You are on page 1of 111

Yrd. Do. Dr.

Sema Karakelle
PSIKOLOJIYE GIRI I
SOSYOLOJ
1.Hafta e-Ders Kitap Blm
I.HAFTA: PSKOLOJY RENMEYE BALARKEN
1.1. Psikolojinin Tanm
nsan doasnn nitelii hakknda sorulan sorular insanlk tarihi kadar eskidir ve geen bin yllar boyunca
birbirinden ok farkl alanlar tarafndan cevaplandrlmaya allmtr. nk bu tr bir bilgi insann
gndelik hayatn ve dier insanlar anlamasn kolaylatrd gibi, varolusal aklamalara kaynaklk etmekte
ve ahlaki, politik ve toplumsal uygulamalara yn verme potansiyeli tamaktadr. Psikoloji biliminin k
sorusu da benzerdir. Dolaysyla psikoloji znde insann doasn tanmlamaya ve aklamaya dnk bir
aba olarak karmza kar. Daha ileriki blmlerde, bu soruya cevap verirken kullanlan bilgi edinme yollar
asndan psikolojinin dier alanlardan nasl farkllatn greceiz. Ayn zamanda psikoloji biliminin
tarihsel geliiminin incelenmesi, bu temel soruya cevap verirken bilimsel yntemi kullanmann neden gerekli
olduunu ortaya koyacaktr.
Psikoloji bilimi, yaln bir ifadeyle, insanlarn davranlarnn ve zihinsel srelerinin bilimsel yntemler
kullanlarak incelenmesi olarak tanmlanabilir. Bu incelemenin amac davranlar, zihinsel sreleri ve
bunlar etkileyen/bunlardan etkilenen etmenleri tanmlamak, nasl olageldiini ortaya koymak ve nedenlerini
aklamaktr.
Ayn zamanda, psikoloji alannda yrtlen aratrmalar zihinsel sreleri ve davranlarn ortaya kmasn
salayan ileyi hakknda srekli yeni bilgiler ortaya koymaktadr. Bu yeni bilgiler eski bilgilerin deiip
dnmesini; yeni yaklam ve kuramlarn olumasn salamaktadr. Bilimsel aratrma etkinliinin zn
oluturan bu srekli yenilenme insann aklamasnda daha geni ve ok boyutlu bir gr asna ulamamza
neden olmaktadr. Bylece dier btn bilimlerde olduu gibi, daha karmak sorular ele alabilmek ve daha
karmak cevaplar retebilmek mmkn olmaktadr.
Psikolojinin temel varsaymlarndan biri her insann benzersiz (unique) olduudur. Fakat ayn zamanda
insanlar birbirlerine pek ok adan fazlasyla benzerler. Dolaysyla psikologlar, bir insann dier insanlarla
neden/nasl benzer ve neden/nasl farkl olduunu aklamaya alrlar.
Psikojinin tanmn, insanlarn davran ve zihinsel srelerinin incelenmesi olarak sadeletirsek bile, insan
davranlarnn ve zihinsel srelerinin eitlilii, ok boyutluluu ve etkileyen/etkilenen yaps insann
incelenmesi gereken ynlerini artrmakta ve karmaklatrmaktadr. Bu bakmdan psikoloji bilimi, insann
farkl ynlerini kapsayan belirli alt alanlara blerek incelemektedir.
1.2. Psikoloji Biliminin Alt Alanlar
Gndelik hayat iinde, insanlar hakknda sorduunuz/sorabileceiniz sorular dnnz. u anda okuduum
bilgileri nasl daha iyi aklmda tutabilirim? Annemle/babamla neden gr ayrlklarmz oluyor? nsanlar
gerekten giderek daha saldrganlayor mu? Neden kk ocuklarn yapamad eyleri byk ocuklar
yapabiliyor? Kz/erkek arkadalarmla yaadm sorunlar nasl zebilirim? Gerekten reklamlardan bu
kadar etkileniyor muyuz? Ben de yalannca babaannem/dedem gibi mi olacam? nsanlarn bir futbol
takmna bu kadar yrekten bal olabilmelerinin nedenleri neler olabilir?
Bunlara benzer sorular hepimiz sorabiliriz. Bu sorular bize ayn zamanda insan davranlarnn eitlilii,
ok boyutluluu ve farkl alanlara yaygnl hakknda bir fkir vermektedir. te insan davranlarndaki bu
eitlilik, insann ok eitli ynleri zerine uzmanlam alt alanlarn oluumu gerekli klmtr. Yukarda
sizin iin yazlm bu sorularn hemen her biri psikolojinin bir baka alt alan/alanlar tarafndan cevaplanmaya
allmaktadr. phesiz yukardaki sorularla temsil edilmeyen alt alanlarda bulunmaktadr. imdi bu alt
alanlara bir gz atalm.
Geliim psikolojisi, insanlarn yaamlar boyunca bilisel, duygusal ve sosyal olarak nasl deiim
gsterdiklerini tanmlamak ve neden byle olduunu aklamak amacn tar. rnein kk ocuklarn
yapamad eyleri byk ocuklarn nasl yapabildiklerini aklamak veya babaannenizden/dedenizden nasl
farkl veya benzer olabileceinizi aklayan ilkeleri ortaya koymak geliim psikolojisinin konu alanna girer.
Deneysel psikoloji dil, hafza, renme, duyum ve alg gibi belirli sre ve ilevleri inceler ve insan
zihninin temel zelliklerini tanmlama ve aklama amacn tar. rnein bir metni nasl daha iyi aklnzda
tutabileceizle ilgili cevaplar bu alanda yrtlen aratrmalar vastasyla ortaya konulabilir.
Sosyal psikoloji, insanlarn tavr ve davranlarn belirleyen sosyal etmenleri ve insanlarn kk gruplar
ierisindeki davranlarn ve etkileimlerini tanmlamak ve aklamak amacn tar. Bir futbol takmna
neden/nasl yrekten bal olunabildii, bu aidiyetin bireyin dier davranlar zerindeki etkileri, saldrgan
ya da fedakarca davranlarn nedenleri ve etkileri sosyal psikolojinin alma alanna girmektedir.
Endstri ve rgt Psikolojisi, bireylerin alma ortamlar ierisindeki davranlar, bunlar etkileyen etmenler,
daha salkl ve mutlu alabilmek iin yaplabilecek kurumsal dzenlemeler ile ilgilenmektedir. Endstri
psikologlar, i yerlerinde alan bireylerin streslerinin nasl azaltlabilecei, bir ie en uygun personelin nasl
seilebilecei gibi konularda almalar yrtrler.
Klinik Psikoloji, psikolojik kkenli sorunlar olan bireylerin bu sorunlarnn zmnde yardmc olmak
amacn tar. Ayn zamanda bu davranlarn nedenleri, zmleri ve ne tr teknikler kullanlarak ele
alnabilecei ile ilgili aratrmalar yrtr.
Bu temel alt alanlarn dnda, bir ya da bir ka alannn kesiimlerinden ortaya kan ve insan davrannn
eitli boyutlarn irdeleyen trafk psikolojisi, okul psikolojisi, spor psikolojisi, eitim psikolojisi, salk
psikolojisi gibi alt alanlarda bulunmaktadr.
Psikoloji farkl alt alanlarda uzmanlaarak almakta olsa bile, insan tm boyutlaryla kavrayabilmek iin en
azndan bir ka alt alann bilgisinin birbirini desteklemesi gerektii aktr. rnein bilisel geliim zerine
almak isteyen bir aratrmac, hem geliim ve hem de deneysel psikolojiden gelen bilgileri birlikte ele almak
durumundadr.
Bir alt alanda uzmanlamak ve bu nvan kullanmak lisans eitimini tamamladktan sonra, bu alanda en
az yksek lisans derecesi elde etmekle mmkndr. Dolaysyla, pek ok lkede olduu gibi lkemizde
de, psikolog olabilmek iin drt yllk psikoloji lisans eitimini tamamlamak; belirli bir alt alann uzman
olabilmek iin ise ilgili alanda en az yksek lisans eitimi grmek gerekmektedir.
Psikologlar normal insan davranlaryla ilgilenirler. Psikiyatristler ise organik kkenli normal d davranlarn
tan ve tedavisinde uzmanlamlardr.. Psikiyatristlik lkemizde 6 yl olan tp eitimini tamamlayarak hekim
olduktan sonra psikiyatri alannda uzmanlk eitimi alarak yrtlebilen bir meslek alandr. Psikiyatristler
tp eitimi aldklar ve organik kkenli rahatszlklarla ilgilendikleri iin ilala tedavi yrtebilirler . Pek ok
durumda, etkili bir tedavi sreci iin psikologla psikiyatristin ibirlii yaparak almas gerekir.
1.3. Psikoloji Biliminin Amalar
Psikoloji insanlarn davranlar ve bu davranlar belirleyen grnmez zihinsel sreler zerinde almakla
birlikte, bu tr sorulara cevap ararken bilimsel yntemi temele almaktadr. Psikoloji alannda bir aratrma
yrtlrken, insanlarn davranlarn ve zihinsel srelerini tanmlamak, aklamak, tahmin etmek ve
vardmz sonulardan yararlanarak insanlk yararna dzenlemeler yapmak isteriz.
Tanmlamak: Psikolojinin ilk amac, dikkatli ve sistemli gzlemler yaparak davran ya da srecin ne olduunu,
ne ekilde ortaya ktn tanmlamak zere veri toplamaktr. Bylece incelenecek davran ya da sre tarif
edilmi, eitli boyutlaryla ortaya konulmu olur.
Aklamak: Daha sonra, tanmlanan davran ve srelerin nedenlerini veya nelerden etkilenerek ortaya
ktn aklama abasna girilecektir. Bu gzlemleri birbirine balayan, ortaya kmalarn salayan nedenler,
ilkeler, yaplar kefetmek aklamak zere teoriler ve modeller ortaya konulmas amalanr.
Tahmin etmek: Psikoloji iin tahmin, davranlarn hangi artlarda ve biimlerde ne ekilde ortaya kacan
tanmlayan bildirimlerdir. Bir davrann nedenlerinin aklanmas ileride ortaya kabilecek bir baka
davran hakknda tahminlerde bulunabilmemizi salayacaktr. Ancak bu tahminleri snayarak geerli olup
olmadklar hakknda bir fkir edinebilir, farkl koullarn etkilerini karlatrabilir ve ilerideki durumlar iin
tahminlerimizi kuvvetlendirebiliriz.
Dzenlemek: Bir davran ya da zihinsel sreci tanmlayp, aklayp, tahminlerimizi snadktan sonra, bu
edindiimiz bilgileri onlar yeniden dzenlemek iin kullanmamz mmkndr. Burada yeniden dzenlemek
ile kast edilen, davran balatmak, srekliliini salmak, durdurmak, yapsn veya iddetini etkilemek,
olu skln belirmektir. Aslnda psikoloji biliminin gndelik insan hayatna en nemli katks bu amaca
ulalabilmesi ile mmkn olabilmektedir.
1.4. Gemiten Gnmze Psikoloji Biliminin yks
Psikolojinin bir bilim olarak tarihi, 1879 ylnda, Wilhelm Wundt tarafndan Almanyann Leipzig ehrinde
kurulan Psikoloji Laboratuvar ile balatlr. Bu tarihin ne kadar nemsenmekte olduu, tm dnyada
psikoloji biliminin ortaya knn 100. Ylnn 1979 ylnda kutlanmasndan da anlalabilir. Psikoloji biliminin
ilgilendiini meselelerin aslnda ne kadar eski olduu dnldnde, 1879 ylnda Wundtun kurduu
laboratuvarn nemini anlamak zor grnebilir.
Gerekten de bugn bile psikolojinin inceledii baz konularn Antik Yunandan bu yana felsefeciler tarafndan
da ele alnp tartldn gryoruz. nsan doasnn nelii sorusu ve belli baz alanlardaki davran
zelliklerinin nasl aklanabilecei Platondan bu yana eitli ekillerde cevaplanmaya allmtr. Psikoloji
biliminin doduu 19.yzyl sonlarna kadar, felsefeciler insan doasn kendi tasarlarna, sezgilerine,
karmlarna ve kiisel tecrbelerine dayal ele alarak aklamaya almlardr. Psikolojinin farkll, bu
sorulara cevap ararken kulland yntemden kaynaklanmaktadr. Psikoloji, bu sorulara olgulara dayal
cevaplar bulmaya ynelmi; bu olgular belirleyebilmek iin test ve teknikler gelitirmi; insan sistematik
olarak inceleyerek ve deneysel aratrmalarn sonularndan yararlanarak aklayabilme abas iine girmitir.
Wundtun kurduu laboratuvarnn nemi, bu teebbsn ilk resmi mekan olmasndan kaynaklanmaktadr.
1.4.1. Psikolojiinin kuruluu ve Wilhelm Wundt (1832-1920)
Wundt, resmi akademik bir disiplin olarak psikoloji biliminin kurucusudur. Daha sonra dnyann eitli
yerlerinde benzerleri kurulacak ilk psikoloji laboratuvarn kurmu, ilk dergiyi ynetmi ve deneysel psikolojiyi
bir bilim olarak balatmtr. Wundt tarafndan incelenen duyumlar, alg, dikkat, heyecanlar gibi konular hala
psikoloji biliminin temel alma alanlarn oluturmaktadr.
Wundtun Leipzigde kurduu bu laboratuvar, o yllarda dnyann her tarafndan psikoloji ile ilgilenen
aratrmaclar iin bir ekim merkezi olmutur. O yllarda, dnyann eitli yerlerinde psikolojinin bir bilim
olarak kuruluu, bu laboratuvarda yetimi aratrmac ve renciler tarafndan gerekletirilmitir.
19.yzyln ikinci yarsnda biyoloji ve fzik gibi doa bilimlerinde kullanlan yntem ve ara - gerelerin
insan incelemek iin kullanlmaya balanmas ksa srede nemli yntem ve anlay deiiklikleri ortaya
karmtr. Aratrmaclar zihinsel olgular aratrmak iin teknikler gelitirmi, aletler tasarlam; insan
zihnini incelemek zere kontroll gzlem ve deneyi kullanmaya balamlardr. Bu aratrmalarn nemli
bir ksm duyularn incelenmesi ile ilgiliydi. Wundtun almalarnn nemli bir ksm da bu konularla
psikofzyoloji- ile ilgilidir. Ancak Wundt, psikofzyoloji ile ilgilendii kadar, insan bilincinin ie bak
yntemiyle incelenmesi ile de ilgileniyordu. Amac bilin srelerinin en temel paralarn analiz etmek ve
bu paralarn nasl dzenlendiklerini/sentezlendiklerini belirlemek ve bu dzenlemeleri yneten birleme
yasalarn ortaya koymakt. Bu paralarn duyumlar olduunu kabul edildiinden onlar anlayabilmek iin
psikofzyoloji bilgisinden yararlanmak gerekiyordu. Ayn zamanda psikolojiyi deneye dayanan bir bilim
olarak ele ald iin almalarn bu anlaya dayal olarak yrtmtr. Wundtun lmnden hemen onceki
yllarda, Almanyada psikoloji dergisi, bir ka ders kitab yaynlanm ve yeni aratrma laboratuvarlar
kurulmutu.
1.4.2. Herman Ebbinghaus (1850-1909)
Wundtun almalarn srd yllarda Almanyada gelimekte olan psikolojinin bir baka nemli
isminden daha sz etmek gerekir. Ebbinghaus, renme ve hafza konularn deneysel olarak inceleyen ilk
psikologdur. Onun almalar Wundtun fzyolojik temelli yaklamna ve yksek seviyeli zihinsel srelerin
incelenemiyeceine ynelik anlayna bir eletiri ve kar k olmutur. Ebbinghaus ayn zamanda renme
ve hafza gibi tipik psikoloji konularnn ilk kez deneysel yntemler kullanarak incelemitir. renme, aklda
tutma ve armlar incelemek iin anlamsz heceler ile diziler oluturmu ve gelitirdii teknik bu alandaki
almalarda bir devrim yaratmtr. Bu aratrmalarnn bir sonucu olarak 1885 ylnda yaynlanan Bellek
zerine isimli kitab psikolojiye yeni bir alan ve yeni ufuklar amtr.
1.1.3. Yapsalclk ve Edward Titchener (1867-1927)
Yapsalclk yaklam, akl ve davrann yapsnn incelenmesi; insann btn zihinsel tecrbelerinin
basit unsurlar veya olaylarn birleimi olarak alnabilecei fkri ile zetlenebilir. Doktorasn Wundtun
labaratuvarnda yapm olan Titchener, bu almasn tamamladktan sonra, lkesi ngiltereden ayrlarak
Amerika Birleik Devletlerindeki Cornell niversitesine gitmi ve btn meslek hayatn orada geirmitir.
Wundttan ok etkilenen Titchener, onun bilin zerine olan grlerini daha ok nemsemi ve Yapsalclk
ismiyle bilinen bir yaklam ortaya koymutur. Ona gre psikolojinin asl grevi, basit bilinli deneyimlerin
yapsn kefetmek veya bir dier ifadeyle, bilinci, kendini oluturan ayr paralara analiz ederek bilinci
tanmlamak idi. Dolaysyla, dnmenin neden ya da nasl yerine ne olduu incelenmeliydi. Titchener
meslek hayat boyunca yazd kitaplar ve danmanln yrt doktora tezleri ile bu konu zerine
almtr ancak onun lmnden sonra bu yaklamn takipileri olmamtr. Bu durum, davranlk
yaklamnn domu olmas ile de yakndan ilgilidir.
1.1.4. levselcilik ve William James (1842-1910)
William James, Wunt ve Titcheneri eletirerek, ilikilerden arnm, saf duyumlardan oluan yaant atomlar
kavramlatrmas ile zihnin anlalamayacan savunmutur. Farkndalk nemlidir, ancak farkndalk, zihnin
sahip olduu evreyle srekli etkileim halinde olan bir sretir. levselcilik daha ncekilerden farkl olarak,
zihin ne yapar veya zihin nasl alr sorusunu incelemeyi nemli bulmutur. Adndan da anlalabilecei
zere, bu yaklam, zihnin ilevleriyle veya organizmann iinde bulunduu evreye uyum salamasyla
ilgilenmitir. levselciler zihni, bir sreler kmesi veya gerek dnyada pratik sonulara neden olan ilevleri
asndan aratrmlardr.
Bu yaklamn James tarafndan balatld kabul edilse bile, Dewey (1859-1952), Angell (1869-1949), Carr
(1873-1954) gibi pek ok isim tarafndan gelitirilmi, bir ekol olma iddias tamam ancak bir dnce
ve genel bak as olarak Amerikan psikolojisinin ana akmnn nemli bir parasn oluturmutur. Bu
yaklam ilevsellie verdii nem ve teknik olarak testler gibi yollarnda kullanlabilmesine izin vererrek
uygulamal psikolojinin domasna da neden olmutur. Uygulamal psikoloji, S.G.Hall (1844-1924), J. Catell
(1860 1944), W.D. Scot (1869-1955) gibi isimler tarafndan gelitirilmitir. Bu hareket, 1900lerin ortalarna
doru Amerikadaki ekonomik ve kltrel havaya ok uygun dm, endstri ve rgt psikolojisi ve
klinik psikoloji alanlar bu hareketin iinden domutur. Uygulamal psikoloji almalar, gndelik hayata
kullanlan zihinsel ve duygusal ilevlerin testler ve gereler yoluyla incelenmesine nem verdiinden ayn
yllarda doacak olan davranlk yaklamnn kabulleriyle uyumlu olmu ve her iki akm birbirini besleyici
olmutur.
1.1.5. Davranlk ve John B. Watson (1878-1958)
Yapsalclk ve levselcilik akmlar sregelirken, Watson tarafndan ortaya atlan Davranlk gr,
psikolojinin yeni bir bilim dal olarak felsefeden miras kalan bilin, ruh gibi kavramlardan uzaklap nesnel
ve somut olarak incelenebilir zellikler zerinde almas gerektiini sylemitir. Onlara gre incelenmesi
gereken gzlenebilir ve llebilir davranlardr. Watsona gre insan dnyaya yalnzca basit refekslerle
donanm olarak gelmekte ve tm zelliklerini yaad evre iinde, temel refeksleri zerine insa olan
renilmi davranlar ile yani klasik koullanma ile edinmektedir. 1920li yllarda Watson ile balayan
davranclk yaklam, evrilip gelierek 1970lere kadar srm ve psikolojinin egemen gr olmutur.
kinci kuak davranlk ya da yeni - davranlk 1930-1960 yllar arasnda E.Tolman, E.Guthrie, C.Hull
ve B.F.Skinnerin almalaryla srmtr. Yeni davranlk, psikolojinin znn renme almalar
olduunu; karmak grnen btn davranlarn ayn temel renme yasalaryla aklanabileceini;
karmak grnen davranlarn operasyonel (ilemsel) tariferi yaplarak zerinde allabilir davranlar
halinde ele alnabileceini sylemekteydiler. Operant (edimsel) koullanma, pekitirme, amal davran, tek
denemede renme gibi kavramlar ve ilkeler yeni davranlar tarafndan ortaya konulmutur. nc kuak
davranlk ya da sosyal davranlk 1960lardan itibaren A.Bandura, J.Roter gibi isimlerle srmtr.
Bandura, gzlem yoluyla ve model alarak renme gibi yeni renme biimlerini ortaya koymu, davran
yaklama sosyal bir boyut katmtr. Ancak 1980lerde kendini dzenleme gibi yeni kavramlar tanmlayarak
sosyal- bilisel bir gre ulamtr.
Davranlk, sonradan ok eletirilen bir yaklam olsa bile, klasik koullanma, edimsel (operant) koullanma,
gzlem yoluyla renme gibi temel renme srelerini aklanmasn onlarn almalarna borluyuz. Bu
konular ve yrtlen deneylere ilikin bilgiler kitabnzn renme blmnde aklanacaktr. Davranln
gzlenebilir/llebilir insan zelliklerine ve sistematik olarak incelenmesine verdii nem bugn hala temel
bir yaklam olarak sregelmektedir ve bugn onlar tarafndan yoksaylan zihin, bilin, farkndalk gibi
kavramlar alrken de bu anlaytan yararlanlabilmektedir. Ayn zamanda davranln eletirisinin
bilisel yaklama kaynaklk etiini ve bylece insan hakknda giderek genileyen bir gr asna sahip
olunabildiini de gzden karmamak gerekir.
1.1.6. Gestalt Ekol
Gestalt psikolojisi, 1900l yllarn banda, Almanyada Max.Wertheimer (1880-1943), Kurt Kofa (1886-1941)
ve Wolfgang Khler (1887-1967) tarafndan oluturulmutur. Gestalt szc, Almanca btn, biim
gibi anlamlara gelmektedir. Ancak hi bir dilde tam olarak karlayan bir kelime bulunamadndan, gestalt
szc aynen kullanlmaktadr.
Gestaltiler, Wundtun, yapsalcln ve davranln zihni atomlara (paralara) ayrarak inceleme anlayna
kar kmlardr. Onlara gre yaant gelerine blnemez blnemez; yaanty incelerken elerin ilikileri
ve etkileimleri dikkate alnmaldr. Yaantlarmz rntler veya rgtlenmi yaplar oluturmaktadr,
alann bir ksmndaki olaylar dier ksmndaki olaylardan etkilenir. rnein gri bir kat paras, siyah zemin
zerinde ak renk, beyaz zemin zerinde koyu renktir. Dolaysyla nemli olan eler arasndaki ilikilerdir.
Bu ekoln anlayn tanmlayan nemli bir ilke btn paralarnn toplamndan fazla ve farkldr ifadesidir.
rnein, bir mzik paras dinlediimizde, tek tek notalar deil, btn bir melodiyi alglarz.
Gestalt ekol, alg, renme, kiilik, sosyal psikoloji ve motivasyon gibi alanlarda yaptklar almalarla
psikoloji zerinde silinmez bir iz brakmlardr. Alg alanndaki almalarnn sonular hala psikolojiye
giri kitaplarnda yer alan temel bilgiler arasndadr. Bizde, duyumlar ve alg blmnde gestalt ekolnn
aratrmalarn ve bulduklar ilkeleri inceleyeceiz. Ayrca ortaya atklar baz fkirler ile 20.yzyln ikinci
yarsnda ortaya kan bilisel yaklam veya humanistik yaklam etkilediklerini de gzden karmamak
gerekir.
1.1.7. Psikanaliz ve Sigmund Freud (1856 1939)
Bir bilim olarak psikolojinin yeni kurulmaya balad yllarda, aslnda bir nrolog olan S.Freud, klinik almalar
sonucunda psikanaliz ad verilen bir tedavi teknii gelitirmitir. Ancak Freudun insanlk dnce tarihine
katklar bundan ibaret deildir. Freud btn dnyada bu alanlarla ilgilenlemeyen insanlar tarafndan da
tannan, dnceleriyle pek bilim daln etkilemi az saydaki bilim insanlarndan bir tanesidir. O, insann
farknda olmad ve aslnda davranlarn ynlendiren bir bilin altnn olduunu syleyerek insann akl ve
mantktan olumadnn altn izmitir. Freudun insan ve ruhsal hastalklarn oluumu hakknda ayrntl
bir kuram vardr ve bir tedavi teknii olan psikalanizin hala klinik alanlarda takipileri bulunmaktadr.
Psikolojiye olan etkileri ok eitli alardan olmutur. rnein erken ocukluk deneyimlerinin yetikin insan
davranlarn biimlediine ilikin grleri geliim psikolojisi aratrmalar iin bir ivme kayna olmutur.
Bugn psikodinamik yaklam dediimiz, davrann gemi deneyimler ve drtsel kaynaklar erevesinde
akland; eylemlerin igdler ile sosyal gereklilikler arasndaki atmalar zme abas ile olutuunu
kabul eden yaklam Freudun grleri zerine dayanr. Psikanalitik yaklam temelinde gelitirilmi kiilik
kuramlar bulunmaktadr.
Freud, Psikanalitik yaklamn dayand kuram ve kavramlarnn bilimsellii tartmaya ak olsa bile, ortaya
atlndan neredeyse 100 yl sonra hala kullanlmakta olan bir tedavi biimi ve zgn bir insan tasavvuru
brakmtr. Ayrca, bugn yeniden ve deneysel yntemler kullanlarak yrtlen bilin aratrmalarnn da
Onun tarafndan ortaya atlan bilin alt kavramna ihtiya duyduunu kabul etmek gerekir.
1.1.8. Hmanistik Psikoloji
Hmanistik psikoloji, 1950li yllarda psikodinamik ve davran yaklamlara bir tepki olarak ortaya
kmtr. Bu yaklamn temelinde varoluu felsefe anlaynn etkilerini grmek mmkndr. Hmanistik
yaklama gre, insanlar ne psikodinamikilerin dedii gibi i gdsel kaynaklara ne de davranlarn
dedii gibi evresel kaynaklara dayanarak davranlarn belirlerler. nsanlar, kendi varolularnn bilincinde
olan, doal olarak iyiye ynelen ve seim yeteneine sahip varlklardr. nsann hedef kendi potansiyelini
gerekletirmek olmal; bunu salamak iin ise insan doasnn btnlne inanarak zgr irade, spontanlk
ve bireyin yaratc gcn gelitirmek zerine allmaldr. Bu yaklam geliiminde A.Maslow (1908
1970) tarafndan ortaya atlan Kendini Gerekletirme Kuramnn ve C.Rogersn (1902-1987) almalarnn
rol byktr. Rogers ayn zamanda danan merkezli tedavi denilen psikoterapi yaklamn da ortaya
atmtr. Bylece humanistik psikoloji, tm insan aklayan bir model olmaktan ok daha ok klinik alanlarda
yararlanlan bir bak as olarak kalmtr. Bu yaklam biimi 1970lere kadar etkili olmutur ancak bilisel
yaklamn douu ile yeni bir insan anlay ortaya konulmas yeni tedavi tekniklerine kaynaklk etmitir.
1.1.9. Bilisel Yaklam
Bilisel psikoloji yaklam, 1970lerde davranln bir eletirisi olarak ortaya kmtr. Davran
yaklamn dorudan gzlenemedii iin zihni bir kara kutu olarak ele alp inceleme d brakmas bu
eletirilerin temel kayna olmutur. Biliselciler, dnme, hatrlama, anlama, problem zme, hafza gibi
zihinsel srelerin incelenmesi gerektiini bir dier ifadeyle insann tm davranlarn renme sreleri ile
aklanamayacak kadar karmak olduunu savunmulardr. Bu tr sreler dorudan gzlenememektedir
ancak bu sreleri ortaya koyan problem zme, hatrlama gibi davranlar gzlenebilir ve bu gzlemlerden
bu srelere ilikin karmlar yaplabilir. Ayn zamandan insan dncesi, davranlar zerinde etkili olan
bir etmendir yani davranlar yalnzca evreden gelen uyaranlarn bir sonucu olarak aklanamaz. Biliselciler
bu temel itiraz noktalarnn geerliliini deneysel aratrmalarla ortaya koymulardr. Bilisel yaklam, insan
zihnini modelleme ihtiyac duymu ve 20 yzyl iin ok uygun olan bilgisayar metaforunu kullanmtr.
Bilisel hareketin G.Miller (1920- ) ve U.Neisser (1928- ) tarafndan balatld kabul edilse bile nceki
yaklamlardan biraz daha farkl olarak pek ok aratrmac tarafndan hep birlikte gelitirilip evrilmitir.
Bu anlay psikolojinin hemen her alt alannda pek ok yeni aratrmaya ve gre kaynaklk etmitir. Bu
anlayn bak asyla geliim, kiilik, anormal davranlar, sosyal davranlar, tedavi uygulamalar gibi
pek ok alanda ok sayda aratrmalar yrtlm, kuramlar gelitirilmi ve hatr saylr bir bilgi birikimi
oluturulmutur.
Ancak adndan da anlalabilebilecei zere, bu yaklam bilisel srelerin incelenmesin ok fazla arlk
vermektedir. Ayn zamanda insann zihninin bilgisayar metaforu ile modellenmesinin insan anlamakta
getirdii snrlamalar giderek daha fazla ifade edilmeye balanmtr. Gnmzde hala egemen bir anlay
olarak srmekte olan bilisel yaklam beri yandan eletirilere maruz kalmakta ve giderek daha fazla insan
aklamada eksik kalan ynleri ortaya konulmaktadr.
1.1.10. Evrimsel Psikoloji
Evrimsel psikoloji, baz davranlarn ve zihinsel srelerin kkenlerini aratrarak bunlarn evrim srecinde
ne gibi uyumsal stnlkler salam olabileceini inceler. Bunu yaparken, tarihsel ve antropolojik verilerden
ve evrimsel biyolojiden yararlanr. Aratrmaclar insan beyninin evrimletii evresel faktrlere odaklanarak,
belirli bir tarihsel zamanda ne gibi adaptasyon gereklilikleri olduunu saptamaya alrlar. Bu adaptasyon
gereklilikleri ya da o tarihsel zamana zg glkler belirlendikten sonra, evrimsel psikologlar bu tr konularn
zm iin zihinsel mekanizmalarn ve psikolojik adaptasyonlarn nasl altn incelerler. Bu yaklam
ile, yardm etme, iftleme, e seme, kskanlk, ebeveyn tutumlar gibi ok eitli davranlar incelenmi ve
ilgin bak alar ve kuramlar ortaya konulmutur.
1.4. Psikoloji Bilimi Nereye Doru Gitmektedir ?
Gnmzde psikolojinin ana akm olarak bilisel psikolojinin etkileri srmeye devam etmekte ise de, bu
yaklam biiminin aklamakta yetersiz kald noktalar giderek daha fazla ortaya konulmaktadr. Bilisel
yaklam insan zihnini znde bilisel/akli bir sistem olarak tasavvur etmitir. Ancak kimi aratrmaclar bu
yaklamn davranlarn kara kutusunun yerine, bo kafal bir ilemci koyduunu ancak insan zihninin
bundan ibaret olmadn sylemektedirler. nsan zihninin bilgisayar metaforu kullanlarak modellenmesi,
insann kendi dnceleri zerinde dnebilen bir varlk olmasn gzden karmaktadr.
Bir yandan, geliim psikolojisi aratrmalarndan gelen insanlarn bakalarnn niyet, arzu ve dncelerini
yaamn ok erken yllarnda anlayarak bunlara uygun davranabildikleri dorultusundaki sonular insan
kavraynn yalnzca bilisel unsurlardan ibaret olmadn gstererek yeni ufuklar amaktadr. Bu kavrayn
dier insanlarla birlikte olarak ve ibirlii kurarak gelimekte olduuna dnk sonular insan zihninin ve
davranlarnn kaynaklarna dnk bak amz yeniden dzenleyecek gibi grnmektedir. Bir dier yandan
giderek gelien davransal/bilisel sinir bilim aratrmalar duyu, alg, dnme ve duygular ortaya karan
beyin srelerini inceleyerek yeni anlaylar gelimesine temel oluturmaktadr. Ayn zamanda, farkndalk
ve bilin ile ilgili aratrmalar giderek artmaktadr ve arpc sonular ortaya konulmaya balanmaktadr.
Btn bu yeni aratrmalar daha ileriki blmlerde gzden geireceiz.
Yakn gelecekte psikoloji bilimi, insann btn ynlerinin birlikte ve etkileimsel bir anlayla ele alnabilecei
daha karmak modeller oluturarak insan anlamada bir srama yapmaya hazrlanyor gibi grnmektedir.
Ebbinghausun ifadesiyle gemii uzun ama tarihi ksa olan psikoloji bilimi, giderek daha karmak gzken
insan zelliklerini mercek altna almakta ancak bunu yaparken kendini dier dallardan ayran kontroll ve
sistematik olarak yrtlen gzlem ve deneyleri kullanmaya devam etmektedir.

zet
nsan doasnn nitelii hakknda sorulan sorular insanlk tarihi kadar eskidir ve geen bin yllar boyunca
birbirinden ok farkl alanlar tarafndan cevaplandrlmaya allmtr. Daha ileriki blmlerde, bu soruya
cevap verirken kullanlan bilgi edinme yollar asndan psikolojinin dier alanlardan nasl farkllatn
greceiz. Psikoloji bilimi, yaln bir ifadeyle, insanlarn davranlarnn ve zihinsel srelerinin bilimsel
yntemler kullanlarak incelenmesi olarak tanmlanabilir. Bu incelemenin amac davranlar, zihinsel
sreleri ve bunlar etkileyen/bunlardan etkilenen etmenleri tanmlamak, nasl olageldiini ortaya koymak ve
nedenlerini aklamaktr. nsan davranlarnn eitlilii, insann ok eitli ynleri zerine uzmanlam alt
alanlarn oluumu gerekli klmtr. Geliim psikolojisi, deneysel psikoloji, sosyal psikoloji, klinik psikoloji gibi
alt alanlar bulunmaktadr. Psikoloji insanlarn davranlar ve bu davranlar belirleyen grnmez zihinsel
sreler zerinde almakla birlikte, bu tr sorulara cevap ararken bilimsel yntemi temele almaktadr.
Psikoloji alannda bir aratrma yrtlrken, insanlarn davranlarn ve zihinsel srelerini tanmlamak,
aklamak, tahmin etmek ve vardmz sonulardan yararlanarak insanlk yararna dzenlemeler yapmak
isteriz. Psikolojinin bir bilim olarak tarihi, 1879 ylnda, Wilhelm Wundt tarafndan Almanyann Leipzig
ehrinde kurulan Psikoloji Laboratuvar ile balatlr. Bu tarihten itibaren aslnda birbirini tamamlayan
farkl bak alar ve anlaylar ile geliip glenerek hatr saylr bir bilgi birikimine ulald grlmektedir.
Ebbinghausun ifadesiyle gemii uzun ama tarihi ksa olan psikoloji, giderek daha karmak gzken
insan zelliklerini mercek altna almakta ancak bunu yaparken kendini dier dallardan ayran kontroll ve
sistematik olarak yrtlen gzlem ve deneyleri kullanmaya devam etmektedir.
alma Sorular
1- Psikolojinin temel konular ve ilgi alanlar nelerdir?
2- Psikolog ile psikiyarist arasnda ne fark vardr?
3- Wundtun psikoloji bilimine katks nedir?
4- Ebbinghausun psikoloji bilimine katks nedir?
5- Davran yaklamn daha nceki yaklamlara en nemli eletirisi ne olmutur ?
6- Bilisel yaklamn davran yaklama en nemli eletirisi ne olmutur ?
7- Psikanalalitik yaklamn en nemli miras sizce nedir?
8- Bilisel yaklam nasl eletirilmektedir?
Bu Blmn Hazrlanmasnda Yararlanlan Kaynaklar
1- Morris, C.G.(2002), Psikolojiyi Anlamak, Trk Psikologlar Dernei Yaynlar, Ankara.
2- Schult, D.P. ve Schult, E.M. (2002). Modern Psikoloji Tarihi, Kakns Yaynlar, stanbul.
3- Gerrig, R.J. ve Zimbardo, P.G.(2012). Psikoloji ve Yaam, Nobel Akademik Yaynclk, Ankara
2.Hafta e-Ders Kitap Blm
II. HAFTA: NSANI NASIL NCELEMELYZ?
lk blmde, Psikolojinin insann doas ve yaps ile sorular aydnlatmaya alan dier baz disiplinlerden
farknn, kulland bilgi edinme yollarndan kaynaklandndan sz etmitik. Psikoloji, bir bilim dal olarak
doduundan bu yana bilimsel yntemi kullanarak insan hakknda bilgi retmek amacn tamaktadr.
Bu bakmdan psikolojinin insan nasl incelediini anlamak iin nce bilimin, bilimsel yntemin ve bilimsel
bilginin ne olduunu kavramak gereklidir.
1.1. Bilim, Bilimsel Yntem ve Bilimsel Bilgi Ne Demektir?
1.1.1. Bilim ve Bilimsel Yntem
nsanlar, var olduklar zamanlardan bu yana, yaadklar dnyada olup bitenler hakknda sorular sormu,
onlar aklamak ve gelecekle ilgili tahminlerde bulunmak istemilerdir. nsanlk bu ihtiyacn gidermek zere
ok eitli yollar retmitir. rnein astroloji (yldzlara bakarak olup biteni ve gelecei aklama) ve falclk
bin yllardr mevcut olduu gibi gnmzde de yaygn olarak bavurulan yollardr. Ancak her ikisi de bilim
deildir. Bu alt blmde bilimi bu tr etkinliklerden nelerin ayrdn greceiz.
Bilimi, sistemli aratrma yntemlerinin kullanlmasyla biriktirilmi bilgi btnl olarak tanmlayabiliriz.
Bilim, doaya ilikin deneyimlerimizi anlalabilir klmak iin tutarl, gvenilir, aklc bir kavramsal sistem
ve yntem oluturma abasyla gelimitir. Gndelik hayata bilim kelimesini kullandmzda, hem yeni
bilgileri kazanmak iin kullanlabilir bir yntemi ve hem de bu yntemle toplanm ve yeni bulgular vastasyla
deiebilir bilgi birikimini kastediyoruz.
Bilimsel faaliyetlerin genel zellii, btn bilim dallarnn doaya ilikin sorularn cevaplamak iin, bilimsel
yntemi kullanmalardr. Ancak anlama ve aklama abas iine giren her faaliyet kendine gre bir yntem
yani bir bilgi edinme ve retme yolu kullanmaktadr. rnein kahve fal bakarken yar belirli ekilleri bir
eylere benzetmek ve bunlarn uyandrd duygular ifade etmek gibi bir usulden yararlanlmaktadr.
Bilimsel yntemi dier yntemlerden farkllatrarak bilimsel yapan birinci zellik, gzlenebilen olaylar
anlamak iin tek tek, sistemli ve objektif bir biimde alarak veri toplamaktr. Ancak bu zellik tek bana
yeterli olmamaktadr. Bilimsel yntemi bilimsel yapan ikinci zellik ise bir dizi benzer olayn altnda yatan
olguyu anlamak iin sistemli bir biimde aratrma yapmak ve saptanan olgunun genellenebilecei olaylar
dizisinin snrlarn belirleyebilmektir.
1.1.2. Bilimsel Etkinliin Amalar Nelerdir?
Bir bilimsel etkinliin drt amac vardr,
Doa olaylarn doru olarak betimlemek (tarif ve tasvir etmek), bir dier ifadeyle tam olarak ne
olduunu belirlemek.
Doa olaylarn aklamak (izah etmek), bir dier ifadeyle neden ve nasl olduklarn aklamak
Bir grup olguyu aklayan kuramlar ya da modeller gibi tutarl bilgi yaplar oluturmak;
Yaplan aklamalara ve kuram/modellere dayal olarak yeni olgular ngrmek ve bu ngrleri
snamak
Bu ngrlere dayal olarak insanlk yararna dzenlemeler yapmak.
Bu saylan amalar arasnda aslnda bir aamallk vardr. Bir aratrmac, alt alanda birikmi bilginin
dzeyine gre, farkl bir aamadan balayabilir. Eer o alanda mevcut olgular daha nceki aratrmaclar
tarafndan betimlenmi, eitli aklamalar yaplm ve kuramlar ortaya atlmsa, aratrmaclar mevcut
kuramlarn yeni olgular aklayp aklamadn snamakla ilgilenebilirler. Eer yeterince bilgi birikimi
yoksa, o zaman mevcut olgular betimlemek veya aklamakla ilgilenmek gerekir. Bazen ayn olgularn farkl
izahlar veya ayn konuda farkl modeller mevcutur. O zaman en uygun izahn hangisi olabilecei zerinde
almak uygun olur.
Aratrmaclar onlarca yl ayn konuyu aklamak iin veya mevcut bir modelin ngrlerini snamak
iin alabilirler. Dolaysyla bilimsel etkinlik ounlukla tek kiinin bir rn olmaktan ok, ok sayda
aratrmacnn yllar sren almalaryla yrtlen birikimli bir sretir.
Bilimsel etkinliklerin amalarn gerekletirmesi ancak aratrmaclarn gemiten aldklar bilgi birikimini
gelitirip yeni kuaklara aktarmas ile mmkn olabilmektedir. Bazen tek bir kii tarafndan yaplm
grnen bir bulu, kendisinden nceki onlarca aratrmacnn abalaryla gelinen yer sayesinde mmkn
olabilmektedir.
Doru bilgi kazanmak, birbiri zerine eklenen, yeni bilgiler eklendike daha ncekilerin aksayan veya eksik
ynlerinin grlmesine neden kesintisiz bir sreci gerektirir.
2. 2. Bir Bilginin Bilimsel Olmas Ne Anlama Gelmektedir?
lkemizde hayatnda en azndan bir kez kahve fal baktrmam olan kii herhalde yok gibidir. Yine de hepimiz
falcnn sylediklerinin bilimsel olmadn biliriz. Bazen falcnn syledikleri ya da astrologlarn yorumlar
doru bile olabilir. Ancak o durumda bile sylenenlerin bilimsel bir bilgi olmadnn farkndayzdr. O halde
bilimsel bir bilgiyi dierlerinden ayran zellikler neler olabilir?
Bilimsel bilgi, kiinin kanaat ve inanlarnn bir rn olmayan; deney ve gzlem yoluyla toplanan ve nesnel
olgulara dayanan bilgidir. Bir bilginin isabetli ya da doru olmas, onun bilimsel bir bilgi olmasnn bir kant
deildir. Bilimsel bir bilgiyi dierlerinden ayrt eden zellik, o bilginin elde edili tarz ile ilgilidir. Bilimsel
bir bilgi, herkes tarafndan gzlenebilir ( sadece duyu organlarn deil, mikroskop ya da test gibi aletleri de
hesaba katmalsnz), llebilir, snanabilir, tekrarlanabilir ve iletilebilir bir bilgidir.
Bazen tam olarak aklayamadmz, sezgilerimiz yoluyla yle olduunu dndmz kanaatlerimiz ya da
fkirlerimiz olabilir. Bu bilim insanlar iin de geerlidir, hata kimi zaman bulularn kayna sezgiler olabilir.
Ancak burada bilim insan ile falcy ayran ey, bilim insanlarnn bu sezgilerinin geerli olup olmadn
grmek iin sistematik olarak gzlemler ve deneyler yrterek almalar, bir dier ifadeyle bilimsel yntemi
kullanarak aratrmalar yrtmeleridir,
2.3. Bilimsel Bir Aratrma Nasl Tasarlanp Yrtlr?
Bilimsel aratrma doayla ilgili sorulara, bilimsel bir tutumla yaklama ve bilimsel yntemi kullanarak cevap
arama srecidir. Daha nce, bilimsel yntemin birinci zelliinin gzlenebilen olaylar anlamak iin tek tek,
sistemli ve objektif bir biimde alarak veri toplamak olduundan sz etmitik. kinci zelliin burada bizim
iin nemli olan ksm, bir dizi benzer olayn altnda yatan olguyu anlamak iin sistemli bir biimde aratrma
yapmaktr.
Psikolojide de bir aratrma yrtlrken dikkatli ve sistemli gzlemlerle veri toplanr; bu gzlemleri
aklayabilmek iin kuramlar gelitirilir; bu kuramlara dayanarak yeni tahminlerde bulunulur ve sonra bu
tahminlerin doru olup olmadn yine verilere dayanarak, sistemli bir ekilde snanr.
Dolaysyla sreci anlayabilmek iin iki temel konuyu incelemeyiz; ilki aratrma srecinin nasl balad,
planland ve uyguland; ikincisi ise psikolojide ne tr veri toplama yollarnn kullanld. Konumuz
psikoloji olduuna gre, bu blm insanlar zerinden rnekler kullanlarak ve insanlar incelemekle ilgili
kimi glklere yer verilerek anlatlacaktr.
1.1.1. Bir Aratrma Srecini Nasl Tasarlarz?
Bir aratrmann tasarlanmas basamak basamak ilerleyen bir sretir. Aratrma probleminin ortaya
konulmasndan elde edilen verilen bilimsel kamuoyu ile paylalmasna kadar her basamak titiz ve zenli bir
almay gerektirmektedir.
Btn aratrmalar bir soru ile balar, bir dier ifade ile bir soruya cevap verme amacn tar. Ancak bilimsel
bir aratrma, bilimsel yollarla incelenebilir bir soru (problem) ile balamaldr.
nsanlarn sorduu pek ok soru vardr; lmden sonra nasl bir hayat bizi bekliyor, dnya dnda canl yaam
var mdr, dnya dnda yaayan zeki varlklarn fziksel zellikleri bize benziyor mu, gibi sorular u anda
bilimsel olarak ele alnp incelenememektedir. nk mevcut bilgi birikimi dahilinde, bazlarnn olgusal
olarak tanmlanmas ve bazlar iin ise gzlenebilir, llebilir, snanabilir bir aratrma tasarlanmas mmkn
deildir. Ancak unu dnnz, Jules Verne 1865 ylnda Aya Seyahat romann yazdnda, Ayda yaam
var mdr? sorusu bilimsel olarak ele alnamaz bir soruydu nk snanmas iin oraya gitmek, rnek alp
incelemek gibi veri toplama olanaklar hayal bile edilemiyordu. Jules Verne, bu romanyla bir edebiyat olarak
bir cevap ve bir hayal sunmutur. Aradan geen yaklak 100 yl ierisinde, bu hayalin peinden giden bilim
insanlarnn biriken bilimsel aratrmalar yoluyla bu soruyu bilimsel olarak cevaplayabilmek iin gerekli bilgi
ve donanm edinilmitir. Dolaysyla bugn aratrlamaz gzken sorular yarn aratrabilir olabilmektedir.
Ancak yine de her bilimsel aratrmann mevcut durumda incelenebilir bir soru ya da problem ile balamas
gerekir.
Gndelik hayataki gzlemlerimize ya da sezgilerimize dayanarak sorduumuz sorularn aratrlabilir hale
dnebilmeleri iin zerlerinde biraz almak gerekir. Daha ileriki sayfalarda nasl dntrlebileceini
aklayan bir rnek bulacaksnz.
Daha sonra aratrmac, sorduu sorunun cevab hakknda bir tahminde, bir ngrde bulunmaldr.
Buna aratrma srecinin ikinci basama olan hipotez diyoruz. Aratrmann problemi ve hipotezi ortaya
konulduktan sonra, bunlara uygun olarak ve o konudaki mevcut bilgi birikiminin nda, almann kimler
zerinde yrtlecei, hangi lme/deerlendirme yollarnn kullanaca, aratrmann tr/deseninin nasl
olaca, veri toplama srecinin nasl dzenlenecei, toplanan verilerin hangi istatistik tekniklere analiz
edilecei basamaklarn tasarlamak gerekir.
Btn basamaklarn nasl gerekletirileceini planladktan sonra, artk gidip veri toplama zaman gelmitir.
Daha sonra elde edilen veriler analiz edilerek, bulgular incelenir. Bylece sorduumuz soruya verdiimiz
cevabn geerli olup olmadn test etmi oluruz. Eer cevabmz dorulanmamsa ve aratrmann yntem
dzenlemelerinde bir sorun yoksa, o zaman bu sorunun olas dier cevaplar zerinde almaya devam
etmek gerekir. nk her hipotez, aratrma bulgularyla desteklenene kadar geici bir zm teklifdir.
Aratrmac ister sonular bekledii gibi ksn, isterse kmasn, aratrmasnn sonularn bilimsel kamuoyu
ile paylamaldr. Bunu yapmann yolu, alanla ilgili kongrelerde sunun yapmak ve bilimsel aratrma
makalelerini basan akademik dergilerde yaynlamaktr.
2.3.2. Gndelik Bir Sorudan Bilimsel Bir Aratrmaya Doru
Gndelik hayata pek ok kiinin gzlemleyebilecei bir konu ya da dnebilecei bir soru ile balayarak
bunun bilimsel bir aratrma srecine nasl dnebileceini grelim. Diyelim ki, ders alrken kahve
itiinizde daha uzun srelerle alabildiinizi gzlediniz. Aklnza gelen soru kahve imek ders alabilme
sremi uzatyor mu eklinde olabilir. imdi, bir psikolog sizin sorduunuz bu soruya bir cevap bulmak zere
bir aratrma tasarlamak isterse neler yapmas gerekir?
nce bu gndelik slupla sorulmu sorunun aratrlabilir bir hale dntrlmesi gerekir. Bunu yapmann
en uygun yolu soruyu gzlenebilir, llebilir, snabilir ve tekrarlanabilir ekilde tanmlamak zere okumak
ve dnmektir. imdi yeterince mevcut almalar okuyup incelediimizi ve cevaplanmaya deer bir soru
olduunu varsayarak dnmeye balayalm.
Aslnda, bu soruda birbirini etkiledii var saylan iki deiken vardr: kahve imek ve uzun sre ders almak.
imdi her iki deikenin tam olarak ne olduu zerinde biraz dnmeliyiz. Uzun sre ders almak
denildiinde, bir metni bandan kalkmadan, zihni dalmadan okuyabilmek kast edilmektedir, yani dikkatin
dalmamas, yani dikkatin korunabildii sre. Dolaysyla deikenlerimizden birini dikkat sresi olarak
tanmlamamz mmkndr.
Dier deiken ise kahve imektir. Kahve imek belirli, herkes tarafndan ayn ekilde anlalabilecek bir ey
gibi grnmektedir. Fakat bir aratrma tasarlamak iin hangi kahve, ne kadar kahve, nasl bir kahve gibi
konular akla kavuturmak durumdayz. nk aratrma sonularnn baka aratrmaclar tarafndan
tekrarlanabilirlii ancak buna baldr. Burada bir yol, gerekten kahve kullanmak ve kahvenin tr, kullanlan
kahvenin miktar, younluu gibi faktrleri standardize etmektir. Ancak bir yol da, eer kahvenin etken
maddesinin kimyasal olarak ne olduunu okumalarmzdan renmisek ve kahvede bulunan kafeinin etkili
olabileceini dnrsek, o zaman kahve ime deikenini mg kafein alm olarak tanmlamaktr. Bu
daha gvenli bir yoldur, nk aratrmay yrtrken insanlarn kahve sevip sevmemeleri, verilen kahveyi
bitirip bitirmemeleri gibi olas bozucu etmenler ortadan kaldrlm olacaktr. Bu durumda kafeini mesela
tablet olarak veya enjeksiyon yoluyla verebilmemiz mmkn olacaktr.
Bu aamada soru artk u hale gelmitir: 5 mg kafein alm, dikkat sresini uzatyor mu? Deikenler
tanmland iin, soru incelenebilir bir aratrma problemi haline dnmek zere gibi grnmektedir. imdi
unu dnmeliyiz, dikkat sresinin uzam olduunu nereden anlayacaz?
Bu konunun iki boyutu vardr; birincisi dikkat sresini nasl belirleyeceimizle ilgilidir. Bir psikolog olarak
mevcut dikkat kapasitesini len testlerden birini kullanmamz mmkndr. Eer byle bir test yoksa ve
dikkatin yapsn biliyorsak, o zaman byle bir test/grev gelitirmemiz de mmkndr. Biz mevcut bir testi
kullandmz varsayalm. Bu durumda dikkat sresini AB testinden elde edilen puann ykseklii olarak
tanmlam oluruz. Srenin uzayp uzamadn da puanlarn artp artmadna gre belirlemi oluruz.
Dolaysyla sorumuz yle olmutur: 5 mg kafein alm, AB dikkat testinden alnan puanlar artrmakta
mdr?
Bu konunun ikinci boyutu ise, kafein almnn dikkat puanlarn artrp artrmadn nasl anlayabileceimiz
meselesidir. lk akla gelebilecek yol, bir gruba kafein vermek, dier gruba vermemek ve her iki grubun dikkat
puanlarn karlatrmaktr.
Bu durumda sorumuz u hale gelir:
5 mg. kafein verilen grup ile verilmeyen grubun AB dikkat testinden aldklar puanlar arasnda anlaml
bir fark var mdr?
Bu yapsyla sorumuz artk bilimsel olarak incelenebilir bir hale dnm, bir aratrma problemi halini
almtr.
kinci aama, sorduumuz sorunun olas cevabnn verilmesi yani hipotezin ifadesi olacaktr. Bu rnekte
hipotezimizi gzlemlerimiz dorultusunda belirleyebiliriz. Gndelik ifadesiyle olas bir cevap; evet, uzatyor,
ben daha iyi alyorum olabilir. Ama aratrlabilir bir dilde ifade etiimiz sorunun cevab da ona uygun
olmaldr. Bu durumda, hipotezimiz, 5 mg. kafein verilen grupla kafein verilmeyen grubun AB dikkat
testinden aldklar puanlar arasnda anlaml bir fark vardr eklinde olacaktr.
nc aama, bu sorunun nasl bir aratrma kurgusuyla cevaplanabilecei yani aratrmann yntem
blmnn tasarlanmasdr. Kafein alan ve almayan gruplarn dikkat testinden elde etikleri puanlar
karlatracamza gre, iki grubumuz olmaldr, bu gruplardan birine kafein vermeli, dierine vermemeli
ve belirli bir srenin sonunda her ikisine de dikkat testini uygulamalyz. Sre basite byledir.
Ancak, yine dnlmesi gereken pek ok ey vardr. Eer bir gruptaki bireylerin dikkat sreleri zaten uzunsa,
o zaman gruplar arasnda kabilecek fark nasl kafeine balanabilir? O zaman her iki gruptaki bireylerin
dikkat srelerini kafein vermeden nce de lmemiz, sonra kafein uygulamasn yapmamz/yapmamamz ve
sonra tekrar dikkat lm yapmamz gerekir. Yoksa asla aradaki farkn kafeinden kaynaklandndan emin
olamayz. Bunun gibi pek ok ayrnt zerinde dnp kararlar vermeli ve deney dzenini tasarlamalyz.
rnein alk/tokluk gibi hem dikkat dzeyini ve hem de kafeinin etki sresini etkileyebilecek etmenlerin nasl
kontrol altna alnabilecei (rnein sabah a karnna gelmesi salanan deneklere nce kahvalt verildikten
sonra n test, arkasndan deney grubuna kafein uygulamas, kana karmasnn beklenmesi ve son test, dier
gruba ayn srenin sonunda son test gibi) dnlmelidir. Bu bir rnek olduu iin deneklerin belirlenmesi,
veri toplama srecinin tasarlanmas ve yrtlmesi aamalarnda bu deneyin sonularn etkileyebilecek
ve bu yzden kontrol altnda tutulmas gereken dier etmenlerin neler olabilecei zerinde durmayacaz.
Ama eer gerek bir aratrma yapyor olsaydk, mevcut bilgi birikimi ve kiisel tecrbelerimiz erevesinde
daha ayrntl dnerek, aratrmann gvenirliini artrmak zere bir dizi dzenleme daha yapmamz
gerekecekti.
Veri toplamay tamamladktan sonra artk sra verilerin uygun istatistik tekniklerle analizine gelmitir.
Aratrma sorumuz iki grup arasndaki farklar inceleyecek ekilde ifade edildiine gre, buna uygun bir
istatistik analiz yapp (bu rnekte t testi) aradaki farkn anlaml olup olmadn belirlememiz mmkndr.
2. 4. Psikolojinin Kulland Aratrma Yntem ve Teknikleri Nelerdir?
2.4.1. Psikolojide Kullanlan Aratrma Yntem Trleri
Aratrmalarda temelde farkl yntemsel dzenleme ile farkl seviyelerde bilgi toplayabiliriz; Betimsel,
korelasyonel ve deneysel yntemler.
Betimsel aratrmalar, mevcut durumu olduu haliyle ortaya koyan, olgular ve belli bal zelliklerini
tanmlayan, karlatran bir aratrma trdr. Dikkat edilirse bu aratrma tr, bilimsel etkinliin
amalarnn birincisine karlk gelmektedir.
Korelasyonel aratrmalar, olgular arasndaki balantlar ya da ilikileri inceleme amacn tar. Bu durumda
yine mevcut durumu olduu gibi tanmladmz iin znde betimsel nitelikli bir aratrma yrtm oluruz.
Ancak tanmlanm olgular arasndaki balantlar incelendiinden ve artk daha karmak istatistik analizlerle
bu tr verilerden mevcut modelleri snayabilecek sonular elde edilebileceinden korelasyonel aratrmalar
olarak ayr bir balk altnda ele alnabilmektedir. Korelasyonel aratrmalar neden sonu balantlar
hakknda sonular karmamza izin vermez. Bu durumu yle bir rnekle aklayabiliriz. Bir aratrmac,
dondurma satlaryla, denizde boulan insan says arasnda ok yksek bir iliki (korelasyon) tespit etmitir.
Benzeri bir yksek iliki dondurma satlaryla plaj terlii satlar; boulma says ile mayo satlar arasnda
da bulunabilir. Hepimiz muhakeme yoluyla karsayabiliriz ki, aralarnda yksek korelasyon bulunmasna
ramen, bu deikenler arasnda bir neden-sonu balants olmas mmkn deildir. rnein insanlarn
dondurma yedikleri iin denizde boulduklarn dnmeyiz. Btn bunlarn tamamn etkileyen, tamamna
neden olan bir baka deiken bulunmaktadr ve hepsinin nedeni odur (ki bu havann ssnn yksekliidir).
Dolaysyla deikenler arasndaki iliki, neden sonu balantlar kurmak iin eksik ve yetersiz bir bilgi
dzeyidir.
Deneysel aratrmalar ise, olgularn nedenlerini aklamak, model ya da teorilerin ngrlerini snamak
amacn tar. Ancak deneysel aratrmalar yoluyla neden sonu balantlar hakknda bir fkir verecek sonulara
ulaabiliriz. Deneysel aratrmalar olgularn nedenlerini aklamak, ngrleri, kuram ya da modelleri
snamak gibi daha ileri seviyedeki aratrma amalarna ulamamz salar. Deneysel aratrmalarn edinilen
bilginin gvenirlii asndan farkl dzeylerde (yar deneysel, deneysel gibi) tasarlanmas mmkndr.
Ancak konunun bu ayrntlarna girmeyeceiz.
Bir aratrma tasarlarken, ne tr bir yntem kullanacamza nasl karar vereceiz?
Sorumuzun ya da problemimizin mahiyeti ne tr bir aratrma tasarlayacamzn en nemli belirleyicisidir.
Bir dier belirleyici alandaki birikmi bilginin dzeyidir. Eer yeterince betimsel ve korelasyonel sonu
birikmise, tutarl izahlara ulalabiliyorsa o zaman deneysel aratrmalar tercih edilmelidir. nk ancak o
zaman davranlarn nedenleri hakknda sonular karmak veya tahminlerimizi snamak mmkn olmaktadr.
Psikoloji alannda, insan davranlar deiip eitlendii iin betimsel aratrmalarn da ska kullanlmas
gerekir. rnein yeni ortaya km bir alan olarak, sosyal medya ortamlarndaki insan davranlarnn
aklanabilmesi iin nce bu davranlarn mahiyetini ve dier insan zellikleriyle balantlarn gsteren
betimsel ve korelasyonel aratrmalara ihtiya vardr.
Baz konularda etik nedenler yznden insanlar zerinde deneysel aratrmalar dzenlemek mmkn
deildir. rnein, bebeklerin sevgi ve efat eksikliine maruz kalmasnn zihinsel geliimleri zerindeki
etkisini deneysel olarak inceleyemeyiz. nk bu durumda, iki grup yeni doan bebek almamz ve bir grubu
sevgi/efat eksikliinden mahrum brakarak bytmemiz gerekirdi ve eer byle bir etki varsa, zihinleri az
gelimi insanlar yetitirerek insanla zarar vermi olurduk. Byle bir deney dzeninin vicdanen mmkn
olamayaca aktr. Bu konuda ancak betimsel aratrmalar yoluyla, yani eitli nedenlerle, kendiliinden
gelien koullarda bu tr ortamlarda bym ocuklar inceleyerek bir alma yrtebiliriz.
2.4.2. Psikolojide Kullanlan Veri Toplama Yollar
Psikoloji alannda arlkl olarak insanlardan veri toplarz. eitli nedenlerle hayvanlarla yrtlen
almalarda vardr. nsanlardan veri toplarken gzlem, grme, anket, lek, testler ve zel alet ve grevler
kullanabiliriz. imdi bunlarn zelliklerini ksaca bir gz atalm.
2.4.2.1. Gzlem
Gndelik hayata hepimiz yaygn olarak kullandmz bir bilgi edinme yolu olan gzlem yapmak, psikologlarn
kulland nemli veri toplama yollarndan biridir. Ancak veri toplamak amacyla yaplan gzlemi, hayat
iinde kullandmz gzlemden ayran baz hususlar vardr. Gzlemlerin bir veri toplama yolu olabilmesi
iin kayt edilmeleri ve incelenecek ilev asndan deerlendirilmeleri gerekir.
Genel olarak iki ekilde gzlem yaplabilir; doal halde gzlem ve sistematik gzlem.
Doal halde gzlemde aratrmac, hi bir mdahalede bulunmakszn, gzlem yaplmayan durumun aynen
korunmasna zen gstererek gzlem yapar. Her hangi bir ilevin, davrann ya da durumun doal ortamnda
nasl oluageldiini btn ynleriyle grmemizi salar. Genellikle aratrmalar iin etkili bir balang
noktasdr.
Sistematik gzlem ise, nceden seilip belirlenmi belirli bir davran, ilev ya da durumlarn belirli bir plana
ya da sisteme gre, izlenmesi ve kayt altna alnmas demektir.
Gzlemler, iaretleme listeleri kullanlarak ilgili ilevin/davrann ya da durumun varl, skl, iddeti,
nitelii gibi eitli zellikleri asndan puanlanarak deerlendirilmelidir. Kimi durumlarda gzlem gnlkleri
tutmak da mmkndr. Gnmzde gzlemler iin genellikle grnt veya ses kaytlar alnmas tercih
edilmektedir. Ancak bu tr kaytlarnda sonradan iaretleme listeleri ve taksonomiler kullanlarak ilgili ilev
asndan puanlanmas veya deerlendirilmesi gerekmektedir.
Gzlem teknii son derece etkili bir veri toplama yolu olmasna ramen, bu yolla elde edilen bilgilerin
gvenirliine glge drebilecek ok sayda etmen vardr. Gzlemci yanll pek ok durumda en nemli
zedeleyici olarak karmza kar. Bugn grnt kayd alarak gzlem yaplmas ve bu kaytlarn bamsz
gzlemciler tarafndan deerlendirilerek daha sonra puanlayclar aras gvenirliin incelenmesi bu etmenlerin
ortadan kaldrlmasna yardmc olmaktadr. Bunun dnda, gzlemleri deerlendirdiimiz aralarn uygun
ve yeterli hazrlanm olmas da gvenirlii artrr. Gzlemlerde dikkat edilmesi gereken nemli bir husus,
gzlenilen ortamn ve gzlem zamannn ilgili ilevin ortaya k bakmndan temsil ediciliinin salanmasdr.
2.4.2.2. Grmeler
Grme, aratrdmz probleme bal olarak hazrladmz sorular erevesinde, szel olarak ve yz yze
yrtmz bir bilgi toplama yoludur. Grme teknii, belirli bir konuda daha derinlemesine bilgi edinme
olana salamaktadr.
Grmeler birey ile veya kk gruplar ile yrtlebilir. Sorulan sorularn zelliklerine gre, yaplanm, yar
yaplanm veya yaplanmam olarak tasarlanabilirler. Yaplanm grmelerde, aratrmacnn soraca
sorular tam olarak belirlenmitir, hata seeneklerde belirli olduu durumlarda, aratrmac onlar iaretlemi
olur. Yar yaplanm grmelerde, aratrmacnn soraca sorular belirlenmitir ancak aratrmac konuyu
demek ya da gelitirmek amacyla yan sorular ekleyebilir. Yaplanmam grmelerde ana noktalar veya
konular bellidir ancak grmenin seyri her katlmcda farkl geliebilir.
2.4.2.3. Anket/Soru Listeleri
Anket, bir aratrmann amacna uygun dzenlenmi bir soru listesidir. Anketlerde bireyler kendileri veya
belirli bir konudaki grleri hakknda sorulan sorular yazl olarak cevaplarlar. Anketler katlmclarn belirli
bir konudaki grlerini veya mevcut durumu saptamak iin uygundurlar. Eer aratrmac, byk gruplarn
belirli bir konudaki gr, dnce ya da davranlarn belirleme amacna sahipse anket kullanmas uygun
olur. rnein, stanbul niversitesi rencilerinin kantin ve kafeteryalar hakkndaki grlerini, kullanma
skl, ne amala kullandklar gibi davranlarn belirlemek istiyorsak anket kullanmamz uygun olur.
2.4.2.4. lekler
Bir bireyde belirli bir zelliin mevcut olup olmadn ve ne kadar sahip olduunu deerlendirmek istiyorsak
lek kullanrz. Dolaysyla bir lek, belirli bir zellie ya da nitelie (depresyon eilimi, ecinsellere ynelik
tutumlar gibi) sahip olma miktarn belirlemek iin kullandmz aralardr. Katlmclar lekte belirtilen
davranlar ne sklkla yaptklarn veya ne kadar sahip olduklarn kendi beyanlar ile bildirirler. leklerden
ilgili zelliin dzeyini bildiren bir puan elde edilir.
2.4.2.5. Testler
Bir psikolojik test, belirli bir davrann ya da bir davran rnekleminin nesnel ve standart lmdr. Testler,
leklerde olduu gibi bireylerin beyanna dayal deildir. lgili nitelii ortaya kartmak zere hazrlanm
grevlerdeki performansn deerlendirmeye dayaldrlar. Bir testin ierii, ekli, sras, sunuluu standart
hale getirilmi olduundan uygulama koullar deimez. Ancak bylece cevap (puan) farkllklarnn llen
nitelikteki (davrantaki) bireysel farkllklardan kaynakland sylenebilir.
zet
Bilimi, sistemli aratrma yntemlerinin kullanlmasyla biriktirilmi bilgi btnl olarak tanmlayabiliriz.
Bilimsel faaliyetlerin genel zellii, btn bilim dallarnn doaya ilikin sorularn cevaplamak iin, bilimsel
yntemi kullanmalardr. Bilimsel yntemi dier yntemlerden farkllatrarak bilimsel yapan birinci
zellik, gzlenebilen olaylar anlamak iin tek tek, sistemli ve objektif bir biimde alarak veri toplamaktr.
Bilimsel bir bilgiyi dierlerinden ayrt eden zellik, o bilginin elde edili tarz ile ilgilidir. Bilimsel bir bilgi,
herkes tarafndan gzlenebilir ( sadece duyu organlarn deil, mikroskop ya da test gibi aletleri de hesaba
katmalsnz), llebilir, snanabilir, tekrarlanabilir ve iletilebilir bir bilgidir. Psikolojide de bir aratrma
yrtlrken dikkatli ve sistemli gzlemlerle veri toplanr; bu gzlemleri aklayabilmek iin kuramlar
gelitirilir; bu kuramlara dayanarak yeni tahminlerde bulunulur ve sonra bu tahminlerin doru olup olmadn
yine verilere dayanarak, sistemli bir ekilde snanr. Her bilimsel aratrmann mevcut durumda incelenebilir
bir soru ya da problem ile balamas gerekir. Daha sonra aratrmac, sorduu sorunun cevab hakknda
bir tahminde, bir ngrde bulunmaldr. Buna aratrma srecinin ikinci basama olan hipotez diyoruz.
Aratrmann problemi ve hipotezi ortaya konulduktan sonra, bunlara uygun olarak ve o konudaki mevcut
bilgi birikiminin nda, almann kimler zerinde yrtlecei, hangi lme/deerlendirme yollarnn
kullanaca, aratrmann tr/deseninin nasl olaca, veri toplama srecinin nasl dzenlenecei, toplanan
verilerin hangi istatistik tekniklere analiz edilecei basamaklarn tasarlamak gerekir. Btn basamaklarn
nasl gerekletirileceini planladktan sonra, artk gidip veri toplama zaman gelmitir. Daha sonra elde
edilen veriler analiz edilerek, bulgular incelenir. Bylece sorduumuz soruya verdiimiz cevabn geerli olup
olmadn test etmi oluruz. Eer cevabmz dorulanmamsa ve aratrmann yntem dzenlemelerinde
bir sorun yoksa, o zaman bu sorunun olas dier cevaplar zerinde almaya devam etmek gerekir. nk
her hipotez, aratrma bulgularyla desteklenene kadar geici bir zm teklifdir. Aratrmalarda temelde
farkl yntemsel dzenleme ile farkl seviyelerde bilgi toplayabiliriz; Betimsel, korelasyonel ve deneysel
yntemler. Psikoloji alannda arlkl olarak insanlardan veri toplarz. eitli nedenlerle hayvanlarla yrtlen
almalarda vardr. nsanlardan veri toplarken gzlem, grme, anket, lek, testler ve zel alet ve grevler
kullanabiliriz.
alma Sorular
1- Bilimsel etkinliin amalarn sralaynz.
2- Bilimin birikimli bir sre olmas nasl aklanabilir?
3- Bilimsel bilginin zellikleri nelerdir?
4- Neden fal baktrma yoluyla elde edilen bilgiler bilimsel bilgi deildir?
5- Aratrma srecinin basamaklar nelerdir?
6- Verilen rnekte yrtlen aratrma hangi tr aratrmadr?
7- Psikolojide kullanlan aratrmalarn trleri hangileridir?
8- Baz konularda betimsel aratrmalar yrtmek zorunda kaldmz aratrma konular neler olabilir ve
neden byle olmaktadr?
9- .. retim yelerinin niversitenin otopark olanaklar hakkndaki grlerini renmek istiyorsak
hangi veri toplama yolu/yollarn tercih ederiz?
Bu Blmn Hazrlanmasnda Yararlanlan Kaynaklar
1- Ark, A. (1992). Bilimsel Aratrma Yntemleri. antay, stanbul
2- Bulduk, S. (2008). Psikolojide Deneysel Aratrma Yntemleri. antay, stanbul
3- Solso, R.L. ve Johnson, H.H. (2005). Psikolojide Deneysel Ynteme Giri (Ayiei, A. ev.Edt.). Kitabevi,
stanbul
3.Hafta e-Ders Kitap Blm
III. HAFTA: NSANIN EVRMSEL VE BYOLOJK TEMELLER
Galaksinin uzak bir kesinde, evrende yaayan pek ok zeki trn yelerinin de bulunduu bir partiye
katldnz varsayn. Her sosyal etkileimde olduu gibi, nce yeni tantnz varlklara kendinizi tantmanz
gerekir. Ne dersiniz? Olas bir balang yle olabilir; Merhaba! Ben bir insanm. smim Asuman.
Bu basit iki cmle, sizin mensup olduunuz trn zelliklerini tadnz belirtii gibi, ayn zamanda sizin
Asuman adn tayan bamsz bir varlk olduunuzu, baz bakmlardan dier insanlardan farkl ve zgn bir
birleim olduunuzu ifade eder. Gerekten de byledir, hepimiz btn insanlarla ayn zellikleri paylarz
ama ayn zamanda her eyiyle bizim tpkmz olan bir baka canl da yoktur.
lk hafta psikolojinin tanmn yaparken, psikolojinin bir insann dier insanlarla neden/nasl benzer ve neden/
nasl farkl olduunu aklamakla ilgilendiinden sz etmitik. Bu blmde insanlarn hem birbirine benzer
ve hem de farkl olularnn arkasnda yatan biyolojik baz etmenlerden ve bunlarn trn yeni yelerine nasl
aktarldklarndan sz edeceiz.
3.1. Biyolojik-Fizyolojik Etmenler
Hemen herkes gnlk hayat ierisinde, vcudunda olup bitenler ile psikolojik durumunun birbirini nasl
etkilediini deneyimlemitir. Ba ya da midesi ard zaman dikkatini younlatrmakta glk ekmek
gibi veya zc olaylar olduunda mide skntlarnn/ba arlarnn balamas gibi. nsann bedeni, zihni
ve davranlar birlikte ve etkileerek ilev grrler. Dolaysyla insanlarn biyolojik ve fzyolojik zelliklerini
bilmek ve nasl ilev gsterdiklerini anlamak, psikolojik zelliklerini ve ilevlerini anlayabilmek iin gereklidir.
Bedenimiz normal ilevlerini yerine getirdii zamanlarda, vcudumuzda srekli olan ve sabit bir ekilde
devam eden karmak faaliyetlerin farknda bile olmayz. Hcreler ilevlerini yerine getirir ve kendilerini
yenilerler; organlar ve bezler sindirim ve byme gibi faaliyetleri dzenlerler; duyu organlar evrede olup
bitenleri aktarr; zihnimiz bunlar iler; bedenin iinden ve dndan gelen uyarmlar dzenler; bunlara gre
yapar, eder, dnrz. Vcudumuz grme, iitme, dnme, hissetme ve hatrlamada nemli rol oynayan
farkl sistemlerin birbirleriye e gdml olarak almasn nasl salamaktadr?
Genel olarak insan vcudu, davranlar ve ilevleri dzenlemek ve btnletirmek iin iki temel sisteme
sahiptir; mesajlar sinir akm eklinde ileten sinir sistemi ve kan dolam iine kimyasal mesajlar salglayan
eitli bezlerden oluan i salg sistemi.
3.1.2. Salg Sistemi (Endokrin Sistem)
salg sistemi, kan dolamna hormon denilen kimyasal ileticiler reten ve salglayan bez adr. Birounun
ismini gndelik hayat iinde siz de duymusunuzdur: Tiroid bezi, hipofz bezi, erbezleri (testisler) ya da
yumurtalklar gibi. salg bezleri sistemi aada sz edilecek olan insanlar iin son derece hayati pek ok
sreci dzenler. Bu sistem ayn zamanda baklk sistemini etkileyerek organizmann yaamn korur; cinsel
uyarlmay dzenleyerek, reme hcrelerinin ve anne stnn retimini balatarak canlln srdrlmesini
salar.
salg bezleri ve hormonlar psikologlar iin iki temel nedenden tr zellikle dikkate deerdir. Bu
nedenlerden birincisi insan geliiminin belirli aamalarnda hormonlarn sinir sistemini ve vcut dokularn
dzenlemeleri, o dnemde bulunan insanlarda ortak davran ve eilimlerin ortaya kmasn salamalardr.
Ergenlik dneminde ve menopozda olduu gibi. Ayrca hormonal etkinlikler bedensel bymeyi balatr ve
durdururlar. kincisi ise, hormonlarn gndelik hayata ok sayda davran balatmalar, srdrlmesini
salamalar ve dzeyini belirlemeleridir. Farkndalk-uyarlma dzeyi, heyecanlar, cinsel davranlar ve
eilimler, dikkat younlatrma, saldrganlk, stres tepkileri gibi. Ruh halindeki deiimlerin temelini
olutururlar. Bedenin kendi enerjisini kullanma oran olan metabolizmay dengelerler. Kimi durumlarda baz
hormonlardaki radikal deimeler rnein depresyon belirtilerinin ortaya kmasna neden olabilir.
salg bezleri nasl ve ne zaman harekete geerler? Beyindeki en kk paralardan biri olan hipotalamusun
bir ilevi de i salg bezi sistemi ile merkezi sinir sistemi arasnda bilgi aktarm yapmaktr. Hipotalamustaki
zellemi hcreler, dier beyin hcrelerinden aldklar hormon retimi ile ilgili mesajlar hipofz bezine iletir
ve hipofz bezi kendisi veya dier gerekli bezlerin retim yapmasn salayacak mesajlar aktarr. Bezler, kan
dolamndaki kimyasal madde seviyelerine de duyarldrlar. Hormonlar kana salglandktan sonra, belirli
zellemi alclar olan uzaktaki hcrelere seyahat ederler. ok sayda ancak kendileri iin n tanml olan
organlar ya da dokular etkilerler ve ok saydaki biyokimyasal sreci dzenlerler. Bu ok ynl iletiim
sistemi, kan ekeri ve kalsiyum seviyesinin sabit tutulmas, karbonhidrat metabolizmas ve bedensel byme
gibi yava ve srekli srelerin dzenlenmesini salar. Ayn zamanda ani durumlarla ba etmemizde de
ilev grr, rnein tehlikeli ya da stresli durumlarda adrenalin salglanarak enerji art salanr ve kamak-
korunmak mmkn olur.
salg bezleri vcudun eitli yerlerine dalmtr. rnein hipofz bezi beyinde bulunur, tiroid ve paratiroid
bezleri grtlak blgesinde, bbrek st bezleri (adrenaller), bbreklerin st ksmndadr.
Gndelik ilevlerin srdrlmesinde hayati nemi olan ve aslnda ruh durumumuzu dorudan ya da dolayl
olarak etkileyen baz bezlere retikleri hormonlara ve ilevlerine yakndan bakalm.
Hipofz Bezi:
Pek ok sayda farkl hormon reten ve vcudun ileyii zerinde byk bir etkisi olan bir bezdir. Beynin alt
ksmnda yer alr ve hipotalamus ile balants bulunmakta ve sinir sistemi ile i salg sisteminin etkileerek
almasn salamaktadr. n hipofz dier i salg bezlerinin faaliyetlerini tetikleyen ok sayda hormon retir.
Ayn zamanda byme hormonu reterek vcudun byme miktarn ve zamanlamasn dzenler. Arka
hipofz ise kan basnc ve su dengesinin dzenlenmesini ve cinsel zelliklerin kazanlmas ve srdrlmesi,
annelik, st retimi gibi ilevlerin yrtlmesini salayan hormonlar retir. Baz doum kontrol haplar, arka
hipofzin ilgili hormonu retimini engelleyerek yumurta salnmn ortadan kaldrr.
Tiroid Bezi:
Grtlan hemen altnda bulunan bu bez, vcut metabolizma orann dzenleyen tiroksin hormonunu retir.
Metabolik dzey tketilen yiyecein gerekli enerjiye ne kadar hzl ya da yava dntn belirler. Bylece,
kiinin ne kadar canl/enerjik olduu, iman ya da zayf olma eilimi tad da etkilenmi olur. Ar faaliyet
gsteren tiroid bezi, dikkat younlatrmada zayfama, ar heyecan, uyku bozukluklar, yorgunluk gibi
sonular dourur. Ayrca, tiroid bezinin iine gmlm, paratiroid bezleri, kan ve doku svlarnda bulunan
kalsiyum ve fosfat dzeylerini dzenlerler.
Pineal Bez:
Beyinde bulunan pineal bez, gn boyunca organizmann etkinlik dzeyini ayarlar. Pineal bez k ile
uyarldnda (isterseniz gne dounca diye dnebilirsiniz), bu bez melatonin hormonunun retimi
azaltmakta, bylece vcut ss ykselmekte ve organizmann etkinlik dzeyi artmaktadr. Ik azaldnda/gece
olduunda ise, melatonin salgs artrlmakta ve vcut ss derek organizmann etkinlii yavalamaktadr.
Bu aklanan bezler dnda, pankreas, gonadlar (erkeklerde testisler ve kadnlarda yumurtalklar), bbrek
st bezleri gibi insann etkinlik dzeyi, davranlar ve zihinsel etkinlikleri zerinde dorudan ve dolayl
etkilerde bulunan baka bezler de bulunmaktadr.
nsan davranlarnn biyolojik temellerini kavrayabilmek iin bir dier konu sinir sisteminin anlalmasdr.
salg sistemini incelerken de grlebilecei gibi sinir sistemi ve i salg sistemi karlkl etkileim iinde
alr. Ancak, gnmzde, beyin ve sinir sistemi ile ilgili almalar, teknolojinin ilerlemesi ve sinir bilim
alannda yrtlen ok sayda aratrma yrtlmesi ile hatr saylr bir bilgi birikimi oluturduundan bu
konuyu ayr bir blm olarak ele alacaz. Bu yzden bu alt blmde yalnzca i salg sistemi (endokrin
sistem) zerinde durulmutur. Duygular, heyecanlar ve motivasyonla ilgili blmlere geldiimizde i salg
sistemini hatrlamamz ve etkilerini yeniden gzden geirmemiz gerekecektir.
3.2. Kaltmsal Etmenler
nsanlar biyolojik ve fzyolojik olarak birbirlerine fazlasyla benzerler. Her eyden nce bamsz bir tr sfatn
hak etmek zere, bir dier tr ile kyaslandnda (kular ile mesela), ayn fzyonomik zellikleri tarlar,
belirli bir beden yaps, belirli ilevlere zellemi organlar gibi. Psikolojik zellikler asndan bakarsak, her
insan kii, belirli zihinsel ilevlere (hafza gibi), belirli davran eilimlerine (gruba uyma davran gibi) ve
belirli psikolojik yaplara (kiilik gibi) sahiptir.
Beri yandan insanlar hem psikolojik ve hem de biyolojik yaplar bakmndan eitlilik gsterirler. Farkl
kiilik yaps kombinasyonlarna sahiptirler; zihinsel ilevlerini kullanma dzeyleri birbirilerinden farkldr;
organ kapasiteleri, baz fzyolojik zellikleri farkldr. rnein herkesin kannda kolesterol bulunur ama baz
insanlarnki ok daha fazla olur.
Bu benzerlik ve farkllklar aklamann bir yolu, hangi zelliklerin kaltmsal olarak aktarld ve hangi
zelliklerin ise evresel etmenler yoluyla edinildiinin incelenmesi olarak grlmtr.
3.2.1. Kaltm-evre Tartmas Neden nemlidir?
nsan davranlarnn kkenlerinin aklanmas bakmndan ok nemli bulunan ve kaltm-evre; doa-bakm/
yetitirme adlaryla bilinen bu tartma, edebiyat eserlerinde yazarlar tarafndan ve felsefeciler tarafndan
sk ele alnm bir konudur. rnein, lkemizde ayn isimli sevilen bir sinema uyarlamas yapld iin iyi
bilinen Cengiz Aytmatovun Selvi Boylum Al Yazmalm isimli eseri bu tartmay bir ak hikayesi zerinden
inceleyerek gndelik yaam iindeki baz sonularn ele almaktadr.
Bu tartmaya verilen cevaplar insan zelliklerinin tamamnn kaltm yoluyla aktarlan ve bylece deimeyen/
sabit nitelikler olarak ele almak ile insann bo bir levha olarak dnyaya geldii ve her zelliinin iinde
yaad evre yoluyla kazand, bylece deiebilir olduu ularndan oluan bir eksen zerinde gezinen
bir sarka olarak hayal edilebilir. Hangi zelliklerimizi kaltmsal olarak aldmz ve hangi zelliklerimizi
yaadmz evre iinde edindiimiz meselesinde, yrtlen bu tartmalar, sregeldii yzyllar boyunca
(gerekten de bir ka yzyldr srmektedir) alarn ekonomik, sosyal, politik ve kltrel genel zelliklerine
gre deikenlik gstermitir. Eer asil slaleler var olacaksa, o halde bu insanlarn daha stn nitelikli
olmalarn salayan zellikleri, kaltmla aktarlm ve sabit/deimeyen zellikler olmaldr. nk eer her
insan uygun evre koullarna maruz kaldnda stn zellikler edinebiliyorsa, asil slalelerin bir deeri/
anlam olmaz. nsanlar iyi beslendikleri, iyi eitim grdkleri, sevgi ve ilgi ile yetitirildiklerinde aileleri
hangi sosyal snfa mensup olursa olsun ayn kaderi paylamak zorunda olmadklarn kabul etmek hem farkl
toplumsal yaplanmalardan kaynaklanr ve hem de farkl toplumsal dzenlemeleri dourur. Bir dier ifade ile,
hizmetinin olundan kral/sultan olamazd ama gnmzde devlet bakan olabilmektedir. Bu ereveden
bakldnda, rnein 19. yzylda ngiliz felsefecisi J.Lockeun grlerini veya 20.yzyln balarnda,
Amerika kkenli bir psikoloji akm olan davranl daha doru konumlandrmak mmkndr.
Gnmzde, gndelik hayata pek ok zelliin ve davrann yalnzca evresel etmenler yoluyla edinildii
gr popler bir eilim olsa da, artk psikoloji alanndaki aratrmalar hayatn bu kadar kolay olmad
dorultusunda sonular vermektedir. Yaklak son 30 yldr, doutan getirdiimiz baz sabit zellikler
ve eilimlerimizin olduu ancak bunlarn iinde yaadmz evresel olanaklar ile ekillendii kabul
edilmekteydi. Bir dier ifadeyle, kaltm ve evrenin hangisinin nemli olduundan ok, hangi alanlarda,
hangi geliim dnemlerinde, hangi ilevler iin birbirlerini nasl etkilediklerinin incelenmesinin daha nemli
olduu vurgulanmaktayd. Hala kaltm-evre tartmasnn bu ekilde cevaplanmas baskn olan eilimi
yanstmaktadr. Hata en azndan psikoloji bilimi iin, bu tartmann ad kaltm-evre etkileimi sorununa
dnmtr. Ancak nmzdeki 25 yl iinde yeni eilimler ortaya kacak gibi grnmektedir. Bunlar
anlayabilmek iin kaltm denildiinde tam olarak neyin kast edildiini bilmemiz; genetik, epigenetik kaltma
ve davransal genetik konularna bir gz atmamz gerekmektedir.
3.2.2. Kaltm: Genetik ve Epigenetik
Kaltm, ebeveynlerimiz aracl ile bize aktarlm olan fziksel ve psikolojik zellikleri tanmlar. Kaltmn
ve evrimin en iyi bilinen boyutu genetik boyutur. Genetik, biyolojik varlklar arasnda bilgi akn salayan
temel bir sistemdir. Genetik olarak ortaya kan pek ok zelliin DNAmz iinde saklanan uzun bir evrimsel
gemii vardr. Bu bizim ebeveynlerimiz vastasyla aldmz genetik bilgileri yalnzca onlardan deil, hem
onlarn atalarndan ve hem de bir tr olarak bizden nce gelen trlerden aldmz anlamna gelir.
Genetik bilgi, genler yoluyla tanr. Dllenme esnasnda, bir yumurta ve bir sperm birleerek zigot ad verilen
tek bir hcre yaratlar. Bu hcre, her biri orijinal kodun bir kopyasn ieren trilyonlarca hcreden oluan bir
insana dnecek ekilde bymeyi dzenleyen talimatlar barndrr. Her bir insan hcresinin ekirdei,
deoksiribonkleik asiten (DNA) oluan ipliksi yaplar olan kromozomlar ierir. Genler bu bilgiyi tayan
ve aslnda ksa DNA paralar olan nitelerdir. Bunlar hcreleri oalmaya ve proteinleri birletirmeye
ynlendirir.
1990l yllarda balayan nsan Genomu Projesi, bu alandaki almalar etkileyen nemli sonular ortaya
koymutur. Bu proje, insan genomunun yani insan organizmasnn oluumunu balatan proteinlerin
yaratlmas iin eksiksiz geliimsel talimatlar setinin haritasn karma amacyla yrtlmtr. Ancak bu
projenin en nemli sonularndan biri, insanlarn sanldndan ok daha az gen saysna (yaklak 20.500)
sahip olduklarnn belirlenmesidir. Bunun anlam udur: insan vcudundaki proteinlerin miktar genlerin
miktarndan ok ok daha fazladr. Dolaysyla daha nce sanld gibi, her bir gen otomatik olarak bir
proteine dnmemekte, az sayda gen ok sayda proteini oluturmak iin ibirlii yapmaktadr. Dolaysyla
genler bamsz olarak hareket ederek hcrenin yap ta olan proteini oluturan ve evrelerinden habersiz
niteler deildirler, daha ok ibirliki davranan yaplardr. nsan genomu, bir bamsz genler grubundan
ok, hem kendi arasnda ve hem de vcudun iinde ve dnda genetik olmayan etmenlerle de ibirlii yapan
pek ok genden olumaktadr.
Bir genin proteinleri bir araya getirmek iin harekete gemesi de aslnda bir ibirliidir. Genetik ifade
(yani genlerin faaliyeti) evrelerinden etkilenmektedir. rnein kanda dolaan hormonlar hcreye girerek
genleri harekete geirebilir veya durdurabilirler. Hormonlarn retimi ise, daha nce anlatld zere,
k, gn uzunluu, beslenme gibi evresel koullardan etkilenir. ok sayda almada hcrenin dndaki
harici olaylarn yan sra kiinin ve hcre iinde meydana gelenlerin gen ifadesi zerinde etkili olduunu
gsterilmitir. Bir dier ifadeyle genler ibirlii yaparak ilev grmekte ve kiilerin zelliklerini bamsz bir
ekilde deil de daha ok evresel etmenlerle etkileim iinde belirlemektedirler.
Epigenetik Kaltm
nsan bir hcredeki (zigot) genetik bilginin defalarca kopyalanarak bymesi ile oluuyorsa, yani her
hcrenin genetik kodu aynysa farkl hcresel yaplar nasl ortaya kar? Yani bbrek hcreleri, kas hcreleri,
beyin hcreleri birbirlerinden nasl farkllar? Bu farklar, her hcre tipinin geliimi srasnda gerekleen
olaylarn, faal hale gelen genleri ve bu genlerin rnlerini etkileme ve etkileim iine girme ekillerini
belirlemesi sonucu ortaya kar. zellemi birok hcre, kendine zg yapsn koruyabildii gibi bunu
yavru hcrelere de aktarr. Yani organlar geliirken DNA dizileri sabit kalm olsa da, kendilerinden treyen
hcrelere bu deiiklikleri aktarrlar. Bu hcresel dzeyde gerekleen ve genin evresiyle etkileimi yoluyla
oluan bilginin aktarmnn epigenetik kaltm sistemleri yoluyla olduu kabul edilmektedir. Epigenetik
kaltm sistemleri, ayn zamanda, gen faaliyetinin dalmnn ve hcre durumlarnn srdrlmesinden
ve aktarlmasndan sorumlu bir hcre sistemleridir. Hcre metabolizmasnn insann hem i ve hem de d
evresinden kaynaklanan etmenlere duyarl olduunu ve hata hcrenin genetik ifadesini deitirdiini
biliyoruz. imdiye kadar, bu genlerin biriktirdikleri bilginin yeni kuaklara aktarlmadan nce sfrland
dncesi hakimdi, ancak son aratrmalar genlerin birbirleri ve d evreyle olan etkileimleri sonucu ortaya
kan genetik ifade deiimlerinin yeni kuaklara aktarlabildiini gstermektedir.
Epigenetik kaltm sistemlerinin mevcut olmas, DNAdan baka kaltsal bir aktarm yolu daha bulunduunu,
bu sistemin evreyle etkileim yoluyla ortaya kan genetik ifade deiikliklerini trn yeni yelerine
aktarabildiini gstermesi bakmndan nemlidir. Psikoloji iin bu bulgular, kaltm dediimiz ve sabit
olduunu varsaydmz aktarm sistemlerinin yalnzca DNA aktarmdan ibaret olmad iin aslnda i
ve d etmenlerle etkileim iinde geliebildiini ve bu deiimlerin trn yeni yelerine aktarlabildiini
gstermek bakmndan nemlidir. Epigenetik kaltmn insanlarn ve dier canllarn evrimindeki rol
zerinde aratrmalar srmektedir.
3.2.3. Davransal Genetik
Davran genetii, kaltm ve evrenin insan zellikleri ve geliimindeki bireysel farkllklar zerindeki
etkisinin aratrld alandr. Bu alan, genetiin ya da evrenin bir kiinin zelliklerini ne kadar etkilediini
belirlemez. Bunun yerine, insanlar arasndaki farkllklardan neyin sorumlu olduunu, bir dier ifadeyle,
hangi kombinasyonlar nedeniyle ne lde farkllk gsterdiklerini bulmaya alr. Bu konudaki almalar
arlkl olarak, ikizler ve evlat edinilmi ocuklar zerinden yrtlmektedir.
kiz almalarnda, tek yumurta ikizlerinin (genetik olarak birbirinin ayn olan) davransal benzerlikleri
ile, ift yumurta ikizlerinin (ayn rahmi paylamann dnda bir genetik aynl olmayan) davransal
benzerlikleri karlatrlr. Evlat edinme almalarnda ise, evlat edinilmi ocuklarn onlar yetitiren
ebeveynlere benzerlikleri ile, biyolojik ebeveynleri ile olan benzerlikleri karlatrlr.
Bu tr aratrmalar kaltm-evre etkileimi tartmasna yeni boyutlar eklemitir. Bunlardan en nemlisi,
ailelerin kendi genetik eilimleri nedeniyle ortaya kan tercihlerinin bir sonucu olarak ocuklarna bu
tercihlerine uygun yetitirme koullar sunmalardr. Bir dieri, ocuun baz yapsal zelliklere sahip olmas
nedeniyle, evreden gelen baz uyaran trlerine dierlerinden daha ok maruz kalmasdr. rnein huzursuz
bebekler daha az olumlu sosyal etkileimle karlarlar. Bir ncs ise, ocuk belirli baz eilimlere sahipse,
bunlar destekleyecek evresel ortamlar arar ve etkileime girer. rnein cana yakn ocuklar, utanga
ocuklara oranla daha ok sosyal ortamlara girmeyi tercih ederler veya mzik yetenei olan bir ocuk, bu tr
ortamlarda bulunmay tercih eder. Bu zellik, kaltmsal etmenlerin evresel zelliklerle nasl etkiletiklerini
ortaya koymaktadr.
Davransal genetik aratrmalarnn ortaya koyduu bir dier nemli boyut, zellikle ikizler ve kardeler
zerinde yaplan almalarda, evresel etmenlerin paylalan ve paylalmayan evresel deneyimler olarak
ayrlmasdr. Paylalan evresel deneyimler, ebeveynlerin kiilikleri, ailenin sosyo-ekonomik ve sosyo kltrel
dzeyi gibi her iki kardein ortak olarak etkilendikleridir. Buna karn, paylalmayan sosyal deneyimler,
rnein arkadalar, retmen ve ebeveynlerle kurulan bireysel ilikiler gibi, bir ocuun kardeiyle
paylamad deneyimlerini ierir. Yakn zamanlarda pek ok aratrmac, bireysel farkllklar aklamada
paylalmayan evresel etmenlerin nemine vurgu yapmaya balamtr.
3.2.4. Epigenetik Gr
Epigenetik gr ise, epigenetik kaltm sistemleri hakknda biriktirilen bilgilerinden yola karak, kaltm
ve evre arasnda iki ynl ya da karlkl bir alveriin sregeldiini ifade eder. Klasik kaltm evre
etkileimi grnde, kaltm, evreden yararlanma olanaklarmz belirleyen tek ynl bir kaynak olarak ele
alnmaktadr. Epigenetik gr ise, bu ilikinin bir etkileim olduunu, yani kaltm ve evrenin birbirlerini
karlkl olarak etkilediklerini savunmaktadr.
Bir zelliin ortaya knda kaltm ve evrenin greceli katklarn, u kadar evreden u kadar kaltmdan
gibi toplanabilir olarak dnmemeliyiz. Ayrca, tam genetik ifadenin bir seferde, dllenme veya doum
esnasnda meydana geldiini ve bundan sonraki genetik mirasmzn bizi ne kadar idare edeceini grmek
iin dnyaya tadn sylemek doru deildir. Bu yeni gre gre, karmak davranlar insanlara belirli
bir geliimsel yne eilim salayan baz genetik yklemeleri ierirler. Ancak gerek geliim, miras aldmz
genlerin karm kadar karmak bir baka unsuru, evreyi gerektirir. evresel etkiler, ebeveynlik, aile
dinamikleri, eitim gibi yetitirme olarak ele alnan etmenlerden; virsler, doum komplikasyonlar, hata
hcrelerdeki biyokimyasal olaylar gibi biyolojik etmenlere kadar uzanr.
Btn bunlar kaltm evre etkileiminin imdiye kadar varsaylandan karmak, ikisinden birinin tek ynl
etkisine dayanmaktan ok birlikte ve etkileerek gelien etmenler olduklarn ortaya koymaktadr. Ancak
bu etkileim birinin etkisi-dierinin tepkisi zinciri iinde deil de, daha ok belirli zel bir koullarla
tanmlanan her durumda, ibirlii yaparak ve birbirlerini dengeleyerek ilev grdkleri anlamna gelmektedir.
Daha sonraki blmlerde anlatlacak olan gerek beyinin ve gerekse geliimsel srelerin plastik (biim
deitirebilir) oluu, aslnda bu ibirliinin nasl oluabildiini de gstermektedir.
zet
nsanlarn biyolojik ve fzyolojik zelliklerini bilmek ve nasl ilev gsterdiklerini anlamak, psikolojik
zelliklerini ve ilevlerini anlayabilmek iin gereklidir. Genel olarak insan vcudu, davranlar ve ilevleri
dzenlemek ve btnletirmek iin iki temel sisteme sahiptir; mesajlar sinir akm eklinde ileten sinir
sistemi ve kan dolam iine kimyasal mesajlar salglayan eitli bezlerden oluan i salg sistemi. salg
sistemi, kan dolamna hormon denilen kimyasal ileticiler reten ve salglayan bez adr. salg bezleri
ve hormonlar; insan geliiminin belirli aamalarnda hormonlarn sinir sistemini ve vcut dokularn
dzenlemeleri, o dnemde bulunan insanlarda ortak davran ve eilimlerin ortaya kmasn salamakta ve
gndelik hayata ok sayda davran balatmalar, srdrlmesini salamalar ve dzeyini belirlemektedir.
Kaltm, ebeveynlerimiz aracl ile bize aktarlm olan fziksel ve psikolojik zellikleri tanmlar. Kaltmn
ve evrimin en iyi bilinen boyutu genetik boyutur. Genetik, biyolojik varlklar arasnda bilgi akn salayan
temel bir sistemdir. Genetik bilgi, genler yoluyla tanr. Genler ibirlii yaparak ilev grmekte ve kiilerin
zelliklerini bamsz bir ekilde deil de daha ok evresel etmenlerle etkileim iinde belirlemektedirler.
Hcresel dzeyde gerekleen ve genin evresiyle etkileimi yoluyla oluan bilginin aktarmnn epigenetik
kaltm sistemleri yoluyla olduu kabul edilmektedir. Epigenetik kaltm sistemleri, ayn zamanda, gen
faaliyetinin dalmnn ve hcre durumlarnn srdrlmesinden ve aktarlmasndan sorumlu bir hcre
sistemleridir. Epigenetik kaltm sistemlerinin mevcut olmas, DNAdan baka kaltsal bir aktarm yolu daha
bulunduunu, bu sistemin evreyle etkileim yoluyla ortaya kan genetik ifade deiikliklerini trn yeni
yelerine aktarabildiini gstermesi bakmndan nemlidir. Davran genetii, kaltm ve evrenin insan
zellikleri ve geliimindeki bireysel farkllklar zerindeki etkisinin aratrld alandr.
alma Sorular
1- salg bezlerini genel anlamda tanmlayarak ksaca ilevlerinden sz ediniz.
2- salg bezleri psikologlar iin neden nemlidir?
3- Hipofz bezinin yapsn tantarak ilevlerini ksaca aklaynz.
4- Pineal bezi ile k arasndaki iliki nedir?
5- nsanlarn biyolojik ve psikolojik alardan ortaklk ve farkllklarn tartnz.
6- Kaltm-evre tartmas balamnda bo levha grn deerlendiriniz.
7- Kaltm ve genetik kavramlarn tanmlayarak aralarndaki ilikiyi aklaynz.
8- Epigenetik kaltm nedir ve hangi bakmdan nemlidir?
9- Davransal genetik almalar, neden ikizler ve evlat edinilmi ocuklar zerinde srdrlmektedir?
10- Paylalan ve paylalmayan evre ne demektir?
Bu Blmn Hazrlanmasnda Yararlanlan Kaynaklar
1- Gerrig, R.J. ve Zimbardo, P.G. (2012) Psikoloji ve Yaam. Nobel Yaynlar
2- Jablonka, E. ve Lamb. M. (2011). Evrimin Drt Boyutu. Boazii niversitesi Yaynlar
3- Morris, C.G. (2007). Psikolojiyi Anlamak. TPD
4- Santrock, P. ( 2011). Yaam Boyu Geliim. Nobel Yaynlar
4.Hafta e-Ders Kitap Blm
IV. HAFTA: NSANIN YAAM BOYU GELM
Drt kuan bir arada olduu bir aile fotoraf dnn. Dede/anneanne; anne/baba; onlarn gen ve yetikin
ocuklar ve onlarn ergen veya kk ocuklar ya da bebekleri. Bu ho grnt, ayn zamanda, bize insanlarn
yaamlar boyunca geirdikleri deiimleri ortaya koymaktadr. Bir yandan da bu fotoraf, bir insann zaman
izgisi boyunca getii farkl dnemleri bir arada gstermektedir.
nsanlar (ve hata hayvanlar da) bedensel, zihinsel ve duygusal adan geliip deiirler. Bu deiimler bir
zaman izgisi zerinde gerekleir. Her birey, kendi balangcndan lmne kadar uzanan bir yaam hatnda,
kaltmla devrald eilimler ile evresel etmenlerin karlkl etkileimi yoluyla farkllaarak ilerlemektedir.
nsanlarn yaamlar boyunca geirdii bu deiimler, insann geliim sreci dediimiz ak oluturur. Geen
zaman, gndelik hayata bize bu deiimlerin en nemli nedeni olarak gzkse de, aslnda yan artmas hibir
eyin nedeni veya aklamas deildir. Geliim srecini incelerken, hem bireylerin zaman iinde geirdikleri
bu deiimleri betimlemek ve hem de bunlarn neden ve nasl olduunu aklamak isteriz.
Geliim, dllenmeden lme kadar tm yaam boyunca devam eden bir sre olarak tanmlanmaktadr. Bir
bireyin geliim srecini anlamaya alrken, o yaamdaki kayp ve kazanlarn birbirleriyle olan etkileiminin
dinamiini gzden karmamak gereklidir. Geliimsel sreler, evre-kaltm ve kayp-kazan etkileimine
bal olarak veya onlara gre biim deitirebilen ya da plastik bir yapya sahiptir. Burada dikkat edilmesi
gereken, bireylerin farkl kayp-kazanlara farkl ekillerde uyum salayabilmeleridir. nsanlar bireysel yaam
koullarna bal olarak farkl yollardan geerek ilerleyebilirler. Ancak bu durum, onlarn, yaam hatlarnda
benzer noktalarda olabilmesine engel olmaz.
nsanlarn geliim srelerini etkileyen baz temel kaynaklar vardr. Normatif ve yaa bal olan etkiler,
ayn ya aralnda olan tm bireyleri etkileyen biyolojik ve evresel etmenlerdir. rnein, menopoz veya
ergenlikteki hormonal deiimler gibi biyolojik veya okula balama ya, emeklilik ya gibi sosyo-kltrel
ve evresel etkiler. Ayn zamanda, normatif ve tarihe bal etkiler de vardr. Bu etkiler belirli bir tarihsel
zaman aralnda yaamakta olan her yatan tm bireylerin geliimsel zelliklerini etkiler. Ekonomik deiim
dnemleri, savalar, bilgisayar devrimi, byk politik deiimler, salgn hastalklar gibi. Bir dier nemli etki
kayna, normatif olmayan yaam olaylardr. Bunlar, bir bireyin yaamn etkileyen temel/asli olaylar ierir.
Kk yata ebeveyn kayb, ergenlikte hamilelik, bir kaza ya da felaket gibi veya piyango/yarma kazanma
gibi. Ancak ister olumlu, isterse olumsuz olsun, bu gibi olaylarn etkileri her bireyde grlmeyebilecei gibi,
her bireyi de ayn ekilde etkilemez. Normatif olmayan yaam olaylarnn roln anlamak, bireyin bunlara
nasl uyum saladnn incelenmesi ile ilgilidir. Bu noktada geliimin bir kayp-kazan etkileimi olduunu
ve biim deitirebilir olduunu yeniden hatrlamalyz.
4.1. Geliim Srecinin ncelenmesi Nasl Mmkn Olmaktadr?
Az nceki byk aile fotorafn dnnz. Bu fotorafta, geliimsel srecin zaman hat zerindeki farkl
dnemlerini de grebiliyoruz demitik. Her ne kadar ya/zaman geliimi aklayabilecek bir neden olmasa
bile, insan yaamnn ayrt edilebilir dnemleri vardr. Bu dnemleri, doum ncesi, bebeklik, ilk ocukluk,
orta ocukluk, ergenlik, ilk yetikinlik, orta yetikinlik ve ileri yetikinlik (yallk ) ve lm olarak tanmlyoruz
ve inceliyoruz.
Bu dnemlerin bazlarnn olduka ak biyolojik karlklar vardr. rnein doum ncesi dnem, doum
ile sona erer; ergenlik dnemi hormonal deiimlerin balamas ile grlr. Ancak bazlar kltrel/sosyal
etmenlere de baldr, yetikinliin balamas ve dnemleri gibi. Ayrca geliimsel bir zellik ou zaman
aniden ortaya km gibi grnse de, bu yava yava oluan baz kk deiimlerin bir sonucu da olabilir.
Bu yzden, eer somut ya da ak bir biyolojik deiim yoksa her dnem iin esnek ve geni bir ya aral
dnmek gereklidir.
Geliim srecini ya dediimiz zaman hat zerindeki deiimlerin incelenmesi olarak ele aldmza gre,
deien bir eyin nasl deimekte olduunu anlamann yolu ne olabilir? Bu sorun, geliim psikolojisinde
kullanlan baz yntemsel dzenlemelerle zmlenmeye allmaktadr.
Bu konuyu bir rnekle aklayaym. ocuklar kalem tutabildikleri andan itibaren bir eyler izebilirler. Bu
izimler giderek karmaklar ve zaman iinde gerek nesneye benzeyen bir hal alr. Diyelim ki, ocuklarn
insan resmi izimlerindeki bu deiimin yalar boyunca nasl olduunu, hangi yalarda ne tr deiimlerin
ortaya ktn grmek istiyoruz.
Bunun hemen aklmza gelecek bir yolu, bir ocuk grubunu, dzenli aralklarla (rnein ylda bir) insan
izimleri yaptrarak 2 yatan 8 yana kadar izlemektedir. Yani grup 2, 3, 4..8 yalarna geldiinde ylda bir kez
insan iziminin karmakln deerlendirecek bir grev verilecektir. Byle yaparak bir zelliin ya da ilevin
deiimini gstermenin bir yolunu, geen zaman boyunca, belirli aralklarla tekrarladmz lmlerdeki
performansn ne ekilde deitiini gstermek olarak tanmlam oluruz. Bu yol boylamsal desen adyla
bilinmektedir. Ancak boylamsal desenlerde veri toplama sreci uzundur, daha masrafdr ve geen zaman
boyunca katlmc kayplar olabilir.
Bir dier yol, bu kadar beklemek yerine, ayn anda, 2 8 ya aras her ya dilimindeki ocuklardan birer
grup oluturarak lm almaktr. Bylece, insan resimlerinde her yata grlen/eklenen farkl unsurlar
tanmlam ve izimlerin ne kadar farkllatn gstermi oluruz. Bu yola ise kesitsel desen denilmektedir.
Ancak kesitsel desenlerde her ya dilimindeki gruplarn izimleri etkileyebilecek dier zellikler asndan
denkliini salamak kolay olmayabilir.
Bir nc yol ise, bu iki temel desenin zelliklerini birletirir, kesit alarak balarz, daha sonra bu ocuk
gruplarn zaman boyunca izlemeye devam ederiz. Bu yola ise ardk desen denilmektedir.
Aratrmaclar, ilgilendikleri ilevin ve deerlendirme yolunun zelliklerine gre, hangi deseni izleyeceklerine
karar verirler.
4.2. Yaamn ve Canlln Temelleri
nsan bir canldr ve biyolojik adan btn dier canllar gibi, canlln srdrlmesi temel amacna bal
olarak kendini oaltan bir varlk olarak kabul edilebilir. Memeli snfna giren bir tr olarak insanlar iin
yaam, diilerdeki yumurta hcresi ile erkeklerdeki sperm hcresinin birlemesi demek olan dllenme ile
balar.
nsanlarda, yumurta retme olgunluuna erimi dii, 26-28 gnde bir yumurtalklarndan bir yumurta hcresi
(ovum) salglar. Bu hcre fallop kanallarndan biri yoluyla rahme doru ilerler. Bu ilerleyii fallop kanallarnn
yzeyindeki ince kirpiksi tyckler salar. Eer dllenmez ise yumurta birka saat iinde lr. Cinsel birleme
ile diinin vajinasndan ieri giren sperm hcreleri, rahim boynundan rahme ve oradan da fallop kanallarna
doru ilerler. Spermlerin ilerlemesini ince uzun kuyruklarnn hareketi salar. Yumurta hcresi spermler
tarafndan sarlr. Fakat ancak bir tanesi yumurta hcresinin iine girebilir ve bylece dllenme gereklemi
olur. Dllenme, fallop kanallarnda gerekleir. Dllenme sonucunda oluan organizmaya zigot ad verilir.
Zigot adn verdiimiz bu oluum, hem kaltmsal ve hem de evresel etmenlere bal olarak geliip deiir.
Bylece doum ncesi geliim sreci balam olur.
4.2.1. Yolculuk Var Yarna
Doum ncesi gelime, safada incelenmektedir. Her safada gelien organizma yapsal ve niteliksel olarak
birbirinden farkldr. Dllenmeden sonraki ilk 2 haftay kapsayan Germinal safada zigot, fallop kanallar
boyunca hcresel olarak blnerek ilerlemeye devam eder ve rahime inerek rahim duvarna tutunur. Zigot,
rahim duvarna yerletikten sonra, hem hcre saysn artrr ve hem de giderek zelleen hcre gruplar
oluturarak geliimini srdrr. kinci hafta ile 8. Hafta arasnda yer alan bu safann sonunda artk embriyon
olmutur. Bu ikinci safaya embriyonik safa denilir, organizmann anneyle alveriini salayan plasenta,
gbek kordonu ve amniyon kesesi gibi yaplar olumaya balamtr. kinci aydan itibaren, rahimde yaayp
geliebilmek iin tm yaplarn tamamlayan bu organizma fets adn alr ve 3. aydan douma kadar olan
bu sreye fetal safa denilir. Bu safa ile beraber artk tm hcre gruplar zellemi, yerlemi ve yapsal bir
deiiklik olmakszn gelimeye balamtr.
Doum ncesi dnemdeki gelimeler aylk zaman birimleri halinde ele alnr. Birinci ayn son ayyla
beraber gelien organizma fets halini aldndan orta ve son aylar fetal safann iinde yer alr. nsanlarda
gebelik sresi (bir dier ifadeyle dllenmi hcrenin d dnyada yaamaya hazr hale gelmesi iin geen
sre) 266 gn veya 38 haftadr. Ancak dllenme zaman ou durumda net olarak bilinemedii iin, son adet
tarihinden itibaren llr ve 280 gn ya da 40 hafta olarak hesaplanr. lk aylk dnemin sonunda, fetsn
boyu 7,5 cm ve arl 2,8 gr. kadardr. Bu dnemin ayrt edici zellii temel anatomik yaplarn oluumudur.
lk aylk dnemin sonunda, belli
bal organlar ve organ sistemleri ve beden paralarnn temel yaps tamamlanm ve ilkel organlar ilev
grmeye balamtr.
kinci aylk dnemin sonunda ise, fetsn boyu yaklak 35.5 cm. ve arl 500 gramdan biraz fazladr. Bu
dnemin ayrt edici zellii hzl byme ve olgunlamadr. Drdnc aydan itibaren kalp atlar dinlenebilir
ve dnme, yuvarlanma gibi egdml hareketleri yapabilir. nc aylk dnemde yalanma artar, hatlar
yuvarlaklar. Fets artk dardan gelen seslere tepkiler verir ve ok daha hareketlidir. Uyku ve uyanklk
periyodlar grlr, hemen tamamen insan grnmne kavumutur. Yaklak 51-52 cm boy ve 3.400 gr.
arlk ile doum beklenir.
Doum sreci, anne ve bebein ibirlii ile gerekleen aamal bir sretir. Fets bir sre nce ba rahim
azna gelecek ekilde ters dnmtr. Doumun balamasyla rahim kaslmalar giderek artacak ve bylece
bebek annenin vcudundan dar kacaktr. Gnmzde doumlarn nemli bir ksmnn hastanelerde
ve tbbi imkanlardan yararlanarak yaplmas, doum komplikasyonlarn ve l doumlar nemli lde
azaltmtr.
Anneler doumdan sonra yeni durumlarna uyum salamakla ilgili bir sre geirirler. Bu dneme, doum
sonras dnem (post partum) denilmektedir. lkemizde bu dnem, halk arasnda lohusalk dnemi olarak
adlandrlr. Lohusalk, annenin bedeninin fziksel olarak eski haline dnmesi ve psikolojik olarak ocuk
bytmeye uyum salamas iin geen ve yaklak 6 hafta kadar srebilen bir dnemdir. Her eyden nce,
rahim eski haline dner, st vermeyi de salayacak bir dizi hormonal deiim gerekleir, yumurta retimi
yeniden balar. Ayn zamanda, hormonal deiimler, yorgunluk, yeni doann bakmyla ilgili gven eksiklii
veya yeni doann youn bir bakm ve ilgiye ihtiya duymas gibi nedenlerle duygusal dzensizlikler grlr.
Baz anneler ksa srede bu dnemi atlatabilirler ancak bazlar iin uzun srer ve stresle ba edememe, kayg
ve depresyonla sonulanabilir. Doum sonras depresyonu, Amerikada annelerin %70inde grlmektedir.
lkemizde yeni doum yapan kadnlarda bu tr belirtiler grlse bile, bu gibi durumlarda psikiyatrik destek
talebi ok dk olduu iin mevcut verilerden bir sonu karmak uygun olmaz. nk gen anneler byle
belirtileri olsa bile, nemsemiyor/ifade etmeye ekiniyor ve yardm istemiyor olabilirler. Ancak lkemizde
lohusalk dneminin, geleneksel olarak gen annelerin ailelerinden sosyal ve duygusal destek grebilecekleri
ekilde tanmlanmas ve gndelik uygulamalarn bu anlaya gre dzenlenmesi sayesinde, dnemin daha
kolay geirilebildii de dnlebilir.
4.2.2. Yeni Doan
nsanlarda yeni doan, ortalama 50-52 cm boyunda, 3.100-3.400 gr arlnda, dier canllarda olduu gibi,
temel bir davran repertuarna ya da hayata kalma becerilerine sahip bir canldr.
nsanlarn doduklarnda var kalma becerileri olarak refeksler ve igdlere sahiptirler. Refeksler, doutan
getirilen, belli bir uyarana kar yaplandrlm basit tepkilerdir. Bir dier ifadeyle genetik olarak gelen hayata
kalma mekanizmalardr ve otomatik olarak, bebein kontrol dnda ortaya karlar. Baz refeksler douta
vardr ve sreklidir; bazlar ise potansiyel olarak vardr ve olgunlama neticesinde ortaya kar; bazlar ise
douta vardr fakat zamanla ortadan kalkar. Bebekler doduklarnda pek ok temel igdye ve bunlar
gidermek iin temel refekslere sahiptirler. rnein, beslenme temel bir igddr. Bebekler kaynaa dnme
(yanana bir ey dediinde bebekler o yne doru dner), emme ve yutma refeksleri ile bu ihtiyalarn
giderebilirler. Yani emzirme esnasnda bebekler annelerinin memesi yanaklarna dediinde o tarafa dner,
azlarnda hissetiklerinde ise emerler ve st yutabilirler.
Yeni doann zellikleri:
Tm beden sistemleri tamdr.
Byme ile bedenin ebad ve paralarnn oranlarnda deiim grlr.
Yeni doann kalp at hzl ve solunum says yetikinlere oranla yksektir.
Mide hacmi, yeni doanda 30-90cm3tr. ki yata 500 cm3 olur. Anne stnde
bulunan besinleri sindirebilecek niteliktedir.
Boaltm sistemi anne karnndan itibaren ilev grmektedir.
skelet sistemi doumda tamdr. Ancak kemikler henz sertlememitir.
Zamanla ebad byr, kemikler sertleir ve birbirine balanr.
Yeni doan tm kas hcrelerine sahiptir ve kaslar bydke gleri artar.
Yeni doann vcut hareketleri denetimsizdir.
Tipik bir yeni doan, yaklak 18 saat (10-21)uyur. Ancak bebeklerin uyku
zamanlar ve dzenleri farkllk gsterir.
Yetikinler uykularnn 1/5ini rem uykusunda geirirler. Ancak bebekler aya
kadar uykularnn yarsn rem uykusunda geirir ve uykular rem ile balar.
Yetikinlerde rya rem uykusunda grlmektedir. Bebeklerde de uykuda Rem
faz olmasna ramen rya grp grmediklerini bilebilmemiz mmkn deildir
nsan yzne, sesine ve dokunuuna tepki verirler.
Temel iletiim aralarn kullanabilirler, duygularn ifade edebilirler.
Gzleriyle yetikini izleyebilirler.
Yz ifadelerini taklit edebilirler.
5-20 cm yakn grebilirler.
Doum ncesinden itibaren iitebilir
Doduklarnda sesle verilen ynergeleri alglayabilirler.
Ho ve naho olarak koku ve tatlar ayrt edebilirler; 1 gnlk bebekler tatl
tatlar eki ve ac tatlara tercih etmektedirler.
4.3. Yaam Boyu Fiziksel Geliim
Fiziksel geliim denildiinde, bedensel byme, hareketler, duyum ve alg alanlarnda olan deiimler
incelenmektedir. Bu alanlar, yaamn ilk yllarnda en hzl ilerlemelerin grld alanlardr.
4.3.1. Yaam Boyu Fiziksel ve Bedensel Deimeler
Bedensel byme, doum ncesinden balayarak ergenliin sonuna kadar devam eden ve vcut paralar
ve organlardaki ebat art ile tanmlanan bir sretir. Kk yalarda son derece hzl seyreden bu sre,
orta ocuklukta grece olarak yavalar, ergenlik ile beraber yeniden hzlanr. rnein bebein vcut arl,
ilk alt ayda ikiye katlanr; bir yana geldiinde yaklak katna kmtr. Byme hzndaki bu azalma
eilimi, genel olarak bir nceki yldan az; bir sonraki yldan fazla olacak ekilde ergenlie kadar devam
edecektir. Ancak ergenlik dneminde byme hormonlarnn kana karmasyla ergenler ok yksek bir hzla
byyebilmektedirler. lk nce, eller ve ayaklar yetikin boyutlarna ular, daha sonra kol ve bacaklar byr,
gvde en yava deien ksmdr. Bu dnemde ortaya kan sakarln en nemli nedeni, beden paralarnn
bymeleri arasndaki bu uyumsuzluktur. Ergenler bu dnemde cinsel geliimlerini de tamamlar ve yeni bir
canl retebilecek fziksel yeterlilie ularlar. Ayn zamanda beyinde de baz deiiklikler olur.
lk yetikinlikten itibaren potansiyel kaynakl bedensel byme ortadan kalkar. lk yetikinlikte beden
fziksel adan en salam ve en iyi alan bir dnemini yaamaktadr. Ancak, bedendeki deiimler geen
zaman boyunca devam etmektedir. Orta yetikinlikte, yava yava tm alanlarda bir duraklama grlr.
Ellili yalardan itibaren fziksel g kayplar hissedilmeye balanr, eker hastalklar, damar hastalklar gibi
kronik rahatszlar balar. Hormonal deiimler sonucu kadnlarda yumurta retimi durur, erkekler ise miktar
ve kalitesi azalmakla birlikte yaamlarnn sonuna kadar sperm retebilirler. leri yallkta organlarn ilev
kapasitelerinde azalma ortaya kar ve kimi bireylerde boy ksalmas grlebilir.
Hareket (motor) geliimi, insanlarn dengeli ve koordineli hareketleri yapabilir hale gelmeleri ve zaman
boyunca hareket becerilerindeki deiimleri kapsar. Hareketler kullanlan kas gruplarna dayal olarak
snfanr; byk kas hareket becerileri, yrme, zplama, merdiven inip kma gibi uzun kaslarn kullanmn;
kk kas hareket becerileri ise izme, hamurla oynama, kak kullanma, dme ilikleme gibi ksa kaslarn
kullanmn ierir. Baz hareketler ise her iki kas grubunun egdml kullanmn gerektirir, topla oynamak
gibi. Pek ok hareketin geliimi byk kaslar dzeyinde balar ve zamanla kk kaslarn da kullanlabilir
hale gelmesiyle incelir. Top ile oynayan bir ocuun 1.5 yandaki ve 15 yandaki halini gzmzde
canlandrdmzda bu ak fark edebiliriz. 1.5 yanda kocaman ve haff bir topu gvdesinden de g alarak
iki koluyla atan ocuk, 15 yana geldiinde parmaklaryla topu kavrayp srebilir hale gelecektir.
Baz motor geliim evreleri
Bu geliim nasl mmkn olmaktadr? Bir hareket becerisi her zaman kas ve sinirlerin kullanmyla ilgilidir
ve her belirli ilev iin belirli bir fziksel olgunlama dzeyi gereklidir. nsanlarn yapabildikleri sabit baz
hareketler varm gibi grnse de aslnda duruma uygun hareket ou zaman duruma zg zmler
gerektirmektedir. Dinamik Sistemler Teorisine gre, bebekler bir hareket yapmak iin bir eyleri alglamal ve
evreleri tarafndan eyleme gdlenmi olmaldr. Bebekler bir eyi yapmaya gdlendikleri zaman yeni bir
hareket becerisi edinebilirler.
Hem byk hem kk kaslar iin temel hareket becerilerinin kazanm orta ocukluun sonunda
tamamlanm olmakla birlikte, ilgi alanlar ve uzmanlamaya bal olarak hareketlerin icrasndaki incelme ve
yeni hareketler edinme yaam boyu devam edebilir. Orta yatan itibaren bedensel ve duyusal zelliklere bal
olarak yavalama ve koordinasyonda zayfama grlebilmektedir.
4.3.2. Duyular ve Algnn Geliimi
nsanlarda duyusal sistemler doumdan itibaren olduka iyi alyor durumdadr ve bebeklikte hzla
yetikinlere yakn bir dzeye ular.
Grme: Uzun yllar bebeklerin doduklarnda gremedikleri kabul edilirdi. Bugn grebildiklerini biliyoruz
ancak grteki keskinlik bir yetikinden dktr. Gr keskinlii ksa bir sre iinde artar. Bebekler insan
yzne duyarldrlar ve dier nesnelerden daha fazla bakarlar. 12 saatlik bir bebek, annesinin yzn dier
yzlere tercih eder. aylk olmadan bebekler grme ile sesi birletirirler. Algsal deimezlik, insanlarn
dnyay deimeyen nesnelerden olutuunu anlamasn salayan nemli bir ilevdir. Bu konuya duyumlar
ve alg blmnde yeniden deineceiz. aylk bebeklerde, algsal deimezliin iki nemli yn olan boyut
ve ekil sreklilii olduu ortaya konulmutur. Yine bu aylarda bebekler derinlii de alglamaya balarlar.
itme: Doum ncesinden itibaren vardr. Fets, hamileliin son iki aynda, annesinin sesi, mzik ve gibi
sesleri iitebilir ve tepki verir. Baz almalarda gebeliin son aylarnda dzenli olarak maruz kalnan ses
rntlerinin doumdan sonra hatrlanabildiine ilikin bulgular elde edilmitir. Bebeklik dneminde sesin
perdelerini birbirinden ayrma geliir.
Dokunma: Bebekler doduklarndan itibaren dokunmaya tepki verirler, balangta istemsiz de olsa, kendileri
de dokunurlar. Yeni doanlar bile grme ile dokunma duyusundan gelen malumatlar birletirebilirler
ve iki aylk bebekler bu iki duyuyu e gdml olarak kullanabilirler. Uzun yllar yeni doanlarn ar
hissedemedikleri sanlmaktayd. Ancak yeni almalarda yeni doanlarn ar ve ac hissetikleri ortaya
konulmutur.
Koklama: Yeni doanlar kokular ayrabilirler. Vanilya ve iek kokularn, balk ve rk yumurta kokusuna
tercih etikleri ortaya konulmutur. Birinci haftadan sonra annelerinin kokularn tanyabilirler.
Tat Duyusu: Doum ncesinden itibaren tat duyusunun olduu dorultusunda aratrma bulgular
bulunmaktadr. Dokuz aylk fets, amniyon svsna sakarin eklendiinde, daha sk az hareketleri
yapmaktadr. ki saatlik bebekler, ekerli, ac ve eki tatlarda farkl yz ifadeleri taknmaktadr.
4.3.3. Duyular Aras Alglama ve Alg-Hareket Btnletirmesi
Yeni doan bir bebek bile bir ses duyduunda o yne doru bakar. Bu, insanlarn yeni doduklar zamanlardan
itibaren en az iki duyuyu egdml bir ekilde kullanabildiklerini gstermektedir. Ancak, karmak ve oklu
durumlarda duyulardan gelen malumatlar btnletirme ikinci alt ay iinde yaplabilmektedir. Bu durum
ayn zamanda, alg ile eylem/hareket arasndaki balantlarla da ilgilidir. Kardei renkli bir oyunca sallayan
bir kk ocuu dnn, ocuk bunu algladnda ona ulamak iin harekete geecek ve bir dizi eylemde
bulunacaktr. Bu aba, kk ocuun pek ok algsal verinin hareketlerle btnletirilmesini gerektiren bir
yeni beceriler edinme frsatdr. ocuk, rnein dengesini nasl koruyaca, etraftaki nesnelere nasl eriecei
ve eitli yzey ya da alanlarda nasl yryeceini renmek iin algsal verilerle kendi hareketlerini srekli
koordine eder. Alg eylemi salar, eylem ise yeni alglama olanaklar salar. Btn bunlar algsal geliimin
evre ile etkileime dayal olarak, duyularn btnletirilmesi ve hareket becerilerinin ibirlii ile gelien
ilevler olduunu gstermektedir.
nsanlarda duyusal geliim ok erken yalarda tamamlanr. Orta yetikinlie kadar duyusal ve algsal
kapasitede bir deiim yaanmaz. Ancak orta yalardan itibaren, yava yava, duyularda kayplar grlmeye
balanlr. Yal bireylerde (65 ya st) tipik bir ekilde yakn grme, iitme sorunlar, tat hissinde azalma
grlr. Gndelik hayata 50 ya ve sonras yetikinlerde grlen yksek sesle TV dinleme, yemeklerin/
meyvelerin tatsz tuzsuz olduundan yaknlmas gibi davranlar ounlukla bu kayplarla ilgilidir.
nsan geliimi, belirli bir tarihi ve kltrel balam ierisinde bedensel, duyusal, algsal, bilisel, duygusal ve
sosyal alanlardaki deiimlerin etkileimsel bir sonucudur. Bu blmde geliimsel sreleri anlayabilmek
iin gerekli temel bilgileri gzden geirdik ve yaam boyunca olan bedensel, duyusal ve algsal deiimleri
inceledik. Bir sonraki blmde ise insan yaamndaki bilisel, duygusal ve sosyal deiimlerden sz edeceiz.
Ancak her alandaki deiimlerin aslnda birbirini etkilemekte ve deitirmekte olduunu da unutmamamz
gerekir.
zet
Geliim, dllenmeden lme kadar tm yaam boyunca devam eden bir sre olarak tanmlanmaktadr.
Geliimsel sreler, evre-kaltm ve kayp-kazan etkileimine bal olarak veya onlara gre biim deitirebilen
ya da plastik bir yapya sahiptir. Memeli snfna giren bir tr olarak insanlar iin yaam, diilerdeki yumurta
hcresi ile erkeklerdeki sperm hcresinin birlemesi demek olan dllenme ile balar. Gebelik 38 hafta srer.
nsanlarda yeni doan, ortalama 50-52 cm boyunda, 3.100-3.400 gr arlnda, dier canllarda olduu gibi,
temel bir davran repertuarna ya da hayata kalma becerilerine sahip bir canldr. Refeksler, doutan
getirilen, belli bir uyarana kar yaplandrlm basit tepkilerdir. Bebekler doduklarnda pek ok temel
igdye ve bunlar gidermek iin temel refekslere sahiptirler. Fiziksel geliim altnda, bedensel byme,
hareketler, duyum ve alg alanlarnda olan deiimler incelenmektedir. Bu alanlar, yaamn ilk yllarnda en
hzl ilerlemelerin grld alanlardr. Bedensel byme, doum ncesinden balayarak ergenliin sonuna
kadar devam eden ve vcut paralar ve organlardaki ebat art ile tanmlanan bir sretir. Hareket (motor)
geliimi, insanlarn dengeli ve koordineli hareketleri yapabilir hale gelmeleri ve zaman boyunca hareket
becerilerindeki deiimleri kapsar. Bir hareket becerisi her zaman kas ve sinirlerin kullanmyla ilgilidir ve
her belirli ilev iin belirli bir fziksel olgunlama dzeyi gereklidir. nsanlarda duyusal sistemler doumdan
itibaren olduka iyi alyor durumdadr ve bebeklikte hzla yetikinlere yakn bir dzeye ular. nsanlar, yeni
doduklar zamanlardan itibaren en az iki duyuyu egdml bir ekilde kullanabilirler. Ancak, karmak
ve oklu durumlarda duyulardan gelen malumatlar btnletirme ikinci alt ay iinde yaplabilmektedir. Bu
durum ayn zamanda, alg ile eylem/hareket arasndaki balantlarla da ilgilidir.
alma Sorular
1. Yaa bal normatif etkileri rnek vererek ksaca aklaynz.
2. nsan yaamnn genel dnemleri nelerdir?
3. Boylamsal ve kesitsel aratrma desenleri arasndaki temel farkllk nedir?
4. Zigot ne demektir?
5. Doum ncesi geliim safalarn ksaca aklaynz.
6. Refeks nedir? Yeni doan iin nemini tartnz.
7. Ergenlerin genellikle sakar olmalarn nasl aklarsnz?
8. Alg ve hareket arasndaki ilikiyi tartnz.
Bu Blmn Hazrlanmasnda Yararlanlan Kaynaklar
1- Gerrig, R.J. ve Zimbardo, P.G. (2012) Psikoloji ve Yaam. Nobel Yaynlar
2- Jablonka, E. ve Lamb. M. (2011). Evrimin Drt Boyutu. Boazii niversitesi Yaynlar
3- Morris, C.G. (2007). Psikolojiyi Anlamak. TPD
4- Santrock, P. ( 2011). Yaam Boyu Geliim. Nobel Yaynlar
5.Hafta e-Ders Kitap Blm
V. HAFTA: NSANIN YAAM BOYU GELM
Bu blmde insan geliiminin iki nemli alannda, bilisel ve sosyal duygusal geliim alanlarnda yaam
boyu ortaya kan deiimleri inceleyeceiz.
5.1. Bilisel Gelime
Yeni doan bir bebei dnn. Gelirken getirdii baz yeterlilikleri ve eilimleri olmakla birlikte, iinde
yaad dnyay, kendinin ve dierlerinin zihinlerini anlamak, aklamak ve anlamlandrmak iin olduka
uzun bir yolu vardr. nsanlar dnya hakkndaki kavram, fkir ve anlaylarn yaadklar sre boyunca
edinir, gelitirir ve deitirirler. Yirminci yzyln ilk yarsnda, insanlarda zihinsel/bilisel geliimin ocukluk
sresince olagelen ve yetikin olunduunda sona eren bir sre olduu dnlmekteyse de, bugn bu
deiimin niceliksel ve niteliksel olarak yaamn sonuna kadar devam etiini kabul ediyoruz artk.
nsanlarn dnya ve zihin hakkndaki anlaylarnn nasl deiip gelitii bilisel geliimin inceleme alanna
girmektedir. Bu alanda ele alnabilecek pekok konu bulunmaktadr. Ancak, biz zihinsel geliim srecini farkl
alardan aklayan iki nemli kuramcdan ve yaam boyunca bilisel ilevlerde grlen baz deiimlerden
sz edeceiz.
5.1.1. Jean Piaget (1896-1980) ve Bilisel Gelime Kuram
Piaget, bilginin yaps, kkeni ve oluumu gibi epistemolojik sorulardan yola karak, kk ocuklarn dnyay
nasl anladklar ve yaplandrdklarn aklayan kapsaml bir kuram ortaya koymutur. Bugn kuram pek
ok ynden eletirilmekte ve farkl sonular elde edilmekle birlikte, Piaget hala bilisel geliim alannn en
nemli ve etkili isimlerinden biridir. Bunun bir nedeni, kuramnn deneysel olarak aratrabilir hipotezlerin
retilebilmesi iin son derece verimli olmas ve bylece yeni aratrmalara kaynaklk edebilmesidir.
Piagetnin bilisel gelime kuram, hem bilginin nasl edinildiine, ocuk dncesinin ileyii ve bilgiyi
nasl retiine ilikin epistemolojik bir yaklam ve hem de bu deiimin bir evreler silsilesi halinde nasl
karmaklatn aklayan geliimsel evreleri ierir.
imdi Piagetnin bak asndan bakalm ve bir ocuun/insann dnya hakkndaki bilgiyi nasl edindii veya
kendisinin tabiriyle yaplandrdn anlamaya alalm. Ancak, nce unu bilmemiz gerekir, Piagetye
gre insan zihninin doutan getirdii iki yapsal eilimi vardr: Uyum salama (Adaptation) ve rgtleme
(Organization). Nasl ki insan bir yiyecek yediinde onu iine alr, sindirir, bedenine mal eder ve ona uyum
salam olur; ite tam da byle zihin de, bir bilgiyi alr, sindirir ve kendine mal eder ve bu yeni bilgiye
uyum salar. Buradaki uyumun gndelik hayata kullandmz gibi dier insanlar ya da ortamlara uyum
salamaktan farkl kullanldna dikkat ediniz. Ayn zamanda zihin, d dnyadan ald bilgileri kark
ynlar halinde biriktirmez, onlar eitli ekillerde btnletirir, dzenler, snfar, geneller yani bir dier
ifade ile rgtler. Zihin btn bunlar yaparken dengede durma /dengeleme eilimi tamaktadr. Bir dier
ifadeyle, hem yeni bilgilere uyum salamal, hem eskileri ve yenileri birletirerek snfanm ve genellenmi
btnler halinde dzenlemeli ve bylece eskilerle yenilerin dengesini kurmaldr.
Byle bir ey nasl yaplmaktadr? Piagetye gre zihin bu dengeyi salamak iin iki tr ilev kullanr:
zmleme (Assimilation) ve Uyumsama (Accomodation). Kk bir ocuk ile annesinin hayvanlarla ilgili
resimli bir kitaba baktn hayal ediniz.
Olas bir konuma yle olabilir:
: Bu kedi,
A: Evet, bu bir kedi, sar kedi.
: Bu Kpek,
A: Evet, bu da beyaz bir kpek, ne uzun kulaklar var deil mi?
: Aa, bak bu da bir kedi.......kocaman kedi
A: Hmm, Kediye benzeyen bir hayvan.
: Hereyi ok byk, az, byklar, kuyruu..
A: Sar kediye bakalm m bir daha
: Ama bu bakaym ok, rengi de baka ...
A: Hem ensesinde uzun tyleri de yok
: Evet, bu baka bir ey bence,
A: Evet, sanrm bu bir aslan.
Bu konumada ocuk, ilk sayfalarda nceden tand nesnelerle karlam ve bunlara ilikin bilisel yaplara
sahip olduu iin onlar bilmi ve zmlemitir. nc sayfada ise bilmedii bir nesne grm, bunu daha
nce bildikleriyle aklamaya (zmlemeye) alm ancak yapamamtr. O zaman bu yeni nesneye yeni
bir yer amas, yeni bir bilisel yap oluturmas yani ona uyumsamas gerekli olmutur. Yeni bir nesneyle
karlam; bunun eski bilgileriyle farkn ve benzerliklerini gzeterek bir denge salamak iin yeni bir yap
kurmu veya mevcutlar yeniden yaplandrmtr.
Her yeni bilgi parac (daha ncekilere uymayan), zihinde bir dengesizlik yaratr. Zihin, rgtl yapsn
muhafaza etmek ve uyum salamak eilimlerinden tr, bir denge kurmaldr ve bunun iin zmleme
ve uyumsamay kullanr. Bylece giderek daha fazla karmaklar. Piagetye gre, zihinsel gelime, zihnin,
srekli denge-dengesizlik-yeniden denge kurmasyla mmkn olmaktadr.
Piaget, ayn zamanda, ocuklarn d dnyadan gelen bilgileri yaplandrrken, her aamasnda farkl bilgi
edinme yollarn ieren bir evreler dizisi geirdiini ngrr. Her evre, yaklak bir ya araln kapsar
ancak balang ve bitileri esnek olarak tanmlanmtr. Evreler atlanamazlar, hiyerariktirler ve kltrden
bamszdrlar. Yani dnyann her yerinde ocuk dncesi bu belirli sradan geerek deimektedir. Her
evreyi niteleyen belirli bir bilgi edinme yolu vardr ve bu yollar giderek karmaklamaktadr.
Piagetnin bilisel geliim evreleri, doumdan balar ve 13-14 yalarnda soyut dnmeye ulalmas ile sona
erer. imdi bu drt evreye ve kazanmlarna bir gz atalm.
1- Duyu - Hareket Evresi (0-2 ya): Temel bilgi edinme yolu duyular ve hareketlerdir. Evrenin temel kazanmlar
niyetli/amal davrann balamas ve nesne srekliliinin edinilmesidir. Nesne sreklilii yani nesnelerin/
eylerin gr alan dna ktklar zamanda var olduklarnn bilgisi, zihinsel geliim iin ok nemli bir
kazanmdr. nk nesnelerin zihinde temsil edilebildiklerinin bir gstergesidir.
2- lem ncesi Evre ( 2-7 ya): Temel bilgi edinme yolu kavram, temsil ve imgeler oluturma ve bunlar
arasnda basit mantksal ilikilerin kurulmasdr. Dnce ben merkezcidir ve ocuk bakalarnn kan ve
izlenimlerinin kendisininkinden farkl olacan anlayamaz. Ayrca, animistik dnce, yani canszlara canllk
nitelikleri atfetme grlr (yapraklar aa iter, onlar da der gibi).
3- Somut lemler Evresi ( 7-11 ya): Temel bilgi edinme yolu somut nesne veya gsterimlerle basit muhakemenin
yrtlmesidir. Somut olarak zerinde altnda deimezlik, snfar aras ilikiler zerinde nesnelerin bir
ka boyutu birden gz nne alnarak muhakeme yrtlebilir. Bu evrede nesne korunumu kazanlmtr.
Nesne korunumu, nesnelerin bize grnen fziksel zellikleri deise bile miktar, hacim, ktle gibi alarndan
ayn kalabildiklerinin anlalmasdr. Ayn miktarda suyun ince uzun bir bardak ile yayvan bir kasedeki
grnlerini gznzde canlandrn. Fiziksel ipular bize uzun bardaktaki suyun daha ok grndn
sylemektedir nk mekanda daha fazla yer igal etmektedir. Piagetye gre, ilem ncesi dnemdeki ocuk,
bu fziksel grntye nem verir ve daha ok olduunu syler. Ancak somut ilemler dnemindeki ocuk,
grnts deise bile suyun ayn kaldn anlayabilir.
4- Soyut lemler Evresi (12 ya ve sonras): Temel bilgi edinme yolu soyut kavramlar (bu dnyada fziksel bir
karl bulunmayan) zerinde muhakeme yrtlmesidir. Soyut nermeler, varsaymlar, koullu dnme
(eer... olsayd, ... olabilirdi gibi) anlalabilir ve kullanlabilir. Piagetye gre insan dncesinin geliimi,
soyut ilemlerle muhakeme yaplabilir hale gelindiinde tamamlanm olur.
Bugn, geliim srecinin evrensel, hiyerarik, ardk ve niteliksel olarak birbirinden farkl evreler halinde
ilerleyip ilerlemedii ok ciddi bir tartma konusudur ve ayn zamanda yeni aratrmalar ocuklarn
Piagetinin ngrdnden ok daha erken zamanlarda pek ok ilevi icra edebildiklerini gstermektedir.
Ayn zamanda gnmzde, gelien kk insann, Piagetnin tabiriyle dnyay kefe km yalnz bir bilim
adam olmaktan ok, her zaman dier insanlarla iletiim ve etkileim iinde olan ve ibirlii yapan bir varlk
olarak ele alnmaya balandn da gzden karmamak gerekir. Bu erevede, Piaget ile hemen hemen ayn
zamanda yaam olmakla birlikte, farkl bir bak a ortaya koyan bir baka isimden, L.S. Vigotskyden sz
etmemiz gerekecektir.
5.1.2. Lev Semyonovi Vigotsky (1886-1934):
Gnmzde, yukarda sz edilen ekliyle, gelien insana bak ann deimekte olmas, Vigotskynin
yeniden ele alnmasn ve onun grlerinden yola kan aratrmalarn yrtlmesini salamtr.
Vigotskyye gre, bilisel geliimin kayna, bireysel zelliklerden nce, insan ile kltr arasndaki etkileimdir.
ocuk, bir boluk iinde hareket eden sabit ve evrensel bir organizma deildir. Bir ocuk, dnme ve anlama
yollarn ncelikle ocuk-ocuk veya yetikin-ocuk arasnda paylalan sosyal sreler yoluyla gelitirir. Bir
dier ifade ile ocuklar evrelerindeki insanlar vastasyla renmektedirler. Bu durumun en ak rnei
dildir. Dil, sosyal bir iletiim arac olsa da, bu sosyal ara zihinler arasnda olan (ocuk-ocuk; ocuk-yetikin),
ocuun zihninin iine dntrr. Dil dnceyi ynlendirir, dzenler, gereklik snfarn rgtler, gemii
temsil eder ve gelecei planlar. Dil ve dnce, dinamik olarak ilikilidir. Dili anlamak ve retmek, dnce
srecini etkilemekle kalmaz, ayn zamanda dntrr. Sonu olarak, zihnin doas her zaman sosyaldir.
Bu yzden, bir ocuun geliiminin alt snr, tek bana iken yapabildikleri iken, st snr, bir baka yetikin
ya da becerili bir akran ile birlikte yapabildikleridir. Vigotsky, bu arala ya da potansiyele Yaknsak Geliim
Alan demitir. Zihinsel gelime, ocua salanan teviin ya da cesaretlendirmenin miktar ve bilginin ocua
uygunluuna bal olarak, farkl bilisel alanlarda farkl oranlarda olabilir. Bylece zihinsel gelime, evreler
ile ilerlemesi gerekmeyen srekli iselletirmelerle oluur. Gndelik hayataki etkileimlerde, daha becerili
bir akran veya bir yetikin, ocuun sahip olduu yetileri temel alarak u anda bulunduu noktadan biraz
ileri yeterlik dzeyini destekleyen etkinlikler sunmaktadr. Bu destek, tpk inaat yaplrken kurulan geii
bir iskelenin iileri desteklemesi gibi, ocuun ortaya kmakta olan becerilerini geici olarak destekler. Buna
Yap skelesi Kurma denilebilir.
Vigotskynin kuram, gerek Rusa yazlm olmas, gerek Piaget grlerinin egemenlii nedeniyle uzun
yllar ihmal edilmitir. Gnmzn insan anlay eilimlerini aklamak iin son derece elverili bir model
sunmakla birlikte, yaknsak geliim alan, yap iskelesi kurma ve kk grup etkileimlerin bilisel dzeyleri
gibi kavramlar aratrlabilir ekilde almak kolay deildir. Ancak gnmzde bu konudaki almalar
artarak srmektedir.
1.1.3. Yaam Boyu Bilisel levlerdeki Deiimler
ok kk bebein annesinin yzn ya da bir oyuncan nasl hareket etiini hatrlamasn bekler misiniz?
Grsel tanma ile ilgili aratrmalar, bebeklerin 3 gnlkten itibaren, annelerini yabanclardan ayrabildiklerini
gstermitir. Bir aratrmada gnlkten kk bebeklerin annelerinin yzlerini gsteren video kaytlarn
izlerken, grsel olarak benzer yabanc yzlere oranla, anlaml olarak daha fazla emme tepkisi gsterdiklerini
ortaya konulmutur. Yeni doanlar annelerinin sesini ve yzn hatrlamakta, 6 aylk bebekler hareketli
oyuncaklar nasl hareket etirdiklerini 2 hafta sonrasnda bile hatrlayabilmektedirler. 14-ay civarnda
bebekler gsterildikten 3 hafta sonra hareketi nasl taklit etiklerini hatrlayabilirler. Hafza, ocuklarn
bilisel geliimleri iin temel bir sretir. Yetikinler ve ocuklar genellikle 3 yatan nceki olaylar ok az
hatrlamalarna ramen, bilinli hafza 7 aylkken bile kullanlmaya balanr. Ksa sreli hafza, okul ncesi
dnem boyunca artmaktadr. Ksa sreli hafza testlerinde 2-3 yalarndaki bir ocuun 2 birimi; 7 yalarnda
ise 5-6 birimi tekrar etmesini bekleriz. 7-13 yalar arasnda hafza genilii 1-1,5 birim artar. Ortalama bir
yetikinin ksa sreli bellek kapasitesi, 7 + - 2 birim olarak kabul edildiine gre, ocuklar son ocuklukta
beklenen kapasiteye ulaabilirler.
Bilisel geliim iin bir dier nemli ilev olan dikkat younlatrma becerisi, okul ncesi yllarda nemli lde
deikenlik gsterir. Kk ocuklar evrede gezinir, dikkatlerini bir etkinlikten dierine ynlendirir, nesne
ve olaylar zerinde pek az zaman harcarlar. Ancak kk ocuklarda tanma becerisi olduka gelimitir. Bir
aratrmada kk ocuklarn televizyona izleme davranlar doal ortamlarnda flme alnmtr. Sonulara
gre okul ncesi dnem boyunca televizyona ynelik grsel dikkat hatr saylr lde artmaktadr.
Bu tr temel ilevlerde ocuklar okul yllarna kadar hzla ilerler ve ortalama bir kapasiteye ularlar. Ancak
bilisel stratejilerin kullanm okul yllar ile birlikte artmaktadr. rnein kk ocuklar bir eyi daha kolay
hatrlamak iin yalnzca tekrar stratejisini kullanrlar. Fakat daha byk ocuklar birbirlerini artranlar
(peynir-ekmek gibi) grupladklarnda daha kolay hatrlayabileceklerini dnebilirler. Bu tr bilisel
stratejilerin kullanm okul yllar boyunca hzla artar ve karmaklar. Ergenlik ve ilk yetikinlikte bilisel
ilevlerin kullanmnda belirgin bir deiiklik yaanmaz.
Bununla beraber, orta yetikinlik dneminden itibaren bilisel ilevlerde pek ok deiim sz konusu olacaktr.
Bedensel ve duyusal alanlarda yava yava balayan kayplarn etkileri, yetikinlikte, hz ve koordinasyon
gerektiren grevlerde yavalama, ksa sreli bellek grevlerinde gerileme eklinde grlebilir. Genel olarak
yetikinlikler hemen her alanda genlerden daha yavatrlar. 20 ya ile 60 ya arasnda tepki zamanlarnda
ortalama %20lik bir yavalama sz konusudur. Karmak etkinliklerde bu yavalama daha fazladr. Ancak
hz ile nitelii birbirine kartrmamak gerekir. Orta yetikinler, daha karmak ve ok boyutlu dnebilirler.
Daha uzun vadeli planlama yapabilir ve olas sonular daha iyi deerlendirebilirler. rnein bilim insanlar
ve yaratc bireylerin retimleri incelendiinde, ya ilerledikce retim dzenliliinde bir art olduu ve en iyi
rnlerin/eserlerin orta ya dnemi yalarnda verildii rlmtr. Baz aratrmaclar, yetikinlerin, insan,
dnce, duygu, nesne...lerin eliik ynlerin bir toplamndan olutuunu fark etiklerini; iyi ve kt gibi zt
kavramlarn birbirine ihtiyac olduunu veya birarada bulunabileceini kavradklarn belirtmektedir. Yetikin
dncesi, eliik bir durumda seenei saf d etmek yerine hepsini daha geni bir erevede toplamay
renmitir.
Ergenlik dneminden orta yetikinlie kadar izlenen bireylerden elde edilen sonular, baz bireylerin zihinsel
becerilerinin artn, bazlarnn ise azaldn gstermektedir. Genellikle eitim dzeyi, kiilik zellikleri,
yaam tarz, kronik hastalklarn says ve dzeyi bu deiimlerin mahiyetini etkilemektedir. Eer bireyler
eitimli ise, fziksel salklar kt deilse, ortalama veya iyi yaam koullarna sahiplerse ve duygusal adan
ar ypranmamlarsa, ileri yalarda da (65 ve sonras) zihinsel performanslarn koruyabilmektedirler. Sonu
olarak, salkl beslenen, mrleri boyunca zihinsel ynden aktif olan ve fziksel olarak kendilerine bakan
bireylerde yalar gerei tepki hzlarnda bir d grlmesine ramen, zihinsel yeterliliklerinde bir d
grlmemektedir.
5.2. Sosyal Gelime
nsanlar her zaman dier insanlarla birlikte yaarlar. Yetikin bir birey tek bana yayor olsa bile, daima onu
evreleyen, imkanlarndan yararland ve iine girip kt bir ilikiler a bulunmaktadr. Bu a, ailesi ve
yakn evresinden balayp iinde yaad toplum ve hata dnyay kapsar. Bireylerin sosyal etkileimleri ve
bu etkileimdeki rolleri ve beklentileri yaam sreleri boyunca deiir. Bu sre onlarn sosyal geliimlerini
oluturur.
Sosyal gelime hem makro ve hem de mikro dzeyde iinde yaanlan toplumsal ve kltrel ortamdan
etkilendii gibi bireysel zelliklerden de etkilenir. Bir dier ifadeyle, bu ikisinin karlkl etkileimi neticesinde
ortaya kar. Bu bak asnn bir rneini, Eriksonnun psiko-sosyal geliimi tanmlayan kuramnda grebiliriz.
5.2.1. E. Erikson (1902-1994) ve Psikososyal Geliim Kuram
Psikanalitik ynelimli bir kuramc olan Erikson, insanlarn sosyalduygusal geliimlerini yaam boyu devam
eden 8 evre halinde tanmlamtr. Ortaya at evreler zellikle kk yalarda psikanalitik bak asnn
kabulleri zerine oturtulmu olmakla birlikte, gnmzde kuramnn bu yn pek vurgulanmamaktadr
Eriksonun psiko-sosyal evreleri, Piagetde olduu gibi aamallk ierirler, evrenseldirler ve yaklak ya
karlklar bulunmaktadr.
Her bir evre, bir kartl ya da bir atmay ierir. Birey bu kartl ya da atmay olumlu ynde
zmleyerek bir st evreye geer. atma olumsuz ynl zlm veya tam zlememi olsa bile,
toplumsal ve kltrel etmenler bireyin bir st evreye geiini gerekli klabilir. Bu durumda bu zlememi
atma yukar doru tanr ve uygun olanaklar ortaya karsa sonraki evrelerde zmlenebilir. Ancak bu
tanan zmlenmemi atma bir sonraki evrenin kazanmlarn olumsuz ynde de etkileyebilir. Evreleri
ve aklamalarn okuduunuz zaman bunun nasl mmkn olabileceini daha iyi anlayacaksnz. imdi
Eriksonun evreleri yoluyla psikososyal geliimin yaam boyu deiimini inceleyelim.
1. Temel Gvene Kar Gvensizlik (0-2): Burada kk bebein zmesi gereken atma, iinde
yaad dnyaya gven duymak ya da duymamak meselesidir. Kk ocuk, bakm verenlerin temel
ihtiyalarn zamannda, dzenli ve sistematik olarak gidermesi halinde, bu dnyann emniyetli ve
endie duyulmasna gerek olmayan bir yer olduu kansn oluturacaktr. Burada temel ihtiyalar
denildiinde, beslenme kadar, fziksel bakm, ihtiyalara duyarl olma, ilgi, sevgi, dokunma vb.nin de
kast edildiini unutmaynz.
2. zerklie Kar Kuku ve Utan (2-3): Bu evrede ocuun zmesi gereken atma, artk daha hareketli
ve katlmc olduu dnyada, bamsz olarak balat eylemlerin yeterli ve etkili sonular olup
olmad meselesidir. rnein kak kullanarak tek bana yemek yediinde, baarl olup takdir grecek
midir yoksa beceriksiz bulunarak kendi eylemlerinin sonularndan kuku ve hata utan duymas m
gerekecektir.
3. Giriimcilie Kar Sululuk (4-6): Bu evrede ocuun zmesi gereken atma, daha yetenekli ve zerk
bir birey olarak, giritii daha karmak projelerde kendi eylemlerinin snrlarn grme ve rekabet
edip edemedii meselesidir. steklerini snrsz gerekletirme arzusunun engellenmesi ve isteklerine
kurallara uygun yollar bulma gereklilii, sosyal kurallar ve normlarn geliimini salayacak bylece
uygun giriimcilik ve rekabet stratejileri edinilebilecektir.
4. alkanla Kar Aalk Duygusu (6/7 yatan erinlie kadar): Bu evrede ocuun zmesi gereken
atma gerek dnyada, gerek ilerde (okul gibi) aba ve retkenlik gsterdiinde elde edecei
sonularla ilgilidir. Gsterilen abalar renme ve baarya m dnecek yoksa baarszlk sonucu
aalk duygusu mu gelitirecektir.
5. Kimlik Kazanmaya Kar Rol Karmaas (Ergenlik): Bu evrede gencin zmesi gereken atma, imdiye
kadar edindikleri zerinden yeni ve kendine uygun kimlik gelitirmek veya gelitirmemek meselesidir.
6. Yaknla ve Dayanmaya Kar Yaltlmlk (lk yetikinlik): Bu evrede zlmesi gereken atma,
btnlemi bir kimlik, sosyal ve mesleki roller edinmi gen yetikinin, dahil olmaya balad ilikiler
anda yakn ilikiler gelitirmesi ya da gelitirmemesi meselesidir. E, yakn arkadalklar, bir yetikin
olarak kendi ailesiyle/einin ailesi mesleki evrelerle yaknlk/uzaklk ekseninde uygun dengeyi kurmas
gerekecektir.
7. retkenlie Kar Durgunluk (Orta Yetikinlik): Bu evrede orta yetikinin zmesi gereken atma,
yarna neyi, ne kadar brakaca ile ilgilidir. Orta yetikin birey, yeni nesilin geliime katkda bulunmak
zere ok eitli dzeylerde ve farkl alanlarda katkda bulunup bulunmayaca meselesindeki
duruunu belirlemektedir. Yeni neslin geliimine katkda bulunmak, renci yetitirmek, bir kitap vb.
bir eser vermek veya mze yaptrmaktan ocuk sahibi olmaya, torun bakmaya, gnll kurulularda
almaya veya yetikin evlatlarna klk erzak hazrlamaya kadar uzanabilen ok geni bir yelpaze
olarak dnlmelidir.
8. Benlik Btnlne Kar Umutsuzluk (Yallk): Bu son evrede yal bireyin zmesi gereken atma,
yaad hayatn yaanmaya deer olup olmad meselesidir. Bu tm hayatnda yapp etiklerinin
olumlu ve olumsuz sonularyla barmak, gnahyla sevabyla kabullenmek ve hayatn kendi iinde
sonlu olduunu kavramak veya pimanlk ve umutsuzlua dmek arasnda kurulacak bir dengedir.
Eriksonun kuram, birey ile toplumun kesiimini aklayan bir ereve sunmaktadr. Ancak insanlarn
sosyal geliimleri ok daha farkl alardan da incelenmektedir. Sosyalleme srecinin paralarn
oluturan ebeveyn-ocuk ilikileri, arkadalk ilikileri, cinsiyet rollerinin edinilmesi gibi temel konular
olduu gibi, sosyal iliki becerilerinin geliimi, dier insanlar anlama, kimlik ve aidiyet edinme gibi
konularda incelenmitir. Biz burada yalnzca sosyallemenin baz ynleri zerinde duracaz.
5.2.2. Sosyalleme Sreci
nsanlar ve aslnda pek ok memeli her zaman belirli bir trde grup ile birlikte yaarlar. Bir sosyal grup iinde
yaayan canlnn hayata kalmas, dierleriyle anlaml ve etkili ilikiler kurmasna baldr. Bu durum
iinde yaanlan sosyal gruplarn belirli kurallarn ve uygun davranma yollarn renmeyi gerekli klar.
Sosyalleme, bireyin davranlarnn, deerlerinin, yeteneklerinin, tavrlarnn, ihtiyalarn giderme
yollarnn iinde yaad topluma uygun veya o toplumda ilevsel olabilecek ekilde biimlendii
yaam boyu devam eden bir sretir. Sosyalleme sreci, zellikle kk yalarda aile ve okul gibi
toplumsal kurumlar eliyle gerekletirilir. Akran ve arkadalar, komular, meslek/ilgi alan gruplar gibi
eitli gruplarda bu srecin bir parasdr. Ancak burada bireyi tek ynl bir alc ya da pasif bir ekilde
biimlenen bir varlk olarak dnmeyiniz. Bireyler ayn zamanda kendi sosyal evrelerinin bir para
ya da bir unsurudurlar ve onlar deitirip dntrmekte veya etkilemektedirler.
Sosyal geliimi etkileyen ilk kurum ailedir. Bebekler doduklar zaman anne, baba ya da bakm verenle
yakn duygusal ilikiler kurarlar. Bu alandaki davranlar aklayan en popular kuramlardan biri J.
Bowlbynin Balanma Kuramdr. Ona gre, belirli kiilere kar duygusal balar kurma eilimi, insan
doasnn bir parasdr ve yeni doanda zaten tohum halinde bulunur. Duygusal ba, yerine bir
bakas konulamayan ve eiz bir birey olarak nemli olan partnerle kurulan grece uzun sreli ba
olarak tanmlanabilir. Duygusal ba kurulduunda partnere olana yaknlk korunmak istenir. Bu tip
bir iliki bebek ile bakm veren arasnda yaknlk yaratan ve bu yaknln devam etmesini salayan i
ie gemi bir igdsel davranlar daarc tarafndan kurulur ve korunur.
Balanma, kiinin gvenlik duygusuyla ilikili olan bir eit duygusal badr. Balandnzda, o kiinin
varl size gvenlik ve rahatlk duygusu verir ve d dnyaya alrken o kiiyi gvenli bir s olarak
kullanrsnz. Yedi sekiz aylktan itibaren bebekler anne, baba ya da bakm verene balanrlar, yani
onlar yabanclara tercih ederler. Bebek bakmnn paylald kltrlerde, bebeklerin evrelerindeki
yetikinleri ve byk ocuklar gvenli s olarak kullanmaktadrlar. Erken ocukluk dneminde bilisel
alandaki gelimelerle balantl olarak, amaca gre dzeltilmi partnerlik ortaya kar. Gvenli s,
dzenli olarak ulalabilir olmal veya temas kaybedilmemelidir. Ancak mutlaka fziksel varlnn
srmesi gerekmez. birliine dayal bir planla ele alnabilir. Orta ocukluk dneminde baz balanma
davranlar giderek azalr. Ancak ocuk, ihtiya hissetiinde mesela kaygl durumlarla ba etmek iin
gvenli bir sse ihtiya duyar. Ergenlik dneminde atmalar grlse bile, ebeveyne duygusal ba
gldr. Ergen giderek daha zerk olsa da ebevyn hala gvenli bir str.
Bowlbye gre, btn ocuklarda balanma olumaktadr ancak her birinin isel alma modeli birbirinden
farkl olabilir. sel alma modeli, ocuun balanma fgrnn varlndan ve gvenirliinden emin
olmas ya da olmamas ile ilgili eleri kapsar. 5 yandaki bir ocuk, anneye dair belirgin bir Isel modele,
bir benlik modeline ve bir iliki modeline sahiptir. Gvenli Balanma, ocuun anne babay gvenli s
olarak kulland ve kolayca yattrl isel alma modeline denilmektedir. ocuk anneden ayrlmakta
glk ekmez. Kayglandnda temas arar, kolayca yatr. Anne temas balatnda kanmaz, yeniden
yanna geldiinde olumlu karlar. Anneyi bir yabancya tercih eder. Gvensiz Balanma, ocuun anne
babay rahata gvenli s olarak kullanamad, ayrlk ya da ayrldktan sonra birleildiinde kolayca
yattrlamad bir modelidir. Bu balanma modellerinin kalc olup olmad dnlebilir. Genel
olarak bireyler aile evresi ve yaam koullar tutarl olarak devam etiinde balanmadaki gven veya
gvensizlik tutarl bir ekilde devam etmektedir.
Balanma ilikileri, yaamn ilk dnemlerinde ok byk bir neme sahiptir. ocua gvenilir sosyal destek
veren yetikinlere gvenle balanma ocuun bir dizi toplumsal beceriyi renmesi, risk alabilmesini, yeni
koullara uyum salayabilmesini ve kiisel ilikilerde samimiyet aramasn ve kabullenmesini salar. Ancak
sosyal duygusal geliim asndan bakldnda, ocukluk dnemindeki balanmann nitelii yetikinlikte
nemli olup olmad da dnlmedilir. Genel olarak balanmann niteliinin daha sonraki insan ilikileri
iin temel bir model olarak varln srdrd kabul edilmektedir. Balanma artk eitli insanlarla yaam
boyunca ballk kurma sreci olarak ele alnmaktadr. Bu bak ana gre, yetikinlik boyunca kurulan
romantik ve romantik olmayan btn ikili yakn ilikiler balanma biiminden etkilenmektedir. Boylamsal
almalarda balanma statsnn etkilerinin yetikinlie kadar srebildiini gstermektedir. Baz alma-
larda balanma modeli etkilerinin kuak boyunca devam etiine ilikin bulgular elde edilmitir. Kuak-
lar arasndaki benzerlik kaltsal olmaktan ok, annenin ocuklara ynelik davranlarnn benzerliinin bir
sonucu olarak yorumlanmaldr.
Sosyal geliimi etkileyen bir dier nemli etmen akran ilikileridir. Akran gruplar, ocua ailenin dnda-
ki dnya hakknda bir bilgi ve karlatrma kayna sunarlar. ocuklar yeteneklerine dair geri bildirimleri
akran gruplarndan alrlar. Akranlarla kurulan iyi ilikiler, salkl sosyal ve duygusal geliim iin olduka
nemli grnmektedir. Akranlar tarafndan reddedilen, madur edilen veya yalnz braklan ocuklarda ve
genlerde depresyon, saldrgan davranlar gsterme riski daha fazladr.
ocuklar 6 aylktan itibaren, dier bebeklere ilgi duyarlar; dokunmak isterler, giysilerini ekitirirler, uzun
sure bakarlar ve glmserler. Ancak belirgin arkada tercihleri 3-4 yalarnda ortaya kar. Yaplan aratr-
malarda, okul ncesi dnemde ocuklarn yakn arkadalar olarak tanmladklar tutarl bir ismin olduu,
yakn arkadaa yer tutmak, onun iin bir eya saklamak gibi davranlarn bulunduu grlmtr. Arka-
da tercihlerinde hemcinsine dnk bir yanllk vardr. Okul anda arkadalk ilikileri geliir. Yakn ve
uzun sreli arkadalklar balar. Bir arkada grubu olma ya da edinme fkri gelimeye ve karmaklamaya
balar. Bu dnemde arkadalk, daha ok fziksel veya ilgisel benzerlik ile tanmlanmaktadr. Ancak ocuk-
larn akran gruplarna ayrdklar zaman artm ve onlarla birlikte olmak nemli hale gelmitir. Bu ya d-
neminde de hemcinslerle arkada olma ve gruplama baskndr. Ergenlik dneminde ise arkada gruplar
cinsiyet asndan karr. Tutum ve dnce benzerliine bal, uyuma dayal arkada gruplar ortaya kar.
Yakn ve derin ikili ilikiler grlr. Ayn zamanda romantik ilikiler de kurulmaya balanr. lk yetikinlik
dneminde, yeni yakn arkadalklar kurulur. Genel olarak, ilgi, tutum, yaama biimi benzerliine bal
arkadalklar kurma eilimi devam etmekte, yakn arkadalara ve arkada gruplarna zaman tahsis edilmek-
tedir. Orta yetikinlik dneminde de benzer bir eilimler sregelir. Bu dnemlerde, ev dnda yeni sosyal
balantlar kuruldukca, arkada evreleri de geniler. Yallkta ise, ocuklarn evden ayrlmalar ve e ka-
yplar nedeniyle arkada ihtiyac artsa bile, yeni arkadalar edinmekten ok eski yakn arkadalarla gr-
me eilimi grlmektedir. Yallkta arkadalk ilikilerini srdrenlerin fziksel ve duygusal adan kendile-
rini daha iyi hissetikleri dorultusunda aratrma sonular bulunmaktadr.
zet
nsanlarn dnya ve zihin hakkndaki anlaylarnn nasl deiip gelitii bilisel geliimin inceleme alanna
girmektedir. Bu alann kurucularndan Jean Piaget, bilginin yaps, kkeni ve oluumu gibi epistemolojik so-
rulardan yola karak, kk ocuklarn dnyay nasl anladklar ve yaplandrdklarn aklayan kapsaml
bir kuram ortaya koymutur. Piagetye gre insan zihninin doutan getirdii iki yapsal eilimi vardr:
Uyum salama ve rgtleme. Zihin btn bunlar yaparken dengede durma /dengeleme eilimi tamakta-
dr. Piagetye gre zihin bu dengeyi salamak iin iki tr ilev kullanr: zmleme ve Uyumsama. Piagetye
gre, zihinsel gelime, zihnin, srekli denge-dengesizlik-yeniden denge kurmasyla mmkn olmaktadr.
Piaget, ayn zamanda, ocuklarn d dnyadan gelen bilgileri yaplandrrken, her aamasnda farkl bilgi
edinme yollarn ieren bir evreler dizisi geirdiini ngrr. Lev Vigotskye greyse bilisel geliimin kay-
na, bireysel zelliklerden nce, insan ile kltr arasndaki etkileimdir. Bu durumun en ak rnei dildir.
Dil, sosyal bir iletiim arac olsa da, bu sosyal ara zihinler arasnda olan (ocuk-ocuk, ocuk-yetikin), o-
cuun zihninin iine dntrr. Bu yzden, bir ocuun geliiminin alt snr, tek bana iken yapabildikle-
ri iken, st snr, bir baka yetikin ya da becerili bir akran ile birlikte yapabildikleridir. Hafza, dikkat gibi
temel ilevlerde ocuklar okul yllarna kadar hzla ilerler ve ortalama bir kapasiteye ularlar. Ancak bilisel
stratejilerin kullanm okul yllar ile birlikte artmaktadr. Ergenlik ve ilk yetikinlikte bilisel ilevlerin kul-
lanmnda belirgin bir deiiklik yaanmaz. Bedensel ve duyusal alanlarda yava yava balayan kayplarn
etkileri, yetikinlikte, hz ve koordinasyon gerektiren grevlerde yavalama, ksa sreli bellek grevlerinde
gerileme eklinde grlebilir. Ancak hz ile nitelii birbirine kartrmamak gerekir. Orta yetikinler, daha
karmak ve ok boyutlu dnebilirler. Daha uzun vadeli planlama yapabilir ve olas sonular daha iyi
deerlendirebilirler. Psikososyal geliim kuramcs Erikson, insanlarn sosyalduygusal geliimlerini yaam
boyu devam eden 8 evre halinde tanmlamtr. Sosyalleme, bireyin davranlarnn, deerlerinin, yetenek-
lerinin, tavrlarnn, ihtiyalarn giderme yollarnn iinde yaad topluma uygun veya o toplumda ilevsel
olabilecek ekilde biimlendii yaam boyu devam eden bir sretir. nsann sosyallemesinde balanma ve
akran ilikileri etkili srelerdir.
alma Sorular
1. Piagetnin kuramnn neden etkili bir kuram olduunu aklaynz.
2. Piagetye gre uyum salama nedir?
3. Piagetde denge kavram niin nemlidir?
4. Vigotskye gre dil ile bilisel geliim arasndaki iliki nedir?
5. Yaknsak Geliim Alan ile Yap skelesi Kurma arasndaki ilikiyi nasl aklarsnz?
6. Eriksona gre bir psikososyal evrede beklenen geliim, bir nceki evrenin atmasnn zlmemesinden
nasl etkilenir?
7. Bowlbyye gre balanmann insan geliimindeki ilevi nedir?
Bu Blmn Hazrlanmasnda Yararlanlan Kaynaklar
1- Matlin, M. (2005). Cognition. John Wiley&Sons Inc.
2- Miller, P. (2009). Geliim Psikolojisi Kuramlar. mge Yaynlar
3- Onur, B. (1995). Geliim Psikolojisi: Yetikinlik, Yallk, lm. mge Yaynlar
4- Santrock, P. (2011). Yaam Boyu Geliim. Nobel Yaynlar
6.Hafta e-Ders Kitap Blm
VI. HAFTA: BEYN VE SNR SSTEM
nsan, ancak bedeninin iinde ve d dnyada olup bitenler hakknda gelen malumatlara gre duygu,
dnce ve eylemlerini izleyip dzenleyerek yaamn srdrebilir. rnein bu metni okurken/yazarken a
olduunuzu fark eder, bir yandan sklmaya baladnz dnr, okuma/yazma etkinliinize devam eder
ancak bir yandan da ne zaman ara vermenizin uygun olabileceini planlarsnz. Bu arada gelen bir epostaya
gznz taklabilir, komik bulup glersiniz, yanda km bir kk reklam ikonu size alnz yeniden
hatrlatabilir ve aniden bir eyler yemek iin kalkarsnz. Elbete duyu organlarnz, dolam, solunum gibi
sistemleriniz de ilevlerini yerine getirmektedir.
Btn bunlar yapmak iin, insann zihni ve bedeni bir btn olarak almal, birbirinin durumundan haberdar
olmal, biribirini dzenleyebilmeli, bu dzenlemenin sonularn da izleyerek yeniden dzenleyebilmelidir.
Hepimiz iin olduka sradan olan bu akn aksamadan srebilmesi iin vcut sistemleri arasnda dzenli bir
ibirlii gereklidir.
nc blmde bahsedildii gibi, bu al verii salayan iki sistem vardr; kan dolam iine hormonlar
yoluyla kimyasal mesajlar salglayan endokrin sistem ve sinir akmlar yoluyla elektrokimyasal mesajlar ileten
sinir sistemi. Bu blmde sinir sistemini inceleyeceiz.
6.1. Sinir Sistemi
Sinir sistemi, birlikte alan bir ka ksmdan oluan karmak asal bir yapdr. Bu sistem ncelikle iki blme
ayrlmaldr; merkezi sinir sistemi ve evresel (periferik) sinir sistemi. Merkezi sinir sistemi, beyin ve omurilii
saran sinir dokularndan oluur. evresel sinir sistemi ise, somatik ve otonom sinir sisteminden oluur. Her
bir sistemin alt sistemleri vardr. imdilik, basite, merkezi sinir sisteminin, vcudun orta hatnda yer aldn
ve evresel sinir sisteminin ise vcudun her yerini ince ince sarm bir a olduunu dnebiliriz. Bu a ve
beyin sinir dokularndan, sinir dokular ise milyarlarca sayda yerlerine gre zellemi sinir hcrelerinden
(nronlardan) olumutur. Aslnda bu blmn giriinde szn etiimiz mesajlarn tanmas grevi
nronlar ve sinir dokularna aitir. Nronlarn bu ii nasl yaptklarn daha sonra inceleyeceiz.
Merkezi (krmz) ve evresel (mavi) sinir sistemleri
6.1.1. Merkezi Sinir Sistemi
Merkezi sinir sistemi, beyin ve omurilii saran sinir dokularndan oluur. Bu sistemin grevi, tm bedensel
fonksiyonlar birletirmek ve koordine etmek, gelen tm sinir iletilerini ilemek ve bedenin farkl ksmlarna
komutlar gndermektir. Merkezi sinir sistemi, beyini evresel sinir sistemine balayan omurilik yoluyla
vcudun yer yerinden gelen sinir iletilerini alr ve ayn yolla bilgi iletir.
Omurilik, beyni evresel sinir sistemine balayan nronlarn oluturduu ana hatr. Bu ana hat, bel kemii ad
verilen omurgann ortasndaki bo ksmda yer almaktadr. Yani son derece yaamsal bir yap olan omurilik,
eklemli bir kemik yap olan omurga tarafndan korunmaktadr.
Omurilik sinirleri, omurilikten karak duyu alclarn bedendeki tm kaslara ve bezlere balar. Omurilik
bedenin sa ve sol tarafarnn faaliyetlerini koordine eder ve beyinde yer almayan basit hareket refekslerini
dzenlemekten sorumludur (gz krpma gibi). Bu yzden rnein beyni zedelenmi bir insan, parmana ine
batrldnda elini hzla geri ekme tepkisini verebilir. Omurilik sinirlerinin zarar grmesi, bacaklarn ya da
gvdenin fel olmasna neden olur. Felcin derecesi zararn omurilikte hangi ykseklikte meydana geldiine
baldr, ne kadar yksekte oluyorsa o kadar ciddi fel meydana gelir.
6.1.2. evresel (Periferik) Sinir Sistemi
Merkezi sinir sistemi, dnya ile dorudan balantl deildir. Duyu organlarndan gelen bilgiyi merkezi sinir
sistemine ulatran ve beyinden gelen bilgileri de kaslara ve organlara ulatran evresel sinir sistemidir. Bu
sistem, mesajlarn merkezi sinir sistemine ve oradan da dier organlara iletilmesinde hayati bir rol oynar.
evresel sinir sistemi, somatik sinir sistemi ve otonom sinir sisteminden olumaktadr.
6.1.2.1. Somatik Sinir Sistemi
Bu sistem, MSSye bilgi tayan tm getiren ya da duyusal nronlar ile MSSden iskelet kaslarna mesaj tayan
tm gtren motor nronlardan oluur. Ik, ses, koku, basn, s, denge gibi tm duyularn ve bunlara bal
eylemlerin temelini bu sistem oluturur. Bu yzden gndelik hareketlerin icrasnda somatik sinir sistemi ok
nemli bir rol oynar. rnein salata yaparken, domatesleri hangi byklkte dorayacanz dndkten
sonra buna uygun hareketlerle dorarsnz, byk ya da kk olup olmadna gre kesme hareketlerinizi
deitirir; yeterli miktarda olduunu grnce doramay brakrsnz. Btn bunlar yapabilmenizi salayan
beyninizle somatik sinir sisteminizin ibirliidir. Duyusal sinirler durum hakkndaki bilgileri iletir, beyniniz
ilem yapar, ilem sonucu motor sinirler tarafndan ilgili kaslara gnderilir.
6.1.2.2. Otonom Sinir Sistemi
Bu sistem ise, MSS ile vcutaki btn i organlar ve bezler arasnda mesaj tayan tm nronlardan oluur.
Otonom sinir sistemi, nefes alp verme, uygun kan akn salama gibi temel hayati sreleri yrtr ve
dzenler. nsan yaad srece, bilincli olarak kontrol etmeye gerek olmakszn (istemsiz olarak) bu sistemde
alr veya bu sistem alt srece insan fziksel olarak yaayabilir. Biz uyurken veya anestezi altndayken
almasn srdrr. Otonom sinir sistemi, heyecanlar ve baz duyu deneyimlerini anlamak iin gerekli
olduundan insan davranlaryla ilgilenenler iin de nemlidir.
Otonom sinir sistemi, sempatik sistem ve parasempatik sistem olmak zere iki blm halinde ilev grr.
Her iki blmde dorudan vcudumuzdaki i salg bezlerinin ve dz kaslarn faaliyetlerini kontrol eder ve
dzenler.
Sempatik blmn sinir liferi korku, kayg, duygusal gerginlikler, stres gibi heyecan/duygu durumlarnda
alr. Vcudun acil durumlarda ok hzl ve youn bir ekilde harekete gemesi ve uyank olmas iin gerekli
hazrlklar yapar. Bylece kan basnc ve solunum hzlanr, gzbebekleri byr, duyusal keskinlik ve dikkat
artar, fazla enerji iin eker ve ya salglanr. Bylece vcut mcadele etmek, kamak ya da korunmak istedii
durum iin hazrlanm olur.
Parasempatik blmn sinir liferi ise, ayn durumlarda ancak retilmi bu tepkileri durdurmak ve dzenlemek
iin ilev grr. Eer heyecan yaratan durum ortadan kalkm veya azalmsa, sistemin normal dengesini
bulmas iin gerekli durdurucu veya dengeleyici dzenlemeleri yapmak parasempatik blmn iidir.
Bu iki sistem birbiriyle uyumlu veya birbirlerini dengeleyecek bir ekilde alrlar. Yakn zamanlara kadar, bu
iki sistemin yalnzca birbiriyle zt altklar dnlrd. Ancak artk, bazen kart ilev grdkleri, bazen
bamsz ve bazen de ayn anda alabildikleri kabul edilmektedir. Sempatik ve parasempatik sistemlerin
tm organlarla ba vardr ancak her acil durumda tm organlarn birden aktif hale geirilmesi gerekmez.
Otonom sinir sistemi, adndan da anlalabilecei gibi, kendi kendine almaktadr. Ancak son zamanlarda
baz almalarda bireylerin, biyolojik geri bildirimler zerinde alarak kalp at hzlarn drmek veya
solunumlarn yavalatmak gibi baz mdahalelerde bulunabildikleri gsterilmitir.
1.2. Sinir Sistemi Nasl alyor?
Daha nce de sylediimiz gibi, sinir sistemi aralarnda etkin bir iletiim olan ve bylece birlikte alabilen
birka blmden olumaktadr. Sinir sisteminin nasl iletiim kurduunu anlayabilmek iin, bu sistemin
etkinliklerinin temelini oluturan ve en kk birimi olan nronlardan sz etmeliyiz.
6.2.1. Nron (Sinir Hcresi)
Nron, vcut iindeki dier hcrelere bilgi aktaran, bu tr bilgiyi alp ilemekte uzmanlam hcreye verilen
isimdir. Vcutaki btn nronlar ayn temel yapya sahip olmakla birlikte, ekil, byklk, kimyasal birleim
ve ilev bakmndan eitlilik gsterebilirler. nsan beyninde 100 milyardan fazla nron bulunmaktadr.
Ayrca, sinir sisteminin dier blmlerinde de milyarlarca nron vardr. Btn dier hcrelerde olduu gibi,
her nronun, metabolik faaliyetlerinin yer ald ekirdei ieren bir hcre gvdesi (soma) vardr. Ancak
dier hcrelerden farkl olarak, nronlarda hcre gvdesinden uzanan ince lifer bulunur. Bunlar bir nronun
etrafndaki dier hcrelerden bilgi almasn ve bunu dier hcrelere iletmesini salar.
Nron
Dendritler, hcre gvdesinden kan dallanm lifiklerdir. evreden gelen mesajlar alr ve onu hcre
gvdesine tarlar. Akson ise, nronun hcre gvdesinden uzanan tek uzun liftir. Aksonlar ok incedir ve
genellikle dendritlerden uzundur. Elektrik kablolarndaki paralel teller gibi, bir arada bulunan bir grup
aksona sinir ad verilir.
Tipik bir bilgi alverii durumunda nron yle alr: Nron dendritler aracl ile sinirsel uyarlar alglar.
Hcre gvdesi, dendritlerden gelen bu bilgiyi birletirip, aksona gnderir. Akson lif kanal boyunca bilgiyi
iletir. Aksonun dier ucunda u noktalar vardr. U noktalar etraftaki kaslar, dokular veya dier nronlara
bu bilgiyi aktarr. Nronlar genel olarak bilgiyi tek ynl iletir: Dendritlerden gvdeye, aksona, u noktalara
doru. Tek bir nronda yzlerce ya da binlerce dendrit olduu ve aksonda eitli ynlere doru dallara
ayrld iin, bir nron, hem alc ucu (dendritler) hem de verici ucu (akson) ile yzlerce ya da binlerce nron
ile iletiim kurabilir.
Baz aksonlar, miyelin klf olarak adlandrlan beyaz ve yal bir tabakayla kaplanmtr. Bu beyaz klf
nedeniyle, miyelinli aksonlardan oluan dokular beyaz madde olarak; miyelinsiz aksonlardan oluan
dokular ise gri madde olarak adlandrlr. Miyelin klf, nron iin izolasyon salayarak daha etkili bir
ekilde faaliyet gstermesini salar.
Btn nronlar mesaj iletirler, ancak topladklar bilginin eidi ve tadklar yer asndan farklarlar. Duyu
organlarndaki duyu alc hcrelerden mesaj alp, omurilik ve beyine ileten nronlar duyusal nronlardr.
Duyu alc hcreler, a, sese ve vcut pozisyonlarna duyarl hcrelerdir. Omurilik ya da beyinden mesaj
alp kaslara, dokulara ve salg bezlerine ileten nronlar motor nronlardr. Bir nrondan dier nrona mesaj
tayan nronlar ise balayc ya da arac nronlardr. Arac nronlarn says dier nron tiplerine oranla ok
daha fazladr. Sinir sisteminde ayrca ok sayda glial hcre bulunur. Glial hcreler eitli ekillerde nronlar
destekleyen hcrelerdir. Bir ka nemli ilevini yle sralayabiliriz; nronlar zarar grdnde oalarak
hcresel atklar temizleme, miyelin klf oluturma, nronlar aras boluklar doldurarak nrotransmiterleri
toplama. Astrosit ad verilen bir gliyal hcre tipi, kan beyin bariyerini oluturarak zehirli ya da zararl
maddelerin beynin i blgelerine ulamasn engellemektedir. Bu yzden glial hcreler sinir sistemi iin ok
nemlidir.
6.2.2. Nron i Sinir Akm Nasl Oluuyor?
Her nron bir hcredir ve sinir akmnn nasl gerekletiini anlamak iin hcrelerin yapsn hatrlamamz
gerekir. Hcre zar, nronun iinde ve dnda bulunan yar sv eriyikler arasnda ksmi bir engel oluturur.
Hcrenin her iki yanndaki sv elektrik ykl paracklar yani iyonlar ierir. Bu iyonlardan bazlar da sodyum
ve potasyumdur. Sodyum iyonu daha ok hcre dnda, potasyum iyonu da ok daha ok hcre iinde
bulunur. Yar geirgen bir yap olan hcre zarnn kk bir ksm, bir uyaran ile yeterince uyarld zaman,
zar zerindeki gzenekler alr. Bylece dardaki negatif ykl sodyum iyonlar ieri girer. Yeterince sodyum
iyonu ieri girince, hcre zar kapanr. Bir yandan pozitif ykl potasyum iyonlar da dar kmaktadr. Hcre
ii ve d iyon ykleri bakmndan dengelendiinde sre durur. Bu ileyi hcrenin bir ucundan dierine
doru aynen yanan bir ftil gibi akson boyunca ilerleyen bir sinir akm oluturur. Sinir akm olutuu zaman
nronun atelendiini syleriz.
Ancak sinir akm her uyaranda olumaz. Bazen akmlarn birden fazla nrondan gelmesi veya atelenmenin
birikmesi gerekebilir. Buna uyarlma eii denilmektedir. rnein duyular ve alg blmnde bu eiklerin
ne kadar kritik olabileceini greceiz.
Sinir akmlar konusunda bilinmesi gereken nemli bir dier nokta da, gl bir sinyalin gl bir sinir
akmna neden olmayacadr. Nronlar ya atelenir ya da atelenmezler ve, uyarann gc ne olursa olsun,
belirli bir nronun atelenmesi hep ayn gte akma neden olur. Buna hep ya da hi ilkesi denilmektedir.
Fakat nron gl bir sinyalle uyarld zaman atelenme skl artar.
6.2.3. Bir Nrondan Dier Nrona Bilgi Nasl Tanyor Ya da Sinaptik leti
imdiye kadar nronlarn yapsn ve bir nronun iinde sinir akmnn nasl iletildiini gzden geirdik.
Halbuki sinir sisteminde milyarlarca nron vcudun faaliyetlerini dzenlemek iin birlikte alr. Peki
nronlar tadklar bilgileri birbirlerine nasl iletmektedirler?
ki nron birbirine dorudan temas etmez, ancak bir sinaps iinde birleebilirler. Sinapsn ne olduunu tam
olarak anlayabilmek iin, nronlarn birbirlerine bilgi tama yolu olan sinaptik iletinin nasl gerekletiine
bakalm. ounlukla byle olmasa bile, biz bir nronun sadece tek bir nrondan mesaj alarak yalnzca tek
bir nrona ileteceini varsayalm. Nronun dendritleri veya hcre gvdesi sinyali alr. Sinyal yeterince gl
ise, nron atelenir ve akm akson boyunca ilerleyerek aksonun u dallarna ular. Her daln ucunda akson
ucu ya da sinaptik kesecik denilen kk kese benzeri yaplar vardr. ounlukla dmecikler ile yandaki
nron arasnda ok kk boluklar bulunur. Bu boluklara sinaptik alan ya da sinaptik boluk denilir. Bir
nron aksonunun ucu, sinaptik boluk ve yandaki nronun dendrit ya da hcre gvdesinden oluan tm
alana sinaps ad verilir.
Sinir akmnn yandaki nrona aktarlmas iin bu boluu gemesi gerekir. Sinir akmnn zellikleri
dnldnde, elektriksel olarak aktarlmas gerektii akla gelmektedir ama yle olmaz. (Siz de byle
dndyseniz zlmeyin, nk nrologlar da uzun sure byle sanmlard.) Aslnda iletme ii kimyasal
olarak yaplmaktadr. Akson ularnn ou, sinaptik kesecikler iermektedir. Sinir akm aksonun ucuna ulat
zaman, bu keseciklerden nrotransmiter ad verilen biyokimyasal maddeler yaylr. Nrotransmiterler,
sinaptik boluun iine yaylarak yandaki nronu etkilerler. Nrotransmiterlerin pek ok eidi vardr. Her
biri iin sinaptik boluun kar tarafnda reseptr (alc nokta) ad verilen kk engeller bulunur. Her
nrotransmiter, kendisi iin uygun olan reseptre sanki bir anahtarn kilide oturmas gibi balanr. Baz
nrotransmiterler, yandaki nronu uyarr ve onu atelenmeye hazr hale getirirler. Bazlar ise, ketler ve
atelenme olasln azaltr. Bylece gelen ileti, bir dier nrona aktarlma sreci tamamlanm olur.
Nronlarn uyarlp atelenmesinin yani getirdii bilgiyi iletmesinin her zaman iyi ve gerekli olduunu
dnmemek gerekir. Bazen gelen uyarann ketlenmesi organizma iin daha uyumsaldr. rnein ar/
ac yaratan bir uyaran dnn. Endorfn ve enkefalin isimli nrotransmiterler ac/ar uyaranlarnn
iletilmesinde ketleyici ilev grrler ve bylece acya/arya dayanabilmeyi salarlar.
6.2.4. Nrotransmiterler
Nrotransmiterler sinir sistemi iin ok nemlidir. nk gelen bilginin tanp tanmayacan veya ne
hzda tanacan belirlerler. Sinaptik iletinin bu ekilde olduu ortaya konulduktan sonra, nrotransmiterler
ile ketleme ve uyarma mekanizmalar zerinde allarak pek ok yeni ila tedavisi gelitirilebilmitir. imdi
iyi bilinen ve beynin gndelik ileyiinde etkin rol oynayan nrotransmiterlere ve ilevlerine bir gz atalm.
Asetilkolin: Hem merkezi ve hem de evresel sinir sisteminde bulunur. Motor nronlar zerinde uyarc
olarak etkilidir ve kaslarn kaslmasn salar. Asetilkolin eksikliinin Alzheimera yakalanm hastalarda
hafza bozukluklarna neden olduu dnlmektedir.
Gaba (gama-aminobutrik asit): Beynin ierisinde en ok bulunan engelleyici nrotransmiterlerden biridir.
Gaba seviyesi dtnde kayg bozukluklar, depresyon gibi hastalklar ortaya kmaktadr ve baz psikiyatrik
ilalar bu hastalklar gaba etkinliini artrarak tedavi etmektedir.
Glutamat: Beyinde en ok bulunan uyarc nrotransmiterlerden biridir. Glutamatlar bilginin tanmasn
saladklar iin duygusal tepkiler, renme ve hafzann ileyiinde kritik bir rol stlenirler. Glutamat
reseptrlerinde bir bozukluk olduunda renme daha yava gereklemektedir.
Endorfn: Engelleyici ilevi vardr. Kayg, korku, gerginlik, ac ve arnn kontroln salar. Dolaysyla zevk-
ac dengesini dzenlemi olur.
zet
Sinir sistemi, birlikte alan bir ka ksmdan oluan karmak asal bir yapdr. Bu sistem ncelikle iki blme
ayrlmaldr; merkezi sinir sistemi ve evresel (periferik) sinir sistemi. Merkezi sinir sistemi, beyin ve omurilii
saran sinir dokularndan oluur. Bu sistemin grevi, tm bedensel fonksiyonlar birletirmek ve koordine
etmek, gelen tm sinir iletilerini ilemek ve bedenin farkl ksmlarna komutlar gndermektir. evresel sinir
sistemi ise, somatik ve otonom sinir sisteminden oluur. Duyu organlarndan gelen bilgiyi merkezi sinir
sistemine ulatran ve beyinden gelen bilgileri de kaslara ve organlara ulatran sinir sistemidir. evresel sinir
sistemi, somatik sinir sistemi ve otonom sinir sisteminden olumaktadr. Otonom sinir sistemi ise, sempatik
sistem ve parasempatik sistem olmak zere iki blm halinde ilev grr. Nron, vcut iindeki dier hcrelere
bilgi aktaran, bu tr bilgiyi alp ilemekte uzmanlam hcreye verilen isimdir. Duyu organlarndaki duyu
alc hcrelerden mesaj alp, omurilik ve beyine ileten nronlara duyusal nronlar; omurilik ya da beyinden
mesaj alp kaslara, dokulara ve salg bezlerine ileten nronlara motor nronlar; bir nrondan dier nrona
mesaj tayan nronlara ise balayc ya da arac nronlar denir. Glial hcreler ise eitli ekillerde nronlar
destekleyen hcrelerdir. ki nron birbirine dorudan temas etmez, ancak bir sinaps iinde birleebilirler.
Sinapslarda nrotransmiter ad verilen biyokimyasal maddeler yaylr. Nrotransmiterler, sinaptik boluun
iine yaylarak yandaki nronlarn kimyasal yollarla birbirlerini etkilemeleri iin mesaj tarlar.
alma Sorular
1. Merkezi ve evresel sinir sistemlerini ksaca tanmlaynz.
2. Somatik ve otonom sinir sistemlerini ksaca tanmlaynz.
3. Nron ii bilgi tanmas hangi yollardan (hcre yaplarndan) gemektedir?
4. Duyusal ve motor nronlar arasndaki fark nedir?
5. Sinir akmna neden olan elektrokimyasal mekanizmay aklaynz.
6. Nronlar aras bilgi aktarmnn nerede ve nasl olduunu aklaynz.
Bu Blmn Hazrlanmasnda Yararlanlan Kaynaklar
7.Hafta e-Ders Kitap Blm
VII. HAFTA: BEYN VE SNR SSTEM
Getiimiz blmde sinir sistemini incelemeye balamtk. Hatrlayabileceiniz gibi btn vcudu saran
asal bir yap olan sinir sistemi, merkezi ve evresel sinir sistemi olarak ikiye ksma ayrlyordu ve merkezi sinir
sisteminin asli nemi olan bir paras ise beyin ve omurilikti. nsan zihni ve davranlarnn aklanabilmesi
iin, insani btn zelliklerin ortaya kmasn salayan beyinin yapsn, zelliklerini ve ilevini iyi anlamamz
gereklidir. Son yllarda sinir bilim alanndaki gelimeler bu alanda hatr saylr lde bilginin birikmesini
salamtr. Bu yzden beyini ayr bir blm olarak ele almann daha uygun olaca dnlmtr.
7.1. Beyin
Beyin cerrah Vertosickin ifadesiyle, beyin, 1-2 kg arlnda yal bir organdr. Ancak bu yaln ifadenin,
beyinin nemini azaltn sanmaynz. Vertosick yle devam etmektedir: Ruhun nadide kuma, beynin
sinir iplikikleriyle dokunmu olarak durmaktadr. Gerektende gnmzde ok sk tekrarland gibi, insan
beyni evrendeki maddenin en karmak rgtlenme biimlerinden biridir. Bu karmak sistemi anlayabilmek
iin nce yapsn bilmemiz gereklidir. Bu yzden ok ksaca beyin anatomisinden sz edeceiz.
Beyinin i yzeyini gsteren bir kesitine baktmzda, katmanl bir yap grrz. Omuriliin hemen
tepesinden balayan beyin sap, limbik sistem ve serebrum. Beyin sapn merkezi bir ekirdek olarak dnnz,
onlar limbik sistem yaplar evreler ve onun da zerindeki blgeyi, beyin deyince hemen aklmza gelen iki
yar kreden oluan serebrum sarmalamtr.
nsan beyninin yapsal organizasyonu
7.1.1. Beyin Sap
Beynin alt ksmdr ve bedenin i durumunu toplu olarak dzenleyen yaplardan olumaktadr. Beyin sap
btn omurgal canllarda bulunur. Aaya doru omurilik (medulla spinalis) olarak uzar. st ksmda ise,
omuriliin tepesinde bulunan medulla oblongata vardr. Medulla oblangata, nefes alma, kan basnc ve kalp
atndan sorumlu olan merkezdir. Beyinden bedene, bedenden beyine giden sinir liferi medulladan geer
ve apraz olarak yn deitirirler. Bu bedenin sa yannn sol yarkreye, sol yannn ise sa yarkreye bal
olmas demektir.
Medulla oblangatann hemen zerinde pons bulunur. Pons, egdml hareketleri salar ve beyincie lifer
gnderir.
Retikler formasyon, youn bir sinir hcresi a demetidir. Bu a, serebral korteksi (beyin kabuu) uyarr ve
uyku halinde bile beyini tetikte tutar ve beyin blgelerinin birbirinden haberdar olmasn salar.
Retikler formasyondan talamusa giden uzun lif demetleri vardr. Talamus, koku dnda gelen tm duyusal
bilgiyi, beyin kabuunun bu bilgiyi ileyen uygun alanna gnderen bir nakil istasyonudur. rnein gzden
gelen bilgiyi grmeyi salayacak kortikal blgelere tar.
Beyincik ise, bedensel hareketleri koordine eder, insann duruunu dzenler ve dengeyi salar. Eer beyincik
zarar grrse, hareket etme ak bozulur, sarsak hareketler ortaya kar. Beyincik yeni bedensel hareketlerin
renilmesi ve icra edilme yeteneinde nemli bir rol oynamaktadr.
7.1.2. Limbik Sistem
Dier omurgal canllarla paylatmz bir dier beyin yaps limbik sistemdir. Bu sistem temel duygular,
gdleri ve hafza ilemlerini dzenler. Bunun dnda vcut scakl, kan basnc ve kan ekeri seviyelerinin
ayarlanmasnda rol oynar. Limbik sistem ayr yapdan olumaktadr: Hipokamps, amigdala ve hipotalamus.
Bu yapnn en by olan hipokamps, hafza ilevlerinin yrtlmesinde etkilidir. Hipokamps zarar
grdnde, eski bilgiler hatrlanabilmekte ancak yeni renilenler uzun sreli bellee aktarlamaktadr.
Amigdala, duygularn dzenlenmesinde ve kontrol edilmesinde, duygularla ilgili hatralarn oluturulmas
ve hafzada saklanmasnda rol oynar. Hipotalamus, beyindeki en kk yaplardan biridir. Gndelik
hayatmzdaki yemek yemek, su imek, cinsellik gibi drtsel kaynakl etkinlikleri uygun ekilde srdrmek
iin gerekli fzyolojik ilemleri dzenler. Homeostatisin yani bedenin metabolik adan denge halini korumasn
ve baz hormonlarn retimini salar.
7.1.3. Serebrum
Serebrum insanlarda beynin toplam ktlesinin te ikisini kapsamaktadr. Grevi daha yksek seviyeli
bilisel ve duygusal ilevleri yrtmektedir. Gndelik hayata beyin deyince insanlarn aklna ceviz ii gibi
olan grntsyle serebrum gelmektedir. Serebrumun zerinde beyin kabuu (serebral korteks) denilen
nisbeten ince bir tabaka vardr. Beyine kvrm kvrm grntsn veren bu tabakadr ve alt ince katmandan
olumaktadr. st dzey faaliyetlerin hemen hepsi beyin kabuu tarafndan yrtlmektedir.
Serebrum, neredeyse simetrik bir ekilde sa ve sol yar kreler (hemisfer) olarak ikiye blnmtr. Bu iki
yar krenin ortasnda, korpus kallosum ad verilen kaln bir sinir lif demeti bulunur. Korpus kallosum, iki
yar kreyi birbirine balar, iki yar krenin birbirinden haberdar olmasn ve egdml olarak almasn
salar.
Beyin ynlerine bal olarak drt loba ya da blme ayrlmtr. Her lob her iki yar krede de vardr ve
gerektiinde sa yan (parietal) lob, sol yan (parietal) lob gibi isimlendirilir.
n (frontal) lob, plan yapma, karar verme, hedef koyma gibi bilisel etkinlerde aktif olur. Yan (parietal)
lob tm vcutaki deri, kas ve eklemlerdeki duyusal alclardan bilgi alr ve bunlar kayt ederek gerekli
dzenlemeleri yapar. Ayrca harita izlemek, yol bulmak, tarif etmek gibi mekansal yetenekleri de dzenledii
bilinmektedir. Art kafa (oksipital) lobu, grsel bilgileri iler, renk, ekil ve hareketi oksipital lob ile alglayp
ilem yaparz. Temporal lob ise, iitme ve duyma ilgili bilgileri iler. Dili anlama ve kavrama ile balantlar
olduu gsterilmitir.
Her bir lobda belirli grevler iin uzmanlam baz alanlar tehis edilebilmektedir. Vcuta saylar 600
kadar olan hareket kaslar, hareket (motor) korteksi tarafndan kontrol edilmektedir. Motor korteksin en
byk iki blm parmaklara, zellikle baparmaa ve konuma ile ilikili kaslara ayrlmtr. Beyinde daha
byk alanlar olmas, insanlarn eya kullanma, ara gere yapma ve konuma etkinliklerine daha ok nem
verdiklerini gstermektedir. Bedensel-duyusal korteks, scaklk, dokunma, beden pozisyonu, denge, ac
duyma gibi duyusal bilgileri ileyerek kontrol eder. itme korteksi her iki kulaktan bilgi alr, farkl alanlarda
olan dil retme ve dili anlama ile ilgili ilevlerle ilgilenir. Grme korteksi ise, gzden gelen ok ayrntl
duyusal bilgileri alarak iler ve gerekli ilevleri yrtr.
imdiye kadar anlatlanlardan beyin kabuunun (serebral korteks) tamamnn duyusal bilgiye ayrlm
olduunu sanabilirsiniz. Ama yle deildir. Aslnda beyin kabuu, tm bilginin btnletirilmesi,
yorumlanmas ve deerlendirilmesi ile ilgilenir. Eer yalnz duyusal bilgiyi alp ona gre dzenlemeler
yaplsayd, insan ses ve grsel kayt alan ve onlara gre gerekli beden paralarn ynlendiren bir varlk
olarak tasavvur etmek gerekirdi ki, insan byle bir varlk deildir. Onun yerine, btn duyulardan gelen
bilgileri birletiren, badatran ve bu btnlemi bilgiye gre ortama uygun davranlar reten bir yapdr.
Bu tr badatrma alanlarnn beyin kabuunun pek ok yerine dalm olduu dnlmektedir. Ayn
zamanda n lobun (frontal lob) karmak muhakeme grevlerinden sorumlu olduunu hatrlamak gerekir.
Her lobun ve hata her yar krenin uzmanlat baz grevler var gibi grnyorsa da her birinin belirli
bir ilevi kontrol etiini sylemek yanltc olur. Beyin yaplar, grevlerini, ibirlii iinde ve hep birlikte
alarak yerine getirmektedirler.
7.2. Beyin Yar Krelerinde Uzmanlama (Hemisferik Yanallama)
Beyinin sa ve sol olmak zere iki yar kresi bulunmaktadr. Bu iki yar kre, eitli noktalardan birbirine
balanmtr fakat bu iki yar krenin birlikte ve ibirlii iinde almasn salayan korpus kallosumdur.
Daha nce beynin yapsn incelerken grdmz gibi, belirli blgeler belirli ilevler iin uzmanlam
grnmektedir. Gelen bilgi, ilgili taraftaki yar kre tarafndan ilenmektedir. rnein insanlarn pek ounda,
konuma ve dil bilgisi sol yar kredeki etkinlie; mizah ve metafor kullanm sa yar kredeki etkinlie
baldr. Serebral korteks yar krelerindeki bu fonksiyon ihtisaslamasna yanallama denir. Bu konuda
zellikle, rnein korpus kallosumu her hangi bir nedenle tahrip olmu veya tbbi nedenlerle ameliyatla
ayrlm hastalar zerinden ayrntl bilgiler edinilmitir. Korpus kallosum balantsnn ayrld bu tr
bireylere ayrk beyinli hastalar denilmektedir. nsanlarn pek ounda, sa ve sol yar krelerden birinin
baskn grnd alanlar dil ve konuma ile ilgili ilevler veya belirli duygu durum halleri olabilmektedir.
rnein sa yar kresine anestezi yaplan hastalar genellikle glmekte ve olumlu duygular dile getirmekte,
sol yar kresine yaplanlar ise alamaktadrlar. Fakat bir ok bilim adam, okumak veya mzik icra etmek
gibi karmak fonksiyonlarn her iki yar kreyi de kapsadnda hem fkirdir. Mantksal dnen insanlar
sol beyinli, yaratc dnen insanlar sa beyinli olarak adlandrmak beyin yar krelerinin alma
ekliyle uyumamaktadr. Normal insanlarda karmak dnme, beyin yar kreleri arasndaki etkileimin
ve btnlemenin bir sonucudur.
7.3. Beyin Nasl nceleniyor?
Beyin ok eski zamanlardan beri ilgi eken ve incelenmek istenen beden paralarndan biri olmutur. Eski
Msrda (M..4000-3000li yllar), beyin ameliyatlarnn yapldn, beynin yapsnn ve hasarlarnda grlen
baz davran bozukluklarnn tanmlandn gnmze kalan papirslerden reniyoruz. Ancak ok uzun
bir sre, beyin zerinde aratrma amal almak iin herhangi bir nedenle kafatas paralanm insanlar
bulmak; hayvanlar incelemek; eer dini bir engel yoksa, lm bedenlerden yararlanmak veya daha yakn
zamanlarda hastalk vb. nedenlerle beyin ameliyatlarnn yaplmasn beklemek gerekiyordu. Elektronik ve
bilgisayar bilimleri alanlarndaki ilerlemeler sayesinde beyin grntleme tekniklerinin gelimesi, hasta veya
yaralanm olmayan insanlarn, vcudun iine herhangi bir mdahalede bulunmakszn incelenmesine olanak
vererek bu alanda inanlmaz bir sramann gereklemesini salamtr. imdi beyini incelemekte kullanlan
bilgi edinme yollarna ve tekniklere bir gz atalm.
7.3.1. Beyinle lgili Klinik Sorunlarn ncelenmesi
Beyin blgelerinin ilevlerini inceleyip anlamann eski ve temel bir yolu, eitli nedenlerle beyinleri hasar
grm, nrolojik bir rahatszl veya beyninde lezyon olan insanlarn ve kimi durumlarda hayvanlarn
incelenmesidir. Byle durumlarda nropsikolojik testler, beyin grntleme teknikleri ve nrolojik muayene
ile ayrntl bilgiler edinmek mmkndr. Ayn zamanda, eitli tbbi nedenlerle beyine mdahale edilerek
nce ve sonra yaplan test ve muayeneler ile de bilgi edinilebilmektedir. Hayvanlarla almak, zellikle
insanlara yaplamayacak mdaheler bakmndan elverili olmaktadr.
7.3.2. Beyin Etkinliklerini Kaydetme ve Grntleme
Her hangi bir klinik sorunu olmayan normal bireylerde vcuda bir zarar vermeksizin beyin almalar
yaplabilmesi, bu alandaki almalara nemli katklar salamtr. Bunlardan bir tanesi, beynin elektriksel
etkinliklerinin kayt edilmesidir. Beynin evresel bir uyarcya tepki verdii sradaki elektriksel etkinlikler
elektrotlar kullanarak hcre dzeyinde veya beyin dzeyinde kayt edilebilmektedir. Hcre dzeyinde
yapldnda, tek bir sinir hcresine mikro elektrotlar balanarak incelenmektedir. Ancak beyin dzeyinde
yapldnda, kafatasnn eitli yerlerine elektrotlar balanarak uzun sreli kayt alnmaktadr. Bu teknik
EEG (elektroensefolograf) diye bilinir. Bir EEG kayd, uzun bir zaman iinde beyin etkinliklerinin bir grafini
sunar.
Eer, beynin boyutlu grntleri elde edilmek isteniyorsa, bilgisayarl tomograf teknii (CT veya CAT)
kullanlmaktadr. Bu tr teknikler zellikle, beyin hasarnn veya beyin anomalilerinin yerinin ve derecesinin
belirlenmesinde yararl olmaktadr.
Eer belirli bir etkinlik yaplrken (problem zme, konuma ya da bir duyguya kaplma) beynin hangi
blgelerinin aktif olduklar incelenmek isteniyorsa, bu durumda PET (positron yayc tomograf)
kullanlmaktadr. Bylece belirli bir etkinlik esnasnda beynin hangi blgelerinin ldad bir beyin resmi
zerinde gsterilebilmektedir.
Eer beynin, i alanlar, kvrm ve yarklar gibi anatomik olarak ayrntl grntleri elde edilmek isteniyorsa,
o zaman MRI (manyetik rezonans grntleme) teknii kullanlmaktadr.
Yakn zamanlarda aratrmalarda sk kullanlmaya balanan fMRI (ilevsel manyetik rezonans grntleme)
teknii ise, PET ve MRIin zelliklerini birletirmektedir. Yani belirli bir grev esnasnda beynin hangi
yaplarnn aktif halde olduu belirlenebilmektedir.
Giderek gelimekte olan teknikler beyinle ilgili nemli bir bilgi birikimi oluturmutur. Ancak, Ramachandran,
beynin yaps ve zellikleri ile ilgili ayrntl bilgiler edinilmesinin beynin aslnda nasl altn aklamakta
yetersiz kaldn vurgulamaktadr. Anlalan o ki, beynin ve zihnin tam olarak nasl ilev grdnn
anlalmas, yalnzca sinir bilimcilere braklamayacak kadar nemli bir konudur ve ayn zamanda insanla
ilgilenen dier bilim dallarnn katklarn da gerektirmektedir.
7.4. Beyin Nasl Geliiyor?
7.4.1. Doum ncesi ve Bebeklik Dneminde Beyin Geliimi
nsan beyninin temel yaps, doum ncesi dnemde olumaktadr. Yaama tek bir hcre olarak balayan
insan organizmasnn, doduu zaman yaklak olarak 100 milyar sinir hcresi barndran bir beyine sahip
olduu tahmin edilmektedir.
Embriyonun beyin hcreleri, dllenmeyi izleyen 12. gnden sonra gelimeye balar, Bu hcreler, dier tm
hcrelerden daha hzl oalrlar. nsan embriyosu anne rahminde geliirken, ilkel bir sinir sistemi embriyonun
arkasnda uzun bir kanal olarak ekillenmektedir. Armut biimindeki bu sinir kanal (nral tp) dllenmeden
sonra yaklak 18-24 gnleri arasnda biimlenir. Dllenmeden 40 gn sonra, bu sinir kanalnda beynin temel
yapsnn bir prototipi olan ikinlik oluur; n beyin, orta beyin, arka beyin. Bu arada nronlar besleyen
ve onlar bir tr tutkal ilevi grerek bir arada tutan destek dokusu hcreleri (gliyal hcreler) de olumaya
balamtr. Dllenmeden sonra yaklak 6. haftada nron g balamtr. Sinir kanalnn duvarndaki
hcreler oalarak ve g ederek beyin kabuunun (korkteksin) alt tabakasn oluturur. 18. haftada hemen
hemen tm kortikal nronlar yerleecekleri alanlara ularlar. Nron g, 26. haftaya kadar srebilir. Bu sre,
nronlarn hcrelerin orijinal yerlerinden uygun yerleim blgelerine doru hareketlerini ve bylece beynin
farkl dzey yap ve blgelerinin oluumunu kapsamaktadr. Sinir g tamamlandktan sonra, beyindeki
yarklar oluur. 16. haftada optik sinir oluur. Nral gn sonunda gliyal hcreler aksonlar sarararak
miyelinizasyonu balatr. Miyelinizasyon, omurgada balar, beyin kabuu altndaki yaplara doru ilerler ve
kortekste sonlanr. Ancak parietal ve frontal loblarda miyelinizasyon doum sonrasnda balamaktadr.
Normal bir gebelikte, sinir kanal kapandktan sonra, yeni olgunlam nronlarn remesi (nrogenesis)
doum ncesi dnemin yaklak 20. haftasnda balar ve doum ncesi dnem boyunca devam eder.
Omurgann tepe noktasndan gelimeye balayan cenin beyni, nce refeksleri ve temel motor koordinasyonu
salayan beyin sap yaplarn oluturur. 20. Haftadan itibaren fetus, a, sese, tat ve dokunma uyaranlarna
tepki vermeye balar, ilerleyen haftalarda tepkileri giderek daha karmak hale gelir. EEG ile llebilen
kortikal etkinlik, 19-20. haftalarda balar. 24. haftada tm beyin yaplar yerlerini almtr. Doum ncesi
dnemin yaklak 23. haftasnda nronlar aras balantlar olumaya balar. Beyin ieriden darya ve arkadan
ne doru olgunlarken giderek daha karmak ilevler stlenen bir balant sistemi olarak rgtlenir. Son
aylk dnemde fetsn doum ncesi yaantlarn kayt etiine ilikin bulgular vardr.
Limbik sistem de dahil, dier btn beyin kabuu alt yaplar doum ncesinde olumutur ve doumdan
sonrada gelimeyi srdrrler. Kapsaml beyin bymesi doumdan sonra, bebeklik ve izleyen dnemler
boyunca devam eder. Bebein beyninin doumda arl, beynin yetikinliindeki arlnn yaklak
olarak %25idir. kinci doum gnnde bu oran yaklak %75 olur. Fakat beynin blgeleri homojen bir ekilde
olgunlamaz. Bu sray, beyin kabuundaki deiimleri incelerken greceiz.
Birinci yata, beyinde sinir hcresi says azalrken, beynin arl yaklak iki kat kadar artar. Bunu salayan
nronlar arasndaki balantlarn gelimesidir. Nronlar, hayatn ilk yllar boyunca, iki ok nemli yolla
deiir. Birincisi aksonlar ya hcreleri ile kaplama sreci olan miyelinizasyon doumdan nce balar ve
doumdan sonra de ve hata ergenlie kadar devam eder. kincisi, nronlar arasndaki sinaptik balantlar
artarak, yeni doal yollar oluur. Yeni dendritler byr, dendritler aras balantlar artar, aksonlar ve
dendritler aras sinaptik balantlar oalr. Miyelinizasyon doal aktarm hzlandrd gibi, dendritik
balantlarn genilemesi de bebein geliiminde sinirsel patikalarn yaylmasn kolaylatrr. Doum annda
dendrit alar seyrek ve az gelimitir. Doumdan sonraki ilk alt ay boyunca duyusal mesajlar akn etike,
bu alar da geliir. Bu patikalarn bymesi evresel etkilere duyarldr. Doumdan sonra maruz kalnan
grnt, ses, koku, dokunma, dil ve gz konta kurma gibi malumat aklar, beynin sinirsel balantlarnn
ekillenmesine yardmc olmaktadr. Bir dier ifadeyle, balantlarn nasl ve ne kadar yaplaca konusunda,
insan beyni deneyimlere dayanr.
Sinaptik balantlar
Sinaptik balantlar, ilgin bir ekilde gerektiinin iki kat kadar retilmektedir. Kullanlan balantlar glenir
ve yaamay srdrr ama kullanlmayanlar yerlerini baka patikalara brakr veya yok olur. Sinirbilim
diliyle sylersek, bu balantlar budanacaktr. rnein bebekler fziksel hareketler yaptka ve dil yetilerini
kullandka patikalar glenecek, kullanlmayanlar ise zaman geldiinde budanacaktr.
Ancak doumdan sonra asl faaliyet beyin kabuunda gerekleir. Beyin kabuunun ban arka tarafndan
aln blgesine doru kvrlan drt ana alan yani loblar, olgunlama sralarna gre yle dizilmitir: Art kafa
lobu (grme); yan kafa lobu (dokunma, mekansal alglama ve yer bulma, dikkat ve hareket kontrol); akak
lobu (duyma, iitme, dil ve ilgili hafza sreleri); aln loblar (istemli hareket, bedensel hareketlerin planlama
ve koordinasyonu, amal davran), n aln kabuu, geliimini en son tamamlayan blge, akl yrtme,
bellek, zdenetim, dikkat, planlama ve yarglama.
Grme korteksinde sinaptik fazla retimin doruk noktas, doumdan sonraki drdnc aydr. Bu dnemi,
okul ncesi yllarnn ortas ve sonu arasndaki devreye kadar greceli bir bzlme dnemi izler. Beynin
duyma ve dil yetilerini ieren blgelerinde benzer, ama bir para daha ge bir sre saptanmtr. Fakat
beynin daha yksek dzey dnme ve kendi kendini kontrolnn vuku bulduu aln korteksinde, fazla
retimin doruk noktas yaklak olarak 1 yanda olur. Ge ergenlik dneminin ortasndan nce, sinapslar
yetikinlikteki younluuna ulamaz. Hem kaltmn hem evrenin sinaptik fazla retimin ve onu izleyen
bzlmesinin zaman ve seyrini etkiledii dnlmektedir. Genel olarak beynin baz blgeleri, mesela birincil
motor blgeleri, dier blgelerden, mesela birincil duyusal blgelerden, daha nce geliir. nloblar, yeni
doan bebekte olgunlamamtr. Fakat hayatn ilk ylnda, frontal lobdaki nronlar miyelin ile kaplandka
ve birbiriyle balandka, bebekler uyku gibi fzyolojik ihtiyalarn dzenleyecek yetenei gelitirir ve
refekslerini daha fazla kontrol edebilirler. stemli dnme gerektiren bilisel yetiler, birinci yln sonlarndan
nce ortaya kmaz. Aslnda frontal lobun n blgesi, beynin en uzun srede gelien blgesidir; yetikinlik
balarken bile saptanabilir deiimler geirir.
Bu arada, miyelinizasyon temposu, beynin farkl blgelerinde deiiktir. Grsel alanlar iin miyelinizasyon,
doumda oluur ve ilk alt ayda tamamlanr. itsel miyelinizasyon 45 yalarna kadar tamamlanmaz. Drt
yana kadar, beynin el-gz koordinasyonu ile ilgili ksmndaki miyelinleme henz tamamlanmamtr.
7.4.2. ocukluk ve Ergenlik Dnemi:
Erken ocuklukta beyin bymesi devam etse de buradaki byme, bebeklik dnemindeki kadar hzl
deildir. ocuk 3 yana geldii zaman beyni, bir yetikin beyninin drte bykle ulamtr. 6 yana
geldiinde ise ocuun beyni yetikin beyni byklnn %95ine erimitir fakat beyin geliimi ergenlie
kadar devam etmektedir.
Aslnda, ocuklarn beyinlerinde, 3 ve 15 ya arasnda olduka arpc anatomik deiimler gereklemektedir.
Yaplan bir almada, ayn ocuklarn beyinleri drt yl boyunca beyin taramas ile izlenmitir. Bu almaya
gre, 3-15 ya aralndaki beynin btnnde dikkate deer bir byme olmamakta ancak beynin iindeki
blgesel rntlerde hatr saylr bir deiim gereklemektedir. Baz blgelerde ar sinaptik balant art
olmakta, bunu gereksinim duyulmayan baz hcrelerin temizlenmesiyle ortaya kan doku kayb ve beynin
kendini yeniden dzenlemesi izlemektedir. Aratrmalar 3-6 ya arasndaki ocuklarn beynindeki en hzl
deiimin, beynin planlama, yeni etkinlikler organize etme ve yaplanlara ilikin dikkati srdrmede grev
alan frontal lob ksmnda gerekletiini ortaya karmtr.
Orta ve ge ocuklukta toplam beyin ktlesi duraan hale gelmekle birlikte beynin pek ok yaps ve
blmlerinde nemli deimeler ortaya kmaya devam etmektedir. Beyinde en st dzeyi temsil eden
prefrontal korteks gibi beynin sinir yollar ve devreleri, orta ve ge ocuklukta da artmaya devam eder.
Prefrontal korteksteki bu ilerlemeler ocuklarda dikkat, muhakeme ve bilisel kontroldeki artla ilikilidir.
Orta ve ge ocukluk dneminde serebral korteks kalnlnda da deiiklik olmaktadr. 5 ila 10 yandaki
ocuklarn korteks kalnlnn beyin grntleme tekniiyle incelendii tek bir aratrma bulunmaktadr.
Yalnzca dil ile ilgili alanlarn iki yl sreyle izlendii bu aratrmada temporal ve frontal loblarn dilde ilev
gren alanlarnda korteks kalnlamas olduu bulunmutur.
Ergenlik dneminde, beyinde baz yapsal deiiklikler grlr. Sol ve sa beyni birbirine balayan korpus
kollosum ergenlikte kalnlar, bu ergenin bilgiyi daha iyi ilemesine yardmc olur. En st dzeydeki lob akl
yrtme, karar verme, kendini kontrol etmesiyle ilgilidir. Bununla birlikte n lobun geliimi 18-25 ya arasnda
yetikinlie kadar devam etmektedir. Ayrca ergenlik dneminde beynin daha kk alanlarnda sinaptik
budanmalar grlr. Bu budamalar sonunda ergenlikte bireyler ocukluktan daha az, daha seici, daha etkili
sinirsel balantlara sahip olur. Bu alanlar, dikkatin kontrol, kafa kartrc dncelerin azaltlmas, motor
eylemlerin ketlenmesi ve birbiriyle yaran seenekler arasnda gei yaparken daha esnek olmay iermektedir.
zet
nsan beyni evrendeki maddenin en karmak rgtlenme biimlerinden biridir. Limbik sistem temel
duygular, gdleri ve hafza ilemlerini dzenler. Bunun dnda vcut scakl, kan basnc ve kan ekeri
seviyelerinin ayarlanmasnda rol oynar. Limbik sistem ayr yapdan olumaktadr: Hipokamps, amigdala
ve hipotalamus. Beynin te ikisini oluturan Serebrumun grevi daha yksek seviyeli bilisel ve duygusal
ilevleri yrtmektedir. Serebrum, ynlerine bal olarak drt loba ya da blme ayrlmtr. Her lob her
iki yar krede de simetrik olarak yer alr. Beyin kabuu, tm bilginin btnletirilmesi, yorumlanmas ve
deerlendirilmesi ile ilgilenir. Ayn zamanda n lob (frontal lob) karmak muhakeme grevlerinden sorumludur.
Serebral korteks yar krelerindeki fonksiyon ihtisaslamasna yanallama ad verilir. Beyin blgelerinin
ilevlerini inceleyip anlamann eski ve temel bir yolu, eitli nedenlerle beyinleri hasar grm, nrolojik bir
rahatszl veya beyninde lezyon olan insanlarn ve kimi durumlarda hayvanlarn incelenmesidir. Her hangi
bir klinik sorunu olmayan normal bireylerde vcuda bir zarar vermeksizin beyin almalar yaplabilmesi,
bu alandaki almalara nemli katklar salamtr. Bunlardan bir tanesi, beynin elektriksel etkinliklerinin
kayt edilmesidir. nsan beyninin temel yaps, doum ncesi dnemde olumaktadr. Yaama tek bir hcre
olarak balayan insan organizmasnn, doduu zaman yaklak olarak 100 milyar sinir hcresi barndran
tamamen organize olmu bir beyine sahip olduu tahmin edilmektedir. Erken ocuklukta beyin bymesi
devam etse de buradaki byme, bebeklik dnemindeki kadar hzl deildir. ocuk 3 yana geldii zaman
beyni, bir yetikin beyninin drte bykle ulamtr. 6 yana geldiinde ise ocuun beyni yetikin
beyni byklnn %95ine erimitir fakat beyin geliimi ergenlie kadar devam etmektedir. Aratrmalar
3-6 ya arasndaki ocuklarn beynindeki en hzl deiimin, beynin planlama, yeni etkinlikler organize etme
ve yaplanlara ilikin dikkati srdrmede grev alan frontal lob ksmnda gerekletiini ortaya karmtr.
Frontal korteksteki bu ilerlemeler ocuklarda dikkat, muhakeme ve bilisel kontroldeki artla ilikilidir.
alma Sorular
1. Limbik sistemin yaplarn ve ilevlerini tanmlaynz.
2. Yksek dzeydeki zihinsel ilevlerden sorumlu beyin yaps hangisidir ve organizasyonu nasldr?
3. Yanallama nedir? Korpus kallosumun yanallamadaki ilevi nedir?
4. EEG tekniini, MRI ve fMRI teknikleri arasndaki fark aklaynz
5. Doum ncesi beyin oluum ve geliimini aklaynz.
6. Nron hcrelerinin budanmas ne anlama gelir?
7. Orta ve ge ocuklukta grnen beyin geliimi nasldr?
Bu Blmn Hazrlanmasnda Yararlanlan Kaynaklar
1- Gerrig, R.J. ve Zimbardo, P.G. (2012). Psikoloji ve Yaam. Nobel Akademik Yaynclk
2- Heally, J. M. (1999). ocuunuzun Gelien Akl. Boyner Yaynlar
3- Morris, C.G. (2002). Psikolojiyi Anlamak. Trk Psikologlar Dernei Yaynlar
4- Ramachandran, V.S. (2011). Beyindeki Hayaletler. Boazii niversitesi Yaynlar
5- Vertosick, Jr. (2005). Beyne Birkez Hava Demeye Grsn. Tbitak Yaynlar
8.Hafta e-Ders Kitap Blm
VIII. HAFTA: DUYUMLAR VE ALGI
nsanlar ve hata btn canllar, iinde yaadklar dnyadan gelen uyaranlarla evrilmilerdir. Kendimizi
gndelik hayat aknn her hangi bir annda dondursak, etrafmz sarm olan yzlerce grnt, ses, k,
koku, hareket, temas uyaranlarn belki bir an fark edebiliriz. zel bir koul olmad srece bu uyaranlarla
iinde bulunduumuz duruma uygun hareketleri yapacak ve uygun ekilde davranacak ekilde birlikte var
oluruz. Fakat bir de yle bir rnee bakalm:
ou bakmdan grmesi normaldi; nesnelerin eklini tanmlayabiliyor, insanlar tanyabiliyor ve kitap okuyabiliyordu.
Fakat giden bir arabaya veya koan bir kiiye bakarsa, dzgn ve srekli bir hareket izlenimi yerine ardk olarak gelen
statik fotoraf kareleri gibi yansmalar gryordu. Caddede kardan karya gemeye korkuyordu, nk kardan
gelen bir aracn eklini, rengini ve hata plakasn grebildii halde hzn kestiremiyordu. Biriyle karlkl konumann
telefonda konumak gibi olduunu sylyordu nk konuma srasnda deien yz mimiklerini ve ifadeleri
gremiyordu. Bir fncan kahve koymak bile byk skntyd, nk sv kanlmaz ekilde tap yere dklyordu. Ne
zaman yavalamas gerektiini bilemiyor, kahve cezvesinin asn zamannda deitiremiyordu. nk svnn fncan
iinde ne hzla ykseldiini tahmin edemiyordu. Tm bu beceriler size ve bana ok olaan ve doal gelir. Ama bir eyler
yanl gitiinde
Bu tanmlama, beyninde orta temporal olarak adlandrlan blgesi ift taraf hasar grd iin hareket
krl ikayeti olan bir hastay (Ingrid) anlatan Ramachandrandan alntlanmtr. Bu gibi vaka rnekleri
zerinden beynin ve zihnin alma sistematiini daha ayrntl renmek isterseniz, kendisinin kaynakada
bildirilen kitabn okuyabilirsiniz.
Ingridin yaamak zorunda olduu bu ilgin durumdan ok eitli sonular karmak mmkndr; grme
srecinin karmakl, beynin nasl da bir btn olarak ve egdml almakta olduu, bir beyin hasaryla
yaamann glkleri
Ama bizim dikkat ekmek istediimiz asl nokta, duyumlarmz ve alglarmzn aslnda gndelik, zihinsel
ve ruhsal btn deneyimlerimizi nasl ekillendirmekte olduu meselesidir. Bu sre nasl ilemektedir?
evremizde bulunan yzlerce uyaran nasl bir sreten geerek dncelerimizin, duygularmzn ve
eylemlerimizin biimlendiricisi ve ynlendiricisi olabilmektedir?
Sre yle grnr; uyaranlar, be duyumuz tarafndan alglanr, sonra bunlara gre dnr ve davranrz,
basit. Elbete, hi bir ey grnd gibi deildir. Her eyden nce, duyularmz be taneden fazladr (hangisi
olduunu renmek iin blmn sonuna kadar okumalsnz). Ayrca duyumlarla alglar birbirinden
ayrmamz gereklidir. Beden duyularmz uyarldnda biz onlar duyumsarz. Duyum, bir duyu alcsnn
uyarlmasyla vcudun iinde veya dnda bulunan artlarla ilgili bir yaant veya farkndala yol aan nral
bir ilemdir. Alglama ise, gelen duyusal malumat tanma, dzenleme, balantlarn kurma, anlamlandrma
ve yorumlama srecidir.
nce insanlarn duyularnn yaplarn, kapasitelerini ve duyumlarnn genel zelliklerini gzden geireceiz,
bir sonraki blmde ise alglamann nasl olduunu inceleyeceiz.
8.1. nsanlarda Duyumlar ve Duyusal Sistemler
8.1.1. Duyum
Psikolojinin bir bilim olarak domaya balad 1800l yllarn sonlarnda, en ok incelenen konu duyumlar
olmutur. O yllarda ortaya konulan temel baz kavramlatrmalar ve ilkeler hala geerlidir.
Genel olarak incelendiinde, bir duyumu yaratan olaylar yle gelimektedir; d dnyadan veya bedenin
iinden gelen fziksel bir enerji, duyu organlarndan birindeki alc hcreyi uyarr. Her alc hcre, belirli bir
tr fziksel enerjiye tepki vermek zere dzenlenmitir. Grme iin k; iitme iin ses dalgalar gibi. Alc
hcrenin tepki verebilmesi iin gelen enerjinin yeterince gl olmas gerekir. Eer enerji yeterli ise, alc hcre,
bu uyaran dntrr ve uyarann zelliklerine gre deien elektrokimyasal bir sinyali beyine gndererek
tepki verir. ok parlak bir k, bir dizi sinir hcresinin atelenmesi olarak kodlanr, mat bir k, daha yava
bir atelenme zinciri oluturur. Nral sinyaller, sinir hcrelerinden merkezi sinir sistemine iletilirken, daha
yksek seviyeli olarak kodlanr ve daha yksek seviyelerde ise btnletirilir. yle ki beyine ulat zaman
ak ve ayrntldr. Bylece, yanp snen krmz bir ktan ulaan sinyal, soluk yeil ktan gelen iletinden
de, yksek ses ya da rk yumurta kokusundan gelen iletiden de anlaml olarak farkldr. Bu bilgiler beyinde
ilgili beyin kabuu (korteks) alanlarnda ilenir. Bu anlatlan srecin yalnzca duyumsama olduunu, uyaran
henz alg haline dnmediini (yani tannp yorumlanmadn) aklmzda tutmamz gerekir.
8.1.2. Duyusal Eikler
Ka kat zerinizde oturan komunun ayak sesini duyabilirsiniz? Ak ve karanlk bir gecede, yolunuzu
kaybetmiseniz grebildiiniz ilk a erimek iin ka metre yol yrmelisiniz? nsan Nasl ncelemeliyiz?
blmnde anlatld zere, bu gibi sorular aratrlabilir hale dntrmek istersek yle sormamz
gereklidir: Bir duyumu ortaya karmak iin ne kadar duyusal uyarm gerekir?
phesiz ilk akla gelen, hangi duyum iin sorusu olacaktr. nk bu durum duyusal uyarann trne gre
deimektedir. Ancak her duyumun oluabilmesi iin bir eik dzey bulunmaktadr. Bir kiide herhangi bir
duyum yaratmak iin gerekli minumum fziksel enerji iddetine mutlak eik denilmektedir. Kiiler arasnda
mutlak eik seviyeleri asndan farkllklar bulunmaktadr. Ancak, insanlarn %50sinden fazlasnn duyum
bildirdii seviyeler, o uyaran iin mutlak eik kabul edilmektedir.
rnein, 500 litrelik bir su iinde bir gram sofra tuzu; odal bir evde yaylm bir damla parfm; sessiz bir
ortamda 6 metre uzaklktaki kol saatinin sesi; ak, karanlk bir gecede 50 km. uzaklktan bir mum alevinin
temel be duyu iin mutlak eik olarak bulunmutur.
Bu tr deerlerin belirlenmesinde, sessiz, karanlk, tatsz, kokusuz ntr durumlarda lm yaplmaktadr.
Normal koullarda, mevcut duyusal uyarlmlk dzeyine bal olarak bu ller deiebilir. rnein cips
yedikten sonra, tuza ilikin mutlak eiiniz ykselmi (eiiniz ykselir nk duyumsamanz iin daha fazla
miktarda tuz gerekir) olacaktr.
Tm duyularmz, otomatik olarak, ortamdaki uyaranlarn oluturduu ortalama bir uyarlma dzeyine uyum
salar. rnein bulunduumuz ortamdaki bir kokuyu veya dzenli bir sesi bir sure sonra fark etmemeye
balarz. Bu uyum sreci tm duyularmzn evresel koullara kolaylkla uyum salamasn ve ortamda
bulunan ok saydaki ipucunu ar derecede yklenmeden almasn salar. Buna duyu adaptasyonu veya
duyusal uyum denilir.
Bu durumda akla yle bir soru gelebilir. Eer belirli bir ortamda bulunan uyaranlarn dzeyine belirli bir
sre sonra uyum salyorsak, o halde bu ortamda bir eylerin deitiini nasl anlayabiliyoruz? Gerekten
de bunun olabilmesi iin uyaranlarn ancak fark edilebilir fark denilen belirli bir dzeyde farkllamalar
gerekir. Fark eii, iki uyarc arasnda fark olarak tanmlanabilen en kk fziksel farktr. Ernst Weber, 1830da
fark eiini, belirli bir uyarcnn sabit bir kesri ya da oran olarak hesaplamtr. Fark eii, orijinal uyarcnn
byklne ya da iddetine gre deiir. Uyarc ne kadar bykse ya da iddetliyse, ancak farkedilebilir
fark yaratmak iin gerekli deiiklik o kadar byktr. Bu, Weber Yasas olarak bilinir. Bu oranlarn deeri,
duyu trlerine gre farkllamaktadr. Tat duyusunda ancak fark edilebilir fark, %20 ya da 1/5tir. Ancak
iitme duyusu ok daha hassastr, bir sesteki %0.3lk bir deiimi fark edebiliriz. Fark eikleri de kiiden
kiiye deiebilir ve bildirilen oranlar insanlarn en az %50sinin ancak fark edebildii dzeyi gstermektedir.
8.1.3. Duyusal Sistemler
Duyumun duyu organlarmzdan fziksel enerji olarak gelen uyaranlarn sinirsel bir iletiye dnmesi ile
ortaya kabildiinden sz etmitik. Bu dnm salayan duyu organlarnn yapsal zellikleridir. imdi
duyu organlarmzn yapsn ve nasl ilev grdklerini ksaca inceleyelim.
8.1.3.1. Grsel Sistem ve Grme
nsanlarda grme baskn bir duyudur; beyinde olduka geni alanlar grme yoluyla gelen malumatlar iler
ve insanlar sklkla en fazla grme duyularna gvenirler. nsan gznn yaps nispeten basit saylabilir
ancak gelen malumat birbirinden farkl alanlar (yaklak 30 alan olduu dnlmektedir) ve farkl biimlerde
ilenip deerlendirildii iin grsel sistem aslnda olduka karmaktr.
Gzler, ilerinde bir sv olan ve her biri farkl ileve sahip eitli yaplarla donanm, kas tabakalarndan oluan
kreciklerdir. Gz k dalgalarn toplar, odaklar ve beyine doru yol alan bir sinir sinyaline dntrr. Ik
gze, n ksmda bulunan saydam bir tabaka olan korneadan girer. Gzn renkli ksm olan irisin merkezindeki
bir aklktan yani gz bebeinden geerek gz merceine ve oradan da retinaya ular. Retina, gz kresinin
arka ksmn kaplayan a duyarl bir katmandr. Retinann zerinde ve gz merceinin tam arkasnda fovea
ad verilen bir girinti noktack vardr. Grnt burada en net halindedir. Retina tabakas k dalgalarnn nral
iletiye dnmesini salayan alc hcrelerle kapldr. ki eit k alc (fotoreseptr) hcre vardr; ubukuk
(rod) ve koni hcreleri. Ayrca gelen uyarmlar ubukuk ve konilerin bulunduu blgelerle birletiren ok
sayda hcre bulunmaktadr. ubukuk ve koni hcreleri, ok farkl say ve kombinasyonla ift kutuplu
hcrelere balanrlar. ift kutuplu hcreler, bu oklu iletileri alarak btnletiren ve gangliyon hcrelere
gnderen zel yapl sinir hcreleridir. Gangliyon hcrelerinin aksonlar birleerek her bir gzden beyinin
ilgili blgelerine ileti gnderen grme sinirini olutururlar. Her bir gzn retinasnda, yaklak 120 milyon
ubukuk ve 8 milyon koni bulunur. Bu hcrelerin duyarl olduu zellikler birbirinden farkldr. ubukuklar
lo ya da karanlk gibi dk aydnlanm ortamlarda daha etkin alr ve gece grn salarlar. Koniler
ise parlak kta etkin alr ve ayn zamanda renk grn salarlar. Hepimiz aydnlk bir ortamdan
karanla girdiimize, nce grmz kaybetiimizi fakat bir sure sonra yeniden grmeye baladmz
deneyimlemiizdir. Gelen n miktarna gre ubukuk ve konilerin duyarllnn deimesine karanla
uyum denilir. Karanlkta uyum, karanlkta zaman geirdike, ubukuklarn, konilerden daha hassas hale
gelmesi sayesinde gereklemektedir.
Grme sinirini oluturan lifer, her bir gzden ayrldktan sonra bir sure birlikte giderler, daha sonra optik
kiazmada aprazlaarak ikiye blnrler ve her iki gzden gelen birer lif demeti birleerek giderler. Son
aratrmalar bu lif demetlerinin farkl patikalar oluturarak farkl blgelerle balant kurduklar ynnde
sonular vermektedir.
Renk grme, nesnelerden yansyan k huzmelerinin zelliklerine bal bir deneyimdir. nsanlar k
dalgalarnn ancak belirli bir uzunlukta [400-700] nanometre arasnda- olanlarna kar duyarldrlar. Belirli
fziksel dalga uzunluklarna sahip k huzmeleri, belirli renklerin deneyimlenmesine neden olur. rnein
renk tayfnda dk ular mor ve mavi, yksek ular krmz ve turuncu olarak tanmlarz. Bu nedenle k
fziksel olarak renk isimleriyle deil, dalga uzunluklaryla belirtilir. nk renkler, duyu sisteminin belirli
dalga uzunluklarna ilikin tanmlamalardr.
Btn renk deneyimleri, temel boyuta ele alnabilir; ton, doygunluk ve parlaklk. Renk tonu, krmz, mavi
gibi, bir n rengini yakalayan ve dalga uzunluuna bal olan boyutur. Renk doygunluu, bir tonun saf
ya da canlldr. Youn renkler, en yksek doygunlua sahiptir; pastel/yumuak renkler dk doygunlua
sahiptir; gri sfr doygunlua sahiptir. Parlaklk ise, bir renkteki n iddetini veren boyutur. Beyaz en
parlak, siyah ise en mat renktir.
8.1.3.2. itsel Sistem ve itme
Ses, hava molekllerinin titremesinden kaynaklanan basn deiikliidir. Ses dalgalar halinde yaylr ve
iitme sistemini uyarr. itme, ses dalgalar kulak zarna arparak titreim yarat zaman balar. nsan kula,
20 ile 20.000 hert arasndaki sesleri duyabilmektedir.
Normal koullarda, ortamdaki ses dalgalar, kulak kanal yoluyla kulak zarna ular. Kulak zarndaki titreim,
orta kulak denilen odacktaki eki, rs ve zengi isimli kk kemiklerin birbirine arparak bu titreimi i
kulaa iletmesine neden olur. En sondaki kemik olan zengi, oval pencere ad verilen bir zara baldr (oval
pencerenin tam altnda, yuvarlak pencere ad verilen bir zar daha bulunmaktadr, bu zarn ilevi, i kulakta
gelen titreimin yarataca basnc dengelemektir). Oval penceredeki titreim, i kulaktaki salyangoza aktarlr.
Salyangozun ii sv doludur, bylece havadan alnan ses dalgalar svya aktarlm olur. Salyangozun iinde,
basiler zar ad verilen ince ve uzunlamasna yerlemi bir yap bulunur. Salyangoz iindeki sv titretii
zaman, basiler zar da aa yukar itilerek hareket eder. Corti organ, basiler zarn zerinde duran ve onunla
birlikte hareket eden bir yapdr. Corti organnn iine gmlm binlerce ince kl eklinde alc hcre vardr.
Her kl hcresinin zeri bir demet lif ile kapatlmtr. Bu lifer basiler zarn titreimi ile hareket ederler. Eer
lifer bir metrenin yz trilyonda biri kadar bklrse, alc hcre, beyine iitme siniri ile bir sinyal gnderir.
Bylece kl hcrelerindeki bu kvrlmalar, sinir hcrelerini uyarr ve imdiye kadar mekanik olan iletileri
sinirsel iletiye dntrm olur.
ki kulamz olduuna gre, iitsel uyaranlar her iki kulaktan ayr ayr gelmektedirler. Her kulak, her iki beyin
yar kresine de ileti gnderir. Kulaklardan gelen sinir liferi, beyin ile ilgili blmde sz edildii gibi, arka
beyindeki medullada aprazlar. Daha sonra beyinin yukar blmlerine dalr. Ancak, rnein grmede
olduu gibi, tek bir iitsel patika yoktur. itsel patikalar daha ok beyinin pek ok yerine malumat ileten bir
a olarak tanmlayabiliriz. Baz mesajlar, denge hareketlerini dzenleyen merkezlere gider; bazlar uyarlma/
hazr olma halini dzenleyen retikler formasyona gider; bazlar ise her iki temporal yar krede bulunan
birincil ve ikincil iitme kortekslerine gider.
itme duyusundan gelen malumatlar aslnda insan iin nemli bir kaynak olutururlar. rnein gremediimiz
uyaranlarla ilgili bilgi edinmemizi de salarlar. Yolda yrrken arkanzdan bir araba gelip gelmediini,
ne hzda ve hangi ynden gelmekte olduunu yalnzca iitsel ipularyla kestirebilmeniz mmkndr.
Buna sesin kaynan belirleme denilir. Sesin kaynann nasl belirlenebildii ile ilgili olarak, greli
zamanlamann deerlendirilmesi ve her bir kulaa vuran seslerin greli iddetin deerlendirilmesi olmak
zere iki mekanizma bulunmaktadr. Greli zamanlama deerlendirmesi mekanizmas, nronlarn gelen
sesin her bir kula ulama srelerini karlatrmasdr. Sa taraftan gelen bir ses, sa kulaa soldakinden
nce ulaacaktr. Nronlar, iki kulak arasndaki iitme zaman farkllamalarna gre ateleme yaparak beyine
bu deerlendirmeyi yapabilecek malumat iletirler. Greli iddet deerlendirmesi ise, yakn kulaktan gelen
sesin iddetinin daha yksek olmasna dayaldr. Bylece, her iki kulaa ulaan seslerdeki iddet farklar
ilenerek bu konuda malumat edinilmi olur.
Eer bir ses her iki kulaa eit mesafede ise veya eit iddete ulayorsa, o zaman sesin kayna belirlenemez.
Bu durumda, ba uygun ekilde evirmek suretiyle, kulaklarn ynn deitirerek sesin kaynan bulmaya
alrz.
8.1.3.3. Koku Sistemi ve Koku Alma
Fareler, kpekler gibi dier baz trler kadar olmasa bile, insanlarda koku hassasiyeti olduka gelikindir. Koku
duyumunun tat duyumuna oranla 10.000 kat daha duyarl olduu ynnde tahminler yrtlmektedir. Bir
insann bir kokuyu fark edebilmesi iin 7- 8 koku moleklnn olmas yeterlidir. Bu duyarlla ramen, yani
insanlar kokular hzlca tanyp ayrt etseler bile, kokunun kaynan bulmakta bu kadar baarl deildirler.
Ayrca insanlarda koku duyumunun adaptasyonu da ok yksektir. Ksa bir sure iinde duyumsadmz bir
kokuya kar uyum gelitirir ve fark etmez oluruz.
Pek ok dier memelide olduu gibi insanlarda da koku duyumu, genel kokular fark etmemizi salayan
sistem ve feromonlarn fark edilmesini salayan sistem olmak zere iki farkl duyusal sistem yoluyla ortaya
kmaktadr. Koku duyumu kimyasal ipularyla ilev grmektedir.
Genel kokularn farkna varrken, burnumuzda yer alan bir bez tarafndan retilen karmak bir proteinden
yararlanrz. Pek ok madde koku moleklleri yaymaktadr. Belirli bir durumda bu molekllerle, burun
tylerindeki membranlarda bulunan protein birbirine balanr. Alc hcreler, koku dokusu ad verilen ve her
bir burun deliinde bulunan kk bir doku paras iinde yksek oranlarda milyonlarca- bulunmaktadr.
Bu sinir hcreleri bir ka haftada bir lmekte ve yenileri ile yer deitirmektedir. Bu milyonlarca sinir
hcresinin aksonlar frontal lobun hemen altnda, buruna yakn bir yerde bulunan koku yumrusuna gider.
Koku yumrusundan sonra bu mesajlar kokularn farknda olmamz salayan temporal loba ularlar. Ayn
zamanda duygular ve bellekle ilgili ilevleri de olan amigdala ve hipokampse de giderler. Bu durum
kokularn, duygularn hatrlanmasndaki etkin roln de aklamaktadr.
Pek ok tr feromon ad verilen bir kimyasal salglar ve bunlar duyumsar. Karncalar, fareler, kpekler,
arlar gibi pek canl yol bulmak, blge snrlarn belirlemek, cinsel hazrln bildirmek gibi amalarla
feromon iletiimini kullanr. nsanlarda da feromonlarn cinsel davranlar etkilediine ilikin almalar
bulunmaktadr. Ayrca birlikte yaayan kadnlarn adet dnglerinin e zamanllamasndan feromonlarn
sorumlu olduuna ilikin aratrma sonular bulunmaktadr. Feromon moleklleri de dier koku moleklleri
gibi ilem grmektedir.
8.1.3.4. Tat Sistemi ve Tat Alma
Bir yemei lezzetli bulduumuz zaman yalnzca tat duyumuza dayandmz dnrz ama aslnda
koku duyusu da iin iine karp lezzet hissini oluturmaktadr. Burnumuz tkal olduunda yemeklerin
lezzetsiz gelmesi de, koku ile tat duyularnn lezzet hissini birlikte oluturduklarnn bir dier kantdr. Bir
dier deyile, koku alma engellendiinde, yediklerimizin tadn ayrt edebiliriz ancak lezzetine ilikin bir
deerlendirme yapamayz. Koku duyumunun engellendii durumlarda, insanlarn hangi besinleri yediklerini
doru tanmlama baarlarnn dt bulunmutur. Bu durum besinin tadnn keskinliine de baldr,
rnein limon tad daha kolay tannrken, kiraz tad daha g tannabilmitir.
Tat duyumu pek ou dilin ucunda, yanlarnda ve arka ksmlarnda bulunan tat tomurcuklar iindeki alc
hcreler yoluyla alnr. Bu tomurcuklarn says yalandka azalr. Yal insanlardan sk duyulabilen artk
hi bir eyin tadnn kalmad yaknmas aslnda tat hcrelerinin azalmasyla ilgilidir.
Dilimizin yzeyi dz grnse bile aslnda papilla denilen minik yumrularla kapldr. Tat tomurcuklar,
tat hcreleri ve alc sinirler papillalarn iine gmldr. Yediimiz eylerdeki kimyasal maddeler salya
ile zlr ve papillalarn iindeki boluklara girerek tomurcuklarda bulunan tat hcrelerine ularlar. Bu
kimyasal iletiim tat hcrelerinin ilgili sinirleri atelemesine neden olur. Oluan sinir akm parietal loba ve
limbik sisteme gnderilir. nsanlar dillerine tatl ya da tuzlu bir besin paras konulduunda, saniyenin onda
biri gibi bir srede ne konulduunu doru olarak syleyebilmektedir. Bu sinirler ayn zamanda ineme,
yutma, yiyecein scakl ve temas gibi dier konular hakknda da malumat iletir.
Yakn zamana kadar tatl, tuzlu, eki ve ac olmak zere 4 temel tat olduu kabul edilmekteyse de, umami ad
verilen ve monosodyumgltamat tadn alan yeni bir alc hcre bulunmutur. Bu madde et, deniz rnleri,
eski kaar, soya sosu gibi protein youn rnlerde bulunmaktadr. Dilin baz blgeleri baz tatlara daha
duyarldr. rnein dilin ucu tatl ve tuzlu, arka ksm ac ve yanlar eki tatlara kar daha hassastr. Ancak
her alan bu drt nitelii belirli bir seviyede ayrt edebilir. Tat hcrelerinin ilgin bir zellii 7-10 gn gibi bir
aralkla lmeleri ve yenilenmeleridir.
8.1.3.5. Deri Duyular ve Dokunma
Vcudumuzu kaplayan derinin bizi d etkenlerden koruduunu, vcut svlarn ieride tutuunu hata
vcut smz dzenlenmesine katkda bulunduunu biliriz. Ama ayn zamanda derimiz en geni alan
kaplayan bir duyu organmzdr (1.70 boyunda bir insann 6 m2 deri yzeyi vardr). Deri yzeyinde farkl
blgelerde deiik oranlarda yaylm eitli alc nronlar bulunmaktadr. Bu alc nronlar basn, s, ac/
ar hislerini oluturan deriye ait duyumlar ortaya karrlar.
Farkl vcut blgelerine gre deimekle birlikte deri aslnda son derece hassas bir duyu organdr. Deri
zerinde 10.000/1 cm kadar bir deime, basn duyumuna neden olabilir. Bacaklar, ayaklar ve srt daha az
duyarl iken, yz ve parmak ular ar ekilde duyarldr. Vcudun farkl blgelerindeki bu hassasiyet fark,
ilgili blgedeki sinir hcrelerinin daha youn olmasna ve bu malumatn ilendii daha geni duyusal korteks
alan olmas ile aklanabilir.
Dokunma temelde basn duyusu zerinden ilev grmekle birlikte insan ve hayvanlarda byme veya
endorfn gibi hormonlarn retimini artrd aratrmalarla ortaya konulmutur. Henz etki mekanizmas
tam aklanamamakla birlikte tm canllarda dokunulma kendini iyi hissetme hali salamakta ve bymeyi
hzlandrmaktadr.
Is duyumu biraz daha ilgin bir ekilde ilev grmektedir. Scak ile ilgili malumatlar ve soukla ilgili
malumatlar farkl sinir hcreleri tarafndan alnmaktadr. Beyin scak liferle souk liferden ayr ayr duyum
almakta ve bunlar birletirerek ortam ssna uyum hakknda dzenlemeler yapmaktadr. Eer her iki lif ayn
anda faaliyete geerse, beyin bu bileik rnty ortaklatrarak okuyabilir. rnein, lk ve souk bir eylere
ayn anda dokunduunuzda beyin bunu scak olarak tanmlar. Bu olgu paradoksal scak olarak bilinir.
Ac/ar duyumu ise bireylere gre ve hata ayn bireyin eitli zamanlarnda bile farkllklaabilen olduka
karmak bir yapya sahiptir. nsanlarn ounlukla kanmak istedikleri bir duyum olsa bile, aslnda ac/ar
hissi, kendini korumakla balantldr ve son derece yaamsal bir ilevi bulunmaktadr. Ancak bir yerimiz
acdnda yaptmz bir hareketi durdurur veya deitiririz; ar hissetiimiz zaman hastalandmz ve
tedavi grmemiz gerektiini dnrz.
Yakn zamanlarda, ac/ar reten uyaranlara tepki veren alc sinir hcreleri tanmlanmaya balamtr. Baz
alclar sya, baz alclar kimyasallara, bazlar mekanik uyarclara ve bazlar da bunlarn birleimden oluan
uyarclara tepki vermektedir. Vcudun her tarafnda yaylm bulunan bu sinir hcreleri, miyelin kapl
sinir liferiyle hzl ve miyelin kapl olmayan sinir liferiyle yava bir ekilde ac/ar duyumunu omurilie
iletmektedir. Bu duyum omurilik zerinden talamus ve oradan da beyin kabuundaki ilgili blgelere
gitmektedir. Bylece ac/arnn kayna, konumu, durumu deerlendirilir ve gerekli eylemler dzenlenebilir.
Ac/ar duyarll arasndaki durumsal ve bireysel farklarn aklanmas olduka karmak bir meseledir.
rnein kapy amaya giderken kolunuzu hzlca arptnzda nce aldrmaz, gidip kapy aar ve daha
sonra ne kadar acdn fark edersiniz. Ayrca, insanlar arasnda ac/arya dayankllk bakmndan belirgin
farklar olduu bilinmektedir. Bu nasl gereklemektedir? Byle durumlar Melzack tarafndan ortaya atlan
Kap Kontrol Kuram ile aklamak mmkn grnmektedir. Bu kurama gre, omurilikteki sinirsel kaplar
ac/ar duyumunun beyine iletilmesini kontrol etmektedir. Kap ak ise daha fazla; kapal ise daha az ar
hissedilmektedir. Kapnn kapal ya da ak olmas, iki farkl duyusal sinir lif arasndaki yara baldr. Kaln
lifer, uyarldklar zaman ac/ar akmnn beyine ulamasnn engellemek zere kapy kapatma eilimi
gsterirler. nce lifer ise, uyarldklar zaman akmn beyine ulamas iin kapy ama eilimi gsterirler.
Ayrca beyin sapndaki baz alanlar kapnn kapatlmas iin yukardan sinyaller gnderebilirler. Dikkatin
baka yne ynlendirilmesi gibi daha st beyin seviyelerinden gelen sinyallerin de kapy kapatmalar mmkn
olabilmektir. Bu kurama gre, bireyler arasndaki farkllklarn kiinin sahip olduu kaln ince lif saysna bal
aklanmas mmkn grnmektedir. Ayn zamanda, ary azaltc hipnoz veya konsantrasyon teknikleri vb.
uygulamalarn omurilikteki bu kapnn kapanmasn salayarak ilev grdkleri dnlmektedir. Ancak
akupunktur uygulamalarn bunlardan ayrmak gerekir, akupunktur endorfn salglanmasn uyararak acy
azaltma ilevi grmektedir.
8.1.3.6. Kinestetik Duyular ve Denge
Belirli bir anda, grmesek bile vcudumuzun nasl hareket etmekte olduu biliriz. Bu durum, uzayda
hareketlerimizin hz ve yn hakknda bilgi salayan kinestetik duyu ile mmkn olmaktadr. Kinestetik
duyular kaslarn durum ve hareketleri, pozisyon deimeleri, kas ve eklemlerdeki gerilim ile ilgili malumatlar,
kaslarda ve kirilerde bulunan sinir hcreleri yoluyla nce omurilie ve sonunda dokunma ilgili ilev gren
parietal loblara iletir ve hareket sinirleri yoluyla geri bildirim alr.
Denge duyusu ya da vestibler duyu ise, uzaydaki oryantasyonumuz ve pozisyonumuz ile ilgili bilgi salar.
ki eit denge duyumu vardr; ilki beden rotasyonunun hz ve yn ile ilgilidir, dieri ise hareketler ve yer
ekimi hakknda bize bilgi verir. itme gibi, denge duyular da i kulakta balar. kulaktaki kesecikler ve
kanalda bulunan kirpiksi tyler vcut hareketleriyle birlikte hareket ederler ve iitme sinirlerini kullanarak
malumat iletirler. Bu sinyallerin bir ksm, beyincie, bir ksm organlar dzenleyen alanlara, bir ksm ise
analiz ve tepki retimi iin parietal loba ular.
Denge duyusu ve kinestetik duyulardan gelen malumatlar olmakszn vcut hareketlerimizi e gdml
olarak yapabilmemiz veya amaca uygun bir hareket gerekletirmemiz mmkn deildir.
zet
Duyum, bir duyu alcsnn uyarlmasyla vcudun iinde veya dnda bulunan artlarla ilgili bir yaant
veya farkndala yol aan nral bir ilemdir. Alglama ise, gelen duyusal malumat tanma, dzenleme,
balantlarn kurma, anlamlandrma ve yorumlama srecidir. Bir kiide herhangi bir duyum yaratmak iin
gerekli minumum fziksel enerji iddetine mutlak eik denilmektedir. Tm duyularmz, otomatik olarak,
ortamdaki uyaranlarn oluturduu ortalama bir uyarlma dzeyine uyum salar. Buna duyu adaptasyonu
veya duyusal uyum denilir. Fark eii ise, iki uyarc arasnda fark olarak tanmlanabilen en kk fziksel
farktr. Uyarc ne kadar bykse ya da iddetliyse, ancak fark edilebilir fark yaratmak iin gerekli deiiklik o
kadar byktr. Bu, Weber Yasas olarak bilinir. nsanlarda grme en baskn duyudur; beyinde olduka geni
alanlar grme yoluyla gelen malumatlar iler ve insanlar sklkla en fazla grme duyularna gvenirler. Ses,
hava molekllerinin titremesinden kaynaklanan basn deiikliidir. Ses dalgalar halinde yaylr ve iitme
sistemini uyarr. itme, ses dalgalar kulak zarna arparak titreim yarat zaman balar. nsan kula,
20 ile 20.000 hert arasndaki sesleri duyabilmektedir. Koku duyumunun tat duyumuna oranla 10.000 kat
daha duyarl olduu ynnde tahminler yrtlmektedir. Bir insann bir kokuyu fark edebilmesi iin 7- 8
koku moleklnn olmas yeterlidir. Tat duyumu pek ou dilin ucunda, yanlarnda ve arka ksmlarnda
bulunan tat tomurcuklar iindeki alc hcreler yoluyla alnr. Bu tomurcuklarn says yalandka azalr.
Yal insanlardan sk duyulabilen artk hi bir eyin tadnn kalmad yaknmas aslnda tat hcrelerinin
azalmasyla ilgilidir. Derimiz en geni alan kaplayan duyu organmzdr. Deri yzeyinde farkl blgelerde
deiik oranlarda yaylm eitli alc nronlar bulunmaktadr. Bu alc nronlar basn, s, ac/ar hislerini
oluturan deriye ait duyumlar ortaya karrlar. Son olarak, belirli bir anda, grmesek bile vcudumuzun
nasl hareket etmekte olduu biliriz. Bu durum ise, uzayda hareketlerimizin hz ve yn hakknda bilgi
salayan kinestetik duyu ile mmkn olmaktadr.
alma Sorular
1. Duyum ve algy tanmlaynz.
2. Mutlak eik ne demektir ve nasl belirlenir?
3. Duyusal uyum ile eik arasndaki ilikiyi aklaynz.
4. Weber Yasasn tanmlaynz.
5. Kornea, iris, gz mercei, retina ve fovea nedir ve birbirleriyle nasl bir iliki iindedirler?
6. ubukuk ve koni hcreleri nerede bulunur ve ilevleri nelerdir?
7. Corti organnn iitme duyumundaki fziksel ilevini alaynz.
8. Arkanzdan gelen bir aracn uzakl ve hzn sadece iiterek nasl kestirebilirsiniz?
9. Feromon nedir?
10. Lezzet hissi nasl oluur?
11. Kap Kontrol Kuram nedir? Aklaynz.
Bu Blmn Hazrlanmasnda Yararlanlan Kaynaklar
1- Gerrig, R.J. ve Zimbardo, P.G. (2012). Psikoloji ve Yaam. Nobel Akademik Yaynclk
2- Morris, C.G. (2002). Psikolojiyi Anlamak. Trk Psikologlar Dernei Yaynlar
3- Ramachandran, V.S. (2011). Beyindeki Hayaletler. Boazii niversitesi Yaynlar
4- Pinel, J.P.J. (2006). Biopsyhology. Pearson Education Inc.
9.Hafta e-Ders Kitap Blm
IX. HAFTA: DUYUMLAR VE ALGI
Getiimiz blmde, duyumsama ve alglamann birbirinden farkl sreler olduundan sz etmitik. imdi
bu ayrm, bir rnek zerinden inceleyelim:
Bir beyin nakli ameliyat geirme frsatnz olsa, hangi canl trnden hangi paralar seersiniz? yllardr
rencilerim listelerinin en bana u n yerletirmilerdir; bir kpein koklama yumrusu, bir yarasann iitme
korteksi ve bir kartaln grme duyusu devreleri. Bu zihin jimnastiinde ince bir tuzak kurulmutur. Her ne kadar teknoloji
bu korteks blgelerinin eklenmesine izin verse de, gerek anlamda bir kpek gibi koklamak, bir yarasa gibi iitmek ve bir
kartal gibi grmek iin baka bir eye gerek vardr. Bu baka bir ey (duyusal sistemin yan sra) yorumlayc bir sistemdir
Eer bir kiinin koklama sistemini karrsak ve yerine bir kpeinkini hata baka bir insannkini koyarsak, o kiinin
algsn deil yalnzca duyumsama biimini deitirmi oluruz. Bu yeni devreyi alan kii hala kokuya kendi yorumunu
ykler Yeni taklm bir kpek koklama sistemiyle bir insan yz metre ilerideki bir yangn musluuna bulam
miligram dzeyindeki idrar saptayabilir ama kokuyu insann yapt ekilde yorumlayacaktr; younluundan dolay
ar keskin ve korkun
Hauser tarafndan verilen bu rnek, duyumsama ve alglama arasndaki fark aka ortaya koymaktadr.
Bir insann, gelen bu malumatan blgenin hangi kpeklere ait olduuna ilikin bir bilgi edinmek yerine,
rnein evrenin ne kadar da pis olduuna ilikin bir sonu karma eilimi tamas muhtemeldir. Duyusal
malumatlarn oluturduu karmak ve ok boyutlu girdiyi anlaml rntler olarak yorumlamaya alglama
diyoruz. Ramachandrann da belirtii gibi, algnn anlalmasndaki ilk adm, beyindeki grntler ya
da sesler fkrinden kurtulup d dnyadaki nesne ve olaylarn zihinsel temsilleri hakknda dnmeye
balamaktr. Alg, bir duyumun beyine kopyalanmasndan ok daha fazlasn ierir. Grme zerinden rnek
verirsek, eer gr, bir sahnenin fotoraf karesine yakalanmas gibi bir ey olsayd, o zaman retinadaki
grnt gibi algmzn da sabit olmas gerekirdi. Hlbuki byle deildir. Grnt sabit kaldnda bile algmz
deiebilir. Aadaki ekilde gsterilen Necker kp bu durumun tipik bir rneidir. Ayn kp resmine
bakarken, bazen yukar ve sola ve bazen de aa ve saa doru bir kp grebilirsiniz. Baz durumlarda ise,
retinadaki grnt deitii halde, algmz sabit kalabilir. Bu yarglara varrken beynimiz dnyann kaotik
ve ekilsiz olduu deil, sabit fziksel zellikleri olduu varsaymndan hareket eder. imdi, alglarmzn
nasl olutuunu anlamak zere iin ncelikle tm insanlarda ortak olan temel alglama ilkelerini incelemeye
balayalm.
Necker kp
9.1. Algsal rgtleme
Temel alglama ilkelerin nemli bir ksm, I. blmde deindiimiz Gestalt Ekol tarafndan ortaya konulmutur.
Bu ekole ismini veren Gestalt kelimesi, Almanca btn, ekil, rnt gibi anlamlara gelmektedir ve hemen
btn dillerde tam bir karl olmad iin aynen kullanlmaktadr. Gestalt Ekolnn alg alannda ortaya
koyduklar temel ilke, gnmzde ok eitli alanlarda, eitli ekillerde karmza kabilen bir btn,
kendisini oluturan paralarn toplamndan farkldr cmlesi ile zetlenebilir. Bu ilkenin basit ve kolayca
anlalr olmas bakmndan hemen yerde karmza kan rnei ise, bir mzik paras dinlerken tek tek
notalar deil, bu notalarn btnl olan melodiyi duyuyor olmamzdr.
Gestaltilerin ortaya koyduklar algsal rgtlenme ilkeleri duyusal deneyimlerimizin nasl dzenlendii
aklamak zere bir balang olarak ele alnmaldr. Bu ilkeler aada zetlenmi ve resimlerle
rneklendirilmitir.
Benzerlik: Benzer eyleri birlikte alglama eilimimiz vardr. rnein:
Yaknlk: Zaman veya meknda yakn olan eyleri birlikte alglama eilimimiz vardr. rnein:
Sreklilik: Alglarken belirli bir dorultuyu izlemeye, paralarn bir sreklilik veya ak dorultusunda
birletirmeye ynelik bir eilim vardr. rnein:
Btnleme: Alglama srecinde paralar eksik olan ekilleri tamamlama, boluklar doldurma eilimimiz
vardr. rnein:
Basitlik/yi ekil (Pragnanz): Bir ekli sunulan uyarc koullar altnda mmkn olduu kadar iyi
grme eilimimiz vardr. yi ekil (pragnanz) simetrik, sade ve sabit olan ve daha basit ve sistemli bir hale
getirilemeyendir. rnein:
ekil/Zemin: Tm alglamalarda bir ekil ve zemin vardr. ekil, arka yzeyi oluturan zemin iinde anlam
kazanr. ekil, zeminden daha byktr ve belirgindir. rnein aadaki ekil ve zemin yer deitirebilir ve
iki fgrden birisi hkim fgr olabilir:
Gestaltilere gre bu rgtleme ilkeleri yksek dzeyli zihinsel srelere veya gemi deneyimlere bal
deildir.
9.2. Algsal Deimezlikler
Dnyay genel olarak deimez, sabit ve dzenli bir ekilde grrz. Bir insann boyu bize yaklatka uzuyor
gibi grnmez, hlbuki retinaya den imge giderek bymektedir. Tabak, bir adan bakldnda elipse, bir
adan bakldnda embere benzemez, hlbuki retinaya den imgeler bunlardr. Bir dier ifadeyle duyusal
veriler deise bile ayn algsal deneyime sahip olmaya devam ederiz. Algsal deimezlik, duyusal uyarmdaki
deimelere ramen, greli olarak nesneleri sabit ve deimez olarak alglama eilimidir. Nesneleri deimez
olarak alglamasaydk, dnya gerekten ok karmak ve ok fazla zihinsel aba gsterilmesi gereken bir yer
olabilirdi. Bir kez bir nesnenin sabit bir algsn oluturduktan sonra, o nesneyi hemen hemen her pozisyonda,
uzaklkta ve aydnlanma koulunda tanyabiliriz. Belli bal deimezlikler aada zetlenmitir.
ekil Deimezlii: Ne olduunu bildiimiz bir nesnenin ekli, ne taraftan bakarsak bakalm hep ayn kalr.
Bir dier ifadeyle deiik alardan baklan aina nesneler, ekilleri bakmndan deimez olarak alglanr.
rnein pencere, karsnda durduunuzda tam bir dikdrtgendir, yanndan baktnzda bir trapezoid
eklini alr. Ama hala ayn dikdrtgen penceredir. Burada nemli olan ainalktr veya nesnenin neye
benzemesi gerektii konusundaki bilgimizdir. Herhangi bir nedenle nesneyi tanyamadmz durumda ekil
deimezliini kaybedebiliriz.
Byklk Deimezlii: Aina bir nesnenin retinal bykl ne olursa olsun, bildiimiz boyuta alglanmas
byklk deimezliidir. rnein yzmze ok yakn uan bir sinei, retinal grnts byk olmasna
ramen dev bir yaratk olarak alglamayz, yakndan uan bildiimiz boyuta bir sinek olarak alglarz. Bu
deimezlikte iki etken nemlidir: lki, eklin/nesnenin aina olmas veya kiinin bu nesnenin nitelii hakknda
daha bilgi/deneyim edinmi olunmas gerekliliidir; ikincisi ise, uzaklk ipularnn varldr. Uzaklk ipular
olmad zaman, byklk deimezlii sadece nesne ile ilgili daha nceden ne renmisek ona bal olmak
zorundadr. Uzaklk ipular yoksa daha fazla hata kacaktr, ancak bu retinal grntnn byklyle
olan radikal farkllk kadar olmayacaktr.
Parlaklk ve Renk Deimezlii: Nesnelerin parlakl iinde deimezlik sz konusu olmaktadr. zerlerine
den k miktarna bal olarak parlaklklar deimi olsa bile, nesneler ayn beyazlk, grilik veya siyahlk
derecesinde alglanrlar. nsanlar kmr ay nda da, gne nda da en koyu siyah olarak grrler.
Parlaklk kararmz nesnelerin yanst mutlak k miktarndan ok, evredeki nesneler veya zeminle
karlatrldndaki greli yansma oranna gre deerlendiririz.
Benzeri bir durum renkler iinde geerlidir. Aina nesnelerin renklerini, duyusal bilgiye bakmakszn bildiimiz
renklerini koruyarak alglama eiliminde oluruz. Ancak nesneler yabancysa renk deimezlii bozulabilir.
9.3. Derinlik ve Uzaklk Algs
Gndelik hayata aslnda her zaman boyutlu bir dnyada yaarz. Bu durum bizim srekli olarak nesneler
arasndaki uzakl ve nesnelerin meknn ne kadarn igal etiklerini de deerlendirmemizi gerektirir. Meknn
derinliini ve nesnelerin hem birbirine hem de kendimize uzakln belirlemek iin pek ok ipucu kullanrz.
Bu ipularndan bazlar tek gze bal (monokler), bazlar ise ift gze bal (binokler) ipulardr.
ift gze bal (binokler) ipular: nsanlarn da iinde bulunduu bir grup canlda gzler yz zerinde
yatay olarak sralanm ekilde bulunmaktadr (rnein balk, ku, tavan gibi canllarda byle deildir).
Bu durum iki gzn grsel alanlarnn belirli bir yere kadar rtmesine neden olur. Bylece ortaya kan
streoskopik grme, uzaklk ve derinlik algsn daha doru yapabilmek zere iki retinal grntnn
birlemesini salar. Ancak ayn zamanda insan gzleri birbirinden yaklak 6 cm kadar uzaktr. Bu bakmdan
aslnda dnyay bir miktar birbirinden farkl grrler. ki gzmzn yatay konumlar arasndaki bu grnt
uyumazlna, retinal fark denilmektedir. Fark miktar, nesnelerin grece uzaklklarna bal olduundan
bize derinlik hakknda ipucu salamaktadr. ki gz ak bir ekilde bakldnda, grlen nesnelerin ou iki
retina zerinde farkl yerleri uyarrlar. Eer retinalardaki grnt arasndaki fark yeterince kkse, grsel
alg sistemi bunlar derinliksiz olarak ele alr. Baka bir ifadeyle, grsel alg sistemi, grntler arasndaki
yatay uyumazlklarn deerlendirerek boyutlu dnyann derinliine ilikin bir alg retir.
Bir dier ift gze bal bilgi, gzlerin nesnenin yaknlk ya da uzaklna bal olarak odaklanmasndan
kaynaklanan kas hareketlerinin duyumsanmasna dayanr. Bize yakn nesnelerde, gz kreleri odaklanmak
iin ie doru dner, yaknlar, kavuurlar. Eer uzaksa byle bir ey olmaz, Bylece gz krelerinin kas
hareketlerinin oluturduu sinirsel ileti derinlik ve uzakla ilikin malumat salam olur.
Tek gze bal (monokler) ipular: Derinlik ve uzakla ilikin baz ipular tek gz gryle de
salanabilmektedir. rtme ya da st ste binme, greli bir uzaklk ipucudur. lk nesne yakn olarak, ikincisi
ya da arkada kalan uzak olarak alglanr. Bylece derinlie ilikin bir ipucu da elde edilmi olur.
Bir dier uzaklk ve derinlik ipucu dorusal perspektiften gelir. rnein iki paralel izgi ufukta birleiyormu
gibi grnr. Ayrca, ufuk perspektif denilen uzaktaki nesnelerin puslu veya bulank grnleri olmas da
uzaklk ve derinlikle ilgili bilgi verir. Bu yzden miyop gzlerde mesafe tayini bozulabilmektedir.
Kullanlan bir dier ipucu, doku deiimlerine dayal ipulardr. Yakndaki nesnelerin dokular daha ayrntl,
uzaktaki nesnelerin dokular daha dzdr. rnein ayanzn dibindeki akl talarn ayrntl ekilde
grrken, uzaktakileri yaygn lekeler olarak grrz. Nesnenin dokusundaki bu grn farkll uzaklk ve
derinlik hakknda bilgi vermektedir.
Hareketlerin alglanmas ise farkl duyulardan gelen eitli bilgilerin btnletirilerek deerlendirilmesinden
oluan karmak bir algsal yorumlamadr. Bu konu zerindeki aratrmalar giderek artmaktadr.
9.4. Alg Yanlmalar
imdiye kadar anlatlan ortak alglama ilkeleri kimi durumlarda alglarmzn belirgin ekilde yanlmalarna da
neden olur. rnein uzaklkla ilgili ipularnn deimesi perspektif hissi vermekte ve derinlik alglamamza
neden olmaktadr. Bu ilkeden yararlanarak resim gibi iki boyutlu ortamlarda boyutlu grnt hissi elde
etmek mmkndr. Hemen btn izgi romanlarda izerler derinlik, hareket vb. hisleri oluturmak iin bu
tr algsal yanlmalardan yararlanmaktadrlar.
Alg yanlmalarnda, mevcut algnn bir yanlg olduu aka kantlanabilir ve hepimiz bunu bildiimiz halde o
ekilde alglamaya devam ederiz (rnein Mller-Lyer illzyonunda istersiniz izgi uzunluunu lebilirsiniz).
Hem duyu sisteminin fzyolojisi, hem rgtleme ve deimezlik ilkeleri nedeniyle insanlarn ou ayn algsal
durumlarda ortak yanlmalar yaarlar. Bu zellik, alg yanlmalar (illzyonlar) ile halsinasyonlar arasndaki
fark aklar. nk halsinasyonlarda yanlma bireye zgdr ve kimse tarafndan paylalamaz.
Mler-Lyer illzyonu
Alg yanlmalar iin sklkla grsel rnekler kullanlmaktadr ama iitme, tat ve dokunma duyularnda
da yanlmalar vardr. Hareketlerle ilgili bir alg yanlmas hepimizin deneyimlemi olmas muhtemel olan
indklenen hareket yanlmasdr. Duran bir arata bulunduumuzda, yannzdaki bir dier ara hareket
etmeye balarsa bizde kendimizi geriye doru hareket ediyormu gibi alglarz. Ancak zemin gibi sabit bir
ipucunu kullanarak bu durumun farkna varabiliriz.
Aslnda, mevcut olmayan bir eyin nasl alglanabilir olduu veya var olmayan bir eyi nasl grmeyi/
iitmeyi vb. baardmz olduka ilgin bir meseledir. Bu yzden aratrmaclar zellikle grsel algnn kimi
zelliklerini aratrmak iin eitli yanlmalar retmilerdir. Yukardaki ekilde Mller-Lyer illzyonunu ve
aada Ponzo yanlmas ve dier baz derinlik yanlmalarn grebilirsiniz.
Ponzo illzyonu
Ancak fziksel baz yanlmalar, algsal yanlmalardan ayrmak gerekir. rnein ay kann bardan iinde
krkm gibi grnmesi, gnein douyor ve batyor gibi gibi grnmesi gibi yanlmalar tm insanlar iin
ortak olmakla birlikte fziksel dnyann zelliklerine baldr.
9.5. Dier Baz Etmenler
imdiye kadar anlatlan bu ilkeler, insanlarn algsal deneyimlerinin duyusal yaantlarnn tesine gitiini
gsteren yapsal durumlar aklamaktadr. Ancak bir de bazen kiiden kiiye ve bazen de ayn kii iin
durumdan duruma deiebilen ve alglamay etkileyen koullar vardr. rnein ihtiyalarmz, kltrel
zellikler, iinde bulunulan balam veya nceki koullarn oluturduu kurulum ya da beklenti alglarmzn
belirli bir ynde olmasn salar. Bir dier ifadeyle beklentilerimiz, balam, kltrel ipular gibi baz
nedenlerle, gelen duyumlar bunlara uygun bir ekilde alglama eilimi tarz. Buna algda seicilik denilir.
htiyalar ve Arzular: Belirli bir durumdaki isteklerimiz, arzularmz ya da ihtiyalarmz evremizden gelen
duyusal malumat nasl alglayacamz etkiler. Bu durumun en belirgin bir rnei, hemen btn insanlarn
a olduklar zamanlarda, yemek kokularna fark etmeye ve kokuyu ho alglamaya daha eilimli olmalardr.
Balam ve Kltrel zellikler: Belirli bir kltrel ortamda, duyumsadmz uyaranlar ya da ipularn o
ortamn zelliklerine uygun olduunu dndmz ekilde yorumlayabiliriz. Ayn ey dier balamsal
koullar iinde geerlidir. rnein doktorunuzu, bir lokantada garsonluk yaparken grrseniz, fziksel olarak
tanmay baarsanz bile, ilk aklnza gelecek olan, garsonla doktorun ne kadar ok birbirine benzedikleri
olacaktr. Nesnelerin tannd meknsal ve zamansal balamlar nemli bir bilgi kaynadr. Aslnda
balamdan yola karak hangi nesneleri grmemizin mmkn olduuna ve hangilerinin mmkn olmadna
dair beklentiler retiriz.
Kurulum ya da Beklentiler: Bazen, belirli bir durumda belirli bir uyarcya belirli bir tepki vermeye hazr
oluruz. Silah sesini duyar duymaz kou yarna balamay bekleyen atletleri dnn. Bylesi bir kurulum
iindedirler ve baka benzeri bir yksek ses duyarlarsa, bu sesi duymaya hazrlanm olduklar silah sesi
olarak alglayarak komaya balama olaslklar yksektir. u aadaki iki kelime dizisinin eksik kelimesini
tamamlamay deneyin.
MEHMET, HAKAN, TEOMAN, ALPER, CAN E
KRAZ, LEK, VNE, ARMUT, CAN E
Birinci dizide, ilk akla gelenin bir erkek ismi olma olasl, ikinci dizide ise meyve ismi olma olasl daha
yksektir. Bunun nedeni, dizideki kelimelerin bir kurulum etkisi, bir beklenti yaratm olmasdr. Dolaysyla
son kelimeyi de bu hazrlmza gre alglama eilimimiz olur.
zellikle belirsiz ya da yar belirli durumlarda veya ortamda birden fazla yoruma yol aabilecek unsurlar
varsa saylan bu etmenler bizim duyumsadklarmz tanmamz ve yorumlamamz kolaylatrr.
9.6. Aadan Yukarya ve Yukardan Aaya Sreler
Bir nesnenin ne olduunu hemen tandmzda onu mevcut bilgilerimizi kullanarak tanm oluruz.
Ortamda bulunan duyu verilerini alp bunlar ilemek, deerlendirmek ve karmlarda bulunmak zere
beyine gnderdiimizde aadan yukarya ileme yapm oluruz. nk balang noktas evremizden
aldmz duyu verileridir. Aadan yukarya sreler, duyusal malumatlarn somut ve fziksel zelliklerini
soyut temsillere dntrrler. Fakat kimi durumlarda, zihnimizde daha nceden bulunan deneyimler,
bilgiler hata belirli bir kuruluma hazr olmak, balamn zellikleri gibi etmenler alglarmz belirler. Bu
durumda balang noktas soyut temsiller ve karmlardr. Yksek seviyeli zihinsel ilemlerin dnyay nasl
alglayacamz belirmesine ise yukardan aaya sreler denilmektedir.
Alglamann temel hedeferinden biri, iinde yaadmz dnyann doru bir okumasn yapmak olduuna
ve hayata kalmak evremizde bulunan nesne ve olaylarn uygun ekilde tannp yorumlanmasna bal
olduuna gre her iki srecin de ilevi olabilecei aktr. Bu durumda muhtemel bir aklama, aadan
yukarya alglama srelerinin bazen bize dnyadaki uyarcnn kimlii hakknda birden fazla seenek
sunabilmesi veya hibir seenek retilemedii durumlarda yukardan aaya alglama sreleri, mevcut
temsilleri, balamlar ve beklentileri kullanarak dnyada olup bitenleri alglamamz salamas olabilir.
Ancak bu konu sanldndan daha derin ve karmak grnmektedir. Bir de yle dnnz, biz ilk olarak
bir kpei tyleri, drt aya, kulaklar, gzleri gibi organlarn tandmz iin mi tehis ederiz, yoksa
ilk olarak bir kpei tehis etiimiz iin mi o kpein bu ksmlarn tanyabiliriz? Bu elbete zmleme
elikisi barndran ve tuzakl bir sorudur. Ancak alglama srecinde rnt tanmann paradan btne mi
(yani aadan yukar m) yoksa btn hakknda bir hipotezden paraya m (yani yukardan aaya m)
olduuna dair bir tartmay barndrmaktadr. Beyinin bir btn olarak, etkileen ve ibirlii yapan bir a
olarak ilev grdn dndmzde, alglama srelerinde de her iki ileme biiminin birlikte almas
daha mantkl grnmektedir. nk ancak bu durumda, biyolojik ve sosyal bir varlk olarak ihtiyalarmz
karlamak zere, darda olan fziksel ve sosyal olaylar deneyimlemek, onlara uyum salamak ve onlar
deitirmek mmkn grnmektedir.
zet
Duyusal malumatlarn oluturduu karmak ve ok boyutlu girdiyi anlaml rntler olarak yorumlamaya
alglama diyoruz. Algsal rgtlenmeleri tanmlayan Gestalt ilkelerinden bazlar unlardr: Benzerlik,
yaknlk, sreklilik, btnleme, basitlik ve ekil/zemin. Gestalt Ekolnn alg alannda ortaya koyduklar
temel ilke, gnmzde ok eitli alanlarda, eitli ekillerde karmza kabilen bir btn, kendisini
oluturan paralarn toplamndan farkldr cmlesi ile zetlenebilir. Dnyay genel olarak deimez, sabit ve
dzenli bir ekilde grrz. Bir dier ifadeyle duyusal veriler deise bile ayn algsal deneyime sahip olmaya
devam ederiz. Algsal deimezlik, duyusal uyarmdaki deimelere ramen, greli olarak nesneleri sabit
ve deimez olarak alglama eilimidir. Meknn derinliini ve nesnelerin hem birbirine hem de kendimize
uzakln belirlemek iin ise baz ipular kullanrz. Bu ipularndan bazlar tek gze bal, bazlar ise ift
gze bal ipulardr. Alg yanlmalarnda ise mevcut algnn bir yanlg olduu aka kantlanabilir ve
hepimiz bunu bildiimiz halde o ekilde alglamaya devam ederiz. Beklentilerimiz, balam, kltrel ipular
gibi baz nedenlerle, gelen duyumlar bunlara uygun bir ekilde alglama eilimine algda seicilik denilir.
Ortamda bulunan duyu verilerini alp bunlar ilemek, deerlendirmek ve karmlarda bulunmak zere
beyine gnderdiimizde aadan yukarya ileme yapm oluruz. Yksek seviyeli zihinsel ilemlerin dnyay
nasl alglayacamz belirmesine ise yukardan aaya sreler denilmektedir.
alma Sorular
1. Alg kavramn tanmlaynz ve neden dinamik bir sre olduunu tartnz.
2. Gestalt lkelerinden n ksaca tanmlayarak rneklendiriniz.
3. Algsal deimezlik ne demektir? rnekler zerinden aklaynz.
4. Algsal deimezliklerden ikisini ksaca tanmlayarak rneklendiriniz.
5. Derinlik ve uzaklk algsn etkileyen ift gze bal ipularn 3 boyutlu sinema ve televizyon teknolojisi
balamnda aklaynz.
6. Algda seicilie gnlk hayatnzdan bir rnek veriniz.
Bu Blmn Hazrlanmasnda Yararlanlan Kaynaklar
1- Gerrig, R.J. ve Zimbardo, P.G. (2012). Psikoloji ve Yaam. Nobel Akademik Yaynclk
2- Hauser, M. (2007). Deitoku Edilebilir Zihinler. inde J.Brockman (Ed.), Gelecek 50 Yl, NTV Yaynlar,
stanbul.
3- Morgan, C.T. (2011). Psikolojiye Giri, Eitim Yaynlar
4- Morris, C.G. (2002). Psikolojiyi Anlamak. Trk Psikologlar Dernei Yaynlar
5- Ramachandran, V.S. (2011). Beyindeki Hayaletler. Boazii niversitesi Yaynlar
6- Solso, R. L., Maclin, K.M. ve Maclin, O.H. (2007). Bilisel Psikoloji, Kitabevi, stanbul.
10.Hafta e-Ders Kitap Blm
X. HAFTA: ZHN VE BLN
Gndelik hayata bilin kelimesini hangi durumlarda kullanrz?
Birden olaylarn bilincine vard ya da o anda tam olarak ne yapmakta olduunun bilincine vard veya
aniden ne dndnn bilincine vard ve ok utand. Byle kullanmlarda sanki bilin dnce, duygu
ve hareketlerimizi kapsayan ve aniden ortaya kan bir farkndalk hali gibidir. Bazen kendine veya evrede
olup bitenlere ilikin farkndaln yokluu halini tanmlamak iin kullanrz; bilinsizce yemeklere saldrd,
yle lafar eti ki sanki bilinsizce konuuyordu. Baz durumlarda ise, beyin etkinliklerine ilikin belirgin
bir fzyolojik durumu tanmlamak iin kullanrz. Kazadan hemen sonra bilinci yerindeydi, ancak ambulans
geldiinde bilincini kaybetmiti, onbe gndr youn bakmda, henz bilinci yerine gelmedi.
Bu kullanmlarn tamam gerekten de bilincin belirli ynlerine iaret etmekte ve bilin kelimesinin zihnimizde
yarat karmak ve gizemli etkiden syrlmamz salamaktadr. Ama ayn zamanda bilinli haller ile bilinli
olmayan haller arasndaki sradan geigenlii farketirerek bu konuda zlmesini gerekenlerin mahiyeti
haknda ipular vermektedir. Bu blmde bilin, bilinli yaantlar ve gndelik hayata yaadmz doal ve
bazen de yapay bilin deiimlerinden sz edeceiz.
Psikolojinin dou yllarnda, insan insan yapan zellik olarak ele alnarak hemen btn almalarn temel
meselesi olan bilin konusu, davran yaklamn da etkisiyle tamamen gzden dmtr. Davran
yaklamn ncs kabul etiimiz J.B.Watsonn davran bak asn alana takdim eden manifesto
niteliindeki makalesini yaynlamasndan sonra, Burtn psikoloji nce ruhunu kurban etmiti, sonra
zihninden vazgeti. imdi de pek erken gelen bir sonla kar karya kalarak btn uurunu kaybetmi olduu
grlyor eklinde yapt yorum, 1920li yllardaki durumu gzler nne sermektedir.
Aradan geen yzyla yakn zaman boyunca, psikolojinin nce zihnini ve yakn zamanlarda da bilincini geri
kazanm olduu grlmektedir. Ancak bu sre zarfnda, hem zihin ve hem de bilin alannda yrtlen
aratrmalarn yaklamlar ve aratrlma yntemleri olduka deimitir. Bilin konusuna gsterilen ilgi
ve yrtlen aratrmalarn says giderek artmaktadr ve grnen o ki nmzde bu konularn ok sk
tartlaca yllar bulunmaktadr.
10.1. Bilin Nasl Tanmlanabilir?
Bilincin en sade tanm, isel ve dsal durumlarn o andaki farkndaldr. Daha ayrntl bir tanm yapmak
istersek; bilin, bir insann anlarnn, duygularnn ve bedensel duyumlarnn olduu kadar, d dnyada
olup bitenlerin farknda olmasn salayan sretir. Bu durumda bilincin iki yn ortaya kmaktadr: ve d
evredeki uyaranlara ilikin ani bir farkndalk hali (srtnza bir arnn girmesi, kpeklerin aniden havlamaya
balamas, lokantada masa arkada bir tand farketmek..) ve bir kimsenin kendi zihinsel olaylarna ilikin
dnceleri (benliine, anlarna, o anda ne hissetiine ilikin farkndalklar).
Gndelik ya da sradan bir durumda, uyank olduumuz srelerde, bilincimiz belli bir anda, alglarmz,
duygularmz, dncelerimizi, arzularmz... dier bir ifadeyle dikkatimizi odaklam olduumuz btn
zihinsel etkinliklerimizi iermektedir. Ayn zamanda, yaptmz eyi, o an yapmakta olduumuzun da
bilincindeyizdir. Baz zamanlarda dier insanlarn bizim yaptklarmz gzlediinin, deerlendirdiinin ve
tepki verdiinin de bilincinde oluruz. Sanki daha ieriden bir yerden kendimizi izliyor gibiyizdir. Bu zihinsel
etkinliklerin tamam bizim bilincimizin ieriini oluturur veya, dier bir ifadeyle, bilincin ierii belirli bir
zamanda bilinli olarak farknda olduumuz btn deneyimlerdir.
Btn bu tanmlamalar bilincin engin ve snrsz bir hal olduunu fkrini uyandrdysa, hemen dzeltmemiz
gerekir. Belirli bir anda bilin kapasitesi aslnda olduka snrldr. Bilinli olduumuz her bir anda, aslnda bir
sahne, bir niyet veya bir hayal gibi tek bir eyin bilincinde olmaya eilim gsteririz. Gndelik hayata youn iki
bilinli etkinlii ayn anda yerine getiremeyiz. Ancak, ilerden en az biri youn bilin katks gerektirmiyorsa,
otomatiklemi bir beceri olarak icra edilebiliyorsa o zaman birden fazla ii yapmak mmkndr. Bu durumda,
bilin birinden dierine gei yapmaktadr. yi bildiiniz bir gzergahta sakin bir trafkte araba kullanrken,
bir yandan yannzdakiyle sk bir tartma yapmanz mmkndr ama yolda bir karklk ktnda btn
dikkatinizi araba kullanmaya vererek, tartmay brakrsnz.
Aslnda, tamamen uyank ve tetikte olduumuz zamanlarda bile, i ve d evremizde olanlarn olduka
kk bir ksmnn bilincindeyizdir. D dnyadan yzlerce uyaran gelmektedir, bedenimizin iinde yzlerce
etkinlik olagelmektedir, dnceler, armlar, istekler zihnin iinden akp gitmektedir. Ayn anda belirli bir
ile bilinle de uramaya devam ederiz. Bazen, yaptmz ie kendimizi o kadar kaptrrz ki, baka hi bir
eyin farknda olmayz. Bazen, armlar yoluyla aklmza gelivermi bir eye, bir anya, bir plan yapmaya,
bir hayal kurmaya (yaz tatilinde olmu bir olay, toplantda ne demeniz gerektii, sevilen birinin gl...)
ve bunlarla ilgili hislere kendimizi o kadar kaptrrz ki ne yapmakta olduumuzun farknda olmayz. Bu
gndelik hal tanmlamas bize, bilincin anlk kapasitesinin olduka snrl ve seici olduunu gstermektedir.
Ancak ayn zamanda bilincimizin odan deitirebildiimize gre, belirli bir anda bilincinde olmadmz
srelerin srmekte olduu da gstermektedir.
Bilincinde olmadmz srelerin bir ksm olduka aktr, rnein otonom sinir sistemi etkinliklerinin
farknda olmayz, otomatiklemi hareketleri gerektiren etkinlikleri tam olarak ne yaptmzn hi farknda
olmadan baaryla tamamlayabiliriz. Bazlar ise daha karktr. rnein bilinli bir anda anlarmzn ounun
farknda deilizdir. Sorulduunda, dn akamki yemek zamanyla ilgili yaantlarnz hatrlayabilirsiniz
ama sorulmadan nce hatrnzda deildir. Elbete bu anlar veya yemein tarif vb. gibi bilgiler her iki
durumda da zihinde temsil edilmektedir. Ama belirli bir anda zihnimizde olan tm her ey bilin alanmzn
iinde bulunmaz. Onlar bilincimizin dnda ama zihnimizin iinde, Vertosickin deyimiyle sinir iplikikleri
tarafndan dokunmu olarak bulunurlar. Ayn zamanda belirli bir anda bilin alanna nelerin girebileceini,
biz bilincinde olmasak bile etkileyebilirler. rnein bu akam ne yemek yiyeceinizi dnrken, tam olarak
dn aklnza getirmeseniz bile baka bir yemek tercih edebilirsiniz, belki ancak sorulduunda bu tercihin
nedeninin farkna varrsnz. Belirli bir anda bilincin dnda olan ama dnce ve davranlar etkileyen bu
srelerin varln aka grebildiimiz ilk bulgular farkna varmadan renme ve rtk bellek konularndaki
aratrmalardan gelmitir. Bu almalar renme ve bellek ile ilgili blmlerde inceleyeceiz.
Bilindii zere, bilin d kavram ilk kez S.Freud tarafndan telafuz edilmitir. Ancak Freud, bilin dn
daha farkl bir ekilde ele alm ve kiilerin, kendileri iin rahatsz edici veya iyi olu halini tehdit eden baz
deneyimlerine ilikin hatralar, fkirleri ve drtleri bastrdn ve bilincin dna itiini sylemitir. Ancak
bu fkir ve hatralarla ilgili gl duygular bilinli davran ve dnceler zerinde etkili olmaktadr. Bugn,
bilin d terimi, bastrma gibi savunma mekanizmalaryla ortadan kaldrlmak istenenler olmak yerine ok
daha zararsz bilgi ve sreler iin kullanlmaktadr.
Belirli bir bilinli bir durumda kullanlan srelerle, bunlar etkileyen bilinli olmayan sreleri birbirinden
ayrmak mmkn grnmektedir. Dil kullanm bu durumun iyi rneklerinden biridir: Sz dizimi kurallar,
kelime bilgisi vb. gibi dil ile ilgili kaynaklarn hemen hi biri bilincimizde olmakszn, belirli bir durumda
uygun ekilde kullanrz, konuur, doru olarak anlar ve doru olarak yorumlarz.
Baz aratrmaclar, baz olaylar bilinle, bazlar ise bilinsizlikle balantldr dncesinden hareketle
snfamalar yaplmasn nermektedirler. Bu tr snfamlardan sizler iin yle bir rnek seilmitir: Dikkat
edilen uyaranlar; hatrlama; asl/ndeki olaylar; aikar ve yeni uyaranlar; aba gerektiren sreler; uyank
olma; ak bellek; niyetli renmeler bilinli hallerle ilgili srelerdir. Dikkat edilmeyen uyaranlar; bilme;
yan/arka planda kalan olaylar; karmsal ve alldk/rutin uyaranlar; otomatik sreler; derin uyku, koma,
ilala yatma gibi durumlar; rtk bellek; farkna varmadan olan renmeler bilinli olmayan hallerle ilgili
srelerdir.
10.2. Bilincin levleri
Mevcut aratrmalar ve yaklamlar erevesinde, bilincin ilevlerini iki temel balk altnda toplamak mmkn
grnmektedir.
Bunlardan ilki, bilinli deneyimin iinde yaadmz evreye daha etkin uyum yapabilmemizi salayarak
var kalmamza destek salamasdr. Burada var kalma ile kast edileni yalnzca bedensel srdrlebilirlik
ve canlln/trn fziksel varln devam etirmesi olarak anlamak doru olmaz. Ama ncelikli olann bu
olduunu da unutmamak gerekir.
Bilin, belirli bir anda iten gelen uyarc akn, fark edilen ve odaklanan eyleri snrlandrarak drr.
Dolaysyla amalara, ihtiyalara uygun bir zihin alan aar. Gzel bir gnde erken saatlerde deniz kysnda
yrye ktnz dnn. Amacnza uygun olarak denizi, tekneleri, martlar izleyerek keyifi bir
deneyim geirirsiniz. Ancak bu esnada kavga eden bir kpek srs grrseniz, bilinle kaynak nceliinizi
bu duruma aktarr ve gerekli davransal dzenlemeleri yaparsnz.
Bilin ayn zamanda, sizin kiisel ncelik/tercih ve ihtiyalarnza gre deneyimleri snfandrmanza,
yorumlamanza ve kayt edip etmememize yardmc olur. Az nceki rnek zerinden gidersek, sabah erken
saate bu gzergahta ba bo kpeklerin bulunabileceini seip depolarsnz. Dolaysyla bilinciniz, kiisel
ncelik ve ihtiyalarnza gre deneyimlerinizden zihninize aktarlanlarn seilmesini salar.
Bilin, nc olarak yine kiisel ihtiyalar, ncelik ve tercihleriniz dorultusunda planlama, hayal kurma,
sonular tasarlama gibi ynlendirici bir ilev grr. rnein, ertesi sabah ayn yrye ktnzda yannzda
bir sopa/baston bulundurmann iyi olabileceini dnr ve annenize urayp dedenizden kalan almann
planlarn yapabilir veya insanlarn bu tr gereleri imal gemilerini hayal eder, kendinize nasl bir tane
yapabileceinizi tasarlarsnz. Aslnda bilin, bize geni bir zaman perspektif iinde potansiyel eylemleri
tasarlama, imdiki kararlarmz oluturmak iin gemi bilgilerimiz ve gelecekle ilgili beklentilerimizi
birlikte ele alma ile ilgili bir alan aar.
kinci temel balk, znellik hissinin ve benlik tasavvurumuzun olumasdr. Her insan kendisinin
dierlerinden farkl, znel bir varlk olduu hissine sahiptir. Kendimize mahsus bilgilerimiz, deneyimlerimiz,
anlarmz, deerler ve inanlarmz, gelecek beklentilerimiz ve planlarmz olduu bilgisiyle kiisel bir
gereklik ina ederiz. Kiisel gereklik inamzn zaman iindeki tutarl seyri bizim benlik tasavvurumuzu
oluturan bir kaynaktr. Bilinli deneyim znellik ve benlik iin bir kaynak oluturduu gibi, mevcut znellik
hissi ve benlik tasavvurumuz bilincimiz iin bir zemin oluturur.
10.3. Bilin Hallerini Deitiren Durumlar
10.3.1. Uyku ve Rya Grme
Yaamnn yaklak te birini bilinli hal ile bilinsiz hal arasndaki dngsel yolculuklarda geirdiini
sylenen birine en iyi ihtimalle gler geeriz ama aslnda hepimiz ayn yolculuu yapyoruz. Buna uyku
denilmektedir. Uyku, EEG kaytlar alnarak uyank bilinli hal ile bilinsiz haller arasndaki farkl beyin
etkinliklerini tanmlayabildiimiz ve bilinli deneyim ile bilinsiz deneyimler arasndaki fark net bir ekilde
grebildiimiz bir bilin deiimi durumudur.
Uyku, fzyolojik bir ihtiyatr. nsanlar, her gn 6-10 saat arasnda deiebilen ortalama bir sre ile uyurlar.
Uykuda ve uyank olarak geirilen sre, gnein dnya evresinde dn sresine bal ayarlanan bir
dngdr ve bu sredeki mevsimsel farkllklara yani gnn uzayp ksalmasna bal olarak kk deiimler
gsterir. Yani pek ok biyolojik ilev gibi uyku ve uyanklk da, belirli bir sirkadyen (gnlk) dng iinde
gereklemektedir. Metabolizma hz, midedeki asit dzeyi, uyarlmlk, vcut ss, kan basnc, pek ok
hormonun dzeyleri sirkadyen bir bir dng iindedir. Bu dngsel deiim, btn beden dngleri iin ayn
olmayabilir ancak tm kestirilebilir bir dzen iindedir. Vcutaki bu ritmlerin tmne birden biyolojik saat
denilmektedir. Bedenin uyarlmasna neden olan epinefrin hormonu, sabahn ge saatlerinde en st seviyeye
ular, gece yarsna doru en az seviyeye iner ve sabaha kadar bu seviyede kalr. Melatonin hormonu ise, gn
nn azalmas ile aktive olur, gece boyunca artar ve gn yla artyla azalmasn gn boyu srdrr.
Kronik uykusuzluk hallerinde, melatonin haplar kullanlarak dngnn yeniden oturtulmas bir tedavi yolu
olarak kullanlabilmektedir.
Uyku hali ve uykuda yaanan rya gibi deneyimler, ok eski zamanlardan bu yana insanlarn bu konuya
ilgi gstermesine ve nemsemesine neden olmutur. Uyku ve ryalar zerindeki almalar uyku
laboratuvarlarnda yaplmaktadr. almalara katlan gnlllerin gz hareketleri, kas gerginlik seviyeleri,
eitli fzyolojik ilev dzeyleri ve beyin dalgalar izlenmektedir. Bu almalarn birikmi sonular, insanlarn
uykular sresince, her biri kendine zg beyin dalgalar, kas faaliyeti, kan basnc, vcut ss rntlerine
sahip olan 5 evreden getiini gstermektedir. Bilindii zere pek canl uyumakta ve hepsinde benzeri evreler
grlmektedir. Ancak rnein kedi, kpek gibi canllarda REM evresi grlmesine ramen, tpk bebeklerde
olduu gibi, rya grp grmedikleri hakknda bir fkir ne srmek yntemsel adan mmkn deildir.
Uykuya dalmak yar bilinli bir haldir. Bu aamada alnan EEG kaytlar, beyin dalgalarnn dzensiz ve dk
voltajl alfa dalgalar eklinde olduunu gstermektedir. Vcut gevemitir. nsanlar bu aamada yanp snen
klar, renkler, geometrik ekiller gibi grntler grdklerini sylemektedir.
Uyku dngsnn 1. evresindeki beyin dalgalar, skk ve ok dk genlikteki dalgalardr. Ancak uyank
bilinten farkl olarak, nabzda yavalama, kaslarda geveme ve gzlerden bir taraftan dierine kayma grlr.
Birinci evre genellikle bir ka dakika srer, kii kolayca uyandrlabilir ve uyandnda uyumu olduunun
farknda olmayabilir.
2. ve 3. evreler yava yava derinleen bir uykuyu tanmlarlar. Beyin dalgalarnn genlii artar ve daha yava
hale gelir. Bu evrelerde kiinin uyandrlmas zordur, ses ya da k gibi uyaranlara tepki vermez. Kalp at
hz, kan basnc ve vcut ss dmeye devam eder.
Uykunun 4. evresinde, beyin ok yava delta dalgalar yayar. Kalp at hz, solunum hz, kan basnc ve
vcut ss en dk seviyelerdedir. Gen yetikinlerde delta uykusu, ounlukla gecenin ilk yarsnda daha
haff uykunun arasna serpitirilmi olarak 15-20 dakikalk paralar halinde ortaya kar. Delta uykusunun
sresi yala birlikte azalr. Belirli bir sre uykusuz kaldktan sonra, ilk dnlenen uyku evresidir.
Uykuya daldktan yaklak 1 saat sonra, kii uykunun 4. evresinden 1.ye doru srayla bir ykselie geer ve bu
sre yaklak 40 dakika srer. Birinci evrenin ve uyank-uyarlmlk durumunun zellii olan dk genlikli
ve testere dii eklindeki beyin dalgalar tekrar ortaya kar. Kalp at hz, kan basnc artar fakat vcutaki
kaslar uyku dngsnn btn evrelerinden daha fazla gevemitir ve kiinin uyandrlmas gtr. Gzler,
kapal olan gz kapaklarnn altnda hzl bir ekilde hareket ederler. Uykunun bu hzl gz hareketleri (Rapid
Eye Movement-REM) evresi, dier btn evrelerden farkldr ve REM uykusu olarak isimlendirilir.
Uyku evreleri
REM uykusu gerekten ilgintir nk beyin faaliyeti, kalp at hz, kan basnc gibi fzyolojik lmler uyank
bilinli haldekilere benzemektedir. Ancak vcudun istemli kaslar paralize olmutur ve hareket edemez. Bu
evre ayn zamanda ryann grld evredir. Kedilerle yaplan bir almada, istemli hareketleri kontrol
eden beyin sapnda bir lezyon oluturularak, kaslarn katlamas engellenmi ve bu haldeyken REM uykular
incelenmitir. Kediler, REMe girdiklerinde hareket etmeye balamlar, kimileri ban kaldrm, kimileri
hareket etmeye alm, kimileri ise av arama ve ava saldrma davranlar gstermitir.
lk 1. evre-REM dnemi yaklak olarak 10 dakika srer ve bunun ardndan REM d uykunun 2, 3 ve 4.
evreleri gelir. Uyku evrelerinin bu serisi btn gece boyunca kendini tekrarlar. Bu sre ortalama 90 dakika
kadardr. Normalde 1 gecelik uykuda byle 4 ya da 5 dng grlr. Ancak gece ilerledike uyku rntlerinde
deiiklikler olur. Ortalama bir koulda, gece boyunca uyuyan bir kiinin zamannn %45-50si 2. evrede
geerken REM uykusu, toplam uyku sresinin %25 kadarn oluturur.
Uyku sreleri arasnda hem bireysel, hem yaa bal ve hem de cinsiyete bal deiimler vardr.
10.3.2. Meditasyon
Meditasyon terimi, sempatik sinir sisteminin faaliyetlerini bastrmak amacyla, kullanlan eitli konsantrasyon,
yanstma ya da dncelerin odaklamas yntemlerinin herhangi birisine atfta bulunmaktadr. Meditasyon,
kiinin sakinlemek, rahatlamak ve zihnini arndrmak gibi amalarla gerekletirdii, bir noktaya (rnein
nefesine) veya dnce akna younlama gibi teknikler kullanlarak yaplabilen bir bilin durumu
deiimidir. Meditasyon sadece metabolizma hzn drmekle kalmaz, ayn zamanda kalp at ve solunum
hzlarn da azaltr. Meditasyon srasnda, gevemi uyanklk srasnda gzlenen alfa beyin dalgalar belirgin
bir ekilde artmaktadr. Dzenli meditasyon yapldnda kayg seviyesinin azaldna ilikin aratrma
sonular bulunmaktadr.
10.3.3. Hipnoz
Hipnoz, hipnotize edilebilen kiinin telkinlere cevaben, alg, motivasyon ve kendini kontrol etmesinin
deimesi yolu ile anlalabilen farkl bir bilin halidir. Bireyler hipnoza yatknlk bakmndan farkl dzeylerde
olabilmektedir ve bu nisbeten istikrarl bir niteliktir. Hipnoz altndayken bireyler, kimi motor becerilerle
(rnein kollarn bklemez hale gelmesi) ve alg deneyimleri ile (sinek halsinasyonu grmek) ilgili telkinlere
ak hale gelirler. Bu tr durumlarda alnan EEG verileri, hipnoza yatknl yksek olan katlmclarn ilgili
beyin blgelerinde telkin sonras azalm beyin etkinlii olduunu ortaya koymutur. Hipnozun ac/ar
hissi zerinde etkileri daha sk aratrlm ve destekleyici bulgular elde edilmitir. Hipnotik srete bilin
alanna giren uyaranlar zerinde allarak ac/ar hissi ile ilgili bir kontrol salanabildii dnlmektedir.
Hipnozun ktye kullanlmas ve ticarilemesi son derece mmkn ve kolay olduundan olumlu bulgular
da ok temkinli bir ekilde ele almak gereklidir. Hereyden nce hipnoz, hipnotik yatknl olan bireyler
zerinde etkili olmaktadr. Bu almalarn hipnoza yatkn bireylerde yrtlyor olmas bilimsel aratrma
mant asndan bir dizi snrll iinde barndrmaktadr.
10.3.4. Psikoaktif Madde ve lalar
Bilin hallerini zerinde, kimyasal yolla deiim yaratan pek ok madde bulunmaktadr. Bunlara psikoaktif
maddeler denilmektedir. Bu tr etkileri ortaya karan bitkiler ok eski zamanlardan beri insanlar tarafndan
bilinmekte ve eitli amalarla yararlanlmaktadr. Bu tr maddelerin ounun keyif verici etkileri vardr
ve bu tr bitkilerin hayvanlar tarafndan belirli durumlarda tketildii de bilinmektedir. Doal psikoaktif
maddeler olduu kadar sentetik olarak retilmi olanlar da vardr. nsanlk tarihi boyunca yaygn olarak
tedavi amal veya keyif verici olarak kullanlmakla birlikte psikoaktif ila ve maddelerin bir ksm bamllk
yapt iin kullanmlarna son derece dikkatli yaklamak gerekmektedir.
Genel olarak psikoaktif madde terimi, zihinsel sreleri, davran ve bilinli farkndal geici olarak
deitirerek etkileyen doal ya da sentetik kimyasallar iin kullanlmaktadr.
Belli bal psikoaktif madde ve ilalar yle gruplanabilir:
Halsinojenler: Bilin durumunda hem isel ve hem de d dnyaya ait alglar byk lde deitiren
maddelerdir. rnein esrar (marihuana) insanlar tarafndan ok eski zamanlardan beri bilinip tedavi amal
kullanlan (bu esnada grlen hayallere dayal kehanetler yaplmas, dier alemlerle balant kurulmas
gibi ilere de yaramtr) doal bir halsinojendir. Bunun dnda PCP ve LSD gibi sentetik olanlar da
bulunmaktadr.
Afyonlar: Afyonlar belirli fziksel uyaranlara kar tepkileri basklarlar, arya/acya dayankll artrrlar
ve zevk hissi yaratrlar. Morfn ve eroin yaygn olarak bilinen afyon trevleridir. Morfn halen de ar kesici
olarak tbbi amal kullanlmaktadr.
Depresanlar: Barbitratlar ve benzodiazepinler, vcudun zihinsel ve fziksel etkinliklerini merkezi sinir
sisteminden sinir iletimlerini azaltarak veya engelleyerek yavalatrlar. Bu etken maddelere sahip eitli uyku
ilalar ve yattrclar bulunmakta ve bazlar psikiyatrik tedavi amacyla kullanlmaktadrlar.
Uyarclar: Amfetaminler, metamfetaminler ve kokain gibi maddeler, beyinde norepinefrin, serotonin
ve dopamin gibi nrotransmiter seviyelerini uyararak kullancy uyank, uyarlm ve youn bir duygu
durumunda tutarlar. Hem ar kesici ve hem de psikiyatrik tedavi amal kullanlabilmektedirler.
zet
Bilin, bir insann anlarnn, duygularnn ve bedensel duyumlarnn olduu kadar, d dnyada olup bitenlerin
farknda olmasn salayan sretir. Aslnda, tamamen uyank ve tetikte olduumuz zamanlarda bile, i ve d
evremizde olanlarn olduka kk bir ksmnn bilincindeyizdir. D dnyadan yzlerce uyaran gelmektedir,
bedenimizin iinde yzlerce etkinlik olagelmektedir, dnceler, armlar, istekler zihnin iinden akp
gitmektedir. Bilincin anlk kapasitesi olduka snrl ve seicidir. Bilincinde olmadmz srelerin bir ksm
olduka aktr, rnein otonom sinir sistemi etkinliklerinin farknda olmayz, otomatiklemi hareketleri
gerektiren etkinlikleri tam olarak ne yaptmzn hi farknda olmadan baaryla tamamlayabiliriz. Bazlar
ise daha karktr. rnein bilinli bir anda anlarmzn ounun farknda deilizdir. Ama belirli bir anda
zihnimizde olan tm her ey bilin alanmzn iinde bulunmaz. Belirli bir anda bilincin dnda olan ama
dnce ve davranlar etkileyen bu srelerin varln aka grebildiimiz ilk bulgular farkna varmadan
renme ve rtk bellek konularndaki aratrmalardan gelmitir. Bilincin iki temel ilevi vardr: evreye
daha etkin uyum yapabilmemizi salayarak var kalmamza destek salama (kiisel ncelik ve ihtiyalarnza
gre deneyimlerinizden zihninize aktarlanlar seme ve tercihleriniz dorultusunda planlama, hayal kurma,
sonular tasarlama gibi ynlendirici ilevler) ve znellik hissinin ve benlik tasavvurumuzun olumas. Bilin,
belirli bir anda iten gelen uyarc akn, fark edilen ve odaklanan eyleri snrlandrarak drr. Dolaysyla
amalara, ihtiyalara uygun bir zihin alan aar. Uyku, EEG kaytlar alnarak uyank bilinli hal ile bilinsiz
haller arasndaki farkl beyin etkinliklerini tanmlayabildiimiz ve bilinli deneyim ile bilinsiz deneyimler
arasndaki fark net bir ekilde grebildiimiz bir bilin deiimi durumudur. Meditasyon, kiinin sakinlemek,
rahatlamak ve zihnini arndrmak gibi amalarla gerekletirdii, bir noktaya (rnein nefesine) veya dnce
akna younlama gibi teknikler kullanlarak yaplabilen bir bilin durumu deiimidir. Hipnoz, hipnotize
edilebilen kiinin telkinlere cevaben, alg, motivasyon ve kendini kontrol etmesinin deimesi yolu ile
anlalabilen farkl bir bilin halidir.
alma Sorular
1. renme, bellek ve bilin arasnda nasl ilikiler sz konusu olabilir?
2. Bilincin ilevleri nelerdir?
3. Biyolojik saat ile bilin durumlarmz arasndaki iliki nedir?
4. Meditasyon ve hipnoz arasndaki fark nedir?
5. psikoaktif madde snfn tanmlayarak bunlara birer rnek veriniz.
Bu Blmn Hazrlanmasnda Yararlanlan Kaynaklar
1- Ark, .A. (1991). renme Psikolojisine Giri. .. Edebiyat Fakltesi Basmevi
2- Gerrig, R.J. ve Zimbardo, P.G.(2012). Psikoloji ve Yaam. Nobel Akademik Yaynclk
3- Morris, C.G. (2002). Psikolojiyi Anlamak. Trk Psikologlar Dernei Yaynlar
4- Solso, R. L., Maclin, K.M. ve Maclin, O.H. (2007). Bilisel Psikoloji, Kitabevi
11.Hafta e-Ders Kitap Blm
XI. HAFTA: NSAN NASIL RENR?
nsan yaamnn balangcnda, oluan canlnn fziksel olarak bymesi bize ok inanlmaz grnr.
Dllenmeden itibaren 33 ayn tamamlayarak 2 yan bitiren ocuk milimetrik ebatan metrelik ebada getii
gibi, bedensel olarak tm ilevlerini yerine getirebilen ve bamsz olarak hareket edebilen bir varlk haline
gelmitir. Ancak, belki de bu kadar somut gzkmedii iin tam farknda olamadmz ey, bu yeni canlnn
ayn zamanda, iinde yaad dnyaya ilikin saysz bilgi, kavram, davran, beceri, tutum ve alkanlk
edinmi olmasdr.
Yedinci blmde, ilk iki yl iindeki sinaptik balant artn gsteren resmi hatrlaynz (isterseniz geri dnp
bakabilirsiniz). Bu balant art, zihnin giderek karmaklamas anlamna gelir ve bu sre gitike daha
zelleerek mr boyu srecektir. Sinaptik balantlar, uyarana maruz kaldka yani d dnyayla etkileime
girdike artmakta, kullanlmayanlar budanmakta, kullanlanlar yeni balantlar kurarak karmaklamay
srdrmektedir.
Dnya ile kurulan etkileimin, bir dier ifadeyle geirdiimiz deneyim ve yaantlarn nasl iselletii meselesi
zerinde tartmalar olsa da bugn artk insanlarn zihinlerinin evreleriyle etkileerek karmaklatn
biliyoruz. nk insanlar renmektedirler. Esasen belirli bir sinir sistemine sahip her canl renmektedir.
Eski zamanlarda insana zg iler yapabilen marifetli hayvanlarn durumu doast glerle aklansa bile,
bugn edindikleri becerilerle bir meslek edinmi hayvanlarla (polis kpekleri, gsteri yldz balina/yunuslar
vb.) birlikte yayoruz. Bu, renme alannda yaplm almalarla mmkn olmutur. Elbete insanlarn
rendikleri eyler ok daha karmaktr, bizler soyut kavramlar, sembol sistemlerini, fkirleri, karmak
problemleri zmeyi ve hem de btn bunlar retmeyi reniriz. te bu iki blmde btn bunlarn nasl
olabildiini veya renme srelerinin neler olduunu ve nasl ilev grdklerini inceleyeceiz.
renmenin nasl gerekletii, eitim, ocuk yetitirme gibi meselelerde aikr etkilere sahip olduundan,
zerinde ok allm ve nemsenmi bir konudur. Ayn zamanda bu renme biimlerinin ortaya konulu
zamanlar psikolojinin insana bak ve ele alndaki deiimlere paralel bir seyir izlemektedir.
Bugn, zerinde yeterince allarak itifaka varlm birka temel renme biimi vardr; klasik ve edimsel
(operant) koullanma, gzlem yoluyla renme, farkna varmadan renme, kavrayarak renme gibi. Bu
renme biimlerinin nemli bir ksmn, nispeten karmak dier canllarla da paylatmz renince
arabilirsiniz. Burada tre zg hazr bulunuluk eklinde tanmlanabilecek bir kavramdan da sz etmek
gerekir. Bazen tre ait fziksel zellikler, bedensel ya da yapsal zellikler gibi, kazanlabilecek davranlarn
trn snrlandrmaktadr. Yani, eer uygun bir ses karm aygt yoksa pek ok karmak beceriyi renebilen
bir canlnn insan gibi konumay asla renememesi mmkndr. nsan insan yapann gerekten ne olduu,
zerinde daha ok dnmeyi hak eden bir mesele gibi grnmektedir.
imdi, nce renmenin nasl tanmlandn ve daha sonra zaman ak iindeki seyrine paralel olarak,
temel renme biimlerini, zelliklerini ve gndelik hayata bu ilkelerden nasl yararlanabileceimizi gzden
geirmeye balayalm.
11.1. renme Nedir?
renme, davranta ya da potansiyel davranta, yaantlar ya da tekrarlar yoluyla olumu ve nispeten
kalc deiiklikler olarak tanmlanabilir.
Bu tanmdaki baz kavramlara ve kullanl biimine dikkat ediniz. Bir eyin renilmi olmas iin, yeni
davrann, deneyimler yani yaantlar/tekrarlar yani evredeki uyaranlar veya uyaran kombinasyonlar
yoluyla edinilmi olmas gereklidir. Ayrca potansiyel veya aka gzlenebilen davranlarda olduka kalc
bir deiiklik olmu olmas gereklidir. Yani biz bir davrann renilmi olup olmadn srdrlebilen
bir deiim olup olmamasndan anlayabiliyoruz. Burada dikkat edilmesi gereken bir husus, davran ve
potansiyel davran ayrmdr. renme almalarnn tm psikolojiyi kaplad davranlk yllarnda,
renmenin yalnzca gzlenebilen davran deiiklikleri olarak ele alnabilecei kabul ediliyordu. Bilisel
yaklamn bak asyla yrtlen aratrmalar, edinilmi ancak aikr davran deiiklii eklinde olmas
gerekmeyen dolayl olarak gzken renmelerin varln da ortaya koymutur.
Davran yaklam, yntemsel bir duru ile psikolojinin bilimsel olarak var oluunun ancak dorudan
gzlenemeyen zihin, bilin gibi kavramlar incelenmekten vazgeerek gzlenebilen uyaranlar ve tepkiler/
davranlar zerinde allmasna bal olduunu savunmutur. Davranln ilk yllarnda bugn iin son
derece abartl ve kat eilimler ifade edilse bile (beyin bir kas kmesi gibidir gibi), davranlar birka temel
renme biimini tanmlam ve insan incelemek zere daha sonraki yaklamlar tarafndan da kullanlmaya
devam eden bir alma gelenei brakmlardr. Biliselciler ise, davranlar tarafndan ayrntl bir ekilde
incelenen uyaranlar ve tepkiler arasnda nelerin olup bitiini, yani davranlarn kara kutu diyerek grmezden
geldii insan zihnini, mercek altna almlar ve baz farkl renme biimleri tanmlayarak renme sreleri
hakkndaki bilgilerimizi geniletmilerdir. Biz imdi srasyla bunlar incelemeye balayalm.
11.2. Klasik Koullanma
Klasik koullanmaya niye klasik denilmektedir diye dnyorsanz, cevap sanldndan basitir. Yalnzca
ilk bulunan koullanma tr olduu iin byle denilmektedir. Klasik koullanmann kefni, lkemizde
ismi neredeyse hemen herkes tarafndan bilinen Pavlova (ve phesiz Pavlovun kpeine) borluyuz. van
lyi Pavlov (1849-1936) aslnda bir fzyologdur, o zamanlar St.Petersburgda olan laboratuarnda sindirim
fzyolojisi zerine almaktadr (ve phesiz burada birden fazla kpek vardr). Aza konulan yiyecek
miktaryla retilen salya miktarnn balantlarn inceleyen Pavlov, almann ilerleyen aamalarnda,
kpeklerin henz azlarna yiyecek konmadan, yiyecei, yiyecek getireni grdkleri ve hata ayak sesini
duyduklar zaman salya salgladklarn gzlemlemitir. Teknik olarak bu kendi aratrmasn bozan bir
durum olmasna ramen, hipotez krlne dmeyen bir bilim insan olarak byle bir eyin nasl olup da
ortaya kmakta olabileceine odaklanmtr. Durumu, kpeklerin ses, k, grnt gibi yiyecekle bir ilgisi
olmayan uyaranlarn yiyecekle ilikisini kurmay renmesi ile aklam ve bu yeni salyaya psiik salya
adn vermitir. Bulduu ey o dnemin anlay iin o kadar inanlmazdr ki, bulgularn bilim camiasyla
paylamak iin bu konu zerinde pek ok koulu ve olas aklamay snayan kontroll ve sistematik deneyler
yrterek 10 yl kadar daha almtr. Bu sonularn yaynlanmas ve Amerikada duyulmasndan sonra,
bu kavramlatrmann o yllarda Watsonun balat davranlk akmnn temel kabulleriyle uygunluu
dolaysyla, konuya youn bir ilgi gsterilmitir. Watson ve Raynerin nl Kk Albert deneyi ile klasik
koullanmay insan zerinde de gstermeleriyle psikoloji alannda bir r almtr (aadaki paragrafta
parantez iindeki uyaran-tepkilerin ilki, Pavlov, ikincisi Kk Albert deneyine aitir).
Klasik koullanma basite yle gereklemektedir: Organizmann sahip olduu herhangi bir doal uyaran-
tepki ba (yiyecek-salya; yksek ses-korku gibi) olmaldr. Eer bu doal (yani bir koula bal olmadan,
refeksif olarak var olan) uyaran ile e zamanl (bitiik) olarak yapay (kendiliinden bu tepkiyi karmayan,
koula bal) bir uyaran daha verilmeli (ngrak sesi; tavan) ve yeterince tekrar yaplmaldr. Yani, nce
koullu uyaran (ngrak, tavan) hemen arkasndan koulsuz uyaran (yiyecek-yksek ses) verilmeli ve tepki
(salya-korku) elde edilmelidir. Uyarana ve uyaran-tepki bann baz zelliklerine ve sunum aralna gre
deiebilmek kaydyla belirli bir tekrar saysndan sonra, daha nce doal tepkiyi karmayan uyaran, bu
tepkiyi ortaya karabilir hale gelmektedir. Yani kpekler bir sre sonra yalnzca zil sesini duyduklarnda,
yiyecee gerek kalmakszn salya tepkisi vermekte, tavan gren Albert alamaya balamaktadr. Ancak bu
tepkiyi orijinal tepkiden ayrmak zere ona koullu tepki denilmektedir.
Koullu uyaran - koullu tepki ba bir kez yerletikten sonra, bana yeni bir uyaran daha eklenerek iki
veya daha fazla dereceli artlamalar (krmz k-ngrak-yiyecek) oluturulabilir. Koullanm tepki
benzer uyaranlara genellenebilmektedir. Yani bir kez ngrak-salya ba renildikten sonra, organizma, bir
baka ses gibi benzer dier baz uyaranlarda da (zil, anahtar sesi vb.) ayn tepkiyi vermektedir. Buna uyaran
genellemesi denilmektedir. rnein tavan ve fareye artlanm Kk Albert nihayetinde bu durumu beyaz
tyl tm nesnelere genelleyerek Noel Babaya da korku tepkisi vermeye balamtr. Eer yalnzca bir tr
uyarana ynelik koullanma yaplmak isteniyorsa o zaman, yle bir koullanma sreci tasarlanmaldr;
krmz k-ngrak-yiyecek var koulu; yeil k-ngrak-yiyecek yok koulu. Bylece uyaranlarn ayrt
edilmesi de retilebilmektedir.
Eer dikkat etiyseniz her durumda, doal olarak tepkiyi karan uyarann sunulmas gerekmektedir. Peki,
koulsuz uyaran sunulmazsa ne olur? Her ne kadar uyarann zellikleri, koullanmann iddeti, sresi vb. ok
eitli etmenler etkili ise de, ana fkir olarak, eer koulsuz uyaran yeterince tekrarda sunulmazsa ortaya kan
koullu tepki azalarak ortadan kalkmaktadr. Buna snme denilir. Peki ya, tepki sndkten sonra, tekrar ayn
bala yeniden karlalrsa? O zaman tepki, iddeti az da olsa geri gelmektedir. Buna kendiliinden geri
gelme denilmektedir. Eer tekrarlanrsa snm olan koullu tepki, eskisinden ok daha ksa srede yeniden
ortaya kmaktadr.
Klasik koullanma almalar daha sonraki yllarda da, hem yeni tepkiler oluturmak ve hem de yerlemi
tepkileri ortadan kaldrmak zere defalarca snanm, baarl sonular elde edilmi ve gelitirilmitir. rnein
sistematik duyarszlatrma tedavisi, fobilerde, baz kayg bozukluklarnda yaygn olarak kullanlmaktadr.
Buradaki mantk, koullanarak renilmi bir uyaran-tepki bann, bu ba oluturan uyarana yava
yava ancak sistematik olarak maruz brakarak ve ancak tepkinin ortaya kmamasn salamak suretiyle
sndrlebileceidir. Dikkat ederseniz bu olduka incelikli yrtlmesi gereken bir itir. Etkili bir klasik
koullanma oluturmak veya bir koullanmay ortadan kaldrmak iin titiz ve dikkatli bir dzenleme yapmak
gereklidir.
Gndelik hayata ilgisiz grdmz baz uyaranlarn baz tepkileri ortaya karmalarnn oktan unutmu
olsak bile, kimi yaantlarmzdaki klasik koullanmalara bal olmas mmkndr. ocukken gitiiniz
diinin binasndaki lahana yemei kokusu, siz bu yaanty hatrlamyor olsanz bile, lahanay ya da o tr
apartmanlar hi sevmemenizle sonulanm olabilir. Veya tam tersine, anneannenizin mavi iekli yemek
tabaklaryla elenmi doygunluk ve keyif hissiniz, ileride sizin de mavi iekli tabaklar tercih etmenize neden
olabilir.
Klasik koullanma olduka etkileyicidir. nsan davranlarn dzenleme, olumsuz bulduunuz davranlar
ortadan kaldrma gibi hevesleriniz yksekse yaplabilecek pek ok ey var gibi grnmektedir. (Yine de
nce Stanley Kubrickin Otomatik Portakal isimli flmini seyretseniz iyi olur). Ancak insan davranlarnn
ok boyutluu dnldnde, aklayamad pek ok edinilmi davran vardr. Her eyden nce, klasik
koullanmann oluabilmesi iin doal ya da refeksif bir uyaran-tepki ba olmas ve dier uyaran/uyaranlarn
bu koulsuz uyaranla elenmesi gereklidir. stelik bunun tutarl bir ekilde tekrar etmesi de gereklidir. Bu
durum, kanlmaz bir ekilde klasik koullamaya edinilebilecek davranlar snrlandrr. Ayrca, klasik
koullanma durumunda canlnn herhangi hibir ey yapmasna, bir etkinlikte bulunmasna gerek yoktur.
Sanki her ey onun dnda cereyan etmektedir. Hlbuki insanlar gndelik hayatlar ierisinde etkindirler,
bir dizi davranta bulunurlar, pek ok davran kendileri, istemli bir ekilde balatrlar. Bu durumda bu tr
davranlar nasl kazanlmaktadr? Bu sorunun cevab Skinner tarafndan edimsel ya da operant koullanma
ortaya konularak verilmitir.
11.3. Edimsel (Operant) Koullanma
Operant (edimsel) koullanma B.F.Skinner (1904-1990) tarafndan kavramlatrlm, zel dzenekleri
oluturulmu, kendisinin uzun yllar sren ayrntl almalar ile gndelik uygulamalar gelitirilmi bir
renme biimidir. Edimsel (operant) koullanma, ie/etkinlie/eyleme dayal koullanmalar anlamnda
dnlmelidir (Trke karlk olarak kullanlan edimsel kelimesi ise, etmek fil kknden tretilmi olup
bir edime dayal anlamna gelir).
Ancak operant koullanmaya gemeden hemen nce, bir hazrlayc olarak, hayvanlarla problem zme
alan E.L.Thorndike (1874-1949) ve ortaya koyduu Etki Kanununu hatrlamak gerekir. Thorndike,
kendisinin gelitirerek bulmaca kutusu adn verdii ve kapnn almas probleminin zlmesini gerektiren
bir tahta kafes kullanarak kedilerle almaktayd. almalarnn sonunda, deneme yanlma yoluyla problem
zmenin temel ilkelerini ortaya koymu ve davranlarn renilmesi ile ilgili olarak Etki Kanunu diye
bilinen bir prensip brakmtr. Buna gre belirli bir durumda, organizmay doyuma ulatran, ho etkileri
olan tepkilerin tekrarlanma skl artar; organizmay tatmin etmeyen veya naho etki brakan tepkilerin
tekrarlanma skl azalr. Etki kanunu, basit grnr ama nemlidir. zerinde biraz dnlrse, gndelik
davranlarmz dzenlemek iin kullanlmas son derece kolaydr. Ayn zamanda operant koullanma iin
bir zemin hazrladn da gzden karmamak gerekir.
Edimsel (operant) koullamaya geri dnersek, temel mantk udur: belirli bir gdlenmilik dzeyindeki
organizma, bu ihtiyacn gidermek zere, belirli bir ortamda/durumda kendiliinden veya tesadf bir ekilde
bir dizi davranta (etkinlikte, edimde) bulunmaktadr. Bu davranlardan hangilerinin bir daha sefer ayn
ortamda bulunulduunda tekrarlanma olasl daha yksek olacaktr? Bu olaslk icra edilen davranlarn
sonularna baldr. Skinnerin ok sevilen ifadesiyle, davran sonular tarafndan ekillenir.
nsanlarn yaad karmak ortamlarda kendilerinin balat davranlar ve sonularn inceleyerek
ayrntlarda kaybolmamak iin, bu koullanma biimini Skinner kutusu veya operant renme kutusu adyla
bilinen dzenekte inceleyelim. Skinner arlkl olarak fareler ve gvercinlerle almtr. Bu dzenek,
zemini zgara olan, yan tarafnda bir mekanizmaya bal bir pedaln ve yannda yiyecek geldiinde kapa
alan bir deliin bulunduu kk bir kafesten olumaktadr. Belirli bir alk dzeyindeki fare, ilk kez kafese
konulduunda, kafesin iinde hzlca hareket etmekte, saa sola arpmakta ve nihayetinde tesadf eseri
pedala arparak mekanizmay harekete geirmekte ve yiyecek elde etmektedir. Pek ok tekrardan sonra fare
kafese konulduunda, dorudan, tek bir seferde mekanizmay harekete geiren hareketi yaparak yiyecei
elde etmeyi renmektedir.
Burada dikkat edilmesi gereken birka husus vardr. Fare hareketi kendisi balatmakta ve srdrmektedir
ancak sonular hakknda henz bir yaant geirmemitir. Deneyimi artka amaca ulatran davranlar
seer. Her fare, ayn amaca ulamak iin, farkl bir davranta bulunabilir. Kimisi kuyruunu, kimisi ban
kullanabilir. Hangisinin olduunun bir nemi yoktur, yalnzca o fare iin sonuca ulatrann yani yiyecek
elde etmesi yoluyla pekitirilenin bir nemi vardr. Dolaysyla fare, kendi davran repertuar ierisinden
herhangi bir davran daha sk yapmay sonucuna gre tercih etmi olur.
Grlebilecei gibi, edimsel (operant) koullanma insan davranlarn da rahatlkla temsil edebilecek temel
bir modeldir. ok sayda davranmz bu yolla ediniriz. Edimsel (operant) koullama veya davrann
sonular tarafndan ekillenmekte olduu fkri, biraz etki kanununa benzeyen, pekitirme kavram zerine
oturur. Pekitirme, herhangi bir davrann yaplma skln artran uyarandr. Olumlu pekitirme, ortama
organizma iin olumlu bir eyin bir dl- eklenmesidir. Yani, organizmann yapt davran ile olumlu bir
sonuca ulamasdr. Olumsuz pekitirme ise, ortamdan organizma iin olumsuz bir eyin karlmasdr.
Yani organizma iin sonu yine olumludur, onu rahatsz eden bir eyden kurtulmutur. Davran manta
gre dnrsek, evimiz niye hotur? nk karnmz doyurur, dinlenir, sevdiklerimizle birlikte olur
(olumlu pekitireler) ve ayn zamanda souktan/scaktan korunur, skan ayakkablarmzdan ya da rahatsz
giysilerimizden, gergin ilikilerden kurtulur (olumsuz pekitireler) ve bylece evimizi sevmeye devam
ederiz. Ksaca pekitirme terimi, daima organizma iin olumlu bir sonuca atf yapar.
Ceza ise farkldr. Ceza, daima davrann organizma iin ho olmayan bir sonucuna iaret eder. Sklkla
kartrlabilmektedir ama olumsuz pekitire bir ceza deildir. Ancak cezada iki tiptir. Birinci tip ceza,
ortama organizma iin olumsuz bir eyin eklenmesidir. kinci tip ceza ise, ortamdan organizma iin olumlu
bir eyin kartlmasdr.
Klasik koullanmada aklanan iki veya daha fazla dereceli artlama, uyaran genellemesi, uyaranlarn ayrt
edilmesi, snme ve kendiliinden geri gelme zellikleri edimsel koullanmalar iin de geerlidir. Edimsel
renme almalar yoluyla incelenmi bir dier konu olumsuz bir durumdan kanmann renilmesidir.
ki veya daha fazla dereceli artlamalarda, nceki uyaran dierinin geleceini bildiren bir iaret uyaran ilevi
gstermektedir. Bylece organizma, daha sonra hangi uyarann geleceini anlayabilmektedir. Bu durumda,
o iaret uyaran grdnde, o ortamdan kanmay veya korunmay renmesi mmkn olmaktadr. Bu
konuda ilgin bir rnek, lkemizde ofrlerin eer ileride radar veya polis kontrol varsa, selektr yaparak
birbirlerine haber vermeleridir. Normal bir seyir koulunda, selektr yapan (iaret uyaran) aralar gren
arkadan gelenler, hz drerek veya yan yola saparak kanmak/korunmak iin gerekli dzenlemeleri
yapmaktadrlar.
Edimsel renmeleri aklayan prensipler, Skinner tarafndan biimlendirme ya da kademeli biimlendirme
denilen bir davran ekillendirmesi uygulamasnn gelitirilmesini salamtr. Skinnerin ilgi eken ve
gvercinlere pinpon oynamay nasl retiriz eklinde poplarize edilen bir biimlendirme almasndan
sk sk bahsedilir. sterseniz bu deneylere ilikin ekimlere web ortamndan ulaabilirsiniz.
Gvercinlerin pinpon oynamay renmesi, garip ve abartl grnebilir ama konuyu bir de yle dnnz.
Operant renme kutusunda fare hibir ekilde pedala basmyorsa ne yaplmaldr? Bu durumda u
yaplabilir, farenin pedala basmaya en yakn grnen bir davran belirlenip o pekitirilmelidir, bu oturduktan
sonra, bir kademe yukar, bir kademe daha yukar Sonunda ilgili davrann icrasna kadar giden bir
sre izlenmelidir. Biimlendirmede anahtar nokta, hem hedef davrann hem de organizmann ve icra
etii tepkilerin ayrntl ve titiz bir ekilde gzlenip kayt edilmi olmas ve srecin buna gre tasarlanmas
gerekliliidir. Bu gzlemlere gre davran bir seferde baarlabilecek kadar kk, zaman kaybetirmeyecek
kadar byk aamalara blnmeli, pekitire dzeni uygun tayin edilmeli ve sre titizlikle uygulanmaldr.
Eer bir aamada taklma olursa ve ilerlemezse birka basamak geriye dnlmeli ve gerekirse yeni bir
dzenleme yaplarak devam edilmelidir. Olduka uzun, zahmetli ve titizlik isteyen biimlendirme ile pek
ok karmak davrann kazandrlmas mmkndr. Aslnda meslek edinmi hayvanlarn eitimi bu tr
ilkeler kullanlarak yaplmaktadr. Benzeri ekilde oyuncak ya da oda toplama davranlarn kazandrmak
veya beslenme sorunlarn zmek iin rahatlkla yararlanlabilir. Ancak gndelik hayata baarl uygulamalar
iin titiz ve dikkatli gzleme, tutarlla ve sabra ihtiya vardr.
Pekitirmenin operant renmeler iin anahtar bir kavram olduundan sz etmitik. Verilen rneklerde ilgili
davrantan sonra her zaman pekitirme verildiine belki dikkat etmisinizdir. Ama gndelik hayata her
zaman byle olmaz. Ayn davrann, belirli bir ortamda, her bir icrasndan sonra srekli pekitirme almamas
ve dzensiz olarak almas mmkndr. Pekitirmenin srekli olarak alnmad durumlarda davrann
srdrlmesi mmkn mdr? Gzlemlerimiz bu dorultuda olduuna gre, nasl bir pekitirme dzeni var
olduunda davran srdrlmektedir? Bu soru, Pekitirme Tarifeleri ortaya konularak cevaplanmaktadr.
Pekitirme tarifeleri, ayn tren ya da uak tarifeleri gibi, belirli bir davrann kazanlmasn salamak iin
pekitirmelerin ne zaman ve ne nasl yaplacan yani pekitirecin ne sklkta ve/veya ka davran yapldktan
sonra verileceini dzenleyen sistemlere denilmektedir. Bir pekitirme tarifesi, pekitirmenin ieriini yani
hangi pekitirecin kullanlacan (eker, para) dzenlemez.
Belirli bir durumda belirli bir davrann yaplma skln artrmak istediimizi varsayalm. rendiimiz
zere yapacamz ey, ilgili davrantan sonra, uygun bir pekitire vermektir. Fakat her durumda srekli
olarak pekitirme vermek mmkn olmayabilir veya en az pekitireci kullanarak en ok davran elde etmeyi
daha ekonomik bulabiliriz. Bu durumda, ne yapmalyz? Pekitirmeleri nasl dzenlemeliyiz?
Pekitirmenin verilmesi ile ilgili olarak iki boyut zerinde alabiliriz: zaman ve davran says. Yani
pekitirecin verilme zamannn aralklar ve ka tane davran yapldktan sonra verilecei (oran). Bu iki
boyut iki ekilde dzenlenebilir, sabit tutulabilir ve deiken olarak verilebilir. Dolaysyla ortaya yle bir
snfama kmaktadr; Zaman zerinde dzenleme yapan tarifeler: Sabit zaman aralkl ve deiken zaman
aralkl tarifeler; davran says zerinde dzenleme yapan tarifeler: Sabit oranl ve deiken oranl tarifeler.
Bylece drt temel tarifeye ulam olduk. imdi bunlarn ayrntlarna bakalm.
Sabit Zaman Aralkl Tarifeler: Bu tarifede pekitirme, sabit bir zaman aralndan sonra dzenli olarak
verilmektedir. Pekitirilmi bir davrann icrasndan sonra, sabit bir sre gemekte ve pekitire tekrar
verilmektedir. Arada ne sklkta davrann tekrarlandnn bir nemi yoktur. Byle bir dzen kullanldnda,
davrann grlme skl yle bir seyir izlemektedir: her pekitirmenin hemen ardndan nce ani bir
azalma ve bir sonraki pekitirme iin zaman yaklatka bir ykselme eilimi. rnein ara ve bitirme snavlar
sabit aralklarla yapldnda renciler snavn hemen ncesinde alma younluklarn artrmakta, snav
bitikten sonra, alma davran yavalamakta, bir dahaki snav yaklamaya balaynca tekrar alma skln
artrmaktadrlar. Yllk szlemeli cret alarak alanlar iin de byle bir durum sz konusudur. Sabit zaman
aralkl pekitirme tarifeleriyle, dzenli ancak ok yksek olmayan sklkta davran elde edilmektedir.
Deiken Zaman Aralkl Tarifeler: Bu tarifede ise pekitirme, dzensiz zaman aralklaryla ve yine tepki
saysndan bamsz olarak verilmektedir. Yani pekitirecin ne zaman verilecei belli deildir. Byle bir
dzen kullanldnda, ancak pekitirmeyi karmayacak kadar, ortalama bir hz ile ve dzenli olarak tepki
retilmektedir. rnein eer snavlar her an yaplabilir ise, bir dier ifadeyle aralklar kestirilemiyorsa, o
zaman renciler, ancak ortalama bir hazrlk seviyesinde olacak ekilde ama srekli olarak almaktadrlar.
Deiken zaman aralkl tarifelerle dzenli ama orta derece bir sklkta davran elde edilmektedir.
Sabit Oranl Tarifeler: Bu tarifede nceden belirlenmi (renilmi) belirli sayda davran yapldnda
pekitirme alnmaktadr. Zamandan bamsz olarak, ayn sklkta davran tamamlandnda, yeniden
alnmaktadr. Para ba veya gtr ilerde almak bu tarifenin tipik bir rneidir. cretinizi belirli bir
miktar i/ sat yaptnzda alrsnz. Byle bir dzen kullanldnda, davrann grlme skl yle
bir seyir izlemektedir: Pekitirme sonrasnda ksa bir duraklama gzlenir, bu duraklamann ardndan, bir
sonraki pekitirece kadar hzl ve dzenli bir davran ortaya konulur. Sabit oranl tarifelerle ok yksek
sayda davran elde edilmektedir (canllar tm gleriyle alabilmektedir). Ancak hem hayvanlarda hem
insanlarda, bu tarifeye maruz kaldktan belirli bir sre sonra, isteksizlik, tepki vermeme, brakma/vazgeme,
olumsuz ruh hali gibi belirtiler ortaya kmaktadr.
Deiken Oranl Tarifeler: Bu tarifede, pekitirmenin ka davran yapldktan sonra gelecei belli deildir.
Bir dier ifadeyle ne sklkta (ka kez) davran yapldnda pekitire elde edilecei kestirilememektedir.
Bir kez yapldnda da alnabilir, be kez veya on kez yapldnda da alnabilir. Milli piyango bileti alma
davran bu duruma tipik bir rnektir. nk bir kere alndnda kmas mmkn olduu gibi, bu davran
50 kere tekrarlandnda dahi kmam olmas mmkndr. Ama yine de almay srdrrz (nk size de
kabilir). Daima kazanma olasl olduundan bilet alma davrann srdrme eilimi yksek olmaktadr.
Byle bir dzen kullanldnda, pekitirme sonrasnda ksa bir duraklama eilimi ortaya kmaktadr ve
davran uzun sre tekrarlanmaya devam etmektedir. Snmeye en direnli tarife deiken oranl pekitirme
tarifesidir.
Temel tarifeler dnda kalan ancak birbirlerinin yan etkilerini gidermek zere dzenlenmi karma tarifelerden
sz etmek gerekir. Skinnerin ok sayda pekitirme tarifesi bulduu bilinmektedir, bunlar sz edilen
temel tarifelerin eitli kombinasyonlarna dayanmaktadr. Bir karma tarife yle olabilir; en yksek tepki
retimi salayan tarife, sabit oranl tarife olduuna gre, bunun yan etkisi olan bkknlk, isteksizlii ortadan
kaldrmann bir yolu var mdr? Bu yol yle bulunmutur, sabit zaman aralkl tarife ile sabit oranl tarife
birletirilerek bir karma tarife oluturulmas mmkndr. Bylece minimal tepkiyle pekitirme alma imkn
olduundan, ar almann getirdii isteksizlik ve ii brakma arzusu kontrol altnda tutulabilmektedir. Bu
karma tarifenin gndelik hayata en sk karlalan rnei maa+prim uygulamalardr.
Pekitirme tarifeleri, gndelik hayata, hangi davranlar nasl kazanm olduumuzu anlamamza yardmc
olduu gibi, yeni davranlar edinmek veya edinilmesini salamak iin verimli olarak kullanabilir ve
kullanlmaktadr. Gndelik hayatmz hakknda biraz dndmzde (kampanya tekliferi gibi mesela)
saysz rneini grebilmemiz mmkndr. Ancak burada hatrmzda tutmamz gereken nokta, ne tr tarife
kullanlrsa kullanlsn, operant koullamada ilk harekete geenin daima canlnn kendisi olduudur.
Eer dikkat etiyseniz, gerek klasik ve gerekse edimsel koullanmada, organizmann/ canlnn/ bireyin bizzat
kendisinin bir koullanma deneyimi yaamas gerekmektedir. Bu durumda kendimize unu sorabiliriz;
bizzat kendi bamza gelmeyen davranlar edinemiyor muyuz? Bakalarnn bana gelenleri grerek veya
bakalarnn davranlarn izleyerek de renmiyor muyuz? Veya daha derin sorular, rnein pekitirmenin
canl/kii iin deerinin/anlamnn davrann edinilmesi zerinde hi etkisi yok mudur? Bu gibi sorular,
farkl renme biimlerinin ortaya konmas ile ilgili olduu kadar, insan ele alrken kullanlan yaklam
biimleriyle de ilgilidir. Bu tr sorularn nasl cevaplandn bundan sonraki blmde inceleyeceiz.
zet
renme, davranta ya da potansiyel davranta, yaantlar ya da tekrarlar yoluyla olumu ve nispeten
kalc deiiklikler olarak tanmlanabilir. Bugn, zerinde yeterince allarak itifaka varlm birka temel
renme biimi vardr; klasik ve edimsel (operant) koullanma, gzlem yoluyla renme, farkna varmadan
renme, kavrayarak renme gibi. Klasik koullanma basite yle gereklemektedir: Organizmann
sahip olduu herhangi bir doal uyaran- tepki ba (yiyecek-salya; yksek ses-korku gibi) olmaldr. Eer
bu doal (yani bir koula bal olmadan, refeksif olarak var olan) uyaran ile e zamanl (bitiik) olarak
yapay (kendiliinden bu tepkiyi karmayan, koula bal) bir uyaran daha verilmeli (ngrak sesi; tavan)
ve yeterince tekrar yaplmaldr. Yani, nce koullu uyaran (ngrak, tavan) hemen arkasndan koulsuz
uyaran (yiyecek-yksek ses) verilmeli ve tepki (salya-korku) elde edilmelidir. Ancak bu tepkiyi orijinal
tepkiden ayrmak zere ona koullu tepki denilmektedir. Edimsel (operant) koullamada ise temel mantk
udur: Belirli bir gdlenmilik dzeyindeki organizma, bu ihtiyacn gidermek zere, belirli bir ortamda/
durumda kendiliinden veya tesadf bir ekilde bir dizi davranta (etkinlikte, edimde) bulunmaktadr. Bu
davranlardan hangilerinin bir daha sefer ayn ortamda bulunulduunda tekrarlanma olasl daha yksek
olacaktr? Bu olaslk icra edilen davranlarn sonularna baldr. Skinnerin ok sevilen ifadesiyle, davran
sonular tarafndan ekillenir. Belirli bir durumda belirli bir davrann yaplma skln artrmak istediimizi
varsayalm. Yapmamz gereken ey, ilgili davrantan sonra uygun bir pekitire vermektir. Fakat her durumda
srekli olarak pekitirme vermek mmkn olmayabilir veya en az pekitireci kullanarak en ok davran elde
etmeyi daha ekonomik bulabiliriz. Bu durumda, pekitirmeleri nasl dzenlemeliyiz? Pekitirmenin verilmesi
ile ilgili olarak iki boyut zerinde alabiliriz: Zaman ve davran says. Yani pekitirecin verilme zamannn
aralklar ve ka tane davran yapldktan sonra verilecei (oran). Bu iki boyut iki ekilde dzenlenebilir, sabit
tutulabilir ve deiken olarak verilebilir. Dolaysyla ortaya yle bir snfama kmaktadr; Zaman zerinde
dzenleme yapan tarifeler: Sabit zaman aralkl ve deiken zaman aralkl tarifeler; davran says zerinde
dzenleme yapan tarifeler: Sabit oranl ve deiken oranl tarifeler.
alma Sorular
1. Tre zg hazr bulunmuluk renmeyi nasl etkilemektedir?
2. Potansiyel davran nedir?
3. Klasik koullanmay gndelik hayatan bir rnek seerek aklaynz.
4. Uyaran genellenmesi, uyaranlarn ayrt edilmesi, snme ve kendiliinden geri gelme nedir?
5. Edimsel koullama ile etki kanunu arasndaki iliki nedir?
6. Edimsel koullanmay gndelik hayatan bir rnek seerek aklaynz.
7. Olumsuz pekitirme ile ikinci tip ceza arasndaki fark nedir?
8. Drt pekitirme tarifesini snfayarak tanmlaynz.
Bu Blmn Hazrlanmasnda Yararlanlan Kaynaklar
1- Ark, .A. (1991). renme Psikolojisine Giri. .. Edebiyat Fakltesi Basmevi
2- Morris, C.G. (2002). Psikolojiyi Anlamak. Trk Psikologlar Dernei Yaynlar
3- Schult, D.P. ve Schult, E.M. (2002). Modern Psikoloji Tarihi. Kakns Yaynlar
12. Hafta e-Ders Kitap Blm
XII. HAFTA: NSAN NASIL RENR?
rendiimiz eylerin miktar ve eitlilii dnldnde renme konusu olduka karmak bulunabilir.
Ancak pek ou insan ve dier pek ok canlda ortak baz temel ilkelerle aklanabilir gibi grnmektedir.
Gndelik hayata baz eyleri deneme-yanlma yoluyla rendiimizi dnrz. Deneme-yanlma yoluyla,
nceki blmde ksaca sz edildii gibi Thorndike tarafndan da allmtr. Deneme yanlma sreci
aslnda edimsel koullanma ile aklanabilmektedir nk bu durumda da davran sonular tarafndan
ekillenmektedir.
Fakat bir de yle durumlar dnnz; herhangi bir durumda, renme, tekrarlar sonucunda yava ve
kademeli bir ekilde gelimek yerine, baarsz bir deneme yanlmadan sonra ani baarya srama olarak
gerekleir. Bu srece kavrama yoluyla renme denilmitir. lk kez 20. yzyl balarnda, W.Khler,
empanzelerle yapt almalarda kavrama yoluyla renmeyi ortaya koymutur. Klasiklemi deneyinde
Khler, bir empanzeyi kafese koymu ve kafesin hemen dnda ancak hayvann elinin ulaamayaca bir
mesafeye muz brakmtr. Kafesin iinde nceden konulmu bir sopa da bulunmaktadr. Kafese konulan
empanze, darda duran muzu grnce, kolu ile uzanmay deneyerek uram, ulaamaynca bir mddet
barma, szlanma gibi engellenme tepkileri gstermitir. Daha sonra, kafesin iine bakmaya balam ve
aniden yerdeki sopay alarak, dardaki muzu kendine doru ekmitir. Benzeri bir baka alma, grev olarak
kutularn kullanld bir dzen ile yaplmtr. Kafesin tepesine asl muzlar ve kafesin iinde byke kutular
bulunmaktadr. empanze, bir sre srayarak muza ulamaya alm, ulaamaynca engellenme tepkileri
vermi ve sonra aniden kutular st ste koyarak muza ulamtr. Khler, bu temel dzenlere benzeyen ve
benzeri sonular veren ok sayda alma yrtmtr. Khler bir Gestaltidir ve burada grlen davrann
edinilmesini, srecin btn olarak kavranmasn gerektiren bir renme durumu olarak aklamtr.
Ancak, Khlerin bu almalarnn dier aratrmaclar tarafndan tekrarlanabilirliinde sorunlar kmtr.
Bugn kavrama ile ilgili almalar, bir renme biimi olarak deil, problem zme gibi biraz daha karmak
davranlar dahilinde allmaktadr. Bu gibi bilisel sreleri daha sonraki blmlerde inceleyeceiz.
Hatrlanabilecei gibi, edimsel koullanma, canlnn/organizmann belirli bir ihtiya seviyesinde olduunda,
bir dizi etkinlik ya da davran yaptn kabul etmektedir. Bu kabulden yola kan ilgin bir gr, Premack
ilkesi diye bilinir. Premack ilkesi, belirli bir durumda, birey, birden fazla davranta bulunma eilimi/
arzusu tayorsa ve bunlar bir ncelik srasna dizilebiliyorsa (daha ok yaplmak istenenlerden daha az
yaplmak istenenlere doru) daha ok istenilenlerin daha az istenilenleri yaplmas iin pekitire olarak
kullanlabileceini savunmaktadr. rnein, tatl yemei sevdii ama orbay daha az sevdii bilinen a
bir ocua, orban bitirirsen, tatldan iki tane yiyebilirsin denilmesi gibi. Yetikinler iin daha uygun bir
rnek, Premack ilkesinin uygulanmas iin, canlnn davranlarnn gzlenmesi ve yapmaktan holand
etkinliklerin bulunmas gerekmektedir. Burada dikkat edilmesi gereken, tm etkinliklerin yaplmas istenen/
gerekli olan/ yaplmas mmkn zellikler tamasdr. Daha sonra bu holanlan etkinlikler, ncelik srasna
dizilerek stekiler altakiler iin pekitirme amal olarak kullanlabilmektedir.
imdi dier baz renme yollarn grelim.
12.1. Gzlem Yoluyla renme
Klasik ve operant koullanmalar yeni davran, tutum ve dncelerinin kazanlmasn nemli lde
aklama gcne sahiptir. Ancak, her ikisinde de renebilmek iin bizzat deneyim geirilmesi temel bir
koul olarak karmza kmaktadr. yle dnn, bir retim yesi, derse ge giren rencileri iddetli
bir ekilde azarlyor. Azarlanan rencilerin bir iki tekrardan sonra derse ge kaldklarnda ieri girmemeyi
renmeleri edimsel olarak aklanabilir. Peki ya dier renciler? Onlarn da, derse ge girmemeye dikkat
edecekleri aktr. Onlar bizzat ceza almadklar halde bu davran nasl kazanm olabilirler?
Bu tr durumlarn renilmesi, gzlem yoluyla renme olarak aklanmaktadr ve bu renme yolu,
nc kuak davranlardan olan A.Bandura tarafndan ortaya konulmutur. Gzlem yoluyla renme,
kiinin, belirli bir ortamda davranlar pekitirilen (ya da cezalandran) bir baka kiiyi gzlediinde, ayn
ortamda o davranlar tekrarlama (ya da tekrarlamama) olaslnn artmasdr. Bir dier ifadeyle canl, bir
bakasnn davranlarnn sonularn gzleyerek renmektedir. Gzlem yoluyla renmede de pekitirme
ve ceza vardr, ancak gzleyen kii dorudan maruz kalmadndan bunlara dolayl pekitirme ve dolayl
ceza denilmektedir.
Bandura, 1965 ylnda gzlem yoluyla renmeyi tanmlad artk klasiklemi bir deneysel alma
yrtmtr. Bu aratrmada Bandura, anaokuluna devam eden 66 ocuu, her birinde 22 ocuk olmak zere
gruba ayrmtr. Her ocuk, yetikin bir modelin yetikin ebadndaki plastik bir bebekle ekilmi flmini tek
bana izlemitir. Filmde yetikin, bebee kenara ekilmesini emretmi ve bebek ona itaat etmediinde, insan
model, bebei kenara itekleyerek, burnunu yumruklayarak, ona plastik bir ekile vurarak, tekmeleyerek ve
lastik toplar atarak saldrganlk gstermitir.
Ancak flm her grup iin farkl bir ekilde sona ermitir. Modelin dllendirildii kouldaki ocuklar, bir
baka yetikin tarafndan modele eker, aferin, iecek gibi dllerin verildiini izlemitir (dolayl pekitirme).
Modelin cezalandrld kouldaki ocuklar, ikinci yetikinin modele parmak sallad, azarlad ve
tokatladna tank olmulardr (dolayl ceza). Sonucun olmad kouldaki ocuklar, byle bir ilave sahne
izlememilerdir. Film bitikten hemen sonra, ocuklar, bireysel olarak, iinde flmde kullanlan malzemelerin
bulunduu bir aynal odaya alnmlar ve 10 dakika sresince tek balarna oynamlardr. Bu esnada
aratrmaclar, her bir ocuun yukarda tanmladmz saldrgan davran tiplerini ne sklkta gsterdiini
puanlamlardr. Sonular, her gruptaki ocuun da izledikleri modele benzer saldrgan davranlar
gsterdiklerini ancak dllendirilen modeli izleyen ocuklarn daha yksek puanlar elde etiini gstermitir.
Bu almann sonular, ocuklarn kendileri bizzat pekitirme almadklar halde, baz davran rntlerini
edinmi olduklarn ortaya koymaktadr. Ceza gren modelin davrann ortaya kn etkilememesi, aslnda
verilen cezann bir baka saldrgan davran rnei olmasyla aklanabilir.
Bandura, bu konuda almaya devam etmi ve ou zaman renen hi bir aktif tepki vermedii ve hi bir
somut pekitire almad, yalnzca dier insanlarn izlenmesi yoluyla edinilen davranlar aklamak zere
sosyal renme kavramn gelitirmitir. Bu yaklam, davran olutuu veya deitii sosyal ortamlarda
inceledii iin bir sosyal renme teorisidir. Sosyal renme bak asna gre, renme ve performans
arasnda ayrm yaplmaldr, davranta gzlenebilir bir deiiklik olmakszn renilmi olmas ve uygun bir
koul olduunda aa karmas mmkndr.
Ancak her izlediimiz/gzlediimiz davran edinmediimize gre, sosyal olarak rendiimiz durumlarda,
renebilmek iin hangi koullarn olmas gerekmektedir? Banduraya gre, bir modelin gzlenmi
davrannn ne zaman etkili olacan belirleyen drt koul bulunmaktadr:
vDikkat: Gzlemci modelin davranlarna ve bunlarn sonularna dikkat etmelidir. Bu, model ile
gzlemcinin zellikleri arasnda fark edilir benzerlikler olduu durumlarda daha olasdr. Ayn
zamanda modelin dikkat ekici ya da deerli bir zellii var ise (nl biri, alannda uzman biri gibi)
daha etkili olabilmektedir (Gndelik hayat dnldnde, arkada grubunun prestijli bir yesi,
iyerindeki deneyimli ynetici, iini beendiimiz manikrc... gibi ok sayda rnein saylan sfatlarla
tanmlanabileceini hatrlatmakta fayda var).
vHatrlama: Gzlemci, modelin davranlarn ya da tam olarak ne yaptn hatrlamaldr. Gzlemci
bunu iki ekilde yapabilir; hareketlerde olduu gibi bir ekil/imge olarak veya szel olarak. Elbete
ikisinin birlikte kullanld durumlar da sz konusudur. Bir modeli gzlerken prova yapmann sonradan
becerinin hatrlanmasn olumlu ynde etkiledii gsterilmitir.
vYeniden retme/Oluturma: Gzlemci, gzlemi olduu davranlar eyleme ya da ak davrana
dntrmelidir. Birok basit davran yalnzca gzlem yoluyla edinilir ve yeri geldiinde ak davrana
dntrlr.
vGdlenme/Motivasyon: Gdlenme ya da motivasyon, gzlemle renmeyi etkiler, nk insanlar
sadece nemli grdkleri model davranlara dikkat ederler, o davranlar belleklerinde tutar ve
onlar yeniden retirler. nsanlar gzlem yoluyla rendikleri her beceriyi sergilemezler. Bunun
yerine, sonucunda dllendirileceklerini yapp, zarar greceklerinden kanrlar. Kendilerince ya da
modellerce yaanm tecrbelere dayanarak davranlarn olas sonularn nceden tahmin ederler.
Kimi durumlarda kendi deer sistemlerine gre de davranabilirler.
Sosyal renme yaklam, davran olmasnn yan sra bilisel zellikler de tamaktadr. Dnme
srelerinin (inanlar, beklentiler gibi) pekitirme tariferi gibi dtan gelen etkiler zerinde etkili olduu
dnlyordu. Bandurann grne gre, davransal tepkiler, bir robot ya da makinede olduu
gibi, otomatik olarak dsal bir uyaran tarafndan balatlmaktan ok uyarcya verilen tepkiler kendi
kendini harekete geirmektedir. Birey neyin pekitirildiinin farkndadr ve ayn ekilde davranrsa
ayn dln tekrar geleceini umduu iin, bir d uyarc davran deitirebilir. Bu bakmdan, aslnda
o yllarda domakta bulunan bilisel yaklamn baz kabullerine dnm olana sunan bu grler,
daha sonraki yllarda kendini (z-)dzenleme gibi kavramlatrmalarla Sosyal-Bilisel Yaklam olarak
anlmaya balanmtr.
Bandura, model olmann nemine zellikle dikkat ekmitir. nk sosyal renme, kimi davranlarn
retme kast olmakszn, yalnzca gzlenmesi suretiyle edinilebileceini veya pekiebileceini
gstermektedir. rnein, bir ocua herhangi bir olumsuz davrann engellemek iin vurduunuzda,
ona ayn zamanda, sorun zmenin bir yolu olarak saldrganl da retmi olursunuz. Bir dier
ifadeyle, siz o amala yapmam olsanz bile, farkna varmakszn bir baka davran iin model olma
olasl vardr. Her ne kadar Bandura tarafndan kullanlan bir kavramlatrma deilse de byle bir bak
as bizi ayn zamanda farkna varmadan ya da rtk olarak renilmi davranlarn incelenmesine
gtrr. Bu konuyu az sonra ele alacaz.
Sonraki yllarda yrtlen aratrmalar, gzlem yoluyla renmenin yalnz insanlara mahsus olmadn
gstermitir. Aslnda hayvanlarla yrtlen almalar, bir grup iinde, koullanmalarla gzlem yoluyla
renmenin nasl birlikte ilev grdn incelemek bakmndan son derece verimlidir. rnein,
dier farelerin yeni ve bilinmedik bir yiyecei denediklerini gzleyen farelerin, yeni yiyecei deneme
eilimlerinde bir art grlmtr. Bir dier almada, bir grup fare, dier bir grup farenin nceden
koullanm bir davrana ilikin snme yaantlarn izlemilerdir. Gzlemci farelerin davranlar,
gzlemci olmayan farelerin davranlarndan daha abuk snmtr. Tavuklar, kuzgunlar, maymunlar
ve kurbaa yavrularyla yrtlen almalarda da, bu canllarn trlerinin baka bir yesinin yaptklarn
gzleyerek davranlarn deitirdikleri ortaya konulmutur.
12.2. Gizil (Farkna Varmadan) renmeler ve Mekan renme
Kimi durumlarda nasl rendiimizi hi hatrlamasak bile kendimizi bir eyleri renmi olarak buluruz.
rnein alveri merkezinde bir dkkann yerini veya byk bir markete kuruyemilerin yerini tarif
etmek durumunda kaldnz dnn. oumuz daha nce alveri merkezinin veya marketin plann
nceden almadmz halde ve hata bazen o dkkana/reyona hi gitmediimiz halde, yerini bilme
olaslmz yksektir. Bilin konusundaki tartmalar hatrlaynz. Bilin alanmzn dorudan iine
girmeden yani niyet veya kast etmeden gerekleen renmeler farkna varmadan veya gizil/rtk
renmeler olarak ele alnmaktadr. Byle bir durumda, ounlukla bilinli bir dikkat tahsis etmeksizin,
gelip geerken renivermiizdir. Ancak bize bir soru sorulduunda, bu bilgileri zihnimizin iinden
karp bilinli hale getiririz.
Bu konudaki ilk almalar, ikinci kuak davranlardan olan E.C.Tolman (1886-1959) tarafndan
yrtlmtr. Tolman labirent dzenekleri kullanarak farelerle alm ve farelerin pekitirilmesine
gerek olmakszn baz davranlar kazanm olduunu fark etmitir. imdi bu deneylere bir gz atalm:
Tolman ve Honzik tarafndan 1930 ylnda yrtlen nl bir deney ile Tolmann gizil renme adn
verdii renme biimini ilk kez tanmlanmtr. Deneyde, iki grup a fare bir labirente konulmu
ve bir balang kutusundan yola karak bir var kutusuna ulamalar salanmtr. Bu gruplardan
ilki, var kutusunda dl (yiyecek) bulurken, ikinci grup var kutusunda hi bir ey bulamamtr.
Edimsel koullanma ilkelerine uygun olarak, davran pekitirildii iin birinci grubun labirenti ikinci
gruptan daha iyi renmilerdir. Ama Tolman, daha nce pekitirilmemi gruptan baz fareleri alarak,
onlara labirentin var kutusunda yiyecek verdiinde, bu fareler, ilk gruptaki fareler kadar baarl
olmulardr. Tolman, bu bulgular, pekitirilmeyen farelerin de gerekte labirent hakknda birok
ey renmi olduklar fakat bu renmelerin gizil olduu, bir ekilde isel olarak depoland ama
dsal davrana yansmad eklinde yorumlamtr. Denekler, labirente hzl komalarn gerektiren
bir durum olduunda, edinmi olduklar bilgiden yararlanmlar, gizil olarak rendikleri bilgiyi
kullanmlardr. Bir dier deneyde, nce fareler iinde aslnda farkl uzunlukta yol olan bir labirente
balang kutusundan var kutusuna gitmeye koullanmlardr. Daha sonra, bu yollarn bazlar belirli
sistematik bir dzenle kapatlmtr. Labirente daha nce deneyim edinmi fareler, edinmemi farelere
oranla her durumda mevcut en ksa yolu tercih etmilerdir. Tolmana gre, fareler deneme-yanlma
yoluyla kr krne bir keif yapmaktan ok, labirentin genel grnmne -isel bir haritaya- gre
hareket ediyormu gibi davranmlardr.
Tolman tarafndan yrtlen bu aratrmalar, koullanmalardan farkl baka renme biimlerinin de
olabilecei ve bunlarn gizil olarak edinilip gerektiinde kullanlabileceini gstermesi bakmndan
ok nemlidir. Daha sonra, bilisel yaklama ilham veren bir kaynak olarak bu deneyler, renmenin,
farelerde bile, gzlenebilir bir davrantaki bir deiiklikten daha fazlasn kapsad gstermitir.
renme, davranlara dorudan yansmas gerekmeyen, aikar olmayan zihinsel srelerdeki baz
deiiklikleri de iermektedir. Bu fkir bilisel yaklamn temel k noktalarndan biri olmutur.
Tolmann almalar ayn zamanda mekan renmesi konusunda hatr saylr bir bilginin birikmesine
nclk etmitir. Menzel tarafndan 1973 ylnda empanzelerle yrtlen bir deneyde, empanze
aratrmacnn kucanda gezintiye kmken bir dier aratrmacnn hayvanlarn yaadklar park
alannn iinde belli blgelere yiyecek saklamas ve kucaktaki empanzenin bunu grmesi ile balar.
Hayvan kafesi konulduktan bir sre sonra, tm empanzeler parkn iine braklr. Yiyecek saklanan
yerleri grm olan empanzeler, dierlerine oranla ok daha yksek sayda yiyecei bulmulardr.
Bu dzenin eitli versiyonlar yaplm, her seferinde daha nce gzlem yapm hayvanlar, Tolmann
almasnda olduu gibi en ksa yol ilkesine uyarak, yiyecekleri toplamlardr.
Mekanlarla ilgili oluturulan bilisel haritalar, tm canllar tarafndan evre zelliklerini tanma ve
tanmlamada, evredeki nemli hedef nesneleri bulmada ve rota izmede kullanlmaktadr. Mekan
renme ile ilgili almalar kular, arlar, fareler, insanlar ve dier hayvanlarda uzay-mekan hafzas
konusunda arpc sonular elde etmilerdir.
rnein, pek ok ku tr, mevsim uygun olduu zaman, yiyecekleri (tohumlar) saklamakta ve daha
sonra, elverisiz mevsimlerde sakladklar yiyecekleri bularak yemektedirler. Svac kuu ile yaplan
almalarda, bu kularn, tohumlar gmdkleri binlerce yere %84lk bir kesinlikle geri dndkleri
bulunmutur. Svac kular ayn zamanda, hala tohum olan yerler ile tohumlarn boaltld yerleri
de birbirinden ayrt edebilmektedirler. Gizleme davran, balangta pekitirilmemitir yani ku,
belirli bir ama dorultusunda yalnzca tohumu gizlemi, bu bilgiyi ve haritay gerekli zamana kadar
belleinde tutmu ve zaman geldiinde harekete gemitir.
12.3. renmeden Bellee Geerken
imdiye kadar anlatlan renme biimleri, renme srelerinin snrlarn koullanmalardan ok daha
farkl bir boyuta tam olduu grlmektedir. 1970lerin ikinci yarsnda ortaya kan bilisel yaklam,
d dnyadan gelen uyaranlar ile tepkiler arasna zihinde olup bitenleri koyarak insana bak asn
yeniden tanmlamtr. Eer bilisel yaklam iinde renmeden sz edeceksek bu ancak, bir insan
ya da hayvann geirdii yaant sonucu bilgiyi ileme tarznda meydana gelen deiiklik olarak
tanmlanmasyla mmkn olmaktadr. Bilisel yaklam doal olarak bellek, dnme, problem zme
gibi ieride olup biten konular nemsemi ve yaplan almalar bu alanlara younlamtr. Bu
yzden farkl renme biimleri ile ilgili almalar nispeten yavalam, mekn renme, kavrama gibi
alanlara doru kaymtr.
Aslnda, bellek almalar renme alan iin de nemlidir. Bir renme aratrmacs olan Domjan, davrann
u anda var olmayan ancak gemite meydana gelmi olaylar tarafndan kontrol edildiinin aratrmalarla
gsterildiini, bunun ise ancak bellek mekanizmalar ile olabileceini belirtmektedir. Domjana gre, renme
ve bellek, biri olmadan dieri olmayacak ekilde i ie gemi olan birbiriyle ilikili srelerdir. Bu durumda,
bellek almalaryla renme almalarn birbirinden neyin farkl kldn dnmek mmkndr. renme
almalaryla bellek almalar kyaslandnda, bellek almalarnn bilginin ilenmesinin farkl evrelerine
(kodlama, saklama ve geri getirme) odaklanmakta olduu grlebilir. Her evre, hem renme ve hem de
bellek sreleri iin geerli olmasna ramen, Domjan, renme almalarnn kodlama yani edinme evresine
odaklandn belirtir. Ona gre, renme almalarnda edinmeyle ilgili deikenler zerinde allr ve
saklama ile geri getirme sabit tutulur. Tersine, bellek almalarnda edinme sabit tutulmakta ve saklama ile geri
getirme zerinde allmaktadr. Domjann bunlar yazd 2000li yllarda bu gibi kaynatrma teebbsleri
olmakla birlikte, 1970lerden sonra bilisel yaklamn vurgu noktasnn farkllat aktr. imdi nce bellek
srelerini inceleyim. Daha sonra ise kavram edinme, dnme, problem zme gibi daha karmak sreleri
incelemeye devam edeceiz.
zet
Herhangi bir durumda, renme, tekrarlar sonucunda yava ve kademeli bir ekilde gelimek yerine,
baarsz bir deneme yanlmadan sonra ani baarya srama olarak gerekleir. Bu srece kavrama yoluyla
renme denilmitir. Premack ilkesi, belirli bir durumda, birey, birden fazla davranta bulunma eilimi/
arzusu tayorsa ve bunlar bir ncelik srasna dizilebiliyorsa (daha ok yaplmak istenenlerden daha az
yaplmak istenenlere doru) daha ok istenilenlerin daha az istenilenleri yaplmas iin pekitire olarak
kullanlabileceini savunmaktadr. Gzlem yoluyla renme, kiinin, belirli bir ortamda davranlar
pekitirilen (ya da cezalandran) bir baka kiiyi gzlediinde, ayn ortamda o davranlar tekrarlama (ya da
tekrarlamama) olaslnn artmasdr. Bandura, ou zaman renen hi bir aktif tepki vermedii ve hi bir
somut pekitire almad, yalnzca dier insanlarn izlenmesi yoluyla edinilen davranlar aklamak zere
sosyal renme kavramn gelitirmitir. Bu yaklam, davran olutuu veya deitii sosyal ortamlarda
inceledii iin bir sosyal renme teorisidir. Banduraya gre, bir modelin gzlenmi davrannn ne zaman
etkili olacan belirleyen drt koul bulunmaktadr: Dikkat, hatrlama, yeniden retme ve gdlenme.
Grld zere, sosyal renme yaklam, davran olmasnn yan sra bilisel zellikler de tamaktadr.
Bilin alanmzn dorudan iine girmeden yani niyet veya kast etmeden gerekleen renmeler farkna
varmadan veya gizil/rtk renmeler olarak ele alnmaktadr.
alma Sorular
1. Kavrama yoluyla renme nedir?
2. Premack ilkesini bir rnek zerinden aklaynz.
3. Gzlem yoluyla renme ve operant renme arasndaki fark nedir?
4. Sosyal renme teorisine gre renme ve davran arasndaki iliki nedir?
5. Banduraya gre gzleyerek renmeyi etkileyen drt temel koul nelerdir? Ksaca aklaynz.
6. Kendi hayatnzdan bir gizil/rtk renme deneyiminizi anlatnz ve bu deneyiminize neden gizil/
rtk bir renme dediinizi tartnz.
7. Bilisel harita nedir?
Bu Blmn Hazrlanmasnda Yararlanlan Kaynaklar
1- Ark, .A. (1991). renme Psikolojisine Giri. .. Edebiyat Fakltesi Basmevi
2- Domjan, M. (2004). Koullanma ve renmenin Temelleri. Trk Psikologlar Dernei Yaynlar
3- Gerrig, R.J. ve Zimbardo, P.G.(2012). Psikoloji ve Yaam. Nobel Akademik Yaynclk
4- Morgan, C.T. (2011). Psikolojiye Giri, Eitim Yaynlar
5- Morris, C.G. (2002). Psikolojiyi Anlamak. Trk Psikologlar Dernei Yaynlar
6- Schunk, D.H. (2009). renme Teorileri. Nobel Yaynevi
7- Schult, D.P. ve Schult, E.M. (2002). Modern Psikoloji Tarihi. Kakns Yaynlar
13. Hafta e-Ders Kitap Blm
XIII. HAFTA: BELLEK
Bellek konusundaki aratrmalar, 19. yzyln sonlarnda balamtr. Birinci blmde anlatld zere, 1879
ylnda kurulan Wundtun laboratuarnda daha ok psikofzik zerine almalar yrtlmektedir ve bellek gibi
st dzey bir zihinsel etkinliin incelenmesinin mmkn olmad kans hkimdir. Ancak H.Ebbinghaus
bu gr paylamayarak insanlarda bellek srelerini kontroll deneysel aratrmalar yoluyla incelemitir.
Ebbinghaus almalarn kendi zerinde yrtmekle birlikte, elde etii sonular, sonraki yllarda defalarca
snanarak dorulanmtr.
Ebbinghausun unutma erisi
Ebbinghaus, bellein anlama duyarl olduunu gzleyerek, hafza almalarnda anlamsz hecelerin
kullanlmas gerektiini dnm ve byle bir hece dzeni hazrlamtr. Anlamsz hecelerin kullanlmas
daha sonra bu alann klasik tekniklerinden biri haline dnmtr. Ebbinghausun artk klasiklemi unutma
erisini ortaya koyduu alma, basite yle zetlenebilir; 13 tane anlamsz heceden (PIB, DOL gibi) oluan
bir liste vardr. Ebbinghaus bu listeyi hatasz tekrarlayana kadar ezberlemitir. Daha sonra deiik zaman
aralklaryla bu listeden hatrladklarn yazmtr. phesiz, geen zaman boyunca hatrlanan anlamsz hece
miktar azalmaktadr. Ancak, bu azalma, sabit bir oranda ilerlememektedir. Hatrlama aralklar 20 dakika ile
31 gn arasnda deimekte ve en hzl unutma ilk bir ka saat iinde grlmektedir. Daha sonra unutma hz
ok yava bir ekilde, derece derece azalmaktadr. Ebbinghausun bak as, renme, hatrlama ve unutma
arasndaki doal balar birlikte ele alabilmesi bakmndan anlmaya deerdir.
20. yzyl balarnda, W.James, bellein kolayca kaybolanlar ve ebediyen kalanlar olmak zere ikili bir yaps
olduuna dikkat ekmitir. Bylece ok genel ve sezgisel olarak depolu modeller kavramlatrmasn ortaya
atm ve daha sonraki pek ok aratrmac bu yoldan ilerlemitir. 1930larda bellek alannda Sir Frederick
Bartlet, bellein zaman iinde yeniden yaplandrldna ve orijinal halini muhafaza etmediine ilikin
sonular veren almalarn yaynlam ancak ok ilgi grmemitir. Bu durum, davran yaklam ile renme
almalarna arlk verilmesi kadar, o zamanki dnce ikliminde bu bulgularn karlk bulmamas ile de
aklanabilir. Bellek almalar bilisel yaklamn ortaya kyla beraber ivmelenmitir. Bugn farkl tr
bilgileri depolad varsaylan ok eitli bellek trleri tanmlanm, bellein nasl organize olduuna ilikin
eitli modeller ortaya konulmutur. Alternatif modeller olsa da, yaygn bir ekilde, bilgi ileme modeline
dayal depolu model anlay hakim grnmektedir. Bizde bu erevede, nce temel bellek ilemlerini gzden
geireceiz ve daha sonra tanmlanan eitli bellek trlerini inceleyeceiz.
13.1. Bellek Sreleri
ster rtk ister ak, ister uzun, ister ksa olsun tm bellek sreleri iin geerli zihinsel ilem tr
bulunmaktadr: kodlama, depolama ve geri getirme. Kodlama, d dnyadaki bilginin zihinsel temsillerinin
olumasn gerektiren bir sretir. Zihinsel temsiller, gemi deneyimlerin nemli zelliklerini, bu deneyimlerin
yeniden temsilini salayacak ekilde tutarlar. Depolama, kodlanm materyalin zaman iinde saklanmasdr.
Depolama beynin yapsnda hem ksa ve hem de uzun sreli deiiklikler gerektirmektedir. Geri getirme ise
depolanm bilginin ileriki bir zamanda geri arlmasdr.
Bu ilemleri birbirinden ayr birer sre gibi tanmlamak, konuyu anlamak bakmndan elverili olsa da, bu
ilemler arasndaki etkileimler olduka karmaktr ve ou zaman i ie alrlar. rnein, yeni bir bilgisayar
modeli grdnzde, kodlayabilmek iin, zihninizdeki bilgisayarlarla ilgili temsili geri getirmeniz gerekir.
13.2. Ksa Sreli Bellek (KSB)
Ksa sreli bellek, isminden de anlalabilecei gibi, snrl birim miktardaki bilgiyi ksa bir sreyle tutabilen
bir bellek trdr. Bu konudaki neredeyse klasiklemi olan rnei biz de verelim; ilk ve belki de son kez
arayacanz bir telefon numarasna baktnz, aradnz ve sonra? Eer zel bir aba gstermezseniz, numaray
bir daha hatrlamayacaksnz. Bu tr grevler tipik bir ksa sreli bellek etkinliidir. KSBnin tutabildii bilgi
miktar 7+-2 birim aralnda olduu bulunmutur. Bir dier ifadeyle, ortalama bir yetikinin KSB genilii 5
ile 9 birim bilgidir ve bu bilgi yaklak 30 sn kadar tutulabilmektedir.
Burada birim kelimesinin kullanldna dikkat ediniz. Bunun nedeni ksa sreli bellein daha etkin
kapasiteyle kullanlmasn salayan kmeleme zelliidir. Kmeleme, birimleri benzerlik veya baz baka
dzenleme ilkelerine dayanarak daha byk birimler halinde birletirip yeniden ekillendirmektir. rnein,
arka arkaya dizilmi birbiriyle ilgisiz 8 harf hatrlamak m daha kolaydr yoksa drder harfi iki kelimeyi
hatrlamak m? phesiz kelimeler daha kolay geri getirilecektir. nk onlar aslnda kmelenmi olduklar
iin 2 birim bilgi haline gelmilerdir. Ayn eyi, saylar ve tarihler iin de dnebilirsiniz. Bu zellikten
yararlanarak kiisel stratejiler gelitirmek ve KSBye gelen bilgiyi daha uzun sreli tutmak mmkndr. Bu
bellek, ayn zamanda tekrardan etkilenmektedir. Tekrar yapldnda ksa sreli bellekte tutulan bilginin
miktar artmaktadr. Bir ilgin zellik, ksa sreli bellein aksatlmaya son derece duyarl olmasdr. rnein
az evvelki telefon numarasn evirirken, dardan iddetli bir grlt geldiini ve dikkatinizin bir anlk
kaydn dnn. Tekrar numara evirme iine dndnzde yanl evirme olaslnz artar. Ayn
zamanda unutmu da olabilirsiniz. nk KSBden bir bilgi kaybolduunda artk sonsuza dek kaybolmutur.
13.3. alma Bellei
Dikkat etiyseniz, ksa sreli bellek belirli bir anda yeni karlatmz az miktardaki bilgi zerinde olduka
snrl bir sre iinde yapabildiimiz ilemleri tarif etmektedir. Ancak, hayata karlatmz durumlar ok
daha farkl olabilir. rnein, yolda yrrken, yandaki kafede oturanlar arasnda bir anlna tandk bir yz
grdnz, yryp yannzdakiyle konumaya devam ederken bir yandan nereden tandnz bulmaya
altnz, bir sre sonra aniden hatrladnz ve hemen geri dnerek yllardr grmediiniz bu arkadanz
bulduunuzu dnn. Btn bunlarn yalnzca KSBnin kapasitesi dhilinde yaplabilmesi mmkn deildir.
nk hem KSB ilemleri yrtlmekte, hem uzun sreli bellek taranmakta ve hem de sohbet gibi dier baz
etkinlikler srdrlebilmektedir. alma Bellei, biz bir yandan bilisel grevleri srdrmekteyken bilgileri
geici olarak tutan ve dzenleyen bir bellek mekanizmasdr. A.Baddeley tarafndan tanmlanan bu bellek,
yeni ve eski bilgilerin srekli olarak dntrld, birletirildii ve aktarld bir alma masas olarak
kavramlatrlabilir. alma bellei, belirli bir durumda gelen bilgiler, bunlarn bir yandan zihinde tutulmas,
bir yandan gerekli dier bellek blgelerinin taranmas, uygun bilgilerin geri getirilmesi, grevin icra edilmesi
ya da srdrlmesi gibi ok sayda i ile ilgilenir. Bu yzden kimi yazarlar megul bir kavak benzetmesi
yapmaktadrlar.
Baddeleye gre, alma bellei, biri seslere ve dieri grsel mekansal bilgiye duyarl iki kle sistem ile, bir
merkezi yrtc ve bir episodik destek bileeninden olumaktadr.
*Fonolojik dng bileeni, konuma gibi seslerden gelen bilgiyi tutan bir kle sistemdir. Szel bilginin
kavranmas, isel konuma gibi ilemlerden ve onlar tekrarlamaktan sorumludur.
**Grsel mekansal kopyalama bileeni, grsel, imgesel, mekansal bilgileri tutan ve onlar tekrarlamaktan
sorumlu olan kle sistemdir.
***Merkezi yrtc ise dikkati kontrol etii gibi iki kle sistemin ne zaman ve nasl ilev greceini dzenler.
ou durumda bir bilisel grev hem her iki kle sistemin de kullanlmasn gerektirir ve hem de episodik
destek bileenin de ie katlmas gerekir. Merkezi yneticinin ilevi tm srecin dzenlenmesini salamaktr.
Episodik destek bileeni ise, uzun sreli bellekten gerekli bilgilerin geri arlmas ve onun mevcut bilgiyle
birletirilmesini salar. Gndelik hayataki pek ok olay, grnt, ses gibi pek ok duyusal bilgiden oluan
karmak rntlerdir. Episodik destek bileeni bu oklu algsal bilgiyle mevcut bilgi ve deneyimlerin birleip
btnlemesi iin bir kaynak salamaktadr.
alma bellei sayesinde, devam eden olaylardaki farkl blmleri birbirine balar ve bylece alglama
iinde bir balam oluturabiliriz. Deien durumlarn temsillerini srdrebilmemizi ve devaml olarak
gncelleyebilmemizi mmkn klar. Ayn zamanda belirli bir durumda bir etkinlie gemek iin gerekli
etkinlikleri yrtlmesi iin bir kaynak salamaktadr.
Baddeleye gre, ksa sreli bellein kapasitesi 7 birimlik bilgi ile snrl deildir. Belirli bir anda, bellein
genilii, bilginin tekrarlanma hz tarafndan belirlenmektedir. rnein, szel bir malzemede, fonolojik
dng bileeninin snr, sabit bir srede tekrar edebildiimiz bilgi kadardr. Yani sylenii uzun (ok heceli)
szcklerin tutulmas, ksa szcklerin tutulmasndan daha zor olacaktr.
PET, fMRI gibi beyin grntleme teknikleri kullanlarak alma belleini yoklayan grevlerde beyin
etkinliklerini inceleyen eitli aratrmalar yrtlm ve modelin geerliliine ilikin ok sayda bulgu elde
edilmitir.
13.4. Uzun Sreli Bellek (USB)
Uzun sreli bellek, kayt edilmi olanlarn snrsz miktarda ve snrsz sreyle sakland kabul edilen bir
alandr. Bu yzden edindiklerimizin uzun sreli bellei nasl depolandklarn aklama iddias tayan her
model, onlara her zaman nasl eriilebilir/geri getirilebilir olduklarn da aklamak durumundadr. Uzun
sreli bellek, edinilmi her trl deneyim, olay, bilgi, duygu, beceri, szck, kural vb. gibi her eyin bir
deposu, bireyin dnya ve benliine ilikin tm bilgileri ieren bir yer olarak kavramlatrlmaktadr. Uzun
sreli bellek, varsaymsal/karmsal bir yapdr ve biz mevcudiyetini ancak sonularndan anlayabiliyoruz.
Bu bakmdan aslnda tutulan bilginin miktarn ve tutma sresini tahmin etmek gtr.
Uzun sreli bellekte saklanan bilgilerin trlerine gre alt sistemlere ayrlabilecei kabul edilmektedir. lk
ayrm, lemsel Bellek ve Bildirimsel (ifade edilebilir) bellek arasnda; ikinci ayrm ise semantik (anlamsal) ve
episodik bellek arasnda yaplmaktadr.
lemsel bellek, yaz yazma, bisiklete binme gibi hareket becerilerini ve bunlarla ilgili ilem sralarn, bir
dier ifadeyle hangi eylemin nasl ve hangi durumlarda yaplacan ieren bellek trdr. Bir beceri bir kez
edinildikten sonra yaplan tekrara bal olarak otomatikleme eilimi tar. Arabay kullanmaya yeni balam
ofrlerle, deneyimli ofrlerin araba kullanmalar arasndaki fark tipik bir rnektir. Acemi kullanc, ilem
sralarn bilinli olarak hatrlamak, hangi durumda ne yapmas gerektiine karar vermek vb. iin deneyimli
kullancya oranla ok daha fazla zaman harcar ve bilinli aba gsterir.
Bildirimsel (ifade edilebilir) bellek ise, dnya hakknda bildiimiz kavramlar, tanmlar gibi olgular ve olan
olaylar hakknda hemen her trl bilgi eidini ierir. Bu bellek trnn de ikiye ayrld dnlmektedir:
Semantik (anlamsal) bellek ve episodik bellek. Semantik bellek, szcklerin, kavramlarn, kurallarn ve soyut
dncelerin belleidir ve dilin kullanm iin gereklidir. Bu modelin ortaya atan Tulvinge gre, semantik
bellek, bir kiinin sahip olduu zihinsel kavramlar dizinidir. Bu kavramlar dzenlenmi bilgilerden oluur.
Szckler ve dier semboller, onlarn anlam ve ima etikleri, onlar arasndaki ilikiler ve kurallar, formller,
algoritmalar hakkndadr. Kii sahip olduu bu kavram, sembol, kural ve ilikilerle onlar zerinde ilemler
yapabilir. Anlamsal bellek, uyarmlarn alglanabilir zelliklerini kaydetmez, daha ziyade alnan sinyallerin
bilisel karlklarn kaydeder. Episodik bellek ise, kiisel olarak yaadmz anlarn saklanmas ile ilgilidir.
Belirli bir deneyime ilikin anlar (ilk kez kar grme, diploma treniniz, kardeinizin doumu gibi) episodik
bellek olaylarn oluturur ve otobiyografk bellek ile de balantldr. Episodik bellek, deiime ve kayplara
duyarldr ancak ayn zamanda gemii hatrlamann, insanlar tanmann temelini oluturur. Bu anlar
zellikle semantik bellekte saklanan formel yapnn pek ok zelliini tamaz.
13.4.1. Kodlama ve Geri Getirme Sreleri
Uzun sreli bellein genel yaps hakkndaki snfamalar akladktan sonra, bilgilerin bellee kodlanmas ve
geri getirilmesi ile ilgilenmeye balayabiliriz. Bir anya ya da bir bilgiye nasl ularz? Bu soru yle de ifade
edilebilir; belirli bir durumda hangi tr geri getirme ipularna dayanrz? Geri getirme ipucu, belirli bilginin
bellekten getirilmesine yardmc olan i veya d kaynakl uyaranlara verilen isimdir. Bu sorunun cevab
aslnda ne tr kodlama ipular kullanldysa, o tr geri getirme ipularyla hatrlanr eklinde verilebilir. Bir
dier ifadeyle, kodlama ipular ile geri getirme ipular arasndaki uyum, hatrlama baarsn artrr.
Bu durumda, uzun sreli bellekte bilgilerin nasl kodland ile ilgilenmeliyiz. Uzun sreli bellekte bilgi iitsel,
grsel ve anlama dayal olarak kodlanmaktadr. USBde bilginin ok boyutlu olarak kodland hakknda ok
eitli aratrma sonular mevcutur. Ayn zamanda, USBde bilgilerin rgtl bir btnlk oluturduunu
da belirtmek gerekir. Bu rgtl btnlk, karmak bir a sistemi gibi tasavvur edilebilir. Solsoya gre,
giderek genileyen bir literatr, bilgilerin iyi yaplanm ve olduka kullanl bir aa kaydedildiini
dndrmektedir. Bu durumda belirli bir bilginin geri getirilmesi, ilikili dier bilgilere de erime kapasitesi
olan bu aa giri yaplarak mmkn olmaktadr.
Bu noktada, bellek tr ile kullanlan kodlama ve geri getirme ipularnn farkllaabileceini gzden
karmamak gerekir. rnein episodik bellekteki yaantlar kodlamak veya geri getirmek iin olayn olduu
anla veya balamla ilgili zellemi ipularna ihtiya duyulur. nk her yaantmzn kodlanmasna gerek
yoktur. Bir dier ifadeyle, her gn iin bir tane di fralama ansn deil, di macunu yerine yanllkla ampuan
sktmz gnn ansn kodlama eilimimiz vardr. Semantik bellek ise daha farkldr. Semantik bellein
ieriini oluturan bilgi bekleriyle birok farkl an ve balamda karlalm olduundan deneyimlerin
farkl zaman ve yerleri hesaba katlmadan geri arlmaya uygun olurlar. Trkiyenin bakentinin Ankara
olduunu geri getirmek iin zel bir anya ihtiya kalmamtr.
Kodlama ve geri getirme srelerini daha iyi anlayabilmek iin, bir etki kayna olarak, hatrlama ve tanma
sreleri arasndaki farklar tanmlamalyz. Hatrlama, daha nceden sahip olunan bir bilgiyi ya da uyaran
yeniden retmeyi gerektiren bir geri getirme yoludur. Tanma ise, daha nceden sahip olunan bir bilgiyi ya
da uyaran belirlemeyi veya ayrt etmeyi gerektiren bir geri getirme yoludur. rnein, snavda bir kavram ya
da kuram aklamanz istendiinde hatrlamanz gerekmektedir, ancak oktan semeli testlerde seenekler
iinden doru cevab tanrsnz. ou durumda, tanma performans, hatrlama performansndan yksektir.
nk tanma durumlarnda geri getirme ipular daha aikrdr.
Hem kodlama ve hem geri getirme sreleri zerinde, bilginin kodland ve geri arld ortamn ve
balamn etkili olduuna ilikin aratrma sonular bulunmaktadr. ki dilli kiilerle yaplan bir almada,
katlmclardan turistik yerler, nl aktrler gibi konularda sorulan cevaplar vermeleri istenmitir. almann
hipotezi, bilginin edinildii balam/ortamn hatrlamay etkileyecei, dolaysyla, katlmclarn sorulan soruya,
sorulan dil ile renilmi bilgileri cevap olarak verecei dorultusundayd. Gerekten de katlmclar ince
sorulan sorulara, bu lke ile ilgili cevaplar, ngilizce sorulan sorulara ise o lke ile ilgili cevaplar vermilerdir.
nsanlar hem d ve hem de i koullarn oluturduu ortamsal veya balamsal ipularn da kodlamakta ve
geri arma koullar bunlara benzer ise daha iyi bir bellek performans gstermektedirler.
13.5. rtk ve Ak Bellek
Hatrladklarmzn nemli bir ksm, niyetli olarak hatrladmz eylerdir. Ak bellek, bilginin bilinli olarak
kodland ve hatrland durumlar tanmlayan bellek trdr. Bir bilgiyi niyetli olarak kodladmzda ve
geri getirmeye altmzda ak bellekten yararlanyoruz demektir. Bellekle ilgili bilgi ve almalarn ou
ak bellek zerinden yaplmaktadr.
Ancak baz bilgiler, kazanma niyeti olmakszn kazanlmakta ve benzeri ekilde hatrlanabilmektedirler.
rtk bellek, nceden yaadmz baz deneyimlerle ilikili olan ve ancak performans deiiklii yoluyla
mevcudiyeti grnr olan bir bellek trdr. rtk bellek, kiinin niyetli ve bilinli olarak edinmedii ve
aslnda farkna varmadan hatrlad yaantlar tanmlar. Zihin ve Bilin balkl blmde sz edildii gibi,
rtk bellek bilin tartmalaryla dorudan ilgilidir. nk bu bellek trnn bilinli olmayan yaantlarn
ieriini oluturduu dnlmektedir.
rtk bellek ile ilgili baz almalar, bir grev esnasnda grevle ilgisiz bir duyusal ipucu kullanmnn
daha sonraki hatrlamalar kolaylatrmas zerinden yaplmtr. rnein bir almada, katlmclarn ertesi
gn hatrlamalar gerekecek olan bir sfat listesi zerinde almalar istenmitir. Katlmclardan bir grubu,
bu grevle urarken, youn bir ikolata kokusu duymular, dier grup byle bir koku kouluna maruz
kalmamlardr. Ertesi gn, her iki grup hatrlama testini yaparken ikolata kokusu aylm, bir n nce bu
koku eliinde alanlarn hatrlama performanslar, dierlerinden anlaml ekilde yksek bulunmutur. Baz
almalar ise, nceden sunulan baz uyaranlarn, aikr olsun ya da olmasnlar, daha sonraki hatrlamalar
etkilediinin gsterilmesi yoluyla yaplmaktadr. Bu duruma kolaylatrma etkisi denilmektedir. Tipik
bir kolaylatrma etkisi koulunda, katlmclardan nce belirli zellikleri olan bir kelime listesi almalar
istenmekte, daha sonra bu listeyi alm ve almam gruplara bir dizi harf verilerek, bu harferi tamamlayan
kelimeler yazmalar istenmektedir. Daha nceden kelime listesi alan gruplarn tamamlarken kullandklar
kelimeler, dier gruba oranla bu listenin ieriine daha yakn olduu bulunmutur. Kolaylatrma etkisi,
resimlerin alglanmas gibi durumlarda da gsterilmitir. Hata duyusal eiin altnda verilen uyaranlar iin
de kolaylatrma etkisi olduu dorultusunda sonular elde edilmitir.
Sonu olarak, belleimizde bulunan bilgileri kullanmak iin, bazen bilgiyi hatrlamak iin bir aba gsterir ve
bylece ak belleimizi kullanrz. Kimi durumlarda, bilgi bilincinde olmakszn kullanlr haldedir ve rtk
belleimizi kullanm oluruz. Ancak ak olarak kodladmz bilgiler rtk olarak da geri getirilebilmektedir.
13.6. Unutma
Unutma, gndelik insan hayatnda ok sk yaknlan bir durumdur. oumuz pek ok eyi hatrlayamadmzdan
sz ederiz. Bu yaknmalarn bir ksm, aslnda uyarann hi kodlanmam olmas ile ilgilidir. Eer kodlanm
ise, o zaman bu durum geri getirmenin bozulmas ile ilgilidir.
Unutma ile ilgili klasik alma, Ebbinhausun ortaya koyduu unutma erisidir. Blmn banda sz edildii
gibi, Ebbinghaus hatrlanlanlarn geen zaman boyunca nce hzl ve sonra yava bir ekilde azaldn ve belirli
bir hatrlama seviyesinde sabitlendiini bulmutur. Ancak bu alma unutmann nedenini aklamamaktadr.
Neden unutulduu aslnda kolayca cevaplanamayacak bir soru gibi grnmektedir. Genellikle, eer bir kez
bilgi uygun ekilde kodlanmsa, kodlama hatalar, geri getirme ipular veya izlerin kaybedilmesi gibi bozucu
etkilerle aklanmas mmkndr. Ayn zamanda eski renilenlerin yeni ve yeni renilenlerin eski bilgilerin
hatrlanmasnda olumsuz etkileri olabildii de bilinmektedir. Bu etkiler ket vurma olarak bilinir. Ket vurma,
bir bilginin bir dierinin hatrlanmasn engellemesi veya bozmasdr. Aslnda gndelik hayatmzda bu tr
pek ok rnekle karlarz, dolabnzn dzenini deitirdiinizi dnn, bir sre eyalar eski yerlerinde
ararsnz.
Ket vurma iki ynl olabilir: leriye doru ket vurma durumunda, eskiden rendiklerimiz yeni
rendiklerimizi hatrlamamz bozmaktadr. Araba kullanmaya dz vitesli bir arata baladnz ve bir ka
yl sonra otomatik vitesli bir arabaya getiinizi dnn. Bu durumdaki hemen herkesin syleyebilecei gibi,
bir sre dz vitesli araba kullanyormu gibi bir dizi gereksiz hareket yapacaksnz. Daha nce araba kullanmak
hakknda rendiiniz eyler, bu yeni durum iin geerli deildir ve performansnz bozmaktadr. Geriye
doru ket vurma ise, yeni renilenlerin eski hatrlamalar bozmasdr. Otomatik vitesli araba kullanmaya
iyice altktan sonra, dz vitesli bir arabay kullanmak durumunda kaldnz dnn. Eskiden kullanmakla
ilgili bir sorun yaamadnz halde, otomatik vitesli ara kullanm deneyiminiz, dz vitesli araba kullanma
performansnz olumsuz ynde etkileyecek, bir sre acemi gibi davranmanza neden olacaktr. Benzeri bir
durum telefon numaras deiikliklerinde de karmza kar.
Bu blmde, temel bellek sreleri zerinde durduk. Bundan sonraki blmde ise, baz zel bellek trleri ile
belleimizi nasl gelitirebileceimizle ilgileneceiz.
zet
Bellek almalar bilisel yaklamn ortaya kyla beraber ivmelenmitir. Bugn farkl tr bilgileri
depolad varsaylan ok eitli bellek trleri tanmlanm, bellein nasl organize olduuna ilikin eitli
modeller ortaya konulmutur. Alternatif modeller olsa da, yaygn bir ekilde, bilgi ileme modeline dayal
depolu model anlay hakim grnmektedir. Tm bellek sreleri iin geerli zihinsel ilem tr
bulunmaktadr: kodlama, depolama ve geri getirme. Kodlama, d dnyadaki bilginin zihinsel temsillerinin
olumasn gerektiren bir sretir. Depolama, kodlanm materyalin zaman iinde saklanmasdr. Geri getirme
ise depolanm bilginin ileriki bir zamanda geri arlmasdr. Ksa sreli bellek, isminden de anlalabilecei
gibi, snrl birim miktardaki bilgiyi ksa bir sreyle tutabilen bir bellek trdr. Ksa sreli bellein daha etkin
kapasiteyle kullanlmasn salayan kmeleme zelliidir. Kmeleme, birimleri benzerlik veya baz baka
dzenleme ilkelerine dayanarak daha byk birimler halinde birletirip yeniden ekillendirmektir. Bu bellek,
ayn zamanda tekrardan etkilenmektedir. Tekrar yapldnda ksa sreli bellekte tutulan bilginin miktar
artmaktadr. alma Bellei, biz bir yandan bilisel grevleri srdrmekteyken bilgileri geici olarak tutan ve
dzenleyen bir bellek mekanizmasdr. Baddeleye gre, alma bellei, biri seslere ve dieri grsel mekansal
bilgiye duyarl iki kle sistem ile, bir merkezi yrtc ve bir episodik destek bileeninden olumaktadr.
Uzun sreli bellek, kayt edilmi olanlarn snrsz miktarda ve snrsz sreyle sakland kabul edilen bir
alandr. Uzun sreli bellekte saklanan bilgilerin trlerine gre alt sistemlere ayrlabilecei kabul edilmektedir.
lk ayrm, lemsel Bellek ve Bildirimsel (ifade edilebilir) bellek arasnda; ikinci ayrm ise semantik (anlamsal)
ve episodik bellek arasnda yaplmaktadr. Geri getirme ipucu, belirli bilginin bellekten getirilmesine
yardmc olan i veya d kaynakl uyaranlara verilen isimdir. Kodlama ipular ile geri getirme ipular
arasndaki uyum, hatrlama baarsn artrr. Uzun sreli bellekte bilgi iitsel, grsel ve anlama dayal olarak
kodlanmaktadr. Hatrlama, daha nceden sahip olunan bir bilgiyi ya da uyaran yeniden retmeyi gerektiren
bir geri getirme yoludur. Tanma ise, daha nceden sahip olunan bir bilgiyi ya da uyaran belirlemeyi veya
ayrt etmeyi gerektiren bir geri getirme yoludur. Ak bellek, bilginin bilinli olarak kodland ve hatrland
durumlar tanmlayan bellek trdr. rtk bellek, nceden yaadmz baz deneyimlerle ilikili olan ve
ancak performans deiiklii yoluyla mevcudiyeti grnr olan bir bellek trdr. Unutma ile ilgili klasik
alma, Ebbinhausun ortaya koyduu unutma erisidir. Blmn banda sz edildii gibi, Ebbinghaus
hatrlanlanlarn geen zaman boyunca nce hzl ve sonra yava bir ekilde azaldn ve belirli bir hatrlama
seviyesinde sabitlendiini bulmutur. Unutmann nedenleri, kodlama hatalar, geri getirme ipular veya
izlerin kaybedilmesi ya da ket vurma olabilir. Ket vurma, bir bilginin bir dierinin hatrlanmasn engellemesi
veya bozmasdr.
alma Sorular
1. Ebinghausun bellek almalarnn nemi nedir?
2. Bellek srelerinin temel ilevi nelerdir? Tanmlaynz.
3. KSBde tutulabilen bilgi miktar ne kadardr?
4. KSB ile alma bellei arasndaki fark nedir?
5. Semantik ve episodik bellek trlerini birer rnek vererek tanmlaynz.
6. Kodlama ile geri getirme ipular arasndaki iliki bellei nasl etkilemektedir?
7. Episodik ve semantik bellek kodlamalar arasnda fark var mdr?
8. rtk bellei ak bellekten nasl ayrt edersiniz?
9. Neden unuturuz?
10. leriye ve geriye doru ket vurmalara gndelik hayatan rnekler veriniz.
Bu Blmn Hazrlanmasnda Yararlanlan Kaynaklar
1- Gerrig, R.J. ve Zimbardo, P.G.(2012). Psikoloji ve Yaam. Nobel Akademik Yaynclk
2- Solso, R. L., Maclin, K.M. ve Maclin, O.H. (2007). Bilisel Psikoloji, Kitabevi
14. Hafta e-Ders Kitap Blm
XIV. HAFTA: BELLEK
14.1. Yeniden Yaplandrlm (na Edilmi) Bellek
Hatrladnz bir eyin, gerekten olan eyin ayns olduundan ne kadar eminsiniz? Bu soruya pek
oumuz yeterince emin olduumuzu syleyerek cevaplandrma eilimi tarz. Ancak belleimizin baz
ilgin zellikleri bulunmaktadr.
nsanlar, farknda olmadan gemite meydana gelmi olaylara ynelik anlarn, u an sahip olduklar veya
tercih etikleri imgelere uyacak ekilde yeniden yaplandrmaktadr. Bu zellik size rahatsz edici gelmi
olabilir ancak ilevsel ynleri de vardr. Yaplan bir almada, daha nce olduka sorunlu bir ev yaantsndan
gemi olduklar iin bir sre psikiyatri kliniinde kalm ocuklarla 30 yl sonra grlm, daha duraan
ve geleneksel bir yaam kurmu olanlarn, ocukluklarn daha normal hatrladklar bulunmutur. Bir
dier ifadeyle, bu insanlar gemite yaadklar deneyimlere ilikin hatralar, bugnk durumlar zerinden
yeniden yaplandrmaktadrlar ve kuvvetle muhtemel bylece olumsuz olaylarn etkisini azaltmak mmkn
olmaktadr. Gemii hatrlamamz istendiinde, o mevcut andaki durumdan geriye doru giderek, mevcudun
izdii ereveye uygun ekilde anlarmz yeniden yaplandrmamz mmkn grnmektedir.
Bu durumun yalnzca olumsuz hatralar ya da travmatik yaantlar iin geerli olduunu dnmeyiniz.
Kimi durumlarda bir bilgiyi hatrlamamz istendiinde, dorudan hatrlamayz. Genel bilgileri ya da ilkeleri
kullanarak bir karm yaparz. Bir dier ifadeyle, mevcut bilgilerimizin genel zelliklerini kullanarak yeniden
kurgularz. rnein, bu notlarn 2. blmnde bir kelimesi geiyor muydu eklinde bir soruyu cevaplamak
durumunda kaldnz dnn. Kuvvetle muhtemel bir kelimesi ile ilgili belirli/zel bir annz yoktur
ancak genel bilgilerinizi kullanarak var olduunu sylersiniz.
Sonraki hatrlamalarda bellekte olanlarn yeniden yaplandrldyla ilgili ilk alma 1930larda Bartlet
(1886-1969) tarafndan yaplmtr. Bartlet, bireylerin nceki bilgilerin belirli bir durumun hatrlanmasn
nasl etkilediini gsteren bir dizi alma yrtmtr. Bu alma, halen, kullanlan hikayelerden birinin
ismi olan Hayaletlerin Sava (The War of the Ghosts) almas ismiyle anlr. Aratrmada niversite
rencilerinden, farkl kltrlere ait zgn konular ve tabirler ieren hikayeleri daha sonra hatrlamak zere
okumalar istenmi ve nasl hatrladklar incelenmitir.
almann sonucunda, okuyucularn hikayeyi hatrlarken bir hayli deitirmi olduklar ve mevcut bilgileri
erevesinde yeniden yaplandrdklar bulunmutur. Bartlete gre, temelde eit yeniden yaplandrma
ilemi kullanlmtr; karmaklk seviyesini dzenlenme (hikaye basitletirilmitir); bileme (baz detaylar
vurgulama ya da zerlerinde orijinalinden daha fazla durma); zmleme (kendi birikimine uygun
ekilde deitirme). rnein bir Kzlderili yks olan Hayaletlerin Savanda, katlmclar, hikayeden
hatrladklarn yazarken kano yerine bot, balk avlamak yerine balk tutmak gibi kendi kltrlerinde daha sk
kullanlan kelimeleri tercih etmiler; doa st glere veya mistik elere ilikin atfar eleyerek hikayenin
olay rgsn deitirmilerdir.
Bu konu, 1980li yllarda grg tankl zerine yaplan almalarla yeniden gndeme gelmitir. Grg
tankl almalar, insanlarn hatrladklarnn orijinal olaydan farkl olabileceini ve karm yapmak
yoluyla olay rgsndeki kk boluklarn doldurularak yeniden ina edildiini gstermektedir. rnein
anyla ilgili sorulan sorudaki gml bilgiler, hatrlamaya yn vermektedir. Loftus tarafndan 1983 yaplan
bir almada, iki kadn otobs terminalinde bavullarn bir bankn zerine braktktan sonra tarifeye bakmaya
giderler. Bir adam bavullarn yanna gelir ve paltosunun altna bir ey sokarak uzaklar. Hemen sonra kadn
valizinin yanna gelir ve teybim alnm diye barmaya balar. Gvenlik grevlileri civarda olup olay
grm olanlarla grmler, tanklarn ou, teybi ayrntl bir ekilde tarif etmilerdir. Aslnda olayda
grnen bir teyp hi yoktur (ayrca kadnlar ve hrsz aratrmann bir parasdr). Daha sonraki almalarda
Loftus ve arkadalar, grg tanklarna olayla ilgili sorulan sorularn yapsnn ve gml bilgilerin
hatrlamay etkilediini gstermitir. niversite rencilerine nce iki arabann arpmas gsterilen bir flm
izletilmi daha sonra, katlmclarn bir grubuna arabalar arptklarnda ne hzda gidiyorlard sorusu;
dier grubuna ise, arabalar birbirlerine dediinde ne hzda gidiyorlard sorusu sorulmutur. Sorunun
yaps gerei arpt bilgisini alan katlmclar, dier gruba oranla daha yksek hz bildirmilerdir. Bir
hafta kadar sonra, katlmclara, flmde hi krlan cam grp grmedikleri sorulmutur. Aslnda flmde hi
krk cam grnmemesine ramen, krk camlarn varl her iki grup tarafndan da bildirilmitir. arpt
denilen grup ile bildirmeyen grubun krk cam bildirme dzeyleri arasnda, ilk grubun lehine anlaml fark
bulunmaktadr. Bu konuda yaplm ve hatrlamann nasl bozulduunu ve yanldn gsteren son derece
ilgin pek ok alma vardr. rnein baz almalarda, grg tanklarnn daha sonra birbirleriyle olay
hakknda konumalarnn kiisel hatralarn bozduu, insanlarn kendi hatralaryla dierinin hatrasn
birbirinden ayrmakta glk ektii ve hatrlananlarn ortaklama eilimi gsterdii bulunmutur. Ancak
biz artk bellein baka ynlerine gemek zere, konuyu toparlayalm.
Sonu olarak, Solsonun ifadesiyle, belleimiz, dnyaya ait olgular yutan ve daha sonra bu yutuklarn
aynen geriye kartan bir sistem deildir. Bellek ve hatrlama her zaman ina edicidir. Bir dier ifadeyle, eski
deneyimlerimiz, olay sonrasnda aldmz bilgi, algsal faktrler hata insanlarn belirli olaylar dierlerinden
daha fazla hatrlama arzusu gibi unsurlar neleri hatrlayacamz etkilemektedir.
14.2. Otobiyografk Bellek
Otobiyografk bellek, belirli yaam dnemlerimiz ve o dnemlerde meydana gelmi nemli yer tutan olaylara
ilikin belleimizdir. Otobiyografk anlar konusu ilgi ekici bulunmaktadr nk onlar kiinin kendi
gemiiyle ilgili anlardr ve aslnda hatrlananlarn nemli bir ksm, yalnzca bir kez olan olaylardr. Hasar
grd zaman otobiyografk bellekte bozulmalara neden olan eitli beyin blgeleri vardr. Bu durumda,
otobiyografk bellein btn beyine yaylm, birbirini izleyen zincirleme bir sre olduunu dnmek
mmkn grnmektedir.
Otobiyografk anlarn mkemmel olmasa da olduka iyi hatrlanabildiklerine ilikin sonular vardr. Bir
aratrmada, kiilerin bildirdii somut olaylar, ailelerinden dier kiilerin bildirimleri, resmi kaytlar vb.
ekillerde kontrol edilmitir. Bu aratrmalarda, kiilerin ve ailelerinin bildirimleri arasnda .88lik yksek bir
korelasyon bulunmutur.
nsanlar genellikle yakn zamanl olaylar daha iyi hatrlamakta olduuna ilikin sonular vardr ancak bu
durum iinde bulunulan ya dnemine gre de deiebilmektedir. Bir aratrmada, niversite rencilerinin 2
ya veya 3 yalarnda balarna gelen nemli ve arpc olaylar hatrlayabildikleri gsterilmitir. Ancak 0-2 ya
arasnda bir an bildiren ok nadirdir. Bu duruma bebeklik amnezisi denilmektedir. Yaplan bir almada,
hayatn baz dnemlerinin dierlerinden daha iyi hatrland ortaya konulmutur ve hemen btn insanlar
gemilerini benzer ekilde hatrlamaktadr. rnein orta yalara ulam (50 ve zeri) insanlar, genlik ve ilk
yetikinlik yllarn daha iyi hatrlamaktadrlar. Bu hatralarn ierii, hemen herkesin yaamnda verilmi bir
dizi nemli karar (evlilik, ilk i, ilk ocuk vb.) ve deiimler erevesinde olumaktadr. Olaylarn birbirine
benzerlii artka, anlarn birbiriyle birlemeleri yznden hatrlanma olaslklarnn dt bu konuda
olas bir aklama olabilir.
14.3. Fla Bellek
Fla bellek, zerinden ok uzun bir zaman gemi olsa bile, belli bir olayn ve o olayla birlikte yer alan
rastlantsal olaylarn canl bir ekilde hatrlanmas yaantsdr. nsanlar kiisel veya ortak toplumsal gemie
ait baz nemli olaylara ilikin son derece net anlara sahip olabilmektedir. Bu tr almalar genellikle ortak
toplumsal gemie ait anlar zerinden, bu olay ilk duyduunuzda tam olarak ne yapyordunuz gibi sorular
sorarak allmaktadr. ABDde Kennedynin lm, Lincolnun lm gibi. nsanlar, mekan, saat, yaptklar
i, o anda ne dndkleri, bulunduklar ortamda bulunanlar gibi bilgileri canl bir ekilde hatrlamakta, net
ve ayrntl olarak aktarmaktadrlar. lkemizde ortak toplumsal gemie ait nemli an bulmak olduka kolay
olsa da, zerinde yaplm alma says yok denecek kadar azdr. Ancak hepimiz kendi deneyimlerimizi
hatrlayabiliriz, rnein bu metnin yazar, zaln lmn veya Sivas katliamn ilk duyduunda nerede ne
yapmakta olduunu ve o anda bulunduu yere ilikin grntleri net olarak hatrlamaktadr.
Bu durumda bellein yeniden inas fa bellekler iin geerli deil midir diye dnebilir. Bilisel yaklamn
oluumundaki nc isimlerden U.Neisser, kendi fa belleinden (Pearl Harbour baskn) bir yaant
zerinde almtr. Bu yaantya gre, radyoda beysbol ma dinlemektedir ve yayn bu anons dolaysyla
kesilmitir. Ancak bu yaantnn doruluu incelendiinde, olduunu iddia etii man olayn olduu aralk
aynda oynanmadn bulmutur. Amerikada 11 Eyll olayndan sonra yaplm ilgin almalardan da
sz etmek gerekir. Aratrmaclar, 2001 ylnda balam, rencilerden hem 11 Eyll duyduklarnda tam
olarak nerede ve ne yapmakta olduklarna ilikin sorular cevaplam hem de birka gn nce olan kiisel
olarak nemli bir dier olay (parti, snav, ma vb.) zerinden benzeri sorular cevaplamlardr. Daha sonra
renciler, bu ilk grmeden 1, 6 ve 32 hafta sonra hatrlamalar zerinden tekrar test edilmilerdir. Her iki
olaydan hatrlananlar arasnda anlaml fark bulunamamtr. Katlmclar, her iki olayda da neredeyse ayn
oranda tutarl detaylar hatrlamlar ve tutarsz detaylar eklemilerdir. Ayn katlmclarla 1 yl sonra yeniden
grldnde, benzeri eilimin srd grlmtr, her ikisinde de hatrlama giderek bozulmutur.
Aradaki fark, katlmclarn fa bellek anlarnn doruluuna, kiisel anlarnn doruluundan daha fazla
inanmalardr. Ancak burada aratrmann yntemi asndan unu hatrlatmakta fayda gryoruz. almada,
bir baka kiisel an ilk seferde sorularak renilmekte ve daha sonra her seferinde sorulduundan aslnda
iaretlenmi olmakta ve hatrlanma olasl artmaktadr. Bu bakmdan sonu karrken dikkatli olmak gerekir.
Bu aratrmaya gre, insanlar daha fazla gvenmelerine ramen fa belleklerin de bozulabildii sylenebilir
ancak, gndelik anlarn hatrlanmas ile benzer ekilde olduunu sylemek doru olmaz. nk almann
yntemi gerei artk o an, sradan bir kiisel an olmaktan km durumdadr.
14.4. Bellek Glendirme Teknikleri
Bellek, eski zamanlardan beri ilgilenilen bir konu olmutur. nsanlarn baz eyleri iyi hatrlayp syleyebiliyor
olmas; iir, ark, dua gibi ezbere dayal metinlerin akc bir ekilde akldan sylenmesi, metne bakmadan
bilgilendirici uzun bir konuma yapabilmek gibi beceriler btn alarda nemsenmi, bellein kuvvetli
olmasnn akll ve bilgili olmann bir gstergesi olduu dnlmtr. Aslnda biraz dnlrse, kuaklar
aras bilgi aktarmnn arlkl olarak szel olduu zamanlar iin bellek, son derece hayati bir ilevdir.
Dolaysyla bir bilginin daha iyi hatrlanmas iin neler yaplabilecei hemen her ada dikkate deer bir
konu olmu ve bu konuda ok eitli stratejiler kullanlmtr. Antik Yunan akademilerine ilikin grsellerde,
insanlarn balarna ember ekilde yaprakl bir dal taktklar belki dikkatinizi ekmitir. Bu daln taze biberiye
bitkisinin dal olduu ve bu bitkinin kokusunun hafzay glendirdii dnld iin takld bilinmektir.
lkemizin zellikle bat blgelerinde, biberiye bitkisi hemen her yerde kendiliinden de yetien allk eklinde
bir bitkidir, isterseniz siz de bu yolu kullanmay deneyebilirsiniz. Ancak, hafzay glendirmek iin daha
gvenilir yollar da vardr, bu blmde bunlardan sz edeceiz.
Bellekle ilgili temel srelerin kodlama, depolama ve geri getirme olduundan sz etmitik. Bu erevede,
bellei glendirici her hangi bir etkinlik, sz geen bu sreler zerinden ilev grmelidir. Bir dier ifadeyle,
yeni gelen bilginin daha etkili kodlanmas zerinde allabilir; saklanmas iin daha etkin ve karmak
stratejiler kullanlabilir veya geri getirilmesinin kolaylatrlmas salanabilir.
lk aamadan balarsak, yeni renilmekte olan bir bilginin aklda kalmasn salamann en bilinen ve sk
kullanlan yolu, tekrar yapmaktr. Tekrar yapmak deyince, ilk akla gelen, malzemenin srekli ve aynen
tekrarlanmasdr. Buna ezbere tekrar denilmektedir ve ancak ksa bir sre iin hatrlanmas gereken, uzun
olmayan ierik iin elverilidir. Alverie giderken listeniz 3-4 kalemse ezbere tekrar ie yarar (ekmek, st,
yumurta, yourt) ama 10-12 kalemse bir ie yaramaz. stelik metin renme gibi grevlerde (ders alma
mesela) ezbere tekrarn en verimsiz strateji olduu ok eitli almalarla gsterilmitir. Bu durumda bir yol,
KSBdeki kmeleme zelliinden yararlanmak ve alacaklarnz anlaml gruplar halinde ( 3 tane st mamul,
2 tane tahll rn, 5 temizlik rn gibi) dzenlemektir.
Eer renilecek malzemede, anlaml iliki kurulabilecek bir unsur yoksa (mesela say sayma, gezegenlerin
isimleri) o zaman yapay bir iliki a oluturmak gerekir. Bunlardan en yaygn kullanlan yapay bir iliki
a olarak ritim/mzik kullanmaktadr. Biraz dnrseniz aklnza bu amal oluturulmu ocuk ark
ve tekerlemeleri hemen gelecektir. Bu tr malzeme elenceli bir ekilde tekrar yapmay da salar. Benzer
ekilde, okul ncesi kurumlarda say sembol ile nesne saysnn birlikte gsterildii kartlarda olduu gibi
malzemenin grselini oluturmak ta ie yarar.
Yapay iliki a atamann daha karmak yollar akronim ve akrostilerdir. Akronim, ezberlenecek bir cmle ya
da bir grup szcn ilk harferinin birletirilerek tercihen anlaml yeni bir szck oluturulmasdr. rnein
HOMES kelimesinin Amerikadaki 5 gln isimlerinin ba harferi olmas, CAM kelimesinin drt melein
isimlerinin ba harferinden olmas, FISTIKI AHAP kelimelerinin Trkedeki sert nszlerden olumas
gibi. Akrosti ise, hatrlanacak olan szcklerin ilk harferiyle balantl bir szck bei oluturmaktr.
rnein:
Srasyla, Dnyann en uzun nehirleri:
Mississippi
A
Nil

Sarrmak
A
Srasyla, Trkiyenin en uzun nehirleri:
Kzlrmak
A
Frat
E
Sakarya
Eer, renilecek malzeme anlaml balar kurmaya msaitse o zaman bir baka tekrar trn kullanmak
gerekir. Bu tekrar yolu eski bilgilerle yeni bilgilerin ilikilendirilerek ya da benzetilerek tekrar yaplmasn ieren
zmleyerek tekrardr. Ezberlenecek materyal ile nceden bilinenler arasnda sessel yada grsel balantlar
kurmak, grsel benzetmeler ve modeller oluturmak gibi. Anahtar Szck yntemi diye bilinen bir bellek
glendirici teknik bu prensibe gre alr. Anahtar szck yntemi zellikle ikinci dil reniminde baarl
olarak uygulanmaktadr. Burada yaplacak olan, yabanc dilde renilecek szckle ayn telafuz edilen ve
ana dilde o szcn anlamn ieren bir cmle kurmaktr. rnein rmek anlamna gelen DECAY filini
dnn, bir Trke cmle DKEY dikilen bitkiler her zaman rrler olabilir.
Bir dier teknik, Loci (yerletirme) yntemi olarak bilinir. Yerletirme yntemi, tamam veya sras (iaretileri)
ezberlenecek malzemenin hayalen belirli bir mekana yerletirilerek kodlanmasdr. Daha sonra zihinden
o mekan gezilerek uygun sra ile hatrlamak mmkndr. rnein, alveri listemizi dnelim; ekmek,
biskvi, yufa, st, peynir, yourt, ayran, yumurta, tavuk, meyve suyu, ikolata, muz. On iki kalemlik bu
liste iin, yle bir harita oluturmak mmkndr: Buday tarlasnn yanndan ge, mandraya ura, kmese
bir bak, ocuklar kolla. Daha ehirli bir rnek isterseniz, alverie kmadan evinizin her odasnda o odayla
ilgili alnacaklar tasarlayp, alveri yaparken zihinden odalar gezerek hatrlamak rnek olarak verilebilir.
Bu tr bellek glendirici teknikler kiisel armlar zerinden, kiisel ihtiyalara dnk hazrlandnda,
tuhaf benzetmeler ierdiklerinde daha iyi hatrlanmaktadrlar. Bu yzden bireylerin, bu tekniklerdeki fkirleri
kullanarak kendi ihtiyalarna uygun, kendi armlarn ieren ierikler oluturmas daha elverilidir. Son
olarak daha pek ok bellek gelitirici teknik olduunu ancak tmne burada yer verilmediini belirtmemiz
gerekir.
Daha nce sz edildii gibi, kodlama, saklama ve geri getirme sreleri ou zaman birlikte alrlar.
Dolaysyla anlaml bir malzeme zerinde altmzda ve uzun sreli saklamak istediimizde, ilk aamadan
balamamz gerekecektir. Bu bizi renme stratejileri olarak bilinen stratejilere gtrr. Yeni renilen
anlaml materyallerde etkili renme stratejileri kullanlarak etkili bir saklama ve etkili geri getirme yapmak
mmkndr. Uzun ve ayrntl bir konu olmakla birlikte, elverili stratejiler ksaca yle zetlenebilir. Bir
metni aldnzda nce tmne bir gz gezdirin, balklar alt balklar, ekilleri, resim altlarn okuyun. Yani
metnin ne amala, hangi konuyu nasl bir organizasyonla anlatama amac tadn anlamaya aln. Daha
sonra metin iindeki alt balklar gzden karmadan, kendi cmleleriniz ve organizasyonunuza gre zetler
karn. alrken eski bilgilerinizle bu yeni bilgilerin birbiriyle ilikilendirin, benzer ve farkl ynlerini,
tutarl - tutarsz ynlerini fark edin. Bylece metni anlamlandrm ve mevcut bilgilerinizle ilikilendirmi
olursunuz. Metni anlamlandrmann bir yolu, metin iindeki kavramlar ya da bilgileri, bir ema eklinde
kutucuklar iinde zetleyip birbirleriyle ilikilerini gstererek izmektir. rnein Karadeniz blgesini tek bir
sayfalk bilgi haritas ile, topografk yaps, iklimi, yetien bitkiler, maden vb. doal kaynak, ekonomik yaps...
tantmak ve bu haritay hazrlarken saylan olaylar uygun bir dzenle yerletirerek birbirleriyle balantlarn
da kolayca hatrlamak mmkndr.
Bir dier anlamlandrma yolu, metindeki bilgileri btnletirip birletiren veya grselletiren zihinsel
senaryolar oluturmaktr. Bir deney okuyorsanz, o deneyin yapld laboratuvar, olaylar, deneyin yapl,
srecin nasl gelitii gibi aamalar zihinde grsel olarak canlandrmak mmkndr. sterseniz Pavlovu
ya da Skinneri bir yandan hayal ederek koullanmalar konusu anlamlandrp iselletirmek mmkn
grnmektedir.
zet
nsanlar, farknda olmadan gemite meydana gelmi olaylara ynelik anlarn, u an sahip olduklar veya
tercih etikleri imgelere uyacak ekilde yeniden yaplandrmaktadr. Kimi durumlarda bir bilgiyi hatrlamamz
istendiinde, dorudan hatrlamayz. Genel bilgileri ya da ilkeleri kullanarak bir karm yaparz. Barlet,
temelde eit yeniden yaplandrma ilemi kullanldn belirlemitir; karmaklk seviyesini dzenlenme
(hikaye basitletirilmitir); bileme (baz detaylar vurgulama ya da zerlerinde orijinalinden daha fazla
durma); zmleme (kendi birikimine uygun ekilde deitirme). Grg tankl almalar, insanlarn
hatrladklarnn orijinal olaydan farkl olabileceini ve karm yapmak yoluyla olay rgsndeki kk
boluklarn doldurularak yeniden ina edildiini gstermektedir. Otobiyografk bellek, belirli yaam
dnemlerimiz ve o dnemlerde meydana gelmi nemli yer tutan olaylara ilikin belleimizdir. Fla bellek,
zerinden ok uzun bir zaman gemi olsa bile, belli bir olayn ve o olayla birlikte yer alan rastlantsal olaylarn
canl bir ekilde hatrlanmas yaantsdr. Bellei glendirici her hangi bir etkinlik, kodlama, depolama ve
geri getirme sreleri zerinden ilev grmelidir.
alma Sorular
1. Gemi yaantlarmz neden olduu gibi hatrlamayz?
2. Loftusa gre grg tanklarna gvenmeli miyiz? Neden?
3. Otobiyografk bellek nedir? Hayatnzdan rneklerle aklaynz.
4. Bebeklik amnezisi nedir?
5. Fla bellek nedir? Hayatnzdan rneklerle aklaynz.
6. Temel bellek sreleri ile bellek kuvvetlendirme teknikleri arasndaki ilikileri tartnz.
7. Snavlarnza hazrlanrken kullandnz bir bellek glendirme teknii var m? Varsa temel bellek
sreleri zerinden aklayp etkililiini tartnz.
Bu Blmn Hazrlanmasnda Yararlanlan Kaynaklar
1- Gerrig, R.J. ve Zimbardo, P.G.(2012). Psikoloji ve Yaam. Nobel Akademik Yaynclk
2- Solso, R. L., Maclin, K.M. ve Maclin, O.H. (2007). Bilisel Psikoloji, Kitabevi

You might also like