonra sorularn z yazmanz rica ediyorum. Arkadalar, yazdnz sorular ge lip alacaklar, sonra kuliste frsat bulduum lde sorularnz cevaplandracam. Bu derslere devam eden hanm ve beylerden kk bir di er ricam da udur: Ahlaken btn derslere gelme sorumlulu unu tasnlar. Yani dersin btn dneminde hazr bulunsun lar. Zira, evvela genel olarak dersin konumadan fark udur: Ders, konumann aksine bal bana bamsz bir nite deil dir. Bu yzden genelin sadece bir dersin sonunda hkm ver mesi eksik bir ey olur. Eer biri, incelenen konu hakknda bir veya iki oturuma katlp, nc oturuma katlmazsa, o iki ders hakknda verecei hkm konumac ve konu asndan eksik olmakla kalmayacak, belki bazen sz konusu olana aykr bile olacaktr. yle ki, bir oturumda giri ve usul Ortaya konuyor. kinci oturumda bir teorinin eitli ynleri ve ona aykr teoriler inceleniyor. nc, drdnc veya beinci oturumda ise kesin sonuca ulalyor. Bu orta ksmlardan birine gelse, sonra gider se ve buna dayanarak hkm verirse, bu durum ilm ve ahlk adan zor bir mesele dourur. Bu ekilde hkm vermek, ava mn ve halk aldatanlarn iidir. kincisi, dersleri sonuna kadar takip etmek, benim zel ei tim yntemimdir. Ulemadan bir beyefendi yle buyuruyordu: "ok acemi bir vaiz konutuu zaman, slm'n usl 28'dir de yip balar; 27 tanesini syleyip birini unutursa yuhalanr. Ama tecrbeli bir vaiz yle der: Usulen slm u ekildedir. Bunlarn drdn bile sylese baarldr." Baz ahslar tecrbelidir. Bir teoriyi veya bir dini sz konusu yapmak istedikleri zaman, di er teorilerin ve konularn hepsini kolaylkla reddedebilecek e kilde ortaya koyarlar. nce kar olduu o din veya teorinin ta rifinde, tahlilinde ylesi bir giri sralamas yapar ki usulen yan l oluu, zayf oluu, mahkm oluu herkese kar sabitlesin. Bylece onu kolaylkla reddedebilsin. O noktaya ulatktan sonra, kendi inancnn konusu olan teorinin parlakln arttrr. Bu kurnaz adam elbette baarl olacaktr. Fakat sadece propa ganda asndan. Genel yn asndan da baarl olmas muhte meldir; ama ilm adan drst bir insan deildir. Drst insan, kendine zg bir dine ve ideolojiye inand halde, kendisine aykr olan grleri, hatta dinleri bile tantma ve aratrma aamasnda o

gre muhalif deilmi gibi ortaya koyan nsandr. Btn ilm inan ve inceleme ahengiyle tarafsz ve insafl olarak meseleyi ortaya koymas gerekir. Bu ekilde, elbette i zorlar. Ama zor da olsa bu ekilde reddediniz. O dini veya teoriyi gerekten red d ettiyseniz, sonra bu redden kendi dininizi ispat ettiyseniz, zihinlerde bu dinin hakikati ve mantkl ispat kalacaktr. Ama eer dier dinleri, byle para para eder, balangta aykr, inat ve dman bir ekilde tahrif edip, irkinletirir ve hakaret ederek hatrlatrsa nz, daha sonra da kendi hakikatinizi kolayca ispat edebilirsiniz. Ama bu, ilm olarak dinleyenler iin yeterli olmayacaktr. Bura da reddedilen gr ve teoriyi yarm bir makale halinde bile okuyacak olursa burada sylediklerimizin yanl olduunu an layacaktr. Dmanca eyler olduunu, din kinden kaynaklan dn veya ilm taassup olduunu anlayacaktr. Neticede ok sade olarak, o makaleyle dn yapar. Bu dinin veya ideolojinin bir a da geri evrilmi olur. Yeniadaki nsafl(!) Avrupal bilginlerin slmla ilgili ak lamalar tpk Ortaa' ruhanilerinin dmanca, tepkici tant malar gibidir. Ama ben o derece kurnazla sahip deilim. zelliim udur: Bir teoriyi din ve ilm adan muhalif oldu um halde, onu incelediim zaman dinleyicimin muhalif oldu umu hissetmeyecei ekilde ortaya koyuyorum. Dinleyicimin kendisini de bu teori ile baarl olduunu hissedecei ekilde tahlil ediyorum. Dinleyici daha nce bundan baka bir ey de-miyordu. Bu yzden onu eletirdiimde teorinin gerekten ilm llerle tahlil edildiini, tannm olduunu iyice anlar. lim ve mantk llerine gre, ne telkin edildiini, ne de taassup, men faat ve dinleyicilerin houna giden ekilde red edildiini his16 DNLER TARH seder. Byle olunca da bir dine ve ideolojiye dayanlrken o da yanma ilm bir deere ve inceleme deerine sahip olmu olur. nceki yllarda, Mehed'de verdiim dinler tarihi derslerin de, her dini, ders olarak incelediim zaman, bamsz dinleyici ler merak iin bir oturuma geliyorlard; sonra dier oturumlara gelmiyorlard. Benimle ilgili hkmleri, o oturumda verdiim dersten ibaret oluyordu. Onlara gre nisann son haftasnda Lao-Tsucu, maysn nc haftasnda Konfys, maysn son haftasnda ise Mslman idim. Bu tarz hkmlerin, bireysel adan nemli olmad dorudur, ama hkm veren kimse a sndan usulen doru deildir. En azndan bunun kendisini tat min etmemesi gerekir. Bu nedenle btn meseleler, topluca arz edilip, bir araya toplandktan sonra bu ders tamamlanmtr. Bir devre tamamdr. Sonra bu devrede, btn ilm teorilerin ve ekollerin ortaya konulmu olduuna emin olabiliriz. Konu, ilm bir niversite snfnda, din taassuptan uzak olarak, gerektii gibi arzedilmitir. Bu arada, istedikleri hereyi syleyeceklerdir: "slm rad Kurumu'nda, dinlerden bahsedildii zaman netice nin hangi dinin faydasna olaca bellidir. Tarafsz ve ilm kala maz." Evet ama, eer inceleme tarafsz ve garazsz, ilm bir neti ce verirse o zaman onu mecburen kabul etmek gerekir. Zira ben, fikr garaza kar olduu gibi, bugnk limlerin syledii ilm tarafszla da karym. Zira dmanlk ile tarafszlk dnda nc bir yol var. O da fikr sorumluluktur. Bu, muhta oldu umuz bir eydir. Ancak bu dnemde, yaadmz bu toplumda bir ilerici olarak, slm bir toplum olarak bu mevcut zorluklarla, -bilahare yirminci asrn bir insan olarak

sahip olduumuz zorluklarla-usulen din meselesinin, dinler tarihinin veya din sosyolojisinin ortaya konulmasnda ne gibi faydalar vardr? u anda buradaki iimiz olan dinler tarihi, bu neslin ihtiyac olan bir mesele mi dir? Yoksa bu i niversitenin bir kesinde incelenmesi gere ken bir ilm inceleme dal mdr? Genel dzeyde zihinleri bu meseleye ekecek bir konu deildir. Din fenomeni yle bir ekil de ortaya kmtr ki, bir grup dindardr ama sahip olduklaryla DNLER TARH 17 yetiniyor, onunla amel ediyor. Bir grup ise dindar deildir; fakat gerek hassasiyetlerin, hedeflerin, dertlerin, eziyetlerin peinde dir, onlarla megul oluyor. Bununla beraber din meselesinin bu ekilde ortaya konulmasnn, bu zaman iin ne faydas vardr? ncelikle yanl anlalmann aksine, var olan eyin, doru ta savvur edilmesi gerekir. Dini tanmann ve dinler tarihi mesele sinin bizim iin iki nedenle acil ve hayat bir yn var. Birinci neden, anlamaktr. Biz aydnlar veya bu toplumun eitimli insanlar tek bana sosyal bir grup deiliz. Aydnlarn en byk hatalarndan birisi, kendilerini toplumun zel bir gru bu, kesimi veya snf olarak grmeleridir. Bu "entellektelin ali-nasyonu"dur. Bu mesele, ondukuzuncu asrdaki bilimsel felsefe ve bilimsel sosyalizmde szkonusu edildi. Eitim gren insann, yava yava kitaplarn, bilgilerin, aratrma yapt konunun ii ne olduka fazla dalmas ve batmas mmknd. lm, edeb, din ve felsef konularda ok titizleiyor; olaylardan, gerekler dnyasndan, halknn ve toplumunun gnlk hayatndan uzaklayor, onlara yabanclayordu. Aydn, kendisini toplum ve zamandan soyutlanm, ayrlm br grup olarak hissediyor du. Bu ise, entelektelliin bir hatas ve hastalnn sonucudur. Dnyada, dneceimiz her dzeyde, dneceimiz her huyda, iman, felsefe ve ideolojiye gre sahip olacamz her imanla bu zellik hepimizde ortaktr. Sosyal bir beden, yani kl li bir topluma baml bir yeyiz. Bu toplum, grdnz ger ek bir toplumdur. Dnyann bu kesinde, bu blgede ve bu topraklardadr. Beeri saflarn bu safndadr, bir geree sahip tir. Olduu her ekliyle, duygularyla, ilikileriyle, zellikleriyle ve mevcut dertleriyle vardr. Biz aydnlar, bulunduumuz her durumda, sahip olduumuz her grle bu topluma bal ye leriz. Bu toplum ise din toplumdur. Toplumumuzun din top lum oluundan ve tarihimizin din tarih oluundan ilmen phe edilemez. ran tarihine bakalm; en azndan ondrt asrlk slm bir gemii vardr. Gerek din hassasiyetlerle, faktrlerle ekil alm ve meydana gelmitir. Kltrmz din kltrdr. Yunan kltr veya Roma kltr deil ki, din olmayan bir kltr ol18 DNLER TAR H sun veya daha ok felsef bir kltrdr denilebilsin. Mill veya laik deildir, dindir. Onu da gein; imdiki toplumumuz, sos yal ilikileri, gelenekleri, dnce tarzlar, kltrel konumu, vic dan ve ruhuyla yzde yz dindir. Aydnn btn toplumu kendi zevkine ve kendi grubunun aydnca i ilikilerine gre genelletirmemesi gerekir. Bu ayd nn hatalarndan birisidir. Din bir toplumda yayoruz, din bir tarihe balyz, din bir kltr atmosferinde nefes alyoruz. By lece kltrmz din kltrdr. Eer aydn uurlu ve kendi toplumunu uurlanmaya yneltme sorumluluunu kendinde hisseden bir gruptan ise, bu aydnn her eyden nce "kendisi ile toplumu arasnda bir kpr" meydana getirme dncesinde ol mas gerekir. Byle bir kpr, dine

dayanmak, dini bilmek, dini ilm ynden dikkatli bir ekild e incelemek ve toplumumuzun ruhunun zn yapan dini tanmaktan baka bir ey deildir. Birinci sz budur. ikincisi, bizler aydn sfatyla dier bir konuma daha sahi biz. Bu, dnya aydn zmresine fikr ve ruh ballktr. Biz, fikr ve ruh ynden toplumumuzdan, tarihimizden, milletimizin sosyal hayatndan beslendiimiz gibi, ayn zamanda evrensel fikr ve ideolojik ortamn da etkisindeyiz. Biz doulular "maki-naizm", "brokrasi" veya "teknokrasi" hakknda konutuumuz zaman sanayi kapitalizminden, rekabeti kapitalizminden ve uyumdan bahsettiimiz zaman bu, douda bizim de bunlara mahkm olduumuzdan bunlardan bahsediyoruz mnsna gelmez. Teknokrasiye, brokrasiye, faizme, modern teknokrat lara vb. mahkm olduumuz anlamnda da deildir. Bir asra bir dile ve evrensel ilikilere balyz. Bu ilikilerde de birtakm me seleler sz konusudur. Bu asrda yaadmz iin asrn en temel meselelerini grmemezlikten gelemeyiz. imdiki insan tanma nn en temel artlarndan ve faktrlerinden birisinin, dinin yeni den sosyal, siyas, felsef; ilm ve fikr yollardan ortaya konul mu olmas enteresandr. Zira din yeniden, zellikle ikinci.dn-ya savandan sonra, yeni insann arasnda sz konusu olmu tur. Hangi ekilde sz konusu olmutur? DNLER TARH 19 Bu eski dine bir dn mdr? Hayr, geriye dn,durumu deildir. Belki insann bir geli im durumudur. Bugnn insan Ortaa'a geri dnmek istemi yor. Eski Yunan ve Roma dinine geri dnmek istemiyor. limsz ve ilimden alt dzeydeki dinlerin ipini boynuna geirmek istemi yor. Dn dinlere deildir. Dn "Din"edir. lm geliiminde, ilim tesi bir duyguya ihtiya hissediyor. Bunun ad bir eit maneviyattr, bir eit dindir. Bugnk insan bunu aramaktadr ve bunu byle isimlendirmektedirler. Bugn k insan, bylesi bir din, man bulmann tela ierisindedir. Yeni hayatta bunu kaybetti. Boluunu u anda hissediyor. Biz byk bir din kltre ve tarihin en byk dinlerinden birine balyz. Tarihin en son byk dinine bal insanlar olarak, bu gnk aydnlarn ve dnrlerin genel telanda, insann muz-darip ve aray iindeki ahenkli ruhunda, ilim tesi bir iman meydana getirmek iin, (ama mantkl ve makl bir iman mey dana getirmek iin) ortak bir tela ve gayret inde olalm. O b yk ideali bulma yolunda insanla yardm edelim. Bu iin gere i udur: Bizim ilk nce kendimizi ve kltrmz, u anda eli mizde olan yklm ve donmu ekliyle deil, kaynayan, coan bilin ve fikr hareket yaratan bir ideoloji eklinde deil, belki grltsz, tezahratsz, ok sade ve samimi ders yaparcasna almamz gerekir. abuk geen hislere, tekrara, telkine, mev cut zihniyetlerin uyutmasna ve ounluun efkatlarna daya narak deil, belki ok yava ve yapc bir sabrla, adm adm, tp k bir aratrmac ve renci gibi balayalm. Bir dnemi aratr mac olarak geirelim; bu vesileyle geni bir genel ortam hazrla yalm. Siz o zaman bir kltr devriminin ncleri gibi, bu ta lam toplumun ve asrn boluunda, slm' yeniden ve bilin li tanmanzla, paynza deni ve sorumluluunuzu ifa edecek siniz. Bu asra ve bu topluma bal aydn unvanyla fonksiyonu nuzu yerine getirin. Bu, her halkrda bu byk yolda kk bir admdr. Ama bu kk adm doru atmak gerekir. Bunun birinci usul, sabr ve tahammldr. Bir rencinin ii gibi bir itir. Heyecan, doyum ve zevk veren konumalarn yerine yo-

20 DNLER TARH rucu dersleri seelim. Tahamml edelim. Gemite heyecan, tah rik, telkin gerektiyse bile, artk yeter. Tanmay dnmek gere kir. Eer sadece uursuz bir iman yeterli olsayd, beyzmilyon mslmanla bir eyler yaplm olmas gerekirdi. Mucizevr ler yapan iman, tanmaktan sonra gelir. BURJUVAZYD, LM DELD u anda szkonusu olan mesele, bugnk insann yenilgisi-dir. Bugnk insann heyecanl btn ideallerinin yenilgisi. Avrupa'da Ortaa dneminde (bizim halkmz da bylesi bir dnemde yayor) byklere sayg, gemile vnme, edeb ve din ahsiyetlerle vnme, dini merasimler, ahlki deerler, mill, kavm ve ahlk geleneklerin hepsi kutsald. nsana ve dnyaya hakim mutlak hakikatler ve apak meseleler idi. Her toplumda, her dinin usul yleydi: "Gerek budur, bundan baka gerek yoktur." "Gerek budur bunun dnda bir ey yoktur" esas gkten gelmi ve doruluklarnda hi bir phe olmayan yce hakikat ler sfatyla, o dnemin btn fertlerince kabul grmt. Bu emin ruh, phe kabul etmez iman gr, halkn hayatna sknet veriyordu. Bizim dindar halkmzda olan ve btn Or taa boyunca batda olmayan ey ise din zdraptr. Zira din, onu kaplayan bir btn olarak sosyal geleneklere, insan ilikile re, ahlk ve inanlar btnne cevap veriyordu. Kendisini takip edenlerin, manev ve fikri ihtyalarn giderebiliyordu. Ykm llklerin tm ortadayd. Dnya byk bir adr eklindeydi. Kk ve ayrntsz bir dnya. Bir kap ve vcutla balyd, belli ve akt. Drt unsurdan yaplmt. Altta insanlar, yukarda tan r ve melekler; btn esrar ve varln dindeki hakikatlar... B tn dinler arasnda sadece Hristiyanlk dini, azizlere, ruhanile re, halkn ve tanrnn ilerini temsilcilerine sahipti. Dierleri hi bir eye sahip deildi. Her dindarn grne gre, mesel, Ortaa'da btn dnya, kuzeyden balayp, Lizbon'a doudan jenuvadusa kaDNLER TARH 21 dardr. Bu, btn dnya idi. Oradan tesi ise, yani dou, bizim yaadmz yerler kSristand. Lizbon'dan o taraf ise karanlk lar deniziydi. Gkyz hakim bir tavan gibi, kapal bir kubbe dir. Yukarda bir tanr var; bazen Ruh'l-Kuds eklinde, bazen Baba eklinde, bazen ise Oul eklindedir. Gkteki bu tanrnn yer yznde bir temsilcisi var. Kimdir? Papa! (nsanlarn babas, Allah'n mmetinin pederi!) O, dinin temsilcisidir; "Kutsal Ruhun" Tanr'nn Ruhu'nun veya Mesih'in Ruhu'nun getiricisidir. Gkyznde bu ruh, ince ve teferruatl ahiret ilerinin idare temsilcisi olan kilise tekilat araclyla Papa'ya ve kardinallere veriliyor. Bu el ele mertebe ler dizisi ekilde, kk kylere kadar uzanyor. Bu kylerde, ruhbanlar vardr. Bunlar o ruhu tayan idarenin grevlileridir, ruhanilerdir. Bu ruhaniler de o ruhu, "cismaniler" arasnda yayyorlar. Yani, halkn yaay felsefesi, yaratln gayesi ve hayatn yn de olduka ak ve bellidir. Bir tek kelime; arnma, ilk gnahtan arnma. dem, cennette gnah iledi. demoullar bu "ilk gna hn" cezas nedeniyle ebedi olarak tanrnn gazabna uramlar dr, daimi olarak cennetten

karlmlardr. Bu gnaha bula m, mahkm insann hedefi nedir? Beraat etmektir. Dinin ii nedir? Bu ruhun aracl ve ruhanilerin yardmy la insann kesilmi olan ballna ve Cennet'e tekrar ikinci defa kavumaktr. Religion, yani din budur. (Re) nceki tekrar anlamndadr, Latince olan (Legar) kelimesi de varln btn esrar ile lemin ve Adem'in ilk yaratl anndan zamann sonuna ka dar birleme anlamndadr; amellerin, ahlkn, insann hayat fel sefesinin hepsi vardr. "Ve kefan kitabellah!" Grev ve sorumluluklar da belli ve aktr. Kiliselere yelik, papay izlemek, btn felsef, ilm, itikad, insan ve siyas mese lelerde resm ruhanilere itaat etmek, bilahare vaftiz gusl, arap imek, kutsal ekmei yemek ve Pazar gnleri ayinlere katlmak tr (cemaat namaz). Yn belli, yol belli, hedef belli, hayat sakin ve alnyazs itaatkrdr. te kurtulu yolu! Dnya bu, ahiret o, 22 DNLER TARH hepsi belli; snrl, sabit, ak. Artk baka ne istiyorsun? "lm istiyorsan, mezarla git!" Artk zdrabn anlam yok. Bu tarz hayatta, bylesi bir dn yada 'bilmiyorum' diye bir ey yoktur; phe, mphemlik peri anlk yoktur. Dnyann gurbeti, insann yalnzl, alnyazsnn karanl , hayatn boluu, ruhun isyan, felsef karamsarlk, fikri mit sizlik, hakikatin belli olmay yoktur. Boluk yoktur. Bu lemin hi bir kesi atlak deildir. Gkyz daima dnen bir kubbe dir, yeryz serilmi bir yataktr. Avrupal insan, Katolik mez hebi, Tanr, Peygamber, Baba, Ruh'l-Kuds, Cebrail, Hedef, Yaratl, Mesih, Snaklar, Kilise, Peder, Bakan, Allah'n ko yunlar ve Koyunlarn oban, yani Papa ve Halk; hepsi bellidir. Anszn hal seferleri geldi. Dnyann btn kapal ve eski dar duvarlar paraland. Yeryz kinatn merkezi, gkyz tavan olmaktan kt. Lizbon ve Cenova dnyann ortas iln edildi. O tarafta Amerika kef edildi. Bu tarafta btn dou, ran, Arabistan, Trkistan, Hind, in... Dier dinler gelip bunlara kar boy gsterdiler. Hametli tarihler, zengin ve eitli medeniyetler, daha byk ve gl kltrler; dnceler ;nanlar, ideolojiler, bi'setler, toplumlar, ve dier her ey sarsld. Dnce hrriyeti, hareketli kltr, de iken ruh; slm medeniyetinin, hr itihadn, slm dininin ve toplumunun birka nesil boyunca Hristiyan halk kitleleri ile te masta bulunmas, Ortaa' deitirdi. Hristiyan alemindeki dogma, taassup ve dar grllk yklm oldu. "Mukaddesata" itiraz balad (Protestanlk). Sonra hareket, deime ve yeni medeniyet. Hal seferleri, Ortaa boyunca durgun olan Bat Hristiyan aleminin anszn iki farkl cepheden saldrya uramas neticesini dourdu. Bunlardan biri, Bat toplumunun maddi temelinin ve iktisad ve itikad alt yapsnn, dnya grnn dalp ykl-masyd. Ortaada Bat, alt yaps feodalite, st yaps din olan bir toplumdu. DNLER TARH 23 Bu her ikisine birden saldrld. kisi birlikte dald. Fiilen dinsizlik tarihini ele aldktan sonra dinler tarihine ulaalm. ki saldr birlikte balad, bu tesadf deildi. Bunlarn her ikisi za hiren her ne kadar ayr grnyorlarsa da, birbirlerinin sebep ve sonucudurlar. Ben insan meselelerde, zellikle sosyolojik

meselelerde illiyetin asln doru gryorum. Ama felsefedeki illiyet ile tabiat ilimlerindeki illiyet arasndaki fark, sebep ve so nu ilikisinin tek tarafl olma yerine iki tarafl olmasdr. Bir aradaki iki sosyal iaret arasnda daima sebep ve sonu ilikisi olur. Mesel, tabiatta ate, (sebep) suyu kaynatyor (sonu); ama suyun kaynamas, yani sonu, atein yakmas zerinde artk bir etki brakmyor. Sonutan sebebe olan yol, kapaldr. Sosyal ia retler arasndaki ilikilerde de sebep, sonucu meydana getiriyor; ama sonu ortaya kt zaman sebebin zerinde etki brakyor. Yani sebebin roln, ona kar oynuyor. Konumac (sebeb), topluluu heyecana getiriyor (sonu), topluluun heyecan ise, konumacy etki altna alyor; onu he yecanlandryor. Bu heyecan tekrar topluluun zerinde etki b rakyor. Bu iki kutup sebep-sonu ilikisi, bu ikisi birbirleriyle iliki ierisinde olduklar srece devam eder. Karlkl bir etki leim (gidi-geli) vardr. Bir toplumun iktisadi alt yaps ile itikad st yaps arasn da da bylesi bir liki vardr. Marksizm bu ilikiyi tek ynl olarak gryor. Antimarksistler sosyolojide illiyeti (nedensellii), ya inkr ediyorlar veya baarsz br ekilde, retimde dzensiz ve ikti satsz bir alt yap nerip dier bir faktr onun yerine koymaya gayret ediyorlar. Irk, corafya, tabiatla sava, igd, kltr vb. gibi faktrler. Ama ben, tarihin btn sosyal devreleri iin hepten bir ka nuna inanmyorum. Bedevi toplumlarda (kabilelerde) corafya nn tam etken olduuna inanyorum. Corafya, toplumun yapc ve tayin edici alt yapsdr; toplum kurumlarnn, bu cmleden olmak zere iktisadn tayin edicisidir. 24 DNLER TARH DNLER TARH 25 lerlemi toplumlarda iktisadi retim; alt yap ve ayn za manda tayin edici bir etkendir. nc aamada, yani Durkhe-im'ci anlamyla "ndvidualizmin" gerekletii asrda, insan u ur, bilgi, gr, antropoloji, sosyoloji ve tarih sosyolojisi daha ok ilerliyor, insanlar, toplumu yapan unsurlar, tarihe hareket veren kuvvetler, etin kanunlar, deime, yklma ve toplumun ykselmesi hakknda daha uurlu, daha bilgili oluyorlar. Temel faktr insann kendisidir; yani onun kendi bilincinde olmasdr. Dier bir tabirle ideoloji, fikir, irade ve onun tekniidir. Bu, ok hassas, karmak ve geni bir konudur; u anda onu ortaya koyma imkn yoktur. Ama burada sylemek istediimiz ey udur: "Karlkl illiyet" kanunlar, alt yap ile sosyal st ya p arasndaki ilikilerde de dorudur. Eer ahsn fikri deiirse (st yap), iktisadi hayat ve ii de deiiyor (alt yap). Bunun gibi eer ii ve maddi durumu dei irse, dnce tarz da deiecektir. Bu ikisi birbiriyle daima iki ynl karlkl sebep ve sonu ilikisine sahiptir. Ortaa Avrupasnn alt yaps feodalizm, itikad st yaps ise din idi. Dnya gr, ahlk, felsefe ve gelenekleri bir araya toplayan, akla yan ve takdis eden Katolik mezhebiydi. Katolik mezhebi, bunla rn sosyal dzene uygun olmasn salamaya alyordu- Zira topluma hakim olan resmi dinler, daima bilinli veya bilinsiz olarak bylesi bir fonksiyonu zerlerine almlardr. Eer byle si br dzene aslnda aykr olmularsa, egemen dzenin boyut larndan biri olan resmi temsilciler grubu eliyle irkinletirilip, tahrif edilmi ve

sonuta istenilen sosyal dzene uygun olacak ekle getirilmilerdir. u anda anlattmz ortaadaki sosyal ve iktisadi hayat, feodaliteye dayanmaktayd. Feodalite isimli eitli birimler mev cuttu. Herbirinin kendine ait ordusu, gelenei, bakan, merasi mi, halk, vergi gelirleri ve mstakil hayat vard. Birbirinden ayr olan bu sosyal birimler, ayn zamanda, bir merkezden ka durumundadrlar. Ortak bir diziyi tekil etme araynn peindedirler ve birbirleriyle irtibat halindedirler. te irtibat salayan bu vasta Katolik kilisesidir. Dnyada "Katolik Mezhebi" isimli, evrensel bir g mevcuttur. Mesih'in dini, Avrupa'da salam olmayan bir sfatla dank feodalite unsurlarn bir araya topluyor, birbirine balyor, eit li feodal kesimlerden bir Hristiyan mmeti meydana getiriyor. Feodalite kapal bir dzendir. Aristokrasi, gelenekleri ve adetleriyle byk bir mlkiyet; efendiler ve halk elikisi. Kapal bir dzen ve d yz topraa bal. Kapal dzen nedir? Kapal dzen iki zellie sahiptir: Biri kapal bir dnya g r, dieri ise kapal bir retim ve ekonomidir. Kapal retim ve kapal ekonomi ne demektir? Bir ky, kapal bir retim ekonomisine sahiptir. Buday ve arpay tarladan getiriyor. Arpay merkebine veriyor, buday kendisi tketiyor. Pamuu hanmna veriyor, o da ondan bir el bise dokuyor, kendisi giyiyor. neinin stn veriyor, yumurta alyor. Meyvesini yn ile deitiriyor. Baka bir ahs ise yn n, peynir veya lorla deitiriyor. Peynir verip soan alyor. Bu ky kalesinde retim ve tketim, kapal bir dairenin et rafnda dnyor. ayet bu kaleye dikkatle bakarsnz, kapal bir toplumu gzlerinizle greceksiniz. ran'da bu tr kaleler henz mevcuttur. Bu kalelerin evre sinde birer hisar grrz. Genellikle drt burcu ve bir kaps olan hisarlar. Bu, kapal bir toplum olduunu gsteriyor. Toplu mun kapal oluunun iaretlerinden biri, kapal retimdir. re tim ve iktisat birbirini bir daire zerine takip eder. Kapal eko nominin temel zelliklerinden birisi, retim ile tketimin bera ber oluudur. Byle bir kye bir adam gelip, derin bir kuyu ka zar. Bir defada kiyzbin tmenlik bir pancar ii yapp, bu pan car iinden drtyzbin tmenlik bir gelir elde edince, bu kapal daire birden krlm olur. Burada retilen btn pancar, kyn i retim dairesine dahil deildir. Bu pancarla kamyonlar vas26 DNLER TARH tasyla 10 km. veya 20 km. uzaklktaki eker fabrikasna gitmek tedir. retimin kapal dairesinin, burada d pazarlar tarafna doru aldn gryoruz. Pancarn eker fabrikasnda ekere dnerek btn i ve d pazarlara gidip, daldn gr yoruz. Kapal dnya gr ne demektir? Sadece, insan zihninin dnya hakknda sahip olduu tasav vurdan ibarettir. Hangi insan? Kapal bir ekonomide yaayan insann, dnyas da kapal dr. Btn gkyz onun kynn etrafn saran bir rtdr. Dier taraflardan hi haberi yoktur. Dnyas kapaldr, k ktr.

Bizim kye yakn bir kyn bir aas var, zavallnn duru mu da iyi deil. Bir ift sebilden baka bir ey kalmam. Kyn halk nceleri onun raiyyesi idi, onun saylyorlard. O byk lk onlarn zihinlerinde hl var. Onlardan biri bana yle diyordu: "Siz yabanc lkelere git tiniz, oradalarda da bizim bu Hac Aa'y konuuyorlar m?" Ondan bahsediyorlar m? Bu adamn gznde dnya, ortasnda Hac Aann bulun duu byk bir saraydan ibarettir; yukarda da Hac Aann Al lah' vardr. Ortaa'da bylesi bir toplum vard. ki unsur geldi, hem Ortaa'n dnya grn hem de ortaan kapal ekonomik retim alt yapsn at. ki unsurdan biri, feodalitenin zirai re tim sistemi bnyesinde hzla gelien burjuvazi hareketi, dieri ise, materyalist dnya grnn yeni aydnlarn dncesine vurduu darbeydi. Bunlarn her ikisi birbirinin sebep ve sonu cudur. Aslnda burjuvazi nedir? Kk bir ky gz nne alnz. Baz konular kitaplardan okumalar gereken Avrupallarn aksine, biz bu konular topluDNLER TARH 27 mumuzda grebiliriz. nk deime halinde olan bir top lumumuz var. Kapal bir zirai iktisat sisteminden, tketimci ve komprador bir burjuvazi sistemine gemekte olan bir toplum. Dolaysyla bu toplumda sosyolojik eserler grebiliriz. retimi, zirai retim esasna dayanan eski, kapal bir kye baktmzda, bu kye bir dkkn almadan nce bir seyyar satcnn geldii ne ahit oluruz. Kye, birka top basma, eitli ufak tefek eyler getiriyordu. Bunlar ehirden veya evre kylerden getiriyor, ky meydannda baryor, mallarn tahl, pamuk, yn gibi zi rai rnlerle deitiriyor, sonra gidiyor, ertesi hafta veya ertesi ay tekrar geliyordu. Genel ilemler ve toplu takaslar, tarlalarn kenarnda kuru lan mevsimlik pazarlarda oluyor, bu grnm sonra yava ya va ky dkknna dnyordu. Dkkn ortaya kt zaman, feodalite bnyesinde burjuva zinin ilk ekirdei meydana geliyordu Dkkncnn ii, bu ky deki dier insanlarn iinden farkldr. Onlar mahsulleri toprak tan retiyorlar, bu se tketim mallarn ehirden satn alp bura ya getiriyor. Onlar zira retim yapyor, bunlar ise el retimine veya k k sanayi retimine sahip. Bu para satyor, o buday satyor. O mal takas yapyor, buday verip yn alyor. Ama bu para ile al-veri yapyor. Para ile yaplan al-veri, mal takasnn yerini aldnda, orada burjuvazi meydana geliyordu. Bu burjuvazi, ister kk bir grup eklinde olsun, isterse bir fert eklinde olsun sonu ay nyd. Bu dkknc ne i yapyor? Geliyor, ehirden veya dier evre kylerden para ile yeni eitler satn alyor (nk paras var) getirip bu kyde halka sunuyor. Bu mallarn tketiminin, bu kyde henz bir gemii yoktur. Halkn zevkleri yava yava deiiyor. Halk bu elbise lerle, eyalarla, yiyeceklerle ve yaay gereleriyle tanyor, bunlar satn alyor. Bylece dkknc kye yeni bir tketim sok mu, fakat yeni bir retim getirmemitir; masraf yenidir. Ama 28 DNLER TARH

DNLER TARH 29 kk mlk sahibi (feodal) veya ailesi imdiye kadar paralarn biriktiriyor, fazla arazi satn alabiliyor, mevcut mlk ve arazile rini daha mamur yapabiliyor, fazla sr alabiliyor. Mekke, Kerbel ve Mehed'e gidebiliyor veya dnler, enlikler yapa biliyor, bahiler veriyorlard. imdiyse btn o paralar, btn o topraklar, hatta btn o srler yava yava bu dkkna gidi yordu. Kendisinin elbisesi deiiyor. Cbbeyi karp, ceketli ve pantolonlu oluyor. Hanm di pamuktan olan araf bir kenara atp, ehir araf giyiyor. Sonra davetlerin ve ziyafetlerin ekli deiiyor. Evinin demesi deiiyor. Evinin binas ve yap ekli deiiyor, sonra ivesi deiiyor. retiminden baka, yava ya va her eyi deiiyor. Tketim hzla yukar kyor; retim ise, klasik bir biimde dyor veya en azndan sabit kalyor. Dkknc borcumuzu hesap defterine yazyor. Pein alabilmemiz mmkn deil de yip, bor alyoruz. Borcumuz yava yava bin, drt bin be bin tmene ulayor. Bylece, ikinci sene daha fazla tketim olu yor, daha ok mal sunuluyor. Dkknn mal listesi artyor, tak sit artyor. Devaml Hac Aa'nn ambarna giden harmanm imdi birden Mirza'nn dkknna gidiyor! Mesele, bu ailenin bir sene boyunca yapm olduu tke timdir. kinci sene, tketim daha ok artyordu. Ama retim ve harman sabittir, artmamtr. Dkkncya iki bin tmen fazla ve rirse, kendine harmann dibi kalyor ve deyemiyor. Gelecek y la devrediyor, vakti gelince o yln masraf da eklenince tekrar dan artyor. nc yl, drdnc yl, devaml bor, devaml taksit, devaml daha ok ve daha eitli tketim ve masraf. Mah sul artk dkkncya cevap veremiyor. Arazinin tapusuna el at yor. Ba gidiyor, koyun gidiyor, para para mlk gidiyor. Yeni tketim ve masraf hcum ediyor; bir dkkn iki oluyor, iki dkkn oluyor, hep bo anbarlar-dolu dkknlar. Hac aa her gn iten tkeniyor, dkknc onu emiyor. Burjuvazinin t ketim gvesi, feodalitenin canna dyor. Bu sayn Hac Aa' nn mecbur kalp gece yars kyden kamasna kadar devam ediyor. Yani feodalite yklp, yerine burjuvazi geiyor. Feodalitenin iinde, burjuvazinin meydana gelmesi denilen sosyolojik asln anlam budur. Burjuvazi yava yava geliiyor, yeni bir tketim meydana getiriyor. Sonra tketim dzenini de itiriyor, feodalite dzenini zayflatyor, kendi dzenini daha da egemen klp burjuvazi devrimi noktasna kadar ulayor. Burjuvazi devrimi, artk o mlk sahibi aann egemen ol mad, beyefendi burjuvann egemen olduu zamandr. Hanlar, derebeyler, aalar, asiller, hac aalar, haczadeler ortadan kalkyor artk devran yeni gelmi kksz ve basz para babalarnn eline geiyor. Asilliin artk bir deeri kalmamtr. Para, ticari hayat ve esnaflk, byk mlkiyete dayanan zirai retimin yerine gemitir. imdi yeni bir rnek verelim: Bu ko nu, sosyolojinin iktisad bir konusudur. Konumuzla ilgisi nedir? Konu snfsal ahlk ve dnce tarzdr. Eer bu meseleyi dikkatli bir ekilde aklayabilirsek, dnya aydnlarnn zihninde kt bir ekilde ortaya konulmu olan bir mesele akla kavumu olacaktr. O feodalite dneminin zel bir ahlk vardr: 1. Asillie dayanma, 2. Kapal dnya gr,

3. Durgun hayat, 4. Sabit ve deimez kurallar, 5. Asil, kkl ve deimez sosyal gelenekler, 6. Donmuluk, gemie tapma, ecdatperestlik, ailev det ve geleneklerle vnme, 7. Gayret, mertlik, cesaret, cmertlik, misafirperverlik, b yklere sayg, fedakrlk, kavmi taassup, manevi deerlere sev gi... gibi kendine zg ahlk deerlere genel bir dayanma. Bila hare kuvvetli din duygu. Bu zellikler, bu dnemin ahlk ha yatnn baz esaslardr. 8. Yenilikilik ve yenilikte getirilmesine kar duyulan kor ku. Deiim ve dnmden korku... Dardan yklenen un surlara kar daha ok direnme, kapal feodalite dnemi toplu munun zelliklerindendir. 30 DNLER TAR H Yeni olan hibir eyi kabul edemiyor. Hatta sslenmesini bi le deitirmeye hazr deildir, korkuyor. Elbisesini deitirmi yor, yznn ssn deitirmiyor boynunu vermeye hazrdr ama byn vermeye asla! Geleneksel usul, detler, terifat, sos yal tren, milliyeti duygular, ekonomik ilikiler, ahlk mesele ler de din vastasyla destekleniyor, kutsallk kazanyor. Efendi ler ve halkn ilikileri, geleneksel mlkiyet ilikileri, sosyal iliki ler, hatta giyinme, ssleni, geleneksel hayat tarz din aracly la kutsallk kazanyor. Bu kutsama, dinin resmi temsilcileri vas tasyla yaplyor; bunlar egemen snfa bal olup, halkn efendi lerine balanmalarn bile din vastayla temin ediyorlard. Gelenek, ahlk, din, sosyal ilikiler ve mlkiyet haklarnn hepsi bir dokuya sahiptir. Dnyann kutsallatrlmas, bu d nemdeki dini anlayan en byk zelliklerinden biridir. Onun yenilik getirilmesine kar direnmesi, yeni bidat ve hayatn de imesine kar kdr. insan ruh, bu dnemde gemi ile vnmektedir. Ecdady-la, babasyla, dedesiyle, babaannesiyle, ailesiyle, ecdadnn gele nek ve hatrasyla vnmektedir. Eskiyi, her ekliyle korumak istiyor, onunla iftihar ediyor. Gemie tapmaktadr, ikincisi, ye niye kar iddetli direnme ve kar koyma, gelecekten korkma. O halde feodalite dneminde duygular, ahlak ve ruh asndan iki temel esasa dayanmaktadr denilebilir: Gemile vnme -veya gemie tapma ile gelecekten kork ma- yenilie kar direnme. Gelimi dkknc ve burjuvann tam aksine. Bu burjuva, o feodalin aksine kyl snfndan k mtr, imdi orta snf meydana getirmitir. Bu orta snf, ky lden yukarda, efendilerden aadadr. Ecdad hanzade, aa-zade, asilzade vb. lkaplarla anlan kimseler deildir ve olma mtr; kendi toplumunda bir kk yoktur. Halk ona asil unva nyla bakmyor, allm basit bir insan olarak bakyor; sadece yeni bir iin esnafdr, zamana yetimitir, yeni bir kesesi var, paras var, zengindir; ama ahsiyetsizdir, ailev ve kan asaleti, erefi yoktur; toplumun nazarnda o bir "yeni yetmedir." Gemi yenilenen, gemiin hatrasnn zevk ve vn verdii feodal iin gemi, artk hakaret saylmaktadr. DNLER TARH 31 Feodalin gemie tapan ve gemiin geleneini seven biri olmas orannda, burjuva gemiten bkmtr. Gelenei yok et mek, gemile ilgiyi kesmek ister. Zira gemi, feodal ile ilgiliy di. Gemite feodal iin hrmete inanlyordu, ama

burjuva im di balamtr. Feodal bitmek zeredir, burjuva ise balamak zeredir. O, kendiliinden gemii istemektedir, bu ise gemi ten bkmtr. O, gelecee ve yenilik getirilmesine kar diren mektedir, zira her deiim ve yenilik onu sarsmakta, aksine bur juvaya istikbal hazrlamaktadr. Burjuva, sadece yeniyi kabul eden deil, ayn zamanda ye niye tapandr. Bu yzden burjuva, ak ve deien bir dnya g rne sahiptir. Bunun aksine, feodalin dnya gr kapaldr, sabittir. Yaam snr, sadece kendisi, atnn meras, srs, ka bilesi ve arizisidir. Sadece bunlar grm, dary tanmamtr. Ama burjuva, ehri, evre kyleri, etraftaki kabileleri grm tr. nk esnaflk hareketlidir, eitli retim sistemlerini ve e itli insanlar, daha ak bir dnyay grmtr. O halde burju va dnyay daha ak ve daha geni, deime ve hareket halinde gryor. Gelenee, sosyal detlere ve merasimlere dmandr. Gelecee, deiime, dnme, her eyi dkp yeniden yapma ya aktr. Eer bunlarn ikisini ahlk ve fikri gr asndan birbirleriyle karlatrrsak, burjuvann mmtaz bir zellie sa hip olduunu grrz. O da udur: Burjuvada deime yetene i, ani lerleme yetenei genitir. nk hareketli bir tiptir, ak bir dnya grne sahiptir, gelecee ynelmeye yatkndr, ge mie bir ball yoktur, sabit ve geleneki snrlarn esaretinde deildir. Halbuki onun rakibi, yok oldu veya yok olmak zere dir. Donmu, sakin ve durgun bir haldedir; toplumu gemiteki gibi istiyor; gr dardr, daima gemi zerinde dnyor. Burjuva grnn sahip olduu zelliklerden birisi, ahlk deerlere insani faziletlere, kutsal sosyal geleneklere ve kendi toplumunun dinine olan inanszldr. Kylerde, dini mera simlere, bylcle, kyn kutsal ahslarna -halkn kendi leri iin kutsiyet ve hrmete inand, seyyid, molla, aazade ve kyn asillerine- saldran, alay eden, tenkit edenin bu adam ol duunu gryoruz. Evine ilk defa radyoyu alan bu adamdr. 32 DNLER TARIH I Olunu, hatta kzn ilk defa modern okula gnderen yine odur. Yeni ehir elbiselerini ilk defa giyen, sslenmesini deitiren, geleneklerin aksine bu evrede deiik bir gidiata sahip olan kadn onun karsdr. Niin? nk hi bir ey onu gemie ba lamyor. O toplumun deimesinde daha ok ahsiyet kazan yor, nk onda eski deerler yoktur, yeni deerler kazanmak iin aba gsteriyor. "Hanmefendi teyze" olmayan kadn "ha nm" olmak iin aba gsteriyor. Halbuki rakibi toplumun de imesinde ahsiyetini kaybetmektedir. Bylesi bir millette bur juva mehurdur: Biz ona, esnaf, tccar, para babas veya zengin diyoruz ya! Ardarda unlar diyebilir: Burjuva grgsz bir snftr, r vet ve paraya dkndr, aalktr, kkszdr, gelecee yne lendir, lerici ve hareket sahibidir, ak bir grle gemie kar dr, gelenekten bkmtr, yenilie ve bid'ata aktr, deime ka bul edendir. Asaleti yoktur, inanszdr, manevi deerlere inan maz, tketime tapar, ar maddecidir. Bo ve hareketli bir dn ya gryle byk bir iradeden, yce faziletlerden, mertlik hu yundan uzaklamtr, "menfaatperestlik" (otilitarizm) dinine inanmaktadr, karcdr, hakikati tanmaz. Bilahare hesap ve tccar bir ruha sahiptir. Tarihte, onalt ve onyedinci asrlarda Avrupa'dan aydnla rn geldiklerini okuyoruz. te o gelenler bunlardr (burjuvalar dr). Bunlar bir snf eklinde ortaya ktlar. zellikle onaltnc ve onyedinci asrlarda

bir burjuvazi srnf eklinde. Yani feodali te, snf, tamamen bunlarn eli altnda ezildi. Bu snf, tccarlar, fabrikatrler, zenginler ve sermayedarlardan oluuyordu. Bun lar ibana geldiler. Bunlar, Avrupa'da geleneklere, detlere, t relere, merasimlere, hatta feodalite dneminde kiliseler tarafn dan yerine getirilen ibadetlere kar ktlar. Kar ktklar ey lerden brsi de hakim dinin hkmettii ekildi. nk o tarz eklidir, feodalite dnemine uygundur. Burjuva snfsal uura sahip hareketli bir tiptir; yenilikidir, gemiten bkmtr, ak dnya grne sahiptir, deime ve dnmeyi iddetle kabul DNLER TARH 33 eden bir tiptir. Bu adam dine kardr; iki anlamda dine kar ol mas mmkndr. Birisi u anlamdadr: Toplumdaki halkn, es kiden iman ettii genel din grn kabul etmiyor, bir din re forma taraftardr. Yeniadaki protestanlar bunlardr. Yani mevcut dine, katoliklie, kiliselere itiraz eden kimselerdir. Protestanizmi takip edenler, burjuvaziye bal dindarlardr. Yani sermayeder ve sanatkr snfa baldrlar. Ortaan sonla rnda Avrupa'da ortaya ktlar. Bunlar Katolik kilisesi ve pa payla ztlatlar. nk Katolik kilisesi ve Papa ortaadaki feo dalite dzenine balyd. ikincisi bu burjuvaziden olan kimselere daha ok dinsiz ve dine kar olma yanls demek gerekir. nk dine kar olanlar sonradan meydana geldi. Dine kar olan cephe protesto edip, protestanizmi meydana getiriyor. Katolik mezhebini bir mezhep eidi olarak kabul etmiyor. Hangi fikirden dolay kabul etmiyor? Hibir fikirden dolay. As lnda dini bir korku ve endieleri yoktur. Adamn eline geen her eit silahla eski geleneklere kar mcadele etmesi gerekiyor. Yeni toplumu yeni tketimlerle, yeni masraflarla, yeni halkla, yeni deerlerle ve yeni ilikilerle meydana getirebilmesi iin mcadele etmesi gerekiyor. Bylesi bir ortamda, orada iktisad ve sermayedarlkla ilgili faaliyetlerini daha iyi yapabilsin. Hangi durum sermayedar daha zengin yapyor? Genel tketim. Yeni bir harcama biimi gelitiren burjuva eski geleneklerle; bu cmleden olmak zere, gelenekleri ve gemiteki tipi koru yan din ile mcadele ediyor ki, toplum yenilii kabul etmeye, deimeye ve yeni tketime kar direnmesin; toplum burjuva retiminin tketim ve sat pazar olsun. Hal savalarndan sonra Avrupallar dou ile temas kurdular. Daha sonra Msl manlardan modern gemi yapm tekniim, yer haritasn yapma y, pusulay, deniz yollarn rendiler. Burjuvazi bunlar ren dikten sonra, denizcilik balad, sonra Amerika kefedildi, daha sonra Afrika'da, Latin Amerika'da, Kuzey Amerika'da smrge cilik meydana geldi. Dou ve bat ticareti balad. 34 DNLER TARH Durgun ve kapal feodalite ykld. Sermayedarlk, kle tica reti, fabrikatrlk ve uluslararas ticaret geliti. Burjuvazi, feo daliteyi ortadan kaldrd. Tam bu srada burjuvazinin dikkatli gelimesi, burjuvalarn kuvvet kazanmas, para hayat, ticaret ve tketimin ilgi toplamas, maddi hrs isteinin art, "iktisatperestlik" ruhunun kvamn bulmas, hrs ve servet ymaya kar yeni ak, milletlerin ve yeni lkelerin smrlmesi, Avrupa'nn iktisadi ve maddi kuvvetinin st dzeyde tutulmas, iktisad, sosyal ve retimsel alanlarda burjuvazinin feodalite aleyhine is yan ile uyumlu olarak fikr ve itikad alanda

uyum halinde olan, ayn hedefi paylaan iki hareketin ortaya ktn gryo ruz. Hayret edilecek ey, bu iki hareketten birinin din olmas dierinin dine kar olmasyd. Biri Protestanizm mezhebi idi, dieri ise Realizm mektebi idi. Bu ikisi arasnda durum ok aktr. Yeni burjuvazinin mad deci ruhunun her iki tecellisi ayn zamana ulamt. Luther onaltnc asrda Katolik kilisesine itiraz ediyor, Hristiyanlar pa pann sultasna kar isyana, piskoposlar ve kardinallar papay katletmeye aryordu. Gerekte ise gelenekilik, dindarlk ve feodal dnemin dinine kar itiraz eden, itirazc burjuvazinin se sini ykseltiyordu. Protestanizm, Katolik mezhebinin ahirete yneliinden d nen ayn Hristiyanlktr. Protestanizm de dnyaya ynelik ruh ve yn dolamaktadr. Maddi hayata, sanata, ie, servete bila hare kapitalizme aktr. imdi de, Max VVeber'in de dedii gibi, Avrupa corafyas Protestanizm ile kapitalizmin ilerlemesi arasnda hayret verici bir uyum ve dayanmann olduunu gsteriyor. Korkun "Sen-barthelmi" gecesinde Katoliklerin Fransa'da onbin Protestann ban kesmesi, aslnda darbe yemi feodal asillerin, eski deer leri inkr eden burjuvaziye itiraz idi. Feodal snfn hkmeti nin devamn salamak iin onlar susturmakt. Protestanlk, Hristiyanln (sonradan) parac ve maddeci hali idi. Bu srada realizm hareketi de geniledi. Yani maneviyat kafa yaplarndan, irfan duygulardan ve ahlk ideallerden dDNLER TARH 35 n, maddi hayatn gereklerine ve olaylara yneli. ktisad ha yatn, dnyac ruhun ve zemimi grn asaletine ynelitir. "Hakikati arama" esas yerine, Bacon'un bahsettii "kudret iste i" aslnn ilndr. Natralizm, Materyalizm, Rasyonalizm, Ra dikalizm, Liberalizm (hrriyet, ama maddi igdleri ahlk s nrlamalardan kurtarmak iin hrriyet, rekabet ve ticaret hrri yeti, ticaretin gmrk snrlamalarndan ve snrlayc kanunlar dan kurtarlmas hrriyeti), hatta Demokrasi (orta snf olan bur juvazinin, egemen snf olan asillerin yerine gemesi) bilahare "fert ve menfaat" dini (individualizm ve otilitarizm) isimleriyle, btn bunlar yeni domu burjuvazinin konutuu yeni bir li san idi. Burjuvazi Alimleri: Hatipler, geleneki snfa, eski asillere, yok olmak zere olan dini ruhanilere bal kimselerdi. Yeni burjuvazi snfna bal hatipler ve szcler, maddeci aydnlard. Dolaysyla ilmin din ile ztlamas, tesadfi bir ey deildi. Bize ve btn aydn lara unlar sylemeye alyorlard: Onaltnc ve onyedinci asrda bir anda ortaya baz dahiler ve aydnlar kt. Anszn, or taan alalm olduunu, dinin el ve ayak kesen bir ey oldu unu anladlar(!) Dine muhalefet edilmesi gerektiini ve toplu mu kurtarp bamszla kavuturmak gerektiini anladlar. Bilginler, bu yeni asr dneminde anszn "aydmlandlar"O)< ilim, dinin snrlamasndan kurtuldu ve dinin hurafe olduunu anlad. Byle bir ey ne oldu, ne de sosyolojik adan byle bir eyin olmas mmkndr. (nk) iktisadi bir kken, snfsal bir kk tamas gerekir. Meseleyi, itikad dayanana gre tenkit etmediimi gr yorsunuz. Dine kar olan bu dnce tarzna dini adan saldr myorum, belki meseleyi snfsal sosyoloji temelinden, hatta iktisad alt yap ve toplumun maddi deimec kanunu esasna gre ortaya koyuyorum. Bu aydnlarn, Yenia'n balangcndaki aydnlar hareketi nin, bugnk Avrupa

medeniyeti ve ilminin iktisadi alt yaps nedir? 36 DNLER TARH DNLER TARH 37 Bu fikri ve ilmi deimenin iktisadi alt yaps, burjuvazinin ve burjuvazi retiminin gelimesidir; zirai retiminin ve feodali te sistemi retiminin ortadan kalkmasdr. Bu nedenle onalt ve onyedinci asrlarda din ile mcadele eden aydnn silah felsefe ve ilim idi. Ama kk burjuva snfdr. Ruh durumu, hedefi, ahlk, burjuvaziye zg ahlk ve ruhtur. Burjuvazi ne istiyor? Din ile niin ztlat? Daha nce de sylediimiz gibi Katolik mezhebi, feodal ge leneklerin bekisi idi. Burjuvazinin o gelenei ve o snf ortadan kaldrmas gerekiyordu. Toplumu maddeci bir topluma; bir pa zara dntrmesi gerekiyordu. Yani toplumu modern tketim lerle burjuvalatrmas gerekiyordu. Burjuvazinin silah neydi? Silah: "1- lerleme 2lim 3- Hrriyet 4- Maddi geree ve (ve materyalizme) yneli idi. Onsekizinci ve ondokuzuncu asrlar da bu silaha, "hayatn lezzeti", "ferdin asaleti veya kendi ekseni etrafnda olma", dinlerin vadettikleri cenneti yeryznde kurma felsefesi; tketimin asaleti felsefesinin btn dier felsef ve ahlak asaletlerin yerine okunulmas ilave edildi. Yani, "deerle ri brak, kendi menfaatna yap, her ey budur!" felsefesi. Bu burjuvazinin yntemindendir. Bu sebeple burjuvazi, ilmi alp, bir silah olarak dine evirdi. Yenia'da sebepsiz yere, bir zaru ret ve snfsal hareket almadan, parlak dehlarn domasyla, il ham, keif ve ilm gzlemle bu ekilde dine kar kan, ilmin kendisi deildi. Tpk Ortaa'da dinin feodalizmin elinde bir si lah olmas gibi. Burjuvazinin baarya ulat dnem olan Yeni-a'da da ilim, burjuvazinin elindeki bir silah oldu. Daha nce dediimiz gibi hedefi dini ortadan kaldrmakt. Din, feodalite dneminin kltrel alt yaps idi. Burjuvazi dneminde, yery znde bir burjuvazi cenneti icad etmenin peindeydi. Burjuvazi cenneti ne demektir? Burjuvazi cenneti, maddi hayat iin zel bir felsefe meydana getirmektir. Hangi felsefe? Refah felsefesi. Mreffeh bir hayat ve maddi tketim. "Hakikati tanmaya ulamak iin yaayalm" diyen, gemiteki din parolann aksi ne, u slogan ortaya kt: "Hakikatlar tanyalm ki gzel yaa yalm", "hayat iin tketim" slogan "tketim iin hayat" oldu. "Asayi temin etmek iin, hayat ara ve gerelerini yapmak" slo gan "hayat yaay aralarna feda etmek" oldu. Daha sonra "hakikati aramada ilim" yolunu deitirip "kudret kazanmada ilim" oldu. Bu sloganlar yeryznde daha iyi yaamak iin, bur juvazinin tketim cennetini icad etmektir. Dini, ak, tapma, fedakrlk, ahlk deerler, ruh ve manevi ykseli, kendini fe da etme, ehadet, temizlik, dindarlk ve insan mkemmellie mkfat olarak ulaacaksnz, dedii cenneti burjuvazi ve burju vazi felsefesi, "biz onu yeryznde yapyoruz" diyordu. Neyin yardmyla? Btn onlarn yerine sadece iki eyle; "sermaye" ve "ilim". Sermaye ve ilim el ele verip teknii douruyorlar, teknik dinin yerine geiyor. Burjuvazinin ilim ve sermayeyi uzlatrp birlikte yorumla mas budur. Para ile ilmin gayr meru evliliinden yeni teknik dodu. Makina, ilim ve parann birlemesini gayr meru ocuu dur. lim ile zengin birbirleriyle evlendikleri zaman hangisinin kar, hangisinin koca olduu bellidir,

ilmin yeni ilevi, yani di nin davacs ve muhalifi olmas, insanln hidayeti iddasnda olmas ve ilme yaplan btn o vgler burjuvazinin iiydi. Bu nu, ilmin kendisine ilerleme ve kudret ortam salamas, yery znde parann egemenlik alann geniletmesi iin yapyordu. nsanlk iin ilan edilen yeni slogan, "kudret, servet" idi, bu slo gan burjuvazinin sloganyd. Ama lim de onun lisanyla bu slo gan sylyordu. Biz imdiye kadar bu slogan tarafndan alda tldk. nk gemite airin szyle daima yleydi: "Bilgi ve istek, -nergis ve gl ayn yerde birlikte tomurcuklanmazlar- her ne bilgiyse istenmi olan deildir, her ne istenmi olansa bilgisi az olandr." Bilgi ve para, nergis ve krmz gl gibidir; birlikte tomurcuklanmazlar. Kim bilgiye sahipse, paraya sahip deildir. Kim paraya sahipse, bilgiye sahip deildir. Ama burada bu ekilde ortaya kmad. Bu iki daimi dman, yani paraya dai ma muhalif olan ve maddi hayattan bkm olan ilim ile ulema ya ve ilme ihtiya duymayan maddi hayat, birlikte bir anonim irket kurdular. Yani balar, ilikiler ve bugnk insan meyda38 DNLER TARH na geldi. Bu, tketim hayatnn inasdr. Bu, ilmin paraya sala d yardmla doan yeni hayat felsefesidir. Ama bunlar alimce sloganlard. lmin sadece dine muhalif olmakla kalmayp, ayn zamanda felsefe ve ahlka da aykr olmaya devam etmesi, tesa dfi bir ey deildir. Aslnda ilmin yn ve durumu da deii yor. lmin her zamanki endie ve kaygs, eyann zn ve zat n aratrmakt; insann gereini, hayat ve hedefi tanmakt. Daha sonraki hedefi, hakikati aratrmakt. lim bu hedefinden sapt. Benim sadece iaretler, eyann zahiri zellikleri, aretler arasndaki ilikiler ve maddi tabiat kanunlarn kefetmekle iim var, dedi. O da hakikati bulmak iin deil, bunlar kudret ve menfaat kazanma yolunda istihdam etmek iin. Bu sesin, ilmin taklit ettii burjuvazinin sesi olduunu g ryoruz. Bu ilim, hibir srr ve gizlilii kefetmeye, hi bir me hule ve tabiat tesine muhta deildir. lmden sonray dn myor. Aslnda lmden sonra diye bir snrlama da yoktur. Her ey budur; bundan baka bir ey yoktur. inde bulunduu muz, mr adn tayandan baka bir ey yoktur. nsan hayat, refaha ulamak ve bunun yolu olan tketimi temin etmekten baka bir ey deildir. Bunun vastas ise ilimdir. Ama hep zen gin ve burjuva snfnn faydasna! Burjuvazi iktisad asalet ve tketim asaletinin temellerini niin salamlatrmak istiyordu? lim, parann yardmyla dinin sylediinin aksine, bu hayatta teknik, makina ve tabiat tanmann araclyla, tabiat istihdam ederek Cennet yapabilirdi. Cennet nedir? lerin kolay ve ok az bir abayla olduu yerdir. nk, ilim ve teknikle bol tketime, geni masraflara, mreffeh bir ha yata, ve iktisadi refaha ulalabilir. nsan iin madde tesi fazi letlere, harikulade deerlere, btn o tabiat st ideallere ina nan, insan Allah'n ruhunun grld yer olarak gsteren ve bunu isteyen ilim, anszn grn deitirdi. nsan, iktisad bir hayvandr dedi! Eer tketimi temin edilirse artk baka hi bir eye ihtiyac yoktur, dedi. DNLER TARH 39 lmin anszn tavr deitirmesine hangi olay sebep oldu? Gr neden bu

kadar aalk oldu? nsan ilmin nazarnda ne den bu kadar hakir oldu, ykseklere ynelii kaybetti? lim dini hizmetinden kp takva, ahlk, insan tekml, alnyazs, lemin tannmas ve yarn iin olan kaygsn, varlk leminin srrn, vcudun hakikatini, doru yolu ve olmas gerekeni orta dan kaldrd. insann ztndan kaynaklanan, dinin ve felsefenin daima ce vap verdikleri; son kaygsn yok etti. Niin? insan, burjuvazinin kirli emellerine hazrlamak ve onu s nrl yapmak iin. ktisad tketim ve retim hayatn dier ta raftan burjuvazinin ideallerini, sermayenin ve parann hevesle rini, ilm kudretin ve mantn yardmyla yeryznde gerek letirmek iin yok etti. Bu yzden onalt, onyedi, onsekiz, ondo-kuzuncu asrlarn ve yirminci asrn ilk yllarnn heyecanl slo gan u idi: "Ey insanlar! Bu vesveseleri bir tarafa atnz; o sz lerle hibir iiniz olmasn; onlarn hepsi hurafedir; bu grnen lerden baka hibir ey yoktur; hepsi din hurafelerdir, felsef ef sanelerdir. Yiyelim, ielim, igdlerimizi doyuma ulatralm, bunun dnda baka hibir eyle iimiz olmasn; gerek hayat ve Realizm budur. Bunu, ilim sylyordu, ama bu ive burjuva zinin ivesiydi. Burjuvazinin hayat ilkesi, yeryznde cennet icad etmektir. Hayat felsefesi tketim asaleti idi. Burjuvazinin hayat ideali neydi? Hkm olduka, daha ok faydalanmak. Ama hangi faydalanma? ilmin burjuvazinin yardmyla, daha dorusu burjuvazinin, ilmin yardmyla yapmak istedii faydalanma. Nasl bir faydalanma? Madd faydalanma. Para, iman yapmyor; para, mal yap yor. Eer btn ihtiyalarmz retilen mallarla doyuma ula rsa, kendisi yeni ihtiyalar uyduruyor, onlar tekrar kendisi gi deriyor. 40 DNLER TARH Propaganda ne yapyor? Evinizde oturuyorsunuz. Madd hayatnz iin gerekli her trl araca sahipsiniz. Sofranzdaki malzeme ve yiyecekler de yeterli. Evinizde yeterli mobilya ve mefruat da var, hibir eye ihtiyacnz yok. Mesel, evinizdeki radyonun veya televizyonun dmesini ayorsunuz, size yedi tane yeni sun' ihtiyac zoraki yklyor. Ertesi gn mallar sa tn a im an iz iin sizi, einizi ve ocuunuzu pelerine gnderi yor. Sonsuza kadar yeni masraflarn peinden komanz gereki yor. Burjuvazi, sadece tketim mallarn retmiyor ki hepsine sahip olsun, tketim ihtiyacn da yaratyor. Bununsa hibir za man niha snn yok har. 1962 ylnda Avrupa'da (ev ekonomisiyle ilgili) bir sergi vard. Ben ev ekonomisi ile ilgili ara ve gerelerin says ne ka dar ki uluslararas bir sergiyi gerektirsin diye dnmtm? Sonra ikinci sene bu maazaya gittiim zaman mutfak ara larnn snrl olduunu grdm. Aralardan birisi tereya alma maas idi. Bunun tek grevi, masa banda oturan hanmlarn, onunla taban iinden tereya alp yiyeceinin zerine brak mas idi. Tereya alma maas, geen sene 3-4 eitten fazla deildi; ama bu sene 700 veya 800 eittir, bu sonu insan gerekten a rtyor. Serginin zel bir blm tereya alma maalarna mahsus. Bu beyefendi ve hanm daha nce tereyan kakla (yemek yedii kakla) alyordu. Ama imdi, eer tereya al mak istiyorsan, bu maay alman gerekir. Eer tereyan ekme ine veya

yiyeceine yldz eklinde srmek istiyorsan, onu al man gerekir. Eer nergis ekli vermek istiyorsan, bunu alman gerekir, baklava ekli vermek istiyorsan dierini alman gerekir. Evet, ka tane gl ekli ve geometrik ekil var? Saysz m? O halde, bunlarn tamamn, (en azndan 10-12 tanesini) satn almamz gerekir. Eskiler gibi davranmak olmu yor, istekler var. Eskiden kakla tereya alnyordu, tereya al ma maas yoktu. Burjuvazinin bize sadece tketim ve masraf vermekle kal madn, ayn zamanda bize yeni ihtiyalar de verdiini grDNLER TARH 41 yoruz. nk ilim onun emrinde, onun isteine bal. Sosyoloji, psikoloji, teoloji, ahmak tanma bilimi, edebiyat, propoganda, reklam, sanat... hepsi onun emrinde ve onun isteine baldr. Bylece durmadan ihtiya yaratyor, yeni ihtiyala yeni insan ti pi yapyor, sonra onun htiyan da kendisi gideriyor. BUGNK NSANIN BURJUVAZ CENNETNDE SYANI Tarihin btn nesillerinden daha ok eziyet ekmemize ra men, sevinerek syleyeyim ki biz ok mesut bir nesiliz. nsann dert ve yenilgi dnemlerini grdmz iin mesut bir nesiliz. Acaba gerek dert ve yenilgi, yalanc mit ve sevinten da ha iyi deil midir? uurdan doan dert aklszlktan doan dert sizlikten daha iyi deil midir? Ben yirminci asrn ikinci yarsnda olduum iin ok sevini yorum. Eer ondokuzuncu asrda olsaydm, burjuvazinin yir minci ve yirmibirinci asrda yeryznde yapmak istedii Cen net iin ahmaka slogan atardm. imdi burjuvazi cennetinin gereklemi olduu bir zamanda, gzlerimle asrdr ilmin, Samiri'nin paradan buzas olduunu gryorum. Altndan ya plm ve aldatc bir ekilde, ama ruhsuz, ruhaniyetsiz, mnevyatsz, yalanc, sahte banka paras ortaya kt ve ahmak lar kendine secde ettiriyor. u anda kurulmu olan, burjuvazi cenneti ne demektir? B tn insanlar iin deildir! Bu burjuvazi cenneti, bu tketim ha yat, kapdan ve duvardan Avrupa'nn yzne yaan bu nimet bolluu, havadan gelmemitir. Birbuuk, iki milyar nsann alk bedeli ile meydana getirilmitir. Ama her halkrda kendisi iin, yani Avrupa burjuvazisi iin, asr nce yaplmtr. Ora da hereyi bulmak mmkndr. Tanzanya elmasn, Msr kene virini, Kamerun kahvesini, Kba eker kamn, Cezayir ara bn, Hind ayn, Vietnam kauuunu, Ortadou petroln bul mak mmkndr. O halde btn dnya, onlarn yeme, ime, 42 DNLER TARH DNLER TARH 43 yatma ve yiyecek iftliidir. Onlarn smrsne uram b tn milletler, Avrupa'nn bu kirli cennetinin karneli ve cretli ileri deil midir? Btn bunlara ramen bu cennette, Avrupal insann nasl yaadn grmek gerekir. alacak ey udur ki, bu insan, so nunda asrdr syledii sloganlara ulat. Yani faydalanma ve tketim zirveye ulat. imdi onun iktisad mal kalemlerinin %10'u temel ve gerek masraflardr. % 9' ise elenme masraf lardr. Bu faydalanmadan ok, baka neyi istiyor? kinci olarak da ilim, ideal ve

iddiasna ulamtr. Yery znde madd hayat ve tabii kuvvetleri uyuturmak iin bir tek nik meydana getirmitir. Tketim asaletine dayanan bu hayat kurmay baarmtr. Ama tahmin edemedii ey, yirminci asr daki hayatn ve bugnk insann en byk hakikati, bu insan bylesi bir burjuvazi cennetinde isyan etmesidir. Kur'n'n deyimiyle, tpk Adem'in ilk cennet bahesinde "isyan etmesi" gibi. Hereye sahipti, gnl neyi isterse onu yi yordu, buna ramen isyan etti. O, yasak aacn meyvesinden yedi. Tketim hayatna bal olan bugnk Bat insan ve ilerle mi burjuvazi hayat, dnya emperyalizmi aamasndadr. Dn yaya, uzaya, gklere egemendir; dnyann beeri btn sofrala rna ve nimetlerine el uzatm, yiyor. Ama isyan etmitir. Mref feh hayatta, yararlanmada ve refahta isyan etmitir. Bugnk insan isyana tevik eden yasak meyve nedir? nsan uurdur, uyantr. Anszn ilmin de var olduunu hissetti. lim ise asrdr ona yalan sylyor. Kapitalizmin uadr, insann zahit-liini hidyete ynelten klavuz deil. Ona "sen nsansn" demi yorlar, bu ne demektir? Bugnk insann bu kudret ve tketim slogan artk yeterli deildir. Zira her ikisine de ulamtr, baka birey istemiyor. Bu slogan ve isyan. zellikle dnyadaki btn geici madd eziyetlerin ve alklarn giderildii bir zaman balatmtr. O zaman, asrdr ilmin gizledii, halk vazgeirdii, burjuvazinin ticari gr ve kltrnn yaydnn dnda, dnyay an layaca bir dnya grne ihtiya duyuyor. Hayatn anlam nedir? Ne iin olmas gerekir? Bu kadar kudretle ve bu kadar re fahla geirdii imdiki hayatn yn nedir? Bu hayatta, nereye gidiyoruz? Bu burjuvalam ve para dncesinde olan ilmin reddettii, fakat daha iyi ihtiyalar olan iman, ideal deer, ahlk, ruh, ak, tapnma, akide ve faziletin yerine hangi eyi koymak gerekir? Tekrar tketimi mi? nsan, isyan ediyor! Ne ilim cevap veriyor, ne teknik, hatta ne de beer ilimler. Btn bunlar el ele vermi sadece bir snf iin, (yani burjuvazi snf iin) yeni tketimler yaratyorlar. Bunlar, onaltnc ve onye-dinci asrlardaki btn o iddia, heyecan, dinamiklik, mit ve ge lecei gl bir iman tamann aksine, tketim hayatyla ilgili fonksiyonlarnn sonuna ulamlardr. Bugn yalln ve ye nilginin sonunda, yok olmayla yzyzedirler. Hile ve byk ci nayetlere giritiklerini gryoruz. Dn irtica, diktatrlk ve rm aristokrasilerle mcade le eden, byk Fransz devrimini yapan burjuvazinin, imdi cel lat ve katil olduunu gryoruz. imdi o, Faizmi douruyor, milletleri yiyor, sava, smr ve katliam yaparak ancak ayakta kalabiliyor. Onbeinci ve onaltnc asrlarda Ortaa' yok etmenin, ilmi mahkm etmenin, kilisenin byk kudretini yenmenin sarho luunu yaayan, ardarda ilerleyen, icadlar yapan lmin; bugn, aksine bir kmaza girdiini gryoruz. Beret yle diyor: "Bugnk insan ilimden bkmtr. Zira Faizmi meydana getiren ilim idi" ve bunu insanla zoraki ykledi. Dnyada ilk defa insanln te ikisinin a olmas dzeyinde al ilim meydana getirdi. Snfsal smr ve artk deerin yamasn bu dereceye karan ilimdir. Smry ilkel, basit ve ak eklinden alp bu kadar gl, derin, kkl ve iddetli yapan ilimdir. Dnya mil letlerinin kltrel smrsn ortaya karan

ilimdir. nc dnyay irkin kurtlarn esiri kuzular yapan ilimdir... 44 DNLER TARH Evet yalan syleyen ilim, dinin snrlamasndan kurtulmu ama, imdi de tanrlarn deitirmitir. Allah'n yerine paray kendi ilh olarak alm ve para iin her ii yapmtr. nsan irkinletirip, burjuvazinin sipari ettii ekle sokmu tur! Bugnk insann dine ihtiyac, iki sorusuna cevap vermesi iindir: Birincisi, byk bir manev dnya gr vermesidir, Alla-me kbal'in szyle: "Varlk leminde, ruhan bir tefsirin" anla tlmasdr. Hr insann yapt ekilde, egzistansiyalizmin dedi i ekilde, -u anda doru sylyor- kendisini onda yabanc ve mehul hissetmesidir. ikincisi, yaamak iin insann hedefine bir yn gsterilmesi veya icad edilmesi. Zira dier btn hayvanlarn aksine insann en sekin zelliklerinden birisi budur. Dier hayvanlar niin ya adklarn anlamyorlar. Ama, insana; yaa dedikleri zaman, "hangi ekilde" diye sormadan nce, "niin?" diye soruyor. Bu yzdendir ki insana, sadece hangi ekilde yaamas ge rektiini retmek yetmiyor. A olduu srece allm hayat nimetlerinin ve balarnn peinden gider. A olduu zaman bu sorudan az veya ok uzaklar. Ama bu ihtiyac giderildii zaman, insan olmann temel ihtiyalar, nerede olmas gerektii szkonusu olur. Bu yzden gerek dine, mutlak din duyguya bugn daha ok, daha ciddi, daha hayat bir ekilde ihtiya vardr. Dini (dinleri) dikkatli ve limce tanmay gerektiren mesele lerden birisi de udur: Dinler tarihinin dikkatli bir ekilde ince lenmesi bize u byk hakikati gsteriyor; tarihin gidi yolunda din ki akma sahiptir: Biri insan akm, dieri ise tarih akmdr. insan akm ve insan gidi daima canldr. Bugnk insan, belki gemiteki insandan daha ok dine ve dinin insan gidiine muhtatr. Niin muhtatr? DNLER TARH 45 nk, gemiteki insan gelenek ve gemie sayg, mil liyet, toprak ve kan vnmeleri tatmin ediyordu. Madd hayat iin gsterdii tela onu megul ediyordu. Yenia'n insann, ilm ve teknik keifler bile ikna ediyordu. Ama bugn artk bun larn hibiri bir eye yaramyor. Btn bunlara sahip olmasna ramen insan yine isyan ediyor. lm ve cinnet derecesine ula an bir isyan. Medeniyetin yklmas ve bugnk insan toplu munun yok olmas korkusuna doru giden br isyan. Bu, gemi in aksinedir. Gemite insann cehaleti, zaaf, korkusu ve madd ihtiyalar din ile karmt; her eyi dinden almak isti yordu. imdi, ilim ou ihtiyalar kaldryor, ama kaldrmad ey, yce dindir. nsana ve hayata anlam balayacak bir din. Bugnk insan, her zamandan daha fazla bu dine muhtatr. kinci akm, olumsuz akmdr; tarihe hakim olan akmdr. Bu, insan ve din ynn zdddr. Egemen gler tarafndan, halkn zararna ve aleyhine, mevcut durumu aklamak iin kul lanlyor. Bu iki din, tarih boyunca birbirlerine kar daima mcadele ve sava halindedir. Bu tarihin sonunda, biz imdi dini iki gr asndan inceliyoruz: Biri bizim zamana ve asra ballmz asndan. Bu asr ilim tesi bir yorum aryor; insann yaamas iin bir anlam, bir ruh, bir iman ve yce bir ak aryor.

kincisi ise, bizim bir din kltr ve topluma bal olmamz asndan. Dinin o olumsuz akm btn tarihimiz boyunca ha reket ve hakimiyet sahibi olmutur. Halka, dinin kendisine tari himize, halkmzn hareketine ve toplumumuza kar bir fonksi yona sahip olmutur. Bu fonksiyonu gstermek gerekir. Bu unsur, dinler tarihini ve dinleri tanma konusunu, yeni den ilm bir ekilde batan balayarak gzden geirmemizi ge rektiriyor. Bu konuyu bitirmek iin vaktimiz az, onun iin gelecek ko numalarn balklarn, konularn imdi arz ediyorum. Not al manz rica ediyorum. 46 DNLER TAR H DNLER TARH 47 GELECEK DERS 1. Din nedir? Sosyologlarn, tarihilerin, filozoflarn yapm olduklar din tarifleri. 2. Filozoflara, tabiat limlerine, sosyologlara, antropologlara gre dinin meydana gelmesine sebep olan eitli faktrler. Bun larn ortaya att grler: Korku faktr, eyann sebepleri ko nusundaki cehalet faktr, mlkiyet, Durkheim'in teorisi (bir toplumun ortak ruhu) veya baka bir deyimle toplum vicdan), David Hume'un teorisi, (Dinin meydana gelmesinde ve dei mesinde tabiat faktr), Freud'un teorisi (ruhsal faktr), Young'un teorisi (zel din vicdan), sosyal vicdann aamalarndan biri, o sosyal vicdann kendine zg aamalarndan biri "insann inkistans"dr. Ftrat faktr, uyku dini, (uyuturan din) uyan dini, ilim den aa olan din ve ilim tesi din. Aratrma ve Tercme in Teklif Edilen Konular imdi kk bir hatrlatmada bulunuyorum. Bu snfn be nim on, onbe gnde bir gelip, ders verip gittiim bir snf ek linde dnlmemesi gerekir. Bu kurumun mstakil progam-ramlara sahip olduunu ve bunlar icra ettiini bilmeniz gerekir. Ama benim ve sizinle ilgili olan ey buradaki talebe program dr, biz bununla sorumluyuz. Bu programa, sahip olduumuz imknlarla sorumlu bir fert olarak kendimiz katlyoruz. Bu program geniletiyoruz ki bir ahsa bal program olmasn, benim olmaymla programlar ip tal edilmesin. imizin yle bir ekilde ilerlemesi gerekir ki, dier bran larda da bu programa paralel programlar byk ve tecrbeli uz manlar tarafndan hazrlanabilsin, iimizin bu dier programla ra paralel devam etmesi gerekir. zellikle retim sonras ve bu klsik ekilde deil, belki dier eitli faaliyet dallarnda da al lmaldr. Bu cmleden olmak zere, sanat faaliyetleri, sosyal faaliyetler, edeb faaliyetler ve dier faaliyetlerde programlar yaplmas gerekir. Bu yola eitli ynlerden bu neslin ve zama nn zerinde uurlu bir etki oluturabilelim. Toplumumuzun uurlanmasnda bir fonksiyona sahip olabilelim. Bendenizin bu konuda yapabilecei ey udur; din, sosyoloji veya slm konu larnda aratrma yapabilecek durumda olan ve bunu seven kimseler zel bir uzmanlk bran eklinde bir risale yazsnlar. Hatta bir mesele hakknda birka sene bir aratrma yapsnlar. Ama, bilgi sahibi olduum sahalardaki eitli konular veya si zin teklif edeceiniz konular ortaya koyabilirim- stekli olan herkes, bu konularda aratrmalar yapp, almalar yapabilir.

Elbette ben, yardmc olmak iin kaynaklar syleyim, iin plann gstereyim veya gerekirse kitap, mikro film, belge vb. aralarn hazrlanmasn irad kurumundan isteyeyim; bunlar emrinize versin ki bir konudaki ilm aratrma ve zel bir konu daki inceleme sonulansn. Ayrca unu hatrlataym, burada u anda birka bin cilt ki taba sahip bir ktphane var. Henz iin balangcndaki bu k tphane, sizin emrinizdedir. Zira daha ok sizler bu ktphane ye ihtiya duyacaksnz. Onun idaresinde, genilemesinde ve ondan istifade etme konusunda birinci derecede bir role sahip olabilirsiniz. Tam anlamyla emrinizde ve istifadenizde olabilsin diye daha fazla kitap satn alnmas iin uygun bir btenin de temin edilebilecei konusunda mitliyim. Daha fazla kitap bu lunsun ki kaynaklar, deliller ve nshalar asndan sknt ek meyelim. Halk iin ve hepiniz iin bir aratrma kayna olsun, bu sahada ilm aratrma yapmak isteyen herkes iin istifade kayna olsun. Bir snf gibi alalm (ama sonunda yasal imtiyazlar olma yan bir snf). Aldmz dier lisanslar, diplomalar hep cret diplomalardr. Gelip, burada bizim iin ne ekmek ne de su ola cak bir diploma alalm. Ama u var sadece, aydnlar ve tahsil yapm olanlar halklarna ve zamanlarna hizmet edebilirler. Bunlar balarn ekmek ve su iftliklerinden kaldrsnlar, dnya y grsnler, hr ve dindar olarak dnsnler. Gerek an48 DNLER TAR H DNLER TARH 49 lamyla byle dnen kimseye aydn fikirli diyorlar, tasdik edi ci deil! Vesselam. imdi bu maksatla, rnek olarak size birka konuyu arz edi yorum, not almanz gerekebilir. Konu olarak hangisini beenir seniz onu seiniz veya bunlar dnda aklnzda olan bir konu varsa onu aratrnz. Bu aratrmay neticelendirip bitirdikten sonra bu snfta bir konferans eklinde verebilirsiniz veya bir risale eklinde bastrp yaynlat abilirsi niz. Herhalkrda faaliyetlerimizin eitli alanlarda, daha derin, salkl ve zengin olmas iin gayret gsterilmelidir. Toplum da bu derslerden daha ok faydalanm olur. zellikle kuru bir s nfta, fert eitilip yetitirilmiyor. Snfta sadece fikir (ide) almak gerekir. Sonra bu fikri, kitap okuma, kitap tanma, tartma ve aratrma iinde devam ettirmek gerekir. Kendinizi yetitirmek ve eitmek gerekir. Snf, bunlar destekleme dnda yapc olamaz. Konulara gelince: 1. "Yenilgide parlak zeknn ortaya kmas." Maksadm, ran tarihinde grlen zel ve hayret edilecek tekniklerdir. ran, slm'dan nce mill hakimiyet dneminde idi. Ama o dnemde br deh grlmyor. slm'dan sonra yenildiini g ryoruz. Medeniyetsiz Arap ve yabanc bir hilfet, ona hakim oluyor; btn mill ve kavmi kudretleri ondan alnyor. Hatta bedevi Arap, efendi eklindeki meden ranl'y klesi olarak g tryor. Bylesi bir bask ve zorluk dnemi yani birinci, ikinci ve nc asrlar, zahiren onun yenilgi ve k dnemidir. Bu dnemde ranl parlak zek btn boyutlaryla alyor: Askeri adan Eb Mslim, edeb adan Firdevs, ilm a dan Harzem, felsef

adan Eb Ali ve Raz gibi dhiler ortaya kyor. Ksacas bu zeki ve yetenekli milletten, btn sahalarda dnya apnda byk dhilerin ktn gryoruz. Bunun ne deni, bu byk zorluktur. Kltr medeniyet dnyasnda, evrensel bir hrete sahip olan ranl dhi, niin yenilgi devresinde ortaya kyor? Bu byk bir sorudur, buna cevap vermek ok byk bir sorudur, buna cevap vermek ok byk bir ilm ara trmay gerektirir. ou ranllarn, btn slm ilimlerin ranllar vastasyla tedvin edilip, gelitirildiini bilmemesi muhtemeldir. En byk tefsircilerin, hadisilerin, tarihilerin, fakihlerin, slm ilimlerin eitli branlarndaki byk limlerin ou hep ranldr. ala cak eydir; Ehl-i Snnet'in alt sahih hadis kitabnn mellifleri, ia'nn "Usl-u Erba'a" mellifleri, yani genel din konularn ve mes'elerini, btn mezheplerin usul ve fru'unu kapsayan on kitap... Mellifleri istisnasz ranldr- Bundan daha hayret verici ey ise Arap dilinin, lgatinin, dabnn ranllar vastasyla d zenlenip, tanzim edilmesi ve mkemmelletirilmesidir. 2. Yenia'daki Avrupa'da hangi dinle, hangi faktr kavga ya tututu? 3. Her sene tekrarladm ve daima eitli cevaplar aldm soru udur: Peygamber ve Ali, ayn dine ayn topluma, ayn yola, sahip iki ahsiyettir. Ayn halka i yapyorlar; biri iinde zafere ula yor, kudreti ile alyor. Ama dieri yenilgiye uruyor. Peygamber niin galip geliyor? Ali niin yeniliyor? (rencilerimden biri: Bir bilgine sordum "Allah'n istei dir! diye buyurdu", diyordu. Bu cevap tatmin edici deil. Geyln- Dmak'nin szyle. "Bunlar gnah da Allah'a ait kl yorlar!") 4. Peygamberin ashab bize hi kimsenin veremeyecei dersleri verebilir. nk onlar bizler gibi insanlard. Peygamber ve imamn huyu, zt bizden farkldr denilen konu, en azndan bunlar hakknda geerli olmuyor. Zira onlar bizim gibiydiler, dnyada ylesine byk bir fonksiyonu if ettiler. nsan tekml asndan byle bir bykl gsterdiler. Niin? Son ra hangi bykleri gsterdiler, kendi varlklar ve yaamlaryla bugnk insana hangi dersleri verebilirler? 50 DNLER TAR H Bu ahsiyetleri, imdiye kadar niin tanmamz? Neden tantlmamlar? Biz imdiye kadar ne yapyorduk, hangi ilerle megul idik, hl ne ile megulz? Bilemiyorum. Bz bunlar tanmyoruz, ylda bir defa bazlarndan bilin meyen isimler halinde tekrarlanyor. Bazlarnn isimleri ise hi hatrlanmyor. Bu insanlarn, slm hareketinde ve tarihimizde byk bir yerleri ve emekleri var; insan adan byk retici lerdir. Fakat henz mehul insanlar... Bizim bunlar tanmamz gerekir, zira bizden baka tanyacak kimse yok. Dierlerinden beklemenin, eletirmenin faydas yoktur. Bi zim ie balamamz gerekir. Bunlar tanyalm; bunlar tanmak, ihya etmek, bu ahsiyetlere tapan fakat bunlar tanmayan top luma, tantmak iin gayret gsterelim. Bunlar topluma tantmak, gerek fikr ve kltrel adan, gerekse iman ve hareket asndan toplumu zenginletirmek de mektir. Bu dostlarn tek tek bilinmesi gerekir. imdiye kadar bu ko nuda birtakm kitaplar yazlm. Bunlarn ancak bazlar okun maya deer. Selmn, Eb Zer, Ammr, Yasr gibi. Ama bazlar hakknda ise bir tek satr bile mevcut deildir.

Halbuki toplu mumuz kendisini ii bir toplum sayyor. Onlar, slm tarihinin balangcnda ileri ve gerek ia'y balatan ahsiyetlerdi. Onlar tanmamak bizim amzdan korkun ve utan verici bireydir. Cehaletimizi gstermektedir. Ben herkesin onlardan birisini se mesini ve hakknda bir risale yazmasn rica ediyorum. Bu risaleler baslsn ve halkn eline ulasn. Bu toplum 1400 sene sonra ia olmay, bu akla yaamay arzuluyor. ia'nn birinci derecedeki ahsiyetlerini, en azndan 20 sayfa lsnde tansn. 5. ia tarihindeki ok byk meselelerden birisi Hz. Ali (a.s.)'nin tannmasdr. "Ali (.as.) eyrek asr sustu" bu konu da bir risale konusudur. 6. niversitelerde ortaya koyduklar ey, genellikle kalp olarak hkm veren yazarlarn dnceleridir. Tpk kp eker ler gibi hep ayn biimde. DNLER TARH 51 islm'dan sonra Araplara kar mill bir ran direnii meydana geldi; direniin liderlerine baktmz zaman Efin gi bilerini de o kahramanlardan biri olarak gryoruz. Efin, kendi topran Arap hakimiyetine brakt kendisi de halifenin bir hiz metisi oldu. Halifenin "Erosine" idaresini ona vermesini mid ediyordu, bu konu arptlarak u ekilde gsterilmitir! ranl-lar'n ve bu kahramanlarn, birinci ve ikinci asrdaki isyan Araplar'n, dolaysyla slm hkmetinin aleyhine olmutur. Halbuki meselenin asl baka ekildedir. yle ki; slm'n Zer-dtlk veya milliyet aleyhinde bir meselesi olmamtr. Belki mesele, ran eraflnn (Asillerin) meselesi idi. slm'dan sonra aile ve saltanat hkmetlerini kaybetmilerdi. Kendi saltanatla rna kavumak in Emev ve Abbas halifelerinin slm lilafet-leriyle -Arap eraflyd, slm hilafeti deilsavatlar. ran asillerinin Arap asilleriyle olan bu savann sonucu ne dir? Taviz! Safr, Smn, Thir vb. hkmetler bu tavizin neticesidir. Zira Arap hilafeti (slm hilafeti deil) geldi, slm' bunlarla bir al-veri konusu yapt; slm' bizimle bir irtibat arac olarak bizden aln, dnte biz mahall hkmeti tekrar size vereceiz, dedi. O taraftan da Araplar slm oyunu bu rakip asillere verin ce, onun Arap topraklarndaki hkmetinden vazgemesini is tedi. Bylece onlar eski hkmetlerinin makamna geri dn dler. O halde bu ran erafl ile Arap erafl arasnda bir al veri meselesidir. Yoksa, ran'n slm'a kar mill bir isyan de ildir veya bir milletin dier bir millete kar isyan deildir (bir iki konu mstesna). Dolaysyla bu, milletimiz iin bir iftihar ekli deildir. Br millete hizmet etmek, onun hakknda 'yalan iftiharlar" uydurmak deildir. Sonra millet uurlanp bu iftiharlarn yalan olduunu anlayacaktr. Ayrca btn gerek ve doru iftiharla rn da bir tarafa atmas ve hibir iftiharna inanmamas da hiz52 DNLER TARH met deildir. imdiki genler ve aydnlar arasnda durum by ledir. En byk hizmet udur: Neslimize tarih ve milletini dikkat li ve ilm bir ekilde tantmaktr. Gerek ve doru iftiharlar ona tantmaktr. Milletimiz byk iftihar kaynaklarna sahiptir. Eb Mslim ve Efin gibilerine ihtiyac yoktur. nk, bu ok hassas bir konudur, bugn buna olduka fazla dayanlyor. Genellikle msterikler, ranl yazarlar ve aratrmaclar bu konuya fazla

dayanyorlar. Ama ounlukla zel bir anlayla, n yargyla, karc sonu almalarla. Tercme in eitli ngilizce, Franszca, Almanca, Arapa eserlerin bir listesini not almtm, bu dilleri bilenler tercme edebilirler. Bunlarn bazs ok hassas ve ilmdir. Bir kitab yaynlamak veya tercme etmekle bir neslin d ncesinde byk bir iman etki braklabilir. Eer hepimiz gay ret gsterirsek, kalemle, atacamz tutarl admlarla, azimle bu asrda, bu nesil iin bir ey yapm oluruz. Vesselam. KNC DERS "Sizden, iyiye aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun..." Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla. nceki oturumda 16. ve 17. asrlarda Batda orta snf veya burjuva snf adyla yeni bir snfn meydana geldiini syle mitik. Yani parayla i yapan bir snf, ticaret ve esnaflkla uraan, sanayi ve el sanat mallar satarak zamann geiren bir snf. Burjuvazi olutuunda, yeni fikr hareket de ekillendi. Bu snfa u adan orta snf diyorlar: Ortaa'da, feodal toplumda ve byk mlkiyetlerde toplum iki snfa taksim edi liyordu. Birisi asiller (eraf) snf veya efendiler. Bunlar hereyin sa hibidir. Hem toplumun madd ve iktisad kuvvetlerine sahiptir, hem de -bu delil iletoplumun, manev, ahlk, fikr, edeb ve sanatsal kuvvetlerine ve glerine sahiptir. ikinci snf ise kyl, iftidir. En genel anlamyla gerek serflik dnemindeki "serf", yani kle olmayan kyl (bunlar topraa balyd, mlk sahibi arazisini satt zaman kyl de satlm oluyordu) gerek klelik dnemindeki kle (kle topraa 54 DNLER TARH bal deildi. Ama mlk sahibinin mallarndan biriydi, tpk hayvanlar ve eya gibi alnp satlyordu. Efendisi onun can ve varlnn sahibiydi), gerekse daha ileri ve gelimi ekliyle ol sun. (Kyl kle deildir, topraa bal deildir, resmen alnp satlmyor, ama hereyden mahrumdur, hibir eyi bulunma maktadr.) Bu iki snfa genel bir tabirle, hakim snf ve mahkm smf denilebilir. "Hakim snf "hakim heyeften, ayrdr. "Hakim he yet" topluma hakim olan hkmet biriminden ve hkmeti elle rinde bulunduran kimselerden ibarettir. Siyas otorite, yasalar, askeri g ve kudret onlarn elindedir. Bir gruptur, bir snf de il. Ama "hakim snftan maksat sosyal ve madd-manev g leri ellerine geirmi olan snftr. (Btn kudretler bu snfn elindedir). Hatta siyas meselelere girseler, siyas makama sahip olmasalar bile, bu snftan olanlar herbiri sermaye, kudret ve bir grup zerinde sahip olduu nfuzu lsnde hakim snfn bir parasdr. sterse hkmetle direkt bir ilikisi olmasn, hatta ona muhalif bile olsun. Hakim snf ile mahkm snf arasnda bu ekliyle eskiden -klelik, feodalite, serflik dneminde- mutlak bir boluk vard Eski toplumlarda -hatta kylerde

bile- aka grlebilecek bir snfsal ikilikti. Hatta bu ayrm, eitli ehreleriyle mimarye bi le yansmtr. Bu iki snf birbirine tamamen uzaktr. Sosyal bir yolun iki noktasdrlar. Eski mimaride (kylerde imdi bile) efendilerin evlerinde misafirleri kabul ettikleri odalarn zel bir ekle sahip olduunu gryoruz. nce odann tamamn oluturan byk bir dikdrtgen var dr. Bu drtgenden sonra -yani bu drtgene giriten sonra ona ilave edilmi olan baka bir dikdrtgen veya kare daha vardr. Horasan kylerinde bunlara "ah-Nein" (odann iinde ba ta rafta oturacak yksek, zel bolm) diyorlar. -Dier yerlerde ba ka bir isim tamas mmkndr.- Bu ksmn asl odadan ayr olduu bellidir. mstakil duvara sahiptir; drdnc duvarda asl odaya ulalyor. DNLER TARH 55 Bu binaya girdiimiz zaman yanyana iki oda gryoruz biri byk dieri kktr, ikisi birbirine bitiiktir, aralarnda kap ve duvar yoktur. Bu iki ksm birbirine zt ekilde denmitir. Kk ksmdaki eyalar daha pahaldr, byk ksmdaki eya lar daha ucuz ve sadedir. Geri bu iki oda birbirine bitiiktir, ama herey farkll an latr. Deme, perde ve sslemeden tutun, tavann yksekliine kadar. Kk ksm -ah-neindaima daha yksektir. Kn "taar" (kn evlerde snmak iin altnda mangal, s tnde yatak bulunan byk krs) ah-nein ksma koyuyorlar. nk bugnk durumun aksine bunun bir asillik yn vardr. Odun veya kmr sobasn ise genel ksma kuruyorlar, burada ne yastk ne dek vardr. Mimar ve eski mimari snfsal ikilii ve elikiyi gstermek iin btn bu abay gsteriyor. Mimar bu ikilii odann iinde, eklinde, pencerelerinde, mimar sslemesinde, dekorda gster mek ve ona gereklik kazandrmak istiyor. yle ki, korkun snfsal elikide efendiler, iin eidi a sndan ii veya kyl ile dorudan bir ilikiye sahiptir. Bir oda da toplanmalar ve bir atnn altnda oturmalar gerekir. (Kapi talist dzenin aksine. Kapitalistin iinin yzn asla grmeme si, ismini iitmemesi, onu tanmamas mmkndr. zellikle bugnk uyum kapitalizminde. -Byk trstler ve karteller ek lindedir- Binlerce ii onlarn eitli messeselerinde alyor; hibirisi o messesenin, trstn veya kartelin sermayedarnn -sermayedarlarnn- kim veya kimler olduunu bilmiyor.) Bu dnemde din, bu iki zt kutbun arasndaki uyum ve koordineyi salama rOln oynuyor, bir rt oluyor. Yani bu iki snfn, iddetli snfsal ihtilaflarn din ortaklk ile rtp, kapat yor. Bu iki ayr ve zt snf uzlatryor, bir araya topluyor. Burada elbette dinden maksadm, hakim snfn somut boyutundan biri olan din yndr, Sonuta din ya irkinletiriliyor veya tahrif ediliyor. Bunu, din bylesi bir sosyal rol oyna-yabilsin diye yapyorlar. Bu din, efendiler snfn ve halk (raiy56 DNLER TARH DNLER TARH 57 ye) snfn zel din trende bir yerde topluyor. -Mersiyelerde ve mevlitlerde olduu gibi.- Ama mimari bu elikiyi gster meye urayor; bu iki snfn

zorunlu olarak toplanmasnda da snfsal ihtilaf korumaya alyor. Efendilerle, rayyenin yan ya na oturmasn engelliyor. Efendiler onlara bal olanlar, ah-nein'de ve yksekte otu ruyorlar, kyller ise aada, giriteki basit odada oturuyorlar. Bu durum, dkkncnn kellesi grlene kadar devam ediyor. O, dne kadar sade bir kyl ve ifti idi, yeri efendilerin oda sndan aada olan byk oda idi. imdiyse baka makamlar ve mevkiler kazanmaya balamtr bile. nk para sahibidir, efendiler ve efendilerin ailesi ona muhtatr. Sermaye ona bir ahsiyet salamtr, ama asil bir soya ve r ka sahip deildir. Aazde, haczde, asilzade deildir. Basit avam snfndan da gsterilemez, fakat dier taraftan aslsz ve kksz oluu efendilerin yerinde oturmasna engeldir. O halde ortak bir snr tespit edilmesi gerekir, yle yapyor lar. Taarn krsnn alt basaman (her halkrda asilliktir, ama biraz alt tarafn) ona veriyorlar. Bylece asiller ile avam arasnda bir yere yerlemi oluyor. Burada, orta snf meydana geliyor. Artk ne basit avam, ne de asilzadedir. Pratikte efendidir, ama aslszdr, kkszdr, efendisinden aada gsterilmektedir. Orta snf balangta geliiyor, yava yava i bana geli yor. yle bir yere ulayor ki, taarn krsnn etrafn igal ediyor, asilleri dar atyor. Bu, yeni orta snfn devrimidir, burjuvazi devrimidir. Byk Fransz Devrimi bu gruptandr. Yeni, zengin, aydn grl, mtefekkir, deiken orta snfn devrimi; rm, anlamsz rksal farklar, vnmeleri ve ailev ayrcalklar stnlk sebepleri sayan eski erafla kar idi. Orta snfn devrimi, lleri ve kstaslar deitiriyor. Dn stnlk ls kan, toprak, rk, soy ve aile idi; bugn ise ikti sat, para, sermaye oldu. Orta snf (burjuvazi), hrriyeti bir devrimi balatyor. nk kendisini ve toplumu onu reddeden btn kaytlardan ve snrlamalardan kurtarmak istiyor. Orta snf i bana geliyor, kudret ve hakimiyeti ele geiri yor. Bu dnemde din ile -Ortaa'daki deerlerin, bak alar nn sosyal dzen ilikilerinin koruyucusu olan eski ekliyle- m cadele ediliyor, iki eit gr meydana geliyor. Birisi deiim kazanm din grtr; dnyaya ynelen br grtr (bu pro-testanlktr). Dieri ise din d bir grtr. Aslnda dine, dn duygu ve din felsefesi ismiyle saldrmaya balyor. Her ikisi -zellikle ikinci grup- toplumdaki eitli din ekillerle veya in sandaki din duygusuyla mcadele etmek iin ilim silahna gerek duyuyor. Din d eski edebiyattan -din d Roma ve Yunan edebiyat gibi- yardm alyorlar. Rnesans'n belirgin zellikleri -16. asrdan 17. asra kadar- onun din ile savamasdr. Gerek da ha yeni bir din ve daha yeni bir din gr eklinde olsun, ge rekse ilim, tabiat ilimleri, beer ilimler, felsef istidlal, mantk istidlal eklinde ve gerekse yeni itikad mektepler ve ideolojik mcadele eklinde olsun. Yani bu grupta, yeni snf ve eski snf vardr, -iktisad a dan- yansma buluyor, yeni fikir ve eski fikir unvanyla yans yor. Felsefeye ise akl, rak ve ihsas felsefe unvanyla yansyor. Sonra kapal dnya gr ve ak dnya gr adyla yan syor. slm lkelerinde -genel olarak Douda- yetimi olan ay dnlarmzn ou maalesef itikad, fikr ve zihn dayanaklarn Bat kltrnden aldklar iin onlarn sosyal alt yap temeline gre, kendilerine zg dinleriyle, Ortaa ve Ortaa'daki sos yal dzeni kuvvetlendirici rol oynayan dinleriyle ztlamalar

gibi, bizim aydnlarmz da kendi dinleriyle ztlatlar, kavgaya tututular. Avrupal aydnlar, kendi snflarnn ilerlemesi ve s nflarn ileri gtrmeleri iin hareketin ve genel insan ilerleme nin zararna olan ou durgun kanunlar, anlamalar, itikatlar ortadan kaldrmak iin Katolik mezhebine kar ideolojiler ve 58 DNLER TARH ekoller bina ettiler. Biz bylesi bir konumda olmadmz halde, dinimiz onlarn din gibi bir role sahip olmad halde, onlarn dncelerini aldk ve Batnn itikad temelleri zerine sosyal bir inan oluturduk. Bu yzden -16. ve 17. asrlarda- aydnn Ortaa'da mevcut ve hakim olan dine kar mcadelesi, sadece geici ve kendi za manndan kaynaklanan mcadeledir. Ama o szlerin, aydnlar mz tarafndan tekrarlanmas olumsuz bir fonksiyon meydana getirir. (yle ki, o inanlarn kendi evresinin sosyal deneyimi ile ballklar yoktur; onun dini ile Avrupa'nn dini arasnda bir benzerlik yoktur. Genel olarak kendine zg bir sosyal duruma ve snfsal elikilere sahiptir). Batl aydnlar -yeni inanlaryla 16. ve 17. asrlarda- olumlu bir fonksiyon if ettiler. Hareketli ve yapc bir snfa ekil ka zandrdlar, ilmin ilerleme yolunu atlar, eitli ilm keiflerin ve icatlarn yaplmasn saladlar. Ama 16. ve 17. asrdaki aydnlarn ayn szleri dnceleri, kavramlar, grleri ve sloganlar, Mslman Douda sadece iki netice meydana getirdi: Birincisi udur, toplum aydnlarn ne dediini anlamad (yle ki, aydn grubun ve zmrenin ortaya kmasndan sonra, toplumumuzda birka nesil gelip gemitir, toplum henz onla rn varlklarn hissetmemitir) nk toplumumuz aydnn dili ni anlamyor. Aydnn dayand, tenkit ettii noktalarn halkn yaayyla hibir alkas ve uygunluu yoktur. Halbuki Avrupa aydnlar toplumlarnn, Katolik kiliselerin, toplumun din tren ve inanlarnn iinden geliyorlard; balk gibi toplum ve halk denizinden yzyorlard. Yol gsterme, fikirleri tasfiye etme, hurafelerle mcadele etme; kendi inandklar dindeki hurafeler le mcadele etmekle urayorlard. Ama bizim aydnlarmz halkn iinden kmadklar iin, darda yetimi ve eitilmi olduklar iin, toplum ile aralarn da byk bir uurum vardr. -Buz ve su gibi- topluma ve halka nfuz edememilerdir. Bu yzden Dou toplumunda aydn zmresi vardr; ama aydn hareketi yoktur. DNLER TARH 59 kincisi, darda eitilmi ve yetimi byle sun' bir zmre nin meydana gelmesi, vatanlarnda sosyal birliin paralanma sna ve yenilgiye sebep oldu. nk bu grup az da olsa dn yordu, uurlar limle donanmt; uurlarn toplumun iine gtrecekleri yerde, toplumun btn bedenine ve halk kitlesine verecekleri yerde, halktan ve toplumdan uzak kaldlar, toplum dan ayr soyutlanm bir zmre olarak ortaya ktlar. Bu para lanmadan dman faydaland. Dman bu boluktan istifade ederek yer seti. Bylece, Dou ve slm lkelerinde, Mslman -ve Doulu- halklar arasnda siyas ve kltrel smry halk ile aydn arasndaki bolukta aramak gerekir. Gerek aydnn hedefi, bu bolukta halk ile kendi arasnda bir kpr kurmak olmaldr. Bu kpry anlay ortamn sala maya, meydana gelmi olan tehlikeli ayrlmay balamaya, an lamaya, tanmaya ve ayn sorunu zmeye

dntrmelidir. Bu kpr kuruluncaya kadar halk, kendi durgunluunda kala caktr. Aydn da kendi yabanclamas ve dlanmas srasnda, ehrin yukarsndaki cafelerde oturup szde geri kalm toplum lardan, ileri toplumlardan, falanca ideolojiden filanca ideoloji den bahsederek sadece kendisi iin var olacaktr. Aydn, kendisi iin yayor halk ise onun varln bile hissetmiyor. Eer aydn hissedilmek istiyorsa o merdivenlerden aa inmesi, o yksek evleri ve kafeteryalar terketmesi, kendisini halkn arasna brak mas gerekir. Onlarn dertlerini ve ihtiyalarn hissetmesi gere kir ki kendisi de hissedilebilsin. lerici bir aydn -ki benden ok daha ilerici biridir- bana ser zenite bulunuyor ve diyordu ki: "Niin byle yapyorsun? ni versite prestije ve ilme sahip olduun halde din toplantlarda konuuyorsun?" Dedim ki: "Sen konutuun zaman, zihniyetlerle, adamlarla karlatn zaman nc bir aydnsn, ama kendi ftratna ve duygularna dndn zaman, grupu, aristokrat, bencil, snfa tapan ve halka kar bir insansn. Hedefin sadece ve sadece ken di ahs mesleinin haysiyetini korumak ve ona haysiyet kazan drmaktr." 60 DNLER TARH Bu eliki niin? Bu yzden aydnn zihnindekiler bir yerde, vcudu ise ba ka bir yerdedir. Bu ikilii ortadan kaldrp halk ile aydn arasn da bir kpr kurmanz gerekir. Bylece aydn, halka giden yolu bulabilsin; halk aydnn muhatab olsun ki aydn, aydn olsun. Aydn halkn imannda bir yer bulsun. Bu, u anda olmayan, fa kat olmas gereken bireydir. Eer biz Avrupa'y taklit ediyorsak, onlarn gzel tecrbele rinin taklit edilmesi gerekir. Bunlardan biri u: Ortaa' tahrip eden, Yenia' meydana getiren ey yeni din idi. Fikr/din de-imeseydi, dine kar olan mcadele olmazd. "Yenian ve yeni medeniyetin meydana gelmesinde Protestanln roln" Max Weber herkesten daha iyi aklam ve incelemitir. Eer frsat olursa gelecek programlarda onun tezi zerinde duracaz (bizim iin sonsuz bir retici yan var.) Onaltnc ve onyedinci asrlarda din ile mcadelenin felsef, mantk ve zihn bir yn vardr. Ondokuzuncu asrlarda din ile mcadele baka bir ekli ald. Veya dier bir deyile, din hak kndaki tavr farkl oldu. Eskiler gibi zihn, akl, felsef akl y rtmeler yerine, toplumu tanma, insann gerek tarihini tanma zerinde dnlmeye baland. nsann deimeler tarihi, insa nn kini, balangtan imdiye kadar insann idrkine ilgi duyul du ve bu konular aklanmaya baland. Ondokuzuncu ve yirminci asr, dini tanmak iin u sz balk yapt: '16. ve 17.nci asrlarda aydnlar, dini keilerden da ha iyi tanmadan onunla mcadele ettiler.' Bunu, imdi kendi gzlerimizle gryoruz ki, muttaki ve dindar bir insan din hak knda, kendi din esaslaryla ve din inancyla bir eit yanl ta nmaya sahiptir. Dine kar olan ve dini ezmek isteyen aydnla rmz da tpk o dindar gibi din hakknda yanl bir tasavvur ve bilgiye sahiptir. iki kutup gryoruz ki bunlar, baka bireyi din olarak d nmlerdir. Aydnlar Cennet, Cehennem, hiret, man, sosyal ve fizik hayatn ihtiyalar ve imamlar hakknda, gereklere ay kr, kendilerine zg tasavvura sahiptirler. Sonra birisi bu yan-

DNLER TARH 61 l zihn tasavvura inanyor ad dindardr, birisi de muhaliftir ve o da dine kar olandr. Ama ne biri gerek dine inanyor, ne de br doru dinin muhalifidir. nk aslnda, burada bir din szkonusu deildir. 19. ve 20. asrlarda dinin deime tarihini tanmak, bylece insanlk tarihinde dinin meydana geli keyfiyetini tanmak iin dier bir metoda bavurdular. ("AugusteV'in aksine; o st yap ve metafizik lemini hayal bir ekilde gruplandryordu. Veya mantk adan gerekten dini reddetmi olduklarn dnen 17. ve 18. asrlarn filozoflar. Mesel, hayatnn nceki devresin de Votaire'de olduu gibi). Zmnen insann eitli ynlerini, in sanlk tarihinde ve insan toplumunda dinin eitli ynlerini ta nmaya altlar. Ama hangi ekilde? Bunu tarihte ayr d nemde gryoruz. Bu dnemdeki btn insan meseleler za man esasna gre gruplandrlabilir. Birincisi: Beeri toplumun eski ve bedev dnemidir. Bu dnemde henz yaz yoktur; kita bet, eitim, retim ve retim kurumlar yoktur. Toplum, de neyimini, kavramlarn, anlaylarn, edebiyat, iir ve din inan cn belli bir ekilde kaydedemiyor, dier nesillere aktaramyor; ki biz onlarn eserlerini dnce tarzlarn, dinlerini inceleyebi lelim. Bu ynyle birinci dnem, bedev toplum veya vahi top lum dnemidir. Sosyologlar edebe riyet etmek ve saygl dav ranmak iin "vahi toplum" demiyorlar. "Arkaik" veya "eski top lum" diyorlar; yani her iki kavram da saygdan dolaydr. kincisi: tarih toplumdur. Tarih toplum, medeniyetin, kita betin, iblmnn, eitim ve retim kurumunun bulunduu bir toplumdur. Kendine zg bir eitim ve retime sahiptir, okul meydana gelmitir, nceki nesillerin tecrbelerinin sonraya aktarlmas imkn domutur. Sanat eserlerinin, kitabelerin, el yazmalarnn, ksacas eitli eserlerin zerinde inceleme yapla bilir. Yaplan incelemeyle onlar tanmak mmkndr. ncs: ada dnemdir. 15. ve 16. asrlarda balayp imdiye kadar geliyor. 62 DNLER TARH ada dnemi ve tarih dnemi tanmak kolaydr. Ama bedevi dnemi, yani resm tarihten ve yazdan nceki "arkaik" dnemi tanmak en doru anlamyla zordur. Fakat o dnemi ta nmak acil, zarur ve hayat bir konudur. unun iin; "Bash-nard"m szyle; "Tarihten nceki ilkel bedevi toplumlar dikkat li bir ekilde tanmadmz srece, toplum felsefesi ve sosyoloji hakknda dikkatli, gereki ve ilm grler ortaya koyamayz." nk toplum bir gerektir; ne ada dnemde, ne Ortaa'da, ne de tarih dnem (tarihin balad dnem) ve medeniyetlerin balad dnemde meydana gelmitir. Belki bedevi dnemde meydana geldii sylenebilir. Bu toplumun hangi sebeple veya sebeplerle, hangi faktrle rin etkisi altnda (iktisad, sosyal, fikr, zihinsel, doal, corafik veya din) deiime uradn, deiimin hangi kanunlara uy gun olarak meydana geldiini, bir dnemden dier dneme na sl getiini anlamak iin, bedevi toplumunu tanmamz gerekir. nk ilk nce toplum orada meydana geliyor, ok ak faktr lerin ve sebeplerin etkisi altnda deiime uruyor. 17. ve 18. asrlarda her sosyolog, Eflatun'un "Cumhuriyet" kitabn okumakla

insan toplumunu, avucunun ii gibi tand n zannediyordu (bizim aydnlarmzn birka tercme eser oku duktan sonra artk sosyolojide problem yok diye zannetmeleri gi bi.) Ama bugnk sosyolojide 18. asrn aksine birisi kp top lum, toplumun keyfiyeti, toplumun deimesi ve toplumun de ime yasas ile ilgili 198 dikkatli ilmi kanun (teori) va'z edebili yor. Fakat bunlar syleyen sosyolojide bir tek ak ve kesin ka nun itiraf etmeye hazr deildir. "GurviclV'in szyle; "lim ilerledike daha mtevaz olu yor." Btn ilimlere el atm olanlar ve hereyin kendileri iin ak olduunu sanan kimseler, gerek ilim aamasnda bir adm bile atmam olan kimselerdir. DNLER TARH 63 BEDEV TOPLUMU NASIL TANIYALIM? Kendi toplumumuzu tanmak iin ncelikle bedevi toplu mu tanmak gereklidir, dedik. Dini tanmak, din duygusunun nasl olutuunu bilmek, din amellerin, ibdetlerin, din ismiyle sahip olduumuz inanlarn nasl meydana geldiini tanmak iin de aresiz bedev toplumu tanmaya mecburuz. nsan top lumunun bu dnemini ve bu dnemdeki beeri kltr ve anla y tanmamz gerekir. Arkeoloji adnda yeni bir ilim dal vardr. Eski Arkeoloji. Yoksa lafz benzerlikler, kelime benzerlikleri ran'da da oktur. Kelime benzerlikleriyle btn dilleri tanma iddiasnda olanlar var. Zevklerine uygun bireyle btn inanlar ispat ve kefe denler var. Krk yl nce Trkiye'de bir kongre yapld ve Ziya Gkalp isimli teorisyen (yrrlkte olan bu tarz allm lkele rin teorisyenleri gibi bir teorisyen) dedi ki: "Btn medeniyetler Akdeniz'in etrafnda Trk rkndan domutur, btn insanl n dilleri Trk dilinden domutur, onun dallara ayrlm k smlardr... Bizim baz filologlarmz da Kurey kelimesi, "kure" keli-mesindendir. Abbas kelimesi de "esb" (at) kelimesinden gelmitir dediler. Birisi de aslnda Araplarn bir dili yoktu, diyordu: Eer kelimelerine bakarsanz, deimi, eri br Farsa kelimeler olduunu greceksiniz. Bu dili Araplara, Arap topraklarna ka an Mazdekler gtrdler. Onlarn bir dili yoktu! Konumay rettiler! Sonra da Zerdt diniyle mcadele etmek iin geici olarak slm' ortaya attlar..." Gryorsunuz, bylesi ulema(!) iin tarih, din ve ilm me seleler ne kadar kolay. Gerek ulema iinse en kk ilm mese le ne kadar zor. Bu yeni arkeoloji -eskiyi tanma bilimi- eski tap naklar, eski sanat eserlerini, ceset kalntlarn, mezarlarda kal m eyalar tanmak yoluyla, modern kimyann yardmyla (on larn tarihinin nasl meydana geldiini tanyabilmek iin), eski 64 DNLER TARH filolojinin yardmyla, medeniyetleri takip ediyorlar. Bylece kaynaklarn tanmaya ve bulmaya alyorlar. Mesel, dnyann en byk filoloji stad olan ve gerekten yetmi ksur lisn bilen sayn Emile Benveniste kelimeleri ve Asya, ran, Hind ve Avrupa lisnlarnn gramerlerini karlat rarak, Aryailerin dilinin ilk kelimelerini (vahi Arya kavminin, henz g etmemi olduklar dnem Aryaleri) buldu. Sonra bu aratrmay dier lisanlar konusunda da yapt, ilk dilleri buldu, o zaman rklarnn ilk dilleri arasndaki mukayese u hakikati gsterdi; "nsanlk balangta bir tek dili konuu yordu." Peder, mader (anne), birader, zemin gibi

kelimelerin n gilizce, Farsa hatta Arapa gibi kkeni ayr olan dillerde mte rek oluu dilin birliine bir rnektir. Gryoruz ki eski filoloji yardmyla (yani eski lisanlar tanma) insanln dil birliine ulat. Toplum konusunda da, bedevi toplumlar nasl meydana ge liyor, nasl snflara dnyor, hkmet, din nasl ortaya k yor sosyal tekiltlar nasl ekil alyor gibi incelemeler yaptlar. Din konusunda da byle alma la r yapld. Burada arzetmek istediim ey, bir retmen olarak ren cilerime verebileceim en byk derstir. Bu benim ilk ve son szmdr, baka ne dersem bu temele ve sonsuz neme sahip olan bu meseleye rnek vermek iindir. O da udur: "Dini tan mak iin, dine kar olan limlerin, dinsiz limlerin, hatta hedef leri din ile mcadele olan limlerin gittii yoldan gitmek ge rekir." Ben bu yolumda, sosyoloji ilm, iktisat, tarih felsefesi, antro poloji diye nitelendirilen ilimlerle dini veya dinin tabiat tesi kklerini inkr ettikleri lisnla konuuyorum: lm ve beer me seleleri incelemek iin bu lisn en iyi lisn olarak gryorum. Avrupa'nn 19. asrdan sonra btn boyutlaryla insan me seleleri (hatta tabiat meselelerini ve madd meseleleri) inceledii ve gidip Allah'n inkrna, tabiatta ve insan toplumunda dinin inkrna ulat metodla (onlarn silahyla) i yapyorum. Gr dnz gibi snfsal ve iktisadn asaleti metoduyla din meseleDNLER TARH 65 leri inceliyorum. Ama, tabii bir ekilde ve zel bir taassup olma dan. Onlarn ulamad bir sonuca ulayorum; rnei benim bugnk dersimdir, gerekten sylyorum. Dini tanmak iin ilkel dinleri tanmak gerekir. lkel dinler, en eski ve en antik dinlerdi. Kitap yoluyla onlar tanyamayz. Kitaplar en fazla -drtbin yl nceki dinlerden bahsediyorlar. Bu dinler, u anda da bulunan ileri dinlerdir. Eski filoloji ve arkeoloji o dinin gelitii evreyi gsterebilir ler. Ama bu tek ara deildir, dier bir yol daha vardr. O da kendine zg, meden toplumlardan uzak kalm, kendi ilkel bekretini korumu kabilelerde, gruplarda ve rklarda ara maktr. Ondokuzuncu asrda bu bedev kavimler vard. imdi de biraz deimi olmakla birlikte mevcutturlar. Fakat meden top lumlarla temas ettikleri in asaletlerinin bir ksmn kaybetmi lerdir. Btn bunlara ramen, henz ferd olarak yaayan toplu luklar var. Bu topluluklarda henz aile meydana gelmemitir. Sosyal ballklar, yneticiler, kendine zg din dzen, iktisad tekilt, retim snflar veya tketim snflar ayrlmam ve mahhas olarak meydana gelmemitir. Avustralya'da, Kuzey Amerika kzlderilileri arasnda, Afri ka'nn baz blgelerinde halen ilkel bir ekilde yaayan toplum lar var. ylesi artlarda yayorlar ki, bu artlarn biz medenlerin 20-30 bin yl nce yaad artlar olmas muhte meldir. Sosyolog, din bilimci, sanat tarihi ve edebiyatta aratrma yapan kimse, bu bedev toplumlarda dinin keyfiyetini, sosyal iliklerin insan boyutunu, akaid, ahlk ve onlarn dilini arat rp inceleyebilir, kanunlar bulabilir; bu kanunlar toplum tarihi nin olumas dnemine indirgemekle ok deerli sonular elde edebilir. te Durkheim, Leoroul gibi ahslar bu trden alma lar yapmlardr.

Leoroul, Tayor, Max Mller, Spencer, ilkin 18. ve 19. asrlar da, sonra 20. asrn balarnda, orman kelerinde, uzak adalarda 66 DNLER TARH yaayan toplumlara gittiler. alma ve zahmetlerinin neticeleri ni kitaplara geirdiler. Durkheim, ktphanelerde oturdu, oku du; ve henz elbise bile giymeyi bilmeyen toplumlarn hayatla rn yazd. Bu toplumlarda iblm meydana gelmemitir. , av veya sava iin aletler, yaz ve kayt mevcut deildir. ok snrl bir dnya grleri vardr birka kilometre telerindeki kabileden bile haberleri yoktur. Bylesi ilkel toplumlarda, bedevi kanunlar, toplumun ilk tekilini, din inancn oluumunu, felsef ve sanatsal inanc nce lemek mmkndr. Sonra btn tarih boyunca dinin nasl mey dana gelmi olduu veya ilkel dinin nasl olduu sylenebilir. Bylesi incelemeler, dine kar olan sosyologlarn veya as lnda dine muhalif olanlarn ii olmutur. Bunlar dine kar m cadele etmiyorlarsa en azndan dinsizdirler. nceleme yapmaya daha ok, yce ve metafizik bir hakikat durumunda olan dini inkr ve reddetmek iin gidiyorlard. 17. ve 18. asrlardaki tabiat bilginlerinin fizik ve kimya yoluyla Allah' inkr etmeleri gibi bunlar da Allah' inkr etmek istiyorlard. Bunlar 16. ve 17. asrlardaki aydnlarn fikirlerinin etkisi al tndaydlar. Bugn bunlar ok eskimitir. Dine kar olan en ye ni hareket, benim u anda sylediim harekettir. Ancak benim snfm ve derslerim, din ile (gerek olmayan din ile) mcadele etmek istemeyenlerin iine yaramaz. Ahlk bir kiilie sahip bir arkadaa (byk bir sosyolog veya byk bir lim deildi) dedim ki: Ne propoganda yapyo rum, ne de gelip dini tebli etmeni istiyorum. Dinin hak veya btl olduu konusunda da birey sylemiyorum. Ama sen di nin kkne vurmak istemiyor musun? Burann halk msl-mandr, sen din le mcadele etmek iin slm' renmeye mec bursun. Sen kendi tabirinle aydn sorumluluunun bilincinde, din ile mcadele etmek iin sorumluluk yklenmi birisin. O halde mcadele et ki aydnln koruyabilesin, ama sosyologla rn tabu ile ilgili konularyla... Sosyologlarn bedevi dnem iin tabu benzeri szkonusu ettikleri kanunlarla insanlk tarihinin DNLERTARH 67 yeni ve modern dini olan slm'la mcadele edemezsin. nk slm ok yce br zihne ve kltrel donanma sahiptir. Sen y ce bir medeniyetten faydalanan slm'la peneleemezsin. Bedevi dinin delilleriyle, tarihin en ileri dini olan slm'la mca dele edilemez. Bu sebeple seni, en azndan kendin iin slm' tanmaya davet ediyorum. Kur'n' a ve ne yazdn gr. Bu dine saldrman iin bu dinin kitabn, Kur'n' aman ge rekir, baka kitaplar deil. Sen birini tanmsn, ama ondan ayr birini vurmak istiyorsun. Sen bireyi reddediyorsun, bunlar baka bireye inanyorlar. O halde nasl bunlarn, dinlerini bra kp senin arkandan gelmelerini bekliyorsun? Bunlarla ruhunu doyuruyorsun dediin zaman, mesel Vol-e gibi olmusun. nk o da, bylesi szler sylyordu. Ama sen kendi toplumundaki aydnlarn dncesinde bir de ime yapm olan Voltaire gibi kendi toplumunda asla bir etki brakamazsn. O kendi dinini ve dininin dilini tanyordu. Hris tiyanl kavramt. Ama sen dinini ve dilini, slm' anlamadan tanmak istiyorsun. Bu sadece ekli taklid etmektir, ierii deil. Toplumu tanman gerekir. Dinini

kavram olman, inanla rn tanm olman, kitaplarnda ne yazlm olduunu bilmen gerekir. Ancak o zaman mcadeleni balatabilirsin. Ama imdi sen ylesi eylere dayanyorsun ki, o kendi dininde bunlarn ak sini gryor. O, senin duygularnn bo ve desteksiz olduunu biliyor. Sen diyorsun ki: "Din, ferdi toplumda tek bana ortaya karan, yalnz brakan bir faktrdr." Mslmansa slm'n b tn esaslarnn, emirlerinin toplanma ve bir araya gelme temeli ne dayandn gryor. Hacc'da, belli gnlerde btn lkeler den, her rktan insanlar gelip toplanyorlar. Mescidi mabedidir ve ismi "cami" (toplanan yer)dir. Sen aslsz ddialarnla, halktan dini alacan yerde, onlar derin dnmeye sevkederek kendi bilgisizliini anlamaya te vik ediyorsun. Ezmek ve mcadele etmek istediin eyi tan! Baka bireyi tanyp onunla alkas olmayan ey aleyhinde barp arma! 68 DNLER TARH Bedevi Din Aratrmaclar Mikronezya, Polinezya, Avusturalya, Gney Afrika, Kuzey Amerika kzlderilileri ve baz Asya kabileleri arasnda yapm olduklar incelemelerle, benzer din ekillere, merasimlere, inanlara ve hepsinde benzer ibadetlerin olduu sonucuna ulamlardr. nk, bunlarn hepsi bedevi toplum lard ve ok ilkel bir halde yayorlard. u sonuca ulatlar; in sanlk, usulen tarihinin balangcnda bu ekilde bir dine sahip olmutur. Din ilkel toplumlarda meydana gelmitir ve bylesi bir fonksiyona sahip olmutur. Sonra birtakm kanunlara uygun olarak deimi ve ileri dinler eklinde ortaya kmtr. lkel Dinler Hangilerdir? lkel dinler olduka fazladr. nk hedef dinler tarihinin bir dnemini genel olarak dile getirmek, dinleri genel olarak ta nmaktr. Hedef, tek tek ve zel biimde dinlerden bahsetmek deildir. Btn dinlerden bahsedilemez. nk hepsinden bah setmek birka yl alr. Bu ksa sre zarfnda ise ancak en temel dinlere ve btn dinlerin btn usullerine aret etmek mm kndr. Durkheim (Les Elements Rudimentaire de la Vie Religieues) "Dini Yaayn lkel Unsurlar" adl eserine, Lui Browl da kendi eserine, bedevi din ile ilgili yaplan btn en yeni aratrma ve incelemeleri toplayarak balamlardr. Ama bu aratrmalardan dinin aleyhine sosyolojinin en yeni tezini tedvin edip hazrlayabilenlerin en by Durkheim'dir. Durkheim dine kar olanlarn btn eski szlerini terk et mi din aleyhinde en yeni tezi ortaya atmtr. Bizim aydnmzn bilmesi gerekir ki; "usul, detler, gele neksel akaid (din ve mill) eskimitir" diyorsa, kendisinin dine kar syledii ou inanlar da (kltre kar veya gelenee kar olanlar inanlar, ilm veya felsef sz olarak ortada dolaan eyler de) eskimitir. Elbise eskidii zaman 300 yl ncesinin ve ya 8 yl ncesinin mal olmasnn ne fark var? Her halkrda es kidir. Giyilmesi mmkn deildir, yenilenmeye ihtiyac vardr. DNLER TARH 69 Maalesef yenilikler, vnme, sadece filmlerde ve modada dr. Avrupa dili bizim sinemalarmzda daima ayn anda sergile niyor. Ama ideolojik ve felsef meseleler, asrlarca yolda kaldk tan sonra bize ulayor. Mesel, bugn Avrupa'nn bize bozul mu diye verdii aydn'n benzerini (yarm aydn)

Avrupa'nn 1700 tarihli eserlerinde aramak gerekir. Fetiizm Spencer ve benzerlerinin btn insanln dini diye kabul ettikleri; dier dinlerin kendisinden doduuna inandklar dine "Fetiizm" veya "Ruhperestlik"tir. nceleri iki ayr din olarak dnlyordu. Bugn baz dnrler ikisini bir tek din ola rak kabul ediyorlar. Feti aslnda bedevi bir isimdir. Sosyologlar zel isimleri o dinden almlar ve sosyoloji kavram yapmlardr. O halde bu incelemede iittiiniz isimler, Batl isimler deildir. Belki (peri-feri'nin) evrenin kendisinden alnm olan isimlerdir. Feti bun lardan birisidir. Feti, boncuk, kk talar, bedevi kabilenin tapt mute ber eya eklindeki ey veya eyadr. nsanlarn ilk tapnaklar ve bedevilerin ibdet yerleri da maaralar olmutur. Onlarn kefinden sonra boncuklar bulun du. Bunlar dikkatli ekilde ilenmi, delinmiler ve bunlara zel iplikler yaplmt. eitli ekillerde o tapnaklarda korunmu lardr. Bedevi, onlara el vurmakla, mesh etmekle veya onlar p mekle ibdet etmitir. Feti, bylece baz tabii eyalara inanmak ve onlar kutsal latrmak anlamndadr. Animizm "Anim" ve "anime" kelimesi, tahrik etmek, heyecana getir mek anlamndadr ve ruh kelim esindendir. Ruh veya ruha tap-clk bir eit ilkel dindir. Veya dnyann en ilkel dinidir. Yani usulen din bilimi, dini tanmay ortaya koymak iin (benim 70 DNLER TARH inancma gre dini ispat etmek iin de) bu meseleye dayanmak gerekir. Ben dinbilim (teoloji) konusunda, onlarn dini inkr et mek iin dayandklar kaynaklara dayanyorum, o kaynaklar dan naklediyorum. Her ikimizin kaynaklar birdir, tm ayn rnlerdir. Ruhperestlik u anlamdadr; ilkel kabileler, grnmeden zel ruhlarn varlna inanyorlard. Bu ruhlar hangi zelliklere sahiptir? Birinci zellikleri udur: nsan bir ahsiyet sahibidirler bilin sahibidirler, irade sahibidirler. Kinleri vardr, nefret, ak ve sevgileri vardr. Hizmet ediyorlar veya ihanet ediyorlar. Uursuzdurlar veya kutsaldrlar. Bu ruhlar hayrdr veya erdir. Bu zelliklerin hepsi ruhlara verilmi insan sfatlardr. Bu ruhlar insan ruhlardr; insana hayat, yaay ve hareket bahe diyorlar. Ruhun ikinci zellii, onun kalc oluudur. Bedevi diyor ki, insan ld zaman ruhu baki kalyor ("ruhun baki oluu"nun beer felsefede mevcut olan ilk kelime olduunu gryoruz). Ruh lmyor, kalyor, gkyzne geri dnyor, karanlk yerler de hayatn devam ettiriyor. Ormanlarn derinliklerinde veya e hirlerin tekkelerinde. Veya o bedev kabilelerin ounun tabiriy le, kendi cenazesinin yannda kalyor, srekli kendi cenazesini koruyor. Bu yzden ruh, kendi cenazesinin koruyucusu gibidir ve kendi bedeninin alnyazsna, bedenine gnlden bal olduu iin, ihtiram kazanyor. Cesedi hrmetsiz yapma yerine, hrme tini kaldracana, ruhun cesedin koruyucusu olmasn uygun gryor. Eer saygszlk yapmsa darbe yiyor, saygya sahipse cenazeye yiyecek vermi, elbise giydirmi, lnn ssn ona geri getirmi iddetli bir ekilde ona hrmet etmitir. -Cenaze nin ruhu onlara sayg

gsteriyor hatta onlar koruyor. Ailenin bir nbetisi ve muhafz gibidir, bu ailenin fertlerini korur ve onlara bereket salar.Bu ruhlarn bazlar bedenleri ldkten sonra, ormanlara veya denizlere gidip, oralarda yayorlar. Nerede hayatlarn de vam ettiriyorlarsa -deniz, ormann derinlikleri, veya baka herDNLER TARH 71 hangi bir yer- bir tabiat kuvvetinin veya iaretinin ruhuna dn yorlar. Bu yzden tufan dalga veya denizdeki su ve yamu run her biri bir ruh sahibidir. Bu ruh daha nce bir insann ruhu idi; bedenin lmnden sonra tabiat almetlerinden birine d nmtr. Bu ekilde her aa, her orman her hastalk her hay van ve herey bir ruha sahiptir. (Doru dikkat buyurunuz, bu konu ok derin bir konudur.) Bu dinde -animizm veya ruha tapclk- temel gr ve inan, ruhun asaletidir. Ruhtan maksat, insanda -ve insanlarda-ayrca hayvanlarda mevcut olan gizli bir kuvvettir. Lui Brovl diyor ki: Bu ruh, bizim ruh hakknda sahip oldu umuz tasavvur ve inantan farkldr. Animistler -yani bu ruha inanan bedeviler- ruh, eyada ve insanlarda mevcut olan gizli kuvvetten ibarettir diyorlar. Halbuki biz madd eyann ruha sa hip olmadna inanyoruz, ruhu bedenimizin hayat, scaklk, hareket faili olarak biliyoruz- Ama o, cisim ve beden dnda nc bir paraya inanyor. Eskimolar da bylesi nc bir paraya inanyorlar; insan ruhtan, cisimden, isimden meydana gelmitir. Halk kitlesi baz isimlere iddetle inanmaktadr. Mesel, di yor ki: Eer bu ii yaparsam, ismimi bu cinse eviririm. Bunun iin isim, ferdin vcudunun l paralarndan biridir -en nemli paradr- ruhtan ve cisimden daha yukardadr. Bu, ruh-perestlik felsefesinde ruhun isim almasdr. Can, bedenin hayat bir kuvveti olarak isimlendirilmiyor. Bu yzden ferdin lmn den sonra, ruh kalyor, sonra eya ruhu -veya tabiat ruhu- ek linde ortaya kp, tabiat kuvvetlerine giriyor. Hatta baz ahsi yetler sava srasnda ruhlarn bedenlerinden bir baka yere alabilirler. Mesel, savata zarar grmemesi iin bir aacn ze rine brakp, sonra savaa balayabilirler (kabilelerin reislerin den birisi byle bir i yapmt. Balangta ok atsalar da demi-yordu. Aalarn arasna koymu olduu ruhuna nian aldlar, ldrdler, o da ruhsuz olarak kabileye geri dnd.) O halde, ruhun can anlamnda olmad belli oluyor. Ruha tapclk insann ilkel bir inancdr. Kendisinin yegne veya dn72 DNLER TAR H yann ikili oluuna inancdr. u anlamda; madd dnya ve tabi attaki eya, ruha sahiptir. nsan, ruh isimli grnmeyen gayb bir unsurun sahibidir, ki bu unsur insann insan deeridir. Daha da nemlisi bu ruha inanmakla insan tabiat ile kendisi arasnda bir eit yaknlk hissediyor. nk bedev insan, tabiatn eya sn da ruh sahibi olarak biliyor. -nsan ruh olarak- Bizim tabiat eyasn l hissediimiz gibi onu l olarak hissetmiyor, don mu olarak kabul etmiyor. Tabiat ile kendisi arasnda bir eit birlie ulayor. kincisi, ruhun tenash meselesidir. lkel dinlerden zel likle animizm'de bu inan mevcuttur.

Tenash u anlamdadr; bedenin lmnden sonra ruh bak kalyor, dier bir bedene dnp hayatna ikinci bedende devam ediyor. kinci cismin lmnden sonra ya ruhlar lemine geri dnyor veya nc bir cisme giriyor. Bu nc, drdnc, beinci... bedenin bazen insan olmas bazen hayvan, bazen bitki, bazen ta olmas mmkndr. Hint dinlerinde ve baz gayr resm slm mezheplerinde de olan tenash fikri, ok ilkel bir fi kir ve dnyann en ilkel dinlerinden birisinin dncesidir. Totemizm Durkheim'in ikinci aamada dayand, btn sosyologlarn dorudan veya dolayl olarak onun tezinin etkisinde olduklar mehur din, totemizm dinidir. (Bunu Durkheim va'z etmemitir, belki Spencer, Langeton vb. kimseler ortaya koymulardr. Ama Durkheim onu sosyolojinin din aleyhindeki bir tezi olarak ileri srmtr. Sosyolojinin faydasna, hem de dnyann dine kar yeni bir tezidir.) Totemizm, bedev kabilelerin -ve bu gn Afrika, Kuzey Amerika, Avustralya'da bedev dnemde yaayan kabilelerin dini. Herbiri bir eye veya bir hayvana -daha ok hayvana- tap yorlar. Kabile bir hayvana veya kendine zg bir kua tapyor. Eer, niin? diye sorarsak -mesel, papaana tapyorlarsa- biz papaanz, diyorlar. Nasl papaan oluyorsunuz? diye sorduuDINLER TARH 73 muzda cevaben, en byk ceddimizdir, hepimiz ondan blnp dallara ayrlmz, diyorlar. sminin dalm olmasndan sonra beyaz bir papaan eklinde ortaya kt. Papaan, imdi kabile nin ceddinin ruhudur. Kabilenin etrafnda dolayor, kabileyi himaye ediyor, kabile iin bereket ve selmet diliyor. Buna gre papaan, kabilenin o byk ceddinden ibarettir. Bu ekilde ortaya km ve deiime uramtr. nk papa an cinsi daima vardr, falan papaan lse de cinsi kalc ve lmszdr. O halde kabilenin ceddi, papaan grnmnde daima ebeddir. Papaana taptklarnda kendi cedlerine (dedelerine) tapm oluyorlar. Kendi vcutlarna taptklarnda da kendi toplumlar nn btn fertlerinde olan ortak ruha tapm oluyorlar. Her kabilenin bir totemi vardr. Kabilenin fertleri ibdet merasimlerinde, elbise giydiklerinde, sslenme ve hareketlerin de totemlerinin jestlerini yerine getirmeye aba gsteriyorlar. Onun gibi sslenmeye, o ekilde elbise giymeye, salarn onun tyleri veya ba biiminde yapmaya alyorlar. Bu ekilde b yk cedlerini takip ettiklerini ve onlara itaat ettiklerini gster meye alyorlar. Bununla, kendilerini meru yoldan douran biri olarak -kendilerinde ve toplumlarnn ruhunda- ispatlamak istiyorlar. Her kabile, toteminin etini yemeyi haram kabul ediyor. unu aka bilmek gerekir ki, eer Hindistan'da inek etini haram kabul ediyorlarsa, bu balangta -bugnk dinlerinden nce, inein Aryalerin totemi olmas nedeniyledir -imdi de to temleridir-, O halde bir hayvann etine sayg gsterilmesi, onun totem olmasyladr. Yani byk cedlerine canllk balyorlar. Ona bir kutsallk ve sayg zellii veriyorlar. Bir bilgin{!) Toteme sayg gsterilmesi konusunda bir terc me yapm, sonra da kendi grn aklam: "slm'da do muz etinin haram edilmesi domuzun

kutsall sebebiyledir" di yor. Yani kyas binnefs (benzeriyle mukayese). Halbuki Msl manlar, domuzu pis oluu nedeniyle haram biliyorlar, takdis nedeniyle deil). 74 DNLER TARH Airet kkenli renciler araclyla totemizmin ran'daki etkilerini aradm ve buldum. ran'n batsnda birtakm kabileler var. simleri "Segvend" "ealvend" "erkvend"dir. "Vend"in aidiyetin son eki oldu unu gryoruz. Hasanvend, Hasan'a mensup olan demektir, onun babasnn veya bykdedesinin -veya onlarn- Hasan ol duuna iaret ediyor. Hasanvend benzeri isimler slm'dan son ra taklan isimlerdir. Ama Segvend -yani kpee mensup olan-gibi isimler, slm'dan nce konulan simlerdir. (ealvend, a kala mensup). Kendilerini hayvanlara mensup ediyorlar. Araplar'da da bylesi isim takmalar vardr. Mesel, Ben Kilb, Ben Kelb (Kpek oullar) Ben Sa'leb (Tilki oullar)... nsanolunun, insan hayvan olu diye armas ok acaip bireydir. Ama totemi tandmz zaman, hayvan deil de in san ruhu olduunu anladmz zaman hayretimiz biraz azalm oluyor. Bu tr isimler, Araplarda knyedir. simlendirme yntemi yledir: Mesel, ocuk doduu srada, lohusann hasta yatt adrn nnden bir hayvan gemi ve gze arpmtr. O za man, o hayvann adn lkap olarak semilerdir. Yeni doan o cukla ayn anda domu olarak kabullenmilerdir. Bu ocuun tekil edecei ailenin fertleri bu hayvana mensup olmulardr. Dedeleri doumu srasna onu lkab olarak almtr. Her halkrda Arap ve ran kabilelerinde totemizm inanc nn olduunu gryoruz. Dnyada ok genel bir inan olarak ortaya kyor. Durkheim bu tezden, dnin kkenini bulmak istiyor. Yoksa bir kabilenin fertleri mabutlar olan totemlerine tapmakla yk sek ve stn sevgilerine, ebed bir hakikata ve stnle -kabi lenin hamisine (koruyucusu)- ve byk cedlerine tapmyorlar m? Ama bu tapnmaya ne ihtiya var? unun iin; ortak ced, kabilenin btn fertleri ve eitli aileleri arasnda tek ortak yndr. Uzaklaanlar bu ekilde birbirlerini yaklayorlar, ikinci de fa birbirlerine balanyorlar. O halde bir kabilenin ortak fertleri DNLER TARH 75 totemlerine tapmalarna ramen, ortak cedlerine tapyorlar. Or tak cedlerine taptklar zaman, kendilerinin tek ortak ynlerine tapm oluyorlar. Toplumlarnn eitli fertlerinin ortak ynne taptklar zaman, kendilerinin topluluk ve grup ruhuna tap yorlar. O halde totemizm, toplumperestlie (topluma tapmaya) dnyor. (Durkheim'in szlerinin tamam ve zeti budur). Bir bayrak altnda yaayan, bayra kustallatran fertlerin bayraa tapmas durumunda, tapma hepsinin ortak yndr. (Herkesi tanmayan ve dorudan akrabala sahip olmayan) bedev in sanlar toteme tapmakla, hepsinde ortak olan toplumlarnn ru hunu vyorlar. Totemin kutsallatrlmas da bu adandr. Toplumlarn kutsallatrmaya inanan, bu byk ceddin canl ruhudur ve bi zim hamimizdir diyen fertlerin durumu da byledir. Yani toplu luk ruhu canldr ve daima fertlerin hamisidir. Fert veya fertler lr, ama toplum vardr. O halde toplum, nesillerden ve ahs

lardan ayrdr. Ama fertlerde baki olan bir hakikat var. Ebeddir. Bu hakikat toplumun ruhudur, bu ruhun kendisi kollektiftir. Totemistin, totem iin inand kutsal olma ve bylece to tem ile kendisi arasnda hissettii akrabalk ve yaknlk, ferdin topluma kar hissettii yaknlk gibidir. nk fert toplumdan domutur. Bunun iin de, btn fertler kendilerini totemden domu biliyorlar. O halde totem toplumun ebed bayradr, fertler ge lip geicidir. Toplum ve toplum ruhu kalcdr. Kutsal oluu da bu ebed oluu nedeniyledir. Dier bir mesele de udur: Totem, kabile fertleri iin ayn zamanda gzellik kaynadr. Kabilenin fertleri, ibdet ettikle rinde, zel gnlerde sslendiklerinde onun eklini taklid edi yorlar. Bu yzden Durkheim'in deyimiyle, bu totem mabuda ve tanrya dnyor. "Tanr bizim yaratcmzdr" diyen fikir, ge limi olan o bedev fikirdir. Totemist kabilenin fertleri yle di yorlard: "Totem bizim yce ceddimizdir. O halde yaratcmz dr." Totemistlerin totem konusunda inandklar hrmet, stn lk iin olmutur. Sonralar tanr ve tanrlar iin inandklar hr76 DNLER TARH DNLER TARH 77 met oradan douyor. Ezel olua inan, tanrnn ezel ve ebed oluuna inan, oradan domutur ve bedevi kabilelerin inan larnn devamdr. Totemi -kendilerinden nce ve sonra- ebed biliyorlard. nk onlar lm, totem (kabilenin toplum ruhu) baki kalmtr. Durkheim buradan u neticeye ulayor: Teknik, felsefe, g zel sanatlar, sanat, zaman ve mekn kavram, sa ve sol gibi di er zihn ve itikad kavramlarn hepsi toplumdan alnmtr. Din; din duygusu mabudu kutsallatrma ve vme duygusu, ferdin toplum ruhunu kutsallatrmasndan baka birey de ildir. Durkheim'in bu tezi hem sosyolojide, hem de dine kar olan dnce evrelerinde en yeni tezdir. Ama bu tezin nereye kadar nem tadn (ve ne derece doru olduunu) grmemiz gerekir. "Dini Hayatn lk Temelleri" kitabnn balangcnda Durk heim, azndan birey karyor. Ben dierlerinin kitaplarnda da bunu aratrdm. Bu onun kendi tezi aleyhine syledii bir szdr. Durkheim'in kendi szlerine uygun olarak iddias uy du: Dinsel tapma, kavmi ve toplumsal tapmadan ibarettir. eit li tanrlarn olmasnn nedeni her klann veya her kabilenin top lum ruhunun tecellisine ihtiya duymasdr. Her kabile, dier kabilelerden bamsz ve mahhas olmaya ihtiya duymakta dr. Totem bunlarn her ikisini yerine getirmektedir. -Buraya ka dar doru- Dolaysyla genel olarak din, bir toplumun fertlerin zihninde tecelli etmesidir. Tanr, bir toplum ruhunun bireysel ruhta tecellisidir. Kul ile mabudun ilikisi, ferdin toplumsal ruhu ile ilikisi dir -kabilesine nisbetle-. Bylece totem ehresiyle din bir toplu mun dier toplumlara kar bamszlnn tecellisidir. O halde kendiliinden nasl ki totem tanr veya fertlerin toplumla iliki si, ferdin kendi toplumu ile ilikisi ise, ayn zamanda bir toplu mun ruhsal tecellisidir. Totemizm dininin en belirgin ynlerinden biri, bir toplumu dier toplumlara kar tehis etmesi ve o topluma bamszlk vermesidir. Mesel, bu toplumun totemi kpek, o toplumun to temi karga,

dier toplumun totemi papaan, bir dierinin ki ay veya domuz. Burada Durkheim yle diyor: Baz sosyologlar, dini bir kavimden veya bir toplumdan baka bir kavme veya topluma geiinin tekml etmi medeniyetlerdeki insana ve byk din lere mahsus olduunu sanyorlar. Halbuki Spencer, Mller, Taylor, vb. -hem Avustralya'da hem de Kuzey Amerika'da- dini veya din inanlarn bir kabileden dier kabilelere nasl getii ni, dier kabilenin o kabilenin din inanlarn nasl kabul ettik lerini gstermilerdir! Gzel... Burda eliki olutu. Diyelim, ben totemin kavimsel ve toplumsal bir tecelli olduunu kabul ediyorum. Ama eer to teme inan ve ona kar beslenen duygular o kendine zg din duyguyada ondan baka birey deilse, o zaman btn tekml etmi ekline kadar din, zel bir toplum ruhuna ahsiyet verme, bir toplumu dier toplumlardan ayrma ve belirgin bir ekle koyma rolne sahip olmutur. O halde toplumlar bu toplumun din ruhunu, din inancn, nasl kabul edebilirler? nk din, -din inancnda- toplumunu dier toplumlardan ayrmak istiyor. Durkheim'in grne gre ayn zamanda dier toplumlarn grlerini kabul ediyorlar. Durkheim'in sonraki grne gre tpk u ekildedir: Biz bayramz araclyla -bayran kendisi bir eit totemdirran toplumunda ve dier toplumlarda ranl olmamz hissediyoruz, bu ekilde dierlerinden ayryoruz; di er keler de bu ekilde. O halde bayrak, dierlerinden ayr olmann ve bamszl n iaretidir. Dierleri bizi bayramzla tanyorlar, biz de di erlerini bayraklaryla tanyoruz. Ama bu arada mesel Fransz lar bayramz grrlerse, rengi holarna gidiyor ve bayra mz seiyorlar, biz de onlarn bayrann rengini beeniyoruz ve onu kabul ediyoruz. Halbuki, bizi onlardan, onlar bizden ayran bayra, toplumlar birbirlerinin iinde erimedikten sonra kabul etmezler. J 78 DNLER TARH Ama Durkheim'in kendisi, felsefesini ve onun btn szle rini ok avamca taklid eden, rencisi Felisin Shale onun konu larn Durkheim'in tezi adyla (zmnen kendi tezi de olsa) peki tiriyor. Her ikisi de te'yid ediyor ki, Malinezya adalarnda be ayr kavim, yani be ayr kabile, be ayr toplum arasnda, be ayr totemin olmas gerekirken; gerek canlanma adyla, be ayr toplum ruhuyla birbirlerinden ayr olmalarnn hem fertler hem de kabileler arasnda mahhas olmas gerekirken, A kabilesi ayr br toteme, B kabilesi ayr bir toteme sahip olmas, toplum larnn da birbirlerinden ayr olmasna ramen ou inanlar, kanunlar, din ayinleri A kabilesinden alp kabul ediyor, onlara inanyor, sonra o ayini yerine getiriyorlar. O halde eer din duygu, ferdin kendi toplumu ile olan ili kisinin tecellisi ise, bu fert kendi toplumunda baka bir ferdin ve baka bir toplumun ilikisini taklid edemez, onunla dygulana-maz. Bylesi birey mmkn deildir. Ancak totemizm, ferdin toplumu ile olan ilikisinin tecellisidir, din duygu baka brey-dir. Her ne kadar bedevi kavimlerde her ikisi birbirine karm tr denilebilirse de din duygu ayrdr. yle ki; bayram vd m zaman, bayram vastasyla toplumumu dier toplumlar dan ayryorum ve ayr hissediyorum. Ayn zamanda baka bir yerden gelmi dier bir dine de sevgi besliyorum veya iman edip dinimi deitiriyorum. Her ne kadar bedevi kavimlerde hatta Yunan mitolojisinde din yardmclar, destekleyiciler, lke nin

-Atina ehrinin veya sparta ehrinin- koruyucusu olmular-sa da, fakat bu l szkonusu olunca, bu ikisinin birbirinden ayrlmas, yani mill yardmclarn sabit kalp, din yardmclarn deimesi iki duygunun bir olmadna iarettir. Zira bir fert, bir topluma bal olup dini de o toplumun ruhunun tecellisi olursa, toplumunu deitirmeden, dinini nasl deitirebilir? A toplumundaki ahsn, B toplumunun dinini ald belli oluyor. Halbuki B toplumunun toplum ruhunu ve grup ruhunu deil, dier bir duyguyu almt. nk ranl olan benim iin Fransa bayran almam mmkn deildir. Ama Fransa teknii ni, yazarln veya felsefesini alabilirim. nk teknik, yazarDNLER TARH 79 lk, felsefe, Fransz toplum ruhunun tecellisi deildir. nsan d ncenin iidir. ranl olmama ramen onu taklid edebilirim veya Fransa bizim iir ve irfanmz taklid edebilir. nk, iir ranl olmad gibi toplum ruhunun tecellisi de deildir; bu ok tuhaf bir konudur. Ama bundan daha tuhaf olan ikinci akla madr. Durkheim diyor ki; bir toplumun fertleri totemlerine tap tklar zaman, toplumlarnn ruhuna tapyorlar. O halde bir ka bilenin fertleri tapmalar gereken ortak bir ruha sahiptir. Ama bedevi toplumlarda; bir dine sahip olan bu toplumda, baka b yk bir toplumun paras olan bir aznlk grlmtr. Bunlar din deiimine uramlardr (iinde olduklar toplumun dinine inanmaktadrlar). Yani toplumsal adan ve bamsz bir zmre olma asndan kendisini, kendi totemine tapyor. Ama din ba kmdan, dini baka bir toplumdan aldn gsteriyor. Din duy gusunun eidi, sosyal ruhun eidinden ayrdr. Geri Yahudi lik dini gibi, ounda sosyal ruh dinde tecelli etmitir. Veya dini ruh toplumun rknda tecelli etmitir. Yunan'daki sosyal dini gi bi. Din, Yunan ruhunun tecellisi ve onun toplum ruhudur. Ama bu iki konuda tarih, Roma mparatorluu'nun kurulduu za man, Yunan dinlerinin din zuhur kaynaklarn ve dini yardm clarn aldn gsteriyor. Halbuki o srada Yunan toplumunu (kendi bnyesinde) eritmitir. Kendisi baka bir toplumsal ruh edinmitir. Yahudi dini de Araplarn arasna, zellikle ou Ye men -Zi-Nvas dneminde- kabilelerinin arasna nfuz etmitir. Yani bunlar Ben srail olmadklar halde Yahudi dininden idiler! Bunlarn ayr oluu tarihte tam olarak grlebilir. Burada dinin tabiat tesi olduu konusunda akl yrtmek istemiyo rum. Durkheim'in sznn aksine unu sylemek istiyorum. Din mabuda tapmak, toplumsal sembole tapmakla ayn cinsten deildir. nsann din mabudu ile olan ilikisi, ferdin toplum ru huyla olan iliki deildr. Ferdin yce ceddiyle olan ilikisinin, byk ve geni bir tapma veya vme olmas mmkndr. Ama, insann Allah'a kar, tanrlara kar, gayb mukaddeslere kar olan din duygusundan cinsinden deildir. 80 DNLER TARH Eer din, toplum ruhundan ayr birey olmasa, bir ferdin iinde bulunduu toplumda din deitirmesi mmkn deildir. Bundan dolay, Durkheim'in tezinin yanl olduu konusunda iki delilimiz var: Birisi udur; totemde tecelli eden toplumsal ru ha tapmak, din cinsinden deildir. nk bir toplumdaki, bir kabiledeki fertlerin toplumsal ruhlar deimedii halde, dier bir toplumun dinini almlardr. kincisi de udur; bir toplumda hepsi totemlerine inanyor, ama byk bir ksm da bir dine ina nyorlar, az bir ksm ise baka bir dine inanyor. Yani bir top lumda bir eit totem ve bir eit ecdada tapma vardr,

ama o toplumda iki tane, tane bazen birka tane din grlebiliyor. Bu da gsteriyor ki, toplumsal ruh veya ortak ruh, din ruh ile ayn olamaz. Onu da gein, totemizm dier dinlerin de on dan ayrlm olduu tek ilkel din deildir. ounun inancna gre fetiizm ve animizm ortak dindir, totemizm deil. Saysz kuvvetlere, belirsiz byc kuvvetlere, tabiattaki eyann ruhu na tapmak olan fetiizm ve animizm, taifelerin veya tapan kabi lelerin toplumsal ruhunun tecellisi olamaz. Bu dinde ruhlarn ve byc kuvvetlerin toplumun gerek canlanmasyla bir ilikisi yoktur. Belki daha ok tabiatn ve varlk leminin ilkel yorumu ve tahlil ile ilgilidir. Dnyadaki iaretlerin, insan ve ilikileri ko nusunda delil ve sebep getirme ile ilgilidir. Ferdin toplumuyla olan ilikisiyle deil. Spencer gibi bazlar, fetiizmi animizm dininin (veya ruhla ra tapmann) bir eiti olarak kabul ediyorlar. Bu dini, ilkel top lumlarda insanln din duygusunun ak bir belirmesi olarak tanyorlar. Bu dinde insanlar insan ruhlarna veya insan ruhunun ben zeri ruhlara inanyorlar. Bu ruhlarn btn yeryznde orman larn derinliklerinde, denizlerde, tabiat almetlerinde yaadkla rna, insann hayatna mdahale ettiklerine inanyorlar. Bu ruh lar sonralar tabiat ruhlar, yamur, tufan, orman, aa, su, da... gibi tabiat almetlerinin ruhu olarak ortaya kyorlar. Bu dinde ruhun bir cisimden tekine getii bellidir. Fert ld zaman onun ruhu, ruhlar topluluuna gidiyor. Sonra kendini DNLER TARH 81 geri dnmeye ve kinci bir bedene girmeye hazrlyor. Dedenin, ecdadn ruhu toteme de girmitir. Tek tek kabilenin btn fert lerine giriyor; onlar terk ettikten sonra dier fertlere ve dier nesillere dnyor. Gayb Kuvvet, Kutsallk, Saneviyet (Dalizm) veya Eya ve lerin kilii zel ruhlara sahip olan bir ksm eyay, gizli bir kuvvet sa hibi, byl ve sihirli olarak bile totemizm, fetiizm gibi bedevi dinler ve dnyay kaplam tabiatn btn eyasnda ve iaretlerinde olan saysz ruhlara tapan animizmde insann to tem eya ve ruhlarla olan ilikilerinde dnyay ve btn eyay "le sacre" ve "le profane" diye taksim ediyorlard. Le Sacre: Kut sal ve mbarek olan ey. Le profane: Kutsal ve mbarek olma yan eydir. Bazlar Profane' Farsa'ya "pelid" (kirli, pis) olarak tercme etmilerdir; halbuki bu anlamda deildir. Profane, din ve kutsal olmayan hereydir. Kendi toplumumuzda imdi baz eski inanlar, slm'dan nceki baz inanlar grmemiz gibi. Mesel; bir bitki parasn kutsal bir yere ekmekle onu kutsallatryoruz. Yani "le sacre" yapyoruz. Ama bu iten nce "le sacre" deildi "le profane" id. O halde "le profane" yani kutsal olmamak, madd ve di ol mak, kirli ve pis olmak deildir. O halde bu nedenlerle eya, ruhlar veya kutsal eyayla ilgili ierisine girince kutsal oluyor. Mesel aln ve eli, kutsal bir trbenin sandukasna deen bir ahsm eli ve aln bazlar iin kutsallk kazanabiliyor. O alna ye min ediyorlar. Bu o kutsal ruhla bir ilikidir. Kutsal olmayan bir ruha giriyor ve onu kutsallatryor. Dnya, kutsal ve kutsal olmayan diye blnyor. Dnyada ki btn eyalar ve btn sosyal iler. Mesel, fetiizm -veya animizm- dininde yapmak kutsal deil (profane)dir, bazen lanetlidir, i yapmayan ise kutsal ve mbarektir. Yani madd hayat "profane"dr. Sonra gnlerin de mbarek gnler, mbarek

olmayanlar -veya uursuz- diye taksim edildi82 DNLER TARH ini gryoruz. Mesel; onnc gnn uursuz saylmas gi bi. Bunlar animizm dneminin zihinlerimizden kalan etkileridir. Veya Araplarda "leden sonralar i yapmak haramdr" denilmesi gibi. Bu vakti hell olarak geirmek iin(!) bu vakitte bey hude iler yapyor veya bo szler sylyorlard. Asr sresi ge lince, Allah'n zamana (ikindi vaktine) yemin ettiini grdler, leden sonralar ve ikindi vakitleri daha fazla i yapmaya ba ladlar. Kutsal ve uursuz gce, insan hayatnda ve zerrelerdeki k t ve iyi kuvvetlere, onlarn etkilerine inan esas, insan bir dizi zel yntemlere ve hkmlere tevik ediyordu. Bu anlamda on lardaki korku, ka, mit ve hrmet tahrik ediyordu. O kuvvet ler ve gayb etkileri kabul etmek veya onlar uyuturmaya hazr lanmak iin abalar gsteriyordu, tedbirler alyordu. Bu nokta, ibdet, din merasim ve ameller, zel sistem, ruh, fikr, ahlk ve din eitim, nihayet onun gerei olan riyazet, bir takm amellerin haram edilmesi, baz eylerin kullanlmas, ad tabu olan haram baz eylerden saknlmas gibi meselelerin olduu yerdir. Tabu, gizli ynler tayan haramlardr. lkel dini mensubu iin tabunun mantk ve akl uur asndan sebebi ak deildir, ama onunla amel etmektedir. Bugnk milletlerin btn halklar arasnda da etkileri kal mtr. Mesel, hayzl kadn veya cnp erkek, slm'n bu ko nudaki hkmnn dayand mantkl hfzsshha (koruyucu hekimlik, iman ve evre sal) meselesi dnda, halkn naza rnda gizli bir etkiye ve pislie sahiptir. Onlarn baklar ve kendileri uursuz saylr. Dierleri zerinde etki brakyor; de nilir. Halkn pk ve temiz kavramlarn ayr d etmesi bu gr anlatr. ok temiz ve strelize edilmi bireyin necis telkki edil mesi mmkndr. Bu fikir (tabu), slm'n mantkl, dzenli ve dikkatli esaslarnn avamdan olan baz takipiler arasnda hfzs shha ve temizlii temin edememesine sebep olmutur. yle ki avamn tabucu grne gre -cnp veya hayz olmayan- yal bir kadn veya erkek mrnn sonuna kadar hamama gitmeyeDNLER TARH 83 bilir. Elbiselerine ve bedenlerine kir, ter ve dier "pk pislikler" dkse bile, temiz kalrlarsa hamama gitmeyebilirler. Dnyadaki btn eya, ad "Mn" olan ze! bir ruha sahip tir. Spencer diyor ki: Bir bedevye sordum. Bu fetileri niin bu kadar saklayp koruyorsun? Saygyla onlara el ve yz sryor sun, onlarda kutsallk aryorsun, bu nedir? Toplumunuzun bu bycsnden ve bu kutsal ahsndan -baz ahslar kutsal sa ylyorlard- niin bu kadar ekiniyorsun? Onun elbisesini veya dizini pyorsun, ona sayg gsteriyorsun veya eer hasta isen onun salyasn veya az suyunu iiyorsun? (imdi bile hl dettir, hatta ilerlemi toplumlarda bile. Mesel, falancann eli kutsaldr, falann aya hafiftir, nefesi ifadr, yzk parmann sevab vardr. erez sknt giderir, aa dilek verir... gibi inan lar vardr, niin?) Bana cevaben bunlarn iinde "Mn" var, dedi. Mehed'in caddelerinden birinde, byk bir kutsal ta var. Eer bir hanm onu kaldrabilirse ocuu erkek olur, eer kald-ramazsa kz olur diye inanyorlar. Onda da "Mn" var(!)

Milletler kld zaman, byk ahsiyetlerin de onlarn zihinlerindeki deerlerini kaybettiklerini gryoruz. Onlarn yce deerleri mehul kalyor, nk millet bu de erleri tanmyor, tand deerleri yontuyor ve onlara isnat ediyor. Mesel, halk, slm Peygamberi'nin olaanst bir nsan ol duuna inanyor. O zaman diyorlar ki, onun glgesi yoktu -farz edelim ki olsun. Glgenin olmaynn insanlk lemi iin ne faydas var?- Ali, yksek ve derin insan deerler ile dopdolu bir insandr. Ama bu deerler, yklm iasnn dar anlayna, yklm beynine smyor. Onun iin kendi zevklerine, huylar na ve uurlarna uygun deerler yontuyorlar. Ali iin deeri ol mayan meselelere dayanyorlar. Mesel, Zlfikr (Hz. Ali'nin klcnn ad. -) iki baldr, di yorlar. ki bal klcn kna giremeyeceini dnemiyorlar. K nna girse bile, geri kmaz. Knna girse, ksa bile bunun bir 84 DNLER TARH deeri yok. Zlfikr'a deer kazandran, Ali'dir. Zlfikr, Ali'ye deer kazandrmyor. Yine Mehed'de, halk mm Rza'ya (a.s.) kar ar sevgi besliyor. Hatta onun kabrini tavaf etmeyi, bazlar brahim'in Kabe'sini tavaf etmekten daha stn sanyorlar -O'nun kabrinin her tavaf yedibinyedyzyetmiyedi Haccu'lEkber"'dir! diyor lar. Ama ayn zamanda, mam'n toplumun ve sonraki devrim lerin zerinde brakt etkiyi, syledii szleri, hilafetin rezale tini, basksn ve aldatmasn halka gstermedeki fonksiyonu nun, toplumu ve halk, fikr ynden ihya etmek iin gsterdii abalarn ne olduunu bilmiyorlar. Onun gerek deerlerini ta nmyorlar, baka deerler icad ediyorlar. Diyorlar ki, o Hazret Mehed'e geldii zaman, Mehed'in etrafndaki dalarda istira hat etmiti. O tepelerden birindeki talara yaslanmt. O za mandan imdiye kadar anak ve mlekleri, gve kablarn -Mehed'de "herkare" dedikleri kazanlar- o dan talarndan yontuyorlar, o topra kullanyorlar, hatta bu kablarda bgst (bir eit nohutlu halama et yemei -.) piirdikleri zaman ok gzel kokulu, lezzetli de oluyor. nk iinde "Mn" vardr! Bizim aramzda bazlar "mohr"u kutsal sayyorlar. Halbuki "Mohr" bir ta parasndan baka birey deildir -eer bu konu yu sylemezsek mezhebimizin dnyadaki haysiyetini heba et mi oluruz. Onun derin deerlerini gizlemi oluruz- "Mohr" bir ta parasdr. Mohr'un seilmesi de tesadfen ok ileri fikir ol mutur. Aydnlar diyorlar ki: u anda olan ekliyle ve halkn onun hakkndaki anlayyla kabul asla mmkn deildir. Doru. Deil ve ok ktdr, nk bir eit putperestlik zuhur ediyor ve yle anlalyor. Halbuki "mohr" aslnda ok ileri bir fikir idi. nk secde nin topran zerine yaplmas gerekir. Sakif, Taifteki bir kabi leydi. Gururlu, mutaassp insanlard, peygamberin yanna gelip: "slm'n esaslar nelerdir. Kabul etmek istiyoruz" dediler. Pey gamber slm'n esaslarn aklad. Dediler ki: "Biz namaz dn da hepsini kabul ediyoruz. nk bu alaklk'tr, eilip topraa DNLER TARH 85 kapanmak insann zillettidir." Peygamber kabul etmedi. Onlar da, "bizi istediin

kadar cihada gnder, ama rk ve secdeye gnderme; bundan muaf tut", dediler. Peygamber, o gurur ve kibrinizi yenmeniz iin topraa ka panmanz gerekir, dedi. Yani secdeye varmanz gerekir. Secde etmek bu insanlar iin -zellikle aristokratik, snfsal, kabilev vnmelerin olduu cahiliyye dneminde- ok zor bir iti. O, byk kudrete kar, zilleri gstermektedir. Bu ekilde snfsal ihtilflar ve eraflk gsterileri ortadan kalkyor. nk yol y rmede herkes ayr ekilde yol yryebilir, elbise giyiminde herkes ayr tarzda giyebilir, trende ahsiyetinin snfn ve so yunu gsterebilir ve ayrabilir. Ama topraa kapanmada ayr e it olmaz. Mesel, ayr bir tarzda secde edeyim ki insanlar muh terem biri olduumu anlasnlar diye birey olmaz. Ama istedi im herey stnde secde edebilme serbestisi verilirse, o zaman ellibin tmenlik hal stnde secde ederim, altnn stnde, ba kalarnn sahip olmad tek paralk bir akik ta stnde veya kilimin stnde secde ederim, bu ekilde stnlm gste ririm. zerinde secde edilen eyin genel bir uyum ve ahenk arzet-mesi iin hi kimsenin secde halinde kendi yalan sosyal deerle rini bakalarna satmamas ve gstermemesi iin, bir taraftan da secde ile zerinde secde edilen eyin hep ayn olmas iin, hepsi nin birey zerine secde etmeleri iln edilmitir. Onun da top rak olmas gerekir. Toprak her yerde eittir; hakirliin, zelilliin, itibarszln iaretidir. Topran, yerin bu allm rtsnn zerine secde edilmesi gerekir. Hereyin zerine secde edilmesi caiz deildir. Toprak zerine secde etme zorunluluu olmasa gsterii, kibirli, asillie dkn biri altn zerinde secde edebi lir; akik ta, ipek paras veya nefis yumuak yn kuma ze rinde secde etmesi muhtemeldir. Bu aptalca oyunlar iin yol alm olur. Hatta secdede bile snfsal ve aristokratik imtiyazn belirme ihtimalinin olmas gerekir. Bu ihtimalin olduu yerde beraberinizde toprak g trnz. 86 DNLER TARH "Mohr" yani tanmas mmkn bir para toprak. Ama bu nun kendisi sonradan asalet kazanyor; kutsal birey oluyor srl birey oluyor sevap sandvii oluyor. (!) Her tarafn kirin, pisli in, terin kaplad, rengi deimi bu "mohr"un zerinden bira zn yontuyorlar ve suyun iine kartryorlar, o suyu hastala kar ifa kazansn diye ocuun gzne, kulana veya azna sryorlar! Babam diyordu ki: "me suyunuzun ve kullanma suyunu-zun bir olmas gerekir" diye bir rivayet var. Yani u anlamda ki, kullanlan su iebilecek kadar temiz olmaldr. Allm olan ekilde deil. nk su getir diyorlar, ime suyu mu, kullan mak iin mi? diye soruyorsunuz. Halbuki temizlik yaplan ve ykama iin kullanlan suyun iilen sudan olmas gerekir. Mesel, falanca mukaddes ve kuruntulu ahsn eer elbise sine bir damla kan bularsa, tedbir iin btn elbiselerini yka dn, temizlediini, kurutmak iin bir saat gnein altnda dur duunu gryoruz. Yine bir adamn te biri su, te ikisi ise dier eyler olan bir su kaynana gittiini gryoruz. nk rivayetin gizli anlamyla amel etmek istiyor. Kendisini temizle dikten sonra; dier din kardelerinin dktklerine ilve olarak o da hereyini su kaynana veya su haznesine dkyor. Cusl-den sonra o haznedeki sudan -stelik smk, azsuyu vs. pis liklerle kark bir su- biraz alp gargara yapyor ve sevap olsun diye birka avu da alp iiyor. Niin? nk, rivayetlerde gu-sl suyunun iilen suyun cinsinden, yani iilecek su kadar temiz olmas gerekir

denilmitir. Beden ve evre salnn en byk unsuru olabilecek bir esasn, btn hastalklarn gei ve bula ma unsuru yaplabildiini gryoruz. "Mohr", kutsal bitkiler, a, helva, erez, tlsm, dilek aac, trbe topra btn bunlarda "mn" var. "Mn" nedir? isimsiz, gizli bir kuvvettir. Baz eyalarda az, veya ok vardr, hatta baz ahslarda ok fazla ve kuvvetlidir. Byc ileri, dualar, zel virdler byc veya zel bir gce, bilgiye sahip olan ahslarn araclyla bu gizli gce sahip olan gleri celb ediyoruz ve zaptediyoruz. Yine onlara tevessl etDNLER TARH 87 mek, sarlmak onlara el srmek ve onlar pmekle "mna"y kendimize geirmi oluyoruz. O kudretten onlarn kutsalln dan faydalanm oluyoruz. Hristiyanlkta ruh "mn"nn tekml etmi ve taltif edil mi eklidir. Mesih, "mn" sahibidir. nk kutsal bir cins, ya ratl ve tabiata sahiptir. Dierlerinin toprandan ve suyundan deildir. Son akam yemeinde itiine inandklar ve henz bir miktar kalm olan kutsal arab, iki bin yldr ayn arab su ile kartryorlar, byk bir kadehe dkyorlar hepsi ondan iiyor. Sonra onun bir miktarn dier bir kadehe dkyorlar hepsi on dan iiyor. Sonra onun bir miktarn dier bir kadehe su katarak iiyorlar. Bu i imdiye kadar devam etmitir. Killiselerin ve pa pann btn azameti bundand. O, kutsal su, arap ve kutsal ek mee sahiptir. Papa, keiler, patrikler o "ruhu" tamaktadrlar. Avamda bu bulunmamaktadr ve avam cismndir. Ben, ruh sahibi olmayan cismn bir adam olarak (profane) ayet elden ele dolaan araptan biraz iersem Mesih'in kann dan imi oluyorum. Eer kutsal ekmekten yersem Mesih'in cis minden yemi oluyorum, diyorlar. Bu vesileyle "mn" bana hu lul etmi oluyor. Bu ekilde, ben Mesih'le mukaddes bir birlik kazanyorum, onunla akrabalk kazanm oluyorum, onun yak n oluyorum. Ztm btn insanlarda olan ilk gnahtan -dem'in gnah- temizleniyor, ilh ve sev bir ahsiyet kazan yorum. Benim kanaatime gre bu, Fransz Lui Browl'un mehur te orisinin tekml etmi eklidir. Bir ksm hatralarnn toplad ve lmnden sonra yaynlanan (Karneha) kitabnda bu teori den bahsetmektedir: Katlm teorisi (Participation). Bir kabilenin fertleri kendilerini somut bir ahs olarak bildikleri halde, by cler veya din vastalarn tavassutu ile yerine getirilen din t renlerde, danslarda, o amellerde ve hatta tavrlarda kendi kabi lelerinin toteminin eklini taklid ediyorlar. Bylece totemlerinin kendilerine girdiini sanyorlar. Mesel, kanguru olduklarn sa nyorlar. 88 DNLER TARH DNLER TARH 89 Bu ruh kimin elindedir? Ruhu tayanlarn elindedir. Ruhu tayanlar da Hristiyan ruhanlerdir. Bu adan btn cismn ahslarn kiliseye ye olmalar gerekir. O ruha sahip olmak iin keilere tbi olmalar gerekir. Bu ekilde ancak ruh onlara girer. Ancak bu ekilde "saint esprit" ile kontak kurmu olurlar. Ba lanrlar ve Adem'in gnahndan beraat ederler. Bu yzden Yenia'n balangcnda yzbinlerce Hristiyan, kilise merkezine ye olmadan ve resm ruhanlerin aracl ol madan, Hristiyan olmak istedikleri iin katledildiler. Hatta Ge-orge Danue gibi ou din limlerini bile atete yaktlar. Fetiizm, animizm ve totemizm toplumlarnda "urinka" isimli bir g vardr.

Toplumda sadece zel bir grup buna sa hiptir, bunlar ruhanlerdir. Bu kuvvetin yardmyla ruhlara ve gizli kuvvetlere nfuz edebilirler, din trenleri, ayinleri, dualar ve ibadetleri yerine getirebilirler. Halk dine balayabilirler, ibdet merasiminin, eitli riyazetlerin ve eitli din ayinlerin sonunda adaklar ve dilekleri yerine getirebilirler. O halde bunlar halk kitlesi ile gayb kuvvetler ve din kay naklar arasnda kutsal araclardr. Bu snfsal imtiyazn sebebi, onlarn kendilerine zg tekelcilie ve zel fonksiyonlara sahip olmalardr. (urinka) gcne sahiptirler ve kutsal ruhu ta maktadrlar.1 Bu dinlerdeki bir dier ortak inan ise udur, ormanlar, denizler, yeryz ve gkyz bizim hayatmz zerinde etkili olan ruhlarla doludur. Bu anlamda mesela sadece bamdan bir yara almam, attan veya aatan dmem benim lmme sebep ola maz. Gerek hayvanclkta, gerekse ziraatta mahsul sadece benim abamn neticesinde olmamtr. Ksacas tabiatn iaretlerinde, hayatta, toplumda ve ahsta etkili olan unsurlar sadece bu gr1- slmi metinlerde ruhani kavram yoktur. Belki, bunun yerine lim kelimesi kullanlyor. Bu iki kavram ayn deildir. nk ruhan zel bir ahsiyete ve gizli bir kuvvet sahiptir, kutsaldr, etkin bir rol vardr, gizli bir nranige sa hiptir. Eli, elbisesi ve ayakkabsnn plmesi gerekir. Azn suyu (salyas) ifa dr, sevaptr... Ama lim, basit bir insandr, dini iyi tanyor, bu tanma da tahsil, aratrma ve ictihd ile elde edilmitir. Dolaysyla onu taklid etmek ve cahilin ona olan ihtiyac akll ve mantkl bir ihtiyatr, gizli ve zel deildir. dklerimiz deildir. banda olan dier gayb unsurlar da var dr. O halde bunlarn ortak inanlarndan birisi bizim grd mz yakn sebeplerin etkili varlna inanmaktr.2 Dnyada olan ve grnmeyen ou gereklerin, mevcutla rn varlna inanmak, bylece varlk lemini hayr ve er, kutsal olmayan -Durkheim, usulen btn dinlerin ortak yn olarak, dier bir deyimle din grn ve duygunun kaynan, kutsal fsacre) kavramnn meydana gelmesine bal biliyor- diye ayr mak ve fertlerin, bedevi insannn hissinin tesinde olan gayb kuvvetlerle birlemesine ve ba kurmasna itikat. -Elbette halk ile gayb kuvvetler arasnda bir ara olan kimseler araclyla bir ba-. Tabiattaki eyada bulunan, bizim hayatmzda etkili olup hissedilmeyen btn ruhlara ve kuvvetlere itikat. nsan on larla (resm ruhanlerle) bunlar celbedebilir veya zaptedebilir. Bunlar totem inanc eklinde beliren ortak ynlerdir. Feti eklinde veya saysz gler ve ruhlar eklinde beliriyor. DNLERN ORTAK ZELLKLER lkel nsanlarn Azndan Dinlerin Ortak zellikleri lkel dinlerin hepsinden -fetiizm, animizm (ruhlara tapma), totemizm, mn'ya itikat, tabuizmin kutsallatrlmasndan tu tun, dier eitli ilkel dinlere kadar- kardm ortak zellikler ksaca unlardr. Bunlar ksa balklar eklinde sylyorum, nk imdiye kadar sylediklerim, bu ilkel dinlerin tannmas iin yeterlidir. 2- Bir ibaret ve almet ardarda sebeplere sahiptir. Onu meydana getiren son se bep "yakn sebep"tir. Bu, sebepler dizisinin balangcnda bulunmu olan sebep veya'sebeplerdir. Birka sebep sonra, o iaretin meydana gelmesiyle sonula nan, arac olan sebep veya sebepler ise "uzak sebepler" adn tamaktadr. -Mesel, l otlar zerinde yamurun olmas daha yakn bir sebeptir. Bu

suyun, iden kaynaklanmas ise daha uzak bir sebeptir. (Bu uzaklk ve yaknlk ntsbdir), yoksa uzak sebebin sebebi de daha uzak sebeplerin sonucudur- Bu ilk sebebe kadar varyor, onda aresiz olarak durmak gerekir. Bugn bile buras felsefi ve ilm zihnin tpk bedev insan gibi hissedilenin ve mantn tesindeki konularda durduu yerdir. 90 DNLER TARH lkel dinlerin ortak esaslar fihristinden u sonu alnyor. Toplum ilk defa tekil edildii ve insan vcut kazand zaman -toplumsuz insan asla olmamtr, eer olmusa bir hayvan ek linde olmutur, imdiki ekilde deil. nsan bu mevcut ekliyle, ilk defa bedevi ekilde ortaya kmtr. Sonradan eitli kabile lere, eitli rklara ayrlmtr. Kutuplu eskimo, Amerikal kzl-derili, Avustralyal bedevi veya Afrikal zenci- eitli mekanlar da ve zamanlarda din daima onun yolda olmutur. Daima onunla beraber olmutur. Hatta eitli dzenlerde, gerek deniz deki avclk, gerekse ormandaki avclkta btn bu aamalarda dine sahip olmutur. Ama eitli ekillerde bir dini olmutur. Bu eitli ekillerin herbiri, din bir duygu eklinde beli-riyordu. eitli farkl kalplarda -din ayin, ibdet, riyazet, hr met eklinde- gsteriyorlard Bunlar, insan toplumunda dinin ilk belirme aamasnda grlen btn dinlerin temel karakterle ri ve paralardr. Materyalist sosyologlarn tand aratrma kaynaklar, etnograflar, 19 ve 20. asrn etnologlarnn ve sosyo loglarn ilm aratrma kaynaklarnn dedikleri gibi -bunlarn o u dinsizdir veya dine kardr) karmak istediim sonu udur; dinin tarifini bir filozof tan, bir dindardan, dini yapay olarak tarif eden bir ruhanden almak veya nceki filozoflarn ve yazarlarn allm yntemle rine uygun olarak yapm olduklar birka din tariflerinden bah setmek, tek tek incelemek, karlatrmak veya reddetmek, bu nunla sonunda ie yarayacak mantkl bir tarife ulamak istemi yorum. Bunun yerine, ilm metodla inceleyip, ona ulamak isti yorum. Din, gayb varlklara olan kalpteki inantan, gizli merhamet duygusundan... ibarettir, diyen bu tarz tarifler, din bilgisi kitap larnda bulunan Avrupal sosyologlarn vb.nin yaphklar tarif lerdir. Bylesi tarifler ok yzeysel tariflerdir. Oturduu yerde tarif bulmak gibi bireydir. lm konuda byle tarif olmaz. O halde nasl tanmak ve tarif etmek gerekr? Hereyi tanmak iin ilm yntem u ekildedir: Eer, dini tarif etmek istiyorsak, btn ilkel dinleri ilk ekilleriyle eitli DNLER TARH 91 toplumlarda eitli dnemlerde etraflca incelememiz gerekirse btn dinlerdeki ortak yn bulmamz gerekr. Btn dinlerde, btn dnemlerde, olan bu ortak yn dinin temel esasdr, tarih teki, toplumdaki ve insandaki din duygusudur. Bylece, dinin bu tarifini, btn dinlerin ortak yn esasna gre karlm bir tarif olarak bilmek gerekir. O halde dinin ta rifi, bu ortak zat sfata ve karakterlere sahip olan, hakikat duy gusundan ibarettir. Dini, sosyolojiyi, antropolojiyi veya dier bir ii aratrmak iin iki metod var. Biri "achronique" metoddur, dieri "diachro-nique" metoddur. Mesel, eer iirin bir igd veya sonradan bir iaret olduunu, insann igdlerinin bir

paras olmadn anlarsak bir defa "achro niauement" inceliyoruz, bir defa da "di-achroniquement" inceliyoruz. Eer her iki metodla ilm ynden iir yzde yz insann ftratnn bir parasdr diyebilirsek, her iki metod bunu dorular ve te'yid ederse, bu ekilde amel ede riz: Bir defa geni bir ekilde gznne alyoruz, yani u andaki btn milletlerde ve toplumlarda inceliyoruz. (Bu durumda za man birdir, ama yerler eitlidir). u anda ran'da, Trkiye'de, Araplar arasnda, Japonlar, Amerikallar, Avrupa lkeleri ve bedeviler arasnda her yerde olduunu gryoruz. Buradan bir sonu alyoruz, "iir insann ruhunda olan bir eydir, bir iarettir" diyoruz. nk hem achroniquement ekil de, hem diachroniquement ekilde inceledik, her dnemde ol duunu grdk. Btn beer meseleler iin, bu iki metod ilm aratrmadr. Bu yolla dinin ftr oluu, sosyolojik metodla ince lenebilir. Bedev sosyolojiyle ilgil mtalaalarn toplam dinlerin kar latrlmas: Animizm, fetiizm, tabuizm, totemizm hatta sonraki ekillerinde mesel eitlerin tanrsna (Rabbul enva') tapma, ta biat kuvvetlerine tapma -bunlar dinin insan toplumunda tekml etmi ve daha stn ekilleridir- Dinin u zellikleri nceden beri Ortak ve geneldir: 1- Din, varlk leminin anlaml oluunu ispat ediyor. 2- Dnyada, insana ve tarihte niha bir sona, niha bir gaye ye inan. 92 DNLER TARH 3- Vcudun, insann ikilii, saneviyyet veya dualizm. 4- Kinatta kutsallk. 5- Btn eyann, ilerin, gereklerin hissedilenler ve hisse dilmeyenler diye blnmesi. 6- Dinin sosyal ruh tamas. 7- Dinin uluslararas oluu. 8- Tabiat ve insan birlii. 9- nsan, tabiat ve varlk leminin ruhunun birlii. 10- Endie, tela ve birlemeye yneli. 11- Sorumluluk kavram. Kendini yetitirmeye inan. nsan da iradenin oluuna inan. Daha iyi bir alnyazs yapmak iin gayret. 12- eliki esasna inan. Mcadele esas ve sava; diya lektik. 13- lliyet (nedensellik) kinatn mantk tahlili. 14- Beka esas. 15- Dnya grnn genilii. 16- Olan eyden kurtulu olan eyin esaretinden kurtulu. 17- insann korunmas ve muhafazas, hayatn ve toplumun korunmas kavram. 18- Tanma ve tecesss. 19- stihdam ve seme unsuru. 20- Gzellik ve sanat. 21-Ak ve tapma. Hseyniye-i rad'da Verilen Dersler Dizisinden UCUNCU DERS "Sizden, iyiye aran, doruluu emreden ve ktlkten sakndran bir cemaat olsun..." Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla.

Bu konularn giriinde -ilk oturumda byle bir asrda, byle bir konuyu niin ortaya koymamz gerektiini, buna halkn han gi tr ihtiyacnn olduunu- veya benim deyimimle, ileri lke lerdeki bir toplumun, zellikle slm toplumlarnn bir eit din uura sahip olmas ve kendi dinini dikkatli bir ekilde tanmas gerektiini anlatmtm. Bu tanmay ve kendini bilmenin gereini tesadfi olarak semediimi gryorsunuz. Din bir inan ve iman oluturmak iin aba sarfetmemiz gerekir demiyorum. Zira din iman ve inan, tanma, bilgi ve uura baldr. -Bu cmleden olmak ze re din uurdur.- Eer dini tanma, bilgi ve uura bal olmazsa, dinin, inancn ve imann kendisi bir derde deva olmaz. Belki de dertlere bir dert daha ekler. 94 DNLER TARH slm, ileri, hareketli, toplumu yapc yetitirici bir dindir. slm'n dndaki dier dinler uyuturucu ve uyutucu dindir. Bu ikisi arasndaki snrlar belirleyen, bu iki sfat arasndaki d ayrln gereklemesini salayan din uur, bilgi ve tanmadr. Bu yzden tanmadmz slm, dier her din ile eittir. Hatta tanmadan ulatmz her kr, sar inan ve ideoloji ile eittir. Aslnda -slm toplumlarnda- din uur, bilgi, sosyal'uur, do kuduu toplumu bilme, uur ve kltrel ruh, din ile karmtr, dedim. Aslnda din, onun gereklemesinde esasl bir role sa hiptir. slm toplumundaki aydn, bu uurla toplumunun tarih gemiini tanmaya ular. Toplumun kltr ve geleneinin iin- ^ de -aydn gelenek ve kltr tanmadan hibir temel ie el ata maz- bir yer buluyor. Bu yzden ben allm klsik metodu takip etmiyorum. Mesel, tarihle ilgili on veya yirmi kitap seip dinlerin srasn syleyerek brakmyorum. Bu uzun sreli ve faydasz bir itir. Benim setiim metod, belki en temel meselelerin ortaya konul masdr. Dnlerin deimesine dikkati ekmek, bunu aklamak, btn tarih boyunca din grn tekml etmesini ortaya koy maktadr. Dinler tarihi yerine, daha ok dinlerin tahlili, incelenmesi ve tannmas demek gerekir. Bunlarn hepsi, onun girileridir. Bu gn asrmzn simasna -u anda bile, yansyan insanln kl trleri ve deimesi tarihini tanmak iin, bugnk dnyada in sanln sosyal deimelerinde, aln yazsnda, henz iin iinde olan dini derin bir ekilde incelemek gerekir. Tarih sosyolojisi asndan bugnk dnyada, dini incelemek gerekir. Hepsinden daha nemlisi slm' tanmak, bizim tarihmize, kltrmze, sosyal grmze, kltrel grmze, siyas grmze, felsef ve sosyal ilikilerimize, toplumumuzun dnya grne ekil veren temel unsur olmas nedeniyle zorunludur. Nihayet aydnn kendi halknn hayat arasna girmesi, halkn vicdann derinliklerine, karanlklara inmesi gerekir. Doulu aydnlar top luluu iin daima tannmam ve mehul kalan topraklar tan mas iin zellikle slm' tanmas gerekir... DNLER TARH 95 ok sratli olan bu incelememiz, nceki dersimizde tarih teki btn dinlerin -zelliklerin ilkel dinlerin- ortak zelliklerin de kalmt.3 Bu ynteme ve zelliklere dikkat edilerek dinin dikkatli bir tarifinin yaplabileceini syledim. DNN TARF Dinler tarihi kitaplarn okuyarak, kendinizi bu snfta anla tlan konular daha iyi, daha detayl anlamaya hazrlaynz. Bu konulara, daha fazla aba ve

birikimle dikkat ediniz. nk bu rada inceleme ve tahlil, not yazdrmaktan daha arlkl. Kitap larda gryorsunuz, gemi yazarlar, -hatta yeni yazarlar bile-ilk nce dinin tarifini yaparlar. Yaplan tariflerin deta bir liste sin verirler. Mesel, falan: "Gayb varlklara inanmaktr" diyor. Dier biri: "Din; egemen snfn halk uyuturmak iin uydurdu3- Daha fazla okumak ve anlamak isteyenler bu konuyla ilgili Farsa kitaplara mracaat etsinler. zellikle "Dou ve Bat'da Din" diye fevkalde gzel, ayn za manda kk bir kitap var. Bunu, Hindistanl byk bir politikac yazm. Rada Kriyfenan. Cumhurbakanlndan nce dikkate deer ilmi, fikr ve kltrel i lerle urayordu. Burada unu syleyeyim ki maalesef Doulu tahsil yapmla rn bir dier eksiklii de udur: Batl kltr adamlarn kendi kltr adamlarn dan daha iyi tanyorlar. Asya Ve Afrika'nn byk dnrlerini, hatta slm toplumlarnn dnrlerini bile sadece Afrika'nn byk dnrlerini, bile sa dece tanmamakla kalmyor. Bazen ounun isimlerini bile duymam olabiliyo ruz. Halbuki her rencimiz az veya ok Bat'nn dnce adamlarn tanyor. Bu bir eit kendinden uzaklama ve kendine yabanclamadr. Okumamz ve tanmamz gereken kitap ve ahslarla ilgili bir liste hazrladm. Bunlar ounlukla tanmadmz kimselerdir. Hatta ran'da isimlerinden bile bahsedilmez. Kltrel araclarmz olan evirmenler tpk sadece Bat'nn tke tim mallarn getiren iktisatlarmz gibi, aydnlarmzn tketmesi iin Batnn manev mallarn da bunlar getiriyorlar. Halbuki dncenin derinlii, fikrin genilii, zellikle ruhunun derinlii asndan Batda, "Radha Kriyenan" gibi insanlar yoktur. Gemi zaman iinde Bat'da Pascal veya Alex CaneI -hakknda bilgim var- gibi insanlar olmutur ve u anda da var. Ama Dou'daki kt iktisad durumlarna ramen bu kk mnevi kutuplar, Dou'nun bu mit mayalarna ve gnelerine gre Crlar birer kk yldzdr. Dou, imdi de can l bir ruha sahip, dhiler dourabilir. Onu terbiye edip besleyebilir. Radha Krvenan'dan dier bir kitap daha tercme edilmitir. Ad, "Dou Dinle ri ve Bat Fikri"dir. Okumaya deer bir eser. Baka bir kitap; ok titiz bir eser ol mamakla beraber, toplum iin gzel ve allm trden olup, Filyisen Shale'nin Az Fikirli ok Yazan" isimli kitab. Dier bir kitap ise john Nass'm "Dinler Ta rihi' kitabdr. Geri sonu alma, akl yrtme asndan zayftr, ama ders a sndan ve eitli ekollerin muhtelif volilerini anlatma asndan ok kapsaml bir kilap. evirisi de nisbeten gzel. "Byk Dinlerin Tarihi" isimli baka bir kitap var, bu kitap Hsm Rza'nn kitab. Bu kitaplar not alnz! 96 DNLER TAR H u eydir" diyor. Dier biri; "Din, ilkel insanm tabiat kuvvetlerin errinden kurtulmak ve kendisini koruyan kuvvetleri celbetmek iin yapt birtakm yalvar, yakar amellerinin ve inanlarn toplam dindir, o halde din insann tabiata olan korkusundan domutur," diyor. Baka birisi: "Din, insann eya ve tabiat ia retlerinin sebeplerine kar olan cehaletinden ibarettir." nk tabiat iaretlerini ve olaylarn ilm adan tahlil edememi ve in-celeyememitir. Depremin oluunu gerektiren nedenlerin ne ol duunu, rzgrn hangi sebeple estiini, yamurun hangi unsu run etkisiyle yadn bilememitir. Bu sonular, tanrlar, ruh lar veya tabiat st kuvvetler ad verilen eylere dayandryor ve buradan da din meydana geliyor. Bir dieri: "Din, ruhlara ve insann kaderi zerinde etkili olduunu dnd varlklara olan esrarengiz inancndan ibarettir--."

Bu tarifler hibir derde derman deildir. Bunlarla din red veya ispat edilemez. Eskilerin ve bizim klsik yazarlarmzn ha tas, hemen balangta bir tarif vermeleri olmutur. Tariften sonra gelen herey bounadr. nk ilm yntem tarifi sonda gsterir, bata deil. Eer balangta tarifi yaparsan, sonra sy leyecein hereyle balangtaki tariften uzaklam olursun. Halbuki sylediin herey in giri ve tarife ulaman iin akl y rtme olmas gerekir. Bu karlk, yazarn nceden yapt tarifin neticesidir. Son ra syledii herey, balangta yapt tarifin aklamas oluyor. Halbuki aratrmac, hakikati elde etmek iin aba gsterecei yerde tarife ulayor. ncekilerin tm yazarn ispat etmeye a ba gsterdii hkmn delilleridir. Sonraki yazdklarnn tmyse esasa ve geree ulamak iin giritir. Bir konu hakknda balangta bir inanca sahip olup, sonra onu ispat etmeye aba gstermek ilm aratrmada onulmaz bir hastalktr. Bu, aratrma deildir; propogandadr. Aratrma udur: nceden bir inanca sahip deiliz, meseleleri incelemeye, kar latrmaya tahlil etmeye, balyoruz (ve bunun zerinde d nyoruz). Sonra mantk ve ilm aratrma bizi kabul etmemiz DNLER TARH 97 gereken bir sonuca ulatryor. Hatta nanlarmza aykr bile olsa. Bu ilm metoddur, aratrma metodudur. Sosyal meseleler de szkonusu olan metoddur, sosyologlarn setii metoddur, tabiat ilimlerinde de geerli olan metoddur. Gemite Aristo veya Efltun "insan konuan bir hayvan dr" diyorlard. Veya "insan zihinsel ekil yapan, idealizm dze yindeki br hayvandr" diyorlard. Sonra bunu ispatlamak iin paralar kendi yaptklar bu btne zoraki yklyorlard. nce "insan glen bir hayvandr" diyorlard, sonra her mev cudun insan olduunu ispatlamak iin onu gdklyorlard! nsan olduunu nasl anladk? Gld! Bu metod, btnden paraya gitmektir. Yani nce btn kabul etmemiz gerekir, "tmevarm" ve yeni ilm metod bunun aksidir. Btn olan he nz tanmyoruz ve paralar inceliyoruz. Sonra btne ulaan biz deiliz, ilm aratrma bizi btne ulatryor. Gemitekiler kuu tanyorlard, kuun uan bir varlk ol duun biliyorlard, zel bir varl tanmak iin ilk olarak nceki tarifi uyguluyorlard ve hkm karyorlard. Ama yeni metod -ilerlemeler daha ok bu metodun sonucu dur- kyas, tmdengelim ve zihniyete yneli metodunu orta dan kaldrp, gerek deney metodundan, tahlili incelemeden ve mantksal tmevarmdan yardm ald. Mesel kuu tanmak iin, dier eitli kular aratrmak gerekir. Ortak olmayan yn leri atmak, ortak ynleri almak ve toplamak gerekir. Ancak o za man "ku uan bir varlktr" diye tarif yaplabilir. Elli bin, krk bin, otuz bin eit kuun incelenmesinden ve paralarn mtala edilmesinden sonra -paralar karga, gver cin, sere, kumru...dur- kuun tarifine ulatk. Btn bu kularn arasnda sadece yarasann yavrulayan bir tr olduunu -bir is tisna- anlyoruz. Bu tariften u ikinci tarife ulayoruz "ku yu murtlayan bir varlktr" diyoruz. Bu ilm kanunlar sonra buluyoruz. Sonra bir sre inceleme, aratrma ve mtalalar. Bu ekilde ilim adam yeni bir keif yapyor, ilm bir kanun elde

ediyor. Bu kanun ayn zamanda doI 98 DNLER TARH rudur, nk onun esas zerine teknii ve ilmi meydana getiri yor. Tabiatn iine mdahale ediyor. Doru olarak da ortaya karyor. O halde, bu ekilde kanunlar bulmann, tabiat meselelerin den bu ekilde hkm karlmasnn doru olduu belli oluyor. Ama insan ve sosyal meselelerde bu kanun sabit ve istisna ka bul etmez bir kanun deildir. Ama eskilerin tmdengelim meto duna gre bu metod emin olmay salayan bir metoddur. Dinin tarifinde de bylesi bir metoddan, yararlanmak gere kir. Mesel, bu i iin bir tarifi seip 49 tanesini reddederek biri ni ispatlamak yerine dini eitli dnemlerde inceliyoruz, ortak ynlerini buluyoruz. Btn rklarn ve ktalarn dinlerinde olan ortak ynler -Kuzey Amerikal kzlderililerden, Bat Afrikal zencilere kadar. Sm Arap dinlerinden, Ary Hind dinlerine kadar, meden ranl dinlerinden vahi Avustralya kavimlerinin dinlerine kadar- bu ortak yne dikkat edilerek, ilm ve inkr edilmesi mmkn olmayan bir tarif elde etmi oluyoruz. Bu aratrmadan sonra elde edilen ey, dine sahip olmaya bal bir tarif deildir. Bu dine kardr ve dini olmayan bir tarif tir. Bu ilm ruhu tanyan ve ilm ruh sahibi olan kimse, bu tarifi kabul etmek zorundadr. nceki oturumun sonunda grdnz ey, ilmi inceleme nin neticesidir. Dinden bir tarifin, ortamdr. Dinlerin ortak zel likleridir. nsanln ilk dinlerinde szkonusu olan aklanmaya, yoruma, fikir yrtmeye ihtiya duyan eylerdir. Bugnk eg zistansiyalizm, materyalizm, idealizm vd. btn felsefelerde de szkonusu olan meselelerdir, btn bu felsefeler bu meseleler ile kuatlmlardr. imdi dinlerin ortak zelliklerini yanyana dizmekle, bir ke lime bir hakikat ve din iin bir tarif elde ediyoruz. Tarifte, "Gayb varlklara inanmak"-denilen deyimle birey akla kavumuyor. Btn dinlerin gayb varlklara inandkla r dorudur; ama bu din eidinin zelliklerinden ve hakikatlarndan biridir- Bu din tarifi, dinin bir d sfatdr, dini grnm lerinden biridir, din asla bu kk sfatla snrlandrlamaz. GerDNLER TAR H 99 i dinlerin bir paras da gayb mevcutlara inantr, ama bu ha kikat dinin toplamn gstermedii iin mkemmel bir tarif de ildir. Jung,4 bilinli vicdandan (conscience) baka, bilinsiz vic dan yani btn uur ve memule vicdan (Inconscience), vasta bir vicdann olduunu sylyor. Freud bilin ve bilinsizlie inanyordu. Bilerek setiimiz ve yaptmz eyler -mesel bilet satn almak, otobse binmek, niversiteye gitmek... gibi- uurlu vicdan emriyledir. Bilmeye rek setiimiz, yaptmz ve tutkun olduumuz ey ise uursuz vicdann emriyledir. Mesel, bilmeden bir rengin houmuza gitmesi, dier renk ten ise nefret etmemiz, birinden nefret etmemiz, bir elbisenin houmuza gitmesi, yksekten korkmamz gibi! Bunlarn sebebi hep uursuz vicdandr, bu vicdann bir akm vardr. Ama Jung bu iki vicdan arasna arac vicdan koyuyordu. Arac vicdan, bu iki vicdann cinsinden deildir, bu kisinin arasndadr, yar bi linlidir. Bu

nc vicdan "consaencesocial", yani "sosyal vic dan" olarak adlandryor. Sosyal vicdan, ferdi toplum tarafna eken bir gtr. Tek bana yemek onun tabiatna uymuyor -Yeme, burjuvaziyi yle yapm ki tek bana hayat, onun iin tahamml edilemez bir-eydir. Geri evinin gizli kelerinde, ahsiyetini hissetmek iin ve bireysel ak iin iir sylemitir. Ama iiri nve oluturduu ve ekil ald zaman okuyucunun ardnda dolayor, onu ya ynlamak istiyor. Halk kendi varlndan bir eit haberdar et mek istiyor. Btn bunlarda insann toplum tarafna yneliin 4- Jung Cari Gustov, Freud'un grlerini gsteren ok byk ilim adam idi. Bundan alt-yedi sene nce svire'de ld. Jung'n eserlerinden birisi "Gizli nsan Ruhun incelenmesi" adl eseridir. Gayretli birinin onu tercme edip Fars a'ya ve kltre byk bir hizmet yapmasn mid ediyorum. Bilmiyorum, iran'da niin hi.TS.ey tahsilliler ve evirmenlerimi/ araclyla kalbura evrili yor? Baz zel kitaplar, mesel Bschelard'n btn eserleri tercme edilmi veya ediliyor. Ama Bachelard'n kendi itirafyla da kendisinden daha kuvvetli olan Hliat'tan bir tek yaz bile tercme edilmemitir. Jung da tercme edilmemitir, tannmyor, tannmas gerekir. 100 DNLER TARH belirtileri grlmektedir. Bu ferdiyetten toplum tarafna ka, ferdin toplum ruhu ile balldr. "Jung", bu zel sosyal vicdan tarif ediyor. Bu sosyal vicda nn kendine zg safhalar, blmleri vardr. Siyas iktisad ve ilm safha. Jung'un deyimiyle hepsinden daha derin ve etkin olan zel safha bu din ve irfan vicdandr. Jung'un bu sz bir yere kadar dorudur. Dinlerin ortak zelliklerinde saydk. Bu zeliklerinden biri -6. srada olan- di nin sosyal ruha sahip olmas idi. Sosyologlarn -bu cmleden olmak zere Freud ve Durkhe-im- hepsi, by ile dinin arasndaki farkn bunda olduuna ina nyorlar. By ferdiyyet tarafna yneliyor, din ise toplum tara fna yneliyor. Din, daima ferd topluma feda etmek istiyor. Fer di menfaatlar, toplum menfaatlarna feda etmek istiyor. Fertten toplum ve dierleri iin fedakrlk istiyor. Halbuki byc dierlerinin menfaatlarn kendi mterile rinin menfaatlarna feda ediyor. Dm dierlerinin zararna ferdin tarafna amak istiyor. Versay'n zel kilisesi mabedinde, Versay kilisesinin alt tarafndaki bycnn mterilerine d m amak iin, kanlarndan ila yapmak zere ldrd bir ok 6 gnlk ocuk cesedi ortaya kmt. Byc 6 gnlk o cuun lm pahasna mesel mterisinin dman musibete urasn diye eitli efsunlar okumutur! Bu byc ve cadnn daim eklidr. Kabilenin bycs dman yok etmek istiyor. Dman kabileyi sel felketine uratmak istiyor. neklerini yok etmek ve stlerini kurutmak istiyor. Bunlarn hepsi, toplumun ferd iin feda edilmesidir. Ama din, bynn aksine daima ferdi kendinden dar karmak is tiyor. Ferdi toplum ruhu dzeyinde hatta kabilesinden daha st bir dzeyde hareket geirmek istiyor. Bu, dinin zelliklerinden biridir. Burada Jung'un dier ince lemesinde dini duygu dedii duygu, insann sosyal vicdannn en temel dizilerinden, en temel blmlerinden biridir. Sosyolog ve sosyoloji tarihi, din ruhunun sosyal olduunun sonucuna DNLER TARH 101

ulayor. Hatta hirete ynelen dinler ve irfan dinler bile sosyal, mmeti, toplumcu dinlerdir (sapma dnemleri dnda). Ama 'Jung'un tezi bir yere kadar doru' dedim. Zira bu tez -her ne kadar doru da olsa- dini akla kavuturan birey de ildir. Jung insan ftratnn derinliinde zel bir yeri insann yar bilinli sosyal vicdan olarak gsteriyor. Ama bu duygunun ne olduunu sylemiyor. nk bunu sylemek Jung'un ii deil dir. Psikolojinin ii hakikatlar, merhametleri duygular tanmak deildir. Belki bu merhametler arasndaki ilikilerin sebebini bulmaktr. ok gzel bir eser olan "Din veya nsann Drt Boyutu" adl kitaptan okuyoruz, yle diyor: "Dnya madd boyut -uzun luk, genilik, ykseklik- dnda bir zaman ve mekn boyutuna, yani "Einstein"n deyimiyle bir perestansa sahiptir. -Einstein izafiyetinde- insann ruhunda da drdnc boyut vardr, din bu zel insan boyutun grnm ve tecellisidir. Eer dinin kk iimizde mphem bir derinlie ve zihinsel tasavvurla ifade edil mesi mmkn olmayan bir yere ulayorsa, bu insan zihninin hissedilen ve ak boyutlarndan domamtr. ktisad mesele ler yneli, cinsel yneli, ahsn kendisini savunmas gibi insan ahsnn temel abalarndan biridir. Nereden kaynak aldn ve nereye gittiini biliyoruz, sebebinin ne olduu bellidir. nsann hangi boyutunun belirmesi olduu bellidir. Ama irfan duygu, zihin tarafndan tasavvur edilmesi mmkn olmayan bir eit yneli, felsefe ve kark bir zel aktr. nsan ztnn, mahhas, ak snrl i gdlerinin belir mesi deildir. Belki drdnc boyut olarak adlandrlan gizli boyuttan domutur." Bu doru ve kabul ettiim bir teoridir. Bir eit daima tapma, bu boyutun zelliklerin dendir. Btn bunlara ramen, bu bile din hakikatinin ne olduunu dikkatli bir ekilde sylemiyor. Niin ve ynn hangi tarafa doru olduunu syleyemiyor. Ama u gerei akla kavu turuyor, din tabiat unsurlarndan, cehaletten, korkudan veya mesel iktisad ve sosyal unsurlardan domamtr. nsann ft ratndan, insann ztnn eidinden douyor. Bu insann 102 DNLER TARH ztndan, insann genlerinden, insann ruhunun boyutlarndan-dr. Kendine zg zel bir yere sahiptir. Ama biz meseleyi daha ok, daha dikkatli incelemeye ve mantkl bir tahlil elde etmeye muhtacz. Dinin ne olduunu? Akla kavuturmamz gerekir. Bilgi sosyolojisii, yeni bir ilimdir. Sosyolojiden daha yenidir. Bilgi sosyolojisi, bilgilerin, tanmlarn, maariflerin, kltrlerin milletlerin ve eitli toplumlarda din, ilm felsefeyi, sanat yap m olan vicdanlarn sosyolojik ekilde incelenmesidir. Felsefe, sanat, din, edebiyat, irfan vb. eitli dnemlerde bir toplumda ortaya kyor, yaplyor, besleniyor. Bunlar sosyal kklere sahiptir. Bu kltrel ve ilm zlerden bahseden sosyolo jik ve ilm kkler, sosyolojik incelemeler, tahliller, bilgi sosyolo jisi veya bilgi teorisi adn alr. 19. asrn eski sosyolojisi tanmay, bilgiyi kltr temel me seleler eklinde incelemeden ok sade bir ekilde mesel "i aralarnn etkisindedir", veya "retimin etkisi" altndadr diyor. Bilgi sosyolojisi bu etkileri inkr etmiyor. Ama bunlar sos yal kalplarda mahhaslatryor. Mantk bir sra takip ettikten sonra, alt yapya ulatryor. Halbuki 19. asrn sosyologlar ok sade bir ekilde ve avamca bir slpla "alt

yap"dan "st yap"ya uuyorlard. Yapp tutmad zaman da zoraki tutturuyorlar d. Tutmayan tahminler yapyorlard. imdi de yaptklar gibi. Bilgi sosyolojisinin ii, bilgilerin sosyal boyutlarn gstermekte dir. O insan bilgilerden ve maariften birisi de dindi. Gunvich'in deyimiyle5 -elbette benim dier ekollerle yapt m tariflerle "Insan, eitli kltrlerde ve devirlerde, eitli manev tecellilere sahip olduunu gsteriyor." Bu meselenin eklidir, yani insann her boyutuyla parlak bir renge sahip olan, yaylm ruhudur. nsann tek boyutlu ve tek kaynakl vicdan deildir. nsan genel olarak her toplumda ve her dnemde birka mahhas vicdana sahiptir, dierlerinin 5- Bilgi sosyolojisinin son grlerini ve teorilerini -en azndan Fransa Sosyoloji ekolnde- onun derslerinde iittim 1959-1960 yllarndaki, onun alt aylk ders lerini burada alt dakika gibi ok ksa bir zaman zarfnda da olsa sylemek zo rundaym. DNLER TARH 103 vicdanndan tam olarak uzaktr. Bu birka vicdan btn insan lk tarihi boyunca insann fikirsel, bedensel ve kltrel tekm lne uygun olarak, hem bedevi toplumlarda hem de uygar top lumlarda belirgin ve bamsz belirmelere sahip olmutur. Binenaleyh insan kltr ve medeniyeti, sosyolojik adan eitli insan vicdanlarn ve grlerin esasna gre taksim edile bilir. (Dikkat ediniz bu esas, Bilgi Sosyolojisi ilmidir): 1- Felsef vicdan: Felsef vicdan, insann akl grnn dnyay, kinat, insann alnyazsn ve btnsel iaretler arasndaki ilikileri tanma, tahlil etme ve aklamadaki tecellisinden ibarettir. Bugn ne yiyoruz, yarn ne yapalm ki daha iyi para kazanalm, hangi ii bulalm ki istikbl va'd etsin! Ve bu eit di er sorulara felsefe cevap verir. Felsefenin yarn, lmden son-rasdr. lmin yarn ise, yarn sabahtr. Felsefe insann ztnda daima kaygs duyulmu olan genel sorulara cevap veriyor. Bu sorularn ve cevaplarn toplam, sormaya ve cevap iitmeye olan ihtiya felsefesidir. 2- lm vicdan. 3- Teknik vicdan veya sanayi vicdan. 4- Pratik siyas vicdan -Pragmatizm bylesi bir vicdann belirmesidir.5- Sanatsal ve edeb vicdan. Gzel sanatlar bu vicdann belirmesidir. Felsefe, ilim, teknik ve pratik meseleler ile tam olarak ayr olduunu gsteriyor. Sanatsal vicdan gzellii tanyor, ona kar duyarllk gsteriyor. Halbuki, ilm, mantk, iktisad ve felsef bir mesele deildir. Usulen gzellikleri tehis eden ve ay ran baka bir vicdandr. Sanat ve sanatn gzelliini anlyor. 6- Sonuncusu ise irfan ve din vicdandr.6 Sokrat, Efltun, Aristo, Rzi ve Eb Ali Sina gibi adamlar, felsef gre sahiptir. 6- rkek arkadalardan biri geen oturumda, "niin ok nemli olan falanca me seleyi en sona aldnz?" diye sormutu: nemli olduu iin dedim. Bazlar, top lantlarda nemli adam yukarya oturttuklar gibi. nemli meseleleri de nce sylemeleri gerektiini sanyorlar. Halbuki reddedilmesi gereken yzeysel ve basit meselelerin nce ortaya konulmas gerekir. En nemli meseleden nce gs terilmesi gerekir. Bu ilm metoddur 104

DNLER TARH "Sartre" gibi bir adam lim deildir. Ne fizikidir, ne kimyager dir, ne doktordur, ne teknisyendir, ne sanatdr, ne irfni duy guya sahiptir. Dier vicdanlar ya zayftr veya aslnda tesirsiz kalmtr. lm vicdanda da ilmin filozoftan ayr olduu gryoruz. Baz filozoflarn ayn zamanda lim de olduklar dorudur. Ama bu iki kavram tam olarak birbirinden ayrdr. Mesel, biri nin felsef meselelerde zirve dncelere sahip olduunu, ama fizik, kimya, matematik, cebir ve bunlarn benzerlerinde daima sfr aldn gryoruz. Sonunda (byle birini) okuldan uzak-latryorlar. Ama ayn adam Sartre'nin yazlarn okuyor, hoca sndan daha iyi anlyor. Bu yzden felsef vicdan, ilm vicdan dan ayr bireydir. Teknik vicdan konusunda en gzel rnek, bizim kendi ky-llerimizdirBatllarn "Doulularn beyinleri irfan ve airnedir. Teknikten, fenden birey bilmezler, otomobil arzala nrsa yol ortasnda kalrlar. Doulu ofr arabadan anlamaz, an lasa bile elinden birey gelmez" diye itham etmelerinin aksine, kahvenin olduu ve bo szlere tahamml edilen o kylerin bi rinde bir adama kp arabaya bakyor. Ne makinay tanyor, ne sanayi ve ne de teknikten birey anlyor- Kyden bir defalna bile olsun dar kma imkn bulamam olan bu adam, bir iplk, eker, tel, kk bir denek paras, kk bir eki ve k k bir teneke parasyla arabay tamir ediyor, araba yoluna de vam ediyor. Arabada oturan iki mhendis ise elbiseleri kirlen mesin diye bakmyorlar bile. Bu teknik yetenek ve grtr, tek nik vicdandr. Fikr adan veya akl asndan ok aa bir dzeyde olan -hatta ortalama dzeyden bile daha aada olan- baz ocuklarn evde ve okulda herkes iin alelade olmayan eyler yaptklarn gryoruz. Bu teknik yetenein ortaya kmasdr. ounlukla teknik ve bilimsel yetenekleri -zellikle zaman mzda- ayn ey olarak biliyorlar, ama sosyoloji, hatta psikoloji bu ikisini birbirinden ayrmtr. DNLER TARH 105 Baz toplumlar, felsef adan kuvvetlidir. Mesel, Atina gi bi. Bazlar ilm adan kuvvetlidir; Fransa gibi. Bazlar ise tek nik adan kuvvetlidir; Almanya gibi. eitli meden ve ileri toplumlarda bunun tam olarak belir gin olduunu gryoruz. Bizim toplumumuzda da byledir. Teknik iler usulen bir kabilenin elindedir, zira iler de o ie ye tenei olan dier bir kabilenin elindedir. Pikniklerde bir o cuun annesinden ayrlp, seilmedii halde kendiliinden bir grubun liderliini ele aldn grrsnz. Dierlerini ekmek ve onlara liderlik yapmak iin zel bir yetenee sahiptir. Herke si nasl istihdam edeceini ve ie nasl tevik edeceini biliyor. Tarihte, dnya liderlerinin ne filozoflardan, ne limlerden ne teknisyenlerden ve ne de ediplerden olmadn gryoruz. Belki bu yetenee kuvvetli -zellikle abalarn balangcnda- bir ekilde sahip olan kimselerdir. Bu sebeple daima dierlerinden nde olmulardrSanatsal ve edeb vicdan, insandaki zel duygudur. Ne ak ln ve felsefenin, ne de ilmin; bunlarn hibirinin paras deildi. Geri bugn sanat veya gzel sanatlar toplumun, felsefenin ve ya dncenin hizmetine arz edelim denildiini duyuyoruz. Ama sanatn kendisi onlarn cinsinden ayr bireydir. atr Abbas Sahub'nin iirine baktnz zaman, hayret edi yorsunuz. Sonra

onu grnce, ekmei tandra koyan usta (yani atr) olduunu, ekmek piirdiini farkediyorsunuz. Bu iki almet (iir ile ustalk arasnda hibir benzerlik gremiyorsu nuz. nk okuma yazmas yok. Felsefe bilmiyor, ilimden ha beri yok, hatta iirin divann bile okumamtr. Ama syledii iir, yzlerce std filozof ve edip arasnda kimsenin benzerini syleyemedii kapasitede bir iirdir. Btn edeb ekolleri okumu, eski ve yeni edeb metinleri grm, ders veren bir hocann bir tek beyit iir ve bir tek satr nesir bile yazamadn gryoruz. Bazen zoraki bir iir sylese bile, ondan bireyler mid edenler szne kulak tkarlar. Buna karlk tp tahsili yapm, edebiyat brannda tahsil grmemi 106 DNLER TARH olan birinin, en gzel iirleri ve nesirleri sunduunu gryo ruz.7 Gzellii yaratma ve tanma insandaki zel bir vicdan ye tenektir. Btn sanatlar bu kudretten domulardr. O grlerin hepsi sanatkrla alay ediyor, sanatkra sald ryor; sanatkrn kendine zg bir manta ve istidlale sahip ol duunu kavrayamyorlar. Akl ve mant kabul etmiyor. Ama gzellii tanma duygumuz ve sanatsal vicdanmz iddetle ka bul ediyor. Akl istidlalden daha iyi kabul ediyor. Mesel, mum, ilm, felsef ve teknik adan bir para mumdur, iinde de bir miktar pamuktan iplik vardr, kelebek (pervane) ise tesadfen onun etrafnda dnen ve onun ateiyle yanan bir hayvandr. Ama edsb vicdan asndan bu byk bir insani meseledir: "Mumun vefasna olan nazm her an yandktan sonra Matemdeki kul rengim pervane dkyor." Bu almet (mumun yanmas), karsnda niin bir vicdan lezzetin ve gzelliin doyum noktasna ulayor? Dier bir vic dan ise niin burnunun ucuyla bununla alay edip, 'yalan' diyor? O halde bu iaret, iki hkimin karsnda durmutur. nsanlar ruhsal ynden anlama konusunda mesafe katettike, onlardaki bu vicdanlar da kuvvetlenir. Yani fayda deerin kenarnda yer alyor. Deer, faydaya egemen oluyor. Deer faydadan ayr br-eydir- Din ve sanatsal kavramlar, daha ok deer esasna da yanyor, fayda esasna deil. Fayda ve deer sosyolojik bir ko nudur. Sosyolojide fayda; bizim madd ihtiyalarmzdan birini gideren kendine zg bir menfaattir. Deer ise; bir iaret veya hakikat iin inandmz hrmet ve asalet duygusundan ibaret tir. Mesel; bir hasta iin, adamn biri bir demet gl, dieri be kutu elma kompostosu, nc biri ise ona hayatnda kendisine ve ailesine yarayacak olan bir sini veya aydanlk gtryor. Burada gl seen deer esas zerine hareket etmitir, dier ikisi ise fayda esasna gre. 7- airlerimizin ve yazarlarmzn gemiine, dikkat edersek ounluunun ede biyat rencileri olmadn grrz. Bununla beraber ran edebiyatna zengin lik kazandrmlardr, san.nl okulu roncisi olan Ihvan-u Salis ve dierleri. DNLER TARH 107 Baka bir rnek: Henz fikri olgunlua erimemi bir adam ehrimiz gelmiti. yle diyordu: "Bizim kabilemizde iki kii vard. Lorel ve Hardy gibiydiler. Bu eliki kendilerine zg ba z akalarn meydana gelmesine sebep olmutu. kisi hep bera berlerdi. Ayn odada iki talebe idiler. Biri "nun", dieri "elif" gibi birlikte yayorlard. "Birlikte gelip, birlikte gidiyorlard." Hem ehrimiz onlara hafif ve komik demek istiyordu... yle devam ediyordu: "Bunlarn bri dierine

glistanda gl derme deeri biiyordu- DieriySe ona frnclk deeri biiyordu." Biz, ikinci nin durumuna acmaya balamtk. Ama akay anlatann, "g l deren"e kar zr dileme tavrna girdiini grdk. Anladk ki hakarete urayan frnc, ekmek piirdii iin hakaret edili yordu. Gl ise hibir ie yaramyor. Hatta ot eken veya yonca eken hi olmazsa eei memnun ediyor, ama glclk ise bo bir itir! Bizim hkm vermemiz ile onlarn hkm vermesinin birbi rine zt olduunu gryoruz. nk onlar fayda esasna gre, biz ise deer esasna gre bakyoruz. Sayg duygusu, tazim, zti asalete inanmak, bizim hkm vermemize etki eden iaret, deerin zelliklerndendir. Ama fayda ve menfaatta birey iin sayg ve kutsiyete inanmyoruz. Bizi onun tarafna eken, zaruret ve ihtiyatr. Onu tad fay da iin istiyoruz, kendisi iin deil. Usulen sanatsal vicdan ve duygu, fayda esas zerinde deildir, deer esas zerinedir. Sa nat toplumun ve sosyal ihtiyalarn hizmetinde kullanmak iste yen kimseler, sanat sosyal faydann hizmetinde kullanmak isti yorlar. Ama bu sanatn alalmas deildir. nk sosyal fayda fert iin deerdir. Yani halka ekmek temin etmek iin kendi ek meinden vazgeen kimse, "halkn ekmei'ni deer eklinde or taya karyor, fayda eklinde deil. Her ne kadar ismi ekmek ise de, deerdir. Klsik airler, eski sanata ve "sanat iin sanat'a taraftar sanatkrlar, "eer sanat toplumun madd hizmetine verirsek sa nat aalatm oluruz" diyenler ya anlamyorlar veya bir eit safsataya bavuruyorlar. nk sanat toplumun hizmetine sok108 DNLER TARH mak "deer"in, "fayda"ya dntrlmesi deildir, toplum iin menfaattir, fert iin menfaat deildir. Bunun kendisi de bir de erdir. O halde sanat toplumun hizmetinde grevlendirmek, sana t bireysel ve kuramc vehimcilikten kurtarp yce insan deer lerin yksekliine karmaktr. Bu sanatn ycelmesidir, d deil. rfan ve din vicdan, insann iindeki eitli dier vicdanlar gibidir. Mahhas bir grnme de sahiptir. Ama u mesele de var; dine zihinsel ve "sbjektif" bir yn vermek stemiyoruz. Ay rca iktisad ve sosyal iaretlerden ayrp mcerret olarak incele yelim dermek de istemiyoruz. Hayr, bu sosyolojinin konusudur. Din, felsefe, teknik, iir ve sanat gibi iki cilveye sahipti demek is tiyoruz. Dinden iki ekilde bahsetmek mmkndr. Birisi, in sanda olan vicdan ve duygu eklinde (Felsefe, iir, teknik ondan yaplm siyas ve sosyal akmlar ondan domu oluyor). Dieri de, felsefenin, sosyal meselelerin, iirlerin kendisi ve mevcut sa natlardr. Bunlar, gereklie sahiptir ve d dnyada vardr. Bunlar, dinler gibi, gerek, sosyal, harici ve iktisad olan mesele lerle iliki iindedir. Ama vicdan ve bilgi sosyolojisi ile ilgili olan bizzat iir ve sanattr. Bizzat felsefe ve ksmlar kk olarak, teknik veya ilme dayaldr. O halde burada irfan duygunun kendisi insann zelliin-dendir. Dolaysyla bugnk sosyoloji asndan din gerei -dinler deil, nk bu zel ve ayr bir konudur, bunun hakkn da herbiri ayr olan tahliller yapmak gerekir- insann ztnda ve ftratnda zel bir vicdan ve zel bir bilgi "Conscience"dir. Bu felsef, ilm, teknik, siyas ve sanatsal vicdandan ayr bireydir. Bu vicdanlar ve din vicdan, insan kltr yapyor. Din vic dan, her dnemde, her kltrde bu mayalarn en kuvvetlilerin den biridir.

Mesel, Yunanda, Mesih'ten nce felsef vicdan, din ve tek nik vicdandan daha kuvvetlidir. Eski Roma'da, siyas vicdan sosyal vicdan veya pratik vicdan kuvvetlidir. Roma kltr ve medeniyeti bu vicdann tecellisidir. Bugnk Avrupa ve Batda, DNLER TARH 109 teknik vicdan gldr. Bugnk talya'da mesel Amerika'ya oranla, sanatsal vicdan, teknik ve pratik vicdana oranla daha gldr. Bu bilgi sosyolojisinin din hakkndaki bir konusudur. Dier bir sz de, benim kanaatime gre en byk ve en g zel ilm tariflerden -felsef veya kelm8 deil- birisi de Darwin'in. Onun evrimini trlerin deimesinde ispatlamak istemi yorum. Darwin trlerin sabitlii dncesine kar -her tr sa bittir, birden yaratlm sonra ayn kalmtr, dier bir tre d nmyor- diyor ki amipler gibi hayvan trleri srngenlere, srngenler kulara, suda yaayanlar karada yaayanlara, yu muak vcutlular kemiklilere, kemikliler memelilere, memeliler tekml etmi hayvanlar?., tekml etmi hayvanlar maymuna, maymun insana dnyor. Belki sudaki canl tek hcreli varlklar evrim yasalarnn etkisiyle hayatta iin ekime, daha iyi kalma vb. evrim trne ve daha mkemmel tre dnyorlar, ama bu fizyolojideki evrimdir. Suda yaayan hayvan evriminde karada yaayan aamasna ulanca, durumu -mesel akcierler, ayaklar, eller...- deiiyor, insana kadar ulayor. Bunlar hep fizyolojideki deimelerdir, bedendeki deimelerdir, sonra ilk tr meydana gelince, nceki en tekml etmi tryle -ki tpk insan ile ok yakn komu olan tr idi- fizyolojik bir farkll yoktu. nsan grnl may mun, maymun grnl insann benzeri idi. Burada artk bedenin organlarnda ve yapsnda bir dei me yoktur, belki insan trn meydana getiren lk dstur, insa n kendinden nceki trden ve dier hayvan eitlerinden ay rp; zat, ruh ve manev zellikleri yapsna ve dncesine ka zandrd. O filiz vurulmas ve irfan duygu idi. rfan duygu b tn dnya dinlerinin temel kayna olan duygudur. 8- Bunlar ok itimada deer deildir. Felsefenin okunmas mmkndr, ama iti mat edilmesi mmkn deildir. Hi kimsenin felsefe okumaya muhta olmad sylenemez veya kendisini muhta deil kabul edemez. Ama hi kimsenin fel sefeyi, inanlarnn temeli olarak almamas gerekir. Felsefe sadece, zihnin spor egzersiz ve oynamas iin gzeldir. Felsefeden inan dourmamak gerekir. Dur duuna inandn zaman felsefe hareket iindir. Felsefeyi gemek iin okumak gerekir, durmak iin deil. 110 DNLER TARH DNLER TARH 111 nsann kayna ve dstru onun irfan duygusudur, onun sezgisidir. Bu, onu yeryzndeki hayvanlar arasnda Darwi-nizm'in evrim zincirlemesinin sonunda yeni bir tr olarak mey dana getirdi ve zuhur ettirdi. Bu anlattklarm Darwin'in szleriydi. Burada maalesef b tn zellikleri sylemek ve konuyu tartmak iin frsat yok, so nu almaya mecburuz. Esas mesele, din hakknda, eitli alardan yaplm veya yaplan tariflerden, temel tariflerin yeni oluu ve azca szkonu-su edilmesidir. Bu tariflerin bizi

dikkatli bir ilm metoda ynelt mediklerini syledim. Gerekten din olan eyi, gstermiyorlar. Ama, dinin insann ztnda zel bir yere sahip olduunu is patlyorlar. Montesquieu'nun szyle: nsann vicdannn derin liklerinde madd ve snrl hayatn tesindeki hakikatlarla tabiat tesi hakikatlarla doldurulmas iin bo bir ukur var. Bu haki-katlar ona bu "kapal hayaf'n dnda ve "kapal tbat'n dn da hidyet ediyor. O bo ukur, insann kalbinin ve ruhunun gizli kesi, eer yce, yapc ve aydnlatc hakikatlarla doldu-rulmazsa, hurafelerle dolar ve bo kalmaz. Bu sz ne kadar do ru! Ne kadar gerek! Din ile din, slm ile slm arasndaki eli ki buradadr. Dini bilginin iindeki boluk Eb Zerlerin vicdanndaki hakikatlarla doldurulamad zaman, bunun hurafelerle doldurulduunu gryoruz. Byle bir durumdansa keke bo kalsayd! Bu yzden din, toplumun alnyazsn yapc olduu l de, tarihteki hareketlerin meydana getiricisidir. Will Durant'n szyle; kudretlerin, hareketlerin, snflarn, kltrel ve manev kurumlarn tekil edicisi beer medeniyetlerin, kltrlerin, hat ta idar tekilatlarn icad edicisidir. Ayn lde insan toplumla rnn durgunluk, uyuturma, duraklama unsuru ve etkeni de ol mutur ve oluyorTeklif ettim metodda, kuun tarifini rnek verdim. Dinda rn ve dinsizin aresiz olarak kabul edecekleri bir sonuca ula tm, bu ilm metoddur. lim her salam ve ilm dnceyi ikna ediyor. Bu metodla btn dinlerin ortak zelliklerine ulatk. leride inceleyeceimiz her dinde bu zellikleri yer yer gstere ceim. Bu yzden hibir tahlil yapmadan sadece balklar ver dim. Bunlara birka taneyi daha ilave ediyorum, u anda her di ni tek tek tahlil etmeyi brakyorum. nceki oturumda 21 tane ortak zellik saydm. imdi: 22- deale yneli veya bir eit ideal ve topyaclk. "top ya" hayal ehirdir, bizim kltrmzde bilinen "Medinetu-Fazla" (Fazilet ehri)dir. Bu gr dine zg deildir. nsana zg dr. Yine idealist olmak ve ideale yneli insann zelliidir. Hayalcilik ve kuramclktan farkldr. Bu husus ran'da, birbirine karm bir yumak gibi, alacak bir ekilde ortaya kmt. ran'da aydnlarmz idealisti kuramc ve zihniyete ynelen olarak tercme etmilerdir. Halbuki zihniyet ve gereklik (ayni yet), "Objective" ve "Subjective"in tercmesidir. "deal" ise real'in karsndadr. dealizm, zihniyete yneli (kuramclk) deildir, ideal ve lk istemedir. dealist, mevcut eyi beenmiyor. Btn sosyal, iktisad, bireysel hayat, sosyal hayat, beer ilikiler, kl tr, maneviyat, din, sanat, ahlk vb. konularda olan hereyi, hatta tabiat bile olan ekliyle kabul etmiyor. Bunlarn hepsi mevcut durumdur. (Oftiko'dur). O bunun hepsini kabul etmiyor yce ideal tarafna, en yksek ihtiyalar bulma ve ulama tara fna veya daha stn bir medeniyet ve toplum yapma iin hare ket ediyor. Bu idealisttir; ideali isteyendir, hareketidir, yapcdr, tesli miyet kabul etmez bir insandr. Dier taraftan idealist olmayan ise, olan hereye teslim olmutur, kabul ediyor ve hareketsiz ka lyor. Halbuki idealist, mevcut durumu reddediyor. O halde idealizm mevcut duruma kar istenen durumu meydana getir mektir. Hayyam diyor ki: "Eer feleime Yezdan gibi el verirsen Ben bu felei ortadan kaldrrm yle bir felek yaptm ki zgrce kolayca gnlm muradna erdi."

112 DNLER TARH topya, yapcdr. Bu Allah'a itiraz deildir, dnya Allah'n insana emanet ettii bir emanettir. "Jan Eyzule" "Gne ehri"yle btn mevcut eytan ehirlere kar boy gsteriyor, topya ya pc (topyac) olduunu iln ediyor. Mitoloji, efsaneler, destan, film kahramanlar, tiyatrolar ve kssalarn hepsi bu arzunun pe indedir, balarn kaldrmlardr. Hikye (story) kahramanlar, olmayan ama olmas gereken insanlardr. Bizim "nsan- kmil" "irfan" ve "iman"mz olmas gereken ideal insandr, imam slm esas zerine ortaya km bir nu munedir, modeldir. Mslman imam tarafna olan hareketlerin de, kendi ideal ehresine yaklayor. 23- Bekleyi (intizar) - Btn kltrlerde, detlerde hatta din kssalarda, mitoloji ve destanlarda bekleyi mevcuttur. Bacht'n "Godot'yu Bekleyii"nde aydnca bekleyi vardr. Bacht bekleyii hissediyor, ama "bu insann skt ve aczinin ilndr", diyor. "Godot'nun Bekleyii"nde, bekleyii reddetmeye aba gste riyor. nk onun bekleyii reddedilecek cinstendir. Heyecan ve hareketin bulunmad bir bekleyitir, bekleneni rten bir bekleyitir. Ama benim sylediim bekleyi, btn dinlerin zellikle rinden biridir. rmlkten bir ka hareketidir. Bu bekleyi in ahsnda itiraz vardr. tirazc olmayan, bekleyen deildir, bek leyen itirazcdr. Bu "Camus"un dem vurduu insandr. Soru yor. Niin itiraz ediyorsun? Eer itiraz etmesem yokum. Ben iti raz ediyorum o halde varm, diyor. "Dnyorum, o halde varm" diyen Descartes'in aksine. Bekleyen insan, dalga gibidir, cevap olarak sahile arpmtr. Di yor ki: "... Eer gidiyorsam varm, gitmezsem yokum" kbal bu bekleyen insann grn, dalga olarak isimlendiriyor. Baka ekilde olan air "dier bir doum" kazanyor. tiraz sesini yk seltti: ".. Ku lcdr, umay hatra emanet et." Umann kendi si hareketin kendisidir, yani itirazc insan. DNLER TARH 113 Bugn "Benim okum var, o halde varm" diyorsa maksat ne dir?.. O halde son olarak birka zellii daha, btn dinlerin or tak zelliklerine ilave ediniz: 22- deal ve ideal insan, fazilet ehri. 23- Bekleyi, mevcut duruma itiraz, istenenin tarafna do ru hareket. 24- Tabiatn bilinli oluu. 25- Tesadfn reddi, tesadfe ve hilie inancn olmay. Burada sz "Kevir" (l) kitabnda da yer verilmi olan, benim "din ve insan"la ilgili anlaym veren makale ile bitiri yorum. LH NSAN SRGNDE Allah, insan amurdan9 yaratt. Sonra ona kendi ruhundan fledi; kendi sureti zere yapt.10 Ona isimleri retti ve O, emanet'i yere ve gklere arz etti; kabule yanamadlar; insan al d. Sona btn meleklere ona (nsana, Adem'e) secde etmelerini emretti.!J Bu insann simasn, daima bir "sknt" ve keder kaplam tr. Tarihin ilk

gnlerinden beri, kendisini ve cihan dnmek iin daima gamdan ve skntdan uzak bir keye kendini atm tr. Bu karamsarlk ve yz buruturma, atk kalar biiminde bakna yansmtr. Simasna zdraptan bir dalga oturmutur. Zira daima kendini bu lemden "daha ok", "olan herey"i ken dine yetersiz grerek (duygularn) hislerini bu varlk leminin snrndan ve olan "hereyden" "teler"e geiriyor. "Olan ey" so na eriyor fakat o devam ediyor ve "sonsuz"a dek etek uzatyorj~ Rahman sresi, yet 14. |0- Bakara sresi, yet 33. '1- Bakara sresi, Syet 34 114 DNLER TARH O zaman bu "harabbd"m simasnda kendi temiz yaratl-yla ve "kendinin berrak kendisiyle" zti yabanclamay gr yor. Onu, "kendfnden yapmak, onunla ballk kurmaktan mitsiz oluyor. Kendi vicdannn derinliklerinde gariplik duy gusu hissediyor. ylesine dertli bir ekilde yol alyor ki, aa lk, beyinsiz ve ona yabanc olan tabiat, efendiliini onun yz ne vurmu Huzursuzluu onu {tabiat) bile kendine benzetme ye itmitir. Tabiatn varlndan ve kendi varlndan bezgin do layor. Bu dnyada gariplik duygusu ve yabanclamadan bkma (bu dnya ile elele olan kendisinden ve dierlerinden bkma) onu, "vatan" ve "akrabala" kar feryad ettiriyor, ite buras be er felsefesinin en kkl temeli olan "sanaviyet'in (dalizmin) onun imannda yer edindii, onun imann mesken tuttuu yer dir. lkel insann beyninde ekillenmi olan ilk ham ve mphem "alttaki dnya" tasavvurlar, bouna deildir. 'Alttaki dnya" dncesi ve "alt dnya" kavram her lisanda, her kabilede, her yerde ve her zamanda vardr. Burada kararszlk, orada dkn lk. Ona yaklama ve temas in arzu ve tela; en heyecanl kay glar ve kalbinin arpntlar, tarihin balangcndan imdiye ka dar onun manev hayatnn toplam olan ruhunun telalar ha linde ortaya karmtr. nsann, tarih kalesinin yksekliinde "o tarafa bir yol bul mak iin ge doru el kaldrdn gryoruz. Gzlerini gne e dikmi, gizli bir ulenin ve kararsz atein karsnda otur mu, hayrete dmtr."Kurtulu" arzusu ve "niyaz" neesi, "ihls" ve "stekle" dopdolu olarak, kendisiyle mrldanyor. Zira o beldenin "pheye bulam esrar" her nn simasnda okunmakta. "Aydnl" -bu kederli ve yabanc toprak evinde-dier gklerden bu souk saraya den koyu bir glge olarak tasavvur etmitir. Bu tannmayan topran kayp insan, kendini bu gkyz nn altnda kusur ve gariplie mptela grmtr. Muzdarip ve sersemce, o kaybolmu cennetini bulma yolunda olduunu biliyor. O kadar sre gemesine ramen, ondan bir iaret bulunDNLER TARH 115 ca diz kp yalvaryor. Ondan netice alamayacan zannetti inde, hep onun yaknnda olduunu bilmeden "bilmiyorum neresi?" boluuna yol bulup, derhal dier bir iareti takip et mitir. Bilmeden her tarafa yorgunca komutur. Ancak asla suskun dolamam tr. Bu ackl feryatlar, onu gariplie baml klmtr. Hl yorgun bir ekilde bu lemin duvarn yumrukluyor, darya bir delik ve pencere amak istiyor.12 Cevaplarn e likisi, eitlilik, tecellilerin tezad, dert birliini ve ihtiyac gz mzden gizlememitir. Gigamn, Smer sems altndaki muzdarip ve perian feryatlar, Budha'nn

"Krem"dan kurtulu ve "Nirvana"ya ulamak iin ikenceyle kark abalar, Ali'nin (s.a.) Medi ne'nin etrafndaki hurmalklarda sessiz gecelerdeki dertle kar k inleyileri, Sartre ve Camus'un isyan fkeleri, mitsizlikleri hep muzdarip nsan ruhunun eitli grnmleridir. nsan ken dini bu topran zerinde ve bu zindan gkyznn altnda yalnz ve yabanc gryor. "Bu evin, kendi evi olmad"n bi liyor. nsan niin her zaman, gnlk kavgadan ve daha iyi bir ya amdan ziyade, bu dnyay ve kendini dnyor. Derin d ncelerde ve phe dolu kalp atlarnda, yksek hayallerde boulup kayboluyor. Dert, kalbine km, tannmayan bir ga mn glgesi vcudunadyor. Ne'e ve sevinten uzak, kendi skntl yalnzlnda oturuyor. Ban iki elinin arasna alp "ya r alamakl bir ekilde kendi kendine konuuyor." lm gn ne, buradaki hayatnn sonuna, "o dnya"ya yaklatka sevin duyuyor; ocuka ne'eler'e kendini bir sereden daha hafif his sediyor! 12- Feti (fitiche), tabu, totem, mn put, yldz, gne, ate, eitlerin h (Rabb-ul enva') ve gi?li ruhlar (animsme), cennet, hiret ve tabiat tesine... iman edilmesi, hep insann aralksz v? alevli araylarn hikye etmektedir. Balangtan imdiye kadar sren aray. Hayatnn tarihindeki aamalarda, o grnmeyen gizli, tabiat tesi dnyay mlmak iin "bilmiyorum ne, bilmiyo rum neresi?!", "o!", "bu deil" ve tek kelimyle "gayb!". 116 DNLER TARH Derinlik ve ykseklik, can ve ruh, dnce ve sanat niin daima skntyla; ahmaklk, alaklk ve k ise sevinle ii-edir? Niin, Aristo zamanndan beri insann sanatta derinletike ve ciddiletike "kederli", sathi ve sradanlatka "sevinli, ne'eli" saylmas temel bir kaide olmutur.13 Niin insanlar, yceldike znt verici sanat eserlerini ar zuluyorlar, kederi seviyorlar. Sknt, daha stn ve daha yk sek bir ruhun tecellisi olduu iin mi? Darlk ve el darl dn yay daha iyi hissettii iin mi? nsan, kendi ftratnn derinliinde daima "mutlak", "son suz", "ebedlik", "ezellik", "aydnlk", "daim ve sonsuz olma", "zamanszlk", "meknszlk", "snrszlk", "renksizlik", "mutlak mcerretlik", "kutsallk", "hrriyet ve mutlak serbestlik", "ba langcn ilki", "sonun en sonu", "gayTet-i mutlak", "mutlak m kemmel", "gerek saadet", "mutlak hakikat", "kesin anlay" "ak", "gzellik", "mutlak hayr", "gzelliin en gzeli", "temizle rin en temizi"... arzusunda olmutur. Kendisinin o gerek "ben"i-ni, bu maverai anlamlara yakn grmtr. Onlara iddetli ihti ya duymutur. Bu dnya ise nisb, snrl, arz, ortalama, kt, eziyet verici, bulak, souk, bilgisiz, mekn ve zamann aalk br klesi, noksanln ve lmn esiridir. Fu heyecan verici ide allerle, insann yksekten uan ruhuyla /abana ve uyumsuz dur. O halde bu anlamlar, insann kalbine nereden dmtr? Daima insann Tuhunun derinliklerinde coup kaynayan hayret verici bu gayb emeler nereden kaynaklanyor? Bu susam, yaral, yorgun ruh, aldatc bir seraptan baka bireyin olmad bu yakc lde sebest braklm ve kendi evinin yolunu kaybetmitir. Evet byledir. nsann topraktar olan bu byk zindana b raklmasndan bu yana, onun vicdnnn derinliinde "zdrap" yer edinmitir. Karamsar, meraki, asi olmutur. Kaa sevgi beslemitir.

13- Kederli olan herey derin ve ciddi<r, demiyorum. Bilkis, derin olan herey ciddi ve kederlidir. DNLER TARH 117 Bu gizemli ev daima insanla birlikte olan ve madd olmayan hayret verici tecelliye bavurmutur: din, irfan ve sanat. Din, insann kendisiyle varolan dnya endiesinden kendi ni arndrarak topraktan Allah'a geri dnmesidir. Din, "dnya"14 olarak grd tabiat ve hayata kutsiyet15 balayp hirete dntrmektir. Kutsallk DurkheirrTin deyimiyle dnin bir b lm, hatta onun asl cevheridir. rfan, insann ftr leminin tecellisidir. Kendini burada ga rip buluyor. Tm kinatn mevudatndan oluan yabanclarla ayn evi (dnyay) paylayor. inde esir bulunduu bir kafeste yorgunca oyalanmakta, kendini saa-sola vurarak rpnmakta, umak iin aba gstermektedir. Uzak dt vatannn hava sna hasret duymakta. Onun esaretinin mayas ve "kendisinin rts olmu olan" vcudunu ortadan kaldrmak istemektedir. Sanatta varolann seyred em edii ruhtan kaynaklanan bir yansmadr. Kendine kar varlk lemini az, souk ve irkin bu luyor. Hatta Sartre onu "ahmak!", mndan arnm, ruhsuz ve duygusuz buluyor. O, zdrap, ac, akbet endiesi, yksek uan bir kalbe, byk bir dnceye, mn, duygu, bilgi sermayesine rahiptir. Dertsiz, ruhsuz, aalk, zevk ve elenceye mptel olan insanlk arasndan kp gelmitir. Kendisini dierlerine kar hep yalnz gryor. Bu yeryz, gkyz ve ikisi arasnda olan herey e yabanc. Sanat, byle bkm bir grten ve varlk lemi hakkndaki byle ac bir duygudan domutur; onu mkemmel le tir meye, olan" eyi, olmas gerekene yaklatrmaya, daha sonra bu leme, olmayan eyi balamaya abalamakta. rfan ve dinin, burada sanatta yollan ayrlyor. O ikisi, insann gurbette vatana 'I- Aalk, kt, az, ruhsuz, anlamsz, zillete bulam ve vce olmayan her ey dnyevidir. Gzel, sevimli, iyi, ebed, hakikat ve mn, ycelik ve byklk 'p dolu olan her^ev ise Shiretle ilgilidir. Yakn ve el altnda olan, nen, "krl" lan herey dnvadr. Daha stn, daha uzak, yce ve "deerli" olan ise hiretle idilidir. J- Niin hayatn ilk gnlerinden itibaren insann ruhunda ve dncesinde 'sal" (bacre) kavram ortaya kmlr? Niin daima onu, peinde srkleyip 118 DNLER TAR H gitmesine klavuzluk ediyor, olaylar hakikate yaklatrmaya a lyor. Din ve irfan burann kararszlklardr. Felsefe de ka-hr. Onlar bir yere, bu ise "burada olmayan her yer"e!.. Ama sanat, kal felsefesidir. nk o burann kalc olma-eliim biliyor. Kendi evinde, vatanndan ve oradaki hayatndan sahip olduu bir tasavvuru, bir sz, bir hatray buraya, sanat sal eserler ve dil ile getirmek istiyor. "Gzkmeyen tandk ve gzel diyar"a ait sesleri, ekilleri, renkleri bu "gzken ve kt" diyarda taklid etmek istiyor. Burada sanat, Aristo'nun dedii gibi "drame" (taklid)dir. ama onun dediinin aksine, tabiattan "drame" deil, belki tabiat tesinden "drame"dir. Tabiat onun eklinde ortaya karmak

istiyor. Sanatkr da din veya irfan adam gibi bu dnyann simasn kendine yabanc buluyor. Ama bu ikisinin aksine. -nk tan klkta herhangi bir emare biliyor. Onun klavuzluu ile ak ve gzelliini ondan hareket ettii "niha incelii" ve kendi yaratc gcn, her durumda kendine yaamaya mahkm bildii bu yabancln ehresine, tanklktan bir renk vurmaya alyor. Kendi "zindann" kendi "evi" gibi sslemek istiyor. Bu yzden sanat, insann yaratc igdsnn tecellisidir. Allah'n yaratclnn tecellisi olan bu varlk leminin devam etmesinde, bu lemde hissettii noksanl telfi etmeye al yor. Bu ekilde kendi bkknln ve kararszln, onun iin yapmadklar bu saray hafifletmeye alyor. Bu gubette yaa maya alarak, yabancln skntsna tahamml etmeye al- !J yor.16 Teknik (sanayi) de, sanat gibi insann yaratc igdsnn tecellisidir. Ama sanatn aksine gurbet duygusunda, zdraptan | 16- Burada sanatta szkonusu olan ve henz bir yere varmam, zlmemi olan meselesi de, akla kavuuyor. Birisi, "Sanatkrn ilevi ve sorumluluu' konusudur. Bylesi bir ilevi ve sorumluluu var mdr? Dieri de udur, "Sanat sanat iin inidir?" veya "Sanat toplum iin midir?". Sanat iin bylesi bir akla ma sadece bu meseleye ak bir cevap vermekle kalmyor, belki "Sanat sanat iindir"in dilsiz anlamm ve "Sanat toplum indir"den karlan eitli eliki, sapm, karmak kavram ve deyimleri de apak gsteriyor. DNLER TARH 119 "olan ey"den honutsuz olmaktan kaynaklanmaz? Bilkis ona (olan eye) daha ok yaklamak ve almaktan kaynakianmakta-djr. Amac kurtulu deildir, daha ok esarettir. Sanat insan ta biatta olmayan eyden faydalandrmak istiyor, sanayi ise onu tabiatta olan eyden daha ok faydalanmaktan istiyor. Ama her sanat, hatta sanatn en aa aamalar olan; taklid, elence ile zellikle en yce eitleri, stn ve etin olan... insan kaygnn belirmeyidir. (Sanat) dnyann eksikliinden in liyor veya onu yaratclklarn gsteren eylerle, onu "mkem mel" gstermek istiyor.17 Bu adan din ve irfan, bu zindann d na alan birer "kap"dr, sanat ise bT"pencere". Genellikle gzellii, sanatn z, mayas ve onun sebebi olarak biliyor. Sanatn hedefi gzellikleri sergilemektir, diyorlar. Bu sz eer tamamen yanl olmasa -ki tamamen yanltr-cn azndan mphemdir. Ayn zamanda yzeyseldir. Halbuki gzellik de sanatn bir eseridir; sanatkr gzelliin bulunmad bu dnyada onu yaratyor. "Bu gl gzel deildir, ben onun g zelliini ortaya karyorum." Bunun gibi ressam onun tasvirini, air de onun vefaszln ortaya karyor. Gl, azametli afak vaktinde, byc bir zmrede, eme balarnda, seherin mesaj getiren melteminde, grub vaktinin kanlanm gzlerinde, sabah yldznn semav ahenginde, par lak gecelerin yarsnda, suskun bahelerde bir gzn akn yor gunluundan krlmasnda, gl ile ayn tebessm ederek temiz ekilde kucak kucaa olduu anda, bakta, mehtapta, rzgrn yksek dallarla olan gizli oyununda ve kavgasnda, ufkun bat sndaki kzllklarda, afakta ve bizi kendimizden darya gt ren hereyde, tpk derinlik lsnde mn, sr ve gzellik giz lenmi olduunu bilmeyen gerekten kimdir?! Hatta geceden kalan yara izinde bile, bir mn yok mudur?!

Dnyasnn byle olmasn isteyen, bu zavall insandr; ama olmuyor. Bu lemde kendini yoksul, aalk, kt, darlk iinde >7- Yani sanat iki i yapyor: Aklama ve yaratma. 120 DNLER TARH mptel gren odur. Sanatn aldatmasyla, onu kendisinin "ilh yarsna" lyk bir "saray" tarznda ssleyen odur. Bu adan sanat, btn eit ve aamalarnda bu "yar top-rak-yar ilh"nin endiesinin yansmasdr. Bu "iki sonsuzun j toplanrdr. "ki zddn toplamidr! Izdrap, sknt, ak, karar szlk, honutsuzluk, bkknlk bylesi ikili bir yapnn gereidir. Bir ba, bu bulan hainliinde, bu kokumu maddede, ar-darda gizlenmitir. Dier ba ise, yaratln snrndan geiyor; bu iki dar ve boucu "zaman ve mekn drt duvar"n paral yor, yksek ebedlik semasna, melekler leminin zirvesine gei-yor,lft orada kelimelerin ou yanyor, insann hayali yolun yan- j smda geri dnyor. Sanat -demoullar'nm icad kalem"Cen netken "Yer"e atlm oldu. Kalem, irkin ve solgun yeri, daha nce onun zel yeri olmu ve olacak olan Cennet gibi sslemek istiyor. Srgn hayatn da ilk hayat gibi geirmek iin, aba gsteriyor. Herkes, daha iyi iir dnnz ve syleyiniz demitir. Onun tebih ve kudreti tabiatta halsiz ve gszdr, ona sahip olmad istiare gcn veriniz. Dile, bu dnyann cansz, g sz eyas olan kelimelerin sahip olmadklar ve da ekmek s tedikleri kinaye ve sr gcn veriniz. Onun komular olan l m, dilsiz ve ona yabanc olan eyaya Meshvar ekilde mecazen parmak ucuyla dokunun. "Aptal" yerin ve gn aina olmayan simalarna unsurlarn birikimi olan bu halka, hayat, 18- Burada sanat tarihinin problemi de, akla kavuuyor; niin daima dinin veya erafln hizmetinde olmutur? Din ve sanatn dostluu, ayn derdi, ayn dili paylamalarndan ve ikisinin yaknlklarndan domuur. Ama sanatn, eraflgm eteinde beslenmesi, mreffeh olan bu zmrenin daha ok faydalanabil mesi iindir. Onun eksikliini daha ok hissediyor (velev ki sapm ekilde bile lsa) Asiller bylesi bir duygunun sana z edeleridir (sanata arplmlar!. Ama eli bo, fakir ve ii halk ise, bu dnyada olan ou eylerden mahrumdur. On lar daima kazanmann tela.ierisidcdir. Dnyay rengin dnyorlar, kendi fakirliklerini doyuruyorlar. lemin fakirliini, snflar psikohisini; Avrupal'nn, Amerikalnn eziyetlerini Asyal ve Afrikal'nn eziyetleri ile karlatrmay de il inin ve kylnn madd veya realist ihtiyalaryla, burjuva ve kapitalistin aslsz ve idealist ihtiyalar, bu meseleyi dalla iyi akla kavuturuyor. DNLER TARIHl 121 dil, uur, ainalk verin. Alkanlk, mn, duygu ve yaknln rengini vurun.19 Zira tabiatn ehresinde olan herey kendisiyle dert oTtakl- ve benzerlik istemiyor. Dert ortakl ve yaknlk, insanlk ru hunun en ok susad arzusudur. Saf gkyz, yldz, yamur ve yazn sakin ve prl prl gece yars, rahat ve dertsizdir. Muz-darip ve semav "tintouer"in tutkunu olan ruh, tutkunluk ve muzdariplik istiyor. Semavlii istiyor, mavilii deil. Belki de sarl! lem zrab ilham edecek olan bu sar gkyzne sahip deildir. Sar gkyznn "cel ceta"smda "tintouer"i, kendi ya ratyor. Picasso'nun, sanat, "tabiat taklid etme esaretfnden kurtar mak iin olan

abalard, her sanatn ftratnda olan isyan ak bT iaretidir. Ruhsal zdrabn yansmasdr. Kendisinin yksek ihtiyalar karsnda tabiatn eksikliini ackl bir ekilde hisse diidir. Sartre'nin deyimiyle, Picasso, yle bir kibrit kutusu yap maya alyor ki, gece yars yarasa oluversin ve kibrit kurusu oluundan da birey kaybetmesin.20 Niin? Zira tabiat iki zdd bir araya toplamaktan cizdir. nsan bu acizlie tahamml ede miyor. Sabahn uursuzca geliini btn kinatn kendisiyle birlik te dnmesi gerektiini sanan bir air, ister ki ruhunun duygu suzluunu ve iradesizliini btn varlk lemi hissetsin! Bu da yeterli deil, sabah cesur bir kahraman gibi anszn ufkun geri sinde bakaldrsm, hanerini ekip gecenin siyah yakasndan yakalayarak gbeine kadar hanerleyip yrtsn... Yarnn, coan altn emesini dn geceye bulam bu ln geniliine amak istiyor.. Tabiatta yle bir sabah yoktur. air bu ekilde yaratyor: 19- Burada, sanat sabit, belirgin kalp ve kaidelerle snrlandrmak isteyenlerin abalarnn beyhude olduu belli oluyor. Sanat iin kaide vaz' edilmesi, bir kim senin "zlmek" veya "fkelenmek" iin ince db ve esaslar dzenlemek iste mesi gibi gln bir durumdur. 20- "iir nedir?", Sartrc, Benim "Name-i Parsi"deki tercmem. 1961, Paris. Hirmend 1966, Mehed. 122 DNLER TARH "Sabah, felein hamailinden hanerini kard!" yleyse Leonardo De Vinci'nin eseri nedir ki? Glmseyen hanm "Mona Lisa", dudanda bir tebessmO), Ressam tabiatta olan eyi taklid etmitir, dersiniz. Hayret! Burada tabiatn eksii daha apaktr. Tabiat, bir ka dnn anlam dolu, ackl, efkatli, yumuak srl tebessml du danda gsterilmitir. Hem de De Vinci bylesi tebessm, br toprak parasnn scakl zerine balamtr. Tabiatta bulun mayan ey budur. Bir kadn endamnn dncesine, anlam dolu bir bakn sessizliine, bir mabedin ruhan byklne, bir avu boya maddesiyle renk kazandran ressam, estetik bir gzellik yarat mam mdr?! Hi phesiz, farkl mesafelerdeki "nazllk" ile "Allah'n ru hundan bir fleme"r.in arasnda yer alan insanlar gibi, sanatlar da yerden mesafe aldklar lde, zdrabm sadk tecelli yeri ve hasret kayna oluyorlar. Kimin insanl daha fazlaysa, dertlili i de daha fazladr. "O halde olandan daha aa olan eserler", sanat dnyasn da, sanat iin gsterdiimiz bu yksek gidi yolunu okumuyor lar m?! diyeceksiniz. Okuyorlar! Eer bu eserler gerekten aa lk, olan hereyden daha eksikseler burada, Asolion'un szy le; ihtilaf ahit ve delildedir, kavramda deil. Kendisini oldu undan daha irkin gsterecek ekilde ssleyen ve nefret edile cek bir sekile sokan kadn ile sanatn aldatchyla gz, ka, du dak ve vcudunda olmayan gzellikleri yaratan kadn, duygu ve hedef asndan ortaktr. Burada dier bir konuyla karla yoruz. Bu, sanatn yaratlmasnda ve zel hkm sahasnda olan sebeplerin, unsurlarn, derecelerin ve deerlerin ortaya ko nulmasnda baar ve baarszlk durumudur. Burada parann ilevi byktr, onun etkin olduu bir alandr. Din, irfan ve sanat arasndaki yaknla, tarih de ahit ol mutur. Sanatlar, bu dnyadaki mevcutlarn en din ve irfan DNLER TARH

123 olanlardr. (Bu sanatlar) din ve irfann eteinde domulardr, bu iki memeden st emmilerdir. Her sanat bir mira veya mi ra evkidir. Sanatkr, sanat ile ykn daha da hafifletir. (Sanatn) en son snn, yerden daha uzaktr. Tabiat tesinin aydnlm scakln, temizliini daha ok hissediyor. Gerein souk ve irkin yz, sanatn tedbiri ile "hakikat" in gzellikleri-le ssleniyor.31 Sanat, teden, tabiat tesinden szdr. Olmas gereken, ama olmayann aklanmasdr. Byle deerlendirildiinde Fars kltr ve edebiyatnda szkonusu olan karmak mesele akl a kavuur. nk irfanmz gzn at gnden beri, iirin kucana dmtr. Daha uygun bir deyimle azn atndan beri iirle sz sylyor. Bu iki dert ortann, iki yaknn, birbi riyle karlamas anlam dolu dou maneviyat tarihinin en g zel ve en heyecanl olaylarndan biridir. Gerek gurbet acsnn kararszlatirdi irfan, gerekse bu lemin konuma dili olmad belli olan iir, iirsel kelimelerin yardmyla -ki melekleT st lemin hafif kanatl ve hzl uanlardr- yine onun zel iaretiy le (Ema Sezer'in deyimiyle): "Bu, varlk lemi sahilinde, dnce dalgalarnn arpma sesidir." Yorgun ruhun, bu srgn yeri nin dilsiz ve boucu kalesinden uuunu kolaylatryor. 21- Bu yzden sanat, gerekten uzaklatka "revata olan akln" beenisinden uzaklayor. Daha byleyici, daha gzel bit ekle dnyor. Zira gerek, bo kafallk, akl ise bu yerin yerlisi olmaktr. Sanatn daima gurbet duygusu duy duu bit yer. Bu lkenin yerli hkimi olan akln fermann, boynuna geiriyor. Bu yzden akllarn onun zerine koyduklar kaytlarn, snrlamalarn altna asla girmemitir. Bana mantktan bir yular geirmek isteyen herkese kar, is yan etmitir ve zinciri koparmtr. Hseyniye-i rad'n lm ve Dn Aratrma Dersleri Dizisind en DRDNC DERS (31/2/135 Cuma Mild 1971) "Sizden, iyiye aran, doruluu emreden ve ktlkten sakndran bir cemaat olsun..." Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla. Bu snfn en esasl proramlarndan biri, her zamanki arzum olan sorularn ortaya atlmas, tenkitlerin yaplmas ve onlar ce vaplandrmaktr. Ama ne yazk ki, imdiye kadar, bu en esasl program icra edemedik. Verdiim derslerde, iittiklerinizden dolay zihninizde ce vap verilmesini istediiniz ok sayda soru ortaya kyordu. ou zaman, dnceniz de direniyordun Bu, snfn ve dersin hep canl olmasnn iaretidir. Soru ve tenkid yoksa snfn canl olmasndan emin olunamaz. Tartma ve tenkide o kadar deer veriyorum ki, her yerde konum, tartma ve tenkitten balyor, sonra metne varyor. Bu, o halde metni sorularla sslyorum, anlamnda deildir. DNLER TARH 125 Burada da byle yapmak istedik, ama olmad. Bu birka se bepten dolay

olmad; evvela, deerimden daha ok gsterilen ilgi ve ltuf, snf mevcudunu tahmin edilenin ok stne kar d. Bu birikme, dersi soru ve tenkidlerle ssleme frsatn ortadan kaldrd. Dier sebep de udur, nceki oturumlarda geen vakit te srf kendi fikrimi aklama ve izah etme durumu oldu. Bu da sorularn sorulmas frsatn ortadan kaldrm oldu. Snflarn en temel programlarn btn bunlarla sslemek, hepimizin daima arzusu olmutur. Bu arzunun ardndan, yeni bir yol bulduk. yle, her dersten sonra ara verelim. Sonra ak la kavumam meseleleri olan ilim aratrcs arkadalar, so rularn ve tenkitlerini Hseyniye-i rad'n aadaki salonuna terif edip sylesinler dinleyelim. Oradaki ortam daha derli top lu ve daha samimidir, frsat ve hazrlk daha fazladr. Hanmlar, beyler! Her soruyu sormada serbestsiniz. Ama ben, ortaya koyduum meseleler konusunda cevap vermekte balanm durumdaym. Burada benim durumum kendiliin den sizi de balam oluyor. Soru ve cevap, snfta ortaya kon mu meselelerin ekseni etrafnda dnm oluyor. BEER MEDENYET DNEMNDE DNLERN BALANGICI Bundan nce ilkel dinlerden bir zet yaptk. lk dinlerin esa s ve btn dinlerin ortak esaslar zerinde dine ve u soruya ulatk: Din nedir? Cevap veya baz cevaplar bulduk, bir eit tanma ulatk. Meselenin o ekilde ortaya konulmas ve sonulara ulama, benim gcm dahilindeki bir iti. Ama asla din ile ilgili btn meseleleri ortaya koydum diye bir iddiada bulunmuyorum. nk bir limin, bir fizikinin, br kimyacnn, bir doktorun meseleyi benim iim olmayan bir tarzda ortaya koyabilecekleri ni biliyorum. Bir kelmcmn veya filozofun benim ihtisasm ol mayan bir yntemle ortaya koyabileceklerini biliyorum. Ama 126 DNLER TARH benim iimin snrl ortamnda ortaya koyduum zel metod, J yeni bir tez ve mevcut farkl anlaylar arasnda yeni bir anlay tr. Veya bulunabilecek anlaylar arasnda yeni bir anlay. imdi ileri kltrlerdeki ve tarihin sekin toplumlarndaki tekml etmi byk beer dinleri incelemeye balyoruz. lerleme, byk medeniyet dnemine giriyor. Bu arada din de insanlarn zihninde daha ok tekml ediyor. Din kavram etrafnda gelien hisler, kavraylar tekml ettike insanlk tar-hinin byk ve canl dinleri de ekillenip beliriyor. N VE HNT DNLER Kendine zg en eski ve en derin din dncelere sahip olan in'den balyoruz. in, Hind'in kenarnda din duyguyla dopdolu eski kaynaklardan biridir. Hind, beer dinlerin mze sidir. Btn tarih boyunca en sekin irfan duygunun kk Hint'tedir. Btn dinlerde, hatta bugnk materyalist Avrupa ideolojileri ve ekolleri zerinde bile derin bir etki brakmtr. Bugnk batda yeni neslin ve gen ruhun isyannda Hint irfan duygusuna yneli ok kuvvetlidir. in, Hind'i tanmak iin bir giritir. Hind'i tanmak, sadece insandaki din duygusunu tanmak deildir, ayn zamanda belki ilk ve en eski beer din kltrn sermayesini tanmaktr.

Hind'in -btn tarih boyunca- en byk risleri btn top lumlara, medeniyetlere, kltrlere ve sanatlara irfan duyguyu sam ve yaym olmasdr. imdi de Hintli dnce, parlak din zeknn douu halindedir. Hind'i tanmak, ayn zamanda Hicr ikinci ve nc asrlardan sonra, zellikle be, alt ve ye dinci asrlarda iddetle Hint kltrnden beslenen, byk slm kltr ve medeniyetini tanmak iin biT giritir. Usulen slm ir fan ve tasavvufu ad verilen ey -burada maksat slm dini de il, belki szkonusu olan maksat slm medeniyet, tarih ve kltrdr. -Ortaada, yani slm medeniyet ve kltrnn byklk ve parlaklk dneminde gzle grlr bir ekilde DNLER TARH 127 irfan Hint kltr ve ruhunun iddetli etkisi altndadr. Hint kltr ve medeniyeti de dolayl veya dolaysz olarak slm kl trnden etkilenmitir. Medeniyet dneminde btn beer dinler, medeniyetler, kltrJer, genel olarak insann maneviyat ve kltr ruhu, mese lelere kar tavr ve gr, iki ekle blnebilir. Birbirleriyle ok sayda ortak yn olan iki ekil. Ama daima ikisini birbirin den ayran belirgin zellikler olmutur. Bugn bile kltrlerin, sanatlarn, felsef ve sosyal fikirlerin birbirinden farkl olmalar na ve ihtilaflarna ramen bu ortak ve ayn zamanda ayna yn belirgindir. Gnmz Avrupasmdaki beer ilimler topluluunun re vataki konularndan birisi bu kutbun grnn dier kutub-tan farkl oluudur. Kltrlerin, medeniyetlerin, sanatlarn, d zenlerin, doulu ve batl diye iki esasa dayandrlacak bl mdr. Medeniyetleri, kltrleri, dinleri, sosyal ve hukuk dzenle ri doulu ve batl diye ikiye ayryorlar. Bu hep ruhun zuhuru dur ve insan grnn tecellisidir. Bu nedenle "doulu ruh ve gr","batl ruh ve gr" demek gerekir. Dikkatli bir tarzda, batl ruh ve gr dediimiz zaman, kavram olarak maksat Yunan kltr, mitolojisi, sosyal dzen leri, dinleri ve sanatdr. Sonra da onun mirass olan Roma'dr. Batl Ruh ve Gr Yunan M.. beinci asrda ok sekin bir felsefe, sosyal kl tr, medeniyete ve sanata sahiptir. (Yunan kltr, medeniyet ve sanat) bat dnyasnn kltrlerinin, dinlerinin ve ilimlerinin anasdr. Byk lde, dou da iin iinde olmutur. M.- 5., 4. ve 3. asrlarda zirveye ulaan bu Yunan kltr ve medeniyeti, Sokrat, Efltun, Aristo, Fizyokratlar ile Yunanl parlak zek, kudret ve gcnn zirvesine eritikten sonra aa dyor. B yk Roma Imparatorluunu'nun sosyal kudretinin cazibesine kaplyor. 128 DNLER TARH Yunan toplumu, Roma mparatorluu'nda kt. Fakat Yu nan dnce ve kltr, Roma kltr ve dncesini oluturdu. Roma, Yunan'm varisi, Yunan'm kltrel ve manev rolnn, et kinliinin devam ettiricisi oluyor. Roma, Yunan dnce ve kltryle zirveye kyor. O ykseliin zirvesinden sonra, yoku aa inite barbarlarn sal drs ile dalr. O zaman -doulu bir din olan- Hristiyanlk, onu zaptediyor ve Ortaa balyor. Avrupa'nn Ortaa' Milad 4. ve 5- asrlarda balyor ve Milad 15. asra kadar devam ediyor. Yani bin yl. Bu devir dou lu kltr ve sanatn hakimiyet devridir. Dounun Hristiyanl nda ayaa kalkm ve baty zaptetmitir. Yunanl, Romal ruh ve kltr -yani batl ruh ve kltr- durdurmutur.

Rnesans'n balangc Ortaa'n sonudur. Mild 15 ve 16. asrlarda balayan bu hareketin hedefi Eski Yunan ve Roma d nemine dntr. Yani dou kltrnn hakim olduu dnemi ortadan kaldrmaktr. Batm ve lm bat ruhunu tekrar ele al mak ve ihya etmektir. Bugnk batnn, Eski Yunan ve Roma'nn altn dnemine, yani eski batya balanmasdr. O halde Rnesans'n ii "arkzedelik" ile mcadeledir. Orta a'n zerini kapamak, -dounun batya hakim olduu dnem-ve bugnk bat ile Muaftan nceki eski baty birletirmektir. Rnesans zafere ulayor. 15 ve 16. asrlarda -zellikle 17. asrda-eski kurumlarn temeli. Yunan ve Roma ruhu zerinde Avrupa l gre gre ekil alyor. Dou kltrnn hakimiyeti ile durmu olan Yunan, Roma kltr ve ruhu, bir defa daha Rnesans ile harekete geiyor. Av rupa'nn son asr, Yunan ve Roma'nm altn dneminin zirve siyle birleiyor. Bylece batl gr: Milattan nceki Yunan gr, Eski Roma, Rnesans'tan bugne kadaTki ve bugnk Avrupa gr dr. DNLER TAR H 129 Doulu Ruh ve Gr "Doulu ruh ve gr" kavramsal ve tarih anlam ile g-znne almak gerekir. Aydnlar genellikle bu kelimenin tarih ve kltrel anlam ile coraf anlamn kartryorlar. Sonra da yanla mahkm oluyorlar. Corafya'da dou, in, Hind, Endonezya, Japonya, ran, Ortadou, Kk Asya'dan ibarettir. Tarih ve kltrde dou, Hind ve Eski in'dir. ran, Arap, Sm, Yehd, Kk Asya vb. dou corafyasn-dadr, ama kltrel ve kavramsal anlamyla doulu ruhun zu hur yeri deillerdir. Bizim ve ou limlerin dndklerimizin aksine, islm dini, usulen slm medeniyeti ve kltr, btn Sm ve Armiler dnemindeki Mezopotamya, dinlerinin hepsi, doulu kalplar kabul etmediler. Btn doulu zelliklere sahip deil lerdir. Belki dikkatle ve mkemmel bir ekilde baklrsa, slm kltr ve medeniyeti, bu blgenin -ran, Arap, Filistin Msr-tekml etmi ruh ve kltr olarak isimlendirilebilir. Bu, bat ile dou (en zel anlamyla Hind ve in) ve Yunan -Coraf bakmndan- ruh ve gr bakmnda, din bakmndan -yani din yneliyapm olduu medeniyetler ve kltrler, da ima doulu ve batl ruhun sarsntlar altnda olmutur. yle ki islm medeniyeti, slm ruhunun in ve Hint medeniyetleri malzemesinden oluan bir bedenle karmas, ona Yunan ve Ro ma medeniyeti malzemesi ve yararl ilerinin flenmesinden ibarettir. Daha ak sylemek gerekirse bizim medeniyet ve kl trel yapmz, yerin bu blgesinde, tarihin bu dneminde dou nun -in ve Hind- ve batnn -Eski Yunan ve Roma- yararl ileri ve malzemesi ile yaplm bir binadr. Mesel, slm medeniye tinde tasavuf ve irfan ekol daha ok douya ilgi duymutur. Felsef kltrmz, filozoflarmz, bilgelerimiz daha ok Yu-nan'a ilgi duymulardr. Bu gsteriyor ki ranl ruh, slm ruh ve bizim slm'dan nceki grmz, haliyle bu blgenin b tn kltrleri arasnda sarslp sallanmlardr. 130 DNLER TARH Bizim ruh ve grmz, revata olan bilimsel kavram ile yzde yz doulu ruh ve gr deildir. Avrupallarn doulu kltr, sanat ve rk konusunda

sylediklerini, tamamen doru lamyor. Bir frsat olursa sonra bunlarn hepsini syleyeceim. BATILI RUH VE KLTRN ZELLKLER 1. Kuvvet Asaleti: Batl ruh, balangtan beri kuvvet asaletin peindedir. Kuvvetten maksadm, insann gllk lsdr. Hedeflere ulama, igdlerin iyilemesi, ihtiyalarn karlanmasdr. Ge nel olarak insann kudret ls ve tabiata hakimiyetidir. Yunan kltrnde "kudret" ok canl bir kelimedir. Ro-ma'da medeniyet, kudrete dayanmaktadr, sembol kurttur. Bu gnk Avrupa Rnesans'tan beri kuvvet temeline dayanan b yk bir yapdan ibarettir. Bu, madd kuvvet, tabiata hakim olma kuvveti, iktisad kuvvet, siyas ve sosyal kuvvettir. Batda, tekniin doudan daha ileri olmas, hayatta kudret arayan ruhun tecellilerinden biridir. Ortaa Avrupas, dou ruh ve kltrnn hakimiyetinde olduundan hakikati istemektedir. Bu, dou ruhunun zellikle rinden biridir. Rnesans'tan sonraki Avrupa, kudret peindedir. Bu da bat ruhunun zelHklerindendir. Yeni gr ve ruhun en sekin dnr ve kurucusu Francis Bacon, ilim hakknda u s z sylerken batnn kudret isteme ruhunun apak ve canl r neini sunmakta: "lim, btn tarih boyunca hakikati aryordu; kinatn srrn, hayatn srrm, Allah'n srrn ve ak kefetmek istiyordu, tnsan, ilk mevcut ve son ahnyazsmdan haberdar ol mak ve bilgi edinmek istiyordu. Eyann zne, i boyutuna yol bulup, d grnlerin ve iaretlerin altndaki eyann gerei ni ve hakikatini kavramak istiyordu. Ne hakikata ulat, ne de kendi hayatna. nsana bir hizmet yapamad. Bu yzden, Yunan ilmi kudretinin zirvesinde, btn insan dehalaryla, Atina'nn klelerine ve yaln ayaklarna bir hizmet yapamad. Ne bir set DNLER TARH 131 yapt, hatta ne bir kaldra. Bilginlerin hepsi gnlk hayatla u ramak yerine, hakikatin peinde idiler ve hi bulamadlar. "Bugn onun hepsini brakmanz gerekir. lmin ve felsefe nin daimi slogan olan "hakikat nedir?"den el ekmeniz gerekir, kudref'i "hakikat''in yerine geiriniz, ilmin slogan "kudret iste mek" olsun. Bugn btn ilimlerin, kuvvet ve kudret aradklarn gr yoruz. Mantk, felsefe, fizik, kimya, matematik... hepsi kudret aryor. Teknik ve sanayiye ulayorlar. Tabiat baka ekle soku yorlar. Tabiat kuvvetlerinin, tmn madd hayatn hizmetinde grevlendiriyorlar. Gemite eer Astronomi okuduysalar tabiatn srrn ke fetmek ve yldzlarn insann alnyazs zerindeki etkileri iin okurlard. Kendi inanlarna gre "hakikaf' elleriyle bulmak is tiyorlard. Ama bugnk insan gezegenleri inceliyorsa, uzaya gidiyor sa, bir hakikatin peinde deildir. ktisad ve asker kuvvet icad etme arzusundadr. Usul olarak bugnk ilmin ruh ve deerini aralksz olarak hemen hayat iin kudret talep etmeye dntr mektir. Bu imdiye kadar tasavvur edilenin aksinedir, iktisad dzenin domas yeni birey deildir, bat ruhunun zelliklerin den biridir. Bugn daha ok belirmi ve daha ok kuvvetlen mitir. Ama douda asla, hibir lim, dnr ve filozofun slogan "ilmin kudrete

dnmesi gerekir" eklinde olmamtr. Belki il mi, daima yksek ve temiz bir makamda yaamtr, kendine (zg bir ruhan ve manev takvaya sahip olmutur. Bu yzden ilim ve lim zihinlerimizde henz madd hayat tesi kutsallkla rn korumaktadr. Avrupa'da lim, bir mal ve eyadr. Dikkatli bir ekilde madd deeri tayin edilebilir. Eer bir bilgin bir fiyat kabul et mezse bir hakaret tasavvur ettiinden deildir; belki kymet ve fiatn miktarn kabul etmedii iindir. Kendisini, belediyenin tayin ettii fiyattan fazla bulduu iindir! 132 DNLER TARH Mesel, Sorbon niversitesi, mezun olan rencilerini iln ediyor. Cinslerini, fizik, kimya, atom, sosyoloji, psikoloji hatta felsefe.. Tahsilini bitirenleri mzayedeye arttrmaya koyuyor, tpk model, sistem.. Ve silindirine gre fiyat takdir edilen bir otomobil gibi, bu ilmi bitirenlere fiyat konuluyor! Bir fiyat belirliyorlar, mteriler aceleyle geliyor, fiyatlar iln ediliyor, herkes kendini daha pahal satn alan yere veya birine satyor. Eer biri satamazsa, sebebi deersiz oluudur. Douda ve douu grte, krl olan ey bir deer kazan myor. Deerin kstas, fedakrlk ve krdan vazgeme l sdr. Kuvvet asaleti, Yunan'da boy gsteriyor, Roma'da zirveye ulayor, Rnesansla Francis Bacon kudrete ilm bir ekil kazan dryor ve bugnk Avrupa, kudreti slogan yapyor. yle bir yere ulayor ki bugnk Avrupa'nn hmanisti bile yle diyor: "Batnn en byk risleti insanla ve dnyadaki medeniyetten mahrum btn milletlere medeniyet ba sla ma sidir, 'smr' yeryzndeki btn harabe yerlerin gl batl eller tarafndan mamur edilmesidir. Batnn kudret isteme slogannn belirme-sidir." Her yerde -gerek Yunan'da, gerek Roma'da gerekse bugn k Avrupa'dakonuulan ayn eydir. Bu da batl grtr. 2. Tabiat Asaleti: Batl dncenin en bariz zelliklerinden birisi de tabiat almetleri hakkndaki grdr. Yunanl ve Romal tanrlar, daha ok tabiatn yardmclardr. Bu tabiat yardmcs, sonra ya va yava insan bir ahsiyet kazanyor ve Yunan mitolojisi tan rlarna dnyor. Eski Yunan'da bir okul eklinde ortaya kan ilk felsefe, fiz yokratlarn felsefesi idi. Bunlar Sokrat, Efltun ve Aristo'dan n ce tabiatn asaletine inanan felsef ekole mensup kimselerdir. Yunan fizyokrat filozoflar; tabiat ateten mi, sudan m ya plm konusundan ihtilaf ediyorlard. Birisi Thales gibi dnyay DNLER TARH 133 saylardan biliyor, biri Pisagor gibi dnyay birka unsurdan mteekkil bir macundan yaplm olarak kabul ediyor. Biri Lo-ustik ve rencisi Epikuros gibi tabiat atomdan -paralanmaz kk zerrelerden- yapmc olarak biliyordu. Ama hepsi, tabia tn esas maddesini aryorlard, tabiatn madd bir unsurdan ya plm olduu aslna inanyorlard. Ama tabiatn madd oluun da itifak ediyorlard. Bu maddeci fikirlerin arz edilmesine kar dou, ruhun ve yaratln srrn bulmann peindedir. Tabiatn madd iaretle rinin peinde daima bir srr aramaktadr. Bir srlar topluluunu veya byk bir srr aramaktadr.

Bu sebeple tabiatlk gr Yunan'da, Roma'da ve bugn k Bat'da vardr. yle ki Avrupa, Yenia'da tabiat ilimlerinin yaylmas iin esasl bir aba sarfediyordu. Bundan nce ise, Es ki Yunan, ilk defa tabiat mantkl bir ekilde inceleme ve tahlil etme fikrindeydi, ilk ve byk hakikatlar arayaca yerde, tabi atn ilk madd unsurunu aryordu. 3. Hayatn Asaleti: Eer burjuvazi kltrndeki batl ruhu aratrrsak, bunun "yaam dini" olduunu; hem dindar hem de dine kar olanlarca -tm Avrupa m ille ti erincekabul grdn anlarz. Yani insa nn madd ve tabii igdlerinin doyuma ulatrlmas... Bir apartmanda kalyordum, dindar, katolik, din, irfan ve insan duygular kuvvetli bir ailenin komusu idim. Henz bir birlerini sevebilen, birbirlerine hizmet eden, birbirleri iin ahs menfaatlarndan va /.geebilen, anne, baba, sevimli ocuklar ve kzkardele sade bir hayat yaayan bir aileydi. Bylesi dindar ve efkatli bir ailenin komusuydum. Bu ailenin fertleri, kadn, ko cas iki yalarnda iki ocuk ve kadnn kz kardeiydi. Kom uluklar iyiydi. Kadnn kz kardei, niversite birinci snf rencisiydi. Bu aile yazn deniz kysnda tatil yapmaya ktlar. Apart manda yalnz kaldm Bir sre sonra bir mektup geldi. Dzenli 134 DNLER TARH ve tertipli bir ekilde tenbih etmilerdi: Mesel, 1. madde: Ald n hereyi yerine brak! 2. madde: Yaay yntem ve dzenin de dstrlar. 3. madde: Kocam bir sre sonra geri gelecek, biz henz buradayz. Eer yemeinizi birlikte yerseniz masrafnz daha az okn\ Drt, be veya kanc madde ise: -Kzkardeim-18-19 yalarndaki renci denizde bouldu. Ne kadar abaladysam kurtaramadm. lm bizi znt iinde brakt. Ama tatilin sonuna kadar kalacaz; gne gzel, ocuklar yanmay seviyor. Asla bu kadar gzel ve gneli yaz geirmedim. Allah'a smarladk." Bu mektuptan nce, kzcazn lmn iitmitim. Btn acm uydu, dnlerinden sonra yzlerine nasl bakaym, sze nasl balayp, ne syleyeyim, sorularn nasl cevaplandraym ki onlar teselli edebileyim? diye dnyordum. Evi kzcaz-sz grdkieri zaman tahaml edemezler diye dnyordum... Ben kyl ruhumla bu dnceleri tayordum; kadn -yani gen yata len kzcazn ablas;- "yemeklerinizi kocamla birlik te yaparsanz masrafnz daha az olur" diye yazyordu. Farklll- gryorsunuz? Avrupa'dan ran'a -mesel trenle- geldiiniz zaman, Paris istasyonunda gen bir kadn ve erkei vedalatklar anda gr yorsunuz, birbirlerini pp ayrlyorlar. Ayrldklar anda ne bu onun ardndan bakyor, ne de o dnp bana bakyor. O istasyo nu gemi gitmitir, bu ise trende megalelerin peindedir. tal ya'da veda anlarnda az da olsa birbirlerine gl veriyorlar -en azndan genler arasnda veya zel bir zmre ve grup arasnda-son vedalama anma kadar trenin cam arkasndan irtibatlar s ryor, hareket edince bitiyor. Dou Avrupa lkelerine ulat mz zaman, vedalama anlar bazen yar alamakl sahnelerle ssleniyor. Sonra stanbul yaknlarna ulayoruz. Ksa sren durma annda alama, inleme, gzya ve glme ile karm grltl sesler, feryatlar dikkatimi ekiyor. Tren birini mi ezdi? diye d nyorum, soruyorum, diyorlar ki: "Hayr,

birey yok. Bunlar yazn yalnz mevsimlik i iin Yunanistan'a giden Trk iileri; DNLER TARH 135 imdi geri dnyorlar, arkadalar, komular, aileleri onlar karlamaya gelmiler. Ama beklemek iin sabTedemediklerin-de, stanbul'dan veya daha uzaktan yedi sekiz saatlik yoldan buraya gelmiler arkadalarn daha erken grmek istemiler." Doulu ruhtur, bu kadar iddetli sevgi ve efkat. Bu kadar gl ak. Dounun efkati ve muhabbet duygusu hakknda sa hip olduum en etkili tasvir, Yugoslavya ile Trkiye arasndaki tren yolculuunda zihnimde kalan tasvirdir. Orada -50-55 yalarnda- yal yolcular grdm. Yol arkada ma sordum: "Yolcular niin genelde yal?" dedim. Dedi ki: "Bunlar i arayan Trk erkekleridir. Yapabilecekleri hangi i olursa olsun Dou ve Bat Avrupa'ya gitmiler; btn genliklerini amelelik, hamallk; zm dermek; cafelerde, resta-urantlarda almakla, ksacas ellerine gelen her ii yapmakla geirmiler. imdi, emekli olmular veya ileri bitmi, vatanlar na geri dnyorlar. Eer evlerimizde yaamak iin bir yer bula mazsak bile, hi olmazsa orada lmek iin bir yer bulalm, di yorlar." Gryorsunuz, krk yandan sonra evine geri dnyor ki kendi topranda ebed uyku iin bir yer bulsun. Adeta bu, b tn hayat ve iinin hedefiymi gibi: Memlekete geri dn, ac ma ve sevgi duygusunun kendisini doldurduu yerde lmek. Bu doulu merhametli ruhtur, o ise batl hesap ruhtur. Batl ruhun ekil almasnda, hi phesiz iktisad dzen et kin olmutur; ama tek etken bu deildir, insani ruh ve efkatler, hesap akl tahlillerle ve hesaplarla incelenemez; yle inceledi mi ruh lr. Ruh gl gibidir. Eer gl susuz brakrsak, par maklarla yapraklarn sayarsak, enini ve boyunu lersek, gl kaybederiz. Zira ellerimiz onu soldurmu olur, btn o gzellik yok olmu olur. Onu o temiz, btn, kutsal haliyle brakmak ge rekir. ou insan duygular ve anlamla sslenmi hayvanlar da bu eittendir. Batl dncenin asl, hayat asaletidir. nk eitli boyut lar onun ruhunu son derece iyi yaamaya vakfettirmi. 136 DNLER TARH Seksen, doksan yalarnda yal bir kadn tanyordum. He nz kz (bakire) idi. Orta snf hayat, cinsel zgrlkler, fevklede mitler, arzular ve dier sebepler sonucu evlenme mek ve yal bir kz olarak kalmak zorunda brakmtr. Baz adamlar vardr, cinsel heves ve heyecan zamann geiriyorlar ve unutuluyorlar; ikinci ve nc nesilleri de olmadndan yalnz kalyorlar. Saatlerce pencere kenarnda oturuyorlar ve an lamsz ekilde ufka bakyorlar. Bu bekleyen, mitsiz, intizarsz, zntl yallarn pencere erevesi gerisindeki yzleri, Avru pa'da grlen en ackl tasvirlerdendir. Bunlarn madd hayat temin edilmitir. Ama ruhsal adan hayatlan korkuntur. Onun da btn Avrupal yallar gibi bir durumu vardr. Yal kadn bakkal idi. Tek dostu ise veremli bir kpekti. Kula trmalayc, salyal ksrklerini, eve peynir veya kay mak gtrdmz zaman iitiyorduk. Bir gn kpei greme dim sordum. Yal kadn bir ah ekip: "Artk kpeim de yok, ld ve ben yalnz kaldm," dedi. Gryoruz ki emekli bir hanm, tam bir refah iinde, madd yaants temin

edilmi, tek basma, ve kimsesiz. O zaman yakn lk duyduu, konuabilecei iir syleyebilecei, birlikte otura ca, kalan tek eyi bir kpek mezardr. Yal kadn bir sre sonra kpein ukurunu kapatmaya ve sslemeye balad, srekli -onun dertli ayrln tekrarlayacak-bir iir bulup, kpein mezar tama yazmak iin, iir kitaplar nn sayfalarn kartryordu- Yllarca birlikte yaam bu yal kadn, sadece bu hayvan anlam! Ama imdi, yal kadn iin sadece bir mezar kalyor. Bir kpein mezar. Tand, muhata b, yakn, akrabas komusu olmu ulun bir kpein mezar. Mezarn kenarnda oturuyor, lm bekliyor. Yalnzlk meselesi budur. O halde hayatn asaleti, insan ruhunun btn tecellilerinin, gnlk hayat iin gerekli olan eylerin teminine mnhasr kln masdr. Franszlarn szyle; hayatn zevkidir. DNLER TARH 137 4. Dzen (ntizam): ntizam, teknik ve sosyal ilerlemenin gerekli boyutlarndan biridir. Gelimi bat teknokrasi ve brokrasisi, intizamn sonu cudur. Batl ruhun bamsz ve belirgin grnmlerinden bi ridir. Batl, balangtan beri, ka ey gryorsa onlar dzenli dizmeyi dnyor. En kk meselelerde bile bu dzenlilii arama zellii aka gzlenir. Avrupa'nn en byk ve en ciddi ilerinden birisi -zellikle talyan, Fransz ve ngilizlerin- kahvalt ve le yemei masala rn dzenlemeleridir. Hatta tek bana olsalar ve tek kiilik sof ra hazrlasalar bile. Avrupa'nn sofra tekilat, bir bakanlk gibi tekilata sahiptir. Evini o kadar tertipli ve dzenli diziyor ki, en kk bireyin yerinin deimesiyle, bir tahtann zerinde iz ol masyla, birinin geldiini veya gittiini anlyor. 5. Faydalanmak veya Tketim Asaleti: Tketim asaleti, hayat asaletinin bir boyutudur. Hayatn asaleti, felsef bir meseledir. Faydalanmak ve tketim asaleti ise iktisad bir meseledir. Derli toplu yemek yemek, gzellik bir zevk iin inanmak ruhsal bir mesele olup, mmkn olduka da ha fazla faydalanmaya ve insan etkinlie dayanmaktadr. Daha ok tketim ve daha ok faydalanmak iin doulu da aba gsteriyor, kayg duyuyor, lkin bunu hastalk olarak bili yor ve kendi hastaln hissediyor. Ama batl, "faydalanmaya" ve "tketime" asalet vermekle etkinliini, mesajn ilan ediyor ve temel felsefesini tarif ediyor. "Faydalanmann asaleti" -eskiden-"tketim asaleti" veya "t ketim asaleti felsefesi" bugnk sosyoloji ve iktisadn dilinde yeryzne -batl iin- bir cennet grnm balamtr. Bur juvazinin ve batl ticar kltrn, temel slogan olmutur. "Yeryznde" cennet fikri, bu batl ruhun zuhuru, batl ticar kltrn, burjuvazinin temel slogandr. Bu yzden batl 138 DNLER TARH "daha ok tketme" ve "daha ok maddi faydalanma'yi insan, felsef ve ahlk asalete tercih etmitir. 6. Hereyin Aklc Tahliline Yneli: Batl, balangta tabiat tanmak istiyor. Onun kkn d ar ekmek ve halla pamuu gibi atmak istiyor. nsan, ruhu, ahlk, mukaddesat, yaratln srlarn ve bylece Allah' tahlil etmek, incelemek istiyor; sebebi bilmek istiyor;

asl ve kkeni ta nmak istiyor. zmlemek ve tahlil etmek istiyor. Ama doulu hereye ve her meselenin zerine bir mp-hemlik perdesi ekiyor veya zl ve sade ekilde brakyor. Bat l gr, zellikle Yunanl gr, her meseleyi -ruhsal meseleleri bile- tpk madd iler gibi tahlil etmek istiyor. yle ki: mesel ran bile iirde en yksek yerlere ulam tr, ama "edebiyat tarihi'nde ve "edeb tenkitte bir dayanaa sa hip deildir. iirimiz var, ama iirin tarifi yok. Buna karlk Yu na M.O. drdnc ve nc asrlarda iire kelimenin gerek anlamyla sahip deildi; ama onlarda iirin en dikkatli tarifi, gruplandrlmas, tahlil ve zmlenmesi vard. Aristo'nun "iir Teknii" kitab ikibinikiyz ikibinyz veya ikibindrtyz sene boyunca trajedi, komedi ve iir sanatnn temel kayna olmu tur. u anda bile temel kaynak. Ama en byk iirleri yaratm olan bizleT, iirin tam bir tarifine sahip deiliz. Eer bir tarif yapmsak bile, sanki tekrar iir yazmaya oturmu gibi tarif ya pyoruz. Mesel, Melik'-uara Behar, iirin tarifinde yle di yor: "iir nedir? Akl deryasndan bir murattr, gzelliktir, p heyle kark ezel esrardan bir iarettir. air; gl, mehur ve iirin "mit" kardeidir." Dier bir tarif daha veriyor; bu en g zel ada iirlerden biridir, ama iirin tarifi deildir. iiri bir kua benzetiyor, sabahleyin bo kuTSak ile yuvadan uuyor; da a, ovaya, le, harmana, suyun kenarna ve bir ban iine ko nuyor, bir tane koparyor ve kursan dolduruyor ve yavrusu iin gtryor. air, zayf bir ihtiyar, mitsiz bir fakiri, viran ol mu bir evi, ufku, nehri, gl vb. gnnekle ilham alyor, iinde bir kvlcm parlyor, k sayor. Eve geldiinde kvlcm alevDNLER TARH 139 lendiriyor, yangna eviriyor ve kelimeler eklinde kda d kyor ki bir kalbi yaksn veya bir beyni isyan ettirsin... Yunanl beyin, mantk bir beynidir. Hatta ahlk bile mate matik gibi tasnif ediyor, ayryor. Efltun diyor ki: "Ahlak; vcu dun eitli kuvvetlerinin ve igdlerin itidalinden barettir. Muhalif, isyanc nefsin salam kalmas iin, kan, mide salgs, safra ve balgamn uyumlu olmalar gerekir. Ahlk; kin, intikam, sevgi, tecesss, ilim isteme, kuvvetli olmay isteme vs. igdle rin lml ve sakin olmalarn korumalardr." Gryorsunuz ki doulu iin, byk, acaip, gizli, esraren giz olan ve Allah'n zelliklerinin insanda zuhur etmesi olarak grd tabiat tesi bir kk tayan ahlak, batl, ilm ve mantk bir grle inceliyor. Dikkatli bir ilm ve akl tahlil ediyor. "Selon" dou felsefesinin esrarndan olan ve tarif edilmesi mmkn olmayan "saadef'i, batl bir grle sade bir ekilde tarif ediyor: Saadet, vcut gzellii, beden salaml, hastalk tan uzak olmak, rahat hayat ve ocuklar asndan murada er mekten ibarettir. Byle grdn herkeste bil ki senin istediin ey var, yani saadet (mutluluk) var." Pisagor diyor ki: "Btn varlk lemi dzenden; dzen ise saydan ibarettir. Mzik de saylardan yaplmtr. Tabiat, da ve l de saylardan yaplmtr. Sonra btn saylar da 'bir'den yaratlmtr." Batnn btn meseleleri, aklc ve mantk bir ekilde tahlil ettiini gryoruz. Bu, bir taraftan insana yardm ediyor; zahi ren tabiat kanunlarn ve iaretlerini tanyor -bu tanma sebebiy le biz doululardan daha ilerlemi durumdalar- bir taraftan da insan bir dzeyde brakyor, o hissedilen eylerin tarafna do ru umasn engelliyor, ciz klyor.

7. Toplum Asaleti: Batda tanrlar, ehrin (ite) bekisidir. Asl olan "ehir'dir, "Mabet" ise fer'i olandr. Yani dounun aksinedir. Douda ehir 140 DNLER TARH mabedin etrafnda ina ediiyor, batda ise mabet ehrin bir kenarnda kalp muhafzlk yapyor. Douda hibir ehirde, madd meselelerin temelleri zerin de kurulmuyor. Belki bir yere ehir kurulmasnn sebebi, bir ef sane ve din meseleler oluyor. Mesel, bu ehirde "Sleyman peygamber" gmldr, o ehirde "Adem peygamber" gmldr. Dieri bir imamn yolu zerindedir. Mehed yaknlarnda ifal bir maden suyu var, her taraftan hastalar -zellikle cilt hastalarn- kendine ekiyor. Uyz yl nce bu suyun zerinde st kapal bir salon yapmlar, insan hayret ediyor. nk maden sularnn bu kadar ilerlemesine ramen, dierleri niin bundan mahrum kalmlar? Salon ol duka temiz ve dzenli, btn bu temizlik o banyolar, yaay tarz daha ok hayret verici. Salonun yaplmasnn ve temiz tu tulmasnn sebebi aratrlnca, konu akla kavuuyor. Halk suya gitmi ve cilt hastalklar, bu su ile ifa bulmu tur. Maden suyunun bu iyiletirc kuvveti ve zellii, doulu grte madd bir sebep bulamamtr. Belki hissedilenlerin ve akl yrtmenin tesinde bir aklama bulmutur. Diyorlar ki: "Hz. Ali (a.s.), Muaviye ile yapt savata bura dan, Mehed yaknlarndan gemitir. Yakc gne, ehdet yo lunda alman ok sayda yaralarn kan kaybnn iddetlenmesine sebep olmutur. Yaralar balamak iin ne birey vard ne de bir ila. Sonra Hz. Ali (a.s.) klla bir ta parasna vuruyor, ta ya nlyor ve su fkryor. O zaman: "btn Sffn yarallarn 'Sahan Kaplcasnda' ykaynz!" diye emrediliyor. Ykadlar ve yaralar dan bir eser kalmad. "Sahan Kaplcasnn bu ifal etkisi o za mandan kalmadr. Bu kutsallk yn halk nce kendilerini y kamaya, kir ve pislikten temizlemeye, ondan sonra ifal kutsal suya gitmelerine tevik ediyor." Uyz yllk gzel ve temiz sa lonun yaplmasnn sebebi de bu kutsallktr. Douda her ehrin byle bir aklamas vardr. Belh'te bir tepe var, bazlarnn inancna gre Hz. Sleyman, bir grubun inancna gre Zerdt, dier bir inanca gre de Hz. ibrahim HaDINLER TARH 141 lil OTada gml. Bu, dnyadaki mmtaz ahsiyetlerin Belh'e gelip ev yapmalarna, Sleyman peygamberin Zerdt'n veya hangi kutsal ahsiyet ise, kabrinin kenarnda olmalarna sebep olmutur. Doudaki her ehir, madde tesi byle bir kkene sahiptir-Ama batda asalet toplumdandr ve madd hayatn esasna da yanr. ehrin kendisi kutsalla sahiptir, mabet ehre tbidir, e hir mabete deil. Fransz komedi yazarlarndan biri yle diyor: Yunan ve Roma tanrlar ve dinleri zel bir duruma sahip idi. Halk kitlesi Hristiyanlktan nceki ok sayda dinleri kabul ediyordu. Ama filozoflar hibirini kabul etmiyorlard, hekimler btn dinleri karc ve karc olarak kabul ediyorlard. Tanrlar hep Yunan ehirlerinin belediye bakanlardr. ran'da Zerdt'ten nce olan Mehr atei, ilh atetir, Ahura-mazda'nn ateidir. Roma'ya gittiinde -Hristiyanlktan nce-Roma atei oluyor, Roma toplumunun kudret, azamet,

parlaklk ve medeniyet kayna oluyor. Mehr ateinin ilh ekilden de uradn, toplumsal eklide ortaya ktn gryoruz. Durkheim'in: "Din, toplum kudretinin ve toplum ruhunun zuhurudur" diyen sz, Yunan dinlerinde ok mahhastr, ama dou dinlerinde ise tamamen yanltr. Douda asalet sahibi olan ferttir; batda toplumdur. Hitler Almanyas, "btn Almanlar Germen ruhuna fedadr" diyor. Byle bir toplumdan, byle ahmaka ve cinnetle kark bir slo gan kalyor. (Germen ruhunun Alman fertlerin iinde olduunu dnemiyor. Gya Hitler'in babasnn ruhu o kadar deerli ki baki kalyor.) Bu bir dnce tarznn mbalaas ve batl fikrin boyutlarnn bir parasdr. Btn fertlerin kurban edilmesini gerektirecek kadar deer kazanm bir toplum asaleti. 8. Egosantrizm: "Ego" "kendi"; "center" ise "merkez" anlamna gelir, "izm" ise ekol veya deolojinin son ekidir. Binenaleyh egosantrizm (cgocentrism), kendini her eyin merkezi olarak grme eilimi 142 DNLER TARH anlamna gelir. M.. beinci asrda Eski Yunan'dan bugnk Avrupa'ya kadar bu, batl dncenin ekseni olmutur. Hl da byledir. Yunan'da egosantrizim -kendini btn evrenin merkezi ola rak grme eilimiyleydi: Sofistler diyorlard ki: "Dnyada gerein ne olduu belli deildir. Hakk ve batl deerlendir mek iin bir lye ve delile sahip deiliz. O halde neyi batl g ryorsak batldr, neye hak diyorsak haktr." Allah' btn evre nin merkezi gren dou dncesine kar, insan evrenin mer kezi gren bat dncesi, bundan (sofizmden) kaynaklanmak tadr. Dou'nun "Allah' merkez gren" dncesinde insan b yk ezel bir kutba tbidir, bu Allah'tr. Ama Yunan dncesin de insan temel kutuptur, tanrlar ve btn varlk onun etrafnda dnyor. Roma'da "nsann eksen oluu", "Roma'nm merkez oluu" eklinde ortaya kyor. "Roma" insann yerine geiyor. Dnya nn merkezi ve ekseni -kabul ettikleri- insann yerine Roma ev rensel bir merkeziyet kazanyor. Bu durum, btn deerleri Ro mal deerlerin tayin etmesi gerektiini iln ediyor. Bunlar Roma kltrnde tam olarak belli olan konulardr: Roma, dnyada kudretlerin kudretidir. Roma bu kudret tahtn gsterir. Roma, kuvvetinin faydasn ve krn temin eden hak dindir. Bugn bile insanperestlik dneminde demokrasi, libera lizm, hatta Avrupal sosyalistlerin dnce tarzlarnda egosant rizm ve kendini evrenin merkezi grme dncesi yine vardr. Ama bu Egosantrizm iki ekildedir. Birisi, Rnesans'tan daha kuvvetli olan Almanya'nn ve Germen irfann ekseni olan Nas-yonalizm'dir. Nasyonalizm, sonra Faizm ve ovenizm eklinde ortaya kyor. Her ikisi de Nasyonalizm'in sonucudur; iddetli ve snrsz bir milliyetiliktir. nk Faizm bir eit cinnet de recesinde arlktr ve cahilcedir. Bu ekildeki Egosantrizm'de "ego"nun yerine "millet" oturmutur. Kendi eksencilik (ben iin-cilik) millet eksencilik (millet iinclik) olmutur. DNLER TARH 143 Faizm, propogandasnda yle diyordu: Felsefede, teknik te, ilimde, dinde ve ahlkta hakikat, Almanya'nn faydasna olandr, batl ise Almanya'nn zararna

olandr. Gzel bir piyes olan ve Farsa'ya da tercme edilmi olan Adaleti icra"da, piyesin esas oyuncular sanktr. Biri mark-sist, biri yahudi, ncs ise bir Alman faistidir. Her bir birinden ikyetidir ve adliyeye bavurmulardr. Hakim diyor ki: "Dosyay dikkatle inceledim. Alman faistinin hakl olduu nu biliyorum, hatta o, dier iki kiiyi dolandrm oisa bile, ama problem u, o ikisi arasnda hangisini mahkm edeceimi bile miyorum." Bu problemi halletmek iin hakim devletten yardm istiyor. Devletin adliyeye cevab udur: "Her ikisini mahkm ediniz." Hukuk meselelerin bile millet ekseni modeline gre tayin edil diini gryoruz. Dier Avrupa lkelerinde durum tam olarak byle deildir; bundan biraz daha zayftr; ama temel budur. n gilizlere baknz; ingiltere'de adalet, sayg, edep, balama r neidirler; darda ise yrtc, vahiiiin, barbarln ve pisliin rneidirler. slm'n vnlecek ynlerinden birisi de udur: Btn rk lar ve btn din aznlklar slm'n olduu yerlerde rahata ya amlardr. Btn insan haklarndan faydalanyorlard. Ama bugnk Avrupa'da kiliselerin bir kenara braklm olmasnn zerinden 300 y gemi olmasma ramen, henz zencilere res toranlarda servis yaplmyor, btn Avrupa'da hatta Fransa'da Avrupallar'in dinleri dndaki dinlere, resm olmayan milletle re ve aznlklara kar bask vardr. Bu bask gittike de arla makta ve iddetlenmektedir. Bu durum, hep problem, kin, nef ret ve rk dmanlklar ortaya karmtr. Bu Avrupa lkele rinde az sayda bulunan Mslmanlar da gittike glerini kay bediyorlar. Mesh, Avrupal bir grne sahip; Meryem "Tuigi"li bir hanm eklindedir. Halbuki Filistinli bir kadndr, olu da Filis tinli bir erkektir. Sonra Avrupal Mesih, Tanr ekline dnt144 DNLER TARH rlyor, Avrupal ve Latin bir ahsiyet olarak beliriyor. Aslnda kilise, papa ve kardinaller, imparatorluun, Sezar'm ve Roma senatrlerinin yeni isimleridir. Mesih'in Avrupal yaplmas itikad bir tepkidir. Bu tepki nin bir benzerini de Elijah, Amerika'da gsteriyor ve 'slm Pey gamberi zencidir' diye iln ediyor. Beyazlarn kendisinin dinine ve mezhebine girmesine, inanmasna asla izin vermiyor, onlara efaat etmiyorKenya Cumhurbakan Cuma Kiniyt -fikr, ilm ve edeb adan byk bir bilgindir- yazd kitapta yle diyor: "Asnesiyon gnnde (Hazreti isa'nn mirac) Kenya'nn zenci kabileleri beyazlarn tanrs Mesih'ten (Avrupallarn yaptklar tarzda) binlerce heykel yapyorlar ve atee verip yakyorlar ki beyazlarn tanrs yanm olsun." Bu zencinin deyimi deildir, Mesh'i tanr eklinde ortaya karan ve kendi tanrs unvanyla Afrikalya ykleyen, onu tam olarak batl rkln sembol ve yardmcs yapan Avrupaldr. Irklk, faizm ve nasyonalizm sfatlaryla 1933, 34 ve 35 yllarnda kuvvet krssne oturan egosantrizmin dier bir e idi de "Oksidantalizm"dir. Aydnmzn hereyden nce (osi-dantalizmin) vahetine kar uyank olmas gerekirken- maale sef byle deil- Hatta iyi, doru ve temiz fikirli aydnlarmz bi le aldatyor. Oksidantalizm, egosantrizmin bugnk bir zuhurudur. An lam da, batclk (batperestlik) dinidir.

Hatta, bugn Avrupal byk bilginlerin ou bile -ki ayn zamanda byk hmanistlerdir, bazlan sosyalist ve sosyal ada letidir- batcla, batperestlie ve batnn asaletine mpteldr. "Oksidantalizm" yan batclk dini; bugnk dnyada sade ce bir medeniyetin olduuna, bunun da bat medeniyeti olduu na, dierlerinin ya bat medeniyetin seip meden olmalar ge rektii veya byle yapmazlarsa vahi halde kalacaklarna inan maktr. Bu, iln ettikleri, daima syledikleri, dnya aydnlarnn o unun fiilen kabul ettii bir slogandr. ounun aklna medeDNLER TARH 145 nlemek iin, bat medeniyetinin dzenlerini, malzemelerini al mak ve bunlar tketmek dnda baka birey gelmiyor. Batnn asaleti deta baarya ulam gibi. Bugnk kltr de belli baz deerler gryoruz ki hepsi batl deerlerdi. Spor ampiyonunun seilmesi, zeka ampiyonunun seilmesi, insan yeteneklerde ampiyonunun seilmesi ve btn kahramanlar ve ampiyonlar tayin edici batl deerlerdir. Milletlerin temsil cileri batl kstaslar dnda kstaslara, sahip deildi. Bu kstas lar deimezdir ve batda yaplmtr. ran, in, Hind, Trkiye, Asya ve Afrika'da "Gzellik kraliesi'ni seiyorlar. Asya seilen, btn kltrel ihtilaflara ve yerli zelliklere ramen batlya ya rar kzn bir kopyasdr. Eer Hintli, inli, ranl, Asyal, Afri kal kadn, batl kalplara uygun deilse, sadece batnn gzn de uygun olmamakla kalmyor, vatanda da onu uygun gr myor. Dier btn meselelerde de uygunluk ls byledir. "Vensan Munte" isimli bir bilgin bir raporda yle yazyor: "Dnyada Nobe dl kazanm olan btn romanlar -siyas bir yn tayanlar, bir telefon emriyle dl alm olanlar; Nobel dl al bu nedenle doal olanlar dndaki aznlklar- batl kstas ve esaslarla daha ok okunmu olan eserlerdir. Ama batl esaslara uymayan, byk sanat, iir, edeb asil aheserler ise as la Nobel almamtr. Nobel dl almayan bir eser bat tarafn dan teyid edilmeyene kadar, kendi lkesinde de bir eser deeri ni kazanmyor." Avrupai olmayan geleneklere taraftar olup asil ve yerli de erlere inanmayan, eski kalp, irsi deerleri, 600-700 sene n ceki gr ve zevkleri slm adyla korumu olanlar, bugnk batnn felsefe, ilim ve tekniini btl bilenler, slm Peygambe-ri'nden bin yl nceki Yunan felsefesini slm biliyorlar. Niin? nk slm kitaplar Hicr drdnc, beinci asrlarda ya zlmtr, eskidir. Fikirleri de antika olularna gre deerlendir diklerinden ne kadar ok eski ise, o kadar ok deerli biliyorlar. Sanat, iir, edebiyat, felsefe, tarih, antropoloji ve ahlkta ba-'h deerleri dikte eden kimseler kabul edilmilerdir ve bunlar baarl olmutur. Kendi yaratt deerler ve esaslarla yazmak 146 DNLER TARH isteyen, iir sylemek isteyen kimse, felsefe ahlk ve insan ko nusunda yerlilerden sz ermek isteyen kimse yenilgiye uruyor. Tannmam kalyor. nk kymetli ve asli esaslarla yaratlm olan bu yeni eseri tartacak, iyi ve kt ynlerini ortaya koyacak biri yoktur. Bat, olmu ve olan hereye batl bir ekil vermitir. Bugn klerin deeri, hep batldr. Tarih, felsefe, din ve ahlk iin bile Avrupai kkenler buluyorlar!

Mesel, Zerdt M.. altnc asrda domutur. Musa'nn hareketi ise M.. 1290-1300 yl ncedir. Yani Ms 3290 veya 3300 yl nce, Zerdt 2600 sene nce, ibrahim ise M.. yani 1970 ila 1980 yllar; yani yaklak 400 yl nce yaamtr. Ama birden bir yazarmz ve dnrmzn Zerdt Mi lattan 4000 yl nce dnyaya gelmitir diye yazdn gryo ruz, yani ryailer Hz. sa'nn doumundan 1400-1500 yl nce -bundan 3500 yl nce- ran'a gelmilerdir. Ve -Zerdt drt bin yl nce- bir rivayete gre 5000 yl, dier bir rivayete gre 6000 yl, bir dierine gre 7000 yl nce dnyaya gelmitir! Aryalerin ran'a gelmesi ve risletini iitmeleri iin arada en az 500 senelik bir boluk kalyor! imdiki yeni aydnlar, niin bu tarih devirlere el uzatyor lar? Bu, ok iyi aklanmas gerekli bir konudur. Bat, olan hereyde, batl bir kk bulmutur. lim, felsefe ve sanat Yunan kaynakl olarak alyor. Btn milletlerin ve rkla rn Avrupal olan o kaynaktan itiklerini kabul ediyor. Ama ba tl, din konusunda Yunanl bir kk yapamam ve bulamam tr. nsanlar, putlara, hayvanlara, bitkilere, eyaya tabiat kuv vetlerine tapmaktan kurtarp tevhide ulatran byk dinler, Yunan'da domutur ve Avrupa'nn iftihardr diye bir iddiada bulunamamtr. Zerdt iin yeni doum tarihleri uyduruyor, birka bin senelik bir farkla yle diyorlar. "Mesel, brahim'in tevhidi ve Musa'nn dini rya Zerdt'ten vcuda gelmitir, btn byk dinlerin babas rya peygamber ve rya rkdr." ("Mezdisna ve Onun Fars Edebiyatndaki Etkisi" gibi, Farsa liDNLER TARH 147 sanl Mslmanlar tarafndan Frasa yazlm kitaplara dikkat ediniz) Batnn ve garpzedenin yapt yeni hesapla, btn dinler kendiliinden Germen rkna ve rya rkna dnyorlar. Bun lar ayn zamanda bat felsefesinin ve ilimlerinin kuruculardr, (bunlarn kuruculuun da Germen ve rya rklarn tekeline ve riyorlar). Hem de Dou ahlk, irfan ve dinlerinin kurucular oluyorlar, hepsi hatta Buda Lao-Tsu, Konfys ve inli pey gamberler de rya olmaya balyorlar. O halde btn ilimler Cebir'den tutun Geometri, Fizik, Kimya ve Sosyal ilimlere kadar ahlk, din, irfan ve olan herey, Atina ve Fransa arasnda olan hat zerinde cereyan ediyor. Do uda daima duyguarda bir mphemlik, hayaller, aslsz eyler olmu ve oluyor. Sadece Yunan insandr, Yunan olmayan her kes barbardr, vahidirO) Bu Yunan dnce tarzdr. Onlarn tarih kitaplarna bak nz, bizimle onlar arasmdaki sava, Yunanllarn ve barbarlarn savadr, ran ve Yunan sava deil. imdi de bu tarz dnce var. Jean Paul Sartre, Fanon'un (Yeryznn Lanetlileri) kitab nn nsznde, Avrupalnn slubuyla ve alayla yazyor "B tn dnya 500 milyon insan -Avrupallar- ve birbuuk milyar yerli arasnda taksim ediliyor." Bu, Yunanl -barbar, doulu-batl, yerli- insan, batl insa nn asaleti (bir eit kendine tapma, egosantrizm) gibi ayrmlar imdilerde bile byk dnrlerin yakasn brakmamtr. Mesel, Emest Renan gibi bir sosyolog ve hmanist d nr diyor ki: "Tann, kurtulu iin Avrupaly akll, idareci yap mtr. Onlar ise ii yapmtr ve hzla yeryznde oalyorlar. Zira i, daha az iverene ve daha ok iiye ihtiya duymaktadr.

"Bu yzden her yz Avrupal'dan senede bir kii, heT yz douludan senede alt kii douyor. Biz % 1, onlar ise % 6 oa lyor. Binenaleyh Tanr veya tabiat onlar ii bir rk, bizi ise i veren ve idareci bir rk yapmtr." 148 DNLER TARH Ve Milletlerin Ruhu'nda: "Caddelerde yanlarndan ilgi duymadan getiiniz bu mavi gzller, eer Afrika'ya veya Hindistan'a giderlerse en byk bakanlk tekilatlarn ynetebi lirle. Ama douda, byk fikr, rfan, ahlk ahsiyetler ve za hitler bile, iki memurla bir ubeyi idare etmekten cizdir." diyor. nce Yunan, Atina, sonra Roma, Germen milleti, Fransz, ingiliz ve btn Avrupa, imdi de fertte, egosantrizmin olduu nu gryoruz. Ortaada papa ile kar karya olan kfirler, kilisenin kfir saydklar ve sava iln ettikleri Hris ti yanlardr. Ki, her mille tin, ncil'i kendi diliyle okumas gerekir, diyorlard. Halbuki pa pa, Latince, Tanr'nm dilidir, diyordu. Ama ncil'in dili brani-ce'dir. Fakat Arap ve Filistinli Hristiyamn kendisi bile Latince bilmiyordu. Onlarn22 Latince'yi Allah'n dili olarak kabul etme meleri sebebiyle, Roma dilini Avrupa dilini, bat kltr ve dilini boyunlarna geirmek istemiyorlard. Bunun in kfir iln edil diler. Kilise, onlarla savamak iin ayaa kalkt. 9. Hmanizm: (Bu isim Farsa'dan ok tekrarlanyor. Revata olan bir keli me, anlam da ok kark ve birbirine girmitir. Bu yzden sy lediklerime daha ok dikkat buyurmanz rica ediyorum.) Hmanizm, aydnlarn ounu kendine ekmi bugnn en sekin ekollerinden biridir. Kendisini insann asaletine dayal ekol oarak kabullenir. Sartre'nin Egzistansiyalizmi de kendisi iin hmanist bir temele inanyor. Eski Yunan'da insann asaleti ak bir anlama sahip deildir Hmanizm, Tanr veya tanrlara kar insana asalet bala maktr. Btn tarih boyunca konu, hep dnyann asl mihverinin Tanr, tanrlar, veya insan olduu meselesi olmutur. Dinler asl eksen olarak Tann'y alyorlar. nsann deerini Tanrya veya DNLER TARH 149 22- Rnesans aydnlar. tanrlara olan yaknla bal gryorlar. Tann'ya itaata, tanrya veya tanrlara kar olan riyazete bal gryorlar. O halde din lerde btn deerlerin sebepleri, Tanr veya tanrlardr. Buna Teezm diyorlar. Ama Hmanizmde, insan asldr. Kendini tanrnn bir kop yas yapmaya ve eitmeye izum grmyor. Kendisi deerler den, ycelikten, yaratltan, gzellikten, iyilikten ibaret bir b tndr. Humanizm'in, Allah'a kar insana asalet baladn g ryoruz. nsan iin bamsz ve belli zelliklere inanyor. nsann byle asalet bulmas, her yerden nce Yunan d ncesinde ekillenir ve Batinin din fikrinin en temel ve en be lirgin ynlerinden biridir. Aslnda Yunan'da, insanlarn tanrlarla ilikisi kul ve ma but, yaratc ve yaratk, aa ve yukar, deerli ve deersiz ili kisi deildir. Dnyay zaptetmek ve kendi kaderini deitirmek iin savaan iki dnyev kudretin ilikisidir. Yunan'da tanrlar genel olarak, insann rakibidirler, insann kaderini kendi

eerine geirmek istiyorlar. nsann uyanklk, gT, bilge uuruna engel olmak isterler. nk insan kendi bi lincine varma dzeyine ularsa tanrlarn seviyesine kar. Ze-us'un kudret ve imparatorluunu sarsar. Tanrlar ilh atee sahip olduklar iin ebeddirler. Gr, bilgi ve uur sahibidirler. Daim olmalar, dnyann kaderini el lerinde olmas ve tanrlk yeteneine sahip olmalar nedeniy ledir. Ate, kudret, aydnlk ve grn semboldr ve tanrlarn elinde ve tekelindedir. Tanrlarn hepsi insann yeryznde ka ranlk bir varlk perdesi eklinde yaamas, bu ilh ateten mah rum kalmas ve tanrlarn penesinde esir olmas iin aba harc yorlar. nsann kendi kaderinde asla bir etkiye ve deitirme kuvvetine sahip olmamas iin aba harcyorlar. Bunlarn her ikisi tanrlarn egemenliinde ve tekelindedir. Yunan kltrnde insan, tanrlarn iradesinden haberdar olup bunun bilincine varnca ve onlarn iradesinden kurtulmak, 150 DNLER TARH kudret ve kaderi eline geirmek isteyince tanrlar telalanmaya balad. Yunan kltrnde insan, Tann'ya yaklama dncesinde deildir. Bilkis tanrlar aleyhinde isyan ile kudreti ele geirmek ve kendi kaderine hakim olmak istiyor. uur ve gre ulap, semav atei elde ettikten sonra bunlara ulamak istememesi mmkn deildir. Yunan fikrinde insan, kendisini tanrlarn esaretinden kur tarmak iin daima savayor. Tanrlar da daima insan kendi egemenlikleri altnda tutmak iin savayorlar. O halde yeryz ve gkyznn ilikisi, iki dman kutbun ilikisidir, insan ve tanrnn ilikisi, daima savaan iki rakibin ilikisidir. Biri hakim, olan tanr. Dieri mahkm olan insan. nsann asaleti' dncesi, buradan douyor. nsann deeri unun tanrlara yaklamas ve tanrlarn ona deer vermesinden dolay deildir. Belki insann kendisi, ilh ate elde etmekle tan rlarn makamna ykselebilir. O halde insann hedefi, Zeus'un, Herkl'n ve dier tanrla rn kenarnda kendisi iin bir yer bulmasdr. Tanrlarn abas ise ortaya kan byle bir yolu daima insann yzne kapamak ve insann tanrlarn yksek kalesine ulamasn engellemektir. nsan, Prometheus'un yardmyla semav atei elde ediyor, dnyann yaratcs, tanrs, kendi kaderinin yapcs hak ve btln, gzelliin esas oluyor. "Egosantrizm"de dedim ki, sofistler kendilerini esas ve delil almakla hak bildikleri eye hak diyorlard, red ve tard ettikleri hereye de btl diyorlard, ister istemez herey ve herkes varl n sebebi ve esas olan, onlarn varlklarna bal oluyordu. H manizmde de insann asl olarak kararlatrlmas byle bir so nu veriyor, hak ve btl insann beenmesi esas ile anlam kaza nyor. Yunan ve Roma sanat eserlerinin belirgin zelliklerinden bi risi heykeltrahk ve ressamlkta plaklktr. Heykeltra ve ressa mn btn abas deta en gzel vcutlar, plaklatrmak ve el bisesiz tehir etmektir. DNLER TARH 151 Ama Asur ve Heameni'de -Taht- Cemid ve Biston'da da grmek

mmkndr- genel olarak btn dou ressaml ve heykeltrahnm zelliklerinden birinin, hayret verici bir rtn me olduunu gryoruz. Elbiseler genitir, vcut mmkn ol duu lde rtnmtr, hatta ou erkeklerin yz bile. Bu giyiniklii Ortaa eserlerinde de grmek mmkndr. Bu d nem Dou dncesinin hakim olduu ve Allah'n asl sayld zamandr. Ortaa'daki doulu ve Avrupal heykeltra, yaratl, insa nn yaratln, gzellii, Tann'y, gkyz nurunu, sa'nn sa r, kr ve dilsize ifa veren ve ly dirilten mucizesini gster mek istiyor. Ama hmanist heykeltra ise, vcut gzelliklerinin tamam n gsteren biridir. nsan onun delili ve esasdr. O, insan plak gstermekle, vcudun gzelliklerini gstermekle, gkteki tanr larn ve meleklerin gzellii ile rekabet etmek istiyor. Ortaa'da yaplan azillerin heykellerinde, onlarn yz ve beden gzelliine ilgi gsterilmemitir, onlarn ruhaniyetine ve dindarlna ilgi duyulmutur. Ama kilise hkmetinden nce ve rnesanstan soma, plak ve ryan heykellerle karlayo ruz. En gzel yz ve vcutlar baklara tehir etmilerdir. n k insan hereyin asl olmutur, hak ve btl, gzellik sadece bu mihenk tayla llmektedir. Bu dncede giyim, gzellik eksikliinin veya irkinliin gizlenmesidir. plaklk ise, giyinmeyi gerektiren utanlacak, irkin bireyin olmadnn iaretidir. Doulu ise insan giyindi riyor. Doulu'da gzelliin asl Allah'tr. O, gzelliin ztdr. Onun dndaki herey, noksan, irkin ve utanmay gerektiren dir. Ama batl hmanist, insan plaklatryoT; onun dnda baka esas tanmyor; noksanlk ve irkinlikleri de gzellik ola rak gryor. Defalarca sylediim gibi, Prometheous destan Yunan ru hunu gsterir: nsann yaratcsdr, gkyz ateini insana ver mek iin tanrlardan almtr. nsan atee kavumakla, gr, uur, bilgi ve uyanklk kazanmtr; artk bir daha Zeus'un em rinin altna girmiyor, kendi bamszln iln ediyor. 152 DNLER TARH brahim! dinlerde, zellikle slm dininde ve slm mez heplerde Promethous, eytan grmnde beliriyor. Ama u farkla, Promethous Yunan'da nsann dostudur, insann azame tinin zuhur ettii yerdir, eytan ise insann dmandr; nk Yunan dncesinde tanr ve insan rekabet halindedir; burada ise ak ve mauk, bid ve mabut ilikisi vardr. "Promethous" ve"eytan", her ikisi yasak meyveyi uyanklk ve haberi insana veriyorlar, ama insann tanrn rakibi olduu Yunan dncesinde Promethous bir kahraman ehresi kazan yor. -nsann Allah'n kulu, ibdet edicisi ve a olduu-slm'da ise eytan insann dmandr. Bu hmanizmin,23 gk yznn, tabiat tesinin ve lmden sonraki hayatn asaletine kar insann asaletine inanan bir dnce tarzdr. Maneviyata kar maddiyatn, "olan eyin" "olmas gereken eye" kar maddiyatn, "olan eyin" olmas gereken eye" kar asaletidir. Tabiat gzelliine kar, insan gzelliinin asaletidir. Veya ruh gzelliklerinin tabiat tesine kar asaletidir. Bunlarn hepsi, din, felsefe, hem de sosyal hayat yansmaktadr. Dine u ekilde yansmtr: Doulu tanrlar -Hatta irk d nemindeki kk tanrlar- yce bir sekinlie madde ve insan tesi bir ycelie sahiptir. Tevhid dneminde, muvahhid din anlaynda Allah, mutlak oluyor. Mutlak gzellik, mutlak m kemmellik, mutlak kudret ve hakimiyet, mutlak ak ve sevgi; in

sann tasavvur ve hayaline gelecek olan hereyden uzak ve m cerret oluyor. Bu yzden en gzel anlamn, u slm sloganda buluyor: "Allahu Ekber!" u ak anlatmla karlayoruz; "Allah en b yktr, vasflandrmayla ortaya kandan daha byktr." Yani, asla bir metod, bir sfat ve bir nitelii zihinde Allah'a isnd et memek gerekir. nk byle yaparsak Allah' onda snrlam oluru?.. lkel Dou dinlerinde de ycelik ve en stn kutsallk; tanrnn, yerden, tabiattan ve maddeden olan uzakl, mesafesi kolaylkla anlalabilir. 23- Hmanizm (insann asaleti). DNLER TARH 153 Ama Yunanistan'da mitoloji tanrlar insandr; insanla ayn sfatlara sahiptirler, hakirdirler: Mesel, Zeus'un 9 kz vardr. Her biri dokuz eit sanattan birinin (iir, musik, resim, hey-keltralk vb.) zuhur kayna ve yardmcs d ir, daima dan ze rini; oturmulardr. Btn zellikleri ve hassasiyetleri ile kzlar sadece ak bekliyorlar; birinin akna talipler veya birinin sevgi-lisidirler. Bir dman veya rakipleri vardr. Babalaryla bir ihti laflar veya zoraki onlara yklenen istekler vardr. Zeus'un ken disi de allm bir insan gibidir. Kin ve hasedi var, spor yapar, dmanlk yapar, fikrinden vazgeer, sznden cayar. (Zeus, Promethous'u zincire vurdu, sonsuza kadar ayaklarndan zinciri karmayacana yemin etti. Sonra, Herkl rapor vermek iin Msr'dan Yunan'a dnecei srada Kafkas dalarna da urad. Promethous'u zincirli grd. Zinciri okla vurdu ve Prometho-us'un ayandaki zinciri at. "Bunu Zeus balam" dediler. 'Hata etmi" dedi: Sonra Herkl Zeus'un istedii hereyi yapmak iin Atina'da bekledi. Zeus, Herkl aleyhine yaplacak her ii faydasz ve so nu belli olmayan bir sava olarak grd. Bylesi bir kahramanla aka yaplamayacan anlad! Promethous'un serbest braklma sna raz oldu. Ama yemin ettii iin, zincirin bir halkasnn aya nda kalmas gerektiini syledi. O da kabul etti (kadnn erke e kar bir eit kleliinin iareti olan halkann buradan ortaya km olmas muhtemeldir.) Bu hikyede Yunan mitolojisinin en byk tanrsnn ve di er tanrlarn ruh halini iyice tanmak mmkndr. Yunan dncesinde de dier her din gibi, hiret ve gayb alemi vardr. Ama bu., madd dnya ile srt srtadr. Tabiat tesi gkyz mevcuttur. Tanrlar, ruhlar, mcerret-likler vardr, ama tam bu gkyz tavannn arkasmdadrlar. Tanrlar vardr, ama daha ok mill kahramanlar gibidir- Bunla rn keramet ve mucizeleri, mesel Rstem, Zal vb. kahramanla rmz gibidir. Yunan tanrlar insan benzeridir, doudaki gibi gerek, yce, mutlak, akl ve vcut tesi anlamda deildir. Yu nan dncesi, Tanr'y kltyor insana daha ok yaklatr154 DNLER TARH mak istiyor. Dou dncesi ise, insan byk ve en byk ya pyor, insan tanrsna gtrmek istiyor. Bu her iki dnce de dinidir. Ama birbirlerine tamamen kardrlar. Yunan'da iTfan duyguya sahip olan ve yce tabiat tesine inananlardan biri Pisagor, dieri de Efltun'dur. Her ikisi de do unun etkisi altndadr ve doulu gre sahiptirler. Daha nce de sylediim gibi Yunanl gr (batl gr), dar bir grtr. Ama Yunan'm fikr ve felsef yn ok derindir.

Yunanl kudret ve akl, geni ve yksektir, hakikat ve ak ise ok aalk ve azdr. Bu yzden eer Dou ve Baty iki fikir tarz olarak birbiriyle karlatrmak istersek unlar sylememiz gerekir: Douda, ruh, daima varlk alemindeki hakikat ve ak ara maktadr. nsan ile Allah ve gayb arasnda bir >liki bulma aba snn peindedir. Aa olan ile yksek olann ilikisi, avare ile snlacak yerin ilikisi, muhtacn hakikata olan ihtiyac, susa-mn suya olan ihtiyac eklindedir. Bat dncesinde ise raki bin rakip ile olan ilikisi eklindedir. (Kk rakip insandr, b yk rakip ise Tann'dr) Bilen ile bilinen ilikisidir. Btl lim Ak ve tanma ile deil, belki hile ve aklllkla tabiat kuvvetleri ni istihdam eden bir ihtiya sahibidir. Doulu dnyay karmak bir muamma eklinde gryor. Hakikatlardan olan yansma ve yaan esrar ile kalbi daima bu yamurun altnda muzdarip ve susam duruyor. Halbuki Yu nanl dnyay birka unsurun yapt ok sade bir tekilat ola rak gryor. Kolayca tannabilecek, aratrabilecek bu dnyaya ait ve madd ihtiyalarn yardmlaryla giderilebilecei bir te kilat. Bu yzden orada kudret iktisadidir. Madd hayat hep ilerle mitir, ama duygu hakikat ve ak daima snrl kalmtr. Burada (Dou'da) irfan, insan duygu ve nsann gayb, olaanst ve. mucizev bir ayna olarak yeryznde zuhuru ve srgndeki bir ilhi varlk olarak telakki edildi. Geri madd ve sosyal hayat da ruhun bu atlama ve uuunun etkisi altnda glgede kald. DNLER TARH 155 Batda ehrin idar dzeni, "politik'tir. Batl; ehrin beledi ye bakanndan istiyor. Batl hkmet; lkeyi, belediye baka nnn ehri idare ettii gibi idare ediyor. Yani yaay, dnce ve sosyal ilikilere bi- dereceye kadar olduu gibi bakyor. O da gzel idare etmek ve gzel korumaktr. Bu grn esas nede niyle Yunan demokrasisi geliiyor. Avrupal hareketlerin ve te kilatlarn yn demokrasiye dorudur. nk demokraside semenler vardr, seilen ve seilmi olan en iyi yneticiler btn semenlerin isteklerini celb edecek kimselerdir. Bu demokrasi fikri ile uygundur, hem Yunan'da hem Roma'da hem de modern Avrupa'da meydana geldi. Ama douda siyasettir, eyer kabul etmeyen, dizgin almayan asi tayla ra dizgin vurma anlamnda, onlarn yumuatlmas, terbiye edil mesi ve necip yaplmasdr. "Siyaset" (Politik kelimesinin mua dilidir (Politic=ehir kkendendir, Yunan toplumunun ve ehri nin, idare tarz anlamndadr). Ama tam bir doulu grle, zerindeki dikta ve halkn eitilmesi liderliinin her ikisi de si yasettir. (Bunlar iki zt boyut ama, her ikisi de ynetme eklidir. Biri, dierinden suiistifadedir). Batnn hkmet ve siyas gr ;24 ounluun istedii esasa gre halkn demokratik ekilde ynetilmesinden ibarettir. Ama doulu gre gre hkmet, rehberlik eden, deerleri deitiren, halk terbiye eden, yklm sosyal ilikileri ve gelenekleri deitiren toplumu hazrlamak iin fertlerin tekmln salayan devrimci bir kudrettir. Onla ra klavuzluk eder, onlar dier bir menzil bana dier bir duru ma, dier bir vasfa yneltir. Batl gr, mevcut durum muhfaza ediyor. Asayii ve da ha ok faydalanmay arttryor. Doulu gr ise; hidyet, terbi ye mevcut durumu istenen tarafa doru deitirme esaslar ze rinde dnmektedir. Batda gr, toplumun evrilmesi esasna gredir. ehrin idaresi halkn sahip olduklarna ve istediklerine gredir. yi ya-amak isterler, hayatn asaleti esastr, asalet toplumdandr. Do-

24- Siyaset; zorlama, bini iin tayn eitilmesi, kavramsal anlamyla halkn bir hedefin esasna gre eilimi ve deitirilmesi. 156 DNLER TARH uda asil olan toplum deil ferttir, hakikat gnlde gizlenmitir, bu ferdin asaletinin iaretidir. Eer douda toplum asalet kazanmsa bu yine ferdin asa letinin hatr iindir. Biri bir ahs ldrrse btn halk ldr m gibidir. Bir ferdi ihya eden ise, btn insanl yaatmtr. Kur'n, ferd unvanyla asaleti insana veriyor, topluma kar olan ferde deil. (Yanl anlalmasn topluma kar olan ferde deil, toplum daki ferde asalet veriyor) Ferdin toplumun asaleti glgesinde yok olmasn nlemek istiyor. Ferdin reddedilmesini nlemek istiyor. Belki asaleti insan ferde "ben'ler"e verip, sorumluluu "ben'ler"n omuzuna brakmak istiyor. Deime ve devrimi, fert fert insann iinde alevlendirmek istiyor. Eer topluma asalet verilmi olursa, bunun fertlerin hr olarak gelimesi iin olmas gerekir; topluma asalet verme uruna btn fertlerin kurban edilmesi iin deil. Btn peygamberler ayn zamanda getirdikleri dinin esas na gre insan bir toplum meydana getirmenin peinde olmu- | lardr. "Kalb"e, "ruh"a, "sana" diyorlar ki: "Ayaa kalknz, deiiniz, bu Yunanl ve batl kalplarn erevesinden, bu egosantrizmden, mutlak tarafna doru uu nuz." Bu, doulu fikrin sona eriidir, nihayetinde de slm fikir vardr. slm insan mutlak olana aryor. Eer doulu ve batl grleri birka kelimeyle aklamak istersek, "hayat" iki nokta olan, dou ve bat olarak grmemiz gerekir. "Bandra" Eski Yunan'da diyor ki: Hayat bahesi, aan iki glden fazla birey deildir: Basan ve hret.25 25- Kuzey Tahran'daki cafelerde bir kahveyi yedi tmene iip, sonra da fakirin talihsizlii ve fakirlik hakknda iir yazan kk burjuvazi airlerinden biri olan "Tehran kendisinden hayatyla ilgili bir iir almaya gelen Mezinan'l bir zavallva yle demiti: 1 Hayat bir gldr.. Haya! bir badr..." Bu deien beyitlerin devamm d. okumak isteyince zavall kyl diyor ki- "Be nim karm lm, olum genliim gitmi Senin iin hayat zorunlu olarak rengarenk gllerden bir badr." DNLER TARH 157 Buda diyor ki: "Maceradan geerek, hayata dnmek26 n sann dkt gzyalar bir araya toplanrsa yeryzndeki b tn okyanuslarn suyundan daha fazla olacaktr." Btn bu eziyet, Doulu ruhun esasdr. Eziyet, madalyo nun bir yzdr. Dier yz de aktr. Bu eziyet yce olduu kadar, yer lsnden. Yunan ve Bat egosantrizm gr l snden daha yce ve daha yukardr. O lde de ak, kudret, rislet ve madde tesi ycelie sahiptir. Ama iman ruha balad byklk ve harekete karlk bir kurban da vermitir. Bu, madd hayat ve madd medeniyet olmutur. Doulu ruhun daima peinde olduu bu yce ak, insana btn bu a/.amet ve ilh ycelii balamtr. nsan tanrlara doru veya tevhid dinlerinde Allah'a doru ekmektedir. Bu yce ak halkn hayatn, al, zaaf ve ekmei ounlukla unutmutur.

Doulu dinlerden, sadece brahim gruptaki dinler, ruhu dar ereveden kurtarabilmi (riyazet ve ekmek yememekle de il) melekut tarafna uurabilmilerdir. Dierlerine ekmek ver mek ve dierlerinin ekmei iin ala tahamml etmek abas da (bir nevi riyazettir) ruhun kurtuluunu temin ediyor, insann Allah'a doru umasn salyor. 2b- Buda'nm tenashe inandn biliyoruz. (Gelecek oturumda bu konudan bahsedeceim.). Buda diyor ki: "nsan ldkten sonra ruhu tekrar baka bir be dene girer. Daima gider ve geri gelir." Buna "Karema" vani tenash dolab (d ner ark), diyor. Bu, insann mbtel (k) oluudur. \ ahmaka devirden ve sbe;, dnten kendini kurtarmak gerekir. Btn dinlerde ve dinimizde olan bir kurtulu. Ama Budizm dininde insann tutkusu, gidi ve bu hayata geri dn eklindedir. Hepimizin mbtel olduu kader gibi bir kader. O, tenashe inan yor, biz ise buna inanmyoruz. "Buda", hayat hret ve baar diye alan bir Sln buluduu bir baa benzetenlere, Francis Baron ve ondan da nemlisi Ba tl gre kar diyor ki: nsan, kudreti ele almak iin gelmitir." Dnceleri, jep hmanistedir. Gnlk adi hayata kar, iddetli bir ac dnce ve insan bir eziyetle. Doulu ruhu takatsiz brakp yoran ok byk ve derun bir baka gz yal ve dertli konuur.

BENC DERS
"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun..." Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla. Dou ve Bat dinlerinin ortaya konulmasnda alt yap unva nyla Doulu ve Batl grn mzkeresi: Medeniyet asr dinlerinin dnemine giri iin, Doulu g r ve Batl gr diye iki grten bahsettim. Medeniyet asn-na giri srasnda kltr ve medeniyetler tarihinde bu iki gr elle tutulur deerdedir. imdi de szkonusu olan bu iki g rtr. nceki oturumda Doulu gr usul ve Batl gr usul adyla, psikologlar, medeniyet bilimciler ve antropologlar ara snda szkonusu olanlar arzettim, ki bunlar alt yapyla ilgiliydi. Dou ve Bat dinleri iin arz edeceklerim de alt yapyla ilgili ola caktr. Binenaleyh bu blmde din adyla -douda ve batdaarz adeceim eyi sizin, kendine zg doulu gr ve batl g rn esasna gre karlatrmanz gerekir. O zellikleri bu din lerde olan zelliklerle tartnz. Bir dinin doulu ve batl olmas nn belirgin zelliklerini karnz. Medeniyet asr dinlerine giri iin, doudan balyoruz de dim. Zira medeniyet douda balamtr. ster istemez mede niyet devrinin byk dinleri de douludur. DNLER TARH 159 Medeniyet Dneminin Balangcnda Bat, Daha stn Olan Dini ve Byk Kltr Doudan Ald "Niin btn dinler Dou'da ortaya kmtr ve btn pey gamberler Dou'da zuhur etmitir; Bat dine sahip olmamtr?" diyenlerin sorusu tarihten habersiz olmalarndan kaynaklanan bir sorudur. nk dinler asla srf Dou'ya zg olmamtr, Kur'n- Kerm'in aka anlatmasna ve ayrca dinlerin tasdiki ne gre btn milletler ve mmetler dine sahip olmutur. Hatta eitli dinlere. Avusturalya vahileri, Kuzey Amerika kzlderili-leri, Doulu ve Batl

toplumlarda fark etmiyor; hepsi dini ol mutur. Dnyada daha ok mensubu bulunan dinler niin Doulu peygamberlerin dinleridir? Byk medeniyet ve kltr, Do u'da balad da ondan. Medeniyet dneminin dini de insanlk medeniyetinin eitli boyutlar gibi -edebiyat, felsefe, yaam ve hukuk dzeni gibi- Dou'dan Bat'ya gitti. O halde Bat dinsiz deildi ki, dini Dou'dan alsm. Kendisi de din sahibiydi. Ama dinleri, medeniyet ve kltr dnemine uygun ola yan ilkel din ler gibiydi. Bu yzden bat medeniyet asrna girite Dou'dan ald medeniyetin dier ynleriyle birlikte, dini de alyor ve kendi ilkel ve bedevi dinlerinin yerine geiriyor. Bat Medeniyetinin Etkisi Altndaki Doulu Aydn Dounun kendisi -ran, Ortadou, Uzakdou, Yakndou; Asya ve Afrikafilozof, sanatkr ve edebiyat sahibi deil mi dir? O halde niin aydnlar Batnn felsefe, sanat ve edebiyat mekteplerinin etkisi altda kalyorlar? nk medeniyet, imdi Batdadr. Bat medeniyeti daha ileridir. Biz kendiliinden tele vizyonu onlardan aldmz gibi, hukuk ve sosyal dzeni, felsef mektep ve grleri de onlardan alyoruz. Bu filozoflarn daima Bat'da olduu, Dou'da filozof ve felsefenin olmad anlamnda deildir. Hi phesiz Dou'da da filozof ve felsefe vardr. Ama kltr ve medeniyetimizin dier boyutlar dze yinde aresiz olaTak daha stn bir medeniyete muhtacz. Tpk daha stn medeniyetin madd meselelerini aldmz gibi, da160 DNLER TARH ha stn medeniyetin ruh ve grn de alyoruz ve onun et kisinde kalyoruz. Biz bugn Bat medeniyetinin etkisi altndayz. Tabii olarak ayn zamanda Bat felsefesinin de etkisi altndayz. Cemite Ba r, Dou medeniyetinin etkisi altndayd ve haliyle daha stn olan dinin de etkisi altndayd. Bu yzden byk dinlerin tarihine Dou'dan ve en eskile rinden balamamz gerekir. Btn Dou'da hkmetmi olan byk dini, kltrle ve manev mektepleri tanmak iin Dou kltr ve medeniyeti bir giritir. Bu kltr ve medeniyet iki kaynaa sahiptir. Biri Mezopotamya (Beyne'n-Nehreyn) ve dallar, dieri ise Hind ve dalla rdr. Byk ve derin Hind dinlerine ve kltrne gemek iin in iyi bir giritir. N in'in lkel Dinleri in de dier btn milletler gibi bir bedevilik dnemi geir mitir. Kabile ve ilkel toplumlar dneminde in dinleri ister is temez bedev dinler olmutur. "Totemizm","Tabu", "Mn", "Fe tiizm" ve "Animizm" de bedev dinler iin bahsettiim mesele ler, in medeniyeti iin de geerlidir. Yani Hz. sa'nn dou mundan bin-ikibin yl nceki bedev ve ilkel inliler, Ruha Tap-clk, Fetiizm, Tabuizim ve Totemizm gibi dinlere sahipti. Bu yzden belirgin bir ekilde bu dneme girip, incelememiz ge rekmez. nk bedev dinleri genel olarak tanyoruz ve in'in bedev dinlerini onunla kyas edebiliriz, karlatrabiliriz. in'in Yce Dinleri in dinleri, bir aamada, yce bir mektebe ve zerinde iyice dnlmesimmkn bir ekle dnyor. Bunun, medenleme dneminin dinleri olarak isimlendirmek mmkn olabilecek mehur ve belirgin iki din eklinde zuhur ettiini gT-

DNLER TARH 161 inekteyiz. Biri "Taoizm"dir. in'in en esasl gr ve en byk dini. Biri de "Konfys" mektebidir. Akl bir fikir mektebi, kl tr ve in dini unvanyla bir sonraki slah ve reform devresini gsteriyor. NL BAKI: Tao'yu, in'in derin ruhunu, ince din ve felsef grn tanmak iin inli bak tanmak gerekir. inli'nin bu dnyaya bak kendine zg bir baktr. Renkleri ve ekilleri tanma eidi, tabiat eyas ve insanla ilgili anlay ekli inli'ye zg bir renk tar. Sanatnda, dininde, fel sefesinde, hukukunda, tarih ve toplumunda belirgin olan bir renk. inli'nin ahsiyeti olan bir renk... NL RUHUN ZELLKLER: Tezat, inli ruhun belirgin zelliklerinden biridir. Bu milletin ruhunda belli olan tezat, b tn sar rkla ilgili bir tezattr. in ulusunun tarihinde zuhur et mi ulan, en yce ve en gelimi rk cilvelerinden biridir. inli ruh, iki zt cilveye sahiptir. Bir taraftan sava ve cen-gaver oluu ki bu zellik btn tarih boyunca meydana gelen olaylarda aka gze arpar. Sar rkn tarihi boyunca olan sa valara, bu ulusun katlmas bu ruhu anlatr. Uzakdou'da yine san rktan olan, Moailarn saldrs gemiten bugne devam eden eitli mcadelelere -eitli boyutlaryla bu son otuz, krk sene zarfnda olan olaylar- ve Japonlarn ikinci dnya sava s rasndaki savalar bu ruhun grnmleridir. inli savayor. Bunlar mcadelede ve savata kendine zg bir zellie ve g rnme sahiptir. Bu zellik ve grnm inli ruhtan kaynak lanmaktadr. ok iddetli bir sertlik, lm hafife alma ve kan kolay grme zellii. Dier taraftan inli ruh, insann en ince, en hassas gr nmlerine sahiptir. En gzel ve en nce iirsel, ahlk ve irfan durular, tasviri imknsz bir hayret ve iddette in iir ve sana tnda belirmitir. Bunlar, efkatli ve hassas in ruhunun neti cesidir. in sanatnn belirgin zelliklerinden biri zerafettir. Minyatr, zarif in sanatnn bir daldr. in musik ve iiri, hl insanln en gzel musik ve iirlerinden biridir. 162 DNLER TARH Bu iki zt ruhun belirmesini saldrgan Moollarn kaderinde grrz. ran'n istila ettikleri zaman dier her yer gibi her taraf yldrm gibi yakp yerle bir ettiler. Kabal, acmaszl son haddine vardrdlar. Ama henz bir nesil gemiti veya geme miti ki tarihimizin en yumuak, en muti, en arif hkmedenleri ne dntler. Cengiz, Muhammed Hudabende oldu; seccade ve mihraptan zorla kalkp siyasetine vakit ayrabiliyordu. Koyuna dnen bu vahi kurtlarn (Moollarn) irfan ve tasavvufa ilgi duymas -geri Moollarn bu ilgisi komplolardan ve siyas garazlardan arnm bir ilgi deildi- inli ruhun hasas ve ince yarsn gstermekte. Kaba, sert ve ar olan dier yars ile mkemmellemektedir. Alman airi Haine'nin deyimiyle: "Hlagu, bir ehre vard nda katliam yapyor, ehri atee veriyordu. Alevlenmi bu e hirden ayrld zaman bir subayndan veya askerden soruyor du: Bu ehrin ad neydi?" Bu ayn adam, her ehirde, her iten nce mezarla gidiyordu ve mezarlara sayg gsteriyordu. Bu durum bir arifin durumudur, hunhar bir bedendeki irfan bir ruh. "Haine" gzel bir iirinde Hlagu'nun kabirlere olan ilgisine iaret edip yle

diyor: "Taves'e gelince buray mezarla evir di, Firdevs'nin mezar banda durdu, kabrin zerini kaldrma larn istedi. Kabrin zerini kaldrdlar, krmz gl ile doluydu. Sonralar Uzakdou'da Cengiz'in kabrinin bana gitti. Kabrin stn kaldrmalarn istedi- Kaldrdlar; kan ile doluydu." in Ruhunun Dier zellikleri Milliyetilik: Milliyetilik ve kavmiyetilie iddetli yneli, in ruhu nun dier zelliklerinden biridir. yle ki bu kavimden olan baz uluslar uluslararas olmalar ve insanla ilgili duymalarna ra men gurur kaynaklan yine Cengiz'dir. Cengiz'i tarihte kudret ve gururu yaratm biri olarak grrler. Sonralar dinde de kendini gsteren inli ruhun birbirine ball, onu ok milliyeti ve kendine tapan bir ulus yapmtr. DNLER TARH 163 yle ki milliyetilik, gemie yneli ve taassup bu kavmin ulu sa! ve geleneksel sosyal zelliklerinden biri olmutur. Btn ta rih boyunca bu byle olmu ve olmaktadr. inli ruh, ayn za manda evrensel ve insan bir yneli felsefesine de sahiptir. Bu yzden Avrupal sosyologlar ve antropologlar bugn bile inli ve sar rktan olan Marksistler!, Sar Marksistler, Arif Marksist ler veya Sofi Marksistler olarak adlandryorlar! Bu, onlarn rksal zelliklerini materyalizmde bile koruduk larn gsteriyorlar. Bu sebeple bunlar uluslararas milliyetiler dir. Bu imdi de grlen bir elikidir. Onlarn materyalizmleri kendi uluslarna zg bir materyalizmdir. Hmanizme kendi uluslarna zg rengi vermilerdir. Tabiata Yneli: inli ruhun eliki genini tamamlayan boyutlardan biri de inli'nin tabiata yneliidir (natraizm). Ama in natraliK-mi, Bat natralizminden farkldr. Natralist Avrupal, hissedi lenlerin dzeyinde; dokunulan ve fayda getiren tabiatn zerin de kalp bunun dndaki hereyi inkr ediyor. Ama inli, madd tabiatn ortasnda irfan ruhu ve din idealizmi gryor ve buluyor. inli ruhunda bu eliki ok byk ve nemlidir. Bu eliki, esrarl in ruhunu tanmanm anahtardr. ran'da hatta Avru pa'da biri hayattan, iktisat ve maddiyatn grltsnden maneviyata snmak istedii zaman, bir maarann kesine, bir evin kesine veya bir mabedin kesine kayor. O tenhalk ta kendi i dnyasna dalyor ve riyazete ekiliyor. Ama inli, madd sosyal ve iktisad hayattan kat zaman, tabiatn ortas na ve tabiatn kucana smyor. Tabiat onun iin tabiat olduu gibi, ayn zamanda tanrdr. Ayn zamanda tabiat tesinden bir cilvedir. Onun iin tabiat, ayn zamanda ruhun madde olma sdr. Bu yneliin etkileri in resim, edebiyat, sanat, heykeltra-Ik ve kltnde belirmektedir. 164 DNLER TARH DNLER TARH 165 inli airlerin Deyimiyle inli Ruh in'in ve belki de dnyann en byk airi "Su Y" hayattan, heyecandan kargaadan kat. Ama zaviyelere ve tekkelere s nan ariflerimizin ve sofilerimizin aksine dedi ki: "Yaay, heye can ve hayatn errinden, bu

ehirden ve kzgn duvarlarndan kamay seviyorum. Tabiatn kucana, hi ayak dememi, hi bir gzn grmedii bakir ormanlarn kalbine dalp gitmek isti yorum. Orada iri souk ileri tan vakti imek istiyorum. O za man efkatli ellerimle avlanaym. Ama btn mrleri boyunca korku, rkeklik grmemi olan kular ldrmek iin deil. Hi bir insan ayann ulamad ve tahrip edemedii yerde kular efkatli avularma alaym, efkatli nefesimle kanatlarna fleye-yim, ki telekleri belirsin..." Hayattan kaan, kendine geri dnen tabiata sman adamn terennm iir midir, felsefe midir? Din midir, irfan mdr? Maddiyat mdr, ruhaniyet midir?. Bunlarn hepsidir. Anlamak iin aba gstermek gerekir. inli airin Azametli ve Arifane lm air'in lm de byle arife ve yce olur. Br akam vakti, bir nehrin kenarndan geiyordu. Coku ve cezbe halindeydi. Adam nehrin kenarndan geerken gz Ay'a iliti. Ay plak olarak suda yzyordu. Adam durdu. Bir sre Ay'n sudaki p lak endamn seyretti. Heyecanland. Ay'n sudaki el ve ayak arpmasnn sesini iyice iitiyordu. Ay yzyordu. Dalgalar bir birine arpyordu. Kulaa gelen musik, Ay'n geekten suda yzdnn almeti idi. Adam bir sre dnceye dalarak sey retmeye balad. Cezibeye kapld. Kendinden geti. lgnlk ve cinnetle kark bir evkle Ay'n kucana atlad; akan nehrin eteinde Ay'n kucana ald. O kadar skt ki, suya batt ve ld. Bu, inli'nin tabiata bakdr. Bu bak onun felsefesinde ve dininde vardr. Minyatr, iir ve romannda da bu vardr. inli Ruh'un, iir, Roman ve Minyatrde Yansmas Sonralar ran'da daha ok tekml eden in minyatr ok modern bir ressamlktr. Gogen, Van Gogh ve benzerlerinin ar zu ve iddia ettikleri resim. "Su" diyor ki: "Biz empresyonistlerin ressamlkta veya ro manmzda, tabiata fazla girdiimiz dorudur. Bizi, madd eya y ok dnyorsunuz diye knyorlar!" yle ki empresyonist lerin romanlarna ve resimlerine baktmz zaman, tasavvufun bir oda dzenim ondaki btn eyay tasvir ettiini grrz. Duvar bye idi, perde yle idi. Soba burada ve u ekilde. Otu ran ahs burada oturuyordu, bu elbiseyi giyinmiti. Eli byley di, ban saa veya sola emiti, yle bakyordu... "Su" tenkidilere cevap veriyor: "Btn bu madd hayat ve doal iaretlerin paralarn aklyoruz diye bizi tenkit ediyor lar. Mesel, bizim resimlerimizde at dikkatli bir eklide tarif et tiimiz, nitelediimiz dorudur. Ama bu at tavlada olan at de ildir. At arabasna veya faytona baladklar at da deildir. Yeryznde ve gkyznn altnda olmayan bir attr. Bu olan bir at deil, olmas gereken attr. Benim yarattm bir attr, tabi atn yaratt at deil." "O halde, empresyonizm eyay, resime ve romana sokuyor. Ama olduu ekilde deil, belki airin, yazarn ve ressamn ol masn istedii ekilde. Bu sadece atn tabiattan alman kll cev heridir." "Yeryznn, dnyann g mavidir. Ama zdrap atein den yanan benim veya sanat eserimin kahraman iin mavi gk, dertsiz ve anlamszdr. Izdrabmz ve perianlmz sylemi olmak iin gkyzn san tavsir ediyorum. Tabiatta san gk yoktur. Ama empresyonist sanatkr byle bir g yaratyor." Modern resim, roman veya iir ekol eyada olan anlam kefediyor, yaratyor ve eyaya anlam kazandryor. Bu, minya trn yapt bir itir.

Minyatrde bazen mevcut insanlarla bir benzerlii olmayan insanlar gryoruz. Bu ressamn doal insan izemedinin ia166 DNLER TARH reti deildir. Belki byk ressam felsefesince, byle insanlar izmekle bir amac hedeflemektedir. Minyatrlerde bazen bir nehrin mor renkle tasvir edilmi olduunu gryoruz. Hi phesiz ressam da bizim kadar neh rin mor olmadn biliyor. Ama eer imdiki eletirmenler ol sayd, gazetelerde "ressam, nehrin renginin mor olmadn bili yor, ama mor renkli bir nehir istiyor. Tabiatta olmayan bir nehir. Minyatrde eya, olduu gibi deildir. Belki ressamn ol masn istedii ekildedir. M.. Altnc asra ait minyatrde bu dnem, in ressaml nn ilkel dnemidir. Ressam sar bir gkyz tasvir etmitir. Bu, gnein yakclnn iddet ve hararetinin gsteriliidir. Ama yeryz kar ile kapldr, aalar kristal grnmnde ve kn kalbi gibidir. Gkyznde temmuz gnei yeryznde k kan ve aa. Ressam bu elikiyi bilerek ve isteyerek yapyor. Tabiatta olmayan ama onun ruhunda olan bir eliki. Kendi ruhunun e likisine darda bir canlanma kazandrmak istiyor. Minyatr-sel bak. inli'nin tabiata bakdr ve grd tabiattr; Avru pa l'nm gzne grnen tabiat deildir. Avrupal tabiat olduu gibi, fizik ve kimyann aklayabildii ekilde tanyor. Ama in li, tabiat kendi renginde ortaya karyor. eklini tabiata bal yor; tabiata dier bir boyut veriyor, onu istedii ekilde yapyor, olduu ekilde deilBu yzden inli bak, felsefede de byledir. rfan ve derin tasavvufa sahip olan bir tabiatlktr. TAOIZM in bak ve kltrnde asl vardr. Bunlar ayn zaman da "Taoizm" mektebinin temelleridir. Taoizm in'in byk bir mektebidir, (ikinci defa yine sylyorum, dinlerin ortak esasla rn tekrarlamyorum; kendiniz yntemi bulup bahsettiim bu mektebe tatbik ediniz.) DNLER TARH 167 Birincisi; vahdet-i vcut: Tabiatta ve varlk leminde birlii ngrr. Bu yzden Tao izm, in'de vahdet-i vcudu savunan en bariz ve mahhas ekollerden biridir. Ay, yldz, yer, gk, maden, su, insan, kt, iyi, hayvan ve cansz varlklar okluktur. Hepsi ayr ve eitlidir. Ama inli hemen ve balangta, M.. ikibin yl kadar nce bu ihtilaflarn altnda ortaklk ve bu okluklarn altnda birlik gr m ve aramtr. inli, bir insan, bir insan ldrdn, dier bir insann, bir insan yolunda kendini feda ettiini gryor. Bir deprem ge lip ehri yok ederken, yamur yap ovay yeillendiriyor. Bun lar tezattr. inli'nin, tabiat ve insanda grd tezat. nsan ve tabiatta niin tezat olduunu anlayamyor. Ama tabiat ve insan da, btn hareket, deiim ve dnmlerde olan bu tezat g ryor, adaletsizlikleri hissediyor. Buna ramen hepsinde bir bir lik ve dzen gryor. Bir zerrede, bir yaprakta, bir haerede, b tn yeryznde ve gkyznde bir birlik gryor: Dnyaya ha kim olan bir nizm. (Bu konuya btn dikkat ve ilginizi vermenizi rica ediyo rum. Bu konu her ne

kadar yorucu grnyorsa da, zellikle Hordd'm son cumas olsa bile.37 Bunun anlalmas ile hem Do u irfan anlalm olur; hem de materyalist ve diyalektik Bat felsefesi. Bu yorgunlua tahamml etmekle, bir yldan sonra, bir i yapabildik diye iddia edebiliriz. Yoksa faydasz, neticesiz an larla devam olmayan eitli heyecanlarla gnl elendirmi oluruz. Bu durumda da, gelecekle bir iimiz kalmam olur). Evrende olan bu dzen, tezat, birlik ve okluu inli nasl zmlyor? -7- renim dneminin son gn anlammda. 168 DNLER TARH YANG ve YN (in Dncesinde Olumlu ve Olumsuz Kuvvet) inli diyor ki: Btn eya, ahslar, ruhlar, tabiatn btn madd veya manev iaretleri iki kuvvete sahiptir. "Yang" fail bir kuvvettir, erkek bir kuvvettir, olumlu, yapc ve yukar giden bir gtr. Yin, olumsuz, edilgen, kabul edici, etkilenen ve dii bir gtr. Gne, yere yansyp parlyor. Yamur, yere yayor, yeri ve yeiilikleri yeertiyor. Ik ve yamur gnderen gk Yang'a sahiptir. Yamuru, ve gnein scakln kabul eden ve ge be kalan yeryz ise "Yin"e sahiptir. Yang -gk- ve Yin -Yer-"in toplamndan bir doum ve sonu meydana geliyor. Bu, yeilliktir. Hareket eden nehir Yang'dr, rutubeti kabul eden sahil ise Yin'di. Nehrin kenarndaki yeillikler ve aa ise bu ikisinin ne ticesidir. Btn mevcutlar, hatta ruhlar, mcerret varlklar, gayb varlklar "Yang" ve Yin" sahibidir." Melekler "Yang", Cinler ise "Yin" sahibidir. Bir insann hareketleri de byledir. Ayaa kalkmak Yang'dr, oturmak Yin'dir. Varlk lemi btn iaretleriyle "Yang" ve "Yin" savann sahnesindedir. Btn fertler, madde tesi btn ruhlar, btn hareketler ve olaylar, bu savan neti cesidir. Bu ikisi arasndaki savatan, yeni eya ortaya kyor. Sabitlik ve Deiine Nazariyesi Douya m Batya m Ait? Bu grn esasn, dnme tarzn ve zel mantn, Av rupallar kendilerine mal ederler. Diyalektik mant kendilerine ait biliyorlar. Halbuki doulu grn temelidir. Avrupallar -zellikle yeni sosyologlar- daima diyorlar ki: "Doulu sabit d nyor, sabit fikirlidir. Yani her iaret ve herey iin, mantn da bir ksm zellikler sayp, tarif ediyor. Mesel, diyor ki: "Madde byledir, insan yledir. Yerin tarifi budur, gkyzDNLER TARH 169 nn tarifi udur. Bu tarif ktdr, o tarif iyidir. 'Kin'in byle bir tarifi var..." Herey ve herkes iin sabit bir tarifi vardr, yle ki bunlarn, hep sabit iaretler ve sabit hakikatlar olduuna inan yor. Halbuki biz Batllar, onlarn inanyoruz. Herey, her an baka bir eyaya dnme halindedir. Kalc olmayan gerekler olup, olma, doma ve lm halindedirler. Bu nedenle doulu mantksal dnyor (sabit mantk an lamnda), batl ise diyalektiksel. Bu yzden yaants hareket ve deiim halindedir. Hereyin seilebileceini ve yok edilebilece ini dnyor. nsanda deitirme gc vardr. Halbuki dou lu hereyi ezel ve mukaddes biliyor. Deime imknm

dn meksizin teslim oluyor. Batl, hereyi itibari ve deiim halinde biiiyor. Hereye saldryor ve yok ediyor yapyor ve egemen oluyor. Ama dou lu viran eden ve yapan biri deildir; sabit dnyor. Btn bu buyruklar dorudur! Ama, tam aksi dorudur. nk sabit mantk, Aristo'ya aittir ve Hicr nc asrda slm kltr tarihinde slm adn da alarak ilim evrelerimizde 'slm Mantk' adyla tedris edilmitir. slm fikir ayr bireydir, slm ilimler ise daha baka bir-eydir: Bir renci: "Diyorlar ki, "Kur'n'da dnya kzn boynu zu zerindef!) boynuz kzn zerinde{!) kz baln zerin de, balk suyun zerinde... diye yazyormu." - "Hangi Kur'n bunu yazm?" dedim. Dedi ki: - "Ben bir adamdan ders alyordum. Arapa, eski ilimler ve astronomi tahsili yapyordu. Astronomi kitab byle yazmt." Dedim ki: - "Bu astronomi ashnda Babil astronomisi olup islm peygamerinden bin yl ncesi ile ilgilidir." Bu yzden slm ilimler adyla tedris edilen eylerin bazen Islmla bir alkas yoktur. Arapa sarf ve nahiv ilmi de slm ilimler arasnda saylmtr. Ama dilbilgisidir ve slmla ilgili deildir. Franszca dilbilgisi veya baka bir dilbilgisi gibi. Cahi170 DNLERTARH liyye iiri de -slm'n mcadele ettii bozuk cahiliyye dnemi airlerinin Mualakat- Seb'as- tedris ediliyor, o halde bunlar da m slm? Aristo mant Aristo'nundur. Aristo, Hz. sa'dan yz ksur yl nce, slm Peygamberi'n d en ise bin yl ncedir. Bu nun slm, slm medeniyeti, slm kltr ve slm tarihi ile ne alkas vardr? slm tarihinde bu ekilde olan birok eyler daha vardr. Mesel, inicilik slm medeniyetinin bir parasdr, ama acaba Kur'n'da inicilik diye birey var m? Bunlar slmla lgili deil dir ama slm'a acaip ekilde yapm ve karmlardr. Ayd nn en byk ii, slm mektebini, slm ilimlerin, kltrn ve medeniyetin penesinden kurtarmaktr. slm' Bill'n anlad ekilde anlamaldr. Ebu Ali'nin anlad gibi deil. Molla Sadra, Muhyiddin Arabi ve Gazal'nin anlad gibi deil, slm' l yolcusu Ebu Zer'in anlad ekilde anlamak gerekir. slm kl trn, slm'a girmi kltrlerden ayrmak gerekir: slm' yle anlayalm ki, ideolojiyi slm kltr ve eiti minden kurtaralm. Hi phesiz slm kltr ve eilimi ok azizdir, insanln vn kaynaklarndan biridir. Ama slm ideolojisi ayr bireydir. Kltr ve eitim ile ideolojinin farkll iki ihtilaftr. Mesel, Ebu Zer'in, Ebu Ali Sina ile olan ihtilaf ve fark gibi. Ebu Ali'nin bildii eyi Ebu Zer bilmiyor, ne "Kanunu" anlyor, ne de "ifa"y. Eer "cevher" "heyula" (madde, hereyin asl) vb. eyleri okusayd tepesi atard. Ebu Zer'in bildii ve hissettii eyleri Ebu Ali, Molla Sadra, Muhyiddin Arab ve bizim kltr ve medeniyetimizde byk iler yapm olan dier dhiler bil miyorlar ve hissetmiyorlar. Ebu Zer'in dert ve gr ayr bir eydir. "Ebu Ali"nin dert ve gr ayr eydir. slm'n grevini akla kavuturmamz gerekir. Hangi gzle grmemiz gerektiini akla kavuturmamz gerekir. Kur'n', Ali (a.s.) Ebu Zer ve Bill'n gzyle mi okumamz ge rekir? Yoksa filozoflarn, ariflerin, kclmclarm byk rivayeti-lerin, hadisilerin, mantklarn, usulclerin vb. gzyle mi? DNLER TARH

171 Bunlar birbirinden ayrmak gerekir. Eer ayrmazsak Aris to mant kltrmzn bir paras saylr. slm ilimleri oku duumuz zaman Aristo mantn da okumak gerekir. oun luk bunun Atina mantk ve felsefesi olduunu anlamyor. sken deriye'yi dolatktan sonra yeni Efltuncularla slm'a gelmitir. Deimi ve tekml etmitir. Ama kkeni Atina'dr. Yunanl grtr. Aristo'nun va'z veya tedvin ettii bir yntemdir, bu nedenle batldr. Dou mant ve dou dini veya bu aslda ortak ulan bra him'i din eyann ve cevherlerin ayrma ve sabit olmay dem-i ubt esasna dayanmaktadr. Doulu grte asl, olu ve yok olutur. Olu ve yok ulus diyalektiksel bir grtr. Zira Yunanl filozof: "Bir rmaa bir seferden fazla girilmez' yani ikinci defa ne adam ayn adamdr, ne rmak ayn rmaktr, o halde (sadece onun bu szne istinaden) diyalektik Yu-nan'dandr{!) Dedim ki; "eer herey deime halindedir" esas, felsefenin ve felsef mektebin kkeni olursa, o halde hepimiz en derin, en ak, en sarih birer filozofuz, "bu da geicidir." (Dnyann tama m handr. Herey bir kapdan geliyor, dier kapdan kyor.) "... O'ndan baka herey yok olacaktr; hkm O'nundur; O'na dn drleceksiniz. " (Kasas/88). Bu sabit olan "O", kimdir? Bu, deiim grdr. Dnyadaki hereyi srekli deiim, ebed olmay ve deime halinde grmektedir. Tezat esas, diyalektiin zdr. Dou kltr ve grnn asldr. Dou kltrnde tabiat, tarih ve insan diyalektikseldir. Yani eliki esasna dayanmaktadr. slm'da nsan, ki Zddu Toplam Olarak Tantlmtr slm'da -"slm' Tanma" konusuna gelince bunu tm yn leriyle syleyeceiz- insan, iki zddn toplam olan bir iarettir. Mantn zellii u ki, iki zddn toplamm kabul edemiyor. Mantk daima, 'iki zt birlikte toplanamaz' diyor. Hem gndz, nem gece olamaz. Bir ey hem iyi, hem kt olamaz. ki zt bir172 DNLER TARH biriyle toplanamaz ve giderilemez. Halbuki biz iki zddm topla mnn olduunu gryoruz.28 ou insanlar ne iyidir, ne kt dr, ne ldr, ne canl. Diyalektik diyor ki, iki zt bir arada toplanyor. Bir adan kt olan ey, dier adan iyidir. nsan, bir taraftan amurdur, dier taraftan Allah'n ruhudur. Bu diyalektik bir almettir. Bu nedenle bir insan, mahhas ve sabit bir tarife sahip deildir, in san bir "olma"dr. Bir sabretme halidir. Ruh ve amurdan yapl mtr. O halde kendi nedir? Bir semedir, bir dhaddr. Bir m cadeledir. Bir "olma"dr. Kendisi sahip deildir. amur ve Al lah'n ruhu, bunlarn ikisi ayr ve zt iaretlerdir. Vcuda flenen Allah'n ruhudur. Ama Aristo mant y le diyor: nsan konuan hayvandr, insan glen hayvandr. Yani konuan ve glen her varlk insandr. Bu tarifler sabittir. Oysa slm yle diyor: nsan iki zddn toplamdr; hem ilh, hem eytan. Allah'a snmak iin bir imkn vardr. eytan'm oyun ca olmak iin de bir imkn vardr. Bu iki zt imkn, insanda bir araya toplanmtr. Bu diyalek tik bir iarettir. Tarih ve kltr de diyalektik esasa gre zuhur etmektedir.

Dinlerdeki Tarih Felsefesi Tezat Esasna Dayanmaktadr Tarihin tamam -Zerdt dininde, Buda dininde, Taoizm di ninde tarih felsefesi tezat esasna dayanmaktadr. slm'da da tarih felsefesi tezat esasna dayanmaktadr. ki zt kutup arasn daki sava, tarihi yaratyor. brahim din anlamyla slm'da, in sann -o balangtaki insan, insanln babas Adem'inAllah'n ruhu ve amurdan yaratlmasyla tarih douyor; sava balyor. 28- Zddiyet iki ekildedir Mesel siyah ve beyaz, gece ve gndz gibi. Ama asl ztlk, bir eyin olmamasfdr. Mesel, bir eyin olma ve olmamasnn, bir yerde ve ayn anda olmas gibi. Bu yzden onlarn toplanmas ve giderilmesi aklan muhaldir. Mesel hem Zeyd olmas, hem de olmamas mmkn deildir. Veya hem olmamas hem de olmas mmkn deildir. Ama giderilmeleri mm kndr. Mesel bir ey bir yerde ve bir durumda hem siyah hem de beyaz ol mayabilir Ama ne siyah, ne de beyaz olmamasnda bir problem yoktur, belki krmz veya mor olabilir DNLER TARH 173 Habl ve Kabil'in sava, btn tarih boyunca devam ediyor ve zamann sonuna kadar da devam edecektir. Btn tarih sahnesi balangtan zamann sonuna kadar sava sahnesidir. Bu diya lektiktir. Taoizm'de ve n kltrnde, diyalektik gr ok mah hastr. Btn eya "Yang" ve "Yin" esas zerinde srekli bir sa van iindedir. Btn eya, bu savan neticesidir. Hareketler de. Bir aa parasn gznne alnz. Topraa gmdnz zaman, gkten yamur ve gne alyor, yeeriyor. Bu "YhV'dir, gkten "Yang" kabul ediyor. Sonra iek ve meyve vermeye balyor bu "Yang" ve "Yn"in aslm olmasnn sonucudur. Dier taraftan "Yin" oan aa "Yang"a sahiptir. nk ate yaktmz zaman "Yang" alev de alyor. O halde aata ve odunda hem Yang vardr hem de Yin. Hem tezdir, hem antitez dir. Bu yzden bireyde bazen "Yang" yetenei galip geliyor, ba zen "Yin" yetenei. O halde "Yang" ve "Yin", btn eyann bnyesinde gizlen mi olan iki zt kuvvettir. Herey kendi iinde bir sava ile kua tlmtr. Bu esas, hereyde ve her almette olan diyalektiktir. (Mesel, atoma baknz. Elektron ile protonun savama, art ve eksi yklerine baknz.) "Tezat" Fikr Marks ile Sosyolojiye Giriyor Diyalektik, Marks ile sosyolojiye giriyor. Toplumda asiller var, kyller var. Kapitalist var, proleter var. Biri tez, dieri an titezdir. Devrim bu ikisi arasndaki savan neticesidir. Eletron ile proton arasndaki savatan atom hareketinin ortaya kmas gibi. Diyalektik sava, hereyin iinde vardr. Mesel, yumurta tezdir. Yumurtay gznne alnz. Onu tavuun altna koyuyo ruz, scakl kabul ediyor ve her gn iinde "antitez" geliiyor. Yumurta "tez"dir, her gn iinde gelien "yumurta olmayan" ise antitezdir. Bu sava her gn antitezin yani yumurta olmayann faydasna devam ediyor, antitezin btn yumurtann iini tezi 174 DNLER TARH doldurduu ve dar srd yere kadar devam ediyor. O za man kabuk gagalanyor, krlyor ve civciv (sentez) dar fr lyor.

O halde yumurta hem tezdir, hem antitez. Bu ikisi arasnda ki savan neticesi civciv grn ile doan sentezdir. Bu, Hegel diyalektiin d eki btn hareketlerin ben zetm esidir. Hem tarih, hem insan hem de tabiatta aklyor. Bu "Yang" ve "Yin"i hereyde mcadele halinde gren in sznn aynsdr. Btn iaretleri ve eyay bu mcadele ve hareketlerin neticesi gryor. Eyadaki "Yang" ve "Yin" neticesi dir bu mcadele; deiim ve bambakalk devam ediyor. Bu e kilde tabiat daima bambaka olma halindedir. Hibir ey sabit deildir. Bu iki unsurun, vcudunda savaa tutumad birey bulunamaz. Eer "Yang" halinde ise "Yin'den etkilenmemesi, eer Yin halinde ise Yang'dan korunmu olmas mmkn de ildir. Tezat Felsefesi Yani in Diyalektii Btn bu savalarn, hareketlerin, ztlann toplamnn, bam bakaln ve dnyadaki hereyin hareketinin, deimez ve is tisna kabul etmez bir tek dzenin esasna gre ekil aldn g ryoruz. Dnyaya ve hergeye (insan, hayvan, tuzlu, ac, ruhlar, tabiat tesi mevcutlar, bitkiler, cansz varlklar) hakim olan, d zen zellii ve kll namustur. Lao-Tsu'nun "Usul" kitabnda ni teledii gibi; ezel, ebed, kll, rtl, kapal, gizli (yani gayb) ve her yerde bellidir. Hibir yerde akln penesine gelmez. B tn zt eyada bir beraberlik mevcuttur. Her ey onun istek, ira de ve arzusuna gre olmakta ve gemektedir. Hayatn varlmn btn sahnelerinde, madde ve mnda olan btn zt iaretlere, eitli savalara dzen ve yn balyor. Hereydir ve hibir ey deildir, ad "Tao"dur, Tao Nedir? M.O. 5. ve 6. asrlarda yani 2600 yl nce yazlm olan "Tao Usul" kitabnn kendisinde bile "Tao'nun nitelenmesi mmkn deildir" diye itiraf ediliyor. (Tpk bizim "Allah" hakknda saDINLER TARH 175 hip olduumuz kavram gibi, idrk ve akla smayan ama her yerde mevcut ve hazr olan kavram.) Gaybdir, ama hibir yerde kayp deildir. Hibir ey "O" deildir, ama "O" hereyde mev cuttur. Usulen ondan baka birey yoktur, herey onun tecellisi-dir. Hatta iyi ve kt, gzel ve irkin onun iradesine tbidir ve "O" "TAO"dur. "Tao"nun lgat mnsnn anlalmas, onun tannmasna daha ok yardm edecektir. Tao lgatte "Su yata" anlamna ge lir. "Nehrin yata" sabittir, ama oradan geen su hareketli ve deikendir. "Nehir yata"mn dier bir anlam daha var; "yatak", suyu dadan ve ovadan k kaynandan, asl var yeri olan okya nusa ynelten bir gidi yoludur. O din ve felsef kavram ile, bu lgat mns arasnda ne tr ve hangi iliki var? Tao, btn kk ve byk dalgalarn, srekli olmayan kabarcklarnn, yani btn almetlerin, btn elikilerin, btn eyann tamamnn onun zerinden geip, onlara yol gsterilip, o yoldan, mkemmel snr olan okyanusa veya kendi vcutlarnn gayesine ve nihayetine ulamalarndan ibarettir. O halde Tao, su yoludur.29 Yol hereydir. Btn eya ve btn varlklarn tbi olduklar btn kanun. Tao varlk lemine egemen olan bir iradedir. Btn mevcutlara egemen olan bir kanundur. Eyann birlik ve beraberlii hep Tao eklin de, tezat ve savalar ise Yang ve Yin esasna gredir. Taoist airlerden Biri Konuuyor u aaca baknz, niin hibir zaman zdraba mahkm ol muyor? Niin hibir

zaman zntye kaplmyor? Baharn ba langcnda tomurcuk veriyor, yeeriyor, genleiyor, yaprak a yor, iek veriyor, meyve veriyor. Sonbahar sonlarnda sarar-yor, sonunda yapraklarn dkp plak kalyor, Sakin bir ekil de k uykusuna giriyor. Mart balarnda veya ortalarnda tek rar canlanyor, kendi gidiatna devam ediyor. 29- eriat ve er'a gibi. Su yolu, nehir tarafna dorudur. : 176 DNLER TARH Niin zdrap ekmiyor? Niin hibir aa intihar etmiyor? syan etmiyor, fkelemiyor, bkmyor, felsef mitsizlie kapl myor? nk tabiat kanununu, Tao'yu takip ediyor. Niin perianlk hastalk, sava, zorluk, ihanet, zdrap, mitsizlik, ktlk, gam, eziyet insanda var? nk evrende hereye hkmeden dzene kar, cz' akl ile baka biT yol se iyor. Merihli Yolcunun Yer Kresi Hakkndaki Raporu30 ok mehur yazar sayn Muhammed Hicaz'nin bir hikyesi var. Hikye yle: "Yeryznde bir bilgin, Merih'e gitti. Merih caddelerinde yryordu, sinema afilerine ve kltr haberlerine bakyordu. Anszn gzne bir haber iliti. Haber yle diyordu: 'Merihli fa lanca profesr, mehur bilgin, fze ile yeryznden geri dnd. Yer kresi ile ilgili aratrmalarn, yeryzndeki canl varlklar konu edinen yeni kefini, sayn dinleyicilere arzediyor!" Dnyal olan bilgin diyor ki: "Kendim dnyal olduum iin MerihlileT'in bu konferans na katlmak istiyordum; konferansn konusunu sevdim ve katl dm. Merihliler acaip bir heyecanla, profesrn szlerini dinli yorlard. nk Kinat'n hibir yerinde Merih kresi dnda, hayat olmadn dnyorlard. imdi bu bilgin, yeryznde ok sayda canl varln olduunu kefetmiti. (Melik'-uara Bahar'n szyle: Bu okuduum yer kresi nedir ki? Tatandr, dedi. Orada tekmelenmi birileri var.) Profesr diyor ki: "Bizim heyetimiz gidip orada bumda aratrma yapt. Yeryznde ok sayda canl varlklarn oldu unu anlad. Hepsinden daha gelimi veya en azndan hepsin den daha iddial olan, "insan" isimli bir varlkt. 30- Muhammed Hicaz'nin "Ayna" isimli kitabna yeniden bakmanz, iyi olur. Nepin gezegeninin kefi ile sanyorum Babilliler hayal dncesiyle Neptn'e gidiyor demek istiyor. Orada bir topluluk gryor; insann zelliklerinde. O topluluktan ok gzel szleri hitab eklinde naklediyor. DNLER TARH 177 Bu varl tasavvur edebilmeniz iin ne diyeyim? Sadece br tulum gibi olduunu syleyebilirim. Drt tutana var, iki tane de delik. Yerin zerinde srnyor. Acaip bir hrs, heyecan ve tecesssle hereyin cann almaya alyor. Yeri, dalan, eyay, hayvanlar ve aalarn hepsini yamalyor. Yamalamadan baka, iki ayaklan stnde birbirlerinin canna kasdediyorlar. O kadar birbirlerini ldryorlar ve ldrmekten acaip bir zevk alyorlar ki, bir ksm kalnca en fazla ldrenler kahraman iln edilip madalya alyorlar tarihlerinin en sekin ahsiyetleri, ken di cinslerini en ok ldrm olanlardr. Acaip bir i daha yapyorlar. Btn byklk, zek ve kur nazlklarna ramen

doal meyveleri, tabiatn ok gzel ve ho kokulu sebzelerini, hayvanlarn salkl ve doal bedenlerinden aldklar etleri, olduu gibi yemiyorlar. Onlar kablara koyuyor-la, biber, zerdecal gibi baharatlar ve eitli yalar ekliyorlar, ate in zerine koyuyorlar, yakp piiriyorlar sonra yiyorlar. Ardn dan dertlere hastalklara yakalanyorlar. O zaman muhteremO) adamlardan yardm istiyorlar, para veriyorlar midelerindekini ila ve ine zoruyla darya karmaya alyorlar. Niin byle iler yaptklarm anlayamadm." Bu, Merihli'nin insan hakknda yapt tenkittir. Ama Tao-izm, insan tabiat ve Tao'ya tbi olmad iin tenkit ediyor. Tao'nun onun emrine arzettii yiyecekler dnda eyler yedii ve bunlardan faydalanmak iin kendisine balanan el ve mi deyi -tabi yiyecekleri yeme yolunda- kullanmayp baka yiye cekler hazrlad iin tenkit ediyor. Doal evini brakyor, kendi yapt eve gidiyor. Sava haset ve kine mptela oluyor. Kendisi daha ileri gitmek iin hemcinslerini yok ediyor. Dierlerinin da ha erken hedefe ulamas iin yok oluyor. Daima muzdariptir. cinnete, sinir ve ruh hastalklara, felsef ve itikad hastalklara mptel oluyor. Taoizm'in -lm deinde olan, byk ahsiyetlerinden bi rine talebeleri sordular: - lnce seni nereye gmelim, nerede kefenleyelim? 178 DNLER TARH - Mezarm yeryz. Mezarmn tavan gkyz. Mezarmn kandili geceleyin ay, gndzleri gnetir, dedi. - Eer seni topran zerinde brakrsak; kular ve haerar-lar yerler, dediler. - Onlar niin Tao'nun kendileri iin yaratt yiyecek ve r-zktan mahrum ediyorsunuz? dedi. Bu, "Tao" dnce tarzdr. Kurtulu Yolu Neresidir? nsan, gnein altnda ve yerin stnde yaayaca yerde st kapal sun' evlerde yayor. Bu yzden kszla veya ha vaszla mahkm oluyor ve eitli hastalklara yakalanyor. "Tao", insana hareket ayan balad. "O", ayaklan hare ket gleri olmayan, sadece "kendilerini brakmaya" gc yeten ekilde yapt. Bu insan Tao'nun gidi yolundan dar kmtr. Tabiat kaplayan geni ufuklar brakm kendini ehir isimli dar duvar larn, sokaklarn ve caddelerin arasna sktrmtr. Tabiatn ona balad gzelliklerden faydalanamam, sun' gzellik ler yapmtr. -Kilosu riyal olan- tabii karpuzdan istifade etmiyor, be-bin tmene bir karpuz tablosu satn alyor. ehir yapm, idaresi iin kanun va'z etmi, hukuk, emniyet ve emana muhta olmutur. Gelip halka hkmediyorlar. Hk metle beraber daima zulm domakta. Bir ksm efendiler bir ksm kyller oluyor. Bir ksm erefliler, bir ksm adiler. Ksa zamanda hedefe ulatracak baz ilimleri bilmeye ken dilerini mecbur hissediyorlar. O ilimler sonra bir grubun elinde dierlerini aleyhine bT silah olmaktadr. Bu onun niha neticesi dir. Bunlar ara, teknik, zek ve tabiat tanmakla dopdolu ser vetleri topran barndan karabilirler. Ama bu servetler, on lar kpekler gibi birbirlerinin vcuduna dren bir lokma gibi olmaktadr.

DNLER TARH 179 Sonra da ilikileri, hayvanlarn ve vahi canavarlarn iliki leri olmakta. Aldatma, yalan, zulm, facia ortaya kmakta, fesat yaygnlamakta. Beyhude yasalar ve snrlamalar yapyorlar, bir ksm onlara bal kalmakla irkinleiyor. Bir grup ise, o yasala rn ve snrllklarn aleyhine isyan ediyor, mcrim ve hain olu yor. Bir ksm ise bunlarla mcadele iin egemen ve zalim oluyor. ZALM VE MAZLUMU DOURAN MEDENYET Bir ksm isyan ediyor, cinayetkr ve gnahkr bir ksm ise bunlarla (isyanclar ve canilerle) mcadele iin egemen ve zalim oluyor. Bir grup da her ikisine kurban ediliyor. Bylesi lgnlk la kark bir topluluk, "ehirleme" adyla, medeniyet adyla ya plyor. nsan, kendini buna kaptryor. Tpk az salyas ve ca nyla zerafet ve gzellikte sanat harikas o ipek kozasn yapan ipek bcei gibi. pek bcei koza yapyor, sonunda da eserinde kendisini bouyor. Bu medeniyettir. Medeniyetin aretleri Btn tarih boyunca medeniyetin iaretlerine bakalm. Biri si Msr medeniyetinin sembol olan piramitlerdir. Binlerce k lenin, dibinde kurban olduu piramitler. Msr medeniyeti ba n ancak byle kaldrmtr. Birisi de byk in medeniyetinin sembol olan in eddidir. Her ta ve tulann geldii yerde, bir insan amurlarda srn drmtr. Hibir gl insan bu du vardaki iini bitirememirir. Talarn ve aralarndaki harcn yeri ne, nice insanlar gmmlerdir. Bu medeniyetler, yalan, aldatma, cinayet, katliam ve kleli in toplamdr. Medeniyetlerden faydalananlar ya "Ojen ones-co"nun kahraman gibi gergedan idiler. Alnlarnn nndeki boynuzla ldrp, iniyorlard ve gidiyorlard veya Kafka'nm kahraman gibi irkinleiyorlard. Talihsiz kle insanlar, sekin insanlar... Temiz ve sekin milletler... Svarileri yok eden millet ler.. 180 DNLER TARH Btn tarih ve medeniyet boyunca insanda ne geliti? n san; ldren ve ldrlene, kle sahibi ve kleye, aldatan ve al datlana, smren ve smrlene dnt Bunlarn hibiri insan zellik deildir. Bu, medeniyetin ve meden insann geli mesidir. SYANCI NSAN evik ve yetenekli balklar vardr; gidi yoluyla yolda ol mak yerine rmakta kalrlar. "Nasl yaayalm?" sorusunun pe indedirler. Biri bu keyi seiyor, dieri o keyi. Biri bir kaya parasn, biri bir yosunun tavann, hepsi yeni birey yaptklar iin ve kendilerine ait bir snak setikleri iin mutludur. Ama asla denize gitmiyor ve zgrle ulamyorlar. Btn varlk leminin ve eyann hareketine klavuzluk eden Tao'ya kar bir gidi yolu seen insan, ideal, arzu, medeni yet oluturmakla, kinatn gidi yolundan baka bir yol semek le kendi cz', fuzul aklnn mptelas olmutur. Bu ekilde hem kendini denize ve Tao'nun niha hedefine ulatrmaktan mah rum etmitir, hem de lemin tekml ve hareketinde gecikme meydana getirmitir. Eer bu lzumsuzluklar, bu ktlkler, zaaflar, serler, medeniyetler olmasayd, insan kendini tabiata emanet ederdi. Tabiat dzeni esasna gre

yani Tao'nun irade ve isteine gre hareket ederdi ve hedefe ulam olurdu. TAO'YA GRE KENDNE DN O halde, Tao'ya gre kendimize dndk. Kendi, kendisine geri dnmek ne demektir? nk akla dndmz zaman akl lzumsuz eyleT yapp, yol gsteriyor, ideal oluturuyor. O halde akln kenarndan geip ftratma dnyorum, insan ftra tma, halis ve saf kalbimin ilham verdiine; kalbimin tam ortas nn dedii eye dnyorum. imdeki sakinliine dnyorum. Akl- kll olan ztma smyorum. Btn eyada cari oan akl, DNLER TARH 181 bitkiyi baharda yeerten akl, yazn meyve vermesini salayan ve sonbaharda uykuya ekilen bir akl. Bu tabiatn bir paras olan bende de caridir. Onu kefediyorum, kendimi ona emanet ediyorum, ona teslim oluyorum. Bu akln altnda Tao duygusuna nasl ulalabilir? nsan, kendinde Tao'yu nasl bulabilir? zel bir marifetle. Aldatc olan ilimle bulunamaz; tehditi ve fuzul olan aklla da- O zaman in san, bitkinin genliine, tabiatn barnda bir almetin eminlii-ne, selmetine ular. Sonra btn eziyetleri, itilaflar zd iraplar, kinleri yok olur. Onlarn yerini Tao'nun ak doldurur. Fakirlik ve Riyazet Elbisesi ile nsan, ak!, dnme ve istidlal ile dnyann ve kendisinin Tao'suna ulaamaz -Tadarn her ikisi birdir- lim ve mantkla ulalmaz. Bu yolda ak denemesi, rakstan ve musikden daha iyidir. Veya ibadetten daha iyi olan riyazet ile. Riyazet, yani in sann fuzul akldan, ehirdeki lezzetlerden, sun' lokmalardan kendini kurtarmasdr. Kendini medeniyette yaplan lokma ve lezzetlere muhta olmaktan kurtarmasdr. Kendini fakirlik ve medeniyete muhta olmama elbisesi ile ssleyip, tabiatn bar na gidip, kendini Tao'ya teslim etmesi gerekir; coku, cezbe ve ak ile ona dalmas gerekir. TAOCU FKRN BZM TASAVVUFLA UYGUNLUU Bu kavramlarn bizim suf kavramlarn ayns olduunu gryoruz. Bizim kendi kltrmzde bulunan "vahdet-i vcut" fikridir. Akl gzyle grdmz btn farkllklar eer ilham ile grrsek evrensel birlie dnyor. stek ve coku ile ona dalarak bu kendini gstermeyi yenilgiye uratp o olua ye timektir, bu her yerde riyazetle mmkndr. O, Allah'tr, b tn cilveler O'ndandr. Yani, bizi madd hayata balayan btn hevesleri yok etmektir, fuzul akln birbiri stne biriktirip ba182 DNLER TARH DNLER TARH 183 lad eylerden kurtulmaktr. Btn ihtiyalar ve ballklar koparmaktr, hrriyete ermektir. Bu ekilde o birlie ulalabilir. O zaman baharn barnda yaayp, bahara, iee, meyveye ka vuan bir bitki gibi bahara kavuuruz, iek ve meyve vermeye balarz. Bu, Lao-Tsu'nun nder olduu, Taocu mektebin fikridir. Lao-Tsu M.. 604 ylnda doan bir bilgedir. Bu mektebin kuru cusudur ve bu mektebin elisi oldu. Dnce tarznn aslnda tasavvuf olduunu gryoruz, bizler de bu dnce tarzna inyz.

Acaba tasavvuftaki "tarikat" kavram, Tao'nun tercmesi deil midir? Veya gitmek veya yolda seyahat etmek anlamnda olan "slk" o Tao yolunda gitmeye davet deil midir? "nsann akl, bir yere gtrmyor" "Aklclarn ayaklar rktr"; "lim botur ak ie hakikatin yolundan gitmek gerekir" diyen dn ce acaba "Tao"ya davet deil midir?"; "Genel ve kll hakikata dalp, kalp ile ona ynelmek gerekir" sz, akl ve irade ile Tao'ya ulalamaz diyen szn aynsdr. TAOCU FKRN YNTEM VE ANTMEDENYET OLAN JEAN JACOUES ROUSSEAU'NUN EKOL Medeniyet, akl, irade, ilim ve insann tabiatta, tabiatn ke narnda tabiata kar yapt btn lzumsuzluklar ile mcade le, insann kendi bireyselliine ve evrene egemen olan dzene dnt. Yani Tao'nun iradesinin belirmesine dn... Mutlak mkemmellik olan niha menzile gidi; sadece Tao yolunda gi dilerek elde edilir. nsan, tefekkr, bid'at, teknik yerine "Tao"yu kefemeye, mahede etmeye teslim olmaldr. ini Tao'nun ira desinin uhdesine vermelidir. Bunlar Taocu okulunun prensipleridir. Bu jean Jaques Rousseau'nun 18. asrda iln ettii medeniyete, ilme ve teknie kar olan bir mekteptir. Jean ]acques Rousseau diyor ki: "nsan sosyal anlamay yaptktan sonra fesat, sava, ayrca lk ve zulme mptela oldu. nsan iinden boan btn bu yalanc yasalar krmz. Bunlar insan gl ve zeki kld, ama aa lk, vahi ve cani yapt. Tabiatn o saflna, gkyznn altndaki o zgrle in sanlara egemen olan bu karmak dzenlerden nceki kardeli e, eitlie ve beraberlie dnnz. Akldan, sevmeye ve aka ulaalm." Bunlar Rousseau'nun szlerdir ve Tao'dur. Lao-Tsu Taocu-luunun szleridir. Bireye Yneli Mektebi in Toplumuna Darbe Vurdu Ama, bu kendine, bireye yneli mektebi, medeniyet, ilim ve iradeden bkknlk, in toplumu ve medeniyetine byk bir darbe vurdu. nk byk mektebi Taoculuk olan irfan (bire yin en byk terbiye edicisidir ve bunu her yerde tekrarlyo rum) ruhu o kadar yce olan bir nsan yapyor ki, onu madd hayat tesine ulatrabiliyor. nsan yere ve gnlk hayata ba layan hereyden kurtarlm bir fert haline getiriyor. Ama top lum iin uyuturucu bir maddedir. Bu yzden ferdin daima irfan ile eitilmesi, toplumun ise, akl ve iktisat ile eitilmesi gerekir. Ferdin ak ile temizlenmesi gerekir. Toplumun akl ile idare edilmesi gerekir. Bu ikisi asln da iki ayn mizatr. Tasavvufa Yneli Toplumu Bozar slm irfana baknz, ne byk ahsiyetler oluturuyor. O bykl ile Gazali, o azametiyle ems-i Tebriz, o kadar b yk Mevlna ve Sena. Ama eer toplumuna dayanrsa, hereyi bunlar dnp, i yaparlarsa toplum korkun bir toplum olur. Bu toplumda hatta taksiye binmek bile olmaz. Eer, binerse ne fark eder, dnyann ynleri hep itibaridir! O halde toplumun, akl, iktisat ve adalet ile yaamas gere kir, nsan, imkn bulabildii yere kadar geliebilir. 184 DNLER TARH Lao-Tsu Taoizculuunun hayr, in toplum ve medeniye-tindeki fesatla

mcadelesi idi. Sosyal iktisada kar bir tepki id. Ama kendini bireysellik, bireysel maneviyat, hirete yneli, mcerret ahlk faziletlerle o kadar ssledi ki toplumu zayflatt. KONFYS Konfys, Lao-Tsu'ya kar bir tepkidir. "L" de "Tao"nun yerine geirilmek iin bir esastr, "Li" nedir? Li, salam toplu mun, onun temeline gre ekillendii, idare edildii tekml ka zand usl ve yasalardr. Konfys diyor ki: Toplumun insan bozduunu, medeni yetin insann ahlkn yok ettiini, insan gl yaptn, ruhun faydalanmasn saladn kabul ediyorum, ama insan aalk, cani, kan dkc yapmtr. Fakat bu toplum yznden deil dir, belki toplumun idare edildii, doru olmavan kanunlar ne- , 1 deniyledir.31 Eer Toplum "Li" Esasna Gte dare Edilirse Tao Tekmlne Ulaacaktr "Lao-Tsu'nun hatas udur: Hasta bir tarzda olan, insan ol mayan kanunlara gre idare edilen irkin toplumu, ideal ve mutlak toplum olarak almasdr." (Bu Lao-Tsu'yu seven Konf ys'n szdr). "Ben, Lao-Tsu'nun toplum aleyhine olan btn tenkitlerini kabul ediyorum ama onun aksine, bu toplumun tabiata aykr olmas ve medeniyetin Tao"ya aykr olmas nedeniyledir demi yorum. Bu toplumun Tao"ntm aksine olduunu kabul ediyorum, ama inanyorum ki eer toplum ve medeniyeti "Li" -toplumsal namus- esasna gre oluturulur ve idare edilirse, o toplum sa dece Tao'ya aykr olmamakla kalmayacak, belki Tao'nun gidi L 31- Konfys'n sosyal [emelleri, insanlk toplum ve medeniyetini l-ti kkl bir tarzda savunduunu gryoruz. DNLER TARH 185 yolunda "Taoculuk"un tekmlne doru hareketi hzlana caktr. Balk rneini kabul ediyorum, ama insan bozan bu top lumdur. Gelin rnei deitirelim. "Bu nehre ve denize gnl vermeleri gerekli, kendi hilik ve lzumsuzluklarn gidi yolu na teslim edip denize ulamalar gerekli dediiniz balklar, eer zek, akl ve ilimlerini iin iine sokar, bir gemi yaparlar ve ge miyi normal hzdan daha sratli bir hzla nehrin gidi yoluna b raklrsa, o zaman bu gemi sadece nehre ve Tao'ya aykr olma makla kaiayacak, belki bal daha hzl ve erken denize kavu turacaktr. O halde eer toplum "Li" esasna gre oluturulursa, toplu ma Tao esasna gre daha hzl ve daha seri bir hareket kazand rlm olacaktr- nsan eer tabiatn gidi yolunda tek bana ka lrsa, bitki ve hayvann ahengi ile geliir, ame eer "Li", toplu munda yer alrsa, Tao'nun gidi yolunda daha seri geliir. n k "Li" Tao esasna gre hareket eden toplumsal dzendir." Onsekizinci asrda Fransa'da, Voltaire ile Rousseau arasnda olan sava, Konfys ile Lao-Tsu'nun savadr. Konfys'n insan medeniyet ve toplumun sosyal temeli ni en kkl ekilde savunduunu gryoruz. (M.. Altnc asr da). Voltaire, IS.nd asrda Konfys'n ayn szn Rousse-au'ya kar sylyor. Rousseau, toplumdan nceki bireysellik hayatnn ahlk, dindarlk, fazilet ve insan maneviyatn hamisi id, Voltaire ise medeniyet, ilim, ilerleme, maddyat, sanayi ve sava

taraftan idi. Bu ikisi arasndaki sava, Konfys ile Lao-Tsu arasndaki savatr. Tam 24 asr sonra 18.nci asrda, bu sa va ikinci defa Fransa'da ve btn dnyada oluyor. Hippilerin sava bu eittendir: imdi de devam ediyor. Amerika'da mevcut olan en derin ve insan harekettir. Kapitalist Amerikan toplumu ile hippilerin sava; bilgini, filozofu, hakimi ve sosyal dzeni, "insan yiyen insan", yaratmak isteyen bir top lumda bunlar "yeme" ve "yemeye tapma" aleyhine isyan edi yorlar. 186 DNLER TARH Hippi ile Sohbet Bunlardan biriyle Mehed'de sohbet ettim. ok derin bir adamd; aka Nixon'dan iki kat daha uurlu idi.32 Onunla tar tmam ok tatl oldu. O Amerikal bir genti, ben Mslman ve doulu bir gentim. Ben maddiyat savunuyordum, o mane viyat savunuyordu. Ama onun maneviyat benim iin taham ml edilmesi imknsz bireydi. Diyordum ki: Ben, senin savu nucusu olduun maneviyat kabul ediyorum, sana sayg duyu yorum; ama siz medeniyetin kalbn ve bedenini yok etmekle bu maneviyat kurtarmak istiyorsunuz. Ben diyorum ki, bu madd dzeni bir beden ve kalp gibi almam gerekir ve ona insan ruh vermemiz gerekir. u anda olan vahilik, dmanlk ve materyalizmin yerine Amerika'nn beden ve kalbna insan ruhu fleyin -yani Hind ruhunu- veya Amerikan medeniyetini Hint'te ina edin. O zaman hem byk arifler gibi, nefs gidiat slah eden insanlara sahip oluyoruz, hem de Apollo svarileri (astronotlar) gibi ufuklara seyahat eden insanlara sahip olmu oluruz. Ama bunlarn damlarnn tepesine kmak ve oradaki karla r temizlemek iin salam bir merdivenleri bile yoktur. Dier ta raftan jete biniyorlar. Apollo'ya biniyorlar. Bulutlarn zerine, ama uur ve ahlklar bir hayvann dzeyindedir. Ve niin gidi yorlar? Btn bu yukarlara, elmas, petrol atom ve nkleer ara trmalar iin. Eer medeniyetin yapt cazibeyi kran uzay ve manzume yi geride brakan bu byk makinaya byk bir ruh fleyebilir-sek, o zaman artk sanayi ve medeniyet mahkm olmaz. Gen bana cevaben unlar syledi: "Bunlarn hepsi beyhudedir. Dn ya bir gnetir, gerisi ise onun blnmeleri ve nlardr. Gne, Tanr'dr. Blnmeler ise Tanr'nn ndr; onun dndaki 32- Falanca diyordu ki: Filn fahs ehrin en bilgin ve limidir. O ehrin ilim merkezinin limleri ve faziletleri bu ahsn rencileridir. Kendisinin ise bir eekten daha az uuru var. Ben de "laklid iin en iyi simalar hippilerdir" diyerek hippilii savunmuyorum. Bu, bizimli ilgili birey deildi. Mezmanl adamn (a ire cevap alarak syledii) deyimiyle; benim hanmm lm, gen olum zo runlu olarak (askere) gitmi, sen: Hayat bir bahedir, hayat gzeldir, diyorsun DNLER TARH 187 herey ise karanlktr. Bu yzden, insan ev ve elbiseye bile ihti yac yoktur. Ben insanlar tanyorum, onlara kar sevgi besliyo rum; su ve gne ile yaayabilirler." nk eer biri Allah' se verse ve Allah'a taparsa, ona akla balanrsa, bu ak ile besle nebilir, bu sevgi ile yaayabilir. Bu byk kudret,

insann iinde var. Ama madd hayat onu zayf ve zelil yapyor- Tketim d kn yapyor. nsan yle bir hale sokuyor ki eer kravatnn renginin gmleine uymadn grrse, evden dar kmyor. Batl gen, btn derdi kudretperestlik ve paraperestlik olan medeniyetten kayor. Bu, bugnk batl gencin mantdr; Taoculuk'a bir eit geri dntr. nsan bozan medeniyetten Taoizm'e geri dn. Ama Konfys'n dedii gibi "Bozucu zellie sahip olan me deniyet deildir." nsan bozan, byle medeniyet (batl medeni yet) veya yle medeniyettir (M.. 6. asrda LaoTsu'nun sava at medeniyet). Eer medeniyet, kudret klelerinin ve paragzlerin emrin den kp uurlu insanlarn emrine girerse insan tekmle vesi le olur, bozulmaya deil. Eer insanlk, maneviyat, fazilet ve herey medeniyete feda oluyorsa, bu, medeniyetin, anti medeniyetin elinde olmas nede niyledir. Vahi, makinal silah eline alm; cani jette oturmu ve Nemrut Apollo'ya binmi. Ama eer bunlarn hepsi dnce ve fazileti anlayan insann emrinde olursa o zaman medeniyet, in san bomamak ve irkinletirmemekle kalmaz, belki nsann gelimese de katkda bulunmu. Eer medeniyet byk bir ruhun emrinde olursa, televiz yon, tiyatro, sanat, kitap ve genel olarak toplu iletiim aralarn dan, bu byk ruhun btn dnyaya yaylmas iin yardm al nabilir. Bu; kltr, ahlk ve maneviyat, bir anda ve bir gnde dnyann en vahi ve cra kesindeki insana kadar ulatrabi lir. Btn insanla daha hzl bir tekml balayabilir. Eer medeniyet, ruhun eline geerse, eer insan toplum "Tao" ile beraber "Li" esasna gre yaplrsa, insan o toplumda 188 DNLER TARH taocu tekml ve faziletle daha ok geliir, nk "Li", "Tao"ya kar deildir, Tao'nun devam ettirilmesi esas zerindedir. "Li" NEDR? Konfys buraya varnca, ii bozuyor. Aslnda tenekeden olan be gm esastan bahsediyor: Birincisi: ocuun babasna itaati. Konfys burada ok gzel konuuyor. Ben onu Sokrat'tan daha yksek bir ahsiyet olarak gryorum. Ama tek ayb, Do ulu olmas ve Byk Fransz Devrimi'nde kadnn geirmesi iin heykeller yapan, iirler yazan, akllara biyografiler veren Batllarn olmaydr. Bundandr ki en hakr Batllar bizim nes-limizce tannmlardr. Ama eer neslimizin Settar Han'n res mini sadece tesadfen zel gnlerde bir gazetenin n sayfasnda grebildiini, hatta bugn bile onun kabrinin yerini bilmedikle rini grrseniz amayn. Konfys de Doulu olanlardandr, tannmamtr. Yoksa o, Sokrat'tan bile daha yksek bir seviye dedir. Gzel szler sylyor: "Evlt! Daima seni yandan daha kk gsteren elbiseler giy ki, annen ve baban sana bakmakla mrlerinin getii konusunda endielenmesinler" (Mesel, eer yirmi yanda bir gen isen nlk giy eline oyuncak ve d dk al ki babacn, bydn hayal etmesin! Bu sz, incelik olarak gzeldir, ama sadece gzeldir.) kincisi: Kk kardein byk kardee itaati. Dnemin babaerkil dnem olduunu biliyoruz. Babann hereyin sahibi olduu babaerkil dnemlerde baba ld za man, varis byk kardetir. Hereye,

hatta babann kadnlarn bile. Bu cmleden olmak zere kendi annesini miras olarak dev ralyor. Konfys sisteminin bu esas onun mektebinin be temeliden biridir ve o dnemin neticesidir. ncs: Kadnn kocasna itaat; (Erkein reis olduu d nem). Tam bir itaat. Yani kocann syledii ve yapt hereye DNLER TARH 189 kadnn itaat etmesi, kendisinin bir anlay ve grnn olma mas gerekir. Drdncs: El altndakilerin elin stnde olanlara itaati. Beincisi: Halkn devlet bakanna (hkmdara) itaati. Eer toplum Konfys'n bu be esasna dayanrsa: Bu be "Li" esasO) -gmten be asl- Konfys'e ait ve toplum bunlara dayanrsa tekmlde zirveye ular (onun zan-nma gre). Btn faziletler, bu be asla riyet esasna gredir. nk kadn itaat ettii zaman, kocas vefadar kalr. Kk karde itaatkr olduu zaman, byk kardein himayesinden faydala nr. ocuk itaatkr olduu zaman, baba da terbiye edici olur. O halde "Li" esasna dayanan bu toplumun dini nedir? Bu neslin ve bu halkn kendi temiz gemilerine dnmeleridir. Gemite "Fu Shi" veya"Fer Hesi" gibi"Li" esasna gre hk meden hakanlar olmutur. Fu Shi adildi, halkn hayrm istiyor du, halk ise onu seviyordu ve ona itaat ediyordu. Bu nedenle dnya adaletle doluydu. O halde iyilere ve ecdada sayg gste relim gelenekilik yapalm. Ruh nasl gelitirilebilir? Edep ile, adab ile, gelenek terifat veya musik ile. Konfys gemiin bu geleneklerine ve detlerine niin bu kadar tapyor? nk "gelenekperestlik" inli grtr. Kon fys gelenekperestliin ve muhafazakrln zuhur kayna dr, itaat, onun muhafazakar grnn temelleri olan itaat. Gemie tapma, gelenee tapma hakan Fu Shi'ye ve tarihin ilk dnemlerinde Li'ye ulam olan hakanlara dayanmak, bun lar Konfys mektebinin zayf noktalardr, diyorlard. Halkn geleneklere ve gemie dnmesini istiyordu. "Hu Shi Pi" dne mine dnmesini istiyordu. Hu Shi Pi dnemin tpk bizim mito lojik "Cem" dnemimiz gibidir. Adalet hakimdi, herkes zevk, se fa sevin vb. eylerle meguld. 190 DNLER TARH KONFCYS'N ZELLKLER Ruhu, hiretle madd hayatn dnda bireyselcilik ve ruh-baniyetle ilgili sayan Taoizm'in aksine, Konfys ruhu toplum ve sosyal yaamla alkal sayarak bu dnyaya davet ediyor. Bu davet, ruhbaniyet ve irfana yneliin kartdr. Benim kanaatma gre -kendi deyimiyle- Sokrat'm felsefeyi gkten yere getirmesi gibi, eitli ilh (rabb-ul enva'), gkyz, tanrlarn savalar ve dierleriyle ilgili olan felsefeyi, hayat, ahlk ve ruhun tekml iin sosyal yaam ve sosyal ilikilerle ilgili bir felsefeye dntrd. Sokrat, felsefeyi gkten yere ge tirdi. Konfys de dini. Onu sosyal yaamn ve bu dnyadaki yaamn gelimesi iin bir ara yapt. Ruhsal, bireysel meselelere ve zahitlie tamamen batm olan fikirleri sosyal hayat ekti. Gelenekilii ve sosyal muhafazakrl, egemen snfn ya rarna ve halk kitlesinin zararna kuvvetlendirdi.

Konfys'e ait fikrin etki, kudret ve rabeti in'de 2400 y la yakn kendine zg acaip bir durum yaatr. Btn bu dnem boyunca in toplumu ne vahi ve geri kalm bir toplumdur, ne de gelimi mkemmel bir toplumdur. Ne ileri bir hareket mey dana geldi, ne de vahetle kark bir yklma. Belki vasat birdu-rumda kald; ne iyi, ne kt bir durum. Bu dnemde in, ilerlemi fakat durgun, monoton, hareket siz ve devrimsiz bir medeniyet ve sanata sahiptir. Bu hep Kon-fys'n kuvvetlendirdii gelenekilik nedeniyledir. Konfys, in toplumunu 254 asiT bu durumun zerinde tuttu. nk gelenekilik ve muhfazakrlk ykla ve ykselie engeldir. Anlam da toplumu ve bireyi mevcut olan durumu ile korumaktr. Yeni donem, Konfys'ten sonraki btn dneme ve onun in'e hkmetmesine bir tepkisidir. in dnce tarznda yer dzdr, gkyz tavandr. Yerin ortas in'dir, in'in ortas 'Hakan'n saraydr. Hakan, gn oludur. Bu -balangta ve sonralarin dnya grdr. Konfys beli yntemi ile bu toplumlarn iinde kendi retiDNLER TARH 191 sine dayanan daima kalacak bir dzen kurup, istikrara kavu turmak istiyordu. Konfys, toplumcu, dnyac, aklc ve felsefdir, irfana ynelen, bireyci, ahlk fazilete taraftar ve toplum kart olan Lao-Tsu'nun zdddr. - in, Hnd, Yunan dinlerinde ve brahim dinlerde liderin fark nedir? Konfys ve Lao-Tsu'nun ortak bir yn vardr; her kisi de asildir. -'slm enasi" de peygamberlik rol oynayan btn in, Hind, ran, Yuran peygamberlerinin (sosyolojik anlamyla peygamber, slm kavram ile deil) istisnasz olarak Aristokra-si'ye bal olduklarn sylemitim- Konfys'n kendisi eraf tandr. ehzadelerin retmeni olduktan sonra "Lu" hkmetin-ni bakan olmutur. Lao-Tsu'da asilzadedir. Hem in hkmeti nin devlet senet ve belgelerinin hazinedar oldu hem de sonrala r irfan, bireysellik ve ruhsal devrim ile urat. Eraflk Lao-Tsu'da irfana yneli, Konfys'te ise gelenek ilik eklinde beliriyor. Bu dinlerin her ikisi de refah ve Aristokrasiden domutur. Bu, istisnasz olarak mmetin -yani halkn- barnda kaynayan ibrahim dinlerin aksine bir durumdur, ibrahim dinler, yapc, dnyaya ynelici, deitirici ve devrimcidir. Eer Lao-Tsu ve Konfys'n mektepleri birletirilseydi, mkemmel bir mektep olurdu. Ama hurafe, byclk ve aslsz eylere batm olan -hura fe ve byclk Taoizm'de iddetle artmt- in dncesini, Konfys kurtard ve sosyal yaama kavuturdu. Ondan nce inli'nin btn kaygs "llerin ruhuna nasl hizmet edebiliriz" dncesi idi. rencilerinden biri bu soruyu hocas Konfys'e sorunca, Konfys dedi ki: "Evlt! Sen can llara nasl hizmet edileceini bilmiyorsun. Hayatta olduklarn da senden bir.hizmet grmyorlar, ldkleri zaman anlara nasl hizmet edebilisin?" 192 DNLER TARH Tekrar sordu; "lmden sonraki hayat bize sylemiyor musun?" cevaben unu iitti: "lmden nceki, imdiki hayat tanmyorsun, o halde lmden sonraki

hayat sana nasl tan taym?" Ondan Ta ocu ibadeti, sihir ve byy yerine getirmesini istedikleri zaman yle diyor: "Benim hayat, ibadetimdir." Bu dnyadaki yaama yneli inli gre olumlu, aklc ve yapc bir yn ekledi. Ama Taoizm'de olan maneviyat ve fazilet tekrar ald. nk her ikisi tek bana tahrip edicidir, ama ikisi nin terkibi yapcdr. Eer Konfyus ve LaoTsu'nun ahsiyetle ri bir liderde toplanrlarsa, o ahs mkemmel bir lider olur. Konfyus ve Lao-Tsu mekteplerinin toplam ve terkibi, m kemmel bir mektep olarak bir insann ihtiyacn karlayabilirdi. - Biige, insancl ve mkemmel insann taraftan oluu: Konfyus geleneki. Aristokrat ve bu esaslara dayanan d zenin taraftardr. -Daima egemen snfn karlarn savunan bir dzen-. Ayn zamanda insancl ve mkemmel insan taraftar bir bilgedir. ahsiyetinin akla kavumas iin, onun hayatndan bir rnek veriyorum: rencileri ile bir sahradan geiyordu. lde bir mezarn banda alayan bir kadn grd. Bir rencisinden kadnn ha lini sormasn istedi. Kadn: "Bu benim kocamn babasnn meza r, dedi. Bu topraklarda ok sayda bulunan vahi parslar onu ldrp, yediler." renci, dier bir mezara iaret etti. Kadn: "O da benim ko camn mezar. Bu arazilerde ziraatle urayordu; onu da pars paralad" dedi. renci dier bir mezar daha gsterdi. Kadn: "O da benim olumun mezar. Onun kaderi de babasnn ve dedesinin kaderi gibi oldu. Bu son mezar ise kardeimin mezar, onu da dier bir parsn penesi paralad." DNLER TARH 193 renci geri dnd, iittiklerini hocasna anlatt. Konfyus rencisinden byle tehlikeli bir durumda niin buray terk et mediini, parslarn, yrtc hayvanlarn olmad bir yere g et mediini sormasn istedi. Kadn yle cevap veriyordu: "Bu topraklarn hkmeti adildir, kalmamn sebebi budur." Konfys burada kltr ve dnce tarihi asndan ok deerli bir cmle sylyor: "Talebelerim! unu hi unutmayn: Zalim hkmet, parstan daha vahidir." Hseyniye-i rad'n lm ve Din Aratrma Dersleri Dizisinden

ALTINCI DERS
28/3/1350 (1971) "Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun.." DNLER TARH 195 Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla. HNT Bugnk derslerin balangcnda, bir defa daha retmen-vari bir ilm tavsiyem var. O da u: "retim ile tebli arasnda fark vardr." Tebli: Bir mesaj bildirme, aklama, izah etme ve o mesaj ispat etme esasna dayanmaktadr.

Ama retimin iki aamas vardr. retimin ki Aamas retimin birinci aamas; retmen ve rencinin bir fit bir eseri doru ve gr belirtmeksizin anlamalardr. Bi ideoloji veya bir dini... Birinci ilm aratrma aamasn, doru ve emin olarak geirebilelim. lm ve fikr riyazet ile itikad ve keyf kalplardan ge leneksel ve terbiyev ynelilerden hatta dnyev meselelere, din, sosyal, sanatsal, duygusal hayat meselelerine oranla, sahip olduumuz inantan dar kalm. Btn bedenimizle hr an laya hazr olalm. Bir dini veya eseri kavrama, anlama annda ruhumuzun btn duygusal boyutlarn bir boyut yapalm. Eitimin ikinci aamas: Birinci aamadan gemi olan biz ler; mesel bir dini, o dine inanan ve onu tanyan bir lim gibi anlamz ve o din hakknda hkm vermemize izin vermekte dir. Kabullenelim-kabullenin ey elim, iyi ve kt ynlerini ortaya koyalm, inceleyelim, bir ksmn kabullenelim, bir ksmn red.. Her halkrda, her eit tartma deerlendirme izin ve ruhsatna sahibiz. Alnacak birinci aamadan getikten hemen sonra ilm ba kmdan hibir hkm verme hakkna sahip deiliz. nk bu aamada kendi inanlarmzn esasna gre o meseleleri ortaya koyamayz {koymamz gerekir). Eer ortaya koyarsak, avamdan biriyiz, aratrmac bir lim deil. Jojman De Fot ve Jojman De Valure Yaptm btn aratrmalar iin -gerek bu snfta gerekse dier snflarda- veya incelediim her kitapta ve tartp ltm her eserde ilm iin iki metodu var. imdi onlardan bahsede ceim. Bir aamann teknik ve resm kavram {Jojman de fot)dur. Dier aama ise (Jojman de valure) veya De valure-dir. Jojman hkm verme ve karar verme anlamndadr. (Fot) ise olup- bi ten ey, zahirde olan ey ve gerek olan anlamlarna gelir. Birinci aamada: Jojman de fot aamasnda "fot veya rotlar" (gerek veya gerekleri, bulunanlar) inceliyoruz, aratrma aa masn geiriyoruzkinci aamada yani Jojman ve valure aamasnda, tand mz eyi deerlendiriyoruz, iyi ve kt diyoruz, ona nanyo196 DNLER TARH iruz veya inkr ediyoruz. yi veya kt olduuna, hak veya btl olduuna hkmediyoruz. Avamdan olan, bu ki aamay birbirinden ayrp tehis ede mediinden hemen balangta Jojman de valure balyor. He nz balangta deerlendirmede bulunuyor. "yi" veya "kt" diyor, "hayr" veya "er" diyor, "inanyor" veya "inkr" ediyor, "seviyorum" veya "sevmiyorum" diyor. Bu, ncelikle Jojman de fot'la balamas nedeniyledir. Bununla balayp gerei ve bulu nan olduu gibi tanmas gerekirdi. slm'n ran'a Girii Mesel, slm'n ran'a girii konusunda aratrma yapyo ruz. Baz bilginlerin hemen balangta Jojman de Valure giri tiklerini gryoruz. Diyorlar ki: "slm ran'a gelince ran' ihya etti, byk bir medeniyet meydana getrdi, ranllar doru yola hidayet etti..." Bu hemen balangta Jojman de valure aamasna varmak ve slm'n btn eserlerini ran toplumunda balangta gzel saymaktr. Veya hemen

balangta slm' ktlemeye balyor ve diyor ki: "slm, milliyetimizin btn balarn kopard ve gemiimizi yok etti. Ahlk bozuldu: Araplarn egemenlii alt na girdik..." Bu ahs da Jojman de valure ile dnmtr. Jojman de fot aamasndan gemeden deerlendirme yapmtr. slm Hakknda Birinci Metodla Aratrma Ama bir aratrma metodunda hem inkr edenin hem de inanann slmla ilgili olumlu ve olumsuz dncelerini bir ke nara brakmalar gerekir. Eer dindar, dine kar -veya dinsiz-mslman veya gayr mslim ya da dier bir dine inanyorlarsa bile onlar iin fark etmemelidir. Mensup olduklar din, onlarn aratrma yntemini ve varacaklar yeri etkilememelidir. "Jojman de fot" aamasnda, mesel eer slm'n ran'a giri inin ve ran zerinde brakt etkileri incelemek istesek, SasaDINLER TARH 197 niler dneminde ran'da ka niversite, ktphane, lim, dhi, filozof, tabiat bilgini, doktor ve sanatkrn olduunu gsterme miz gerekir. Sonra Hicr birinci, ikinci ve nc asrlarda l m yapp tekrar ka niversite, ktphane, renci ve ret mene sahip olduumuzu ve nasl idare edildiklerini gsterme miz gerekir. Bu asrlarda ka dhinin olduunu ve daha ok hangi branlarda -edebiyat, fkh, felsefe, sanat- dhiliin zirvesine ulam olduunu grelim. Bunlarn hepsini istatistikle ve olan bilgilere dayanarak he saplyoruz. Burada ben ister slm'a taraftar olaym, ister muhalif ola ym, ister inanaym, isterse inanmayaym hi fark etmiyor. n k her durumda ve her inan ile aratrldnda Hicri birinci asrda onsekiz niversitenin olduu grlr. Bu onsekiz niver site de fot'tur.) Hicr ikinci ve nc asrlardaki byk matematikileri mizle ilgili bir listeye sahibiz. -Rical kitabndan kardklarmza dayanarak- Elimizde bir tane de byk airlerin ve ediplerin lis tesi var. -Bunlarn divanlar var ve isimleri tezkirelerde gemek tedir.- Sanatkrlarn, mimarlarn, ini ustalarnn, eitli deko rasyon sanatkrlarnn bir listesi var. Mantklarn doktorlarn, mzisyenlerin, fakihlerin, yazarlarn ve evirmenlerin birer lis tesi var. Bunlarn hepsi "fof'dur. Ve eitli inanlar iin eit ve ay ndr. O halde Hicri birinci asrda bulunanlar incelemekle ve Sa-sani hkmetinin son dneminde bulunanlar incelemekle onla r birbirleriyle karlatrmakla Jojman de fot aamasndan getik. Bu olayn, olumlu ve olumsuz deerlerini tartp lebiliriz, deerlendirip hkm verebiliriz,. slm'n ran'a giriinin bir hiz met mi ihanet mi olduunu, medeniyet mi, vahet dnemine mi dntn tespit edebiliriz. 198 DNLER TARH lim ve ahlk fazilet ortamn, bilgi, felsefe, sanat, sosyal kudret, tekilatlar, iktisad, hukuk ve sosyal kurumlar yukar dzeye kard, sarst ve bozdu. Bu inceleme ve deerlendirme sonunda karar vermemiz ve hkmmz ilmdir. Bu son aama yani hkm ve karar verme aamas, (Jojman de valure)dr. Jojman de fot aamas, lim iin zarur ilk aamadr. Usulen aratrma ve ilim buradan balar. Fotlar -Mevcut d gerekler ve bulunanlar- tannmadan ilmin balamas mmkn deildir. Bu aama (Jojman de fot), nefs ile cihat ve ilm

cesaret aamas dr. Cesaret ve gzpeklik sadece yumruk vurma ve klla d vmeye zg birey deildir. Ruh, dnce ve ilimde daha s tn ve daha byk bir cesaret ve gzpeklie ularz. Carlyl'in slm Hakkndaki Aratrmas Carlyl'nin slm Peygamber hakkndaki aratrmas, ilm ce sarete bir rnektir. Cariyi gibi dnyada kalemden baka bireyi olmayan, onse-kizinci asrda, yksek sosyal mevki, ahlk hret, ilm ve edeb hreti, btn topluluklardaki nfuz ve sevilmesi ile kilisenin btn byk kudretlerinin slm Peygamberi aleyhine seferber edildii, daima itham, hakaret yayd bir dnemde; slm lke lerinin smrlmesinin baland bir dnemde; batnn btn ynlerden slm toplumunu, slm dinini, tarihini, kltrn ve ahsiyetlerini ezdii, yok etmeye alt bir dnemde, slm'a kar bylesi kara grn ve ktmserliin olduu bir zaman da "Cariyi" gibi bir insan, onsekizinci asrda ngiltere'de bir lim, en yce ve en gzel tabirlerle ve bir limin ruhsal cesare tiyle bir kahramann ruhundan daha stn bir cesaretle slm Peygamberini yle savunuyor, yle gzel savunuyor ki btn bu iki asr boyunca hatta bir mslman bile, onun gibi birey yazmamtr. Kahraman budur. Dncede kendi konumunda olmamak budur. Haysiyeti, sevilmeyi vb. dnmeden, btn bunlara ramen, hakikata ak olmak ve onunla yolunda hereDNLER TARH 199 yi, can ve candan da stn olan haysiyeti kurban etmek, onun sfatdr. Aratrmac "Jojman de fot" aamasndan byle bir cesarete muhtatr. Tand bir ekoln hakikatini iyi, gzel, sadk ve limce, dikkatlice anladna, derinliine indiine emin olmas iin buna muhtatr. Kendi kabuundan dar kmas, nan ve zevkini "geici olarak" bir kenara brakmas gerekir. yi ve kt her eyden arnm ve temizlenmi olmas gerekir ki, sadece his setmeye ve "anlamaya" dnsn. O zaman bu aamay geirir se -fotlar tamamlarsa, st ste dizerse- inceleme kudret ve liya katinden, fayda aram ve tanmaya ulamtr. Btn inanlar na zevklerine, dnce tarzna tekrar dnebilir. Kendi yerine oturup kendi gzl ile deerlendirmeye balayabilir. Artk hkm ve karar verme iznini bulmutur. te biz birinci aamadayz -Jojman de fot'da- Daha ok, sa dakat, cesaret, aklllk bilgi ve uura ihtiyacmz var. HNT DNYASINA GR imdiye kadar sylenenler, bu dnyaya girmek iin giriler di. Dnyann eski dinleri tarihine, en derin, en hassas, en iddet li ruhsal ynelilerin olduu dnyaya giri iin. Hint, iki bin yedi yz -iki bin alt yz hatta bin yllk tarih boyunca, medeniyet, kltr, tasavvuf ile kaynayan bir irfan kay nadr. Hint ruhunu tanmak, akl bakmdan olduka zor bir itir. nk Hint, imdiki akl idrkmzla zor anlayabileceimiz bir srra sahiptir. nk Hintli ruhun ve duygunun bu tadn tat mak, bu ruha yaklamak byk bir aba ister. Ancak o zaman bin yl sonra etrafnda dnm olan Hint ruhunu -eitli bo yutlar, mektepleri ve dinleriyle- anlayabiliriz. Bu abann bu lunmas, eitli devirlerdeki Hint irfan mektebini ve eitli Hint dinlerini anlamann anahtardr. 200 DNLER TARH

Hint ruhunun dnyasna yol bulma konusunda ikinci prob lem, o ruhun tek ynl olmasdr. En iddetli ve tek ynl din ruh, Hintli ruhtur. Tek boyut ve tek yneli iddetli bir yneli, abartma ve ar bir yapya sahiptir. Hint dini ruhunun dnyada ortaya koyduu btn gzellikler, Hntli dni tek ynl dn mesinin neticesidir. Hint tarihinde ve medeniyetinde grd mz btn yklmalar ve zaaflar da Hintli dini ruhun tek ynl dnmesi ve bu dnceye dalmasnn neticesidir. Byk sanatkrlarn iinde de byle bir problem var. yle sanatkr vardr ki bir saat resim yapar, bir saat spor yapar, bir saati de sosyal ve siyas ilere ayrr, birok saatlerini de dostla rn grmeye, onlarla grmeye ve yararl eyleri dnmekle geirir. Bu ok ynl olmaktr. Eer bir ii biter ve kapanrsa, yaamak iin birok bahanesi daha kalyor. Ama ressam Van Gogh iin hayat, sadece resim yapmak iindir, gerisi ise bir hi tir. Hayatnn btn zaaflar, tek tarafl bu lgnca aka ve sanat iine batmann neticesidir. Btn sanatsal ve duygusal deerler, btn o ruhsal ykseli, sanatn dopdolu yapmtr. Bu da by lesine bir Hintli ruhun benzer neticesidir. Aryalern Hint, ran ve Avrupa'ya Gleri Hint irfan ruhunun ilk tecelli ve cokusuna ulamak iin. Arya il eri tanmamz gerekir. Aryaler beyaz derili bir kavimdir. Hazar denizinin kuzey blgelerinde, Avrupa'nn kuzeyinde veya Trkmenistan blge sinde M.. 17. 16. asrlardan 12. asra kadar yaamlardr. Yani 3300 ile 4000 yl nce eitli kabileler ve gruplar eklinde yaa mlardr. Nbetlee bir ekilde, Hint tarafna doru indiler. ran'n yksek ovalarna ve llerine girdiler. ran ve Hint Aryaleri'ni oluturdular. Balangta ayr devlet deillerdi, bel ki birbirine yakn dnen eitli kavimlerdi. Bu yzden ilkel Hint ve ran dinlerine baktmz zaman benzer tanrlar gryo ruz, isimleri de benzer isimlerdir. Benzer inanlar olan, hatta ortak bir dilleri olan iki millettir. Eski Farsa ve Sanskrite bir dilin iki lehesidir. Sonralar Aryaler iki ksm oldular ve iki l kede -ran ve Hintyerletiler. nk coraf adan birbirleri nDNLER TARH 201 den ayr kaldlar, dil asndan da ayrldlar. ran ve Hint milleti ni oluturuyor. Glerinin devamnda sonra bat tarafna, Yu nan ve Roma'ya ulayorlar ve batl medeniyetleri meydana ge tiriyorlar. Byk Medeniyetler Hicretten Domutur O devirde g etmi olan bir Hintli ve Avrupal rk var. G ettiler, byk Hint medeniyetini, byk ran medeniyeti byk Yunan ve Roma medeniyetini ina ettiler. (Bu, Hseyniye-i rad'da "Medeniyet ve hicret" adyla yap tm bir konumaya ait nazariyenin rneklerinden biridir. Usulen medeniyet, hicretten domutur. Kendi topraklarnda kalm olanlar ve kalc olanlar, yklm ve rmlerdir. Hic ret etmi olanlar, sadece lkelerini topraklarn deitirmekle kalmamlar belki kendilerini de bambaka yapmlardr. Ken dilerini ve huylarn deitirmekle vahilikten medenleme aa masna girmilerdir. Sonra ardarda dinler, kltrler, sanatlar ve byk toplumlar ina etmilerdir.) Bu muhacir Aryi kavminin asl ocaklar olan Hind'de hareket, yapclk hazrladklarn g ryoruz.

Batl Sosyologlarn Deviminde HNT TENBELL "Hint tenbellii" diye sosyolojik bir hkm var. Bu sfat kullananlar daha ok batl sosyologlardr. Hint haleti ruhiyesi bu adan sakin, gayretsiz ve hareketsizdir. Kendi iinde daima tabiat tesini dnr. Aryaler, Hint topraklarna vardklarnda buras bereket dolu bir yerdi, sk ormanlarla kaplyd. Deniz on-larn emrindeydi, yiyeceklerini temin etmek iin etin ta, da ve topraklarla mcadele etmeleri gerekmedi. ok sayda rmak lar vard. Bizim llerimizin aksine. Mesel, bizde 200 metre e men gerekir ki bir damla suya ulaabilesin! Topraklar i yap madklar halde, susuzluklarna cevap veriyordu. Aalar ken diliklerinden meyve veriyorlard. Bylesi hazr ve aba gerektir202 DNLER TARH meyen bir dnyada, sanat meydana gelmez. "Ben" ekil almaz. Bu durum, medeniyeti, insan ile tabiat arasnda kavgann olma d yerde, insan durgun, atl ve tembel olur.rnei Rzaiye g lndeki iki adadr. Haberini gazeteden mutlaka okumusunuz dur. Dman ve avc korkusu olmadan yaayan hayvanlar, evcil hayvanlara ve kulara dnmler. O zekilikten ve hareketli likten bir eser kalmam, hatta balarn bile evirmiyorlar. Yan larna ne varrsa varsn, kular, umuyorlar bile! yle ki orada deta lm sessizliine brnen yrtc, vahi hayvanlar bu hal den kurtarmak iin ada hayvanlarnn harekete gemelerini te vik etmeyi bile dnmler. Yumuaklk ve uysallklar ile m cadele edip, bir hareketlilik meydana getirip nesillerinin tkenip bitmesini engellemeye almlardr. Bu yntem ve kanun geneldir. stisnas olduka fazla ol makla beraber bunu dorulayan konular pek oktur. Dopdolu tabiat sofrasnda yiyen Hintli ruhun iktisad a dan ihtiyac temin edilmitir. Derin dnce, hayal, ie yneli, cezbe ve coku ile bezenip ssleniyor ve bunlarla urayor. n sann bir ii olmad zaman, hayallere ve soyut dncelere mptela olur. evrenin ve gnlk hayatn dnda dnr. in durumuna ve mevcut fikr ynelmeye uygun olarak, manevi yatnn da bo hayalinin de gelimesi mmkndr. Ekonomik ve Mnevi Meselelerin Birbiriyle Btnsel Bir likisi Yoktur Bu bir snra kadar dorudur. Avrupa burjuvazisi snfna baktmzda; sanatnn, fikrinin, felsefesinin soyutlanmaya do ru gittiini gryoruz. Ekonomik adan ihtiyalar temin edil mi soyut zihniyetler; belirsiz dertler ve ruhu czzam hastal gibi yiyen, isimleri belli olmayan eziyetler... Avrupa burjuvazisi bu eziyetlerin, kavramlarn, byle sana tn ve bu dnme biimlerinin peinde gidiyor. Ekonomik a dan ihtiyalar giderilmitir. Ama ii snf, eziyet, alk, ihtiya, bor, arzular ve noksanlklarla, kuatlmtr. Hayata kar dai ma gerek, madd ve objektif dnr. DNLER TARH 203 Ne dertsizlik dertlerine mptela oluyor. Ne mphem zn tlere duar oluyor. Ne de belirsiz eziyetlere szlanmalara... nk szlanmalar aktr, dertleri bellidir. Hintli ruh byle yetimitir. e, kuramcla ynelen bir-ruh. D dnyay elde ettii iin, i dnyaya ynelmitir. Btn bunlar Hintli ruhun karakterleridir. Ama btn ak lamas budur, denirse bundan phe ederim. Eer byle olsayd ve bu sz tamamen doru olsayd

Kuzey Amerikal kzlderilile-rin Hint halkndan daha derin, daha ruhan daha soyut dn celi, daha gzel duygulu olmalar gerekirdi. nk oras Hint topraklarndan ok daha bereketli ve bol rnldr. imdiki Amerikallarn irfan, tasavvuf ve maneviyata ynelen kimseler olmalar gerekirdi. Ama durumlarn gryoruz! Hint'ten byle bahsedenler ve ekonomik ihtiyalarn salan m olmasn irfana, ruha ve ie yneli sebebi sayanlar ve onlar tenbellikle niteleyenlerin kendileri tenbeldir. nk ok karma k bir mesele olan insan ruhunu byle basit -ellerine ne geerse onunla- aklyorlar ve deta bir keif(!) yaptklarna kendilerini inandnyorlar. Aryaler'in Atalar Yerlilere Kar Kaba ve Acmasz Davranmtr Aryaler'in Hint ve ran'a girilerinden nce, buralarda bi raz daha koyu renkli yerli kavimler yayorlard. imdi de Kirman yaknlarnda bunlardan bir grup yayor. -Bunlar daha ok Zerdt dinindendir.- Irk bilimciler, muhtemelen bunlarn Iran Aryaler'inden nceki yerliler olduunu sanyorlar. Hint'te de "Paryalar" veya "Deravidiler" var. Bunlar (kast) olarak adlan drlyorlar ve necis bir gruptur! Bunlar, yerlilerden arta kalan lardr ve Hint topraklarnn asl sahipleridir. Bunlarn ecdadn Hint Aryaleri katletmi veya kle edinmilerdir. Son aratrmalar, "Deravidilerin" (bugn necis, pis olarak isimlendirilenler) ryalerin giriinden bin yl nce ok parlak bir medeniyete sahip olduklarn gstermitir. Ama, ok hain 204 DNLER TARH ve acmasz bir kavim olan ryalerin saldrsyla medeniyetleri, gemileri ve izzetleri hep ortadan kalkt. ryaler yerli kavme kar hem ran'da,!, hem Hint'te acma sz ve tam bir katlkla davrandlar. ryi ruhunun kabal ve hainlii konusunda brahim-pur Davud gibi ryi rks olan bir adam bile "Bijen ve Menije" adl eserinin Petrol irketince yaplan basksna yle yazyor: "ran'n baz gney ve gney bat lehelerinde ry ve rya kelimesi kan dken, hain, vah i, insan ldren ve katil anlamlarna gelir. Bu kelime ryalerin ran yerlilerine saldrmas dneminden kalmtr ve o dnemin hatrasdr. Buda ve Budist yazarlar usulen ry kelimesini mu kaddes, yce, asalet ve soyluluk dolu olan anlamnda kullan yorlar. Hatta manev meseleler iin mesel, "rya bir sz", "bu rya bir duygu", "bu rya bir dv", "bu rya bir insan dr" diyorlar." Anlald ki, ry ve rya kelimesine vermi olduklar ha in, katil, kan dkc, merhametsiz anlamlarna kar, Aryaler, bu kelimelere asil, erefli, yce,byk, sekin ve mukaddes an lamlarn zoraki yklemilerdir! HNT VE RAN RYALERN DNLER ryalerin Hint ve ran'daki ilk dinleri Totemizm, Fetiizm, Animizm (ruha tapclk) Byclk ve tabiat eyasna tapma gibi ilkel dinler olmutur. Bedevi dinler konusunda syledikleri miz, ryalerin dinleri konusunda da geerlidir. Bunlar o genel kanunlar dorulayan eylerdir. Bu yzden ikinci defa ayn izahlar yapmyorum. VEDA DN "Veda dini, Hind'in eski meden ve kkl dinidir." Dinler tarihi mahhas, meden bir dinden bahsettii za man "Veda" dini ile karlayoruz. Veda dini

Hind'in en eski DNLER TARH 205 kkl ve meden dinidir. Brehmen, Cinizm, Sitizm, Buda dini vd. hep "Veda" dininin deimi, reform ve slaha uram e killeridir. Btn bu dinlerin ortak esaslar "Veda" dininin esaslardr. Eer "Veda" dinini anlarsak, sonraki btn dinlerin temel esas larn anlam oluruz. Veda dininde, Totemizmin bir ksm etkileri vardr- Bunla rn bu dinin, ileri dinler (brahimKdinleri gibi) ile, bedevi dinler (Totemizm, Animizm ve Fetiizm gibi) arasnda bir vasta olma sna iarettir. nek ve Dier ry Totemleri nek, Hint'te kutsal bir hayvandr. Zerdt metinlerinde kutsal bir nehrin kenarnda iki yeil kam olduunu gryoruz. Biri nehrin bu tarafnda, dieri o tarafnda. Buradan "Kymers" -ilk insan- ortaya kt oradan da inek. O halde Zerdt dinine gre, ilk nsan ile ilk inek ayn anda domutur. nein Zerdt ve Hind dinindeki fonksiyonu, inein ryaler'in totemi oldu unu gsteriyor. Byk atalar inekte canlanmtr. nek ba eklindeki stunlar, inein totem olduuna aret tir. Ksa bir sre ncesine kadar evlerin kaplarna kolarn ba larn koyuyorlard (Hatta mescitlerin kaplarndaki kulplara koyduklar tokmaklara bile). Horasan'n baz ehirlerinde henz mescit kapsnn kulpundaki gl demeti diyeceklerine mescidin kou diyorlar (Ko, Hegmenler zamanndaki totemden kay naklanmtr). Hint'te totem eklindeki inek, bugn kutsal bir hayvan ek line getirilmitir. Etini yemiyorlar. nk totemin etini yemek, ona tbi olanlara haramdr. Totem, byk atann ruhunun zu hur ettii yerdir. Byk atann etini yemek hi olur mu?! Uzak-douda mesel, eski Hint ve in'de tapnakta ylan vard, nk ylan bu kavimlerin "totemi" idi. Gemite maymun da totem olmu, maymuna taplmtr. Hatta tenasl organlarna taplan mabetler bile olmutur. Ksa206 DNLER TAR H cas Hint, acaip, garip ve ok farkl dinlerin kolleksiyonu olmu tur. Ayn eitlilikte, ayn zamanda ortak bir usul ve ruh. Bu eitlilik, Hintli din ruhun zelliklerinden biridir. ok karma k, eitli cilve ve tecellileriyle, derin irfan, din ruh ve gr. Veda Dini "Veda" kelimesinin anlalmasyla, Veda dininin esas anla lm olacaktr. "Veda", Veda dininin btn tarihi boyunca yazlm olan tm kitaplarn addr. (Veda dinin Muaftan 900, 800 ve 700 yl kadar nce yani bundan 2700 yl kadar nce doduunu tahmin ediyoruz.) ok hayret edilecek bireydir, Hint hailemin ounlu unun inand Veda dini gibi bir dinin bir peygamber veya peygamberleri yoktur. Bu dinin va'z edicileri tannmamtr. Baz Veda metinleri, insan hayrette brakacak kadar gzel, derin ve mn doludur. nsan, nasl olur da bunlarn gayb ile ir tibat olmaz diye hayret ediyor. Sknet Veren Bir Din ry kavimleri, 2800 ila 2900 yl nce Hind'e girdikleri za man vahi, byye tapan, totem ist kavimlerdi. Nasl oldu da birka asr sonra, bugnk filozof ve dnrleri bile hayrette brakan metinleri oluturabildiler.? Hatta Shopenhauer

gibi bir adam yle diyor: "Upaniadlar okumaktan o kadar zevk aldm ki, btn mrm boyunca okuduum dier metinlerin hibiri bana o zevki vermedi. Bu kitab okumak benim iin bir zevkti; dinlenmem ve tekmlm iin bir vesile idi. Sadece yaadm dnem deil lm ve lmden sonraki hayata bakm da etkiledi. Upaniadlarn baz paragraflarnda, yazlarnda ve ilh lerinde yle yce bir irfan ruh ve dnce dalgalanyor ki, "bunlar gayb ile ilgili" diye dnemeden edemiyoruz. Bunlarn hangi yolla, kimler vastasyla geldiini ne ben biliyorum, ne de tarih. Eer gelecekte bir frsat bulursam bu metinleri, zellikle DNLER TAR H 207 Upaniadlar" izah edeceim. Dier metinlerde de karlat racam. "Veda" yaklak olarak M.. 2000-2500 yl kadar nce yazl m olan ilk kitap ve metnin addr. Bilgi ve marifet kitab anla mna gelir. "Veda" "Videya" kkndendir. "Videya" gr anlamna ge lir. Gr ilm veya basiret. Bir eit gr. Bu "Deri Farsas" kkenli bir kelimedir. Deri Farsas ve Sanskrite'nin bir dilin iki lehesi olduunu syledim. Hinduca ile Farsa arasnda ortak kelimeler pek oktur. "Diden" (grmek) bu lisann "diya" kkn dendir. "Bine" "bina" grmek anlamnda olan Fransizca'daki "vevvar" ve gren anlamna olan "vevolian" videya, gr ilmi anlamndadr. Veda ise bu ilmin kitab veya marifete zg kitap anlamna gelir. Aydnlk ile ayn kktendirler. Bu kelimeden o-altlmkelimelerdir. Tevhid, nsana Ak Gr ve uur Verir "slm Senas" kitabnda, "Btn beer sapmalarn kk, ruhsal adan korku, menfaat ve cehalettir. Tevhid ise, bu n yok eden bir unsurdur." demitim. Tevhid, insan dnyada bamsz ve Allah'a dayanan bir ahsiyet haline getirir. Byle bir insan, binlerce tehiike odakla rndan bile korkmaz. Glgelerden, hayaletlerden, insanlardan, gizli glerden korkmaz. nk dnyada bir dayak yeri ve ba mszl vardr. Menfaat temini iin gsterilen her zillet, aa lk ve dalkavukluk insan irkinletirir. Hibir ey, hibir ekilde dalkavukluk kadar insan bozmaz- Tevhide inanan insan bun lardan uzaktr. Tevhide inanan, sahip olmak ve korumak iin dalkavuklu a, iki yzlle teebbs etmez. Muvahhid, dnyay bir tek para halinde, uurluca, iradeli, duygu ve hedef sahibi olarak al glar. nk byle bir dnya grne sahip olan cehaletten ko runmu, mitsizlik ve karamsarla mahkum olmaktan kurtul mutur. Bilinli, ak bir dnya grne sahiptir. 205 DNLER TARH Sapmalarn kk olan bugnk cehalet ilme kar deildir. lmin, bu cehaleti ortadan kaldrmad gryoruz. ok kr(!) o kadar ok cahil lim gryoruz ki, byle ilim, cehaleti yok et meksizin insann zihnine sadece bir miktar ilgi sokuyor. Bu ilimli cehalet, uur ve aydn gre kardr. nk bun larn ikisi birbirinden ayrdr. Kendini bilme ve aydn gr, Ebu Ali Sina gibi bir byk limin bile sahip olmad bireydir. Ama Bill gibi okuma yazmas olmayan Habeli bir kle buna sa hiptir. Bu yle bir grtr ki, gnmz dnyasnda sade bir ii ve kylnn bu gre sahip olabildiini, ama bir niversite ho casnn, bir sosyolog, bir din

bilimci ve hereyi bilen birinin sa hip olamadn grebiliyoruz. lim, zel kavramlar bilmektir. Ama bu bilime, aydnlk ve uur vermez. Tpk btn evlerin numaralarn ve iinde oturan larn ismini renip, ezberleyerek dierlerinin bilmediini bilen biri gibi. Ama bu, bilen kiiye uur ve bilgi lmi kazandrmamtr. Byle ilim, ilim deildir dememiz mmkndr. Bu ise sade ce ona ihtiya hissetmediimiz iin szkonusudur. Eer muhta olursak, o da ilim olur. Ve ilme, yasal haklarndan ve imtiyazla rndan faydalanlsn diye diploma veriyorlar! Bu gr, insan larda meydana gelen sanat, felsefe ve teknik tesi ilim eitim ve retimle bir ilikisi olmayan ilimdir. Kim Sokrat'n "Sopha"sna Sahip Olursa; Srmez Bu ilmi, Sokrat'n "Sophia" olarak isimlendirdii ilimdir. Di yor ki: Biz hepimiz "Sophia"nn peindeyiz,, "Sofist" olmaya a ba harcyorum. Pisagor diyor ki: Sofist olamyoruz ve "Sophia"ya ulaam yoruz. Biz "Philosophia"yz. Yani "Sophia'y sevenler. Bilgiyi arzulayp sevenleriz. Fakat ona ulaamyoruz. nk o, ok yk sektir. DNLER TARH 209 O halde Pisagor'un nazarnda byle yksek olan ve ele ge meyen ilim, revata olan ilim deildir. Revata olan ilme ulala bilir ve tecrbe edilebilir. Sokrat ve Pisagor'un maksad mavera bilgidir, mavera g rtr. Sokrat'n deyimiyle: Kim Sophia 'ya sahip olsa asla sr mez. Bunun ilim tesi, mavera bir gr olduu aktr. Ahlkn, gidiatn, ftratn ve insan huyunun zerinde etkide bulunur. n-Sanm kontrol edicisi ve mkemmeletiricisidir, limletiririsi deil. Eski ran'da Beyaz Akl Eski iran'daki Zerdt gibi byk ahsiyetler ve baz anla ylar iin "beyaz akl", "kutsal akl" "spend dermez" veya "spend men" diyorlar; yani "beyaz ben". "Men" yani "mantalite", gr, gr sahiplii. Yunan'da "Sophia" dedikleri ey. O halde beyaz gr ilm, felsef ve sanatsal grten ayr bir eydir. Siyah g r olmas da mmkndr. Aydnlk Balayan Kutsal "Videya" Kvlcm Bu, Hint'te "Videya" olarak isimlendirilen grtr. Bu ne denle "Videya" insann anlaynn ve duygusunun derinliinde bir eit zel gr ve kutsal aydnlktr. Kvlcm aknca evre nin hakikatlarn insann saf ve temiz iine yanstmaktadr. O zaman insan, o akln ve o grn gc ile hakikati bulabilmek te, kendisinde hakikatlar hissetmektedir. Hakikat insann iinde yer edinir. Hakikat ile kendisi arasnda yaknlk duygusu hisse der. nsan olduu iin zat deiim gsterebilmektedir. Bu, "Veda" dinini ve "Veda" kitaplarnn, hep "Videya"nn peinde olduunu ortaya koymaktadr. Kur'n'da lim ve Hikmet Nurdur "Sophia", Kur'n'n "hikmet" olarak adlandrd eydir. Hatta eer ilim diyorsa bile, yine hikmet anlamnadr. Bir 210 DNLER TARH rivayette yle denir: "lim bir nurdur. Allah (onu) dilediinin kalbine koyar." Bu ilim, Mevlna'nn bahsettii adi ilimlerden deildir.

Bu nurdur, o ise bir aratr. Bu nurdur hidyet ediyor, o bir aratr g veriyor. Bu Prometheus'un insana balad mave-ra bir aydnlktr. Hikmet M'minin Yitiidir Bu hikmettir ve "hikmet m'minin yitik maldr" el-hikmet dalleh'l-m'min". Bazlar "Dallehu'yu sapkla uratc anlamn vermilerdir. Bunun sebebi udur: Sonraki asrlarda hik meti Yunan felsefesi anlamna almlardr, ki bu felsefe sapkla drc olmutur. Bu anlam, Yunan felsefesi iin dorudur da. Halbuki hikmet, Kur'n'n metninde var. Yunan felsefesin den arnm ve temizdir. M'minin felsefe tesi kayp mal anla mndadr. Yani iman, kudret, "videya", "Sophia" ve "kutsal be yaz akl" aramaktan ibarettir. Veda dininin deyimiyle; "Videy'y tamayan, ondan uzak olan, grle beraber olmayan her ilim "vidy"dr, cehalettir. Cehalet ilmi kr ilimdir. Veda ilhsi Veda ilhsinde daima "byle iit" deniyor. Dn geceki ince lememde birden u noktay anladm; Vedlarda ilhler, daima bu tarzda balyor veya bu kavrama dayanlyor. "Bu sz iitil-mitir", "byle iit", "iit", "falan stat birinden iitti". Yani it meye, iitme duygusuna, kulaa dayanlmaktadrVed'nn iitmeye ve iitme duygusuna dayanmas ok has sas bir konudur. Bu benim iin ok nemlidir. Her ne kadar ilm dayana bilmiyorsam da. Yeni anladmdan bunu ok nemli olarak hissedebilirim. Belki de gerekten nemli oluundan bu hisse kaplyorum. Farsa'da bu trden ok sayda deyim vardr. Mesel: "nsa nn kulak yoluyla imanlamas" veya"sz duyan adam", BunDNLER TARH 211 dan da kulaa nem veren zel bir grn olduu anlalyor. Doru anlayan, doru gren, dorulayc... adam denmiyor. Sz iiten deniyor da sz syleyen denmiyor. Burada imdi "Mc Do-ulin" teorisini daha iyi kavrayp nemini anlyorum. Mc Doulin Teorisi Mc Doulin Teorisine gre retimin ilk aamas, kulak ve iitme yoluyladr. Mc Doulin'in "nsanlk Tarihinde Kltrlerin, Eitim ve retim Tipinin Deimesi" isimli bir teorisi var. Diyor ki :"nsan kltrlerin deimesi tarihi; (eitim-retim, ilim ve marifet) dnem katetmitir. Birincisi, kulak dnemi/iitme dnemidir." Yani ne bir kitap ne okuma, ne de yazma olmutur. Mesel, bu dnemin airi, ne bir divan okumutur; ne kitap, ne mektup, ne gazete, ne makale. Gzle birey (bilgi) edinmemitir. Cahiliyye Dmeminde itmeye Dayal retim mru'1-Kays gibi Arap cahiliyye airleri, deve zerinde l de gittikleri zaman, gnein bat ve douunda, ln kalbinde iir sylemitir. iirindeki her konu, Ukaz Pazar'nda iittii ey lerdir veya Mescidl-Haram'da, falanca kabile arasnda iittii konulardr. Ksacas onun bilgi ve haberleri iittikleridir, oku duklar deil. Cahiliyye dnemi airi, bir yerden bir yere yapt yolculu unda, iirlerini ya dostlar veya yol arkadalar iin okumutur. Onlar bunu iitmi, renmi ve yaymlardr. slm'n lk Dneminde retim Nasld? slm'n ilk dneminde, Peygamberin (s.a.v.) yazlmasn emrettii, Kur'n yetleri dndaki konular da byle idi. Bu on lar iin ok zordu. Okuma

yazmalar ktt. yle ki Hazret, Me dine'ye geldii zaman ktibi, edeb yazlar iin bir Yahudi idi. -Entelektel henz meydana gelmemiti, sonra meydana geldi ve ileri bozdu.- Peygamber'in konumalar iitilip, kaydedili272 DNLER TARH yordu, kalbten kalbe dolayordu. M'minlerin Emiri Ali'nin (a.s.) hutbeleri (Nehcu'l-Belaa) zihin ve kalblerde dolayordu. Sonraki dnemlerde bu iitilenler, yazya geirildi. Konumalar, rivayetler, hadisler ve hutbeler tedvin edilip, yazld. O halde yaz ve kitabetin olmad, zihinsel ve fikr klt rn meydana gelmedii dnem, iitsel dnemdir. retimler, hep iitme ve onu ezberleme kolaydr. Sonra yaz ve kitabe mey dana gelince halk fikirlerini, inanlarn ve mesajlarn iaretler veya kelimeler eklinde -duvar, kemik, tahta, ta, deri ve ka dn zerine yazd- Bunlar artk iitmiyor, okuyorlard, dn yorlar ve fikir yrtyorlard. O halde kltr adaml byle iitsel deildir, zihinseldir, grmeye dayanr, nazaridir. Gz, te fekkrn aracdr, kulak ise anlam dorudan alp zihne ile tendir. Bugnk rencilerin Grsel Bilgileri Eer bugnk rencilerin bilgilerini gzden geirirseniz yzde doksan, defterlere, kitaplara, fotokopilere, teksirlere ve yazlara dayal olduunu grrsnz. itmeye dayanan ise muhtemelen yzde on veya bu civardan fazla deildir. Halbuki bedevi insann szn nakletmesi, daima iitme yoluyladr. O 'dedem yle dedi, ben cevaben yle dedim.' Bu ise, 'falan ki tap, falan sayfa, falan makale, falan gazete ve dergi' diyor. O, syleyen ve iten insanlarn adn veriyor. Bunun kltrnn, zihinsel (ve kuramc) olduu bellidir. Onun ise iitsel olduu. Vediar ve Veda kltr, toplumun henz zihinsel gelimeyi ve tekml kazanmad, retim ve kltrn iitsel olduu bir dnem ile lgilidir. slm'da ise her iki dnemi gryoruz. Bugnk Yapay iitsel retim Mc Doulin diyor ki: "Bugn retim ve tefekkr, ikinci defa tekrar iitsel dneme geri dnmtr. Ama yapay bir ekilde. Devir sinema devri, televizyon, tiyatro... devridir." Bunlar gn getike kitabn yerini alyorlar. Pek ok modern toplum bilgileDNLER TARH 213 rini sinemadan, kasetten, ilm konferanslardan, tiyatrodan vb.'den alyorlar. Hatta retimde televizyon etkin br ekilde szkonusudur. (itsel dneme geri dn.)" Bununla varmak istediim sonu udur: Veda toplumu okuma yazma bilmeyen bir toplum gibi, gelimemi bir kltre sahiptir. Din kitab iit meye ve kulaa dayanr. Bu sebeple Mc. Doulin'in teorisine uy gun olarak -yzde yz ilm ve apak bir tezdir, bir varsaym deildir- Veda kitab gibi Kur'n'n da, peygamberin ve milleti nin mm olmas, toplumunun henz zihinsel retim aamas na gememi olmas nedeniyle iitsel olmas gerekir, daima ku laa, iitmeye ve iitilmemi olmaya dayanmas gerekir. slm Peygamberi slm Peygamberi okumamtr, yazmamtr, obanlk yap mtr. Kur'n'da da sarih olarak belirttii gibi peygamber kendi eliyle bir yaz bile yazmamtr, okuma bilmiyordu. Bazlar di yorlar ki; okuyabilirdi ama okuma bilmiyordu. -Bazlar diyorlar ki; okuyabilirdi ama okumamtr! Bu nasl bir

szdr? Peygam berin son iftihar onun okuyamamasdr. Mesel, "Cambridge" diplomasna sahip olmay iftihar sananlar, kendi hayallerine g re Peygamberi de byle yceltiyorlar! Bir beyefendi, bana samimiyetle (!) -ki kendilerini severim-beni, niin slm Peygamberi obanlar zmresindendir dedim diye ayplyordu. "Halbuki eraftandr", diyordu. Nerenin era f? Kurey eraf m? Onlarn bir hayvan derecesinde bile deere sahip olduunu kabul etmiyorum. Aristo'nun savunduu btn dnyadaki sadece yirmi veya otuz aile(!) Bu arada Kurey asille ri de bizim Mezanin'in hanlar kadar deere sahiptirO) O halde erafln Peygamber iin ne iftihar var? "Okuyabiliyordu ama okumamtr' demek ne anlam ta yabilir? Resl Ekrem'e (s.a.v.) hangi erefi kazandryor? Onun zaman mmdir, toplumu mmdir; hepsinin bilgisi iittikler dir. Toplum bir medreseye bile sahip deildir ki zihinsel aama214 DNLER TARH ya girmi olsun. Bylesi bir durumda Kur'n, dier kitaplara koyduunuz isimlerin (Mesel: Farsa bir dilbilgisi kitabn el-Bahru'l Mevac fi Derrehu'dDibac diye isimlendirmeleri gibi) aksine sade, mesaj getiren ve tayin edici bir isimdir. Kur'n'n lk Mesaj "Oku"dur; it Deil Kur'n, yani okunacak ey kavramnn zihinsel dnemin kavram olduunu gryoruz. Gelmi olan ilk mesaj, derin, hayret verici ve olduka dikkate deerdir. Ummi bir topluma tebli edilmesi iin, mm bir insana ge len ilk mesaj iit deildir. "Oku"dur. Eer iit olsayd mm pey gamber rahat olurdu, 'iitiyorum' derdi, ama "oku"dur. Cebrail vastasyla gelen iitme eklindeki bir mesaj deil, belki ipek ku ma zerine yazlan, gzleri nnde bulunan yetlerdi. "Oku" diyor. "Okuyamyorum" diyor, boazn o kadar skyor ki l m hissediyor, brakyor ve "Oku!" diyor. Tekrar "okuma bil mem" diyor. Tekrar skma, lm duygusu ve ferman: "Oku!" Ancak nc defa okuma gc bulabiliyor ve okuyor. Ve ta rihle okuma dnemi balyor. nsan, zihinsel aamaya, fikr retim dnemine giriyor. Ayn zamanda bu hareketi, bu fikr ve zihinsel kltr dnemini balatan kimsenin kendisi mmdir; okuma bilmiyor, yazma bilmiyor bundan nemlisi iitsel bir toplumdadr; toplum okuma ve yazma ile aina deildir. Kur'n'n Zihinsel retim ve Kltrel Sembolleri Mrekkep, kalem ve yazmak, Kur'n'da zihinsel ve kltrel semboller gibidir. Hayret verici olan ey, bunlarn dnme ve tefekkr dee rine sahip olmasdr. Yoksa Apollo 13'n atlndan sonra bunu Kur'n'dan karmamz gerekmez! Mrekkep, kalem ve yazd eyler... Sembollere dikkat ediniz, hepsi tam olarak zihinsel retim ve kltrel devrenin sembolleridir. Kur'n'n dier bir is mi "Kitap"tr. Alnyazs, btn varlk lemini dndren eyin, btn hakikatlarn, kanun ve lemin kanunlarnn onda tutul duu (korunduu) kitap. DNLER TARH 215 "Levh-i Mahfuz'dur, "Ktab- Mbin'dir, "Suhuf'tur. Kya met de, hesap ve kitap dnemidir, incelemeler dnemidir. Amellerin tartlmas, kader, keyfiyet ve incelemelerin tm yazya ve kitaba dayaldr. Herkesin amellerinin sonucu ve

ka deri sa eline veya sol eline verdikleri kitapta ve bir yazdadr. Bu sembollerin hepsi retim dneminin sembolleridir. it sel ve kulaa dayanan kltr dnemine bal olan bu cebri ve apak kanunun aksine, imdiki dnemde sylenen herey o d nemin zdddr. O dnemin karakterinin zdddr, o dnemin milletinin zdddr. SINIFLI HNT TOPLUMU Hint inancnn ilk esaslarn ve tanrlarn bir dier oturum da anlatacam. imdi o dinlere giri olacak birka anahtardan bahsedeceim. Bu, zor olan iimizi kolaylatracaktr. Hint top lumunun snfsal olmas bu cmledendir. Hint toplumunun s nfl oluu Hint toplumu asndan nihayetsiz derecede nemli dir. nk, Hint toplumu her toplumdan daha ok snfl bir toplumdur. Bugn snflar, resm ve kanun tekellerini ounlukla kay betmilerdir -geri resmen kaybetmiler ama fiilen sahip tirler.-Ama Hint'te henz "kast" anlam ile snflar mevcuttur. Dnya nn en kuvvetli, en srekli, en somut snf eklinde snf akmn da ve dnyadaki "snfsal toplum" bakmndan en belirgin zel liklere sahiptir. Birincisi: Sava ehreler. Bunlar saldrgan kabilelere lider lik yapyorlar. Aryaler, Hind'e ilk geldikleri zaman, ilkel ka vimleri bir kenara atar ve toplumu tekil edince snfsal adan iki ehre belirir. Birisi, saldrgan kavme liderlik yapan sima. Yerlilerin topraklarnda yerlilerle savar. Yerlileri yok edip ken disi orada yaama arzusundadr. Tpk Avrupallarn, Amerika'ya glerinde yerlilerin ipe ekilmesi, kadnlarnn evde hizmeti yaplmas gibi. Acmasz 216 DNLER TARH olan saldrganlarn, bunlarn efendileri olmalar gibi. Byle bir yerin dnrlerinin malzemesi, hokkabazlktr. VVestern filmle rinde Amerika'nn kefedilip ele geirilmesinde millerin lider lerinin ehresi gzel belli olmaktadr. ryailerin ran ve Hind'e glerinde de bu savalar, val yeler, svariler ve macerac kstah halk, basit halktan ayrlmak tadr ve belirgindir. Hindistan'da bunlara "Kaeserya", "Kiaterya" veya "Kaa-terya" diyorlar. Savalar anlamna gelir. Bunlar, Kaateryalar, ibana geldikleri gibi hkmet kuru yorlar, siyas ve sosyal kudreti ele geiriyorlar. Hkmeti vera setle ailelerine geen ekle dntryorlar. Kaetaryalar, Yani Hint ehzadeleri ve sultanlar silsilesi, ryailerin Hind'e gelmesi ile doan bu ilkel zmreyi gstermektedir. kincisi: Halkn ruhsal ihtiyalarn gideren "azizler "in eh resi. kinci sima, azizlerin ve kutsallarn simalardr. Bunlar Hint halknn mnevi ve ruhsal ihtiyacn gidermilerdir. Aryaler r tl ve gayb kuvvetlere inanyorlard. Daha nce de sylendii gibi ruhperestlik ve animizm onlarn ilkel dini idi. Tabiatn; ormanlarn, rmak kenarlarnn, dalarn ve karan lklarn habis ve erli ruhlarla, cinlerle dolu olduuna inanyor lard. Dman ruhlarnn, balarnn etrafnda dolatn ve her an kendilerine darbe vurmalarnn mmkn olduuna inanyor lard. Hayr tanrlar da vard. Atalarnn ruhlar. Kurban, sayg, vg ve hatrlanmaya muhta atalar. O halde yerlileri teslim alacak ve onlarn topraklarn zapte-decek savalara, Kaetaryalara muhta olduklar gibi, kt ruhlar ve er kuvvetleri zaptedecek

hayr ve sevgi kuvvetlerini ve tufan tanrs, buday tanrs, yer tanrs, yamur tanrs... gibi byk tanrlarn sevgisini celb edecek ahsiyetlere de ihtiya duyuyorlard. Bu kt ve er kuvvetlerin defedicileri, hayr, sev gi ve efkat kuvvetlerini, tanrlar celb ediciler, Brahmanlar veya ruhanler idi. DNLER TARH 217 Bylece hemen balangta bu saldrgan kabilede iki snf somutlat. Biri Brahmanlar, dieri ise Kaateryalar. nc ve drdncs: ifti ve sanatkr: iftiler, yerleik oturumun semesinden ve ziraatn bala masndan sonra ortaya ktlar, nc snf saylyorlar. Sanatkrlar ve kleler ise drdnc snf tekil ediyorlard. yle ki, daha nce dediim gibi sanat ii ile uraanlar zi raat dnemlerinde iftilerden daha dk bir makam sahiptir. Bunun rneini imdi kylerde ve airet yaantlarnda gr yoruz. Hi toprak sahibi olmayan ifti, efendinin topra zerinde i yapyor, sosyal prestij (mesel) kilit yapan bir demirciden, yu lar yapan bir sanatkrdan veya dier sanatkrlardan daha s tndr. Bu yzden sanatkrlar, klelerle ayn saftan sayyorlar. Beincisi: ryi olmayan necis yerliler! Beinci snf "Deravi d Herdir, yani ryailerin dndaki yer lilerdir. Bunlar rya Hint toplumunda yaayan necis saylan bir snftr. Bunlar imdi de vardrlar. Geri Gandi, ilk defa onlar Allah'n kullar olarak isimlen dirdi ama halk buna inanmamtr. imdi bile efendiler (veya Racalar) bu necis(!) cretliler para verdikleri zaman paray yap raks bireyin iine sarp aryorlar. Veya ellerinde tuttuklar tasa atyorlar ki; nefislere bulamasnlar! ok insancl olanlarf!) artk yiyeceklerini ormanlar ve necislerin olmad yerlere gtrp brakyorlar ki, sonra mahrum, yoksul ve a necisler gelip ye sinler. O halde Hint'te be snf gryoruz. Bunlar srayla, Brah-manlar, Kaateryalar, iftiler, kleler, sanatkrlar ve esnaflar, necis ve yabanc snf. Brahmanlar (Ruhanler) Brehmenler, Hint toplumunun en gl snfn tekil edi yorlar. Byclk ve totemizm dneminde sekin bir snf ol duklarna inanyorlar. Bunlar insanlar ile ruhlar, gizli ve gayb 218 DNLER TARH kuvvetler arasndaki araclar olmutur. Onlarn tekelinde olan bir teknik ve fenne sahiptirler. Sonra makamlarnn devrini irs bir esasa dayamlardr. Brahmanlarn En Byk i, Kurban Kesmektir Brehmenler en byk grevleri, tanrlar ve iyi ruhlar iin kurban kesmektir. Kurban kesmekle sadece tanrlarn ilgisini ekmi olmuyorlar. Belki tanr ve tanrlar atr, kan ve et istiyor lar, kurbana muhtatrlar. Bu meselenin, ilkel dini ruhun gizle-mi ynlerinde hatta ileri dinlere bile mevcut olduuna dikkat ediniz. Bu dinlerin kendisinde deil, fertlerin din ruhlarnda. Merasimin balangcnda ok sade olan bu ameli, pederin oku duu gibi kendisi de yerine getirebilirdi. nk ok ak mena-sik ve amellerin toplam olan bu sade duygusal i, deta bir lo garitma cetveline dnyor ve zel bir snfn tekelinde ortaya kyor. Onlarn dnda kimse iin iinden kamyor. Kendili inden onlarn bu iin sorumluluunu yklenmeleri gerekiyor. nk dier birinin sonulandrmas

mmkn deildir. Karmak Olsun Diye laveler Yaptlar Mesel daha nce memurun idare ettii bir sosyal i, (hatta ounluk bu ite biri fazlayd) aradan iki sene getikten sonra ayn i iin bamsz bir tekilata sahip oluyoruz. Genel mdr, bazen bamsz bakan bile oluyor. O zaman o ki iyle bir gnde sonulanan i, bu geni, uzun nite, ok karma k, acaip ve garip esaslara birbirine girmi teknikle, o kadar ok idar kademelere, eitli sorumluluklara ayrlyor ki ie kendili inden gem vurulmu, iler aksam oluyor. Eer i basit olarak yerine getirebilirse kendim "yapabilirim" diyebilirsin. Ama seni yle korku saryor ki, hrsndan baruta dnyorsun. Zor itir, basit olarak yerine getirilen birey deil diyorsun. DNLER TAR H 219 Ak Balantsnda Bekletmek ve Oyalamak Niin? Mesel, birini, gelip bir kadnla erkein evlilik akdini yap, diye aryorlar. Akdi yapacak olan aydn fikirli bir ruhan idi. "leden sonra gelirim" dedi. "leden sonra iki saat vaktiniz var m?" dediler. (Ruhan): "Niin iki saat? Bir dakika yeterlidir," dedi. "Nasl?" dediler. "Geleceim greceksiniz," dedi. Geldi, durduunu grdler. ay ierken de akti yapt,.(iini bitirip) yo la dt. "Bunun, bir merasim olmad acaba doru mu?" dedi ler. "Niin olmasn?" dedi. "O halde niin o kadar karmak ya pyorlar" dediler. "Eer yapmasalard, yoluna kelle ekeri ve bir ka havlu atardnz. Ama imdi zorluk ve masraf oluyor. O hal de teknisyene ihtiya duyulmas iin teknik!estirilmesi gerekir. Mezarlarn Banda Kur'n Okunmas da Ortaya Birtakm Hesaplar karyor Sade bir amel olan kurban kesme ilemi, yle ekillere brndrlerek ortaya kyor ki, kurban kesme merasimiyle ilgili birka bin sayfalk; ciltlik kitaplar yazlyor. Koyunun bann kesilmesi o kadar basit deil diyor. O adamdan geride u sz kalyor. Mezarlktan hayret ve ikyete balad, "bugn annesine-babasna kzan herkes gelip Kur'n okuyucusu oluyor. Kur'n okuyuculuunun ve hafzlnn basit birey olduunu dnyorlar." Devamla, medresenin kaps dmda iittii ey leri sylemeye balad, "mesel: Asl olan mastardr, mastardan dokuz tarz ortaya kyor, her tarzdan birka tarz, eer hepsini sylemek istersen ban arr." O halde insan Kur'n okumak istedii zaman, btn bunla rn hesabna vakf olmas gerekir, yoksa kabul olmaz. Gryorsunuz ki ortaya teknik km oluyor. Eer teknii ni yapmazsa ufak bir para verip gidiyorsun. Ama mtak, bab, eitli blmleri sayd zaman 5 tmenden az vermeye utan yorsun. (Bahsettiimiz teknik budur, dikkat ediniz!) Mekanik bir ii sonulandrdnz zaman, ne hedefiniz ne de niyetinizi etkili220 DNLER TARH yor. Suyu atein zerine koyduunuz zaman yz derecede kay-nacaktr, hata yaptnz yerde kaynamaz. Suyu tahlil edip, zmlediiniz zaman katalizr unutu yorsanz zmlenmeyecektir. Eer dkerseniz artlar hazrsa siz kim olursanz olun, niyetiniz ne olursa olsun, bu i olacaktr. zmleme olacaktr, ister elde edilen oksijenle insan ldr mek isteyin, isterse bir insan lmden kurtarn bu i olacaktr. Teknik i iin fark etmez-

"Riyg Ved"da yle yazyor: "... Kurban eer gerekli, dik katli artlar ve hkmleriyle yerine getirilirse hedef ve mkfatna ular. Ahlk uygunluu tamasa bile. Amelin te miz ve halis hedefini yerine getirmemi olsa bile. Bu ite hibir ekiide uur ve bilgi olmasa bile." Bu bir teknik itir. Tpk teknik hkmlere gre yerine geti rilmesi gerekir, Eer yerine getirilirse hedefe isabet ediyor yoksa hibir ekilde bir etkisi yoktur! Hacc Menasiklerinde Acemi Bir ahs Yersizlie Zorlama Mekke'de grdm. Biri, br adamn yakasn tutmu ve y le diyordu: "Eer bu harfleri ve "za" harfini kendine zg haliyle telaffuz edemezsen (ki Araplar da edemiyorlar) senin btn bu haccn, orucun, namazn btldr. Bu btlhk nedeniyle hanmn da sana haramdr." Gzel, biz nasl Arap olalm ki evliliimiz doru olarak or taya ksn? Birincisi, "ben kendim okumadm. Para verdim be nim iin okudular. Fiyat da bellidir. Rivayetlerde 20 ila 80 riyal olarak nakledilmi" dedi. Sonra brakmyordu; "gel senin niyeti nin kraatini dzelteyim" diyordu. Bu ne tuhaf ey? Niyetin k raati?! (niyetin kraata uygun okunuu da ne demek?) slm "Ameller niyete gredir" demi baknz ne kadar de erli! O halde niyeti kraata uygun olarak dzgn okumak gere kir diyordu. Teknik olduunu gryorsunuz. Halbuki ameller teknie gredir demiyor. Amel eden adam, eer bu harfleri, dnyann DNLER TARH 221 byk mzisyenlerini, filozoflarn, hayrette brakacak ekilde telaffuz eder de kendisi uygun bir insan deilse, uur ve uygun-luuyla yapt anda bir deiiklik oluturmuyorsa bunun be paralk deeri yoktur. Niyet ve Amelin Her ikisinin Doru Olmas Gerekir Bu tekniin red ve inkr anlamndadr. Her iin kendi ka nuna uygun olarak, doru amel edilmesi gerekir. Bunda hi kimsenin phesi yoktur. Ama ekli, muhtevay ortadan kald racak ekilde karmak yaptlar. Hereyin karmakark ve kala balk olmasna sebep oldular. O halde formu korumak gerekir. Ama asalet, formdan dola y deildir. Form, muhteva ve ruh iin bir aratr. Btn deer ler ruh ve muhtevadadr. Bu, idar veya teknik bir i deildir. Ak, duygu, ihls ve fedakrlk iidir. man iidir. nsann kendine kar ve ak besle dii eye kar doru ve drst olmas gerekir. Bu yzden, din amelleri sadece Brahmanlar yerine getirebi liyor. Brahmanlann dndakilere haramdr. Niin byclk, ruhlar zaptetme, nezir, tanrlar iin yakar, toplu namazlarn edas, toplu ihtiyalar hep brahmann tekelindedir? Zira sadece ve sadece brahman gizli kuvvet olan "urnig"ya sahiptir. urnig, sadece brahmanda ve eitli devirlerdeki ruhani-yette olan zel kutsal ruh ve insan tesi zel bir yetenektir. Hatta Hristiyanlkta bile ruhanlerin "espri"ye sahip olduk larn gryoruz. "Espri", Brahmanda ve bycde olan, dierlerinde olma yan "urnig"nn aynsdr. Brahman, urnig ve yukar ile irtibat kurabilendir. O halde zel bir grup urnig sahibidir. Yani st lem ve ta biat tesi kuvvetlerle irtibat kurma ruh veya yeteneine sahiptir. Btn dini amellerin ve btn din emirlerin yerine getirilmesi bu snfn tekelinde bulunmaktadr. Bu snfsal tekelcilik, ur-

222 DNLER TARH DNLER TARH 223 nig yeteneinden domutur. Bu onlarn ftratlarnda mevcut tur. Bu nedenle bunu ocuklar iin miras olarak brakrlar. Tevrat'a baknz. Tanr, 70 sayfada Musa'ya kurban kesme yi, sslemenin, paralarnn eklini sylyor. Mesel perdelerin nasl oluu, perde pskllerinin yaps bunlardandr. Eer b tn cz'iyat ve teferruatla amel etmek isterlerse Apollo iin harcanandan birka misli bir masraf ve harcama yapmalar ge rekecektir. Ruhanlikleri Ayn Zamanda rsidir Bu kurban meselesi, o kadar karmak ve hassastr ki, hay ret dorusu- nsan Yahudi din ruhanlerinin (hahamlarn) bile btn bunlarla amel edebileceklerine ve iin iinden kabile ceklerine inanamyor. nk insann zihnine smayan eyler. Bundan da nemlisi btn Yahudi ruhanlerinin Musa'nn kar dei Harun'un ocuklar onun soyundan olmalardr. Yani orada da ruhanyet irsdir. yle ki, Yahudilik, Hristiyanlk ve "Veda" dinlerinde ruhanyetin en fazla ilm bilgi ve tanma esasna, en fazla ilm ve felsef uur esasna dayanmadm gryoruz urnig esasna dayanyor. Yani Hristiyanlarn deyimiyle "espri"ye sahip ol mak, Yahudilerin szyle Harun'un verasetine sahip olmak, Veda dini mensuplarnn, yani vedalerin deyimiyle urnig'ya sahip olmak. Bu zel bir ruhtur. Mese bizim: Beyefendinin bil gisi yoktur, ama nefsi iyidir (kalbi temizdir) dememiz gibi. slm'da lim ve Takva Esasna Dayanan Taklid Merciinin mtiyaz slm'n en byk ftihar, ruhanyetin ilim esasna dayan masdr. slm'da din i ile uraan kimseler, urnig ve ruhani-yet sahibi kimseler deildir. Miras ve irsiyetle birey gtren kimseler deildir. Allm sradan adamlardr, dier btn adamlar gibi. Dierlerine gre imtiyazlar ilim elde etmek iin gstermi olduklar gayrettir. Ulatklar ilm tanma seviyesidir. Doktor, cerrah, fiziki, kimyac gibidir. Tarihi, edebiyat gibidir. slm'n din ii ile uraanlar iin resm kavram "lim"dir, lim olmaktr. Halkn bunlarla ilikisi renci ret men ilikisidir. lim bilmeyen bir kimse ile ilim sahibi olann ili kisi u anda bir kalb cerrah, fiziki ve kimyac ile sahip olduu muz iliki gibidir. Bu akl bir ilikidir. Allm hayatn dier boyutlar gibi dir, gizli ve esrarl deildir. Tekelcilik talebinde de bulunamaz. nk veraset ve gizli ruh esasna dayanmyor. Bilgi ve ilmi ka zanma esasna dayanr. yle ki ia'da imam zaman (a.s.)'n na ibi olan ahsiyetin (ayn zamanda imam zamann yerinde ve onun vekilidir) yle demediini gryoruz: "Ben sizin iin yu kardan ve gaybtan tayin edildim bana itaat etmeye mecbursu nuz." (Byle birey demiyor) Belki bilgi ve halkn semesiyle ta yin edilmi oluyor. Halkn semesinin sonsuz bir nemi vardr. Halk dierlerinden daha lim olann seiyor. Bu ok akl ve allm bireydir. O dier konular gibi deildi. TEVHD ve RK Din sosyolojisinde bahsedeceim gibi, balangcn irk ol duuna, insan ruh ve dncesinin tekml etmesiyle insann tevhide yneldiine inanan David

Hume'un aksine, ben nce tevhid inancnn olduuna inanyorum. Din sosyolojisinin bir konusunun esasna, tarih ve din bir konuya gre byle olduu na inanyorum. Bir dine mensup olanlarn kulluk etmeleri esas na gre olmutur. (dem'in varisi mam Hseyin kitabnda) de diim gibi irkin alt yaps, toplumdur. Ayn zamanda irk d neminde de insan tevhidi grn muhafaza edebiliyor. ok eylere tapan kimseler olduka fazla sayda olduu gibi, bir tek Allah'a inanan kimseler de vardr. Merhum eyh Cafer uster'nin bir vaazndaki deyimiyle: Btn peygamberler: "Ey insanlar hibir eye tapmaynz, sadece Allah'a tapnz demek iin gelmilerdir, ben de diyorum ki ey halk, siz ok eylere tap yorsunuz geliniz bunu deitirip Allah'a da tapnz!" 224 DNLER TARH Btn tarih boyunca irk, eitli ekilleriyle mevcut olmu tur ve hl da mevcuttur. irkin barnda tevhid de vardr. Hintli irkin barnda -en byk irk dinlerinden biri, Hint dini dir- ok yce ve gzel bir tevhid vardr. YARATILI LHS Son olarak bir ilh okuyorum ki, veda ilhlerini (Upani-adlar'n) eer okursanz nasl okuyacanz, nasl zmleyip tahlil edeceinizi bilesiniz. Bu sembolik, airane ve felsef ekil de beyan edilen btn destanlar, kssalar tahlil etmek, zm lemek iin bir rnektir. ok gzel, derin ve karmaktr. All m sade zihin okuduu zaman ya alay eder, ya akna dner veya bunlar mahkm eder. Ama eer bir zihin, eitli boyutlar n birlikte anlarsa hayret etmeye dr olurirk'ten Tevhid'e Din kssalarn ounluu, zellikle insann yaratl ile ilgi li olanlar byle sembolik, acaip ve hayret verici bir sklml beyan ediyorlar: "Biri, "ey std! -std ihtiyar, rehber anlamndadr; Brah man kastedilmektedir- tanrlarn says katr," diye soruyor. Di yor ki: "binyz tane diyor," -Bu, upaniadlarn yntemi ve soru tarzdr.- Diyor ki: "Ey std! Doru syle, gerekten tanr larn says ka tanesidir?" "yz, otuz ve tane," diyor. "Ey std! Bildim, ama tanrlarn gerek saysn tekrar bana syle," diyor ki: "Otuz ve tane" "std! Bunu bildim, tanrla rn gerek saysn bana tekrar syle." -Bu din kitabn aklama yntemi byledir- " tane" diyor. Soruyor: "Ey std! Bildim, gerek says bana tekrarla." "ki tane" diyor. "Ey std! Tanrla rn saysn tekrar syle," diye soruyor. "Birbuuk" diyor. "Bil dim, ey std! Tanrlarn gerek saysn bana tekrar syle diyor. Diyor ki: "Birdir."." (Baknz -bizim iin yorucu grnen- nasl yapc bir konu ile dinleyicinin ruhunu okluktan birlie getiriyor!) DNLER TARH 225 Bir dieri stada soruyor: "Bana Zt-! Hakiki'den ve tanr lardan bahset" diyor. "Git, o aac gr", diyor. Diyor ki: "ncir aac!" "nciri kopar getir," diyor. "nciri ikiye blp yar!" diyor. Varyor. "Ne gryorsun?" "Renkli kk bir ekirdek." Diyor ki: "Talebem! Bu kck bir ekirdein iinden, bu kocaman incir aac dar km ve bymtr." "ini yar?" diyor. Yaryor. "Ne gryorsun?" "Hi!" "Biricik Zt'm srr budur!" diyor.

Deniliyor ki, bu aklama, bu vg, vahi Aryalardan iki-binsekizyz yl nce mi? Nasl olur? Veda lhsi "Aklclar, biricik Tanr'ya eitli isimler takyorlar. Onu "Ageni" (Ate Tanrs) ve Mitra (Sevgi ve Akl tanrs) olarak isimlendiriyorlar.) ("Ageni" ak tanrsdr, "Mitr" akl tannsdr. Burada ak ve akl yan yana bulunmaktadr. Bunun iin, dnyada nce ate meydana geliyor. Sonra"Mitr", akl). Aklllar biricik tanrya eitli isimler koyuyorlar. Onu "Ageni" "Mitr" ve "Yanna" (ate tanrs, akl tanrs, gk tanrs) olarak isimlendiriyorlar. Burada tevhid tam olarak aktr. O ki, canl yapyor, kuvvet veriyor, onun himayesi ebeddir, (ok derin olan Hintli ruhun tanma yntemlerinden biriyle Allan anlay) glgesi ise lmdr. Kurbanlarmzla vdmz tanr kimdir? Dalar, kular, denizler ve uzak rmaklarn vcudu onun ztndandr (vahdet-i vcut). Gkyz, melekt lemi onun iradesindedir. O btn tanrlarn tesindedir. O tanry biz, kurbanlarmzla vyoruz." Bu tam olarak tevhidi gsteren veda ilhlerinden biridir. (Ayn zamanda vahdet-i vcudu da gsteriyor) Yani Tanr sade ce bir olmakla kalmyor, belki btn varlk tanrnn parasdr. Bu vahdeti vcut, Hint'in temel fikirlerinden biridir ve u, en gzel yaratl ilhlerinden biridir: 226 DNLER TARH DNLER TARH 227 Yaratl lhsi "Ne vcut vard, ne yokluk, -ezel sabah- ne gkyz ve aalar vard, ne koyu yeryz. Ne gece vard, ne gndz. Ne lm vard, ne hayat. Hangi ey hepsini kendinde gizliyordu? Acaba sudan vcutlar ve ekiller miydi? lm yoktu, hibir ey ebed de deildi. Biricik zt tek ba na nefes alyordu. (Yaratln balangc) O'nun vcudu vard. O'nun dnda hibir ey yoktu. Karanlk derindi, herey onda belirsizdi. Okyanus aydnlk deildi, hayatn z o gayb perde sinde gizli idi. Biricik zt onu, yakc bir alevin iinden zuhur et tirdi." Tpk, Hfz'n iiri gibi! Tpk, yle diyen Hfz'm iiri gibi: Yz bir cilve yapt, melein aka sahip olmadn grd. Bu gayretten tpk ate oldu ve Meryem, dem'i arpt. Bu yalnzlk, ak ve gzelliin, yaratl yapan kelime ol duunu gryoruz. Bu kelime ile Allah dnyay yapyor. Yalnzlk, gzellik, ak. Tasavvufumuz diyor ki: Allah anszn kendinde ak, tapl ma, gzellik ve cemlinin arzusunu buldu. Kendine ak oldu, gzellik o kadar zirvedeydi ki cebren aka ardarda sahip oldu. Bizim edebiyatmzda hsn ve ak kelimeleri ile olan btn bu oyunlar, tasavvufumuzda yaratl felsefesinde derinlii ifa de ediyor. Beslendii temel kaynaklar Hint'ten alm bir felsefe. Tanr kendini ssledi, kendine ak oldu, bu aktan yaratl ateine kvlcm kt. Sofi der ki, emanetten maksat atetir. Allah, mutlak gzelli e, mutlak cemle,

aka ihtiya duydu. Melekte ak yoktu. Da lar aka sahip deildi. Yer, gk gzellii anlamyorlard. Bu ko nudaki Kur'n yeti yledir: "Dorusu biz sorumluluu gklere, yere, dalara sunmuuzdur da onlar bunu yklenmekten ekinmiler ve ondan korkup tremilerdir. Pek zlim ne cahil olan insan ise onu yklenmitir." (Ahzb/72). Bu emanet aktr. Ceml- Mutlak aka ihtiya duymakta dr. Ak emanetini insan ykleniyor. "Gkyz emanet ykn tayamad. Kur'a ve fal, adm deli koydular." Bu nedenle insan ile Allah'n ball ak ile gzelin, ak ve gzelliin balldr. Bu yzden tasavvufta Allah', akl yrtme ve ilim yoluyla tanmamak gerekiyor. Bu yolla -akl yrtme ve yarar dnen ilim ile- ak, ak, gzellik ve sevgiliye ulamyor. Ak ve sevgi yoluyla kavuma ekli alr. nk ak hesap akl yrtmeye mptela olduu lde sevgiliden uzaklar, iki grl veya ok grl olur. Akldan kurtulup, kalp ve aka baland l de ona ular. rakn esasnn, bu felsefeye -Allah' tanmak iin kalb ve duyguya dayandn gryoruz. "... Biricik zt tek bana nefes alyordu, gayb perdesinde gizli olan hayatn zn, biricik zt yakc bir alevin iinde zu hur ettirdi. O zaman ak meydana geldi ve akln yeni kayna kaynad sonra airler, kalbin iten gelen dnme, coku ve cez-besiyle: Yaratlm olan insan ve dnya ile, yaratlmam ve ka dim olan Allah arasndaki ball anladlar..." air, akl ile aradn anlyor; ama ilm akl yrtme ile an lamak isteyenler anlayamyorlar. Alexis Carrel'in bunun gibi ol duka gzel derin bir sz var, diyor ki: "Sevmeyi anlayan kim se iin Allah' anlamak da o derece kolaydr. Kokulu bir gl gibi koklanyor; "anlamayan" elverili olmayan anlamyor, uzakla yor." Yani ne kadar ok akl, mantk dnrsek Allah' zihni mizde uzaklatrm oluruz., ne kadar ok bunlar kenara bra krsak, kendimizi ve kalbimizi, Allah'n ztnn parlaklnn yamuru altna brakrsak kalbimizde onu biriktirmi oluruz. "... Sonra tohum sktrld. Gl kuvvetler ayaa kalktlar. Tabiat O'nun yukardaki gl idaresinin altndadr. 228 DNLER TARH Bu yntem konusunda uurlu olan kimdir? Burada kim onu perdeden dar karp bu rengarenk yaratln nereden kay naklandn syleyebilir? O bu byk yaratln kaynadr, gklerin en stnde yer alan, en byk grendir. O, bu srdan haberdardr (yani insan asla bu srdan haberdar deil midir?) Biricik zttan baka hibir ey yoktu. Biricik zt yalnzlktan ezi yet ekiyordu. O'nda ifte yneli ortaya kt; O'nu anlayacak, O'nu koruyacak bir ifte yneli. Gzelliini tanyacak ve ona ak besleyecek bir ift. Onda ifte yneli ortaya kt. O, kz oldu, kendinden ve kendi ztndan inei yaratt. Onunla yatmay arzulad, inek utanmadan dolay gizlendi. O, benim kardeim benimle nasl yatabilir, dedi. Onunla yatt ve yeryznde inek srleri mey dana geldi. O, at oldu ve ondan ksrak ortaya kt, onunla yat ma arzusu duydu, ksrak utancndan gizlendi. Benimle nasl ya tabilirsin, sen benim

kardeim sin?.. Onlarn ikisinden at srleri dodu. O gvercin oldu ve on dan dii gvercin ortaya kt..." Bu ekilde birer birer ad geen hayvanlar oluyor. Balan gta brcik zttr, tek banadr, kendisinden dii bir hayvan meydana getiriyor, onunla yatarak bir nesil meydana getiriyor. Bir tabiat iareti, canl bir iaret meydana geliyor. Yeryznde hareket eden btn hayvanlar ve srngenler yaratlm oluyor. Biricik zt "Ym" oluyor ve O'ndan "Ymi" meydana geliyor (Adem ve Havva) ve insan yaratlyor." Ilh'yi Okuduumuza Gre imdi Neyi Elde Ettik? Birincisi; Tevhdi. nk biricik zt ve tek bana nefes al yor. Ondan baka birey yoktu. Bu en eski Veda metinlerindeki tevhidi grtr. kincisi; Yalnzlk. Bu kavram, felsefelerin ve yaratl kssa larnn ounda vardr. ncs; Ak. Yaratl balangc unvanyla, yaratln hedefidir. Hareketi, hatta yaratmay meydana getiren ate, BiriDNLER TARH 229 cik zt'a ifte yneli meydana getirdi. Ku oldu, O'ndan bir ku meydana geldi ve onunla yatt... Bu aktr. Drdncs; vahdet-i vcut. Hepsi biricik zttr. Daa, de nize, kulara ve hayvanlara dnen O'dur. Btn eya ve tabia tn btn iaretleri O'dur, O'nun tecellisidir. eitli tavrlarla, boyutlarla ve ekillerle ortaya kyor. Bunlarn hepsi deiken dir, okluktur. O ise bir olan zttr. Beincisi; oklukta vahdet. Yani tabiatn bu eitli hayvan lar ve kularnn okluu altnda birlik vardr. Mirfendreski'nin deyimiyle: "Bu yldzlarla dolamanla ne kadar gzel, ho ve latifsin Yukarda olan eyin aada da bir sureti var." Hatif sfahan, "kilise", "havra", "mescit" ve "meyhane"de onun vcudunun ruhun ve onun nurunu gryor. Biri var ve ondan baka hibir ey yok. O birdir, O'ndan baka tanr yok. Bu, oklukta birlii tekrarlyor. Altncs; Tezatta ayn cinsten olma. aretler tezat halinde dir, "inek" ve "kz", in kltrndeki "Yang" ve "Yin'dir. Tez ve antitezdir. (Diyalektikte syledim) olumlu ve olum suzdur. Ama diyalektiin aksini anlyor. Olumlu ve olumsuz, burada ayn cinsten iki zttrlar. Her ikisi ayn cinstir. Biricik ztn kendisi at oluyor ve kendisinden ksrak yapyor, bu iki zddn toplamndan dier eyler meydana geliyor. Bu olumlu ve olumsuz iftin sentezi varlk leminin ve tabiatn btn eyasn yaratyor. dem ve Havva Bunda, diyalektik grn esasnn olduunu tekrar gr yoruz. Biricik zt, (Ym) ve (Ym'yi) meydana getiriyor. Ym ve Ym, dem ve Havva'dr. Erkek olan Ym ve kadn olan Ym ile bizim Adem ve Havva arasnda hayret edilecek bir benzerlik vardr. 230 DNLER TARH Tanr Ym'ya ak yapma ve Ym ile yatma demi. Ym, Ym'y yatmaya

davet ediyor, o direniyor. Orada yasak, aatr, meyvedir -Prometheus destannda atetir- burada yatmaktr, aktr veya Ym'y yatmaktan ve sevgi beslemekten men etmedir. Ym diyor ki: "Benim yarmaktan amacm, -yasak olan- ak deildir, nesli devam ettirmektir. Eer yatmaya raz olmazsan lrm, devam etmem ve ebed kalmam?" Bu tpk eytann, Havva'ya; eer Allah szi bu meyveden yemenizi men etmise bunun sebebi, cennette ebed kalmanz istemeyiidir. nk bu meyve ebedlik meyvesidir, eer yerse niz Allah'n benzeri gibi olursunuz. Allah size haset ettii iin men ediyor, demesi gibidir. Ym isyan kaynadr ve aka davet ediyor -nk ak ve isyan bir madalyonun iki yzdr- ebedlie davet ediyor. Kaynaklarn uzak ama birbirine ok yakn olduklarn gr yoruz. Bunlar bin yl nce Avrupa'nn kuzeyinden veya Ha zar denizinin kuzeyinden gelmi olan Aryaler'dir ve onlar Sam Araplar, Aramler, Ibraniler, srailliler veya Filistinliler'dir. Tam olarak birbirlerinden uzak tarih ve rksal birer kkene sahiptir ler. Tarihte geriye gittike bunlarn birbirlerinden daha da uzak latklarn gryoruz. Bu iki yaratl felsefesi -btn yaratllar ve yaratl felse feleri- arasndaki benzerlik olduka fazladr. Bu konulardan bahsetmek iin daha elverili bir zaman ve konuma ihtiya vardr. Yaratl Felsefesi ve Fars iiri imdi dersin sonunda Hfz'dan birka iir okuyorum ki bu itikadn -ak, yalnzlk, gzellik ve ilk yaratl felsefesi olan vahdet-i vcudun- edebiyat irfan ve tasavvufumuzu doldurmu olduunu bilesiniz. "ns ve lfet olan vcudun fonksiyonu yoktu Devir, bu zurnan deil, sevgi insann ortaya koydu." DNLER TARH 231 Bunun sade ve allm gazel mansyla hibir anlam yok tur. Ancak yaratl felsefesi mansyla anlam tayabilir. Vcut yoktu ama ak tasarm vard. nk biricik ztta ak ortaya kt. Melik- uara Behr yle diyor; ".. Yer olarak isimlendirdiin bu yuvarlak kre nedir? Eskimi, tekmelenmi bir tadr, dedi. Bu gkyz sarayndaki uyur gezer ate paras nedir? Tabiatn sakalna yukardan gelen tkrktr, dedi." dedim dedim. Yaratl felsefesinin, yaratl srrnn ne olduunu sorusu na "sslenmi meclisindeki sevgili kendine ak oldu, yaratl srr budur!" diyor. "Ezelin esrar nedir syle, dedim. Dolamadr, dedi Kendi cilvesinin a, ssleni meclisinin ahidi Dolap kendine k oldu, dnd ve cilve gsterdi O cilveden bir ra ve istil olutu Batanbaa varlk, bu aktan ve cilveden istedi. Bu kssa, ezel esrarndan bir ifa olsun... Sofilerin kitaplarnda bunun benzeri anlamda bir hadis g ryoruz "Gizlilik hazinesi idim -biricik zt tek bana nefes al yordu- tannm olmay arzu ettim, beni tanmalar iin halk ya rattm." Bizim irfanmz, marifeti almyor, insann Allah'a ball unvanyla sevgi ve ak

alyor. "Bir cilve yapt, yzn grd. Melek aka sahip deildi. Tpk ate oldu, bu gayretten dem 'e ald." 232 DNLER TARH Bunun iin meleklerden dem'e secde etmelerini istiyor. nk melek akn ne olduunu bilmiyor. Melek yaratld gi bi davranr, emredildii gibi hareket eder. Kendisi tehis ve ira de sahibi deildir. (Ey saki melek akn ne olduunu bilmez ki...) Bu kadar derin bir mesele iin en yce imknlardan birine, -en azndan Farsa lisannda-iire sahiptir, bunlar anlamak sade ce bizim irfan ve ebediyatmz tanmaya yardm etmekle kalm yor. Belki ok ilm ve dikkatli bir ekilde Veda dini irfann ve Hint tasavvufunu tanmaya da yardm ediyor. "Dn gece, seher vakti -seher vakti dn gecenin seheri de ildir, yaratl gecesidir, ezel gecesidir- beni gamdan kurtard lar." "Gecenin karanlnn nadirliinde yaratln balangc-ab- hayatm verdiler." "Beyhude olarak n a'asmdan ztm yaptlar." nk biricik zt aikr oldu, gzellii tecelli etti ve insan o gzellie ak oldu. nsann ak ve zdrab, bu akn neticesi ve insann o gzellik ve cemle kar karar klmasdr. "Sonra tecelli kadehinden sfatm yaptlar." Yaratln ztndan ve onun ztndan bir sfat olan gzellik tecelli etti. nk bir arap, beni mest etti. Yaratl gecesini tekrar ok mehur dier bir gazelde tarif edip niteleniyor: "Dn gece grdm melekler meyhaneyi vurdular. dem'in topran yourup kadehe vurdular." Kadeh akn zuhur kayna dr. Bu, o "Emanef'tir. dem'in topra ve ftrat ak ile yo rulmutur. Bundandr ki bir insan eer kendi ftratna dnerse, Allah' bulacaktr. Btn bunlar Hint dininin verdii bir derstir. "Dn gere grdm melekler meyhaneyi vurdular dem'in topran yourup kadehe vurdular Haren'in sakinleri, meleklerin ba ve iffeti Benimle yola oturdular, arabin sarho oldular." DNLER TARH 233 Tm bunlardan sonra, insann Allah ile ilikisinde -Veda yaratl felsefesinin dedii ekli ile- sadece Dnya'ya tanma ile ilgili bir dnya gr deil, tevhidden bir tanma insandan bir tanma. Vahdet-i vcut ile ilgili, insan ile dnyann ilgisi. nsan ile Allah'n aktaki ilikisi hakknda bir tanmadr. Belki toplu olarak "Veda" felsef dnya grn meydana getiriyor. Dn ya gr felsefesi kudret sahibi olduu lde, insann ruhunu aklamada gzel ve derindir. Bizim sofilerimizden olan "Melik Dinar'a nerede olmusun (domusun)?" diye sordular: "lde oldum; ak yamt yer slanmt. Glbahesinin insan ayann bataca ekle dnmesi gibi, ayam aka batp gmlyordu" dedi. Ariflerin bu gr ile dnyaya bakmak dier bir grtr, dier bir anlaytr, insan, bu duygunun, ruhun, dnya tesi ocan ilikisinin zirvesinde eitiyor. Ama ne yazk ki akl, ada let, iktisat temeline dayanan hayat ise duruyor. Hseyniye-i rad'n lm ve Din Aratrma Dersleri Dizisinden

YEDNC DERS

(13 Tirmah/1350 Cuma) Temmuz 1971 Cuma "Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun..." Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla. HNT ... imdi Hint konusuna geldik. Hint ve Hint dinlerinin dik katli ekilde tannmas iin srar ediyoruz. Anlattklarm, Hint'te srar ediimizin delilidir. Hint Dinlerini Tanma Gereinin lk Sebebi Bu hayret verici, byk ve derin kltrde, incelik duygusu ve tefekkr hayali gryoruz. "Atina"dan "Benars"a, M.. be, drt, ve ikinci asrlardaki Yunan'n -Sokrat, Efltun, Aristo vb.'inin dneminden- Hind'e, Efltun Cumhuriyetinden DNLER TAR H 235 "Ved"ya, Upaniadlara geldiimiz zaman kendimizi yksek bir uuta gryoruz. Lise dneminden yksek renim dnemi tesine getiimizi hissediyoruz. yle ki, ben, genliimin filo-zofik ve bilginlik demlerinden; birdenbire btn varlk lemini kuatan hayretler dolu bir ruha varmtm. imdi yle bir duyguya sahibim: Sartre ve Camus'un soh betleri ve iittiim szlerini brakp "Tagor" ve "Radha Kriye-nan'la hemhal olma frsatn elde ettiim zaman, deta bir tale benin huzurundan byk bir stadn huzuruna ulatm his sediyorum. Bu yklm, geri kalm dou, imdi bile irfan, ruhan, dhiler yaratyor. Hint Dinlerini Tanma Gereinin kinci Sebebi Makina, madd yaant, dnya burjuvazisinin tketimci kltr, insan iktisad bir hayvana dntrmtr. nsanl ilm ve teknik kudretinin zirvesinde ii bo, kuru, yzeysel yap mtr. nsanlar gl, kurnaz, fakat ok aalk ve hakir kl mtr. Ahlk ve ruh adan ok zayflatmtr. Bugnk insan, kendine hazrlad madd yaantya kar isyan ettirmitir. Ticar kltre, sna kltre ve tketim toplumuna kar isyan ettirmitir. Bu yzden bugnk Amerika, Fransa ve ngiltere'de ferd isyan ruhu douya ilgi duymutur (Dou, yani Hint). imdi aydn, bilinli batl gencin arzusu, sanayi hayat, ha va kirlilii, kuru, monoton ritimli, ruhsuz ve gl tketim ha yatna kar isyan etme ve kurtulu bulmaktr. Kendini ruhani-yet, ak ve maneviyatla dolu bir atmosfere ekmektir. -Bunun Hint olduuna inanyor- Byk sanayi binalarndan kurtulup, binlerce esrarengiz mesaj tayan, insana huzur veren sakin ma betlerde sknet bulmak istiyor. Bu iddetli "arkzedelik" vesvesesi batya; bunun gibi "garp-zedelik" vesvesesi de douya hakimdir. Garpzedelimizde baty tanmadmz gibi, irkinlemi bir anlaytan doan bir tr olumlu ve ileri unsurlardan yarar236 DNLER TARH lanmay aratrmadan, bat medeniyetini iktibas ediyoruz. Batl gen ise, ar ruhanlie, manev zahitlie, insan inceliin zir vesindeki insan, irfan ve din

duyguya iddetle ihtiya hisset mektedir.) Batl gen, dnyann smrlmesi, istismar, kor kun cinayetler ve btn insanln yamalanmasnn bedeli olan, babalarnn efendi hayatna tahamml edemiyor. Bt nnden geiyor, dnyann bu tarafna douya geliyor ki maneviyat, ruhanyet ve Hind'in irfan ve din ekollerinden il ham alsn. nk douyu -ona duyduu btn ihtiyalatan myor. Bizim baty tanmadan ona ihtiya duymamz gibi, ok ileri bir olgu olarak grd doudan faydalanmak yerine, ace mice ilerle uramaktadr. Hind'i tanmak, byk bir milletin tarih ve dinlerini tany mza veya salt slm' tanmadan bize yardmc olmakla kal mayp, onun yapc unsurlarndan biri olan irfan ve irak duy gu ile zel irfan ruhanyeti de iimize yaryor. Edebiyat, kltr ve tarihimiz, baskn bir tarzda Hint'ten ilham aldndan, Hint irfan mektebinin etkisi altnda olduundan edebiyat, kltr ve tarihimizi tanmakta da yardmc olmaktadr. Belki bugn de tanmamza yardmc olabilmektedir. nk batdaki, dou ir fan ve kltrne olan yneli, gayret ve hassasiyeti tanmamza ve bulmamza yardmc olmaktadr. O halde Hint'i tanmak, ayn zamanda batnn sanayi ruh ve ehresinde meydana km olan son yeni akmlar ve bu asr ta nmaktr. YAZ TATL "Dinler Tarih'nde" imdilik Hint konusuna geldik. Bu bl mn nemini derslerimizden anladk. Hint dinleri ile ilgili bu girii sona erdirip dersin aslna girii gelecek renim yl ba langcna brakmay uygun gryoruz. Eer byle devam ederse scaklarn yksek olduu dnemde dersimiz de derinliinin sonuna ciddiyet, hassasiyet ve karmaklna kavumu olur. DNLER TARH 237 Bugnler ile ve krsal yrelerdeki baz rencilerin tatil nede niyle mecburen memleketlerine gittikleri bir dnemdir. Onlarn bu snfla iliki kurmalarnn tek yolu olarak fotokopi ve teksir leri okumak kalyor. Bu da asla derste anlatlanlar kadar ak ol mayacaktr. Dersin asln dinleyemezsek, bir nokta ve virgln ne veya sonraya alnmas bile bir yanla sebebiyet verebilir, cmlenin anlamn kaydrabilir. Dersi grmediimiz iin de bu yanl dzeltemeyiz. Konunun asln anlamaktan ciz kalrz. Bu yzden bu girii sona erdirmekle, ders iin gerekli olan girii renim ylnn balangcna brakm oluruz. Hind'i Tanmak in En nemli Sebep Batdaki batl ruh, douya iddetli bir yneli halindedir. Maddiyata kar isyan vardr. Douda doulu aydn maneviyat ve irfana kar isyan etmitir. Maddiyata ve tketimci madd ha yata iddetli bir yneli halindedir. 17, 18 ve 19. asrlarda maddyat, tketimci hayat, madd kudret ve yeryznden faydalanma taraftar olan batl, zafer ve tam bir doyumdan bir mddet sonra imdi, elde etme yolunda iddetli aba gsterdii eylere kar isyan etmitir. Biz o aama dan asr geriyiz. imdi 17, 18 ve 19. asrlardaki Avrupa'nn iddetli etkisi altndayz. Maneviyat ve din atmosferinden gittik e uzaklayoruz, zdelie yneli maddecilik, felsef materya lizm ve burjuvazi tketimcilii tarafna gidiyoruz. Bu maddecilie yneli, yce ve irfan anlamyla bizdeki din ruhu kurutup, zayflatyor veya terk ettiriyor. Okumak iin Avrupa'da bulunduum zaman ruhumun git tike kuruduunu

hissediyordum. O, kendine zg, dou at mosferini dolduran doulu ruhum... Kalbimin zerine glge dyor, bir k bulamyor, eksiklik hissediyordum. aresiz olarak eksiklii irfan eserleri okumakla dolduruyordum. Hal buki burada byle bir ihtiya hissetmiyorum. Hatta rencileri ar tasavvufa ve ar sofilie yneliten vazgeirmeye al yorum. 238 DNLER TARH Orada madd unsur olduka kuvvetli idi. Daha kuvvetli tepkiyi, tesirsiz klmak gerekir. Bu yzden btn bo gnlerim de Mesnevi, Tasavvuf erhi KeufulMahcub, Upaniadlar, Vedlar ve bu ze yakn kitaplar okuyordum ki direnebileyim. Kendi slm kltrm/, dnda Hint ve Hint mektepleri bana kudret veren unsurlardan birisiydi. Bu sayede batnn t-ketimci maddiyatnn veya felsef maddeciliinin saldrsna kar direniyordum. Daima kendimi dou ve bat arasndaki s nrda korudum. Bu yzden, bu kadar nemli, hassas, zellikle anlalmas zor konular, batan savma ortaya konulup geilemez. Derste ha zr bulunanlarn farkl yerlerden olduklar ve hazr bulunmalar nn doru olmad bir yazda, bu konular geitirilemez. O hal de ortaya bir sz getiriyoruz ki ne konumadr, ne de dersin -ki yaptm her iin ders veya konuma olmasn taahht etme dimuygulanmas icabeden bir programdr. Bildiim szleri sylyorum. Sonralar ald ekle gre ismini siz seersiniz. slm, insan, sosyal meseleler, kltr, medeniyet ve tarih hakknda, benim fikri sahamda olan btn meseleler hakknda grm ortaya koymuumdur. Btn bu sylediklerim, hepsini bildiimin ve her birinde ihtisas sahibi olduumun delili deildir. Belki, kendime zg gr ve snrl bilgimle eitli meseleleri incelediimi gsterir. Bu yzden bir defa daha diyorum: Eer "slminas" (sl-moloji) dersi veriyorsam, bu, btn slm dilini, ideolojisini, slm ilimleri tanyorum demek deildir. Btn nakl ve ak ilimlerin toplamna sahip olduum anlamnda da deildir -ki takriben her ikisine de sahip deilim- Belki kendime zg gr ve bilgimin snrl sahasnda slm' tanyorum, tantyorum. SZ ve FKRLERN ARPITILMASI Gnmzde szleri, fikirleri arptmak iin doal ve doal olmayan etkenler vardr. DNLER TARH 239 Sz ve Fikirlerin arptlmasnda Doal Etkenler Doal etkenler olduka sadedir ve tahamml edilmesi mmkndr. nk dnyada daima tekrarlanyor. Haliyle in san da onu bekliyor. phesiz her yeni sz, her yeni fikir, her yeni adm gelenekilerin direnii ile karlanr. Geleneki genel likle, ".. nk bu gelenektir, gemite byle olmutur da ondan himaye ediyorum" veya gelenek, yeniye muhalefet ederken, "bunlar bizden ncekilerin masallardr, biz putperest olan ec datlarmz gibi putlarmzla ilgiliyiz" diyen insafl(!) Kurey mrikleri gibi demez. Belki Kureyli mriklerin ilm insafn bile tamakszn diyor ki: "Bunlar, olduu ekliyle vahiydir... Bu elbiseyi giymen gerekir... Byle konuasn, byle i yapasn byle yle syleyesin, byle anlam veresin..." Bu manta gre, kavmi detlerin irsin ve rfn bir paras olan

herey, ilh vah yin bir paras oluyor. Eer bir dieri zevk ve tabiat iin iine sokarsa, kfir, necis ve reddedilmi oluyor, bann kesilmesi ge rekiyor! Bir yerde grmtm, yle yazyordu: "Bazlar ii yle bir yere vardrdlar ki Peygamber (s.a.v.)'in minberi yerine tribn koyuyorlar! Bu hitir; tribnn zerinden su da geiriyorlar!" Eer bunun yerine Kurey mrii olsayd yle derdi: "Ecdad mz tribnn zerinden su geirmiyordu. Biz grmedik, det edinemedik, houmuza gitmiyor" Ama bu; "slm'n bir paras, temel usuldr, tribnn zerinden suyun gememesi gerekir!" diyor. Her haliyle bu da doaldr. Yeni bir sze sahip olann, yeni bir adm atann, yeni bir programa sahip olann btn bu szle rin i yan vcuduna srmesi gerekir. Yeni szleri olan ok sayda aydnlar olmutur, ama bir i yapmaya cr'etleri olmamtr. Direnme ve tahamml gleri ol mamtr. Bu nedenle hedeflerine gerekten iman edenlerden; dayak yemeye, kfr iitmeye, iftiraya uramaya tahamml gc olanlar, ancak bunlar bir hizmet yapabilirler. Bu, nefis ile ciha dn bir rneidir. 240 DNLER TARH Sz ve Fikirlerin arptlmasnda Yapay Etkenler Doal etkenlerin sade ve kolayl orannda bunlar da zor ve etindir. Geleneki detler ile ilgili direniini kendi kryor ve direniini sebepsiz ve beyhude gryor. Muvafakat kapsndan dar kyorlar. Mesel, "Mehed'de Harem'e (mam Rza'nn trbesi) ilk defa imek dtnde m'minlerden bir grup; "al kol yaklyor Bu da Harem'i pis ediyor" deyip kandilleri krdlar. Sonra "donmu yala yanan kandille" baa klamayacan an ladlar, elektrik de dndkleri gibi deildi ve sonunda bu ie rza gsterdiler. Gelenekiler, yeni birey geldii zaman balangta kar kyorlar, barp aryorlar, feryad ediyorlar sonra da ihtiya olduunu, gerekli olduunu, ktlnn de olmadn gr dkleri zaman ylesine kabul edip rza gsteriyorlar ki, bu, semav kitaplarda da vard diyorlar." Ama bunlar kolay uyanmyorlar. Bir ingiliz atasz diyor ki: "Uyuyan kimse uyandnlabilir, ama uykuya arplm olan birini kimse uyandramaz." Bunlar kendiliinden uykuzede olanlardr. Bunlar daha mkemmel olan eyi, sz ve fikirleri arptmak iin kstahlk ve kzgnlkla ayaklanyorlar- Mesel diyorlar ki: "Falan konuyu, falan adam bir kitabnda yazmtr", "bir ko numasnda sylemitir." -En azndan bastonunun ucunu yerin merkezi olarak gren ve kabul etmeyen herkese "inanmyorsan l", diyen- Molla Nasreddin gibi demiyor; ta ki kolaylkla red dedilmesin! Falan kitap! dese, mesel yz yl nce yazlm bir kitap deil ki kitaplarda bulunmasn. Belki herkesin elinde olan yeni yaynlanm bir kitaptr. Yakndaki bir kitapdan te min edilebilir. O zaman hayatta olan yazara ve elindeki kitaba kastl ola rak kaynan belirtmedii yle birey isnad ediyor ki bu isnad, yazarn inanlarnn tam aksi, hatta onun kendi taassuplarnn bir parasdr. Bu kstah yalanclar maalesef oktur. Birden farkna var yorsun ki zel bir gnde, her yerde yle bir kanaat yer edinmi. DNLER TARH 241 Sonra her evreye ve her ehre gittiin zaman bu konunun orta ya konduunu

gryorsun. Mesel falanca ayn, sz gelii Pa zartesi gn aratrmaya oturmular, bir kitaptan veya bir ko numadan zel bir konu ele almlar. Gittiin her yerde herkes o sayfadan o kitaptan ve o konudan bahsediyor. Bir rivayetin, tek kaynaktan btn zihinlerde ba aa edil dii belli oluyor. Bu hal btn kylere kadar yaylyor. Bunlar, bu lokmann nereden azlarna verildiini bile bilmeden bilin li bilinsiz tekrar ediyorlar. "Sen kendin okudun mu?" diye soruyoruz. "Hayr", diyor. "Okumadysan, nasl bu kadar kt kitap diyorsun?" Diyor ki; "Bu, arkadalardan birinin sz- Bana kitab getirmeye sz verdi ama henz getirmedi. Bylece messese birden kuruna tutul mu oluyor. Tabi: olarak nce ani a yamyorsun, nk bir hadise ortaya kmamtr. Eer iyi, kt veya bozuksa bile o balang tan beri byleydi. Nasl oluyor da bir anda bu kadar kt olu yor? Halbuki bir saat nce, o eser btn gzelliklere sahipti! Bunlar ieceklerdeki zevklerimizi deitirenlerdir. Elbise giyimindeki zevkimizi deitirenlerdir. Mimaride, mefruatta, mobilyada, satn allarda ve iktisad tketimlerde zevklerimizi deitirenlerdir. Biz ise kendimiz beendik sanyoruz. Bunlar fabrika sahibidir, makina retiyorlar. Mal ve yeni bir rn retiyorlar. Bunlar sosyolog, tarihi, din bilici, antropolog sahibidirler. Yeni inanlar retip beyinlerimize sokuyorlar. Kesin olarak halkmzn uur 1 anmasndan korkan kimseler dir bunlar. Dnyada slm milletlerinin uyanndan korkuya kaplanlardr. O ok kuvvetli, bilgili, kurnaz, uyank unsurlar ve evreler, dnyay idare edenler, dnya lkelerindeki gidiatlar evirenler, dalm olan slm toplumunun birbirine yabanc eitli zmrelerinin birliinden korkuya kaplyorlar. Bunlar uyutan tekrarlarn, telkinlerin yerine, halk uyand racak bir dncenin, fikrin, dinin ortaya konulmasn iste mezler. Bunlar en kk bir amele, monoton ve tekrarlanan gelene in, bir iki asrlk zahmetin neticesi olan hareketsizlikle atm ol242 DNLER TAR H duu adma kar, skt ederek oturmuyorlar. Hibir ekilde halk affetmiyorlar. Geleneklerin krlmasna, arlatrlm ve uyutucu geleneklerine kar yapan en kk tepkiye bile asla kaytsz kalmyorlar. Zeki kalemlerin, lisan bilen iyi yazarlarn halkla, halkn dili ile tanp, slm'n hizmetine girmesini engelliyorlar. Bugnk mantk, bilgi ve aratrmann dinin hizmetinde olmasn engelli yorlar. Bugn durgun kalm olan byk ve gl din maddesi nin serbest braklmasn, ondan sonu karlmasn; hareket, uur, sorumluluk, bilgi cad edilmesini engelliyorlar. Afrika'nn kuzeyinden Fars krfezine, dier taraftan Uzak-douya kadar uzanan ayn iman ve kltrle rd bulmu, bin senelik ortak bir tarihe sahip bir millet harekete geerse ve slm topraklarnda -ki bu topraklar dnyann btn servetlerini ken disinde gizlemitir- tanma, anlama ve birlik oluursa, o za man islm kltrnde bulunan blinlendirici ve uyan sala yan unsurlar, bu hurafe kllerinin, telkinlerin ve sapm gele neklerin altndan kacak ve kvlcm alacak, karanlk slm dn yasn aydnlatacaktr. Zamann, beyin ykama ile karlk bir uykuya gtrd bu mslmanlar, gerek slm'n yoluna g trecektir. O slm ki dnyada hareket maydana getirdi, bir yumrukla bedevi ve medeniyetsiz Arab'a byk bir medeniyet kurdurdu. Dnyann byk glerini dize getirdi.

Hatta Avrupa, yirminci asra kadar -1910 ve 1912 yllarna kadar- bile, slm'n binlerce tecrbesinden, slm'n ve slm mcahidlerinin cihadndan, slm dncelerden, Asya ve Afri-ka'daki Avrupa smrsn sarsan Seyyid Cemaleddin Esedbdi gibi, Lahorlu kbal gibi bir adamdan, byle binlerce tecrbeden haberdardr. Lahorlu kbal, ok sayda hurafeye bu lam, yklm, zelil olmu -18,19 ve 20. asrn balangcnda ze lil durumlar sren- Hint mslmanlar iin kendi dncesi sathnda islm' gndeme getirdi. Avrupa, byle bir slm ve mslmandan korkuya kaplmt. Smrye kar olan bu en byk ideolojiyle ve smrnn egemenlik ve asayiine kar kan kzgn mslmanlarla mcaDNLER TARH 243 dele etmek iin batnn taktii u oldu: "Bunlarn rezil edilmesi gerekir. Mahkm edilmeleri gerekir. Tannmalar iin aba gs terilmelidir. Eer tannrlarsa da, halk bunlarn ulam ve irkinlemi simalar ile kar karya getirmeye mecburuz. yle ki halk bunlardan kasn ve halk zerinde bir etki brakmasnlar." Bunlar, ak olarak, ok mahir, kurnaz ve zeki dmann dersleridir. Dncelerimizin derinliklerinde tahribat yapan; ev lerimizin kelerini viran eden, tahrip eden iler yapyor. Bunlar btn duygu ve zevke ait ilikilerimize girmilerdir. Bunlara kar hassas ve uyank olmamak olmaz. ounlu un okuma yazmas olmayanlardan olutuu bir toplumda, eer siz de bu meseleyi anlamazsanz, o halde kimin anlamas gerekir? Bu ilgiden dolay siz, renci eklinde ders okumaya ve dinlemeye oturmusunuz. aba gsteriyorsunuz, kendinizi yksek bilince gtryorsunuz. nsan dzeyde karar veriyor sunuz k, tarihin bu faciasnn sorumluluunu hissediyorsunuz ve slm toplumunun kaderi gslerinizde arlk yapyor. Geleneksel ve uyumu toplumda, bilinsiz halkn btn yk aydnn omuzundadr. lerlemi toplumda aydnn, bir fert olarak bireysel sorumluu vardr. Ama geri kalm fikr adan uursuz, durgunlua mahkm olmu toplumda; genel cehaletin ve durgunluun sorumluluu, hicvedilmi malm dini, bylece ileri ve mehul kalm dinin sorumluluunu aydn kendi omuzunda hissetmektedir. O zaman btn sorumlulukla; byk bir fedakrlk ve btn hayatn bu yola adamay gerektirmektedir. MTVARLIIN ZRVESNDE rencilerimden biri: "slm'dan bahsettiin ve yazdn zaman mutaassp olmamak iin kalemin, akl yrtme, ilim ve aratrmadan uzaklamasn diye niin iddetli bir taassupla a ba gsteriyorsun? syan etmeyesin, duygularna mahkm olmayasn diye aba gsteriyorsun. Daima insafl, tarafsz ve mutaas sp olmayan bir aratrmac kalmaya alyorsun -ve kalyor244 DNLER TARH sun-, bu her yerde tam olarak bellidir. Ama Ali (a.s.) konusuna vardn her yerde, hepsini unutuyorsun, kelimeler ak ve taa-suptan bir yol zerinde kouyorlar," diye bana itiraz etti (ne g zel bir itiraz). Doru sylediini grdm. O zaman u itham yaptklarn gryoruz: Falancann velayeti doru deildir! Dorusu ok tu haf, daima kendim ile

yaptm mcadele ve gsterdiim aba Ali (a.s.) hakknda mbalaaya mahkm olmak ve slm'n ta yin ettii snrda kalmak olmutur. Bilgi ve uur ile konutuum zaman hep byledir. Ama duygularm isyan ettii zaman (dai ma ruh ve duygunun isyanndan korkmuumdur ve korkuyo rum) kendimi ve iliiimi kaybediyorum. yle ki byle bir du rumda mbalaaya kaplm olmam bile ihtimal dahilindedir. Balangta bu ithamlar iittiim zaman zlyordum, ga liba gerekten ocua itham ediyorlar! Ama sonra memnun ol dum. ok memnun ve mitvar oldum. Muhtemelen bu teselliyi (Ali (a.s.) kendisi bana verdi.) nk mitsizlik ile kendime so ruyordum: Benim gibi bir adam bu toplumda birey yapabilir mi? Sahip olduum fikir tarz ile hangi kimselerle, hangi grupla, hangi zmre ve tiple i yapabilirim? Benim gibi aykr biri, bir uygunluk kurabilir mi? Soruyordum; mitsizdim, ama imdi ok mitliyim. yle ki btn hayatm boyunca bu kadar mutmain ve mitvar olma mtm. Bunun sebebi aydnlarn dersime ve kitaplarma ynel meleri deildir. Benim iin byk bir iftihar ve mit belki iitmi olduum ve iitiyor olduum kfrlerdir. Burada, bu ite, hakkn ak olarak benimle olduunu ve sa hip olduum inanlarn hak olduunu anladm. nk insann daima sarslmas gerekir ki dnce ve akaidi gevek ve btl ol masn. nk biz vahye smsk yapm deiliz, noksan akl mzla btn bu karlklarn, perianlklarn, bu birbirine girmi karanlk tarihi derinliinden hakikati karmamz gerekir bu da olduka zordur. nsan, doru olmamann korkusundan sarslyor, gerekten dnyada ve hirette kendinden ve Allah'tan baka hi kimseden DNLER TAR H 245 korkmamas gerekir. nk kendi kendine dmanlk yapmas, kendini ayak alt etmesi ve yok etmesi ihtimali vardr. Yoksa dnyada korku unsuru unvanyla, hibir insan ve unsur yoktur. Bu yzden kendimden korkuyordum, doru olmamann endiesiyle sarslyordum ki kfrler bana deta emin olma ve mitvarlkbalad. Biriyle savatn zaman, saldrr, yedi kurun atar, bak eker, ta atar, kapn krar, seni yere arpar. Ama saldrmaya gnl olmad ve silah olmad zaman kfretmeye balyor. Azna gelen hereyi sylyor ve bu ekilde kendi yer.ilgisini ve o fiili ithama urayan kimsenin galibiyetini iln ediyor. Siz diyorsunuz: "Bu konuda inancm budur. Toplum konu sundaki inancm bu, yolum bu." O, szlerinizin yanl olduu konusunda bin delil getirebilir ve sznzn delillerinin yalan olduu konusunda yz rnek verebilir. Tahsilinizin olmadna, yanl yaptnza, yanl anladnza binlerce delil getirebili yor. Bunun hepsini bir makale ve kitap eklinde yazabilir, delile dayanan konumalar eklinde syleyebilir. Ama delile dayanan ve doru mcadele yerine, vermi ol duunuz tez ile oturuyor ve diyor ki: "Bu beyefendi ok pinti dir!" slm tarihinde ne gzel tekrarlanmtr; hi kimse Ali'ye (k.v.) ithamda bulunamyor. Kim ne diyebilir? Amr bin As ve Muaviye, hazreti ezmek istiyorlar; undan baka ellerinde birey yoktur: "Ali ok aka yapyor! aka syl yor, bu hilafet iin iyi deildir!" Bu, Ali'nin sz dorultusundaki bir tenkid deil. O "iddia bu," diyor. "Programm bu. Yolunuz, i ekliniz yanl ve slm'a aykrdr. u yoldan

gitmek gerekir. Bu, slam'n anlamdr, Peygamber bunun iin gelmitir." O zaman dman diyor ki: "Sen ok aka yapyorsun!" Bu nun mesele ile ne alkas var? Seninle benim aramdaki ihtilafla ne alkas var? Dmann hedefi "amur atp rezil edeyim ki fel olsun" ol duu zaman, artk elinden bir iin gelmedii belli oluyor. 246 DNLER TARH Seyyid Cemal (Cemaleddin Afgan) feryat ediyor (o, hayat n feryadnda zetlemitir) ki, btn Asya ve Afrika'da ngiliz, Fransz, italyan, Portekiz ve spanyol kolonisi ve klesi olan Mslmanlar hrriyete kavusunlar, kurtulsunlar, slm ve Kur'n'a dnsnler. Cihad slm'na geri dnelim, diye feryad ediyor. Dnelim ki bu zillet ve talihsizlikten kurtulalm. Dualar, virdler, zikirler ve yemek yerine, halka slm uur veriyor. Kur'n' tekrar tek rar anz, okuyunuz, szkonusu yapp ortaya koyunuz, sm ry eziniz, diyor. O, yaral bir ruh misli Hint'te, Avrupa'da, ran'da, Trki ye'de dolap, feryad ediyor, uykular karyor, uyuyanlar uyandryor. Klelik, smr, zillet yk altnda lm bekleyen uyu mu Msr'a yle ayaa kaldryor ki ngiltere bir gnde birka defa kabine toplants yapmak zorunda kalyor. "Seyyid Cemaleddin" sadece slm bir slahat olarak de il, belki esir dnyada smrye kar devrimci bir ehre olarak ayaa kalkt ve feryad etti. O, ayn zamanda Ortaa'daki slm', ilk slm'a dn ha reketi ve slm rnesans sloganyla, yeni asrda, zamann mede niyet dncesi ve bu neslin dzeyinde ortaya koyan ilk ahs idi. Hem de dine, zellikle slm'a dayanarak nc dnyada smrye kar hrriyeti kurtulu hareketini balatan ilk ahs tr. Bu, din iin, zellikle slm iin, byk bir iftihar ve zafer idi. Smrye kar olan mcadeleyi slm'n ssnden iln et mesi, bu yolla dine/slm, hayat ruhu, hareket, ciddi sorumlu luk ve ileri bir yn balar. Hem de zgrlk isteyenleri, ay dnlar ve smrye kar olan zgrlk grleri, byk din gcn ve slm', douda, smrnn iktisad, siyas ve fikri hcumuna kar gnll olarak seferber eder. O zaman dman, btn hayat ak olan bu "hr" ve hrri-yet adamna ne syleyebilir? Halkn maln kendi zimmetine ge irmi ve yemi mi desin? DNLER TARH 247 ocuklarn halkn parasyla besliyor mu desin? Halkn ma ln kardeinin, kzkardeinin, halasnn zimmetine geiriyor mu desin? Yabanc bir casus mu desin? Tahsili yok mu desin? Biri nin uadr m desin? Ne desin? undan baka hibir ey diyemiyor: "Yeni aratrmalar ol mu. Seyyid Cemaleddin'i yakndan tanm olanlar, onun aile sine gidip gelmi olanlar, kklnde onunla beraber by m olanlar, tandm gvenilir bir adama demiler ki, "Seyyid Cemaleddin snnet edilmemi!" phesiz, insann bu irkin ifti ray zorunlu da olsa aktarmas gzel deildir. Affedersiniz! Seyyid Cemaleddin bat smrs ile (Avrupa'da slm'a amur ve iftira atan smr), dnyada dini yok etmi olan fikri ve kltrel smr ile, slm Peygamberi aleyhine devaml k fr ve zehir sama ile megul olan kiliseye bal bilginler ile, yntem olarak Allah'a tapcln kkn kazmaya alan ma

teryalistler ile tek bana amansz bir mcadeleye giriiyor ve en byk slm savunucusu oluyor. Ama arkadan hanerleniyor. Kovuluyor. Tek bana kalyor. slm'dan bahsediyor; Msl manlar ve slm limleri onu tek bana brakyorlar ve onu tek fir ediyorlar. nk dman, kfr, itham ve iftira silah ile sah neye geliyor. Silahtan tecrit olduu ve kfrden baka silahnn olmad belli oluyor. O zaman da 30, 40 sene sonra feryad zirveye ulayor; gs termi olduu yeni yol alm oluyor. Btn slm lkelerinde asla snmeyen hareketler meydana getiriyor. -Cezayirli byk devrimci Sider "Ferhat Abbas "La Nuit Coloniale" adl eserde yle diyor: "Kuzey Afrika'daki zgrlk hareketi (bu cmleden olmak zere Cezayir) Seyyid Cemaled-din'in, Abduh'u oraya gnderdii zaman balad. Kur'n'a geri dn hareketini iln etti. Cezayir devriminin ilk gn, "Abduh'un Seyyid Cemaled-din'in dncesini Afrika'ya getirdii gndr. ran Merutiyet Devriminin lk kvlcmlar, Seyyid Cemaleddin'in ba kaldrd srada balyor." 248 DNLER TARH Altm, yetmi sene nce Trkiye'de, Msr'da, Afrika ve As ya'da zgrlk hareketi ayaa kalkmtr ve asla snmeyecektir. Bu, Seyyid Cemaleddin'in dnce ve fikirlerinin onun ha yatndan sonra elde ettii zaferlerdir. Ama o gn dman, kut sal kken, gelenek ve din isteme adyla, halk ahmaklatrmak, aydndan korkutmak, o dar snrda aptalca bir sevgide brak mak ve onlar samak iin, Seyyid Cemaleddin'e yle ithamlar da bulunuyordu. Burada artk belli oluyor ki o yol, i ve dnce tarz lm tr. slm dmann ithamlarna ve kfrlerine ilgi duymadan yolunu seiyor. Seiyor ki ayaa kalkt. Her halkrda, bugn adilii olan ey udur: niversiteler de, derslerde, kitaplarda sylediim itikad usulden olanlarn veya henz ortaya koymadklarmn bir fihristini vereyim (inan dm esaslarn, ynteminin toplam ile ilgili bir fihrist veya inandm tezlerle ilgili-), ki yllarca ortaya koyduum ve ortaya koymak istediim usulBaz unsurlar var. bunlar sonralar bu fikirleri itham ediyor-laf. Eer bu irkinletirilen ve tahrif edilenleri bir metin haline getirirsek, grp okuyup ak olarak anlarlar ve nelerle dezen fekte yoluyla mcadele ettiklerini grrler. Halk ile aydn, halk ile renci arasna ihtilaf sokmak iste yen unsurlar, bu yolla yeni dnce akmna, bu durgun dn ce atmosferinde yolu kapamak istiyorlar. Btn zmreleri bir birlerine kar karamsar yapmak istiyorlar. Bu yolla slm yo lunda bir hizmet yapmak isteyen herkesi yle ezmek istiyorlar ki, artk bir daha asla byle bir ie heveslenmesin. Dierleri de ibret alsnlar ve bu yola gelmesinler. O halde bu itikad usul elverdiince daha ok tefsir etmek, genel bir alkanlk halindeki, fikirlerini, itikatlarn zerine sa lan ila ve zehirlere kar bir eit fikri mcadele olur. Ama bu mcadele ferdi savunmak iin deildir. nk fertte bir deer yoktur. Deerli olan ve savunulmas gereken fikirdir. Savunulmas gereken ben deilim. Ne tahlil edilecek, ne de bana muhalefet etmelerine sebep olacak bir ahsiyete sahibim; DNLER TARIH I

249 savunulmas gereken belki bir fikir ve itikattr. Mesele, ahs bir mesele deildir. Mesele dmanlarn ona kar ayaa kalkt bir fikir, bir kutup ve itikad bir yndr. Bu yzden lgat problemlerinin tekrar ve zlmeye al lmas olan bir szlk gibi, son yllardan imdiye kadar ortaya koyduum kavram ve deyimlerin bir fihristini yapmak istiyo rum. Kullandm her kavramn snr ve anlamnn ak ve sarih olaca tarzda bir fihrist. Eer bunu fihrist olarak deil de hepsini ders sresi iinde sylemek istersek, bu iki sene srer. Bu srede de zihinler dai ma kartrlm olacaktr. nk onlarn hereyleri var. Btn aralar, sosyal iletiim ve propoganda aralar onlarn hizmetin dedir. Biz bunlara sahip deiliz. mknlar asndan kendiliin den onlara kar zayfz. Bize gcmz veren tek ey, itikad takvamz ve ihlsmzdr. Eer burada olan sizler itikad usul ve ortaya konulan tez leri mahhas, dikkatli bir ders gibi anlarsanz, idrk ederseniz, byk bir fikr saf oluacaktr. Sadece bu tezleri savunmak iin deil, belki toplumumuzda balam olan fikr temeli savunmak iin bir saf oluacaktr. NSAN nsan boyuta sahiptir; uur, hrriyet, seme ve yaratclk. 1- uur nsann bir boyutu uurdur. Tabii varlklardan sadece ve sa dece insan uurludur. Hem kendinin, hem de dnyann bilin cindedir. O halde insann en byk yeteneklerinden biri bu ilh yetenektir. Dnyada ve varlk leminde sadece Allah "bilen"dir. nsan da snrl dereceleri ve eidi ile "kendini bilen" ve "dnya y bilen "dir. Bu iki sfat, Allah ve insana zgdr. 250 DNLER TARH "lhi" tamamen bir dou kavramdr. (Allah'n ahlk ile ahlklannz). Dolaysyla insan huy ve karakteri, Allah'n sfat larndan bir sfata ait klarak, tam olarak doulu bir i yapm oluruz. 2- Hrriyet Bu, bugn varoluuluun szkonusu ettii bir kelimedir. Gemite ise "Cebir ve irade" kavram szkonusuydu. "Hrriyet", yani btn dnya, sebepler ve sonular silsilesi esasna dayanmaktadr, bu gidiata gre idare edilmektedir. ne kan her grnm, her belirtiyi cebr bir sebep n plana getirmitir. Ayn belirtinin kendisi de dier bir sonu iin sebep olmakta. O halde ortaya kan her iin bir sebebi vardr. Bu i tekrar dier bir sonu iin sebep olmaktadr. Mesel lambann iindeki gazya, aydnlk ve scaklk iin bir sebeptir. O halde aydnlk ve scaklk gazyamn yanmasndan cebren meydana gelmilerdir. Kaynayan su iin sebep olan scakln kendisi gazyann sonucu idi. O halde btn ortaya kanlar cebren meydana geliyor. Ta bii ve madd bir grnt olan insan da, el ele veren tabii unsur larn etkisiyle meydana geliyor. Ama insan, kendini cebrin bo yunduruundan kurtarma iradesine sahiptir. Sebep ve sonucun cebr basamaklar dizisinin gidi yolundan kurtulup, kendisi se bebin roln oynayabilir. Mesel btn doal, fiziksel, kimyasal, biyolojik, rk ve kan la ilgili unsurlar,

bende alk sonucunu ortaya karmlardr. (Btn hayvanlarda al ortaya kardklar gibi). Alk, cebri olarak bende yiyecek aramay ortaya karyor. Yemek arama, bende yemek bulmak ve yapmak iin birka adm ve faaliyet meydana getiriyor. Sonra yemek, sonra hazmetmek... Bende ortaya kan bu fiil ve etkiler cebridir. Cebri sebep ve sonular, beni yemek yemeye doru srklyorlar. Ama bu sebep ve sonu cebr dnda bende bir yetenek var; yemeyebilirim. itiraz iin, din bir grevi -oru- yerine getirmek DNLER TARH 251 iin, grev iin, din bir merasim veya tbb gda rejimi iin on saat, yirmi saat, yirmi gn yiyecek yemeyebilirim. Bu durum, insann iradesinden kaynaklanmakta. nsann hrriyeti ilm ve madd dnyann sebep ve sonu zincirinin s nr landrmalaryla beraber insana yklenmitir. "Yapyorum" "yapmyorum", "seiyorum" "semiyorum" diyebildii lde insandr. Onda bu yetenek zayfladka "daha az insan"dr. Burada, insan aka grn veriyor. nsan, bir sfat ve sevgi olarak vardr. Tabii ilimler asndan insan saylan kimse beer ilimler asndan insan olmayabilir. "Sartre" diyor ki: "Hatta, hasta bir anne ve babadan doan felli biri bile, kahraman olmazsa sorumlusu kendidir. nk insan yle yeteneklere sahiptir ki fel olmasna ramen yani do al etkenlere ramen bu yetenekler onu bir kahraman yapabilir. ok kuvvetli ve pehlivan ailelerden, yaamlarnda salk kurallarna riayet etmelerine ve gzel yemelerine ramen zayf, hasta kiilerin yetimesi gibi. Herkesin, kahraman olmamasnn sorumlusu kendisidir. Ne soyaekim, ne evre, ne de iktisad ve tarih etkenlerdir. Elbette bunlar hepten etkisiz deildir. Ama insan, bu etken leri kendinde bertaraf edebilecek bir iradeye sahiptir. Bu yzden insan kendi aln yazsn hazrlayabilir. Eer kendisi hazrlamaz sa tabiat hazrlar. Tpk bitkilerin ve hayvanlarn aln yazs gibi; k eritii zaman yapraklar kuruyup dklyor. nk evre nin doal etkenlerine kar direnemiyor. Ama insan, k kendi ne baml yapabiliyor, hayatnda bahar ve sonbahar artlarn meydana getirebiliyor. Tabiatn cebrinin kaydndan kurtuluyor. nk irade ve seme yeteneine sahiptir. Bu adam, sosyal meselelerde, terbiyev meselelerde ve ken di aln yazsn yapmada bu yetenei meydana karabilir. n k hrriyet ve irade sahibidir, bu sebeple de sorumludur. n k sadece hr insan sorumludur." 252 DNLERTARH 3- Yaratclk nsan yaratclk gcne sahiptir. Yce Allah'n, yere, ge, dalara ve btn mevcutlara sunduu ve kabul etmedikleri, insann kabul ettii emanetin bir anlamnn da "yaratclk kudreti" olmas mmkndr. Allah'n elindeydi; (tabiattakilerden hibiri almad, insan ald. Yani insann 'zel yetenei udur: Yapabiliyor. Bu yzden, mevcutlar arasnda sadece insann alet yapabildiini gryoruz. yle ki baz bilginler insann tarifinden "alet yapan insan" di yorlar. Bazlar da "alet yapcl"n insann ihtiyacnn bir sonu cu olarak kabul etmilerdir. ok gzel, o halde tilki aataki

ho rozu almak iin neden merdivene ihtiya duymad ve merdiven yapmad?.. nsann btn tekml boyunca bu yetenek o kadar gelii yor ki, insann "kendini eitmesi" aamasna ulayor. Bu en y ce aamadr. nsan merdiven yapyor, ev yapyor, alet yapyor, elbise yapyor, kitap meydana getiriyor, sanatkr oluyor. Bilaha re yle bir yere ulayor ki kendini eitiyor. Yani kendi insan mahiyetini kendi yaratyor. nsan "nasl olu"unu kendi tayin ediyor, olmas gereken insan kendi seiyor. Bu yzden Heiddegger'in deyimiyle insanlar iki dzeyde dir. Bazlar toplum ve evreleri tarafndan yaplmtr toplu mun eseridirler. Karpuz, meyve vs. tabiat mahsulleri ve etkenle ri gibi. Her evrede, her su ve havada, o evrenin zellik, renk, tad, su ve havasna sahiptirler. Atmosfer ve ortam etkenleri on lar semitir. Byle adamlar da bu ekildedir. Bu toplumda bu renktedirler, o toplumda o renktedirler. Bu dnemde byledir-ler, o dnemde yledirler. nk evrenin deimesiyle bunlar da deiiyorlar. ounluk da bunlardr. yle bir aamaya ulayor ki, tarihin ve toplumun yapt insan, kendi tarih ve toplumunun yapcs oluyor. Yaplan yapa na dnyor. DNLER TARH 253 NSANIN TARF ETRAFINDA nsan ve tarifi zerinde bu kadar duruum, sonraki btn mes'elelerin insann tannmas temeline dayanyor oluundan-dr. Eer insan tanmazsak, dinden, toplumdan, medeniyetten ve sanattan bahsedemeyiz. Yerine ulamayan btn szlerin nnde u engeli gryorum: nsan tanmadan onu iin ideoloji ve ekol oluturmak istiyoruz. Kim olduunu bilmediimiz biri iin ev yapmak ve onun hayat eklini tayin etmek nasl mm kn olabilir? Bu yzden insann kmil bir tarifini size takdim etmek isti yorum. Son derece dikkat ediniz. nk bu tarifin her kelimesi bir dnceden seilmitir. nsan hakknda ok sayda tarifler yaplmtr. Bunlarn en zelil ve aalk olan ise, "insan, konu an hayvandr" diyen tariftir. nk konuan varlklar oktur, ama insan deillerdir. nsanlarn da ou konuur, ama insan deillerdir. Bazlar "insan ideal yapan bir hayvandr." "nsan, zihinsel ekil yapan bir hayvandr", demilerdir Ve bu gibi tarifler yap mlardr. Ama ben, u veya bu varlktr demiyorum. nk "insan... bir varlktr" diyen hemen balangta hata yapyor. "nsan bir "mevcut" deildir" olabilirlii ise eitli imknlarn toplamdr. Biz, icat halindeyiz; henz mevcut olmamz, olma halindeyiz; henz oluyoruz. Bu nedenle insann yaratl tamamlanmamtr. nsan he nz yaratlyor- Nasl? ekli henz tamam deildir. Tarihin tamam (gemiin ve gelecein tarihi) insann onda oluma "tekin" bulduu bir kabdr. Dolaysyla mevcut deildir. syanc sonsuz elikili iradeyi, "olandan ka" demi yorum; "gerekten ka", istedii eyin tarafna veya olmas ge rekenin tarafna ynelii kastediyorum. nsann daima kaa te mayl vardr. Oturup insann gzel bir tarifini yapmak isteyen filozoflarn yerine, ben, tarih boyunca btn kltrler, medeniyetler, dinler, 254 DNLER TARH btn byk tarih olaylar, edebiyat ve sanatta bilgi sahibi oldu um lde

insann ortak zelliklerini aldm. Bu nedenle bunlar btn dnemlerde, btn edebiyatlarda, kltrlerde, sanatlar da, insann ortak zellikleridir. Sonu olarak, imdi bunlar tek tek aklamam iin frsat yok ama, konu kendi iinde aa ka vuuyor. Sadece sylyorum ve iaret ederek geiyorum. NSANIN KML BR TARF nsan; isyanc, sonsuz elikileri olan bir irade, olandan ka an, ideal isteyen, mutlak olan talep eden, kendini ve dnyay bilen, mutaassp (taassubu olmayan, insan deildir, yle ki ok lar mutaassp olduklar gibi insan deildirler. Fakat o taassup olarak isimlendirdikleri baka bireydir. Sylenmesi bile gzel deildir) seici yaratc, gelecee ynelen, tapan... Bu tapma, felsef ve kelam sebeplerle deildir, gereki ve objektif bir delildir. Yani btn tarih boyunca, btn devirler den imdiye kadar sadece baz dinlerin tasavvufunda tanrnn mevcut olmadn gryoruz. Ama u anda tasavvur ettiimiz anlamda tapma vardr. Bazen bir ksm kssalarda din yoktur, ama tapma vardr. Tapma ebed ve daim bir ekilde vardr. Tanr kaldrlnca, tan ry kaldranlarn halka taptn gryoruz. Konfys'n ken disine taptlar. Buda, tanrlarla iiniz olmasn kendisine ulan, dedi. Sonra Buda'nn kendisine taptlar. Btn tapmalar orta dan kaldrdklar bugn, hangi insanlara tapyorlar? Rusya'da Stalin zamannda manev meseleleri ortadan kal drp, yeni neslin ilgisini teknik meselelere, maddyata, daha ok retim vb. konulara celbetmeyi ok istediler. Bunun iin yazar lardan birinin ii program ve genelgeye uygun olarak roman yazmakt. "Le culte de Ciment" isimli bir kitap yazar. Yani "i mentoya tapmak"!., Bugn imento asrdr, imentoya tapnz. O halde dediimiz tapma bu anlamda mevcuttur. DNLER TAR H 255 NSAN ZELLK OLARAK BEKLEY VE SORUMLULUK teyi arayan: Maksadm udur insan daima sahip olduu eylerin tesi iin kayg duymaktadr. Felsefe ve ilmin btn ilerlemesi de insann teyi arayna delildir. Doyumsuzluk: Her ihtiya karlanp giderildike birka ih tiya daha doruyor; bunlar karlannca, yeni ihtiyalara hisse diyorsunuz. Belirsizlik: Boyutlar somut ve belirli olan btn varlklarn aksine, insann tarifi, Ortaa'da yaplan tariften ayrdr. nsann mevcut gerek zellikleri farkldr. Bunlar, beden boyutlar deil, imknlar ve yeteneklerdir. Sorumluluk: Sorumluluk, hrriyetten domutur. nsan hr olduu iin sorumludur, inanldr. Aslnda insan, inanan bir canldr. nanc iin kolayca cann verebilen, sadece insandr. Gariplik: Gurbet duygusu btn dinlerde, edebiyat ve sa natta, insan duyguda vardr. Dnya gariplii. Muzdariplik: nsann uuru ve bilgisi st dzeye ktka dnya ve hayattaki zdirab daha ok artyor. Bu yzden diyor lar ki, Ali (a.s.), bazen dnyadan yle korkma ve sarslma duy gusuna kaplyordu ki kendinden geip baylyordu. Meseleleri kendi beyinlerinin anda dnenler diyorlar ki: rnein, bu nun iin Fedek'i ondan almlardr. Veya baka eyler iin. Ama bu, insann uur ve duygusu st dzeye ktka bu erevede sakin kalamad belli olan bir

grnmdr. Sakin kalamamak yce insann zelliklerindendir. nclk ve siyaslik - Efltun diyor ki: "nsan siyas, politik bir hayvandr." Bizim limlerimiz politik kelimesini sosyal ola rak tercme etmilerdir. Halbuki siyasden maksat diplomatik deildir; aresiz olarak itima demilerdir. Ama siyaslik insana zgdr. Yani toplumda yaayan insan, iinde olduu topluma ve fertlere ballk hisseder. Tanr, hisseder; o uura ve bilgiye 256 DNLER TARH sahiptir. Btn bunlara karn taahht ve sorumluluk hisset mektedir. Bu duygu ve yetenein toplamndan dolay insana siyas demilerdir. Toplumun ziyaretinde, ziyareti mam'a diyor ki: "Sizlere selm olsun... Ki kullarn, siyaslerin ve ehirlerin temel dayanaklarsnz." Bu nedenle siyas dediimizde bunu syle mek istiyoruz. nsan balangtan bu yana, daima olma halindedir. Kendi mahiyet ve alnyazsnn yapcsdr. Kendi kaderini yapan ve ona mdahale eden insandr, Al lah'n elde takdir ettii budur. Bu insann temel tarifidir. Bu tarif esas zerinde din, slm, tarih, medeniyet, edebiyat, sanat ve hereyi inceliyoruz. Bu, anahtardr. NSANIN YARATILII eitli dinlerin yaratl kssalarnn toplamnda, zellikle Adem'in yaratl ile ilgili Kur'n ve Tevrat'taki kssalarda Adem'in yaratl. Cennet, eytan ve Havva kssas ve antropo loji ile ilgili en mehur, en aklanm rivayetlerden kardm sonu benim iin ok hayret verici ve sonsuz derecede derindir. Yer yer iaret ettim, ama ortaya koyamamtm. imdi bu ok ileri ve mantk "hmanizm"in anahtarlarn sylyorum. Baz yetlere gre Allah, yeryznde bir halife yaratmak is tiyor; melekler, "tekrar yeryznde kan dkecek birini mi yarat mak istiyorsun?" diye tenkit ediyorlar. Bu girite Adem'in yara tl iin bir kvrm belli oluyor. Meleklerin, dem'e gre bir gemii vardr. htimalen dem ilk dem deildir. Belki fiili insann ve fiili insan cinsinin balangcdr, mutlak nev'ini ba langc anlamnda deil. mam Sdk'a (r.a.), "Adem'den nce kim vard?" diye sordular. "dem!" diye buyurdu. "dem'den nce?" "dem!" "OnDNLER TARH 257 da nce?" "dem!" "dem'den nce kim vard?" diye sordular. "Ne zamana kadar sorarsanz, dem" dedi. Allah, meleklerin onlarn korkusundan ve endiesinden kaynaklanan szn, inkr etmiyor ki yle desin: "Korku ve endieniz bounadr ve bu insan byle deildir." Bilkis yle diyor: "Ben sizin bilmediinizi biliyorum." Yani meleklerin tah mini aynen kmakla beraber, Allah amurdan, -hamain mes-nun- pis kokulu kokmu amurdan veya selin brakt kuru mlek gibi, atlak atlak olan kelek lyihalarndan ve Kendi Ruhu'ndan nsan yaratyor. O halde dem'in yapsnn forml aktr. Allah'n Ru-hu'nun eklenmesiyle amur!.. Pis kokulu kokmu amur ve bu na eklenen Allah'n Ruhu!.. Bunlar elbette asl ve gizli sr anla myla alnz, arkn dibindeki amur anlamnda deil. amurdan anlalan mn, fesat ve kokumuluktur. Bizim lisanmzda fe sat ve

kokumuluu gsteren en aalk ey, amurdur. "O, insan pimi amur gibi kurubalktan yaratmtr." (Rahmn/14). "Pimi amur gibi kuru balk" insandan bir unsurdur. Bu nereye hareket ettirir? Bu, amurlama ve tala maya ynelii, kalmaya ynelii oluturur. Dier taraftan ise Al lah'n ruhu- nsann seebilecei en yce kelime. Onu, ycelik, kutsallk, gzellik ve mutlak olan ulatracak olan Allah'tr. Cis me, maddiyata ve aala kar Allah'tan baka, azamet ve y celie ulatran kelime ruhtur. (Gizli sr anlamyla almamz gerekir, demem undandr. Eer bunun dnda birey yaparsak, Allah'n ruhu bir anlam bulmam olur. Bu mmkn olmayan bir kartrma ve anlam szlk olur.) O halde insann forml; (sonsuz eksi) + (sonsuz art) olu yor. "En aalk aa" ve "en stn stn" dem ile eittir. n san byledir. Kinatn en pis ve en aalk hayvanlarndan daha pis ve daha aalk kimseler oktur. afi gibi byk, y ce, ayn zamanda afi Mezhebi'nin imam olan bir ahs, yle diyor: "afi lyor, kendi yetitiricisi ve terbiye edicisinin Allah m Ali mi olduunu bilmiyor." 258 DNLER TARH DNLER TARH 259 Birisi Neron oluyor. Roma'y atee veriyor. Atein alevlerini seyretmekten, ocuklarn, kadnlar, ehir sakinlerinin alama inleme ve feryatlarn dinlemekten zevk alp, iir sylyor, re sim yapyor. Dieri zgrlk bir insan. Gelip kendisini kurtarmamas iin polisin gznden uzak bir yerde, arkadandan bana ben zin dkmesini istiyor, kibrit akp kendini atein alevlerin teslim ediyor. Bylece bir milleti, bir insan, bir insan korumu ola bilsin. Sonralar bu olayn filmini seyrettiimde adamn iki dizi zerinde oturmu olduunu ve yanan atein merkezi haline gel diini grdm. Her an daha iddetlenen alevlerin arasnda bir hayalet olarak grnyordu. Hi kmldamadan, atein kalbinde oturmutu. Kller d-klnceye dek hafif de olsa kmldamad. Farkn nereye kadar olduunu gryorsunuz!.. O, bir ehri; kadnlar ve saysz ocuklar zevk almak iin atee veriyor. Bu ise bir ehri, bir lkeyi, bir dnyay, kadnlar ve ocuklar lmden kurtarmak iin kendini atee atyor. En kt atn ve en iyi atn fark, szgelimi ikibin tmendir. Kt dediimiz at, arabaclk veya su ekme iine yarayabiliyor! En iyi atn , drtbin tmenden fazla deeri yoktur. Btn g zelliine ramen bisiklet veya motorsikletle rekabet edemiyor! Ama bu taraftaki insan ile o taraftaki insan arasndaki mesafe nin tasavvuru mmkn deildir. Mesafe amurdan, Allah'a ka dardr. Emanet Emanet ile ilgili eitli yorumlar yaplmtr. Tasavvuf, ema net, "ak'tr diyor. Mevlna gibi bazlar ise iradedir diyor. Alimlerden bazlar emaneti, "ilim" olarak bilmilerdir. Baz lar "velayet" olarak. Bir grup da emanetten maksadn Hz. Ali (a.s.) olduuna inanyor. Ama Kur'n'n kendisi bu kelimeyi niin mahhas olarak aklamtr? nk bu, Kur'n'n mucizevari lisannn zellii dir. yle bir kelime seiyor ki, onun eitli boyutlarndan muh telif kelimeler karlabilir. yle ki hibiri doru deildir, ayn zamanda hepsi de dorudur. nk emanet, Allah'ta olan (onun

dzeyinde deil) ve dier mevcutlarda olmayan btn imknlardr, insana zg imknlardr; beer stnln fazileti ve iaretidir. Emanet, birbirine karm ve ekil alm olan btn bunla rn toplamdr. Bunlar, "emanet" adyla insana teslim edilmi lerdir. Dolaysyla emanet ile ilgili yaplm olan btn nitelemeler dorudur, ama tam deildir: Emanet, Adem'in vcuduna girmi olan maddeden ibaret tir. Onu yce ve mutlak snra, dnyada tasavvuru mmkn tekmle ulatrabilir. O halde irade, seme, bilgi, uur, kudret, yaratclk, ak, marifet, hikmet... btn bunlar ve bizim henz tanmadmz dier pek ok eyler; gelecek insanda gereklee bilecek ve zuhur edecek eyler "emanet"in parasdr. Allah, isimleri Adem'e retti Allah, Adem'e isimleri retti. O zaman dem ve melekler imtihana "oturdular". Soru isimlerin kavramlar idi. Adem hep sine cevap verdi. Ama melekler, "bize verdiinden bakasn bilmiyoruz", dediler. dem galip geldi. "Ve Adem'e btn isimleri retti, sonra eyaya meleklere gsterdi. "Eer sznzde samimi iseniz bunlarn isimlerini ba na syleyin" dedi. Cevap verdiler "Sen mnezzehsin, rettiin den baka bizim bir bilgimiz yoktur. phesiz sen hem bilensin hem Hakim'sin." Allah, "ey dem onlara isimlerini syle" dedi. Adem isimlerini syleyince, Allah, "ben gkler ve yerde g rnmeyeni biliyorum, sizin akladnz ve gizlemekte olduu nuzu bilirim diye, size sylememi miydim?" dedi." (Bakara: 31 ile 33). I 260 DNLER TARH O halde insan melekten stndr. Dindar zihinler byk insanlar yceltmek iin onlar vdkleri zaman, melek eklinde olduklarn iddia ederler. Bu yaratl felsefesini, meleklerin insandan aa olduunu bilmiyorlar. Melekler nsanln yardmc ve temsilcileridir. Allah isimleri insana retti; ama insan kendisine ilk reti len hakikatlarn esas zerine Allah'a cevap verebildi. Eer bun dan farkl olsayd, yani sorular dem'e sorsayd, melee sor mam olsayd, imtihan zor olurdu. nsan, kendine zg yeteneinden faydalanarak hakikatlar syledi. Melekler syleyenmediler. Melekler sadece yaratlm ol duklar istikamette i yapabilirler. Ama insan, istedii ve tehis ettii ekilde i yapabilir. Bu farkllk vardr. nsann stnl, sorumluluu da budur. Allah, Meleklerden dem'e Secde Etmelerini stedi Meleklerin dem'e secde etmesinden eitli anlamlarna uy gun olarak benim hissettiim, btn tabiat ve tabiat tesi -bizim hissettiimiz- kuvvetlerin insan isimli yce varla teslimidir. Ama "dem olan insana", "demoullar olan insana" deil. Olabilen insana. Yasak Meyve Nedir? Allah, dem ve Havva'y Cennet'te serbest brakt. Hibir i yapmakszn neyi isterlerse yiyip iebiliyorlard. Onlar sadece, bir meyveyi yemekten men edilmilerdiTevrat'n ak olarak syledii ve Kur'n'n iaret ettii gibi, bu meyve, "gr"tr. nk Kur'n yetlerine gre, Allah, dem ve Havva'ya nida ediyor, onlar da plaklktan utanmak-szn Allah'a cevap veriyorlard. Ama yasak meyveyi yedikten sonra, plaklklarndan utandlar ve gizlendiler.

nceki gnler hi utanmakszn, Allah'la gryorlard ve bugn, meyveyi yedikten sonra plaklklarndan utanyorlar d!.. Sebep? nk daha dne kadar plaklk hakknda "gr" DNLER TARH 261 sahibi deillerdi. Bugn yasak meyveyi yemekle gr kazan mlardr. O halde yasak aa, "gr aac "dr. nsan plaktr ncelikle unu sylemek istiyorum: plaklk, elbisesizlk anlamnda deil, hakirlik ve bilgisizlii idrk etme anlamnda dr. nsan, uur ve bilgiye ulamad zamana kadar kendini, lemin merkezi bilir ve byklk duygusuna kaplr. Hepsin den daha yksek olduunu dnr. Ama kendisini anlayp kendisi hakknda belli bir uura varnca kendi hakirliini idrk eder. Azamet ve bykln anlamm kavraynca da kendini plak grr ve kendinden utanr. "dem" budur! Kendisi ve evresiyle ilgili haber ve bilgisi yoktur. Yasak meyveyi yiyip bilgi, uur ve gr edilince Al lah'a kar kendi plaklndan utan duyuyor. Allah nsann Yasak Meyveyi Yemesini stiyor muydu, stemiyor muydu? Bunu beeri destanlar gibi alglamamak gerekir: Mesel, Al lah, dem'in yasak meyveyi yemesini istememitir ve bu i Al lah'n houna gitmemitir, eklinde. nk insann iradesi, Al lah'n iradesine kar bir irade deildir ve "O" neyi isterse olur. O halde Allah, insann meyve yemesini istemitir, nk meyveyi yemeksizin "insan olma" szkonusu olmuyor. Bu, Al lah'n tanzim ettii bir plan ve tasardr. Bylece, insan meydana gelsin diye. "Olan insan" ve btn tarih boyunca "olmakta olan insan." Batl Destanlarda ve Uzak Dou Dinlerinde Yasak Meyve Bundan nce, "Prometheus" destannda ve "dem'in varisi mam Hseyin (a.s.)" eserinde sylediim gibi Yunan efsanele rinde ate, insann sahip olmaktan men edildii bireydir. Pro metheus onu tanrlardan alp, insana balamtr. Buna kar262 DNLER TARH lk kendisi esarete, zincir ve ebed ikenceye mahkm olmutur. nk atei (bilgi ve gr) insana verme suunu ilemiti. "Ym","Ym" (Uzak Dou'nun ve Japonya'nn dem ve Havva's) birlikte yatmaktan men edilmilerdir. Ym (Havva), Ym'dan (Adem) onunla yatmasn ister. Ama Ym der ki: "Bizi aktan men ettiler." Ym buna kar "bu, ak oyunu deil, neslin devam ettirilmesi ve ebedlik iin bir itir." "Ym" raz olur. O halde bu dinlerde yasak meyve aktr. Ebedlik ve daimlik anlamnda ak. Adem ve Havva destannda eytan, Adem'e ne kadar nfuz etmek istiyorsa da baaramyor. aresiz kalp, mecburen Hav va'nn peine dyor. Kadnn Belirdii Kiilik: Havva Burada Havva, kadnln belirdii kiiliktir. Kur'n, Havva Adem'den yaratlmtr diyerek, kadn ve erkein rksal tarihin deki birliini iln ediyor. Halbuki daha 19. asrda bile baz bil-ginlerce kadn bir rktan, erkek dier bir rktan biliniyordu. Bu konuda ihtilaf ettilerse de sonra uzlatlar! Halen de bazlar, ka dnn kaburga kemiklerinin erkekten bir tane daha az olduuna

nanyorlar. Halbuki erkein bir kaburga kemiinin eksik olmas gerekirdi! nk ondan kadn yaratlmt! Ama Kur'n bu iti katlarn aksine kadn ve erkein eit bir rktan ve ftrattan oldu unu iln ediyor. Her ikisi ayn lde insandr, eer kadn "za vall" "zayf" ve "noksan akll" olmusa bu, erkein suudur. Bu eitlikten maksat, sosyal artlarn ve sosyal anlaylarda-ki eitliliin eit klnmamas deil. Irksal eitlik ve rksal bera berliktir. Havva: Akn Belirdii Kiilik Dier taraftan "Havva", akn belirdii kiiliktir. eytan ise akln belirdii kiilik. Akl tek bana Adem'in yol bulmasn salayamyor, ak da tek bana bir i yapamamt. Bu yzden akl (eytan), akn yardmyla (Havva) uyan ve gr meyveDNLER TARH 263 sini yemesi iin dem'e veriyor. Yani dem'de grn meyda na gelmesi iin, ak ve akln her ikisinin birlikte el ele iin iinde olmas gerekir. Alexis Carrel yle diyor: "Akl otomobilin lambasdr, ak ise onun motorudur. Hicretin gereklemesi iin, her ikisinin birlikte i yapmas gerekir. Eer motor hareket edip, lamba ol mazsa hareket, yok olua gtrr. Eer motor almaz da lam ba yanarsa, durma ve sknet srer gider." Dante, "lh Komedi'de Cehennem'den Berzah'a, Ber-zah'tan Cennet'e kadar olan yolculuunda balangta hidayet ve Virjin'in akln belirdii kii yol arkadalndan faydalanyor. Virjirt, Dante'yi Cehennem'den, Berzah'a gtrrBerzah'tan da Cennet'in snrna kadar. Ama burada yle der: Bundan tesi benim iim deil. O zaman "Beatrice" (Dante'nin kz ve sevgili sinin ad) Dante'nin klavuzluunu ve yol arkadaln stlenir. Bu unu gsteriyor, bir insann Cehennem'den Cennet'e ka dar dolamas (hayatn aalk merhalesinden insan tekmle ulamas), akn ve akln elele vermesiyle gerekleiyor. lkel menzilleri, iin balangcn akl, son menzili ise ak arnlyor. Bizim irfan ve kitaplarmzda limler diyorlar ki, Peygam ber (s.a.v.), miracnda Sidret'l-Mnteh'ya ulatnda Cebrail ona: "Eer ben daha ileriye gelirsem yanarm" diyor. Buras artk akln durduu aamadr. Bundan sonra, dier bir duygunun, insann umasnn veya son sraynn gerek lemesi gereken yerdir. Allah Niin nsan Uyan Meyvesini Yemekten Men Ediyor? Allah insan bilgi ve gr meyvesini yemekten men ediyor. nk btn dertler bilgi ve uurdan kaynaklanmaktadr. Bil meyen ve grmeyen, ne eziyet ne de zdrap sahibidir. Ne sorum luluk, ne lmden sonras iin ne de hesap, kitap ve azaptan korkusu vardr. yapan bir cihaz gibi, sadece tketicidir. 264 DNLER TARH Dnyann btn arln insann om uz una ykleyen uur dur. Yunan pehlivan Atlas gibi, bilgili ve uurlu olmann kefa retini, dnmeye mptela olmak ve dnyann ar ykn omuzlamakla dyor. Bilgisizlik^ uursuzluk rahatlktr. nk ynsz filozofla rn bulma telanda olduklar mutlulua sahip olmak, sadece bireyi gerektirmektedir: Ahmaklk! nsan, Allah'n tm varlk lara vermi olduu fakat kimsenin almad nimeti, keke alma sayd. Kimseye verilmeyen, keke nsana da verilmeseydi!

nsan uura ulamakla, gzlerini amak ve grmekle Rahat lk Cennet'inden srlm oluyor. Hayat eziyet ve telaa bula-nyor. Kim, eziyet ve telala hayat geirir? nsan... Lay-Tsu"nun deyimiyle, u bitkilere baknz. Baharda nasl yeeriyor, iek vermeye balyor, yazn meyve verip, sonbaharda sararmaya balyor, kn ise uykuya ekiliyorlar. Asla zdrap, perianlk, mitsizlik ve skntya duar olmazlar. Ne bir emanet yklen mi, ne omuzlarnda bir sorumluluk arlk yapyor, ne de tek rar isteniyorlar. nk tabiatn iinde bir bilye gibi yapld tarzda yaamlarn srdryorlar. "Sartre"nin deyimiyle; insan, uur sahibidir. Bu da ona dai ma ikenceli bir korku vermekte. Insanlat lde aclar, ezi yetleri, geri kalma ve yklma korkusu artmakta. Sapma ve zaaf korkusundan, tekmlden, geri kalma korkusundan omuzuna yklenen sorumluluklarda art meydana gelmekte. uursuz insan, sorumluluk duymaz, mesuttur. Ama uuru st dzeye kt lde ocuuna, ailesine, ehrine, memleke tine, bir blgeye, nc dnyaya smrye uram dnyaya kar; insan cinsine kar sorumluluk hissi duyar. yle ki deta btn insanlarn aln yazs ve yeryznde olan her faciann Sorumluluu ona aitmi gibi omuzunda arlk hisseder. Eziyeti yalnz bugnk eziyet deil nceki ve gelecek asrlarn eziyetidir. DNLER TARH 265 dem'in Cenneti Vaad Edilen Cennetten Ayrdr Adem'in Cenneti Tevrat'n corafik genilik ve uzunluunu dikkatlice yazd bir badan ibarettir. Gerekten byle olmutur, demek istemiyorum. Demek is tediim, slm ulemasnn zihninde ve baz rivayetlerde nakle dilen ve kitaplarmzda, brahim dinlerin limlerinin zihninde olan bu Cennet'in, vaad edilen Cennet'ten ayr olduudur. nsann tela ve abalarnn sonucu verilen Cennet. nsan aln yazsnn geliiminin yardmcs olan Cennet. Bu, o kapallk anlamnda olan Cennet'in aksinedir. Tpk mecnunu, akl kapa l/rtl insan anlamnda olmas gibi, cinnetle e anlamldr. Kapal aa ve ot skmldr, yani ok aal badr. O halde dem istedii hereyi zahmet ekmeden elde ettii bir yerde yaamtr. Yasak meyveyi yeyince byle yeil ve mut lu baheden mahrum kalyor. Eziyet, tela, sorumluluk dolu vahi bir le srlyor. O aamada insan, Cennet'te oturmaktadr: Ne bir uur ve bilgiye sahiptir, ne de bir dert hissetmektedir. nk ne birey biliyor ne bir yer grmtr. Gzn atndan beri orada ol mu, onlar grmtr; o kk evresinin btn varlk lemi olduunu dnmtr. Sahip olduu eyin ideal olduunu dnmtr. Cennetinde beslenmitir, korku, dert ve gurbetle ilgili bir ey bilmemitir. Mesel bizim "Sebzvr" halk diyor ki: "Siz bu kadar gezdi niz, ou yerleri grdnz, Sebzvr gibi gn nimet ve bere ketinin yad bir ehir grdnz m?" (Halbuki imek iin ay ranlar bile bulunmuyor.) Tandm birini dertli grdm; "ne oldu diye sordum. Kalbin mi miden mi, neren aryor?" "Halkn gz ve nazarndan aman! Birbirimizi ok sevdii miz amcamn olunun evlad iyalinden tasarruf ettii ikiyz-seksen tmeni, gzne harcadn duydum!" dedi. 266 DNLER TARH

Gkten "Sebzvrlarna bereket yaan byle adamlar iin, tasarruf edilen 280 tmenin harcanmas amca olunun kskan ln tahrik ediyor. Dnya, bunlar iin bir Cennet'tir ve hibir noksanl yoktur! Ama "Camus" yle diyor: "Dnyada bir tebessm kadar bi le deeri olan, hibir ey yoktur." Buda ise yle diyor: "nsann btn abas, bal olduu hereyle olan balln kesmek ol maldr. Zira hibir eye gnl balamann deeri yoktur. Kalp btn dnyadan daha byktr." Burada bunlarn syledii hereyi tasdik etmiyorum. Belki aradaki mesafeyi belirtmek istiyorum. Bu snrla dzeyde dnen, anlayan, yaayan tpk bir bitki gibi kendini Cennet'te buluyor. Bu, yemeler, imeler, problemsizlikler ve eitli lezzetleriyle insan hayvanlar ve kular toplululuunda rahat klan Cennet. nsann uurdan nceki Cenne tinde, ne noksanl vard, ne de perianlk korkusu hissi. nsan yasak meyve yiyince bilgi ve uura ulayor. Gzellik ve mkemmelliin kayna olan Allah'a kar, utanma hissedi yor. Cennet btn o lezzet ve saadet dolu haliyle eziyet, ac ve aaya inie dnyor. nk gr, Adem'de madd hayatta olmayan ihtiyalar meydana getiriyor. uursuz insanda olma yan aclar eziyetler, karamsarlklar, sorumluluklar oluturuyor. Allah Kur'n'da yle buyuruyor: "Dorusu Biz, sorumluluu gklere, yere, dalara sunmuuzdur da onlar bunu yklenmekten e kinmiler ve ondan korkup tremilerdir, pek zlim ve ok cahil olan nsan ise onu yklenmitir." (Ahzb/72). Pek Zlim ve ok Cahil Olan nsan nsan zlimdir, nk yasak meyveyi yemekle kendini ra hatlk ve lezzet cennetinden, eziyetsizlikten alp, bela, korku ve zdraba mptel etti. Dnya sorumluluunun arln ve ezi yetini Yunan pehlivan Atlas gibi omuzna ald. Cahildir; nk uyan ve grn sonularnn ne kadar ok eziyet verici olduunu bilmiyordu. DNLER TARH 267 imdi bile henz cennette yaayanO), dem'le yeryzne gelmeyen ve yasak meyve yememi olan kimseler oktur. Yasak meyveyi yiyerek, dem ile dnyann zdrap ykn omuzuna alm olanlar ok azdr. En Yce ve En leri Antropolojik Diyalektik Avamdan olan dindarlarn ve dine kar olan aydnlarn d ndklerinin aksine (her ikisi de yzeysel dnyorlar, ikisi nin dncesi de brdir, derinlik ve anlamdan uzaktrlar) yarat l destannda hikmet ve anlam dnyas vardr. Rumuzlarn ve iaretlerinin altnda, antropolojnin en ileri meseleleri gizlenmi tir. Eer bir tezat gryorsak diyalektik tezattr. "Allah" ve "a mur" elikisidir. Yaratl destannda "sorumluluk" anlam kaza nr. Ak ve akln her ikisinin birlikte i banda olmas gerekir ki dem uyank olsun ve gre ulasn. nsann bilinci, insann kendi plaklndan; madd tketimci hayatnn fakir oluun dan utanyor. u hakikat gerei, Allah tepeden trnaa Adem'e bakyor. Buyuruyor: "Sonra nutfeyi kan phtsna evirdik, kan phtsn bir inemlik et yaptk, bir inemlik etten kemikler yarattk, kemiklere de et giydirdik. Sonra onu baka bir yaratk yaptk: "Yaratanlarn en g zeli olan Allah ne uludur!" (M'minn/14). Yaratanlarn en gze li Allah'tr. Baka kim byle yaratabilir? Hi kimsenin bugn ortaya koymad ve aydnlarn muha lif olduu yaratl kssas... nanan taraftarlar da yle diyor: "nk aydnlar alay ediyorlar,

ortaya konulmasnda bir yarar yoktur!" Meseleyi daha iyi ve doru olarak ortaya koymaktan te mesel yle diyorlar: "Allah bir testi yapt. Krk bin yl Adem'in toprak heykelinin gnete durmas iin "Necid" top raklarna brakt..." Nihayet bunlar da sz oldu galiba! Sadece bir kssa deil, ilm ve felsef bir mekteptir. nsan, alnyazs, insann sorumluluklaryla ilgili hakikatlardr. Onu ta nmak iin bir yoldur. I 268 DNLER TARH Eer dem kssasn, Yunan hmanizmi, Sartre hmanizmi, Heiddegger hmanizmi, Egzistansiyalizm, 19. asr veya 20. asr hmanizmi ile mukayese etme frsat olsayd, o zaman bunlara kar bu kssann deeri belli olurdu. nsann Tarihi dem'den bahsedildiinden bundan maksat, insandr; yani genel olarak insan cinsdir. nsan tarihi dediimizde de maksat "Habil" ve "Kabil"dir. Habil, hayvanclk ve toplum fertlerinin madd nimetlerde ve retim kaynaklarnda genel katlmlarnn olduu dnem insann belirdii kiiliktir (hayvanclk retimi). Kabil, zel mlkiyet dneminin ve insanda tekelciliin balad dnemin insandr. Kabil, snfsal sava, mahrumiyet, faydalan ma, halkn smrs, uzaklk, hakimiyet, mahkmiyet, zulmn balangc, maneviyat ve din sapmas dneminin insandr. Bun larn her ikisi (Habil ve Kabil) tarihin balangcdr. Habl ve Kabil Habil, Kabil eliyle ldrlnce adalet ve genel eitlik esas na dayanan ilk ortak katlm dnemi yok oluyor. Tekelci mlki yetler, smrc dnemi, daima topluma hakim olan dnem balyor. nk Habl iftidir. iftilik, btn tarih boyunca in sanlk toplumunun kendi tarih deimelerinde, retim kaynak larnda, ilk komn dneminden veya ilk itirak dneminden, retim kaynaklarnda tekelcilik istei veya zel mlkiyet dne mine, sonra klelik, servaj (serflik), feodalite, burjuvazi ve di erlerine dnt dnemdir. RK MESELES irk, dinsizlik deildir. eitli isim ve lkaplarla resm ekli de beer toplumlara egemen olmu bir dindir. irk, ok tanrclktan ibarettir (iki tanrclktan sonsuz tanr cla kadar). Bu tanrlarn birok put, birok ruh veya tabiat tesi birka g olmas mmkndr. DNLER TARH 269 Bu birka ynl din mabutlar, ok snfl ve ok gruplu top lumlar yapmlardr ki mevcut durumu din adyla aklasnlar. irk, birka tanrya ve birok gce dayanan dnya gr dr. eitli ve birka snfa dayanan toplum grne, tabi, ezeli deimez, ebed kutsal bir ehre vermek iindir. Her tanr, bir rkn temsilcisi olmutur. yle ki "Zeus" "Ye-hova", "Baal" veya "Vinu"nun her biri, rksal asaletin zuhur etti i yer ve bu asaletin destekleyicileri olmulardr. Her rk, dieT rkn zdd olmutur. Tanrlar birbirleriyle sava halindedir; onlara tbi olanlar (rklar) da ekime ve dmanlk halindedir. Bu ekilde rksal eliki aklanm oluyor. O halde irk rksal irki aklamak iin yontulmu bir inantr.

Dnyada her tanr, bir rkn yardmcs ve belirdii kiilik tir. Millette her tanr, br ailenin temsilcisidir. Toplumda her tan r br snfn belirdii varlktr. Bylece, rksal, ailev ve snfsal asaletler korunmu olur. Irklar, aileler birbirlerine karmam olur. Bir snfn dier snfa tecavz yolu bulmamas ve tecavz etmemesi gerekir. Tanrlar ezel ve ebed olduu iin rklarn, ailelerin ve snf larn ihtilaflar da ezel ve ebeddir. Bylece hibir snf deitir me ve dier snf yok etme dncesine kaplmam olur.Sosyal irk, tanrsal irkten bir yansmadr. irk, ok tanrclk dinidir. Birok rksal birok snfl, birok aileli dzeni aklamak iin, btn bunlar kutsallatrma ve dinselletirmedir. Kutsal ve din-selleince artk ne tenkit, ne de itiraz edilebilir. Ne de deiime uramasn tasavvur etmek mmkndr. irk, btn tarih boyunca egemen snfn elinde bir alet ol mutur. Irksal, snfsal ve ailev eliki ile milletler ve kabileler arasndaki elikiyi frsat bilip daima halka kar kullanm lardr. 270 DNLER TARH irkin eitleri irk, bazen ak ve sarihtir. Mrik, resmen birka tanrya veya birka puta inanr. Onun dinindeki eitli tanrlar somut tur. Bu irk ile mcadele kolaydr. slm Peygamberinin bu irk le savap galip gelmesi gibi. Dier irk mzmindir (gizli irk). Tevhid elbisesi iinde din irke bulatrarak yapacan yapyor- Bu irk ile mcadele ok-zordur. Ali'nin (a.s.) savap yenilgiye uramas gibi. Tevhid dinleri, daima ortaya koyduklaryla bir balang yapm olduklarndan bata muzaffer oluyorlard. Bir nesil son ra, tevhid peygamberinin getirdii dinin resm ballar ve dinin resm tebligcileri adyla bir snf kudreti ile alyordu. Bunlar ya egemen snfa balyd veya kendileri egemendi. Dinin temsilci leri, dine inananlar, kiliselerin veya o dinin tapnaklarnn idare cileri adyla, sosyal irki tevhid maskesi altnda tapnaklarnn idarecileri adyla, tevhid mabetlerinde icra ediyorlard. Bylece egemenliklerini devam ettiriyorlard. "Mzmin" irk, ak irk dininden ok daha iyidir, ok daha gl olarak slm, Hristi yan ve Yahudi tarihinde vardr. Musa, Firavun'un irkine kar "tevhid" ile savat. Ama da ha sonra onun yerine geenler (Yahudi dininin ruhanleri), sos yal irki Firavun dzeni, Musa'nn tevhidi maskesi altnda ye niliyorlar. Bir tek tanr obn"Yehova", Firavun tanrlarnn fonk siyonlarn yklenir. Mesih (Hz. s) gelip dini, din satan dkknlar am olan, din ve kutsal eyalar satan, din tacirlerinin esaretinden kurtarr. lk defa "tevhid"i batya iln etti; dnyay (zellikle Rum ve Yu nan dnyasn) tevhid ile tantrd. Ama sonra, onun varisleri egemen snfn boyutlu olmasn aklayabilmek iin onun ki tabnn, mesajlarnn metninden tanrclk kardlar. Zerdt dininin temsilcileri ve ruhanler, bir olan Ahura-mazda'y atee dntryorlar: ehzadelerin Ahuramazda atei, Ruhanlerin Ahuramazd atei, iftilerin Ahuramazda atei. DNLER TARH 271 TEVHD Tevhid, bir anlamda, varlk lemine, insan zihnine birlik ba layan, lemdeki

btn eliik kutuplar atan; paralayan zih ne sadece bir Allah; bir varln hakimiyeti, bir hedef, bir irade, bir ruh koyan dnya grnden ibarettir. "La havle vel kuvvete illa billah" anlam dolu bir sz ve devrimci bir slogandr. Ne yazk ki bugn, bir vird ekline d nmtr. Ama dn, Allah'tan baka hereyi ve herkesi red ediyordu... lkel dinlerde, baz tabii eyada "mn"nn olduunu syle dim. Baz habis ruhlardaki gizli kudret, baz yldzlarda, baz yi yeceklerde, baz hayvanlarda olan, insann kaderine, hayatna etki eden bir kuvvet. "La havle vel kuvvete illa billah" btn bu bedevi dn celeri (yldzlar, eya, ahslar, byk ve kk ahsiyetler, yiye cekler, elbiseler, renkler ve seslerdeki "mn" isimli insan haya tna olumlu veya olumsuz etki eden gizli gc) reddediyor. Ama bugn, "La havle vel kuvvete illa billah" diyen, sade ce byk din ahsiyetlerde ve kaderinde etkili olan bir "mn"ya inanmakla kalmyor, belki bir orbada, ata bile o g cn -mn'nm- varlna nanyor. Halbuki tevhid, ayn cinsten bir dnya, bir tarih, sonra ayn cinsten meydana gelen bir insan tantyor. Tevhid, dnya birlii ni, tarih ve insan birliini, insan ve dnya birliini... tevhid alt yaps zerine bina ediyor. Btn tarih boyunca irk dinlerinin hile ve dzenbazlklar nn aldatlm kurbanlar olan halk, daima rklarn, snflarn, ai lelerin eitliin gereklemesi iin savamtr. Halk kitlesi, dai ma snfsal, rksal ve ailev irkten eziyet grmtr. Kan ver mitir, bitkisel hayata girmi, yok olmutur. Btn tarih boyunca egemen irk snfnn hakimiyetinin yaygnl orannda halk da ona kar tevhid araclyla diren mi ve daima tevhidin istikrar arzusunda olmutur. Tevhid 272 DNLER TARH hem kinata egemen byk hakikat olarak, hem de beeri birli in esasna gre gereklemesi mmkn olan dzenin fikr ve itikad alt yapsdr. Tevhid Sz Tevhid sz, sadece, kelm ve felsef bir konu deildir. Do laysyla biraraya gelinip toplanldnda; "u delillerle Allah vardr"; "u delilerle Allah yoktur"; "Eer bir snfta iki ret men, bir memlekette iki padiah olursa yle yle olur" eklin deki tartmalar yanltr demek de istemiyorum. Bununla sy lemek istediim, bunlarn yeterli olmaydr. Zaten limlerin yapageldikleri de budur. Halbuki Bill, bunlar bilmediinden felsef deliller getirmeye de ihtiya duymuyordu. Bu sebeple karlkl binlerce delil getirmelerin sergilendii topluluklara girmemiti. slm Peygamberi: "La ilahe illallah (Allah'tan baka ilh yoktur)" deyince, niin kle pazarlar sarslmaya, klelerin fiyat dmeye balyor? nk kleler ve ezilmiler hereyden nce kurtuluun bu szde olduunu anlyorlar. "Onlara: "Allah'tan baka tanr yoktur" denildii zaman phesiz bylenirler." (Safft/35). Kur'n'n deyimiyle -Kurey'in dilinden- halkn re zilleri, halknbabaldr plaklar, yaln ayakllar niin Pey gamberin ardndan gidiyorlar ve tevhid szn sylyorlar? Bunlar niin limlerden, bilginlerden ve filozoflardan daha er ken tevhidi anlyorlar? nk imdilerde szkonusu olan tev hid sz felsefdir. Felsefe, kelm okumamz gerekir ki anlaya-bilelimO) Ama kleleri ve yaln ayakllar harekete geiren tev hid, bu dnya hayat ile ilgili bir yn, tarih

ve sosyal bir yn ta mtr. irke kar antitez ve ztlk tamtr. Bylece sosyal adalete ve tarih boyunca btn insanlarn eitliini salamaya almtr. DNLER TARH 273 TESLS Teslis snfsal irkin bir eididir. Daha nce anlattm e killerinden biri. nemli olan egemen snfn balangta tek bo yutlu iken insanlk tarihi boyunca tekml ederek boyutlulu a dnmesidir. Biri siyas kudret, biri din kudret, biri iktisad kudret. Gelen her peygamber, iktisad ve siyas boyutun yardmyla egemen din g tarafndan ezilmeye allmtr. Her tevhid peygamberi muzaffer olunca bunlar, o peygamberi takip eden ler eklinde ortaya kmlar. Sonra da o peygamberin yerine ge enler unvanyla, halka hkmetmilerdir. Yahudi hahamlar btn gleriyle sa (a.s.) ile savatlar. Bunlar daha sonra sa'nn keileri kisvesi ile ortaya ktlar. sa'nn keileri slm ile yaptklar mcadelede yenilgiye ura dktan sonra, halifelere bal ruhanlere dntler. "Hseyin" (a.s.), "Hr" ve dierlerinin aleyhine fetva verenler bunlardr. Balangta "Kabil" eklinde zuhur eden egemen snf, sonralar gelierek ehreye brnr. Siyas ehre, din ehre, iktisad ehre. Bunlar Kur'n'da sembol ile ok gzel ve m ahhas olarak ifade edilirler. Firavun siyas ehredir, Karun iktisad ehre, Bel'am Bur ruhan ehredir. Her ayn zellie sahiptir ve bir messese de i yapyorlar. Biri baskda bulunuyor (stibdad), biri smr-yor (stismar), dieri de eekletiriyor (istihmar)! Bu Boyuta Bal Peygamberler ran, n ve Hind'in peygamber benzeri liderleri, Yunan'n peygamber benzeri ahlk ve mnevi liderlerinin hepsi, istisna sz baba veya ana tarafndan bu boyuttan birine baldrlar. Ya anas ya babas, istihmarc veya istismarcdr. Biri Karun-zdedir, dieri Firavunzdedir veya her ikisidir. Lao-Tsu, Kon-fys, Buda -Peygamber benzeri Veda liderleri- Zerdt, Maz274 DNLER TARH dek, Mni, Sokrat, Efltun ve Aristo bunlarn hepsi st snftan dr, kabilelerin st snfna baldrlar. Bunlara kar brahim! Peygamberler ismiyle bir dizi pey gamberimiz var. slm Peygamberinin de buyurduu gibi istis nasz hepsi koyun otlatmtr. (Koyun otlatmam olan hibir peygamber yoktur) Peygamberden maksat O'nun kendi silsile sinden olan peygamberlerdir; dierlerini peygamber kabul etmemektedir. Tarihin ak olarak belirttii gibi, bunlar ya obanlar dandrlar veya iftilik dneminde obanlardan da daha aa olan sanatkrlardandrlar. imdi de tarm ve ky toplumlarnda, sanat ii ile uraan larn sosyal haysiyet asndan kylden daha alt dzeyde bir makama sahip olduklarn gryoruz. yle ki bir kyl kzn mesel asla bir nalbanta vermiyor, (kendisinden daha zengin ol sa bile yine vermiyor) bir ayakkab tamircisine vermiyor. Alet yapclar ve sanatkrlar zel bir snftr (ingeneler gibi) feodali te ve iftilik dneminde

sosyal prestijleri srekli darbe yer. B tn bunlarn sebebi sanatn eskiden bugnk kadar deerli ol mamasdr. brahim peygamberler oban zmresine baldrlar. Ya sanatkrdrlar veya bunlara yakn kitleler baldrlar. Yani mah rum snfn en mahrum ve en dip tortu sudurlar. Bu yzden ba zlar "mm" kelimesinin "mml kura"dan olduunu dn mler. Mekke'ye mensup olma anlamnda yorumlamlar ve gerekten ilgin br tanma ulamlardr: "Peygamber Mekke-li'dir." Dierleriyse okuma yazma bilmemek anlamna almlar dr. Elbette ben okuma ve yazmas vard demek istemiyorum. Ama Allah'n dedii: "... Onlar yanlarndaki Tevrat ve ncil'de ya zl bulacaklar mm nebi olan o resule tbi olanlardr. O kendilerine iyilii emrediyor, onlar ktlkten nehyediyor..." (A'rf/157) yette mm, yce bir sfattr. "Okuma yazmas olmayan byk eli miz" anlamnda deil. Yine okuma yazma bilmemek peygambe rin bir noksanl veya faziletidir de demek istemiyorum. Ama, una dayanlmamaldr: "Okuma yazmas olmad iin btn bu azamete sahiptir." DNLER TARH 275 "mm", mmettendir. Yani, tarih boyunca kabilelere hk meden, siyas, din ve iktisad gc ellerinde bulunduranlara kar, halka baldr. Kurban edilmi, yaral, smrlm halka ve bu Firavun, Karun ve Belam Baur ls tarafndan kan emilmi mahrum snfa baldr. Btn tarih boyunca onlar -ibrahim olmayan peygamber ler- smfsal adan o boyuta baldrlar. brahim peygamber ler ise bu mahrum snfa baldr. Bunlar mmete baldr ve mmdir. Allm olarak okuma, yazma ve bilgi, egemen sn fn emride olmutur. Sekreterler, ruhanler ders okumulardr, halk kitlesinin ise genellikle okuma yazmas olmamtr. te bu peygamberler de kendi snfdalar gibi okuma, aratrma, tah sil, okul, medrese nimetinden mahrum kalmlardr. O halde slm peygamberinin mm olmas, brahim pey gamberlerin btn tarih boyunca toplumun bu snfna bu mah rum, baskya uram, yaralanm kutba bal olmasndandr. HRETE YNELME LE DNYAYA YNELME ARASINDA GDP GELEN TOPLUM Tarih boyunca toplum ile halk, "dnyaya yneli" ile "hirete yneli"in diyalektik hareketinde, bir sallanma ve gidip gelmehalindedir. Bir toplum, hirete ynelmi, zhd tarafna veya vehimler, hurafeler tarafna gitmi. Bir dier toplum ise, dnyaya ynel mi ve madd medeniyet tarafna gitmitir. Peygamberler, halkn ve toplumun ynelilerinin aksine yn bulmulardr. Mesel hirete ynelen, zhid ve aslsz eylere tapan, hurafeci Hint ve in toplumunda, gelmi olan peygamber onlar muhalif olan bir yne, sosyal hayata, ilim ve madd medeniyete ar mtr. Grdnz gibi Lao-Tsu halk hirete ynelmeye ve birey cilie ard. Onun aksine Konfys, halk toplumculua ve dnyaya yneltti. 276 DNLER TARH Roma gibi, dnyaya ynelen bir toplumda -2000 ila 2300 yl nce- toplum madd hayat, kudret elde etmek ve ehvet peinde koma tarafna ynelmitir.

sa (a.s.) sosyal sapmaya ramen toplumu zellikle Ahirete ynelmeye, takva, zhd ve dindarla ard. Sonra toplum, sa'nn ard gidi yolunda yle ileri gitti ki Ortaa meydana geldi. O zaman rnesansla bakaldran din veye ideoloji, Ortaa'a ramen, maddecilie, tketici ve lks hayata ard O maddeciliin devam imdi de srmek tedir. Bu nedenle dinler ya hiretidir veya dnyacdr. Bu, dinin gelitii evrenin toplum yapsna baldr. Eer toplum hireti ise din dnyaya aryor eer dnyac ise hirete aryor. An cak slm iki boyuta sahip tek dindir. O dnyaya yneli ve hirete ynelii, yani toplumu bu birbirine zt iki yne birden tevik ediyor. Bylece toplumun daima denge halinde olmasn salamtr. HATEMYYET (Son oluluk): Dikkat etmenizi rica ediyo rum, bu kavram maksatl olarak yanl anlatlan mes'elelerden biridir (Hem uyumu olanlar, hem de uykuya arplm olanlar iin). Hatemiyyet u anlamdadr. Tehvid isimli bir mektep mev cuttur. Vahiy mektebi... Din bir mektebdir, bir medresedir; eit li derslerde farkl retmenler insan isimli renciyi terbiye et milerdir. Ders ders, snf snf ykseltmi, sonunda ona doktora ve itihad derecesi verip, sen mtehidsin demiler. Mctehidlik, btn ilimleri biliyorsun anlamnda deildir. Belki sen bu mektepten ve bu mektebin retmenlerinden edin diin eitim ve retim esasna gre, aratrmalarna devam edebilir, ilme tekml balayabilir, ileri gidebilirsin anlamn dadr. Dolaysyla hatemiyet, insann vahiy mektebinde tahsilini tamamlamasdr. Tahsilin tamamlanmas insann hatemiyetten sonra, yeniden vahye ihtiyacnn olmay demektir. Doktora dan sonra, yeniden snfa oturmasna gerek yoktur. nsann artk dine ihtiyac yoktur demek istemiyorum. Diyorum ki: Artk yeniden vahyin gelmesine ihtiya yoktur. Yani, DNLER TARH 277 insann bu dinin talimat ve mesajyla tanmas iin, yeni bir peygamberin gelmesine ve insann elinden tutmasna gerek ol mad gibi; yeni problemleri ve daha nceki dinlerde bulunma yan meseleleri cevaplamak iin de yeniden vahiy gelmesine ge rek yoktur. nsan son vahiyle geleni renerek, onunla amel ederek, ona itihad ederek, sadece adm atyor ve mkemmellik yoluna gidiyor. Bu yzden insan, yeni bir vahyin gelmesinden bamsz oluyor, tpk benim falanca niversitede tahsili bitirmi olmam gibi. imdi artk bir snfa ve hocaya, onun gelip yeni blmler anlatmasna ihtiya olmakszn rendiim esaslara gre ara trma yapabilir ve bunu devam ettirebilirim. Hatemiyyet dediim zaman, bu insann tekml artk dur mutur demekte deildir. Yoksa Mildi yedinci asrda, 1300 yl nce insann tekml m durdu? Hayr. Daima tekml kaza nyor. Benim niversiteyi bitirmem, u ana kadar ki ilerlemem, ilerimin ve aratrmalarmn artmas gibi. Acaba artk aratr maya ihtiyacm kalmad m? Niin olmasn ki, imdi de ihtiya cm var. Ama nasl bir htiya? Okuduklarm tekrar okumak gibi bir ihtiya deil. Belki orada sylenenleri daha ok anlamam ve amel etmem gibi bir ihtiya. Onlarn bilgilerindeki esaslara ve benim kafama eitimle verdikleri usl ve esaslara gre, dnyay grmeye, yaamaya, kendi sorumluluumu yerine getirmeye ih

tiyacm vardr. Hatemiyyetin anlam budur. Bylece slm'a, ia'ya, Kur'n'a, Kur'n'n zelliklerine, slm Peygamberi'ne, ma-met'e, yani ia'ya, onun tarih deer ve fonksiyonuna, onun kl trel ve fikr fonksiyonuna, ia ideolojisine ulam oluruz. Sos yolojik adan adaletin anlam hakknda, mamet rejiminin dier rejimlerle mukayese edilmesi hakknda, tarihin zorunlu bekleyi i, sorumluluk ve Mslmann yeni asrdaki aydn fikirlilii gibi meselelere ulam oluruz. Hseyniye-i rad'n lm ve Dn Aratrma Dersleri Dizisinden

SEKZNC DERS
(25 Tirmah/1350 Cuma) Temmuz 1971 Cuma "Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun..." Rahman ve Rahim olan Allah'n adyla. Son iki oturumu, kullandm en temel kavramlar akla maya ve dikkatli bir ekilde tarif etmeye tahsis ettim. (Gerek r-ad Kurumu'nda yaptm konumalarda gerek eitli faklte ve niversitelerde yaptm konumalarda, gerekse yaynlam ve yaynlanmam makale ve kitaplarmda geen kavramlar)- By lece muhalifler, en azndan neye muhalefet edeceklerini bilsin ler, itham, iftira, kfr ve yalanla yetinmesinler. Dostlar da itikad snrlarm daha iyi ve daha dikkatli tansnlar. imdiye kadar konumalarda, kitaplarda, makalelerde orta ya koyduum konular, zellikle sosyolojik meseleler, kastl kavramlar, kastl yanl anlamalar veya kastl olmayan yanl DNLER TARH 279 yorumlar, ithamlar ve kin beslemelerle kar karya kalmtr. Zamanmzn aydnlar iin, bu kfrlerin, ithamlarn, iftiralarn sahipleri ve aklamalarnda bylesi kabalk ve irkinlikler ya pan eller gizli deildir. nk bugn, dn deildir. Halkn, bu lunduu her dzeyde, az veya ok bamsz bir kendi tehisi vardr. Bugn eer yalandan, "filan kitapta falan konu var" dersen, halk kolayca ve srf iitmekle inanmyor (olduka nfuzlu biri olsan bile) okuma yazmalar var, tehis yetenekleri var. Kitabn ardndan gider ve yalann sana iade ederler. Ama bu, hakikati aratranlar, dmanlklarnda bile "uur" ve "ereften" faydalanmlardr. Hakikatin ardndan gidiyorlar ve hereyi, basit bir ekilde kabul etmiyorlar. Kendileri de, yalan ve ithamla, namerte dmanlkta bulunmuyorlar. Az ve deerli olanlar, bu ikisini -"uur" ve "erefi"- bnyele rinde toplam olanlardr!.. Yaplan bu ithama kar, uurlarndan yardm alyorlar. Okuyup inceleyerek tanmak istiyor ve sonunda erefli bir h km karyorlar. Bu yzden, bugn gemiin aksine zel bir sosyal konuma sahip olan fert veya fertler kolayca ahslar, faaliyetleri veya messeseleri itham ve mahkm edemiyorlar. Gereklere aykr olan, aslsz ithamlarn kin ve grlerini kolayca halka benim setemiyorlar. Ancak insanlarn hepsi, hakk arayan bu aratrma ve takip ten ayn lde faydalanamyor. tham edicinin yolunu adm adm izleyemiyor ki doru mu,

yalan m sylediini anlasn. zellikle btn kitle iletiim aralar onlarla beraberdir, onlara yardm etmekte ve onlar desteklemektedir. Bylece halkn arasna tefrika sokmaya alyor ve mesafeler arasnda kendileri yaamak istiyorlar. Cehalet, riya, yalan, smr ve istismar mikrobuna ldrmek iin daima msait ortam oluturan uur ve uyan nlemek istiyorlar. 280 DNLER TARH Eer bir din, i ve d etkenlerin abasyla uyuturma ve durgunluk faktr olarak ortaya km, bilahare uurlandrc, uyarc, fikr istikll balayc, topluma hareket ve tekml ka zandran bir unsur haline dnmse bunun engellenmesi iin genel uyann yaylmasn nlemeleri yolunda her areye ba vurmalar gerekiyor. Hatta kaps ak olan, herkesin kolaylkla gidip programn grp, tehis edebilecei ok resm bir mes seseye bile ithamda bulunarak. Aralar ok olduu zaman, gl unsurlar ve perde gerisin de i banda olan destekileri, bunlarn propagandalar kamuo yu zerinde etkisiz (kendiliinden) kalmayacaktr. Bu yzden kavramlar aydnlatmaya ihtiyacmz var. Bu sayede mahhas itikad snrlarda dman; yalan, tekfir, iftira ve ithamda bulun ma imknna daha az sahip olacaktr. nceki oturumda, slm dnya grn, tevhid, irk ve onun ksmlarn peygamberin mm oluunu dinlerin snflara ayrldn anlatmtm. imdi, aklanmaya, tefsire ve yoruma muhta olan ok sa yda mesele var. Bunlarn bir listesini hazrladm ama btn ynleriyle burada inceleyemem. Fakat her birine bir lgat gibi anlam verip fihristli bir ekilde brakyorum. Siz kendiniz kitap-ve makalelere mracaat etme zahmetine katlanp, daha mkem mel aklama ve izahatta bulmu olacaksnz. Veya bu snfn nc ksmnda -slm inasi, (slm-Bilim)- aklamalarn yapacamz zaman akla kavumu olacaklardr. nceki oturumda "hatemiyet" meselesine ulamtm, islm, kendiliinden bir din unvanyla tarih bir konuda, tarih felsefesinde, bylece sosyal ve snfla bir makam ve sde imdi ye kadar ortaya konmu ekliyle ortaya kondu. Bu ksmda, bu oturumda "mamet" ve "ia"y aklamaya balyoruz. mamet Grevli bir arkadatan, bu son be alt faaliyet senesinde "Hseyniye-i Irad'da" ortaya konulmu olan konularla ilgili bir DNLER TARH 281 istatistik hazrlamasn istedim. "rad"da ortaya konmu olan slm meseleleri guruplandrrsak "mamet" ve "ia"nn nemli bir yzdeye sahip meseleler arasnda olduunu grrz. Din toplantlarda hereyden nce bu nemli mesele aklanmakta ve buna ilgi duyulmaktadr. Benim konumalarmda da tafsilatl ve geni olarak birka oturum srm olan konu, yine bu imamet meselesi olmutur. uras ilgi ekicidir, kendi karlarnn koruyucusu olan dai ma cehalet ve dalaletle beslenen zel grevliler, menfaatlar u runa hi acmyor ve bu kurumun ok kuvvetli ve gl noktas na yani ia ve mamet'e saldryorlar. Byle kk ve hakir dmanlara sahip olmak, irad kuru munun anslarndan biridir. Ayrca fikri azamet ve ykseklie sahip olmalar anlamnda deil, belki fikri dzey ve ufuklarnn geni olmas anlamnda byk dostlara sahip olmas da bir di er ansdr. Onlarn anlay ve tefekkrleri ve dnyaya bakla r,

farkl ve bakadr. nsanlar arasnda, bir ideolojinin, bir plan, bir fikir, bir din bir ahs veya bir tekilatn deeri, sadece dostlara gre deildir. Bazen dmanlar da bir nimet eklinde ortaya kyorlar. Ona deer balyorlar. Eer olmazlarsa, byk bir nimet elden git mi olacaktr. Yunan filozoflarndan biri lme mahkm edilmiti. Akra balarndan biri alyordu. Filozof: Niin alyorsun? diye sordu. nk seni susuz yere ldryorlar, dedi. Beni sulu ola rak ldrmelerini mi isterdin? diye sordu. Bu aladn benim iin vntr, susuz olarak ldrlyorum. Eer bundan ba ka birey olsayd, sulu olarak ldrlm olurdum, bu durum da da ldrlmem gerekirdi. dmanmn bir masum ve g nahszn katili olmas, zalim olmas, benim iin bir mtiyazdr. Eer mantkl ve adil bir dman olsayd, hkm, hak ve adaleti icra etme esasna gre beni mahkm etseydi benim iin hibir ey kalmazd...

282 DNLER TARH Bizim iin de byle bir niteleme szkonusu. Dmann d manl, kin beslemesi, anlay ve idrkinin yzeysellii ve cehaletinden kaynaklanmaktadr. ok anlamsz, yersiz ve tutar sz ithamda bulunmaktadr. yle ki, zerre kadar uur sahibi olan, azck anlayan bile, o itham edene gler. Bu byk bir ni mettir, herkesin byle bir hediye iin Allah'a kretmesi gerekir. "Dmanlarmz ahmaklardan klan Allah'a hamdolsun." Allah'tan dmanlarn ortadan kaldrmasn ve yok etmesini is temez. Bilkis dmanlarn ahmaklardan kld iin, Allah'a kreder. nk cahil dman, bilgin dosttan bile daha deerli dir. nk o, ayn fikri tayanlarda savunma gc ve sorumlu luk oluturur. Bilgisiz dman, tehlike ve ziyan noktasn gste rir. O, varlyla bir fikrin mahiyetini, bir ideolojiyi, bir kurumu aydnlatr. imdiye kadar burada bahsettiimiz en temel meseleler ia'nn kendisidir. Biri "ctihad" meselesi, biri "Adalet", biri "mamet", dieri "ntizar" (bekleyi) ve "Cebir"dir (Tarihin cebri ve ia felsefe tarihinde devrim cebri.) Burada ve her yerde ortaya koyduum, koymakta oldu um, herey budur, bundan baka birey yoktur, anlamnda de ildir. Belki meseleyi, hakkmn olduu zel bir gr asndan, daha ak, daha uygun ve daha liyakatli bir ekilde ortaya koy ma hakkna sahip olanlar vardr. Ama onlar baka boyutlardan greceklerdir. Meseleyi dier br ekilde ortaya koyacaklardr. Ben ise, kendime zg boyutla... A ia, eitli boyutlara sahiptir. Fikr, kelam, felsef, tarih... boyutlar bu cmledendir. Ama bl ia'y mezhebi adan beer toplumda ve btn slm tarihi boyunca meydana gelen, hare ket icad eden, tarih bir fonksiyon ve kader tayan byk bir hareket olarak gryorum. DNLER TARH 283 ia diye sylediim ey, u anda avamn zihnindeki anla myla ia'nn aklamas deildir. nk aydn, halkn zihniye tini aklayan onlar biraz fizik,

kimya, Apollo ve modern sz lerle kartrp modern propaganda eklinde ortaya karan ve onu "bugnn lisanyla dinin teblii" eklinde sunacak kii de ildir. Hayr bu metod, benim iim deil. Benim iim asla bu olma m ve olmayacaktr. Avamn beenecei tarzda sz syleyen, avam aldatandrMehed'de alt-yedi kiinin kar kt onlardan biri ben-denizim bir kitap yaynlanmt. Yazar "slm inasi'den bir cmle alm biraz ktleme ve kfrden ve bu cinsten eyler den sonra, reddetmeye balam. Ben, "insann mkemmellii ve tekml, slm'n inand bir asldr demiim. Hatta slm Peygamberi'nin mkemmelli in ve hatemiyetin grld yer olmas bir hakikattir, tek ml byk bir nimet unvanyla Allah'tan istiyor:".. De ki, Al lah'm dnya ve kendin ile ilgili hayretimi arttr." lim ve hayretinin artmasn isteyen, kendi tekmln ar zuluyor demektir. Bu sz reddetmi, ama onbe sayfalk bir reddiye ile, Apollo-13'n uzaya ykseliinin ilm faydalarndan avaz avaz d em vuruyor. Bunlarn, baz kompleksleri var. Yeni kelimelerden, Latin yazlarndan ve batl isimlerden faydalanmada arya kaarak, bu kompleksleri telafi etmek istiyorlar. Veya bu ifadeleriyle din meselelerin geri kalmlk sebebi olduunu tahayyl edip, bunu telafi etmek istiyorlar. Halbuki geri kalmlk meselesi fikr bir meseledir. "Einstein"in izafiyetini, suyun zmlenmesi form ln ve bunlarn benzerlerini dergilerden, ders kitaplarndan alp onlar okumam olanlara ispatlamak, yenilemek, din gr mz aydnlar cezb edecek ekilde reforme etmek, i deil dir. Btn slm ilimlerden ok cz' bir bilgiye sahip olan bu kfrbaz yazar, kitabnda, sosyolojiyi iyi bilmiyurmuum ve bu 284 DNLER TARH sosyoloji alannda ok hata yapmm diyerek bana saldryor. Bundan da nemlisi, "bu ne biim termo dinamik yazma?" diye Mhendis Bezergn'a kzyor. Ona sayn Amid'in lugatmdan termo dinamiin anlamn renmesini, "dinamik" kelimesine mracaat etmesini tavsiye ediyor! Ama undan habersizdir; eer bizim dinimiz (Fizik, Kimya, Apollo!.. asndan) geri kal m grnyorsa, bu ilm adan deil, belki zaman bakmndan bir geri kalmadr. Zaman, fizik ve kimya demek deildir. Halkn ihtiyac, eziyet, dert ve dnya gr, bir asrn ve bir toplumun ruhudur. Peygamber dnemi slm', Atina ilimleriyle tatbik edilerek mi halk peinden srkledi? Hayr. O halde yeni meselelerin ortaya konulmas, mesel banka konusu, hava paras, bisiklete binmek, iki katl otobste oturmak ve bu eitten meselelerde fakihin hkm vermesi (szgelimi slm fkhnn durmamas iin) bu ileri bile yapmayanlara gre geri ileri bir itir. Ama slm'n uramas gereken zamann yeni sorunlar bunlar de ildir. Eer bizim fkhmz hava paras, banka, ortak pazar, kon sorsiyum, kartel, kr amal taahht irketleri, bono vb. konular iin -ki piyasaya yeni kmlardrbir hkm karrsa slm fkh veya dinin kendisi yenilenmi olmaz. Din yeni olduu za man, zamanmzn dertleri ve idealleri iin duygu ve dnce mizi zorlayarak hareket meydana getirir. Bylece yol bulur. Eer din, uyandrc, sorumluluk kazandran, g veren, ha reket yaratan bir etken unvanyla kendi toplum ve zamannda bir fonksiyon icra etmezse bu ilim benzeri sslemelerle, alnyazs deiime uramaz. Genel tarif asndan slm tarihine ve toplumuna bakt mz zaman ia, slm

tarihindeki hakim ve faydalanan snfn slm'na kar, mahrum ve mahkm snfn slm'ndan iba rettir. DNLER TARH 285 ran slm'a Niin nand? slm birinci asrda, slm ordusunun ilk defa ran, Msr ve Dou Roma'ya saldrmas srasnda iranllar'n, Msrllar'n ve Romallar'n niin slm'a yneldiklerini incelemek gerekir. Cahiliyye Arabi, birlie ihtiyac olan bir kabile idi. slm bu birlii salayabilirdi (ulusal ve kavimsel birlik). Ama ranl'nn kavimsel birlie ihtiyac yoktu. Bin yllk, mahhas milliyete ve oluum kazanm bir medeniyete sahipti. Bu nedenle ranl kendi milliyetine birlik kazandrmak iin slm'a inanmad. Tevhid tarihteki sosyal ve snfsal fonksiyonunda Arap toplumunu putperestlikten, Allah'a tapmaya ykseltti. Topluma sray ve geli im balad. Cahiliyye Arabi iin tevhid putperestlikten Allah'a tapmaya dnmek iin bir davettir. Bir dnemden daha st bir dneme geitir. Bu yzden Arap, geie hazrlk iin slm'a inanyor. Put perestlikten, Allah perestlie gidiyor. Ama ranl asrlarca nce tanrperestlik dnemine ulamt. Zerdt, ran toplumunu putperestlikten tanrperestlie intikal ettirmeyi uhdesine alm olan bir liderdi. (Dikkat edelim tanrperestlik, tevhidden ayrdr. Tevhid ve irk ise sonraki bir konudur.) Geri ben Zerdt'n-phesiz bir muvahhid olduuna inanyorum. Sonra onun varisleri saneviyyeti (ikicilii) yapmlardr. slm'da da yaptklar gibi. tikadn asl, nbvvete, vahye, gayba, Kymet'e, Cennet ve Cehennem'e, hesap ve kitaba, halkn hidayeti iin Allah'n gnderdii eliye iman, ranllar iin yeni bir usul deildi ki, slm onlara yeniden arzetsin. Bunlarn hepsi vard. ran ve Roma halkn cezbeden, slm mead (hret) deil di. nk hiret hem Hristiyanlkta vard, hem de ran'n Zer dt ve Man dinlerinde. O halde iranllar niin Mslman ol dular? Burada unu syleyeyim, eer bir millet Mslman veya Hristiyan oluyorsa veya bugn herhangi bir ideolojiye ynel286 DNLER TARH yorsa; kitaplar okumaya, btn dinleri ve mezhepleri inceleme ye aratrmaya, karlatrmaya gitmiyor ki; "u u sebeplerle bu dini bu mezhebi veya bu ideolojiyi kabul ediyorum" desin. Belki bir toplum, bir snf, bir rk, bir millet veya bir sosyal grup bir-eyden ektii izdirap ve eziyet yznden ister istemez bir ey lere ihtiya duyar. Gidiatnda skntlar oluturan irkinlikler, onu bir hedef ve maksada doru, onun ihtiyacn sosyal konum ve zamanyla idrak eder, onun haykrna cevap veren bir dine doru yneltir. Gerekler onu kabul eder... Bu sosyal grup, o bir boyut veya esas iin dinin btn esaslarn ve boyutlarn kabul lenir. Krkrne, iyi ve kt olduunu aratrmadan, hakkn da dnmeden itaat eder. Sonralar bilginler, itikad esaslarn zerinde teker teker aratrma ve inceleme yapyorlar. Ama halk kitlesi, zahmet ve akn hatr iin bir dine inanyor. Bir noksanlktan doan eziyet, bir ideal ve hedefe duyulan ak. Kendi eziyet ve idealler ile ai na olan bir dini kabul ediyorlar. O dinin veya ideolojinin itikad esaslarnda kendi cevaplarn buluyorlar. Sosyal ideolojilerin ilerlemesi de bu ekildedir. Mesel Uzakdou'da, Latin

Amerika'da kyller diyalektiin btn fel sef esaslarn, materyalizmi, tarih felsefesini, tarih cebri, alinas-yonu, dealinasyonu -vb.- incelemeyp okumamlardr ki birini sesinler. Bunlar sadece kapitalizmden eziyet ekmiler, sm-rlyorlar. Snfsal imtiyazlar ve snfsal smry ezen, snf sal eitlie aran bir ideoloji Uzak Dou ve Latin Amerika kyllerini cezbediyor. Kapitalizme, smr ve istismara kar duran bir ideolojiye- bu ideolojinin itikad ve felsef alt yaps is ter materyalizm ve maddecilik olsun, ister idealizm ve maneviyat olsun- inanyor. nk zdrabna -snflarn varl na, smrnn verdii zdraba snfsz eit ve hr topluma ve recei bir cevaba sahiptir. Bugnk Afrika'da slm, halk kitlesine hzla nfuz ediyor, ilerliyor. Tevhidin felsef kelam adan ortaya konmas veya irk ve dier dinler ile karlatrlmas sebebiyle yaylmyor. Ve ya yaylmasnn sebepleri "peygamberlik", "hiret", Kur'n'n feDINLER TARH 287 sahat ve belagat vb. sebepler deildir. Afrikal'nn btn tarih boyunca ektii zdrap sebebiyledir. Asrlardr tahamml ettii ve etmekte olduu hakaret sebebiyledir. aresiz olarak esaret ve hakaretten kurtulmak iin, benliinde byle bir yola kar sevgi ortaya kmtr. Byle bir durumda slm, insan eitlik, peygamberin kendisinin bizzat mcadele ettii, lanetleyip mahkm ettii rk sal ayrcalktan nefret sloganyla, balangtan beri iddetli bir dayanaa sahiptir. slm, kirli ve vahi bat rklnn kurban olmu olan Afrika halknn zdrabna ve idealine verecei uy gun bir cevaba sahiptir. Bu yzden zenci, iddetli bir ekilde, hzla slm'a yneli yor. Irklarn hrriyetini ve rksal ayrcalklardan nefreti bu din de buluyor. Irksal ayrcal benimseyen veya onlara kar sessiz kalan dinlere kar cephe alyor. O halde smrye ve rksal ayrcala kar k esas, Afri kal siyah slm tarafna ekiyor. Bu dini btn usul ve ayrca lklarn bir yerde kabul ettiriyor. Bundan sonra bilginleri, eitli meseleleri aratrp, incelemeye balyorlar. Mild yedinci asrda -slm Hicri birinci asrda- eer ranl slm'a yneliyorsa, bunun nedeni ilm felsefi ve kelam konu lar, Kur'n'n fesahat ve belagat deildir. Tahminlerin aksine, hibirini anlamyor veya onlara kar bir hassasiyeti yoktur. Kur'n'n fesahat ve belagatn, sadece Hicazllar demesek bile Arapa lisanl olanlar anlayabiliyorlar di. Farsa lisanl, oku ma yazmas olmayan muzdarip, Horasanl, Maverannehir ve Kuzey ranl halk kitlesi deil. Bu halk kitlesi, elinde ekmek ve hurmayla Medayin sokaklarnda slm' karlamaya gidiyordu. Yoksa aydnlar, ileri gelenler, kyller, svariler, ktipler, ranl bykler (ki bunlarn ilm, felsef, kelam konular fesahat ve be lagat anlamalar gerekiyordu ve anlyorlard) slm'a kar dur dular. Muzdarip ranl halk kitlesislm'n bu fikr, edeb, ruh ve irfan... meziyetlerinden birey bilmeden -mahrumiyetlerin btn tarih ve mrn kaplad halk kitlesi btn bunlarn te lafisini, btn zdraplardan kurtuluu arzu ediyor. slm'n me288 DNLER TARH

sajnda, Zerdt dininde bulamad hrriyet ve kurtuluu bu luyor. Zerdt'n dininde var olmusa bile, Mbedlerin dininde artk yoktur. Mbedler, Dehgnlar, Hsrevler yle irkin ve nef ret edici bir doku ryorlar ki artk din, halk kitlesine kar bir din olmutur. Mbed, Dehgn ve Hsrev'in karlarnn savu nucusu olmutur. Byle bir din artk halkn dini olamaz, bu yzden halk kap derhal slm'n eteine snyor. slm', haber olarak -slm or dusu ve Kur'n metni ran'a girmeden nce, ranl'ya ulatryor. Dicle ve Frat'n o tarafndan slm askerinden, slm hilafetin den, Medine ashabndan ve peygamberin dostlarndan Muham-med'in (s.a.v.) hayatnn erhinden, komutan ve halk kitlesinin ilikilerinden, byk adamlardan, Muhacir gibi kk Arap halk kitlesinden, kuru odun ynna den ate gibi haberler ulayor. Halk saryor, ilerliyor, sratle her taraf deta atee e kiyor. Btn rk, gemileri ve halefleri btn tarih boyunca mah rum olmu olan ranl, saraya yol bulup padiaha kar durmas veya ona sz syleyebilmesi veya onun yedii yemeklerden giz lice az da olsa evinde piirmesi gereken fakat yapamayan ranl. ranl yle br dzende yayordu ki, asilzadelerin bazlar bile, ah'in adm yaknnda duruyorlard, bazlar be adm, baz lar yedi adm. Bazlar otu rabiliyorlard, bazlarnn ise sadece ayakta durmalar gerekiyordu! Hepsi de tayin edilmi mesafe lerde. Her aile, sabitlemi sosyal makamda. Her fert bir snfn, tabakann kapal kalbnda, mebbet olarak mahsur kalmt. Hepsi irsi, sosyal ve rksal evrede mahpus kalmlard. Kundu racnn olu dhi bile olsa, yine kunduracdr. Saray ktiplerinin ocuu, bir asilin olu, erefe yabanc bile olsa yine tekrar sarayktibi ve asildir. Hepsi daima olduklar snfta mahpustur. Bir snftan dier snfa gei hakkna sahip deillerdir. Byle bir toplum ve dzene, Frat ve Dicle'nin o tarafndan kvlcmlar dyor. Halk galeyana geliyor. Bu kvlcmlar, slm'n bina ettii halkn hkmet ekli sos yal dzen ve halkn yaant ekli hakkndaki haberlerdi. MilletDNLER TARH 289 leri "sosyal adalet" ve "devrimci liderlik" ile mjdeliyordu. Eko nomi ve rksal snfsal ayrmdan zdrap eken ferd, ailev ve aristokratik rejimlerin zincirinde esarete dm olan milletler bu davete "Lebbeyk" demekte tereddt etmediler. Adalet ve Liderlik slm, hemen balangta "Sosyal adalete" dayanr ve btn peygamberler "adaletin" istikrar iin gnderildiklerini syler. Btn peygamberlik ve risaletler, yeryznde ve insann top lum yaamnda adalet meydana getirmek iindir. Dier taraftan slm, bir hkmet ekli gsteriyor. Her ne kadar hukuk adan ou haklar noksanlayorsa da, fakat siyas form asndan, slm (hicr) yle heyecanl bir hkmet arzediyor ki iran halk iin bunun tasavvuru bile mmkn de ildir. Dnya imparatorluklarnn onun karsnda hakir grnd byk halife "Medine" ehrinin en fakir halkyla ayn halde yayordu. Byle yayor; baka bir ekilde yaam hakkna sahip deildir! Bu Roma ve ran halk iin ok heyecanl bireydir. Bu iki imparatorlukta hkmet, halka kar olan; hayat, hrriyet ve halkn faydalanmasna, doal

insan haklarna aykr bir dizi ka ytlarn, dzenlerin halka zoraki yklenmesinden ibarettir. Grev, hep i, zdrap ve alktr. Hsrevler, Kayserler onla rn el emeklerini aln terlerini hazinelerine servet olarak koyu yorlard. Bunlar, halkn zdrap, alk ve lmleri pahasna, ge uzanm saraylarda hayal ve efsane geceleri yayorlard. Btn bunlar birden deiiyor. yle bir hkmet i bana geliyor ki; ne devlet bakannn kendisi dierlerinden fazla en kk bir-pay dnebiliyor, ne halk, devlet bakannn beytlmal ve hal kn can zerinde dierlerinden kendisi ve ailesi adna, fazla bir hakka sahip olduu bekleyii iine giriyor. Ne de byle bir hak kn olduuna inanyor. Mesele hallolmutur. slm rejimi imparatorluklar datp e kici bir mknats gc gibi, btn halkn kalbini kendi tarafna 290 DNLER TARH ekiyor. Bask ve snfsal ayrm yapan hkmetin icraatndan zdrap eken ve rksal, hukuk, sosyal adan mahrum oluu, ezilii, reddedilii daima hissetmi olan halk. Siyas rejimlere ve zalim sosyal dzenlere mahkm millet ler ve mahrum halk iki sebep ve iki eyin hatr iin slm taraf na yneldiler: Biri hak hkmeti, dieri sosyal adalet. Araplarla savamak iin, neden Horasan ordusu komutan, grevlendiriliyor? Burada bahsettiim bu konu, byk bir tarih meseledir. "Yezdgerd", "Rstem Fergzad" Araplarla sava iin grevlendi riyor. Halbuki tehlikeye en uzak noktann komutan idi. Sasani rejiminin sfahan, Hemedan ve Khuzistan'da byk ordular ve asker gc vard. nk Yezdgerd'in ran'n batsndaki ve gney batsndaki ordu komutanlarna gveni yoktu. Niin onlara dayanmad? Halbuki ran ve Arap sava bu snrlar kuatmt! Bu anormal durum, bana gre ok tabiidir. nk ran'n, bat ve gneybat snrlar, snrn o tarafnda meydana gelmi olan slm ve devrimci hareketle temas halinde olduundan id detli bir ekilde1 slm'n devrimci arlarnn etkisi altndayd. slm' kabul etmeleri iin, msait bir ortam domutu. slm fikir ve ideoloji, ranl halk kitlesi ve ranl askerlerde iddetli bir ekilde atlak meydana getirmi, onlar etkilemiti. Bu durum bat, gney bat ran halkn ve ordusunu Yezdgerd nazarnda gvenilmez yapmt. Taassup ve inanla Mbed-ler'in dinini (Mecusilik), Hsrevler'in idaresini korumalar ad na, bunlarn kurtulu arsnda bulunan bir gle savaabile ceklerine mit bala yamyordu. Yamalamak iin geldik demeyen bir orduydu- Sizi, "yerin zillet ve aalndan, gkyznn hrriyet ve yceliine" din lerin zulmnden, "slm'n adaletine" armaya geldik, diyen bir ordu. Sizi "birbirinize klelikten, Allahnza kullua" ar maya geldik, diyen bir ordu. Bu arlar iitmi ve bu davete in olmu olan, kendi aln yazsndan zdrap eken, byle bir daveti bekleyen biri, iyi DNLER TARH 291 savaamaz. Onun derdinden bahseden birinin bana, ar bir tutkuyla kl vuramaz. Kendi derdinin sebep ve kayna olan kimseyi savunmak iin kahramanlk yapamaz.

Bu yzden slm'da en uzak snrdan, Horasan'dan asker, ordu komutan getiriyorlar. Zihinsel ve fikr evre asndan, tam olarak slm propagandadan uzak bir evreden. Uyan tehlikesinden; isyan, mevcut dzeni bozucu, ihlal edici fikirlerin nfuzundan tamamen korunmu olmas gerekiyor. Btn bunlardan ran'n en uzak blgesinde oturanlarn bile kurtulu balayan slm mesajn getirenlere yabanc olmadk larn gryoruz. Hibir eyi korumak adna gnlden ve can dan, lm'a kar saldrganca savamak istemiyorlar. "Kadisiye" ve "Nihavend"de adr kurmu olan bu orduyu Sasan dman gryorlar, kendi dmanlar deil. Onlarn hatta mabetler ve Mbedlerle bile bir ii yoktur, sadece egemen dzen ve Yezd gerd'in gc ile mcadele halindedirler. Eer ran halknn hesabn, Sasaniler'in hesabndan ayr mazsak, ran halk Arap halkna kar yenilmitir dersek, bu ran halkna hakaret olur. ranllar ne Araplar'dan yenilgiye u radlar, hatta ne de skender'den. Yenilgiye urayanlar hkmet hiyerarisi idi... Dr, Yezd gerd, Harzemah ve Abbasi halifesini.. skender, Sa'd Bin Ebi Vakkas, Cengiz ve Hlag yenilgiye uratmad, ran milleti on lar savunmad iin yenilgiye uradlar. Cengiz, Muhammed Harzemah ve vahi Hatun Trkleri arasndaki savata ran hal k mahpus idi. Eski zindanclar ile yeni zindanclar arasnda kavga ktn gryorlard. Yezdgerd, "Selsl sava"nda az saydaki yaln ayakl Arap askerlerine kar kamamalar iin ranl askerleri zincire vuru yordu! Yani ran halk bu kadar savatan kaan ve korkak bir halk myd? Bu hile bile bir dm amaynca Yezdgerd, Medyin'e geliyor, hazinenin kapsn askerler, iyi savasnlar diye sonuna kadar ayor! (yani sava ran asker para iin mi savayordu?!) Bunlar byk, hakikatperest ve zeki olan br mil lete hakarettir! Sasan rejimi ranl askerleri zincire balyor ki 292 DNLER TARH kamasnlar, para veriyor ki savasnlar. Bu durum, hakim d zenin halk arasnda hibir dayanak noktas ve ssnn olmad na iaret ediyor. Halkmz slm'a kar savata koruyacaklar hibir eye sahip deildi. Hsrev ile halk arasnda, zincir ile r vet dnda baka hibir iliki yoktur. Bu iki ilikinin salam bir ballk olmadn gryoruz. Hem zincire vurulan askerler katlar, hem de hara alnan halk da sonra kendisinden alnm olan paralar yedi. Araplar'n Medyin'e giriinden nce, kendi leri saraylar dattlar. Toplanm olan mallar gtrdler! Bun lar bugnk tarihilerin hakaretine urayan halktr. nk ta rihiler hesaplarn hkmetin hesaplarndan ayrmamlardr. nk ran halknn kendisine hakim olan mevcut dzen ve du ruma tutkunluu yoktu. Kendilerini kurtarmaya olan ihtiyalar nedeniyle, insan arlar tanmak, iman etmek, snfsz kurtu lu balayan ileri bir ideolojiyi, kardelik, zgrlk, adalet is teyen bir ideolojiyi tanmak iin bask, ayrcalk ve imtiyaza kar bir ideoloji olan slm'a kar Kadisiye, Celula ve N'iha-vend'de savamak istemedi! ranl, korkak, dkn ve zavall deil ki, Arap ordusu kar snda kasn ve aresiz olarak zincire balansn. Paraperest de il ki, Ye^zgerd midesini mamur etsin, cebini doldursun ve dmanla savatrsn da, doldurmaynca savamasn! erefsiz deildi ki ne dini, ne milleti, ne istiklli, ne izzeti, ne zilleti ve ne de yabanc esaretini anlamasn! Yahudiden de daha aalk deildi ki, vergi

dememek iin -cizye yerine zekt demesi iin- hereye gzn kapasn; teslim olsun, din deitirsin. Bu, aratrmac benzeri gevi getirenler, byk mil letimize en kirli kfrleri ediyorlar. Kendi hayallerince bunlar milldir (ulusalcdr), ran' sevenler ve yabancya kar olanlar dr.33 Bunlar, ranl, bask ve para tahakkm le slm' kabul edip, boynuna geirdi; kendi rza ve imanlaryla deil! demek istiyorlar. Bunlar, ran milletini kendileriyle kartryorlar. Bun larn kalemleri, dilleri, fikirleri, ilimleri ok rahat, hzl ve "do33- Elbette bunlarn nazarnda ran milletinin gemiten bugne kadarki dma n sadece Araplar'dr. Hem de Asr- Saadet dnemindeki Araplar! DNLER TARH 293 al" bir ekilde basknn tellal ve sermayenin esnaf oluyor. Bunlarn din esaslar her durumda, her dinde iki tanedir: Korku ve agzllk! "Biri, ipekli kuma", "dieri koyu sar." Bu ordu Nihavend ve Kadisiye'de birka bin kiilik fakir, yaln ayakl Arap ordusuna niin bu kadar kolay yeniliyor? Ni in birka yl nce zamann en byk imparatorluu olan, za mann en modern silahlar ile donanm, tecrbeli, eitimli Ro ma ordusunu kolaylkla yeniyor? Bu millet, slm ordusuna kar btn bu zaaf niin gsteriyor, sfahan'daki mehur garnizon bir tek kl bile ekmeden bin kiilik l Arabna teslim olu yor? Birka sene sonra da, kaplarn ardnda, kasabalarn kale ve hisarlarnn iinde Arab'a kar niin yle yiite savayor? Buhara niin defa ardarda katliama uruyor? Her sefe rinde Arap ordusu bir adm uzaklanca tekrar isyan ediyor? Nedeni apaktr. Orada mer halifeydi, yardmclar ve ko mutanlar Peygamberin (s.a.v.) byk sahabeleriydi.34 Burada ise Emeviler gelmiti; yardmclar ve komutanlar ise vahi Arap yamaclard! Arap, sava meydannda lkenin resm askeriyle yani Sasan rejimini savunan g ile, devlet gc ile savayordu. e hirlerde ise halk kendine taraf gryordu. ran Kadisiye'de hkmeti savunmak iin savamas gerekiyordu, savamyor du. ehirlerde kendi evini, ailesini, ehrini beldesini, namusunu, istikllini savunmak iin savamas gerekiyordu ve iyi sava yordu! O rezillikleri iin, snrlarda slm ile arpmada can veren o halk, merkezi kudretin dalmas dneminde mill istikllin ve resm ordusunun yok olmas, hilafet kudretinin evrensel bir ikti dar ve istila bulmas dneminde, ran'n kuzey batsndaki da34- Geri birtakm zaaflar vard; Ali (a.a.) ve slm deerler ile olan mukayese de. Ama Sasan ve Roma idarecileri ile mukayese edilmelerinde Roma ve Sasan dzenlerine mahkm olan gayr mslim halkn nazarnda hrriyet ve adalet-heykeli idiler. Babamn deyimiyle hain acmasz, smrc Roma idaresini grm olan anm lalk iin, hatt Muviye bile, sevgili bir "va'd edilen" biri ola rak tecelli ediyordu. 294 DNLER TARH larda, Azerbaycan'da yirmi sene nasl direndi, birok Arap or dusunu ard arda nasl yok ettiler? Yzyl sonra yeni Mslman olmu Horasanl 600 bin kll sava, hilafet merkezini halifenin bana ykyorlar? Yezdgerd'i yalnz brakan halk, Belh'te bir

deirmenciye snmak zorunda kalan ve bir kiinin bile onu savunmad halifenin ban kesi yor. Byle mutaassp, kahraman, vefadr, yiit, ad bilinmeyen, itibarsz, soyu tannmam bir idam! Ebu Mslim Horosan'yi hazrlyorlar. imdi mer'in ordusunun yz misli artm olan ordusunu bir tilki srs gibi datmyorlar m? Burada ne ala caklar bir para vard, ne kaamayacaklar bir zincir vard. Bu millet, ondan sonra niin Araplar topraklarndan uzaklatrmak iin iki asr kllarn eline almad? Bu niinlerin cevab udur, ranl ayn iranl'dr, ama ba langta "Medin" "Medine" oluyordu, o savamyordu sonra "Medine" "am ve Badat" olunca savat! ranl halk kitlesi Medin'den Medine'ye kotu, Ne istiyor du? Snfsal eitlik, insan hkmet! Bunu istiyordu. Yolunun zerinde anszn, Medine yerine Badat belirdi. Muhammed'in (s.a.v.) idaresini grecei yerde, halifenin esiri oldu. Burada, tevhid felsefesi, peygamberlie itikat, Kur'n'n kutsallatrlmas, tefsir, hadis, ilm-i rical, ilm-i fesahat, belagat, slm bilgi ve hikmet, irfan, derin ahlk, lm ve hiret konusu, cennet, cehennem, ruh, insann bekas, yaratln esrar, hiretin menzilleri... hep vard. Badat, Medine'ye kyasla dnyann en byk kudret, ilim ve medeniyet bakentiydi. Tantanal mescid-lerle doluydu. slm niversiteler, retmenler, limler, fakihler, filozoflar, tarihiler, stn zekl hkimler ile doluydu,.. Ama ranl kunduraczdenin bunlara bir ihtiyac yoktu; bu eyler iin gelmemiti. O vahi bir Arap deildi ki, merkez kud rete inanc, hayatn cellliini, hayatn medeniyet ve azametini tasn- Medin'de btn bunlar vard. Btn bunlar brakt... O, snfsal ayrmdan kamt; eitlik arzusundayd. Zulm ve bask hkmetinden kamt; hrriyet aryordu. imdi Ba dat'ta herey vard, slm da. Ama bu iki ey yoktu. DNLER TARH 295 ran erafl gitmi, Arap erafl gelmiti. ran hkmdar (Hsrev) gitmi halife gelmiti! Badat'ta slm vardr. Medine slm'ndan daha gl ve daha tantanal bir slm. Orada (Me dine'de) iki- nshadan fazla Kur'n yoktu, burada her taraf Kur'n doludur. Ssleme sanatnn en gzel rnekleriyle oal tlm nshalar. Orada bin metrekarelik amur duvarl hurma dallar ve yapraklaryla kaplanm bir mescid vard. Burada aza met dolu, gzellik, sanat ve mimarlk mzesi mescit. O gn slm ordusunun yz fakir muhaciri vard, bugn dnyann en byk ve en iyi ordusu. Medine hazinesinin gc, taksim edilirse kii bana iki hurmadan fazlasna ulamyordu. imdi mescidin avlusuna o kadar ganimet ylyor ki dier ucunu grmeleri bile mmkn deil. Problemleri btn bu paray nasl hesaplayp toplamak ve nasl harcamaktr? O gn slm limleri birka tane hat yazan kiiydi, bugn ise slm ilim havzalar b tn Atina, ran, Roma, Hristiyanlk, Yahudilik, Zerdtlk... kltrlerinin varisidir. Btn bunlar var, ama adaletten (sosyal eitlik), hkmet ten (halkn hak liderlii olarak) artk bir haber yoktur. Dzen Kayser ve Hsrev'in dzeni gibidir. Zerdt ve Hristiyanlk di ni yerinde slm. Burada, slm iki ehre kazanyor. Birisi Badat ve am b yk Darl Hilafetinin yapt slm. Birisi de "Rebeze"35 de g mlen, Kfe mescidinde kana bulanp yuvarlanan ve siyah Frat kenarnda snen slm!..

Birisi renkli Badat ve am saraylarnn sofralaryla "Medyin', "Kuharnak" ve "Roma" saray sofralar ile rekabet eden slm. En iyi musikler, yemekler, cariyeler, medeniyet ve lksn en iyi eserleri ve etkileri. Birisi de bu saraylarn altndaki zindanlarda zincire vurulmu slm!.. Birisi slm hareket ve slm Peygamberi ile savaan, sonra slm'n kaderini eline geiren erafln (aristokrasinin) slm'. Halife, Peygamberin kiiliine brnd. slm'n dnyadaki 35- Ebu Zer-i Gifar'nin ld yw. (ev.l 296 DNLER TARH resm yrtcs, resm mcahidi oldu. Malm halk kitleleri, Arap kleler, ran ve Roma halk, Zerdt din adamlarnn al datmasndan Hsrev ve Kayserlerin tokatlarndan slm'n ada letine, slm'n hrriyet ve eitlik rehberliine, slm'a geldiler ve veraseti, istibdat Arap saltanatna ve hilafetine tutkun ol dular, onunla megul oldular. Irksal aristokrasi, ailev snfsal ayrcalklar, klelik, yama ve katliam dzeni! daha nce sahip olduklar ey. Ama, orada zindanc ve hakim kendindendi, bu rada yabanclar! Sosyal adaleti, halk ve hrriyet hkmetini aramak iin ran hkmdar ve Zerdt din adamlarnn dzeninden kap slm'a geldiler. slm olduunu grdler ama, hereyden bah seden, adalet ve hrriyetten baka hereye sahip olan slm! Medin'in yerine Badat, Hsrev'in yerine halife, Mbed'in ye rine Molla! Onun iin, ona hrriyet ve adalet balamayan slm'n dier hibir dinden fark yoktur, hepsiyle eittir. imdi Medine'ye snmak ve oray aramak yerine ban Badat'a karmtr! imdi ne yapsn? Hsrev ve Mbed'in Medan'ine ge ri mi dnsn? veya Badat slm'n m kabul etsin? ran'da Ebu Mslim'den sonra birtakm ahsiyetler km ve Badat ile savamlardr. Bunlarn slogan: "slm' Arap eksiltmitir" idi. Halk kitlesi bunlarn peine dt: Mill kahra manlar! Efin, Merdiviz, Mukn', Alziyar, emigiryan, Taberis-tan.. halk kahraman Ebu Mslim Horosan'nin sofra talep eden slogan, halkn kurtuluu iin adalet, hrriyet ve Muhammed'in (s.a.v.) soyunun hkmeti iin Emevlerle slm'n zdd olan ci nayet, gasp ve Araplk hilafeti ile savat. slm'n yeni d manlarnn ve halkn kurban oldu. Araplarn zdd ve Araplara kar olan bu kahramann idea li milliyet ve slm, idi. Bundan da nemlisi milletin Arap hk meti esaretinden kurtarlmas ve hak slm dinine bal kal makt! Yzyl Sasan zulmnden kam olan ran halk imdi de Emev ve Abbas zulmne yakalanmt. Bu mill kahramanlarn peinde Araplarla savat. DNLER TARH 297 Savan kaderi ne oldu? Bu kahramanlarn hilafet ile anlamalar ve taviz vermeleri! Kendileri iin halifeden mahall hkmetler aldlar. Badat slm'na geri dnmeyi, kendi iktidarlar uruna kabul ettiler. Halk kitlesi anszn gzn at ve bu, Araplara kar olan mill kahramanlarn slm'dan nceki mahall idareciler olduk larn anlad. slm, bunlarn soylarndan, ailelerinden kudreti geri almt. Bunlarn isyanlar ne halk, ne de milliyet iindi. Aile ve soylarnn mahall hkmetlerini geri getirmek iindi. Bun lar, ran'n eski asilleriydi. Arap asilleri ile savap imdiki duru mu oluturdular! Bunun neticesi ise Tahir, Sasan, Ziyan... silsi leleri oldu. Bunlar, iki erafln

halk aleyhine yaptklar gayr-meru evliliin ocuklaryd! ran halk kitlesi tekrar aldatld! Tekrar ihanet grd.36 imdi bu mill hkmetlerde, iki klfl, iki rtl bir hk metin sultas altnda, eraflk saltanatnn hakimiyeti ve Arap e raflnn hilafeti altnda mahpus olduunu gryor. Halk, her ikisinin tebaas! Halk kitlemizin hangi girdapta ihanet, aldatma, kan ve zulme giriftar olduunu gryorsunuz? Hrriyet, eitlik arzusuyla kendi aristokrat istibdat ve snf sal dzeninden kat. slm'a snd. Emev hilafetinin istibdat ve eitsizliine mahkm oldu. Emeviler'in rk bedevi saltana tndan kat, Peygamber'in soyuna snd. Abbasler'n ihanetkr eraflnn tuzana dt. Abbasler'n ihanet ve zul mnden kat, mill kahramanlarnn eteine snd, onlarn pe inde de kl sallad, can verdi. imdi de her ikisinin anlamal hkmetlerinin tuzana dt! Aradan bir asr geti, durum daha da ktleti. Halife ile el ele olan mill idareci gitti, yerini vahi Trk saltanat ald: Gaz-neliler, Seluklular, Harzemahllar, Moollar! imdi ne yapma l? Hassas, en zor ve en karmak bir anda "seim!" Ne milliyete 36- Bunlardan sadece Babek, doru sylyordu Grdm ki bu mill kahraman lar Yani ran'n eski eraz-, onu aldlar, halifenin ayaklar nnde boazlayp kestiler. 298 DNLER TARH geri dnebiliyor, ne Hsrev-Mbed dzenine, ne egemen gce teslim olabiliyor, ne halife-molla dzenine, ne mill kahramanla ra. Ne mill hkmetlerinin gnln ho edebiliyor, ne de Hs-rev-halife dzeninin! imdi asrlardr savayor; katliamlar, fedakrlklar, iken celer, kahramanlklar, ahsiyet, milliyet, tarih, kltr, lisan vnmeler, idealler, imanlar ve mukaddes arzularnn yok edil mesi! Artk hibir eyi yoktur! Adalet ve hrriyet arzusu ile slm'a snd. imdikilerin elindeki slm, onu dmanca dav ranan Trk saltanatnn ve Arap halifesinin sultas altna ekti. Onun esaret ve zilletinde her ikisi el eledir! Snfsal ayrm nce kinden daha haindir, siyas istibdat her zamankinden daha ardr. imdi tekrar adalet, hak ve hrriyet hkmeti! Bu defa da ha iddetli ve daha susam bir ihtiya. Halkn anszn zulm ve ayrcala kurban edilii, ondan daha etini slam geinen h kmetin zulm ve istibdat! Zulmedilen bu aile, ne Yezdgerd'in ailesidir, ne Zerdt Mbedleri'nin ailesidir, ne Hristiyan kei inin, ne Yahudi hahamnn, ne Hint brahmannn, ne de putpe rest ve mrikin ailesidir. slm Peygamberi'nin (s.a.v.) ailesidir. Bu ailenin ocuklar nesilden nesile hep emirullah (Al lah'n kllar) ile katledildiler ve slm'n darul hilafetinin zin danlarnda can verdiler! Hayret! slm da m slm' yok eder? Peygamberin yerine geen, Peygamberin ailesini ve soyunu mu katleder? slm mcahidleri, Kur'n'n icra edicileri, Snnet'in muha fzlar, Muhammed'in (s.a.v.) evini mi viran ederler? Niin? Bu hakim slm, o mahkm slm. Katil slm-maktl slm. Ba dat slm'-Medine slm'. am slm'-Kerbela slm'. Sffm mslmanlarnn bayrak ve kllarnn ucundaki Kur'n ile Rebeze lndeki, Kfe mihrabmdaki Kurn'n yoksa birbirinden fark m var? Btn bu fark niye? Btn bu mesafe niin? Hangi fark: Adalet ve mamet! Bu fark! Burada Mslman halk kitlesi snfna ve kaderine

balln, kendi dert ve ihtiyacnn cevab n buluyor. DNLER TARH 299 Peygamber slm'nn devam olan slm, balangta syle dii ve halklar kendine ard o iki slogana bal kald. Bu ekilde halk kitlesi (halifeyle, mill kahramanlarn slm' ve Hsrev'in idaresi dnda) nc bir yol buluyor. Tbi olanlar ve liderleri, slm'n, ilk yn istikametine devam etti rilmesini, kendi rislet ve grevleri biliyorlar. Bu risletin yolun da daima cihad halindedir. Katliama uruyorlar; daima cephe de, egemen, zalim ve slm takvay kuanm olan kudrete kar sava halindeler. "Ya ldryorlar veya zehirleniyorlar."37 "ia"..., O'nun tarih ve fikr ilevi budur. Halkn, ona yne li sebebi budur. slm'n bekilii ve Muhammed'in (s.a.v.) slm'n devam ettirmek iin ayaa kalkan ia... ia; Ne Mezhep Ne Pin! ocukluumuzdan beri kulaklarmza okuduklar "slm'n usul: Tevhid, peygamberlik ve hiret; mezhep usul de "adalet ve imamet" olmak zeri iki tanedir." demelerinin aksine ia, izaf bir frka deildir. Adalet ve imamet, ia'nn slm'a ekledi i iki temel kaide deildir. Din ve slm usulnn yannda, mezhep usul anlamsz ve ok kt bir szdr. Bu, dnyada kendi inancmz, mahkm ve menfur iln etmektir. slm esasen, hak hkmeti anlamnda imamet temeline ve insani eitlik anlamnda adalet temeline da yanmtr. Sen slm'n usul tanedir diyorsun. Syle, sonra sus! Devam edip, "ia mezhebinin usul iki tanedir" dediin za man... Ya slm noksan bir dindir ve 3/5'lik bir hakikate sahip tir, noksann ise ia tamamlyor demek istiyorsun veya ia bir sahteliktir slm'a iki fazla esas eklenmitir demek istiyorsun. Sonu olarak 3/5'i slm'n, 2/5' dier eylerin etkisi olan bir dindir, demek istiyorsun! mamet ve adalet, slm'n iki has asl dr. Tevhid, peygamberlik, hiret btn dinlerin genel ve ortak esaslardr. ~- "Bu imamlardan katledilmemi ve zehirlenmemi olan hibiri yoktur." 300 DNLER TARH Eer halk, Hristiyanlk dini, Zerdt dini, Buda dini ve Ya hudilik dininden slm'a yneliyorsa tevhid, nbvvet ve hiret sebebiyle deildir. nk bunlarn her dier dinlerde de vard. slm'da bu esaslar daha derin ekilde ortaya konmutur, diyeceksiniz. Evet ama, bu konu ulemnn iine geliyor. Ben haktan bahsediyorum. Tarihin, islm'daki fedakrlklarn, cihtlarn, ehdetlerini yazd mal ve canlarn feda ettiklerini yazd insanlardan bahsediyorum. O esaslar nceki dinlerde bozulmutu, diyeceksiniz. Evet; yoksa slm'da bozulmad m? Zilletlerden, zdraplardan, zorba yasalardan; insanl daima felli gibi brakan, halk kitlesini esarete, hakarete, klelie ve fa kirlie eken snfsal snrlardan kurtulmak istei, halk slm'a ekiyor. Halk iin sosyal adaletten, hrriyetten, hak rehberlikten bir mesaj getirmeyen slm, dier btn dinlerden ve muhteme len kfrlerden de farkszdr, O halde bu iki asl -adalet ve imamlk- sadece slm usul nn bir paras olmakla kalmyorlar. Belki slm'n has bir usu ldr. Izdrap ekmi ran, Roma halklarn ve Arap klelerini kendine aryor- Ama gidi yolunun deimesi, "imamet" ve "adalet" asllarnn unutulmasyla ortaya kan slm, artk halk

larn ihtiyacna cevap veremiyordu. Roma ve iran inmaratorluklar gibi, milletleri smrmeye balamt. ia, slm'n bnyesinde bulunan adalet ve imamet asllar na vefa gstererek, hkmetin ve snflarn zulmnden zdrap eken halkn emel ve ideallerinin kanunu oldu. yle oldu ki ran'n kuzeyindeki ranllar, hakim slm'a inanacaklar yerde "ia'ya" geldiler. Halk kitleleri daima ia sloganlarnn esasna gre Emevler, Abbasler, Seluklular, Gazneliler, Moollar, Timurlar ve lhanllarla savamlardr. Adalet ve mametin Bulunmad a ia, btn slm tarihi boyunca daima zamann zulmne kar mahkm, mahrum slm halknn mezhebidir. ia, bozul malar; Islm gr, ruh ve akaidin mevcut durumun merulaDNLER TAR H 301 trlmas iin irkinletirilmesini, onun snfl dzen ve istibdat saltanat rejmine tatbik edilmesini, halk kitlesinin uyuturulma sn kabul etmemi olan grubun slm'dr. Bu yzden daima, devrimci, nc ve gelecee ynelen birdurumu olmutur. Yava yava bu fiili son zamana ulayor. ia kalyor ama adalet ve imametten arnm bir ia! Ama bu e kilde olur mu? Muhaldir! Evet muhaldir, ama onu mmkn kldlar. Nasl? ok rahat. Adalet ve imameti halkn zihninde yle bir anlama getirmiler ki, bu halk iin ne adalettir, ne imamet! O halde ia ve Snnliin ihtilaf neyin zerindedir? Tarih meselelerin zerinde... 1380 yl nce olan seimlerle ilgilidir. O da ylesine inceleniyor ki, benim ve sizin dnyamzn deil hiretimizin iine yaryor. Yani eer biz -Sakife'de hakk ayaklar alt edilen- Ali (a.s.) sevgisini kalbimizde tam olursak lm den sonra Cennete gideriz, dierlerine taraftar olanlar gya Cehennem'e! Tek fark u ki, biz hepsinden daha talihsiziz. Birden ia'y tarih sevgi ve nefretler eklinde ortaya kardlar. Sevgi ve nef retler insan ve sosyal hedefler iin ancak mukaddes birer ara trlar. Asalet kazanacak eyler deildir. Ama lanet nefret bir h km, resm dinin bir hkm eklinde ortaya kt. Kendisi asl ve sevap olan eye dntrld! mamet, bugnk ve yarnki hayatmz iin bir deer tamadan kutsal bir kelime oldu veya bizim beyin ve grlerimizde tabiat tesi, gayb bir meselenin etkisi eklinde ortaya kt. mam, melek benzeri metafizik bir ahsiyet oldu. mamete itikat da, ia'nn dier bir Cebrail'ine inanmak gibi brey oldu. yle br yere vard ki, tarih ve ferd kinler temel haline geldi... ah Abbas gibi bir adam bile kl ekti ve Snn ldrmeye balad. airlerden mamlar vmeleri iin iir sylemelerini istedi. Btn bunlara ramen kendisi Abbas halifeleri gibi saltanat sryordu. Cefa ve zulm yneti mine kar bin sene direnen halk, ah Abbas hkmetini ideal ve erefli bir ynetim olarak kabul etti. 302 DNLER TARH Bin sene zulme kar durmu olanlar niin ah Abbas h kmetini kabul ettiler? nk Ehl-i Beyt'i sevmektedir. Ali sev gisi vardr, Ali'nin (a.s.) hakkn gasp edenlere buz etmektedir! Yani ia! Kendisi mer bin Sa'd'den ok kt bile olsa! Ne diye lim? Muaviye!

Ebu Bekir ve mer hkmetini hakli olarak kabul etmeyen-ve mer b. Abdulaziz hkmetine de tahamml etmeyen ia! (Ki bunlarn hibiri ia'nn siyas felsefesi ile uyumuyordu.) O zaman zulm ve bask hkmeti ile bin yllk bir sava, adalet ve imamet yolunda kahramanlklardan sonra, hilafetin gasplar ve tarihin daim sultanlar ehre ve ivelerini deitirdiler: Snn ldrmeyi balattlar. Hem de bin sene nceki sulular dan intikam almak maksadyla! kincisi, mer ve Ebu Bekir'e kfr ettiler, mer'in vefat ge cesini bayram iln ettiler, mam'n matemine aladlar, alnlar na kahkl ektiler. ia tarihi, konumundan dar kt; halkn gznde daima, zulm ve bask hkmeti gleriyle gs g-se cihad eden veya kart direni gsteren ia liminin yn deiti. ah Sultan gitti Hseyin'in kenarnda oturdu. Halk bin hadis, yet, tarih, kelm, tefsir ve "ehl-i beyt ilimleri" olarak bil medii eylerle (Ehl-i beytin kendisini de bilmiyorlard!) ikna et ti. Bizim, Sakife seimlerinden imdiye kadar bulduumuz, mam- Asr'n gaybndan sonra talep ettiimiz budur, diye halk ikna etti. ia limi sosyal konumunu deitirince, ia'nn sosyal yn ve tarih fonksiyonun da cebren deitiini gryoruz. Bu dei iklik dirensiz ve doal olarak sonuland Zira ia daha nce byle bir durumu aklamak iin hazrlam idi. Sevgi ve buz tarihi; birka ahsiyete kar efkat, gemi hadiselere kar ten kit hkm: Bilhare, lmden sonraki ilk kabir gecesinde, aln yazsnn gerektirdiince belli olan iman. Ynetimler, sosyal rejimler ve dzenler, egemen snflar, es ki eraflk bu ynden daima ia'dan ekmiyorlard. Artk ia ol mamak iin bir sebep grmediler. Hatta O'na dayanmakla, iile rin ak ve kin dolu kalpleriyle ayaklarnn altn salamlatrDNLER TARH 303 yorlard. Bu yzden Emir Timur'un gelini Gherad Hanm'm, Sultan Ebu Mool, Nadir ah Safev ve Kaar sultanlarnn, yi ne bunlarn torunlarnn da saltanata devam ettiklerini gryo ruz. Harem'in minaresini ve mam Rza'nn trbesini altnla kapladklarn gryoruz. gzel bir mescid yapyorlar, trbele rin etrafna yz aartc parmaklklar yapyorlar. Hatta mam Rza'nn (a.s.) Mehed'deki kabrinin bir defa ziyaret edilmesinin, yedibinyediyzyetmiyedi byk hacc deerinde olduunu iln ediyorlar. mer'in vefat gecesinde heykel ve resimlerini sokaklarda yaksalar, kfr partileri dzenleseler "ravza" (mersiye) okuma ileri bakan tayin etseler en son tekniklerle sinelerine vursalar, kilit kitleseler, Hz. Hseyin'in ehdetini ve Kerbel olayn tem sil etseler ve zincir de vursalar... dier merasimleri yapsalar, ar tk dou Avrupa'da yas tutma merasimleri tertipleseler bile; ii lii ihya etseler de, bunlarn asnn gerek ia ile ilgisi yoktur! Gerek ia, ilev slm toplumunda Peygemberin izindeki halkn rehberliini istikrara kavuturmak olan ia idi. Mevcut olan btn ynetimlerin aksine, meydana gelmi olan hilafetin aksine, fonksiyonu, yeni bir dzenin yaratlmas olan ia... Hal ka kar olan btn snfl dzenlerin aksine bir dzen... Btn tarih boyunca aradan geen asrlardan sonra gemiteki dzen lerin benzeri olan bir dzene dnt. unun dnda; sadece baz isimlere ters ekilde dayanlyordu. Bin yl hilafet ve ayrcalk ile savam olan devrimci ia'nn fikirlerini celbetmek

iin, ah Abbas'n, ayakkablarn karp omzuna atarak sfahan'dan yaya olarak Mehed'i (mam R za'nn trbesini) ziyarete gelmesi ve sonra geri dnmesi... Me hed'i ziyareti, Kabe'yi ziyaret ve haccul Ekber'den daha stn iln etmesi yeterliydi! Mehedli'nin lkabn "hac" iln etmesi ve Mehed'i ziyarete gelen herkesin haclna resmiyet balamas; Nasruddin ah'n yle buyurmas: "Haremi, Musa; Kelim olan Musa ve sa ile dolu gryorum" ia fikirlerini cezbetmek iin yeterliydi! Bylece Ali'nin adalet isteyen devrimci hkme tine ak olan ia: "Evet, bu, mam'n gaybiyeti dneminde iste diimiz kimsedir"(!) desin. 304 DNLER TARH Bylelikle halkn fikirlerini celbederek kolaylkla saraylar yapsn. Salon pencerelerinin herbiri o asrn musik aletlerinden biri gibi veya o zaman kadehleri gibi olan saraylar... Veya kay gan mermerlerden hamamlar olutursun. Kk ve temiz erkek ocuklarndan efsanev haremler yapsn. Gizli muvakkat nikh evleri yapsn. Halkn yamalanmas, katliam, ikence, deri yz mesi, gz karlmas, hamam olanlar gibi iler yapp, harem iilerini kullanp bozduktan sonra, "hkmet" ve "velayet" un vanyla ia halknn srtna binsin. mer ve Ebu Bekir hkme tinin bozukluundan feryat eden ia liderlerinden, adalet, ima met, imamn masumiyetinden, slm'da hkmet ve nbvve tin ayn cinsten olduundan dem vursun. Onlarn (ii geinen bu sultanlarn) kitaplarnn girilerinden birka sayfa gsterdi ler. Ben hibir kitapta, hibir dinde, hibir ilimde hibir Kayseri, Kisra, Firavun, Emevi ve Abbas dzende byle eyler okuma mtm! Alev ias ve Safev ias Nasl oldu da uzlama kabul etmez devrimci ia, bu kadar kolay raz oldu? ia -ia'nn ruhu olan ve uruna o kadar ok-kanlarn dkld ses hedeflerini, sadece dilde tekrarlanan sloganlar haline getirince, duygular, kalb kinlere dnnce-hayatta hibir fonksiyonu olmayan lmden sonras iin olan kulluk meseleleri olarak ortaya karlnca deiti. ia, dier Islm frkalarn aksine, yeni meydana gelen bir frka deildi. O Kur'n ve Snnet idi. Eer "soya" (ehli beyte) da dayanyorsa yine Snnet esasna gredir. -Hepimizin bnyesin de topland- "Safev iasn" demiyorum; hibirimizin olmad "Alev iasn" sylyorum. Alev ias, mahkm snfn slm'yd. Sadece ve sadece insan adalet ve hak hkmeti istiyordu. Snnlik -u andaki fiili Snnlii demiyorum (imdi onlarn ou hem pratikte hem de teoride gerek ia'ya bizden de daha yakndrlar) iilie kar olan o zamann Snnliini sylyorum- hakim snfn sl-m'ndan ibaret olmutur hkmetin ss, rk eraflnn, snfDNLER TARH 305 sal ayrcaln aleti idi. nceki dinlerin de mahrum ettii snf, ayak alt aleti olmutur. Adalet Bu kelimeleri, oundan bir gl gibi iittik. Anlamn kay betmiiz, ne olduklarn bilmiyoruz demiiz. Ama derinliklerine inince hayrete dyoruz. Bu yzden doru anlamak iin, bu kelimenin nceki zihni anlamn unutmamz gerekir, unu yeni bir kavram olarak kabullenmemiz gerekir. Sosyal adalet, aratrlacak meseleler, sosyal ve hukuk me selelerle ilgili bir

konudur. Tarihin mahkm snfnn slm'38 adaleti kendinin mezhe bi, kelam ve itikad bir usul olarak ortaya koymutur. Tevhid ve nbvvet gibi onda itikad vardr. Bu durumda ia, adalet ve imameti ilk slm'n temel esaslarnn bir paras olarak bilmek tedir. Hakim slm, onu (imamet ve adaleti) yok etmitir. slm'dan bu iki asl karmakla, eski rejimler ve cahil dzenle rin yapt gibi, slm' daima siyas kudretlerin ve snfsal imti yazlarnn dayanak yeri yapamamlardr. "Ehli Snnet" ve "ia"nin her ikisi de adalete inanyor. "Ehl-i Snnet" asla Allah adil deildir, demiyor. Birinin Allah'a inan mas, ama adaletine inanmamas gibi birey mmkn deildir. O Halde htilaf Hangi Konudadr? Adaletin kelm ve felsef konular asndan iki aklamas vardr. imdiye kadar filozoflarn tartmalarnda ortaya kon mutur. Ben bu felsef konularda, kelm aklamalarnda, dinle rin, slm'n, mezheplerin, zellikle iann akl aklamalarnda derin sosyal kkler gryorum. Bu cmleden olmak zere bu konu:39 38- "Mahkm snfn islm' ia" kavramna hayret etmeyiniz. Zira slm'n ken disi de, nsanlk tarihinin mahkm snfnn dinidir. Bu anlamda ia, gereklik slim oluyor. 39- Bazlar iin, u izah ve aklamay yapmama zin veriniz. "Ben" ahs zami rini, gsteri iin kullanmyorum. Ama bu, kelimeye muhta olmam ve doyuma ulamam anlamnda deil. Maksadm u, halk bu szn bana ait olduunu, so rumluluunun da bana ait olduunu bilsin. slm'n apak ve kesin esaslarn dan biri olduunu sanmasnlar, veya slm limlerinin resm grleri, ia'nn ittifak ettii konu sanmasnlar. Diyorum ki, siz onu kabul etseniz de etmeseniz de bu benim szmdr. 306 DNLER TARH Ehli snnete bal limler; "Allah'n yapt her i adaletin ayns" olduuna inanyorlar: Ama ia diyor ki: "Allah adaletli olmayan hibir i yapmaz." Bu ikisi arasndaki fark nedir? Fark oktur, o hakim snfn ada letidir, bu mahkm snfn adaletidir. Allah'n sfat ve ameller ile ilgili fertlerin zihnindeki kavramlarn da, snfsal erevede snrl olduunu gryoruz. Snfsal, sosyal karlarn ve artla rn rengine sahiptir. Eer meseleyi sadece filozofa ortaya koyarsak, mcerret mantk ve kelam bir mesele olarak, Ehl-i Snnet'in akl yrt mesi gerekten bizim akl yrtmemizden daha ok kalbe otu ruyor. unun iin, ia Allah' adaletle balanm klyor. Ehl-i Sn net diyor ki, Allah' serbest braknz ki, neyi istiyorsa yapsn. Biz adalet hesabna kabulleniyoruz. Gzel. Bu, Allah'a daha ok tapc ve daha ok beenilenidir. Bu tarifle eer emr'i Cennet'e, Hseyin'i (a.s.) Cehen-nem'e gtrrse adaletine uygun hareket etmi olur, ama biz anlamyoruz. Bizim, Allah iin grev belirlemememiz gerekir. Onunla ilgili hkm vermeyi onun gidiatn kendi dnd mzde lmemiz gerekir. Kendi zihinsel kavramlarmzda snr landrmamamz gerekir. Doru da sylyor. O halde niin ben mantk, kelam ve ilh adan ehli Snnet'in istidlal ve anlay na, ilh adaletteki ia istidlalini

tercih ediyorum? Ayn zaman da onu daha ok mahkm buluyorum, onu sadece tard edilmi olarak bilmekle kalmyor, belki hilekrca ve haince bir aklama sayyorum. Ondan korktum! Emevi limlerinin szlerinin amu runu ondan m tehis ediyorum? Zira burada adalet konusu mcerret, felsefi ve metafizik bir konu deildir. Sosyal bir meseledir. Onu ders sahasndan, limlerin, filozoflarn konular sahasndan darya karnz. Toplumda, sosyal dzenin iinde, tarih harekette uygulamaya koyunuz ki nasl bir i olduunu gresiniz? Ve ne diyor? Ne diyor? "Allah'n yapt her ey adalete uygundur!" "Olan herey, Allah'n iidir," "Olan ve olmakta olan herey ada lete uygundur!" DNLER TARH 307 O halde sonulanm olana, olmakta olana ve olacak olana itiraz hakkna sahip deiliz. nk Allah'n yapt herey ada lete uygundur. Sen zlim olan kimseyi ezme hakkna sahip de ilsin, dier birini adil olarak sevmezsin. Hak ve btl, zulm ve adalet, kt ve iyiyi Allah tayin edi yor, kul deil! Hereyi ve herkesi hayra hamletmek gerekir. Btn Mslmanlar ve btn ashabn amelini muteber ve kabul edilmi saymak gerekir. Onunla ilgili olarak, hesap g nnde Allah hkm versin. Ayn zamanda ciz, ksr, cahil ku lun gayb olan ameli ilh hkm ve levh-i mahfuzdaki hkm, Kyamet terazisini bu dnyada kendi aklyla tahmin etmemesi ve belirlememesi gerekir! slm dnrlerinden olan Mrcie mensuplar yle diyor lard: Sizler Ali'yi hak sahibi, Muviye'yi gasp olarak grmekle evvel Allah'a itiraz etmi oluyorsunuz, nk ortaya kan ey Allah'n iradesindendir. Onun yapt herey adalettir, biz anla myoruz. kincisi Allah'a hakaret etmi oluyorsunuz. nk onun bu ikisi hakknda hkm vermesinden nce siz hkm verdiniz. ayet Allah Muviye'nin iyiliini almaz veya onu ba larsa, o zaman sizin btn bu tekfir etme ve fask saymalar nz hangi cezaya arptrlacaktr? Aristo, mevcut mertebeler dizisini adilce biliyor, Her mda haleyi dengenin bozulmas, toplumun hastalk ve yok olmasnn sebebi olarak biliyor. Zira egemen snfn, mevcut mertebeler di zisinin savunucusudur. Daima bu silsilenin tepesinde olan, iyi yere dm olan snf iin mevcut durum gzeldir, adalet ve dengedir. Ama bu dzenin ar yk altnda ezilen kimse, bunu adalet olarak bilmiyor. Diyor ki, Allah bile byle bir i yapm olsa adalete uygun deildir. Dier taraftan benim tandm Al lah'n byle bir i yapmas mmkn deildirBu zalimce dzeni yapm olanlar sizlersiniz. Zalim zalim dir, adil adildir, Allah'n adil olmamas mmkn deildir. O halde zulm, zalimin iidir- Allah'n ii deil. nk Allah zul me raz olmaz. Bu dzeni ba aa etmede, bana yardm ediyor. nk Allah en adil olandr. Zulme teslim olmay, uursuz zul308 DNLER TARH me ortak olmak ve zalimle el ele olmak sayyor. nk Allah adalet dnda i yapmyor. Onun nazarnda btn zalimler mahkmdur. Btn adil olanlar ve adalet isteyenler, onun sev diklerdir. Allah'n bir snfnn, bir rkn zararna, bir aznln faydasna i yapmas mmkn deildir. Sen diyorsun ki eer byle yaparsa adalettir; ben, zulmdr diyorum. Dolaysyla yapmyor. Egemen snfn

adaleti mevcut durumdur, olan her-eydir. Mahkm snfn adaletiyse mevcut olan zalim durumu yok etmektir, insan ve sosyal ilikilerden muayyen bir ekli adalettir. O gereklemeyen kadar dier her ekil her durum za limce ilikilerdir. Allah da o adil olan ekle uygun olarak amel ediyor, dier ekilde amel etmesi mmkn deildir- Hem onla rn, hem bizlerin adalete inandmz gryoruz. Ama onlarn adaleti, hakim snfn adaletidir, bizim adaletimiz mahkm sn fn adaletidir. ia'da adaletin, yapay bir dzen, hukuk ve anlamaya da yanan birey olmadn gryoruz. Byle birey deil ki, top lumda bir snf ve zel bir grup onu yaratsn ve va'z etsin. Belki adalet Allah'n ve Allah'n ztnn sfatlarndan bir sfattr. Byle adaleti ia Allah'a ait adalet biliyor. Onu srf mcerret bir kelm, felsefe ve ilahiyat konusu olarak telakki etmiyor. (yle ki, zihinde; yani, bugn byledir.) Belki adaleti mutlak vcut ve vcudun mutlakl sathnda ortaya koymak istiyor. Adaleti varln kaim olduu bir dzende grmek istiyor. Zira bu, b tn lemin zerine dayand binadr. Zira btn vcut Allah'n tecellisi ve onun sfatnn tecellisidir. Zira btn kinat ona tbidir. Zira yaratl onun sarndandr ve o adildir. Zira, dn ya, insan, gezegenler, toprak zerreleri ve hereyle hakim olan kanunlar o koymutur ve adalet zerine koymutur. Adalet zerine olmayan i yapmyor. Adalet konusunu Allah'a dayandrlmakla, burada ia'nn onu kendine zg sosyal bir ekilde, grup ilikileri geni bir "dnya gr" eklinde ortaya koymak istediini gryoruz. Sosyal adalete, evrensel bir alt yap ve byk bir dnya gr vermek istiyor. nansn ki, yerlemesi, hakim olmas iin mcaD NLER TAR H 309 dele ettiimiz asl, beeri dnyada Allah'n sfatlarndan birinin tahakkukudur. Sosyal ilikilerde snfsal dzende, yararls na musunun yerlemesidir. Bu ftrat ve vcudun doal gereidir. yle demek istiyor: Adalet sadece mazlum snfn istei deil dir. zel rksal veya iktisad bir grubun ideali deildir. Bizim sa dece snfsal karlarmza binaen talep ettiimiz ve va'z ettii miz birey deildir. Allah'n adaleti byle bir yaratl gerektiri yor ve byle istiyor. ia zulm u ekilde ezmek istiyor; ben ve sen iki frka de iliz, birbirimizle savaan iki hkmet dzeniyiz. Sen zalim bir dzensin, yaratl dzeninin ve Allah'n ira desinin aksine, insanla (zoraki) bir dzen ykledin. Ben, varlk lemini egemen dzen ismiyle adaleti insan topluma ve hayata yerletirmeye alan bir mektebin taraftar ym. Allah adildir. Yani adalet, kutsaldr, ilhidir, ebeddir. stik rar ve yerlemesi cebri ve kesindir. Siyasetinin, bir mektebin ve ideolojinin, sosyal bir plann, bir teorinin buluu deildr. Bir snfn, bir milletin ve rkn menfaatlarn temin etmek iin hukuk bir teori, zoraki ve sahte bir slogan deildir. Adalet var lk leminde ve bu cmleden olmak zere toplumda doaldr. Eer olmadn gryorsak, bu geicidir. Bu bir bozulmadr, zalimin ve zalim dzenin iidir. lh dzene, varla, ilme, ahlka zt olan dzenin iidir. O halde hem Allah'n nazarnda hem tabiatn namusu nazarnda, hem de tarih ve toplumun na musu nazarnda yok olmaya mahkmdur. Bylesi adalet, lh bir hakikat, ilm, mukaddes ve ebed oluyor. Mazlum olan, kendisinden faydalanlan herkesin snfsal veya bireysel menfaatlarnm gerei olarak deil. Belki Allah'a inanan herkesin, bal olduu her snfta ve olduu

her durum da adaleti isteyen biri olmas gerekir! Allah byle adildir, zalimi mahkm klyor. 310 DNLER TARH Adlet-Kst Kur'n ve hadislerde u iki kelime var, biri "kist" dieri "adalet" "Kist", "zulmn" kartdr, "adalet ise "cevr" (cefa) keli mesinin kartdr. Her ikisi genellikle e anlaml olarak kullan yorlar: Zulm ve cevr, kist ve adalet. Halbuki mesele ok dik katli ve incedir. "Kist", snfsal sosyoloji bakmdan ok ok has sastr ve benim inancma gre hereydir, yani hereyin alt yapsdr! "Adalet", sosyal gruplar ve fertler arasndaki sosyal ilikile rin, tannm olan bireysel ve grupsal hukukun yasal eklinden barettir. "Ks(" (hisse), herkesin veya her grubun, madd ve manev nimetlerden, sosyal imknlardan, toplumda yetkisine ald fonksiyona gre, gerek payndan ibarettir. Yani eer ben, seni gnde yirmi tmene altrdysam, g nn sonunda senin anlama gerei olan cretini dediysem, hakkn vermisem adalet yerine gelmitir. Eer cretinden be tmen eksik verdiyem evir, cefa etmiim ve adalet yerine gel memitir. Eer sen adliyeye bavurup be tmeni geri alrsan, adalet icra edilmitir ve mesele halledilmitir. i de iinden ve ya i saatinden alarsa, i sahibine zulm yapmtr. O da adalet mercilerine adliyeye, mahkemeye veya idarecilere ikyet edilir. Adaletin yetkilisi kimdir? Bir toplumun adl kuvvetleri ve ad liye... O halde eer doru, insan, hukuk ve ceza kanunlara, e refli ve cesur olarak adaleti icra eden kurumlara sahip olursak, kimse kimseye zulmetmez. Adalet yerine getirilir. Herkes kendi servetinin, hukuk imknlarnn ve menfaatlarnn sahibidir, hi bir kudret ona tecavz edemez. Bir i iin mesel yirmi tmen kararlatrdmz zaman, c retli, kt grmeksizin bir tokat yer, kfr iitir de buna ramen rzasyla iini yerine getirirse, cretini tamam olarak alnca adaDNLER TARH 311 let icra edilmitir. cretli dier hibir hakka sahip deildir. Eer mahkemeye mracaat edip, "cretimin gerek deeri yirmi t menden fazladr, ben aresiz olarak kabul etmitim; nk resm cret bu idi" derse, hkim ve mahkeme ikyeti olan paylar, ivereni deil. nk adalet, resm, yasa!, tayin edilmi hukuku incelemektedir. Ama "kist" dier bir konudur. Diyor ki: "Sizin sekiz saat sreli ie yirmi tmen cret kararlatrdnz dorudur. Anlama gerei olan creti dediin de dorudur, memleketteki teknik bir iinin creti de yirmi tmendir, yasal creti de yirmi tmendir. Ama, pay bu deildir." inin "fiyat" yirmi tmendir, ama onun "deeri" elli t mendir. Yasal hakkn dedin, ama gerek hakkn yedin. in resm fiyat yirmi tmendir, ama onun gerek fiyat elli tmen dir. Adaleti yerine getirdin; cretini dedin, boynunda yasal bir hakk yoktur, ama iinin otuz tmenlik hakkn ne yaptn?" Bu nu soran "kist "tr. Adaletin suskun ve honut olduu zaman ks tn itirazc ve fkeli olduunu gryoruz! Kist; hisse, pay anla mndadr. Anlama gerei olan yirmi tmenin denmesi ile ada let icra edilmi bilinebilir. Ama, "kst'n cevab verilmemitir. Dolaysyla "adalet", "cevr "in kartdr. Herkesin ittifakla benimsedii hukukun

esasna gre va'z edilmitir. Ama "kist", iktisad alt yapdr, bir ferdin toplumda sahip olduu pay esas na dayanmaktadr. Adalet, st yapyla ilgili bir meseledir, kist ise alt yapyla il gilidir. Adalet, va'z edilmi kanunlarn esasna gre fertler ara sndaki likide ortaya konuluyor. Mlkiyet, iktisad ve snfsal dzen aslnda ise kist. Bu yzden, mesel ngiltere'de, dogru ve drst adl nite, bamsz, adli bir adl icradan faydalanlyor. Hatta ouna gre adalet ok fazla icra edilmektedir. Falanca geri kalm lkede ise (birinin klahn alr veya dolandrrlarsa, klahm!-, deme cr'etine sahip deildir, nk cbbesini de almalarndan kork maktadr) adalet yoktur. ingiltere'de adalet vardr, o geri kalm lkede yoktur. Ama her ikisi bireyde ortaktr. O da her ikisinin "kist" a sahip olma312 DNLER TARH masdr. Zira "kst'n adaleti icra etme ve adelet birimi ile bir ilgisi yoktur. Mlkiyet dzeni ve iktisad alt yap ile ball vardr. Bu her ki lkede snfsal dzen ve ferd mlkiyet vardr. Bu dzende, hakim snfa bal bir fert, asil bir aile, lordlar soyu, prensler ile akraba olanlar kendiliinden, olandan daha ok hak icad etmitir. Toplumdan bir hisse alp gtryorlar. Bunun kendisi unu spatlyor, dieri bu slere ve zmrelere bal olmad iin gerek hakkndan daha az pay gtrecektir. Zira kendi yaratt hisseden daha fazlasn gtren herkes, di er birinin hakkndan almtr. Russe'n deyimiyle: Sayn Lord "Siz btn bu servet ve mlke sahip olmak iin doum zdrab dnda hangi zahmeti ektiniz?" ia mezhebinde "Kyam bilkst ve kaim bilkst" esasna, gl bir ekilde dayanlmaktadr, Kur'n'da tekrarlanarak gel mitir. Hem Allah'n iidir, hem O'nun peygamberlerinin risleti, hem de slm mmeti ve imamnn esas rislet ve ilevidir. Adalet; herkese yasal hakkna gre, toplumda dedik leri ekilde demektir. Kist: toplumda herkese, gerek payna uygun olarak deme yaplmasdr. Toplumun herkes gerek pa yna uygun olarak denmesi gerekendir. Adalet ile beraber kst'n olmamas mmkndr. Adalet, alt yapsz, yalan ve geicidir, fertlere baldr ama kist mevcut ol duu zaman, adaletin olmamas mmkn deildir. Alt yap hak esas zerinde olduu zaman, st yap kendiliinden kalyor. Bu anlam ile adalet, Avrupa lisanlarnda "Sustrese"nin muadili dir. Kst'n bu dikkat, derinlik ve dopdolu olan stlah anlam mevcut deildir. Az bir izahatla kolaylamas iin "egalite", eit lik anlamnda mn vermek gerekir. Ama bu, toplumdaki btn fertlerin eitlii anlamnda deildir. Bu hem imknszdr, hem de insafn aksinedir. Belki ferdin toplumda yerine getirdii ile, toplumun dedii hakkn eitliidir. Yasal hakkn eitlii (cret ile gerek hak) herkesin pay. Adalete sahip olmak iin adliyeyi slah etmek gerekir. Kist iin, iktisad alt yapy deitirmek gerekir. Kist sadece mlkiyet dzeninde sosyal bir devrimle mmkndr. Kst'n asl, MarkDNLER TARH 313 sistlerin dndkleri, sosyolojide kefettikleri ve sosyalizmin iddia ettiklerinin aynsdr! Kstn byle kkl bir din kuruma sahip olduunu gryoruz. Onun

yrrle konmas ilh ira denin gerei, btn byk peygamberlerin risleti, imametin vazifesi, hatta mmetin dnya apnda insan toplumdaki so rumluluudur. Bizim, kltrleri tercme edilmilere dayanan aydnlarmz, onun da materyalizme, Allah' ve dini inkr etme ve btn inanlar terk etme artlarna bal olarak dnm lerdir. Geri onlar da aynen dindarlar gibi dnyorlar. Dindarlarn zihninde imdi olduu kadar. Aslnda bu konularda cid di dndkleri yok. Belki zihinlerinde dnyor veya din hayatn o tarafna; lme intikal ettirilmilerdir. Hatta adalet, kist ve imamet gibi meseleleri de bir derde deva olmayacak e kilde metafizik yapmlardr. mamet "mam", "mmet" ve "mm" kelimesi ile ayn kktendir. "mmet", slm' bina etmek isteyen toplumun addr. "mm" slm Peygamberinin sekin bir sfatdr. mm'nin slm Peygamberinin sfatnda, hakim snfa kar halklara bal olmak anlamnda olduunu syledim"mam", "mm" ve "mmete" yapm bir (mmetle i ie) makamn sfatdr. Bir iinin teriminde mam, daima canldr; daima halkn rneidir. Bu anlamda mam, idealdir. tikad ve zihinsel meselelerin olduu gibi canlanmasdr. Din bir mekte bin insanlk toplumuna verdii aziz bir rnektir ki insan nesil lerin yapsna bir model ve numune olsun. Bu nedenle imam, bir maket, bir fabrikann numunesi, bir mektebin ayn gerek canlanmas anlamndadr. Yani slm'n hayat, i, mcadele, ruh, insan ilikiler ile ilgili itikad usul, ete ve kemie brnm kazanm ve mam'n vcudunda canlan mtr. Kur'n: Kelime ile yaplm olan bir imamdr. mam, insan unsurlar tayan bir Kur'n. (Daima canl olmas anlamnda) 314 DNLER TARH mamn ii ve fonksiyonu "yolun iaretleri" olmaktr. -Baz rivayet ve dualardak- yol iaretleri, yani klavuzluun al metleri. - Hristiyan veya Zerdt olan ben, halk ve hak hkmetini bulmak iin slm'a gelmiim. Birden karmda "erih': Hk met, banda Peygamberin sar. Ama sarn altnda ktl n grld ve uyuduu yer. Ktln destekisi hilafet eklinde. Kur'n yetinin gerei olan o cihatlar yapan kllar, birden Ali'nin ba zerinde parlyor. Puthaneleri viran eden ve beni evke getiren grzleri -ki bu, tevhidin kudretidir- imdi, kirlilik, kfr ve irk heykelleri olan kimselerin elinde gr yoruz. Yolumu Kaybettim, Ne Yapaym? Kur'n'a mracaat etmek istiyorum, yedinci asrda slm'a girmi bu ranl'ya (bana) yol gsterelim. Ama Kur'n' Badat'tan karyorlar. Badatl hrsz da, oraya tefsir yapmaya getiriyorlar, Rivayeti de belediye fiyatyla! -bir dinar- olarak tayin ediyorlar. slm'a yeni girmi olan benim, Kur'n ve din esaslar on dan renmem gerekir. Daru'l-hilafetin bir genelgesi ile yle deniyor: "Falan yet "Zekeriya'dan bahsetmiyor. Veliahd Me'mundan bahsediyor." Sonra btn Belh, Buhara, Horasan, Nibur minberlerinde hepsinin genelgeyi okuduklarn gryoruz: "Onlara bir evlad verdik..." mealindeki yet, Zekeriya hakknda deil, olu Me'mun'u kendine veliahd yapan Harun hakkndadr!

diyorlar. O halde ben byle hakim snfn elindeki slm'n reddinde nereye geleyim? Minberler bunlarn elindedir. Namaz kldran lar, tefsircileri, hadisileri bunlar tayin ediyorlar. Kitaplarn, Kurn'n yayncs bunlardr. Yeni slm'a girmi olan ranl ben, hi kimsenin adn azna almaya cesaret edemedii ve fikirleri ni ortaya koyamad "Seyyid"in nerede yaadn, nasl anlayaym? Sokakta m? O halde Medine sokaklarnda m? Badat DNLER TARH 315 sokaklarnda m? Veya btn mrn geirdii zindanlarda m, hcrelerde mi? Dorusunu, yle bir adamm olduunu nereden anlayalm? O'nu nasl bulaym? Bu yzden onun kar kna yetiemiyorum. yle bir yere varyorum ki slm ve beni slm'a eken btn idealler, hilafe tin faydasna benim istismarm iin bir ara oluyor. "Yol iaretleri", yani bu koyu kinlerin, siyas ehvetlerin, s nfsal garazlarn, paraya tapma, para dostluu, rvetilik, ha dis sar, haber yapm, Kur'n tefsirinde sahtekrlk yapma, ithamlar, yalanlar furyasnda, Hakim slm'n balatt bu kor kun tufan ve devrimde, yolu onun vcuduyla bulabileceim "yol iaretleri." Mslmann nasl bir insan olduunu nasl anlayaym? e killenmi olan gzmle grmem gerekir. Ama ekillenmi ve gerei gsteren bi VESAYET Vesayette iki mesele vardr. Ayn zamanda seme deildir, tayin etme deildir, nerme deildir, veraset deildir; bir gere i gstermektir. Herkesten daha iyi tanyabilen kimse tarafn dan halka bir gerein gsterilmesidir, ayn zamanda tavsiyedir. Tavsiye ne demek? Yani ben size tayin etmiyorum, siz onu seiniz. imdi biz seince, acaba dier birini seme hakkna sa hip miyiz? Hayr, nk seimle olan bir makam deildi. Siz en yksek ruha daha stn liyakata, hakka sahip olan, en hakl so rumlusunuz. Onu hem daha iyi tandma inanyorsunuz, hem de onun hakknda daha fazla gr sahibiyim; aresiz seecek siniz. Bu nedenle vesayette seim ekli halka hitaptr, ki mama kudret vermenin kaynadr ve mam' tanmaktr. Ama seici ayn zamanda, ona kar dier herkesi seme hakkna sahip de ildir. Zira mesele onun ztmdaki bir gerektir, bunun kefedil mesi gerekir. Gerek seim, gerekse tayin ekliyle belirlememek gerekir. Vesayet meselesi, siyas bir dzen unvanyla, seime bal bir meseledir, imamet ise bir siyas felsefe unvanyla d ir... (Bu konuyu dier bir frsatta anlatp, bitireceim.)

DOKUZUNCU DERS
"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun..." Rahman ve Rahim olan Allah'n adyla. Hint ruh ve uurunu tanmak sadece insanlk tarihinin de rin dopdolu ve maneviyat kaynayan ocaklarndan birini tan mak deil, belki insan cinsinin en esasl ve en derin boyutlarn dan birini de tanmaktr. Genel anlamyla "maneviyata ve ruha ynelme" olarak isim-lendirilebilen Hint

dncesi zellikle yeni ada daha ok nem ve deer kazanmtr. Rnesanstan imdiye kadar insanlk asla bugnk kadar "ruhtan/dinden" uzaklamam ve insan ftratnn derinliindeki gizli cazibeye bu kadar yabanclama-mtr. Bugnk insann ve yaamnn hzla ruhtan, insann ftra-tndaki bu maverai boyutundan uzaklamas ve yabanclamas yle bir noktaya ulat ki, buna tepki olarak Bat'nn gen nesli nin ve hatta gnmzn birok bilgin ve dahisinin Hnt dn cesine yneldiini grmekteyiz. Bu tepki, kendiliinden, gn mz Bat yaam ve medeniyetinin yneldii temellerin tam ak sinedir. Bu nedenle, biz konuyu bir dinler tarihi retmeninin yn temine ters decek bir tarzda sunuyoruz. nk nceden soyDNLER TARH 325 lediim ve iyice anladnz gibi, buraya dinlerle ilgili bildiim tarih incelemeleri veya u kitaptan, bu eserden yaptm alnt lar tekrarlamaya gelmedim. nk bu, sizin de yapabileceiniz bir itir; aratrma iin yeterli kitap da vardr... Ancak mesele, dinleri derin bir incelemeyle, doru, ilm ve tarafsz olarak anla mak, onlar gnmze aktararak tahlil etmektir- Bununla da b yk dinleri gerekten tanmak ve slm' kavrayabilmek iin fay dal olabilecek bir ortam hazrlamaktr. Sylediim gibi; kii ak olarak dier dinleri tanmadan slm' tanyamayaca gibi, dier dinleri de reddedip aleyhle rinde bulunamaz; yeteri kadar batl ve kfr sayamaz. nk, ancak kendi dininin deerlerini tanyabildii oranda dier din lerin deerlerini tam olarak tanyabilir. Bu nedenle kendi dinini gerek ve bilimsel olarak tandmdan emin olmas gerekir. Benim esas dersim byle bir ynteme dayanmaktadr. Eer bir eksiklik olursa bu, yntemimden deil benden kaynaklanm olacaktr. Hint ruhunu/dinini ve srrn tanmak iin, ters ynden ba lamamz gerekir. Yani, ncelikle biz40 asrmz insannn ruhunu cokuyla, tutuarak ve akla Hint tarafna ynelten etkenleri ta nrsak Hint sr ve duyumlarn tanmak iin kendiliinden bir ortam oluturmu oluruz. Akl ve Refah Gnmz yaants, kltrn temeli olan akln ve hayatn temeli olan refahn stnlne dayanmaktadr. Yani btn ilimler, felsefeler, sanatlar, ahlk, hareket tarz ve dnya gr anlamnda amz kltrn oluturan mantk ve analize da yanan akl yrtme yntemlerinin tm, insann dnce tanyabilme yetkilerinin esas kayna olan akla dayanmaktadr. 40- Buradaki "biz", bugnk asr ve medeniyetin ruhuyla yaayan kimse anla mndadr. Kendi anda yaayamayanlar anlamnda deil. 326 DNLER TAR H Bugn, dnya kltrne kuru, kaba ve ruhsuz bir rasyona lizm hakimdir. Her ne kadar gnmz medeniyeti birok baar ve ilerlemesini akln stnlne borlu ise de gnmz dnyasnn nimetlerinden, gemi insan kitlelerinin faydalana-mad da bir gerektir. Buna ramen tabiat ve etkin glerine, sosyal yaama, sosyal yapnn yenilenmesine, kurumlara, eko nomiye, siyas dzene, hukuk sistemine ve benzerlerine hkme debilmek, gnmzde akln

hayata ve bilgiye egemen olmasna baldr. Ama bir yerde akl, eksiklik ve yetersizlik hissedince, had dini ap saldrganlar. Bu saldrlarnn kurban da, insann varlk ve hayatnn en deerli, en aziz sermayeleri ve insan ru hunun en yce boyutlar olmaktadr. amzda akln gl bir egemenlik elde edii, ada in sana da genel olarak "tanma/bilme" ve "g yetirebilme" diye ifade edilebilecek iki byk yetenek kazandrmtr. Fakat akln saldrganl yle konular kurban etmitir ki, insan hayat bu gn onlarsz kald iin felsefesini, ruhunu, hedefini ve anlam n yitirmitir. nk hayata anlam ve hedef kazandran sadece tabiatta varolan akl, ilim ve teknolojinin insana sunabildii ey lerden stifade etmek deildir. Belki insan hayatnn ou, dier deerlere, mantk olarak incelenmeleri mmkn olmayan ey lere baldr: srlar, yneliler, ltuflar, gayretler gayr- mantk deerler ve ihtiyalar... Gayr- mantk dediimiz gryorsunuz; mantn zdddr demiyorum. Birey mantk "Logque" olur, birey "Illogque" (mantn zdd), dier birey de "Analogque" (mantksz) olabi lir. Bu Paretto'nun gruplandrmasdr. O halde mantkszlk, mantn zdd olmaktan baka bir-eydir. Mesel menfaatlarn mkfat istemeksizin baka birine veya dierlerine feda eden birinin yapt i, mantk olmayan bir i olur ama mantn zdd deildir. Mantksz oluu, mantk ile tahlil edilmeyi kabul etmeyii, akln onu aklayamayn-dandr. Ortada bir gerek vardr ve ayrca akla ve manta da yanmamakla beraber aslsz ve yanl da deildir. Fedakrlk ve DNLER TARH 327 cmertlik, bakalarn veya bir dierini sevmek (insann muhta olduklarndan daha yukars veya kendisine ihtiya duyulma dan, bir yarar ve bir mkfat beklemeden olan eyler) sevgi ve tapma gibi eylerin hepsi mantk olmayan eyler olmakla bera ber mantn zdd da deildirler. Diyeceksiniz ki "sevmek" de bir anlamda mantksal bir y nelmedir. nk menfaat, maslahat ve cinsellik gzard edilme den sevgi gevme duygusuna kendilerini feda ederler. Sevenin zevk almas sadece bunun mantksal dayanadr. imdi size soruyorum; menfaat, maslahat, cinsiyet, huzur, selmet salk ve hatta hayatn bile kurban edildii "sevgi", nasl olur da zevk verebilir? stelik bunlarn tm zevk etkenleri ol duklar halde byle bir durumda onlar da lmektedirler!.. Bu zevk deil, zdraptr! Diyeceksiniz ki, evet bu zdraplardan dost adna zevk aln yor. "Mantk olmayan" bir gerei tanmak iin, tam ve ak bir rnek bulduk: "Izdraptan zevk almak" dorudur ve bu yce bir zevktir. Zevkler st bir zevk... Lezzetler st bir lezzet... Lez zeti terk etme lezzeti... Ama manta smyor. Duygu, ak ve doru bulduunu itiraf etmekte, ancak akl, bu duruma baka kalmakta ve bu gerek karsnda susup durmaktadr. nsan hayat bu abalar, deerler ve akl tesi inceliklerle daha bir ruh, hedef ve deer kazanmaktadr. Bunlar olmadan hayat gl ama deersizdir. nsan bilgin ama kuru, sanat ma hir ama kof, ilim her trl araca sahip ancak abesle itigal et mektedir. nsan yryebilme yeteneine sahiptir ama nereye gi deceini bilmez bir akn gibi olmutur. Akln balatt hamlelerden biri, insann mukaddesatlarna ve onun hayatnn yce deerlerine bir hamleydi. Deerleri tah lil edip"fayda" halinde sunmak

istedi.41 Ama insan hayatndaki ou deerlerin menfaata dntrlmesi mmkn deildi. Bu deerler insann sevgi besledii, ak olduu, sayg gsterdii, 41- Bu konuyla ilgili olarak,Tahran Edebiyat Fakltesinde verdiim "Deerler de Devrim" konulu konferansa mracaat edebilirsiniz. 328 DNLER TARH tapt, hatta hayatn feda ettii deerlerdi. Ancak kazanl, krl olmayp sadece kendilerinde stnlk vard. Akl onlar mantkl ekilde tahlil etmek istiyordu. nk mantk, fayda bilgisi dnda bir bilgiye dayanmamaktayd. Bu yzden akl tmne saldrd, onlar inkr edip alaya ald ve so nuta hepsini etkisi altna ald. Nihayet bugnk akll ve man tkl insan nesline ulat. Bugnk insann akl ve mantk yrtmesiyle bugnn ruhuna egemen nesil... Bugnk nesil, dnya nn hereyinden faydalanmakta ve her dnemdeki insanlardan daha iyi koullarda yaamaktadr. Ama niin ve nasl yaamas gerektiini gemiteki her nesilden gelen insanlardan daha az bilmekte. Bu yzden kkl sapmalar szkonusu oldu. nsann tabiata olan hakimiyeti ve tabiattan yararlanmas arttka, i gdleri doyduka masrafta art olmakta, bundan sonra sorunlar daha cidd boyutlara ulamaktadr. "Varlk"n mutlu eiine ulamz Ancak "varlk"n kendisi niindir? lm, teknik, retim, cinsel zgrlkler; Ahlk geleneklerden, din kaytlardan kurtulu Hayatn btn yollarnn sonuna ulatrmtr. O zaman ne? nsan tabiata emretmekte Hayat doymu Akl dnyay tanm nsan aklam ve btn istekleri temin etmitir. Hibir sr kalmam. Hibir beklenti bizi kendisiyle uratrmamakta Ak ilk defa hayatmzdan srlm ve Efsanelere, destanlara gitmi, unutulmu, kamtr. man, bir ate gibi kervandan geri kalm, soumaya ynelmi DNLER TARH 329 Kervan k ve geceye doru hzla gitmekte Sanki hayatn btn yollarnn sonuna varmz htiyalarn artk bir cazibesi yok. mit ve intizar, insan kalbinde yol hazrln yapm Varlk, srsz, aksz, idealsiz, imansz, hareketsiz, Beklentisiz, sevgisiz, beyhude, abes, bo! Tabiat irdelemek, tabiata hakim olmak, btn tabi kuvvet leri hizmetine koturmak iin insann elinde ok etkin gler bu lunmaktadr. Ama insan bu gleri nerede kullanacan ve em rindeki bu etkili malzemelerle hangi binay yapacan bilme mektedir!.. Dnyann hereyi yava yava akla kavutu. lim ve il min rnleri

araclyla srlan ald. Hayat, birka ilm ve tek nik formle dnd. nsan, btn dertleri, ihtiyalar, srlar, he defleri ve "varlk" felsefesi, tam analiz edilen bir olgu durumuna geldi. Fizyoloji ve biyoloji ona "ne olduunu" ekonomi ve tekno loji ona "nasl yaamas gerektiini" ilim de dnyann "nasl" ol duunu sylyor. Herey aa kavuunca daha balangta "bo" ve "beyhu de" olduu anlalr. nk gnlk hayatn birok probleminde muhta duruma giren bir insann hedefi, bu ihtiyalarn gider mek olur. Bu ihtiyalarn giderdiinde, artk bunlar kendisine hedef olmaktan kar ve zmlenmi sorunlar zerinde durmaz. "Ne iin"ler tekrar szkonusu oldu. lim ve akl artk bunla ra cevap veremiyordu. Teknoloji, artk, tabiatta bulunmayan in sann zel ihtiyalarna cevap veremiyordu. O ihtiyalar, kayg lar, aklar, imanlar, yce tapmalar gibi, insanda mevcut olan eylere... Gemite btn bunlara din cevap veriyordu. Ama bugn aklamas yetersiz ve sesi kslmtr. Bir de felsefe cevap vere biliyordu. Ama bugnk felsefe ilm kargaalarn esiridir. lim, fenomenlerinin irtibatlar ile kendini snrlandrmtr... nsan; dnya, yaamn ve varln en son hedefinin hakikatlerini ak330 DNLER TARH layamyor. nsann ve dnyann anlamszl, hayatn boluu, yava yava bugnk dnya gr ve felsefesinin esas ol mutur. Medeniyet, sadece cinsel drtler, cinsel zgrlkler, ileti im ve ulam gibi konularda tabiata g yetirebilme bakmn dan genlii doyurabilir ve istedii eyleri emrine verebilir. An cak daha ok bilgi edindike gnlk lezzetlere ball hayflan dndan insann iindeki hareketlilik ve birikimlere cevap ver memekte. Cevap bulamayan insan isyan etmekte (bir eit varoluu luk), bu isyan, asrmzn dervilii saylabilecek "hippilik" ek linde ortaya kmakta veya daha deiik ekillerde de grne-bilmektedir. Akla dayanan ekonomik dzene kar isyan... T ketim ve refah dzenine kar isyan... rnein, refahtan bunal m olan ve babalarnn gerek ihtiyalarn karlamakszn sa dece refah balayan dzenlerine kar bakaldran genliin bu isyan, kr krne, hedefsiz, dnsz ve sonusuz bir is yandr. Veya bir hakikati aramada Hinduizm'e ynelitir. Bugnk insann yaamnn dayana (akl ve refah), insan hereyden ok aklst gerei aramaya tevik ederken, refah tan daha ciddi bir hedefe, bir yaam felsefesine yneltmektedir. Hayatn sadece yarsna sahip olan bu isyan iin, Hinduizm iyi bir cevaptr. Zira Hinduizm, sadece ve sadece manev ihtiya ca, insann ruhuna, ruhsal yapsna hitabeder. Ve esasen madd hayat, toplumu ve bu dnyadaki ilikiler sorununu yaad mz dzeyde ele almadndan, ada insan, kendiliinden maddeden ibaret olan yaamdan kap salt ruhtan ibaret olan bir yere snr. Hinduizm tamamen akln zdd, tketiminin ve refahn zd d bir dindir. Yani gnmz medeniyetinin tersyz edilmi ha lidir. Aslnda Hint dnya gr, zel bir bilgi edinme yntemi ne dayanr. Ve Hinduizmin btn kurallar insanda bu yntemi gelitirmeye yneliktir. Bu yntem akl, sanatsal, bilimsel, tek nik ve hatta ideolojik bir yntem deildir. Daha ok, olaylarn

DNLER TARH 331 arkasn grebilme yntemi ve insann felsefi olarak kendini ta nmasdr. Bunu da kavramak olduka zordur. zellikle akldan baka l tanmayanlarn kavramas ise tamamen imkn-szdr. Veda Bu gr, tany ve zel bilgi yntemine "Veda" ad verilir. Buna kutsal akl, gerek aydnlk gr, ilme kar irfan, hikmet ve Yunanllarn "Sophia" dedikleri ey de denilebilir. Daha nce de sylediimiz gibi byk dinler ve felsef ekoller, yani btn beeriyet srekli akl, ilim, teknik, kltr, sanat ve edebiyatn kazandrd bilgi edinme yntemi dnda ve ondan daha stn bir yntem bulma abas iinde olmutur. nk insan eitli ilimlerin kendisini bir noktaya kadar gtrp ileriye gtremediini anlamtr. Ayn zamanda elde ettiinde duygu perdeleri ni bir kenara itip tesindeki stn, gizemli, yce ve mutlak ha kikati elde etmesine yardmc olacak daha st bir yntemin var ln da renmitir. te bu yntem sayesinde insan, ebediyeti anlayabilir, mut lak olan kavrayabilir, sonsuzluu tanyabilir, vcudun gizli "sr"rn ve srekli bilmeye aba sarfettii "gayb" bulabilir. Ama bu bilgiler snrl bir erevede mahpustur. te bunun iin Sok-rat "Sophia"yi (yani ilim ve felsefe tesi hikmeti) aramaya k makta ve yle demektedir: "Sophia"yi elde eden asla srmez. Sokrat'n Sophia 'dan kast ise ilim ve felsefe deil, hik mettir. slm ve Kur'n'dan, peygamberlerin insanla kitap, hik met ve adalet vermeye geldiklerini duyuyoruz. Gryoruz ki, bizim kltrmzde peygamberlerin asl mesajlar, o zel bilgi yntemini o "Prometheus atei"ni, "zel aydmlk" insana ver mek ve hediye etmektir. Bu da ilim deildir. nk bizim peygamberlerimizin hepsi mmdir. Hibiri lim ve filozof olarak tannmamtr. O halde o bilgi gayr-i ilm, gayr-i felsef ve gayri teknik bir bilintir, bilgi dir, yani "hikmef'tir. 332 DNLER TARH Maalesef bizim kltrmzde hikmet, felsefe mnsnda tercme edilmitirHalbuki (Pisagor'un verdii) ilk anlamnda felsefe, "hikmeti sevmek" anlamndadr. Filozof, hikmeti arar "veda" ise hikmetin ta kendisidir ve gerek ilimdir. "Ved"dan baka, btn ilimler aslszdr. Bunlar, hakikati anlayamayan veya hakikatin yanl anlalmasna sebep olup, sapkla dren ilimlerdir. Hatta doru olan ilim bile, sapkl a drr. nk insan, daha uzak bir beldenin yokuudur. limler insan yolun yarsnda brakrlar. Bu ise bizzat bir eit sapmadr. Bu nedenle akl drst klavuzluk yapar. Ama insan niha hedefine ulatramaz; onu yar yolda ortada brakr. Ken disi ciz olduundan insan sapkla drmesi kanlmazdr. Bu nedenle btn Hind din ve frkalarnn abas, bilincin o kay nan berraklatirmak ve batil ilimlerin stne perde ektii in san ftratnn derinliklerinde bulunan gayb srlarn hakikatini elde etmek olmutur.42 Veda ve Dier limler "Veda" veya "Videy" Farsa'daki "diden" (grmek), "bine" (keskin zeka, vukuf, grg) ve "bina" (gr) kelimeleriyle Franszca'da ki "voire" kelimesi

(Sanskrit kkenli olduklarndan) ayn kkten gelmekte ve hakikati dorudan alglayan bir tr ba k ve derun basiret anlamna gelmektedir, Bergson'un dedii gibi; ilimler, insann hakikat ile temasn salar. Ama irak, hakikati dorudan insann duyularna yerle tirir. Bu, yerleik hazr ilim, dorudan ve kesintisiz bir ilimdir. te veda veya videy bylesi bir ilimdir. Mesel, insann, ekerin tatl olmasna ilikin bilgisi dorudan olmayan dolayl bir bilgidir- Lkin ekeri dilinizle tattnzda elde ettiiniz bilgi farkldr. Bunun neticesinde tatllk ile alkal bilginiz vastasz, dorudan, annda hissettiiniz bir bilgi olur. Bu, olgudan haber dar olmann tesinde, hissetmektir. 42- Kavramlarnn benzeri oluunu tabii karlamaliyiz. nk slm tasavvuf (Mslmanlarn tasavvufu) ile Hind ekolleri arasnda birok benzerlikler var dr, DNLER TARH 333 Bilgin, ak tanyp ondan dikkatli ve mantkl olarak sz eder. Ama ak onu kendinde bulur. O'nun ak ile ilgili bilinci, kendisiyle ilgili uur ve bilgisidir. Bu, hazr bilgi (duyumsanan, tm duyularla hissedilen bilgi)dir. Tpk, derimize vastasz de diinde yakan ve stveren ate gibi. Bylelikle de hakikat, bi zim anlay ve kavraymzda somutlar. Bizim anlaymzn bir paras oluverir. Biz de hakikatin bir paras oluruz. Bu konu irfanmzda ak, mauk ve ak birlii; kltrmzde akl, akle-dilen ve bilenle bilinenin birlii eklindedir. Kurtulu Yolu Bu nedenle, akla kar tek kurtulu yolu, "Videya"y, muhte melen Videya'nn tercmesi olan irfan ve gerek marifeti bul maktr. Hristiyanlkta kurtulu yolu, "fedakrlk ve bakalarn "sevmek", Zerdt dininde "doru gr, doru sz ve doru amel", Buda dininde 'ihtiyacn reddiyle doan sknet" ve slm'da sadece "rTevhid"dir. Tevhid esasna dayandklar md dete kurtulua neden tekil ettiklerinden Hristiyanln, Bu dizm'in ve Zerdt dininin dayand bu etkenlere slm da belli oranda dayanr. Bireysel bir zellik tamalar, igdsel olmalar, mantksal bir aklamalarnn bulunmay ve balayc nitelikte birer se bep olamaylar yznden, srf bakalarn sevmek, ahlk do ruluk, drstlk ve hatta yalnzca marifet bile kurtulu iin bir neden tekil etmezler. rak nsana gerek hakikati gsteren ve anlamay salayan, akla ramen akim tesindeki bir faktrdr. rak (Intition) dediimiz bu faktr, hakikati tanmamza ve hissetmemize yardmc ol maktadr. rak, tasavvufumuzda gnl olarak anlamlandrlan ey dir. Gnl, akln anlamaktan ciz olduu byk hakikatlar ko laylkla anlar. 334 DNLER TARH "Aklclarn ayaklar aatandr, "akl hakirdir", "akln aya krktr", "gnlle umak ve miraca kmak gerekir" gibi kav ramlar Veda dininin temel dncelerini akla kavuturan unsurlardr. Bunun iindir ki beyin "gnl'e kar akl da irak'a kar yer almaktadr- Akl ve beyin aalanm olup, yolu bir yere vardramadklar gibi, madd hayatta da snrldrlar. rak ve gnl bu his ve duyu perdelerini yarabilir, mutlak ve ebediyete el uzatabilir ve hakikatin zn bulabilir. Kur'n- Kerm'de "fuad" ve "lbb" olarak da geen "kalb" ve "akl" kavramlar

arasnda herhangi bir eliki szkonusu olma yp, ayn anlam ifade eden bir tek kavramdan ibarettirler. Haki katin anlalmasna yardmc olurlar. Beyin ve gnl ayn anlamda kullanlmtr. u var ki, Kur'n- Kerim hakikatlarn anlalmasnda akln temel etken ol duunu nemle vurgulamaktadr. Elbette bu akln, "Aristo", "Kant" veya"Descartes" gibilerin taraftar olduklar "raison" ve "ration"un aynsdr demek istemiyorum. Dolaysyla Kur an, in san iin bir tek idrk ve anlama kuvvetinden bakasn kabullen miyor. Ki o da hakikati, Allah'a giden yolu bulmann ve ayn za manda maddenin esrarn ve kanunlarn kefetmenin arac olan akldr. Yani hem tabiat, hem tabiat tesi, hem eyann mahiyeti ni anlamak, hem de Allah' tanmak, akl yrtmeyle mm kndr. Ama tasavvufa gre, akldan ziyade esas olan iraktr. Yeni ada, Descartes ve Kant'a kar, Pascal ve Bergson'un ileri sr d de budur. "Ben" Hinduizm konusunda anlalmas gereken meselelerden bi ri "ben" (Lemoi)dir. Felsef anlamda, "bakalar deil", yalnzca (Individu) fert anlamna gelen ve kendimizi onunla idrk ettii miz "ben", dilbilgisinde olduu gibi psikoloji alannda da nem li bir yer tutmaktadr. Bu "ben"in ilk defa Hint "Veda" dininde DNLER TARH 335 derince tahlil edildiini gryoruz. Heiddegger gibi ahslarn egzistansiyalizmde gndeme getirdikleri meselelerin ok daha derin ve ok daha olgun ekli, bin yl nce Hint'te ortaya kon mutur. Hinduizmin "Ved"snda "ben", kiinin bakalaryla iliki ve irtibatlar srasnda hissettikleri ve bulduklarnn topla mndan ibaretse de aslnda bu hissettikleri, gerek olmayan, yalanc "ben"dir. Bundan tr "ben" gerek bir olgu deildir. nk dierlerinden yzlerce ba, fertte bir araya gelmi ve d mler oluturmulardr. yle dmler meydana gelmi ki, yalanc bir duygu halinde beliren bu dm veya dmleri, herkes kendi "ben"i olarak hissetmektedir. Bir aynann karsnda durup kendi "ben"inizi tekil eden btn unsurlar ayrtrn. Sonunda sizin iin neyin kaldn grn. Dierleriyle; e, akraba, sevgili, dman, reis, taife, kom u; tarih, ilm, edeb, felsef ahsiyetler; sevdiiniz ve nefret etti iniz eya ve ahslar; sizin fikirlerinizde, duygularnzda olan lar; genel olarak tandnz herkes ve hereyle olan btn ilgile rinizi koparrsanz, brey kalmadn anlarsnz. O halde im diye kadar, "ben" dediimiz ey, dierlerinin toplamnn "hi" aynasna ("ben" bile olsam) yansyan dr. Yansmalarn, ref lekslerin ve itibar balarn bir toplamdr. Burada dmlenmi olan "ben" olarak hayal etmiiz. Eer "ben", bu "mikrofon" gibi bir hakikat olsayd, (eer bunu gren, sesini iiten ve hisseden btn fertler olmasa bile yine olduu gibi var olacakt) dierleri nin somut varl olmadan da olmas gerekirdi. O halde, o hareket ve tasvirlerin toplam, hakiki bir varlk deildir. Eer kendini bilen biri, yaianc bir ayna veya "videy"ya sahip olsa, imdi toplumun karsnda kendini gr yor gibi, "videya" aamaya (kendini bilme aamasna) ularsa kendi adyla grd btn bunlarn ve kendi "ben'i olarak ta nd hereyin yalan olduunu grrd. "Ben" olarak tanmla d eylerin baka eyler olduunu anlard. Eer onlarla olan bu balar keserse, bir hi billrlamas olur. Renksiz, ekilsiz, kiiliksiz, hareketsiz, anlamsz ve boyutsuz bir billr. "Ben" He-

336 DNLER TARH Heiddegger'in "gerek vcud'a kar "mecaz vcud" olarak adlan drd eyin ta kendisidir. lk phe Buradan hareketle idrk ve hayat ruhunun en hassas, en de rin, en mphem noktas olana ve Descartes pheciliinden (septisizm'den) daha byk olan Hint pheciliine ularz. Hereyi ona gre deerlendirdiimiz, onun iin istediimiz; Descartes'in deyimiyle; kendisi bizzat pheci olduu iin her-eyden phe etmemize ramen kendisinden asla phe etme diimiz "ben", bu durumda ilk phe edilen ey olmaktadr. Ama neyinden? Sadece varlndan deil, hakikatinden ve anla yndan da phe edilmektedir. Aslnda "ben" dediim zaman, maksadm, herkesin "kendi" olarak hissettii "ben"dir; "ten", "benden" olarak hissettii deil. Bu "ben" ferdin ahs (perssone) veya ahsiyetini (personnalit'e) kendine farkl klmaktadr. Herkes sekin, belirgin beden izgi lerini dierlerine kar seip alr. Fert Ondividu) "ben" anlamn dadr. Sosyolojide de "fert, toplumu oluturur, dedikleri zaman da "ben" anlamndadr. Anne ve babann oluturduklar bir "be den" anlamnda deil. "Ben"in Reddi O halde, "ben"e, bu byk yalan kar olmas gereken ilk is yan insann isyan olmaldr. Ama hangi vastayla? Nasl? "videy" ile mi? Videy, bizi hakikat ve kinatn esrarna ulat rabilecei gibi, byk yalanlara kar da bilinli ve haberdar k labilir. Btn ilimler "ben"den sz ederler. Ancak sadece videy, "ben"in yalan oluunu, bo oluunu ispat etmi, "ben"in altnda gml olan ben-tesi hakikati ortaya karmtr. Heiddegger diyor ki: Tandnz herey, sizin zihin, duygu ve tanmanza nfuz ederek varlk bulma boyutlarnzdan biri oluverir. u andaki varlnz, tanma ve bilmenizin toplamnDNLER TARH 337 dan ibaret olan "mecaz varlk"tr. Ancak onu nkr etmekle ha kiki varlnz (authentique existence) kefeder ve kendinizi his setmi olursunuz. "Veda"da sylenenler bu szlerin aynsdr. Bu nedenle eer "ben"43 burada bir arada olan birbirine ka ran ve bir grup oluturan eya ve ahslar ile ballk dizisinin toplamndan ibaretse bu durumda yalanc bir varlktr ve hibir zaman da var olmamtr. plik yuma ve dmdr; baka birey deil. O halde bu "ben"i, bu byk yalan ve aldatc v cudu yok etmek gerekir. Bu iplik dmlerini amak ve geride hibir eyin kalmadn grmek gerekir. Bunu grdkten sonra hakikate ulamak mmkndr. Bu hakikat, yalanc "ben"in vu-rulmasyla ortaya kar. Hafz'm; "Sen kendin, kendine hicabsn /Hafz' ortadan kaldr!" derken kastettii buydu. nsann kendi hakikatna ulamas, kendinin hi olmad" gereine ula mak!" arapsz ieden iesiz arab iste!". Tasavvufumuzda, zellikle de "vahdet-i vcud" konusunda geen "innyet",

"enniyet" ve "menyet" yani "benlik" mes'elesinin tm kendinden uzaklap hakiki varlk ve varlk gereine ulama abasndan baka birey deildir. "Ben"i Nasl Yok Edelim? Videy, ben olgusunu kefedip ortaya karnca ve "ben"in aslnda bakalaryla ilikiler birikimi olduunu anladmzda bu yalanc "ben" ve balardan kurtulmamz iin bu ilikileri kes memiz yeterli olacaktr. Bunun gereklemesi iinse riyazet dev reye girer. Riyazet Riyazet, seni senden alan herey ve herkesle olan tm ba larn kesmenden ibarettir. Sen eya ve ahslarn yannda yer alan parlak bir aynasn. Bu yalan tasvir ve hayaller ortadan kalkmadka seni ekillerin ve renklerin toplamndan ibaret sa43- "islm inas; Tevhidin Temdi" adl kitabta "Hangi Ben?" makalesini oku yabilirsiniz. 338 DNLER TARH yan bu karanlk dnceler srp gidecektir. Grntnn ay dnlanmas ve suyun berraklamas iin bu hayaletlerin su ve ayna ile ilikisini kesip ortadan kaldrmam gerekir. Bu nedenle riyazet makas "ben"i yok edebilir. "Cuki" ya da dier bir ifadey le "yoga", riyazetin iddetli yntemlerinden biridir. En sade ek liyle; uzun sre tutulan orular, bedensel alkanlklar (uzun s re sabit bir noktaya bakmak, suskun durmak, yememek-imemek, konumamak ve benzerleri) gibi riyazetler, insan gl klarlar. Bylelikle de insan, bir bakasna baml klan tm is tek ve ihtiyalarn esaretinden kurtarrlar. Mesel, beni srekli, her an darya balayan unsurlardan biri aldm nefestir. Yaamm iin gerekli olan nefesi asgariye indirebilirim. Ancak bunu nasl gerekletirebilirim? Btn ha yallerimi, fikirlerimi, hatralarm ve zihnimde koruduum de erleri yok edip kendimde ldrdkten sonra sadece ve sadece nefes almay dnmek suretiyle. Beynin gcn br noktada younlatrmak yoga yntemle rinden biridir. Nefes almay dndm zaman, btn kuvve timi, tm bilin ve duyularm nefes almda topladmda, ne fes alm kontrol altna alabilirim. Bu kontrol altnda tutmay yle tekrarlamalym ki, nefes alp vermeyi dzenli bir program lamaya tbi tutabileyim. Bu altrma sonucunda birka saniye hatta birka dakika durabilirim. Ayn ekilde bu altrmay gnden gne, aydan aya ve yldan yla oaltarak sonuta yle bir g elde ederim ki, gn toprak altnda nefessiz kalsam yi ne de canllm srdrebilirim. Bunlar imdi de var olan gereklerdir. Beni darya bala-yan daim balardan birinin nefes olduu apaktr. Her saniye ve her dakika evin kapsna gelen kapy vuran, kapy yzne atm ve fakat beni srekli oyalayp duran, rahatsz eden bir varlkt. Onu bamdan savnca artk haftada sadece bir-iki defa peimden geldiini gryorum. Bu ekilde ben, her an, her taraf dolaan apknlarn ba bo bak ve hevesleri eklindeki, hibir eyde karar klmayan DNLER TAR H 339 daima beni, bakasna/bakalarna; eyaya ve boyutlara ynel ten gzm de kontrol altna alabilirim.

Bada kurup oturuyorum, bakm sadece en yakn grme noktas olan burnumun ucuna dikiyorum (En yakn yer ve en zor bak tarz). Buna o kadar devam ediyorum ki bakm, tp k eitilmi bir ku gibi, kendime esir hale getiriyorum. Bir yere taklmak veya bakmak istiyorsa o an iin benden izin almak zorundadr. Artk durum, benim onun msaadesine bal ol mamdan kmtr. Yine, bunun gibi, sa ayam sol kalamn, sol ayam sa kalamn altna koyup ellerimi apraz olarak st ste koyabili rim. Bu oturmaya devam edip, birinci gn saat, dier gn be saat; yava yava bir gn, bir gn bir gece bir ay, iki ay ve mr mn sonuna kadar devam edebilirim. Srekli beni para para edip yutan, bende birey brakma yan doal etkenleri, btn insan, sosyal ve tketim etkenlerini etrafmdan datp, kendimi ykayp, okyanusun barmdaki z grln sembol olan kuru bir ada, bir "Upa" yapabilirim. Hi bir ynden, hibir taraftan yolu olmayan bir ada. Yarm adalarn aksine baka tarafa ulamaya yol aramyor, buna ihtiyac da yok. Dierleri ona muhtatr. Ona doru kpr kurarlar. nsan da bu hale gelince, bakalar ona ihtiya duyar. nk yarm in sanlar da baka yerlerle balantl yarmadalara benzerler. Yoga kelimesi Farsa'daki "Yu" (boyunduruk) kelimesi ile ayn kk tendir. Bedeni boyunduruk altndan karmakla, kendini seyret mekle, gcn bir noktada toplamakla, iddetli riyazet (veya skunet) sayesinde rlm olan balar makaslayp kesiyo rum. Veya en azndan gevetiyorum. Yalanc "ben"i oluturan l gileri kesiyorum ki kendimi zgr klaym. Kurtulup bir adaya dnnce gzlerimi kapatp i lemimi seyre dalyorum. Artk bak am deimitir. Toplumun bireyi olan "ben" durumundaki adam, daima d arya bakar. Eer bir gn evine kapatlsa, bir kede mahpus, bir caddede yalnz kalsa, korkuya kaplr. nk bo olduunu 340 DNLER TARH er kendi gzyle grr. Yalnzlk, bo oluunu kendine gsteren en byk unsurdur. Bu yzden bo insan, daima kendini toplu mun izdihamnda kaybeder. Varl dierlerine baldr. E dierleri olmazsa o yoktur. Zira onun "ben"i dierlerinin ayn sidir. Baz kiiler, bakalarnn varlna yerlemi zellikler gibi bakalarnn kiiliklerinde varlklarn srdrrler. Eer o ban kalar yok olursa kendileri de ortadan kalkarlar. Tpk kkn den kesilip masa olarak kullanlan bir aa gibi bakalarnn isteklerine boyun emilerdir- Artk bunlarn varl bir mn ifade etmez. Veda irfan, yoga ve riyazetle hrriyet ve kurtulua eren kimse, kendi iine baknca anszn acayip, hayrette brakan ve tahmin edilmesi mmkn olmayan bir hakikate ular. imdi hep beraber izliyoruz: Kanser gibi hereyi ve varln btn ha kikatini ortadan kaldrm, kaybetmi ve kendinde eritmi olan yalanc "ben"i ortadan kaldrdmzda bir gne gibi iimizde doan o hakikati bulmamz ve gizli olan hakikatimizin gerek mahiyetini idrk etmemiz mmkn olur. Ancak imdi gryo ruz ki ortada hibir ey yok. Bundan nce i derinlie baktmzda "ben" isimli bir kii lik hissediyorduk, ama imdi byle bir varln olmadn gr yoruz. Yalanc bir kiilikti. Ortadan

kalknca haliyle yeri bo kal d. "Ben"in duvarlar kt!.. "Ben", "atman" oldu. Atman "Atman", btn "ben"lerdeki (yani btn yalanc "benzer deki hakiki "ben"dir. Bu yalanc "ben"Ierin altnda "ben'lerin be ni"; "gerek ben" gmldr. O halde kendimde yalanc "ben"imi yok ettiimde anlyo rum ki ben "o"yum. "O" Kimdir? "O" gerek varlktr. Kendi bana vardr. Varl bakasna bal olmad gibi bakasndan dolay da deildir. "O" gerei, btn insanlarn varlk znde mevcuttur. DNLER TAR H 341 Burada "ben"de bir devrim meydana geliyor. Bundan nce kendimde ferdiyet ve baka eylerden ayr olmay hissettim. (ahsiyet, yani beni dierlerinden ayran, belirleyen eylerdir. Bu ahsiyet ve yalanc ben imdi rengini kaybetmi, ortadan kalkmtr. Artk kendi varlm hissediyorum). Gemiin aksi ne. Gemite kendimi dnyadan, btn fertlerden bamsz gr dmden, "dierlerini" "ben"de buluyordum. Oysa imdi kendimi "dierleri"nde buluyorum. Gemite sahip olduum btn zahiri tutkularla ferdiyet halindeyim. Hereyden kopuk ve ayr idim. imdi zahir ba lantlarm kesmiim. Bundan sonra btn insan ferdine (beer cinsine) girebilirim. Borlu bir kale ve kaln duvarl bir hisar gibi beni iine hapsedip dier evlerden, topraklardan ve kalelerden ayran btn duvarlar yktm. O an ben, duvarlar yklan kale gibi yeryzyle ayn seviyeye geldim. Yeryzne balandm. Giderek yeryznn kendisi oldum; yeryznden bir para de il, btn yeryz oluverdim. Gryoruz ki burada, bu byk i srayla bu ahs hicret le "Atman"a ulayoruz. Ferdin artk kendisi iin birey isteme dii yere ulayoruz. nk hereye hrSla sarlan ve bakalar na cephe alan "ben", imdi herkesle yaknlk ve beraberlik hisse derek btn insanlara, btn rklara, btn renklere akrabalk ve ahs ak besleyecek duruma gelmitir. imdi ben, btn "ben"lerdeki ortak "ben"den baka birey deilim. Ariflerimizin deyimiyle (bir tebihle gzelce aklan yor) ben, denizde hayvanm biriktirdii bir kabarck idim, kendi mi "ben" hissediyordum. imdi hava ile ilgimi kesince kendim den kurtulmuum ve artk denizdeki kabarck deilim. Nehir, kendi tal-akll yatanda, kendi ad ve sanyla akt srece zdrap, perianlk ve heyecana mahkmdur. nk rmaktr, deniz deil. Yani "dier rmaklar deil", ani hi... n k denize kavuunca artk rmak falan deildir. Kendini inkr edip denizleiyor. "Irmak beni" yok olup "deniz beni" ortaya kyor. Kendini artk rmak deil su olarak hissediyor. Bu da b tn rmaklarn gerek "ben'ldir. Tasavvufumuzun da dedii u342 DNLER TARH dur: "Beka yok olmadadr". Fenafillah (Allah'ta yok olmak), bekbillah (Allah'ta baki olmak)... Denize giren bir rmak gibi, Tanr'nn varlna karyorum. O'nda fni olup kendimi inkr ediyorum. Bu ekilde "ben" oluumuz ortadan kalkyor, denizin bir paras, Tanr'nn bir paras oluyoruz. ahsiyet ve ahslik kayboluyor, kendini de kaybedip fanileiyor, denizin bakiliin-den denizle beraber bakileiyoruz. Hakikati tanyp doru bilgi (ved)yi elde ettikten sonra nefsi riyazet ve

yoga'yla eitmek suretiyle yalanc ben'ine hakim olabilen insan "byk ben"in "genel ben "in /"benlerin beni'nin ve Atman"n sahiline yaklaabilir. Hatta ona girebilir, onda lp, yaayabilir. Bundan sonra fert, hayret verici bir kudret ka zanmaktadr. Kck bir darbeyle mizac, hayat, haklar ve di er zellikleri altst olan adam, bir de bakyorsunuz ki insan dehete dren bir g edinmitir. Artk onun varlnda g gsteren "byk ben"dir, "yalanc ben" deil... Eer dnce bir yere ulaamyorsa, evresi ile olan ilikile rinde ve balarnda eksiklik ve yzeysellik egemen olan "yalan c ben" dnyor demektir. Fakat "byk ben", Atman'a ula m bu zayf ferdin davranlarna nfuz etmise onda dnen (akl- kll) genel akln ta kendisidir. Bu byk uyanklk, yalanc benden deil bizzat Atman'a ulamaktandr... Atman, menzillerin balangcna doru hareket etmektedir ve mutlak snrsz, ebed hakikat gnei varlna doduu za man atman son miracnda tesine snr bulunmayan bir snra ve mekan tesi bir mekana, yani Brahman'a ular. Brahman Brahman, mutlak hakikattir. Hereyin ruhudur; dnyann ruhu, varlk leminin ezel ve ebed ruhu; "Atman", "Brah-man"n hakiki vcuduna kar, bir yalanc ben'dir. "Ben"in "At-man"n hakiki vcuduna kar bir yalan olmas gibi. Burada insan, Atman'a varm, oradan da Brahman'n usuz bucaksz okyanusuna girmitir. Orada insan, sadece kendini tek para bir insan olarak hissetmek ve insan birlie ulamakla kalDNLER TARH 343 myor, belki btn evrene karp dnyann ruhuyla birleerek btn varlkla birlie ulayor. Btn bu ekillere, zdraplara, deiimlere ve dnya geometrisinde grdmz eitli boyut lara bir genel "birlik hkmediyor. Artk ne "ben" var ne de "at man"; herey "Brahman"dr. Artk hereyin "o" olduu nokta bu rasdr. nsan Brahman'a ynelik bu seyr- seferinde, Brah man'la ayn amac, ayn yolu, ayn gidiat ve bilahare ayn gidi tarzn, ayn niyeti ve ayn sefer ahengini paylar. Atman'in Zirvesi; Brahman Ben'den Atman'a, Atman dan Brahman'a doru sralanan bu aamalar varln doruklarna ve ruhun fiziktesine doru ykselen en son ve en byk miratr. "Atman" lkesini katetti-im anda, Brahman'n byk ve ebed okyanusuna karrm. Burada "Krina" yani bir ve tek olan Tanr kadar byk, Atman ve Brahman'n birlemesiyle oluan ve ayn zamanda mutlak hakikat olan byk bir birlik grnm. Hallac'n "ben Tanr'ym; benim elbisem altnda O'ndan ba kas yoktur." dedii hal budur. Bu hale; "ben"den geip "At-man"dan "Brahman'a, "Brahman"dan da sonsuzluk zirvesine ("Krina" yani Byk Tanr'ya ve Vahdet-i Vcud'a ulamak) iin aadaki aamalardan gemek gerekir. Krem, Samsara ve Nirvana Aamalar Kurtulu ve dorulua ermek iin, bu aamalardan gemek gerekir. Ama nasl ve niin?.. Tanmakla... Ama neyi tanmak la?.. Zindan ve ondan ka yolunu... Ama bu zindan hangi zin dandr?.. "Krem" ve "Samsara"... Samsara Samsara, grnen yani yalanc, baml, zgn olmayan ve bakasnn

yansmas olan cihan demektir. Kendi bana bir var la sahip deil. Herey hayal, herey snrl ve bamldr. Bi zim edebiyatmzda ebed olmayan, aknlk ve zdraptan ba344 DNLER TARH DNLER TARH I 345 ret bir dnyann tercmesidir. "Samsara". yle bir dnya ki, orada hibir ey srekli deildir. nk hibir eyin gerek anlamda bir varl szkonusu deil. Bu dnya ebed deildi. Bir deniz gibi kalc olmayp, ol-mak-olmamak, varlkyokluk, lm-doum gibi yalanc varlk lar arasnda gidip gelen dalgalar ve kabarcklar gibidir. nsan tm bu dalga ve kabarcklar arasnda kendisi gibi ii havayla dolu bir kabarck zerine oturmu bo bir hayata duar ol mutur. Bu nedenle, sknet, gzellik ve mutlak ebediyet olup gei cilik, yklmlk, lm ve srekli deikenlik olmayan "haki-kat'e ulamak iin Samsara'dan kurtulmak gerekir. Samsara'dan Kurtulu Yolu nsan Samsara'dan nasl kurtulabilir? "Videy" ile; "z"n yok oluu, "Ben"in ldrl ve "riyazet" ile... nsan bunlarla Samsara'dan nasl kurtulabilir? Daire gibi srekli dnen bir gir daba giriftar olduunu ve bu bo dnten kurtulmak gerektii ni bilmekle... Krem nsann tutkun olduu bu girdap nedir? Krem'dr, tena-sh'tr. Yani bu zorun mahpusu olan sen -her fert olarak-, geli men, zdrap ekmen, aba gstermen, kin ve ak beslemen, mahrumiyetleri grmen, yaaman, ihtiyarlaman ve lmen gere kir. Tekrar bu dairevri hareketin balamas gerekir. Tekrar ba ka bir insann veya hayvann bedeninde dnyaya gelip, hayatn bu etin ve zdrap dolu aamalarn geirmen gerekir. Doume-vinden ihtiyarln zirvesine gidip, lmn alt mevkiine d men gerekir. Tekrar ikinci defa, nc defa, drdnc defa... Bylece ebede kadar. Tpk Zeus'un derghndan kovulan ve onun emriyle bir kayay dan tepesine karmakla grevlendiri len Yunan kahr man Sizin gibi!... Ta tam tepeye brakaca s rada ta elinden kayar ve yeni batan ta zirveye karmaya a balar!... Bu, hepimizin alnyazsdr. Sabahtan akama kadar bir ta yukar gtryoruz, tekrar aa kayyor, ertesi gn yeni-den-.-Tpk "Meselhm kemeseli-t thn" gibi. Krem, sadece gnlk hayatta deil, belki hayatn tm fel sefesinde szkonusu edilen bir anlaytr. Sen, douyorsun, zdrap ekiyorsun, yayorsun.. Btn mahrumiyetlere, kopukluklara, ballklara, galibiyetlere, yenil gilere, aclara, tatllklara tahamml ediyor ve lyorsun. Bu tekrarlanp duruyor... Bu dnen dolabn ad "Karem"dr. Sen, sonsuza kadar srekli bu daire iinde dnmeye mahkm edil misin. Bu dolabn esiri ve bu zorlamann mahkmu olduun mddete kurtulman imknszdr. Halbuki bu "Krem" deni len ksr dngden kurtulman gerekir. Hint Dinindeki Snflarn Aklanmas Hint dininde kurtuluun, kelimenin tam anlamyla bu tena sh dngsnden kurtulmak olduu apaktr. Tenash: Elli-altm yllk hayatmda geirdiim bir ksm sosyo-psikolojik

evreler yznden olgunlam olmam veya bo zulmam mmkn. lp yeniden dirildiimde bu ilk yaamm dan ikinci yaamma etkiler tarm. Birinci yaamma gre, mutlu veya mutsuz, alak veya stn, efendi veya uak olmam veyahut bey ya da kle olmak zorunda kalmam olaydr te nash. Eer nceki hayatta bir tekaml gsterebilmisem bir kle eklinde deil, belki bir beyefendi ve aziz eklinde doarm. Eer gemi yaammda bozgunculuk yaamsam zelil bir kle olarak doar ve burada cezasn grrm. "Hint" cennet ve ce hennemi bir sonraki "Krem"dr. Yani sonraki dolap ve sonraki hayat, nceki hayatmn ceza ve mkfatn vermektedir. Maalesef bu korkun bir felsefedir. Hint toplumunda, hayli utan verici ve vahiyane olan bu felsefe, Hint'teki snf ve kast sistemini binlerce yldr ayakta tutan ve koruyan, byk ve en temel beton direktir. nk tenash, asaleti douma balyor, I 346 DNLER TARH insann yaptklarn deil. Yani kle, uak, efendi, ketery ve raca, klelik ve beyefendilik zelliklerine nceki hayatlarndan dolay sahiptiler. Eer kle ise baka birey olmad iin kle dir. Eer efendi ise bu onun nceki hayatnn kesin neticesidir. Hint ve dier toplumlara egemen olan snfsal dzenle bir ilgisi olduundan deil. Bugn "raca" olan nceki hayrndan dolay "raca"dr. Eer u an ktyse lmden sonra kle olmas mm kndr. Ama lmeyene dek, hakkmz ondan istemek hakkna sahip deiliz. Buna gre, klelerin ve zdrap ekenlerin yenilgiye ura mas gerekir; efendilerin ve zalimlerin deil. nk nceki ha yatlarnda fesat karm ve bozgunculuk yapmlar; bugnk fesat da o hayatn neticesidir. O halde soylu domak, nereden ve hangi snftan domu olmakla alkaldr? Buna gre, soyluluk aile ve snflara aittir. Birini bir snfa dahil etmek veya bir snftan karmak mmkn deil ve olma mas da gerekir. Bu, sonraki kremlarda ve sonraki dnemlerde tenashle sonulanmas gereken bir itir. Herkesin iinde bulunduu du rum daha nceki hayatnn doal sonucu olduundan bir sonra ki hayattaki sorumluluu belli olana kadar u anda iinde bu lunduu snfta olmas gerekir. Ama slm: "Her doan, ftrat [selim ve ayn yaratl] zeri ne doar" diyor. Konuyu bu felsef ve kelam erevede incele yen bizler iin, bu konularn insan deerleri azd. Yani benzer sfatlar; zellikler, yetenek ve imknlarda doan her insana, kan, rk, soy, ne birey balar, ne de ondan birey alabilir. Hepsi benzer bir ftratn (yaratln) sahibidir; bu dnyaya ilk defa gelmilerdir. Eer birinin zelil, birinin aziz; birinin efendi, biri nin kle; birinin lim, birinin cahil; birinin faydalanan, birinin mahrum olduunu gryorsak, bunun sebebi, egemen olan sos yal dzendir. Onu bir snftan dier bir snfa gtrecek olan ey, onun kendi sorumluluudur, daha nceki bir dnemin amelleri deil. Cemiine ait bir ameli yoktur ki... DNLER TARH 347 Ve ite, Hint'te hakim olan snfl kast dzeninin devam iin, tenashn ne kadar byk ve derin bir fonksiyona sahip olduunu grm olduk. Hint Dzeninde Snflar lk snf: Airet dzeninde, gller, bilei gl olanlar, kuvvetliler, airete

egemen ve nc oluyorlard. Mlkiyet d nemi meydana geldikten sonra bu gller mlik ve zengin olurlar. En gzel arazileri ellerine geirirler. Ekonominin asl ol duuna insan felsefesinin aksine, balangta "zor" mlkiyet do uruyor, mlkiyet "zor"u deil. Mlkiyet dzeni meydana gelince de mlkiyetin kendisi zor ve g etkeni olmuyor, bilkis g mlkiyet meydana getir meye devam ediyor. Bu yzden kabile dzeninde stnlk, sonradan mlkiyet ve ziraat toplumuna egemen olan "zor"undur. Gller, dmanlarna ve karlatklar olaylara kar on lar koruduklarndan kabilelere egemen oluyorlar. te bu ege menlerdir ki nesiller boyu Kaeterya snfn, yani eraf, ahlar ve ehzadeler snfn oluturmulardr. Iknc snf: Kabile fertlerinden kt ruhlar ve cinleri uzak latran kimselerdir. Bunlar din ordusuydu ve yanlarnda Brah-manlar vard. nc snf: Zira hayat idare edenler ve iftiler. Drdnc snf: Sanatkrlar, iiler ve kleler. Beinci snf: Pis olanlar. Bunlar bir tek ynden kirliydiler. Arya deillerdi. Aryalerin Hint'e gelmesinden nce Hint'te ya yorlard. Sular ise ryalerden daha eski olmalardr. Bu kirliler, alanlard. cretlerini alma srasnda ise efen dilerin ellerinin onlara deip bulamamas iin, ellerine bir tas almalar gerekenlerdi. imdi de byledir. Ancak bin ksur yl dan sonra Gandi bunlar da Allah'n kullar olarak isimlendire-biliyordu. O kadar ki, gnmz toplumundaki "din kardei", "m'min kardei", "Allah'n kulu" anlamnda... Bu kardeliin de 348 DNLER TARH hibir fiiliyat yoktur, eitlik anlamnda ise hi deildir. Yalan iltifatlardan biri yani... Ka Yolu Bizi bir sonraki kremya tekrar eken ne?.. Biz eksiiz ve bu dnen dolapta olgunlamamz gerekiyor. O halde Veda din hkmleri, riyazet ve takva ile insann Sam sara ile ilikisini kesip yaamn herhangi bir dneminde teka ml ve uur bulabilecei ikinci defa dne; bir daha dnya k resinde ortaya kmasna gerek brakmayacak bir vaziyete geti rebilir. Bu dnyadaki hayatta skunet, ihtiyaszlk ve ahs bam szla ulatmz zaman lmden sonra "Krem" dolabnn dna kar, tekrar bu dolaba dnmekten kurtuluruz. Peki bundan sonra nereye varacaz? Krem tesine., daima dnen ve hereyi hayat ve lm, lm ve hayat, tekrar hayat ve lm dairesi iinde dndren bu ksr dngnn tesinde kurtulua varrz. Artk "Nirvna"ya ulamz demektir. Nirvna Nirvna'nn eitli anlamlar vardr: Hi kimse onun asl mnsn doru olarak anlam deildir. (Bu benim szm deil, bu dinin byk lim ve filozoflarnn szdr). Ama onu, sn m ate, sakin akl, sknet, esmesi olmayan rzgr ve uzaya benzetmek mmkndr"Nirvna"ya genel olarak, sknet denilebilir. Yani "Samsa-ra"nn artk olmad dnem.

Bu kabarcklar icad edip yalanc hayat, dnyay ve yalanc "ben'leri oluturan samsaradr. Tm bu ihtiyalar, dertler, kay glar ve zaaflar bizi yaammzda srekli saa-sola ekip eviri yor ve lmden sonra tekrar bu hayata dnp imtihan vermeye I DNLER TARH 349 zorluyor. Ama d dnya ile olan balar kesmekten doan o byk sknet, ved uur, nefsin yok edilmesiyle kazandan g bizi darya balayan btn etkenlerin ldrlmesi aracl yla elde edildii zaman, artk dolabn dna km oluruz. Tahsili bitirmi, cihana hakim, mutlak gereklikte bulunan sknete kavumuuz demektir. nk bu dnyann sonsuzlu u ve mutlak hareketlilii szkonusu deildir. Bizim kelm-clarn dedii gibi, her deiken ve hareketli varlk hareket et meye ihtiya duyar. Dolaysyla olmak istedii fakat bulunama d tarafa ynelmeyi arzuladndan ve olmas gereken her yer de olduu ve bylece ulamas gereken ve bulunamaz olduu bir nokta da szkonusu olmadndan hareketlilik ve deiken lik yeteneini kaybeder. te buras tabii durum, kendine zg ve mutlak hakikat olan "Nirvna'dr. Orada fert, "krem" dola bnn dna; yalan, rk ve yaantnn bo zdraplaryla dolu "Samsara" hayatndan "Nirvna"ya ulayor. Yoga'nn zel bir stlaha sahip olduunu ve riyazet yapt n gryoruz. Hayvann boynuna vurulan "yo" (boyunduruk) ile ayn kkten gelen "Yoga" ve "coki" ayn zamanda kurtulu etkenle rinden olduunu grdmz bu kelime biraz daha aklanma ya muhtatr. Deniyor ki, "krem"dan, "samsara"dan kurtulup, "nirv-na"ya ulamak iin mutlak hrriyet ve hereye kar isyan iin "yo" altna girmemiz gerekir. Bunun, itaatla (ama yalnzca itaatla) isyan edilebilir, itaatla kurtulu bulunabilir, zgrle ulalabilir, diyen ilerici dn cenin ayns olduunu gryoruz. Hangi itaatla? Eilimlere itaat, zora ve altna itaat hayatta insana hakim olan ve insan zindana eken her gce itaat bir, esaret olduundan ayaklanarak isyan edip, hrriyeti elde etmek gerekir... Ama nasl? taat ile... Ama hangi itaat? Boyunduruk al tna girmekle... nsan; boyunduruklarn tahakkmnden kurtu labilir. Hangi boyundurukla? Hangi itaat ile? Mutlak hakikatn 350 DNLER TARH hkmlerine, ebedliin yasasna itaat. Alnyazsna, dnyaya egemen kudretten doan kanunlara. O kanunlarn kefi, o iradeye itaat ve zhd; insan "samsara-dan ve "krem"dan (yani dierlerine kulluktan) kurtaryor. Bu yzden insan (bu yalanc ben) bu aamalarda vcuda hakim olarak ebed hakikata ulaabilir, dnya btnnde bir para ola bilir. Bu byk mirac, iinde gerekletirebilir. Yani fert kendi iinde varlk lemi lsnde byklk bulabilir. Bu ihtiya duyulan ilatr ki, baty srekli kendine ek mitir. Oysa bat btn bu gleri elde etmitir. Fakat znde karanlk, pislik ve kokumuluu tamak suretiyle...

ONUNCU DERS
"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun..."

Rahman ve Rahm olan Allah'n adyla. nceki oturumda Veda dininin ok genel esaslar hakknda konumutum. Genel esaslar deyiim, Veda dininin birok me selesini henz anlatmam olmamdandr. Anlatmaym ise bundan sonra (yani "Buda"dan sz ettiimizde) kendiliinden o meseleleri ayrntlaryla ele alacamzdandr. nk Buda Veda dininde bir reformcudur. Yani Buda Hint'te yeni bir din kurmu deil, daha ok Hint'te bir slahat ve reformcu konu mundadr. Kendi ekoln, Hint dininin, Ved'nn temel ilkeleri ne balca emirlerine dayandrr. Ved'y tanmak ister istemez bizi veda dininin temel esaslarn irdelemeye gtrecektir. Veda dinini de alrken, bu dinin dayand temel savlar an latmakla yetinmem bu yzdendi. Yine de bu temel esaslarn herbirini zetle anlatmtk. Buday tanma, son derece nemsediim, duyarl olduum bir konudur. Daima byk bir dnce, aknlk ve heyecan iinde olmu, hep kendimle elimiimdir bu konuda. nk duygularm ar bir ekilde "Buda"nn sylediklerinin etkisinde kalm, aklm ise tam tersine iddetle ona kar kmtr. Bu ynden kendi kendimle srekli sava halindeyim... 352 DNLER TARH Budann dnyasna dalmadan nce, u anda sunmak istedi im birka nemli tez vardr. Bunlar, dinler tarihine, belki genel anlamyla insann d nce tarihine, hatta insan hayatnn deiim tarihine ilikin so runlarn temelini oluturmaktadrlar. Bu, iki senedir niver sitede dinler tarihi konusunda verdiim dersler sonucunda var dm bir dncedir. Ancak sizler bunu yeni bir teori olarak al glamalsnz; "budur, bundan bakas deil" trnden bir inan olarak deil. nk "budur, bundan bakas deil" anlamna ge len szler genellikle pek salam deildiler. nk, herkesin syledii her gr ve anlad herey iin, "budur, bundan ba kas deildir" demeye hakk yoktur. Ancak, gayb kaynana balanm ve szlerini o kaynaktan alan kimseler byle szler syleyebilirler. Kesinlikle ve yakinen unu diyebilirler: "Budur bundan bakas deildir." yle ki, peygamberler byle szler sylemiler ve hibir peygamber; ben byle dnyorum..." "Bylesi de doru olabilir..." "u anda byle dnyorum; iler de bir geree ya da daha iyi bir teoriye rastlayabilirim de" gibi szler sarfetmemitir. Evet, filozoflar byle syler, peygamber ler deil. Peygamberlerden baka, hakka uygun olarak, airlerin, bil ginlerin, fikir sahiplerinin, yazarlarn, dnr ve limlerin hep sinin bu tarzda, bu anlamda sz sylemeleri gerekir. Anatole France'n bir sz var, hibir zaman onu unutma mak gerekir!.. "Biz gayb kaynayla iliki kurmu kiiler deiliz" der. Yine diyor ki: lim, "ben biliyorum" ile "ben sanyorum" arasndaki fark bilen kimsedir. Dikkat edin, bu ok nce bir tbirdir. Evet lim "biliyorum" ile "sanyorum" arasndaki fark bilen kiidir. Bu l lim ile cahil arasndaki fark da belirler. Cahil hep yle der: "Bu konu byle deildir, yledir". "Bu k t, o gzeldir; bu hak, o btldr". "Bu kt adam, o iyi adam dr". Bu cahilin aklama ve izah tarzdr. Ama lim yle der: "Bir noktadan, bir adan bu konu by ledir. Dier adan ise yledir." "Bu itibarla falan konu hakknDNLER TARH 353 da yle bir hkm karlabilir. Ama dier bir itibarla, baka bir hkm."

Baremler, "bu adan ve o adan, bu sebepten ve o sebep ten", "bu itibarla ve u itibarla" eklinde inip kar, veya Anatole France'n deyimiyle "sanyorum"u "biliyorunV'un yerine kullan mak ancak insanca yorumun ifade biimi olduu gibi bilgin ol mann gstergesidir de. Allm insanlar arasnda sadece cahiller, mutlak, snrl ve donuk kafaldrlar. Cahil iin herey daima, "budur, bundan baka birey deildir" olmutur. Zihniyetleri genellikle, muhak kak, belli ve kesindir. nk mr boyunca hibir zaman kendi grn yenileme durumu olmamtr, kulana yeni bir sz ulamamtr. Kendisinde yeni bir fikir de n plana kmamtr. Hibir zaman da kmayacaktr. Zira tefekkr, tedbir, fikri de ime, gr deiimi, bilahare yeniden gzden geirme, her gn yeni bir sze sahip olma, her zaman eski szleri yeniden de erlendirme, iyi veya kt yapma gibi eyler hareketli, canl ve yapc beynin zelliklerindendir. Donmu beyin, sabit kalp ve sabit kapsamlarla doludur. mrnn sonuna kadar da onlarla megul olup sarho gezer. Sonunda da onlarla lr. Zaten onlarla domutur. renciyken snfta bir konferans hazrlamtm. Sosyolog larn "sosyal snf" konusuyla ilgili topladm grlerini aktar mtm. Bu nedenle birka teoride de sosyolojinin dnya apn da byk ahsiyetlerinden biri olan stad Gurvich'in dncele rine dayanmtm. Konferansn bitiminde: "Bu anlamlarla ve bu ibarelerle naklettiin teoriler kimindir" diye sordu. Ben "Hayret, sizin kendinizin" dedim. "Hayr, benim deil" dedi. Ben akn lkla kark bir sevinle dedim ki: "Ben onlar sizin kitabnzn u u... sayfalarndan not almtm, (kendi kendime, "yalanm, herhalde onlar unutmu" diye dndm). Tekrar sordu: "Han gi tarihli basksndan?" dedi. 1947-48 yl". "Biz imdi hangi yl dayz?". "60-61" dedim. Dedi ki: "Ben imdi 60-61 ylnda yayo-rum ve sen hl bu szlerin bana ait olduunu sylyorsun. Bil354 DNLER TARH DNLER TARH 355 men gerekir ki onlar benim 47-48 yllarndaki grlerim. Ben u anda 47-48 yllarnn Gurvich'i deil 60-61 ylnn Gurvich'iyim. O yllardaki sylediklerim artk benim szm de il. Ben bu 13-14 yl zarfnda lmedim ve yaadm. Eer tekrar o yllardaki szleri sylersem o zaman imdiye kadar bouna ya amm demektir." Bu, bir toplumda, bir zihinde, ilm bir evrede fikir hareketi nin gstergesidir. Ve bu durumla da ancak vnlr. Bu tuhaf hatrlatmadan sonra, ben onun hareketli bir lim ve canl bir dnr olduunu renmi oldum. Halbuki tala m ve donmu bir toplumdan biri: "Benim yirmi yl nce bir te orim vard, ama imdi o teorimin doru olmadnn farkna vardm" derse, onun bu sylediklerini elden ele, azdan aza dolatrrlar. Bir gn konumalarm arasnda bir konudan bahsediyorken bir hatrlatmada bulundum. Dedim ki: Falanca konuyla ilgili yazdm kitab yeniden gzden geirip grlerimi yenilemek istiyorum. nk o konu hakknda olduka yeni syleyecekle rim var. Daha evvel yazdklarmn ounu artk eski sayyorum. ok gemeden, bu szleri iiten bazlarnn el ve ayaklar tutu tu. Kendi i glerini bir kenara brakarak mehur deyimiyle "ayakkab ve klahlarna

yaptlar"44 Onun bunun yanna gitti ler; "Ne oturuyorsunuz?! Falanca yle yle konumu emin olunuz ki bunu kendisi sylemi" dediler. Evet ben syledim. Ancak sylediklerim fikirlerimden herhangi biriydi. Daha nce leri sizin de duyduunuz dier szlerim gibi! Bu ne demektir? Bu, dier her insan gibi ve bakaca herkesin yapabildii gibi ben de etd ediyor, okuyor, dnyorum demektir. Hakikati elde etmek iin aratrma ve okumada yetersiz davranmyorum. Her yerden ve her dinden ve herkesin dilinden asla taassuba dn vermeden; kavim ve frka veya din taassubu nedeniyle bir hak k, hakszlk haline getirmiyorum. Bir gruba veya bir toplulua 44- Farsa bir deyim olan bu ifade, haber merakllarnn duyduklarn bakalarna ulatrmak iin aceleyle yerlerinden frlaylarn anlatr. (Redakie eden) balanma adna, haksz ne geirmiyorum. Ama hata ve sr menin grlebildii her zayf insan gibi, ben de kendiliimden bireyi anladmda haliyle bu bir kuram lsnde olacaktr... "Sanyorum", "tahmin ediyorum", "var sayyorum", "ihtimal veriyorum" lsnde. Bu adan sylediim her hereye "kuv vetli bir ihtimal veriyorum", "kesine yakn bir ihtimalle byle dir" diyorum. Sonunda, sylediim eyin kabul edilmesinde bundan fazlasn da beklemiyorum: Bu durumda itiraz edilmesi de mmkndr. "Mmkn ve muhtemel br nazariyenin ne fay das vardr?" veya, "sonradan yanl iln edilmesi ihtimali olan eyleri niin renelim?" denilebilir. Cevabm yle: nsanln takip etmek zorunda olduu tek yol budur... Hatta vahiy keli meleri zerinde aratrmalarda bulunurken de bu yntemi kul lanmak gerekir. Zra biz Vahiy Kitab'nn (Kur'n) yetlerini, "budur, bundan bakas deildir"in kayna olarak anlarken yi ne kendi anladmz lde "sanyorum ki bu yetin anlam bu dur" demek gerekir. "Bu ekilde anlamann doru olduunu sa nyorum." "Benim nazarma gre Kur'n byle birey demitir" demek gerekir. Dolaysyla Kur'n'n kendisinde, onu anlama nn shhati ve aratrmac insann hakikatlar kavramas ynn den, anladklarn tekrar bazen anlaylarla dikkatlice karlatr mak iin "ben sanyorum", "var sayyorum", "grm budur" neticesine gtrecek hkm ve hikmetler oktur. Adamn biri bir kitap yazmt. O kadar bo ve faydasz bir kitapt ki, gerekten eer bo laf yazma iin Nobel dl konul sayd, bu kitap birden birka dl alrd(!) Adam kitabn yaz dktan sonra kendisine vgl takdimler yazsnlar diye ona bu na verirdi(!) Bu tarz kitaplarn sregelen bir alkanlkla genelde nemli ahslarn vglerine ihtiyalar vardr. Bazlar vg ve takdim yazmaya, cmerte methiyelerde bulunmaya nceden hazrdr lar. Sadece yazar ve kitabn ismi, hazrlam olduklar metinde bo olarak duruyor. Hazr vg metnine yazarn ve kitabn ad n yazarak konuyu hallediyorlar. Bu, amala ona mracaat ettik lerinde de problem annda zmlenmi olmakta(!) 356 DNLER TARH! Tesadfen arkadalardan biri bu maksatla kendi kitabn getirmiti. Ona dedim ki: "Benim grme gre ok kt!" K zarak dedi ki: "Beyefendi, ne diyorsun? Bu kitapta ok sayda ri vayet var, hadis var, Kur'n yeti var!" Baka bir arkadam cevap vermeme frsat vermeden ona dedi ki: "Ktl de bu

ya! nk bu yetler ve rivayetler kitap metninin dnda kendi balarna zaten iyidirler. Ancak sen onlar burada kt bir du rumda sergilemisin. Eer btn kitap kendi szlerin olsayd, daha fazla tahamml edilebilirdi..." Bylece, herkes bir sz sy ler de sonra onunla beraber birka yet ve rivayet sralarsa sy ledikleri dorulanm olmayacaktr. Bu tr eyler, doruluuna kesinlik kazandran ller oluturmaz. Her ne kadar bu kyasa gre yet ve rivayetler getirsek bile yetleri de rivayetleri de doru anlamamz gerekir. Bu ite, daima hata ve yanl ihtimali vardr. Bunun iin ia mezhebinde (Ali'nin ias'nda) u esas byk bir ilm kuraldr: "sabet eden iin iki sevap, hata eden iin bir sevap vardr." Din iinde aratrma yapan aratrmac, eer hakikata ularsa ona iki sevap vardr; hataya der ve yntemi yanl olursa yine mkfat olarak ona bir sevap vardr. Eer doru sylerse iki mkfat: Biri fikr eziyet, dnce ve aratrmaya sayg iin, biri de sonuta hakikata vard iin. Aratrmac olup eziyet ekmi, dnm fakat yanl sonu al m olan da yine bir mkfat vardr. Aratrmann kendisi iin bir mkfat; velev ki syledii yanl bile olsa. Bu gr, "Falancalarn sz yanl olduu iin, yeryzn den silinip yok edilmelidir", diyen kimselerin grlerinden ok farkldr. Byle diyen gr, Islm ve ii gr deildir. Syle diim ve burada da geen anlay btn insanlk tarihinin orta ya koyduu bir neticedir. Bu gerei tamamen izah edemezsem de yzde yz doru olduuna eminim. Gemiteki konumalarmn birinde bu konunun son derece hassas ve derin oluundan sz etmi olmamla beraber burada yeniden bir ders atmosferi iinde irdelememiz yerinde olacaktr sanrm. DNLER TARH 357 nsanlk tarihini incelediimizde "sembollerin birbirine yak lamas" isimli sosyolojik bir konunu varln grmekteyiz. zellikle Durkheim iddialarnda da bu kanuna ska bavur maktadr. Sosyolojide genel olarak kanun ne tr bir yntemle ka rlr? Durkheim diyor ki: "Kanunlarn ortaya k" semboller arasndaki yaknlama" esasna gredir. Esasen fizikte de, tabii ilimlerde de durum byledir." Ne demek yani? Szgelimi, zn t ve sknt hali, srekli yz kzarmas, gzlerde durum dei mesi, adalelerin kaslmas, yzde knt veya yumuama ile i iedir. Bu drt-be iaret birbirinin benzeridir. yle ki beten drd bir arada grndnde, "beinci iaret de oluup ortaya kar" eklindeki bir sonuca kolayca varabiliriz. Yani bizim veya baka birinin karsnda duran ve halinde knt olan bir kim senin sesi anszn hafifleir, yz yumuar ve mahcup olur, ba ne der, gzleri zel bir hale brnr, surat da kzarrsa biz de tm bunlardan yola karak bir bilinmeze doru iz srebilir, netice olarak da bir hkme varabiliriz. Bu hkm de u olur: Korku veya utanma.. Bu, drt almetten bellidir. Bu drt iaret, artk bizce bilindi mi, beinciye iz srdrebiliriz. Bu bizim iin bir bilinmezken onu "yaklama kanunu" esasna gre kefedebi liriz. nk bu be iaret, daima birlikte olduklarndan veya drt tanesini bir arada grdmzde drdnc veya beinciyi de tanmlayabiliriz. Tarihin gzyle grdmz, tandmz her toplum dai ma belli bir aamaya ulanca lksperestlie; debdebeye, israfa, ayyala ynelmekte; gnn gn

etmek suretiyle arlk yolu na dmektedir. Bu kanun dorultusunda Yunan, Roma, in, Hint ve Islm topluma kadar btn toplumlar incelediimizde ar lks, israf ve savurganlktan sonra onlar bekleyen akibetin yklma, paralanma, k ve dalma olduunu gryoruz. Buna gre, tarih boyunca, lks ve yklma birbirini takip eden iki hakikat olagelmitir. Bu ekilde, toplumlarn hayatlarnda lks ile bozulma arasnda bir kanlmazlk olduu yani birinin 358 DNLER TARH dierini dourduu gerei sosyolojik bir kanun olarak ortaya km oluyor. Bu kanuna gre lkse dknln ilgi grmeye balad her toplumda durgunluk, yklma ve dalma an yak lam demektir. Hatta tanmadmz ve durumunu bilmedi imiz bir toplum hakknda durgunluk ve yklmann grlmeye baladn duyarsak bu kanun gereince ad geen toplumda lkse ar dknln, ayyaln yaygn olduunu bilimsel bir gr olarak ileri srebiliriz. Zira lks ve yklma birbirinin ayrlmaz parasdrlar- Bu iaretler birbirine baldrlar; birbiri ne yakm olarak ortaya karlar. Bu sonuca vardktan sonra bir likte ortaya kp, birlikte yok olan iki iaretin nasl yok oldukla rna dair baka bir kanunun varln farkediyoruz. Sonra ar lks sonucu durgunluk ve dalmaya ya da durgunluk ve dal ma sonucu an lkse dr olmu toplumun yerine beraberin de bir uyan, bir devrim ve yeniden yaplanmay getiren yepye ni bir toplumun meydana geldiini gryoruz. Bu merhalede, toplum, ykselme, ilerleme, kuvvetlenme, genileme ve genle me halindedir. Burada artk lkse ve sse dknlk, ayyalk, gnn gn etme yoktur. rm elence batakhaneleri yok tur; sadece alma, zahmet ekme, zahitlik, tm fertler arasnda fedakrla ynelme vardr. Hatta zengin ve servet sahibi kim seler bile zahidlie ve sade yaamaya ilgi gsterirler. Bu durum lkse dknlk ile yklma, sade yaama ile ykselme arasnda bir ilikinin olduunu gsteriyor. Ne tr bir iliki? Sebep ve so nu ilikisi (Biri sebep dieri sonu). Neticede her ikisi, birbiri nin sebep ve sonucudur. Birbirlerini etkilemekte ve birbirlerin den etkilenmektedirler. O halde iki veya daha fazla almet ara sndaki sebep ve sonu ilikisinin toplumda, her zaman birlikte ortaya kp birlikte ortadan kalktklarn syleyebiliriz ve biz, bunlardan birinden veya ikisinden yola karak kanlmaz so nular olan bir sonraki iarete varabilir veya onun meydana ge leceini nceden grebiliriz. u andaki konumuz olan dinler tarihinde, dier konulardan ok bu konuyu, genel bir varsaym eklinde aklamak iin ge rek bir ders olarak gerekse btn dinlere bir giri olmas bak mndan rnek sadedinde anlatyorum. DNLER TARH 359 Tarihte bedevi dinler dnemini atktan sonra (ki bunlardan geen derslerde zet olarak bahsetmitim) byk toplumlarn ve kltrlerin tarihinde ok nemli bir dnemin ve "byk doular"n yaklatn grrz. Bu anlamda in'de iki byk peygamberin kna ahit oluyoruz.45 Aralarnda bir nesillik sre kadar zaman fark vard. Biri "ferdiyeti" olan LaoTsu dieri de kendi selefinin aksine "top lumcu" olan Konfys'tr. Tarihin yazdklarna gre Konfys, mrnn son demle-rindeki Lao-Tsu'nun hizmeti ile merref oldu. Bu, onlar arasn da bir nesillik, yani otuz sene kadar bir zaman farknn olduu nu gsteriyor. Lao-Tsu M.O. yedinci, Konfys ise

altnc asr da yaam. Hint'te de, dnya apndaki en yaygn dinlerden bi45- Tarih, sosyolojik kavramyla peygamber; slmi kavramyla deil. Islm s tlahta Adem (a.s.)'den Halem'l Enbiya Hz. Muhammed (s.a.v.)'e kadar olan ilhi elilere peygamber ad verilmektedir. Bu unvan, Halil brahim (a.s.)'den nceki ve sonraki Enbiya silsilesine tahsis eder. Bu yzden slm terminolojide bunlar "nebi", dier dinlerin kurucularn da "mtenebib" olarak isimlendirmi lerdir. "Huda"nn (Hallar anlamnda deil) "Allah" anlamnda olmas gibi bura da o dersle ilgili sosyolojik kavranlan kullandm zaman u noktann daima hatrda tutulmas gerekir. Mesel; "Hint Tanrlar? dediim zaman bunun deva m udur: "Ben o tanrlara inanmyorum!" Ama her defasnda da "Ben o tanrla ra inanmyorum" diyerek hatrlatmada bulunursam bu hem bo bir telkin, hem de beyhude ve gln bir i olur! Bylece her zaman Hint, in, ran peygamber leri dersem, beraberinde "Bendeniz onlarn dininden deilim!" gereceini de sylemi oluyorum Bu konu daima parantez iinde, aklama ve dipnot eklin de vardr, artk onu her defasnda tekrarlamann bir anlam yok! Bazlar "Tanr lar" deyimini kullanmamam gerekir, diyerek beni tenkit etmiler: "nk (H da) Tanr bir tanedir, btln mabutlar ise Tanr (Hda) deildir." Halbuki Fars a asndan "Huda", "lah" anlamndadr, slm anlayndaki bandaki harf-i tarifle (elif-lam) "esiz ve benzersiz ilah" anlamna gelen "Allah" anlamnda de il. Hem tm dinler asndan da Kur'n'da da (lihe) olarak geen kelime "Tan rlar "Hudayan"la eanlaml kullanlmtr. Esasen, bir kltre, dine, tarihe ve efsaneye zg bir kelime veya kavram kullanmak ona inanldnn delili deildir. Mesela biz daima hayaletten sz ede riz. Konumu?, ona inancn nasl ortaya ktdr. Bu kavram nedir, inananlarn zihninde nasl ekillenmitir? Hangi zelliklere sahiptir? Bu sz, bizim hayalet'e inandmzn delili deildir. Belki bu, ilm ve tarih bir konudur. Bunu defalarca syledim, bir defa daha sylyorum Zararsz ilerde btn bu vesveseler niye? Eer tm din sorumluluklarda bu hassasiyetler gsterilseydi, Imam- Azam'n zuhuruna asla ihtiya kalmazd. Niin sadece bedava, masraf sz ve tehlikesiz ilerde hassasiyet gsteriliyor? Birinin ocuu lmt sordu; E, benim imdi ne yapmam gerekir? Demilerdi ki: "Ya yemek yedir veya hatim indir'" "Gzel! Yz hatim de indiririm!" dedi. 360 DNLER TARH rinin kurucusu olan Buda M.. altnc asrda yaamtr. Altnc asrn sonlar, beinci asrn balar (u anda Buda'y takip eden ler, herhangi bir dine bal olanlar arasnda en byk grubu olutururlar). ran'da bilinen bir dinin kurucusu olan Zerdt de M.. ye dinci asrn balarnda yaamtr. Uzak Dou'da (yani in'den balayp Hint'e, oradan ran'a vardmzda) dounun ok n fuzlu ve etkin dinlerinin kurucusu olan btn peygamberlerin M.. altnc ve yedinci asrlarda ortaya ktklarn grrz. Bunlar yirmi-otuz sene aralkla, gerekte birbirlerine ada ola rak ortaya kmlar ve Eski Dnya'nn btn dinlerini kur mular. Dier bir hamleyle, ran'dan Yunan'a geiyoruz. Yunan'da peygamber benzerlerini, bilgeleri ve Yunanllar yannda doulu peygamberlerin itibar ve haysiyetine sahip ve onlarn takipisi durumundaki ahlak ve hikmet retmenlerini gryoruz. Sok-rat ve dier filozoflar, yedi bilgiler; drt, be, alt ve yedinci asr larda Yunan'da yaamlardr. Yani Buda, Konfys, Zerdt ve Lao-Tsu'nun ortaya klarndan bir iki asr sonra. nk Yunan medeniyeti,

birka asrlk ksa bir mesafe ve gecikmeyle Hint, in ve Iran medeniyetinden sonradr. Sokrat ve benzerle rinin Dou peygamberlerine gre bir veya iki asr gecikmeyle ortaya kmalar bu mesafeyi izah edebilir. (Bu mesafe karmak istediimiz genel kuralla elimez). Bylece de dnyann en b yk din ve ahlk ekollerinin kurucularndan Dou'da, Bat'da ve byk medeniyetlerde birbiriyle ada olduklar ortaya k maktadr. Bu yaknlama bir tesadf olamaz. nk, dnyann btn din, felsef ve ahlk ekollerini incelediimizde (bir istis nadan baka; daha sonra bu istisnay anlatp inceleyeceiz) sahip olduumuz be, alt onbin senelik dnce ve anlay tarihi boyunca ilk kurucularn Dou ve Bat'da ve birbirleriyle klt rel ilikiler bulunmayan toplumlarda birka sene, en fazla bir asr aralkla ortaya kmalar tesadf olamaz. Niin? Bunun bir sebebinin olmas gerekmez mi? Kanaatimce dnyann bu nem li fikr ve din lider ve kurucularnn ortaya klarn aklayan DNLER TARH 361 tek ey, derin ve byk bir sosyal olgu olabilir. Bu dnemlerde hem dou toplumu, hem bat toplumu kendi sosyal deiimle rinde aldklar yolla bu sosyal olguya ve bu kanlmaz srece gelmilerdir. Sonra bu sosyal olguyla bu zel tarih sreci arasn da, bu byk din bi'setlerin olmas bir yaknlamaya neden olmutur. Dolaysyla btn bunlar arasnda bir sebep ve sonu ilikisinin varlndan sz edebiliriz. Benim anladm fakat im dilik aklamaya imkn bulamadm konu budur. Bu konu ta rih boyunca dnyann katettii ekonomik deiim sreci konu sudur. nk tamamen mstakil olan bu konunun aklanmas iin en az birka geni oturuma ihtiya vardr. Bu sosyal olgu ve kanlmaz sre tarih boyunca, sosyal dzen ve ekonomik sis temin temel alt yaps, esas etkeni ve beer medeniyetin dei mesinin sebebi olup her ynyle kltr, maneviyat, ahlk ve ta rihe ekil vermitir. O halde bilimsel tarih felsefesi'nin belirttii ve ekonomik sistemin derinliklerine kk salmam ekonomik, sosyal ve tarih sel bir kaynaktan teye dayanan ve sosyolojide ele alnmayan bir hareket dnda btn dinlerin ve toplumsal uyanlarn eko nomik sistem esasna gre yorumu yaplabilir. Onlar arasnda sebep ve sonu ilikisi farkedilebilir. Bir toplum iinden gelip, bir ekol, bir ideoloji, bir din geti ren, bir liderlii yklenen kimseler, sosyal dzenin ekonomik temeline dayanmak zorundadr. Ancak, baka bir kaynaktan; madde tesi yasalardan beslenen, dnya, tarih ve ekonomik sis tem tesinde bir mesaj tayan birinin, bu lye gre deerlen dirilmesi mmkn deildir. Gemite ve gnmzde mlkiyet, snfsal ve ekonomik de iimler tarihinde byk bir olaya tank olmaktayz gemite birden bire ortaya kp insanl kendine balayan, tm insan ilikileri; toplumun eklini tamamen deitirerek alt yap ve st yapsn tamamen bakalatran bir olay... Bakalatrd insan l sonuta blen, ilikileri insanca veya kabile yaamna zg olmaktan karp ekonomik rekabet ve dmanla dayal klan; aldatma, fesat, eliki, hrs, alma, smr, istibdat, klelik, 362 DNLER TARH tuyan, isyan, yalan, uyuturma, bilimsel hileler ve aslsz felse feler uydurma ve madd kar salamak iin sahte dinlere zemin hazrlayan bu olay tarihin zel mlkiyet aamasna vard ve zel mlkiyetin olutuu dnemlere denk

gelmektedir. zel mlkiyet, tabiatn eteinde tek para olarak, birlik halinde, hr ve mreffeh yaayan kabilelerden oluan insan top lumlarnn iki dman kutuba dnmesine neden oldu. Kabile geleneinde herkesin ortak olduu sosyal alandaki zel mlki yete ilikin katlmc tavr, kurt ile kuzunun ilikisine benzeyen iki zt kutbun ilikisine dnt. Artk biri dierini kleletirme ye, dieri de ondan intikam alma urasna tututu. Bu iki gru bun dmanca ilikilerini takiben, her iki grupta ahlk hastalk lar ve binlerce fesat mikrobu ortaya kt; zayf ve mahrum ka lan grup intikamc, yrtc, hrsz, asi, dalkavuk, meddah, hizmetkr, kle veya uak oldu. Kuvvetli grup ise zalim, aldatc, yalanc, halk ve insanlk dman, gz doymaz ve hrsl "para biriktiren fare" haline gel di. Gitgide yeni zevklerin peine dt. Daha ok mal ve altn biriktirmek iin her frsata drt elle yapt, ihtiya duymad halde o kadar mal biriktirip yamalad ki, bunlar yaam boyun ca kendisi iin yeterli olduu gibi, kendisinden sonra gelecek nesillere de yeter de artar oldu. Sonra bunlar arasnda paragz-lk, altn, yama hrs, zorbalk ve bir tr sadizm olan halka ezi yet etme ve onlara zulmetme hastal belirdi. Gryoruz ki, insan zel mlkiyet aamasna gelmekle e likiler, paralanmalar, savalar, ahlak bozukluklar, utanmaz lklar,, acmaszlklar, katliamlar, aldatmalar, alaklklar, kurtla malar, koyunlamalar ve tilkilemeleri de dourmutur. Toplumlarn deiimi srecinde, medeniyetin gelimesi orannda kltr seviyesi, glenme ve tabiata egemen olma d zeyi ykseliyor, mlkiyet kuvvetlendii oranda da insan grup lar arasndaki elikiler ve ahlk bozulma artyordu. Nitekim gnmzdeki meden lkelerde ahlk bozulma, geri kalm l kelerden; ehirlerdeki, kylerden; kylerdeki cra airetlerden daha fazladr. Airetlerde de koyun srlerinden daha fazladr. DNLER TARH 363 Sonra, bu kanun ve llerin aklanmasyla herbiri dierini zorunlu klan iki olayn meydana geli sreci de belli olmakta dr. Birinci olay; ze mlkiyet dzeninin gelimesidir. Bu, elbet te medeniyet ve hakimiyeti arttrarak rekabeti oluturdu ve in sann haddinden fazla telalanmasna neden oldu. Daha nce insann btn serveti ormandan ve denizlerdendi. Gnde bir defa ava gider; bir av avlayp gelirdi. Bunun dnda baka bir ii yoktu. Ama imdi, zel mlkiyet, sen/et yma hrs ve altn tutkunluu oluunca, gece-gndz abalamaya, daha ok ret menin yollarm aramaya, aratrmalar yapmaya balad. Sonu ta da bakalarn iinde altrmay becerdi. Bylece, g arttk a servet de artm oldu. Ancak bir de bunlarn zorunlu bir so nucu olan baka bir olay meydana geldi. Bu da, ahlkn bozul mas, sapklk, kaypak ilikilerin olumas ve insanlar arasnda dmanca yntemlerle adalet, eitlik, kardelik ve sevginin orta dan kalkmasyd. Toplumlar, bu iddetli sapma aamasna ula nca, insan trn zeval ve knt ile tehdit eden iddetli ruhsal hastalklar onlar kendiliinden vahi varlklara dn trmeye balad. Bunun sonucunda baka bir durum meydana geldi; toplum hzla bir oluuma, bir devrime, bir ideolojiye ve yeni bir hidyete ihtiya duymaya balad. Toplumun bu yeni ihtiyac, toplumun zel mlkiyet aamasna girdii anda ortaya kmaktayd. Ahlk fesat da, onunla ayn zamanda belirip zir veye varmt, insan ve sosyal

ilikilerin en kts olan ahlkn bozulmas, kendiliinden iddetli bir tepkiyi dourur. Bu tepki sosyal ilikilerin slah, ahlkn slah ve srekli hayvan aama da duran insanlar kurtarmak iin, "lonesco"nun deyimiyle ger gedana dnen veya "Kafka'nn ifadesiyle "deimi insan"lan kurtarmak iindir... Bu tepki, azk tayan, soylu bir merkep eklindeki bir varl , insanlktan uzak zayf bir kuzuyu, yrtc bir kurdu, src bir ylan, paraya tapan, ona ihtiyac olmad halde onu yp bi riktirmekten zevk alan fareyi kurtarmak iin gereklidir... Gryoruz ki bu ar sapma ve zdrapl hastalklar, bu aa madan sonra anszn insanln canna musallat olup bu olum364 DNLER TARH suzluklar meydana getirmitir. Bunlar da toplumun yeni bir devrime, yeni bir hidayete, yeni bir ideolojiye olan ihtiyacn da ha da hzlandrmtr. Dolaysyla byle bir ihtiyatan doan is tek ve tepki, byk din ve ahlk mekteplerin kurucularnn ve byk liderlerin ortaya kt dnemlere rastlar. Bu nedenle meden in, Hint ve ran toplumlar dier top lumlardan daha erken mlkiyet aamasna ulatklarndan ve mlkiyetin kendisi de deimenin ve imdiki medeniyetin olu masnn ayn zamanda ahlk bozulma, dmanlk, tecavz, bu nalm ve insan ilikilerde sapmann balca faktr olduundan (sava faktr gibi) tamamen snfsal medeniyetten doan sos yal ve ahlk bunalma, yani zel mlkiyetin sonularna mahkm olup byk bir slah ve ahlk ayaklanmaya gebe ol dular. Bu toplumlarn tarihindeki byk din mekteplerin orta ya k ite bu dnemlere rastlamaktadr. Ama Yunan toplumu, iki asrlk gecikmeyle medeniyetin bu aamasna ve mlkiyet buhranna ulamtr. Zira medeniyet M.O. yedinci, altnc asrlarda henz, Yunan'a gitmemi ve F rat'la Dicle arasndaki Mezopotamya ile Msr snrlar iindedir. Sonralar Girit adas ve dierleri yoluyla Yunan'a da gemi ve o lkenin hayat dzenini, medeniyet ve kltrn, st dzeye karmtr. ki asr sonra da, ilerlemi ran, in ve Hint seviyesine ulamtr. te bu devrede ahlk hareketleri ve douya benzer fikr, felsef doular bekleyebiliriz. Bu ekilde byk Yunan felsefe ve ahlk okullarnn, Yedi Hekimler'in ve Sokrat'n dine dayal olmayan bir temel zerinde kurulmu okulu gibi insanl n ok byk ahlk okullarna ulayoruz. Aristo, Efltun, Re-vaqi ekol ve Epikrc ekol... Tm bu dnemde; M.. drdn c ve nc asr civarnda doudaki byk din ekollerinden iki asr sonra ortaya kmlardr. Burada dier bir gerekle karlayoruz. O da, mlkiyet, medeniyet ve ideoloji gibi sembol arasnda sebep ve sonu ilikisinin varldr. Bu da mlkiyet, snfsal dzen, sosyal snf lar dizisi, geni kullanm alanlar, bedava i gleri, halk kitlele ri, kleler, retim gc, rekabet, sava, alet yapm, dnce, teknik... ve madd g rabetini ortaya karr. Bunlar birlikte DNLER TARH 365 medeniyeti olutururlar (Medeniyetten kastm olmu ve u ana olandr. Olmas gereken deil). Bunalm, sapklklar, dertler, ih tiyalar, irkinlikler ve yeni elikiler ortaya karan medeniyet, zorunlu olarak ahlk ve slah hareketler iin msait bir ortam hazrlar. Doulu ve Batl ruh ve dnce tarzna bal bu hare ketler, in, Hint ve ran'da dine dayal, Yunan'da ise felsefik ka rakterde belirdi. Ancak her ikisi de ahlk hedeflerde reformun temel ilkelerinde, sosyal

ilikilerde, yaklak olarak ortak veya en azndan birbirlerine benziyorlardr. Sokrat, Eflatun ve Epiku-ros (tanttklar Epikrcln akine) Revakler, LaoTsu, Kon-fys, Buda, Zerdt, dou tasavvufu ve zhde ynelme ara sndaki benzerlik buradan kaynaklanmaktadr. nsanlk tarihinde byle bir durum bir defa daha belirir. O da mlkiyet gibi makinann ortaya kmasdr. Makinann ege menliindeki yaam, smrnn iddetlenmesini, zdd, snfsal sava, ahlk bunalmn gerektirir. nsan gcne olan ihtiya ve zorunluu en aza indirir. aresiz olarak az veya ok sayda ii yi isiz brakr. Vahi bir ekilde kapitalist dzenin temel kuru mu, rekabete, retimde hzlla dntrr. Byk retim sel lerinin eritilmesi in tketimi hzlandrr. Ardndan dnyev ve insan ilikilerde gemite grlmemi br bunalm ortaya ka rr. lk olarak "dnya smrsn" meydana getirir. Btn mil letleri ve halklar iki zt kutba blp toplumda snflar uyumaz l, ykselen snf sava olarak sunar. Zarar ykl bir etken ha linde sonunda, toplumun smren ve smrlen diye iki safa, insann smren ve smrlen diye iki bloka dnmesine se bep olur. Esnaf ve tccar her zamankinden daha iddetli, daha geni ve daha bir kapitalistler. Artk her hkmetin siyas g c onun aleti ve oyuncadr, hem de bilimin olaanst gc. Kyl, ii ve sanatkrn hepsi "proleter"e dnr ve artk hi bir eye sahip de deildir. Ne i aralarna, ne iradeye, ne de semeye. Sadece yapan kollar vardr. aresiz olarak onu da satmas gerekir. Hem de satn alann belirledii bir fiyata! ki kutuplu yeni toplum: Sermayedar hereyin sahibidir, i inin hibir eyi bulunmamaktadr, hepsi bu kadar! 366 DNLER TARH Btn bunlardan sonra geni iktisad, ahlk, fikr ve itikad buhranlar meydana gelir. Bu bunalm ve kaoslar insan makina-zede yapar. Kendinden gemi, sava arzulusu yapar. Bir maki-nann cvatas ve uursuz bir bilyesi haline getirip bir idarenin, eanlaml numaralar ekline sokar. nsanl "tketim iin re tim ve retim iin tketim" ksr dngsne tutkun eder. Deii me uratr; cani, hastalkl idealsiz ve imansz yapar. Bu yzden insann tekrar yeni bir ekole, yeni bir hidayete ve yeni bir gr e ihtiyac ortaya kmtr. Bu sebeple M.. alt, be ve drdn c asrlardaki ekol sahibi byk liderlerin hret ve aknlk dneminden sonra artk dnya apndaki hareketlerden bir ses kmamtr. Anszn ideolojilerin ard arda ortaya kt ondo-kuzuncu asra kadar... Bu asrda inan ve felsefe okullar, ekono mik ve sosyal dzenler, siyas rejimler, liderlie dayanan rejim ler ve yeni ahlk ekiller meydana gelmitir. Bu nedenle bu konudan alnacak genel bir sonu bizi una inandryor: Evvela; btn tarih boyunca iki benzer dnem vardr: Biri, "mlkiyef'ten domu dinlerin dnemi, dieri de "makina"dan domu ideolojilerin dnemi! ikinci olarak; gerek tm bu inan kurumlan gerekse de b yk din, felsef, ahlk hareketlerin tm, toplumsal yapnn, toplumun ekonomik altyapsnn ve evrenin kanlmaz sonu lardrlar. Bu gerek, ayn zamanda genel bir ilm kaidedir. Ancak bu konuda daha nce iaret edilen bir istisna vardr: Bu kanun "brahim hareketler" konusunda geerli deildir. brahimi hareketlerden maksadm, brahim'in kurucusu Tevhidi Hareket'den kastm, kendine zg olup kurucusunun brahim, devam ettiricilerinin de Musa, sa ve Muhammed (aleyhims-selm) olduu harekettir.

Kur'n'n aka anlatmasna gre, btn insanlk tarihi bo yunca, bir tek "din" vardr, o da slm'dr. Hz. dem'den (insan trnn fiili balangc) itibaren Muhammed bin Abdullah'a (s.a.v.) kadar eitli peygamberler, dnemlerine uygun; kendi asr ve kavimleri, kendilerine zg sosyal yaama ve evrelerine DNLER TARIH 567 uygun olarak slm hkmlerde, kanunlarda, kitapta yeni yeni yorumlamalarla birbirlerini takip etmilerdir. Bylece tarihteki vahiy ve nbvvet asrnn sona erdii iln edildii, mkemmel liin nihayetine vard dnya sathnda ortaya konuncaya dek... brahim Tarihin ve din kssalarn dediine, Tevrat ve Kur'n'da apa k aklandna gre brahim, sosyal dzenin kabilev yaam artlarna tbi olduu bir dnemde yaamtr. Kendisi de Arm kabilelerinden bir kabileye mensub olup daima g hati-de yaamtr. Bu yzden brahim'i bazen Smer'de, bazen Babil'de, bazen Harran'da, bir zaman Msr'da dier bir zaman da Arabistan'da gryoruz. nk kendisi obandr ve l dola an, hayvanclkla uraan bir kabileye mensuptur. Kabilesi he nz ehir yaamna ve yerleik dzen aamasna ulamamtr. Baz tarihiler yle yazmlardr: "ibrahim ilk olarak kendi top lumunu (Mezopotamya'da kabileler aamasndan yerleik d zen aamasna) medeniyetin balangcna intikal ettirmitir. Bu nedenle brahim, kabile hayat dneminde yaamtr. Sosyoloji asndan O'nun toplumu, fetiizm, ruhperestlik (ani mizm) ya da tabiat glerine ve grnmlerine tapma (yldz, ay, gne vs.) aamasndan "ideolatrie" yani putperestlik (en ge limi irk dini) aamasna ykselten bir dinin kurucusu veya bu dorultuda etkileyen biri olmas gerekirdi. Halbuki ekonomik alt yapnn, sosyal dzenin ve kabile aamasndaki toplumunun tarihsel srecinin aksine O, evrensel Tevhid Dini'nn kurucusu olarak bilinir. Sonralar, Musa gelir, ardndan sa ve en sonunda da son peygamber. Her ne kadar, herbiri yeni bir kitap getirmi olsa bi le, hibiri yeni bir dinin kurucusu olmamtr. Kitap, dinden ayrdr. Kitap yeni bir eriat getirir, yeni bir din deil. slm'n na zarnda birden fazla din yoktur. Revata olan "dinler" kavram ve deyimi doru deildir. Zira din; tektir, birka tane deil. Pey gamberler, kitaplar, hkmler, eriatlar eitlyse de din tektir. Hanif din; slm, balangta insanla Allah'a tapma, iyilik ve 368 DNLER TAR H hakk ilham etmi, her asr ve kavimde, byk ve kk pey gamberler insanlar bu dine davet etmilerdir. brahim bu dini, tarihte byk bir hareket olarak somutlatrrken Muhammed bin Abdullah (a.s.), evrensel ve en son ekliyle zamanlar st ve belli bir kavme has olmaktan te bir zellikle olgunlua erdir mitir. brahim'i, sosyolojinin bu tahlili esasna gre, 3900 yl nce ki bir Mezopotamyal bir ahsiyet olarak grmemiz gerekir. Bel ki bundan 2 bin veya 2500 yl ncesinde grmek gerekir. Hem de kabile dzeninden ve hayvanclk retiminden doum olarak deil. Belki bir imparatorluk dzenine, byk medeniyete, kabi le st ve kavim st bir topluma bal olarak.

ibrahim, toplumun irkten tevhide dnmesinde, btn peygamberlerden daha ndedir. Hem tannm in, Hint ve ran peygamberlerinden, hem de tannm byk Yunan hekim ve filozoflarndan. Halbuki kltrlerin deiimi ve medeniyetin gelimesi asndan hepsinden daha geri bir tarihtedir. 3200 yl kadar nce (milattan binyz yl nce ve bra him'den yediyz yl kadar sonra) Musa geliyor. Fakat sadece srailoullar'nn kurtarcsdr ve Yahudiler'e zg bir peygam berdir. O, insanln kurtuluu iin gelmedi, belki kendi kavmi ni (srailoullar'n) Firavun'un basksndan kurtarmaya; Filis tin'e gtrmeye geldi ve gtrd de. Bundan baka da birey yapmad. Musa'nn ardndan, sra Va'dedilmi Kurtarc sa'da yani Yahudilerin Mesihindedir. yleki, tarihilerin sylediklerine gre balangta davetini sadece Yahudiler'e yapmt. Sonra Ya hudilerin szlerine kulak vermediklerini grnce davetini tm insanla yaymay yeledi. Daha sonralar ise evrensel bir hvi yet edindi. Hem sonra, bunlarn hibiri (Musa ve sa) din kurucusu de iller. Kald ki brahim okulunun en son peygamberi (Hz. Mu hammed), Zerdt'ten, Puda'dan, Lao-Tsu ve Konfys'ten bin yl sonra kyam etmi. Toplumu da sosyoloji asndan sadece DNLER TARH 369 medeniyet ve kltr aamasna deil, kabile yaamnn olgun luk aamasna bile ulamamtr. Kabile Yaamnn Olgunluk Aamas Kabilenin olgunlat dnem, kabilenin siyas ve sosyal g cnn bir reis veya nderde somutlat dnemdir. Sosyal hu kuka, gl siyas hakimiyete sahip ve kiilere i yaptran bir re is ve lider. Bu durum, bu toplumda hkmet ve liderliin ileri ve somut sosyal kurumlar ekilde ortaya km olduunun ia retidir. Toplumda sosyal statler, ynetim ve liderliin asl, sos yal br dzen halinde grlmtr. Bu kabilede "Han"n olduu dnemdir. Halbuki ilkel aamalarda, yani daha bedevi kabileler arasndaki sosyal ilikiler, piramitvar bir dzen; bir "ba"a, bir eksen veya siyas ve idari merkeze bal olma eklinde deildi. Belki namus, komuluk ve aile veya birbirlerine anlamalarla baml olan ayr ayr fertlerin, gruplarn ilikileri eklindeydi. Bir veya birka sakal aarm yal, toplumun gvenini kazan m ve kabilenin grnen yz olagelmilerdir. Bunu da ilerle mi yalarndan te muhtemelen aile erefinden, zel ahlk de erlerden, vnlecek olaylarla dolu olan bir gemiten veya daha ok temkinli olmalarndan dolay edinmilerdir. Bu aa mada kabilede "pir" (yal) vardr- Bu da henz "Han" edinme aamasna gelinmediinin iaretidir! "Han", itaat olunan, kabilenin btn fertlerine hakim, gl bir otoritedir. Halbuki eyh, yal, muhterem bir insan snrlarn aamaz. Cahiliyye dnemindeki Arap kabilelerinin slm'n zu huru eiinde "eyh"i vard. Bu anlamda bir kabile mensubu sa kal daha beyaz olan herkesi yrenin itimat edilenleri gibi eyh olarak seebiliyorken, hi kimse de eyhe itaate zorlanmazd. Zi ra o, sadece ikayet iin meclise davet edilen ve ba keye otu ran, azlarndan daha ar szler kan yallar gibi br yalyd. Bu yallar, syleyeceklerini tamamladktan sonra darya bu yur ederlerdi. Halbuki kabile airet aamasna ulamasyla bir likte bir han tarafndan idare

edilir. Han da btn fertlere gre gl ve hakim bir komutandr. Hkmet, ekseriya verasetledir 370 DNLER TARH veya seimle olsa bile bu belli bir aile ile snrldr. Hkmet, soyluluk ve eref onda toplanmtr.46 Bu dzenden, anszn evrensel ve rklar st tevhidi bir kaynayn ortaya ktn gryoruz. Oysa toplumun deiimi ve sosyolojik incelemelere gre onu kltrel adan olduka ge limi ve kkl, bilimsel ve felsef aamann eiinde ya da tarih ve toplum srelerine gre ran'da Hahameni, Rom a'da sez ar lar rneinde olduu gibi ulusal birlii salam bir imparator luk aamasnda grmemiz gerekirdi. Bu iki silsile arasndaki ok belirgin dier bir farka, (slm Bilim) "slm inasi"de iaret ettim. (Hint, in, ran peygamber-feri silsilesi ile brahim peygamberler silsileleri arasndaki bu belirgin fark, sosyal kken ve onlarn snfsal ballklardr.) in peygamberleri (her ikisi) Buda, Mehavira, Nanek, Veda dini ve Buda dininin btn reformcular; yine bunun gibi ranl peygamber, Zerdt, Mni ve de Mazdek (Komnizm yanls ve planlaycs), btn byk Yunan bilge ve filozoflar (Sokrat, Eflatun, Aristo...) istisnasz st snfa, yani erafa, sultanlara, zenginlere, feodallara, mecusilere baldrlar ve byk ruha nlerdir. Bunlarn aksine hem tarihin rivayeti, hem slm Pey-gamberi'nin kendi ahs beyan ile brahim silsiledeki peygam berler halk kitlesinden seilmi ve gnderilmilerdir. Yani, do ulu peygamberlerin snfna ve batl filozoflarn snfna kar olan bir snftan. Bu gerek bizim muteber metin ve kaynaklar mzda (bu cmleden olmak zere Ibn-i Hiam'n Sireti"ni hatrl yorum) kaydedilmitir. Peygamberimizin kendisi de te'kid et46- Elbette ahlk bakmdan ve bugnk aydnn gryle hann tayin ve vera sete dayanan dzeninin, eyhin seim sisteminden daha ok gelimi olduunu kabul etmek zordur. Ancak'dkkat etmek gerekir ki burada sz, siyas rejimlerin mukayese edilmesi hakknda deildir. Tarih aamadan, sosyal kurumlarn ge limesinden sz edilmektedir, eyhin olduu aamada, toplumda henz hk met kurumu, siyaset meselesi ve toplumun idaresi ortaya kmamtr. Han aa masnda, bu kurumlarn gelimi bir biimde ve merkeze baml/merkeziyeti olarak gerekletikleri grlr. Sosyal dzenin gelime meselesi, siyas rejimler meselesinden ayrdr. Hatta ahlaki meselelerden bile. yle ki; klelik donemi ilk ortak yaam dneminden (ilkel kominal dnemden! gelimitir. Daha ok gelimi olmak, "daha iyi" ol maktan ayr bireydir. DNLER TARH 371 mitir: "Hibir peygamber yoktur ki obanlk yapmam olsun." Bu, btn ibrahim peygamberlerin toplumun en mahrum snfn dan olduunun tekrarlanma sidir. Bunlar mahrum snfn da en mahrum zmresi olan obanlardandrlar. Tarihin naklettii gibi bunlarn birou bizzat obanlk yapm olmakla beraber, dier birtakm mesleklerde de mehur olmulardr. Onlardan biri b rahim'dir. oban olmakla beraber, babasnn47 (veya amcasnn) emri altnda sade bir ii gibi puthanede almtr. Onlardan dier biri de Nuh'tur ki, marangoz ve gemi yapmcsyd. Arya dillerinin tmnde (Sanskrite, Farsa

ve Avrupa dillerinde) birbirine yakn emarelerle "Nuh" kelimesi, dilbilimde ayn kk tendir. Naval (gemi ve denize mensup, deniz gc), Navagiati-on (gemicilik, denizcilik), Noyer (suda batmak), Farsa'da "nv" kelimesi "gemi" anlamndadr. Bunun aynsndan olan "Nu" ke limesi de "Nuh" anlammda gelerek, marangoz ve gemi yapmc s anlamndadr. Davut, zrh yapmcs ve hasrcdr. Hazret-i Emir (Hz. Ali) Nehcul Belaa'da kssaya iaret ediyor: "Davud" peygamber zrh yapyordu, eliyle bann zerine koyuyor, pa zara gtryordu. "Bunlar satn aln, buna ihtiyacm var!" di yordu. Maksad onlar satmakla ekmek yemek ve aln gider mekti." Mesih (Hz. Isa) ise Kzldeniz'in sahillerinde bir balk idi. Geriye kalanlar ise en mahrum snftan kan obanlardr. Bu sebeple btn mahrumlar, daima onlarn etrafnda toplan mlard. Onlarn mcadelelerinin yn, st snflara kar ol mutur. Bundan nceki bir anlatmmda "mm"nn bu anlamda ol duunu aklayarak "okuma yazmas olmayan" anlamnda de ildir demitim. Kur'n "mm"yi Peygamber iin, ok ak bir sfat gibi resul mesabesinde kullanyor. Yani bizim halktan olan bu elimiz, halk kitlesinden, bu snftandr. Ezilen mahrum, ve muhtalar snfndan (kurtulua, bamszla ve adalet muhta 47- Kur'Sn'da (ve rivayetlerde) Azerin brahim'in babas olduu vardr. Tefsir lerde ise buradaki babadan maksat, amcadr denilmitir! ok gzel, amca! O amcanm emri altnda alyordu. Amcasnn ii put yapmcldr ve bra him'in ii de putlar pazara gtrmek ve satmak. 372 DNLER TARH olan snftan). ereflerini daima halk kitlesini smrmekten alan eraf snfndan deil.43 "Varlk" ve "Hilik" ilikisi Varlkl olma ve hilik arasndaki iliki, bugnk dnyaya egemen olan bir felsefedir. "Camus", "Bact", "Sartre"nn takip et tikleri "absordite" felsefesidir. "Hilik sanat", "hilik tiyatrosu", "manaszlk felsefesi", "hi lik sosyal dzeni"... Bugnn en modern ve en yaygn konular. imdi ran'da oklar hiliin propagandasn yapmaktalar. Bo-unayz, bizi daha ok hiletirmek istiyorlar. Baka ne kara lm; hiten hi! "Varlkl olma" ile "hilik" arasndaki iliki, nsan ruhunun kanunudur. Refah, boluk, abes ve isyan ardarda gelen drt sembol! Tasavvuf, irfan, zahitlik ve dnyay hakir grme, dinin ii deildir. O anlamda tefekkrn de ii deildir. Refah, hilik .ve isyan bollukta yaam insann yapageldiidir. Tasavvuf ve zahidlik ise mreffeh yaam ve ekonomik bolluun yaamn bolua ekmi olduu insann bir tepkisidir. Hayatn boluu, onu yaama kar kkrtmtr. Yaama kar isyan, yani tasavvufa yneli, zahitlik ve dn yann hakir grlmesi genel bir kanundur. Srekli dnyay k-tleyen, ondan faydalanma gnlerini geride brakm olan kim sedir. zdrap ve zorluu arzulayan, bolluk iinde, rahat, yumu ak, nazik, ince ve zarif yatakta yaam olan kimsedir. l ar zulayan, gzleri tamamen alm, yeillii, hurmal, tazelii grm olan kimsedir. Btn bunlar kalbine vurmu etin ve plak l aramaya balamtr. Tatldan bkan kii tatly ye48- Bu meselenin ortaya konmasyla baz adamlar hsnniyetle itiraz ettiler; Peygamberi niin halk kitlesinden olarak tanttn? Halbuki eraftandr! dediler. Baka bir yerde dedim ki, slm hkmetinin Medine'nin cahiliye toplumu ze

rindeki ynetiminden on sene sonra bile henz cahiliye kkleri ve eraflk kk leri vard. Halk bakan olarak eraf ve eyhlerin peinden gidiyordu. Eraf da birer birer tanttm, yine bir grup itiraz etmeye balad: una bak' dediler. Kim leri eraftan saym -Eraf erefli adamlar anlamnda sanmlard- Dedim ki: Amerikan filmlerine kovboy filmlerine gidin ki erifin ne olduunu anlayasnz? Ne yapsak da bir itiraz noktas bulsak diye her iin ve szn bir tarafn e riltmek istiyorlar. DNLER TARH 373 memi olan veya azn azck tatlandrm olan deildir. Belki boazna kadar doymu ve bkm olan kimsedir. Yoksa yeme mi olan tarafszdr. Az yemi olan tatly seven biridir. Joyce'un baz kahramanlarna baknz, nasl ikence, zorluk ve eziyet ar zuluyorlar. nk rahatlk dnda birey grmemilerdir. Ja mes Joyce'un hikyelerinden birinin kahraman olan, u anda adn hatrlayamadn hanma baknz. Kocasnn, annesinin ve etrafmdakilerin ilgilerinden ikyet etmekte. Niin slatp, kuru tup, penceresine koyuyorlar? Daima iiriyorlar diye isyan edi yor. Ve hemen yaln ayak sokaa frlayp le kayor. Talarn ve dikenlerin zerinde "koarken ayaklarnda oluan yaralarn acsndan ise zevk alyor. Bu, ar varlkl olmaya bir tepkidir, bu refah onu isyana tevik etmitir. Bu, insan ruhunun bir kanu nudur; az sahip olduu eyler ve eriilmez grd kimseler onun iin hedef olurlar; eksikleri bulmann peindedir. Ancak byle bir durumda hayat "bo" grmez, bo saymaz, kendini bireyi bulma ve onu elde etme ile sorumlu tutar. Bulunca, ele geirip faydalannca, dier bir elenceye ve zevke ynelir. Lez zetin artk olmad yere kadar. Asla hibir zevkte duramaz, eer durmusa lm veya delirmi demektir. Otomobil, kk, mreffeh yaam, cinsel zevk... hereye sahip olduundan artk hibir eyin peinde deildir. O zaman da yapay heyecanlar oluturur. Bat'daki burjuvazi sanat, aristokrasi gecekondular bu eit eylerdendir. Mesel halkn yarsnn hayatna musallat olup onlara hkmeden falanca eraf, bir maskeli balo ile herke sin alay konusu olmakla btn bunlar unutuyor. Halbuki o da kendisiyle alay edenlerin hepsiyle alay ediyor. nk kendisi deil, eek klyla ortaya kan grntsdr. (Her ne kadar bu birka saatte eek grnmnde olan kendisiyse de!) Balo sonuna doru boynuz ve kulaklarn karyor, herkes maskara olan adamn falanca muhterem ve mehuru) senatr veya b yk kapitalist olduunu anlyor. Birden heyecanlanyorlar; kar s diyor ki, drt saat benimle konutu kocam olduunu anlaya madm. Herkes bir eit yalanla yapay bir heyecan ve grltye kaptrmlardr kendilerini. Gecenin veya toplantnn sununda da "ok gzel geti" diyorlar. 374 DNLER TARH Gazneli Mesut, Turul ile savaa gidiyor. Yolda yetmi ka deh (bardak deil) arap iyor ve namaza duruyor. Bir dieri ise, restorantn yedinci katnn penceresinde duruyor, arap i meye balyor. Hepsi decek mi dmeyecek mi? dye heyeca na kaplyor. Dierinin evresindekiler ise kfr edecek mi et meyecek mi?! diye bekleiyorlar. Temel ey imdi heyecandr. nk artk baka birey, baka hedef, maksad ve amalar yok tur.* 49- Hereyi olan bir tandm vard. Yeryz onun iin bir cennet, Paris ise cen netin merkezi idi. O, merkezde rahat ve mutluydu. Iran bykelisi dostuydu.

stedii hereyi alyordu. nk paras vard ve itibar da geniti. Gzel bir tip ti, gzel de dans ederdi Riyazetlere ekilmiti: Bylelikle Wr av takip etmeye ve Avrupal kurtlarn penesinden kurtulmaya g getiremeyendi. Btn bun larla beraber ok dertliydi ki, daima alama nbetleri geiriyordu. Beni grme ye geliyor, iinde bulunduu iz rd iraplarn dan bahsediyordu. Artk lmden baka yol tanmyor, inliyordu:"Kendi ehrimizden raz deildim, hicrandan yo rulmutum! diyordu. Tahrana gideyim dedim,geldim. Aradma ulamtm. "Gnn kadn', "Bu hafta" vb. Sergiler medeniyetin bana ne olduunu gster diler. Lbnan yoluna dtm, sylediklerinin gerek olduunu ve asl dnya nn baka bir dnya olduunu grdm. Ama o da bir sre sonra tamamland. Artk hep ayn cadde, hep ayn kaldrm ve ayn ehreler. Paris, dnya ehirleri nin gelinidir, dedim ve buraya geldim. Bir senedir meguldm; imdi tekrar iz giyi atm. Gndzleri leden sonra saat 6'da uyanmak, sandvi yemek, kaba reye gitmek. Her kabareye yz defa gitmiimdir, hepsini tanyorum", diyordu. Devamla: "Srekli ayn ehreleri grmek, grmemi ve bu ileri yapmam olan lar iin yeni birey olabilir. (nceleri benim in de yle olduu gibi). Ama ark benim iin deil. Oyuncunun kim olduunu, ne olduunu ve hangi zevk verdi ini biliyorum; devam ettii srece! Aldatc bir kahve ile henz ele gememi olan tamamdr, azn anca le gibi kokuyor. Ne bir fikri ve dncesi vardr, ne de bir sz ve hissi kalmtr. Sevmiyor ve sevginin ne olduunu da bilmi yor. Le kokusu veren az, ondan bakasna hibir zevk vermemekte Senin emsallerin bu kabarelerin ve lambalarn arkasndan geince, hayalinizden, bura larda nasl zevkler bekliyor diye dlyorsunuz. Oradakilerse ancak cretli kz lar, hile, kurnazlk ve yalanla soyup plaklatrmaktan zevk almaktadrlar. Bu na ramen eer hibir zevk almadan bu ie devam ettiimi gryorsan bu, bu nun dnda bir i bilmediim iindir. Ne felsefe biliyorum, ne de edebiyattan zevk alyorum; Ne ilgim var ne de din duygularm. imdi hayata syan etmeyip de ne yapaym?'' dedi. Bu, zevklerden kanma, sahte heyecanlardan doan ya lanc refah, maskeli balolar ve benzerleri de onu memnun etmeye yetmiyor. Sos yal dzene kar isyan edip madd hayat reddetmekte ve dnya hayatini; dn ya nimetlerini hep aalamaktadr. Hilik ilanyla ortaya kan byle bir kimse, yeryznde bouna yaad duygusuna kaplyordur. Btn tarih boyunca ta savvuf, ruhbaniyet, iednuklk, dnya hayatndan ve halk ile yaamaktan bk ma, ekonomi ve maddiyat hakir grme ve onlardan nefret; yalnzlk ve riyazet le urama, kendini olduundan daha ok dnyaya bulatrma veya uzaklatr ma, i duygular, aklara, ruhlara ve mnevi i meselelere snma, srekli m reffeh bir hayat yaam olan insanlarn kaama olmutur. Btn yollarn sonuna varmlar, artk isyan ediyorlar. Tok, dolu ve scak yalam olan heves ate ini sndrmek iin "nirvna'ya aramaktadr. A, bo ve souk yaam olansa "nirvna'y deil, "ate"i aryor ki yaksn da ate de kendisine scaklk ve aydn lk balasn. DNLER TARH 375 Bunun iin, tabiatn ve ftr yaamn gerei olarak, in, Hint, ran ve Yunan'n eraf tabakasna mensup peygamberleri, zhd, irfan ve ie ynelmeye tevik etmi, bunun yannda o banlar silsilesine bal peygamberler Ibrahim izgiden olup mmet sahibi ve mm olan bu peygamberler halkn arasndan ve toplumun en yoksul katmanndan seilmilerdir. Ruhbanla ve ie kapankla kar kmlardr.

Gryoruz ki, ibrahim'in daveti yapc ve yaratc bir davet tir. -Zahidlie yneli szkonusu deildir- Toplumsalla ve kentlemeye ynelik bir davettir. Ayn zamanda "Hacer", kk itibaryla "kent" ve "uygarlk" anlamndadr, ibrahim ve kars tarihin yazd en byk gmenlerdir. Darya ynelik bir g, ie yneli anlamnda deil... Yani parampara kabileler aracl ile yeryznde toplumsal ve madd bir uygarlk oluturma hareketi... te bu yzden brahim, Mezopotamya uygarlnn kurucusu saylr. Gryoruz ki Musa'nn ilk kyam, klelikten kurtarmak, kleleri Fir'avun ve Karun'un dzeninden kurtarmak; Samiri byclerinin sapk sihir ve byclk diniyle, Karun'un hazi-neperestleriyle, Fir'avun'un zorba ve kleci dzeniyle mcadele etmek olmutur. sa'nn ilk bakaldrs -Roma soylularnn uydurduklar sa deil- emperyalist Roma imparatorluk dzenine kar olmutur. slm Peygamberi'nin ilk aklamas, putuluu, soyluluu ve kle alp satmn reddetmek olmutur. Diyor ki: "Bana gre en ren i insan alm satmdr, en byk ibadet kle azad etme veya bir klenin azad edilmesine katkda bulunmaktr." Bu dzen, brahim dzendir. Maneviyata giri olarak madd dzeni ve hayat dzenleyen bir sistemdir. Realizm d zenidir. Dnyay mamur etme dzeni; dnyay, mal ve mlkle, madd retimle sslemedir. Allah'a ulama yolunun, gzel bir yarma ulamann, geim yolundan hiret'e gitmenin addr. Ya ni dnya, hiretin alt yapsdr. Bunun aksine Dou dzeninde, (brahim olmayan Doulu ruhunda) zahidlik ve i leme ynel me, mal hakir grme dncesi vardr. Bu yneli, daha sonra376 DNLER TARH lar mslmanlarm zihinlerine girer; bizim kltrmz kllen-dirip, hastalandrr. rfan zahidlik, sofilik ve eraflk, Seluklu Trkleri ve Gaz-neliler'den sonra yolda oldular. Tarih erafln ve tasavvufun, daima el ele olduuna tank olmutur. brahim olmayan dinlerin kurucularnn oluturduu dinin, zahidlik ve serveti hakir grmeye ynelik olduunu g ryoruz. Halbuki Kur'n, servet ve paray 'hayr' olarak isimlen diriyor. Bu, servet iin en byk vgdr. slm Peygamberi di yor ki: "Halkn mal 'hayr' sevmelerini severim." Mal sevmek, altn biriktirmekten, smrc ve tekelci ferdi mlkiyetten ayr bireydir. nk tekelci ferdi mlkiyet (Roma ekliyle), Roma hukukunda vardr. slm hukukunda deil. Bu, genel mlkiyeti, genel serveti ve mal sevmekten bakadr. Mal sevmek btn halka zgdr. Ama Proudhon'un deyimiyle ferdi mlkiyet herkes iin mmkn deildir; zira bu, mlkiyete aykrdr. Eer mlkiyet kutsal ise herkes iin kutsal olmas gerekir. "Ma'ruf" kavram Kur'n'da, servet anlamndadr ve Al lah'n fazl, her yerde madd servet anlamna da gelmektedir. Hz. Ali diyor ki: "Ekmei olmayann dini (de) yoktur" "Men mee lehu l miade lehu" "Geimi olmayann hireti de yoktur." Peygamber diyor ki: "EI-Fakru fahri" -"fakirlik iftiharmdr"- y le ki irfan din, aklkta ve fakirliktedir. Ama peygamberin ifti har ettii fakirlik, sorumlu devrimci zahidliktir. Yoksa halkn ekmek bulamamas eklindeki sosyal bir hastalk deil. Bunlarn ikisi birbirinden farkl deil birbirlerinin zdddrlar. Yani bu toplumdan sorumlu olan, halkn yolunda aba gsteren ben, fa kir ve

a kalmaktaym. Halkm maln, kendi midemi doldur mak in toplamyorum ve bu fakirliimle iftihar ediyorum. nk toplumun sorumlusu ve lideriyim. Ama a ve dilenci bir toplumun yesi olan ben, eer halk yiyecek bir ekmek bulamyorsa bu durumda fakirliimle vnmem artk bir utantr. Liderlerin ve yneticilerin fakir olduu bir toplum, varlkl ve mesut bir toplumdur. Fakir toplum ise, kapitalist zengin li derleri, sorumlular olan, ama halk fakir ve bireyi olmayan DNLER TARH 377 toplumdur. O halde, Peygamber'in "fakirlikten" maksad, sosyal sorumluluu olan insann zahidligidir, genel bir alk durumu deil. Dolaysyla irfan alk, slm alktan ayr olup bir irade altrmasndan ibarettir. Bu da toplum yolunda, insan zorluk lara kar dayankl klmada ok etkin bir eitimdir. Tabii ki bo orular deil! nsanlar ounlukla dindar deilse de sosyal so rumluluklar vardr, almalarnda yararlar salayabilecek bir ze sahip olabilmek iin de kendilerini orula ykml klmak-talar. Hz. Ali'nin taraftar olduu zahidlik, Mekke ve Medine'nin etrafndaki dalarn bir kesinde ibadete oturan bir adamn za hidlii deildir. Belki Medine'nin etrafndaki talklarda, elleriy le su kanal een, bir ii gibi saatlerce hurmalkta alan bir adamn zahidlii trnden bir zahidliktir. Fakirdir ve hanm ve ocuklaryla byle yaamakta ama, elleriyle Medine'de birka hurmalk ve sulama kanal oluturabiliyor. mrnn sonunda varlkl olabilmitir; ancak vasiyetine bakn, elleriyle yetitirdii balar ve hurmalklar Medine fakirlerine nasl baladn greceksiniz. O, slm zahidliini byle yorumluyordu. Bugn beatlizm, hippiizm ve egzistansiyalizm, madd ha yat, elbise, lks ve tketimin reddinde birinci derecede Amerikan genci, ikinci derecede ngiliz genci, nc derecede Fransz ve talyan genci, drdnc derecede spanyol genci ve beinci de recede dou Avrupa genci bulunmaktadr. nk refah bak mndan Amerika nde gelir, sonra ngiltere, sonra Fransa ve talya, sonra spanya, son olarak da Dou Avrupa gelir. Yani Bat toplumu, ekonomik bollua ulat lde insan; abes ve hilie kouyor, toplumuna kar isyan edip madd hayat red detmek iin ayaklanyor. Bu duruma imdi hepimiz de ahidiz ki ortada bir eit tasavvufuluk ve "yeni Sofizm" vardr. Adem'in mesut olarak yaad cennetteki {bu va'ad edilen Cen netten ayrdr) isyann benzeri bir isyan. Hereye sahip ve her ne isterse hazr buluyordu. dem ise btn bunlar istemiyor, zdrapszla kar isyan ediyordu. Biz Adem'in ahsnda mutluluk cennetinde isyan ettik ve srldk. Madd ve tketimci cennet, bizi dar srd. Bu ne378 DNLER TARH denle Adem'in insann kaderinde, refaha ulanca isyan etmesi bir kanundur. nk refah, insan hayatn anlamsz ve abesle-tirmekte. Artk hibir eyde heyecan, mit, beklenti ve gelecek brakmamakta. leme ynelme, zhd, sofuluk, riyazet, i kence, tketimi reddetmeyle uratrarak isyan ettiriyor. "Buda", byle bir insan yanstr. O kendi hayatnn cenneti ne kar isyan etmektedir. Bugnk Bat insannn ulat da budur. Tmyle madd olan; kendisine hi maneviyat, mektep ve imam olmayan, refah ve salt yararlanma dzenine kar is yan etmektedir. Kaderi, sadece madd hayat, madde ve tketi min stnl esasna gre, hayatn cennet yapmak isteyen in sann kaderidir

ve sonunda vard yer, boluk, isyan ve tke-timci hayatn tahrip edilmesidir. Bugnk Bat'nn ve Buda'nn kaderi de budur. Bu yzden Buda, bugnk batda btn peygamberlerden daha ok ilgi grmektedir. {Tketim ve i, i ve tketim, ahmak lk ve btl snrlarda genleri dolatran Bat dzeni). Amerikal ve Avrupal genlik seli, Hint tarafna doru ba aa akmakta dr. O halde Buda'y ve onun kaderini tanmak, tketim dnya sn ve batnn kaderini tanmak demektir. Buda'nn Hayat Buda, Benars'tan bir ehzadedir. Babas o lkenin padiah ve Racas'dr. Annesi hamile kalnca, baba ok sayda Brahman ve khin arr. Derler ki: "Bu ocuk, uyarc ve uyank bir Buda olacak, dnyay deitirecek ve byk bir rahip olacaktr." Lk se dkn olan babas bir tek ocuu da olunca korkmaya ba lar. Buda doduunda, O'nu yapay artlarn iine koyar. O'nun iin acaip, mreffeh ve snrl bir hayat hazrlar ki rahipler, top lumun sekinler kesimi ve sosyal hayatla bir ilikisi olmasn. (Ki sonra srer, hayat reddetmeye, sonunda da saltanat kaybet meye ve ruhbaniyete mecbur olur). Bu yzden O'nun iin ren garenk balar, byk havuzlar yapar. Her havuzda, deiik renkten bir nilfer. Bir havuz krmz nilferli, bir havuz mavi, bir havuz beyaz. Dnyadaki iyi gzelliklerle sslenmi hametli DNLER TARH 379 saraylar. Dnyann en iyi mzisyenleri, danslar, sanatkrlar O'nun hizmetindeydi. O'nu ipek bir adrn iine koymulard, zerine asla gne domuyordu. O'na asla scak, souk, toz ulamyordu; etkilerini hissetmiyordu. Asla ac bir sz iit miyordu. Bylesi bir sknette. En iyi ve en gzel kzlar, yelpa zeyle onu serinletiyorlard. Bedenini dnyann en iyi yalaryla svazlyorlard. Ksacas ehzadeyi yle bir terbiye etmeleri gere kir ki hayatn mutluluunu tatsn, bu madd hayatn lezzeti onu irfan kaygdan, zhd ve brahmanhktan gafil klsn! Buda, 16-17 yalarna ulanca; bir gn sevdii arabacsna: "Gel beni gezmeye gtr" der. Arabac onu gezmeye gtrr. "Arabac, bu kim?" Bu bir ihtiyardr, deyince: "htiyar kimdr?" diye sorar. Der ki: "Yalanm, senin ve benim gibi bir adam." "Yallk nedir?" diye sorar. "Herkesin varmas gereken bir aama," der. Sonra: "Bendemi?" Oda: "Siz bile." Buda der ki: "Ben henz bu yallktan gememi miyim?" "Hayr," der. "Benim de mi ondan gemem gerekir?" "Evet," deyince: "Bugnk gezme benim iin yeterli" der. Kke dner. Ama dncelidir. Tm gece boyunca ve erte si gn boyunca hep yall dnmektedir. {O'nun da dr olmas gereken bu korkun durum!} Birka gn sonra der ki: "Arabac, beni gezmeye gtr."

Gezmeye giderler. Gzleri ak, duda sarkm, kurumu, az ak kalm, bakalam, ekli deimi bir adam grr. "Bu kimdir?" diye sorar. "Hastadr." "O nedir?" diye sorar. Der ki: 380 DNLER TARH "Hasta, hastaln kendisini felkete uratrcasna arpt kimsedir." "Hastalk kimi felkete uram gibi yapar?" diye sorar. Der k:: "Hastalk seim yapmaz, herkesi!" "Beni demi?" "Evet, hatta seni bile." "Benim de bunun gibi hasta olmam mmkn m?" der. "Evet!.." Buda der ki: "Bugnk gezme benim iin yeterli beni kke gtr!" Bu iki grnt, O'nu birka gne kadar dnce ve suskun lua srkler. Baka bir gn, tekrar rica eder ve karlar. Deiik elbiseler giyinmi ve birinin bana toplanm insanlar grr. "Beni onlara yaklatr" der. Yaklatrr. Sorar: "Bu kimdir?" "l" der. "l" nasl biridir?" der. Der ki: "Ol, bu duruma mahkm olan btn insanlardr." "Ben de mi?" diye sorar: "Sen de." "Nasl ortaya kar? diye sorar." Der ki: "yle bir ortaya kar ki, o ahs tek bana gider. Ne anne, ne baba, ne e, ne de evlt onu artk tanmazlar. O da artk bun lar gremez. Onlar iin artk yle biri yoktur." Titremeye balar. Beni kke gtr, der. Kke dner. Artk getirdikleri en iyi yiyecekler bile azna bir tat vermez olur. En yi nameler onu heyecanlandrmaz olur. En iyi lezzetler ve gzellikler, dudanda asla en kk bir te bessm bile meydana getirmez. Her de; kendisini bekleyen lm korkusu yallk ve hastalk her eyi onun gznde anlam sz, geici, bo yalan ve aldatc klmtr. Daha sonralar der ki: DNLER TARH 381 "Arabac, beni gtr. Artk bu kkte dayanamyorum." Er tesi gn onu gtrr. Sar elbise giymi bir adam grr. Ba tra edilmi, deta bir da skneti ile oturuyor. Sorar: "Arabac bu kim?" Der ki: "Bu rahiptir; zahid ve riyazet yapandr." "Rahip, zahid ve riyazet yapan kimdir?" Der ki: "Dervi (riyazet ehli olan} asla ve asla hayata, hayatn zevk lerine nefsini, vcudunu kaptrmam, tmn terketmi olan kimsedir." "Ne i yapar, nasl bir yol tutturmu da hereye giden yolu kesmi ve bylesi sknete ulam?" "Onunla sohbet etmek isti yorum," der.

Gider ve: "Adam, sen nasl byle bir azamet ve mutlak sknete ula tn? Hibir ey, seni ne heyecanlandryor ne de korkutuyor? Sen de benim gibi ihtiyar, hasta ve l grdn m?" Der ki: "Evet grdm. Hatta saraylarnz, zevklerinizi, mavi, beyaz nilferlerle sslenmi havuzlarnzn hepsini grmm; imdi de bu yolu semiim..." Sorar: "Bu hangi yoldur?" "Ev-barkszlk yolu! Ev-barkszhk yolu!" "Arabac beni geri gtr," der. Geri gtrr. Gece yarsdr, esrarengiz ve frtna dolu bir gece (Dnya ve Buda'nn ii frtna dolu) odasna gelir. taraftaki odada Hint prenseslerinden birinin kz ve Hint'in en gzel kzlarndan biri olan ei, efsanevi gzellikteki karyolalarnda uyumulard. Si malarndan gzellik, masumiyet ve sevgi seziliyordu. Saltanat hanedannn gz aydnl olan birka gnlk ocuk, beyaz bir elbisenin iinde, anne kucanda uykuya dalmt. Buda bu manzaraya hayran kalr; hayatnn balangc bu yeni akdr. Der ki, bunlar daha iyi grebilmek iin (eer daha yakna gider sem) eimin ve evladmn uyanmas mmkn. Eimin baknn bana ynelmesi de mmkn. O zaman da aramzdaki ba daha 382 DNLER TARH bir glenebilir. O zaman onlarla vedalamak benim iin daha bir zor olacak. Bu yzden burada, kalbimde onlarla vedalayorum. iinden veda edip atna biner, sonunda usuz bucaksz or manlara, tek bana dalar, kaybolur. eitli riyazet, ikence, zorluk, byk olaylara tahamml, byk dervilerin mektebinde ders ve sonra, dervilerin hayat n da red aamas. Kt bir durumda bir aacn altnda istirahat ediyorken an szn, tanmann aydnl, hakikatin yolu kalbinde alyor; "Bu da" olup uyankla ular [Buda: Uyank, uyanm anlamna ge lir.] ehzadeleri olarak terk ettii Benars halkn, imdi mesaj ge tiren bir dervi sfatyla uyarmaya gitmek iin ayaa kalkar. Buda'nn ulat uur ve tanma tek bir esastan ibarettir. O, yle der: "Ey insan! Ne lmden sonraki kaygy ta, ne lm den nceki kaygy. Ne riyazet ek, ne de lezzete esir ol! Belki sadece tan. Neyi? Bireyi: "nsan, bir unsurdan yaplmtr. Oda: Izdrap!... Izdraptan ibarettir." Byle olunca da bir hedefin olmas gerekir: "Izdraptan kurtulu." Bu i iin, drt byk hakikati tan mak gerekir. Birincisi: "Izdrap nedir? Izdrabn tannmas." kin cisi: "Izdrabn olduu yeri tanmak." ncs: "Izdraptan kurtulma." Drdncs: "Izdraptan kurtulu yolu ve nirvna sknetine ulamak". Buda mektebinin can damar olan, byk esas tanmak. Bu esas: "nsann, zdrabn nereden kaynaklandn bilme si gerekir: htiyatan, lezzetten ve susamlktan." Balanmak zevk vericidir, ama zdrap dourur. nk her ballk bittiinde ac verir. nk her kavuma daha sonra hic reti getirmektedir. Tokluk, zdrap kaynadr. nk her tok luktan sonra tekrar bir alk gelmekte. Suya kanmak zdrap kaynadr. Heves zdrap kaynadr. nk her hevesten son ra bkknlk gelir. Tanklk, zdrap kaynadr. nk her taDNLER TARH 383

nmadan sonra dmanlk gelir. Dostluk zdrap kaynadr. nk her dostluktan sonra ayrlk gelir. O halde zdrabn btn yollar tannabilir. Zira btn zd rap yollar lezzetten haz duymaktan geer. Tek kurtulu yolu nun, ihtiya, eilim ve lezzetin getii btn yollar terketmek-tir. Bylece ruh, bunlarla oluan btn kayglardan kurtulur. O zaman her "ey" bir ada olur. Kendinde sakin, byk, ebed, sonsuz, ihtiyasz bir kahraman gibi, yeryznde daima tek ba na seyahat eden bir gergedan azametinde. Hrsl, istekli bir kahraman gibi. Kpeklerin, akallarn ulumas seni etkilemez. Arzu ve istei, bir bcek gibi ayaklarnn altnda ezersin. Arzu lara, davetlere balanmakszn, kadn ve evlt kaygs olmadan, yalnz bir gergedan gibi, sefere k. Vahi boalar ve filler gibi. Herhangi birinde anszn bir hastalk belirince onlarn; fillerin ve boalarn kalabalndan ayrlp kenara ekilirler. Ormann bir kesine giderler. Kendi ilerinde ve dncelerinde gizli bir skta dalarlar. Sen de hayatn bu gnlk kavgalarndan dar k. Kendini bataklktan kurtar, bir gergedan gibi tek bana se-yahata k! tikad usuln toplamndan verdiim "derme" ile, orada sana uyulmas gereken doru bir hkm ve ailesiz bir se fer retilmitir. Btn yollarn sonsuzluuna ulamak, "derme" de denizin sknetine balanmak. ("Derme" Buda dininin bir il kesidir).

ONBRNC DERS
"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun..." GR (Hseyniye-i rad) Kurumunun umumi ve kapsnn her kese ak olmasndan olacak ki byle snfta ders vermeyi vaaz ve hitabe oturumlaryla bir tutuyorlar. Bylelikle bir derse kat lnca da hkm ve kararlarn belirtebiliyorlar. u noktay hatr latmak gerekir ki ders, vaaz ve hitabe deildir. Ki, bir oturumda sz tamamlansn ve neticesi akla kavusun. Mantk silsile-sindeki ini ve klarla; kusurlar tesbit ve tahlillerle iyi veya kt fikirler belirlenerek ancak bir yere ulalabilir. Dier bir konu da; szgelimi, Hseyniye-i rad gibi slm bir kurumda, niin Buda'dan bahsediliyor? dediklerini iittim. Bizim bunlarla bir szmz yok. nk slm'da ve ia'da en deerli ilerin, tefekkr, ilimle ilgili konular ve ilm tartmalar olduunu bilmiyorlar. Bu, beyefendinin bir kede oturmas ve Nasruddin ah'n deyimiyle, fikir ve hayaller buyurmas(!) anla mna gelmez. Bilkis ilm meseleler, fikirler, inanlar, ideolojiler, hayatla ilgili akmlar, kendi kaderi ve kendi insan toplumuyla ilgili konularda dnmeye balamas demektir. Bilinli kii doru dnceyi elde edebilir (ancak ilm ve ince bir bilinle), islm, dnmeye o kadar deer vermi ki, yle diyor: "Bir saatlik tefekkr altm senelik ibadetten daha hayrldr." DNLER TARH 385 slm'da ibadetten daha stn olan tefekkr; bilimsel, meto-dik, etkin ve yararl sonular dourandr. mam'dan 'eer biri nin lmne br saat kalmsa ne yapsn?' sorusuna cevaben u nu iitiyorlar: O son saatini ilim elde etmekle ve ilm tartmayla geirsin! Byle bir fetva verdii iin alageldiimiz din bir nder deil de deta bir

filozof veya Siyonist olduunu sanrsn. Bu ri vayetler bizim toplumumuzda da naklediliyor. Tabii kabul ve onunla amel etmek iin deil, belki rivayeti nakletmekle sevap elde etmek iin! nk rivayeti nakletmenin sevab vardr. Ra mazan ve Muharrem ay boyunca "slm'da ilmin faydalarn" anlatmak amacyla minbere kyor, ilim ve retimin deeri hakknda yzlerce rivayet naklediyor. Diyor ki, Peygamber y le buyurdu: "in'de bile olsa ilm talep ediniz." Birisi ilmi elde etmek iin bir adm atmak istediinde ise hemen basyor ferya d. Deil bir inli'den dnyev ilmin, hatta ii olmayan bir Ms-lmandan Kur'n'n tecvid ve kraat ilminin alnmasna bile ta hamml edemiyor! Ben, sradan bir retmen olarak, eitli dinlerde, ahlk hatta materyalist ekollerde derinletike slm' anlaym daha da kkl, din deerlerim daha da aydnlanm oluyOr. .Sizler de, bu duyguyu kendiliinden seveceksiniz. Bu dersleri adm adm takip edenler, bu iddiann tanklardr. Eer, esasl bir so nu almaya henz ulamamlarsa bile, slm grleri mutlaka daha derinlemitir. Daha nceleri ounlukla inandklar dinin dnda baka bir dinden bahsedilseydi, din asndan kalpleri sakinlesin diye ona hakaret etmeleri, onu irkef gstermeleri, deersiz ve kk grmeleri gerektiine inanrlard. Ama, bu aratrma ve incelemeden sonra anlalmtr ki, hakir grmek ve basit saymak ilim asndan sadece nakletmeye ve dnme ye ihanet etmek deil, belki bizim dinimize de ihanet etmek de mektir. Bu konuyla ilgili olarak Ernest Renan yle der: "Her di ni azameti, onu takip edenlerin dncesinin azametine ve duygunun zirvesine varmalarna baldr." Yani o dine, duygu, akl ve kalpleriyle inanan kimselerin. Herkes akl, duygu ve bilgisi nin azl orannda dini kavram ve ahsiyetlerini (nder kiilik386 DNLER TAR H lerini) hakir ve sfli olarak dnr. Yani anlay ve duygular kapasitesince. Safa ve kin gtmeden inandklar, kabullendikle ri Peygamber'in (s-a.v.) Ali'nin (a.s.), Ftma'nn (a.s.), Kur'n'n.. ak ve meftunu olduklarn grrsn. Ama anlay dzeyleri dk, dnya ve dinlerle alkal bilgi ve tanmlar ksr olduu iin o byklere isnad ettikleri fazilet ve zellikler de kendi kav ray ve uurlar oranndadr. Ali'nin tm o hayretler uyandrc azamet ve esrarl boyuttaki her antropolog, O'nun yaratlnda-ki bu ynn insanla ve tarihe kazandrdklarna hayran kalm tr, onlarn kk zihinlerinde, sadece klcnn ekli, zrhnn cinsi... yemek yemesindeki ll davran yer etmekte; dier tm zelliklerinden nce hatrlamaktadrlar. nk basit bellek lerinde, dar zihinlerinde bundan bakasn da canlandramyorlar.50 50- Peygamberin vefat konusunda "Muntehiyul A'mal"a baknz1.. -Revata olan bir kitaptr. Yazan da muttaki ve ihlas sahibi olarak tannan biridir-... "Pey gamberin ba armaya balad. Bak kabristanna gitti; dnd; lme hazrlan mt.. Hazreti Emir'in evine geldi.." Burada herkesin kalbi heyecanla atmakta. Peygamberin hayatnn sonunda, Ali (a.s.) gibi bir ahsiyete vasiyet ne olacakt? Hayran bakan bir azamette olan bu iki ahsiyetin konumas basit deildi!" De di ki: Ey Ali! Vefatmdan sonra; ruhum dar knca, avucuna al ve yzne sr. kincisi de, kimsenin baklarnn avret mahallime kaymasna izin verme; kr olur. "Sonra evine dnd!" Bu tasvir takva sahibi, ak hatta lim bir m'min dindar toplumumuzun son dnem bilginlerinden birinin zihnindeki; Hristiyan bir doktor olan Dr. George Jordake'n anlayndaki Ali'nin tasviridir:

"Ey za man! Ne olurdu btn g ve yeteneklerini bir araya toplasaydn da bir sefer daha Ali dosayd; bugnn insan O'na yle muhta ki! Ve ingiliz yazar Caryle'in, Peygamber ile Ali'nin grmesinin tasviri: "Bi'setin balang anlarnda, Peygamber'in akrabalar O'nun davetini hep kin ve alayla reddettiler. Sekiz veya on yalarnda bir ocuk olan Ali, O'na biat etti: O kk el bu elle birleti ve insanlk tarihinin akn deitirdi" ("Kahramanlara vg" kitabndan). Bu yzden yine tekrar ediyorum: "Tanmak" ve "Tekrar tekrar tan mak!" man ve ak sonra gelir. Ancak telkin ve miras yoluyla deil, tanmaktan doan ak ve iman!.. Ali gibi bu adam tanmak iin, anlay kapasitemizi, uur ve bilgi sermayemizi, grmz geniletip en st noktaya karalm ki, bylece dinimizi de yksek bir seviyede tanyabilelim. rendikten sonra, o bykleri "grme" sanatn, ri sale S ve fonksiyonlarn grelim. Byk ekolleri ve dinleri, mmkn olduu kadar insafla inceleyelim Deerleri ni, byklklerini, faziletlerini daha ok tanyalm. Doru veya eri, hak veya batl taraflarn daha etraflca anlayalm ki islam'n daha stn ve daha mkem mel olduu bizim iin akla kavusun. Szgelimi, Buda'y tanmakla -benim nazarmda (sosyolojik anlamyla) kt bir peygamber, ama ok byk bir air ve filozoftur-veya Mehavira Zerdt, Konfys, Lao-Tsu ve Sokra t,.. Ruh leminde, insann maneviyatnda, i leminde btn o kudret, akamet ve derin lii elde etmi olan kiiler, zihnimizde birden Ali'nin (a.s.) ahsiyetini artrDNLER TARH 387 Buda Buda, "Kaaterya"dan bir adamdr. Kaaterya, Hint'te eh zadeleri, eraf ve soylular kapsayan bir snftr. Yunan'da soy lulara, asillere ve imtiyazllara (idareciler, devlet bykleri ve eraf bunlardand); "Aristo" (Aristokrat) olarak isimlendirilen bu snfa Hint'te "Kaaterya" denildiini gryoruz. Byk ruhanilerin tmnn; genelde, Budizm'in kurucular ve "Veda" dininin ruhanilerinden birounun Hint'in eraf ve ehzadeler snfna bal olduklarn syledim. Yine mreffeh s nfta yaayan insann ruhunun nasl bolua ve hilie vardn da anlattm. Boluk isyana, isyan dnyadan bkmaya, hayat hakir grmeye, igdlerin kafaya vurmasna neden olmakta dr. Zevk, bir eit zel felsef veya din zahidlie meyletme (Gazneli ve Seluklu Trkleri dnemi), tasavvufun gemesi, de rebeylik ve feodalitenin ortaya kmas, dnrlerin, gen nes lin isyan; bir eit dind zahidlie yneli, kapitalizm ve refah dneminde olan bugnk Bat'da madd hayat reddeden, ken dine zg egzistansiyalizm hep bundandr. Btn Hint, in, ran, o gnk Avrupa dinlerinin btn dnrleri, byk din mekteplerin kurucular, bu snfa baldrlar. Yunan'da "Sokra-tes", "Aristotales", "Platon", "Demokritos", "Lousibus"; ran'da "Mani", "Mazdek", "Zerdt"; in'de "Konfys","Lao-Tsu", Hint'te "Mehavira, "Buda" Erafa, Mubetler, Mean (Zerdt ve Mecusi din adamlar) snfna veya Kaaterya snfna balyd lar. maktalar. Bunlara karn Atinin stnl kistin i ve faziletlerini anyor ve onlarn tmnn sahip olduklarna, O'nun tek bana sahip olduunu gryoruz. te bu anlay deerlidir; bizim m'minkrin birka halifeyle yaptklar mukayese den sonraki anlaylar deil. Ali'yi ikincilerle kyaslamalarnda ise onlar, yle sine kltyorlar ki, bununla da kendilerince Ali'nin bykln ispatlam

oluyorlar!!) Peki, Ali'den geriye ne kalyor? Demavend tepesini, Hilton otelivle tartyorsun. stelik hem dan tepesine gitmedin, hem de dnyada bu binadan byk binalar tanmyorsun. Tahran'n dna kmamsn. Bununla beraber Tahran'daki Hilton otelinin bykln de taassup ve dar grllnle G ney Tahran'daki bir kk kulbe gibi tantyorsun; sonra, evk, ak, iftihar hatla tahrif ve taassupla bu kulbe, Demavend tepesinden daha yksektir, dive ispal-lyorsun(i) Teekkrleri!) Eer biri: Hayr beyefendi, Hilton oteli kk bir kul be deil, Tahrann en byk binasdr; ama Demavend da karsnda hibir eydir; o binadr, bu ise dadr, derse; banp kfrediyorsun. Diyorsun ki: O, Mevl'nn velayetine sahip deildir! Teekkrler! 388 DNLER TARH "Refah"n hilie, hiliin isyana, isyann zhd ve sofice ir fana; idealizme, ie dnkle, zihniyetperestlie ve ar ahiret-ilie dntne ilikin snfsal psikolojik temel, "Buda" iin de geerlidir. lk Devrim "Sidarata", Brahmanlarn tahminine gre evsiz barksz der vi ve zahid olarak lks dnya hayatn ve saltanat bolayacak bir prenstir. Babas bu tehlikeyi nlemek iin ona mevsimlik kkler (bahar kk, sonbahar kk, k kk) yaptrr. Ha vuzlar, balar, ok gzel av yerleri, cennetvari elencelerle dop dolu bir hayat iin gerekli tm vastalar hazrlayarak bu kk ve yaam iinde tutsak kalmasna alr. Ama dem'in Cennet te isyan etmesi(!) gibi, Buda da babasnn hazrlad debdebeli hayata isyan eder, btn o nimetlerden kaar. Buda'nn Hind'in en gzel kzyla evlendii dn gecesin de, en iyi mzisyenler, danslar, arkclar, en debdebeli Hint bahelerinde; Buda'nn babasnn en son ev ve en salam ipini Buda'nn ayaklarna balamak iin bir araya toplanmlard. Hizmetiler, retmenler, Buda'nn babas korku ve endie iin de Buda'nn denetleyicisiydiler. Btn bu gzellii nasl telakki ettiini grmek istiyorlard. Olduka mera ki andna bir durumu vard. nk hepsi grlt ve heyecann esiri bir lemin zirve sinde olduklar, gzellik ve lezzete battklar bir anda, Buda, (kendi deyimiyle) hasta bir fil gibi bazen kalabalktan uzakla yor, bir pencerenin kenarnda duruyor, dakikalarca gizli bir sktla, nitelendirilmesi mmkn olmayan bir ekilde dalyor du. Babas ve dierleri de, onu bu durumdan kurtarmak ve ha yata dndrmek iin seferber olmulard. Her halkrda ona te bessmlerde bulunuyorlard. Ama o azck bir frsat bulunca, kendi yalnzlna geri dnyordu. Btn bunlar, gencin iinde baka bir dnyann dou halinde olduuna iaretti. Ruhu bir devrim iindeydi! Sonra bir ocuu olur. Kaderi her gn bir ivi ile hayat ve varln yere akyor, bylece kopmas ve sefere kmas daha DNLER TARH 389 bir zorlayordu. Bu durum, bakalarnn girmesi yasak olan al tn kafesinden ilk defa dar adm atmasna kadar srer. Drt iaret ve drt kelime ile karlar ve hayat yorumlar...51 Yallk: lk admda "yallk" ile karlar. Krlm, buru mu, pejmrde bir halde. Bunun, herkesin kaderi olduunu iit ti. Her gen, hayatn bu mevsimine ulamaktadr. Kim ve ne olursa olsun, bundan ka yoktur. Hastalk: kinci admda, hastal tanr. Kederli, rahatsz, kansz. Her salam olann bu aamaya ulatn duyar. Hastal a yakalanan, pejmrde bir hale

gelmektedir. Kim, ne olursa olursan ol, bu kederden kaman mmkn deil. lm; nc admda, kaderin son kelimesi ile karlar. "lm" duygusuz ve hareketsiz bir cesette gzler. Sorar; - Bu kimdir? Derler ki: -l. l kimdir? diye sorunca: - Olmayan kimsedir. yle br hal ki, her hayatn durduu ve sona erdii bir durumdur. Bunun zerine: Benim hayatm da m? diye sorar ve cevabn kesin ifadeler le alr: - Senin hayatn da. lm, btn bu kale ve hisarlardan ge ip senin peinden de gelecek. O zaman ocukluundan beri ruhunda varolan gizli endie ve dine ait duygular, vicdannn derinliklerine ve iliklerine dek ileyen bu iaret ile isyan eder. Bir soru, anmda, nutfe olu turmaya balamtr: Hayat nedir? ister darda ister ierde, is terse sarayda veya dada, her kim olursan ol, her snfta ve her ekilde "yallk, hastalk ve lm" seni tehdit etmektedir. Bu y51- Evliyann hayat, Buda'nn hayatnn benzeridir. Mucizeler ve kerametler, ta savvuf ahsiy etleri vle ilgilidir, imamlarla deil. mamlar, btn bu mucizelere sahip deildir. Buda'mn yaamna benzer ynler bunlarn ounun hayatnda tekrarlanmtr. Bu Buda'nn biyografisinin, evliyann hayatnda etkili olduu nun iaretidir. Mesela, brahim Ethem, Belhli b'ir ehzadedir, nimet ve zevke gark olmutur. Daima av partilerindedir. Bir gn tek bana avn peindeyken, anszn bir ses yakasna yapr ve haykrr; nereve gidiyorsun? Bu uyarc vur gu haz ve nimetle yaayan dertsiz ehzadeyi brahim Ethem yapar 390 DNLER TARH nyle yzyze gelmeye aresiz bu kesin kaderle karlamaya mahkmsun. Genlie gnl baladk, yallkla sonuland; Shhatli, sa lkl olmaya gnl baladk, hastalk yakalad; hayatmz, lm le sonuland O halde nasl yaayalm ki bu nden kurtulabi-lelim? Buda, btn bunlarn cevabn son grmesinde bulur. Bir adam grd; ne yal, ne hasta ne de lme giriftardr. Ne lezze tin zirvesinde, ne kudret arabalarnda ve altn kklerdedir. Ne muhta, ne hasta. Silahsz, elbisesiz. Ne altn, ne ba, ne zengin lik... Ihtiyasz, sevin, sknet ve kudretin zirvesinde, topran zerine diz bkp oturmakta. Sanki varln ve lemin tepesine km. Hibir gce sahip olmayan yle bir insan, bylesine bir kudreti nasl bulabilmitir? Buda sorar: - Sen kimsin? - Brahmanm, cevabn alr. Sorar: Btn bu kudret, bu sknet, safa, emin olma ve gzlerin deki bu hkimiyet parlakl nerden kaynaklanyor? Bu zaaftaki btn bu g, bu mucize kimdendir? Fakirlikte saltanat, bo el de bu doluluk! Bylesi hayat ve shhati nereden getirdin? Ce vap alr: - Ailesiz yaamdan! Soruyor: - Ailesiz yaam nedir? Sorusuna karlk unu duyar: - Akllln renmi olan insann yaamdr: Izdrapszl-a ve ihtiyaszla ulatm. nk btn zaaflar, zilletler, endi eler, zntler, muhta olmaktan kayna klanmaktadr. Eer, "stemezsen" hi kimse seni zillet ve klelie ekemez. Eer sa hip olmazan, hi kimse seni korkutamaz. Bu insan hayatnn iki esasdr. (Elbette bu cmleler, metinden deil. Belki olayn yoru mu ve

Brahman gr dorultusunda ben sylyorum.) Bu nedenle, bu adam kudret ve servete sahip deildir ki, onu koru mak iin muhafz ve dalkavuk olsun, vesvesesiz ve endiesiz bir an geirmez olsun, onu kazanmak iin her ie bulamak istesin. "Buda", kurtulu yolunu bulmutur. Saraylarn, yalanc ge niliinin kendi zindannn darl olduunu anlyor. Kk, kaDNLER TARH 391 dn ve evlat, zgr ve hafif kanatl umas gereken gvercinin ayaklarna bir badr. Bir gece yatak odasna gider, (ihtiyaszln, ailesizliin ve muhta olmamann eiine vard gece). Karsn, ipek bir ya takta, efsanevi bir odada kl bir atmosfere garkolmu olarak gzelliin ve genliin zirvesinde grr. Dinlenmekte ve uyu maktadr. Kucanda yeni domu ocuu. Byle bir durumda kapnn eiinde durup, kendi kendine: Sizde grdm btn bu gzellik, kendimde grdm btn bu sevgi ve efkat, ii mi zorlatryor. Biliyorum, eer vedalamak iin sizi uyandrr-sam, ykm daha da arlaacak, yolculuum daha da zor ola caktr! Bu yzden sizi uykuda brakyorum, vedalamakszn si zi terk ediyorum. Atna atlayp ormana doru srer. Bir rmaa ulap suyun dan geer ve gemi hayatndan kalan btn zevk ve lezzetleri bu suyla ykanm ve hayatn bulatrd pisliklerden temizlen mi olarak; at (gemiteki soylu yaamnn son hatras, dnya ile son ba, hibir yere ulatrmayan bineklerden olan bu son binei) rman tarafnda brakr. Yaya olarak gr ormann de rinliinde kaybolur. Be byk Brahman'a balanr ve Buda ol maya balar. Kurtulu Yolu (Muksha) Daha nce de sylediim gibi. Buda dininde kurtulu yolu, "riyazet" ve hayatla olan balar kesmektir. Nefsin hayatla olan balarn kesme ve bizim "nefsi ldrme"52 dediimiz bu olayn rarlama olmadan gereklemesi mmkn deil. Nefsi zorlamak 52- "Nefsi ldrme" kavramnn Hint kltrnden geldiini ve daha sonralar dilimizde ve din fikrimizde yer edinmi olduunu tahmin ediyorum. Yoksa ilk islm! metinlerde, "ldrme nin yerine "terbiye etme" deyimi varo la gel mistir. Hatta Kur'n nefse yemin ederek onun iin "bir tohum gibi" deyimini kullan yor. Bir ziraat gibi ona su vermek, onu salam olaraklcorumak, yarlmasn, eitilmesini renmek ve ondan mahsul almak gerekir: "Nefse ve onu ekillendirene; ona takvasn ve fcurunu (iyilik ve ktlk kabi liyeti) ilham edene and olsun ki: Nefsini tezyike eden kurtulmutur ve onu r ten kaybetmitir." (ems 7, 8, 9,10) "Nefs iezkiyesi"ni, tefsircilerimi?. ve teblici-lerimiz, "nefsin pislik ve bula klklardan artlmas ve temizlenmesi" olarak yo392 DNLER TARH iin ok etin bir program dorultusunda gl bir iradeyle ona gem vurmak gerekir. Bu i iin kendini bu "yoga" ayinine (Veda dinine zg riyazete) vermek gerekir. "Buda", riyazette yle bir makama ulat ki, Brahmanlar onun hakknda mitvar olmaya, Ona tevessl etmeye balad lar. nk riyazet srasnda gsterdii

stn yetenekleri ve irumlamlardr. Bunun daha ok ruhban grn etkisi altnda olmas muhte meldir. Nefsi ldme riyazetine yneliin hedefini, din ve ahlk terbiye asn dan "temiz olmak" olarak alglyorlar. "Eflaha"y da kurtulmak ile aklyorlar; bu, insann mahpus olmas, tabiata, maddiyata ve igdlere giriftar olmasn artrmaktadr. Dou tasavvufundaki lezzet ve tabiata kar duyulan ktm serlikle benzerlik tekil etmektedir. Halbuki "eflaha", "zekk"', "hbe", "dess" drt kavram arasndaki manev uygunluk birinci yet ile onun izdd olan ikinci yet arasndaki tezat; insann sorumluluundan bahsedildiine iaret etmekte dir. Nefsle beraber sorumluluk, kurtulutur. Eer tohum, filizlenirse iindeki gler ve yetenekler beslenir ve slah edilirse muradna ermi, (eflaha] faydalan m olur- eer, o topran altnda sizli braklr (dess) ve gmlr, su ve hava dan mahrum edilirse ziyan olur. Muradna ermemi olur. Bu iki tarz yorum; iki ahlak gr ve eitli antropolojik grleri aklyor. Birincide; insa'nn risale-ti (ilevi), hayatta temiz kalmaktr. kincisinde, insann risaleti gelimektedir, Bi rincide insan, saknandr. kincisinde insan, iyilik yapandr. Kt i yapmayan adam ile iyi i yapan insan arasnda fark vardr. Biri olumsuzdur, dieri olumlu. Tezkiyenin byle olumsuzlukla yorumlanmas, maalesef halkn zelliksiz, men fi ve isiz tiplerin peinden gitmesine sebep olmutur. Sadece bulamayan, d rst kalan, insanlarn peinden. Halbuki temizlik, uur ile eitildii, byk bir duygu, bilgi, irade, liyakat ve yapclk ile i ie olduu zaman deer kazanr, yoksa bir hitir. Bir insan, btn mrn saknma ve perhiz karlkla geirse de gnahszlk ve temizlikte "aldanbir heykel"e, "kardan bir adam'a veya bir "cenaze"ye ulaamaz! Diyecekler ki Takva? Evet takva! Ama bir uursuzun, kabiliyetsizin ve aylakn takvasnn ne anlam var? Takva, kendini sapmalardan, pisliklerden, hanetler den korumaktr. Sapma, pislik ve ihanet faktrlerini, hatta onun eitlerini bile tanmayan, onlar anlamayan bir adam, nasl takva sahibi olarak kalabilir? Ali {a.s.)'a kar savaan Hariciler'in kusuru takvaszlk deildi, uursuzluktu. kincisi, bir elini hibir eye (siya ha-beyaza vurmadan) dokundurmadan elleri temiz kalyorsa, bunda vnlecek ne vardr? Siyas, fikr, iktisad, sosyal kargalaalarn kalbinde aba gsteren, sorumluluk yklenen ve temiz ve saknm olarak kalan, kendini satmayan, zaaf gstermeyen, zorluklara tahamml eden, ahs heveslere kar srmeyen, kaymayan insann takvas takvadr. Zamann, durum ve vaziyetleriyle iice olanla, zamann durum ve vaziyetlerinden bhaber olan bir midir? Hayatnn bir ksmn (bakalarnn) emin kld kimse nin ii de temiz kalmaktr; bu, hangi takvadr? Deneme ve tehir alanlarnda yer almas gerekir. Kendisini korumas gerekir ki, takva sahibi olsun. Acaba "Baba Kuhi'nin ingilizlerle olan smr anlamasnn hibirinde imzasn grmyor sak, bu onun vatan satmayan, takva sahibi biri olduuna m iarettir? Kebi' Efendi, Hazret-i Emir'in hkmeti zamannda btn o kargaalardan kenara e kiliyor, gelip Mehed yaknlarnda kendisine bir kabir yapyor orada ibadetle megul oluyor. Mnker ve Nekir'in soraca sorularla ilgili soru cevap temrinle rinde bulunuyordu! Bu ise takva deildir! Takva, Malik E ter'in kidir; kargaa, tehlike, para, kudret ve Ben meyye'nin vesveselerinin zirvede olduu bir or tamda alyor ve temiz kalabiliyordu. DNLER TARH 393 kenceler karsndaki kahramanca direncinden sonra, hepsinden nce

Nirvna'ya ulaaca akt. Bu yzden Brahmanlarn mit kayna oldu. Yzyllk bir yolu arnlad. Alk ve zaaf (ikence, riyazet, kendine eziyet) programlarnn etkisiyle yle bir snra ulat ki kendinden geti, Brahmanlar etrafnda toplandlar, ldne kesin karar verdi ler. Bu baygnlk, kendinden geme ve takatsizlikten sonra, ye niden kendine geldi. Bu durum, bir deri ve kemik kalana kadar tekrar tekrar srd. deta bir hayalete dnmtr, babas bile grse tanyamazd. Riyazet, yani "demir", yani kendini silah, makas ve bakla temizleyerek bakalatrmak. Seni sen yapan zelliklerini ylesi ne temizlemelisin ki, dostlarnn hibiri artk seni tanyamasn. Sevgilin seni grnce, eski dostu olabileceini hissedemesin. Annen ve baban seni grnce artk onlarla aranda bir akrabalk bann olamayacan anlasnlar. Zira ylesine yabancsn ki gemiinle olan tm ilgini kesiyorsun. Yeni doum budur. Yani br kez daha kendinde douyorsun. O zaman, nceki kendin rm ve kokmu bir cenin gibi senden d vermektedir. u ta bir, Bayezid-i Bestam'nindir. Diyor ki: "Ben Bayezidlik'ten, deri sinden kan bir ylan gibi, dar kmm." Cneyd-i Badad diyor ki: "Nur'a baktm; kendimde de nur olana kadar otuz yl bakmaya devam ettim." Yani, artk "Cneyd" deil. Buda, byle bir aamaya ulanca baarnn zirvesine, Nirvan'ya nail olmann da eiine geldi. Bu durum, sesi tm Hint'te; byk Brahmanlar, zahid Hint ruhanileri arasnda do lat ana kadar devam etti. (Buda artk ak ve kemlin en son derecelerini arnlamaktadr) te Buda, bu noktada anszn f kelenip apayr bir halete brnd. Buda'nn Hayatnn ikinci Devrimi Sidrat, buraya ulancaya kadar byk bir "Brahman" ma kamna, bundan sonra da "Buda" makamna kavumutur. Artk Brahmanizm dininin byk bir brahmani olmakla beraber, O'nu snrsz byklkteki makamlara erdirecek, hayretengiz bir his dnyasna ulamtr. 394 DNLER TARH Akln tesi ve Akln Aas Dikkat edelim; aklla direk alkal olmayan konular iki yn temle zme kavuturulur. Bunlardan bir akl tesi olan konu lar olup akl da (bunlar) anlamak iin ban yukarda tutmas gerektiini hisseder Dieriyse, basit dzeyde olan meselelerdir ve akl da bunlar kolaylkla idrak etmektedir. Bunlarn faydasz olduunu bilir ve bu bilgisinin doruluu hakknda hibir te reddd de yoktur. Sz konusu olan meseleler ise tamamen akl tesidir. Bu ne denle, akln rtecek, irfan duygularnz glendirerek ne karmanz gerekecektir. Bylece Mevlan'nn Buda'nm yaam nn bu en st ann nasl nitelediini anlayabilesiniz. Elbette Mevlan'nn anlatm tamamen sofiyane ve Budac bir anlatmdr; slm deil. nk slm, baka bir tarzda anlatmaktadr: Nefsin Aldatmas Otuz yl sava meydanlarnda savam olan bir mcahid, bir kenara snm, batini safl elde etmek ve nefsini ldrmek iin riya zete oturmutu. Gnlerce gecelerce kendi yalnzlnda riyazet yap yor, kendine eziyet ediyor, ibadetle urayordu, "el-cihad! el-cihad! davulu sokakta, caddede, pazarda nlayana

kadar. ehirde cihad ba lamt. Mcahidleri, genleri savaa aryorlard. Kede kendi yalnzlnda oturan mcahid, nefsini ldrmeyle, uzun ibadetler ve ar orularla urayordu. Birden tand bu sesle rkildi, ruhu canland, ald. Kendinde, mcahidlere katlmaya ve ci had sahnelerinde ilerlemeye iddetli bir arzu buldu. Kahramanlk ev ki, Allah yolunda sava, ehadet arzusu, onu harekete geirdi. evkle harb elbisesini giyerken anszn kendine geldi ve dedi ki: "Ey nefsi Yi ne beni aldatmak m istiyorsun? Sava meydanlarndan, evimin selmetine sen davet etmedin mi? Kadn, ocuk ve sorumluluktan bah setmedin mi? Kadn ve ocuun hakkn vermenin ne kadar sevap ol duuna dair rivayetler okumadn m? Falanca duann ecri ehidinkinden yetmi misli daha fazladr, demedin mi? Krmz bir nar yedikten sonra, ki rekt namaz klmann, Bedr'in krk ehidinin ecri kadar ecri DNLER TAR H 395 vardr, demedin mi? Bu ekilde, kolay gsterileri, ok krl yolu gs termedin mi? "nk, nasihatlarna kulak vermiyordum, diyordum ki: "ki rekt namazla elde edilen krk ehit sevabn istemiyorum. Kendi ca nmla, kendimi ve ailemi yok etmekle, sadece krk deil hatta bir ehdete karlk bin sevab elde etmeyi istiyorum! "Sen, sava meydannda da beni brakmyordun, varolan becerile rimi fsldyordun. lmek iin ok sayda insan var; ama benim gibiler azdr, kendimi dierleri iin koruyaym, istiyordun. Yine szn din lemiyor, saldryordum. Sen bu sefer, pehlivanlar himaye bahanesiyle geride arkadan saldrya uramasnlar diye koruyucular olmam isti yordun, ben de oluyordum. Hep kendimi koruyaym diye urayor dun. "imdi ne olmu ki, cengaverlerin davul ve ksnn sesiyle bir zerlik otu gibi ateimin zerine atlyorsun ve byle bir iddetle beni sava meydanna gnderiyorsun? Ahlk, yaam tarz ve inan deiik lii neren sen deil misin?" "imdi anlyorum ki, bedenin korunmas ve kalbn zevk almas iin, seni sava meydanna gtryormuum. Btn bencilliklerin ve ideallerin karlk bulsun dye. Kee oturmam glyordun. imdi kt mptela olduunu grnce -nk sessiz ve yalnzlktasn kimse grmeden-, zerre zerre beni bouyor, skyor, ldryorsun. Kendi kendini ldryorsun, sonra diyorsun ki: Ben ldrlmekteyim. Ma dem leceim, bu habersiz yalnzlk yerine, beni ehit sayacaklar bir yerde leyim. Birka kii grsn, byk cengaverlerden olduumu ha trlasnlar. Eer canm kaybedeceksen en azndan isim, haysiyet ve vg edinebileyim istiyorsun." "Sana teklif ettiim eyi gryorsun; sessiz, tibarsz ve isimsiz bir lm. Bunun iin beni cihada gnderiyorsun ki, haysiyet, isim ve toplumsal bir hret kazanasn." Buda da, byle bir ana ulayor ve yle diyor: "yle bir ma kama ulatm ki, Hind'in btn Brahmanlar' benim zahidliim, din darlm, takvam, mkemmelliim ve ruhaniliimden bahsediyorlar. Halkn hepsi, beni kutsamaya duruyorlar. Birden u hakikati anlyo rum ki, kendime yklediim btn bu iddetli ikenceler, uzun oru396 DNLER TARH

lar, ok zor ibadetler, birka haftada sadece birka tane pirin ve birka damla su ile yetinmeler, korkun ve acaip bir hevesperesstliktir. Btn bunlar, isim yceltme ve kutsallatrma hedefine ulamak iindir. Bir yar izgisine dtm. Gryorum ki, btn bu zorluk, oru ve i kencelerden haydyorsam da holanyorum. deta lezzet ocandan ve btn madd igdlerimin ifa bulmasnn tesine kyorum. Tevfik, kudret, hedefe ulama ve olgunluu hissediyorum. Kalbimin hibir kalbin kudretinde olmayan bir g ve esrarengiz tecellilerin zuhur et tii yer olduunu dnyorum. Btn bunlar, gurur, baar, itibar, lezzet ve hevesperestlikten baka birey deildir..." Byle bir anlay, psikoloji asndan da dorudur. Mazo izm, zayf ekliyle hepsinde vardr. Kuvvetli ekli sadizmdir, tedavi edilmesi gerekir. "Sadizm" dierlerini eziyet ekmesin den zevk almaktr. Mazoizm (mazohizm) kendine eziyetten zevk almaktr. Hevesperest ve bencilce bir riyazettir. Diyorlar ki; bir ocuk byk bir evk ve zevkle annesine yle diyordu: "Dn gece ryamda bir kleyi bana baladklarn grdm, ben sevincin iddetinden kendimi paraladm." Annesi cevaben; "Yars dorudur!" dedi. "Fesencan"m (et ve cevizle piirilen erkez tavuuna benze yen bir yemek) adyla irkilip hayli bir an skt eden, obur bir insann "Yoga" vastasyla derisi o kadar incelir, kemikleri gr nr. Eti ve i ya ylesine erir ki, adamn i organlar ve bar saklar gzle grlr hale gelir. Bundan sonra, reflekslerine ve vcut sistemine, igdlerine hakim bir adam haline gelir. Hat ta hayatnn doal kanunlarn elde eder. Birka gn nefes alma yabiliyor, haftalarca yemeyebiliyor, yllarca bir yerde durup ha reket etmeyebiliyor. "Bihr Baba" gibi yarm asrlk bir skt gs terebiliyor. Sktu evvelki sene krld, elli senelik sktun sona ermesinden sonra, yarm asr szn bekleyenlere sadece dedi ki, "insanlar? Kendi iinize dikkat ediniz, herey ieridedir?" Bu ya rm asrlk sktu lmedir. Btn bunlar dorudur, byle riyazetlere bedeni vermek byk g ve yetenek ister. Ama bununla beraber, Buda'nn deDINLER TARH 397 yimiyle: ", ylece karanlk kalyor" Zahidin riyazetilii, kulu gurura mptela eder. (Eer frsatm olsayd slm ahlk kitapla rnda ve dualarn metninde bu meselelerin ne kadar derin ve faydal olarak -saptanm olarak deil- ortaya konulduunu gsterirdim. Bu namazlar, dualar ve takdisi meslek edinen kimselerin en byk facialar, gururdu. Bu gurur, btn zah metlerini heder eder. Gurur ktdr. Tm bu imknlarn, baa rlarn elde edilmesi ve Allah'a yaklamann vermi olduu gu ruru, btn igdlere ve heveslere galip gelebildii ve dierle ri kendisi gibi olamadndan dindarlk ve takvada ne getii iin dier herkesi kendinden daha aa, daha kirli ve daha kt grr.) Kiinin nefsinde riyazet, ruhun, sapk zahidlikler netice sinde elde ettii pisliklerden ibarettir. Bu yzden "zhd iin zhd" byk bir insan ve ilh felsefe tamakszn insann sapma faktrdr. ok korkun ahlk hastalklarn mikroplarnn ekildii bir ocaktr. Bu nedenle za-hidlerde (zellikle Budizm dininde ve Hristiyanlkta) geni sap malar gryoruz. Mesel zhdle igdlerini ldrm, apkn ln nlemi olan kimse, hl pisboazlk yapabilmektedir. Bu, tpk bir cepten alp dier cebe koymak gibi bireydir. Azaltmak veya

oaltmak deildir. Bu yzden Bertnard Russell diyor ki: Bir ngiliz atasz var; "Ayyalklarnz devlet bykleri ve subaylarla yapnz, yiye ceklerinizi zahidler ve dindarlarla yiyiniz." nk onlarn he vesleri dans ve mzik pistlerindedir, yiyecee nem vermezler. Ama bunlar saatte bir yerler, iki saat de yemekler konusunda konuurlar. Dier vakitleriyse, yedikleri yemein banda heder olup gitmekte. Yani o fsltlar, akane konumalar ve cins zevklerle geirmeleri gereken zaman bu ekilde telfi edi yorlar." Bu ekildeki zahidliin yars dorudur. O da bedenin baz isteklerinin krlmas ve doal insan igdlerin zayflatlmasdr. Ama bu amel, kiide irak uyandrmyor. (Bu meselenin bu ekilde karmda bulunularak aklanmas slm'daki anla myla ok gzel anlalm olur. Buda'nn red ve intikal duru398 DNLER TARH mu, slm'da esasl bir meseledir. Ama Buda'nn sonraki, ispat ynleri ve zm yolunu gstermesi baarl deildir). Fakirlik ve olanla yetinme, insana gdsel lezzet veren hereyle bal ln olmay, ruha saflk, berraklk vermez ve hakikat ol masn salamaz. Ruha hafiflik vermiyor ki, miraca gitsin; madd hayatn pis bataklklarndan kurtulabilsin. Hayr! Hayr! Ruh, bedenin ikencesiyle, bedenin imanlamamasyla eitim ve terbiye kazanmamakta, belki ylece zayf kalmaktadr. Bu "Buda"nn sylediklerinin esasdr. Gnl (Gnl; kalp deil), hissedilenlerin ve madd hayat tesi esrarengiz hakikatlarn drak oca ve merkezi anlamndadr. Gnl, i yann eri yip su almas, derinin incelmesi, kemiklerin yumuamas ve mi denin boalmasyla gelimeyecek; ondan teye ve ebediyete olan pencereler almayacaktr, Cuki'yle (Yoga ve riyazetle), bedenin zayflatlarak ruhun terbiye edilip eitildii eklindeki iddia doru deildir. Bu ru hun terbiye ve eitim iin bedeni zayflatmak deil, ruhun ei tilmesi gerekir. Btn Hristiyan, hatta Mslman, Hint ve in sofi mek teplerinde ve kabile yaamnda baka ekilde de olsa ounluk la ruh ve beden arasnda dorudan olmayan bir iliki mevcut tur. Tm iin tek bir rnek vermek yanl olur. Hint'te ilk olarak Buda; "Hakikata ulamak iin ruhu bede ne kar bir kenara brakmamz ne yeterlidir, ne de gereklidir" dedi. Btn aynasn cilalamak iin, zahir reddetmemek gerekir. Belki, btn aynasn cilalamann yolunu bulmak gerekir. Ruhu terbiye etmek iin ruh ilmini ve ruh terbiyesini geniletmek ge rekir. Bu ikisi {ilim ve pratik) bir deildir. O Halde Ne Yapmak Gerekir? Buda, "riyazetin" bedeni yok etme dnda baka bireyle sonulanmadn anlad. Tam nirvna ve kendi tekmlnn eiinde olduu, azamet, riyazet, veda ruhanileri arasnda manev ve ruhan nden zirveye ulat anda, birden bu siste min tmn ykp viran etti. DNLER TARH 399 imanlar, doru bildiklerinin yolunda canlarndan geenler oktur. Ama kendi isim, itibar ve erefinden de geecek olanlar ok azdr. Buda, btn o hret ve itibardan geti, geri dnd. Mrid Brahmanlar ondan mitlerini kestiler. Umutlarn tamamen yiti rince onu braktlar. O, ikinci defa tek bana kald ve hicrete balad. Ama bu defa artk vcudu mutlak

mitsizlikle doluy du. Yllarca riyazet; avarelik, ailesizlik, irfan ve marifet dersi renmek, ona sadece zayf ve gsz bir beden balamt Su iti, yemek yedi, et yedi canland, kilo ald; oka kaybettiini o zaman anlad. Vcudunda aydnlktan en kk bir k olmad halde nceden de pek birey getirmedii bir meydanda ye nilmek. Btn bunlara ramen "Buda" mitsizlie dmedi: "Bu ha yat dersidir, sadece baar ihtimalinin olduu zaman hakikat iin aba gstermemek gerekir. Belki hakikatin kendisi iin i yapmak gerekir. Hatta zerre kadar zafer midi olmasa bile. Eer yapmaz da durursa, batla teslim olmu, rml kabulle nip boynuna geirmitir." Aydnlk Yolcusu En kk bir midi bile olmakszn, yola dt. kinci bir-hicreti balatt. Ne hrs ve istek tanrlarnn savana gitti, ne de bask ve sermaye tahakkm tanrlarnn savana (tm bunlar hakikat deildi). Aydnlk yokuuydu. Nur tarafna doru gidi yordu; "Bodhi" aacnn dibinde "Buda"la ulat. lene veya bulana kadar orada kalmaya kesin karar verdi. Bodhi Bodhi, Budh uyanmak, uurlu olmak, dikkat etme, tanmak kknden gelip aydnlanmak, uyan ve irak (ilham) anlamn dadr. "Bo" (koku) aac, cennetteki meyvesi yasak aaca (Tev rat'n niteledii ekilde) benzemiyor deil. dem, yasak meyveyi yemekle gr kazanr. Buda da "Bo" aacnn dibinde gre ular, hakikati ve yolunu bulur. 400 DNLER TAR H "Buda" yllarca "Bo" aacnn dibinde kalr. Hayat, ehir, hret ve ehvetinin ektii btn emellere ve heveslere kar zafere ulap kurtulur. Sonra "gr"e ulap "Buda" makamna kavuur. "Buda", Yunan kavramyla "Sophia" (hikmet) sahibidir artk. Veda mektebinde izah ettiim ilim, teknik tesi bir tanmann sahibi. Bylece bu aacn altnda, yllarca eziyet ve gayretten sonra, bol nimet iinde yetimi ehzade Sidrat, brahmanln riya zetine ve ruhaniliin en st makamna ermi ve tm bunlardan da vazgeip kurtularak baboluk ve bilimsizlikte "Bodhi"ye ulap "Buda"lamtr. "Buda", Uyan ars Buda, Hint dncesinde, her dnem gayb leminden gelip, kurtulu ruhu balayan biridir. Celiyor ve uyanklk arsn da bulunuyor. Amac halk kurtarmaktr. Halk yer cehennemin den kurtulmaya armaktadr. Bir grup onu kabullenip kurtu lua eriyor; ounluk ise kabullenmiyor ve helak oluyorlar. "Buda", tanmadklar biridir. Ancak halkn kendilerini kur tarmaya gelmesini bekledikleri bir nevi Hintli Mesih'tir- nceki dnemlerde de birok defa, eitli grnmlerde ve muntaza man gelmiti. Bir defasnda bir ku grnmnde Hint orman larndan ve btn dnya ormanlarndan yle haykrmt: "Ey yeryz ormanlarnn btn kular! Uunuz! Bu "utan ca bulam, ama ynleri ehir, ba ve mrana ynelik olan" ye il ormanlar braknz. Bu hayat braknz! imdi yangn kapya varacak, btn ormanlar yanacaktr. Ateten sadece, ge yk selmi olan kular kurtulacaktr." Kulardan bir grup, kendi Buda'larnn arsn kabullendi ler ve kurtulua erdiler. Yaamn zevkinden, ormanda kendin den gemi olanlar, ormann yeil

dallar zerinde ark okuyup cvldaanlar, arya cevap vermediler; kurtulamadlar ve yan gnn ortasnda kalp yandlar. DNLER TARH 401 Hint'te kularn bu kadar ehemmiyet tamas (Kelile ve Dimne'ye ve genel Hint edebiyatna baknz; kularn nasl insan bir kiilie brndrldn greceksiniz), kularn ve hayvanlar leminde insann irfan ve kurtulu lemine ait bir dnya olarak kabullenilmesindendir. Eer steseydi Geri Dnmeyebilirdi Sadece mkemmel olmayan ruhlarn lmden sonra geri dnmeye mecbur olduklarn syledim. Ama mkemmel ruhla rn byle bir mecburiyeti yoktur"Buda", Nirvna'ya, akl tesi uura ulam bir insand, hakikati anlamt. Nirvna'ya ulaan kimse, artk zdrap dolu hayata, insanlarn arama geri dnm yor ve ebediyette daim kalyor. Buda, "Bo" aacnn dibinde Nirvna'ya ulanca, o lemde dinlenebilir ve bir daha bu "Karema" hayat arkna ve "Samsara" hayata geri dnmeyebilirdi. Ama dinlenmedi, geri dnd Kendisini, toprak hayatnn kvlcmlar arasna att. Mesh'in kendini kurban etmesi ve Adem'in gnahndan ykan mas gibi. Barlanmasyla, insanlarn, cennetin yolunu tutabil melerini salad Yeryznde srlmeye ve durmaya mahkm olmalarn nledi. Mkemmel olmayan ruhlar, bir kalptan dier bir kalba git mektedirler. Bu durum tekml eden kadar devam ediyor. Ama "Buda", Karemi halkasndan dar km, kurtulmu ve sakin ebediyete ulamt; dnmeyebilirdi. nsann kurtuluundan (hayat grnden) bir mesaj getirmek ve onlara hrriyet ba lamak iin geri dnd. Tanrlar ve Kurban Hint, tanrlarla dopduludur. Her grnmde bir tanr; say sz grnmde saysz tanrlar bulunabilir. Ama asrlar boyunca gelimenin etkisiyle saylar azalm, drt be bine inmitir! 402 DNLER TARH Burada dikkat edelim; "tanr"dan maksat byk tanr deil dir. Kur'n'n "lahe" veya "Alihe" dedii tanrdr. Bunun oulunun kullanlmasnda bir saknca yoktur.53 Tanrlar ok sayda ve ok masrafldrlar. Herbiri bir kurban istemektedir. slm'n aksine; alar doyurmak in yaplan kur ban, bu dinlerde halk iin deil, tamamen tanrlar iindir. Bu yzden kurban yakyorlar, (Yahudi dininde de kurban kestiklerinde yakyorlar) ki tanrlar dumann kokusunu ala bilsin. Bir taraftan da Buda, yle feryad ediyordu: "Btn bu ne zirleri, kurbanlar, dilekleri brakn! Riyazet yolundaki bu tanr lardan dnyada bolca var ve ormanlarn derinlikleri bunlarla tamaktadr. Onlarla bizim bir iimiz yok, onlarn da bizimle bir ii yoktur. Onlarn hayatlar kendilerine, bizim hayatmz da bi ze. Kendi yaammzn gereklerini temin edip dzenleyelim." Bu byk bir ardr. yle ki, byk Veda mabudlarnm ehresine ve Hint Brahmanlar snfnn otoritesine byk bir darbedir. nk Buda'nn bu davetiyle btn gelirler yok ol makta, Veda dininden geriye sadece ve sadece karmak dualar ve ok acaip ayinler kalmaktadr. Bunlarn da logaritma cetveliyle bile halledilmesi mmkn deildir.

Tanrlar ve Araclar Dier taraftan "Buda'nn feryad, hep halk, araclarn gc ne kar isyan ettirmenin peindedir. Dine ait en kk bir ame lin bile, Brahmanlar vastasyla sonulandrlmas gerekiyordu. 53- Hint halknn, vakit, g, evk, mit, ak, iman, hatta servetinin nemli bir miktar Brahmanlar (Veda dinnin ruhanileri) araclyla srf tanrlarn memnun edilmesi, onlarn ilgilerinin ekilmesi veya erlerinin defedilmesi iin kullanl yordu. Zira, onlara birey ulamaynca, eziyet ediyorlard. Bazen de eer birey vermeseydin unutuyorlard. Halk ile tanrlar arasnda, i bitirici araclar halkn ilerini yoluna koyuyorlard. Mesel ok sayda nezirler, kurbanlar buular ve buharlar yapyorlard ki, gkteki ilahlarn yanlarna vardnda insann ihtiyac na cevap verebilsinler. Sonra kanun yoldan veya kanun olmayan yoldan teeb bs etsinler. Araclarn says, fazlayd Neticede kendileri de harcamak iin para sahibi oluyorlard. Vedlarda herkesin Brehmen'e bir inek vermesi szkonusudur. (Yani, deere dnme. Bir sryle sevap balatma). Bir sr veren her kes, dnyann tamamn balam gibidir. Bu lde sevab vardr. DNLER TARH" 403 Brahmanlarn mdahalesi olmadan yaplan kurban ve namaz sadece deersiz olmakla kalmyor, belki byk bir gnah da sa ylyordu. Bu korkun din smrs, bu snfa sreklilik sal yordu. Ama hakimiyetlerinin ve onlarn halkla olan irtibatlar nn reddedilmesiyle, Brahmanlarn ayaklarnn alt oyulmu ol du. Btn o kudret saray ykld. Tm gelir kaynaklar kurudu. Brahmanlar bu yzden. Buda dininin Hint'te yaylmasn engellemek iin, herkesten daha ok aba harcadlar. Hint'te do an Buda dinini, in, Vietnam ve Kamboya'ya srene kadar, onun aleyhinde altlar. yle ki, bugn Hint'teki Budistler k k bir aznlktan fazla birey deildir. nsann Tanrlar'dan (Tanr'dan Deil) Kendine Geri Dn Buda, tanrlarn gcn ve araclarnn gcn reddetti. n san, kendi benliinde varolan kuvvetlere yneltti. O halde, Avrupal din aratrmac ve reticilerinin aksine (bunlar Buda'y ateist ve Allah' inkr eden biri olarak tanyor lar) Buda, "tanrlar"a inanmyordu, onlar ve onlarn araclarn reddediyordu. "Buda", Veda dininin saysz tanrlaryla kapt. Onlarn varl yle bir faciayd ki, Hint toplumundaki para lanma ve smrnn mehur Hint uyuukluunun, yle bir ya amdan ve her trl sorumluluktan yoksun braktran ve Brah-manlarca srdrlegelen aslsz ilikilerin oluturduu ve fert ler arasndaki yaamaktan ve her trl sorumluluk yklenmek ten yoksun braktran temelsiz ibadetler silsilesinin ve uydurma tanrlarn varlklarn oluturduu korku ve endienin tek sebe biydiler. Buda, halk aslsz tanrlardan ve daha da aslsz olan korku ve kuruntulardan kurtard. Onlarn danklklar ve ihtilaflaryla, insanln smrsn, eekletirilmesini, para para edil mesini aklyordu. Bu, "Tevhidin reddedilmesi deildir, "irk"in reddedilmesidir. Eer Avrupal sosyologlar bu ikisini bir tutuyorlarsa, undan olabilir ki, onlar hatta dindar olanlar bile "irk" ile "tevhid" arasnda bir fark grmyorlar, ikisini bir 404 DNLER TARH

DNLER TARH 405 sayyorlar. Halbuki bu ikisi sadece birbirine benzememekle kal myor, ayn zamanda birbirlerine tamamen karttrlar. Srekli bir sava iindedirler. Bu nedenle, Buda'nn Veda dinindeki Hint tanrlarn inkr etmekle yapt i, insann kendi insan so rumluluklarna ve glerine geri gnderilmesi, irk dinine ve irk tanrperestliine bir darbe idi. Tanrsz Bir Din Sosyologlar (daha ok materyalistler) "Buda" dinini tanrsz bir din olarak biliyorlar. nk iki dindeki (tevhid dini, irk di ni) tanr kavram arasnda bir fark tanmyorlar. Bir ksm ise sa dece, tabiat tesini ve din duygusunu inkr etmek iin her yerde bir eser ve iaret bulmaya alyor, bulabildiklerini de byte rek, te'vil ederek veya ynn deitirerek dine bir darbe vura bilmenin abasn gsteriyorlar. Dier bir ksm da bu meseleleri hi anlamyorlar. Gel gr ki bunlar orta yere belli belirsiz teori ler sryorlar, biz de yediimiz yemekler gibi onlar tketiyo ruz. Buda, irk dininin inkarn iln ediyor. irk dinini, insan zayflatan, aslsz glere kar zillete dren bir faktr olarak gryor. Konu budur, Tevhid'deki tanrperestlik deildir. "Buda"nn dier ilerinden biri de, riyazetlerle mcadelesi ve snflar reddetmesidir. Snf Dzeni Veda dininde iaret edildii gibi, Hint'te "Kaaterya" snf, Brahmanlar snf, iiler snf, en son ve en fakir snf, Arya ol mayan ve "pis" saylan yerliler snf vardr. Byle bir snflandr ma mevcuttur, nk uni, irk dinidir ve tanrlar, semboller, heykeller, snf saysn ve snfsal dzeni aklayan bayrak lardr. Gerek u ki, tevhid felsef hakikatperestlik'ten ayr olarak insan birlii, rk ve snf birlii ve varln birliini aklamak iin yapc bir sosyal etkendir. Varlk leminin birlii yani dn yann uyumu, btn unsurlarn yaknl, yoldal, insann ynde oluu ve tabiattesi kuvvetlerin birbiriyle ynde oluu. Tevhidin anlam budur. Buda, tanrlar red etmekle snfl dzeni de kendiliinden reddetmektedir. Yani onun dininden ieri girmekle herkes, onun talimatlaryla "Nirvna"ya ulaabilir. Halbuki "Veda" di ninden herkes, kendi snfnda daimi olarak esirdir. Eer dier bir dnyaya yol bulabilse bile, kk ve snf deitiremez. Geri dnnce yine kendi snfnda douvermekte. Hakikat ve Akl Buda'nn yapt dier kar klardan biri de, hakikatin aranmasnda ve bulunmasnda akl gcnn reddidir. Bu, son asrda "Bergson'un, imdi de "Rene Guenon'un yapt bir itir. Ariflerimiz de gemite byle yapyorlard. Hatta imamlarm zn da iidir. zellikle mam Sadk'tan (a.s.) sonra, (ilk slm g rnn devam olan) ia mektebi durgunlasn, uyusun, kapal kalsn ve kenara ekilsin diye, felsef konular ortaya atlyordu. Abbasiler zamanndaki felsefe ve akla ilgi, tercme yayn; Yunan felsef metinlerinin yaylmas, Hint sofuluunun etkileri, ii gr zayflatmak iindi. slm grn asil devam olan, ayn zamanda lk Yol'un zerinde ii imamlar tarafndan devam ettirilen ii gr, Abbasiler tarafndan meden lkelerin

gl kltrleri vastasyla bir kenara braklmak isteniyordu. Emevi-ler ise byle bir iin uurunda deillerdi. Abbasiler, bunda b yk lde baarl da oldular. Hint'te, Hintli hekimler kinatn problemlerini ve vcudun bilinmeyen ynlerini halletmek yoluyla, hakikati bulmak isti yorlard. Biz de buna mahkm olduk. Ulemadan ou, hatta mam Cafer Sadk'n mektebine bal ulemann ounluu, do ulu irfan mektebin duygularnn iddetle etkisi altndayd. Ve ya dolayl olarak, Yunan felsef dnce metodunun ve gr nn etkisine mahkm oldular. Bunlar bizim ii kltrmze nfuz etti. Maalesef o ilk ruh ve yn zayflad. Sonraki asrlar da da kalmad. 406 DNLER TARH Hnd filozoflar u meselelerde tartyorlard; "tanrlarn dnya ile ilikisi nedir?", "ruh nedir?", "nce ruh, sonra cisim mi meydana gelmitir? Yoksa nce cisim, sonra ruh mu meydana gelmitir?" "lmden sonra hangi menziller katediliyor? Hangi ekiller meydana geliyor?" "nsann alnyazlar nasl olacaktr?" Hatta lmden sonrasnn zelliklerini ayrntl olarak aklyor lard. Btn unsurlar hatta varln yaratld anlar bile ince liyorlar, hakknda gr beyan ediyorlard. Fikr, zihn, mantk, Aristocu, felsef konular ve tartmalar (dnyann her eit felsef problemlerinden oluan bir mektep idi- imdi de vardr), Buda vesilesiyle iddetli bir darbe yedi. Buda, "akl ve felsefe yoluyla bir yere ulalamaz" dedi. "Ru hun ne olduunu ve nasl olduunu anlayamazsn. Eer anlasan da bounadr. Ruh ve cisim, ruh ve dnya, madde ve mn, do al ve gayb glerin ilikisi, filozoflarn halledebilecei mesele ler deildir. Btn bunlar brak, kendini tanmaya al. Bu hem faydal hem de mmkndr. Onlar ise ne faydal ne de mm kndr." Kendini Tan! Buda'nn bir takipisinin uramas ve dnmesi gereken tek mesele budur. Ama filozofa deil. Mesel: Benlik, cisim mi dir, ruh mudur, buhar eklinde midir, sv mdr veya gayb mi dir?.. (Her halkrda "ben"ini duyumsar, "ben" diye bir varla inanrsn). Onu eitebilirsin; zdrap, perianlk ve pislikten kur tarabilirsin. Bu yapabilecein faydal bir itir. O halde, dnyann bilinmezliklerini halletmeyi brak. Hissedilmeyen glerin, insa nn ulamasndan uzak faktrlerin korku ve kuruntulardan, tan rlardan; onlara yaklama ve tevessl etmenin korku ve kayg snda kendini kurtar. Bunlarn hayat korku ve dehetle dolu dur. Seni korku ve dehet dolu bir dnyaya atmlar. lmden sonra ne olacak, hangi aamalar olacak, lmden ncesi nedir? gibi kayglardan, aslnda olmayan korku ve veseveselerden kur tul. Hayatnn ve bedeninin btn kuvvetlerini eriten, sana bir fayda salamayan riyazetlerden el ek. Sadece "kendini" anla. DNLER TARH 407 Ulatn "ben"liini... Onun sorumlusu sensin, alnyazna da mdahale etmen mmkndr. Benliimizi Nasl Anlayalm? Tanmakla, adaletle. Budist anlamyla adalet; bizim zihni mizde olan anlamyla deil. Kendini, igdlerini, ballklar nn ihtiyalarn tanmakla, kendine gelime frsat bala. Bu, adalet ve itidalin gelime iaretidir. Adalet, hayatta belirli bir ahlk temeline ve balangca sahip olmamz anlamndadr. His

sedilmeyen, felsef ve zihn meseleleri, riyazetleri brakalm. Sa dece ahlk iin bir temel oluturalm. Ahlk nedir? Olmann ve amel etmenin keyfiyeti. Bu ahlk esas neye dayanmaktadr? Adalete. Adalet Ne Demek? Adalet, yani igdler, balantlar, emeller ve ihtiyalardan herbirine, tabilikleri lsnde yaam gc balamak. Btn bunlar arasnda uygun ve adil bir ilikiyi hakim klmak; tek keli meyle, itidal ve orta yollu olma. Benim inancma gre, Efltun da, ahlk ve saadetin temelini eitli kuvvetler (kin, fke) arasndaki uygun olacak orta hal ola rak kabulleniliyor. Diyor ki: "Bunlar eitli ruhsal kuvvetlerdir. Bunlar arasnda uygunluk oluturmak, ruhun selmetini mey dana getirir. Bedende de, insann mizacn yapan drt unsur -kan, balgam, mide salgs, safra- arasnda adilane bir ilikinin ve ortalama bir ynetimin olmas gerektii gibi. nk madd ha yatta itidal ile salkl bir iktisad elde ediyoruz. Manev kuvvet ler arasndaki itidal ile, salkl bir ruha ulayoruz. O, "madd hayat", bu se "ahlk"tr." Buda da byle bir inanca sahiptir. Ahlk btn zellikleri ortak olan on esas zerine bina ediyor: 1- Hayvanlar ldrmemek, 2- Bakasnn mallarna dokunmamak, 3- Pislikten ve iffetsizlikten uzak durmak, 408 DNLER TARH 4- Aldatmaktan uzak durmak, 5- Mideyi tka-basa doldurmaktan saknmak, (zellikle leden sonralar), 6- ikiden, sarholuktan uzak durmak, 7- Dans-mzik, ark, enlik, faydasz i ve oyundan sakn mak, 8- Aletlerin ssn, ziynetleri ve grnr gzellikleri red detmek, 9- Yumuak yataktan ayrlmak (aile ve ocak anlamnda, salt yatak anlamnda deil), 10- Altn ve gm reddetmek. Bu on esasa bakld zaman, gze arpan ilk ey, on esasn menf olduudur. Bu bizzat Buda'nn yznn sert izgisidir. Eer yzn resmetmek istersek, sert izgilerinin ifadesi "ha-yr"dr ve dini de "hayr" dini. Buda Dininin Amel ve Ayinleri Ayin ve ameller ok sadedirler. Karmak, zor ve teknikleri olan Veda dini ayin ve amellerinin aksine herkes, tek bana on lar yerine getirebilir: 1- Sar elbise giymek bir eit ihramdr; zdrap iaretidir. Bu renk, modern ressamlkta da bu anlamdadr ve insann ya am semboldr. 2- Sa ve sakal tra etmek. 3- Sknet, dnme ve i murakabe (bizim tasavvufumuz da kef, hud veya cezbe olarak adlandrlan ey), ie bakma, yani her gn birka saat iten sonra, kendi iine sahip, kendi ii nin sahrasnda yanan durumlar, olaylar, esrar ve meltem dal galarn dnmek. Elbette insanlar eitlidir, meltemler de farkldr. 4- Hkmlerden bir dieri de dervilik kekldr.54 Buda, riyazeti reddettii zaman, iki defa dervilik kekl n eline alr. Bu, onun yolculuunun balangcdr. Kekl iki 54- Dervilerin kullandklar Hindistan cevizi veya abanozdan yaplm kab di-

I en d kab. DNLER TARH 409 anlamn semboldr. Birincisi; kekln gzlerdeki ikyetleri krp bizi kendine yneltmesidir. Hakir grlme ve aalan mayla gnl tokluuna, ihtiyaszla ve azamete ulayoruz. Zelil adamlar, daima dierlerinin gznde ne deer tadklarn bilmek isterler. Onun-bunun zihninde, hangi ekil tadklarn bilmek isterler. Bu, hepsine muhta olduklarnn gstergesidir. Ama dervilik kekln ele alan, hepsine muhta olmad gi bi, tmnden bizar olmaktadr. Dierlerinin ltuf, kahr, nefret ve aferin demeleri onun iin birdir. kincisi; dervilik kekl ile; "Ben artk riyazeti deilim, tm ihtiyaszlmla beraber, yeme, ime ve uyumaya muhta cm. htiya sebebiyle dilencilik tasn almm... der. O halde kekl, iki zt anlamn semboldr. Muhta olmak ve muhta olamamak. Hem ferd gurur reddediyor, hem de vedai riyazeti redde diyor. evki reddediyor; sende olan her evki. Ey ben! Sende olan, seni olduun eyden kurtaryor, istediinin tarafna doru seni ekiyor. "Kendi"nden, "ideal"ine olan bu yolculukta kendin ile yabanclayorsun. Kendini sslemenin yerine, evk ve iti yak ile yolda olup idealini dnyorsun. Sen, arzunda kurban oluyorsun. (Bu insann ynelilerinde "aline olmas" anlamnda dr. Heidegger egzistansiyalizminde ok derin olarak, 19. asr daki Alman ahlk sosyalizminde de ok ilm bir ekilde ortaya konmutur.) Eer, kendini zdraplardan kurtarmak, adalete da yanan ahlk bir dzenin esasna ve Budac esaslara gre kendi ni ina etmek istiyorsan, ideal, hedef, ak ve evkinin "kendin" olmas gerekir. O da, "kendi" gsteriin iin deil, belki kendini bina etmek iin daima "kendini bilme halinde" olman gerekir. nk kendini dar vurduun durumda kendini gsteriyor sun. Kendini bir dierinin gz ve bakna feda ediyorsun. Bu, deta insann kendi iinde yapt bir aldatmadr. Benciller, gsteriiler ve riyakrlar, mtevazilerden nce yalnzla, sakinlie, kendilerine bakmaya ve kendilerine yne lie muhtatrlar. Kendilerini ayak alt ve kurban etmilerdir. Mehul ve terkedilmi brakmlardr. 410 DNLER TARH Bunlar bakalarnn anlay, sz ve kurallaryla yklmlar dr. Kendilerini bir ahsiyet, bir varlk ve kendileriyle var olan bir zat olarak grmemekteler. Kelimenin ruh ve mnevi anla myla adam deillerdir, sadece d grntlerden ibarettirler.55 Bu yzden bir kap alp kapanr da yalnz kalrlarsa kendi lerini bir hi olarak grecektirler. Kendi lmlerinin korkusuna gark olmulardr. Bunlar yalnzlktan korkarlar. Srekli kuru grlt ve kargaalklarla kendi varlklarn hissettirmeye aba larlar. Szkonusu edilmedikleri zaman, varlklarna inanmyor lar (Heidegger'in deyimiyle, gerek vcudlar yok). O halde ger ek varl aryorlarsa "gsteri" ve "gsteri merakls" olmann yerine "sadakat"i semeleri gerekir. Gsteri yapan insan, yapt ile kendini inkr etmekte; gizlemektedir. Bylece bambaka birey olarak kalmakta ve kendi benliini unutup kim ve nerede olduunu bilmez bir hale gelmektedir. nsan, bamllklar, ar istek ve arzular, bakalarna olan ihtiyalar arasna

dp hilemekte. Daha sonra da kendini toplamaya kalkmakta ve kendini bulmaktadr. "Kendi'si olun ca da "ben"lik kazanmaktadr ve okyanusun ortasndaki bir "ada"dr artk... Bir "Upa"... "Upa", okyanus ortasnda bir adadr. nsan, yaamn orta snda onun gibi olabilir. Nilfer gibi, temiz ve dindar. Nasl ve niin nilfer gibi? Havuzun dibindeki baln iinden ve suyun derinliinden ba kaldrp suyun stne kabilen tek iek ol duundan. Deniz yzeyinde geliir ve btn vcudunu gnein altna serer. Suyun ve okyanusun ortasnda alm olmasna ramen kuru ve denizden nem almadan "Kendi" olabilir. nsan, madd hayatn pisliklerinden ve aalklarndan; kir liliklerden, yalanlardan kurtulmu ve alm bir nilfer olabilir. Olan eyden uzaklamadan; uzlete ekilmeden, fakat btn bunlardan da temiz kalarak gnlk hayatn galiz pisliinde bir 55- Gsterii ve kendini ssleyip duran kiinin varlm, bakalarnn anlay, duygu ve kararlarndadr. Eer, btn gzlerin kapandn ve onu grmedikle rim hissederse, kendisini yoklukta bulur. DNLER TARH 411 nilfer gibi ban gnee doru uzatabilir, gneten hissesini alabilir. Bu da, byle bir bakaldr iin, tanmann gereine inan makta ve tanmay da esasa dayal olarak kabul etmektedir: 1- Dnya, Ebed Olmayanlarn Bir Toplamdr Dnya, ebed olmayanlarn ve geiciliklerin bir toplamdr. Hi iinde hi, tamamen bo. "Emel kk; etin, gevek olarak kurulmutur." Dnya, hep rzgrn stnde. Bunlar hep Budist fikirler ve dnya grdr. Felsef ya da din dnya grn de dnya; anlaml ve salam bir dzendir veya tanr veya tanr larn hkmettii grnen ve grnmeyen lemlerin birleimidir. Veyahutta "olan" ve "grlen"den kurulu bir adrdr. Ancak "Buda"nn ilk dersi u olmutur; z/cevher nazarnda, araz sfat ve olaylar, hakikatlar ve konumlar itibariyle geicidirler; "lmek" ve "domak"la snrldrlar. Bu nedenle, herey bo ve temelsiz dir. Hibir ey kalc deildir. O halde hibir eye vefa gsterme mek lzm (gsterilmez de). nk "vefa" ve "vefakrlk"n ken disi bile deikendir. 2- "Ben" Yalandr Buda, burada bolua, "hilie" varyor, ondan sonra da "ben"e. Ama "ben" de dnyadan br iaret ve gerekliktir. Onun nisbi terkip toplamn, fert bir z olarak hissetmektedir. Halbuki "ben", cisimden, duygudan, anlaytan, cz' akldan ve selim akldan bir terkiptir. Bu birka unsurun toplamn, kendi "ben"imiz olarak hissediyoruz. Bu unsurlar, ne birbirinin hem cinsidirler ne de birbirleriyle bir irtibatlar vardr. Daima dei im, doum ve lm halindedirler. O halde, "ben" yalandr. Ya lanc benim altnda (Jaspers'm deyimiyle) "gerek ben"in atman'n meydana geldiine inanan "Ved"nn aksine "Buda"nn inancna gre, bir atman yoktur. "Ben", zat olarak hissettiim unsurlardan bir terkiptir. O da hem, hep kabarck, gsteri gl ge, hata, ebed olmayan ve yok olmaya mahkm olan bir dn yadan. 412 DNLER TARH 3- Hayat Izdraptr Hayat, yani dnyada olan "ben'n hayat, sadece ve sadece bir unsurdan

yaplmtr; zdrap... nsann risaleti, hep bir kur tulu yolu bulmaktr- O da akl, felsefe ve beyinsel dnme ile deil; irak, sezgi ve riyazetle deil; maddetesi eitli kuvvetle re tevessl ederek deil; din ile deil; belki sadece ve sadece "kendi"nde akllca dnme ile. zdrabn nereden doduunu anlamak gerekir. Izdrap nedir? Izdraptan, eziyetten kurtulu yolu hangisidir? Eer buna ularsak, zdraptan kurtulmu olu ruz ve gerek kuvvetlere (zdrapszhk haline) ulam oluruz. O halde insann dnyadaki tek hedefi, zdrap ve zahmet ekme mektir. Buda dnya grnn, byklk, derinlik ve azametin zirvesinden ok kaygan bir eriden baaa dn gryo ruz. nk dnyada hibir hakikat ve sabit bir yn olmad za man (dnya) kendiliinden bo olur. Dostoyevsk'nin deyimiyle (Sartre da bu deyimle ok ilgilenmekte, bu yzden devaml tek rarlamaktadr): "Eer Allah olmasa herey caizdir." Niin? Sartre cevap veriyor; "yle bir durumda herey eittir. Neyin eitlii? Hi olan eitlik! nk dnyann bana ve benim yaptklarma kar bir tepkisi olmazsa, varlk yaptklarm idrak etmezse, bu durumda benim iyi ve kt iim eittir." Sezgi ve tepkiyi anlama yoluyla, ameller iyi ve kt, irkin ve gzel, faydal ve zararl olarak gruplandrlr. Tepki olmad zaman, hepsi birbirinin benzeridir ve her i caizdir. Albert Camus da (Veba adl eserinde) bu noktaya varyor. Hilie, ganimet anna. nk, dnya anlamsz, uursuz, sahip siz olduundan, insan, uurlu, anlaml ve mutlu olamaz. Dn yay anlamsz ve uursuz bilenler, ayn zamanda hayat, saadet ve insann hakikatndan bahsedenler, Jean Eyzule'nin deyimiyle unu istemekteler: Zehirli bir okyanusun iinden tatl ve lezzetli bir tas su almak istiyorlar. Byle birey mmkn deildir. nDNLER TARH 413 k insan her ne kadar varlk cinsinden yce de olsa varlk leminde ve bu insan durumdadr. Bu nedenle ayr bir hesaba sahip olmas mmkn deildir. nk varlk leminde ve alt yapda gereksiz yere, kendi kendine domu hi ve anlamsz bir grntdr. Buda, iinde bulunulan an ganimet sayanlarn, yarn gelmeyecek saydklarndan deersiz kabul edenlerin, insan ve hereyi l sayanlarn, kt ve gzeli eit grenlerin, tepkisiz ve suskun grenlerin aksine zevk dknln kabul etmez ve "aslolan zevktir" gibi tannm ve bilinen Epikrvari ve Hay-yamvari yalanlara kanmaz. Bunlar, dnyann boluuna ve an lamszlna inanan bir kimsenin grdr. "Buda" ise buna ramen zevkin asllna inanandan daha aklldr. "Buda", btn insan zdrabn zevk biliyor; hayat tanmay, zdrab tanmak olarak biliyor: "zdrab tanma"nn ilk dersi, "izdrabn balad yer"dir. Izdrap, nereden douyor ki haya tn tm saylyor? Susuzluktan. Susamlktan, ihtiya sahibi olmaktr ki, bizi de fenala ekmektedir. Bu bir tarafa ekilmi olmak, ulamak, almak, imek ve lezzet ismin tamaktadr. O halde lezzet, hayatn bizim susuzluumuza verdii cevaptr; bu zdrabn anasdr. Zira susamlmz ve ballmz insan, koparmaya, ayrmaya mahkm klyor. Bu, insann byk zd-rabdr. Evlat zevktir, lm se bizim zdrabmzdr. Doyma zevktir, alk zdrabmzdr. Kavumak zevktir, ayrlk zdrap verir. Ttnn zevki, gurbetin zdrabm; tandn zevki, uzak ln zdrabn; salk, hastal; kudret, zaaf; isim, isimsizlii; genlik, ihtiyarl; sevgi, kin ve ayrl giderip

hafifletir. Boazdan aa inen her lezzet lokmas, bir izdrabn abna sebep oluyor. Hibir zaman zevkten zevk alamazsnz. nk zevk tohumunun meyvesi zdraptr. Bu yzden, alayan ve yrei yanan bir kadn, Byk Bu-da'ya: "Olum ld, imdi onun lmne tahamml etmek be414 DNLER TARH nim in zor, bana sknet ver!" dedii zaman. Buda cevap ver di: "Benars'n btn adamlar, senin evlatlarn olmad iin Allah'a kret. Sen, bir ocuktan bakasna sahip olmann zevkine erememisin! Aksi halde btn bunlarn lmnn lzdrabna tahamml etmen gerekirdi." Bu szlerin, (iki sene nce radyodan iittim, nereden nakle dildiini bilmiyorum), Budizmle ne kadar derin bir ekilde ka rtna baknz: ".. Kimin mal yoksa, haysiyeti de yoktur. Ki min evlad yoksa, gz nuru da yoktur. Kim ki bunlarn hibirine sahip deilse gam yoktur."

ONKNC DERS
"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun..." Son Tahlilde Hinduizm imdiye kadar "Veda" ve "Buda" dinlerinin inan esaslarn tanm olduk. Fakat bu, "Veda" veya "Buda" dinlerini tanmak iin sadece bir giri olabilir. Dinin tannmasndaki problemlerden biri, dier ilm konu larn aksine, (eitli ilimlerin bahsettii konularn) sadece akl delillerle istidlal, zmleme, tahlil ve ilm analizle bir dini tan yacamza emin olunamayacadr. Jeoolji, tp, zooloji, botanik ve astronomide; yer, beden, hayvan, bitki ilmin konusudur. kti sad, yeri, hayvan, bitkiyi veya yldz tanmak iin bu ilmin ve ya bu mektebin dayand usul bilmek kefetmek ve mantkl bir tarif elde etmek gerekir. Sonra bu okulda veya ilm konuda szkonusu olan meseleleri tahlil -analizetmek gerekir. Bu iten sonra, btn giriimlerden ve ilmin konusunu kefedebilmek iin kullanlacak yntemlerin yeterliliinden emin olunabilir. Ama bu ilimlerin aksine, dinin metodu, lim iin yanltcdr. yle ki; lim, dini, tarih gibi insan ilimlerde veya beden gibi tabii ilimlerde ilim konusu olarak kararlatrmakta ve onu tan mak iin, yntem ve usul belirlemeye balamaktadr. 416 DNLER TARH Sonra, konuyla ilgili problemleri meydana getiren faktrleri tahlil edip tanmak iin dnmeye balamakta. Halbuki din limleri din bilimcileri, din sosyologlar ve hem de dine inanan halk -herbiri-, mesel bir dinin usul ve fru'unu tanmakla, o dini tanm olduklarn sanyorlar, ki bu noktada hata edi yorlar. Mesel, slm konusunda daha iyi tandnz br din olarak din bilimci bir lm bir ruhaninin mollann aksine, dini dier branlar gibi ilm metod yoluyla aratrr. slm dininin ahkmnn usul ve fru'una ulamakla, sonunda yanltc bir sezgiyle slm' tandn sanabilir. Halbuki slm, dier her din gibi inanlarn, grevlerin, sosyal ilikilerin ve ahlak deerlerin toplamndan ibarettir. Ama bunlar, bu mektebi tekil eden un surlar, paralar halinde deerlendirmeye alrlar. Halbuki bu paralar toplu olarak canl bir bedeni

oluturup kendine zg ruh, gidiat, gr ve zelliklere sahiptir. Gerek slm, bu ruh, bu gr ve sfattr. Bu yzden allm olarak dini ulema, din bilimciler veya bir dine inananlar, dini canl bir varlk olarak de il belki "organik" bir toplam (eitli vcut ve hcrelerden olu an organizma) olarak aratrma ve analiz parmaklar altnda ayr ayr inceleme konusu yapmaktadrlar. Bedenlerin ve para larn birer birer incelenmesi ilmi ve dikkatli olunduu oranda doru bir neticeye de ular. Bununla beraber, bunlarn tm yi ne de dinin hakikati deildir. Birinin deney ve analiz masasna yatrlmas ve btn unsurlarnn ve paralarnn dikkatli bir e kilde aklanmas gibi btn incelemeleriniz doru olsa da yine onu tanmamsnz. Ancak o tannabildiinde de, unsurlarn toplamn organik ve canl terkibi halinde karnza alnz, onun la tannz, fikri deiim yapnz; baka bir ruh, hayat ve davra n olan bedenin toplamn ve muhteva ile tahlil konusu yapnz. Her din, bir beden ve ayn zamanda bir ruh sahibidir. Din aratrclarnn ounluu, bedeni tanmay, dinin kendisini ta nnmas olarak alyorlar; ite bu noktadan, gafil olmayalm. Ben hemen balangta, daha ok, dinin ruhuna dayanyo rum, eer bedene iaret ediyorsam, o da rneklendirme iindir. DNLER TARH 417 Bedenin tannmas ve aklanmasn ise kitaplara havale ediyo rum. nk kitaplar din iin alma gayretinde daha fazla hiz met etmitir. Hinduizm Adnda Canl Bir Varlk Hinduizmin ruhu, "Hindu dini" ismiyle davran, kiilik ve kiisel zelliklerden ibarettir. Beden ve organlar, namazlarn k smlar, orular, ameller ve Hindu eriatna gre yerine getirilen hkmlerden barettir. Beden ve organlar, din ruhunun kesin ve kat' olarak tannmasnda bize yardm edemezler. Bu yzden, bazen bedenin her zamankinden daha ok korunmu olduunu ve gelitiini gryoruz. Kendi toplumumuzda olduu gibi. Ama toplam olarak, canl ve uyum halinde bir terkibe sahip de ildir. Bu sebeple hem vardr, hem de yoktur. imdi Hint dininin -ki Budizm ve Veda bu dinin iki byk ekoln olutururitikad temellerini birer birer incelemekten vazgeiyoruz. Hint'ten dar kyoruz.50 imdi Hint'ten dar kyoruz; memleketinden ayrlan biri gibi; Hint giri kapsnn nnde duruyoruz. Sonra o braktm yere tekrar bakyorum, son defa olarak genel bir bakla, "sur-vol" diye adlandrlan ilm bakla tekrar bakyorum. Detayl Bak ve Genel Bak "Survol"un anlamnn aydnlanmas iin u rnei akla mak zorundaym: Siz sokak sokak, mahalle mahalle, cadde cad de, Tahran' grmsnz; dikkatli bir istatistik karm, nisbe-ten bir tanma ulamz. Ama bunun mkemmel bir tanma ol madn biliyorsunuz. imdi, uaktan Tahran' seyrediyorsu nuz; bu defa daha genel olarak bakyorsunuz. te bu,"survol" baktr ve nceki bakn tamamlaycsdr. Nitekim o bak da, 56- Dier dinlerinin hepsi, "Veda" ve"Buda" dinlerinden, zellikle ana din olan "Veda dininden ayrlmlardr. "Buda", "Veda" dininin devrimci bir slahats idi. Fakat "Veda" dininin itikad usulnden ok uzaklat. Mstakil bir din orta ya kard. 418

DNLER TARH bu baka temel olma grevini yklendiinden, bu bakn tamamlaycsdir. Eer paralar tanrsanz ama btnln gr mezseniz Tahran isimli bir ehrin ehresini tamamen grmemi siniz demektir. Bunun gibi; bir ekoln veya dinin tm paralar n bilmelerine ramen o ekoln ya da dinin btnne ilikin d nceden habersiz uzmanlarn ou tam olarak ona yabancdr lar veya avamca dnyorlardr veyahut aksine; sadece ve sa dece survol bir gre sahip olan ve bir dinin paralarn incele-meyenler, zihinsel nyarglara mptela olurlar. Aydnlarmzn (ve dnya aydnlarnn) mptela olduklar gibi; sabahtan aka ma kadar toplumun hissedilen gereklerinden ve retimden bahsederler, halbuki toplumun hissedilen gerekleriyle asla dorudan br ilikileri olmamtr. Btn mrleri boyunca re time bir katk ve mdahaleleri olmad halde, retimden bah sederler. Veya halktan, halkn arasndan, snfsal elikilerden, fakirlikten., bahsederler, halbuki bir an bile bunlar hissetme milerdir. Belki sadece okuma, aratrma, bilimsel tartmalar dan istifade ederek bu zihinsel ifadelerle konumaya balam lardr. lm ve metodik ilerde ister kendi dinimiz hakknda olsun, ister dier bir dinin, ister bizim ideolojimiz, istersa dier bir ide oloji hakknda olsun iki baka, yani genel ve paralara ait bak a sahip olmamz gerekir. Konuyu bu iki bakla grmemiz ge rekir ki hem paralar ve ayrntya taklp kalmayalm, hem de genel mnsndan, hakikat ve istikametten geri kalmayalm. Hind'e Toplu Bak imdi bu yksek giri kapsndan Hind'e toplu bir ekilde gz atyoruz ki, tam bir tasvir elde edelim de dier memleketle rin dinleri ve felsef ekolleriyle kar la sarabilelim. Bu karlatr mayla da mkemmel bir bilgiye ulalabilir. Beer ilimlerde, en byk aratrma ve tanma yntemle rinden biri, karlatrmadr. Eer biz din ve insan meselelerde karlatrma yapsaydk tanmamz hem seviye hem de derinlik asndan bu var olandan daha parlak olurdu. nk karlatrDNLER TARH 419 mada, tanmamzn doruluunu kantl olarak anlyoruz. Mesle Ebu Zer-i Gffari'nin Peygamber'in sahabesi olduunu, slm'a nasl girdiini, Mslmanlndan nce neler yaptn ve Mslmanlnda neler yaptn, Peygamberden sonra neler ektiini, halifelere ve Osman'a kar hangi fikirlere sahip oldu unu, "Rabze"de ldn, biliyoruz. Ebu Zerr hakknda, zih ne sahip olduumuz bu para para bilgilerle Ebu Zerr'in port resini izebiliriz, ama i bitmemitir. Gerek kiiliini tand mz zaman; biyografisi ile ilgili tm bilgileri bir araya topladk tan, senet ve kaynaklar dikkatli bir tahlilden sonra, Ebu Zerr'in kaynaklara dayanan tarih ehresini doru drst tasvir edebili riz. (slm, dini veya tarih kiilik olarak) bu ehreyi anlayabili riz ve bylece "Sokrat", "Efltun", "Buda", "Spartaks", "Napol-yon", "Jean Joriss" ve (adalet ve snfsal eitlik iin, snflara kar mcadeleye girien ve Ebu Zerr ile karlatrlmalar mmkn olan) 18. ve 19. asrlarn ideolojik liderleriyle karlatrp karar verebiliriz. Kalben Allah' tanm ve Ebu Zerr'in yapt iin bir benzerini yapm olan "Pascal" ile (zel mlkiyete, hazine ve servet biriktirmeye iddetle saldran Proudhon ile) Ebu Zerr'in ehresi, tandmz bu

insanlarn ahsnda iyice belirginleir. Bu sayede Ebu Zerr'in bilinmeyen birtakm zellikleri ortaya ka bilir. Dinde de byledir. aret ettiim gibi metodik olarak slm'm, bir mezhep olarak ia veya mezhebimizin nde gelen ahsiyetleri, din ahsiyetler, hatta dinimizden inandmz baz szleri, inanlar ve hkmleri, benzer dinlerle karlatrabili riz. Karlatrld zaman aratrma yapmak isteyen bizler iin yeni deerler kefedilmi olur. Karlatrmasz, eer slm ilimlerle 60 sene urasak bile asla o deerleri elde edemeyiz. Bunun gibi, "Buda" ve "Ved"y tandktan sonra Hint dinlerinin ortak ruhunu ortaklklarn "Hintli olmayan'' dinler, ekoller ve ideolojilerle karlatrmada birden Hint ekolnn ok parlak ve olumlu noktalarn buluruz. Fakat bu arada ok korkun zaaf noktalaryla da karlarz. 420 DNLER TA R H HNT DNLERNN ZELLKLER 1- Hint'te Sanat, Felsefe, Ahlk ve Dinin Birlii Hind dini ruhunun zelliklerinden biri udur: Hint'te felse fe, din, ilim ve ahlk hatta sanat, birbirlerinden ayr olmamlar dr. Bugn de ayr deillerdir. nk Brahmanizm dini, veda dini, hatta Budizm dini eliik olan eitli kavramlar iin geni lik arzedip bunlar kabullenmektedirler. yle ki, bazen birbiri ne zt eitli ahlk, gr ve yaam biimine sahip fertler btn ihrilaflaryla Veda dininden olabiliyorlar. Bu genilik ve kabul, felsefe, din, sanat ve ahlkn drt usul drt boyut, drt ehre eklinde deil, bilkis bir duygu ve d-ce olarak kendine zg yapsyla Hint dnya grnde yan ya na ve i ie barn ab i m itir. Bu yzden Hint'te filozof, dindir ve ayn zamanda byk bir Vedc dnrdr. Filozof, rnek bir ahsiyet, din ve ahlk adam; sanatkr ve ayn zamanda byk bir sanat bilimcidir. Bu gereklik Tagor gibi zamanmzdaki adamlarda bile aka grlmektedir. Tagor, hem byk bir din ahsiyet,.hem mehur bir filozof, hem de ahlk adan dnyada mahhas br simadr. Bu ahs ayn zamanda byk bir musik bilgini, ressam, tiyatro ve ok sekin romanlarn yazardr. imdi de, Hint sanat festivallerinde veya uluslararas festi vallerde Hint sanatkrlarn, dier sanatkrlar arasnda ok be lirgin olarak grebilmekteyiz. Hintli sanatkr, sanatnda din tekrarlamaktadr. Halbuki dier lkelerin sanatkrlarnn dinle alkalar yoktur, dini dayanaklarla ilgilerini tamamen kesmi lerdir. Hatta halk dindar veya ynetimi resmen dine dayal kelerdeki sanatkrlarn kendileri dindar, fakat sanatlar dinden uzaktr. Ama Hint'te musik, dans, resim sadece din olmakla kalmyor, ayn zamanda dinin ayrlmaz bir paras durumunda dr. Eski dinlerde musik, dans ve benzeri sanatlarn din ibadet ayinlerinin bir paras olular gibi Hint'te, henz bir ibadet bii mi, bir yakar ve bir merasim eklindedir. Bu yzden gnmz dnyas, bo ve ieriksiz, lkin gzel ve lks hem de ok ilerlemi burjuvazi sanatnda ve kukla duruDNLER TARH 421 mundaki her sanattan iddetle kap Hint sanatna ynelip ilgi lenir olmutur. Avrupal byk sanatkrlar, elenceye, duygu ve igdlerin tahrikine ynelik ve ekonomik kayglarla sslen mi sanattan yz evirmektedirler. nsann srlarn, gizli ynle rini yorumlamak iin yeni bir vasta aramaktadrlar. Sanat

din ve felsefe kaynaklarndan beslenen, musiksi dinden bir ses, din duygusunun lisan ve henz felsefenin hizmetinde ve ahlkla ball olan sanatkra yaknlk ve ilgi duyuyorlar. Bu, Hint di ninin zelliklerinden biridir. Halbuki Yunan ve Roma'da sanatn 2300 yl nce dinden ayrlm olduunu grmekteyiz. 2- Hind'in Mkemmellie ve Ykselmeye Ynelii Hintli ruhun en takdir edilen yn ve deeri, mkemmelli e ve ykselmeye yneliidir. Hind'in sosyal yklma faktr de budur. nk bilimsel meselelerde, asla tek almetle, mutlak mnda bir hkm verilemez. nk her almet ve iaret nisbdir. Yani bir gr asndan olumlu, dier gr asndan olumsuzdur. Tarafsz ve ilme vefal kalabilen kimsenin, mesele leri bir ynden grmeye, tek ynden hkm vermeye mahkm olmamas gerekir. Hint dnya gr, alglanan, dnya asndan olumsuz bir esasa dayanmaktadr. Kavramlar, tasavvufumuzda ok sayda olan kavramlarla ayndr. Bu kavramlar, enbiya mektebinin imamlar ve ashabtan sonraki dnemde dou ve bat kltrleri nin, slm'a saldrmasndan ve ulemann da hkmetme gc ka zanmasndan sonra, ahlk, slm ve din hikmet adyla, ahlk ve felsefeye, hatta Mslmanlarn din ile ilgili anlay ve kavra ylarna nfuz ettiler, mehur oldular. yle ki bugn bol mik tarda Budist, Vedist ve Lao-Tsuist kavramlar edebiyat, kltr, hatta ahlkyatmzda bile grebiliyoruz. Bugnk Hintli dnrler: "Radha Kriyenan" ve "Tagor" gibi Hint dinini korumak ve alglanan dnyaya ilikin olumsuz grn savunmak iin, durumu aklamakla uramlardr. Ama biliyoruz ki, daima zaaf noktas tayan btn dinlerin ve ekollerin limleri ve dnrleri, halkn aydnlanmas ve bilin422 DNLER TARH lenmesiyle, zaaf noktalarn nkar etmeye veya yorumlamaya balyorlar ki, din ve ekollerini aa kar savunabilsinler. Fakat kant ve belgeler her zaman yorumlardan daha ok eyler sy lerler. Mesel Avesta'da, Zerdt dininde, kz kardele evlenme nin sadece caiz olduunu ak olarak okumakla kalmyoruz, s telik bu evlilik gnahlarn balanmasna sebep olur diye yaz dn ve mekked mstehablarndan olduunu da gryoruz. "Mahrem olanlarla evlenmek" bu dinin tarih ahsiyetlerinin syledii vglerdendir. Ama sonradan ahlk vicdan deiin ce, mahrem olanlarla evlenmek, nefret edilen bir i olarak telak ki edilir; din limleri bir are arama fikrine kaplrlar. Aklama lar yapmaya ve inkra balarlar. Bu rnein benzerleri oktur. Hintliler'in olumsuz tutumlar ve bugnk Hint limlerinin sa vunmas da bu cmledendir. Temelde Budist gr ve Hint gr, alglanan dnyann bo olduuna dayanmaktadr ki, Avrupa bugn bu gre ula tn iddia etmektedir. Oysa Hintliler'in bu gre, binyl n ce ulatndan haberleri yoktur. Onlarn bo dedii bizim bildi imiz dnyadr ve slm'n szn ettii dnyadan farkldr. islm'da "dnya", sadece iinde yaadmz yerkre deil dir. Belki aa, madd, bencilce ve kendine yakn olan herey-dir. Ama bizim zihnimizde olan "dnya" kavram, "Augusten gelenei"nin etkisi altnda meydana gelmitir. lk defa dnya ve varlk lemini, dnya ve hirete (birbirine zt, iki iklim ve iki coraf blge anlamnda) bld: lmden sonrasn ve gayb ola n hiret olarak isimlendirdi. Olana ve lmden ncekine de dnya dedi. lmden sonra olan,

yce-mukaddes olarak bildi; lmden nce olan hereyi ise aalk ve kt. Zihinlerimizde olan kavramyla dnya olarak hissedilen madd hayat Hint'te "Maya" olarak isimlendiriliyor. -Bizim ede biyatmzda olduu gibi- mahkm ve ebed olmayan cihandan ibarettir. "Maya" dnyas, "grnen" dnyadr. Ak, gzlenebi len ve bizzat bir gereklie sahip deildir. Grlen eyalar gayb bir hakikatin glgeleridir. "Gsteri"lerdir, "olma"lar deil. DNLER TARH 423 Gayblikle kaim olan hayaletlerdir. O gayb, hakik varlktr ve ellerimizin uzanamayaca kadar uzaktr. Bu nedenle varlk leminde grdmz herey yoktur, "maya"dr. O halde dnya, aslnda varl szkonusu olmayan eyann toplamndan ibarettir. Biz onlarn yalan varln tasavvur edi yoruz. nk hissetmelerimiz de yalandr ve hissin kendisi ve "ben'in o gerek ben de -ki hissediyor ve tanyor- dnyann ve "Maya"nn cinsindendir. Deimeye, yok olmaya mahkmdu. Bu nedenle mutlak ebed hakikati kendiliinden alglayamaz. Bu yzden sadece kendi cinsinin benzeri olan eyleri alglayabi lir. Yani bizzat bir gereklikleri olmayan, ebed olmayan, hayal ve yalanc eyleri daim olma yan "ben "i, zatiliin d olarak his sediyoruz. Var olduklarm zannediyoruz; halbuki yokturlar. "Maya", ebed olmayan bir lemdir. "Ebed olmayana gnl balamak yakmaz." Sadi'nin bu sz, Upaniadlarn hereyi daimi olmayan ve btn eyay yalan grmeleri esasna daya nan dnya grn belirten cmlesinin aynsdr. Bu dnya grnde herey, kendiliinden yalandr ve insann yalan ey lerinden biridir. -Vardr, ama vcud sahibi deildir(!) Bizzat kavrayan akln kendisi, idrkin kendisi, hissetmenin kendisi, yaptmz akl yrtmelerin kendisi, mehullerden kendilerine doru yneldiimiz bilinenlerin kendisi, beni bilinenden bilin meyene gtren delillerin kendisi... Btn bunlara dayanlmas ve inanlmas mmkn deildir. Hibiri insan kesine ulatrm yor. Bunun iin benim d dnya ve ilikim olan hissetme, mantk ve akl yrtmem, yalancdr. Bunun gibi d dnyayla ilgili olan "ben"in ilim ve duyumu da daim deildir; yalancdr ve d bir vcuda sahip deildir. airimizin deyimiyle: "Dnya ve hayat; sarhoa grlen perian bir uykudur." Bu, "maya" esasna dayanan dnya grdr. Yani bu di nin, insan ile varlk lemi arasndaki ilikiyle ilgili anlayna da yanan dnya grdr. Avrupal egzistansiyalistler iin, en ca zibeli ey, budur. Realizm ad verilen felsefeye karn dnyay ve hayat "bo tasavvur etme" esasna dayanan bir gr. Rea lizm, darda hissedileni gerek tasavvur etme esasna dayan maktadr. 424 DNLER TARH Realizm Realizm, "realite" kelmesindendir. "Realite"ye inanan ekol dr. "Realite" yani gereklie sahip olan ey, gerek olan. Bizim yozlam dilimizde revata olduunun aksine bu, "hakikat'ten ayrdr. (Bu iki kelimeyi birbirlerinin muadili veya e anlamls olarak kullanyorlar. Halbuki bunlar, birbirlerinden ayr iki kav ramdr- Asla, birbirleriyle bir ilikileri yoktur.) Gerek, darda vardr ve onu alglyoruz. Mesel hoparlrn ekli, arlk ve cinsini hissediyoruz. Kk gereklerden yaplm olan byk bir gerektir. "Realizm","gerein" "hakikat" olduuna inanr. "Hakikat", bizim verdiimiz

hkmle dardan aldmz hkm arasn daki ilikiden ibarettir. Bu ilikide bazen hakikat, bazen btl vardr. Hakikat, olmas gereken gibi olan eydir. Halbuki "ger ek", olan eydir; gereklii olan eydir. Bazen birey vardr ve gerektir; ama hakikat ve hak deildir belki btldr. Cinayet, fuhu ve ktlk, toplumda bir realite ve gerektir, ama hakikat deildir. ou eyler insan hakikattir ama realiteli-i yoktur ve toplumda yoktur. Realizm, felsefe ve ilimde (edebi yatta), d dnya ve eya, insann grd, hissettii, tecrbe et tii ekilde ylece hakikattir, diyen bir ekoldr. Realist edebiyat; olan, olmu olan veya olabilecek insanlardan bahsetmektedir. Romantizm, idealizm ve d bir gereklik tamayan veya ta mayacak olan fantezi hikyelerin aksine olmu hadiselerden ve ya olmas mmkn olanlardan. Realist edebiyatta iir, resim, heykel... reel ve gerek olan ahslar ve eyay tasvir etmektedir. Picasso gibi bir adam ise, bir kibrit izer; yarasaya benzeyen, gece yarasa oan kibrit... Tek gzl olan bir adam resimler... Szgelimi, san renkli bir gky zn resimleyebilmektedir. Bunlar "reel" deildir ve "realite"de gereklikleri yoktur, ama ressm izmektedir. nk realist de ildir. DNLER TAR H 425 dealizm dealizm, realizmin aksine, "reel" lemin hakiki bir gerekli e sahip olmadna inanr. D lemi dnen ve tahayyl eden, bizim zihnimizdir. "de" asldr, "Realite" deil. Yani zihni miz olmakszn d gerekliin varl szkonusu deildir. Eer zihnimiz olmazsa, o da hi yoktur. dealizm, mutlak anlamda "d dnya olduu gibi insan zihninin eseridir" esasna dayanmaktadr. Gz, renkleri olann aksine grmekte. Alglanan sertlik ve yumuaklk, varolan bT-ey deildir. Arlk, scaklk, soukluk d dnyada olmakszn alglanyorlar. Eyann ekli ve tasavvuru da byledir. O halde d dnyay, zihni olan biz insanlar yapmaktayz. Realizm, bunun tam aksine insann kendisinin d lemde en kk bir etkinliinin olmadna inanr. D dnya grld gibidir. Mesel bir aa, d dnyada da gzle grld gi bidir. D dnya asldr, zihnim ise ona uyandr ve sadece d e yaya kar bir aynadr. Bu, materyalist ve naturalist grtr ki bu realizmin dalla ra ayrlm mektepleridir. Btn dnyay madde bilen materya listler, btn dnyay enerji bilen enerjistler, canl tabiat here-yin hatta insann yapcs olarak tanyan natura listler, hep realist grten blnm ve dallara ayrlm dncelerdir. Btn bunlardan maksadm udur; medeniyet, kltr, hatta batl antropoloji, Sokrat ve Aristo zamanndaki Yunan'dan im diye kadarki rnesanstan sonraki ilmi ve medeniyet zaman; Einstein, Max Plank vb.nin dnemi realizm esasna gre hareket etmektedir. Bu realist grle bat tabiata hakim olmutur. Batl'ya, hayatta ve sosyal gereklerde iktidar balamtr. nk bat ve batl "realite"nin asl olduuna karar verdi ve tasvir etti. Doulu, "realite" lemini, deersiz ve yalanc tasavvurlar olarak tand Hayat ve tabiat ad verilen yalanlarn tesinde gizli srlar ve gerekleri aramaya koyuldu; ki, bunlar bo ve anlamsz reali tenin arkasnda bekler durumdayd. Bu yzden batl, tabiat ve realiste zerinde hakimiyet, kudret ve bilgi sahibidir. nk dnsel ekol, daha oluum dneminden beri realitenin zeri426

DNLER TARH ne kurulmutur, tabiatn ekil deitirmesine ayak uydurabil mektedir. Byle yapt gibi, medeniyet, toplum ve geleneini de zmleyip, tahlil ederek deiik, bambaka yapabilmekte dir. Otomobilini deitirmekle, son derece kolay bir ekilde eko nomik ve sosyal ilikilerini de deitirebilmekte. Halbuki dou lu, ilikilerini ve sosyal geleneklerini ezel, ebed ve deimez olarak dnr. Bunlarn evren ve dem'den nce, Allah tara fndan kendisine egemen klndn zanneder. Deimesini imknsz olarak grr. Bylesi doulu gr, tabiat aklanmas mmkn olmayan, aslsz bir mehul olarak grr. Hint "my's bu grn semboldr. Batl, 2600 senelik tarihi boyunca fizyokratlar dneminden imdiye dek realist bir yaklamla dnyay asl ve zgn olarak grmtr. nsan dnyaya tbi ve madd dnyann sembolle rinden bir sembol olarak grmtr. Bu, onu dnyaya hakim klm, tabiat hakir grerek daima kendini tabiata kar ciz, ya banc ve yalnz hissederken batl da tabiat zerinde olan kudret ve egemenliine ramen dnce yzeyselliinden, felsef ola rak dar ve ruhsuz, kksz grlle mahkm olmaktan ken dini kurtaramamtr. Halbuki dou felsefeleri, dinleri, hatta sa nat, btn hissedilenlerin stnde bir sr olarak ve yce bir ha kikat olarak hikye etmekte. Bu din bakn esasna gre Hint, tarih sahnesinde kendi iinde derin, tabiata kar zayf ve aresiz insanlar; Bat ise tabi atta kuvvetli, kendi iindeyse karanlk ve donmu insanlar sun mutur. Bu kural dier btn meseleler iin de -sanat, edebiyat, iir, felsefe gibi- genelletirilebilir. Hatta (batnn) zt ekollerin de; burjuvazinin zdd olan Marksizm'de de bu byledir. Ge mite de gl bir irfan gr sahibi olan Efltun ile gl bir realist olan Aristo arasnda bylesi bir ortak taraf vardr. (Efltun'un irfan, Dou'dan alnma bir irfandr. Yunan'n dn ald bir irfan...) Yunan Aklclna Kar Hint Ruhanilii Hintli ruhanilik, igdlerin ve gnlk hayatn tesinde dert, ihtiya ve endie demektir. Hint ruhu srekli bunun DNLER TARH 427 huzursuzluu iinde olmutur. Hint felsefe ve sanatnn btn gzellii de buradadr. Din, felsef ve sanatsal Hint ekollerinin tmnde, bu ikibin ksur yl boyunca daima "Muk-a" kaygs vardr. "Muk-a" ya ni kurtulu, felah ve selmet. Bu durum Hintli ruhun yaamda, tabiatta daima kendini yabanc ve yalnz hissetiini gstermek tedir. nsan, "bilmedii yer"den dnya ve tabiata atlm olarak kabullenmitir. Ruhunda daima gurbeti hissetmi. Kendini bilii ve uuru glendike, rk, soy ve erefe vakf olmu, dnya ile olan gurbet, yalnzlk ve yabancl daha iddetli, daha koyu ve daha kederli olmutur. Ama aklc bat gr (bat rasyonalizmi) Sokrat zamann dan imdiye kadar, daima insan madd tabiatla ayn anda do mu ve tabiata yakn olarak telakki etmitir. nsan, akln kulla narak kinat ve tabiatla olan ilikilerini dzenleyebilir. Akl kul lanma gcyle tabiatn esrarn kefedebilir. nsann tabiattan edindii teknik" ve sanat gcyle btn insan ihtiyalarn (hep si tabii ihtiyalardr) tabiatta arayp bulabilir. Ama Hintli, tekml ettii lde, onu tabiata ve tabiat e yalarna cezbeden ihtiyalarn (yeme, ime vb.) sun, zoraki yklenen ve lzumsuz ihtiyalar olduunu hisseder. Ltuf ve iyilik etmek, bulduu imknlar lsnde, ftratnn

derinliin de yeni ihtiyalar olarak kaynar; tabiat bunlar cevaplandra-maz. Buradan da, daim ahk, susuzluk bulur -tabiatn kendisi ne hediye ettii sulardan ve sofralardan mstanidir- Bu yz den insan uyana ulap, gr sahibi olduka daim bir susuz luk ve al ve yolda olan gurbetle yalnzl, daha ok hisset mektedir. Tabiat ve dnya ile, ayn anda domadn, tek ba na meydana geldiini anlar- Vatan endiesi, ilk kaynaa dn istei, yalnzln sonucudur. Sonra "kurtulu" arzusu, sonra ahlk (insan kurtulua yaklatran amellerin toplam), sonra din (insan o mit kaynana ve bu dnyann dna ak olan o k k delie eken yol), sanat; insann vatan olmu olan, "bilme diim yer"deki hatralarndan irin bir terennmdr. imdi ona muhtatr ve onu bulmay, onu terennm ediyor. Bu tpk 428 DNLER TARH Mevlna'nn "susam adam ve su" hikyesi gibidir. Diyor ki: "Cevizci olan adamn biri susamt. Bir kuyunun kenarna vard. Ku yuda su olup olmadn anlamak iin, kuyuya bir ceviz att, su sesi geldi. Su almak iin bir kab yoktu. Vakit getike susuzluu, suya olan htiyacn arttryordu. ihtiyacn hatrladka kuyuya bir ceviz atyor ve su sesi, yine ceviz ve su sesi. Daha ok susuzluk, daha ok heyecan. Suya ihtiya daha iddetli, susama ihtiyac daha bir fazla; su sesini iitmenin evki, daha kuvvetli; gittike daha kuvvetli. Tekrar su suzluuna cevap verecek bir ara olmad iin, sadece tekrar suya bir ceviz atp, su sesini iitme imkn vard-" Bu dnyada, tabiatta ol mayan sularn susam ve tabiatta olmayan sofralarn alaryz. Bizi o sofraya ulatrmak iin tabiat dnda din bize yol gsteri yor. Ahlk kalbin, bu pis kokulu sulardan, murdardan nasl ko runacan, gaybn o ho kokulu berrak sularna nasl varlaca n, o sularn vcudumuzda nasl kr krne dolamayacan gsterir. Sanat, suyun sesidir. Tabiatta olmayan, ama sesi daima kulamzda olan su. Servet ve sahip olduklarmz, kalbimize ve canmza tutunmu olan eylerin tm kuyuya atmamz gere ken cevizlerdir. Bylece suyun sesini iitebilelim. Suyun sesi, fedakrla "lebbeyk" demektir, kurtulu mjdesidir. "Su sesiyim susamlarn kulana ben Yamur gibi ularm gkyznden Uyan ey ak, brak zdrap ekmeyi Hi su sesi gelirken susuz kii uyur mu?" Bu, Hintli ruhun dncesidir: Hayatta her trl zillet ve meskenete denin erefi, byk yoksunluun aalk varlkl hale feda edenin erefinden daha stndr. Bu yzden iddetli alk ve susuzluklarda lmek, ihtiyacn kirli gda ve tatsz sular la gidermekten daha stn kabul edilir. Halbuki bat "rasyonalizm"! Buda'dan beri Hind'in geride brakt btn dnem boyunca akl yrtmelerle dncesini gelitirmi "biz tabiattan bir parayz ve onun yaknyz" ilkesine dayanmtr. Bu, "tabiata akraba olan insan"n grdr. Hereyi bu kltrel blgede halletmekte. Tpk insan tabiatta DNLER TARIH I 429 yalnz kabullenen felsefeyi, ahlk ve din aydnlatan Hintli g r gibi. O halde, insann kendinde hissettii btn zaruretlerin tabi atn onun bedenine ve ruhuna koyduu ihtiyalar olduu orta ya kmaktadr. Bizde mevcut olan btn bilgi ve yetenekler ih tiyalarmz gidermekte bize yetmektedir. Kukusuz tabiat, her dzeydeki ihtiyalarmza cevap verebilir. Halbuki Hint'te, ba langtan beri u karamsarlk vardr; yer seviyesinden bir adm ykselirsek, tabiat bizi doyurmaktan ciz kalacaktr. Az da olsa hayat uykusundan uyanm

bir insann dudanda honutluk tan, tokluktan ve bolluktan kaynaklanan bir tebessm grmek mmkn olmayacaktr. Orada herey zeminidir; ak, hissedilen ve tannan. Burada herey, ruhan ve ilhdir. Hint'te madd eya da ilh ve ruhandir. Yunan'da tanrlar bile madddir; ehname'nin kahra manlar ve pehlivanlar gibidir. "Zeus" gibi byk tanrlarda; anlamalarn ihanetlerin, ehvetlerin, bencilliklerin, kinlerin, te cavzlerin, dolandrclklarn, dier tanrlar kda getirme nin, rekabetlerin iindedirler. Aslnda bunlar tanrlarn ahsnda somutlaan Yunanllarn kendileridir. Yunan'n tabiattesi ve gayb lemi, Atina "site"si ile kap komusudur. Tabiat ile tabiattesi arasnda nfuz edilmesi mmkn, ok ince ipekten bir duvar vardr, insanlar o tarafa gitmekte ve kahramanlara dnuvermektedirler. Tanrlar bu tarafa gelip sradan adama, hatta basit insandan da aa bir adam dnyorlar Bu Yunan'n tabiattesi gnn, ne kadar alak olduunu gsteriyor. Ama Hint felsefesinde tabattesinden bahsedildii zaman, sz uzak ve elin ulaamad "bilmedi im yer" hakkndadr. Sadece tabiat hayatna benzememekle kalmyor, belki insann kuruntu ve hayalinde ekil alacak eye bile yabancdr. Mutluluk Hint'te mutluluk, hayret edilecek derecede mucizevari bir durumdur. nsan mutlulua ulat zaman, yokluk sahrasndan geiyor. Ftratnda kaynayan btn gayretleri, kadn, evlat, ak430 DNLER TAR H raba, vatan, hatta ilim, hrriyet, ak, sevgi, du etmeye ynelten etkenleri bir insann ihtiya duyduu btn zaruretleri kesmesi ve bunlar kendinde ldrmesi gerekir. Bu Hint felsefesinde mutluluun tarifini o kadar zorlatr yor ki, filozoflar ve byk airler iin bile neredeyse imknsz bir durumdadr. Ama Yunanda bir filozof ok sade ve ak ola rak diyor ki: "Mutluluk iki eydedir; baar ve hret", dier bir filozof ise mutluluu, mreffeh hayatta; gzel evlat, salam be den ve sosyal prestijde aramaktadr. Tpk bizim be parmak doymulukla ilgili felsefemiz!... ki anlay arasnda, ne kadar fark olduunu gryoruz. Hint'te Veda grle dnyaya bakan ve "Bodhi"ye ermi olan kimse bir damla ide (o, hakiki gaybtan bir yapran zerine damlam olan gzyadr), bir terennmde, bir mrltda, hatta kaba ve byk bir tan aa yuvarlanmasnda gaybtan ve Allah'dan bir iaret grebiliyor, ilham alabiliyor. yle ki, onun ku lana bir melein fsldadn sanrsn. Ondan bakasnn da bu sesi iitmeye hakk yoktur. Ama Yunan'da "rasyonalizm"in bakyla dnyaya bakan, sadece kendini ve insan madde ola rak grmekle kalmamakta, belki tanrlar bile, onun gznde yeryzl ve madddirler. "ten kurtulua ermek" Hint'in zelliklerindendir. "Dar dan kurtulua ermek" Sam, brahim, Aram ve Avrupal'ya z gdr. Bunlar, dardan bir kurtarc arama konusunda srekli ortaktrlar. Sami dinleri (ki biz de bu gruba dahiliz) daima dardan kurtulu balayan bir beklentinin iindedirler. Ya tanrdr ve ya tanrnn gnderdikleridir; gelip elimizi tutmakta, bize kurtu lu ve selmet balamaktadr. Veya kurtarmas gerekir. O hal de kurtulu retmeni, dardan gelen biridir ve yabancdr.

Bu nedenle Hintli olmayan dinlerin zelliklerinden biri, d ardan intizardr. Kurtulu, retim ve selmet iin bekleyi... Tekml ettike gz, dtan ieriye ekilmektedir; bu, Hintli'nin zelliklerinden biridir. Darda zuhur eden kurtarcy bekle meye balamaktadr. DNLER TAR H i 431 Hint Dinlerinde Tanr Hint dinlerindeki tanr kavram dier dinlerdeki (bu cmle den olmak zere ibrahim dinlerdeki) tanr kavramndan farkl dr. Bu farkllk, Avrupal sosyologlar hataya drmtr. Bylece Hint dinlerinde, Buda dininde (veya in dinlerinde) tanr yoktur diye hkme varmlardr. nk sosyologlarn tan r hakknda zihinlerinde kendilerine zg bir kavramlar olu mutur. Hint dinlerinin ise apayr bir kavram vardr. Bunlar, bu dinlerde tanr duygusu veya tanrya imann olmadn sanm lardr. Bu hep tanmamann iaretidir. Hint dinlerindeki tanr kavramn ve onun dier dinlerle olan farkn anlamak iin, ok dikkat etmek gerekir. nk bu, oka derindir; ylesine sarsc ve incedir ki bilginleri bile kolayca yanla gtrebilir. Ben, bir Mslman, bir Hristiyan, brahim'in dinine men sup bir kii olarak Allah'a inanrm. O; 1) Benim yaratcm, 2) Rab; benim tanrm anlamnda. Sahibim, mlikim. -Rab, sahip anlamndadr, Tanr anlamnda deil, bu; "Rab"bm zmn anlamdr3) Tandm yce mutlak zt. Mutlak mkemmellik, ebed, daim ve mnhasr. Allah ayn zamanda benim dnyamn sahibi ve idarecisidir. Ayn zamanda yce zt anlamndadr. Yce zt, yani tek, bizzat hakiki vcut. En stndr, keml-i mutlaktr. Din tanmak, Al lah' tanmay gerektirmektedir. Din, bizi O"nu sevmeye, O'na yaklamaya, mmkn olduka O'na daha ok yakn olmaya da vet ediyor. Bu aa dnyalk kiilii, ilh zta dntrelim diyor: "Allah'n ahlk ile ahlklannz." Bu nedenle geliim seyrimizde mutlak mkemmelliin zir vesine yaklarsak, Allah'a yakn olmak hi anlamsz olur mu? Allah iin uzak ve yakn szkonusu deildir. Bize kendimizden ve ahdamarmzdan daha yakndr. Allah'a yaklamay u kav rayla anlayalm: 432 DNLER TARH "Bu, amellerle mkemmellik tarafna doru ykselebilme dir. Bu, insann Allah tarafna daim miracdr. Dier taraftan Allah, benim kurtarcmdr. Beni aalktan, nefsimin zaafndan kurtarandr. nk O, mkemmel zttr, yce ve ldir" Hint'te ise bunun aksi dorudur: Diyor ki: "Tanr'y stn ve yce zt zelliiyle tanmak -delil, almet ve sebep-sonu yntemiyle- senin alalm kiiliine asa olgunluk balayc bir etki yapmaz. yle ki, atei ve onun yakc kudretini tan mak, souk alm, karda ve buzda donmu olan beni stmyor. O halde insana etkisi olmayan ve insan kurtaramayan birine nasl olur da ibadet etmek, yalvarp yakarmak, onunla konu mak ve onu sevmek istiyorsun? Bu mmkn deildir. Kurtulu iin, kendi y.t ve ftratnda deimen ve tamamen bakalaman, yce bir zt haline donebilmen gerekir. Yani, eer srekli ateten bahseder, atee gz diker, atein btn nitelik ve nicelik lerini tanr, ilh de okursan yine snamyorsun, (snmak iin te peden trnaa kadar souk

alm, scakln kaybetmi, titreme ye balam bir adam iten alevlendirirsen, mukaddes ilh ate i onun kendi ftratnn derinliinde parlatyorsun demektir. O zaman, iten snm ve aydnlanmsn demektir. Atein varl n ispat etmeye yarayacak bir delil edinmeksizin aydnlanyor sun; edinmene gerek de yoktur. nk onlardan bir bilginin de yimiyle; "Atee iaret ettiin srece ateten uzaksn. Ama atei gznle grdn ve eline almak istediin zaman parman kaldryorsan; ate, senin iinde hemen yol bulur, vcudundaki ate ykselir. O halde, atee iaret etmen; stidlal ve atein adre sini gstermek iin bir iarette bulunman, makamn ve sfatn gstermen iin aba harcaman anlamszdr." O halde, Allah'a ulamak iin gl bir kartaln gelip seni yerinden alp gklerde uurmasn bekleme. Byle bir uma ne doru ne de mmkndr. aba gster ki, uman iin kollarnda kanatlar filizlensin. Git ve aba gster ki, seni yere bylesine ve fal klan btn bu i yan ve ar kemiklerini hafifletsin ve kendi kirini temizleyebilesin. O zaman "srnmek" yerine, ua caksn! DNLER TARH 433 Bunun dnda bir yol yoktur. Bir kuun gelip seni uurma sn bekleme. Ku olmak iin aba gster; bu ise, insan esaret zindanlarndan dar kmaktr. Brahman, Veda, Buda dinleri nin en byk deeri 17. asrdan 20. asra kadar beer dnyaya hakim olan ilm, ideolojik ekollere kar bu zindanlar tanmak iin gayret gstermeleri ve bu zindanlardan k iin yol arama lardr. "Kendini tan ki, Allah' tanyasn" deyimi veya "Allah, uur sahiplerin kalbindedir" cmlesi burada dikkate deerdir. Veya Hfz'n dikkate deer u iiri: "Yllarca, kalb bizden cam- cemi istiyordu, Oysa sahip olduuna yabanc olarak temenni ediyordu-" Bu iirin bir dereceye kadar, bu ekoln etkisi altnda oldu unu tahmin ediyorum. Veya: "Ey esrarl szler syleyen Tti, Sakn gagandan kr eksik etme mli sz syledin, muhaliflerinle Allah 'im bu muammadan perdeyi kaldr Yzmze serp, glsuyu kadehinden, Ki uykuya bulamz, ey uyank baht." Bu esrarl szleri syleyen Tt, Hintli dnrn sembol dr. O halde Allah' aramann bir yolu vardr; kanat aramak ve bulmak; uma gcn elde ederek bu zindann yksek duvarla rndan umak. Bakasn bulma, "piri ve grn te'yid etmek: Dn gece derdimi mecusilerin pirine gtrdm Ki o, gr salamlyla muammay hallediyordu. "Gr salaml" hazr ilimdir. Veda, onun peindedir. Hissetme ilmi, kendine bulma ve "kendi" olma ilmidir; (Gster mek, delil getirmek, ve aklamak ilmi deil), rendiimiz eyler bize izafe edilen bilgilerdir. "D eyann zihnimizde bu lunan eklidir." Bu, eski filozoflarn deyimiyle ilmin tarifidir. 434 DNLER TAR H Ama bu hazr ilim, hakikattir; fikrimizde, yalanc kiiliimiz ve vcudumuzda, "olma" ilmi ve deiime uramaktr. Kendi iin de devrim balatmaktr. Bilgileri vcuda ykleme ilmi; allame ve fazl olma; yaz tahtas, defter, kitap ve yazl metin ilmi de ildir. Dert ve yara ilmidir ve gittike alevlenmektedir. Bu, "ma ya" dnyas iinde baka bir dnya yapmann ilmidir. nsann Gerek Kiiliinin Kkleri

"Yalanc ben", ykld zaman, "hakiki ben" (Atman) do makta. Bu "ben'in belirgin zellii vardr. Bu yeni boyutu kendinizde hissettiiniz her an, biliniz ki sizde yeni bir "siz" domutur. Anne ve babanzn eseri olan "irsi ben"den mesafe almsnz (uzaklamsnz) ve kendi eseriniz olan "ben"e ula msnz demektir. Ben'in bu zelliine gelince: 1- "Fet", ykselme anlamndadr: nsann yce vcudu, yce ben, ben zerindeki ben. 2- "Ket", uyanklk anlamndadr. 3- "Anende" (Anend), kurtulu anlamndadr. imdi, bunlarn , bizde gml ve gizlenmi durumda dr. Eer bazen kurtulu hissi duyuyorsak, bu kurtulu deil, yeni bir gnl isteine tutkun olmuuzdur. Tatlln esaretiyle donanp yeni bir kurtulua erdiimizi sanyoruz. ADA NSANIN DEOLOJLER Kltr, felsefe, ideoloji sanatlarda -hatta ilimde- hakim olan deolojilerin tm unlar olup, bunlarn dnda pek birey yok tur. nk bugnn insanna sadece bunlar inandrlm, be nimsetilmitir: Radikalizm nsan ahlkn, insan yaantsn dine ait grevlere dayan drmak yerine, insann tabii yaratlnda ve vicdannda bulunan kanaat ve zelliklere dayandran akmdr- Yani Allah'n buyruDNLER TARH 435 unu takip etme yerine Cennet midi, cehennem korkusu ahlk ve dinin gerektirdiklerinin yerine, insan ftratnn ilkeleri do rultusunda yrmek... Yaratltan gelen baz deerlere sahip olan insann bu tabii yetenek ve n kabullerine gre hareket edip, bunlar takip edebiliriz. Bunlar, radikal (kk) olarak isim lendiriyorlar. nsanlarn yaantsn, bunlara gre iyiye ynelte biliriz. Radikallerin bildirisi 1800 ylnda yaynland. Bu, Avru pa'da byk ve gl bir akmn balangcyd. Btn Avrupa eitim ve retimini etkiledi. yle ki resm genelgelerle okullar da artk ocuklara Allah'tan ve ahlktan bahsedilmemesini iste diler -Allah ve ahlkn destekisi dindir-; Sadece iyilik ve kt lkten; o da yalnzca iyilik ve ktlk olarak bahsetmelerini is tediler. nk eer kendisine zg bir ahlk ihtiva eden insan ftrat uyanr ve eitilirse bu, shhatli bir toplum iin yeterli ola cakt. Ama radikalizmin zerinden henz otuz sene gemiti ki, Fransa eitim ve retiminde yle korkun, sarsc bir bozukluk ve tahribat meydana getirdi ki, maarif dairesinin daha nce bu bildiriyi imzalam olan baz mensuplar ahlkn yarar adna geri dnp dncelerinden vazgetiler: "imdi vakit erken, za man gelince tekrar balatrz!" dediler. Demek ki radikalizm, insann yapsnda bulunan ayrdedici melekelere dayanan fikr ve ahlk esaslar dorultusundaki ya am tarzdr. Hmanizm (Humanisine) Hmanizm, d deerleri bir tarafa atmamz gerekir, de mektedir (din, Allah, tabiat, ilm hakikat, akl yararlar olarak sylenegelen tm deerler). Buna gre nemli olan insann ken disi ve onun yap tarzdr. yle ki, insan dnyann en gzel ve en ll organik ya psdr. Tabiat veya Allah, en yce ruhsal yapy da onun vcu dunda meydana getirmitir. Hak ve

btln, iyi ve ktnn, ha436 DNLER TARH yr ve errin ihtiya ve gerekliliklerin, insan bedeninin ve ruhu nun en byk delili ve asl insandr. Ahlk ve terbiyev metodlar, dardan bu bedene ve ruha yklemeyelim. Serbest brakalm ki hr gidesiniz; nk insan, mevcut en gzel canl cinsdir. Tabiatn en gzel mucizesidir. Ol mas gereken ekilde yeermelidir. Hmanizm u anlama gelmektedir: Gerek fizyolojik/beden yapsnda ve gerekse psikolojik/ruh yapsnda varolan alkan lk ve adi isteklerle veya ahlkla bir iimiz yoktur; temel eksen bizzat insanndr ve ondan baka herey ikinci derecedeki ayrn tlardr. Realizm Realist, insann hayatn, hissedilen ve dokunulan eyin esasna dayandrmas gerektiine inanr; zdraplara ideallere, ge rekliliklere ve "reel" olmayan, duygululuklara deil, ister haki kat pay tasnlar ister tamasnlar. nk sadece insann di ihtiyalar bellidir. nsann kendi sahip olaca herey asl ve re-eldir (insann elinin ulat, onda dierleriyle ortak da olsa). Bunlardan baka anormal ve reel olmayan herey, ister kutsal, ister zelil olsun farketmez. Materyalizm Materyalist, dnyann esasn maddeye dayal olarak bil mekte. Malum, madde de atom zerreleridir. Bugnk materyalizm, 19. asrn bir akmdr. Yirminci asra ait bir materyalizm szkonusu deildir. "Feurbach" materyalizmi var, Marks ve Engels materyaliz mi var -diyalektik ile tehiz edilmi olarak- Her halkrda 19-asr rndr. Ayrca bir de klasik materyalizm var. Bu mater yalizm eski Yunan ve Fizyokratlar dnemindendir. Her halkrda u anda varolan materyalizm, stnlk ve nceliin maddenin kendisiyle snrl ve ayn zamanda insann, tabiatn... hereyin temel ta olmas anlamndadr. 19. asr ilm ve sosyal akmlarna tbi olanlar, bu anlamda materyalisttirler. DNLER TARH 43? Natralizm Natralizm, materyalizmin aksine maddenin ztn asl ola rak almamakta. (Ondokuzuncu asrn fizii, atom olmasna ra men). Tabiat isimli canl, hareket ve hayat sahibi bir grnmn toplamn esas alyor. Tabiat retir, varlklarn lm ve hayat onun emrindedir. lerinde bir bilin hissederiz, nk ona bir dzen hakimdir. Tabiat, genel olarak dnya isimli byk bir makmadr. Natralizm; tabiat, asl olarak kabul ederken natralist iin konu, ister atom zerreleri tekil etmi olsun, isterse enerjiler tekil etmi olsun tabiatn hangi eyden yaplm oldu u nemli deildir. nemli olan tabiat lemi isimli canl bir d zenin szkonusu olmasdr. Bu yzden ocuun en iyi ocuk yu valarnda, eitim yerlerinde, en iyi elbiselerle ve yemeklerle ei tilmesini tabiatn zdd olarak kabul ediyorlar. Tabiatn annenin eteine drd gibi, ocuu orada eitmek istiyorlar. Bun dan baka birey yapan ve ocuu anneden alacak olan her sos yal dzen, tabiata aykr i yapmtr. Bu nedenle natralizm, in sann tmyle tabii gereksinimlere; tabii yiyeceklere ve ilikile re, hatta tabii yemek yemeye dnmesidir.

Psikolojizm Psikolojist'in ruhun, bedenin, dnya felsefesinin hakikati ve hibir eyle ii yoktur. O, iinde, ruhunda tecrbe ve duyumsanan olarak szkonusu olabilen d fenomenlerin grld yer leri, insan gereinin eserleri olarak kabul etmektedir. Diyor k: "nsan hakknda bundan fazla felsefe yapmayacam. Bunun d nda insan hitir. nsan gerei, d ruhsal grntlerle ruh doktorunun deney konusu olabilecek ruhsal eserler olarak zet lenir. Bu, insanm gerekliidir." Epikrizm Epikrizm, zevkin ncelii felsefesine (Epikros'un inanc nn aksine) ve zaman ganimet bilmeye inanmaktr. Ama zevk ten, lezzetten faydalanmann en iyi ey olduundan deil! Bilkis zevkin dnda herey anlamsz olduundandr. nk 438 DNLER TARH DNLER TARH 439 hayatn bir anlam, dnyann bir ruh ve hedefi yoktur. Dnyaya egemen olan ilikiler, akl ve bilince dayal deildir. Hak ve btl, iyi ve kt iin bir temel dayanak veya yntem de yoktur. Sonunda da zeval ve daim lm vardr. O halde imdi btn yaplanlar eitse, iyi ve kt, emanet ve ihanet, pislik ve temizlik hep birdir. Yalnzca bir asl vardr ki, o da, "zaman ganimettir." Asl olan zaman zevkle geirmektir. Ayn zamanda bu, Albert Camus'nun da birdenbire ulat felsefedir. Btn bu akmlarda, insann adileip, kepazeletini gr yoruz. Tm iin insan sadece tabiat grntlerinden bir nesne dir. Ya maddedir veya belirsiz ve dilsizdir. "Hmanizm", "Radikalizm", "Psikolojizm", "Epikrizm"... "nsann hakikati nedir?" sorusuna ya cevap vermiyorlar ya da geici zm yollarndan, anlatklar sahteliklerinden baka hibir ey sylemiyorlar. "Materyalizm" ve "natralizm" bu ger ekliin tanmn aydnlatyorlar ama onlara gre bu tamamen bir atom veya madd bir doal grnt dzeyindedir. nsan y le bir alt derekeye indiriyorlar ki artk sr, derinlik, fazilet ve kendine zg bir zellii kalmamakta dr. Bu nedenle, beer medeniyetin en yksek aamasndaki akmlar, bedevi dinlerin tmnden daha fazla insan aalatm ve onurunu krmlardr. Kendi kendilerine iman ettirmilerdir. Onuru krlm ve kendine gveni sarslm insan temel alarak adalet, fazilet, insaniyet ve ahlk esaslarna yaslanan bir dzene sahip olamayz. Byle birey mmkn deildir. nk bir insan olarak imanmz kaybettiimiz zaman hereyi kaybetmiiz de mektir; o zaman artk bizde, din, Allah ve ahlktan bir eser kal mamtr. Btn bu faziletleri korumann alt yaps kendine inanmaktr. Gerek insan cinsinin geneli anlamnda olsun, ge rekse tek bir fert anlamnda. "BEN'N ZNDANLARI Sosyalizm Sosyalizm, insann toplumun eseri olduuna inanr. Top lum bir tarladr -veya su ve havadr- ve onda "ben"/"fert"/"in san" isimli bir mahsl yeermektedir. Tat, renk ve zelliini, sosyal dzen tayin etmekte ve ona yklemekte.

O halde "ben"i toplum oluturmaktadr. Tarihselcilik (Historizm) History, tarih anlamndadr. "Historisme", tarih felsefesini esas alan bir retidir. Diyalektik materyalizm ve Marksizm bir eit"historizm"dir. Sartre'n egzistansiyalizmi de sonu olarak, olduka ileri ve gl bir 'historizm'dir. Hegel de historist bir fi lozoftur. Historizmde insan, bir "mmkn'dr. nsan, yzyllarca deiken bir dizi olay iinde, kesintisiz bir evrimle, yani tarihin gidi yolunda kendini gerekletirmektedir. Nasl m? Tarihin zorlayc kanunlarnn gerektirdii dorultuda. Eer ben dindar isem; bunun temelinde yatan, tarihimin dine dayal bir akm ta kip etmesidir. Eer Mslman isem; Mslmanlarn ran' fethetmesindendir. Eer Farsa konuuyorsam; asrlar nce mahall hkmetlerin Deri Farsa'sn ulusal dile dntrmele-rindendir. Eer Pehlevice konumuyorsam; birka asr nce, Araplarn Pehlevi lisann etkisiz klm olmalarndandr. fade tarzm da; yzyl nceki olaylar nedeniyle Avrupa ile iletiim kurulmu ve kltrel, meden ve fikr iletiim se, o tarihten yzyl sonra u anda beni byle dnmeye zorlamas sonucu olumutur. Demek ki sanatkrsam, Farsa konuuyorsam, dindarsam, ii isem veya dine ve slm'a karysam her kim ve her ne isem 'btn gerekletirme biimleri'ni bana tarih kazandrmtr; yani benliimi tarih belirlemi ve oluturmutur. 440 DNLER TARH Ben, tarihin emrinde olan hi'ten ibaretim. Tarih, beni kendi istedii ekilde biimlendiriyor. yle ki, eer ben ran ve slm tarihinin peinden gitme yerine tarihin son halkasnda Fransa tarihine, Kuzey Afrika veya Gney Afrika tarihine tbi olsay dm; baka birey olurdum. O halde, eer ben byleysem, ben uzak gemi zamanlardaki akmlarn ve olaylarn ben'iyim, da ha dorusu tarihimde toparlanp beni oluturmalar ve benim d yapm sslemi olmalar nedeniyle niteliklerin ve zellikle rin bir toplamym. yleyse, herkes, gemiinin tuttuu beyaz bir defterden ibarettir. Natrizm veya Natralizm Felsef adan "natrizm" veya "natralizm" tabiatlktr. Yani bir ehirde belirli bir renk ve tattaki bir meyvenin dier bir ehirde baka bir renk ve tatta olmas gibi; insan da bu blgede ve bu byk tabiat dzeninde yeermitir. Tat, renk ve kokuyu tabiattan almtr. Eer byle bir rk, byle bir deri rengi ve ruh tayorsa, bunda tabiat ve yeerdii yerin zellikleri vardr. Bu yzden dada doanlar ile ova veya lde doanlar birbirlerin den farkl kiiliklere sahiptir. Nitekim ehirlilerin kendilerine zg zellikleri, sahilde yerlemi olanlarn da ayr zellikleri vardr. O halde ben, tabiatn oluturduu ve biimlendirdii bir va rolu tarzna mahkmum. Psikolojizm Drdnc zindan, psikolojizm veya biyolojizmdir. kisinin toplamna psikobiyolojizm demek mmkndr. Pek ok esere dayal ve birok eden olumu bir ekoldr. Psikolojizm, insann hayat bilim ve psikoloji niteliklerinin ncelii temeline dayal olarak insan tanmlamaktan ibarettir.

Gnmz tm ilm mekteplerin sz burada sona ermekte. Bugnk dnya kltr, medeniyet ve ilminin burada sz t kenmektedir. Btn ideolojiler ve felsefeler susuyorlar, ama insan da artk tamamdr! uurlu ve zgr bir varlk olarak "ben" DNLER TARH 441 irade sahibidir, seme hakk sahibidir, sorumludur. Bu gerek gznne alnarak konuya bakldnda u ortaya kar; bu ekollerde insan yalnz bana anlamszdr. nk her ekliyle "ben" ya toplum zorunun eseridir, sos yalizmde olduu gibi; ya tarih zorunun eseridir, historizm de olduu gibi; ya tabiat zorunun eseridir, natrizmde olduu gibi; ya da drt zindann birden veya tek bir zindann. Kendini tanmaz ve bilinsiz olarak domu olan "ben", "ben olmayandr". Ve insann hakikati da anlam ve kavramn yitirmitir, botur. Bu yzden bugnk insan, her taraftan bo lua ulayor. Ama Hintli ruh, insan "ben"in tabiat, veraset, sosyal evre ve tarihten domu olmasnn bilincinde olmakla beraber, ayn-zamanda bu "ben"n, "ben"in kabristan olduuna da inanyor. "Ben"in ruhu bir tohum gibi "ben"in iinde gml ve gizlidir. Eer bilgili ve gayretli br iftinin uuruyla, onu besleyip eit meye balar, onu kendi iinde filizlendirir, kendi toprandan geirir ve kendi rtne sararsan, o zaman kendi hayatnn mey vesini elde etmi olursun. Yok eer onu, byle topran iinde gizleyip brakr, onu yetitirmede hibir aba gstermezsen; mahrum, perian ve zararda olursun. Bunun dnda hibir ey elde edemezsin. "Nefse ve onu temizleyip ar-duru yapana; dorultana, biimlen dirip d grnn svazlayarak dzeltip gzelletirene ve ktlk yapmasn ve ktlk yapmaktan saknmasn ona ilham eden ona bu iki yolda imkan tanyana yemin olsun." (ems, 7-8). Kur'n'n bu yeti u anlamdadr; Allah insan seme orta mnda; 'fsk-fcur' ve 'takva' arasnda seme hakkna haiz olarak brakmtr. "Kendini artan, saadete ermitir. Fenalklara dalan kii de ziyana uramtr." (ems, 9-10). Burada "artan saadete ermitir", sz bir ilke ve slogandr. Bunun zdd da udur, fenalklara dalan kimse de ziyana ura mtr. Desise, gizli i yapmaktr. Topran altnda kvrlan hay vanlar, aydnlk, gne ve hr atmosferden korkuyorlar; srekli toprak iinde yayorlar, bunlara "desise" diyorlar. "Habe", i ya442 DNLER TARH pp bir sonu almayan, mitsiz ve muradna ermemi kimsedir. "Efleha", ayn zamanda kurtulu ve selmet anlamndadr. Kur tuluu, semeresini vermi ve mahsuln elde etmi kimse anla mna da gelir. Hepsinden nemlisi, "zekkh" kelimesidir; tezki ye, gelime, olgunlama ve yeerme anlamndadr. Zekt da bu anlamdadr. Binenaleyh eer Kur'n nefse yemin ediyorsa bu nefs ahlk literatrndeki nefs-i emmare ve nefs-i levvame anla mnda olmad gibi emirle ldrlecek nefis de deildir. n k onun ldrlmesi byk bir itir. Onu ldrmekle, kendimi zi ldrrz. Kur'n- Kerim baka bir nefse yemin etmi olsa gerektir. Nefse yemin olsun ki, ona dosdoru bir biim veren ve onu dorultan, "ve gad eflaha" kuralnca, yapt iin meyvesini al m ve abasnn rnn toplam

demektir. O, nefsini bir to hum tanesi gibi topra yararak karp besleyen, terbiye eden ve semeresini alan kimsedir. Hbe, bo olmaktr, boluktur, an lamszlktr. Bu kategoriye giren kii, hibir ey elde edememi ve muradna erememi olup, "kendi'ni kendi iinde gizleyen, onu oraya gmen ve orada tutan kiidir. O halde "ben"i "ken-di'nde gmldr ve "kendi" tabiatn eseridir. Sosyolojinin eseri de "kendi"dir, psikolojinin eseri de "kendi", drt duvar ve drt surdan oluan bir zindann ortasndadr. nsan Allah Azze'nin yeryzndeki halifesi olmak risaleti, bu zindan kendi adna kolkanat gererek beslemek deil; belki bu risalet, tamamen ken di zindann oluturan duvarlarn zerine ullanarak onlar da tp o tohum tanesini yani "hakiki ben"i, "yalanc ben"in olu turduu bu toprak ortamndan kararak beslemek ve olgunla trmaktr. Btn Bat ekollerine karn Hind ekolnn -ta Sokrat ve Aristo'dan imdiye dek- insan iin en yce deerleri ve en ulu gzellikleri koruduunu ve onlara bir hviyet kazandrdn gryor, an yce olan zt'a doru ykselmekte olan insann en byk yceliini ve risaletini tanmakta olduuna tank oluyo ruz. nsann kendine zg nedenlerle kendi trnn deiimi, kendi beer i leminin derinliklerinde yce Zt'n domas ve frsatlar ele geirip baarlar kazanmak iin srekli bir korku ve DNLER TARH 443 zihin bulankl gstermesi, duyularnn dnda, duyu tesi bir olaydr. Bu ekol, insana zg erefleri dnyada tek bana ol makta gryor. Srekli bir tela, bir susamlk ve aratrmayla dnyann, bir anlamda iinde yaad zindann, kap ve duvar larnda darya alan bir k bulmak ya da bir delik amak iin srekli olarak trmalamay insan trnn en yce misyonu olarak tanyor. Oysa, bu ekollerin hemen hemen hepsi bilimsel ya da maddeci olan bu felsefi sistemlerden birinin oluturduu bir gediin edeeri olarak insan ulat aamalardan srekli aalara doru ekmekteler. te bu tutum, Hind'in en yce aamas ve tm Hind dinler-nin temelini oluturan felsefe, ruh, ahlk ve yaklamdr. Ne var ki orada akl almaz bir durumda domklatrlmtr. nk ilim yalnzca "kendini bulmak"tr. Tabiat donuklatrlmtr. Zi ra tabiat "My"dr; ki yollarn ap serbest brakmak ve srekli onun telerinde olup biten (doa tesi) olgular aratrmak gere kir. "Yaamak" mahkm olmaktr. Bu, bir bakma "kendi" kendi sinin rts ve gerek insan "ben"idir. i bu ynyle ele alnca gryoruz ki; insann iki yarsn dan biri donuklatrlmtr. Orda, yani Bat'da akln bir yars zerine kudret, gerekilik, yaama, mutluluk, refah, ilerleme (nderlik), ilim ve mantk bina edilmi insann deerleri yce likleri, srlar ve ycelme kayg ve korkular, insann ierisinde ldrlmtr. Hind ise, insann ycelme kayg ve korkular ve insan ruhunun srekli ykselii zerinde duyarl kurumlarla deerli temelleri olan rehberlikler kuruyor. Ahlk, felsefe ve dinsel duyarllk gibi yce, temiz ve maddetesi kavramlar n ce oluturuyor; ne yazk ki bunlarn dndaki hususlarda insan donuklatryor. Biz, yalnzca kanatlarnn biri dierini engelleyen iki kanat-lk adna deil de kanatlar, insan olgunlua ve 'mutlak zt'a doru uarak ykselmeye yardm eden ve her iki kanatla ahenkli olarak uabilecek insanl oluturan her iki kesime de muhtacz.

ONNC DERS
"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun..." RAN'A GR Hint'ten sonra, ran'a geldiimizde ran'n kendine zg ru-haniyetiyle karlayoruz; yle ki, ran'daki ruhaniyetin Hint'te tandmza tamamen aykr olduunu syleyebiliriz. nk Hint ruhaniyeti, ok derin ve yce; ama karamsar ve geree ya bancdr. ran ruhaniyeti ise, yzeysel ve sradan, fakat gereki ve iyimserdir. Bu iki ruhaniyetin genel bir karlatrmayla iyi ve kt ynlerinin dkmn yapabiliriz. Bu arada bir dinin, bir kitabn veya bir ahsn incelenmesinde zaaflarn ve gl ynlerini or taya koymay, tanmay ve bu ilemleri tekrarlamay da ren mi olacaz. Sadece bir zaaf noktasn ele alarak genelletirme ye gidilmemeli ve bylece olumlu noktalarna da rt ekilmemelidir. Ayrca kudretine kaplp, btn zaaflarn grmemez-likten gelme durumuna da drmemelidir. Bu derste renece imiz aratrma yapmann ilk ilkesi budur. ran'da Dinin Balangc ran'da dinle, ilk olarak Aryalerin tarihi iinde karla yoruz. ryalerden nce ran'da yerli kavimler yayorlard. Hint'te olduu gibi toplum, varlkllar snf ile sefiller snfndan DNLER TARH 445 oluuyordu. Bazlarnca sefiller denince zenciler anlalmakta dr. slm'dan sonra da bunlarn ou, gney blgelerde ya yorlard. Bylelikle Afrika ile ilikilerinin kolayca var olduunu da rivayet edebilmektedirler. Aryalerin igalinden nce her halkrda ran'da yerli ka vimlerin yaadklarndan phe edilemez. Kirman civarnda hl yerli kavimlerin torunlar olan aileler yaamaktadr: Irksal zellikleri, bunlarn Aryaler olmayan yerli bir rk olduunu gstermekte ve btn veriler, yerli kavimlerden gelen nesiller olduklarn ortaya koymaktadr. ranl Yerliler ve Dinleri ranl bedevi kavimler hakknda hibir bilgimiz yok. Bu ne denle tahmine ve zanna dayanarak bir hkme varyoruz-Mesel, bedevi olduklar iin fetiizm veya animizme inanyor lard, diyemiyoruz. Veya gelimi ekliyle puta tapyorlard ve ya tabiat glerine tapyorlard da diyemiyoruz. Dorudan ve kesin olarak bir hkm verilmez. nk km bir kavimdir ler. Bedevlik yznden de ileri br dine sahip olduklar sylene-memektedir. nk Aryaler, gl, sava, ok faal, istidatl ve gelimi bir toplumdu. Aryalerin hcumunda srlp, bir ksm yok edildi. Aryaler ran ve Hind'in igalinden sonra byk kltrler, medeniyetler, sosyal ve siyas dzenler kurdular. Neticede tari he byk dinler baladlar. Hint'te Veda, Buda dinleri; ran'da Mitra, Zerdt, Mni, Mazdek dinleri tarihe ryaler'den kal mtr. Hint ve ran Aryaleri bir rktandrlar. Tahminen ayn za manda bu iki lkeye yukardan aaya doru indiler. Hint'te birtakm dinler kurmulard. Bu dinler, onlarn ran'daki kar delerinin kurduu dinlerin mukabili ve onlara kart olma zel likleri tayorlard. ran ryalerinin ortaya koyduu kltr ve medeniyet

ise, kardelerinin Hint'te kurduklar kltr ve me deniyete aykrdr. Btn bu ihtilaf ve farkllklarn sebebi neydi? 446 DNLER TARH ryaler, Hind'e girdikleri zaman verimli ve bereketli bir memleketle karlatlar. Sk ormanlarla kapl, bol rnl arazi ler, geni ve su dolu rmaklar kendilerini bekliyordu. Ama iran'a varnca kuru ve az sulak bir memleketle, yakc gnele, etin, zor bir ziraatle karlamlard. Shpengler, "medeniyet, sadece sakinlerinin fikr ve beden gayretle etin bir mcadele sonucu yemek yedikleri ve yaaya bildikleri yerde ortaya kyor" demekte. nsan, hibir i yapmadan ve aba gstermeden istedii her-eyi elde edebildii bir memlekete varrsa, asla byk bir mede niyeti kuramayacaktr. Aksine; ok almak zorunda kald ve iinin yol almadn grd bir toprakta gzlerini aarsa da byk bir medeniyete sahip olmayacaktr. Hibir i yapmaks zn hereyi elde ettii, are dnmeye, alet yapmaya, ev yap maya, teknie ihtiya duymadan hereye sahip olabildii yere rnek olarak Kuzey Avrupa ve Amerika'y gsterebiliriz. Avru pa'nn ve Amerika'nn kuzeyinde asrlarca yaand, ama asla b yk bir medeniyet oluturulamad. Dier bir rnei de Kuzey Kutbu'nda ve Sibirya'da yaayanlardr. Gemi asrlarda bir me deniyet kurmay baarmad bu blgedeki toplumlar. Bu coraf farkllk ve dourduu sonular, bir lde ran'da ve Hint'te de yaanmtr. Bir rkn, byle ikili, farkl din yaratmalarna sebep olduu da sylenebilir... Hint ryaleri ok verimli topraklar ve ok rahat bir hayatla kar karya idiler, iktisad adan mkemmel bir refahn iinde olan bir insan gibi, isiz ve zahmetsiz olarak ekmek elde ediyor, kendiliinden iir, musik, sanat; ok ince duygular, sapk hayaller veya gzel d lerin peine dyor; varln verdii imknlarla rahata haya tn gncel, iktisad ve madd gereklerinden, rahatlk ve refahla en yksek edeb eserleri, en ince airane duygular; en gzel musikleri ve sanatlar; en zarif mimari eserleri meydana getir me imkn buluyorlard. Ayrca en derin irfan hazineleri; sofuca ve aka incelikler, ycelerde aan idealler ve insan dler Hint kltrnde doal olarak kendiliinden meydana geli yordu. Bunun rneklerini Buda'nn hayatnda ve Veda mekte binde grdk. DNLER TARH 447 ran ryaleri, ok direnli, etin, susuz, otsuz bir memleke te varmlard- Bu artlarda i dnyalarndaki yaantlarn ge litirme imknlar yoktu. Rahat bir an bulamyorlard. Bu ne denle de sanat, zerafet ve irfandan uzaktlar. Iran Aryal erinin Kavm geni ryaler ran'da byk kavme blnyorlar. Bir ksm, douda Horasan'dayerlemeyi seerek "Partiler "i oluturdular. Dier bir ksm kuzey batda yerlemeye karar verip, mehur "Madlar" oluturdular. nc ksm da, Fars eyaleti etrafnda, merkez ve gneyde kaldlar; bunlar da'Parsler" olarak isimlendirildiler lk hanedanl ve imparatorluu Madlar kurdular. Pars Kure, ana tarafndan Mdlardand. Md hanedann ykt, h kmetin Pars kavmine gemesini salad. Heanmenler soy ynnden Parslere bal bir slle idi. Parsler, Makedonyal skender'in saldrsyla yenilgiye u radlar, bir sre ran

hkmet bakanl skender'in yerine ge en Selukiye'nin elinde kald. lk defa, Ek ve Tirdd gibi Parti kahramanlar Selukiyeler'e kar isyan ediyorlar, Yunan sm rsnn ran'daki kkn kazyorlar ve Eknler hkmetini kuruyorlard. Eknler hkmeti, ne "Mdlar"dan, ne de "Parsler"d en dir. Onlara doudan, yani Partilerdendi diyebiliriz. Partiler, Zerdt dinini, Md ve Pars dini vastasyla renmilerdi. nk Zerdt dini Vitaseb vastasyla ran'da ilgi toplamt. Vitaseb, Heamenili "Dr"nn babasyd. Mbedleri (Zerdtlerin din adamlan) ve halka hakim ruhanleri saltanata ve He-ameni kudretine bal gryorlard. Zerdt dinine, zellikle Zerdt Mbedleri hizmette bulunuyorlard. Ekan hkmeti--ne kar iddetle mcadele veriyorlard. Din adna halk, Eknlere kar isyan ettiriyorlard. Ekanlere kar olan hare ket ran'da yava yava yk salyordu- Bu hareketin merkezi Pars'dayd. Pars, Zerdt ruhanyetinin ve Heameni kavminin merkeziydi. 445 DNLER TARH "Parti" Aleyhtar Hareket Eknlere kar olan hareket, Zerdt mabedlerinin propa gandasyla balamt. Hareket her geen gn yaylyor, genile dike de zorluklar daha da byyordu. nceleri partilerin suu, "kt dinli" olularyd. imdi de dman, yabanc ve Turanl olular su saylyordu. Sasaniler, Pars halknn ve mbedlerin nclyle iktidar ele geirmilerdi. Sasaniler de her yeni iktidara geenler gibi kendilerinden ncekileri karalyor, kusurlu buluyor, idarecile-riyle de alay ediyorlard. Partileri, yabanc ve kt dinli saymak taydlar. Nasl Heameniler, son "Md" padiahn zalim birahsiyet olarak grmler ve gln bulmularsa, Sasaniler de bunu yapyorlard. "Sasan Hutayi" oullar -Estehr Tapma'nn mubedi, byk mft ve o zamanki ran'n byk ruhanisi mbedlerin ve Zer dt dinine inananlarnn yardmyla bir hareket balattlar. Zer dt dinini canlandrmak ve Ahuramazda'nn temsilcileri olan Mbedlerin gcn ihya etmek dorultusunda bir hareket orta ya koymaktaydlar. Heamenilerin vndkleri ahsiyetleri deerlendirmekle Partilerin tamamen ezmeye baladlar. Sasani hkmeti, mill ve din bir hkmettir. Bu hkmet ile Safev hkmeti arasnda her ynden tuhaf bir benzerlik var d. Safev hareket ("Alevi ias ve Safevi ias"nda bahsettiim gi bi) "milliyet ve din" esasna dayanyordu. Sasaniler de bu iki ia ra dayanarak ayaklanyorlard. Safevi padiahlar byk ruhan eyn Safiyuddin Erdebil'nin oullardr. Sasaniler de Sasan Hu-tayi'nin oullardr. Estehr Mabed'nin Mfts de btn ran ruhanilerinin lideridir. Zerdt dininin Heameniler dneminde bir nfuzu yok tu. Bence o dnemde bir aznlk diniydi. Ekniler de mbedleri ciddiye almyorlard. Sasaniler zamannda gleri genilemi, din gelenekler yeniden ihya edilmitir. ok sayda mabetler ba ekiyor; kutsal ateler parlyor, ok sayda mlkler mabetler vakfediliyordu. Hatta ran'n zira arazilerinin bete biri vakfedilmiti. DNLER TARH 449 Bo ve rm Bir Din Tapnaklarn ve mbedlerin Sasani sultanlar tarafndan te'yid edilmesi, din-

siyas dokuda bir iktidar, yani "Sasaniler-Mbedler" iktidarn ortaya karyordu. Zerdt dinini kudret ve hakimiyetinin zirvesine ulatran bir iktidard bu. Ayn za manda iinden, mn ynnden, hakikat, ruh ve asl ynden ok yklm ve talam bir iktidar. Tpk Safeviler dneminde ia'nn bana gelenler gibi. nk Safeviler, ia'nn gcn, kendi siyasetlerinin aleti ve kendi kudretlerini aklama arac yaptlar. -Halk kitlelerinin arzusu olan yzlerce yllk tarihi mcadele, cihad, ehdet ve hrriyet olan ia'y kendi emellerine alet ettilerD yzyle ii mezhebinin ruhaniyet ve mukaddesatna dayandlar, tahlile baladlar. Gerekte ise, baskya takva ve ia kutsall elbisesini giydirdiler. "Radha Krieynan"n deyimiyle; en byk facia, bas k takva ve kutsallk elbisesini giydii zamandr. Zor ve bask, hakikatin yannda yer alrsa bu bask bir gve gibi hakikati iten ie yer, zn rtr. Bu durumda artk ne tannabilir, ne de mcadele iin ayaa kalkabilir; hakikat ve din tannmaz olurlar. Sasaniler, Zerdt dinini bu ekilde ve bu tertiple bo, r m, talam ve sapm bir duruma getirdiler. Mbedlerin ruhan ve Sasanilerin de siyas iktidarlarn sergileyebilmek iin, bir g grnts halinde Zerdt dinini mbedlere teslim et tiler. Bu yzden Zerdt dininin ii, boalm ve rmt. Oy sa Zerdt dini karsnda yeni din olarak Mni ve Mazdek ha reketleri, halk kitlesinin scak ilgisini ekiyor ve kabul gryor du. Sonunda rm ve bo "Sasan-Mbed" yaps, slm'n ilk tekmesi ile ykld. Ykld zaman kof grntsnn zirvesindedir. slm da gelmeseydi, ranllar zorunlu olarak Mni ve Mazdek dinlerine snacaklard. Mazdek ve Mni dinleri, halk ve aydnlar arasnda gelimeseydi, kukusuz ran slm'dan n ce Hristiyanln kucana derdi. nk Zerdt dininin ikti darda kalmas, artk mmkn deildi. slm'dan nce Medaim Zerdt dini iktidarnn ve Sasani siyas rejiminin bakentinin 450 DNLER TARH Hristiyanlk dnyasnn din merkezi olduu gznne alnrsa szkonusu sonu kanlmazd. slm, Hristiyanln yaylmas- \ n durdurmasayd Hristiyanlk, Zerdt ran' da yutard. lk ran ve Hint rya Dinlerinin Yaknl ran Aryaleri le, Hint ryalerinin birbirinden ok farkl coraf zellikleri olan topraklarla karlatn syledim. Az su, kuraklk, zorluk ve topran kabuu, alma, bilim ve tek nik karsnda halledilemeyecek kadar etin problemler deildi. Bu yzden ran Aryaler ran topraklarna varp yerleince, ran tarihinde krsal yerleimi ve kentsel yerleimi oluturmulard. lk ran ve Hint Aryaleri arasnda, balangta her ikisinin bu iki lkeye girilerinde benzerlikler bulursak, bu alacak birey deildir. Her ikisi ayn kktendir, ayn yerden gelmilerdir ve farkl topraklara varmlardr; Topran imkanlarnn ayr oluu, onlar sonradan deitirmiyor. Din, felsefe ve sanatlarna farkl ekiller kazandryor, yalnzca. Tarih, Hint ilhlar takm toplamnn Veda dininde Mitra-izm dinindeki ilhlarn toplamyla benzer olduunu gsteriyor. Hint'te "Mitra" ilhtr. ran'da "Mehr". Orada da dev tanr, bura da da; "Varuna" her ikisinde de tanrdr. lk dinin btn tanrlar, rnein Hint'te Veda dini, ran'da Mehrperestlik (gneteki Tanr'ya tapclk) veya Mitraizm, u itikada dayanmaktadr: "Mehr"

byk tanrdr, dier tanrlar ondan daha kktr.57 Mitraizm, atee tapma; rzgr, tufan, yeillik, bahar, gky z, da, orman, gece... gibi tabiat kuvvetlerine tapma; sihir ve by ile sslenmekten ibarettir. Bu tabiat kuvvetlerine tapma, dnyada i banda olan kt ve iyi ruhlara inanmann gere idir. 57- Hint'in aksine orada Varuna gk tanrsdr. "Varuna" ters, ba aa kelimesindendir. Asl, aslm anlamna gelir Byk tanrdr. ran'da "Mehr" (Hint'te de tanrlardan biridir) sayg ile yceltilmekte ve byk tanrya dnmektedir. DNLER TARH 451 Sihir ve by, insann kt ruhlarn errinden kurtulmak ve iyi ruhlar cezbetmek iin yapt amellerin toplamndan ibaret tir. yi ve kt ruhlardan kamak veya onlar cezbetmek iin en nemli i, kurban, nezir, hatta ok sayda cinayettir. Sihir ve b y, cinayetle daima birlikte grlmtr; birbirlerine yolda ol mulardr. Hatta Ortaa'da, krkn karmam krk bebein cesedi, Versay'da, kilisenin mihrabnda terk edilmi olarak bu lundu. Bu, sihir ve bynn cinayetkrlna bir delildir. Sosyo lojinin iddiasnn (mesel Durkheim gibilerinin) aksine sihir, b y ve din arasnda hibir benzerlik yoktur. Sihir ve bynn, bi reysel, topluma ters bir yn vardr. Din ise sosyal ve bireycili in zdd olan bir boyuta sahiptir. Bu yzden by (kovulmu din, kovulmu eriat ve genel vicdan), gizlilikle beraber, sapma iinde ve gnah iinde yayor. Halbuki din, daima sosyaldir ve bundan sonra da sosyal olacaktr. Mitraizmin Temeli: By Mitraizm'in bugn bylesine yceltilmesinin esaslarndan biri, sihir ve bycdr. nk halden uzaklam, gemie balanarak azamet kazanmtr. Tpk uzak, gzel ve debdebeli grnen bir ky gibi. Ama iine girildii zaman, pislik dolu ve berbat kokulu, nceden yaplm olan grnm pislie bula yor ve btn bunlardan geilmiyor. Mitraizm, ate ve Mehr'e tapma esasna dayanmaktadr: "Mehr" gnete yaayan bir tanrdr; gnein kendisi deildir. Mitraizm'in stnl, bycden gelmektedir. Bir toplumda bycln olup da bycnn olmamas imknszdr. Fazla ca zevk, zek ve yetenek sahibi olan, sadece ilmi ve okuma ne deniyle bycnn yerine konamaz. Eski dinlerde byclk irsi, resm bir tekilat eklinde idare ediliyordu. Bycler, din ilerin mtevellileriydi. Tanr ve insann rabta ve aracsydlar. (Yaratc ile mahlk arasndaki perdeyi kaldrmas, irs dzeni paralayp yenilgiye uratmas slm'n iftihar duyulan zellik-lerindendir her bycnn makamnn deeri, takva ve ilimle belirlenmiyordu. Deeri irs olarak ald kannda ve ztn452 DNLER TARH dayd. Evldna da bunu miras brakyordu. Dier insanlar iin de bazlar daha zeki ve daha stn de olsalar, byle br maka ma ulamalar mmkn deildi. Mitraizmde asalet, Mecus ruhanilerine ve Mehrperestlik dinine bal ruhanilere aitti. (Brahmanizm'de asaletin Brah man'da olmas gibi). Din ileri yerine getirmeleri iin, olduka fazla gleri vard. Halk, onlarn faziletine ve ahsiyetlerine inanmad halde, mecburen onlar taklid ediyordu, onlara tbi oluyordu. nk din ileri, sadece Mecus ruhanlerin tekelin deydi. Mecus

ruhanleri, din tekellerinde bulundurduklar iin kendi karlarna yorumlayp tefsir edebiliyorlard. Mesel, gelir kaynaklarndan birisi kurban idi. (Veda dininde de olduu gibi. Buda bunu lavetti) Kurban yaygnd; en byk geim kaynak larndan biriydi. slm'n aksine, kurban halk iin deildi. Tanr'nn kendisi iindi. Kurban merasimini icra eden, kurban ta yan Tanr'nn nezdinde(!) Mecus ruhansinden (Mo) baka bir-kimse olamazd. Yahudilik dininde de byle bir durum vard. Tevrat'n ye dinci babnda, sadece Harun'un ocuklarnn, yani hahamlarn btn merasimleri yerine getirebilecek kimseler olduunu gr yoruz. Bu yzden her i iin ar, karmak kanunlar konmu tur. Mesel Tevrat'n yetmiten fazla sayfas kurban kesmenin teknii, yntemleri ve kurban tabutuyla ilgilidir. O kadar zor ve anlalmas imknszdr ki sadece hahamlar gerekletirebilirler. Dierleri gerekletiremezler ve buna haklar da yoktur. Mehrperestlik dininde de Molar (ruhaniler) veya "kar-ran'lar Arya kabilelere hakim olan en byk kuvvet idiler. B ycnn bugn bedevi kabilelere hakim olmas (mesel Dou Afrika'da). Hatta kabilenin han bile onun inancnn esiridir ve ona muhtatr. slm'da ve Dier Dinlerde Kurban slm'da kurban, tamamen kendine has bir zellik arzeder. Kurbann olduu dier dinlerdeki ekillerle tamamen zttr. Kur'n haccdan bahsettii zaman, iki defa ak ve net olarak kurbann amacn da ifade ediyor; eer kurban kesiliyorsa fakir DNLER TARH 453 ve miskinin yemesi iindir, diyor. slm'n kurban konusundaki tavr dier dnlerinki gibi deil. Dier dinlerde kurban etinin yenmesi haramdr. Hatta bir lokmas bile insann hissesi ola myor. "Hm" veya "Ham" zel bir bitkidir, Mehrperestler ve Zerdtiler zn kay natyorlard; ondan "Mi veya Ming" isimli bir iki yapyorlard. (Bu stlah Farsada imdi de var. Mesel, "falan adam mong ol mu" derler, bunam sersemlemi, sersemletilmi anlamnda kullanlr. Yani "sarho olmu" veya "sarho etmiler" demek is tenir. Bu ikiyi imekle, ruhannin cezbesinden kurtulduklarna ve gayb esrarn kendilerini ilham edildiine inanyorlard. Bu iki Veda dininde de var, "Suma" olarak isimlendiriliyor. Bu Mehr "Huma"s veya Veda "Suma"s, sonralar Zerdt dini ne giriyor. Ondan sonra Mesih'in dininde (Hristiyanlkta) "Kut sal arap" adn alyor. "Messe" duas, merasiminde kei vasta syla datlp, sunuluyor. Onun iinde Mesih'in ruhunun oldu una inanyorlar, imekle, kendilerini kutsallatrdna inan yorlar. "Suma" veya "Huma" Mitraizm dininden Veda dinine, ora dan da Katolik Hristiyanlna gidiyor. Sonra da bizim edebiya tmza giriyor.58 Ak, irfan, cezbe, sarholuk, kendinden geme, baylma, maddiyattan el etek ekme, ycelme(0 olarak yerleiyor. Sofiy-ye'nin arap ierek ulatklar derecelere benziyor bu da. Yeni Din ve Eski Ruhaniyet Demek ki Mehrperestlik dininin tarih kklerini sihir ve b yye iman oluturmaktadr. Molarn asaletine iman ve hakimi yetini zlemek de tarih

kklerdendi. Oysa Molar ok pis, ykl m ve mal yiyen insanlard. Zerdt'n iddetli bir saldrsna 58- "Mey", "Meyhane", "Mo" ve "Moe" edebiyatmzda o kadar ok kullanl mtr ki bu nokta, unu da hatrlatmaktadr ki; birka asr ncesine kadar bile meyhaneleri Zerdtiler idare ediyordu. 454 DNLER TARH maruz kalmlard. u husus btn peygamberlerin kesin kade ridir: Peygamberlik in ayaa kalktklar zaman karlarnda duran en byk g nceki dinlerin ruhaniyetidir. Kur'n'n ruhban ve ehbara (hahamlara) yapt iddetli eletiriyi hatrla yalm: "Ey insanlar1 Hahamlar ve rahiplerin ou insanlarn mallar n hakszlkla yerler, Allah yolundan alkoyarlar. Altn ve gm bi riktirip Allah yolunda sarf etmeyenlere can yakc bir azab mjdele." (Tevbe/34) Hz. sa'nn Ferisiler'e (o zamanki Yahudi ruhanyeti) saldrs, bu gerein rnekleridir.59 Zerdt'n Kyamnn Zaruri Olduuna Dair Br Sebep Zerdt (M.O.) 660 ylnda anszn kyam ediyor. Zer dt'n isyan deiik sebeplere dayanyordu. Sebeplerden biri, medeniyet ve mlkiyet dzeninin insanln bana yeni dertler ve ihtiyalar amasdr. Sonra baz slahatlara, zm yollar nermeye balyor. Konfys, Lao-Tsu, Buda, Zerdt, Yunan filozoflar ve Yedi Hekimler'inin hepsi ayn asrda yaamlar dr. Bu da Zerdt'n o zamanki ran'n yeni dertlerine ve ihti yalarna bir cevap olduunu gstermektedi. Dier Bir Sebep Aryaler, ran'a ve Hind'e olmak zere iki farkl lkeye da lnca, coraf artlar farkl; toprak, su ve hava imknlar farkl olmasna ramen ayn kkten gelmeleri sebebiyle ortak yeni artlarla karlanca tedricen yeni ihtiyalar da ortaya kt, ku kusuz. Hint Aryaler, kabile hayatnda kaldlar. ran ryaleri, ift ilik hayat tarzna girdiler. Hayat artlarnn, sosyal dzenin, sosyal ahlk duygusunun deimesiyle artk Mitraizm ve Zer-dtten nceki ilkel dinler (Arya kabileleri, vahi ranl ve Hint li dn ve yaay ekli dzeyinde kalmt) ran'n yeni ihti59- Bu gsteriyor ki yeni din, durumun slah ve dinin slah iin geliyor, ege men dzene kar kendiliinden cephe alyor. nceki dini hak idiyse tahrif edip bozmu olan, eer btl idiyse halkn ve menfaatlarnn aleyhine byk bir alet larak kullanm ve egemen glerin faydasna teslim etmi olan dzen.. DNLER TARH 455 yaarna cevap veremiyordu. Yeni artlara, sosyal, iktisad ve ahlk ihtiyalara hitap etmesi gereken ve mevcut durumu ak layabilecek bir din gerekiyordu. Mesel daha nce hayvanclk yapanlar, artk kabile eklinde yayorlard, bu nedenle tanr iin kolayca kurban kesebiliyorlard. Kurban, etinden istifadeyi dnmeden tanrnn yolunda yakabiliyorlard. Fakat bunlar iftilik dnemine getiler; bylece ehir hayatna ve ky hayat na girdiler. iftilik dzeninde kurban kesmenin zararlarn g rebiliyorlard. Hayvanclkla uramayanlar iin kurban kes mek, artk iyice zorlamtr. O halde nceki hayvanclk dne minde ok kolayca gerekletirilen bir gelenek, artk zor ve ger ekletirilmesi imknsz bir olay oluyor. Byle bir gelenee, or taya kan glk nedeniyle ilgi

azalr ve tanr ile iliki de ken diliinden terkedilmi olur. Burada Zerdt kyam ediyor. Tanr'ya balanma iin bir din iln ediyor. Sihir ve byye olan ihtiyac inkr ediyor. Kur bana da Molara da toplumun ihtiyac olmadn bildiriyor. Byy iptal edip kurban reddederek Karpanlarn Mola-rn karsnda en byk mcadeleyi balatyor. Hepsinden nemlisi, nceki dinlerin btn putlarn, eitli ilhlarnn heykellerini datp kryor, mabetlerden dar atyor. (Geri sonra Mbedler yeni aklamalarla tekrar geri getiriyorlard). Zerdt bedevi dinin reformuyla yeni bir din kuruyor. Bu din, iftiliin ve ziraatn iddetli etkisi altndadr; ran'n yeni hayatnn ak-laycsdr. Zerdt dininde inek, ok muhteremdir. Bu nedenle byk tanrlardan biri olan "Vehumen" aslnda inek tanrsdr. Zer dt'n kendisinin ad da "Zoreaster" veya "Zerdter", yani de ve zenginidir. Bu da kabilevi dneme ballk iaretidir. Fakat Hind'in aksine ran'da inek sadece muhteremdir, kendisine ta plmaz ve kutsal saylmaz. nein yerine, yeralt su geidi, su yolu ve su, kutsaldr. Hayvanclk dneminde inek, hayvancl n ve iktisad hayatn kaynan gsteren bir imge olurken ift ilik dneminde su, zira ve iktisad hayatn kaynan gsteren bir imgedir; bu yzden deerlidir. Dolaysyla Zerdt dininde 455 DNLER TARH su inein yerine gemekte ve kendisine taplan kutsal addedil mektedir. Dinler tarihi asndan Zerdt'n en byk hizmeti, tevhi di olmayan btn dinlerin grn, dinlerin esas olan tapma y ve dini, tevhide yaklatrm olmasdr. Zerdt'n Tanr nanc Monoteist mi, Dalist m? Zerdt'n tanr inanc monoteist mi, dalist mi meselesin de iki gr vardr Biri, klasik teoridir. Sradan Zerdtlerin (meseleleri tefsir ve te'vil edenler; aydnlar deil) ve taklitilerin kabul ettikleri grtr. Bu gr asndan Zerdt dini, da list tanr inancna sahip bir dindir. "Ahira"nn dini ve "Ehrimen"in dini. "Engermeyi now" dini ve "Spentamei-yi now" dini, iki kiilik; "hayr" ve "er". Kt olan herkes ve herey, "engermei-yi now"un bir para sdr. Eer iyi olursa "Spentamei-yi now"un bir parasdr. Bu iki zt daima sava halindeler. O halde Zerdt'n dinine inan, Zt'n dnyadaki ikiliine inantr. kinci gr ise, yeni tarihilere ve yazarlara ait olan gr tr. Bunlar Zerdt dinini ihya etme ve bu dine sayg gsterme abas ierisindeler; bugnk dnya anlaynn tevhidi tand n, vdn, tevhide taptn gryorlar. Hatta dinsizler bi le mukayese yaptklar zaman tevhidin, dini grn en geli mi ekli olduunu itiraf ediyorlar. (Bu, apak ve tereddt edil mesi imknsz bireydir). Bunlar ilgi duyduklar dinlere tevhidi bir ehre kazandrmak iin aba gsteriyorlar. Dini tefekkr a sndan bugnk dnyaca takdir edilenlerden biri olan derin ve byk yazar "Radha Krieynan" bu yaklamla Hindu dinine (bir dzine tanrs olmasna ramen) tevhidi bir ehre naket mek ve izmek istiyor. Onun abas vgye deerdir, fakat irk dinini tevhid dini gibi gstermesi ve onu sevimliletirmesi de knanacak bir durumdur. Eer kendisi yeni bir dindar olarak inanlarn tekrarlayp yeniden syleseydi, kendisinden daha ok memnun olurduk. Btn gereklere, kaynaklara ve belgele re ramen yanl aklamalara girimesinden byle bir tavr da-

DNLER TAR H 457 ha iyi olurdu. Geri aydn nasl isterse, hkm o ekilde kara bilir ya! Merhum "Dr. Muin" de, ok iyi bir insand, byk bir adamd.60 (Btn korkum udur: iyiler ve bykler, hata edip doru olmayan bir sz syler ve yazarlarsa, kendilerine gsterilen des tek ve gveni, byklkleriyle kantrrlarsa, kt bir sonu or taya kar. Yoksa, "Mirza Mlkm Han" gibi piyangoyu iki yer de satp, dolandrclkla kazandklarn yiyen bir adam, eer bir yalan sylerse, kolaylkla kkten reddedilebilir!) Bu grlerin etkisi altnda kald, Zerdt dinini saf bir tevhid dini, olarak ni telemeye kalkt. Halbuki Zerdt dini sade bir irk dinidir. Tpk Veda ve Mitraizm dini gibi irk esasna dayanr. Bu dinde Ahuramazda var, Ehrimen var. Bu ikisi arasnda ezelden ebede kadar bir mcadele var. Binlerce melek ve tanr; emaspend ve krpan arasnda dnyada sava ve arpma halindedir. Ahura ve ehrimen gler arasnda olan daim bir mcadele szkonu-sudur. Avesta'nn ba tarafnda "Gase" veya"Gatlar" adyla birka iir ve ilh var. Makam, yani ahenk anlamna gelmektedir bun lar da. "Damesteter" gibi filologlar, bu ksmlarn Zerdt'n kendi diline, dier ksmlardan daha yakn olduuna inanyor lar. Veda kitaplarnn yazlm olduu lisanla karlatrma ya parak varyorlar bu sonuca. O halde bunlar ikibinyz, ikibin-drtyz, hatta ikibinbeyz yl nceydi denilebilir. Bazlar bu ilhlerin Zerdt'n kendi tanrsna hitaben mnacaatlar olma snn muhtemel olduuna inanyorlar. Her halkrda ister Zer dt'n kendisinin olsun, isterse ondan sonra oluturulmu ol sunlar, Zerdt'n asrna ok yakn olduklar ortada. Zerdt'n 60- Ben iyi adamlardan daima korkmuumdur. nk onlar hata yaptklar za man bunun ok korkun sonular; eserlerin ve zihinlerin zerinde ok kt tepkileri olmaktadr. Sonra onunla mcadele etmek de mmkn olmuyor n k bu sapm fikrin gerisinde kutsal bir ehre gizlenmitir. Herkesin inand bir ehre; temiz, dindar ve iyi bir insan, geride byle saptrc bir fikir, kt bir kitap brakt zaman, pekok nesil onun kt etkilerine kaplyor. Eer herkes onunla ztlarsa bu sefer de kendini tahrip etmi ve en kk bir etki brakma m olur. 458 DNLER TARH ilk dneminden kalan kaynak kitaplar olarak grebilir ve tahmi nen onlara dayanabiliriz. Gatlar'n son yetlerinde Zerdt tanrsna yle diyor: "Ey Ahuramazda, sen karanl yarattn, nuru yarattn gibi,." bu cm leden hareketle ilk Zerdt inancnda (yani Mazdapereslikte) iyilik ve ktln yaratcs, nr ve n, irkinlik ve gzelli in ve hereyin yaracs Ahuramazda olmutur. Zerdt gelince "Moperestlik/Mecusi" tanrlaryla ve Hint li ilhlarla (ranllar ve Hintliler dinlerinde ortak idiler) kavgaya tututu. Hintliler ve Molar "Deyas", "Dey" veya "Diyu"yu dnya tanrlar olarak biliyorlard. Zerdt ise bunlar, kt heyulalar, devler olarak isimlendirdi. "Mehrperestlik" dininde ve "Veda" dininde "Varuna" byk tanryd. "Aura" veya "Ahura" er, ihanet ve karanlk tanrsyd. Zerdt "Varuna"y ehvet ve irretlik tanrs olarak iln etti. Hint ve ran'n hesabn ayrmak iin byle yapt. Tpk ranl ve Hintli'nin ayr olmas gibi. ranl ruh, sosyal, kltrel ve ruhsal bamszlk kazanmt Dinin de bamsz olmas gerekiyordu. Zerdt "Aura"

veya "Ahura"y "Mezda" iin en byk lkap olarak seti. "Mezda" Hintli, ranl veya Avrupallarn ilh larndan biriydi. "Ahuramazda"daki mezda, dnce ve akl an lamnda; "Ahura" ise rab, tanr ve sahip anlamndadr. "Ahura mazda"; temiz ve byk akl sahibi. Yani Ahuramazda'y "Mehr" ve "Mitra"dan daha byk olarak kabul etti. Dier btn tanrlardan byk olduunu syledi. Btn dnyann ilh ve hayr tanrs kld. "Ahuramazda" ve Dnya'nn Yaratl Zerdt, "Ahuramazda"y ezel, ebed, akll, kadir ve lim olarak biliyor. Dnyay yaratmak isteyince, ilk nce "Vehumen" adyla, ebed ve mutlak bir ruh yaratt. Vehumen, mene, zihin, fikir ve iyi dnce anlamndayd. "Vehumen"den sonra dnya nn btn sembollerini, almetlerini yaratt. DNLER TARH 459 Zerdt Dninde ve slm Felsefesinde Dnyann Yaratl Byle bir itikat, slm felsefesinde de var. nk Allah, ezel vcib, mutlak ve yce zttr. Dnyann cinsinden deildir, kadimdi. Kadim olmayan hadis icat edemez. O zaman felsefe, Tanr iin nplana kan bu problemi yani felsefenin rettii problemi kendi giderir. nk Allah kadimdir ve felsefeye gre kadim olmayan dorudan yaratamaz. nk kadimden, hdise (kadim olmayana) urarsa, muhtemelen bu hadis, kadimin ken disinde sonradan olmu olur. nce "ilk heyl" (hereyin asl) dye bir mevcut yaratyor {veya heyula-i a). Bu varlk, bir ta raftan zat- Kadimle alkaldr, dier taraftan da zt- hadisle -yani bizimle-. O ayn zamanda aynlik esas zerine mmkn ve hadisledir -madd dnyayladr-; dnyay yaratyor. "Akl- ev vel", (Allah'n ilk yarat) bu akldr. Bu Zerdt'n ve slm felsefesinin Tanr iin oluturduu problemlerdir ve kendileri izale ediyorlar. Ancak bizzat slm'da Allah tasavvuru iin byle problemler yoktur. Hadis, o Kadim Zat'dan kmaktadr ve bunda da hibir problem yoktur. Eer sen anlamyorsan, anlama! Anlamadndandr! irk o e kilde kmyor; irk yle bireydir ki, imdiki yaantmz gibi! "Engerme-y Now" ve "Spentame-yi Now" Zerdt inancnda, dnyada iki tanrsal dzen; kt zt "Engerme-yi now" ve iyi zt "Spentame-yi now" mevcuttur. "Enger" er anlamnda, "Spenta" da mukaddes, hayr anlamn dadr. "Me-yi now" ise "ben", "huy" "mantalite" anlamlarna gel mekte. Bunlarn hepsi tek kelimedir; fikir, dnce, akl ve hik metle e anlaml olarak. "Engermen" ve "Spentanen" (kr zt ve iyi zt) daima sava halindedirler. Herbirinin yardmclar ve melekleri vardr."Spentame-yi Now"un Dostlar Alt melek veya yakn tanr, dnyadaki 'iyi zt'n dostlar dr. Bunlar "Spentame-yi Now" ile hayr dnyasn idare edi yorlar. "Engerme-yi Now" ve yardmclaryla savayorlar. Bu alt emaspend (daim, ezel ve ebed ruh) unlardan ibarettirler: 460 DNLER TARH (Pehlevce deyimini sylemiyorum. nk bunlar sylemeye gerek yok. Farsa'sn sylyorum ki, bunlar dilimizde kullanl makta olan isimlerdir) 1Brahman: "Brah" iyi, gzel ve hayr an lamndadr. "Men", huy, tabiat anlamndadr. Yani iyi tabiatl melektir. 2- Obdibehet: Doruluk ve adalet. 3ehriver: Kudret melei veya onlarn kendi deyimiyle "Kudret Tanrs". 4-

Hurtat: Faydalanma, mutluluk, afiyet. 5- Spendarmez (Espendarmez): "Spend", mukaddes anlamndadr. Nitekim Zerdt'n sfatla rndan biri de "Spendmen"dir. Yani kutsal huy sahibi (men-i spend). Espendamez, "Esfend" kelimesinin e anlamlsdr. Bere ket, ak ve sevgi tanrs. 6- Mordd veya Emertat: Daim olma ve ebedlik tanrs. Bu alt "emaspend" "Spentame--yi Now"un liderlii altn da, yedi kiilik grubu tekil ediyorlar. Bunlar "Ahuramazda"nn iradesini yrtrler. er ile mcadele ediyorlar ve "Ahuramaz-da"nn yolunda olan nsanlara yardm ediyorlar. Bunlara kar alt tane de er melei vardr. (Bunlara deyim uygunsa azap melekleri de denebilir.) Bunlar "Entegerme-yi Now"la beraberdir. Yedi kiilik kt ruh grubunu tekil edi yorlar. "Spentame-yi Now", "Engerme-yi now" ve dostlar, varlk leminde hayr ve er saflarnda yer almaktadrlar. Bu arada in san, seme hakkna sahiptir. Elbette bunlardan baka melekler de vardr. (Mesel, Soru itaat anlamndadr; bizim dinimizdeki Cebrail gibi). Zerdt dininin, metafizik itikad sisteminin toplam budur. Bu inan sistemi, ayn zamanda Zerdt dnya grn de simgeliyor. Burada, u noktaya dikkatleri ekmek stiyorum: Eer "Engerme-yi now" (er tanrs ve dostlar) "Ahuramazda"nn yaratklar olurlarsa, bu itikad sistem, bizim itikad sistemimize benzerlik arzeder. Tevhid inancndaki esaslara yaklam olur. nk Tevhd itikadnda da eytan Allah'n mahlkudur. Ayr ca Tevhid mutlaktr; errin de Allah'n mahlku olmas gerekir. Ama eer "Engerme-yi now" er tanrs olursa ve "AhuramazDINLER TARIHl 461 da" da hayr tanrs olarak gzkrse ve her ikisi arasnda da a tma szkonusuysa, o zaman iki zat, bizzat ezel tanr saylm olur ki, bu ikilie tapmak da irk olur; tevhid deil. Ne Zerdt inan (bizzat olan Tanr'ya inanyor) ne de bugnk aydnlarn akidesi slam gr esasna gre; tevhid br yorumla bir Zerdt oluturmak istiyorlar) dorudur. nk tevhid, (u anda) halkn zihninde irkten tamamen ayrlm, mahhas olarak du ran bir fikir deildir. Aynen fetiizm ve animizm aamasndaki irki, en yce evrensel tevhid ekline karmak istemeleri gibi. Halbuki tevhid, bir tr manev gr, ok yce ve gzel bir dnya grdr. Btn ruh, fikri ve kltrel deiime paralel olarak, dine ait inan esaslar da, medeniyetlerin deiim tarihleri boyunca insanln zihninde eitli ekillere brnmtr. Aslnda o y ce ve mavera anlamyla tevhidi anlamak slm'da ve Kur'n'da tantlan ekliyle tanmak en kk bir tereddt ve phe ol makszn tevhide inanan ve Kur'n'n yolunda olan oumuz iin de kolay deildir. Zihnimize ve anlaymza yerlemesi ko lay olmuyor. nsanmzn kapasitesi yeterli gelmiyor. Eer zihni mizi ap ine bakan olursa, inancmzda ok sayda irk lekesi ni ve tevhid inancna karm irk unsurlarn grrler. Tevhid, "Allah, birdir, deildir" demekle basit bir ekilde yorumlanamaz. Tevhid bu kadar basit deildir. Eer byle ol sayd, zengine saygnn, her tehlike etkeninden korkmann tev hid inancna halel getirmemesini ve zihni megul etmemesi ge rekirdi. Ama byle deildir: "Kim zenginlie sayg gsterirse, di nin te birini kaybetmitir" veya "Herhangi bir tehlike kaynan dan korkarsan, artk muvahhid deilsin" denilmitir. Bu yzdendir ki tevhidin anlam, basit olarak sadece "Allah birdir, iki deil dir" olsayd, menfa atlk tan

doan korku ve saygnn tevhidle ne ikisi olurdu? Byk ve aydn lim eyh Cafer uteri istihza ve aka lisa nyla bizim yalanc muvahhidliimizle alay ediyor: "Btn pey gamberler ve ulema yle demeye geldiler: "Ey insanlar! Paraya, baskya, kudrete, kavme, kendinize, topraa, ahs ve puta tapmay462 DNLER TARH nz!Allah 'a ibadet ediniz." Ama ben diyorum ki; "btn bu tapma lar arasnda Allah iin de bir yer anz. Btn bunlara tapyorsunuz Allah'a da tapnz1." diyordu. Tevhidi anlamak (hatta felsef dnya gr ve ahlk duyu bakmndan), insan, yce bir ruh tekml gerektiriyor. Hi phesiz, berrak, mutlak ve yce ekliyle tevhid, Zerdt dinn de gereklemi ve tecelli etmi olamaz. Zerdt "Engerme-yi now"unda da "Ahuramazda" gibi ezel ve ebed olup olmadn veya "Ahuramazda'nn yarat olup olmadn akla kavuturmuyor. Eer akla kavu-tursayd, mrik mi, muvahhid mi olduu belli olurdu. u anda sahip olduumuz kaynak ve belgelerde bu durum ak deildir. "Engerme-yi now"un resmen "Ahuramazda"ya kar bir zat olup olmad ak deildir. Eer Ahuramazda'ya olursa, bu gerek ve kesin bir irktir. Bunu ise, ben, kaybolmu bir halka olarak biliyorum. Zerdt' irk ile tevhid arasnda bir eikte gryorum. Zerdt'n dinini, tevhide en yakn olan tevhid ol mayan bir din, "irk dini" olarak kabul ediyorum. Bu hkme, sa hip olduumuz kaynak ve bilgilere dayanarak varyorum. Zerdt dininde en yksek makam, "Ahuramazda"ya aittir; tek ve biriciktir, hibir gcn onunla mukayesesi mmkn de ildir. Ondan aa makamda iki g vardr; "Spentame-yi now" ve "Engerme-yi now". Bunlar hayr tanrs ve er tanrs-dr. nc makam ise "Spentame-yi Now"un yardmclar olan alt "emaspend"e ve "Engerme-yi now"un alt yardmcs na aittir. Demek ki bunlar, dnyada kar karya kalm olan iki gtr. Birbirleriyle savamaktadrlar. "Gtlar"da da grld gibi, bu ik g birbirleriyle kar karya dr. (Ahuramazda ise bunlarn stndedir.) Mbedlerin dedii, "Ahuramazda"-"Ehri men" g dengesi eklinde deil. Btn bunlara ramen Zerdt dini, berrak bir tevhide sahip deildir. nk "Gtlar" ve Avesta'nn sair blmleri, tam olarak gvenilebilecek bir kaynak deildir. nk Mild nc ve drdnc asrlarda -Sasaniler zamannda, meydana kmlardr. Bunlara dayanDINLER TARH 463 mak, tpk son ikiyz, yz yl nce meydana gelmi olan eser lerle, Hz. Peygamber dnemindeki itikad usul izmeye al mamza benzer. Hz. Peygamber zamannn itikad usuln an lamak iin Kur'n ve Nehcul-Belag'ya dayanmak gerekir. Son ikiyz, yz yl nceki eserlere deil. Zerdt'n dini tevhid ve irki bnyesinde barndrmas aka belil deildir. nk sadece "Gatlar" gibi kaynaklarda ve baka belgelerde ak ekilde belirgin olmayndan deil; bunu, Zerdt dininin ilk hareketinde de grememekteyiz. Tevhid'in kiilerde belirmesi ve hasssasiyet oluturmas sadece ibrahim dinlerde vardr. nk Ibrahim silsilenin bu ilerlemi dinlerin de tevhid, tam olarak ak ve mahhastr. Eer sonradan insan lar yanl anlasalar da, kt bir amel sergileseler de bu, dier dinlerden ve bakalarndan

kaynaklanyordu; Ibrahim dinlerin zelliinden deil. Dier dinler, kukusuz irke tevhid elbisesi giydirmeye alyorlard. Bu, metinlerinin ak olmamasndan deil; nk metinleri apaktr. slm'da da, Zerdt dininde olduu gibi, "eytan" vardr; ama Allah'a kar deil, insana kar savayor. nsan ve eytan birbiriyle savayor, eytanla Allah deil. slm'da ahlk dzle minde hayr ve er de vard. Fakat bu atma sadece insan ha yatnda ve dnyasnda gereklemektedir. Fakat evren, batan baa mutlak hayrdr. Evrenin bir varl, bir yolu ve bir yn vardr. Evrene mutlak hakim bir kudret ve bir tedbir hkme diyor. Zerdt Dini: Dalizm Dini Zerdt dinini, gerek tevhid bir din olduu asndan ele alalm {"Engerme-yi now", "Ahuramazda"nn mahlkudur di yelim) gerekse irk ve dualizm esaslarna dayal bir din olarak ele alalm. ("Engermeyinow" "Ahuramazda" ile ayn zamanda mevcut olmutur diyelim), her iki durumda da dualist zelliini korumaktadr. Muvahhid Zerdt'n tevhidi de aslnda da-lizmdir. nk btn varlk lemini iki esasa indirgiyor. Hayr ve er, karanlk ve nr olarak. Kt, irkin ve er olan herey 464 DNLER TARH "Engerme-yi now"un safndadr. Gzel, iyi, hayr olan herey ise, "Sentame-yi now"un safndadr. Bu nedenle Zerdt dininin dnya gr; insanst, btn zerrelerin vcutlarna hakim iki hayr ve er g arasndaki evrensel bir savaa dayanmakta dr. Bu ikili dnya gr, bylece tabiat ve varlk lemini ikiye ayrd gibi, insan ve dnyay da iki zt kutba blyor. Mbedlerin Zerdt' Buraya kadar bahsedilenler ilk dnemdeki Zerdt'n ve dininin zellikleriyle ilgiliydi. Bundan sonra Mbedlerin inan dklar Zerdt', Mbedlerin menfaatleryla ve savunulmasyla grevlendirilen din ele almaya alacaz. Bu ekilde sonu al ma ve karlatrma yapmak mmkn olacaktr. Zerdt dini, su, aa ve yeillik dinidir. Balangta, zira hayatn zelliklerine dayanmaktadr: "Yeraltnda gizli bir su yolu bulan herkes Cennet'e gider." Bu yzden Horasan yaknlarnda Gonabd'da suya ulamak iin elli il yz metre yer etiklerini gryoruz. ok sayda insan abite i yapm bu iin yer altn daki kanallardan Cennet'e bir yol bulabilmek urunda can ver milerdi. mandan baka, hibir g, insan bu kadar altra maz, hibir bilek -hatta tekniin bilei bile- iman bileine sahip olamaz. Suyun, inein, kzn, su yolunun, aa ve yeilliin kut sallatrlmas u gerei gstermektedir: Zerdt din (hayvan clk dnemi dini olan Mitraizmin aksine) tamamen zira karak tere sahiptir. Zerdt Dini: Gerekilie Yneli Dini Dnyay zdrap olarak bilen, hayat da bir tek unsurdan yani zdraptan ibaret olarak gren; her ballk ve ihtiyac zillet, eziyet ve yklma unsuru olarak tanyan; dnya, tabiat ve insan ktmser bir bak asyla gren Buda dininin aksine, Zerdt dini iyimserlik ve gerekilik dinidir. retimi ve ziraati iddetle tevik ediyor. Ziraat hakknda, pek ok sevaplar sayyor. Hayat, DNLER TAR H 465 evlilik ve komulara yardm etmeye deer veriyor. Zerdt di ninde ahlk,

aslnda pratik zira ilikilere gredir. Madd hayat reddetme, i dnyay ssleme ve iten tap tabiattesine daya nan Budizm ahlknn aksine, Zerdt dininin ruhuna, iddetli bir realizm hakimdir. Zerdt Dini: Olumlu Tarih Felsefesi Dini Zerdt inancnda, btn tarih dneme taksim ediliyor. Her dnem drtbin yldr. Tarihinin her dneminin sonunda ta rih dnyor ve bir "Suyant" zuhur ediyor. En son "Suiyant" (va'd edilen Zerdt kurtarc) bu dnemin sonunda gelecektir, ondan sonra kyamet kopacaktr. Hayrn mutlak galibiyeti ola cak ve insann pislikten kurtuluu gerekleecektir. Dne, lmden sonra dirilie inanmak Zerdt dininde de vardr. ia ve dier slmi mezheplerde olduu gibi. "dem'in Varisi Hseyin'in "ntizar: tiraz Mezhebi" bl mnde ia'nn dnle ilgili intizarnn hangi anlamda olduu nu gsterdim. Zerdt, kyametten nce "Suiyant''larn geldii ne ve hakikat esasna gre insan kurtardklarna, dnyada ada let ve iyilik hkmetini kurduklarna inanyor. Zerdt dini, brahim dinlerin dnda kyameti mahhas olarak tasvir eden ilk dindir. Dnya ve insann lmnden son ra, byk kyamet oluyor, ller ayaa kalkyor, "hesab"a duru yorlar. Terazi ve adalet parlam; "Ahuramazda" teraziyi ele al yor ve gnahlar tartyor. Gnah daha fazla olan, cehennem'e, gnah daha az olan -veya hi olmayan- Cennet'e gidiyor! "Cennet", gzel, iyi olan yer; Cehennem, yani kt olan yer, "ktlk kalesi" gibidir, "kt yer'dir. inevat (inevat) Kprs "inevat" kprs, Zerdt dinine zg bir kprdr. Bi zim avam kitlemizin arasna da nfuz etmitir. Mslmanlar arasnda da vardr. Cennet ile Cehennem arasnda kurulmutur. Teraziden geen herkesin, ister kurtulmu olsun, ister mahkm 466 DNLER TARH olsun, ister gazaba uram olsun, ister balanm olsun, ine-vat kprsnden gemesi gerekir. Orada, Zerdt geliyor tanr larn ve emaspendlerin yardmyla, "Spentame-yi now"n elin de olanlar Cennet'e gtryor. Cehennemlik olanlar ise arada Cehennem'e atyor. nk kpr Cehennemden geiyor. Bu, halkmzn inancnda Srat kprsdr. Srat Arap dilinden al mlardr: "Bizi doru yola ilet; kendilerine nimet verdiklerinin yoluna, ga zaba urayanlarn ve sapmlarnkine deil." (Fatiha, 5/7). Yani "Allah'm bizi doru yola ilet!". Ama bu ifade de dier birok kavram gibi anlamndan saptrlmtr. "Allah'm, lm den sonra bizi doru yola ilet, yani imdi nerede olduunuzu ve nere ye gideceimizi biliyoruz, o halde sizin klavuzluunuza muhta dei liz, lmden sonra kprye vardmzda bize hidyet buyur!" gibi bir anlam vermiler. Halbuki undan gafildirler; burada hidyet edilmesi gerekir ki, oradaki hidyet kendisine nasip olsun. Bu rada ne olursa olsun, orada hidyet edip yolunu gstersinler an lamnda deil. Neyin hatr iin ve niin gstersinler? lmden nceki btn el dememi meseleleri, bylece lmden sonraya nakletmilerdir- Kendilerini ve oklarn ra hatlatmlardr! Zerdt Dni: Olumlu, Fakat Yzeysel ve Ruhsuz Bir Dn Buda ve Veda dinlerini hzla geip, ksaca anlattm zaman herkes konunun

etkisi altnda kald. Isnan, hareket eden ve co kulu bir din heyecan kazanan herkes, derin bir efkat, hayal g zellii ve duygu ile doldu. (Hint dininin btn karamsarlna ramen). imdi Zerdt' anlatnca hi kimsede, hibir hareket ve kprdanma hissedilmedi- Bir "arpm tablosu" syledim zannedersiniz! Bu, Zerdt dinin kendine has zelliidir. nk ruhsuz bir dindir. Tm gcyle akl ve mantn kullanmaya ve sosyal hayata dayanan bir dindir. Yapc, mutlu, iyimser bir din dir. Ama ar yzeysel; allm ve di. Bu y-zden eski tarihte kudret, debdebe, geni ve byk bir medeniyet sahibi olduunu gryoruz. Fakat zerfetten, derin insan sanattan, yce ve gDINLER TARH 467 zel bir ahlktan (slm ahlk gibi bir ahlktan) ne bir haber ne de bir eser vardr. Eer "Louvre" mzesini grmeye giderseniz ran'la ilgili k smda azametler grrsnz. ok tantanal ve debdebeli kap stleri, pars, parti... adamlarn heykellerini grrsnz. Oysa o mzede (slm kltr gibi) derin kltrden, Hint'te olduu gi bi zarif ve ok derin irfan duygudan, Yunan dneminde olduu gibi ok karmak felsef hikmetten bir iaret bulamazsnz. Zerdt Dininin Facias Zerdtlerin besleyip yetitirdikleri facia, slm'a "cebr"i getirmeleriydi. Geri Zerdt, insan hayr ve er arasnda serbest brakyordu ve ikisinden birini seme hakkna sahip gr yordu. Ama dnyay, "Enger" (er) ve "Spenta" (hayr) diye iki zt kuvvete blmeleri, erre bir stlk balad. Halbuki slm'da errin, ne cevher ne de ariz bir yn vardr. Allah ve tabiat erri icad etmemitir. erli insan erri ortaya karmtr. Bylece, konunun anlalmas iin bunu ona yklemek gerekir. Ama dalist dnya grnde er, tpk hayr gibi dnyada bir alt yapya sahiptir. lemin tabii bir boyutudur. Varl, mantk, ezel ve metafizikdir. Yine varl tabii, adi ve ayn zamanda k t adamn sorumluluk, seme ve iradesinin tesindedir. Dier bir konu; ben "Hayr" ve "err"i seebilecek zgr bir . irade sahibiyim. Ama bizzat seebilme iradesine sahip olan ben, ya "Engerme-yi now" veya "Spentame now"un bir parasym. Bu nedenle hayr ve erri seebilen ve zgr bir irade sahibi olan ben yaratlm gerei ahura veya ehrimenyim, yani engereilii veya spentalii seiyorum. Zerdt'n deyimiyle dnya "hayr ve errin birikintisidir." Bu ikisi, karanlk ve aydnlk gibi sava halindedir. Ahura, Spenta zttan olanlarn iyilie eilimi vardr, iyilik dnda bir-eyi semiyorlar. O halde ayn zamanda seici, tercih edici olan ben, ftratma uygun olandan bakasn seemem. Bu yzden Zerdt irade ve seme, bu kolayl ve hzla ceb re dnyor. Ve bu slm'a giriyor. Emevler bunu geniletip 468 DNLER TARH yapyorlar. Mbedlerin ve Sasanilerin ald neticeyi almak iin yapyorlar bunu. Halka, talihsizlik ve mahrumiyetlerinin, varlk leminin, kinatn dzeninin temel yasasna dayandn gster mek istiyorlar. Mbed ve idarecinin menfaatperestlik ve smrsnn neticesi olduuna inanmamalar iin yapyorlar. Emevler, "cebr'e ilgi toplaynca halka yle diyebilmilerdir: "Eer Ali yenilip, mezhebi yok olduysa; biz i bana gelmisek, siz slm 'dan nceki gibi

talihsiz bir duruma dtyseniz, bu ne sizin, ne de bizim gnahmzdr; ilh irade gereidir; hibir kimsenin kabahati nin sonucu deildir, lh iradeye kimse kar kamaz." Bu hileyle halkn elini balyor, bylelikle yapageldiklerini fark etmesinler diye onlar uyutuyorlard. Bu cebir, bu facia Zerdt dininin ve Mbedlerin, slm kl trne ve mslmanlar arasna getirdikleri beladr. Bu nedenle Hz. Peygamber (s.a.v.) yle buyurmutur: "Kaderiyye bu mme tin Mecusleridir." Gerekten cebirciler, slm mmetinin Mecusleri, Mbedleri ve Zerdtleridir.

ONDRDNC DERS
"Sizden, iyilie aran, doruluu emreden ve ktlkten meneden bir cemaat olsun..." Asl konumuza gemeden nce bir soruya cevap vermeyi gerekli gryorum. Sizin de zihninize gelmi olmas mmkn dr. Zaman zaman hissetmisinizdir. Sabitlik, Deiim Kabul Etmeme, Yani Donma ve Talama Biz slm'n esas temellerinin, ruh ynnn sabit olduuna inanyoruz. Acaba bu sabitlii aklamak iin itikad delil arayp ortaya koymamz gerekir mi? Her eit yenilik, deime ve tekmlle mcadele etmek iin herhangi bir silah hazrlamamz gerekir mi? Hi phesiz gerek byle deildir. Tabiat, sabit bir gerek tir? Kur'n ve slm da, tabiat gibi bir hakikat ve gerektir. Biz insanlar, btn tarih boyunca tabiatta, tabiatla likide ve tabiat anlamada tekml kazanmz. Bir Mslman olarak da sabit bir gerek olan "slm" ve "Kur'n"la irtibatta, telakki, anlay ve kendi zamannn htiyalaryla intibaklarnda deiim kazanp, tekml etmemiz gerekir. Her tekml ve deiimin gerei, de iimin asln kabul etmektir. Eskileri (ya deimilerdir veya 470 DNLER TARH yanltrlar) dkmek ve brakmaktr. Daha doru olan, imdiki fiili ihtiyacmza uygun olan almak ve eski harabelerin stne bina etmek gerekir; deiimin mns budur. Bir meslektam vard. Benimle aras iyi deildi. nk y le dediimi duymutu: "lim, deime ve dnme halindedir. Her yl, bir nceki yln szlerini tekrarlamamak gerekir." Beni eletirerek diyordu ki: "Tarihin eskilii ve yenilii yoktur; ge mite olup bitmi olan olaylardr. Daima daha nce syledikleri mi tekrarlamak zorundaym. Mesel, tarihte "Safevi hkmdar ah smail attan dt ve ld"yazyorsa yirminci asrda yaad mz, ah smail'in jeti infilak etti ve Atlas Okyanusu'na dt" dememiz mi gerekir?" Meslekdamm tenkidinin, ok da uygunsuz olmadn g ryorsunuz. Eer deime ve dnmeden anladm onun d nd gibi olursa, sznde hakllk pay bulabiliriz. Fakat o en kk bir neticeyi, byk bir netice iin yanl bir ekilde ele alp sralyor; bu yanltan daha byk bir yanla dyor: "Tarih, sabit tarihi gereklerdir, deitirilemez" diyor. Oysa tarihi, tarih uzman, tarih aratrmacs ve okuyucusu olarak ben, her yl tarihi anlamada, zmleme ve tarih meselelerin tahlilde, zamann hareket kanunlarn keifte, deiip tekml kazan mam gerekir. Eer geen yln tarihileri "ah smail attan d m ve lmtr" demise, ben bu sene onu deitirmiyorum. Jetten veya fzeden atmyorum ki lsn! Byle szleri meddah lar kahvelerde

sylyorlar, bu da tarih deildir. unu aydnlat mak iin oturuyorum: ah smail isimli ahs kimdir? Onun gibi gen bir delikanl, milliyet gcn ve mezhep gcn nasl kul lanyor ve byle bir hareketi meydana getirebiliyor? Onun hare keti ran toplumunun deimesinde ve ada ran tarihinde hangi fonksiyonu tamtr, imdiki dini dncelerde hangi i levi grmtr ve hangi etkiyi brakmtr? Bu, tarih bilincindeki deimedir. Tarih gerekleri ve olay lar zamana uygun olarak ve gnn modasna gre deitirelim anlamnda deil. Bilkis u gereedir ilgi: Sabit geree kar, DNLER TARH 471 insan olan "ben", deien bir gereim. Deien ben'de, sabitlik her an renk ve anlam kazanyor, baka bir cilvesini sunuyor. Gemite toplumumuz kapal bir toplumdu. Kapal toplu mun, kapal dnya gr ve kapal tarihi vardr. Dnyas k k, kapal ve snrldr. Din, Allah ve btn mukaddesatn zih ninde belirgin bir biime sokuyor; kk ve snrl bir dnyada. Tpk elow kebap kaplar gibi, kapal kk ve snrl; ba ve dibi basit bir belirginlikte. Zaten onun Mslman veya Hristi yan, Budist veya gayr Budist, kfir ya da m'min olmas, kapal veya ak, dar veya geni dnya gr bakmndan hibir den gesizlik arz etmez, Dnya grmzn kapal olduu yz-iki yl ncesi ge mi zamanda dnyann merkezini kendi lkemiz ve komu bir ka lke olarak gryor, mitolojilerimizin, efsanelerimizin ve hayallerimizin merkezi olan Hindistan' da dnyann son snr olarak kabul ediyorduk. Kendi mitolojik kahramanlarn bir ba ka dnyaya, fizik tesine tamak isteyen destan okuyucular yzlerini Hindistan'a evirirlerdi. "Kapal dnya gr" bak asndan tarih de kapalyd: Adem'den balyordu Nasih'ut Tevarih'in deyimiyle; yedibin yl nce! Ve kendi zamanlarnda sona eriyor. imdi de kapal adamlarn zihninde tarih budur. Adem'den kendisine kadar ge len byle derli toplu bir silsileye sahiptiler. Tek tek ismen zikre debiliyorlar! Onlarn, dnyalarnn merkezi de Ortadou'nun evresidir. Bunlarn slm tarihi ve ia tarihi de kapaldr. Sz gelimi, halkmzn zihninde, tarihin, Muharremin balangcn dan ve mam Hseyin'in Medine'den hareketinden baladn gryoruz. Aurann ikindi vaktinde tarih sonra eriyor. Gerisi ise hep alama, alama; baka hibir olay yoktur. ldrlenler, kutsal sandukalar eklinde zihnimizdeler. Oldrlmeyenler (Drdnc mam ve Hazreti Zeynep gibi) ve sa kalanlar ise Kerbala'dan hareket ediyorlar; ancak kimse onlarn peinden gitmiyor. Eer btn mrlerini Hz. Zeynep iin alamakla ge irenlere (Zeynep iin alamak onlarn mesleidir), "Aura gn ikindiden sonra otuz-krk gnlk trajik bir hadiseden baka, 472 DNLER TARH Zeynep hakknda bir sz yoktur. Ondan sonra, artk tarihte baka haber yok. Ne bir olay meydana geliyor, ne bir hareket, ne de hibir deiim. Bir ehirden Daha Dar Bir Dnya Dnya da budur; bu topraklarn, bu ahsiyetlerin ve olaylarn dndakiler, kfiristan ve karanlktr. Bu kapal bir dnya grdr. Tahran'da, bu dnya gr nden daha kapalsn bile gryoruz: Barp aryoruz; dnya byledir, yledir diyoruz;

yirminci asrn insan, kinci Dnya Sava'ndan sonra yeni bir insan tipi ortaya karyor. Ye ni bir deime, ruh, kltr ve medeniyet bu son on, onbe ylda meydana getiriyor... Ve o, tm bunlara karn neler sylediime aknlkla bakyor. nk dnya gr, Tahran'n geniliin de bile deildir. Eer Cevadiye'de, Selsebil'de ve Pazar'da ya yorsa, Emirabd'dan ve Taht' Cemid'ten habersizdir. Oralarda, neler olup bittiini, kimlerin; nasl insanlarn yaadn bilmi yor. niversiteyi tanmyor, zaman zaman ocuunun gidip gel diini gryor ama; nerede olduunu, niin gittiini bilmiyor. Orada nasl dndklerini, hangi meseleleri grtklerini bil-miyor. Bulunduu blgenin veya mahallesinin iki kilometre yu karsnda dnyas bitiyor. Falanca yerlerde din tamamen unutu luyor; baz gler btn inanlarmza kar silahlanm, dnya nn byk gleriyle el ele vermiler, sahip olduun hereyi or tadan kaldrmak istiyorlar; biraz hareketlen! dersek, arp ba kmyor ve uykudan yeni uyanmn mahmurluuyla yle ti razda bulunuyor; "Niin aslsz, belirsiz ithamda bulunuyorsun? Mescit mamur ve bakml... Aabeyimle babamn zamanlarnda da yleymi, bendenizin zamannda da byle. stelik u farkla, benim param ve gelirim daha fazla. Babam eziyetle, zorlukla ek mek temin edebilmi, biz imdi ehitlerin Efendisi'nin bereke-tiyle ekmek ve tavuk bile yiyebiliyoruz! Hangi ey ortadan kalk m? ffet, namus ve drstlk m? Halkn hepsi m'min. Genler aurada sine vurmaya geliyorlar, a yiyorlar, duygularn ifa de ediyorlar. Bence neyin sarsld asla belli deildir. Bunlar ge reksiz yere halk korkutmak istiyor!" DNLER TARH 473 Tanr, Fakat Sadece Samiler'in Tanrs Bu, genel, dar ve kapal dnya grdr. imdi fikri a dan st dzeyde olanlar, ilm ve din adan daha byk ve da ha geni bir dnyada yaayanlar, yle dnyorlar: Btn dnya ve insanlk, nesilden nesile Mezopotamya'da ve etrafnda yaam insanlardr. Allah'n elilerinin de sadece Mezopotam ya'da ve etrafndaki blgelerde zuhur ettiine inanyorlar. sim leri belli olan peygamberler ve Allah Resl'nn sadece Sami kavimleri iin gnderildiine, Allah ile halkn ilikisinin snrl olduuna, Samiler'in Allah'la olan ilikileri dnda dier btn peygamberlerin yalan olduuna inanyorlar. Dier milletlerin daha geni, daha gl, daha byk ve daha eski kltr, tarih ve medeniyetleriyle semalardan itaatsiz iln edildiini sanyor lar. Vahiy kaplar onlarn yzlerine kapaldr, Allah onlar ken di hallerinde brakmtr diye inanyorlar. O halde aklmz bamza alalm, ran, Hint, in veya dier herhangi bir yer tarihinden bahsedince, bin, drtbin, bebin yl tarih, medeniyet, kltr ve din sahibi olan miletlerden, onla rn rehberlerinden, kurucularndan, dinlerinden bahsettiimiz zaman (bunlara gre) "la'netukhi aleyhim ecma'in" (Allah'n laneti onlarn hepsinin zerine olsun) demeyi unutmayalm! nk byle dnenlerin inancna gre sadece ve sadece Sami peygamberler Allah-'in elilerdir. Allah tarafndan seilmi olan ve Allah'n muhatab olan milletler ancak Samiler'dir! (Gerek ferd ve toplum ve gerekse btn "insanlk" anlamnda)... Evrensel Din slm slm peygamberi (s.a.v.), phesiz zel bir kabileden, mil let ve rktandr, ama

risaleti btn insanlara ve btn milletlere dir. Hemen balangta, sadece Kurey ve Araplar iin veya sa dece Samiler ve doulular iin gelmediini, btn insanlk iin gnderildiini iln ediyor. Balangta "O, insan bir kan phtsndan yaratt." (Alak/2) diyor. Kur'n insan cinsinin yaratl, Yaratan ve yaratlan ili kisi, kalem ise Allah'n insan eitim vesilesidir. lk mesajnda: 474 DNLER TARH "Ey Araplar, Ey Kurey, Ey Samiler!" demiyor. Bilkis: "Ey in sanlar!" diyor. Dnya'ya ve dnya halkna bir mesaj, zel bir memlekete ve zel bir halka deil: "Ey insanlar! Dorusu biz siz leri bir erkekle bir diiden yarattk. Sizi milletler ve kabileler kldk ki kolayca birbirinize tanasnz..." (Hucurt/13) Ama nceki peygamberlerin, byle evrensel bir risletleri yoktu. Mesih, Yahudilerin vaad edilenidir, dier milletlerin va-ad edileni deil- Musa srailoullar'n Firavun ve Kptilerin esa retinden kurtarmak, onlar va'd edilen topraa getirmek ve ora da hr bir toplum kurmak iin gnderilmitir. Risleti balad, onun yerine getirdi, sonulandrd. Onun dnda bir i yapma d. Musa, asla dnyann btn insanlarn esaretten kurtarmak gibi bir rislete sahip deildi. Belli bir zamanda, belli ve snrl bir mekanda, snrl bir sava alannda Kpt'ye kar bir zt. Tevrat'n kendisi, Yehd kavminin kitab olduunu gsteriyor, onlarn ihtiyalar esasna gre nazil olmutur. Hz. Muhammed dndaki peygamberlerin hibiri, resmen btn insanlar kurtarmak iin gnderilmemitir. Bu doal bir-eydir. nk gemiteki .toplumlar imdinin aksine snrl ve kapaldr. imdiki sosyal ilikiler, dnya kltr, snflar, evren sel ilikiler, milletleri ve kavimleri byk bir millet haline getir mitir. Tabiatyla bugnk dnyann bir kesinde bir hareket meydana gelince dalgalar daha geni olarak yaylmaktadr. Bu nedenle fikir, kitap, eitim ve retimin yaylma asrnda evren sel bir rslet var olmu olabiliyor. Btn insanlar ve btn rk lar iin bir rislet islm Peygamberinden ncesi, medeniyetlerin snrl ve ka pal olduu bir dnemdir. Her toplum, komusunu sadece tan mamakla kalmyor, belki onu kendi devi eklinde gryor. eh-name'ye baknz; uzak milletleri {Bat'da, Kuzey Kutbu'nda ve Afrika'da yaayanlar) sadece yabanc grmekle kalmyor; b tn kuzeylileri sadece ranl saymamakla beraber o insanlarn cinslerini de tanmyor. 'Gil ve Mazend' devleri olarak isim lendiriyor. Rstem, Mazenderan'n byk kahramanlarna kar savaa gidince, "beyaz devle savaa gitti", diyor. Onlarn da snDNLER TARH 475 rn bu tarafndaki ranllar', byle grdkleri bellidir; bundan bile daha kt grm olmalar muhtemeldir. Byle bir asrda peygamberlerin risletlerinin kendi kapal toplumlaryla ve ka pal dnyalaryla snrl olmas doaldr. Kendilerine zg art lar ve istekleri varolup, dierlerinin art ve konumlarndan farkldr. Peygamberin Risleti ve Filozof Bir filozof (mesel, Aristo) iin filozofluunun bir milletin iine yarayp yaramad nemli deildir. Halkn onu anlayp anlamad onun iin fark etmiyor. Diyor ki, bugn anlamazlarsa yzyl sonra anlayacaklar, Yunanllar anlamazlarsa dier mil letler anlarlar. Ben filozofum, halkla ne iim var?

Ama peygamberin halkla ii vardr. O, evrensel hakikatlar istedii ekilde aklayamaz. Kavminin yakasn (olduu her dzeyde, uur ve hayat asndan tutmak, onu hareket geir mek, anlamasn salamak ve onu kurtarmakla grevlidir. Bu nun iin henz evrensel bir toplumun olmad dnemlerde risale tinin yerli olmas gerekir. Bu yzden slm Peygamberi {Onun risleti evrenseldir. Evrensellii, hemen balangtaki ilnndan, sznn farkll ndan bellidir) dnda hepsi geici ve kendi zel kavimlerine zgdrler. Hepsi vardr ve dorudurlar. Ama kapal ve dar dncelerde, btn kavimler Sami kavimleri ile snrldr, Sami peygamberleri dnda doru peygamber yoktur. Sanki Allah, dier milletlere darlm, onlar kurtarma ve onlara hidyet et me dncesinde deil. Yoksa nasl olur da Allah srailoullar iin onlarn iecei kadar peygamber gnderir; o kadar ki sa bahki birka dakikadan fazla olmayan yalanc dou iinde yet mi peygamberi ekip ldryorlar ve hemen de ilerinin ba na geliyorlar. Biz de Kur'n'dan gafil olarak, Hz. Peygamber ve Kur'n'n dier kavimler iin niteledikleri derde mptela olduk. Kendi ki taplarn unutmulard, ardndan girmiyorlard. Dnce ve fikirlerini liderlerinden, kuvvetlilerinden, ilgi duyulan nfuzlu 476 DNLER TARH ahsiyetlerinden alyorlard. Kur'n'n metnini ve rivayetleri unuttuk. Halbuki Kur'n, btn dnya kavimlerinin ayn rislete, peygamberlere ve kitaplara sahip olduklarn belirtmi yor mu? Bu hakikata gz yumuyorlar. Byle dar ve kapal dn yada yaayp, snrl bir dzeyde mutaasspa din ve fikr ha yatlarn idame ettiriyorlar. Sadece bunlarn peygamberleri var dr, bunlarn dndakilerin peygamberleri yoktur. Sadece bun lar peygamberdir, bunlarn dndakiler kfir ve yalancdr gibi bir inan tamak, bizi yle bir noktaya vardryor ki, biraz tarih ve corafya okuyup gemii ve medeniyetleri tandktan, ok sa yda baka yerlerin olduunu anladktan, byk milletlerin, d ncelerin ve medeniyetlerin olduunu kavradktan sonra, tari hin seyri iindeki risletin aslndan ve nbvvetten, peygamber ler tarihinden ve bu mekteplerin nderliinden de phelene rek, zihni karamsarla kaplyoruz. Bu tavr, slm'n ve Kur'n'n ruhuna aykrdr. nk mesele, sadece bir rk eklin de sunulmu ve sadece bu kavmin bylesi bir dete sahip oldu unu dnmek zorunda kalyoruz. Tamamen mahall ve kav mi bir anlayla Allah ile insann ilikisindeki genel ve insan y n kaybetmi oluyoruz. Halbuki bu asl, Kur'n'da tekrarlana rak zikredilmitir: "phesiz Biz seni, mjdeci ve uyarc olarak, gerekle gnderdik. Gemi her mmet iinde de mutlaka bir uyarc buluna gelmitir." (Fatr/24) "nkr edenler: "Rabbinden ona bir mucize indirilmeli deil miydi?" derler. Sen ancak bir uyarcsn. Her milletin bir yol gstereni vardr." (Ra'd/7). Nehcu'I-Belaa'da Sa mi olmayan peygamberlerin risleti ve semav kitaplar hakkn da ok ak, dikkatli ve kesin bir hutbe var. Kur'n ve Hz. Ali'den daha ak bir lisan nereden bulalm? Acaba Kur'n dier milletlerin tarihlerinin bana buyruk zorba larna, gaddarlarna, haydutlarna "yol gsteren" mi diyor? Asla. u metin, Nehcu'l-Belaa'nn metninin aynsdr. Aklamaclarn, te'vilcilerin bile btn maharetleri (ki yetleri acaip ve tuhaf ve bir ekilde te'vil edip aklyorlar) bu hutbenin aklamasn da, ie yara ma maktadr. Allah, halkn (sadece Sami kavmini deil) babo brakma mtr" Neden? "Min

nebiyyi mrsel" gnderilmi peygamberlerDINLER TARH 477 den, "Evkitabun munezzilun" yahut gnderilmi kitaptan. "Ev hccetti lazmehu ev muhaccetu kaimehu" -Muhacce, salam ve doru yol anlamndadr. Hccet, bir delil anlamndadr. Gn mzde de (bu kavramlar) var. Bunlar fertlerin hidyeti iin ge rekli olan ldr. -Kendisinin hibir milletini ve halkn ba bo brakmamtr. Gerekli hcceti, salam ve doru yolu, indi rilmi kitab, gnderilmi bir peygamberi, onlar iin gnder mitir. "Resuln l tukassint bihim, kletnadeduhum ve l kesretul-mukezzibine." Yahut tbi olanlarnn zayflatmad ve ounlu un yalanlamad peygamberler yoktur." Min sabk summiye le-hu min ba'dihi ev biri urfihi min kablihi ala zalike snnet'ul-Ku-run" (Bu tarihin bir snneti (yasas)dr, nesilden nesile, asrdan asra insanlk tarihi byle gemitir.) "Ve mediyetu'd-Dhur" (Zamanlar gemitir)- Baknz bu, ne kadar byk bir insan ve tarih dnya gr. Bunda rk hakknda hibir sz yoktur.-"Babalar gittiler, yerlerine oullar geldiler." Byle tarih bir ya sayla, bu risletler btn kavimlerde, btn asrlar ve nesiller boyunca meydana geldi. Kitaplar nazil oldu, hareketler Allah ta rafndan aikr edildi. Her millette, her nesilde ve her asrda ta rih, byle geti. Zaman byle geti. Ta "ila en be'asellahu subhane-hu" -Baknz, hatemiyeti, ne kadar byk bir tarih atmosferde; zel bir Sami silsilesi dnda, nasl ortaya koyuyor-: "Muham-medun Reslullah la necaz iddetehu ve itmamu nbuvvetehu." "Muhammed Bin Abdullah' gnderene kadar; btn halkn hidyeti iin olan va'deyi, insan iin son va'd edileni gnderene kadar, Rislet if etsin ve nbvvet mektebinin hareketini ta mamlasn." Bu anlay, tarih vb. deildir, metindir. O halde, slm Pey gamberi Sami silsilesinin son peygamberi deil, btn insan ka vimlerinin, eitli milletlerin, rklarn, asrlarn, nesillerin, dou nun ve batnn en son peygamberidir. Bu hareketin aralarnda meydana gelmedii bir millet bulamayacamz kesindir. Hatimiyet, Sami peygamberler silsilesinde deil, btn insanlk ta rihinde, nbvvet ve risletin sona erdii anlamndadr. 475 DNLER TARH Bir arkada tanyordum bir makale yazmt. Yazsnda hali felerden birine kfr ediyordu. O halifeye, benim bu yazardan daha fazla kinim vard. Yazarn kini sadece din inancndan kay naklanyordu. Benimse her ynden derin bir kinim vard, btn bunlara ramen sordum: Halifeye doru olmayan eylerden do lay niin kfretmisin? Dedi ki: Kendileri yazmlar, Ehl-i sn-net'ten biri yazm. Artk doru ve yanl olmasyla ne iim var? Dedim ki: Olsun, kitap senet deildir. Kendilerinin yazd da olsa senet deildir. Salaml, rkl belli deildir. Bu ha liyle de ondan istifade etmeye almamalyz. Birinin kendi mezhebinden olanlara saldrp onlar ezdiini grdmzde bizim de onlardan istifade etmemiz ve onu senet olarak alma mz doru deildir. Sadece bir Budist'in, Buda haknda bir kitap yazmas, bir Brahman'n, Veda diniyle ilgili bir kitap yazmas, bir keiin fiz. Isa veya Hristiyanlkla ilgili kitap yazmas veya bir Snni'nin halifeyle ilgili... mantksz, tarihe ve senetlere aykr olarak kitap yazmas nedeniyle onu belge olarak almamz ve saldrmaya ba lamamz doru deildir. Byle bir ite grupsal ve ruhsal inan lar asndan doyuma ulamamz mmkndr; ama ilm adan sadece ilme ihanet deil,

belki inandmz ve uruna bu kadar canlarla, mekteplerle, ahsiyetlerle mcadele ettiimiz hakikata ihanettir. Mezhebini savunabilecek insan, kendi mezhebinin muhalif lerine veya itikat konusu olan ahsiyetlere saldrd zaman mantkl olabilen, istidlale gre hareket edebilen kimsedir. Ali'nin senede, shhate, dorulua, mantka dayanmayan bir sa vunmaya ne ihtiyac olabilir? Hak ve btl endiesi olmayan bir savunmaya ihtiyac yoktur. Ne de dier bir dnceye. Sadece dncesini geniletip yaymay dnr. Al, byle bir savun maya sadece muhta olmad gibi, byle biri, ayn zamanda Ali'nin en byk dmandr. Byle saldrlarla ve savunmalarla dnyada ve dncelerin arpmasnda bir ahsiyet veya bir hakikat korunamaz. zellik le bu tarz mantk ve istidlal sahibi olan bir mektebin; btn bu DNLER TARH 479 senet ve iftiharn, sahteliklere ne ihtiyac vardr. Dmann, tarih ve mantk adan btl oluu ispatland halde sadece meselenin ekli ve iddialarda bulunma, btn mezhebimizi te melden sallam m olur? Mesel, ben "Vendidad' (Avesta kitabnn bir blmdr) seebilirdim, burada para para nakledebilirdim; dinler tarihi yerine bir"ov" icra edebilirdim. nk bu blm ar derecede gln ve komiktir. Artk mcadele, cevaplandrma ve muhale fet iin bir yer brakmyor. Ama eer byle bir ie giriseydm, retmen olarak retim ve ve ilme sadece ihanet etmekle kal m olmazdm, belki savunmam gereken bir hakikate de ihanet etmi olurdum. nk benim mezhebimi de tenkit etmek iste yen aydnn Tahran pazarna, din ve mezhep bakentine gitme si, resm ktphanelere gitmesi; eklen slm ve din olan kitap lar tedarik etmesi slm dininin Alev ias'nn resm savunucu lar ve teblicileri olan yazarlarn kitaplarn kendi toplumlarna gtrmeleri, halkn yksek sesle kkr kkr glmelerini sala malar iin yeterlidir. Eer ben; bunlar sahtedir, asl deildir. slm'a ve ia'ya sonralar byle konular eklemiler, dersem ve o da bana cevaben yle derse hakldr. Dier dinleri ve mez hepleri tenkit ettiin zaman, asl-fru', hak-btl, sahih ve sahih olmayanla niin senin iin olmuyor, hibir kaide ve dstrun ol muyor da sadece "Gatlar"a glyorsun? Btn o gzellie ra men, "Vendidad"n peinden gidiyorsun? Halbuki aratrmac lar diyorlar ki, "bu Vendidad -Sasaniler dneminde Medler va stasyla Avesta'ya ilave edilmitir.- Kaynak zellii yoktur; dili bile Avesta'nn dili deildir. Gr ve akaidi Zerdt dininin ruh ve fikrine aykrdrr." "Buna ramen sen diyorsun ki "Bunlar la iim yok, resm nbedler yazmlar, bu benim iin yeterlidir. Zerdt'e ait bir metin olarak okurum, alay ederim." Bunun alay, kamuoyunu tahrik etmek, propaganda, mrit toplamak ve topluluk oluturulmas iin uygun olmas mmkndr. Ancak ilm ve mantk bir i olarak doru deildir. O halde eer ben, dier dinler konusunda byle bir i yap myorsam, dine kar olan bir aydnn, din ile muhalefette byle 480 DNLER TAR H bir ie el uzatmamas iindir. Gidip, zahiren din ahsiyetlerden saylan yazarlarn yeni yazlm bir kitabn temin edip, bu yaza rn halkn zihinlerinde olan ve kendi stedii eyleri toplayp, Kur'n'n aslna, ruhuna, nesir ve nazmna aykr olarak hazrla d kitaptan o din aleyhine istifade etmesin,

diyedir. Eer byle bir i yaparsa, yle bir eserden slm bir i ola rak istifade ederse, bu metni kendimiz yazdk, ama bizim kendi mize aykrdr diye itiraz edebilirim. Bu eklin dna, bu giri ten almak istediimiz neticeyi alamam. Bylece nceki oturumda, Zerdt adyla Hint, ran ve Av rupa'da yaynlanm ve tercme edilmi metinlerden faydalana rak Zerdt'n simasn izmeye altm. Sonra u tereddt an na vardm: Acaba Zerdt tek tanrc mdr? Yoksa iki tanrc mdr? Dalist midir? Muvahhid midir? nk bir yerde tek tanrdan bahsediliyor, dier" bir yerde "Ahuramazda", "Vehumen"i yapyor, "Vehumen" yaratklar yapyor, slm yaratl felsefesinde ise, Allah "heyl"y (hereyin asl) yapyor. Heyl dier mahlklarn menei oluyor. Bu iki dinin "Buda" diniyle olan farklarna ve benzerliklerine ulatm. Btn bunlar, elinizde olan Pelevi Zerdti metinlerin esa sna gre syledim. Bu tereddd de, bu metinlerin incelenme sinden domutur. Acaba imdi bu metinlerin esasna gre hk medebilir miyim? Acaba Yahudilik, Hristiyanlk adyla insanln elinde olan kitaplarn esasna gre bu dinlerin mrik oluuna hkmedile bilir mi? Eer sadece bu kitaplara dayanrsak olur. Yahudi kitaplarnda, Allah oul sahibidir. ("Uzeyr", "Yehova"nn oludur). O halde Yahudi dini, irk dinidir. (Olu ve kz olan Zeus gibi). Mesih bir tanedir ve tanedir. Balangta br hakikatin, ehresidir. Ama sonra zta dnyor dier ztlardan ayrlm temel zt; Baba, oul, Ruhu'l-Kuds, yani tanr. O halde teslis dinidir. slm'da (son tevhid dini ve onlardan daha mkemmel dini) Allah'n tebih ve tecessm meydana geliyor. Mcessime ve Mebbihe gibi ou frkalar vardr ki, bunlar zahiren ve ekDN LER TARH 481 len Mslman'dr. Ama inanlarnda irk dalgalanyor. ia'nn ou sapk kollarnda imam, ezel ve ebed bir zt grnm alyor. Tanrnn halefi ve vekili oluyor, "Emaspend" gibi. Tabiat tesi, beer olmayan kiiler oluyorlar; dier bir lemdendirler. Gne lkesi ve harikulade lem gibi bir alemin ztlar. irk dinlerinde, tanrlarn tanrs olduu gibi, tabiat unsur larnn ve varlklarn herbirinin kk bir tanrs vardr. Bu tan rlar, byk tanrnn ferman ve iradesi altndadr. Bizim byk slm ahsiyetlerimiz bile, sapm ve irke bulam dinlerin et kisi altnda, ilhnn yerine geen ahsiyete dnyorlar. nsann yaratlnda ve dnyann idare edilmesinde i banda olu yorlar. Byle bir dinin ad da, slm'dr. Sorduun zaman, itiraz ettiin zaman, yle bir aklamada bulunuyorlar: Sadece Allah birdir, ama Allah'n izniyle ve onun izni altnda bunlar yaratl ve idare iinin iinde olup, i bandadrlar. Bu dnceler irktir: Tanrlardan biriktirilmi irk. Merte be ve makamlar silsilesiyle bazs temsilcidir. Bazs genel m dr. Bazs reistir, bazs bakan. Zerdt Doru Olarak Tanmada Akl Karineler Avesta'nn metnine baktmz zaman; ou yetlerin ak olarak Ahuramazda'y, hereyin, herkesin, iyi ve ktnn, ay dnlk ve karanln yaratcs olarak grdn farkediyoruz. Ezel ve ebed bir varlk olarak aratrdmz "Spentamei-yi now" ve "Engermei-yi now"u ak olarak Ahuramazda'nn yara tklar olarak kabul ediyor. Bu lisan ve dncede, tevhidi bulu yoruz. Ama Avesta'nm dier blmlerini ve geleneklerini ara trdmz

zaman, Ahuramazda'nn Ehrimen'e kar olduunu, her ikisinin ezel ve ebed olduunu gryoruz. Buras da irk kokusu veriyor. Zerdt gibi filozof, dnr ve byk bir ahsiyetin, bir ki tapta hem muvahhid hem de mrik olmas mmkn deildir. O halde bu ikisinden biri dorudur; her ikisi deil. Bu ko nuyu anlamak iin en eski metinlere mracaat ediyoruz: Eer 482 DNLER TARH eski metinlerde tevhidi yetler bulursak, bu irk yetlerinin top lumun mrik glerinin fazladan bir ilvesi olduuna delil ol mu olur. Bu gler, kudret sahipleri, eekletirenler ve istibdat-lardr. nk tevhid daima, bu tefrikaclarn, grupularn, rk larn, snflarn zararna olmutur. yle ki, din, ilkin dinin berrak olduu uurlu bir hareket eklinde byk bir devrimci kurucunun zihninde olduu zaman kadar tevhiddir. Sonra resm hkmetlerin, gruplarn, ruhaniyetin vb.nin eline dn ce, tamamen bir gelenee dnyor. Sapkla ynelmi olup, irk onda yer ve yol ediniyor. Bunlar akl karinelerdir. Nakli ka rineleri ise, daha aktr. Zerdt' Doru Olarak Tanmada Nakl Karineler Avesta kitab, alt blmdr. Eer balangtan sona kadar sayfalar gzden geirirsek yledir: Eski zamandan yeniye do ru gelmi oluruz, iki blm "Gatlar"d. Benvenist gibi byk fi lologlarn inancna gre Gatlar, Zerdt'n kendi eseridir; "din ilhler" adyla Ahuramazda'ya hitap edilerek sylenmitir. Filo loglar bu ilhlerin dilini en eski dil olarak kabul ediyorlar ki, bi zim aramzda da mevcut kavramlar asndan bu byledir. Gatlar'a baz ilhler eklemiler. Bunlar Gatlar'n toplamn ve fazlalklar olan, "Yisna"y oluturuyorlar. Bunlar adalet ve tanrya tapmayla ilgili ilhlerdir. Gatlar'a eklenmi olanlarn, yen bir lisan var. Filoloji asndan Heameni dnemiyle ilgili dir. Sonra "Vesperd" ve "Vendidad" blmlerine varyoruz, filo loji asndan bu blmler Sasanilerin son dnemiyle ilgilidir. -Ne Ekaniler ve Heameniler dnemi ne de Sasanilerin ilk d nemleriyle ilgili deildir-. O halde zaman bakmndan Avesta, Zerdt zamanndan balyor -GatlarSasani dneminin sonuna (Enuirvan zaman) ve slm'n douunun eiine kadar varyor. Bu, kitabn biraraya toplanmas, kitabn yaratlmas ve te'lif yllar bakmndandr. Tevhid bakmndan, bu kitaba gelince: DNLER TARH 433 Avesta'da Tevhidin Seyri Avesta'nn mtalaasnda, Gatlar'dan uzaklatka, bir ve yegne olan "Ahuramazda"nn tevhid ve ahenginden, Ahura mazda'ya hereyin -n, karanln, iyilik ve ktln, ir kinlik ve gzelliin- yaratcs olarak hitap eden Zerdt'ten uzaklayoruz. Kitabn sonlarna vardmz zaman, ak bir e kilde dnya ikiye ayrlyor. ki lke, iki snr, iki rk, iki reis orta ya karyor. Her ikisi de ayn seviyede ve ayn gtedir. Kar karyadrlar. Bir taraf Ahuramazda, dier taraf Ehrimen'dir. Yani eytan ve yezdan, hayr ve erri yaratan tanryd. Kendisi dm ve iki yarya ayrlmtr. -Hayr olan yar, er olan yar-Kendisi, kt olan yarsna kar durmutur. Bunun seneviyyet ve ikiye tapma olduu ortaya kmtr. Bu nedenle eski Avesta, tevhid din bir metindir. leriye doru gittike,

Sasanilerin zamanna yaklatka ok belirgin olarak iki tanrya tapclk esasna dayanan bir irkle karlayo ruz. O kadar aktr ki, bunun baka ekilde aklanmas ve yo rumlanmas mmkn deildir. Tahriften Korunmu Kutsal Kitap: Kur'n Tevhid dmanlar, sadece Avesta'ya deil, btn kitaplara kar bu muameleyi yaptlar. Tahrif ettiler ki, istismarc dostlar na yol asnlar. Ama Kur'n'n harimine yol bulamadlar. Kur'n'daki slm tevhidini irke bulatramadlar. nk Kur'n Mild 610 ylnda nazil olmutur. Bu, byk ran, Roma, Yunan, in, Hint, Msr medeniyetlerinin meydana gelmi oldu u bir dnemdir. yle ki, Kur'n'n muhafzlar sadece zulm grm, ya malanm br aznlk deildir. Belki dnyann alnyazsn tayin eden kuvvetliler idi. Bu kitabn bir satrn bile deitiremediler. Kur'n, dnyann en yeni din kitabdr. slm Peygamberi, tarih ahsiyeti, kaytlara gemi tek peygamberdir; bunda tereddt edilmesi imknszdr. Hatta Zerdt, Musa ve sa'nn varlndan bazlar tereddt edememitir. nk tarihin ak 484 DNLER TARH dnemindedir. Ondan hemen sonra, onun kitabnn Kur'n esa sna gre dnya apnda bir eitim ve retim ortaya kmtr. Avesta, meydana geliinin balangcndan, Sasanilerin son zamanlarna kadar, sadece ve sadece birka nshadr. Herbiri bir kede ve mabette korunuyor. Ama Kur'n, mabedin, kilise nin, mihrabn, mollann ve zel bir hkmetin tekelinde deil dir; herkes ona ulaabiliyor ve herkes onu seebiliyor. Her aile, en azndan bir nshaya sahiptir, herkes srekli okuyup inceli yor. Dier dinlerin aksine slm'da eitim ve retim, ruhaniye-tin tekelinde olmamtr. Her kyl ocuu, ln barndan en byk ilm havzalara ve en yksek okullara gelebilmitir. Tari hin on byk stadlarnm huzurunda ders okuyabilmitir. N fus czdanna, makamna, isim yazmaya, kopyaya ve benzer eylere ihtiya duymadan okuyabilmitir. Bu yzden ders okumu ve tahsil grm bir kavim arasn da Kur'n hzla oalyor ve yaylyor. Btn bu yaygnlna ramen Kur'n'n harimine zerre kadar tecavz edemiyorlar. Ama Mslmanlar'm gr ve dnce tarzlarnda, tevhid ve mektepleriyle ilgili dncelerinde yol aryorlar. Bunun netice sinde, kitap deitirilememise de bir kenara braklm. Din nderlerini tany tarzlar, vgleri, hatta tapma konusunda r nek kabul ettikleri de deiiyor; yle ki artk onlarla gerek ara snda hibir ilgi kalmyor. Bu yzdendedir ki pek ok toplum, dinlerinin, byk tarihlerinin oluturduu byk olaylar unut mulardr. Yani zel gruplar ve aldatclar, sermaye ve bask gleri, d dman, haset ve i dmanlklar... Hepsi birlemi; ak, ay dnlk bir kitab, mahhas bir tarihi, herkesin kolaylkla ap okuyabilecei eserleri, btn dnyann tand ahsiyetleri, bylelikle korkun bir tarzda irkinletiriyorlar ve irkinletirmelerdir. imdi acaba bu irkinlemi ve korkunlatrlm si malar esas alp islm' tanmas ve tantmas insafa sar m? Yine acaba sahtekr Sasanilerin ve Sasanilerle el ele olan Mbedlerin meydana getirdikleri Zerdt'n Avesta'sna ilave ettikleri eserlere binen, Zerdt dinini muhakeme etmemiz ve hakknda bir hkme varmamz insafa sar m?

DNLER TARH 485 Safeviler ve onlarn hkmetine bal ruhaniler, slm, tev hid, imamet, Ali, intizar ve Ehl- Beyt mektebinden simalar byle gsterince, slm'n belirgin tarihini, belirgin lider ve li derlerini bu kadar tahrif ettikleri zaman, (Avrupallar slm li derlerini bizden daha iyi tanyorlar, yazdklar eserler bizim eserlerden daha iyidirler) artk yaz ve kitabetin olmad bir d nemde, dinin egemen gler tarafndan btn boyutlaryla nasl tahrif edilebilecei belli olmutur. Sasaniler (eskinin bir eit Sa-fevileri) ve Mbed'ler, bir dini nasl salam brakm olabilirler? Sasani mbedlerinin eserlerinden Zerdt nasl tannabilir? Ve hakknda nasl hkm verilebilir. Acaba bu bir eit kendini ve bakalarn aldatmak, var olan bir hakikate ihanet etmek deil midir? zellikle Vendidad'n glnlne ve korkunluuna ramen. Mbedler vastasyla yazlm olan Zerdt dinindeki kelm kitaplar da glntr. Gatlar'da, berrak bir tevhidden damarlar, ok yce bir tapma duygusu, kendi asrna, zamannn yklm dinine kar ve halka zoraki ykledikleri bir irkle dn yaya kar isyan eden bir ruh grlyor. Resm Ruhaniler: Eski Dni Metinlerin Hafzlar Msteriklerden birinin deyimiyle, aslnda Smer ve Akad'dan baka, yani Mezopotamya'nn gneyinde, Orta As ya'da, hatta ran ve Hint'te, din kitaplar ve byk din eserler yazlmyor. deta resm ruhanlerin kutsal belgeleri ve metinleri korumalar, onlar din ayinlerde, iir trenlerinde ve namazlar da okumalar eklindeydi. Bu yzden ezberleme, ruhanlere z g yeteneklerden biriydi. lm, din ve ruhan bir ahsiyetin en byk almeti, kutsal metinleri ezberlemesi, ezberden okuyabil-mesiydi. En byk gnah, bir metnin, bir ksmnn da olsa yan l okunmasyd. nk kutsal metinleri, Tanr'nn ztndan bili yorlard. Diyorlard ki; kim yanl okursa Allah'n ztna ihanet etmitir. Eer biri Kur'n' yanl okursa -szgelimi- ona bir krba vurulmas gerektiine inanrlar. te bu, insanlarn krba yememek iin, okumaktan kamasna sebep olmutur. 486 DNLER TARH Iie Girmi Gelenekler Bunlar slm'dan nceki atalarmzdan mirasla aldmz geleneklerdir. Bunlar, Islm inanlarmza da serpitirmiiz. Bu sapk malarn eceresini bulmak iin, halk arasnda Zerdti inanlarn ocanda, slm kltrne girmi sapk inanlar, ce sur, korkusuz ve gereki bir ekilde tespit edebilecek kiilerin olmas gerekir. Bu yedi sefer kaynam macun arasndan o b yk ve deerli insan incileri dar karmas gerekir; onlar kur tarmas gerekir, bizi kurtarmas gerekir. islm'n aratrlmasnda, berrak kaynaktan uzaklatka, bi rinci derecedeki dayanaklarmzdan ayrldka gayr slm inanlarn girii azalacana artyor ve kuvvetleri oalyor. nk balangta bir rivayet nakletmek istediin zaman, ravi zincirini belirtmen gerekiyordu. Byk bir mctehid ve tarihi den icazet aldn zaman bir hadis nakledebiliyordun. Fakat bu gn ofrlk iin ehliyet lzmken hadisleri, din inanlar, mu kaddesat ve benzerlerini nakletmek iin, sadece biraz dekora-trlk yetenei yeterli grlyor. Memnuniyetle syleyelim ki Avesta'nn en muteber ksm mevcuttur. Eer

"memnuniyetle" diyorsam, var olan inancmn, her bakmdan daha yksek olduuna inandmdandr. O halde inancm, baka bir inancn baka bir inancn karsnda yer alrsa niin korkaym? Aydn topluluu iin henz cazibesi olan dinin bir metnini, temel olan ve itikatla alkal olan tarafna dayan makla; onu zmleyip, tahlil etmek ve bir karlatrmay ele vermek iin, niin memnun olmayaym? nanyorum ki tart malarla vakit harcama yerine aratrma, mtallar yapma ve fa lanca frkay ciltler dolusu kitapla reddetme yerine, o frkann asli, gerek konularn kendi dilmiz ve imknlarmzla basp ya ynlamamz gerekir. O zaman, kitab temin etmi olan herkes, konuyu ilk elden okumu olur. Bylece, herkes, "meyve ve yu murta bile olsa Horasan'dan her ne ularsa, haramdr" gibi eylerle karlarsa bylesi bir kitaba inanmak iin deli olmas gerektiini anlar. Ama kitabn yaynlanmasn nlediimiz za man, onun propagandaclar, sekin yerlerini alp halka sylDNLER TARH 487 yorlar ve bazlarn inandryorlar. Tpk imdiki aydnlarmz kendi din ve gruplarn seme etkisi altnda braktklar gibi. Feryat edip, dediler ki: "Yazk! Mslmanlar geldiler, btn ktphaneleri ortadan kaldrdlar. Btn kitaplarmz yok oldu. Hatta isimleri bile kalmad!" Dnya apnda beyin ykadlar. Ne kadar dnrsek dnelim "Bozorgmehr- Hakim "den baka s hatrmza gelmiyor! Memnuniyet verici olan taraf u ki: Av rupallar, onsekizinci asrda mevcut olan btn eserler (zellikle Pehlevi, Avestai ve Zerdt kltrleriyle ilgili olanlar) toplad lar, hepsini dikkatlice tashih ve tercme ettiler. Avestai, Pehlevi, Ekani ve Sasani kitaplarn dikkatlice okudular; Franszca, ngi lizce, Almanca ve Hollanda diline tercme ettiler. imdi btn onlar, Farsa'ya tercme edilmitir. Bunun neticesi: Hasretimiz, daha nceleri "niin ortadan kalkt" idi- imdi de hasretimiz, "ni in kaldlar"dr.61 Her halkrda temel metinleri ve sahte metinleri mevcut tur. zmleyip tahlil edebiliriz; karlatrabiliriz. Ben sadece bu kltrn toplamndan ortaya kan temel unsurlar ana ba lklaryla zikrediyorum. Diyorum ki: badetlerinin teferruatn, amellerini ve itikatlarnn toplamn sylemiyorum, onlarn ki taplarnda grebilirsiniz. Zerdt Dini ve Zerdtlk Dini ia nasl iki eitse; Alevi ias, Safevi ias diye, Zerdt di ni de Zerdt dini ve Zerdtlk dini olarak iki eittir. Bir Zer dt'n getirdii din, dieri de Zerdt'n yerine geenlerin -idarecilerin ve mbedlerin- yapt dindir. Avrupal mste rikler, bu ikilii anlamlardr. Bazen "Zerasterzm" diyorlar. Bundan amalar, Zerdtilik dinidir. Bazen de "Zerat steriz m" 61- "Ferverdin Ay ve Hardad Gn" isimli bir risale var; ayet okursanz syle dediini greceksinizfinek (kz) bizimle ayn anda domutur -dnyadaki en stn Arya rkyz- inekle ayn anda dnyaya g?lmiix, inek bizim kardeimzdir." Ayn grup btn dinlerin bana getirdii bely Zerdt dininden bana da getirdi. Sonu olarak daha kt ve daha korkun oldu. nk Zerdt, slm'dan daha eskidir. 438 DNLER TARH veya Zerdt dini diyorlar ki bunlar, aratrmaclar iin Zer dt'n gerek ehresine yaklatrabilecek belgeler toplamdr. "Zerasterizm" ise"Avesta"

kitabnn toplamdr. -Bu mevcut ek liyle- Avesta ve "Dinkerd"in ilavesiyle, slm'dan nce, hatta slm'dan sonra, btn tarih boyunca, be, altnc asrlardan, do kuzuncu asra kadar Zerdtiliin dier kitaplar mbedlerin eliyle yazlmtr. Zerdt'ten ve onun asl simasndan, sylediimden baka birey bilmiyorum. Bundan te sylediim ise Zerdtilik dini ile ilgilidir. Snflarn Asaleti Veda dini konusunda unu dedim ki; asalet, snflara da yanmaktadr, tanrlar da sosyal snflarn esasna gre taksim olunuyorlar. Snflar ise tenash esasna gre din ve felsef bir anlam buluyorlar. Zerdtilik dininde de snflar, dinin alt yap sn oluturuyorlar. "irk sosyolojisi" blmnde (Tahran Edebiyat ve Beer Ilimier Fakltesi'nde yaptm bir konumada ve Hseyniye-i Irad'da "brahim'le Randevu" sohbetinde ye sylemitim: irk sosyolojisinde ok tanrclk, sosyal alt yapy tanmlayabil mek iin fikri alt yap olmutur. Yani ok tanrclk udur: Top lumda ka grup, ka rk, ka snf gryorsa, tabii, ilh, ezel, deimez ve evrensel bir iarettirler. nk tanrlarn, aa yu kar, byk ve kk diye taksim edilmesine ilh bir aklama olmaktadrlar. irkle mcadele birka putla mcadele etmek de ildir. Bir grup, tanrlara sapklklarndan byle inanyorlar. G ze!! imdilerde mtefekkir bir adam, putlar tanr deildir diye kafalarna bir anlay sokmu da artk kimse byle hayal etmi yor. Oysa brahimvari bir ekilde, irk fikrinin alt yapsyla sa vamak gerekir. Zerdtilik dininde snflar, Veda dini kadar fazlaca b lnmemilerdir, ama her durumda sosyal snflandrma, ilh bir alt yap bulmutur. DNLER TARH 489 Hintli ve ranl dinlerde -ayr lkelere dnmelerinden n ce- iki tanr mevcuttur: Biri gk tanrs "Varuna", biri sevgi, rah met, ay ve yer tanrs "Mitra"dr. Varuna, hkmette, toplumda ki etkin glerde tecellisini bulur. Onlarn yardmcsdr. Mitra ise, ruhanyetin, mbedlerin, molarn (mecus ruhanlerin), bra limanlarn tanrsdr. Bu iki tanr, Mbed ve Hsrev'in iliki si -veya Hint'te "Raca" ve "Brahman" ilikisi- din nfuz ve siyas g sahibini aklamaktadr. Birinci yerde "Ageni" vardr. Ate Tanrs anlamnda. Ate Tanrsndan iki tanr yaplmtr. Biri Mehr veya Mitra, dieri Varuna'dr. O halde din ve siyas iki kudretin, ayn yerden ay rldklar ve blnm olduklar belli oluyor. Dier bir yerde Mitra ile Varuna dnyann idaresinde bir likte ve el eledir denilecei yerde "Mitravaruna" veya "Varuna-mitra" denilmitir. Her ikisi birbiriyle kaynamtr, deta birdir ler. Bu irtibat ve ayn cinsten olma, hatta ayn zttan olma, ayn kaderi paylama, hakim iki siyasi ve din kudretin ayn kkene balandklarn aklyor. nc tanr ise; "ndra"dr. ndra, sava tanrsdr. Kahra manlarn, pehlivanlarn, zorbalarn, askerlerin ve erafn (at ve kl sahiplerinin) tanrsdr. Dnyann nasl bilinli bir ekilde taksim edildiine bak nz! Mitra, yeri; Varuna, g bir egemen g olarak idare edi yor. ndra yer ile gk arasnda gidip gelme halindedir. Yani aris tokrasinin kl gc iki resm kutup, din ve dnya arasnda, din adyla hkmetmi gcn -mbedler, brahmanlar veya ne varsa-

veya siyaset, iktisat gc olan her ekliyle tezahr etmitir. Ba zen bunun elinde, bazen onun elinde alet olmutur. Bir zaman bunu, dier bir zaman onu kendi elinde alet yapmtr. Drdnc tanr ise, kyllerin ve iftilerin tanrsdr, dn yadaki yeillikleri yaratmaktadr. Ratu Mitra ve Varuna, "Ratu"nun muhafzlardr. "Ratu" yani kinatn dzen ve namusu- Yani dzen. Tarihte dzen ve inti zam, din adyla kutsiyet kazanm sosyal ilikilerden ibaret ol490 DNLER TARH mutur. Herkes, o dzende iinin hesabn grr. Herkes her s nf, sosyal hayattaki yerini tanr ve sarslmamas iin urar. Dzen (veya kanun, adalet, itidal ya da genel anlamyla tan r "Raf'nun destekleyicisi olduu ey), toplumun, gruplarn, in san Snflarnn, bir eit a gibi rlmesidir. Bu ebekelendirme-nin muhafzlar, Ratu, Mehr tanrs ve tanr Varuna'dr. Olma yan bu yalan tanrlarn, ne kadar doru ve var olduklarn, ara trma iine yaradklarn gryorsunuz. Tanrlarn bu gruplandrlmas ve snflandrlmas -ki sos yal snflandrmann aklanmadr- Sasaniler zamannda baka bir ekildeydi. Zerdt, btn tanrlar dar atmt ve bir tanr dan, bir "Ahuramazda"dan bahsetmiti. Demiti ki; biriciktir, zengin ve fakirin, mbed'in, mbed olmayann, herkesin tanrs sadece bir tanrdr: Ahuramazda. Ama mubedler, Zerdt'n bi ricik tanrsna teslis (l) bir zellik verdiler: "Zerdt yle buyurmutur: "Ate, melekuti, Ahurai lemden bir iaret ve semboldr; atei kutsallatrmak gerekir, atee hrmet etmek gerekir." dediler. Bylece mubedler atei (Ahurai iaret ve sembol) ksma ayrdlar ve ate yaptlar: Biri Estehr mabedindeki (Fars eya letinde) ate; ruhanlerin, mbedlerin atei idi. Biri, Azerbay can'dayd; ehzadelerin ve savalarn ateiydi. ncs, de Ry'end"dr. Kyllerin ve iftilerin ateiydi. Mubedler, Zerdt'n tevhidini, irkin bir alt yaps eklin de ortaya kardlar. Dorusu bu hayret edilecek bir maharettir. Hz. Peygamber, irki yok etmiti. Buna kar irk, tevhid elbise sine brnerek ortaya kmt. Fakat o zaman birey yapamad. Daha sonra bu montajl durum karsnda, Ali yenilgiye ura m ve kurban edilmiti. irk ile mcadelede zaaf hisseden b tn liderler ikinci cenahtandr. nk irk ile mcadele cidden zor olup yenilgi ve mitsizlik oluturabilir. Ruhanyetin Asl Mbetlik makam, mirasla geen bir makamd. Mbedzade (Zerdt ruhannin olu) ister kt, ister iyi olsun, babasnn yerine geiyordu. Sadece kanunlar, hareketleri ve gelenekleri DNLER TARH 491 biraz renmesi yeterlidir. Mbed olmak ve Zerdti elbisesiyle ortaya kmak iin, dini tanma ilmi lzm deildi. Sadece kar mak nezir ve kurban merasimini, genel terifat bilmesi ve dualar ezberlemesi yeterlidir. Sadece bu yeterliydi. Bu yzden bu dinde veya Budizm, Yahudilik, Hristiyan lk... dinlerinde mbed,

kei, Brahman, moin, kendi dinlerini br dnya gr, bir ideoloji, bir felsefe olarak tanyan kimseler deillerdi. Hakikat ve geree ve dinlerinin ynne nsbetle olan uurlar fazladr. Belki el ve ayaklar hafif olan ruhan-lerdir(!). Ama okuma yazmalar yoktur -bu mphem deildir! Herifin deyimiyle, gerisine sahiptir! O halde yirmi verme, on-dokuz ver!- Buras, slm'n deeriyle mukayese yapld za man durdurulmas gereken bir noktadr, islm, ruhanyetin ye rine, ilm gsteriyor. Kuran din zerinde dnmeyi te'kid edi yor. Bilgi, aydnlk, uur kazanmak, dini doru tanmak, fkh yani dni tanma (din bilim), sadece gelenekleri, hkmleri, ka nunlar, merasimleri ve din amelleri renmek (mesel, miras kurban veya eitli namazlarn... hkmlerini renmek) deil dir. Bunlar herkes tertipli bir ekilde renebilir. Ama o kendini bilme duygusu, uur, doru ekilde dini anlay, dinin dayand esas yn tanma ve onu gsterme, fkh adn tamaktadr ve herkesin ii de deildir. Zerdt dininde, her snf zel bir tanrya sahiptir; ruhanler ruhan tanrsna! Eer ben dier bir smftan isem, ne snfmdan kma gcne sahibim, ne de dier bir snfa girme yoluna sahi bim. Tevhid, bu snfsal, grupsal, kan ve topraa dayanan du varlarn yklmasdr. Doru Peygamber Zerdt, Semavi Kitap Avesta Bazlar, tevhid ilhisi olan Yetler'i Zerdt'n kendisi sy lemitir diyorlar? Bazlar bu kelimeyi Kur'n'daki "Yasin" keli mesiyle bir olarak bilmilerdir. nk bu kelimenin eitli kra492 DNLER TARH DNLER TARH 493 atlar var; "Yeim", "Yeema", "Yesin", "Yesina"... eklinde de ya zlmtr.62 "Bihardan ve biraz da, muhterem bir zt, olan sayn Tabata-bai'den (el-Mizan tefsirinden) baz rivayetler topladm. Hazreti Emir'den (Hz. Ali a.s.) sordular; "Mecusiler Ehl-i Kitap mdr? Deil midir?" Ak olarak yle cevap veriyor: "Mecusiler Ehl-i Kitap'tr, bir peygamberleri vard; ldrdler. Yaktklar bir ki taplar vard..." Hazreti Emir'den (a.s.) baka rivayetler de naklediyorlar: "Zerdt'n kitab, on ikibin inek derisi zerinde yazlm idi." Msterikler ve Zerdt tarihi de byle yazyor: Bir padiah bir gnah iledi, Mbedler ve gerek din bilginleri itiraz ettiler. O da karar ald ve o kitab yok etti. Zerdt dininin ahkm ve ka nunlarn deitirdi ve imdiki ekle getirdi..." Burada Hz. Ali (a.s.) Zerdt dininin sapmasn yle tahlil ediyor: Kitap ve rislet sahibi hak bir din olmutur. Agzl gllerin ve zorba l destekleyicilerin elleriyle, zamanla tahrif edilmitir. Yemen'in gneyindeki Hicr, ranl Zerdtilerin yerletii bir blgeydi. Yemen'in Mslmanlar tarafndan fethinden sonra Hz. Peygamberin emriyle Hicr Mecusileri'yle, Zerdtilerine Ehl-i Kitap muamelesi yaptlar ve onlardan cizye aldlar. Biliyo ruz ki, slm sadece, muvahhidden ehli kitap olandan (velev ki sapm bile olsa), gerek tevhidi dine sahip olan kimselerden ciz ye alyor. Binenaleyh Hz. Peygamber, Mecusi irkini, Yahudi lik ve Hristiyanln irkiyle ayn cinsten telakki ediyor. Zer dt dinini, irk dinli mrik mecusilerin yapt din olarak de il, Zerdt'n dini olarak telakki ediyor. Ahuramazda: Uzak ve Sevilmeyen Tanr

Zerdtilik dininde Ahuramazda ok byk bir tanrdr, allm sradan insanlarn ona ulamas mmkn deildir. Ona yaklalamaz ve bir ie tevessl edilemez, taplamaz, birey iste62- Yeller. tanrlarn {zedan) vgisyle ilgili ilhler ve dualardr "zedan". "YezcI" kkind^ndir. "Yjsona", "Yet", "Yezdan" hepsi ortak Yo?.d kkndendir, vg ve tapma anlamndadr. nemez. Kk tanrlar el altnda olup, halkn ihtiyalarna cevap verirler. Bu yzden mabetleri "Soru", "Ageni", "Nahiyed", "Mehr" ve "Mitra" ile doluydu. Yksek dalarda, gnee kar Allah'a yalvar, yakar iin durulduu dorudur. Ama bir mabet yapdklar zaman tanrlar la doluydu, "Ahuramazda" ile deil. Yakn lh Allah: imdi Ne Kadar da Uzak ... Halkmz Zerdtilik dininden etkilenmi ki, onlarn is tek, duygu, yakar ve gidi yolu zerinde Allah'tan ziyade din nderleri vardr. Mehed yaknlarna "Murad Efendi" diye biri gml olup, nasl biri olduu belli deildir. Bazlar imamn hizmetisi diyorlar, bazlar arkada ve mridi diyorlar. Bazlar halifenin memuru ve casusuydu; imamn katli iinde eli vard, diyorlar. Dindar Mehedli'nin ihtiyac olduunda, birey talep ettiinde cuma geceleri ve kutsal gnlerde kilometrelerce yol alyor, toz-duman yiyor, Murad Efendi'nin ziyaretine gidiyor. Ne istiyorsa, ondan talep ediyor. Halbuki evden kp, Hz. mam Rza'nn (a.s.) kabrinin eiine varmas iin, birka adm yrmesi yeterlidir. Bundan da nemlisi, grecek gze sahip ol mas slm'n "Allah"n, kendi evinde, kendinde grmesi iin yeterlidir. Ama ne yapsn, eraflk dzeni, din grnde de te celli etmitir. Debdebe ve yceliin eiinde, Tavas topraklar nn sultan Sultan Ali bin Musa el-Rza'nn medar velayeti kar snda..." Kendisine ait tm makamlarn raiyyeye ait olarak g ryor. O saraya br yol mu bulamyor? O halde reis ve mdrn peinden gitmek yerine memur, odac ve hademenin peinden gidiyor, Allah yerine "Murad Efendi"nin peinden gidiyor. Hal buki slm'la Allah dost idi, lkab refik/dost idi. Kur'n'da hal ka hitap eden bir dost, insann dostudur sanrsn. Yardm etmen gerekir ki o da sana yardm etsin. Emrederken, "Yehova" gibi, git! gitme! yap! yapma!'..." demek yerine, yntem sunuyor; hik metini sylyor, faydalarn sayyor, hangi sonular olduunu sylyor. Bu durum nihayette ii Allah ve halkn yaknlna ulatryor; dncelerimizde mertebeler oluturuyor. Evvelki ler ise slm'a giren, slm'dan nceki grlerdir. 494 DNLER TARH Gzel Olan Her Tapma, Allah'a Tapma Deildir slm'da tapma Allah'a mahsustur. "Yalnz, sana ibadet ede riz, yalnz senden yardm isteriz" (Ftiha/4). O biriciktir ve biz muvahhidiz. Ama Zerdt dininde, Tanr bir olmakla beraber yardm isteme ve tapma ona mahsus deildir. Belki gzel iyi ve yce olan hereye kaplyor. Btn "Yetler"in tamam hep gzel ve Ahurai olan eylerin, hatta inek ve atein vgsyle ilgili b lmlerdir. Gatlar'da, grdmz gibi Ordibehet, Hordad, Espend, (Emaspendlerin isimleri) Ahuramazda'nn sfatlardr, zel isimler deil. Ama sonraki dnemlerde bu sfatlar nitelenenden soyutlanyorlar, Ahura'nn ztndan ayrlyorlar. Tanrya yakn melekler ve tanrlar (izedan) ekilde ortaya kyorlar.

Bunlar vacibu'l-vcudun ezel ve ebed ztn -yani Allah'n- sfatlar ol duklar iin ayrldklar zaman, mstakil melekler eklinde orta ya kyorlar. ylece ebedliklerini korumulardr; bu ise, artk irktir. Dier Tanrlar Zerdt dininde Emaspend'den baka tanrlar da vardr. 1- Soru: nsann itaat, takva ve kulluunun tecelli ettii yerdir. Yeryznde tanrya ibadeti, itaati tebli eden ruhanlerin yardmcsdr. 2- Fere-i izedi: Kutsal ruhtur; bereket ve kutsallk kad et mekte. Girdii her ruh ve canda baar salamakta; afiyet, selmet, saltanat, makam ve kudrete ulatrmaktadr. Dnya ve hirette kurtulua erimektedir. Ahuramazda'ya yalvar ve tapmayla kutsal ruhu bulabilir. Kutsal ruh eer bir ruha girerse, o ruhun sahibi bahtiyar olmak ta; yoksa zalim ve aki kalmaktadr. 3- Menter: Bu kelime bugn de kullanlmaktadr. "Bylen mi" diyoruz, yani "Onu bylemiler." "Menter" (by), kutsal kelimelerden, virdlerden; dil, ayak, elbise, el ve az... temiz, okunmu olan dualardan veya baz DNLER TARH 495 durumlardan, zel din ve ruhan merasimlerden ibaret olup resm mubed vastasyla, zel bir kraat ve ahenkle aklanp tel kin ediliyordu. Bu kelimeler, srl ahurai kelimeler gibi telakki ediliyorlard, ilerinde "mn", gayb ve gizli ruh mevcuttu. nk kulak yo luyla dinleyicinin ruh ve kalbine giriyordu. Hristiyanln rabbani akam yemeindeki kutsal arap ve ekmein yapt ii yapyordu. Bu kutsal, gizli, esrarl kelimelerin tekrar sevaptr ve deer lidir. Hatta bir anlam olmasa bile. Bu vird kelimelerinin okun mas -anlamak iin okunan bir metin olarak deil- etki balay cdr. Gayb ve esrarl bir kutsall vardr, insana (dnyada ve hirette) lyk olduundan fazla mkfatlar veriyor. Bizim du kitaplarmzn haiyelerinin yazd sevaplara ne kadar ok benzediini gryorsunuz deil mi? Halbuki Kur'n'n kendisi ve slm dualar o kadar ok deerlidir ki ba ka sevaba ihtiya yoktur. Mesel "Ziyaret" ve "rs"i okuyan her adam, onurlanp uur, dnya gr ve tarih bir felsefe bulu yor ve yle bir g elde ediyor ki, artk hereyi anlyor. O za man, bu insan uur kanadn kazanmakla yle diyor: Bu duay gnde defa kbleye ynelerek okuyan herkesin yanna birden yetmibin huri konulur! (Bunlarn hepsini ne yapacam ki?) ve ya gnahndan da temizleniyor -denizin kp veya ln kumlar kadar olsa bile- (Allah-u Ekber! Eer adamn Hz. Nuh kadar mr olsa ve gnah ilemedii bir an bile olmasa yine bu kadar gnah ileyemez; daha az gnah olur!) Artk bu kelime lerin hangi byl etkisi var ki, kinatta ve hayatta bu kadar acaip etki brakyorlar, Allah' iin iinden karyorlar! Zerdt Dininde Kyamet Zerdt diniyle ilgili elimizde olan ilk kaynaklarda, Kymet'e inan yoktur. Sasani dnemindeki kaynaklarda (ve bu son sllenin iktidarnn zamanlarnda) ortaya kmakta. Kyamet meselesi dnyann "Gt" ve "Mn" -yani dnya lemi ve hiret- diye taksim edilmesi, sonra terazi, cehennem, cennet 496 DNLER TARH

veya yaknlarla evlenmenin haram klnmas konusu eski Zer dt dininde mevcut olmu olan meseleler olabilir. -Geri Zer dt dininde olmamas mmkndr- Ama sonralar srail ve Arya kltrleriyle ilikisindeMezopotamya'da ve slam kl trle karlamasnda tedricen meydana gelmi olmas mm kndr. Bu, dorudan acaip hokkabazlklarla Zerdt'n do um tarihini M.. 329 ila 600 yllar arasndan M. 6000 yllar na hatta skender'in saldrsndan 6000 yl ncesine gtrerek bununla da rk bir sonu almak isteyen msteriklerin gerek d szlerine benziyor. nk Avrupal (hangi din ve ideolojiye mensup oursa olsun) bir eit egosantrizimle (kendini btn evrenin merkezi olarak grme eilimi, ben iincilik, kendine ta-pclk) kendini her din, ideoloji ve felsefenin varlk sebebi gr yor. Bu yzden ocuklar iin -hatta bizim niversitelerimiz iin-yazdklar kitaplarda btn ilimler, felsefeler, dnceler, ahlklar, dahiler ve btn sanatlar, Yunan ve Atina'dan bal yor, Paris ve Londra'da (Msterik Avrupa'nn neresinden olur sa olsun) sona eriyor. Baz msteriklerin, mesel Ebu Ali Sina zerinde alp; o byk bir dahidir, demelerine veya, ilk olarak slm falanca b yk meseleyi halletmitir, alkol Razi kefetmitir, n krl masn ilk defa bni Heysem kefetmitir, cebir ve karlatrma y Hayyam yaratmtr demeleri karsnda aldanmaymz. n k bunlar Avrupa'daki resm ders kitaplarnda yoktur. niver site hocalar, propagandaclar, konumaclar ve yazarlar byle eyler sylemiyorlar. Belki niversitelerden, niversite hocala rndan, resm eitim retim ve kltrden uzak insanlardan ka an Avrupa'daki baz msterikler bunlar sylyorlar. -Bazen bir niversite veya bir lkede birka kiiden fazla deillerdir-Bunlar da kendilerine zg zel gayret ve abalar sonucu elde ettiklerinin etkisi altndadrlar. Bazlar, insafl olarak dounun, doulu felsefe, din, ahlk... ve sanatn etkisi altndadr. Bazlar nn ise, "koltuun altna karpuz koymak" gibi bir amac var. (Onlardan fazla emin olmamak gerekir!) Ama Avrupal'nn ge nel kltr (gerek Hegel olsun, gerek Ernest Renan olsun, geDINLER TARH 497 rekse Sigmund Freud olsun...) kendi eksenci (egosantrist) ve kendine tapcdr. Gerek Yunan' asl olarak grmek, dierlerini barbar ve vahi grmek eklinde, gerekse Avrupa'y asl olarak tanyan, insanlk medeniyetini Avrupal gren; gerisini yerli, doulu ve duygusal kabul eden imdiki ekliyle olsun; Avrupal'y geri bildikleri her yerde, riyakrca bir srayla ileri sryorlar, daha nce o toplumda ileride olanlar geriye ekiyorlar. Ama tevhid meselesinde, orta yeri bir zorluun ktn g ryorsunuz. (Tevhid, dinler tarihi ve insan dncenin dei mesi tarihinin en byk iftiharlarndan biridir): Avrupallar bat karsnda douyu, hakir gryorlar. Bu ekilde hem Samilere, hem Aramilere, hem Araplara, hem Trk lere, hem Moollara, hem inli ve hem de Hintli'ye hakaret edil mi oluyor. Onlarn nazarnda hepimiz, ikinci snf rk olarak hakarete uram oluyoruz. Bugnk bat dnya gr, ondokuzuncu asr dnya g rnden ayrdr. Dar bir dnya gr olup dnyay Avru-pa'dan-Yunan'a, Yunan'dan, Avrupa'ya kadar bilmekte. Zira Avrupal niversite rencisi, ran, slm ve Hind'e varnca g ryor ki kendi ecdatlarnn kuyruu bile dmemiken burada byk medeniyetlere ve kltre sahip olmular. rklar tarihine baknz. ryaler, ranllar olsun Hintliler ol sun Mezopotamyal

Sami ve Aramiler'den sonra tevhide ula mlardr. Soylu, asil, insanln bandaki gl olan Aryailer, "Hegel'in deyimiyle "hatta tanrnn bile kendini bilmek ve uur-lanmak iin ihtiya duyduu" rk, daha aa bir rktr (Avrupa llara gre). Zira ryaler arasnda muvahhid saylabilecek en byk Peygamber (sosyolojik anlamyla) Zerdt'tr. Ama sa rih, ak tevhid mektebinin kurucusu, baltay alp mabetlerdeki putlar tek tek kran brahim'dir. brahim milattan 1800 yl nce dir, yani Zerdt'n doumundan 1200 yl ncedir. (Konfys, Buda, Mehavra, Nanek de muvahhid olarak kabul edilemez. Sadece Zerdt rksal adan onlarn karsna konulabilir ve muvahhid olarak tannabilir). brahim'den sonra, Musa, sa ve 498 DNLER TARH slm peygamberi bu silsileden gelmilerdir. brahim ve Musa, Zerdt'ten ncedir. O halde ne yapmal? Zerdt iin, daha nceki tarihlerden doum tarihi almak (uydurmak) gerekir. Bu nedenle onu sekiz-binikiyz yl geriye gtrdler ki tevhidi Sami rkndan alp, Arya rkna balasnlar! SORU VEEVAPLAR Soru: Acaba kle sahiplii ve kle ticareti fesad (slm'da haram klnan) iki kadar nemli deil miydi ki slm resmen ta nd? Cevap: "Resmen tand" sz yanltr. Bir zaman vardr ki bir devrim, dzen, din, mektep, ideoloji ve rejim sosyal bir du rumu resmen tanyor; bazen de ona katlanyor. Bunun ikisi bir deildir. Bir sosyal durumun resmen tannmas u anlama gelir; bu dzen, bu (bu sosyal meseleyi), salam olarak kabul ediyor. Ama katlanmak, tahamml etmek ise udur: Fikr ve itikad ba kmdan onu mahkm ve kt olarak biliyor, kabul etmiyor. Ama sosyal yararlar ve sebepler bu almete geici olarak katlan masna, tahamml etmesine sebep olurlar. Ekseriya yaptklar knamalardan biri udur; falan kitabn yaynlanmasna, falan s zn sylenmesine, falan ahsn sa kalmasna niin izin veriyor lar? diyorlar. Bu izin verme deildir. Bazen birini, bu szleri sylesin diye davet ediyorlarken bazen, bu szleri sylesin diye izin veriyorlar. Bazen de o, szlerini sylyor, onlar da ona ta hamml ediyorlar. Btn bunlar, ayn eyler deildir. Ama devrimci sosyolojide yer alan ou dier sosyal du rumlar gibi, klelik meselesine bu dzenlemeye gre tahamml edilmitir. yle ki, devrimci dzenler imdi de benzer mesele ler ve eylere tahamml ediyorlar. rnek olarak; hibir sosyal dzende "fahielik" diye bir meseleye izin verilmemitir, resmen asla tannmamtr. Ama katlanp, tahamml edilmitir. unun iin; bu mevcut sosyal olay -fikr bakmdan mahkmdur, kt-lenmitir- iki duruma sahiptir: Va iddetli bir eki'de onunla DNLER TARH 499 mcadele etmemiz, onu yok etmemiz, ona toplumda zuhur ve grnme izni vermememiz gerekir. Veya tahamml edilmesi gerekir. Bu sosyal durumun meydana geli kklerinin, bu olayn meydana gelmesine sebep olan iktisad ve sosyal etkenleri ku rutmamz gerekir. Avrupa burjuvazisi dzenlerinde de -ki ou insan ve hukuk meseleleri (fahielii) kabul etmiyorlar, fakat ona tahamml ediyorlar. Sosyal bir gerek olduu iin, onu, kontrol , zayflatlmas ve aratrlmas mmkn, zel, snrl bir ortamda brakmlar. Ancak imdi

toplumlarnn btn be denine yaylm ve her yere bulamtr. yle bir hale gelmi ki, artk kontrol asla mmkn deildir. Bir realist ile idealist (dev rimci bile olsalar) arasndaki fark budur. dealist bir devrimci di yor ki, toplumda fahieliin olmamas gerekir. Kudreti ele geir dii zaman "kt isimli mahalleyi" (fuhu yuvalarn) tamamen kapatp yok ediyor, ortadan kaldryor. "Bu "utan vericilik" top lumdan kaldrld iin mutludur! Sonra bu utan verici leke nin, her yere yayldn gryor, onunla nasl mcadele edecei ni bilmiyor. O idealist gibi, bu grnme muhalif olan bir realist byle yzeysel, ekli ve yasal bir mcadele yapmak yerine, ince leyip aratryor; byle bir olay meydana getiren sosyal, ruhsal ve hukuksal etkenlerin ne olduunu reniyor; etkenlerle mca dele ediyor. Bu kabul etmek deildir; bu olaya /gereklie zahi ren tahamml etmektir. Bir, mddet sonra byle kt bir olay meydana getiren etkenleri kurutabilirse, byle bir faciay sadece yzeysel bir ekilde ezen ve yok eden kimse, bu grnty sa dece halkn nazarnda ezmitir. Ancak etkenleri kalyor, sosyal gereklik asndan ise onu kuvvetlendirmitir bile. Kba dzeninde devrim olduu zaman, sorunlarndan biri uydu, bu lke btn Amerika ktasnn kumarhanesi olmutu. yle ki seyyar kumarhaneler bile vard. zel otomobiller eitli drt yollara geliyorlard, o yerin genleri iki veya saatliine kumar oynuyorlard. Sonra otomobil baka bir mahallede duru yordu. Binyediyz ksr eit piyango vard, ekili yapyorlar d. Her Kbal gen, sabahtan gece yarsna kadar cafelerde, te leksle gelen yarma ve piyango ekililerinin sonularn bekli yordu. Btn halk bunu alkanlk edinmiti. Binlerce insan, bu 500 DNLER TARH yoldan geiniyordu. Birey asndan, toplumun iktisad kurum larndan biri olmutu. Fidel Castro iktidar ele geirince, sosya list dzen ak olarak kumara kar olduundan bir genelgeyle, zorla kumarhaneleri kapatmak yerine kumar ve piyangonun meydana gelmesine sebep olan ktisad sebeplerle mcadele etti. Bir sre sonra orada usulen kumarn meydana gelmemesini sa lad. ok az gruplarn dnda toplumdaki kk kaznd. Daha nce bu yolla ekmek yiyen kimselerin, geim yollar deiti. Ku mar douran iktisad dzen deiti, olumlu bir retim dzeni ne dnt. Sonra trlerinden birini, piyangolarn bir eidini mill dzeyde braktlar; ortadan kaldrmadlar. unun iin; pi yangonun meydana geliini salayan kklerden birini korumak la, sonradan meydana gelen boluun baka bir ekilde sapm olarak ortaya kmasn nlemek istediler. Demek ki, tedricen kkn kazyabilmek iin, birini braktlar. O bir taneyi de u ekilde kardlar; mesel herkes, tmen verebilip bir piyan go bileti alabilsin (bir biletten fazla da deil, o da haftada yalnz bir defa). Sonra eer kazanamazsa (ki, ounlukla kimse kazan myor) o biletler boa gitmezdi. Bu bo biletler ayrca belli bir deere sahip olduundan, taksitler, kymetli evraklar ve kat para eklinde halk iin yaplan tekilatlara, konut yapan genel sandklara denebiliyordu. Yani yle bir ekil ald ki, kumar ve piyango katlmalar, kumar ve piyangonun anlam ve muhtevas yava yava ortadan kalkt. Piyango formuna tahamml edip, sonra mcadele ederek kk ve temelde, bylesi hastalklar meydana getiren iktisad alt yapyla mcadele ettikten bir md det sonra onun da kkn kazdlar. Toplumda hibir hareket, kmldan ve rahatszlk meydana gelmeksizin kkn kaz dlar. Kleliin, iktisad alt yapnn, sosyal ilikilerin bir paras ve bir grubun ahlk63

olduu toplumlarda, devrimci bir dzen 63- Hatta imdilerde bile yle adamlar gryoruz ki, eer onlar odann ba k esindeki sedirin zerine oturtup "efendi" yapsak bile, yine cahalsz olurlar. Ka pnn eiine aidip, el pene durmak isterler. Daima eilme (rk) halinde ol mak isterler. Dalkavukluk ve meddahlk yapmadan asla yaayamazlar! Ahlk dzen bu ekilde ortaya km. ktisad dzenin, usuln onurlarndan biri kle lik olurken sosyal ilikilerin temellerinden biri, klelik olmutur. DNLER TARH 501 geldii zaman, eer klelii bir genelgeyle lavetmek isterse, onu kkletirmi olur, stelik yasal olmayan bir ekilde. Bu, yzde yz kleliin hzlanmas ve genilemesine doru gtrr; u anda ou lkelerde olduu gibi. Geri kalm top lumlarda devlet, eklen klelii ve kz ocuklarnn alm satm n yasaklamtr. Fakat yasal olduu zaman da kontroln grn dnden daha ok gerektiini gryoruz. imdi bir baba bile kzn kk yata bir aileye satyor; parasn alyor, sonra by ynce ona veriyor. Bu aile sahtekrlk yapp bu k/m parasn vermezse, sonra onu bir kle olarak alrsa, mahkemeye bavur mak imknsz olmakta. nk kle kaak bir cins durumuna gelmitir! Alt yapsn yok etmeden klelii ortadan kaldrrsan, yasal formunu ortadan kaldrrsan kaak ekilde ortaya kacak tr. Gizli klelik daha ok geniler ve kontrol mmkn olmaz. slm'da slm peygamberinin ve slm liderlerinin ilk d nemlerde, klelie kar yaptklar iddetli saldrlarla ilgili ka nunlar var. yle ki, Allah nezdinde hibir i insan alm satm kadar nefret edilen bir i deildir. Veya insan satan kle tccar dnda Allah'n herkesi affetmesi mmkndr. -Hem de her e it keffareti, her eit sosyal ameli veya her eit sevab kleleri azad etmekle tartarak.64 Bir de sosyal kanunlar ve iktisad d zen bakmndan, sonradan belli oldu ki; slm ekle geici olarak tahamml etti. Kleliin kkn, iktisad dzeni deitirmekle, ahlk deerlerini deimesiyle yle bir biimde deitirdi ve bambaka yapt ki, bu sorunun tamamen ortadan kalkmasn salayacak ekilde davrand. Fakat ortadan kalkmadn gr dk: slm'n sahip olduu programn esasna gre on yirmi se ne zarfnda kleliin mutlak reddine ulayorsunuz. Ancak programnn uygulanmas tamamlanmad. in ortasnda eraf lk ve kle tccar o efendiler, Peygamberin yerine geme adna, hakim oldular; sonra klelik fkhn oluturdular. Fkh bir ekle sun) ......_........ ,-----------sin. Ne kadar azamete sahip olduunu anlayamazsn. Nedir? udur: bir insann klelikten .zad edilmesinde senin elin (katkn) olsun. 502 DNLER TAR H brndrmelerinden sonra, i slm bir kanun olarak ortaya kt. Hl tarif ediliyor, "brakm" deiller! Bir klenin yars, mescidin maldr. Bir gn mescidde, bir gn efendisinin yann da almas, Cuma gn de tatil yapmas gerekir. Cuma gn ne efendisine, ne de mescide aittir. O gn, biri onun bana bir ta atp ban kanatrsa, kan pahasn demek gerekir. imdi bi le bu "ilm" br konudur. Verdiim bu kan bedeli, mescide mi gi diyor? (Bu konuda) fikr ihtilaf fazladr! Ulemdan bazlar efen dinin, diyorlar; bazlar da mescidin; yle ki Allah kuldan daha hakldr. Bazlar, efendinin maldr, diyorlar; nk efendi yarsn mescide vakfetmitir. Bazlar da kendi maldr, diyorlar. Bazlar

da yars efendinin yars Allah'a ait; bylece ihtilaf orta dan kalkmaktadr! Sanki u anda slm toplumunun btn me seleleri hal olmu, derdi, zdrab sadece bu konunun halledil mesidir. Bu yzden eer, sonralar kleliin ortadan kalkmadn gryorsak, koyduklar kurumlarn ve giriimde bulunduklar eyin asla olmad yrmedii iin deildi. yleyse niin byle oluyordu? Bundan sonra da kleliin, Avrupa'nn aksine, reti min bir etkeni olduunu grdk. -Avrupa feodalitesinde kle ler, kyllerin ve iilerin bir paras olarak blk blk i diler.-slm'da erafln galip gelmesiyle, bu programlarn tamamen ortadan kalktn gryordu. Sloganlarn dnda herey dei ti, alt yap oradan kalkt Bununla beraber, slm'n klelie kar iktisad adan at sava, kleliin slm toplumlarnda fii len ortadan kalkmasna neden oldu. Fakat (domestique) uak klelik eklinde kald.65 Halbuki Avrupa'da klelik, retim klelii eklindeydi. Ya ni bir snf -milyonlarca kle- daima retime katlyorlard. Bu yzden slm, klelii bu ekilde resmen tanmad. Dier baka eyleri de, resmen tanmad gibi. Ona tahamml etti, bu kr kurumun etkenlerinin kkn kazmak iin onunla mcadele 65- Domestik klelik, klelerin retiminde almad bir kleliktir. Baz aileler "ss", "gsteri|", kudret ve asalet... iareti olarak ev i iin bir iki tane kleyi evde brakyorlar, alp satyorlard. Bu sslenme klelii, sembolik veya domestik kleliktir (yani hizmetiliktir.) DNLER TARH 503 etti. Bu programm yenilgiye uramasna ramen, bu mcadele bat dzenlere gre baarl oldu. Sonra: Zerdt'n iki zellii zerinde durdunuz. O da uy du: Muvahhid idi ve Ahuramazda'y getirmitir. O halde btn bu tanrlar, talimatlar neden olmutur? Eer ilave edilmise Zer dt ne demitir? Bu kii dnda ne oluturmutur? Siz zmnen Avesta'daki btn bu tanrlarnm ismini sylediniz. Sonra yle buyurdunuz; Zerdt geldi; Ahuramazda byk tanrdr, dedi. Acaba bunlar Zerdt'ten nce miydiler? -ki Zerdt, Ahura-mazda'y onlarn yerine geirmitir- yoksa sonradan m meyda na geldiler? Cevap: Btn bu tanrlar, Zerdt'ten nce vard. Ama her-biri bamsz birer kiilie sahip tanrlar idiler ve kk-byk diye sralanyorlard. Zerdt'n yapt i uydu; yaratc ola rak bir tanrya karar verdi, -Ahuramazda- dier Arya tanrlarn tevhid dzenine aykr olmayacak ekilde ortaya kard. Nasl? Bu tanrlarn bazlarnn zat gerekliklerini, fiili varlklarn inkrla reddetti. Bunlar yoktur (varlklar yoktur), belki Ahura mazda'nn sfatlardr dedi. Mesel imdi, bizim Allah inancmz var, sonra "Rahman", "Rahim", "Cebbar", "Rezzak" diyoruz. Es kiden -Zerdt'ten nce- Rezzak, rzkla grevli bir tanryd. Rahman, rahmetle grevli; Halik, yaratmaya grevli baka bir tanryd. Tanr, byk mabud anlamnda biriydi. Ama Zerdt geldi ve "Ahuramazda birdir" dedi. "Rezzak" dedi. Yaratc isim li bir vekil, grevli yok. Yaratclk Ahuramazda'nn kendi sfat dr. O halde Emaspendler-Hordad, Ordibehet, Ferverdin ve... Humen olsalar- melekler ve tanrlar Ahuramazda'dan bamsz deildirler; Ahuramazda'nn sfatlardrlar. kincisi tanrlard. Zerdt'ten nce onlar da Ahuramaz da'nn yanndaki tanrlard. Ama Zerdt, Ahuramazda'nn daha st dzeyde olduuna karar

verdi. Btn bu tanrlarn b yk tanr Ahuramazda'nn yaratklar ve ona ibadet edenler ol duunu syledi. Bu ekilde O nceki Arya dinin eitli ilhlarn kabul etmekle tanrlar arasndaki ilikileri ve silsileyi deitirmekle tevhidi bina etti. yle ki, imdi bizim tevhid ina504 DNLER TARH ncmzda da melekler var, her biri dnyadaki bir iin grevlisi dir -fakat Allah'n yaratklardr, O'nun iradesini yerine getiri yorlar. Kendiliklerinden bir irade sahibi deillerdir.- Tevhide darbe vurmuyor. Eer yine slm lisanla sohbet etmek istersek, Zerdt Arya tanrlar, Ahuramazda'nn yannda meleklere d ntrd. Ahuramazda'nn emrinde olan melekler. Soru: Siz baz yazlarnzda Sami peygamberler halk arasn da gnderilmi, obanlk yapm olan mm peygamberlerdir, dediniz. Ama Sami olmayan peygamberler eraf kkenli pey gamberlerdi. Zerdt'n babas Mo (Mecus ruhansi) idi. An ne tarafndan da dehgan -yani feodal-dr. Buda, byle; Lao-Tsu byle;... Mehavira da byle midir? Cevap: Bunlar eraf snfna bal olduklar iin yalancdr demek istemiyorum. Szm bu anlamda deildir. Byle bir so nu almak istemiyorum. Bu gruplandrmay sadece ve sadece s nfsal bir tahlil, bunlarn bir sosyal dzende kendi snflarna ballklarn gstermek iin yaptm. Onlar, mutlaka btl zerindedirler -srf halkn bir paras olmamalarndan-, bunlar da mutlaka hak zerindedirler, demek iin gruplandrma yapma dm. Bu anlamda deildir. "Sima-yi Muhammed" (Muhammed'in simas Dr. eriati'nin "slm enasi" isimli eserinin bir blm) -veya baka bir yerde-brahim peygamberler halkn bir parasdr, daima halkn fay dasna, gllere kar zafere ermilerdir. rya, inli hatta Yu nanl hekimler, filozoflar eraftandrlar. Bu nedenle onlarn eko l ve rehberlikleri sekinlerin faydasnadr -halkn faydasna de ildir.- Bu, dorudan doruya u anlama gelir ki; onlar Allah'n halis elileri olarak kabul ediyosun, diyerek beni knayabilirler. Bunun cevabn vermek istiyorum -eer doru olarak dik kat ederseniz- ben asla yle demedim: Zerdt veya benzeri dier peygamberlerin hibir Allah'n hak peygamberidir, deme dim. Asla onlar hokkabaz yalanclardr da dememiimdir. Bun larn ikisinden hibirini sylemedim. Bugn veya nceki hafta sylediim ey udur; Zerdt'n, kitabndan anlald kada ryla irk ile tevhid arasnda bir konumu vardr. Tevhid eiinDNLER TARH 505 de, tekml etmi bir irk veya irkin eiinde tekml etmemi bir tevhide sahiptir. Bugn sylediim ey, u iki meseledir -eer siz byle sonuca vardysanz artk bu size aittir.- Biri, hak peygamberler sadece Sami peygamberlerdir, dier byk mil letlerin peygamberleri yoktur diyenlerin sz Kur'n'n nass'na, Ali'nin ak ve sarih szne aykrdr. Bizim tarih dnya gr mz udur; btn miletler fikr uyan ve nbvvete sahip ol mulardr (btn milletlere peygamber gnderilmitir). ran l'nn mutlaka peygamber olmutur, Hintli'nin mutlaka pey gamberi olmutur. Konunun birisi bu. Dier mesele de udur; Buda, Lao-Tsu, Mehavira, Zerdt veya Mani konusunda- de dim ki; onlar dinsiz ve tanrszm gibi grp byle tahlil edi yorlar- bunlar kesin olarak Allah tarafndan gnderilmilerdir diye bir hkm vermedim. Yine bunun gibi kesin olarak Allah tarafndan gnderilmemilerdir dye de bir hkm

vermedim. Ama ranl'nn bir peygamberi olmutur dediim zaman, dier bireyi ispatlamak istiyorum. Acaba konuma srasnda, Zer dt de tevhid sahibidir, dediimde bu; Zerdt ranl'nn pey gamberidir anlamna m gelir? -Ali'nin deyimiyle, ranl'nn pey gamberi olmutur- Mutlaka da bir peygamberinin olmas gere kir, -Kur'n'n deyimiyle-. Ancak bu kesin olarak Zerdt m dr? Bunu bilmiyorum. Veda dininin peygamberi veya peygamberleri hi tannma mlardr. Veda dini, en byk Hint dinidir. Buda ise bu dinin reformcusudur ve Buda dini aznlktr. phesiz Veda dininde ve Upaniadlar'da yle damarlar var ki bunlar sahte bir zihnin eseri olamazlar. Hatta bir filozof, hekim veya air byle eyler syleyemez. nsan deta baka yerlerden olduunu hissediyor. Ben imdi ncil, Tevrat ve Upaniadlar tarafsz olarak -inanla rmzn esaslarna gre deilokuduum zaman, hangisinin Tevrat, hangisinin ncil, hangisinin Musa'dan hangisinin sa'dan, hangisinin Mehavira'dan ve Upaniadlar'n mehul ya zarlarndan olduunu tanmasam, Upaniadlar'n bu dier iki tanesinden daha fazla vahiy ve hakikate yakn olduuna inan yorum. Burada, zaman zaman byk bir sze varyorum yle ki oras yce dncelerle doludur. 506 DNLER TARH Ama Zerdt'le ilgili szm udur; ne yzde yz peygam ber olduuna inanyorum ne de yalanc olduuna. Kur'n'n bahsettii peygamberin -ki ran'da da gelmi olmas gerekir- ne yzde yz Zerdt olduuna inanyorum ne de o deildir diyo rum. Bunlarn hibirine cevap vermiyorum. unun iin; verdi im cevabn akl, mantk, nakl veya nassa dayanan bir temelin zerinde olmas gerektii konusunda taassubum var. Geri halk, meselenin abuk halledilmesini, bir sonucu ulamasn se ver. Ekseriya diyorlar ki; "Sen hibir netice almadn, meseleyi muallakta braktn!" Biz yle bir alkanlk edindik ki bir meseleyi, bir konuma da, bir derste veya bir kitapta hallederek elimize bir netice ver mesini, istiyoruz. Nereye vardmz ve faydasnn ne olduunu bilelim istiyoruz. (Bu adet ve isteklerimizi) yok etmemiz gerekir ki aratrma dosyasn ak brakalm, ... ("Evet Byleyde Ey Birader" de) Ben tarih aratrmacs deilim, kelmc deilim, filozof deilim, sosyolog deilim, hi birey deilim, ben kleyim. Benim artk sununla iim yok; eer insan, Gatlar'i incelerse baz yerlerde eski filozofiye rastlar ve bununla da orada tevhidin olduunu grr. Ancak Vendidad, Visperd ve Vitler'e bakarsa... Beyefendi; klenin Visperd'le bir ii yoktur. Btn tarih boyunca kurtuluuma yardm etmi ol duunu grdm ey benim iin hak'tr. Bana yardm etmedi ini ve beni hatrlamadn grdm eyle -hak olsun btl ol sun- asla bir iim yoktur! Bu yzden o kuyunun kenarna zaval lca oturan ben, kle unvanyla konutum -aratrmac, tefsirci, kelmc, filozof ve ve tarihi olarak deil-. Kleyim. Sadece ken di kurtuluumu ve ailemi dnyorum ve btn tarih boyun ca snfm gryorum. Orada, kendi derdim olaraktan dem vuruyorum, bir Mslman gibi deil. Eer bir Mslman gibi konuursam hangi ii yapmam gerekir? Orada Musa, sa ve Hz. Peygamber'i alp hepsini birbirinin safna koymam gerekir! Yok sa byle deil midir? Ben yle karar vermiyorum; burada bir kle olduumu g ryorum; bebin yllk tarih boyunca, Hz. sa gelmi, hem de Al lah tarafndan gnderilmi (bazen kendisi tanr oluyor -tanr ya-

DNLER TARH 507 plyor- bundan daha te bir ey yok!), ama diyor ki; "bar ya pn, birbirinizin yzn pn, salavat getirin!" Efendi! Hangi salavat getireyim? Kle, Filistinli ve bu rktan olan benim, b tn bu bebin yllk tarih boyunca kanm emmiler; imdi, ge mite ve gelecekte kanm emen kimseye nasl salavat getireyim, birbirimizi nasl sevebiliriz? Allah tarafndan gelmi olsa da benim iime ve derdime ya ramyor! Ben kleyim, kurtulmak istiyorum. Bu Spartaks ki, kledir; sadece Allah tarafndan gnderilmemi olmakla kalm yor, belki okuma yazmas bile yoktur, ondan sz ediyorum; li der olarak tarihte onu kabulleniyorum. Ama srailoulllar'nn "yetmibin peygamber'i bizimle ilgili deiller; onlar baka bir ekoln mal. Bu ise bir baka "kk cep defteri"nin maldr. Bu nun tasdikinin doru olup olmad bizi ilgilendirmez! Orada Ali'yi de nasl takdim etmi olduumu gryorsunuz: Tarihte daima yenilmi olduumuzu gryoruz! Bir defa Allah yolunda savaman gerekir demiler, bir defa Fir'avun'un yolunda... Ben onlar artk anlamyorum. Herkesin gelip srekli yeni bir hare keti ibana getirdiini gryoruz, bizi uyutmular! Sadece efendiler deimi. Zindana saldranlar beni kurtarmaya gelmi-yorlard. Zindancy kovup, onun yerine gemek iin geliyorlar d. O gelenin, iyi veya kt olmasyla benim ne iim var! Bu yzden Ali konusunda eer yle diyorsam: "Karde, bebin yl dan sonra gelmiim ve "Ali'nin ias" olmuum. Tekrar kle ola rak Ali'nin ias olmuum; Ali, bu Ali de olsa ve hak vasi de ol sa. Ama tandm Mesih gibi, birbirinizin yznz pnz, salavat getiriniz de dese, ben yine kleyim. Gerek hakiki Me sih'in kim olduunu, ben biliyorum. Ben aratrmac deilim ki! Ben iki bin yldr dnyada olmu (ve olan) Mesih'i tanyorum. Ben Mesih'i ilm aratmalardaki simasndan tanmyorum, ke ilerin yznde tanyorum. Bu keilerin bizi daima soymu ol duklarn gryorum. Tpk Romallar gibi bu beyefendi nce Sezar'd; bizi kamlam, vurmu ve ldrmt. Asker edip savaa gndermiti. Bu beyefendi bugn papa olmu, Sezar'n senatrleriyse kardinal olmu. Gzel! Benim iin ne farketti? O altn ayakkablar giymiti, imdiyse balk ayakkablar giyiyor. plak ayakl olan ben iin ne deiti? 508 DNLER TARH Ben, Ali'nin o irfan makamlarn, manev makamlarn ve azametlerini anlamyorum. Gryorum ki, O benden nce gelip, bu sapmaya kurban edilen bir adamd. Sonra, kl adam oldu unu gryorum. Kan, toprak ve kudretlerin hizmetinde olan kahramanlar gibi deildir. Sz adamdr (hatiptir), ama Demos-tenes gibi kendi hakknn gereklemesi iin alan, Bousoui gi bi Lui'ye kar hatiplik yapan biri deildi. Soyluluun ve sosyal haysiyetin adamdr, ama bir amele gibidir, benim gibi i yap yor. Hanm tarihin ve kendi kavminin en byk ahsiyetinin kzdr. Ama senin kle kzkardein, benim kle kzkardeim gi bi i yapyor. Ala katlanyor, dert ve zdrap ekiyor, mah rumdur, yoksuldur. Bu yzden klesiyim diyorum. Bu, eitli dinlerde ve milletlerde eitli aratrmalar yapp, sonra ia'nn daha iyi olduunu grdm demek deildir. Ben onlar anlam yorum; nk ben kleyim,66 Eer ben burada felsef, kelm ve din tartmalar yapsay dm, bu konular anlatsaydm, kle olmayan benim enemle k le olan kardeimle konusaydm, bu onun iine yaramazd; bir klenin lisanyla konumam gerekir.

Orada enbiya ve evliyann yolundan Ali'ye gelmedim. Zehire bulanm tarihi almyazmn yolundan, bebin yl boyunca birinin evine geldim. Dierlerinin bir dinin yolundan ona ula tklarn gryorum. Benimle klavuzum aratrmalarm, kitap larm, mantk istidlalim olmamtr ki Ali'yi gstersin. "Kardee mektup"ta demitim ki, "Karde; bu bebin ylda sen yoksun..." Zira peygamberler, hekimler, filozoflar... hep be bin yl nce len kardeimden sonra geldiler; onun bundan ha beri yoktur. Btn bunlar iki-bin yl nce gelmitir. O bunla rn hepsinden nce lmt. Bunun iin ben imdi ona rapor ve66- Muhammed Ali Afganinin "Ahu Hanmn Kocas" kitabn grdnz m, grmediniz mi? ok deerli bir kitaptr Son yllarda gerekten ilk defa byle bir roman sahip oluyoruz. -Nowel vard.. Ama birinci derecedeki roman bu "Ahu Hanm'n Koca.s'dr. Orada mesel gryoruz "Recep Ali"den bahsettii zaman, zel bir tip olduu bellidir, nasl konumas gerektii bellidir Sonra T>e ye fendin in azndan" Sokrat. Eflatun .- Heidegger'in szlerini iitiyoruz. Felsef tartmalar yapyor. Bu yanlt; simin edebiyat, tarih veya dierlerinde gsterdiimiz tipleriyle, bu 1 Vfendinin" suratna arpmas gerekir. DNLER TAR H I 509 riyorum. Rapordaki haberlerden biri u: "Karde ben bir yerde sallanp titredim. Dediler ki; Azerbaycan'da bir peygamber k m, nr ve karanlktan bahsediyor; nr ve karanlktan, ktlk ve iyiliin savandan, er ve hayrn savandan gndz ve ge cenin savandan. Aydnlk yanmza gelmi dedim. Iktan, kut sal Ahurai Azer'den bahsediyor. Dedim ki, bebin yllk bu ka ranlk gecemizde ayaklarmzn nnde temiz ule parlam, Ahura'nn bir ulesi. Halbuki hayatmzdaki btn uleler kza-rp parlyordu. Nemrudi bir uleydi. zimizden gelip haberimizi sormasn bekliyordum. Baktm ki Azerbaycan'dan Belh'e (hare ket edip) Vitaseb ah'n yannda yola dm. Bir kzn Camseb Han'a verdi. Camseb Han'n kzn da kendi ald! Sa dece ve sadece iki tarafn faydasna! imdi siz diyorsunuz ki: "Sen, bu peygamber muvahhidmi -Gatlar'dadiyorsun..." Hakla beraber olduu, sonrakilerin bir hokkabazlk yaptklar belli oluyor. Dzenbazlk yapp, erafl getirdiler ve bu Mezdisna'yla kartrdlar..." Ben onlar nerden bilirim? Aratrmac deilim ki! Ben ne bileyim ki; o balangta iyiymi, sonra bozulmu Onun hayatm etkilemediini gr dm. Klelikte, Mesih benim iime yaramamtr, dediin za man -O ki artk hviyeti bellidir!- siz kalkm Zerdt'ten bekli yorsunuz? Soru: Hz. brahim'in mcadele ettii irk, hem snfsal ihti laf dourmaktayd ve hem de mevcut ihtilaf aklamaktayd. Biz Mslmanlar'n bu mcadele hakknda bildiimiz ey, o malum putlarla olan mcadelesidir. Hepsini krd ve grz b yk putun eline verdi. Biz bundan baka birey bilmiyoruz, eer bundan ayrysa, nereden bilelim? Cevap: Adamn biri, bir grup ve snf hakknda; "Bunlarn tm kt, mezhepsiz, dinsiz, uursuzdurlar!... diye kfrediyor du. Arkada yle dedi: "Hepsini bir kenara attn bu adamla rn arasnda, menfaatiler da var, yi adam da var." teki: "Birini syle" dedi. "Hi tanmadklarmz olamaz m? Senin tanmadk larn, benim syleyemediklerim ok mudur sence?! Bylece

mutlaka aralarnda bulunabilecek iyi adamlarn da olduklar belli oldu. Byle olmasayd sen ve ben mutlaka bilirdik! Eer 510 DNLER TARH bizler kimlerin, neyin ve hangi etkenlerin fikren yklmamza se bep olduklarn renebilsek,67 bu etkenlerin girilerini tarih ve corafyadan anlayabilsek; toplumsal veya din asndan eekle-tirmenin etkenlerini bulur ve bylece irkle mcadele kendili inden belli bir dzeye ulam olurduk. te uurlanma budur. brahim ve irk meselesini, akladmz gibi sadece putlar ve krma olay oluturmamaktadr. Kendimden birka rnek vermek mecburiyetindeyim: Birincisi, dinlerdeki putlarn ve tanrlarn okunup aratrlmasdr. Orada irk sosyolojisi hak knda bir eyin yazlmam olduunu yeni anlam bulunuyo rum. rnein bugnk ve dier konumalarda da sylediim gibi; btn tarih boyunca irk dinindeki tanrlar, putlar ve ortak komalar, sosyal ve tarih bir fonksiyon tamlardr. Bu ekil deki bir anlayla incelerseniz tanrlar veya eitli tanrlara tap mann sosyal snflar, sosyal sapma ve insan -sosyal eliki a sndan hangi fonksiyona sahip olduklarn inceleyebilirsiniz. Bunu tandmz ve irkin fonksiyonunu toplumda tek tek bul duumuz zaman, inanyorum ki bu esasa gre gerek tevhidi bize retebilecek en byk faktr irktir.08 Hz. brahim'in, irkin tecelli kaynaklarn reddetmek ve ez mek suretiyle yapt iin deeri sadece felsef, metafizik bir ko nu deildir. Belki insanlk toplumda yaylm bir hareket olarak tarihin tarihi deime srecinde, snfsal dzenlerin esasna gre smr, istibdat ve toplumsal irkin tam olarak mahhas ol masn salayarak O'nun iinin ne kadar "pratik", "aleni" ve canl olduunu gsteriyor. Tarih ve gemile ilgili bir hatra deil. aret ettiim gibi, bu konu hakknda Tahran Edebiyat ve Beer limler Fakltesi'nde "irk Sosyolojisi" isimli bir konuma yaptm. Elbette br mddet iin o konuma deerlendirilebilir. Ama btn ierii bu deildir. Aslnda konu yle zetlenebilir: 67- Diyorlar ki: "imdiye kadar hep konuuyoruz. Sen hep dertlerden sz edi yorsun. Derman olacak hibir ey sylemiyorsun" Hayr! Asla! Biz imdiye ka dar dertten bahsetmiyorduk. Belki dertten inleyip szlyorduk. Dertten inltyip, szlamak "dertten bahsetmek'ten ayr bir eydir. 68- Eer irki anlamazsak, tevhidi anlamamz mmkn deildir. Meer bu tek rarladmz "Allah birdir, birden fazla deildir" dememiz de "bir snfta iki retmen olamaz"a bir dayanak oluu gibidir. Gzel, eer yle kalsayd tevhidi miz de ortadan kalkard. DNLER TARH 511 irk sosyoljisi ve kart tevhid sosyolojsi ayn konudan bahset mektedir. kincisi "Adem'in Varisi Hseyin" isimli bir yazm var. Bazlarnn onu okumu olmalar, orada ne sylediimi an lam olmalar mmkndr. Biri de bu rad kurumunda verdi im "ibrahim ile Randevu" isimli drt konferanstr. Orada, iki konumaya sadece, sosyoloji, tarih felsefesi bakmndan bra him'in iine, onun beeri sosyal dzen zerindeki etkisine ve ii nin pratik olduuna ayrdm. Birisi de brahim dinlerde tarih felsefesidir. Bu konuyu da yine burada konferans olarak verdim. Soru: Kur'n yle buyuruyor: "yi bilin ki Allah'n dostlar na korku yoktur.

Onlar zlmeyeceklerdir" (Yunus/62). Defalarca ilim ehlinden iittim; efendimiz Ali (a.s.) tarih rivayetlere gre Allah'tan ok korkard, dierlerini de Allah'tan korkmaya tevik ederdi. Acaba velayet istidlali zerine bu yetten istifade edile bilir mi? Edilemez mi? Cevap: Kur'n'da, Allah'n evliyasna, Allah tarafndan korkma, rkme verilmedii belirtilmitir. Allah'n veli kullarna ne bir korku, ne de gam vardr. Halbuki Hz. Ali (a.s.) tarih rivayetlere gre Allah'tan herkesten daha ok korkuyordu. p hesiz bu; u iki anlam ve kavram ortaya koymaktadr: nsan, st aamaya ulat zaman, artk onun iin Allah'tan bir korku ve gam yoktur. Dieri de aksine insan Allah' tanma ve bilmede st dzeye kt lde Allah'a yaklamak ynnden ruhsal gelime kazanyor, korkusu daha fazlalayor. Bu nedenle de sa dece bilginler Allah'dan korkuyorlar. Farsa'da bu iki korku arasndaki fark iin, maalesef bir ke lime yok: Biri, "Hayef'dir. Ruhsal tekml artann, Allah'a da ha ok yaklaann, Allah'a kar duyduu korku da artyor. Di eri de"havf"dr. Kfr, sapklk, pislik, gnah ve cinayetten el ekip bu yola ve dine inanan kimse iin artk bir korku ve rk me yoktur. Bu iki kelime, iki ayr kavramdr. Farsa'da her ikisi ne "ters" korku diyoruz. Tpk Farsa'da takvaya da Allah'tan korkmak dediimiz gibi... "ttekullah" "Allah'tan korkunuz" de diimiz gibi, "Hayetullah'a da Allah'tan korkma diyoruz. "Sonra kalpleriniz yine katlat, ta gibi; hatta daha da kat oldu. Ni512 DNLER TARH tekim talar arasnda kendisinden rmaklar fkranlar vardr, yarlp su kan vardr; Allah korkusundan yuvarlananlar vardr. Allah yap tklarnz bilmez deildir." (Bakara/74) Havf, ayn zamanda kor ku anlamndadr! Halbuki havf ve gam, sapma kaygsndan in sann sarslmasdr. Bu yzden deniyor ki, yola geldin mi, artk korku ve havf yoktur. Kur'n, bu korkunun ve gamn olmayn sadece evliya iin demiyor. Belki Ehl-i Kitap'tan (Yahudiler, H ristiyanlar, Sabiiler) ve Mslmanlardan iyi i yapp, Allah'a ve kyamete inanp yola gelenlere u yeti sylyor: "phesiz, ina nanlar, Yahudi olanlar, Hristiyanlar ve Sabiilerden Allah'a ve Ahiret gnne inanp yararl i yapanlarn ecirleri Rableri'nin katndadr. Onlar iin artk korku yoktur. Onlar artk zlmeyeceklerdir de." (Bakara/62). Allah'tan korkmak, O'nun azameti karsnda ken dimizi hakir grmemiz anlamndadr. Kendine zg bir insan duygudur bu. Mutlak ycelik ve azamet karsnda ebediyeti hissettii, kendini korku halinde grd bir durumdur. Bu sa ptmaktan korkmak deildir, belki heyecan, hayret, aknlk ve bir acizin mutlak bir azamete ve gzellie kar titremesidir. Kukusuz insann idrk ve ihsas ne kadar gelimi olursa, mutlak ebediyet ve azameti daha ok tanyor, anlyor, hissedi yor. Onun karsnda daha fazla titriyor; idrk ve ihsas k ldke, kreldike gnl daha bir geni ve daha rahattr. Ben falanca ii yaptm, artk rahat ve temizim diyen adam, ite yle sine rahattr. Aslnda hi de rahat deil! Tpk ilim konusunda grld gibi; ilim cahillii, bilmeme cahilliinden farkldr. Tahsili ve bilgin adamn ilmi gelitike "bilmiyorum'lar daha ok artar.y slm'da takva, daha nceleri zihnimizde varolan anlamyla karmtr. Bu nereden bellidir? Tercmesinden... Takvann geT69- Bir renci vard. Fizii yirmi idi. retmenin ise fizii sfr idi. Dnyaya

bakt zaman, artk baka problemi kalmyordu. (Yeni fizik, dnyann btn iaretlerini halletmiti.) Gkyzne bakt zaman, hem bulutu tanyor, hem yl dzlar, hem de uzay biliyordu. Niin mavi olduunu biliyor, bunlardan baka da bir problem olamazd. Ama Mav Plank veya Enstein gibi bir adam gkyz ne bakt zaman mehulden boanan bir soru yamuru gryor. Gkyznden yaan soru yamurlar... "Adam'1 yle diyordu: "Ben drt temel unsur biliyo rum. Dior teferruta ait eyler in var; bunlarn dnda bireyin olmas da mm kn deildir." DNLER TARH 513 ek anlamnn tam aksi olarak tercme ediliyor: Takvaya, "perhizkri" veya "perhizgri" (ktlklerden kanma, sakn ma) diyoruz. "Perhizi artk ok tatl! Beyefendi! iniz gcnz ne? Saknyoruz, ktlklerden kanyoruz. (nk "kr" ve "gr" ekleri, benzer sfatlar olutururlar. Yani aslnda meslek sa hibi olan kimse). im sadece bu, korunma ve saknmadr! Bu, artk tuhaf bireydir.70 Gerekte saknma ve korunma diye bir i olmaynca, artk hibir zaman bir i yapmayan kimse... Byle ol masna ramen hangi kt ii yapmtr? Sorumluluk tayan in san, hayatn kargaas ve mcadelenin ortasnda olan kimse, ama srmyor, kendini satmyor, leke kabul etmiyor, temiz ve soylu kalyorsa bu adam, deer sahibidir elbette. Onun bu ii, korunma, saknma deil midir? Saknma ii, Mehed'deki Rebi' Efendi'nin iidir. Hazreti Ali, onu Kazvin'e bir isyan yattrmaya gnderdi. Hrszlar Huzistan'a geldiler, kendisini de soydular. Bu olay zerine "bu isyan yattrmak da ne itir?" dedi. "Zahmet sebepleri zerinde hccetin tamamlanmad, cahilce ve uursuzca isyan etmi bir adamn, gnaha tutkunluu ve onu slah etmemiz de nasl bir itir?" Albert CamuS'un deyimiyle; "eer i yaparsak cellat olu yoruz, eer i yapmazsak ryoruz; o halde ne yapalm? Sonra Hz. Ali'nin emrini yerine getirip cihad edeceine, Kazvin yerine, Mehed yaknlarna geldi. O zamanlar, henz mam Rza yoktu. Mehed'de Hakan kavun -bir cins kavun- vard! Orada bir kabir hazrlad "Re'petition" programna, lmden sonra Mnker ve Nekir'in soraca sorulara ve verecei cevaplara hazrland! Ora ya gittiklerinde altrma yapm olarak hazr olsunlar, el ve ayaklar birbirine dolanmasn, dilleri kekemelik yapmasn ve ne sylediklerini anlasnlar diye. Onun ii buydu. Sonra sekizli zahidlerin (Zahhad's-Semaniye) bir paras oldu. Saknd, korun du, baka hibir i yapmad. Gerekten de temiz kald; ama te miz olmasnn ne deeri var? Bu perhizkrdr (saknandr, kt lklerden korunandr.) Fakat muttaki deildir. Takva "vikaye" kelimesinden gelmektedir; saklamak, tutmak, alkoymak anla mna gelir. Korunmak, saknmak anlamnda deil. Takva, 70- Birinden sordular: Ne i yapyor, nerede alyorsun? Dedi ki: yiliksever biriyleyim. Peki, o iyiliksever ne i yapar? Dedi ki hibir i!... 514 DNLER TARH Mlik, Eter'in yapt eydir: Hz. Ali ile Muviye'nin mcadele sinin zirvesinde, paralarn reddedildii veya bedel olduu bir durumun zirvesinde. Beni meyye casus tezghlarn, Hz. Ali'nin en iyi subaylarn vesveseye drmeye altklar, bu tr ifsada giritikleri bir dnemde saf aklszlar ununla aldat yorlar: "Ali, ihtilafa sebep olmutur." Kurnazlar ise parayla al datyorlard; Hz. Ali'nin etrafn boaltmalarn istiyorlard. Byle bir ortamda; herkesi

aldattklar, komplolarn zirvesinde, Hz. Al'ye kar zihinleri kartrdklar, bir kargaa ortamnda, sade ve cahil halkn imann sarstklar, halkn kesin kararn bozduk lar, sonra Hz. Ali'yi yalnz braktklar yetmiyormu gibi, halkn nazarnda pheli ve tehis edilmesi mmkn olmayan bir sima olarak gsterdiler, ona binlerce ithamda bulundular. Hatta "din sizlik" ithamnda bile bulunduklar, sonra da iten her taraftan Talha, Zbeyr ve Haricilerin, darbelerini dzenledikleri, dar dan ard arda Beni meyyeyi balarna gndererek Medine top raklarna geldiler. Hz. Ali hkmetinin namusunu talan ettiler, sattlar. Bylece tam mansyla bir kargaa iindeyken, Mlik, bir subay olarak kalyor; komutanl kabul ediyor, olaylarn tam ortasna, fikirlerin kartrld, tutkularn daim olmad, karanlk bir gelecein olduu, Hz. Ali'nin baar ve galibiyet ansnn olmad bir durumda, Mlik, Eter, duruyor; sava yor, kendini satmyor, aldanmyor, vefadkar kalyor. Vikaye (takva) budur, kendi insanln korumutur. Bu, deer sahibi dir ve muttakidir. Eer biri rzgr, hava, toz, toprak yemesin di ye etrafn camla kaplarsa, yle temiz kalr! En iyi korunmu olanlar ve saknanlar, ceninden noksan olarak gelen l ocuk lardr. Onlar alkoln iinde koruyorlar! nsann dnce ve yaayn, tarihi Karl Marx, iktisad et kene veya toplumsal etkenlere indiriyor: "Ben sonucum, ekono mik ve toplumsal artlar beni yapyor, benim onda br etkim yok," diyor.71 71- Kari Marx, zihnin -veya ide'nin- ve insann, iradeyle, fikirle ve duygularla ayn anlama geldiine inanr. DNLER TARH 515 Max Weber bunun aksine, dnce, dnce tarz ve "ben"in iradesinin toplumu yaptna, sosyal ve iktisad dzeni deitirdiine inanyor. Ben ne Marx'n sylediine inanyorum, ne de Max Weber'e inanyorum. Fakat ikisinin de katldm ynleri var. Max VVeber'e inanyorum, yani gereklik ve zihniyet arasnda72 fert ile toplum arasnda, evre ile insan arasnda, de vaml ve karlkl bir sebep ve sonu ilikisi ve etkileim mev cuttur. Toplum ve sosyal evre d sebeptir, "ben"i yapyor ve de itiriyor. "Ben"in deimesi de bir sebep oluyor ve sosyal ev reyi deitiriyor. Sosyal evre tekrar ikinci defa benim zerimde etki brakyor, sonra yine benlik, sosyal evre zerinde etkide bulunuyor. Tpk birbirlerine kar duran karlkl aynalar gibi. Toplumla benim aramda daima karlkl sebep, sonu, illiyet ilikisi vardr. Devaml bir gel-git halindedir. Bu bir eit "causa-lite"dir; bir eit daim sebep ve sonu olmadr. Yani benliim evrenin sonucu olduu durumda, ayn zamanda evrenin sebe bi de oluyor. evre de benim sebebim olduu gibi, ayn zaman da sonucum olmaktadr. Karlkl illet ve malullk etkisi. Tpk bir airin toplumla ilikisi gibidir. Toplum-snf, top-lum-akam-iir). Bu toplum, airlerin toplamndan tekil olmu tur. Ben bir air unvanyla orada durmuum, aramzda bir iliki yoktur; sebep ve sonu ilikisi yoktur. Ben bir iir okuyorum; toplulukta heyecan oluuyor. Topluluun heyecana gelmesi, ferd olan "ben"in etkisidir. Sonra benim yaptm evrede, heye can olutu, bu benim iin etki sebebi oluyor, zerimde etki brakyor. iir okumann zerinde ses tonu, setiim iirler, syledi im szler, dnce tarzm, ruhumda ve duygumda etki brak yor. Bende meydana gelen deimeler, tekrar evre zerinde karlkl etkiye sahiptir. Ben, air olarak orada iir okuduum, siz de dinleyici olarak dinlediiniz srece, evremi oluturuyor sunuz. Benimle sizin

aramzda daim bir sebep ve sonu etkisi vardr. Ben, evre iin sebebim, evre de benim iin bir sebeptir. 72- "Objektive", yani toplum, dar, evre ve tabiat; "Subjektive", yani ben, be nim iin, benim dnce tarzm. 516 DNLER TARH Ben evrenin sonucuyum. evre de benim sonucumdur. Byle bir ilikiye inanyorum. Byle bir ilikide, geri evre beni olu turuyor, ancak ben evrenin sebebi de olabiliyorum. -Bu konu daki VVeber'in sylediklerini yarsyla- beni evre zerinde olumlu bir sebep olmaktan saptrmak ve evre zerinde olum suz bir sebep eklinde ortaya karmak isteyen eye kar, kendi mi korumakla sorumluyum. Burada semekle sorumlu oldu umdan sosyal fonksiyonumun sorumlusuyum. Sebep adyla toplumda rol ifa ediyorum, sebep olduum o yaryla sorumlu yum. Toplumun sonucu olan o yanda, etkileyici olmadm iin, yleyse sorunlu da deilim. Toplumda sebep fonksiyonu if et tiim srece, takva da fonksiyon sahibidir. Ama saknma ve ko runmann asla hibir fonksiyonu yoktur. EKLER Aadaki konu -Muhtemelen bir soruya cevap olarak bir akla madr. Onikinci dersin verilmesinden sonra ehid retmen Dr. Ali eriati tarafndan yaplm bir konumadr. Dersin metniyle doru dan bir ilikisinin olmamasna ramen nemine binam burada veri yoruz: ... Hseyniye-i rad'daki konumalarda, teksirlerde, kitap larda, notlarda ortaya konmu ve yaynlanm olan ey iyi veya kt, doru veya yanl tartma ve tenkidi tahrik eden bir fak tr olmutur. Bu yzden iimizin hibir faydas olmamsa bile, bu geleneksel miras, monoton toplumda, bu fikr hareketlilik hakikatin anlalmas iin dncelerin arpmasn salamsa, byk ve deerli bir ilevi yerine getirmitir. Yeni bir hareket veya meseleler sergilemi olan bu sorular, kendiliinden toplumda iddetli veya gzel tenkitler meydana getirmitir. Hatta bazen, tenkitlerden bile daha iddetli knama lar ortaya kmtr. Elbette bu tenkidler, gruplandrlabilir. Eletirilerden bazlar doaldr; herkes yeni bir sz iitir. Bu yeni sz, bir bilinmeyeni hallederken, okuyucunun zihninde var olan bakaca yz meseleyle karlayor; haliyle bunlarn halle dilmesi gerekr. Eer bu sorular, tabii ve ilm olarak ortaya koDNLER TAR H 517 mlmazsa, ilmiliin henz ekillenmediini gsterir. O zaman belki sadece tekrar edilen ve sevabnn Ahiret'te bizlere nasip ol mas gereken bir merasim yerine getirilmi olur! Halbuki din merasimin bu dnyada bir deer ve etki tamas gerekir. hirette de etki ve sevap tayabilmesi iin bu arttr, Burada ie yaramayan birey, orada da bir ie yaramayacaktr! Burada kr olan kimse, orada da kr olarak ayaa kalkar. (Kr, kendini bil meyen, uursuz anlamnda). Yaptmz her ite, uurlu olma mz gerekir. Her halkrda ekserisi hakikata kar garazsz, dost, mtecanis ve toplumumuzun en iyi ve deerli dnrleri olan fikirda ve aydnlarmzn zihninde bu eletiriler ve mp-hemlikler vardr. Tenkitlerin birisi, bu eittendir.

ikinci grup, temalar olmad iin, havadan hkm veren gruptur. Tpk Tahran caddelerinde yol yrdmz zaman bir kusurumuz olmad ve bu gazlarn nerede retildiini bil mediimiz halde havadaki gazlar, kirli havay teneffs etme miz gibi. Bazlar da havadan hkm veriyorlar, gr ve inan ediniyorlar! Bu onlarn akidesinin bir paras oluyor, sonra evde naklediyorlar; bunlar hkm vermeyi havadan alan tiplerdir. nk aratrma ile temas detleri azdr. Biz hemen balangta dikte ile bymz. (Bilmem Said beyin "Dikte ve Zaviye" isimli piyesini okudunuz mu?) Bu dikte, ocukluktan beri be yinlerimizi zrl klm: retmen dikte etmi, dzen, mdr, anne, baba, Allah, havuz suyu... Hepsi ve hepsini dikte etmiler dir, nasihat etmilerdir. Herkes birinin yakasndan tutup nasihat ediyor. Nasihati, hatta hkm vermeyi bile daima bakalarn dan almak bizim detimiz olmu, kendimiz aratrma, dikkat, mtalaa ve hkm vermekten kayoruz. Akas kklkten itibaren dikte altndayz. "Diktatrlk" de bu dikteden geliyor: Kkl lgat bakmndan ayndr. Bu yle bir tiptir ki, inalah fikr temaslar, tanmalar, d ncenin arpmas (mcadelesi anlama) akla kavuma da ha ok inceleme ve okumalardan sonra, havadan ve dikteden hkm verme says azalacaktr. Hkm vermeyi, okumak, ve incelemekten alan kimselerin says artacaktr. Bir toplum bu yoldan hareket ederek geliir. 518 DNLER TARH nc bir grup daha var. Bunlar fikr atmosferlerinin ve fikr dzeylerinin snrl olmas nedeniyle ithamda bulunmaya mahkmdurlar. Mesel, bir adam, bir yerde diyor ki: "Falan ki tab okumayn, o kitap ok kt, dine aykrdr!" ok gzel! Eer bundan sonra dine uygundur deseler de byle bir adam okumuyor. Zavallnn okuma ve yazmas yoktur! Ama hkm u oluyor; falanca yerde bir kitap yaynlanm isminin ne oldu unu bilmiyorum, ama dine aykrdr! O, sadece kitabn yazar n dinsiz bir olarak tanyor ve bu inanc kalbinde saklyor. By lelikle de herhangi bir zamanda "dine hizmet "e koabilsin. Ona bavurulduunda, yapacak pek bireyi yoktur ve onu byklere gndermek gerekecektir! Bir de bu hava hkm vermeleri, fikr, ilm... ve din ayia lar yapan, reten ve dierlerinin almas iin fezada yayan bir grup var. Onlarla da br i yaplamaz. Bir Frenk atasz yle diyor: "Uyumu olan kimse uyandrlabilir, ama kendini uyku-zede yapan kii uyandrlamaz." Birinci Cildin Eki 1 Beinci Ders: Sone Acaba Hazreti Peygamber'in (s.a.v) mrnn en son anlarnda mescidi iaret edip, belli kaplar dnda, btn kap lar kapatmalarn istedii zaman ak kalmasn istedii kap Ali'nin kaps myd? Yoksa Ebu Bekir'in kaps myd? Cevap: "slm inasi" kitabnn Mehed basks "Peygamber Oluyor" blmnde u noktaya varlyordu: "Peygamber kendi evinde can verme halindeydi, son szlerini sylyordu. Szle rinden biri uydu: Ebu Bekir'in odasnn -veya evinin- kaps d nda mescide alan btn kaplar kapatnz. Bu, "slm inasi"de yaptm hatalardan biridir, -ayet bu eserimin bir deeri varsa, bu hata onun deerini rzgra savurmutur. Yani gerisini anlamsz ve okunmaz, yapmtr! Elbette bu yaplmas gereken bir tenkittir, iimden bir yerde cevap vermek geiyordu. Elbette, kendi ahsma yaplan tenkitleri sevmem, ama tabii

ki cevap ve reyim ki, yava yava, herey akla kavusun. Eer ben bir DNLER TARH 519 hata yapm olsam bile -ki yapmam imkn ve ihtimali fazladr-eserde bu tenkitleri tashih ediyorum. Eer toplum kt anlam-sa bile, bilhare, gzel anlayacaktr. imdilik problem udur, ek seriya beni tenkit ediyorlar. "O kitapta yazdm nedir? Nere de?" diye soruyorum. Sonun da okumadn gryorum. Bu mesele, aslnda gereksiz olarak ortaya atlmtr. Sebebi de u; Peygamber'in lm durumu, evre durumlar, vaziyetler, Ali'nin evinde, Ebu Bekr'in evinde ve bu szlerin anlam... "Devrilmi ve arpk" olarak anlalmtr. Bunlar u fikirde dirler: "Ali'ye kar bu kadar ball olan Peygamber, nasl l mek istiyor? Ebu Bekir'in evinin ak kalmasn istiyor. Ama Ali'nin evinin kapsn sylemiyor? O halde bu sz yanltr! Ne olmas gerekirdi? Ali'nin kapsnn ak kalmas gerekirdi." Hayr beyefendi! Usul olarak iin iinde Ali ve Ebu Bekir ile ilgili bir konuma yoktur. Bunun fazileti, onun fazileti szkonu-su deildir. Birka sayfa nce Ali'nin faziletinden ve Ebu Bekir ve mer ile ilgisinden bahsetmitim. Artk burada da bahset mem gerekmez. Burada olay tarihidir. u anlamda; usul olarak bir evi gznne alnz. Peygamber'in evi, mescide varan birka odadan ibaret idi. Yani avlusunun sahas, mescid olan bir ev. Bu Peygamber'in evidir. Yani Peygamber'in kadnlarnn evidir. Kendisinin ahs evi yoktu, bu, kadnlarndan birinin evi idi. Bu ekilde, mescidin kblesinde, mescidin batsnda, Aye, Hafsa ve mm'l-M'min'in evleri vard ki, bunlar Peygamber'in hanm lar idi. Aye'nin bir odas vard, Peygamber orada lm halin deydi, can veriyordu. Bu sz de orada sylemiti ve imdi ora da medfundur. Yani o deriden yaplm sediri kaldrp, Peygam-ber'i oraya gmdler. Halk, Peygamber'in kabrini ziyarete ok geliyordu ve Ay e'yi rahatsz ediyorlard. nk o, orada yaayan bir kadnd. Odasnn ortasna duvar ekti. Yani onu bld; yars Peygam-ber'in kabrine dier yars ise kendisine kald. lnceye kadar orada oturdu. Ama bu konumann olduu zaman o duvar mevcut deildi, Peygamber'in lmnden ncedir. Bu odada Peygamber, lm deine dmt ve can verme halinde ko nuuyordu. Bu odann bitiiinde bir duvar ihtilafyla -u anda 520 DNLER TARH da vardr, giden herkes grmtr- Ali ve Fatma'nn evi vard, kaps mescid tarafmdayd. (Peygamber'in evi gibi) eride Aye ile Fatma'nn evi -yani Ali'nin evi arasnda bir pencere vard. Bunlarn avlusunun sahas da Peygamber'in mescididir. 60'a, 60 zer, 100'e 100 zer'dr. Mescid'in dnda, evler veya odalar var d. Bunlar Peygamber'in baz sahabelerine ait di. O odalarn, Mescid'in iine alan yollar vard. Dou ksmnda Mescid'in d nda Ebu Bekir'in odas vard. Yolu Peygamber'in mescidine alyordu. Peygamber, eitli sahabelerinin evlerinden Mescid'e alan btn kaplar kapatn, sadece Ebu Bekir'in evinin kapsn ak brakn, diye buyurdu. Ali'nin evinin kapsn demiyor. Zira Ali'nin evi bu evin aynsdr, kapsnn kapal veya ak olmas nn bir anlam yoktur! Eer Ali'nin kaps kapl olsayd, orann kaps ortadan kalkard! Nihayet her ikisi bir binada yayorlar, dier bir kaps yoktur ki, hangi kapy kapatsnlar?

"Ebu Bekir'in evinin kaps" dedii zaman, Ali'nin evinin kapsnn ak veya kapal olmas asla Sozkormsu deildir, ikinci olarak Ali, Peygamber'in kendi yannda oturuyordu. Peygam ber'in ba onun dizinin zerindeydi. Ali'nin evinin kapsn ka-patsalar ne olur, kapatmasalar ne olur?! Aslnda, bunlar szko-nusu mudur? Eer kapatrlarsa bunlar ieri giremezler, eer ie ride olsalar dar kmazlar, hepsi bir yerdedir. Ama niin Ebu Bekir'in evinin kaps ak olsun, diyor? Onu dier ashabtan -Ali'den deil- istisna ediyor? nk Peygamber, imdi Ebu Be kir'in kznn evinde hastadr ve lm yatana dmtr. y le demek istiyor: Eer dier sahabelerin, mescide olan kaplar ak olursa, gelirler, halbuki ben hanmlarmn yanndaym, Ay e'nin odasnda lmek zereyim, onlar kabul edebilecek du rumda deilim. Onlar yabancdr, rahatsz olurlar. Ama Ebu Be kir, benim hanmmn babasdr, -Ali'nin ise evinin giri ve k burdadr- gelebilir. Byle deil mi?

You might also like