You are on page 1of 134

AHMET DEM

Akl ve Toplumun zgrleimi


Jrgen Habermas zerine Bir alma

iletiim

AHMET DEM 1964 ankr doumlu. Ankara niversitesi Eitim Bilimleri Fakltesinin ardndan ODT Sosyoloji Blmnde yksek lisans ve doktora yapt. Gazi niversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakltesinde retim yesidir (profesr). Top lum ve Bilim dergisi yayn kurulundadr. Dier kitaplar: Ak ve Toplumun zgrlcimi (Vadi 1992; yeni basks etiim'den yayma hazrlanyor); Aydnlanma Dncesi (Aa 1993, letiim 1997); Bir mkn Olarak Modemite (letiim 1997); Tara Epii (Birikim 2001).

V adi Y aynlar, 1 9 9 2 -1 9 7 7 (2 b a s k )

ile ti im Y ay n lar 1 2 9 5 P o litik a D izisi 67 ISB N -13; 9 7 8 - 9 7 5 -0 5 - 0 5 7 3 -7 2 0 0 8 le ti im Y ay n clk A. . 1. BASKI 2 0 0 8 , s ta n b u l ( 1 0 0 0 a d e t)

DZ KAPAK TASARIMI U tk u L o m lu KAPAK S u a t A ysu KAPAK FLM M a t Y apm DZG R e m z i A b b as UYGULAMA H s n A b b a s DZELT K erem n v a r MONTAJ a h in E y ilm ez BASKI ve CLT S en a O fse t

letiim Yaynlar
B in b ird ire k M e y d a n S o k a k le ti im H a n N o. 7 C a a lo lu 3 4 1 2 2 s ta n b u l Tel: 2 1 2 .5 1 6 2 2 6 0 -6 1 -6 2 F a k s: 2 1 2 .5 1 6 12 58 e -m a il: ile tis im @ ile tis im .c o m .tr w eb : w w w .ile tis im .c o m .tr

AHMET DEM

Akl ve Toplumun zgrleimi


Jrgen Habermas ve Eletirel Epistemoloji zerine Bir alma

; .. Ktphane ve Dok. D. Bk. i j Dem, No: n L l / O O / ' r L


5:ra. No:

NDEKLER

n s z .....................................................................................................7
GR

K avram sal e s a s la r
B R NC BL M

ii

H a b erm a s v e E le t ir e l G e le n e k Alman F elsefesi ve Toplum sal D ncesi Frankfurt Okulu

21
29

Aydnlanma ve A kl...........................................................................21 38

Eletirel Teori Kavram ................................................................. 3 9 Aydnlanma Eletirisi ................................................. .......................48

Aydnlanma ve Eletirel Teorinin Mirass Olarak Haberm as............................................................ 53


K NC BL M

EPSTEM OLOJ VE ELETREL TEO R Max Horkheimer Theodor W. Adorno Herbert Marcuse

59 59 62 66

N C BLM

s o s y a l T e o r i O la r a k E p is te m o lo ji stem Kavram

59

..........................69

stemler, Bilgi ve B ilim .................................................................... 76 Teknik stem (Ampirik-Analitik B ilim ler) .................................... 78
Pratik stem (Tarilsel-Hermeneutik Bilimler) zgrleimci stem (Eletirel Bilimler) 82 86

stem ler ve Toplumun Kuruluu


Emek (Arasal Eylem)

93
95

Etkileim (lletiimsel Eylem) .......................................................... 100 iktidar likileri ................................................................................104

Bilgi Teorisi ve Bilgi Eletirisi


SONU

106

A k il v e T o p l u m u n z g r l e im i Sosyal Teorinin Epistem olojik Ykmllkleri Epistem oloji ve zgrlein) Akln Yeniden K efedilm esi
K A Y N A K A ..........................................................................................

iii

112 119

125
131

n s z

Bugn her yeri bir sis sarm bulunmaktadr. Bu sisin datlabilecei midinden vazgemiyorum ve eer datlm asna bir yardmm olabilirse, bundan mutluluk duyarm. JRGEN HABERMAS

Bu alm ann 1992de yaym lanm hli birok bakm lar dan eletiriye akt - hl da ak. Daha nce 1988 yapt m m aster alm asnn T rke yeniden yazlm yla o lu tu ru lan m etni, bu basm iin yeniden gzden geirdim , kim i eklem eler ve karm alar yaptm . Bu nedenle yeni bir alma olarak derlendirilm esi gerekiyor. Ayrca akl ve A ydnlan m a k o n u su n d a sylediklerim i yeniden d n m ek ihtiyac d u y d u u m u sylem itim ; bu ihtiyac akl ve A ydnlanm a lehine olm ak zere tekrar dile getirm ek zorundaym . Bu alm ann F rankfurt O kulu ve J rg en H aberm as gibi b u gnlerde akadem ya ve entelektel evrelerde geni bir il giye m azhar olan konularda gerekletirilm esinin bir eki c ili in in b u lu n d u u n u itira f e tm eliy im . N ite k im g erek F ran k fu rt O kulu ve o n u n teorik corpusu n u n adlandrlm as olan eletirel teori ile Jrgen H aberm as zerine olduka zen gin b ir lite rat r b u lu n m a k ta d r ve b u lite ra t r n giderek oalm as, hem akad em ik hem de e n tele k t e l evrelerde eletirel teo rin in nem ini koruyacak olm asnn b ir iareti olarak grlebilir.

Sosyolojik" bir alma yaplm as, sosyolojik dncenin kurucular tarafndan da sergilendii zere, sosyolojik ve fel sef olan arasnda yakn bir ilikinin zoru n lu lu u n u n belirtil m esinin y k m l l n tam aktadr. Bilimlerin toplum sal farkllam ann ve akadem yadaki i b l m n n gereklilikle rine uygun bir ekilde ayrm lam as, bugn herkesin ikye tine konu olan am a zerinde eletirel bir perspektifin de gelitirilm edigi bir husustur. Dolaysyla felsefeyle sosyoloji ya da baka alanlar arasnda bir ilikinin varlnn olum lanm as y ahut reddedilm esi, aslnda bir akadem ik ynelim deil, gerekliin ve d n yann nasl kavranlacayla ilgili bir so run olm aktadr. Sosyoloji ve felsefeyle ilgili sorular, tekil, ay rk sylem lerin ierisinde ve b unlarla cevaplandrlam az; dnyaya nasl baklabilecei so ru su n u n ierisinde anlam l ve ilevsel khnabilirler. Bu da felsefe ve sosyolojinin verilerini kullanan ancak bu giriim lerin zgl alanlarna indirgenilem eyen bir m etateorinin1 ina edilm esini gerekli klar. Hem F ra n k fu rt O k u lu n u n eletirel te o risin in hem de H aberm asm alm alarnn bu trden bir m etateoriye giden yolda nem li bir atlm olduuna inandm dan, bunlarn birikim lerini bylesi bir zem inde deerlendirm eye altm. D nyaya bakm a so runuyla ilgili olarak F ichtenin u sz leri bana bu no k tad a olduka anlam l gelm ektedir:
Birinin ne t r bir felsefe setii ... ne tr bir insan olduu na baldr. nk felsef bir sistem istediimiz gibi kabul ya da reddedebileceimiz l bir eya paras deildir, da has felsef b ir sistem , kendisini benim seyen kiinin ruhunca canlandrlan bir eydir (Fichte, 1970: 16).
1 Herhangi bir m etateorik yaklam n, eletirdii nesneyi yeniden retm e p o tan siyeline ram en, sadece, farkl bilim lerin ve disiplinlerin kendi alanlarna zgl sorunlara karlk bularak, teorik ve m etodk bir alm salayamayacana ia ret etm ek iin bu kavram tercih ediyorum . rnein sosyoloji zerine m etate orik bir sylem, sosyolojik eletiriyi de ierm ek zorundadr, aksi takdirde sos yolojiye zg sylemin snm lenm esine katkda bulunacaktr.

Fichten in felsef sistem den kasd, insani dnyaya b ak m a ya m u k ted ir klan bir entelektel oluum dur; yaadm z zam anlarn m itsizliini dile getirm ek zere eer kaldysa, ru h tarafn d an canlandrlm as gereken bir oluum . Oysa b ilim ler arasn d ak i ib l m , beeri b ilim lerin m ahiyeti h a k k m d a k i genel u zlam a, a k la m a n n v aa d ed iim e sin e ram en toplum sal b t n l n bilinm ez klnd bilim sel u zm anlam a bu erevedeki oluum lar, gerekte her biri baka eylere iaret eden n esn e llik , d eerden arnm lk2 gibi m etodolojik ncllerle engellem ektedir. D nyaya bakm ada bilim sel ve m etodolojik zenginlik ve dolaysyla insan hayatna katkda bulunm ay vaadeden iblm , e n telektel abam n zn o lu tu ran r u h u n akadem yadan k o v u lm asn d an baka bir sonu getirm edi. A rtk, bilim " deyince ru h s u z bir birikim e gnderm e yapyoruz. F ra n k furt O kulu ve H aberm asla ilgilenm enin F ichtenin iaret et tii unique b o y u tu n u n ilevsel klnm asn bu nedenle hakllatrdm d nyorum . Dolaysyla felsefe ve sosyoloji yi ayr ura alanlar deil, ayn abann deiik paralar olarak yeniden ina etm ek neredeyse bir zo ru n lu lu k hline gelm ektedir. Bu cm led en olm ak zere, H aberm asm z grleim i am alayan bir sosyal teori olarak epistem olojiyi yeniden ina etm e cehdini, bu zo ru n lu lu u n som ut bir r nei olarak deerlendirm enin hakl gerekeleri m evcuttur.
K k e s a t , 1 9 96, A n k a r a
k f c

2 NVeberci m etodolojinin ilkelerinin balam d kullanllarnn, kk W eber,in m etinlerine giden nedenleri bulunm akla birlikte, verim siz bir akadem izm e yol am as, sosyal bilim lerin talihsizlii olsa gerektir. u adan: Bilim lerin isel m antnn belirli ilkelere gre rgtlenm esinde gsterilen duyarllk, bu bi lim lerin dsal glere tabiyetinden (rnein pazara ya da devlete) esirgen m ektedir.

Bu alm ann nvesini o lu tu ran lez alm alarm srasn da, dnyaya b ak so ru n u k o n u su n d a sahih bir niyet ta y an ve b u n u a k a d e m y a d a b ir m e s e le y a p a n A h m e t nam a, byle bir konu y u alm am iin beni yreklendiren ve fikirlerini benim le paylam a incelii gsteren Elisabeth zdalgaya, istifade ettiim eletirileri n edeniyle K ayhan M u tlu y a teekkr borluyum . Ayrca gerek m eslee intisab ed i gerekse alm a sra snda yakn ilgilerini grdm , Barlas Tolan, K adir Cangzbay ve H. Levent K kere teekkr ederim . Yasin Aktay ve M ehm et K k n T rke m etin ze rin d ek i eletirile rinden ok faydalandm belirtm eliyim . alm ann b t n skntlarn benim le paylaan Belma Tokuroluna borcum teekkrle snrl olm asa gerektir. Bu m tevazi alm a ona adanm tr.
B ahelikler, Ankara, 1992 Kkesat, Ankara, 1997

10

GR Kav ram sal E sa sla r

Bu alm a eletirel teori v e j rg e n H aberm as tarafndan su n u ld u u biim iyle bir sosyal teori olarak epistem oloji kav ram h ak k n d ad r.1 Dolaysyla H aberm asn sosyal bilim le rin dier alanlarna ve felsefeye, m odernite ve etik tartm a larna ilikin grleri burada ele alnm ayacaktr. G elenek sel b ir yol izleyerek, her eyden nce bu alm ann tem el kavram larn belirtm ek, sonra da bu kavram larn anlam lar n netletirm ek yerinde olabilir. Bu erevede ele alnm as gereken kavram lar sralam ak gerekirse, b u n lar eletirel te ori, toplumsal teori olarak bilgi teorisi ya da epistemoloji, akl ve toplumun zgrleimidir. Ele alm am z gereken isim se Jrger Habermas'ur.2 Bu kavram lar, F ran k fu rt O k u lu n u n te
1 H em F rankfurt O k u lun u n hem de H aberm asm kiisel ilgilerinin bylesi snrl bir alm ada b t n yle ele alnam ayacann elbette bilincindeyim . Yaptm ne F ran k fu rt O ku lu n u n tarihsei-teorik gelim esinin k usursuz b ir tasviridir ne de H aberm asm teorik giriim inin tketici bir analizi. Bu nedenle rnein H a berm asm iletiim sel eylem , iletiim sel eylem teorisi, m odernite ve postm odernite, etik ve siyasal hayat konularndaki grleri burada sadece epistem olojik varglar asndan nem li olm aktadr. 2 1929 y lnda D sseldorfta dodu. B abasnn ticaret odas bakanl yapt G um m ersbachta byd. 1945 ylnda Alm anya'nn teslim olm asndan sonra

o rik klliyatna iaret eden ve b ir adlandrm a olarak Max H o rkheim erin teori kavram zerine yazdklarndan doan eletirel teori ideasm eitli bilim sel etkinlik alanlarndaki birikim lerini kullan arak incelem eye balayacam . Eletirel teori, felsefeden in tarihine, estetikten psikolo jiye, edeb eletiriden ortodoks M arksist ekonom iye kadar geni bir alanda gelitirilm i bir d nm e biim i olm as n e deniyle, eletirel teorinin tasvirinin dar bir erevede ( rn e in bir alana ya da bir disipline ierilerek) gerekletirilm e m esi gereklilii son derece aktr. Bu zgl nedenden dola y, m etinde, eletirel teori ilkin genel b ir teorik ina olarak tasvir edilm i, sonra da zellikle Max H orkheim er, T heodor W iese n g ru n d A d o rn o ve H e rb ert M arcuseyi de ierm ek zere F ran k fu rt O kulu yelerinin ncelikle epistem olojik d ncelerine yansd ekliyle sunulm utur. G euss eletirel teo rin in tem el ayrdedici ze llik lerin i yle form le etm itir:
1. Eletirel teorilerin, insan eylemlerinin klavuzlar ola

rak aadaki hususlarda zel konum lan vardr:


oluan grece zgr ortam da eitim ini srdrd. Bu dnem de daha nce yasak lanan ve sava sonrasnda baslan Alman ve Bat edebiyatnn rneklerini o k u makla kalmayp, Dou Berlinde baslan Marx ve Engelsin brorlerini de grme frsatn buldu. 1949dan 1954e kadar G ttingen, Z rih ve Bonnda, felsefe, ta rih, psikoloji, Alman edebiyat ve iktisad okudu. Hocalar arasnda Erich Rothaker ve O scar Becker vard. 1950den itibaren Frankfurt Allgemeine Zeitung, Frankfurter Nefte ve Merkr gibi gazete ve dergilerde yazlar yazd. Frankfurter Agemeinede 1953te yaym lanan Heideggerin Metafizie Giri kitab hakkndaki yazs Adorno ve H o rk h eim en n dikkatini ekecekti. Bu dnem de Haberm as dem okra tik taleplere sahip b ir k lt r eletirm eni (Kulturkritiker) kimliin deydi. Schelingin Dncesindeki kilik: M utlak ve Tarih balkl bir tez yazd. 1954te baslan ilk u zu n denem esi, R asyonalizasyonun Diyalektii: retim ve T ketim deki Yoksulluk daha sonraki teorik geliim inin ipularn ihtiva etm ekteydi. Daha sonra F rankfurt Toplumsal Aratrm alar E nstitsnde almaya balad ve g nm ze kadar uzanan ve belki de yaayan en byk sosyal teorisyen olarak ad landrlm asn hakl karacak kadar geni oylum lu, derin, b t n bilim dallarn kapsayan, eletirel b ir d n r kiiliinden taviz verm eyen kariyerini oluturdu. Bkz. W iggershaus, The Frankfurt School, Londra: Polity 1994, 540 vd.

12

(a) kendilerini tutan araclarda aydnlanmay retmeyi., bir baka deyile bu araclar, gerek istem lerinin ne oldu unu belirlemeye m uktedir klmay amalamaktadrlar; (b) mahiyetleri gerei zgrleimcidirler, yani [toplum sal] araclar en azndan ksm en bir eit kendi kendilerine dayattklar baskdan, bilinli insan etkinliinin engellen m esinden kurtarrlar. 2. Eletirel teorilerin bilisel bir ierikleri vardr, bir ba ka deyile, bilgi biimleridir. 3. Eletirel teoriler, tabiat b ilim lerin d eki teorilerden esasl bir ekilde ayrlrlar. Tabiat bilim lerindeki teoriler, nesneletirici, eletirel teorilerse d n m seldir (reflective) (Geuss, 1985: 1-2).

E le tire l te o rin in b u am a la ele ald b a a t tem alar, M arks ideologiekritik ve F reudcu psikoloji (ya da psikana liz) arasn d ak i verim li sentez zerin d e younlam ak, Hegelle birlikte insan t r n n kendi zerinde dnm e sre cini canlandrm aya alm ak ve M arala insan t r n n ken dini retm esin in m add ve tarihsel artlarn gsterm ektir. Eletirel teori zel ve evrensel bir Aydnlanm a ve zgrleim retm eyi am alam aktadr. zel aydnlanm a bireyci, evrensel Aydnlanma ise genel (toplum sal) ve b t n insan tr iin geerlidir. Eletirel teoride, pozitivizm in eletirisi, pozitiviz m in C om tetan Viyana evresine eski ve yeni tarihlerine da yaldr. F rankfurt Okulu ve Viyana evresinin kart gelim e ler olm alarna ram en, ayn gelenekten (K anttan Hegele Al m an idealizm i; O kul, Hegelci, evreyse R antdr) ve ayn dilden (Alm anca) gelm eleri ilgi ekicidir (Jay, 1973). F ran k fu rt O kulu ya da eletirel teori felsefe ve toplum sal d n ce d ek i A lm an g elen e in d en trem itir. F rie d m a n a gre, hem bir kurum hem de bir dnce tarzdr (1981: 13). O na gre, O k u lu n en tele k t e l k k leri Hegel, M arx,

N ietzsche, Spengler, Heidegger, F reud ve Y ahudilikten tre tilen birok eyi ihtiva etm ektedir. B urada u nutulm am as gereken ey, A dornon u n yar-Yahudilii darda tutulursa, O k u lun ilk kuak yelerinin t m n n ayn dinsel kkene sah ip olm as ilgi ekicidir (geerken H aberm asm Yahudi olm adm b elirtm ek gerek). F nedm atvm listesi pek tatm in edici olm ayp, Kant, F ichte, S chopenhauer, Lukcs, H uss e rli de ierecek ek ild e u za tlab ilir. Leo Lovventhal ve O k u lu n gayri resm i yesi olan W alter B enjam inin estetik ve edebiyat eletirisinde daha farkl k ay n ak lan vard. Sos yolojide ise zellikle A dorno ve H o rk h eim er genel olarak Geisteswissencschaften ve A lm an epistem olojik geleneinde k k lem i b u lu n a n m e to d ta n m a s n n (m ethodenstreit) s o n u la rn k u lla n y o rla rd (C o n n e rto n , 1976). A dorno, P o p p e rle olan tartm asn d a (A dorno, et. al. 1977) ayn k k lerd e n k alk arak p o zitiv izm e letirisin i s rd rm t . A rato ve G ebhardt O kulun entelektel abalarn balk altnda toplam lardr: siyaset sosyolojisi ve siyaset eletiri si, e ste tik teo ri ve k lt re l e letiri, m e to d o lo jik ele tiri (Arato ve G ebhardt, 1985). Slater, O k u lu n M arksist bir bak asyla ideoloji, teori-praxis ilikisi, psikoloji ve este tiin tarihsel m ateryalist bir b o y u ttan eletirisini gelitirm e abasn vurgulam aktadr (Slater, 1979). Eletirel teo rin in sahip olduu epistem olojinin zellikle Ffabermasta olm ak zere neden felsefe ve sosyolojinin b ir letii ve bilim felsefesi ve bilgi sosylojisinin snrlam alar n n ald b ir balam da k u ru ld u u n a dair sarih bir fikir verebilm ek am acyla eletirel bilgi teorisini Ruben tarafn d an nerilen perspektifle karlatracam .3 M ateryalist bir bilgi teorisi o lu tu rm a ab asn d ak i Ru3 M etinde yer yer bilgi teorisi ve epistem oloji kavram larn birbirlerinin yerine gem ek zere kullanm akla birlikte, zellikle A lm ancadaki kullanlyla epis tem olojinin daha geni bir anlam tadn belirtm ekte yarar var.

14

ben'e gre, yeterli herhangi bir bilgi teorisinin sahip olm as gereken baz karakteristikler vardr (R uben, 1979). Bunlar: 1. Bir bilgi teorisi insanlarn iinde b u lu n d u k lar gerek b i lisel d u ru m asndan yeterli olmaldr, (s. 96) 2. Yeterli bir bilgi teorisi bilim le tutarl olm aldr (s. 102) 3. Bilgi [baka b ir eye] indirgenem ez ekilde toplum saldr, (s. 109) 4. [Tu tarl bir bilgi teorisi J kesinlikle insanlarn toplum sal prati iyle ilikili olm aldr, (s. 113) Dsal d n y an n gereklii, bilim le tu tarllk , toplum sal b ir kavram olarak bilgi, to p lum sal pratiin bilgi retim indeki nem i. M arksist bir bilgi teorisi sav u n u su y la R uben, b u n lara ayrca bilgi teorisinin diyalektik ve m ateryalist olm as gerektiini de eklem ekte dir. phesiz ken d im biim lendirm e ve oluturm a srele rindeki insann antropolojik olarak derinde kklem i yap lar olarak istem kavram nn (interesse ya da interest karl nda) H aberm asc inas, kesinlikle R ubenin yeterli bir bil gi teorisi iin zikrettii artlan ierm ekte ve hatta tketm ek tedir. R uben felsefeyi, dolaysyla da bilgi teorisini bilim le sreklilik iinde g rdnden, bilim i m m k n bilginin bir biim i o larak alm am akta, aksine o n u n la zdeletirm ekte ve bylece H ab erm asm ep istem o lo jin in bilim felsefesine d n t r lm esin in tem elinde yattm belirttii, epistem o lojinin bilim selci yanl anlalm asna dm ektedir. Haberm asa gre yalnzca bilginin deil, ayrca bilgi teorisinin de indirgenilem ez b ir ekilde toplum sal olarak kurulm as gere kir. Bilim kategorisi hakknda baz pheleri ortaya karsa da, H aberm asm bilim ve bilgi anlay, yeniden inac (reconstructve) b ir anlaytr (Alfrod, 1985: 338). Epistem oloji, eletirel kuram n anlad ekliyle ancak bir sosyal teori olarak m m kndr. Bu kesinlikle epistem olojik o lann toplum sal olana radikal bir indirgenim ini gerek tirm ez. B unlar birbirlerine indirgenilem ez ve birbirlerini ta m am layc elerdir.
15

Akl kavram in san olm ann gerek im kn olarak aln m ak gerekir. Birinin akln dsal vesayet ve bask olm aks zn kullanm am as eklinde Aydm lanm am n Kant m irasn dan gelen inan, epistem olojinin bu trl bir kuru lu u n a ve de bireysel ya da toplum sal zgrleim iin esas tekil et m ektedir, T ahakkm ve bask burada, to p lu m u n zgr ve rasyonel rgtlenii iin kullanlp kullanlm ad anlam n da, akln im knlarnn deerlendirilip deerlendirilm em esi esasnda tanm lanrlar. Akl ayrca tpk dil gibi H aberm as iin toplum sal bir vasat (ortam ) ve kategoridir. Akl ve dil beeri deneyim in zglln ortaya koyan eler olarak belirlenirler ve tabiatn tarihe dntrlm esi srecinde, bu eler insann abasna katkda bulunurlar. H aberm asa gre tpk bireyleri bir anlay birliine getirm e iddiasndaki herm en eu tik bir ilem gibi (H aberm as, 1980), akil ve dil, ev rensel dzeyde insan t r n n kendisini kurm a srecinin ta rihsel ve toplum sal olarak rgtlenm i formlardr. Bilindii gibi, bu ekliyle akl, tarihsel dnyay kefetm enin kendisiy le m m k n klnd Aydnlanm a felsefesiyle ortaya km bir dncedir. Aydnlanm a, akl bilginin ve toplum sal r gtlenm enin gvenilir bir kayna olarak alm t (H aw torn, 1976). H aberm asn deerlendirm esinde A ydnlanm a teori ve pratiin birletii bir dnem dir. yle ki, Aydnlanm a filo zoflar gl bir ekilde kam uoyunu etkileyerek, teorik/pra tik olarak bilim in baarlarnn kam u tarafndan kabul edile bilirliini salam lardr (H aberm as, 1984: 151). zgrleim d n ce sin e , ta h rif edilm em i iletiim d ncesi elik etm ektedir, ancak her ikisi de toplum sal ola rak rg tlen m ek d u ru m u n d ay k en , zgrleim ayrca k e n disini isel ve dsal olarak gerekletirm ek, yani insan-tabiat. ilikilerinde de tem ellendirm ek zo ru n d ad r (W hitebook, 1979). Tahrif edilm em i iletiim dncesinin, H aberm asm teorik paradigm asn bilinten dile kaydrm asyla o r
16

taya ktn, ancak zgrleim d n cesin in dilbilim sel d n ten (W ellmer, I9 7 7 )4 nce daha kuvvetli b ir ekilde vurgulandn belirtelim . T oplum un zgrleim i dncesi H aberm asn h er iki dnem inde de ikin bir ekilde b u lu n m aktaysa da, bu alm ann bilin felsefesinden kaynakla n an so runlar karlam ak am acn tayan ilk dnem indeki yaz ve d n celeriy le ilgili o ld u k larn sylem ek faydal olacaktr. alm ann tem el m etni, Bilgi ve Beer stemler (Erkenntnis und Interesse)'dir.5 Bu m etinde zgrleim insa nn kendi d u ru m u n u anlam aya ve onu deitirm eye m u k tedir olduu kendi zerine d nm sreciyle ilikilendirilm ektedir. F ran k fu rt O k u lu n u n eski kuak yeleri kendi stan d artla rn b ir d n ce biim i olarak h er zam an k o ru m u lar ve setikleri zem ine sadk kalm lardr. Bu anlam da H aberm as, eletirel teoriden bir sapm a olarak grlebilir.6 A dorno ve H orkheim er, herhangi bir dnce biim iyle pozitif bir e kilde iliki kurm am lard. A dornon u n P o p p efle olan tar tm as b u n u n bir rneidir: A dorno, P oppere pozitivizm ta rtm asn d a san k i y o k m u gibi d av ran m ak tad r. A d o r n o n u n ep istem o lo jik aristo k ra sisi, k en d isin in yalnzca kendi kavram laryla, kendi diliyle ve fikirleriyle d n eb i lecei inancyla varolur. Dier taraftan zellikle dilbilim sel d n so n rasnda, H aberm as sk sk eitli balam lardaki tartm alara katlm , Angio-Saxon ve A m erikan gelenekle riyle olan yaknlam as birok kii tarafndan olum lanm aya
4 Bu erevede genel bir eletiri iin bkz. J. M. Bem stein, Recovering Ethica Life, L ondra: Routiedge, 1995. 5 Alm anca ilk yaym lan, 1968dir. 6 Haberm asm M arksist eletirisi ve H aberm asn eletirel teoriye daha sonralar yneltecei eletirileri esas alan, eletirel teorinin H orkheim er ve Adorno tara fn d an k u rg u la n a n b iim in e sa d k k alan isel eletiri. A ncak H ab erm asn Frankfurt O k ulu yeleriyle arasna koyduu teorik m esafenin gizlenm ediini de b elirtm ek zorundayz.

17

balanm (Bernstein, 1983; G iddens, 1985), ancak bu ara da H aberm asrn ilk dnem almalarna, zellikle Bilgi ve Beer stemler ve Teori ve Prcvcise kavram sal ve yapsal bir m ulaklk da atfedilir olm utur. H aberm asn bir d n r o larak zg n l ve b iricik li in in b u d n em d e yattna inanldndan, bu alm ada ilk dnem deki dncelerine itibar edilm itir, o nlardan kaynaklanan sorunlarla ilgilenilmitir. Yine de bir d n r olarak H aberm asm k o n u m u n u n tas vir edilm esi bu d n m ele alm ak zorundadr. Bernstein den kaydedilen u pasajla b u k o n u m u n evreleri gzlem lenebilir kansndaym :
Habermas entelektel kariyerine, Kanttan Fichteye, Schelling ve Hegel yoluyla Marxa kadar uzanan Alman dnce sini yeniden kefetmek, kurm ak ve dnm ek giriimiyle balad... Marxm kendisindeki muhtelif Markist ortodoksilere kar her zaman eletirel olm akla birlikte, Habermas kendisini Hegelci-Marksist gelenek ierisinde alan birisi olarak grr. Kanttan Marx'a uzanan Alman dnce gele neine ilave olarak, Habermas ayrca Weber, Durkheim ve Parsons ihtiva eden sosyolojik gelenei temellk etmeyi de amalamt. Habermasm deneyimledii gelenekteki kopu, tan anlamyla travmatikti, ancak bu kopuun zgrletiric-entelektel bir sonucu da vard: Anglo-Amerikan dilbili mi ve analitik felsefe, ada dilbilim, psikanaliz ve bilisel ve ahlak gelime teorileri toplumsal disiplinler alanndaki yeni yaklam eitlerini de ieren dier entelektel ynlenim ve bilimsel gelimelerle taze ve ak bir karlamay da m m kn klmaktayd. Habermas etkileyen derin ve ncel bir etki Peirce, Devvey ve Mead tarafndan temsil edildii ekliyle Amerikan pragmatizmidir. Habermas ayn yakla m ciddi bir ekilde ele alan bir ka Alman dnrden biri
18

sidir... Habermasm pragmatizmi kavray ve tem ellknn ada profesyonel birok Amerikan felsefeciden daha kap sayc olmas belki de ironiktir (Bernstein, 1983: 178).

Bu su n u m a ilave edilm esi gereken dier bir nokta, b u a lm ann H aberm asn K anttan M arxa kadar u zanan Alm an d n ce geleneini, zgrleim dncesini, akln zerkli i ve so ru m luluu ideasyla birletiren ve d n cen in ilga edilen uraklarn d iriltm ek am acyla yeniden ina etmeyi istedii dnem le k endisini y k m l tu ttu u n u belirtm ek olacak.

E*

19

B R NC B L M

H a b e r m a s y e E l e t ir e l G e l e n e k

Bu blm de H aberm asm dnce izgisinde ve bu izginin ierisinde ayr ve giderek terkedilm i bir tem a olarak epis tem olojiye teorik olarak hazr veriler su n an gelenekleri ve d n m e biim lerini kaba hatlaryla verm ek, k o n u n u n tar tlm as asndan ilevsel olacaktr. H aberm asm sadece te orik abas deil ayn zam anda bir d n r olarak k en d isi ne atfettii rol de bu eler tarafndan belirlenm itir.

Aydnlanma ve Akl
H aberm asm hem to plum hem de bilgi teorisinde bir d n r olarak k o n u m u n u netletirm i olduu balam yeniden ifade etm ek gerekirse, Aydnlanm a am a bavurm ak gere kiyor. n k bu dnem , insanlk tarihinde ak l ve dn cen in bireyin en gl yetisi olarak birlem i b ir biim de, d n y an n ve to p lu m u n m etafizik ve m istifiye edilm i anla lm asna dayal geleneksel toplum ve bilgi yaplarm o rta dan kaldrm ak zere greve arld nem li bir aamay tekil etm ektedir. Din dnya grne m eydan okum a Ay21

d m lan m ann temel zelliiydi. D nyev olm ayan glerin iktidarn, dnyev gler devraldnda, toplum ve bireyler zerindeki iktidarn yalnzca insann kendi r n olduu, adil olsu n veya olm asn, gerektiinde bireyler ve akl tara fndan deitirilebilecei kabul bir dnya gr olarak, k lt rel bir davran kodu olarak yaygnlk kazanm aktayd. Aktl, A ydnlanm a felsefesinin anlalm as iin bir anahtar kavram ro l n stlenm itir. eyleri ve olgular zm lene bilir klan akl, bu felsefe ierisinde artk ontolojik bir k ate gori deil, ilevsel bir znedir. Akln, akim tesine giden bir tak m hedefler iin rgtlenm esi bizatihi A ydnlanm am n hedefledii b ir eydi. Bu rgtlenm e yoluyla bireyler ilke olarak indi sahip olduklarndan daha iyi bir hayat iin ne yaplm as gerektiine karar verebileceklerdi. Akln bu ekil deki kullanm yeni bir akl dncesine (m o d ern akl d n cesi) yol am t. Bu akl h er eyden nce m uhtevas itibariyle beerdir ve bu da A ydm lanm anm din, hurafe ve m etafizik olarak yaftalad o b sk ran tist glere kar insa n n v erd i i m cad e led e tarafsz k a lm am asn g erek tirir. n k bu gler m ahiyetlerinden t r -a k im d lan m asA ydm lanm a ru h u n u n n n d e bir engel olarak d u rm ak tay d. k in cisi, b u akl kavram k en d i m u h te v a sn d a ebed eler ve ilah g c n iaretlerini tam az. Akl d n leb i lir dnyaya ncel olan varolula gelen isel idealara sahip deilse, o zam an artk ilevsel bir zne sayldndan, akla b ir m iras deil, vasatlk ve arasallk zellii atfedilebilir. Buna gre nem li olan akln z ya da akim tabiat d e il, olgusal dnya, deney, vahy, gelenek ve oto riten in te sinde b u lu n an [akim i ilevidir (Cassirer, 1951: 15). A ydnlanm aya verilen Kant karlk, akln bu ereve d ek i anlam ve ilevini g sterm ektedir. A ydnlanm a K ant iin akln vesayet olm akszn bilgi ve hayat iin kullanla bilm esine dayal b ir yetidir:
22

Aydnlanma insann kendi kendisine dayatt vesayetten kurtuluudur. Bu vesayet ise, baka birinin ynlendirmesi olmakszn insann kendi anlayn faydal klmaya yeter siz kalmasdr; ortaya k nedeni akim yokluunda deil, baka birinin ynlendirmesi olmakszn akl kullanma ve belirleme cesaretinin olmaynda yatt zaman, insann kendi kendine dayatt bir vesayet olmaktadr. Sapere ade! Bilmeye cret et! Akln kullanmaya cesaretin olsun! - Aydnlanmanm mottosu budur (Kant, 1963: 3). Kanta gre akl, insan tarafndan daha iyi bir hayatn k u rulm asnda akla ve A ydnlanm aya atfedilen zerklik ve so ru m lu lu a (h e r iki b o y u tu da ieren bir k av ram o larak M rdigkeit' a) varabilm eyi de ierm eliydi. D ahas, p ra tik olarak b t n insanlar kendi akllarn dsal artlardan h er hangi b ir zorlam a gelm eksizin kullanm a y nnde bir itkiye sah ip o ld u k larn d an , akl k en d isin e ait olarak bilin en ne varsa, yani kendisine atfedilen ne varsa - rn e in iyi bir h a yat tasarm - onlar da gerekletirm eliydi. K antm A ydnlanm a sylem i ze rin d e d n d m z d e, in s a n n a k ln k u lla n m a m a s ya d a ta h a k k m ve b ask olarak ad landrlan, zgrlk ve aydnlanm ay e n gelleyen ik tid a r ilikileri an lam n a gelen b ir srete d i e r in i n ynlendiricilii altnda kullanm as olgusuna iaret etm ek zorundayz. B irbirlerine kar olarak grdnden, K ant A ydm lanm ay tanm lad zam an tah ak k m ve bask y da tan m lam olm aktadr. K antm epistem olojiyi to p lum teorisiyle b irletiren ilk d n rlerd en olm as, k o n u yu daha ilgin klm aktadr. O na gre bu erevede bilm e istem i yaln bir nedenle balam aktadr: N eden bireyler ya da so m u t zneler kendi akllarn k u lla n a m a m a k ta d r la r? H em K ant hem de H aberm asta znelerin kendi akllarn k u llan m ak tan yoksun braklm alar ya da yok su n kalm ala23

rn m nesnel artlarnn aratrlm as bu so ru n u n yerm ekli inden gelir. Akl k u llan m a yetisizlii, A ydm lanm am n m eydan o k u du u glerden olan otorite ve gelenek tarafndan biim lendirilm ekte, gelenek ve o to riten in o lu tu rd u u dnyaysa, in san n zgrlk ve m u tlu lu k araynda bir engel tekil e t m ekteydi. n k bu dnya sonuta hi b ir in san n etkide bulunam ayaca lde m istifiye edilm iti. D nyann k u t sallatrlm as (sanctification) kendilerini olu tu rm a form lar da kutsal olan otorite ve gelenein dolaysz b ir r n y d. T oplum sal o lg u larn yen id en retilm e tarzlar h er ne kadar din ve kozm olojikse de, m istikletirilm e ve k u tsal latrlm a tarzlar sosyolojiktir. A ydnlanm a ncesinde ger ek olan gelenekselletirilip, sonra da otorite iin ilevsel ve m m k n klnm tr. Din k o n u tu u n d a, bu konum a k esinlik le g elenek ve o to ritey le b irlik te b ir k o n u m ad r. O torite b t n y le din klnm tr - dinin varlk sebebi h a line gelinceye kadar. A ydnlanm ayla birlikte akln ken d i iinde kendisini y n eten ve bylece tabiatta ve to p lu m d a yansm asn bu lan k u rallara sahip o lduu d n l y o rd u . A kln, sahip o ld u u kurallarla tabiata ve toplum a gittiinde kendi dzeniyle badam ayan elikiler bulm as m u htem eldi - n k o to rite ve gelenein tah ak k m altndaydlar. Akl ilevsel bir aygt olarak ele alndndan, ister tarihsel olarak y n len dirilm i saylsn isterse savlm asn, kendi d zen in i tabiat ve to p lu m d a yen id en ina etm ek, bu tah ak k m n st n e gitm ek zorundadr. Bu balam da akln ierdii dzen, tabi at ve to p lu m d a yerleik d ze n d en ok daha farkl ve insanal o ld u u n d an eletirel ve zgrleim ci b ir gce k av u m aktadr. D ilth ey in A y d m lan m ay ak im ze rk li i, e n te le k t e l k lt r n dayanm as, akim kanlm az ilerleyiine inan
24

d u y m a ve ru h u n aristokrasisi olarak tanm lam as Aydnlanm am n tem el akidelerim gsteren bir geerlilie sahiptir (Beck, 1969: 245). A ncak Kant ve D iltheydeki A ydnlanm a ta n m la n to p lu m sal-tarihsel artlardan y oksundur. Aydmlanm ann belirli m add tem elleri olduu ve b u n larn belirli bir snfa, burjuvaziye gtrlebileceine iaret etm ek, d o laysyla, zo ru n lu olacaktr. A ydnlanm am n kendisini zgl tarihsel bir dnem olarak ortaya koyduu ilkelerin ortaya km as iin baz tarihsel ve toplum sal n ed en lerin varl sz ko n u su d u r. Aydnlanm a, tarih-d ve toplum sal olm a yan bir yaklam benim senm eden, tarihsel ve ekonom ik te m ellerin d en ayrlam az; byle b ir yaklam b en im sendii takdirde ise akln zerklii hak k n d a ko n u m ak anlam sz olacaktr. n k akl A ydm lanm am n ortaya koyduu bi im de gerekte kam usaldr, yani h er birey akl k u llan m a yetisine sahiptir .Bylece akln zerkliinin savunulm as as lnda b irey (lik )in savunulm asdr. A kln zerklii iddias burjuvazinin Kilise ve aristokrasiye kar savunduu bir id diayd. G oldm annn iaret ettii gibi, bireyin bilgi ve to p lum iin bir balang noktas olarak deerlendirilii ak a p azar ve m b adeleyi yaratan artlara gnderm e yap m aktadr (1985:15). Burjuvazi sadece zerk bir p azar ala n yaratm akla kalm am , ayn zam anda tabiat ve toplum u da pazarlatrm t. Toplum sal bir etkinlik olarak m badele etkinlii, bireysel bir iz tar ve tabiatyla m badelenin p a zarlatrlm bir to plum da gerekletirilm esine katkda b u lunan zerk bireyi gerektirir. Dnyev, m addi bir epistem o loji im knyla, serbest m badeleyle oluan pazar iktisad bylece birlem ekte ve dsal artlardan bam sz bir bireyi varsaym aktadr. Bilgiyi arayan zne ayn zam anda pazarda da etkinlikte b u lu n an bir znedir. Bu olgulara ram en, Ayd n lan m ad an elde edilen k a z an m la n n tikel herhangi bir snfa in d irg en eb ilece i an lam k arlm am ald r. H aber25

m as da ieren A ydm lanm an m m o d ern ist inas da zaten b u ncle dayanm aktadr.1 Aydnlanm a d ncesindeki dier nem li bir figr de a k im r n olarak bilim dir. Bilim ve bilim in dolaysz sonucu olarak bilim sel bilgi bir kere ve b t n zam anlar iin geerlidir. A ydm lanm anm bilimi, b t n nyarglardan, din! d ncelerden ve m etafizik elerden arndrlm tr ve tabiat bilim leriyle zd eletirilm ek istenm itir.2 Tabiat b ilim leri n in in sa n n tab iata kar v erm i o ld u u m cad eled e b ir ara o larak igrm esi gerektii inanc b u istei d e ste k le m ekteydi. Bilim in akl tarafndan bu sfatla rgtlenii sa dece tabiat alannda deil, toplum alannda da geerli olm a iddiasm dayd. Bilimin dinin yerini alm as bilim lerin (zel likle St. Sim onda sosyolojinin bir zg rl k bilim i olarak kurgulanm as) dnyev toplum sal gelim esine yol aarken, dier tarafta bu bilim lerin d inin kendisine ilitirilen ne var sa o n larn doru bilgisi olm a iddiasyla oluan ortodoksiyi de tersinden yeniden retm ekteydi. Aydnlanm a b t n bilgi alanlarndaki gelenek, otorite ve uzlam m ik tid arn a m u halefet etti in d en toplum ve o n u n k u ru lu u hak k n d a deim ez ve geerli bilgiyi b u lm ak zo ru n d ay d (C assirer, 1951: 234). Bu aray A ydm lanm am n, gerekliin bilgisi n in sadece kendisi tarafndan elde edilebilecei inancndaki d in in yanlna dm esiyle so n u lan d . Bu d u ru m d a, Aydn lan m anm bilince duyduu inan, din bir inan (bilim in ortodokisisi) olm aktadr. A ncak zgrlk ideasm n bilim e eklenm esi, bilim i zgrln bilimi klm aktayd ve bylece
1 A ncak bizzat H aberm as tikel bir snfn tarihsel sre ierisinde akln kullanl m asn kendisine greliletirdiini kantlayan bir rnek olarak kam usal alann d n m n inceleyen bir alm a yapm ak zorunda kalacakt. 2 Ansiklopedi'de o lduka kaba ve kat bir bilim ve teknoloji propagandas da yer alm aktadr. Ansiklopedi'de baslan m akina resim leri de b u n u dorular. Bkz., Diderot ve DA lem bert, Ansiklopedi y a da Bilimler; Sanatlar, Zanaatlar Aklamal Szl, ev. Selahattin Hilav, stanbul: YKY, 1996,

26

t r ne olu rsa o lsu n bilim d n ce si zg rl k le birlikte anlm aktayd (Gay, 1969). Bilim in zgrlk m cadelesinde byle bir b elirlenim i sosyolojik olarak o to riten in gcyle karlam ak zo ru n d a kalacakt. A ydm lanm an m insan akim a duyduu itim at bilim in k u l lanl ve baarlaryla hakllatrlm aktayd. Bilime ayrlan alan iki ileve sahipti: Birincisi beer olann k u su rlu ve ek sik o lu una karn dnyev olm ayan glerin m kem m elli i k o n u su n d a tered d ts z olan ve bylece din-m etafizik elerin toplum sal elere st n l n m m k n klan t ra disyonel ikilem lerin krlm asna yol at. Sonuta tabiat ve zihinsel alanlar birb irlerinden ayrlarak, zihinsel olann ta b iat zerindeki tah akkm salanyordu. Bylelikle, szge limi d n y an n insan zihni tarafndan kavranabilirlii hakllatrlm oldu. kincisi, bilim bir insan r n olduuna gre, tarih i ve to p lu m u da o luturabilirdi; insan yaam ak iin k en d i k ra ll n d a b u n lar yaratm a g c n e sahipti: n s a n n dnyadaki konum u, em ek ve elenm e tarz artk bir dsal otoriteye deil, fakat kendi zgr rasyonel etk in li ine bam lyd (M arcuse, 1986: 3). A ydnlanm a d n rleri iin bilginin kendisi iyiye ya da ktye kullanlabilecek bir deerdi (Gay, 1969: 322), Bilgi n in bu sfatla deerlendirilm esi, bilgi ve hayat arasnda p ra tik b ir balanty ortaya koym aktadr. Bilginin toplum a ve tabiata ynlendirilm esi m etafizik ve teolojide rneklendii zere kanlm az bir sre deildi. Eer bilgi gereklik iin tketici grlrse, bilginin ynlendirilm ilii bilgiyi olduu gibi brakm az; o n u , tabiat, toplum ve tarihe ynlenen bir y a p m a ed im in d e kullanr. C assirerin tarihsel d n y a n n fethi dedii ey (1951: 197-233) tarihte bilginin ilevinin, A ydnlanm a iin tabiat bilim lerindeki bilgi ileviyle benzer o ld u u n u gsterm ektedir. Bu no k tad a bilgi ve gereklik ya da hayat arasndaki ba
27

lam nn, A ydm lanm an m bilm e istem i ve iktidar istenci ara snda k u rd u u zdelikte kkleen iktidar ilikileri bala m nda nasl k u ru ld u u ve s rd r ld n grm ek hayati bir nem tam aktadr. Buna gre, bilgi yoluyla iktidar re tim i ve iktidar yoluyla bilgi retim i esnasnda bilgi ve ik ti dar arasnda dolaysz bir iliki vardr. ngrm ek iin bil m ek, h k m etm ek iin n g rm ek dncesi, bu ilikinin A ydnlanm a felsefesinde kanlm az o lduunu g sterm ekte dir. Toplum sal ya da tabii b t n olgular denetim ve ndeyilem enin nesneleridir. Aydnlanm a felsefesinin iktidar sergi lenm esi m an t n a dayal o ld u u sylenebilir: toplum sal pratikte yer alan b t n zneler, her zam an ellerinde nesne olarak b u lu n an ne varsa, bunlar denetlem eye ve yn len d ir meye doru ayn eilimi gsterirler. Bu olgu bir sylem ya ratm tr: gcn m ant. Bu m antk gereklii, nesneletirilm i form undaki kuruluuyla tanm lam aktadr. A ydnlanm a, tarihsel zneleri hangi d u ru m d a olduklar veya hangi gerekliin paras olduklar noktas zerinde durm aya aran toplum sal bir projedir. Bu noktada H aber m as iki bak m d an A ydnlanm a balam na yerletirilebilir: ncelikle Aydnlanm ann sonularn bir veri olarak kabul eder, Aydnlanm ay akln klavuzluunda zgrleim in r gtlenm esi olarak grr. u anlam da ki, Aydnlanm a zn e lere k en d i zerin e d n m yetisi verm ektedir. Bylece, zne kendisini b e n ve dierine ilikin olarak kurm akta ve kendisini b e n ve dierince k u ru lan vasata yerletir m ektedir. kincisi, H aberm as A ydnlanm ay bir m it olarak alm ay reddeder; A dorno ve H o rk h eim erin (1986) oka sz n ettii gibi, ayn A ydnlanm a balangta d n y an n mistifiye edilm esine kar olduu halde, sonradan m ite ve desp otlarn ik tid arlarn n aygtna d n t r lm esin e kar eletirel bir tutum taknr. Aydnlanm a giderek denetlem ek ve ndeyilem ek zere gereklii nesnelletirm ek zo ru n d a
28

kaldndan, balangtaki vaadini, zgrleim i ikinci d ere cede gerekletirilebilir bir dnce olarak alm aktayd. H a berm as, tabiat ve to p lu m u ynlendiren arasal aklla olu m u A ydnlanm an n karanlk yannn da farkndadr ama A ydnlanm ann bir r n olarak ancak akln tekrar bu ta rihsel grevin -in san l her eit vesayetten k urtarm ann stesin d en gelebilecei noktasnda srar eder. Epistem olojik olarak d n ld n d e bilgi ve pratik ara snda H aberm asm olum lam aya ve aklam aya devam ettii balar (Held, 1983: 350) anlam ak nem kazanm aktadr. Geleneksel ve pozitivistik yaklam larda, epistem oloji bilgi yi kendi balam nda sunm akla kaytldr. Bu balam formalize b ir dilde biim lendirildii gibi (epistem olojik bir giri im olarak teolojinin dili de form alize bir dildir) sistem lere de yerletirilm i olabilir. Bu yaklam lar zgrleim e bir is tem duym azlar. G ercekte bylesi bir istem de yaratam azlar. Pratik akl araclyla zgrleim olarak gzken Aydn lanm a projesine d n d m zd e, tarihsel znelerce pratik olarak ynlendirilm i akim kullanl kam uya ak bir bi im de gerekleir. Bu balam da H aberm as sadece Aydmlanm an m m irasyla ilgili deildir, onu dem okratikletirm eye de alr (Benhabib, 1986: 329). Aydm lanm am n m iras arasal akln kazanm laryla b yk oranda tketildiyse bile, zgr l k ve barbarlk arasndaki seim hl hayati nem i haizdir. H aberm as, epistem olojinin Aydnlanm a geleneinin bir za m anlar yapt bylesi bir projeyle birlem edike anlam sz olacan iddia etti inden, en azndan bu erevede dier eletirel d n rlerd en daha politik bir dam ar tam aktadr.

Alman Felsefesi ve Toplumsal Dncesi


H aberm as yerletirm ek istediim iz balam bir b t n ola rak A lm an d n cesine gitm ektedir, ancak b u balam A l
29

m an d n ce biim inde m cessem ve bir deux ex nachine o larak alan ve n asy o n alistik izler tayan tinsel felsefe balam deildir. H aberm as bu d nce biim inde ierildii iddia edilen ey tani a balanm deildir - o n u n verim le rini kullansa bile. Szgelimi Popper, bu eytan, irrasyon alizm o larak v u rg u lam a k ta d r (1977: 289). Akl kendi zerine d n m n gerek zgrletirici gc olarak an la ldka H aberm as b ir rasyonalisttir, ancak akln b u tr n ite le n d irilii de A lm an g elen e in e zgdr. H aberm as, F ran k fu rt O kulu gibi ancak farkl bir ekilde d nyann d n t r lm esin d e baskya kar akim savunulm as d n ce sine dayal projeyi izlem ektedir (G iddes, 1978: 265). So n u olarak, H aberm asm bir d n r olarak zg ll n k av ram ak ve ep istem o lo ji ile to p lu m sa l teo ride nerd i i projeyi anlam ak iin H aberm asm eitli alanlardaki biriki m ini ustaca kulland ve bir ekilde iinde de yer ald Al m an geleneine gitm ek zorunludur. B uradaki am a A lm an gelenei olarak adlandrlan gvdenin ve bu gvdeyi o lu tu ran elerin tam bir tasvirini verm ek deildir; burada bu gvde ve eler H aberm asm anlalm asna bir katkda b u lu n d u k a zl bir deerlendirm eye tbi tutulacaklardr. Haberm asm A lm an geleneinde igal ettii yer ok ayrntl b ir ekilde incelenm itir ( rn ek olarak K ortian, 1983). Bu rad a bizim iin nem li olan H ab erm as da ihtiva etm ek zere neden byle bir gelenein ortaya kt sorusudur. Felsefe ve so sy o lo jid e m ill b ir g e le n e in v arl n n m m k n o lup olm ad k o n u su n d a birok tartm ann b u lu n d u u bilinm ektedir. Eer ilgili alanlarda bylesi bir Al m an gelenei varsa, b u n u n nedenleri ne olabilir? H er ey d en nce, b u soru Fransz ve ngiliz A ydnlanm asyla z deletirilem eyen ve onlardan farkl b ir yol izlem i olan Al m an Aydnlanm as (A u fk l ru n g ) bilinm eksizin cevapland r lm a z . Cassirerin A ydnlanm a deerlendirm esinde de a
30

a kt zere, genel olarak A ydnlanm am n b t n verim lerin i k e n d isin d e to p lay an ve K an tla b irlik te A y d n lan m an m kendisini k u rd u u dncelerin izgisini oluturan Alm an Aydnlanm as
...birok bakm dan biricikti. lkin ngiltereden gelen yeni bir bilim in douundan neet etmedi. kincisi Jansenist hareketin zaten lmekte olduu Fransann aksine ve Akl ana kar din! bir canlanm ann gzkt bir zamanda ortaya kt. ncs siyas bir temele sahip deildi; Aydm lanm anm ideolojisini tayacak toplumsal snflar zayf ve etkisizdi (Beck, 1969: 245).

Ge-Alman Aydnlanm as iin bun larn dnda birok n e d enin varl da sz konusuydu. A lm anyann tarihsel geli m esi ngiltere ve Fransa hatrlanacak olursa Batl toplum larn genel geliim izgisiyle bir kopu yaam aktayd. Bu ge n ellem e elb ette t k e tic i de ild ir; b u to p lu m la r arasn d a benzer geliimsel izgiler de bulunabilir. Bu nedenle tarihsel o larak belgelenm ek du ru m u n d ad r. Bu gelim eyi ve o n u n A lm anyadaki fo rm unu deerlendirirken, rnein aracly la burjuva-ynlendirim li m ill ekonom ilerde snfsal b l n m elerin hakllat ve dil de dahil olm ak zere kltrel b ir liin saland gl ve siyas olarak tesis edilm i m erkez bir devletin olm ad grlr (Lukcs, 1980: 35). Balangta so rulan soruya (A lm anyada neden daha yerel (m ill) bir d nsel gelenein ortaya kt sorusu) d n e cek olursak, bu m addi tem el ve o n u n dourgular anlam l olacaktr - eer A lm anyann sahip olduu b t n eksiklik lerin dncelerde ve o nlarn ina edili tarzlarnda so n u land dnlm ekteyse. G ereklikte istediklerini ve ih ti ya d u y d u k larn d n celerd e yaratm ak A lm an d n ce b iim inin bir zelliidir. rnein m ill birlik ya da devlet kavram n Hegel ve G oetheyle birlikte d n m ek gerekir;
31

b u rju v azin in bir snf olarak o lu u m u n d a da W eberin Ju n ker aristo k rasisin in burjuvaziye d n t r lm esi arsn. Hegel iin millet, som ut bir rgtlenme deil, gerekletiri lecek tinsel, k ltrel bir ideadr. Bu kavram n m u h tev asn daki sosyolojik tem el ve m illetin olum asna yol aan tarihsel-toplum sal gler Alm anyada, ngiltere ve F ransaya k yasla, olduka ge bir tarihte gelim iti. A lm anyann siyas birlii z g rl k te n nce ve y u k a rd a n gelm iti ve to p lum sal gerekliin A lm anlatnlm asm gerektirm iti. Al m an g elen e in i o lu tu ra n d n rle r, o lg u la r tik el bir am acn yerine getirilm esine k atk d a b u lu n ab ilecek leri bir erevede toplam ay ve kavram sallatrm ay ilke edinm i lerdi. Felsefe ve toplum sal d nce alanlarnda farkl tarih sel dnem lere yaylan A lm an idealist gelenei, hatta o n u n m ateryalist kolu bile, gereklii kavram sal aralara d n t rm ek va h atta gerekirse gereklikle karlam am ak zere rgtlenm ekteydi. Bu gelenekteki felsef ve sosyolojik kav ram ve dnceler, retildikleri balam a kar h er zam an akt bir arkaplana sahiptirler. Bu anlam da m antk ve felse fedeki d iy alek tik kavram o ld u k a ilevseldi: D iyalektik, k en d isin e g n d erm e yapldnda, g erek lik ten nce gel m ek, yarglam ak ve am ak, sonuta da gerekliin nitelii ne, diyalektie y u k ard an y k len en ncllere bav u rarak karar verm ek ve b u n u toplum sal gerekliliklere uyarlam ak zorundadr. Eer A lm an A y d n lan m asn d ak i h atta kar-A lm an Aydm lam asndaki bu tem a diyalektik kavram yla s rd r le cek olursa, grlecektir ki, diyalektik daha nceden ay d n lanm toplum larca izilen yolu izlem ek zere, tarihin ve to p lu m u n (burada A lm an toplum u) ihtiyalarm karla yam ad n o k tad a srece so k u lm ak tad r; yani diyalektik, tarih in eksiini kapatm aktadr. Tabiatyla bu erevedeki tarih kavram da farkllam akta, yaanan ve deneyim lenen
32

bir sreci b elirlem ekten ok belli b ir telosa ynelim li bir sre olarak ele alnm aktadr. T oplum un gerekletirilm i ura olarak tarih beklenileni verm iyorsa, o zam an akn bir boyuta d n t r lm e k te ve kendi telosuna gre kav ram sallatrlp hakllatrldm dan bir yaanm am lk ba lam hline getirilm ekte, bylece tarih, A lm anyann dnda ortaya kan tarihsel ya da toplum sal olgulardan Alm anlatrlabilecek olanlarla zdeletirilm ektedir. Siyasetle ilgili oiarak Marx, bu dnce biim inin zel liini grebilm ekteydi: Almanlar, dier m illetlerin sivasette yaptklarn d nm ektedirler (1977: 250). M arsn iaret ettii gibi Alman dnce biim i kendi m addi tem eline sa h ip olm akszn gelim iti. D ierlerinin yaptklarn kavram sallatrm ak, gerekliin b ir paras olarak kavram lar, fikir ler, inanlar ve d ncelerin herhangi bir m addi m uhtevaya iaret etm em esi esasnda soyut bir karakterde rgtlenm e sini gerektirdi. nsan varoluu gerek bir insan varoluu de ildi; eer felsef sylem de ya da siyasette devlete tbi bir ge olarak resm ediliyorsa, bu resim den gerek insann ne olduuna ilikin bir proje kartm ak m m k n deildi. Bu n u n bir so n u cu olarak Alm an felsefesi ve toplum sal d n cesi kendisini gereklie herhangi bir kefaret dem eksizin biim lendirm ekteydi:
Almanlar gelimenin gerek m cadelelerinde aktif bir ta raf olm akszn, soyul dnce etkililiiyle yalnzca m o dern milletlerin gelimesiyle bir ortaklk kurdularsa da, ne yazk ki bu gelimenin zevkini ve ksm tatm inini payla m adan aclarn paylatlar. Bir taraftaki soyut etkinlik di er ta ra fta k i so y u t ac ekm eye k a r lk g e lm e k te d ir (Marx, 1977: 252-3).

M arxm s y le d ik le rin i ep istem o lo jiy e terc m e edecek olursak, M arxm soyu etk in lik olarak adlandrd eyin,
33

gerek gelim eye herhangi bir katkda b u lu n m ay an ancak bu g elim en in b ek len m ey en so n u la rn n paylalm asna dayanarak o n u n hak k n d a kelam eden bir aba t r olduu ortaya kar. B uradan da anlyoruz ki, Alm anya orijinal Ay dn lan m a projesine bir katkda bulunm akszn, m utlakiyetilik ve k apitalist o lu u m d an ac ekm esi nedeniyle kar b ir ham le g elitirm iti. Y aanm casm a gerek d n y an n aclarna katlm ak, to p lu m u n gerek gelim esinin bir r n olm ayan so y ut etkinlikle zdeletirilm ektedir. A lm an gelenei denilen eyin tarihsel kkeni bu kar ham lede ya tar. Aclar ve d nceler arasndaki eliki, M arxm eletir m esine ram en k e n d isin in de ayn gelenekte yer aldn gsterm ektedir. G erekliin, tarihin ve d ncelerin inas diyalektik bir n itelik tar; bir taraftan b u n larn akn bir k o n u m u vardr, bir taraftan da bir ilkeyle (Tin) ya da p ratik bir am ala (m il l d ev let o lu u m u ) b e lirle n m e k te d irle r. K e n d ile rin in ve kendileriyle ilikili olarak d n len ne varsa, onlarn te sin d e h arek et e tm e k te d irle r. G erek li in tam am lan m as iin ortaya k o n u ld u k la rn d a n h ak llatrlm ak tad rlar. Bu grevin yerine getirilm esi, bunlara varolann bilgisine sahip olm a istei verm ekte ve gereklie ncel olan dnceler, gereklikte kapladklar yer erevesinde tanm lanam az ol m aktadr. G erekliin dncelere d ntrlm esi, bir yo ru m lam a so ru n u yaratm aktadr. Bu yorum A lm an gelene inde teori ve pratik, bilim ve din, olgu ve deer, tabiat ve beer b ilim lerde kesk in ayrm lara yol am aktadr; ancak b u ayrm lar ngiltere ve F ransada pozitivist ve am pirist ge lenekte old u u gibi b irin in dieri zerin d e b ir hakim iyet k u rm asyla so n u lanm am tr. A lm an z ih n in in arad bu tikel bak asndan dnyann, olgularn ve gerekliin y o rum lanm asdr. Felsefe ve toplum sal d n ce verili olan ve ileri s r len in y o ru m u n u aratrm ak zere tasarlanm akta
34

dr. Bu gelenekte y o ru m la m a , bilginin yerini alm tr (Lukcs, 1980: 87). Bilginin yorum a d ntrlm esi, gerekli in tketilebilir olduu inancyla gerekletirilm ez. G erek liin stabilizasyonu ancak ulalan hedeflerle birlikte m m k n olur. Burada nem li olan gerekliin bu biim de kav ran m asn n , gerekliin kavram saln ne o lduuna dair bir ip ucu verm edii anlam na gelm edii gibi, kendisi-iin-dnce de bu kavram aya bir tepki olarak gelim ektedir. D n cen in yolu hi bir zam an gerekliin basksndan kaa m az, ancak ona asla teslim olm az da. im diye k adar tartlan hususlar, deiik alanlarda bir Alm an geleneinin ortaya km asnn nedenlerine bir cevap bulm ak iin felsefe ve toplum sal d ncedeki A lm an gele n e in in zg ll n vurgulam aktadr. H erhangi b ir e n te lektel giriim in inasnda yatan tem el neden olarak d n len b u soru, yani b ir kavram sal oluum u dierleriyle ili kili olarak farkl klan eyin ne olduu sorusu bu vurgula m ann esasn tekil etm ektedir. Nasl tanm lanrsa tan m lansn epistem oloji, bilgi felsefesi ve bilgi sosyolojisine ok yakn bir ura alan olarak farkl yaklam larn eilim leri ne gre deim eyen ve her t rl epistem olojik ynelim de baskn olan zgl bir boyuta sahiptir: G erekliin bilgi iin ve bilgi araclyla inas. B yk harfli Bilgi ve G ereklik h er zam an so m u t bir d u ru m a ve bir zem ine iaret ederler, belirli bir gerekliin, belirli b ir nesne ya da olgunun, belirli bir znenin gerekliinin bilgisi vardr. B unlar ne olabile cekleri deil, nasl o ld u k lar ve im di nasl su n u ld u k la r erevesinde sorgulanm aktadrlar. N itekim epistem olojiler gereklii kendi balam larnda ve balangta setikleri n cel n erm e lere gre ina etm eye alrlar. n e rm e le rin o lu tu ru ld u u balam gerekliin de o lu tu ru ld u u bala m belirlem ektedir. A ncak gereklik bir kere kavram sal ola na d n t r ld n d e olduu gibi kalam az ve bu kavram

salla birlikte artrlr. E pistem olojinin yapt da budur; eer epistem oloji bilginin gereklie sokulduu kavram sal b ir tem ele sahip olm a ya da gerekliin bilgisine varabile cek b ir kavram sal tem elinin olduu iddiasndaysa. Alm an gelenei olarak adlandrlan oluum , ite bu esasta dier ge leneklerden farkllam aktadr. Bu alm ann am ac asn d an H aberm asm bu farkllam adaki yerini epistem oloji e k seninde tartm ak gerekm ektedir. H aberm as her eyden nce, epistem olojiyi toplum sal bir teori olarak ele alm aktadr (1981: 43-64). Bunu yaparken ncelikle hem dsal d n y an n duyusal alglanm ya da d u yum sal deneyim iyle bilgi retim i im knndaki inanca daya l analitik-am pirik bilgi anlay ve eer bilginin retilm esi ne yol aan toplum sal etm enler bilinirse bilgi so ru n u n u n bu etm enlerin tanm lanm asna indirgenebilecei balam n da kkleen bilgi sosyolojisine kar km aktadr. H er iki d u ru m d a da b ir b ilg in in n ed e n belirli tarih sel-to p lu m sal artlara ram en ya da onlarla birlikte varolduunu gstere bilecek bir lt yoktur. Bilginin treyii b ir so ru n olarak k o n ulm am aktadr. Byle bir erevedeki ne sosyolojik ne de felsef bir aklam a, bilginin gsterildii bir ideaya sahip olabilir. H ab erm asm yaklam , yani prax isin d n m olarak bilginin m add (nesnel) tem elleri erevesinde anla lm asna ynelik giriim i, bilginin retim balam nn ay rntl bir im knn sunm aktadr. Bu im kn m m k n d e n e yim in n esnesinin pratik yoluyla inasn ihtiva etm ektedir. H aberm asm so runu incelem ek zere izledii ve toplum sal p ratik ve bilgi arasnda gerekleen ilikinin balam na yer letirilen yol. ilk bakta geleneksel gzkebilir. Buna ra m en A lm an geleneinin pratiin alm as ve kavram sala d n t r lm esi k o n u su n d a ilave bir boyutu daha vardr: P ra tik ve bilgi arasndaki iliki belirlenen bir hedefe doru evrilebilir. H aberm asn so ru n u grm e biim inde de kavram
36

sal ya da gereklik bilgisi pratiin iyiletirilm esi, bask ve tahakkm e yol aan artlarn ilga edilm esi y nn de b ir a r yer alm aktadr. Bilginin bu ekilde tanm lanm asnn baz dourgular var dr: Gereklii, daha insanal projeler iin uygun olm adn gsterecek ekilde yorum layarak, insanlar tahrif edilm i bir iletiim vastasnn mistifiye edilm i glerinin im hasndan kurtarm ay am alam aktadr. Alm an geleneinde algland ekliyle bilgi gereklii, akn nerm eler altnda gerek ola n rasyonelletii dzeyde tam am layan bir eydir ve H aber m as da gereklii bask ve tahakkm e znm olarak al m akta ve bu gereklik hakkm daki bilgi ya da teorik o lu u m u n bu olguyu tanm as gerektiini belirtm ektedir. Dolay syla bilgi ilk elde bu d u ru m u giderm ek zere ne yapabile ceini gsterm elidir. Bilginin toplum sal ve tarihsel snrlar, b ilg in in , h an g i dzeyde ta h a k k m n nesnel tem ellerin e m eydan okuyabileceine iaret etm ektedir. Bu, bilginin k en di zerine d n m srecidir ve bu sreten sonra bilgi, ken d isi ve tah a k k m n n artlarm o lu tu ran dier bilgi trleri arasnda bir ayrdedici izgi koym ak am acyla yine kendisine dn m ek tedir (Schroyer, 1973: 132-145). 1770lerde A lm an A ydnlanm asna ve bir lde K ant felsefe ve K ritike tepki iinde ortaya kan S tu r m und D n n g h areketinin tem silcilerinden Jo h an n Georg H am annm dili d n ce iin bir lt saymas, dilin anlam a ve duyarll b irletiren b ir g olduu, dil felsefesinin epistem olojinin yerini alm as gerektii, akln tanm lanm as ve snrlanm as nn eletiri kavram nn kendisinde m ndem i olduu k o n u sundaki d n celerinin bir biim de (H am annm Aydn lanm a eletirisinde boulan H ristiyanla nefes verm ek is tem esi u n u tu lm am ak kaydyla) K ant-sonras A lm an felsefe sini olduu kadar H aberm as da nceledii sylenebilir zellikle dilin evrensel pragm atiin ilem esindeki rol ve
37

dille tabiatn alabildii h u su su n d a H aberm asn d n ce leri hatrlanacak olursa. A ydm lanm a-kart bir d nrle, gerekte b t n entelektel giriim lerini Aydnlanm a proje sin in yen id en diriltilm esi olarak okuyabileceim iz H ab er m as arasndaki ilikinin, A lm an geleneinin ne ifade ettii k o n u su n d a olduka ilgin b ir rn ek tekil ettii d n le bilir (Breiser, 1987: 16-43; Beck, 1969: 374-382).

Frankfurt Okulu
F ran k fu rt O k u lu n u n ayrntl bir aklam as ve su n u m u n u yapm ak ya da tatm in edici bir ekilde yorum lam ak bu al m ann snrlarm aar. M artin Jaym kitab Dialectical Imagination (1973) O kulu n resmi tarihini sunm akta ve ilgileri ko nusunda olduka aydnlatc bilgiler verm ektedir.3 Frankfurt O kulu ve O kulu n eletirel teori olarak yaftalanan dnce yaps 1970lerden bu yana deiik biim lerde yorum lanm ak tadr (Kellner, 1981: 141-169). Bu yzyln banda kurulm u entelektel bir yaklam olarak Okul, hem ortodoks ve indir gemeci M arksizm den hem de felsefe ve beeri bilimlere n i versitelerdeki iblm nn belirledii bir profesyonalizm den bakan akadem izm den bir kopuu temsil etmektedir. O kulun bu b o y u tu n a ilikin yorum ve eletiriler farkllam aktadr; ancak Haberm as sz konusu olduunda, o n u n hem Marksizm in Althusserci yapsalc yeni-geleneksel versiyonlarndan hem de neopozitivist bilim felsefesi ve ilevselcilik tarafndan ynlendirilen hakim beer bilim ler ve felsefe anlayndan bir ayrl temsil ettiini belirtm ek durum undayz. Burada H aberm asm dncesi zerinde belirli bir etkisi b u lu n d u u n a inanld iin zellikle H orkheim er ve M ar3 O kul u n genel teorik geliimi ve kurum sal m aceras m ok daha gelikin bir yapt o larak , NVggershausu n , The F rankfurt School (L ondra: P olity Press, 1994) kitabna baklabilir.

38

cusenin yazlarna m racaat ederek eletirel teo ri kavra myla neyin kastedildiiyle ilgilenilecek ve eletirel teorinin epistem olojiyi kavray biim i tartlacaktr, F ran k u rt O k u lu d n rleri arasnda bt n y le ortak bir tem elin b u lu n d u u n u sylem ek m m k n deildir, ancak bu aralarnda o rtak tem alarn yokluu anlam na gelm ez (rnein Adornon u n ikin eletiriye, H orkheim erin ideologiekritike y k ledii ilev ayndr). O k u lu n ve H aberm asn eletiri ve akl kavram na ykledikleri anlam lar b y k oranda bu eletiri nin ierisinde belirlendiinden, son olarak H orkheim er ve A dornon u n Aydnlanm a eletirisine deinilecektir.

Eletirel Teori Kavram


H o rk h e im e r 1937 y ln d a Z e it s c h r if l J t So ziclforschung da baslan Traditionalle und K ritische T heorie (Ele

tirel ve G eleneksel Teori) m akalesinde eletirel teori kavra m n farkl bir teorik o lu u m u n adlandrlm as olarak geli tirm iti.4 M ateryalist kategorileri k u llan arak kinci E n ter n asy o n a lin M arksizm anlayn eletiren H orkheim er, p o zitivizm zerindeki eletirilerinde de Alm an idealist felsefe sinin kavram larndan yararlanm tr. H orkheim er, ierisinde insan m u tlu lu u n u n asl olduu pratikle ilikili bir teori kavram na yaslanarak, varolan fel sefe anlayna kar kt ve beer bilim ler arasndaki szde-ayrm lar dikkate alm ad. H orkheim erin bu paradigm atik m akalesi, M arxn politik ekonom i eletirisi ve K ant ile Hegelin bilgi teorisinin m etateorik bir dzeyde sentezlenebilecei iddiasndayd. O k u lu n bu c h a rte rm da, tarih in
4 H orkheim er, Traditionalle u n d K ritische T heorie, Zeitschrifl j r Sozial Forschung, V I-1937, say 2, 245-294. M akalenin sonundaki ngilizce zette, eletirel teorinin k endi gsterdii istikm ette, toplum sal b t n l k le ilikili teorilerde biriken bilgiyi uygulam aya girieceini syler (s. 293).

39

deien artlarnda varolan d u ru m u n bir eletirisine gide bilm eye m u k ted ir olabilm esi iin M arksizm in yenilenm esi ve yeniden tanm lanm as y n nde bir ar da vard, H orkheim erin eletirel teoriyi form lasyonunda, eletirel teo rinin kapitalizm tarafndan retilen deim e ve gelim e lerin stesin d en gelebilm e giriim i olduu vurgulanm tr (H orkheim er, 1972: 227). Eletirel teori toplum u, ortadan kaldrldklarnda zgrleim e yol aabilecek elikiler e r evesinde deerlendirm ektedir (A ntonio, 1983: 331). O za m an eletirel teori to p lu m u n gelim esinde bir uraktr, ve to p lu m u n rasyonel rg tlen m esin e ve in san e tk in li in in m akul hedeflerine ynelik engelleri ve to p lu m u n teslim ol duu eylem eleri belirlem eye m uktedirdir. Ne toplum u tu tarl bir b t n klan toplum sal etm enlerin bilinsiz m utlaklatrlm asyla ilgilenen geleneksel felsefe ne de bask ve ta h ak k m n s rd rlm esine dolaysz olarak ad anan pozitivistik eilim ler to p lu m u n karlat glkler ve varolan d u ru m u n stesinden gelebilecek radikal bir iddiada bu lu n a bilirler; h er ikisi de varolann kulland m erulatrc bir g olup, halihazrda baskn olann lehine alm aktadrlar. E iorkheim er pozitivistik tavr ve geleneksel sosyoloji ve felsefe kavram larn eletirerek, eletirel teorinin felsefe ve sosyolojiden daha geni bir tabam b u lu n d u u n a ve h e rh a n gi tekil bir bilim in eletirel teorinin yapm ay am alad e yi yapam ayacana iaret eder. Eletirel teorinin etkilendii k ay n ak lard an b irisi olan G eistesw issenschaftcn b alam na yerletirilip yerletirilem eyecei ve felsefe ya da sosyoloji gibi bam sz nesne alanlarna sahip bir bilim olup olm ad sorusu, eletirel teorinin sahip olduu bilim kavram yla aklanabilir. H o rkheim ere gre bam sz bir nesne alanna sahip olm a id d iasndaki her teorik oluum (ya da bilim ), gerekte farkl bili tarzlarna tekabl etm ektedir, to p lu m u n m ev cu t geliim d ze y in d e k i ib l m n n yaratt
40

ayrm k o n um lara ve bu kon u m larn belirledii bam sz a lan la ra deil (H eld, 1983: 32). B una gre H o rk h e im e r eletirel teo rinin bilim ve felsefe arasndaki uzlam aya d a yal bir inasndan ok, bilim lerin epistem olojilerinin felsef bir eletirisini am alam aktadr. im di H o rk h eim er in gelitirdii ve d ah a sonra eletirel teo rin in yapsyla artrlacak baz zgl noktalara gee biliriz. H er eyden nce H o rk h e im e rin vurg u lad b ii m iyle eletirel teorinin teori ve pratik, zneler ve teorinin adresleri arasndaki iliki ve felsefe ve bilim lerin birbirleri ne bam llklarnda yer alan ilgisinin trde olm ad ve politik ek o n o m in in eletirisinden arasal akim eletirisine d n t n belirtm ek yerinde olacak.5 Felsefenin dier bilim lerle ilikisi ve M arksizm in m uhte vasndaki eletirel izgi, geleneksel teori byle bir ihtiyac duyum sam ad iin yeniden kavram sallatrlm aktadr. Am pirik aratrm alarn baarlar ve bu n larn eer varsa teorik dourgular inkr edilm em ekte, eletirel teorinin toplum un durum sal, durum sal olduu iin teorinin de durum sal ve ge ici bir nitelik kazanm asn gerektiren dinam ik b t n l n kavram ak iin gelitirdii bir perspektifte yeniden tanm lan maktadr. Bu balam da felsefe farkl bilim lerin sonularnn sorgulanabildii bir tem ele yaslanm ay am alam aktadr; bu temel eletirel teorinin dierlerinden ayrld epistem olojik bir bili tarzn da ihtiva etm ektedir. Biliin nesneleri, yani epistem olojik abann m m kn nesneleri verili ya da hazr ve tarih d deildir. Bu erevede znenin nesneye kar d u ru m u hi bir zam an snrl ve edilgen olamaz. Geleneksel teori bu iki boyutta nesne ve zne arasndaki ilikinin kapsa yc bir anlalm asndan yoksundur. H orkheim er geleneksel epistem olojik yanlsam adan k u rtu lm ak iin dikkatini, ger
5 B urada B en h ab ib in eletirel teoriye ilikin fo rm lasy o n u n u izlem ekteyim ; bkz., Benhabib, 1986: 150-58.

41

ekliin teoriler yoluyla kavram sallatrlm as sorununda yo unlatrm tr; bu kavram sallatrm a ayn zam anda bir yeni den retim i de gerekli klmaktadr. Politik ekonom i eletirisinde, eletirinin nesnesiyle zde olm ad ve o lm am as gerektii an lalm ak tad r; nesneyi analiz edecek aralar ek o n o m i po liti in verili yasalarnn analizinden daha fazla b ir eyi am alam akta; nesneyi b i reylerin zgr gelim elerinin gereklem esi erevesinde yarglam aktadr. Buna ilave olarak varolann de ja cto tarih sel bir nitelik tadn, dolaysyla deiebilir ve deitiri lebilir old u u n u vurgulayarak, nesn en in fetiliinin gideril m esine k atk d a b u lu n m ak tad r. T arihsel olan, in san larn kendi kendilerim biim lendirm e glerine gnderm e yapl dnda tarihsel bir anlam kazanm aktadr. Son olarak, p o litik ekonom i eletirisindeki diyalektik boyut, toplum daki gerek glere tekabl eden kavram larn m uhalif talepler tadn gsterm ektedir. Politik ekonom inin kendisini t ketici olarak grd nokta, politik ekonom i eletirisinin devreye girdii noktadr; politik ekonom inin kendisini ger ekliin tam am laycs olarak su n d u u balam , eletirinin m erulat balam dr, n k eletiri ekonom iden kartn yaratacak gerek boyutlar uzaklatran ve dolaysyla t k e tici deil, m istifiye edici bir k arakter tayan politik ek o n o m inin bu sfatla belirlenm esini salam aktadr. Toplum sal d n y ann k u ru lu b ir dnya olarak kabul, bu dnyay k u ra n znelerin varln tantlar. D nyay k u ran zneler H orkheim erin toplum sal praxis olarak ad lan d r d ve bireylerle top lu m u n ilikisinin r n bir srele b e lirlen m ek ted ir. Bu sre ne kad ar karm aksa, bireylerin kavram lar ve em ek yoluyla gerekletirdii kurm a edim i de o lde k arm aklaacakt^ u halde toplum sal praxisin herhangi bir anndaki eletirel teori, b u praxisi kapsayabile cek bir kavram sal m uhtevaya sahip olup olm am asyla so r
42

gulanm aldr. Teorinin adresi, p o zitif ya da negatif olarak tanm lanan snflar deil, m evcut artlarn eletirel bir d u y u m u n a sahip olm a iddiasnda ortak olan b t n bireylerdir. N esnellik to p lu m u da ieren ve zne-belirlenim li bir dsal d n y a n n varln d ayattndan, tarihsel olarak k o n u m lanm znelerin m ad d i ve eletirel-politik etkinlikleri bu nesnelliin nartlarm oluturm aktadr. Tarihsel sre cin k u m l u nesneleri olan bireyler, dsal gereklii b iim lendirenin k endi em ekleri, kendi d n t r c etkinlikleri o ld u u n u n bilincine vardklar lde, [bu srecin] kurucu eleri haline gelirler (Benhabib, 1986: 157). G e le n e k se l ve e le tire l teori a ra sn d a k i ay rd ed ici izgi, teo rin in toplum sal yeniden retim srecine yardm etm esi ya da bu srece ykc bir nitelik tam asyla belir len eb ilir (T h e rn b o rn , 1975: 83). Y kc u ygun bir sfat olm asa da eletirel teo rin in toplum sal srele ilikisini b e lirlem ek zere faydal olabilir (A dorno, m u h alefet iin dahi d n celerin in kullanlm asndan t r birok zam an m e m n u n iy e tsiz li in i dile g e tirm iti.) E letirel teori toplum sal-tarihsel srece negatif bir tavr takndka ve si yaset toplum sal praxise bir m dahale olarak anlaldka, tarihsel srete ikin b ir ge olarak eletirel teo rin in k o n u m lan m as siyas bir n itelik tam aktadr. n k bu m dahale araclyla to p lu m ne olduu ve ne olabilecei ara sn d ak i ik ilem in farkna v arm ak tad r. zg r b ir to p lu m ideas b u k o n u m la balantldr. Eletirel teorisyen, bu idean n tarihsel olarak m m k n klnabilm esi iin, s m r len ve bask altnda tu tu la n la sahih bir zdeleim yakala m aya alm aldr. A ncak proletarya, H ork h eim erin de far k n a vard gibi, to p lu m u n gerek a rtla rn ve o n la rn ierisin d ek i d ev rim ci p o tan siy eli y an stan d o ru bilgiyle artrlam az (C o n n erto n , 1980: 34). Eletirel teo rin in de varo lan d u ru m u n u n ya da to p lu m sal p ra x isin b ir teorisi
43

olduu o lg u su n u grm ezlikten gelm ek, teorinin ilevi k o n u su n d a yanl bir anlam ayla sonulanabilir. Eletirel teori ta rih ve to p lu m d a yer alan g erek zg rleim ci glere g n d e rm e d e b u lu n d u u s re ce, k e n d is in i b u teh lik ey e kar bak sayabilir; n k zaten projesi so m u t insanla rn ve so m u t ihtiyalarn bir denkletirilm esi esasnda r gtlenm itir. N ihayet eletirel teori, Alm an idealizm i ve M arksizm deki k k lerinin de yapt gibi bilgi ve gereklik arasndaki ili kinin ilke olarak doru bilginin klavuzluundaki eylemle rgtlenm esi gerektiini savunm aktadr. Bu, stat k o n u n le hine ilesin ya da ilem esin, bilginin toplum sal bo y u tu n d an soyutlanabilecek ve bylece gereklik ya da eylem e st n k lnabilecek bir ey olm ad anlam na gelm ektedir (Jay, 1973: 81). Bilginin fetiletirilm esi, bilginin kendisinin de toplum sal bir r n o lduunu grm em ek dem ektir. Eletirel teorin in bilginin toplum sal bir n itelik tadna duyduu inan, objektivist bir yaklam ierisinde gzkm em ektedir - bilginin nesnellii, yani bilginin nesnel artlara, bir baka deyile praxise indirgenebilecei anlam nda objektivist. Bu na ilave olarak, bilgiyi yaratan deim ez ve m utlak deerle rin hakim iyeti de kabul edilm em ektedir. Bu ikilem , bilginin treyii ve kullanl k o n u su n d a eletirel teo rin in ortaya att bir soruyla dile getirilm ektedir: G ereklik ve bilgi b ir birlerine nasl karrlar? H o rk h e im e rin yazd k larn a b ir karlk olarak Zeitschriftte yaynlanan ve eletirel teorinin baka bir form lasyon u n u ieren yazlarnda6 M arcuse, geleneksel teoriyle fark llklar sraladktan sonra, eletirel teorinin b t n l ve
6 rn e in H o rk h eim erle b irlik te yazlan m akae, uP h ilo so p h y u n d k ritisch e T heorie, Zeitschrift j r Soziaforschung, VI, 1937, say 3, 625-647. Bu m akale daha sonralar sadece M arcuse5 nin im zasyla yaynlanm tr. ngilizcesi Negationsda (1972) yer alm aktadr.

44

m evcut, tatm in edici olm ayan k arakteri eko n o m ik olarak d o lay m lan an to p lu m u n k alb in d e yer alm asn d an t r , e k o n o m ik o lan a iaret e tm e sin in z o ru n lu lu u n u ilan et m ektedir. K u ru lu d n y an n b t n l n n y aratlm asn daki ek o n o m ik artlarn so ru m lu lu u n u n srekli olduu d n lm ek te ve eletirel teori hi bir zam an toplum u ek o n o m ik olarak d o laym lanan iliki ve yaplarnda kavram a giriim ini terk etm em ektedir. Toplum sal o lu u m larn ek o n om ik m uhtevas zerindeki vurguyla ne kan kaba indirgem eciliin aksine, M arcuse eletirel teorinin "insan ve d nyasnn b t n l n insann toplum sal varoluu ieri sin d e aklam ay sav unduunu belirtm ektedir. Dolaysyla ek onom ik olan, bu varoluun sadece bir parasn o lu tu r m aktadr, daha fazlasn deil. M arcusenin tezinin en nem li ksm , toplum teorisinin felsef deil, ekonom ik bir sistem o ld u u n u n vurguland yer o lm ak tad r (1972: 135). Zira, felsefenin eletirel te o riyle ilikisinin tartld ve felsefenin teoriye eylerin olu biim ini deitirm e ynnde bir istem tayan fantas tik bir boyut katm asnn vurguland bir m etinde, ek o n o m ik olan zerindeki bu vurgu, M arksist bir m irasn dile ge tirilii olarak deil, to p lu m u n m m k n anlalm asnn bu to p lu m u o lu tu ran m addi tem eller bilinm eksizin eksik ka laca inanc erevesinde anlalm aldr. Bu tem eller b ilin diinde teori dorulanm olm aktadr, nk
materyalizmi doru bir toplum sal teoriye balayan iki te mel ge vardr: nsan m utluluuyla ilgilenme ve bu m utlu luun sadece varoluun m addi artlarnn dnm yle elde edilebilecei inanc. Toplumun rasyonel bir rgtlen m esine varm ak iin bu d n m n yolu, verili tarihsel durum daki ekonom ik ve politik artlarn analizi tarafn dan verilm ektedir (Marcuse, 1972: 135).
45

Eletirel teori tpk Hegel gibi akl ve zgrlk arasnda dolaysz bir iliki kurm aktadr. M arcuseye gre akl, zgr le bir engel olarak grlen verili olann eletirel yarg m e rc iidir. Akl d n c e s i z g rl a rtrm a k ta d r, n k akl tarihsel zneler iin iyi olann gerek listesine sahip olduu iddiasndadr; zgrlk dncesi bu listenin gerekletirilebilecei bir dzene gnderm e yapm aktadr. Akl ve zgrlk, bireyin baskc bir k arakter tayan ve birey zerin d e tah ak k m kurm aya eilim li dsal artlar gzetm eksizin kendisinde kantlam ak zo ru n d a olduu birer grev o lm ak tadrlar (M arcuse, 1972: 137). Akl, bask ve tah a k k m n kart olarak ve b u n u m m k n klacak bir bilgi reterek zgrlkle zde hale gelm ektedir. Eletirel teori bir taraftan verili b ir zam andaki zgrlk im knlarm k efetm e k te, d ier ta ra fta n ayn im k n la rn ierisin d e k i bask ve barbarlk izlerine k tutm aktadr. Bu nedenlerden t r eletirel teori, bir bilgi ve toplum teorisi olm akla fel sef gelenein snrlarm aar; akl kavram na verdii nem de salt felsef kayglarla aklanam az. M arcuse, eletirel teo rin in felsefeyle iletiim inin sadece k elim eler ve eyler arasndaki m antksal ilikilerin ifa desi olm ayan felsef kavram larn hakikat m uhtevasyla ilgi lendiini de eklem ektedir. Felsef kavram ve sorular, tarih d bir znenin ebed bilinliliini aan toplum sal konum landrm aya kar bireysel bilinliliin tasarm lardr. Felse fenin h akikat m uhtevas herhangi bir toplum sal d u ru m a in dirgenem ez, ancak herhangi tikel bir felsef kavram akla m ak zere alm an toplum sal ereve barbarlk ve basknn izlerini tadndan, bu kavram n h ak ik at m uhtevasn d o layl ya da dolaysz bir ekilde gizleyebilir. Eer felsefede h ak ik ate ilikin bir ge varsa, bu ge felsefenin d n d an gelm itir ve ancak orada tesbit edilebilir, n k bilinlilik, toplum sal varolu tarafndan dsal olarak k o num landrl46

m akta, eletirel teori de toplum sal varoluu kendi b t n l nde alglam aktadr . Dolaysyla hakikat m uhtevas to p lum sal b t n l k ve bireysel bilinliliin diyalektiinde giz lenm ektedir; eletirel teorinin grevi, onu deifre etm ektir. M arcusenin tanm lam a biim iyle eletirel teori rasyonel ve gerek olan arasndaki u urum u k a p a tm a k zere gerekli olan fantastik b ir boyut da ihtiva etm ektedir. F antazyam n snrlar insan z n n evrensel yasalar deil, bunlar o rta d an k aldrm ann fantazyam n nart olm as anlam nda tek nik snrlam alardr. D aha iyi bir dnya eilimi, insan t r n n fantazyalarm ca aklanm aktadr. F antazya ayrca ger ekliin nasl stesinden gelinebileceinin n g r s n de verir. Gelecee ynelik bir proje olm akla, felsefeyi bugnletirilm i gem iin ve gem iletirilm i b u g n n yetersiz liklerinde kalm aktan korum aktadr. Eletirel teorinin sadece bir alanla snrlanm am as gerek tii ve o n u n bir toplum ve ayn zam anda bir bilgi teorisi ol d u u n u belirtm itik. E pistem olojinin eletirel teorinin ina snda b ir ncelii olm ad gibi, nem i de grm ezlikten ge linem ez. Eletirel teori k en d isin i ep istem o lo jin in m erkez olduu bir m etateori olarak kurm utur. Bu da eletirel teorisyenlerin kavram sallatnlm alarm n diyalektik niteliim verm ektedir, bir baka deyile, ele aldklar so ru n lar hangi alana ilikin olursa olsun, o alann belrlenim lerinin tesi ne gitm e eilim i gsterm ektedirler. zgrleim istem iyle zdeletirilen akln bir giriim i olarak teori yle bir k o n u m a so k u lm ak tad r ki, orada akl balangta ele alm an n es n e n in rasy o n el g eliim in e k a tk d a b u lu n u p b u lu n m a m a esasnda deerlendirilm ektedir. O toriteryan devlet ya da aile b irer to p lu m sal k u ru m olm ann yansra, akln im k n larn n kstland bir vasata da iaret ederler. Bu ba lam da kullanlan ideologiekritik, g r n en gereklikle tatm in o lunm am asn ve olgular, old u k larn d an baka t rl olabi47

lecekler tem elinde deerlendirm eyi salayan bir kavram sal ara sunm aktadr. H orkheim er ve M arcuse, M arxn ek o n o m i politik eletirisinde kulland ideologiekritik'i b t n y le varolan d u ru m u n eletirisinde kullanm lard. N itekim , o to rite ry a n d e v le t sadece b ir p o litik yafta deil, ak ln eletirel y etilerin in tketildii b ir aam adr; ileri k ap ita lizm akln aydnlanm aya ynelik eletirel tavrnn yapay bir m uhalefete dt olum suz bir sretir (H orkheim er. 1982: 95-117; M arcuse, 1978: 105-138). Eletirel teo rinin bir m etateori olarak deerlendirilm esi znelci bir yaklam olarak kalm am aktadr; aksine epistem ik znelerin dolaym layc znellii m etodik karlklara sahiptir. D olaym lam a kavram yle y o rum lanm aktadr ki, epistem olojik ncelik ne zneye ne de nesneye b raklm ak tadr. znelliin k u ru c u karakteri inkr edilm em ekle b ir likte, dsal d n yann zerklii de tannm aktadr. A ncak bu tanm , Kant noum cna ve phenom ena ayrm n hakllatrm az, M arcuse, lelsef k av ram larn h a k ik a t m u h tev alarn tartrken zn enin tarihsel-kurucu ilevini vurgular. Felsef kav ram lar bilinlilii dnyaya verir ve o n d an tek ra r geri alr. Bu m badele bilim selci yaklam larn tanm ad bir m badeledir; bu yaklam lar zneyi, tarih-d bir konum a iterek m uhtevasn zm ektedirler.

A y d n la n m a Eletirisi

E letirel teoriye zel o lan sadece epistem olojiyle ya da ok daha genel olarak felsefeyle snrl kalm az; eletirel te ori k endi snrlarn dncelerin rasyonel inasndaki her eyle ilgilenebilecek lde geni tutm aktadr. Tarih ve ta rih felsefesi de buna dahildir. H orkheim er ve A dorno, A y dnlanm ann D iyalektii nde tarihin zgrleim balam nda o kunm as gerektiini belirten bir tarih dncesi ileri s r
48

d ler ki, bu, dolaysz bir biim de tarihte zgrletirici u raklarn varln kabul etm ek anlam na gelir. Eer tarih, ta rihsel zn elerin s r k led i i eletirel tavrla tah ak k m ve b askdan kurtarlabilirse, o zam an zgrleim gerekleebi lecektir. T ahakkm ve basknn birikim i olarak tarihsel s re, s recin telosu olan zgrleim le tam am lanm aktadr. Ama bu, tarih in m utlaka zgrleim le tantlanabilecei a n lam na gelmez. Eletirel teorinin K utsal K itabnda gzk t ekliyle zgrleim in gerekleim indeki A ydnlanm a eletirisi bylesi b ir perspektife aitti. lerici d n cen in en genel anlam nda, A ydnlanm a her zam an insanlar k o rkudan kurtarm a ve onlarn egem enlik lerini kurm alarn am alam aktayd... A ydm lanm ann prog ram ... d n y an n b y s n n giderilm esidir (H orkheim er ve A dorno, 1986: 3). Bu, hatrlanaca gibi, gereklii aklla ya da akl gereklikle uzlatrm ada yer alan sahih Kant bir d n ce y d i. A y d nlanm an m d iyalektii, A ydm lanm an n burjuva dnya gryle zdelik tam ayan ve yerine Bat d ncesinin b t n birikim ini ierm ek zere kullanlan bir
dnmn im etm ektedir (Jay, 1973: 258). Ancak henz

m itte k k lem i b u lu n d u u n d a n k en d isin d e zgrleim i garanti edem ez ve A ydm lanm an m m eydan o k u d u u g er ek glerin totaliteryan ilkelerinden tretilm itir; bu Ay d n la n m a n n k endisinde m iti tanydr (H orkheim er ve A dorno, 1986: 6). A ydm lanm am n gereklii aklla ve akl gereklikle uzlatrm a projesi bu d n m d e yer alm akta dr. Bylece akl, m iti aydnlanm aya, tabiat da nesnellie d n t rerek kendisini arasal bir ey olarak konum lam ve deitirm ek istedii gerekliin bir paras haline gel mitir. M it ve A ydnlanm a ayn ilevlere sahiptir: A dlandr m ak, aklam ak ve belirlem ek isterler. A ydnlanm a, k en d isin e akl ta ra fn d a n d ik te ed ilen ve ierilen evrensel ve tikel grnm leri kaydederek bu ilev
49

leri yerine getirm ek zo ru n d a kalacakt. Akln evrensel gr n m ken d in d e bir telos olarak gerekliin zerindedir ve A ydnlanm adan vazgeilm edike eyletirilem ez. A kln ti kel g r n m belli bir gereklikle k u rd u u iliki ereve sinde tanm lan m aktadr ve aydnlanm despotlarn k u lla n m n d a sergilendii zere ja k o b in b ir tu tu m a k u cak a m aktadr. H o rkheim er ve A dornon u n Aydnlanm a eletirisi h er iki g r n m de kapsam akla birlikte, H aberm asm d a ha ok tikel g r nm zerinde d u rd u u ve A ydm lanm anm evrensel g r n m n n tam am lanm am b ir p ro je olarak diriltileb ilece i in an cn tad n b e lirtm e k bu n o k tad a faydal olabilir. A ydnlanm a k e n d isin in ta rih n ce sin i o lu tu ra n m itin ku ru m sallam ak zere faydaland p ro sed rleri k u llan a rak, k en disinin de m it rnei esasnda rgtlenm esinin nartlarm hazrlam t: Bylelikle A ydnlanm an m m ite d nm esi de m m k n bir hle gelecekti. A kln gereklii nicelletirm esi ve lye vurm as, arasa! olarak rgtlenm e sini zo ru n lu kld. M it iin adlandrm ak totaliteryan bir et kinlikti, n k gerekliin kuatt h er eye yneltilm iti; ancak bu anlam da lye vurm a ve nicelletirm e ok daha totaliteryandlar n k bireylere ve bireylerin serbest faali yetlerine faydal klabilm ek iin b t n nesnelerin denetlenilm esi ve ynlendirilm esini salam aktaydlar. lye v u r m a farkllklar grm em ek dem ektir; gereklik llerek s n rlan r ve tah rif edilir, dolaysyla gereklik tek rar m itin cehennem ine terkedilm i olur. Bu srecin so n u cu n d a akl k endi tikel g r n m n e braklm t; nk akln tikel g r n m n d ek i kullanm , akln evrensel g r n m n d e ih ti va edilen ilkelerle aktan elitiinde, tercih edilen ve bilim se l-te k n ik ilerlem en in h ak llatrld tavr, akl tikel g r n m ierisinde kurum sallatrm ak oldu. Evrensel ak ln gereklik tu tk u su , tikel akln denetlenebildii ve y n
50

lendirildii lde gereklik belirlenim iyle yer deitirdi. A ydnlanm a d iy alek ti in in geri evrilem ez b ir s o n u c u n u o lu tu ran tabiat zerindeki tah ak k m n insan zerinde bir tah ak k m e de yol am as olgusu da (H orkheim er ve A dor no, 1986: 5-42) bu yer deitirm enin bir gstergesidir. Ayn srete bilginin bir zgrleim arac olm aktan kp, bir ik tidar aygtna d n m de gerekleti. znenin nesne ta rafndan tah ak k m altna alnd bir d n y an n tem sili ola rak m itin yerini, znenin nesneyi ( dierinin nesneletirilmesi de ierilm ek zere) tahakkm altna ald ve balan gta aksini vaadetm esine ram en, h ak im iy et ilikisinin hl s rd bir Aydnlanm a ald, H orkheim er ve A dorno, zne ve nesne arasndaki ilikiden kaynaklanan zo ru n lu ta hak k m form larnn varln kabul etm ilerdi; oysa Aydn lanm a b u olguyu inkr etti ve tah ak k m m ite zg bir d u rum olarak deerlendirdi (C onnerton, 1980: 10-79). Epistem olojik b ir balam da d n d k lerin d en H orkheim er ve A d o rn o , A y d m lan m am n n a rtla rm o lu tu ra n zne ve nesne, akl ve tabiat arasndaki ilikileri kaydetm eye devam ettiler. Tabiatn insandan ve akldan ayrtrlm as, onda i kin hi bir deer grlm em esi elbette ynlendirilebilir bir tabiat kavram na ulaabilm ek iin zorunluydu. Bu ereve de, H o rkheim er ve A dornon u n bilgi teorisiyle tarih felsefe sinin birletirilm esi yoluna gittikleri sylenebilir. Tabiatn m atem atik letirilm esi tarihsel-toplum sal bir sre olduu kadar, Renaissancela balayan, Aydnlanm ayla g kazanan ve tabiat bilim leri iin bir ncl haline gelen epistem ik bir sretir de. A ydm lanm adaki eletiri sreci kartn da ier m ektedir: T arihin pozitif inas. Bu ina dnyay ikiye ayr d, b ir tarafta dnyay deitirm ek isteyen k ah ram an lar (rnein A ydnlanm am n entelektel znesi, philosophes), dier tarafta b u deim eye direnenler. D aha sonra kitle e n dstrisi bu ikilii d aha ileri dzeyde tem atize edecekti. Ay-

d m lan m a k en d isin i tarih te y erletirm ek iin ne yaptysa, kitle endstrisi de bireylere nesnelerin ve olgularn o ld u k lar gibi kabul ettirilm esini salam ak iin ayn eyi yapt: kiye ayrlan dnyada pozitif olann tah ak k m n m eru latrm ak. Kitle endstrisi r n leri eylerin olu biim ini, kendisi bu o y u n u n zerinde olan en d strin in otoritesi al tnda oynanan b iro y u n gibi sunm aktadr. A ydnlanm a'nm pozitif tarih inas da bir o y u n esi ierm ekteydi ve tabi atyla Aydnlanm a bu sfatla tarihin tesindeydi. Bu nedenle Aydnlanm a her eyi zgrleim adna sorgulam akla birlik te, hi bir zam an kendisini eletirm eyi dnm edi. W eberden bu yana dnyann rasyonalizasyonu ve toplum sal eylem lerin farkllam as gibi temalar, bu pozitif inann sonulan olarak iyi bilinm ektedir, ancak eletirel teori yaban clama ile eyleme kavram (Lukcs) ve ideologiekritih ara clyla bu pozitif inann W eberin de farknda olduu br y zn vurgulad. Eletirel teori akla tarihsel ve kavramsal olarak konulan snrlarn rasyonalizasyonunda zm n olarak yeraldm savunm aktayd. Yabanclama ve eylem e ketegorileri A ydnlanm a'nm totaliteryan eilim lerini gsterm ek zere bu amala kullanld. deoloji eletirisi, akln potansi yelinin gereklemesi -evrensel ile tikel olann arasndaki u z lamayla toplum un rasyonel rgtlenm esi- yerine arasal ak ln b ask n o ld u u d n m n kapsayc bir anlam asn m m k n klm aktayd. Aydnlanma eletirisinden tretilebiiecek sonulardan en nem lisi, doru bilginin akln ynlen dirdii eletiriyle elde edilebilecei argm andr. Bu eletiri insan iin iyi olann doru (ne m utlak anlam da ne de dolay sz anlam yla d o ru , sadece zgrleim e yol aabilecek pratie klavuzluk etm esi anlam nda doru) bilgisine vara bilm ek iin kendisini de eletirebilm e yetisine sahip bir ele tiridir. A y d n lan m a'n m e le tiri b o y u tu , H o rk h e im e r ve A dornon u n stlenm ekten ekinm edikleri bir boyuttur.
52

Aydnlanma ve Eletirel Teorinin Mirass Olarak Habermas


im diye k adar tartlan, d o ru d an zgrleim e giden bir yol olarak alm an epistem oloji kavram yla ilgilidir. Bu al m ann m erkez! figr H aberm as, kkleri Alm an gelenei nin hem kaynakland hem de ona kar olarak doduu Aydnlanm aya giden bu yaklam n ndegelen bir tem silci sidir. zgrleim in znesi ve nesnesi olarak akl kavram epstem olojik olarak tantlandnda, H aberm as ve eletirel d n rle rin hesaplaabilecekleri epistem olojik o rtak bir tem elin aranm as anlam l olabilir. zgrleim ideasm n ta rihi A ydm lanm adan eletirel teoriye uzan m ak ta o ld u u n dan, bu tarihin bilinm esi en gelim i form u olarak to p lu m u n m m k n rasyonel rg tlen m esin e day an an H aberm asc perspektifi kavram ak iin zo ru n lu hale gelm ektedir. Dahas, akl H aberm as iin epistem olojik olarak nem li ve m erkez bir kavram dr. A ydm lanm an m m eydan o k u d u u m itik zihinsel yapy so rg u lay an H ab erm as A ydnlanm a d n c e sin e k im lik o lu u m u n a bir denetlem e olan zgrleim [ideas] ereve s in d e (1982: 19) y erle tirm e k an lam l olacaktr. H ab er mas, A ydnlanm an m kendisinin dnya, toplum ve bilginin mstifiye edilm i anlalm alarna kar akldan yana bir a r o ld u u n u n farkndadr. ada toplum sal dncede bi reyleri aklla zgr toplum sal alanlar yaratm aya davet eden H aberm as, k lt rel olarak deneyim leneni nesnelletirecek arasal akln iddialarna kar yine ayn bireyleri uyarm ak tadr. O na gre, akla verilen totalize edici itkinin A ydm lan m an m m ite dn m esini kanlm az kldn vurgulayan H o rkheim er ve A dornon u n A ydnlanm a eletirilerinin yol at ve akim eletirel ilevinin ykc bir faaliyete indirge n ild i i balam sav u n u lam az. A ydnlanm a ve o n d a n elde
53

ediien felsef ve toplum sal kazanm lar, arasal akim yaban clatrd bireylerin hayat-alanlarm da tkenm i ve gzk m ez hale gelmi olabilir am a bu tkenm ilik H aberm as iin Aydnlanm a ru h u n u n bittiine inanlm asna bir ndayaak tekil etm ez. Bu ru h u n bittiine inanm ak insanlarn rasyo nel yaratklar olarak varkalm a m cadelelerinden vazgem e lerini gerektirecektir; oysa b t n m akul stan d artlar k o ru m aly z. N ietzsc h ed en gelen ve H o rk h e im e r ve A dorn o n u n Aydnlanm ann D iyalektiin d e ikin b ir halde b u lu n an totalizan eletiri A ydnlanm an m tkenm ilii olgusu n u ebediletirerek, tarih-dm a itm iler ve so n u ta Aydn la n m a n n zgrlem eye ynelik m o d ern b o y u tu n u n ile m esini im knszlatrm lardr. Dier taraftan H aberm as, A ydnlanm an m tad g l k lerin (Schm idt, 1982: 181-208) farkndadr da. Bu g l k ler H aberm as bir balam da siyasetin bilim selletiril m e si, h a y a t-a la n la rn m k o lo n iz a s y o n u gibi tem alarda sergilenebilir. A ncak b u n lar kar konulam az bir n itelik ta mazlar. H o rkheim er ve A dornon u n tarih idealarm n aksi ne H aberm as, p ra tik ynelim li bir tarih felsefesi (1977: 212-272) nerm ektedir. Bu felsefe am pirik bir m uhteva ta m akta ve Aydnlanm an m diyalektiinin tahrif ettii akln d iriltilm esinin tarihse! tem ellerini g ste rm e y i am alam ak tadr. A kln arasal rasyonaliteye indirgenerek tah rif ed il m esi, akim potansiyelleri h ak k n d a eletiri dncesi ola rak keyf bir nihilizm e ve A ydnlanm a m irasndan vazgeil m esine yol aabilir (Benhabib, 1986: 260). H orkheim er ve A dorno arasal aklda, isel ve dsal tabiatn bastrlm as n n potansiyel h ak llatm m m grm ekteydiler; ancak H a berm as arasal akln bireylere varolan d u ru m u sorgulam a ve varolan d u ru m u n ilke olarak daha iyi b ir hayatn esas -m a d d ve m anev tem eli- olarak belirlem e ehliyeti veren renm e m ekanizm alarnn gelim esinde nem li bir rol oy
54

nadm b elirtm ekte ve bu no k tad a H orkheim er ve Adorn o dan ayrlm aktadr. D aha da nem lisi, eletiri kavram en iyi ekilde kriz k av ram y la ilik ile n d irild ig in d e a n la la b ilir (B enhabib, 1986: 19; K oselleck, 1988). A ydnlanm a k rizin an lam n kavrayan, eletiride bir edim dir ve krizin n eden varolduu n u aklar. A dorno ve H orkheim er iin A ydm anm anm di yalektii eletiri ve kriz arasndaki kopan ilikiyle sonula n an b ir s re tir ve bu n ed e n le k riz i analiz edebilecek eletirel aralarn bitirm itir. H aberm as, akln tarafgirlii n in akl im ha edip etm eyeceine ilikin olarak, eletiri ve kriz arasndaki b alantnn yeniden diriltilebilecegini savu n arak , k rizin ak im taraf tu tm a sn hakllatrdm syle m ektedir. Z aten akim eletirel ilevlerini yerine getirm esi iin gerekli itki varolan gerek kriz ve o n u n sonularndan gelm ektedir. H aberm as birok kereler ge-kapitalist ve dev let y n len d irim li sosyalist to p lu m lar iin gerek ikilem in Aydnlanm a ve m odernitenin geri dndrlem ez ve ndegelen so n u lan olan dem okratik deerlerle varolan iktidar ilikileri tarafndan belirlenen ve bir ideoloji olarak igren bilim ve teknolojiyle, onlarn uygulam alarnda yattn sylem ektedir. T oplum sal eylem alanlarndaki verili ilikile rin hakllatrlm as ve bireylerin hayat-alanlarm m koloniletirilm eleri bilim /teknoloji kilisinin birlikte ku llan lm a syla salanm aktadr. E lbette H aberm asm eletirel bir bilgi ve toplum teorisi k u rm a yn n d ek i giriim iyle eletirel teori arasnda b e n zer tem alar ve sreklilikler vardr. Bu sreklilik ve benzer likler H aberm as rahata eletirel teori gvdesine yerletir m em ize izin verm ektedir. A ncak H aberm as'm eitli alan lardaki verim lerinin, eletirel teo rin in b t n n e herhangi bir so runa yol am akszn gtrlm esi hayli gtr. A ncak eer H aberm asm ada b ir d n r olarak farkllndan
55

sz ediliyorsa, bu farklln H aberm asm F ran k fu rt O kulun d an devrald zgrlk ve tah ak k m arasnda bir sei m in zo ru n lu lu u ve teorinin bu zo ru n lu lu u n anlalm as nn anahtar olabilecei inancndan kaynaklandnn bilin m esinde fayda vardr. F rankfurt O k u lu n u n teorik gvdesine eletirel teori de n ilm e s in in b ir an lam vardr: K ritik , A lm an felsefesinde zellemi iki anlam a sahiptir; birincisi gvenilir bilgi ret me ve bu gvenilirlii test edecek geerli bir lt bulm a im kn anlam ndaki Kant vurgudur, kincisi Hegelci ger ekliin bilgiyle d ntrlm esi vurgusudur (Bubner, 1982: 42-3). Kantta geerli ve gvenilir bilgi retim inin kategorisi olan akl, Hegelle bir m dahale vastasna dnm , bu iki boyutun kaynatrlm as ve birbirine tam am layc klnm as ise Marx tarafndan gerekletirilm itir. M arala birlikte kri tik zellem i iki anlam n yeni b ir boyutta srdrm tr. Hegelci kritik gereklii akln nbelirlem elerine gre yeter siz bir ey o larak alr ve bu sfatla gereklii h er zam an olum suzlar. Bu anlam da eletirel teori gereklie ynelik eletirel d n m d e m cessem dir. Kritik ayrca herhangi bir bilgi t r n n istem -bam sz ve tarafsz olabilecei argm a nnn im knszln da kaba bir indirgem ecihkle deil, ama bilgiyi gerekliin bir paras olarak kendi treyi vasatna gtrerek ve orada retilm esinin nedenlerini aratrarak bil ginin ksm iliini tantlam akta ve hakllatrlm asnm istem lere bal b u lu n d u u n u da gsterm ektedir. B unlar eletirel teorisyenlerin geni bir ekilde paylatk lar tu tu m lar aklayan boyutlardr, ancak eletirel teorinin yapsn belirleyen esas etm en, olum suzlam a dncesidir. Bu d n ce zam an zam an b t n c l eletirin in h akllatrm sz kalm asna da yol am tr. Sonradan, eletirisinin b tnletirici etkilerinin b ir biim de aklda ve dilde tahribata yol aabilecei d n len A dornoyla post-yapsalc d

n rler arasnda o rtak b ir dam ar bu lu n m as anlam sz deil dir (Jay, 1984: 21-2). H aberm asm , bireyleri bask ve tah ak k m d en k u rtu ld u u iyi ve adil b ir to p lu m (u n ) ideasm a bal eletirel teorinin kesinlikle en sadk izleyicilerinden biri old u u n u tek rarla m ak faydal olacaktr. Bu ideanm da F ra n k fu rt O k u lu na bata Aydnlanm a olm ak zere deiik kanallardan geldii ni b iliy o ru z. S o ru n bu d n c e n in g erek letirilm esin in m eto d u n u bu lm ak deildir ve felsef b ir phe de yoktur. A ncak bu proje, ok eski bir so ru n u , teoriyle pratiin nasl ilikilendirilebilecei so ru n u n u ortaya karm aktadr. O ku lu d orudan etkileyen Kant, Hegel ve Marx gibi d n rler akim praxiste ve teoriyle pratik arasndaki iliki de gerek leebileceine inanm lard. K antta ve A ydnlanm ada gr d m z akl d n ce sin in akl, yarglayan ve uzlatran b ir m erci olarak aldn bilm ekteyiz. Zaten teorinin hakllatrlm as ve zgrleim i engellem esi nedeniyle pratiin olum suzlanm as sadece aklla m m kndr. H aberm asa g re F ran k fu rt O k u lu n u n gerek hedefi olan teori ve pratik arasndaki ba, pratiin hl arasal akl ve teknik bilin ta rafndan belirlenm esi nedeniyle itibarn yitirm itir (Roderick, 1986: 22-62). H ab erm asm eletirel teori iindeki k o n u m u ya da z g n l b u rad ak i tartm a k o n u su n d a da - z g rleim e gi den bir yol olarak epistem olojinin sosyal bir teori olarak k o n u m lan d rlm a s- sergilenm eye alld gibi bir eye baldr: D ncesinin yeniden inac karakteri. A ydm lan m an m m o d ern itey le eklem lenm esi, iyi ve adil bir to p lu m u n gereklem esi olarak akl ideas, evrensel pragm atikte dilin pozitif ilevi vb. tem alar bu yeniden inac k arakterin belirleyiciliini tam akta ve tam am lanm as m m k n bir A ydnlanm a projesiyle kavranm aktadrlar. Eletirel teori n in k en d in d en nceki kuann m utlaklatrd kavram
57

sal k u tu p lam alarn stesin d en de bu zellii sayesinde ge lebilm ektedir. rnein dil H aberm as iin bir tah ak k m va satdr ancak yine ayn dil evrensel olarak geerli b ir ileti im teorisi ve pragm atiine de im kn verm ektedir. letii m in toplum sal olandan ayrtrlm as ve insan t r n n ye n id e n re tim in i m m k n k lan em ee in d irg en ilm esin e karlk, dille iletiim in sahih yapsyla tabiatn glerinin alabileceini savunm aktadr (1972: 287). Dilde rt k bir ekilde b u lu n an evrensel b o y u tu n kefedilm esi, gerekle tirilebilir b ir zgrleim pro jesin in kurulabilm esi iin bir n art tekil etm ektedir. zgrleim projesinin hakllatrlm asysa, ilke olarak h er insana atfedilebilen ortak zer lik ve so ru m lu lu k gerekliliklerinin dilsel b elirlenim ini zo ru n lu klar.

58

KNC BLM

EPSTEMOLOJ VE ELETREL TEOR

Birok alanda sergilendii zere eletirel teorinin durd u u balam , F ra n k fu rt O k u lu n u n to p lu m sa l p ro jesin in baz b enzer zelliklerinin karlabilecei teorik bir birlik gs term ez. Bu nedenle, O k u l'u n b t n yelerinin paylat bir epistem olojik yaklam n b u lu n d u u n u iddia etm ek yanlt c olacaktr. G erekte de teorik bir gvde olarak eletirel te ori k arak ter olarak bylesi genelletirici herhangi bir niyete izin verm ez. K ant, H egelci-M arksist k k en leri hari o l m ak zere H orkheim er, A dorno ve M arcuseye o rtak olan b ir m iras b u lu nm ad bilinm ektedir. Sonu olarak, bala yc bir b t n olarak bir eletirel teori epistem olojisi b u lu n d u u n u d n m ek a n am il olm ayacaktr.

Max Horkheimer
Hegelci eilim lerine ram en, H orkheim er eletirel teori ie risinde bilgi ve istem arasndaki ilikinin nem ini savunan ve eletirel bilginin istem inin insan v aro lu u n u n gelitiril m esi o ld u u n a (B ernstein, 1979: 180) iaret eden ilk kiiy
59

di. Eletirel ve geleneksel teori arasndaki farkllk, ona gre b u noktada yatm aktadr. G eleneksel teori znelerin yzyze geldii ve yaad elikileri d o n d u rm a k ta ve s rd r m ekteyken, eletirel teori zneleri, varolularnda rt k bir ekilde b u lu n an elikilerin bilincine getirm ektedir. G ele neksel teoriler olarak, idealizm ve ortodoks M arksizm ger eklik h akknda tketici bir bilgiye sahip bulunm akla, ola n n ve olm akta olann gereini kavrayabilecekleri iddiasn dadr. H orkheim er iinse,
eer kavram ve varlk arasnda indirgenilemez bir gerilim varsa, bizim bilgimiz henz sonul deildir ve o zam an hi bir nerm e eksiksiz bilginin erefine sahip olduunu iddia edemez (Horkheimer, 1972: 127).

Burada gereklikle karlarken znenin yetersizlii (s nrlar) belirtilerek, gereklerin kavram larla tketilebilecei d n cesi reddedilm ektedir. G erekliin k o n u m u b u rad a artk k en dinde deil, insan t r n n m addi ve entelektel o lu um unda grlm ektedir. Gerekliin alglanabilirlii h l bilginin asl bir kaynadr ancak deneyde olan m utlaklatrlam az ve bilginin doru kayna olarak ele alnam az. H o rkheim er epistem ik kavram larn kutup lam asnn indirgenilem ezlii dncesini gelitirm i ve kendisini bylece zn en in nesne ya da n esnenin zne zerindeki ncelii ni tanyan m ateryalist ve idealist y anlsam alardan k u rta r mtr. 13u yanlsam alarda zne ve nesnenin etkileim i y an l y o ru m lan m ve b u n larn avn to p lu m sal b t n l n p aralar old u u ve zn en in b u n lar am ak zere rettii grlem em itir. zne ve n esnenin etkiletii balam , bilgi n in retildii balam la zdetir. H orkheim ere gre eletirel teori idealar ve toplum sal gereklik arasndaki b o lu u , dnceleri tarihsel balam larnda kavrayan ve onlar ger eklikle yzletiren yukardaki ereveyi izleyen ikin ele60

tiriyle b elirlem ek tey d i (H eld, 1983: 133). K avram nesne

(gereklik) ve zne (dnceler) arasndaki dolaym layc g t r; g erek lik kavram sal olana, n c e le n e n k avram lar araclyla d n trlr. E pistem oloji bu anlam da olgular, o lduklar d u ru m d a n baka bir d u ru m d a olabilecekleri esasnda kavram aktadr. H er olgu snrl bir o lgudur ve birok im kn yasaklam akta dr. N esnesine yeterli olan bir m etod, bu teze yaslanm aldr. Buna bal olarak am pirik aratrm ann dourgular bir ol g u n u n baka bir ey olabileceini gsterm ek zere k ullanl m aldr.1 H o rk h e im e rin e p iste m o lo jiy e k atk s ta rih s e llik ve "d o lay m iam a k av ram larn a verilen m erk ez n em de de grlebilir. Eletirel teorinin dnceleri tarihsel balam la rnda ele aldn, bunlar tarihsel deneyim in form lar ola rak kabul ettiini ve ayn zam anda bu dncelerin tarihsel olarak dolaym landklarm belirttiini sylem itik. Tarihsel ierikli bir epistem oloji toplum sal olarak belirlenm i tarih sel olu u m larn farkndadr: Bilginin retim ve datm m e kanizm alarn d o ru d an etkileyen kavram sal krlm a ve in alar bu tez d o ru ltu su n d a oluturulm aktadr. zne ve nes ne arasndaki ikilik kendi tarihsel bo y u tu n d a alm aktadr. Bilginin yaratt ilev de tarihsel olarak anlam l klnabilr. Tarihsellik ve dolaym iam a birbirlerinden ayrlam azlar: Tarihsellik dolaym lam anm (yani bilgi ve ona ilikin olarak ne d n l rse, tarih, istem , snf m cadelesi, hkim bir s n f k arm a v aro lan d u ru m u n s re k liletiriltn esi, bilm ek iin bilgi vb.) keyf olm ad anlam na gelir; dolaym iam a da tarihsel olarak ilevsel olabilir ve tarihe m uhtevasn ve rir. Bu ekilde bir tarih m uhtevasn bir sre deildir ve ola m az da.. Eski ve yeni pozitivizm leri de ierm ek zere geleu 1 A dorno da am pirik aratrm alarn yapabilecekleri ko n u su n d a benzer dnce lere sahiptir, bkz., Adorno, 1977: 68-86.

61

neksel epistem olojiler tarih in m uhtevasndan soyutland inancna sahip olsalar da, tarihi olduu gibi kabul ettikleri n in fark n d ad rlar ve fakat bu tarihi, ierisinde tarihin de v aro ld u u ep istem ik s rece dahil etm ez le r (K illm inster, 1979: 195). Teori ve p ratik arasnda eletirel teorinin kurm aya alt balant yalnzca insanlarn varolan artlardan duyduu a c la rd a n gelm ekte ve akla balanm a id d iasn d a b u lu n m aktadr. H orkheim er toplum sal pratiin toplum sal-tarihsel gerekliin belli bir dnem i o lduunu gstererek, p rati in bugnde k u ru lu b ir sre olduu ve akln m dahalesini g erek tirm ey en b u g n n k u s u r s u z lu u d n c e sin e kar k m ak tad r. H o rk h e im e rin b u n o k ta d a k i h ak lla trm aktr: Eer teori, pratik ve tarihsel olarak daha iyi bir to p lu m u arayan in san etk in li in in telosuysa, akl her zam an insanln bask ve tah ak k m d e n d u y duu aclan tayan ilerici g ruplarn bir referans noktas olm aldr. Akl, teori ve pratiin dolaym lanm a uradr ve b u g n n yetersizliini gsteren bir lttr. Tarihte yer alan m cadeleler doru ve geerli bilginin gzkt, teori ve kavram larn test edildi i bir ura tem sil ederler (H eld, 1983: 192). H orkheim er b u m cad elelerin akl ve insanlarda m cessem o ld u u n u ekler. R asyonel bir toplum iddias, bylesi b ir argm ann olm azsa olm az artn tekil etm ektedir.

Theodor W. Adorno
Balang o larak A d o rn o n u n genelde felsefede zelde de epistem olojideki yaklam nn H orkheim er ve M arcuseclen o ld u k a fa rk l o ld u u n u h a tr la tm a k y a ra rl o la c a k tr. A dornon u n epistem olojik d n celerin in b y k bir ksm n ieren kitab Z ur M e tak ritik der Erkenntnistheorie en te lek t el k ariy erin in o ld u k a erk en d n em lerin d e yazlm
62

o lu p ,2 H usserlci fenom enolojinin bir eletirisi niteliinde dir. A dorno tem ellerle ilgilenen her trl epistem olojik gi riim e kardr, n k bu giriim ler eyletirm eyle so n u lan m ak ta ve to p lu m sa l ta h a k k m o n to lo jik olana (H eidegger) d n t rerek katlatrm aktadr. A dornon u n yap maya niyetlendii ey epistelom ojinin bir m etaeletirisidir. n k H usserl pozitivizm i eletirm esine ram en, o lu tu r duu ey pozitivizm i tersinden tekrarlam aktr: Bir toplum u ilevsel klan ve to p lu m u n analiz edilebildii olgular, ol gular olarak olum lam ak. A dorno felsef ve epistem olojik kavram larn toplum sal ve tarih sel ztlk la r n esn eletird i i d n c e sin d e y o u n la m aktadr. lgisi, felsefenin m uhtevasnda to p lu m u n bir b t n olarak tem sil edilm e biim idir. Bu ekilde kavranan bir felsefe kapal bir sistem olarak anlalm adka kendisine i sel olan so runlar zem ez. Eer felsef anlam ann nesne! tem elleri anlalabilir klnrsa, b u n lar belirli toplum sal e lik ilerin n esn e le tirim leri o ld u k la rn d a n , beeri bilim ler geleneksel felsef sorulara k tutabilirler. A dornon u n zne ve nesne tartm as (1982: 497-511) buna bir rnek olarak g sterileb ilir. O n a gre zn e ve n e sn e a ra sn d a k i ayrm e p is te m o lo jik o lara k a n la m s z d r n k h an g i t rd e n o lursa o lsu n bilen bir zne, yine hangi t rd en olursa olsun bilen b ir nesneyle karlam aktadr. B unlar arasndaki iki lik hem gerek hem de yanltcdr. G erektir, n k belli bir an iin zne ve nesnenin gerek ayrm asna iaret eder; yanltcdr, n k bu ayrm a m utlaklatrlam az ve episte m olojik bir balang noktas olarak alnam az. A dorno n es n en in nesneliinin, znenin zneliine bam l b u lu n d u u n u ve b u n lar arasndaki ilikinin herhangi bir m evcut d u rum un" gerek tarihsel ve toplum sal glerce biim lendi2 Kitap 1956da yaym lanm olm akla birlikte, ikinci D nya Sava balam adan nce O xfordda kald sre ierisinde kaleme alnm t.

63

rilm ekte ve clolaym lanm akta o lduunu belirtm ektedir. Ba ka bir deyile, "toplum sal olarak bilinen ey, bu dolaym lam anm bir gstergesi olabilir. T oplum sal olan kavram ak s o ru n u n y an ltc k a ra k te rin in an lalm asn a im k n v er m ektedir. Bilen zne, A dornoda her zam an akn bir zn e d ir ve tarihsel-toplum sal bir corpustur: D olaym lam ayla b i im lendirilen n esn en in kavram salna ve nesneyle znenin ilikisinin toplum sal yeniden retim ine gre akm latrlm aktadr. N esnenin ncelii A dorno tarafndan tannm akta ve k a bul edilm ektedir, ancak bu d u ru m sadece sz edilen n ce lii -n e s n e n in ncelii- k u ra n eyin nesnelem esinin gide rilm esiyle kavranabilir olm aktadr. zne ve nesne birbirle rine in d irgenilem ezlik tarlar. zdeletirici olm ayan bir d n ce bu elikisel sreci ne zne ve nesne arasnda bir zdeleim e ne de bunlar arasnda bir indirgem ecilie yas lanarak zm eyi am alam aktadr. A dorno b u n u yaparken fenom enolojist objektivizm ve realizm in km azlarna gir m em ektedir. Tekrar etm ek gerekirse: K avram sallm ( z nellik erevesi) yokluunda hi bir zam an nesne(llik) kavranam az. Kavram grnm ez olunca, nesne de varolm aya cak tr (Held, 1983: 213). Dolaysyla zne ve nesne b irb ir lerinin varlk sebepleridir. znelliin oluum u, b t n l toplum sal olduu kadar kavram sal da olan nesneden=gereklikten gelm ektedir; kavram sal kavram sal-olm ayann, ya ni n esn en in b r yzdr. A dornon u n sonraki kavram sallatrm olan (olum suzlayc anlam nda) N egatif Diyalektik, ayn zam anda zdele tirici olm ayan dnce olarak da adlandrlm aktadr ve bu d n ce biim i ikin eletiriye dayaldr. Burada ey b t n dierlerle ikin balants iinde kavranm aktadr (A dorno, 1973: 25). Bilgi iin tarihin anlam ya da bilginin tarihsel yan znenin nesneye gsterdii eilim ler kadar, tarihsel bir
64

bak asyla n esnenin dier nesnelerle ilikilerini yerletir m ek ten baka b ir ey deildir. N esn en in tarih selletirm e yoluyla iselletirilm esi, A dornon u n n esnenin tarihte dolaym land isel tarih i kavram yla neyi kastettiini gs term ek ted ir. N esne v arolan im k n la rn b ir gstergesidir. Nesneyi bilgiye sokm ak, n esnenin gerekletirilim lerini ve b t n sm rlanm larn da sokm aktr. Btn bilgi epistem o loji ve felsefenin bilinen nesnelerinin vasat olan gelenekte paylalm aktadr. Eletirel teo rin in savunduu bilgi de bu gelenekte yer alm aktadr; o zam an yaplacak ey bu gelene in anlalm asdr - bilinen nesnelerle bilginin tarihsel dolaym laycs olarak. zdeletirici olm ayan d nce ya da ikin eletiri, eletirel teorinin bu hedefine katkda b u lu n m aktadr. A d o rn o n u n zn e ve nesne arasn d ak i kaba zdeletirim lere kar km as, zne ve n esnenin dolaym z ve d o laysz o larak bize verildii ek lin d ek i yanl d n ce d en k ay n ak lan m ak tad r. D olaym lanm olm ak tarih selletiril mi ve gelenekselletirilm i, daha dorusu bir gelenee so k ulm u olm a anlam tam aktadr. kin eletiri bu gerei, kavram ve nesne, tarih ve zne, idealar ve m addi dnya vb. arasndaki ilikilerde aratran epistem olojik bir giriimdir. Byle bir eletirinin nesnesi, nesnenin gereklem esi ve s n fla n d rlm a s n n saland artlarca k arlan m a k ta d r. Eer nesne ideasm n kendisi ve varoluu arasnda bir eli ki varsa, bu eliki nesnenin v aroluunun (gerekliin) a labilecei bir ekilde yoru m lan ab ilecek tir. Bu ekilde bir y o ru m lam a, zn e n in b elirledii n o rm lara gre n esn e n in gerekletirim inin hangi lde yerine getirildiini gster m ek olacaktr. Dier taraftan A dorno, tam da reddettii eyi sylem ekte dir: D n m ek , z d e le tirm e k tir (1973: 5). D n m e sreci zdelik dncesinde gelim ektedir; zdeletirim 65

d e n k u rtu lm a n n a resi y o k tu r. D iy a le k tik b u n o k ta d a A dorno iin, rasyonel zdelii biim len d iren rasyonel form larda kendisini negatif olarak yeniden ina ederek, z deletirici o lm ayan b ir d n c e b iim in in k u ru lm a sn a hizm et etm ekte, zdeliin snrlam alarnn stesinden gel m enin bir yolu olm aktadr. D iyalektik, zde-olm aylm n artd r ve ilk bakta bilinlilik ve tanm ann kavram la rn ikiliklerini belirli ve kesin form larda kavradklar anla m nda rasyonel zdelik tarafndan ku ru lan tem el zerinde hareket etm ektedir.

Herbert Marcuse
M arcuse, H orkheim er ve A dornodan daha so m u t bir epis tem oloji d n ce sin e sahip olarak, h er eyden nce, d n t r lm esi ve zgrleim le zdeleti rilebilm esi gereken pratikte k ay n ak lan b u lu n an bilgi retim srecine iaret et m ek zere kavram larn potansiyelini gsterm ek am acyla diyalektiin nem ini vurgulam aktadr. Bilginin deerlendi rilm esi pratik te gerekleir. Toplum sal gerekliin pratiiy se tek b ir yolla kapsanlam az. Belirli bir anlam d a siyasal o lan n v u rg u lan m as, M arcusen in b t n d n c e le rin d e m erk ez bir nem e sahiptir. M arcusede H egelci m otifler H eideggerci-M arksist b ir balam da b irletirilm ektedir; r nein insan kavram nn yerini, epistem olojide m addi bir te m eli old u u d n le n to p lu m sal b t n l k te k i in san n varo lu u kavram alm tr. Eletiri dncesi H orkheim er ve A dornoda olduu gibi M arcusede de nem li ve ilevsel b ir etm endir. M arcuse eletiri dncesini barbarlk ya da zgrle yol aan m evcut artlarn eletirisi olarak alm ak tadr; m evcut artlarn doru bilgisi o zam an, pratikte z lecek olan bu ikilem in bilgisi olm aktadr. M arcusenin tarih kavram , tarihsel artlarn bilgi reti66

m inde nem li bir rol oynadn gsterm ek zere em atize edilm itir, ancak bilginin tarihsel belirlenm ilii bilgide i kin olan b t n p o tansiyelin tketildii an lam n a gelm ez. M arcuse, tarihi b t n c l bir balam da grm ez; tarih kavra m insanlarn so m u t varolularna, yani belirli bir zam anda ki b ire y le rin d n y a d a v a ro lu la rn a iaret etm ek ted ir. D nyada-olm ann biim lenm esi bilgi tarafndan ynlendilrilm ekte ve anlam l klnm aktadr. Bilginin onto lojik k arak teri bu ekilde kalm am akta ve diyalektik tarafndan, h e r hangi bir tekil ya da genel d n y ad a -o lu u n gerekte ok daha rasyonel form lara dntrlebilecei gsterilerek tarihselletirilm ektedir. D iyalektik m evcut b ir dnyada-oluu n da nceden d n t r ld n gsterm ektedir. M arcuse a prori olarak znelci ve nesnelci yaklam lara itiraz etm ekte ve aadaki yarglar ne srerek eletirel bir bilgi ve toplum teorisi nerm ektedir:
1. insan hayatnn yaamaya deer olduu ya da dahas yaanlr klnabilecei ve klnm as gerektii yargs. Bu yarg bt n entelektel abalan belirlemektedir, ... yadsn mas, teorinin kendisini de yadsr. 2. Verili bir toplum da insan hayatnn dzeltilm esi iin zgl im knlarn ve bu im knlar gerekletirecek zgl yol ve aralarn da bulunduu yargs (Marcuse, 1970: 10).

O zam an bilgi teorisi de epistem olojik b ir aba olarak, in san hayatnn yaanm aya deer olduu ve yaanlabilir kl nabilecei eklindeki ilk yargya dayanarak ve m evcut d u ru m d a yer alan im knlarn gerekletirilm esinin zgl yol ve aralarn d an birisi olm aktadr. Eletirel teorinin klasik d n ce le ri, teo ri ve p ra tik arasn d ak i b a lan t, te o rin in eletirel ilevi vb. bu iki yargda gsterilm ekte ve Marcuse bunlar her zam an teori iin vazgeilm ez olarak deerlen dirm ektedir. O na gre, bilgi so ru n u n a nesnelci yaklam ,
67

gerek lik ya da n esn ed e so ru n la ra yol aaca teziyle bu yarglarn dnda kalm a iddias tarken, te yandan znelci yaklam gerekliin dzenledii ve kavram sallk ve y u kardaki yarglarn dikkat etm esi gereken rasyonel form lara itib ar etm em ektedir. B irbirlerine k art g r n m esin e ra m en, bu iki yaklam da nesnelcilik k o n u su n d a zdele m ekte, gerekliin ve b u g n n yaam aya deer olup olm a d k o n u su n d a susm aktadrlar. O ysa yaplm as gereken, d en ey im d e b ee rile tirilm i olan gizlem ek yerine, in san hayatn k u su rsuz hle getirm ektir - bu M arcusenin bilim den de bekledii bir eydir (M arcuse, 1978: 231-236).

68

NC BLM

S o sy a l T e o r i O l a r a k E p i s t e m o l o j i

stem Kavram
Bilgi toplum sal zneler tarafndan kendisine tarihsel olarak atfedileni yanstr, bir baka deyile bilgi, kendisini reten ve d n t ren insan istem lerini gerekletirm ek zere orta ya k m ak tadr; ancak h em en b elirtm ek gerekir ki b u is tem lerin bilgide m tekabil bir yansm as yerine, znede ve gereklikteki krlm a biim leriyle yansm asndan szetm ek gerekir. Bilgi bir yanstm a ilikisi ierisinde dnlyorsa, yanstt eyde znelerin ilgilerinin varl sz konusudur. stem kavram bilgide gizlenm i olan, bilgiyi, retim bi im leri ve n edenlerine gtrerek aa karr. Bu kavram ayn zam anda bilgi so ru n u n u n , m m k n bilginin m eto d o lojik so ru n larna ya da bilginin dnyann bilim selci1 anla lmasyla snrlanm am as gerektiine de iaret etm ektedir.
1 H aberm asn bilim selcilikten, m m k n bilginin bilim le zdeletirilm esini kasdettiini biliyoruz. Buradaki anlam , m m k n bilgilerin, bilim dnda istem ynendirim li, buna karlk bilim in istem den bamsz bir bilgi olarak kavra nlm asna d en k dyor. Bkz., H aberm as, 1977.

69

G erekliin karm ak yaps, kendisine tek ve belirli bir b i im de yaklalm asna izin verm ez. stem yaplar gereklik te kklem itir, bu n a gre gereklikte olan tarlar. O za m an istem ler gerekliin karm ak yaplarna gre, kendile rini rgtlem ek zorundadrlar. Burada istem kavram n ta rih sel b ir p e rsp e k tif iin d e tan m lam ay a ve H a b erm asn iaret ettii baz n o k talan belirtm eye alacam, K anttan beri epistem olojik abay belirleyen temel sorun nesnel bilginin olabilirliidir. K ant bilim i, m m kn bilginin bir kategorisi olarak anlam tr ve term inolojisinde bilim fel sefe tarafndan kapsanm akta ya da hi olm azsa felsef olarak kavranm aktadr. Bilimi felsefeyle kavram ak bilim in nesnel ya da d o ru bilgiyle zde olarak tannm am asn gerekti rir. H aberm asm bilgi-kurucu istem ler tezi, bilim in bylesi bir kavranlm da ilevsel olm aktadr; ancak o, felsefenin bi lim ler hiyerarisinde ilk olm a iddiasn reddetm ektedir. Fel sefe tabiat bilim lerini de ierm ek zere dier bilim lere ncel ve nceden-verili olarak ele alnm am aldr. Felsefenin bir balang no k tas olarak m utlaklatrlm as, epistem olojik srete aratrlan bilginin anlam ve ilevi kon u su n d a yeter siz kalm asn getirir. Ne bilim ne de felsefe kendilerinde ve olduklar gibi anlam l ve ilevsel klnamazlar. Bilim sadece, bilginin snrland ilevle deil, anlam yla da ilgilenm eli dir, Felsefe, kendisine isel olan kavram sal sorunlarla ilgile nerek b t n y le soyut bir dil o y u n u olarak kalm am aldr. Bilginin bir istem e balanm olm as karln to p lu m sal p ratikte bulur. H er t r bilgi ortaya ktnda, a priori olarak bir istem e balanm tr. Toplum sal pratik ya da to p lum sal hayat burada, zelde toplum sal b t n l genel de de gereklii hatrlatm aktadr. Tez old u k a yalndr: G ereklik her zam an zgl bak alarndan kavranlr, k avranlr ve alr. H aberm as, feozmosun tam am lanm a s olarak biim lenen bir theoria ideasm a dnm ek istediin
70

den ve kozm ozun tam am lanm as, d n t , lm esini de zo ru n lu kldndan, bu tez, H aberm asm genel bak asyla tu tarl olm aktadr. stem yapsal-bilisel bir etm en olarak, d n m sreci ve b u srecin kendi k en d in i anlam asnda gereklikle kar karya gelen epistem ik znenin abasn anlam l klm aktadr. stem , praxis (hayat) ve bilgi arasnda bir dolaym laycdr (O ttm an, 1982: 79-97). Praxis ve bilgi arasndaki iliki am pirik ve akn zellikler gsterm ektedir. stem ler, am pirik ve akn olan ayn boy u tta birletirirler ve K an ta hem en tarih-d, Hegelde m u tlak ve M arxta t ketici olan (belirli bir aam ada, snfsz bir to p lu m da ni ha bilgiye ulalacan ngrm esinden dolay bu noktada H aberm as tara fn d an p o zitiv istik o ld u u d n lm t ) evrensel ve akm zneye sabitlenm i ya da braklm deil lerdir. B ilg i-k u ru cu istem ler, zn e d ik k a te a ln m ak szn toplum sal hayata yaklaldnda, "genel ynelim ler ya da genel bilisel stratejilerid ir; bilgiye klavuzluk ederler ve gerekliin ele alnm asn ve zerinde eylenm esini salayp, bylece ilevsel hale gelirler. nsan t r n n tarih in d e te m elleri vardr ve insann kendini biim lendirm e srecinin m antna yaslanarak insann tabiatla m cadelesini dolaym larlar, yani bilginin znesi, bilginin nesnesi olarak al nacak eyi oluturur. ey, zne, beer istem leri gerekliin (balangta bilginin en b yk nesnesi) bir kere k urulm u bir ey olarak su nulm asna yarayan aralar olarak alglan d k a n esn e o lm aya balar. K antt a priori kategorilere benzerler, ancak akm tarihsel b ir zneye gerek duym azlar ve akm deillerdir; am a ken d i k en d ilerin i b iim lendiren bir m anta ve bu m antn kavrayna sahip o ld u k larn d an b tnyle gereklikte igal ettikleri yer esasnda aklanam azlar, dolaysyla akm m sdrlar (quasi-transcendental). stem ler, araclklaryla gerekliin terih ve zerinde hareket edildii tem el m odlardr (Held, 1983: 297).
71

H aberm asa gre, hayatn tem el artlan b ir istem yaps na sah ip tir (1981: 194). Bu tem el artlar insan t r n n ken d in i korum as (varkalm as) ve k endini kurm asdr. Bu iki artn sresel ifadesi, sonra detayl olarak tartlacak em ek (alm a) ve etkileim dir. H aberm as, insan t r n n yeniden retim ve ken d in i-k u rm a srelerinin artlar n n biyolojik kavram larda kategorize edilem eyecek ekilde em ek ve etkileim tarafndan kltrel olarak belirlendiini sylem ektedir. Toplum sal hayatn yeniden retim i yalnzca, em ek (arasa! eylem ) ve etkileim de (iletiim sel eylem ) ya da insanlarn kendilerini ko ru m a ve ku rm a etkinliklerinde [kullandklar] bilginin anlam ve ilevini im eden bu y eni den retim i bilgilendiren bir kendini-biim lendirm e (selfform ative) sreci varsa m m kndr. Arasal ve iletiim sel eylem in artlar ayn zam anda m m k n bilginin nesnellii nin artlard r (H aberm as, 1981: 211). stem ler toplum sal p ratikte ve toplum sal pratiin tem el artlarnda biim lendirildiklerinden, istem kavram toplum sa! pratii kuran art lar olm akszn tanm lanam az. H aberm asm verdii form l yalndr: Bir hayat yaps, bir istem yapsdr. B ilgi-kurucu istem ler H im len dirici b ir n ite lik tarlar n k , bilginin n esn esi o larak d u ra n eyi o lu tu ru rla r (B ernstein, 1979: 192). E m ek ya da etkileim tarafndan desteklenilen ve s r d r len ve gerekliin bir paras olan nesne, insan t r n n k en d in i korum as ve kurm as srecinde konum lanm olarak, ayn zam anda toplum sal hayatn arasal ve iletiim sel eylemle rgtlenm esine katkda bulunur. H aberm as, H ork h eim er gibi insan etkinlikleriyle ilikili olarak bilginin baat tarihsel ve toplum sal olm ak zere e itli boyutlar ihtiva eden, istem artlarn d a su n u ld u u n u belirtm ektedir. Bilgi bu sfatla, varln em ek ve etkileim le reten bilen znenin bir r n d r ve nceden k u ru lu bir dnya, tabiat ve toplum da ilem ektedir. Bu u n su r bilgi

n in etkileyicilii ve belirleyicilii altn d a y en id en re til m ektedir. H aberm asm em ek ve etkileim olarak adlandrd srelerle tabiatn tarihe d n t r lm esi istem -yaplarm ca gerekletirilm ektedir. nsan t r n n varkalm a m cade lesinde tabiatn ve nesnelerin denetlenm esi, y nlendirilm e si ve kullanlm asyla, yine insan t r n n k en d in i-k u rm a srecinde dier yaayan organizm alarla etkileim e girm esi istem lerle anlam l klnm akta ve geri-beslem e denetim i ya plm aktadr. Toplum sal zneler, hayat d en ey im lerin in r gtl paralarnn sonular olan renm e m ekanizm alary la k en d ilerini evresel artlara u y d u rm ak iin aba sarfetm ek ted ir. z n e le rin e y lem lerin d e ig d sel am alar ve toplum sal snrlam alar arasndaki ikilem in tanm lanm asn gerektiren kendini biim lendirm e sreci, etkileim yoluyla b u renm e m ek an izm alarn n artlarm b iim le n d irir ve tarih sel o larak m m k n k lar (M cC arthy, 1984: 59). Bu n o k tad a toplum sal p ra tik tarafndan istem lerin retilm esi s o ru n u n u n dorudan, H aberm as iin ne sadece bir orga n izm an n deien b ir evreye u y u m u ne de tam am lanm a srecindeki hayat balam ndan uzakta katksz bir rasyo nel varln edim i (1981: 197) anlam na gelen bilgi so ru nuyla ilgili olduu dnlm elidir. G erekte istem kavram bilgiyi nceden belirlenm i am pirik ya da akm kavram lara indirgem eyi hedeflem ez. B ilgi-kurucu istem ler m utlak ola rak bilgiye ncel deillerdir, ona sadece klavuzluk ederler. stem lerin bilgiyle ilikisi bir ynlenim ve strateji ilikisidir. Toplum sal hayatn m uhtelif sreleri, istem lerin gelim esi nin vasatn sunarlar. stemler, bilginin daim a toplum sal z neleri bilgide bir istem e ynelten belirli bir am a iin re tildiine iaret etm ektedirler. Bilgideki istem lerin bizi ger ekliin zgl bir am a iin snrlanm asna gtrm esi to p lum sal hayatn verili artlarna uyarlanm ve bu artlar ta rafndan seilm i bir am ac oluturm aktadr.
73

Epistem olojik olarak istem kavram , bilgi teorisinin Kant eletirisinin am ac olan m m k n bilginin artlarna yne lik b ir ura olm asndan kaynaklanan bir iz tam aktadr. H aberm asm belirttii gibi, akln istem i kavram ilk olarak K ant tarafndan gelitirilm i ve sonra Fichte tarafndan eyle yen aklla balantlandrlm tr (1981: 198). Kant istem ideasnn bir nesne ya da eylem in varlna ait olduunu var saym aktadr. Pratik akim kendisini, akln kurallarna gre belirlenen katksz istem olarak adlandrlacak pratik hazzn da y er a ld iyi id e a sm d a ta n m la m a k ta d r (K ant, 1949: 162). K anta gre bu t r istem , patolojik istem i de ie ren eylem in nesnesinde deil, eylem in kendisinde b u lunabi lir. Akim, yani pratik akim kurallaryla uygunluk iinde ye rine getirilen eylem i veren deneyim in deerlendirilm esi, pa tolojik istem gibi ihtiyatan kaynaklanm ayan, akla zerklik ve so rum luluk atfeden etik em peratife braklm aldr. Kant, pratik akln teorik akla ncellii ya da pratik bir akln alan o ld u u n d a n m oral felsefe erevesinde z g rl n nasl m m k n olduunu aklarken, m oral yasalara tbi olan ey lem deki katksz istem in akl duyum salhm am pirik artla r ind an k o ru d u u n u iddia etmitir. Katk bir istem , sra dan denevim den tretilem eyecek, ancak m oral bir hissedi le elde edilebilecek bir akl ideasm a dayanmaldr. Bu tem a s rd rlrse, zgrln am pirik olarak bir nedene balanam ayaca grlebilecektir. K anta gre, btn istem nihai olarak p ratik tir ve buna gre de, Kant lem e (akln te orik yanm veren ne bilebilirim, pratik akl ideasm veren ne y a p m a ly m ve teorik ve pratik akln b tn l n veren ne
m id edebilirim sorular), K antm A ydm lanm am n tem el il

kesi olarak setii bilm eye c ret et! m ottosunda da sergi lem i olduu zere, aklla bilginin edinilm esini gerekli klan balanm akim pratik ynelim i ideasm koym a biim i ol m aktadr. Bu ksa deerlendirm e, K antta b ilg i-k u ru cu is
74

tem lerin izini gsterebilir, ancak teorik akim pratik akla d n m n n eksiksiz aklam asndan yoksundur; akln bu am aca ynelik edim i cevaplanm am olarak braklm aktadr (Haberm as, 1981: 203). Fichte K ant cevabn tek taraflln grm ekteydi, n k so n u ta teorik akl p ra tik akla ilke olarak bam l ol m aktayd. Fichte, m oral felsefedeki Kant kategorik em peratifin p ratik akim so nucu deil, akln edim inin bir r n o ld u u an lam n a gelen b ir biim de k en d i zerin e d nm srecindeki akim pratikliini (practicity) sarih bir e kilde tantlam tr (H aberm as, 1981: 207). F ichte akim edi m inin zgrleim ci g c n n akim kendisinde ikin o ld u unu, b u n u n p ratik aklda g r n r hale geldiini ve buna gre de akln her zam an bir istem e balandn ve bu d u ru m u n bilm e ve eylem e arasnda bir balant o lu tu rd u u n u belirtm ektedir; istem kendi varln zaten b enin zgrleim e y n elik k en d in i d n m s recin d e b ulm aktadr. stem akla ak olan ve o n u n tarafndan desteklenilen k en d in i d n m s re cin i y a ra tt n d a n , b u a n lam d a akln edim i istem olm aktadr. Kant istem eylem le, Fichteci is tem akln edim iyle (gereklem esiyle) aklda yeralm aktadr (Fichte, 1970: 3-85). Fichte bir istem in o lu u m u n u k en d i sini ve dnyay reten m utlak bir epistem olojik-toplum sal b e n in re tim iy le a k la m tr. H a b e rm a sm b u n o k ta d a e p iste m o lo jik a b a n n k e n d is in i-k o n u m la y a n b ir b e n in o luum srecine indirgenm esine ynelik itiraz, niin Hegel ve M arxta bilgi-kurucu istem leri karakterize eden n o k talar vurguladn da aklam aktadr: Hegel ve M arx, K ant ve F ic h te yi tam am lay arak , tarih se l ve to p lu m sa l o larak artlanm in sanlarn kendilerini korum a ve biim lendirm e m c a d e le s in e g iri tik le ri d n c e s in i g e li tirm ile rd ir. E pistem olojik abay gerekten belirleyen iki tem el sre, b u n lar olm aktadr.
75

stemler, Bilgi ve Bilim


E p istem olojideki H aberm as proje, dnyay b ilin ir klan ku ru cu zne tarafndan oynanan rol ve bu sfatla dnyann her zam an nceden k u ru lu olduu ve b t n karm aasyla toplum sal pratii bir b t n olarak biim lendiren toplum sal znenin tem el etkinlikleri, yani em ek, etkileim ve g arad lyla dnyaya m dahalede b u lu n d u u bir erevede ta nm lanabilir. Ideologiekritik ve pozitivizm eletirisi bu am a ca hizm et etm ektedir, ancak H aberm as Bilgi ve Beer stem * l e f de analitik gelenek tarafndan tartld ekliyle bilim felsefesinin ayrntl sorunlaryla ilgilenm em itir. Sonralar^ tah rif edilm em i bir iletiim i garanti eden bir evrense! pragm atik iin H aberm asm dil felsefesiyle ilgilenm esi, sz edi len iletiim in herhangi bir toplum sal teorinin am ac o ld u una inanm as nedeniyledir (H aberm as, 1979: 1-68). O na gre, evrensel pragm aliin grevi m m k n anlam ann ev rensel artlarn belirlem ek ve yeniden ina etm ek tir, Ben zer ekilde, toplum sal bir teori olarak epistem olojinin gre vi, pozitivizm ve bilim ciliin ncelikle reddettii (Hesse, 1982: 99) epistem olojik tem elleri zerine d n erek d en e yin m m k n nesneler d n y asn n genel artlarn b elirle m ek ve y en id en ina etm ektir. Bilgi, istem ve bilim gibi epistem olojik konu ve kavram larn zdeletirilm esi ve ye niden ina edilm esiyle oluan grev, gerekliin bilen zn e den bam sz olarak nesnel o lu u m u n u savunan ve dnyay olduklar ve toplum sal olm ayan bir ekilde tanm landklar biim iyle bir olgular evreni olarak alglayan yaklam larn tehlikelerine kar baklk kazandrlm aldr. H ab erm asn bilisel istem ler teorisi bilginin toplum sal konum sallam ln gsterm ektedir n k bilisel istem lerin altn da bilginin farkllam as toplum sal hayatn em ek, etkileim ve iktidar ilikileri balam nda farkllam a
76

s tarafndan belirlenm ekte ve bu ne bilgi ve toplum sal h a yat arasnda bir totoloji ne de kaba bir indirgem ecilik tekil etm ektedir. Bilimin m ahiyeti ve bilim in hakikat kavram la ryla olan ilikileri hak k m d ak i tartm alar H aberm as tara fndan yle bir balam da ele alnm aktadr ki, H aberm as k o laylkla analitik ya da pre-analitik bilim felsefesi so ru n lar nn stesin d en gelebilm ektedir. H aberm as bu felsefede b i lim olarak kabul edilen eyin, kendisinin am pirik-analitik bilim o larak ad lan drd eye tekabl ettiini ve tabii ve toplum sal hayatta teknik olarak kullanlabilir hle gelmesi iin bizim tarafm zdan aklanan m m k n deneyim alan na ait olan genel nerm elerin altna sokarak gereklii d e netlem ek ve y nlendirm ek am acndaki teknik istem ere vesinde analiz edilebileceini savunm aktadr. renm e m ekanizm alar araclyla toplum sal hayat tara fndan ynlendirilen epistem olojik aba bilgi-kurucu istem leri retm ektedir; bu istem ler toplum sal hayattaki m m kn deneyim lerin formalize edilm i paralardr. stem lerin bir birlerinden ayrdedilm esini salayan ey em ek, etkileim ve g ilikileri tarafndan kurulan toplum sal pratiin kendisi olarak grlebilir, Toplumsal hayatn bir ges olarak em ek (alm a), in san t r n n k en d in i-k o ru m a s ve sreklilii dem ek olan toplum sal ihtiyalarn karlanm asn salayan bir yeti k azan d rdndan, tabiata y n len en her toplum sal birey iin tarihsel evrim in kanlm az kld renm e m e kanizm alar araclyla teknik istem i retm ektedir. im di istem lerin b irb irin d en nasl farkllatna ve bu farkllam ann bilim lerin ku ru lm a biim ini nasl etkiledii ne bakalm . B urada H aberm asm erken pozitivizm , Peirce, D lthey ve F reud eletirileriyle ayrntl olarak ilgilenilm eyecektir. n k bu isim lerle ilgilenm ek ayn zam anda p o zitivizm , pragm atizm ve tarihsicilikle ilgilenm ek anlam na gelecektir. A ncak H aberm as farkl b ilg i-k u ru cu istem lerin
77

treyiini bu istem ler tarafndan belirlenen bilim lerin nesne-alanlarm Bilgi ve Beer stem lerd e gsterm ektedir. Szgelim i, H aberm as bu yaklam larn kavram sal tek-yanlln. kendi teknik istem kavram nn b t n pozitivist gelene in epistem olojik ve ontolojik olarak yapm aya niyetlendii eyi ihtiva ettii iddiasndadr. Ayrca tarihsel olarak birbiri ne k art ve elikili g z k e n y ak lam larn k e n d i istem kavram etrafnda bir araya getirilebilecei inancndadr.

Teknik s te m ( m p irik -A n a litik Bilimler)

Haberm as srarl bir ekilde pozitivizm in yanl nesnelcili ini ve teoriyle pratik arasndaki ilikilere bakm a biim ini eletirm ektedir. N esnelcilik epistem olojik balam n dn da bilimsel abann nesnelerinin (ki bu nesneler epistem olo jik balam tarafndan kurulm aktadr) varlnn m m kn ol mas ve bilginin yklenm iliini, yani bilginin deerden-bamsz olabilm esini ya da retildii ereveye etkisinin olm a m asn ya da bu ereveden etkilenm esinin bilincine varm a yan teoriyle p ratik arasndaki yanl anlalan ilikiler anla m na gelm ektedir (Keat, 198.1: 66). K antm m m kn deneyi m in zn elerin in akn bilin tarafndan denetlendiini sa v u n d u u n u hatrlayacak olursak, burada b u n u n tersine, Hegelin Marx eletirisi kullanlarak toplum sal-tarihsel artlar zne ve nesnenin karlat bir balam a yerletirilmilerdir, karlkl ilikilerinde izledikleri yolu belirleyen evrensel bilinlilie deil. H aberm as yaln bir ekilde m m k n deneyi m in znelerinin verili zgl bir tarihseliikteki insan tr ta rafndan denetlenip, retildiini belirtm ektedir. nsan t r n n ynlendirdii ilk istem olarak teknik istem, dsal d n yayla karlarken insan em einde kklem ektedir. T arih sel m a te ry a liz m in y e n id e n in a s n d a H ab erm as, toplum sal olarak rgtlenm i ve beer olan ile olm ayan

arasndaki etkileim in p ratik olarak m m k n olduu m ad di tem eli re te n em ein, b t n beer etkinliklerin ve insa n n trsel tarihinin tem elini tekil ettiini gsterm eye giri mitir. (H aberm as, 1979: 30-148) Toplum sal olarak rg t lenm i em ek toplum sal em ek kavram nn beer hayatn yeniden retim form u o larak (H aberm as, 1979: 132) in san tarih in in tarihsel evrim ine asl bir zellik kazandrm a kon u m u n d ad r. O zam an insann toplum sal olarak rg t lenm i em ee katlm as z o ru n lu hale gelm ekte ve bu zo ru n lu lu u n anlalm asndaki istem toplum sal hayatn tikel m om en tleriy le yen id en retilm esi iin hayat olm aktadr. Em ein rgtlenm esi a priori olarak m m k n teknik d en e tim deki gereklii nesnelletiren teknik istem i yaratm akta dr. Em ekle teknik istem e sahip olunm as, gerekliin akl ya da istem gibi akn kategorilerin ynlendirilm esiyle, in san em einin rgtlenm esi ve yeniden retim i iin fa yd al klnaca b ir ekilde nesnelletirilm esi anlam na gelm ekte dir. Bu sfatla gereklii k av ram ak zere k u llan la n kav ram sal r n t am pirk-analitik bilim leri verm ektedir. (H a berm as, 1981: 138) Toplum sal olarak rgtlenm i em ein davransal a geri beslem elerle denetlenm ekte ve baarya yn len d irilm ek te dir. Bylece teknik istem , insan t r n n doal evrim inde srekli bir ekilde ortaya karak ken d in i tam am lam a m cad elesine k a tlm a k tad r (M cCarthy, 1983: 62). P eircein pragm atizm i bu boyutla ilgilenm ektedir. H aberm asa gre Peircein pragm atizm i toplum sal olarak rgtlenm i emei y n len d ire n am asal-rasyonel geri beslem eyle y an stla n alkanla dayal davran kavram a ve rasyonalize etm e gi riim id ir ve tek n ik istem i toplum sal hayata yerletirm eye alm aktadr. D avransal ebekeler tarafndan tam am lan dndan, H aberm asm bu k onudaki argm an em ein dav ransal rgtlenm esinin insan hayatnn tem el em peratifle79

rin d en birisi olan teknik istem araclyla am pirik-analitik bilim lerin nesne-alanm verm ektedir. G erekliin tek n ik istem araclyla nesnelletirilm esi, olgu ve nesneleri ndeyilem eyi ve denetlem eyi am alayan belirli bilim ler tarafndan m m k n deneyim in nesnesinin k av ran lm asn d a gzlem lenm ektedir. A m pirik-analitik b i lim lerden gelen bilgi, am pirik-analitik bilim lerin nesne-alan m d ak i m m k n sonular garanti etm esi anlam nda ndeyileyicidir. (H aberm as, 1981: 308) Teknik istem gerek likle daha n ced en niyetlenildii ekliyle ilgilenm ek am a c n d a o ld u u n d a n , etk ileim a rtla rn a ev rilem ey en ve eer insann tabiatla olan ilikileri olarak d n l rse b i lim sellik ncesi dnem e ait pratikteki belirli hedefleri elde etm ek zere bireylere yardm etm esi erevesinde anlal m ak zorundadr. O lgularda ve nesnelerde arad ey, o nla rn ynlendirilm eye ilikin bir yeterlilik tayp tam adk lardr; bylece am pirik-analitik bilim lerin nom olojik n e r m eleri ve bu bilim lerin so n u larn n uygulanabilirlii tek n ik istem le zd etir. Bu da y u k a rd a k i b o y u tla rn ayn am ala -d e n etlem e ve y n le n d irm e - gereklikteki n esn el letirilm i s reler z e rin d e h arek et ettii an lam n a gel m ektedir. A m pirik abann nesneleri, toplum sal ve tarihsel artlar na baklm akszn b t n bireylerin ortak olduu t r n k o ru n m asn d a tabiatla m badelenin kuruculardr. Bu d u ru m da ayn akn ge yani teknik istem le belirlenm ektedir. Am p irik-analitik bilim ler snrl bir deney tarzna" iaret eder ler ve bu n a gre nesneler bu tnodda kavranlm akta, "davra nlar nedensel yasalar ve arasal olarak ynlendirilebilir n e s n e le rd e g z le m le n e b ilir b ir e k ild e k u r u lm a k ta d r (H eld, 1983: 305). N esnelerin gzlem lenm esi, nesnelerin h arek et edi d u ru m la rn n basit b ir tasviri o lm ak tan ok, b u n larn dsal gereklikle girilen m badelece yerine getiri
80

len ilem lerin baar ya da baarszlnda aktif olup olm a dklarnn gsterilm esidir. H aberm asm pozitivist ve yararc m an tk zerindeki tar tmas tabiat bilim lerinin nasl teknik olarak kullanlabilir bilgiyi retm eye y n len d irild i in i tantlam aya h izm et e t m ektedir. H aberm as tabiat bilim lerinin ortaya koyduu b t n bilginin iddia edildii gibi teknik olarak kullanlabilir b ir b iim d e k a ra k te riz e ed ilem ey ece in i s a v u n m a k ta d r (Lobkow icz, 1 9 72: 203). Ancak H aberm as am pirik-analitik bilim lerin n erm elerinin yapsnda isel olarak rgtlenen zgl zelliklerin ve bu bilim lerin kulland geerlilik id dialarnn pozitivist bilim tarafndan bu sfatla savunulm adm n farkndadr. Esasta bu erevedeki ve m etodolojik olarak ynlendirilen rasyonel fakat soyut bilim kavram na itiraz etm ektedir. Bu n o ktada H aberm as, bilim sel etkinliin olgular ve bir b t n olarak toplum sal pratik arasndaki ger ek ilikileri ngren so m u t b ir giriim o ld u u n u b e lirt m ektedir. Bu form lasyonda, am pirik-analitik bilim ler biim sel a b ann zneleraraslm a iaret etm ek ve sadece b u nedenle, pragm atik anlam da bilim sel giriim prosedrlerinin m eto dolojik nem ini kavram akla birlikte. Peirce tabiat bilim le rin d e m cessem olan tek n ik istem i tan m am ak ta ve kavram sallatram am aktadr (H aberm as, 1981: 137). A m pirikanalitik b ir balam daki nerm elerin anlam teorilerin ina s ve b u n larn test edilm esinin m eto d larn m arkasnda y atan n e d e n i o rtaya k o y m ak tad r. n e rm eleri balam ak zere ku llan lan h ip o tetik -d ed k tif m etod n erm eler ara sn d a y asa-benzeri genellem elere yol aabilir. Bu ereve ierisinde ifade edilen teknik istem , am pirik-analitik b ilim lerin teknik olarak kullanlabilir bilgi" retm eye girim esi ni aklam akta, ancak b u bilginin ve k u llan lab ilirli in in hakllatrlabilecei tem eli sunam am aktadr.

Pratik stem (Tarihsel-Hem eneutik Bilim ler)


H ab erm asn te k n ik istem i ak la m a k zere kulland to p lu m sa l o la ra k rg tle n m i em ek (alm a) kav ram , epistem olojik bir kavram aklam ada kullanlan sosyolojik b ir kavram dr. Ayn ey, ok genel olarak d n ld n d e sosyolojik karl dnce, iletiim ve etkileim , verili bir to p lu m d a tekil bireylerin karlkl anlam as olan pratik is tem kavram iin de geerlidir. zne ve nesnenin dolaym lam a uraklar olarak em ek ve etkileim , ilkin Hegel tara fndan tinin biim lenm e srecinin ahlak alanna tam am la yc ve tin in olum asnn farkl biim leri olarak kullanlm tr, a n c a k zn e ve n e s n e n in tb i o ld u u d o la y m la n m a em ek ve etkileim iin ayn deildir; em ein diyalektii et kileim in diyalektiinin sahip olm ad zelliklere sahiptir ve de vice versa. Hegel bu sreleri karakterize eden farkl lklar grm eye m uktedirdi: Em ek znenin kendisini bir e ye ve etrafndaki nesneleri de eylie d n t rd bir et kinliktir, etkileim se dilin kullanm yla iletiim olarak so n u lan an ve dilin destekleyip s rd rd kltrel bir gele nek olarak ilem ekte ve toplum sal hayatn bir paras ola rak bireylerin d n t r c eylem lerim dolaym lam aktadr. Pratik istem Hegel tarafndan anlald ekliyle etkilei m e ve H aberm asm gelenekselletirilecek toplum sal p ra ti in hayat-alanlarm srdrlm esi iin bir zo ru n lu lu k ola rak alglad karlkl anlam ann zneleraraslyla bal dr. Bu istem bireylerin ve gruplarn kendilerini anlam alar n m m k n klan h erm en eu tik anlam a araclyla, bireyle rin ait olduu kollektif gelenekler ve tekil hayat tarihleri ta rafn d an garanti edilen bir to p lu m u n snrlanm am uzlam form una yol am as dzeyinde, herhangi bir bireyin ta n n m asnn yokluu anlam na gelen iddetten kaynaklanan tehlikelere m eydan okum aktadr; toplum sal pratiin d e ri
82

ninde yer alm akta ve tarihsel-herm eneutik bilim lerin nesne-alanm oluturm aktadr. u halde pratik istem
... teknik istem den, nesneletirilm i b ir gerekliin kavra nlmasn deil, ufuklar ierisinde gerekliin ilkin bir ey olarak gzkebildii karlkl anlam ann zneleraraslnn korunm asn amalamasyla ayrlm aktadr (Habermas, 1981: 176).

H aberm asm bilim ler arasndaki farkllklarn epistem olo jik erevelerine verilen nesnelerin farkllam asna bal ol d u u n u keskin b ir ekilde ifade eden D iltheye ilikin tar tmas, toplum sal hayatn pratik ve teknik olarak y n len dirilm i bilim sellik ncesi nesnelerinin zneleraras bir e kilde dolaym lanm dnce inalarnn klavuzluuyla ve rild i in i g sterm eyi am alam aktadr. D n c e n in inas, nesnelerin ve olgularn karm aasnda ortaya kan sorunlar zebilir ve bu ina olm akszn, tabiat ve etrafm zda olup bitenler bize yabanc kalr; bu inayla bireyse! ve kollektif hayat deneyim leri kavram sallatrlm akta ve anlam l kln m aktadr. Teknik istem , d n ce ile d n lm olan ve d n ce n esnelerinin ayrldj tem eli verm ekte, pratik is tem deneyim ve dnce yaplarnn birbirine kart ze m ini gsterm ektedir. Baka b ir deyile, zne ve nesne ara sndaki uzaklam a kendiliinden ortadan kaldrlm aktadr. Tekil boyutlarndaki toplum sal pratiin hayat-balam lar, zneleraraslm r n olarak anlam lara katlan bireylerin hayat-tarihi araclyla kurulm aktadr. D ilthey bunlarn b i reylerin hayat balam larnn ifadesi o ld u u n u sylemiti: Dilsel ifadeler, eylem ler ve szel olm ayan ifadeler. B unlar karlkl olarak b irb irlerin i yorum lam aktadrlar. Bu le m eye ili k in k e n d in i a n la m a e tk in li i o rta k tr. "B en , "Bene o rtak olan d a an lalm ak ta ve anlam l olm aktadr. P ratik istem in ynlendirildii eylem tipi son tahlilde isel
83

olarak szel olan ve olm ayan ifadelerde rgtlenen gnde lik dil tarafndan dolaym lanan etkileim lerdir ve bu istem, k endi d n m selliine sahiptir. Buna gre gndelik dile dayanan h erm en eu tik aba iletiim sel eylem in (etkileim ) dayand zgl bilisel b ir istem , p ra tik istem tarafndan ynetilm ektedir. A m pirik-analitik bilim lerde gerekliin bir kere ve b t n zam anlar iin verili bir erevede, yani bilen zneye tabiatn dsallm da; tarihsel-herm eneutik bilim ler de ise verili herm eneutik bir balang-noktasndan m m k n olan eylem -ynlendirici anlam ann znelerarasm a ba kla k av ran id g r (H aberm as, 1981: 195) sylenebilir. Buradaki so ru n aslnda basittir: Bireyler, bir zneleraras an lam lar m atrisin d e h arek et e d e rle r (H eld, 1983: 307). H ab erm asn iaret ettii gibi, b u eylem ler fenom enoloji, h erm en eu tik ve dilbilim sel felsefe gibi felsef gelenekte yer a la n m u h te lif e ilim le r ta ra fn d a n y o r u m la n m a k ta d r (1971: 1 8 4-285). Bu n o k ta d a D ilth ey in n em i, in sa n n kulland ve araclyla insanlarn bilinliliklerini sem bo lik ve anlam l rr.tlerde nasl biim lendirdiklerini ve ge litirdiklerini aklayan V erstehenin epistem olojik giriim e sokulabildii sem bolik sistem lerin m erkeziliini savunarak k lt rel bilim leri, tabiat bilim lerinden fakllatrm aya al m asnda yatm aktadr. D iltheye gre Verstehen m etodolojik bir ilem dir; G adam er ise h erm en eu tik abay bir m e ta k u rum olarak dilde tem ellenen retken bir giriim olarak d e erlendirir. Gadam er, Verstehen i herhangi bir konuya girii salayacak m etodolojik bir ilem den ok, o n u in san hayat nn tem el ve asl bir d u ru m u olarak grm ektedir. Verstehen so ru n u dil so ru n u n d a n sonra gelir, anlam a varln bize ve dile b o rlu d u r nk. Bir dil renilm eksizin, Verstehen o r taya km ayacaktr. Verstehen anlam ay zn e leraraslk ta, verili bir m etni ya da so m u t bir k u ru m u yorum layarak ger ekletirecektir. D iltheyin Versteleni geriye yneliktir; bir
84

bireyin ya da m etnin gemiini bugnden kalkarak yorum la m ak zere kullanlacaktr. G adam er gem i kadar b u g n n de y orum lam a iin nem li o ld u u n u savunacaktr. Gadam ere gre yorum lam a gelenekleri vardr ve yorum lam ayla elde edilen bilgi bu geleneklerde retilm ek durum undadr. nyarglar, n d e erlen d irm eler anlam aya bir engel deil, yardm tekil ederler. G adam er bilgi-geleneklerinin tarihsel b o y u tu n a iaret ederek, kltrel bilim lerin insan t r n n tarihselliinden m stani olam ayacan ve bu tarihsellin anlalm asnn kendim izin de anlalm asyla sonulanaca n gsterm ektedir. O na gre Verstehen dil tarafndan biim lendirilen eletirel-pratik bir boyuta sahiptir. H aberm as da, d ier taraftan dile bir m etak u ru m o larak g n d erm e y ap m akta ancak, dile yaklam dilin dier toplum sal kurum larla olan ilikileri balam nda kurulm ayan G adam eri ele tirm ektedir; rnein Gadam er, dilde gizli b u lu n an iktidar ili k ile rin i a n la m a k ta g l k e k m e k te d ir (H a b e rm a s, 1983: 312). H aberm as ne G adam er tarafndan dile atfedilen ontolojik ncelik deasm paylam akta ne de bilginin k en disine ncel olarak bilgi re tim in d e gelenein otoritesini tanm aktadr. G adam eri bilgi gelenekleri gibi otorite yap larnn k u ru lu u n d ak i iktidar ilikilerinin ilevini kavrayam am aktan t r de eletirm ektedir. H ab erm asa gre h e rm e n e u tik hayatn d n ce -t retici yaplaryla ilgilenm ektedir. (1981: 173) Bireyleri znelerarasla balayan ey h e rm e n e u tik o larak y n len d irilm i karlkl anlam a ve belirli bir zam an dilim indeki znelerin eksiksiz bir kendini anlam a form lardr. T arihsel-herm eneutik bilim ler olgular kendilerini kuran standartlarla iliki ierisinde belirlenm i olarak alm ak tad r. Tarihsel-herm en e u tik bilgi h e r zam an, yo ru m lay b alan g tak i d u r u m uyla dolaym lanan y orum cu tarafndan y o ru m lan m ak ta dr. Eer yapsallam herhangi b ir gelenek varsa, yorum cu
85

b u gelenei ilkin kendisinin daha sonra dierlerinin d u ru m u n a uygulayacaktr. Ben~zdelii y o ru m cu ve gelenek arasndaki bu m badelece biim lenm ektedir. G l bir e kilde rgtlenm i toplum sal k u ru m lar bu m badele s re cinde yardm ederler ancak onlar da iktidar ilikileri tara fndan dolaym lanm aktadrlar. H erm eneutik bu noktay ge nellikle ihm al etm ektedir. P ratik istem Kartezyen bir istem dir ve b e n ve b e n in epistem olojik olarak ayrm bir ek ild e a n lalm asn a b a ld r.B en in k en d in i an lam as Senin anlalm asn gerektirir. Ben olm adan Senin olm as im knszdr ve vice versa. B en ve Sen arasndaki iliki ler ve b unlarn karlkl anlam as deitirilebilen ve yeni form alara d n t r leb ilen pratik b ir boyutu z o n m l u k l m aktadr. K ltrel hayat b u b l n m en in s rd r lm esi ve zengin letirilm esi asndan son derece nem lidir. Eer k lt rel hayatn form lar istenilen dzeyde gelim ezse, iletiim m e kanizm alar zneler arasndaki etkileim i destekleyecek bir m uhtevaya kavuam ayacaktr. T arihsel-herm eneutik b ilim ler k ltrel olarak k u ru lu gelenekler tarafndan dolaym lan an tarih sel-h erm eneutik bilgiye ynlendirilm ilerdir. A n lam ve Verstehen bu noktada her zam an gelenek bam ldr.

zgreim ci stem (Eletirel Bilimler)

imdiye kadar tartlanlar, gerekliin belli bir bak a sndan nesneletirim leri o lan istem lerin birbitleriyle ilik i selliini aklayan bir em ada zetlenebilir. Heideggerci bir anlam da bu em ann ilk konusu dnyadaki varoluuyla in sandr. n san n kendisine em ek ve etkileim yoluyla dsallam as, in san t r n n k u ru lu u (entelektel etkinlik) ve k en d in i k o ru m asn d a (m addi etk in lik ) yer alan renm e biim lendiren m ekanizm alar bu varoluun bir paras ola
86

rak Hegel, M arx ve F ran k fu rt O kulu ile H aberm as tarafn dan kavram sallatrlm tr. Em ein s rd r lm esi, insann v ark alm a m cad elesin e k atk d a b u lu n a n tek n ik denetim iin tabiatn nesnelletirilm esi am acndaki teknik istem ara clyla m m k n d r; lekik istem in alan gereklikte am pirik-analitik bilim lerin nesne-alann biim lendirm ektedir. P ratik istem tarafndan klavuzluk edilen etkileim sreci gndelik dilde insanlarn birbirlerini anlam alarnda kkle m ek te ve ta rih s e l-le rm e n e u tik b ilim le rin n e sn e -a la n n oluturm aktadr. G ereklik zerinde zneleraraslk uzlamyla eylem de b u lu n m a anlam nda pratik istem gereklii to p lu m sa l klm aktadr. G ereklik bu sfatla toplum sal, daha sonra da tarihsel bir kla b r n d r lm ek ted ir; baka bir deyile gereklik toplum sal ve tarihsel olarak sn rlan m akta ve b iim lendirilm ektedir (Keat, 1981: 82), Bu em a da eksik ve H aberm asm izdii resm i tam am layacak olan, zgrleim ci istem ve o n u n d o urgulandr B urada H aberm as y o ru m cu lar ve h atta k en d isin in bile zgrleim ci istem ve o n u n k o n u m u hak k n d a ayrntl bir aklam a sunm am olduu belirtilm ek durum undadr. Bu istem t r n n teknik ve pratik istem lere tam am layc old u u, ancak baz zam anlar bu istem lere ncel ve onlar am b u lu n d u u belirtilm ektedir. H aberm as'm ieologiekritik ve psikanalizin birer rn ek tekil ettii eletirel bilim leri ve z grleim ci istem i ele alnda bile zgrleim ci istem in b e lirsiz k o n u m u kolaylkla gzlenebilir. H aberm as ak bir e kilde ad geen yaklam larn da bilim sel olarak k u ru lm a id d iasn tam alar ve bilgi p ro b lem in in bilim selci yanl anlalm asna dm eleri nedeniyle olduklar ekliyle hakllatrlam ayacam belirtm ektedir. F reud bu erevede zik redilebilir (H aberm as, 1981: 214). Buna ilave olarak H aberm asm l m odeli (istem ler, eylem ler ve bilim ler) ve bi lim ler ile istem ler arasndaki farkllatrm b t n y le ta t
87

m in edici deildir ve som ut olarak desteklenm e ve akla k av u tu ru lm a ihtiyac d u y m ak tad r (G iddens, 1979: 70). Dier taraftan H aberm asm psikanalizi ele al biim i Freu d u n yaklam na uym am aktadr ve b u ikisi arasnda psi kan alizin tem el kavram larnn k u llan ln a ilikin olarak birok farkllklar vardr (Keat, 1981: 94-132). zgrleim ci istem insan t r n n yaratc m elekelerinin gvence altm a alnm asna h izm et etm ektedir. N eyin nasl yaplm as gerektii iddetin davet edilem eyecei bir ekilde insanlara braklm tr. Bir zam anlar A ydnlanm anm insana rasyonel ve dsal baskdan ve otoritenin iktidarndan k u r tulm u olarak hareket etm e yetisi olarak atfettii nokta, bu istem t r n n zem inini oluturm aktadr. H aberm asa gre tarih, b t n y le krlk ve bilind bir ekilde o lu tu ru l m u bir sre deildir. Tarih diyalektik olan gizler; zgrleirne kar tahakkm , akla kar gelenek, bilgiye kar m it ik ilem leri tarih sel s re cin gerek eleridir. Bu n ed e n le kendi zerine dnm e sreci bu ikilem in yalnzca bir b o y u tu n d a n ib aret olam az, yani ierisinde zg rleim in de b u lu n d u u bir tahakkm b o yutunu tarih bize verm ektedir ya da zgrleim orun i usu ierisinde tah ak k m n de yer alabileceini tarihsel srece giderek grm ek m m kndr. Buna ram en kendi zerine dnm e yetisi snrldr ve in san n ideal-rasyonel yetenekleriyle eit ve zde deildir. Tarih kendi zerine d n m n aynasdr; zneler tarafn d an a priori paylalan dnyaya ve toplum a ilikin olarak, varolan d u ru m u n anlam n bilinlilie g etirir. Bu anlam kendisini dorudan belirleyen ve nceden ideolojik olarak belirlenm i eleri ierm ektedir (H aberm as, 1972: 22), H a berm as im diye kadar dolayl ve bilind bir ekilde deneyim lenen eyin, kendi zerine d n m sreci araclyla dolaysz ve bilinli artlara d n t r ld n eklem ekte dir. Sonu olarak toplum sal p rati in ik tid ar ve tah ak k m
38

olarak gzken irrasyonel form lar, bun larn rasyonel ina larnn altnda kavranlm aktadr. zgrleim ci istem in tarihi rasyonel d n cenin bala d noktaya k ad ar geri g t r leb ilir - d n ce n in ya da bilm enin beklenen ve istenen bir d u ru m a ulam ak iin k lavuz olarak g rlm esinde tr. H akikat ideasm a d u y u lan inan b u n u n b ir so n ucudur. A ydnlanm a felsefesinde grld gibi, akla bir zgrlk ve m it, k orku ve baskya kar m cadele arac olm a zellii atfedilm iti. Dolaysyla zgrleim deki istem toplum sal insann olum asna ve to p lum sal varoluun otorite ve gelenek tarafndan bask altna almyla, k r tabiat glerinin stesinden gelebilm e iktida rna ait olm aktadr. Teknik ve pratik istem ler herhangi bir ekilde insann kendini retm esi ve yeniden retm esi s relerine gtrlebilir, ancak bu d u ru m d a b u n larn treyii ve varlk sebepleri dok u n u lm am olarak kalm aktadr. Bi reysel ya da to p lum sal olarak y n len d irilsin , bilinliliin grnm leri, bireyleri m evcut artlar zerinde dnm eye, onlar olum suzlam aya ve zgrlem e isteiyle am aya m u k tedir klm alarn d an t r tarihte kendi zerine d n m srecinin olum asna ve gelim esine iaret etm ektedir. Tek nik ve p ratik istem bilgide bu trden bir istem in dom asn (zgrleim ) zo runlulatrm am aktadr. Bilgi ve istem ara sndaki gerek ve doru birlik bu istem tryle salanm ak tadr (Held, 1983: 318). H aberm as zgrleim ci istem in eletirel bilim lere yol a tn b elirtm ektedir. A ncak eletirel bilim lerin ne yapt sorusu, bir soru olarak cevaplanm am bir ekilde kalm ak tadr. nk H aberm as eletirel bilim lere bir rn ek olarak psikanaliz ve ideologiektritik'i zikretm ektedir. Felsefe eleti rel olabilir, tabii eer bilinli olarak bilginin ve toplum sal hayatn anlalm asna katkda bulunabilecek bir kendi ze rine d n m e gcne sahipse. Bu gereklilik felsefeye ve bi89

lim iere insanm zgr gelim esine engel olan tahakkm ve b asknn ilga edilm esi am acyla znelerin tarih ve toplum karsndaki tavrnn kavram sallatrlm asyla ilgili bir g rev yklem ektedir. Eletirel bilim e bir m odel olarak psika naliz rneini ele alan H aberm as, psikanalizin hem bir bi lim dal olarak kendi zerine d n m e bo y u tu n a sahip o l d u u n u bem de znelere k endi zerin e d n m e im kn tandn sylem ektedir. P sikanalizin kavram sallatrlm asyla ilgili deiik yaklam larn olduu bilinm ektedir, a n cak burada psikanalizin H aberm as tarafndan ele alm bii m iyle ilgilenilecektir. H aberm asa gre psikanaliz, birey, terapatik olarak ynlendirilen kendi zerine d n m ihtiya cnda o ld u u n d an , bir yeniden ina gereiyle kendini bi im lendirm e srecindeki bireyi aratrm aktadr. H aberm as psikanalizi, ryalara, davran ve eylem lere iaret ederek bi reyin k endi gelim esine bir engel olarak grd eylere n ed e n olan e tm en lerin so rg u lan d b ir t r h e rm e n e u tik olarak deerlendirir. H aberm asm kurgulad ekliyle psikanalizin zellikleri n elerd ir ve eletirel bilim olarak neler yapm aktadr? H er eyden nce psikanaliz analist ve analizan arasndaki ili kiyle ilgilenm ektedir. Psikanalitik aba analizanm ac ek m esine yol aan sem ptom larn kendisini yanl anlam aya ve dolaysyla da yanl davranm aya itm e nedenlerine y n len dirilm itir. Ryalarn bir m etin olarak yorum lanm as, "tah rif edilm i bir m etnin anlam m deil, m etnin tahrif edilm e s in in a n la m n kavram aya y n e lik tir (H aberm as, 1981: 220). Analist ve analizan arasndaki iliki (diyalog) iki d zey g erek tirm ek ted ir. B irincisinde a n a liz an m gem iinin analitik (nedensel) bir yeniden inas, kincisinde ise diya log araclyla, analistin analizanm kendini biim lendirm e srecinde ortaya kan engelleri kavram as ve top lu m u da ierm ek zere d dnyaya ynelik davransal ynlenim i
90

etkileyen bilinalt gdleri tem ellendirm esi sz k o n u su dur. Burada analist, analizann davransal yapsnn znelerarasl tah rif ettiini d n m ek ted ir. kincisi, gem iin (bireyin) b u g nne ynelik olarak yorum lanm as psikanalitik m odele hizm et etm ektedir. Bu m odel iki boyuta sahip tir; ilkin nedenseldir; n k baskc glerin tah ak k m al tnda b u lu n an birey tarafndan bilinsiz bir ekilde retilen rahatszlklar m ekanizm asn aklam aktadr; h e m e n e u t ih tir n k d n y an n y o ru m lan m asn d a yanl bilinliliin r n olan ve M arx tarafndan ideolojilere atfedildii ek liyle alan, F reudunsa yanlsam alar olarak adlandrd etm enleri deerlendirerek bu m ekanizm ann anlam n yo rum lam aktadr. P sikanaliz analist ve analizan arasndaki diyaloga sahip olm aldr, n k bireyi u ya da b u yolda hareket etm eye iten bilinalt etm enleri aa karm ak yeterli deildir; a n cak an alistin b u ld u u n edenler analizana m akul ve kabul edilebilir gelmelidir. A nalist tarafndan tasvir ve tem sil edil dii ekliyle analizann gem iinin yeniden ina sreci, analizann kendi d u ru m u hakknda dnebilecei yorum lay c (herm en eutik) bir ilem e dayanm ak zorundadr. Analist ve analizan tarafndan paylalan iletiim vasat dzeyde h azrlanm aktadr (Held, 1983: 321). lk dzey psikanalitik bilginin tem el kavram sal m odunca grld ekliyle ana lizana atfedilen patolojik terim lerdir. kinci dzey, ilk d zeyden elde edilenleri yo ru m lam a dzeyidir; y o rum lam a bireyin ken d ini olu tu rm a srecindeki am pirik verilerle il gilenir. nc dzey, bireyin hayat-tarihini yeniden ina etm e niyetidir, bylece daha nceki dzeyler terapatik bir istekle birlem ektedir. Bu dzeyde kendi zerine d n m n analizan iin m m k n olabilecei ekilde bireyin hay at-tarihinin yeniden inas gerekletirilm elidir. Bu sala nrsa, analizan kendisini yeniden biim lendirm eye giriebi
91

lir. Burada vurgulanm as gereken nokta, srecin teorik d zeyde balam as, am pirik verilerle zenginletirilm esi ve so n u ta p ra tik te d o ru la n m a s d r. H a b e rm a s p s ik a n a liz i M arx n to p lu m teo risiy le z d e le tirir, n k M arx da esasta to p lu m u n tarihi ve b u g n hak k n d a geleceini de belirleyebilecek bir bilgi t r gelitirm eye kalkm t (H a berm as, 1977a: 9). P sikanalizin bu biim de k u rg u lan m as, p sik an alizin de kaldrabilecei bir takm eksiklikler ierm ektedir, ancak bu k u rgulam ann hedef ve grevi b u trden bir abann nesn e lerin i veren m m k n d en ey d e eletirel bir b ilg in in elde e d ilm e b i im in i g s te rm e k tir. B irey m m k n d e n e y in nem li bir parasdr, toplum da. Psikanalizin nesnesi to p lum tarafndan dolayl ya da dolaysz bir ekilde "deform e" edilen bireydir. N rotik bireyin hareket etm e biim ini gs teren dil ve davran toplum sal bir erevede aklanm aldr. Teknik istem davrann denetlenm e ve ynlendirilm e p otansiyelinin aa kartlm asnda i grr. P ratik istem tahrif edilm em i iletiim iin dili tem izlem ektedir. nceki istem karakter olarak nedensel ve nom olojiktir, sonraki ise yorum layc. zgrleim ci istem kendisini psikanalizde n e densel ve yorum layc b ir erevede tu tara k b u boyutlar birletirm ekte ve onlar am aktadr. Psikanalitik aba am pi rik ve h erm en eutik m etodlar kullanm akta, ancak bunlar belirli bir am a - z g rle im - iin gelitirm ektedir. Bireyin gem iini aa karm ak im kullanlan bilginin nasl ge litirildiini gsterm ektedir. G em iin bu bireyi nrotikletirdii (eer b u n u M arksist kavram larla sylersek snfl toplum da yabanclam ) sanldndan, bireyin ne olduu ve ne olabilecei uraklar arasnda gerekletirilen eletirel kendi zerine d nm ce klavuzluk edilm e ihtiyacndaki zneler, b u g n kendilerini zgr b ir ekilde biim lendire cekleri gelecee (bu sefer snfsz to p lu m ) ynelik olarak
92

deerlendirirler. Bu deerlendirm eyi m m k n klan bilgi, eletirel b ir bilgidir. B unlar psikanalitik srelerden kar tlm as gereken hususlardr. Tpk A ydnlanm a rneinde o lduu gibi, burada da bireyler kendi akl ve yaratc gle rini zgrleim am acyla kullanabilm ek iin m evcut artlan ve kon u m lar hakknda doru bir bilgiye sahip olm ak iste m ektedirler (N icholas, 1971: 269). Psikanalizin bu biim de kullanl epistem olojinin toplum sal b ir teoriye d n t r lebileceinin ilgin bir su n u m u n u da yapm aktadr.

stemler ve Toplumun Kuruluu


H aberm as iin ayn anlam a geldiinden insann toplum sal o luum u kavram yerine, top lu m u n k u ru lu u kavram ku l lan lab ilird i. n sa n t r n n g ereklikle a priori istem ler erevesinde karlatn b elirtm itik. D eneyim in rg t lenm esi (deneyim burada genel anlam da gereklikle zde tir) to p lu m u n k u ru lu u n u n artlarn da yaratr. Bu durura bir bireyin toplum sal geliim i ve kim lik o lu u m u iin de geerlidir. E m ek (alm a ), etk ileim (e y le m ) ve ik tid a r; tek n ik , p ratik ve zgrleim ci istem lerin toplum sal ve tarihsel k ar lklardr. B unlara tekabl eden bilim ler ise am pirik-anali tik, tarih sel-herm eneutik ve eletirel bilim lerdir. B unlar Haberm asm ileriye s rd epistem olojik, sosyolojik ve ta rihsel ncllerdir. Sosyolojik olarak d n ld n d e, ara sal ve iletiim sel eylem em ek ve etkileim yoluyla teknik ve p ratik istem lerin yaylm asndan trerler. Bu ayrm larn birbirleriyle ilikisellii d eneyim in o u llu u n u grebilm ek iin yeterli olm aktadr. n sa n b u o u llu k ta yaayan to p lum sal bir varlktr. Toplum da b u oulluun bir paras olan b ir b t n l k t r ; a n c ak to p lu m k e n d i o u llu u n a (deneyim in tketilem em esi anlam nda) sahiptir. Toplum ti
93

kel uraklaryla bir toplum sal deneyim oulluu su n m ak tadr. Burada bizi ilgilendiren ayrm em ek ve etkileim arasn da, arasal ve iletiim sel eylem arasnda toplum sal dzeyde gerekletirilen ayrm dr. H aberm as b u ayrm arasal akln eletirisinde gelitirm itir. Akim sadece denetleyici ve y n lendirici bir g olm asyla, yani akim teknik alana d n trm yle, akl kendisinin gerekletirilm esindeki zgrle im ci istem ini kaybetm itir. Arasal akim eletirisi, insan t r n sadece em ekte (alm a) younlam bir varlk ola rak grm enin im knszlm belirlem ektedir. Em ek sreci nin n em in d en kalkarak H aberm asm tarihsel m ateryalizm i yeniden ina ediiyle birlikte, arasal akim eletirisi kendi zirvesini ge-kapitalizm de yakaladnda, bu toplum sal re tim biim inde varolan kriz ve kriz eilim lerinin son tahlil de arasal akim krizi olarak deerlendirilebilm esi m m k n olm aktadr. Tarihsel m ateryalizm in inas kesin lik le M arxm syle d ik lerin i tek ra r etm e am acna y n elik deildir. B uradaki am a, M arksist o rto d o k sid e u n u tu lm u olan c a n la n d r m aktr: Tarihsel-toplum sal evrim ve deim eyle, insan t r n n evrim i arasndaki paralellii gsterm ek. Ama, verili b ir to p lu m d a zgrleim hedefiyle te o rin in yen id en ina edilm esidir, deim ez bir toplum sal yapya ynlendirildii ekliyle d o ruluu bir kere ve b t n zam anlar iin kabul edilm i teorik bir oluum u uygulam ak deil. H aberm asa gre to p lu m u n k u ru lu u p ra tik etk in lik ve sem bolik etkileim in birlem esiyle oluur. Bunlar toplum un kendisini retm e ve yeniden retm e formlardr. Etkileim in pratik istem i retilm edike, top lu m u n bir sre ve vasat ola rak srekliliinden sz etm ek anlam l olmayacaktr. Tabiatla m badele em ek ve etkileim e doru zlen tarihsel evri m in olm azsa olm az artdr. Dier taraftan iktidar ilikileri,
94

bu m ekanizm alarn ideolojik olarak retilm e u raklarnn b elirlenm esinde ve evrim in istenen b ir ynde gerekleip gereklem em esinde de etken olm aktadr. Eer iktidar ili kileri srece sokulm azsa, insanln neden kendisini daha fazla zgrlem ekten alkoyduunu anlam ak imknszlar.

E m e k (Arasal Eylem )

E m ek ve etkileim arasnda yaplan ayrm , birok d n r tarafndan elikili ve tatm in edici bulunm ayarak Hab erm a sm fo rm lasy o n u esasnda e letirilm ek ted ir (G iddens, 1982: 100-116). H aberm asm zellikle ilk dnem inde geerli olm ak zere felsef ve toplum sal dncelerinin b e lirsiz k o n u m u n d an sz etm ek m m k n olabilir. Bu da ks m en eletirel teorinin genel m ahiyetinden ileri gelen ve zg rleim ci d n m n de erin i zayflatan b ir h u su stu r. A ncak eliki b u d u ru m u belirleyen bir sfat olarak uy gun deildir. H aberm asa y n eltilen eletirileri b t n bo y u tla ry la o rtay a k o y m ak b u ra d a m m k n deil, an c ak em ek ve etk ileim in form le ediliinin sen tetik karakteri bu tem el hayat vasatlarnn iktidar ilikileriyle balantl ol duu k o n u su n d a ok ey sylem em ektedir. ktidar (ilikile ri) to p lu m u n bir kuru cu su d u r; ancak H aberm as bu kurucu eyi dilsel etkinlik ve davransal r n t lerd e sergilemeye giriir, F o u caultn u n yapt gibi epistem olojik ve toplum sal sorunlar etkileyen genel bir m ekanizm a olarak deil. Haberm asm yaklam nn kendisini savunm aya m uktedir ol duu inancyla, bu k u ru c u elerin toplum sal oluum u n a sl etkilediini tartm ak istiyorum . B uradaki glk, b u n lar birb irin d en ayrm ann kolay olm am as ve em ek ve etk i leim i farkl boyutlarda s rd ren renm e m ekanizm alar nn kurum sallam as dzeyinde birbirlerine karm alar n e deniyle bu elerin yaplarndan ileri gelm ektedir. K avram
95

sal bir kategori olarak, em ek ve etkileim kategorileri ks m en Hegelci ksm en de M arx bir iz tarlar. lkin em ek (alm a) kategorisini ele alm ak ve b u n u H aberm asm form lasyonundaki balam na yerletirm ek gerekm ektedir. Jena D erslerin de Hegel tinin kendisine dsallam as ve bylece yabanclam as ekseninde tin in o lu u m u ideasm gelitirm iti. Toplum sal hayatn paralar ve k u ru c u eleri bu oluum sal-biim lendirici srecin farkl ksm lar olarak alglanm akta, b u n lar birbirlerine indirgenem ez grlm ekte ancak tinde ve tinin kendi zerine d n m srecinin so n u cu ve tin in tabiat ve tarih tek i m u tla k devinim i o larak birlem ektedirler. Hegelin dil ve em ei deerlendirii, b u n lar k en d in i-b iim len d irm e s re cin in vasat olarak gren bir dnceye dayaldr (H aberm as, 1977a: 152). Dil ad lan drarak ve sem bolletirerek her eyi bizim iin baka bir ey o larak deil, kendileri o larak ortaya koym aktadr. Em ek, em e in ze lli in i o lu tu ra n ve g id e re k e v re n se lle tire n aralar yoluyla insan t r n n ihtiya, istek ve d rt lerin i karlay arak tin i ta b ia tta n u za k la trr. Dil tab iat tem sil eder, em ek tabiat bir eye dn t r r. Tin kendi varln dil ve em ein ilikiselliinin g r n r olduu tabiatn tem sil edilm esi ve d n trlm esiyle kazanr. Em ek h er aam ada nesneleri hafzada saklayan ve onlar aktalize eden ve dil tarafndan ina edilen sem bolik sistem in tem siliyle d estek lenm ek ve beslenm ek ihtiyac duyar. Dil ve sem bolik sistem dsal dnyada emek araclyla so m u tlu k kazanrlar. Em ek ve etkileim zne ve nesnenin ilikisellii de bu rad an kay naklanm aktadr. Nesne, nesne olarak bir v ardr n k za ten sem bolik tem sille adlandrlm tr. zne, zne olarak b ir yere sahiptir, n k kendi istek lerin i ve ihtiyalarn karlam ak ve dnyasna anlam katm ak iin eyleri ad lan d rm ak zorundadr. B unlar da nesne ve znenin dsallat rn! m ekanizm alardr.
96

M a r x J e n a D e r s le r i 'n i b ilm e k s iz in in s a n n k e n d is in i em ekle re tti in i, em ein in san n z n o lu tu rd u u n u dorulam t. retim gleri ve retim ilikileri arasndaki ayrm gerekte em ek ve etkileim arasndaki ayrm la zde saylabilir. retim gleri kavram , Hegelin ara kavram y la kasdettii eye denk der. M arxa gre em ek insan t r n n k en d in i o lu tu rm a s recin e b ir a n a h ta r tekil eder; em ek y eniden retilm edike insann tarih in d en sz edile m eyecektir. Bir kavram olarak em ek, 'politik ekonom i ele tirisi ve m ateryalist evrim teorisi arasnda kategorik bir ba laycdr (H onneth, 1982: 31) ve insann kendisini tabiat tan ve hayvanlardan ayrm a aam asn gsterm ekle kalm a yp, varolan d u ru m u n d n m n n artlarn aklam ak la, d n m n bilgisini de to p lu m sal znelere k a z a n d r m aktadr. Em ek bym eye yol aan ekonom ik bir kategori deil, biim lendirici bir kategoridir. Politik ekonom i eleti risi em ei ve o n u n kapitalizm tarafndan tek-boyutlu bir e kilde kullanln vurgulam aktadr. E m ek kendisini zgrleim ci uraklara doru dntrm edike, bireyin kendisi ni gelitirm e yolunu garanti altna aldndan, d evrim den szedilebilecektir. nsan t r kendi toplum sal varln em ekle yeniden re tiyor, bu n a deinm itik. Tarih oluum u da, tpk toplum un k u ru lu u gibi bir sretir. nsan t r n n tasarlanm as tabi atn tem ellk edilm esinden gerekliin bilisel rgtlenm e sine kadar insann gerek zelliklerinin yeniden retilm e siyle m m kndr. Tarihsel evrim in zo ru n lu kld ve Haberm asm renm e m ekanizm alar adn verdii aralar, bi reylerin daha nceki toplum sal ve bilisel kazanm lar sahip lenm esini salam aktadr. Bu kazanm lar bireyleri istedikleri ni karlayabilecek dzeyde hareket etm eye (davransal ve bilisel dzeylerde) yeterli klm aktadr. Dsal gerekliin d n t r lm e si em ek te o risin in b elirtti i gibi to p lu m sa l
97

m cadelelerdeki to p lu m u n dnrlm esi srecine balan m aktadr. B unun iin de bir to p lu m u n retim ve siyasal ili ki ve glerinin belli b ir dzeye varm as beklenilir. retim ve siyaset ilikileri ne kadar ok geliirse, tabiat da bu iliki lerin gereksindii dzeyde dntrlecektir. H er dsalla trm a srecinde em ek tabiat kullanm ak zorundadr. Emee h er tarihsel-toplum sal dnem de farkl standartlar atfedilse bile, W eberin rasyonalizasyon olarak adlandrd srele birlikte b u standartlarn belli bir etkililik derecesini yakala m ak zere birbiim liletirildii (uniform ized) bilinm ektedir. Dolaysyla artk retim ve siyasi ilikiler, belli b ir m odda gereklem ek zorundadr; n k b u n u n iin sadece dsal bir bask yoktur, bireylerin kulland m ekanizm alar da bu belirlerim ilii kurum sallatrm durum dadr. H aberm asm belirttii gibi, to p lu m u n em ekle (alm ay la) k u ru lu u sadece m addi bir etk in lik olarak yaftalanamaz; M arxm yapt gibi de sadece em ek srecine indirge nilem ez. Em ek, teknik kurallar ve ilem ler vastasyla to p lu m u n retilm esinin nartdr. Bu k ural ve ilem ler z e n ginletirilip, yeni biim lere doru evrildike em ek sreci de kurum sallam aktadr. Bu da bize W eberin rasyonalizasyon s re c in in b ir b o y u tu n u , yani form el ra sy o n alite y i verir. E m ein b ir to p lu m d a k i s re k lili i, to p lu m u n k e n d isin i re tm e b i im in in tem elin i sa lam a k ta d r. E m ek re tim gleri ve ilikilerine bal basit bir m ekanizm a deildir. Em ek ve iletiim in anlam larn kartrm akszn ve aralarna b ir ayrm koyarak, b t n to p lu m u n em ekle retildii sy lenebilir. Bu em ein arasal ya da iletiim sel olarak y n len dirilip ynlendirilm edii so ru n u sadece b ir tanm lam a so ru n u d u r (Roderick, 1986: 7). H ab erm asm eylem k a v r a m G eh len in eylem tan m n a dayaldr. G ehlene gre [toplum sal] eylem insan a n tro p o lojik olarak karakterize eden ihtiya ve isteklerin karlan

mas iin bireylerin yetilerince toplum sal hayatn rgtlen m esinin vasat olarak igrm ektedir (H onneth, 1982: 51). Arasal eylem ya da am asal-rasyonel eylem hedef-ynlendirim lidir. E ylem in baars ya da baarszl gerekliin rgtlenm esi ve nesnelerin denetlenip, ynlendirilm esinde ortaya kar, Arasal eylem de zne, deneyim ini, m add bir ekilde tem ellendirildi lde, gereklik zerindeki tek nik denetim in olabilirlii erevesinde rgtlem ektedir. E t k in lik le rin te k n ik b i im in in n o rm lary la, z n e le r belirli am alar iin tabiat ve to p lu m u denetim altna alm a yetisi ne sahip olm ak iin hareket etm ektedirler. Arasal eylem in nesnesi, zne ve nesnenin ulalacak hedefleri arasnda g er ekleen ilikileri dzenlem ektedir. E m ek bilgiyi gl bir ekilde arasal klar, n k b u bilgi t r rasyonel karar ve arasal olarak etkili ynelim i garanti etm ektedir. Tabii ya da toplum sal, nesneletirilm i s re cin d e n e t le n m e s in d e k i am a h ay a t d erece d e b ir n e m e s a h ip tir (M cCarthy, 1984: 29). Em ek (alm a) hem yukardaki a n lam da am asal-rasyonel eylem i hem de zneleraraslk d zeyinde ortaya kan o y u n u n kurallarm veren stratejik ey lemi ihtiva etm ektedir. Arasal eylem , teknik kurallar yara tan am p irik bilgiyle k en d isin i b iim le n d irm ek ted ir. Bilgi arasal ya da am asal-rasyonel eylem de teknik olarak son derece em atize edilm ekte ve verili artlar altnda tanm la n an hedefleri gerekletirm ektedir. H aberm asm em ek ve etkileim ya da farkl eylem tipleri zerin d ek i form lasyonunu kullanarak k o nuyu izah etm ek iin aadaki tasviri aklam ay verm ek faydal olacaktr. Ayn k o n u d a ok daha sofistike ve derin aklam alarn b u lu n d u u n u da geerken belirtelim . H aberm asa gre (1977: 93) arasa] eylem iin eylem -ynlendirici k u rallar, tek n ik k u ra lla rdr; tanm lam a dzeyi, balam dan bam sz b ir d ildir; tanm lam a t r , durum sal ndeyilem e ve b u y
99

ru k la rdr; arasal eylem in edinilm e m ek an izm as, renm e becerileri ve nitelik leridir. Arasal eylem de yerine getirilen ilev, (ara-am a ilikilerinde tanm lanan hedefe varm a anlam nda) so ru n zm edir. Eylem in deerlendi rilm esi gereklikte b aard olu p olm am asna baldr. Bu eylem t r n d ek i rasyonalizasyon retim glerinin b y m esi ve tek n ik denetim g c n n yaylm as olarak so nulanr. Bu ifadelerin to p lu m u n k u ru lu u n a ilikin olarak dile ge tirm ek istedii ey aktr; eer toplum du ra an olm ayan bir sre, ken d isinin r n olan n orm lara gre kendisini hakllatran bir b t n l k , A dornon u n dedii gibi kendisi n in y u karsnda ve tesinde bir varla sahip olm ayan bir oluum , k u ru lan ve k u ru c u b ir g, eko n o m ik ve siyasal yaplar erevesinde tanm lanan gerekliin inasnn to p lu m sal ve bireysel u ra k la rn n ek lem len m esi, k en d isin i reten ve yeniden reten bir sistem olarak anlalrsa ve a n lalm ak zorundaysa, arasal eylem verili bir to p lu m u n re tim yapsna indirgenem ez ve retim ilikileri tarafndan da kapsanlam az. G erekte retim gleri ve ilikilerinin tarih sel evrim i arasal eylem in yeni biim lerinin gelim esine yol am , teknolojinin ilerlem esi bu srece katkda b ulunm u ve retim in deien yapsna kendilerini uyarlayan ren m e m ekanizm alarnn deiim ine yol amtr.

Etkileim (letiimse! Eylem)


E m ek ve arasal eylem toplum a dsal olarak ilikin ne varsa b u n la rn k u ru m sa lla m a sn salarken, etkileim ve iletiim sel eylem bu to p lu m u n znelere grnm e ve bu z nelerin to p lu m u alglam a biim lerini gelenekselletirmektedir. A ncak b u k u ru m sallam ad a geleneksellem eye ya da geleneksellem ede kurum sallam aya yer olm ad anlam na
100

gelmez; em ek ya da etkileim her iki srece yerletirilebilir ve her iki srete de yer alabilir. Etkileim toplum a genel olarak ahlak anlam da klavuzluk eden n orm lar korum aya ynelen insani anlam a ve bireylerin karlkl olarak birb ir lerini tan m alar anlam na gelm ektedir. Toplum sal teori ler b a lam n d a, e tk ile im k a v ra m n n ifade ed ilm e sin in kkleri tpk em ek gibi Elegel ve M arxa uzanm aktadr. Da h a n ced en de belirtildii gibi, tin in dsallam as olarak z n e n in k e n d in i o lu tu rm a s reci B en ve B en-olm ay an m tannm asn gerektirm ektedir. Ben ahlak ve dilsel etkinliin rettii bir kategoridir. Etkileim balang aa m asnda kabul edilm i ve tannm ahlak n orm larn ileti im sel yaplarndan trem ektedir. Etkileim srecine katk da b u lu n an , arasal eylem nesnelerinin bilgi tarafndan iselletirild i i sem b o lik tasarm dr. Bu sem b o lik tasarm , etik bir cem aat tarafndan paylalan no rm lar olarak ortaya kabilir. Em ek, becerilerin kazanlm as olarak bireylerce iselleetirilm ek zorundayken, etkileim bu iselletirim in kazanl d nn tantlanm as olarak dsallatrlm ak d u ru m u n d ad r ki, iletiim m m k n olabilsin. Dolaysyla arasal eylem y ap sn d a da etk ileim eleri b u lm ak artc deildir. G erekliin ve deneyim in rgtlenm esi de sem bolik tasa rm ve kurallarna (dilin norm atif yaps) uygun olarak y a plm ak zorundadr. E tkileim in bir em ek r n olm as a n lam nda H aberm asm itiraz yoktur; stratejik eylem in y o ru m u etkileim tarafndan snrlanarak k o nulm aktadr (Held, 1983: 257); ancak bu nerm e, em ekle etkileim in denkle m esi ve zdeletirilm esi anlam nda daha ileri bir dzeye ta nam az. S o nuta etkileim , in san n ih tiy alarn k arla m ak zere dsal dnyaya ve dier ine iaret etm eye m u k tedir olduu iletiim vasatn tem sil etm ektedir. Hegel birbirleriyle olan ilikiselliklerini gsterm ek am acyla sem bo
101

lik tasarm , em ek ve etkileim in diyalektik olarak birbirleri ne bal o ld u u n u gsterm iti; tin, k endi o lu u m u n u ta m am lam ak iin b u sreleri tekrar bir araya getirm ek zere ayrm ak zorundayd. E tkileim in arac olan dil, insan d en e yim ini kaynakland yerden uzaklatrr ve in san n kendi bilinliliine d n trr. G ereklik ve deneyim in belirlen m esi o larak anlam dilde verilm ekte ve ina edilm ektedir. A ncak dile tbi olm akla birlikte etkileim sreci dil ere vesinde aklanam az. Etkileim B en ve B en-olm ayanm zde olm ayn aklarken dilin de tesine giden bir ileti im vasatn k u rm ak zorundadr. Sem bolik dolaym lam a insan eylem i ve em ei iin ka nlm azdr. zdeletirilebilir nesneler arasnda em ee atfe dilen ara ve zihni ilem lerin kullanl sem bolik etkilei m e dayanm aldr. E m ek ve etkileim ayrm birinin kendisi ni yneten norm lara sahip olduu, dierininse olm ad a n lam na gelmez. H aberm as bir b t n analiz etm eyi am a ladndan, ortakduyusal norm lar, karlkl beklentiler, znelerarasln karlkl anlalm asnn zerindeki vurgu et kileim s re cin d e d ah a belirgin ve k esk in d ir. H aberm as arasal eylem in bile etkileim ler ebekesinde m cessem o ld u u n u in k r etm em ektedir (M cCarthy, 1984: 27), E tki leim de tpk em ek gibi gereklikte baarl olabilm ek iin kendisini n o rm atif bir yapya balam ak durum undadr. H aberm asa gre etkileim ve iletiim sel eylem , birbirleriyle iletiim k u ra n bireyler arasndaki ahlak ilikiler b t n olarak da adlandrlabilir. Bu tem a Jena D erslerinde yer alan bir tem adr ve orada ahlak ilikiler diyalojik olarak b i rinin kendisini dierim de tanm as olarak tanm lanm tr. A h la k h a y a t ve ili k ile r z n e le ra ra s l m y o k lu u n d a m m k n olamaz. Bireylerin birbirlerini zneleraras bir e kilde ku ru lan ahlak ilikiler araclyla tanm alar sem bo lik olarak belirlenm ektedir. Bu ilikiler anlam aya varmay
102

hed efley en iletiim sel eylem in s o n u c u d u rla r (M cC arthy, 1984: 30-1). H aberm asm bilin fe lse fe sin d e n , dil felsefesine d o ru ilgilerini d e itirm esin in so m u t b ir r n o lan iletiim sel eylem teorisi, sem iyotik, sem an tik ve dil felsefesindeki m u h telif eilim leri, etik ve toplum sal teori nin verim leriyle birletirerek bu eylem t r n tem ellendir me giriim i olarak deerlendirilebilir. B uradaki en nem li deiiklik, dilin iktidar ilikilerinin bir vasat olarak deil, evrensel pragm atiin bir arac olarak ele alnm asnda yat m aktadr (H aberm as, 1984: 1987). Burada daha nceki bir form lasyonu kullanarak etkileim ve iletiim sel eylem i ayrm tlan d rm ak sanrm yerinde olacak. letiim sel eylem , en az iki zne tarafndan bilinen davra n h ak k m d ak i karlkl beklentilerce m eru latrlan ortakd uyusa l normlarca m eru latrlm ak tad r. Y aptrm larla k u v v etlen d irilen, iletiim sel eylem e k lavuzluk eden to p

lum sal n o rm lar ve b u n larn kulland geerlilik iddialar karlkl anlam ann zneleraraslm da deerlendirilebi lir. letiim sel eylem iin eylem y n le n d iric i k u ra lla r , toplum sal n o rm lardr; tanm lam a dzeyi, zneleraras bir ek ild e p aylalan srad a n d ildir; tan m la m a t r , d avranlar hakkm daki karlkl b eklentileridir. E tkilei m in kazanlm a m ekanizm alar, rol iselletirim leridir. letiim sel eylem in ilevi, k u ru m larm s rd r lm e s id ir. Bu eylem t r n n baarl olu p olm adn anlam ak iin kullanlan lt, niyetlenilen eyin iletilip iletilm em esinde yatm aktadr. Etkileim in rasyonalizasyon boyutu, zgr leim, bireyleim ve baskdan k u rtu lm u iletiim in yaylm a s d r (H aberm as, 1977: 92-93). T oplum un k u ru lu u n u n kendi srekliliini salayabilm e si iin iletiim sel eylem zorunludur. T oplum un rgtlenm e sinin yeni ve rasyonel biim lere d n t r lm esi de, znele rin bu am ala birbirleriyle iletiim k urm alarn ve bu am a
103

la b ir dil (sem bolik tasarm ) o lu tu rm a la rm gerekli k l m aktadr. Etkileim birbirlerini tanm a ihtiyac duyan znelerce dolaym lanarak, toplum sal n orm lar araclyla birey ler aras ilikilerde gerekleir. H aberm as sonraki alm ala rn d a renm e m ekanizm alarnn ve ben-kim liinin geli m esin d e etk ileim in ve iletiim se] eylem in n em in i yine gl bir ekilde vurgulam aktadr.

k tid a r likileri

Toplum un yeniden retilm esi sadece arasal ve iletiim sel eylem ya da sadece em ek etkileim tarafndan yanstld ekliyle anlalm am aldr. Bu eylem tiplerinin tarihselli iktidar yaplarnn tah ak k m n e tanklk etm itir. zellikle etk ile im to p lu m sa l e v rim in ta rih in d e k a v ra n ld m d a , k endi b astrlm ayla a rtn lm ak tad r ve o zam an etkile im sreci iktidar ilikileri tarafndan deerden d r len ve tah rif edilen zneleraraslm k u ru lm asn n z o ru n lu lu una iaret etm ektedir (M cCarthy, 1984: 36). nsann to p lum sal varlnn tem el artlar olarak, em ek ve etkileim iktidar ilikileri tarafndan olum suz bir ekilde de olsa ta m am lanm aktadr. H aberm asa gre iktidar (ilikileri) tpk ideoloji gibi m oral ilikilerin tahrifi olarak etkileim de y er lem ektedir. Bir m ekanizm a olarak iktidar, insan ilikilerin de h er zam an m ev cu ttu r; yani eer znelerarasla bal olarak etkileim in kurum sallam sreci sz konusu edile cekse, tabiata ya da insanlara ynlendirilm i olsun ayn za m an d a toplum sal olarak belirlenm i insan davranlarm da d zen ley en g ler o larak zaten k u ru m sallam b u lu n an iktidar ilikileri de sz ko n u su edilecektir. H aberm as, para doksal olarak, iktidar ilikilerinin insan varln gvence altna aldm ve zgrleim ci istem in b u ilikilerden t re diini b elirtm ektedir (1981: 313).
104

G ve iktidar ilikileri olm akszn toplum sal srelerin, em ek ve etkileim in retilm e biim lerinde ve b u n larn m e rulatrm alarnda kavram lam ayaca aktr. Toplum sal ili kilerin m erulatrm lar baskn tarihsel ve toplum sal g ler tarafndan belirlenen iktidarn d n m sel yann o lu tu ran ideolojileri ierm ektedir. ktidar ya da g kavram do ru d an siyasal iktidar kavram yla zdeletirilm em elidir. E lbette, iktidar ya da g her zam an siyasa! bir m uhtevaya sah ip tir am a iktidarla, iktidarn kurum sallam bir m d a hale olarak bititirilebilecei tahrif edilm em i ya da tahrifa ta ak olm ayan bir iletiim vasatm bozan veya bozm aya ynelen ykc ve arptc gleri kasdetm e im knm z var d r (Held, 1983: 119). N itekim , H aberm as iktidar iletiim se! eylem ierisinde b iim le n ir d em ek te d ir (1983: 173). k tid arn nitelii k o n u su n d ak i inandrm alar, yani iktidarn m erulatrlm as ve iktidar m eru latm m bireylerin ik ti darn ne olduu k o n u su n d a sarih bir kanaate sahip olm ala rm engeller. H aberm as tahrif edilm em i bir iletiim vasatnn am pirik m uhtevasn, yani zorlam adan ve baskdan m stani bir ile tiim in olabilirliini gsterm em itir, ancak b u n d an tah rif edilm em i b ir iletiim v asatnn yaratlm as d n ce sin in bir topya olduu kansna vanlm am aldr. Toplum un yeni d en retilm esi, iktid arn kurum sallat iletiim sel eylem r n t s n d e de yanstlm aktadr. Bu rntye bakarak bir toplum daki ilem lerin dalm nn eletirisine ulaabilm ek, tahrif edilm em i bir iletiim vasatna ulam a yolunda da bir aam a kaydetm ekle m m k n olabilir. Sonu olarak iktidar, to p lu m u n kendisini etkileim srecinde yanl bir ekilde rgtledii ideolojilerin basks altnda alan som ut, to p lum sal bir m ekanizm adr. T oplum un k u ru lu u n u kavram sallatran her yaklam hem genel hem de zel dzeylerde iktidar ve ik tidar ilikilerini gznnde bulundurm aldr.
105

Bilgi Teorisi ve Bilgi Eletirisi


Bu alm a H aberm asm Erkenntris und Intresse de zgrleimci bir istem le sosyal bir teori olarak b ir bilgi teorisi k u r m aya niyetlendiini varsaym aktadr. H aberm as epistem olo jinin deerini yitirm esine ve gten drlm esine (disem pow ering) kar km ve bilgi so ru n u n u sadece bilgiye i sel olarak ele alan ve bilginin toplum sal b o y u tu n u gzden karan m etodolojik olarak ynlendirilm i bir erevedeki bilim selci bilgi anlaym da eletirm itir. Toplum sal teori o la ra k b ilg i te o r is i id e a s (H a b e rm a s , 1981: 4 3 -6 3 ) K anttan M arxa felsefedeki A lm an geleneinde kklem i tir. Epistem oloji, m m k n bilginin akn artlarm ve bilgi nin m m k n o luundaki kararc karakteri eletirel d n m n kendisini de ierm ek zere kullanlan pratik akl ara clyla belirlem eye girien K anttan beri zgl bir tarihe sahiptir. Bilen zne, bilginin retildii srece ncel o ld u u n d a n , e p istem o lo ji o la ra k e letire l d n m z n e n in artlarn a ba m ldr ve b ir ilk felsefenin ina edilm esine ilikin olarak K antm bilgi so ru n u n u ele alm a biim ini ga ran ti eden m u tlak bir balang noktasdr. Dolaysyla bil m e edim i K ant tarafndan tarihdlatrlm aktadr. Ancak eer epistem oloji bilginin n o rm a tif (k ategorik) artlarn a ynelik bir aba olarak anlalrsa, K antn bilm e edim im epistem olojik bir erevede belirledii de unutulm am aldr. Hegel bilen znenin ve bilm e edim inin tarihselliini kav ram, bu n a ilave olarak bilinen znelerin de tinin dsalla trlm form lar olarak tarihsel bir n itelik tadklarn da belirtm iti. Buna gre epistem olojide hi bir ey garanti al tna alnam az. Hegel, K ant eletirisinde bilinliliin gven li tem ellerini kabul etm ez; b u n lar da biim lenirler ve m u t lak, sabit n o k talar ierm ezler. Hegel bilginin treyiini in san t r n n kendini biim lendirm e srelerine g t rm
106

t. Hegelin bilginin, bilm e srecinin a priori olarak ortaya k o y d u u n d ay a n ak larla deil, gerek d n m d en ey i m inden trediini belirtm esi, bilgi eletirisinin radikalleti rilm esi am acna ynelen H aberm as iin yeterli b ir d u ru m du. Hegele gre, m utlak bilgi tikel bir bilginin tad s nrlar tam aktadr. H er bilim ve bilgi herhangi bir dzeyde m u tlak bilgiyle zdeletirilem ezler; dolaysyla da m utlak bilgiye giden yoldaki snrl giriim leri olutururlar. E piste m olojik olarak d n ld n d e b u n u n anlam udur: Bilgi kendisi olarak her zam an tarihseldir ve snrldr n k ta rihsel bir d n m biim inde gerek letirih n ek te ve ger ek letirilm i deneyim b iim ini tem ell k eden bilinlilik tarafndan yanstlm aktadr. K antta bilim felsefeden bam sz bir etkinliktir, H aberm asm belirttii gibi, burada bilim artk felsefe tarafn d an k u a tlm a m a k ta d r. Hegel b u n a kart olarak felsefeye ncelik verir ve ona gre bilim sel bil gi, kendisini bilim sel etkinliin snrlarna kar tasarlayan m utlak bilgiden elbette daha dardr. B ununla birlikte epis tem olojik srete felsefenin nem inin abartlm as felsefenin m eruluu so ru n u n u ortaya kard ve bu so ru n M arx ya ra ta n s o ru n la r d a n b ir ta n e s id ir (H e ld , 1983: 2 6 9 -2 9 8 ; M cCarthy, 1984: 55-56). H aberm asa gre F euerbach zerine ilk tez epistem olojiktir (1981: 26): B ilginin nesnesi [F eu erb ach ta] d uy u m lu insan etkinlii olarak deil sadece n esn e olarak kavranl m aktadr. M m kn bilginin nesnellii o zam an duyum lu insan etkinlii tarafndan belirlenm i olm aktadr. znelere gereklik olarak gzken, k en d ilerin in ahsi pratiklerinin sonucudur. Bilen znenin edim i sadece epistem ik bir sre deildir, ancak tabiata kar insanla oluan m addi m bade lede kklem i b u lu n d u u n d a n toplumsal bir s retir de. nsann znel m ahiyeti herhangi bir evredeki m addi artla rn nesnel m ahiyetiyle karlam aktadr. B unlar arasndaki
107

iliki insann zn biim lendirir, E m ek bizim iin tabiat dolaym lar ve d n t r r; insan em ekle kendi zn re t m ekle to p lu m u n m m k n yeniden retim ini de salam ak tadr. M arxn belirttii gibi, bu yeniden retim m ekanizm a sna ilikin olarak bilisel srecin etken bir boyutu da var dr. nsan ve tabiat arasndaki bireim de tan m lan an to p lum sal em ek kavram , bilisel etkinliin kendi kendini ya ratan yanm da aklam aktadr. Bilisel etkinlik akn artla rn ya da 'm u tlak b ir benin k o n u m lan m asn n r n d e ildir, m antksal bir yap da yaratm az; ancak bilgi ve p ra tik arasnda bir balantya sahip olm ak am acyla an tro p o lo jik olarak ilikilendirilebilecek ve yine bilgiyle pratik ara snda yer alan dinam ik bir etkinliktir. Dolaysyla insanla to p lu m u n bireim i b t n toplum sal o lu u m larn tem elini tekil etm ektedir ve bilinliliin tarihi bu tem elde yerlem i bulunm aktadr. Felsefe ele alndnda, M arx felsefeyi kendi gereklem esinde doru olarak kabul etm ektedir, ancak fel sefenin gereklem esi znelere dnyay -b iim len d iren et k in lik lerin d e bylesi bir bilin verirse, o lu m lanm aktadr. Sonuta felsefe bir ara klnm aktadr. M arx insan t r n n k en d in i tretm esi s recin in toplum sal em ee indirgenile rek aklanabilecei ve b t n bilim lerin bu sreci inceleyen yegne bir bilim dal altnda (tarih bilim i) toplanabilecei dncesine sahipti. Bu d n ce M arxm felsefeyi arasallatrm asna (felsefe, em ek srecinin kavram sallatrlm as n ierir; dolaysyla sadece bu erevede ilevseldir) ve bili mi m utlaklatrm asm a (bilim , m m k n bir bili tarz deil, bili etkinliinin kendisi ve tek biim idir) yol am; top lum sal sistem in em ek, etkileim ve iktidar olarak belirgin lik kazanan farkllam asnn sadece em ekle snrlanm asyla sonulanm tr. dealist epistem oloji kavram nn bitim siz ve sofistike er evesi, m m k n bilginin gvence altna alnm asnda bir ie
108

yaram am aktadr, n k bu am ala kullanlan m etodolojik k u ral ve ilem ler b u erevenin srekli olarak dm a itil m ektedir. Bilginin retildii balam zerinde hi bir etkisi nin olm am as ve retildii balam n bilen znenin istem le rin d e n bam sz olm as ( de erd en a rn m ) an lam n d a bilginin edilgen bir ekilde tanm lanm as pozitivizm de b il ginin tek b o yutlu bir ekilde ele alnm asn neredeyse zo ru n lu klm aktadr. Teknik olarak ynlen dirildiinde bilgi nin ilevi nesneleri kullam ll klm ann b ir arac d u ru m u na indirgenm ektedir. Bilginin anlam artk kendisine atfta b u lu n u lan bir urak deildir. E pistem olojiyi toplum sal bir teori olarak tartrken, do ru d an sosyal teori denilen eye gnderm e yapm am am z e likili bir d u ru m deildir. H aberm as, ayr bir ura alan balam nda toplum sal teoriyi tam m lam am akla birlikte, b u n u n la kesinlikle sosyolojik teori ya da siyasal felsefenin b yk (grand) teorilerini kasdetm edigi aktr. Toplum sal te ori genellikle insan t r n n toplum sal evrim i ve toplum un k u ru lu u erevesinde ele alnm aktadr. Bu iki boyutla ilgi lenm eye ynelen her teori, toplum sal bir nitelik tam ak tadr. A kadem yada ideolojik hegem onyasn s rd re n b i lim ler arasn daki b l n m e de to p lu m sal teoriye hakettii m e ru lu u salayam am tr. E p istem o lo jin in k o n u m u n u bir kenara brakacak olursak, eer dilbilim gndem de o lu r sa H aberm as dilbilim i de b u sfatla (yani znde bir to p lum sal teo ri olarak) ele alacaktr. N itekim iletiim sel etik ve iletiim sel eylem in norm atif tem ellerini tartrken H a berm asm bu tavr sergiledii aka gzlenebilir. Sonu olarak epistem oloji ve toplum sal teori arasndaki balant aadaki gibi gsterilebilir:
Toplumsal sistem in k urucu eleri hakikate bal ve ey* > lemle ilikili bilisel kazanm larn epistem olojik akla
109

kavuturum u olmakszn yeterli bir ekilde anlalamaz... [ve] bilise] ehliyeti yeniden ina etme ynndeki episte molojik giriimler, toplumsal evrim teorilerinin inasnda kullanlm olmakla dolayl bir biim de test edilen hipo tezlerin form unu alm aktadr (Habermas, 1981: 354).

Teknik ve p ratik istem ler araclyla bilisel kazanm lar to p lu m u n k u ru lu u n a em ek (eylem ) ve etkileim (hakikat) olarak balanm aktadr. Bir eyi toplum sal klan, bu tem el ler zerin d e hareket edebilm e yetisidir. Eer bilisel katego riler in san n to plum sal o lu u m u n a kadar g trlem ezse, to p lu m u n evrim inde gsterilem eyecei gibi, insan t r n n entelektel ve m addi etkinliklerinde de tannam azlar. stem kavram araclyla bilisel ehliyeti yeniden ina etm e y n n d e k i H aberm as giriim , hem toplum sal evrim in ana figrleri hem de to p lu m u n k u ru c u eleri olan em ek ve et kileim yoluyla toplum sal evrim in ina edilm esinde k u lla nlm akla test ed ilm itir. Toplum sal teori olarak epistem o loji ideas felsefe ve sosyoloji arasnda re tk e n bir sentez olarak da deerlendirilebilir. Bu sentez ad geen bilim leri aydnlanm a ve zgrleim iin ayn giriim in deiik ve b a m sz boyutlar olarak ele alm aktadr.

110

SONU

A kil ve T o p l u m u n z g r l e im i

Bilgiyle zgrleim arasndaki ilikinin nasl kurulabilece ine ynelik bir ura olarak, H aberm asm epistem olojisi, aslnda bili ve bilm e tarzlarnn, toplum sal eylem tarzlary la m tek ab iliy etin in snand bir giriim olm aktadr. Al m an id ealizm in in , gerek lik ve akl kilisini, bir taraftan rasyonel bir gereklik algsna yol aan dier taraftan ayn alg n n ak ld b ir y n elim e izin v eren b ir y o ru m alan iinde d n d n biliyoruz. N asl toplum sal olarak, hl sol-kanat H egelcilerin brakt tem atie bal olarak d n y o rs a k ( b e e n m iy o rsa n z , g erek li i d n t r n ), ep istem o lo jik o lara k da K ant bilgi eletirisin in Hegelci y o ru m lam n a balyz: Bilgiyi b ir ara olarak koym akla, bilgiyi aracs olarak k o y d u u m u z am atan doan artlar arasndaki seim in, gerekte felsef olarak hakllaUrlam ayaca no k tasnda. Bu seim in rasyonel b ir hakllatrm m m k n deil belki, ancak bir lkeye gtrerek, so n u cu n u kam usal onaya sunabiliriz.

111

Sosyal Teorinin Epistemolojik Ykmllkleri


Bu alm ann tem el sorusu, toplum sal zn en in kendi-biinlendirm e srecini aklam ay am alayan toplum sal te o rinin epistem olojik bir tem ele kav u tu ru lu p k av u tu ru la m ayaca ve m m k n bilginin artlarn, geerliliini ve a n lam n aratran bilgi teorisinin toplum sal olarak k u ru lu p kurulam a'yaca ek lin d ey d i. Soru byle k o n u ld u u n d a , A ydm lanm adan, Alm an idealist gelenei, F rankfurt O kulu ve o n u n bir yesi olarak H aberm asm teorik birikim inden gelen o lu m lu ce v ap larn varl sz k o n u su olm ak tay d . E letirel teo rin in ndegelen tem silcilerin d en birisi olarak H aberm as, pozitivist, h erm en eu tik ve psikanalitik gelenek leri, sosyal bir teori olarak bilgi teorisi ideasm k u rm ak ve m erulatrm ak zere sorgulad. nsann toplum sal yaps n n derinliinde antropolojik olarak yerlem i yaplar olan istem ler ya da istem kavram , H aberm asm insan etkinlikle rinin farkllam as ve farkl bilim lerde yansyan zihinsel ta vrlarn oullam asm belirlem e abasna b y k katkda bulunm aktadr. O na gre, bir toplum sal teorinin epistem o lojik y k m l lklerinden birisi de, tpk A ydnlanm ada ol d u u gibi, tarihteki b t n ileriye ynelik h areketlerin kal b inde yatan ve tarihsel zneleri k endi artlan zerine, bu artlarn akln klavuzluu altnda ok daha zgrlem i ve gelimi tarihsel uraklara d n t r l p dntrlem eyecei esasnda zgrleim ci bir istem de gerekletirm ek zo ru n d a olm asdr. Epistem oloji ve toplum sal teorinin bu sfatla deerlendi rilm esini engelleyen, zellikle pozitivizm in bilim felsefesi, toplum sal teoriler ve tarih felsefesinde kurum sallam asyla y aratlan birok glk vardr. K anttan Viyana evresine p ozitivistik felsefenin o lu u m u bilim sel ve felsef bilginin arasndaki farkll vurgulayarak, kapsayc bir bilgi teorisi112

ni k u ru lm asn a m ani olm aktadr. Bu erevede bilim sel alann dnda kalan felsef bilgi, m etafizik ve speklasyon olarak nitelendirilirken, bilim sel bilgi doru bilgiyle zdeletirilm ektedir. B ununla birlikte, pozitivistler bilim ve felse fe arasnda ayrdedici bir izgi koym a ko n u su n d a baarl ol dular. Ancak, sem bolik olarak dolaym lanan ve zneleraras bir ekilde kurulan, iletiim ce biim lenen bilginin tarihsel m ahiyetiyle, toplum sal ilev ve anlam n grm ezlikten geldi ler, Dolaysyla bilgideki (hatta ve ncelikle bilim sel bilgide ki) toplum sal ve tarihsel boyut u n u tu ld u . Pozitivizm in ol d u k lar haliyle eylerin tabiatna d u y d u u inan, stat k o adna kendisini m uhafazakr klan politik bir sonu da ret m ekteydi. Bilgi-retici param etrelerin evrenselletirilm esi ve epistem ik srecin tarihselliinin giderilm esine, bir kere ve b t n zam anlar iin gvence altna alm an m etodolojik k u ral ve ilemlerce de katkda b u lu n u ld u .1 Toplum sal hayatn p ratik boyutu, neo-pozitivizm deki aratrm a program lar ta rafndan b ir program n balang verileri olarak anlald. Toplum sal dnyann m antksallatrlm as bilginin ieriini krletirdi ve dnyann yapsn rtm ek zere m antn s n rlarn n uzatlm as, aslnda m antn formel yapsnn da im hasna yol at. H usserl in iaret ettii gibi, pozitivistik bi lim ler nesnelerini, bu nesnelerin isel nedenselliklerini de itirm ek sizin brakm adlar. B ilim ler ve bilgiye felsefeye kar b aklk kazandrlm as , bilim in kendinde niha bir deer olarak grlm esiyle sonuland; felsefe artk etikte bi le deer-yaratc bir etkinlik olarak anlalm yordu. Bilim felsefesinin epistem olojinin yerini alm as, b unlar reten toplum sal tem ele gnderm e yapm akszn toplum sal
1 Aratrma tekniklerinin birer yntem olarak alglanmas, m etodolojik sorunla rn teknik, olgu lan toplam aya ve snflandrmaya ynelik bir sorunlar yum ana indirgenm esi olgusunu kastediyorum . Bu konuda keskin bir eletiri iin bkz., Kadir Cangzbay, Sosyolojiler Deil Sosyoloji, Ankara: teki Yaynlar, 1997.

113

b t n l n dzenliliklerini aratrm akla snrlanan ve bylece toplum sa! ilikilerdeki gizi iktidar yapsn tam yam ayan sosyolojik teorinin de deerini drd. Bu yer deii m i am pirik aratrm ann kendisinin de, am pirik aratrm a n n so n u larn da yanstlm as l s n d e gereklii tem sil eden epistem olojik bir balang noktasna sahip olduu o l g u su n u n gzden karlm asna neden oldu. W eberci deerden -arm m bir sosyoloji ideas, tpk P opperci bilen bir zne olm akszn epistem oloji eklindeki yanl ina gibi, sosyolojinin znesiz kurulabilecei so n ucuna yol at. Oysa sosyoloji b ir k riz zam annda dom u, Saint Sim onla b irlik te k rizin alm asna (endstriyel/sivil to p lu m u n olabilirlii) ve zlm esine yn elik etk in b ir g olarak alglanm aya balam t, yani daha srecin banda zneye dayal bir in ayd. P ozitivizm ep istem o lo ji ek lin d e ve ep istem o lo jik ncllerle sosyolojiye yerletirildiinde, eliki ve atm a larn bile teleolojik olarak b t n lem esin in artlarn h azr lam ak zere su n u ld u u , toplum daki btnlem e ve u y ar lanm ann artlarn aratran bir bilgi form unu alm t. Sos y o lo jin in ep istem o lo jiy e y ak n lat n o k ta d a , yani bilgi sosyolojisinde ise, herhangi bir bilgi t r n e zgl ve biricik bilinebilen ey, toplum sal bir zam ana indirgenm ekte, dola ysyla bilgi sosyolojisi balangta vaadettii bilginin re til m esin in to p lu m sal n e d e n le rin in aratrlm as am ac n d an vazgem ektedir. A dornon u n kelim eleriyle sylersek, [bil gi sosyolojisi] h er eyi sorgular, ancak hi bir eyi eletir m ez (A dorno, 1967: 37). zellikle M an n h eim ve Scheler'in yaklam larnda netletii zere bilgi sosyolojisindeki p ozitivistik karakter, toplum sa! olaylarn bu sfatla [yani sorgulanm ak zere] ele alnm as ve o n d an sonra genel kav ram lara gre snflandrlm as olgusunda yatm aktadr. Bilgi sosy o lo jisin in tah rifatlar to p lu m sal d n y ay elikilerden kurtulm u olarak ve bu d n y an n bireylerce iselletirilm esi
114

veya dsallatrlm asn grm eksizin sunm aktadr. Bu zel likleriyle bilgi sosyolojisi, in celen en olgulara belirli k av ra m la rn u y g u la n m a sn ve bu k a v ra m la rn o lu u m u n u (eletirel teoride ne m utlaklatrlm ne de greliletirilm i olan toplum sal b t n l n dinam ik karakterini) aklam a iddiasn tayan ve nceden belirlenm i grleri ihtiva etm ektedir. Dier taraftan, bilim felsefesiyle yer deitirm esiyle epis tem oloji, felsef disiplinler arasndaki y erin i kaybetm itir. H eb erm asm M arcusen in , bilim ve tek n o lo jin in in san lk zerin d e baskc b ir g olarak form lasy o n u n a getirdii eletiriler, bilim fe lse fe sin in ulam ak istedii nihai hedef olan ve beer! bilm e edim inin im knlarn tketen bilim sel bilgi anlay bu yer deitirm enin snrlarn ve m ahiyetini gsterebilir. P aradoksal olarak, bilim in m eru klm ak zo ru n d a kald bilim sel m etod kabul edilirse, hi bir ey bili mi m erulatram az; hi bir ey bilim i sadece re tk e n bir g o larak hakllatram az. D nyann bilim selletirilm esi (k a m u o y u ve siy asetin b ilim se lle tirilm e siy le u y g u n lu k iinde) bilginin zgrletirici ilevini zorlukla yerine getire bilir, Bilimsel bilgi snrlarn ne kadar ok geniletirse, z grleim daha ok snrlanr; baka bir deyile bilim sel bil ginin ilerlem esi, teknoloji in san n alm a kapasitesini ve greli olarak eskisinden daha iyi bir dnyada yaam a im knlarn artrm asna ram en, to p lu m u n nsan bir gelecee ynelik hareketini tem inat altna alamaz. Toplum sal bir teori olarak epistem olojiye ko n u lan engel ler geniletilebilir, ancak bu m u h tem elen , bu alm ann am ac iin uygun olm ayan epistem olojik bir ereve iinde ada toplum bilim lerinin radikal bir eletirisini getirecek tir. im diye kadar tartlan ve eletirilen k o n u lara ilikin sylenebilecek ey, toplum sal teoriye epistem olojik bir d o ku katlm as olacaktr. H aberm asm sosyal bilim ler m etodo
115

lojisine yaklam m da ya da daha genel bir dzeyde tarihsel m ateryalizm in yeniden ina tasarsnda byle bir eletirinin n c lleri b u lan ab ilir. H ab erm asa gre A u fh e b u n g sreci, K anttan M arxa Alm an geleneinde yerlem i bulunan "d n cen in ilga edilm i u rak larn diriltm eyi stlenm ek zo ru n d ad r. B u nunla k asted ilen , ep istem o lo jin in pozitivist, uzlam ac ve geleneksel yaklam lar tarafndan gten d rlm esine ynelik saldrlar karlayabilecei gerek art lar kendi zerine d nm e srecinde aratrm as gereklili idir. D ncenin ilga edilm i uraklar insana, hayatn y r t lm esin d e K ant tarafndan A ydnlanm a felsefesinin te mel dinam ii olarak anlalan zerklik ve so ru m lu lu k atfet m ektedir. Rasyonel bir yaratk olarak insan, zerklik ve so ru m lu lu a nasl ulalabileceini bilebilir. A ydm lanm ada ikin olan akl ideas insann bu iki boyuttaki kapasitesinin artlarn evrenselletirm ektedir; bu n a gre b t n rasyonel yaratklar kendi zerklik ve so ru m lu lu k kavram larna yas lanarak eylem e isteklerini kullanabilir hle getirm eli; Mnd ig k c ih n evrensel karakteri zerklik ve sorum luluu iere

rek, b u n lar akl ideasm a verildikleri biim leriyle b rakm a m aldrlar. Bu sreler insanlarn kendilerini k u rm a sre leri ierisinde toplum sal klnm aldrlar. Bu aam ada tekrar epistem olojinin ne yapt sorulabilir. H ayatn s rd r lm e sindeki n o rm atif yaplar olan zerklik ve so ru m lu lu k bilin ci, epistem oloji tarafndan yaratlabilir, n k epistem olo jik bilgi ilkin z o ru n lu lu u n bilincinde, insan t r yery z n d e kendi varkalm a m cadelesini s rd rm ek zere k e n dini biim lendirirken, ktlk artlarn nasl yenebileceinin d oru bilgisiyle, to p lu m u n m addi artlarnn yenilm esinde gelitirilm itir. Epistem oloji varkalm ak iin eylem e isten cin i kazanm a m cadelesindeki insann bilisel kazanm ve baarlarn biriktirm ektedir. Dier taraftan bireylerin bili
116

sel olarak zerklik ve so ru m lu lu k larn n nasl farkna var dklarn belirleyen toplum sal, tarihsel ve siyasi artlar sz k o nusudur. Bir baka deyile insan, bu farkna varm a sre cine k o n u lan snrlam alar da renm ek zorundadr. Bu d u rum insan iin k endini retm e srecine toplum sal olarak katlm ay zo ru n lu hle getirir. Toplum sal teori, bu sreci, kendisini yeniden retirk en atfta b u lu n d u u ideay verme dzeyinde analiz etm ektedir. Bu srete sz ko n u su ideay yeniden retm ektedir, baka bir deyile, buna gre, episte m oloji ve toplum sal teori b irbirine karm , epistem oloji de toplum sal ykm llkleri stlenm itir. E pistem olojinin toplum sal teori iinde biim lendirilm esi zo ru n lu bir sentez olarak alnm am aldr. Bir anlam da, bu bir sentezdir ancak bir sentezden ok, bu sfatla zgrleim i kanlm az klan bir ideay da yaratm aktadr. G rlebilecei gibi, toplum sal teorinin epistem olojik bir tem ele k av u tu ru lm as, eletirel te o rin in genel am acn n (eletiri) kapsam na girm ektedir. Bu sayede H aberm as, te ori ve pratik, akl ve Aydnlanm a, zne' ve nesne, akn ve am pirik arasndaki ba yeniden ina etm ektedir. H erhangi bir toplum sallatrm a t r n e indirgenm esiyle epistem oloji nin ar derecede basitletirilm esinin ya da genel anlam da teorinin snrlarnn geniletilerek epistem olojiyi kapsam ak zere abartlm as bir grev olarak durabilir. Bilgi teorisi eletirisinin rad ik alletirilm esi toplum sal olarak tan m la nan ve ifade edilen epistem olojinin tem elidir. Bu t rd en bir eletiri dncesi, akas epistem oloji kendi geerliliini kendisi zerin d ek i d n n n le y eniden ina etm ek zo ru n d a o ld u undan, epistem olojik bir m eziyeti arm akta dr; n k bu eletiri, insann bilisel etkinliklerinin tarih sel zam ann hakikatine ynlendirildiinin farkndadr, a n cak a priori olarak hakikati garanti etm ez ve hi olm azsa greli bir h akikat ideasm a varm aya alan bilisel tavrlar
117

pozitif b ir ekilde seebilir. Baka bir deyile, eletiri taraf tu tar ve k en dinde partizandr, ancak hi bir zam an h ak ik a tin n o rm atif tem ellerini verem ez. Kendi zerine d n m , dier taraftan epistem olojinin akn ve am pirik boyutlarm sorgular; dolaysyla epistem olojiyi de hakllatrm olur. A ncak bu aam adan (ya da byle olduktan) sonra kendisi ni, bir ilk felsefe olarak kurm aya ynelm ez. Temel problem i h er zam an so ru n lu bir problem dir.2 Bu olguya ram en, to p lum sal teorinin epistem olojik kln kendi am pirik verisi ni bulm akta ve bu veriyi akn artlara katm aktadr. H aber m asm yapt gibi bu artlarn m utlaklatrlm asm dan k a m ak iin, in sa n n an tro p o lo jik yapsna yerletirilm iler, dolaysyla tarihsellik kazanm lardr. kn artlarn an tro polojik olarak insann kendini yeniden retim m ekanizm a snn artlarna balanm asyla, epistem olojik eletiri gven ce altna alnm akta ve de toplum sallatrlm aktadr. H akikat ideas, bilginin retildii ereveye verili deildir, bu s re cin d iy a le k tik o lara k h em b a n d a h em de s o n u n d a d r. E pistem olojinin hakikati o n u n k u ru c u elerinde yatm ak tadr - ancak bu eler iyi ve adil bir to p lu m u n gerekleti rilm esi zo ru n lu lu u n a balysa. H aberm as iin kendi zerine d n m (sreci) hem be lirli tarihsel znelerin verili artlarnn eletirel anlalm as na hem de bu artlarn zgrleim ci bir istem le yeniden in asna gnderm ede bulunm aktadr. Kendi zerinde d n m e kabiliyetindeki bir epistem oloji znelere iki adan y ar dm etm ektedir; Tarihsel znelerin hayat srelerine bilgi yoluyla yaplan katk, eer bu katkya ynlendirilm ilerse; bilgi ve b ilim in deerini aklayabilir.T oplum sal teo rin in epistem olojik klnm as kendi zerine d n m n bilisel k azan an larn geri evrilem ez klar ve tahrifattan korur. Ye
2 S orunsuz olsa, ilk felsefeyi m m k n klacandan.

118

n iden ina sreci sadece m add b ir tem el zerine bina ed i lebilir, bu tem el olm akszn iyi ve adil bir toplum ideas bo b ir topya olarak kalacaktr. Yeteri kadar gl bir ekilde vurgulanrsa, epistem olojideki toplum sal b o y u t gerek ve rasyonel artlarda b u tem eli destekleyecek ve kuvvetlendi recektir. E p istem olojinin grevleri b ilinebilenin m m k n o lu u n d a yatan eletiri ve yeniden inadr. Sosyal teori, bu bilinebilenin zerinde ne yaplabileceine iaret eder. Bu te o rinin epistem olojik b ir nitelik kazanm as ve epistem oloji ye toplum sal bir dam ar katlm as ya da epistem olojinin to p lum sal b ir y k m l l k alm as b u iki eyi tek boyutta b ir letirir: zgrleim nasl m m k n olm aktadr?

Epistemoloji ve zgrleim
Kendi zerine d n m sreci ayn zam anda epistem oloji yi in san n ken d i akln dsal bask ve vesayet olm akszn kullanabilm e yetisi olarak (K antm A ydnlanm a tanm nda ierildii zere) alglanm as ve anlalm as gereken zgrle im ideasyla balantlandrm aktadr. Bu d u ru m d a akl, ke sinlikle kendi ilkeleriyle ve zgrlem i bir toplum ve Ayd m lan m ann rgtlenm esinin gerekletirilm esindeki iste m iyle h arek et etm eye braklm aktadr. E ylem in zgrleim ci beni, akln evrensel artlarnn rasyonel yeniden ina sn n verilm esine bam ldr (B ernstein, 1985: 13) ve bu sfatla keyfi norm lara yaslanm az. A kln evrensel artlan k en d isin i tem elsiz klan bir t r greciikle zd eletirile mez. Hegelci anlam daki kendi zerine d n m n evren sel artlar, dier bir znenin, balangtaki znenin ken d i sini ayrk olm ayan bir biim de tanm asna bal olarak, kendini tanm asnda yatm aktadr. Bu artlar akim belirleni m ine tabidirler ve insan t r n n tarihinde toplum sal teori tarafndan alglanm aktadr. K endi zerine d n m d e bil
119

m en in h a trn a bilm e edim i z e rk lik ve s o ru m lu lu k ta k i (Mndigeit) istem le b irleecektir (H aberm as, 1981: 1978). K endi zerin e d n m le zn e k en d isin e effaflar, akl istem lenir (yani bir telosa balanr) ve zne ve akl, kendi zerine d n m n daha ileri dzeylere gidebilm esi ve bilginin kendisini zgrleim de bulabilm esi iin birle m ektedir - tpk F reudcu psikanalizin yapt gibi bilin d nda olan bilinlilige getirerek. Toplum sal hayatn kurucu eleri, yani em ek, etkileim ve g ilikileri, zgrlem e deki istem tarafndan y n eltilen kendi zerin e d n m bilgisi tarafndan yapsallatrlm aktadr. Kendi zerine d n m n znesi, insan t r d r; sadece kendi zerine d n m zgrleim istem i bulunanlara at fedilebilir, herhangi zgl bir sm f ya da tabakaya deil. Haberm asa gelinceye kadar epistem ik znenin tarihi az ya da ok bireyselci ya da toplum salc b ir boyutla belirlenm itir, ancak epistem ik zn en in k en d isi dem o k ratik deildir. Bu d u ru m d a m utlak zne ya da m utlak bilginin dolavm laycs olarak B en veya denilebilirse nesnel artlarn yine m u t lak bilgisine sahip olacak tikel bir snf (burjuvazi ya da ii snf) sadece belli bir lde epistem olojik abann tarihsel s recin d e n itelik le tirilm i znelere g n d erm e yapan bir ey olarak tannacaktr. Bilginin tanm lanm as, bilgiye yol aan m ekanizm alar, bilginin geerliliini test eden ltler ve bilginin stlendii ilevler idealist ve m ateryalist yaklalm larda, b u t rden, giderek tarih tesine kayan zneler ta ra fn d an ek illen d irilm i olm ay varsaym aktadr. H a b er m asm epistem ik znesi kendisini tabiata ve toplum a yn lendiren insann kendisidir; o n u n etkinlikleri epistem oloji ye toplum sal bir dam ar katlm asnn nedeni olabilir. P ratik le bu, her insann kendi akl tarafndan ynlendirilm e niye tine sahip olduu ve bilgiyi akl yoluyla kazanabilecei a n lam na gelm ektedir. Epistem olojik bir siyasetten bahsetm ek
120

anlam l olabilirse, burada H aberm asm epistem olojik yakla m n d a s o m u tla trd z n e n in k o n u m la n m a s ilevsel olabilir. te yandan H aberm asm iletiim sel eylem teorisin de ayn zne, kendi m etodolojik olarak verili k o n u m u n d an t r deil, iletiim sel bir ehliyete sahip olm asndan t r ne km aktadr. D em okratik olm ayan bir epistem ik zne zgrleim i herkese brakm am akta, dolaysyla da adalet sizliin artlarm hazrlam aktadr. nk bilme istem i, p ra tik olarak zellikleri herkese u z a tlm a y a n la ra zg sayl m aktadr. H erhangi trden bir aydnlanm ada bilginin da lm , A ydnlanm anm rg tlenm esinin z o ru n lu bir dourgusudur. Eer epistem olojik zneye bir balants varsa, z grleim farkllatrlm herhangi bir zneye biricik ola rak ele alnm am aldr. zgrleim e istem duyan epistem ik z n e n in d e m o k ra tik le (tiril)m e s i o k m u h te m e l o la ra k to p lu m u n da zgrlem esiyle sonulanacaktr. zgrleim in tanm lanm as, srecin balangcnda analist ve analizan arasndaki ilikinin, analiz edilen zerindeki i sel ve dsal bask larn yaratt snrlam alarn stesinden gelebilm ek iin b u g n n yeniden ina edilm esini salayan, analiz edilenin gem iinin eletirel b ir degerlendirim ine var m ak zere tasarland psikanalitik srecin sonularyla ar tk zdeletirilem ez. H aberm asm sonraki yazlar zgrle im im kn ve b u im knn belirlenm esinin btnyle tartlabildii tahrif edilm em i iletiim kavram zerinde d u r m aktadr. Bu trden bir zgrleim elbette sadece iki insan arasndaki snrlanm am ve tahrif edilm em i bir iletiim e bal deildir ve byle bir balam a da indirgenem ez; aksine, hem p sik an alitik ilem lerdeki d ilin k u llan m ve hem de an alistin analiz edilene k o n u m u n u belirleyen to p lu m a ve toplum sal btnle uzatlm aldr. zgrleim im kn, her zam an tikel uraklaryla birlikte to p lu m u n gerek artlarna bam ldr. T ahrif edilm em i iletiim kavram , bireyleri a
121

priori iletiim e ehil o larak ele alm aktadr, n k H ab er

m asm evrensel pragm atiinde bireyler tabiat ve hayvanlarn dna dil sayesinde km aktadrlar. D ilin bilinen tabiat h er kes iin konulm utur; herkes iin ayn ilevi grr. Buraya kadar tartlanlardan aka grlecektir ki, z grleim toplum sal ve tarihsel bir kategoridir. Epistem oloji, k endisini toplum sal bir tem elde tanm lanm aya brakarak, bu boyutlar gsterm ek zorundadr. Toplum sal olan ayn zam anda tarihsel olduundan, epistem oloji, znenin d sal ve isel gereklii, isel olarak sahip o lduunu dsalla trm ak ve dsal olarak sahip o lduunu (kltrel ve sem bo lik deerler, n o rm lar vb.) iselletirm ek zere verili artlar altn d a rgtlem esi anlam na gelen zgrleim in snrlar ve im knlarna iaret eden tarihsel bir ierie de sahip ola caktr. F ichte aklda k en d isin e ve k e n d isin in gereklem esine ynelik bir istem olduuna iaret etm itir. Akla atfedilen ve akln zenginletirdii d n le n eitlik, adalet, kardelik, dayanm a isel tem alardr ve bu trden deerlerin znelerce dsallatrlm as zgrlerim e giden uraklar olarak d e erlendirilebilir, ancak zgrleim i garanti etm ezler. Burada ep istem olojinin ilevi, bilinebilenin bilgisi, tpk, ha kikat seni zg r k la c a k m a k s im in d e verildii gibi biliin (bilm e nin hakikati gsterecei anlam nda) deim ez yapsna ia ret ederek, yaplm as gerekenin doru bilgisiyle irtibatlandrm aktr. H aberm asm p sikanalizi ta h rif edilm i iletiim in teorisi olarak deerlendirm esi ideoloji ve iktidar arasndaki iliki lere dayaldr, iktidar, snflara, devlete, retim tarzna bal olarak genel olarak ve m addi dzeyde iletiim im knn e n gelleyen bir g; ideolojiyse dilin kullantaki biim leriyle bireylerin birbirlerini tanm a ve anlam a yetilerini ellerinden alan bir m ekanizm adr. deoloji dilin yanl ynlendiricili
122

ine iaret eder; ik tid a r ilikileri dil araclyla ideolojik tahrifatlar olarak ortaya kar. H aberm asa gre, bu adan psikanaliz, analiste anlam a ve analiz edilene de anlatm a e h liyeti atfettiinden, bir iletiim sel ehliyet teorisi olarak g r le b ilir. n k p sik a n a liz ta h rif e d ilm e m i ile tiim in (an aliz ed ilen in gem iin in b u g n d e n k a lk arak rasyonel y en id en in a sn n ) n o rm a tif a rtla rn a k lay aca n d an , tahrifatn artlarn da hem ideoloji hem de iktidar dzeyin de akla kavuturacaktr. zgrleim tah ak k m olm akszn tanm lanam az, ancak z g rle im s re le ri b irb irle r in d e n fark ld r. H ab erm as psikanalitik pratiin bireylere m a ru z kaldklar d a y a tm a la rn stesin den gelm eye yardm ettiini gsterm itir. M ark sist teoriye gre de snf m cadelesiyle de toplum sal dzen artk dayatm alarn ve bu dayatm alarn gerekletirdii ta h ak k m n tesinde olacaktr. Sonuta tahakkm ne kadar keskinse, zgrleim istem i de o kadar keskin olacak; bi reyler ne kadar g ilikilerince belirleniyorlarsa, bireyler o lde bu ilikilerin zgrleim e bir teh d it olm a niteliini o rtad an k aldrm ak isteyeceklerdir (M cCarthy, 1984: 207). Psikanalitik aba isel-ynlendirim lidir, snf m cadelesiyse dsal-ynlendirim li. Psikanalizde d m an analiz edilen de ve o n u n sayesinde gizlenm ektedir, snf m cadelesinde ise d m an apak ortadadr, H aberm asa gre epistem oloji teoriyle pratii ilikilendirm ek zorundaysa, bu ilikinin zgrleim in toplum sal ve siyasal rgtlenm esinde gerekle tirilebildii unutulm am aldr. D ier taraftan zgrleim in san n tabiata yaklam yla da ilikilidir. A ncak teknik istem le aa kt ki, tabiat ynlen d irm en in nesnesidir. A m pirik-analitik bilim ler nesneler ve olgularn bylesi bir ynlendirim inin peindedirler; bu d u ru m arasal akln hegem onyasnn bir rnei olarak H aber m as tarafndan eletirilm ektedir; ancak o, arasal akln nes
123

nesi olan tab iatn yeniden dirilm esi d n cesin e, M arcusen in aksine, inanm am aktadr, Tabiat zerinde arasal akl la k u ru lan tah ak k m n bir yn so ru n a yol at d o ru dur; ancak d m bir tabiatn yeniden diriltilm esi ideas bu sorunlar ortadan kaldrm az. B unun yerine, tabiat sade ce teknik istem in erevesine indirgem eyecek bir yaklam aratrlabilir. T ahakkm n nesnesi, tabiat, sadece d d n yaya ait bir ge olarak d n lm em elid ir - yalnzca insann insanla ilikisini bile dolaym lam asm dan t r . O zam an dsal olarak rgtlenm i bir zgrleim projesi bile bylesi b ir tabiat kavram n ierm ek zo ru n d a kalacaktr. zgrleim de insann tabiatla ilikilerini b iruzlam a erevesinde deitiren bir b o y u t da olacaktr. zgrleim bir topya deildir ve yle de grlm em eli dir. Geri her ikisi de kayp bir eye iaret ederler, ancak zgrleim insann kendi akln ken d isin in setii, deitir dii ve yeniden ina edebildii ilkeler altnda kullanabildii bir vasat ncelem ektedir. Epistem olojide nerilen zgrle im sarih tem ellere dayaldr ve zgrlem i artlarda insan larn b ir m elek gibi yaamas gibi tarihsel olm ayan bir ey vaadedilm em ektedir. H aberm asn uzlam sal hakikat teori sinde de ak klnd gibi, nem li olan ebed bir zgrle im d u ru m u deil, ierisin de hakikatin tarllabildii u z lam ann salanabilecei ve znelerin anlam aya varabile cei gerek tarihsel b ir vasatn yaratlm asdr. Akl ken d i ieriini bir kere ve b t n zam anlar iin korum az, kendisi n in tahrif edilm esine ve bozulm asna da m ani olam az. Eer, h akikat bizi zgr klacaksa epistem olojinin vermeyi vaadettii doru u n u syleyecektir; H erkes ve b t n zam an lar iin geerli bir hakikat yoktur; elim izde sadece bu d u ru m u tartm a im kn vardr. K endim izin ve bakalarnn h a kikati anlam asna katkda bulunabilir, yardm c olabiliriz. Bu n oktada nem li olan, b u tartm ay gerekletirebilece
124

im iz bir vasatn (o rtam n ) olu p olm am asdr. G erekten zgrleim ci bir proje bu so ru n a bal olarak kendini ina etm elidir. Bu anlam da zgrleim teorisi olarak epistem oloji hi bir zam an nesneleri, D urkheim m aksine olduklar gibi almaz; b un larn baka trl de olabilecei ve olm as gerektii p o tansiyeline iaret eder. n k h er verili d u ru m d a ta h a k k m ve b asknn dam gas vardr, gerek olan baskcdr; zgrleim se bu baskclkta gizlidir. Basky tanm larken, z grleim i de tanm larz; nesnelerin nasl o lduunu syler sek, nasl olm alar gerektiini de sylem i oluruz; ideogiekritik, bu noktada g r n t le rin arkasna gitm eye niyetlen d i in d en ilevsel olabilir, ak o lan d a gizleneni grm eye katkda bulunabilir. Kritik, verili ya da elde olann eletirisi dir; ideolojilerin m evcut artlarda, doru bilgi adna nasl bir tah ak k m form u halinde biim lendiklerini gsterir. n san iin zgrlem i b ir toplum daki istem , h er eyin b u n dan daha iyi olabileceine iaret eder: H er eyin daha iyisi ne sahip olabiliriz.

Akln Yeniden Kefedilmesi


Toplum sal teori olarak epistem oloji ideas, toplum sal kate gori olarak akl ideasyla zdetir. Sosyolojik bir indirgem ecilie dm e ko rkusu olm akszn, en tikel boyutlarnda bile ak ln toplum sal b ir zne ve toplum sal olarak belirlenm i bir kategori o ld uunu iddia edeceim - felsef bir kavram olarak akln toplum sal olarak belirlenm i m evcudiyetini a m o lm asn a ram en. M m k n bilgiye y n elik bir aba olarak epistem oloji aldn inasna tbidir. nk A ydnlanm ad an bu yana m m k n bilgi, ontolojik olarak bilginin kkeni ve m utlak balangc olan akln bir r n olarak g r lm ektedir. E pistem olojik b ir balam da akim kullanl
125

siyasi bir anlam ve ileve de sahiptir. D oru bilgi, iyi ve adil b ir h ay a tn g e r e k letirilm esin d ek i akln istem idir. Eer epistem oloji bu hedefe varm ak zere yeniden ina edilecek se, iyi ve adil b ir hayatn ve de akln ne olduu yeniden kefedilm ek duru m undadr. H alihazrda akln kendisini k a tksz form larda sunm asnn im knsz olduu aktr; a k ln ierii arasal ve ilevsel olarak dnya, bilgi ve to p lu m u n yeniden byye kavuturulm asyla tketilm i ve kreltilm itir. Bu d u ru m d a , a k ln y e n i d e n k efed ilm esi de epistem olojik ve siyasi bir ilevi yerine getirecektir. D ogm atizm zerinde akln gcne duyulan inan k en d i sini akl isteiyle (rasyonalite) gelitirm itir. D ogm atizm sa dece doru bilgiye giden yolda yanl ynlendirici b ir ge olarak alglanm am aldr; ayn zam anda zgr ve bys gi derilm i bir to p lu m m cadelesindeki bireylere m ani olan toplum sal b ir g tr de. D ogm atizm e kar akl A ydnlan m a tarafndan k u ru lan bir ikilem dir, n k akl m oral ve etik deerlerin, ya da K antn to p lu m u n sensus c o m m u n is (o rta k d u y u su ) o larak ad lan d rd eyin y an n d a olm ak d uru m u n d ad r. Bylece akl zgrlem edeki (liberation) b i reysel zerklik ve istem in ifade edilm esinin evrensel vasat olarak grlecektir. H erhangi bir bilisel teori de bu sfatla akl ideas zerine ina edilm ek zo ru n d ad r nk, akl in san t r n n tarihsel ve kltrel gelim esinin, renm e ve bilm e srelerinin n-artlar olan ve toplum sal olarak re tilm i bu lu n an akl kategorilerine kar lleceini garanti etm ektedir. A ydm lanm anm eletirel felsefesi, gerekletir m ek istedii ne kadar hedef varsa, bunlarn hepsini akla a t fetm itir ve bylece akl bireylerin dny a-k u ru cu etk in lik lerindeki zgl ve tikel deneyim leri iin gvenilir ve eleti rilir bir bavuru kayna haline gelm itir. B ununla birlikte A ydnlanm a, akln bilgi ve denetlem e ilevi iin arasal indirgenim ine de yol am t (H aberm as, 1977: 258). Akln
126

bilgi ve zgrleim iin evrensel olarak geerli bir vasat ol m aktan sadece denetlem e arac olm aya indirgenilm esi, ak im eletirel yeterliliini, ahlak! karar vericiliini ve tarihsel m an id arl n kaybetm esiyle so n u lan m tr. H ork h eim er ve A dorno, A y d n la n m a n n D iy a le k ti i nde tabiat bilim leri ve tek n o lo jin in baarlaryla arasal akln yaylm asn gs term e k zere L ukcsm m b ad ele ilik ile rin d e n t retti i eylem e kategorisiyle arasal akln bir eletirisini ortaya koym ulardr; kitaba gre, arasal olarak ynlendirilm i ak im yaylm as kk Kartezyen m antk ve D escartesc rasyo nalizm e giden zne-nesne ilikilerinden trem iti. Aydmlan m an m tab iatn ze rin d e tah ak k m k u ru lm as projesi in s a n z e rin e de ta h a k k m k u ru lm a s n i e rm e k te y d i (M arcuse, 1972). Akl tabiat tah ak k m altm a alm ak iin k u llan lab iliy o rsa, in san da ta h a k k m altn a alm ak iin ku llan lab ilird i. A ydnlanm a'nm zdeletirici d n cesi, z n e n in n esn e le rle olan d iy alo jik ilik isin i p aralam t. kam e edilen iliki biim i, m onolojik bir ilikiydi. Byle bir akl tanm lam as, tek boyutta arasal olarak ge lien bir akl tanm , eletirel b ir teori ve eylem program nn n o rm atif tem elini veremez. Bu d u ru m d a akl a priori olarak eletirel ierii tketilm i bir biim de ele alnm aktadr. Ha berm as bu yaklam a akln eletirel potansiyeline duyulan itim atszln herhangi trden bir zgrleim projesinin ar tk baarl olam ayaca ve A ydnlanm anm b y s n n ye n iden diriltilem eyecei anlam na geldiini syleyerek itiraz etm ektedir. H aberm as b t n yazlarnda arasal ve ilevselci akl eletirm itir, ancak hi bir zam an akln eletirel bo y u tu n u sav u n m ak tan vazgem em itir. G erekte ona gre, eletirel teorinin n orm atif hakllatrm sadece eletirel bir akl ideasyla m m k n olabilir. M im etik akl kavram ndan arasal/ilevsel akl kavram na paradigm atik deiiklik sa dece akl ideasm n deil, b u n u n la birlikte akln anlam ve
127

ilevinin de ge-kapitalist to p lam lard a deim esi gerektii ni vurgulam aktadr. Erken H aberm asm baat tem alar olan siyasetin bilim selletirilm esi, kam u o y u n u n denetim altna alnm as (ya da kam usal alann daraltlm as), bilim ve tek nolojinin birer ideoloji ilevini grm eleri bylesi bir dei im in gerekliliinin iaretleri olarak grlm elidir. T ahak km ve bask eski ynlendirici ve denetleyici m ekanizm ala rn terketm ilerdir; halihazrda daha ince ve kim i zam anlar yasal alm a p ro sedrlerini kullanm aktadrlar. Akl artk, sensus commuris 'in tem eli deil, bir szde-znesidir. Akl sz bir dnyada akl, sadece rasyonalitenin g r n t s d r (M arcuse, 1972: 139). Bu nedenle, akim yeniden kefedil mesi felsefe ve sosyal bilim ler m etodolojisinde tartld ekliyle rasyonalite sorunlarna indirgenem ez. B unun yeri ne, bir sensus com m unis 'in temeli olarak akl ideas yeniden gndem e getirilm elidir. Arasal ve ilevsel akln eletirisi, o zam an faydal ve aydnlatc olabilir. Sonuta u n u syleye ceim: arasallk ve ilevsellikte akln im hasnn bir tarihi varsa, zg rleim de akln k u llan lm as y n n d e k i m id i barn d ran bir tarih de vardr. Eletirel teori kendisini insann kendi m addi ve kltrel varln k o rk u olm akszn yeniden retebilecei daha iyi b ir to p lu m u n retilm esi ideasm a adam tr. Bu idea insann b t n etkinliklerinde ikin olarak vardr, fakat bireyler tara fn d an so m u t o larak k a v ram lam am ak tad r (H orkheim er, 1972: 213). Bireyleri b u n u yapm aktan alkoyan ey, ister plak form larnda olsun isterse insan t r n n olum asndaki kurucu elere yerlesinler, ideoloji ve g ilikileridir. Dil b u n la rn bir vasat olabilir, n k dilde ifade edilm ekte ve tan m lanm aktadrlar. M akul bir insan toplum u ideas bir topya deilse, akl kendisinin bu ideaya hizm et edip etm edii a n lalm ak zere so rg u lan m ak zo ru n d ad r. E pistem oloji bu
128

hedefe varm adaki ilk aam a olacaktr. Tercih edilebilir bir biim de sun u lm asa bile, akln tarih tek i gerekletirilm esi, epistem olojinin toplum sal klnm asyla anlam l hale getiri lebilir, ancak bylesi b ir abann k endini ynlendirm esi ge reken m erkez, akl olm aldr. n k akla, daha nceki zgrleim ci m cadelelerin kazand h er ey atfedilm i b u lu n m ak tad r. A kl zg rleim ci m o m e n tle rin sm adr. Bylesi bir akl ideas, akln doru, iyi ve gzeli kavram sal d n c e araclyla kavrayp alglayabilecei u zlarm na dayaldr (M arcuse, 1972: 14). Eer toplum ve bireyin z grlem esinden yanaysak, byle bir uzlam a katlm ak d u rum undayz. zg rleim e balanm akl tarih sel o larak anlam ldr, n k biz her zam an zgrlk ve barbarlk arasnda bir se im yapm ak zorundayz.3 Bu zo ru n lu lu k , bilincine varlm asa da eylem lerim ize d o rudan yansm aktadr. H er bireysel eylem, yine farkna varlm asa da bu seim tarafndan belir lenm ektedir. Bu seim in doru bilgisi epistem olojiyi gerekli klm aktadr. Bu trden bir bilgiye sahip olm ak iin verilen ura, siyasi b ir uratr. n k siyasetin iyi b ir hayatn m m k n artlarn a ra trm a k ta n baka b ir problem atii olam az. zgrl neyin m m k n kldnn bilgisindeki karar, akl tarafndan garanti altna alnm aktadr. A kldaki istem im iz, o zam an siyasi ve epistemolojik bir istem olm ak tadr. K anttan F ichteye kadar her zgrlk edim inin kulla nm yla belirlendiini rendik. K endi zerine d n m sreci p ra tik akl tarafndan dikte edilm ekte ve k endisini aklda gerekletirm ektedir. B iz akln znesiyiz. Akl bizim tem izde ve stm zde deildir. Akl, biz h er zam an varol d u um uz iin vardr. Eer ne olduum uzu tanm larsak, ak ln ne o ld u u n u da tanm layacaz, yani akim tarihi insann
3 Bylesi bir seim dir ki akln yeniden kefedilm esini zorunlu klar.

129

tarihiyle zdetir. Akl tpk bizim gibi gereklikte ikindir ancak her olm as gerektii gibi ya da m akul b ir form da d e il, M arxm syledii gibi. A kim tarih te k u llan lm a s edim i in san t r n n k en d i zerine d n m sreci tarafndan yerine getirilm ektedir. Tahakkm ve bask olm akszn bir hayat biim inin yaratl m asn am alam akta olup, bize hakikat ideasyla birlikte ve rilm ek ted ir. H ab erm asa gre h a k ik a t ideas b izim ta h rif edilm em i iletiim niyetim izde yer alm aktadr. Epistem oloji son tahlilde bir hayat biim inin bilisel yann verm ektedir. T ahak k m d en k u rtu lm u b ir hayat biim inin yaratlm as n n z o ru n lu lu u n u n kabul edilm esi epistem olojik aba ta rafn d an salanm akta ve k u rum sallatrlm aktadr, B unun p ratik akl tarafndan gereklie yerletirilm esi sadece bili sel bir so run deildir, n k bir zam anlar sylendii zere, y ap m an m bilgisi, d n m e nin bilgisinden daha d erin dir. Y apm aya" ilik in p ra tik s o ru n la r h a k ik a t-id e a sy la yklenm ilerdir, n k balangta hakikat kavram m ka bul etm ilerdir. O zam an epistem oloji pratik olarak y n len d irilm ek te ancak bilisel olarak d estek le n m e k te d ir - bi li te p ratik bir so ru n olm asna ram en. H akikat iddiasyla akim yeniden kefedilm esi bizim iin biricik bir aydnlan m a p ro jesinin aratrlabilecei pratik bir so ru n olm aktadr. Sonu o larak bu alm ann b ir yerinde dile getirdiim m o tto y u tekrarlam ak istiyorum , n k bu alm a o m ottoya in a n ld iin g e r e k le tirild i. S pere aude! B ilm eye c ret et!

130

Kayn aka

Adorno, Theodor, Prisms, ev. Samuel ve Shierry Weber, Neville Spearm an, Lond ra, 1967. vd., The Positivist Dispute in German Sociology, ev. Glyn Adey ve Davd Frisby, MIT Press, Cam bridge Mass, 1983. , Subject and O bject", The Essential Frankfurt School Reade; ed. Andrew Arato ve Eike G ebhart, C ontinuum , New York, 1985, 497-511. , Againts Epistemology, ev. W Dom ingo, The MIT Press, Cambridge Mass., 1983. , Negative Dialectics, ev. E.B. A shton, Routledge ve Kegan Paul, L ondra, 1973. Alford, F reud C., Is Jrgen H aberm as R econstructive Scince Really Science?" s Theory and Society, 14 (1981), 321-340. A ntonio, Robert J., The O rigin, D evelopm ent and C ontem porary Status of Critical T heory, The Sociogical Quarter!\. 24, Yaz 1983, 325-351. Apel, K arl-O tto, Toward a Transformation o f Philosophy, ev. Glyn Adey and David Frisby, Routledge ve Kegan Paul, L ondra, 1980. A rato, A ndrew ve E ike-G ebhardt (ed .), The Essentia! Frankfurt School Readet; C o ntinuum . New York, 1985. Beck, Lewis W hite, Early Gennan Philosophy, Belknap Press, M assachusetts, 1969. Beser, C. Frederick, The Fate of Reason, H arvard IJniversity Press, C am bridge Mass., 1987. Benhabib, Seyla, Critique, Norm and Utopia, A Study of Foundations o f Criical The ory, C olum bia U niversity Press, New York, 1986 [Eletiri, N onn ve topya, ev. sm et Tekerek, iletiim Yay., 2005j. Bernstein, R ich ard J., In troducton, Habermas and Modemity, ed. R. J. Bemstein. Polity Press, L ondra, 1985, 1-32.

131

, Beyond Objectiyism and Relativism: Science Hermeneutics, and Prcvtis, Pennsylvania U niversity Press, P hiladelphia, 1983. , The Reconstructring of Social and Political Theory, M ethuen ve Colum bia, 1979. (ed.), Habermas and Modernf a Polity Press, L ondra, 1985. Bolaffi, Angelo, An Interview w ith J rg en H aberm as, Telos, Bahar 1979, no. 39, 165-170. B ottom ore, Tom, The Frankfurt School, Tavistocs, L ondra, 1984. Bubner, Rudiger, H aberm as C oncept of Critical Theory", Habermas Critical Des bates, ed. T hom pson ve Held, The MacMillan Press, Londra, 1982, 42-56. Cassirer, Ernst, The Philosophy of Enlightenment, ev. F rizt C., A. K oelln ve Jam es O. Pettegroue, P rinceton University, Princeton, 1951. C onnerton, Paul (ed.), Critical Sociology, Penguin Books, H arm ondsw orth, 1976. , The Tragedy of Enlightenment; An Essay on the Frankfurt School, C am brdge University Press, Cam bridge, 1980. Crab, lan, Modem Social Theory from Parsons to Habermas, S. M artins Press, New York, 1984. Eyerm an, Ron ve David Shipway, H aberm as on W ork and C ulture, Theory and Society, no. (1981) 4. 547-566. Fichte, J. G., Science of Knovvledge. ed./ey. Peter H eath ve Jo h n Lacks, Appleton C entury Crafts, New York, 1970. F reiberg, J. W. (ed .), Critical Sociology: European Perspectives, Irv in g to n , New York. 1970. F n ed m an , George, The Political Philosophy of the Frankfurt School, Cornell U ni versity Press, L ondra, 1981. Gadam er, Hans-Georg, Truth and Method, ev. Garret Barden ve Jo h n Cum m ing, Seabury Press, New York, 1975. Gay, Peter, The Enlightenment. An Interpretation. Volme I, The Rse of Modern Paga nsn, Alfred A. Knopf, New York, 1966. , The Enligltenment: An Interpretation Volme II, The Science o f Freedom, Alfred A. Knopf, N ew York, 1969. Geuss, Raynond, The Idea of Critical Theory: Habermas and the Frankfurt School, Cam bridge U niversity Press, Cam bridge, 1985. G iddens, Anthony, H aberm as C ritique of H erm eneutics", Critical Sociology. Eu ropean Perspectives, 39-70. , Positivism and Its C ritics, A History of Socologal Analysis, ed. Tom Bottom ore ve Robert Nisbet, H einem ann, Londra, 237-286. , Reason w ithout Revolution? H aberm as Theorie des K om m unikativen Hans delns," Habermas and Modemity, 95-124. , Profiles and Critiques in Social Theory, The M acM illan Press, L ondra, 1982. G oldm ann, Lucen, The Philosophy o f Enlightenment, ev. Henry Mass. Routledge ve Kegan Paul, Londra, 1973.

132

H aberm as, J rg en , "D ialectics of R ationalization: An Interw iev , Telos, no: 49, Gz 1981a, 5-33. , H erm eneutic Claim t o U niversality", Conem poray Hermenutics, ed. Josef Blecher, Routledge ve Kegan Paul, L ondra, 1980, 181-211. , H istory and Evolution". Telos, no: 39, Bahar 1979, 5-44. , Q u estio n san d C o u nterquestions, Habermas and Modenty, 192-216. , Systematically D istorted C om m unication, Critical Sociology, 348-362. , The E ntw inem ent of Myth and E nlightenm ent: Re-reading Dialectic of enligh tenment', NevJ Ccnnan Critique, no: 26, Bahar-Yaz 1982, 13-30. , Communication and Evolution o/ Society ev. T hom as McCarthy, Beacon Press, Boston, 1979a. , Knowledge and Human Interests, ev. Jerem y Schapiro, Heinemann, Londra, 1981. , Legitimaton Crisis, ev. T hom as M cCarthy, Beacon Press, Boston, 1975. , Philosophical-Political Profiles, ev. F rederick G. Lawrence. The MT Press, Cam bridge Mass., 1983. , TheTheoi}' of Communicative Action, cilt 2, Life \Vbrld and System: A Critique of Functionalist Reason, ev. T hom as McCarthy, Polity Press, Londra, 1987. , The Theory of Communicative Action, cilt 1, Reason and the Rationalization Soci ety, ev. T hom as McCarthy, Beacon Pess, Boston, 1984 [letiimse! Eylem Kura m, ev. M ustafa Tzel, Kabalc Yay., 2001 ]. , Theory and Pactice, ev. Jerem y Schapiro, H einem ann, L ondra, 1977. , Towards A Ratonal Society, ev. Jerem y Schapiro, H einem ann, L ondra, 1977. , Z u r Logik der SoziaUvissenschaften, S uhrkam p Verlag, F ra n k fru t am M ain, 1971. , Reply to My C ritics, Habermas-Critical Debates, 219-283. H aw tom , Geoffrey, Enlightenment and Despait; C am bridge U niversity Press, C am b ridge, 1976. Hegel, G. W. E, Lectures on the History o f Philosophy, cilt 3, ev. E. S. H aldane, Hum anities Press, New York, 1974. Held, David, Introduction to Critical Theory, H uthchinson, L ondra, 1983, Hesse, Mary, Science and Objectivity, Habermas Critical Debates, 95-115. H ohendahl, Peter U., H aberm as Phlosophical Discourse of M odernity, Telos, Gz 1986, 49-65. Honnety, Axel, C om m unication and Reconcilation Haberm as Critique of A dor n o , Telos, no: 39, Bahar 1979, 45-61. , W ork and lnsvrurrental Action", Nev Gennan Critique, Bahar-Yaz 1982, 31-54. H orkheim er, M ax ve T heodor W. A dorno, Dialectic o f Enlightenment, ev. John Cum m ing, C o ntinuum , New York, 1986 [Aydnlanmann Diyalektii, ev. Ouz zgl, K ab ala Yay., 19951.

133

H orkheim er, Max, The A uthortarian State, The Essential Frankfurt School Reader, 95-117. , Critical Theory, vd. ve ev M. J. O Conneli, H erder and Herder, New York, 1972. Jay, M artin, Adorno, F ontana, L ondra, 1984. , The Dialectica1 Imag'malion, Little Brown, Boston, 1973 Dryalektih mgelem ev. nsal Oskay, Ara Yay., 1989], Kant, m manuel, Kani on History, ed./ev. L. W. Beck, Bobbs-Merrill, New York, 1963. , The Philosophy of Kant. Kant's Moral and Political Writings, ed. Cari J. Friedrich, The M odern Library, New York, 1949. Keat, Russel, The Politics of Social Theory, Basic Blackwell, Oxford, 1981. Kellner, Douglas ve Rick Roderick, Recent Literatre on Critical T heory , Nevv German Cique, no: 23, Bahar-Yaz 1981, 141-170. Kilmmster, Richard, Praxs and Method, Routledge ve Kegan Paul, Londra, 1979. Kortain, Garbis, Metacritique, C am bridge University Press, C am bridge, 1980. Koselleck, Reinhardt, Critique and Crisis, Berg, O xford, 1988. Lobkowicz, N ikolaus, Fred D. Dallmayr, C hristian K. Lenharat, Melvyn A. Hill, C ristopher N ichols. Review Sym posium on H aberm as, Philosophy of Social Sciences 2 (1972), 193-270. Lukcs, Georg, The Destruction of Reason, ev. Peter Palmer, M erlin Press, Londra, 1980. Lukes, Steven, 'O f Gods and Dem ons: H aberm as and Patical Reason, Habermas C itial Debates, 134-148. M arcuse, Herbert, O n Science an d Phenom erology, Positivism and Sociology, ed A nthony G iddens, H einem ann, L ondra, 1978. , Negations: Essays in Critical Theory, Penguin Books, GB, 1972. , One Dimensional Man, Sphere Books, Londra, 1970. , Reason nad Revalution, Routledge ve Kegan Paul, L ondra, 1986. Marx, Kari, Early Wri(ings, ev. Rodnev Livingstone ve G regor B enton, Penguin Books, H arm ondsw orth, 1977. McCarthy, Thom as, R ationality and Relativism: H aberm as O vercom ing of H er m en eu tics', Habermas Critical Debates, 57-78. , Reflections on R ationalizations in the T heory o l C om m unicative A ction, Habermas andM odenity, 177-191. , The Critical Theory of Jrgen Habernas, Polity Press, L ondra, 1984. Nichols, C., "Science o r Reflection: H aberm as on F reud, Philosophy o f Social Sci ences, 2 (1972), 261-270. ONeill, Jo h n (ed.), On Critical Theory, H einem ann, L ondra, 1977. O ttm an, H enning, Cognitive Interests and Self-Reflection, Habennas Critical De bates, 79-97.

134

Overed, Tronn, "Inqm ry and Ideology: H aberm as' Trchotom ous C oncepton of Science", Philosophy ofSocial Sciences, 8 (1978), 1-13. Popper, Kari R., "Reason and R evoluton", Positivist Dispute in Certnan Sociology, 288-300. Roderick, Rick, Habennas and the Foundations of Critical Theory, S. M artm s Press, New York, 1986. Ruben, David-Hillel, M arnsn and Materialism, H arvester Press, Sussex, 1979. Schm idt, Jam es, J rg en H aberm as and the Difficulties of E nlightenm ent", Socidl Research, no: 49, Bahar 1982, 181-207. Schroyer, Trent, The C ritque ofD cm ination, Georg Braziller, N.ew York, 1973. Slater, Phil, Origin and Significance o f Frankfurt School, Routledge ve Kegan Paul, Londra, 1979. T hernborn, G ran, Jrgen Haberm as: A New Eclecticism ", Nevi Lejt Revey no: 67, M ays-Hazran 1971, 69-83. , The F rankfurt School", Westem Metnisin A Critical Reader, ed. New Left Review, Verso, Londra, 1978, 83-139. Thom pson, Jo h n B. ve David H eld (ed.), Habennas Critical Debates, M acM ian Press, Londra, 1982. T hom pson, Jo h n B., Critical Uernenetics: A Study n the Thoughts of Paul Ricoeur and Jrgen Habermas, Cam bridge U niversity Press, C am bridge, 1983. Wellmer, Albrecht, C om m unication and Em ancipation: Reflections on the Linguistic Turn in Critical T heory", On Critical Theory, ed. Jo h n ONeill, H eine m ann, L ondra, 1977, 231-263. , Reason, U topa and the D ialectic of E nlightenm ent", Habermas and Moderrity, 35-67. , Critical Theory of Society, ev. Jo h n C um m ing, H erder and Herder, N ew York, 1971. W hitebook, Joel, The Problem of N ature in H aberm as", Telos, no: 40, Yaz, 1979, 41-69.

135

You might also like