You are on page 1of 339

Biiyiiniin, Cadiiigin ve

Okiiltizmin Tarihi
W. B. Crow
<;eviri: Fulya Yavuz

Giri:;; .............................................................................................. 11
Bu i<;:erigi 11 BiiyU: ve Tarih 11 BuyU:ye inanmak 11
Maji nedir? 12 Maji Kuramlan 12 Cad1hk Nedir? 13
Okiiltizm Nedir? 13
1 Magar a Adamlar1 ......... ... ....... ............ .. ......... , ... " ........ .............. 15
Maymun-Adamlar ve insan 15 Devler ve Canavarlar 15
Cro-Magnon Irk116 Magara Kiiltleri 17 Magara Resimleri 17
Yiice Ana 19 Magara Adamlarmm Kaderi 19
2 Yildizlar ve Kurbanlar .............................. ... ............ ... .. .... ........ 21
Yeni Bir 21 Taklmy1ld1Zlann Kokeni 21
Bun;:lar (Zodyak) 23
3 Buyucu-Doktorlar ve Sifacllar .................................................. 25
Animizm 25 27 Airika'da BiiyU:ciiliik 28 Vudu 28
Zombiler 29 Samanizm 30 Gelecekten Haber Vermek 30
Jeomansi 31 Feng-shui 31
4 Devlerin Dans1 ........................ ... ..... ... .. ........ ....... ................. ..... 37
Tepegozler Mimarisi 37 Yaygm Bir Kiilt 38
Devler ve Erkek BiiyU:ciiler (Wizards) 39 Tapmaklan 40
Kader 44 Gokten Gelen 45 Heliolitik Kiilttir 47
5 M1s1r Piramitleri ........ ........... ... ......... : ....... .. ............................... 49
M1su Kronolojisi 49 Ktrmtzt ve Beyaz 51 Mumyalama 51
Piramitler ve Anlamlan 52 M1s1r'm Amtlan 56
6 Y eni Dunyamn Piramitleri ......................... ..... .......................... 59
Amerika Kronolojisi 59 Majik Tarih 62 Majik Din Orgiitti 63
Kurbanlar 63 Amerikan Piramitleri 63
7 Hindistan Majisi. ......... ..... ...... .. .............. .... .... ........ ... .. ..... ......... 65
Hin.distan Kronolojisi 65 Majik 65 Kutsal 66
Fallik Tapmma 67 Hindu Tapmaklan 68 Hindu Astrolojisi 68
8 Yoga ....... .. .. ............................................. .... ....... ...... ................. 71
Yogamn Kaynaklan 71 Yogilerin Giicii 71 Yoganm Turleri 75
Cinsel BiiyU: 76
9 Gorkemli Babil .............. .. .. -................................. .. ... ,. ... ............ 81
Babil Kronolojisi 81 Bir Majik 82 Babil Kulesi 83
Nazarhklar ve Ttlstmlar 83 Kalde Astrolojisi 84
10 Suleyman ve Cini ..... .......... .. ...... ..... ... ............. .... .. ... .. ... .......... 87
islam Efsaneleri 87 islami Kozmos 87 islami Buyi.i 90
Arabistan ' da Simya ve Astroloji 90
11 Atei? Kultu ...... .... ..... .. ............ ... .... ....... .. ................... ....... .... ... 93
Pers Tarihi ve Efsaneleri 93 Mecusilik I 93
Mitraizm 94
12 Kabala ... .. .... ............. .. .. ..................... ... ... .. ................. .. ........ .... 97
Tapmak ibadeti 97 Gizli Bilgi 98 Kabalact Yapttlar 99
Sonraki Kabalactlar 101 Esseniler ve Therapeutae'ler 103
13 Gnosis ...... .... .. .... ...... ..... .... ... ............ .... .. ......... ... ...... .... .. ........ 105
Gnostik 105 Ytlana Tapmma 107 Tuhaf Ogretiler 107
Seytana Tapmma 110 Gnostik Kalmttlar 113
14 Druidler ve Periler ....... ...... ...... ....... ............... .. ... .. ........... .... . 117
Kelt Kultiiru 117 Druid Ayinleri 119 Kral Arthur Efsaneleri 121-
Periler 124 Elemantaller 127
15 Olympos ve Satyr'ler .. ... ..... ....... ....... ....... ............. ....... .. ...... . 131
Labirent 131 Olympiyahlar 132 Orakl ' lar 133
Buyuculi.ik (Sorcery} 135 Nympha'lar ve Satyr' ler 1.36
Pythagoras Duzeni 138 Ge<;: Klasik Okultizm 140
16 Valhalla ve Valkyrieler .. ... .... .......... .. .... .. .... ....... ...... ... .. ... ..... . 147
Vikingler 147 Eddalar ve Sagalar 148 Majisyen Tannlar 148
Majik Kazan 149
17 Lotus, Swastika ve Pagoda .. ........ ...... .. ...................... .. .. .. ..... . 151
Budizm 151 Budist Krallar 152 Cennet Tapmagt 154
Kutsal Adamlar 156 Caenizm 156 Cin'de Mit ve Maji 157
Mistik Simgeler 158 Lotus Ci<;:egi 159 Tapmaklar ve Pagodalar 159
Resimler 161 Kutsal Emanetler 161 Sinto, Tannlann Yolu 162
18 Tibet ' in Lamalan ..... ........... ..... ... ... ....................................... 165
Lamalarm Kralhgt 165 Siyah-Sapkahlar 167 KtrmlZl-Sapkahlar 167
San-Sapkahlar 169 Mantralar 170 Enkarne Lamalar 171
Tibet Astrolojisi 173 Orakl' lar ve Ruh Denetimi 173
Onbin Simgeli Aga<;: 17 4
19 Roma ve Bizans ........... .. ................. .... ....... ...................... ..... 177
Roma ve Kudus 177 Majiye Mucize 177 Kutsal Emimetler 178
Resimler 178 Majiyle ilgilenen 179
20 Hilalin Buyusu ......... ............ ............. .... ......................... ....... 183
Peygamber 183 islam'da Maji 184 Sufilik 187 188
21 ve Templar'lar ... .. .. .... : 189
Sovalyelik 189 Yuvarlak Masa 190 Charlemagne ve Paladin' leri 190
Templar Sovalyeleri 191
22 Kutsal Kase ............. ....... .. ....................... ......................... ... ... 197
Gezgin Sairler 197 Kasenin Yap1s1 199 Lucifer 199
Kase ve Guvercin 199
23 Orta<;:ag ve Ronesans Astrolojisi .... .. .................................... 201
Kokeni ve 201 Bat! Astrolojisi 202
Baz1 Ortac;:ag Astrologlan 206 Skolastik Felsefe ve Astroloji 208
Evlerin Boliinmesi 210 Ronesans Astrologlan 211
Reform ve Merkezli Sistem 215
Baz1 Gee;: Donem Astrologlan 216 Son 219
24 Orta<;:ag'da ve Ronesans'ta Simya ........ .. .......................... .. .. 225
Kokeni ve Babalan 225 ilk Simyacllar 226
Simya Ozerine Tuhaf Eserler 228 Maji ve Simya 229
Altm Yapanlar 231 T1bbi Kimya 233 Sarlatanlar 235
imza Ogretisi 237 Son 237
25 Gul-Ha<;: ... ................................................ ..................... ... ....... 243
Gi.ilt:.in Simgeselligi 243 Giil-Hac;: Bildirileri 244
Gori.inmezler 247 Bir Bacon 248
Gi.il-Hac;:hlar ve Yazarlar 249 Rose Croix 250 Oteki Orgi.itler 251
26 Avrupa'da Cad1hk .. .. .. .. .......................... .............................. 255
Cadll1gm Kokeni 255 Kutsal Kitap Referanslan 256
Diana (Artemis) Ki.ilti.i 256 Seytanla Yapmak 258
FaustEfsanesi 259 Cadthga Yasalar 260
Baz1 Unli.i Cad1 261 Engizisyon 263 Mavisakal 264
Bi.iyuci.iluk 265
27 Biraz Daha Cad1hk ve Ayinleri ................................ 269
Demon Posesyonu 269 Bi.iyuculi.ik Cezalanmn Surer 270
Daha Sonraki 272 Clonmel ' de Yakllan Cad1lar 273
Evdeki Cad1 Ozelliklerl 273
Cadt!ar Toplant1s1 (Witches' Sabbath) 274 Cad1lan Belirlemek 277
Incubi ve Succubi 277 Kurt Adam 279
Vampirler 280 K1rbac;:lama ve Dans 281 Seytan Ayinleri 282
28 Kara Majisyenler ve Kuranlar ........ .... ,. ...... ..... .. .. .. .... ... 289
Majisyen Abra-Melin 289 Grimoire'lar 290 293
Boehme ve Boehmeciler 295 Bilim adam1 ve Ongoruleri 297
Fransa' da Okultizm 298 Rus Saraymda Maji 257
Mutlak Gen;egin Sat1lmas1 300 Rus Saraymda Maji 300
29 Baz1 Majik Orgiitleri ....... ...... ..... .. ... ..... .. ..... .. ....... 307
Farmasonluk 307 Templar' lann 308
Eski ve Kabul (isko<;:) Orgutu 310 Palladium Orgutu 311
Illuminati 312 Gizemli Bir 313
Mtsu Masonlugu 313
Memphis ve Mlzraim'in Kadim ve ilkel Orgutu 315 Altm Safak 316
Dogu Tapmagt Orgtitti 320 Teurjik bir Orgut 321 Martinizm 321
30 <;atal Cubuk ve .. .... .... .... ...... ..... .. ...... .. .... .... .... .. .... .. ... 325
Yeraltmda Su ya da Maden Aramak 325 Radyestesi 326
Hareket Kuramlan 328 Od, Odyle ya da Odik GO<;: 331
insan Auras1 331 Psikometri 332
31 Mesmerizm ve Hipnotizma .......... ...... ......... .... .. ...... ...... ....... 335
Ha}rvansal 335 Metalloterapi ve Magnetoterapi 337
Hipnotizma 338 Telkin 340 Kendi Kendine Telkin 340
32 El Fah ....... ... .. ... .. .. .... .... ..... .................. ........ .. ....... .... ..... ... ..... 343
Bedensel Bi<;:im ve Kader 343 El Fall 343 A yak Fah 344 Grafoloji 344
33 Teozofi ve Okiilt Bilimler .. .. ............ .... ..... .... .... .. .. .... .. ........ ... 345
Teozofi 345 Antropozofi 347 Numeroloji 347 insamn 348
DiZiN . ... . .. . .... .. ......... . . . . . . . .... . . ... . .... . ........ .. . . . . . . .. .. . . .... . .. . .... ... .... 350
Dr. William Bernard Crow 1895 yilinda Londra yakmlarmda dog-
du. Londra Oniversitesi'ni bitirdi ve bilim uzmanhg1 ile felsefe
doktoru derecelerinin yams1ra hem Londra hem de Galler i.iniver-
sitelerinden doga bilimleri uzmanhg1 derecesini ald1. Britanya Or-
dusu'nda dersler verdikten sonra, Birinci Di.inya Kra-
liyet Hava Kuvvetleri'nde ve Kraliyet Donanmast'nda gorev yap-
tl. Dr. Crow'un yabanc1 i.iniversitelerden akademik derece-
leri bulunmaktad1r. 1919 yllmdan bu yana birka<; teknik i.iniversi-
tede biyoloji i.izerine Boli.im ve Konuk bgretim Gorevlisi
olarak dersler Ttp, psikoloji ve oki.iltizm konulan i.izeri-
ne yapttlan bulunmaktad1r ve bilimsel ve oki.ilt
derneklerin i.iyesidir.

Bu
Bu kitap, "biiyiiciihik, cadthk ve okiiltizmin tarihi" olarak degil, "bir biiyiicii-
liik, cadthk ve okiiltizm tarihi" olarak adlandmld1. Umanz, okur, kitabm bu
tiir konularla ilgili bir olmastm beklemiyordur. Bu konulan tiim ayrmtt-
lanyla inceleyecek olursak ortaya cilt pkar. Konuyu ayrmttlanyla ele al-
ma gorevi stmrlandmlabilirdi: belirli bir iil-
ke ya da donemle stmrlandtrmak ve konunun bize gore, her iilke ve doneme
ait onemli ozelliklerini bir konuyu ozetlemek. Bizim
ikincisini yapmayt bir nedeni, daha onceden boyle bir
olmast ve konunun boyle ele almmasma biiyiik ilgi duymamtz-
dtr. Apklamalarrmtz aym zamanda, diger insan etkinlikleriyle maji arasmda
baglant1 kurmak ve fenomenlerin ozlerinde benzer olduklanm gostermekle
birlikte, okiilt alanlarm arasmdaki ortaya koymakla ilgilidir.
Buyii ve Tarih
Tarihin, yalanlarla dolu oldugu sonucuna varmas1 nedeniyle gore-
vinden istifa eden bir tarih profesoriiniin oykiisii anlatthr. Tarih yalmzca olay-
larm aktanlmastysa, ozellikle buyii gibi bir konu ele ahndtgmda,
ten dogru olmayan unsurlarm konu tutabilir. Ancak, dikkate de-
ger olaylann kaydt ve aym zamanda mitler, efsaneler ve peri masallan vardtr.
ikisini birbirinden ayrrt etmeye ama bu de kolay degil. Mitolojik
oykiilere yer verdik onemli ifadeleri olduklanm du-
ancak okura, tarihsel olarak bir olayla, bilinen
mitoloji geleneginin arasmdaki aynm1 mumkun oldugu yerde Bu-
gun, tam olarak neler oldugunu fiziksel olaylarla apklamak kez olanak-
stzdtr. Eldeki kayttlardan olmahytz.
Buyiiye inanmak
Bu buyuye inanmayan tarafmdan okunabilir ve bizi konu-
muzdan felsefeye gotUrebilirdi, biz de inanctmtz ozur diler-
11
Biiyiiniin, Cad1hg1n ve Okiiltizmin Tarihi -
dik. Ancak, bu konuya yanstz olarak bakmak olanakstz olmasa da, Fe-
nomenler aldatmaca ve diizmecedir diyerek bir kenara btrakllamayacak denli
yaygmdtr. Baz1 olaylar majisyenler tarafmdan taklit ancak bu tii-
miiniin hileyle anlamma gelmez. Bu baglamda kendilerine
majisyen diyen ya da sanatlanmn biiyii aldugunu soyleyen ve diizenbaz al-
duklarmt ilan edenlere karli)t bir protesto gerekir. ikincisi, hafife ah-
namayacak kadar ciddi bir kanudur ve ya da bir neden
oldugu majiye inanmamamn Katolik inancma uygun olup olmadtgt belirsizdir.
Maji nedir?
"Rahiplerin ya da bilge anlamma gelen ve koken-
li bir sozciik alan maji (magi) sozciigu, ingilizce'ye Latince ve Yunanca'dan
(magus). Bu tiir uygulamalar insanoglunun yaranna yapUmlli) ve ya-
ptlmaktadtr. Ancak, sozciigiin anlam1 ve arttk, genellikle, bencil ve
hatta zararh uygulamalan kullamlmaktadtr. <;ogu yazar aradaki
aynm1 belirtmek buna kara maji diyar. Ancak ikincisi, rahiplerin yapttk-
lan parodisi ya da halidir. Nitekim ayini, Katolik Kili-
sesinin yedi ayininin en onemlisi, Rabbani, kutsal ayinin karkun<;: bir pa-
rodisi ve halidir. Majiyi ele ahrken, tarihin biiyiik bir boliimii bo-
yunca baglantili aldugu ve ztthklanyla stk<;:a <;:lkttgr dinsel inan<;: ve uy-
gulamalardan soz etmemek neredeyse olanakstzdtr.
Her iki tapmma, rahiplerin yaptlklan ve alan kara maji il-
kesini kullamr. Ancak, ikincisinde kullammt kaba ve etkisizdir, ttpkt
biiytisii alarak bilinen uygulamada aldugu gibi. Birine zarar vermek istenildi-
ginde o balmumundan bir kuklasmm yaptldtgt ve kukla iizerinde yara-
lar a<;:tldtgt o herkes<;:e bilinen yontem, ikincisine verilebilecek en iyi ornektir.
Kuklanm, ozellikle vaftiz edilerek ya da bir ayinle arasm-
da bir bag yarattldtgmda, o i<;:inde" oldugu ve psi-
baglantl surerdi.
Maji de, son yillarda kapsamh konu clan durugorii ya
da telepati gibi hay ali ya da fenomenler kullamr.
Maji
1. Maji ilkel bilimden Astroloji ilkel astronomi ve simya, ilkel kimyay-
dt , diger okiilt sanatlar ya da bilimler de boyleydi. Bunlar zamanla battl ozel-
liklerinden kurtuldu ve Francis Bacon'm tiimevanmh bilimlerin
kurallarma uymak zorunda kaldt.
Onceleri astronomi ve astrolojinin arasmda yaktn bir bag kuruldugu dog-
rudur, t1pk1 simya ile kimyada oldugu gibi. Ancak her okiilt konu
lere dayamyordu; astralojide gezegenlerin kanumu ile diinyasal olaylar, sim-
12
-
yada kimyasal tepkimelerle psikolojik olaylar gibi. kiiltiirlerle, ozellikle
de olanagm1 elde Batt insai:u arasmda bu-
giin oldukc;a yaygm olmasma bilim bu okiilt olaylara
ve onlann batu oldugu bir azmhgm
2. Majinin nedeni hipnotizma ya da telkin 'dir. Birc;ok durumda, majiyle
hipnotik fenomen denilen olgu arasmda bag kurabilir ya da telkinin etkileriy-
le benzer olduklanm gorebiliriz. Ancak dek, telkin ya da hipnozla il-
gili hic;bir doyurucu kuram ileri siiriilmedigine gore, bu yalmzca bir bilinme-
yeni bir bilinmeyenle apklamaya
3. Son ytllarda oldukc;a bir kara maji ya da daha <;ok bii-
yiiciiliik kuram1 da, biiyiiciiliigiin Htristiyanhk tarafmdan bask1 altmda tutu-
Ian pagan unsurlan simgelemesidir, ttpk1 Freudcu psikologlarm, riiyalann bas-
istekleri belirttigine inandtklan gibi. Bu kuramm ne kadar sat;ma ol-
dugu ortada t;iinkii, kara maji ve cadthk binlerce yu boyunca pagan Yunanh-
lar, Romaluar ve hatta daha da eski uygarhklar tarafmdan iyi bilinir ve nefret
uyandmrdt.
Cadthk Nedir?
Pagan tannc;a Artemis'in cad1 kultiiniin tammlanmas1, 1749'da italyan G. Tar-
tarotti tarafmdan Orta<;ag edebiyatmdaki baz1 cadthk imalanna, ozellikle de
Regino'ya (10. yiizytll dayanarak ileri Bazt ingiliz yazarlan da bu
savt Bu konu daha sonra
Daha t;ok dinin bic;imi, kara majinin bir tiirii olan cadilik, her
zaman olmasa da, genellikle siiresince zorda kahndtgmda ve bugiin
gthk kompleksine sahip diyebilecegimiz tarafmdan uygulanudt. Amat;,
yaygm olan dine farkh bir inanc1 desteklemek degildi, ancak bu dini ka-
Slth olarak t;arpttmak, etmek gibiydi. Cogu durumda, bir tfu
yaparlar ya da yapttklanm ve kastth olarak zararh
Kitabm ilgili boliimlerinde konunun ayrmtl1arm1 bulabilirsiniz.
Okiiltizm Nedir?
Okult sozciigii gizli anlamma gelir . Bugiin okul, kolej ya da iiniversitelerde og-
retilmeyen konulan genel olarak okiiltizm terimi altmda gruplandmnz. Bun-
lar, teozofi, antropozofi, Kabala, gnosis, Giil-Hat; 6rgiitii, I Ching _6gretisi ve
Tarot, simya, astroloji, spiritualizm, ruya yorumlamalan, rabdomansi (t;atal
c;ubuk; yeraltmda su ya da maden daman asa fenomeni), radyestezi
(sarka<; fenomeni), kehanet, falCthk, orakllar, ruh t;agtrmak, likantrofi (insan-
lann hayvana vampirlik, demonoloji, biiyiiciiliik, numeroloji, yo-
ga, fizyonomi, (el fah), freneloji, grafolojidir. Aym zamanda okiilt
olaylann baz1 yan konulan vardtr. Bu konular okiilttiir t;iinkii, bu konular as-
13
Buyunun, ve Okultizmin Tarihi -
hnda, gizlenmektedir. Ancak bu hep boyle degild.i. Ornegin, ast-
roloji 1800 yuma kadar universitelerde astronomiyle birlikte ders olarak
tulurdu. Bu konunun 6nceki profesorlerinin bugunlerin Old Moore
Almanag1'nda yer alan satlrlara benzer; yilllk tahminlerde bulunurlar, ancak
egitimli halk tarafmdan daha sayg1 gorurler ve daha ciddiye ahmrlard1.
Bilinmemelerinden gizli olduklarm1 belirtmesi bu konulara arkan
(arcane) bilimler demek daha dogru olur. Ashnda bu konular az ta-
rafmdan dikkatle ancak bugO:n bu konulan fakat onemli
bir azmhk ciddiye al).yor.
Son soz olarak,
yard1mc1 olma nezaketini gosteren
Londra Zooloji Dernegi Kitaphg1 sorumlusu,
ingiltere Teozofi Dernegi Genel Sekreteri ve Kitaphg1 sorumlusu,
Dernegi (SPR) Sekreteri,
sorulan yamtlayan, metinler O:zerine yorum yapan ya da kamtlan okuyan
yakmlara ve dostlara.
14
1
Magara Adamlan
Maymun-Adamlar ve insan
Bugiin diinyada ya1;>ayan tiim insanlar tek bir tiire aittir (Homo sapiens). Bu,
tiim varolan Irklann birbirleriyle ozgiirce anlamma gelir. c:;:ag-
biyologlann gorii1;>iine gore, bu tiiriin, yakla1;>tk olarak yanm milyon ytl sii-
resince varoldugu soylenebilir. Bu siirecin biiyiik bir boliimii boyunca,
Yontma Ta1;> c:;:ag1 (Paleolitik) olarak bilinen onemli bir kiiltiirel doneme denk
gelen Kuzey yankiiredeki buzul Pleistosen boyunca diinyanm bu bolii-
miinde maymun adamlar diyebilecegimiz ba1;>ka tiir var oldu. Biyolog-
lan ilgilendiren ayrmtllara girmeksizin, bin;:ok farkh tiir oldugunu, bazllarmm
Eski Diinya'nm her bir yanma yaylld1g1 ve karakter ozelliklerine kar1;)m
tiimiiniin genellikle, varolan insamms1 (anthropoid) maymunlardan (1;)empan-
ze, orangutan, goril ve 1;>ebekl daha insana benzediklerini soyleyebiliriz.
Bunlar, maymunlardan farkl1 olarak, daha dik yiiriiyorlardl.
Bu maymun adamlardan bazllan ate1;>i kullamyordu ve hatta, ate1;>in, insa-
na benzeyen soyu tiikenmi1;> maymunlar (Australopithecus) tarafmdan Afri-
ka'da kullamlm11;> olmas1 miimkiindiir. Baz1 aplardan insana daha benzer
olmalarma kar1;)m, bugiinkii insamms1 maymunlarla aralannda fark-
hhklar vard1.
Devler ve Canavarlar
insana benzeyen maymunlardan ayn olarak, en ilkel maymun-.idamlar Ja-
va'da bulunmu1;>tur. Bunlardan ilki uzun zaman once (Dubois, 1892) bulun-
mu1;) olan iinlii Pithecanthropus'tur. Pekin yakmlannda bulunan sanat eserle-
ri (Sinanthropus) neredeyse aym ilkeldi ve ocak kahntllanyla
dirilmeleri nedeniyle, kesinlikle ate1;>i kullanmay1 bilen bir tiirdii.
1
Diger iki tiir:
c:;:in'in Gigantopithecus'u ve Java'mn Meganthropus 'u giiniimiizde antropo-
loglarca di1;>lerine bakllarak ayirdedilirler ve birbiriyle kar1;)lla1;)tmlacak olurlar-
sa, ikisi de olaganiistii boyuttayd1. Hatta ilkinin, iri bir gorilin iki
misli oldugu hesaplanm11;>t1r.
2
15
Buyunun, Cad1ilgm ve Okultii:min Tarihi -
A vrupa' da ve bO.yOk bir olasilikla daha ileriki donemlerde
1
insana benze-
yen daha .;:ok to.r vardt; saytca .;:ok olanlan Neandertal insam (Palaeanthropus
Neanderthalensis) denilen tO.rdendi ve kesinlikle, 1;)U anda varolan insan to.rO.
kadar .;:agda1;>tl. Bu yarattgm boyu insandan daha uzun degildi, ancak varolan
tO.rle kar1;)tla1;)tmldtgmda, duyu merkezleri d0.1;>0.nceye bagh olanlara oranla da-
ha .;:tkmtth bir beyni vardt. G0.-;:10., kash, kambur duran ve hantal yO.rO.yen bir
yarattktt. insanla sava1;>t1gma ili1;>kin belirtiler bulunmaktadtr. Ornegin, .;:ok iyi
bi.;:imlendirilmi1;> .;:akmakta1;>mdan silahlar, baltalar ve bt.;:aklar kullanm11;>, sa-
panla .;:akmakta1;>1 par.;:alan atm11;>, mtzrak ve kargtlann ucuna sivri kemikler
baglam11;), giysi yapmak i.;:in deri yOzm0.1;), olO.yO. silah ve sus e1;>yalanyla gom-
m0.1;), hatta onlan a1;)tboyastyla boyam11;> ve aytyt kurban etmi1;> oldugu bir kO.l-
tO. vardt. Mousteriyen olarak bilinen kO.lto.re ait oldugu kabul edilmi1;>tir. BO.-
yOk bir olasilikla, stmrh bir dill vardt. Neandertal insan, peri masallannda ca-
navarlara yOklenen role to.mO.yle uyar. Devleri OldO.ren Jack'in oykO.leri ger-
.;:ege yakm gorO.nmektedir.
Ku1;>kusuz, Neandertal insan erken bir donemde kulO.beler yapmayt ogren-
diyse de, hem ilk ger.;:ek insan hem de Neandertal insan magaralarda ya1;)ar-
lardt. Her ikisi de ya1;>amm1 avcthkla sO.rdO.rdO. ve ate1;>in yardtmtyla Buzul <;a-
gt'nda buzullann smmmn yakmlannda ya1;>ayabildiler. Mamut, rengeyigi, ya-
bani at ve bizonlan izlediler.
Cro-Magnon Irk1
Su anda bilinen ilk ger.;:ek insamn Cro-Magnon trkma ait oldugu soylenir ve
kalmtllan en .;:ok Batt Avrupa'da bulunur. Kemiklerine ve sanat eserlerine ba-
ktltrsa, bugO.nkO. insanm c;ok iyi bir ornegidirler. Broca,* beyinlerinin .;:agda1;>
Avrupa insanmkinden olduk.;:a O.stO.n oldugunu uzun zaman once belirtmi1;>ti.
Erkeklerin ortalama boyu 1.87'ydi (bugO.nkO. ingilizlerin ortalamasmdan yakla-
1;>tk 15 em 'den daha uzun) . Geni1;> omuzlan ve bacaklarma oranla ktsa kollan
(maymunlann tam tersi), ince burunlan, .;:tkmtili elmactk kemikleri ve geni1;> .;:e-
neleri vardt (maymunlann .;:ene kemikleri agrr olmasma kar1;>m .;:eneleri yoktur).
Aurignacien kO.ltO.ru hie; ku1;>kusuz, Cro-Magnon trktna aittir. Deri giysiler
giydikleri anla1;)1lmakl<J, birlikte, ayinler i.;:in kolye ve hatta kabuklardan yaptl-
mt1;) giysiler de kullanm11;> olabilirler. Karma1;>1k kurban ayinleri, geli1;>mi1;> sanat
dallan ve avcthktan edindikleri ileri dO.zeyde anatomi ve zooloW bilgileri var-
dt. Tann.;:a putlan Osborn* tarafmdan .;:agda1;> kO.bistlerin eserlerine, hazt
tann.;:a ba1;>hklan ise, Breuil* tarafmdan Eski MlSlr' dakilere benzetildi.
Spence' e gore, sanatlan eski Mtsrrhlara gore .;:ok daha O.sto.ndO..
Paul Broca (1824-1880) Frans1z patolog.
" Henry fairfield Osborne (1857-1935) ABD'li palaeotolog ve jeolog, (Ed.n.)
... Henri Edouard Prosper Breuil (1877-1961): Frans1z arkeolog, paleolitik sanat uzmam. (Ed.n.)
16
- Magara Adamlan
Avrupa'da Aurignacien kulturunun yerini Dogu'dan gelen Solutreenler al-
dl. Daha sonra da, Solutreenlerin yerini, kesinlikle benzer ozeilikler taljlyan,
Aurignacienlerden daha olan Magdalenienler ald1.
Magdalenienler, Cro-Magnon 1rkmdand1. Sanatlan M1S1r ve Babil'in en iyi
orneklerine benzer. Osborn' a gore, erkeklerin belirli bir meslek ya da ticaret-
le farkh bir toplumdular. Fahipleri, buyiicu-hekimleri, kabi-
le reisleri, avcllan, hayvan derisi
terzi ve ayakkab1c1lan, mucevhercileri, oymacllan, kemik, ve talj
renk ve kullanan vard1.
Magara K iiltleri
Magdalenienler, kayahklarm bolumlerine dogru ilerlemeyen dogal ma-
garalarda ya da daha magaralann bolumlerinde Sl-
cak havalarda kulubeler olabilirler. Bazen talj yiizeylere ve ara stra
da evlerine resimler yaparlard1. Ancak, sanatlan gizli yerlerde, kayalann bo-
lumlerinde, giriljin ilerisinde doruk noktasma vanr. Bu magara resimleri
Britanya' da bulunmamaktad1r, Solutreenler ve Magdalenienler bu top-
raklarda Ancak, bugiin binlerce orneginin bulguland1g1
Fransa ve ispanya'da say1s1z orneklerine rastlamr. Bununla birlikte, ke-
sinlikle palaeolitik donemden kalma sanat eserleri buluna'n, agzm1 el deg-
memilj dokuntiilerin kapatt1g1 bir magara bulunana kadar, kimse boyle bir
sanatm Yontma ait olabilecegine
Bu magaralara zorluklan G. R. Levy
4
tarafmdan grafikler ve
malar yard1m1yla Bayan Levy, Montespan'da, bu resimlere
saatte belirtir.
Magara Resimleri
Resimlerde mat desenler, insan figurleri ve hayvanlar yei: ahr. Hayvan resim-
leri say1da ve dikkat iyi ve da-
ha sonra bir nedenle, hazen kez
Hayvanlar aras!flda aslan, bozay1, magara aylSl, rengeyigi, bizon, Alp dag
yaban domuzu, at, gergedan, mamut ve buyiik olasll1kla fil bulunmak-
tadlr. Bazllannda anatomik aynntllar dogrudur, kalp ve kaslar gosterilir. Ba-
Zl hayvanlar kapana yakalanmllj ya da uzerlerine saplanffillj silahlardan yara-
ya da etrafl olarak resmedilmiljtir. Bu tiir hayvanlann 61-
diiriilmesinde, resimlerin buyii' arac1hg1yla yard1mc1 oldugu sa-
Aurignacien kiiltiir: .Ost Paleolitik C::ag Avrupast'nda alet yap1m1 ve sanat gelenegi. Mousterien
kiiltiirden sonra, Solutreen kiiltiirden once gelir ve Perigordien kiiltiir ile (Ed.n.)
biiyii (sympathetic magicl: Eski Yunanhlar'a gore dogal bOyO, nesnelerin gizli ve bilin-
meyen ozellikleri aracthgtyla ve bunun de, "nesnelerin birbiriyle ya da bir-
birini etkileme egilimi anlamma" gelen 'sempati' sozciigO kullamhrd1. (Ed.n.)
17
Buyunun, Cadthgm ve Okultizmin Tarihi -
Kimi magara resimlerinin, buyu" aracthgtyla avcthga katktda buludugu varsaythrd1.
(Tassili, N'Ajjer, Cezayir)
mhrd1. Az da olsa, erkek ve hayvanlar birlikte goriiliir; bunlann da, aym
bi<;imde hayvanlann <;ogalmasmda yard1mc1 oldugu samlmaktaydt.
insanlar, genellikle, tapmmaya benzer bir i<;erisinde
ve hazen maskelidirler. Bu saygt dolu tav1r, ilk insanm, 'hi<;bir hayvan, ruhu
istemedik<;e asla 6ldiiriilmemeli' inanc1yla bir tiiriin onda bi-
ri 6ldiiriilmii:;;se, 6ldiirme izni o tiiriin ya da soyun grup-ruhu tarafmdan geri
ahmrd1.
Magdalenienler, o zaman, magaralann ag1z klsmmda ya:;;ar ve biiyii yap-
mak boliimlerdeki belirsizlige giderlerdi; 6rnegin, avc1hkta ba:;;any1 ga-
rantilemek ve zaman zaman belli tiirlerin iiremesini arttlrmak i<;in daha i<; b6-
liimleri kullamhrd1. Ayinlerde dans edildigine ili:;;kin baz1 kamtlar bulunmak-
tadlr: Yontularak yap1lm1:;; ara<;lann kimilerinde maskeli dansplar goriilmekte-
dir. Bu arada, silah ve ayinlerde kullamlan ara<;lann iizerindeki oymalar, ma-
garalarm duvarlarmdakilere <;ok benzemektedirler.
18
Yiice Ana
Psikanalistlerden ve diger 'derinlik psikolojisi'
uzmanlanndan, annenin psikolojik roliim1n bi-
rey ve 1rk ic;in onemi konusunda c;ok duy-
duk. Gee; Yontma Cag1 insanmm anaerkil bir
yap1s1 olduguna bir kamt bulunamazken,
kadm heykelcikleri ve heykelleri yapt1klanm go-
riiriiz. Bunlar olaganiistiidiir, c;iinkii tama-
men ya da neredeyse hats1z, bacak ve kollar ku-
surlu el ve bacaklan yok ya da yok de-
necek kadar kiic;iikken, gogiisler, kalc;a ve kann
oldukc;a abart1hd1r. genellikle one egik ve
kadm c;1plak ya da yan <;.1plakt1rlar. Bunlarm, da-
ha sonra M1s1rhlar' da isis, Efesliler' de ise Arte-
mis olarak goriilen anatannc;ay1 yans1tt1klan sa-
mhr. Cok iyi bilinen kimi figiirler Afrodit'le
ancak bunun oldugu a<;.lk-
tlr. Vurgulanmak istenen anahktrr ve figi.irlerin
erotik hi<;.bir yam yoktur.
Magara Adamlarmm Kaderi
Son buzullann son boliimii Magdalenienlerin do-
nemidir. On bin ytlonce yok olmalanna bir
noktaya kadar, baz1 fiziksel ozellikleri ve rengeyi-
ginin yan ya da z1pkmla bahk av-
lamak gibi belirli kiiltiirel benzerliklerinden otiirii
Eskimolara benzetilirler.
A vrupa insam buzullarm c;ekilmesinden sonra
Neolitik doneme birdenbire girmedi (bir sonraki
boliimde anlatliacakt1rl. Aradan, yakm zamana dek
hakkmda c;ok bilinmeyen birkac; bin ytl (i6
8000-2500) gec;ti. Bu doneme Mezolitik (:ag denir.
NOTLAR
1 W. E. Le Gras Clarke: "History of the Primates" (Pri-
matlann Tarihil , ikinci baskl, British Museum,
Londra 1950.
- Magara Adami an
Qag1'mn insam, anaerkil bir ya-
ptstmn olmamasma olaga-
nOstO kadtn heykelleri
(Willendorf VenOsO, Doga Tarihi
MOzesi, Viyana)
2 F. Weidenreich: ."Apes, Giants and Man" (Maymun- kadm menhiri.
lar, Devler ve Insan), Chicago 1946. Yakm zaman- (St. Germain MOzesi , Paris
da, iki adet Gigantopithecus alt kemigi bulun-

3 Bu nedenle, yaptlklan resimlerde iki tiir a}'l ve cins at ay1rt edilebiliyor.
4 "The Gate of Horn" (Boynuz Gec;idi), Londra 1948.
19
2
Yt1dtZlar ve Kurbanlar
Yeni Bir Ya'am
Neolitik donem (Cilah <;ag1l kuzeybat1 Avrupa'da io 2500'de MI-
slr ve Mezopotamya'da ise daha once insanoglu M1s1r'da Yontma
<;ag1'ndan Bronz <;ag1'na dogrudan olabilir. Neolitik
ttimii, biiyiik olas1hkla, bir yerde rastlanmayan ek ozellikleriyle i6 6000
ve yine olas1hkla, i6 8000'de M1s1r'da goriiliir. H. G. Wells/ Cilah <;a-
gt'nm i6 12 bin ile i6 20 bin arasmda bir donem oldugunu one
surer. Neolitik donem, kuzeydogu Avrupa'da i6 1800'de baku kullamlmaya
kadar
Neolitik kiiltiiriin belirgin ozellikleri, c;.iftc;.ilik, hayvanlann
c;.omlekc;.ilik, cilalanmas1, sepet yaprm1 ve dokumac1hk, c;.a-
mur SlVah kuliibeler, uzun koridorlar ya da amt mezarlar, takvim ve tann-kra-
hnm bir dizi ayinsel etkinliklerle kurban verilmesidir. Gerc;.ekte kurban verilip
verilmedigi ac;.1kt1r. Edilmiyorsa da, kimi halklar tarafmdan bu uy-
gulama gerc;.ekten kurban verilmeye olabilir.
Taklmyzldizlann Kokeni
Neolitik bilgimiz, Palaeolitik doneme gore c;.ok daha eksiksiz-
dir. Bu kiiltiirler diinyanm her yerinde ve ozellikle Amerikan yerlilerince ha-
la varhgm1 siirdiirmektedirler. Ayinsel uygulamalarm ugrad1g1 dog-
rudur, ancak temel dinsel egilimler hala siirmektedir. Buna dayanarak biiyiik
bir giivenle, Ay, gezegenler, ylld1zlar ve ylldtz gruplannm, bu halkla-
nn mitolojileri ve dinsel torenleriyle yakmdan soyleyebiliriz.
Gezegenlerin tersine, yalmzca konumlannm sabit oldugu ac;.1k olan, sabit
y.tldizlar saytca o kadar c;.oktur ki, bir bic;.imde gruplandmlmalan gerekir. Bu-
giin bile, keyfi: simgeler olan ve yiizytllar gec;.tikc;.e kiic;.iik ugra-
yan, c;.ogunlukla kadim c;.aglardan talamylid1zlar1a gruplandmhrlar.
Birc;.ogu, Yunan mitolojisinden tiiretilen adlarla goksel kiirelerle nitelendirir,
21
BGyGnGn, Cad11i g1n ve OkGitizmin Tarihi -
Albert DGrer'in kalip bask! Zodyak tasanm1.
ancak <;ok kii<;iik aym simgelerin Eski M1s1r, Hindistan, Pers,
Fenike, Kalde ve Akad astronomisinde kullamld1g1, arkeolojik buluntulardan
<;inliler ve Tibetliler'de ise simgeler kullamhrd1, ancak
benzerlikler vard1r. Bu kiiltiirlerin <;ogunda, Ay'm yirmiyedi ya da yirmisekiz
evi vard1 (bunlar elbette bur<;lara oranla fazlad1r). Bunlar 6zellikle Hindistan,
iran ve Arabistan astrolojisinde kullanll1yordu. (Arap sistemi, neredeyse yal-
mzca bunlan kullamr.)
Boylelikle, takl.fllylldizlarmm bir<;ogunun bugiinkii kullamm1 olduk<;a eski-
ye dayamr. Batlamyus, bunlardan klrksekizini 1,022 sabit ylld1zm enlemi ve
boylanimm verildigi, "Catalogue" adh eserinde (iS 137) alfabetik s1raya gore
Batlamyus !Ptolemy ya da Cladius Ptolemaeus, is 140'lar): MISirh gokbilimci ve
!Ed.n.)
22
listelemi:;;tir. Ancak, ylid1zlann
konumlannm olmad1g1 benzer
bir taklmylid1zlar listesi, daha
onceki tarihlere ili:;;kin bilgiler
i<;erdigi ve io 270'de yaJ1mlan-
dlg12 soylenilen, Aratus'un
3
"Phenomena. "smda verilmi:;;tir.
Uzakdogu'da, Japonya, Cin
ve Tibet'te farkh bir simgeler di-
zisi olu:;;turulmu:;;tu. Bur<;lar ku-
:;;agmm 12 burcu Sl<;an, okiiz,
kaplan, tav:;;an, ejderha, yllan,
at, koyun, maymun, horoz, ko-
pek ve domuz olarak belirlen-
mi:;;ti. Bunlardan yalmzca ikin-
cisi Dogu ve Bat1 kiiltiirlerinde-
ki benzer. Ancak, bu farkh sim-
geler Dogu' da ve Batl' da nere-
deyse benzer anlamlar ta:;;1rd1.
Burdar Kuag1 (Zodyak)
Bur<;larla, bur<;lar ku:;;ag1 aym
:;;ey degildir . Bur<;lar ku:;;ag1,
Giine:;;, Ay ve gezegenlerin izle-
digi yoldur. Giine:;; bu devreyi
bir ylida, Ay ise yirmisekiz
gun de tamamlar. Gezegenler
ise farkh siirelerde tamamlar-
lar. Bur<;lar ku:;;ag1 artlk, astro-
nomide kullamlmamaktad1r,
ancak astrolojide onemlidir.
Bur<;lar ku:;;ag1, bun; ad1 verilen
oniki e:;;it pan;aya boliiniir.
4
Ne
yaz1k ki, bu simgelere bir za-
manlar rastla:;;t1klan bur<;lar ku-
:;;agmm oniki taklmy1ld1zmm
ad1 verilmi:;;tir. Gan-tiin e$itligi-
nin (ekinoks) presesyon 'u ne-
deniyle, bur<;lar ku:;;ag1 tak1m-
- Y1ldJzlar ve Kurbanlar


)J
, o lila Capur Algol,
Ala an;. ofttt.J Plciade..

0
Spica,
X
Aldchmm.
0
.tJdwucdr.
><
Hirau
.

ilpllcia.

Conismaior,
o,n.o
CotScorpU.
T
Canis minor,
X
Vulturcadens,
ir1
Corleonir,
x=n I
Cadac:lpriGond.
Agrippa'ya gore Kabalaclar tarafmdan kullamlan,
yJidJZ ve takJmyJidiz simgeleri.
Diinya'mn presesyon hareketi.
Her 26 bin y1lda Kutup YJidiZJ
Presesyon: Yer'in donme ekseninin ortalama kutup agrr 'agrr donmesi, bir koni hareketi
yapmas1. Bir presesyon turu 26 bin }'llda tamamlamr. (Ed.n.)
23
BOyOnOn, Cad11lgm ve OkOitizmin Tarihi -
ytldtzlan arasmda derece derece geriye kayar. simgeleri ta-
lamytldtzlarla, isa doneminde Yetkililer zaman konusunda bir-
ligine degiller; baz!lanna gore ikiyiiz )'11 once ya da sonrasma rastlar.
Batlda bugiin bildigimiz astrolojinin bu tarihinden daha erken olma
olasilig1 azdrr ancak bugiin bile astrolojinin farkh sistemi oldugu unu-
tulmamahdrr.
NOTLAR
1 "A Short History of the World" Middlesex 1922. baskl: "K1sa Dunya Tarihi
- 1946'ya kadar", Ziya ishan, Varhk Yaymlan, istanbul1972.]
2 E.W. Maunder: :The Astronomy of the Bible" (Kutsal Kitap Astronornisi),
baskl, Londra 1909.
3 Aratus, Pleiades'in (Ulker kUmesi) Boga'dan farkh bir olarak kabul eder. Aym
zamanda, Tay (Equuleus) taklmylld1z1 eksiktir, bunun Batlamyus ile aym
goru1;tedir ve buyiik bir olas1hkla simgesel nedenlerden oturu, her ikisi toplamda
klrksekiz eder. R. Brown: "The Phainomena or the Heavenly Display of Aratos"
(Aratus'un Fenomtmi ya da Gokset Gorunumu) , Londra 1885.
4 Simgelerin adlan ileride verilrni1;tir, bkz. sayfa 178.
24
Animizm
3
Buylicu-Doktorlar ve Sifactlar
Bu terim anima, "can" [soul] sozciigunden ve felsefede ruhun varh-
gma inanmak anlammda kullamlrrru;;trr. Antropolojideki kullamm.1 ise, E. B.
Tylor'm
1
ilkel insanla okulunu izleyerek, insanlann can
ya da ruh hayvanlann; bitkilerin ve canslZ dedigimiz nesnelerin ruhla-
n oldugu ve insanm riiya ve vizyonlar araciligiyla bu ruhlarla kurabilece-
gine inanmak anlammdad1r. animist daha da ileri giderek, ruhlarm be-
den den aynlabildigini ve biiyiiniin onlar araclhg1)rla
Ruhlar, oliilerin canlanm ve doga ruhlan ile tannlanm Ani-
mizm, elbette anlamda, tiim dinleri kapsar. Ancak bu sozciik, bir Yiice
Varhk'tan haberdar olmayan halklarca kullamhr ve bu insanlara bazen hala il-
kel insanlar denilse de bunun, Avrupah ara:;;t1rmacllarca anla:;;llmad1klarmdan
kaynakland1g1 ortaya pk1yor.
Animizmin kuram1 olu:;;turulduktan sonra diger antropologlar, ozellikle
Marete ve Preuss,
3
bu arasmda canda daha da ilkel olabilecek bir ina-
nil? oldugunu fark ettiler. $oyle ki, baz1 ki:;;iler gizemli majik (biiyiiseD bir et-
ki ya da giice sahipti ve olaganiistii ve :;;a1;llrt1Cl olaym
den sorumluydu. Buna Melanezya kokenli bir sozciik olan mana denir. Aym
inam:;; Amerikan yerlilerince wakan (Sioux) ve orenda (Iroquois) olarak belir-
tilir. Psikanalistlerin bu onemsemeleri, hipnozla
r ve klinik bulgulanyla :;;a1;llrtlcl degildir. Roheim, il-
gili yap1tmda,
4
ozellikle bu konuda fazlas1yla ayrmtlya girer.
Oliiler ve onlarm diinyasal kalmtllan, baz1 ta:;;lar ve nesneler araclhg1yla 61-
olanlarla kurabilenler (ornegin Avustralyah chirunga1ar), rahip
ve biiyiicii-hekirnler ve kabile reisleri ve baz1 gizli topluluklann iiyelerinin Ma-
na ya da benzer bir giice sahip olduklan samlmaktad1r. Bu rahiplerin tan-
nlarla kurmalanm ve ruhlan denetlemelerini saglar. Biiyiicii ya da
ba:;;kanlann ev ve mallanm dokunulmaz kllar. Cad1 ya da biiyiiciiniin dogaiis-
tii kullanarak hastahklara ya da sorunlara neden olmasma, aym
25
----
Buyunun, Cad1ilgm ve OkOitizmin Tarihi -
zamanda, iyi biiylicii-hekimlerin hastahklan tedavi etmesine ve kotiiliikleri or-
tadan kald1rmasm1 saglar. Bu da kabile reislerine ve krallari yonetim hakkl
ve gizli topluluklann iiyelerine ise belirli gii<;ler ve ayncahklar verir.
Biiylicii-hekim, bugiiniin medyumu gibi, oliilerle kurar ve onlardan
mesajlar aktanr. Orta<;ag'm nekromanlan gibi, oliilerin ruhlanm ve hatta
varhklan denetimi altmda tutma giicii oldugunu iddia eder. Animistik
diinya gore, hastahklann nedeninin camn bedenden aynlmas1 ve
bir varhgm bedene girmesi oldugu samhrd1. Biiylicii-hekim cam geri ge-
tirmek ve diger varhgm bedeni terk etmesi i<;in <;aba gosterirdi. Bazen bu iki
birine daha <;ok ag1rhk verilirdi ama her iki de
di. Kotii varhg1 bedenden <;1karmay1 saglayan ila<; mana 'ya neden olurdu, an-
cak bu biiyiik bir olasilikla, biiyiicii-hekim i<;in ge<;erliydi. Bu en azmdan, Ro-
heim' e
6
gore Fiji' de boyleydi. Bununla birlikte, siireci genellikle masaj ya-
parak, yakarak, kurban ederek, delerek, keserek, kanatarak, <;ekerek ve
daha <;ok emerek
7
On haz1rhklar, hazen uzun bir ritiiel ve
uzun bir emme siireci sonrasmda, cerrah hazen biiytik bir zafer elde
sine sorunu yaratan ruhun i<;inde bulunduguna inamlan bir nesne gosterirdi.
Gosterilen nesneler kuvars kristali (Avustralya), igne ve tahta par<;alan (Bor-
neo), tavuk t1rnag1, tiiy, kemik ve <;ah <;1rp1 (Afrika) ve hatta kurt ve
ytlanlar ( Giiney Am erika) olabilirlerdi.
Biiylicii-heki,min her zaman bir sihirli degnegi vard1. Degnek mutlaka tan-
nya adamrd1, bunun i<;in hazen korkun<; torenler yap1hrd1.
8
Kabile reisinin ise
genellikle bir asa 's1 vardtr. Degnek ve asalar olduk<;a giizel nesnelerdir. Bun-
lar Polinezya'da, genellikle, bir balina tiirii olan deniz gergedanmm erkegin-
de bulunan, olduk<;a uzun ve tek yap1hrd1. Am erika ve Polinezya' da
boynuz ve tiiylerden .kullamhrdt ve bu, onem derecesine go-
re gosterirdi. Bu insanlann giysileri, avlamrken elde ettikleri boynuz,
pen<;e, kirpi dikenleri ve hayvanlann tiiyleriyle koyun, Ame-
rikan bufalosu, geyik ve hayvanlann derilerinden yapillrd1. Polinez-
ya'da, dut agacmm kabugundan elde edilen tapa olduk<;a ahmh
ciippeler giyilirdi. Tahiti ve Hawaii'nin kabile reisleri ve krallan ise tiiylii ciip-
peler giyerlerdi. Bu tiiyler Hawaii'nin bal emen ailesinden olan ii<;
tan elde edilirdi. Giyecek olan konumuna gore, daha iistiin kabul edi-
len ktrmlZl tiiylerden, digeri ise san tiiylerden yap1hrd1. Hawaii krahnm giy-
digi pelerinin yaka klsm1 yalmzca turuncu tiiylerden olw;mrdu ve bu tiiyler ka-
. natlannm yamndaki iki obekte, bu renkte yalmzca birka<; adet tiiy bulunan
bir ku1,>tan elde edilirdi. Bu ciippelerin giiniimiize tek ornegi Ho-
nolulu'da Bernice Pauahi Piskopos Miizesi'nde saklanmaktadtr.
9
s: Sitwell bu-
nun dokuz ba1,>anh hiikiimdarhk donemi ge<;irildiginde elde edildigini anlatlr.
10
' Nekromansi: Bedensiz varhklara gelecekten ya da bilinmeyenlerden haber vermeyi ta-
mmlayan kehanet turu. Bu yetiye sahip olanlara "nekroman" ad1 verilir. (Ed. n.)
26
- BOyOcO-Doktorlar ve
Tiitiin i<;meye ilk Amerikan yerlileri olduguna inamhr ve bu,
biiyiicii-hekimlerin uygulad1g1 bir torendi. Calumet ya da tutiin <;ubugu <;ok
onemli bir ayin arac1yd1 ve bu <;ubugun kullap.1m1yla baglantlh bir<;ok tabu
vardt. Sonunda, bu nesne bir simge oldu <;ubugu) ve hazen duyulan
onurun gostergesi olarak konuklara sunuldu ancak ger<;ekte, ayinler
s1rasmda tedavi etme amae1yla kullamhrd1.
Fetiizm
Afrika'mn bir<;ok yerinde, ozellikle de Kongo'da ortaya <;lkar. Bu
kavram, Portekizli tiiccarlarm Bat1 Afrika'dan, yerlilerin genellikle bir bi<;im-
de ozel olarak ya da baz1 anlams1z nesneleri kutsal say-
diklanm bildirmesi iizerine 1760'da din konu ol-
du.11 Bunlara Portekizce;de, Latince anlarmna gelen factitius soz-
ciigiinden tiiretilip, feiti(:o denildi. Bu sozciik, kii<;iik par<;alan, ka-
buklar ve bugiin tils1m olarak adlandtrd1g1m1Z nesneler i<;in kullanlld1.
Bolgeyi inceleyen antropologlar bu sozciigii benimsedi, ancak iiretilmeyen
nesneler i<;in de aym gosterildigi i<;in, terimin anlamm1
zorunda olduklanm anladllar. Bu terimin yarat1c1smm aklmdan ge<;en, biiyiik
olas1hkla iiretmek degil de biiyii yapmakt1. Sonunda psikiyatrlar sahiplendiler
ve bu sozciigiin herhangi bir s1radan nesnenin, genellikle de bir giyecegin, cin-
sel heyecan yaratt1g1 bir tiir sap1k11k anlamma geldigini belirttiler.
Burada bizi ilgilendiren, sozciigiin antropolojide kullanlldtgl bi<;imidir ve
psikiyatrik kullamm1yla bir baglant1s1 olup olmad1gtm tartu;;mam1z gereksizdir.
Cogu Afrikah, yuce bir varhga ve diger ruhlara inamr, ancak yay-
gm oldugu bolgelerde her bireyin kendi feti$ine ve toplumca aym bi<;imde ka-
bul goren belirli bir nesneye gii<;lii bir sayg1 duyduklan goriiliir. bir
biiyiicii-hekim tarafmdan ahmr ya da verilir. bireyi her bak1mdan ko-
rur, ancak bu sadece olagan bir nesne oldugu i<;in, dogal olarak bunu tek ba-
degil, ona aktanlan ruhsal ya da psikolojik gii<;le yapar. Bu gii<; siirekli
yenilenmelidir ve Kongo'da bu diizenli olarak kurban kesilerek
saglamr. Ke<;i ya da bir kiimes hayvam kesilir ve kam iizerine aklt1hr . .
Yahudiler ve Miisliimanlarca kirli oldugu kabul edilen domuzun ise kullanll-
digi Kurban dogru giinde ve dogru saatte kesilmelidir. Bazen
yaramad1gmda, ornegin, sahibinin sagllkh ve mutlu olmasm1 saglarm-
yorsa, biiyiicii-hekime geri gotiiriilmesi gerekirdi. inat<;l yarama-
stm saglamamn yollan vardu.
Afrika yerlileri sozciigii yerine <;ok say1da adlar kullamr ve ara-
larinda en <;ok bilineni ju-ju 'dur. Afrikahlar, ila<; olarak kabul ederler
ve bu terim yalmzca hastahklann degil, her tiirlii kotiiliigiin tedavisi anlaml-
na da gelir. bir fosil ya da tuhaf bi<;imli bir olabilir. Yon-
27
BOyOnOn, Cad1llgm ve OkOitizmin Tarihi -
tularak elde genellikle insan, ancak hazen tuhaf bir figiir de olabilir.
Tiirlii bic;:imlerde olabilir. Bazen iizerine belirli bir amac;: ic;:in c;:iviler
olabilir. Bazen bfr ilac;: kutusu olabilir ya da ilac;: konulacak bir yeri bu-
lunabilir. Bu amac;:la birc;:ok madde, genellikle toz haline getirilerek kullamhr:
Kokler, yapraklar, bitkilerin meyveleri ya da tohumu, c;:ahhk ve agac;:lar, aga<;
kabuklan, aga<; parc;:alan ya da rec;:inesi, kokleri, yapraklan ve sa-
pl, baz1 hayvanlann tiiyleri, tlrnaklan ve tiiyleri, Yllan, kertenkele,
kaplumbaga, kurbaga ve bahk kemikler, hayvanlann i<; organla-
n (ozellikle kalbi, beyni, karacigeri, safra ve aynca tuz ve maden toz-
lan bu maddelerden bazuand1r. Domuzun bir orgam ya da insanlarda bir er-
kegin herhangi bir asla kullamlmaz. insan siitii ise c;:ok yaygmdrr.
Puttan farkh olarak, bir ve tlpkl Katoliklerin tespihi gi-
bi yalmzca sahibinin yarar.
Afrika 'da Biiyiiciiliik
kalpten inananlara gore, tiim kotiiliikler; keder,
hatta oliime neden olan ve bir bireyin, bir ruhun ve bir ic;:ine gir-
digi bir biiyiilenme olay1d1r. Kotii ruhlar ve onlara hizmet eden kotii insanlar
olmasa diinyada mutluluk olurdu.
Aym gii<;, hem iyilik hem kotiiliik i<;in kullanusa da, biiyiicii-hekimlerin
nin yalmzca sorun yaratmak oldugu Tersine, asu top-
lumu rahats1z eden say1s1z kotiiliigii yok etmektir.
Vudu
Haiti; Karayipler' de, Batl Hint Adalan'ndan biiyiik bir adamn batlda kalan
iic;:te birlik boliimiinde yer alan bir iilkedir. Adamn geri kalan boliimii Domi-
nik Cumhuriyeti'ne aittir. Dominik Cumhuriyeti'nden farkl1 olarak, niifusun
c;:ogunlugu melez siyahlardan Atalan Batl Afrika'dan buraya getiril-
Su anda ve tarihinin biiyiik bir boliimii boyunca bag1ms1z bir devlet ol-
sa da, Haiti bir zamanlar Frans1zlann yonetimi altmdayd1. Burada Kreol ola-
rak bilinen Frans1z Lehc;:esi yaygmd1r. Frans1Zlarm etkisi altmda niifusun bii-
yiik bir boliimii Katolik inancm1 kabul etti. Ancak baz1lan, kendi dinlerinin
baz1 ozelliklerini Katolik uygulamalanyla ve bunun sonucunda or-
taya c;:1kan ve Vudu olarak bilinen sistem, anda ve saygm-
hgml yitirmesine neden olan bir sistemse de beyaz aralannda

Vudu sozciigiiniin kokenine yorumlar ancak soz-
ciigiin Benin'de bir lehc;:eden geldigi, bu lehc;:eyi kullanan halkm
ahlaki ve dinsel betimledigi kesindir.
12
28
- BOyOcO-Doktorlar ve :;lifactlar
Korkunv ayinlerden soylense de, bu noktada, deneyimle-
riyle13 Vudu'yu yakmdan tamyan W. B. Seabrook'un bir din oldu-
gunu savundugunu belirtmek onemli olabilir. Kan akltma s1k
ancak kutsal 1}eylere sovmeyle hic;:bir ilgisi olmadtgmt ve ileride anlatllacak
olan tapmma ve Kara Ayin'lerde oldugu gibi, iizerinde isa heykeli
olan c;:armthm kullamlmasmm ama:c;:h olmadtgmt soylemek gerekir.
o ki, isa, Meryem ve baz1 Htristiyan azizler, Afrika panteonlannm
[tannlar sistemininl arasma katllml1} ve heykelleri tiimiiyle Afrika kokenli olan
kutsal ki1}ilerle birarada yer almt1}trr. Rahipler arasmda hiyerar1}ik bir diizen
vardtr; her nas1lsa, olagan bir rahip ve bir piskoposa denk gelen iki konum
vard1r, ancak ayinlerde dans etmenin yams1ra, rahiplerden daha farkh i1}levle-
ri oldugu avlkva belli olan kadm rahipler de vard1r. Davullarla vaftiz edilme
gibi baz1 kiic;:iik torenler vard1r ki, bunlar Katolik inancmda c;:anlarla vaftiz
edilme torenine benzetilebilir. Ancak bu dinin en onemli gereklerinden biri
kiimes hayvanlan, giivercin, hindi, kec;:i ve baz1 onemli giinlerde de boga gibi
hayvanlann kurban edilmesidir. Domuz asia kurban edilmez. En onernli kur-
ban ise elbette insand1. Seabrook, birkav kiic;:iikba1} hayvanm kurban edildik-
ten sonra, iizerinde yalmzca vuval olan bir klzm ortaya getirildigi onemli bir
toreni anlat1r: "KIZ agttlar yakmaya ba1}lad1ktan sonra yanma bir kec;:i getiril-
. di. En sonunda, kec;:inin boynuna vurulan tek bir darbeyle kec;:i kurban edil-
di, k1Z baylld1 ve olen kec;:iyle baygm klz ba1}ka bir yere ta1}mdl. "
14
Y-azann aktardtgt bir fenomen ise, yerlilerden birinin ans1zm kendin-
den gec;:mesidir. Halkln arasmdan yoksul biri transa gec;:er, bir tann olarak go-
riiliir ve oyle kabul edilir. Bir sunaga dogru ilerler, or ada baz1 yiye-
cek ve ic;:ecekleri tiiketir ve topluluk uygun ilahileri soyledikten sonra, birta-
klm kehanetlerde bulunur. En sgnunda, tekrar uykuya dalar ve yeniden ola-
gan bir insana donii1}iir.
Zombiler
Vudu kiiltiiyle kabaca ili1}kilendirilen bir ba1}ka fenomen ise iinlii zombiler'in
varhg1d1r. Zombiler tarlalarda c;:ah1}1r ve basit, onemsiz gorevleri yerine getirir-
ler. Onlarda zeka ya da duygunun izine rastlanmaz ve ku1}kusuz, kama duru-
mundadirlar. Onlarm olii olduklan, oldiikten klsa bir sure sonra yeni-
den canland1klan ve boyle kullamld1klan soylenir. Haiti yerlileri bu olasl11ga
inandlklan ic;:in, genellikle c;:iiriime gerc;:ekle1}ene kadar, yeni gomdiikleri oliile-
rinin mezarlanm gozlerler, viinkii viiriimeye oliilerinin mezardan
c;:1kartllip bir zombiye inamrlar. Haiti Cumhuriyeti'nin
ceza yasalarmda, ki1}iyi uzun siireli komaya sokmaktan ve bu durumda gomiil-
mii1} soz edilir. Seabrook zombi denilen "ya1}ayan oliiler" olaymm
nedeninin buna bagh oldugunu

29
Buyunun, Cad1hg1n ve Okultizmin Tarihi -
Samanizm
Animizme benzeyen, ancak baz1 farkh ozellikler gostermesi nedeniyle
bir adla ifade edilen bir grup fenomen, Sibirya' mn yerlilerinden Tun-
guzlar, Ostyaklar ve Samoyedler arasmda goriihirken, benzer bir sistem
de daha once Eskimolar arasmda goriildii . Kuzey Amerika'mn yerli halklan-
nm benzer ozelliklere de Tipik haliyle bu siste-
me $amanizm ad1 verilir. Simdi belirgin ozelliklerini anahatlanyla ortaya key-
maya
Bu kabilelerin baz1lannda bir egzogamik* klan diizeni vard1r, digerlerinde
klan duzeni pek Ancak tiimii toplum ozel bir s1mf ol-
dugunu kabul eder. Bu ozel grubun uyesi erkek ya da kadm olabilir ve ken-
disine $aman denir . Sozcuk, Tunguz kokenlidir ve Rusya uzerinde bize
Saman, ruhlar dunyas1yla kolayca ancak bilinen turde
bir medyumdan farkl1 olarak, ruhlar ii.zerinde olaganustu bir denetimi vard1r;
ruhlann ona baghdrr ve isteklerini yerine getirir .
Gelecekten Haber Vermek
Neredeyse her toplumun gelecekten haber verme yontemleri vard1r ve bu
yontemler gosterir. Buti.in bi.iyi.ik dinler, falclhg1 ve gelecekten haber
vermeyi kmar ve ozgiir iradesinin olacaklan etkileyemeyecegini one si.i-
ren her ti.ir b.hinligi yasaklarlar. Ancak bun dan farkh olarak, yon-
temine bagh olsa da, kahinligin her zaman "kara sanatlar" s1mflan-
dmlmamas1 egilim ve yonelimlerin onceden belirlenebilecegi kabul edilir
ve her zaman tehlikeli oldugu soylenebilir.
iki ti.ir kehanet vard1r: 1- Gelecekten haber verme yetenegi olan ru-
ya ya da trans halindeyken ya da bir ki.ireye bakarken, gelecekte olabilecek bir
olaya goriinti.iyi.i zihninde gormesi ya da hissetmesi veya bir ti.ir du-
yumsamasl gibi dogrudan bir vizyon araciligtyla; 2- Baz1 simgesel nesnelerin te-
sadi.ifen bir di.izen bulunmasma dayamlarak benzetme yaparak; or-
negin, masaya numarah ya da resimli kartlann ya da fincamnm
deki yapraklanmn ettigi psikolojik bir durumu ya da birtaktm egilim
ve olaylan, bu ti.ir bir sembolizmin kurallanm bilen birinin yorumlamas1 arac1-
hg1yla. Bu yalmzca bu yontemi kullanarak gelecekten haber verirler .
Eski Roma'da kurban edilen hayvanlar arac1g1yla kehanette bulunmalan
aruspicislei
6
denilen ozel bir kahin grubu vard1. Bu hayvam, kur-
ban edilmeden once gozlemler, kurban edildikten sonra organlanm, ozel-
likle karacigerini inceler, aynca yak1ld1g1 s1rada alevlere, etin kokusuna,
tadma, suyuna ve yamnda kalitesine dikkat ederlerdi. Aruspi-
Egzogami: Daha c;ok totem inancmdaki klanlarda goriilen ve evlenecek kimsenin,
iiyesi bulundugu klamn sec;mesi kuralma dayah evlilik. (Ed.n.)
30
- BOyOcO-Doktorlar ve $ifacrlar
cisler, kentin doneminde Romulus tarafmdan Henuz
okullann olmadtgt zamanlarda egitilmeye ve o zamanki adlanyla ex-
tispium ya da aruspex Etruskler, Yunanhlar, Kaldeliler ve Mtstrhlar arasmda
varoldugu bilinmektedir. olarak i6 2000'lerdeki bir Babil Tapmak
Okuluna ait oldugu samlan Bir duzineden fazla bolume kilden bir ka-
raciger modelinin,
17
bu uygulamayla baglantth oldugu neredeyse kesindir. 6te
yandan, insan viicudunun
18
ayinlerde dans ederkenki hareket ve
ve hatta kahkahalann gozlemlenmesiyle de fala bakthrdt. Olu insan bedeni
dunyanm her yerinde, her amac;:la, ozellikle kara buyii ve cadthk uygulamala-
nnda kullamhrdt. Hastahklann tedavisinde bile insan viicudunun bazt bolum-
lerinden yararlamldtgt bilinmektedir.
Kehanette her turlu yapay nesnenin kullamlmast dunya <;apmda yaygmdtr.
Jeomansi 'de oldugu gibi, yere ya da kagtt uzerine <;izilen basit noktalar kulla-
mlabilir. Her iki yanmda farkh bulunan duz <;ubuklann yere attlmast,
<;inlilerin I Ching'inin de aralannda bulundugu, bir<;ok sistemin temelini
turur. Bu yontem, yere ok atmanm uzant1s1 olabilir. Balta, kthc;:, hanc;:er ve bir-
c;:ok silah aym bi<;irnde Bunlar hep yere atlhr ve her birinin bir
digerinin konumuyla ve dort ana yonle dikkat edilirdi. Aynca anah-
tarlar, bardaklar, yiizukler ve diger nesneler kullamhrdt. besin madde-
leri, ozellikle birc;:ok a<;tdan incelenirdi. Bazen, gunumuzun <;ay yaprak-
lan ya da kahve telvesinden fal bakmak geleneginde oldugu gibi, kaplardaki
kalmttlar ve izler incelenirdi. Zarlar atlhr, kartlar a<;thrdt, daha sonralan aym
amac;:la kullamlan Tarot kartlan c;:ok daha yaygm bir kabul
Kitap fah da bir tur kehanet yontemidir. Rasgele a<;tlan bir kitaptan rasge-
le bir pasaj se<;ilir ve bunun bir anlam1 oldugu samhrdt. Bunun i<;in Kutsal Ki-
tap ve Homeros ile Virgilius'un yapttlan tercih edilirdi.
]eomansi
Genelde <;ok basit, ancak aym zamanda tum evrene uygulanabilir bu
falCihk turu c;:ok onceden beri Afrika' da ve astrolojiyle
19


Bu sanattan en basit bic;:imde yararlanmak i<;in, rasgele onalt1 stra nok-
ta c;:izer. Her strayt topladtgmtzda tek ya da c;:ift saytda nokta elde ederiz. iki
nokta bile olsak, tek ise bir eder. Her jeomantik sayt dort stra nokta-
dan bu nedenle toplamda 24=16 sayt vardtr. Onalt1 stra saytdan her
biri ust uste olan dort say1 elde ederiz.
Feng-shui
<;in' de taoculuk inancmda,
20
oturacaklan yeri ve olulerin mezar-
lanm se<;en ozel uygulamactlan vardtr. Sanatlanna "ruzgar-su" anlamma ge-
31
BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
len feng-shui denir. <;iinkii bu uygulamalarda bu elementlerin ruhlanyla insa-
mn uyum i<;inde olmas1 saglanmaya <;ah:?thr. Ruhlann, olen ki:?inin huzur i<;in-
de yatmasma izin verecegi uygun bir yer bulunamamas1 nedeniyle, cenazele-
rin uzun bir siire gomiilemedigi slkhkla ya:?anan bir durumdur. Hatta hazen,
bir tabutun mezardan <;:lkartilip ba:?ka bir yere gomiildiigii olmu:?tur. Yollann,
kanallarm, kuyularm ve maden ocaklarmm yap1m1 onceden feng-shui uygula-
macllan tarafmdan belirlenirdi ve biiyiik bir olasilikla, kimi bolgelerde hala bu
uygulama siirmektedir. Bir yorede bulunan herhangi bir mezann kotii hasata
neden olduguna ili:?kin yakmmalar iizerine maden ve ta:? ocaklannm kapat1l-
d1g1 bilinir. Bazen, bu sanata gore, belirli bir noktaya bir aga<;: dikilir ya da bi-
na yapilir ve <;:evre halkma ugur getirmesi saglamrd1.
NOTLAR
1 "Anthropology", yeni baskl. Londra 1892; "Primitive Culture" (ilkel Kulturl , dor-
duncu basla, 2. cilt, Londra 1903.
2 R. R. Marett : "Pre-animistic Religion Animizm 6ncesi Din", Folk-Lore, 1900 ve
"The Threshold of Religion" (Dinin 1909.
3 K. Th. Preuss: ''Urspruung der Religion und Kunst ", Globus Ixxxvi,
4 G. Roheim: "Animism, Magic and the Divine King" (Animizm, Buyti ve Ilahi Krall ,
Londra 1930.
5 Krallarm, aym zamanda, kraliyet olarak adlandmlan gucu ol-
dugu neredeyse gunumuze kadar krallann ozel gu<;leri i<;in bkz.
Roheim, a.g.e.
6 a.g.e
7 Bu, elbette, psikanalistleri <;ok bkz. Roheim, a.g.e.
8 Bkz. Roheim, a. g. e., s.128. Burada bir <;ocugun nasil oldurulecegi isyan ettiren ay-
rmtilarla anlat11Ir. Bu ayinin, kurbammn, ruhunun degnege ge<;mesi i<;in yapildigi
samlir. Ancak boyle bir acimas1zlik nadiren g6rulur.
9 "Handbook to the Ethnographical Collections " (Etnolojik Derlemelerin Elkitabi) ,
British Museum, 1925, s. 167.
10 De Brosses, "du Culte des Dieux fetiches", 1760.
11 S. Sitwell. "Primitive Scenes and Festivals" (ilkel GoruntUler ve Senlikler), Londra
1942.
12 Aynnt1 ve bilgi i<;in bkz. W. B. Seabrook, "The Magic Island" (Buyulu Ada), Lond-.
ra 1929, s. 276. Bu kitapta Vudu ve benzer konulara bir<;ok bilgi yer ahr.
13 a.g.e.
14 a.g.e.
15 a.g.e., s.103.
16 Haruspex
17 J. G. De Lint: "Atlas of the History of Medicine " (Tip Tarihi Atlasi), Anatomi I,
C. Singer baskis1, Londra, 1926. J?enzer resimler E. A. Wallis'm "Amulets and Su-
perstitions" (Nazarhklar ve Batil Inan<;lar adh yap1tmda
18 Butun bunlar sonradan i<;in, bu konu bu kitabm diger bolumlerinde

19 J. A. Abayomi Cole: "Astrological Geomancy in Afrika" (Afrika' da Astrolojik Je-
omansi), Londra 1898.
20 Taoculuk, Konfu<;ytis<;tilukten <;ok da farkli degildir; <;in kultur devriminden once
ilki <;in'in ruhsal, digeri ise dunyasal duzenlerdi. (Bkz. R. Guenon:
"Autorite Spirituelle et pouvoir Temporel", ikinci basla, Paris 1947.)
32
- BOyOcO-Doktorlar ve ifac1lar _
;;aman Dans1.
ifac1 ve kahin olarak,
aman, trans durumun-
da ve atalanmn ruhla-
. nyla iii kiye gec;:iyor.
' (Nicholas Witzen, 1705)
$amanizm.
TOtOnle ve c;:e itli otlarla
tedavi uygulayan
amanlar.
(Orinoco Nehri,
Venezuela, 1781)
$amanizm.
Nepalli bir aman,
davul arac1h 1yla
ruhlarla iii kili kurup
gelecekten haber
vermeye c;:ah 1yor.
33
BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
34
simgelerle bir
Manelezya










Halk
Yo! Cezaevi
Birl ik








Buyuk Talih KO<;:Ok Talih Kazan<; Kaybetmek






Ozuntu K1rmlz1ffehlike Beyaz/
Aydmlanma








Gen<;: K1z/ Delikanh/ Ejderha Ejderha Kuyrugu/
Safhk Acelecilik Olumluluk Olumsuzluk
Jeomansi Noktalan.
Afrika kokenli oldugu samlan, ancak Arabistan'dan
Avrupa'ya yay1ldlg1 kabul edilen jeomansi, Orta<;:ag'da
<;:ogu okultizm taraf1ndan
Bir zombi, Felicia Mentor. 1907'de
Haiti'de oldugu ve gomuldugu
soyleniyor. Bu fotograf ise
1937'de
Fl:iVIU NOME II. eLEMENTVlol.
..
vu ..
...
ll<r
Aqua ( ..
.. .. ,.,.,..
... ...
Aqua (
*
..
c"""'ci
.. ...
*
...
...
Ctllriatt.'o
*
Acr
'
... ..
...
... c ...... ...
Tern
"'
... ...
c.,.flri8iil
..
* *
, ........
...
..
...
J.niiU..Wlll.
Ttrra e
... Td.&ior<r...,
*
FortiiU .....
...
*
Aaz"iliKMii&M
Ignis c::>
..
... .. rd.&r.rc ....
.. ..
A<9"ificio
Acr
.,.
........
Caorpr..&mfcnilllr.
...
...
Alflijlio
.. ... ...
, .. Ignis

.. ..
L4iri
* .. *
J.UrJU
Aer
... ..
,.,..,
.,.
... ...
..........
*
*
Tri./fitU
Tma
.,
... ... Da&tlW
... * .. Tt.lltf-{111
*
....a.
Aqua
'
I*
_.,fidt
*I
,_
'""-
Ignis. Jl
.. I.ICi<riil
*
..
Allw
.. .. ..
Aqua ... .. CAlilJcf
.. ..
ll .... ..
.. ...
lllf Ignis
"'
... ...
...
.. *
c.,..
*

Tern
""
..
Li-f.,m..
*
C...t.l
Ignis
..
l..iMf'ltTittll .....
..
..
*
Lillmicc/irilll
Jeomansi.
Burc;:lar planetleri ve ile
jeomantik anlamlan ve geldikleri
elementleri birlikte gosteren tabla.
(E. A. Wallis Budge, 1930)
SlliNVM.
&t
.,.
.,
)(
:::
'11
Of
olio

"'o
""'
Of

Jl
.,
...
1899'da Bergama'da
bulunan bir bronz kehanet diski.
Or;:iincii yiizy1hn ilk yansma tarihlenen ve
"r;:ok 6nemli" olarak nitelenen nesne
12 em r;:apmdad1r. ilk kez Alman Arkeoloji EnstitiisO'nden
Dr. R. Wunsch tarafmdan 1905'de diinyaya tamt1ld1.
Dr. Wiinsch'e gore r;:ok say1da majik simge
nesnede Grek harfleri ve hiyeroglifler birlikte
- BiiyiiciiDoktorlar ve $ifacllar
Feng-Shui.
Ching hanedan1 doneminde
Feng-Shui uygulay1c1lan.
35
Tepegozler* Mimarisi
4
Devlerln Dans1
Neolitik (Cilah Cagtl insan iri, kayalarla
ve bu kayalan ya da benzer bir kullanmaks1zm birbirinin uzeririe
oturttu. Cilah Cagt'nm sonlan ve onu izleyen Bronz (:ag1' mn
da bu tur mimari Bu kaba amtlar, dunyada gorulenen
olaganustu yapliann arasmda yer ahr,
1- bu yapdann oldugu yere ve birbirinin uzerine oturtmak
ic;in biiyuk bir yarattcthk olmabdtr.
2- Bir<;ok yerine <;ok biiyiik Omegin, Mal-
ta' daki Hagiar Kim tapmagmdaki bir blok 6,4 x 2,7 x 2,7 metre boyutunda
ve Liibnan'da Baalbec'deki bir blok 18,8 x 6 x 4,6 metre hoyutunda ve herhan-
gi bir kullamlmll? en biiyiik tek kaya oldugu one

ust uste .dikebilmek saytda ve iyi uzun sure
boyunca tek komuta altmda, birlik hareket eden, binlerce
bir taktmt olmah.
4- Bu kadar buyiik tal? ocagmdan nastl ocaklann-
. dan pkarttlmadtlarsa da nastl bu kadar c;:ok saytda, uygun bi<;imlerde ve kul-
lamma uygun olabildiklerini anlamak gii<;tiir.
Kiklopik tarzdaki bu yapdann yedi ana yapiSal tiirii
2
bulunmaktadtr ve yu-
kanda s6z ettigimiz en basitinden yaptm zorluklanna gore strala-
yacagtz:
1- Bir ile dokuz metre arasmdaki yiikseklikte, baz1 noktalarda saytca <;ok
olan ve birbirine benzeyen menhirler ya da megalitler.
Tepegozler (Kikloplarl: Klasik mitolojide "Titanlar" ve "Kikloplar" (Cyclops) olarak ik ayn dev Irkm-
dan soz edilir. Kikloplar Turk masallarmda "Tepegoz" adiYla Kikloplann tiiriinden biri de
"duvam Kikloplar" admt ki kokenleri Anadolu'nun Likya bolgesi olarak gosterilir . (Ed.n.l
Burada sozu edilen tum yap!lar, prehistoryac!lara gore tarih oncesi <;ogu
bu tiir yapdarm ozellikle "ley hatlan " Ozerine ve buyOsel
ve dogrultusunda kullamld1gma ortak sahiptir. <Ed.n.l
37
BOyOnOn, CadJiigJn ve OkOitizmin Tarihi -
2- iki dikey ta:;;m uzerine oturtulmu:;;, u<;:uncu bir ta:;;tan olu:;;an trili-
thon'lar.
3- Bir bo:;;lugu <;:evreleyen birka<;: dikey ta:;;m uzerine oturtulmu:;; bir yatay
ta:;;tan olu:;;an dolmen' ler.
4- Belirli bir bi<;:imde suah ku<;:uk ya da orta boy menhirler ya da hizalan-

5- Sag kollarda koridorlar bulunabilen, birbiriyle kar:;;1hkh trilithon s1ralan
ya da koridor-mezarlar.
6- Stonehenge' deki gibi, bazen ust ktstmda yatay kare ta:;;lar bulunan <;:em-
ber, elips ya da ender olarak kare bi<;:iminde menhir stralan ya da cromlech 'ler
(kromle<;:) .
7- Sardinya Adas1, Malta ve Gozo'daki olaganustu yaptlara benzeyen daha
karma:;;tk bi<;:imli, buyuk bir olasllikla, daha sonraki donemlerde yaplimt:;; me-
galitik tapmaklar. Bu megalitler bir<;:ok yerde kayalara oyularak yap1lm1:;; ve
yukanda anlattlan uzun tunelli ve kurganlara benzetilir. Baztlannda, tunelin
i<;:inde yukanda deginilen koridor-mezann e:;;i olan megalitik bir yap1 bulunur.
Hatta kimileri, 6nceden bir tunelin i<;:erisinde yer alm1:;; ve uzeri toprakla or-
tUlu olabilir.
Yaygm Bir Kiilt
Megalitlerin daglltmt da dogalan kadar olaganustUdur. Britanya adalannda
stk<;:a rastlamr, Galler' de ise dikkat <;:ekici bi<;:imde c;ok saytdadtrlar. Fransa' da,
6zellikle de Bretagne' da neredeyse say1s1zdtr ve zaten menhir ve dolmen soz-
cukleri Breton kokenlidir. ispanya ve Portekiz'de de bir<;:ok 6rnekleri vard1r.
isve<;:, Danimarka ve Kuzey Almanya'da da s1k gorulur. Hollanda ve Bel<;:i-
ka'da ender rastlamr ve isvi<;:re'de yalmzca iki adettir. Akdeniz'de Korsika,
Sardinya, Malta, Gozo, Pantellaria, Lampedusa ve bir noktaya kadar Sicil-
ya'da rastlanabilir, ancak italya'da hie; yoktur. Balkanlar'da birkac; tane var-
dtr, ancak Yunanistan'da yoktur.
3
Kafkaslar' da ve Kmm'da gorulur , ancak
Rusya'nm hi<;:bir yerinde yoktur. Afrika'mn kuzey ktytst boyunca, Tripoli' den
F as' a kadar uzamrlar, ancak anla:;;tlan, yerlerini piramitlerin aldtgt MlSlr' da
gorulmezken, Sudan'da birka<;:ma rastlanabilir. Asya'da Urdun, Suriye, iran,
Hindistan, Kore ve Japonya'da vard1r ve Alaska, hatta Buyuk Okyanus ada-
lanna kadar yayllm1:;;lardtr.
Meksika ve Peru'da, t1pk1 M1s1r'da oldugu gibi, yerlerini ileride a<;:tklana-
cak olan bir piramit kultune btrakmt:;;lardtr.
4
Afrika'nm bir<;:ok yerinde, kuzey
ve orta Avrupa ile kuzey Asya'mn buyuk bir bolumunde gorulmezler.
Kurgan !ing. cairn): Bir yeri i<;in, bir insanm ya da bir olaym amsma, 6zellikle dag te-
pelerine dikilen }'lgmi bi<;iminde amt. !Ed.n.)
38
- Devlerin Dans1
Megalitler Malinezya'da, ozellikle Yeni Hebrid Adalan'nda yaln!Zca
adet bulunmakla kalmaz, hala zaman zaman yenileri dikilmektedir. Yakm za-
manlara dek, halkm yi.ice beklentilerini temsil eden anatann<;:a ve oglunu
releyen, ilk Avrupahlannkini and1ran ayinler ya da gizemlerle dolu
bir devri kt1ltt1
5
Bununla birlikte domuz kurban edilirdi. Bu
kult onceden, yerlerde ilgi gormu;; ve M1s1r, Girit, Yunanistan ve Ro-
ma'yt

Malta'nm megalitik tapmaklarmda bize gore, tu-
haf

ve Sumer ile Girit etkilerini erkek ve kadm figurleri bu-
lunmutur.8 Boga ya da koyun gibi, domuzdan hayvanlar ve bazen de
yalmzca bitkiler kurban edilirdi.
ilkel megalitik yaptlarm ya az ya da
ancak yer yer Akdeniz bolgesinin ilk dinsel ve estetik figurlerine benzeyen
simgesel motifler gort1lt1r.
<;ok saytda megalitik yapmm ytklld1g1, ya da yeni yapliann ya-
ptmmda kullamldtgl kesindir.
Megalitik yapliarm kimileri belirli bir konumlanmanm izlerini ta-
lr ve neredeyse tum kadim amtlar gibi ilkel astrolojiyle baglantthdtr.
Devler ve Erkek Biiyiiciiler (Wizards)
yok ki, bu tur boyutlanndan ott1rt1 ve ancak "buyi.i" yoluy-
la yerlerine konulabilecegi ott1rt1 her zaman devlerle

ilk ingiliz yazarlan, Stonehenge'in ta;;larm1 Sakson tarafmdan
tan unhi amsma, Kral Arthur'un saraymdaki t1nlt1
bt1yi.ict1 Merlin'in bt1yi.ict1lt1k yetenegi ve bin yard1m1yla, irian-
cia' dan getirtilip yerine one Bunlara Devle-
rin Dans1 ad1 verilmiti ve Britanya Krah Aurelius Ambroius't:in doneminde, ir-
landa' da bir dag olan Killarius'ta bulunuyordu. Kimilerine goreyse devler tara-
fmdan Afrika' dan irlanda 'ya onlara ulusal gt1venligi
saglayan bir unsur gozuyle baklityordu. irlanda'y1 fethetmek isteyen ki-
onlar zorundayd1 ve onlan ele geldiklerinde, Merlin
kendi olanaklanyla yard1ma gelene kadar indirmeyi
Fransa'daki megalitlerin Rabelais'nin (1490-1553) kome-
dilerinde once de, FranSlZ folklorunda tamnan dev 'Gar-
gantua 'yla
Berkshire' da odah bir koridor-mezar Demirci Wayland Magaras1 adtm
gore Wayland, atlan bt1yt1sel bir yontemle nallad1g1 samlan ve
gorkemli kliwlar ve ztrhlar iireten hayalete benzer, bir deyile esraren-
39
BOyOnOn, Cad1hgln ve OkOitizmin Tarihi -
giz bir nalbantt1r. Bu isim, Almanya' da Wieland, iskandinavya'da da Volund
adtyla bilinir ve klasik mitolojideki Vulkan' a benzer.
Megalitlerle ilgili bir de, Druidler ile baglant1h oldukland1r ve
18. yiizyllda antikac1 W. Stukeley ve William Blake tarafmdan da onemli
bir olarak
Giine$ Tapmaklan
Megalitlerin onemli mezan oldugu konusunda az bulun-
makta ve ya da gezegenlerle ilgili bir simgeciligi bir tiir tapm-
mayla
ingiltere' nin Wiltshire yoresindeki Salisbury ovas1 iizerinde yer alan Stone-
henge cromlech 'i, hala goriilebilen bir toprak ytgmtyla ortak bir merkezi
releyen iki daireden. Burada bir sunak bulunmakta ve biraz otede,
aym s1rada, toprakla kenarlan bir yolun yamnda 'Friar'm to-
pugu' olarak bilinen dik bir vardtr . Yaz giindoniimiinde, bu stra bo-
yunca en iist noktaya Yapmm dogru yonde dikildigi samlmaktadtr.
Britanya'da tane daha cromlech bulunmaktadtr. Bunlann kimileri ol-
Daha Cornwall'dadtrlar, ancak Somerset 'te bulunan bir
cromlech, bir biiyiik ve iki kii<;iik <;emberden Dolmenler ise Galler' de,
Dornwall ve Devon' da stk<;a, Britanya' nm geri kalan yerlerinde ender goriiliir.
ingiltere'de megalitlerin en yaygm bulundugu yer Wiltshire'da Avebury yo-
residir. Burada <;ok saytda toprak siperler vardtr ve yakmlardaki Silbury Hill'in
yapay bir tepe oldugu samlmaktadtr. Avebury'de yiiz
bir daire ve bu dairenin i<;inde ortak bir merkezi iki <;ift daire da-
Ca.rnac megalitleri.
40
- Oevlerin Danst
Avebury megalitleri.
41
BuyunOn, Cad11ig1n ve OkUitizmin Tarihi -
ha vard1r. Kuzeydeki ortasmda sunaga benzeyen, destegin iizerine
bir yatay giineydeki viftin ortasmda bir tek menhir vard1r. Bu
diizene giden uzun yolun iki tarafl menhirlerle s1rahd1r. Y olun diiz degil de,
ytlan gibi klvnhyor olmas1, Stukeley'in bunu Druidler'in ytlana tapmalanyla
ned en
Bretagne'da bulunan vok saytda megalitik kahntmm en biiyiigii Carnac yo-
resinde srra ve en biiyiigii 20 metre boyunda, 600
Aynca kurgan niteligi birkav dolmen vard1r. Bugiin saylla-
n oldukva olsa da, ozgiin durumunda her s1rada 15 bin oldugu sa-
nllmaktadtr.
10
Malta ve Gozo'daki megalitik tapmaklar :;;u anki bi<;:imleriyle daha <;:ok bi-
naya benzerler, bazllannda dev kabaca bir duvar Aynca, kik-
lopik olu:;;an bir duvar da ispanya'nm Tarragona yoresinde bulun-
maktadrr.
Bunlar, daha vok ileride ele alacagtmtz geleneksel bivimlere benzese de bu
tiir yapuar mimarhgm bir bivimine girer. Ancak genelde ve
olsa da dev bloklarm olmas1 baklmmdan gervekte mega-
litik yaptlardtr.
Bunlann en dikkat vekici olam, Bolivya' da And Daglan'mn iist ktstmlann-
da, 150 km uzunlukta vok bir alam kaplayan Titicaca Golii'niin
yakmlanndaki Tiahuanaco kalmt1larmda goriiliir. Neredeyse 430 hektarhk bir
alam kaplayan bu kalmtllarm inkalar'dan onceki bir kiiltiire ait olduguna ina-
mhr. Burada <;:ok biiyiik monolitler ve bu monolitlerle biiyiik bir
tapmak edildigi samlmaktad1r. Har<;: ancak birara-
da tutmak ivin bronz klskavlann kullamldtgma baz1 izler bulunmakta-
d1r. Bu bolge giiniimiizde olduk<;:a kasvetli ve terk durumdad1r.
Buyiik Okyanus'un kuzeybatlsmdaki Caroline Adalan'ndan biri olan Pona-
pe'de, "Buyuk Okyanus' un Viyanas1" denilen Nan-Matal admda bir kent var-
dlr. Kent, kanallarla say1ca elliden vok adamn Ozerinde bulunur.
Bu adalann tiimii yapaydtr ve iri prizmatik bazalt bloklann, s1rayla paralel
katmanlar halinde sag av1yla edilmi:;;tir. Yerel
gore, buras1 Yunan mitolojisindeki Titanlara benzeyen kadim bir 1rktan iki
prensin biiyiisel gii<;:leri ve ruhlann yard1m1yla in:;;a Benzeri kiklo-
pik yap1lar Lele adasmda da bulunmaktad1r.
Guney Amerika'da, Sili'ye yakla:;;Ik3.500 km uzakhkta, Biiyiik Okyanus'un
dogusunda bir bolgesi olan Paskalya Adast'nda kaba ve urkutiicii go-
riiniimlii, boylan 1 ile 21 metre arasmda degi:;;en 550' den fazla heykel
11
bu-
lunmaktadlr. Bunlan yapan insanlann, 600 ytl once Maori kokenli i:;;galciler
tarafmdan yok edildigi bilinmektedir.
42
- Devlerin Dans1
Stonehenge cromlech'inin yap1m a ~ a m a l a n .
43
BOyunOn, Cad1hg1n ve Okilltizmin Tarihi -
Son olarak, a.rt1k kaba olmayan, daha ince megalitik yapllann MI-
str tapmaklannda kullamldtgmt goriiyoruz. Bunlann farkl1 ve .;:ok daha
ozenli olmakla birlikte, biyimsel olarak fark edilir olyiide benzerlikler vard1r.
Omegin Karnak tapmagmm yerlerinin triliton biyiminde oldugu ac;:tkttr.
Kader Ta$1
Malta'daki tapmaklar gibi, <;ok megalitik yaptlar Sir Arthur
tarafmdan baetyl'e tapmmayla ili,c;;kilendirilmi,c;;ti. Bu, biiyiik bir olaslltkla,
onceleri bir aga<;tt; sonradan dikey bir odun ya da ta,c;; siitununa As-
hnda, menhirler dikmek di.i$iincesi, bu baetyl'lerden ortaya olabilir ve
cromlech'ler
13
edildiginde, ortada kutsal bir dikey ta$m ya da trilitonun
olu,c;;turdugu bir oyuk vard1. Dstelik, megalitik tapmaklann <;ogunda bir sunak
ya da biri dikey, digeri yatay iki tal? vardt ve ilk <;aglardan beri sunaklar
yaglanarak Dahas1, rahipler ve krallar yagla ve bazen
goreve ya da ta<; giyme tOreninin bir par<;ast olarak sunaga benzer bir
yapmm iizerine
ingiliz tay giyme ya da Kader yalmzca bir efsane de olsa, Filistin,
irlanda, iskoyya ve ingiltere arasmda degerli bir bag i<;erdigine inamyo-
ruz. Tay Giyme ta,htmm altma ve ingiliz hukiimdarlannm Ta<;
Giyme torenlerinde tahtta oturmalan i<;in kullamlan ktrrn1z1 damarh, 56x
33x28 em boyutunda, <;elik mavisi renginde bir blogudur.
Bu Yakup peygamber tarafmdan yaglandtgt, yerine ve
"Tannmn evi"
14
olarak (oturdugu yer anlammda) adlandrrdtgt soylenir. ibrani
krallan doneminde, Kudiis Tapmagt'nda oldugu ve Yahudi krallanmn ta-
iizerinde ya da yamnda tay giydikleri soylenir. i6 4. yiizyllda peygamber
Yeremya'nm Yahuda' nm son kralmm ktz1 ve soylu bir yazmanla birlikte
yanlanna ahp Filistin'den aynldtgt ve M1s1r ve ispanya'dan ge<;erek irlanda'ya
gittikleri belirtilir. Eski irlanda kayttlannda, Ollamh Fodhla adtm alan peygam-
berin, prenses ve soylu yazmanla oraya anlatthr. Grup iyi bir kar-
ve prenses irlanda krah Eochaid'le evlenir. Boylelikle, krallann <;aglar bo-
yunca mutlaka iizerinde giyme gelenegi Yaremya'nm ay-
nca, h.il.i ingiliz hanedan armast ve bayragmda yer alan arp1 Davud'a tamtt1g1
soylenir. Mezan hala isko<;ya' daki Erne goliindeki bir adada ziyarete ac;:tkttr.
iS 502'de irlanda kralmm Fergus, isko<;ya dedigimiz
iilkeye, Pictlere kar,c;;t bir sefer diizenledi. <;ok ba,c;;anhydt ve iskoc;:ya krah ola-
rak iizerinde tac;: giymesine izin verildi. Daha sonra iskoc;:ya' daki
Scone'ye gotiiriildii ve art arda otuzdort iskoy krah, iizerinde tay giydi.
Sir Arthur John Evans (1851-1941): Girit'teki Knossos Sara}'l kazdanyla iinlenen ingiliz arkeolog.
(Ed.n.)
"Baetyl: k;inde bir ilahm ikamet ettigine inamlan kutsal bir (Ed.n.)
44
- Devlerin Dans1
1296'da ingiltere krah I. Edward Westminister'a getirW ve ta<;
me tahtmt yapttrdt. ingiliz krallanmn tiimu bu tahtm iizerinde ta<;
Benzer bir da Anglo-Saksonlar zamanmda ingiliz ta<; giyme
toreninde ve hala admt buraya veren Kingston Thames'de bu-
lunmaktadtr. Konigstuhl olarak bilinen bir digeri, uzun zamandtr Rhine ve
Liihn bir yaptda ve kutsal Roma impa.ratorlan bu-
nun iizerinde tahta Upsala'daki Mora Ta$1, 16. yiizythn
na kadar isve<; krallannm se<;imi strasmda Munster'in eski kral-
lan arasmdan bir hanedan bir iizerinde, digeri kutsal bir agacm altmda
goreve getirilirdi. Danimarka krallan bir daire i<;erisinde, or-
tadaki iizerinde ya da yamnda ta<; giyerdi. Kral Arthur ve diger ingiliz
krallan i<;in de aym soylenir. Kutsal Kitap'ta bir dikme ya da agacm ya-
nmda kral olunduguna baz1 vardtr,
15
Eski MlStr' da da firavu-
nun tahtmm altmda bir goriiniir.
Ta$ sozciigii onceleri kutsa.l bir unvandt ve Tann'mn temsilcileri olarak ra-
hiplere ve krallara verilirdi. 1sa'ya ba$ k6$eta$1 denilirdi. isa, Peter' a kaya, da-
ha dogru bir <;eviriyle ta$ dediginde, 'kendi unvanlanndan birini temsilcisine
veriyordu.
Gokten Gelen
Mineral kiitlelerin yeryiiziine bir Yere onlara
meteor denir. Genellikle maden (<;ogunlukla da demir) a<;tsmdan zengindirler,
Boyle nesnelerin dinsel ya da biiyiisel bir anlam
ttct degildir.
Diinyada en <;ok yiiceltilen biiyiik olasthkla bir meteordur. Bu, Arabis-
tan'm Mekke kentinde biiyiik bir cami durumuna gelen, biiyiik bir alamn or-
tasmda duran kiip bic;:iminde bir yapt olan Kabe'nin giineydogu yer-
le$tirilen Hacer'ul Esved ya da kara ta$'ttr. Buras1 islam inancmm merkezidir
ve her ytl <;ok saytda hac1 orada toplamr. Miisliimanlar giinde kez ibadet
etmek iizere bu yone doner. Sozkonusu oval bi<;irndedir ve sanki
ve <;imentoyla yeniden gibi goriiniir. 18 em uzunlugundadtr ve
onceden yuvarlak bir bandm <;evreledigi, betondan bir hal-
ka i<;ine Kabe birka<; kez yeniden Baktmmt Mu-
hammed'in ailesinin bireylerinin iistlendigi kutsal yapt, Muham-
med' e peygamberlik verilmeden once de vardt. Peygamberin sure ic;:e-
risinde yeniden edildi ve kara ta$ 't yerine kimin koyacagma
mazhk <;tktt. Buna Muhammed'in karar vermesi konusunda o data-
ciippesinin iizerine ve herkesi ciippenin bir yerinden tut-
maya <;agtrarak, once kaldtrtldt daha sonra da, peygamberin onlan eliyle
yonlendirmesiyle yerine oturtuldu. Bu kutsal Cebrail tarafmdan is-
mail' e verildigi samlmaktadtr.
45
BiiyOnOn, Cad1l1gm ve OkOitizmin Tarihi -
Hacer-01 Esved ya da "Kara Kabe'yi ziyaret eden Miisliiman hac1lar, bir muhafaza
ic;:erisinde saklanan Hacer-01 Esved'e yOz sOrOyorlar. islam inancma gore, "Bi r melek tarafmdan
yeryOziine indirilen Hacer-01 Esved, cennet yakutlanndan beyaz bir yakut idi.
Fakat Tann onu, kotOierin giinahlanndan otiirii zalim ve gOnahkarlardan gizledi.
QiinkO onlar cennetten 91kma bir bakmaya lay1k degillerdir."
Toplum iizerinde koruyucu bir olduguna inamlan, yiiceltilen herhan-
gi bir nesne anlamma gelen, palladium sozciigii, Troya kentinde bulunan ve
oraya YunanhJ.ar tarafmdan gotiiriildiigii soylenen Pallas Athena'mn heykeli-
nin ozgiin admdan Klasik yazarlar birbiriyle oykiiler anla-
tlr, ancak c;ogu bu. heykelin gokten belirtir.
Roma' da Ancile admda kutsal bir kalkanm Romahlann kaderini korudugu-
na inamhrd1. Kalkamn Numa'nm doneminde gokten Numa'nm ay-
m boyutta ve bic;i!llde onbir nesne yaplimasm1 emrettigi ve sonra da oniki kal-
kam Vesta tapmagmda korumas1 ic;in oniki rahipten bir kurul atad1g1
anlatlhr. Kalkanlar her ylll Mart'ta diizenlenen bir torenle kentin c;evresinde

Diinyanm yedi harikasmdan biri olan Efes'deki Artemis tapmagmda da
gokten bir ya dii heykel oldugu soylenir.
Megalitik kiiltle baglantlh olarak meteorlann sec;ilmesine, tapmma-
Yl ilk kez goklerin tanns1 Uranos'un gosterdigini anlatan tuhaf bir mit, bir
ac;1khk getirebilir.
46
- Devlerin Dansr
Heliolitik Kultur
Bazt antropologlae
6
tarafmdan, dunyanm buyuk bir bolumune yaytlan ve ne-
olitik ile megalitik kultiirlerden ortaya <;tkan gelenekler heliolitik*
kultur adt verilir. Sonraki iki bolumde bu kultur genel olarak ele almacak. En
<;ok Mtstr'da ve baztlannm gore buradan da tum diinya-
ya
Heliolitik kiiltiir, 6zellikleri
1- Bir yandan, Britanya' daki mezar-tepelerin 6rnek hoyiikler,
6te yandan, dikkatle edilen M1s1r ve Meksika piramitleri: Her iki tlir ya-
pl dahem astronomik hem de mezar ama<;h
2- Megalitik takvim <;emberleri. Ornegin, Britanya'da cromlech'lerle bag-
lantllt astronomik fenomenler ve MlSlr, Meksika ve Peru' da doguya bakan ta-
pmaklar.
3- Olulerin Mumyalanmas1.
4- dovme yap1lmas1.
5- Sunnet.
6- Masaj uygulamak.
7- La Couvade; <;ocugunun dogumu strasmda babay1 yatagma gondermek.
8- Swastika 'nm (Gamah Ha<;l buylisel dinsel bir sembol olarak kullamlmas1.
9- Altm
17
aramak ve biiylisel anlam nesnelerin yap1mmda altm kul-
lantlmast.
10- Yaam veren ya da iksiri olarak baz1 kabuklann kullamm1, ozel-
likle de deniz salyangozu kabugu.
11- ikili politik duzen, bir sonraki boliimde gorecegimiz gibi, Eski M1s1r'm
iki hukumdan oldugu gibi iilkenin iki kralhga aynlmas1; bu durum ayinlerde
bir<;ok yolla simgeleniyordu, iki ag1zh bir <;anak, iki bir figur gibi.
12- Toplumun bin;:ok stmftan ve 6zellikle babadan ogula ge<;en sa-
liderligi smtfmm ortaya <;1kmas1. Bu stmftan ya da temsilcileri, iizer-
lerinde han<;er ya da klh<; bulundurabilirdi.
kadanyla, bu uygulamalar megalitlerin yaytlmasm1 (ya da ge<;
neolitik ve erken bronz <;aglannda) ve bu, eski M1s1r, Meksika ve Pe-
ru'nun yerli kultiirlerine 6zellikleri incelemeye bir so-
rundur.
Heliolitik: Bir uygarhkta hem (helios) tapmmayt, hem de megalit yaptmtm ic;:eren uygulama
ic;:in kullamlan stfat. (Ed.n.)
47
BOyOnOn, Cad1lrgm ve OkOitizmin Tarihi -
NOTLAR
1 Kiklopik tarzdan sonra alan Mrsrr piramitlerinin en buyiik 5,4 met-
reden fazla degildir ve bunlar destek olarak ozel Oysa, kik-
loplarda neredeyse tum devasa boyuttadrrlar.
2 Kullamlan smlflandrrma turu T. E. Feet'e aittir: "Rough Stone Monuments and The-
ir Builders" (Kaba Amtlar ve Bunlan Edenler), Londra ve New York,
1912. Diger yazarlann smrfland1rmalanna gore daha dogru gorunuyor.
3 YJJnanistan'da Miken uygarhgma, Girit'te ise Giritlilere dek uzamr.
4 Konuya gerc;:ekler ic;:in T. E. Feet'in ustteki notta gec;:en yap1tma minnettanz,
ancak aym zamanda, gunumuzun birc;:ok uzmanma da
5 Ozellikle J. Layard: "Stone Men of Malekula" (Malekula'mn Adamlan), Vao
1942'ye; daha fazla bilgi ic;:in de G. S. "The Gate of Horn" (Boynuz Gec;:i-
di), 1948'e bakmrz.
6 Levy: a.g.e
7 Daha once anlatrlan figOrlere benzer.
8 Bkz. Levy figurleri: a.g.e.
9 Efsane, Monmouth'lu Geoffrey'nin "Histories of the Kings of Britain" da (Britanya
Krallanmn Oykiileri), Anlatrld1gr gibidir. Ozgun oyku 12. yuz-
yrlda
10 Feet: a.g.e.
11 Birkac;:1 yerlere biri British Museum'm durmaktad1r,
Bloomsbury, Londra; arkasmda crux ansata ya da M1srr hac;:mm [ankh] var-
dlr.
12 Feet tarafmdan a.g.e., s. 105.
13 Menhirler ve cromlech'ler bazen edilirdi; Avebury yakmlarmda, Wo-
odhenge olarak adlandmlan tarih oncesinden kalma daire bic;:imindeki yapay agar;:
govdelerinin kalmtrlan havadan
14 Tekvin 28: 16-22
15 Hakimler 9: 6, Kral James versiyonu dikme, Vulgate agac1 der; aynca bkz. II.
Tarihler 23: 13, Kral James versiyonu.
16 En onemlileri Elliot Smith ve Rivers; Smith'in yay1lma kuramtyla
tir. Hic;:bir bic;:imde onemsenmeyen kurama gore, bu kultur M1s1r' dan tOm dunya-
ya bununla birlikte sonraki sayfalarda anlat1lan ozellikler birbiriyle
kili ve geli;;imin evrelerinden biri oldugu gorunur,
17 Altm, buyuk olas1Wda, insanoglu tarafmdan kullamlan ilk madendir ve ac;tkc;:a bu-
yusel anlam simyamn kokenine.ula;;abiliriz.
48
5
MtSrr Piramitleri
M1s1r Kronolojisi
Eski Mtsrr'm bilinen tarihi, bir donem ic;:erisinde yer ahr. Bunca zaman
boyunca, belirli adetler neredeyse hie; ve hatta birkac;: dev-
rime ulusal duzen bile Eski Mtsrr tarihi i6
3300'de Birinci Siilale'yle ve Caesarlann 6liimiiyle is 30'da sona erer.
Son Caesar, Kleopatra VII ile Julius Caesar'm ogluydu. Oniic;: Mt-
str, Ktbns ve Soleukos'un krah ilan ve (soylenceye gore) Roma impa-
ratoru Augustus'un emriyle Jll sonra 6lduriildii. Boylelikle, M1s1r bir Roma
eyaleti oldu. Roma imparatoru o zaman bile, Mtsrr hiikiimdarlannm bazt. adet-
lerini siirdiirdii.
1
Hiikiimdarlara Firavun denirdi ve kral gibi birer
Tarihsel donemin Birinci Siilale' de MlSlrhlann biiyiisel din
kultii c;:ok ve ekonomik baktmdan Nil vadisinin tanmma dayanarak,
iilke sosyal olarak c;:ok iyi Oliiniin mumyalanmas1 ve
ne biiyiik 6nem g6sterilirdi, t6ren daha c;:ok 6luniin, sonradan Osiris denilen,
umuduyla, 6te diinyada ona yardtmc1 olmanm biiyiisel
amae1yla baglantthydt. Y boyunca biiyiiyle
Endiistriyle maji arasmda hic;:bir fark yoktu. Ttp, astroloji, simya ve metaliir-
jiyle "The Book of the Dead" (Mtstr Oliiler Kitabt, 6zgiin
adtyla "Giine Boliimleri) Heliopolis, Teb ve Sais'in birkac;: kopyasmda
yer ahr ve birc;:ok boliimii mezarlann duvarlarma, piramitlere, lahitlere ve .
mumya sargtlanna Farkll zamanlarda ikiyUz
boliimden ancak anlatllanlann tiimii eskiye dayamr. Mtsrr' m Oliiler
Kitabt ' mn, 6liiyle birlikte g6miildiigiinde, 6liiye 6te diinyaya yolculugunda
yardtmct olacagma inamhrd1.
2
ilk yirmialtl siilalenin siikunetini yalmzca iki devrim bozdu. Sonra da, Pers-
ler 27. Sulale (Cambyses, Darius I, Xerxes, Artaxerxes ve Darius II) ve 31. Sii-
lale (Ochus, Darius III) olarak y6netimde yer aldliar. 32. Siilale (Buyiik isken-
der, Philip Aridaeus, Alexander 1D doneminde yonetim Makedonyahlar'a
ti. Onaltl olan en son ve 33. Siilale'den herkese Ptolemy dendi ve Make-
don ve Yunan soyundandllar.
49
BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
ilk iki devrime ilil?kin bilinenlere gore, ilki 14. ve 17. Sulaler arasmda, (:o-
ban Krallar ya da Hiksoslar taht1 ele Asur devletin-
den geldikleri ve Firavunun hukumdarhg1 s1rasmda Yusuf'un MlSlr' a sat1ld1g1
soylenir. Sonunda, Filistinlilerin .buyuk liderleri ya da tannlan olduklan Filis-
tin'e kadar surulduler.
3
MlSlr'da yal?ad1klan sure MlSlr adetlerini ol-
benimsediler, ancak farkh tannlan oldugu g6rulur.
4
Diger huzursuzluk 18. Sulale doneminin ortalarmda, Amenhotep IV tahta
bal?g6sterdi. Amenhotep IV, i6 1380-1362 y11lan arasmda hukum-
darhk yapt1 ve yerlel?ik dini yollarla degil?tirmeye Gunel?-tann
Aton'un tektann oldugunu ilan etti ve toplumun saylSlz tannya clan sayg1s1-
m, gunel? diskine tapmmaya yonlendirmeye Ad1m, "Aton'a sad1k" an-
lamma gelen Akhenaton olarak degil?tirdi. Olumuyle bu hareket sona erdi.
5
50
- M1s1r Piramitleri
K1rm1Z1 ve Beyaz Ta<;lar
Tarih boyunca tUm M1s1r, egitimli stmftan olan rahipler tarafmdan c;ok ba1;)a-
nh bic;imde 6rgi.itlendi ve ulke bugun buyli olarak nitelendirebilecegimiz bir
yontemle yonetildi. Diger ulkelerde ve son donemlerde <;in' de oldugu gibi,
hukumdann her 1;>eyi denetimi altma almas1 gerekirdi. Nil'in ve dolaylSlyla
toplumun her uyesinin refah1 Firavunun elindeydi. Kralhk iki buyuk bolume
aynlmt1;)tl, ancak c;ogu zaman birlikte hareket ederlerdi. Nil ' in agzm1 c;evrele-
yen geni1;> bolgede yer alan, Yunanhla,pn delta dedikleri Kuzey ya da A1;>ag1 Mt-
str topraklan ve nehrin Etiyopya 'ya kadar uzanan uzun kly1s1 boyunca yer
alan Cuney ya da Yukan MlSlr topraklan, surekli uyumluluk ic;indeydi. Kuzey
ya da A1;>ag1 M1s1r tann Horus, Cuney ya da Yukan M1s1r ise tann Seth adma
yonetilirdi. Bundan 6turu, Firavun tac; giyme t6reninde c;ift tac; giyerdi; bir b6-
lumu piskopos tacma benzer, ancak ortadaki aynk yoktu, Cuneyi temsil eden
beyaz renkteydi, digerinde ise ilk bolumu c;evreleyen derin bir kenarhk on ta-
rafta kobra bic;imine d6nu1;)ur ve Kuzeyi temsil eden ktrm1z1 renkteydi. Her iki
yanmda da aym anlam1 ta1;>1yan iki tuy bulunurdu.
Mumyalama
Mumyalama i1;>lemi yalmzca Mtstrluara 6zgi.i degildir. Ama bu i1;>lemin bir bic;im-
de Mtstrluann da arasma katudtgt Heliolitik kulturle ba1;>ladtgm1 ogrendik. En
geli1;lmi1;> uygulama bic;imine Eski MlSlrlilar tarafmdan ula1;>lldtgt kesindir, ancak
Tevrat'ta Yakup' un mumyalanmasmm krrk gi.in surdugu anlat1hr.
6
Bu uygulama
dunyanm her yerine yaylld1, hatta Amerika'ya bile.
7
Ancak hic;bir yerde bu ka-
dar uzun sure uygulanmad1. Mumyalama, Sulaleler donemiyle ba1;>lad1 ve Klpti
Htristiyanlannca bile uyguland1g1 ic;in yakla1;>1k iS 4. ylizyua kadar surdu.
Bir zaman, zengin ya da yoksul aynm1 yapllmaks1zm, M1s1r toplumunun
her uyesi ve hatta kutsal hayvanlar bile mumyaland1. Koc;, boga, kedi , fira-
vunfaresi, soreks, maymun, 1;>ahin, c;eltik faresi ve timsah oluleri, insan gibi ve
genellikle dikkatle sanlarak mumyalamrd1. Bu tiir say1s1z mumyanm varhgt,
1890'da mumyalanmt1;) kedilerden olu1;>an buyuk bir mezar yerinin ke1;)fedile-
rek, le1;>lerin gubre olarak satlldtgt ve Liverpool' a da yirmisekiz ton getirilme-
si bu vah1;>etten anla1;>tlabilir.
6te dunyayla baglanttl1, buyliye etkisi olduguna inanuan shabti ya da us-
habti figurlerine dikkat c;ekmek isteriz. ilk sulalelerde, buyuk olasthkla olen ki-
1;)inin kuc;uk bir figuru mezara konurdu. Daha sonra bunun yerini bir kale fi-
guru aldt. Onsekizinci sulale ve sonrasmda, olen ki1?i 6te tarafta tarlada c;alw-
tmlacak olursa, bu i1;>i olen ki1;>inin yerine bu figurlerin yapmas1 amac;landtgt,
bu nesnelerin uzerindeki yazttlardan ac;tkc;a anla1;>1hyor. Ushabti bazen, tanm-
sal bir anlam ta1;>1r. Rahipler ve soylular, 6zellikle de krallar c;ok saytda ushab-
ti figurleriyle gomulurdu.
51
Buyunun, CadJhQin ve OkOitizmin Tarihi -
Onaltmc1 Siilale'yle bir iidet de, organlann dort ka-
vanoz i<;inde ayn ayn gomiilmesidir. Bunlar baz1 tann ya da da-
ha sonra da dort ana yoniin tannlanyla ili:;;kilendirilmi:;;tir. Kavanozlann iize-
rinde, onceden insan ba:;;1 <;izilirdi, aricak Onsekizinci Siilale'den sonra uygun
tanrmm yer almaya Soyle ki:
1- Giineyde, i<;inde mide ve kalm bagirSak olanm iizerinde Amset ya da
Meshta' nm ba:;;1 vard1.
8
2- Kuzeyde, ince bag1rsak olamn iizerinde Hapi'nin Habe:;; maymununun

3- Doguda, i<;inde kalp ve akcigerler olamn iizerinde Tuamutef'in <;akal
4- Batlda, i<;inde karaciger ve safra kesesi olanm iizerinde Khebsenuf'u be-
lirten bir :;;ahin ba:;;1 vardt. Bu uygulama 26. Siilale doneminde sona erdi.
organlar hazen mumyalanarak saklamrd1.
Piramitler ve Anlamlan
Eski M1Slrhlar' m oturduklan evler ve hatta saraylar neredeyse tiimiiyle yok
edilmi:;; olsa da, mezarlann <;ogu giiniimiize kadar gelmi:;;tir. Bunun nedeni de
halkm, oliilerin evinin, ya:;;ayanlann evine gore daha onemli olduguna ve an-
la:;;Ildigi kadanyla, mezanna bir zarar gelmedigi siirece oliilerin, bir baklma
ote diinyada giiven i<;erisinde olacagma inanmas1d1r. Hatta, insan bu mezar-
lann sonsuza dek ayakta kalacak bi<;imde in:;;a edildigi dii:;;iincesine kap1hyor.
Ancak mezarlar, ruh yeniden bedene doniinceye dek, bedenin rahats1z edil-
mesini onleyecek bi<;imde tasarlanm1:;>t1.
9
En biiyiik mezarlar, dogal olarak fi-
ravun ve akrabalanna ait olanlard1.
Oliiye kahc1 bir dinlenme yeri saglama c;:abalanna kar:;;m, mezarlann <;o-
gunda soygunculann yaratt1g1 hasarlann izi vard1r. Yok edilmesi c;:ok zor olan
.baz1 biiyiik mezarlar genellikle, daha <;ok zarar olmasma hiilii
korunur. Bunlar piramitlerdir. Giiniimiizde yakla:;;1k 100 adet oldugu bilin-
mektedir. Bazlianmn yalmzca kalmt1lan olmakla birlikte daha <;ok
say1da olan ve bu biiyiik amtlan yap!lar ya da onla-
nn izleri hiilii var. Bunlar daha onemsiz ki:;;ilerin mezarland1r ve bi<;im olarak
piramide benzer ancak tugladan yapilml:;>tlr. Yoksul smrla ait c;:ok say1da mum-
ya, temeller arasmdaki yeralt1 kemerlerinde toplamn1:;;t1r.
Siilaleler doneminden onceki M1S1rhlar piramit in:;;a etmemi:;;lerdir. Eski
kralhk doneminde (1. ve 2. Siilale) piramit yapllm1:;; olsa da, biiyiik olas1hkla
ve say1ca azd1. Bu c;:aglarda, krahn cesedi bile, ceset ve diger c;.e:;;it-
li e:;;yalar i<;in boliimleri olan mastaba ya da tugladan bir eve gomiiliirdii.
Aynntlh bilgi edinebildigimiz ilk piramit, Sakkara'daki, 3. Siilale'nin ikin-
ci krah Zoser yaplian basamaklt piramit'tir. M1strhlar bu piramidi Zo-
52
ser'in veziri olan ve aym zamanda
mimar, hekim, astrolog ve biiyucu
olan Imnotep ya da Imhetep tara-
fmdan yap1ld1gma inamr. Bu pira-
midin tam olarak kare bi(:irninde
olmayan, kenarlan 122
metre olan diiz bir tabaru vard1r
ve sonuncusu diiz bir tepe olan
dart basamaktan
Bir diger biiytik piramit 57,5
m
2
'lik tabamyla Ost
tarafl, alt tarafma gore daha
egimli oldugu ic;:in buna "egik pi-
ramit" denir.
Digerlerinin (:ogu ger(:ek pira-
mit bi(:imindedir ya da yuzey-
_,

v;t
i; I .
IDI
_,
e,

I
I
I
- Msssr Piramitleri
leri yerindeyken pirarnit bi(:imin- aayak Plramlt
deydi. En (:Ok bilinen U(: piramit Dl!ier Plramttler
Kahire yakmlanndaki Gize' dedir. o 5o lookm
Bunlardan ikisi en buytiklerinden- t.:::=======--j_!_ _____ _!_ _ _j
dir ve tiimii 4. Siilale'nin firavun-
lan tarafmdan
Keops , Kefren ve Mikerinos i(:in
U(:iiniin arasmda
Msssr pirami!leri. TOrnO, eski Msssr'sn dikey
ssnsrlannsn arassndaki orta hat Ozerinde
Bu jeodetik hatlar sisteminin merkezinde BOyOk Piramit
yer allr. Olcumler Behdet esas ahnarak
en kti(:tik olaru ise sonuncusudur. Aralarmda en buytigu ise Keops'tur. Gi-
ze' deki ii<;: piramitle ilgili bu ii<;: firavundan ilk soz eden Yunan tarih<;:i Herodo-
t'tur. Ancak diger bir<;:ok piramidin kimlere ait oldugu M1s1r uygarhgm1 ince-
leyen dikkatli bilim adamlan tarafmdan ytizyili bir siiredir
tadtr. ikinci en biiytik piramit Gize'de degil, ve 67 m
2
'lik bir taba-
na sahiptir. Buytik olasthkla, Snefru i<;:in yapllm11?tl. Ancak, Gize'deki Kefren
de 66 m
2
'lik tabaruyla en az onun kadar buytiktur. Tumuniin i<;:i olduk<;:a dar-
dt ve hepsinde olmasa da, <;:ogunun i<;:inde firavun gomu1Uydu.
10
Buytik piramidin tabaru 70 m
2
'dir ve bir ya da iki katedralin sivri tepesi bo-
yunu da, dunyadaki tiim buytik yapllardan daha <;:ok yer kaplar. Tepesi,
ne yaztk ki, 9,5 metreye kadar Ozgiin haliyle 147 metre ytik-
seklikteydi. Dikey ytiksekligi bir <;:emberin yan<;:ap1 olarak
<;:emberin <;:evresinin her dart yamrun da uzunluklanmn toplamma oldu-
gu Yapmm konumu kusursuzdur, her bir yam tam olarak ku-
zey, guney, dogu ve batl yoniindedir. Kullamlan bai1lan <;:ok buytik-
ttir, ancak kusursuz bi<;:imde ve M1s1r dilinde Ke-
53
Buyiinun, Cad1hgm ve Okultizmin Tarihi -
54
3ti.o
lAt
llorlh.
DESERT
THE GREAT PYRANIO IN THE CENTRE,
AND AT Tilt SAM TIM AT TKt 80RO[",Of THit
S[CTO"SHAP0 LAHO Of' LOW" tGYPT.
LOWER I::GYPT IH THE CEOGRAPHICAL CENTRE
THlt LAND SURfACE Of THE WHOLI: WOJU.O
1M E4lMI' Sur('ac&
Buyuk Piramit'i n, dunyanm tam merkezinde oldugunu g6steren c;:izim.
..
30.0
Lu.
lJorth..
- M1s1r Piramitleri
ops ad1, i<;:erideki
(Kral Odas1 denilen)
en biiylik
<;:atlsma klrm1z1
renkle
Bu odada klrmlZl
granitten bir lahit
vard1r. Kubik hacmi
dort <;:eyrektir ve bu
ingiliz hacim ol<;:ii-
siiniin Eski M1Slrh-
lar tarafmdan bili-
nen bir ol<;:iiden tii-
redigini gosterir. u
BOyOk Piramit'in, gegitlerini Kral Odas1'n1 gosteren kesit.
Buyu k Piramit'in
diinyanm tam ortasl-
na soylenir. Piramidin koridoru kuzey kutbu yoniindedir ve
soylenilenlere gore piramit edildiginde, o donemin kutup y1ld1Z1 alia Dra-
conis [Ejderha taklmytld1zmm en parlak] ylld1zl, bulundugu noktaya baklyor-
du. ilk kez ingiliz gokbilimci William Herschel tarafmdan dile getirilen bu sa-
vm tarih <;:ok
Yirminci Siilale'ye dek piramit yap1mma devam edildi, hatta 18. Siilale'nin
yaptrrd1g1 da kaydedildi, ancak daha sonra modas1 ge<;:ti. Orantlland1gmda, pi-
ramit boliimii daha yliksek alan piramit-mezarlar 800 yll sonra, az da olsa, gii-
neyde yeniden ilgi gordii. Giineylilerden birinin ib 270'de iilkeyi fethetmesiy-
le, bu gelenek kuze-
ye yaylld1 ve piramit
yap1m1 yeniden
ladl, ancak boyutlan
kii<;:iiktii ve
is 200' de tugla yapl-
lara
Piramitlerin yap-
tmlmadlgt donem-
lerde kral ya da fira-
vunlar, daglann ke-
narlannda kazllan
mezarlara gizlice go-
miiliirdii . Mezar hu-
Slzlanndan sakm-
mak i<;:in boyle yapll-
Mtstr'm en eski piramidi oldugu soylenen,
Sakkara'daki Basamakh Piramit.
55
Buyunun, Cad1hgm ve Okultizmin Tarihi -
d1g1 samlmaktad1r. Teb yakmlarmdaki iinlii Krallar Vadisi 18., 19. ve 20. sii-
lalelerin saytslz soylu mezarlanmn bulundugu bir yerdir.
Ptolemyler'in zamamnda ve Roma egemenligi doneminde, iskenderiye dl-
1?mdaki geni1? magaralar mezar yerleriydi. En ba1?mdan beri dogal olan, yeral-
tl sulanmn oydugu kire<;ta1?lan sonralan insan eliyle geni1?letildi ve once sava1?
zamamnda stgmak, daha sonra da mesken olarak kullamld1. Amasyah tarih<;:i
Strabo tarafmdan, ortada bir olan yedi biiyiik odadan olu1?tugu
1?eklinde olarak tammlanm11?lard1r. Orta<;:ag' da diinyanm harikalann-
dan biri olarak kabul edildiler.
Mezarlardan soz etmeyi bitirmeden once, i<;:lerindeki labirentlerin, sayg1s1z
ki1?ilerin i<;:eri girmelerinden duyulan korkudansa, ruhun
i<;:in yap1ld1g1 yorumunu belirtmek gerek. Bu dogruysa, biiyiik olas1hkla, pa-
laelitik insanm magara tapmaklarma varan uzun koridorlanna benzerler.
Mezarlar, ozellikle de piramitler, en genel bi<;:imiyle sunaklara benzerler.
Dzerinde, yamnda ya da yakmlarmda adak yerleri bulunurdu.
M1s1r 'm Amtlan
Diinyai-fill gordiigii en iyi ve en biiyiik tapmaklar M1S1r' da bulunurlard1. Bazl-
larm,m kalmt1lan giiniimiize kadar ancak biiyiik bir boliimii tahrip
ve ge<;:en yiizyll bir noktaya kadar, ilk donemlerdeki Miisliiman yone-
timce ac1mas1zca zarar Bununla birlikte devasq. baz1 heykeller de
vard1. Bu konuyu tart11?mak i<;in fazla yer ayrramamam1z, bin-
lerce ornektert yalmzca ikisiyle toparlamay1 zorunlu klhyor.
Sfenks, Gize'deki piramitlerden <;ok uzakta olmayan, <;ok biiyiik bir
heykeldir. Govdesi yatay duran sfenks, 46 met-
re uzunlukta ve 21 metre yiiksekliktedir. Parlak
klrmlZl renge boyanm11? ve bu renk yer yer hala
se<;ilebilmektedir. British Museum'da sergilenen
engerek tacmm baz1 boliimleri goriilebilir. Kum-
dan ve birka<; kez onanlm11?tlr, hala
orada bulunan dikili bir iizerine yaz1t yaz-
d1ran ve oniine diktiren firavun Tutmosis IV (iO
1425-1408, 18. Siilale) en azmdan bir kez onart-
Sfenksi Keops' a adam11?tl, ancak daha
sonraki donemin yazarlan, iizerindeki yiiziin
Kefren'e ait oldugunu soyler. Ancak F. Lenor-
mane2 4. Sulaleden i6 2900-2750) kal-
ma, sfenksin o donemlerde tesadiifen, sanki bir-
Piramitlerin ebedi bek9isi Sfenks. ka<; boyunca gibi, kumun al-
- M1s1r Piramitleri
tmda g6mulu bulundugunu anlatan bir yaz1ttan s6z eder. Heykel, bir erkege
6zgu hatlan olan, insan bir asland1r ve Horus'un bir hali olan tan-
n Harmakis'i temsil eder. Bunlar M1Slr'da heykeller degildir ve Yunan-
hlarm sfenks oranla daha az Sfenksin pen<;elerinin ara-
smda ku<;uk bir tapmak vard1r.
Burada deginmek istedigimiz ve gunumuze dek varhgm1 surduren, 6teki
buytik amtlardan iki tanesi <;ok daha ge<; bir d6neme aittir. Bunlar Teb'de
Nil'in batt yatagma yakm <;ok buyuk iki uzerine heykellerdir. iki-
si de Amenhetep III'un (iO 1412-1376, 18. Sulale) heykelidir. Kaideleri uze-
rinde 20 metre boyundad1rlar ve Nil zaman su i<;inde kahrlar. Her iki-
si de tek par<;a ancak kuzeyde bulunan, biiytik bir olas1hkla
isa zamamnda bir deprem s1rasmda Sonralan, kink ye-
rin arasmdan esen riizgar tuhaf bir ses <;1kmasma neden oldu . . Birka<; klasik
yazann <;1kan sese dikkat <;ekmesiyle, bir orakl* olarak nitelendirildi. Hatta bi:c
rahibin bir mesajlar ilettiginden hala bir insa-
mn kendini gizleyebilecegi biiytikliikte bir vard1r.
NOTLAR
1 Mrsrr dini Roma imparatorlan doneminde de siirdii, yazttlar sonraki imparatorlan
firavun saydtklanm gosterir. Bu, iS 3. yiizyllda Klptf Htristiyanhga kadar
siirdii. Ktptf inanc1 bugiin bile, Eski M1s1r'm bin;ok ozelligini
2 Etiyopya'da M1s1r Oliiler Kitabt'nm bir versiyonu
Rus Kilisesinde bile, bazen birlikte yazu1 dualar gomiiliirdii. Aynca,
Tibet budizmine 6zgii Tibet Oliiler Kitab1 vard1r.
3 E. C. Brewer: "The Reader's Handbook" (Okuyucunun El Kitab1l, Yeni Bask!, Lond-
ra 1898.
4 "Introductory Guide to the Egyptian Collections " (MlSlr Derlemeler Rehberi) , Bri-
tish Museum, Londra 1930.
5 H. Spencer Lewis'a gore: "Rosicrucian Questions and Answers" Sorular
ve Yamtlar), Kaliforniya San Jose 1929, bu hareket
6 Tekvin, 50/2, 3.
7 Bir sonraki boliime baklmz.
8 Tann ve kral adlanmn yaztm vardtr.
9 Sir Banister Fletch: "A History of Architecture on the Comparative Method" (Kar-
Yontemle Mimarhk Tarihi), 16. baskl, New York ve Londra 1954.
10 bir anmak ic;:in olan amt, senotafm 6zelligi amtta olen ki-
gomiilii olmamastdtr.
11 Lahitin ve piramitlerin sayrsal ve Sistemi'nin ic;:in bkz. "Ca-
non" Londra, 1897. Bu yap1t, isimsiz yayrmland1, ancak elimdeki kopya-
da, "yazar, William String" yazmaktadrr. Son yiizylida Kraliyet gokbilim-
cisi C. Piazzi Smyth' in ve birkac;: yazann Biiyiik Piramit'in olc;:iilerinin bir kehanet-
le olduguna inandtklan bilinir. Bu konuda sayrda yaz1 bulunmaktadtr.
12 "Introduction a l'Histoire d'Orient" (Dogu Tarihine 1838.
Orakl: Antik<rag' da Anadolu' da ve Yunan topraklannda kimi kahinlere ve bildirdikleri va-
. hiy ya da tannsal yamta verilen ad. (Ed.n.)
57
6
Yeni Dunyanm Piramitleri
Amerika Kronolojisi
Bu bohimde Amerikan yerlisini ve ozellikle beyaz adam gelmeden onceki du-
rumunu ele alacag1z. Columbusl anakaraya 1498'de
Yerliler c;:ogunlukla belirgin fiziksel ozelliklere sahiptir; kizil kahverengi bir
cilt, Kafkas ve Zencilerden c;:ok, Mogollarda gorulen duz koyu renk sac;: ve Mo-
gol rrkmdan geldigi bilinen Tibet, <;in, <;in Hindi ve Japonya'da
miz insanlardan farkh olarak sivri bir burun.
Amerika kttasmda erken palaeolitik insana hic;:bir kahnt1 bulunama-
insanoglu Yeni Dunya'ya oldukc;:a gee;: bir tarihte geldi. Eskimolann
2
dt-
ilk gelenlerin kttaya i6 13 bin - 18 bin arasmda vardtklan samlmakta-
dir.3 0 donemlerde, belki de topraktan bir kopru alan Bering Bogazt'ndan
gec;:tilderi Ancak okultizm yazarlan onlann, gunumuze ula-
son kahnt1lannm
4
Bat1 Hint Adalan oldugu samlan, Atlas Okyanusu'nda
gorkemli bir uygarhk olan Atlantis'ten geldiklerine inamr. Bunlar, Kuzey ve
Guney Amerika'ya daglidliar ve 3000-5400

oldugu sanlian insan ka-
lmttlanmn bulundugu Patagonya'ya (Arjantin)
birkac;: dalga halinde gelen bu halklarm buyiik bir c;:ogunlugu, ne-
olitik ve buyiik olastl1kla da Heliolitik c;:aglara <;ogunun bu kltalarda av-
cllik yaptlgt gerc;:egi onlan degersiz kllmaz. Tanma olmayan yerlerde ta-
nmla Buralara Sibirya uzerinden olsalard1, ta:nma elve-
olmayan bir bolgeden gec;:eceklerdi ve aym Amerika kltasmm bu-
yiik bir bolumu ic;:in gec;:erlidir. Aslma baklhrsa, ilk beyaz adamm buraya geldi-
gi tarihte, yerliler kirk ekin yirmisi yaygm olarak
du, biri de tahtllann arasmda en c;:ok goren ve insan eli degmeden ye-
m1strd1. Beyazlann gelmesiyle ekinler listesinde, gu-
ayul6 bir farklllik Listede patates, manyok (tropikal bir bit-
ki alan tapyokamn azul, ananas, avokado, enginar, ftstlk, c;:ilek, lima fasulyesi ,
kabak, balkabagt, kakao, kinin, kokain, tutiin, Paraguay c;:ay1, akc;:aagac;:
ic;:inl , ceviz, Brezilya kestanesi ve sa parna
7
gibi c;:ok onemli maddeler vard1.
59
BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
Yeni DOnya'nm bOyOcOieri,
K1tada yaygrn olan klzllderililerin bi.iyii tarz1,

anlattlkla-
nmlza (,:Ok benzer ve baz1 bolgelerde totemciligi de i(,:erir. Ancak, bu bi.iyi.i i.i(,:
bolgede bir(,:ok yonden Eski M1su' da gordi.igi.imi.izden daha olagani.isti.idi.ir ve
varhg1 daha klsa si.irdi.iyse de, bir uygarhgrn par(,:asrna
Bu, i6 lOOO'de

Bu bolgelerin erken donem tarihlenmesi heni.iz arke-
ologlar tarafrndan yeniden Ancak, (,:6mlek(,:ilik, heykelcilik,
mimarhk ve duvar resimlerinden ve ozellikle Meksika' da gi.ini.imi.ize ge-
yik derisive aga(,: kabugu kag1t par(,:alan i.izerindeki baz1 yaz1 ve resimlerden,
bu toplumlara baz1 biliyoruz.
Tanmc1hgrn ve kent oldugu bolgeler
1- Meksika'da, Mexico City'nin de bulundugu Meksika
devleti bolgesi; burada (eksik de olsa) kesin bir tarihi olan ve iS 550-950
10
do-
laylannda Toltekler'i, gi.i(,:li.i imparatorluklan 1519-1521 ytllan arasrn-
da Cortes'in onderligindeki ispanyollar tarafmdan yok edilen Aztekler izledi.
2- Orta Amerika' da, Meksika. Cumhuriyetinin bir(,:ok gi.iney kenti:
Chiapas ve Yucatan yanmadasrn1 devletler Guatemala ve
Honduras ile birlikte; bu bolgede i.i(,:i.i arasmda en olarak kabul edi-
len Maya uygarhg1 dogdu. H1ristiyanhk (,:agrnrn ilk yiizythnda '-ok bir
60

- Yeni Dunyanm Piramitleri
noktaya geldi. Doruk noktasma ise iS 700-800'de
11
ulatl ve 11. ve 12.
yiizyillarda kuzeyden (Meksika) gelen ugraymcaya dek ay-
m bic;:imde stirdti; daha sonra yeniden canland1 ve 1517 ve 1523'de Cortes ve
Montejedo'nun komutas1 altmda ispanyol zamanmda deje-
nere olsa da, hala varhgm1
3- Peru, Bolivya, Ekvator, Kuzey Sili ve Kuzey Arjantin'de 1532-1535 yil-
lan arasmda, Pizzaro'nun Peru'yu etmesinden 100 ytl once zirveye ula-
inka imparatorlugu dogdu. inka uygarhgi bundan 300 yil once
ancak hakkmda c;:ok az bilinen daha onceki uygarhklann yerini
daha once anlatllan Teotihuacon'daki gorkemli yapllardan sorumlu olanlar da
bunlann arasmdad1r.
12
Her ktiltiir birbirinden farkhyd1 ve sonuncusu onceki ikisiyle hie;: kur-
Arkeologlar bu kultiirleri oldukc;:a aynntlh ve her birinin
alt bolumlerini Hepsi heliolitik denilen baz1 ozelliklere sahip-
ti; Mtslrhlarda oldugu gibi, kahntllann c;:ogu dinsel yapllard1, halktan birc;:ok
insamn dayamks1z evleri yok Sanatlan daha c;:ok yontmalar, heykel-
ve resimden ve geleneksel hayvan motiflerinden ozel-
likle ve ytlanlar, bir stkhkta, genellikle ince ve Eski
Dunya'dakilerle hic;:bir paralellik Elbette ki her bolge farkhd1r, ancak
ttimti de sozti edilen yonden tuhaftlr. H. G. Wells
13
birc;:ok Maya yaz1tmm Av-
rupa 'daki ak1l hastanelerinde bulunan akll hastalanmn ozenli c;:izimlerine ben-
zedigini belirtir ve bunu tiim bu toplumlann majik dinin kan akltma
ve insan kurban etme etkisinde olduklan gen;:egine baglar.
14
Peru'daki inka-
lar'm herhangi bir yaz1t blrakma-
dtklan kesindir, ancak quipu yon-
temiyle kayttlar tutulurdu. Quipu
ornekleri c;:oktur. Her biri
ve farklt saytlarda renkli dugumlu
iplerin bagland1g1 bir kordondan
Anlamm1 bulmak ic;:in renk,
bic;:im, dugumlerin saylSl ve yeri hi-
rer ipucudur.
Tum bu toplumlar, dogamn rit-
mine ya da periyotlanna ve saytsal
;;1nlamma c;:ok onem verirdi. Rahip-
ler tarafmdan karma-
bir takvimleri vard1. Her
astrolojiye gore belirlenirdi, birey-
sel ylld1z fallarmm varhgma
kamtlar olsa da, astroloji tum siya-
sal eylemleri duzenleyen bir bilim-
Mayalar'm insan kurban etme ritOeline bir ornek.
RitOel'in en yaygrn bic;:imi, kurbanm katbinin
sokillmesi ve tannlara "verilmesiydi".
61
BOyOnOn, Cad11igm ve OkOitizmin Tarihi -
inkalar'm bugOn de kimi
yorelerde kullamlan quipu ipleri.
(Amano MOzesi, Lima, Peru)
di. Rahiplerin 6li.ilerle kqrduguna
kamtlar da var. Her birinin dini, dunyanm ritmi-
ni surdurmek i<;:in
Majik Tarih
Meksika' da belirli bir don em sonunda
sondugu ve zaman birimlerinden biri alan, deste
(sheaf) dedikleri her elliiki yilda bir bunun ger-
tehlikesi olduguna inamhrd1.
s6ndugu ve birka<;: kez yeniden, 6nceki
haline getirildigine inantltrd1. Boylece tarih dort
ya da doneme Gunumuze
kayttlar kendi aralannda Birine gore,
"Su adh ilki, bir selnedeniyle; ikincisi ya
da "Toprak depremde devlerin <;:ogunun
yak olmas1 nedeniyle sana erdi; t1<;:t1nct1st1 ya da
"Ruzgar sag kalan devlerin yok olmala-
nna, ret edilen ve maymuna insanlann
yanmdan aynlan Quetzalcoatl'm tamk
oldu ve dunya ruzgarlarla sarslldt; bizler
buyuk bir yangmla sana erecek alan
doneminde Diger kayttlarda
bu felaketlerin strast
Bu kozmolojiye benzetmeler "Popol-
Vuh "da yer alan geleneksel 6ykulerde bulunabi-
lir. Yapraklar" anlamma gelen bu ki-
tap, Htristiyan bir Guatemala yerlisi tara-
fmdan Maya dillerinden biri alan Kiche leh<;:esin-
de Ozgun metinden ve
Dominikan din adamt Francesco Ximenez tarafmdan ispanyolca'ya
tir. Ximenez'in diger yaztlanyla birlikte her iki metin de Chicago'da
Newberry Kutuphanesi'ndedir.
15
BirJ<a<;: Avrupa diline de
bir<;:ok arkeolog bu kitabm Maya geleneginin Tevrat'taki baz1 6y-
kulerin sentezi oldugunu Ancak Katolik alan bir yerlinin Tev-
rat'I bilmesi olas1 degildir ve mitoloji dunyamn
ka yerlerindeki geleneklerin Tevrat'ta, 6zellikle de Tekvin'in ilk b6lumleriyle
benzerlikler gosterir. Arttk, kitabm neredeyse tumu yerlilerin bilgi-
sini yansttttgt ve kutsal metinlerinin ktsmen ya da tumuyle yeniden uretimi ol-
dugu
62
- Yeni DUnyanm Piramitleri
Majik Din Orgiitii
Mtstr' da tum ulke, tannsal kralhgm majik ya da astrolojik diyagrarmyla uyum
i<;erisinde Dunya goge uymak zorundayd1. Tum heliolitik kultur-
lerde oldugu gibi, ikili orgiitlenmenin belirgin izleri vardt. duzende
M1S1r'la bir<;ok benzerlikler bulunmaktadtr. Devlet gorevlileri rahiplerle tutu-
lurdu ve daha yiiksek konumlardakiler her ikisi uzerinde <;ifte gii<; kullamrd1.
Kurbanlar
Aztekler, Mayalar ve fnkalar bitki, hayvan ve insan kurban ederlerdi. Ancak
Aztekler'de insan kurban saytst, aym donemlerde dunyanm herhangi bir ye-
rindekine oranla <;ok daha fazlayd1.
Amerikan Piramitleri
Yeni Dunya'daki ilk piramitler topraktan yapudt ve 10 500 ytllanndan beri
Meksika'da varhgmt surdiirmektedirler.
16
Jaguar-tann tapmmasmm o zaman-
larda, yani Aztekler'in <;ok oncesinde yeni Bir sonra-
ki donemde, ve yagmur tannlanmn kiiltu ortaya <;1kt1g1 ve daha sonra,
Quetzalcoatl'la tuylu ytlanm belirdigi Slrada, piramitler ya-
pudt. Bu Toltekler iS 900-1150 y1llarmda ve Aztekler IS
1520'deki kadar benirnsedi. Bu iki toplumun piramitleri saglam ve
setlerden
Buyiik olas1hkla Toltekler' den once olan Teotihuacon' daki Gu-
ve Ay piramitleri, 35 km uzunlugundaki kadim bir kentin kalmtl-
lan boyunca dizilidir. En buyiiklerinden ikisi, Piramidi ya da Ta-
pmagl 63 m
2
'lik bir taban uzerinde durur Ve kesik piramit bi<;irnindedir, diger
bir uzeri kesiktir ve
55 metre yuksekligindedir.
Buyuk olasthkla burada, gu-
yansttan altm
bir z1rhm <;ok
buyiik bir tanns1 go-
runtusunun bulunduguna
inamhr. Ay Piramiti daha
kii<;iiktiir. Her iki yamnda,
23 km
2
'lik bir alam kaplayan,
bir<;ok hoyiik ya da kii<;iik
kaba piramitler bulunan ve
olulerin yolu denilen bir yol-
la Piramiti ile
Am erika' daki <;ogu Orta Amerika'nm piramitleri.
63
'
BOyOnOn, CadJhgln ve OkOitizmin Tarihi -
biiyiik piramitler gibi, bu iki biiyiik piramit setlidir. Bu, pasamakh tiirle-
rin MlSrr piramitlerinde goriilmeyen bir ozelliktir, ancak onlann basa-
maklan bile bu setler kadar degildir.
Yiikseklik bak1mmdan, tum piramitlerin en biiyiigii, Puebla yakmlannda
bulunan ve Cholula Piramiti'dir. Tabam 132 m
2
, ancak yiiksekligi yalmzca 50
metredir. Kenarlan, her zamanki gibi, dart ana yone bakar ve bir amtmezar
olarak kullamhrd1. (Aztek) doneme aittir ve hatta son Aztek imparatoru
Montezuma'nm yonetimi doneminde (1466-1520) edildigi iddia edilir.
Meksika'da ve Yucatan'da, bu tiir piramit kalmt1s1 oldugu
gibi, Peru'nun daghk bolgelerinde daha biiyiik boyutlarda piramitler bulun-
maktadlr.
NOTLAR
1 Columbus, Amerika'yr ke1?feden ilk Avrupah degildir . Krta, iskandinavlar tarafmdan
10. ve 11. yuzyrllarda ziyaret edildi ve buytik bir olasrhkla daha onceden ba1?ka
baglantilar da kurulmu1?tU.
2 Bkz. 1. Bolum.
3 J. Collier: "Indians of Am erika" (Amerikan KIZ1lderilileri), yeni basrm New York
1956 (ilk basrm, 1947).
4 Lewis Spence: "The Problem of Atlantis" (Atlantis Sorunu) , yeni basrm, Londra
1925.
5 Collier: a.g.e.
6 Collier: a.g.e.
7 Daha ayrmtrh bilgi ic;:in Collier: a.g.e.
8 Bkz. 3. Bolum. .
9 H. G. Wells'e gore: "A Short History of the World" Middlesex 1922. [Turkc;:e bas-
k!: "Krsa Dunya Tarihi - Ba1?langrcmdan 1946'ya kadar", c;:ev. Ziya ishan, Varhk
Yaymlan, istanbul 1972.]
10 1950 yilmda yayrmlanmi1? G. C. Vaillant'm 6ns6zundeki bir dipnota gore: "The Az-
tecs of Mexico" (Meksika'mn Aztekleri), ilk kez ABD'de yayrmlandr, 1944.
11 H. G. Wells'e gore: Son doneme fikirlere gore daha onceki tarihlerde ger-

12 Bkz. 4. Bohim.
13 a.g.e. (Eski Dunyaya en yakm paralellik bazr kadim Krzrlderili yontularmda-
drr.)
14 Bu bolumun devamma baklmz.
15 Popol-Vuh: Kadim Kiche Maya'nm Kutsal Kitab1. ispanyolca' dan ingilizce'ye c;:evi-
ren A. Recinos, Londra, 1951. Eski mitoloji bilgilerinden oturii sec;:ilen birc;:ok yer-
linin yard1m1m alan Ximenez'in c;:evirisiyle klyaslandrgmda kuc;:uk farkl1hklar var-
drr.
16 H. De Terra: "Man and Mammoth in Mexico" (Meksika'da insan ve Mamut), c;:e-
viri, Londra 1957.
64
Hindistan Kronolojisi
7
Hindistan Majisi
olan Hindistan'm en eski kiiltiirel donemi Vedik (Veda'la-
nn zamam) donem olarak adlandmhr ve ib 600'den once Kimi
ttrmacuar bu kiiltiiriin kadim bir doneme uzand1g1m sayler. Bu do-
nemin tanruan, Brahman denilen daha sonraki panteona an-
cak oykiileri Yunan mitolojisindeki Titanlann Olimposlularla olan
benzer. Son yiizylida Vedik tannlannm yaptlklan, iinlii sanskrit uzmam
Max Muller tarafmdan yalmzca doga mitleri olarak yorumland1, ancak
lerde bunun, en azmdan tek yonlii bir yorum oldugu Veda done-
minden kalan yap1 kalmt1s1 bulunmaktad1r, ama o zamanlar tanruann
heykellerinin yapllmadtgt artlk kabul edilmemektedir.
Majik
350 milyonun iizerinde oldugu hesaplanan (tiim diinya niifusunun neredeyse
yedide biri} Hindistan'm kalaballk niifusu [2001 verilerine gore yakla1?1k
1.030.000.000' dur] rahip kastmdan Brahmin ya da Brahmanlann
denetimindedir. Ancak, Brahmanlar kendi yon den farklthklar
ta1?1r ve t1pk1 Mtstr'daki gibi merkezi 6rgiite bagh degillerdi ya da de-
netlenmezlerdi.
Bununla birlikte, Batt' nm g6rii1?leri ve etkilenmi1? Hintlile-
rin iilkenin tiimii, halii kast sistemine gore 6rgiitlenmi1?tir. Kasthk mi-
ras yoluyla ve boylelikle neredeyse herkesin meslegi onceden be-
lirlenmi1?tir.
Dort ana kast vardtr ve her biri kola aynhr.
1
Ana kastlar,
gibi klsaca apklanabilirken, tiirlerinin s6z edilemeyecek denli saytda ol-
dugu arlia1?limahdtr.
Brahminler olarak adlandtrdtgtmlZ ki1?ilerin, Batt geleneklerini izleyerek, her
insana ya1?am veren Tanrmm solugu Atman 'm gizli bilgisini ogreneriler oldugu
65
- ---------
Buyunun, Cad1hgm ve Okultizmin Tarihi -
samhr; ancak son zamanlarda brahmin ebeveynlerden olma ve bir kabul tore-
ni olan, kutsal kordon herkes bir brahmindir. KadmLu bir brahminle
evlenerek kasta girer. Bin;ok bekar brahmin vard1r, hepsi de an-
cak hirer miinzevi olarak evliliklerinden
bir nitelendirmede bulunulmamakla birlikte, brahminlere
"biiyiicii" denilmesinin baz1 nedenleri vard1r. Yine de, uygun yiirii-
tiildiigiinde brahmin torenlerin belirleyici etkileri oldugu inancma ka-
mtlar vard1r.
ikinci kast, kshatriya 1ann ya da kral ve kast1d1r. Buradan ra-
ca ile mihraceler ve ordunun subaylan Onlann da kutsal kordonla ba-
kasta kabul edilme haklan vard1r.
kast tiiccar ve vaisya 1ardlr (vaishya). bnceki iki
kastm iiyeleri gibi, onlar da kutsal kordonla kasta kabul edilme
hakkma sahiptir ve her de bu nedenle ikinci kez diinyaya gelmif?ler de-
nir. Kordon sol omzun iizerine, sag uzanacak taklhr.
Dordiincii kast sudra 1ardlr (shudra) ve kapsar. <;oguna kordon ve-
rilmez.2
Kastlardan ayn olarak, herhangi bir nedenden 6tiirii kasta katliama-
yan teddedilenler, dokunulmazlar ya da parya 1ar denilen baZ1 Hindular var-
dlr. Diger Hindular onlardan saklmr ve onlar da geleneklerini ender olarak
yerine getirir. brnegin, onlarm et yemeleri serbesttir.
Kutsal Fahielik
Hindistan'da neredeyse tiim 6nemli tapmaklara bagh, say1ea sekiz ile oniki
arasmda dans.;:1 k1z vard1r. Bu klzlann rahiplerin metresleri oldugu ve kast
iiyelerinin oniinde gibi davrand1klan soylenir. Cinsel burada
bir kutsama, evlilik kutsamasmm bir olarak goriiliir. Bazen tapmagm
. adand1g1 tannyla evli olduklan belirtilir. Katolik bir rahip olan Dubois,
3
giyim-
leri ve toplum Avrupa'daki
re benzemediklerini soyler. Cok giizel, parfiimlii kostiimler giyip, giizel
kokulu giizelligini ortaya pkaran
le, viicutlanmn yerlerini siisleyen taklianyla, zarif ve tav1rlar ta-
kmlrlar, ancak toplum viicutlanmn boliimiinii sergilemezler. On-
celeri ozellikle okuma, soyleme ve dans alanlannda diger kadmla-
ra oranla daha iyi Tapmakta giinde iki kez kutsal bir dans ger-
Aynca, tiim ayin, ilahi, yortu ve aile torenlerinde gorev ahrlar
ve toplantllarda ederlerdi. R. P. Knight,
4
giizel-
liklerine gore soyler. bir gore, aralarmda diinyamn
en giizel klzlari olurdu. Cocuklan olursa, onlar da tapmaga adamr ve klz
cuguysa anriesinin meslegini siirdiiriirdii.
66
- Hindistan Majisi
Fallik Tapmma
Batmm son donemdeki diiiincelerine gore, dunyada bugun varolan fallik ta-
pmmanm en iyi ornekleri hinduizmdedir 0 Ancak, bu diiiince bir noktaya ka-
dar yamlttctdtro Kadim.<;aglarda bir<;ok toplumun yaptlgt gibi, Hindulann din-
lerinde cinsel eylemleri ve nesneleri kullandtklan dogrudur, ancak bu tiimiiy-
le simgeseldir. Onlara gore cinsel istek, dogal i<;giidiilerin arasmda dayamlmaz
olanlardan birini, tannlanmn guciinii simgelerdi. Bununla birlikte bu durum,
giinein canhlar uzerindeki canlandmc1 etkisiyle karliatlnlmt ve alternatif
bir simge olmutur 0
Lingam erkek, yoni kadm cinsel orgamdtr. Genellikle, ilkini bir siitun, di-
gerini ise aym buyiiklukteki iki <;emberin kesimesiyle oluan, Batt' da vesica
piscas olarak bilinen bi<;ime benzeyen bir <;ember ya da oval bir ekilde sim-
geler 0 Kii bu simgeleri tek bama ya da birletirilerek n.azarhk olarak uzerin-
de tatrdt. Aym zamanda, bunlar genellikle birletirilerek buyuk boyutlarda
amtlar olarak dikilirlerdio
Lingam ozellikle tann Siva'mn simgesiydio Puranalar'dan
5
hirinde hu am-
tm gorulebilecegi be yerden soz edilir. Bunlar Hindistan tarihinde yerlerini
almttlr 0 Baztlan, <;evrelerindeki gorkemli tapmaklarla hala varhgm1 korumak-
tadlrlarlar. Digerleri ise yok olmu ve daha <;ok Musluman igalciler tarafm-
dan y1kllm1tlro Ancak, bu oniki amtm d1mda, bu tiir bir<;ok amt dikilmi ve
giiniimiize dek ulamltlro Ger<;ek U ki, Hindistan'm bir<;ok yerinde hulun-
maktadtrlar. (:ogunlukla ozenle haklhr ve zaman zaman yaglamr ya da slit ya
da suyla ytkamrlar.
Aynca, tannlan eleriyle hirlikte ve hazen de tanny1 eine sarli1rken goste-
ren heykeller vard1ro Bu yontmalarm hazllarmm Bat1hlara ahlaks1zca goriine-
hilecegi helirtilmelidir 0
Y1lan genellikle lingam' m <;evresini sarml olarak gorunur, baz1 durumlar-
da da onun yerine ge<;tigine inamhro Baz1 Hintliler y1lam kutsal sayar. Ancak,
her yllan fallik anlam talmaz. Deri degitirdigi ger<;egine hagh olarak, ytlan
yeniden doguun simgesidir 0
Hindistan' da hir haka onemli dinsel simge de lotus <;i<;egidir 0 Evreni sim-
geler. Brahma hazen, lotus <;i<;eginden dogarken ya da lotus <;i<;eginin iizerin-
de otururken ve Vinu'nun gobeginden dogarken betimlenir. Lotus, heeri de-
neyimlerinin ii<; aamasml temsil eder: Bunlar, <;amurda koklenmesi , saplan-
m suda uzatmas1 ve suyun yiizeyinde <;i<;ek a<;mas1d1r 0 Bununla hirlikte lotus
<;i<;egi, lingam ve yoni ' nin hirlemi hi<;imine henzer, hir amtm dikey sutunu-
nu ammsatan <;i<;egin ortasmdan yukselen tohum daman ya da tohumlugu ve
amt1 <;evreleyen tahamm ammsatan <;i<;egin geri kalan1. .
67
Bi.iyi.ini.in, CadJiigJn ve OkOitizmin Tarihi -
Hindistan' da inek kutsaldtr ve bir inegi yaralamak ya da oldiirmek en bii-
yiik Bunun, temelde fallik tapmmayla baglantlh ileri
tiir, ancak bu konudaki kamtlar yetersizdirlero
6
ilkbahar ekinoksu-
nun, Boga takunytldtzmm Boga burcunda oldugu tarihe dek uzamro Bu, MI-
strhlann dogurganhgm simgesi olan bogalan Apis'e, tapmdtklan donemdiro
Hindistan'da boganm figiirleri oldukc;:a yaygmd1ro
Hindu Tapmaklan
Bunlar her kasaba ve koyde bulunuro Her yerde toplumsal mer-
kezidirler 0 Genellikle kiic;:iiktiirler, ancak daha eski olanlar daha biiyiik boyutta-
dtro <;ogu ve her yam fazlas1yla Tapmak
dindarca bir ancak varhklt genellikle, biiyiik bir tapmaktan
c;:ok, birkac;: tane tapmagm edilmesini Giiniimiize en
eski Hindu tapmaklan' ve Pallava krallanmn yonetimi siiresince, iS 40
ve 90 yiizytllar arasmda edildikleri santlrro Biiyiik olastltkla, olan
(ha,la Malabar'da oldugu gibi) daha eski tapmaklar bu nedenle yok ola-
bilir.
8
En eski Pallava tapmaklan dayamklt kayalardan yontulan yapay magara-
lardtr (bazt Budist yaptlar gibi), ama daha sonra, aym donemde yaptlar
0 Ancak, bu donemden kalanlann saytsi c;:ok azd1r.
Hindu Astrolojisi
Neolitik donemin ytldtz gruplan ve onlann giiniimiiziin
miinii Hindistan'a c;:ok az soylediko Hindistan'da astro-
nomi ve astrolojinin c;:ok erken tarihlerde ileri derecede oldugu gorii-
liir. Hindistan'm astrolojiyi Kaldeli kaynaklardan aldtgl artlk gec;:erli
degildir. Hindistan'm ytldtzbilimi Kaldelilerin ve Kalde kaynaklanndan tiire-
yen Batmmkiyle tiimiiyle farkhd1r. Gen;:ekte, Hindular Batt' da yok olan iki
ozelligi
1- iki ayn burc;:lar oldugundan daha once soz taktmytldtz-
lanmn ve simgelerin burc;:lar Hintliler bunu bilir ve giin-tiin
ne oldukc;:a kesin olc;:iileri vardrr o Buna ytldtz fallarmda (Battda-
kinden farklt olarak) genellikle taktmytldtzlann burc;:lar kullamrlaro
2- Hindular, yirmiyedi tane olan burc;:lar Ay boliinmelerine ozel-
likle dikkat ederler.
68
- Hindistan Majisi
NOTLAR
1 etkisiyle kendilerinde ve geleneklerinde bozulmalar 6n-
ceki 6rnekler Bkz. J. A. Dubois: "Hindu Manners, Customs and Ceremoni-
es" (Hint Gorenekleri, Adetleri' ve Torenleril, basla, Oxford 1906.
2 Hindu dininden olmayan ve saytca az alan Caynistler de kordon takar. J. Yar-
ker' a gore ["The Arcane Schools " (Arkan Okullar), Belfast, 1909) kastm kordo-
nu da farkh maddelerdendi.
3 a.g.e.
4 "Symbolic Language of Ancient art and Mythology" (Kadim Sanat ve Mitolojinin
Simgesel Dili, New York 1892.
5 Kutsal kitaplar.
6 Beyaz boga Nandi, gordugumuz gibi bir diger simgesi lingam olan Siva kutsal-
dir. T1pla, onceden gordugumuz, Garuda gibi, bu okuzun
heykeli de Siva'mn tapmaklanmn her yerinde, onunde ya da ya!anlannda gorulur.
7 Bu, ileride anlat1lan Budist stupa 1an ya da Budist ve Caynist magara tapmaklanm
kapsamaz.
8 H. K. Sastri: "South Indian Images of Gods and Godesses" (Cuney Hindistan'm
Tann ve Heykelleri), 1916.
69
Yogamn Kaynaklan
8
Yoga
Shastra'lar Brahmanizm'in kutsal kitaplanm kapsar, ancak bu terim tiirde:?
konularm yorumlan ve ozetleri i<;in de kullamhr. Bunlardan baztlan, Shad-
darsanalar ya da altt Hint felsefe okuluyla ilgilenir. Bilge Patanjali tarafmdan
kurulan bu altt okuldan biri yogayla ilgilenir. Yoga, insanoglunun Evrensel
Ruh'la uyum i<;erisinde olmastyla ilgilenir ve bu uyum saglandtgtnda bireyin
nastl olaganiistii gii<;ler elde ettigini ortaya koyar.
Patanjali, ku:?kusuz tarihi bir ki:?idir, ancak oylesine efsanele:?mi:?tir ki, ta-
rih vermek zordur. Patanjali, Dowson'm "Classical Dictionary of Hindu
Mythology"sinde (Hindu Mitolojisi Sozliigu) Patanjali'ye ili:?kin olarak ii<; ta-
rih verir: i6 200, i6 143 ve iS 25. Cennetten, kii<;iik bir ytlan formunda dii:?-
tiigii ger<;eginin bize bir yardrmt olmuyor.
Patanjali' nin, ' aforizmalar' denilen yoga iizerine ktsa bir yapttl vardtr ve
sanskrit dilinden Avrupa dillerine, hatta ingilizce'ye birka<; kez <;evrilrni:?tir.
1
Ancak, genellikle yogamn pratikle ilgili bir konu, bunun da otesinde, bir
ya:?am bi<;imi oldugu dogrulamr. Bununla birlikte yoganm, kitaplar yerine, ki-
1;iisel derslerle ogrenilmesi gerektigi kabul edilir. Benzer konularda oldugu gi-
bi , ki:?i her zaman i<;in mutlaka bir guru, ya da din ogretmeni bulup ondan
ogrenmelidir.
Hindistan'm kutsal metinlerinde bir<;ok kez yogadan soz edilir. Bhagavad
Gita 'da Kri:?na, yogaya deginir. Yogamn kuramt da, uygulamast da <;ok eski-
ye dayamr . Sozciik anlam1 birlik demektir ve list benle birligi, en sonunda da
Evrensel Ruh ya da Tann'yla birligi anlattr. Ama<;lan Batmm mistisizmini
ammsat1r. Ancak yontemleri <;ogunlukla farkhdtr.
Yogilerin Giicii
Yoga uygulaytctlan yada yogi1er <;ogunlukla, hatta neredeyse yalmzca sannya-
sis ya da dinsel ya1;iammm dordiincii ya da sonuncu a1;iamasmda olan brahmin-
71
Buyunun, Cadtligm ve Oki.i.ltizmin Tarihi -
lerin arasmdan Her yeri gezer, surdurur ve
az giysi giyerler. yogi Budistlerin arasmdan ancak onlar
lukla Hindistan'da degil, <;:in, <;:in Hindi ve Tibet'te bulunurlar. Aynca ben-
zer sanatlan uygulayan Muslumanlar da vard1r. Yogiler zihinsel ve ruh-
sal ve bazllan etkileyici sahip olabilirler.
Y ogiler once belirli arzulan denetim altma almaya ve bu onlan bir-
yonden buyuk bir munzevilige yoneltir. Patanjali'ye gore terketmenin
malan vard1r: 1- Yama, uzak durmay1, yalan soylememeyi, goz-
lii olmamay1, h1rs1zhk yapmamayt ve bir l;iey almamamay1 (ar-
magan bile) ve olmay1; 2- Niyama, temizligi, huzuru, arzulardan sakm-
mayt ve ve Tannyt tammayt; 3- Asana, belirli ama<;lar
viicudun ve kol ile bacaklann dogru 4- Prayanama, solugun de-
netimini; 5- Pratyahara, duyulann <;ozumlenmesi ve denetimini; 6- Dharana,
zihnin ve denetimini; 7- Samadhi, daha da yuksek bir al;iama
olan vecd halini
Ancak, baz1 yoga uygulaytctlan bu bazllan, kendi
bir son anlamma gelir. Bir sonraki al;iamaya ge<;mek gerekli asana 1ar az
olsa gerek, ancak bu konu, yogamn bilinen sunumu strasmda korkun<;
Bu asana' larm daha basit bi<;imiyle yogi, Buda'nm <;ogu heyke-
linde gorundugu gibi bacaklanm bukerek uyluk kemiklerini olabildigince ya-
tay tutmamaya <;ahl;itr. Ancak ayaklann ilil;ikin bir<;ok farkhllklar var-
dtr. Aynca, ellerin da farkltklar vard1r, bazen buna mudra 1ar de-
nir.2 Baztlan, lotus kilit, horoz vb. gibi unlu adlarla amlan bir
du.zine oturulii asana's1 vard1r. Bu toplamda seksendort adet oldu-
gu soylenir, ancak bu anlatllanlann bacaklann geriye uzat1ldtg1 ve vii-
cudun on klsmmm yukar1 kaldtrtldtgt kobra ve yoginin, bal;itmn uze-
rinde durdugu ters asana gibi da vard1r. Birka<;mda, aslanda
oldugu gibi, yogi dizleri on de olmak uzere <;omelir. Bir cambaz i<;in uygun bir
olan ilmek asanada, uyluk kemigi kollann altma ve bacaklar bal;im ar-
kasma yerlel;itirilir.
Baz1 aylar ya da y11larca bu durul;ilardan birini ahp oturur. Diger-
leri kendilerini ters ya da bir tuhaf bir yere asar; orne-
gin saatler, gunler, haftalar, aylarca bir kabloya bagh olarak cambaz gibi den-
ge kurarak dururlar. her tiirlu ac1 ge<;inceye ve hareketsiz kahp, kul-
lamlmaz duruma gelene dek kollanm gokyuzune dogru tutar. Kimileri, ag1r
zincirler vucutlanm ya da genellikle bal;ilan olmak uzere, vucutlannm bir
bolumunu demirden ya da kafeslerin i<;ine hapseder. Gunlerce, aylar-
ca ya da ytllarca diken ya da demir yataklarm uzerinde ya-
tarlar. Bazllan derilerine sapladtklan duzinelerce ok ya da mtzraklarla yiirur.
Kendilerine bu tiir yapanlara yogi denilemez, ancak bu
72
-Yoga
n, en azmdan burada, w; olc;ulerde gosterilen ac1y1 denetim altma alma yete-
negi nedeniyle, yogamn baz1 tiirleriyle klyaslanabilir.
Miisluman eylemleri bunlann bazllanna hatta ote-
sindedir. Onlara fakir denir. Coguna, Musluman ulkelerde rastlamr ve yalmz-
ca birkap buyuk guc;ler elde eder. Genelde, camilerin temizlenmesi ve cena-
zelerin gomulmesine yard1m etmek gibi basit gorevleri yerine getirirler. Kah-
verengi ya da siyah kaba giysiler giyer ve iizerine klrm1z1 bir mendil
rilen turban takarlar. Ancak bu kutsal insanlann kuc;uk bir boliimii uygulama-
h yoga iizerinde kendileri ve Hindu sahtekarhkla suc;-
lamrken, birkac;mm Batl bilimince heniiz ac;1klanamayan baz1 uygulamalar
yaptlklan kesinlik Sihlerin arasmda da bu tiir rastlamr.
Batllllann gore, bu uygulamac1lar (yogi ve fakirler) viicudun is-
temsiz bic;imde hareket eden boliimleri iizerinde guc; elde ederler. Bize gore,
vucudun kaslanm yalmzca c;izgili kaslar istege bagh hareket eder.
Ancak bir yogi kalbi ve kan damarlanm denetleyebilir (ki biz, Bat1'da bunu yal-
mzca kendi kendine ya da farkh telkinlerle yapabiliriz ancak yine de yeterince
etkili degildir). Buyuk olas1hkla iradeden c;ok duygularla etkiliyorlar,
tlpkl Couche'nin kendi kendine telkin yapt1g1 gibi. Ancak bu yetenekleri,
diye dek Batl'da yapllmaya her otesindedir. Hereward Carring-
ton,
3
c:liger guc;lerinin ardmdan, Hamid Bey'in, kan denetle-
digini gosterdiginden soz eder. Oc; hekim, biri sol nabzm, biri sag nabzm, di-
geri ise stetoskopla kalbi dinleyerek kaydetti. her olagand1 ve
elbette ki tiimii aym atlyordu. Ancak, klsa bir sure sonra, farkl1hk ola-
gan olan 72 yerine, sol bilek 102, sag 84 ve kalp 96 atlyordu.
Daha da olaganiistii alan, transa gec;mesidir. Bir dudagl-
mn uzerindeki topraga bir hardal tohumu ektigi ve tohum filizlenene dek ha-
reket etmedigi ise, uzun ya da klsa sureler ic;in can-
h olarak topraga
Carrington, Hamid Bey'in birkac; saat boyunca canh olarak gomulu kaldl-
gmdan soz eder. Bu fakir, Dr. Carrington'a gomiilmeden once kalbin dakika-
da birkac; nab1z atana dek gerektigini, tiirlii dayanama-
yacagml Bu durumda boyun hareket ettirilir, dil bogaza dogru do-
ner, vi.icut soluk alma uygulamada durdurulur. Katalepsiden otiiri.i
viicut gibi goriiniir. Hamid Bey bu bir ay1 ya da kap-
lumbagamn uykusuna yatmasma benzedigini Bunu yapma bece-
risi deneysel transa gec;me siirecini uzatmakla elde edilir. Hamid
Bey'in, Bay Walter A. Shannon'm New Jersey'deki evinin arka bahc;esinde uc;
saat boyunca gomiilii kalmas1 olay1 gazetelere de
insamn "canhhgm1 erteleme" deneylerinin en dikkate deger orneklerinden
birinin, 1837' de Lahar' da, Mihrace Runjit Singh onunde gerc;ekle!?tirildigi soy-
73
BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
lenir. Sihler arasmda saygt goren Haridas adh bir yogi, carih olarak kuk gun
suresince gomulu kaldt ve sonra yeniden donduruldu. Yogi
gomulmeden once transa sonra yardtmctlan burnunu, agzmt, kulaklan-
m ve gozlerini balmumuyla tlkadt ve bir kefene sardt. Toprakla
bir mezann i<;:ine indirildi ve hile yaptlmamast i<;:in bir
tirildi. Yukan zayiflamasmm hi<;:bir yoktu.
Bu taklit etmek Avrupa ve Amerika' da az saytda denemeler
yap1ld1. Bagland1g1 zincirlerden kolayhkla kurtulan unlu ilhizyonist Houdini,
olo.munden klsa bir sure once, bir tabutun oldugu halde sa-
atligine suyun iki metre altmda kaldt. Tabutun i<;:indeki hava, olagan
da, dort dakika yetecek kadard1. Houdini, bu gucun dogaustu baglan-
tlSl olmad1gm1 soyledi; onemli olan yalmzca olabildigince hareket etmemek,
klsa ve duzenli soluklar almakt1. Aym donemde, Londra'da M1s1rh bir fakir
olan Raman Bey, Carshalton'da benzer bir bi<;:imde bir saatligine suyun altm-
da kald1 ve bunun yalmzca hipnotik transa yapllabilecegini one sur-
do. 1950 y1hnda Fransa' da, Yama Kevadi ad1yla tanman Michel Marechel'm
su altmda, bir tabutun saat, bir dakika, bir saniye kaldtgt Dijon ba-
smmda yer ald1. 1927'de dunya tarihinde ilk kez bir kadm, bir film st-
rasmda canh canh ABD'de olayda, bayan Nij-
mi, Chicago' daki "Society of Transcendent Science"m (Transandantal Bilim
Dernegi) Dr. Abdiilrahman El Adaros tarafmdan
Bir yoginin canh olarak gomulebilme gucunu iki
st vardu. ilkinde, yeniden donduruleceginde yard1mc1lanna gereksi-
nim duyar. Vucudunu 1hk suda ytkar, hatta dilini (trans halindeyken gtrtlagm-
dadlr) eski yerini ikinci ve daha ileri yardtm gerekmek-
sizin kendi kendine donebilir.
Uzun sure gomiilu kaldtktan sonra yeniden donmenin en olaga-
nusto. orneklerinden biri Londrah psikiyatr Dr. Alexander Cannon
4
nakleder.
Dr. Cannon, Tibet'te bir manastm ziyaret ediyordu. Tamk oldugu torenler-
den biri, kendisine soylenildigine gore, yedi y1ld1r olu olan bir adamm yeni-
den dondurulmesiydi. daire ve ilahiler soyleye-
rek dua ederken, ortaya sekiz
nin olduk<;:a buyuk, bir tabut getirildi. Tabutun uzerine
olan bir kaldmld1 ve Dr. Cannon' m tabu tun cesedi muayene et-
mesine izin verildi. smamalar yapt1, nablZ yoktu, soluk alm1yordu ve
ceset gibiydi. gore
lama birtaklm tuhaf sozcukler soylemeye ve cesedin gozleri
apldt, ceset yava$ dogrularak oturdu ve sonra yard1m1yla
dogru yo.rudu ve onunde egildi. Daha sonra da, tabutuna geri dondu,
uzandt ve yeniden olmu$ gibi oldu.
74
-Yoga .
Levitasyon daha yogada baglantlh yetilerden biri-
dir. Bu tOr yogiler, kendilerini havaya kald1rma yetenegiyle azizleri
ve spiritualistlerle "Asiatic Monthly ]ournal"m Mart 1829 sa-
yismda, kendini havaya kald1rabilen ve hatta "havada oturabilen" , aynca su-
yun altmda saat kalabilen bir brahmine bir yad yer ahr. Cok az
olsa da, Hintlilerin halat numaras1, bilinen bir olayd1r.
Sarmal bir halat havaya atlhr, yukan halat Halatm yukandaki
ucu mucizevi bir havada as1h kahr. Sonra da bir yukanya dog-
ru t1rmamr ve yok olur. Bu gosteri, izleyicilerin toplu hipnoza girmesiyle bag-
bunun gorulmedigini sayler. Hindistan'da kimi kez, bu
gosteriyi gonullu olan buyuk miktarlarda para
ancak kimse
Yogayla diger yetenekler, fiziksel olarak kendini da-
ha ya da buyutme ya da uzayda yol-
culuk etmek, cesetleri canland1rmak, kendini ya da cesetleri gorunmez yap-
mak, ortada gorunmeyen nesnelerin bir anda belirlemelerini saglama,
ve gelecegi ve dunyamn herhangi bir yerinde o an olanlan soyleme yetene-
gidir . Baz1 uygulamacllar, Bat1daki hipnotizorler tarafmdan kullamlan yon-
temlerle olaganustu etkiler yaratabilir, digerleri spiritUalist fenomenlere ben-
zer. Ancak da soylemekte yarar var, yogi fiziksel fenomenleri ge-
reksiz bulur ya da kullamlan bir yontem olarak gorur. Ne
olursa olsun, yogamn amac1 yoginin daha ytice beklentilerini tatrnin etmektir,
halk eglence arac1 olmak degildir.
Y oganm Turleri
Bat1h yazarlar yogamn turlerini, benimsenen yontemler ve elde edilmek iste-
nilene gore farkh altbolumlere aymr. Ancak, kutsal kitaplanna gore, tumu
6nemlidir ve yogilerle Bunlar gibidir:
1- Hatha Yoga (saghk yogasl): Bu Batl'daki beden egitirnine benzer
ve bu konunun ogrencilerine jimnastik, organlann de-
netirni ve ve annmay1 dogal tedavi hareketiyle benzerlikler ta91r.
2- Mantra Yoga yogasl): Sanskrit dilinde belirli kutsal ve mistik
deyimlerin dogru soylenmesini "Om mane padme hum '
16
gibi.
Bunlar ritmik olarak tekrarlamr, her seferinde dikkatle dogru soylen-
mesi saglamr. Bu uygulama bana Katoliklerin Tespih Duast 'm {Rosary) hatlr-
latlr; ashnda Hinduizm' de de tespihler kullamhr. Aym zamanda, ken-
di kendine telkinin savunucusu olan Coue'nin ogrencilerine dugurnlenmi9 bir
Emile Coue (1857-1926): Franstz eczact. 1920'de, "her gun daha iyiye gidiyorum" ciimlesinin stk
stk yinelenmesine dayanan ve bugiin kendi adty!a amlan bir kendi kendi telkin yontemi
tir. (Ed.n.)
75
BOyOnOn, Cadlllgtn ve OkOitizmin Tarihi -
kordon kullanmay1 ve telkinleri surekli tekrar etmeyi ammsatlyoro
Ancak. Coue, dinsel gududen yoksundu!
3- Raja Yoga (irade yogas1, kraliyet yogas1l: Bu yalmzca., hatha yoga' da ve
mantra yoga'da olanlarca uygulanabilir. Soluk tfimfiyle iradenin de-
netimi altma ahmr ve daha once anlat1lan bir konu olan, duygulann deneti-
mi ic;: organlann bic;:imini yetenegini 0 Mistik hece-
ler "om" ve "aum"un kullamld1g1 meditasyonlar yap1hr. "Aum" sozcfigfinfin
fie;: harfinin tannsalhgm fiyeligini simgeledigine inamhr 0
4- Bhakti Yoga (baghhk yogas1l: Uygulay1e1 genellikle, Yuce Olan'm bir yo-
nfinfi simgelemek ic;:in, tannlardan birini sec;:er ve sec;:ilen tannya ozel bir yol-
la baghhgm1 gosterir 0
5- Gnana Yoga (bilgi yogas1l: Bununla, Brahmin teozofisinde ogretildigi gi-
bi, evrene s1rlar anlatllmak isteniro ya da ogrenciler, yalmzca kp-
ramsal degil, ornegin, enkarnasyonlan ammsamak, zihin okunmak gi-
bi, gerc;:ekte uygulamah bilgileri kazanabilmek ic;:in
6- Karma Yoga yogas1l: Yogi askeri: alanda, sanat ve el sanatlann-
da olaganfistii beceriler kazanmak ic;:in diinyada Yoganm bu tfirfi
Zen Budizm'deki uygulamalara benzer.
7
Bat1' da "bilinc;:altmm gficfi " denqen
olgudan yararlamr.
7- Laya ya da Kundalini Yoga (denge yogas1l: Bu yoga, onceki tum yon- -
temlerin kullamlmasma ek olarak, omurganm altmda sarmal bir bi-
c;:imde yatt1g1 soylenilen kundalini ya da yJ.ian giicii denilen enerjiyi arttlrma-
ya dayahd1r. A<;:1ld1gmda insan organizmasmm merkezi gficfi (shaktil olan
<;:akralan ya da lotus c;:i<;:eklerini etkin duruma getirir.
Y ogamn daha tfirleri de vard1r, ancak bunlar daha az onem
Cinsel Biiyii
Dzerinde durmam1z gereken yogaya bagh bir konu varo Yoga eserlerinde Tant-
ralar'dan soz edilir. Bunlarm Puranalar'a eklenen kutsal kitaplar oldugunu an-
hyoruzo Kimi 160 adet oldugunu soylese de dordu c;:ok iyi bili-
niro Bunlar, evrensel gii<;: $iva [eril prensipl ile onun yeryfizfinde tezahfir
bic;:imi olan $akti prensipi arasmdaki diyaloglar bi<;:imindedir. $akti kimi-
lerine gore Siva'nm olarak gficfi ya da cinsellibidoyu simgelero Bu ogretile-
rin uygulamalan daha c;:ok Hindistan'da Bengal'de ve Dogu eyaletlerinde ger-
inananlara $akta 1ar denir ve iki smlfa aynhrlar; sag-el ' ciler ve sol-
ei' ciler. Sag-elciler gfinliik ibadetlerinde
8
<;:1plak bir kadm heykeli ya da resmi
<;:akra: Dogu ezoterizmde ve ozellikle yoga felsefesinde s6z0 edilen, insan bedenindeki, birtaktm
enerjileri ve dagttan enerji merkezleri o Sanskrit dilinde "tekerlek" gibi
anlamlara geliro (Edono)
76
-Yoga
kullamrlar ya da sri-
kakra denileti, kadt-
nm cinsel organmt
resmeden, pirinc;: ya
da bir si.i:s


st kullamrlar. Bunlar ffi
ac;:tkc;:a, bazen anor-
mal yonde olmak i.i:ze-
re cinsellik giidi.i:si.i:ni.i: @---------,f------,---f<l

9
Sol-elciler
toplantlianm gozden
uzak yerlerde yaparlar W
ve ibadet nesneleri,
gi.i:zel bir ka-
dmdtr.
10
Bu ti.i:r tantra
ibadetleri ic;:in ma- <C>
kara11 gereklidir; 1-
madya 2-
mansa (et); 3- matsya
(bahk); 4- mudra (jest-
ler); 5- maithuna (cin-
sel Hindularm
bi.i:yiik bir
ic;:in et yemenin yasak
Enerji kanallanm simgeleyen tay yapraklan ve simgeleriyle
yedi yakra yukanya) :
Muladhara (kok r,:akras1) ; Svadhistana (kannalt1 9akras1);
Mani Pura (gobeklmide r,:akras1); Anahata (kalp 9akras1);
Vishudda (bogazatt1 r,:akras1); Ajna (aim r,:akras1);
Sahasrara (tar,:/tepe r,:akras1)
oldugunu ve bunun igrenc;: bulundugunu yinelemek gereksiz. Bununla birlikte,
cinsel simgecilige gore soyledigimiz her diger madde-
lerin kullamm yontemlerinin Hindu toplumunca ti.i:mi.i:yle onaylarup.adtgmt ile-
ri -surer. Sol-el'ci $akta'!ann aym zamanda, tutkulanm uyardtk-
lanm ve toplantllarmm cinsel ayinlere soylenmektedir.
Hindistan'm bazt yerlerinde daha onceden olan bir ayinde, er-
kekler ve kadmlar gizli bir yerde toplamrd1. Ardmdan, her kadm, giysisinin i.i:st
klsnnm c;:tkartlr ve bir tiir sepetin ic;:ine koyard1. Daha sonra erkekler tarafm-
dan c;:evrelenen-sepetten strayla bir giysi c;:ekilirdi. Giysinin sahibi olan kadm,
o gece boyunca giysiyi c;:eken erkegin cinsel olurdu. Ancak bi.i:yiik olaslitk-
la, c;:ogunluk tarafmdan onaylanmayan bu tiir torenlere c;:ok az Hindu katilird1.
Gen;:ekten de, Tantrik tapmma, Brahminik dinin toplumsal tbrenlerinden
farkltdtr. Yalmzca ki.i:c;:i.i:k gruplar ya da bireylerce dogru bic;:imde uygulanabi-
lir birc;:ok tbrenden Bu ti.i:r tbrenler ozel amac;:lar ic;:in gerc;:ek-
boylece dinin oldugu majik bir bzellik kazamr. J. Marques-
Riviere'in12 yorumladtgt oliim ve formi.i:li.i:, ac;:tkc;:a Ortac;:ag bi.i:yii-
ci.i:li.i:gi.i:ne benzer. Ancak, c;:ogu bu nitelikte degildir. Bu majik yontemler, or-
77
Biiyiiniin, Cad11Jgm ve Okiiltizmin Tarihi -
manda tarafmdan uygulanabilirdi. Bir yantra c;:izilirdi. Bu, be-
lirli noktalara sanskrit harflerinin yazlidtgt bir geometrik Her harf bir-
taktm guc;:lerle ve geometrik i<;erisinde belirli bir motife
gore harfler dogru bic;:imde kullamldtgmda, iyi ya da kotu etki
yaydtgma inamhrd1. Mantra 'lar adt verilen, sesin gucune dayanan baz1 ritmik
dualar da soylenirdi.
Tantra '!ann cinsel simgeciligi kimilerince, ytiksek ben'in alc;:aktaki insanla
felsefi simgesi ve bunun cinsel eylemle temsil edilmesi olarak ni-
telendirilir. Bu ttir simgeciligin Brahminizm' de kullamldtgma
yoktur. Aynca, hie;: Hindistan'da zaman zaman cinsel eylemler tu-
haf bir bic;:imde dinle
Temel yoga duru$1an
g
-
'
""'
a
.
\
78
-Yoga
NOTLAR
1 Ornegin Bkz., Bhagwan Sri Patanjali'nin yazdtgt "Aphorisms of Yoga" (Yogamn
Aforizmalan), <;eviren ve yorumlayan Sri Purohit Swami ve W. B. Yeats'in yazdt-
gt onsoz, Londra 1938, yeni basrm 1952.
2 Mudralar terimi daha <;ok ellerin, ancak aym zamanda, daha anlamda vlicu-
dun herhangi bir boli.imi.ini.in durumu i<;in kullamllr.
3 "Magic Men of India" (Hindistan'm Majik insanlan), True Magazine, Mayts 1926.
4 "The Invisible Influence" (Gori.inmez Etkil, Londra 1933.
5 E. Cobham Brewer' dan "A Dictionary of Miracle" (Mucizeler Sozli.i-
gi.i, Londra 1884.
6 "Lotiisiin i<;indeki Miicevheri selamlanm, Amin." Bu neredeyse Batt'nm Ave Ma-
ria 'smm (Selam sana Meryem) ilk boliimiine isa Mi.icevher, Meryem
lotlistiir. Hindistan'dan <;ok Tibet'te daha <;ok bilinir.
7 Zen ile
8 Sir George MacMunn: "The Religions and Hidden Cults of India" (Hindistan'm
Dinleri ve Gizli Ki.iltleril, Londra (tarih
9 a.g. e.
10 a.g.e.
11 J. Dowson: "Classical Dictionary of Hindu Mithology and Religion, Geography,
History and Literature" (Klasik Hindu Mitolojisi ve Dini, Cografya, Tarih ve Ede-
biyat Sozli.igi.il, yedinci bastm, Londra 1950.
12 "Rituel de Magic Tantrique Hindoue", Paris, 1939.
79
Babil Kronolojisi
9
Gorkemli Babil
Tevrat'm, Daniel boliimiinde, Daniel'in kehanetlerinde Babil kentinin gorke-
minden soz edilir. Heredat'un kay1tlanna inanacak alursak, Frrat nehrinin her
iki kly1smda alarak 518 km
2
'lik bir alam kaphyordu. Yine aym tarih-
gore, kenti duvarlar, 25.5 metre kahnhktay-
dl. Ken tin her dart yamnda bulunan kap1 branzdand1.
1
Duvarlann
iizerine 250 kule
Babil ya da Babel sozciikleri Tevrat'ta gibi ibranice sozciiklerdir.
Babil, Nemrue tarafmdan Babil Kulesi'nin yaklnlanna ya da kulenin bulun-
dugu yere
3
Kent, arkealaglann Siimer adm1 verdigi, Kutsal Ki-
tap'ta Sennaar ya da $inar diye ge<;:en tapraklardayd1.
Kanumu nedeniyle, Mezapatamya ve bugiin Irak denilen F1rat ve Dicle ne-
hirlerinin arasmdaki bolge, yaz1h tarihte Akad ve Sr'imer diyan ad1yla
Siimer tapraklan giineydeydi. Siimerler, Magal baylanndand1 ve tarih oncesi
donemde Orta Asya' dan alabilecekleri one siiriiliir. Kuzeye ilerleyen ve
ilk yalmzca kuzeyi eden Akadlar ise Sami baylarmdand1 ve Ha-
zar bolgesinden geldikleri soylenir. 0 giinlerde iki nehir Basra Korfezine ayn
ayn akard1, ancak bugiin, iki nehir denize once
i6 2750'de Akadlar, I. Sargan'un kamutas1 altmda Siimer'i fethet-
ti ve her iki bolge Akad liderligi altmda ancak Siimerlerin kiiltiirii siir-
diiriildii. taprak tabletlerin iizerine alan Civi
yazlSl yaz1tlan giineyde zaten vard1. imparatarluk iki yiizytl
siirdii. Kuzeydeki Hititler'in, bugiin Ermenistan'm bulundugu bolgeyle
leri vard1. Daguda, Suriye'de Amariler bulunuyardu. Battda, iran'da Kassit-
ler ve anlann giineyinde Elamlar vard1. Amariler, Siimer ve Akad iilkelerini
fethettiler, ancak yonetimi ellerinde tutmay1 Daha sanra, ya-
Amariler ge<;:ti ve Babil alurken, ib 745'te yasalanyla "
iinlii Hammurabi'yle yonetim istikrar buldu. Bu arada, bir halk, tiimiiy-
le Sami baylanndan alan Asurlar kuzeye Orada kurduklan impara-
81
BOyOnOn, Cad11igm ve OkOitizmin Tarihi -
torluk uzun bir sure bagtmstz kald1. Sonunda, krallan III . Tiglatpileser' in em-
riyle Babil'i fethettiler ve bir imparatorluk kuruldu. Mezopo-
tamya 'mn kuzeyindeki Ninova'yd1.
i6 606'da, kuzey ve dogudan Medler ile Perslerden ve guney ve dogudan
Sami trkmdan olan Kaldeliler (Akadlardan geriye kalan bir soy olabilir)
bir askeri gti<;: , Asurlara Ninova'da sald1rd1. Asurlar Kayaksa-
res'in yonetimindeki Medlere btraktldt. Guneyde II. Nabukadnezar'm done-
minde yeni bir Babil (Kaldel imparatorlugu kuruldu. II. Nabukadnezar ' m oy-
kusu Tevrat'ta yer ahr. Bir<;:ok Yahudi'yi esir aldt. olarak bir oktize do-
elde edilen ilk likentrofi (insamn bir hayvana kaydtdtr.
Yeni Babil imparatorlugunun varhg1 uzun stirmedi. Hiiktimdar, her nastl-
sa, rahipleri k1Zd1rd1. Bir bin soylusuna yemek verirken, olagantistii bir
olay

Bir el belirdi ve bir duvann uzerine
harfler yazdt. Saraym hi<;:bir buyiicusu bu harfleri anlayamaymca,
kehanetleriyle .tanman Daniel <;:agmldt. Daniel yaztlanlan okudu: "Tan-
n senin kral1Igm1 sayd1 ve onu sona erdirdi. Terazide tart1ldm ve eksik bulun-
dun. Oike bolandii ve Medlere ve Persler'e verildi. "Huktimdar, gece sona er-
meden oldtiriildu ve imparatorluk Med-Persler'in eline ge<;:ti. Ktsa sure sonra,
Med ve Perslerin krah Kyros, Yahudileri ozgtir btraktl ve Kudus'teki tapma-
gm restore edilmesi emrini verdi.
Bir Majik
I
Say1s1z <;:iviyaz1smda aktanldtgma gore, Stimerler tarihteki ilk yerlerini aldtk-
lannda, kent devletlerinden bir toplum ve her birinin ayn bir taht1
olan onbir "kralhk kenti" ortaya <;:tkarlar. Her birinin <;:ogu kezlugal
ya da kutsal kral unvamyla da amlan bir patesi ya da bey vardt. Bu, rahipli-
gin oldugu kadar, kralhgm da en list unvamydt. Onun altmda var-
dt, sonra da ge<;:ici yonetici gelirdi. Babil bu kralhgm kentlerinden biri degil-
di, ancak Kutsal Kitap'ta Ur'un, ibrahim'in anavatam oldugundan soz eder.
Bu kentlerden bazen biri, bazen de bir diger kentleri yonetimi altma
ahrd1. Bazen rekabet iki ya da daha fazlas1 aym oranda onemli sa-
yilirdt. Babil oldugunda aym dtizen korundu, yalmzca en yiiksek un-
van htiktimdanna gore Kendisine kral ya da imparator de-
de, en ytiksek rahiplik unvanma sahipti ve yan kabartma heykeller-
de ve diger yontmalarda gosterildigi gibi, zamammn <;:ogunu dinsel torenler
dtizenleyerek ge<;:irdigi unutulmamahdtr. Bir <;:oban degnegi ve "Tanrmm
kirac1 <;:ift<;:isi " diye amlarak, btiyti yeteneginden ottirti, t1pk1 M1s1r ve Cin 'de
oldugu gibi, tilkesinin tum tanmmdan sorumluydu. Her yu, Paskalya'ya denk
gelen bahar ti<;: onemli toren s Once, Mar-
duk ve Kaosun ejderhas1 arasmda ge<;:en anlatan bir dram gosterisi
Gosteri strasmda tann bozguna ugratthr ve oldtiriiltir, ancak
82
majik ayinlerle yeniden donduruhir ve sanunda
ejderhayt yenerdi. ikincisinde, kral, Marduk'un heykeli
online getirilir, tum unvanlan kaldmhr, tara-
fmdan yuzune takat atthrdt. 0 anda alanlar bir
olarak say1hrd1, ki; takat neden alursa,
kralhk refah ve ertesi y1l taprak verimli ala-
caktt. Bu bazlianna gore, krahn kurban edilmesi yerine
En sanunda da, kutsal bir evlilik
di , tann rolundeki kral, ralundeki ust diizey ra-
hibelerden biriyle cinsel girerdi.
- Gorkemli Babil
Rahiplerin buyuk bir boliimu kehanette bu-
Babil Ay-tanns1 (Ostte),
lunmakt1. belirli bir eylem ic;:in uygun Gune:;;-tanns
1
(altta)
alup almad1gmt alabildigince Bu amac;:la,
uygun astralajik bilgiler veren takvime Ay'm durumu ozellikle
onemliydi. Erkeklerinkinden farkh, ozel alan rahibeler kadmlardan
Bazllan biiyiik mevsim onemli bir yeri alan kutsal fa-
stmfmdandt. Yantma yapttlardan degerlendirecek alursak, rahip vera-
hibeler ozenli giysiler giyerdi.
Babil Kulesi
M1s1r ' m ve Amerika ' mn piramitlerinden soz ederken, buyiik amtlann oluyle
aldugu kadar, gokyuziiyle de baglantlh alduguna oncec:len dikkat
Bunlar yapay daglar alarak
Babillilerin yuksek kuleler ettikleri kesindir ve bunlardan iS 10 ' da, Sa-
mara' da yap1lan biri , neredeyse hie;: alarak giiniimiize kadar gel-
Silindir miihiirler iizerindeki kimi resimlerde, kule yap1hrkenki gorun-
tuler tasvir edilmektedir. Bu kulelere ziggurat denir ve islam kiilturunde mi-
nare' lere uyarlanarak bir bic;:imde varhgm1 Babil'de bir tapma-
gm bir parc;:as1yla diger bir zigguni.tm kalmtllan ve
bunun Babil Kulesi aldugu
Nazarliklar ve Tlls1mlar
Kotu ruhlar Babillilerin bayunca bela ve bulun-
tulann saylSlna baklhrsa, dunyanm hic;:bir yerinde bu kadar c;:ok nazarhk ve tll-
stm
Nazarhk, sahibine yararh bir etki saglad1gma inanlian bir nesnedir. <:;::agun-
lukla kuc;:uktiir ve genellikle bic;:imdedir. Bic;:imi, yaplld1g1 madde ve
uzerindeki ya da yazllann bir anlam1 alduguna inamhr. Nazarhklann
etkili alabilmeleri ic;:in majik bir yontemle gorevlendirilmeleri ya da nazarhgm
etkilerinin tiimuyle nazarhgm sahibi ya da inancma bagh aldugu-
83
BOyOnOn, Cad1ilgm ve OkOltizmin Tarihi -
na inamld1g1 durumlarda bir rahip tarabndan kutsanmas1 gerekirdi. Daha on-
ce, hastahklan tedavi etmek s1k kullamhrd1.
T1ls1m ise belirli bir amac; dogrultusunda haz1rland1g1 nazarhktan fark-
hdlr. Maji uygulay1c1s1 kullamm amacm1 ogrendiginde, yudlZlara gore uygun
bir zaman ve uygun bir maddenin uzerine amaca uygun buyU:sel yazliar
yazar. Daha sonraki donemlerde dogal kullamhrd1, ancak elbette
ki, bu Babillilerce bilinmiyordu.
Daha once belirttigimiz gibi, Babillilerin ttlsi.mlan Ortac;ag' dakilere benze-
mezken, onlann ttlstmh heykelleri vard1. Onlan boyle adlandmyoruz c;:unku
gore, bu heykellerin belirli bir amac1 vard1. Kullanlian buyU:lerle bir-
likte, karma:;ak ayinlerden ornekler veren ve bu simgeciligin anlamm1 apkla-
yan Budge,
6
bu heykelleri
Kalde Astrolojisi
Klasik ve hatta Ortac;:ag donemlerinde, Kalde terimi neredeyse astrolog ya da
astrolojik sozcukleriyle kullanutyordu. Buyuk iskender, 539'dan beri
Medler ve Perslerin egemenligindeki gorkemli kenti guc;:lukle ellerinden alarak,
ib 344'de Babil'i fethettiginde, kendisine o imparatorlugun, ib 2230' a kadar
geriye uzayan astronomik kayttlan sunuldu. ib 40'lara yazilar yazan
klasik yazar Diodorus, Babillilerin yapt1g1 473 bin yilt a:;;km gozlemlerinden soz
eder. Cicero, "De Divinatione"de bu gozlemlerden, 470 bin diye yuvarlak bir
say1 vererek soz eder. Bu salt bir ovU:nme degilse, Babillilerin geriye donuk he-
saplamalar ve 470 bin yl1 onceki baz1 olaylan olduklan anla-
mma gelebilir, astrologlar astronomi yontemlerine bilgileri arac1-
hg1yla, gelecekteki konumlan oldugu gibi, konumlan da hesaplayabilir
ve bu konumlann ne tU:r olaylan edebildigini tahmin edebilirler.
Astronomi gozlemleri ve yorumlarm1 c;:iviyaz1sl yaZitlanndan
buyuk bir derleme olmas1, Babillilerin, ashnda, astronomide oldukc;:a becerik-
li oldugunu kamthyor. Babilliler, daha sonraki ya da Kalde donemlerinde, bu-
gunun astrologlannm kulland1g1 kadar bilgiye sahipti.
NOTLAR
1 Tevrat'ta pirin<; , bronz ya da baktr anlammda <;evrilmi:?.
2 Tekvin, 10/10.
3 Tekvin, 9/1-9.
4 Daniel, 4. Boliim.
5 S. H. Hooke: "Babylonian and Assyrian Religion" (Babil ve Asur Dinil , Londra
1953.
6 E. A. Budge: "Amulets and Superstitions" (Nazarhklar ve Batll inan<;lar) , Londra
1930.
84
- Gorkemli Babil
Silindir-mOhOr bi9iminde Babil nazarhklan.
85
Buyunon. Cad1hgm ve Okultizmin Tarihi -
86
Frans1z astronom Camille
tasanmma gore bir zigguratm tepesinde
Babilli astronomlar. (19. yuzy1l)
I
!. . .f .... , .. ,,.,.o#
Bir Asur iblisi, "Guneydogu Ruzgan".
(Branz heykel, Louvre Muzesi , Paris)
Kadim Mezopotamya'mn kentlerinde, ib 2200-500 y1llannda yaygm bi9imde
edilen zigguratlar, Islam kultlirunde minarelere
jsJam Efsaneleri
10
Siileyman ve Cini
Muslumanlarm dini islam, gen;ekte geleneklere dayahd1r ve efsane yonunden
zengindir. Kurucusu Muhammed iS 6. yiizytlda da, bu oykiilerin bir-
. daha once ve kesinlikle daha onceki devirlere olaylar-
dan soz eder. Hatta, peygamberin kendisiyle ilgili olanlann Tev-
rat'ta olaylan incil'de anlattlchgmdan fark11 olarak,
isa ve annesi Meryem' den soz eder. Baz1 efsaneler Muslumanhgm kutsal kita-
bl olan Kuran'da yazll1d1r, ancak buna ek olarak, Muslumanlarm okul-
larmda bu yaz1h olmayan say1da gelenege oykuler vard1r.
Bat1 dunyasmm, Kuran'm (ki Avrupa diline
Suleyman ve cinine as1l kaynag1, "Binbir Gece Masallan" ad1 al-
tmda olaganustu oykuler derlemesidir ve bu oykuler Bat1 dunyasma
ilk kez A. Galland'm 1704 ile 1712 arasmda Frans1zca yaytmlamasiy-
la tamttld1. Daha sonra yazar tarafmdan ingilizce'ye bunlardan
en iyi bilinen versiyonlan E. W. Laneve Sir Richard Burton'mkilerdir. Batl bu
oykuler dizisine buyiik deger verdi, ancak gore, Araplar arasm-
da o kadar deger gormez. Oykulerin kaynag1 Burton ilkinin
iS 8. yiizylia, en yenisinin ise 16. yiizyli gibi yakm bir tarihe ait oldugunu be-
lirtir. Oykulerin Perslerden geldigini ise, Hindistan
kokenli olabileceklerini bile Ancak oykuler Araplar' a ozgu ayrmttlar
Oykulerin tarihsel bir donemle olanaks1z olsa
da, majik efsanelerle dolu olmalan ve hatta majik anlatmalan nede-
niyle onlardan soz etmeliyiz. Oykulerin rol alan Halife Harun
el (736-809) yonetimi doneminde ancak digerleri Bur-
ton'm dedigi gibi, "Evvel zaman kalbur saman ... "
jsJami Kozmos
Dunyanm evrendeki konumuna turlu simgesel gozonune alm-
Muslumanlar bu konuda, Hindu ve Budist varsay1mlan-
87
BOyOnOn, Cadi iigln ve OkOitizmi n Tarihi -
Cinler ve iblisler, Kral SOieyman'a kendilerini tamt1yorlar.
(Jacobus de Teramo, 1473)
nm onune
Tiirleri anlatllan ve fark-
h ve metallerden
soylenilen yedi
cennet vardtr.
na gore, cennete girme-
yi bekleyenlerin ge<;ici
olarak gunahlarmm ce-
zasmt <;ekenler i<;in bir
yer olan Araf'm da bu-
lundugu yedi cehennem
vardtr ve baztlarma go-
re, diinya da bu yedi ce-
hennemden biridir.
1
Y eryiizii biiyiik bir de-
nizle <;evrilidir, geri ka-
lan bolumunde <;ember
bi<;imindeki Kaf Dag1
bulunur. Kutsal Sak-
rat'm iizerinde otur-
gokyuziiniin
mavi renginin ondan
yanstyan
dugu soylenir; bu
tek bir tanesinin sahibi-
ne biiyiisel gii<;ler sagla-
dtgt ileri siirulur. Tum
bunlann dev bir mele-
gin omuzlannda durdu-
gu soylenir (Yunan mi-
tolojisinde Atlas). Bu
melek, bir<;ok gozu ve
ayaklan bulunan, biiyuk bir boga olan Kujata'mn iizerindeki yakuttan bir ka-
yanm uzerinde durur ve boga de kaosta yuzen devasa bir bahk olan Baha-
mut'un iizerinde durur.
Bu yeryiiziinde, birka<; tiir varhk stmfl bulunur. islam
mitolojisinde, govdesi olan meleklerin tam tersine, govdesi dumanstz
olan cin 'den s1k stk soz edilir. Sir Burton, cinin, Batmm peri masalla-
nndaki salamander'ler ya da aym oldugunu soyler. Cinlerin <;e-
rutbe ve dereceleri vardtr. En rutbe en az giicii olan cann'mdu.
Bunlann <;ogunun riitbeleri ttpla. maymun ve domuzlann s1k
stk buyu insana gibi. ikinci stmftan olanlara cin de-
88
- SOieyman ve Cini
nir, buradaki terim sm1rh bir anlamda kullamhr. U<;iincu smrl eytanlar'dan
Dordiincii ve gii<;lii olanlann smrlmdakilere ifrit denir: sm1fta
ve en gii<;lii olanlara marud denir. Cinler Adem'den iki bin yu once yarat1ld1;
firer ve oliirler, ancak insanoglundan <;ok daha uzun surer. Cogu,
kayan ylldiZlar nedeniyle oliir. Cok say1da, her tiirden cin Kaf'm
2
daghk ulke-
sinde ancak baz1lan insanlann arasma Deniz klyrs1 ve ne-
hir yataklanmn 1ss1z yerlerinde belirirler ya da yrkmtllann arasmda, eski ku-
yularda, tuvalet ve ocaklarda Araplar bu tiir yerlere gittiklerinde, on-
Ian klzd1rmamak i<;in cinlerden izin isteyebilirler. iyi ve kotii cinler vard1r ve
diinyadaki insanlarda oldugu gibi, din ve mezheptendirler. iyi cin-
lere, genellikle, peri denir, Fars<;a'dan gelen ve dininde kullamlan bir
sozciiktiir. Cinlerin tiimii Siileyman ya da Solomon admda bir dizi hiikumdar-
ca yonetiliyordu. Bunlardan sonuncusu Tevrat'm Suleyman'1 olarak belirlen-
Gulyabani denilen yaratlklar da cinlerle Mezarhk-
larda goriiliir ve cesetlere dadamrlar. Cogunlukla, ve yoldan ge<;en-
lerin yolunu kestikleri ve erkekleri kendileriyle girmeye zorlad1klan ile-
ri suriiliir. Diger cinler de, hazen, insanlan rahats1z eder (Batl folklorundan
bildigimiz incubi ve succubi' den daha sonra soz edecegiz). Bir insanla ve cin-
in <;ocuk olabilecegi bile
Cinler, insanlarda olmayan baz1 belirli gii<;lere sahiptir. H1zla bir yerden bir
yere u<;arlar. Kolayhkla goriinmez olurlar ve aym zamanda, farkh hayvanlar,
bitkiler, bulut ve duman gibi goriinebilirler. Ote yandan, nasll yapllacag1m hi-
len tarafmdan denetim altma ahnabilirler, ancak kimse onlan, tiimiiy-
le boyun egdikleri Suleyman kadar denetim altma alamamJ1?tlr. Cinler birey-
sel ya da grup olarak c,:ogunlukla bir yiiziigun sahibinin kolesi olmak zorun-
dad1rlar. Siileyman'm, y1kamrken en sevdigi cariyesi Amine'ye emanet ettigi,
bu tiir c,:ok gii<;lii bir yiiziigii vard1. Bir gun, ya da cin alan Sakhar, 8u-
leyman'm gorunumune girdi ve yiiziigii ele ge<;irdi. Suleyman gorevden ahn-
d1 ve yerine Sakhar ge<;ti. Ancak, klrk gun sonra Sakhar ka<;t1 ve yiiziigu de-
nize a ttl. Yiiziigii bir bahk yuttu, ancak bahk yakalamp Siileyman' a sunuldu
ve boylelikle yiiziige yeniden sahip oldu. Bilinen bir ornek de, Aladdin
ve lambas1d1r. Digeri kadar gii<;lii olmasa da, benzer ozellikleri
alan bir yiizuk aym oykude ge<;er. Bir yiizuk nedeniyle cinlerin denetim altl-
na ahnmasma ornekler "Binbir Gece Masallan"nda da vard1r.
islam mitolojisinde onemli bir rol oynayan cinlerin denizin altm-
daki diyarlarda insana benzeyen varhklar vard1r. "Binbir Gece
Masallan "ndan, Pirim;ten $ehir adh oykiide yalnlZca Halife'ye getirilen esir
cinler degil, klzlan da sarayrna getirilir ve su dolu sar-
m<;lara Daha sonra yiiksek 1s1 nedeniyle oldukleri soylenir. Deniz-
de dogan Julnar'la ilgili oykiide, sualtmdaki diyar ve orada deniz
adamlan ve denizk1zlanna aynntllar verilir.
89
Biiyiiniin, Cadthgm ve Okiiltizmin Tarihi -
Ate!?te ve suda ya!?ayan yarat:J.klarm d11?mda, gokyuzu ve yerytizu ruhlan
vard1. GokyUzunde <;ogunlukla gore, Su-
leyman'm insanlar, cinler, riizgar, hayvanlar ve surungenler uzerinde
denetimi vard1. dilini bildigi soylenir. R. Guenon'a*
3
gore, bu bir sim-
geydi ve <;ok bilgili olmamn ayncahklanna i!?aret etmekteydi. dili me-
leklere ozgti bir dildi ve bu dil kralhkta, diinyamn kutsal kitaplarmm ya-
Zllml!? oldugu ozgun ritmik dille yans1t1hr. Bu, t1pkl diger sanatlar gibi, bir za-
manlar kutsal olan ancak zaman i<;inde
islami Biiyii
islam geleneginde ti<; tur buyuye rastlamr: 1- Da-
vah, sihirli sozcukler ve cin <;lkarmayt kapsar. Du-
alarda yalmzca Tannnm, iyi meleklerin ve iyi cin-
lerin ad1 ge<;erse yasald1r; 2- Sihir, kotii cinlerin
elindeki giice baghd1r; 3- Kihanah ya da faklhk.
Bunlardan ikincisi ve ti<;iinciisu
(""'

"

b
v
tA
I

Arap rakamlanyla, bebegin
dogumununu iqin
majik kare. (Gazali)
Arabistan 'da Simya ve Astroloji
Metal ve maddelerin sanatt
olan simya, "Kara Ulkenin
4
majik sanat1" anlamma gelen Arap<;a AI Kimiya
sozcugiinden Sozii edilen yer Kuzey M1Str' drr ve Nil deltasmm ko-
yu renk topragmdan otiirii boyle denilirken, <;ol kumunun ktzll renginden otU-
Hermes'in ZOmrOt Levhas1
rii Giiney M1s1r da Klzll Ulkeydi.
Simyanm ti<; uygulanma nedeni
vard1:
1- Filozof etkilenerek
altm ve diger degerli maddeleri
uretmek; 2- Ya$am iksiri'nin bu-
lunmast, <;ogunlukla s1v1 oldugu
ve i<;ildiginde tUm has-
tahklan tedavi edecegi ve bin;:ogu-
na gore, sonsuza dek oliimsiizliik
saglayacagma inamlmas1; 3- Yapay
yollarla vermek ve sonu<;ta,
bir kadmm katkls1 olmakstzm ya-
bir insanoglunun yaratllma-
Sl (daha sonra anlatllacak olan Pa-
racelsus ' un homunculus'u gibi).
Rene Guenon (1886-1951) : Ezoterik, okiilt ve mistik konularda .;:ok saytda yapttl bulunan Franstz
astlh Mtstrh ve yazar. Miisliiman olduktan sonra Abdul Vahid Yahya admt (Ed.n.l
90
- SOieyman ve Cini
Arap astrologlar.
Tum simyacllann bu arayu;lar i\=erisinde olmadtgt dogrudur, ancak bunlar er
ya da ge\= bir\=ogunun amac1 oldu.
Simya, bir yerde M1s1r yap1m1 olarak tammlanan, Ziimriit Levha'yla
Levhada s6zu ge\=en benzerlik de simyamn bir amac1d1r.
Bununla birlikte, M1s1rhlann metal ve degerli uzerinde bi-
liyoruz. ilk simyac1 yazarlann, tarih 6ncesi simyaya bilgeleri oldugun-
dan s6z ettikleri arasmda Buyuk Hermes (baztlanmn Hanok ya da
Enoch, bazllanmnsa Mizraim dedigi Nuh'un torunu) klasik yazar Diodorus
Siculus'un Mizraim'in
5
ogluyla Hermes Trismegistus; Mtsu
Krali\=esi isis; 6nceden s6z edilen bir M1s1r tann\=aSt; Fenikelilerin ytlan tann-
Sl Agathedaemon; F. Sherwood Taylor'm
6
Apollo'yla bir tann,
Pibechios; M1s1r Krali\=esi Kleopatra; efsanevi Persli bilgin Ostanes; Musevile-
rin peygamberi Musa
7
ve J;aylor'm
8
tarihte 6nemli rol oynadtgmt sand1g1 bir-
ka\= belirsiz Daha sonraki donemden, Yahudi k1z1 Mary'den s6z edilebi-
lir, \=linku darmtmada kullamlan ara\= olan imbigi tammlayan ilk ve bu
tamm1, Zosimus
9
tarafmdan is 300'de aktanld1. Araplar, buyuk ola-
sthkla Yahudi ve Persler gibi, MlSlr'dan aldtklan simya konusunda bilgiliydi.
Araplar daha sonra, ileride g6recegimiz Orta\=ag Avrupast'm etkile-
yen simya iizerine yazllanyla
Araplar astroloji bilgilerinin \=Ogunu Kaldelilerden Bu bilgileri, bu-
yuk olasthkla, aym kaynaktan aldtklan mitolojileri kadar
91
BOyOnOn, Cad11igm ve OkOitizmin Tarihi -
Araplarm bun;:lar Kaldelilerden tiiretildi ve dolayisiyla bizimkilere
benzer. Adlarmda birkat; kiit;iik farkhhk vard1r, ancak simgelendirmeler aym-
drr; brnegin, bir m1s1r kot;am, Terazi ticarette terazilerin kullammm1 be-
lirten Akrep yaralamaydt, Yay bir oktu vs.
Araplann t;ok giivendikleri Arap Ay evleri, aym noktada dave gok-
te aym konumlarda bulunsa da, adlan Hindularmkinden farkhdtr.
Halen kullamlmakta olan bireysel sabit ylldtzlann t;ogunun adlan Araplar-
dan gelir. Bugiin tum sabit ytld1zlar, ait olduklan burt;lann bniindeki Yunan
harfi (ya da Yunan alfabesi tiiketildikten sonra bir numarayla) ya da herhan-
gi bir katalogdaki numaralanyla belirtilse de, Bat1h astronomlar halen, baz1
durumlarda biraz uyarlama yaparak da olsa, birt;ok Arap adm1 kullamr. Bu
tiir majiyle doludur ve t;ogunlukla konu olan ytldtzlann sa-
hip oldugu ya da sahip olduguna inamlan bzelliklerini belirtir.
NOTLAR
1 Farkh kayttlarda cennet ve cehennemlerin say1s1
2 islam efsanelerine gore dunyayt c;:evreleyen c;:ember bic;:imindeki bir ulke.
3 "Le Voile d'Isis", 1930
4 E. A. Wallis Budge: "Amulets and Superstitions " (Ttlsunlar ve Batli inanc;:larl, Lond-
ra 1930.
5 F. Sherwood Taylor: "Alchemists " (Simyactlarl, Londra 1951.
6 a.g.e.
7 Kutsal Kitap'ta altm buzagt nasli yok ettiginden soz Musa'mn bir simyact ol-
dugu varsaytmmm dayanaklandtr.
8 a.g.e.
9 Taylor, a.g.e.
92
Pers Tarihi ve Efsaneleri
11
Kiiltii
Kutsal kultu ilk kez Perslerde goruldu ve her durumda majiyle yakmdan
baglantli1 ve romantizmde kullamlmaya devam etti. Kaldelilerin i6 8. ve
7. yuzylllarda Mezopotamya'y1 hukmettikleri ammsanacaktrr. Bu nedenle, bu-
gun iran denilen ulkede Kassitler, Elamlar ve Persler bulunmaktayd1. Kuzeye
dogru ve Hazar Denizi'nin guney klyllannm yakmlanna dek olan
Medler vard1. Med ulkesi, i6 820'de Asurlarm egemenliginden kurtulunca ba-
gtmstz bir devlet olarak Daha sonra Perslerle birle.'?tirildi. Pers
imparatorlugu, i6 525'teki en parlak doneminde Trakya'}'l ala-
rak Avrupa'ya, M1s1r ve Libya'y1 i<;ine alarak Afrika'ya yaylld1 ve bugunkii Af-
ganistan't ve Belucistan'1 i<;ine alarak Asya'ya kadar ula:;np Hindistan'm smtr-
lanna dayand1. Bu alanda bir yerde, ancak imparatorluk durumuna gel-
meden once, Mecusi dini ortaya pktl. Hindistan'da Vedik donemin
siyle aym doneme rastlar ve genel olarak Aryen (Ari) dillerini kullanan halk-
lar arasmdaki bir din ayrillg1 nedeniyle dogduguna inamhr.
Mecusilik I
Mecusi* dini genel olarak buyuk bilge, peygamber [eski Fars<;a Zarat-
hustra, Grek<;e Zoroaster] ile i6 600'lerin
yan tarihi bir olduguna ve onun donemlerde bu dinin kutsal kita-
bt Zend-Avesta'yt peygamberin kendisinin ya da izleyicileri tarafmdan yaztldt-
gma inanillr. Ancak dini daha onceden de vard1 ve bu konuda yazan ilk
Batill yazarlar, aym isimdeki baz1 ogretmenleri birbiriyle Ne olur-
sa olsun, bu dinin bugune dek surmesini saglayan son bir reformistti.
<;ogu anavatanlanm terk etmek zorunda kalan ve merkezi Bombay bolgesinde
olan daha kii<;iik bir topluluk kuran halen inand1g1 dindir.
dininin iiyeleri islami kaynaklanila yer alan Mecusf adt, rahiplikte
Pers klammn iiyelerini belirten "Latince "magus" sozciigOniin eski Farsya'daki (Ed.n.)
93
Buyunun, Cad111g1n ve Okultizmin Tarihi -
Bu dine dini ve Mecusf dini denilse de, bu son terim bazllannca
6ncesi kultler ic;in kullamhr. Maji [buyu, ingilizce "magic" ve Fran-
stzca "magie"] s6zcugu buradan gelmektedir. <:;::unku Mecusf din adamlanna
magi denilirdi.
Mitraizm
Mitra, Magi'ler arasmda ruhun yargtc;lanndan biriydi. Bununla birlikte, Veda-
lar'da birc;ok kez gec;en Mithra, Mitra ya da Mithras, 6megin Rig-Vedalar'da
ytlm aylanm y6neten oniki tanndan biri olarak amhr. Uygulamada ona tapm-
manm sona ermesiyle Brahminik panteonda gereksiz yer eder. Perslerde
gerc;ekte, "goksel yarattetst"' olarak amlan bir Bugun
iran'm resmf dini Sii Muslumanhk olsa da, bayragmda hala Mitra'nm simge-
leri clan aslan ve olmast ilginc;tir. Bununla birlikte, iran' da bile Mit-
ra'nm 6nemi Bir zamanlar yedi amesha spenta ["yardtmsever
6lumsuzler"] ya da kutsal uc;lUden
biri olarak g6ruldugune kamt-
lar vardtr. i6 521 'de tahta c;tkan Bi-
rinci Darius mezar Mazda ve
Mitra' nm simgelerini ac;tkc;a ko-
numa ve pu uygulama ar-
dtllannca da surduruldu.
1
iskender,
iran't fethettiginde Mitra kultu, im-
paratorlugunda c;apta yaytldt.
Ozellikle Kapadokya'da ve Frigya' da
do ruga
2
Ancak, oldukc;a yaytl-
ve Roma imparatorlugunun ilk
ytizythmn ilk yansmda, Htristiyan
misyonerler Mitra kultunun g6revli-
leriyle i6 2. yuzytlda
Mitraizm, Roma imparatorlugunda c;unku Roma Ordusu arasmda
c;ok yaygmd1 ve g6revlere g6nderilen askerler bu kultU yaydt. Hatta Britan-
ya'ya bile yaytldtgmt, birkac; Mitra tapmagmm kalmtllanmn bulunmasmdan
biliyoruz. Roma imparatorlugu'nun ettigi tum topraklarda bu tapmaklar-
dan vardtr. Bu tapmaklarda geleneksel bir figtirle stkc;a Bu, Frig-
yahlann giysileri ic;erisinde ve daha sonra 6zgurlugun simgesi clan unlu Frig-
ya migferini gene; bir adam bic;imindeki Mitra' d1r. Sol ayagty-
la yere c;6kmesini saglayarak ustune oturdugu boganm gogsune btc;ak sapla-
maktadtr. Hayvan yere ancak yukan Yaradan
akan kam bir kopek yalamaktadtr, bir ytlan ve bir akrep ayagma dogru ilerle-
mektedir. Bazen figurlere de rastlamr ve kanla topraktan
bitkiler c;tkar. Bu sahne genellikle bir magarada c;izilidir. Bunun bir tur adagm
94
Kultu
yerine ge<;:tigine ili1?kin <;:ok az ku1?ku vard1r ve hoylelikle kotii gii<;:ler denetim
altma ahmr, topragm verimi ve insanoglunun refah1 saglanrr. Avrupa' daki
Mitra tapmaklan dogu yoniindeki sunaklanyla dikdortgen hi<;:imindedir. Tapl-
naga hirka<;: hasamakla girilehilmesi i<;:in her hirinin 6niinde al<;:ak hir giri1? ya
da dehliz, giri1?in her iki yanmda da hir insan figiirii hulunurdu. Bir yanmda-
ki figiir hir me1?aleyi yukan dogru, digeri a1?ag1 dogru tutard1. Sunagm iizerin-
de sol yamnda Giine1?. sag yanmda ise Ay hulunan Mitra'nm hir figiirii vard1.
Bazen elinin yamnda yedi ylld1Z hulunur, hazen hir me1?ale tutar, hazen de,
tlpkl incil'in Vahiy h6liimiinde
3
sozii edilen yedi ylld1z1 tutan ve giine1? gihi
parlayan insanoglu figiiriinde oldugu gihi, agzmdan yanan hir klh<;: <;:1kar.
NOTLAR
1 G. J. Bettany' den almt1 yapan Rawlinson: "The World 's Religion" (Diinya Dinleril ,
Londra, New York ve Melbourne 1800. -
2 is a' nm dogumundan sonraki dort yiizytl boyunca, Kii<;iik Asya' daki birka<; kral
Mithridates (Mitra'nm armagam) adm1 ald1. En iinliileri Romahlara kar1;>1 <;tkan
Pontus ' dan 7. Mithridates' idir (iO 131-63). Hekimi Damocrates tarafmdan haztr-
lanan yetmi1;>iki bile:;;en ic;:eren bir panzehiri ic;:tigi i<;in zehirlenilemedigi ya da has-
tahk Bu nedenle, Mithridate (panzehiril terimi her-
hangi bir kapsamh iyile:;;tirici kan:;;tm anlamma da gelir.
3 Yuhanna'mn Vahyi, 1/16.
Frans!Zca'da 'kendi kendini zehirleme' ya da 'vticudu zehire anlamma gelen 'se mithrida-
tiser' fiili bu hiikiimdann admdan (Ed.n.)
95
Tapmak jbadeti
12
Kabala
Her din gibi, Y ahudilerin de kutsal sanatlan vard1; ornegi.n, onlar-
da da rahiplik vard1 ve ayinleri daha az Ancak, <;ogu toplumdan
farkh olarak merkezi bir kiiltleri vard1, <;iinkii daha once soz edilen ayini yal-
mzca, bir tek ibadet yerinde Bu, onceden gordiigumiiz
gibi, bir tapmak ve daha sonra tarihin evreleri nedeniyle,
ii<; kez dikilen ve ii<; kez y1klian Kudiis'te sabit bir tapmakt1. Bu, ayinlerin ilk
zamanlarda yaplid1g1 bay1rlan ya da aga<; altlan
1
gibi daha kii<;iik ibadet yer-
lerini ge<;ersiz kllmaz.
Diger biiyiik dinler gibi Yahudiler de tiirlii ruhlara inamyordu ki, bunlar-
dan bazlian meleklerdi. Tevrat'm kutsal adamlan kotii biiyiiciilerle kar-
gelmek zorundayd1. Musa ve Harun firavunun biiyiiciileriyle, Harun'un
asasmm yuana ve rakiplerinin ortaya pkard1gt yllanlan yuttugu
bulunmak zorunda kald1. Tannnm emriyle mucizevi bir yon-
temle M1S1rhlann on tane bela sald1. (Elijah) Baal rahipleriyle ba-
olaganiistii bir bi<;imde bir adag1 verirken, onlar bunu ba-
Balaam dogrulan mucizesi
tirilir ve kendi de Yakup'tan bir yild1z ve israil' den bir asa <;1kacagma soyle-
yerek isa'nm gelecegini bildirir. Saul'un istegi iizerine Endor cad1smm Samu-
el'in ruhunu kald1rmas1 Tevrat'ta ge<;en olan majinin bir ornegidir. Son
olarak, en onemli yorumculann tiirlii bi<;imlerde yorumlad1g1 Jos-
hua'mn, oldugu yerde kalmasm1 saglamas1d1r.
On emrin ilki, putperestligi yasaklar. Yahudiler ve Miisliimanlar buna oy-
lesine gii<;lii bir bi<;imde ki, ozellikle Miisliimaruar arasmda heykel-
lerin yap1mm1 yasaklayan gii<;lii bir kural ortaya Ancak Tannya iba-
det ederken Yahudilerin bazen heykelleri kulland1klanm biliyoruz; ornegin,
Ahid Sand1g1'mn iizerinde oldugu varsayllan "kefaret ortiisii'niin" her iki ya-
mnda iki kerubim, Tannnm oturduguna inamlan ve sabit tapmagm
ve Siileyman Tapmagmm her yerine yontulan melekler
3
gibi. Ancak,
97
Buyunun, Cadtltgtn ve Okultizmin Tarihi -
Ahid Sandtgt ve Kerubim melekleri.
Gizli Bilgi
bu tur heykellere baklhr-
dl. Tannnm emriyle Musa'mn
canland1rd1gl, ylianlann 1S1rd1g1 is-
raillileri pirinyten yllan
daha sonra putperestlik amayh
kullamld1g1 iyin yok
4
ib-
rani ev tapmaklan'run (tera.phim)
ilk kez, ibrahim'in babas1 Terah'a
'ait oldugu soylendi ve daha sonra
birer orakl gibi s1k
s1k ziyaret edildi.
5
0 zamanlarda,
heykellerin gelecegi soylemekle
ba1;iland1gma
kin yok az vard1r.
6
Tevrat 'm
biryok yerinde ipuylanyla belirti-
len olumsuz uygulamalann,
putperestlik gunahmm, geryekte:
kara buyiiyle oldugunu be-
lirtmeye gerek yok.
Yahudiler, inanylannm d11;ia ay1k ya da egzoterik ozellikleriyle iysel, okult ya
da ezoterik yonlerini, hatta bilginin aJ1rm11;itlrlar: 1- Tevrat ' ta ve
ozellikle tum Yahudilerin ogrenmesi gereken Musa'yla ilk
kitapta belirtilen yasalar; 2- Tum rahipler ve egitimli hahamlarca okunulan .
Talmud; 3- Yalmzca yiiksek egitimli inisiyelere aktanlan ve donemde
yalruzca bir bolumii yazllm11? gizli bilgi Kabala. Talmud'a ek olarak, iS 2. yiiz-
ylldan, 13. yuzy1la dek Yahudilerin teoloji tart11;imalanru surdiiren Midras-
him 'den de (Tevrat'm Arami dilinde tefsiril soz edebiliriz.
Ancak Kabala, Yahudi okiilt bilgisinin biiyiik bir emanetidir ve Ortayag'da
Yahudi, H1ristiyan ve Miisluman teolog ve majisyenler iizerinde oldukya biiyiik
etkisi Giiniimiize degin "gizli bilgi okullan"nda halen ogreti-
lir ve yiiceltilir. Kabala, kusursuz bir sembolizm, melekler bilimi, demonoloji ve
maji sistemidir. Reenkarnasyon ve Mesih ogretilerini ve ozellikle Mesih-
dikkate alrnarak, c;:ok az Yahudi'nin Huistiyan oldugu bir Hl-
ristiyanlann Kabala'mn tiimiiyle H1ristiyan teolojisini ic;:erdigini ileri siirmeleri,
Yahudiler arasmda sert neden Aynca, baz1 Yahudi felse-
fecilerin Kabala'Yl, reddettikleri ve varsaynnlarrn1 sorgulad1klarm1 belirt-
mek gerek. Bunlann arasrnda, "Guide to the Perplexed" Rehbe-
Bu konulara bilgi E. S. Yudelove'm 'Tao ve Hayat Agact' kitabmdan edinilebilir. Dhar-
ma Yaymlan, 2001. (Ed. n.)
98
ri) adh yap1t1, son do-
nemlerde birka<; kez ye-
niden bas1lan Moses
Maimonides (iS 1139-
1205) ve biiyiik Yahudi
tarih<;i H. Graetz (1817-
91) bulunmaktad1r.
Kabala yaz1h olma-
yan bir gelenektir ve
yalmzca engin bir Y a-
hudi bilgini olan degil,
aym zamanda okiilt
- Kabala
sembolizm
sahip birinden ogrenil-
melidir. Bu, ozellikle
Musa'nm, firavunun onOnde asasm1 y1lana donO:;;tOrmesi.
kabalac1 benzerlikler yasas1 i<;in ge<;erlidir. Kabalac1lar, Tevrat'taki her sozcii-
giin, her harfin ve her noktanm bir anlam1 olduguna inamr ve boylelikle me-
tin Egitimli bir kabalac1, bir keresinde, elinizdeki kitabm yaza-
nna, egitimli bir haham oldugunu sand1g1 isa' dan almt1y1 "Gok
ve yer ge<;ip gitmeden, her vaki oluncaya kadar, en kii<;iik bir
harf veya bir nokta bile yok olmayacakt1r. "
7
Kabalacllar sozciiklerle ciimleler,
harflerle sayllar ve diger harfler arasmda bi:r<;ok benzerlik olduguna inamrlar.
Kabalac1 Yap1tlar
Kabala, ibrahim'e ya da baz1lanmn soyledigine gore, Adem'e kadar uzanan
kutsal bir gelenektir. .,Kesinlikle,yazlh sistem degildir. Bununla birlikte, za-
man i<;erisinde tiimiiyle ya da bir boliimiiniin yazllmas1 ka<;1mlmaz
Sistemin tiimiiyle en a<;1k ve en k1sa sunumu Seier Yelzirah 'tlr. Olduk<;a ge-
mitsel sembolizm yoniinden zengin olan ve en uzun sunum Seier ha Zo-
har'dlr. Bu iki kitabm, hatta ilkinin tek bilinmesi okuyucuya Kabala'ya
iyi bir fikir verecektir. Diger eserler, ya bu kitaplar iizerine yorumlar-
dlr ya da kabalacilik ile konular arasmda baglantilar kurar.
Sefer Yetzirah, ibranice Yazarmm 1. yiizylldan bir haham 'olan
Akiba ya da Akkiba ben Joseph oldugu samhr. ilk kez Paris'te 1552'de William
Postel'in Latince'ye <;evirisiyle yaJimlandl ve ibranice olan ozgiin yap1t yalmz-
ca on y1l soma, Mantua'da 1562'de yayrmland1. Ardmdan bir<;ok baskls1 yayrm-
landl ve ingilizce'ye olmak iizere, <;ok say1da dile de <;evrildi. Aki-
ba, Filistin'de bir <;oband1, ancak egitim ilk Kabala okulunu
tur ve is 138'de oldiigiinde 24 bin oldugu soylenir. Yerine, is 160'a dek
en iinlii kabalistlerden biri olan, "Musa 'nm laVJlClim" lakaph, kendisi de
<;ok parlak ve iinlii bir ogretmen olan ogrencisi Simon ben Y ochai ge<;ti. Ancak,
99
BOyOnOn, Cad1hgm ve Okiiltizmin Tarihi -
Sefirotlar.
sonuna dogru Pagan Roma gii-
cii tarafmdan baskl goriip, bir magaraya Sl-
gmdlgt ve sonunda Romahlar tarafmdan
olduruldugu soylenir.
Sefer Yetzirah "The Book of Formati-
on "m Kitab1l Akiba tarafmdan
bir sistem durumuna getirildigine
az vardrr ve gen;ekten es-
kidir. Eser olc;iide yogun ve yal-:-
mzca birka<; sayfadan Yine de,
bir esere oranla, evrenin kabalac1
oziinii en c;ok ic;eren eserdir.
"The Alphabet" (Alfabe) admda bir
eser de Akiba'yla ic;erisinde
yer alan mektuplar birbiriyle
langtctmn onuru iizerine
Onbirinci yiizytlda Avicebron olarak
bilinen, ispanyol Yahudi Ibn Gebirol, bir
felsefeci olarak iin kazanrr. Kabalanm bil-
gili bir ogrencisidir ve konuyla ola-
rak "The Fount2in of Life and the Crown
of the Kingdom "1 (Y ve
Kralhgm Tact) yazd1. 1070'de oldii. Bu ta-
rihte, Daniel ve Hezekiel'in ongoriileri
kabalac1 ac;1s1yla
Onikinci yiizytlda ispanya'nm kuzeydogusunun en noktasmda, kabala-
Cl Gerona Okulu, "Kor Isaac" olarak tanman iinlii bir haham tarafmdan ku-
ruldu ve 1190 ile 1210 arasmda Reenkarnasyonu kabalistik ogre-
tinin mihenk biri yaph ve Sefirot'u aynnttlanyla yorumlad1. Ha-
ham Ezra ve Azariel'i egitti. Azariel 1200 ytlmda "Commentary on
the Ten Sephiroth "u (On Sefirot Dzerine Yorumlar) yazd1. Haham Azariel'in
ardili Nachmanides (d. 1195) oldu. Yorumlamamn iic; yontemine ese-
riyle iinlendi: 1- Harflerin yerine sozciikler kullanmak ya da tam tersi (Nota-
riqon); 2- Harflerin yerine saytlar kullanmak ve aym saytsal degerdeki sozciik-
leri (Gematria); 3- Harflerin yerine harfler koymak ( Te-
murah). Nachmanides'in ard11lan, bu okulun kapanmasma neden olan Ha-
ham Isaac Nasir ve Haham Jacob ben Sheshet oldu. Ancak, ispanya'da bir-
kac; Kabala Okulu daha buna bir ornekti. Ornegin, iilkenin kuzeyinde, Haham
Abulafia (1240-1292) tarafmdan yonetilen Segovia Okulu vard1. Mesih devri-
nin 1290 ytlmda bildirdigi
8
soylenir.
100
Cok uzakta degil, Madrid'in ku-
.zeydogusunda, Guadalajara' da, yak-
1290 yilinda kabala kitaplann en
onemlisi olan, Guadalajara Okulu'-
nun lideri Haham Moses ben Leon' un
kaleme ald1g1, onceden soz edilen Zo-
har'm en iinlii okul bulunu-
yordu. Arami dilinde
Bu eseri Moses ben Leon' un yaz-
digl artxk kesin olsa da U<;:indeki ka-
mtlar en azmdan baz1 boliimlerin 13.
yiizyllda yazlldtgm1 gosterir) , <;:ogu
boh.imiiniin de onceden yazlld1g1 ay-
m ol<;:iide kesindir. Regardie/ Camb-
ridge Universitesi'nde Hahamhk Bo-
lumunde okuyan S. M. Schiller-Szi-
- Kabala
ic; ic;e on halkaya On Sefirot.
(Yetzirah kitab1, Mantua, 1562)
nessy'den Zohar'm etkisinin <;:ogunun doneme kadar uzand1gm1"
aktanr. Bunun tarihindS 70-200 olarak belirledik.
Zohar <;:ok bir kitaptlr. ilk kez 1558'de Mantua' da ibranice, klsa su-
re sonra 1560'da Cremona'da ve daha sonra 1623' de Lublin'de baslldt. Bir
sonraki yiizyllda ibranice yeni baskllar yay1mland1. Baron Knorr von Rosen-
roth tarafmdan 1684'te Kabbala Denudata ba:;;hg1 altmdaki yorumuyla, bir bo-
himii Latince'ye <;:evrildi. Sonradan baz1 Avrupa dillerinde <;:evirileri de
ortaya <;:lktL
10
Zohar sozciigii "gorkemli" demektir. Sefer-ha-Zohar, "jhti$amm Kitab1 "
anlamma gelir. Bu, eserin bugunkii bi<;:iminde de i<;:inde ekler olan ana bolu-
munun ba:;;hg1d1r.
Sonraki Kabalac1lar
Moses ben Leon 1305'te oldu. Ardlllan, okul olan Menahem di Recan-
ti (o. 1350), Isaac Loria ya da Luria (o. 1572) ve Chajim <Hayyam) Vital (6.
1620) oldu. Loria' mn bir sihirbaz ya da majisyen oldugu ve. Peygamber
ya' dan etkilendigi soylenir. 1534' de Kudus'te dogdu ve 1572' de Kuzey Filis-
tin'de Safed'te oldu. Alman Yahudi bir aileden geliyordu, Kudiis'te ve Kahi-
re' de egitim gordu. Yirmiiki Mtsrr'da inzivaya <;:ekildi, ancak 1569'da
Filistin' e dondu. Munzevi bir surdurdu ve mucizeler yaratmada niyetin
onemi uzerine verdigi soylevlerle bilinir. Bu, Orta<;:ag majisyenlerine ge<;:en bir
anafikirdir ve <;:ogu miinzevi, uygulamalarm, oru<;: tutmanm, baz1 ka-
(mischnic): Mishna ya da Mischna olarak bilinen, Tevrat'a ve gelenekleri kap-
sayan i:izet veya koleksiyonun ait oldugu di:inem. (Ed. n.)
101
BOyOnOn, Cad1ligm ve OkOitizmin Tarihi -
1'.<W,1.;.J....., .. -.,_
.......

.......
'
.

Tann'mn Adlan'nm Kabalac1 i:;;aretleri.
(Francis Barrett, "The Magus", 1801)
102
.Bit- 'f.,f..ta.

5i1i i I[" 1t o ll
M
tz1l 1li :111 C' :1
i;l!H1 1i' )J J l
jlli11JJNMi PICJ }If) j) iHI::Ji
':Jl nr :'"1 !:l 1;"11J i1
!:) i I !ll' l , ) li;'1, I '':J ) ,
IY, i l.JN VI V l t
\Q ?'r::JnT,n <o ,tl 1 ni"
l J i' 10 t t. l ' n I 1, '0
I01JN[tli :.._0:111ft:' y I
""1'1 ':l ' n :-1 'It ., , :"1, 1 :::1 '::l t
I '::lS yrE J!l:l:il1il.: 11, 1 "'1...
1 , J n , P o i Y l .., rrm a .r
t:l ' , I!D I '..,-, J J 1.
n!1)'DJ o nnrT711J:JM ,i'o
lf.JNMW11il:CV lin NJ1,1rnlv
11!:1 11. 11' :> 1 J 'M !l
:-!.!)lr "J[Y
,, p- , , l:ll'l tDj')
Tn :11 ; IJitl. Jl 11 .,
':! JO"':>'I:JIO .Jn l '?JIO
1'1 n , 'i: n N o l !l";, nln
g[;IL,' lli11l N
iyi ve k6t0 ruhlann adlannm
g6sterildigi Kabalac1 tablolar.
(Francis Barrett, "The Magus", 1801)
Kabalac1 elyazmalannda
bulunan majik harf <;:emberleri.
(British Museum,
Dogu b610m0, No: 4596)
- Kabala
<;:mmanm, niyetlerini yaptlklan i:;; uzerin-
de yogunla:;;ttrmaya yardun ettigini du-
:;;unmu:;;tur. Reenkarnasyon ogretisinin
kabalac1 sunumu alan "Rashith ha Gal-
galim " (Dongulerin Kaynag1) Luria 'yla
ili:;;kilendirilmi:;;tir, ancak c;:ok az yazili
eseri vardtr ve ana ili:;;kin tum bilgilere
6grencisi Vital aracilig1yla ula:;;llmt:;;tlr.
Vital 1534'te Safed' de dogdu ve
1620'de $am' da oldu. Bir sure Kudus 'te
hahamhk yapt1, ancak gen<;: ya:;;ta Sam' a
yerle:;;ip, bir siireligine Mesih'in dunyaya
erken oldugunu savundu; ancak
bu konuya ili:;;kin soylevlerine son ver-
mesi i<;:in yetkili hahamlardan baskl gor-
du. Daha sonra, Lurian Sisteminin daha
az bilinen konularma ilgi duydu ve okul-
tizmi derinlemesine inceledi. Altl bo-
liimden olu:;;an geni:;; bir eser alan "Otz
GviLLiLMVS PasTI.LLVS ha Chiim" (Ya:;;am Agact) yazd1. Eser bir
akrabas1 tarafmdan <;:ahndt, <;:ogaltlldt ve
yazarm izni, hatta haberi olmakst-
zm dagttlldt. Filistin'deki Yahudiler tara-
fmdan uzunca bir sure ic;:in ahkonuldu. Sonrasmda, 1772'de Avrupa'ya geti-
rildi ve klsa sure sonra Polonya, Zolkiew'de yaytmlandt.
Guilliam Postel.
(Grillot de Givry koleksiyonu, 1635)
Orta<;:ag Avrupast'nda, daha once de gordiigumuz gibi, bir<;:ok H1ristiyan
Kabala ogrencisi vard1. Aralanndan en unluleri Cornelius Agrippa (1486-
1536), Guilliam Postel (151 0-1581) ve daha sonraki bir boliimde yeniden kar-
Athanasius Kircher' dt (1602-1680). Bir<;:ok oldu.
Esseniler ve Therapeutae 'ler
Bunlar, isa zamamnda var alan iki din tarikattydt, Esseniler Filistin' de, The-
rapeutae'ler M1s1r' dayd1. Essenilere ili:;;kin bilgiler Philo ve aralarmda tic;: ytl
ya:;;ayan Josephus tarafmdan aktanhr. Anla:;;llan, Pythagoras'mkine benzer bir
felsefeleri vard1, ancak reenkarnasyona inamp inanmadtklan kesin degildir.
Vejateryenlerdi ve asla hayvan kurban etmez, sanat ve tanmla ugra:;;1r, ticaret
yapmaz, genellikle hi<; degerli ki:;;isel ve koleleri olmazd1. Aralannda
ev sahibi alan da alan da vardt ve tarikat sistemlerinde ho:;;goru yoktu.
Kat1 ayinleri vard1 ve dinsel tatil gunune stkl stklya uyarlard1. Beyaz giysiler
giyer, stk stk abdest ahr, ancak asla yagla kutsanmazlard1.
103
BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
Essenilerden farkh olarak, erken donem Mtsu'da Yahudi monas-
tik bir topluluk olan Therapeutae'ler zamanlannm c;ogunu nieditasyonla gec;i-
rerek miinzevi bir siirerdi. Uzun siireli ve stk stk oruc; tutarlardt. Bazen
ibadet etmek ic;in biraraya gelirlerdi. Philo ve Eusebius bu toplulukla ilgili yaz-
Eusebius onlann Hlristiyan olduklanm savunur.
NOTLAR
1 A. W. Oxford: "Anciet Judaism in Religious Systems of the World" (Diinyamn Din-
sel Sistemlerinde Kadim Musevilik) Londra 1905.
2 25/22 ve sonraki birt;:ok kaynak.
3 III. Klrallar (=I. Ktrallar, Kral James versiyonu), 6/29.
4 Sayllar, 11/8, 9.
5 IV. Ktrallar (=II. Ktrallar, Kral James versiyonu), 18/4.
6 Zekeriya, 10/2.
7 Kral James versiyonu: Matta, 5/18.
8 I. Regardie: "A Garden of Promegranates, an outline of the Qabalah " (Nar Bah<;e-
si, bir Kabala taslagt), Londra 1932'de Abulafia'mn Papa'yt Musevi yapmak ama-
ctyla Roma'ya gittigini yazar.
9 a.g.e.
10 H. Sperling ve M. Simon'm t;:evirdigi en giizel ingilizce <;evirisi ciltten
1931-1934.
104
Gnostik Reddedi$
13
Gnosis
Hrristiyan yonetiminin en erken zamanlannda, hepsi de bilgiyi inancm usttin-
de tutan, mezhepten filozoflar ortaya Cogu, ve hayu
mekten bilgiyle ogretisini savunuyordu. Onlara
gnostikler, ogretilerine de gnostisizm denildi.
Gnostikler, bilginin tisttin oldugunu savunarak bilgiyi ya da gno-
sis'i, ya da pistis 'ten aytrduar. Genel olarak, maddenin kotti olduguna
inamrlard1 ve dunyanm ttimtiyle Tann tarafmdan degil, alt degerde bir tann,
demiurge, hatta kotii bir varhk tarafmdan yaratlld1gma inamrlar. isa, genel
olarak, bir Tanny1 simgeler, ancak isa'y1 tiimtiyle tannsal ol-
mayan bir kurtanc1 olarak gortirler. Ogrettikleri aeon 1ar denilen ttir-
lti mitolojik figurlerle bir dizi basamaklar olarak ortaya
isa, genel olarak bunlardan biri sayu1rd1. Aeonlann toplam1 ta-
mamlandigmda pleroma olarak adlandmhrd1. Bunun gnostisizmin 6g-
retileri gosterir.
Birbiriyle az ortak yonti alan gnostisizmin sayiSIZ Hiristiyan-
hk ilk iki ytizyllmda ortaya Daha sonra, aklmla-
n yuzyll boyunca da ve hatta
zamanda, bir boltimi.i olarak yeniden ilgi gormek i.izere,
unutuldu.
Simon Magus (Majisyen Simon) gnostisizmin babas1 olarak gortili.ir, ancak
bu yalmzca gnostik hareketin bir lideri anlammdad1r.
onemli biri olarak degerlendirilen, majik uygulamalanyla insanlan btiytileyen
Samariye' nin sihirbaz1 olarak Incil ' de
1
admdan soz edilir. Vaftiz an-
cak havarileri vaftiz ederken gt>rdtikten sonra, para 6nererek on-
lardan aym yapma gi.ici.ini.in kendisine verilmesini Bunun uze-
rine, vaftiz etme gi.ictinti satm almaya Peter tarafmdan azarland1
ve bundan boyle, rahiplik elde etmek amac1yla para 6nerilmesine si-
mony (mukaddesat ticareti) denildi.
105
BOyOnOn, Cad11igm ve OkOitizmin Tarihi -
incil'de, Simon Magus'un Peter'e af dileyerek yamt verdigi ve Peter' den
kendisi adma dua etmesini istedigi anlatlhr. Ancak, efsanelerde, mutlak gti<;
sahibi oldugunu soyleyerek kendini oven Neron onunde, Roma' daki havarile-
re meydan okudugu anlatJ.hr. Soz edilen bu son olay H1ristiyanhgm kurucula-
nndan .birka<; tarafmdan ve isa'mn gage
taklit edercesine havaya yukseldi, ancak havariler bunu onledi ve
yere ayagm1 ciddi bi<;imde yaralad1. Daha sonra, diri diri gomulerek
bir yoga mucizesi bildirildi. Onu izleyenlere, u<;uncu gun me-
zardan <;:1kacagm1 soyledi ki bu, sozcugun tam anlam1yla, yine isa'y1 taklit et-
. me <;abas1 gibi gorunuyor. onu dikkatle gomdu, ancak oykuyu an-
latan Aziz Hippolytus, hala yeniden dirilmesini beklediklerini Bu
nedenle, alum nedenine soy len tiler turludur.
Pseudo-Clementines olarak bilinen Ramah Aziz Clement'le
iki eserden, Simon Magus'a ili1;>kin <;ok i;)ey ogreniyoruz. Bu eserlerde Vaftizci
Yahya'yla baglant1s1 kurulmui;)tur. isa gunei;)i simgeler ve bur<;lar ku1;>agmm
oniki simgesiyle oniki havarisi vard1. Vaftizci Yahya, Ay'1 sim-
geler ve Ay'm gokteki devrini tamamlad1g1 sure olan otuz gunle
len otuz havarisi vard1r. Bu havariler turlu aeon larla Ay'm
runumlerinin otuz tam gun olmad1g1 ger<;egine bagh olarak, bu havarilerden
biri kadmd1. Bu eserlerden birinde ona Helen, digerinde ise, Ay'm ba1;>ka bir
ad1 olan Luna denir. Hat1rlanacakt1r ki, Vaftizci Yahya'y1 zamans1z bir alum
yakalad1. Oldugunde yerine Dositheus ge<;ti, ancak Simon majik yontemlerle
Dositheus'un yerini ald1 ve sonra Luna'ya oldu. Origen/ otuz
birlikte Dositheus ve Simon' dan soz eder.
ilk din yazarlan, genel olarak Helen'in, Simon'un majik sisteminde buyuk
rol oynad1gma inamr. Simon Tanrmm giicii 'nu simgelerken, Helen de Dogru-
luk ruhu 'nu simgeliyordu ve Tannsalligm bir tur yans1mas1 oldugu samhrd1.
Aziz Justin Martyr, bize Helen'in aslmda Yunanh bir oldugunu say-
ler. Aziz Epiphanius, Simon'1 majik sanatmda meni ve regl kamm kullanmak-
la su<;lar.
3
Vaftiz ederken suyun uzerinde ate1;> gorulmesini saglamas1, izdei;>le-
rinin Ortodokslannkinden ustun bir vaftiz bi<;imi olduguna inanmalanna ne-
den oldugu soylenir. Aziz Hippolytus,
4
Simon Magus'la ilgili daha <;ok i;)ey an-
latlr. iblislerin yard1mtyla baz1 etkilere neden oldugunu sayler. Evrenin yara-
da kendine gore a<;1klar. Simon' a gore, ate her ozudur, bundan
oti.iru Tann, Musa'mn anlatt1g1 gibi, yanan benzer. Bunda et-
kisi olabilir. Bu alt1 <;ift aeon, kok ya da gu<; yayil1r. Her <;ift bir er-
kek ve bir kadm ic;:erir, erkek e:?ini korur ve ona bakar. ilk c;:ift, bir anlamda
gok ve yeryuzu olan Alai ve Zeka 'd1r. ikincisi, Cunei;) ve Ay'la
Ses ve Ad'd1r. Uc;:uncusu hava ve su olan Mant1k ve Diiiince'dir. Bu alt1 kok,
Evrenin alt1 stmrstz gucunu ic;:erir, ancak potansiyel olarak varolurlar, etkin
Martyr: Sehit ya da inancmdan otOrO kurban anlammda dinsel terim. (Ed. n.l
106
- Gnosis
degillerdir. Hippolytus, aym zamanda, Simon Magus'un, sihir ve iksirleri
kulland1gmi, insanlann riiya gormelerini ve aralannda Simon ve Helen' in de
bulundugu resimleri kutsal saymalan i<;in iblisleri kandird1gm1 sayler.
Y1lana Tapmma
H1ristiyanhga kara majiyi katan ilk mezheplerden biri de Ferisiler ya da ytla-
na tapanlard1r. M1S1r ' da hayvanlar gibi , y1lamn da kutsal sayildigi go-
riiliir. MlSlr' da bir<;ok yerde canh y1lanlar beslenir ve onlara saygt gosterilirdi,
t1pk1 Yunanistan ve Roma'daki Asklepeion * tapmaklanndaki gibi. Ancak, MI-
str' da incil' den boliimler okundugunda, klasik yazarlar tarafmdan Eucrates
adh ilgin<; bir liderliginde, yilana tapanlardan baztlan H1ristiyan mesa-
jml yllan kiiltiiyle Diinyamn, Satiirn'iin diinyasal ruhundan
bir olmayan Ialdabaoth'm etkisiyle ve karanhk ile yasagm oziiyle yarattl-
olduguna inandilar. Adem ile Havva'y1, iyiligi ve Kotiiliigii Bilme Agaet'n-
dan (Bilgi AgaCI) yemeyi ikna eden yllan, genel tersine, isa ya da Bil-
gelik ve Cennetten kotii bir olay degil, bilin<;siz simrland1rmalardan
bilin<;li ozgiirliige olarak goriiliirdii.
Yilan kesinlikle bir<;ok toplumca bilgeligin simgesi olarak kabul edildi ve
bazen isa'nm ilk ornegi olarak belirir, tlpkl yilan tarafmdan 1smlan te-
davi etmesi i<;in Musa'nm <;6lde gibi. Ancak, Epiphanius'a go-
re, Ferisilerin bir adetleri vard1. Kutsal Rabbani ayininde kutsanacak ek-
megi once canh bir y1lanm <;evrelemesi saglamrd1, aym zamanda Yuhanna'mn
sozleri tekrarlamrd1: "Ve Musa'mn <;6lde ytlam yukan kaldtrd1g1 gibi, boylece
insanoglu'nun da yukan kaldmlmas1 gerektir." (Yuhanna, 3/14.)
iS 2. yiizyilm pagan filozofu Celsus,
5
Htristiyanhga saldud1. Yaz1smda HI-
ristiyanlann kullandtgl bir majik diyagramdan soz eder. Diyagramda yedi
diinyasal ruhun farkl1 hayvanlan simgeledigini belirtir: Aslan ke<;i gov-
deli ve ytlan kuyruklu canavar, boga, ejderha, kartal, ayt, kopek ve Bii-
yuk Htristiyan teolog ve kilise babas1 Origen, "Celsus'a Yamt"1 yazd1. Bu ese-
rinde diyagramt gordiigiinii yazar, majiyle baglantlh oldugunu kabul eder, an-
cak ger<;ek Htristiyanhkla bir ilgisi olmadtgtm, biiyiik olas1hkla giinahkar Peri-
siler' in iiriinii oldugunu sayler.
Tuhaf 6gretiler
Birinci yiizylida bir Samaria' h [Filistin]. Menander, gnostik bir mezhe-
bin lideridir. Irenaeus ve Eusebius onun Simon Magus ' m ard1h oldugunu say-
ler. Merkezi Antakya'dayd1. Ogretileri Simon'unkilere benzer. Evrenin ilk
Giicii'niin, bilinmez ve belki de bilinemez oldugunu, Diinyamn ise Ennoia ya
Asklepeion: Antik Yunan'da hekim-tann olarak kabul edilen Asklepios'a tapmak ya da
fa merkezi. En 6nemlisi Bergama'dadtr.
107
Buyunun, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
da Yuce melekler ya da aeon 1ann yarduruyla yaratlld1gm1 soyler.
Meandor, kendinin aeon 1ardan biri oldugunu ve ruhlan denetleyebildigini id-
dia eder. bu diinyada oliimsiizliigu ve sonsuz vaadinde bu-
lundugu soylenir 0
Birinci yiizJilm sonuna dogru Verinthus admda bir Yahudi, Tevrat'1 yo-
rumlamak bir gnostisizm bi<;:imi apklad1. iskenderiye'de egi-
tim Ogretileri, yine din yazarlarmm yazllannda gosterilen kaynak-
larla toparlamlabilir. Bu diinyamn yaratlctsmm yiice tann olmadtgmt,
yiiksek ruhsal konumundan Yahudilerin yasalannm daha alt
bir melek tarafmdan haztrlandtgtm savundu. Halen bazt teozofi
kullanllan, isa ile Mesih'i birbirinden ay1ran dine aykm
Buna gore, isa, Yusuf ile Meryem' in gayri ogluydu. Vaftiz edilirken,
ruh bi<;:imindeki aeon isa'mn bedenine girdi. Ardmdan isa, Yahudilerin yasa-
lanm bildiren melege c;:tktl, ancak ele ge<;:irildi ve gerildi. isa ya-
Mesih, isa'mn bedenini terk etti ve isa <;armtha gerilmek uzere
gotiiriiliirken cennete geri dondii. Bu daha dinsel yapt-
da olanlarla
ikinci yiizJilm Suriyeli Saturninus da bir gnostik mezhebin lide-
riydi. vejateryendi, dahas1 cinselligi niteleyerek evlenmez ve
<;:ocuk dogurmazlardt. Diinyayt Tann degil yedi melek yukandan
inen bir ongoriiye gore ancak yalmzca dort el iizerinde yiiriiyen bir
yaratlgt yaratmayt Daha sonra, Tann tamamlamak
uzere bir klVllctmt ve yaratlk iki ayagt iizerinde
tur. Yedi melekten biri Yahudilerin tannstydt. Kurtanct, insanlan bu melegin
giiciinden kurtarmak iizere gonderilmitir. Kurtanct asla insan bi<;:iminde de-
gildi ve yalmzca bir gortintiiydii. Saturninus'un kozmik plamm din yazarla-
rmdan ogreniyoruz. Bu hareketin bahca merkezi Antakya'ydt. Bu hareket
orada, 2. yiizJilm ilk yirmi ytlmda (yaklatk iS 100-120}.
Bir Yahudi olan Elxai ' nin, bir baka gnostik mezhebi kurdugu soylenir. is
10l' de Alkibiades, Apamea'den (Suriye} bu mistigin vahiy kitabtm
getirdi. Diger gnostik eserlerden farkh olarak, Musa'mn kitaplanm yiice say-
dt, ancak onlara simgesel bir anlam yiikledi. Boyu 160 km olan ve 24 km
uzunlukta ayak izi olan Tannmn oglu ve Ruhulkudiis' ii simgeleyen benzer ol-
c;:iilerdeki kadm iletiim sagladtgmt iddia etti. Hippolytus tammladtgt bu
simgeleri alaya aldtysa da, bunlar kabala sembolizmini belirtir. Bu mezhebin,
yeniden vaftiz edilme ve hasta yedi gun ic;:inde dort kez suya sokmak
gibi c;:eitli dindtl uygulamalan vardt.
iskenderiyeli Basilides, gnostik liderlerin en etkilisi olarak kabul edilir. Mt-
str, Kuzey Afrika' nm yerleri ve ispanya'da saylSlz vard1. Baz1 ar-
keolojik kahntllardan yola c;:tkarak Britanya'da da izlerine rastlamr. Menan-
108
- Gnosis
der'in ardth oldugu, onun da ardtlmm kendi oglu lsidorus oldugu soylenir.
Bununla birlikte, Matta ve Petrus'un Glaucus tarafmdan egi-
tildigi soylenir. Nasll olursa olsun, onun sistemi dinden fazlastyla aynhr. Uy-
gulamada ise, genelde oldugu gibi bazt resim ve melek ile ruh adlanmn kul-
lantldtgt majik bir efsundu. adaylan Maddesel,
zihinsel ve ruhsal. Miicevherlere yiice tannlarmm figiirleri yontulurdu ve iki
simgesel heykelleri vardt ki bunlardan biri, her nastlsa Basilides'in ardtlhgmt
olabilecegi Simon Magus kiiltiinii ammsattrdt.
Basilides'in sisteminde Yiice Varhga, Yunanca bir sozciik olan Abraksas de-
nirdi. ibranice'de oldugu gibi, Yunan alfabesinin harfleri sayllarla
. Abraksas admm harflerinin saytsal degerleri toplamrsa 365 saytst elde edilir.
Bu yalmzca bir ytlm gun saytst degil, Basilides gore aeon 1ann, .
cennetlerin, ruhlarm diizeninin ve insan bedenindeki kemiklerin saytstdtr.
6
Abraksas, miicevherlerin iizerinde, insan govdeli, insan kollu, horoz ve
bacak yerine ytlanlar olan bir bi<;imde betimlenir. K1rba<; ve kalkan Ba-
zen dort atm <;ektigi bir at arabasmda resmedilir. Her iki yamnda ve ay
bulunabilirdi. Bu varhk diinyayt yaratmadt, ancak en azmdan hayvanlann ya-
ratlldtgt dek aeon 1ann
ruhu, son sistemde oldugu gibi Tanndan Ancak, insanoglu
ozellikle Yahudi ulusunu yoneten melekten <;ok <;ekti, bu nedenle Yiice Varhk
insan, isa'yla daha once belirtildigi gibi Nous ya da isa admda ilk
aeon 'u gonderdi. isa, insan olan isa'yt <;armtha gerilmeden once terk etti. Da-
ha sonra, Basilides onun isa degil, vahiy edilen oykiiden ammsana-
cagt gibi, isa'ya <;armtht yardrm eden ve onun yerine <;arm1ha ge-
rilen Siren'li Simon oldugunu soyledi.
Basilides astrolojinin gii<;lii savunuculanndandt. Beytlehem Ytldtzt ' ndan,
miineccimlere .isa'nm bildiren astronomik fenomen olarak soz eder.
Bununla birlikte Hippolytus' a gore, isa'mn bir ara soyledigi, "Saatim heniiz
gelmedi," soziiniin, isa'mn astrolojiyi kullandtgmm a<;1k belirtisi oldugunu
soyledi.
iskenderiyeli Carprocates, Mtsrr' da olduk<;a <;ok olan bir gnos-
tik liderdi. Bayan biri olan Marcelina, bu hareketi iS
150'de Roma'ya Bu mezhepte heykeller yaygm olarak kullamhrdt. Mar-
celine ve gen<; olen Epiphanes'in (Carpocrates'm oglu} resimlerinin ol-
dugundan soz edilir. isa Mesih'in resimlerinin yamstra, Pythagoras, Platon,
Aristoteles ve diger pagan bilginlerinin resimlerini de kullandtlar. isa'yt, Yu-
suf ve Meryem'in gayri <;ocugu olarak goriip, diger insan-
lardan hi<;bir farkl olmad1gmt soylediler. i<;giidiiler dogru ya da
degildi, yalmzca ve soylenilenlere gore uygulanrrdt. Sonu<; olarak,
mallar ve kadmlar ortaktt. Kimilerine gore Carpocrates a<;lk<;a biiyii, iksir,
ve ruhlann mesajlarmt kullamyordu.
109
Buyunun, Cad1hgm ve Okultizmin Tarihi -
iskenderiyeli Valentinus, biiylik olas1hkla gnostiklerin arasmda en
olamyd1. olarak iS 140' da MlSlt'dan 157'ye: kadar Ro-
ma'ya gitti. Yuzy1hn sonunda, Avrupa, Asya ve Afrika' nm yerlerinde,
ancak en da Ktbns'ta saytstz miiridi vard1. is 160' da oldii. Sistemi karma-
sayliabilir ve bu sistemde isa da Mesih de birbirinden farkh aeon 1ardtr.
Valentinus' un oliimiinden sonra saytda izleyicisi, liderin yoneti-
minde boliindii ve kimileri yeterince olan sisteme kavramlar
da eklediler. Hareket, 3. ylizylim en iist noktaya ancak 5. yiiz-
ylida tiimiiyle yok goruriuyor.
ikinci yiizydm ortalannda Valentinus' un en etkileyici ardth Marcus'du. Ire-
naeus, Hippolytus ve Epiphanes, onun yapt1klan ve soz
ederler. Majik sanat ve bilimlerinde deneyimliydi. Sayt ve harflere bii-
yiik onem verirdi. ta kendisi, Yunan alfabesiyle
isa'ya o nedenle Alfa ve Omega denildi. Saydar ve harfler numerolo-
jide oldugu gibi birbiriyle Marcus, aynca, adlannm saytsma gore et-
lan da kulland1. Yedi sesli harfin yedi gezegenle oldugunu soyledi. Ruh
(Irenaeus, iblisleri one surer) ve onlarm yardtmtyla kehanet-
te bulunurdu. Kadm de kehanette bulunmalan cesaretlendirir
ve kehanette bulunacak olanlan kura majik
aktardtgmt iddia ederdi. iksirleri kullanarak kadmlan
karmakla ve olagan cinsel ahlak kurallarmm otesinde oldugu iddia
edildi. Marcus, Kutsal Rabbani ayininde baz1 giinahkar numaralar yapar-
dt. Bazen biri buytik biri iki kadehle Komiinyon kutsamasmda bulunur-
du. kadel:lin biiyiige aktanr, diger kadeh agzma kadar do-
lar, hatta ya da gibi olurdu. Diger bir numaras1, beyaz ilv
kaba aktarmaktl, birinde kan klrmtZlSl rengine digeri mora, digerindeyse lad-
verde Aeon Charis'in kammn kaplardan birine damladtgt sam-
hrdt. Epiphanes bunun majiyle yaptldtgmt sayler ve Hippolytus ise
kimyasallann kullamldtgmt belirtir.
Aym donemde gnostikler de vard1, ancak onlar majik bakrmdan da-
ha az on em
$eytana Tapmma
Diinyamn kotii bir tarafmdan yaratlldtgi inanc1, adtm adtm bu giiciin sev-
gisini kazanma Sonunda, gnostik hareketin
bir tapmma vtkar. En
bugiin hal.i varoldugu Ortadogu 'da ilgi gordii ve baglant1s1 olriladtgt ve
tiimiiyle farkh alan Avrupa' daki biiyiiciiliik hareketiyle
Ashnda, gnostik kokenli tapanlar korkunun esiridirler; ote yandan iyi
ve
110
------- ------ ------ - ----
- Gnosis
Tum bunlan ashnda gnostik degildf, gen;:i onun i<;in "gnos-
tiklerin sonuncusu" denirdi.
8
Bu Edessa'h (Suriye) Bardesanes'di (iS 154-
222). Onun iskenderiyeli
9
ve Manesli
10
Aziz Clement' in ogretmeni oldugu sa-
mlmaktaydl. Bardesanes astroloji ogretmeniydi, ote yandan ozgur irade gorii-
gu<;lu bir destek<;isiydi. Bu nedenle yildlZlarm her yonetmedigini
yahn bir bi<;imde a<;1klad1 ve bu ger<;egin kamt1 olarak farkh halklann gelenek-
leri arasmdaki farkhhklan aktard1. Suriye dilinde, "Ulkelerin Yasalan Kita-
bl"m yazd1. Bu eser hala bulunmaktad1r ve Thorndike'e gore,
11
ingilizce'ye
Aynca, ogretisini yaymak amae1yla bir<;ok ilahi yazd1.
12
isa'mn
bedeni ve yeniden dirilmesi ger<;egini reddetti. Dunyadaki kotUlugiin iyilikle
ya da neredeyse olduguna karar verdi. 6nceden gordiigumuz gibi,
de yer alan bu Bardesanes'in Yezidilerin kurucusu sa-
mlmasma neden oldu.
Maniheizm'in kurucusu Manes ya da Mani Ecbatana Med ulkesinde dog-
du, Pers as1lhyd1 ve dinine gore H1ristiyan oldu, ancak
eninde sonunda, gu<;lu bir kotu varhkla birlikte iyi bir Tannnm oldugu
cesinin apk<;a ilgisini <;ekmesiyle Gnostisizm'den etkilendi. Barde-
sanes, Basilides ve katl bir munzevi egilim de katan Marcion'dan etkilendi.
Sonu<;ta, Maniheizm olduk<;a bir majik kulte sahipti. 6rnegin, Thorn-
dike13 iS 900'dan kalma Maniheist bir metinden soz eder. Bu eserde yedi ge-
zegen, madde, majik bitki, tann ve canh varhk turii: insan-
lar, dart ayakh hayvanlar, surungenler, suda ve u<;an hayvanlardan
soz ediliyordu. Tumu tannlann hapsettigi iblisle
insamn akil gucunu hapsettigini ve bunlann Mani'nin ileri surdugu kur-
tancl; ae1ma, sab1r, bilgelik ve inan<; tarafmdan ozgur blrakllabile-
cegi belirtilir. sayilara dayanan daha bir<;ok say1sal var-
dlr, ornegin, 10 gok, 12 buyok kral vs. Bu elbette, ge<; Maniheizmde-
dir, ancak sistemin adil sunumudur. Bunun gu<;lu bir bi<;imde astrolojik oldu-
gunu blliyoruz. Hippo'lu Aziz Augustine gen<;ken bir Mani ve bir
astrologdu. H1ristiyan olduktan sonra, baz1 doga nesnelerinin ve
Ay' dan bir noktaya kadar etkilendigini kabul etse de, astrolojiye sald1ran bir
yaz1 yazd1. Mani'nin 610munden sonra Maniheistler, Mani'nin yerini alan bir
oniki havari, rahiplerin yams1ra piskopos, diyakonlar ve
vaizlerden bir Vaftiz olmak yerine yagla kutsamr-
lardl. Rabbani ayinleri olur, ancak pazar gunu oru<; tutarlard1. Manihe-
izm Asya'da h1Zla yayild1, k1sa surede M1s1r ve Roma'ya ve 6. yozylla
dek varhgm1 siirdurdu. Politikada hak iddia ederdi ki o gunlerde politikayla
din birbiriyle i<;li Bu nedenle, H1ristiyanhkta oldugu gibi sert baskllar
gordO. Mani, Pers Krahyla K1sa sure sonra tutukland1 ve Persler tara-
fmdan iS 277'de diri diri derisi ylizuldu.
14
Mani'nin Suryanice alt1 eseri ve ol-
duk<;a bozuk oldugunu one surdugu incil'in olan Fars<;a bir Kutsal Va-
111
Buyunun, Cadhg1n ve Okliltizmin Tarihi -
hiy
15
yazdtgt soylenir. isa'mn Mitra ile bir oldugunu, onun bir bedenle
diinyaya konuk oldugunu, Sefaatyiyi (Paraclete) gonderecegfne soz verdigini
ve bu Sefaatc;:i'nin Mani oldugunu belirtti.
iS 385'te Priscillian admda Htristiyan bir piskopos Treves'te birkac;: arkada-
l?tyla birlikte biiyiiciiliikle suc;:lanarak idam edildi. Galya ve ozellikle ispan-
ya'da gnostik ya da Maniheist dtil?iinceyle Katolik dinini birlel?tirmeye
gtic;:lii bir hareketin lideriydi. isa'nm dogumu ve tekrar dogumu
ytktl ve diinyayt kotii bir maddenin yaratttgma inand1. Priscillian'm ba-
Zl eserleri hala varhgmt siirdurmektedir. idam, Galya ve italya'nm piskopos-
larmca biiyiik iiziintiiyle c;:iinkti o zamanlarda Katolik inanc;:lanna
karl?l c;:tkanlara cezalandmc1 bir bulunmak
Mandaeanler (Sabiiler) ya
da Yuhanna'nm Htristiyanlan,
Bagdat'm gtineyinde varhgmt
siirdtiren saytca az bir mezhep-
tir. Manda, gnosis
16
ile an-
lamhdtr. Onlann Vaftizci Yah-
ya'nm mezhebinden oldugu
soylenir. Vaftizci Yahya'mn iz-
lenmesinin bazt gnostiklerce
savunuldugu ammsanacakttr ve
bu giiniimiize kadar
olabilir. V aftiz, ana ayinlerin-
den biriydi, ancak annmak ic;:in
yok s1k yinelenirdi. Birkay alt
boliimii de olan dort ana ayin-
sel yemekleri vardtr.
17
Bunlar-
Bir Sabi1' nazarhg1.
(British Museum)
dan baZtlan ekmegi kullamr, ancak c;:ogunlukla diger torenlerde kullamlan
rabm yerini su ahr. Aralannda birkay tiir daha yemek vardtr ve hazen bir gii-
vercin ve bir koyun kurban edilir. Siinnet toreni yoktur. Biri astrolojiye adan-
kutsal kitaplan vardtr.
18
Sabiiler'de, Kalde astrolojisinden birc;:ok iz
bulunur. Pleiades taktmytldtzma ve Kutup YlldtZt'na biiyiik onem verirler. Ka-
hct hic;:bir tapmaklan yoktur, ancak gerektiginde dallardan tapmaklar
inl?a ederler. Budge'e gore/
9
bazt boliimleri yagtmtzm ilk yiizyth kadar eski,
birkac;: kutsal kitaplan vardtr. Mandean teolojisi Gnostiklerden tiire-
Dtinya ve insan, Thorndike'a gore,
2
Ferisilerin Ialdabaoth'una bagh
bir demiurge tarafmdan Tarih, gezegenlerle uyumlu olarak yedi
boliinmiil?tii. isa'nm Merkiir . gezegeni tarafmdan yaratlld1g1 sanll-
maktaydt. Kozmolojilerinde, numerolojinin ozellikle 5, 7, 12 ve 360 saytlan-
nm onemli bir yeri vard1.
Galya: BugiinkU Fransa ve italya'mn kuzeyini kapsayan bolge. (Ed. n.l
112
- Gnosis
Yezidilerin merkezi Mezopotamya'da Musul'du ve dagm1k bir de
olsa lrak, Ermenistan ve Kafkaslara her bolgede,
iizerinde uzun koni bir;imli, dikey beyaz, kenarlan derinlemesine
sivri bir kule bi<;iminde tiirbeler goriiriiz. Betondan
Her biri bir azize ancak tamam1yla kutsal mezarlan degil-
dirler. Belirli magara ve aga<;lar da kutsal sayllrr. Kii<;iik tapmaklar eder-
ler. Kutsal ytlanlar beslerler. Mavi renkten
21
ozellikle nefret ederler. Onlara
konuk olan herkes dost insanlar olduklan konusunda birligi i<;erisinde-
dir ama bir tuhafllklan vardtr: Admdan asia soz edilmemesi gereken ve
Melek Tavus olarak adland1rd1klan Seytandan fazlas1yla korkarlar. Ona
benzeri resimleri vard1r.
22
Yedi ruhtan biridir ve en <;ok ona onem verilir.
Onlara gore, Yiice Tannya ibadet etmeye gerek yoktur. 0 asia birine zarar
vermez. Kotii olanm sevgisi kazamlmalld1r. 0 iyilik de yapabilir, kotiiliik de
yapabilir, ancak Yiice Tann hep iyilik yapar. Kotii. olamn Yiice Tannyla her
an inamrlar. isa'nm oldiigiine inanmazlar ama ila-
hi isa'y1 da katarlar. Diinyasal babadan ogula
ge<;en rahiplik ve yiice birka<; riitbeye baghd1r. Dindarlar da, ra-
hipler de vaftiz edilir ve erkekler <;ogunlukla siinnet edilir ama bu belki de
Musliiman it;in ortaya olabilir ve istege bagll gi-
bi goriinmektedir. Kadmlar giymez. Reenkarnasyona inamrlar ve en
azmdan baztlan, ender de olsa, insanlann bir hayvan olarak yeniden
cagma clair inan<;lara sahiptirler.
Yezidiler isa ve incil peygamberleri 1155'te olen aziz ya da
Adi ben Masafir ' e sayg1 duyarlar. Musliiman etkisi nedeniyle halife de
denilen bu dogrudan Adi'nin soyundan olduguna inamhr. Yalvah
admda bir kutsal kitaplan vard1r ama gizlidir. Yirminci yiizy1lm bir
<;evirisi <;1kt1 ama bilginler bunun diizmece oldugunu

Gnostik Kalmt1lar
Gnostik kuramlara bilgilerimizin r;ogu din yazarlanmn yazllarmdan ge-
lir. Aynca, genel olarak Gnostiklerle ve uygulanan verilerle
zor olan arkelolojik kalmt1lar vardrr. Bunlann <;ogu, M1s1r ve az
da olsa Anadolu' da bulunan iO 250- iS 400' den kalma Gokcevher,
akik, klrm1Z1 akik, kuvartz, gokziimriit, damarh
akik, necef ya da granit, ur;gen, kare ya da oval olabilirler ve iizerlerinde
figiirler Art1k, isa'dan onceki donemden kalma denilenle-
rin dogru olarak gnostik sayrlamayacag1 oldukr;a apkt1r ve hatta, erken M1s1r
mitolojisinden bilinen resmederler. Aralarmda Osiris, Isis, Harpok-
rates, Harthor, Thoth ve Anubis vardrr. Daha sonra bunlar Htristiyan figiir-
lerinden daha r;ok onem Osiris ya da Serapis figiirleri isa ile
113
BOyOnOn, Cad1hg1n ve OkOitizmin Tarihi -
Isis Meryem olur, Hathor Sophia olur. Abraksas'ta durum de-
Bunlar daha sonra ve bu nazarhklarm gn6stik ozellikte ol-
duklanna yoktur. Ferisilerin yllam gibi, diger figO.rler ve yedi
dunyasal ruhu simgeleyen hayvanlar, s1k slk Yunan tannlanyla ola-
rak Cogunda, daha ibranice'den tureyen sozcukler Yu-
nan majiskul harfleriyle yazlltdrr. lao, Sabaoth, Adonai (ya da Adonaus) , Ial-
dabaoth, Elvens, Oreus ve Astanphaeus gibi adlar s1k s1k majide kullamhr ve
bu Orta<;ag' a dek Bunlar Ferisiler arasmda (Aziz Irenaeus' a gore),
cennetten kovulan Ialdabaoth ya da Saturn'un lideri oldugu yedi sim-
geliyordu. Ote yandan, yukanda yaz1h ilk ii<;ii gibi bu adlar Ortodokslukta Yii-
ce Tanny1 belirtmede kullamld1.
Setian gnostikleri de onlan yedi dunyasal ruh yerine kulland1. Setianlar,
Adem' in ii<;iincii oglu $it'i (Seth, Set) yiicelten ve hatta $it'i isa'yla
tiren kii<;iik bir gnostic topluluktu. Josephus, "jewish Antiquities"inde (Yahu-
di Sanat Eserleril
24
$it' in <;ocuklanmn ilk astronomlar ya da daha dogrusu, ilk
astrologlar oldugunu ve Adem'in dunyamn bir kez bir kez suyla yok
edilecegine kehanetine gore, biri tugladan (yangma dayan-
mast i<;in), digeri (sele dayanmas1 iki sutuna yazdtklanm ve biri-
Evrenin Hermetik tasanm1. (1749)
114
nin Siriad ulkesinde (Mtsrr) bu-
lundugunu soylerler. bir ef-
sane, iki sutunun da Tufan' dan
saglam <;tkttgmt ve strayla Hermes
Trimegistus ve Pythagoras tarafm-
dan bulundugunu sayler. Kabala-
ct ogretide oldugu gibi, iki sutu-
nun Gnostik ogretide de onemli
bir yeri vard1r ve farmasonluk
boyle

Pistis Sophia 5. ve 6. yuzyillar-
dan kalma bir Ktpti elyazmastdtr
ve buyiik olasthkla ozgun bi<;imi
Yunancayd1. Latince, Franstzca,
Almanca ve ingilizce
26
<;evirisi var-
dir. Kitapta hi<;bir kara majik un-
sur yoktur ve gerc;:ekte,
cunun kullammm1 da, bu tur uy-
gulamalan da yasaklar. Cogu
Gnostik ogretiden fark11 olarak,
kitap Tevrat'm ogretisine
degildir. Y eniden dirildikteh son-
ra isa'mn Havarileriyle birlikte,
- Gnosis
Meryem Ana, Mary Magdalena ve Martha'ya aktard1g1 ogretil_erini i<;erdigini
iddia eder. isa, onlann bir<;ok sorusunu yamtlar. Kitaba gore, isa dirildikten
sonra onlarla onbir Yil isa'nm, pusula ibreleri, ve sudan ya-
rarlandlgl <;ok gii<;hi kutsal uygulamalanm anlatlr. Misterler'de yer alanlara,
dogal olaylann aynntuanm vermekle kalmaz, aym zamanda ger<;ek bir Ruh-
sal Bilim'in ortaya konulacagmdan da soz edilir. Hatta kitapta, isa'ya
bir 6rtu giydiren bir gucun gunahtan armdirlid1g1 oykunun anahatlarmm
belirtileri vard1r.
NOTLAR
1 Resullerin 8/ 9-24.
2 Thorndike: "History of Magic and Experimental Science" (Maji Tarihi ve Deneysel
Bilim), cilt I, 1929. Simon Magus'la ilgili kaynag1 bu yazara bon;:luyum.
3 G. R. S. Mead, 1896 ve G. Horner, 1924 tarafmdan Gnostik eser Pistis-Sop-
hia'ya eklenen "The Book of the Saviour"da (Kurtancmm Kitab1l bir gu-
nah oldugu yazar.
4 "The Writings of Hippolytus" (Hippolytus'un Yaz1lanl, 2 cilt, Edinburgh,
1868-1869.
5 Daha sonraki yuzy1lda ayn1 adh t1p yazanyla
6 Bu saymm herhangi bir yonteme gore oldugunu belirtmeye gerek bile yok.
7 Thorndike, a.g.e.
8 M. A. Canney: "An Encyclopedia of Religions" lDinler Ansiklopedisi), Londra
1921.
9 Canney, a.g.e.
10 Thorndike, a.g.e.
11 a.g.e.
12 Canney, a.g.e.
13 a.g.e. Metin 1913'te gun pkanld1.
14 Olagan oyku budur; Widengren [ "Mani and Manichaeism" (Mani ve Maniheizm),
1961, 1965] onun zincire vuruldugunu ve bunun sonucunda oldugunu say-
ler.
15 Canney, a.g.e.
16 Canney, a.g.e.
17 E. S. Drower: "Water into Wine" (Sudan Saraba Dogru), Londra 1956.
18 Canney, a.g.e.
19 "Amulets and Superstitions" (Nazarhklar ve Batll inanc;:lar), Londra 1930.
20 a.g.e.
21 Ya da Satum'un=Seytan? kutsal sayd1g1 c;:ivit mavisi olabilir.
22 Bu Musliimanlann olaganustu simurg'u ile
23 Canney, a.g.e.
24 Bolum II, sayfa 27, "Mer", c;:eviri, Londra, tarih
25 J. S. M. Ward: "Freemasonry and the Ancient Gods" (Farmasonluk ve Kadim Tan-
nlar), Londra, 1921, bu sutunlardan soz eder.
26 ingilizce c;:evirisi G. R. S. Mead, 1896 ve G. Horner'dand1r, 1924.
115
Kelt Kiiltiirii
14
Druidler ve Periler
;
Bir soydan c;:ok bir soyla birlikte bir kiiltiir olu1;>turan Kelder, Kafkas bolgesin-
deki diger Hint-Avrupa halklan gibi tiiredi. Plutarch, Keltlerin Kmm'dan gel-
dikleri gorii1;>iinii savunur. Baz1lan Balkan yanmadasina daglld1, digerleri Alp-
ler' e ula1;>tl ve sonunda Roma'da toplandllar. Ama oradan kovuldular ve geri-
ye kalanlar Orta Anadolu 'ya go<; ederek Galatya olarak bilenen iilkeyi kurdu-
lar. Digerleri Danimarka ve Almanya 'ya ula1;>t1, ancak Cermenlerce buradan
siiriildiiler. Bugiiniin Fransa, Hollanda, Belc;:ika ve Liiksemburg'una girenler
daha ba1;>anhyd1 ve ba1;>lang1<;ta Romahlann Galya olarak bildigi Seine ve Ga-
ronne nehirlerinin arasmda kalan bolgeye yerle1;>tiler. Digerleri, bugiinkii ku-
zey ispanya ve Portekiz'e yerle1;>tiler. ispanya, Portekiz, Fransa, Hollanda, Bt:}l-
c;:ika ve Liiksemburg'dan Biiyiik Britanya ve irlanda'ya gec;:tiler.
Kelt dilleri Britanya ve Fransa'nm Bretagne bolgesinde giintimuze kadar gel-
di. Aralarmda irlanda'da konu1;>ulan irlanda Kelt dili ya da irlanda Gal dill, is-
koc;:ya'da konu1;>ulan iskoc;: Kelt dill, Man Adasl'nda konu1;>ulan Manx dill, Gal-
ler 'in Gal dill, Bretagne ve Cornwall'da Breton (uygulamada yok olan) ve Corn-
wall dili vardrr. Kelt kultiirii en iyi bic;:imde, istilacllarm oldukc;:a az kan1;>tlg1 ir-
landa ve Galler' de korundu fakat burada bile biiyiik degi1;>ikllklere ugrad1.
Keltlerin, en onemli irlanda' daiS 1. ve 2. yiizylilarda tamamlayan
karma1;>lk bir sosyal duzeni vard1. C. S. Coon
1
bunu, son donem arkeolojik ara1;)-
tlrmalara dayanarak ac;:1klam11;)tlr. Ba1;>ta Tum irlanda'nm Yuce Krall, altmda Uls-
ter, Munster, Connaught, Leinster ve Maeth btiyiik eyaletlerinin be1;> Krall, on-
larm altmda eyalet Krallan, onun altmda Bayrr ve Tepelerin Krallan, onun al-
tmda Soylular' dan olu1;>an dort sm1f, onlarm altmda c;:iftlik sahipleri, onun altm-
da i1;>c;:iler ve zanaatkarlar ve sonunda topraga bagh koyliilerin oldugu feodal bir
sistem vard1. Toprak da buna gore boliinmt11;>tii, yalmzca son smrl toprak sahi-
bi degildi. Toprak sahipleri ve koylulerin d11;>mda Druidler ad1 verilen bir egi-
tiinliler smrl1 vard1. Her 1;>eyi duzenleyen bag1ms1Z bir vard1, orne-
gin Yiice Kral ve diger krallarm, soylularm ve c;:iftlik sahiplerinin randevularm1
117 '
BOyOnOn, Cad11i gm ve Okultizmin Tarihi -
tutar ve rahip, hakim, doktor, egitmen,
astrolog ve majisyenlik yaparlard1.
Yunan alfabesini kullanarak yaz1 yaz-
dlklan soylenir. Aynca, dikey ve yatay
kalem yazlian harfler bir-
birleriyle birlel}tirilerek yatay bir
uzerine yerlel}tirilen kadim Ogham a.l-
fabesi 'ni kullandtklan da s6ylenir. Ama
klasik yazarlann tumu Druid bilgisinin
yazarak degil, ezberlenerek 6grenilc.iigi
konusunda g6rlil} birligindedir. Bu ne-
denle, bir Druid'in egitimi yirmi yli gi-
bi uzun bir zaman birimi kadar surebi-
lirdi. Klasik yazarlar Druidess 1erden
soz ettigine gore, Druidler topluluguna
kadmlar da kabul edilirdi. Diger rahip-
liklerde oldugu gibi, inisiyelik st-
mft vard1. Bu smrllardan ikisi ozanlar
ve gezgin kahin-l}airler (Bards and Ova-
tes) . Bunlarm, Druid olabilmek on
kol}ullar olup olmadtgmt bilmiyoruz,
Kahin-air bir gezgin Druid. ancak dinsel bir uygulama olarak l}iirin
gelil}tigi kesindir. Eski Yunan-
hlarm pythoness'leri* gibi, Druidess'ler de 6te dunyayla iletil}im kurmak
medyum olarak kullanlimll} kadmlar olabilirler.
2
Druidizm, Huistiyanhktan once Buyuk Britanya ve Galya' da da gelil}ti.
Druidlerle kil}isel olarak Julius Caesar (bilindigi gibi i6 55'te ingilte-
re' yi istila etti), Druidlerin, egitim Galya' dan Britanya'ya gittiklerini say-
ler. Bununla birlikte, ana merkezleri gibi gorunen Anglesey'de Druidler ic;in
bir okul oldugu belirtilir. Resmi din Htristiyanhk olunca, Druidler Rahip ve
Bal}druid piskopos oldular.
Arkeolojik bulgular Sakson fethi 6ncesinde Britanya halkmm c;tplak barbar-
lar olduklanm gosterir ve Caesar' m tammladtgt gibi, "c;ivit otuyla boyanmtl}-
lardt," olduklan belirtilir. Tunc; <;agt'ndan Demir <;agt'na gec;mil}ler; muhte-
l}em aletler ve ztrhlar yapmtl}lar ve dokumacthkta gelil}mil}lerdi. Ki-
l}ilerin giysileri rutbelerini gosterir, uzerlerindeki renkler de konumlanm belir-
tirdi. Druidler ve altmdan kulland1
3
ve kullandtklan altm. go gus
ztrhlan ve gerdanhklan muzelerde gorulebilir. Piskopos asas1 tal}lL'lar ama c;o-
gu l}ist'tendir (yaprak kay a).
Pythoness: Eski Yunanistan' da, yoksul halkm arasmdan ve kehanet tapmaklannda inisiyas-
yondan sonra rahibe olan kadm lcihin. Sozciik, antik kehanet merkezi Delphoi kenti-
nin eski adt olan "Pytho" ile baglantthdtr. (Ed.n.)
118
- Druidler ve Periler
Druidizm konusu arkeologlar yanm yiizJlldan fazla bir suredir tam
olarak degildir. Bunun nedeni, 18. ve 19. yiizyil romantik yazar-
lanmn Druidleri tsrarla Stonehenge gibi Kiklopik amtlarla ve
Stonehenge' in Druidlerin denetimi altmda edildigini one siirmeleridir.
Arttk bu ortadan kalkt1. Stonehenge ve Avebury'nin ilk
olan W. Stukeley (1687-1765) ve ve W. Blake (1757-1827) , ataerkil
dinin yurdunun Britanya oldugu savundular ve bu dinin Druidizm
olduguna inandtlar ..


gore ise, Druidizm iki dayanan bir kultiiydu;
1- Buyuk Britanya ve irlanda'mn da bulundugu Avrupa, Htristiyan
gmm dek en agacma rastlanildtgl ormanlarla kap-
hydl ; 2- agacmm meyvesi olan palamutu, bu bolgede
yanlann temel besin maddesiydi. Klasik toplumlarda da bu kult vard1,
kii tannlannm krah Zeus, tanns1yd1. Ancak Antik Yunan ve Roma'da
(Demeter ve Dionysos ile m1srr ve kiiltii buna ge-
lir ve yond en daha
IJruid i1)Tinleri
Druid taptmmmm en tuhaf yonii, tohumlanm
da yan asalaksal bir bitki olan okseotuna sayg1 duyulmas1d1r.
agacmda goriilmez, ancak Druid ayinleri srrasmda bulunup altm bir orakla ke-
olmahd1r. Okseotunun dallan dag1t1hrd1. Bu kitabm
yazan, 1944'te bu ayini, Hrristiyan Rabbani
5
ayiniyle bir
kuram one surdii. Mesih' in bir dal olduguna eden Elder'm
6
soziine da-
yanmaktaydt. Jesse'nin Agact olarak bilinen ve metinlerinde
bir gibi betimlenen isa'nm atalanndan kalma agac1, agac1
simgeler. Bir bu agacm uzerine okseotunun tohumunu
Jesse'nin AgaCl'na isa' mn Ruhulkudiisii simgeler. Bu
kutsal bitkiye yalmzca altm dokunabilir, asma toreninin kutsamadan
sonra Mesih olunca, yalmzca kadehin bolumundeki altm yuzeye degmesi-
ne izin verilir. bitkinin ayinsel onemi oldugu belirtilmelidir. Okseotu-
nun Cermenlerce de kutsal saylld1gm1 ekleyebilir ve baz1 efsanelerde
ve boyutlannda bir bitki oldugu soylenir. Virgilius ve
donemde Sir James Frazer'm bitki kultu uzerine yazd1g1 kapsamh ya-
ztlarda okseotunun altm dal oldugu belirtilir.
Druidlerin, hayvanlan ya da insanlan koydugu ve kurban olarak yak-
tlklan dev sepet figurleri yapt1klanndan soz edilir. Bunuh gibi dev figurler
urettikleri, bunlarla toreni yapt1klan ve sonunda kurban ettiklerine
"Druid" s6zciigii, Kelt dilinde agacmt bilen" ya da "bulan" anlamma gelir.Druidler'in, me-
ormanlannda siirdiirdukleri ic;:in bu adt aldtklan one siiriiliir. (Ed.n. )
119
BOyOnOn, CadJIIgm ve OkOitizmin Tarihi -
Druidler'de insan kurban etme ayinine
ilikin bir gravur. (1676)
hie; yoktur. Bu uygulama in-
giltere' de yiizyillarca surdu ve her
5 Kastm'da Guy Fawkes'm ic;i dol-
kuklalanmn yakllmas1 bu
uygulamadan gelir.
7
insan kur-
banlannm kullamhp kullamlmadtgt
Elder
8
,bu
c;tkar, Canney bunun ol-
dugunu ve kurbandan bir-
kac; damla kan ahndtgt ve sonra
yalmzca kuklasmm yaktldtgt bazt
6rneklerden s6z eder.
Ytlda dart kez buyiik Druid
duzenlenirdi. Boyle za-
manlarda yaktltrdt.
Mayts Beltane kutlamrd1.
Bu, bahar halk o-
yunlannm Mayts
kral ve kralic;elerinin sec;imi, Kilise-
deki Aziz Walpurga Gunuyle (1
MaytS) buyiik cadllar bay-
ramt ve sonralan aym gunde
li ve Komunist parti kutlamalarmda surduruldu. Agustos Lugna-
sad kutlamrd1. Ortac;ag'da, 1 Agustos' ta Lammas ya da Agustos Gule'si
adtyla anlldt. Samhain, Kasrm'm Bu, Katolik Ki-
lisesince "All Saints" (Tum Azizler Gunu, 1 Kasrm) ve "All Souls" (Tum Can-
Jar Gunu, 2 Kastm) kutlamalarma ve Protestanlar arasmda Guy Fawkes Gu-
nu'ne (5 Kasrml Oimelc, irlanda'da Earra.ch olarak bilinir
ve (1 kutlamrdt; guzel bir amt mezan olan Azize Brid-
git Gunu (Kelt tannc;alarmdan biriyle aym ad1 ve mumlann kutsandtgt
gun olan "Purification" ya da "Candlesmas" (2 ile aym gune gelir. Ay-
nca, yaz gund6numunden uc; gun sonra kutlanan bir daha vard1 ve Ht-
ristiyanhk d6neminde Vaftizci Yahya'nm dogumu olarak bilinen bu gunde,
tekerlegi t6reni admda, yanan bir yiik arabasmm tekerleginin bir tepeden
brraktldtgt, gunumuze dek surdurulen bir gelenek vard1. Bununla bir-
Guy Fawkes <1570-1606) : ingiliz Katoliklerinin, artan basktlara misilleme olarak Parlamento'yu ha-
vaya u<;urup Kral I. James ile onde gelen bakanlan oldOrmek amactyla duzenledikleri "barut
kcimplosu"nun Fawkes'm oldOgO ytl olan 1606'dan beri her yt! 5 Kaslffi'da kutla-
nan gOnil"nde (Guy Fawkes Night) havai attl!r ve komploculan temsil eden kuk-
lalar yakthr. (Ed.n.) .
" Lammas: "ilk meyve BugOn bOyOk ol<;Ode "August Bank Holiday"e ki in-
giHzce'de "bank holiday" , cumartesi ve pazar gunlerinin bankalann kapall oldugu resmi
tatil gunO anlamma gelir.
... Bir kentin koruyucusu Vaftizci Yahya olarak ise, bu gOnOmOzde de sOrdOrOlmek-
tedir. italya'd.a Floransa'da (Ed.n.)
120
- Druidler ve Periler
likte, Noel'le giindoniimiinden iic; giin sonra kutlanan bir
daha vard1. S. C. Cox
9
mevsimlerin Druidlerce soyler; Ba-
har'm bir genc;le, Yaz'm bir erkekle, Giiz'iin orta bir ve
bir erkekle ... Aziz Nicholas adtyla bilinen Santa Claus ya da
Noel Baba'ya
Druidlerin en tuhaf uygulamalanndan biri ylian yumurtas1d1r. Bu, ayinle-
rinde kullandtklan nesnelerden biriydi ve bir gozlemle Plinius'un
"Histori.a Naturalis"inde (Doga Tarihi) anlatlhr. Kiic;iik bir elma biiyiikliigiin-
de, ktktrdaklt ve piiriizlii bir kabugu vardtr. Plinius, yazm birkac; ylianm klv-
nhrken viicutlannm salgtstyla tiikiiriikten soyler. Ytlanlar
ttsladtklarmda, bu maddenin bir klsm1 havaya Ardmdan, yere
meksizin, bir iizerine saglanmas1 gerektigi ve yllanlar ki-
ic;in, bunun bir nehri gec;ene kadar at iizerinde
tlrllmasl gerektigini anlat1r. Bu, aym belirli bir giiniinde yapllmahdtr. Sozko-
nusu yumurta, nehrin aklntlsma yiizme ozelligine sahiptir. Baz1 saz
irlerinin soyledigine gore, iki grubun birbiriyle neden olan, iyi
olanm suyun ote tarafma bu yumurtanm tiirhi cenaze oyun-
lanyla, Ortac;ag pelota (bir top oyunu) kutlamastyla ve Siikran sim-
geleyen Biiyiik Perhizden
10
onceki Cumartesi giinii donen topa vurul-
mast arasmda baglant1 kurduk. Birc;ok top oyununun ashnda dinsel bir onemi
oldugu giic;lii bir olas1hkt1r ve bu da onlardan biridir. Yumurta ya da top, can'1
simgeliyor olabilir (daha dogrusu teozofideki "kozal beden"i) ve oyun da bu-
nun ic;in iyiyle kotiiniin arasmdaki simgeler.
Kra.l Arthur Efsaneleri
Kral Arthur ve sarayt biiyii ve gizemle c;evriliydi. Oykiiye gore, Biiyiicii M;er-
lin'in, Aurelius Ambrosius'un yonetimi doneminde Stonehenge'in na-
sll getirttigini ve Wiltshire' a (halen bulunduklanyer) diktigini onceden anlat-
Bundan iasa bir sure sonra Aurelius, Saksonlann bir entrikas1 sonucu
zehirlenerek oldii ve Uther Pendragon tahta pkt1. Uther, Cornwall
Diikii Gorlois'in Igerne'ye oldu. Merlin'in biiyiisii yardtrmyla Uther,
Gorlois'in goriiniimiine biiriindii ve Gorlois Uther'in birlikleriyle uzaktayken
Igerne'ye Gorlois oldiiriildii ve Uther, Igerne'yle evlendi.
Arthur'un dogumu, Merlin'in biiyiisiiniin sonucudur. Uther, Arthur ya-
oliir. ve dogumunun gizemli olmas1 nedeniyle tahta kimin c;lk-
mast gerektigine hie; karars1zhk Londra' da tiim soylulann
ve katlldtgt Noel ve Yeni Yll kutlamalan siirerken, kilisenin avlu-
sundaki iri bir ic;inden c;tkan bir metal parc;as1 goriildii. ortasma bir
kilic; ve iizerinde ktllCl c;tkartabilen kral olmay1
Plinius (tam ad1 Gaius Plinius Secundus, iS 23-79): Romah bilgin. Tarih, retorik, doga bilimleri uze-
rine yazllanyla ve yap1tlanyla (Ed.n)
121
Buyunun, ve Okultizmin Tarihi -
Kral Arthur.
hak ettigi yaz1yordu. Bunu yalmzca
Arthur ba:;;arabildi. Boylelikle Art-
hur kral oldu ve Saksonlara kar:;;1,
tiimiinde ba:;;anh oldugu oniki sa-
va:;;ta yer almas1 gerekti. Merlin' in
biiyiisii aracihg1yla Arthur, bir goliin
sulanmn derinliklerinde gorkemli
bir sarayi olan bir biiyiicii, Goldeki
, Kadm' dan Excalibur ya da Caliburn
admda muhte:;;em bir klh\- elde etti.
Kll1c1 s1klca tutan, iizerinde beyaz
ipekli bir kuma:;; olan bir kol , suyun
yiizeyinde belirdi ve Arthur k1hc1
ahnca suya gomiildii. Arthur oldii-
giinde klht; yeniden gole atlld1 ve el
yeniden sudan pkarak klhc1 yakala-
dl. Arthur'un klz karde:;;lerinden bi-
ri ve gii<;lii bir biiyiicii olan Morgan
la Fee klhn ve km1m <;ald1. Arthur
klltcl geri almay1 ba:;;ard1, ancak kar-
de:;;i yeniden t;ald1 ve gale att1. Km,
onu iizerinde ta:;;tyan ki:;;inin kan kay-
betmesini onlemeye yanyordu. Morgan la Fee, Arthur' a pahah bir ciippe gon-
derdi, ciippeyi giyeni oldiiriiyordu (Herkiil'iin oliimiine neden oldugu soyle-
nen ciippeye benziyordu) . Goldeki Kadm, Arthur'u uyard1 ve ciippeyi getiren
ki:;;iye giydirdi. Bu ki:;;i ciippeyi giyer giymez yanarak kiil oldu.
Arthur, Cameliard Krah Leodegrance' in klz1 Guenever ya da Guinevere ile
evlendi. Leodegrance diigiin armagam olarak Arthur'a, Merlin'in :Other i<;in
yapt1g1 ve Uther'm Leodegrance'e verdigi iinlii yuvarlak masay1 verdi. Bu ma-
samn bur<;lar diinyay1 ve Son Ak:;;am Yemegi'ni simgeledigi soylenir
ve baz1lan oniki sandalyesi ya da riitbesi oldugunu soyledi. Mallory'nin hesa-
bma gore 150 sandalyesi vard1.
11
Masa yiiz :;;ovalyeyle birlikte geldi, Merlin de
yirmisekiz :;;ovalye daha buldu ve zamanla bo:;; yerler dolduruldu. 0<;: sandal-
ye biraklld1, ikisi ozel onurland1rmalar i<;indi, ii<;iinciisiine ise tehlikeli ku-
atma denildi ve Kutsal Kase'yi [Graal Kupas1I bulan ki:;;iye aynlm1:;;t1; oraya
ba:;;ka birinin oturmas1 oliimciil olacaktl.
Gizemli galle birka<; biiyiicii ili:;;kilendirilmi:;;tir. Aralanndan Nimue ya da
Vivien admda birini delice seven Merlin, ona baz1 biiyiilerini ogretti. Nimue,
yanh:;;hkla ya da onceden tasarlayarak Merlin'i bir ta:;; ya da agacm bo:;;lugu-
na soktu, giri:;;i kapatt1 ve giri:;;i a<;amad1 ya da a<;mak istemedi. Merlin ingiliz
majisyenlerin en iinliisiiydii ve ad1, yalmzca Arthur doneminde degil, Orta<;ag
efsanelerinde s1k s1k ge<;erdi.
122
Arthur, bi.iyiik bir orduyla Roma'ya sal-
d1rd1 ve Roma imparatorunu oldi.i-
rerek Papamn imparatoru st.fat1yla giy-
di. Roma imparatorlugunun bir ingiliz kra-
lma bugi.in gori.indi.igi.i kadar
ma degil, t1pkl Arthur' dan sonra tahta ge-
lenlerden biri olan I. Constantine'in,
kusuz, ytl fiilen Roma imparatoru ve
Britanya Krah olmas1 gibidir (iS 306-312).
Yuvarlak Masa Sovalyeleri'nin bi.iyiik
seri.ivenlerinden Kutsal Kase Ara-
Yl/?1' d1r. Efsanevi bilgi ve Kase 'nin simge-
selligi oylesine genii? ki, bunu ileriki bir
boli.imde ele alacag1z.
Bu oyki.ilerden tuhaf bir macera da,
Kral Pellinore'un oniki ay boyunca ve kra-
hn oli.imi.inden sonra Sir Palomedes'in,
"Aranan Canavar"m
- Druidler ve Periler
Canavara Glatisaunt denildi. <::ok say1da BOyOcO Merlin.
av kopeginin bir ararken ses-
ler gibi bir ses ve canavar, yuan govdesini oni.i bir kerten-
keleninkine, s1rt1 bir aslamnkine, ayaklanysa bir karacanmkilere benziyordu.
l;)ovalyelik efsanelerinde Yuvarlak Masa'mn say1s1z soz edi-
lir. Bunlarm arasmda, olagani.isti.i kibar Sir Gawain; baz1 oyki.ilerde diger
valyelerin ovmekten kendilerini alamad1klan, gore de bi.iyuk
leri olan Sir Kay; son yaraland1gmda Kral Arthur'un yanmda bekle-
Kral Arthur, Yuvarlak Masa ve
masamn ortasmda Kutsal Kase.
yen ve k1hc1m gole atan kahyas1
Sir Bedivere; bi.iyiik bir kahraman
olan, ancak Yuvarlak Masa'mn
dag1lmasmm en bi.iyi.ik nedeni
Krali<;e Guenever'le zina yapmas1
olan Sir Lancelot'u; amcas1 Kral
Mark'm mi.istakbel irlan-
da'dan getirirken ona olan
Sir Tristram;
12
Orkney Krah Lot'm
olan kendi teyzesiyle i.l4;ki ya-
bi.iyiik Sir Lamorake
ve Kutsal Kase AraY11?1'na kat1lan
soylu Sir Galahad yer ahr.
123
BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
Arthur'un hukumdarhgt boylelikle sona erdi. Sir Lancelot ve Kral Arthur
Bretagne'da ve Arthur yegeni Sir Modred ya da' Mordred'i vekili
olarak Britanya' da Sir Modred, Arthur'u tahttan indirmeye
ancak Arthur geri dondii. Batt Eyaletlerinde buyiik bir Mod-
red olduruldu ve Arthur oliimcul. yaralar ald1. Gemiyle Glastonbury, o
zaman Ynysgwydrin denilen bolgede bir golu ge.;ti. Gemide u.; peri ya da ka-
der perileri vard1. .. Ve efsane Arthur'un olmedigini, bir gun yeniden gelecegi-
ni iddia eder.
13
Daha sonra, III. Constantine Britanya'nm hukumdan oldu.
Mabinogion,
14
ingiliz efsanelerinden farkh olarak ilk Gal efsanelerinin bir
derlemesidir. Bu efsanelerde mitolojik yaptda <;ok tuhaf ogeler vardrr. Bir oy-
kude Kilhwch, hukumdar Vspaddaden Penkawr'm klz1 guzel Olwen'le evlene-
bilmek i<;in, kuzeni Kral Arthur ve yardtm ister. Bunu yalmz-
ca hiikiimdarm birka<; olaganiistu isteklerini yerine getirerek ki bu
da Arthur'un yamnda bulunanlarm tiimunun yok olmasma neden olur. Ger-
gereken birka<; istekten biri, canavar domuz (bir zamanlar in-
san olan, ancak sonra buyiiyle canavara Twrch Trwyth'm ku-
laklan arasmda bulunan ustura, tarak ve makas1 elde etmekti, ancak ulkeyi kl-
np ge<;ti ve Arthur'un <;ogunu oldurdu. Canavan yakalayabil-
mek i.;in onceden birka<; buyiilu nesnenin ele ge<;irilmesi ve u<;
ortadan kaybolan Modron'un oglu gizemli Mabon'un yard1m1 gereklidir. Tut-
sak durumda bulunur. Destans1 bir ve daha bir<;ok seriiven sonrasmda
tum istekler yerine getirilir.
Avrupa' daki diger toplumlarm Britanya i<;in, "Olulerin Vatam" dediklerine
kamtlar vard1r. Agtrhgtyla suya batmasma neden olan, gorunmez bir
kargo yiiklu bir feribotun bugunku Denizi'nden ge<;tigi ve olu-
lerin ruhunu btraktlktan sonra, suyun yiizeyinde ilerledigine
oykuler vardtr. Bu oyku yaygm olarak bilinse de bilinmese de (Britanya' mn
kutsal bir ulke olmasiyla ingiliz hukumdarlannm, Keltlerin
tl dunyas1 Annwn'in krahyla anlatan oykiiler vardtr. Mabino-
gion' da ge<;en oykulerden birinde, bir Gal prensi Y eralt1 Ulkesi 'nin Krahyla
bir y1lhgma yer
Periler
ingiliz mitolojisinde, Druidlerin majisyen olmalan ve daha sonra folklorda kar-
periler olarak <;1kan ruhlarla olmas1 nedeniyle, perilerle Druid-
ler arasmda yakm baglant1 Kral Arthur'un saraymda perilerle
[ing. fairy, fay; Fr. feel insanlan birbirlerinden ay1rabilmek neredeyse olanak-
stzdtr. Arthur'un ad1 Morgan la Fee'dir, yine de Gore'lu Uriens
ya da Vrience'in olarak dunyasal bir kralhgm krali<;esidir. Merlin, dogu-
. mundan ve belki de daha <;ok Nimue'den 6turii hem peri, hem de insand1r.
124
Shakespeare'in perileri gii-
niimiiz yorumculanmn aklm1
ancak
larmda bu iilkenin
yansttmadlklan samlmamalld1r.
Bir kral ve yonettigi
belirli topluluklar
Krallan Oberon, Ti-
tania' dtr. Bir peri sarayt vard1r,
Puck, bakan ya da
biridir, Mab, ebe peridir,
15
Lep-
rechaun, peri ayakkabtctstdtr.
Ariel, bir cadi tarafmdan tutsak
alman bir peridir,
16
vs.
Periler kii-
Baztlarmm en 30
em boyunda, kimilerininse da-
ha da oldugu, bazt
tammlamalara gore, boceklerle
- Druidler ve Periler
Gal folklorunda onemli bir yer tutan ve
elf'lere benzedigi one sOrOien Klabber'lar,
gore, evlere bacalardan girerlerdi.
aym olduklan soylenir. En pigwidgeon denir.
Dogaiistii vardrr. <;ogunlukla goriinmezdirler. Baz1 on-
Ian ve digerlerini ozel durumlarda gorebilirdi.
17
0 zaman bile isterlerse orta-
dan kaybolabilirlerdi. Bununla birlikte, Dogunun cini gibi, bir yerden
bir yere hiZla yolculuk etme yetenekleri vard1.
kompleksleri oldugundan insanlar gibi hareket ederler, ki bu
iilkenin onceki sahiplerinin soyundan geldikleri, ancak yeni gelenlerce kovu-
lan siirgiinde olanlan simgeledikleri uyumludur. Shakespeare'in pe-
rileri yarattklard1r. Kavgalan atmosferi etkiler ve sis ya da f1rtmaya ne-
den olabilir,
18
ate yandan sevindiklerinde daha thmh doga fenomenlerine ne-
den olurlar, ornegin gibi. Fata Morgana, belli durumlarda Sicilya
ve italya arasmda kalan Messina Bogazt'nda ve nadiren yerlerde gorii-
nen bir tiir seraptlr. Buna bir perinin neden oldugu soylenir, o da onceden
sozii edilen Morgan la Fee'den degildir.
Periler meyveyle beslenir ve aym zamanda yedikleri bocek, siimiiklii bocek
ve kurbagalara Peri yag1 (cadt yagt da denirl, Exidia tiiriinden
jelatinimsi bir kiiftiir. Periler, mantan sandalye ya da masa olarak kul-
lamrlar. Perilerin mutfak kullandtgt pek goriinmez. <;ag1 insanlan-
nm kullandtklan bazen periler tarafmdan s1g1r avlamak
m1zrak ucu olarak kullamldtgl Onlara peri siirgiileri lelf-boltsl de-
nirdi. Periler zaman zaman insanlar i<;:in baz1 nesneler btraktrlar. Aziz Cuth-
bert' e. Cumberland'de Edenhall'm bah<;:esindeki duvanna btrakllan kadeh
125
BOyOnOn, Cad1ligm ve OkOitizmin Tarihi -
resmi de bunlardan biriydi. Resim orada ya:;;ayan Sir Cristopher Musgrave'in
ailesi tarafmdan almd1 ve ona Edenhall'm Uguru denildi . Bat1l inam:;;a gore,
kaybedilecek ya da kmlacak olursa, resmin getirdigi ugur aileden gidecektir .
Periler <;imenlerin iizerinde dans ederler. Bazen <;imenin iizerinde halkalar
goriiliir ve o bolge daha koyu renkte ve daha verimlidir. Bu peri halkalanmn
periler dans ettiginde ge<;tikleri yerleri i:;;aret ettigine inamhr. Ger<;ekte bunu
nedeni, mantarlann merkezi bir yerden yayumas1d1r ve mantarlardan olu:;;an
halkalar, mantann <;imenin koklerine ula:;;t1g1 bolgelerde kuru ya da kahveren-
gi alanlar goriiliir. Mantarlar oldiigunde dairesel bir <;izgide toprag1 verimlile:;;-
tirirler. Ger<;ekte, bu iilkenin Marasmius tiirii mantan buna neden olmaktad1r.
Perilerin dansmm ve diger kutlamalannm gece ger<;ekle:;;tigine inamhr. Ho-
roz ottiigiinde yok olurlar. Bunu, ileride anlatliacak olan cad1lann gece etkin-
likleriyle klyaslayabiliriz. Baz1lan perilerin Ay' a taptlklanna inamr. Klasik do-
nemde Diana 'ya Titania denilmi:;;tir. 0 ve yanda:;;lan ormanlarda avc1 olarak
ya:;;arlard1, ancak ya:;;amlan bir a<;1dan perilerinkine benzerdi. Perilerin avlan-
maktan ho:;;land1klan soylenir.
Periler dogum yapan kadmlan ziyaret eder ve dogum s1rasmda insanlara,
periler tarafmdan iyi ya da kotii biiyii yap1ld1g1, armaganlar verildigi, aynca
Cinderella 'da oldugu gibi, majik yontemlerle insanlara yardnn eden peri vaftiz
annelerine ili:;;kin bir<;ok oykii vard1r. Bazen gelin yatagm1 kutsar, ancak bazen
oliimliilere a:;;1k olurlar. Boyle bir durumda <;ocuk olsa bile evlilik yiiriimez.
Periler klzmca siitiin ek:;;imesine, m1s1rm kavrulmasma neden olurlar ve ha-
zen tencere ve e:;;yalan f1rlat1rlar. Bu nedenle, cad1larla ve ileride anlat1lacak
olan poltergeist'lar ile ozde:;;le:;;tirilirler. Aym zamanda insanlan ummad1klan
zamanlarda, ozellikle de ayak parmaklanndan Daha da k6tiisii,
vaftiz edilmemi:;; ve yerine ba:;;ka bir bebek b1raklrlar. B1rak1-
lan miizigi ve dans etmeyi severdi, ancak ote yandan, kotii, kavgac1
ya da aptal ve bazen doymak bilmeyen bir i:;;tahlan olurdu. Bu bir
mu oldugu, yoksa ba:;;ka bir yerden mi geldigi

Peri-paras1'nm
20
birka<; anlam1 vard1r: 1- Belirli yerlerin perilere ait oldugu-
na inamhrd1; bir boyle bir yeri, perilerin ald1gma inamlan, bir miktar pa-
ra b1rakmadan devralamazd1; 2- Periler bazen insanlara para b1rakrrd1, onlar
gittikten sonra bazen yapraklara ya da ba:;;ka degersiz nesnelere donii:;;iirlerdi
(bu cad1lann eski bir numaras1yd1) ; 3- Perilerin kendi para birimleri vard1;
Brand'e
21
gore, :;;imdi Leverian Miizesi'nde bulunan ve Newcastle'da Tyne kl-
ytlarmda bulunanlar gibi, "kiiresel kristalize nesneler"den olu:;;urdu.
Periler bazen hastahga neden olabHirdi. Viicudun bir yanmm katlia:;;mas1
etkisi, da ciice [elf-cake] ad1yla bilinirdi. Zambak kokii
kat1lan beyaz :;;arap tedavi edilirdi.
'Diana: Artemis ad1 Antik Yunan Mitolojisinde, Diana ad1 ise Roma Mitolojisinde kullamhr. (Ed.n.)
126
- Druidler ve Periler
Hampshire ve Dorset'te at bi<;iminde goriinen yaramaz bir periye colepexy
(coltpixy) denirdi. Konik fosil olarak bilinen fosillere colepexy parmaklan ve
deniz kirpisi fosillerine ise colepexy kafalan denirdi.
22
Elemantaller
Peri bilgisi yerli toplumlannm surgunune <;ok i<;erirken, onlann ko-
kenlerine kuramlar da oldugu unutulmamahd1r. Baz1 etkenler on-
lann ge<;iren tannlar oldugu, totem kokenli olduklanm
belirtir.
23
Ancak, dunyadaki tum toplumlann, ne insan ne melek ve ne iyi ne
kotu olan ruhlara inand1klan unutuhnamahd1r. Bu tur ruhlara elemantaller
ya da "doga ruhlan" denir ve bunlar insana benzeyen hayaletler olan 6zler-
den farkhd1r. Onlann, esrarengiz goriintiilere, wraith'lere, "aglayan periler"e
(banshee) ve 6ciilere (bogey) olan inan<;:tan sorumlu olduklan soylenir. On-
lar klasik donemin koruyucu ruhlan, atalann ruhlan ve larvaland1r.
Ote yandan, bir evi ya da bolgeyi koruyan klasik ruhlarla bir bi<;imde bag-
lantlh gorunen elementaller, bag1ms1z varhklard1. Uzun sure olum-
luydiiler, ancak bir insanla Tumuyle iyi ya da
kotii degillerdir, ancak bir insanla kan-koca olup boyle olabilirler. Kotiilerine
gulyabani, ifrit, cin, ku<;iik ve ozellikle de flrlatanlara poltergeist
denirdi.
Bu tiir en az altl grup elemantal varhk oldugu gorulur:
1-: Gnom 1ar (toprak ruhlan): Bunlann deliklerden goriindukleri
samhyordu; Cornwall ve Almanya'nm madencileri onlardan korkar ya da ra-
hatslzhk duyarlard1. Almanya'da onlara trol, kobold ya da dwerger denirdi.
gnomid denirdi. Gnom'lar magaralardaki <;okmeler ya da patlama-
lardan sorumlu tutulurdu. Kahverengi ya da koyu renk giysiler giydikleri ve
<;ok <;irkin olduklan soylenirdi. [Ed.n: Gnom sozcugii, Grek<;e' de "yerin i<;in-
de anlamma gelen genomos'tan gelir.}
2- Undine 'ler (su ruhlan): Klasik mitolojide denizin oceanid ve nereid 1eri,
Iskandinavlarm elle-kadm ya da elle-klz denilen elle-halkl, Ingiliz peri masal-
lannm merrowlan (mermaid - denizklz1 ve mermen - denizadaml), klasik mi-
tolojinin tath suda naiade1eri, kuzey mitolojisinin nixi ya da neck'-
leri ve at bi<;imine kelpy1eri de bu gruba girer. Cogunun vucudunun
iist boliimiiniin insan bi<;iminde, belden ise bahk bi<;iminde oldugu
soylenir. Cogunlukla sa<;lan Denizk1z1 genellikle guzeldir. Aralannda
ve deniz-rahipleri vard1. ba$hk takarken, deniz-
rahipleri kulah giyerlerdi. Bunlann belli bahklara benzedigi orne-
Wraith (ing.): Bir kimsenin, i:iliimiinden az once ortaya ve kendisine benzeyen gi:iriintii-
sii. (Ed.n.)
"'Banshee (ing.): Ozellikle irlanda'da, aglad1g1 evden 6lii inamlan bir peri tiirii. (Ed.n.)
127
BOyOnOn, Cadthgm ve OkOitizmin Tarihi -
128
Jorge Angel Uvraga'ntn, "Elemental Doga Ruhlan" adh kitabtndan elementaller.
(<;:izimler: Josef Machynka, Viyana Sanat Akademisi)
- Druidler ve Periler
gin denizklz1, yavrusunu bazen suyun yOzeyinde, insanlarda oldu-
gu gibi bu tiirde de olan, memesip.e dogru tutarak emzirdigi bir deniz meme-
lisi olan deniz inegine benzetilir. kol gibi ve insanlannki gi-
bi yuvarlaktlr.
3- Sylph'ler (hava ruhlan): Periler ve buyuk olasli1kla daha
10., geceleri gizlice evlere girip ev yardrmc1 olan brownie'ler, go.-
zel elfler ve insanlara oyun oynamaktan muzip pixie'ler bu gru-
ba girer. Klasik mitolojide, Artemis'in yanmda bulunan dag perileri oread1a-
n da bu gruba
4- Salamander'ler ruhlan): "St. Elmo'nun [ispanya'nm Galicia
bolgesi gore, geceleri gorulen "gemici nuru"I gibi, denizin
O.zerinde ve gemilerin direk ve diger donanrmlannm O.zerinde kure
beliren acthnici, aynca batakhklann O.zerinde beliren bir alev olan ignis fatu-
us, batakhk alevi de bu gruptand1r. [Ed.n.: Salamander sozcO.gO.nO.n, ispan-
ya'nm bat1smda Castilla-Leon bolgesindeki Salamanca Universitesi'nden gel-
digi one sO.rO.lO.r. Kimi yazarlar, da bu O.niversitede ileri duzeyde sim-
ya yaplld1gm1 belirtirled
5- Dryad 1ar (bitki/ ruhlan): Klasik donemlerin dryad ve ha-
madryad1an da bu gruptand1r; her bu ruhlardan birinin oturduguna
ve birlikte dogup, onunla birlikte oldO.gO.ne inamhrddYunan mitoloji-
sinde Orfe'nin (Orpheus) Eurydike bir dryad idi.]
6- Faun 1ar (hayvan ruhlan); Romahlann fauni, panes sylvan ve Yunanhla-
rm satyr1eri, totemci sistemlerin totem hayvanlann ruhlan bu gruba
rilir; bunlardan cad1larm hizmetkiirlan Bir sonraki bolumde gorulecegi
gibi orman ve klr perileri ya da satyr1er klasik mitolojide onemli rol oynarlar.
Bunlar, ruhlann en O.st grubundan olduguna inand1klanm1Zla
mahdlr, yani:
7- Tann ve Say1s1z olsalar da bir onceki gruptan daha azd1rlar;
bazen O.zerlerinde yazllar olan heykelleri Kelt bolgelerinde bulunur ve buyuk
gok tanns1 Hu ya da Hesus, Keltlerin Demeter'i Keridwen, pmarlann koruyu-
cusu Grannos, tanrlSl Camulos, tanns1 Lugh, deniz tanrllan Llyr ve
Manannan, sanatkar Govannon ya da Goibniu, Keltlerin Vulcanus'u Sul, kap-
hcalann koruyucusu Brigit, ocak ve sobalann Keltlerin Vestas'1, Kelt-
lerin Herkiil'O. Ogmios ve boynuzlu tann Cernunnos. Sonuncusu, yatal tlrnak-
lan ve boynuzlan nedeniyle H1ristiyanlann ile
24
129
Biiyiiniin, Cad1hg1n ve Okiiltizmin Tarihi -
NOTLAR
1 "The History of Man" (insamn Tarihil, Londra 1955.
2 W. B. Crow: "Druitler ve Okseotu Ayinleri", "Mysteries of the Ancients" (Eskilerin
Gizemleril, 14.bolum, Londra 1944.
3 "Guide to the Antiquities of the Bronze Age" Cagt'mn Sanat Eserleril, s.
151'deki diski figurunu ve s. 152'de at arabasmm uzerindeki res-
me bkz., British Museum, 1904.
4 L. Spence: "History and the Origins of Druidism" (Druidizm Tarihi ve Kokenil,
Londra (tarih ama 1950!.
5 Crow: a.g.e.
6 "Druids, Celts and Culdee" (Druidler, Keltler ve Culdee) , Londra 1938.
7 Crow: a.g.e.
8 a.g.e.
9 "The Bards of Ancient Britain" (Kadim Britanya'nm Ozanlan), Gaa-Sophia III,
1929.
10 Crow: a.g.e.
11 Winchester, County Hall'un dogu duvannda, Kral Arthur'un masasmm Ozerinde
bulundugu samlan, boyah dev bir nesne asthdrr. Ortasmda alan bu-
ylik bir gOlden Bir kral figiirii bulunan
iisttekinin pan;:alar strastyla beyaz ve renktedir. Ge<;: Ortac;:ag tarihin-
de boyle bir masadan s6z edilir, ancak bugiin varolan masa biiyOk olasthkla Tu-
dor d6neminden kalmadtr.
12 Wagner'm miizikal drammm konusu Tristan ve Isolda. Oykiide bir iksirinin
kullamldtgr ge<;:er.
13 Aym efsane diger biiyiik kahramanlar ic;:in de anlatrhr.
14 Ondordiincii yiizytldan kalma bir elyazmasmdan 1834-49 Lady Charlotte tarafm-
dan bir<;:ok versiyonu vardtr.
15 Kralic;:e Mab da denir, ancak bu quean, yani ebe sozciigiinden gelir, E. Cobham
Brewer: "Dictionary of Phrase and Fables " (Deyimler ve Fabllar Sozliigii) , 2. bas-
kt, Londra, tarihi Bkz. Shakespeare, "Romeo ve juliet".
16 Bkz. Shakespeare, "Ftrtma".
17 Lewis Spence'e gore: "British Fairy Origins " (ingiliz Perilerinin Kokenleri), Londra
1946, bu, ilk kullamldtgt histir; daha sonra gelecekte olanlan soy-
lemek anlamma
18 A. Nutt: "The Fairy Mythology of Shakespeare" (Shakespeare'in Peri Mitolojisi) ,
Popular Studies in Mythology, Romance and Folklore, No.6, Londra 1900.
19 isko<;:ya'mn daglanm c;:ok iyi bilen bir hekim c;:ocuklar kura-
mmm ahk hastahgt olanlara ve olagan ailelerdeki Mongol embesillere
ac;:tkhk getirmek ic;:in kullantldtgmt
20 J. Brand: "Popular Antiquities of Great Britain" !Buyuk Britanya'nm Eski Kultur-
leri ID, Yeni Baskr, Londra 1854.
21 a.g.e.
22 a.g.e .
. 23 Bu bir ic;:in bkz. Spence: a. g. e.
24 Ancak, boynuzlar mitolojik simgelemelerde c;:ok stk kullamhr. Musa, Bakiis ve Di-
onysos iskender boynuzlarla resmedilir.
130

\
15
Olympos ve Satyr'ler
Labirent
i6 4000'de Akdeniz bolgesinde Egeliler admda bir halk vard1. Surek-
li denize a<;llan bir toplumdu ve Etruskler ad1yla italya, Anadolu klyllan bo-
yunca, ornegin Troya ve Yunanistan'm guneyindeki Girit Adas1'na
i6 3000'de Yunanistan anakarasmda Tirynler'e ve Miken'e
ler, ancak ib 4000'de Girit ile M1s1r arasmda ticaret kurul-
dugu i<;in, o donemde Girit'in bal}kenti Knossos ana merkezdi ve boylelikle
i6 2500'de Girit uygarhg1 doruk noktasma ulal}tl.
1
Daha sonraki bir tarihte aday1 yoneten rahip-krala Minos ad1 ya da unva-
m verildigi i<;in, Girit ya da Minos denilen bu uygarhk <;ok ayn bir uygarhk-
tL ilk toplumlarla <;ok az ortak ozellige sahipti, ornegin rahip ve rahibeleriy-
le, anatanrwa ile oglu <;evresinde kurulan ve boga kurban eden majik din kul-
tU, daha ge<; donemlerde goze <;arpan bir ozellikti. Ancak simgeciligi, t1pk1
yerlilerin giysileri ve gelenekleri gibi olduk<;a tuhaft1. Din baZI a<;llardan ilkel-
di ve doga gti<;leriyle kurma <;abasmdayd1.
2
Buyuk tapmaklan yoktu, an-
cak tapmma daglarda, magaralarda, yahn ttirbelerde ve evlerde bulunan ku-
<;tik kiliselerde
3
Sarayda akan bir su ve mukemmel bir kanalizas-
yon sistemi vard1. Kurban boynuzlu hayvan, ozellikle boga kahnt1lan
ve boga duzenlenirdi.
4
io 1222'de anakarada
ilk Olimpiyat Oyunlarmda oldugu gibi
5
, majiyle oyunlar var-
dL Sanat <;ok heykelcilik, oymac1hk, resim, mucevhercilik olaganus-
tu bir zariflige H. G. Wells'in
6
belirttigi gibi, giysiler <;agdal} giysile-
re olduk<;a benziyordu, ornegin kadmlar korse ve volanh giysiler giyerdi.
Girit'te ikiz-simgecilik olduk<;a Kultun en yuce simgesi alan <;ift
balta her yerde <;1kar. Bu, ustte, her iki yamnda b1<;ak agz1 alan bir
asa ya da sopadrr. iki yamnda aslan, kartal aslan govdeli canavar,
geyik, denizatl vs. bulunan bir sutun da diger simgelerdi. iki boynuzlu bir ka-
fa ya da iki yamnda da boynuz bulunan bir sunakla aym beijrtilir.
Deniz kabuklan da dinsel simgecilikte ve buytide kullamhrdt.
131
BOyunOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
Girit Krah II. Minos, iinlii labirenti ettirdi (iO 1210). Bu Girit'te yeni
bir degildi, Etrusk'te Clusium'da., Ege Denizi'ndeki temnos ve Sames
adalannda ve MlSlr Arsinoe'de de birer adet vard1. Girit'teki Minotor admda-
ki canavan banndtrmak edilmil?ti.
Olympiyallla.r
Yunan ve Roma tannlannm oykiilerinin bir bolumu, bu buyi.ik ve gorkemli Gi-
rit uygarhgmdan olabilir. Hatta. bu mitler Giritlilerin tuhaf sosyal sis-
temine ediyor olabilir. Tannlann olumsuz olduguna inam.hrdt, ancak
oliimluler gibi davrarurlardL
7
Bununla birlikte tannlar, insanlara
tanmmayan bir ozgurluk davramrlard1. Tannlar somurulerini halk-
tan ayn tutulan bir smlia, rahipler smtfma yoneltmil? olabilir mi? Ornegin, Es-
ki Yunan ve Roma'da ana monogami kuraldt, ensest yasakt1 ve evlilikte sada-
kat savunulurdu. Ancak, tannlann yogunun vardt, M1Srr'da Firavun
ve _list gorevlerdeki yaptlgt gibi, kendi klz evlenirlerdi.
Yine de, kocalanmn bu onur olarak nitelendirdigi,
evli clan oliimlii kadmlarla ilil;kiye girmeleri yaygmdt. Bir tanrinm
memnuniyetle kendi gibi babahk yapan e{>ler krallard1. Bu
erken donemlerde, belki de Yunan dininin Giritli ataian arasmda,
oykiileri daha sonra klasik mitolojide kadm ya da erkek, rahiplerden
bir smtf olabilecegini akla getiriyor. Girit'in, tannlann krah Zeus (Yu-
nan) ya da ]Upiter'in (Roma) degum yeri oldugu samlmaktayd1 ve bu tuhaf
kultiin merkezi olabilirdi.
Oyleyse, tannlann olaganiistU bu rahipler smrlt-
mn etkisindeki sozde majiden turedigi soylenebilir. Bunun Yunanis-
tan ve Roma'da sonradan gorkemli tapmak ve
bir oldugu rahiplige az duyanz.
Tann ve erken donemin rahip ve rahibeleri olabilir. Daha ge\-
mitlerde bile, bir olaym tann ve tarafmdan m1 yoksa dunyadaki ve-
killeri tarafmdan m1 belirsizlikler vard1r.
i6 1406' da, kanun yap1clltgmt ve guciinii Platen zamanmda bile siirdiire-
bilen, I. Minos'un Zeus ile Fenike krahnm ktzl olan oliimlu gen\- klz Euro-
pa'mn oglu oldugu soylenir. Europa'mn elde etmek Zeus'un bir
bogaya soylenir. I. Minos oldiikten sonra oluler dunyas1 Hades'in
yap1ld1. Galya'mn Britanya'yt niteledigi gibi, Yunanistan da ilk \-ag-
larda Girit'i, oliiler diyan ya da kutsal vatan olarak olabilir mi?
Boga, Minos'un zamanmdan bu yana, adanm totem hayvam
132
- Olympos ve Satry'ler
Orakl'lar
Yunanistan'1 istila eden I;:geliler. i61600'den f6 llOO'e dek yayll.an Miken kiil-
tiin'iniin yiikselmesine neden oldu. Kayd1 bulunan bu donemin en buyiik iki
tarihsel olaYl Altm Post ve Troya ilkinde, tum Yunan kahra-
manlan Altm Post'u aramak i<;in Argo adh gemiyle yolculuga <;tkarlar. Oykii
majik olarak zengindir ve daha sonra simyae1lar i<;in bir tiir kutsal kitap
tur. Troya krallardan biri olan Sparta krah Menelaos'un giizel
Helen, Troya kralmm ogullanndan biri olan Paris tarafmdan ka<;mldtgt i<;in
tiim alt Yunan krallan ve Troya'Yl istila ederler. Uzun bir
sonrasmda, Yunanhlar Troya'Yl bir at oyunuyla sayesinde ele ge<;irirler.
Biiyiik olasthkla Miken doneminden ger<;ek olaylara dayanan bu biiyiik
destanlar, daha sonraki donemlerde Miken doneminde Ege
etkisi belirgindi. C.ogunlukla doga tannlanndan soz edilirdi. Onlarm yerini
daha sonra Olympiahlar ald1. Levy'e gore
8
bu, Olympiahlarm Titanlan fethet-
mesiyle simgelenir. Olympiahlarm dini, resmi din ya da iilkenin dini oldu; bu
da halk tarafmdan benimsendi. Ancak, eski din yok olmad1. Resmi kiiltle kay-
ve Bir bakrma gizli tutuldu, ancak Misterler bi<;imiyle
sayg1 duyulan ve bi-
raz da korkulan giz-
li bir kiilt olarak go-
riildii. Sonunda,
bir ba-
hma yeraltma indi-
rildi ya da el altm-
dan uyguland1 ve
biiyiiculiik olarak
kabul edildi.
ilk c;:aglardan be-
ri tannlann c;:ogu-
nun orakl1an vard1.
Zorda olan insanlar
onlara ve
gorevli rahip ya da
rahibeye biiyiik bir
bedel odendikten
sonra, kendilerine
ya sozle ya da
ve seslerle yaiut ve-
rilirdi. Pythoness
denilen k.ihin-rahi-
benin
Antikyag'tn en OnlO orakl merkezi Delphoi
(Delphoi Adas1, Yunanistan)
133
BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
Argo gemisinin yap1m1m gosteren,
Roma d6nemi bir 9at1 kaplamas1. (British Museum)
gibi seder soyledigi Apollon'un
Delphoi'deki unhi orakl'mda
dugu gibi sozel bir yamtken,
ter'in Dodona'daki kadim
orakl'mm bir
hareketleri, daha sonra
astian davul ve kazan gibi
lerin bir gok tannsma
<;imde sesinden
Bazllan hayvan izlerinde
de oldugunu sayler. Bir
6rnek de, zarlan
rak kullanan Herkul'un Bura,
hae'deki orakl'1drr. Nadir de
sa, orakl'm yamt1m gorulen ruya
belirlerdi. Aym Asklepios' dan
Epidaurus ve Bergama ile
ma'daki orakl'lar i<;in de
di. Son olarak, baz1 orakl yontemleri bugunku spiritualizm seanslarma
di, <;tinku bir medyum aracilig1yla olulere Onlar daha <;ok,
ta derin bir yank olan, ozellikle de yanktan volkanik buhar yukselen yerlerde
bulunurlardt. Bu yerler, ikisi de Yunanistan'da olan, Epirus'ta Cinchyrus,
conia'da Taenarum, Pontus'ta Heraclea, Bat1 Anadolu'da ve italya'da Cumae
yakmlanndad1r. Bu arada, Epirus'ta Acheron ve Cocytus admda iki nehir
d1r ve 6luler dunyasmda da aym ad1 nehirler vard1r.
Soz edilenlerin orakl'lar; Zeus'un Girit'te; Ammon'un
zen Zeus'la Libya'da; Hera'mn Pagae, Megaris, Yunanistan
,rf
,_'0-."J'
,,

,.,.., ..
,.r.;lfi""
37 3 .

"!tr1:J''f'
.,. ..
,,
Sirius y1ldiZI Robert Temple'a gore
antik dOnyamn aym enlemler Ozerinde yer alan orakl merkezleri.
134
- Olympos ve Satry'ler
kmlannda; Athena'nm Miken'de; Apollon'un Delos ve Ege'de Tenedos ada-
larmda; Claros'un Yunanistan ktyllan ve Patara, Likya, Batt Anadolu'da; Her-
kiil'iin Atina ve ispanya'da Gades'de; Ares'in Trakya'da; Pan'm Arcady'de;
Aphrodite'in Ktbns'ta Paphos ve Suriye'de Aphaca'da bulunurdu. Aynca, ay-
m admm verildigi bir magarada, topragm yuttugu samlan Yunanis-
tan'da Lebadea'da Trophonosius'un iinlii bir orakl'l vard1. Delphoi'deki
Apollon tapmagmt onun ettigi soylenir ve daha soma kendisine tannnm
oglu olarak saygt duyuldu. Jiipiter'in iki oglu oldugu ileri siiriilen
adtyla amlan ve bunun pek bilinmeyen bir orakl da Sicilya'da-
ki Palici'dir. Biiyiik Mtstr tanns1 Serapis'in de orakl'lan vardt, ancak
dtgt kadanyla, Yunanistan' da bulunmuyorlardt.
Bazen orakl'lar el Delf' deki orakl once, biiyiik olasthkla
kahinim ilk sahibi olan toprak Tellus ya da Gaia'mn orakl'Iydt. Onu
Apollon ele ge(:irdi ve daha soma ytlam simge olarak korudu. Dogar dogmaz
onu oldiirdiigii sanlltr. Orakl'lann mucizevi bir bi(:imde bulundugu samhr. Ju-
piter' in Dodona ve Teb'deki orakl'lan, bu yerlere U(:an ve insan sesiyle konu-
giivercinlerce bulunur. Heredot, bu giivercinleri Mtstr'da Teb'den gelen
rahibeler olarak a(:tklar. bir kaytt, Deucalion'un birlikte bir san-
dalla kurtulduklan biiyiik Tufan'dan ktsa siire soma Dodona'daki orakl't
fettigini belirtir; Yunan tarihinde birka(: biiyiik sel oldugu i(:in, bununla Kut-
sal Kitap'taki Tufan'm kastedilip edilmedigi kesin degildir. Aym zamanda,
Deucalion'un Yunanistan'daki, Zeus'un biri olan, Themis'in kahi-
ni Attica'ya soylenir.
Buyiiculiik (Sorcery)*
Majik gii(:lerin bencilce kullammm1 bu smillandtrabiliriz ve yasal maji
toplumun iyiligi i(:in olsa da, ger(:ekte bu tiir gii(:lerin yasal olmayan
uygulamast anlamma gelir. Biiyiiciiliigiin (:Ok yaygm olmast degildir, bu
nedenle, Yunan kiiltiiriiniin ana merkezlerinin ve Yunanistan'm kuze-
yinde kalan Tesalya'da biiyiiciiliigun yaygm olarak uygulandtgmt ogrendik.
Ulysses (Grek(:e Odysseus) Troya'dan evine donerken uzun yolculugu stra-
smda, biiyiicii Kirke'nin Aeaea adasma gider. Kirke, tanns1 tita-
nmm ktz1d1r ve Kafkasya'da bulunan Colchis prensiyle evlenir. Krall1gtn1 ele ge-
"Sorcery" ve "magic" aynmt: "biiyii" anlammda kullamlan "magic" (maji) sozciigii, ruh-
larla ya da dogaiistii kurarak, doga olaylanm denetim altma almaya siste-
mini gene! olarak bir kavramdtr. Persler'de bilge rahipler kullantlan, "magi"
sozciigiinden tiiretilerek Batt dillerine Bu gene! kavram i<;:erisinde ele almabilecek olan ve
yine "biiyiiciiliik" sozciigiiyle "sorcery" ise, daha klSlth ve genellikle "olum-
suz" anlamda; ozellikle insanlar ve nesneler iizerinde belirli bir etki biiyii yapma eyle-
mi olarak tammlanmaktadtr. Bu balamdan metin boyunca kimi yerierde maji/majisyen, kimi yer-
lerdeyse biiyii/biiyiiciiliik terimleri (Ed.n.)
135
BOyOnOn, Cadrllgm ve OkOitizmin Tarihi -
oldurur, ancak bu nedenle kovulur ve bunun uzerine babas1
onu kimsenin olmad1gt bir adada luks bir s1gmaga Ulysses'in yanm-
dakiler adaya vard1gmda onlan ancak sundugu yemege baz1 otlar
katarak onlan domuza Yemegin tadma bakmayan bir ulak
Yl ba1?anr. Gemide kald1g1 Ulysses de aralarmda degildir. Karaya pkmca,
onlara yard1m etmek gelen tannlarm ulag1 Mercury'le tam1?1r. Mercury,
Ulysses'e sogangillerden oldugu samlan, buyli bozmakla unlu, moly (yabani sa-
nmsak) admda bir bitki verir. Bu bitki, onun da onler, soma da
Kirke'yi, adamlanm ve daha once donti1?ttirdugu ozgur brrakmaya ikna
eder. Medea admda bir ba1?ka btiylicti de Altm Post oykusuyle ili1?kilendirilir.
Nympha 'Jar ve Satyr'ler
Yunanhlar ve Romahlann ktilttirel ve folklorlannda 6nemli bir rol oy-
nayan say1da tannlar vard1. Bunlardan nympha; daha
one erkeklere ise satyr denirdi.
Aynca, bir ttir cad1 ya da Afrika'mn canavan olan, ytlan govdeli Lami-
ae'den soz edebiliriz. Kcmu1?amazlard1, ancak tlslamalannm ho1? oldugu soy-
Satyr Ailesi. (Albert DOrer, 1505)
136
lenir; yabancllan ve ozellikle de
lan btiyuler, oldtirtir ve yerlerdi. Em-
pusae ve strygae onlann benzerleridir.
Sirenler, muz'lere ya da esin perile-
rine meydan okuyan nympha 'lerd1.
Baanh muzisyenlerdi, ancak yan1?ma-
da kaybettiler. Sicilya yakmlannda bu
adaya hapsedildiler. Ulysses ve Argo-
notlar !Argo adh gemiyle, Altm Post'u
aramaya gidenled d11?mda, onlan din-
leyen, herkes her 1?eyi unutur ve a<;hk-
tan oltirdti... Ulysses eve donerkenki
uzun yolculukta, Sirenlerin yakmmdan
ge<;erken kendini gemiye baglattl ve
murettebatmm kulaklanm balmumuy-
la t1katt1. Arganotlann yamnda Orfe
vard1. Orfe c;ok guzel 1?arkl soylerdi ve
onu dinleyerek Sirenlerin yakmmdan
zarar gormeksizin gec;tiler. Sirenler ka-
dm ylizlu ku1?lar olarak tasvir edildi.
Saytca tic; kiiydiler.
Deniz nympha 'lannm arasmda
Oceanid'ler ve Nereid'ler vard1. Na-
iad1er, tathsu nympha 1anydtlar ve nehir,
pmar, kuyu ve havuzlarda sam-
hrdl. Nehir tannlanmn <;:ogu erkek olarak
nitelendirildi. Onlar n1zgarda varolan var-
hklarken, Tepegozler, Cabiri, Curete'ler,
Telechine1er ve Daktil1er ve metalle
baglantlit gizemli unsurlard1.
Daha once gordugumuz gibi Dryad1ar,
aga<;: nympha 1anydt ve cinsine gore
lik gosterirlerdi. Orne gin hamadryad 1ar
nympha 1anydllar. Meliad 1ar meyve
aga<;:lanmn nympha 1anydllar. Limonaid-
e 1er klrlann bitkilerini hukmediyordu ve
Keltlerin perileri gibi halkalar halinde dans
ettikleri soylenir.
- Ol ympos ve Satry'ler
o.f;J"A.tt. va 8 a:va.). /3 a..
w
vf
0.

(J
4
..

..
u
w tot 1't r N ll :>o tp ct
'
"
* 8 >-1c"( nk
v #ill
ttt. ttYJ Xc. Mf-'. 'iM41
tllslm amac1yla
kullamlan antik Yunan madalyonu.
(4-5. yOzytl)
a.

.,
..
0
II
CJ
fJ
"
0
"
'll
t
4.
Faun 'lar, hayvanlar alemiyle baglantthyd1. Onlarla olan ve av tann-
<;:ast Diana'yla avlanan iki tOr nympha vard1. Napaeae'Ier guzel, ancak <;:ekin-
gen, klsa giysiler giyen gen<;: klzlar olarak anlattlrrken, avctlar gibi giyinen Ore-
ad1ar ya da dag nympha 'lan onlardan daha iri ve cesurdu. Fauni terimi dar
anlamda, Faun us ya da Pan 'dan gelen, klllt govdeleri olan kaprisli gen<;: erkek-
ler i<;:in ve Satyr'Ier ya da Satyri'ler ya da duz burunlu, govdele-
ri <;:ok kll11, <;:atal ttrnakh, boynuzlu ve kuyruklu ve bir hayvanmki gibi sivri
kulakh varhklar i<;:in kullamhr. Yakmlardan ge<;:en nympha 'lan beklerler. Ken-
dilerine Dionysos'u ornek ahr ve <;:ok i<;:erlerdi. Daha ge<;: sanat donemlerinde
daha da insana benzetildiler. Liderleri Silenus' du.
Kentaur'lar at govdeli, dort bacakh, insan kollu ve omuzlu olarak
resmedilir. Satyr'ler gibi onlar da kadmlardan ve an-
cak Herkul'un egitmeni Chiron gibi, baztlan ok<;:uluk, muzik ve tlpta <;:ok bil-
gililerdi.
Olulerin ruhlanna Mane1er denirdi ve birka<;: turdeydiler. Camn bir bolu-
mu rahatstz eder, bir bolumu Hades' e kapat1hrd1 ve baz1 olaga-
nustU durumlarda, 6rnegin, Hades'te ruhu bulundugu varsay1lan Herkul gibi,
ruh Olympos' a kabul edilebilirdi. Roma donemlerinde bir insamn cennete <;:t-
kartalla simgelenerek kutlamrd1.
Daemone 'ler ya da genii, insanlann yanlannda bulunan ruhlard1, ozellikle
"koruyucu melek" dediklerimizden. Lemure'ler ya da Jarvae'ler 61-
dukten sonra ya da surekli belirerek oturulan mekanlara ya da diger yerlere da-
danan, gunumuzde hayalet dedigimiz ruhlard1. Lare'ler insanlann evlerini ko-
rumak i<;:in <;:abalayan atalannm ruhlanyd1. Lare'lerin ya da heykel-
leri, tUm Roma evlerinde bulunurdu ve onune konularak sunulan yiyecek ya da
137
BOyOnOn, Cad11igm ve OkOitizmin Tarihi -
c;:ic;:ek:lerle sayg1 g6sterilirdi. Aynca, halka ac;:lk yerlerde lare'lerin ti.irbele-
ri vard1. Penate1er, gi.ini.imi.iziin kilise ya da diger kurumlara a.danan azizlerinin
sec;:ildigi gibi, evde ya da halkm topluca ibadet etmek ic;:in sec;:ilen tannlard1.
Pythagoras Duzeni
Dorlardan sonra i6 650-300 doneminde siiren ionia donemi gelir. Bu done-
min ilk zamanlannda Yunanistan' daki tiirlii afetlerden sonra, Dionysos'un 61-
diiri.ilen ve yeniden dirilen yi.ice tannya (Zagreus) c;:evresinde
Pelasge dini dogdu. Buna gerc;:ekten de yeniden dogma denildi. C:::unkii insan
varhgmm dogal gi.ic;:lerini, gerginligi ve dogal gi.icii-
Pythagoras.
nii g6sterme c;:abasmm yeni bir anlat1m1-
d1r. Ancak Girit' in gizemleri, Trakya'dan
ti.ireyen (bugi.inkii Bulgaristan ve Roman-
ya'yla cad1hga c;:ok benzeyen,
daha farkh bir majiyle Yal-
mzca degil , kul-
lammmm da bu kaynaktan almd1g1 gorii-
niir. Bununla birlikte, Dionysos ' a tapl-
nanlann bazlian, insanm Tannyla
mesiyle bedenin ve zihnin k6ti.i etkiler-
den annd1rumasm1 Bu kiilt
ve felsefeye Orfecilik denir ve Orfe tara-
fmdan 6gretildigi samhr.
Bu felsefe okulunda birkac;: gizli bilim
gibi g6ri.iniir. Sabit ylld1zlar ses
topac1yla, gezegenler ipli topac;:la simgele-
nirdi. 9 Bu zarlar, top ve aynamn Mister-
ler'de* Dionysos'un oyuncak:lan oldugu
s6ylenir. Kutsal sepette tutulur ve kabul
t6reni s1rasmda adaylar tarafmdan dokunulurdu. Zarlar biiyi.ik olas1hkla, kim-
yasal maddelerin yap1larmm modelleri olan Platonik cisimdi yiizeyle-
ri olan cisimler: dart yiizlii, kiip, sekiz yiizlii, oniki yiizlii ve yirmi yiizlii). To-
pac;:lar gezegenlerdi ve alt dunyada atomlar olarak yansud1. Ayna, iistiin diin-
yamn alta nas1l yans1d1gm1 gostererek, yans1may1 simgelerdi.
10
Bu ogretiye en kusursuz bic;:imini veren Pythagoras (iO 582-497) oldu. Ege
Denizi'nde bir ada olan Samos'ta dogdu ve gene;: kendini Olimpiyat
Oyunlannda gosterdi. C:::ok okuyarak ve rahiplerden bilgi toplayarak, birc;:ok
yeri gezdi, hatta M1s1r ve Kalde'ye de gitti. Sonunda Sicilya'da Crotona' da bir
' Misterler (Mysteries) : Str. Eski inisiyasyonlarda yalmzca inisiyelerin bilebilecegi hakikatler anlamma
gelir. "kapamak" anlamma gelen "myein " sozciigiinden Ciinkii inisiyele-
rin (myte'lerinl dudaklanm kapamasr, strlan inisiye olmayanlara gerekiyordu. (Ed.n.l
138
- Olympos ve Satry'ler
gizli bilimler okulu kurdu. Ttp, miizik ve matematik dallaqnda yetenekliydi.
Pythagoras sayllarm niteleyici oldugu kadar, niceleyici anlamlan da vard1.
Pythagoras hipnoz konusunda da bilgiliydi. Iamblicus, sesinin giicii ve do-
etkisinin ve hayvanlar iizerinde bile etkili oldugunu
ti. Bu bir kartah ve bir yaban aytsmt denetimi altma ald1. Pythagoras ru-
hun oliimsiizliigu ve reenkarnasyon ogretileri iizerine de dersler
Crotona Okulu, politik etkisi ve onemiyle biiyiidii, ancak yaygm bir
kaldmyt goriiliir. Kavga ve Pythagoras'm oldiiriildiigii soylen-
di, ancak daha olas1 bir soylentiye gore, italy a' da, Meta-
pen tum' a ve klsa siire
sonra oldiigiinii belirtir.
ytl sonra Pers devletin-
den I. Xerxes biiyiik bir orduyla
Yunanistan'1 eder (iO 480).
Onunla birlikte, Plitany' e gore,
Yunanhlan majiyle Os-
tanes geldi. Ancak, bu bir tiir
Pers majisi olmahyd1 da-
ha once de gordiigiimiiz gibi, Yu-
nanistan'da majiye zaten yaygm
olarak inamhyordu. Hatta, bu
simya bile olabilirdi. Ostanes'le
bir simya
st halii vardtr
11
ve ilk simya yazar-
lan onun simyanm onciisii
olarak soz eder._ Xerxes'in
geri piiskiirtiildii, ancak simya
daha sonra kimi Yunanhlann bir
oldu.
Aristoteles.
Diinyanm en biiyiik iki felsefecisinden, ad1 Aristocles olan Platen
(iO 429-348) ve Aristoteles (iO 384-322), mikrokozmosu minyatiir bir makro-
kozmos olarak, insanm tiim evreni yansttttgt ogretisini savundu. Bunun
Hermes Trismegistus'la tiiredigi ve Pythagoras'ca ogretildigi sanlltr.
Aristoteles, bazt majik oykiilerde anlatllan Biiyiik iskender'in ogretmeniydi.
iskender'in babasmm Mtstrh bir majisyen oldugu ve iskender'in annesi Olym-
pias't (Makedonya krah Philip'in M1s1r tanrlSt Ammon'un goriiniimiine bii-
riinerek soylenir. Philip'in oliimiinden sonra iskender tahta
oturur ve diinyayt fetheder. Fetihleri Hindistan' a dek Aristoteles' e, ej-
derha, ve suyunun akt1g1 kaynag1 gordiigii Hindistan'm
harikalanm yazar. Hanok'u !Enoch) altmdan bir yatakta uyurken goriir. iki ar-
139
BOyiiniin, Cadrhgm ve Okiiltizmin Tarihi -
birlikte camdan bir dalgt<; hiicresirlirl denizirl dibirle dalarak,
derirlliklerirl canavarlarm1 goriir. Babil'de on tiir majik goriir.
12
aga<;lar iki adetti ve onlara agac1 ile Ay'm agac1 denil-
Hindistan' da bir tapmakta ve rahiplerce orakl'lar i<;in kulla-
mhrdt. iskender'e, onlar aracthgtyla, Babil'deki erken oliimiine uyanda

Ge{: Klasik Okiiltizm
Onlii Romah egitmen, hatip ve yazar Cicero (IO 106-43), okiilt konularla ilgile-
niyordu. Bir sibylla 'nm , biiyiik bir ogretmenirl gelecegine kehanetirlden
soz edenlerden biriydi.
13
Bir tiir "De Divinatione "de astrolojiye ve
Bir sibylla, ilk Roma krallarrndan Tarquin'in huzurunda.
kehanete karl;)l pkar, "Dream
of Scipio "da (Scipio'nun Ruya-
st) astrolojiyi smtrh ol<;iide
onaylar ve riiyalann gelecegi
yansttabilecegirle inamr gibi
g6riiniir.
io 1. yuzyllm son donemi-
nirl mimarlanndan, kadim za-
manlardan bugiine ya-
pt ve mimarhk iizerine yaztl-
ffill;) eserin yazan Vitruvius,
okiilt degerlerle
ve sayllann giiciine stkl stklya
irlamrd1. Astrolojiyi over, ast-
rolojinin Kaldelilerden nasll
geldigini, Kalde rahibi Bero-
sus' un Kos adasmda bir ast-
roloji okulu a<;ttgmt, Antipa-
ter ve ondan sonra da Archi-
napolus'un bu bilimi
dtgmt ve Archinapolus'un yll-
diZharitasmm dogum tarihine gore degil, bilin<; anma gore <;tkanlmasma
kin kurallar btraktlgmt anlatlr.
14
Latin en iinliisii, Aeneid 'in yazan Virgilius (IO 70-19), Orta<;ag do-
nemlerinde, tuhaf bir majisyen olarak nitelendirildi. isa'run
kehanetle bildirenlerden biriydi. Ancak, majik yeterliligi daha sonraki donem-
lerin gibi goriiniir; o Dante'nin rehberlerinden biriydi.'h
Sibylla dng. sibyl): Antikr;ag'da vecd halindeyken gelecekten soz eden ve agzmdan ilahlarm
tugu kabul edilen rahibeler. Anadolu kokenli olduklan belirtilir. (Ed.n.l
Dante'nin 'ilahi Komedya'smdan s6zedilmektedir. !Ed. n.)
140
- Olympos ve Satry'ler
Tyanah Apollonius, iS birinci yiizy1hn ortalannda Kapadok:ya'da Tyana'da
dogdu. Neo-pythagorasplann ilklerindendi. Pers devletine, Hindistan'a, Ro-
ma ve Yunanistan' a giden varhkh bir adamd1. Efes' te durugorii yetenegiyle,
hiikiimdar Domitianus 'a Roma' da suikast diizenlenecegini gordiigii soylenir.
Ona daha mucizevi olay aktanhr. iS 217'de Roma'da
Yunanh sofist Philostratus, Tyanah Apollonius'un Diocle-
tianus'un yonetimi doneminde H1ristiyanlara eden Hierocles, sayglSlZ-
ca Tyanah Apollonius'un mucizelerinin isa'mnkilerden daha iisti.in oldugunu
kamtlamaya kalk!i;tl ve gosterdigi kamtlar Lactantius ve Eusebius tarafrndan
Eusebius, Tyanah Appollonius'un iblislerle yapt1gm1 say-
ler. bir gore,
16
ileri siiriildiigii gibi, Philotratus'un Kutsal Ki-
tap'la alay etmeye kamt yoktur. Babil majisini, Hindis-
tan'm brahminlerini ve MlSlr'm sofulanm yakmdan ancak
biyografisini yazan Empedocles, Democritus ve Pythagoras gibi
lozoflar de aym ileri siiriildiigiinii belirtir.
Tyanah Apollonius'un, aym zamanda nekromansiyle de ilgilendigi soyle-
nir. Achilles'in golgesini uyandtrdtgt, deliligi tedavi ettigi ve yeni bir
ktz1 yeniden canland1rd1g1 oliiyii dirilttigi de ileri siiriiliir.
Tyanah Apollonius Roma'dayken hiikiimdar Domitianus' un emriyle bir er-
kek kurban ettigi yargtlandl. Politik bir soylenebi-
lir, Domitianus'un politik rakiplerinden Nerva, Tyanah Apollonius'dan hi.i-
kiimdar olma olup olmad1gm1 ogrenmesini ister. Soylenilene gore, Apol-
lonius bunu, sozii edilen insan kurbamnm i<; organlanm inceleyerek yapmaya
Apollonius ' un majisyen oldugu ileri siiriildiigiinde,
oyle olsayd1 majik kullanarak kendini bu kurtarabile-
cegini soyleyerek yamtlad1. Ancak, Apollonius s1rasmda esrarengiz
bir bi<;i_mde ortadan kayboldu. Mezanmn yeri bilinmemektedir.
Daha <;ok bir otobiyografik bir yap1t olan unlu "Golden Ass"in {Altm
yazan Apuleius, iS 125'te Kuzey Afrika'da Numidia'da dogdu. Kartaca, Ati-
na ve Roma' da egitim gordii ve Aziz Augustine onun bilimsel ve tlbbi bilgi-
sinden s1k<;a s6z eder. Afrika'ya dondiikten sonra, kendinden <;ok var-
hkh bir dul kadrnla evlendi ve ardrndan kadmm kalbini biiyii yoluyla kazan-
makla ve oglunu 61diirmek komplo kurmakla su<;landt ve yargdand1. 0
donemde Apuleius, Romahlann zehir olarak kulland1g1, Mollusca cinsi bir
hayvan olan deniz (Aplysia) otopsi yap1yordu. Neyse ki, kendini te-
mize pkard1. "Altm kahraman, bir siireligine goriiniimiine biiru-
nebilmek Pamphile adrnda bir biiyiiciiniin laboratuvanna girer. Ne yaztk
ki, merhemleri kullanarak bir ve bundan tek yo-
lu giil yemektir. Bu fusat1 yakalaymcaya dek aradan uzun bir sure ge<;er. Bu
oykiiyle, biiyiik olasthkla, yalmzca eglendirmek ancak baz1 Slr-
lardan soz ediyor olabilir. Apuleius' un farkh orgiitiin iiyesi olduguna
141
BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
Apollon: Delphoi'deki orakl'm ilah1
Tyana'h Apollonius
lamblichus
Hermes Trismegistus
142
- Olympos ve Satry'ler
inamhr ve sonunda bir isis rahibi Maji, ruh denetimi, riiya yorumu
ve astrolojiyle ilgilendigi kesindir.
al<;.:akgoniillii biri olan Ammonius Saccas (3. yiizyll), iskenderi-
ye'de iS 232'de Platen, Aristoteles ve Htristiyan ogretilerinin sentezlenecegi
neo-platoncu bir okul kurdu. Burada, ruhlann ve ruhlann mucizelerde oyna-
dtgt roliin algllanmasmm ogretildigi ileri siiriiliir. Bu okulun tamnan ogrenci-
leri arasmda Plotinus ve Origen bulunmaktadtr. Plotinus belki de, neo-platon-
culann en tanmam oldu.
Plotinus (204-270) 242'de Pers devletine ve 243'te Roma'ya gitti. Roma'da
felsefe dersleri verdi. Hastahklann dogal nedenlerden inamrd1, an-
cak efsunlann (sempati) yoluyla hastahklardan yararlandtgmt
niiyordu. Ylld1zlar, ruh ya da tannlard1, diinyasal olaylann an-
cak belirleyici degillerdi.
17
Evren bir biitiindiir; belirlenimcilik her
birbiriyle i<;.:erisindedir. Gnostikleri, belirlenimci nedeniyle
su<;.:lar ve insanlan bununla korkuttuklanm soyler.
Plotinus hem bir mistik, hem de bir okiiltist idi. Bir kez, su<;.:la ilgi-
li herhangi bir bilmeksizin, bir<;.:ok arasmdan hi.rstz
olam buldu. Adam sonunda su<;.:unu itiraf etti. bir olayda ise, Ploti-
nus'un ktskanan bir biiyiicii, biiyiisiiyle ona zarar vermek
ister. Plotinus, biiyiiniin ters tepip yaratlctsma zarar vermesini saglad1. Birka<;.:
kez yeniden denedikten sonra, Plotinus'dan once aynt okulda olan
biiyiicii Olympius, bu <;,:abasmdan vazge<;.:ti.
Plotinus'un, kendinden ge<;.:erek felsefi aydmlanmaya yetisi oldugu
soylenir.
Ogrencisi Porphyry (233-301), Plotinus gibi Htristiyan diniyle uyumlu de-
gildi. Hatta, iblislere (ruhlar) ve hayaletler ger<;.:egine bakttgmt belirt-
ti. Ote yandan tannlann ylldlZlar ve diger doga
olaylan oldugu <;.:tkt1. Pythagoras ve Plotinus'un oykule-
rini yazd1.
Porphyry'nin ogrencisi olan Iamblichus (o. 333) Htristiyanhga
Ona gore, din yerine, insanogluna hizmet ettigi i<;.:in "kotii biiyii" ya da "saf
biiyii" den farkh, bir Wr iyi maji olan teurji olarak adlandtrdtgt biiyii olmahy-
dl. Teurji, gizli varhklarla (tannlar, ruhlar) saf olan simgeler ile;
ornegin, ile altm, Ay ile gibi farkh arasmdaki
yasasma gore olan i$aretler ile uygulamr. Iamblichus'a gore sozciikle-
rin bir giicii vardtr, ruhlann adlan onlan denetlemede kullamlabilir ve
bir dile <;.:evrildiginde anlamlanm yitirebilirler.
Bunlann <;.:ogu geleneksel dinbilimle uyumluydu, ancak benzerlikler burada
bitmiyordu. Iamblichus, bir ve kat1 ayinleri olan, in-
zivaya <;,:ekilme ve tovbe etmeyi i<;.:eren, hatta tannlan, kahramanlan, melekle-
... 143
BOyOnOn, Cadthgm ve OkOitizmin Tarihi -
ri, hukumdarlan, iyi ve kotu iblisleri birbirinden aYJ.rarak, Htris-
tiyanlann genel olarak benimsedigi ruhsal varhklann daha 'da aynntlh smtf-
landmldtgt, yaygm olarak kabul edilen teoloji olduguna inandtgt gii\=lii bir sis-
tern

Ruhlar, maddelere gore farkh turlerdendir. Bununla birlikte
tannlar ve alt ruhlar arasmda vard1r. Tannlardan farkh olarak, iblis-
ler bedenden tiimuyle ayn degildir, hatta bazllan hayvanlarla
tir. Iamblichus' a gore, "envokasyonlar" insam tannlara tannla-
n yeryiiziine indirmez. Teurji fiziksel bir bilim degildir. C.ereklilikler dunya-
daki bir\=ok olaya hukmeder ve bunlar ylldiZlarla belirtilir. Ancak, tannlara ge-
rekliliklerle hukmedilmez ve insanlar gerekliliklerden
styrllabilir . .. Bunlar Iamblichus'un
Iamblichus oldukten sonra ogrencisi Julianus (331-363) imparatorluk tahtt-
na oturdu. Boylelikle, (Buyiik Constantine'in din 321) Htristi-
yanhk resmi din oldu. Julianus bir Hrristiyan olarak ancak Iamblic-
hus'un etkisi altmda bu inancmdan vazge\=ti. Ona, "Donek Julianus" denildi.
Constans'm oliimuyle imparator olunca, Julianus hemen eski Roma'mn tann-
lanna adanan tum kurban torenlerinin duzenlenecegini bildirdi. Kahinligi ger-
\=ek bir bilime Zeki bir astrologdu ve enerjisini, tutkulu
bir \=aba i\=erisinde Pagan Kilise Devletinin yeniden kurulmasma adadt.
19
Ancak
Perslerle aralannda yiizunden ktsa surdii. olma-
sma olumcul bir yara aldt; ona yard1m eden, ancak Htristiyan
olan Jovian yerine ge\=ti. Ktsa surede Katolik inanc1 yeniden yaytldt.
20
288'de
sonraki bir imparator olan Theodosius'un emriyle, Porphyry'nin Htristiyanhk
aleyhinde yazdtgt bir eserin kopyast halkm onunde yaktldt.
Iamblichus, Porphyry ve Julian, Pythagoras'm saytsal nitelik ka-
bul etti. Iamblichus ve Porphyry astrolojik resimlerin degerlerini de kabul etti.
Kendine hermetik filozoflar zincirinin son halkast diyen Proclus (412-485) ,
daha \=Ok Atina' da egitim verdi. Her tek bir ilkesi olduguna, onun da
dunyada kendini bir ii<;.lii olarak gosterdigine inamyordu. Yine, tannlan smif-
landtrdt, ancak ogretisine inanamad1g1 i\=in Hrristiyanhga <;:1kt1.
Her arasmda majik bir oldugunu savundu. Ona gore on-
ce alt ruhlarla ge<;erek tannlarla saghyordu.
Proclus' un baztlan kadm olan say1s1z vard1. Bunlann en unlusu,
matematik<;i babas1 Theon' la iskenderiye'de ders veren Hypatia'ydt ki soma-
dan, 415' te H1ristiyan tarafmdan actmastzca oldurelecegi kentin hal-
ktnm odak noktastyd1. Atina'da Proclus' un ardth once Marinus, daha sonra
Isidorus oldu. Isidorus yeniden iskenderiye' ye dondu ve Altm Zincii;
1
olarak
bilinen bir dizi tarafmdan ardllhgt ytllarca surduruldu. Ancak, neo-pla-
tonculuk da, Synesius gibi, H1ristiyan ogretmenlerce surdiiruldu.
Envokasyon (invocation): OkOlt terminolojide, ses, dua ya da yoluyla bedensiz varhklan
(Ed.n.)
144
- Olympos ve Satry'ler
Envokasyon. lamblichus'a gore envokasyonlar insam tannlara
145
BOyOnOn, Cad1hrJ1n ve OkOitizmin Tarihi -
NOTLAR
1 H. G. Wells: "A Short History of the World" Middlesex 1922. basla: "K1sa
Dunya Tarihi- 1946'ya kadar", Ziya ishan, Varhk Yaymlan,
istanbul 1972.] .
2 G. R. Levy: "The Gate of Horn" (Boynuz Londra 1948.
3 a.g.e. .
4 H. G. Wells'e gore, boga daha sonra Ispanya'da duzenlenenlere, hatta ma-
tadorlann giysilerine benzerdi.
5 J. E. Harrison: "Themis, a study of the social origins of Greek religion" (Themis,
Yunan dininin sosyal kokenlerinin bir incelemesD, Cambridge 1912.
6 a.g.e.
7 Girit'te Zeus'un mezan gosterilirdi.
8 a.g.e., ancak buyuk olas1hkla oykunun birden simgesel anlarm var.
9 G. R. S. Mead'in "The Chaldean Oracles"m (Kalde Orakllan) ingilizce
ki bir dipnotta E. Levi'nin "The History of Magic "nden (Maji Tarihi) bir almt1
Londra 1922.
10 C. Jinarajadasa: "First Principles of Theosophy" (Teozofinin ilk ilkeleri), 3. baskl,
Adyar, Madras, Hindistan 1923. .
11 A. E. Waite'in, Levi'nin "Ma.ji Ta.rihi"nin Ingilizce bir dipnota gore,
2. baskl, Londra 1922.
12 E. A. Wallis Budge, "The Alexander Book in Ethiopia." (Etiyopya'da isken-
der'in Kitabll, Londra 1933.
13 Howitt, a.g.e.
14 Thorndike: a.g.e.
15 Dante'ye Cehennemde o, Araf'ta Beatrice ve Cennet'te Aziz Bernard yol gosterir.
16 Thorndike: a.g.e.
17 Thorndike (a.g.e.) Plotinus'un, astroloji konusunda iradenin ozgur oldugu,
ancak yine de astrolojik tahminlere buylik yer veren
H1ristiyan sayler.
18 0. Spengler: "Decline of the West" lBatmm 2 cilt, Londra 1918,
1922 (bu etkiye Geffecken'dan ahnt1 yaparl.
19 Spengler, Roma Devletinin bir kilise oldugunu sayler. Julianus'un "bu kiliseyi son-
suza dek kurma ugrunda adad1gm1 ve sonunda kendisini kurban
ettigini" kamtlamak ic;:in Geffcken'den ahnt1
20 Spengler, Buyuk Constantine'in "aym zamanda, Iznik ve Pontifex Maximus Kon-
seyinin yapt1gm1" belirtir.
21 Tennemann: "A Ma.nua.l of the History of Philosophy" (Felsefe Tarihi Elkitab1l, c;:e-
viri ve yeniden duzenleme, Londra 1878.
146
16
Valhalla ve Valkyrieler
Vikingler
Kabaca Cermenler ad1 altmda toplayabilecegimiz Norman, Cermen, Got ve
Vandal halklan, daha \=Ok Almanya, Danimarka, Nerve\ ve isve\='te merkezle-
nen ayn bir kult ve mitoloji Bunlan inceleyebilmek i\=in ki.ilturiin te-
mel yonelimini biiyiik ol<;:iide etkiledigini ammsayarak bu yonelimi bir kenara
koymahytz. Danimarkahlar Britanya'yt 9. ve 11. yiizyillar boyunca zaman za-
man, Angllar ve Saksonlar ise 5. yiizytl boyunca etti. Angllar ve Sakson-
lar daha \=Ok . bal;lanh oldular ve bir dizi Anglo-Sakson kral bal;la ge<;:ti. Gotlar
ve Vandallar bir sure i\=in Giiney Avrupa'mn biiyiik bir boliimiinii, ispanya,
italya ve Balkanlan fethettiler. 6rnegin, Vizigotlar 410'da Roma'yt yagmalad1.
Vikingler saval;l<;:l bir toplumdu. Saval;lmadtklannda, zamanlanm eglenme-
leri i\=in diizenlenen bir sarayda liderlerinin denetiminde i\=ki i\=erek ge<;:irirdi.
olenlerin, Odin'in hiikiimdarhk tahtmda oturdugu biiyuk
Valhalla sarayma inamrlardt. Oraya Valkyrieler denilen giizel ktz-
lar tarafmdan at strtmda
Vikinglerin, biiyiik olastltkla tiimii olmasa da, <;:ogu belirli bir antropolojik
yaptda ve kuzey trkmm ozelliklerini tal;ltrlardl; sanl;lm, pembe yiizlii, a<;:1k tenli,
sivri burunlu, uzun <;:eneli . Ancak, daha \=Ok bir dil ve kiiltiirel bir gruptu ve
konul;lulan diller biiyiik Hint-Avrupa ya da Aryen dili ailesinin Cermen tiirle-
rindendi. Halk, aym zamanda rahip olan, liderlerinin biiyiik saraylan \=evresin-
de Bu kii<;:iik kral ya da rahipler saval;l<;:llardl, ancak aym zamanda
hayvan ve hazen insan kurban ederlerdi. Vikinglerin miizisyen olan halk
ozanlan ve ile nesirleri miiziksiz okuyan destanc1lan vardt. <:;ogunun rahip-
leri yoktu. Bu toplum biiyiik olas1hkla Kafkasya'da Keltlerle birlikte tiiredi ve
erken bir tarihte birbirlerinden aynldt. Yunan ve Roma edebiyatmda, i6 70 ytlw
lannda Almanya ve Danimarka' da beliren bir Cermen lideri olan Odin ya da
Odin us' a nitelendirmeler vard1r. Daha once gordiigiimiiz gi-
bi, aym ad bal;ltannlanna da verilmil;ltir.
147
BOyOnOn, Cad111gm ve OkOitizmin Tarihi -
Eddalar ve Sagalar
Cermenlerin ilk bilgilerin kaynagt Eddalar ve Sagalar'da bu-
lunur. Gen;ekte kompozisyon kurallanm belirtmek kullamlan Edda sozcu-
gu daha izlanda'da ortaya pkan, iki ana bolumden yazllan belirt-
mek kullanlltr. Eski ya da $iirsel Edda, 1642' de bulundu ve Saemund adm-
da bir ancak bugun bu oldu-
gu bilinmektedir. Codex Regius olarak bilinen 13. yuzytl metni, Kopenhag' da
Kraliyet Kutuphanesi'nde saklanmaktadtr. Bazllanna gore, onun bir ol-
dugu da soylenen, benzer ozellikte eser daha vardtr. Yeni ya da
Diizyaz1 Edda, tarih<;i Snorri Sturlson (1178-1241) tarafmdan 1220 ya
da 1230' da yaz1lan, oncekinin ve bugun bilinmeyen eserlerin duz yazt bi-
bir a<;tklamast ve yorumudur. U<;: elyazmas1 oldugu biliniyor ve en iyi-
si anda Uppsala' da korunmaktad1r.
"Devleri Oldiiren Jack", "jack ve Fasulye Smg1" ve daha peri masa-
h, buyuk olas1hkla, saga'lardan turedi. Estonyahlar'm Kahraman admda ve
Finlilerin KalevaU olarak bilinen, bazt saga'lann bi<;imini i<;eren
bir destanlan vardtr . .
Majisyen Tannlar
Vikinglerin soyut tannlara <;ok fazla bilgileri olmadtgl Tannlan
Olympos' dakiler gibi olumsuz degildirler. Yeniden dogabildiklerine ba-
Zl belirtiler olsa da, hepsi blur. Mukemmel varhklar olmanm uzagmda-
dtrlar. Tumunun lideri olan Odin'in, surekli turlu t1ls1mlara gereksinimi var-
dlr. Stk s1k kahinlere Gu<;lu ve en <;:ok benimsendigi samlan tann Bal-
dur oldurulur. Onu olduren tann Hodur kordur. Tannlann vardtr.
Baztlarmm dogumlan kaytthdu. Tumu, gelecekte oldugu varsaytlan, bir dev-
rin sonunda blur. Bu da, dunyamn ve dunyada tannlarla birlik-
te bir sonu oldugu bir tUr gununun varsaytmtdtr.
ilk zamanlarda, buyok olas1hkla, <;:ogu Viking okur yazar degildi. Harfler-
den korkmalanna gerek. Diger ilk toplumlann arasmda, en <;ok Vi-
kingler el yaztsmm majik gu<;leri oldugu samrd1. Okuma yazma bilenler arasm-
da belirli yazllar yalmzca kurmak i<;in kullamhrd1, ancak bununla bir-
likte, <;ogunlukla baztlanmn majik olduguna inanll1rdt ve bunlara ru-
ne1er denirdi. Bunlar, yalmzca olanlann yorumlayabilecegi
zar atma falCJiigz 'nda kullamlabilirdi. Digerlerinin, zarar vermek istenilen
ye ters telkin yoluyla kotu etki yaratt1g1 samhrd1. Digerlerinin beladan
koruduguna, zafer kazandtrd1gma ya da hastahklan
tirdigine inamhrdt. Yuce tann Odin, buyucu Mimir'den rune1eri ogrenmelidir.
Bir tur orakl yontemleri vard1. Bir atm burnundan sesleri ve
nemelerini dinleyerek orakllar elde etmek, Tacitus'a
2
gore, Almanya'da uygu-
148
- Valhalla ve Valkyrieler
lamyor gibi gorunur. Cermenlerin dunyasmda gezgin ya da tsstz yerlerde ya-
kadm kahinler daha onemliydi ve gelecegi okuduklan i<;:in onlara btiytik
saygt gosterilirdi.
Majik Kazan
Kuzeyliler, Yunanh ve Romahlara oranla falcthga daha olsalar
da, tum falcllar iyi amlmazlard1. Gotlar da, Eski Cermenler de cadlian, btiyti-
culeri ya da "supurge uzerinde dola:?anlan" rahibe ve kadm kahinlerden ayt-
nrdL Daha sonraki donemlerde, cadtlarm maji yapmada ozellikle kocakan
ila<;:lannda kullamldtgtm duydugumuz ot, ta:?, hayvan, deniz kabugu, di:?,
hayvan pen<;:esi ve kuyrugunun kullandtgmt okuruz. YaZ1 bulunduktan sonra-
ki donemlerde bile, kaplanmt:? guzel bir tav:?an ayag1 ugur olarak sa-
tm almabilir ve bu uygulama yaygm olsa da, bu battl Sakson atalan-
rritzdan bize olabilir. Kelt ve Cermen atalanrmzm kullandtgt ten cere
benzeri buyuk kaplar, cad1 kazanlannm, ki birbirlerine <;:ok benzerler, onha-
bercisidir. Eger Shakespeare gibi yazarlar, "Macbeth :te oldugu gibi, bu kaza-
m kotu bir anlamla tammhyorlarsa, bunda dogruluk payt vardtr, <;:tinku bu ttir
kaplar yalmzca ila<;:lann kaynattlmast i<;:in degil, gti<;:lti zehirlerin kan:?tmlmast
i<;:in de olduk<;:a uygundur. Olaganustu majik gti<;:lerin kaynattlan iksirlerle ili:?-
kilendirilmesi, yuce tann Odin'in bilgeligini buyucu Mimir'in kazanmdakileri
i<;:erek elde ettigi ger<;:egiyle a<;:tga <;:tkar. Hatta, bu ayncahgt (bir sureligine) el-
de etmek i<;in, gozlerinden birini feda etmeye haztrdtr. Kutsal Kazan'm Vi-
kingler i<;:in <;ok buyuk dinsel bir anlamt vard1.
Mitolojide bilge Kvasir, Fjalar ve Galar cuceleri tarafmdan oldurulur. Ba-
basmt oldurdukleri dev Suttung' a kar:?thgmda, majik i<;:erigiyle bir-
likte kazanlarmt vermeselerdi, Suttung onlan bogacakt1. 0 andan itibaren,
i<;:erik Suttung'un bal raktst olarak bilinir. Sonunda, yliana Sut-
tung'un ktzl, Gunnlauth'un ktztm ba:?tan <;:tkardtktan sonra, Odin kazam ve
i<;:erigini ele ge<;:irir. Odin'in olaganustu bilgeliginin bir bolumu, ozellikle rune
ve bilgisi, bu kazandan ahnan bir yuduma
NOTLAR
1 E. Lbnnrot tarafmdan 1835'e dek bir kitapta topland1.
2 "Germania "smda (Cermen). Ona gore, yalmzca orakl elde etmek i<;:in kullamlan be-
yaz atlar bir yerde tutulurdu. Ama bu yerden sbzetmez.
149
17
. .
Lotiis, Swastika ve Pagoda
Budizm
din, olaganiistii mitolojisi ve sanatsal din ayinleri Budizm ka-
dar zengin degildir. Budist edebiyat1, son yiizy1lda Bat1da tanmmaya
digmda bu kutsal kitaplarmdaki belirli boliimlerin an-
lammm bagimsiZhgma dayanarak bir felsefi ateizm sistemi olarak degil, biraz
daha farkh degerlendirildi. Bu artlk gec;:ersizdir ve antropoloji iizerine
saha deneyimi olmayanlarm bilgisizce yaptlklan ac;:lklamalann tuhaf
bir ornegidir. Budist iilkelerin her yerinde Budalann yamsua, binlerce diger
kutsal heykelleri vard1r.
Budizmi tarihsel bir kurdugu samhr: Siddartha ya da Sakyamuni di-
ye de bilinen, Gautama Buda i6 563-483). Aynm gozetmeksizin tiim
Budistler ona sayg1 duyarken, panteonlannm bic;:imde lideri degildir.
Budistler, Hindulardan tiimiiyle farkl1 degildir ve yiice bir iic;:lii vard1r .
Oc;: onemli tannlannm arasmdan, ikonografide en c;:ok bilineni Batmm Biiyiik
Buda's1d1r, ancak tapmaklarmm mihrabmm iizerinde iic;:ii birlikte goriiliir. Bu-
da (buddha) ad1 bir unvand1r ve goksel hiyeraq;ide belirli bir
lara verilir.
Gautama admdaki tarihsel Buda, Tibetlilere c;:ok benzer ve bugiiniin Hin-
dulanndan c;:ok farkl1d1r. Ancak Hindistan'm kuzeyinde, bugiiniin Uttar Pra-
desh'in bir boliimiinii kapsayan bir toplum olan Sakyalar krall1gmm hiikiim-
dan Magadha'mn ogludur. Kapilavastu'dur ve Gautama oranm ya-
kmlarda dogdu. Bolge, zengin bir yerdi ve Gautama liiks ic;:erisinde, zorluk ya
da c;:ile c;:ekmeye hic;:bir bilmeksizin Giizel bir prensesle ev-
lendi ve bir oglu oldu.
Babas1, Gautama'mn olmayan hic;:bir ic;:in onlem-
ler almll? olsa da, Buda k1sa siire sonra diinyamn s1kmtlianm <;:lkt1g1
s1rasmda bu s1kmtllarla ve bunlar toplam dort adetti: 1-
bir adam; 2- Hastahkh bir insan; 3- Bir ceset; 4- Bir ilk iic;:iiniin
olasli1gmdan oylesine rahatslZ ki, olmaya karar ver-
151
BOyOnOn, Cadthgtn ve OkOitizmin Tarihi -
di ve bu nedenle ile terk etti. Dahas1, bir siireligine ken-
dini ve Bir giin tuttugu bu yon-
temden karar verdi ve i:?tahla yemek yedi. Sonrasmda
yi denemeye karar .verdi. Bunda daha ba:?anh oldu. Bodh-Gaya denilen bir
yere gitti ve bir yaban inciri agacmm altma oturdu. Burada aydmlanmaya ula:?-
tl. Daha onceden bir bodhisattva 'yd1, yani bir aydmlanmaJl
arayan biriydi. Artlk bir buddha 'yd1, y.ini aydmlanml:? ki:?iydi. Boylelikle ken-
disine iki sunuldu, nirvana 'ya ula:?mak ve bu diinyay1 terk etmek ya
da burada kalmak ve ogretmek. 0, elbette ikincisini
Gautama bundan once, -tam olarak soylemek gerekirse yirmidort-
ya:?am boyunca buddha'hga ula:?ma "yolunda" Bu sure-
since ya1;>ad1g1 deneyimleri ammsad1 ve bunlan ahlak ogretileri ve karma eyle-
mini tammlamada kulland1. Bu masallara ]ataka 1ar denir. Belli bir zaman son-
ra yeni bir buddha belirir. Gautama, buddha'hga ula:?tlktan sonra onu izleyen
hal.i bir boddhisattva idi. Ona Maitreya denir ve buddha'hga Gautama'dan
sonra 0 nedenle ona hazen "gelecek olan Buddha" denir.
Avrupa'da H1ristiyan efsanesinde, Gautama ile dort
simgesi ve dinsel bir ya1;>ama donii1;>ii Aziz Jehosaphat'la
Budist Krallar
Gautama Buda'mn oliimiinden sonra, Budizm h1zla yaJlldL ilk Budist Konse-
yi, kurucusunun oliimiinden hemen sonra topland1, bunu klsa bir sure sonra
ikincisi izledi. Ancak, i6 273'te tahta pkan Kral Asoka'mn bu hareketi tam-
mas! ve ileride Hindistan, Afganistan ve Beliicistan'm biiyiik bir boliimiinii
topraklanna katmas1, hareketin ba1;>ansma en katkl saglayan olguydu. Aso-
ka, i6 232'de olmeden once Budizmi devletin resmf dini yapt1. <;e1;>itli yerler-
de kay alar ve siitunlar iizerinde yazl11 buyruklar b1rakt1 ve bunlar biiyiik tarih-
sel ilgiyi or.taya koydu. O.;:iincii Budist Konseyi onun denetimi alttda toplan-
dl. Oglu Mahinda, Budizmin din kitab1m Seylan' a (bugiinkii Sri Lanka) gotiir-
dii. Dordiincii Budist Konseyi, Afganistan, Buhara'dan giineyde Madura'nm
ku:ieyinde bulunan Ke1;>mir' e kadar geni1;> bir alana hiikmeden ba1;>ka bir kral
olan Kanishka'nm denetiminde topland1. Oliim ve dogum tarihleri kesin de-
gildir, ancak olas1hkla i6 2. yiizy1lda iS 634'te Siladitya Konseyi Ganj
Nehri yakmmdaki Kanauj 'da topland1. Budistlere ait oldugu kesin olan say1-
s1z arkeolojik kalmt1 Budizmin Hindistan' da yaygm oldugunun kamt1d1r. An-
cak bunlar, yava:? kendi topraklanndan yok oldu. iS 700' de Hindis-
tan'da Brahmanistler'den daha az Budist oldugu goriildii. iS 800'de Budist uy-
gulamalar tiimiiyle yok oldu. Ancak, Mogol kokenli toplumlar arasmda olduk-
.;:a yaygmla:?tl ve buimn nedeni, olas1hkla ilk kez, Kafkas kokenli olmayan bir
halk arasmda uygulanmaya Budistlerin bir.;:ok tarihsel yerlerini
yagmalayan Miisliimanlann, Magahdha'Yl 1197' de istila etmesiyle son dar be
152
- LotOs, Swastika ve Pagoda
Papus'a (Gerard Encausse) gore Dogu iigretilerinin sentezi.
vuruldu. Gautama'mn dogdugu yerdeki ilk manast1r, onemli bir hac yeri al-
ma niteligini surdurmesine tuhaftu ki, artik Brahminlerin elindedir.
Budizm, Hindistan'm da yayildt. Sri Lanka'da hala
inand1g1 bir dindir. Java'da Hinduizm ve Muslumanhk'la Bunun dt-
Mogol kokenli toplumlar arasmda yaygmd1r. Sri Lanka, Burma, Yay-
land ve Hint <::ini'nde (Hinayana ya da Theravada) Budizmi yay-
gmdlr. Bu, Tibet ve Japonya'da yaygm olan ve Kanishka'nm denetiminde top-
lanan Donjuncu Budist Konseyinde tanman din kitaplann yorurnlanm kabul
etmeyen "buyuk (Mahayana) Budizminden farkhd1r. Ancak bu, ne Bu-
dizmin dinsel buyusunun bu ulkelerde uygulanmasm1 ne de adete
uymamak gibi kas1th bir bulunuldugunu ortaya dinin
baz1 yonlerinin uygulamlmamasma izin Cuney Budizmindeki bu
egilimleri, Huistiyanhktaki savunulmasmm bir-
biriyle sakmmahytz, bunlarm <;ogu Katolik inancmm
ogretilerine <;1kmak i<;in kastth Hinayana 'nm hala
bir mitolojisi ve buna uygun olarak, ayrmt1h ayinleri vard1r. <:;ilecilik sistemi
sosyal duzenlerine egemendir.
<:;in Hindi'nde Budizm ger<;ekte, Hinduizmle <;bzumlenemez bir bi<;imde
ve Kambo<;ya ile buyuk olasutkla Java' da daha anced en Mahayana
Budizmi yaygmd1. Ruhlara her yerde inamhr. Sri Lanka ve <:;in Hindi'nde yu-
dtz fallanna bakilir ve ters dunyasal etkileri onlemek i<;in ayrmtll1 ayinler var-
dtr. Burma ve Tayland' da, bazllan klsa sure sonra yalmzca dindar bir
surmek i<;in okulu btraksa da, okulu bitiren her erkek olur. Tayland ve
153
BGyOnOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
Kambo<;ya'run krallan vard1r, _ onceden Burma'nm da krah ve Vietnam
Cumhuriyeti'nin par<;as1 alan Annam'm da bir imparatoru vard1. Bu krallar
yalmzca rahip degil, onceden tannhgm temsilcisi ve hatta tanrmm kendisi ola-
rak nitelendirilirdi.
Tayland krah, rum ulkenin yasal sahibiydi; ytice gucunun simgesi olarak, bir
ya da daha <;ok beyaz fil'e/ ti<; <;atalh bir rruzraga/ diske
3
ya da halkaya ve
siyeye sahipti. <;ok uzun suren ve baz1 masonik inisiyasyonlarda oldugu gibi,
birka<; farkh yerde ta<; giyme toreninde, ana Dunyanm Efendisi,
Hukumdan, Augustus Buytik imparator, Tannlann Torunu, Kusursuz
Adalet, Zirveyi Yoneten Augustus ve Kusursuz ilahi Ayak denirdi.
Arakan (Burma) krah, imparator unvanm1 ald1, beyaz filin ve iki kupenin
sahibi oldu. Kupelerin, onu Pegu (Guney Burma) ve Brama (Bengal'deki Bra-
maputra nehrinin yatag1 <;evresindeki bolge kastedilir) kralhklannm yasal va-
risi yapacagi samhrd1. Boylelikle, burasmm oniki eyaleti uzerinde huktimdar-
hk iddia eder ve bu eyaletlerin oniki krahmn onun ayaklan altma ko-
yacaklan soylenirdi.
4
Solokarta'nm Susuhnan'1, Java'mn bir hukumdan, Evre-
nin C::ivisi unvamyla yticeltilirdi.
Ava (Burma) krahna "tann" denirdi. Bu nedenle, diger hukumdarlara mek-
tup yazarken, "tum hayvanlarm koruyucusu, mevsimlerin duzenleyicisi, sula-
nn <;ekilmesi ve mutlak efendisi, ve dart ve yirmi
krah"
5
alan kendisini "herkesin itaat etmesi gereken Krallarm Kra-
h" olarak nitelendirmesine gerekir. <;ogu Dogu hukumdan, tek
altmda gorunmekle yetinseler de, bu her zaman Ava kra-
hnm onunden Aym ol<;ude ytice goriinen unvanlar, Kandy'nin (Sri
Lanka) onceki krallanyla birlikte, diger Dogu hukumdarlan i<;in kullamhrd1.
Cennet Tapmag1
Kultur Devrimi'nden once <;in'de bir din duzeni vard1. Avrupa'mn
Cin'e ilil?kin kaYitlan, ulkede U<; din oldugunu belirtir: Konfticytis<;uluk, Taoizm
ve Budizm,
6
ancak oraya gidenler <;ogu <;inlinin her ti<;une de ibadet edilen ku-
rumlara bagh olduklanm bildirdi. Biraz daha ise, bu inan<; sis-
temlerinin yalmzca <;in imparatorunun oldugu bir ktilttin kollan oldugu
goruldu. Orta<;ag Avrupas1'nda oldugu gibi, tum toplumu yoneten u<; s1mf var-
di: 1- Cin'de ya da Budist rahipler tarafmdan temsil edilen hukumdarlar;
2- Taoist rahipler tarafmdan temsil edilen, ancak aym zamanda hekim vema-
jisyen de alan, manastlr sistemine bagh olmayan rahipler; 3- Dst duzey memur-
luk, alt duzey memurluk, yarg1<;hk vb. gibi gorevlerde bulunan, asalet ve say-
gmhk ol<;ulerine uyan Konfu<;ytis<;u yetkililer ya da mandarinler, ancak onlar bi-
le baglantih baz1 ozel gunlerde, belirli tannlann ayinlerini yonetmek zo-
rundaydllar. Ancak, u<; s1mftan hangisinden olursa olsun, her uye-
154
Mutluluk s()zciigi.ini.in 100 ayn bi9imde
yazlld1g1 muska. (Cin)
- LotOs, Swastika ve Pagoda
nin, belirli tanruar iizerinde giicii ol-
duguna inanlld1g1 Cin' de iba-
det etme anlaY11 maji
Neredeyse tum iilkelerde oldugu gi-
bi, diinyasal hiyerar9i, goksel hiye-
ya da tann ve ruhlar pante-
onuyla ya da paralel olma-
hydi. <;::in'de ise, diinyasal
de yer alan her uyenin, yalmzca ay-
m hiyerarinin alt diizeyindeki ki9i-
ler i.izerinde degil, aym zamanda
goksel hiyerar9inin, alt di.izeyindeki
ruhlar i.izerinde de denetimi vard1.
7
<;::in tarihinde, toplumun yoneti-
d s1mflan arasmda sert anlamaz-
hklar ve rekabet yaand1g1 belirtil-
mitir. Ancak bunlar, ortak
ilkeye sahip bir toplumun iiyeleri
arasmdaki diiiince aynhklan olarak nitelendirilmelidir. Bu savalar Avru-
pa'da, ikisi de aym diizenin iiyeleri olan Papa'nm imparatorun
ya da Hindistan' da ikisi de aym panteonun tannlan olan Vinu ile Si-
va arasmda
<;::in' de farkh di.izeylerde, olagani.isti.i say1da tann ve ruh derlemesi vard1.
<;::ogunun bir zamanlar insan oldugu samlmaktayd1; hatta oliim tarihleri ve
di.inyadaki kariyerleri s1k s1k <;::ogu oli.imsi.izli.ige ve
sonsuza dek goklerde Alt di.izeyde olanlar, bir si.ire
goklerdedir ve bir gi.in reenkarnasyonla yeniden diinyaya gelmek zorundad1r.
Devrimden once Cin' de, bir<;:ok dinsel toren Dindar olan-
lar evlerinde, mandarinler bi.irolarmda, Taoist rahipler tapmaklannda ve Budist
manastlrlannda. Hepsinden onemlisi bu, Pekin' de (Peiping) Cennet Ta-
pmagl'nda halkm olan imparator tarafmdan bir ayin-
di. Ti.im bu torenler tanmla baglantiliyd1 ve Eski MlSlr' da oldugu gibi, tanmsal
etkinliklerin zamamm belirlerdi. Mevsimin etkinligini ic;in, impara-
tor san bir oki.ize ko9ulmu san bir sabanla ba9lard1. Belki de bu yiizden,
saban taklmylld1zmm mitolojideki yeri onemlidir. Ancak hepsinden 6nemlisi,
imparatorun Noel Gi.ini.i'ne yakm bir zamanda, gi.indoni.imi.inde adak ada-
masldlr. Pekin kentinin gi.ineyinde, baz1 tapmaklar ve cennet sunag1 'nm oldu-
gu, alc;ak duvarlarla c;evrili ac;1k bir arazi vard1r. Sunak <;:ember bi<;:imin-
de ve i.ic; basamak11d1r. Dst basamak 27.5, alt basamak ise 64 metre
Dst basamak, ortada kusursuz bir <;:emberin bulundugu, dokuz eksenli da-
iresel imparator, giindoni.imi.ini.in bir 6nceki fillerin
155
BOyOnOn, Cad1hgtn ve OkOitizmin Tarihi -
<;:ektigi bir at arabastyla tiitsu yakt1g1 yan tapmaga 0 geceyi tapmagm
avlusunda oru<;: tutarak ge<;:irir. Ertesi gun erken saatlerde, imparatorluk ejder-
hast ve diger mistik simgelerle guzel t6ren giysileri i<;:erisinde sunaga <;:tkar.
Burada, yakuan ipek ve ile bir bolUmu kutsanan ve tuketilen et ve
adagm1 sunar. Bu torene muzik ve kutsal dans ederdi. Bu
torenlerin devrimden sonra, devlet atanan bir rahip tarafmdan sur-
durulmesi ilgin<;:tir, ancak klsa sure sonra bu uygulama sona
Gin imparatoru ve ailesi , 1895' e dek Pekin' de ozel bir yerde, Yasak Kent
denilen, <;ok guzel bah<;eler ve gollerin <;evreledigi saraylarda Boyle
denilmesinin nedeni, buraya yalmzca krahn ailesi ve <;evresinin girmesine izin
verilmesidir. i<;:eride az <;:ok kutsal ozellik devlet torenleri i<;in, birka<;:
hukumdarhk odast vard1. Hukumdarhk odalanndan birinde altm bir bolme-
nin onunde ve odamn bir kenarmdan basamaklarla Ejderha Tah-
tl vard1. Altm ejderhalar ve degerli olmas1 nedeniyle olaga-
nustU degerde oldugu soylenir.
Kutsal Adamlar
Bir<;:ok olaganustU mit ve efsane, imparatorun <;:evresinde yer ahr ve Gin'in tan-
ruanm insan bi<;imine sokar. ve tarihsel birbirinden aytrmak
zordur. Ancak, tarihsel arasmda u<; kurucuyu saymahytz; Sakyamu-
ni (Gautama Buda) , Lao-tzu ve Kurig-fu-tse (Konfu<;yiisl . Her u<;unun de ya-
Gin kitaplannda anlattld1g1 gibi, mucizelerle ve majiyle doludur. An-
cak, tarihsel olarak varolmalarma <;ok az vard1r ve tumu aym do-
nemde
Caenizm
Gin' deki anlatmay1 surdurmeden once, Hindistan' da Caen mezhe-
binin sorumlu oldugu tuhaf bir ge<;memeliyiz. Bugun bu dinin, <;o-
gunlukla Batt Hindistan ve Kalkuta <;:evresinde, <;:ogu tuccar ya da bankac1
olan iki milyon izleyicisi vardu. Dinleri, tum canhlara Bu-
dizmde oldugundan <;ok daha buyiik bir saygt duyulmasm1 Bocek yut-
mayt onlemek i<;in, Caeinlerin ag1zlannda muslinle dua ettikleri ve minik hay-
vanlann ayak altmda ezilmelerini onlemek i<;in yurudukleri yolu supurmede
kullanmalan i<;in uzun bir supurge soylenir. Solucanlan oldurme
korkusuyla toprag1 suremezler. Bocekleri oldurme korkusuyla, su kaynatamaz
ya da yakamazlar.
Caen dini, daha <;ok Mahavira (buyiik adam) olarak bilinen Vardharma ta-
rafmdan kuruldu. i6 599' da, Kuzeydogu Hindistan' da Patna'mn ktrkii<; kilo-
metre kuzeyinde bulunan Vaisali ' de (bugun Basarh denilir) dogdu. Vardhar-
ma, ku<;iik bir kral ya da liderin ogluydu ve sonunda tutkular uzerinde ruh-
156
- LotOs, Swastika ve Pagoda
sal bir zafer elde ederek bir oldu. i6 527'de Patna yakmlann-
,da Pava'da oldO:. Kariyeri olaganO:stO: Gautama Buda
1
nmkine benzer,
ancak farkh tarihsel olduklanna az bulunur. Aynca,
Budist ve Caen kultleri arasmda yakm paralellikler vard1r. Budistler gibi Ca-
enler de, simgecilikte swastika'y1 (gamah yaygm olarak kullamr. LotO:s
Hinduizm' de oldugu gibi, her iki din de de yaygmd1r.
(;in 'de Mit ve Maji
Bu O:lke ilk donemlerden beri bir imparatorluktu. Genel anlamda, wang adm-
da rahip-hO:kO:mdann hasat ve toplumun genel refahmdan sorumlu oldugu,
eski M1s1r' dakine benzer bir majik dO:zeni olabilir. Laik tarihe ilk
kaJith hanedan Hsia'dtr (IO 2205-1766). Ardmdan Chow ya da Chou (IO
1122-255) gelir. Bir sonraki hanedan, Chin ya da Tsin i6 255 ya da 256'da ik-
tidara geldiginde, O:lkeye (:in ya da Tsina denildi. Smm belirlemek ve Mogol
onlemek kuzeyde bO:yO:k duvar ve kanal ve yol edil-
di. Otuzaltl gokkubbeyle (dO:nya cennete uygun olmahydt) 0:1-
kenin tO:mO: otuzaltl eyalete bohindO:.
dokuz kutsal kitabmdan ilki tO:mO:y-
le majiktir ve bundan daha once soz edildi. Bu kitaba
!-Ching denir ve her biri ya da
sekiz diyagram1 Pozitif ilke bo-
Yang ve negatif ilke Yin 'dir. Bu di-
yagramlan i6 binyllda Fu Hsi
8
1-
Ching'teki yorumlamamalar, i6 1122'de Chou
hanedamnm ilk hO:kO:mdarlan Wen-Fang ve oglu Chou
tarafmdan
Taoist kutsal kitaplann arasmda, Lao-tzu'nun kendi
eseri ve kesinlikle majik oldugundan daha once
Lao-tzu'nun 'kudret yOkiO'
mOhrO. Taocu majide
kullaml1r ve
getirdigine inaml1r.
soz edilen Tao-Te-Chingve Kwang-Tsze'nin (Chwang-Tze) eserlerinden bir bo-
lO:rnO: Mencius'un Baz1 Taoistlere gore, Tao kavrarn1, Lao-tzu'-
dan eskidir ve i6 milenyumun ikinci yansmda, (:in'in yan mitsel bir
(:in hO:kO:mdan alan San imparator ile birlikte ortaya Manchaster' da
eski (:ince profesorO:, E. H. Parker,
9
San imparator Taoizmin tanns1 ve Lao-
tzu "Taoizmin peygamberi" der. Ancak Tao-Te-Ching'de San imparator' a
kamt olmadtgmt sayler.
(:inlilerin majik sisterni, swastika ve diger rnistik sirngelerin de yer aldtgi, ev-
rensel bir felsefe O:zerine kuruludur. Evrenin bir
sirngelenen bir vard1. Buradan, Chu-Hsi
10
gibi filozoflar, tezahO:rler or-
taya Bilinmeyen aeon 1ar sonrasmda, bir noktayla simgelenen
bO:yO:k monad belirdi. Bu Yahudi Kabalasmm ilk Sefirot'unu amrnsa-
157
BOyOnOn, Cad11igm ve OkOitizmin Tarihi -
t1r. Bu monad, bir hiicrenin gibi ikiye b6liiniir
11
ve iki arasmda
bir yank belirir. Naslisa, bu iki yanm, hareket halindeyken belirli bir diizlem-
de kalmaz. Ktsa sure sonra, bir boliimii S goriiniir. Boylelikle bilinen
Ba-Gua ya da tomoye figiiriinii elde ederiz. Benzer figiirler noktamn dar-
de ya da daha boliinmesine neden olarak elde edilir.
Mistik Simgeler
Ba-Gua 'nm <;in' de kadim bir simge olduguna yoktur ve beyaz ile
siyah noktalar evrenin Zit kutuplara (yin ve yang) boliinmesini simgeler. Yang,
beyaz ya da pozitif ilke, aym zamanda bir ve yin, siyah
ya da negatif ilke de bir belirtilir. Cinli filozoflar bu ikisini
farkh oranlarda her dogasm1
Japonya'da daireye tomoye
denir ve san ve klrmlZl renktedir.
Bu simge zafer ya da onurun belirtisi ola-
rak nitelendirilir. iki kan;at ilkeye in ve yo
denilir. Kore'de daire ulusal
bayraklarmda pkar,
klrmiZl ve mavi renktedir. Bazen, dort k6-
ya da
giden gruplar eklenirdi.
Dairenin klvnmh dorde b6-
liindiigii noktada ogee diye bilinen figiir
ortaya Her dort dal 'L' harfi
ni ald1gmda swastika 'yt (gamah el-
de oluruz. Sozciik sanskrit koken-
lidir. ingiltere'de Anglo Saksonlarda fylfot olarak bilinirdi. Latince'de crux
Ba-Gua ve dokuz boiOmO.
ansata 'ydt. Her biri Yunan harfi gamma 'yt (G, ancak yazlityordu: n
ammsatan dort b6liimden Yunanca' da gammadion 'du. Aym dii-
tiireyerek Franstzca'da croix gamee denirdi. iskandinavya'nm Vi- j
kingleri arasmda "Thor'un anlamma gelen bir ad Japon-
ya'da swastika'ya manji denirdi.
12
<;in' de wan denirdi. swastika'mn
Yeni Zelanda'mn Maorileri arasmda simgesel bir anlam1 vard1.
yaygm olsa da, hangi swasti-
ka'nm Budist bir simge oldugu Budistler Hindistan'dan ayrlimadan
once, Hindistan'da kullanli1yordu. Bir Hint tapmagmda bulunan Buda'nm
devasa ayak izinde, ayak parmaklan ve topugunda swastika figiir-
leri goze c;arpar. Tayland, Burma, Cin, Tibet, Kore ve Japonya'da varolan din-
sel uygulamalarda yaygm kullamhr.
158
Thor'un Qekici:
Vikingler, swastika ic;in "Thor'un
Qekici" anlamma gelen bir
sozcOk kullamyorlardl.
skandinav mitolojisinde bOyOk
sava c;Hann Thor'un admdan
gelen "Thor'un Qekici"nin kotu
ruhlan uzakla t1rd1 ma, ki iyi
devlerin ve iblislerin
saldmlanndan korudu una
inamhrd1.
(Uiusal MOze,
Kopenhang, Danimarka)
Lotiis (:i<;egi
- LotOs, Swastika ve Pagoda
Y almzca Budizmde degil, aym zamanda Brahminizm' de ve 6nceden eski M1-
s1r dininde gaze bir mistik simge de lotus (Nelumbo
speciosum ya da nilufer). Bu, gelin ammsatan bir su bitkisidir. iri
ve yapraklan suyun yo.zeyine uzamr, kok g6vdesi suyun altmdaki
murdadtr ve ile yaprak saplan suyun i<;indedir. Butun bunlardan simge-
sel bir anlam Ci<;egin kendi de bir mandala 'ydt, yani fiziksel ev-
reni simgeler. Ortadaki orgam, evrenin ortasmda bulundugu samlan
Meru Dagt'm simgeliyordu. Onu erkek polen ureten klsm1 ise dag-
lan simgeliyordu. Ta<; yapraklar kltalard1, d6rt kenarda d6rt iri yapragm ya-
nmda daha iki yaprak bulunurdu, ttpkl Brahmin ve Budistlerin evren
haritalannda oldugu gibi. <;i<;ek, sularla simgelenen Kaos 'tan dogan ruhsal
duzendi. Mitolojideki benzeri, buyuk anatann<;ayd1. Gautama ve diger budd-
halar, <;ogunlukla lotus <;i<;eginin uzerinde olarak resmedilir. Brahma-
mn lotus uzerinde olarak g6sterilir. Dogumundan sonra
Osiris, lotus <;i<;eginin uzerinde durmu:;;tu. Tuhaftlr ki, binlerce yu boyunca
M1s1r' da sayg1 g6sterilmesine ve baz1 MlSlrhlar i<;in hal.i simgesel bir anlam1
olmasma lotus <;i<;egi artlk Mtstr'da
Tapmaklar ve Pagodalar
Budist tapmaklan say1s1zd1r ve baztlan olaganustu buyo.kluktedir. Genel pla-
m bir H1ristiyan kiliseninkine benzer. Dikd6rtgen ana salonun bir ucunda,
Katolik bir sunaga benzer bi<;imde, kutsal bir emanetin bulundugu varsaytlan
bir sunak ya da dairesel bir chaitya 'nm bulundugu ustii kubbeli dairesel bir
girinti vard1r.
Turlu adlanyla bir<;ok caitya 1ar, chaitya 1ar, tope1er ya da stupa 1ann bu-
. lunmas1 Budist bir 6zelliktir. Bu caitya 1arm dagoba ya
159
BOyOnun, Cad11tgm ve OkOitizmin Tarihi -
Mu James Churchward'a gore
swastikanm evrimi. Churchward, swastikay1
saglayan 4 temel gOg ya da yarat1c1
gOcOn 4 hali olarak yorumlar ve tOm k1talara
Mu uygarligmdan yaylldlgml one surer.
120 bin kez yaz1l1p suya at1lmas1
gereken GOne$ Swastikas! tlis1m1.

oooooooooo
H. Schliemann'm Troya'da
buldugu swastika ornegi.
Bir Urartu swastikas!.
160
ib 2. yOzy1ldan, Caen'lere ait bir sikke. Piramit
bic;:iminde bir nehrin solunda swastika, sagmda
ise y1lan semboiO gorOIOyor. (British Museum)
Cermenler'ce de majik ozellikleri olduguna
inan1lan ve sOslemelerde kullamlan swastika
semboiO. (iS 400, Hablingbo, Godland)
- LotUs, Swastika ve Pagoda
da pagoda 1an Caitya'lar uzerine koni ya-
nm kuresel yap1lard1r. Bazen Budist kozmolojisinin ogesini' simgeledigi sa-
mhr. Bu durumda taban, dunyayt simgeleyen ktip uzerinde ha-
vayt simgeleyen bir kure, onun da uzerinde yerine bir koni, ucunda suyu
simgeleyen bir kase ve sonunda bunun gokyiizunu simgeleyen dar ucu
yukan bakan bir yumurta vardrr. Her caitya'nm Gautama ya da bir Budist azi-
zin kutsal emanetini i<;:erdigi samhrd1. Ancak say1da olmalan nedeniyle, bu
her zaman olas1 degildir. Bunlann kutsal konuk oldugu sa-
mlan yerlere oylesine Boyutlan olaganustti btiylikltikteki amtlar ve
daha kii<;:iik amtlar olarak Buylikleri <;:ogunlukla
Kti<;:iikleri kil, metal ya da Kutsal emaneti i<;:eren kii<;:tik oyuk dl-
caitya'nm i<;:i saglam olmahyd1. <;in Hindi, <;in ve Japonya'da <;:ok sayt-
da pagoda vard1r.
Resimler
Kutsal resimlerin Budizmde onemli bir yeri oldugunu gorduk. Ancak bir res-
min herhangi bir etkisi olmadan once, simgeledigi ruhun resimle etkin bir
kiye ge<;:mesi i<;:in, bir torenle kutsanmas1 gerekirdi. Resimler bazen, Brahmin-
lerde oldugu gibi, ttirlti giysilere sanhrd1. Bazen, daha <;:ok <;in' de, resimlerde
i<;: organlar belirgin olurdu. Budist resimlerin baz1lan <;:ok btiytiktur.
Kutsal Emanetler*
Kutsal emanetler kiilttinden Brahminizm'de, Budizmde oldugundan daha en-
der soz edilir. Brahmin tanns1 $iva ' nm, ve babas1 aralanndaki
farkhhklar sonucunda bedenini terk eden ilk Sati'nin sol ayagmm ayak
parmagt bir Hint kutsal emanetine 6rnektir. Daha sonra 'reenkarnasyonla
Uma ya da Parvati olarak geri doner. Kutsal emanet, Kalkuta yakmla-
nndaki Khali Ghat'm rahiplerince korunur.
13
Gautama Buda'ya bir<;:ok kutsal emanet vard1r ya da Oltin-
ce kutsal emanetlerinin, rahip ve hanedan topluluklanna dagttmak i<;:in sekiz
par<;:aya bolundiigii soylenir. iS 7. ylizytlda bir <;inli Budist (iS 600-664),
Hindistan' a gider ve 150 kutsal emanet, bir<;:ok elyazmas1 ve resimle doner.
14
Gautama'nm kullandtgt bir tabagm Anuradhapura, Seylan'da korundugu soy-
lenir. <;ok uzagmda degil, Konghanapura'da apkasl ya da 61 em ylikseklikte-
ki tac1 saklamr. Asas1 ve bir giysisi de Nagarahara'da

Ancak, en <;:ok bilinen kutsal emanet, .bugiin Kandy (Sri Lanka) Kutsal
Tapmagl'nda bulunan yedi turbeden, en i<;:eride kalanmda korunan sol az1 di-
' Kutsal emanetler (relics): ingilizce' deki' "relic" sozcugii tekil yaz1hrsa; kutsal saytlan bir insamn, alii-
munden sonra saklamp, biiyiik sayg1 gosterilen bedeninden ya da giysisinqen bir burada oldu-
gu gibi "relics" yaz!lrrsa ceset kalmt!lan, kemikleri vb. anlamma gelir. !Ed.n.)
161
Buyunun, Cad1hgm ve Okultizmin Tarihi -
Yllda bir kez, koruyucu bir 6rttinun altmdaki bir kutuyla, bir filin Slr-
tmda, filler ve bir rahip t6renine
$into, Tannlarm Yolu
Japonya'nm ilk yerlileri, Ainu'lar, tuylu insanlard1, Japonlann yap1sal
6zelliklerini Mogollara degil, Avrupa'mn kimi Kafkas halklanna ben-
ziyorlardl. Aimllar'm bir ay1 kultti vard1, ay1 kurban edilir ve eti yenir-
di. Sintoizmin Japonya'nm ilk kultu oldugu imparatorun zaman
risinde ( 1192-1867) halkm gucunu elde eden Shogun uzerinde gu-
cunu g6sterdigi 1868'deki imparatorluk Restorasyonu'ndan sonra
0 zaman, Budizm ve Sintoizmin !Cin'de Budizm ile Taoizmin bir-
Bu Ryobu Shinto denildi.
Ancak, Sinto mitolojisi
16
in ve yo denilen olumlu ve olumsuz olmak uzere iki
ilkeyle Bunlar Cinlilerin yin ve yang'1d1r ve
Cinlilerin Ba-Gua 's1 olan "kozmik yumurta" da
Baz1 Sinto ttirbelerinde kutsal danslan miko admda klz-
lar vardu. Bazllanna spiritualizmdeki bir medyum gibi on-
lar 6lulerle kurar, gelecegi sayler ve hatta tanrllann isteklerini bildir-
diklerini savunurlar.
NOTLAR
1 Beyaz fil vardtr; Hint filinin albino tiiriidur, derisi apk gri, toynagt beyaz,
seyrek beyaz klllar bulunur ve gozleri pembedir. Baztlannm killan larmt-
Zl, bazdarmm gozleri sand1r. Ancak, bazllannm hastahk nedeniyle bu ozelliklere .
sahip oldugu kaydedilir.
2 Hindu mitolojisinde Siva'nm mtzragma benzer.
3 Hindu mitolojisinde diskine benzer.
4 I. D'Israeli: "Curiosities of Literature" (Edebiyatm Tuhafhklan), yeni basla, Lond-
ra 1867.
5 I. D'Israeli: a.g.e.
6 J. Hackin, "Asiatic Mythology" (Asya Mitolijisi), Londra 1923, ve yer-
de.
7 J. Hackin, ve yerde, a.g.e.
8 E. Sykes: "Everyman's Dictionary of Non-Classical Mythology" (Herkes Klasik
Donem Mitoloji), Londra ve New York 1952.
9 E. H. Parker: "The Taoist Religion" (Taoist Din), Londra, tarih
10 yll ytl once dogdu, Avrupa'da henuz bilinmezken fosillerin dogasm1
buldu (Leonardo da Vinci).
11 Ray Lankester: "Secrets of Earth and Sea" (Toprak ve Denizin Strlan), 2. basla,
Londra 1923.
12 W. Hayes: 'The Swastika, Calamus Leaves" (Gamah Calamus Yapraklan), No.
I Chatham, 1934.
162
- LotOs, Swastika ve Pagoda
13 J. Rhys: "The Reliquary" (Mahfaza), Londra 1930.
14 Yolculuklannm ka)'ltlan S. Julien tarafmdan Franstzca'ya <;:evrildi
1
1853-1858.
15 P. Saintyves: "Les Reliques et les Images legendaires" (Efsanevi Resimler ve Kutsal
Emanetler), Paris 1912.
16 $into mitolojisinin ilk kaynagt, Ono Yasumaro'nun iS 712' de efsaneleri toparladtgi
."Kojiki" adh kitapt1r. Onu 720'de imparatorluk emriyle yaytmlanan Nihongi izler.
Ikisi de uyarlanm11;> <;:ince yazrlmtl;)trr.
163
- -----------------
Lamalann Kralilg1
18
Tibet'in Lamalan
Sibirya'nm geni:;; alanlannda :;;amanizmin maji din sisteminin yaygm oldugu-
na onceden deginmi:;;tik. Bu sistem daha once guneye dogru yay1ld1. Tibet'te-
ki bilinen ilk din sistemine Bon denir. yonden, ozellikle de, :;;eytan
danslan ve transa SaJlSlZ ruhla kurma yontemleriyle, Kuzeyin
Samanizmine benzer. Bu, ozellikle bu beceriye sahip bireyler ya da
rahiplerce swastika kullamlarak Bu din aynca, Taoizmle de
Budizm kuzeye yaJ1ldigmda Bon dini, Budizmle
dive uygulay1cuan kendilerine lama dedi, ki bu ad Tibet'in M;;J.hayana Budist-
liginin ve bu nedenle Lamac1hk olarak
tir. Giiniimiizde Bon rahipleri bile kendileri ve tarafmdan Lamac1 hi-
bir olarak goriirler. Onlara denilerek, larmi-
ZI ya da onlan izleyen ve bugiin Ti-
bet'teki yaygm ogretiyi ayruduar.
Budizmin ilk

olan Lamaclltk Orta Asya boyunca yaylld1. Bu bolge-
nin biiyiik bir boliimii _ Rusya ve <;in komunist hukumetler\nce yonetilir
ve bask1 yapllmasa da, dinsel uygulamalar onaylanmamaktad1r. :Lamac1hk da-
ha once sorgulanmayan bir bolge olan Tibet'te dogdu, ancak buyuk bir
alam kapsad1.
Kafkaslarda Kalmuk, bu dini benimsedi. Ancak <;arhk doneminde
bile yasal olarak Tibet'ten ayn ve lamalan Rus Hukiimeti se-
c;:erdi. Benzer bir durum, Sibirya'nm Baykal Galli Buryatlar
de
1577'de tiimiiyle Lamact olan Mogolistan, Buyuk Lama Urga, Mogo-
listan' m yonetimi altmdayd1. Mogolistan Pekin'de <;in Hukumeti tarafm-
dan D1:;; Mogolistan bugOn bag1ms1z bir halk cumhuriyetidir.
1644'de <;in tarafmdan fethedildi. <;inliler, <;in'in hiikiimet sa-
ray! boylarmda yeni bir hanedan Bu da 1911 'e dek siirdii. ikinci
165
Buyunun, Cad1hgm ve Okultizmin Tarihi -
Dunya s1rasmda, Japonlar imparatora yeniden bir tuzak kurmaya <;ah-
bu ama<;la tahttan indirilen son <;::in imparatorunu (Man<;u hanedanm-
dandl) se<;tiler. Man<;urya bugun, <;::in Cumhuriyetinin bir par<;as1d1r. Ama
tum bunlardan once, <;::in sempatizanhgmm yams1ra, Lamac1yd1.
<;::in'in bat1smda birka<; Lamac1 bolge vard1, Amdo eyaleti onceden Tibet
yonetimi altmdayd1. Aynca, Pekin' de Buyiik Lama'mn yonetiminde, buyuk ve
gu<;lu bir Lama manastm vard1.
K1rg1z boylannm oldugu Dogu Turkmenistan da Lamac1yd1 ve
onceden, anda <;::in yonetimi altmdaki Sin-kiang kralligmdayd1.
Tibet'in Ladak, de bir<;ok Lama vard1r, ancak ulkenin
yonetimi Hindu mihracesindeyken, bolgede <;:ogu Musluman'd1.
Gurkalar ve diger etkin topluluklarca uygun gorulmese de, bir kral tarafmdan
yonetilen Nepal' de de lamalar vard1r.
Tibet'in guneyinde, Hindistan'm kuzeyinde ku<;uk bir ulke olan S1kklm,
daha once lamalar tarafmdan yonetiliyordu. Once, bir mihracenin yonetimi-
ne ve 1814'te Britanya'mn himayesi altma girdi. Hindistan bag1ms1zhgm1 ilan
ettikten klsa sure sonra, mihracenin istegi uzerine bu ulkenin himayesi altma
girdi (1949).
S1kklm'm dogusunda bulunan, ondan biraz daha buyiik bir ulke olan Bhu-
tan, onceden reenkarnasyon
2
sistemiyle, Buyiik Lama olan ve mihracenin al-
tmda yer alan Dharma Raca tarafmdan yonetiliyordu. Bu ikili yonetim 1885'te
sona erdi ve mihrace 1907' de kral olarak se<;ildi.
Batlh yazarlar, Dalai Lamalann i6 1400'e dek tumuyle mitsel oldugunu
one surse de, Tibet hukumeti ilk donemlerden bu yana majik bir
degerlendirme ile Her nasusa, i6 1600'den bu yana, Dalai La-
ma Tibet'in yuce rahip-krah ve tum ulkelerin Budistleri tarafmdan
genel olarak bir tur "Budist papa" olarak Ona, egemenligin bii-
yiik miicevheri denir ve Budizmin yiice tanruan Avalokita ya da
vara'nm enkarnasyonu olarak gorulur. Tibet'in Lhasa yakmlannda,
tann mitsel evine benzetilerek Potala admda-
ki saray-tapmagmda otururdu.
3
Devletin yuce u<;lusunde, ondan sonra ogren-
menin buyiik mucevheri denilen Tashi chunpo'nun Buyuk Lamas1 Tashi La-
ma4 gelir. Sonsuz Buda's1 olan, Amitabha'mn enkarnasyonu ve Avalo-
kiteFara'mn ruhsal babas1 oldugu ileri surulur. Yonetimdeki u<;uncu yi-
ne Buytik Lama olan Kral ya da Vekilidir. dart yard1mc1-
smdan birinin enkarnasyonudur ve yine enkarnasyonu
olan, onceden Tibet'in unlu hukumdan, Sron Tsan Gampo'nun
rahiplerinin enkarnasyonudur. Bu dart rahibin, Lhasa'daki dart manastlr sa-
raymm, dart enkarnasyon olarak reenkarne olmalan [genedogmalard
166
- Tlbet'in Lamalan
gerekir ve bu dort Kral ya da Vekili se<;ilir. Hukumette bu u<; kil;iinin
altmda yer alan bal;ikalan da vardtr ve bu zaman zaman.rahip olmayan
Iki Amban ya da Cin hukumetinin temsilcilerinin de, el<;ili-
gin yonetimsel haklan ve ayncahklan vardt.
Siyah-$apka1Ilar
Yaygm olarak siyah-:japkalilar diye bilinen Bon dininin rahipleri, Tibet ' e Budiz-
min gelil;iinden sonra da varhklanm surdurduler ve ozellikle ulkenin dogusunda
<;ok saytdaydtlar. Budist derinlemesine etkilendiklerine
<;ok az vard1r. Buytik olasllikla, onceleri Sibirya' nm <;ok
farkh degillerdi. Budizmin lamalara surekli daml;ian bazt Tibetliler de,
kendilerine daml;imayt surdurdu ve onlar da gelenek birer lama
olduklanm varsaydtlar. gore, adetleri hamurdan hayvan ve in-
san figtirlerini kurban etmekti ve bunlarm Budist etkiyle ger<;ek hayvan ve bel-
ki de hatta onceden yapllan insan kurbanlan yerine ge<;tigine inamldt. Gior-
gi'nin5 Bon rahip figurunde, kill<; kalkan tal;itrken bayraklarla suslen-
bir tunik i<;erisinde atklh ve zrrhh olarak gorulur. Onceden belirtildigi gi-
bi, swastika kullamr, buyuk olasllikla, Hinduizmin naga 1anna (yllan tannlan)
benzeyen ejderhaya tapm1r ve l;ieytanlann sevgisini kazanmak i<;in dans ederler-
di. Bon swastikasmm kollan saga (saat yonunun tersine) bakarken, tum Budist-
ler, sanki saat yonunde hareket edercesine, sola
6
dogru bakmalanm saglard1.
Kzrmzzz-$apkalzlar
Yerel efsaneler 5. ytizytla dek ge<;mil;ie gider ve Gautama'mn soylu koruyucu-
lanndan hukumdarlara kalan bir miras verirken, Wadell ' e
7
gore, Lamacthk Ti-
bet'e 638 ile 641 arasmda geldi. Her nasdsa, 7. ytizythn ortalannda Tibet, iki
kadmla evlenen bir kral, Sron Tsan Gampo tarafmdan yonetiliyordu. Biri Ne-
pal Krahmn, digeri Cin imparatorunun klztydt. Her iki krali<;e de koyu Budist-
ti. Onlann etkisi altmda kral, Hindistan'dan bir<;ok Budist kitap getirtti, tapt-
naklar ve manastlrlar ettirdi.
8
Kral oldukten sonra, Avalokita'nm, iki
ne de Tibetli Merhamet Tanm;:as1 Tara 'mn enkarnasyonu alan olarak
saygt duyuldu: Tara olarak bilinen Nepalli Krali<;e-tann<;a ve beyaz Tara
olarak bilinen Cinli Krali<;e-tann<;a. Sron Tsan Gampo'nun 650'deki olumun-
den sonra, Kral Thi Sron Detsan (d. 728) tahta <;tkana dek hi<;bir ilerleme kay-
dedilmedi. Tibet ' in yamstra, Batt Cin'in buyuk bir bolumunu yoneten bu gu<;-
lti kral, egitilmek i<;in yine Hindistan' a gonderildi ve yalmzca kitap elde et-
mekle kalmad1, Nalanda'da (Hindistan) buytik Budist Universitesi'nde profe-
sor alan kaymbiraderi, ruhanf ogretmen Padma-sambhava'yt da davet etti.
Padma-sambhava/ Tantrizmin ve dogdugu yer alan unlu oldugu
her ttirlu maji ve ruhsal bilginin bir yorumlaytclSlydt. 747'de Tibet'e vardt.
Htzla, Tibet'teki tum en kotu "lanetli yerleri" ziyaret etti, l;ieytan <;tkardt, ba-
167
Biiyiiniin, Cadthgtn ve Okiiltizmin Tarihi -
z1lanmnsa yeni dinin koruyucusu olmak ko:?uluyla tap1mlmasma ve kurban
adanmasma izin verdi.
10
Tum yerli tannlar, dunyasal Buddhalann ba:?ta olmak
uzere ve ardmdan boddhisa.tva.1ann geldigi yeni tannlar kuruluna topland1.
Padma-sambhava'ya da sm1rs1Z majik gii<;leri nedeniyle sayg1 duyulur. Her bi-
rinin dogu:?tan gelen dogaustu yetileri olan yirmibe!? izde:?i vard1.
11
Padma-
sambhava, "Lotus <;i<;eginde dogmu!? olan" anlammdad1r, bugun bilinen La-
macihgm kurucusudur. Kendisine sekiz ayn bi<;imde ibadet edilir ve Tibet' te
Gautama Buda kadar onurlandmhr, hatta klrmlZl birka<; altbolu-
mu tarafmdan daha da <;ok onurlandmhr.
Padma-sambhava gorevinde olduk<;a ba:?anhyd1 ve zorunlu
yapmc;tks1zm Lamac1hgm o zamandan bu yana Tibet'in her yerinde var olacak
bi<;imde yerlel;imesine neden oldu. Kendisinden sonra, elbette, uzun sure bo-
yunca inl;ia edilmeleri siirduriildiiyse de, ynetim d6neminde manastlrlar ku-
ruldu. Ancak bu kar:?lsmda bir engel vardL 899'da Hint kaynaklan-
mn <;evrilmesini fazlas1yla desteklemil;i ve manastlrlara devlet topraklan ve
vergi toplama hakkt vermil;i olan Tri Sron Detsan' m torunu, Kral Ralpachan,
tahta Lan-dharma ad1yla oturan tarafmdan 6lduruldu. Lan-dharma
Budizmin ve kendisine "Lamac1hgm Sezar'1" denilmi:?tir.
12
Ta-
pmak ve manastlrlara sayglSlzhk etti, oldurttu ya da kasap olmalan
i<;in zorlad1 ve kitaplanm yaktL Zulumleri <;ok surmedi. Tahttaki u<;iincu yi-
hnda, bir l;ieytan dans<;1s1 giysisi i<;inde bir lama tarafmdan okla
vurularak 6lduriildu. Daha sonra bu olay, bir Lamac1 maskeli baloyla
kutlandt.
13
Bu olaym ardmdan, Lamac1 tapmak klsa zamanda kaybettigi ilgiyi
yeniden kazand1 ve ger<;ekte, 6ncesine oranla daha da gu<;lendi. Hindistan ve
Keqmir' den say1s1z kel;ii!? iilkeyi ziyaret etti.
14
Ardmdan, klrm1zt ve san-:?apkahlar arasmdaki b6liinmeden sonra, klrmlZI-
temel farklthklanyla degil, kendi belirli azizlerine (bunlar Htristiyan
koruyucu azizlerine benzer) 6zel olarak ibadet etmeleriyle tamnd1. Her ma-
nastmn belirli koruyucu tannlarla kult vard1. Baz1 6rgutler, Padma-
sambhava'mn magaralara gizledigi ve o 6ldukten uzun sure sonra bulunan
6zel vahiy kitaplan oldugunu iddia etti. Ktrmtzl-!?apkahlann <;ogu evlenebilir-
di. Aynca, aralannda birka<; <;ilekel;i bulunurdt.i. Onlann arasmda, Battda bu-
yuk merak uyandtran o tuhaf insanlar arasmda, kendilerini kesintisiz meditas-
yona adayabilmeleri amac1yla, <;evrelerine duvar 6rdurten ve kii<;uk bir delik-
ten beslenen kutsal adamlar vard1r.
KtrmlZI-!?apkahlar arasmda birka<; buyuk 6gretmen vard1. En 6nemlisi,
Hindistan ve Pegu'da Tantra ve Mahayana Budizmini 6grendikten sonra
1038'de Tibet'e gelen ve bir Tibetli Brom-ton ya da Dom-ton'un (d.
1002) yardrm1yla, saytca <;ogalmasma neden olan olay, Ka-
dampa'yt kuran Atisha'ydt (980-1053). Ardmdan, 11. yuzylim ikinci yansm-
da, Hindistan't ziyaret etmi!? olan lama Marpa ve ya!?amm1 Tibet'in daglann-
168
- libet'in Lamalan
da gezinerek ve yazarak get;:iren ogrencisi Milarapa (Milaraspa, Milarepa)
(1038-1122), Wadell tarafmdan yan bir okul olarak stmflan-
dmlan Kargyupa'yt kurdu.
Mogollar, Tibet'in kuzeyinde giit;:leniyordu. Askeri giice
n Cengiz Han'm (1167-1227) fethiyle sonut;:landt. Rus-
ya'nm Asya topraklannda bulunan, Baykal Golii yakmlannda bir kralhgm hii-
kiimdanydt. Batt' da Rahip John olarak bilenen, Owanh Kohan unvamm
yan yakalaytp oldiirerek giit;:lii kralhgmt ele get;:irdi. Kore, Kuzey <;in,
Rusya'nm Asya ve Avrupa'da yer alan topraklarmm biiyiik bir boliimiinii,
Bulgaristan ve Pers devletini fethetti. Genellikle, bir din lideri olarak goriil-
mez, ancak biiyiik olasthkla, bir tur Buyuk Lamaydt. Kuzeyde Guney Sibir-
ya'dan, guneyde Cin Hindi smmna dek gelen, Rusya'mn Orta Asya'da ve Av-
rupa'da yer alan topraklan Tibet'i kapsayan bir kralhgt yone-
ten torunu unlu Kubilay Han' dt (1214-1294). Tibet'te katt bir LamaCI yoneti-
. mi oturtan ilk Kubilay Han'd1, t;:iinkii Saskya manastmnm (Everest Tepe-
si'nin 80 km kuzeyindedir) lamasm1 yiice lama, ulkenin ruhsal ve dunya-
sal giicu yapt1. <;in imparatorunun tat; giyme tbrenini yonetmesi istenirdi.
San-Sapkalilar
Gelugpa ya da kurucusu Tsong-kapa'ydt, ki onun donemin-
den sonra Tibet'in yoneticileri oldular, bugiin <;in topraklann-
da olan, Tibet'in dogusundaki "Sogan Olkesi" Amdo'da dogdu. Katolik bir
misyoner olan Huc/
5
Tsong-kapa'mn Batt'nm din ogretmenleriyle baglantiSI
oldugunu soyler ve bu yonden, Katolik ibadetleriyle LamaCI-
hgt arasmdaki benzerlikleri at;:tklar. Tsong-kapa, Kadampa toplulugundand1 ve
bu sbz sahibi topluluk arasmda 1407' de Birt;:ok
reform ancak lamalann evlenmelerini yasaklad1. Disiplini
ve orgiitii Lamalara san ve eski bir Hint adeti olan yama-
h ciippeler giydirdi. Sapkamn arkasmda sarkan kuyruklan vard1 ve bu
kuyruklann boyu, lamanm konumunu belirtirdi. Gelug-
pa giit;:lii bir brgiit olsa da, ttirlu gruplann reka-
betinden olmak zorundayd1, ancak 1640'da Lhasa yakmlanndaki De-
pung manastmmn, Nag-wan Lozan admdaki lamas1, Mogol prensinin yar-
dtmtyla, Dalai-Lama unvamyla ruhsal ve dunyasal lideri oldu. Dalai "okya-
nus" anlamma gelir ve gut;:lerini belirtir.
Lamacliar, cennet, araf ve cehennemde bedensel bir dirilmeye inamr, ancak
Htristiyanlar tarafmdan bilinmeyen birt;:ok aynntl verirler. Su vaftizleri,
yanlar ve oliiler it;:in ayinler, evlilik kutsamalan, rahiplige atanma tbrenleri ve
olaganustu yag kutsamalan vardtr. Kilise atad1g1 ozel giinah t;:tkar-
tan rahiplere giinah t;:tkartlhr. Kutsal su, mum, ince mumlar, tutsu ve turlu tes-
169
BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
pihler kullamrlar. Tapmak torenlerinde koroyla sayler, ilahi
okur, Htristiyan manastrrlanndan da farkh olmayan orgutlenmeler, rahibe
manasttrlan, namuslu, kanaatkar ve itaatkar olmaya yemin etme vardtr. Lama-
lar, ellerini uzatarak kutsamalarda bulunur. Hatta, Htristiyanlann
masma benzeyen, govdeleri uzerinde yapttklan bir el vardtr. Ozel
ayinleri vardrr. ya da Gelugpa tapmagmm ra-
hipleri evlenmemeye yemin eder ve olurlar. inzivaya
tovbe etmek alaylar, yakarma, resim kullanma ve azizlerinin
kutsal emanetlerine saygt duyma vardtr. kullamhr ve lamalann giysileri
arasmda rahip ayin elbisesi, rahip cuppesi ve piskopos tact vardtr. Bu olaga-
nustU benzerliklerden soz ederek, ilk Katolik misyonerlerinden M. Hud
6
aynn-
ttlara bile uyduklanm sayler; ornegin, tutsu yakmakta kullamlan buhurdan ya
da tutsu kaplan her baktmdan kendi kilisesinde kullamlanlara benzer.
Hue ve Gabet Lamacthga ancak onun doneminden on-
ce, daha tillnh Katolik misyonerler vard1. Aslmda Cizvitler, Htristiyanhgm
Brahminizm, Budizm ve Lamacthkla bir plan yapttlar.
Dominikan, Fransiskan ya da Jansenistler bunda da olu-
nabilirdi.17 iki ulke arasmda imzalanan bir strasmda, Ruslann Dalai
Lama'ya 1901 'de gorkemli piskopos cuppeleri sunmalan Ortodoks (Dogu) Ka-
tolik ve Lamac1 Kilise kultlerinin ornektir.
18
Ancak, arasmda bile, Lamacthgm kotu ruhlarm sevgi-
sini kazanmanm yamstra, iyinin de yardtmlanm aradtgt unutulmamahdtr. Sayt-
stz kurban adaklan vardtr. Bunlar genel olarak, dogrudan Yuce Tannya degil,
alt yanstmalanndan birine ya da adamr. Sunulanlar arasmda, ekmek,
tutsu, parfum, su ve zil sesleri vardtr. Stvtlar ba1?a-
bir kafatasmda sunulur. Sunulanlarm haztrlanmast, kat1 kurallara gore ger-
ve Sozu edilen ayinde, ve yufka ekmegi-
nin yamstra, un, ve yagdan yaptlan haplan" ve aynca suya saf-
ran ve (onceden Hindistan'da belirtilen) kutsal kusa otu kattlarak elde edilen
kutsal su kullamhr. Ayna, ve vajra ya da ytldmm da bu ve ayinler-
de kullantltr. Vajra, Lamac1 simgelerin en belirgin olamdtr. Seytan ya
da kutsamak kullamhr ve kullanrmt Yunan Ortodoks piskoposunun stk stk
elinde benzer. Daha once de gordu-
gumuz gibi, el hareketi torensel bir olmakstZm, stk stk kullamhr.
Mantralar
Bunlar ritmik olarak bir stk stk yinelenen dualar ya da sozlerdir ve ne
kadar stk yinelenirse, o kadar etki yaratttgma inamhrdt.
19
En bilinen mant-
ra, "Lotusun Mucevheri selamlanm, Amin" olarak
olan, Om mane padme hum 'dur. Mucevher Yuce Tann, lotus ise, rah-
minde gorulen "Ana" varhk ya da Mantralar bir tespihin yar-
170
- libet'in Lamalan
d1m1yla soylenir. Bu nedenle, her lamada bir tespih bulunmahd1r. Aynca, din-
darlar da tespih kullamrlar. Mantralan saymak i<;in her tespih 108 boncuktan
olu1?ur, Yiice U<;lii ' den birini ve onun yans1tt1g1 diger dii1?iinceleri ammsatma-
Sl i<;in ii<;ii ozel boncuktur. Bunun d11?mda, tespihte iki s1radan olu1?an on de-
likli disk vard1r. Bir s1ra dorje'yle, digeri <;anla biter. 108 mantra soylendigin-
de dorje 'yle biten srranm sonundaki disklerden biri <;ekilir. Onu da tamam-
landlktan scinra <;anla biten s1ra <;ekilmi1? olur, boylelikle tespih 10x10x108 kez
mantra tekrarland1gm1 belirtir.
Tespihin boncuklan tiirlii donii1?tiiriilmii1? aga<;lardan yap1hr, ozellikle pipul
ve sandal agae1, ancak aynt'zamanda sert <;ekirdekler, yan degerli ta1?lar, kris-
tal, cam, vs. de kullamhr. Kullamlan madde kullanan ki1?inin iiyesi oldugu or-
giite ve bir noktaya kadar ibadet edilen tannya gore degi1?ir. 6rnegin san-1?ap-
kahlar, incir agac1 ya da pipulun san tahtas1 ya da benzer bir tahta kullamr.
Klrm1z1-1?apkahlar, en azmdan Padma-sambhava mercan kullamr.
Mercan tespihin turkuvaz benzerleri vard1r.
20
En tuhaf tespihlerden biri, in-
san kafatasmdan yap1lm11? disklerden o1U1?UL Bu tespih Oliiler Krahm oldiiren
ki1?iye ibadet etmekte kullamhr. Ender bir tanesi de, filde bulunan belli katl
maddelerden yap1hr. Bu da Oliiler Krah'na ibadet ederken kullamhr. Wadell
elli yuan omurgasmdan olu1?an bir tespihten soz eder,
21
ancak bu yalmzca nek-
romanside ve faklhkta kullamhr.
Baz1lamalar, giinde binlerce mantra tekrarlasa da, daha <;ok tekrarlamanm
etkisini yaratacagma inand1klan ara<;lar tasarlam11?lard1r. Dua <;arklan ve bii-
yiik dua silindirleri dondiiriir ve iizerinde mantralar ya da simgeler olan bay-
raklar <;ekerek, riizgarda dalgalandmrlar. Dua <;arklannm iizerinde saytslz dua
vard1r ve her dondiiriildiigiinde, ki1?inin sanki aym saytda duay1 tekrarlam11?
kadar yarar saglamas1 umut edilir. Dua <;arklan, elde tutulabilecek kadar kii-
<;iik nesnelerden tutun da, uygun yerlere kurulan ve riizgar ya da suyla don-
diiriilen <;ok biiyiik silindirlere kadar <;e1?itlilik gosterir. Geri kafah bin;.ok Ba-
tlh yazar, bunlan <;ok fazla kii<;iimsemi1?tir, ancak W. Simpson yiizyllm sonun-
da <;ark'm simgeselliginin erken Budizmde goze <;arpt1gm1 ve tum dinlerdeki
dairesel hareketler bilgisiyle yakmdan baglantlh oldugunu gostermek i<;in bil-
gilendirici bir eser yazm11?tlr.
22
Enkarne Lamalar
Bunun ardmdaki kuram a1?ag1daki gibidir: Her insan enkarne olur ve her in-
san ya1?amdan ya1?ama ge<;tik<;e <;abalannm odiillerini elde eder. Ancak, tiimii
i<;in olmasa da, baz1 ozel Biiyiik Lamalann her biri, bir tann ya da aziz en-
karnasyonudur ve oldiigiinde yeniden bir <;ocugun bedeninde dogar. 0 <;ocu-
gun kim oldugu ara1?tlnhr ve bulundugunda olmeden onceki derecesine ya da
goreve yiikseltilir.
171
BOyOnOn, Cad11igm ve OkOitizmin Tarihi -
Aynntilan degii;se de, bunun nastl yapudtgmt Dalai Lama oldiigiinde uygu-
lanan yontemlerle orneklendirilebilir. Onceden gordiigiimiii gibi, Dalai La-
ma' mn; Avalokita' mn (Avalokitei;vara) enkarnasyonu olduguna inamhr. Sec;im
birkac; etkene baghd1.i: 1- Olmeden once yeniden dogmayt umdugu bolge, top-
lum ya da aileye gostermii; olabilecegi herhangi bir belirti; 2- Sozii edi-
len kii;inin oliimiinden sonra dogan c;ocuklann dogum tarihi; 3- Bu dogumlar-
da gerc;eklei;en herhangi mucizevi bir belirti; 4- Cok kutsal olui;an
sec;ilmii; bir grubun dua ve ibadetleri sonrasmda belirli c;ocuklann adlarmm se-
<;imi ; 5- Aym grubun kura c;ekmesi, altm bir vazodan rasgele ad c;ekmek; 6- Yo-
re kahininin verdigi ipuc;l;m; 7- Sec;ilmii; c;ocugun, olen Biiyiik Lama'mn
lanm ammsama becerisi. Son yontemin tek bai;ma yanilttcl oldugu ve diger al-
tlSmm yalmzca smanacak c;ocuklann saylSmi yolu ve arac1 oldugu
genel olarak bilinir. Cocuk sec;ildiginde ailesine c;ok iyi baklhr. Cocuk Dalai La-
ma ise, babasma biiyiik olc;iide toprakla birlikte diikahk verilirdi.
En onemli ii<; enkarne lama Dalai Lama, Tashi Lama ve Kral ya da Vekili-
dir. Ancak bunlarm ii<;ii her zaman aym birey degildir. Strastyla yiice tannlar
Avalokita ve Amitabha'mn Dalai Lama ve Tashi Lama'yla enkarnasyonu, en-
kame lamalann en onemlisidir. Tibet ' te onem strasma gore ardmdan
biiyiik olasthkla, Everest Tepesi'nin 80 km kuzeyindeki kadim manastmn bai;-
kam Sakya-Lama gelir. 0, Bilgeligin Bodhisat '1, Manjusri'dir. Ardtllan, Dalai
Lama olw,;turulmadan once, bir zamanlar Tibet'in hiikiimdarlanydt.
ilgin<; bir rahibe enkarnasyonu, kei;ii; ve rahibelerin bulundugu Tibet'te
Yam-dok Golii ' ndeki Samding manastmm yonetir. Unvam "elmas" anlamma
gelen Dorje Paagma' dtr ve Hint tannc;as1 Vajra-varahi'nin enkarnasyonudur.
Pekin' de biiyiik lama manastmmn bai;mda Can-skya olarak bilinen Biiyiik
Lama vard1r. Onun, 16. yiizyilda ortaya <;tkan Budist bir aziz olan ve i<; Mo-
golistan'l yoneten Rolpahi Dorje'nin enkarnasyonu olduguna inanrhr.
i<; Mogolistan' da Urgya-Kuren de c;ok onemli olan Biiyiik Lama' nm top-
raklandtr. 0 Khisson Tamba' dtr ve Tarantha admda, 16. yiizyilda ortaya <;1-
kan iinlii bir kii;inin enkarnasyonudur.
Onceden gordiigiimiiz gibi, Bhutan onceden Dharma-Raja tarafmdan yo-
netiliyordu. Aym zamanda Nepal'in lamalan iizerinde bir yetkisi
vard1. Birc;ok unvamm arasmda en yiice olam "avatar"dtr (Tannnm bedenlen-
mesi) . Tuhaft1r ki, bir digeri de "inancm savunucusu"dur. S1kklm' m da, daha
once, Labrang' da ve Pemiongchi ' de iilkenin bai;mda olan bir enkarne lamas1
vard1, ancak 19. yiizyilm sonunda Pemiongchi'de sistem yok oldu. Her yerde
reenkarne olmui; lamalarca kabaca yaklai;Ik ikiyiiz atama var-
dL Dogal olarak bunlann c;ogu Tibet'teydi.
172
- Tibet'in Lamalan
Tibet Astrolojisi
Lamalar ylld1z fah bakarlard1 ve daha biiyiik manastlrlarda y ~ l m z c a bu i:;;le il-
gilenen uzmanlar vard1. Ancak, LamaCl astroloji asla kaderci degildi. Etkiler
ne denli kotii olursa olsun, bunlar her zaman ic;in lamalara kutsal yazllar oku-
tularak, kendilerinin ya da lamalann belirli ayinler diizenlemelerini saglaya-
rak, hatta ozel :;;eytan dansc;llardan kotii ruhlan ezdigine inamlan bir tiir pan-
tomim yapmalanm isteyerek engellenilebilirdi.
Tibet'te fale1hk, 6nemli giinlerde herkes tarafmdan yap1hrd1. Gerc;ekten
6nemli olaylarda bakllan ylld1z fallannm d1:;;mda zarla, ozel fal plakalanyla,
tespihlerle ve hatta koyunlann kiirek kemikleriyle fala baklhrd1.
Orakl 'Jar ve Rub Denetimi
Biiyiik manastlrlann tiimiinde transa gec;ebilen ve orakl benzeri ac;1klamalar
yapan lamalar vard1. Bunlann c;ogunun ha:;;ha:;; ya da Hint kenevirinin etkisiy-
le gerc;ekle:;;tigine inamhrd1, ancak bu olagan bir yontem olarak goriilmezdi.
Bu kahinlerden biri oylesine iinlii oldu ki, bir tiir devlet kahini durumuna gel-
di. Ona bir manastlrla birlikte kendisine yard1mc1 olacak birc;ok ke:;;i:;; ve yiik-
sek bir unvan verildi. Devletin 6nemli zamanlannda kendisine dam:;;lld1gma
inamhr. Gelugpa tapmagma kaydedildi. Ancak, klrm1z1-:;;apkahlar arasmda
daha c;ok kahin ve biiyiicii vard1r ve bu reformla:;;mam1:;; lamalar, san-:;;apkah-
lara oranla toplum ic;inde kotii ruhlann etkilerini c;oziimlemek konusunda da-
ha iyi bir tine sahiptirler.
Bu majisyenler bir dizi c;ok tuhaf arac;lar kullamr. Aynalar, silahlar ve in-
san ve hayvan kemikleri kullamrlar. Uzun mantralar okurlar. Evlerin iizerine
yerle:;;tirilen, kablosuz antenlere benzeyen, ancak daha karma:;;1k olan, :;;eytan
tuzaklan dikerler. Bu biiyiiciiler hayalet kovmakta c;ok ba:;;anhd1r ve bazllan
hava durumunu denetimi altma alabilecegini iddia eder.
Her unvandaki lama, biri oldiigiinde o ki:;;inin ruhunup. viicudundan pk-
masma yard1mc1 olma konusunda beceriklidir. ingilizce'ye c;evrilmi:;; ve Evans-
Wentz tarafmdan yoruinlanm1:;; bir "The Tibetian Book of the Dead" (Tibet
Oliiler Kitab1) vard1r.
23
Bu eserde olme sanat1 ve oliimden sonra kar:;;lla:;;1lacak
deneyimler ele ahmr. Ba:;;ka bir yerde ac;1kland1g1 gibi, Eski M1s1r'm "Book of
the Dead" (Oliiler Kitab1) ile benzerlikler ta:;;1r. Tibet'te cenaze t6renleri ol-
dukc;a karma:;;lktlr ve bu ac,;ldan, alene oliimden doguma kadarki yolculugun-
da yard1mc1 olmak ic;in tasarlanm1:;;t1r, c;iinkii bardo a:;;amas1 ya da goriinme-
yen diinya denilen yerde kald1g1 ve orada baz1 deneyimler edindigi ic;in, en-
kame olmak amac1yla bu diinyaya ya da diger be:;;inden birine yeniden done-
cektir. Dongii boylece surer.
173
Buyunun, Cadthgm ve Okliltizmin Tarihi -
Onbin Simgeli
Tibet'in <;in'le arasmdaki smrrm yakmlanndaki Sifan'da bulunan Kumbum' da-
ki buyuk bir manastlrda, majik olaylarm en olaganOstu olam vardrr ya da var-
dL Hue oraya ve

Buna "Onbin Simgeli denildi. So-
zu edilen manastmn ana tapmag1 yakmlarmda tugladan bir duvarm
gu bir karenin yer ahr. Ozerine ise, hareamalarm1 <;in imparatorlanndan
birinin bir kubbe Hue ve Gabet oyle-
sine ki, agaCI ineelerken yozlerinden ter akar. Her yap-
ragmda duzgun Tibet harfleri vard1, hepsi bazllan yap-
raktan daha koyu, bazllan daha renkteydiler. Misyonerler en
bir sahte iz bulamazlar. Govdesinin oldugu kollanm
adam govdeyi sarabiliyordu ve 2,5 metre yokseklikteydi.
Tibetliler bu agaem donyada tOrOnOn tek ornegi oldugunu sayler ve efsane-
ye gore, Tson-Kapa'nm dogumu s1rasmda plasenta kamndan filizlenir. Wadell,
agaea beyaz sandal (Syringa villosa) der ki/
5
bu da bildigimiz leylak agae1yla
aym tOrden oldugu anlamma gelir, aneak bunun herhangi bir kamtl yoktur.
NOTLAR
1 Son yuzytlda Batth yazarm sonraki bir gelir?imi oldugu dlir?lincesinden usta
bilginler bkz. D. Snellgrove: "Buddhist Himalaya" (Budist Himalaya),
Oxford 1957.
2 Bu terime ilir?kin bu bOlUmun bar?langiCma baklmz.
3 Yazmm yazildtgt zamanda, Dalai Lama ve hiyerarr?ide yer alan bin;:oklan surgunde-
dir.
4 Bazen Panchen Lama da denilir , ancak bu unvan bar?kalannca kullamhr.
5 L.A. Waddell'in "Buddhism of Tibet or Lamaism"deki (Tibet Budizmi ya da Lama-
cthgll kopyas1, 2. baskl, yeni baskl Cambridge, 1939.
6 Wadell, a.g.e.
7 a.g.e.
8 Wadell'e gore manasttrlar sonradan inr?a edildi.
9 Waddell (a.g.e) bir buyucu olarak betimler. "The Tibetian Book of the Great Libe-
ration "nda (Tibet'in Buylik Kurtulur? Kitabtl W. Y. Evans-Wentz' e gore Nalan-
da'da profesor olan Padma-sambhava degil, bir yoldar?tl .
10 Wadell, a.g.e.
11 Majik listesi bkz. Wadell, a.g.e, sayfa 51-52.
12 Wadell, a.g.e.
13 a.g.e.
14 a.g.e.
15 "Travels in Tartary, Thibet and China" (Tataristan, Tibet ve Cin Yolculuklan), 3.
bask!, Londra 1856.
16 a.g.e.
17 Godrey Higgins: "Anacaylpsis", 2 cilt, Londra 1836; yeniden yaytm, 4 cilt, Lond-
ra 1878.
174
- Tibet'in Lamalan
18 Spencer Chapman: "Lhasa, The Holy City" (Kutsal Kent Lhasa), Londra 1940.
19 Bu tumuyle majidir, ancak aym zamanda iyi bir psikolojidir. Kendi kendine telki-
nin biiyiik savunucusu Coue'nin, sevilen tiimcelerin stk stk tekiarladtgmt ve hatta
bir tiir tespih olarak dugurnler bir ip kullandtgt ammsanacakttr. Vajra 'ya
aynca dorje de denir.
20 Wadell, a.g.e; Tibet tespihleri ic;:in bu bakmtz.
21 a.g.e.
22 "The Buddhist Praying Wheel" (Budist Dua <;arklan), Londra 1896
23 "The Tibetian Book of the Dead or the After Death Experiences on the Bardo Pla-
ne, according to Lama Kazi Dawa-Samdup's English rendering" (Tibet Oliiler Ki-
tabt ya da Gorunmez Diinyada Oliim Sonrast Deneyirnler, Lama Kaza Dawa-San-
dup'a gore ingilizce Sunumu), W. Y. Evans-Wentz, 2. baskt, Oxford 1949. lTurk-
c;:e baskt: "Bardo Thodol: Tibet'in Oliiler Kitab1 - Bardo Planmda Oliimden Son-
raki DeneyimJer", c;:ev. Suat Tahsug, Ruh ve Madde Yaymlan, istanbul1976.]
24 a.g.e.
25 a.g.e, Wadell bilgili bir botanist ve yazar yillar once kendisiyle sohbet edebilme ay-
ncahgma sahip oldugu ortam alan Linnean Toplulugu'nun iiyesiydi; ne yaztk ki
kendisine bu agac;:la ilgili bir sormadtm .
..
175
19
Roma ve Bizans
Roma ve Kudas
isa'mn zamamnda Filistin bir degif?im sureci it;:erisinde olmasma karf?m, Roma
imparatorlugunun bir bolumunu oluf?turuyordu. is 1. yuzy1lm ilk bolumunde
Buytik Herod tarafmdan yonetiliyordu. Tapmag1 restore ettirmif?ti. Yahudile-
rin bu rl{:iincii Tapmag1, iS 70'de imparator Titus o toplumla savaf?Irken za-
rar Yunan dinine benzeyen Roma dini, Roma: da kurul
kammn (pontifex) oldugu bir rahipler kurulunun (pontifex maximus) deneti-
mindeydi. Kurul gorevi oylesine onemliydi ki, Augustus'un zama-
mndan beri (iO 30?) bu gorevi imparator Bu, 4. yuzylim
nnda, Buytik Konstantin H1ristiyanhg1 resmf din, Papay1 da en ust sorumlu
yapana dek, H1ristiyanhk <;agmda da boyle siirdu. Aziz Peter'in iS 42'de Pa-
pahk yapmaya samlmaktad1r ve rakip bir
mef?gul olduguna yoktur. iS 67'de olduruldu ve uzun bir sure bo-
yunca, elbette "goren bir dizi ard1l papalar oldu. Ancak, Roma' da ye-
ni din buyuk oranda desteklendi. is 14'ten is 37'ye dek hukumdar olan Tibe-
rius, Roma Senatosu'na, zaman zaman oldukt;a uygulanan ve
apotpeosis (yuceltme) olarak bilinen bir uygulama olan, isa Mesih'in Ro-
ma' mn1 pagan tannlanndan sayllmasm1 onerdi. Sonunda, Constantinus'un al-
tmda din yogu papaz ve flamin 1er (daha
yuksek rahipler) Huistiyan piskoposlanna ve <;ogu pagan tapmaklan da Hiris-
tiyan kiliselerine
Majiye
2
Karl Mucize
ilk Kilise Babalan, yeni dinin majik bir din oldugu sut;lamalanna koy-
mak zorundayd1. Aynca, isa ve havarilerine tuhaf ve aykm soylemler-
de bulunan kendi de onlemek zorundayd1lar.
Dunyadaki boyunca isa'mn iblisler prensinin yard1m1yla yl-
kartmakla (Matta 9/34; 12/24; Markos 3/22) sut;land1gm1 biliyoruz. Havariler,
kendilerinden majik gut;ler satm almaya (Resullerin 8/9-24), da-
177
BOyOnOn, Cadthgm ve OkOitizmin Tarihi -
ha once anlatllan Peter ve Paul'iin dualanyla sona erdirilen Neron'dan once
iilkesinde gezinme bulunan gnostik majisyen Simon'la
mak zorundayd1. Bir majisyen de, yapttklanyla gozoniinde bulunan ki-
dogru yoldan onleyen Aziz Paul'ii etkisiz kllmak onu bir
siireligine kor eden Elimas't1 (Resullerin jJeri 13/8-11). Altm Efsane'ye
3
gore,
tiim havariler biiyiiciilerle zorunda Din
majik kitaplan yakttklanndan Resullerin jJeri 19/19'da s6z edilir. Bir
pasajda (Resullerin jJeri 16/16-30) Paul ve Silas, para sagla-
yan bir klzdan falcthk ruhunu hapsedilirler. Ancak bir dep-
remle ozgiir kahrlar.
Kutsal Emanetler
Protestanlar, Katolik ibadetinin kutsal emanetler kiiltiine saldtrdtgt kadar,
ka uygulamasma boylesine actmasiZca saldtrmadllar. Biiyiik bir boliimii-
ne giivenilemeyecegi ve ileri siiriilen kutsal emanetlerin bir ya dada-
ha adette belirtildi. Ancak, kutsal emanetlerin kullamm1 hem
Tevrat'ta hem de incil'de onerilir. Bir adamm cesedi kemiklerine deg-
diginde dirilme m. Ktrallar 8/21
4
). Aziz Pavlus'un canh bedenine
olan hasta (Resullerin jJeri, 19/12). Kutsal
emanetlerin gelince, bunun biiyiik bir nedeni, dinsel nesnelere
baz1 nesnelerin kutsal emanetlere degdirilerek yeni kutsal emanetler
kutsal emanetlerin Boylelikle dunya-
nm her yerinde bulunabilecek .saylSlz klymlk
Azizlerin kutsal cesetleri saylSlz Aynca, 6nemli
olan bir kutsal emanetin mi sahte mi oldugu degil, inananlarm ve
Kutsal emanetler kultune saldrran ilk Calvin' dir.
Resimler
Battda kiliselerdeki simgelerin arasmda resim ve heykeller bulunur. Doguda
resimler tercih edilirdi ve bunlann degerli metallerle siislendigi goriilur,
boylelikle bugiinkii Rus Kilisesi'nin belirgin ozelligi olan ikon 1ar
Biiyiik Aynhktan once Batmm ve Dogunun farkh imparatorlan vard1. Bii-
yiik Theodosius'un 395'teki 6liimiinden sonra, imparatorluk iki oglu arasmda
boliindii; Honorius Roma'yt ve Arcadius, ad1 olan, Yeni Roma, Bizans
ya da Constantinopolis'i ald1. 0 donemde her iki yerde de farkl1 sanat
leri Constantinopolis, Roma'yla gorkemlilik baklmmdan
yordu, ancak daha sonra Balkanlara ve Rusya'ya yaylian, Bizans admda, ken-
dine 6zgu bir sanat
178
- Roma ve Bizans
Majiyle jJgilenen Bapiskoposlar
Baz1 papalar maji uygulanmakla III. Leo'nun Charlemagne'a
gonderdigi ve gizemli gi.i<;:ler saglayan dualar i<;:eren bir Enchiridion'un (elki-
tabl) kopyalan vard1r. LevV digerinden farkh olarak, gizli tutulan ve dinsel
vahiyle dogamn gizlerine ilkel bir vahiy i<;:erdigini
sayler. Levi'nin Kabala arac1hg1yla yorumlad1g1 bir dizi simgeler i<;:erir. III. Leo
795'ten 816'ya kadar papahk yaptl.
Efsanevi kadm Papa Joan' m papahk tahtma, IV. Leo'nun 854'te olmesiyle
oturdugu samhr. Oyki.iye gore, bir gen<;: kadm, olmak i<;:in gi.i<;:-
li.i bir tutkuyla doludur ve IV. Leo' nun yanmda olmak i<;:in bir erkek gorunu-
mune burunup manastlra ahmr. 0 ve sevgilisi bir<;:ok yolculuga gonderilir ve
sevgilisi Atina'da blur. Joan, yine erkek gori.inumunde Roma'ya gider ve bir
akademinin muduru olup, ogrenme azmi
6
ve kutsalhga bin;:ok odul ala-
rak Papahga se<;:ilir. Ne yaz1k ki , olma egiliminden s1ynlamaz ve kardinal
ya da diger birine gizlice olur. Hamile kahr, ancak kim-
senin haberi olmaz ve halka sunulan bir yasa tasansmda haz1r bulunmaya ra-
Zl olur. Anfiteatr ile Aziz Clement Kilisesinin arasmdan ge<;:erken do gum san-
etlan tutar ve dikkatleri i.izerine toplayarak <;:ocugu dogurur. Bazllan, annenin
de <;:ocugun da orada oldi.igi.inu sayler. Her nasllsa, bu olaym yer
ugursuz olarak imlenir ve sonraki papalar ge<;:it torenlerinde o noktadan ge<;:-
mekten saklmr. Baz1lan Papa VIII. John'm, Papa Joan oldugunu sayler, ancak
VI . Leo ile III. John arasmda u<;: addan daha soz edilir. Bu oykuyu aktaran bir-
ka<;: kadm papanm piskoposluk ad1 olan John'nm listeden silindigini say-
ler. Papalann Latince listesinde XX. John'm olmad1gm1 soylemek onemlidir.
0 donemde bir di.izeltme olabilir mi?
999'dan 1003' e kadar II Sylvester ad1yla papahk yapan, egitimli biri olan
Gerbert'in majisyen oldugu soylendi ve hatta papahk tahtma yard1-
m1yla oturmakla su<;:land1.
7
Dahas1 Gerbert ' e Kudus'ten yerde
olmeyecegine soz verdi. Bir gun Roma' da bir kilisede ayin duzenlerken
hastalamr ve kilisesinin Kudus'un Kutsal Ha<;: ' ma adand1gm1 ammsar. Yard1m-
cllarm1 <;:agmr, cenazesi i<;:in haz1rhklar yapar ve blur. Ger<;:ekte, Gerbert bilim
yapard1. 1650' de yerini sarka<;:h saati alana dek kullanllan saat
onunla
8
Usturlabm kullammmda olduk<;:a becerikliydi ve kulla-
mmma yazllar yazd1.
9
Y1ld1zlann uzakhklanm Astrolojiye bir
noktaya kadar inamrd1, ancak ylld1z haritasmm belirledigi
ne <;:1kt1. Kendisine astroloji uzerine bir kitap gonderilmesini istedigi bir
mektup
10
hazineler vs. bulmada iblislerin yard1mmdan nas1l yararlamlaca-
gmt anlatan ve kara buyu uzerine olan bir grimoire, Honorius adm-
Grimoire: Kimi gore 15. ve 18. yOzytllar, kimilerine goreyse 12. ve 17. yOzy!llar ara-
smda ortaya bOyO koleksiyonlan. Genellikle anonim yazt!dJklan kabul edilir ve kokenlerinin
eski ibrani ve eski Mislr kaynaklanna kadar uzand1g1 one sOrO!Or. (Ed.n.)
179
Biiyiiniin, Cad11igm ve Okiiltizmin Tarihi -
da bir papayla Genellikle, bu ad1 alan ii<;:iincii oldugu
soylenilen III . Honorius'un (y. 1216-1227) bu kitabm yazan olmas1 neredeyse
olanaks1zd1r, <;:iinkii Albigenses'le ve Dominikan ile Fransiskan orgiit-
lerini kuran papad1r. Ancak Levi/
1
baz1 eski kopyalarda II. Honorius admm
yaz1h oldugunu savunur. Resmi Latince listede ad1 ge<;:en bu papamn da
(1124-1130' da goreviydil o kitabm yazan olmas1 olas1 degil, <;:iinkii <;:evresinde
ve bilgili teologlar bulunurdu. Bu nedenle Levi, sozii edilen II. Honori-
us'un papahk Papa II Alexander'a (y. 1061-1073) diizenlenen
Lombard devrimiyle olan bir adamm ad1 olabilecegini ileri surer. An-
cak, ger<;:ekte Honorius admda hi<;:bir papanm olmamas1 daha da olas1d1r.
12
II. Alexander'm ard1h ve asi imparator IV. Henry'in kendisine boyun eg-
mesini saglamas1yla tanman biiyiik Papa VII . Gregory (Hildebrand) , nekro-
mansi ve kehanette bulunmakla Ancak, buna kamtlar ol-
duk<;:a zayrltlr.
<;ok say1daki majik eser Albertus Magnus'la (1193-1280)
Bunlar sahtedir ve en azmdan biri Dizin' de yer Albertus Magnus Do-
minikan bir teolog ve aym zamanda, az rastlamr, yetenekli bir bilim
adam1d1r. Bitki hareketleri ve insan beyni iizerine gozlemleri hal.1 incelenme-
ye degerdir. Do gal bilgiye kan;a ancak zaman zaman bazen saf<;:a
dayramr, ornegin Almanya yakmlannda bir adada bulunan insan bir yl-
lan oliisiinden soz eder. Okiilt konulardan da soz eder. Bunlardan biri asa fe-
nomenidir. Biiyiilenilebilecegini, ancak inan<;: ve baghhg1 olan birini etkileye-
meyecegini bir anlam1 vard1r, ancak gelecegi gostermez.
Astrolojiye inamrd1, ancak elbette belirleyici astrolojiye Bu konuda
ogrencisi olan Aquino' lu Aziz Thomas (1225-1274) Aquino'lu Tho-
mas, Albertus Magnus'tan daha da biiyiik bir teologdu, ancak dogal bilimler
konusunda o denli bilgili degildi.
Albertus Magnus, majinin dogal bilimden ayn oldugunu
Aquino'lu Thomas majiyi mucizeden ay1rd1. iblisler maji ara<;:lanyd1. Her za-
man i<;:in kotiiliige egilimlidirler, majisyen tarafmdan iyilik yapma-
ya zorlamlsalar bile. Kullanmak degil, kullammmm oldugunu kamtla-
mak i<;:in majiyi yerindedir . Cad1hgm bazen istenmeyen etkileri
vard1r. Ornegin, gii<;: kaybma neden olabilir. Bugiin, bunun telkinle yapabile-
cegini soyleyebiliriz. Aquino'lu Thomas biiyiilenmeyi ve nazan kabul eder.
Kahinligi ilahi kehanetle de aymr. Ruhiilkudiise inananlann kuraya gereksi-
nimleri yoktur. Matthias, Pentecost IHamsin yortusu] 6ncesinde kurayla, ye-
di diyakoz [papaz yard1mc1hgd sonrasmda kuras1z
Sorulara yamt veren pirin<;:ten bir yaplimas1 Albertus Magnus'la
Oykiiye gore, durmaks1zm dayanamayan Aqu-
ino'lu Thomas onu yok eder.
180
- Roma ve Bizans
Ba:?ka bir gun, Albertus Magnus, Roma Kralmdan toprak almak ister. Kral-
la birlikte adamlanm buyiik bir ziyafete davet eder. Hava soguktu ve konuk-
lar geldiklerinde toprak karla kaphyd1, ancak ziyafetin Albertus'un
de verilecek olmasma :?a:?mrlar. Konuklar masadaki yerlerine oturmalan
ikna edilir ve bu anda havanm ts1s1 yl.ikselir, herkes rahatlar
ve yemege devam edilir. Albertus, toprag1 ahr ve bir rahibe manastm et-
tirir. Bu olaym Albertus'un Koln' de Dominikanlann ya:?adtgt
de in:?a ettigi ilk serayla ili:?kili olduguna inamhr.
14
Thorndike "History of Magic and Experimental Science" (Maji Tarihi ve
Deneysel Bilim)
15
adh bawapttmda ilk Htristiyanlann dogal bilirnlere bi-
<;imde kar:?l olmadtklarmt, tersine <;ok yaygm oldugunu gosterir. Daha da
onemlisi, ozgiin kaynaklardan yaptlgt geni:? dayanarak, Orta-
<;ag' dave Skolastik yl.izylllarda, surekli yeni ve guncel bilgiler arayt:?mda olun-
dugunu ve Yunan ve Roma'ya donen Ronesans' m hatayla bilimin
langtcl olarak yl.iceltildigini, ozellikle o donemin karanhkta kalrm:? ve
olarak lekelendigini ileri siirer!
16
Hatta Thorndike, bazllanmn ileri surdugu gi-
bi, Kilisenin anatomik biyopsiye dudak bukmedigini gosterir.
NOTLAR
1 T. W. Doane: "Bible Myths " (Kutsal Kitap Mitleril , 4. baskl, New York 1882, din-
sel yazarlar Eusebius, Tertullian ve Chrysostom'un anlatJ.mlanna dayanarak
Bell'den almt1. Bu oyku Mosheim tarafmdan benimsendi: "Ecclesiastical History"
{Htristiyan Kilisesi Tarihi) , Cilt I, Londra 1842.
2 Bu bolum boyunca maji terimi kotu ya da kara majiyi belirtmek i<;in kullamld1.
3 Bir Dominikan olan J. De Voraigne'nin 13. yuzytlda azizlerin
lannm derlemesidir.
4 Kral James versiyonu U. Krallar 13/21. Aynca kutsal etkisi i<;in bkz. IV.
Krallar 4/18-37 UI. Krallar 4/18-37) .
5 Eliphas Levi: "The History of Magic" (Maji Tarihil , 2. baskt, Londra 1922.
6 Levi 'ye gore kara majiyle ilgili birka<; kitapla
7 Levi , hi<; guvenmedigi erken donem yazarlanndan almt1.
8 W. L. R. Cates: "A Dictionary of General Biography" (Genel Biyografi Sozlugu) , 4.
baskl , Londra 1885.
9 Thorndike: Malrriesbury' den William' dan almtl .
10 Thorndike: a.g.e
11 a.g.e
12 Levi'nin, Waite'den dipnotu, ahnt1, s. 298-299.
13 Aynca, Roger Bacon, Guillaume de Paris ve da
14 J. H. Pepper: "The Playbook of Metals" (Metallerin Piyes Kitab1l , Londra,
1860.
15 a.g.e
16 a.g. e., Cilt III.
181
Peygamber
20
Hilalin Buyiisu
iS. 6. yiizytlda Arabistan'da Babil ya da Kalde dininin degerini yi-
bir bi<;:imini izleyen putperestlerdi. Bunlar, baz1 Yahudi ve Ht-
ristiyanlarm da bulundugu uzaktan olan kabilelerdi. Muhammed (570-
632), Mekke' de kiip bi<;:iminde bir bina ve kiiltlerinin <;:evrelendigi, hala i<;:in-
de bulunan siyah bir meteor olan Kabe'den sorumlu, kutsal bir kabile olan
Muhammed'in babas1, dogumuna yakm bir zamanda, an-
nesi de altl oldii, bu nedenle lideri olan biiyiikba-
bast, daha sonra da amcas1 tarafmdan biiyiitiildii. Bir<;:ok 6ng6riileri ve
ri vard1 ve Cebrail'in ona yol gosterdigine inamhr. Kendisinden ol-
duk<;:a dul bir kadm olan Hatice'yle ve o oldukten sonra bir<;:ok
daha evlenir. Hatice, Muhammed' i 6ng6riileriyle ilgili cesaretlendirir, ancak
gorevine daha ge<;: donemlerinde Kimi H1ristiyanlarca Mu-
hammed<;:ilik [Mohammedanism] denilen bu din, islamiyet olarak bilinir, izle-
yicilerine genellikle Miisliiman denilir. Muhammed, ogretisinin
masi nedeniyle 622' de Mekke'den Medine'ye ka<;:mak zorunda kahr. Hicret
denilen bu Miisliimanhk <;:agmm saythr.
1
Ancak, 629' da yone-
tici olarak Mekke'ye doner ve Hacer'iil Esved'i hac merkezi ola-
rak yerinde b1rakt1rarak, Kabe'de bulunan ve <;:evreleyen putlann kaldmlma-
smt emreder. Kuran oliimiinden sonra
Baztlan Muhammed'in hi<;:bir mucize baztlan ger<;:ek-
ve mucizelerin tek gorevinin bir kamt1 oldugu-
nu sayler. En iyi bilineni, Kuran' da ge<;:en Ay'm boliinmesidir (Kamer suresi
54/1-2). Yaygm olarak bilinen bi<;imiyle, Muhammed'in Ay' t al<;altt1g1, kolla-
nmn arasmdan ge<;:irdigi ve ikiye boldiigii ve yeniden iki par<;:ayt
gokyiiziine <;1kardtg1 soylenir. Boylece bir Htristiyan simgesi olan hilal ozellik-
le islam'la En 6nemli mucizelerden ikincisi de, Kuran' da ge<;en
(isra Suresi, no 17) ve Mekke'den Kudiis'e anlatan, peygamberin
"gece yolculugu"dur [Miracl Ancak, gelenekler, bu yolculugu El Burak adm-
da beyaz kanath, ata benzeyen (kattrla arasmdaki bir boyutta olan) bir
183
Biiyiiniin, Cadthgm ve Okultizmin Tarihi -
hayvamn iizerinde ve yedi cennete de konuk olqugunu be-
lirtir. ilkinde Adem'i, ikincisinde Vaftizci Yahya'y:t ve isa'y:t,iic;:iinciisiinde Yu-
suf'u, dordiinciisiinde idris'i (Hanok ya da Enoch), Harun'u, al-
tmclSmda Musa'yt ve yedincisinde ibrahim'i goriir.
2
Muhammed'in bir kere-
sinde, bir boganm boynuzundan Kuran'm bir suresini ald1g1 ileri siiriiliir.
kucular arasmda yaygm olan bir oykii de, bir giivercinin kulagma ftslidadtgt
ve beslendigi m1sm kulagma gizledigini soyledigi anlatlhr. Bir kez, top-
ragt kazarak birinde bal, digerinde siit bulunan, topragni bereketini kamtladt-
gt soylenen iki kavanoz c;:tkartlr. Diger mucizeler, Kur'an da lnsaca soz edilen
(Al-i imran, 3/123-125) Bedir Miisliimanlara meleklerin yardtm et-
mesi ve hadislerde yer alan daha az olanlardtr; mucize yiyecekleri ve
suyu c;:ogaltmas1 mucizesi, agac;:lan hareket ettirmesi, Peygambe-
rin mezan Medine'dedir. Tabutunun havada asli1 durdugu soylenir. Ancak,
19. yiizylim bolgeye giden J. L. Buckhardt bunu reddeder. Pey-
gamberin kutsal emanetleri birc;:ok yerde bulunmaktad1r.
Kuran, oziinde semavr"oldugu savunulan tekkutsal kitaptlr.
3
islam uzman-
lan Kuran'm Kita.pla.rui Ana.s1 olarak sonsuzluk ic;:inde cennette var olduguna
inamr. Cebrail bir kopyasm1 yeryiiziine indirir. Kag1t iizerine yazthdtr, ancak
"ipege sarli1 ve altm ile degerli Muhammed'in kitab1 yli-
da bir kez gormesine izin verilirdi. Kitaptakileri izleyicilerine bildirir ve onlar
da unutmazlard1. Muhammed'in oliimiinden sonra, dindarlar biraraya gelerek
ammsanan tiim sureler sozel sonrasmda kaleme almd1. Birc;:ok tii-
rii ancak Halife Osman bunlardan birini kabul etti ve digerleri yok
edildi. Kur ' an, kabul edilen en yahn bic;:imiyle Arapc;:a Kuran'm
kiic;:iik ama c;:ok giizel bic;:imde haz1rlanan kopyalan nazarhk olarak kullamhr.
Aynca, Kuran'dan ayetler, ayn1 ama<;:la kullanlimak i<;:in kagtdma
yazthr ya da metal ya da degerli kazm1r.
jsJam 'da Maji
Oliiyii diriltmek, biiyii bozmak, hastahg1 tedavi etmek izin verilen biiyii bi-
c;:imleriydi, ornegin ruhsal biiyii. Efsaneye gore, Htristiyanlar kadar, Miislii-
manlar arasmda da saygt duyulan Aziz George, son kez olmeden once, oliip
birkac;: kez yeniden dirildi. Daha once, "Binbir Gece Ma.sa.Jla.n "nda biiyiiden
kurtulanlann ornekleri Tuzdan bir siituna Lut ' un
kaderi, Kuran' da surelerde soz edilir (7/80-84; 29/28-30; 26/160-
174; 27/54-58).
Da.va.h denilen, Allah'm kutsal adlan ya da daha c;:ok slfatlan aracillgtyla
dua edilen, melek ve iyi ruhlann c;:agrrlidtgt bir biiyii sistemi de yaygm olarak
kullanlimaktaydt ve bu:uygulama Miisliimanlarca yasald1. Amac;: dostlar arasm-
da dostluk, evlenmek iizere olanlara sevgi, hastahklan ve yeni gi-
184
An-
cak, benzer 'yontemlerin tam ter-
si sonw;:lar verebilecegi de kabul
edilir, ki bu durumda uygulama
Bu sistemi uygulamak
isteyen yapacag1 uygula-
maya gore, evinden her tiirh.i
hayvam <;tkartmas1, yabanclian
evine almamas1, evini tiitsiilemesi
ve baz1 yiyeceklerden ve kokular-
dan uzak durarak klrk giin oru<;
tutmas1 gerekir. Her zaman dog-
ruyu soylemesi ve al<;akgoniillii
olmas1 gerekir. Uzerinde Arap al-
fabesinin yirmisekiz harfinin, on-
larla sayllann ve
onlara denk gelen Allah'm adlan
ya da slfatlanmn, bu slfatlann Sl-
mflan ve anlamlanm, harflerin
nitelikleri bulundugu birtaklm
majik tablolan ve
melekler, cinler, bur<;lar, geze-
genler, elementler ve parfiimlerin
olmas1 ve onlardan anlamas1 ge-
rekir. Davah sanatl, adm-
da bulunan harflere gore,
yalmzca bir nasli an-
ya da baz1 onu
nas1l etkileyecegini
- Hilalin BOyOsO
Bagdat, 1113
Kimi Kuran ayetlerinin belirli bir bigimde biraraya
getirilmesiyle olu turulmu iki ran nazarli t.
saglamakla kalmaz, aym zamanda, melekleri ve cinleri yard1ma <;agmr ve onu
kotiiliiklerden korur.
Astrolojiyle de ilgilenilir. Y almzca belirli ama<;lar i<;in yasal olan ve Huisti-
yanlarda oldugu gibi, bireylerin kaderlerine kehanetlerde bulunulmas1
yasakt1r. Topraga ya da kag1da rasgele yaplian, bir tiir falc1hk olan
jeomansi de aym smulamalarla yasaldrr. Benzer bi<;imde, hayvanlarm hareket-
lerinden gelecegi tahminlerde bulunmak <;ogunlukla kabul edilir.
Onemsiz olaylann belirtileri s1kc;a not edilir ve hazen bir kitab1 rasgele a<;arak
fal bakillrd1. Sonu<;ta, bu tiir kitaplar H1ristiyanhkta c;ok bilinmese de, el fah
ve benzer okiilt konular Miisliiman yazarlar arasmda olduk<;a ilgi gordii.
185
Buyunun, Cad1hg1n ve OkUitizmin Tarihi -
Bin;:ok Miisliiman, her tiirlii biiyiiye nazarhklar takar. Peygamberin bi-
le nazara inandtgmm belirtilir. Bu, Siinnilerin adh geleneksel
kitaplarmdan birinde soz edilir. Kuran'm nazarhk olarak ve kitaptan
belirli ayetlerin kopyalamp kullamldtgma Biiyiiye olan belli
sureler tercih edilir (113 Felak ve 114 Nas sureleri). Bunlardan ilki "diigurnlere
soz eder. Muhammed'in zamamnda, biiyiicii ve iifiiriikc;:iilerin uy-
gulamalanndan soz eder ve hatta, Cebrail kendisine bu kotii etkiden nasll kur-
tulacagmt soyleyene dek, Peygamberin kendinin de onlardan etkilendigi soyle-
nir. Ufiiriikc;:ii bir ipe diigiimler atar ve her birine zarar vermek istedigi
adtm iiflerdi. Peygamberin durumuna gelince, Cebrail diigiimlerin kendi,ligin-
den ac;:llmasma ve biiyiiden kurtulmasma neden olan sozciikleri bildirir.
Kuran'm sozciiklerinin biiyiik bir giicii oldugu c;:ogunlukc;:a kabul edilirken,
baz1 Araplar nazarhklarmda bazllanm kullamr: 1- Allah'm adlan,
ornegin, en kutsal yedi adm1 ya da doksandokuz slfatm1; 2- Her birinin ic;:inde
simgesel bir ad1 olan Kuran'm surelerinin (boliimler) adlan; 3- Yedi ana pey-
gamberin adlan, Adem, Musa, Yakup, Davut, Siileyman, isa ve Muhammed;
4- Yedi gezegenin adt; 5- Dort biiyiik melek ya da nurun adlan, ornegin, Al-
lah'm sozlerini Muhammed ve diger peygamberlere ileten Allah'm giicii Ceb-
rail, iblislere ve Ktyamet Giinii teraziyi tutan, ad1 "Allah sevgisi"
anlamma gelen Mikail, Ktyamet Giinii borusunu iifleyecek olan Sur
melegi israfil ve oliim melegi Azrail; 6- Y edi diinyasal melek ya da ruhlann ad-
Ian; aralannda Cebrail ve Mikail de vardtr, diger adlar ise genellikle, Rafael,
Samael, Zachsriel, Anael ve CassieV 7- Cinlerin yedi krahnm adlan; 8- Zod-
yak'm yedi burcunun 9- Dort ya da elementi, toprak, su, hava,
ve bazen ruh; 10- Ay'm yirrnisekiz evini; 11- Arap alfabesinin yirmisekiz
harfini; 12- Okiilt anlamlar say1lan; 13- Majik kareler, ornegin, ic;:inde
s1rah sayrlar olan ve hangi yonden toplamrsa aym saymm elde edildigi, kendi-
nin de bir anlam1 olan kareler; 14- Majik etkisi olduguna inanlian, ibranf, Ml-
str ya da Gnostik kaynaklardan simgeler; 15- insan ve hayvan resim-
leriyle insan viicudundan baz1 resirnler, 6rnegin, daha SITlerin kulland1g1 el
resrni. Siinnfler resirnlere sayg1 gosterme konusunda oldukc;:a kat1d1r.
Nazarhklar her. tiirlii maddeden yapilir. Kokulu miirekkeple kag1da,
mene, vs. yazllabilir ve sonra katlanarak metal bir korunagm ya da yuvarlana-
rak bir tiipiin ic;:ine konur. Yazliar metal iizerine bas1hr, iizerine kaz1mr ya
da balmumuyla iizerine yaz1hp, c;:1kartllan balmumunu aside
yat1rllabilir.
6
Ancak, en giizelleri degerli iizerine giizelce yontulanlard1r.
Kara maji, Kuran'da ve tiim Miisliiman geleneklerinde katl bir bic;:imde ya-
ancak etkin bic;:imde uyguland1gma inanilir. H1ristiyanlar gibi,
buna ve hizmetkarlanmn (ki onlann arasmda kotii cinler de vard1r)
yapt1klanmn neden oldugu Majisyen bu ruhlan uyandmr. Hasta-
hk ve oliimiin, c;:ogunlukla kara majiden kaynaklarid1gma inamhr. Felc;:lere ne-
186
- Hilalin Buyusu
den olur, vO.cudun yerlerinin soylenir. Bunun bir ornegi, "Bin-
bir Gece Masallan "nda buytilenen prensin oykustinde insanlar ba-
zen hayvanlara, ya da bahklara ya da ya da bir
nesneyi c;ok sevmesine neden olunur. Bunun 6rnekleri de aym eserde buluna-
bilir. Aynca, majik yontemlerle gizli hazinelerin bulunmasmdan da soz edilir.
Ketti bir ruhun etkisi altma alabilecegi ve aym ruhun ;1kartuabilecegi
H1ristiyanlarca da Mtisltimanlarca da aym oranda inamlrr.
Sufilik
Sufilerin islamla yogilerin Brahmanizmle olan neredeyse
aymd1r. Peygamber oleli daha iki yuzyll olmadan, onun dini giderek yo-
nelim konu olur ve Ebu Said Abul Khayr, Mtisltimanlara din-
lerinin mistik dogasm1 yeniden anlatma girer. Suflligi tammlamak
zordur, ancak bu hareket birkac; okuluna boltindti. islam filozoflan-
nm c;oguna sufi denl.r ve 6rgtitlerinin c;ogunun sufiligi uygulad1g1 sam-
hr. Aralarmda birc;ok de vard1r. Stinni ve Sii sufiler de vardrr ve bu egi-
lim en c;ok, Sah'm Btiytik Sufi ya da Sufilerin olarak kabul edilen iran'm
$iileri arasmda bilinir. -
Sufi sozctigtintin kokeni Arapc;a' da "safhk" anlamma gelen
safu ya da Yunanca' da "bilgelik" anlamma gel en sophia sozcugtinden
olabilecegi ileri Ancak buytik olas1hkla, tum Dogulu rahiplerin
ve belki de bir zamanlar filozoflarm giydigi pelerin adh ytinlti giysiden yola
c;tkarak, Arapc;a ytin anlamma gelen sui s6zctigtinden olabilir.
7
Herne
olursa olsun, sufiler her zaman Miir$id denilen nitelikli ogretmenlerce egitil-
ve bu yolda ilerleyen herkesin bu ogretmenlerin yonlendirmesi altma
girmek zorundadtrlar.
Sufiler panteizmle ve c;ogunlukla Allah' m her oldugunu
ve her Allah oldugunu ogretirler. Bazllan gerc;egin tum dinlerde oldu-
gunu sayler, ancak' islam en btittin olamd1r. Dinin yonelim bic;imlerinin
gerisinde ruhsal gerc;ekler ve gtic;ler vard1r. Dinin algtlanndan c;ogu simgeler-
le doludur. Dolay1s1yla, Mtisltimanlara yasaklanan sufilerce slk s1k 6vti-
ltir, ancak gerc;ekte ruhsal s6z ettiklerini soylerler. Onlar ic;in
ne anneye duyulan sevgi, ne de romantik sevgidir, daha c;ok Miir$id'e bagh-
hk ve Allah'a duyulan ozlemdir. Cic;ekler ttirlti erdem vs. anlamma gelir. Su-
filerin baz1lan, ancak ttimti degil, reenkarnasyon 6gretisine inamr. Ttimti Al-
lah' la hedefler ve her c;agdan ve 1rktan mistiklerin ortak amac1 alan
Allah'a son yonelimi amac;lamr. Zamanlannm c;ogunu meditasyonla gec;irme
egilimindedirler. Cogunlukla dtinyasal ald1rmaz ya da 6nemsiz sayarlar.
Cogu bedenlerini denetleme gosterir, bildirilen bazl-
lan Hindistan'm yogileriyle rekabet etmeleridir.
187
BOyOnOn, Cad1llgm ve OkOitizmin Tarihi -
Dervi$ler
Bu, dilencilik ah!ilkanhgmdan tiireyen islami din orgutlerinin uyeleri kul-
lanan Fars<;:a bir terimdir. Arap<;:a karlilthgt fakir'dir. islami din orgutlerinin
bir<;:ok turu vardtr ve her birinin birka<;: uyelik alilamas1 vardtr. Baz1 Htristiyan
orgutlerinde oldugu gibi, baz1 karde!iller, baz1 durumlarda insanlann arasmda
olagan i!iller yaparak ya/ilaytp, yalmzca Duzenin i!illerini yapmak uzere hazen
<;:agnlabilir. Her zaman oldugu gibi, daha basit i!iller c;traklarca yapthr. Tum
dervi!iller, oyle ya da boyle Suff felsefesinin izde!illeridir, tumu onceki kurucu-
lanndan kalma bir zinciri olduguna inamr ve tumunun, <;:ogunlukla
yuksek sesle ya da ftstldayarak, hatta zihinsel olarak belirli sozlerin yenilen-
mesi olan ve istenirse belirli jest ya da hareketlerle zikir
admda bir tur uygulamalan vardtr. Her orgutun ken dine ozgu inisiyasyon to-
reni, tanrma i!ilaretleri, smamalan ve vardtr. Bazt islam'm
yonelim uygulamalanm ancak onlar olarak stmflandm-
hr. Kendi de Mus!Uman alan Dr. H. M. Leon, Muslumanlarca genel ola-
rak stmflandmlanlardan soz ettigini sandtgtmtz, otuzuc; belirgin duze-
ni oldugunu sayler.
8
<;ogunlukla sac;larm1 ve sakallanm uzatlrlar.
Muhammed manast1r sozler olsa da, bunun ne-
deninin buyuk olasilikla, donemde izleyicilerinden baztlanmn bir din
orgutO kurmas1 ve bu orgutu kotuye kullantlmasma Buyuk
gruplanmn Ebu Bekir ya da Ali (Slfastyla Sunni ve Siilerin ilk halifele-
ri) tarafmdan kuruldugu ileri surulur.
duzenlerinden birkac;t, ve vizyonlan dikkate ahr, mlSlyasyon
adaylanm gozlemler ve Duzen' de ilerleme yeterli gorulmelerine baghdtr.
N OT LAR
1 Batlll okurlarmuza Hied ytlln Ay' la ilgili oldugunu ve Mi:ladi ytla denk dur;;medigini
ammsatalrm.
2 Miskatu' l-Masabih' den almt1, T.P Hughes: "A Dictionary of islam " (islam SoztugOl,
Londra 1885, 1935'te yeniden yaytmlandt.
3 P. Saintyves: "Les Reliques et les Images Legendaires", (Kutsal Emanetler ve Efsa-
nevi Resimler) Paris 1912. Sure 3/2, 5'ten soz eder. 3/2' de Tevrat ve incil'in ilahi
bir kokeni oldugundan soz edilir.
4 Bu 0.;: melek Sodom'un yikllacagi .Konusunda ibrahim'i uyarmu;lard1r.
5 Bkz. W. B. Crow: Astronomical Religion: "Mysteries of the Ancients" (Astronomik
Din, "Eskilerin Gizemleri" bolOmO), Londra 1942.
6 Bkz. aynntllara, sayfa 69 . E. A. Wallis Budge: "Amulets and Superstition " (Nazar-
hklar ve Batll ip.anc;lar), Londni 1930.
7 Anacalypsis, cilt 2, Londra 1836, 4 cilt, Londra 1878.
8 Masonic Secretaries journal, Eylol 1918.
188
21
Sovalyeler ve Templar'lar
$6valyelik
islam yaYihrken, H1ristiyan din di.inyas1, H1ristiyanhk kurumunu
du. Ruhsal ve dOnyasal olmak i.izere iki yonli.iydi.i ve birbirini etkiliyorlard1.
Ruhsal yoniiniin di.inyasal yoni.i denetlemesi gerekiyordu, ancak uygulamada
her zaman boyle olmuyordu. Papa ruhani yoneten yiice
ancak 800' de imparator olan Charlemagne (742-814) zamamndan
imparator birka<;: ayncahk di.inyasal kralhgm oldu.
1
impara-
torun altmda i.ilkeleri yoneten krallar, onlann altmda i.ilkenin baz1 boli.imleri-
ni yoneten Lordlar, ornegin, i.ilkeleri yoneten Kontlar vard1. Bu, feodal sis-
tern' di. Ger<;:ekte, H1ri:;tiyanhk bi.iti.ini.iyle birka<;: kez bolgeler ve alt bolgelere
ve her birinin dinsel bir lideri (ornegin, psikoposluk bolgesinde bir
psikopos, kilise yoresi i<;:in bir rahip vs.) ve di.inyasallideri vard1.
Nasll ki, ruhsal ve rahibelerin dinsel ri.itbeleri varsa di.in-
yasal de ri.itbesi vard1. Baz1lan oylesine i.inlendi ki , soy-
lu olmalan bile bir onur say1ld1.
Antropolojik bulgulara gore, kralhk ger<;:ekte majiktir. Oyleyse,
ri.itbeleri de majikti, ancak bununla herhangi bir koti.ili.ikten soz etmiyoruz.
Belki de, ezoterik yap1da bir simgecilik kulland1klanm soylemek daha dogru
olur. Garter Orgi.iti.i, cad1 kurullanyla Tum bunlarm anlam1,
bi.iyiik dinsel bir ki.ilt, degersiz ve satanik bir ki.ilt tarafmdan, bir noktaya dek
taklit olmas1d1r . Dinsel elementlerin unvanmm gi-
ol<;:i.isi.i ti.irli.idi.ir ve baz1 dereceler ornegin Ha<;:hlannki, derecele-
riyle manast1r dereceleri arasmdad1r.
Bu orgi.itlerin <;:ogu krallar ya da yonetimde olan prenslerce kabul edildi ve
Katolik i.ilkelerde her kurum i<;:in Papamn onay1m almak adetti. Yaygm olarak
derecelerinin Orta<;:ag' dan kalma bir emanet oldugu an-
cak son dek varolanlarm <;:ogu yalmzca 1750-1850 ylllan arasmda ka-
bul edildi. Ancak, majiyle baglantlh olanlar daha onceki donemlerde kabul

189
BOyOnOn, Cad1l1gm ve OkOitizmin Tarihi -
Yuvarlak Masa
Kral Arthue ve Yuvarlak Masa Sovalyeleri'nin oyki.ileri, onceden oldu-
gumuz gibi, Orta\=ag efsanelerinden bilinir. Son ytizytlda bu efsanelerin,
yeligi barbarhk c;:agma Arthur'un basit bir oldugu ve onun c;:ok
ve uygar bir saray1 oldugu oldugu kin-
de bulundugumuz ytizytlda bu Arthur doneminde Kelt
kulturunun ne denli bilgece oldugunu gosteren Kelt sanatmm en gtizel hazine-
letinin, ozellikle z1rh ve mucevherle tamtlld1-
g1 ger\=egine deginmemiz yeterli. Bu da, ba-
gtmsizca Gal kokenli Mabinogion ve
ingiliz efsanelerince, bu denli bir
uygarhg1 nic;:in Arthur'un sarayma
digmi ac;:tklar.
Mallory' e gore Yuvarlak Masa, Cardu-
el' de (bugunku Carlisle) Buyucu Merlin tara-
fmdan yaplld1. Onceden gordugumuz gibi,
masa Camelyard Krah Leodegraunce
tarafmdan Arthur' m babas1 Kral Uther'a ve-
Arthur, bu kralm ktZl Guinever' le
evlenince, kendisine masayla birlikte 100
Yuvarlak masa ve :?ovalyeler'in valye verilir. Mallory' e gore, masada 150 ki-
oturabilirdi. Yuvarlak Masa Sovalyeleri Arthur ' un tum soylulanyd1. Bazila-
n krald1, ornegin, Benwick (Britanya) Krah Ban, Gal Krah Bors, Lyonnesse
Krall Meliadus ve Frank Krall Pharamond. <;ogu krallar ogluydu, ornegin,
Ban' m oglu Lancelot, Orkney Krah Lot ' un oglu Gawain, Meliadus' un oglu
Tristram ve Arthur'un oglu Mordred.
Charlemagne ve Paladin 'Jeri
Barbarlar klasik Batt Roma imparatorlugunu parc;:alad1gmda Frank Kralltgt,
Fransa ve Almanya'mn baz1 bolumlerini ald1. Kralhk c;:ok ve o za-
manlar hazen imparatorluk olarak soz edilirdi. Meroving hanedamm (481-
751), Karolenj hanedam (751-987) izledi. Son hanedamn ikinci hukumdan Bu-
yuk Karl ya da Charlemagne (7 42-814) Papa tarafmdan 800' de Kutsal Roma
imparatoru olarak kutsand1. Bu yalmzca, Htristiyan korumas1 altmda klasik
Bat1 imparatorlugunun restorasyonu olarak tarihte onemli bir nokta degil ay-
m zamanda, gticiinii etkileyen ve Ortac;:ag' da Arthur doneminde
oldugu kadar c;:ok ve olaganusto. birc;:ok destan ve romantik edebiyat ya-
ratan bir olayd1.
Charlemagne saraymm paladin denildi. Onikisinden daha c;:o-
gu ancak surekli kralla olan oniki tanesinden soz edilir
190
- $i:ivalyeler ve Templar'lar
ve onlara aym zamanda lord 1ar
denir. <;ogunlukla kral ic;:in, o za-
manlar ispanya'mn buyiik bir bo-
lumunu eden Suriye ve Arap
bedevilerine kaqa
Templar Sovalyeleri
1099' da Hac;:b.lar Kudus'te Hrristi-
yan bir krallik kurdu. ikinci kral,
II. Baldwin'in altmda, 1118'de
Templar Orgtitti kuruldu. Papa ta-
rafmdan onayland1 ve oncesinde,
1128'de Fransa' da Troylar Konse-
yince tamnd1. Onlara "Templars"
(Tapmak<;Ilar) denildi, c;:unku
amac;:lanndan biri, Kudus'teki Su-
leyman Tapmag1'nm onceden bu-
lundugu yer olduguna inamlan
Moriah Dagr'nda sec;:tikleri yere
tapmag1 yeniden etmekti. Bu-
nunla birlikte, haCilan korumay1
Templar $6valyeleri.
ve Kudus Kralhg1 ic;:in kendilerine gorev edindiler. Bu hareketin ilk
liderleri Hugues de Payens (1070-1136) ile birlikte dokuz De Pa-
yens ilk Buyuk sec;:ildi. Orgutun yonetmeligi ve torenleri, Batmm Tha-
umaturgus'u (1091-1153) olarak tamnan Aziz Bernard tarafmdan yaz1ld1 ya da
ondan etkilenildi. En son, onceden soz edilen Troylar Konseyi'nde son bic;:i-
rnini aldllar. 1146'da, uc;:uncu Buyiik Ostat'm liderliginde, Paris'te duzenlenen
Genel Toplantl, Fransa Krah (VII. Louis) ve Papanm (III. Eugenius) kat1hm1y-
la onurlandmld1. 1172' de Papa, Templar Sovalyeleri'ne orgut ic;:inde kendi pis-
kopos ve rahipleri oldugu anlamma gelen, herhangi bir piskoposun
yetkisinden bag1ms1z 'olma olaganustti ayncahg1m' verdi. 1185'te imparator
Frederick Barbarossa, orgutun "Koruyucusu" oldu. Kurulduktan yuz y1l son-
ra, Templar Sovalyeleri'nin saylSl 15 bine Avrupa' mn birc;:ok yerinde
toprak ve mulk Baz1 yerlerde vergiden muaft1lar.
Templar Orgutu eyaletlere, eyaletler ve de lon-
calara boltindu. Templar Sovalyeleri, uzerinde klrm1z1 sekiz uc;:lu bir hac;: olan
kolsuz paltolar giyerdi. Kiliseleri sekiz yanhyd1. simgeleri, yoksul-
luklanm belirten, bir atm uzerine iki gosterirdi. Sonralan
uzerinde isa'mn daha sonra da bir kartal yer ald1. Her uye manast1ra oz-
gu, olagan yoksulluk, namus ve baglll1k yeminini ederdi. Oyeler, rahipler,
191
BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOltizmin Tarihi -
valyeler ve 1?6valyelere refakat eden hizmetkar karde1?ler olarak bolundu. Bu-
yuk Ba1?kan hukumdar prens rutbesindeydi ve bin;ok y6netici vard1.
Templar Sovalyeleri 1291'de, Acre'nin Suriye ve Arap bedevilerinin eline
dii1?mesiyle Kutsal Topraklardan suruldu. Orgutun ar1?ivleri Ktbns ' a
gonderildi, ancak o zamana degin Templar Sovalyeleri'nin Avrupa' mn her ye-
rinde varhkh kurumlan olmu1?tu. Baztlan ispanya ve Portekiz' de hala Magri-
bilerle sava1?tyordu.
Zaman ve Templar Sovalyeleri daha da varhk sahibi oldular ve ba-
gtmstzhklan nedeniyle gordukleri ilgiyi kaybettiler; c;:unku, 6nceden belirttigi-
miz gibi, olagan rahiplik yiikumlulukleri yoktu ve ulke yetkililerine vergi ode-
miyorlardt. Bir Templar Sovalyesi birini gucendirdigi zaman, onu mahkeme-
ye c;:tkarmak neredeyse olanakstzdt. insanlar Kutsal Topraklar' m kaybedilme-
si konusunda Templar Sovalyelerini suc;:lamaya ba1?lad1. Ardmdan, majik ic;:e-
rikte gizli ayinler duzenlediklerini s6ylemeye ba1?ladllar. Templar Sovalyeligi-
ne kabul t6reninin gizlilik duzenlendigi dogrudur.
1285' te IV. Philip Fransa krah olunca, parasal stkmtlya ve rahipler st-
mft ya da Templar Sovalyeleri'nden vergi ahnmasmt 6nleyen Papa VIII. Bonifa-
ce'ye tepki gosterdi. Boniface 1303'te 6ldu ve XI. Benedict'in (1303-1304) ktsa
bir sure papahk yapmasmdan sonra, Philip, FranstZ piskoposlanndan birinin V.
Clemens adtyla 1305'te papahga saglamayt ba1?ard1. Clemens'in Ro-
ma'da izin verilmedi, ancak karargahtm Avignon'da kurdu.
Bir gun kral, Languedoc' ta bir yerin valisinden bir mektup aldt. g6-
ru1?leri nedeniyle ve 6liim cezasma bir Bezierli' nin olaga-
nustu olc;:ude 6nemli bir strn oldugunu iddia ettigi ve ya1?am1 bagt1?lamrsa bu-
nu apklayacagma s6z verdigi yaztyordu. Vali, krala mahkumun idammt erte-
ledigini bildirdi. Kral Philip, mahkumun Paris'e gonderilmesini istedi. Devle-
te c;:ok 6nemli bir yapacak olursa ya1?am1 bagt1?lanacaktt. Mahkum,
kendi gibi 6lum cezasma ve idam edilmeden once kendisine ceza-
smt c;:ekecegi Templar Sovalyeleri'ne kattlmastyla yapmaya zorlandtgt
yanmda az kaldtgmt soyleyen, Templar Sovalyeligi'nden bi- r
riyle aym cezaevinde bulundugunu Bu suc;:lann arasmda,
putperestlik ve isa'yt reddetme vard1.
Templar Sovalyeleri'nin buyuk gucu olan, varhklanm
ele gec;:irmek ic;:in haklt bir neden bulmaya hevesli Kral Philip, mahkumun ya-
ve 6rgute son vermek planlar kurdu. Buyuk Dstat Jacqu-
es de Molay't Paris'e c;:agmr. De Molay daveti kabul eder, buyuk bir heyetle
gelir ve saygtyla Ancak, 13 Ekim 1306 gecesi, De Molay Paris'te bu-
lunan tum Templar Sovalyeleriyle birlikte tutuklamrken, aym uygulamanm
saglamak ic;:in, daha 6nceden ulkenin her yerine emir gonde-
rir. Philip, hatta yabanc1 hukumdarlara boylelikle ktsa bir sure son-
192
..._ $6valyeler ve Templar'lar
ra Avrupa'mn yerinde Templar Sovalyeleri'ne bir hareket
italya'da bir<;ogu ele ge<;irilir. ingiltere'de Kral II. Edward ge<; an-
cak sonunda emir kan dokiilmeden Sovalyeler Almanya'da da
yakalandllar ancak kendilerine davramld1. ispanya ve Portekiz' de
yargllandllar, su<;suz bulundular ve ispanya' da Montesa Orgiitii, Portekiz' de
de Mesih Orgiitii ad1 altmda yeniden organize oldular.
3
Ancak, Fransa'da
detli bir zuliim gorduler. Uzun sure ertelenen yargllama ve altmda iti-
rafta bulunmalanm saglama denemeleri sonrasmda, Biiyiik Dstat diri diri ya-
klldl (Mart 1313) ve da benzer bi<;imde oldiiriildii. 131l'de Orgutiin
Fransa'da Vienne Konseyince dag1tlld1gl duyuruldu. Daha once de; V. Cle-
mens'in papahk emriyle orgiite son
Templar Sovalyelerine
1- Gizlilik. Dye kabul torenlerinin gizlilik i<;inde inl.cir edil-
medi ve bir ol<;iide gizliligi hakh gostermek i<;in <;aba gosterildi. ilk Hrristiyanlar
da Rabbani {Son Yemegi) ayinillin bir boliimiinii gizli
2- isa )r.z reddetmek. Sovalya adaymdan, ha<;1 ayag1yla <;ignemesi, iizerine
tiikiirmesi ya da isa'y1 sozle inkar etmesi beklenirdi. Templar Sovalyeleri Hl-
ristiyan bir mezhep degilse, ki bu olanaks1z goriiniiyor, bunun a<;Ikla-
maslm yapmak zor. iki olasl11k var: a- Michelet,
4
Terilplar Sovalyeligine kabul
toreninin, adaym inan<;SlZ biri gibi davrand1gm1 ve bundan otiirii
oyunun ilk boliimiinde Mesih'i reddettigini, ancak ilerledik<;e dine dondiiriil-
diigiinii ve diger simgesel ornegin, Templar Sovalyelerinin giy-
sisini giymek, inan<; sahibi olmasma izin verildigini gosteren bir piyese
tiiriildiigii saf<;a one siirdii; b- isa, iizerinde ac1 <;ektigi i<;in, ha<;m
kotii olduguna inanan H1ristiyanlar oldugu goriiliir. Bu, ha<;m ayaklar altmda
<;ignenmesini ya da ha<;a tiikiiriilmesini a<;1klar, ger<;ekte yaplld1ysa isa'mn so-
zel inkanm a<;1klamaz. 1200'de yazllan ozgiin "High History of the Holy Gra-
il"de (Kutsal Kase'nin Tarihi)
5
bir Ortodoks tuhaf bir rahibin hap klr-
ba<;lamasml izler ve bunun a<;1klamas1, isa <;arm1ha <;aklld1g1 i<;in,
yaygm tersine, ha<; kotii olmakla Ger<;ekte, bu dii-
olanlar olabilir, ancak Templar Sovalyeleri'nin de boyle
nin olanaks1z olacagm1 itiraf etmek zorundaytz.
3. A$ai Rabbani Olpltiinde Degiiklikler. Kutsamamn en onemli boliimii-
niin bozuldugu Kutsal Takdisi ge<;ersiz kllacak denli, eksik
Rabbani ol<;iit bi<;imleri oldugu bilinir. Ancak, {Protestan egilimli) bu bi<;imle-
ri kullanmalan olanaks1zd1r. Daha az bilinen, onlann zamanmda israil'de uy-
gulanan ve Fransa'da ancak Dogu Kutsamalan'nda ge<;erli olan
bir bi<;imi uyguluyor olmalan daha olas1drr. inanmad1klan i<;in Rabba-
ni'yi ni<;in tiimiiyle ortadan kald1rmadllar?
193
BOyOnOn, Cad1hg1n ve OkOitizmin Tarihi -
4. Turlu Aykm ina.n{:lar. Templar Sovalyeleri'nin kurduklan
Dogulu tiirlii aykmhklan benimsedikleri ileri,siiriildii: a- Bazlla-
n islam mezheplerinden ogretiler aldtklanm soylediler ve hatta Sasaniler' den et-
kilendikleri ileri siiriildii. b- Eliphas Levi,
6
Templar $ovalyeleri'nin, bir
mezhep clan veSt. John'u peygamber sayarak, Htristiyanlarm yalmzca kii-
fiir sayt.labilecegi bazt tiimcelerden onu sorumlu tutan, St. John'un gizli
lan olduklanm soyler. St. John izleyicileri Meryem'in bakireyken degum yap-
mastm ve isa'nm reddeder. Jochanan'la ancak
bir aldat1lan Miriam'm oglu (isa'ya verdikleri ad) soylerler.
John yanhlan bu oykiiyii, yaygm olarak bilinen Yahudi kaydt Sepher Toldos
Jeshu'da aktanld1gt gibi Miriam'in oglu, Haham Joseph tarafmdan
biiyiitiiliir ve MIStr' a gotiiriip rahiplige kabul edilir ve sonunda Mesih unvamy-
la yiice derecesine yiikselir. Bu derecenin St. John' dan bir dizi
rahip yoluyla ona anlatrrlar ve bir giin Templar $ovalyeleri Orgiitii ku-
Hugues de Payens'i tamyan ve ona ardilltk vererek Templar Soval-
yeleri Orgiitiiniin Biiyiik Ostatlanm gizlice yapan, Theoclet
admda biriydi. c- 1818'de Von Hammer, Templar Sovalyeleri'nin belirli Gnos-
tik dogmalan siirdiirdiiklerini kamtlar sunarak Yaztld1gmda bu olas1
goriinmiiyordu, ancak daha giincel kamtlar Gnostisizmin
binde siiregeldigini ortaya koyar/ Ozellikle Erfurt, Schoengraben ve Prag'daki
Templar Sovalyelerinin kiliselerinde, yanan yt.ldlZ, Yunan alfabesindeki T harfi,
Siileyman'm miihrii, kare ve gnostik simgeler vardtr. Siiley-
man Tapmag1'nm yeniden edilme belirli Gnostik ve Kabala-
Cl arasmda baglantl olabilir.
5. Putperestlik. Templar Sovalyeleri, Baphomet admda, bir
idole ve kediye tapmmakla Baz1 toplant1 salonlarmda bu tiir bir
oldugu, kazandtrdtgma inamldtgt, iizerine baz1 ipler ve
ardmdan adaylan iiyelige kabul etmek benzer kordonla bagladtk-
lanna yoktur. sakallan ve "yakut ktrmtztst" parlayan goz-
leri oldugu anlatilir. Baz1 localarda iki ya da yiizii vard1r. Digerleri
kafatastyla yetinmek zorundaydt.
Baphomet denildigi asla yamt1 bulunamayan bir sorudur. ku-
ram vardtr: a- Baphomet, Muhammed'in Ancak bu ola-
nakstzdtr. peygamberin izleyicileri asla resim kullanmazlardt. b- Von
Hammer'a gore, Baphomet, Yunanca'daki baphe (vaftiz) ve metis (bilgelik)
sozciiklerinden bu da aym oranda olanakstzdtr, c;:iinkii bir
resme bir hareketin ad1 verilsin ki? Eliphas Levi, sozciigiin Templi omnium
homimum pa.cis abbas (Tiim insanhgm tapmagmm babast) sozciiklerinin
tersten yaz1larak one siirer.
8
Ancak, ilk sozcii-
giin ilk harfini ve son sozciigiin ilk iki harflerini alarak el-
de ettigi, tern o h p ab'drr, sonrada onlan tersine c;:evirir! Bu, Levi'nin tuhaf
en tuhaftdtr.
194
--------------------------------------------------------------------
- ve Templar'lar
Kedi meselesi de en az o kadar Ancak, tarihin daha ileriki za-
manlarda, cad1 kultunun en yaygm oldugu donemde, cad1 kurulundaki baz1
gorevlilerin hazen turlii hayvanlar gibi giyindiklerini biliyoruz. Bu, folklorla il-
gili kutlamalarda da yapillrd1 ve hala da yaptlrr. Onemli bir orgiitu-
nun bu tur maskarahklara kap1ld1gm1 zor. Kedinin maskell bir adam
oldugu ortada, baz1 durumlarda kurula hitap ederdi.
9
6. Saplan Cinsel Uygulamalar. Templar bu tur uygulamala-
ra kaplld1g1 sav1 kamtlanamad1. Adaym toreni yoneten tarafmdan,
hatta kurulca opuldugu olas1d1r. Ancak opmek, Fransa' da bir selamla-
ma hala da oyledir. Kabul torenlerinde uygulanma-
yan bir yontem olan, adaym giysilerinin olas1d1r ve bu "eski
ten kurtulmayt" simgelerken, orgutun cuppesini giymek, "yeni biri olmay1"
belirtir. AhlakslZ ayn kayttlar bireylerin
olabilir ve Orgutun ya da idealleriyle ilgisi olmayabilir.
Templar kulland1klan ileri siiriilen baz1 hermafrodit resimlerin,
cinsel ahlakla hi<;bir ilgisi yoktur. Bunlar, evrenin olumlu ve olumsuz yonleri-
ni bilinen Gnostik simgelerdir.
7. Siyasal Konumu. Bundan nadiren soz edilir, ancak orgutun
as1l nedenidir. Turlu hukumetlerin bir hukumet
Templar yonetici prens konumunda olan Buyiik Dstada olan
gii<;lii baghhklan, ulkenin kralma olan baghhkla
cagt
NOTLAR
1 Britanya bunlardan biriydi. imparatorlugun tarihi biraz ancak sozii edi-
len konuyla ilgisi yoktur. Konuya genel bir yeterlidir. Buyiik kralla-
nn ornegin, Britanya ve lspanya yalmzca Papadan emir ahrd1.
2 502'de dogdu, 517-543 yrllan arasmda hiikiimdarhk yaptl.
3 Portekiz'de, aym orgiitii hakklm elinde tutmast etkinlikle-
rinin Mesih Orgiitii olarak siirdiiriilmesine izin verildi; bundan otiirii aym zaman-
da bir Papaltk Orgiitiidiir.
4 "Histoire de Francei", 1838-1851.
5 Sebastian Evans tarafmdan Eski Franstzca' dan Londra' da yeniden yayrm-
landt, 1910, 1913.
6 "The History of Magic" (Maji Tarihi) , 1859, <;:eviri, 2. baskt, Londra 1922.
7 Bkz. ornegin, B. H. Springett: "Secret Sects of Syria and the Lebanon" (Suriye ve
Liibnan' m Gizli Mezhepleri), Londra 1922.
8 "Dogma and Ritual of High Magic " (Yuksek Majinin Dogma ve Ayinleri) , 1856,
virisi "Transcendental Magic" (Transandantal Maji), yeni baskt, Londra 1923.
9 Kediye tapmmaya ve okiiltizme daha bilgi bkz. M Olfield Howey:
"The Cat in the Mysteries of Religion and Magic" (Din ve Majinin Gizemlerinde
Kedi Olgusu) , Londra, tarih ancak 1925.
195
Gezgin Sairler
22
Kutsal Kase
Bugiin herkes yazabilir ve tamtthp begenilirse yazar, ilan edilir. Eski
zamanlarda da boyleydi. Druid kiiltiiniin saz ve Vikinglerin halk
ozanlanndan soz Onlar orgiite girebilmek ic;:in bir smavdan ve bir to-
renden gec;:mek zorundaydt. Atama, kiiltiin tarafmdan resmen onay-
lamrdt. Giinumiizde ender rastlantr olan tek [Poet Laureate]
atamastdtr. Bu, Ortac;:ag donemine, iiniversitelerin soz soyleme sanatl ve
lik dahnda mezunlanm defne yapraklanndan bir piskoposluk tact giydirmesi-
ne dayamr.
1
Apollon ve baz1 esin perilerinin defneli bir tac;: giydigi goriilen Ro-
ma donemine uzanan bir aynmdtr. Bundan otiiriidiir ki bu, Ronesans'm ayt-
nct bir niteligidir.
0 donemden once, aralanna girilmesi c;:ok basit olmayan bir loncalan var-
dt. Wagner'in Niirnbergli Usta SarkJcJlaroperast, saytstz kurahn yo.klendigi ve
ozgiinliigii onleme tehlikesi oldugu bir donemi ele ahr. Wagner bu sorunu ele
ahrken, Hans Sachs ozgiir bir kompozisyon tarzmm savunucusu olarak lin ka-
zamr. Karakter tarihseldi. Olay 16. yli.zythnda ortalannda gec;:er.
bnceden, Almanya'mn Meistersinger'lan (Usta Sarktctlar) 12. ve 14. yo.z-
ytllann Minnesinger'lanydt (Ozan). 12., 13. ve 14. yiizytllarda Fransa'nm ku-
zeyinde, daha c;:ok amator konular iizerine langue d'oil* ile yazan yarat1c1 Tro-
uvereler (halk ozam) vardt. 11., 12. ve 13. yli.zytllarda Fransa'nm giineyinde
(Provence), langue d 'oc tarzda ve iizerine yazan Troubado-
ur'lar vardt. Troubadour'lann kutsal adetin kurallarma gore
kin kamtlar vardrr. papaz yardtmctlan diizenindeydi, birka<;t ra-
hipti ve piskoposlar azmhktaydt.
2
Ancak, bu rahipler olagan papazlar stmfm-
dan degildi. Bunun nedeni, bagh olduklan sabit bir bolge ya da piskoposluk
yoktu, o giinlerde bir<;ok yapttgt gibi, onlar da gezinirler ve hatta,
zaman zaman seriiven iilkeleri bir bir ozam birbi-
Langue d'oil: Eskiden Fransa'nm kuzeyinde diyalekt. !Ed.n.)
Langue d'oc: Eskiden Fransa'mn giineyinde diyalekt. !Ed. n.)
197
Biiyiiniin, Cad1hgm ve Okiiltizmin Tarihi -
rinden ayrrmak zordu. Pisko-
posluk diizeninde bulunanlann, ra-
hiplere engel oldugu samhrdt, an-
cak klsa zamanda bagrm-
ve iilke boyunca
bir soytan olarak ka-
zandilar.
Kutsal Kase'ye oykiiler,
saygt goren iist stmftan
ozanlar arasmda tiiredi. Bu konuda
bilinen, oldukc;:a c;:ok saJlda el yaz-
mast vardtr. Bazllarmm
daha erken el yazmalanna dayan-
dt8I iddia edilir. ilk matbaact Cax-
ton ve onceki matbaacilar bunlar-
dan bazllarmt yaytmladt ve daha sonra c;:evirileri yaplld1. Elyazmalannm ger-
tarihleri kesin olarak bilinmemektedir. Tennyson ele ahnca, bu konu in-
giltere'de bilinir oldu. Almanya'da Wagner, bu efsanelerin en ezoterik
olanlarmt kulland1.
Kutsal Kase efsanesi, Kral Arthur ve Yuvarlak Masa Sovalyeleri'nin oykii-
leriyle Kase'nin oykiisii, kendi oldukc;:a mistik ve ezoteriktir
ve hic;:bir baglantlst yoktur. Dikkatli okurlar, belki de Huistiyan
edebiyatmda bilinen diger her usta bir spirituel niteligi oldugu ko-
nusunda ilk bu el yazmalarmda kilise olan
bir yok gibi goriiniir. Elyazmalannt aynntlh olarak inceleyen: Waite,
3
za-
man zaman c;:arptk varsa, bunlarm hata ve cehaletten
kaynaklandtgmt sayler. Bununla birlikte Waite ve birkac;: yazar daha Kase ede-
198
- Kutsal Kase
biyatmda, bir Kilise tuhaf bir eg:ilim oldu-
g:unu gosterme
Kasenin Ya.p1s1
Cogu soylencede Kase'nin, isa'nm Son Yemegi'nde kullan-
dtg:t kupa oldug:u ortaya konulur; isa bir yaptllctan sonra
rap mucizevi isa'mn kamna (Matta 16/27; Markos 14/23, 24;
Luka 22/20). Arimateah Yusuf, isa ya da indi-
rildiginde, kamm toplarken bu kaseyi kullanmttlr. isa'mn viicudunu
tan indirip Kutsal Kahre yerletirmekle (Matta 27/57-60; Markos 15/45, 46;
Luka 23/50-53; Yuhanna 19/38-42) Arimateah Yusuf ve Nikodemus'un sorum-
lu oldug:u ammsanacakt1r. Arimateah Yusuf'un Britanya, Glastonbury'e geldi-
gi uzun zaman once bir efsanede belirtilmit) ve soylenceler bu oykuyii kabul
eder ya da Yusuf'un baz1 izleyicilerinin bu ulkeye geldig:ini ve Kase'yi yanla-
nnda getirdiklerini soylerler.
Lucifer
Oykulerde, Kase'nin bir ta gibi gorunmesine neden olan baz1 1:5elirtiler vardtr.
Parzival 'de bunun basit bir yapilir; bur ada kabm lapis exi-
lii admda bir tatan yaplldtg:m1 ogreniyoruz. Ta iblisin tacmdaydt ve bunu
Cennetten kovuldug:unda kaybeder. Belki, Lucifer'm alt bolgelere surgune gon-
derildigi ger<;egiyle ilikilendirerek, bunu surgun tal olarak Ote
yandan Venus kutsal olan, zumrut oldugu soylenir ve Klasiklerde,
Venus gezegeninin gune dog:madan hemen once, sabah yl1d1Z1 olarak belirdi-
gindeki admm iblis oldug:una dikkat edilmelidir. Son olarak, Venus, isa'nm
mtha gun olan Cuma giinunun dunyasal Venus'e, adm-
dan oturu olan Paskalya'mn (Easter) turetildigi Eostre de denir.
Kase ve Beya.z Giivercin
Kase, her tur edebiyatta en yuce kutsalhga sahiptir. Gorundugunde zaman za-
man isa'mn kendisinin, hazen haliyle, bezen de <;aklltyken al-
dlgl yaralanyla goriintusu belirir. Bazen melekler gorunur, ya da En Yuce
lu'yii temsilen u<; kii belirir. Kase'nin goruntusunu daha llk huzmeleri ve
tath bir koku ve ho sesler elik eder. Mucizevi olan Kase'nin geliinin birden
a<;tklamasmda, gagasmda bir tutsu kab1 beyaz bir guvercin ve
tath bir koku duyulur. Cogunlukla bir goruntu belirir, hazen kutsal nes-
nelerle birlikte gorulur: Bir tabak, hazen kan yiizen kesik bir ba, kan
damlalannm akt1g:1 bir m1zrak ve kutsal bir kili<;. Kase hazen, isa'mn Son Ak-
am Yemeg:i'nin ekmeg:ini kutsad1g:t tabakla kantlnhr. Bazen de birlikte tabak
da belirir. Bazen, kilise sayvamna benzer bir vardtr. Bazen Kase, Pas-
199

Buyunun, Cad1hgm ve Okliltizmin Tarihi -
kalya kuzusunun sunuldugu bir tabak oldugu samhrd1. Tabakta kesik bir
varsa, Vaftizci Yahya' mn Herod'un emriyle (Matta 14/10, 11; Markos 6/16; Lu-
ka 9/9) kesilen oldugu varsayilird1. Kase'yle birlikte beliren mtzrak, Lon-
ginus'un isa'mn yamm deldigi ve 6nceden bahsettigimiz
emanetlerden olan mlZraktrr. Oykiilerde Vaftizci Yahya'nm
kesen oldugu soylense de, askerler isa'yt tutuklamaya geldiginde Pe-
ter'in Malchus'un kulagmt kestigi daha yakm bir bag kurabilir (Matta
26/51; Markos 14/47; Luka 18/10) . Kase edebiyatmda, kthcm aynca Kral Da-
vud' a ait oldugu goriiniir ve soylencelerden birinde goriildiigu gibi, klhc1 oglu
Kral Siileyman bir gemiye koydurur. Wolfram von Eschenbach'm Parsival'in-
de her yli Cennetten inen bir giivercinle Kase'nin giicii yenilenir. '
Eserlerde goriilen Kase'ye en tuhaf 6zellik ise, olana verme
6zelligidir. Hapiste yattlgt uzun ytllar boyunca Arimateah Yusuf. yalmzca Kase
sayesinde hayatta kalir. "Morte d 'Arthur"da Kase, Kral Arthur'un salonuna,
gok giiriiltiisii arasmda ve "Her diinyada en sevdigi eti yedi ve
ti" soziiyle gelir. Bu tiir pasajlarda Kase, folklor oykiilerindeki yemek kaplany-
la ancak fiziksel besinden ruhsal besinle geldigi ac;:tkttr.
Bununla birlikte; .Kase'nin yaamt uzatan ve hastahklan mucize-
vi vard1. Kase'nin koruyucularmdan biri olan Titurel'in, ktrk
bir adamm goriintiisiiyle, 400 yll yaadtgt soylenir. Kase, Anka ya-
yenilemesini saplayan
Son olarak, Kase'nin sanki bir gibi ve oldukc;:a beklenmedik
belirme ve yokolma becerisi ve ahkanhgt vardt.
Waite yineleyerek Kase'den bir andac;: kab1 olarak soz eder. Bu durumda,
kutsal emanet Degerli Kan olurdu. C:iinkii kab1 terimi kutsal bir ema-
net ic;:eren bir korujrucu ic;:in kullamhr ve kutsal emanet ka-
bmdan, yani koruyucusundan daha eskidir.
NOTLAR
1 Bu adet uzun Zaman FranSlZ Akademisi'nce surduruldu.
2 Isabel Cooper-Oakley: "Traces of a hidden Tradition in Masonry and Mediaeval
Mysticism" (Masonluk ve Mistisizminde Gizli Tradisyonlann izleri)) ,
Londra 1900
3 "The Holy Grail, Its Legends and Symbolism" (Kutsal Kase Efsanesi ve Simgeciligil,
Londra, 1933.
4 Bu ad aym zamanda Arnoldus'la ili1;>kilendirilen bir simya eseri alan Filozof Ta1;>1'na
verilir. (Waite, a.g.e.)
200

23
ve Ronesans Astrolojisi
Kokeni ve Ge{:mi$i
Astrolojinin Kalde'de ortaya <;:1kt1g1 s1k s1k soylenir. Bugun, Hint astrolojisinin
kadimligine bilgisiyle, bu savunmak olanaks1zd1r. Ancak belki
de astroloji bilimi Batl bi<;:imini Kalde'de elde etti. Kos [istankoy] adasmda
1
i6 3. ytizyllda Berosus'un kurdugu bir astroloji okulu vard1. Sonra
H1ristiyanlarm eline ge<;:ti, tumu belirlenimci astrolojiyi, ornegin, dine aykm
olarak gorulen, bireylerin kaderleri uzerinde varsayrmlarda bulunmaya elbet-
te olan Kilise Babalan tarafmdan farkh 6l<;:tilerde kabul edildiler. Ancak,
ilk bile, genel olarak, dogal nesnelere, onlar olmasa insan kaderine
egemen oldugunu itiraf ettiler. ylld1Z fallanna <;:1kan Augustine bi-
le, Ay ve gezegenlerin doga uzerindeki etkisini kabul eder ve Ay'm ilk
ve son bi<;:imine gore deniz kestanesi ve istiridyenin kamt goste-
rir. konu uzerinde ozel bir yapan WedeV kadim zamanlardan Orta-
<;:ag'a dek korunan astroloji bilgisi, ilk "Kilise Babalan'mn kendilerin-
den" elde edildigini soy,:ler.
Clementine'nin "Recognitions"! (Tammalar) astroloji doludur ve bu bilimin
Katolik inanc1 i<;:in buyuk bir destek oldugunu savunur. Elbette belirlenimcili-
ge kar:;>l ozgur iradeyi yuceltir. Sonradan Slk Slk soylendigi gibi, ylldlZlar yon-
lendirir, zorlamazlar. Be:;;er, makrokozmosu, buytik dunyay1 -gezegen ve yll-
dlzlan i<;:eren kozmosu- yans1tan bir mikrokozmostur ya da kti<;:tik dunyad1r.
Bu eser aym zamanda mucizelerle ve majiyle de ilgienir. Aradaki fark, maji
kotti i<;:erikli ve zarar vericiyken, mucize Tann'nm ve iyilik i<;:indir.
Wedel'e g6re,
3
kadim zamanlarla Orta<;:ag'da astroloji
<;:ok az bilinirdi, ancak oyle ya da degil, konu klsa zamanda <;:ok populer ol-
du. Thorndike
4
, Frans1z edebiyat tarihi ara:;;t1rmalanyla, Charlemagne'nm ar-
dlll, I. Louis'nin (y. 814-840) hukumdarhg1 doneminde ytice bir Tann'mn ol-
madlgl, "ancak kendi astrologu oldugunu" bir<;:ok eserle
201

Buyunun, Cad1hgn ve Okultizmin Tarihi -
Bat1 Astrolojisi
Astronomi gok cisimlerinin bilimi, astroloji ise onlann diinya ve insan iizerin-
deki etkilerinin bilimidir. Ortac;:ag'da, astronominin kendi yaranna incelene-
bilecegine inamlmazd1; verileri yalmzca bu diinyadaki etkisi ic;:in gerekliydi,
bir astrolojiye yard1m etmek ic;:in kullamhrd1. Ortac;:ag Avrupa-
sl'nda astroloji daha da bozuldu, ancak aynntll1
birkac;: tarafmdan korundu. En c;:ok bilinen on haberciler kuyrukluylld1z-
lard1. Kuyrukluylld1zlar, kadim zamanlarda oldugu gibi, kral ve onemli
rin oliimlerinin onhabercisi olarak goriiliirdii.
Ancak gerc;:ek astrologlarm daha bilimsel bir sistemleri vard1. Bu iic;: biiyiik
etken
1. Gokyiizu Evleri. Bunlar oncelikle dort yon ele ahnarak elde edilirdi: a-
Ascendant (ya da onceki ad1yla horoskop
5
) ya da gok cisimlerinin nok-
tasl olan Dogu ufku; b- imum coeli, ekliptikle
6
(tutulum c;:emberi) alt meridye-
nin7 c- Descendant ya da ters noktas1 (a.J, ornegin, gok cisimlerinin
.goriinen ekliptiktdd nokta; d- medium coeli ya da ekliptikteki iist
meridyenle tam tersi (b); bu noktac,fan yiikselen bir gok cisminin
gokte en yuksek noktaya soyle.pir. Punyanu1 merkezinden bu dort .tlok-
taya imgesel iizerinde ya da altmda) dort
parc;:aya boliiniir. Her pars:a uc;: pat'<(aya daha boliinerek oniki ev elde edilir.
Gok cisimlerinin hareketleri astrolojideki bu etkenin, Ortac;:ag
okiiltistleri tarafmdan Goklerin Babas1 olarak Tanny1 sirngeledigi
2. Ku$ag1. Bu uzayda, yedi gezegenin hareket ettigi yol ya da ke-
merdir. Ekliptik ya da yolu bu yolun tam ortasmdan gec;:er ve kadim-
lerin yedi gezegeni, asla her bir yoniinden 9 dereceden c;:ok sapmaz, o neden-
le en c;:ok noktanm bu kadar oldugu soylenir. Elbette ki, burc;:lar
goklerin diger evsahibi olan ylld1zlarla birlikte (gokkubbe) yirmidort
saatte bir Gok Evlerinin c;:evresinde dondiigii goriiliir.
Bir c;:ember oldugu ic;:in, burc;:lar yoktur, ancak yllhk
dongiiniin iist itici giiciinii simgeleyen bir nokta Bu, ek.liptik ekva-
toru gec;:tiginde ilkbahar noktasmda ba!ilar ve giinler uzar. Ne var ki, Ekinoks-
lann presesyonu diye bilinen harekete bagh olarak, bu nokta yiizylllar boyun-

ca birc;:ok derece oynaml!itlr. Bu nedenle Batl astrolojisinde kullamlan burc;:lar
(Zodyak) art1k adland1rlld1klan tak1my1ld1Zlanyla uymamaktad1r.
8
Burc;:lar, burc;:lar ku/iagmm oniki eliit boliimiidiir. ilkbaQar noktas1yla
rak Aries, Koc;:; Taurus, Boga; Gemini, ikizler; Can-
cer, Yengec;:; Leo, Asian; Virgo, Ba!iak; Libra., Terazi; Scorpio, Akrep; Sagitta-
rius, Yay; Capricorn, Oglak; Aquarius, Kova; Pisces, . Bahk. Her burc;: viicudun
bir boliimiinii yonetir: Koc;: ba/il, Boga enseyi, ikizler omuz ve akcigerleri, Yen-
gee;: mideyi, Aslan kalp ve s1rt1, bag1rsaklan, Terazi bel ve bobrekleri,
Akrep cinsel organlan, Yay kalc;:a ve bald1rlan, Oglak dizleri, Kova bacak ve
202
IV
0
tJJ
Kircher's gore insan bedeninin astrolojik ve hermetik
I
0

(Q<
<
(1)
::D
O
:I
m

Ul

a
.
11!:
BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
Kircher'e gore Ay'm 28 gOniOk 9evrimi.
204
- Ortacag ve Ronesans Astrolojisi
ayak bileklerini, Bahk ayaklan yonetmektedirler. Bu
bir erkek resmi olan melothesia 'da gosterilirdi. Ve tek mukemmel
insan isa olduguna gore, bun;:lar Ogul olan Tann'nm simgesi olarak go-
ruldu. Oniki havari oniki burea denk geliyordu.
3. Yedi Gezegen. Bu, gore, yllda bir kez arasm-
dan ve ayru yolu bir ayda gidip gelen Ay't ve Ay'a
kaynaklan denildi, aneak gezegenlerle aynt ele ahnd1. Dogal olarak
bunlardan yalmzea adedi biliniyordu. Bunlar gibidir:
arasmdaki dongusunu seksensekiz gunde tamamlayarak, en
htzh hareket eden (Ay' dan sonra) Merkur. Merkur, 'ten asla 30 'den

Ardmdan, dongusunu 225 gunde tamamlayan Venus gelir; kaynagm-
dan asla 47o'den
Diger gezegenler ozguree
Mars, dongusunu iki ytlda tamamlar (687 gun),
JUpiter, oniki ylida (4,333 gunde
9
),
SatUrn, yirmidokuz ile otuz ytl arasmda (10,759 gunl.
Yedi gezegen, Ruhulkudus'un yedi armagamnm simgesidir. Boyleee, astro-
lojideki buyuk etmen, Kutsal simgeledi. Gezegen-
ler ya da armaganlar yedi kollu simgelenir, Yuhanna 'nm Vahyi'nin
simgeciligini de belirtir.
10

Gezegenlerin farklt simgelerde farkh etkileri vardtr, aneak kesinlikle temel
ozelliklerini korurlar. erkek, kral, steak, kuru ve olumludur. Ay, kadm,
soguk, nemli ve olumsuzdur. Merkur, hermafrodit olarak nitelen-
dirilir ve kolayhkla simgelerin ve hatta gezegen etkisini uzeri-
ne Venus, kadm, yararh, thk, nemli, verimli ve olumsuzdur. tan-
ve astrolojide Sans olarak adlandmhrdt. Mars erkek, kotu, st-
eak, kuru, verimsiz ve olumludur. tannstydt ve ona Sansstzhk
denirdi. JUpiter erkek, yararh, litk, verimli ve olumludur. Ona Buyiik Sans de-
nirdi. SatUrn hadtm kotu, soguk, kuru, verimsiz ve olumsuzdu. Ona
Buyo.k Sanstzhk denirdi. Bu eski insanlardan
Her gezegen bir ya da ikisini yonetir. Ay Yengeci, Asla-
nt, Merkur ikizler ve Venus Boga ve Teraziyi, Mars ve Akrebi, Ju-
piter Yay ve Bahgt, SatUrn Koc;: ve Kovayt yonetir. Aynea, simgelerle de
vardtr.
Gezegenlerin etkisi, buyiik gorunumlerine baghydt. Bu, gokteki ko-
numlanna gore birbirleriyle Gezegenler boylamla aynt ya da
yakm dereeedeyse, oldugu soylenir. Bunun etkisinin ilgili gezegenle-
re gore soylenir. Ztthk, gezegenler 180 aynyken olur ve bu kotu bir
205
BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
etkidir, Ka.re 90 'de <;ok kotudur, 120 'de c;ok iyidir ve sextile 60 'de
olduk<;a iyidir. Ya.r1-sextile 30 ' de az <;ok iyi saytlu ve ya.n-ka.re 45 'de olduk-
<;a Tum bu kadim zamanlardan a Da-
ha sonra
Orta<;ag'daki temel metinler Hipparchus (2. yiizytll, Ptolemy (2. yiizytll, Fir-
micius (4. yiizytl), Macrobius (4.-5. yiizytllar) ve Chalcidius'un (6. yiizytll eser-
leridir. Batlamyus
11
en 6nemlisiydi ve goklere yer merkezli kuram1, yeri-
ni 16. yiizytlda merkezli kuram alana dek bu bilimde onemli rol oynad1.
Baz1 Astrologlan
Martianus Capella (5. yiizytl) yazuarmda astrolojiye uzun yer aytran Kartaca-
11 bir ansiklopedi yazanydt. Kilise Babalan'ndan ve zamammn en bilgili ada-
mt clan Sevilla'h Aziz Isidore (560-636), Ay'm bitkiler ve hayvan-
lar uzerindeki etkisini yazd1 ve kabul etti. Kilise azizi ve hekim Bede (673-
206
. Bir astrolog gogO izliyor
(Arsenal Kitaphgl, Fransa,
elyazmas1 No: 2541 , 17. yOzy1l
735), astroloji okudu ve ona
yaztlar yazdt. Bur<;lann adlanm,
oniki havarinin adlanyla
bur<;lar
ya" York yerlisi, Tours'da
(Fransa) clan
Alcuin da (735-804) astroloji 6gren-
cisiydi. Filozof Paul (9. yiizytll yak-
850' de astrolojiyle ilgilendi. St.
Gall'li Notker Labeo (950-
1022) Paskalya zamamm belirlemeye
astrolojik mistisizmle ilgilen-
di. Haftanm gunleriyle birlikte Gu-
ve Ay'm dongulerinin de hesaba
almdtgt bilinmelidir. Papa II. Sylves-
ter'in (Gerbert, 922-1003) majiyle il-
gilendigine duyuldugu
ohceden soz buyiik olast-
hkla bir bilim adamtydt ve gokcisim-
lerinin yuksekliklerini 6l<;mek i<;in
bir arac1 clan usturlaba
yaztlar yazdt. XIX. John (y. 1024-
1032) astrolojiyle ilgilendigi samlan
bir ba:;;ka papad1r .
Bir mistik, Skolastik filozo ve te-
olog clan, viicudun ve ruhun birligi
ve Nuh'un Gemisi'nin simgeselligi
- Ortac;a ve Ronesans Astrolojisi
iizerine yazuar yazan St. Victor'lu Hugh (1096-1141), yJ.ldtzlann viicudun g6-
riiniimiinii, saghgt, havay1, topragm verimliligini ve k1thg1 etkileyerek, dogal
astrolojinin uyumlu oldugunu 6ne siirdii.
Bir din yazan Salisbury'li John (6. 1180) astrolojiyi ilkesel olarak kabul
etti, ancak baz1 y6nlerine, 6rnegin, niteliklerinin kadm ve erkek yapu-
masma, saldrrd1 ve her tiirlii gelecegi s6yleme sert kmad1.
Toledo'lu (ispanyal Yahudi yazar, zamamnm 6nde gelen bilginlerinden
12
ibn Ezra (1092-1167), popiiler clan astrolojik eserler yazd1 ve konunun
Avrupa'da yayJ.lmasmda yararh oldu. Tam bu zamanda, ispanya'daki kurum-
lanyla Arap filozoflar ve Ay'm evlerini kullanan Arap astrolojisi tamnmaya
Aym zamanda, astroloji artlk evrensel olarak kabul ve
1125 'te Bologna Universitesi, italy a' da ilk Astroloji Kiirsiisii kuruldu.
13
Rahip ve teoloji doktoru, irlanda'da Cashel 6nerildigi
s6ylenen, ancak Kelt dilini bilmedigi reddedilen Michael Scot ( 1175-1234),
bir majisyen olarak bilinirdi. Oliiyii dirilttigi, bir demon-at iizerinde g6kte
tugu ve denizde majik bir gemiyle yol aldtgt ileri siiriiliir. Ashnda,
iyi bilen bir bilgindi ve Aristoteles iizerine uzman bir filozoftu. impara-
tor II Frederick'in saray astrologuydu. Aynca, fizyonomi iizerine de
Guido Bonatti de (1223-1277) bir siire imparator II. Frederick'in saray
astrologuydu. Dante, o ve Scot'1 cehenneme Bonatti, Tann ve Mer-
yem Ana'ya ithafen dini bir 6ns6zii clan ve Htristiyanhgm kuruculan ve hatta
isa'mn kendisinin bile astrolojiyle ilgilendigini g6stermeye astroloji
iizerine bir tez yazd1.
14
Ancak, g6re o bir belirlenimci astrologdu.
1257'de Kastil ve Leon Krah X. Alphonso (1126-1284), astronomi ve astro-
lojiye clan ilgisi nedeniyle dikkate ciegerdir. 1253'te "Alphonsine Tab-
les" (Alphonso'nun Tablolan) admdaki astronomi verilerini toplatt1. Onun ya-
salanna g6re, astronomi egitimi g6renlerin yJ.ldtz fah bakmasma izin verilirdi,
ancak k6tii ruh biiyiiciiliigii ve insanlara zarar vermek amactyla balmumu ya
da metalden resimler yapmamn cezas1 6liimdii. iyi niyetle yapuan biiyiiciiliige
izin verilirdi ve hatta desteklenirdi. Alphonso 1256'da kalma bir
elyazmasm1 ispanyolca'ya ve o giinlerde olagan olarak ya-
ptldtgt gibi, bunun Latince bir versiyonu hazrrland1. Yalmzca el yazmastyla bi-
linmesine Thorndike
15
bu kitab1 tanrmlar. Bunlardan birinde Picat-
rix'ten s6z ve 6zgiin yazan gibi belirir. "Matematikte usta" ve "nekro-
mansi sanatmda bilgili" olarak tammlamr. Astrolojik resimleri ve iblislerin
uyandmlmasm1 ele ahr. Astroloji her tiirlii majinin k6keni olarak _tanrmlamr.
Papa IV. Alexander (y. 1254-1261), 13. yiizyllda astrolojiyi destekleyenler-
den biridir. Papa XXI. John (y. 1276-1277), Peter Hispanus adtyla tammr. Ttp
iizerine kitabm yazand1r ve bunlarda ylldtzlann etkisine inand1gm1 g6-
riiliir. 13. yuzyllm Katolik astroloji Wedel, Pa-
207
BiiyOnOn, Cad1hg1n ve OkOitizmin Tarihi -
dua, Milano ve Bologna iiniversitelerinde astroloji profesorlerinin listesinin
13. yiizyllm ba9lanndan 16. yiizytla dek siirekli oldugunu savunur.
16
Skolastik Felsefe ve Astroloji
Cogunlukla, Skolastik felsefe belirlenimci olmayan astrolojiye gore daha <;ok
tercih ediliyordu.
Skolastik felsefenin iki parlayan 191g1 Albertus. Magnus ve Aquino'lu Tho-
mas17 belirlenimci olmayan astrolojiyi desteklerdi. Thorndike' a gore,
18
Albertus
Magnus (1193-1280), Aziz Augustine'nin bile bu tiir astrolojiyi destekledigini
kamtlamaya <;ah9t1. Albertus giri9imlerde bulunmamn en uygun zamamm se<;-
mek i<;in astrolojiyi kullamrd1. Dogal etkilere a<;1k 9eylere ili9kin gezegenlere
bakarak gelecege ili9kin varsay1mda bulunanlann yararh bir amaca hizmet et-
tigine inamrd1. Dogamn diizeni tiimiiyle gezegenlerin ve gezegenlerin gokkub-
bedeki goriinii9iiniin etkisi altmdad1r. Bu nedenle Augustine, astrolojinin me-
teoroloji ve tlpta kullamlmasm1 onaylar. Ancak, bireysel ge-
lecegine ili9kin varsaytmlarda bulunan ki9i sahtekard1 ve ondan ka<;mlimahyd1.
Albertus, isa'nm y1ld1Zlann etkisinden muaf tutuldugunu <;iinkii
isa'mnki goniillii bir enkarnasyondu (diger yazarlar isa'mn, insan gibi bir ka-
der yiiklendigini Albertus mineraller iizerine yazd1g1 kitabmda,
ta9larm astrolojik simgelerle yontulmasma bile izin verir, ancak putperestlikten
sakmmaya dikkat edilmesi soylenir. iblislerin bu tiir yard1nnyla, hare-
kete ge<;tigi dogrudur, ancak yalmzca dogal olay1 h1Zlandmrlar. Ger<;ekte kotii
maji gibi, iyi maji de vard1r. isa'y1 bebekliginde ziyaret eden U<; Maj (Magi),
iyi majisyenlerdi. kadanyla onlann, <;ogu aziz gibi mucizeler yapan
ki9iler olduklanm soylemeye <;ah91r. Speculum Astronomiae ba9lang1<;ta hep Al-
bertus Magnus'la Kar91tlan kitab1 kotiilemeye
ancak Thorndike'm
19
belirttigi gibi, astroloji ve maji, minerallerle <;ah9mayt ye-
terince onaylar. Albertus Magnus ylld1zlann ve gezegenlerin uzayla bu diinya
arasmda bir ara<; olduguna inamr. Melekler gezegenleri hareket ettirir, ancak
Speculum 'da bu ruhlan mantlkl1 ruhlar olarak s1mflandrrmaz.
Aquino'lu Thomas (1225-1274) zihin ve iradenin maddesel olmad1g1-
m ve bu nedenle ylld1zlardan dogrudan etkilenmedigini soyler. Ote yandan,
beden kesinlikle maddedir ve etkilenir. insanm viicudunun bozuldu-
gunda zihin de etkilenir, ancak irade bedensel a<;hgm egilimlerini izlemek ge-
reksiniminde degildir. insanlarm <;ogunu ve tutkulan yonetir ve bedensel a<;h-
ga bag1mhdrr. bu noktada gezegenlerin etkisi a<;1k<;a duyumsanrr. Hayvan-
sal i<;giidiilerini denetleyebilen birka<; gen;ekten <;:ok zekidir. Boylelikle,
rologlar gelecege genel .. (bir<;ok uyan) varsaytmlarda bulunurken,
orneklerin <;:ogunlugundaki ger<;:egi bildirir. Belirli ozgiil varsay1mlarda
bulunurken, <;:ogunlukla olurlar, <;:iinkii bireyin alt duyulannm komut-
208
larma koymas1m hi<;bir
:;;ey etkilemez. Bu nedenle ast-
rologlann kendileri, "Bilge ki:;;i
ylld1zlara hukmeder" deme
ah:;;kanllgmdad1rlar, <;:iinku o
kendi tutkusunu denetleyebilir.
Bilge adama ili:;;kin tumce, 13.
ve 14. yiizyularda astroloji ede-
biyatmda <;ok yaygmd1.
20
Aqu-
ino'lu Thomas, dunyasal ruhla-
nn, azizlere gosterildigi gibi bir
tur daha alt sayg1 gosterilmesiy-
le (dulia) onurlandlruabilecegi-
ni ancak elbette iba-
det etmek (]atria) degildi s6zet-
tigi; <;iinku o yalmzca Tann'ya
yap1lmahyd1.
Fransisken ke:;;i:;;, deneysel
bilimin 6nculerinden ve ku<;Ok
bilginlerin sa<;:ma aynmlanna
- Ortayag ve Ronesans
sald1ran Roger Bacon (1214- Aquinolu Thomas
1294) meteoroloji, kimya, t1p
ve tanmda astrolojinin 6nemini vurgulad1. H1ristiyanhgm kuruculanmn yal-
mzca kaderci astrolojiyi yasakladlgml ileri suree
1
ve ger<;ek bilimi kabul ettik-
lerini kamtlamak i<;in pasajlar okurdu.
Abanolu Peter (1250-1316?) Padua' da astroloji profesoruydu. Felsefe ve tlp
uzerine yaz1lar yazd1 ve tarihte du:;;uncesini tamttl. Bir zamanlar
P,ipayla aras1 iyidi, ancak bir bi<;imde Engizisyonla ba:;;1 derde girdi. Dine kar-
:;;1 gelmekle ve kara majiyle su<;land1, ancak yargllanmaYl beklerken oldu. Olu-
munden sonra kemikleri g6muldu.
22
Duns Scotus (1265-1308) teoloji i<;:ine <;:ekilen bir ba:;;ka bilgin-
di, bu nedenle, kar:;;1tlan izde:;;lerine ilk kez ahmak (dunce) adm1 taktuar. Yi-
ne de astroloji ve H1ristiyan inan<;lanna baghhgm destek<;:isiydi.
Canterbury ba:;;piskoposu ve matematik<;:i Thomas Bradwardline (1290-
1349) , belirlenimci astrolojiye saldud1ktan sonra ger<;:ek bilimi savundu ve de-
gerini yiiceltti. Ferisiler ve Sadukilerin isa'ya gokten bir belirti gostermesini is-
temelerine dayanarak (Matta 16/1), ki burada meteorolojik belirtilerden s6z
ediliyor gibi g6runse de, isa'nm genel astrolojik varsay1mlarda bulunulmasm1
onaylad1gm1 savunur ve klsa sure sonra isa'nm, Yunus ' un (Matta16/4)
da bir belirti verilmeyecegini buyurdugunu sayler.
209
BOyOnOn, Cadrllgm ve OkOitizmin Tarihi -
da tum Kilise yazarlarmm belirlenimci olmayan astroloji-
yi kabul ettigine ve da uzerinde kamt ise,
Thorndike' m en gin
23
Evlerin Bolanmesi
Gok haritasmm evlerinin, ascendant, imum coeli, descendant ve medium co-
eli'nin gogun dort bolunmesiyle elde edildigini gorduk.
uc; bolme yontemi vardrr ve yontemi tamtan astrologlarm adm1
1. Placidus de Titis (17. yiizyu), bir Olivetine

en populer olamd1r ve
son zamanlarda en c;ok onun yontemi kullanilir.
25
Bu yonteme aym zamanda
yan-{:ember sistemi de denir. Bir bir gezegenin ufkun ustunde ya
da altmda kald1g1 zamanm yans1 (uzaym derece ve dakikalarma
olarak tammlamr. Gunluk yan-c;ember ustteki zaman, gece yan-c;emberi ise alt-
taki zamand1r. Yan-c;ember'in uc;te biri ise her evin o gezegen uzant1Sldtr.
26
2. Johannes Campanus (13. yiizyll) italyan matematikc;i. Bu yontem
dir:. Buyiik bir zenit'in hemen iizerindeki nokta) or-
tasmdan ve meridyenlerin sag Bu ve
meridyen kiireyi dort baler. Bu c;eyreklerin her biri, ufkun Kuzey ve
Giiney noktalarmda iic;e boliiniir.
3. Regiomontanus (Johann Muller, 1436-1476) astroloji profesorii, Ephime-
rides'iyle ve Papa IV. Sixtus'a takvimde reform yapmasma yardrmc1 olmas1yla
Burada boliinecek olan dortliikler ufukla meridyenin arasmdad1r.
kat boliinme ufkun Kuzey ve Giiney noktalarmda ya-
pulr. Evlerin sivri uc;lan bu c;emberlerin ekliptik kesiminin dereceleridir.
27
Bu
sistem, ingiliz astrolog Lilly de olmak iizere, birc;ok tarafmdan kullanilir.
Evler gok haritasmda, sivri ucundaki burc;lara ve onlann gezegen
ve bun;:lara gore onernli rol oynard1:
I. Sivri ucu ascendant olan Birinci Ev, (gok haritasmda incelenen
birey) iizerinde derin bir etkiye sahipti. goriiniimunu, bedenselozellik-
lerini, goriiniimiinii, klsaca baglantili her ilgiliydi.
II. ikinci Ev mal, miilk, varhk, para ve dunyamn hazinelerini yonetir.
Ill. Uc;iincu Ev daha uzak akrabalan, aynca klsa yol-
culuklan, mektuplan, yazllan, kag1tlan, gazete ve haberleri yonetir.
IV. Dordiincii Ev, anneyi, ev ortamm1, c;ocuklugu, mezan, ev ve
toprag1, madenleri ve yer altmdaki yerleri, rahimi ve dogumdan onceki
ml yonetir.
V. Ev, zevki, tatilleri, eglenceyi, tiyatrolan, oyunla-
n, c;ocuklan, okullan ve egitimi yonetir.
210
- Ortac;ag ve Ronesans Astrolojisi
VI. Altmc1 Ev, beslenmeyi, saghk ve hastahg1, yiyecek ve giyecegi, ku<;uk
hayvanlan, teyze ve dayllan, hizmetkar ve y6netir.-
VII. Yedinci ev, evliligi, evlenilen tum ortakhklan, rekabe-
ti ve a<;tk yonetir.
VIII. Sekizinci ev, olumu, kaytplan, yok ve <;i.irumeyi, aynca, vasiyet-
leri, miraslan ve finansal yonetir.
IX. Dokuzuncu Ev inanc1, Kilise'yi, rahipligi, yasay1 ve yasal uzun yol-
culuklan, kitaplan ve uzun yaztlan yonetir.
X. Onuncu Ev, dunyadaki konumunu, unu, onuru ve sayg1y1, ayn-
ca babay1, meslegi ya da ya da yonetir.
XI. Onbirinci Ev tamdtklan, yardtmcllan ve
kurumlan yonetir.
XII. Onikinci Ev, cezaevlerini, hastaneleri ve barmaklan yonetir. Gunah, act
<;ekme, hapsedilme ve surgunleri ve aynca amca ve halalan yonetir.
Ronesans Astrologlar1
Ronesans, bir ol<;uye kadar klasik bilgilerin buyO:k
tamk oldu. Astrolojiye ve o ana dek evrensel olarak kabul
saldmlar vard1. inzivaya bir ingiliz Rolle de Ham-
pole (1290-1349) ise, Papanm iddialanmn <;oguna, skolastik felsefenin karma-
ve astrolojiye Neredeyse tum Katolik inan<;lan reddeden
Wycliffe (1320-1384), daha sonraki eserlerinde hukuk, dilbilgisi, mantlk ve bi-
lim uzerinde <;:1kt1 ve Kutsal Kitap'm harfi harfine yorumu-
nu surdurdu. Astrolojinin en ac1mas1z oldugunu soylemeye ge-
rek yoktur. Olumi.inden (kalp krizi) uzun zaman sonra, 1415 Cons-
tance Konseyi ' nce kmandt ve cesedi mezardan <;:tkartlldt, yaklld1 ve ki.i.lleri
Swift Nehrine at1ld1.
Bir Ortodoks yuksek rahip (1377'de Lisieux Piskoposu) Nicole Oresme
( 1330-1382), bir<;ok klasik eserin <;evirmeni olarak dikkat <;ekti ve aym zaman-
da, astroloji bir teolog, Hesse'li Henry (6. 1397) bu bilime
sald1rd1.
Ancak, astrolojinin gu<;lu destek<;ileri de vard1. Saxonya'h John (14. yO:zylil
saldmda bulundu ve onlan, astrolojiyi Htristiyan inancmm
kabul eden birini de kapsayan onbir mezhebe ay1rd1.
Tuhaf bir olay da, 1327'de Cecco d'Ascoli'nin (1257-1327) (Francesco deg-
li Stabilil Floransa'da diri diri yaktlmas1drr. Bologna Oniversitesi'nde astrolo-
ji profes6ruydi.i. iradeyi reddetmiyordu ve Thorndike
28
ni<;in su<;land1g1
a<;tklayarruyor ve bir rolu oldugunu Ote yandan,
211
BOyOnOn, Cad1l1gm ve OkOitizmin Tarihi -
Wandel SU(;lainalardan birinin
nekromansi oldugundan soz
eder.
29
Cecco d'Ascoli, astroloji
uzerine yaztlar ve ansiklopedik
bir "L 'Acerba" yazarak, Dan-
te'nin "jJahi Komedya "sma sal-
d1rd1. Dante (1265-1321) astroloji-
nin 6nemli bir savunucusuydu.
Boccaccio da (1304-1375) ast-
rolojinin savunucusuydu, ancak
Petrarca (1304:-13 7 4) her iki astra-
log ve hekime saldtrdL Wedel,
30
Petrarca'mn Milan'da Viscorti sa-
raymda ve sahtekarhk-
Bir Zodyak gizimi. Her aya bir lanm iyi bildigine eder.
(16. yOzyl. Fransa) Petrarca da, tuhaf bir
(kalpten oldugu) buyiici.i-
lukle Virgilius'un 6nemli bir okuyucusuydu. Ve o gunlerde
halk onu majisyen olarak bilirdi!
"Mest Doktor" diye amlari, Flaman mistik teolog Ruysbroeck (1293-
1381) astrolojiye inananlardand1.
G. Chaucer (1340-1400) usturlaba yaztlar yazdt ve John deMurs (14.
yiizy1ll 4,5 metre

dev bir usturlap in:?a etti.
1345'te ingiltere'yi saran bir hastahk olan vebaya Mars, Jupiter ve
Saturn'un o y1l dayanarak, astrologlarca 6nceden varsay1mda bu-
lunuldugu s6ylenir.
32

Bu zamanlarda Ejderhanm Ba:?l ve Ejderhamn Kuyrugu astrolojide yaygm
olarak kullamlmaya Buyuk olastltkla, tutulmaya neden olan, gol-
ge gezegenler olarak nitelendirildikleri Hindistan ya da Cin'den gelir. Gokha-
ritasmda ekliptik duzlemin kestigi Ay noktalannda ve surekli birbiriy-
le Bu konu, kendine Perscrutator diyen bir 14. yuzytl ast-
rologu tarafmdan
imparator IV. Charles (yonetimi 1347-1378), astrolojinin buyiik bir destek-
ve saraymda her zaman astrolog olurdu.
1414-1418 (Huss't Constance Konseyi'ni yoneten, "Din
nmn Cekici" Lakaph Kardinal Peter d' Ailly (1350-1420), astroloji uzerine bir-
tez Imago Mundi adh yap1t1 Amerika'mn neden olan
yolculuguna once Christopher Columbus tarafmdan dikkatle ince-
D'Ailly, Papa'ya takvimi duzeltmede yard1m etti. Ozgur iradeyi
212
- Ortayag ve Ronesans Astrolojisi
reddeden ya da herhangi bir kara majiyle batu astroloji dedigi
reddetti. Gerc;:ekte, var olan batll astroloji admdaki gen;:ek bilimi
la.lmadtgma inandt.
Paris Universitesi'nin Rektoru, bilgin Gerson (1362-1428), D'Ailly'nin og-
rencisiydi. "Astrology Theologised" (Din Kurallanna Astroloji)
adh eserinde batu astrolojiye bilimi yiicelterek yazd1 ve "Exa-
mination of Spirits" (Ruhlann incelenmesi) adh eserinde vahiylerin
sahtelerinden nasu ayruacagm1 gostermeye Batll astrolojide, iblislerin
etkin olduklanna inand1g1 astrolojik simgelerin kullammm1 da ekledi.
Poggio Bracciolini (1380-1459) ve Politian (1454-1424) gibi, 15. yiizyli hii-
manistleri astrolojiye inamrdt. Daha sonra, Copernicus tarafmdan ileri siirii-
len merkezli sistemi kuramm1 varsayan Cusa'h Kardinal Nicho-
las (1401-1464) da astrolojiye inamrdt. Baz1 astrologlan soz-
ler soyledigi dogrudur, ancak Tevrat tarihine ylidoniimii kutlamas1 yapma ast-
rolojik ve 1734 olarak hesaplad1g1 Deccal'm tarihine
varsaytmda bulunma egiliminde olan kendisidir.
Thorndike'm onemli kitabmda biiyiik bir bolum aytrd1g1, 1405 ile 1435 ara-
smda bir<;ok astrolojik varsay1mlarda bulunuldu.
33
son donemlerin-
de yiiksek rahiplerce de astroloji uzerinde .;ok ve onlar da neredeyse
Engizisyon'da kendilerine ozgii cezalara .;arptmlacaklardt. Astroloji 15. yiiz-
ytlda Papa V. Nicholas'm (1447-1455'te gorevdeydi), Papa II. Pius'un (1458-
1464'de gorevdeydi), Papa IV. Sixtus'un (1471-1484'te gorevdeydi) ve Papa
VI. Alexander'm (1485-1509'da gorevdeydi) onaylanm Ayrtca, ingil-
tere Krah VII. Henry'nin
34
de (1485-1509' de gorevdeydi) ilgisini .;eker.
Batl, matbaa makinesiyle 1440'da ve bu olaytn her tiirlii bilginin
yayllmasmda biiyiik yard1m1 Ozellikle, almanak ve takvitillerde yer
alan temel bilgiler olarak astrolojik bilgilerin yaylimasma yard1mc1 oldu. Bun-
lardan biri, 1493'te ilk kez Frans1zca yaytmlanan, 1506'da da ingilizce .;eviri-
si yapllan Shepheard'm Takvimi'dir. yiizyllda tanm, t1p ve cerrah-
hk astrolojiyle aynlmaz bir biitiin oldu. Ay ve gezegenlerin uygun am-
m belirlemek takvime bakmadan .;ift<;i tohum ekmez, hi.;bir cerrah
ameliyat yapmazdt.
14. yuzylldan 16. yuzylla dek, varhkl1 iinlii bankac1 ve tiiccar ailesi Medi-
ci, Floransa ve Toscana'da hokum surdii ve sanat ve egitimi desteklemeleriy-
le tamnd1. Baba Cosima i1 Vecchio (1389-1464) platoncu Ficino'yu Platon'un
ve neo-platonculann eserlerini Latince'ye gorevlendirdi. "Muhte-
lakab1yla bilinen, Lorenzo de Medici (1449-1492) kendisini miizik, ast-
roloji ve nekromansiye adayarak zevk i<;inde Senliklerden .;ok
mrdt ve bir s1rasmda yedi gezegenin duzenledi. Pisa
Universitesi 1472-1473'te Lorenzo tarafmdan kuruldu. Bal?lang1<;ta astroloji
213
BOyOnOn, Cad1ilgm ve OkOitizmin Tarihi -
egitimi ancak ogrenciler istedi ve Dominikan teolog Pagag-
notti bu konuda ders vermekle gorevlendirildi.
35
Savonarola (1452-1498) bir sureligine Mediciler'in gucune meydan okudu.
Floransa'da 1494'de Cosimo'nun oglu Pietro' nun gucunu. yitirmesine neden
oldu, ancak lasa zamanda kendisi de gucunu yitirdi, aforoz edildi, mahkum
edildi, yapild1 ve as1ld1. Savonarola olarak nitelendirdigi ,
astrolojiyi de kapsayan her soylevler verdi. Profesor Pagagnotti
Fransa'da piskopos oldu.
Onceden deginilen, Marsilio Ficino (1433-1499) Ronesans astrologlannm en
iyi orneklerindendir, <;ok kulturlu ve bilgin bir Aym zamanda bir mu-
zisyendi, lir <;alar ve <;ok iyi soylerdi. Kadim zamanlarda el falc1s1 David,
Orfe, Pythagoras (kurelerin muzigil ve Plato gibi, ahenk bilimi tarihinde ustay-
dl. Eski Pers, M1srr ve Kaldelilerin rahiplerinin astrolog oldugunu ve isa'Yl <;o-
cukken ziyaret eden Majlarm [u<; bilgei astrolog oldugunu belirtti. Ficino, in-
sanm dunyayla (mikrokozmosun makrokozmosa benzemesi 6gre-
tisi) nedeniyle belirlenimci olmayan astrolojiyi kabul etti. Ancak, majiy-
le kozmik etkileri inanrrd1.
214
Bat1 okOitizminin temel olgulanndan, mikrokozmos.
"insanlar ve dOnya, evrenin kOC{Ok bir kopyas1d1r."
Kont Giovanni Pico de
Mirandola (1463-1494) ,
Lorenzo de Medici ve Fici-
no'nun korumas1 altmday-
dl. <;ok ku<;uk
Arap<;a ve ibranice ogren-
di ve Kutsal Kabala' ya
kin 6nemli bilgiler edindi.
1486'da Roma'ya gitti ve
halka a<;1k bir yerde, bir
a<;1k oturumda tum katl-
hmcilara savunmaJl
6nerdigi mantlk, ahlak,
matematik, fizik, kabalacl-
hk ve teolojiyi ele alan 900
tezden bir liste or-
taya koydu. Din kurallan-
na gelmekle su<;lan-
dl, ancak ardmdan bun-
dan vazge<;ildi. Kat! bir bi-
<;imde astrolojiye <;lk-
tL Astrologlar erken
olecegi varsaJliDmda bu-
Dogu'dan gelen bilgeler, "0.;: Maj",
bebek isa'y1 ziyaret ediyorlar.
Reform ve Giine$ Merkezli Sistem
- Orta.;:ag ve Ronesans Astrolojisi
lundu ve soylenilene gore,
36
tam
olarak astrologlan,n onun i<;in
oliimciil oldugunu soyledikleri sa-
atte oldii.
Dominikan Giovanni Nanni
(Nannius 1432-1502) Kutsal Kitap
tarihiyle kozmik olaylan
meye ilgin<; bir astrologdu.
16. ve 17. yiizyillarda
yapilan bir<;ok astrolojik varsayun-
lar giiniimiize Bu tiir
astroloji, iiniversitelerde ogretilirdi
ve bir<;:ok tlp adarm bu konuyla il-
gilendi.
bu iki onemli hareketin astroloji iizerinde ters etkileri oldu.
bilimin iiniversitelerden ans1zm yok olmasma ned en olmad1klan dogrudur,
ancak Katolik iilkelerde bile bir etken Thorndike, Re-
formdan onceki donemden soz ederek, "Htristiyan yetkililerince su<;:lanan ast-
rologlann ornekleri son derece azdtr"
37
Reformun genellikle 1517'de, Martin Luther'in (1483-1546)
Wittenburg' da (Almanya) tezini kilise kap1sma asmas1yla
kabul edilir. Reformcular astrolojiye olan onemli
bir astrolojiye inanan P. Melanchton'du (1497-1560). 0, daha Ilrmh olan
taraft1 ve hatta Katoliklerle Protestanlann saglamaya Re-
formcularm arasmda, astrolojiye inanan bir Buchen'li Conrad
Wimpira- (1465-1531) vard1.
Onaltmc1 yiizyll tuhaft1. Trithemius (1462-1516), Paracelsus (1493-1541),
Agrippa (1486-1535), Cardan (1501-1576), Nostradamus (1503-1566) Dee
(1527-1608) ve della Porta (1538-1615) gibi okiilt yazan onemli ki-
ortaya <;:lkt1. Ote yandan, Pomponazzi (1462-1525), Calvin (1509-1564),
John Knox (1505-1572) ve Erasmus (1524-1583) gibi da pkt1. Sozii
edilen son ozellikle Paracelsus olmak iizere astroloji ve okiiltizm
iizerine yazanlara sald1rd1.
1512-1517 Lateran Konseyi'nde takvim reformuyla dikkatleri <;:eken Midd-
leburg'lii Paul (oliimii 1533), kehanetlerde bulunan bir astrologdu. Fossomb-
rone Piskoposuydu ve olmeden birka<;: yllonce kardinal olmas1 i<;:in Roma'ya

215
BOyOnOn, Cad11igm ve OkOitizmin Tarihi -
Sonunda, 1582'de takvimi diizelten Papa XIII. Gregory oldu. Yeni sistem
Protestan iilkelere girdi. ingiltere' de 1751 ' de kabql edildi.
Baz1 Donem Astrologlan
Onaltmct yiizytlda oneffili iki kitap yayrmlandt. Biri 1551'de yaytmlanan,
sekiz kitaptan ve 4. yiizytl'da yaztlan Julius Firmius Maternus'un oldu-
gu ileri siiriilen "Mathesos "du. Digeri ise, 1581 'de yaytmlanan, Floransah Junc-
tin'in "Speculum A,strologiae"stydt. Bu teoloji doktoruydu ve Fransa'mn
III. Henry'sinin Francois de Valois'in hastabaklc1Stydt.
38
Bu yiizytlda
astrolojiye inanari arasmda, bu sanatta uzman oldugu soylenen,
Lorenzo'nun klzt Catherine de Medici (1519-1589) ve imparator
V. Charles (1519-1556) vardt. Ttp tarihinde iinlii olan Thomas Linacre (1460-
1524) ve daha sonraki donemden, botanist 0. Brunfels astrolojiye inamrd1.
Bu donemde, kuyrukluytldtZlar, yeni ylldtzlar ve dikkat topladt.
Varsaytlan etkilerini . ozellikle gore ko-
numlan belirlenmeye 1572'de Cassiopeia [Koltuk taklmylldtzd,
Ay ve diger gok cisimlerinden daha parlak olan ye-
ni bir ytldtz belirdi. Bu ve diger fenomenler Diinyamn Sonu'nun gelmesi bek-
lentisine neden oldu. "Gedikler", eski insanlann gokkubbedeki ya
da klnlmalar olarak yorumladlklan
39
Onaltmct yiizyilln .ilk boliimiinde Papalarm astrolojiyi onaylad1. Hep-
si, II. Julius (y. 1503-1513), X. Leo .. ( 1513-1521'de gorevdeydi), VI. Adrian
(1522-1523'de gorevdeydi) ve III. Paul U534-1549'de gorevdeydi) olumlu ba-
klyordu. Aziz ilan edilen V. Pius (1566-1572'de gorevdeydi) yedi diinyasal ru-
ha ibadeti thmh bir onaylad1.
40
Ancak Htristiyan inancma bagllltk,
olaylara vars.iytmlara asla ozellikle de oliim
tarihlerine. Trent Konseyi (1545-1563) kat1 bir astrolojik varsayrmlan
btraktr, ancak astrolojinin tanmda, yon bulmada ve tlpta kullamla-
bilecegini sayler. Papa V. Sixtus !1572-1585'de gorevdeydi) ozellikle siyasal
varsaytmlara bir emir yaytmladl. Fransa Krah III. Henry 1579' da devlet
ya da bireylerin dogrudan ya da dolayhvarsaytmlarda bulu-
nan almanak yazmay1 yasaklayan bir emir yaytmlad1. ingiltere ve Kra-
ll I. James'in emrinde 1607'de yasa, izin verilen astroloji smrrlanm
mayt yasaklar ve ve piskoposluklara, ya da vekillerine, bu tiir ya-
ytnlan sa!).siirleme gorevini yiikler.
41
Medici Hanedamndan Catherina, Fransa krah II Henry'le ve ikisi de Fransa krah alan
IX. Charles ve III. Henry'nin anneleridir. Aynca Medici kadmlan da ingiltere, ispanya ve
Avusturya krallanyla Papalar VII. Clemens ve X. Leo'da Medici soyundandtrlar.
tEd. n.J
X. Leo: <Giovanni de Medici 1475-1521) 38 iken Papa ve Roma San Pietro Ki-
lisesinin yeniden yaptlmasmr finanse etme planlan, Protestanlik hareketini doguran 6nemli bir tep-
ki tEd. n.)
216
- Ortac;ag ve Ronesans Astrolojisi
Astrolojideki sapmalan denetlemek i<;in yasalar <;1kartilirken, bunlar astro-
lojinin bilimsel temelini <;O.rO.ten bir yonde ilerliyordu, ya da 9aha dogrusu, te-
melinin daha da Frauenberg, Prusya' da teolog,
yasa adam1 ve hekim olan Nicolaus Copernicus (1473-1543) 1500'de Roma'da
astronomi O.zerine bir yapt1. Bundan klsa bir sure sonra, Batlam-
yus'un ogrettigi gibi, dO.nyanm gezegenlerin <;evreledigi merkez olmak yerine
(yer merkezli kuram), gezegenlerin in <;evresinde dondO.gO.nden
merkezli kuram) soz etmeye Yeni kuramm gezegen hareketlerini son
derece basite indirgeyecegi apk<;a Bu sistem, ozellikle Siste-
mi'ndeki yalmzca astronomik sorunlan ele almaya Ancak, astrolo-
ji adma gezegenlerin dO.nya ve insanla belirlemek i<;in, yer merkezli
konumlara gereksinim vard1r. Her iki sistem de kendi belirli amac1 i<;in ge<;er-
lidir. merkezli sistemin dogru ve yer merkezli sistemin oldugunu
savunmak Onlar yalmzca farkh ama<;larm temel dayanakland1r.
42
Ka tolik ve Protestanlar Copernicus' a yayrmlamas1 i<;in baskl
yapttlar.
43
Sonunda, 1453'te "Revolution of the Heavenly Bodies" (Gok Cisim-
lerinin Devrimi) pkt1. Copernicus, bu yap1tm yayimland1g1m gorecek kadar
ancak klsa sure sonra oldO.. Baskl gordO.gO.ne hi<; kamt yoktur.
Galileo (1564-1642) once Padua' da, daha sonra da Floransa 'da matematik
profesorO.ydO.. Teleskopu kullanan ilk bilginlerden biriydi. Jupiter'in en buyiik
dart uydusunu buldu, boylelikle yeni bir gok cismi sm1h a<;t1. merkez-
li sistemi destekledi. Ancak daha da oteye gitti. DO.nya ile insamn onemini
reddetti ve materyalizmin kurucusu olarak nitelendirilebilir, <;O.nkO. lezzet, ko-
ku, renk ve hislerin addan bir olmad1klanm ger<;ek nitelikleri
turmadlklanm ve dO.nyamn uzay ve zamanda hareket eden kutleler, bi<;imler
ve boyutlardan bir i<;ermedigini soyledi. Engizisyon mahkemesine
<;1kartud1 ve sozlerini geri almas1 i<;in zorland1. c;:ogunlukla "bilim gazisi" ola-
. rak tammlamr, ancak merkezli sisteminden <;ok materyalist yarglSlna
<;1k1ld1. Emekli olmasma izin verildi ve olmeden yil once kor oldu.
Tycho Brahe (1546-1601) bir O.nlO. astronomdu. Ancak, astroloji ala-
mnda da dikkat <;ekti ve Danimarka ve Nerve<; Krah II. Frederick i<;in gok ha-
ritalan hazxrlad1. Kral, koruyucusu oldu ve Elsinore'den <;ok uzakta olmayan
guneyde bir adada Uraniborg ad1m verdigi bir Enstito. ve Rasathane et-
mesine izin verdi. Copernicus'un sistemine <;1kt1, gezegenlerin
c;:evresinde, de dO.nyanm c;:evresinde dondO.gO.ne inamyordu.
1572'nin yeni yxldxzmx bulan Aym zamanda fen ve tlpla da ilgileniyor-
du. Prosthetics tarihinde de bir yeri vard1r. Gene;: bir dO.ello sl-
rasmda burnunun bO.yuk bir bolO.mO.nO. kaybetti ve eksik bolO.mO. altm ve gO-
yeniden ve bunu sO.rekli kulland1. Paracelsus gibi,
gezegenlerin insanda, insamn kalbinde, Ay'm beyninde, Merkur'O.n
akcigerlerinde, VenO.s'O.n bobreklerinde, Mars'm safra kesesinde, Jiipiter'in
karacigerde ve SatO.rn'O.n dalakta yans1tudxg1 destekledi.
217
BQyQnQn, Cad1hgm ve OkQitizmin Tarihi -
Hamisi 188'de oldugunde, Tycha Brahe'nin para yardmu kesildi ve astra-
namik onemli bir merkezi alan Uranibarg' da.n aynhp oldugu
Prag'a gitti. Brahe, bir belirlenimci degildi.
J ahannes Kepler (15 71-1630) Prag' da Tycha Brahe' nin yardun-
ctsl, sanra da ardth aldu. Capernicus'un kuramm1 kabul etti. U; gezegensel
hareketi buldu ve yaytmlandt (ikisini 1609'da, birini 1619' da) . Aynca, aptik
bilimi ve matematik uzerine Bir sure ic;:in gok haritalan ;tkartarak ge-
;imini sagladt, ancak ger;ekte astralaji ve akult bilimlerle ilgileniyardu. Geze-
gensel yorungeler arasmdaki strn anyardu ve buldugu fizik yasalanndan ayn
alarak, gezegenlerle sabit geametrideki Platanik cisim arasmda tuhaf bir
kurdugunu fark etti. yanlan ve a;lian alan yalruzca
alagan sabit cisim vardtr (kup, dort yuzlu, aniki yuzlu, yirmiyiizlu ve se-
kiz yiizlu) . Sistemi'ndeki altt gezegenin (Merkur, Venus, Dunya, Mars,
Jupiter, Saturn) arasmda vardtr. Kepler, bunlarm her kurenin bir
gezegeni bi;imde kureler arasma yorungelerin
dagru uzunluklarmm bulunabilecegini Ashnda bu sistemin hatalan
;ak buyuktu. Ancak Kepler, Tannnm yanstmasmda insamn evi alan dunyay1,
bu sabit cisimlerden iki smtfm arasma, birincil (kup, dort yuzlu ve ani-
ki yiizlu) ve ikincilin (yirmi yuzlu ve sekiz yiizlu) arasma bu sistem-
le yeterince tatmin Bununla birlikte, dinsel bir anla-
mt da vardt.
44
Aynca, Yunan felsefesini izleyerek cismi elementlerle
lendirdi ve bunun ic;:in bir neden aramaya
Tetrahedranun (dort yiizlu) dort u;gen yiizu, dort naktast, altt kenan var-
IX.
xn.
I. VII.
n. VI.
Bir astronom ve astrolog alan Johannes Kepler'm
Wallenstein ic;:in hamlad1g1 horoskop.
Kepler, "astroloji , ak1llt bir anne alan
astronominin budala kiZidlr," derdi.
218
du. cisimden yalruzca anun
hacmi yiizeyine oranla daha ku-
;uktur ve bu nedenle Kepler
le gosterdigini
Jupiter' le Mars' m kureleri arasm-
daki daldurdugunu var-
saydt.
Kubun alt1 kare yiizu, - sekiz
naktas1, aniki kenan vardt. Bic;:i-
mi, saglamhg1 akla getiriyardu ve
bu nedenle dunyayla
di. Kepler, Saturn ve Jupiter'in
kurelerinin arasmdaki
daldurduguna inandt.
Oktahedran'un (aniki yuzlu)
sekiz uc;:gen yiizu, altl naktas1 ve
aniki kenan vardt. iki ztt 'kenar-
dan tutuldugunda ozgurce hareket
- Orta9ag ve Ronesans Astrolojisi
edebiliyordu ve bu hareketlilik ozelliginin hava elementiyle
neden oldu. Kepler, Venus ve.Merkiir'iin kiireleri arasmdakJ doldur-
dugunainandL
ikozahedron'urt (yirmi yiizlii) yirmi ii<;:gen yiizii, oniki noktas1 ve otuz ke-
nan vard1r. Yi.izeyiyle orant1h olarak en biiyiik hacmi oldugu i<;:in, Kepler onu
suyla Diinya ve Veniis'iin kiireleri arasmdaki doldurdu-
gu varsayd1.
Dodekahedron'un (sekiz yiizlii) yiizii,
yirmi noktas1 ve otuz kenan vard1. Diinya ve
Mars'm kiireleri arasmda yer ahr. Diger dordii ele-
mentleri sirrigelerken, bu gokleri ya da evreni sim-
geler. yiizii olmas1 nedeniyle ve
bir kenarlanm uzat1rsak, majide kul-
lamlan bir simge olan ylld1z1 elde ederiz.
Dahast, ytldlZm yanlan Altm Oran'daki
or ana gore a<;:tlanyla boliiniir. Bu oy-
lesine boliinen bir <;:izgidir ki, kii<;:iik boliimiin bii-
yiik boliimle oram, biiyiik boliimiin biitiinle olan
oramyla Bu oranm dogada oldugu sanlltr
45
ve evrene okiilt kurgularda <;:ok onemli bir
rol oynar.
Kepler, kiirelere ve Platonik sabit cisimlere
kin bu kurgulan 1596'da "Mysterium Cosmogra.p-
hicum " ilk eserlerinden birinde yay1mlad1.
Astronomik yasalannm bildirildigi, daha <;:ok bili-
nen eserleri "Astronmia. Nova." (Yeni Astronomi)
1609'de ve "Harmonica. Mundi" (Diinyanm Uyu-
mu) 1619'da yaytmlandt. Ancak astrolojiyi ciddiye
ald1. Takvimler <;:1kard1 ve yeni oranlar buldu. Yeni
ikozahedron
Dodekahedron
oranlar olarak, Vigintile 18 o, Quindecile 24 o, Decile 36 o, Quintile 72 , Trede-
cile 108 o ve Biquintile 144 o bulmastyla kendisine saygt biiyiik bir duyuldu.
46
Son Goriin ii$
giderek artsa da, 17. yiizytl yine de astrolog ve bilime inananlar ba-
ktmmdan zengin bir donemdi. Astroloji yine de kiiltiiriin bir boliimiiydii. Sha-
kespeare' de (1564-1616) astrolojiye imalar vardrr. Francis Bacon (1561-
1626) astrolojiyi kabul etti, ancak ge<;:irilmesi gerektigini
ilk kez bir ytldtzt (iinlii Mira. Ceti'yi) tammlayan astronom D.
Fabricius (1564-1617), Copernicus'un sistemini kabul etmeyi reddetti. Oglu J.
219
Buyiinun, Cadrlrgm ve OkUitizmin Tarihi -
Fabricus (1587-1615), benekler olarak nitelendirerek, o zamanlar
biiyiik tartliimalara konu olan lekelerini buldu.
A. F. De Bonattis eseri Universa Astrosophia Naturalis'i Patavia' da
1617'de yaytmladt ve yeni bir astrolojik yon yontemi ortaya koydu.
47
Onyedinci yiizylim ilk boliimiinde astrolojiyle ilgilenen ara-
smda, iinlii general Albrecht von Wallenstein (1583-1634) ve Kardinal Riche- .
lieu (1585-1642) vard1, Richelieu, astrolog Morinus'u gorevlendiren
Nicholas Culpeper (1616-1654), 1649, 1654' de "Pharmacopoeia"ve 1653' te
"Herbal"m (Otlar) ingilizce yaytmlayan bir Piiriten'di ve Londra'da
fizik ve astroloji iizerinde ' Otlar', astrolojik yonetimlerin yamstra, bir-
otun kullammlarm1 anlat1r ve stk s1k yeniden
Valentin Weigel (Weigelius) "Astrology TheologistJd"t (Din Kurallanna Uy-
Astroloji) yaytmladt. William Lilly (1602-1681) ytlhk almanaklar ve
1649' da "Christian Astrology"yi {Htristiyan Astrolojisi) yaytmladt. Lilly, astro-
loji, radyestezi ve gezegensel maji uygulaytc1s1ydt. Biiyiik veba salgmm1 ve bii-
yiik Londra yangmm1 onceden bildi ve yangmm nedenini mi
diye Parlamentonun huzuruna Henry Coley, Lilly'nin evlat edindigi
ogluydu ve Lily oldiikten sonra almanag1 siirdiirdii.
J. Gadbury (1627-1704) o zamanlann siyaset entrikalanna karliian bir
astrologdu. J. Heydon (1629-1685) astrolog ve (Rose-Croix) orgiitii ile
Kabala konulan iizerine yazan bir yazard1. Culpeper'm dul evlendi. John
Bishop'm "The Marrow of Astrology" (Astrolojinin Ozii) Coley'in yorumlany-
la birlikte 1688'de yaytmlandt. Sir George Wharton'm astrolojik olaylar iizeri-
ne eserleri oldiikten sonra Gadbury'nin editorliigiinde 1683'de yay1mland1.
Son olarak, matematik ve bilim ic;in onemli olsa da, Leibniz (1646-
1716) ve Newton'm da (1642-1727) astrolojiye inandlklan soylenebilir. En
adm1 alan kuyrukluylidiZla tamnan astronom Halley (1656-17 42), bu bi-
limin bir savunucusuydu.
Bu konunun ders olarak sonland1rmak oldugunu
bildiren basm raporlanna gore, Seylan (bugiin Sri Lanka) Universitesi'nde
1959' a dek astroloji ogretimi siirdiiriildii.
220
- O r t a ~ a g ve Ronesans Astrolojisi
Gezegen ttlstmlan
(Paul Christian, "Histoire de Ia Magie", 1870)
on ark a
on arka
Astrolojiye inanan Roma
imparatoru Augustus,
paralann arka yuzune
kendi burcu alan
oglag1n simgesini bastmrd1.
arka
on ark a
on arka
Paul Christian'a gore horoskop kuram1.
( "Histoire de Ia Magie", 1870)
221
Buyunun, Cad1hgm ve OkUitizmin Tarihi -
NOTLAR
1 T. 0. Wedel: "The Medieval Attitude to Astrology" (Astrolojiye Orta<;ag Tu-
tumu), New Haven, Londra ve Oxford 1920.
2 a.g.e.
3 a.g.e
4 History of Magic and Experimental Science" (Maji ve Deneysel Bilim Tarihi), Cilt
I, New York 1929.
5 Elbette, bu terim arttk, tiim tabloyu belirtmek i<;in kullamltr.
6 Ekliptik, dunyamn yorungesidir (ya da tam olarak, Dunya-Ay ekseninin yo-
rungesi).
7 Alt meridyen en alt noktada kesen duzlem.
8 Son zamanlarda bazt astroloji ogrencileri taktmytldtzlanna donmemiz gerektigini
s6yler. Oyle yaptlsa, bur<;larm simgeselligine ne olacak? Ornegin, ust itici gucun
simgesi Ko<;, bundan boyle ilkbahann ust itici gucuyle
9 Oniki ytldan 47 gun az.
10 a.g.e.
11 Bu addaki bir dizi kraldan <;ok daha sonra bir Mtstrhydt (iskenderiye'del.
12 Browning'in "Rabbi: Ben Ezra "da (Haham Ben Ezra) amldt.
13 Wedel, a.g.e, "Die Kultur der Rennaissance in Italiaen ", 10. baskt, Leipzig 1908.
14 Wedel: a.g.e.
15 a.g.e. Holmyard, "Alchemy" (Simyal (Penguin Books) 1957 adh kitabmda eserin
yazannm 10. ytizytlda simyact olan Al Majriti oldugunu sayler.
16 a.g.e.
17 Aquino'lu Thomas, birkac; ytl once etkin alan bir Alman Astroloji toplulugunun
azizi sec;ildi. Bu iki buytik ustamn astrolojiyle ilgilerine daha c;ok bilgi i<;in,
bkz. Wedel, a.g.e. ve aynca Thorndike, a.g.e .
. 18 a.g.e.
19 a.g.e.
20 Wedel: a.g.e.
21 Opus Majus, Wedel'den a.g.e.
22 Bu bilinen kayttttr; Thorndike, almtt, ancak bir mahkeme sonrasmda Engizisyon'-
da tehdit edilmedigini sayler.
23 a.g.e.
24 Buytik eseri "Physiomathematica" birkac; Kilise yetkilisinin baskt iznine sahiptir.
25 Raphael ' in "Table of Houses for Great Britain" !Buytik Britanya'mn Ev Tablolan),
Londra 1914 ve "Table of Houses for Northern Latitudes" (Kuzey Enlemlerin Ev
Tablolan), Londra 1933.
26 Maurice Wemyss "The Wheel of Life" <;emberil, I. Cilt (tarih
ancak 1930) adh eserinde Placidus yonteminin, medium coeli 'yle
evlerin sivri ucunu belirlemek i<;in ascendant1 belirlemekte kullamlandan fakh bir
yontem tamtttgmt s6yler. Cam pan us sistemini tercih eder ve bu sisteme gore, (i)
Londra ve (ii) New York'un evlerinin tablolanm verir.
27 Regiomontanus sistemi Dr. Walter Koch tarafmdan "Zenit: Sonderheft 3, Hauser-
tafeln nach rationaler Manier (RegiomontanusJ", Dusseldorf, 1932'de verilir.
28 a.g.e.
29 a.g.e.
30 a.g.e.
31 Tycho Brahe'yi 22 cm'lik aygttmt ovenlerin fark etmedigini soyleyen Thorndike,
bunun bilinmesini sagladt, a.g.e.
32 Trithemius: Chronicon Hirsaugiense, Thorndike a,g.e.
222
- Ortacag ve Ronesans Astrolojisi
33 a.g.e.
34 Thorndike bunu el yazmalanndan Biiylik eserine bkz, a.g.e.
35 Thorndike: a.g.e.
36 C. Aq. Libra: "Astroloji, its Technics and Ethics" (Astroloji, Yontemleri ve Ahla-
ktl, Felemenkc;e'den c;eviri , Amersfoot (Hollanda) 1917.
37 a.g.e.
38 A. E. Waite: "The Occult Sciences" (Okiilt Bilimler), Londra 1891.
39 D. H. Menzel'in (Harverd Fizik profesoriil kitab1 "Flying Saucers" (Uc;an
Daireler), Cambridge (ABDl 1953. Pliny, Seneca ve Aristoteles'in bunlardan soz
ettigini soyler.
40 Blavatsky' de gec;er. aynca bkz. W. B. Crow: "Astronomical Religion: Mysteries of
the Ancient- 6" (Astronomik Din: Eskilerin Gizemi)), Londra 1942.
41 John Timbs: "Predictions Realised in Modem Times " (Modern Zamanlarda Ger-
Kehanetler), Londra 1880.
42 W. B. Crow: "Proteus", Uc;iincii Seri, No.9, Cilt 1, Kas1m 1957.
43 Thorndike: a.g.e.
44 C. Singer: "Historical Relations of Religion and Science" (Din ve Bilimin Tarihsel
Science Religion and Reality"den, ed. J. Needham, Londra 1925.
45 Bkz. W. B. Crow: "A Synopsis of Biology" !Biyoloji Ozeti) , Bristol1960.
46 V. E. Robson: "A Student 's Text-Book of Astrology" (Ogrencinin Astroloji Ders Ki-
tabl) , 3. basrm, Londra 1925.
47 "Science of Foreknowledge"da (Onsezinin Bilimi) Londra 1918.
223
24
da ve Ronesans'ta Simya
Kokeni ve Babalan
Astrolojiyle astronomi arasmdaki <;ok benzeri, kimya ile okult bilimi
simyada da vardrr. Simyacllann kimyasal olsa da, bunlar Victoria d6-
neminde gibi kimyasal bilimin ilk <;abalan degildi. ve
6ncesinde, maddenin sa bilimi kirnya uzerinde kimin isteyecegi an-
goriiniiyordu. Kimya yalmzca amaca i<;in bir ara<;tl. Simya
saf bilim degildi. amaca uygulamyordu.
Simyanm ii<; temel konusu vard1:
1. Baz metallerin altma ya da genel anlamda, bolca bulunan ol-
duk<;a maddelerin, nadir maddelere Genellik-
le, altma etkin maddesi olan Filozof Tal 'm bu-
labilirse inanilird1. Bazen yerine klrrmz1 ya da kahve-
rengi bir toz tozu) kullanll1rd1.
2. siiresiz olarak uzatma ya da genel anlamda, tiim hastahklann ya
da tedavisi. Bu. <;ogunlukla s1v1 olarak Yaam iksiri adm-
da bir etkin maddeyle
3. Canh olmayan kimyasal maddelerden, android ya da homunculus adm-
da yapay bir insan yarat1m1; ya da genel anlamda canl! olmayan maddelerden
canlllar yaratmak.
bilimin bir noktaya dek, simyacllarm yapmaya
gm1 belirtmek ilgin<;tir. Elementlerin transmutasyonu bugiin
nldl ve hatta, ticari a<;1dan baklld1gmda buna degmese bile, altm iiretmek bile
olas1drr. Vitamin ve hormonlann ve maden tuzlanmn rollerinin bulun-
maslyla bir 6l<;iide uzatlld1. Canhlann yapay sentezi (yalmzca ultramik-
roskopik virusler i<;in ge<;erli olsa da) kirnyasallardan
Ancak, simyacllar bilimih izledigi yolda Onlar, et-
kiledigi i<;in surekli dua ve dinsel adak gereksinimini yinelediler. Psikolog C.
225
BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
G. Jung, ruyasmda, simyamn simgelerini bulduktan sonra et-
kenlerin kurannm
1
ileri si.irdu. Bu kurama gore simyac1 yalmzca
kimyasal deneyler yapm1yor, aym zamanda kendi psikolojik de ta-
mamllyordu. Bu kuram bazen simyac1 bir yazann, ger\=ek kimyasal tepkime-
leri mi anlatt1gm1, yoksa bildirdiklerinin ti.imi.iyle simgesel mi oldugunu anla-
mamn zor olmasmm nedenini a\=1klar. Boehme gibi baz1 din yazarlan da ken-
dilerini simya terimleriyle ifade ederler, ancak spiritUel anlatmaya
a\=1kt1r. Simyac1lar arasmda bile, gi.inah, ac1 \=ekme, i.izi.inti.i ve sevin\=
gibi psikolojik durumlar tuhaf bir bi\=imde maddenin durumlanyla
Astrolojide gezegensel konumlarm psikolojik durumlan belirttigi gibi, simya-
da kimyasal tepkimeler benzer durumlarla ya da onlara denk gelir.
Simyanm, eski M1s1r'da ve Cin'in taoculan arasmda uyguland1gm1
ti.ik. Simya, Bat1daki eski MlSlr' a ve Hermes Trismegis-
tus bilimin as1l kurucusu olarak nitelendirilir. Hayal gi.ici.i gi.i\=li.i olan yazarlar
Musa'y1 simyaetya \=finki.i altm buzag1yla bi\=imi
32/20) konuya bilgisi oldugunu belirtir. Kleopatra bir simyac1ydt, \=UU-
ki.i bir inciyi \=OZdi.irdi.i. M1s1rh oldugu i\=in Ostanes'le tam;:t1g1
soylenir. Democritus
2
bir simyactydi, \=iinkii altm, ve mor boya-
nm bir kitap yazd1. Bu eserde Hades'ten Ostanes'i
nr, o nedenle Ostanes'in onun efendisi oldugu samld1. imparator Caligula bir
simyac1 olmahyd1, Plinius onun san ztrmktan altm yapt1gm1 soylemedi mi?
Orta\=ag' da o donemin yap1mlan oldugu olan eserler ortada doni.iyor-
du, ancak bu kadim yazarlann adlanm (Musa, Kleopatra vs.) Da-
hasi, simyacliar klasik simgeleri ozgurce kullamyordu. Ornegin Altm Post Ara-
bir simya simgesi oldugu a\=1kt1r .
ilk Simyac1lar
En bilinen ilk ozgun simya is. 3. yuzyllda Panapolis'li (M1s1rl
Zosimus'undur. Simyamn, M1s1r'm rahip-kral ve rahiplerin yi.ice sanat1 oldu-
gunu ve bunu gizli tuttuklanm savunur. Onun zamanmda M1s1r bir Roma
eyaletiydi.
401 ve sonrasmm Ptolemais Piskoposu Synesius, simya ve i.izerine
yazan ger\=ek bir yazard1 ve reenkarnasyona inandigmi belirtti. Ancak, daha
sonraki bir tez bi.iyi.ik olasthkla sahtetir. yuzyllda Doguda beliren
Olympiodorus, Yahudi Mary ve yetkililer olarak Synesius'dan soz eden simya
uzerine bir eseriyle sayg1 gordi.i. 480'de yazan Gaza'h Aeneas'm
oliimsi.izli.ik ve ilgili bir kitab1, Theophrastus, vardt. Platoncu felsefe-
yi izledi, 485'te Hrristiyan oldu ve simya uygulamalan gibi gori.inen baz1
lemleri kaynak olarak gosterdi.
226
- Ortacag'da ve Ronesans'ta Simya
iskenderiye'li Stephanus, simyayla ilgili, bitki ve minerallerden
ve onlann soz eder yazd1,
3
aneak deneyler
gibi g6runur. Egitimin 6nemli bir savunueusu olan Bizans impa-
ratoru Heraclius' un (6. 641) saraymda onde gelen bir Bir yazar
olan Arehelaus da (yakla:;ak 715) simya simgeciligini kullamr, aneak onun ko-
nularmm teolojik oldugu
Aneak, "Arap Prensi ve Filozof" Geber ya da Cabir'le eser-
lerde, uygulamah deneyler Cabir 721-776'da aneak var-
saytlan eserleri 14. yiizylla dek tanmmad1 ve Arap kokenli olmasma iz-
leyieilerinee olabilir. Baz1 bolumleri Tyana' h Apollonius'un oldugu
iddia edilir. Belli dogru kimyasal bilgiler metallerin sulfur ve et-
vanm kuramm1 ileri surer. sulfur steak ve ku-
ru dogamn, etva ise soguk ve nemli dogamn ruhsal Aynea, do-
ga d6rt elementi maddeyle s1eak ve kuru; hava,
steak ve nemli; su, soguk ve nemli; toprak, soguk ve kuru). Bu kuram Orta-
c;:ok benimsendi. Cabir kesinlikle, dogaustu etkin maddenin yar-
dtmt olmakstzm altm yapt1gm1 iddia etti. Aneak, gezegenlerin topraktaki me-
tallerin etkiledigi sanlld1.
Simyaya ilk inananlar arasmda Papa II. Leo (795-816' da gorevdeydi) sayt-
hr. 0, Charlamagne'yi imparator ilan eden papad1r ve ona bir elkitab1
4
ya da
maji tezi gonderdigi soylenir. Charlemagne'nin, bu el kitabmm insan ve hay-
vanlan tehlikelerden koruma gueu oldugunu dogrulayan bir mektubun kaydt
vardtr. Simyaya inanan bir da, doneminin putktranlann
olan Constantinopolis Nicephorus (806-815'de gorevdeydi) ol-
dugu soylendi.
Fahreddin el-Razi (850-923) Pers devletinde dogan bir Musluman hekimdi.
konuda yazdt, aneak simya ve ttpla ilgiliydi. Cogu simyaetdan
farkl1 olarak, tammlamalan arasmda, simya-
ellanmn surekli kulland1klan, oeaklar (athanor), imbik (alembic), havan tok-
magt ve havan gibi vard1. Btiyiik bir madde derlemesi vard1
ve bunlan altl grupta stmflandtrdt: Ruhlar, metaller, maden sulfatlar1,
borakslar ve tuzlar. Cozulme, dam1tma ve yakma
gibi tammlad1g1 ileride s6z edileeek olan Ortac;:ag simyacllanndan
kimyagerleree daha kolay Transmutasyona inamrdt ve
bu dogdugu yer olan Horasan' m hukumdan Emir Almansour'un dik-
katini Emir, altm yapmas1 ic;:in Razi'nin aletlerine para haread1. Ne
yaztk ki, simyac1 degerli metali yapmakta oldu. kendi kitaplanndan
biriyle surekli vuruldu ve soylenilene gore bu yontem kor olmasma ne-
den oldu. Buyuk bir yoksulluk oldu.
5
.
kulturunu onemli etkileyen bilgili Arap yazar simya
uzerine yazd1.
6
ibni Sina (980-1037) simya okudu, Razi'nin yapttgt gibi, simya
227
BOyOnOn, Cad11igm ve OkOitizmin Tarihi -
ibni Sina.
Simya 9alr.;;malan
ancak elde ettigi altmm sahte
oldugunu
kuramlarm1 yazd1, ancak kendisinin ya da bir
kasmm altm yapabilecegini yalanlad1. Yaptlklan-
nm altma benzedigini, ancak sahte oldugunu soy-
ledi. ibni Sina'nm bilimsel etkiledigi sa-
mlan Farabi (870-950), sesin hava
baglantlh oldugu gen;:egini de bir dizi fizik-
sel Her uzerine yazd1 ve
diller konusunda inamlmaz bilgiliydi. El-
Majrati (Maslama ibn Ahmed) bir simya eseri ola-
rak gokyiizii haritas1 ve usturlaba yazuar
yazd1. Mohammed ibn Umail, "Giimii$i Su ve Yrl-
d1Zl1 Toprak ve Hilal Ay'a Giine$in Mektubu " ola-
rak tuhaf simya eserleri yazd1. Bu
eserlerin Latince da popiiler-
di, ancak yazara bilinmiyordu. So-
zii edilen her iki yazar da, ispanyol Halife II. Al-
Hakam'm (961-976) doneminde belirdi. Aynca,
onuncu yiizyilm sonunda, Persli Abu Mansur Mu-
vaffah kimyasal Sod-
yum karbonatla potasyum karbonat arasmdaki farki belirledi ve yalmzca bile-
olsa da, arsenik ve antimuam biliyordu. Ameliyatta,
eklendigi, yumurtanm beyazmdan bir s1vamn kullammmdan soz eder.
7
Glastonbury Worchester Piskoposu, Londra Piskoposu ve Can-
terbury alan, doneminin en biri Aziz Duns-
tan' m (910-988), kara maji uygulad1g1 yaygm kabul goriiyordu.
kusuz kimyasal deney Soylenceye gore, bir gun demir
d6verken belirir. Azizin elinde, bulunan bir
vard1 ve bu burnundan yakalad1 ve o kukreyip s1zlamrken
onu bir sureligine oylece tuttu. Onceden gordugumuz gibi, Gerbert, Papa II.
Sylvester'm (940-1003) maji uygulad1g1 ileri siiriiliir ve simyac1lar arasmda da
saygm bir yeri vard1r.
Simya Ozerine Tuhaf Eserler
Chester'h Robert (11 . yiizy11l Kuran'1 Latince'ye ve El-Harizmi'nin "Cebir"ini
yararh boylelikle diinyasma yeni bir matematik
dahm tamtt1. Bununla birlikte, Halife I. Yezid'in (o. 682) oglunun 6niinde ba-
bir altm yapma uygulamasm1 anlatan bir simya eserini Cremo-
na'h (Lombardia) Gerard (1114-1187), aralannda ibni Sina ve Razi'nin eserle-
ri de bulunan eser Gerber'in eserleri 12. yiizyllda ta-
mnmaya Boylece, ilk kez terim Avrupa tezlerine gir-
di. Metallerden C1va-Sulfur Kuram1
228
- Ortagag'da ve Ronesans'ta Simya
Artephius ya da Artephus, 12. yiizy!.lda olen bir hermetik felsefecinin adly-
dl. Km;:larm dill, gezegenlerin ozellikleri, gelecek ve Filozof iizerine yazi-
lar yazd1. Ancak, en olam, 1025 yazd1gm1 iddia ettigi "De
Vita Propaganda "yd1. A<;Ik<;a, baz!.lan ona inand1 ve onu, sozii edilen, 1. yiiz-
ytlda dogan bir majisyen alan Tyanah Apollonius'la Cardan, bu
kitaplann ger<;ek simya yanda:;?lanndan yararlanmak isteyen bir sahtekar tara-
fmdan yazildigmi soyledi.
8
irlandah yiiksek rahip ve Aziz Bernard'm dostu, Aziz Malachy (1094-1148)
ve onceden soz edilen Michael Scot'un (1175-1235) da simya iizerine
lan ileri siiriiliir. Scot, simya iizerine, uygulamah deneyime dayah, en azmdan
iki eser yazd1. Deneylerinde canh bitki ve hayvanlan kulland1, ki bu insana
tuhaf geliyor. Ku:;?kusuz bu onun kara majiyle amlmasm1 saglad1. Ad1 Boccac-
cio'nun "Decameron "unda ge<;er. Km;:kusuz, transmutasyona inamyordu.
Maji ve Simya
Maji ve simyay1 birle:;?tiren tek ki:;?i Michael Scot degildi. Bu 13. yiizytlda yay-
gmdt. Papa III. Honorius'a (1216-1227'de gorevdeydi) simyaya ilgi duymas1
nedeniyle saygt duyuldu. <;unkii biiyiik olas1hkla bir eserin yazan oldugu ile-
ri siiriiliir, ancak, gordiigiimiiz gibi, bu bir hatad1r. Ancak, Lincoln
Piskoposu Grosseteste (o. 1523) simyaya inamr gibi goriiniir. Aquino'lu Tho-
mas (1225-127 4) simyamn olas1, ancak zor bir sanat oldugunu Al-
bertus Magnus (1193-1280) simya transmutasyonun olas1 oldugunu, ancak an-
kimsenin bu dogru bi<;imde ima etmeye <;a-
gibi goriiniir. Daha <;ok bilgi ve da-
ha sistematik ister. Transmu-
tasyonun s1ras1-
mn onemli oldugunu ve ay-
nca daha bir<;ok yararh kimyasal i:;?lem-
ler anlatmt:;?tlr.
<;ogunlukla sahte oldugu dii:;?iiniilen
Albertus'un eserlerinde simya ve maji-
nin kan:;?lmtyla alt maji olu:;?ur. Bunlann
arasmda, "De Mirabilibus Mundi" (Ev-
renin Mucizeleri), "De Secretis Muli-
erum" (Kadmlann Sirlan), "Experimen-
ta Alberti" (Albert'in S1rlan) vard1r. da-
ha sonraki bir tarihte, kotii olarak smlf-
en battl inam:;?h tiirler i<;in
t1p, veterinerlik ve tanmsal ama<;h tu-
Albertus Magnus.
Ronesansm eserlerinden biri olarak kabul edilen, ilk kez halk dili olarak kullamlarak ya-
yiiz oykiiden humanist eser. (Ed. n.l
229
-------- -----------------
Buyunun, Cad1hgm ve Okliltizmin Tarihi -
Simya otoriteleri:
Cabir, Villanova'h Arnold, Razi ve Hermes.
haf yonerge derlemelerinden
ka, daha de-
gersiz versiyonlan iiretildi: Kotii
ruhlan kullanma ve yamlsamalar
yaratma yonergeleri, bu sahte
eserlerin en kotii ozellikleridir.
Roger Bacon (1214-1294) bill-
min onciilerindendi ve daha once
baskl gordiigii soylendi. Bunun
artlk, Thorndike'm
9
gosterdigi gi-
bi, oldugu bilinir. 1897' de
bulunan Bacon'm kendi kayttlan
6nceden samldtgt gibi, hapsedil-
medigini ya da kendisine kotii
davramlmadtgtm gosterir. Deney-
lerinde cesaretlendirildi ve majiye
olan inanctm doneminin din
adamlanyla Bacon, daha
bir bilim adarmyd1. Ondan
6ncekiler gibi manyetizmayt bili-
yordu. Barut iizerinde
lar yapt1, ancak barutu bulmad1.
Asma kopriiler, kiireksiz gemiler, kendiliginden ilerleyen makineler, ma-
kineler, biiyiik ag1rhklan kald1ran makineler, kullamlmast olast
olan, insanlan iradeleri biraraya getiren makineler, nesneleri
makineler, su iizerinde, hatta altmda yiiriimek ic;:in kullamlan makineleri on-
ceden bildi. makine bu makinelerin 6nceki c;:aglarda ve kendi
zamanmda yaplldtgmt ve bunlann nas1l yaplldtgtm bilmenin bir tamd1gm yar-
d1m1yla oldugunu Ancak biyoloji konulannda Bacon, bugiin daha
sa goriiniir. Hayvanlar hava durumunu 6nceden bilir. Yllan gibi hayvanlann,
kesildiginde yeniden canlanma gibi oldukc;:a olaganiistii bir giicii oldugunu
sand1. Artephus' un biiyiik c;:agtm c;:ok ciddiye aldtgl ortada. Yalmzca cahil ya
da soytan olan, ancak c;:ok Bacon'm bir kara majisyen oldugunu sand1. R.
Greene'nin oyunu, "The Honourable History of Friar Bacon and Friar Bun-
gay" (Yiiksek Rahip Bacon ve Yiiksek Rahip Bungay'in Onurlu Tarihi - 1594)
ve neredeyse aym ad1 aym tarihli "The Famous History of
Friar Bacon and Friar Bungay"inde de (Yiiksek Rahip Bacon ve Yiiksek Rahip
Bungay' in Unlii Tarihi) boyle goriiniir.
simya eseri Raymond Lully'yle (1229-1315) Lully
bfr okiiltistti, ancak ilginc;:tir ki, transmutasyona
I
230
--------- ------------- ---
- Orta9ag'da ve Ronesans'ta Simya
Villanova'h Arthur (1235-1313) , Lully'le ancak ina-
mrdl. Lully'nin buna inanmasm1 saglamll? olabilir. Karbon zehirli
dogasm1 ve <;uruyen etin toksinlerini buldu. Birka<; simya eseri yazd1, birinde
olum ve isa'nm dirill1?iyle Yine de 6nemli de-
neyler yapt1. Bizmutu biliyordu. Tentiir yapmak i<;in alkolu kullanan ilk
di. Teolojik bir eser nedeniyle Engizisyonla biraz derde girdi. Oldukten
sonra eserleri halkm i<;inde yaklld1.
Frans1z Dominikan bilgin, Beauais'li Vincent 1190-1264), 13. yiiz-
yilln en bilimsel ansiklopedisi olan "Speculum Majus "u yazd1. Bitkiler, hay-
vanlar ve uzerine bir<;ok yazlSl vard1. Deney yapmazd1, yalmzca derle-
yiciydi. Transmutasyon olas1hgmt, sulfur ctva kuramm1 kabul etti ve metalle-
rin toprakta inand1. Onun iksirinin aga<; olduguna inand1.
Altm Yapanlar
Ondorduncu yiizyilda altm yapmamn ve kaydedil-
Daha <;ok kendi soyledigine gore, en iyi bilinenlerden biri Nicholas Fla-
mel'dir (1330-1417). Paris yakmlannda dogdu ve <;ogunu Fransa'da
ge<;irdi. Gen<;ken, a<;tga <;tkartilan ve diger elyazmalan haztrlayan, basan bir
yaziCtydt ve varhkh mektup yazar ve okurdu.
den biriyle evlendi. Bir gece olaganustu bir simya metni gorur. Bir
sure sonra ikinci el kitap satan bir sergiden, sand1g1 el yazmasm1
eline ahr. Renkli simya simgeleri olan tablolann yer aldtgt baklr kapakh, ince
aga<; kabugundan sayfalan vard1. Tablolarda; a- birbirini yutan iki ytlanh bir
asa, b- uzerinde bir yllanm <;armtha oldugu bir ha<; ve c- dort havuz
ve birka<; ytlamn bulundugu bir <;61. Diger sayfalarda birka<; resim daha var-
dl. Eserin yazan kendini Yahudi Abraham, Prens, Rahip, Levi kabilesinden,
astrolog ve filozof olarak tamtlr. Kurban adayan ya da yaz1c1 olmayan her kim
kitabt gorurse lanetli sozcuk Maranatha uzerinde olacaktL Metin Latince'ydi,
yirmi sayfadan ve her yedi sayfada bir resim vard1.
Flamel'in tek bu eserdi ve gece gunduz uzerinde
yordu. Bir sure sonra, ilgilenen birka<; yard1mm1 istedi, ancak FranslZ
tamdtklanndan hi<; kimse bir <;tkaramadt. Sonunda yirmi yllhk
bir akil yorma ve deneyler sonrasmda ispanya 'ya gidip or ada
ri bilinen Kabala Yahudilerine dam1?masm1 onerdi. Boylelikle, bir hact olarak
Compostella'h St. James'e gitti ve bir yi1 boyunca stk s1k ispanya'mn
sinagoglanna gidip geldi. Orada bulundugu surede saytslZ ipucu yakalad1. De-
neylerini kaldtgt yerden ve daha buyiik bir azimle surd urdu. 13 $ubat 1382' de
gumu1? yapmay1 ba1?ard1. 25 Nisan'da altm yapt1. Sonunda Ya1?am iksirini yap-
ttgmt iddia etti. Kimileri 116 dek sayler. birlikte 17.
yiizytlda Hindistan'da goruldukleri kaydedilir. 1761'de Paris'te bir operada-
dtrlar.10 Flamel'in artik ya1?amadtgmt duymak okuyucunun ilgisini <;ekecektir.
231
BOyOniin, CadJiigJn ve OkOitizmin Tarihi -
arkeolojik kahntllarla birlikte, cesedi ve mezar ta:?l anlatlhr.u Mal varh-
gml bagl:?laml:?tlr. Ne yaz1k ki, bu ho:? oykii farkh bir bi<;:imde yorumlanml:?-
tlr. Spence'e gore/
2
Flamel bir tefeciydi. Frans1z soylularma, ki baz1lannm is-
panyol Y ahudileriyle vard1, para vererek biiyiik bir servet elde etti.
Simya yazuan tefeciliginin paravamyd1. Bu dogruysa, kusursuzca
<;:iinkii uzmanlar arahk vermeden eserlerini inceliyor.
Bu zaman i<;:inde altm yapanlar siirdiiruyordu, kamt olarak
Papa XXII. John (1316-1334' de gorevdeydi) onlara bir karar yay1mlad1.
Bu kararda onlann altmlannm sahte oldugu ve halkm parasmm ozelliklerini
bu paraya basma kustahs1zhgm1 gosterdikleri belirtildi. Taklit ettikleri kamt-
6l<;:iide para cezasma <;:arptmlacaklard1. John Dastin admda bir simya-
Cl, tuhaf bir bi<;:imde Papa ve kardinallerinden birine simyamn degerini anla-
tan bir mektup yazd1,
Papa VI. Innocent (352-1362' de gorevdeydi) simyae1lara kar:?l kampanyay1
siirdurdu ve 1357'de konuya dort kitap yazan simyac1 Johannes de Ru-
pecissa'yl mahkum etti. Ancak sonraki Papamn, V. Urban (1362-1370'de go-
revdeydi), simyanm destek<;:ilerinden oldugu bildirilir. Fransa Krah V. Charles
( 1364-1380' de gorevdeydi) simya ogrencisiydi.
Chaucer (1340-1400), "Canon Yeoman's Tale"de (Aziz Yeoman' m Oykiisu)
simyay1 ele ahr ve Gower (1235-1408) "Confessio Amantis "inde sanattan soz
eder.
Thorndike,
13
onceden eserler donemi olan 15. yuzydda, <;:ok
az simya eseri yaytmland1gm1 sayler. Cabir'in iki eseri gorunu-
yor ve daha sonra yay1mlanacak olan el yazmalan yazlld1. Bunlann arasmda
iki ingiliz yazann eseri bulunmaktad1r: George Ripley' nin (6. 1490?) ilk kez
1591 'de yay1mlanan "Compound of Alchemie" (Simyamn ve Thomas
Norton'm (6. 1480?) 1618' de Frankfurt-Am-Main' de once Latince <;:evirisinin
yay1mland1g1 ve ardmdan 1652'de Oxford Ashmolean Muzesi'nin kurucusu
Ashmole'un editorlugunde bir eserler derlemesinde (Theatrum Chemicum
Britannicum) ozgiin haliyle yay1mlanan bir "The Ordinall of Alchimy "
(Simyanm S1ras1l.
Ripley' in Filozof yonlendiren oniki kap1 dedi-
gi tammlamas1 o:.ellikle ilgi <;:ekicidir. 0 zamamn simyactlanmn uygula-
diklan gostermesi baklmmdan <;:ok ilgin<;:tir. Tammlad1klanna gore
1- Yakma (yuksek 1s1da 1s1tmak ve boylelikle oksitlemekl, 2-
<;ozumleme (eritmekl, 3- Ay1rma, 4- 5-<;urume, (tepkimesiz bir
maddeye 6- 7- Emilitn, 8:. Antma (bu-
ve buhann 9- Mayalanma (hamuru do-
i<;:in maya katmak gibi, bir "tohum" ekleyerek 10-
Yukseltme 11- <;ogaltma, 12- Yans1tma.
232
- Ortac;:ag'da ve Ronesans'ta Simya
Norton bir simyac1, simyayla ilgilenen Kral IV. Edward'm huzuruna
c;:tkanlan Thomas Daulton'dan soz eder. Krala onceden traf!smutasyonun et-
kin maddesine sahip oldugunu ve altm yapmasmt sagladtgmt, ancak kendisin-
de oylesine buyuk bir arzu yaratttgt ic;:in "ilact" atttgmt soyledi. Onu kendisi

Kral gidebilecegini soyledi, ancak kralm hizmetlilerinden biri Daulton'un
dort ytl boyunca cezaevinde kalmasm1 saglar ve hatta srrn ac;:tklamazsa onu
oldurmekle tehdit eder, ancak bunu ya ac;:tklayamadt ya da ac;:tklamadt ve so-
nunda ozgur btraktldt ve klsa sure sonra da oldu (1470?).
ytizytlda birc;:ok simya projelerinde parasm1 yitirdi.
yasalhgt c;:ok birc;:ok ciddi simya ogrencisi vard1, ari-
cak say1s1z da duzenbaz vardt. ingiltere Krall VII. Henry'nin (1485-1509' da
gorevdeydi) sert bildirisi Aym zamanda, iskoc;:ya'da IV.
James (1473-1513'da gorevdeydi) ttimuyle uygulamah olarak t1p, cerrahhk,
hekimligi, simya ve ilgilendi. Anakaradaki simyactlar Cusa'h Kardinal
Nicholas (1401-1464), astrolog ve hekim Conrad Heingarter (1430'da tamndtl
ve ("resmen" bulunmadan once oksijeni Eck'ti.
T1bbi Kimya
Trithemius (1462-1516) ruhlar ve melekler, falcthk, buyticuluk ve
simya uzerine yazd1 ve bu konulann uygulamalanyla oldukc;:a oldugu-
nu gosterdi.
Gerc;:ek ad1 Theophrastus
Bombastus von Hohenheim
olan Paracelsus (1493-1541),
Trithemius'un gozetiminde oku-
du ve tumunu bilgi
edinme ve edindiklerini yazmak-
la gec;:irdi. Baz1 kendi
kendine 6grenmeye ve
yetkililere hie;: saygt duymuyor-
du. Kullamlan Latince'yi 6nem-
semeyerek dilde yaz-
dt. Daglarda, madenlerde, tarla-
da ve koylerde varhkh
oldugu gibi, yoksullann arasm-
da Her turlu ve
hatta c;:ingenelerle ya da cella(
larla Ttp ala-
mnda yaparak birc;:ok
233
----------------------------------------------
BOyOnOn, Cadlhgln ve OkOitizmin Tarihi -
Simyada dam1tma
kente gitti. Ald1gi. tek onemli go-
rev kent ve Basel' de
1527-1528 aras1 yapt1g1 tlp profe-
sorluguydu. Oniversitenin bah<;e-
sinde ibni Sina'nm eserlerini yak-
h. K1Sa sure sonra kent yoneticile-
riyle ve bolgeden aynld1.
Gen<; gizemli bir bi<;imde ol-
du. En olaganustu olan ya-
p1tlanyd1. Yalmzca tlp, bilimsel ve
felsefi bolumleri cilt
ran eserlerinin
14
tumu Karl Sud-
hoff'un (Leipzig Oniversitesi T1p
Tarihi profesoru 1895-1924) edi-
..
torlugunde 1930' da yaynnlanma-
ya Bunlarm arasmda te-
ozofik ve teolojik eserleri yoktur.
Paracelsus, simyada yeni bir <;ag Temel evrendeki her
tuz, sulfur ve felsefi c1va ya da azottan ki insanda bunlar beden-
sel, duygusal ve mantlksal etkenler olarak belirir. Paracelsus' a gore, tum mad-
deler, iliaster dedigi bir tek olan ilk maddeden Bu birey-
ya da duzenleyici ilke, archaeus'dan, insanoglu hayvan-
lardan olabilir (belki de bu, evrim kurammm ilk onsezisidir). Asll
amac1 hastahklan tedavi etmek olan Paracelsus'a gore altm ve yapmak
olanakl1yd1. Ancak, dogal anne ya da baba olmakslZm insamn yaratllabilece-
gini ve simya sanat1yla belirtti. Boyle bir varhk homuncu-
lus'tur. Oretiminin aynntlian simyac1lar tarafmdan gizli tutulur. Ancak an-
kadanyla, insan spermi gereklidir. Bu, diger malzemelerle birlikte
muhurlu bir kaba ve gorunmez ve govdesi olmasa da, at gubresin-
de kirk gun boyunca lSltllarak kulu<;kaya yatmhr. Daha sonra insan kanmm
arkanum 'u eklenir ve organizma bununla kirk hafta beslenir. Bu zaman sure-
since, bir kadmdan dogan bir <;ocugun tum ozelliklerinin bulundugu bir <;o-
cuk ancak <;ok daha ku<;uktur ve <;ok daha dikkatle bakllmahd1r.
Paracelsus'un ger<;ek gozlem uzerine bir kuram lSran kisa sure
sonra Francis Bacon (1561-1626) tarafmdan "Novum Organum "unda 0620)
vurgulanacakt1r. Bu, gozlemlerden <;ok, ilkelerini egilimi olan
tumdengelimli yonterninin yerini alan doganm tumevanmh goz-
lerni olarak nitelendirildi. Bu nedenle, <;ok farkh olsa da, Paracelsus ve Bacon'm
bilimin temelin kurulmasmda onemli bir yeri vard1r.
Homunculus: Kimi kabalact ve okiiltistlerin kutsal adlann kullamldtgt majik y6ntemlere
canlandumaya veya hareket ettirmeye yapay yarattklar. Kabalacthktaki
"Golem"dir. (Ed.n.l
234
- ve Ronesans'ta Simya
G. Agricola (1494-1555) 1530'da "De re metallica "da endustriyel kimyamn
temelini atan Alman bir mineral bilimi uzmamyd1. Bizmutu _buldugu soylenir.
Farkli metallere gore alevin ald1g1 farkh renkleri tammlad1 ve boylelikle alev
smamalannm olaslligm1 belirtti.
15
Donemin, simyac1 olmayan, hatta bir kimyageri de, se-
ramik unlu, din kurallarma gelmek suc;:undan Bastille ha-
pishanesine gonderilen ve orada olen B. Passily'di (1510-1589).
M1knat1sa bilinen William Gilbert (1540-1603) done-
min bir simyac1s1ydi.
Kristale uygulamalanyla tanman unlu Dr. John Dee (1527-1608) ve
yard1mc1S1 Edward Kelley (1555-1595) simyayla birlikte tum okult sanatlarda
uzmanduar. Belli bir sure Avtupa'nm birc;:ok yerini gezdiler ve bir siireligine
Polonyali bir soylunun topraklannda demirden altm yapma bulun-
dular ki bunu halde onemli olc;:iide para alduar. Daha sonra
Prag'da imparator II. Rudolph'un (yonetim 1576-1612), saray hekimi Dr.
Thaddeus von Hayck'm yonetirninde olan bir laboratuvann bulundugy, o za-
manlar bin;:ok simyac1 ve mistigin evi olan, saraymda kalduar. Hayek, art1k
yaygm olan, sahtekir simyac1lan ortaya c;:1karmada ustayd1.
16
$arlatanlar
Say1s1z varhkh birinin dikkatini c;:ekmek ic;:in c;:abalard1; bunu
diklannda, transmutasyon ic;:in giderleri (simyacmm ken-
disi bunu ve sonunda deney sonuca ortadan kay-
bolurdu. Bazen simyac1yla once bir smamadan gec;:mesi gerekir-
di. Bunlarda hile yapllabilirdi. En basiti, bir hanc;:er, hatta c;:ivinin alt taraflm
altma ki gerc;:ekte alt tarafa onceden altm eritilerek
olurdu. Alt tara, ust tara gibi gorunmesi ic;:in ispirtonun c;:ozebilecegi bir
boyayla boyamrd1. Alt tara ispirtoya batmld1gmda boya c;:oziilur ve altm or-
taya pkard1. Bir hile de, bir maden eritme kabmm alt bolumiinde bu-
lunan altm1 gizlemek ic;:in balmumundan sahte bir taban yap1hrd1. Kap tsttli-
dtgmda balmumu erir ve altm belirirdi. Bir hile de, benzeyen
altm amalgam kullanmakt1 ve c1va altm belirirdi. Ancak,
bunun ic;:in yuksek 1s1 gerekir.
Hukumdar ve soylular bu hileleri aytrt edebilmeyi ogrendi. Or-
tadan kaybolan ya da sahtekarhk yapamn cezas1 olumdu. Asllan ya da kafas1
kesilen simyacuarm kay1tlan bulunmaktad1r. Elektrikli sandalyede kul
olan en az bir kadm vard1r. Bir "simyaCl'' da yaldiZh daragacma
Bununla birlikte baz1 simyacllarm oldugu goriilur. imparator III. Fer-
dinand'm (1637-1657'de gorevdeydi) bir simyaCidan biraz Filozof ald1g1 ile-
235
Buyunun, Cad1hg1n ve OkUitizmin Tarihi -
Orta9ag'm simyac11an, kullanarak alt elementleri
ri surulur. Altmdan madalyalar yap1hr, uygun damgalamr, para elde
edilirdi. Bu olagan bir uygulama olarak gori.ili.ir.
17
Bunlardan bazuan Raymond
Lully'le bile ancak bunun dogru olmad1g1 neredeyse kesindir.
Bazen tarafmdan simya kitaplan yaz1hrd1 ve bilimsel bir uretimden
gucunun bir eseri olarak gorunurdu. Bazllan zamanlarda ya-
resimlerle doluydu. Buna bir ornek, Solomon Trimosin admda biriyle
"Splendor Soits"dir Gorkemi). Elyazmas1 British Mu-
seum'dadlr ve bulunan resimler C. J. S. Thompson
18
ve E. J. Holm-
yard19 tarafmdan yeniden Elyazmasmm resimleri unlu Hollandah
ressam Lucas von Leiden (1494-1533) tarafmdan haz1rland1g1 samlmaktad1r.
Eser, yirmi resmiyle birlikte tUmuyle yll once [1960'larda] yay1mland1,
ancak tarih verilmedi.
Kendini maji ve okult sanatlanna adayan ve simya uzerine ina-
mlan Cornelius Agrippa (1486-1535) bu simgecilige as-
lan, erkek geyik, kartal, kurbaga, karganm siyahtan da-
ha siyah kafas1, Merkur'un muhru, Bilgeligin ve daha say1s1z -kendi
ifadesiyle-

soz eder. George Fabricius, 1565'te Zurich'te yaylm-
lanan metalleri konu alan bir yaymda, saf altmdan yapraklan olan bir bitki-
den soz eder.
236
- Ortagag'da ve Ronesans'ta Simya
Basil Valentine'm "The Triumphal Chariot of Antimont" (Antimonun Za-
fer Arabas1l, 1624'te Latince yayimlandl, ancak daha erken,bir doneme aittir
ve ozgiin yap1t Felemenkc;e Bir Benedikten oldugu soylenir,
ancak oykiisii bilinmez. gore, admm uzerinde ters
etki yaratt1g1 ileri siiriilur/
2
antimonu Eserlerinden biri, "Of Natu-
ral and Supernatural Things, of the first Tincture, Root and Spirit of Metals
and Minerals, how the same are conceived, generated, brought forth, chan-
ged and augmented" (Dogal ve Dogaiistii, Tentiir, Metal ve Minerallerin Kok
ve Ruhlarmm aynmm tasarlanmas1, iiretilmesi, ileri suriilmesi,
ve c;ogaltllmasl) olarak tammlamr. Bir ad1 da "The Twelve Keys of
Philosophy"dir (Felsefenin Oniki Anahtan).
jmza 6gretisi
Bu ilk kez Paracelsus tarafmdan ileri siiriildii. Buna gore, dogal nesne-
ler tlbbi kullammlanm belirten ozelliklerle Bu nedenle, cigero-
tunun (Pulmonari) uzun dokulara benzeyen yapraklan vard1r ve ciger hastahk-
larml tedavi etmekte kullamhr. Croll, tepesindeki tac; bic;iminde sap1 nedeniyle
biberin akll ve beyni simgeledigini sayler. Digerleri patolojik durumlan simge-
ler, 6rnegin, inci c;ic;egi sarklk c;ic;ekleriyle felc;ten kaynaklanan zayrlhg1 belirtir.
imzalar ogretisi, Giambattisa della Porta (1538-1615) tarafmdan ilk 1588'de Na-
poli' de yayimlanan eseri "Phytognomonica"da aynntlh olarak Por-
ta, eserinde, ozellikle c;ic;ek ve meyveleri olmak uzere, bitkilerin baz1 boliimle-
riyle tiirlii hayvanlann bacak ve organlanyla gizli benzerliklere eder.
Son Goriin ii
Onyedinci yiizyll simyac1lanm da buraya dahil ediyoruz, c;iinkii c;ogu hala Ro-
nesans'm simya kabul ederler. Hatta aralarmdan bazllan aym go-
yukan, 18. yiizy1l boyunca korumayi
Alexander Seton (6. 1603?) 16. yiizylhn sonlan ve 17. yiizyihn en
c;ok tanman simyacllardan biriydi. Iskoc;'tu, ancak transmutasyonlar
Avrupa'nm birc;ok yerini gezdi. Saksonya saraymda
gordii ve s1rlarm1 ac;Iklamay1 reddettigi ic;in hapsedildi. Seton'un kendisine bu
sanatl ogretecegini uman Michael Sendivogius (1566-1646) tarafmdan kurtarli-
dl. Seton, Sendivogius' a yalmzca tozunun bir boliimiinii verdi, nasll
yaplld1gm1 ac;lklamad1. Sendivogius, Seton'un oliimiinden sonra, kans1yla evlen-
di, yazllanm yayrmlad1 ve toz bitene dek transmutasyon konusunda iin yapt1.
En 6nemli eserinin ad1 "Alchemia" (Simya, 1597) olan A. Libavius (1540-
1616) gerc;ekte bir kimyagerdi ve simyay1 Filozof ve maddeleri
rak sa esanslar yapma sanatl olarak tammhyordu.
Londra' h he kim ve Gill-Hac; orgutiinden olan R. Fludd (15 7 4-163 7) , simya
deneylerini siirdiirdii. Gaz sozciigiinii bulan J. B. van Helmont da (1577-1644)
237
Buyunun, ve Okultizmin Tarihi -
deneylerini surdurdu. Oglu, F. van Helmont (1614-1699) mineralbilim, meta-
lurji ve fizyolojinin ilk yazarlanndand1r. Her ikisi de transmutasyon
tirmekle tammr.
Bir Alman Cizvit rahibi, "hayali fener "i* bulan A. Kircher (1601-1680) sim-
ya transmutasyonuna ya da astrolojide be:;;er varsay1mlanna inanmazd1. An-
cak, mikrokozmos olan insanm evrenle ya da makrokozmosla ili:;;kisini ve
okult felsefesinin ba:;;ka ozelliklerini kabul etti. Kadim numizmatik, bu-
lu:;;lar, kendiliginden olu:;;umlar, bitkiler, hayvanlar ve toprak yap1s1 uzerine
yazliar yazd1. Geni:;; yer altl su rezervleri ve kanallan ve hatta yer altl hava re-
zervleri olduguna inamyordu. Hermes'in Ziimriit Dizeleri'ne inanmad1. Ge-
zegenler, yolculuklar ve orada ya:;;anlarla ilgili du:;;sel yazllar yazd1.
Alman hekim ve kimyager J. R. Glauber (1604-1668) Filozof Ta:;;1' nm ve Ya-
:;;am iksirinin inamyordu. Glauber'm tuzu (sodyum sulfat hidra-
tt) onun adtm alm1:;;t1r .
Frans1z okultist J. Gaffarel (1601-1681) 1629'ta yay1mlanan, "Unheard of
curiosities concerning the talismanic sculpture of the Persians, the horoscope
of the Patriarchs and the reading of the stars" (Perslerin nazara kar:;;1 yaptlk-
lan heykeller, Atalann ylld1z allan ve y1ld1z yorumlanna ili:;;kin bilinmeyen-
ler) adlandmlan eseriyle tanm1r . Ba:;;ka kabalac1 eserleri de yazd1.
E. Bosc'a
23
gore, ba:;;hg1 "Universal History of the Subterranean World, con-
taining the discription of the most beautiful caves and the grottos, vaults, ca-
verns and excavations of the earth " (Yeraltl Dunyasmm en guzel magaralan
ve yapay magaralan, kemerleri ve dunyamn Evrensel Tarihi) ola-
rak bir el yazmas1 b1rakm1:;;t1r.
Unlu italyan bilim kurumu olan Lincei (Lynxes) Akademisi'nin kurucusu,
prens F. Cesi (1585-1630) olumunden sonra yay1mlanan "Tabulae Phy to-
sophycae"i yazd1. Yaratlh:;;la ba:;;lamak uzere, bitkilerin ya:;;ammm her boyutu-
nu i:;;leyerek, t1bbi kullammlanyla sona erer.
B. Hopffer (1643-1684) bukalemunun havayla, pyrausta ve s.emenderin
ate:;;le beslendigini iddia eder. A. Cademann 1659'de "Basiliko" ISahmaran]
ve diger olaganusti.i hayvanlar uzerine yazd1. C. Haenal de 1665'te Anka Ku-
:;;u uzerine yazd1. Bir maddenin simya deneyleri s1rasmda yok olup yeniden
belirmesi nedeniyle Anka Ku:;;u hazen, buna uygun olarak, simyada simge ola-
rak kullamhrd1.
Baron de Beausoleil ve e:;;i 17. yuzyilin ilk yansmda buyuk mineral-
led ara:;;trrd1. Almanya'dan kalk1p Avrupa'nm her- yerini dola:;;arak, bir grup
madenciyle yardrrmyla mineralleri ara:;;t1rd1lar. Sonunda, ulke-
nin mineral bak1mdan zenginligine devletin dikkatini Fran-
' Hayali fener (ing. magic lantern): Cam iizerine resimleri biiyiiterek beyazperdeye aktaran
ayg1t. Projeksiyon aygrtmm ilk ornegidir. (Ed.n.)
238
Simyac1lar.
(Ah:;;ap oyma, 15. yiizy1l)
- Ortayag'da ve Ronesans'ta Simya
239
BOyOnOn, Cad1ilgm ve OkOitizmin Tarihi -
sa'ya vardllar. 1626'da majik aletler aramak amac1yla Baron'un evi yagmalan-
dL 1617'de metallerin minerallerin ilk maddesine bir
eser Barones 1640'da, majinin kullammma ve madencilik yapmak
yardrmm1 almaya <;tkttgt, "Pluton 'un Eskiye
admda bir Macaristan'daki madenlerde dort, boyun-
da ciiceler gordiigunii iddia eder. Baron da, Barones de cezaevinde oldii.
G. F. Borri (1627-1695) simyaya dayah yeni bir din kurma bu-
lundu. Dogdugu yer olan Milano'da bazt izleyicileri oldu ve kenti ele
meye ancak Hekimlik yaparak ve iksirini haztrla-
mak amactyla para toplayarak oradan da Almanya, Hollanda, is-
ve Danimarka'ya Hasta olan imparator I. Leopold'un (1658-170S'te
gorevdeydi) huzuruna <;tkanldt ve zehir enjekte mumlann dumanm-
dan zehirlendigini fark ederek imparatorun kurtardt. Yine de tutuk-
landt ve bir kitlenin oniinde soyledigi dine aykm sozlerini geri almas1
sagland1. Ardmdan, sonuna dek bir kalede gozetim altmda tutul-
du, ancak bu tutukluluk <;ok da kat1 degildi, <;iinkii kimyasal
siirdiirmesine ve aralannda simyayla ilgilenen siirgiindeki isve<; Krali<;esi
Christina'nm bulundugu se<;kin konuklan agtrlamasma izin verildi.
imparator I. Leopold ve imparator Ferdinand'm (1637-1657 arasmda im-
paratorluk saraylannda simyactlar vard1 ve kendileri de simyayla il-
Ferdinand'm <;evresindeki simyacllardan biri <;ok ba:;;a-
nh oldu, altm madalyalar verildi ve Richhausen'e bir simya unvam olan "Ba-
ron Kaos" unvam verildi. Birka<; hiikiimdann daha saraymda simyacllar var-
dt. W. Seyler'm I. Leopold iiretigi altmdan da bir madalya yaplld1.
Simyac1 H. Brand 1669'ta fosforu buldu ve ardmdan parlayan maddeler
iizerine bir dizi yaptldt.
Simyaya iddialara yakla:;;an kimyact Helvetius (J. F. Schwe-
itzer: 1625-1709} kendisine, ger<;ek oldugu kamtlanan, donii:;;iim tozu veren
bir yabanc1 tarafmdan ziyaret edildigini belirtir.
Bu zamanda daha bir<;ok simyac1 ve simya simgeciligi kullanan yazar ya:;;a-
dl. Bu yazarlann arasmda, kendisine Eugenius Philalethes diyen ve kadim Si-
liirlerin vatam Giiney Galler'de dogdugu i<;in Silur denilen ingiliz mistik
Henry Vaughan'm agabeyi (1622-1695) :;;air Thomas Vaughan'la (1626-1666)
biri vardl.
Onyedinci yiizyllm so nunda iki geli:;;meden 'soz edilmelidir. J.
J. Becher (1635-1682) ve G. E. Stahl (1660-1734) phlogiston kuramm1 ileri siir-
dii . Metal ve maddeler yandtgmda phlogistod
5
admda bir maddenin
yok oldugunu iddia eder. Diger kendiliginden iireme iizerinde yapt-
lan tart1:;;mad1r. Cans1z maddelerden canh :;;eylerin kendiliginden du-
:;;iincesinden ku:;;ku duyulmaya ba:;;landt.
26
240
- Ortac;:ag'da ve Ronesans'ta Simya
1661 'de "Sceptical Chemist"i Kimyager) yazan Robert Boyle
(1627-1691) bilimsel kimyamn temelini atanlardan biri olarak
Simyaya olmadtgt soylenemez.
Bazen "Simyactlann sonuncusu" denen, Ttp Doktoru, Kraliyet Cemiyeti
iiyesi J. Price, ktrmtzt ve beyaz tozla deneyler yapt1 ve 1782'de krala iirettigi
altmt gosterdi. Price'm iiyesi oldugu Kraliyet Cemiyeti, biraz gecikme sonra-
smda bir ytl sonra deneyi gormeleri tamk gondermekte tsrar
etti. Deney olunca Price intihar etti.
0 zamandan bu yana, ozellikle Fransa ve Amerika'da, altm yap1mmda bir-
deney yaptldt. Simyactlann sonuncusuyla ise heniiz
NOTLAR
1 "Psychology and Alchemy" (Psikoloji . ve Simyal. Derlenmi1;1 Eserler . 12. cilt, <;:eviri,
Londra 1952 (ozgun eser Almanca 1944).
2 Seneca, "Yunan fizik felsefecilerin en buyugu" Abderah Democritus'un, (Lempri-
ere, editor Wright: "Classical Diet." (Klasik Sozluk), Londra, 1948) yapay zumrut-
ler ve diger ta1;1lan, <;:ozu1;)turulmu1;) ta1;1lar ve yumu1;1ak fildi1;1i hanladtgmt soyler.
3 Sherwood Taylor'm <;:evirisi, yorumlan vardtr.
4 1523 ve 1606' da Roma'da yay1mland1.
5 L. Spence: "An Encyclopedia of Occultism" (Okultizm Ansiklopedisi), Londra 1920.
6 Simya sozcugu Arap<;:a kokenlidir.
7 C. J. S. Thompson: "The Lure and Romance of Alchemy" (Simyanm Cazibesi ve
Romanst), Londra, Bombay ve Sydney 1932.
8 Spence: a.g.e.
9 a.g.e.
10 Holmyard: a.g.e, bu inanc1 bildirir.
11 Holmyard: a.g.e.
12 a.g.e.
13 a.g.e.
14 Proteus'da yazar tarafmdan incelendi.
15 Thompson: a.g.e.
16 Bkz. sayfa 251-253.
17 Bu tUr madalyalar i<;:in bkz. Holmyard: a.g.e.
18 a.g.e.
19 a.g.e.
20 C. J. S. Thompson: "The Mystery and Romance nf Alchemy and Pharmacy" (Sim-
ya ve Eczac1hgm Gizem ve Romanst), Londra 1897.
22 Thorndike tarafmdan anlattlm11;1tlr, a.g.e.
23 "Dictionnaire d'Orientalisme, d'Occultisme et de Psychologie" (Dogubilim, Okul-
tizm ve Psikoloji Sozlugu) Paris 1894.
25 Bilimd11;11 C!kuyuculann yararma, yanan maddelerin bir madde, <;:ogunlukla oksijen
elde ettigi, <;:ogaldtk<;:a ag1rhk kaybetmedigi <;:agda1;1 du1;1uncesiyle ters du1;1tUgu be-
lirtilmelidir.
26 Bkz. W. B. Crow: "The Search Quarterly III" (<;:eyrek Aray11;1 IID'da Kendiliginden
Oreme, 1 Ocak 1933 ve daha guncel, ktsa bilgi i<;:in W. B. Crow: "A Synopsis of
Biology" (Bir Biyoloji Ozeti), Bristol 1960.
241
Giiliin Simgeselligi
25

Giil kadim bir simgedir. Ancak 17. yiizylim ilk boliimiinde, [Rose-
Croix} orgiitii olarak bilinen okiilt sanat uygulaytcllan ya da ta-
nmdtgmda, kendilerine ana simge olarak giilii aldllar. Bazen
bir ha;:m ortasmda giil bulunurdu. Nadiren, ortasmda bir ha;: olan giil kulla-
mhrdt. <;ogunlukla alt uzant1s1 diger kollanndan uzun, olagan Latin ha-
;:tydL Art1k, giil ve tuhaf geliyor ve apk;:a
ortaya tarihten oncesinde bilinirdi.
"Giil" teriminin simgecilikte ayn anlam1 vard1r ve or-
giitiiniin bu simgeyle ne belirtmek istediklerini sorabilir. konuya

1. Giil, erotik Afrodit'in simgesiydi. Roma doneminden
bir efsane giiliin, Eros'un okuyla yaralanan Afrodit'in kamndan geldiginden
soz eder. Bunun orgiitle bir olmadtgmt soylemek dogru olacaktlr,
kii onlar Afrodit ya da Eros'a degillerdi. Tersine, erotik zevk-
lerinden vazge;:mek zorundaydllar ve kaynagm belirttigine gore, ger-
en azmdan cinsel saklmrlard1.
2. Giiliin, anlam1 olan Latince'deki ros'u ima eder ve anla-
mma gelir. Aziz Andrew'm X bi;:iminde ha<;mm, anlamma gelen lux soz-
ciigiiniin harfini aldtgt

Orgiit'iin uzman oldugu
simyada, ve bir rolii oldugu dogrudur, ancak ne de olsa giil
ni kullandllar ve bu, de yazili metinlerinde one pkar.
3. Giil gizliligin simgesiydi ve Giil-Ha;:lliann etkinlikleri gizliydi ve onemli
strlar bildiklerini iddia ederlerdi. Kaynak Roma mitleridir. Harpocrates Eros' a
annesi Veniis'iin maceralanm kimseye soylemeyecegine soz verince Eros
Harpocrates'e bir giil verir. gore, Harpocrates Romahlann sonradan
ald1g1 bir M1s1r tanns1d1r. 0 sessizligin tanns1yd1 ve bu nedenle parmagm1 du-
daklanna olarak resmedilir.
243
BOyOnOn, Cad1hgtn ve OkOitizmin Tarihi -
GOI-Ha<;'ln iki temel simgesi.
4. Yazar, Gul-Ha<;: orgutunun,
Protestanhgm ezpterik destek<;:isi ol-
dugu varsayrmmda bulunur.
2
Gi-
zemler, simgecilik ve okultizm, Pro-
testan reformu s1rasmda yok olma
tehlikesi altmdayd1 ve Orgiit, dinin
bu yoniinii kurtarmaya
Luthercilige aynlmaz bi<;:imde bagh
olduklan bir<;:ok belgelerinde gorii-
niir. Luther'm armasmda bir guliin
i<;:inden <;:1kan ha<;: goriiliir. Dahas1,
Gul-Ha<;: eserlerinden birini
yazan Lutherci bir rahip J. V. And-
rae'de, dort kolunda gul olari Aziz
Andrew vard1.
3
5. Giil simgesinin ha<;:la birlikte
kullamm1 Luthercilikle olsa
da, sozde
dinin tiimiiyle aynlmaz bir
bolumii olmad1g1m ileride gorecegiz
ve Giil ve Ha<;:m kullammmm siirdu-
riilmesi, giil ve ha<;:m birbiriy-
le gerektigine
kin dinsel yap1da daha koklii neden-
ler ileri surer.
Meryem Ana'ya "Rosa Coeli"
(Cennetin Giilu) denir ve bir dalda
giil olmas1 H1ristiyan ikonogra-
fisinde isa'mn yaras1 anlamma gelir. H1ristiyan adetlerine gore, giil din
hitlerinden birinin kamndan gelir. Bir Musliiman efsanesine gore, Muham-
med semavi atl, Burak'm uzerinde cennete giderken, peygamberin
bir ter damlasmdan beyaz giil Burak'tan terdense san gul
Her durumda giil kutsal bir temsil eder. Bu durumda, Gul-Ha<;:
orgiitiiniin giile sayg1 duydugunu sanmak mant1kh goriinecektir.
Giil-Hac;: Bildirileri
Onyedinci yuzyllda simya olaganiistii boyutlarda ve hi<;: sim-
ya kurumlan vard1. Belgeler elyazmalan olarak ortahkta Bu der-
neklerden biri 'Militia Crucifera Evangelica 'yd1. Simyanm yams1ra, numerolo-
ji ve Kutsal Kitap kehanetleriyle ilgileniyordu. Lideri Simon Dtudio'ydu ve
244
Waite'in oldugu Stuttgart
Kuti.iphanesi'nde korunan
metnin ad1 "Naometri"yd1. Mezhe-
bin genel ya da bir dunya reformu is-
tedigini belirtir ve Waite, bir giil uze-
rinde bir diyagramm
de buldu. Gelecekte Papanm
gerilmesinden soz eden pro-
test bir belgeydi. Waite, bunun Gul-
orgutunun turedigi ozgun toplu-
luga ait olduguna ikna oldu.
4
Ancak nasllsa, buyuk bir
neden olan bildiriler ortaya
bu ardmdan gelen tutars1z ede-
bi metinlerden
bu belgelerden u<;unun, Orgutun adl-
na yaJlmland1g1 samhr. Hareketin
birka<; destekc;isinin, bir-
likte, bunlann yasal olmad1gm1 ve
hatta aslls1z oldugunu soyledigi one
surulebilir. Ancak, genel olarak go-
runmez Orgut uyelerince
gerc;ek belgeler olarak nitelendirilir.
Belgeler, gibiydiler:
- GOI-Hav
General
REFORMATION,
f4tl8fta "''""' melt.
<Smctaaocr
FAMAFRA
. TERNITATIS,
facO fo6ffdjen Otbmd .bel
!'tofmfreuQfl/ on olfc @JckOrcc
nb J)dupttr Europao:
tea:
5.lu$,ritttr turem REsPoNsz oN.
I'On Mn,f.)mtt ,f.)4fdttUJtr Sffltlkf
ton en !JcfuttcdlllfscfinSUctuta-
liCJOim 1 .,_ .W etoee..um. fJf#

ftfentlicfJ '" l>rucf Mrmigee
tOO J,)cr*m commuolclicc



"""o pc,
Fama Fraternitatis 1614'te yay1mlandL
1. Fama Fraternitatis 1614'te Cassel'de Almanca yaJlffilandi.
uyand1ran biri, gore yay1mc1, iki tezi ondan ay1ra-
gibidir. Birincisi, hemen ardmdan yazan olan T. Boccalini'nin
italyanca'dan c;evrilen, tum reformasyon yeren, "Universal Re-
formation of the Whole Wide World" (Tum Dunyanm Evrensel Reformu) adm-
da bir eserdir. ikincisi de, Onun da ardmdan, Fama'y1 elyazmasmdan okuyan
A. Haselmeyer'm ona yamt1d1r.
Fama, Avrupa'mn yoneticilerine ve genel olarak bilginlere
Ac;1kc;a reformdan soz ederek, Kilisenin temizlendigini sayler ve Aristoteles'i
ve diger kadim onemsiz bularak, benzer bir reformun bilime uy-
gulanmasl gerektigini onerir. Orgut, transmutasyonun kendilerini ve
rml hastahktan korumas1 s1rn gibi s1rra sahiptir. "ilk
yerlilerden" yardnn gorurler, bunlar dogada bolca bulunan ruhlard1r ve
gunlukla elemantaller olarak adland1rll1dar.
Fama'mn anlatt1gma gore, Gul-Hac; orgutu, 14. ya da 15. yuzy1lda dogan
ve efsaneye gore 106 Jll buyuk okiiltist Christian Rosenkreutz (soya-
245
Buyunun, Cad1hgm ve Okultizmin Tarihi -
Bir GGI-Hag sertifikas1.
dt Giilha<; anlamma gelirl
tarafmdan kurulur. Soylu
bir aileden gelen bir Al-
man' dtr ve bir manasttrda
egitim goriir. Gen<;
bir birlikte Kutsal
Topraklara hacca gider.
Ancak, yoldayken
Ktbns'ta oliir. Rosenkre-
utz yolcugu yalmz
siirdiirerek $am' a vanr.
Orada, me<;hul bir Arap
kenti Damcar' da bazt bil-
ge oldugunu duya-
rak yolculugundan ve:zge-
<;er. Damcar'a gider, ora-
da Arap<;a bilgisini
rir, fizik ve matematik og-
renir ve gizemli kitap
"M"yi Arap<;a'dan Latin-
ce'ye <;evirir. U<; yt1 sonra
<;evirisini de yanma alarak
oradan aynhr. Mtstr' dan
ge<;erek Fas'a gider. Daha
da bilge olanlardan ele-
mantal'ler ile kur-
ma dersleri alarak, orada
iki ytl kahr. ispanya'dan ge<;erek Avrupa'ya doner. Rosenkreutz' m,
nm yeterli .bulmadtklan i<;in ispanyollarla kalmadtgt belirtilir. Baztlan ona ruh
<;agtrmaya her ogrendiklerini soyler, zaten Salamanca Dni-
versitesi ' nde ders miydi? Rosenkreutz, bir siireligine inzivaya <;ekil-
digi Ali:nanya'ya doner. Ardmdan dort iiye se<;er ve Giil-Ha<;: orgiitiinii kurar.
Kii<;iik grup gizli bir dil buldu, hastalan ve kendilerine Ruhulkudiis
Evini ettiler. Dort yeni iiye daha kabul ettiler ve ardmdan dagtldtlar, an-
cak her yll biraraya geldiler. Y apttklan aynntllan anlattlmadt, ancak an-
o ki bu daha <;ok ttbbiydi.
Sonunda Rosenkreutz oldii ve <;:ok giizel bir mezara gomuldii. Rosenkreutz
uzun bir sure unutuldu ve bir strasmda ve Orgiit inamlmaz biiyiidiik-
ten <;ok sonra mezar bulundu. Dzerinde Latince 120 yt1 sonra a<;m buyrugu-
nun yaz1h oldugu bir gizli kap1 vardt. Kurucu oleli tam da o kadar zaman ge<;-
tigi i<;in iiyeler kap1y1 a<;:maya karar verdi. Kap1y1 a<;:ttklarmda, yukanda hi<;
\
246
- GOI-Hac;
sonmeyen bir lamba ve yerde bir sunagm bulundugu yedi
kenarh bir mahzen buldular. Aynca tiirlii yaztlar yazlltyd1. Duvarlann ardm-
da, kitaplann yams1ra Paracelsus' un kitab1, majik aynalar, ve s6nme-
yen lambalar vard1. Aynca, "yapay vard1. Sonunda iiyeler sunagm
altmda, ayinsel giysiler ve elinde kutsal kitap "T" olan yiice kurucula-
nnm cesedini buldular. Mezar saygtyla kapattld1.
5
2. Bir sonraki ytl , 1615'te Confessio Fraternitatis Almanca yaynnland1. 0
ve ondan sonrakinin dilde yaytmlandtgt samhr. . kamta gore, Confes-
sio'nun gibi tiimiiyle Latince olduguna az
Tarikatm tamttlmas1 gereksiniminin otuzyedi nedenini

Evrensel Reformun yaklnda oldugunun belirtileri olarak Serpentarius (Yt-
lan) ve Cygnus (Kugu) taklmytldlZlannda yeni ytldtzlann belirdiginden s6Z
eder ve Kutsal Kitap'ta ve biiyiik olastltkla imza 6gretisinin anlattlmak isteni-
len, dogada gizli 6zellikler oldugunu sayler. Papamn devrildigini, ancak mut-
lak sonun onun siirpriz olacagm1, ayrtlacagm1 ve son inil-
tisinin "a ptalca amrmalarma!" sona verecegi kiifredilerek ileri siiriiliir. Chris-
tian Rosenkreutz'un dogum tarihini 1378 olarak verir.
3. Bu bir sonraki ytl Strasbourg'da 1616'da yaynnland1. Yalmzca Almanca
ve ad1 "Chymische Hochzeit Christiani Rosenkreutz"diir (Christian
Rosenkreutz'un Kimyasal Diigiinii). oyle olsa da, Rosenkreutz'un evli-
ligini ele almaz. Simya simgeselligi olsa da, Rosenkreutz'un konuk
olarak kattldtgl bir diigiin oykiisiidiir.
Bunlar bildirisidir. ilk ikisi adstzdtr, ancak (Kimya-
sal Dagan) J. V. Andrae (1586-1654) tarafmdan Bu kil?i, Lutherci
bir rahipti ve daha sonraki bir eserinde Kimyasal Dagan'ii yazdtgtm
itiraf eder. Bunu bir hatas1 olarak nitelendirir. Hatta, Andrae'yle
kilendirilen "Turris Babel"de (Babil Kuleleri, 1619) okiilt uygulamalan btrak-
ttgt7 ve 6rgiitiiyle arasmm bozuk oldugu Okiilt bilimleri kar-
1?1 Htristiyan bir tarikat kurduguna kamtlar vard1r.
Goriinmezler
bildirilerinde adres vermezler. Fama'da 6rgiite girmek isteyenle-
rin gizemli 6rgiitiin kendileriyle kendilerini yaztlany-
la tamtmalan soylenir. Hatta, 1620'ye dek, bildirilerin yaytmlanmasmdan
sonra, saytda mektup ya da daha baztlan bilimsel tez olarak hak
eden ciddi eserler ortaya orgiitiine davet edilmeyen
biiyiik iiziintii duydu.
Robert Fludd 1615'te Giil-Hac;: 6rgiitii iizerine yazmaya Oxford'da tq)
doktoruydu ve Londra' da Kraliyet Fizikc;:iler Koleji' nin iiyesiydi. Anglikan Kilise-
si'nin savunucusuydu, ancak tartll?maya dinsel katllmasmdan
247
BOyOnOn, Cadlllgln ve OkOitizmin Tarihi -

1 ,._,. Soph)
astrolojik sistemi.
(0. H. Jennings's gi:ire, 1870)
mtyordu. Giil-Ha<; orgiitiiniin
simgeciligini ruhsal olarak nite-
lendirdi ve' ona gore herhangi
bir dine uyarlanabilirdi. Ogren-
cisi oldugu Kutsal Kabala ile
baglantl kurdu. Tarikattan otori- .
teyle soz eder, ancak iiyesiyse
bunu gizlemi{)tir.
ilk yazarlann hepsi savu-
nucu degildi. Kimileri tuhaf
bir bi<;imde Giil-Ha<; orgiitiin-
de Cizvitlerin etkilerini bul-
duklanm one siirdii. Daha
yaygm bir ardmda
olduguydu. Biiyiik
olasthkla birka<;I, Orgiitiin ap-
talca goriinmesini Saglamak
amactyla komik iddialarda bu-
lundu. Waite, stra-
styla 576, 495 ve 463 oldugu-
nu soyledigi ii<; iiyenin imzala-
masi amactyla haztrlanan bir
ve yalmzca ger<;ek
degil, sonmeyen
kesintisiz hareket ve <;emberin Orgiitle bir
daha soz eder!
Giil-Ha<; orgiitO. ingiltere, Fransa, Hollanda, Bel<;ika ve LO.ksemburg' da ta-
mndl. Sonunda Rusya'ya yaytld1.
Bir Bacon Tart1$mas1
St. Albans Vikontu Sir Francis Bacon (1561-1626) Giil-Ha<;hlarla
1618'de ingiltere'nin Lordlar Kamarast'mn ancak 1621'de
Kamara ve Parlementodan, sw;lu oldugunu itiraf ettigi ve yo.z kl-
zarttcl su<;lar nedeniyle kovuldu. Bir<;ok kitap yazd1, bazllan bilirnseldi. Biri
bilimde yeni bir yontem, yalmzca gozlemlenen ger<;ekler O.zerine hipotezler
olan tiimevanmh yontemini 6neren "Novum Organum "du (Yeni
Organon). ilk felsefeden ve bu felsefeleri
onaylayan gozlemleri ar.ad1g1 iddia edilen tiimdengelimli yontemi, "Orga-
non "unun yerini almas1 bekleniyordu. Bacon aynca, bilimsel
ilkeler olduguna inand1g1 gore ideal bir toplumu ta-
248
- Glii-Hac;
mmlad1g1, "The New Atlantis "i (Y eni Atlantis) yazd1. Kurulmasm1 istedigi bir
bilginler derneginden soz eder. Baztlan bunun, 1622'de oliimiinden sonra
Kraliyet Cemiyeti tarafmdan ezoterik bir topluluk oldugunu one
surer. Kimileri de bunun ezoterik bir topluluk oldugunu .ve orgiitii-
niin kuruldugunu soyler. Buna bir olarak Bacon'm,
Kabala, simya ve neredeyse tiim okiilt sanatlara oldugunu soyleyebiliriz.
Bilindigi gibi, Shakespeare'le oyunlan Bacon'm yazdtgmm
savunuldugu bilinir. Ancak bazllan daha da ileri gider. "Don Ki$ot"'un (Don
Quixote) yazan Cervantes' in eserlerini ve Elizabeth doneminin tiim eserlerini
onun yazdtgmt soylerken, orgiitiiniin yardtmmt olabilecegini
kabul ederler.
9
Dahas1, Bacon, resmi olmayan tarihe gore olan
I. Elizabeth'in oglu ve ingiltere tahtmm yasal varisiydi! Son ola-
rak, tarihte ileri siiriildiigii gibi Bacon 1626' da olmedi; varsayllan oliimii sah-
teydi. Bundan sonra, hangi orgiite bagh oldugu belirtilmeyen bir olarak
ortadan kayboldugu dogrudur! Uygun bir zaman bulduklannda,
nn sahte oliimler soylenir. bu
olduklan uzun ytllan gizlemenin bir yoluydu!
Bacon' m yazlianyla herkes dram ve okiiltizmle ilgelendigine inan-
makta zorluk Tarz1 farkhdtr. Kamtlar, ileri siiriilen eserlerdeki gizli
simgeler ve simgesel resimlere dayandmhr. Ancak, edebi yam ve hat-
ta Bacon't ezoterik anlamda bir Bacon Dernegi vardtr. Waite' nin
10
be-
lirttigi gibi, Bacon'm baglant1s1 olduguna
kamt yoktur. Bilimin reforma gereksinimi oldugu konusunda onlarla ay-
m okiilt konulara onlardan aynhrd1.
Giil-Ha<;lllar ve Yazarlar
Egitmen ve Unitas Fratrum
11
piskoposu, Avrupa' nm yerini gezen J. A
Comenius'un (Komensky 1592-1670) one bir oldugu ileri sii-
riiliir. 1641'de, Bacon ilkelerine dayanan bir kolej kurmaya yonelik Parlamen-
tonun davetiyle ingiltere'deydi, ancak ertesi ytl parlamentocu-
lar arasmda gitti. 1639' da "Pansophiae Prodromus "u
ve egitim kitabt yazd1.
filozof Rene Descartes'm (1596-1650) ilgisini <;ekti ve eserle-
rinden birinde bir iiye aradtgmdan soz eder. Bazt a<;liardan felsefeleri onlann
egilir, ancak boyunca bir Katolik olarak
Meyer'a
12
gore, bir filozof , bir Yahudi alan Baruch Spinoza'nm
(1632-1677) tarikatm izleyicilerini etkileyen panteist vard1.
Zamanmm <;ogunu Protestanlarla Katolikleri harcayan en bii-
yiik filozoflardan biri Baron G. W. von Leibniz (1646-1716)
249
Buyunun, Cad1hgm ve OkUitizmin Tarihi -
(1)
.. , ..... ;.
.
Kabalac1lara ve Gui-Hagl1lar'a gore mikrokozmosun
(0. H. Jennings'e gore, 1870)
Rose Croix
mmm ilk yansmda,
Giil-Ij ac;:h olduklanm
savunan kiic;:iik bir der-
negin sekreteriydi.
Arkeolog, Garter
Diizeni ' nin biiyiik tari-
hini yazan yazar Elias
Ashmole (1617-1692)
biiyiik olast.hkla Giil-
Hac;: orgiitii iiyesiydi .
Oxford Oniversitesi'ne
eski insanlann derleme-
sini sundu ve bunlar
Ashmolean Miizesi ' nin
oziinii
Onceden sozii edi-
len simyac1, Eugenius
Phililates takma adtyla
yaztlar yazan, Thomas
Vaughan (1626-1666)
Giil-Hac;:hlara
bilgili oldugunu kamt-
ladtgmt iddia etti.
Birc;:ok mason yazarma gore farmasonluk ve Giil-Hac;: orgiitii arasmda bir bag-
lantl vard1. Ancak, 1717'de ingiltere Biiyiik Locast'mn kuruldugu donemde
her iki orgiitiin birbirinden ayn oldugu goriildii. Daha sonra, masonluk ken-
dine ozgii torenleriyle iic;: dereceden Her birinin kendine ozgii (en
azmdan kuramsal olarak) ozel toreni ve simgeciligiyle derece klsa
siirede Mason orgiitiine ilginin artt1gm1 kamtlad1 ve Avrupa'da bir-
kac;: ek derece eklendi. Her zaman ic;:in, orgiitlenmelerinin yalmzca iic;: derece-
den soyleyen Masonlar
13
tarafmdan resmen tanmmasa da, bu uy-
gulama Britanya'da da goriildii.
Masonluga eklenen ve Britanya' da resmen tanmmayan bu yiiksek derece-
ler simgeselliklerini birc;:ok kaynaktan toplad1. Waite'ye gore, 1754'de ya da o
tarihlerde ilk kez Fransa'da goriinen dereceye "Rose Croix" denildi. Bu,
langtc;:ta ii<; eylemsel masonluk derecesini de kapsayan dereceden
bir torende onsekizinci dereceydi.
250
- -----
- GOI-Ha9
Ancak, Gul-Ha<;: orgutunun Masonlukla baglant1s1 a<;:1kt1. Dokuz dereceden
olu:;;an ve yalmzca Dstat Masonlara apk olan bir Loca ku!uldu. Aday, Gul
Ha<;: orgutunun felsefesi uzerinde belli ol<;:ulerde uzmanla:;;tlktan sonra diger
derecelere ge<;:ebiliyordu. Localann merkezi Berlin' deydi. 1865 'te Middle-
sex'te egitimli Masonlarca kurulan Societas Rosicruciana in Anglia
14
olduk<;:a
dolayh bir bi<;:imde bu kaynak uzerine kurulmu:;;tur. Kurulan bu yeni locamn
daha sonra kent ve kasabalarda, isko<;:ya ve Amerika' da kollan oldu. Ard1l1 ol-
duklarma inand1klan ki:;;iler: 1- Gul-Ha<;:h olan Venedikli Buyukel<;:inin ardl11
olan karde:;;lerce uye yaptian ingiliz Farmasonlugu Ba:;;sekreteri 1810-1857 F.
M. White ve 2-Avusturya'da Kont Apponyi tarafmdan uyelige kabul edilen,
kurucu uyelerden biri Kenneth R. H. Mackenzie. Torenlerini, Farmasonluk
Binas1, Londra' da bulundugu soylenilen baz1 kadim el yazmalanna dayandlr-
dllar. Dereceleri, (ilk locay1 olu:;;turan) I Zelator, II Theoricus, III Practicus, IV
Philosoph us, sonra (ikinci locay1 du:;;turan), V Adeptus Junior, VI Adeptus Se-
nior, VII Adeptus Exeptus, son olarak (u<;:uncu locay1 olu:;;turan) VIII Magis-
ter Templi ve IX Magnus'du.
1887 ya da 1888'de ba:;;ka Gul-Ha<;:h elyazmalan bulundu ve bunlar Soci-
etas Rosicruciana (Soc. Ros.l uyelerinin, Nuremburg'da (Almanyal Gul-Ha<;:h
bir uzman oldugu savunulan Anna Sprengel'le ileti:;;im kurmalarm1 saglad1.
Uyelere ayrmtlh bir majik sistem gosterdi ve merkezi Keighley (Yorkshire, in-
giltere) bulunan, Hermetik Altm Safak [Golden Dawn] 6rgutu'nu kurmalan-
m saglad1. Bu Soc. Ros. 'den :;;u bak1mlardan farkhhk gosterdi: 1- Erkeklerin
yan1Slra kadmlar da e:;;it ko:;;ullarda uye olabildi; 2- A<;:1k<;:a majiyle ilgilendigi-
ni belirtti; 3- Locamn ba:;;kanlannm gizli tutulmas1 ve majik bir gti<;: aklmm1
yoldan <;:1kan uyelere yoneltme o ki:;;ilere fel<;: gelmesini saglama ve hatta ol-
durme becerisi gibi olaganustU gu<;:lere sahip olmas1 gerekiyordu. Dereceler
uygulamada Soc. Ros. 'kilerle ayn1yd1. V'e Alt Adeptus, VI'ya Ost Adeptus de-
nirdi ve tumunun uzerinde olan ek bir derece, X Ipsissimus vard1. Altm Sa-
fak'ta irlandah :;;air ve Nobel odullu W. B. Yeats (1865-1939) gibi baz1 tamn-
ml:;> ki:;;iler vard1. ikinci Dunya Sava:;;1'na dek etkindi.
Oteki Orgiitler
Zamanmm tamnm1:;> okult yazarlanndan, Lincoln'm arkada:;;1 oidugu soyle-
nen15 Dr. P. B. Randolph (1825-1875), <;:ok yer gezmi:;;tir ve Suriye kokenli giz-
li Ansar 6rgutu'ne kabul edildigini ileri surmu:;;ttir. Londra'da Societas Rosic-
ruciana 'nm uyesi oldu ve gorunu:;;e gore, <;:ok saYlda unlu okultist tamm1:;;t1r.
K1sa sure sonra Amerika'ya dondu ve bir tur Gul-Ha<;:h Karde:;;lik 6rgutti kur-
du. c;ok tepki toplayan, cinsel maji uzerine "Eulis" admda bir kitap yazd1. in-
tihar ettigi soylenir, ancak ba:;;ka bir kaynaga gore oldurulmu:;;ttir. Ran-
dolph'm ardl11 E. H. Brown ve onun da ard1h, Bagrms1zhk Bildirisi'ni imzala-
yan George Clymer'm torunu R. Swinburne Clymer oldu. R. S. Clymer, Isis
251
Buyunun, Cad1ilg1n ve Okultizmin Tarihi -
ve Osiris'in Ogullan, Kutsal Kase Koleji ve Aydmlanma Kilisesinin
dl. Dogada tum dunyay1 bir gu<; oldugunu savundu. Bu
gu<; kadim insanlarca bilinirdi ve gunumuzun gizli okullar{nca
Yeni Y6netim
16
kurmak isteyen gizli bir Dokuzlar Konseyi'yle i<;inde ol-
dugunu ileri surdu.
1888'de Fransa'da <;ok farkh bir 6rgiit kuruldu. Kara maji yazan Marquis
Stanislas de Guaita (6. 1897) Paris'te Gul-Ha<; Kabala Orgutu'nu kurdu. Bu,
Lisans, Yuksek Lisans ve Kabala doktorlugu veren bir okult universiteydi. Ku-
rucunun olumu uzerine C. Barlet ge<;ti ve ardmdan Papus olarak daha
<;ok tanman yuksek lisansh G. Encausse ge<;ti. Papus, Birinci Dunya Sa-
sonlanna dogru s1hhiyeci olarak gorev yaparken oldu ve daha sonra
kuruma bir duyulmad1. Sar Peladan (6. 1918) bu kurumun
bir uyesiydi ancak 1890'da aynld1 ve Katolik Gul-Ha<; Orgiitii ' nii kurdu. Ka-
tolik yetkilileri Kutsal Kase ve Gul Ha<; da olmak uzere Kadim Gizemlerin
6neminin onaylanmaya zorlad1g1 bir dergi yay1mlad1.
Antropozofi Dernegi'nin kurucusu Dr. Rudolph Steiner'm (1861-1925) iz-
leyicileri, kendisinin bir Giil-Ha<;h oldugunu ileri surdii ve Teozofi Derne-
gi'nden aynlmadan once hareketle ilgilendigi kesindir. Steiner'la ortak oldu-
gu soylenen Max Heindel (1865-1919) Amerika'da Gul-Ha<; Dernegi'ni kurdu.
Kitab1 "The Rosicrucian Cosmo-Conception" (Gul-Ha<;h Kozmos Kavraml) ev-
renin ve insamn evrimini ve onlarla okiilt gu<;leri ele ahr. Heindel gi-
zemli ileri surer.
1912'de, Bayan Besant, Bayan Russak ve Dr. Wedgwood, Teozofi Derne-
gi'yle baglantll1 olarak Gul-Ha<; Tapmag1 Orgutii'nii kurdu.
1915'te New York'ta Dr. Spencer Lewis tarafmdan tamnan Kadim ve
Mistik Giil-Ha<; Tarikat1 (A.M.O.R.C.l kuruldu. Orgut Fransa ve Ml-
srr' da baglantllan oldugunu ileri surer ve 6nceden soziinu ettigimiz kadim bir
oldugunu belirtir. A.M.O.R.C. 'un reklam1 yap1ld1 ve or-
giit, yinelenen ders ve sayesinde <;ok oldu.
252
- GOJ-Hag
NOTLAR
1 J. H. Mosheim'm: "Ecclesiastical History" (Din Tarihi), II. Cilt, Londra, 1870 c;evi-
risinin bir dipnotudur. Bu Fludd Gassendi'nindir.
2 W. B: Crow: "Mysteries. Mysteries of the Ancients" (Gizemler, Kadim insanlann
Gizemleri), 9, Londra 1943.
3 A. E. Waite: "The Brotherhood of the Rosy Cross" (Gul-Hac; Orgutul, Londra 1924.
4 A. E. Waite: almtl. Gul-Hac;h felsefesi ogrencileri Orgutun kokenlerini bulmak ic;in
oldukc;a gittiklerini bilir. Burada Avrupa' da ac;tkc;a ortaya c;tkmalanndan
soz ediyoruz.
5 Waite tum bunlann simgesel olduguna eder. Ancak tum bun-
Ian ciddiye alan birinin "yapay fonografik kayttlar olarak
Sonmeyen lambalann gerc;ek olup olmad1g1 ciddi bic;imde Elekt-
rikli lamba olabilirdi. Elektrikli pile benzeyen bir Babil kahntllan arasmda bu-
Eskilerin sonmeyen lambalan birkac; yazarca
6 Fama'da bu saYldan belirgin bir bic;imde soz edilir, ancak Confessio'da nedenler
ancak metinden c;tkarttlmahdtr, bkz. Waite: a.g.e.
7 Waite, Andrae'ye kamtlan ahnt1.
9 A. E. Waite: a.g.e. Chaucer'm "Canterbury Masallan "dan (Canterbury Tales) yak-
1400, Carlyle'nin "Sartor Resartus"una kadar , 1833-34 "ingiliz Edebiyatmda
tum onemli eserleri" Bacon'm yazdtgmt aktanr, hatta son adlandmlan yazannki-
leri bile!
10 a.g.e.
11 Moravyah Protestanlar.
12 Wittemans aktanr: "A New and Authentic History of Rosicrucians" (Gul-Hac;hla-
nn Yeni ve Guvenilir Tarihi), Londra ve Chicago, 1938.
13 Yine de Masonlar tarafmdan oldukc;a sayg1 gosterilir, ozellikle Kutsal Kraliyet Ke-
meri (c;ogunlukla uc;uncu dereceye olarak nitelendirilirl ve Gul-Hac;.
14 <;:ogunlukla Soc. Ros. olarak k1salt1hr.
15 Yazan bilinmeyen "The Trail of the Serpent " ta (Ytlanm izi) , Londra 1936.
16 "The Trail" (lzl , a.g.e. Aynca Clymer' m birc;ok kitab1 ve
253
Cad1l1gm Kokeni
26
Avrupa' da Cadthk
cad1hk hep vard1 ve c;ogunlukla sert bic;imde cezalandmhrd1. Afri-
ka'da1 milyonlarca ve Hindistan'da 19. yozyllda
2
bile, saytda insan cadi-
hk nedeniyle yok edildi. Avrupa'da Hrristiyan yetkililerin doneminde 13. yiiz-
ylla dek fazla zuliim yap1lmad1. Katoliklere oranla Protestanlann daha sert ce-
zalar verdikleri yaygm kamd1r.
<;ogunlukla, H1ristiyanhk donemlerde Katolik inancmm bast1rd1gt dinsel
egiliinlerin cadilikla ortaya c;Ikt1g1 ileri siiriiliir. bir yeni
bastmlan, ancak gizli bir gibi, yine de varolan paganizmin
ortaya <;Ikmas1d1r. Bu kaqa belirtilmelidir: 1- Katolik Kilisesi es-
ki diinyanm iyi yonlerine degildi; ornegin Platon ve Aristoteles'i nasll be-
nimsedigini, Druid ve Flamenlerin nasll Hrristiyan rahipler olduklanm, Papa-
nm nas1l Pontifex Maximus olduguna dikkat edin; 2- Katolik Kilisesi yararh
dinsel egilimleri bastlrmaz, ancak onlan hem bireye, hem de
topluma yararh olmas1 yolunda yonlendirmeye DolaylSlyla, cadlllktaki
dinsel egilimler pagan degil, psikopatolojiktir.
Cad1hkta kadim bir verimlilik kiiltiiniin izlerini aramak anlamsiZ olur.
Diinyamn meyvelerini kutsayan hala kilisedir. Cadllar ise tersine, bebekleri 61-
diiriir, evli c;iftleri verimsiz kllan, sigtrlarda hastahga neden olan ve ekinleri
kavuran hastahklar <;Ikanrlar.
Bugiin c;ogu cad1hga inanmaz. Ancak, hipnoz ve telkinin etkilerini ka-
bul ederler. Bunlann etkileri, iizerinde hie; san-
digmdan daha giic;lii etkileri olabilir. Oliimciil olabilirler. <;unkii bunlar, tii- .
miiyle habersiz oldugumuz, ancak c;ok onemli oldugu psikologlar tarafmdan
gosterilen zihnin bir boliimii olan Bilinc;altm1 etkiler.
Cad1hgm kokeni belirli bir dinle baglantlh degildir, ancak tiim dinlerde ca-
dllar Cad1hk, dine, dogaya ve Tann'ya tiimiiyle
t1r. Bunun iizerinde gereksizdir. Tiim zamanlarda ve yerlerde bu-
nun boyle oldugu belirtilir.
255
BOyOnOn, Cadrligrn ve OkOitizmin Tarihi -
Kutsal Kitap Referanslan
Kutsal Kitap'ta [Bible] cadthga bin;ok uyan vard1r. Qkl 22/18'de, cadt-
hga alum cezas1 verildiginden soz edilir. Burada, o zamanlar bile erkek buyu-
culerden <;.ok tanman kadm buyticulerden soz eder. Konuya, Levililer 19/26, 31
ve 20/6, 27'de yeniden deginilir.
Bu son iki pasajda, buyticulerle
birlikte onlara yok
olacagma soz Tesniye
18/10'da buyticuler {sorcerers! ve
sihirbazlar [wizards! toplum
brraklhr. Mika 5/11, 12 ve Mala-
ki 3/5 benzer pasajlardrr. Saul'un
nasu Endor cad1Sma iyi
bilinir (I. Krallar = I. Samuel
3
28/7-25) . Manases de buyticulere
(II. Krallar 21/6).
incil ' de, :;;eytamn isa'yt
tan <;.1karmasma, Havarilerin Si-
mon Magus'la yaptlklan
maya ve bir klzdan <;.1-
karumasma onceden degindik.
Resullerin i:;;leri, 19/19'da buyti
kitaplannm yakllmas1 vard1r. Ga-
latlar 5/20'de ve Vahiy 21/8 ve
22/15' te cadu1k yasaklannn:;;trr.
Cadllara ger<;.ek anlamda
alum cezas1 verilmesi, aralann-
da Luther, Calvin ve Wesley'nin
oldugu bin;:ok teolog tarafmdan

Diana (Artemis) Kulta
Endor Cadrsr, Saul i<;:in Samuel'i "c;:agrrryor."
(Joseph Glanvil, "Sadicismus Triumphatus", 1681)
Onuncu ytizy1lda Regino pagan-tann<;a Diana'yla geceleri toplant1 yapan ko-
tti ama<;.h kadmlardan soz eder.
4
Cad1lar ni<;in Apollon'un ikiz klzkarde:;;i ol-
dugu soylenen bu erdem, avc1hk ve gtizel ay tann<;as1yla Gori.i-
gore ozunde bir yap1 daha vard1. Oylesine erdemliydi ki, ona
olan bir<;ok ba:;;ma kotultikler gelirdi. Ancak, Pan ve Orion'la
girdigi dedikodulan nedeniyle, <;.oban Endymion'la birlikte olmaktan
ho:;;land1g1 ilkelerini unuttu. Aslmda Ay tann<;asmm karanhk bir yoni.i, hatta
U<;. yonu vardl; bu nedenle de ona triformis CU<;lu-bi<;im) denirdi ve bazen ko-
256
Cad1lar, sabbath oncesinde "ucma merhemi"ni hamhyorlar.
(Hans Baldung Grien, 1514)
- Avrupa'da Cad1hk
257
BiiyiinOn, Cad1hg1n ve Okiiltizmin Tarihi -
pek, at ve domuz olarak resmedilirdi. Luna ya da gokteki Ay' d1, yeryii-
ziinde Diana ve cehennemde Hekate'ydi. Hekate olarak efsunlar
rirdi ve aym zamanda, goriildiigii Trivia da 'Baz1
majik etkinlikleri soylenilene gore, hazen, gi-
dilmesi gerekir. o ki, cadtlar Hekate'den cadthk yar-
dtml ister ve Shakespeare'in Macbeth 'inde cadliarla oldugu gorii-
liir. Dokuzuncu yiizylida Kilise Genel Konseyi'nin blldirisinde Diana'nm
gtrlimasmdan, ki burada aslmda Hekate demek istenir, soz edilir. Bu aym za-
manda, dah1 sonra Witches' Sabbathts (Cadt Toplantlian) ya da klsaca Sab-
bat1ar olarak toplantliara katlimak kadmlarm baz1 hayvan-
lann iizerine binerek uzun yol yaptlklanm itiraf etmeleri ve inandtklan anla-
mma de gelir. Boylelikle cadllar, Ay'a tapmmay1 ve otlar, ma-
ji ve efsun kullammmda yetenekli Selanikli biiyiiciilerden soz edilen Yunan
klasiklerinde klnanan bir Ay kiiltiinii siirdiirdii.
Ancak tuhaf bir daha soz edilir. 1310'da Traves'te bir Kilise Konse-
yi Diana ya da Herodiana'yla birlikte sanan kadmlan kmar. Daha
sonra, Herodias'la soz edilir. Herodias'tan incil'de de (Matta 14,
Markos 6 ve Luka 3) soz edilir. Once amcas1 Philip' le evlendi, ancak amcasrmn
Herod Anti pas onu terk etti. V aftizci Yahya bunun uygunsuz
gunu soyledi. Herodias'm klz1 Herod'un oniinde dans ettiginde, bu oylesine
gitti ki isteyecegi herhangi bir yemin etti. An-
nesi tarafmdan yonlendirilen klz, Vaftizci bir tabaga konul-
masml istedi. Bu Herod'un gitmedi, ancak yemin ettigi Yahya' nm
oldiiriilmesini saglad1. Herodiana'nm Herodias'm klz1 oldugu ileri siiriiliir.
Tiim bunlar; a- cadliarm dans etmeye olduklarm1, b- Herodiana gi-
bi kotii bir ugruna dans ettikleri anlamma gelir. Herodiana'nm admm
Diana olmas1 birbirleriyle oldugunu gosterir:
Seytanla Anla$ma Yapmak
Bu tiir kamtl f8/15'tir. Latince "Madem-
ki siz dediniz: Oliimle ahit kestik ve oliile:r diyan ile Origen ve Au-
gustine bu soz eder ve skola,stik filozoflar soylenen ve uygula-
nan arasmdaki fark1 verir. Soylenen iblisi
uygulanan ise, ondan yard1m beklemektir. Burada iblis, kotii
ruh anlammdad1r ve bunlardan saytca vard1.
Cad1 kiiltiiniin zirvede oldugu donemde, siyahlar biri, aralanna ka-
tllmak isteyen konuk olur. o daha dogrusu vekili-
dir. Bazen kurbamn yazl11 bir imza atmas1m saglar ve imza mutla-
ka imza atan kamyla at1hrd1. Bazen belgenin tiimii kana boyamrd1.
5
' Bu oykii, Salome' nin oykiisiidiir. tEd.n.l
258
- Avrupa'da Cad1hk
Kurban yaz1 yazmay1 bilmiyorsa, imza yerine ge<;:en simge <;:emberdi, <;:iinkii
olagan ha<;: yasakt1. bazen yaplimahyd1. go-
re, istedigi her verecek ornegin bilgi, varhk, zevk ve
i.ntikam, kurban bunlann ise Katoliklikten vazge-
<;:ecek, Vaftizini reddedecek, Sonsuz istegini terk edecek ve oldiigiin-
de ruhunu cehenneme teslim edecekti. yedi ile dokuz yil i<;:in ge<;:er-
liydi. Bazen bu siire doldugunda kurban oliir, bazen de yenilenirdi.
Teologlann gore, ya da herhangi bir iblisle yap-
mak yasal olarak baglaYICl degildi. Bazen reddedilir ve kiliseyle ban-
Hatta azizlerden ikisi onceden biiyiiciiliik Antakyail Aziz
Cyrian (4. yiizy!ll kotii ruhlar aracilig1yla bir klz1 pkarmaya An-
cak klz onu dine dondiirdii ve ikisi de bu inan<;: yiiziinden <;:ok ac1 <;:ekti. Kilik-
ya'h Aziz Theophilus (6. yiizy!l) kendi kamyla imzalad1. <;ok
saygm bir kilise haznedanyd1 ve piskoposluk onerildi, ancak reddetti. Pisko-
posluga biri atand1 ve yeni rejim strasmda Theophilus'a baz1 su<;:lamalar-
da bulunuldu. As1ls1z su<;:lamalara ofkelenen Theophilus, bir biiyiiciiye gitti ve
bir imzalad1. Bu su<;:lamalann aslislZ oldugu ortaya
<;:1kt1 ve Theophilus eski gorevine yeniden getirildi. Tovbe edip oru<;: tutarak
uzun siire dua edip yakard1ktan sonra, Meryem Ana, Theophilus'a goriindii ve
giinahkann adma, isa'ya yalvaracagma soz verdi. Sonunda ve an-
mucizevf bir bi<;:imde olan piskoposa geri verildi, o da
Yl yakt1. Theophilus, daha sonra, yillar boyu kutsal bir siirdii. Seytanla
yapan bir din adam1 da bir Dominikan olan Santarem'li Gil'di.
Faust Efsanesi
Oykii kadim Y ahudi efsanelerine dayamr.
6
ilk kez 1587' de Spiess tarafmdan
yaytmlandl. Klsa sure sonra, 1589'da C. Marlowe tarafmdan bir oyuna
tiiriildii: "The 1ragical History of Dr. Faustus" (Dr. Faustus' un Trajik Tarihil.
En <;:ok bilinen versiyonu, iki boliimden oykiiyii anlatan yalmzca ilk
boliimii ve okiilt felsefesinin derinliklerine inen ikinci boliimden Goet-
he'nin "Faust"uydu. Aym konulu birka<;: oyun daha yazlid1, ancak operalar
daha <;:ok bilinir. 6rnegin Spohr: Faust (1816); Berlioz: Damnation de Faust
(1846); Gounod: Faust e Margoerito (1859); Boito: Mefistophele (1868) ve
Zollner: Faust (1887). Wagner bir Faust uvertiirii , Liszt de bir Faust senfoni-
si
Knittlingen, Wiirttemberg'de 1480-1538 y!llan arasmda Dr. Jo-
hann Faust ya da Faustus admda ger<;:ek bir ve bu sirn-
yact, astrolog ve majisyen olduguna inanli1r.
Ozgiin efsanede, Faust once bir adam olarak
goriiliir. Majik sanatlyla <;:agrrrr, kendisine verilecek alan bilgi ve sm1r-
259
Buyunun, Cadlhg1n ve Okultizmin Tarihi -
s1z zevk yirmi-
dort Y.li daha ya!?amasma
izin verilen bir
4lctWJIDol imzalamay1 kabul eder.
macera an-
cak suresinin dolmas1 uze-
rine cehenneme gonderilir.
Goethe'nin Faust'unun
ilk boli.imi.inde Faust
yi.iksek kemerli Gotik bir
odada derin derin
rek intihar etmeyi tasarlar-
ken gori.ili.ir. Paskalya ila-
ii:i hisi okuyan bir grup tara-
fmdan kurtanhr. Yardlm-
Christopher Marlowe'un, "Dr. Faustus'un ve
Olumunun Trajik Tarihi" adh kitabmm kapag1. (1631)
ClSl Wagner'le
ve Faust'u eve ka-
dar izleyen bir fino kopegi gori.irler. Faust bi.iyi.i yapar ve kopek Mephistop-
heles admda bir Seytan ikinci kez konuk oldugunda bir an-
haz1rlamr ve Faust'un kamyla imza atilir. Mephistopheles, kanm
ozellikleri oldugunu Ardmdan birlikte Leipzig'de bir meyhanenin
mahzenine inerler ve Mephistopheles maji yoluyla yapar, ancak kavga
kar. Ardmdan, maymunlarca korunan bi.iyi.ik bir kazamn bulundugu bir cadl-
nm mutfagma giderler. Cad1 gelir ve olagani.isti.i torenler sonrasmda Faust' a
majik Faust, klsa sure sonra, Mephistopheles'in yapt1g1 mu-
cevherlerle Margaret admda guzel bir klzla Ye-
ni dogan oldurur ve hapse gonderilir. Bu arada Faust ve
Harz daglannda cad1larm W alpurgis Geceleri kutlamalanna katl-
hr ve Oberon ile Titania'mn Altm Di.igunu Sonunda, Faust ve
Mephistopheles, Margaret'i hapishaneden kurtarmaya ancak
tir ve kurtanlmay1 reddeder.
ikinci bolum, Faust'un Analar'a yolculugunu, Troyah Helen' in Buyuculu-
gunu, Homunculus'un Klasik Walpurgis Gecelerini ve Faust ile
Margaret'in
Cad1llga Kar$1 Yasalar
H1ristiyanhgm ilk donemlerinde cad1lar ve diger ha-
zirlanan yasalan birbirinden ay1rmak zordur. 314'te Ancyra Konseyi buyi.icu-
. luge eczacl11gm bir kolu olarak soz eder ve buyuculugu yasaklar, an-
cak cezas1 ylld1r. 373'te imparatorlar Valentinian ve Valens'in
doneminde, zina, vatan hainligi ve buyi.i yoluyla zehirlemekle Gnos-
260
- Avrupa'da Cad11ik
tiklere ag1r uyguland1. Buyiinun kurbam olduyse, Anglo Sakson ya-
salan yedi yu boyunca ekmek ve suya tovbe etmeyi gerektiriyordu. Canute,
cadllan surgune gonderiyor, aym sU<;u yeniden olum cezas1 veriyor-
du. 506'da Agde Konseyi (Lower Languedoc) vampirlerin, zehirleyicilerin ve
cad1lann aforoz edilmesini emretti. 541'deki ilk Orleans Konseyi falcillg1 ya-
sakladl. 589' da Narbonne Konseyi buyiiculerin aforoz edilmesini
dl ve incubi ya da succubi1erin gorulmesine neden alan halkm anOn-
de klrba<;lanmasm1 emretti. Baz1 konseyler, tapmmayla
halk adetlerini sue; sayd1. 681 'de Toledo Konseyi sayg1 duyanlara ve
ilkbahan kutlamak ic;in yakanlan kmar. ingiltere'de 7. yuzy1lda kilise,
adakta bulunmay1 ve geyik ya da boga k1hgma girilmesini sue; sayd1.
Aynca, efsun, iksirleri, zehir kullananlann tovbe etmeleri gerektigini be-
.lirtti ve buyiileyici yerlerde (agac; kumeleri, baz1 sm1rlann yer-
ler vs.) yemin etmeyi yasaklad1.
Papa VIII. Boniface (y. 1294-1303) buyuculukle, bir olgu varsa -or-
negin kara maji- Engizisyon'un ilgilenmesi gerektigini bildirdi. Papa VVII.
John (y. 1316-1334) once zehirlendi, ardmdan buyii yaplld1; Papahk saraym-
da bile buyiiculer vard1 ve onlardan 0<;0 (aralannda bir piskopos da alan) ye-
geninin majik olumu (balmumundan nesneler, orumcek ve kurbaga kulleri ve
domuz safras1 vs. kullandllar) nedeniyle diri diri yaklld1. Aym Papa Engizis-
yona her turlu buyiiculuk ve falclhg1 yargllama yetkisi verdi. Ancak on yll son-
ra bu yetkiyi geri ald1. 1374'te Papa XI. Gregory (1370-1378'de gorevdeydi)
Engizisyona tum buyucu ve okult uygulay1cllanm yargllama yetkisini yeniden
verdi. 1484'te Papa VIII. Innocentus (1484-1492'de gorevdeydi) ozellikle bu-
yiiculuge bir bildiri yay1mlad1.
ingiltere' de 1541, 1562 ve 1601 yasalan cadllara yonelik olarak c;lkarud1. Bu
yasalar cad1hg1 ag1r bir su<; olarak kabul etti ve din adamlarma da ayncahk ya-
pllmayacaktL Bu yasalara dayanan son 1712'de Ya-
salar sonradan oldu ve bir yasalan yeniden canland1rma giri-
bulunmas1yla, 1736'da yururlukten <;1karudllar. ingiltere'de birkac; ca-
dl yak1ld1. Zaten c;ogunlukla yak1hrlard1. Ancak Avrupa'da, ozellikle Engizis-
yon' da yarg1lananlarm yakllmas1 yaygmd1.
Baz1 Onlii Cad1
Frenklerin Merovingan krah I. Chilperic'in (561-584), ilk kans1 Galeswintha'y1
oldurdugunden Fredegunda admda bir metresi vard1. Chilpe-
ric'in metresinden alan oglu Clovis, annesinin bOyiicO oldugu samlan Klods-
winthe admda bir klza oldu. Fredegund, Klodswithe'yi hapse att1rd1. K1z
oldu, annesi de idam edildi. Daha sonra, Clovis mahkum oldu ve b1<;akla ya-
ralanarak olduruldu, ancak intihar ettigi bildirildi. Ardmdan Fredegund, Chil-
peric'i oldurdu. Fredegund kara maji yap1yordu ve bir kez Verdun piskoposu
261
BOyOnOn, Cad11lgm ve OkOitizmin Tarihi -
tarafmdan kotii bir ruhun etkisin-
de olmakla sw;:la11an bir kadm1
kurtard1.
Ciice Pepin (751-768'de gorev-
deydi) ve ardth Charlemagne (768-
814' de goreydeydi) doneminde
gokten one siiriilen ya da
vizyon gordiigiinii soyleyen birc;:ok
gordii.
ingiltere'deki ilk cad1
lan Kral John (1199-1216'da gorev-
deydi) donemindeydi. Gideon
admda biri, demirle
kence gordii, ancak masum oldu-
gunu kamtlad1. irlanda' da aym do-
nemde, Hubert de Burgh krahn be-
genisini kazanma biiyiileri yap-
makla suc;:land1.
Fransa'da V. Louis (1314-
1316'de gorevdeydi) doneminde
birc;:ok krah, erkek ve
baz1 lordlara zarat vermek ic;:in bii-
yii yapmakla suc;:land1. . Bir cad1 ya-
klldt ve biiyiiciiliik yapmaktan
mahkum edilen kocas1 intihar et-
ti. Son olarak, krahn bakanlann-
dan biri, Enguerrand de Marigny
aslld1. Bu oylesine protesto edildi ki,
kurbanm ailesine tazminat odedi.
A Modeft Enquiry
Jato the Nature of
Witchcraft,
AND
How Perfons Guilty of that Crime
may be Cowuilled : And the means
ukd for their Dilcavery Dilcu!fed,
both tle'l,ilfrwi and rif/irm.;tivcly,
Olccording to S C R 1 P 1 tJ R E and
E X f E 1.( 1 E N C E.
By jlobn
p:tftor of the Church of Ch1 il\ in Be'Utrl1 .
Anno J G 9 7
Wh"' ,h,J./J unloJou, jtek.. umo tbtm tl>11t
FAmiliAr Spirits .. ,Junto p:ep,&G.
To 1br L-.111 11r1d to 1b1 TlflsmoriJ ; ( tbtJ {f< ..
"'' ccortli11g ta tbit fltlord, ir ;, hiCIIII/t thtu tJ nt
Jizbr in thrm, lfaiah ym. 1 9, 1.0.
Thill .,b;,b I [11 nil '""b tbou me, Job j 4 ll-
B 0 S TON ;, N. E.
Printed by }J. Grtcrt, , and j. A11tfl, 'for
Elin: tmdet the Town 1 '70:1
Bir cad1hk kitab1.
(John Dale, 1697)
clava Kral oldu ve
1324'te Coventry'nin baz1 Kral II. Edward (1307-1327'de go-
revdeydi) ve sevdiklerini, balmumundan heykellerine han<;er saplayarak oldiir:
meye suc;:landllar. Birkac;: celse sonrasmda son verildi.
Aym y1l Kilkenny' de, (irlanda) Leydi Alice Kyteler biiyiik bir ne- .
den olur. Dart erkekle ilk iic;:ii gizemli bic;:imde oldii ve dordiincii
kocas1, Sir John le Poer, tozlan ve yaglat1 nedeniyle korkunc;: bir hasta-
hga Hizmetkarlarmdan birinin kara maji uyarlSl iizerine,
baz1 kutularmm anahtarlanm ele gec;:irdi ve kutulan ac;:mas1yla ic;:inde
horoz baglrsaklan, kurtlar, otlar, tlrnak parc;:alan, beyinler, olii bebeklerin vii-
cutlanndan ahnan yag ve giysilerle Aynca, kesilen bir h1rs1zm
kafatas1 vard1 ve tiim sayllan maddelerin kafatasmm ic;:inde kaynat1ld1klari or-
262
- Avrupa'da Cad1hk
tadayd1. Sir John tum bunlan, zaman kaybetmeden yaptrran ve ka-
dmm dini reddeden, iblislerin kazanmak kendi
lanetleyen, insanlan yaralayan ve olduren bir gruba goste-
ren karutlar toplayan Ossory piskoposuna bildirdi. Leydi Alice'in "cehenne-
min yoksul smrlmdan" olan, Robert Artisson (filius Artis) admda bir iblisle gu-
nahkar bir oldugu soylendi.
8
Dahas1, admm yazill oldugu,
Rabbani ayininde kutsand1gma inamlan bir ekmege sahip oldugu goruldu.
Ne yaz1k ki, piskopos ulkeye yeni ve Leydi Alice'in akraba
ve o bolgede ust gorevdeydi. Elbette, piskoposa baz1 aslislZ
malarda bulunulmaya ancak akland1. Piskopos, Papa XXII. John'm
korumas1 altmdayd1 ve bu papamn buyuculukten ne denli rahatslZ oldugun-
dan soz Leydi Alice' e uzay1p giden clava slrasm-
da Leydi Alice, ingiltere'ye ve sonunda Avrupa'da s1gmacak bir yer bul-
du. Yapuan itiraf eden bir canh canh yaklld1 ve bir ya
da iki daha aym kaderi ancak buyiik bir
luguna kefaret cezas1 verildi. Piskopos, ulkeden ayrumak zorunda kald1 ve
1360'da bir oldugu italya'ya dondu.
9
Vizyon goren ve Frans1zlar'm ingilizler'e zafer kazanmas1m saglayan
Azize Jeanne D' Ark (1412-1431) , sonunda bir sure ingilizlerin tutsag1 ol-
du ve ve buyiiculukle yarguand1, bu nedenle canh canh yaku-
dL 1455'te clava yeniden ve akland1. 1909'ta kutsand1 ve 1920'de azize
ilan edildi.
Aym donemde, ingiltere krah IV. Henry'nin ve V. Henry'nin uvey an-
nesi olan Navarreli Joan FranslZ oldugu Fransa'yla
gozden 1418'de cad1hktan yarguand1 ve hapsedildi, ancak 1422'de oz-
gurlugune sonra 1437'ye dek varhk
Engizisyon
Kilise her Zaman i<;:in, ogretileri yayanlan hapse atma hakkl oldugunu
ileri (bkz. Resullerin 13/8-11) . ilk yiizylllarda piskoposlar bu
gucu, o gunlerde ruhanf yetkililere tumuyle yard1mc1 olan halkln gucunu de
arkasma alarak kulland1. Ancak, olaylar daha da olmaya
ve turleri arttlk<;:a, piskoposlan bu yiikten kurtarmak i<;:in,
Kutsal Gorevin Kutsal Kilise Kurulu ya da Roma ve Evrensel Engizisyon Mah-
kemesi kuruldu. <;ogunlukla piskoposlarla birlikte, halkm destegini alarak ha-
reket ederdi. ilk Engizisyon buyiik olasillkla, 1215'te goreve getirilen
Aziz Dominic'ti. Ancak, kurum 1542'de yeniden duzenlendi. is-
panya'da Engizisyon'un verdigi cezalara auto-da-te eylemi) denildi; ya-
kllacak olanlara, kurban gibi, bir tur kolsuz cuppe giydirilip, bir tur
taklld1 ve kurban adamaya benzer bir torenle yaklhrd1.
263
------- - ----------- ------- --
BOyOnOn, ve OkOitizmin Tarihi -
Engizisyonda gorevlilerin zorunda kald1klan cad1hkla baglantl-
h sorunlan anlatmak Henry Kramer ve James Sprenger, "Malle-
us Maleficarum" admda, 1484'te papahk bildirisiyle onaylanan bir kitap yazd1.
Engizisyon hala varve bugtin Roma Mahkemesi ' nin oniki kurulundan bi-
ridir.
Mavisakal
bilinen Mavisakal oyktisti, 1697'de C. Pettault'm eserlerinde ortaya
Hakkmda bilinen ayrmtuann dogru olan, Laval Markizi,
Frans1z Gilles de Rais'in (o. 1440) oyktistine dayand1g1 samhr.
Babas1 oniki oldti ve ogluna, olagantistti mtilk ve kra-
hri serveti kadar bir servet b1rakt1. Azize Jan D'Ark' m savunucularmdan
biri olmas1 nf':deniyle, se<;kin askerlik gorevi s1rasmda oldu.
meydamna ve en olagantistti Yolculuk-
lannda ona ikiytiz ath birlik ederdi; av yolculuklan, 0 bolgenin
dilindeydi. Satosu, eglenmeye gelen herkese a<;1kt1. Ozel bir tiyatrosu ve bti-
ytik bir tiyatrocu grubu vard1. Kilise, kendine ozgti kilisesi ka-
dar degildi ve altmdand1. bir pisko-
postu, beraberinde bin;:ok rahip vard1 ve her biri piskoposluk
tac1 almaya soylenir. Cesur, mavi-siyah sakalh ve o gtintin
bilimini iyi bilirdi.
Bir sure, savurganhk sayllabilecek ol<;tilerde ve her ttirlti zevkin ardma dti-
sonra, daha <;ok paraya gereksinimi oldugunu gordO ve baz1
mdklerini satt1. Bu bir sure boyle stirdti, ancak varisleri buna <;1kmaya
kral ve parlamentoyu, diger mtilklerin elden <;1kmasm1 onlemeleri i<;in
ikna ettiler. Bu arada, bir sure de Rais'in yanmda kalacak olan baz1 sim-
yacllar buldu. Bir ara, onun altm yapmaya ancak olama-
yan yirmi simyaCI vard1. Bir gun biri, varhkh olmamn daha
h1zh bir yontemi oldugu ipucunu verdi. yontemler oner-
di ve Gilles de Rais yard1m istemeye ikna oldu. Gilles ve usta giz-
lice, geceyans1 1ss1z bir yere gittiler. Gilles, ustamn bir ttir sara krizine tutul-
dugunu gordO, ancak bir olmad1. Usta, leopar olarak gel-
digini, ancak Gilles'in yeterince inanmad1g1 onu goremedigini soyledi.
Aynca, baz1 otlara gereksinirnle.(i oldugunu, bu otlann yalmzca ispanya ve Af-
rika' da soyledi. Usta, bu otlan bulup getirmek yola koyul-
du, ancak bir daha asla gortinmedi.
Gilles de Rais, bu kez bir simyac1 olan Prelati'ye yard1m
isteme olas1hgm1 Prelati ona, kendi kamyla bir yazmas1 ve
bir kurban etmesini onerdi. Bunlan yaptl ve Prelati'nin, Barron
admda bir gerekiyordu. gecikme ve
264
- Avrupa'da Cad1hk
hklan sonrasmda, Gilles de Rais hacca gidecegini ac;J!dadt. 0 ara, gene; bir ka-
dmla yeni Mezeray' e gore,
10
yedinci Gilles de Rais gider-
ken, Leydi de Rais'e ne olursa olsun, diigmesine bas1ldignida ac;1lan bir kap1
diizenegi olan belirli bir kuleye girmeye soyleyerek,
anahtarlanm b1raktx.
11
$atonun lordu giderken, Leydi de Rais'in yanm-
da Anne vardx. Leydi de Rais bebek bekliyordu.
Elbette, lord gittikten sonra iki kadm gizemli kuleye girmenin bir yolunu
aramaya Sonunda, diizenegi bulup ve kulede neler oldu-
gunu ic;inde, kurban olan sayiSlZ bebek
cesedi buldular. Daha da kotiisii, Leydi de Rais kan dolu bir tas1 devirdi ve
giysisini lekeledi.
Bu arada Gilles de Rais gerc;ekte, evinden c;1kmayx reddeden Prelati'yi zi-
yarete Prelati, De Rais ' e daha da ileri gitmek istemedigini, c;iinkii
tamn bu kez De c;ocugunun kurban edilmesini istiyordu.
Ancak tiimiiyle c;lldird1gx belli olan De Rais, Prelati'nin kendisiyle gizemli ku-
leye gelmesi ic;in 1srar etti. Boyle de yapt1lar ve Leydi de Rais ' in, s1rr1 ogren-
digini gizleyememesi iizerine, bu korkunc; olay1 ic;in hazlrhk-
lara Prelati arac;lanm c;xkardx ve bazxlanna gore, $eytan Ayini
oldu. o ki, Leydi Anne kulenin tepesinden askerlere gon-
deriyordu ve askerler bunu iki erkek soyledi. De Rais'in yoklugun-
da iki k1z nas1l oldugunu merak eden ve gondermesine
iki erkek onlan ziyaret etmeye karar verdi. korkunc;
kurban toreninden hemen once, silahh muhafxzlanyla geldi. De Rais ve
Prelati korkunc; olayi ertelediler ve konuklanm agxrlamaya indiler. Bu arada
Gilles'in adamlan bebeklerin kac;xrxld1gmx iki kadm erkek
lerine olay1 anlattl ve muhaflzlan hemen c;evrelerini sardx. De Rais, adamlan-
na sald1rmalanm emretti, ancak korkunc; dedikodulann yayxlmas1 nedeniyle
etkili bir savunmada bulunulamadx. Nantes Piskoposu, Bretagne Lordlar Ka-
marasx Ba:;;kamna haber gonderildi. De Rais ve Prelati hapse gonderildi ve so-
nunda Engizisyon piskoposu ve soz edilen piskoposla birlikte Eyalet Parla-
mento tarafmdan yarglland1. Duru:;;mada en korkunc; kamt one siiriil-
dii. Neredeyse yiiz c;ocuk, tecaviiz edildikten sonra oldiiriilmii:;;tii. Prelati diri
diri yaklld1, Gilles de Rais boguldu ve sonra cesedinin bir boliimii yakxld1. Ul-
kesine onceden hizmet olmasx nedeniyle gomiilmek ic;in bedeni ate:;;ten
c;xkartxld1. Bir diger yardlmClSl da yaklld1.
Ba$ka Biiyiiciiliik Duru$malan
Arras Piskoposluk Bolgesi'nde (Fransa), 1453'ten 1460'a dek birc;ok cad1 du-
gerc;ekle:;;ti. i:;;lenilen suc;a, ilk suc;lanan ki:;;i olan Robinet de Vaul-
se'nin adt verilerek vauderie dendi. Samklar :;;eytanca giic;lerle yap-
mak ve cad1lar toplantlsma katxlmakla suc;lamyordu. Bazxlan diri diri yaklld1
265
BOyOnOn, Cadtllgm ve OkOltizmin Tarihi -
ve birc;:ok de hapsedildi, ancak 1491'de tepki almaya suc;:fama-
lar ve kurbanlarm ailelerine tazminat odendi.
Kral IV. Edward'm sevgilisi, giizel ve yetenekli Jane Shore (1445-1460) bir
kez cadthkla Krahn oliimiinden sorira o ve Lord Hastings, krahn
ogullan, gene;: prenslerin kuleye hapsedilmesi amacmt benimsedi. Jane Shore
ve Lord Hastings cadthkla suc;:landt. Hastings'in kesildi. Jane Shore' a tov-
be ettirildi ve Londra sokaklannda iizerinde yalmz beyaz bir giysiyle yiiriitii-
lerek Londra Piskoposunun gec;:it torenine katlimak zorunda btraklldt.
1515'te Cenevre Cumhuriyeti, Savoy'la hala iic;: ay ic;:inde en az
500 cadilik suc;:lamastyla yaklldt. Birc;:ok de 1524'te Como'da yaklldt.
Bu donemde Fransa'da c;:ok sayida kadm ve erkek cadt bulundugu soylenir.
yazar, askeri hekim, simyact ve okiiltizm iizerine ya-
pan, imparator tarafmdan ilan edilen H. Cornelius Agrippa von Net-
tesheim'm (1486-1535) yaygm bic;:imde kara majisyen oldugu sanlityordu ve
gore bu ortadan kaldtrmak ic;:in c;:ok
Agrippa von Nettesheim.
(J. Schlibe, "Das Kloster", 1846)
266
1530' da bilimlerin anlam-
s1zhg1 iizerine bir tez ya-
Jlffiladl, ancak 1531' de ma-
jiye inand1gmt belirten iinlii
"Occult Philosophy" (Okiilt
Felsefesi) adh yap1tmt yaz-
dt. iki eser ztt kuramlar one
surer, belki de
ri ic;:in. 1518 ya da
1519'da Metz'deyken, Ag-
rippa biiyiiciiliikle suc;:lanan
bir kadmt savundu.
bir olayda, yaygm olarak
anlattlan bir oykiiye gore,
Agrippa dairesinden pktt
ve o yokken gene;: bir ogren-
ci odasma girmeyi
ve kitaplarmdan bazt biiyii-
leri okumaya Bun-
lardan biri bir iblisin belir-
mesine neden oldu. iblis ni-
c;:in c;:agnld1gm1 bildigini ile-
ri siirdii. Korkudan donaka-
lan ogrenci durumla
c;:1kamadt ve iblislerce bo-
- Avrupa'da Cad1hk
guldu. Agrippa dondugunde cesedi gorunce kapudt. Cinayetle sw;lan-
maktan korktugu iblisi ve bir sureligine 6grenciyi dondur-
mesi onu zorladt. Bu ve Agrippa ogrenCiyi pazaryerine yO:-
pkardt. strasmda adam anstzm hastalandt ve oldu. An-
cak bu olaydan ktsa sure sonra, Agrippa, aktlhca bir kararla, bolgeden uzak-
karar verdi.
Agrippa'nm bir ogrencisi, Agrippa ayrudtktan sonra bir sure
yanmda kalan ve buyO:culuk uzerine uretken bir yazar olan Wierus'tu. Agrip-
pa'ya ettigi sanuan buyO:k siyah bir kopegin hep onunla yatttgmt
sayler. Agrippa oldukten sonra Wierus'in kara majiyi btraktlgt ve kopegi gon-
derdigi soylenir. Kopek dogrudan dogruya ve bir nehirde bogulur.
Onaltmc1 yO:zylida buyO:culuge buyO:k bir bilgisizlik vardt. Levi, bir ka-
dmm vO:cudu oldugu bir adamm gece girerek ge-
celeri ve bir kurda yaktldtgt 6meklerini
verir.
12
1580 ile 1595 arasmda Lorraine' de dokuzyO:z cadmm yaktldtgt soylenir.
1610'nm sonlarmda iki kadm, Magdelaine de la Palud ve Louise Capud,
Provence'de hactayken titreme krizlerine kaptldt. Magdelaine bagrrdt, ktvran-
dt dovO:lmesi ve ayaklar altmda ezilmesi yalvard1.
13
Gaufidi admda bir ra-
hip tarafmdan ileri surdu. bir soylentiye go-
re, Gaufidi onu caduar toplantlsma Rahip aranmaya ve
ertesi ytl olmadan bulunup diri diri yaktldt.
Aym zamanlarda H. Bouget (6. 1619) "Discours des sorciers"i yayrmladt.
BuyO:culuk ve bazt ya-
zar, 6megin, sekiz iblisin etkisinde olan sekiz bir ve tespihin-
de olmadtgt goren bir kadm.
16. yuzyum sonunda, Balwery'nin Buyuk Cad1s1 olarak bilinen
Margaret Aiken, buyO:culukle idam edilmemek gozlerinde giz-
li bir oldugunu, boylelikle caduan fark edebildigini ileri surdu. Bu
la gozetim altmda ulkenin her yerini
1576'da Bessie Dunlop, Ayrshine'da cadutkla T. Reid
admda bir kadm, aynca sahte bir unvan olan Elfhane onu ziyaret et-
Mahkum edildi ve yaktld1. 1597' de Aberdeen' de buyuk bir cadt
masl yapud1.
1590'da Huntingdonshire'da Mother Samuel admda bir kadm altm-
dayken, Leydi Cromwell'i ve klz1 sara krizi oldur-
dugunu itiraf etti. BuyO:k ktzt ve kocas1 asud1 ve cesetleri edildi.
1616'da Market Bosworth, Leicestershire'da bir erkek epilepsi-
ye neden olduklan en az dokuz cad1 astld1.
267
BOyorion, Cadthgm ve OkOitizmin Tarihi -
Aym donemde Manchester yakmlanndaki Pendlebury Forest biiyiiciiliikle
iinlendi ve 1613 ile 1619 arasmda bin;:ok koylii tutuklanara}<: Lancaster Kale-
si'nde mahkemeye "<;:tkanld1. Onlar oradayken, kalenin patlattlmast ve tutuk-
lanmaya neden olan birinin 6ldiiriilmesinin planlandtgt haberi ahnd1. Kaleye
zarar verilmesi onlendi, ancak kurban, soylenilene gore biiyii nedeniyle oldii.
Cadllardan biri hapis yatarken oldii, onsekizi de idam edildi. 1634'te aym bol-
geden bir erkek tamkhk etmesi iizerine tutukland1.
Sw;:lu bulundular ve yargw daha kapsamh bir onlan Londra'ya
gondermeseydi astlacaklardl. Sonunda yalan oldugunu
iti.raf etti. Lancashire cadllarmm oykiisii ingiliz romanc1 W. H. Ainsworth ve
yazar tarafmdan anlatlld1.
ingiltere Krah I. James (1566-1625) biiyiik bir cadt "Daemono-
logia "yt (Seytan Bilimi - Edinburgh, 1597) yazdt ve bir kez, yapttklanyla
nan birini beraat ettiren bir izledV
4
I. Elizabeth doneminde, 1563'te,
onde gelen piskoposlann vaazlarmm cesaretlendirmesiyle yeni bir yasa
dt, ancak I. James doneminde yasa daha da ve boylelikle
lann yiizde ktrk1 daragacma gitti. olduysa da, Bothwell'in I. James'e
biiyiiciiliikle desteklendigi samhr. Danimarka' dan miistakbel geli-
nini getiren I. James'in gemisini kaza yapmas1 denizde bir ftrtma pkarma
yapllan majik planda bir grup kadm ve erkek cadt yer ald1.
0 donemde Avrupa'da biiyiiciiliik az saytda degildi. 1627'den
1629'a dek en az 157 cad1 Wiirzburg, Almanya' da yaktld1.
NOTLAR
1 J. M. Robertson: "Pagan Christs" (Pagan Mesihler), Londra 1911.
2 L C. Oman: Customs and Superstitions of India" (Hindistan'm Kultleri,
Adetleri ve Battl Inanr;:lan), 1908.
3 King James versiyonu.
4 G. Tartarotti: "Del Congress Notturno del Lammie", Roverto, 1749.
5 kanla imzafamak olanlara tuhaf gelmez. Dostlar ya da sevgili-
ler arasmda da bu tlir yap1hrd1. Bu baglamda hazen kan ir;:ilirdi.
6 H. M. Leon: "The Origin and Development of Faust Legend" (Faust Efsanesinin
Kokeni ve Proteus No. 6, Nisan 1932.
7 J. Garinet: "Histoire de la Magie en France", (Fransa'da Maji Tarihi) Paris 1818.
8 Ennemoser ' in, "History of Magic" (Maji Tarihi), Cilt II, Londra aktanlan,
Wright'm "Narratives of Sorcery and Magic" (Buyuculuk ve Maji Uzerine Yazllar),
Cilt I.
9 Wright: a.g.e.
10 "Histoire oe France ", 'Fransa Tarihil, Paris 1643-1651.
11 Peri masallarmdan bilinen yasak anahtann tuhaf bir versiyonu.
12 "The History of Magic" (Maji Tarihi), 2. baskt, Londra, 1922.
13 Levi, a.g.e. .
14 R. Trevor Davies: "Four Centuries of Witch Beliefs"de (D6rt Yuzytlltk Cad1 Inanr;:-
lan) der ki, I. James cadtlara hatta ardth ga.
1662'de Kraliyet Cemiyeti kuruldugunda bir benimsendi. Ote
yandan, Parlamento taraftarlan bu konuda inanr;:hydt ve cadtlan bulan Matthew
Hopkins' i destekliyorlard1.
268
27
Biraz Daha Cadthk ve Seytan Ayinleri
Demon Posesyonu
incil ' de yer almas1 nedeniyle, okuyuculara bu konu daha tamd1k gelecek. On-
yedinci yozy1lda baz1 olaganustu olaylar anlatlhr, rahibe manastlrla-
nnda ise bir o kadar tuhaftlr.
Bunlardan biri Urban Grandier'le baglant1hd1r, 1634'deki posesyon* olay-
lanna neden oldugu i<;in diri diri yakud1. Loudon'da bir rahipti ve piskopo-
suyla Levi, krala yalvard1gm1, davay1 kazand1gm1 ve Loudon'a
donup kente elinde bir defne dahyla girdigini soyler.
1
Soylenilene gore, Kar-
dinal Richelieu de Grandier'le sorun
Grandier, Loudon'daki Ursuline rahibeleri manastmm ziyaret etmeyi
kanhk ve man.astrrm gunah pkartan rahibi oldugunde oraya atanma-
Yl ve yeni rahip goreve sorunlar
dL Toplarn oniki" rahibe, once ve ardmdan diger rahibelerden bazl-
lan, bugun histerik diyebilecegimiz bir bi<;irnde davranmaya ancak en
kottisu, bunu ttimuyle ahlaks1zca yap1yorlard1. Seytan <;lkaranlar <;ag1rlid1 ve
birka<; btiytik hatta cennetten kovulan melegin rahibeleri etkileri al-
tma ald1klan Bu hep bir ag1zdan, b1rakmayacak bi-
<;imde kendilerini Grandier'in gonderdigini belirtti. BaZ1 rahibelerin kendinde
olmad1klan ve ti<; rahibenin Grandier'in masum oldugunu soyledi-
gi belirtilmelidir. Ancak yarg1<;lar, kurbanlar arac1hg1yla
kamtlanm dinlemeyi yeglemeleri sonucunda, Grandier diri diri yaklld1.
Grandier'in s1rasmda, kendini olmasl-
nm en onemli belirtisi oldugu i<;in, Grandier'in bedeninin herhangi bir bolu-
munun ac1ya duyarSlZ olup olmad1gm1 belirlemenin akllhca olacag1 dti-
Bu muayeneyi yapmas1 i<;in <;agmlan cerrahm ad1 Manoury'di.
2
Ma-
Posesyon: C)lum olaytyla bedenini bir ruhun, bir bedenliyle baglantt kurup, onun
olarak egemenligi altma almast, bedenini kullanmas1. Musallat olan, tekamiil diizeyi geri bir varhk-
sa ve siirekli bir kurmaya posesyon, patolojik bir hal ahr ve "obsesyon" durumu-
na (Ed.n.)
269
BOyOnOn, Cad11igm ve OkOitizmin Tarihi -
noury bir ak!?am karde!?i ve bir ki!?iyle bir ziyaretten dbnerken, anstzm bagt-
rarak Grandier'in hayaletini gbrebildigini sbylemeye ve bepeni ba!?tan a!?agt
titremeye ba!?ladt. Yatagma yatm.ldt, ancak Grandier'in yatagmm yamnda ol-
duguna inandtgt i<;in, ge<;irdigi cinnet, birka<; gun sonra blene dek surdu.
Grandier'in blumunden birka<; ytl sonra, benzer bir olay Louviers'deki
(Normandiya) bir rahibe manastmnda ger<;ekle!?ti. ~ e y t a n m etkisindeki baz1
kadmlar, iki rahibi kendilerine buyii yapmakla su<;,ladl. Bu rahiplerden biri bl-
mu!?tU. Buna kar!?m, cesedi bir kaztga baglandt ve ya!?ayan adamla birlikte
1644' te yakud1.
Biiyiiciiliik Cezalanmn Artl'l Surer
Yakla!?lk 17. yiizyum ortalannda, "cadtcuann" (cadt bulucular) devreye girme-
siyle cadt duru!?malannda bnemli bir artl!? olmu!?tu. Bu ki!?ilerden en iyi bili-
neni, Essex, Suffolk ve Norfolk'ta 1645 ile 1647 arasmda 100 ki!?inin idamm-
dan sorumlu olan Matthew Hopkins'di. Ku!?kulamlan herkesin bedenlerinde
belirli izler ve duyarstzhklan ara!?tmldt.
Dr. Lamb ingiltere'de idamdan kurtulan bnemli bir buyiicuydu. Ancak po-
pulerligini bylesine yitirdi ki, 1640' da bfkeli bir insan grubu tarafmdan lin<; edil-
di. I. James'in blumune yardtmct olmak amactyla zehir sagladtgt iddia edildi.
1654'te Bretagne'de yirmi yoksul kadm, cadt olduklan gerek<;esiyle bldu-
ruldu. 1669' da isve<;'te Blockula admda bir yerdeki buyiik cadt toplantlsma
kattldtklan i<;in, aralarmda onbe!? <;ocugun da bulundugu yetmi!? ki!?i blum ce-
zasma <;arptlrtldt.
isko<;ya' da 17. yuzyuda cadlitk su<;undan birka<; ki!?i idam edildi. Orad a ca-
dt ve !?eytanlar, ah!?tlmt!?m dt!?mda, periler olarak nitelendirilirdi. Edinburg'da
1670'de Binba!?t Thomas Weir, yetmi!? ya!?mdayken, ensest ili!?ki ve hayvanlar-
la cinsel ili!?kide bulunmaktan bogularak blduruldu ve yakud1. Ktz karde!?i Je-
an, aym ytl ensest ve cadthktan asudt. 1696'da cezaevinde, cadthk su<;lama-
styla yargtlanacagt duru!?masmt bekleyen John Reid, bogularak bldurulmu!?
olarak bulundu ve bunu !?eytamn ustlendigi sbylendi.
, ingiltere' de yakla!?tk 1664' te Somerset'te birka<; ki!?i cadt olmakla sw;:landt
ve 1682'de Devon' dan u<; yoksul kadm bazt ki!?ilere buyii yapmak, stgrrlan ya-
ralamak ve buyii yaparak gemi kazalarma neden olmaktan blum cezasma
<;arptrrtldt.
Fransa'da XIV. Louis (1638-1715) supurge uzerinde u<;makla su<;lanan bir-
ka<; Normandiyah kadmm blum cezasmt bmur boyu hapse <;evirdi.
Amerika'nm ilk kolonicileri de cadlitga olan inan<;larmt surdurdu. 1683'te
Pennsylvania'da cadt duru!?malan ger<;ekle!?tirildi. 1692'de Salem'de (Massachu-
270
- Biraz Daha Cad1hk ve l?eytan Ayinleri
Olen bir insanm camm almak i9in mucadele eden melekler ve iblisler.
( Y a k l a ~ l k 1470)
271
Buyunun, Cad1hgm ve Okliltizmin Tarihi -
setts) birka<;: zenci hizmet<;:i su<;:lanmt1;itl. Ktsa sure sonra, bir beyaz kadm aslidt
ve yetkililer kilise yonetiminin onde gelen din

Increase Mather
(1639-1723) ve oglu Cotton Mather'm (1663-1728) yardtmtm istedi. Sonunda,
halkm buyiik bir bolumu su<;:lu bulundu ve idam edildi, bir adam cadiliga inan-
madtgt i<;:in ve samklann tutuklanmasmda gorev alan bir ba1;ika ki1;ii de gorevini
surdurmeyi reddettigi i<;:in olduruldu. Cotton Mather, bir<;:ok olaganustu eser
yazdt ve birinde olduk<;:a masum gorunen bir insamn gorunumune bu-
rtinebilecegini belirtti. Sonunda, list gorevlerde bulunan ki1;iiler, hatta valinin e1;ii
de su<;:land1. Ancak, Boston'da samklardan biri, ki1;iilik haklanna hakarette bu-
lunulmast nedeniyle kar1;il dava a<;:tl. Bu, yargllamalara son verilmesinin ba1;ilan-
gtct oldu ve Cotton Mather yeniden canlandtrma giri1;iiminde bulunduysa da, bu
tartt1;ima sona erdirildi ve hatta yerini tiksinme duygusu aldt.
4

Daha Sonraki Durumalar
Onsekizinci yiizyll boyunca Avrupa'da, cadiligm cezas1 olan olum cezast surdu-
rtildu ve ceza yururlukten kaldmldtgmda bile, cadt olmasmdan ku1;ikulamlan ki-
#erin, cadt bulmanm tanman bir yontemi olan suya atllmast beklenirdi. Buyiik
olaslltkla, isko<;:ya en son cad1 yakma olayt 1722'de Sutherland' de ger<;:ekle1;iti. -
Fransa'da 1731'de skandal olarak nitelendirilebilecek bir olay ya1;iandt. To-
ulon'lu gen<;: bir kadm, Catherine Cadiere'nin surekli transa giriyordu ve stig-
mata olarak bilinen, yalmzca dindar ki1;iilerde olu1;ian, isa'mn yaralan olarak
saytlan bedenindeki baz1 izleri gosteriyordu. Catherine bu nedenle, bir Cizvit
olan gunah <;:tkardtgt rahip, J. B. Girard'1, kara maji aracthgtyla kendisine ta-
cizde bulunmakla su<;:lamast btiyiik yankl yarattl. Aix Parlamentosu tarafmdan
yarguandi ancak beraat etti.
1749'da Wurzburg'da bir rahibe, Maria Renata cadi olmakla su<;:landigl i<;:in
yaklldt. Polonya'da 1755'de dokuz kadm, cad1 olduklan gerek<;:esiyle asu-
dt. Avrupa'da son cadmm yasal olarak, 1785'te Protestan bir mahkemenin ka-
ranyla isvi<;:re'riin Galrus kantonunda yaklld1gi soylenir. Bu inamlmaz
uzunluktaki kurbanlar listesinde oltim cezasma <;:arptmlan son

Ceza yururlukten kaldmldiktan sonra, buyuculuk ya da kara majiyle ili1;iki-
lendirilen birka<;: su<;: daha i1;ilendi. Ustelik, insanlar bazen, cadi ya da erkek
btiyiicti oldugu ileri surulenlerin intikamm1 almayi kendilerine gorev bildi.
1863'te Castle Hedingham, Essex'te ya1;ih, fel<;:li bir adam buyucu oldugu i<;:in
suya daldmldi ve oldu. 1875'de Long Compton, Warwickshire'da ya1;ih bir ka-
dm, yan aklmi ka<;:IHQl bir adam tarafmdan saman ttrmigtyla olduri.ildu. Ka-
dmm cadi oldugunu kamti:amak i<;:in, eski bir inam1;i geregi, cesedin kilisenin
Kutsal Kitabi'yla birlikte tartllmasmt istedi.
272
---- ------------------- ----------
- Biraz Daha Cad1hk ve :;>eytan Ayinleri
Clonmel 'de Yalalan Cad1lar
Bu olay, 1895 gibi ge<;: bir donemde Avrupa'daki son olay olmas1
ve peri efsaneleriyle baglantll1 olmas1 nedeniyle ilgin<;:tir. Kurban,
Clonmel, County Tipperary' de kendi halinde Bridget Cleary' di. Ko-
casl ve baz1 akrabalanmn saldmda bulunmakla su<;:lanmasmdan sonra kadmm
kotii bir bi<;:imde cesedi 22 Mart'ta, olarak kocasmm evinin
yakmlarmdaki batakhk bolgede bulundu. Bunun iizerine su<;:lama cinayete d6-
ancak kas1t olmakslZm adam oldiirmekle su<;:lu bulunarak, yir-
mi y1lhk zorunlu hizmet, digerlerine ise daha az cezalar verildi. ka-
danyla, Bridget hastaland1, bir doktor <;:agmld1 ve ve sinir bozuklugu
konuldu. Aynca, bir rab,ip <;:agmld1, histeri ve akll rahatslZhgmdan
son ayinini yapt1 ve iki gun sonra kadmm odasmda komiinyon
verdi. Kocasmm annesi, kocasma kadmm perileri ziyaret ettigini soyledi ve o
da kansmm aym yapt1gmdan Hatta, kansmm yerini bir peri-
oldugunu Perinin em. uzun oldugunu soyle-
di. Ona surekli ger<;:ek kans1 olup olmad1gm1 sordu ve olumlu yamtlar alma-
sma digerleriyle birlikte kad1m iizerinden atlatt1 ve iizerine is-
pirto dokiip yakmakla su<;:land1. Kadma aynca, baz1 otlardan ka-
da Dahas1, kocas1 ve su<;:lanan iki kadm1 gorup geri ge-
tirmek umuduyla ii<;: gece iistiiste, yerel soylencelere gore,
6
perilerin dadand1-
g1 Kylenagranagh'taki kaleye
Olay tiimiiyle, peri efsanelerindeki insan konusunu ammsat1yor,
ancak c;ogu peri masallannda c;ocuklar degil.
Dr. Sprenger, H1ristiyanhk doneminde Avrupa 'da oldiiriilen cadllann top-
lam say1Slm 9 milyon olarak hesaplar. Bu, ikibin y1l i<;:in kii<;:iik bir sa-
ytdlr.7
Evdeki Cad1 (Ba$llca Ozelikler)
Elbette her tiir cad1 vard1, gen<;:, varhkh ve yoksul. Ancak, simgesel ca-
di, yani biiyiiciiliikle sw;:lanan kadm, yiizii sa<;:s1z, <;:iiriik kls1k
gozlu, ince sesli ve kiifreden bir kadmd1.
8
Koyu renk, kaba bir giysi gi-
yer ve kafatasmdan yap1lma ya da hazen, majisyenlerin eski tii-
reyen, ancak burada, kesinlikle siyah olan koni bi<;:iminde bir takard1.
ig ya da s1k s1k orgii 6rerken goriiliirdii ki, bu Yunan mitolojisinden tu-
retilen, birinin elinde 6reke, digerinde <;:1krik ve 6tekinde ipini kes-
mek ic;in bir makas olan, <;:ogunlukla kadmlar olarak ii<;: ka-
der tannc;as1 ya da Parcae'dir. Cadmm mutlaka, ila<;: ve iksirlerini haprlad1g1
bir kazam olurdu. Odanm bir bir <;:ah siipurgesinden, hatta buyii-
ciiliikle amlan giivercin otundan yapllma bir siipiirge goriiliirdii. Cadllann,
dost olan kotii ruhlarm yonettigi, bir ya da daha <;:ok kii<;:iik hayvam olurdu.
273
BOyOn.On, Cad1hgrn ve OkOltizmin Tarihi -
Bu dost, soylenilene gore cadmm kamyla beslenen kopek, kedi, kirpi, koste-
bek, kurbaga ya da bir bocek olurdu. Cad1, iistii samanla ortiilii
bir kuliibede kendini bir cadmm saldmlanndan korumasmm
bir yolu da, samandan biraz yakmakt1. Bu tiir bacalarm ya-
punma edindigimiz ilk tarih 1347'dir.
9
Bu,
cadllann pencere ya da kap1 yerine, bacalardan
lar. <;ogu Zaman, bacadan olanaks1zd1 0 donemin adetlerine
gore, bacanm iizerinde bir ya da ylldtz olurdu.
Cadllann hazrrladtgt kullanllan maddelerin
yapabilecegimiz en iyi Shakespeare'nin Macbeth 'indeki cadllarm kullan-
dtklanndan soz etmek olur. Kara kurbagasmm zehiri, yllan derisi, su kerten-
kelesinin gozii, kurbaga bacagt, yarasa tiiyii, kopek dill, engerek dill, kerten-
kele bacagt, yavrusunun kanadt, ejderhanm pulu, kurt bir cadt-
nm mumyas1, kopek bahgmm glrtlagt ve agz1, safra kesesi, kaplanm
bir boliimii, maymunun kam, bir Tiirk'iin burnu; bir Tatar'm dudak-
lan, bir Yahudi'nin karacigeri ve dogarken bogulan bir bebegin parmag1 bun-
lann arasmdadtr. Kullanllan bitkiler ise, gece kazllarak ag1 otu ko-
kii ve ay tutulmas1 s1rasmda porsuk agacmdan elde edilen ktymtklardt.
Shakespeare'in "Romeo ve Juliet", "Othello" ve "Antonius ve Kleopatra "sm-
da10 sozii muhabbet otu ya da mandrake (mandragora), topragm iistiin-
deki boliimiin yerine insan toprakta kalan boliimii insan
bedenine benzeyen bir bitkidir. Anlatlldtgma gore, bitki topraktan
oylesine bir atar ki, bunu duyan kim olursa olsun yere
Bu nedenle, bu bitkiyi toplamak bir numara Bir kopek bitki-
nin iist ktsmma baglanrrdt ve ancak goriiniir bir yere yemek ko-
nurdu. Bunu hazrrlayan Kopek, yemege
balarken, muhabbet otunu topraktan ve duyunca oliirdii. Ardm-
dan, doner ve topraktan olan toplard1. Dogal olarak
pahahyd1. etkisi vardrr. Cadllar iki ayn bitki daha kullanrrdt. Bun-
lar, (Datura) ve ban otuydu (Hyoscyamus). Bunlann de patatesgiller-
dendir. cadllar toplantlsma gitmeden once cadllarm kendilerine siirdiikle-
ri yagda kullanlltrd1. Cinsel sanrllar, belirlenimler ve istegi, ardmdan gii-
nah istegi uyandmr. Ban otunda da aym etkin maddeler vardrr ve ha-
zen, Albertus Magnus'un aktard1g1 gibi, otuyla Ban otu, Sha-
kespeare'in Hamlet'inde, Hamlet'in babasrm oldiirmekte kullanllan zehirdi.
Diigun soyundan gelen, zehirli bir bitki olan blldrrcm otu ya da
hogan otu da (Aconitum) cadllar tarafmdan gibi goriiniir.
Cad1lar ToplantiSI (Witches' Sabbath)
Daha dogru bir deyimle, cadllarm toplanmasma Sabbat denirdi. Bazt soylen-
tilere gore, iki tiir toplantl olurdu: a- Slk s1k yinelenen, oniki cadt (esbat) ve
274
- Biraz Daha Cad1hk ve $eytan Ayinleri
Cad1lar toplant1s1.
(Dr. Johannes Geiler von Keisersperg, 1517)
liderleri coven'den toplam onuc;: bir toplant1, ya da ku-
rul. b- Birkac;: ya da birc;:ok kurulun biraraya gelmesinden toplant1 (sab-
bat). Toplantuar her zaman ic;:in 1SS1Z ve sapa yerlerde, c;:ogunlukla
yamac;:larda ya da bir ormanlardaki ac;:lk arazilerde duzenlenirdi. Megalitik
amtlarm bulundugu bolgelerde, oralan yeglediklerine kamtlar vardu.
Gerc;:ekte toplanuacak yere varmadan once bir toplamyor olabilirler-
di. Toplandtklan yerlerin baztlan ped efsaneleriyle baglantutdu. Alt
Ay'm gorunumune gore belirleniyor olabilirdi. Toplantuar geceyar1Sl ve
sabah horozu otmeden once sona ererdi. Halk bilindigi gibi,
periler de caduarda sabah horozu ottukten sonra gorunmez.
Cadllar toplantlya, tum giysilerini c;:lkartarak, ahndan ayak topuklarma ka-
dar, bedenlerinin her yamna ozel bir yagdan surerdi. Bu, yag (insan yagt yeg-
lenirdi) ve onceden soz edildigi gibi Aynca, is ek-
lenerek ve kec;:i ya da yarasa kam eklenerek
lirdi, hatta, oldurulen vaftiz bebeklerin yaglanm ekleyerek (ki an-
bu yaygm olarak yapthyordu) kotu bir ozellik katthrd1.
Ardmdan, cadllar supurgelerine binerek uc;:up giderdi. Teologlar, yataklan-
m buaklp, gidip gitmediklerini bir bic;:imde Belki de birc;:o-
gu bir tur baygmhk gec;:irir ve toplanttya gittiklerini 6te yandan, di-
gerlerinin gerc;:ekten de, her biri bagh olarak bir durum-
da toplandtklarma hic;:bir yoktur. Levitasyona inananlar, toplan-
275
BOyOnOn, Cadtligm ve OkOitizmin Tarihi -
t1 yerlerine gittiklerine inanmakta zorluk Oyleyse, ni-
supurge uzerinde olmasm ki?
Gece toplandlklan toplant1 yerini bir ve aydmlat1rd1.
Toplant1da siyahlar hazen boynuzlu ve ayakh bir lider,
nm yerine Yoidama yapilird1. Herkes, hazen ikinci bir yiizun oldugu,
kaba etlerine opucugu'nu kondururdu.
C:algtlar ozellikle kemari, gayda ve tef. Hughes, Yahudi
harpmm kullaruld1gm1 sayler.
11
Dans edilirdi ve aym yazar Fransa' dan italy a 'ya
getirilen, La Volta 'nm sevilen bir oldugunu sayler. Aynca, giinumuzde
cuklann halka donerek oynadlklan oyunun, hatta valsin, cad1lar top-
lantlsmdaki danslardan olabilecegine kamtlar
12
vardrr.
Bay Hughes, toplant1da Rabbani ayininin kiifur niteligindeki bir paro-
disinin yer ald1gm1 .
13
Kilisede kutsanan ekmegin ya da o
anda dinini reddeden bir rahip varsa, ayinin orada sayler. Ca-
dliarm ekmegi kufur niteligindeki kullamm-
lanna anlatli1r. Bazen, Hughes'm anlatt1g1 gibi, bir dilim si-
yah kullanarak, yalmzca ekmekle dalga Bazen de, isa'mn
Duas1 tersten okunurdu.
15
Sonunda, tum cadliarla cinsel girmesi beklenirdi. Cadlia-
nn hepsi, mahkemelerinde bunun act verici ve bedeninin buz gibi ol-
dugunu sayler. o ki, yapay yontemler kullamhrd1. En sonunda, top-
lantl daha olagan bir eglence sona ererdi.
16
Cadtlar birbirlerini ozel adlarla ya da lakaplarla
17
tamrd1, ne de olsa, vaftiz
adlanndan midir?
Baz1 yerlerde buyuk cad1 kurullan Har daglannda Broc-
ken ya da Blocksburg bu konuda unludur; Almanya'mn 18. yiizythn ilk do-
nemlerindeki haritalannda bu yer supurge uzerine cad1 resimleriyle


Goethe orada Walpurgis gece anlattr. is-
Blokula, onceden soz edilen bir unlu yerdi. Bu yere du-
zenlenen bir mahkemede anlatlldtgma gore, orada cadllar bir ev
tlr. Bir unlu yer de Puy-de-Dome'dur (Auvergne-Fransa).
Cadllar bazt Htristiyan kutlard1.
suz, Almanlar'm adlandtrdtgt Walpurgis Nach, yani Aziz Walpurga Gunu' nun
Arifesi, ya da ingiltere'nin Roodmass'idir. Aziz Walpurga Gunu, 1 Mayts'ta-
dlr. 0 gunun onceki gecesi, cadllann buyiik ve bunun nedeninin
sozkoriusu aziz ile ilgisi yoktur. 30 Nisan, cehennemin tanns1 ve krah
Hades ya da Pluto'yla ve onun o giin kutlamrdt. Ki-
liseye gore o gun, ejderha olduren bir aziz olan Aziz Donat ya da Aidoneus' a
ithaf ve kotu olam cehenneme gondermeyi sirngeler. Cadllarm o gii-
nu nedeninin bu olduguna yoktur.
276
- Biraz Daha Cad1hk ve $eytan Ayinleri
Ca.d1la.n Belirlemek
6nceki donemlerde mutlaka agir bir yiik olan, iki acrmaslZ ycmtem, su-
ya daldirmak ve Kutsal Kitap'la tartmakt1. Her iki yontem de egitimsiz
arasmda yaygmdi ve teologlar tarafmdan Caduann suya daldiru-
masi, lctifurbazlara yapuanla Kufurbazlar, uzun bir tahtamn
ucundaki bir sandalyeye baglamp suyun daldmhrd1. Smanacak olan cad1,
tersine, sag eli sol ayagma ve sol eli sag ayagma degecek
sma baglanrrd1. Ardmdan suya atlirrd1. Suyun yiizeyinde kahrsa bulunur-
du. Batarsa saylirrdi ve olabildigince hiZh bir sudan
cadi olup olmadigtm belirlemenin daha iyi yontemleri vard1. Bir
cadmm asla aglayamayacag1 soylenirdi. Numaralarmdan biri l',leytana
da, kanatacak igneler, tlrmalar ya da ISinr. Daha
sonra da, bu izinin ve cadmm bir yerinin kanamadigi sam-
hrdL Seytanm kirmiZI ya da mavi izler brraktl samhrd1. Bu iz, ha-
zen, kopek, fare, yarasa ya da kara kurbagas1 gibi bir hayvan donti-
l',ltirdti. Ya da bir ayak izine benzerdi.
19
eski yaralar, nasir-
lar, sigiller, hemoroitler, degum lekeleri, benler ve birden fazla meme ucu ba-
ZI durumlarda cadi olmanm kamti olarak gortiltirdti. Birden meme ucunun
bulunmasi (polythelia) de ender bir durum degildir ve bazi kadmlarda faz-
ladan bir go gus daha vardir (polymastia). Bunlann dostlanm emzirmek ol-
dugu soylenir. Hughes, caduann dovme olabileceklerini

jncubi ve Succubi
jncubi'ler, kadmlan ziyaret eden ve cinsel giren kotti ruhlardir. Bu
Tekvin 6/4' e dayandmhr ve bazi meleklerin, insanoglunun kiZlanyla el',l
olmak yukandan indigi ve bu devler dogdugu anlamma gel-
digi yorumland1. incubi'lere inanmak, Aziz Augustine ve Aquino'lu
Thomas'm da aralarmda bulundugu teolog tarafmdan Aziz
Augustine, onlan pagan mitolojisinin orman perileriyle
Gtinah onlan kotti ruhlarm kadmlan
ziyaret ettigine oykti vardrr. Bu olayt kadmlarm
lukla saldiruara karl',ll koydugu ve kendilerini onlardan korumas1 kiliseden
yard1m istedigi soylenir. Diger durumlarda, tecavtiz sonra, Pa-
pa'nui gunahlarm1 bagii',llanmasi istenir, tlpkl1545'te Cordova'da, l',leytanla otuz
ytldrr cinsel ilil',lki kurdugunu itiraf eden bal',lrahibe Magdelena Crucia'nm bal',ll-
na geldigi gibi. Bu kil',lilerin dll',lmda, gtinahkarlar katllal',ltl ve diri diri yaklld1.
Succubi, kadm gortintimtine burtinen ve erkeklerle ilil',lkiye giren kotti bir
ruhtur. Succubiler, incubilere gore daha ender ortaya Halk soylentile-
rinde, daha peri gibi gortintirler. Buna bir ornek, Melusina, ytlana
277
BiiyOniin, Cad1hgln ve Okiiltizmin Tarihi -
tiigu cumartesi giinleri onu asla gormemesi bir erkekle evlenir.
Ancak bir cumartesi, kadm1 goriir ve ardmdan kadm olur.
Bazen incubi ve kadmlardan dogard1. Bunun nastl olabilecegine
kin tiirlii kuramlar vardrr, ancak en akla yatkm olam, bu iblislerin insan menisi
ve bunu gibi kullanabilmeleridir. ise
1
er-
kegin herhangi bir fiziksel katklst olmakslZm dogabilecegine inanrrlar.
Canavar bebeklerin ve hatta, kadmlardan sozde hayvanlann dogma-
51 boyle Ancak, hazen insan dogdugu olurdu ve hazen de ola-
ganiistii biiyiikliikte dogumlar Bin;:ogunun gore, Dec-
cal de bu yolla dogacaktrr. Aslmda, Avrupa'da 1600'de, bir tatil giiniinde
dogdugu ve ayaklan, sivri kulakh, tiim dilleri ve
biiyii yapma becerisi gibi ozellikleri oldugu aktartlarak, Deccal'in dog-
oldugu soylenceleri
21
L. M. Sinistrari'ye gore, incubiler ve succubiler iblis degildir ve cesaretlen-
dirilmedikleri'siirece, salt cinsel arzularla ve kotii davranmazlar.
22
On-
lara, Fransa'da Follet1er, italya'da Folletive ispanya'da Deunde1er denir. Bu
varhklarla, kadmlardan olma arasmda oldugu sa-
mhr: Roma'mn kuruculan Romulus ve Remus; Roma'nm altmc1 krah Servius
Tullius; dogumunun mucizevi oldugu soylenen Platon; tuhaf soyunun oykii-
siine daha once degindigimiz Biiyiik iskender; Seleucid Hanedanmm kurucu-
su, Suriye Krah Seleucus; biiyiik askeri lider Afrikah Scipio; Augustus, bu ad-
daki ilk imparator; iinlii general Messina'h Aristomenes; biiyiicii Merlin ve re-
formist Martin Luther. Kimi yazarlar, I. Plotemy, ve babalan tann ve
anneleri oliimlii olan tiim kahramanlan da bu listeye eklerler.
Bilinmeyen bir nedenden, Lyon (Fransa) yakmlarmda oldiiriilen Villars'h
Montfaucon (1635-1673), bilimsel olarak elemantaller olarak adlan-
drrtlan peri benzeri varhklan ele alan tuhaf eserler yazd1. Elemantaller, on-
ceden gordiigumiiz gibi, tiirliiydii. "Comte de Gabalis" (Gabalis Oykii-
leri-1670) eserinde, onceden deginilen simyac1 Borri'nin ro-
man tarzmda ele alan yazar, olan salamander1erin, havadan olan
sylph 1erin, sudan olan undine 1erin ve topraktan olan gnom 1arm yaptlarmdan
soz eder. Bunlar, ayrmtili olarak Ancak, eserin en ozgiin bolii-
mii, savlardan 1- Bu bilge giizel, zeki ve
2- Bu Adem ve Havva Cennetten kovulmadan once Adem'e
baghydt ve onunla 3- Bu kadim baz1 basit ayinler-
le yeniden kurulabilirdi; 4- Doga ile arasmda evlilikler
5- Bu evliliklerin kahramanlarda olan ozellikler bulunur;
6- Elemanteller evlendiklerinde insan,
Augustus; Julius Ceasar'in Octavianus'a imparator olduktan sonra verilen lakap; 'ulu,
yOce' anlammdadrr. Augustus 14 Agustos tarihinde oldiigu il;:in bu aya onun ad1 !Ed.n.l
278
- Biraz Daha Cad1hk ve Ayinleri
elemantel ya da kendi oliimsiizliigunden hir
elemantel gihi oliimlii olmayt Bu haghd1r (kaderlerinde cehen-
neme gitmek olanlar son olasilig1 Oliimsiizliikten ve ka-
der gibi ortaya koyarak, Montfaucon'un, kilise sm1rlarm1
goriilecektir. Ancak o donemde kendini yazmaya ve eseri oyle-
sine komik hulundu ki hu konuda hulunulmad1.
Kurt Adam
Bir insanm hayvana kadim insanlar arasmda yaygm-
di. Bir Apuleius ve Kirke'nin domuza Uly-
sees'in yol caduarm hunlan yapahildigi sam-
hrdt ve cadmm kendisini yahani hir hayvana, ozellikle de kurda
tiirehilecegi ilcri siiriildii. Bundan, Plinius'da soz edilir. Bu, hazen goniillii ha-
zen de hir lanetin sonucunda goniilsiizce olurdu. Bu fenomene hilimsel ola-
rak, tiiretme yontemine gore hir insanm kurda ya da tersi anlamma gelen, "li-
kantrofi" (Jycanthrophy) denir. En kotii caduann hunu gonliince yapt1g1 sam-
hrdi, onlar hayvansal hir hulunurken, kotiiliigu tatmin
etme olanagt saghyorlardt.
En iyi hilinen likantrofi davast, Lyon'lu Gilles Garnier'mkiydi ve 1573'te
Dole' de yargliandt, hulundu ve diri diri yaktld1. Samk, altmday-
ken hir kurda hu durumdayken oniki hir ktzt oldiir-
diigiinii ve hedeninin hir holiimiinu yedigini ve geri ka-
lanmt eve, gotiirdukunii itiraf etti. Aynca, sonradan kurtaruan ama olen
hir daha saldtrdtgmt itiraf etti. hir erkek hacagm1 ve hal-
dtrml kopanp yedigini ve insana hir srrada hir erkek c;ocugu hog-
dugunu ve onlenmeseydi onu da yiyecegini soyledi.
Bir Onlii dava da 1588'de Auvergne daglanndaki hir koyde
Bir adam, hiiyOciilOk yaptyor olmasmdan Bir gun hir
avct, hu adama hOyOk ve hir kurt tarafmdan saldmya ugradtgmt, an-
cak ondan kurtulmayt ve hirini kestigini soyledi.
gostermek ve yOzOklii hir kadm eli .
oldugunu goriir. Adam kansm1 hulmaya gider ve kansmm elini onliigunon ar-
kasma sakladtgtm gorOr. Elinin hir holiimiiniin kesik oldugu goriiliir. Kadm
tutuklandt, yargliandt ve diri diri yaktldt.
Likantrofiyi kuram vardtr:
1. Kotii olan cadliar, erkek hOyOcOler ve diger yaptiklan
kotOlOkleri gizlemek hayvan kiligma girerler.
2. kendilerini ve'dtger insanlar da on1arm hir hayvana
ve hu onlarm yansrrdt. Bazen,
. . . .....
279
BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
Kurtadam av1 ve (17. yuzy1l)
de toplu hipnoz gibi gori.iniir. Ata doniilien bir kadmm biiyiisiinii bo-
zan Aziz Macarius, bir olayda, kocas1 ve izleyicilerin bir kakuma do-
inandtklan bir kadmla tamlitr. Azizin, hala bir kadm oldugunu ve
kandmldlklanm soyleyerek, kadml boyle gorenlerin iizerindeki ortiiyii kaldtr-
dtgl soylenir.
3. V ahlii hayvamn bir yerde kotiiliiklerini siirdiirdiigii goriiliirken,
hayvana can veren uyudugunu aktaran baz1 kesin olaylar vardtr. Bu
olaylar, yalmzca E. Levi'nin kuramla apklanabilir:
23
Uyurken,
uyuyan "ytldtz bedeni" denilen (bugiin astral beden diye bilinir) bede-
ninin bir boliimii fiziksel bedenden aynhr ve bir yerde goriinebilir (ast-
ral projeksiyon) ve bir hayvanm goriiniimiine biiriinebilir.
Vampirler
Arttk kan emen bir yarasa kullantlan bu sozciik, olen ve gomiilen, ancak
cuma geceleri her gece mezanndan kalkan ve gizlice, herkes uyurken
kanlarm1 emenler ic;:in de kullamhrd1. Vampir _sozciigii Slav kokenli olabilir.
Vampirlere diinya c;:apmda inantltrken, Avrupa'da en iyi Ortodoks ya daDo-
gu Kilisesi'ne bagh, Rusya, Karadag, Strbistan, Eflak, Bohemya ve Macaris-
tan'm belli bolgelerinde halklar arasmda bilinirdi. Saydtgtmtz bu iil-
keler, biiyiik olasilikla inamyordu:
24
1- Normal insanlarm cesetleri, ol-
diikten sonra yalmzca keniik kalana dek c;:iiriir; 2- Kutsal cesetleri, be-
lirsiz bir sure boyunca dogal rengini ve yaplSlm korur ve bir koku salgt-
lardt;25 3- Aforoz cesetleri karanr, davul gibi ve
kotii bir koku salgtlard1. Ancak, kiinilerine gore vampirler iic;:iincii gruptand1.
Onlann mezarlan ac;:1ldtgmda, yiizleri pembe, kan damarlan ve kanla-
nnm goriiliirdii. Hatta, daha heniiz olmiilic;:esine, ince bir c;:izi-
280
- Biraz Daha Cad1hk ve $eytan Ayinleri
gin iizerinde yogun kan goriiliirdii.
26
Katillerin ve intihar edenlerin cesetleri
vampir olmaya elveri:?liydi. Ancak korkun<; bir bi<;imde, ya:?arken kanlan bir
vampir tarafmdan emildigi i<;in, hatta oldiikten sonra mezai'larmm iizerinden
bir hayvan atlad1g1 ya da ku:? u<;tugu i<;in vampir olan bir<;ok ki:?i vard1.
Bir vampirin saghkh bir insana ve zarar vermesini onlemenin
yolu, el altmda bir yerlerde sanmsak bulundurmaktt.
27
Vampirlerin etkinliklerini durdurmak i<;in bir<;ok yontem denenmi:?tir. Kav-
:?aklara gomiildiiler, i<;ine biiyiik bir <;ivi sokuldu, ke-
sildi ya da ceset yaklld1.
Vampirlik, Giineydogu Avrupa' da, ozellikle Macaristan ve Strbistan' da
bu fenomen 1723-1735 doneminde doruga
28
Okiiltistler vampiri, <;ogunlukla, bir hayalet gibi goriinebilen, olen
astral bedeni ya da etherik duble'si ' olarak a<;tklar.
K1rbac;lama ve Dans
1259' de Perugia 'da (italy a) stradt-
1?1 bir din tarikat1 ortaya pkt1.
langl<;ta, yalmzca tovbekar olduk- .
lanm ileri siirdiiler, ancak klsa su-
re sonra kendileri ve digerleri i<;in
yolunun, isa'nm diin-
yada ylilann sayrs1 amsl-
na, otuzii<; bu<;uk giin boyunca
ktrba<;lanma oldugu
yaydllar. Kuba<;lama, yalmzca ka-
nama oldugunda etkili olurdu. Kt-
sa siire sonra, italya, Macaristan,
oyma, 1493)
Almanya ve Hollanda'da donem donem ge<;itlerini
lar. Neredeyse <;1plak bir bi<;imde yiiriidiiler ve yiiriirken birbirlerini klrba<;la-
dllar. iskelet resimleri tat?tdllar ve bu nedenle gosterileri oliim dans1 diye ta-
mnmaya bat?ladt.
1374'te Ren Nehri bolgesinde dans eden bir tarikat Goriinii-
:?e gore, danslan cadllarmkiyle aymyd1; el ele halka olut?turup ya da
<;ift olarak vals yaptllar. Bitkin dek saatlerce sokaklarda ya da kilise-
lerde dans ettiler. Aziz John onuruna dans ettiklerini soylediler. Bu hareket,
Fransa, Bel<;ika, Hollanda ve Liiksemburg' a yayrld1.
' Etherik duble: Esiri beden. Varllklann fiziksel bedenlerinin bir kopyas1 oldugu olgusuna teozofla-
rm verdigi ad. Klasik spiritiializmde "duble", "seyyal ikiz" ya da "etherik kopya" gibi terimlerle am-
llr. !Ed.n.l
281
Biiyiiniin, Cad1hg1n ve Okiiltizmin Tarihi -
1349' da Papa VI. Clement, bir bildiri yayunlad1. .
1414'te Conrad Schmidt admda biri tOm ruhani yetkinin Kilise'den alm1p,
verildigini soyledi ve evlilik ve tOm kutsamalarm bozulacagm1

Onaltmcr yOzytlda, italya'da dans oldu,
ancak buna, da zararh olmayan, italyan orOmceginin (Lycosa
1smgt neden gosterildi. Eski gore, 1srrtlan herkes derin bir bunahma
girer ve olOrdO. Ancak, belirli mOzikler bitkin dek dans
lirse eski durumuna Bu, bir hafta ya da daha uzun bir sOre bo-
yunca dOzenli olarak Ost Oste yinelenir ve sonunda hasta, fark eder
ve 1Srrtld1gm1 da, dans ettigini de anrmsamaz. Kullantlan mOzik, bugon bile
Tarantelle adh dansla
$eytan Ayinleri
Cadtlar toplantlSmda, Kutsal Rabbani Ayini'nin kutsamas1yla birkac; bi-
dalga gec;ildigini gordiik. Bunlarm bir bi<;imi ya da yaygm
ayinlerin olmamas1 boylelikle, tOrlO giinahkar
larda bulunabilirdi. Ancak Rabbani, tiim kutsamalarm arasmda en gii<;-
liisO oldugu ic;in, majik kullammlara gore c;arp1ttld1. Rabbani olagan bi-
<;imiyle, toplumun yararma baz1 mucizelere neden olabilirse, bencil, ya
da kotO amac;lara hizmet etmesi balammdan c;arp1ttlabilecegi Bel-
ki, bilin<;li olarak bu varsayrmda bulunulmad1, ancak Gilles de Rais'in uygu-
lad1gm1 gordiigumOz baz1 torenler ic;erir.
Organize bir toren olan Ayini, 16. yOzytlda Fransa'da gibi
goriinOyor. Lorenzo de Medici'nin laz1 olan ve boylelikle, daha ilk
donemlerinde majiyle i<; ic;e olan Catherine de Medici (1519-1589), ondort ya-
sonradan Fransa Krah II. Henry olan (1547-1559'da gorevdeydil bir
prensle evlenir. Cok giizel ve yetenekliydi, ancak lark bir turnuva-
282
Catherine de Medici'nin majik tlls1m1.
(Uiusal KotOphane, Fransa, 1575)
da oldO_kten sonra, kendini
gibi gorOniir. ogullan
feminen ve olarak
St. Bartholomew katliarmndan so-
rumlu olmakla, Katolikler ile Pro-
testanlar arasmda ne-
den olmakla ve hatta, once bir tara-
n sonra da diger tarah cesaretlen-
dirmekle sw;:land1.
29
Catherine' nin
ayinleri dOzenledigine
<;ok az Oglu, IX.
Charles'm da (1560-1574'de gorev-
- Biraz Daha Cad1hk ve Ayinleri
deydi) ayruru yapttgi. soylenir. Bir kez, Trois Echelles admda bir buylicu, onun
doneminde idam cezasma Bodin' e gore
30
cad1 toplantllan-
na bilgi vermesi cezasm1 ve dikkat et-
mesini soyledi. Oyle de yapt1 ancak, yeniden biiyliculuge ve as1ld1. IX.
Charles'm ve ardlh, bir kardinal ve duk'un olduriilmesinden sorumlu
ve Hugenot'lardan [Frans1Z Protestanlar] yana olan III. Henry (1574-1589'da
gorevdeydil, buyliculuk ve Bu, Vincennes Orma-
ru'nda, tutsu hirer tas tutan, srrtlan bir metre boyun-
da, uzerinde isa'nm ait olduguna inanllan bir tahta bu-
lunan altm bir donuk iki satyr'in heykelinin bulunmasma da-
yandmld1.31 Bu arada, kralm da ona maji yap1yorlard1. Ayin srrasm-
da mihrabm uzerinde kralm bir resmi duruyordu. Kralm aleyhinde du-
alar edildi ve o anda resim bir delindi. Kral olmedi. Sonunda, Jacques
Clement admda bir bagnaz, krah oldurmesi gerektigine dair vizyonlar gorduk-
ten sonra, krah oldurmeyi yakaland1 ve giilerken oldu-
riildii.32 Bu Valois Hanedaru'nm sonu oldu.
Bourbon Hanedam doneminde, onceden degindigimiz Gaufridi ile Loudon
ve Louviers rahibelerinin skandallanm duyanz. Tum bu olaylarda, Seytan
Ayini'ne kat1ld1klanna iddialar vard1r. Gaufridi olaymda, ek-
megin sunuldugu ve kanm1 "Kam bizim ve uzerinde
olsun" arasmda cemaatin uzerine serpildigi soylenir.
33
Louviers ola-
ymda, dua kitab1 olarak "Book of Blasphemy" (KO:friin Kitabll oldugu, kut-
ekmek ile kadehin kirletildigi ve kutsanacak olan ekmegin klrm1Z1mst
bir renkte oldugu gorulur.
34
Bir de, ekmege bwak-
lar saplamastydt ki bu kufriin en buyliydu.
Gorkemliligi.yle lin yapan XIV. Louis'nin (1643-1715) uzun yonetim done-
minde, karanhk bir yonu vardl. Zehirleme salgm1 italya'dan Fran-
sa'ya yay1ld1. Ozellikle, istenmeyen kocalardan kurtulmak kullan1lrrd1. Ze-
hir, arsenik tuzunun suyundan bir eriyikti ve zehiri kullanan ital-
yan bir katil kadmm ad1m alan Aqua Tophania olarak; ya da Aziz Nicholas'm
mezanndan s1zan mucizevi bir oldugunu iddia ederek, smrrdan
si konulan Bari 'li Aziz NichoL3.s 'm Mannas1 (Kudret Helvasl] adtyla yay-
. gtri olarak bilinirdi. Dahas1 yeni bebekleri olduren bir orgiit vard1. Bu
ticaretin iki kadm vard1. Adlan La Voisin veLa Vigoreux'tu. Ebe ol-
duklanm soyler ve aynca, falclllk da yaparlard1. 1680'de diri diri yakllduar. La
Voisin, aynca ayinleri duzenlerdi. Evinde, istenmeyen bebeklerin ceset-
lerini ortadan kald1rmada kulland1g1 bir fmn vard1 ve hazen Seytan Ayini stra-
smda bir kurban edilerek, kam Kutsal Kadehin katlhrdt.
Bu torenleri duzenledikleri rahip idam edildi. Sunak sim-
siyahtt, siyah mumlar vard1. Sunagm ortusunun altmda bir minder vard1 ve
toren duzenlenirken bir kadm, ayaklan sarkacak sunagm
- ............ ... o.r ..... - .
283
BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
284
BOyOcOier
(Jaspar Isaac, 16. yuzy1l)
- Biraz Daha Cad1hk ve $eytan Ayinleri
uzerine yatmhrd1. Kollan iki yana uzat1llr ve mumlardan ikisini tutarq1.
nm altma bir yast1k Rahip ekmek ve her zamanki gibi
kutsardt, ancak kutsama sonrasmda burada anlatuamayacak ol<;iide ahlaks!Z-
ca bi<;imde kirletilirlerdi. Bir Ayininde, ekmek, oldu-
riilen bir <;ocugun yakllan cesedinin kulleriyle ve bir <;ocugun kamyla
Bir ayin olan erkekler i<;in Cinsel iktidar Ayininde ise,
iksirleri yapmak i<;in kan, un ve igren<; maddeler Kutsal Turlerle

Bu :;;eytan ayinlerinin, ahlakstzllklanyla tanman Peder Guibourg tarafmdan
ger<;ekle:;;tirildigini raporlanndan biliyoruz ve o donemde kimse de
bundan duymad1. Aynca, Ayinin en azmdan bir kez, krahn sev-
gisini kazanmak i<;in krahn sevgilisi, Montespan Markizi'nin kansmm istegi
uzerine duzenlendigi ve sunaga kendisinin yatmldtgt kesindir.
Ayininin bir ba:;;ka olaganustu turu de Peder Beccarelli tarafmdan du-
zenlenmi:;;tir. Bu ayinde, cinsiyet pastiller dagttutrdl. Beccarelli'nin bu
ayini duzenledigi ortaya <;Ikt1 ve yedi yllhgma kurek mahkumlugu cezast ald1.
Aziz Secaire Ayini denilen bir ba:;;ka Ayininin de Bask ya da Gas-
konya halk soylentilerinden turedigi soylenir. Bu ayin, Huysmans, Montague
Summers
37
ve H. T. F. Rhodes
38
tarafmdan aktarutr. Huysmans ve Summers
bu adm, kotuluk majisinin buyuk bir olan Arles'den Aziz Cesarius'dan
(470-543) tiiretildigini sayler. ekmek ii<;gen bi<;imindedir ve
yerine, vaftiz bir bebegin cesedinin atlldtgt bir kuyudan <;ekilen su
kullamhr. Ha<; i:;;areti sol ayakla yere <;izilir. Bu kotu ayinde ama<;lanan :;;ey bir
olumudur: kara majinin en kotu turudur ve bu ayine katllan bir ki:;;iyi
yalmzca Papa gunahlanndan annduabilir, ki bu da <;ok zordur.
Huysmans
39
1843, 1855 ve 1874'te, kadmlann duzenli olarak Rabbani
Ayinine katlldtgt, Kutsal Ekmegi agzma aldtktan hemen sonra, kusarak <;tkart-
ttgt ve korkun<; kirletilmelere maruz btraktldtgt topluluklann bulundugundan
soz eder. Longfellow
40
admda bir isko<;'un yonlendirmeleri altmda Ameri-
ka'da kurulan, kara majisyenlerden bir dernekten soz eder.
Huysmans,
4
' aynca, bir Seytan Ayininde bulundugunu iddia eder. Ayin,
terk bir kilisede Sunagm uzerinde, tuhaf uzunluktaki
boynu ve smtan bir yiiziin boyand1g1 tuhaf bir figur vardtr. Tiitsu, sedef otu,
ban otu, ah<;, it uzumu ve Cezayir Siyah mumlar, en aztut-
su kadar kotu bir koku yaytyordu. Ayini yapan, bizon boynuzlanyla suslen-
klrmtzt bir rahip ve uzerinde bir ke<;i figuru bulunan ku-
mtzt kolsuz bir cuppe Kufiir niteliginde sozler hayklnldt, ekmek kut-
sandt, yere attldt ve cemaat tarafmdan
Bu korkun<; olayt duzenleyen Roca adinda ger<;ek bir rahip oldugu-
na inamhr. Oykude adt Dacre diye ge<;er. Kendisinde yazth, vaftiz
bir bebegin derisiyle ve uzerinde kutsal ekme-
285
BOyOnOn, Cadll1gm ve OkOitizmin Tarihi -
gin bulundugu; Seytan Ayininin dua kitabmm bulundugu soylenir. Dahas1,
kutsal ekmegi hayvanlara yedirir. Bu lieytanca davranllil, uzun zaman once er-
kek ve kadm cadliar yapard1. Ancak oykiide (ki gerc;:ege dayandtgt kesindir),
giinahkar rahip, bedenleri zehirle doluncaya kadar, hayvanlara azar azar zehir
yedirir. Bu yontemin uyguland1gt beyaz farelerin kam zehir olarak kullanilirdt.
Ayru gec;:en kiimes hayvanlan ve domuzlar oldiiriiltir ve yaglan zehir
olarak kullamhrd1. Sinir si.Stemini etkileyen ya da tetanoz benzeri belirtiler gos-
teren zehirle beslenilen bahklar sudan c;:tkartilir, olmeleri ve c;:tiriimeleri bekle-
nir ve tene uygulanan bir damlast bunamaya neden olan bir yag elde etmek
ic;:in damttilirdt. Rahip aynca, kutsanffilli ekmekle un, et, ctva, mer-
fin asetatt ve lavanta yagmdan yaplian bir macun yapmakla suc;:landt.
Bu igrenc;: adam insanlan, yalmzca dokunarak zehirlemezdi. Bu kara ma-
jisyenin ender rastalanan bir durugorii yontemi vardt ve hipnotize edildigin-
de bir ruh olarak ytizlerce mil yol alabilecegine ve oltimctil zehri kurbana ve-
rebilecegine inanilird1.
42
Bu ttir lieytanhgt, yalmzca bir yapmadtgt, din-
den donen birc;:ok rahibin de yapttgt ileri siiriildti. En azmdan bir adamm bu
kara majisyenlerin saldtnlarmdan korunma yontemleri oldugu ve panzehirle-
ri gelilitirdigi ileri siiriildii. Kitapta adt Johannes olarak gec;:er ve o ki$i, oykii-
sti ileride ozetlenecek olan Peder J. A. Boullan'la
NOTLAR
1 a.g.e
2 Vigny'nin tarihsel romam, Cinq Mars"a Mars-1826) gore, muayeneyi iirkiitucu
aynntdarm verildigi. biiyiik bir
3 Lewis Spencer'm "Encylopedia of Occultism" (Okultizm Ansiklopedisi) iki Mather' a
der: "Bu iki adamm bagnaz ve insanhk cezalandtrma ta-
rihinde, biiyiik olasthkla bir daha
4 Daha c;:ok aynntth ozet ic;:in bkz. Spence: a.g.e.
5 Davalarm tiimii olmasa da c;:ogu, H.C. Lea'nm "Materials towards a History of
Witchcraft" da !Buyiiciiliik Tarihinin Unsurlanl soz edilir ve kimileri ta-
mmlamr.
6 Clonnel'de "Cadtlann Yaktlmast", Folk Lore VI, 4 Arahk 1895. Aynntdar burada

7 1939-1945 ikind _Dunya strasmda biiyiiciiliik suc;:uyla degil, siyasi nederderle
bu saymm c;:ok uzerinde insamn idam edildigi soylenir.
8 Gaule (1646), Brand'in "Popular Antiquites"inden ahntt yapar (Cilt 3, Londra 1849.
9 J. Beckmann: "A History of Inventions, Discoveries ad Origins' icatlar ve
Kokenlerinin Tarihil, 4. bastm, Londra 1846.
10 Bu, olasilikla, Shakespeare'in Macbeth 'inin c;:dgmca
11 Pennethorne Hughes: "Witchcraft" (Cadthkl, Londra, New York ve Toronto 1952.
12 Margaret A. Murray: "The God of the Witches" (Caddarm Tannstl, Londra (tarih
1930'lar.
13 a.g.e.
286
- Biraz Daha Cad1hk ve l;ieytan Ayinleri
14 a.g.e.
15 a.g.e.
16 a.g.e.
17 Bu tiir bir liste bkz. Hughes, a.g.e.
18 a.g.e.
19 Hughes: a.g.e.
20 a.g.e.
21 Daha fazla aynnt1 bkz. Baring Gould: "Curious Myths of the Middle Ages"
Tuhaf Mitlerl, Londra, New York ve Bombay 1897.
22 Lea tarafmdan belirtilir, Cilt 2, a.g.e.
23 Hamel'den almt1: "Human Animals" Hayvanlar), Londra 1915. Bu yap1tta
likantrofi ve benzeri konulara olarak biiyiik okiilt bilgiler veriler.
24 Dudley Wright: "Vampires and Vampirism" (Vampirler ve Vampirlik", Londra
1924.
25 Roma Kilisesi'nden azizin bOyle oldugu iddia edilir.
26 Wright: a.g.e.
27 Bram Stoker'm "Dracula "smda, buna iyi bir dokiim verilir.
28 Wright: a.g.e.
29 Websters Biographical Dictionary", Springfield, Massachusetts 1943.
30 J. Bodin; "De Magorum Daemonomania ", Basel1581.
31 Daha fazla ayrmtl Montague Summers'm "A Popular History of Witchcraft"mda
(Popiiler Cadlhk Tarihil (Londra 1937).
32 Eliphas _Levi, "The History of Ma.gic" te (Maji Tarihil P. de l'Etoile'den ahnt1 ya-
par (Londra 1922).
33 Montague Summers, a.g.e.
34 a.g.e. .
35 J. K. Huymans: "La Bas" (Oradal, Paris 1891 Londra 1943).
36 a.g.e.
37 "The History of Witchcraft" !Cad1hk Tarihil, Londra 1926.
38 "The Satanic Mass", Londra 1954.
39 a.g.e.
40 Sair Longfellow ile
41 a.g.e. kurgu oldugu belirtilir ama otobiyografik olduguna inamhr.
42 Huymans, a.g.e.
287
28
Kara Majisyenler ve Dli Kuranlar
Majisyen Abra-Melin
Yahudi Abraham (1362-1460?) Almanya'da, buyOk olasilikla daha Wurz-
burg'da ciddi ve anemli bir majisyendi. Onu, Paris'te Arsenal Kutiip-
hanesi'nde saklanan bir elyazmasmdan biliyoruz. Elyazmas1 Frans1zca'yd1 ve
ibranice'den Frans1zca'ya sanilir. S. L. Macgregor Mathers tarafm-
dan Frans1zca'dan da ingilizce'ye

Abraham'in, birine Kutsal Ka-
bala bilgisini, digerine ise majilerini aktard1g1 iki oglu vard1. Elyazmas1 ikinci-
sini ele ahr. ilk balumu Abraham'm yolculuklarm1 aynntllanyla anlat1r ve Do-
gu Avrupa'da, Arabistan'da ve M1s1r'da ustadan egitim ald1ktan sonra,
sonunda M1s1r'da Abra-Melin'in egitimiyle nasli sanat1 agrendigini
Aynca Abraham'm, maji yoluyla birka<; iinlu nasli yard1mc1 ol-
dugunu anlat1r. imparator Sigismund'un evlenmesini ve dost bir ruhun ana
hizmet etmesini saglad1. Kralhg1 edilirken, Saksonya Prensi Frederick' e
yardrmc1 olmas1 ikibin ath siivari "yaratt1". Warwick Kontunu, oliim teh-
likesi altmda, bir ingiliz cezaevinden kurtard1. Eski papa XXIII. }ohn'1 (1410-
1415'te garevdeydi) yargliayan Constance Konseyi'nden kurtard1.
El yazmasmm ikinci ve baliimleri, bir<;ok yanden tuhaf alan majik
yantemleri anlat1r. Aralannda dart prens Lucifer, Leviathan, Satan ve Belial)
ve sekiz alt prense (Astarot, Magot, Asmodee -Amadeus-, Belzebud -Beelze-
bub-, Orien, Paimon, Ariton ve Amaimon) ve saylSlz alan, bir
kotii ruh toplulugundan yararlamr. Ancak, majinin yalmzca iyi kulla-
mlmasl gerektigini sayler ve bu iblislerin gorunebilir haz1rlanmak
i<;in, kalabahk bir topluluk kadar iyi melekler ve iblislerle pk-
mak gerekli onlemleri almasm1 saglayan kendi Koruyucu Kutsal Melegini
Koruyucu Melegin yard1m1m almaya hazrrlanmak lSSlZ bir yere gi-
der, inzivaya <;ekilir ve bir tapmagm bir sunak haz1rlar. Burada, ruhla-
nn geldigi, <;atls1z bir teras ya da balkona aplan bir pencere vard1r. Lamba-
lar, tutsii ve bir melegin uzerine yaz1lar yazd1g1 bir levhay1 kutsamak
kutsal yaglar kullamr. Majisyen, kollu beyaz bir keten gamlegin uzerine,
kollu koyu klrmlZl ya da klrnnz1 ipekten bir cuppe giyer. Bir sanmr,
289
BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
ta<; ya da piskoposluk tac1 takar ve elinde bir degnek tutar. Levhay1 sunaga
yedi ya:;;mdan kti<;tik bir <;ocuk ta:;;rr.
Yalmzca iyi maji yap1lmas1 gerektigini stirekli yinelemesine kar:;;m, Abraham
ge<;mi:;;te olan ve gelecekte olacak olan olaylan bilebilmek, ongorti sahibi olmak,
dost ruhlardan yararlanmak, f1rtmalar koparmak, havada u<;mak, kendini ve
ba:;;kalarm1 hayvana donti:;;ttirmek ve silahh muhaflZlar yaratmak i<;in neler ya-
plimasl gerektigini anlatrr. Yapttklarmm btittinuyle maji oldugunun anlatllmast-
m istedigi i<;in, kotti ama<;larda kullanliabilecek ruhlardan yararlanmaz.
Grimoire 'Jar
Abra-Melin'i anlatan elyazmas1, elden ele dola:;;an bir<;ok maji belgesiyle kar-
:;;lia:;;tmldtgmda, olduk<;a anla:;;thrdtr. Bunlardan olduk<;a sa<;ma ve <;ocuk<;a an-
lattml olan baztlan, Albertus Magnus tarafmdan Aristoteles'le ili:;;kilendiril-
mi:;;tir. "Admirable Secrets" (Olagantistti S1rlar) admdaki belge ilgin<;tir, ancak
Aristoteles'le ili:;;kilendirilen "Egyptian Secrets" (Mtstr Strlan), "Great" (Bu-
ytik) ve "Little Albert" (Kti<;tik Albert) ba:;;hkh belgeler olduk<;a degersizdir.
Kti<;tik Albert, Slk Slk yeniden yaylmlanmt:;;tlr ve inanlimaz ol<;tide komik bir
"SOieyman'1n Anahtan"ndan majik :ekiller. (British Library, No: 2731)
290
- Kara Majisyenler ve Kuranlar
; - . r" L .. 71 .c' T-T<t' ' E s

anlat1m kullamlan rec:;eteler derlemesidir .
"The Greater Key of Solomon the King" ..
(Kral Siileyman'm Biiyiik Anahtan) biiyiik
olasilikla 14. ya da 15. yiizyllda
ibranice yazlld1g1 iddia edilir, ancak ingiliz-
ce, Frans1zca, Almanca ve italyanca'ya c:;ev-
rilen ozgiinleri Latince'dir. Josephus, Kral
Siileyman'm majik kitaplar yazd1gm1 soyle-
di, ancak bu eserin Siileyman' a efsa-
nelerle hic:;bir ilgisi yoktur. Kabaca gezegen-
lerin etkilerinden, iyi ve kotii ruhlarm ef-
sunlan, majide kullanmak ic:;in c:;emberlerin,
yild1zlann vs. go-
runmez olmanm yollan, hazine bulmak, bir
kadm1 girmeye raz1 etmenin ve ma-
jik silahlar elde etmenin yollanm verir.
"The Lesser Key of Solomon the King"
(Kral Suleyman' m Kiic:;uk Anahtan) ya da
"Lemegeton" (17. yiizyll) kotii ruhlann ba-
Zl efsunlanmn yams1ra, adlanm, buyrukla-
nm ve gorevlerini verir. "The Grimoire Ve-
rum "un (1517) bir boliimu iki anahtardan
; dc' l;HehrFu:il:.atlangueLatine
Parb:Jllr/Jin. .it8ooN.t z:.tli .
Grimoire. Franstzca elyazmast.
(British Library, 1203)
sbz eder ve daha zarars1z ruhlann yamsua, iblisleri c:;ag1rmamn tamm-
lamalanm ic:;erir. "The Grand Grimoire", insana hizmet etmesi ic:;in
kandrrmak uzerine giih.inc:; ve anlams1z veriler derlemesidir. Daha once de soz
edilen, "The Grimoire of Honorius" oliileri diriltme bulunmak ya
da iblisleri denetim altma almak ic:;in, Katolik torenlerini bir bic:;imde
taklit eder. "The Sixth and Seventh Book of Moses"m (Musa'mn AltmCl ve
Yedinci Kitabt) Tevrat'm ilk kitab1yla hic:;bir baglant1s1 yoktur, bunlar ca-
Suleyman'm ytldtzt.
hilce ve aptalca, her yere efsunla
simgeler, adlar, ilahiler ve
Talmud'a derlemesidir.
"Arbatel", 1575'te Basle'de (isvic:;re) or-
taya pkan majik bir eserdir. Ozgun yap1tm
yalmzca bir boliimii giiniimuze
Dogay1 yoneten ruhlarm denetim altma
almmas1 ve bunun yontemlerini ele ahr. Bu
ruhlara "Olympik ruhlar" denir ve arala-
nnda yedi vardtr: Araton, Beth or,
Hagith, Och, Ophiel, Phaleg ve Phul. Her
birinin yard1mlanm da sayarsak toplam
196 adettir. Her gezegenlerden bi-
riyle
291
BOyOniin, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
292
Grimorie: "SOieyman'm Anahtan"ndan bir sayfa.
(British library, No: 2731)
- Kara Majisyenler ve D O ~ Kuranlar
Psi$ikler
Hakkmda yazllan biyografilerin hazen tU.muyle d u ~ gucunun eseri olduguna
inimllan Yorkshire'h unlu cad1 ve kahin, Mother Shipton'm (1487-1562?), Kar:.
dinal Wolsey'in olumunu, i<;: Sava:;;t, Londra Yangmt'm, lokomotif ile telgra-
fm bulunu:;;unu 6nceden bildigi ve dunyanm sonunun 1881 'de gelecegi keha-
netinde bulundugu soylenir.
Franstz hekim ve astrolog Nostradamus (1503-1566), o gunlerde stk<;a ya-
ptlan ytlhk kehanetler yaytmlardt. Ancak daha <;ok, aralarmda Fransa krah II.
Henry'nin bir turnuvada olumu, Fran-
stz Devrimi, Napoleon ve Hitler'in yiik-
seli:;;inin ve du:;;u:;;unun yer ald1 aldtgt,
:;;iirsel ve simgesel bir bi<;:imde ya:;;amlan
doneme dek bir<;:ok tarihsel olayt veren
"Centuries" (Yuzlukler), 1555 adh ese-
riyle tammr. Catherine de Medici ve og-
lu Fransa krah IX. Henry'nin dam:;;ttgt
Nostradamus, kotu ama<;h biri degildir.
A<;tk<;a, astroloji ve Kabala'nm veri-
lerinden yararlanmanm yamstra, <;:ok az
anla:;;tlan bir konu olan, zihinsel yetile-
rini kullandtklan i<;:in psiik dedigimiz
tU.rden insanlann arasmda en <;ok tam-
nanlar, Dr. John Dee (1527-1608) ve
yardtmctst Sir Edward Kelley' di (1555-
1595). Dee, Cambridge Universitesi'nde
egitim gormu:;;tu ve ardmdan, doktora- Michel de Nostradamus.
stm tamamladtgt Louvain' e <;levam etti.
Mercator'la ileti:;;im kurdugu Avrupa'da bir sure zaman ge<;irdikten sonra, in-
giltere'ye dondu ve iki kitabmt kendisine ithaf ettigi VI. Edward'm saraytnda
one <;tkan bir ki:;;iydi. Bununla birlikte, Mary'nin hukumdarhk tahtma oturun-
ca, kendisi ve ktz karde:;;i Elizabeth'in dogum haritasma bakmak uzere <;:agt-
nldt. Ktsa bir sure sonra, buyuculukle ve vatan haini olmakla su<;landt, bir su-
re hapis yattl, ancak ktsa sure sonra akland1. Elizabeth tahta <;tkttgmda, ta<;
giyme t6reni i<;:in uygun bir gun se<;mesi istendi. Aynca kendisine, Lincoln's
Inn Fields' da bulunan ve uyu:;;um buylisuyle [sympathetic magic] krali<;eye za-
rar vermek istendigi ortada olan, gogiis boliimiine saplanmt:;; bir han<;erin ol-
dugu krali<;enin balmumundan bir modeli konusunda dam:;;lld1. Krali<;eye, ye-
ni bir ytldtz ve kuyrukluytldlZln goriindiigiinii aktard1. Matematik iizerine ya-
ztlar yazdt veSt. Helena'ya kadar uzanan yolculuklar yapt1.
293
Biiyiiniin, Cadi iiQin ve Okiiltizmin Tarihi -
.
Biiyiik kabalistik halka.
Dondiikten sonra, buyok bir
komur kullanarak
kristal kure-falcihg1 yontemini de-
nedi. K1sa sure sonra ruhlar gorme-
ye ba1;1lad1, Ancak, hem ruhlan go-
rup hem de ilettikleri mesajlan bir
. 1 yere yazacak kadar asia yogunla1;1a-
mad1. Bu nedenle, "kureyi okuyabi-
lecek" kadar psi1;1ik nitelikleri alan
birini i1;1e almaya karar verdi. K1sa
sure Edward Kelley' de karar
klld1. Kelley, kalpazanhktan
bulunmu1;1 ve ceza olarak kulaklan
kesilmi1;1 bir Lancashire' hyd1. Kulak-
lannm kesik oldugunu gizlemek
gosteri1;1li gorunmesine
neden alan, iki yandan sarkan alan siyah bir here takard1. Kelley
kendisinde, Galler'de bir el yazmas1yla birlikte buldugu bir miktar donu1;1um
tozu oldugunu iddia etti. K1sa sure kristal kure okumaya ve simya de-
neyleri yapmaya ba1;1lad1. Bu haber yaylld1 ve bin;:ok Dee ve Kel-
ley'nin altm yaptlklanna inand1. Ardmdan, Glastonbury Manastm'mn kalln-
tllarmda Ya1;1am iksiri'ni bulduklan soylencesi yaylld1.
Aym donemde, Laski admda Polonyah bir kant, Elizabeth'in sarayma ko-
nuk olmu1;1tu ve Elizabeth'in dostu Leicester Kontu tarafmdan Dee ve Kelley
ile tam1;1maya goturuldu. Kont okultizme inamyordu ve Dee ile Kel-
ley' den etkilendi. komurde "beliren ruhlar", Avrupa'da buyuk
olaylarm patlak verecegini ve Laski'nin kral olacagm1 Bu olay, ku1;1-
ku uyand1rmamak belirli arahklarla ancak klsa bir sure sonra,
Laski onlan Polonya'daki malikanesine c;:ag1rd1 ve 1583'te e1;1 ve akrabalanm
da yanlanna alarak Avrupa'ya gittiler. Meleklerden mesajlar gelmeye devam
etti ve bunlann kay1tlan tutuldu. Bu kayttlarda, rastlant1 eseri, okul-
tistlerce "Hanak dill" denilen ve Atlantis' de konu1;1ulduguna inanllan, "melek-
lerin dili"nden bazl sozcukler bulundugu belirtilmelidir.
Polonya'ya vard1klannda, melekler altm yapmak ve Avrupa'nm siyasal de-
gi1;1iklikleri uzerine ki bunlar kesinlikle para gerekiyordu. Las-
ki, mulkleri ipotek ettirmeye Ancak beklenmedik sorunlar ortaya
tl. Sonunda Laski, Dee ve Kelley' den kurtulmak ic;:in, onlan imparator II. Ru-
dolph'la onerdi. imparatorun simyayla yaklndan ilgilendigine da-
ha once deginmi1;1tik. Laski aynca, Dee ve Kelley'in imparatorun Prag'taki sa-
rayma gidebilmesi de bir kaynak saglamas1 gerekiyordu. imparator onla-
n buyok bir kar1;1Ilad1 ve k1sa sure sonra Kelley'i 1;16valye ilan etti. Al-
294
- Kara Majisyenler ve Kuranlar
tm yapmak gibi gorunerek, ay Prag' da kaldliar. An-
cak bir sure sonra, imparatorun dinsizlere verdigine baz1
geldi ve Papa Nuncio bir gun, ikilinin tutuklanmasnu emrefti. Ancak impara-
tor, ulkeyi yirmidort saat terk etmelerini buyurdu. Oyle de yaptliar ve
gezginci bir surerek, daha ytldtz fallanna bakarak gec;;irnlerini sag-
ladtlar. Bir sure Polonya Kralmm, ardmdan Rosenburg admda Bohemyah bir
kontun yamnda kaldtlar.
Bu yolculuklar strasmda meleklerden gelen bu mesajlar surdu, ancak bir
gun Kelley kristal kure okumayt btraktl ve bu meleklerin hirer iblis
olduklanm one surdu. Ona soylenenleri ve bir
sonrasmda toplaytp, birlikte bir yere gitti. Dee'nin kal-
bi ve oglunun kristal kureyi okumasmt saglama
stzhklan sonrasmda, umutsuzlugun derinliklerine dald1. Ancak Kelley yeniden
ortaya Kureye yeniden ve yine soyledi. Dee ve ai-
lesinin uzun ikna sonrasmda, kendisine soylenenlerin ne oldugunu
apklad1. Dee ve Kelley'nin gerektigi Kadm-
lar bunu buldular, ancak Dee sozkonusu oldugunu belirt-
ti ve tukenmek bilmeyen tartl$malar sonrasmda herkes bunu kabullenmek zo-
runda kald1. Ktsa sure anla$mazhga ve Dee ingiltere'ye dondu, Kelly
ise, Bohemya ve Almanya' da yolculuklanm surduriirken her iki ulkede hapse
girdi. Almanya'da cezaevinden giri$imi strasmda yaraland1 ve bu yara-
lanma sonucunda oldu. Dee, olmeden once onemsiz i$te Dee,
hala okultistler tarafmdan incelenen baz1 eserler yazd1. En bilineni "Mo-
nas Hieroglyphica "dtr.
Boehme ve Boehmeciler
Jacob Behme, daha dogrusu, Boehme (1575-1624) Gorlitz'de (Prusya) dogan
bir mistikti. ilk donemlerinde sonra da ayakkabtclitk yap-
tl. 1599' da ayakkabtcthkta usta oldu ve evlenip <;ocuk sahibi oldu. Ar-
dmdan eldiven i$ine girdi. Mistikleri ve simyacllan inceledi ve 1612' de yazma-
ya ba$laytp, birc;ok eser uretti. Eserleri, simya simgeleri kullanarak kozmosun
kokenini ve insanm dogasm1 anlattyordu. Cennet ve cehennemin,
insamn potansiyel olarak varolmayt ve olmamayt belirttigini ve ancak olum
sonrasmda ortaya pkttgmt du$undu. Uygulamah simyayla ilgilenmiyordu;
simya simgeleri yalmzca, insanm ruhsal konumunu gostermek kullaml-
ml$tl. ilahi Merhamet ruhsal dunyada ttpkt, ilahi Takdirin dogada gi-
bi o nedenle insan, metallerin curuftan armdtgt gibi guna):1t:an anmr. Bu-
na teolojisi"

bagh oldugu Lutherci Kilise'nin go-
revlileriyle buyuk sorunlar neden oldu. sistem, Kut-
sal Bilgelikle ilgili oldugu teozofik olarak nitelendirildi, ancak Htristiyan
kutsal metinlerine dayandmldtgt i<;in teozofiden c;ok farkhdtr.
295
BOyOnOn, CadllrQin ve OkOitizmin Tarihi -
Jacob Boehme.
Boehme' nin izleyicilerinden Kuhlman, 1689' da Moskova' da diri diri yakll-
dl. Tann ve iddia etti, inamlmaz kitaplar yazd1 ve ara-
lannda ingiltere'nin de bulundugu bin;ok Avrupa iilkesine gitti.
J. G. Gichtel (1638-1710) Boehme'nin bir izleyicisiydi. ilk bir
Anabaptist'ti ve 1668'de Regenburg'dan (Almanya) kovulunca Amsterdam'da
gitti. Burada 1682'de Boehme'nin eserlerini yaytmladl ve "Melek Kar-
(Angelic Brothers) admda, evlilige inanmayan, bagnaz bir mezhebin ba-
yer ald1. 1722'de yedi ciltten yazuan "Theosophia Practica" ad1 al-
tmda yayrmland1. Ogretisine gore, mistik trans Kutsal Kitap'tan daha dogru bir
rehberdi ve meleklere ozgii bir konuma saglard1.
Hekim ve vaiz John Pordage (1625-1698), Boehme'nin diizenle-
me bulundu ve kendisine dogrudan Tann'dan vahiy geldigini ile-
ri si.irdii. Simya ve astrolojiyle ilgiliydi ve 1688' de "Mystic Divinitie "yi (Mistik
Tann) yazd1. Pordage ve Boehme'yle ilgili yazllar yazan ortag1 Thomas Brom-
ley, 1697'de Philadelphian Society'nin altmda Jane Lead'le (Leade ya da
Leadly, Ward dogumlu, 1623-1704) ortak oldu. Jane daha 6nceden birka<;: ke-
hanetinden bir kayd1 Kehanetlerini si.irdiirerek, Yuhan-
na' nm V ahyi' hde sozii bir Philadelphian Kilisesi' nin yi.ikselecegi keha-
netinde bulundu ve iiyelerinin mucizelerde bulunma olmas1 gerektigi-
ni belirtti. Mezhepdekiler farkllhklanm unutacak ve sevgisi altmda
Tiki, altm bir simgelenen bir rahip, ikincisi bir
simgelenen bir peygamber ve ya da de li1mll
ve hafif bir simgelenen bir kraldan sevgi tarafmdan
yonetileceklerdi.
Burada sozO edilen Philadelphia Kilisesi , incil'in son boliimii olan "Yuhannanm Vahyi"nde gec;:en
ve tiimO Bat! Anadolu' da bulunan Yedi Kilise'den biridir. Bat! Anadolu'da, c;:ay1 yakmm-
dadJr. (Ed.n.)
296
- Kara Majisyenler ve Kuranlar
Bir din iinlii kitap: "A Serious Call to a Devout and Holy Li-
fe "m (Dindarhga ve Kutsal bir Ciddi bir <;::agn) yazan William Law
(1686-1761), 1755'de Boehme'nin eserlerinin iir;iincii r;evirisini basklya haztr-
ladl. Law'm, Metodizmin kuruculan, John Wesley'nin {1703-1791) ve
Charles Wesley'nin (1707-1788) spirituel yanetmeni oldugu saylenir. Law her
tiirlii teatral gasteriye ve bu konu iizerine bir kitap yazdl.
Biiyiik fizikr;i ve matematikr;i Sir Isaac Newton (1642-1727), Boehme'den
c;:ok Bilimsel Newton, kehanetleri derin-
lemesine ve Sir David Brewster
4
tarafmdan incelenen, "Observati-
ons on the Prophecies of Daniel and the Apocalypse of St. John" (Daniel'in
Kehanetleri ve Yuhanna'mn Vahyi Dzerine Gazlemler) ayrmtlh bir
metin yazdt. Bu yaztda, Kutsal Kitap'ta saz edilen dogal olaylarla toplum ara-
smda benzerlik oldugunu savundu. Baylelikle, gakyiizii tahtlan ve hanedan-
l:in, ytldtzlar ikinci derecede prens ve yaneticileri, Ay halkl, hayvanlar ve bit-
kiler uluslan simgeler. Dart canavar dart imparatorlugu, kartal kanath asian
Babil'i, ay1 Pers Devletini, leopar Yunanistan'1, biiyiik demir canavar Ro-
ma'yt temsil ediyordu. Diger aynnttlar simgeseldir. Baylelikle, Yunan impara-
torlugunun dart ve kanad1 dart kralhk, son canavann on boynuzu, Biiyiik
Theodosius'un daneminde imparatorlugun on' a baliinmesiydi. Dahas1 da var ,
r;iinkii bu eser, kehanet iizerine yaztlan tiim yaztlardan daha r;ok aynntlya gi-
rer ve daha r;ok sayler. Newton'm fizige olan ilgisinin okiilt fenomenleri
olmas1 olas1d1r. Lord Keynes, Newton ir;in "majisyen-
lerin sonuncusu"

Newton, en azmdan sirnya-
sal transmutasyona inamrd1.
6
Bilim adamz ve Ongoruleri
Ne yaz1k ki, Emanuel Sweden-
borg'un (1688-1772) olaganiistii
vizyonlanna hir;bir akta-
nlamaz. 0, birkar; mekanik
katkls1 olan ve jeoloji, fizik ve ana-
tomi iizerine c;:alu;;an, isvec;:li bir hi-
lim adam1 ve maden miihendisiydi.
1743'te melekleri, ruhlan ve
hatta Tann'mn kendisini garmeye
1747'de, kendini teolojik
yaztlar ve ate diinya deneyimlerini
yazmaya adamak ic;:in, maden da-
garevinden yanm maa$
alarak istifa etti.
Emanuel Swedenborg.
297
Buyunun, Cad1hgm ve OkUitizmin Tarihi -
Fransa 'da Okiiltizm
I. Napoleon (1769-1821) bir okultizme ilgi duydu. Josephine'le evlene-
cegini onceden bilen, Marie Lenormand'a (1772-1842) dogum haritasmt yo-
rumlattl. Marie, La Sibylle du Faubourg Saint-Germain olarak bilinir ve Rus
<;an I. Alexander'm yamstra unlu kendisine Hatta,
1818'de Aix-la-Chapelle'de Avusturya, Fransa ve Rusya arasmda imzalanan
ittifak'm temelinin atllmasma yardrmc1 oldugunu ileri surdu.
7
Ondokuzuncu ytizyllda Frans1z Katolikleri arasmda buyuk umutlarm bes-
lendigi bir donem oldu. Akli dengesi yerinde olmayan ki:;;i,
8
yeni bir din
sistemine belirtilerini gostermeye Rose Tamisier, (d. 1818) Mer-
yem Ana'nm kendisini kez ziyaret ettigini ve Fransa'nm kafirlerini na-
sll dine dondurecegi konusunda onu egittigini duyurdu. Bedeninde, elbette
olagan izlerden degil de, ha<;, kalp ve kadeh bi<;iminde stigmatalar belirmeye
ve bir rapora gore, bir kez de Meryem Ana ve bir Cocugun resmi be-
lirdi. Tum bunlar, arasmda gu<;lu bir heyecana ve kilise yetkilileri
arasmda da ku<;timsenmeyecek neden oldu. Ancak Rose, ha-
<;a bir isa resminde kan akmasma neden olunca, derinlemesine bir
Resim St. Saturnin-les-Aptes'te kti<;tik bir kilisedeydi ve
bu gizemi <;6zmesi i<;in E. Collignon admda bir kimyager <;agmldt. Bir suluk-
ten ahnan, ozelligini kamn bir yolla resmin i<;ine
ve gorulen mucizeyi olabilirdi. Hatta aym
olay1 taklit etti. Rose tutukland1, dolandmciliktan ve halk ile din ah-
lakma sayg1s1zhk etmekten yargtlandt, yuz frank para cezas1 verildi ve alt1 ay
hapse mahkum oldu.
Rose Tamasier'in yargllandtgt do-
nemde (1851} ayinler . duzenlemeye
dindarlardan
kti<;tik bir Katolik toplulugunun bir
uyesi olmasmdan Bu
toplulugun kokeni belirsizdir. 1839' a
kadar, melekleri gordugunu soy ley en
Martin de Gullardon admda biriydi.
Olunce, ard1h olarak Eugene Vintras
(1807 -1875} gorevlendirildi. Vintras,
bir karton kutu fabrikasmm
ve ongoruleri olan biriydi. Melek Mi-
kail'le bir kendi-
sini ziyaret etmesi, goreve atanmast-
na neden oldu. Ancak el<;inin, Fran-
Bir beyaz-maji halkas1. stz Devrimi'nde giyotinle idam edilen
298
XVI. Louis'nin ardtl1 oldugu samlan,
XVII. Louis'nin kraliyet yan-
da:;;lanndan bir ajan oldugu ileri siiriil-
dii.9 Bu kraliyet desteginin sonucun-
da, Vintras'1n ba:;;kanhk ettigi grup il-
gi gordii ve say1ca arttilar. Vintras fab-
rikasmda bir kilise yapt1rd1 ve
toplulugu bir dindarhk gosterisi dii-
zenledi. Kuruma, Carmel ve l'Oeuvre
de la Misericorde (Merhamet Kitabi)
ad1m verdi. Ancak Levi onu, herkesin
tiimiiyle oldugu ve ayinin bir
boliimiinde "A:;;k! A:;;k!" haykm:;;lan
ardmdan alem yap1ldtg1 giinahkar
ayinler diizenlemekle

Aym
yazar, Vintras't e:;;cinsellikle
bir e1 ilam oldugunu aktanr.
Vintras 1842'de Caen'de dolandm-
cthktan yargtlandt ve be:;; yllhk hapis
cezasma Cezas1 sona erdik-
ten sonra, yll Londra'da ya:;;a-
dt, ancak 1863'te Fransa'ya dondii.
1843' de tarikat Papa tarafmdan kl-
nandt ve daha sonra Vintras tarikatm
ba:;;mdayd1. Tarikatm rahip ve rahibe-
leri vard1. farkliliklarla, ikisi de
ayin diizenlerdi.
- Kara Majisyenler ve DO:;; Kuranlar
iki buyu kitab1:
"Buyunun Sistemi ya da
Kara Sanatlan Tarihi", 1727 (Ostte.)
Frans1z, buyu el kitab1:
"KirmiZI Ejderha", 19. yuzy1l ortalan (altta).
Vintras oliince, teologlarla tartt:;;an ve Vintras'a katllan Katolik bir rahip olan
J. A. Boullan (1824-1893), Vintas'm ardili olarak atand1. Boullan, ayinlerin fizik
gibi davranan yararlandtgmt, ancak bunlann iyi ya da kotii
davranabilecekleri Siirekli, yalmzca Roma'dan degil, ay-
m zamanda gelen bu tiir saldmsmdan yakmtyordu.
Boullan oldiigiinde, tarafmdan saldmya ugradtgtm samyordu.
Markiz Stanislaus de Guatia'mn izleyicileri oldugundan
onceden soz edildi. Huysmans'm iinlii "La Bas" (Orada) adh eserinde Dr. Jo-
hannes ad1 altmda Boullan'1 tammlad1g1 samhr. Dr. Johannes, beyaz bir ma-
jisyen ve kara majisi olarak tammlanan,
11
ac1mas1z dii:;;mam Canon
Docre'nin neden oldugu kotii etkileri ortadan kald1rabilecek yetenekte olan
tek ki:;;i olarak anlatlhr. Ancak kitapta Docre, bir ki:;;i olan Canon Ro-
ca ile
299
Buyunun, Cadtllgm ve Okuttizmin Tarihi -
Bununla birlikte De Guatia tersini

Ona gore Roca, kotti Boul-
lan'la iyi biridir. Boulla, sekste oldu-
gunu ogretmekle suc;land1. Aynca, evli arasmda normal smrrlan-
Buna ek olarak; De Guatia'ya gore, Misyoner kutsalhg1
gunahkar gibi gorunen bic;imlerde de girilecegi ogretileri
dayd1. Bunlar; 1- cinsten olanlar; 2- Aym cinsten olanlar; 3- Goksel var-
hklar; 4- Doga guc;leriyle, onceden soz edilen, De Villar'm Comte de Gaba-
lis' de anlatuan ve doga guc;leri arasmda evlilikler gibiydi.
13
M utlak Ger{:egin Sa t1lmas1
Hoene Wronski (J. M. Wronski 1778-1853) Polonyah unlu bir matematikc;iydi.
Aym zamanda bir filozoftu. Ozellikle Kant'm olarak Kabala sistemi
uzerinde ve kendine ozgu vard1. Tum oktilt
lik topluluklanmn amac;lannm, tarihin ve hatta, kendi felse-
fesine gore olagan bir uygulama olan, surecine katklda bulunmak oldu-
gu vardt. Bu hukumetleri dogrudan etkileyemeyece-
gini, ancak dolayh yollar kullanmalan: gerektigini Sonuc;ta bunlar giz-
lidir. Bu. politik guc;leri yonlendirdigi varsaJilan Gizli Patronlar oldugu
cesine yol ac;ar, ki bu daha sonraki oktilt gruplann rol oynad1.
Dahas1 Wronski, Mesih{:ilik dedigi ileri surdu. Bin;ok ya-
zar, insan bic;iminde ikinci bir isa'dan soz etti. Wronski 'ye gore, isa insanla-
n kurtaracak olan Mesih ise, ikinci bir isa devletleri kurtaracak olan bir dev-
let olmahyd1. Polonya'mn bu ulusal Mesihc;ilige aday olabilecegini ve
bu baglamda, bu ulusun maruz brraktld1g1 ve yine birakllabilecek olan (bu ger-
c;ek bir kehanettir) tuhaf s1kmt1lara dikkat c;eker.
14
Son olarak, Wronski Kabala'YI derinlemesine inceleyerek evrenin s1rnm bul-
dugunu ve Mutlak Gerc;ek'in kaptSmi araladtgmi Bu s1rn Arson admda
varhkll birine 150 bin frank soyledi. 40 ya da 50 bin frank aldtktan
sonra, bu sir aktarud1, ancak bir nedenden oturu paranm kalamm
alam1yordu. Bunun uzerine Wronski bir el ilam haz1rlad1.
Evet mi Hayrr m1? Benden 150 bin frank kar$Ibgmda Mutlak Ger{:ek bulu-
umu satm aldm m1, almadm rm, evet mi haYir m1?
Rus Saraymda Maji
Rus Kilisesi Bizans'm (Yunan Ortodoks) koludur. Bizans' m (Cons-
tantinopolis, bugun istanbul) denetiminde olan piskoposlar vard1. Daha son-
ra. bunlardan baz1lan hatta metropolitanhk derecesine geti-
rildiler ve sonunda aralanndan bir patrik (Moskova Patrigi). Bu arada,
Rusya'mn tamnan dunyasal olan Car guc; kazamyordu. Din adamla-
nmn amaCI Moskova'yt uc;uncu Roma (ikincisi Bizans'tl) yapmakt1. Sonunda
300
- Kara Majisyenler ve Kuranlar
her nastlsa Car, kilise ve devlet iizerindeki mutlak giicii elde etti ve bu durum
Devrim'e kadar boyle siirdii.
Rus Kilisesi'nde hep biiyiik mistisizm ve okiiltizm olmu:;;tur. Din
adamlanndan bazllan majisyenlerle yakmla:;;llmas1 konusunda olumsuz degil-
lerdi ve ozgiirce medyumlara gidilirdi. Son be:;; U. Alexander, I. Nicholas,
II. Alexander, III. Alexander, II. Nicholas) ve e:;;leri okiiltizme biiyiik ilgi du-
yuyordu ve kilisenin ya da d1:;;andan mistikler, okiiltistler, ve med-
yumlarla baglantllar kuruyordu.
1808'de tahta I. Alexander (1777-1825), Barones von Kriidener'den
etkilenmi:;;ti. bir tiir kurumu alan bu mistik, Avrupa kentini
gezdi ve ku:;;kusuz 1815'te Rusya, Prusya ve Avusturya arasmda imzalanan
Kutsal Birligin temelinin at1lmasmda ku:;;kusuz etkili olmu:;;tu. Barones von
Kriidener, Swedenborg'un vizyon-gorii dii:;;iincesiyle Moravyaltlar'm
nyla birle:;;tirdi ve aralannda ozellikle Napoiyon'un Elbe'den donii:;;ii ve son-
raki kovulu:;;unun da bulundugu, ba:;;anh kehanette bulundu.
Ardmdan 1819'dan 1821'e dek Rus Saraymda bulunan ki:;;i Rahibe Salo-
me'ydi (Theresa des Isard'h Madame Bouche). Napolyon'un Rus seferlerinde
ba:;;anslZ olacagm1 ve ardmdan dii:;;ii:;;iinii bildi. I. Alexander'1 saf altmdan hl-
srmlar yapt1rmas1 ikna etti.
16
Bunlann iizerinde, Kutsal sim-
gesi olarak yer ahyordu. Bunlar zaman zaman prenslere verilirdi.
Agabeyi I. Alexander'm ardtl1 I. Nicholas (1796-1855), onceden soz ettigi-
miz, Hoene Wronski'den etkilendi. Wronski, daha sonra Slav toplumlan-
mn kaderini ele alan iki yap1tm1 bu Car' a ithaf etti.
1885'te babas1 l. Nicholas'm ardtl1 II. Alexander (1818-1881), ozellikle ast-
roloji olmak iizere, her tiirlii falc1hga ilgi duyuyordu.
17
Biiyiik medyum D. D.
Home, dam:;;tlanlann arasmdayd1. Car' a art1k ona yard1mc1 olamayacagm1,
ancak bu i:;;i bir Alman'm yapabilecegini soyledi. Ardmdan Baron Langsdorf
(6. 1908) admda bir medyum, 1880'de Car' a, katllacag1 bir ak:;;am yemeginde
bir bombamn patlayabilecegini soyledi. Car yanm saat geciktirdi ve
bir patlama Ertesi yll medyum, onemli bir gorev Pa-
ris'e gonderildi. o yokken Car, bir ba:;;ka bombayla olduruldu.
Oglu III. Alexander (1845-1894) ard1h oldu. Yeni Car, Langsdorff'u yeni-
den ve medyumun saghk sorunlan nedeniyle emekliye ayrud1g1
1886'ya dek neredeyse her gun seanslar diizenlediler. Bunun etkisiyle Fran-
sa'yla bir baglant1 Medyum transa girerdi, ancak aym zamanda,
bir mesajm sozciiklerinin yazllmasmda sozciiklerinin harflerin h1zla
. ni kolayla:;;hran ve medyumun parmag1yla hareket eden bir disk alan psikog-
raf admda bir kullamrd1. Bu, ruhlar tarafmdan bulunmu:;;tu ve daha son-
ra diger medyumlarca da kullanlld1.
301
Buyunun, Cad1hgm ve OkUitizmin Tarihi -
III . Alexander'm saltanatmm sonlarma dogru, Cronstadt'h John (1821-
1908) admda bir rahip saraym ve halk arasmda tammr oldu. Mucizeler
samhrd1 ve hay1r bulunurdu. Alexander'1 son yaka-
landigl hastahktan kurtaramad1.
Alexander ' m en buyuk oglu II. Nicholas (1796-1855) babasmm olumuyle
ard1h oldu. 0 ve akrabalan Devrim s1rasmda tarafmdan oldurul-
du. Car ve mistisizm ve majiyle yakmdan ilgileniyordu. Cronstadt ' h
John olunca, Lyon'dan bir majisyen Bu Ostat Philippe
(1849-1905) ad1yla tamnan, Nizier Anthelme Philippe'ydi. 0, kul?kusuz olaga-
nustu biriydi.
19
Okula giderken bir rahip ona oldugunu soy-
ledi ve olaganustii yapt1. 1877' de evlendi ve bu ev-
lilikten olan klz1 Kabala'yla ilgilenen bir doktorla evlendi, ancak
oldu. Philippe t1p ogrencisi oldu, ancak egitiminin sonuna dogru,
olarak nitelendirilen okult tlpla ilgilendigi haberi koleje ve egitiminin be-
ythm tamamlamasma izin verilmedi.
20
Sonunda, Lyon' da bir klinik a<;ma-
sma ve Paris'teki Uygulamah Manyetizm ve Masaj Okulu'nun (Practical Scho-
ol of Magnetism and Massage) korumas1 altmda unlu hipnotizor Hector Dur-
ville tarafmdan yiirutiilen ve zaman zaman, en az onun kadar unlu olan, Pa-
pus olarak da tanman okultist ve kabalist G. Encausse'in de yard1mc1 oldugu
kurslar vermesine izin verildi. kez yetkisi olmaks1zm tlbbi uygulama-
larda bulunmaktan para cezasma
Ostad Philippe, Paracelsus gibi, hastahklan s1mfa ay1rd1. Ortaya <;lkll?
nedenine gore; a- fiziksel, b- astral ve c- ruhsal olan hastahklar. Ancak her
durumda, her de belirli etkili oldugunu fark
Philippe Rusya'ya <;agmld1 ve 1900'un sonlanna dogru gitti. Durugoru ve
yetileriyle uzaktan bile koymas1, Car '1 ve etkiledi.
Tahta erkek bir varis gelecegi kehanetinde bulundu ve klsa sure sonra keha-
net ger<;eklel?ti. Son olarak, Moskova Oniversitesi'nin fahri Doktoru olan Phi-
lippe' e onceden randevu almaks1zm kraliyet ailesini ziyaret etme izni verildi.
Ancak, Car' m uzerinde siyasal etki yaratt1g1 soylenerek majisyene
elel?tiriler yoneltildi ve 1901 'de Lyon' a donerek Rus Saray1yla ilil?kilerini sur-
durdu. 1903 ' de yine Rusya' dayd1, <;a pta seanslar duzenliyor ve Car ile
Danimarka Krahmn yard1mlanyla Martinist bir loca kuruyordu. Bir ned en den
oturu, aynhk armagam olarak kendisine bir otomobil
21
verilerek,
Lyon' a geri dondu. 1904'te klz1 oldu ve buna oylesine uzuldu ki, ertesi y!lole-
ne dek kendini bir belirsizlige b1rakt1.
Nicholas'm Rus Ortodoks mistiklerle ya da en azmdan Rus okultizmiyle il-
gilenmesi i<;in giril?imlerde buluimldu. Bir sure i<;in, yalmzca il?aretlerle ileti-
kurabilen Mitia Koliaba'yla adh dilsiz bir kel?il? ve anlatt1klanm <;eviren,
aym manastlrdan Elpifidor ya da Egorov adh bir seanslarda haz1r bu-
302
- Kara Majisyenler ve Kuranlar
lundu. Ardmdan dikkatler, kendine Helicdcrus diyen, egitimli, mucizeler ya-
rattlgl samlan ve teclcglara gore bir grubun lideri clan bir rahibe \-ev-
rildi. Philippe'nin ve oylesine Franstz ki siyasal tepki-
lerin yamStra dinsel tepkiler de geldi.
Ancak, Sibirya'dan yard1m geliycrdu. Yalmzca c degil, sarayda, Phillip-
pe'nin yeni bir peygamberin gelecegi kehanetinde bulundugu soylentisi yaytl-
dl, c nedenle yeni gelen her iki taraft da sevindirecekti. Grigcri Rasputin
(1871-1916) yeni gelendi. Batt Sibirya'mn Tcbclsk bolgesinde, koyh.i ycksul
bir ailede ve buyiidugunde onceleri seyis olarak Evlenip,
\-Cluk \-Ccuga da baztlan cnu bir ve bir serseri clarak
nitelendirdi. Ancak, bir tarlada kendisine Meryem Ana'mn gorun-
dugunu one surdu. Ktsa sure scnra, Rasputin inamlmaz bir bi\-imde
Rus Ortcdcks Kilisesinin Khylysty mezhebine kattldt. Dahast, dcgrudan cldu-
gu kadanyla ender go run en yetenekte bir
22
Ulke \-apmda dcla-
mucizeler yaratan biri clarak tanmdt. Scnunda scylu ve din
adamlannca aramr cldu. Ancak, c donemde ozellikle, Rusya uzerinde buyiik
etkisi clan iki cna buyiik yardrmlan oldu. Onlardan biri/
3
Rusya'mn
en vaizi ve Rusya uzerinde Batt etkisinin en ke-
Ilicdcr'du. Digeri ise, <;ar'm onde gelen tlp clan,
Tibet ttbbt uzmam Dr. S. Badmaev'di. Badmaev, Batl'da bilinme-
yen Tibet ila\-lan haztrlayarak, St. Petersburg' daki maji ve simya
labcratuvannda claganustu tedavi yontemleri buldular. Badmaev,
hastalanm yalmzca fizyclcjik ve patclcjik clarak degil, aym zamanda cnlan
siyasal a\-tdan da inceler, dikkatle kaydtm tutae
4
ve boylelikle <;ar' a devlete
ald1g1 kararlarda yararh bilgiler saglard1.
Tahtm veliahtt ku\-uk yara ya da \-Uruklerin uzun ve ciddi bir hastahga ne-
den cldugu hemcfiliye yakalamr. Hastahk nedeniyle veliahtm ata binmesine
ya da tum spcr etkinlikleri ve cyunlan yasakland1. Bir giin \-Ccuk \-Ck hasta-
landt ve hareketsiz yat1ycrdu, olmek uzere cldugu belliydi. Rasputin'in gelip
hastay1 gormesine izin vermeleri i<;in <;ar ve <;ari\-e ikna edildi. Rasputin za-
man ge\-irmeden saraya geldi, Rus adetlerine gore arasmda yaptl-
dtgt gibi <;ar ve <;ari<;eyi optii, ikcnun onunde biraz dua etti ve ardmdan has-
tanm yatagma gitti. Veliahta, ger<;ekte hi\-bir clmad1gtm, klsa zamanda
ayaga kalkacagm1 ve her turlu cyunu cynayabilecegini soyledi ve atlarla ilgili
Veliaht bir sure scnra dikkatle dinlemeye ve Ras-
putin maceralan, oykuleri anlatmaya <;ccuk ilk sonra iyi-
ve her hastalandtgmda i<;in Rasputin <;agnhrd1.
Rasputin ktsa zamanda Rus Saraymda buyuk bir gu<; elde etti ve bir\-ck ar-
Kilise ve devlette onemli gorevlere getirildi. 0 zamana dek gelen ote-
ki ki!;)iler tamnmayan ve egitimsiz insanlar cldugu i\-in, bu kcrkuya yol a<;tl.
Rasputin du!;)manlanyla asia buyiik scrunlar da, c ve arkada!;)la-
303
BOyOnOn, Cad11tgm ve OkOitizmin Tarihi -
n tarafmdan sevilmezdi. Kadm taraftarlan ve skandal niteli-
ginde oykii yaylld1. En kotiisii de, Rasputin'in
gunu, o anda hipnotize eder gibi goriinmesiydi.
Sonunda, bir grup soylu devletin giivenligini tehdit ettigini
Rasputin'i oldiirmek plan yaptl. Rasputin'in giivenini kazanan Prens Yusu-
pov; onu bir partiye Rasputin'e ve ardmdan siyaniirlii pas-
ta yedirildi. Ancak zehir yaramadr
25
ve sonunda Rasputin vuruldu. Bu da
yaramaymca bir nehirde delikten nehre atlld1. Prens, Rusya' mn
uzak bir yerine siiriildii ve kitabm yazlldrgr tarihte Amerika' da
Devrim 1917' de ve <:;ar tahttan indirildi. <:;ar ve ailesi 1918' de ol-
diiriildii . Rasputin'in devrim herhan-
gi bir kamt bulunmamaktadrr, ancak onun olaganiistii ozellikleri-
nin zaten sallantrda olan taht1
NOTLAR
1 "The Book of the Sacred Magic of Abra-Melin th Mage" (Majisyen Abra-Melin' in
Kutsal Maji Kitabr), Londra 1898, Chicago 1932.
2 J. L. Mosheim: "Ecclesiastical History" (Dinsel Tarihl, Cilt II, Londra 1842.
4 "Life of Sir Isaac Newton" (Sir Isaac Newton'm Londra 1828, yeni baskr
1855.
5 yllhk Newton Kutlamalan, 1947, s. 27, Thorndike aktarmr:;;trr.
6 Thorndike, a.g.e.
7 Otobiyografik eserinde: Dernieres Propheties, 1843.
8 Birkap Levi' nin "History of Magic" (Maji Tarihi) ve Huysmans'm "Lil Bas"mda
(Orada) soz edildi .
9 Eliphas Levi: a.g.e.
10 a.g.e.
11 Aynntrlardan soz Bkz. sayfa 246.
12 Stanislas de Guatia: "Le Temple de Satan " Tapmagr), Paris 1891.
13 Bkz. sayfa 241.
14 sonrasr bkz. W. Lutoslawsky: "Pre-existence and Reincarnation"
(Oncede!l Varolu:;; ve Reenkarnasyon), Londra 1928.
15 Levi 'nin Ingilizce versiyonundan almtr.
16 J. Bricaud: "Le Mysticisme ala Cour de Russie" (Rusya'da Mistisizm) Paris 1921.
17 Bricaud: a.g.e.
18 Bricaud: a.g.e.
19 Ya:;;amma daha bilgi bkz. J. Bricaud: "Je Maitre Philippe" (Ustat Phi-
lippe) , Paris 1926.
20 a.g.e.
21 a.g.e.
22 R. Fulop-Miller: "Rasputin ", New York 1929.
23 Daha sonra Rasputin'in kar:;;rsmda yer aldr ve onun "kutsal:;;eytan" diyerek
hakkmda yazrlar yazd1.
24 Bkz., aym zamanda, Tibet ili:;;kin aynntrlar veren Fulop-Miller.
25 Bunun nedeni iizerine iki kuram olu:;;turuldu: a- Siyaniirler yalmzca, midede bulu-
nan hidroklorik asitle hidrosiyaniir asidi apga zaman etki gosterir. Bazr in-
sanlarda hazen hidroklorik asit olmaz ve Rasputin aym :;;ey olabilir;
b- siyaniir bayatlamr:;; olabilirdi; bu durumda zararsrz clan karbonata donu;;ur.
304
- Kara Majisyenler ve Kuranlar
/
Arthur Edward Waite'nin tasanm1na gore, yOzOk bigiminde kadim t1ls1mlar.
(The Book of Ceremonial Magic- A Complete Grimoire, 1911).
305
29
Baz1 Majik Orglitleri
Farmasonluk
Masonlan majik orgiitleri arasma katmak amacmda degiliz. Kimse
ingiltere'de Masonluk Zanaatmm kara maji uyguladtgmt Bununla
birlikte, masonluk sona simgelerle doludur. Masonlann simgesel mii-
cevherler ve onliikler takttklan, kurullannm ve hatta localarda alman gorev-
lerin simgesel oldugu bilinir. Eklemleri ya da bedenin baz1 boliimlerini belirli
kullanarak ve kullamld1gm1
iiye olmayanlar bilir.
Unlii mason yazar A. E. Waite/ farmasonlugun s1rlannm kutsal ozellikte
oldugunu belirtir. Belki de Katolik Kilisesinin farmasonluga
nedeni budur. Diger nedenler, masonlann, srrlanm apga vuran-
lara sert cezalar uygulad1klanmn ileri siiriilmesi ve baz1 masonluk dereceleri-
nin (Loca olanlarda bu yoktur) Templar uygulanan baskllara
misilleme olarak para ve krallardan intikam almaktan
2
soz ettiklerine inaml-
mast olabilir. Dahas1, Masonlar herhangi bir dine inananlan da arala-
nna alrr ve Avrupa'da Tann'ya inanmayt olarak siirmezler. Bu son nok-
ta, elbette, ingiliz farmasonlugu degildir.
Bir zamanlar farmasonluk, Kiliseyle uyumlu olarak siirdiiriiliiyordu. Hatta,
Katolik hiyeraq;isinin rehberliginde Masonluk localan biiyiik kiliselerin
edilmesinde ve onemliydi.
Reformla birlikte Masonluk, orgiitiiniin etkisi altma girdi, ancak
ne denli etkili oldugu ingiltere' de, 16. ve 17. yiizylllarda Farmason
olan oldugu kesin. ,
Sir David Brewster' a gore,
3
papalar tarafmdan "Farmasonluk 6r-
giitiine en onemli ayncahklar tamnd1 ve kendilerine ozgii yasalar, adetler ve
torenlerle yonetilmelerine izin verildi." 1738'den bu yana, Farmasonluga
kin papahk bildirileri
307
60y0nun, Cad.1hgm ve Okultizmin Tarihi -
Masonlugun temel simgeleri .
Templa,r'larm Doniiii
Templar $6valyeleri'nin BuyOk Ostadx, Jacques de Molay, 1314'te canh canhya-
.klldxgmda ve Templar OrgOtu dagxtxhp yok oldugunda Templar Sovalye-
si'nin olmasx ve Templar torenlerini gizlilik olma-
lan olas1d1r. 6rgiit0n, Portekiz'de isa Orgutii ad1 al-
tmda surduruldOgunO Ancak diger ulkelerde yeraltma indi.
Bazxlan, Farmasonlugun, Templar'larm uzant1s1 oldugunu kamtlamay1 de-
nedi. "Kusursuz Uygulama Orgutu" (The Rite of the Strict Observance) ,
1754'te Almanya' da Baron von Hund (1722-1776) tarafmdan kuruldu. Tuhaf
varsayxmlan vard1: 1- baski goriince, baz1
kac;.tl ve orada varolan Zanaat Localanna almdllar; 2- 0 ulkede Templar' c1
Farmasonlugu yeniden kurdular; 3- Farmasonluk kokeninde Templar'lann gi-
zemlerini i<;eriyordu; 4- Buyuk Ostatlat arduhgt vard1;
4
5- Masonlugun dogru
torenleri Kusursuz Uygulama 'yla surdurulmektedir; 6- En ust derecedeki ust-
ler ya da yoneticiler bilinmez, onlar orgutU yonetmekle kalmaz, zaman zaman
ozel okult ogretilerini uygular.
308
- Baz1 Majlk Karde!Jiik OrgOtferi
Kusursuz Uygulama Orgutu, 18. yt1zylhn ikinci yartstnda ba$arthydt.
Htzla Almanya, Frartsa, italya ve Rusya'ya yaytldt. Kusursuz Uygula-
ma, localara birkac; Templar derecesini ekledi. Son olarak, J. A. von Starck
(1741-1816), buyt1k olastltkla gerc;ek Tem.plar'lartn Katolik olmalan nedeniyle,
orgiite Katolik ogretileri ve Katolik rahiplik derecesini yerle$tirmeyi denedi.
Uzun tartl$tnalar sonunda Von Starck, masonluktan ayrlidt ve Kusursuz Uy
gulatna bilinmeyen ustlere daha da boyun egmeyi reddetti. izleyicilerden ba
zllan Martinistlere kattld1, ancak digerleri Masonlugun olagan kurallannt uy-
gulayan localara katllarak o andan sonra fark edilmez oldular.
Onsekizinci yuzyllm Fransa' da, ozgun Templar ayini gibi gorunen
bir orgut vard1. Orgutun Buytik Ostadt, Orleans Duku'ydu ve elinde ilk
Templar'lardan geldigini ileri surdugti bir yasalar metni vardt. Guzelce yazll-
ve olan metin, Larmenius' dan, 1705'de goreve gelen Orleans
Duku' ne kadar Buyuk Ostat ardtllartnm imzasmt ta$tyordu. Bu metinde ak-
tanldigtna gore, Molay olmeden hemen once, a.rdtl olarak Larmenius'u
ve Molay oldukten sonra orgutiinfin iiyeleri Larmenius'u
yuk Dstat yaptllar.
Orleans Duku, isa Orgutil'ni.in TemplAr Orgutunu tamrnasm1 saglamalan
i<;in, iki Templar'ctyl Portekiz' e gonderdi. isa 6rgutunun olan Porte-
kiz Ktah, Fransa'nm Portekiz bit sotu$turma yapmasmt
di ve olumsuz raporu sonucunda iki temsilcinin tutuklanmas1
emredildi. Biri Cebelitank uzerinden digeri ise yakaland1 ve sonradan
oldugu yer olan Kuzey Aftika'ya. suriildo.
Templar Orguto bir mason orgutil Dtiku' nun ardtllan
ledir: Maine Duku (1724) , (1737), Louis Francis Bourbon
(1741), Cosse Brissac (1776).
YaklA$lk 1790'da Templar Orgutu asktya altndt ve Brissac'm bir akrabasl-
nm (Winde, Ledru admda bir Farmasondan ahnan yasalar metni bir masanm
bulundu. Ba$kalartyla birlikte OrgOtu yeniden kurdu. Buyuk
Dstathk Claude Chevillon'e onerildi, ancak yalmzca Papaz (1792' de) unvanl-
m kabul etti ve yasa metnihe bu unvanla imza att1. Kt.sa zaman sonra istifa
etti ve 1384'te Bernard Fabte"Palaprat Buyuk Dstat Ardmdan Orgiit,
gervek Templar'larm kutsal emanetleri oldugu ileri stirdukleri birc;:ok antika
satn1 ald1. Aralarmda, ic;;inde kernikler olan baktrdan kuc;;uk bir mah-
faza, bir tas, buytik bir hac;, zengin olan piskoposluk
tac1, bir kili(:, mahmuz ve miger vard1.
isa $ovalyeleri'nden biri Fabre-Palaprat 'la ve bir sure sonra, Por-
tekiz Kralmm kendilerini tanmmas1 ic;;in yeniden bir bulunuldu, an-
cak yine olmad1. Palaprat'm 6rgtitiindeki ilk derece, Zanaat Farma-
sonlugundaki dereceletle kabaca Daha ust be$ derece vard1. Palap-
309
Buyunun, Cad1hgm ve OkUitizmin Tarihi -
rat, onceden soz ettigimiz (bkz. Templar'lar) St. John'la il.4;kilendirilen Kutsal
Kitap'm bir versiyonu olan Levitikon 'u benimsedi. Bu, Orgutte, oldu-
guna inamlan bu ogretileri izleyenler ve Katolik inancm1 birakmayanlar arasm-
da bir bolunmeye neden oldu. Ondokuzuncu yuzy!lm ortalannda her iki grup
da yok oldu. 1920'de ingiliz bir mason F. J. W. Crowe, sat1c1ya gore
Templar Sertifikas1 oldugunu soyledigi eski bir beige satm ald1. Bunun, sozu
ge<;en Larmenius'un Anayasas1 ya da bir kopyas1 oldugu kamtland1. Sifreli ya- .
Belgeyi bulan ingiltere Buyiik Manastmna verdi.
isve<;, Danimarka ve Almanya'da ge<;en yiizyllda kurulan Tapmak<;tlar Or-
gutleri, ardllhklarm1 Jacques de Molay'in bir yegeninden geldigini ileri surer.
Kusursuz Uygulama'yt ammsattrlar. Tapmak<;tlar Orgutleri devrimsel etkinlik-
lerde bulunduklan Polonya'da da etkindir.
Sonraki bir donemin Templar Orgutu, ileride ele almacaktlr.
Eski ve Kabul Edilmi (jsko(:) OrgiiW
Bu orgut, ingiltere'de, Eski ve Kabul Orgutu diye bilinir. isko<;ya'da
bu derecelerin uzun zamand1r var oldugu bilindigi i<;in, Amerika ve diger ul-
kelerde isko<; sozcugu eklenir. Orgut, H1ristiyan simgeciligini <;ok kullamr.
Onsekizinci yuzyllda ingiltere' deki masonlar, simgeciligi <;ok iyi bilirdi ve
1754'de Clermont, Fransa'daki localarla birlikte derece olu:;;turuldu.
Daha sonra Almanya ve Am erika 'ya yay1ld1 ve yedi derece daha eklenerek,
derece say1s1 otuzikiye Sonunda, Buyiik Konsey 1825'te, otuzu<;uncu de-
receyi ekleyerek; saymm isa'nm yll1 simgelemesini saglad1. Bu orgut
<;ogu ulkede vardtr.
Eski ve Kabul Orgutunun merkezi Charleston' dadu (ABD). iki ta-
mnmr:;; yazar or ada onemli konumda Bunlar, birka<; baskts1 ya-
yrmlanan unlu "Encyclopedia of Freemason.ry"nin (Farmasonluk Ansiklopedi-
si) yazan Albert Gallatin Mackey (1807-1891) ve ba:;;ka eserlerin yamsua,
"Morals and Dogma of Ancient and Accepted Scottish Rite "i (Kadim ve Ka-
bul Edilmi:;; isko<; Orgutunun Ahlak ve Ogretileri) yazan Albert Pike'd1 (1809-
1891). Mackey ve Pike, okult fenomenlerle ilgileniyordu. Isaac Long admda
birinin orgiitiin ilk gunlerinde Avrupa'dan getirdigi Baphomet'in bir resmi ve
Jacques de Molay'm kafatasmm kendilerinde oldugu soylendi.
Son. yiizy1lm sonlanna dogru, Mackey ve Pike' a ili:;;kin olagandi:;;1 oykuler
duyuldu. Bugiin, bunlann uydurma oldugu du:;;unuluyor. Soylenilene gore,
Mackey'nin De Molay'm reenkarnasyonu oldugunu ileri surdugu ve uzun bir
sure boyunca, De Molay'm olum y!ldonumu olan her 11 Mart'ta, transa ge<;-
tigini ve kafatasmm konu:;;up, alev puskurttu soylenir. ileri surulen bir
iddia da, Mackey'nin evinde Arcula Mystica admda bir kutu bulunduguydu.
310
- Baz1 Majik Kardelik brgiitleri
Bu, her orgutun yoneticisinde bulunan yedi kutudan biriydi. ic;inde bir tiir te-
lefon ve her yoneticiye denk gelen olaganustu bir guce sahip yedi heykelcik
vard1. Biri kendi telefon rehberine, digeri ise istenilen telefon
rehberine denk gelen bu heykelciklerden ikisine baslid1gmda, diger tarafm te-
lefonundan bir 1shk sesi duyulur ve kutunun ic;indeki bir kurbagarun
agzmdan alev puskurur ve ardmdan mesajlar iletilirdi. Bu oyku, deniza:;an te-
lefon sisteminden onceki doneme ait oldugu i<;in, ama<; Mackey ve
nru majik gii<;lerle Pike da majiyle suc;land1. Oyesi oldugu bir
kurumda duzenlenen bir seansta, 330 ruhun etkisinde olan bir medyumun, As-
taroth adh iblisin de odada bulundugu s1rada <;:Iplak olarak havada asill kaldi-
gmi ve oldukc;a s1rlar a<;Ikladigmi anlatt1g1
Palladium Orgiitii
Tum bu ve diger oykuler, G. A. Jogand Pages'in (1854-1907) lider-
ligindeki bir dizi yazardan kaynaklaruyordu. Yazllanru Leo Taxtil ad1yla yazi-
yordu ve aynca, Bataille ile Margiotta'nm eserleri ic;in malzeme saghyordu.
Pages edebiyat kariyerine din adamlan olarak ve ilk romanian
rahip ve piskoposlara skandal niteligindeki oykulerdi. Bu donemden
olan eseri Papa IX. Pius'un konu ahr. Farmasonlugun ilk de-
recesinde yer ahyordu, ancak daha c;ok yiikselemeden atlld1.
1885'te yeniden Katolik gibi gorundu ve sonrasmda Kiliseye yeniden
kabul edildi. Sert, mason bir dizi yaz1 yazmaya ilk dik-
katini farmasonlukta kadmlar konusuna yoneltti. Kadmlan, benirnseme dere-
celeri olarak adland1rdiklan dereceleri alan birkac; argOt var Orne-
gin, 1837'de Paris'de kurulan Palladium Orgutu bunlardan biriydi. Bu, Ta-
xil'in akhna Palladium'cu Farmasonluk fikrini getirdi. Palladium Orgutiine
kaynaklara gore, bu anlams1z bir orguttii, ancak Taxil varsay1mda
bulundu: 1- Erkek ve kadm masonlann skandal niteligindeydi; 2- Pal-
ladium Orgutu, Charleston' daki iskoc; Orgutunun merkezine bagh evrensel
bir kurumdu; 3- Orgutiin amac1 satanizmi uygulamakti; 4- Tum mason orgut-
lerini denetleyen gizli guc;tu; 5- Siyasal olarak yiklciydL Hatta Taxil, Diana
Vaughan admda bir Palladium'cu Buyuk Bayan Amerika'yt ziya-
ret eden
6
ve orada bir evlilik bu birliktelikten Diana'nm dog-
dugu soylenen, simyac1 ve Gul-Hac;h Thomas Vaughan'm klz1ydL Gul-Hac;h-
lar'm varsay1lan adetine gore, Diana da Dahas1, Al-
bert Pike'la c;ok yakln oldugu soylendi .
. Tum bunlar buyOk ilgi gordO. Taxil, Papa'ya konuk oldu ve 1887'de
Trent'te (son Genel Konseyinin merkezi) bir Mason Kongre'de soru
yagmuruna tutuldu. Bu arada Taxil, Diana'run Katolik dinine donduruldugu-
nu ileri surdu ve Diana'nm ortaya <;lkmasma izin vermesi ic;in bask! gordO.
311
-------------- --- - -- -
Biiyiinun, Cad1lrgm ve Okiiltizmin Tarihi -
Bunun iizerine, Palladium'culara ihanet ettigi ic;:in Diana'nm tehli-
ke altmda oldugunu soyledi.
Ancak, 1897'de Taxil, Paris'te bir yapt1. Palladium' a iii$kin anlat-
ttgl oykiilerin tiimiiyle yalan oldugunu itira etti. Diana Vaughan, yalntzca
sekreterinin ad1yd1 ve o ne Mason ne de Katolik'ti. Toplantl il;inde
sona erdi, ancak Ta:til polis korurnas1 altlnda
Charleston Kurulu'yla baglant1h kara majiye varsaytmlar da
vat. Huysrnans'm eseri "La Bas"da., merkezi Amerika'da olan giinahkar bir
orgiit, Societe des Re-Teurgistes Optimates'den soz edilir ve Huysmans bu or-
giittin Fransa, italya! Almanya, Rusya, Avusturya ve hatta Tiirkiye' de dallar1
oldugunu soyler. La Bas'm kara maji tarihindeki birc;:ok ger<;ek olaylardan soz
etse de, bir kurgu roman oldugu unutulmamahdir. Huysmans, bu giinahkar
orgiitiin Longfellow admda bir isko<; oldugunu soyledi.
7
Margiotta ve
Longfellow'un Pike'la soyledi.
Illuminati
Illuminizm (aydmlanmaclhkl ve Illuminati (aydmlanma), fatkh anlamlan olan
iki ayn terimdir. ilki, Swedenborg'un izleyilerinin inane; ve gorii$leri i<;in kul-
lamhr. Digeri, aydm.lanma sozcugii gibi, akhn l$Igmdan soz eder, ancak ma-
teryalizmin kasvetli ve karanhk kiiltiiyle Illuminati'den soz ederek
yet harcamak gereksiz, antak Okiiltizmin kapsamh kay1tlarmda
yer ald1g1 ic;:in onlardan da soz
Bavyera Illumihati'si diyerek bu mezhebi daha dogru adland1tm1$ olutuz,
Ingoldstadt Universitesi'nde Hukuk profesorci olan Adam Weishaupt (1748-
1830) tarafmdan kuruldu. Weishaupt, Cizvitler tataflndan egitildi, ancak gene;
ya$ta materyalist oldu. Cizvitlik anlayt$lnl taklit etmek ic;:in yontem-
ler kullanma dii$iincesine kaplld1, ancak bunu farkl1 bir ama<:lA yapacakt1. Ay-- _
nca, masonlardan da bit $eyler aldi, Yu:teysel simgeciligi c;:bk kullandL
c11'ya I11uminati Epopt (ya da Rahipl; Prens (ya da Ve=
kill, Magus (ya cla filnz.Dfl ve Rex (yA da Krall ekledi ve bunu uygufad1.
gUt 1776'da An::a.k 1780'de onemli bir farnu1.son aye olafta dek <;:ok
iletlemedi. Sotlrll da, Mason Orgutleri uyeleri atAsinda htzla yaytl-
dt. Daha ust deteceler ula$lf1Ca ahrnaklar, ogretilenlerin materyaliz.m ve cum-
oldugunu anlad1lar ve baz1lar1 durumu Bavyeta Prensine aktardL
Ptens, Weishaopt'u siitdu. Hareketi diger Alman eyaletlerinde yeniden
land1rmak bulunuldu, ancak dogaiistii olanlan
ugratt1 ve yok oldu.
312
Baz1 Majik Kardel?l ik 6rgutleri
Gizemli Bir Ki$ilik
Saint Germain Kontu 1710-1784?), 18. yuzy11da Avrupa
sine seyahat eden tuhaf ve gizemli bir Tutlu siyasal gorevler aldt ve
bir kez Fransa Krall Y.:V. Louis i<;in de Transilvanya'dan Prens Rakoczi
oldugunu one surerken, Levi,
8
De Villars'm, Gabalis Kontu adh
nm turetildigi alan Comes Cabalicus adtnda birinin oz ya da il.vey oglu
oldugunu soyler.
9
Kant St. Germain bit ressam, kimyager ve sirnya.ctydt.
tm yaprnad1, ancak gorkemli
iiretti. Aynea, varolan
ri buyi.ittii ve kusurlar1m yak etti.
Olaga.niistti teknik uygulamalarda
bulundu, ornegin baklra buyiik 61-
c;:iide gorkem ve katabi-
lirdi ve olu$an tablolan
gerc;:ek maddenin yanan parllt1s1n1
yans1t1rdL Filozof bilirmi$
gibi davrart1td1 ve
deneyimleriyle ilgili
mayl severdi. Hastalara ila, ocuk-
lara ve oyuncaklar verir-
di. Her zaman giyinirdi,
lanyla ender yemek yer, zekice ve
ic;:tenlikle Kont St. Germain
Kant St. Germain Katolik dininin gereklerini biiyiik bir baghlikla yerine ge-
tirirdi. Bununla birlikte, iist derecelerde yer alan bir Mason veSt. Jakin yA da
St. Joachim 6rgutuniin uyesi, belki de

Ya$ayan bir tantk,
11
Kant St.
Germain tarafmdan bir inisiyasyon torenini yi.iruttugii ayinin simya, Kabala
ve ruhsal unsurlar ic;:erdigini ve ic;:ten bir soylevle sana erdigini ileri surer.
Cagliostro 'nun M1s1r Masonlugu
Kont Alessandro di Cagliostro (1743-1796) Palermo'da Utalya) dogtnu$, yoksul
bit ailenin 9ocuguydu. ad1 Giuseppe Balsamo'ydu. i
2
Dinda:r auapicelet
tarafinda.n egitildi ve bir Benedikt fi'l.l.mast1tmda eczanhk sanatm1 ogrendi.
Genv ya.$ta rnajik totenler gorulut ve onyedi ya$tnda gomulu hazi-
ne buhnak h;:in bit ayin dozenleyetek varhkh bir kuyumcunun ser-
vetinin onemli bit bolumunden vazge;:mesini saglad1. Ganirneti ahp Messi-
na'ya. ka;:1p, orada annesinin dedelerinden birinin adt alan Kant Cagliostro
ad1n1 aldt. Messina'da, dogunun bit cuppesini giydigi ic;:in kendisine sald1tan
majisyen ve sirnyat1 Althotas'la Dost alan ikili M1s1r'a gittiler ve Cag-
liostro'nun anlattigtha gore, piramitlerin alttndaki hir magarada kendisine ba-
313
. BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
Zl srrlar a<;:lklandt. Ardmdan,
Asya ve Kuzey Afrika' da bir-
<;:ok yeri gezdiler ve sonunda
Malta'ya, ardmdan da Kudiis-
lii Aziz John Orgiitii'niin mer-
' kezine vardliar. Burada Biiyiik
Dstat Pinto'nun simya deney-
lerine yardrmc1 oldular, ancak
bir sure sonra Althotas oldii.
Cagliostro italya'ya dondii,
Lorenza Feliciani'yle evlendi
ve onunla birka<;: Avrupa iilke-
sine seyahat etti. Ellerine <;:o-
gunlukla bol para ge<;:erdi ve
biiyiik bir boliimiinii yoksul
ve ihtiyac1 olanlara dagttrrlar-
dl. Cagliostro, gerekli oldu-
gunda iicretsiz sagllk hizme-
tinde bulunurdu.
Cagliostro ingiltere'ye ikin-
Kont Cagliostro ci kez gittiginde Mason oldu-
gunu ileri surer. Aynca, once-
den sozii edilen Kont St. Germain'in Cagliostro ve gorkemli bir torenle
masonluga kabul ettigi kaydedilir.
13
Her naslisa, Cagliostro'yu St. Germain ma-
sonluga kabul Altm ve yapabildigini, uzatabildigini,
gen<;:ligi ve giizelligi yenileyebilecegini ve oliilerin ruhlaniu <;:agrrabilecegini id-
dia etmeye Bundan onceki oykiiler anlatarak, isa do-
neminde Filistin'de oldugunu ileri siirmeye ya da ipu<;:lanm vermeye
Cagliostro, majisyen olarak tanmmaya ve boylelikle bir<;:ok onemli
tamd1. XVI. Louis'nin saraymda bulundu ve orada aynaya ya da
su birikintilerine bakttklannda baz1 vizyonlann belirmesini sagladtgt bir sim-
ya laboratuvan kurdu. Bu arada, masonlukla ilgilenen, Katolik Kilisesiyle ters
ve Papamn tamyacagt bir Masonluk bi<;:imi arayan Kardinal Prens
de Rohan'la (1734-1803) samimi
Cagliostro Londra'dayken, George Cofton'm yazdtgt "Egyptian Rite of Ma-
somy "nin (Mtstr Masonluk Orgiitii ayinlerini elde

Boyle bir orgiitiin
varhgma kamt yoktur. Cagliostro bunu uyarladt ve Londra' da birka<;:
bulma denemesi sonrasmda, Lyons, Strazburg ve Bordeau-
x'de yaramasm1 saglad1. Biiyiik ol<;:iide sagladt ve Paris'te, se<;:kin ki-
kabul edildigi bir tapmak yaptlrdt, boylelikle Masonlara biiyiik ilgi du-
yuldu. Erkeklerde dereceler yalmzca iist gorevlerde olan Dstat Masonlara ve-
314
- Baz1 Majik Orgiitleri
rilirdi ve Zanaat Locasmm adlarma benzer adlarda toplam u.;: adetti. ilk dere-
ce saghk ve hastahk uzerine yonergeler, okult gu.;:lerin kullanmu, yedi metal,
yedi renk, yedi gezegen; Tanrmm buyusu ve simgesel daha bir.;:ok kapsl-
yordu. ikinci derece, papanm giyme toreninde uygulanan Sic transit glo-
ria mundi formulunu ve kardinallik toreninde oldugu gibi eski M1s1r ayinlerin-
de de uygulanan agzm kaps1yordu. Bu derecenin verilen ders, fizik-
sel ve ruhsal olarak yeniden iki formulunu, soylenilene gore, sonsu-
za dek veriyordu. derecede, transa yedi dunyasal
ruhtan mesajlar aktarmas1 i.;:in bir medyum olarak kullamhrd1. Bu
derecede gezinerek klhc1yla baz1 tammlar ve formuller ak-
tanrdL Anka ve Gul onemli simgelerdi ve "Buyuk Copht" olarak adlan-
dmhrdl. Kadmlar i.;:in de benimseme dereceler vard1 ve Kontes Cagliostro bu
bolumun Kadmlann kabul torenleri s1rasmda, giysileri .;:Ikartll1r ve
beyaz ortulere sanhrlard1. A-;:1kta kalan kollan ve bacaklan, erkeklerin tutsak-
lan olduklanm simgelemek baglamrd1. Ardmdan ozgurluklerini simgele-
mek i<;:in ipler kesilirdi. Sonra da onlan .;:1kartmak i.;:in .;:abalayan erkek-
lerin oldugu bir odaya gotulurlerdi, ancak kendilerini onlardan kurtardlklarm-
da, onlan kutlayan Buyiik Bayan'm huzuruna .;:Ikarlardl. Sonunda, .;:atldan al-
tm bir kure iner, a.;:thr ve elinde bir yllan tutan, alnmda parlayan bir
ylld1z olan, simgeleyen pplakhg1yla Buyuk Copht Buyiik Ba-
yan'm onderliginde kadmlar datum giysilerini pkartlr ve klsa bir ko-
yaptlktan sonra altm kurenin i.;:inde yeniden yukan .;:1kard1.
15
Ne yaz1k ki bu guzel eylemler uzun surmedi. Cagliostro ve dostu De Ro-
han elmas gerdanhk olayma olmakla Olduk.;:a degerli bir
mucevherdi ve oldugunu soyledigi bir kadm, De Rohan'1 mucevheri
alacagma inand1rd1. De Rohan kefil olmaya ikna edildi, ancak belgeyi imzala-
dtktan sonra gerdanhk yok oldu. oldugunu soyleyen kadm1 bulan su.;:-
lular Kont ve Kontes Lamotte'ydi. Kont Lamotte, odeme gelmeden ger-
danhgt alarak ingiltere'ye ka<;:tl. Kontes Lamotte dagland1 ve hap-
se gonderildi, ancak daha sonra o da Londra 'ya
Cagliostro Roma'ya gitti ve hekimlik yaparak ge.;:imini saglad1. Bir zaman
sonra M1s1r Masonlugu Tapmag1'm orada kurma bulundu. Bu du-
yuldugu anda tutukland1 ve Engizisyon mahkemesinde yarglland1. Omur bo-
yu hapis cezasma ve klsa sure sonra oldu. Kans1 da ve
kocasmdan bir yli once
Memphis ve Mizraim 'in Kadim ve ilkel Orgiitii
1758'de, ezoterik simgecilik uzerinde birka<;: FranslZ Mason,
tum ayinleri aym altmda biraraya getirmeye karar verdiler, ancak uygula-
mada .;:ok da ileri gidemediler. 0 gunlerde egitimli Klasik Mitolojinin
315
Buyonon, Cadthgm ve Okultizmin Tarihi -
otesinde, simgeciligin gen4; bir alana yaytldtgt.nm farlana vanyorlard1, ozellikle
de Eski Mxs1r'1n. 0 gune dek bu pek bilinmiyordu. Dupuis: "L 'Origine de
us les Cultes" (Tum Kutlerin Kokeni-1795! gibi biiyiik kitapfar haz1rlantyordu.
Mizraim Orgiit0:/
6
1805'te Milano' da, Eski ve Kabul Masonlar
gutiiniin rakibi olarak gibiydi. 1816' da Fransa'ya yaytldt. Fransa' daw
ki "Buytik Yonlendirme" tarafmdan tanmmak bulunuldu, an-
cak olunamad1. Ba$ta otuzyedi derecesi vardt, daha sonra derece
daha eklendi. 1875'te tngiltere'de Memphis Orgtitiiyle Ard1ndan, in-
giltere' de John Yarker'm (1833-1913) Eski ve tlke16rgut ola.rak
surd\1 ve resmt yaytnlar1rt1rt ad1 Kneph 'ti. Yalmzca onemli konutnlarda
nan Ustat Masonlara derece verirdi. Bununla birlikte, Farmason Biiyiik
stylA
Mizraim'in dereceleri oktilt a<;:tdan baklldtgmda ilgin<;tit. ilk
locadan olanlanndtr , Sonraki (4 ) ustat derecesindekileri taklit edeL
elect. unvanmm ttirlii versiyonlarm1 kullamr. ecossais (ekose)
ya da iskoc;: unvanm1 kullamt. 22 28 mimari simgeciligi kullamr. 29 -30
koc;:'tur. 31-33 gok kubbe ve geminin simgeciligini 34 -41
6
1;:ovalye
dereceleridir. 42 -45 subay ve komutan kapsar. 46 Rose-
Crou' dlt , ikisi oldukc;:a tuhaftlr, Birinci Kaos denen 49 ve ikinci Kaos denen
50 o. 52" astrolojik simgeciligi tamt1r, 53 felsefi ve 54 -58 simyayt derinle-
mesine incelet, 54" Madenci , 55 56 Kurutucu, 57 Dokiimcii ve
58 Usta. 59-66 yonetici dereceleridir. mistik denir, ancak ibra-
nice ad ve simgeler tan1t1r. Boylelikle 69 , Ragon' a
17
gore eski Yahudi $o-
leni 'yle Baglant1hdir. 78 yonlenditici ve kabalisttir.
Memphis Dogu Orgiitii,
18
1815'te Kahire'den Fransa'ya Sam Honis (1795
1868) tarafmdan getirildigi ic;:in Dogu kokenli olarak bilindi. J, R.
Marconis (1795-1868) , orgiitu Paris'te kurana dek Fransa' da etkin degildi. Bii-
yuk Oogu'nun orgatu tarutn.ast c;:abaladt, anc.ak bunun, etkinliklerini
olaga.n uc; Zanaat deretesiyle stntrlanditllrtlasl olabilecegi soylendi.
Bu sisteme bit hakaret sa.ylidt ve Marconis otgO:tii bit sure sonta Buyuk
Dogu' dan baguns1z olarak yonetti. Hatta ingiltere ve Amerika'yll tA111dt. En
buyuk yarHtutson orgt1tudur ve 97 clerecesi vard1.
i11giltere;de Memphis ve Mizraim 6tgt1tleri Yanker'tn a.lhnda birlt:.!$ti ve
Madam Blavatsky'nin ust derecede yer a.ld1g1 bir Benimserne brgutrt vard1.
Altm $afa.k
Yalrt1zca Ustat Masonlara a<;;lk clan Societas Rosictuciana in Anglictt 'dan soz et-
tik. Duzenledikleti bir a.yin vatdi, antak yaratt1g1 etkilerin majik uygu-
lamalarda bulurtduklatl soylenemezdi. Ancak, Alttn Safak (Golden DaWhJ, Sc>-
cietas Rosicruciana'mn baz1 iiyelerince, kesinlikle maji uygulamak ic;:in kuruldu.
316
- Majlk brgutleri
1884'de Dernegi'nin uyelerinden biri, Feder R. F. A. Woodford,
ilgisini kaba diyagramlar yazumt:;; ba
z1 el yazmalan buldu. Bazllan bu kag1tlan Londra'da Farrington Street'teki
bir kitap sergisinden aldrgmt, Gtil-Ha<; Dernegi'nin an;ivlerinde bul-
dugunu sayler. Woodford bu kagttlan, Gul-Ha<;:h ve bilgili ara:;;trrmactlar olan
Dr. W. R. Woodman ve Dr. W. Wynn Westcott'a gosterdi. Ardmdan yardtm
i<;in, Gul-Ha<;: Dernegi ' nin bir uyesi S. L. Mac-Gregor Mathers
(daha sonra Glenstrae Kontu MacGregor olarak tanman, 6. 1917) <;:agmld1.
Kag1tlar aym ad ve adresi i<;eriyordu: Bir Gul-Ha<;ll Ostat oldugu soylenen
Niiremburg'li Bayan Anna Sprengel. Kendisiyle kuruldu ve biraz ge-
cikme sonrasmda, Woodman, Westcott ve Mathers'm Altm Safak'm Ytld1z
Tann<;:asi isis Tapmagt'm kurmasm1 ve ii<;iiniin de yonetici olmasm1 saglayan
bir yasa metni dagitrldL Bu 1888'de Daha sonra ingiltere ve Yeni
Zelanda'da tapmaklar da yapud1. Paris'te de bir adet vard1.
Altm Safak'm masonluktan farkh oldugu anla:;;llmahdrr. Yemin bozma-
nm cezasr, zavalh su<;lunun, :;;im:;;ek c;arpmt:;; gibi, anstzm olmesi ya da fel<; ol-
masma neden olan majik "irade akimma" maruz kalmastyd1. Altm Safak, er-
kek ve kadm uyeleri ahyordu. En iiyelerinden biri
Mac-Gregor Mathers' m e:;;i. iinlii Frans1z felsefecisi Henri Bergson'm kiz kar-
Sair ve Nobel odiillti W. B. Yeats, oktilt, mistik ve mason konulanmn
tamnan yazan A. E. Waite, aktris
Florence Parr, daha once Mathers'm
yoneticisi oldugu Hornirnan Muzesi-
' nin kurucusunun varhkh klz1 Bayan
Hornirnan, iskoc; Kraliyet astronomu
Peck, yazar Arthur Machen, daha
sonra Seylan'da (bugun Sri Lanka)
bir Budist olan Allen Bennett ve
daha sonra s6z edecegimiz :;;air, dag-
Cl ve biiyiicii Aleister Crowley arala-
nna katllan
Orgutte her iiye, kendisinin sec;ti-
gi Latince bir sozle tammrd1. Orgu-
ttin her derecesinin kendine 6zgti bir
ayini vard1
19
ve derecelere girmeden
once her aday, smamalar yoluyla,
uygulamah maji etkinliklerinde ye
terliligini kamtlamak zorundayd1. Bu
etkinlikler say1stzd1 ve ruh <;agtrma,
kehanet, durug6rii, durui:;;iti, ttlsim-
lar yapmak, kehanette bulunmak, Ta-
William Butler Yeats.
317
BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
rot ve Kabala simgeciligi, Hanok (Enoch) Tabletleri'ni kullanma, Hanok sat-
rancl (satran<; yerine tannlarm heykelciklerinin oldugu bir tiir Dogu sat-
ranci), tiirlii Giil-Ha<;h renk ol<;ekleri ya da sistemlerinin kullamm1, majik si-
lahlann yap1nn ve kutsanmas1, geomansi, astroloji, tann goriiniimiine biiriin-
mek ve daha bir<;ok Altm $afak'm dereceleri ilk derece gi-
ve Neofit 0=0
20
deniyordu, ardmdan gelenler Zelator 1=10, ardmdan
Theoricus 2=9, Practicus 3=8, Philosophus 4=7. <;ok az iiye sonuncuyu ge-
<;ebilirdi. 0=0 ile 4= 7 arasmdaki dereceler Altm $afak'1 kaps1yordu. Ancak bu-
nun otesinde, Rosae, Rubae et Aurae Crucis diye bilinen i<; Orgiit vard1. Bu-
rada <;ok gii<; ii<; derece vard1. Bunlar Adeptus Minor 5=6, Adeptus
Major 6=5 ve Adeptus Exemptus 7 =4. Orgiitiin, insaniistii bir yap1da olan bi-
linmeyen yonetildigi samhrd1. Bunlar, YlldlZm Gizemli
U<;iincii Orgiitii'ndendi (Argentinum Astrum ya da klsaca A.A.) ve bu iistiin
varhklar son ii<; dereceye Magister Templi 8=3, Magus 9=2 ve Ip-
sissimus 10=1.
1891'de Dr. Woodman ans1zm oldii ve 1897' de Dr. Wynn Wescott bek-
lenmedik bir anda istifa etti. Dr. Wescott Londra'da adli t1pta ve
buradaki etkinlikleri bir istifasmm nedeninin, soy-
lenilene gore, herhangi bir adli t1p gorevlisinin bir maji uygulaytclsl olmasmm
Bu olaylar Mathers'1 Altm $afak'm gelinmez yaptl.
Tek varhga a<;1k olan en yiiksek derece Adeptus Exemptus'du ve
goriinmeyen iistlerle kalan tek bagd1. Onlarla, Bayan Mathers'1 medyum ola-
rak kullanarak ge<;iyordu, ancak bir kez Boulogne Ormanmda buDs-
tatlardan ii<;iiyle ve Orgiitiin tek oldugu onayladllar.
21
Mathers 1899' da, bir Altm $afak tapmagmm bulundugu Paris' e
1898'de Aleister Crowley (1875-1947) Altm $afak'm bir iiyesi oldu ve erte-
si yilin yans1 ge<;meden Philosophus derecesine yiikseldi. Mathers Paris'e git-
tiginde, Crowley diger iiyelerle ve 1900'de o da Paris'e git-
ti. Mathers onu Adeptus Minor derecesine yiikseltti, ancak dondiigiine, Lond-
ra Tapmag1 iiyeleri derecesinin yiikseldigini gosteren belgeleri vermedi. Crow-
ley hlZla Paris'e geri dondii ve Mathers inat<;1 iiyelerin belgeleri ola-
rak teslim etmelerini emrederek, onu Londra Tapmagma el<;isi olarak gonde-
rir. Crowley Tapmaga bir isko<; kabile reisi klhgmda gitti, iizerinde isko<; ete-
gi ve han<;erler vard1, yiiziinii de agrr bir makyajla
25
Belgeleri ald1,
ancak yasal yollarla Tapmak'm miilkiinii elde Mat-
hers' dan ayrlld1lar ve once Stella Matutina admda aynhk<;1 bir topluluk kur-
dular, bu topluluk daha sonra boliimlere aynid1 ve sonunda tiimiiyle daglld1.
Mathers'm majiyi konu alan "Book of Abramelin "i (Abramelin Kitab1l <;e-
virdiginden soz Crowley, bu kitapta tanrmlanan majik ayinleri uy-
gulamak amac1yla isko<;ya'da Loch Ness yaklnlarmdaki Boleskine'de bir tap1-
318
- Baz1 Majik Kardelik brgOtleri
nak yaptirdt. amac1 Kutsal Koruyucu Melegini Bu arada,
Crowley kendini Vahiy' de 666 sayiSiyla yaratlkla
ti. Kendine s1k s1k Yunanca yarattk anlamma gelen Therien derdi.
Crowley yolculuk yapardt. Meksika'ya ve Himalayalar' a tlrman-
1904'te, kahinligini yapan kar1Slyla (Sir Gerald Kelly'nin ktz
Mtstr' a gittiler. Dairelerinde MlSlr tannlanm Kahire
Miizesine gitmeleri soylendi. Koridorlarda gezerken, 26. Siilale doneminde,
bir amtm iizerine clan Horus'un Ra-Hoor-Khuit
ki resmi oniinde durdular.
26
Bu resimle ozellikle tann-
lar kahine Horus'u uyandtrmak iizere olduklanm ve sergilenen bu
resmin numarasmm 666 olmas1 tuhaftt. giin sonra kahine
ka bir mesaj geldi. Crowley'nin tapmaga gidip duyduklanm yazmas1 gereki-
yordu. Tapmaga gitti ve giin sonra dondii. Yazdlklan kendisine, en iist de-
recede bir melek clan Aiwass admda bir varhk tarafmdan Bu ya-
Zl sonra "Liber Legis" ya da "Yasa Kitab1" olarak yay1mland1. Bu. Crow-
ley tarafmdan kurulacak clan yeni bir din sisterninin kutsal kitab1yd1. Kitap,
varolan dinlere saldmmn ve kiifiirle oldugunu,
ancak Crowley pasajlan asla anlayamadtgm1 one surer. Niimerolojik
sayllabilecek bir de bulmaca vardt. Giiney Afrika'da eski bir matematik ogret-
meni clan Crowley' in biri, gizemi Za-
valh adam sonunda intihar etti.
Kahire'deki biiyiik vahyin sonucunda, Crowley Altm $afak'ta yiiksek bir
dereceye karar verdi ve Mathers' a, gizli orgiitiin
gmi kendisine verdigini yazdt.
ilk Crowley, diinyadaki gorevini sonradan alacagt kadar ciddiye alma-
d1. Ancak, o giinden sonra herkese, hatta yabancllara bile, "Ne yaparsan yap,
yasanm bir olacaksm" demeye Buna verilecek dogru
"Yasa sevgidir, isteyerek sev", ancak az dogru ver-
di. Bu sozler Liber Legis'te yer ahr. Ancak, Aiwass bunu Rabelais'ten ol-
mahydi ve Crowley, seks biiyiisii uygulamak 1920'de Sicilya'da kurdugu
orgiitiin adm1 Thelema Manastm koydu, bu da aym yazardan ahnan bir addt.
Crowley.1906'da <;in'e gitti. Orada, Tapmak Ustad1 olmasma neden oldu-
guna inand1g1 majik ayinlerini siirdiirdii. 1916'da Amerika'dayken bir ad1m
daha ilerledi ve Magus derecesine yiikseldi. Bu derecenin ayini, incil'den ba-
zt metinlere kiifrederek bir kaplumbagay1 Son olarak,
1921 'de Sicily a' da son dereceye Ipsissimus, ve bunun ayini ise Deliligi

27
Bundan boyle Crowley Argentinum Astrum'un denetimi altmda olduguna
karar verdi.
319
Buyunun, Cadhgm ve OkOitizmin Tarihi -
Dogu Ta.pmag1 Orgrltii
Crowley, Eski ve Kabul Masonlar Orgutunun uyesiydi ve o 6rgutteki en
yuksek derecelere Bu orgutten olduguna herhangi bir kamt yok.
O.T.O. olarak bilinen Dogu Tapmag1 OrgutU (Ordo Templi Orientis) fark-
lldlr. Alman olan Karl Kellner (6. 1905) tarafmdan 1895'te kuruldu. ilk Temp-
lar'lann da uygulad1gma inand1klan, ki bizce bu dogru degildir, seks buytisu
uygulayan bir orguttu. O.T.O.'nun etkinliklerini onceden soz ettigimiz Ran-
dolph'm Eulis'ine dayand1rd1klan samlan bir Amerika 6rgutU olan Her-
metik (Hermetic Brotherhood of Light) adh orgute dayand1 soyle-
nir. O.T.O., Ramen rakamlanyla belirtilen on dereceden Kellner'm
1905'teki ardili Theodor Reuss'tu, Alman bir gazete muhabiri ve Kadim ve
Kabul Masonlar'm yuksek dereceli biruyesiydi.
Reuss, Crowley'le 1912'de ve baz1 yaztlannda O.T.O.'nun
baz1 s1rlanm olmakla sw;:ladt. O.T.O. ya da sulanna bir
bilmedigini kamtlamak Crowley ic;:in zor olmad1, ancak aralanna katlimaya ik-
na ve gec;:meden irlanda Iona ve Tum Britanya Orgutllnun onun
bu derecedeki (Yuce ve Kutsal KraD temsilcisi olarak Baphomet adm1 (daha
sonra yazd1g1 mektuplan imzalad1g1 ad) ald1. Aynca, kendisinden ayinleri ye-
niden yazmas1 istendi.
Ertesi y1l. 1913'te Crowley, "Ragged Rag-Time Girls" adh bir grup tiyatro-
cuyla Moskova'ya gitti. Moskova'da Rus Kilisesinin Aziz Basil Ayinf
8
Crow-
ley' e Gnostik Katolik Ayinini yazma esinini verdi. Rahip ve rahibenin katlh-
miyla bir b6lumu Yunanca olan bu olaganustu yaprm, Yasa Kita-
bJ 'mn vahyiyle olan yeni dinin dayamr. "Azizlerin"
arasmda Simon Magus, Roderic Borgia (Papa VI. Alexander), Adam Weisha-
upt, Dr. Reuss ve Sir Aleister Crowley vard1. Aym yol O.T.O.'nun ayinlerin-
de de uygulandt ve bu ayinin c;:evirisinin yer ald1g1 yay1mlar ile ayinleri Dogu
Templar'lan arasmda yarattl. K1sa sure sonra Birinci Dunya
patlad1 ve Orgutlln Almanya kolu yok oldu. Crowley, Amerika'ya gitti ve bu-
rada ingiliz propaganda yapt1g1 soylenir. Onun ac;:1klamast ise, bu tur
sac;:mahklan ters bir etki yaratmak ic;:in yaz1yordu. ingiltere'ye dondugunde
herhangi bir suc;:lamada bulunulmad1. <;ok az uye sayts1yla O.T.O. 'yu yonet-
meyi siirduriiyordu ve hatta Almanya ve Amerika'da baz1 temsilcilikleri vard1.
Argentinum Astrum (A.A.) ve O.T.O. 'nun resmi kitabt Equinox'tu. Kitapta
29
O.T.O.'nun aralannda Hermetik Memphis ve Mizraim Or-
gutleri, iskoc;: Orgutii, Martinistler ve Sat B'hai'nin oldugu birkac;: toplulugun
bilgeligi ve bilgisi iizerinde bir uyeler toplulugu oldugu yazlyordu.
320
- Baz1 Majik brgOtleri
Teurjik bir Orgiit
Martinez de Pasqually (1700-1774) Kabala ve Swedenborg'un-yazlianmn btiylik
bir Po.rtekiz, ya da daha <;ok Alman kokenliydi, ancak Fran-
sa'mn giineyinde dogdu. Aym zamanda Yahudi bir aileden geldigi de soylenir,
ancak buylik bir olaslilkla Kabala simgeciligini kullanmasmdan 6ttirti bu bir ha-
taydt, <;tinku <;ok dindar bir H1ristiyan'd1. ilk zamanlarmda <;ok gez-
di. 1760'da Toulouse'da bir mason locasmda elinde hiyeroglif yaztstyla yaztl-
ffili? bir yasa metniyle, majik gti<;lere sahip oldugunu iddia ederken gorulur. Or-
gtittin ilgisini <;ekti ancak uyeler Ertesi ytl Bordeaux' da bir locada.
gorundu ve uyeleri ikna etmeyi 1766'da yeni orgutun merkezini Pa-
ris'te kurdu ve klsa sure sonra birka<; Franstz kasabasmda localar kuruldu.
Yeni sistemin ad1 Franstzca Rite des Elus Coens Bu Rahipler
Orgutti" olarak <;evrildi. Cohen Ibranice rahip, coheniin <;ogulu ve coens ise
sozcugunun Franstzca'ya hali oldugu a<;1kt1. Orgutun tuhafhgt
radaydt; orgiite uye olduktan sonra, uyeler okiilt gti<;lere sahip
olurdu. Buyiik olasthkla yedi derece vard1 ve uye en list derecede meleklerle
hatta Isa ile yetenegini elde ediyordu. En list derece Gul-Ha<;'la bag-
lantlhydt ve yasa metnini veren bilinmeyen Gul-Ha<;h olmalann-
dan

En list uyenin her zamanki gere<;leri kullanarak, oru<;
tutarak, uygun zamam kollayarak, majik formuller aktararak, 6zel giysiler gi-
yerek, tapmagm zemininde <;ember tammlayarak, baz1 anlarda secde ederek,
6zel mumlar ve tutsu yakarak maji uygulamas1 beklenirdi.
1772'de Pasqually, mulkleri oldugu St. Domingo'ya (Batt Hint Adalan) git-
ti. Bir daha da geri donmedi, <;tinku iki yll sonra orada oldu. Orgutun
olarak J. B. Willermoz ardtl1 oldu. Ancak asla onun majik gii<;lerini elde ede-
. medi. birlikte zamanlannm <;ogunu, Yerel Buylik Dstat oldugu
Kusursuz Uygulama Orgutune adadtlar. Bu orgutun de bilinmeyen
ra bagh oldugu ammsanacakttr. Rahipler Orgutii, Frans1z Devrimi'y-
le sona
Rahipler Orgutunun belgeleri Willermoz'dan yegenine ge<;ti, ondan
da dul Cavernier admda bir okult ondan da Pa-
pus'un (Dr. G. Encausse) eline ge<;ti.
31
Papus 6rgutu yenidefi kurmaya
Martinizm
Louis Claude de Saint Martin (1743-1803) okultizm ve mistisizm uzerine ya-
zan bir FranslZ yazard1r. Aristokrat ve varhkh bir ailedendi.
32
Annesi gen<;
ta olunce, onu cesaretlendiren uvey annesi tarafmdan btiylittil-
du. Orduya kattld1, Mason oldu ve sonunda Rite des Elus Coens'in tamnan
bir uyesi oldu. Yalmzca Pasqually'den degil, ozellikle gen<; Sweden-
321
Buyunun, ve Okultizmin Tarihi -
borg ve Boehme' den de etkilendi. Willermoz' la yakm Bir-
yerde ders verdiyse de ordudan aynldtktan sonra bagtmstz olmay1 yegle-
gibi gori.ini.iyor. evlenmedi.
Aziz Martin'in, elinden geldigince materyalizmin en parlak done-
minde unutulmamahdrr. Swedenborg gibi, inancm yanlSlra, iyi
yapmanm gerekliligini vurgulad1. insanda ilahi bir nitelik bulundugunu ve bu-
nun yalmzca Cennetten etkilerine koyabilmek uyandml-
masl gerekir. Oki.iltizm, erken ytllannda ilgisini ozellikle de Ra-
hipler Orgi.iti.inde sergilenen fenomenler, ancak sonradan ilgisini mistisizm ya
da ve yonlendi.
Son yi.izylida Aziz Martin'in c;ok az oldu. Martinizm
hgl altmda uyguland1 ve birkac; Martinist topluluk vard1. Elus Coens'i
rerek bir Martinist Orgi.it kurdugu soylenir. Orgi.itte elbette i.ist i.iyeydi ve ilk
kitab1 "Des Erreurs et de la Verite"de orgi.iti.in tapmagm-
da vi.icut olarak gori.inen, "Onanct'' denilen ve baz1lannm isa oldugu-
nu sand1g1 i.istadm bilgeligini aktard1g1 one si.iri.ili.ir. Az once soz edilenle bir-
likte baz1 kitaplan "Bilinmeyen Filozof" takma ad1yla
Clavel ve Ragon'la birlikte birkac; yazar Martinist orgi.iti.ini.in, on-
ceden sozi.i edilen mistik Aziz Martin tarafmdan kuruldugu soylendi. Yeniden
Aziz Martin Orgi.iti.i gibi mason edebiyatl ve ilk on
derecesi oldugu, ancak yediye indirildigi soylendi. Ancak Waite,
33
Katolik Ki-
lisesinin azizlerinden biri olan ve efsaneye gore, bir kez bir dilenciye vermek
ic;in paltosunu ikiye belen, gerc;ek Aziz Martin'in admm verildigini soyler.
Boylelikle, bu ad yalmzca bir locanm hay1rsever etkinliklerinden soz eder. Bu
konuyu kendi aralannda ic;in Mason tarihc;ilerine btraklyoruz, an-
cak Louis Claude de Saint Martin sonraki y1llarmda locadan ayn-
lip, tapmak etkinliklerini btrakt1g1 gori.ili.ir.
Ancak si.iresince de ezoterik orgi.itleri i.izerinde bi.iyi.ik bir
etkisi vard1. 1773'de Paris'te Philalethus Orgi.iti.i adh bir mason locasmda, Za-
naatm dokuz derecelik bir sistem kuruldu. Savalette de Langes, Kra-
liyet Haznedan tarafmdan kuruldu ve c;ok sec;kin i.iyeleri vard1, bunlardan ba-
zuan; Hesse Prensi ve ailesinin diger baz1 i.iyeleri, Cagliostro, Mesmer , Gebe-
lin Kontu
34
ve Aziz Martin'in kendisi. Gorkemli bir ki.iti.iphaneleri ve bir do-
lap dolusu doga tarihi kitaplan vard1 ve ti.im bilimleri Zanaatla
birlikte oniki derece vard1. Ek dereceler, 4 o Sec;ilen, 5o iskoc; Dstat, 6 o Dogu-
nun Sovalyeleri, 7 Rose Croix, 8 Templar Sovalyeleri, 9 Bilinmeyen Filo-
zof, 10 Yi.ice Filozof, 11 Dye ve 12 Philalates. Ayinlerinde simgecilige ge-
bir yer ay1rd1klan ortada ve Aziz Martin, admm derecelerden birine -ki
ogretileri ele ahmyordu- verildigini gori.ince memnun Or-
gut, Savalette de Langes' in 1788'de oli.imi.iyle birlikte yok oldu.
322
------------------ ------
- Bazt Majik brgOtleri
Papus ad1 altmda yazan oki.iltizm yazan Gerard Encausse (1865-
1916), ispanya'da dogdu, ancak ki.ic;:i.ik Fransa'ya geldi. Felsefi Anato-
me5 i.izerine bir bitirme tezi sunarak, Paris'te Tip Faki.iltesi'nden
Ttp Doktoru olarak mezun oldu. Kabalac1 Gi.il-Hac;: ' la baglant1s1m
ancak neredeyse okiiltizmin ti.im dallanyla ilgileniyordu ve bunlar i.izerine ya-
ztlar yazdt. Mason degildi, ancak gizli topluluklar i.izerine bir eserin
yazan olan Henri Delaage tarafmdan Martinizm i.iyesi yapudtgm1 ile-
ri si.irer. Aziz Martin tarafmdan i.iye yap1ld1gm1 one si.iren anne tarafmdan de-
desi De Chaptal' dan c;:ok 6grendi. Bi.iyi.ik olasutkla i.iye yaplldtgmdan de-
gil de, baz1 belgelerin kendisine verilmesinden kaynaklamyor olabilir.
Papus' un kurdugu 6rgi.ite Ordre des Silencieus Inconnus (Bilinmeyen Sessiz-
ler Orgi.iti.i) denildi. De;: derecesi vard1 ve i.iye i.ic;:i.inci.iye sonra, yeni
i.iyeler getirebilirdi. o ki, bu hazen de gorev olarak verilirdi. Uyelik ai-
datl yoktu ve Orgi.it birkac;: i.ilkede hizla yayud1. 1902'de Amerikah i.iyelerin bi.i-
yi.ik bir boli.imi.i ayrud1 ve yalmzca Masonlan i.iye kabul eden bir kurum olu:?-
turdular. Sonra birkac;: aynhk daha Birinci Di.inya s1rasmda Dr.
Encausse, sava:?ta gorev yaparken yakaland1g1 bir hastahk nedeniyle oldi.i.
NOTLAR
1 "A New Encyclopedia of Freemasonry" (Farmasonluk Ansiklopedisi) , yeni ve goz-
den basrm, iki cilt, Londra 1920.
2 a. g.e.
3 Dudley Wright aktanr: "Roman Catholicism and Freemasonry" (Katoliklik ve Far-
masonluk), Londra 1922. -
4 Waite, a.g.e. , Biiyi.ik Ostatlar listesinin hala Buyuk Manastm' nm korumasm-
da oldugunu inandlglm soyler.
5 Ward: a.g.e.
6 Thomas Vaughan' m Amerika'y1 ziyaret ettigine bir kantyloktu-t:r
7 Aym addaki
8 "History of Magic" (Maji Tarihi), a.g.e.
9 Gabalis. Kontu'nun kimligini bir boliimde
10 Waite' e gore bu ger<;ekte Katolik bir orguttu.
11 Bkz. "Encyclopedia of Occultism "de (Okiiltizm Ansiklopedisi) Cagliostro
i<;in yazrlan yaz1. _
12 Trowbridge: "Cagliostro: The Splendour and Misery of a Master of Magic" (Cagli-
ostro: Maji Ustasmm Gorkemi ve Sefaleti), 1920' de buna <;rkt1. Ote yandan
Fuhck-Brentano: "Caglisto and Company" (Caglisto ve Dostlan), 1902.:de
Goethe' nin Balsamo ailesine yaptrgr bir ziyaretteri ve Cagliostro'ya iletilmek uze-
re kendisine bir mektup verdiklerinden soz eder.
13 Bkz\ Spence: "Encyclopedia "den (Ansiklopedi) Cagliostro yazrlan yazr, a.g.e.
14 q. Photiades'e gore {("Count Cagliostro: an Auth.entic Story of a Mysterious Life"
(Kont Cagliostro: Gizernli bir Ger<;ek Oykusu)] Cofton, "iyi bir Hrristi-
yan olarak olen" irlandah Katolik bir rahipti .
15 Ayrmtrh tammlamalar Waite ve Spence'e baklmz.
323
BOyOnOn, Cadrhgrri ve OkOitizmin Tarihi -
16 Mizraim ibranice'de Mtsu demektir.
17 Waite altanr, a.g.e.
18 Memphis uzun. bir sure boyunca Mtsu'm kutsal ve kraliyet o nedenle
orglitun admda yer ahr.
19 Bu ayinler Crowley'in "Equinox"unda (Ekinoksl yaytmlandt ve yeniden duzenlen-
bic;:imi I. Regardie'nin: uThe Golden Dawn "mda (Altm 4 cilt, Chicago
193 7 -1940) yer alu.
20 ilk figur c;:ember, ikincisi kare ic;:inde yer ahr, ancak ic;:in bundan vaz-
gec;:tik.
21 Kendisi Onlarla dayamlmaz oldugunu sayler. Nefes al-
makta ve neredeyse dayamlmaz rurlii goruniimler
25 Regardie: "My Rosicrucian Adventure" (Giil-Hac;: Maceram), almn.
26 J. Symonds: "The Great Beast: The Life of Aleister Crowley" (Buylik Canavar: Ale-
ister Crowley'nin Londra 1951, yeni bas1m.
27 J. Symonds, a.g.e.
28 Y azara boyle
29 Cilt Ill, Detroit, Michigan
30 bir yazar olan Waite bile, bu olas1hktan soz eder.
31 Waite: "Saint Martin" (Aziz Martin), a.g.e.
32 Ancak, hazen belirtildigi gibi Markiz degildi.
33 a.g.e.
34 ( 1725-1784) "Le Monde Primitif" (ilkel Diinya, 1773-84) ve diger eserlerin yazan.
35 "L 'Anatomie Philosophique et ses Divisions precedee d'un Essai de Classification
methodique des Sciences anatomiques" (Felsefi Anatomi ve Anatomik Bilimler Sl-
mflandtrmasl Denemesinin Oncelikli Boliimleril, Paris 1984.
324
30
Catal Cubuk ve
Yeraltmda Su ya da Maden Aramak
Rabdomansi [rhabdomancyl terimi bir degnek arac1hg1yla kehanette bulun-
mak anlamma gelir ve kehanet yontemlerinden biri olarak kabul edilir. Deg-
nek arac1hg1yla yeraltmda su ya da maden daman aramr. Bu daha c;ok su ara-
mak ic;in uygulanan bir yontem oldugu ic;in, bazen su falcillg1 da [dowsing]
denir. Su falc1Sl denilen ve asayt kullanan ki:;;i, bir c;atal c;ubugu, c;:ogunlukla Y
bic;iminde dallann birini bir eliyle, diger dahm da diger eliyle tutarken, c;:ubu-
gun bo:;;ta kalan ya da uc;uncu ucu a:;;ag1 ya da ileri dogru hareket eder. i:;; ba-
:;;mdayken kullamc1 oylece gezer ve c;ubuk ken dine gore hareket eder, buyuk
olas1hkla da istemsiz kas hareketiyle. Tum bunlar henuz fe-
nomen okult olarak smillandmlmahd1r. Konunun birc;:ok c;:agda:;; 6grencisi, ha-
rekete bilinmeyen ya da eksik bilinen (radyasyonun) neden oldugu-
na inamr. Digerleri, durugoru, telepati vs. gibi okult duyularm neden oldugu-
nu ileri surer. <;:ubugu kullanamn hic;bir istemli kas hareketinde bulunmama-
Sl gerektigi vurgulanmah, duragan olmaya c;:ah:;;mah ve ic;te:n ya da d1:;;tan et-
kilere ac;:1k olmah, hatta transa benzer bir hal ic;erisinde olunmahd1r.
1
Herkes su falciSl olamaz. Farkh duyarlillk dereceleri vard1r.
Daha c;ok simyad olarak bilinen Basil Valentine (15. yuzyli sonlan), c;:ok
az bilinen eserlerinden birinde,
3
c;atal c;:ubuklarma buyuk bir yer aytru ve ye-
di gezegenle ili:;;kilendirdigi yedi farkh c;ubuk turunu tammlar.
Madencilik uzerine 6nemli bir ki:;;i olan Baron de Beausoleil (6. 1643), Av-
rupa ve Amerika' da bilgisini payla:;;arak birc;ok geziler yapm1:;;t1r. <;:a tal
c;ubuk ve halkalar kullandllar. Buyiiculuk yapt1klanndan ku:;;kulanlld1 ve 6n-
ceden gordugumuz gibi cezalandmldllar. Barones, "La Restitution de Pluton"
(Pluton A<;1klamas1) adh kitabmda, su ve cevher yatag1 ararken kocas1yla bir-
likte kulland1klan be:;; yontemi verir: 1- Kazmak; 2- Belirli bitkileri aramak; 3-
Cevher yataklarmdan akan sulann tadma bakmak; 4- Gune:;; dogdugunda cev-
herden c;lkan buhara dikkat etmek; 5- Arac;lann kullamm1, aralarmda Basil
Valentine'mn yedi gezegensel c;ubugu ve onalt1 farkh c;ubuk da vard1r.
325
Buyunun, Cadrhgrn ve Okultizmin Tarihi -
Rabdomansi yontemleri. (Grillot de Givry koleksiyonu, 1762)
/ f Akfr,.-.;.. Ia

Fransrz yontemi. Sire Roger'rn yontemi. Pere Kircher'in yontemi.
Onemli bir fizikc;:i ve metallerin inanan Robert Boyle (1627-
1691), ingiltere'de c;:atal c;:ubugu tammlayan ilk oldu.
4
Fmdtk agacmdan
c;:atalh ince bir dal oldugundan ve istemsiz hareketinden soz eder. <;ubugun
yere inmesi, kullamcmm bulundugu yerin altmda cevher oldugunu belirtir.
Radyestesi
<;atal c;:ubuk uzun siiredir saha kullamhrken ve yerini bir
alamazken, daha onemli kullamlmak ic;:in birkac;: arac;: daha ortaya
c;:tktL <;ubugun yaplldtgt madde onemli degildir. agac1, sogiit ,
fmdtk ve giivercin otunun tahtas1 yeglenirdi. Hayvanlardan elde edilen mad-
delerden balina kullamhrd1. Tromp,
5
k1vnmh bir telin en etkilisi oldugu-
nu sayler. Maby, uc;:lardan l/3'e l/4'e dik ac;:tyla bir tel kullamr; kt-
sa olan boliim tutuldugunda elin ic;:ine dogru doner. Aramlan bulundu-
gu bolgede telin yatay boliimii ileri geri sallanmaya Tromp,
6
bi-
c;:imlerde daha birc;:ok c;:ubuk tammlad1. Yapay c;:ubuklar insani bir hareketi ol-
makstzm yaramaz.
Hassas tahminlerde bulunurken c;:ogunlukla sarkaf' kullamhr. Daha once
..
Hindistan 'da kullamldt ve bic;:imi, tutmak ic;:in iizerinde bir halka ya da
diigiim bulunan 11, 5 ile 15 em. uzunlugunda giic;:lii, ancak esnek bir ipin
ucunda, c;:ogunlukla sivri ucu yere bakan koni bic;:iminde bir agtrhktan
326
du. Agtrhk tahta,
balina ya da metal
olabilirdi. Gen;ekte, aglr-
hgm neden yapud1g1
6nemli degildir, ancak
metal olacaksa, Abbe
Alexis Mermet ,
9
bu
ayncahkh buldugu
metal onerir,
bu dogada ender
olarak biraraya gelen me-
tallerin ve ona
gore bu bir avantajd1r.
Aynca, sarkacmda, bir
goz bir c;u-
kurluk yapar. Bu,
lann ya da yakl-
nmda yaygm olarak kul-
lamhr. <;ogunlukla SlVl
olan, aramlan maddeyle
olabildigince aym nitelik-
te olan kuc;uk bir omek-
tir. Boylelikle yag an -
yorsa, sarkacm bu
bolUmune o yagdan ko-
- c;:atal yubuk ve Sarka<;
16. yuzytlda <;:atal <;:ubukla maden arayanlar.
(Sebastian Munster, 1544)
yar ya da yagm bulundugu bir elinde tutar. Goz, amac1 be-
lirlemek ic;indir.
Yirminci yiizyllm ilk yansmda, sark.ac;la Frans1zlar arasmda,
tlklan radyasyona duyarhhg1 oldugu ac;1kc;a ve Bailey 1927' de
bu fenomen radiesthesie terim!ni ortaya att1. Daha sonra terim ingiliz-
ce' ye radiesthesia olarak c;evrildi. Bunun anlam1 duyarhl1k ve tepki
vermedir. Duyumsal uyanm ve tepkisi olan hareket
Ancak kullamcllar duyular hissettikleri ic;in, uyanmlar
duygulara neden olabilir: 1- Belirli kaslar kasilir (kinestetik organlar denilen
kaslarda bulunan duyu organlan nedeniyle); 2- (derideki duyu
organlan nedeniyle); 3- Anormal ve hazen patolojik bir olay goste-
rilen duyumsal tepki (paraesthesia) olan igne batmas1 duyusu; 4- Kann
gundaki (coenaesthesia) uc;lann uyarlimas1 nedeniyle mide bulant1S1; 5-
ki kan basmc1 nedeniyle
Sarkacm hareketleri genel olarak uc; turdur: 1- Paralel olarak ileri ve
geri ; 2- Saat yonunde dairesel hareket; 3- Saat yonunun tersine dairesel hare-
327
BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOltizmin Tarihi -
ket. Eliptik hareket (1) ve (2) ya da (3) i<;in ara<;tlr. Ender olsa da (4) kendi
<;evresinde tam olarak doner, bu ipin dolanmasma neden olur. Bu hareketle-
rin ilk anlamlan kullamctya gore Her kullamc1 deileyerek belirli bir ha-
reketin ne anlama geldigini ogrenmelidir. Tam dongi.i hareketi bir etki oldu-
gu anlammdadtr ve geri dongi.i ile ileri dongii belirsizliktir. Saat yoni.inde ha-
reketler <;ogunlukla insana yararh bir belirtir ve saat yom1niin tersine ha-
reketler tersini belirtir, ancak bunlar her zaman ge<;erli degildir.
Sarka<;, Fransa'da, ozellikle Katolik rahiplerince 20. yi.izyllm ilk yansmda
yalmzca su ve mineral (Mermet) bulmak i<;in degil, ayru zamanda ttbbi
ler konusunda da 1935'ten bu yana bir<;ok dernegin kurulma-
smm yamstra, ozellikle de Fransa'da bir<;ok kitap yaytmlandt ve ilk ingiliz
Kongresi
10
1950'de Londra'da Radyasyonun canhlar i.izerindeki et-
kisinin bilimsel olarak Radyonik ad1 Bir<;ok hekim,
bilim adam1 ve mi.ihendis bu yeni bilimin katklda
Bu alanda olagani.isti.i baz1 varsaytmlarda Gozlerin yardt-
mtyla bir alanda ve sonunda ti.imi.iyle farkh
yeni bir yontem Ktrlarda bir sarka<;la ama<;stzca gezerek degil
de, bu arac1 bir harita ya da resim i.izerinde tutarak, en az sahada elde edi-
lenler kadar sonu<;lar elde edilir. Tromp,
11
hak11 olarak bunun
ti yetisiyle oldugunu ileri surer ve sarkacm yalmzca kullamcmm trans
benzeri bir duruma ge<;mesini sagladtgmt Abbe Mermet, bu alanda
iinlii bir kullamc1 olmasma haritalarla <;ok biiyiik elde etti. Bu
dolayh yontemin ad1 teleradyestezi'dir.
Hareket Kuramlan
Baz1 son donem mineraller, bitkiler, hayvanlar, insanlar ve
hatta bir<;ok yapay maddenin bir ti.ir radasyon sa<;t1gm1 sanmaktadtrlar. Ayn-
ca, gelecek ongori.imiinde bulunanlann ya da kullamcllarm radyasyona kan;a
duyarh olduklanna da inamrlar. Ancak, konunun one si.iriilen
hca kuramlan, bazllanmn birbirleriyle ger<;ekte belirterek, goz-
den ge<;irecegiz .
. 1. En <;ok Reformla baglant1h olarak tamnan P. Melancthon ( 1497 -1560),
oki.iltizme ilgi duyan birka<; "reformcudan" biriydi. Baz1 aga<;lar, metaller ve
mineraller arasmda [sympathyl olduguna, bundan oti.iri.i de bu aga<;-
lann dallanmn belirli cevherleri bulabildigine inand1.
2. <;a pta bilimsel yazllanna daha once degindigimiz Alman Cizvit ra-
hip A. Kircher (1601-1680), "<;ubugun hareketi kas hareketine bag-
hdtr"12 kuramm1 Hatta, bunu kamtlamak i<;in 1654'de baz1 deneyler

13
Hareket ederken siirtiinmenin i<;in <;ubugu
dengeledi. Yakln bir yerlere su ve metal Hi<;bir hareket
328
- <;:atal yubuk ve Sarka
Bu, dogal olarak elektrik potansiyellerinin <;ubuk ya da sarka<; kul-
lamlarak belirlenebilecegi bagh alan bir<;ok guncel kuramm
16
onu-
nu a<;tL
A. E. Baines, 1918'de ya)'lmliman bir eserinde,
17
dogal elektrik potansiyel-
ler uzerinde deneyleri anlatt1. Vard1g1 sonu<;lar 1-
Cogu yapay bi<;imde elektrikle de, cans1Zlar <;ogunlukla srlu po-
tansiyele sahiptir; 2- Canhlar yahtkan bir zarla korunan ve etkinken
yen farkh bolumlerde negatif ve pozitif alan farkh tur yokler Ornegin
bir elmanm sap1 ve <;:ekirdegi negatif, yenilen bolumu pozitiftir.
18
Cekirdekle
yenilen bolumu ve (kabuk) ay1ran ve yahtkan yapan bir zar El-
ma kesildiginde bu yukler kaybolmaya ve bir sure sonra elma yuksuz
olarak yenilmez olur.
4. Bin;ok yazar,
19
yeraltmda su ya da maden bulma fenomeniyle, insan be-
deninin klsa hertz dalgalanm almas1yla Ornegin Lakhovsky' nin,
20
baz1 urlann neden alan bir bakteri sardunyalan vard1.
iki ayn bitki gozlendi; biri smama ol<;:iitii olarak kullamld1, digerine ise iki met-
re uzunlukta hertz dalgalan veren bir elektrik donamm1 uyguland1 ve elektrik
verilen bitki Ardmdan, insanlarda bu tur hastahklan yak eden bir <;ok-
lu dalga osilatorunu buldu. Ancak, bu tOr radyasyona duyarhysa, bu, ye-
raltmda su ya da maden arama olaym1 a<;1klayabilirdi. J. C. Maby, yeraltmda
su ya da maden arama)'l uzun zaman bu a<;1klad1. 1934 ve 1936' da
J. Wust ve W. Wimmer, Almanya'da Munih Universitesi'nde, yeraltmda su ya
da maden bulmanm o giine dek bilinmeyen 0,9 em ve 52.4 em dalga uzunlu-
gundaki etkilerden (buna Magnetoizm dediler) kaynakland1g1m a<;1klayan
bir eser yay1mlad1. Cogu kimyasal elementi smadllar ve tiimunden farkh bir
dalga uzunlugunda radyasyon yaytldtgmt gorduler.
5. Sarka<;1 bir Frans1z, A. Bovis, metaller , mikroorganizmalar bit-
kiler, hayvanlar, kan, salgllar, gibi her turlu maddenin' kii<;uk dal-
ga uzunluklarmm dalgalanm yayd1gma inamyordu ve bunu biri-
minde21 ol<;:tugiinu ileri surdu. Dalgalar hastahkh dokularda farklll1k gosterir.
Ol<;:iim, biyometre admda basit bir ara<;la ol<;Oldu. Bu, az once soz edilen bi-
rimle i<;in bir cetveldir. Ornek s1flr noktasma konur. Sar-
ka<; cetvelin uzerinde tutulur ve hangi noktada enlemesine sahnd1gma bakilir.
Bu ara<;: ve yontem hal.i kullamhr, ancak son donem okumala-
nn ger<;ekte Angstrom birimlerinde oldugu varsay1mm1 kabullenmektense,
bunlardan Bovis derecesi olarak soz eder.
22
6. 1933' te A. de Vita, yeraltmda su ya da maden aramas1 yapan du-
yarhhgmm yerlerde, atmosfer (nemden bagims1Z-
dlr) daha yoksek dereceleri oldugunu ileri siiren deneyler bildirir. 1934 'de R.
Jemma bunu onaylad1.
23
329
Biiyiini.in, CadlhQin ve Okiiltizmin Tarihi -
<;:atal maden alamnda (Georg Agricola, 1571)
medi ve Kircher, c;:ubugun etkin olmadtgmt, insan tarafmdan hareket ettiril-
mesi gerektigini ve insan bunu bilinc;:li olarak hareket ettirmek istemedigine
gore, c;:ubugun hareketinin hareketlerden kaynaklandtgt sonucuna
vard1. Konuya ne bu sonuc;:, bilimsel
tarafmdan evrensel olarak kabul edilir. Bu 1674'te ilk J.
de Royer'in
14
belirttigi, c;:ubugu maddenin uygulamada hic;:bir onemi
olmadtgt gozlemiyle desteklenir.
3. Kral XVI. Louis' nin hekimi P. Thouvene,
15
l781'de, hareketin elektrik
kuram1m one siirdO ve 1791'de Galvani, dikkatini sayesinde yonelttigi bir
gozlem olan, kurbaga kaslannm iki ayn metalle temas1 sagland1gmda
hareket etmesinin elektrikle bir oldugu iinlii
Luigi Galvani (1737-1798) : italyan fizik<;.i ve hekim. Yukanda sozu edilen deney sonucunda
hayvansal elektrigi ve daha sonra onun admdan esinlenerek <;.inko banyosuna Gal
vaniz adr (Ed.n.)
330
- Qatal Qubuk ve Sarkay
7. Radyesteziye c;:ogu kuram, her yayd1g1 ve c;:u-
buk ya da sarkac;: hareket ettiginde, olaym kullamcmm
minden kaynakland1gm1 one surer.
Od, Odyle ya da Odik
Odun katramndan parafin ve katran ruhu c;:1kartan ilk olan, Alman en-
dtistriyel kimyac1 Baron Karl von Reichenbach (1788-1869) ozel duyarhhg1
olan deneklerle baz1 ilginc;: deneyler yapt1 ve bunlan kaydetti.
24
Reichenbach, bu tiir duyarh bir m1knat1S1n pozitif kutbu yakmla-
nnda serin bir aklm duyumsad1klanm ve karanhkta mavimsi bir buhar ya da
alevi fark edebildikleri olgusunu buldu. Negatif kutuptan 1hk bir akmt1 ve tu-
runcu renk yaythrdl. Ancak bu fenomen m1knattslarla stmrh degildir. Kuvars
Ozerinde de denendi. Kuvarsm bir ucundan serin mavi ak1m yaytirr, digerin-
den de tilk turuncu. Bin;:ok maddede aym fen omen gortiliir. Birkac;: mad de
renkler yayar, altm, beyaz, kobalt mavisi, baklr ve demir ktr-
miZlSl. Duyarh iki ya da tic;: saat karanhkta kald1gmda bitki ve hayvan-
lardan yaytian sec;:ebiliyorlard1. insan bedeninden de yay1hyordu,
sag yandan (ozellikle el ve ayaklar) mavi, soldan turuncu. Duyarh Gii-
Ay ve gezegenlerin olagan baz1 farkh yayd1gm1
uygun deney sec;:ebiliyorlard1. Bu fenomene neden olan
Od, Odyle ya da Odik Giic;: ad1 verildi. ve elektrik, manyetizma ve bilinen fi-
aynld1. Buna, iskandinav mitolojisinin, dogamn hiikiimda-
n yiice tanns1 Odin'in ad1 verildi, c,:iinkii evrensel olarak yaylld1klan goriildii.
Reichenbach'm deneyleri, iinli.i FransiZ hipnotizor ve De
Rochas (d. 1837) ve Edinburg Universitesi kimya profesori.i William Gregory
(1803-1858) tarafmdan onayland1.
jnsan Auras1
Loridra'da St. Thomas Hastanesi'nde hekim olan Walter J. Kilner (1847-1920),
191l'de "The Human Atmosphere" (insan Atmosferi) admda bir kitap yay1m-
lad1 (ikinci bask1s1 da 1920'de c,:1kt1). Kitapta insan bedeninin sac,:an ya da
haleye benzer" bir sisle c;:evrili oldugunu ileri siirdii. Durugorii yetisine sahip
olanlar bunu c;:ok onceden biliyorlard1 ancak o giine dek kimse gorme-.
Kilner'm, yalmzca doga bilimine dayand1gm1 iddia ettigi yontemiyle
onun gozetimi altmda bunu deneyen yiizde bu "sis"i gor-
meyi Yazar bundan klsa bir sure once ve kalsiyum siilfid
iizerinde etkisiyle ilgileniyordu.
Genel olarak "insanm atmosferi" denilen aura'yt gormek ic;:in iki yontem
vard1: 1- iki parc;:a camm arasmda konulan bir boya eriyige
5
per-
desinden bedene bakmak; 2- iki parc;:a camm arasmda konulan kat1 bir boya
eriyigi perdesinden parlak nesnelere bakmak ve ardmdan perdesiz olarak be-
331
BOyOnOn, Cad11igtn ve Okiiltizmin Tarihi-
dene bakmak. (Yazar, ikinci yontemin giinde bir saatten uygulanmamas1
gerektigi, yoksa gozlerin agnyacagt konusunda okuru uyanr.)
Aurayt gormek ic;:in kullamlan boya dicyanin'den bir degildi. Al-
kol kullamlarak eriyik duruma Sonraki diger boya-
lannda en az dicyanin kadar verdigini gordii. Kilner baz1 nedenlerden
otiirii lal rengini kulland1. H. Boddington, Kilner'm kullandtgt dicyaninin ren-
ginde bir cam buldu. Cam, <;ekoslovakya'da iiretiliyordu. Gozliiklerde
kullamlabilir, boylelikle boyamn SIVI eriyigine gerek kalmaz.
Psikometri
Bugiin bazen gen;:ek anlamtyla da, yalmzca duyulann anlamm-
da kullamlan psikometri sozciigii , ozel bir yetenege olarak ilk kez
1842'de John Rodes tarafmdan kullamld1. Rodes bir zamanlar bir Amerikan
kolejinde t1p ogrencilerine ders veriyordu ve ile metallerin kendi-
sinde psikolojik etki yaratt1gm1 fark edince, bir giin ogrencilerle bir deney yap-
tL <;ogunlugun, yiizde sekseninin etkilendigini gordii. bir smamadan
gerekmeksizin, ogrenciler metallere dokunduklan anda hangi metal
oldugunu biliyordu. Elinde tutmanm etkilerinin, ag1zdan almdtk-
lannda yaratt1g1 etkiyle aym oldugunu gordii, ancak bunun etkisi daha hafif
ve gec;:iyordu. Dahast, ogrenci hastamn elini bir siireligine tuttugunda,
baz1 hastahklann konulabiliyordu. Bir ait bir nesne, iizerine
bir gizlense bile, deneycinin almyla aym hizada tutuldugunda,
deneyci sozkonusu insana c;:ok soyleyebiliyordu. En deney,
deneycinin yazllanlan gormeksizin, deneklerin yazd1klan mektuplan okuya-
bilmesiydi . Bu yolla elde edilen bilgiler, insam utand1racak ol<;iideydi.
Deneyci, hatta, denegin yiiz hatlanm ve kendisine ozgii hareketleri taklit ede-
biliyordu. Buchanan, her nesnenin kendine ozgii bir bunun
etherik ya da astra.l kopyasmda sakl1 olduguna ve bunun elde edilebilecegine
inandt. Jeolog Profesor W. Denton (6. 1883) , bu deneylerde yer ald1. Her on
erkekten birinin ve her on kadmdan dordiiniin duyarh oldugunu gor-
dii. Denton, deneklerine meteorlar ve fosiller verdi. Boylelikle kozmik, jeolo-
jik ve evrimsel kuramlan onaylad1 ve yenilerini Ornegin, duyarh bir
birkac;: kemik fosilinden yok bir hayvamn c;:evrenin, yedi-
gi yemegin ve hatta goriiniimiiniin resmini
Buchanan bir noktaya kadar, Kilner'm insan aurasm1 ve be-
yin yaplSlnm radyasyonla incelenmesini onceden gordii. Onun frenolojiyle de
oldugunu duyduk.
332
- Qatal Qubuk ve Sarka!(
NOTLAR
1 A. Wiesinger: "Occult Phenomena. in the Light of (Teoloji Okult
Fenomenler), 1957.
2 Simya ile ilgili bolUme bkz.
3 "Novum testamentum", yazan oldukten 'sonra Franstzca bilinir, Kitap 2,
1651.
4 Spence: a.g.e.
5 c;ubuk falclhgma rabdomansi denirken, Tromp "Psysical Phyics" Fizik) adh
kitabmda falcthgt pallomansi sozcugunu kullandt.
6 a.g.e.
7 a.g.e. .
9 "Principles and Practice of Radiesthesia" (Radyestesi Ilke ve Uygulamalan), 1935,
Londra 1959.
10 "Proceedings of the Scientific and Techanical Congress on Radionics and Radiest-
hesia" (Radionik ve Radyestesi konulu Bilimsel ve Teknik Kongrenin Tutanaklan,
Londra, 1950.
11 a.g.e.
12 Tromp: a.g.e.
13 Spence: a.g.e.
14 Tromp: a.g.e.
15 Tromp: a.g.e.
16 Aynnt1 bkz. Tromp: a.g.e.
17 "$tudies in Electro-Physiology" (ElektoFizyoloji Londra 1918.
18 Ozgun ya da Wethered, "An Introduction to Medical Ra:diesthesia and Radi-
onics "te (Ttbbi Radyestesi ve Radionige resme bkz.
19 J. C. Maby veT. B. Franklin'in aktard1g1 deneylere bkZ. : "The Physics of the Di-
ving Rod" (c;atal c;ubugun Fizigi), 1939.
20 G. Lakhovsky: "The Secret of Life" Strn), 1932, 2. baskl, 1951
21 Bir Angstrom birimi, 1/10,000,000 milimetredir.
22 Wethered, a.g.e.
23 Her iki deney Tromp'tan aktanldt.
24 "Odisch-magnetische Briefe", Stuttgart 1852, "Letters on Od and Magnetism" (Od
ve Manyetizm uzerine Mektuplar) altmda Londra 1926.
25 Boyay1 yollarla kullanmanm vermedigi goruldu, jelatin ya da
koloid boyamr ve boyamn amnda ned en olurdu.
333
31
Mesmerizm ve Hipnotizma
Hayvansal Manyetizma
\
Bugun herkesin hipnotik fenomenlere 6zellikle de hareketler, ve
sabit insamn birinden nasll etkilendigine en azmdan
belli belirsiz bir vard1r. MlSrr'm kadim r6lyeflerinde deneycinin de-
negin bir el hareketi yapt1g1 gorulur ve bu hareketin hipnotizma ol-
duguna yoktur. Hatta ellerin nasll tutulmas1 gerektigini gos-
teren figurler vardrr.
1
Toplu hipnozun uyguland1gm1 gosteren resimler bile
vardu. Gindes, Yunan mitolojisindeki yan insan yan at Kiron'un ogrencileri-
ni hipnotize ettigini g6steren bir yontmadan s6z eder.
2
Ellerin uzerinde du-
rulmasmm iki nedeni vard1: 1- S1r ya da giicun aktarllmas1; 2- El
vermek. Her ikisi de rahip ve krallann yetki vermesiydi. Kraliyet di-
ye bilinen Anne'nin hukumdarhg1 ya da sonrasma dek ingilte- .
re'de siirdii.
Hipnotik trans kadim zamanlarda biliniyordu, buna bir 6rnek, klasik d6-
nemlerde Asklepeion Tapmag1'nda yatalaklann tapmak uykusu'dur.
Orta<;ag'da birka<; yazar, gezegenlerin bitkileri, hayvanlan ve insanlan et-
kiledigi gibi, insanlann birbirlerini etkiledigi evrensel manyetik bir slVldan s6z
eder. Bu, Pomponatius ve J. B. Van Helmont'un Paracelsus, Kirc-
her, K. Digby ve Fludd'da benzer aktard1.
1679'daGulilemus Maxwell, J. G. Burggrar'm 1611'de one surdugu, Para-
celsus'un mumyasmm ger<;ekte manyetik oldugu izleyerek, manyetik
tlp uzerine yazllar yazd1. 1673'te Sebastian Wirdig, bir<;ok ilacm her yerde bu-
lunan spiritus vitalis 'in etkisinde oldugunu s6yledi.
Bir<;ok yalmzca dokunarak, ya da baz1
basit yollarla dag1tt1gtna yoktur. irlandah Valentine Gratera-
kes ya da Greatrakes (1629-1683) bunlardan biriydi. Otuzd6rt rii-
yasmda surekli, dokunarak guatn gucii oldugunu gordii. Bunu dene-
di ve oldu, ardmdan bunu say1s1Z hastahklarda kulland1. Onlu oldu ve
335
BOyOnOn, Cad11tgm ve OkOitizmin Tarihi -
Londra'ya gitti ve bir
sure Sarayda kald1. Da-
gtttigt bir kay-
dmt brrakt1. Daha son-
ra, Katolik bir rahip J.
J. Gassner ( 1727 -1779) ,
Guney Almanya' da
olaganustti
unlu oldu. Dzerinde el-
mas bulunan bir
kullandt ve olagan
lanm dagttmanm yam-
sua,
Aynca egitimsiz koylu-
lere bir anda uzun La-
tin pasajlar soylettir-
mek ve nabzm atu;m1
hatta bir
sureligine durdurmak
gibi bir fenomeni
daha
F. A. Mesmer
(1734-1815) hayvansal
manyetizma dedigi, iz-
leyicilerinin ise onun
onuruna mesmerizm dedigi olguyu kurdu. Mesmer, stmrmda Constan-
ce' da dogdu ve onceleri rahip olrn.ak istedi, ancak Viyana Universitesi'nde tlp
okudu. "The Influence of the Planets on the Body" (Gezegenlerin Bedene Et-
kisi) adh bitirme teziyle 1766'da mezun oldu. Boyle bir konu, o giinlerde tu-
haf olarak. alguamyordu ve biiytik olasilikla kabul edilmezdi, ancak donemin
onde gelen profesorlerinden biri olan Van Swieten, tlpta tin yaptlysa da okult-
izmle de ilgileniyordu. Mesmer aym zamanda, Viyana'da astronomi profeso-
ru, Cizvit M. Hell ya da Hehl'le (1720-1792) de dost Hehl buyuk
lik le.vhalar ve mtknattslarla deneyler yap1yordu ve bir boliimtinti Mesmer' e
tip odunc; verdi. Ardmdan Mesmer, rmknatlslarm bazt hastala-
n etkili oldugunu gordu. Bunu Hehl'e anlatt1. Ktsa sure sonra
Hehl'in, mtknatislarm gucu uzerine bazt yazuar yazmasma sinirle-
nen Mesmer, bir astronomun ttpla ilgili olaylara hakkl olmadtgmt
Mesmer, ba:?langtc;ta hastalanm mtknatls yardtmtyla iyile:?tirdi, ar-
dmdan mtknattsa gerek olmadtgmt gordO ve sonunda mtknattslarm
nesnelerin de aym etkiyi yaratacagma inand1, c;iinku ona gore nesneler,
336
- Mesmerizm ve Hipnotizma
manyetik S1V1yla yiikh.iydu. Bunun insan bedeninde de var oldugunu ve doku-
aktanlabilecegi sonucuna vard1.
Viyana' da kendisine bir tavnn ortaya pkmas1 uzerine Mes-
mer Paris'e dondu. Burada <;ok say1da izleyicisi oldu. Seanslanm buyuk bir
odada yaptyordu. Buyuk bir kovamn i<;inde bulunan su, odamn or-
tasma konurdu. Demir <;ubuklann bir ucu suya daldmhr ve diger ucundan
hastalar tutardt. Mesmer lila rengi bir cuppe giyer ve mtknattsh bir degnek ta-
Huzunlu <;alard1. Hastalanndan bir<;ogu cinnet benzeri haller ge-
<;irir ancak olaganustu bir saglamrd1.
Paris Ttp Fakultesi, ktsa sure sonra bu tuhaf uygulamalan duydu ve devle-
tin.harekete ge<;mesi i<;in bulundu. Olaym i<;in iki ko-
misyon kuruldu. ilki Paris Ttp Fakultesi ve Franstz bilimler Akademisi uyele-
rinden, aynca birka<; bagtmsiZdan Bunlar unlu Benjamin Frank-
lin/ kotu amlan Dr. Guillottin
4
ve Lavoisier
5
idi. Diger komisyon Frans1z Kra-
liyet Ttp Dernegi'nden Her iki komisyon da olumsuz ra-
por verdi. ilki, orgutun duzelecegini ileri surdu, ancak bu yalmzca
du. Ktsa sure sonra, Mesmer Paris'ten aynhp, Almanya'ya gitti. Morsburg'da
oldu ve orada Alman daha <;ok takdir edildigi a<;tktl, <;tinku
mezannm bir amt dikildi.
Ancak, Mesmerizm olmedi. Aralannda <;ok onemli hekimlerin de bulundu-
gu bir<;ok ilgisini <;ekti. iki ekolunun neden oldu: 1-
Fizyolojik olarak, insan bedeninin fiziksel, manyetik ya da manyetige benzer
etkenlerden etkilendigini savundu; 2- Psikolojik olarak, zihinsel etkenlerin ne-
den oldugunu savundu. ilk ekol anda uygulama alamnda bulunmadtgr i<;in
ilk once onu ele alacag1z.
Metalloterapi ve Magnetoterapi
Dr. Elish Perkins (1741-1799) Connecticut'da (ABD) bir tlp adam1yd1.
)795'te Connecticut Trp Dernegi'nin il<;e temsilcisiydi ve onlara bir
bildirdi. Bu, metallerin canh dokulara, ozellikle kaslara ve sinirlere olan etki-
siydi. Kasa metalle dokunuldugunda anmda kasrhr. ayrrmak
i<;in metal bir ara<; kullamld1gmda kasumadan once agn kesilirdi. Perkins, acr-
yt azaltmak i<;in ttirlu metaller ve metal denedi. Sonunda, <;eker
[tractod adrm verdigi nesneyi Her biri, birbirine iki me-
tal <;ubugun birinin ucu digeri sivri, bir yam yan ktvnk, diger
yam duzdu. iki metal par<;anm biri, bakrr, <;inko ve biraz altmdan, digeri de-
mir, ve biraz platinden Bu ara<;lann actyan yerden ellerle
<;ekilmesi gerekiyordu. Zorlamlan durumlarda, ktrmrzrhk i<;in sur-
tunme ve bir dereceye kadar rsrtumahyd1. <;ekeri acryan ye-
re degdirmemek <;ok onemliydi. Frontal agnlan, almdan ba-
337
BOyOnOn, Cad11tgm ve OkOitizmin Tarihi -
u'zerinden, boyundan ve daha da T1p
Dernegi ve Perkins, patenti geri ahnd1ktan sonra istifa etmek zo-
runda kald1. Perkins, erken sanhktan oldu, ancak Yale Dniversitesi Ede-
biyat Fakultesi mezunu oglu ingiltere' de satt1 ve konuyla ilgili bir ki-
tap yazd1.
6
Copenhag'daki doktorlar, aym konu uzerinde bir eser yaymliad1.
Ancak, J. Haygarth adh benzeyecek
de aym sonuca vanlacagm1 ileri surdu.
6nemli hekim, mtknattslann de insan bedenini etkiledigi-
ni savundu. Bu, J. Elliotson (1791-1868), J. B. Luys (1828-1897) ve J. M. Char-
cot'nun (1825-1893) ya da yard1mct, onlara ger-
m1knat1s yerine maddelerin kullamldtgmda telkin yoluyla da aym
sonuca soyledi.
7
Jean-Martin Charcot bir sure sonra mesmerik fenomenin
nnknat1slann gerekmedigine inand1, yine de etkilerin, yap1s1 tam olarak bilin-
meyen, fiziksel nedenlerden kaynaklandtgmt surdurdu. Dahas1 bu
fenomenlerin histeriyle aym oldugunu soyledi ve uyutulan histerik
gibi, s1k s1k ya da kataleptik transa hatta uyurgezer
(somnambulizm) olduguna etti. Mesmerik durumda, yalmzca bu sayllan
durumlar hatta durumlar bile olmadtk-
lan bu sonraki tarafmdan tumuyle ortadan kaldmld1.
Okur, yirminci yt1zy1lm ilk ytllanm ammsayacak her tt1rlt1 hasta-
hgt m1knat1sh satlldtgt bir donem oldugunu ammsat-
. maya gerek yoktur. Bu tur reklamlar artlk eskisi kadar degil, ancak bir za-
manlar m1knat1sh kemer, mtknatlsh yelekler ve hatta mtknattsh yuziiklerin bi-
le bulundugu buyt1k bir pazar vard1.
Elektrigin bulundugu ilk y1llarda elektrik bile bir majik olarak nitelen-
dirildi. Dr. James Graham'in (1745-1794) bir zamanlar Londra'da Saghk Ta-
pmagt admda (ba:;;ta Adelphi, sonra Pall Mall' da) bir merkezi vard1.
elektrikle olaganiistii bir yatak olan, guzel kokan ve renkli ay-
dmlatllirdt. Evli guzel ve zeki olmas1 (yt1ksek bir he-
del orada yatmasma izin verilirdi. Guzellik ve zekaya elektrik mi,
kokular m1 yoksa renkli m1 neden oldugu belirsizdir.
Hipnotizma
Mesmerizme fiziksel gorii:;;teki ilk aynhgm sorumlusu Abbe de Faria'ydt
(1755-1819). Faria, Hindistan'da bir sure kald1ktan sonra Fransa'ya dondu ve
Paris hastanesinde Manyetik s1vmm var oldugu
ve manyetik uyku ve diger mesmerik fenomenlerin deneyciden
degil, hastadaki kaynakland1gm1 one siirdii. sonuna
dogru bu bir kitabmda savundu.
8
338
- Mesmerizm ve Hipnotizma
ilk donemlerin bir Puysegur Markizi'ydi
Bugancy' deki (Fransa) evinde almakstzm mesmerik uygu-
ladt. <;:ogunlukla mesmerik somnambulizmi bulmastyla amhr ve bu durum-
dayken hastalannm telepati ve diger okiilt
inamrdt. Puysegur Markizi, mesmerik tedavi strasmda olanlan unutmak olan
hipnoz sonras1 bellek yitimi'ne (post-hipnotik amnezi) dikkat ilk
di. Aynca, yapay somnambulizmi, yani hipnoz altmda uyurgezer olmay1 ilk
bulan oldugunu one surdu.
Uyku anmdayken olaganustii dereceye de kaslarm
olan mesmerik trans (bugun hipnotik katalepsi denilen) Lyon'lu Petetin tara-
fmdan bulundu ve Bu durumda, uzun bir sure boyunca.
yalmzca arkas1 ve ayak bilekleri bir yere dayah bir dumduz
ve kaskatl yatabilir.
Mesmerizmle ilgilenen bir Franstz okultist ve spiritualizm hareketin
saglayan ingiltere'ye gelen ve bilgi veren Baron
du Potet'ydi (1796-1881).
Baron du Potet'den etkilenenler arasmda, John Elliotson (1791-1868) var-
dt. Oniversite Kolej Hastanesi'nde profesordu, ancak mesmerizmi kullanma-
ya istifa etmesi i<;in baskl gordu. 1849'da bir mesmerik hastane
kurdu. ve frenolojiye inamrd1 ve bunlan mesmerizmle birlikte sur-
durme Frenoloji Dernegi'nin kurucusu ve ve fizyo-
loji uzerine kitabmda frenolojiden de soz
Manchaster' da cerrah J. Braid (1795-1860), mesmerik feno-
menin olaganustii ve Faria'mn, her hastanm sinir
sistemine bagh oldugu konusunda verdigi hakl1 oldugunu kamtlad1.
Dogru konumu elde etmek 6rnegin, bash, hafif burkma ve parlak
kullamrdt. Sonradan "hipnoz" olarak klsalttlgt, neurypnotism terimini buldu.
Elliotson ve Braid hipnozla anestezi yoluyla ameliyat
Bunu cerrahlar da yapt1. 1821'de bunu ilk buyiik olast-
hkla J. C. A. Recamier'di (1774-1852). Bunun kloroform ve diger anestezik
maddelerden onceki don em oldugu unutulmamahdtr. Bunlar bulunduktan
sonra hipnoza gerek kalmad1 ve kimyasal anestezilerin bebege zararh
cegi inanc1 nedeniyle, dogum gibi durumlar ("alacakaranhk uykusu")
uygulanmas1 zor ve belirsiz oldugu uygulanmaz oldu.
East Indian Company' de doktor olan J. Esdaile (1808-1859), hipnozla anes-
teziyi Hindistan'da ameliyatlarda kulland1. Bu yontemin benimsendigi Kalku-
ta' da bir hastanesi vard1 ve hipnozla anestezi bur ada uzun bir sure uy-
gulandt. 1836'da C. Poyen, ABD'de mesmerizm iizerine ders vererek tum ul-
kede tamttl.
339
Biiyiiniin, Cad11i gm ve Okii ltizmin Tarihi -
Onde gelen bir hipnotizor J. Milne Bramwell (d. 1852), hipnoz altmdayken
hastamn uyamkken kendisini etkileyemeyecek denli zay1f olan uyaranlar go-
rebilecegi (hyperaesthetic alg1lama) gen;:egine dikkat
Telkin
Nancy'de (Fransa) 1864'de telkin yontemfni uygulamaya hekim A.
A. Liebeault (1823-1904), Salpetriere ekolu olarak bilinen Nancy Eko-
lu'nun oncusu oldu. Salpetriere ekolu fiziksel kuram1 savunurken, Liebeault,
hipnozun zihinsel etkenlerden kaynakland1gma Hastanm zihnine
sozcuk ve hareketler yoluyla iletilmesi olarak tammladlgl telkin
sozcugunu ilk kez kendisi kulland1. Bunun uykudayken yapild1gm1 sanmas1
dogrudur, ancak hastayi dinlenir duruma getirmek
lerin de rol oynad1gm1 gordu. Bu klsa surede yaygm kabul edil-
di. fizyolojik uygulamalan nasll etkiledigini ancak
hipnoz fenomeninde fiziksel iletilmez. gore,
rin olabilecegi, telkin kurammm katklda
Nancy Oniversitesi profesoru H. Bernheim (1837-1919), Liebeault'u fazla-
siyla destekledi ve kendisi de sayiSIZ hastay1 hipnotize etti.
Sorbonne' da ilk Frans1z deneysel piskoloji laboratuvarm1 kuran, fizyolog
ve psikolog H. E. Beaunis (1830-1921) Liebeault'in bir unlu
Felsefeci ve psikolog J. R. L. Delboeuf (1831-1896), hipnotizma
uzerinde ve telkinle su toplamalan ve yamklann yok edilmesi konusun-
da oldu.
Psikiyatr ve entomolog A. H. Forel (1848-1931), unlu bir hipnoti-
zordu. Telkinle kadmlann regl durumlanm duzenleyebildigini gordu.
Almanya'da onde gelen hipnotizorlerin arasmda; Breslau Oniversitesi, Fiz-
yoloji Profesori.i R. P. H. Heidenhain
9
(1834-1897); psikolojisi uzerine
olan eseriyle tanman Jena Oniversitesi Profesoru W. T. Preyer (1841-1897) ve
psikiyatr cinsellik ve okultizm uzerine yazan ve hipnozla ilgili ders kitabiyla
unlenen A. Moll'un (d. 1862) ad1 sayllabilir.
Kendi Ken dine Telkin
Emile Coue (1857-1926) Liebeault'la 1885'te ve hipnozla telkin uygu-
lamaya Frans1z bir eczac1yd1. Coue, tum telkinlerin kendi kendine
telkin olduguna karar verdi. Bu da, niye farkh hastalarm ve farkh cerrahlann
birbirini kolay algdad1klanm Coue, kendi iyilikleri ve yar-
dtmcl olmak insanlara kendi kendine telkin uygulamay1 ogretmek bir
kampanya Tum bu arasmda, etkileri gormekten sorumlu
olan, hastanm istekli olmas1 degil, etkilemek Co-
340
- Mesmerizm ve Hipnotizma
ue, papagan benzeri yinelemeler kulland1. Ogretisi <;:apta yayll.dt ve bu-
nu ogretmek i<;:in 1910'da nee-nancy ekolii kuruldu. Daha sonra Londra'da
Coue-Orton Enstitiisii kuruldu.
NOTLAR
1 Bu uygulamadan Eberus papirusunda soz i6 II. binyll.
2 B. C. Gin des: "New Concepts of Hypnosis" (Hipnozun Yeni Londra 1953.
3 Elektrikle ilgili deneyleri i.inlU Amerikah, Avrupa yolculugundayken.
4 Giyotini bulan, daha dogrusu savunan ve idam cezasm1 yi.icelten
5 Kimya deneyleriyle tammr; FranslZ Devrimi Slrasmda giyotinle oldi.iri.ili.ir.
6 B. J. Perkins: "The Influence of Metallic Tractors on the Human Body" (Metal Ce-
kerlerin insan Bedenine Etkisi), Londra 1798.
7 Oyki.i de bunlar anlat1hyor, ancak bu oykiiler birbiriyle ve Blonlot'm N
uyand1ran bir benzerlik
8 "De la Cause du Sommeillucide" Uyku Olgusu), Paris 1819.
9 Hematoksilin lekesi biyologlarca bilinen i.inli.i dokubilimi uzmamnm babas1d1r.
341
Bedensel Bifim ve Kader
32
El Fah
Zihin ve beden arasmda bir bag kurmayt ama<;layan en eski iki elin
ayasmdan karakter ve kader yorumlamast yapmaya e1 falJ ve yiiz hatla-
rmdan sonu<; <;tkaran fizyonomi'dir. Fizyonomi, gelecegin okunmast konusun-
da olduk<;a dejenere el fah kadar stk gibi gelecek okumayt ama<;lamaz.
El Fal1
El fah <;ok eski zamanlardan beri Hindistan ve Antik Yu-
nan'da bilindfgi kesindir. Aristoteles'in ele bir<;ok sozii vard1r ve bunun
bir anlarm oldugu samhr. Aynca, E. Heron-Allen'm
1
bununla ilgili bir oykii-
sii vard1r: Aristoteles M1s1r'da arkeolojik kalmttlan incelerken, Hermes'e ada-
nan bir sunagm iizerinde el fahna bir kitap buldu. Altm harf-
lerle Arapc;a ve Aristoteles bunu hamisi Biiyiik iskender'e verdi. Da-
ha sonra ispanyollar tarafmdan Latince'ye <;evrildi ve Heron-Allen, <;evirinin
<;ok eski bir elyazmasm1 British Museum'da buldu.
El fahmn gelecegi okumay1 ama<;layan dahna (cheiromancy) de-
nir. Siromansi, gelecege varsaytmlarda bulunmak, insan iradesini ge<;er-
siz klld1gt i<;in Katolik Kilisesinin yasakladtgl uzun bir liste kehanet
tiirlerinin arasmda yer ahr. Elbette baz1 tedbirli el falcllan, elin yalmzca baz1
egilimled belirttigini soyleyebilir, ancak <;ogu bunu ac;:1klamakta gii<;liik <;eker.
E1 fah bic;imini, biiyiik olaslltkla Ortac;:ag' da kazandt. Falctl1gm dt-
iki tiir aynhr. Bunlardan ilki (cheirognomy). Bu
elin bic;:imi ve parmaklann yaptsmt, boyutlanm vs. ele ahr. ikinci dal
(cheirosophy)
3
okiiltizmin (analoji) ilkesine dayanarak, elin c;:izgileri
ve aralanndaki ilgilenir.
343
Buyunun, Cad1hgm ve Okultizmin Tarihi -
Ayak Fail
Eski (:inliler, kil;;iligi ve kaderi be-
lirlemek elin yamsua, ayag1
da kullamrdt. Vard1klan
nn belki de dogruydu,
kii riitbe ve ineslek iizerine yo-
rumlar yap1yorlard1. El falmda
baktig1m1z gibi, ve
den yararlamyorlard1, ancak kap-
lumbaga,
kitaplar, makaslar ve dantel mo-
tifleri gibi, ozellikle Dogu 'ya bzgii
simgeleri
Grafoloji
P. .Aldorisio, 1611 'de Napoli' de
grafoloji'yi buldu. Grafoloji, el
yazlSlndan . yorumlamas1
yapma bilimi olarak tammlamr.
Bu, son ylilarda c;:ok bir
konu oldu. El yazlSlmn hastahk
6nemli oldugu
kusuzdur, <;iinkii hastahklar elin
kas denetimini etkileyebilir.
Aldorisio, aym yli ve yerde hi<; ilgi gormeyen bir bilim daha Bu-
na gelatoskopi (gelatoscopy) denildi ve sesli harflere bagh olan farkl1 kahka-
halann smrllandmlmas1 olan, bir tiir kahkaha fahyd1. Psikologlanm1zdan ba-
zllannm bundan yararlanmast gerektigi kesin! Aldorisio, grafoloji'yi ve gela-
toskopi'yi dogal bilimlerin bir boliimii olarak g6rdii.
NOTLAR
1 "A Manual of Cheirosophy" ($irozofi Elkitabr), 8. bask!, Londra 1896.
2 Heron-Allen, a.g.e.
3 Heron-Allen, ancak el falmm oldugunu sayler ve ile
olarak ikiye aymr, ki bl!l da bizim soz ettigimiz Edward He-
ron-Allen (1861-1943) aynca midye miti uzerine de yazdr ve uzmanhk alam Fora-
minifera (delikli deniz hayvanlan) olan bir dogabilimci olarak tammrd1.
344
33
Teozofi ve Ok.iilt Bilimler
Teozofi
Bu sozcuk ilahi bilgelik ya da Madam B!avatsky' e gore, tannlann bilgisi anla-
mma gelir. teologlan tarafmdan ender olarak kullamlnuyordu, ancak
ozellikle Boehme'nin ogretilerine uyuyordu, aym zamanda Swedenborg'un
sistemi de kullamld1. Boylelikle, ust ya da dunyalara ve
ne karl ezoterik bir yaklalm anlammda kullamld1. Swedenborg'un toplulu-
gunun teozofik diye nitelendirildigi anrmsanacakt1r.
Ancak bugiin, teozofi terimi daha belirli bir anlamda, H. S. Olcott ve H.
P. Blatavasky tarafmdan Amerika'da 1875'te kurulan Teozofi Dernegi tarafm-
dan duyurdugu ve ogretileri i<;in kullamhr. Dernek bugun dunya c;apm-
da organize olmutur.
Albay Olcott (1832-1907) yata okiiltizme ilgi duyan, tanman bir tanm
uzmam ve bir av'ukattl . Dernegin psiik ve Bu-
dizm uzerine yazuanyla tammyordu. Madam Blavatsky'yle 1874'de
Helena Petrovna Blavatsky (1831-1891) soylu bir aileden gelen bir Rus'tu.
Onyedi yamda, k1rkh yalannda olan General N. V. Blatavasky'yle evlendi.
Klsa sure sonra kocasmdan aynld1 ve M1s1r, Hindistan ve Tibet'e gitti. Bir su-
re spiritualizm fenomenleriyle ilgilendi. Sonradan "0 stat" dedigi baz1 ustalar-
la ve onlar tarafmdan yonlendirildi. Amerika'ya gitti ve Albay Olcott'la
Teozofi Dernegi'ni kurduktan sonra, ikisi birlikte, Dernegin merkezinin ilk
kuruldugu Bombay'a, ardmdan bugun ha.la Dernek merkezi olan ve
1882'de Madras yakmlanndaki, Adyar'a taman Hindistan'a gitti. Bayan Bla-
vatsky once 1877'de, toplumun kadim mitolojisinin mant1kl1 bir dinin
temel ilkelerini i<;erdigini gosterme olan "Isis Unveiled "i (Pe<;esi Ac;1l-
isis) yay1ffilad1. 1888' de, daha onem ta:;ayan, iki ciltlik buyiik eseri: "The
Secret Doctrine" (Gizli Ogretiler) ortaya Olumunden sonra bu yap1ta
bir cilt daha eklendi. Daha sonra, kusursuz bir baskl
turdu. Eser, Tibet'in kuzeyindeki <;ungarya daglannda <;ungaryah-
lar'm kutsal metinleri olan, The Mani Koumbown 'dan almd1g1 soylenen "The
345
BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
H. P. Blavatsky
Stanzas of Dyzan "m (Dyzan Kttalan)
yorumlanmas1d1r. Eser, Yiice Varhgm
diinyada bir dizi
ve varhklann bu diinyalarda do-
nemlerini ortaya koyarak, insanm siirek-
li enkarnasyonlarla nastl nihayet
sonsuz Nirvanaya ortaya ko-
yar. "Gizli 6greti", Batl uygarhgma tii-
miiyle yabanc1 gelen bir tarzda din, fel-
sefe ve bilimin bin;ok yoniine deginen
biiyiik bir bilgelik yap1t1d1r.
kez sert ugradtysa da, onemli
yorumcular i<;in hala
bir bulmacadtr. Madam Blavatsky, ayn-
ca Dernegi'nin (Soci-
ety For Psycihal Research - SPR)
fenomenleri de
vardt. Kadim ve Kabul Mason-
lar' m ta<;: Prensesidir.
Madam Blavatsky'nin oliimii ve as
istifasmm ardmdan, Ostatlar'm giivenilir mesajlanmn kimden gele-
cegi konusunda bir Biiyiik bir boliim, daha sonra Katherine
Tingley'nin (1847-1929) ardth olacag1, W. Q. Judge'm (1851-1896) liderliginde
Dernekten aynldt. Uzun bir sure, Evrensel (The Universal Brother-
hood) denilen bu kurum, merkezini Point Lama'da (Kaliforniya) kurdu. Bir-
boliinme Geriye kalan astl dernek <;ok biiyiidii ve iilkeye
yaytld1. 1938'de, ana dernegin kollan olan 43'iin iizerinde dernek vardt. Bun-
lardan baztlan ikinci Diinya strasmda kapandt.
teozofi, Annie Besant (1847-1933) ve C. W. Leadbeater'm (1847-
1934) emeklerine Madam Blavatsky'nin ogretisindeki baz1
kaba noktalarda yapttlar. Aynca teozofi dernekleri kurdu-
lar, aralarmdan en bilinenler: 1- Kadim masonluktan farkl1 olarak kadm
ve erkekleri aym derecelere alan, bir orgiit oldugu samlan Co-Ma-
sonluk; 2- Kutsamalann aym oldugu ancak ogretilerin kabul edilmesinde tsa-
rarci olmayan Liberal Katolik Kilisesi; 3- Yeni bir isa'mn miijdeleyen
"Dogu'daki Ylldtz Orgiitii" (Order of the Star in the East). Bunlar te-
ozof tarafmdan ilgi gormedi, ve Teozofi Dernegi'nin resmi kollan degildirler.
Annie Besant, Dernegin ikinci ve Leadbeater ise Liberal Katolik Kili-
sesi'nin
Teozofi Dernegi'nin trk ve inan<; farkt gozetmeksizin insanhgm
evrensel bir temel din, felsefe ve bi-
346
- Teozofi ve OkOit Bilimler
lim desteklemek ve dogamn yasalanyla birlikte in-
sanda _ varolan gizli gu<;leri Demegin hi<;bir uyesi ogretiyi uygu-
lamalan i<;in ancak <;ogunluk, inan<;lan genel olarak savunur
ve kabullenmeye haz1r olan herkese a<;tkttr.
Antropozofi
Goethe uzerine buytik bir yorumcu olan ve Goethe'nin bilimsel yo-
rumlayan ve savunan Viyanah felsefe doktoru Rudolf Steiner (1861-1925), te-
ozoflarla 1902'de yakmhk kurdu ve daha sonra Demegin Almanya
onde gelen oldu. Evreni ve insam, bir<;ok teozofi yazarmm yapt1g1 gibi
sanskrit diline gore degil, Alman apsma gore yorumlamay1 yegledi. Lead-
beater, 1912'de gen<; bir Hintli'yi, [beklenenl "Dunya Ogretme-
ni" olarak one <;tkartttgtnda, bu o donemde buytik bir clay yaratt1. Steiner Der-
nek'ten aynld1 ve bugun dunyada yaygm bir hareket olup, ingiltere'de Antro-
pozofi Demegi tarafmdan temsil edilen, "Antroposophische Bund"u kurdu.
Steiner yorulmak nedir bilmezdi. Kozmos ve insana kendi terminolojisiyle ve
ayrmttda teozofik terminolojiden farkh bir katmakla kalmaz aym zaman-
da baz1 eski yeniden canlandmp, kendine ait yeni
ler de yaratarak H1ristiyanhkla Baz1 izleyicilerini, Htristi-
yan Toplulugu (Christliche Gemeinschaft) admda yeni bir ekol
konusunda destekledi. Htristiyan Toplulugu ile Antropozofi Demegi arasmda,
Liberal Katolik Kilisesi'nin Teozofi Der-
negi'yle arasmdaki benzer bir
ki vard1. Steiner, bir<;ok konuda yazliar
yazd1. 1922'de yakllan Domach'daki (is-
vi<;re) buytik bir yapmm
1
ornegi ol-
dugu yeni bir mimari tarz Ta-
nma bir bio-dinamik sistem ile ye-
ni bir ila<; buldu ve egitim, endustri, do-
ga bilimleri ve siyaset uzerine yeni fikir-
ler uretti. izleyicileri, bu yeni
dayanan ozel okullar, atolyeler, laboratu-
varlar, klinikler ve <;iftlikler kurdu.
Eurhythmy Steiner'm yeni
bir sanatt1; beden hareketlerinin zihin ve
duygusal durumuyla baglant1sma dayam-
yordu. Aynca dinsel piyesler yazd1.
Nilmeroloji
Kabala'nm, "Gematria" adh kadim bir
kolunda, ibrani alfabesinin harflerinin
Rudolf Steiner.
347
BOyOnOn, CadJiigJn ve OkQitizmin Tarihi -
sayliara denk geldigini ve aym belirttigini gorduk. Erken donemlerde, La-
tin ve Yunan alfabesine uzanan bir gore, <;ogu ulkede kullamlan dil La-
tince, onun ise (Rusya, Yunanistan) Yunanca olmas1, Avrupa di-
lindeki herhangi bir sozcugun bir saytya anlamma geliyor-
du. Sayllar simgeseldir ve belirtikleri her adla baglantlll olduguna ina-
mhr. Bu, kendi ad1mzdan bir sayr elde edebileceginiz demek oluyor. Say1 on-
dan buytikse, baz1 numerologlar say1 iki say1y1 da toplar.
Burada, en azmdan ilk oniki saymm simgeciligini anlatacak bile olsak, bu
<;ok uzun surerdi. Hatta, bunun i<;in ayn bir kitap yazmak gerekirdi.
insamn Geliimi
Srra, uzun bir sure Rusya' da tuhaf iki geldi. G. I. Gurdjieff (1867-
1949) bir hall satlClSl ve olaslllkla, Ermeniydi. Dogumu ve ilk donem-
lerine <;ok az bilinir, ancak Doguda ticaret yaparak bliytik bir servet
elde etti ve Tibet, Turkmenistan, Irak ve diger Dogu ulkelerinde bulundugu sa-
mhr. Ekim Devrimi s1rasmda Rusya' da okultizm uzerine dersler veriyordu. Ar-
dmdan Amerika 'ya gitti ve sonunda Paris yq.kmlannda Fontainebleau 'ya
ti. Tuhaf bir kozmik sistem ogretiyordu, ancak temel insanm tumuyle
bilin<;li olmad1g1yd1. Ogrencilerinin daha ust bir bilince ve daha list bir
varmalanm saglamak i<;in, dogayla i<; i<;e olmak ve dansla
bedensel denetimi gibi etkinlikler Gurdjieff'e gore, insanla-
G. I. Gurdjieff
348
nn buytik bir <;ogunlugu, giinlerini yan
uykuda ge<;irir ve yalmzca Gurdjieff'in
ogrencilerinin list uyum
konumuna olanaks1Zd1r. Ya-
sonlanna dogru, buytik eseri ya-
yimlanmaya Ad1, "All and
Everything" (Tum ve Her Seyl idi ve ilk
dizinin amac1, ytizyrllarca 1rkmda
inan<; ve ortadan kal-
drrmaktl. Birinin "Beelzebub's
Tales to His Grandson"du (Beelzebub'm
Torununa Anlatt1g1 Masallar) ve koz-
mosta yolculuk eden bir uzay gemisinde
bir bi<;i-
mindedir. Eser 1950'de ingilizce olarak
Londra' da yayrmland1.
Diger Rus, P. D. Ouspensky'ydi
(1878-1947). Uzun bir sure Rusya' da
Gurdjieff'le birlikteydi, ancak sonunda
nedenlerle ayrlid1. Gurdjieff'in
P. D. Ouspensky
- Teozofi ve Okult Bilimler
ogretilerini savunurdu. Ouspensky fel-
sefe iizerine eserler yazm11?tlr. Biri felse-
feyi ba1?tan yazma giri1?imiydi. Aristote-
les'in "Organon " admda mant1k iizeri-
ne onemli klasikler yazd1g1 ammsana-
caktlr. Daha sonra Francis Bacon, Aris-
toteles' in ideasm1 yeniden ele ald1g1 ve
dogay1 yorumlamada tiimevanm yonte-
mini anlatt1g1 "Novum Organum "u (Ye-
ni Diinya) yazd1. 0 nedenle Ouspensky
de, evrenin tammlamas1m tamamlamak
dordiincii ve iist boyuttan yararlan-
d1g1m one siirdiigii eserine "Tertium
Organum" adm1 verdi. Daha sonra, "A
New Model of the Universe" (Evrenin
Yeni Bir Modeli) ve "In Search of the
Miraculous "1 (Mucizevi Olam Aramak)
yazd1. Ouspensky, oliimsiizliige ili1?kin
tuhaf bir gorii1?ii savunur ve buna gore,
insan oldiigiinde zaman geriye
gider ve ba1?ka biri olur. iki ki1?i yer degi1?tirebilir. Boylelikle bir tek ya1?am ger-
de, ki1?i tarafmdan tekrar ya1?anabilir. Bu tuhaf dii1?iincenin her-
hangi bir kutsal ogretiye dayanmad1g1m soylemeye gerek yok. Madde iizerine
gorii1?lerinin de bilimsel kimyayla ilgisi yoktur.
<;agda1? bir ingiliz yazan J. G. Bennett, bu iki Rus'un gorii1?lerini tamtt1,
ancak sonralan, Gurdjieff ve Ouspensky' nin baz1 izleyicilerince kar1?1 c;:1kllan
Subud admda bir hareketle ilgilenmeye Tanmm11? bir teozof olan Ali-
ce Bailey ve Gurdjieff, onemli bir Ogretmenin gelecegi kehanetinde bulundu.
Gurdjieff'e bir kez Bennett'e bu ogretmeni Bat1 Asya' da aramas1m soyledi.
Muhammed Subud 1901'de Cava'da dogdu ve yirmidort ya1?mda olaganiistii
bir deneyim ya1?ad1. daha parlak bir 11?1k kiiresi belirdi ve almndan
bedenine girdi. Daha sonra da, baz1 ruhsal degi1?iklikler fark etmeye ba1?lad1
ve degi1?im becerisini ba1?kalanna da aktarabiliyordu. Bu i1?leme latihan ad1 ve-
rilir. Subuh' dan bu spirituel giicii alan herkes, giicii ba1?kalanna aktarmayla
gorevlendirilmi1? olur. Benett ve ba1?kalan Subud'u Avrupa'ya davet etti ve bir
grup olu1?turuldu. Simgeleri e1? yedi uzakllkta yam;:apla iaretli yedi e1? eksenli
c;:emberdir. Bennett, Gurdjieff' in daha c;:ok emek harcayarak uygulamaya c;:a-
111?tlgl ilem olan latihan'm insamn iist duyularm1 ac;:t1g1ma inamr.
NOTLAR
1 1925-1928 'de betonla yeniden edildi.
2 Jaques-Dalcroze' nin eurhymics 'iyle
349
Dizin
A.M.O.R.C. 252
Abra-Melin 289-90
Adi ben Masafir 113
aeon'lar 105, 108-9, 157
Afrodit 19
Agricola, Georg 235, 329
Agrippa, Cornelius 103, 215, 236, 266, 266-67
Ahid Sandrgr 97
Aiken, Margaret 267
Akadlar 81
Albertus Magnus 180-81, 208, 229,
229, 274, 290
Aldorisio, P. 344
Ali, Hz. 188
Alphonso, Kral207
Altm Oran 213
Altm Post 133, 136, 226
Altm Safak 251, 316-19
Altm Zincir 144
Arnmonius Saccas 143
anatanru;a 19
Ancile (kutsal kalkan) 46
android 225
animizm 25-7
Anka K u ~ u 200, 238
antropozofi 13, 347
Apollon 134, 142
Apollonius, Tyanalr 141, 142, 227, 229
Apuleius 141
Argo gernisi 133, 134, 136
Argonotlar 136
Aristoteles 139, 139-40, 248, 290, 343
arkan bilimler 14
Arnold, Villanova'h 230, 231
Artemis 19, 126, 129
Artemis Tapmag1 46
Artephius 229
aruspicis'ler 30
~ a i Rabbani 12, 107, 110-11, 119,
193, 276, 282
astral beden 280
astral kopya 332
astral projeksiyon 280
astroloji:
Arnerika yerlilerinde 61-2, ve
Araplar'da 91, 207, ve
astroloji:
astronomi 12, 14, 225, ve
Batr astrolojisi 202-6, ve
evler 210-11, ve
Hindistan'da 68, 201, ve
islam'da 185, ve
Kaldeliler'de 84, 140, 201, ve
megalitik yapuar 39, ve
Orta<;ag'da 201-15, ve
Sabiiler'de 112, ve
SOmerler'de 83, ve
Tibetliler'de 173, ve
astronomi, Babilliler'de 84, 86
Asurlar 81
Atlantis 59, 294
Atlas 88
Atman 65
Augustine, Aziz 111, 141, 208, 258, 277
Augustus, imparator 220
Aura 331-32
Aurelius Arnbroius 39
aurignacien koltor 16-7
Avalokita 166
Avebury megalitleri 40-41
Avicebron 100
Ay evleri 22, 92, 204
Ay Piramiti (Meksika) 63
ayak fall 344
Ay-tanns1 !Babil) 83
Aziz Walpurga Gono 120
Azize Bridgit Gono 120
Aztekler 60, 63
Babil Kulesi 81, 83
Bacon, Francis 12, 219-221, 234, 248-49
Bacon, Roger 209, 230
baetyl (tamm) 44
Ba-Gua 158, 158, 162
Bailey, Alice 349
Baines, A.E. 330
banshee' ler 127
Baphomet 194
Barbarossa, Frederick 191
Bardesanes, Edessa'h 111
bardo a;;amasr 173
Barrett, Francis 102
Basamakl1 Piramit 52, 55
italikle belirtilen sayfa nurnaralan, o sayfada resim oldugunu gostermektedir.
350
Basilides, iskenderiyeli 108-9
Batlamyus 22, 206
Beausoleil, Baron de 325
Becher, J.J. 240
Bennett, J.G. 349
Berlioz, Hector 259
Bernard, Aziz 191
Bernheim, Hippolyte 340
ylld!Z 213
Besant, Annie 252, 346
Beyaz Giivercin simgesi 199-200
Bhagavad Gita 71
bhakti-yoga 76
Bilinmeyen Sessizler Orgiitii 323
Binbir Gece Masallan 87, 89, 184, 187
Blake, William 40
Blavatsky, H.P. 345-46, 346
Boccalini, T. 245
boddhisattva'lar 152, 168
Boehme, Jacob 226, 295-97, 296, 322, 345
Bon dini 165
Bon swastikas! 167
Bonatti, Guido 207
Borri, G.F. 240
Boyle, Robert 241, 326
Bracciolini, Poggio 213
Bradwardline, Thomas 209
Brahe, Tycho 217-18
Brahminler 65-6
Braid, James 339
Bramwell, J. Milne 340
Brand, H. 240
Breul, H.E. Prosper 16
Brewster, David 297
brownie'ler 128
Buda, Gautama 151-52, 156, 159, 161
buddha'lar 152, 159
Budge, E.A. Wallis 35, 84
budizm 151-54
Bun;:lar Ku;;agt:
23-4, 202, 205-6, ve
Araplar' da 92, ve
Hindularda 68
Burton, Sir Richard 87-8
biiyii:
islam' da 90, ve
klZllderililerde 60
biiyiiciiliik:
cezalan 270-64, ve
Kutsal Kitap 256
- Dizin
biiyiiciiliik, tamm, bkz. sorcery ve magic
Biiyiik Piramit, bkz. Keops Piramiti
Cabir 227, 230
cad1 kazanlan 149
cadt yagt, bkz. peri yagz
cadtctlar (cadt bulucular) 270
cadtlar toplantlSl 258, 274-76, 275, 283
cadtlar:
ba;;hca ozellikleri 273-74, ve
engizisyon 261, ve
tamnmalan 277, ve
yasalar 260-61
Shakespeare'in yapttlannda 258, 274
merhemi 249
cadthk:
(tamm) 13, ve
cezalan 270-71, ve
265-68, 272, ve
kokeni 255, ve
Kutsal Kitap 256, 277
Caen swastikast 160
caenizm 156-57
Cagliostro, Kont 313, 313-15
caitya'lar 161
76, 77
Campanus, Johannes, 210
cann 88
Cannon, Alexander 74
Capella, Martianus 206
Carnac megalitleri 4o-42
Carrington, Hereward 73
Cebrail:
biiyii 186, ve
Hacer-iil Esved 45, ve
Kuran 184
Cengiz Han 169
Cermen swastikas! 160
Cesi, F. 238
Charcot, Jean-Martin 338
Charlemagne 189-90, 227
Chaucer, G. 212, 232
Christian, Paul 220
Chu-Hsi 157
Churchward, James 160
Cicero 84, 140
Cinderella 126
cinler 88-9
Cizvitler ve Giil -Ha<; 248
Clement, Romah Aziz 106
Clymer, R. Swinburne 251-52
351
BOyOnCm, Cad1hgm ve OkO\tizmin Tarihi -
colepexy 127
Columbus, Christopher 59, 213
Copernicus, Nicolaus 217
Coue, Emile 75-6, 340-41
Cro-Magnon rrb 16-7
cromlech'ler 40
Crowley, Aleister 317-20
ciice 126
Ciice Pepin 262
Culpeper, Nicholas 221
D'Ark, Jeanne 263-64
daemone'ler 137
daktil'ler 137
Dalai Lama'lar 166, 169, 172
Daniel'in kehanetleri 81-2, 100
Dante 140, 212
davah 90, 184-85
Dee, John 215, 235, 293-94
Delboeuf, J.R.L. 340
Delphoi 133, 134
Demirci Wayland 39-40
demiurge 105,112
Democritus 226
demonoloji 13, ve
Kabala'da 98
denizadamlan 127
127
denizbzlan 127
Denton, W. 332
188
Descartes, Rene 249
deunde'ler 278
Devler 39-40
devler ve canavarlar 15-6
Devleri Oldiiren Jack 16, 148
Diana kiiltii 256, 258
Diana, tanru;:a 126
Diodorus Siculus 91
Dionysos 137-38
dodekahedron 213, 213
Dogu Tapmag1 Orgiitii 320
dolmen' ler 38, 40
tozu 225, 237
dowsing, bkz. su falc1flg1
Druidler:
40, 119 (etimolojisi), ve
ayinleri 119-21, ve
120
Druidness'ler 118
dryad'lar 129, 137
352
Dtudio, Simon 244
dua <;arklan (Tibet'te) 171
Diirer, Albert 22, 136 .
durugori.i 12, 325, 331
339
dwerger'ler 127
Dzyan Kttalan 346
Ebu Bekir, Hz. 188
Ebu Said Abul Khayr 187
Edda'lar 148
egzogami (tamm) 30
Ejderha Taht1 156
ejderhamn (astroloji) 212
ejderhamn kuyrugu (astroloji) 212
E1 Burak 183, 244
el fall 13, 185, 343-44
Elamlar 81
elemantaller 127-29, 128, 278
elf-bolts, bkz. peri siirgiileri
elf-cake, bkz. ciice kat1la$mas1
elf'ler, 125, 129
Elliotson, J. 338-39
Encausse, Gerard 153, 252, 321, 323
Endor Cadtsi 97, 256, 256
engizisyon ve cadtlar 261, 263-64
Enoch, Bkz. Hanak
envokasyon 144 (tamm), 145
Erasmus 215
erkek bi.iyi.icii (wizard) 39
Esdaile, J. 339
Esseniler 103
etherik duble 281 (tamm)
etherik kopya 332
Etruskler 131
Eurydike 129
Evans, Sir Arthur 44
Evans-Wentz, W.Y. 173
Excalibur 121-22
Fabricius, D. 221
fakirler 73, 188
falc1hk, Tibet'te 173
fallik tapmma 67-8
Farabi 228
Faria, Abbe de 338
Farr, Florence 317
Fata Morgana 125
faun'lar 129, 137
Faust 259-60
Fawkes, Guy 120
Fee, Morgan le 122, 124-25
feng-shui 31-2, 35
27-8
Ficino, Marsilio 214
Filozof 90, 225, 229, 232, 235, 237-38
Fisagor, bkz. Pythagoras
fizyonomi 343
Flamel, Nicholas 231-32
Flammarion, Camille 86
Fludd, Robert 237, 247-48
follet' ler 278
folleti'ler 278
Forel, A.H. 340
Franklin, Benjamin 337
frenoloji 13, 339
frenoloji ve aura 332
Gaffarel, J. 238
Galilee, Ga!ilei 217
Galland, A. 87
Galvani, Luigi 329
Gargantua 39
Garnier, Gilles 279
Gazali 90
gelatoskopi 344
George, Aziz 184
gezegen tlls1mlan 220
Gigantopithecus 15
Girit gizemleri 138
Girit uygarhg1 131
Gize piramitleri 53
gizlemler, bkz. misterler
Glanvil, Joseph 256
Glauber, J. R. 238
gnana-yoga 76
gnom'lar 127, 278
gnomid'ler 127
gnosis 13
gnostisizm 105-115
gnostisizm ve tapmma 110-13
Goethe, 260
Dawn, bkz. Altrn $afak
Graal Kupas1, bkz. Kutsal Kase
grafoloji 344
Graham, James 338
Grandier, Urban 269-70
Graterakes, Valentine 335
Gregory; William 331
Grien, Hans Baldung 257
grirnoire'lar 179 (tamm), 290-92
Guenon, Rene 90
giil simgesi 243
- Dizin
orgiitii 13, 221, 243-53, 316-17, 321
merkezli sistem 215-17
Piramiti (Meksika). 63
Swastikas! 160
tapmaklan 40-4
(Babill 83
Gurdjieff, Georgie I. 348, 348-49
Guy Fawkes .Gunu 120
Hacer-ul Esved 45, 46, 183
Halley, Edmund 221
Hamid Bey 73
Hanok 91, 139
Harizmi 228
Harun el 87
hatha-yoga 75
havari simgesi 106
hayali fener 238
hayvansal manyetizma 335
Heidenhain R.P.H. 340
Heindel, Max 252
Heingarter, Conrad 233
Hekate 258
heliolitik kultur 47, 62
Belmont, F. van 237
Belmont, J.B. van 237
heliolitik kultur 4 7
Heredot 135
Hermes Trismegistus 91, 139, 142,
226, 230, 231 .
Heron-Allen, E. 343
Hershey, Sir William 55
Hezekiel Peygamber 100
Hinayana budizmi 153
hipnotizma 13, 338-40
hipnoz sonras1 bellek yitimi 339
Hippolytus, Aziz 106
Homeros 31
Homo sapiens 15
homunculus 90, 225, 234 (tamml, 260
Hopkins, Matthew 270
horoskop kuram1 220
Horus 51, 57
Hugh, St. Victor'lu 207
!-Ching 13, 157
Iamblichus 142, 143, 145
Illuminati Orgiitii 312
Imnoteb 53
Isaac, Jaspar 284
Isidore, Sevilla'la Aziz 206
lIgm Hermetik Kardel;lligi 320
353
BOyOnOn, Cad1hgm ve OkOitizmin Tarihi -
ibn Ezra 207
ibni Sina 227-28, 228
ikiz-simgecilik, Girit'te 131
ikozahedron 213, 213
imza ogretisi 237
incubi'ler 89, 261, 277-79
inkalar 61
insan kurban etme:
Druidler'de, 119, 120, ve
Mayalar'da 61, 63
insamn 348-49
isa Peygamber:
45, 97, 108-9, 177-78, 193, ve
astroloji 109, 209-10, ve
Son Yemegi 199
isis 19, 91
iskender, BuyOk 139, 278
islami kozmos 87-90
Peygamber 101
James I, ingiltere Krall 268
Jennings, O.H. 248
jeomansi 31, 34-5, 185
Jesse'nin agac1 119
ju-ju 27
Julius Caesar 49, 118
Jung, C.G. 226
Kabala 13
Kabe 45, 183
Kader 44-5
Kaf Dag1 88
Kalavela 148
Kaldeliler ve astroloji 84, 140
kara maji 13, ve
islam'da 186
Kara bkz. Hacer-al Esved
karma-yoga 76
Karnak tapmag1 44
kastlar (Hindistan) 65-6
kehanet 30-1, ve
islam'da 185
kehanet diski (Bergama) 35
Kelder 117
kentaur'lar 137
Keops Piramiti 50, 53-5
Kepler, Johannes 218-19
Kerubim melekleri 97
kihanah 90
Kikloplar, bkz. Tepegozler
Kircher, Athanasius 103, 203-4, 238, 328
Judge, William Q. 346
354
Kelley, Edward 293-95
kendi kendine telkin 340-41
Kilner, Walter J. 331-32
Kirbac;c;llar 281-82
165, 167-68
klabber'lar 125
Kleopatra 91, 226
Knox, John 215
kobold'lar 127
Konfuc;yus 156
konfuc;yusc;uluk 154
koridor-mezarlar 38
kozal beden 121
kozmik yumurta 162
Kral Arthur 39, 45, 121-24, 122, 190, 198
Krallar Vadisi (MISir) 56
71
Kri11namurti, Jiddu 347
Kubilay Han 169
kundalini-yoga 76
Kuran-1 Kerim 184
kurban gelenegi:
Druidler'de 119, 120
Mayalar'da 61, 63
Kurelerin Muzigi 214
kurgan (tamm) 38
kurtadamhk 13, 279-80, 280
kutsal emanetler:
Budizmde 161-62, ve
H1ristiyanhkta 178
kutsal (Hindistan) 66
Kutsal Kase 122, 123, 198, 197-201
Kutsal Kazan 149
lamaizm 165-74
Lamiae 136
Lammas 120
Lane, E.W. 87
Lao-tzu 156-57
Lao-tzu'nun muhrO 157
Lavoisier, A. 337
Leibniz 221, 249
Leiden, Lucas von 236
lemure'ler 137
Leon, H.M. 188
Levi, Eliphas, 194, 269, 280
levitasyon 75, 275
Levy, G.R. 17
Lewis, Spencer 252
ley hatlan 37
Liebeault, A.A. 340
likantrofi, bkz. kurtadamlik
Lilly, William 221
Linacre, Thomas 216
Liszt, Franz 259
Livraga, Jorge Angel 128
Loria, Isaac 101, 103
lotus 67, 159
Lully, Raymond 230, 236
Luther, Martin 215, 278
Luys, J.B. 338
Mabinogion efsaneleri 124
Machynka, Josef 128
magara resimleri 17-18.
magara kultleri 17
magdelenien kultur 17-9
magic 135 (tanlffi)
magnetoterapi 337-38
Mahayana budizmi 153, 165
maji: 94 (etimolojisi), ve
12 (tanlffi), ve
bilim, ve
islam'da 184-86
kara-maji 13, 186
kuramlan 12-3, ve
mana 25-6
maniheizm 111
mantra'lar 78, 170-71
mantra-yoga 75-6
Marduk 83
Marlowe, Christopher 259-60
Martin, L. Claude de Saint 313-15
Martinizm 321-23
marud 89
masonluk 307, ve
6rgiitu 250-51, 307, ve
Templar Sovalyeleri 308
Mather, Cotton 272
Mathers, S.L. Macgregor 289
Mavisakal 264
Maxwell, Gulilemus 335
Mayalar 60, 62
maymun adarnlar 15
Mecusilik 93-4
Medici Ailesi 213-14, 216
Medici, Catherine de 216, 282, 293
Medler 82
mega.litler 37-40, 44, ve
cadilar 275, ve
devler 39-40, ve
Druidler 40
- Dizin
Meganthropus 15
Melancthon, P. 215, 328
Melek Tavus 113
menhirler 37-8
Merlin, Buyucu 39, 121, 122, 190, 278
mermaid, bkz. denizlazlan
mermen, bkz. denizadamlan
Mermet, Abbe Alexis 327
Meryem Ana 244, 259, 303
agac1 simgesi, Druidler'de 119
Mesmer, Franz Anton 336-37
mesmerik trans 339
mesmerizm 336
metalloterapi 337-38
meteorlar ve kutsal 45-6
mikrokozmos-makrokozmos 139, 201, 214,214
Minos uygarhgt, bkz. Girit uygar1Ig1
Mirandola, Giovanni Pico de 214-15
MlSlr Oliiler Kitabt 49, 173
donem 101
misterler 133, 138 (tamm)
Mitraizm 94-5
Mizraizm Orgutu 316, 320
Molay, Jacques de 192, 308-10
Moll, A. 340
Montezuma 63
Mu uygarhgt 160
Muhammed Peygamber 45, 87, 183, ve
Mirac (Gece Yolculugu) 183-84, ve
mucizeleri 183-84
Muller, Max 65
mumyalama 51-2
187
Musa Peygamber 91, 97-8, 107
muz'ler 136
Nabukadnezar II 82
Nancy ekolu 340
Nanni, Giovanni 215
nazarhk:
Babilliler'de 83-4, 85, ve
islam'da 185, 186
Neandertal insan 16
nekroman 26
nekromansi 26
neolitik kiiltur 21
nereid'ler 137
Newton, Isaac 221, 297
Nicholas, Cusa'h Kardinal 213, 233
Noel Baba 121
Nostradamus 215, 293, 293
355
BOyOnOn, Cad1lrgm ve OkOitizmin Tarihi -
Nuh'un Gemisi simgesi 207
niimeroloji 347-48
nympha'lar 136-38
O.T.O:, bkz. Dogu Tapma.g1 Orgiitii
oceanid 'ler 136
odik gO<; 331
Odin 147-49
oktahedron 213
okiiltizm 123 (tamml ve kapsamt)
Olcott, Henry Steel 345
Olympiyahlar 132-33
om mane padme hum 75, 79, 170
On Emir 97
onbin simgeli aga<; 17 4
orakl57 (tamm), 98, 133-35, 148, 173
orakl merkezleri, Antik<;ag' da. 134
oread' lar 129
Oresme, Nicole 211
Orfe 129, 138
Origen 106-7, 143, 258
Osborn, Henry Field 1<i
Osiris 159
Ostanes 139
Ouspensky, Peter. D. 348, 348-49
pagoda' lar 159, 160
paladin'ler 190
palladium 46
Palladium Orgiitii 311-12
Papus, bkz. Encausse, Gerard
Paracelsus 90, 215, 233, 233-34, 237, 247, 335
Paskalya Adas1 heykelleri 42
. Pasqually, Martinez de 321
Patanjali 71
Paul, Aziz 178
Payens, Hugues de 191, 194
penate' ler 138
peri paras1 126
peri surguleri 125
peri yag1 125
periler:
ingiliz mitolojisinde 124-27, ve
islam' da 89, ve
Shakespeare'in yapttlannda 125
Perkins, Elish 337
Persler 82
Peter, Abanolu 209
Philadelphia Kilisesi 296 .
phlogiston kurarm 240
piramitler:
Mtstr'da 47, 49-56, ve
356
piramitler:
Orta Amerika'da 38, 47, 63-4, ve
Peru' da 38, 47, 64
Pisagor, bkz.
Pithecanthropus 15
pixie'ler 129
Platon 139, 278
Plinius 121, 226
Plotinus 143
Politian 213
poltergeist 126-27
Popol-Vuh 62
Pordage, John 296
Porta, Giambattisa della 215, 237
posesyon 269 (tamm)
Postel, Guilliam 103
post-hipnotik amnezi 339
Potet, Baron du 339
presesyon hareketi 23
Preyer, W.T. 340
Price, J. 241
Proclus 144
projection powder, bkz. d6nii$iim tozu
psikometri 332
Dernegi (SPR)
Ptolemy, bkz. Ba.tla.myus
Puranalar 67, 76
Puysegur Markizi 339
Pythagoras 103, 138, 138-39, 214
pythoness' ler 118, 133 (tamm)
Quetzalcoatl 62"3
quipu 61, 62
rabdomansi 13, 325 (tamm)
rabdomansi yontemleri, 326, 326
radyestezi 326-31
radyonik 328
Rais, Gilles de 264-65, 282
raja-yoga 76
Raman Bey 74
Rasputin, Grigori 303-4
Razi, Fahreddin el 227-28, 230
Rebelais, Fran<;ois 39
Recamier, J.C.A. 339
reenkarnasyon:
Kabala' da 98, 100, 103, ve
lamaizmde 166, 171-72, ve
sufizm 187, ve
Yezidiler'de 113
Reichenbach, Baron Karl von 331
Rig-Vedala.r 94
Ripley, George 232
Rochas, A. Albert de 331
Rodes, John
Romulus ve Remus 278
Rose Croix derecesi (masonluktal 250-51
Rose-Croix, bkz. Giil-Ha(: 6rgiitii
Rosenkreutz, Christian 245-47
Royer, J. de 329
Ruhiilkiidi.is simgesi 119, 205
rune'ler 148
Ruysbroeck 212
sabbath'lar, bkz. cadilar toplantiSl
Sabiiler 112
sabit y1ld!zlar 21
Saga'lar 148
Saint Germain Kontu 313, 313
Sakrat (kutsal 88
76
salamander'ler 88, 129, 278
Salome 258
Salpetrie ekolii 340
dans1 33
30, 33, 165
Santa Claus, bkz. Noel Baba
165, 168-69
Saturnicus, Suriyeli 108
satyr'ler 129, 136-37, 283
Schliemann, Heinrich 160
Scot, Michael207, 229
Scotus, Duns 209
Seabrook, W.B. 29
112
Sefer Yetzirah 99
sefirotlar 100, 101
sembolizm, Kabala' da 98
sempatik maji, bkz. uyu9um biiyiisii
Sendivogius, Michael 237
Servius Tullius 278
Seth 51
Seton, Alexander 237
(islam'da} 89
ayinleri 282-86
tapmma ve gnostisizm 110
258-59
Sfenks 56, 57
Shakespeare, William 125, 149, 249, 258, 274
Shipton, Mother 293
Shiva, bkz. $iva
sibylla 140 (tamm}, 140
sihir 90
- Dizin
Simon Magus 105-7, 109
simya 90 (etirnolojisi}, ve
Arabistan' da 90-1 ; ve
kimya 12, 225, ve
235-37
Sinanthropus 15
Sinistrari, L.M. 278
162
siren'ler 136
343
343
343
Sitwell, S. 26
Siva 67, 76
165, 167
solutreen kiiltiir 17
Son Yemegi 122, 199
sorcery 135 (tamm}
Spinoza 249
spiritiializm 13
St. Elmo' nun 129
Steiner, Rudolf 252, 347, 347
stigmata 272
Stonehenge cromlech' i 38-40, 43; 119
Strabo 56
su falc!hg1 325
succubi' ler 89, 261
sufi 187 (etirnolojisi}
sufizm 187-88
Siileyman Peygamber 89-90
Siileyman, Kral 88-9
Siileyman'm MohrO 194
Siileyman'm Y!ld1Z1 291
Siimerler 81
siinnet gelenegi 47
swastika 47, 157-58, 160, 167
Swedenborg, Emanuel 297, 297, 321
sylph'ler 129, 278
Tacitus 148
tak1my!ld!zlar ve k6kenleri 21-3
Tantralar 76
tantrizm 76-8, 167
taoculuk 154, 157
Tao-Te-Ching 157
Tapmakc;!lar, bkz. Templar $6valyeleri
tarot 13, 31
Tarquin 140
Tartorotti, G. 13
Taylor, F. Sherwood 91
telepati 12, 325
357
BOyOnOn, Cad1hgln ve OkOitizmin Tarihi -
teleradyestezi 328
telkin 13, 340-41
Templar Sovalyeleri 191, 191-95, 308-10
Temple, Robert 134
Tennyson, Alfred 198
teozofi 13, 345-47
Teozofi Dernegi 345-46
tepegozler 37, 137
tepegoz.ler mimarisi 37-8
Tespih Duas1 75
tetrahedron 218
teurji 143-44
Theophilus, Antakyah Aziz 259
Therapeutae'ler 104
Thomas, Aquino'lu 180, 208, 208,
209' 229' 277
Thor'un <;:ekici 158, 158
Thouvene, P. 329
Tiahuanaco 42
Tibet Oluler Kitab1 173
tlis1m:
Babilliler' de 84, ve
gezegen tlls1mlan 220
Titanlar 37, 42, 65
Toltekler 60, 63
tomoye 158
top oyunlan simgeciligi 121
trilithon' lar 38
Trithemius 215
trol'ler 127
Troya 132
Troya swastikas1 160
Tufan 135
Tom Azizler Gunu 120
tOtOn i<;me 27 !kokeni)
Tylor, E.B. 25
U<; Maj 214, 214
Ulysses 135
undine'ler 127, 278
Urartu swastikas1 160
ushabti 51
buyiisii 12, 17 !tanlffi) , 293
Vaftizci Yahya 106, 120, 200, 258
Valentine, Basil 237, 325
Valentinus, iskenderiyeli 110
vampirlik 280-81
Vardharma 156
Vaughan, Henry 240
Vaughan, Thomas 240, 250
Vaulse, Robinet de 265
358
Vikingler 147-49, 159
Vincent, Beauais'li 231
Virgilius 31, 140, 212
Vishnu, bkz. Vi$nU
67
Vitruvius 140
vudu 28-9
Vulkan 40
Wagner, Richard 259
Waite, A.E. 198, 200, 245,
248-50, 305, 307, 317
Wallenstein, Albrecht von 218, 221
Weigel, Valentin 221
Wells, H.G. 21, 61, 131
Wharton, Sir George 221
Willendorf Veniisu 19
Wimpira, Conrad 215
wizard, bkz. erkek bayiicii
wraith' ler 127
Wronski, Hoene 300-1
Yakup Peygamber 44, 51
yantra 78
iksiri 47, 90, 225, 238, 294
Yeats, William Butler 251, 317, 317
yedi gezegen 205
Y edi Kilise 296
Yeremya Peygamber 44
Y ezidiler 113
ytlan sembolii 67, 107
yin ve yang 157, 162
yoga 72, 78
yoga tiirleri 75-6
yogiler 71-5, 187
ylice ana 19
Yudelowe, E.S. 98
Yuhanna' mn Vahyi simgeciligi 205
Yuvarlak Masa Sovalyeleri 123, 123, 190, 198
zar atma falc1hg1, Vikingler'de 148
Zarathustra, bkz. Zerdii$t
Zend-Avesta 93
93-4, 278
93-4
Zeus 132, 134
zigguratlar 83, 86
Zodyak, bkz. Ku$agz
Zohar 99, 101
Zombiler 29, 34
Zoroaster, bkz. Zerdii$t
Ziimriit Levha 90, 91, 238
JEAN-CLAUDE 1-\ARREAU
GUILLAUME IHGOT
0
Tarih Oncesinden GUnUmUze
Biitiin Diinya
Tarihi
Frank Joseph
336 sayfa+8sayfa albiim
ISBN : 9944-986-03-8
Bas1m Tarihi : Mart 2006

bilenler kendilerini zaman ve mekan i<;:inde yerletirmeyi de


Insanlann <;:ogu, art!k olmayan insanlar, "belleksizler" oldular. Iro-
nik bir paradoksla, "ammsama gorevi" i.izerine, hi<;:bir zaman, bu unutma zaman-
lanndaki kadar <;:ok <;:iinki.i bir niteligin i.izyrinde ancak o nitelik
unutuldugu zaman duruldugu bilinir.
Bizde ve di.inyada, "Biz <;:ok yapttk daha ne yapabiliriz?" di-
yor olabilirler. Boylece tarihsel siirekliligin iyice bilincinde olduklanm goster-
diklerini samyorlar. Peki, onlann (en azmdan yi.iksek okullarda oku-
mamtlann) kafasmda ne bulunacak? Belirsiz bir yerde, at yerine gezegenler ara-
SI fiizeyle ztrhh bir Orta<;:ag OValyesi!
Yerler ve olgular i.izerine bilgi vermenin onemsenmemesi
tast degil. Zorlayict bir moda, kronolojik tarih ogrenimi yerine "<;:aglar arast yol-
culuk ara<;:lan" ti.iri.inde, yi.izy1llarda at koturma temalannm tarzm1 getirmek iste-
di. Ulkelere gelince, her yerde aym cam kulelerin stralandtgt gi.iniimi.iz kentlerinin
hepsi, manzarah yer hesabt yapmayan aceleci teknisyenler i<;:in e degerde. Bu
hayhuy i<;:inde, manzaralar tatstzlaIyor, ki.ilti.irler eriyor, ortak tarihler siliniyor.
Bu kitap, bilim adamlannm kitab1 degil, yalmzca insanhk tarihinin bir <;:eit
ozeti olmayt istiyor. Temel ama atrtict yaklatmlarla ve densiz sorularla dolu.
Okurun, tarttIlmaz olaylann tartitlabilir yaklaImlanm bulabilecegi ger<;:ek bir
oyki.i ve meslegi tarih<;:i olanlar dtmda herkes i<;:in.
Astroloji
Ne si.iyler ytldtzlar
Grant Levi
D
tinya'da astrolojiye ilgi duyan veya ast-
roloji alanmda deiinlemek isteyen her-
kesin kaynak kitap olarak bavurdugu bu
hma, ttim birbiriyle uyumundan,
.karakterinizin olumlu ve olumsuz yonlerine,
sevdiklerinizle ilikilerinizden, ak ve i yaammtzda kartlaabileceginiz so-
runlara kadar, ttim merak ettiklerinizi gozlerinizin online seriyor ...
Diinya
Astrolojisi
Peter Marshall
P
eter Marshall, dtinyanm dort bir yamnda,
astrolojinin binlerce ylldtr uygulandtgt til-
kelerde bir sertivene Btiytik astroloji
nehrinde ilerlerken uygulama yapan astrolog-
Iarla tamIyor ve astrolojinin farkh kollar1, sulan ve kaynaklanm inceliyor. Bu
yolda, astrolojinin temel inamlanm vuruyor ve kez gizem-
li ve karmatk bir bilim gibi gortinen temel teknikleri aydmlattyor.

You might also like