You are on page 1of 701

Burak Eldem - Fraternis

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik 2006, Burak Eldem 2006, nklp Kitabevi Yayn Sanayi ve Ticaret A.. Bu kitabn her trl yayn haklar Fikir ve Sanat Eserleri Yasas gereince nklp Kitabevi Yayn Sanayi ve Ticaret A..'ye aittir.

Sayfa tasanm Metine Pamukuolu Kapak tasarm Kenan Doan Yayna hazrlayan T. Mutlu Diner

Burak Eldem Fraternis Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik (Sakl Tarih' Kitap 2)

Burak Eldem

1984'ten bu yana, yayn dnyasnda. eitli gazete ve dergilerde ya-zarlk, editrlk ve yayn ynetmenlii yapt; televizyon ve radyo kuru-lularnda program yapmcs ve danman olarak grev ald. 1999'dan itibaren Yeni Medya alanna yneldi, Trkiye'nin nc internet

kuru-lularnda editrlk ve yneticilik grevlerini stlendi. 2003 ylnda, 2012 Marduk'ia Randevu adl almasyla, Sakil Tarih adn ver-dii kitaplk bir dizinin ilk admn att. Bir yl sonra yaymlanan Seni Tlsmlar Koruf adl roman, lmszlk, insanlk tarihinin be bin yl-lk gizemleri, uluslararas g simsarlarnn siyasi entrikalar ve yaban-clama zerine yar fantastik bir alma niteliini tayordu. Burak Eldem'in altnc kitab olan 'Fratemis Kayp Kitaplar, Gizli Kar-delik, gizem kltleri ve binlerce yl ncesine ait yitik bilgi kaynaklar-nn izini sryor. Kitap ayn zamanda '2012 Marduk'ia Randevu ile balayan Sakl Tarih adl lemenin ikinci adm ve devam niteliinde. Resmi vreb sitesi http.www.burakeldem.com

NDEKLER

Yazarn Notu ............................9 L BR DEALN HKYES.................13 1. Yitik kitaplar, gizli bilgiler ..............15 Tanna'nn ayak izleri ...................24 Korku ve sansr.......................41 Lupa'nn ocuklar......................47 SibyPtn varolu sava ...................54 Anaerkil Alan a....................59 Mlkiyetin douu ve Yanl Uygarlk .......68 Kukulu bir alveri ....................79 Neyi anlatr bu kitaplar..................87 2. Rahibe, Filozof ve Kardelik.............97 Bir iktidar deneyimi....................99 Evren ve Mimar.....................111 Corpus Hermeticum....................113

Hermes ve Pythagoras ..................118 Sibylline ittifak.......................122 Cumhuriyet'in ncleri..................125 3. Cumhuriyet, gszler ve topya........134 Gizem kltlerinde snfsal eitim............139 Arnma ve aydnlanma.................148 Konsln akl hocalar ..................156 Byyen trajedi Klelik.................161 Cumhuriyet rpmyor ..................166 Emperyal hrslar ......................172

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizi! Kardelik

4. Rahip, kuyrukluyldz ve Ragnarok.......177 Pseudo-Sibylline metinleri................180 Nuh'un gelini ve dul kadn..............183 Gkyznde yldz savalar...............189 Phaethon Gkten gelen tehlike.............193 Ate ve kl a......................202 Franz Kugler Mit yorumunda bir milat.......209 Bir hazine ve bir miras...............218 II. GERLEME, ZLME VE FRATERNS ......221 1. Akntya kar.......................223 Spartacus aresizliin trajedisi.............226 Siyaset ve fasulyeler ..................229 Dionysos'un lgn kadnlar .............235 Lonca zerinden siyaset .................247 Kardelik paralanyor.................260 2. Bask ve kouturma.................267 Emperyal Klt Gce tapma gelenei.........268 Asker kazan kaldryor ..................280

Fraternis ve Midra localar...............288 Bir kltn anatomisi....................296 Aamalar ve dereceler...................308 3. armh mparatorluu ................324 Yeni dine yumuak gei.................326 ke doru adm adm.................336 Julianus Dnek mi, yoksa Bilge mi......349 Talihsiz bir devrim denemesi ............356

NDEKLER

4. Roma'nn klleri ve Ortaa............362 Cad Av balyor ....................363 Dou'da Hilal'in ykselii ................377 Mutezile Abbasi Rnesans...............387 Fraternis ve Ortaa....................394 III. AKLIN VE GZEMN DRL.............403 1. Bat dnyasnn Sapkn'lar...........405 Anadolu'da Paulisyen direnii.............414 Bogomil'ler Balkan topraklarnda Fraternis .... 420 Elf Bilgeleri, Kutsal Maria ve Albi .........429 sa adna Kutsal Sava .................434 Cathar'lar Ruhun atele vaftizi............441 Sapknlara kar Hal Seferi..............450 Tapmak valyeleri ...................468 Ykseli ve d.....................475 2. Gizli ittifak ve Gizli Kitap ...........485 Bir burjuva dayanmas...............486 Dervilikten bankacla.................492 Alternatif bir Kilise..................497 Avrupa'nn ileci reformistleri ...........501

Mecdelli Meryem mi, Tanra Mari mi .... 505 Baphomet'in ifreli kimlii .............. 509 3. Batnn Yeniden Douu............519 Duvarsz ve snrsz karde sofras..........520 Avrupa kabuk deitiriyor ...............525 Endls'n Aydnlk kadnlar ...........531 Gl-Ha Kardelii ...................537

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

IV. MASONK DEMLER VE FRATERNIS ____547 1. Ustalar ve raklar..................549 Hiram Abif efsanesi ...................552 Karanlktaym, aryorum............555 Shibboleth ve Kutsal G'nin esrar..........561 thanet, cinayet ve dirili ................-571 Sahte bir stat hikyesi...............576 Fraternis ve Masonluk .................581 Nuh'un gelini, Dul kadnn olu .........584 2. Bat Yldzna doru ...............593 La Merica Bir efsanenin izleri ............594 Dzleyiciler ve Duvarclar..............598 zgrln Oullar...................604 Jakoben Masonlar......................608 Illuminati Fraternis'in son nefesi ..........614 3. Sonsz Srlar ve kitaplar ...........624

BBLYOGRAF ..........................628

Yazarn Notu9

2003 ylnn yaz aylarnda, 2012 Marduk'k Randevu ad-l kitabm yaymland sralarda, bunun antik an derinlikle-rine uzanp gnmze dek gelecek, blm halinde tasarlan-m bir tr alternatif tarih almasnn ilk cildi olduundan, sk sk sz etmitim. Aslna baklrsa, ikinci kitabn bu denli ge-cikeceini de dnmyordum o zamanlarda; nk ana taslak ve iskelet, aa yukar bitmi durumdayd ve tahminlerim, 2005'in yaz balarnda meme son biimini verip, yaynevine tes-lim edeceim ynndeydi. Ancak evdeki hesap ou kez oldu-u gibi yine arya uymad ve kitabn ierik yapsndan kaynak-lanan (yeni kaynaklarn taranp izlenmesi, daha nceki baz bul-gu ve hipotezlerin bunlar nda tekrar snanmas gibi) eitli etkenler nedeniyle, belirlediim takvimde dokuz aylk ciddi bir sapma ortaya kmasn gze almak durumunda kaldm. Hep sylendii gibi, ge olsun ama g olmasn. 2012 Marduk'k Randevu, okuyanlarn gayet yakndan bildii gibi, yalnzca gizemli bir gk cisminin belli aralklarla yol at afetler zerine kurulu sansasyon amal bir kitap de-il, uygarla ve insan dncesinin geliimine farkl bir yerler-den bakp, ounlukla gz ard edilen verilerden yola karak gerekletirilmi bir alternatif tarih ahmasyd. lemenin ilk admn oluturacak bu kitabn ieriini de, Marduk'la olan ilikisi balamnda, arlkl olarak l 3100 dolaylarnda, bilinen ilk byk uygarlklarn ortaya kmasyla balayp, Hristiyanl-n douuna dek uzanan bir zaman diliminin belirledii snr-lar iinde tutmaya almtm. Merkez noktada, l 1650'nin hemen sonrasnda yaanp, uygarlk tarihinde bir krlma nokta-s yaratan byk afet zincirinin, insan inan ve dncelerinde oluturduu dramatik dalgalanma yer alyordu.

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

Bu ikinci admdaysa, dnyann en eski bilgi koruyuculu-u geleneinin, szn ettiimiz krlma noktasndan itibaren izledii ilgin ve arpc servene eviriyoruz gzlerimizi, ilk ta-rm yerleimlerinin ortaya kt anlardan itibaren var olan; 1650'den sonraki despotik ataerkil krallklar dnemindeyse, sa-hip olduu engin birikimini stlendii misyonun merkezine yerletirip, uzun soluklu bir yolculuu balatan bilge kadnlar khnn yaad dnmleri, yakndan izliyoruz. Tarihte ilk snfsal farkllktan ortaya karan unsurun, bilgi olduunu srekli vurguluyorum. Bilgiye sahip olanlar, retim srecini denetleyip, kendilerini ayrcalkl bir konuma getirecek koullan yaratarak ilk iktidar ekirdeini olutur-mular; bu konumlarm elde tutmak iin de, bilginin paylala-bilirliini ortadan kaldrma ve onun zerinde tekel oluturma yolunu semilerdi. Snfl toplum modelinin, ataerkil ilikilerin yaygnlk kazanmas sonrasnda kesin ve mutlak biimini ald-n; bu noktadan itibaren de uygarln btnyle yn deitire-rek, insanolunun ortak yaam serveninin eitsizlik, adaletsiz-lik zerine kurulu bir rotaya yerletiini, 2012 Marduk'Ia Randevuda. dile getirmitim. Oysa, bilgi, toplumsal yaamn iinde byle olumsuz bir rol sdenmek zere kmamt ortaya ve tarihin bir snf sa-vam ekseni zerine kurulmas, insanln yazgs falan deil-di. Bilginin herkes iin kullanlabilir olduu, nimetlerinin ortak-laa paylalabildii bir dnem, binlerce yl boyunca, anaerkil ta-rm topluluklarnda yaanmt. Ta ki, ilk knlma noktas olan, kaba gcn bilgelie stnl gerekleene dek. Ardndan, 1650'deki afetler zinciri sonrasnda, snfl toplumsal yapy ve iktidarn despotik niteliini pekitiren, ikinci knlma noktas ortaya kt. Bu kitap boyunca (Marduk dahil) insanolunun bu geze-gendeki serveni ve evrensel tarihle ilgili en ayrntl bilgiyi elinde tutan; ama ataerkil ilikiler ve sava, snfl toplumlarn egemenlii sonrasnda aamal olarak gcn ve saygnln yi-tirmeye balayan bir bilge kadnlar kltnn, bir biimde ayakta kalmay baararak uygarln yanl gidiini tersine e-

Yazarin Notu

virme abalarn ayrntlaryla izleyeceiz. Yunan, Roma ve Anadolu'nun ezoterik gizem kltleri ve sakl bilgeliinin izleri-ni srecek; SibyPlarla, uygarlk tarihinde tann figrnn ilk rnei olarak ortaya kan Magna Materle, yalnzca nl bir dnr ve bilim adam deil, ayn zamanda bir misyonun li- jj deri olan Pythagoras'la, Roma Cumhuriyeri'nin ncleriyle, Cathar'larla ve Tapnak valyeleri'yle tanacaz. Yolculuu-muz, Mason localar ve Illuminati'yle devam edip, bugnn Yeni Dnya Dzeninin sahibi ilnans-kapital oligarisiyle nok-talanacak. Eit ve adil bir dnya idealinin, yzyllar iinde nasl bir erozyona urayp yok olduunu ve bir zamanlar o ide-alin topik merkezi olarak tasarlanan lkenin, nasl bugnk okuluslu irkeder imparatorluumun ana karargh haline geldiini greceiz. Masonluk zerine bugne dek binlerce kitap yazld. Bun-larn byk ounluunu, Katolik kktendincilii ve ar saa ideolojiler uzantsnda kaleme alnm Anti-Masonik komplo te-orileri; daha kk bir blmn de Biraderlerin kendi er-demlerini yceltmeye uratklar, ii boaltlm sbjektif al-malar oluturuyor. Dikkate deer, gereki ve dengeli aratr-malarn saylar, iki elin parmaklarn gemiyor. Kardelik kltrnn be bin yl akn uzun gemii iinde izledii seyri ayrntl olarak ele alan bu objektif ve sra-d almada ortaya koymaya altklarmnsa, iinde yer al-dklar yapyla ilgili her eyi bildiklerini sanan usta ve dene-yimli Masonlar bile artacak, dnyada ilk kez dile getirilen yepyeni bir tezi ve nyarglar sarsacak arpc ayrntlar ier-diini belirtmek istiyorum. Bir erkekler kulb olarak bilinen rgtn uzak gemiteki kkenlerinin, u efsanevi Hiram Abif ya da Eski Msr'n yap ustalar falan deil, koruduu gizli bil gf'den yararlanarak uygarln yanl gidiini deitirmek iste-yen Ana Tanra rahibesi kadn bilgeler olduunu renmek, Masonik dnyann dndaki

geni okur kitlesi iin de bir srpriz olacak. 2012 Marduk'la Randevu, kt ilk gnden itibaren yo-un bir ilgiyle karlanm ve uygarlk tarihiyle ilgili, daha nce

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik gndeme getirilmeyen konularda verimli tartmalar tetiklemi-ti. Umarm okurlarm, birok ynyle devam nitelii tayan, lemenin bu ikinci kitabn da ayn oranda ilgin bulur.

12

Burak Eldem Ocak 2006

NDEKLER

Yazarn Notu ............................9 L BR DEALN HKYES.................13 1. Yitik kitaplar, gizli bilgiler ..............15 Tanna'nn ayak izleri ...................24 Korku ve sansr.......................41 Lupa'nn ocuklar......................47 SibyPtn varolu sava ...................54 Anaerkil Alan a....................59 Mlkiyetin douu ve Yanl Uygarlk .......68 Kukulu bir alveri ....................79 Neyi anlatr bu kitaplar..................87 2. Rahibe, Filozof ve Kardelik.............97

Bir iktidar deneyimi....................99 Evren ve Mimar.....................111 Corpus Hermeticum....................113 Hermes ve Pythagoras ..................118 Sibylline ittifak.......................122 Cumhuriyet'in ncleri..................125 3. Cumhuriyet, gszler ve topya........134 Gizem kltlerinde snfsal eitim............139 Arnma ve aydnlanma.................148 Konsln akl hocalar ..................156 Byyen trajedi Klelik.................161 Cumhuriyet rpmyor ..................166 Emperyal hrslar ......................172

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizi! Kardelik

4. Rahip, kuyrukluyldz ve Ragnarok.......177 Pseudo-Sibylline metinleri................180 Nuh'un gelini ve dul kadn..............183 Gkyznde yldz savalar...............189 Phaethon Gkten gelen tehlike.............193 Ate ve kl a......................202 Franz Kugler Mit yorumunda bir milat.......209 Bir hazine ve bir miras...............218 II. GERLEME, ZLME VE FRATERNS ......221 1. Akntya kar.......................223 Spartacus aresizliin trajedisi.............226 Siyaset ve fasulyeler ..................229 Dionysos'un lgn kadnlar .............235 Lonca zerinden siyaset .................247 Kardelik paralanyor.................260

2. Bask ve kouturma.................267 Emperyal Klt Gce tapma gelenei.........268 Asker kazan kaldryor ..................280 Fraternis ve Midra localar...............288 Bir kltn anatomisi....................296 Aamalar ve dereceler...................308 3. armh mparatorluu ................324 Yeni dine yumuak gei.................326 ke doru adm adm.................336 Julianus Dnek mi, yoksa Bilge mi......349 Talihsiz bir devrim denemesi ............356

NDEKLER

4. Roma'nn klleri ve Ortaa............362 Cad Av balyor ....................363 Dou'da Hilal'in ykselii ................377 Mutezile Abbasi Rnesans...............387 Fraternis ve Ortaa....................394 III. AKLIN VE GZEMN DRL.............403 1. Bat dnyasnn Sapkn'lar...........405 Anadolu'da Paulisyen direnii.............414 Bogomil'ler Balkan topraklarnda Fraternis .... 420 Elf Bilgeleri, Kutsal Maria ve Albi .........429 sa adna Kutsal Sava .................434 Cathar'lar Ruhun atele vaftizi............441 Sapknlara kar Hal Seferi..............450 Tapmak valyeleri ...................468 Ykseli ve d.....................475 2. Gizli ittifak ve Gizli Kitap ...........485 Bir burjuva dayanmas...............486

Dervilikten bankacla.................492 Alternatif bir Kilise..................497 Avrupa'nn ileci reformistleri ...........501 Mecdelli Meryem mi, Tanra Mari mi .... 505 Baphomet'in ifreli kimlii .............. 509 3. Batnn Yeniden Douu............519 Duvarsz ve snrsz karde sofras..........520 Avrupa kabuk deitiriyor ...............525 Endls'n Aydnlk kadnlar ...........531 Gl-Ha Kardelii ...................537

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

IV. MASONK DEMLER VE FRATERNIS ____547 1. Ustalar ve raklar..................549 Hiram Abif efsanesi ...................552 Karanlktaym, aryorum............555 Shibboleth ve Kutsal G'nin esrar..........561 thanet, cinayet ve dirili ................-571 Sahte bir stat hikyesi...............576 Fraternis ve Masonluk .................581 Nuh'un gelini, Dul kadnn olu .........584 2. Bat Yldzna doru ...............593 La Merica Bir efsanenin izleri ............594 Dzleyiciler ve Duvarclar..............598 zgrln Oullar...................604 Jakoben Masonlar......................608 Illuminati Fraternis'in son nefesi ..........614 3. Sonsz Srlar ve kitaplar ...........624

BBLYOGRAF ..........................628

I BR -DEAL-N HKYES

1. Yitik kitaplar, gizli bilgiler

Deiik versiyonlar olmakla birlikte ana hadar ayn kalan ve yaygn biimde anlatlan efsaneye gre, sa'dan nce altnc yzyln sonlarna doru, Cumae kentinin khin rahibesi, Ro-ma'nn yedinci kral, Etrsk kkenli Tarquinius Superbus (II. Tarquinius) ile bir grme talep eder ve huzuruna kar. Elin-de, tm zamanlarn bilgeliini ieren dokuz kitap vardr id-diasna gre ve bunlar kendince uygun bir fiyat karlnda Tarquinius'a satmay nermektedir. Ancak o denli yksek bir bedel talep etmitir ki, bu meczup grnl kadna kukuyla bakmakta olan kral ve danmanlar, bunun cretkr bir aka olduunu dnr ve alaya tavrlarla teklifi geri evirirler. Yal kadn, karlat davrantan hi honut kalmamtr; pazarla garip ve allmadk bir yntemle devam ederek, elindeki kitaplarn n yakar ve kalan altsn ayn bedelle bir kez daha kraln nne koyar. Tarquinius, bir zrdeliyle kar karya olduunu dnmektedir artk ve teklifle hi ilgilenme-diini kesin bir dille syleyip, konuyu kapatmak ister. Ancak bu kez kadn, kitab daha yakar ve geriye kalan son cildi, ilk bata dokuz kitap iin istedii fiyat talep ederek bir kez daha sunar krala. Kendinden son derece emin grnen yal khinin tavrla-r karsnda Roma'nn sert ve otoriter yneticisinin direnci k-rlmtr; iini giderek kabarmakta olan bir merak kaplamakta ve kitaplarda nelerin yazl olduunu renmek istemektedir. Biraz daha tereddt ettii taktirde bu merakn hi gideremeyeceini fark eder ve danmanlarnn da bu dorultuda tavsiyede bulun-malarnn ardndan, rahibeye istedii bedeli deyip, salam ka-lan kitab satn alr. Daha kitaplara stnkr gz

att an-da da, elindeki belgelerin ne denli nemli ve deerli olduunun farkna varp, bu kitab Capitoline tepesindeki nemli ta-

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

pnan, yani Jpiter, Juno ve Minerva tapnaklarnn yeraltn-daki gizli odalarnda koruma altna aldrr.1 Kimse onlara elini srmeyecek; bu cilt, ayn tepede yan yana duran byk tapnakta gizlilik iinde saklanacak ve onlarn gvenliinden, iki yetkin danman sorumlu olacaktr. Kitaplarn korunmas ve saklanmas misyonu ok sonralar, Cumhuriyet dneminde on, isa'dan nce 83 ylnda da on be gzetimcinin sorumluluuna teslim edilir.2 Onlara ancak, ok ciddi kriz dnemlerinde ve b-yk tehlikeler karsnda danlacak ve bunun zamanna ya da gerekli olup olmadna da yalnzca senato karar verebilecektir. Olduka renkli ve etkileyici bir hikye olduunu kabul et-mek gerekiyor. Baz versiyonlarda, kitaplarla ilgili gizem duy-gusunu iyiden iyiye glendirmek iin olsa gerek, Tarquinius ile grmeye gelen yal kadn saraydan hi kimsenin tanma-d ve o gne dek kentin civarnda hi grmedii belirtiliyor.3 Krala kitaplar sattktan sonra da, yine ardnda hibir iz brak-madan ortadan yok oluyor bu gizemli kadn ve bir daha onu kimse grmyor. Ancak biraz daha gereki versiyonlar, yal kadnn, Delphi ile birlikte dnemin en nemli kehanet merkez-lerinden biri olduu bilinen, italya'da, Napoli yaknlarndaki Cumae (Kme) kentinin ok nl Apollon rahibesi olduunu ve Tarquinius'un onu ahsen tanmasa bile en azndan nnden mutlaka haberdar olmas gerektiini, kukuya yer brakmayacak bir netlikte anlatyorlar. Aslna baklrsa, kimselerin tanmad yal ve meczup bir kadnn, herhangi bir sorgu sualden ge-meksizin kraln huzuruna karlm ve onunla biraz kstaha denebilecek bir tarzda pazarlk etmesine izin verilmi olmas da ok akla yakn deil. Eer hikye doruysa, bu rahibenin Tar-quinius tarafndan tanndn ve kim olduu bilinerek huzura kabul edildiini dnmek daha

mantkl. Olaylarn, anlatld biimiyle gelitiini dorulayacak, salam bir tarihsel kaynaktan tabii ki yoksunuz. Bu tr masals

1 2

Dionysius Of Halicarnassus, Roman Antiquities, Kitap 4, Blm 62 Prudence Jones - Nigel Pennick, A History of Pagan Europe, s 45 i

Aulus Gellius, Noctes Atticae, Kitap 1, Blm 19

BR -DEALN HKAYES

sylentilerin ounda olduu gibi, neredeyse anonimlemi ef-saneler var elimizde yalnzca. Roma tarihilerinin yaptlarnda, Tarquinius ile Cumae kenti rahibesi arasndaki pazarlktan sz eden, efsaneyle paralel ierie sahip ve olay ilk elden yaayp kaydeden bir yazmana ait herhangi bir pasaja rastlamyoruz. Szgelimi Titus Livius'un nl Roma Tarihi'nde, bazen oku-yucuyu fazla boan ayrntlara bile girilerek Tarquinius Super-bus dnemi uzun uzun anlatlyor ama bu gizemli kitaplarn krala sunuluuna ilikin, kesin bir bilgiye dayanan herhangi bir anekdotla karlamyoruz. Ne var ki, efsanenin hi deilse ks-men doruluuna iaret edebilecek baka verileri bize salamak-tan da geri durmuyor Livius. Her eyden nce, hem genel ola-rak Roma'da krallk dneminde, hem de zel olarak Tarquini-us'un ynetimde olduu yllarda, kehanet ve gelecee ilikin n-grlerin bir hayli revata olduunu; sarayda haruspice ad verilen Etrsk kkenli bir khinler grubunun her an greve ha-zr beklediini; krallarn ou kez bunlarn yorumlaryla yetin-meyerek Yunan kentlerindeki uzman khinlere danma gerei duyduklarn reniyoruz. Dnemin en nemli kehanet merkezlerinden biri olan Delphi'deki khine, ynetiminin en kritik evrelerinden birinde danma gerei duyuyor szgelimi Tarquinius. Saraydaki stun-lardan birinin zerinde aniden bir ylann belirip, aa doru kayarak inmesinin kt iaret

olabileceinden endielenen kral, iki olunu ve yeenini, bu olay yorumlatmak iin gizlice Delphi'ye yolluyor. Yine Livius'un tarihinde, Roma'da Cumhu-riyet'in ilk dnemlerinin anlatld blmlerde, bilgeliin ve kehanetin temsilcisi olarak grlen Sibyl adl khin rahibele-re sk sk gnderme yapldna tank oluyoruz. Ayrca Cumhu-riyet Roma'sna ait anlatlarda, Livius birka satrla deinip ge-se bile, Sibylline Kitaplarnn ok zel bir dikkatle sakland- ve kritik dnemlerde yetkili rahiplerce bunlara danldn dorulayan, olduka net ve ak ifadeler var.4

4 Titus Livius, Roma Tarihi - Ab Urbe Condica, Kitap 1

Fratemis F.2

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

Birinci yzyln nl Romal tarihilerinden Tacitus'un ka-ytlarnda, Sibyl ad verilen khin kadnlarn (zellikle de on-lardan bir tanesinin) gizemli saygnlna deinen satrlara sk sk rastlyoruz, isa'dan nce altnc yzylda Tarquinius Super-bus ile Cumae Sibyl' arasnda geen ve kitaplarn Roma'da ko-ruma altna alnmasyla sonulanan hikyeden net bir iz olmasa da, Tacitus, hem bu kitaplarn neminden, hem de l 83 y-lnda Capitoline tapnanda kan yangn sonucu hepsinin yok olmasndan sonra, bunlarn bulunabilen orijinallerden derlene-rek yerine konmasna ynelik almalardan sz ediyor.5 Benze-ri biimde, nc yzylda senatrlk ve konsllk yapan Cas-sius Dio da, Augustus dnemini anlatan tarih kitabnda, bu ki-taplarn, rahiplerin kendi el yazlaryla yeniden kopyalanp, ok az saydaki yetkiliden baka kimsenin okumamas iin tedbir alndn anlatyor.6 Cicero'nun sylevlerinde de, Sibylline Kitaplarna kehanet iin danldna ilikin ok net referans-lar bulmak mmkn. Ancak Cicero, bu kitaplann ve ierdikle-ri kehanetlerin

batl inantan ibaret olduu konusunda emin olduunu da gizlemiyor.7 Tarquinius'un sarayndaki kitap pazarl hikyesi, btn o ocuksu ve masals grnmne ramen, ou Batl tarihi-nin aratrmalarnda da kayda deer bulunmu ve bu olaya de-inilmi. Szgelimi Arthur Gilman'n 1885 ylnda yaymlanan Roma tarihi zerine yaptnda, ayrntlar biraz deise de, Sibyl ile Tarquinius arasnda sarayda yaananlar ve ilk alt kitabn yaklmasn aa yukar ayn seyir iinde bulabiliyoruz.8 Gilman ayrca, Tarquinius'un, sarayda aniden beliren ylanla il-gili endiesini ve bunun devamnda Delphi'deki khine bavur-masn da doruluyor. Ancak nl tarihinin sunduu hikye-nin ayrntlar daha farkl ve daha zengin

s Tacitus, Annals, Kitap 6 6 7 8 Cassius Dio, The Roman History The Reign of Augustus, s 170 Marcus Tullius Cicero, Pro Rabirio Postumo, s 121 Arthur Gilman, The Story of Rome from the Earliest Times to the End

of the Republic, Chapter V

BR DEAfN HKAYES

Gilman'n aktardna gre ylan, saray bahesindeki sunak-ta yer alan ilahi sunuyu yiyor ve kral saraydaki hibir rahibin bu iareti aklayamamas zerine iki oluyla birlikte yeeni-ni, yani erkek kardeinin olunu, Delphi'ye yolluyor. Burada khin kadnn, ylanla ilgili belirtiyi olumsuz deerlendirdiini ve Tarquinius ynetiminin sonunun geldii sonucunu kard-n reniyoruz, iki prens ve kuzenleri, bu yorum zerine me-raklarn yenemeyerek, ilerinden kimin yeni kral olacan so-ruyorlar SibyPa ve Annesini ilk kim perse, yeni ynetici o olacaktr yantn alyorlar. Livius'un yalnzca deinip getii bu konu, Gilman'da da-ha ayrntl Maaradan karken yeen Brutus, bir bahaneyle ge-ride kalp Sibyl ile

konuuyor ve verdii mesajdaki gizli ifreyi kadndan renmeyi baaryor. Ardndan, grev tamamlanp Ro-ma topraklarna ulatklarnda, iki karde aceleyle annelerine doru koarken Brutus SibyPdan ald tyo ile aya taklp yere dm gibi yapyor ve topra pyor nk, gizli ifre, topran, yani Dnya Anne'nin hepimizin biricik gerek an-nesi olduu! ok sradan bir ayrna gibi grnebilir; ama Sibyl-line Kitaplar ve onu yaratan derin ve kadim kltr ile olduk-a yakn balants olduu iin, bu anekdotu buraya aktardm. Efsanede anlatlan khin kadn, Anadolu'da ve Ege adala-rnda binyllar boyunca yaygnln koruyan Ana Tanra ta-pmmnn bir miktar Helenletirilmi versiyonunu ge d-nemde srdren temsilcilerin en nllerinden biri. Sibyl ad verilen bu bilge ve karizmatik rahibelerin, I altnc yzyla ge-lindiinde saylarnn iyice azald belirtiliyor baz kaynaklarda. Birbirlerini Kz karde olarak adlandran ve her biri, kuaklar boyunca korunmu ve saklanm, insanla ve dnyaya ilikin ok eski ve kritik bilgilerin bekisi ve taycs grevini stlenen Sibyl'lar, ok sonraki dnemlerde imparator Julius Caesar'm k-tphane sorumlusu olan Marcus Terentius Varro'nun anlatt-na gre9, dnyann on byk merkezine dalm durumdalar. ounlukla, bulunduklar kentteki Apollon ya da Demeter ta9 Saint Augustine of Hippo, City Of God, s 788 (ve dipnot)

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

pnaklanm ynetiyor ve zamanlarnn byk blmn, bu ta-pnaklarn yaknndaki kendilerine ait rktc maaralarda kehanet sanatyla uraarak geiriyorlar. Roma'nn gneyin-deki Cumac kentinin Sibyl', yani Tarquinius'a gizemli kitapla-r verdii rivayet edilen rahibe de, Roma kkenli belgelerin ve anlatlarn ouna gre, sz edilen dnemde, bunlarn en ya-ls ve dolaysyla en kdemlisi olarak biliniyor. Cumae Sibyl', klasik dnem edebiyatyla ilgilenenler iin olduka

tandk saylabilecek bir kiilik, Romal ozan Virgili-us'un Augustus dneminde kaleme ald nl yapt Aeneid de, onu hikyenin renkli ve simgelerle ykl unsurlarndan bi-ri olarak gryoruz nl ozan, resmi imparatorluk ideolojisini yceltmek iin kaleme ald bu parlak yaptnda, Troya'dan uzun bir deniz yolculuu sonrasnda italya'ya gelip burada yer-letii varsaylan efsanevi prens Aenias'n hikyesini anlatmt. Romallarn atas olduu varsaylan Aenias, talya'daki serveni srasnda Cumae'ye gidip Sibyl' da maarasnda ziyaret ediyor ve onun rehberliinde yeralt dnyasna bir yolculuk yaparak, atalarnn ruhlanyla iletiim kuruyordu. Epik iirin bu blm-lerinde hem Sibyl'n karizmatik kiiliini hem de kehanetlerini gerekletirdii, yeralt dnyasna alan nl maarasn, ol-duka etkileyici bir dille anlatyordu Virgilius Yz giri yolu ve yz kap alrd Cumae yamalarna oyulmu maaraya Buralarda, Sibyl'n verdii yantlar Yz ses eliinde nlard Eik aldnda, 'imdi!' diye haykrd Rahibe 'Tann'ya ve bana, yazgn sormann zaman imdi geldi!' Yznn rengi deiti aniden Peremleri dald, gs tkand Yrei kabarrken cssesi irileti Ve sesi, bir insan sesi deildi artk, Yaknlara gelmi Tann'nn sesiydi.10

Vergil, Aeneid, Book VI, s 99

BR DEALN HKAYES

Romal tarihilerin aktard sylentilerde de, Cumae SibyPnm maarasnn yz ayr giriinin olduuna ve bir la-birenti andran darack tnellerle

yeraltnm derinliklerine do-ru indiine ilikin ifadeler vard. Roma tarihi uzmanlar, uzun sre bu maarayla ilgili anlatlanlarn, Yunan kaynakl efsane- 21 lerden ibaret olduunu dndler. Ancak 1932 ylnda Napo-li dolaylarnda aratrmalar yapan nl italyan arkeolog Ame-deo Maiuri, Cumae Sibyl'na ait nl maaray yeniden ortaya kardnda, bu garip meknla ilgili olarak efsanelerde dile ge-tirilenlerin, pek de abartl saylamayaca grld. Bir tepenin iki yann evreleyen, 130 metre uzunluunda dar bir dehliz ve ona balanan baka tnellerden oluuyordu bu nl kehanet merkezi. Ziyaretiler, giriteki dar bir koridorun sonunda trensel arnma iin yaplm banyoyu kullanyor ve yine lo bir geidi geride braktktan sonra, SibyPn bekledii kabul odasna ulayorlard. Bu ana blmede gerekleen ilk g-rmeden sonra, SibyPn rehberliinde, dehlizlere yaplacak gi-zemli yolculuk alyordu sray. Volkanik kayalarn oyulmasyla alan bu dehlizler, iki kenarna belli aralklarla yerletirilmi nilerde yer alan kandillerle aydnlatlyordu ve derinlere inen tnellerden biri, kk bir yeralt nehrine almaktayd Tpk yeralt dnyas Hadesteki nl Styx nehri gibi. Daha nce Vezv yanarda tarafndan yok edilmi Pompei ve Herculeanum kentlerinde yapt almalarla tannan Maiu-ri 'nin bu kefini, yirminci yzyl boyunca srdrlen daha ge-ni aratrmalar izledi. Her yeni admda, arkeologlar aknla dren, byleyici bir meknd Cumae'deki bu nl maara Birbirine alan tneller, geitler ve kaplar o denli karmak bir yap oluturuyordu ki, yannda bir rehber olmayan ziyaretile-rin, labirenti andran bu dehlizlerde kaybolmalar iten bile de-ildi. En artc olan da, volkanik kayalara alan bu uzun ve girift tnelleri, dehlizleri oluturmann, mthi bir emek ve m-hendislik bilgisi gerektirdii gereiydi. Binlerce yl nce, bu garip ve rktc kehanet merkezini yaratmak iin kim bu ka-dar sknty gze alm olabilirdi acaba Hepsinden nemlisi, o meknn gerek sahibi olan Sibyl kimdi, nasl biriydi

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

Sibyl geleneiyle ilgili elimizdeki bilgiler, byk oranda Yunan ve Roma dnemlerine ait olmakla birlikte, bu khin ka-dnlarn izlerine tarihin hemen her dneminde, bata Anadolu, Yakndou ve Ege Adalar olmak zere birok yerde, hatta Or-ta ve Kuzey Avrupa'nn Roma egemenlii ncesi barbar top-lumlarnda bile rastlandn syleyebiliriz. Szgelimi Eiriks Saa adyla bilinen kuzey mitinde, Marcus Terentius Var-ro'nun aktard, dnyann deiik kentlerindeki on Sibyl bil-gisini dorulayacak ayrntlar kyor karmza Blgede Porbjorg adl bir kadn vard; bu bir khindi ve 'Kk Sibyl' adyla biliniyordu. Her biri kendi gibi khin olan dokuz kz kardei daha olduundan, ancak ilerinde bir tek ken-disinin hayatta kaldndan sz ediyordu.11 Kuzey mitlerinde Sibyl'm edeeri olarak beliren ve eit-li anlatlarda Sibyl geleneine balanan Volvalar, yalnzca s-radan bir folklorik ayrnt olarak deil, iskandinav kltr ve yaantsnda arlkl bir yeri olan marjinal kadn kahramanlar kimliiyle boy gsteriyorlar. Metinlerde kuzeyli Sibyl'larn bel-li bir mekna bal kalmayp, gezgin bilgeler olarak yolculuk et-tiklerine ve ou kez ifac (healer) nitelikleriyle blge kadn-larnn sevgi ve saygsn kazandklarna ilikin ayrntlar okuyo-ruz. Bunlar, doay kavrama yetenekleri ve kayna belirsiz bil-gileriyle sayg gren, ancak ayn zamanda biraz da korkulan ki-iler. ok sonralar da, Hristiyanlkla birlikte, yaamlar ciddi bir risk altna giriyor; nk Papa kararyla kfir ve tehlikeli ilan edilip kouturmalara uruyor, ou kez de ikence ve idamla yz yze geliyorlar.12 Belki de Orta ve Kuzey Avrupa'da Hristiyan banazlnn cad davalarna hedef olan ilk kadn-lar, bu kuzeyli Sibyl geleneinin temsilcileri. iskandinav edebiyatnn iirsel destanlar arasnda en dikka-te deer olanlardan biri, Volva'larn yazd kabul edilen ve 11 Paul Acker - Carolynne Larrington, Poetic Edda Essays on Norse Mythology, s 9

12

Kees Samplonius, Sibylla Borealis Notes on the Structure of

Voluspa (K. E. Olsen, A. Harbus, Tette Hostra editrlndeki Germanic Texts and Latin Models adl derleme, s 210-212)

BR DEAflN HKAYES

Sibyl'n Vizyonlar olarak evrilebilecek Voluspa. ou aratrmacya gre Voluspa, bilinen sagalarn oundan daha es-ki ve Romal ozan Virgilius'un nl yapt Aeniasda anlatlan Cumae Sibyl'yla, Volva'lar arasnda belirgin paralellikler var.13 Sibylin szlk anlam, bir gre gre, maarada yaa-yan.14 Yine Roma'nn ilk yllarna ve ksmen daha eski dnem-lere ilikin Yunan anlatlarnda, Sibyl rahibelerinin, yerleim yer-lerinin uzandaki tepelerde yer alan, ssz ve rktc maara-larda yalnz yaadklar ve yazya geirilmi bilgileri buralarda saklayp, ritellerini maarann iinde gerekletirdikleri dile ge-tiriliyor. Ender olarak insanlarla konuuyor ve ancak ok nemli bir gelime olduu taktirde bilgeliklerini devreye sokup, kendile-rine bavuran kiilere yol gsterme gerei duyuyorlar. Bal bu-lunduklar inan sistemi ya da gelenek zerine ok sayda farkl gr ve yaklam var ama bir tek ey olduka kesin Evrenin ve yaamn en byk gc olarak nitelenen ve Yce Varlk (Sup~ reme Being) adyla anlan kozmik tanryla, ayn btnn (unity) gl paras durumundaki, dnyann yaratcs bir Ana Tann-a'nn temsilcileri ya da szcleri olarak gryorlar kendilerini. Bu durumda Sibyl'lann, kkenleri Roma'nn kuruluundan yz-lerce, hatta binlerce yl daha geriye giden bir kozmolojinin ge dnem temsilcileri olarak karmza ktklar sylenebilir. William Smith'in 1875 tarihli nl Yunan ve Roma Ta-rihi Szl iin kaleme ald Kehanet konulu makalesin-de, gelecee ilikin bilgiyi tad ve yorumlad iddia edilen gelenekleri inceleyen Leonhardt Schmitz, bu olduka gizemli klte de deiniyor. Schmitz'e gre Sibyl ad

verilen khin ka-dnlar esas olarak Asya orijinli ve bal bulunduklar reti, el-lerindeki kutsal kitaplaryla lkeleri ve kentleri dolamalarn gerektiriyor.15 Bir baka deyile bilgiyi saklayan ve koruyan

13

Kees Samplonius, From Veleda to Volva Aspects of Female Divination

in Germanic Europe, (Sanctity and Motherhood Essays on Holy Mot-hers in the Middle Ages adl derleme, s 76) 14 Orijinali Anadolu kaynakl olan szck, bir baka gre gre Yunan

dilinde bilge kadn anlamna gelen Sibylladan Latin diline gemi. 15 Leonhardt Schmitz, Divinatio, Smith's Dictionary, s 415-418

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

bu gizemli bilge kadnlar, tek bir kent ya da tapnakta yerleik olarak yaamaktan ok, gezgin bir misyonerlii yeliyorlar. Ancak yine de Schmitz, Romal tarihilerin de anlatt gibi, belli kentlerde n kazanm ve o kentlerin bilgeleri olarak tan-nan yerleik Sibyl'lann varln doruluyor. Tanra'nn ayak izleri Etimolojik olarak Sibyl adnn, Anadolu'da uzun sre varln srdrm ve olduka erken bir tarihte Ege'deki Yu-nan kolonilerini de kltrel anlamda etkilemi Kybele adl tanrayla yakndan ilikili olduu dnlyor. Bat Anado-lu'da, Frigya dneminin gl Ana Tannas olarak bilinen ve Ege kylarndan Kapadokya'nn dousuna dek yaygn tap-nmna rastlanan Kybele, ilk izleri Troya savann en az birka yzyl ncesine dek srlebilen bir inan sisteminin merkezin-de yer alm, gl bir tanrsal figr. Yani kabaca, isa'dan n-ce 1500'lere dek geri giden bir sre iinde Anadolu'nun bat-sna, Ege kylarna ve hatta Trakya'dan Balkanlara uzanan bir blgece yaylm biimde Kybele inanc ve rahibelik geleneine rastlyoruz. Bronz a'ndaki en eski tapnm

merkezlerinden brinin de, byk olaslkla Troya ya da o zamanlar bilinen adyla llion olduunu dndrecek bir hayli veri kyor karmza. Kybele, tlion'lularn atas olan ve buna bal olarak Sa-motraki [Semadirek Adas] ile de yaknl olan Dardanos ve ai-lesiyle iliLilendirilmiti diyor, arkeolog Michael Cosmopoulos, tanra kltnn Troya ile balantsna deinirken.16 Bat Ana-dolu'daki Pergamon (Bergama) kentinin de Kybele kltnn simgesel merkezlerinden biri niteliini tamakla birlikte, llion (Troya) kadar gerilere giden kadim bir gemii olmadna ama her iki kentin de Roma tarihinde nemli etkiye sahip olduuna dikkat ekiyor. 16 Michael B. Cosmopoulos, Greek Mysteries The Archaeology of An-cient Greek Secret Cults, s. 102, keli parantez bana ait.

BR DtAl'N HKAYES

Bugnk anakkale snrlar iinde yer alan ve Troya'nn olduka yaknnda bulunan 1da Da'nn (Kaz Da) Tanr-a'n m anayurdu olduu17 ve hatta Sibylline Kitaplar'nn ilahi iradeyle ilk kez burada derlenip oluturulduu yolundaki yay-gn kan, Roma'nn resmi tarihiyle de bire bir uyumlu bir k-ken olgusunu destekliyor Romallar, Cumhuriyet dneminde oluturduklar resmi ideolojilerinde kendilerini Troya'l Aenias'a balayarak, anayurtlarnn Bat Anadolu'nun bu eski ve nl kenti olduunu ileri sryorlar nk. Bylelikle de hem Kybe-le, hem de Troya yaknlarndaki 1da Da'nda ilk kez derlendi-i varsaylan Sibylline Kitaplar, Roma iin yabanc olmaktan karlarak iselletiriliyor. Bir baka deyile, anayurt Troya'dan ayrlp italya'ya yerleen Aenias'n torunlarnn yzyllar sonra hem bu kitaplarla hem de Kybele ile bulumalar, bir anlamda ilahi bir yazg gibi deerlendiriliyor. Kybele'den ounlukla Byk Anne diye sz edilirdi; tan-rlarn, insann, dalarn ve aslanlarn annesi. sis gibi, o da do-ulu bir tanrayd, diyor Antonia Tripolitis. Anadolu kken-liydi ve arkeolojik kantlarn

gsterdiine gre, kltn neolitik dneme kadar izlemek mmkndr. Tarih ncesi alardaki varl sresince Kybele, Dnya Anne olarak anlmt. I 6000 tarihine dek geri giden en erken betimlemelerde, abartl beden lleriyle, kayalardan yaplm bir taht zerinde oturur halde grnr. Her iki yannda birer leopar yer alr ve elleri, koruyu-cu ve muzaffer bir tavrla bu leoparlarn balarnn zerinde-dir.! Bilinen en eski yerleim merkezlerinden biri durumundaki atalhyk'te, aa yukan isa'dan nce 6000'e dek geri giden bir dneme ait ok sayda Ana Tanra ikonas ve heykelcii bu-lundu. Altml yllarda Konya'nn umra ilesi yaknlarndaki blgede kazlan ilk kez balatan ve uzun sre bizzat yneten n-l arkeolog James Mellaart'a gre bu, tanmsal iblm ve r-

17 Mary Beard - John North - Simon Price, Religions of Romc Volume 2, s 45 18 Antonia Tripolitis, Religions of the Hellenistic Roman Age, s 30

Fraternis Kayp Kitaplar, Cizll Kardelik gtlenmenin afandaki bir toplumda, gl bir tanra klt-nn ilk belirgin izleriydi. Mellaart'n deerlendirmesine son dnemde tam olarak ka-tlmayan lan Hodder gibi arkeologlar, bulunan figrinlerin a-talhyk inan sistemi zerine bir genelleme oluturmak iin yeterli olmad ve heykelciklerin yaygn bir Ana Tanra ta-pmmn gstermeyip, yalnzca kadn dourganln vurgulu-yor olabilecei itiraznda bulundular. Ama Anadolu topraklarn-da geni bir zaman dilimine yaylp devamllk ve istikrar gs-teren tanra kltne ilikin ipular, Mellaart' byk oranda hakl karyor. stelik yalnzca atalhyk'e zg de deil bunlar lk neolitik yerleimlerin tipik zelliklerini tayan Ha-clar ve Hycek'te de oalma, bereket ve doann yaratc gi-zemlerini temsil ettii

dnlen tanra figrinlerine ve klt objelerine olduka sk rastlanyor.19 Anadolu'nun birok yerinde, isa'dan nce 6000 ile 1600 arasna rastlayan dneme ait olduklar belirlenen ve yaygn bir tanra kltnn varln dorulayan, yadsnamaz bulgular el-de edildiini sylyor Antonia Tripolitis. Ama bunlar, az ok birbirine benzeyen, klasik ta heykeller ya da kaya zerine ya-plm birtakm basit resimlerden ya da kk ritel objelerin-den ileri gitmiyor. Byk bir blm yaznn kullanlmad d-nemleri ieren bu zaman dilimine ilikin hibir belge ve kayt elde edilememi olmas, Anadolu'daki tanra kltnn en eski dnemdeki niteliklerini ya da ritellerine ilikin ayrntlar bil-memizi de (imdilik) olanaksz klyor tabii. Bununla birlikte, 10 1600 sonrasndan itibaren sklaan bulgular, bu tapnnm Anadolu'nun birok blgesinde kkl ve yaygn bir yerel kl-tr nitelii tadn gsteriyor Yazt ve ikonlardaki kantlar, 12. yzyl dolaylarnda Kybele kltnn btn Kk Asya'da yayldn ve dier kl-trlerle yaad karlamalar srasnda da dnmlere urad-n gsteriyor. Kk Asya'daki Frigya Krall'nda, zellikle de Kral Midas dneminde (725-675) bu klt zel bir neme sa19 Do. Dr. Glsn Umurtak, Anadolu Figrinleri, Arkeo Atlas ls 106

BR -DEAL-N HKAYES

hip oluyor. Frigyallar Kybele'yi ulusal tanralar ilan ediyor ve ona Frigyal Tanra diyorlar.20 Gerek tanrann kendi ad, gerek yaygn biimde ona ve-rilen Byk Anne ya da Dnya Anne unvan, yeryzn btn insanlarn tek ve gerek annesi olarak gren Sibyl ad- 27 l rahibelerin, dorudan doruya Kybele kltnn temsilcileri olduuna ilikin, hi yabana atlmayacak bir ipucu. 10 yedin-ci yzyla ilikin Frigya metinlerinde Kybele'nin ad, Matar, ya-ni Anne olarak geiyor, diyor klasik tarih uzman Lynn Rol-ler21, Bu

ad sklkla tek bana kullanlrken, bazen tamamlay-c bir sfat olarak, Frigya dilinde 'dalara ait' anlamna gelen Kubikya szcyle de karlayoruz. Dolaysyla en eski yaz-l metinlerde tanraya basite 'Anne' ya da 'Dalarn Annesi' adyla sesleniliyor. Delphi'deki SibyPin, Annesini ilk kim perse o kral ola-caktr kehanetini ve bunun iinde yatan gizli ifrenin, top-ran herkesin doal annesi olduu dncesine dayanmasn anmsarsak, yaknlk ve balant olduka net Sibyl, Tarquini-us'un oullar ve yeenine, hem adn kulland hem de tem-silciliini stlendii Byk Anneye saygy artran bir bil-mece sunmu gibi grnyor. Dier yandan, Roller'n aktard bilgide yer alan Dala-rn Annesi unvan, dikkatli okurun zihninde hemen bir ar-m yaratm olsa gerek. Mezopotamya kltrnde byk Anunnaki tanrlarn en saygnlarndan biri kabul edilen Nin-hursag, bilindii gibi ou mitte, kardei Enki ile birlikte insan soyunun yaratcs olarak sunulur. Bu byk ve nemli yaratm-dan tr de ou kez ona dualarda ve ilahilerde yalnzca An-ne ya da Byk Ana adyla seslenildiini biliyoruz. Dier yandan, benzerlikler bununla da snrl deil Smer dilinde Ninhursag, Yce Dalarn Hanm anlamna geliyor ki, Dalarn Annesine olduka yakn bir unvan bu. Eer benzer-likleri Msr'a da tar ve Ninhursag'n Nil vadisi uygarlklarn-

20 Antonia Tripolitis, a.g.e s 31 2' Lynn E. Roller, in Search of God the Mother, s 2

Fraternis-. Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

daki paraleli olan Hathor'a gzlerimizi evirirsek, bu gl tan-rsal figrn de Sina Da'yla ilikilendirilip Dalarn Tanr-as adyla anldn grrz. Btn bunlar, bilinen Eski Dnya'nn hemen her yerinde olduka yaygn ve ayn kaynak-tan beslenen, eski bir tanra kltnn

varlna iaret eder. sa'dan nce yedinci yzyla ait Theogony adl kitabnda Hesiod eskiye ait bir referans sunarken, tarih ncesi alarn inanlarna ilikin de ilgin bir ipucu veriyor. Kendi dneminin ilahi glerinden (Olympos tanrlar) sz ederken, Titanlar ad-l, yar yarya unutulmu bir tanrlar rkna gnderme yapyor. [...] Gaia, kendisini anlatan hikyelerde 'Dnyann Anne'si ve 'Byk Anne' olarak anlyordu. Bir erkek tarafndan hamile b-raklmaya gerek duymakszn dourmu; karalar, denizleri ve gkyzn yaratmt.22 Hesiod'un szn ettii, Yunan mitolojisinin de kadim dnemlere ilikin blmlerini oluturan Titanlar ve onlar ya-ratan wGaiamn, izini srmekte olduumuz Sibylline Kitapla-rnn koruyucusu ve saklaycs rahibelerin de birer paras ol-duklar Ana Tanra kltyle dorudan balant ierdiini syleyebiliriz. Gaia, tpk Kybele gibi, btn varlklarn annesi-dir ve Byk Anne adyla anlr. Ege'nin her iki yakasnda ve Balkanlar'da karmza kan tanra klt ve Kybele tapnmna, yalnzca I on ikinci yz-yl sonrasnda Trakya zerinden Bat Anadolu'ya gelmeye ba-layan Friglerin inan sistemlerinde deil, ok daha eski, bir ba-ka byk uygarlkta daha rastlyoruz En gl izlerini Girit, Rodos ve Santorini gibi Ege Adalar'nda bulduumuz; bir za-manlar denizlerin efendileri olarak adlandrlan insanlarn kurduu, nl Minos uygarl bu. Aa yukar I 3100 do-laylarnda, byk olaslkla Yakndou'dan deniz yoluyla ilkin Kbrs, ardndan da Ege Adalar'na yerleen ve kltrel etkile-ri Ban Anadolu'dan Balkanlar'a dek birok blgede grlen gi-zemli Minos halkyla ilgili bilgilerimiz, olduka snrl. Denizci-likte, mimaride ve gzel sanatlarda ann en ileri uygarlkla22 Raven Grimassi, Witchcraft A Mystery Tradiuon, s 86

BR -DEAL-N HKAYES

rndan biri olan Minos, aa yukar Smer ve Msr'la eza-manl olarak, kendine ait bir alfabe oluturup, yazy kullanma-ya balamt. Lineer A adyla bilinen en eski alfabeleri henz deifre edilmedii iin, bize braktklar yazl kalntlar deer-lendirme olanandan imdilik yoksunuz. Ancak byk oranda sonraki dnemin Yunan halklannca asimile edilen kltrlerinin hi deilse bir ksmn, bu arada sahip olduklar inan sistemi-ni, ok genel hatlaryla da olsa tanyabiliyoruz. Girit'te Ana Tanna'nn, belli bal formu vard Y-lan-tanna, Gvercin-tanra ve 'Yabani hayvanlarn hanm'. Bunlar bir tek ilahi gcn farkl grnmleri olabilecei gibi, anne ve kzlarndan oluan bir topluluu temsil ediyor da ola-bilirler. Msr ve Babil'de olduu gibi burada da bir tanrann, dierlerinin niteliklerini de zerine ald grlyor. Anne'nin farkl zaman ve farkl blgelerde kendini deiik biimlerde or-taya koymu olmas ve yerel trenlerdeki geliimin, orijinal tan-rann farkl niteliklerini vurgulamas mmkndr. Ama Anne kavramnn Girit inancnn temel parasn oluturduu konu-sunda hibir kuku yoktur.23 Donald McKenzie'nin dikkat ektii, bir tanrsal gcn farkl grnmlerinin deiik adlarla arlmas ya da farkl t-renlerle anlmas gelenei, Bronz a'nm ilk byk uygarlkla-rnn tmnde rastladmz, dolaysyla gnmzden be bin yl ncesinde evrensel nitelik tad sylenebilecek bir d-nce biiminin rndr. Ayn konuya, Rodney Castledon da dikkat ekiyor Minos'un bilinen tanra figrlerinden Ylan Tanra ve Gvercin Tanna'nn, aslnda tek bir ilahi gcn deiik grnmlerini vurgulamak istedii ve 'Minos Evrensel Ruhu' gibi btnlkl ama sofistike bir tanra kavramnn al-tn izdii dnlebilir.24 Sibylline Kitaplar ad verilen ve Roma'nm resmi tari-hinde ok ayr, ok kritik bir rol olduuna inanlan belgelerin koruyucular olarak beliren bilge rahibeler, binlerce yl ncesi-

Donald McKenzie, Myths of Crete & Pre-HeUenic Europe, s 59 24 Rodney Castledon, Minoans Life in Bronze Age Crete, s 129

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

ne dek uzanan ve bilinen ilk kkl inan sistemi olduunu sy-leyebileceimiz ite bu Ana Tanra kltnn, ge dnem tem-silcileridir. Bir baka deyile, Akdeniz ve Yakndou evresin-deki tm uygarlklarda en eski ve en uzun soluklu gelenek ol-duu kesinlik kazanan bu kltr, ayn zamanda, en az atalh-yk yerleiminden beri varln koruyan yaygn ve sistemli bir bilgi saklaycln da stlenmi gibi grnmektedir. Frigya tanras Byk Anne ya da Kubileya, isa'dan n-ce ilk binyln balarnda bu kltrn en tannan figr olarak ortaya kyor. Ama grld gibi, Yunan kltrne Cybele, Roma'ya da Kybele adyla geen ve Frigyallarn ulusal tanr-a stats verdikleri bu ilahi gce ilikin inan, Friglerden en az iki bin yl daha eski. sa'dan nce 1200 sonrasnda Balkanlar ve Trakya zerinden Bat Anadolu'ya yerleen Frig halk, ok byk bir olaslkla daha gleri srerken yollar zerindeki Mi-nos kkenli (ya da Minos'tan etkilenmi) blgelerde Dnya Anne ve onun rahibelik geleneiyle karlamlard. Bu yaygn ve kkl inanan Yunanistan ve Ege Adalan'na, 10 3100 gibi erken bir tarihte tandn biliyoruz nk. stelik, tanrann baz nitelikleri o denli deimeden kalyor ki, Cumae ve Delp-hi gibi kentlerde, tepelere yakn maaralarda yaayan Sibyl'la-nn, adlarn ve yaam biimlerini, hizmetinde olduklar tanra-dan aldklarm ve bu gelenein binyllar boyunca korunarak sr-drldn gryoruz Minos'un Maaralar Tanras, ocuk dourma ve yeralt dnyasyla ilikilendirilmiti. Bir Dnya-anne olarak, daha son-raki mitlerdeki Rhea'nm prototipi olmas mmkndr, ancak Minoslulann onu en azndan sa'dan nce ondrdnc yzyl-da Eleuthera olarak bildiklerinden haberdarz.25 Bu durumda, Friglerin Bat Anadolu'ya girilerinden en az iki yz yl nce, Dnya Annenin btn Ege ve evresinde ya-kndan tanndn ve

tpk izini srmeye altmz gizemli Sibylline Kitaplan'nn koruyucusu rahibeler gibi maarada ya-ayan (ya da maaray tapnaa dntren) Eleuthera adyla bi-

25 Rodney Castledon, a.g.e, s 128

BR -DEAl-N HKAYES

Sindiini syleyebiliriz. Girit'in gl tanrasna bu ad veren-ler, byk olaslkla Lelegler olarak bilinen ve Herodot'a gre Ege adalarnda Minos'a bal olarak yaayan kk bir yerel halkt. Lelegler, I 1650 sonrasnda Thera yanardann patla-masn da ieren bir dizi byk afetin ardndan Minos knt-ye doru giderken, kuzeyden gelen ve blgeye hakim olan Aka-lar tarafndan, yaadklar blgeden srlp koyulmulard. Le-leglerin doudaki anakaraya doru kap, Anadolu'nun gneyba-tsndaki Likya ve Karya blgelerine yerletikleri sanlyor.26 Bu-na paralel grler, Minos'un tanra tapnm ve rahibelik sis-teminin, Frigler gelmeden ok nce Lelegler araclyla Likya zerinden Efes'e ve Sard'a dek tand fikrini destekliyor. Ksacas, Frigler Ana Tanra kltne Anadolu'ya gelme-den nce sahip olsunlar ya da olmasnlar, bir ey ok kesin ki, bu topraklara vardklarnda Kybele'ye zemin oluturacak yaygn bir inan sistemi zaten vard. Hatta bu sistem o denli eski ve kklyd ki, Friglerden sekiz yz yl nce Anadolu'ya yerleen Hint-Avrupa kkenli Hititler bile ondan derin biimde etkilen-milerdi Trevor Bryce'a gre, Hitit dneminin epey ncesin-den itibaren Anadolu'da egemen bir Ana Tanra motifi var-d ve isa'dan nce ikinci binyhn ortalarnda blgeye egemen olan bu Hint-Avrupal halk, yerletii topraklardaki kkl gele-nei zmleme yolunu semiti27. Byk bir olaslkla kkleri erken neolitik dneme (yani az nce szn ettiimiz atalh-yk ve Haclar benzeri yerleimlere) dek uzanan ve oradan Hai-ti kltrne aktarlan Ana Tanra,

hem gkyznn, hem de yeralt dnyasnn hakimi saylyordu, insanlar asndansa onun ad, Dnya Anne ya da Dnya'nn Kraliesiydi; tpk Frig inan sistemindeki Kybele gibi. isa'dan nce yaklak ikinci binyhn balarnda deiik boy-lar ve g kollar halinde Anadolu yarmadasnn dousuna yer-lemeye balayan Hint-Avrupa orijinli halklar, bu topraklara

2 Florence Mary Bennett, The Religious Cults Associated With Amazons, s 35 27 Trevor Bryce, Life and Society in The Hittite World, s 142

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

geldiklerinde bo ve bakir bir lkeyle deil, olduka eski ve kk-l birtakm ehir devletleriyle ya da ticaret kolonileriyle kar-latlar. Dou Anadolu'dan Ege'ye dek uzanan bir alan iin-de, birbirinden bamsz ama yakn iliki iinde varlklarn sr-dren bu bar kentlerin halklarna Hattiler deniyordu ev-re uygarlklar tarafndan. Bu anlamda Anadolu da, byk oran-da Hatti lkesi olarak biliniyordu. Hititler ncesine ait d-nemi aydnlatacak yeterince kaz yaplamam olmas ve bulu-nan az saydaki kalntnn da yazl belge iermemesi, Hatti kl-trnn yazy bilmedii ya da en iyimser tahminle bir tr il-kel hiyeroglifin tesine geememi olduu sonucunun karl-masna neden oluyor. Gneydou Anadolu'da yer alan Asur ti-caret kolonileriyle yrttkleri ilikilerin kaytlarnn Mezopo-tamya iviyazsyla tutulmu olmas ve o dnemin egemen dip-lomatik dili Akata'yla kaleme alnmas, bu kany glendir-mekte. Ne var ki o dnemde Anadolu'daki deiik Hatti kent-lerinde yaayan insanlarn bugn Hatticc olarak adlandrd-mz, kendi dillerine sahip olduklarn kesin olarak biliyoruz. Doal olarak, Anadolu kentlerinin kendilerine zg bir inan sistemleri de vard ve bu o denli kkl ve glyd ki, isa'dan nce 17. yzylda

blgeye egemen olan Hititler, bu kl-trden dorudan etkilendiler. Ortaya kan sonu, Hitit resmi dini ad verilen eklektik panteona bile Hatti dinsel pratiinden izlerin szmas ve blge halknn inanlarnda Hatti tanra kl-trnn, etkinliinden bir ey yitirmeksizin varln srdrme-siydi. Daha da arpcs, Hitit Kralh'nn kurucular ve onlarn soylarndan gelenler, yerletikleri blgede ok eski bir gelenee sahip olan Ana Tanna'ya da byk sayg gsterdiler ve onu ksmen sahiplendiler bile. Hitit ncesi dnemin en nemli Hatti kentlerinden biri olan Arinna'da tapnm olduka eskiye dayanan Gne Tanr-as, bunlardan biriydi Birok resmi metin, Hatti lkesinde kral ve kralielii yneten Arinna'nn Gne Tannasna du-yulan sayg ve balln ifadesiyle balyordu28. Arinna kentinin 28 Sedat Alp, Hitit anda Anadolu, s 94

BR DEAL'N HKAYES

yeri henz saptanabilmi deil; ama belgelerde anlatld kada-ryla, Hitit Krall 'nn bakenti Hattua'ya (Boazky) bir gn-lk mesafede olduu sanlyor lkenin eitli inan merkezlerinde grev yapan Hattua-l din adamlar, resmi bir devlet panteonu yarattlar. Komu kent Arinna tapnann klt, panteonun ekirdeini olutur-du. Arinna'nn Gne Tannas, 'Hitit lkesi'nin Kraliesi, Yerin ve Gklerin Kraliesi, Hatti lkesinin kral ve kralieleri-nin hanmefendisi, Haiti'nin Kral ile Kraliesinin hkmetinin ynlendiricisi' olarak ululatrld. Hitit Devleti'nin ve kraliye-tinin ulu koruyucusu oldu ve kral, savata ve ulusal bir tehlike annda daima yardm iin ona bavururdu.29 Ayn tanraya deiik adlarda da olsa, dier Hatti ehir-lerinde de binlerce yldan beri tapnldn dndrecek ok fazla veri var. Trevor Bryce, Anadolu kltrnde gnein diil niteliklerle, yani bir tanra

olarak dnldne dikkat eki-yor ve Gkyz-Yeralt dualizminin, gnein battktan sonra ufuk alt blgelerde yolculuuna devam etmesiyle ilikili ol-duunu vurguluyor. Bu durumda, Ana Tanna'y yalnzca Dnya'nn ve gkyznn ya da yeraltnn deil, ayn zaman-da gnein de tanrsal sahibi olarak gryoruz. Bryce, bu kl-trle tanan Hint-Avrupa asll Hititler'in, kendi inan sistem-lerinde Gk Tanns'nm eril olmasna karn, yerletikleri top-raklarda byk sayg gren Dnya Anneyi hemen benimse-diklerine dikkat ekiyor.30 Btn bunlar, Arinna'nn Gne Tannas Wuru(n)se-munun, Anadolu'da balangcn bilemediimiz kadar eski bir zamandan beri en gl tannsal figr olduunu gsteriyor bi-ze. Ei ya da daha doru bir deyile yardmcs olarak nitele-nen Frtna Tanrs Tam, onun glgesinde kalan ve daha ok tamamlayc olarak grlen bir ilahi gc simgeliyor. Bu an-lamda, sonraki yzyllarda Kybele'nin eiyardmcs olarak su-nulan Attis ile paralel niteliklere sahip. lgin nokta, Bronz a-

29 Oliver Robert Gurney, Hititler, s 119 30 Trevor Bryce, a.g.e

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik 'nm bitiminden Hristiyanla dek uzanan dnem iinde bir-ok kltrde eril nitelikler tayan gnein, Anadolu'da binler-ce yl tanra olarak dnlm olmas. Sibyl ad verilen rahibelerin Kybele kltrnn devam ol-duklarna ve Ana Tanra inancn yaatrken, o kltrn koru-mas altnda bulunan eski bilgiyi saklayp muhafaza ettikleri-ne deindik. Yine bu bilge kadnlarn, Yunan topraklannda o-unlukla Apollon tapnaklarna yakn maaralarda yaadklar biliniyor. Bu nedenle Sibyl gelenei, bir biimde Gne Tanr-s Apollon kltnn st dzey rahibelii olarak dnlm-t ve kehanetin dndaki en nemli ilevleri de evrensel

sr-larn sakland kitaplarn korunmasyd. Bu kitaplara Sibylline deniyordu, nk ierikleri, Sibyl ad verilen ve Apollon'un hizmetinde bulunan khin kadnlar tarafndan salanyordu. Byk olaslkla kkenleri Kk As-ya'ya dayanmaktayd. Ama Tarquinius'a getirilen kutsal yazma-lar muhtemelen talya'nn gneyindeki Cumae kentinden gel-miti. Efsaneye gre burada, maarada yaayan nl bir Sibyl vard ve hemen yaknnda bir Apollon tapna bulunuyordu.31 imdi, Kybele kltnn Anadolu'daki ncelinde, gne ile zdeletirilen tanrsal gcn eril deil diil olmas ve Wuruse-mu'nun Arinna'nn Gne Tanras adyla anlmas, bu ba-lanty daha anlalr hale getiriyor Sibyl'lar, gksel grnm-lerinden biri gne olan tanrann rahibeleriydiler ve bu ne-denle ataerkil sosyolojik yapya sahip Yunan topraklarnda da bu ilevlerini srdrrken, orada Gne Tanrs sfatn alm eril ilahi g Apollon ile balantl olarak deerlendiriliyorlard. Bir dier dikkate deer nokta, Kybele kltnde ikincil d-zeyde yardmc olarak dnlp, zaman iinde Tanna'nn Ei mertebesine ykseltilen Attis'e paralel bir eril tanrnn, Anadolu'nun Hatti kentlerindeki Gne Tanras kltnde de var olmas VVurusemu'nun yardmcs, Frtna Tanrs Tan. Tarihi Gerda Lerner, Anadolu'ya yerleen Hint-Avrupa boy-larnn birounun da (Hititler dahil) kendi gemilerinde ben31 Talfourd Ely, The Gods of Greece and Rome, s 123

BR 'DEAL'N HKAYES

zeri bir sisteme sahip olduklarna dikkat ekiyor Buna gre, as-lnda Hitit kltrnn de gemiinde gl bir Gne Tanr-as var Estan.32 Yine benzeri biimde, Estan'n ei ya da daha dorusu yardmcs olarak Frtna Tanns'na da taplyor, iki-si arasndaki iliki, tanrann gerek egemen g, onun ei konumundaki eril tanrnn da, Tanra'nn yla parlayan olarak deerlendirildiini gstermekte. Lerner'a gre sonraki dnemlerde Hitit kltrnde ortaya kan Gne Tanrs Ista-nu,

aslnda Estan'n (ve yerletikleri Hatti lkesinin inanlarn-daki Wurusemu'nun) zaman iinde erilletirilmi halinden ba-ka bir ey deil. Hititlerin Anadolu'ya nereden geldikleri sorusu, bugne dek tatmin edici biimde yantlanamad. Birok farkl teori do-layor ortalkta ancak bunlar destekleyecek arkeolojik kantlara da bugne dek rastlanmad. Ama Gne'e yneltilen bir dua metninde, ie yarayabilecek kk bir ayrnt var Kral Muvat-tali, Denizden ykselip gklere kyorsun diyor bir yakar-snda.33 Hititler, Anadolu'nun ok byk bir blmne egemen olduktan en gl yllarda bile, denizden mmkn olduunca uzak durmay yelediler. Bir Hitit Donanmas hibir zaman var olmad; bir Hitit ky kenti kurulmad; hatta Hitit kkenli bir balk ky bile bilinmiyor. Denizden bu denli uzak duran bir uygarln kn de, sonraki yzyllarda deniz kavimle-ri olarak bilinen halklarn getirmi olmas, ilgin bir ironi ola-rak dnlebilir. Ama yine de, Hititlerin en azndan bir d-nemler anayurtlar olan blgelerde denize yakn yaadklar, Muvattali'nin duasndan anlalyor. Gnein denizden domas, dou ufkunda denizin oldu-u bir corafyay akla getirmekte. Bu durumda en akla yakn grnen aday, Hazar Denizi'nin ban kylar oluyor ki zaten o-u tarihiye gre Hitit gleri de byk olaslkla bu blgeden balamt. Ancak burada bizim amzdan nemli olan nokta u Eer Hitit inananda ok eskilerde kalan Estan adl bir Gne

32 Gerda Lerner, The Creation of Patriarchy, s 157 33 OH ver Robert Gurney, a.g.e, s 120

FraterniS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

Tanras varsa ve o zamanlardaki anayurtlar da Hazar'n bat kylanysa, tanra inana birok Hint-Avrupa kavminin g yol-lan zerinde bulunan bu blgede de, en az sa'dan nce 21. yz-ylda varln srdryordu

demektir. Bu saptama, Anadolu ve Yakndou'da kkleri sekiz bin yl ncesine dayanan tanra kl-trn, bir biimde bu g yollar araclyla Asya'ya da balar Kafkaslarn efsane rk Nartlann saygn tanras Setenay3; -killerin Gne Tanras Tabiti ya da Rus-Slav kltrnn bi-linen en eski inan sistemine ait diil ilahi gc VeVa35, bu ol-duka eski ve ortak kkene sahip izlenimi veren kltrn k-rntlar mdr Btn bunlar, konuyu mmkn olduunca snrlayarak ve Yakndou'nun sekiz bin yl akn tarihine kubak yaklama-ya alarak yola devam etmemize karn, aynntlarn okluu ve eitlilii nedeniyle biraz kafa kartrc grnebilir. Bu neden-le, imdiye dek sylediklerimizi olabildiince yaln bir resmin iine yerletirerek toparlamaya alalm lk byk uygarlklarn yeerdii dnlen Yakndou, Anadolu ve Msr'da, balangc llemeyecek denli eskiye da-yanan net bir Ana Tanna klt kyor karmza. Anadolu topraklan, aa yukar l 6000'den bu yana, en net rnekleri-ni atalhyk ve Haclar'da grdmz Dnya Ana tapn-mma binlerce yl ev sahiplii yapm grnyor. Bu kltr, Hint-Avrupal topluluklar blgeye yerlemeye balad srada, yani aa yukar l 2000 dolaylarnda, olduka kkl ve yay-gnd. Hititler, Luvriler, Palalar gibi Hint-Avrupa kavimleri de, Anadolu'ya g etmeden nceki lkelerinde byk olaslkla Ana Tanra merkezli bir inan kltne sahiptiler ama sre iinde eril gk ve frtna tanrlar, onlarn yerini almaya bala-d. Buna karn, yeni yerletikleri topraklarda ok uzun sredir saygnln ve gcn koruyan Wurusemu gibi tanralar b-yk bir istekle benimsemekten de geri durmadlar. Bat Anadolu, llion (Troya) dahil, hem atalhyk klt-

34 Bkz. John Colarusso, Nart Sagas From the Caucasus 35 Bkz. Sergei V. Rjabchikov, The Slavonic Antiouity

BR -DEALN HKAYES

rnn devam olduu sanlan Hatt inanann, hem de Ege'nin gl uygarl Minos'tan Likya, Karya ve Pergamon'a tanan Dnya Anne kltrnn etkisi altnda kalmt hep. Ayn et-ki, Ege'nin kar kys iin de sz konusuydu ve Yunan toprak-larndan Balkanlar'a dek uzanan bir blge iinde gne tapn-mn da ieren bir Ana Tanra gelenei her zaman varln ko-rumutu. Avrupa'nn kuzeyindeki gmen kavimlerde, Britan-ya'nn arkaik sakinlerinde, Msr'n ilk dnemlerinde ve Mezo-potamya inan sisteminde bu gl tanra klt ve onun rahi-belerince srdrlen gelenek karmza kyor srekli. Bir ba-ka deyile, verimlilii salayan ilahi g, diil ve ana niteliiy-le belirirken, bilgelik ve koruyuculuk da kadnlarn, yani tanrann rahibelerinin grevi ve ilevi haline gelmi gibi gr-nyor. Ana Tanna'nn tapnaklarnda erkekler ancak birer yardmc olarak grev alyor; olduka uzun bir dnem boyun-ca, barahip kimliini tayamyorlar. isa'dan nce birinci binylm balarnda, bu kltrn deva-mnn Frigya'da yeerdiini gryoruz Kubileyo tapnm, Hi-tit sonras dnemde Anadolu'da tanra egemenliinin ge d-nem zirve noktalarndan birini oluturuyor. Gordium, Sard ve Pessinus (Balhisar), blgede tanrann en byk ve grkemli klt merkezleri haline gelirken, rahibelik gelenei de tapnak hi-yerarisi ve gizem sistemi iinde anneden kza bilgi ve yetki aktarmyla varln srdryor Kybele 12. yzyl balarnda Kk Asya'ya gelen Yunan kavimlerince ithal edildi ve. benimsendi. Frigyal unsurlardan arndrldktan sonra klt Yunanistan'a ve bat kolonilerine ta-nd. 7. yzyla gelindiinde Yunanistan'da Meter Theon, 'tan-rlarn annesi' ya da Meter Oreie, 'dalarn annesi' adlaryla yaygn biimde Kybele'ye taplyordu.36 Ancak bu dnemden itibaren, Yunan kltr iinde asimi-le edilmenin getirdii deiimlerin de yava yava devreye gir-meye baladn syleyebiliriz Kybele tapnaklarnda artk er-kekler de rahip olarak grev yapmaya balyorlar (ounlukla,

36 Antonia Tripolitis, a.g.e, s 31

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizi) Kardelik

hadm edilip cinsel kimliklerinden vazgetikten sonra.) Ancak buna karn, tapnak ynetiminde yetki ve g yine kadnlarda ve Barahibe'de. sa'dan nce drdnc yzylda, Byk sken-der'in fetihleri srasnda, igalci Persler Bat Anadolu'dan kar-1 tlp blge btnyle Hellenlerin etki alanna giriyor ve bu ara-da Kybele kltnn Yunan topraklarna tanma srecinde de yeni bir ivme yaanyor. sa'dan nce nc yzyln sonlarndan itibaren, Bat'da hzla byyen yeni g Roma, btn Akdeniz'i ve Yunan kent-lerini kontrol altna alma isteiyle Anadolu'ya da giriyor ve Efes, Pergamon, Pessinus gibi kentlerde dorua kan Kybele kltne byk ilgi gsterip, bunlar kendi lkesine tayor. By-lece, kimi kentlerde orijinal adna yakn bir sylenile Kybele ya da yalnzca Byk Anne, kimi kentlerde de Agdistis ady-la bilinen tanraya ait klt ve gelenein, Romallama sreci de balyor. sa'dan nce birinci yzyln tarihilerinden, Amasyal Strabon, bugnk Balhisar'da yer alan Pessinus iin Dnyann bu kesindeki en byk ticaret merkezlerinden biriydi ve b-yk sayg gren, btn tanrlarn Anne'si iin bir tapna da barndryordu. Ona Agdistis adn vermilerdi diyor.37 Agdistis adnn, Sivrihisar blgesindeki Agdos dandan geldii sanlmakta Daha ok Yunan kkenli olduu bilinen bir mite gre, Zeus tohumlarn dnyaya sam ve bunlardan hem erkek hem de dii niteliklerine sahip (hermaphrodite) Agdistis domutu. Dier tanrlar bu garip durumu ortadan kaldrmak iin onun cinsiyetlerinden birini yok etme yolunu seerek, er-keklik organn kestiler. Bylece erkekliinden arndrlan Ag-distis, diil kimliiyle bir tanra olarak varln srdrmeye balad. Kesilip atlan erkeklik organnn topraa dedii yer-deyse, bir nar aac bitti. Bu aacn meyvelerinden yiyen Sang-rios'un (Sakarya nehrinin tanrs) kz hamile kald ve Attis'i do-urdu. Agdistis, kendinden bir paray tayan Attis'e sevgiyle balanacak ve onu

yanndan ayrmayacakt.

P Strabo, Geography, 12.5.3

BR -DEAL'N HKAYES

Yunan teolojisinden izler tayan bu mit, Judaist gelenek-teki erkein kaburga kemiinden yaratlan kadn temasnn aksine, kadnn kesilip atlan paras araclyla yaratlan erkek fikrini iermesi asndan ilgin. Ayn zamanda, tanrann yar-dmcs olarak beliren Attis figrnn nasl doduuna ilikin 39 de ipular veriyor. Ancak gerek bu hikyenin, gerek Agdistis adnn, yerel niteliklerle snrl kaldn ve ok daha geni bir corafyada tanra iin Kybele adnn yelendiini biliyoruz. Agdistis daha ok Kybele, Byk Anne adyla bilinirdi, Roma'da klt I 205 ylnda kurulmutu. Frigya'nn en stn tanrsal gcyd ve erkek tanr Attis, onun yardmcs ve hiz-metisiydi. Kybele insanlarn iyiliiyle ilgili her eyden sorum-luydu; verimlilik salard, hastalklar tedavi ederdi, yol gste-rirdi ve kendisine bal olanlar korurdu.38 Romal tarihilerin kaytlarna gre, Pn savalarnn en e-tin gnlerinde, Kartacal Hannibal'in lkelerini igal etmesin-den korkan yneticiler, hem Sibyiline Kitaplar'na, hem de net bir yorum almak iin Sibyl ad verilen khin kadnlardan biri-ne bavuruyorlar. Delphi'deki Sibyl, Hannibal'in baarsnn engellenmesi ve Roma'nn gvenliinin salanmas isteniyorsa, Pessinus'daki Kybele tapnanda yer alan Ana Tanra'ya ili-kin klt objesinin Roma'ya getirilmesi ve zel bir tapnaa kon-mas gerektiini sylyor.39 Bunun zerine sekin bir temsilci heyeti Roma'dan Bat Anadolu'ya doru yola kyor ve blge-nin egemeni olan Pergamon kralnn onayyla, Pessinus'daki Kybele rahibeleri eliinde, bu kutsal nesne Roma'ya tanyor.

Sz edilen klt objesi, hemen akla gelecei gibi bir tanr-a heykeli ya da ikonas deil. Pessinus'da byk bir zenle sak-lanan bu tanrsal emanet, birok kaynakta siyah bir gkta paras olarak geiyor. Tpk Msr kltrnde gkta para-larnn, Osiris ve Seth'in kemikleri olarak alglanmas gibi, Anadolu ve Yunanistan'da da bu nesnelerin Ana Tanra ile z-deletirilmesi, farkl corafyalardaki inanlarla ilgili olduka

3 J. Murphy - O'connor, Paul A Critical Life, s 195 39 Michael B. Cosmopoulos, a.g.e, s 102

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

arpc bir paralellii sergiledii kadar, mitlerde anlatlanlarn ve tanrsal kimliklerin, gksel olaylarla dorudan balantl olduu-nu da bir kez daha anmsatyor bize.40 Sonuta, Delphi SibyFnn tavsiyeleri ve Romal khinlerin yorumlan dikkate alnarak, yapmna t 205'te balanp, 204'te bitirilen Magna Mater (Byk Anne) tapnana bu kutsal nesnenin yerletirilmesiyle, Kybele kltnn Roma topraklarn-da resmiyet kazandn syleyebiliriz. Bu gelime, Roma halk iin olduka heyecan vericiydi Ra-hibeler ile gallus ad verilen hadm edilmi rahiplerin dzen-ledii, klt Roma'ya tantma amac tayan gsteriler byk bir ilgiyle izlendi ve trenin yapld dnem (ilkbahar ekinoksuna rastlamas ne derece rastlantdr, bilemiyoruz) yeni bir bay-ram ve festival olarak Roma takviminde yerini ald. Aslna ba-klacak olursa, kklerini ve anayurdunu llion'a balayan bir halk iin Ana Tanra kavram da uzak ve yabanc saylmamalyd zaten. Ama, belki biraz da Jpiter'e tapan Etrsklerin etkisiyle, kurulu yllarndan itibaren Roma resmi inan sistemi eril gk tanrs anlay zerine kurulmu, bu durum ancak Cumhuriyet dneminden sonra ksmen deimiti. Dolaysyla kltn Berga-ma'dan tand gnlerde Magna

Mater, Roma dinsel yaam iinde, yeni ve egzotik niteliklere sahip bir ilahi varlk gibi al-gland. Roma Kybele kltn scak ve istekli bir tavrla benimsedi ama onun Frigyah niteliklerini ve ounlukla ar bulunan cokulu ritellerini ok da kolay kabullenmedi. Bir anlamda Kybele kltnn ilk dnemde belli oranda filtreden geirilip Roma'ya light olarak uyarlandn syleyebiliriz. lk dnem-lerde, Roma vatandalarnn Kybele rahibi olmalar, ritellerde grev almalar ya da Kybele kltnn nemli bir paras olan mzie elik etmek zere tanra korosunda arkclk yapmala-r yasakt. Bu ynleriyle yabanc bir klt olma nitelii koru-nuyor ve Roma yaamna derinlemesine szmas engellenmek is-teniyor gibiydi. Birinci yzyldan itibaren, arlkl olarak da 0 Bkz. 2012 Marduk'la Randevu, s 418-419

BR DEAL-N HKAYES

imparator Claudius dneminde, Kybele klt ksa sreli yeni bir parlak dnem yaad, yaygnlat ve Romallarla ilgili kst-lamalar kaldrld. Ancak ayn dnemde, tanrann yannda, onun ei kimliiyle bulunan Attis'in arl artrld ve ilkba-har ekinoksu kutlamalarnda Attis ile Kybele birlikte onurland-rd. Kybele kltnn Roma topraklarnda bir tr rnesans ya-amas ve Ana Tanna rahibeliinin bu yeni dnya devletinin inan sistemi iinde resmi dzeyde kabul grmesi, Cumhuri-yetin ilk yllarndan balayarak devletin en nemli bilgi kay-na olarak deerlendirilen Sibylline Kitaplan'nn Roma'daki deer ve saygnln da iyice n plana karmt. ou Roma-l tarihinin yorumuna gre bu kitaplar, Roma'ya tanrlarn bir ltfu ya da ele gemi ok byk bir ans olarak deerlen-diriliyordu ama aslna baklrsa bu gizemli metinlerin iinde ne-lerin yazl olduunu da ok az kii biliyordu gerekte. Korku ve sansr

Az sayda st dzey yetkili tarafndan eriilebilir durumda olan bu belgelerin saygnl ve gc, insanlarn merak duygu-larn tetikledigi kadar, ilgin bir biimde, Sibylline Kitaplan'na ynelik korku ve tedirginlik duygularm da besliyordu. Ayn te-dirginliin, isa'dan nce birinci yzylda resmi otoritenin en te-pesinde yer alan imparator Augustus tarafndan da paylalma-s, Cumhuriyet dnemi boyunca Capitoline'de, sonralan da Pa-latine tepesindeki Apollon tapnanda titizlikle saklanan, impa-ratorluk dneminde de resmi belge nitelii tayp zerinde-ki koruma iyice artrlan Sibylline Kitaplan'nn, dokunann eli-ni yakan garip niteliini sergiliyordu sanki. Julius Caesar'dan sonraki i kargaalarla dolu, bunalml dnemin galibi olarak imparator tacn giyen Octavianus Augus-tus, kendisinden nceki konsller ve devlet adamlar gibi, Sibyl-

41 Antonia Tripolitis, a.g.e, s 33

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

line Kitaplarnn devletin varl ve gcnn sonsuza dek sr-mesini salayacak gl bir koz olduuna inanyordu. ste-lik, daha nceki yneticilerde olmayan nemli bir ayrcala da sahipti imparator Artk Roma'nn en gl adam sfatyla, ay-n zamanda bir yksek rahip olmann prestijinden de yarar-lanarak, kitaplar zerindeki gizlilik zrhn delmi ve kendisine, istedii zaman bunlara eriip okuyabilme yetkisini tanmt. Ancak yine de, Sibylline Kitaplan'nda yazanlardan nedenini bilmediimiz biimde tedirgin olmu ve belki de metinler ze-rinde sansr anlamna gelebilecek ilk radikal mdahaleyi yap-ma gereini hissetmiti Augustus, Apollon ve Diana'ya koruyuculuklar iin dua etti, Sibylline Kitaplar'n da, uygun olmayan kehanetlerden arndrarak altn bir kaba koydu ve Altn a'n sonsuza dek srmesini salayacak bir garanti olarak,

klt heykellerin kaide-sine yerletirdi.42 Metinlerin orijinalleri bugn bizler iin sr olduu ve yak-lak iki bin yldr insanln ortak bilgi birikiminden silindii iin, Augustus'u rkten ya da rahatszlk veren kehanet'Merin neler olduu zerine fikir yrtemiyoruz. Roma'daki Alman Arkeoloji Enstits'nn ilk yneticisi olan antik a tarihi uz-man Paul Zanker, bu operasyonun, kitaplar olumsuz kehanet-lerden anndrmayla ilgili olduunu sylyor.43 Ancak belirsiz-lik tayan nokta, kehanet ad verilen bilgi ve kaytlarn do-rudan doruya kitaplarda m, yoksa bu kitaplar okuma yetkisi-ne sahip kurulun yorumlarnda m olduu sorusunda dmle-niyor aslnda. Roma belgelerinde, Sibylline Kitaplan'nn ierdi-i bilgileri aa vuran ifade ve satrlarn neler olduundan ok, bunlar okuyan ve yorumlamaya alanlarn karttklar sonu-lara ilikin verileri buluyoruz. Bir baka deyile, aktan aa Sibylline Kitaplarndan yaplm net bir alnt ya da referansla hi karlamyoruz. Bu durum, gerek ierik ile yorumlanan

42 Paul Zanker, Power of lmages in the Age of Augustus, s 51, italikler bana ait 43 Paul Zanker, a.g.c, s 121

BR DEAL-N HKAYES

ierik arasndaki farkn sanlandan da byk olabilecei izleni-mini yaratyor. Belki de Augustus'u korkutan faktr, kitaplarn bu denli etrefil olmas ve yorumlarn gvenilirliklerinin dk-lyd. Bir baka kritik nokta, orijinal metinlerin Roma'nn resmi dilinden farkl bir dilde (Eski Yunanca)44 yazlm olmas ve bunlann Latince evirilerinin ok uzun sre yaplmamasyd. lahiyat profesr John Savvyer, eski metinlerin orijinal dillerin-de korunup, baka dillere evrilmesinin yasaklanmas gelenei-nin bir hayli eski olduuna dikkat ekiyor ve Sibylline Kitapla-rnn da olduka uzun sre, ilk yazld dil

kabul edilen Yu-nanca orijinaliyle saklandndan sz ediyor. (Sonradan kar-lan Latince kopyalarn, orijinal belgeler Capitoline'deki yangn srasnda yok olduktan sonra retilmi, sahte kitaplarn evi-rileri olduunun altn izelim.) Bu, kutsal kabul edilen ou eski belgenin yapay bir sis perdesiyle rtlmesini kolaylatrrken, bizzat o belgeler evre-sinde oluan gizem klt grntsn de glendiren bir et-ken. Deerli ve kutsal olduu dnlen bir metin, bir o kadar da bilinemez ya da herkes tarafndan anlalamaz bir nite-lie kavuturulup, evresi dokunulmazlk zrhyla rlnce, onu anlayabilenlerin ayrcalk sahibi olduu ezoterik bir yapnn olumas da kanlmaz hale geliyor. Sawyer'n, birok byk dinde de rastlanan, kutsal kitaplarn orijinal dilde korunmas konusundaki tutuculua ilikin zmlemesi, gizem kavra-myla iktidar gcnn birbirlerine ne denli yakm olduklarna ekiyor dikkatimizi Kutsal metinleri orijinal dilin glgesi altnda tutma ile-minin ardnda, politik faktrlerin etkisi de sz konusudur. Bun-lardan biri, rahiplerin ya da Magi'lerin otoriter gleridir. Sz-gelimi eski Zerdt dininde, Magi'lerin Pers lkesinde gc el44 Aslnda bu da modern tarihilerin bir varsaymna dayanyor. Ana Tan-ra kltnn ve rahibe geleneinin izini srdmzde, metinlere hi deilse esin kayna oluturmas beklenen en eski rneklerin Frig, hat-ta belki eski Hatti ya da Minos dillerinde korunmu olmalar bile mm-kn grnmekte.

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

lerinde tutmalar, btnyle bununla ilgilidir. Yalnzca onlar, peygamberlerinin syledii szleri evreleyen geree ilikin gi-zemleri anlayacak anahtarlara sahiptiler. Neyi aklayp neyi giz-li tutacaklarna onlar karar veriyorlard. Eski Roma'da Sibyiline Kitaplar'ndan sorumlu olan rahiplerin ayrcalklar da bunun gibiydi.

Roma'da dinsel yaamn mparatorluk dneminde yaad almlar ve ithal edilen yerel kltlerin zaman iinde politik arl olan bask gruplarna dnmesi gereini dikkate ald-nzda, Sawyer'n yaklam makul grnyor. Acaba Augus-tus'un gznde tehlikeli olan ey, byk olaslkla anlalamaz hale gelmi, olduka eski ve farkl bir dildeki metinleri yorum-layan, ayrcalkl rahip ve khinlerin politik gc myd Saw-yer'a gre, Sibylline Kitapiar'yla imparatorun ilikisi tam ola-rak bu amaz zerinde dmleniyordu Kitaplar t 83 ylnda bir yangnda yok olduktan sonra, dier lke ve kentlerdeki deiik Sibyl tapnaklarndan kehanet-ler derlenip topland ve yerine kondu. Kendisi de bir rahip olan mparator Augustus, 10 12 ylnda bu derlemeye sansr getir-di ve politik adan sakncal olduu gerekesiyle byke bir blm yok etti.46 mparatorluk sistemini Roma'da kalc ve gl bir devlet biimi olarak yaplandrmaya alan Augustus'un, hkmdarl- srasnda neredeyse ilk yapa ilerden birinin, Sibylline Ki-taplar'ndan rktn ve rahatsz olduunu da vuran gven-lik ve sansr uygulamalar olmas gerekten ilgin. Baz aratr-maclara gre bu paranoya ve rahatszlk, Roma'nn elindeki res-mi kopyalarn sansrlenip elden geirilmesiyle yetinmeyerek, bireylerin elinde bulunan, eitli kaynaklardan derlenmi (b-yk olaslkla sahte) Sibylline Kitaplar'nn da kapsaml bir ope-rasyon ve aramalarla toplatlp imha edilmesine ve Roma Dev-leti dnda hibir kiinin ya da tzel kuruluun bu kitaplar elinde bulunduramayacana ilikin bir yasan uygulamaya

45

John F. A. Savyer, Sacred Languages and Sacred Texs, s 77

46 John F. A. Sawyer, a.g.e, s 61

BR DEAL-tN HKAYES

konmasna dek varmt. Augustus'un bu operasyon erevesi iinde Roma'mn

deiik eyalederindeki kenderden toplatlm iki binden fazla Sibylline Kitab kopyasn (ya da taklidini) yak-trd biliniyor.47 Bu noktada, batan beri szn edip durduumuz ve izini srmeye altmz gizli bilgiyi ieren Sibylline Kitapla-n'nn, Roma tarihi iinde yaad serveni ok ksaca yeniden gzden geirmekte yarar var - Roma'mn son kral Tarquinius Superbus'un, Cumae kentinin Sibyi' olduu varsaylan bir khin kadndan, olduk-a garip ve srad bir pazarlktan sonra, U cilt kitab satn ald syleniyor. Ancak kitaplarn varl ve kullanmlarna ili-kin btn kaytlar, Tarquinius'un devrilmesinden sonraki dne-me, yani Roma Cumhuriyeti'ne ait. Yeni dzenin sekin yne-ticileri, bu belgelere sahip olmann Roma iin tanrlarca ltfe-dilmi bir ans olduunu dnyor ve kitaplar, kentin en g-venli ve en iyi korunan yeri olan Capitoline'de ok titiz bir de-netim altna alnyor. Bu metinlere eriim ayrcalna ve yo-rumlama yetkisine sahip rahipler kuruluysa, daha ilk gnlerden itibaren zerk bir yapya kavuarak, etkin bir politik gce d-nyor. - Aradan 300 yla yakn bir sre getikten sonra, yine bir Sibyl'in kehaneti ve tavsiyesine uyularak, Kartacal Hannibal'e kar stn duruma geme beklentisiyle, Pergamon kralna ba-l Pessinus'daki Kybele klt, rahibeleri ve kutsal nesneleriyle birlikte Roma'ya aktarlyor; Palatine tepesine grkemli ve etki-leyici Magna Mater tapma ina ediliyor. Gsterili bir t-renin ardndan Kybele'nin Roma'ya gelii; her yl mart ortasn-da bir festival ve spor oyunlan eliinde kutlanmaya balyor; oyunlara tannann sfatndan esinlenilerek Yunanca byk, yce anlamna gelen Megale'den tretilmi Megalesia ad ve-riliyor.48 47 John J. Collins, Apocalyptic Imagination, s 117 48 Mary Beard - John North - Simon Price, a.g.e, s 65

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

- isa'dan nce 83 ylnda lkede yaanan i sava srasnda tapnak

yanyor ve Sibylline Kitaplar'nn da byk olaslkla bu yangnda ortadan yok olduu varsaylyor. Bunun zerine, yine byk bir gizlilik ve dikkatle, imparatorluk topraklar iinde, Sibyl geleneinin yaatld dnlen blgelere zel grevliler yollanyor ve bu bilgi yeniden toplanp, kitaplarda bir araya ge-tirilmeye allyor. - Cumhuriyet'in yerini imparatorluk sisteminin ald Au-gustus dneminin balangcnda bir kez daha derlenen bu me-tinler, Roma'daki resmi niteliini korur gibi grnyor. Ancak Sibylline geleneinin gizemli yapsndan ve kitaplarn koruyu-cusu rahipler kurulunun nfuzundan tedirgin olan Augustus, I 12 ylnda, eldeki Sibylline Kitaplar'na ciddi bir sansr uy-gulayarak metinlerin byk blmn yok ediyor; kiilerin el-lerindeki kopyalar da yaktryor. Bu allmadk gelimelerle dolu kronolojik izelge, Roma iin balangtan beri ok nemli olduunu her haliyle belli eden Sibylline Kitaplar'nn ierii ve otantikliiyle ilgili ok sa-yda kuku yaratyor zihinlerde. Her eyden nce, daha ilk gn-den itibaren, kitaplarn yaklma gibi bir yazgyla kar karya geldiini gryoruz. En yaygn ve garantili kitap yok etme arac olan yakma eylemi, belli aralklarla Sibylline Kitaplar'na da uygulanyor. Hem de, anlatlara bakarsak, bunun ilk rnei, onlar korumakla grevli olduu varsaylan biri tarafndan gerekletiriliyor Yani, Cumae Sibyl'. Bunca nemli bilgi ve kaytlarn te ikisini, grevi ve misyonu onlar korumak olan bir rahibe, nasl olur da kendi isteiyle yakar Yoksa burada, ilk kurulu yllarna ve Krallk dnemine ilikin bilgilerin bir hay-li karanlk olduu Roma'nn, resmi tarih kaynakl bir azizli-iyle mi karlayoruz Kitaplarn bir d rn olmayp gerekten I altnc yz-yl sonundan itibaren Roma devletinin eline getiini ve ok b-yk gizlilik iinde, titizlikle saklandn kesin olarak biliyoruz. Bu konuda neredeyse btn tarihiler hemfikir, ikinci kesin nokta, yine btn kaynaklardan ve popler sylencelerden anla-

BR -DEAL'N HKAYES ld kadaryla, bu kitaplarn bir Sibyl araclyla edinilmi ol-mas. O halde, geriye nc soru iareti kalyor Acaba Sibyl-line Kitaplar'nn Roma'nm eline geii, kimi tarihilerin ku-kuyla bakt ya da bir tr resmi mit gibi grd, Tarquini-us dnemindeki u nl satn alma ilemiyle mi olmutur ger-ekten, yoksa bu kitaplar bambaka bir operasyonun gerei olarak, Cumhuriyet dneminde mi devlet arivine girmitir Roma devletinin, ilk kurulu ve Krallk dneminden itiba-ren, manevi alann snrlarn ap halkn gndelik yaam ze-rinde derinlemesine etkili olacak, mutlaklatrlm bir dinsel yapya hi scak bakmadn biliyoruz. Ayn biimde, herhangi bir egemen din ve bu dine uygun yaam biimini tamamlaya-cak, ilahi emirleri ieren bir kutsal kitap fikrine de, tpk Hel-lenler gibi, olduka uzak durdu Roma yneticileri. Manevi ya-am, gelimelere ak, dinamik ve serbest yaanmal ve bireye zg olmalyd. Ancak, kutsal kitap fikrine bu denli kapal olan toplumsal yap iinde Sibylline Kitaplar, asla yadrganmam, hatta daha da tesi, byk bir istekle benimsenmiti Hannah Harrington, Grekler ve Romallarn btn kutsal kitaplar yad-smalarnn tek istisnas, Sibylline Kitaplar'yd diyor. Bu me-tinler Cumhuriyet srasnda Jpiter Capitolinus tapmanda saklanm ve Roma'nm resmi kutsal belgeleri olmutu.49 Lupa'nn ocuklar Demek ki, Romallar Sibylline Kitaplan'n ayr bir yere ko-yuyorlar ve hatta byk olaslkla bir kutsal kitap olarak da deerlendirmiyorlard. Eer ipularn doru izlersek, sz konu-su kitaplar ve onlar koruyan khin rahibenin, Cumhuriyet d-neminde oluturulan resmi tarihte dolayl olarak ulusal bir anlam tadn grmekte de gecikmeyiz. Sibylline Kitaplan'n yaratan tanna klt, bir biimde Roma'nm kurulu destannn arka planna da yerletirilmitir nk

Hannah K. Harrington, Holiness Rabbinic Judaism and Graeco-Roman World, s 138

Fraternis. Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

Roma kentinin efsanevi kurucular Remus ve Romulus kar-delerin, Troyah prens Aeneas'n soyundan geldikleri kabul edi-lir. Ama bu iki karde, bir erkekle cinsel ilikiye girmeksizin ha-mile kalan, Vesta50 rahibesi bir bakire tarafndan dnyaya geti-rilmiler ve bu nedenle Aeneas'n kann tamalarnn yan s-ra, ilahi bir genetik mirasla da yklenmilerdir. Remus ve Romulus, daha doduklar gn, onlar kendi taht iin bir teh-dit olarak gren kral Amulius'un emriyle bir sepet iinde Tiber nehrine braklarak, lme terk edilir. Ne var ki sepet, rman delta yapt bir noktada kyya doru srklenir ve kutsal bir incir aacnn dallan tarafndan durdurulur. Efsaneye gre bu-rada yanlarna bir dii kurt yaklam ve ikizleri bir sre emzir-mitir. Burada kk bir parantez ap, efsaneyle dorudan ilgili olmamamakla birlikte, ksa bir sre iin olduka arpc buldu-um bir noktaya dikkat ekmek istiyorum Eskia'n birok kltrnde, zellikle de aman geleneine sahip olan topluluk-larda dii kurt, tanrann grnmlerinden biri olarak deer-lendirilir ve ona byk sayg duyulurdu. Bu gelenek ve anlay, Remus ve Romulus efsanesinde dii kurta koruyucu ve seve-cen bir simge olarak yer verilmesinde de kendini gsteriyor. Ne var ki, Latin dilinde dii kurt anlamna gelen lupa sz-cnn, zellikle Hristiyanln yaygnlamasndan sonraki yllarda, fahie anlamnda da kullanlmaya baladn gryo-ruz. Benzeri bir rnek, Britanya'da da karmza kyor Arka-ik ada kltrlerinde Yunan mitolojisinin Demeter'ine karlk gelecek, saygn ve popler bir tanra figr egemendir. Lletyy-filiast adl bu Gal tanrasnn, ikon ya da kabartma-larda ou kez dii taz simgesiyle gsterildiine tank olu-ruz.51 lgin bir biimde, Hristiyanln Britanya'da yaygnla50 Vesta Eski Roma'da, ocaklardaki atein hi snmemesini ve dirlik dzen-liin devamn saladna inanlan ocak tanras. Kkenleri kabile

gele-neine dayanan Vesta rahibelerinin balca grevi, Roma'nn devamll-n salad dnlen tapnaktaki atei srekli canl tutmakt. 5' Harold Bayley, Archaic England, s 36

BR -DEALMN HKAYES masndan sonraki yllarda eski ngiliz dilinde dii kpek an-lamna gelen bicce szc, yine aalayc bir sfat, bir ha-karet olarak, fahie yerine de kullanlmaya balad. Gnmz ngilizce'sinde bitch olarak yasamaya devam eden szcn, Eski Kuzey dilindeki pittjaan tredii dnlyor. Bu sz-ck de, byk olaslkla Yunan kkenli Delphi kentinde Sibyl'a, Pythia ad verilir ve Yunan dilinde Putia ya da Puta biiminde telaffuz edilirdi. Bugn Yunanca'da fahie anlamnda, aalayc bir szck olarak kullanlan putana ya da, Fransz dilinde ayn anlam veren putain de, byk ola-slkla kklerini eski dildeki Pythia'dan, yani Sibyl'dan alyor Tanna'nn rahibesinden. Putana, putain, lupa ve bitch szcklerinin, fark-l Avrupa halklarnn dillerinde olumsuz armlarla kullanl-mas, btnyle Hristiyanlk sonrasna ait bir gelime. Tanra simgesi kabul edilen bir hayvann ya da dorudan tanra rahi-besinin adn fahie ile e anlaml hale getirme abas, Kili-se'nin savunuculuunu yapt erkek-egemen ideolojinin bir so-nucu olduu kadar, pagan inanlara sava aan Judeo-Hris-tiyan tektannalnn, Ana Tanra kavramn aalama ve bas-trma isteiyle de olduka uyumlu. Bambaka bir corafi blge-den, yazar Merlin Stone'un aktard bir rnek, bu noktay da-ha da ak hale getiriyor tbranice bir szck olan zonah'm ba-zen 'yosma' bazen de 'kadn peygamber' anlamnda kullanl ok ilgintir, diyor Stone.52 Bu kk parantezi kapadktan sonra, yeniden konumuza dnelim Remus ve Romulus efsanesinde, tanra ya da rahibe armlar, ilahi dii kurt kavramyla snrl deildir, ikizle-rin adlarnn dilbilimsel kkenleri,

bir gre gre Latin dilin-de vahi hayvan anlamna gelen Rumis kknden tretilmi-tir ve bu balant, doada tek balarna braklan bebeklerin vahi bir hayvan olan kurt tarafndan emzirilmesi olayna gn-derme yapmaktadr. Ancak etimolojik aratrmalar, Rumis szcnn ayn zamanda Rumina ile de balantl olduunu 52 Merlin Stone, 'Tanrlar Kadnken, s 234

Fraternis F.4

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

gstermektedir St ocuklarnn koruyucusu olduu ve onlar beslediine inanlan sevecen tanra Rumina.53 Kimi kaynaklara gre Rumina, Roma'nn en eski tanras Juno'nun farkl gr-nmlerinden birini temsil eder ve Juno Rumina adyla da an-lr. Bu kimliiyle yalnzca bebeklerin deil, tm Roma'nn ko-ruyucusudur.54 Dier yandan, efsanedeki unsurlar arasnda yer alan ve ikizlerin iinde bulunduu sepeti dallaryla durdurup kyya eken aa da, Rumina'nm inciri olarak bilinmektedir ve Palatine tepesinde bu tanrann kutsal alan olarak bilinen maarann evresinde, Ficus Ruminalis adl bu zel incir aa-lar yer almaktadr. Bu durumda, Roma'nn kurucular kabul edilen ikiz kar-delerle ilgili anlatlanlarn drt yandan tanra imgesiyle kua-tldn sylemekte bir saknca yok gibi grnyor Onlar, ye-ni domu st ocuklarn koruyan ve gzeten Rumina'nm hi-mayesindeydiler. Daha da arpcs, Roma'nn adn Romu-lus'tan ald ve onun kkeninde de Rumina'nm olduu d-nlrse, Eski Dnya'nn bu byk kentinin resmi ad, yine bir tanrayla balantlyd. imdi bir ilgin parantez daha Roma kentinin ilk zaman-lardaki ad Rumayd ve bu szck, tpk Rumina adnn dilbilimsel kk gibi, gs anlamna geliyordu Emziren ve besleyen anne gs. Yedi tepe zerine kurulduu sk sk vurgulanan Roma'da, bu tepeler ayn zamanda

Tanna'nm besleyen ve verimlilik salayan gsleri olarak dnlyor olabilir miydi Eskia toplumlarnda rastladmz arpc r-nekler, da ve kadn gs szcklerinin, tanra eksenin-de bulutuunu kantlyor Ortadou'daki Ugarit-Kenan kltrnde en yce tanr ola-rak bilinen El iin kullanlan unvanlardan biri, El adayd. (Hatta Tann'ya verilen bu ad, Yahve ad yerleene dek israil toplumunda da kullanlm, daha sonra terk edilmiti.) adu Kenan dilinde da demekti ve bu nedenle El adayn da

53 Gary Forsythe, Critical History of Early Rome, s 95-96 54 Prudence Jones, a.e.e, s 38

BR DEAL-N HKAYES

karl Dalarn Tanrs oluyordu ama etimolojik aratrma-lar, szcn ok daha eski kullanmlarnda gs anlamna geldiini koyuyordu ortaya. Bu durumda El adayn Ortado-u'daki en eski kullanm, Gslerin Tanrs ya da kimi uz-manlarn yorumlad gibi ok Gsl Tann halini alyor-du Tpk, Kybele'nin ton kentlerindeki karl olan ve hey-kellerde, bedeninin n ok sayda gsle kapl biimde betim-lenen, Apollon'un kardei Artemis gibi. Bu veriler, panteonda eril tannlar baskn kmaya balamadan nce, Ugarit-Keitan kltrlerinde Elin yerinde bir byk tanrann bulunduuna iaret ediyor. Zaten btn Sami toplumlarnn uzak gemite anaerkil gelenei, dolaysyla da tanra tapnmn srdrdkle-rini biliyoruz. Frigya'da Kybele'ye, Smer'de Ninhursag'a ve Msr'da Hathor'a Dalarn Hanm unvannn verildiini grmtk. Grne baklrsa ok daha eski tarihlerde, birer verimlilik, be-reket ve koruyuculuk simgesi olarak onlara verilen bu unvan, emziren gslerle balantlyd ve sonradan gs szc, da iin de kullanlmaya balamt. Byk olaslkla

dalarn morfolojik yaps, eski toplumlarn onlar Dnya Anne'nin g-sleri olarak yorumlamalarna yol am ve eski dillerde hem gs hem de da, ayn szckle ifade edilir olmutu. Bu du-rumda, adnn kkeni Ruma, yani gs olan tanra Rumi-na da, hem st ocuklarn, hem de ayn ad tayan kenti, ye-di tepeden oluan gsleriyle besliyordu belki de. Parantezi kapatp, ikizlerin servenini izlemeye devam ede-lim. Rastlant sonucu nehir kysndan gemekte olan yoksul o-ban Faustulus, sepet iindeki bebekleri grnce onlarn kim ol-duklarn hemen anlad Zalim kral Amulius'un, erkek kardei Numitor'u tahttan uzaklatrp ynetimi gasp ettiini; yeeni, yani Numitor'un kz Rhea Silvia'y bir veliaht dourmasn di-ye bir anlamda bakirelie mahkm ederek Vesta rahibesi yap-tn; buna karn gen bakirenin (bir sylentiye gre Sava Tanrs Mars'tan) hamile kalp ikiz bebekler dnyaya getirdii-ni ve Amulius'un bu bebeklerin ldrlmesini emrettiini bili-yordu. Fazla dnmeden bebekleri ald ve evine getirdi; onla-

FRATERNfS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

nn emzirilmesi ve bakmn da, obann kars Larentia stlen-di. Buradaki kritik nokta da, Livius'un belirttiine gre, ikizle-rin bakmn ve bytlmesini stlenen Larentia'ya dier o-banlarn dii kurt, yani Lupa demesi.55 Btn bunlar, dii kurt simgesinin ardna gizlenmi bir baka hikyenin ya da inann altn iziyor gibi. Bebekler ad-larn, st ocuklarn koruyan bir tanradan alyorlar; sepetin kyya kt yerde, birok kltrde koruyucu tanra simgesi olarak bilinen dii kurt tarafndan emziriliyorlar; onlar ehrin uzanda yaayan bir oban bulup bakmas iin kansma veriyor ve bu kadn da dii kurt adyla biliniyor. Eer Romulus efsa-nesiyle ilgili olarak Plutarchus'un anlattklarn dikkate alrsak, bebeklerin emzirilip bytlmesi srecinin ardnda ne bir dii

kurt, ne de basit bir oban ve karsn aramamz gerekecek Acca Larentia, ok eski dnemlerden beri Roma'da sayg gren ve bi-linen bir tanra (belki de, Ana Tanna'nn bir baka grn-m ya da formu.) Hatta, arlkl olarak krsal blgelerde kutla-nan, onun adna ve onuruna dzenlenmi Larentia Festivali adl bir bayram bile var Her yl nisan aynda (yani ilkbahar eki-noksunu izleyen dolunayda - tpk Paskalya gibi) dzenlenen bu festivalde, koruyucu bereket tanrasna adaklarda bulunulu-yor.5 Bu durumda, gerek dii kurt simgesine, gerek oban fi-grne, dorudan doruya birer arketip olarak bakmak daha an-laml hale geliyor. nk Larentia, yani Lupa net bir biim-de saygn tanraya gnderme yaparken, onun ei olan ve kr-larda yalnz gezen oban da, Avrupa pagan kltrnde Ana Tanna'nn yardmcs ve ei, krlarn tanns Pan' simgeliyor. Bir anlamda, Kybele ile Attis arasndaki ilikiye edeer bir ift modelinden sz ediyoruz yani. Eer bu teolojinin ok da-ha eski geleneklerdeki paralellerini bulmak istersek, gzlerimizi Mezopotamya'ya evirmemiz yeterli Larentia ile Faustulus ya da daha net bir deyile Ana Tanna'yla onun yardmcs, ei ya

55 Titus Livius, a.g.e, s 28 56 Plutarchus, Romulus, John Dryden evirisi

BR -DEAflN HKAYES

da hizmetisi konumundaki eril tanr arasndaki balanty, ne-redeyse btnyle ayn format iinde Tanra lnanna ve oban Dumuzi'yi (Sami kltrnde Itar ile Tammuz) anlatan mitler-de de buluyoruz. Bu kurulu destannda her ey, efsanevi Remus ve Romu- 53 lus'un ilahi bebekler olduunu vurgulamak, onlarn tanra korumas altnda olduklarnn altn izmek ve tanra rahibe-lerinden biri tarafndan bytldklerini dile getirmek iin ka-leme alnm gibi. Bir baka

deyile, btn bu isim ve simge if-relemesinin ardnda, tpk Sibyl gibi, tanrann rahibeliini y-rten bir kadn figr ve onun temsil ettii kltn ayak izleri grlyor. Ama burada okura anmsatmak istediim nokta, Ro-ma devletinin destans resmi tarihi olarak sunulan btn bu karmak ifreli hikyelerin, devletin kendisi kadar eski olmayp, Cumhuriyet dneminin ilerleyen yllarnda, aa yukan l drdnc yzyln ortalarna doru, yneticiler ve din adamla-r tarafndan gelitirilerek uydurulmu olmas. Yani, Sibyllirie Kitaplar'nn ynetim mekanizmas iindeki gcnn dorua ulat ve bu kitaplardan sorumlu kurulun ciddi bir siyasi n-fuz elde ettii dnemde, Roma'nn kurucularn tanra ile do-rudan ilikilendiren bu resmi efsane biimlendirilmi. Bylesi ifrelerle ykl bir efsanenin nasl bir ilevi var pe-ki Son derece basit aslnda Remus ve Romulus, bin yl epey akn bir sre dnya devleti olarak hkm srecek Roma'nn efsanevi kuruculardr ve bir tanra (Vesta) rahibesinden baba-sz olarak domu, sonra da bir baka rahibe tarafndan by-tlp yetitirilmitir. O halde, ayn tanra ve rahibe gelenei tarafndan, binlerce yldr saklanp korunduu varsaylan gizli bilgelik, yani Sibylline Kitaplar, elbette Roma devletinin hak-k olacaktr ve bu kitaplarn ele gemesi, Roma resmi ideoloji-sinde elbette tanrlarn bir ltfu olarak grlecektir. Sibylline Kitaplar'nm anlam ve deerini, Cumhuriyet d-neminde retilmi resmi ideoloji zerindeki etkisini ya da tan-ra kltyle olan dorudan balantsn grmek zor deil. An-cak bu konuyla ilgili geleneksel tarihin bize anlattklar, ayrnt-lar arasna gizlenen bir baka soruyu yeniden ortaya karyor

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

Acaba Cumae Sibyl' gerekten bu kitaplar kendi isteiyle ve maddi kar karl Etrsk asll Tarquinius Superbus'a m satmtr, yoksa tanrsal armaan denecek kadar yaamsal ol-duu sylenen belgeler, onun

koruyucusu olan rahibeden ba-13 ka bir iliki araclyla elde edilip, sonradan bu hikye mi uy-durulmutur Daha dorusu, Sibylline Kitaplar anlatld gibi Tarqunius dneminde mi Roma'ya gelmi ve resmi nitelik ka-zanmtr, yoksa daha ge bir tarihte, Cumhuriyet dneminin balarnda m Eer ikinci seenek doruysa, Cumhuriyet'in resmi kurumlarnn olutuu bir dnemde, Roma'ya dardan ithal edilmi, yabanc bir kltrn rn olan bu kitaplar, kim tarafndan getirilmi ve Cumhuriyet kurmaylarna devle-tin resmi ve kutsal belgeleri olarak kabul ettirilmitir Sibyl'n varolu sava Roma tarihinin, aa yukar isa'dan nce nc yzyl sonlarna dek olan blmlerine ilikin bilgilerimizin byk o-unluu, birinci el verilerden ve kaytlardan uzak olduu iin bir hayli bulank kabul edilebilir. Bu dnemin gelimelerine ili-kin bilgileri ounlukla sonraki yzyllarda yaam Livius, Ta-citus, Plutarchus, Strabon, Varro gibi yazarlarn kaleme ald tarih almalarndan ediniyoruz. Dolaysyla, sa'dan nce al-tnc yzyldan kalma hibir somut belge ya da dokmana sahip olmadmz iin, Tarquinius Superbus'un Sibylline Kitapla-r'n ele geirmesi hakknda bildiklerimiz, isa'dan nce ikinci yzylda hzlanan tarih yazma gelenei uzantsnda kaleme alnm belgelerde anlatlanlarla snrl. Ama Sibyl ad verilen rahibe kadnlarla ilgili bilgilerimiz, ok daha net ve eskiye ait kaytlara dayanyor. Hele bu, insanlardan uzak, maarada yaa-yan gizemli rahibe kltnn Yunan topraklarndaki varl ve saygnlna ilikin veriler, daha da ayrntl. Szgelimi Heraclitus'un, daha isa'dan nce beinci yzyl-da, lkenin belli kentlerinde yaayp garip riteller uygulayan ve elindeki bilgilerle gelecee ilikin kasvetli tahmin ve yo-rumlarda bulunan Sibyl adl kadnlarn, bin yllan aan bir ge-

BR DEAL-N HKAYES

lenein srdrcs olduklarndan sz ettiini biliyoruz.57 Dr-dnc yzyla gelindiinde, Yunan kltrnde Sibyl kavram-nn olduka iyi bilindiine ve deiik kentlerin Sibyl'larnn ok uzaklara dek erien bir ne sahip olduklarna ilikin kaytlarla da karlayoruz. Burada ilgin olan nokta, Terentius Varro'nun da szn ettii On SibyP'n, yaadklar kentlerin konumlan ve birbirle-riyle olan balantlar. Birok kaynakta da Varro'yu destekler bi-imde sz edildii gibi, bilinen nl ve saygn Sibyl'lar, u lke ya da kentlerde yerleik kabul ediliyor Persia, Delphi, Eritre (ildir), Cumae, Libya, Kimmerya,5 Samos, Frigya, Tiburs ve Hellespont (anakkale). Akdeniz Ve Yakndou dolaylarnda Sibyl geleneinin izini sren kimi belgelerde, bu kentlerin d-nda, grece daha az nemli olmakla birlikte, birer Sibyl rahi-besine ev sahiplii yapan Sicilya, Rodos, Sardis, Selanik, Bythi-nia (Bat Karadeniz), iskenderiye ve Filistin de listeye eklen-mi. Bu kentlerin corafi dalmna dikkat edecek olursak, bili-nen Eski Dnya'nn btn nemli blgelerine yerletii varsa-ylan Sibyl adl kadnlarn, neredeyse bir a (network) olutur-duklarn grrz ran', Karadeniz kylarn, Msr', Anado-lu'yu, Yunanistan' ve Ege'yi, talya'y ieren bu Sibyl Harita-s, rahibelik ve bilgi koruyuculuu geleneinin en ilgi ekici ve belki de en da kapal rgtnn etkinlik alann belirleyen bir Ana Tanra corafyasn erevelemektedir bir anlamda. Sz konusu network ya da rgtsel yapy oluturmada Sibyl'lar, olduka eski ve kkl bir ruhani birliin salad dolayl avantajdan yararlanm grnyorlar Kuruluu 10 1100 dolaylarna dek dayanan ve Amphictyonic Konsey adyla bi-

57 John J. Collins, a.g.e, s 116 58 Bu kent yaygn gre gre talya'daki Yunan kolonilerinden

Cimmeri-um'dur ancak olduka srad bir yaklama gre Karadeniz'in kuzeyinde, Krm dolaylarnda yer alan antik Kimmerya olmas da mmkndr Ro-mal ozan Virgilius'un nl Aeneid'inde Cumae Sibyl', yeralt dnya-syla ilikilendirilir ve Yunan kltrnde Krm' iine alan

Kimmerya, yine yeraltna alan kaplardan biri olarak deerlendirilir.

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

linen, dinsel ierikli bir federasyon bu. Yunan kent devlederin-de yaayan ve saygn tapmaklarn yneticiliini stlenen Sibyl'larn yesi olduklar bu rgtn bilinen en nl merkezi Delphi'ydi ve oradaki SibyPn (Pythia) ynetiminde ylda iki kez, ilkbahar ve sonbaharda konsey toplants dzenleniyordu. Balangta, Apollon ve Demeter tapmaklarnn rahibelerince, dini merkezlerin korunmas, gelitirilmesi ve bakmnn, ondan yararlanan tm halklarca dayanma halinde srdrlmesi gibi bir amala kurulan rgt, ksa bir sre sonra btn Yunan kent devletleri yneticilerinin dini otorite olarak kabul ettikleri bir g ve prestije kavumutu. Konseyin ald kararlar, ilk balarda tapnak dzenine ili-kin yasalarn belirlenmesini; onarm masraflar ve genel giderle-rin farkl kent devletlerine adil olarak paylatrlmasn; tapmak-lara saygszlk edenlerin cezalandrlmalarn ve ortak festivalle-rin dzenlenmesiyle ilgili ayrntlar ieriyordu. Zaman iinde, btn kent devletlerinin zerinde, saygn bir konum elde etti ve aralarndaki anlamazlklarda hakemlik yapmak, hatta gere-inde ortak kurallara uymayan kentlere kutsal sava ilan et-mek gibi yetkilerle de donand. Birliin ad, Yunan Tufan mitinde Nuh'un karl olan Deucalion ve kars Pyrrha'nn oullan Amphictyon'dan geli-yordu ve tarihsel kaynaklara gre on iki kentte tapmak yneti-ciliini srdren on iki yesi vard, isa'dan nce altna yzyl sonlarndan itibaren, saygnl ve prestijinin salad g ne-deniyle siyasi nitelik kazanan ve Yunan kent devletleri yneti-cilerinin kendi aralarndaki stnlk mcadelelerine sahne olan bu konseyin, en azndan ilk be yz yl boyunca, szn ettii-miz Sibyl rgt iin uygun bir zemin oluturduunu syle-yebiliriz. Amphictyonic Konsey, Sibyl'larn kendi aralarnda yaygn ve dzenli bir iletiimi

srdrmeleri ve bilgilerini pay-lamalar iin, esiz bir frsat salama benziyor. Bylesi uzun sreli ve olduka ciddi bir rgtsel deneyimin varl bile, Sibylline Kitaplan'n yaratan kltrel arka plann hi de sanld gibi basit, gnlk kehanetlere yaslanmadn dnmemiz iin yeterli neden. Her biri kendi blgesinde n-

BR MDEAL'N HKAYES

l, saygn ve hatta korkulas kabul edilen Sibyl rahibeleri, Dnya Anneye, yani Kybele'ye bal misyoner bilgelerdir; ylda iki kez kendi aralarnda yaptklar toplantlar ve seyrek urayan zel ziyaretilerini saymazsak, insanlardan uzakta, mnzevi bir yaam srerler. Hepsinin, kendi adlaryla anlan bi-rer kitab vardr ki, bunlar kk yerel farkllklar ierse de, as-lnda btn Sibyl kitaplarnn ayn ana metinden kaynakland ve ortak bir bilgi birikimini tad ya da ayn btnn dikkat-le blnm paralarndan her birinin, farkl bir Sibyl'n kita-bnda sakland dnlmektedir. Daha da tesi, sz edilen kitaplarn yalnzca ierikleri deil, yazldklar dil de btnyle ayndr ve corafi farkllklar ne olursa olsun, Sibyl'lann hepsi bu belgeleri orijinal dillerinde korumulardr. Btn bunlar, kayna ok eskilere dayanan bir bilgi biri-kimine ait veri ve kayt arivinin, balangc kestirilemeyecek denli eski bir gelenek uyarnca, bir bilge kadnlar klt tarafn-dan dikkatle saklanp korunduunu ve gerek duyulduka o bil-gilere bavurularak, g durumlara ilikin zm retecek yo-rumlar arandn ortaya koyar. Burada nemli olan, sz konu-su kitaplardaki bilginin bilimsellii ya da geerlilii gibi nes-nel bir durumdan ok, o bilgi ya da deneyim birikimine fark-l corafyalarda ve farkl kltrlerde duyulan gven ve saygnn altn izen znel durumdur. Sibylline bilgelii, ierii hak-knda ok net verilere sahip olamadmz iin hakknda fikir yrtmekte zorlandmz; bu

nedenle de, akas, kukucu g-dlerimizi devreye sokarak batl inan emsiyesi altnda gr-me eiliminde olduumuz bir dnya grn ve kozmolojiyi temsil etse de, binlerce yl boyunca Eski Dnya'da yaayan in-sanlarn nemli bir blmnce sayg grdn ve deerine iti-bar edildiini unutmamamz gerekiyor. Dier yandan, Roma'nn ykseli dnemine gelindii sra-da (hatta bunun da epey ncesinde) az saydaki st dzey bilge rahibe tarafndan korunuyor olmalar, Sibylline KitaplarTnn bal olduu eski kltr ve gelenein artk zlme ve dalma aamasnda olduunu gsteriyor. Aslna baklrsa, olduka uzun bir zamana yaylan gerilemenin, final aamalaryd artk bu

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

isa'dan nce nc bin yl balarnda, bilinen byk Eskia devletleri tarih sahnesinde belirdii srada, byk olaslkla Ana Tanna kltnn sonu da ufukta grnmeye balamt, nk sonraki dnemde oluan btn panteonlarda eril tanrlarn za-man iinde baskn ktklarn ve toplumsal ilikilerde cinsiyet-lerin rolnn de buna paralel olarak kadnlar aleyhine deime yoluna girdiini gryoruz. Buna karn, olduka uzun sre Ana Tanra inan ve ge-lenei ayakta kalmak iin direndi. Msr, Smer, Akat, Minos, ran, Anadolu, Yunanistan ve Balkanlar bata olmak zere Es-ki Dnya'nn birok blgesinde, her ne kadar siyasi yap erkek-egemen niteliklerini giderek daha fazla kuanm olsa da, bin-lerce yln yerlemi ve halklarca benimsenmi alkanlklar, hem kadnlarn saygnl ve itibarn mmkn olduunca koru-du, hem de Ana Tanra kltn (hzla gerilemekte olsa bile) yaatmay baard. Kolektif bilinaltndaki tanra imgesi ve say-gnl o denli canl ve glyd ki, ok daha sonra, Avrupa ve Yakndou'yu Hristiyanlatrmaya alan Roma Kilisesi bile, varlm ve sunduu inan sistemini kabul ettirebilmek iin, Meryem Ana figr araclyla bu imgeden mmkn oldu-unca yararlanmaya alacakt.

Ancak u an bizim iin nemli olan dnem, Byk Anne kltrnn giderek glgede kalma ve nihayet yok olma sreci-ne girmeye balad, Roma'nn ykseli yllaryla balyor. Bir baka deyile, Krallk dneminin yedinci ve son hkmdar, Et-rsk asll Tarquinius Superbus'un, Sibylline Kitaplar'n ele geirdii ne srlen evreyle, yani sa'dan nce altnc yzyln son eyreiyle balayan bir sreci gzden geirmeye alyoruz. Ana Tanra kltnn koruyuculuunu srdren rahibe geleneinin son temsilcileri, Amphictyonic Konsey'in denetimi de yitirildikten sonra oluan yeni koullarda, byk lde ie kapanm durumdayd artk. nsanlardan uzak, mnzevi bir yaam sren ve yan lgn grnmleriyle biraz da korkuya da-yal bir sayg yaratp dokunulmazlk elde etmeye alan bu bil-ge kadnlarn, anadan kza geen bir bilgi koruma ve saklama geleneinin son temsilcileri olduklarn syleyebiliriz. Byk

BR DEAL-N HKAYES

olaslkla, ou kaynan da satr aralarnda belirttii gibi, fark-l kentlerdeki Apollon ya da Demeter tapnaklarnn yaknlarn-da, krsal alanlardaki maaralarda yaayan Sibyl'lann hepsi h-l birbirleriyle iletiim halindeydiler ve seyrek de olsa bir araya geliyorlard; en azndan, bunu ellerindeki metinleri paylap, her birinin gvende olduunu bilmelerine yetecek bir sklkta yapyorlard. Dier yandan, saygnlk ve nfuzlaryla da, Deme-ter, Dionysos ve Apollon tapnaklarn dolayl olarak ynetme ve ynlendirme gcn ellerinde bulunduruyorlard. Anaerkil Altn a Sibyl'lann byk deer verdikleri ve titizlikle sakladklar kitaplarnn iinde neler olduunu tam olarak bilemiyoruz. Ama bu noktada temsilcileri olduklarn srekli yinelediimiz Ana Tanra kltnn ve ilk tarm toplumlarndan itibaren onu ya-ratan Anaerkil toplumsal dzenin neye benzediine ilikin bir eyler sylememiz gerekiyor. Bylelikle, varolu sava verdiin- -den sz ettiimiz SibyPri neyi korumaya ve ayakta

tutmaya a-ltn (ya da neyi restore etmeyi amaladn) daha net ola-rak grme olanamz olacak. lk olarak, ok yaygn bir yanl anlamay ortadan kaldrmak gerekiyor Toplumda ekonomik, siyasi, sosyal ve ruhani otorite-yi erkeklerin elde etmesi sonucu ortaya kan ve kadnn bask altna alnp kamusal alandan uzaklatrlmasna yol aan ataer-kil dzen ile onun nceli durumundaki anaerkil toplumsal yap arasnda simetrik bir kartlk yok. Yani anaerkil toplumlarda da btn g ve otoritenin kadnlarn elinde olmas ve erkek-lerin bask altna alnmas gibi bir durum sz konusu deil. Byle eretilemeleri ancak popler kltrn yaratt sinema filmlerinde ve birtakm ucuz parodilerde bulabiliriz. insanolunun binyllar boyu srdrd bir toplumsal ili-ki biimi ve onun ardndaki kltr ve inan sistemini, bugnn gzlkleriyle gemie bakp, erkek-egemen toplumun bire bir kartn kurgulayarak anlamamz mmkn deil. Kafamzn iinde bir hegemonya modeli ve iktidar yaps, dolaysyla bir

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

snfl toplum prototipi olduu srece, gemiin anaerkil ya-plan uzak ve anlalmaz gelecek bize. Bir yanl bilin olarak ideoloji, binlerce yl ncesinin zgl koullarn ve bu koullar-la uyumlu yaam biimlerini anlamamz gletirecek. Anaerkil toplumu, barnda gelien retim biimi ve re-tim ilikileriyle ya da sahip olduu inan sistemiyle birlikte kav-ramaya alrken, snfsz bir yapdan sz ettiimizi unutma-mamz gerekiyor. Hayat birlikte omuzlayan; ykn ve getiri-lerini paylaan; ortak karlar gzetme kaygsndaki bireylerin ilk byk toplumsal deneyimiydi anaerkil dzen. nsanlar ara-snda, retime katlma biimine ve ald role bal maddi -kar salayan bir stat farkll olmad gibi, cinsiyeder arasn-da da bir efendi-kle ilikisini iermiyordu. Dolaysyla,

re-tim aralar zerindeki mlkiyet de rnn paylam da kc-mnal nitelik tayordu. Kadnla erkek arasndaysa birbirine stn gelme mcadelesi deil, koullarn gerektirdii bir daya-nma vard. Ayn biimde, neolitik dnemin btn anaerkil toplumlarnn inan sistemlerinin merkezinde yer alan Ana Tanra ile insanlarn arasndaki iliki de bir kulluk mant-na deil, sevgi ve kran duygusuna dayanyordu. Neolitik dnem, yani Yeni Ta a, ou toplumbilim-cinin insanlk tarihinde bir devrim olarak deerlendirdii b-yk bir yenilie ve yaam biiminde kkl bir deiiklie sah-ne oldu Tohum ekmenin, tarla sulamann, tahl ve sebze yeti-tirmenin, bir baka deyile topra kendi yaranna akllca kul-lanmann yol ve yntemlerinin kefedilmesiyle, insanlarn yaz-gs da deiiyordu artk. Tarm bilmek, yaanlan evrede kay-naklar tkendike toplu halde yeni bir blgeye g etme zorun-luluundan da kurtulmak demekti; artk insanlar yerleik d-zen'^ gemeye ve ekilmeye elverili geni dzlklerin zerinde kendi kylerini kurmaya hazr durumdaydlar. Bu byk geli-meyi de, topra ileyip ondan rn almay kefeden kadnlar salamt, ite ana erki dediimiz unsur, toplumsal yaamda-ki ekonomik ynyle, byle dodu. Tarmn kadnlarn bir buluu olduu dorudur, diyor Mircea Eiiade. Av peindeki ya da srlerin gzclndeki

BR DEAL-fN HKAYES

erkek, hemen hemen her zaman evinden ayrdr. Kadn, snrl ama keskin gzlem yeteneiyle doa olaylarn, tohumun dk-ln, bymesini, meyve veriini gzlemler ve ayn sreci ya-pay olarak tekrarlamay dener.59 Tanm ncesi ilkel topluluklar, yiyecek retimini gerek-letirme yntemlerini temel alan bir kategorizasyona gre av-c-toplayc olarak adlandrlyorlar. Yaygn kanya gre bu aa-may yaayan topluluklarda, cinsiyetleri temel alan basit bir top-lumsal iblm sz konusuydu Erkekler toplu halde ava -karken, kadnlar toplayclk grevini

stleniyor ve doada bulunan yabani meyve ve bitki kklerinin yenebilir olanlarn, henz bir ky denemeyecek olan gebe yerleim yerine ta-yorlard. Yine ayn iblm uyarnca topluluun gvenliini stlenen, onlar vahi hayvanlarn saldrlarndan koruyan ve fi-ziksel g gerektiren ar ileri stlenenler, erkekler; ocuklar bytmek ve yetitirmekle grevli olanlar da kadnlard. Antropologlarca gelitirilen bu son derece ematik toplum-sal dzen prototipinin ne derece gerei yansttndan emin deiliz. Ama snrl arkeolojik verilerin gsterdii kadaryla ke-sin olarak bilinen ey, bitkilerle ve toprakla daha dzenli iliki kuran ve topluluun besin ihtiyacn bu yolla karlayan kadn-larn, gnn birinde tohumun gcn fark edip, tarmn yo-lunu atklar gerei. Bylelikle, rastlantlara ve ansa yer b-rakmadan, insanlar kendi besinlerini topraktan dzenli olarak elde edebilecek konuma gelmiler ve doal koullar denerim al-tna alma srecinin belki de en kritik aamasn geride brakm-lard. Olduka uzun bir sre egemen olduu sanlan eski yaam biiminde, erkeklerin av etkinliinden elleri bo dnmelerinin hayli sk rastlanan bir durum olduu sanlyor. Bu durumda a kalmamak iin, kadnlarn toplad yenebilir bitkilerin deeri bir hayli artyordu ki, yeniden ekilip sreklilii salanamayan bu kaynaklar da bir sre sonra bitebiliyordu. Dolaysyla, av hayvanlar azalp, evredeki bitki ve meyveler tkenince, toplu59 Mircea Eliade, Dinler Tarihine Giri, s 258-259

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

luun ilkel adrlarn skp, yeni bir yaam alanna doru g etmesi gerekiyordu. Bu durum gz nne alndnda, tarmn, ilkel toplulukla-rn yaamnda bir tr by gibi aniden belirmesinin, tarihi ve antropologlarca devrim olarak adlandrlmasna amamak gerek. nsanlarn artk

kaynaklarn tkenmesine bal olarak s-rekli g etmelerine gerek kalmyordu, nk bu kaynaklarn ok yaamsal bir blmn kendileri retiyorlard. Gebe yaam-nn yerini yerleik yaam ve kyler; srklarn arasna hayvan de-rileri gerilerek yaplm ilkel adrlarn ya da sazdan kulbelerin yerini de daha dayankl ve kullanl kerpi evler alyordu. Bir baka deyile, kadnlarn toprakla olan yakn ilikileri sayesinde gerekletirdikleri bir bulu, insanln yazgsn deitirmiti. Ekilmeye elverili dzlklerin, sulamay kolaylatrc akar-sularla birletii yerler, kalc insan yerleimlerine ve gelecein ky ve kentlerine sahne olacakt artk. Ancak, topra ileyip be-sin elde etmek, uzun ve youn bir almay gerektirdiinden, insanlar bundan byle kk topluluklar halinde deil, bunlarn bir araya gelmesinden oluan tarm toplumlar olarak yaam-larn srdrmek durumundaydlar. Irmak kenarlarndaki ekile-bilir topraklarn evresinde, eskiye oranla ok daha kalabalk in-san topluluklar bir araya gelmeye balyordu giderek. Bu durumda, sosyal ilikilerde de yeni bir dzenleme ge-reklilii ortaya kyordu Yan yana yaayp toplumu meydana getiren kk gruplar, ayrt edici adlarla anlabilmeli ve klanlar birbirlerini bu adlarla tanyabilmeli; bir baka deyile, akraba-lk ilikileri formle edilmeliydi. Farkl klanlarn yeleri ara-snda, yerleik bir mekanda ortaya kacak cinsel ve duygusal birliktelikler, evlilik kavramn da yava yava biimlendirir-ken, bylesi bir dzenleme zorunluluk halini alyordu. Klanlarda ocuklar, olduka gerilere giden dnemlerden beri anneleri tarafndan bytlyor, annelerini tanyor ve an-nelerine gre adlandrlyorlard. On dokuzuncu yzyln tarih-ilerinden svireli Jakob Bachofen, 1861'de yaymlanan Anne-lik Hukuku (Das Mutterrecht) adl kitabnda, bu durumun, geleneksel tekeli evlilik dnemi ncesi kadnla erkek arasnda

BR -DEAfN HKAYES

var olan ilkel iliki biimlerinden kaynaklandn sylyor ve babann belli olmad bir iliki sisteminde soyaalarnn, ke-sin olarak bilinen anneden yrdn savlyordu. Dolaysyla, yerleik yaamda snrlar belirlenecek akrabalk ilikilerinin temeline de annenin yerlemesi, olduka mantkl ve doal bir sonutu. Bylece toplum, annenin kimliine gre adlandrlan ve tanmlanan gruplara blnrken, Bachofen'in annelik huku-ku dedii ilke de ortaya kacak ve bu da ana erkinin sosyal boyutunu vurgulayacakt. Bachofen'in oluturduu Mutterecht kavramna ve evliliin tarihine ilikin dinsel ve ahlaki bakna katlmamakla birlikte, Friedrich Engels de anaerkil akrabalk ilikilerini ortaya karan sistemin, insan topluluklarnn geliim srecinde ortaya kan farkl bir aile yapsndan kaynaklandn dnyordu. Henry Morgan'in 1870'lerde byk ses getiren Eski Toplum (Ancient Society) adl kitabndan yola karak kaleme ald n-l yaptnda, dzensiz cinsel iliki sisteminden kan-koea ev-liliine giden sre iinde grup halinde evlilik ilkesinden kay-naklanan ve ortaklaa aile olarak adlandrlabilecek bir sosyal dzenin ortaya ktndan sz ediyordu Engels. Topluluk iin-de, ayn kuaktan kabul edilen btn erkeklerle btn kadnla-rn kan-koca saylmas ilkesine dayal bu aile biimi, ana er-kini ortaya karan faktrlerden biriydi Grup halinde ailenin btn biimleri iinde, bir ocuun babasnn kim olduu kesinlikle bilinemez ama anasnn kim ol-duu, kukuya hi yer brakmayacak biimde bilinebilir. Bir ana her ne kadar ailenin btn ocuklarn kendi ocuklar olarak arr ve onlara kar analk grevleriyle ykml bulunursa da, yine de kendi z ocuklarn brleri arasndan ayrt eder. yleyse, grup halinde evlilik var olduka, soyaacmn yalnzca ana tarafndan gsterilebilecei aktr; gerekten bu durumda yalnzca kadn soy zinciri tannmaktadr.60 Engels, analk hukuku terimini, o ilkel aamada hukuk-tan sz edilemeyecei gerekesiyle yanl bulduunu belirtiyor 60 Friedrich Engels, Ailenin, zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, s 58

FraterniS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

ama yine de yukarda dile getirdii aklamann, onu ilk kez for-mle eden Bachofen'in meziyetlerinden biri olduunu syl-yordu. On dokuzuncu yzyl ortalarndandan itibaren antropo-loglar, gnmzde varln srdren ve ilkel olarak adland-rlabilecek topluluklarn sosyal yaplarn bir sre gzledikten sonra, elde ettikleri sonulan az saydaki kimi arkeolojik veriy-le buluturmaya alarak, binlerce yl ncesine ilikin genelle-meler yaratma yolunu setiler. Bu yntemin gvenilirliiyle il-gili soru iaretleri bir yana, grup halinde evlilik gibi bir olgu-nun, ilk yerleik toplumlarda ortaya kan anaerkil yapy ak-lamaktaki yeterlilii de tartlr durumdayd. Yanlglarn ou, tekeli kar-koca evliliini, zorunlu olarak ataerkil dnemde or-taya kan bir sonu, hatta (bir biimde kadn bask altna al-mann arac olsa bile) toplumsal geliimde ileri doru atlm bir adm olarak grme saplantsndan kaynaklanyordu. Muhafazakr Bachofen iin anaerkil yap, yanl iliki modelinden ideal kutsal aileye gei srasnda ortaya km ilkel bir ara dnemden ibaretti. Ama Engels daha farkl bak-yordu meseleye Snfl toplumlarn ortaya k, ataerkil yap-nn dousuyla ezamanlyd. Yaklak be bin yl iinde kleci-likten kapitalizme dek evrilmi smr sistemlerini incelerken Engels, snflarn domasnda etkili olan sosyolojik deiimi doru analiz etmeye alyordu. Onun kaygs, daha kleci top-lumdan itibaren iktidar sisteminin molekln oluturduu-nu dnd ataerkil ailenin nasl ortaya ktn formle et-mekti. Dolaysyla, yabanl sr toplumundan erkek-egemen yapya gei sreci iinde ngrd iki aamal evrimin kilit noktasn, anaerkil dzen oluturmaktayd. Uygarln olumaya balad ilk aamalarda farkl bir aile yaps ve kadnn arlkta olduu bir sosyal dzen fikrini gn-deme getiren Bachofen'in tezleri, Morgan'n Irokua kabilelerini Yunan ve Roma

gensleriyle badatran zmlemeleriyle zenginleti; Engels'in sosyal deiim modeli ve aamalar zeri-ne gelitirdii teorik altyapyla da ayaklar zerine bast. Anaer-kil toplumla ilikili zmlemeler, yirminci yzyln balarnda ou sosyolog ve antropolog tarafndan da izlenip destek grr-

BR DEAL-N HKYES

ken, bu yaklama en byk ilgi de, doal olarak feministlerden gelecekti. Yunan kltr ve klasikler uzman Jane Ellen Harrison, 1912'de yaymlad Themis Yunan Dininin Toplumsal Kk-leri adl kitabnda, Yunan ncesi toplumlarn inan biimlerin-den yola karak, uygarln daha nceki aamalarnda egemen olan anne merkezli (matrifocal) bir toplumsal yapnn ve an-ne soylu (matrilineal) bir akrabalk zincirinin varln ortaya koydu. Daha da nemlisi, Sir James Frazer'n almalarndan da ald esinle, insanln kolektif bilincindeki ilk tanr imgesi-nin diil nitelikler tadn vurgulayarak, Ana Tanra kavra-myla anaerkil toplum yaps arasnda net balantlar kurdu. Ancak Harrison'n dnceleri o dnemin koullarna gre fazla radikal nitelikler tayordu ve tezlerinden rahatsz olan, egemen dnce savunuculan tarafndan iddetle eletirilip d-land. Buna karlk Harrison geri adm atmad ve benzeri d-nceleri paylaan akademisyenlerle birlikte oluturduu Cambridge Klasik Antropoloji Grubunun liderliini stlene-rek aratrmalarn srdrd. zleyicileri arasnda Gilbert Mur-ray, Prancis Cornford ve Arthur Bernard Cook gibi bilim adamlar da vard.61 Kurulu dzeni olumlayan muhafazakr ideolojinin etkisi al-tndaki ortodoks bilim anlay tarafndan iddetle eletirilse de, gerek Harrison'n dnceleri gerek anaerkil toplumla ilgili tez-ler, aralarnda Sigmund Freud ve Robert Graves gibi ok nemli isimlerin de bulunduu yeniliki bilim adamlarnn des-teini almay baard. 1960'larda etkisini artran

feminist hare-ketin salad gl rzgr, zellikle de James Mellaart'n a-talhyk'te elde ettii Ana Tanra kltne ilikin bulgular-dan sonra, Jane Harrison'n ncln yapt dncenin yaygnlamasn salad insanln en eski dini, Ana Tanra ta-pnm zerine kuruluydu ve antropolojik veriler ya da mitler-den elde edilen ipular, uygarln ilk aamalarnda kadnlarn

61 Shelley Arlen, For Love of an Idea Jane Ellen Harrison, a Heretic and a Hmanist, Women's History Review 21996, s 168-169

Fraternis F.5

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

ynetim erkini elinde tuttuu bir sosyal yapnn varln gs-termekteydi. Feminist saflardaki heyecan, bu saptamann sonularnn gereinden fazla abartlarak arptlmasna ve kadnn egemen g olduu eski bir toplumsal dzenin kurgusal dzeyde yara-tlmasna neden oldu. Dier yandan, muhafazakr diren de, bu yeni dalgaya elden geldiince kar durabilmek iin hem veri yetersizliinden kaynaklanan belirsizliklere snmaya devam edecek, hem de coku ve abart sonucu ortaya kan teorik ak-lardan yararlanacakt. 1980'lerde politikadan kltr ve sanata dek her alanda es-meye balayan muhafazakr rzgrlar, anaerkil toplum teorisi kartlarnn da seslerini ykseltmelerini salad. Bu dnemde oalan teorik aratrmalar, Tarihin hibir dneminde anaerkil dzen diye bir eyin olmad; bu tezlerin feminist dnrler-ce verilerin arptlmas sonucu ortaya kan fantezilerden ileri gitmedii iddialarn savunmaya dek vard ve iin garibi, bu id-dialarn sahipleri olduka da fazla ses kararak baskn duruma gemeyi baardlar.

Elbette itirazlarn bu denli youn olmasnn ardnda yatan temel etken, yalnzca cinsiyetler aras srtme ya da femi-nistlerle muhafazakrlarn kutuplamalarndan ibaret deildi. Anaerkil toplumun, uygarln ilk dnemlerinde var olduunun kabullenilmesi, son be bin yln snfl toplumlarnn ekirde-inde yer alan ataerkil ailenin mutlakl ve ebediliine ilikin yaygn kanya da ciddi biimde glge drecekti. Daha da nemlisi, bir zamanlar, kadnlarn saygnlklarn koruyup, ka-musal alaHaki etkinliklerini erkeklerle eit koullarda (hatta ba-z ayrntlarda daha stn bir konuma yerleerek) srdrdkle-ri; ortak mlkiyete, paylama ve eitlie dayanan; bar ve retken bir toplum dzeninin var olduunu onaylamak, egemen dzen ideologlar iin kabul lenilemez bir eydi nk bu, Ba-t dnyasnda yirminci yzyl boyunca ideolojik bir bombard-man halinde srdrlen, sosyalizmin olanakszl ve insan do-asna aykrlna ilikin tezlerin de iflas anlamna gelecekti! Eer be bin yl ncesine kadar, hem de olduka uzun bir sre

BR -DEAL-N HKAYES

boyunca insanlar byle bir sosyal dzeni srdrebildiyseler, bu-gn, yarn ya da gelecekte bunun bir kez daha yinelenmesi mmknd! Dolaysyla, anaerkil toplumun tarihsel gerekliiy-le ilgili tezlere kar kn ardnda, en saduyulu geinenlerin bile Batl bilinaltlarnda varln srdren, sosyalizm ha-yaletinin getirdii korku ve tedirginlik vard aslnda. Saldrlar ounlukla, neolitik dnemde yaznn bilinmiyor olmasndan yola klp, gnmze yazl belge kalmam oldu-u gereinin ardna snlarak gerekletirildi. Ardndan, bir Ana Tanra kltnn varl ve yaygnl sorgulanmaya bala-d. stelik, szde byk bir yanszlk, bilimsellik ve saduyulu yaklam kisvesiyle srdrld bu abalar. Ne var ki, anaerkil toplumun varln savunan cephede hem yz yla yakn bir s-redir biriktirilmi, reddedilemeyecek veriler, hem de olduka yetkin

szcler vard. Doksanl yllara dek bu alandaki almalarn srdren Lit-vanyal arkeolog Marija Gimbutas, hem atalhyk ve Orta Avrupa neolitik yerleimlerindeki bulgular dikkatle analiz ede-rek Ana Tanra kltnn izlerini srd, hem de gnmze dek yaayan mitler ve ritellerdeki kimi unsurlarla bu bulgular arasnda yadsnamayacak balantlar kurdu.62 Bir anlamda Jane Harrison'n izinden giderek, ayaklan ok daha yere basan bir yaklam gelitirdi. Kukucular elbette tirazlarndan vazge-mediler ama doksanl yllarn ortalanndan itibaren strateji de-itirerek bu tartmay yok sayma yolunu setiler. Yazl bel-ge yoksa, kant da yoktu onlara gre. Anaerkil toplumun varln ortaya koyan zmlemeleri ve kar tezleri, konunun hak ettii derinlikte ele almak, bu kita-bn mtevaz snrlar iinde mmkn deil. Ama en azndan, aynnlar zerinde frtnalar koparlarak sren bunca tartma srasnda yaratlm toz ve dumann, olduka nemli ve belirle-yici bir noktay, yani ilk tarm toplumlarnda ekonominin mer62 Marija Gimbutas'n lmnden sonra Califomia niversitesince yaym-lanan, editrln Miriam Robbins Dexter'n yapt The Living God-desses adl son almasn, konuyla ilgilenen tm okurlara iddetle tav-siye ederim.

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

kezine yerleen toprakla ilgili bilgenin kadnlara salad say-gnlk ve prestiji grmezden gelmeye yol atn syleyebilirim. Neolitik yerleimlerde kadnlar tartlmaz biimde soyaa-cnn temel direi ve toplumun ncleri saylyordu, nk hem tarm onlar bulmutu ve hepsi anneden kza aktarlan bir ei-timle topran srrna vakft, hem de sahip olduklar dour-ganlk zellii, topran verimlilii ve bereketiyle badatnlyor ve bu da doal olarak, grdkleri saygy

artryordu; bu kadar basit. Sz edilen model, gnmzdekinin aksine kadnn ezen, erkeinse ezilen olduu bir toplumsal yapy deil, kamusal alandaki kritik kararlan bilge kadn'larn ald, buna karn cinsiyetler arasnda bir aynmclk ya da eitsizliin yaan-mad, proto-komnist diyebileceimiz nitelikleri sergiliyor-du. Peki binyllar boyunca tarm toplumlarnn organizasyo-nunda etkili olan bu sistem, hangi deiim evrelerinin yaanma-s ve hangi yeni faktrlerin ortaya kmas sonucu zlme ve dalma noktasna geldi imdi, bu sreci gzden geirmeye a-lalm. Mlkiyetin douu ve Yanl Uygarlk Tanm ekonomisiyle birlikte, toplumun elindeki en nemli maddi deerler, ekilebilir topraklar ve su kaynaklan oluyordu artk, ilk neolitik yerleimlerin ortaya kmaya balad dnem-lerde insan nfusu az, buna karn ekilecek topraklar ok byk ve geniti. Dolaysyla kolektif bir abayla yrtlmesi gereken tarm faaliyetlerinde emein deeri de ne kyor; buna kar-lk bol ve snrsz gibi grnen topraklar, topluluun ortak mlk olarak kabul ediliyordu. Gordon Childe, tanm toplum-larnda bireyselliin deil, toplumsalln n planda olduundan ve urann btnyle kamusal bir nitelik tadndan sz ediyor Neolitik ekonomi tm olarak, ibirliinin yaratt aba ol-makszn yaayamazd. Ormanda dzlk amak, bataklk kurut-mak gibi ar iler, ortak aba gerektirir. Kanal amak, taban

BR.MDEAL-N HKAYES

hayvanlarna ya da sellere kar evleri korumak da toplumsal so-rumluluklard. Gerek Msr, gerek Bat Avrupa'da neolitik ky-lerdeki barnaklar, geliigzel yaylmam, belli bir dzene gre yerletirilmiti. Btn bunlardan anlaldna gre toplumsal eylemlerin denkletirilmesi ve ynetilmesi iin bir sosyal rgt-lenme vard.63 iblm ilkelerinin, bir biimde tarm ncesi dnemlerde-kine benzer bir

anlayla dzenlendii sylenebilir Ekim ve ha-sat, yani tarmn temel aamalar, arlkl olarak kadnlar tara-fndan yrtlyordu. Sulama iin rmaklar kullanarak geni kanallar amak ve ekime hazrlanacak tarlay kabartmak gibi fi-ziksel g gerektiren grevlerse, genelde erkeklere aitti. Dier yandan, tarmn ortaya kmas daha nceki dnemlerin etkin-liklerini tmden ortadan kaldrmyordu tabii ve avclk, yine er-keklere zg bir i olarak varln srdryordu. ocuk bak-m ve evlerin sorumluluu, yine kadnlarn zerindeydi. Bu ay-rm, tarmsal retimden frsat bulduklar srece kadnlarn, ev ve gnlk yaam iin vazgeilmez deer tayan ara ve gere-leri de zaman iinde gelitirmelerini salayacakt Szgelimi ne-olitik toplumun en nemli karakteristiklerinden biri kabul edi-len mlekilik, kadnlarn gelitirdii bir zanaatt. lk tarm toplumlarndaki Erginleme trenlerinin niteli-i, kadnla erkek arasndaki, toplumsal ihtiyalarn karlanma-sna ynelik bu iblm ve rol modellerinin, ocuklarn yeti-tirilmesinde de aynen uygulandn gsteriyor. Ergenlik ana giren erkek ocuklar, babalan ve dier erkek akrabalar tarafn-dan erkek grevlerini yerine getirmek zere eitilirken, kz ocuklar da belli bir yatan itibaren tarm etkinliklerini, hasat zamanlarna ilikin ayrntlar, mlekilik ve sepetiliin srla-rn reniyorlard annelerinden. Topluluun tm yelerinin beslenme ihtiyalarn bile kar-layamayan avc-toplayc yaam biiminin yerini, topraa hkmeden insanlardan kurulu tarm topluluklar aldka, ortaya kan yeni yerleim merkezlerinde nfus da dzenli olarak art Gordon Childe, Kendini Yaratan nsan, s 102

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

maya balad. Bebek lmleri gzle grlr biimde dm; dzenli beslenen ve daha hijyenik konutlarda yaayan insanla-rn salk sorunlar

da giderek azalmt. Buna ek olarak, verim-li tarm topraklarnn evrelerinde kyler oluturmaya balayan insanlarn yaam kalitelerindeki ykselme, evredeki gebe topluluklarn da dikkatini ekiyor ve yeni katlmlar ya da g-lerle kyler daha kalabalk hale geliyordu. Toprak fazla emek is-tediinden, neolitik toplulua eklenen yeni bireyler bir yk deil, retim srecine katk olarak deerlendiriliyordu byk olaslkla. Ama yine de, byyen ve kalabalklaan yerleim yer-lerinde yaamn kurallarn belirleyecek bir sosyal dzene de ih-tiya vard. Anaerkil tarm toplumlarnda mlkiyet kamusal, alma kolektif, paylam da ortaklaayd; dolaysyla avantajl ya da ay-rcalkl sosyal snflar sz konusu deildi. Var olan basit hiye-rari, kararlarn birlikte alnd topluluklarda, deneyim ve bil-gilerinden tr daha fazla sz sahibi olan yallarn ynetici olarak kabullenilmesine balyd ki bunlar da ounlukla kadn-larn arasndan kyordu. Bu doal liderlik, tanmn incelikleri ve yntemlerini; ekim ve hasat zamanlarn; tohum ve fidelerin zelliklerini; takvimi ve zaman izlemeyi iyi bilmekten kaynak-lanyordu. Hasat yaplmayan dnemlerde de toplumun a kal-mamasn salamak, dolaysyla yaz k btn kye yetecek yi-yecein elde edilip bunun dikkadi datlmasn planlamak, bu ynetici kadnlarn sorumluluundayd. Topraktan alman verim artp, alk sorunu ortadan kalktk-a, szn ettiimiz deneyimli yneticilerden bazlar, yiyecek retimine daha az zaman ayrp, hayatn kalitesini artrmaya y-nelik araylar deerlendirme olana buldular Daha kullanl tarm aralar; yiyecekleri daha iyi saklamaya olanak veren da-yankl kaplar; daha salam ve gvenli binalarn yaplmasna ola-nak verecek mimari tasarmlar ve rahat, salkl giysiler retil-mesi, bu yolla mmkn olabildi. Zaman iinde toplumda fark-l bir ekonomik rol olarak ortaya kan zanaatln, tarm yer-leimlerinde byk oranda kadnlar tarafndan gelitirildiini syleyebiliriz. Neolitik dnemin en grkemli yerleimlerden a-

BR -DEAL-N HKAYES

talhyk'te ilk aratrmalar balatan James Mellaart'a gre, kentin l yedinci bin ylda 57 aletten oluan bir avadanlk ko-leksiyonu vard ve nfusu da 8-10 bin dolaylarndayd.64 Aa yukar tarm retimine ve yerleik yaama geile bir-likte, toplumun ruhani liderlii de btnyle kadnlar tara-fndan yrtlmeye balad. Bu, byk olaslkla, tpk tarmsal retimin liderlii gibi, kendiliinden ortaya kan bir gelimey-di ve herhangi bir itirazla da karlamamt, insanlar, eskiye oranla yaamlarnn ne denli farkllatnn farkndaydlar Be-sinlerini salayan toprak, tpk kadn gibi dourgan ve retken; anne gibi koruyucu ve sevecendi. Bir idea olarak ortaya k- ok daha eskiye dayansa bile, topran Byk Anne olarak kabul edilii ve Ana Tanra kavramnn yerlemesi, neolitik kylerin belirmeye balamasyla e zamanl olmalyd. Bu du-rumda, sz konusu tanrayla toplum arasndaki iletiimi kura-cak rahibeler, kendileri de anne sfat tayan bilge kadn yne-ticiler olacakt elbette. Szn ettiimiz olguyu, tam anlamyla bir din olarak al-glamamak gerekiyor Daha ok, ilk tarm toplumlarndaki in-sanlarn, onlar kuatan doa ve evreni kavrama abalarndan ve Ana Tanra olarak grdkleri toprak ya da dnyayla kurulan iletiimden sz ediyoruz burada. Byk bir olaslkla, bilge ka-dn ynetici nderliinde gerekletirdikleri ilk bereket ritelle-ri ve dualar da, sahip olduklar bu yeni yaam biimini onlara verdiine inandklar Dnya Anneye kranlarn sunmak ve yeni dzenin aksamadan srmesini salamak iindi. amanik nitelikler tayan bu ilk rahibelik, neolitik toplum-da bir ruhban smfmn domasna yol amyor; yalnzca, bil-ge ve deneyimli kadn liderlerin, kendisi de en byk anne olan Dnya ile daha iyi iletiim kuraca inancndan kaynakla-nan bir saygnlk ve prestiji canl tutuyordu. Yiyeceklerin depo-land ambarlar, ounlukla bu nimetler iin tanraya k-ranlarn sunulduu tapnaklara dnyor ve bunlarn mimari-sine, dier yaplardan ok daha fazla zen gsteriliyordu.

M Bozktrt Gven, nsan ve Kltr, s 187 ve 193

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

Tapnaklar, zaman iinde ayn zamanda bilge rahibelerin nclnde, birer bilgi merkezi grevini de stlenmeye bala-d. Eski Ta a'ndan beri nne geilemeyen bir merak ve korkuyla srdrlen gkyz gzlemcilii, artk bu yeni kutsal meknlara tanma. Yldzlarn ve gezegenlerin hareketleri bu-rada izleniyor; srad gksel olaylarn kaydar burada tutulu-yordu. Dolaysyla takvimin ilk prototiplerinin oluturulduu meknlar da bu kutsal binalard. Byk olaslkla tapnaklar, ye-ni rahibe aday olarak seilen zeki ve yetenekli gen kzlarn ye-titirildii binalar olarak, ayn zamanda birer eitim merkezi g-revini de stleniyordu. Ama daha da nemlisi, saygnlk ve li-derlik, bilgiye dayand iin, toplumda cinsiyetten btny-le bamsz ilk hiyerarik yaplanma, tapmaklar zerinde olutu. Ortada henz yalnzca bir manevi liderlik vard ve tapmak-larda oluan ynetim merkezini denetleyenler, bu yolla bir maddi kar elde etmiyorlard. Dolaysyla, sosyal snflarn da var olmad bir toplumsal yap iinde tapmak bilgisi de he-nz um anlamyla bir iktidar aracna dnmemiti; yani ku-rumsal bir din deil, yalnzca bir ortak toplumsal inan pra-tii sz konusuydu. Tapnaklardaki bu oluumun olduka erken bir tarihte bi-imlendiine ilikin ok sayda bulgu var elimizde. Bunlara yal-nzca Anadolu'da deil, Suriye ve Kuzey Mezopotamya'da da sk sk rasdyoruz. Harran, Nevali ori hy ve Trkiye-Su-riye snr yaknlarndaki Gbekli Tepe'de, isa'dan nce onun-cu bin yln sonlarna tarihlenen kerpi yaplar ve kutsal alan-lardaki eidi kabartma ve figrinler, Ana Tanra inancnn sa-nldndan da eskiye dayandm gsteriyor. Geni teraslarn zerinde, ykseklii metreyi geen stunlann yer ald bu binalarda, kiretandan heykeller ve eitli hayvan figrlerini sergileyen kabartmalar bulan arkeologlarn abas, buluntular geni bir corafyaya

yaylan adalaryla karlatrarak, genel ve kapsayc bir sonuca ulamak (Betimlemelerin) ounlukla kutsal alemle ilikili olduu ve ilahi gleri, cinleri ya da ruhlar temsil ettii dnlyor. ok sk rastlanan ve plak bir dii varl gsteren figrinlerin,

BR DEAl'lN HKAYES

bereket ve retimin simgesi, kucaklayc 'ana tanra' ya da 'hayvanlarn hanm'n simgeledii ileri srlmekte. ok sayda-ki hayvan figrini ve binalarda bulunan iftlik hayvanlarna ait boynuzlarn, tanrann eril yolda olan boay temsil ettiine inanlyor. Tanra ve boay merkez alan bu neolitik dinin, l onuncu bin ylda ortaya kt ve Bronz a'na dek etkisi s-ren bir ideolojiyi barndrd neriliyor.65 Eski yerleim kalmalar iinde, boa ve dourgan kadn sembollerinin yan yana bulunduu her yer, Ana Tanra klt-nn varln gsteren gl iaretlerdir. Evrenin, birbirini ta-mamlayan ve yaam beslediine inanlan iki temel unsuru ara-sndaki yaknl simgelemektedir bunlar. Neolitik dnem bo-yunca gl bir biimde toplumsal ideolojiye egemen olmakla kalmayacak, izleri Bronz a'nn sonlarna, hatta Hristiyanl-n afana dek grlmeye devam edecektir. Joseph Campbell, Anadolu ve Kuzey Suriye'deki hemen tm yerleimlerde kar-mza kan Ana Tanra kltnn, alar iinde Hindistan'a dek ulatndan sz ettikten sonra, Tanra'ya adanm u ilgin Hint ilahisini aktaryor Ey Anne! Dnyann nedeni ve Annesi! Sen Tek Ezeli Varlksn, Saysz yaratn Annesi, Tanrlarn yaratcs, Yaratc Brahma'nn Koruyucu Vinu'nun ve Ykc iva'nn bile! Ey Anne, seni ven ilahiyi sylemekle dilimi temizliyorum. Ayn yalnz beyaz gece lotuslarndan holanmas, Gnein yalnz gndz lotuslarndan

holanmas gibi, Ve bir eyin yalnz belirli bir eyden holanmas gibi, Sen de Anne, tek bana btn evrenin Baklarndan holandsn.66

65

Pcter G. Akkermans - Glenn M. Schwartz, The Archaeology of Syria

From Complex Hunter-Gatherers to Early Urban Societies, s 87 66 Joseph Campbell, 'Tanrnn Maskeleri Dou Mitolojisi, s 53-54

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

Ana Tanra kltnn kutsal merkezleri olan tapnaklar, neolitik toplumun kolektif bilgi birikiminin korunduu ve sak-land merkezlerdi ve bu birikimi, zerine yeni bir eyler ek-leyerek sonraki kuan seilmi, yetenekli gen bireylerine ak-taran rahibeler de Yunan-Roma dneminde rastlayp izini sr-meye altmz Sibyl'n atalarydlar. Planl ve ortaklaa retimin toplumun yaam kalitesini hz-la artrdn ve bilgi birikiminin gnlk deneyimlere yanstl-masyla zanaatlarn gelitiini sylemitik. Arkeolojik bulgular, 10 altna binden itibaren maden ilemenin kefedildiini ve bu gelimenin ok daha dayankl ve yetkin ara gerelerin retil-mesini saladn gsteriyor. Gordon Childe'a gre, metalrji, Msr, Mezopotamya ve Kuzey Suriye'de, drdnc bin yln balan gibi erken saylabilecek bir tarihte ortaya kmt. Bu, olduka nemli bir gelimeydi; nk, yksek s kar-snda biim deitiren maden cevherlerinin bu zelliinin kefe-dilmesi, toplumun dnsel liderleri zerinde derin etkiler bra-kacak ve lapnm merkezlerindeki aratrma ve eitimin belli bir blmn de talarn ve madenlerin baka bir eye dntrl-mesi etkinlii oluturacakt. Bir baka deyile, etkileri Rnesans, hatta Aydnlanma'ya dek uzanacak olan simyann ilk ncleri de Sibyl'n atalar olan Tanra rahibeleriydi byk olaslkla. retkenliin ve verimliliin artmas, neolitik yerleimlerin alanlarn bytrken, nfusla birlikte hasat miktarlarnn da hatr saylr

derecede oalmasn salamt. Bu bymenin doal sonularndan biri, retimin, artk toplumdaki tm insan-larn temel ihtiyalarn karlamakla kalmayp, bunun zerine kmasyd. htiya fazlas durumundaki art-rn tapnaklar-da depolanyor ve bir blm gelecek dnem iin tedbir ama-cyla saklanrken, geri kalan evre yerleimlerdeki insanlarn farkl rnleriyle takas edilmek zere saklanyordu. Bylece, kimi gebe kavimlerin kyler ve kentler aras bu takasta arac-l stlenmesi sonucu, ilk tccarlar da yava yava belirme-ye balyordu neolitik dnyada. Marx ve Engels, tarm toplumunda cinsiyete dayal ibl-mnn bu aamalarda hatr saylr oranda deimeye balad-

BR DEAL-N HKAYES

na dikkat ekiyorlar. Yaban hayvanlarnn evcilletirilmesi ve bunlardan tarla ilerinde yararlanlmas, yerleim yerlerinin ya-knlarnda yaayan gebe oban topluluklarnn neolitik kyle-re entegre edilmesi sonucunu dourmu ve tarmda erkeklerin stlendii roln snrlann geniletmiti. Dier yandan, tarla 75 srmede kullanlan bir teknolojik yenilik, saban, daha fazla fi-ziksel g gerektirdiinden, erkekleri tarm etkinliklerinde gide-rek daha arlkl bir konuma getiriyordu. Ama bunun dnda, Harrison ve Gimbutas gibi uzmanlarn dikkat ektii, daha be-lirleyici bir gelime de sz konusuydu Sava, iddet ve kaba gcn, yaam etkileyen gl bir unsur olarak ortaya kmas. Neolitik yerleimlerdeki art rn, verimli topraklarda akl-lca alan toplumlarn yaam kalitelerini ykseltiyor ve giderek daha fazla zaman kendilerine ayrmalarn salyordu ama bu mal varl ayn zamanda farkl insan topluluklar arasnda bir kskanlk duygusu ya da sahip olma hrsn da birlikte ge-tirebiliyordu. iddet ve kaba gcn, bu noktada ilk kez, yama-c gebe kabilelerin yerleik urun kentlerine dzenledikleri saldrlarn sklamasyla ortaya kan syleyebiliriz.

Bu ciddi tehdit, neolitik yerleimlerde savunma nlemlerinin bal bana nemli bir i haline gelmesine yol aacak ve saval, askerli-i ne karacakt yava yava. Bu durum, hem neolitik yerle-imde savunma grevini stlenen askeri glerin deerini art-racak, hem de ocuk yetitirme biimlerinde bir deiimi gn-deme getirecekti Erkek ocuklar belli bir yatan itibaren sava-lk eitiminden gemeye balyorlar; bu durum da savunmay ve askerlii, toplum iinde gl bir rol ve meslek haline ge-tiriyordu. Tarihi Gerda Lerner, ataerkilliin douunu sorgulad yaptnda, bu sosyal ve ekonomik zorlaycln dnda, sava-l ve askerlii toplum iinde kurumlatran bir de psikolojik faktr olduunu ileri sryor Erkeklerini sava ve savunmac yeteneklerle yetitirme-yen bir toplumun, zaman iinde bunu gerekletiren toplumlar-ca yutulacan herkes ngrebilir. Bu evrimsel argman sk sk ortaya aolr ama ben burada deien tarihsel olgular zerine ku-

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

rulu bir psikolojik faktrden de sz edeceim. Toplumdaki er-kek bireyin, kadnlara kar korku, tedirginlik ve ekingenlik kapsam iinde biimlenen yaps, erkekleri kendi egolarn y-celtecek, zgvenlerini ve deerlerini artracak toplumsal ku-rumlar oluturmaya ynlendirmi olmal.67 Lerner, bu varsaymn desteklemek iin, Freud'un erkek saldrganln aklamakta kulland Oedipal atma ve An-ne'nin gznde kendi deerini artrma gdsne de gnderme yapyor. Hangi faktrlerin etkisi altnda olursun, hzl ve sert bir de-iimdi bu. Savaln, askerliin ve fiziksel gcn, toplumun varln srdrebilmesindeki temel niteliklerden biri haline gel-mesiyle birlikte, kltrel deerler sistemi de farkllamaya ba-layacakt. Btn veriler

gsteriyor ki, anaerkil dzen ve kadnn toplumdaki arl, ancak savan ve kaba gcn egemen olma-d, eitliki ve paylama koullar altnda var olabilirdi. nsan-lk bu deneyimi olduka uzun sre, binyllar boyunca yaad. Ama retim aras, verimlilik ve yaam kalitesi, bir zenginlik unsuru biiminde ortaya ktka, ok doal olarak, bu zengin-lie ayn emei harcamadan, iddet ve kaba g kullanarak sa-hip olma istei de gleniyordu, nk bu bal gibi mmknd. Sessiz anlama sona ermi; bar ve paylam, erdemi oluturan unsurlar olmaktan uzaklamaya balama arak. Fi-ziksel gcnz varsa, savaysanz, iddete iddetle karlk ver-meyi biliyorsanz, iinde yaadnz toplumu ve onun sahip ol-duu deerleri de koruyabiliyordunuz. Ama cin ieden bir kez kaktan sonra, bir daha ieri girmiyordu artk. iddet ve kaba g, zenginlii korumann arac olarak deer kazandka, el-bette yn deitirip onu elde etmenin de bir arac haline d-nebiliyordu. Dolaysyla, ilkin savunma iin kurulan askeri birlikler, zaman iinde baka yerleimlerdeki halklarn mal var-lna sahip olmak iin de kullanlabilecekti iddet, hzla id-deti douruyordu.

67 Gerda Lerner, a.g.e, s. 44-45

BR DEALN HKAYES

Erkein ve onun sahip olduu fiziksel gcn neolitik top-lumdaki deeri arttka, kamusal alanda erkekler yava yava ka-dnlarn ellerinde bulunan kurumsal yaplara da egemen olma-ya balyorlard; stelik, yalnzca askerlik ya da savala ilgili de-ildi bu deiim. Daha nce szn ettiimiz gibi, tarmda ve zanaatta kas gcn gerektiren gelimeler younlatka, bir-ok toplumsal grev, erkek ii haline geliyordu. Aile yaps da yava yava erkek lehine deimeye ve ataerkil yapnn filizleri toplumda ykselmeye balad.

Buna karn, klan yapsnn deiip ataerkil niteliklerin ilk ortaya kt dnemlerde, henz ortak mlkiyet ve eit alma ilkelerinin deimediini gryoruz. Uzunca bir sre daha, aile yapsnn ve kltrel deerlerin erkek lehine deimesine kar-n, komnal yaam ilkeleri varln korudu. Ancak retkenli-in salad art-rnn bymeye balamas, zaman iinde buna kimin sahip olaca sorusunu can alc hale getirecek; s-nfsal farkllamaya doru ilk admlar da yava yava atlacakt. Bu sre iinde kadnlar henz saygnlklarn ve karar alma s-recindeki arlklarn btnyle yitirmemilerdi ama toplumun yneticiliini erkek hkmdarlar stlenmeye balyordu artk. isa'dan nce nc bin yla girildiinde Eski Dnya'nn ve-rimli topraklarnn evresinde aniden byyen uygarlklarn ba-nda, ynetimi eleri konumundaki kadnlarla paylasalar da, firavunlar, krallar ve beyler vard. Srecin bundan sonrasn ksaca zedeydim ilkin tana-bilir mallar ve iinde yaanan konutlar zerinde ortaya kan zel mlkiyet, zaman iinde toplumun ekonomik yapsnn can damar olan ekilebilir topra da kapsayacak biimde genileye-cek ve klanlar arasnda sahip olunan toprak miktarna bal fark-llamalar ortaya kacakt. Neolitik toplumun ilk aamalarnda btn yelerin tarm etkinliini yan yana, birlikte yrtmeleri gerektii iin, topraklar kamu mlkiyetindeydi. Ama gelien retici gler ve retim teknolojisi, artk kolektif almaya ge-rek kalmadan, farkl klanlarn kendilerine ait topraklarda ekim ve hasat ilerini gerekletirmelerine olanak veriyordu. Nfus artp, varolan ekilebilir topraklar klanlar arasnda paylalarak

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

azaldka, yeni gelen gmenlerin yaamlarn srdrebilmek iin tek anslar, toprak sahiplerinin tarlalarnda belli bir ortak-lk esasna gre almakt artk.

Dier yandan, var olan sosyal dzenin iindeki hiyerarik yapnn deimesi, tarm toplumunda saygn ynetici konumu-na sahip tapmak sistemini de iyiden iyiye zenginlii denetle-yen bir unsur haline getirmiti. Komnal dnemde toprak ze-rindeki ortak mlkiyetin uygulaycs ve ynlendiricisi olan ta-pnaklar, ekilebilir alanlarn bir blmn klanlar paylamaya baladktan sonra bile, en byk toprak sahibi olmaya devam etti. Eskiden bu nitelik, bir mlkiyeti deil, kullanm dzeni-ni belirtiyordu ama zaman iinde toplumun liderlii gibi et-kin bir konum, tapnaktan yalnzca art-rnn depolanp kont-rol edildii alanlar deil, ayn zamanda toprak mlkiyetinin de temsilcisi haline getirdi. Aa yukar ayn dnemde, tapnak bilgisi de bir tr ba-sit iktidar sisteminin arac haline geldi ve bilginin gizlilii kavram rahip gruplar arasnda kemikleme yoluna girdi. Y-netici olma ayrcaln getiren bilgi ve bilgelik, artk kamusal olmaktan kp zelleiyor; kk bir tapnak aznl dnda kalanlar dnyaya ve evrene ilikin bilgiden koparlyor; oluan gizlilik ve kutsallk sistemi iinde, binlerce yl simgesel ve ma-nevi nitelik tayan, paylalm riteller, kitlelerin tapnakla olan ilikilerinin tek arac haline geliyordu. Daha net olarak sy-lemek gerekirse, kitleler iin bilgi deil, giderek karmakla-an bir riteller dokusu iinde olumu din sz konusuydu artk. Dini yneten ve ynlendirenlerse, bilginin, dolaysyla da iktidarn sahibi olmulard. Barahip'in iktidar mekanizmasnn en st basamana yer-leerek hkmdar sfatn tad bu yeni paylam biimin-de, tapnan bana geen kii, toplum adna en byk top-ran da sahibi ve yneticisi oluyor; bu mlkiyetin belli bir b-lmn, silahl glerin bandaki komutanlarla paylayordu. Bir baka deyile toprak sahiplii ve zenginlikte birinci kademe tapnak ve Barahip, ikinci kademe de ordu ve Bakomutan'di; dolaysyla bunlarn Kral ve Vezir unvanlarn tamaya

BR -(DEAL-N HKAYES

balamalar da doal bir sonu gibi grnyordu. Onlarn ikti-darnn destekisi olan zemin de, mlkiyetin dier grece b-yk paralarn ellerinde tutan klan liderlerinden, yani soylu-lardan oluuyordu. Snfsal farklln ilk admlar byle atld, uzun saylabile-cek bir sre sonra da, insan emeginin bir meta haline getiril-mesiyle birlikte bambaka bir ivme kazand lkin, ehir devlet-leri arasndaki savalarda tutsak denler ya da egemenlik alt-na alnan yaban kabilelerin yeleri, tapnak liderliinin, askeri gc elinde tutan komutanlarn ve klan yneticilerinin toprak-larnda kle olarak altrlmaya baladlar. Aa yukar t ikinci bin yldan itibaren de, kle emeinin salad avantajlar o denli ekici geldi ki yneticilere ve toprak sahiplerine, klelik ciddi biimde kurumlamaya balad. 10 1600 sonrasnda yal-nzca sava esirleri ya da kle pazarlarnda satlmaya balanan yaban kabilelerin mensuplar deil, kentlerdeki topraksz yurt-talar da yava yava kleletirilmeye balayacaklard. Bu kritik dnm noktasyla birlikte insan uygarl, neoli-tik an ilk dnemleri boyunca egemen olan anlay ve dnya grnden ciddi bir sapmayla uzaklaarak bambaka bir yola girecekti artk. Tarih adyla bildiimiz uzun sre de, iktida-r ve snfsal stnln korumaya alan egemenlerle, bu yanl gidii dzeltmeye alan gszler arasndaki mcade-le zerinde ilerleyecekti. Ksacas, fiziksel g ve iddet sava; sava, askerlii; askerlik de erkek egemenliini pekitirmi; eko-nomik ve sosyal liderliin yan sra ruhani ynetim de kadn-lardan uzaklarken, snfl toplum glgesi alanda eitsizlie, kaba gce, maddi hrslara, zenginlik tutkusuna dayal yepyeni bir uygarlk anlay domutu. Kukulu bir alveri Buraya dek her ey anlalr ve aklanabilir grnyor. Anaerkil tarm toplumunun hem kltrel hem de ruhani lider-liini yrten kkl bir gelenein temsilcileri, binyllara yaylan bir sre iinde, toplumsal yapdaki deiime paralel olarak ya-

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

va yava etkinliklerini yitirme ve hatta bask altna alnma nok-tasna gelince, doal olarak savunmaya ekilme gereini duy-mulard. Onlar ifacln, tarmn, yldz gzlemciliinin, zana-atn ve mimarinin bilgeleriydiler; ayn zamanda mziin, ayin-lerin, dualarn ve manevi yaamn ynlendiricileri. Bilinmeyen bir zamandan beri sregiden olaylarn, yani insanlk tarihinin kaydn tutmak da onlarn iiydi. Uygarlk giderek kaba gce ve maddi hrslara dayal, ilkel ve acmasz bir rotaya doru iler-lerken, hem bir biimde ayakta kalmak zorundaydlar, hem de sahip olduklar btn o bilgi birikimini ve paha biilmez deer-deki eski kaytlar korumak. Bu nedenle en kritik aamalara gi-rildiinde, ilerindeki en deneyimli bilgeler kentlerden uzakla-arak krsal alanlardaki maaralarda inzivaya ekildi ve bilinen dnyann nemli merkezlerinin yaknlarna dalp aralarndaki iletiimi koruyarak bir tr kapal rgt oluturdular. Ancak anlalamayan nokta u Bu gelenein sa'dan nce altnc yzyl sonlarndaki temsilcilerinden biri olduunu var-saydmz Cumae Sibyl', bunca dikkade saklanan bilgelik ki-taplar nasl olup da Roma'nn kucana kendi eliyle teslim etti Sibylline Kitaplar adyla bilinen belgelerin gerekten var olduklarndan; bunlarn ok nemsenip yzyllar boyu devlet gvencesi altnda korunduklarndan eminiz. Hikyeyle ilgili faz-lasyla kukulu grnen tek nokta, kitaplarn Roma'nn eline son kral Tarquinius zamannda getii iddias. Resmi tarihi ya-zanlar, bu kritik olay niin hi sevilmeyen, despot bir kraln dnemine yerletirmilerdi acaba Eer Roma devleti iin ok nemli olduu srarla yinelenen belgelerin elde edilii, kentin efsanevi kurucusu, kahraman Romulus'la ya da Roma halknn kkenini Troya'ya balad varsaylan byk atalar Aeneas'la ilikilendirilseydi, akas bylesi bir hikaye ok daha destans ve anlaml olurdu. Ne var ki, bir tek eski szel gelenekten bes-lendii

anlalan btn resmi kaytlarda, Sibylline Kitaplar'nn Tarquinius zamannda devletin eline getii yazl nedense. Bu bilgi gerekten doru olabilir mi, yoksa tpk Lupa efsanesin-de olduu gibi, burada da farkl bir simgesellik mi sakl

BR -DEAL-N HKAYES

Tarquinius Superbus, gerekten de Roma tarihinin kara lekelerinden biri. Hakknda pek az bilgimiz olan Krallk dne-minin bu son hkmdar, tarihiler tarafndan despotluun, ti-ranln simgesi olarak grlr. Keyf ynetimi, hrslar, bencil-lii, batl inanlar ve zorbalyla anlr. Taht, klelikten kral-la ykselen, kaynpederi Servius Tullius'dan zor kullanarak alm; Tullius'u ve ona bal senatrleri ldrtm; gasp ettii iktidar korumak iin her trl entrika, hile ve tuzaa bavur-mutur. Btn bunlarn sonucu olarak, hkmdarlk ynetimi doal bir lmle ya da allm bir taht devir teslimiyle deil, bir skandal ve onun sonunda patlak veren bir byk isyanla noktalanmtr. Tarihilerin anlattna gre, en az kendisi ka-dar zalim ve sorumsuz olan byk olu Sextus Tarquiniusun, Roma halknn gznde iffetin simgesi olarak grlen Lucretia adl kadna tecavz etmesi, hem kral devirmek iin frsat kol-layan soylular, hem de halk galeyana getirmitir sonunda. gibi byyen tepkilerin kanl bir ayaklanmaya dnmesi sonu-cu zorla tahttan indirilmi ve lkeden kovulmutur ki, bu olay da Krallk dneminin sonunu ve Cumhuriyet'in de balangc-n iaretlemektedir.68 Roma tarihinde Tarquinius Superbus'un devrilmesi ve bel-li bir kaos dneminin ardndan devletin yapsnn ciddi bir re-organizasyona uramas, tarihilerce devrim olarak adlandr-lr. Tiranhn bitii, hukukun ve adaletin yeniden oluturulma-sdr nk bu deiim. Tarquinius'u grevden uzaklatran Romallar, ona kendisinin eski kral Servius Tullius'a yaptn yapmamlar ve yaamasna izin vermilerdir. Ne ilgintir ki,

devrik kraln srgn hayan, uzunca bir sre yabana hkmdar-larn yardmyla tahtm geri almak iin bo yere abaladktan sonra, Cumae kentinde noktalanacaktr Kitaplarn koruyucusu olduu ve onlar Tarquinius'a satt ileri srlen yal Sibyl'n kentinde!69 Btn bunlar gz nne alndnda, Tarquinius Super-

68 Titus Livfus, a.g.e, Kitap I, Blm 48-60 69 Gary Forsythe, a.g.e, s 121

Ftatemis F.6

FRATtRNiS. Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

bus'un, Sibylline Kitaplar gibi nemli bir tanrsal armaann teslim edilebilecei Roma'daki belki de son kii olduu aktr. Onu ne Roma halk sevmiti, ne emrindeki yneticiler, hatta ne de kendi ailesi. Byk ayaklanmann liderliini stlenenlerden biri, z yeeni Brutus'du Hani u Delphi'deki Sibyl'dan ipucu aldktan sonra, lkenin gelecekteki yneticisi olmaya hak kazan-mak iin, kehanet gerei topra pen gen adam. inde sak-l tuttuu iktidar hrs bir yana, Brutus da yaam boyunca kral-dan nefret etmiti. Aslna baklrsa, Roma'da Tarquinius'dan nefret etmeyen pek az kii vard. O halde, nasl olup da Cumae Sibyl', gz gibi bakmas ve hak etmeyenlerden korumas gereken belgeleri, kendi isteiy-le bu zorba krala getirip, altn ya da para karlnda teslim et-miti Tarihiler bunu aklamakta glk ektii gibi, hikye-yi inandrc olmaktan uzaklatran, dikkate deer bir ilgin ay-rnt daha sz konusu Roma devletinin kaytlarnda, Tarquini-us dneminde Sibylline Kitaplar'na herhangi bir bavuru ya-pldm, kitaplarn yorumlanmaya alldn gsterir hibir bilgi yok. Bu bavurularla ve yorumlama oturumlaryla ilgili ilk kaytlar, Cumhuriyet dnemine, despot kraln devriliinden on

be yl sonrasna ait. Kehanete ve gizli bilgilere bunca merakl olan Tarquinius Superbus, bir servet dedii ileri srlen o gi-zemli kitaplar, ynetimde olduu sre boyunca hi kullanma-m myd Kaytlara gemi net bilgiler ve Roma devlet yapsnn l beinci yzyl banda yaad hzl deiimin seyri, Sibylline Kitaplar'nn Cumhuriyet dnemine ait, yeni bir olgu olduu-nu koyuyor ortaya. Tarquinius ya da eski devlet yapsnn ke-hanet kurumlaryla, bu kitaplarn balantsn ortaya koyacak hibir kant ya da iz yok. Btn o gizemli koruma tutkusu, ay-r ve zel bir kurul oluturup buna zel bir stat tanma kara-r ve kitaplar ok ender durumlarda ynetsel amal kullanma gelenei, btnyle Cumhuriyet dneminde ortaya kma benziyor. O halde masals bir pazarlk uydurarak, Sibylline Kitaplar'n Tarquinius dnemine balama abasnn nedeni ne olabilir

BR -DEAL-N HKAYES

Bu sorunun yant byk oranda, Roma'nn geirdii siya-sal deiim srecinin ok da rahat ve przsz olmamasnda sakl. Tarquinius'un despotik ynetimi byk nefret uyandr-mt belki ama Roma toplumunda ani bir deiimi, hele Cum-huriyet gibi radikal bir yenilenmeyi hemen kabullenmeye hi de 83 istekli olmayan, direngen gler vard. in ilgin ve kulaa ilk bata garip gelen yan, bu direngen kesimler soylulardan ya da ticaret erbab zenginlerden deil, toplumun en alt tabakalarn-dan, halktan kyordu. Grne baklrsa, efsanevi Romulus ve Numa'dan sonra-ki krallar, soylu snf ve onlarn gdmndeki senatoyu devre d brakp, balarna buyruk bir ynetim biimini srdrebil-mek iin toplumsal tabakalar arasnda var olan srtmelerden yararlanmlar ve soylulardan nefret eden, nk onlar tarafn-dan deersiz grlp horlanan yoksul kesimleri, kendi yedek gleri haline getirmilerdi. Roma'da kurulan Cumhuriyet, esas olarak soylular snfnn nayak olduu

bir siyasi deiimdi ve yine kulaa garip gelecek biimde, yoksul kesimler Servius TuIIius'tan beri krall des-tekliyor; ne denli despotik bir ynetim biimi olursa olsun, soy-lularn btnyle sz sahibi olacaklar yeni bir ynetim biimi-nin karsnda eski kurumsal yapdan yana tavr alyorlard. Bir baka deyile, Tarquinius Superbus lkeden kovulup, kralln yerini yeni Cumhuriyet ynetimi aldnda, i barn salanma-s iin kimi eski kurumlarn korunmas ve bunlardan bazlarnn reformlarla iyiletirilmesi gerekli grnyordu. Roma'nn bu kritik gei evresinde Cumhuriyet'i rgtle-yen soylular snf, gz ard edilemeyecek denli byk bir kitle oluturan yoksullara sempatik grnebilmek ve ayaklanmalarn nlemek iin, eski dinsel yaplan ksmen korudu, kehanet ve ayin dzenini srdrmeye ala. Bu durumda, Tarquinius za-mannda oluturulan duumviri sacrorum adl, iki soylu khin danmandan oluan kurul, her iki kesimi de mutlu edecek, ya-amasnda yarar grlen unsurlardan biri olarak ortaya kyor-du Hem soylular, yani patricfler, kendi aralarndan seilen yelerce oluturulmu bu kurulun varlndan rahatsz olmaya-

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

caklar, hem de yoksul kesim, destekledii krallk dneminden kalma, stelik kehanetlerine sayg duyduu bir dinsel yapy, kendine yakn grecekti. ite tam bu noktada, aniden Sibylline Kitaplar devreye girmi ve sorumluluu da, Tarquinius'tan kalma duumviri'ye brakarak uzlamay salam gibi grnyor. Gerekten de, her iki kesimin de onayn almay baaran bir zm bu Eski kral dneminde ele geirilmi, ok nemli kehanet kitaplarnn varl ve gc duyurularak halka moral veriliyor ve bu kitap-larn, yine eski bir kurum olan duum virPnin sorumluluunda olduu, baka kimsenin el sremeyecei, ancak Senato karary-la bunlara danlabilecei sylenerek de, bu kehanet geleneine bal yoksul halk

tabakalarnn yeni rejime yaknlamas salan-yor. Dier yandan, sz konusu kurulun yelerinin soylular ara-sndan seiliyor olmas, Cumhuriyet'in lokomotif snfn da honut ederek, yumuak bir gei salyor. Bir ey ok belli ki, Tarquinius'un Cumae Sibyl'yla pa-zarlk edip, gizemli kitaplan satn ald hikyesini uydurarak duumviri,y' zel bir koruyuculukla grevlendirenler, pek sra-dan insanlar deilmi ve ne yaptklarn, ok iyi biliyorlarm. Bunun gstergelerine yalnzca kitaplarn ele geiriliini merula-tran bu hikyede deil, Sibylline Kitaplan araclyla Roma'da yaplan kritik dzenlemelerde de rastlyoruz Cumhuriyet'in iinde yava ve sistemli admlarla gcn artrmaya alan bu deneyimli grup, zaman iinde ye says on kiiye karlp de-cemviri sacris faciundis70 adm alan kurul araclyla, yalnzca dinsel deil, siyasi bir nfuza da kavuuyor. Bu operasyonun ay-rntlarn dikkatle izleyeceiz; ama imdi, hikyenin Roma'ya en uzak grnen tarafna, Sibyl'a dnelim ve bu ilgin kltr akta-rmnn nasl gerekletiini biraz daha iyi anlamaya alalm. Sibyl gelenei, yedinci yzyl balanna dek Frigya'da, altna yzyl ortalarna dek de Amphictyonic Konsey'in sala-d olanaklar araclyla Bat Anadolu ve Yunan kentlerinde gl bir konum elde etmeyi baarma ve Ege kylan evre-

70 Kutsal ilerden sorumlu onlu kurul

BR -DEAfN HKAYES

sinde belirledii snrlan ap, Akdeniz'in kuzey ve gney ky-larna (Delphi, Kanaca, Sicilya, Cumae) doru yaylma eili-mindeydi. Ne var ki, Roma'da Tarquinius iktidarnn son ylla-rna girildii sralarda, onlann da Yunan topraklarndaki nfuz-lan azalm; giderek siyasi bir g unsuru olarak grld iin kent devletleri arasndaki mcadelenin arenas

haline gelen Konsey'in denetimi de yitirilmiti artk. te tam bu geri e-kilme evresi srasnda ltalya'daki temsilcilerden biri olan Cu-mae SibyP, Roma'mn sahip olduu potansiyeli fark etmi ve kendi kltne yeni bir tarla bulmann heyecanyla, tam da gen Cumhuriyetsin kurumlama almalar hzland srada, Sibylline Kitaplarn bir iyi niyet gsterisi olarak Roma'da g-vendii, nfuzlu birilerine teslim etmiti olabilirdi pekala. Belki de Sybil geleneiyle Roma arasndaki iliki, biraz da-ha nceye, Tarquinius'un oullanyla birlikte Delphi'ye giden yeen Brutus'un, maarada Pythia ile yapt gizli grmeye dayanmaktayd Kraln tahtn yitireceini, yeni yneticinin de annesini ilk pen olacan sylemiti khin kadn. Bunun zerine kendini yere atp Dnya Anneyi, yani topra pen Brutus, gerekten de hem Tarquinius'u deviren hareketin lider-lerinden biri olmu, hem de Cumhuriyet'in kurucular arasnda yer alp, ilk konsl olarak tarihe gemiti. Hikyedeki simgesel masalcl, yani u topra perek kehaneti yerine getirme fasln bir yana brakalm; olaylarn akndan net bir biimde u sonu kyor Kralla son verip Cumhuriyet'i getirenlerden biri olan ve konsl yetkisiyle ye-ni rejimde yneticilii stlenen bir devlet adammn, Delphi Sibyl'yla hi de hafife alnamayacak bir balants vard. Bu du-rumda, Cumae Sibyl'yla da yakn ilikiler iinde olmas ve ki-taplar onun araclyla Roma'ya getirmesi olduka akla yakn saylabilirdi. Devrik kraln yeeni olarak yeni ynetimde Tar-quinius'u en iyi tanyan kii Brutus'tu ve Sibylline Kitaplan'nn onun zamannda lkeye getirildiine dair hikyenin de yine Brutus tarafndan uydurulmu olmas yksek bir olaslkt. Sonraki yzyllarda Sibylline Kitaplar araclyla Ana Tanra kltnn yava ama salam admlarla Roma toprakla-

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

rnda kendine yer bulmasn dikkatle gzden geirirsek, bu gi-zemli klt ile gelimekte olan Roma Cumhuriyetinin baz st dzey yetkilileri arasnda sessiz ve gizli bir anlama yaplm ol-ma olasln yabana atamayz. Delphi Sibyl', maaradaki giz-li konuma srasnda belki de una benzer bir eyler sylemiti Brutus'a Zorba kral devirin, daha zgrlk bir rejim kurun. Biz de kendi klt ve geleneimizi Roma'da yaatalm ve karln-da size hem ynetim ilerinde lojistik destek verelim, hem de elimizdeki Bilgelik Kitaplar'n armaan olarak sunalm! sa'dan nce altnc yzyln sonunda, Sibyl gelenei tara-fndan baslanga belirsiz bir zamandan beri titizlikle korunmu eski kaytlar ve bilgiler toplamn ieren klliyat, baka bir de-yile Kybele'nin gizemleri, dnemin ykselmekte olan yeni gc Roma'nn eline geti bylece. Ancak byk bir olaslkla bu devir teslim ilemi, Cumae Sibyl'mn, elindeki paha biilmez kitaplar salt jest olsun diye Roma yneticilerine hibe etmesi biiminde gereklemedi. Belki de gerekten bir pazarlk var-d ortada ama bu, efsanelerde anlatld gibi parayla deil, da-ha kalc ve etkili bir bedelle, nfuzla ilgiliydi. Yine ok byk bir olaslkla, bu pazarl yneten ve yn-lendiren, sradan bir araclktan da te role sahip, bir nc taraf daha vard iin iinde Cumhuriyet'in gen yneticileri-nin bazlarna, perde arkasndan u lojistik destei verecek bi-rileri, ilerleyen blmlerde, bu zeki, bilge ve deneyimli strateji uzmanlarn, daha yakndan tanyacaz. Ayn gnlerde Roma devleti, kararlarn seimle i bana gelen iki konsl tarafndan ortak alnd; senatonun ilevsel-liinin artt ve toplumun ikincil snf kabul edilen pleb'le-rin de zaman iinde en az devletin kurucusu olma iddiasndaki soylu pafric'ler kadar sz hakk ve temsil gc elde edecei Cumhuriyet ynetimine doru adm att. Roma'nn en gvenli yeri olan Capitoline tepesinde byk bir gizlilik iinde koruma altna alnan Sibylline Kitaplar ise, sessiz sedasz, yeni rejimin gizemli ve etkili unsurlarndan birine dnmeye balyordu ar-tk.

BR -DEAfN HKAYES

Yaklak yz yl kadar sonra, kitaplarn gvenlii ve yo-rumlanmas iin grevlendirilen iki gzetmenin says, Cumhu-riyet ynetimi tarafndan yeni bir kararla on kiiye karld Ol-duka seyrek aralklarla danlsa da, ald kararlarla Roma'da hem kltrel hem de siyasi bir deiimi balatacak bu kurul, toplumdaki dengelerin bir yansmas olarak, be patrici ve be peb'den oluuyordu. Neyi anlatr bu kitaplar Bunca nem verilmesine ve neredeyse devletin en gizli bel-geleri arasnda gsterilmesine karn, Sibylline Kitaplar'na Ro-ma tarihi boyunca bir hayli seyrek danldn gryoruz. Ro-ma, resmi devlet ynetimiyle dinsel yneticiliin birbirinden net snrlarla ayrld bir anlayla ynetiliyordu ve hemen b-tn eskia toplumlarnda grdmz, hiyerarinin tepesinde tapnak sisteminin yer alp, Barahip'in hkmdar yetkilerini tamas ilkesi Cumhuriyet Roma'snda geerli deildi. Devlet ynetiminin dinden bamsz olduu ve bugn anladmz bi-imde laik nitelikler tad sylenemezdi elbette; ama en azndan, Cumhuriyet'le birlikte, dinsel ve siyasi otorite, kurum-sal anlamda birbirinden ayrlmt. Halkn manevi yaamyla ilgili ayrntlar ve ritellerin y-netimi, yetki alan snrlandrlm, Rex Sacrorum (Kurbanlar Kral) adl dinsel grevlinin sorumluluu altndayd. Evlerdeki bereket ve huzurun olduu kadar, devletin varlnn da simge-si olarak grlen kutsal atein hi snmemesini salamakla grevli, Roma'nn en eski dinsel geleneklerinden birinin srd-rcs durumundaki Vesta Bakireleri; resmi takvim ve bayram-lar denetleyen piskoposlar ve bir tr khin diyebileceimiz Au-gurMar ile birlikte, Rex Sacrorum da sre iinde, btn dinsel etkinliklerin yneticisi olan Pontifex Maxmus'a balandlar. Al-tnda yer alan bu kalabalk ve heterojen din adamlar grubuna karn Ponfex Maximus da yalnzca inan sistemlerinin yne-timi ilevlerini yerine getiren, tanrlarn iyi niyetinin devam-

FraterniS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

n (Pax Deorum) salamaktan sorumlu bir devlet grevlisiy-di.7i ilgin olan nokta, btn bu karmak yap iinde, Cumhu-riyet dneminden itibaren devletin resmi belgeleri haline ge-len Sibylline Kitaplar ve onlarn gvenliinden sorumlu kuru-lun, neredeyse bu yapdan bamsz, deyi yerindeyse zerk bir konuma sahip olmasyd. Bu kitaplara, ancak dier resmi dinsel grevlilerin ya da khinlerin zemedii durumlarda ve yant getiremedii sorularda, nadiren danlyordu. Ama uzun yllar boyunca kitaplara bavurulmasa ve senatodan herhangi bir yorumlama talebi gelmese bile, kurul yeleri varlklarn ve say-gn konumlarn koruduktan gibi, kendi aralarndaki dzenli toplantlar da aksatmadan srdryorlard. Elimizdeki kaytlara baklrsa, devlet yneticileri Sibylline Kitaplar'na ilk kez, koruma altna alnmalarndan muhtemelen on ya da on be yl kadar sonra, t 496 ylnda bavurma ge-rei duymutu. Bu tarihte Roma, bir yandan Regillus Gl ev-resinde Latinlere kar ypratc bir sava yaarken, bir yandan da iklimin bir azizlii sonucu uzun sreli bir kuraklkla yz y-ze gelmiti ve yeterli rn alnamad taktirde ciddi bir ktlk tehlikesi lkeyi zor durumda brakabilirdi. stelik, yeni kar-lan bir yasa ve onun getirdii uygulamalar nedeniyle hallerin-den honutsuz olan pleb'ltrin pasif bakaldrlar da i istikrar tehdit ediyordu. Byk toprak sahiplerinin basksyla karlan ve Nexum adyla bilinen bu yasa, borlarn deyemeyenlerin, hesap kapanana dek alacaklnn yannda karlksz olarak al-masn gerektiriyordu. Ekonomik sknt iinde bulunan peo'le-ri bir tr ksr dng iine iten bu uygulama, asla btnyle deyemedikleri borlar yznden neredeyse kle statsne d-en ve ikayetleri dikkate alnmayan insanlar ayaklanma aama-sna getirdi. Sava nedeniyle fazla askere gerek duyan ve bu ih-tiyac kskn peb'lerden karlayamayan Cumhuriyet kurmay-lar iin

tehlikeli bir durumdu bu. Konsller tarafndan sava sresince bakomutan ve tek 71 Tim Cornell - John Matthews, Roma Dnyas, s 94

BR -DEAL-N HKAYES

yetkili ynetici (dictator) olarak atanan Aulus Postimius, bu et-refil durumun iinden kabilmek iin Sibylline Kitaplar'na bavurulmasn istedi ve btn o gerekli gizlilik iinde kitaplar dikkatle incelendi. Yorumculara gre, asl byk tehlike sava ya da i kargaa deil, ktlkt ve bunun nne gemenin tek yo-lu da, Yunan tarm ve bereket tanras Demeter'in kltn he-men Roma'da yerleik hale getirmekti! Bu yorumun ardndan Postimius, savatan sonra Ceres iin (Demeter'in Roma'daki ad) bir tapnak kompleksi oluturma sz verdi.72 Eer Halikarnasl Dionysius'un yazdklarna73 bakarsak, bu kararn ardndan btn sorunlar hzla zlme benziyor. Ro-ma, Latinlere kar verdii sava kazand ve zel durum sona erince Postimius grevi yeniden yetkili konsl Spurius Cassi-us'a braka. Sibylline Kitaplar'nca tavsiye edildii sylenen ta-pmak yapmn gerekletirmek de, yine Cassius'a kalmt Aventinum tepesinin eteklerinde, 493 ylnda, Demeter kl-tnn yerelletirilmi biimiyle Ceres, Liber ve Libera iin gr-kemli bir tapnak kompleksi yaptrd Cassius ve bu tapnm Ro-ma'da resmiletirdi. Bu gelimenin hemen ncesinde, Roma'y tehdit eden kurakln ve ktlk tehlikesinin de ortadan kalkt-n belirtiyor kaynaklar. Dier yandan, direnie geen ve Aventinum tepesinin etek-lerine ekilen peb'lerin talepleri de byk lde yerine geti-rildi ve bir pleb meclisi kurularak onlara da ynetimde sz sa-hibi olma ans verildi. Bylelikle i bar yeniden salanrken, Ceres - Liber - Libera klt iin yaptrlan tapnak kompleksi de, bir pleb tapnm merkezi haline geliyordu.74 Yine Roma resmi kaytlarna gre Sibylline Kitaplar'na ikinci bavuru, bu

olaydan altm yl kadar sonra, byk bir sal-gn hastalk Roma halkn ciddi biimde krmaya baladnda yaand. Uzmanlarn kitaplara danuktan sonraki yorumlarna gre, hastal yenmek ve halkn salnn yerine gelmesini sa-

72 Barbette Stanley Spaeth, Roman Goddess Ceres, s 7 73 Dionysius of Halicarnassus, a.g.e, Kitap 6, Blm 17, 2-4

74 Tim Cornell - John Matthews, a.g.e, s 26

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

Hamak iin, Apollon Medicus (ifac Apollon) adna bir tapnak ina etmek ve klt Roma'da etkin klmak gerekiyordu.75 isa'dan nce 433-431 yllan arasnda, bu karara uyularak tapnak ina edildi. nl tarihi Livius, Devletin banda bulunan iki kii (konsller), bu salgn musibetini halktan uzaklatrmak ve tan-rlarn fkesini yattrmak iin Kitaplann nderliinde birok ey yaptlar, diyor.76 zleyen dnemler iinde de, yine olduka seyrek aralklarla ve ancak lkenin btnn ciddi biimde etkileyebilecei d-nlen ciddi sorunlar karsnda Sibylline Kitaplars'na bavurul-duuna ve yorumcularn (decemviri) aklama ve deerlendir-melerine uyulup, tavsiyelerinin yerine getirildiine tank oluyo-ruz. ounlukla, nceki rneklerde grld gibi bir sava ya da ktlk, salgn hastalk tehlikesi benzeri durumlarda ortaya -kyor bu bavuru gereklilii Hemen her durumda da, yorum-cularn getirdii zm nerisinin, Roma manevi yaamna ye-ni bir yabanc kltn ya da tapnmn aktarlmas olduunu gryoruz. Hatta belli bir dneme kadar, Sibylline Kitaplar'm yorumlayan kurulun, bu zel grev srasnda, varln halen srdrmekte olan Sibyl'lara da dantn dnmemize yol aacak gstergeler var Tpk, 10 210 sonrasnda, Kartaca'yla girilen amansz savatan kaypsz kmak iin neler yaplmas gerektii tartldnda, Delphi Sibyl'nn (Pythia),

Kybele kl-tnn ve kutsal objesinin lkeye getirilmesini salk verdii olay-daki gibi. Kimi tarihiler bu kararn Sibylline kurulunca veril-diini sylerken, kimileri de bu kurulun yelerinin, kitaptaki bilgileri yorumlarmak ve tavsiye almak iin Delphi'deki Sibyl'a gittiklerini vurguluyorlar. Her durumda, yine bir ulusal kriz ortam ve buna are olarak devreye sokulan, yabanc klt Roma'ya tama form-lyle karlayoruz. Zaten bu, Sibyl adn etkin bir khin ola-rak son kez duyduumuz olaylardan biri. Kybele klt Magna Mater adyla Roma'ya getirildikten ve tapnak sistemi kurul-

75 Gary Forsythe, a.g.e 76 Titus Livius, a.g.e, Kitap 4, Blm 25 (italikler ve keli parantez

bana ait)

BR DEAL'N HKAYES

duktan sonra, maaralarda yaayan bu gizemli bilge kadnlarn adlar da tarih kitaplarndan ve anlatlardan yok olmaya bal-yor. Bunun olas nedenlerinden biri, yok olma tehlikesi altnda-ki Byk Anne kltrnn artk gvenli biimde Roma top-raklarnda resmilemesi ve Sibyl'dan beklenebilecek grevleri, Kybele'nin barahibelerinin stlenmesi olabilir. Bir anlamda, misyonun kritik aamas tamamlanm ve tanra klt, ykse-len yeni byk gcn, Roma'nn topraklarnda kurumsallam-tr. Ama bu durum, resmi belge nitelii tayan ve byk g-venlik nlemleri altnda Capitoline'de korunan Sibylline Kitap-lan'mn nemini ve deerini hibir biimde azaltmayacaktr el-bette. Devlet, ilgin ve dikkate deer bir zerklik tand ve saygnlk bahettii on kiilik Sibylline yorumlama kuruluna, gerek duyduka bavurmaya ve bu gizemli belgeleri byk bir kskanlkla gizli tutup saklamaya devam edecektir. ngiliz tarihi John North, Roma'da kehanet olgusuna yaklamn, hi

deilse bilinen tarih dnemlerinde, dier kltr-lerdekinden farkl bir nitelik sergilediine dikkat ekiyor. o-unlukla bireysel bir etkinlik olarak ortaya kan ve khin nitelii tadna inanlan insanlarn, yeteneklerini kullanarak esinlenme yoluyla var olan duruma ya da gelecee ilikin ila-hi yarglar anlama yolu olarak tanmlayabileceimiz kehanet, Roma'da bu bireye zg konumundan syrlyor North'a g-re. Roma gelenei, bir tek kiinin esin yoluyla zme erime-si biimindeki yorumlama sisteminin karsna bilgi ve donan-m yerletirerek, kolektif yorum anlayn gelitiriyor.77 Yani, Sibylline Kitaplar sz konusu olduunda, bunlarda yazl olan-lar anlayp deerlendirebilecek donanma sahip ok zel grev-lilerin, hep birlikte, birbirlerine danarak gelitirdii yorumlan ve ald kararlar gryoruz. lahi gle esin araclyla bire bir kurulan ilikiyi deil, bilgi ve akln devreye sokulmasyla kritik metinlerin bir grup insan tarafmdan yorumlanmas zerine ku-rulu grece rasyonel bir yntemi izliyoruz burada. 77 John North, Prophet and Text in thc Third Century BC adh makale, Religion in Archaic and Rcpublican Rome and Italy adl derleme, s 93-94

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

Kural olarak, Sibylline Kitaplarna bavurulma sreci, aa- yukar yle bir seyir izliyor Ynetimin tepesindeki iki kon-slden herhangi biri, ciddi bir sorunla karlap buna zm bulamadn dndnde, konuyu Senato'ya getiriyor. Ar-dndan, Senato eer gerekli olduuna inanrsa, dosyay olduu gibi decemviri olarak bilinen, Sibylline kuruluna yolluyor. Ku-rul yeleri, gelen talebi inceledikten sonra zel ve gizli bir otu-rum yaparak kitaplar ayor ve sayfalar arasnda bir yant bul-maya urayorlar. Bu uzun arama ve tanma srecinin sonunda, kitapta bu-lunan ve durumla ilgili olduu dnlen pasajlar zerinde bir sre allyor ve zerinde anlamaya varlan yorum, kurul tarafndan Senato'ya yollanyor.

(Dikkat ekici nokta, Senato'ya kitaplardaki ilgili pasajn deil, yalnzca bu pasaj zerinde a-lan kurulca oluturulmu yorumun yollanmas. Her ne olur-sa olsun, kitaplardaki orijinal metinleri, kurul dnda birinin grmesi yasak.) Senato da, kitaplardan gelen yant inceledik-ten sonra, ne yaplmas gerektiine karar veriyor. Bu noktada, ilgili ve merakl okurun aklna u soru takla-bilir Grne baklrsa Cumhuriyet dnemi boyunca Sibyl-line Kitaplar'na yaplan neredeyse her bavuru sonrasnda, kar-lalan sorunun zm olarak ya yeni bir tapnak kltnn Roma'da resmiletirilmesi ya da yeni bir ritel veya festivalin dzenlenmesi karart km. Peki bu kitaplarda gerekten ne ya-zyordu da, yorumlamakla grevli kurul yeleri, zm niyeti-ne bu basit, dinsel direktifleri getiriyordu Eer zm yalnz-ca herhangi bir tapnm ya da ritelse, bu karan Roma'nn di-er resmi khinleri ya da rahipleri veremezler miydi Sibylline Kitaplan'nn ne zellii ve stnl vard Son derece yerinde bir soru. Gerekten de, baz Roma ta-rihilerinin ya da politikaclarnn da zaman zaman ikayet eder-cesine belirttikleri gibi, Sibylline Kitaplar neredeyse yalnzca yabanc klderin Roma'ya tanmas gibi bir ilevi yerine ge-tirmek zere kullanlm gibi grnyor. Binlerce yllk bilge-liin birikimi olarak sunulan kitaplann, senatonun zemedii sorunlar karsnda getirdii tapnak yapma, ritel dzenleme

BR DEALN HKAYES

gibi zm reetelerinin, hangi bilgelikten kp geldiini me-rak ediyorsunuz ister istemez. Yani o kitaplarda, var olan soru-na bire bir karlk gelecek hangi satrlar bulunuyordu ve soru-nu zmek iin nerilen yeni tapnak yapm gereklilii nasl cmlelerle ifade ediliyordu diye dnmekten kendinizi alam- 93 yorsunuz Hele kitaplarn bunca titiz bir gvenlik emberi iin-de, bylesi bir gizlilikle korunup,

son derece seyrek ve kritik durumlarda bavurulmak zere saklandn gz nne alnca. Sibylline Kitaplarnn orijinal ieriiyle ilgili hemen hibir ey bilmediimizden, nk btn koleksiyonun son olarak t 83'teki yangnda tmyle yok olduunun sanldndan sz et-mitik. Aslnda biraz eksik bir ifadeydi bu Sibylline Kitapla-r'nn yalnzca ieriiyle deil, biemiyle ilgili de hibir bilgimiz yok. ounlukla, sonraki yzyllarda defalarca yeniden retilmi sahte kopyalar olduklarn bildiimiz Pseudo-Sibylline de-nen el yazmalarndan yola karak, birtakm tahminler yrtme-ye alyor baz aratrmaclar. Szgelimi, orijinallerin de tpk sahteleri gibi Yunanca ile kaleme alndklar; manzum eserler olduklar; alal hece lsyle yazlm sekizer dizelik blmler-den meydana geldikleri; bazen dizelerin ilk szcklerinin ilk harfleri zerine kurulu birer akrosti ierdikleri gibi varsa-ymlar retiliyor. Ancak bunlarn hibirinin fazla anlam yok. Yazld dil dahil, Sibylline Kitaplan'mn gerekte neye benze-diine ilikin en kk bir somut veriye bile sahip deiliz. Eer mparatorluk sonras dnemde, zellikle de Hristi-yanlk yzylnda kaleme alnm, dinsel propaganda amac ta-d konusunda uzmanlarn hibir kukusu bulunmayan sahte kitaplar referans almaktan ve ierik-biim modelini bunlardan yola karak kurmaya almaktan vazgeersek, belki daha elle tutulur bir yerlere varmay baarabiliriz. En azndan, daha inan-drc ve daha makul birtakm tahminler yrtmek mmkn olabilir. Ama bunun iin, ncelikle Batl dnce dnyasn ipotek altna alm iki byk nyargdan syrlmak gerekecek Judeo-Hristiyan dnya grnn dorulanmas kaygs ve Yu-nan dncesinin her felsefe ve inan sisteminin kknde aran-mas alkanl.

FRATERNiS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

Sibylline Kitaplar'nn, ok daha karmak, ok daha hete-rojen ve farkl

disiplinlere ilikin bilgi paracklarn derleyen, ansiklopedi tr belgeler olduklarn dnmek, bunlarn ok ge tarihlerde karlan sahte kopyalardaki gibi yalnzca iirsel kehanetleri ierdiine inanmaktan ok daha mantkl. Byk olaslkla, Avrupa'nn birok yerinde cad olarak adlandrlan bilge kadnlarn srekli ellerinin altnda bir bavuru kayna ola-rak bulundurduklar ve kendi katklaryla zenginletirdikleri Glgeler Kitab (Book of Shadovvs) benzeri bir bilgi klliya-tyd Sibylline Kitaplar; bu gelenein atas ya da en eski r-neiydi belki de. Her bir cildinde, belli ana balklar alanda toplanm, farkl trdeki kayt ve bilgileri ieren, belki biraz u popler Old Farmer's Almanac havasnda78, youn ierikli ve iinden gerekli bilgiyi ayklayp szmenin ustalk gerektirdii, komple bir kaynak. ok kabaca bir tahminle, kitaplarda yer al-masn bekleyebileceimiz bilgileri u balklardaki gibi dne-biliriz - Gkyz kaytlan ve yldz bilgisi Tpk yetkin rnekle-rine Mezopotamya'da, MUL.APN ad verilen tabletlerde rast-land gibi, gk cisimlerinin ve takmyldzlarn adlarn, bulun-duklar blgeleri, hareketlerini, mevsimlere gre konumlarn, afak ykselileri ve batlarn tablolar halinde sunan, bir tr astronomi rehberi. - Gnlkler Yine Mezopotamya'da ve Msr'da olduu gi-bi, belli tarihlerde gk cisimlerinin izledii srad konumlar, kuyrukluyldz geilerini, meteor yamurlarn ve dikkate deer gksel olaylar gnce dzeninde sralayan bir dkm. Asur'da, Nineve rahiplerinin tuttuu kaydarda bir rneini grdmz gibi, bu gksel hareketlerle yeryzndeki gelimeler arasnda ba kurmaya alan ve tutulmalar, Ay'n fazlan ya da yldzla-

78 Old Farmer's Almanac ABD'de 1792'den beri her yl yaymlanan ve mevsim hareketleri, ekim ve hasat ayrntlar, gndogumu ve ay fazlan tablolar, bitkilere ilikin pratik bilgileri ieren popler almanak.

BR -DEAL-N HKAYES

nn meridyen geilerine balanm, kehanet izlenimi veren yorumlar da bu dkmde yer alabilir.79 - Tarmsal bilgiler Hesiod'un iler ve Gnler adl yap-tnda olduu gibi, mevsim dnmlerini, ekim ve hasat zaman-larn, deiik tohumlarn ve fidelerin yetitirilme koullarn ieren, takvime iaretlenmi ayrntlar. - Yeryz ve atmosfer hareketleri Deprem, volkanik pat-lama ya da byk apl frtna ve seller gibi, grece seyrek ya-anan ancak ortaya ktnda yaam derinden etkileyen doal afetlerin kaytlar. - Botanik rehberi eitli bitkilerin kk ve yapraklarnn zellikleri, tedavide ya da beslenmede kullanl biimleri ve amalarn, bulunabilecekleri yerleri listeleyen; Avrupa'da ca-d sulamasna uram ou ifac (healer) kadnn srekli elinin altnda bulundurduu trden bir bitkisel reete koleksi-yonu. - Dua ve ritel ayrn ulan Bereket, verimlilik ve salk iin tanraya yakarlar ve dzenlenmesi gereken ayinlerin biimsel zelliklerini, sylenecek szleri listeleyen, snflanm bir d-km. - Maden ve talar eidi ta, kaya ve madenlerin nitelik-lerini, ilenme ve kullanlma biimlerini, hangi gk cisimleri ve hangi ilahi glerle zdeletirildiini anlatan; bunlarn kimi dua ve ayinlerde nasl ilev greceinden sz eden metinler. - Tarih ve mitoloji Yeryznde insan uygarlnn ortaya k ve gelime sreciyle ilgili, kuaktan kuaa aktarlan bilgi ve kaytlan; tarihte gereklemi olduu dnlen olaylara, ki-ilere ve ilahi glere ilikin mit izlenimi veren hikayeler ve belki bunlara elik eden bir kozmoloji ve kozmogoni anlaynm temel ilkeleri. (Belki de manzume nitelii tayabilecek tek blm.)

79 R.C Campbell Thompson'n ingilizce'ye evirdii Nineve rahip ve ast-rologlarnn gzlem kaytlar, bu tr bilgi derlemelerinin eski ve tipik r-neklerinden biri kabul edilebilir.

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

Genel hatlaryla ieriini tahmin etmeye altmz bu bilgelik kitab modeli, bir d rn falan deil. Hindis-tan'dan Mezopotamya ve Msr'a; Anadolu'dan Bat Avrupa ve Britanya'ya dek, bu tr bilgileri ilkin szl gelenekle, sonralar birtakm iaret ve simgelerden oluan kaytlarla ve nihayet son aamada da yazyla bir araya getirerek kuaktan kuaa iletmi, olduka yaygn bir bilge kadn ekolne, tarihin neredeyse her dneminde rastlyoruz. ok byk bir olaslkla, bugn Wkca adyla bilinen inan ve dnya grnn temsilcileri tarafndan olmazsa olmaz bir unsur olarak grlen ve dzenli olarak tu-tulmu bu tr kaytlardan oluan Glgeler Kitab, kadim Sibyl geleneinin gncel bir uzantsndan baka bir ey deil. Ama bundan ok daha dikkat ekici olan nokta, ayn gelenein, gnmzden yaklak iki bin be yz yl nce, hem felsefi hem de siyasi anlamda dnyann ehresini ciddi biimde deitirecek dnrleri yetitirmesi. Bir sonraki blmde, etkileri gnm-ze dek ulaan nl bir Yunan dnce adamnn, Sibyl biriki-mini yeni doruklara ulatrarak Roma'ya nasl tadn grece-iz.

BR -DEAL'N HKAYES

2. Rahibe, Filozof ve Kardelik izi srlemeyecek denli uzak gemie ait, youn ve gizli ierikli kitaplarn varlna ve saygnlna ilikin, ok sayda re-feransla karlayoruz tarihte. Geriye herhangi bir kalnt ya da iz brakmamalar nedeniyle efsanevi olduklar dnlen bu tr kitaplarn ieriklerine ilikin anlatlanlar, nceki blmde Sibylline Kitaplar ile ilgili izmeye altmz ereveyle b-yk oranda uyumlu. nl dnr

Pythagoras'n hocas oldu-u ileri srlen, gizemli bilge Pherecydes'in, yaamnn belli bir dneminde Fenikelilerin gizli kitaplaryla karlat ve kendini bunlardaki ayrntl ve ok eitli bilgiler yardmyla ye-titirdii ileri srlyor szgelimi.80 Daha da ilginci, bu kitap-larn, batdaki gizemli bir adada, Gnein maaras olarak bi-linen bir yerde saklanm olduu rivayet ediliyor. (Maara -Gne (Apollon) - Sibyl balantsna dikkat ekmek istiyorum.) Burada dikkate deer olan nokta, Akdeniz'deki Malta ada-snn, Ana Tanra kltnn yeerdii en eski merkezlerden bi-ri olarak bilinmesi. Arkeolojik bulgular, Malta'da gnmzden 7000 yl kadar nce, maaralarda balayan tanra tapnm-nn, I 3500 dolaylarnda, tarihin ilk kesme ta ile yaplm tapmaklannda srdn ortaya koyuyor. Adadaki en nl Ana Tanra tapnaklan olan Mnajdra ve Hagar Qm'in, son derece ilgin bir mimariye sahip olduu ve belli astronomik hesaplara gre ekinoks ve gndnmleri hizalanarak ina edildii de bili-niyor.81 Malta'nn denizci bir halk olan Fenikelilerle ilikisini dik-kate alnca, kitaplarn sakland Gnein maarasnn yer al-d adann Malta olma olaslnn da glendii dnlebilir. 80 John Raven - Geoflrey Kirk - Malcolm Schofield, The Presocratic Philosophers, s 53-54 81 Edwin C. Krupp, Skywatchers, Shamans & Kings, s 128-129 vd.

Fratemis F.7

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

Eer Pherecydes ve Fenikelilerin gizli kitaplaryla ilgili bu id-diann ardnda belli oranda gereklik pay varsa, ge dnem ezo-terik kltrlerinde ayrcalkl bir yere sahip olan geometri bi-limine ilikin temel bilgilerin de bu gizemli kitaplar iinde yer almas beklenebilir nk Pherecydes'in rencisi olduu sy-lenen Pythagoras', geometrinin

babas olarak tanyoruz. Lisede geometri okuyan herkes, nl dnrn ad geer gemez, dik genlerin kenar uzunluklaryla ilgili o nl teore-mi anmsar Dik kenarlar zerinde oluturulacak karelerin alan-larnn toplam, uzun kenarn (hipotens) zerinde oluturula-cak karenin alanna eittir. Bu olduka nemli bant Pythago-ras'n adyla anlr ama ondan en az bin yl nce Mezopotamya ve Msr'daki tapnak rahiplerinin de dik genlerle ilgili bu zellii fark ettikleri ve (teorem haline getirip kantlayamasa-lar bile) tamsaylardan oluan Pythagoras dizilerini, birtakm izelgelere yerletirdikleri biliniyor. Kimilerine gre, Pythagoras geometri ve aritmetikle ilgili temel bilgileri, uzun geziler yap Msr, Babil, Fenike ve iran'n bilge rahiplerinden edinmitir; kimileri de ou Yunan dnr iin benzer sylentilerin karldna dikkat ekerek, byle iddialar fazla ciddiye almamak gerektiini anmsatr. Ama bizi ilgilendiren, bunlar deil. Pythagoras, kendi adyla anlan teoremden ok daha nemli felsefi kuramlar gelitirmi ve d-nce tarihine damgasn vurmu bir filozof olmasnn yan s-ra, kritik bir dnemde talya yarmadasnda bir hayli ilgin i-ler yapmasyla da bizi ilgilendiriyor u anda. Aslna bakacak olursanz, onun gerekten yaad konu-sunda bile elimizde yeterince kant yok. John Desmond Bernal, bilim tarihini inceledii nl yaptnda Pythagoras'n hayali bir kiilie sahip olup olmamas nemli deildir, diyor, nemli olan, adn tayan okulun gereklii ve daha ileri ta-rihlerde zellikle Platon araclyla byk bir etkinlie kavu-masdr.82

82 John Desmond Bernal, Materyalist Bilimler Tarihi, s 137

BR -DEAL-N HKAYES

Yine de, bata Diogenes Laertius ve Suriyeli Iamblichus olmak zere,

kendisinden sonra gelen tarihi ve dnrlerin biyografik almalarndaki bilgiler izlenerek, Pythagoras'm I 580 dolaylarnda, Ege'deki Samos adasnda doduu sanlyor. Yani Terentius Varro'nun listesine gre, dnyaya dalm on nemli Sibyl'dan birinin yaad adada. Yaamyla ilgili bilgi-ler efsanelerle o denli i ie geiyor ki, bazlar onun kentteki varlkl tccarlardan kuyumcu Mnesarchos'un, bazlar da tanr Apollon'un olu olduunu ileri sryor.83 Genel kanya gre Pythagoras, o dnemlerde Samos'un tek hakimi olan despot ynetici Polykrates'in basksndan kam ve uzun bir gezginlik dneminin ardndan, italya'nn gneyindeki Yunan kolonilerinden Kroton'a yerlemi, italya'ya adm atma-dan nceki gezici rencilii srasnda, Babil ve Msr'n yan s-ra, Fenike'nin Tire (Sur) kentinde uzun bir sre yaad; son-ra Yunanistan'n gneyindeki Kyklad Adalar'ndan Syros'a gi-derek, orann yerlisi olan Pherecydes'ten84 ders ald; edindii bilgi ve dnya grnn byk blmn bu dneme borlu olduu dnlyor. Bir iktidar deneyimi Bilindii kadaryla Pythagoras'm Kroton'a geldii tarih, I 530 dolaylar. Ancak italya'ya ayak basmadan nce, o dnemde hayli saygn ve itibarl olduu anlalan Delphi'deki Sibyl ile de yakn ilikiler iinde olduunu biliyoruz. Hatta nl dnrn bir sre Delphi Sibyl'nn yanna snd; bu sre iinde on-dan dzenli olarak ders alp ok ey rendii ve kendi doktri-nini oluturmasnda buradaki eitiminin de byk pay olduu syleniyor.85 Bunu Pythagoras'm kendi ifadesi de net bir biim83 Bertrand Russell, Bat Felsefesi Tarihi, s 37

84 Bu konu da bir hayli speklasyona ak Pherecydes'in yaad yer bir gre gre Syros ya da Syre adyla bilinen Ege Adas deil, Tyre (ya da Sur) adl nl Fenike liman kenti. 85 Roger Lipsey, Have You Been to Delphi, s 128

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

de desteklemekte Aydnla, bir kadn araclyla kavutuun-dan sz ediyor Pythagoras.86 (Delphi'deki Sibyl'n daha ok Pythia olarak bilindiini anmsatanlar, stadn adnn bile bu kadn bilgeden geliyor olabileceini sylyorlar.) Ama belki de btn bunlardan ok daha dikkate deer ola-n, onun Gney talya'ya yerletikten sonra yapuklan Pythago-ras, aa yukar Tarquinius Superbus'un krallnn son dne-mine rastlayan yllarda, Kroton merkezli bir kardelik rgt ya da daha farkl bir adlandrmayla, bir tarikat kuruyor lkin evresine toplanan birka rencisi tarafndan oluturulmu, kk bir felsefi tartma grubu olarak ortaya kan, zaman iinde de giderek byyp etkin bir g haline gelen, ezoterik bir rgt bu. Pythagoras tarikat, yelerinin kei gibi (ascetic) davran-malarn, baz eylemlerden saknmalarn, belirli baz gdalardan uzak durmalarn istemekteydi, diyor Colin Ronan, bu ilgin topluluun temel ilkelerinden sz ederken yelerin et yeme-dikleri, alkol kullanmadklar ve yn gibi hayvan rnlerini giy-mekten kandklar sanlmaktadr. Erkekler gibi, kadnlar da ta-rikat yesi olabilmekteydi. Btn yeler, kendilerini dier in-sanlardan farkl klan bir kyafet giymekte, yalnayak dolamak-ta ve yokluk iinde basit bir yaam srmekteydi.87 Ayrntlardan bazlar,. szgelimi vejetaryenlik ve hayvansal rnlerden uzak durma eilimi, Pythagoras dncesiyle Ana Tanra klt arasndaki olduka net ortak noktalardan biri. Bi-linen en eski dnemlerden itibaren, Dnya Anneyi yaamlan-nm merkezine yerletiren toplumlar, et tketmekten ve kan dk-mekten uzak durdular. Tarmn hzl ve grkemli ykseliine pa-ralel olarak avcln gzden dmesiyle de balantlyd bu ei-lim. Hindu inancnda da binyllar ncesinden beri bir dinsel ku-ral olarak yaad bilinen vejetaryen diyetin, Akdeniz kltrn-de ok etkili ve gl bir yere sahip olan Pythagoras okulu ara-clyla skenderiye'ye ve Gnostik gruplara dek ulat sanlyor.

86 Roger Lipsey, a.g.e, s 52 87 Colin A. Ronan, Bilim Tarihi, s 75

BR -DEAfN HKAYES

Bu ilkenin, Hristiyan kkenli Pseudo-Sibylline kitaplarna ve Kutsal Kitap d braklm kimi Hristiyan metinlerine de szdn gryoruz. Genesis ile paralellik tayan baz pasajlar-da, Tann'nn Nuh'a hayvan kurban etmeyi, kanla beslenmeyi ve drt ayakl hayvanlar) yemeyi yasaklamas gibi ilgin ay- 10] nntlar kyor karmza. Hatta Hristiyan dncesinin proto-tipi ya da ncs olarak kabul edilen Essenelerin de, hi deil-se ilk dnemlerde vejetaryen olduklar dnlyor. Pythagoras'n rencilerine tledii vejetaryenlik, yalnz-ca dini bir gereklilikten ya da bedeni terbiye etme amal bir orutan deil, ldrmeyi ve kan dkmeyi evrene kar ilenmi bir su sayan ahlaki ilkelerden kaynaklanyor. Onun saflamak ve arnmak adn verdii sre, yalnzca zihni ve ruhu deil, bedeni de temiz ve ar tutma kaygsn iermekte Et ve kan-dan oluan yaratklar, et ve kanla beslenmemeli; bu, kendini ze-hirlemekten baka bir ey deildir diyerek, et yemenin yalnz-ca ahlaki anlamda deil, salk iin de sakncal olduunu anlat-maya alyor Pythagoras. Bu retinin ge dnem izleyicile-rinden biri olan nl ozan Ovidius, Metamorphoses (Dn-mler) adl yaptnda, Pythagoras'n azndan, vejetaryenliin bak asn yle anlatyor Ey insanlar, gnahkr besinlerle bedenlerinizin kutsall-n kirletmeye bir son verin. Ekinlerimiz var; dallarda btn arlklaryla sarkan elmalarmz var; balarda olgun zmleri-miz var; kimileri atete de piirilebilen lezzetli bitkilerimiz ve oanmz var. Stten mahrum deilsiniz; kekik ieklerinin ze-rindeki ho kokulu baldan da. Dnya, sonsuz zenginlii ve c-merdiiyle, btn ihtiyalarnz fazlasyla karlar ve ldrme-ye ya da kan dkmeye gerek kalmakszn size yiyecek verir. Et, yalnzca yabani hayvanlarn aln giderir. Hatta btn hay-vanlarn da deil Atlar, koyunlar ve iftlik hayvanlar, imen-lerle

beslenir. Ama vahi ve saldrgan olanlar; aslan, kaplan, kurt ve aylar, yiyeceklerini kanla slanm olarak severler. Ah, ne kadar yanltr, etten bedenleri etle beslemek; agzl bir be-deni, baka bir bedeni yiyerek semirtmek; bir yaratn yaam-

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

n bir baka yaratn lmne balamak! Dnya, o annelerin en ycesi, sana bunca ey verirken, tpk Cyclop'lar gibi, zalim dilerinle byk yaralar amadan mutlu olamazsn; baka hayat-lar yok etmedike doymayan itahn ve o sonsuz aln gide-remezsin bir trl! Ama bizim o Altn a dediimiz eski za-manlarda, dnyann onlar iin rettii bitkiler ve aalardaki meyvelerle mutluydu insanlar; dudaklarn kanla kirletmezlerdi. Kular gklerde gvenle uar, tavanlar tarlalarda korkusuzca dolar ve balklar kendi saflklar yznden oltaya taklmazlar-d. Ama bir gn birisi, artk o her kimse, aslanlarn avlarn ks-kand ve agzl gbeini etle doldurarak, sua ve gnaha gi-den yolu at. Silahlar ilk bata yalnzca vahi hayvanlarn kan-laryla lekeleniyordu ve bu kadarla kalmas gerekirdi Bizi yok etmeye alan hayvanlar ldrmenin gnah olmadn kabul ediyorum ama her ne olursa olsun, hayvanlarn yenmemesi ge-rekiyor!88 Eldeki kaytlara bakarsak, Pythagoras Kroton'da yirmi yl kadar kalm. Bu sre iinde, matematik ve geometrinin yan s-ra, astronomiyle ilgili ok temel fikirleri de kapsayan bir reti gelitirmiti. O dnemin egemen yon dncesinin aksine dn-yann dz deil, kre biiminde olduunu ve tpk dier geze-genler gibi bir yrnge zerinde hareket ettiini Yunan dnya-snda ilk dile getirenler, Pythagoras ve izleyicileriydi. Saylarn mutlak belirleyiciliine ve evrendeki dzenin saylarda sakl bu-lunduuna inanan Pythagoras, bu yaklamn en temel bilim-lerden biri olarak grd geometriye, hemen ardndan da ast-ronomiye uyarlad. Evrenle olan ilikisini mistik bir bak asyla deerlendi-ren ve

teori kavramn Orpheus gizemciliinde olduu gibi tutkulu dnce ile edeer grp, zeknn anlk kavrayn vahiy ile aklayan nl dnr, tarikat iin uygun grd yaam kurallarn da komnal bir anlayla dzenlemiti. Her-kes eitti, sahip olunan mlk ortakt; yalnzca maddi deerler 88 Ovidius, Metamorphoses, Book XV 60-142

BR DEAL-N HKAYES

deil, gerekletirilen bilimsel bulular da ortak bulgu olarak kabul ediliyordu.8' Yani din olarak grlebilecek nitelikleri-nin, bilimsel aray ve almalarnn dnda Pythagoras tarika-t, dnemin soylular iktidarmca egemen klnm mlkiyet ve paylam biimine kar bir alternatifi de kendi iinde yaratma-ya alyordu Ortak mlkiyete ve eitlie dayanan, almay (endstri) ycelten bir sosyal dzen alternatifiydi bu. Thomson'a gre orijinal Pythagoras tarikat dinsel olduu kadar siyasald da ve bu yzden sulanarak sonunda datld, diyor Bernal, nl tarihi George Thomson'a gnderme yapa-rak. Thomson Pythagoras okulunu demokratik dncenin, yani toprak sahibi aristokrasinin gelenekilii karsnda tccar orta snflarn rasyonelciliinin ilk anlatm tarz olarak kabul eder ve etkilerini bir lde Kalvenizmle bir tutar.90 Btn mistisizmine karn, ana gre bu denli radikal ka-bul edilebilecek gr ve tavrlar, Pythagoras' politik bir teh-like olarak grenlerin tepkisini ekmekte fazla gecikmeyecekti doal olarak. Aslna baklrsa, tek sorun, kurduu kardelik r-gtmn belli bir toplum kesiminde ilgi grp poplerlemesi gibi basit bir rahatszlktan da kaynaklanmyordu. Pythagoras Kardelii bunun ok ilerilerine gitmi ve Kroton dnda, bl-genin en zengin kentlerinden Sybaris dahil, talya'nn gney ucundaki birok Yunan yerleim merkezinde fiili olarak siyasi iktidar eline geirmiti91; daha ak bir deyile Pythagoras Kar-delii

yalnzca mistik bir meczuplar birlii ya da bir filozof-lar kulb deil, iyi rgtlenmi ve akllca davranan, etkin bir siyasi partiydi. Daha da nemlisi, yine Thomson'a gre Pythagoras, bu blgede en az iki yz yldr egemenliini srdren toprak sahi-bi aristokrasisinin iktidarn sarsp, grece daha geni, daha ye-ni ve bu yzden de daha dinamik bir kesimin; zengin tccar ve zanaatkarlarn desteini alarak, var olan siyasi yapy deitir-

89

Bertrand Russell, a.g.e, s 40

90 John Desmond Bernal, a.g.e, s 139-140 9' George Thomson, lk Filozoflar, s 275

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

misti.92 Muhafazakr ve geleneki aile yaplarnn ve bu yap zerinde ykselen kleci toprak sahipleri oligarisinin hkm srd bir blgede, o corafyann yerlisi olmayan, uzaklardan gelmi bir filozofun, siyasi bir kimlie de brnerek iktidar eli-ne geirmesi (buna tam anlamyla bir devrim diyemesek bile) gerekten olduka allmadk bir durum. Bunun srrn belki de byk oranda, Pythagoras'n hi de rastlantsal olarak kurul-madn her haliyle belli eden kardelik rgtnn yapsnda ve stratejilerinde aramak gerekiyor ama ne yazk ki bu konuda bil-diklerimiz olduka ksd. Arthur Koesder'e gre Pythagoras Kardelii dini ierikli bir rgt olmakla birlikte ayn zamanda hem bir bilimler aka-demisi, hem de italyan siyasi yaamnda yeni ve ciddi bir g olarak ortaya kmt. yelie kabul edilen bir biradere, arnma yolunda at mesafe ve vard noktaya bal olarak, mzik, matematik ve astronominin srlar, aamal bir dzen iinde aklanyordu, ilk inisiyasyonun ardndan yelik aday, sessizlik ilkesi denen bir kural uyarnca, be yl sren bir sessiz kalma aamas yaamak durumundayd. Bu sre boyun-ca hi

konumamas; yalnzca anlatlanlar dinlemesi ve dzenli aralklarla yalnzla ekilerek bunlar derinlemesine dnmesi gerekiyordu. Be yl sren sessizlik aamas boyunca Pytha-goras'n yzn gremeyen aday, ancak bu evreyi tamamlayp yelii onaylandktan sonra stadn evine kabul ediliyor ve onunla konuma olanana kavuuyordu. Gizlilik ilkesi byk oranda Dionysos ve Orpheus kltleri rnek alnarak ve bunlardan dersler karlarak oluturulmutu ve birok bakmdan byle bir uygulamann son derece gerekli olduuna inanlyordu. Bilim ve bilgi, insan hem zgrletiren hem de ayn zamanda (yanl kullanld taktirde) ykmna ne-den olabilecek unsurlar olarak grld iin, bilginin ve sr-larn herkese hemen aklanmas sz konusu bile olamazd. Bi-raderler, zaman iinde ruhsal annma ve saflama dorultusun-da gelime gsterdikleri srece ve bu gelimenin dzeyiyle

92 George Thomson, a.g.e, s 277-278

BR DEAl-lN HKAYES

orantl olarak eriebilirlerdi srlara. Bilgiyi edinmeye hak kazan-mak iin gvenilir olmak gerekiyordu ki, bu da ancak hem ruhun hem de bedenin annmasyla mmknd. Yani zihinsel gelime ve arnmay salarken, bedeni de ayn aamalardan ge-irmek gerekiyordu ve vejetaryenlik bunun iin olmazsa olmaz bir kouldu.93 Kardeliin gizemlerini oluturan unsurlar arasnda mzi-in de yer almas, Pythagoras dncesi ile Kybele klt ara-snda var olan kprlerden bir dieri. 8u kprnn hemen ayaklarnda da, Orpheus gizemcilii var. Yunan mitolojisinde Apollon'un olu ve mziin en byk ustas kabul edilen Orp-heus, lir ile simgelenen bir yan-tanr durumuna ykseltilmiti. Orpheus kltnn dzenledii ritellerin merkezinde olduka arlkl bir noktay da, mzik oluturuyordu. Bu, byk oran-da Frigya'daki Kybele kltnn esrik toplantlar ve dansl m-zik

seanslarnn Yunan toplumuna tanmas srecinin uzantla-rndan biriydi aslnda. ou Kybele betimlemesinde tanray, iki yannda yer alan mzisyenlerle birlikte gryoruz. Bunlar-dan biri lir, dieriyse panflt benzeri bir alg tayor. Neredeyse bire bir Orpheus gizem kltne aktarlan bu mzik tutkusunun izdm, Pythagoras'ta saylar arasnda ku-rulan armoninin ses titreimlerine, yani notalara tanmasnda da yer alyor, tlgin bir biimde, lir ve panflt temel alarak seslerin armonisini matematik ilkeleriyle buluturan nl filo-zof, byk bir olaslkla Frigya'da gelitirilen ses dizilimlerin-den ve gamlardan da haberdard ve bunlarn Kybele bilgelii-nin vazgeilmez bir parasn oluturduunu biliyordu. Daha da ilginci, Pythagoras Kardelii, mziin hem bedensel hem de ruhsal bozukluklar iyiletirecek bir tedavi yntemi olduunu savunuyor ve mzikle ifa verme eitimlerine geni zaman ayryordu. Sonuta, yelerini dikkatli bir elemeyle seen ve her aa-mada gizlilii korumaya byk zen gsteren Pythagoras Kar-

93 Artbur Koestler, The Sleepvralkere, s 38-39

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

delii, egemen retim ilikilerinin merkezindeki iki temel sn-fn, yani toprak sahibi aristokratlarla klelerin dnda, yeni ge-limekte olan tccar ve zanaatkar kesiminin temsilciliini stle-nerek, Gney talya'da iktidarn yapsn deitirmeyi baard. Hemen grlecei zere, siyasi anlamda byk bir hareket ol-makla birlikte, gerek anlamda eitlik ve kardelik salayacak bir deiim deildi bu. Tpk Yunan demokrasisinin (kle sa-hipleri demokrasisi) bizim gnlk terminolojimizdeki demokra-siden (burjuva demokrasisi) ya da Marx'n teorisini kurduu sosyalist demokrasiden (proletarya diktatrl) ok farkl ol-mas gibi, Pythagoras Kardelii'nin getirdii yeni siyasi dze-nin eitlik

anlay da toplumun asl ezilen snf durumunda-ki kleler iin yeni hibir ey salamyordu. Bir kurum olarak klelik dimdik ayaktayd hl ve iktidar deiiklii yalnzca ye-ni bir orta snfn haklarn ve zgrlklerini geniletmeye ya-ramt. Ama acaba nereye kadar srecekti bu Pythagoras'lar orada duracaklar myd Kendi i rgdenmelerinde komnal yaam egemen klan ve zel mlkiyet yerine paylamclk mo-deline sarlan bu garip rgt, reformlarnda daha ileri gidebi-lir miydi Bu sorunun yant, tarih boyunca benzerlerine tank olunan kardelik rgtlerinin, dnyaya baklarnda saklyd aslmda rgt, evrenin yapsyla toplumun uyumunu belli aamalar ge-ride brakarak gerekletirecek bir arac (mediator) ilevi gr-yordu ve dolaysyla, olmas gerektii dnlen toplumsal yapnn kk bir modeliydi. Gizlilik ve kapallk her ne kadar temel niteliklerinden biri gibi grnyorsa da, bu rgtsel dav-ran biimi yalnzca bir arat, ama deil. Nihai hedef, koz-mosa uygun olduu dnlen sistemi toplumsal yapya uyar-lamaksa, rgt de bu ilevi yerine getirirken ister istemez ge-nilemek, bymek ve etkinliini artrmak durumundayd. lnisiye edilip rgte katlan her ye, toplumsal dnm yolunda atlm kk bir adm anlamna geliyordu ki, toplu-mun iinde, gizlilik korunarak bytlen saf model de ancak bu admlarn oalmasyla gl bir alternatif halini alabilirdi. Dnyay deitirmek istiyorsanz, o deiimi ilkin kendi zeri-

BR -DEAL-N HKAYES

nizde uygulamak ve oluturduunuz modeli zaman iinde ge-nileterek topluma egemen klmak durumundaydnz. O halde, ideal olarak belirlenen modelin baarya ulamas iin, rgt d-nda kalan o byk ounluun sabrla ve titizlikle, bu mode-le inisiye edilmesi gerekiyordu. Bu anlamda, Pythagoras Kardelii, kendi rgt yaps iinde geerli

kld ortaklaa mlkiyet ve paylam ilkelerini topluma egemen klmak iin, ilkin o toplumun yelerini belli bir strateji uzantsnda aydnlatmak ve onlar birer birer bu nihai deiime hazrlamak durumundayd. Dolaysyla, Kroton merkezli iktidar odan kontrol ederek ele geirdikleri gc, asl hedef olan komnal toplum modelini yaama geirmekte kullanmalar, hi deilse o dnem iin sz konusu deildi elbet-te, ilkin insan malzemesinin yourulup eitilmesi ve aydn-lanmlardn sayca ounluu ele geirmesi salanmalyd. Ama bu sre iinde tabii ki bo durulmayacak, gizlilik ve kapal r-gtlenme kullanlarak, iktidar zerinde gzle grlr, somut bir etkinlik salanacakt ki, bu dnm hzlandracak g ve ola-naklar elde edilsin. George Thomson, Pythagoras Kardeliinin denetiminde-ki iki kentten Kroton ile Sybaris arasnda bir sava patladn ve 510'da Sybaris'in yerle bir edildiini, Kardeliin k-n de bu olayn getirdiini sylyor.94 Sicilyal Diodorus'a gre, savan nedeni, Sybaris'te iktidar elinde bulunduran gru-bun lideri Telys'in, kentteki en zengin 500 kiiyi srgne gn-dererek, mal varlklarna el koyma karan kartmasyd. Bu ka-mulatrma ile elde edilen maddi deerler, kent halk arasnda paylatrlacakt. Sybaris'ten srlen zenginler, pelerine dlmesinden ve bu uygulamay daha sert bir cezann izlemesinden korkarak Kroton'a sndlar. Bir sre sonra Telys, Kroton yneticilerin-den, bu insanlarn derhal smrd edilmesini talep etti ve aksi taktirde sava ilan edecei tehdidini savurdu. G ve kark bir durumdu gerekten Kardelik rgtnn etkin olduu iki

94 George Thomson, a.g.e, s 275

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

komu kent arasnda hi hesapta olmayan, beklenmedik bir ger-ginlik ortaya

kmt. Kroton ynetimi, bu gerginliin byme-sinden ekinerek, kente snan srgnleri snrd etme eili-mindeydi. Ne var ki, bu noktada devreye byk stat girdi. Kendilerine snan, gsz duruma dm insanlara srt e-viremeyeceklerini syleyen Pythagoras'n kiisel karan ve kent konseyindeki ikna gcnn etkisiyle Telys'in talebi reddedildi ve bunun zerine iki kent arasnda kan sava, Kroton kazan-d.9' Aslna baklrsa, olaylarn tam olarak nasl gelitii zerine ok da net bir bilgi yok ama altst edilen siyasi dengelerin, ik-tidar gcn yitirenlerin olduu kadar, iktidara ortak olanlarn da kafasn kartrd sezinleniyor Savaa neden olan gelime-ler ortaya ktnda, Gney ttalya'daki kentlerin birounda, bu arada Sybaris'te de, Pythagoras Kardelii yirmi yldr ya dorudan iktidan elde tutuyordu ya da byk nfuz sahibiydi. Bu durumda, zengin oligariyi hedef alarak zor yoluyla mallar-na el koyan Telys'i, bir anlamda Pythagoras sempatizanlarnca ynetilen komu kentteki, kantarn topuzunu karm bir re-form hareketinin temsilcisi olarak grmek mmkn. Varlkl s-nflan, bu gidi rktmt byk olaslkla ve belki de eski oli-garinin temsilcisi durumundaki, gcn yitirmi aristokratlar-la yeni zenginler, yani ticaret ve zanaat erbab orta snf, Sybaris'te yaananlardan tedirgin olup, bir ittifaka gitmeyi uy-gun grmt. Savan ardndan Pythagoras Kardeliine alt snflardan gelen tepkilerin, reformlar yavalatma sulamas zerinde odaklanmas, bu varsaym glendiriyor Yoksul kesimin, pay-lam ve komnal mlkiyeti savunan Pythagoras hareketiyle il-gili beklentileri, iktidardaki kadrolarn temkinli ve yava davran-malar nedeniyle karlanamam ve bu durum, onlar destekle-yenlerde de d krkl yaatm anlald kadanyla. Buna, stat konumundaki yneticilerin sessiz ve nceden tahmin

95 Diodorus'tan aktaran VVUliam K. Guthrie, A History of Greek Philosophy Volume I - The Earlier Presocratics and Pythagorcans, s 176

BR DEAL-N HKAYES

edilemez stratejileri ve rgtn ezoterik yapsnn kuku uyan-drc grnts eklenince, hzl gzden dme sreci de biraz daha anlalr hale geliyor Pythagoras Kardeliinin, toplumsal dinamiin atan iki kart snfnn da desteini ayn anda yi-tirdiini gryoruz. 109 Bir baka deyile, hem yeni orta snf, hem de eski aristok-rat kle sahipleri, Pythagoras Kardeliinin bu noktada durma-yp daha ileriye doru reformlara devam edeceinden rkerek, geici bir ittifak yapmlard. Dier yandan, buna kart olarak, daha radikal reformlar isteyen yoksul kesim de, yeni bir se-kinci oligari yaratmakla sulad Pythagoras'tan beklediini bulamaynca, desteini btnyle ekmie benziyordu. Suriyeli tarihi (ve Pythagoras bilirkiisi) Iamblichus'a g-re Pythagoras Kardelii'ne ynelik muhalefet, iki kesimden birden gelmiti Aristokratlarn szcs Cylon ve daha fazla re-form isteyen yoksul kesimin lideri Ninon.96 Iamblichus'un Apollonius'tan dn ald, kayna belirsiz yorumlara itibar etmeyen Arthur Koestler'e greyse, rgtn zlmesinin en byk nedenlerinden biri, savunduu eitlik ve ortak mlki-yet, paylamclk ideallerinde aa kan ilkel komnizm havasyd ve ok ksa bir sre iinde, klelerin eitlii fikri-ne hi scak bakmayan ve ufuktaki gelimeleri sezip rahatsz olan glleri, duruma mdahale etmek zere harekete geme-ye yneltti. Kroton'la Sybaris arasnda yaanan sava, kn ilk ad-myd. Hemen sonrasnda toplumun ynetici snflarndan gelen basklar karsnda rgtn zlmeye balamas zerine Kro-ton'u terketmek zorunda kalan Pythagoras, yine Gney tal-ya'daki bir baka kente, Metapontion'a g etti. Yaklak olarak t 500 dolaylarnda burada ld (ya da ldrld) sanl-yor. Kardelik ise, saldrlar, kouturmalar ve cinayetlerin bir histeriye dnmesi zerine, hzla dalma srecine girdi. ou

96 VVilliam K. Guthrie, a.g.e, s 178

97

Arthur Koestler, a.g.e, s 41

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik yenin tutukland ya da ldrld, kaabilenlerinse Yuna-nistan, Orta italya, Msr ve Kartaca kolonileri bata olmak ze-re, deiik kentlere snd dnlyor ki, bunlarn arasnda usta konuma gelmi mritler de var. ounun, snmak iin en uygun kentler olarak, Thebes, Delphi, Atina, Cumae ve Ro-ma'y setikleri biliniyor. Yine olduka dikkat ekici bir durum Tarqunius Super-bus'un devrildii ve hemen ardndan Roma'da Cumhuriyet'in kurulduu gnlerden sz ediyoruz ve tam bu aamada, gney-de salam ve disiplinli bir rgtlenmeyle iktidar ele geirmeyi baarm bir tarikatn zeki ve eitimli mritleri, sahip olduklar bilgi, disiplin ve deneyimle birlikte, Orta talya'ya, yani Roma devletinin merkezine doru g ediyorlar. Yeni bir ynetimin kendi siyasi kurumlarn biimlendirmekte olduu, gelimeye ak ve gelecek vaat eden bir kente. Bylece Pythagoras dncesi, Kardelik gney kenderin-de darbe yedikten sonra ksa bir sarsnt yaamasna karn, de-imi ya da yeni koullar ve yeni etkiler altnda dnme u-ram biimiyle de olsa, beinci yzyl balarndan itibaren Ro-ma'da da kendini hissettirmeye balyor. Yunan anakarasndaki kendere dalan mritler, sonradan Platonculuk biimini ala-cak felsefi okulun temellerini atarken, Roma'nn kalbine doru yolculuk edenler, yalnzca felsefi ve dinsel deil, ayn zamanda stadn retileri zerine kurulu politik bir izgiyi de srdr-meye alyorlar. Dnce alanna onun kadar etki yapm bir adam tan-myorum diyor Bertrand Russell Platonculuk olarak grnen ey, zmlendiinde, nce Pythagoraslk olduu iin syl-yorum bunu. Balang ve bitimi olmayan dnyayla ilgili, zek-ya deil duyulara alan btn grler, Pythagoras'tan tretil-mitir.98 Gerekten de sa'dan nce altnc yzyldan balaya-rak Aydnlanma a'na dek uzanacak ok geni bir zaman

di-liminin birok kritik aamasnda, Pythagoras'n damgas ka-caktr karmza. Colin Ronan'n deyiiyle, lyonya okulu ye-

98 Bertrand Russell, a.g.e, s 44

BR -DEALN HKAYES

lerinden hibiri, Pythagoras kadar sonraki kuaklar zerinde et-kili olmamtr.99 Evren ve Mimar jjj

Bu ksa panoramann ardndan yine o yitik kitaplar a ve Pythagoras'n hocas olduu sylenen Pherecydes'e dnersek, ounlukla belirsizlikler ve efsanelerden rl bir sis perdesiy-le karlarz. Yalnzca kendi an deil, yzyllar boyu ardl-larn derinden etkileyen, geometrinin babas unvanna sahip, saylarn bysne vurgun bu vejetaryen filozofun yetimesin-de emei geenlerden biri olduu varsaylan nl usta, nasl bi-ridir Kimileri iin Yunan inan dnyasn derinden etkilemi mistik bir ilahiyat, kimileri iinse insanlar artan mucizeler gstermesiyle nl bir peygamber. Bir depremi nceden tahmin etmek dahil, ok sayda khince ngrsnn gerekletii an-latlyor. Dier yandan, Yunan inan sistemi ve mitolojisine, zama-na bal olmadan varln srdren, ebedi tanrsal g ve ilke-lere ilikin fikri, onun getirdiini biliyoruz. ebedi varlktan sz ediyor Pherecydes Zas, yaamn gc; Chronos, sonsuz za-man ve Chthonie, yeryz. Yaratl, Zas (Zeus) ile, topran ya da yeryznn, yani sonradan Ge adn alan Chthonie'nin bulumasyla ortaya kar. Chronos kendi tohumlarndan ate, rzgr ve suyu oluturmu; Zas da yaam gcn vererek Dn-ya Anne ile birlemi ve kutsal evlilii gerekletirdikten sonra, karanln ve kaosun iinden, renkli ve bereketli dnyay yarat-mtr.101

Pythagoras'n gelitirdii dncede, bu ilahi g ve ilke-ler, onun evrenin temel yaptalar olarak deerlendirdii say-larla badatrlm biimde kar karmza Bir (Monad), 99 Colin A. Ronan, a.g.e 100 John Raven - Geoffrey Krk - Malcolm Schofield, a.g.e, s 52 101 Gregory Vlastos, Studies in Greek Philosophy Volume I - The

Presocratics, s 14-16

Fraternis Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

varoluun ilksel nedeni ve temel yaratc gtr; blnemeyen btnl ve maddeye hapsolmam akl simgeler. O, evrenin en temel gc olan Yce Varlktr (Supreme Being.) ki (Dyad) ise, MonacTin geniletilmi halidir ve varoluun ikincil nedenini oluturur. In karanlktan ayrlma aamasn ve An-ne'yi simgeler. Evren, Yce Varlk tarafndan gelitirilmi bir tasarmdr; zerinde yaadmz dnya, yani Byk Anne ise, onunla ayn btnln paras ve yarana gcnn gster-gesidir. Saylar, aritmetik ve geometri, Pythagoras'a gre btn bi-limlerin temeliydi ve bu bilimsel disiplinlerin en net uygulama alanlar, gkyznde astronomi, yeryzndeyse mimaride gz-lenebiliyordu. Bu nedenle, Birliin (Monad) byk yaratc g-c olan Yce Varlk, bilinen en grkemli yaptn, yani evre-nin de mimanyd. Pherecydes'in hastalanmasnn ardndan btn zamann ona bakmaya adayan ve lmne dek yannda kald sylenen Pythagoras, bu kozmogoni ve yaratl fikirleriyle birlikte, ru-hun lmszl ve yeniden bedenlenmesi (reincarnadon) d-ncesini de hocasndan almt kimi uzmanlara gre. Kendi kardelik rgtn kurmasnn arifesinde, filozofluundan ok din adamlyla ve ermiliiyle tannd. Bazlarna gre, o da tpk Pherecydes gibi mucizeler yaratyor ve khince ngrler-de bulunuyordu ki, ksa srede evresinde ok sayda mrit

toplanmasnn ve ona tanrsal kii denmesinin nedenlerinden biri buydu. Kiiliiyle ilgili ok sayda efsane retilmiti. Aris-to'nun anlattklarna gre ayn anda iki yerde birden olabiliyor-du; bedeninin baz blmleri altndand; bir nehri geerken, o nehrin tanrs tarafndan saygyla selamlanmt!102 Aslna bak-lrsa o da kendini tanrlarla insanlar arasnda bir tr arac ya da yan-tanr gibi gryordu ve Evrende tr varlk vardr, diyordu, Tanrlar, insanlar ve Pythagoras gibi olanlar.103

102 William K. Guthrie, a.g.e, s 149 103 Christopher Bamford - Arthur Zajonc, Homage to Pythagoras Rediscovering Sacred Science, s 16

BR DEAL-N HKAYES Hocasnn ok ey rendii ileri srlen Fenike Kitapla-r'na ya da Orpheus kltnn titizlikle saklad gizli belgelere ulat ve bilgisini buna borlu olduu yolunda da ok sylen-ti vard. Eer Pythagoras'n evren kavraynn aralarna ve -rencilerine sunduu bilgilerin farkl disiplinlerden geen geni yelpazesine bakarsak, unu sylememiz gerekiyor Bu birikim, varl yalnzca speklasyondan ibaret olan birtakm gizemli ki-taplardan kaynaklanyorsa, o kitaplar ancak, matematik, geomet-ri, mzik, mitoloji, astronomi ve teolojiyi ieren ansiklopedik bir derleme olabilir. Yani, tpk bizim biraz nce orijinal Sibyl-line Kitaplar'nn olas ieriine ilikin yaptmz tahmindeki gibi. Zaten Pythagoras, Pherecydes'in lmnden sonra Delp-hi'ye gidip, oradaki Sibyl'n (Pythia) eitiminden gememi miydi Ska sz edilen bu efsanevi bilgi bankalarnn, yani ok eski gizli kaytlar ve bilgileri ierdiine inanlan Fenike ve Sibylline Kitaplar'nn ayn kadim kaynaklardan beslendiine, hatta bunlarn, ayn klliyatn iki farkl ada sahip kopyalar ol-duuna ilikin ok fazla ipucu st ste birikiyor.

Pythagoras da, bu balantnn dm noktalarndan biri. Corpus Hermeticum Yitik ya da gizli kitaplara ilikin olduka nl bir baka r-nek, yine antik Yunan dnrleri araclyla ulayor bize. sa'dan nce nc yzyl tarihilerinden Manethon, Msr'a hiyeroglif yaz sistemini baladna inanlan bilgelik tanns Thoth tarafndan yazlm, 36.000 kitaplk byk bir koleksiyo-nun varlndan sz ediyor. Iamblichus'a gre Thoth'un kaleme ald ve tm zamanlarn bilgeliini ieren bu kitaplarn says, 20.000 dolaynda.104 kinci yzyl ilahiyatlarndan iskenderiye-li Clemens ise, Yunan'da Hermes, Roma'daysa Merkr adyla bilinen bu tanrnn kitaplarnn saysn, ok daha inandrc bir rakam olan krk ikiye indiriyor ve bunlarn Msr tapmakla-rnda rahipler tarafndan dikkatle saklandn anlatyor. 104 Manly P. Hail, Secret Teachings of Ali Ages, s 37

Fraternis F.8

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

Clemens'e baklrsa, Corpus Hermeticum adyla bilinen ki-taplarn iinde u bilgiler yer almakta Derlenmi yasalar, ilahi ve dualar, rahiplerin yetitirilmesine ilikin bilgiler, ayrca ast-roloji, kozmoloji, corafya ve tp zerine kaynaklar.10' Bu d-km de, yine biraz nce orijinal Sibylline Kitaplar'nn olas ieriine ilikin yaptmz fikir yrtmeyle byk oranda uyumlu. Yunan gizemciliiyle Msr dncesinin kavak nok-talarndan biri kabul edilen Hermes Trismegistus ( Kez Yce Hermes) klt de, farkl bilimsel disiplinlerin bulgularn derleyen bir ansiklopedik ana kaynak yaratma benziyor. Ama tpk Sibylline Kitaptan gibi, Corpus Hermericum'un da oriji-nalleri kayp. Bugn elde bulunan versiyonlar, olduka ge ta-rihli, sonradan tretilmi, mistik ierie sahip metinlerden iba-ret.

Hermetik dncenin gizem kitaplar, Hristiyanln resmi din haline gelip, Roma topraklarnda pagan kltlerin koutur-maya uramasyla birlikte ortadan yok olmu ve byk olaslk-la yeraltna geen birtakm gruplar tarafndan titizlikle korun-maya balam. Basklar sonucu, Hermetik kltn en nemli merkezi saylan iskenderiye'den uzaklap, daha gvenli olduu dnlen Gneydou Anadolu (zellikle Sabi kltnn yaygn olduu Harran) ve Balkanlar'n kuzeyindeki krsal blgelere ka-an mritler, ellerindeki kitaplar yaklmaktan korumaya al-mlar uzun sre. Ancak dokuzuncu ve onuncu yzyllarda Ki-lise tarafndan sapkn inanlara kar balatlan yok etme kam-panyas sonrasnda, bir daha izlerine rastlanmam. Ta ki, R-nesans dnemi Avrupa'snda, byk kenderde yaayan kimi eitimli ve gizem merakls soylular, bu efsanevi kltn ve ki-taplarnn peine dene dek. Bugn elimizde bulunan (otantik-lii fena halde tartlr durumdaki) Corpus Hermeticum'un g-nna karlmasn da bu aristokratlarn en nllerinden, Flo-ransal Cosimo de Medici'ye borluyuz. Medici ailesi, on nc ile on yedinci yzyllar arasnda Floransa'nn ynetimini elinde tutmakla kalmam, Avrupa ta105 Geraldine Pinch, Magic in Ancient Egypt, s 61

BR DEALN HKAYES

rihine de damgasn vurmu sayl hanedanlardan biri. Drt yz yl iinde Papa, iki Fransa kraliesi ve ok sayda Gran-dk, Des kt bu aileden. Ayn zamanda, Avrupa'da banka-cln en gl temsilcisi oldular, tte bu Medici slalesinin on beinci yzyldaki yelerinden Cosimo, zamannn byk bl-mn okumakla geiren, eski kitaplara tutkun bir aristokratt ve yllar boyunca deiik lke ve kentlerden sabrla izini srerek toplad kitaplarla, kendine paha biilmez bir ktphane olu-turdu. Tuscana'l rahip Leonardo da Pistoia, Cosimo'nun en byk yardmcs ve danman olarak, deerli kitaplar bizzat kendi arayp

buluyor ve Floransa'ya getiriyordu. Ancak srarla istedii bir dizi kitap vard ki, Cosimo, onlar olmadan ktpha-nesinin fazla bir deeri olmayaca inanandayd Srad tomarlar, belgeler ve kitaplar ieren geni bir ko-leksiyon zaten toparlanmt. Ama Leonardo biliyordu ki, bir zamanlar elden ele dolaan ve Kilise tarafndan yasaklanmasnn ardndan 1000 yla yakn bir sre dnya iin yitik duruma ge-len belli bir kitap dizisini ellerinde tutmad srece, Cosimo asla tatmin olmayacakt. Bu kitaplarn hl bir yerlerde varl-n srdrdne ikna olmutu Cosimo; Leonardo'ya onlar ara-masn ve her ne pahasna olursa olsun alp getirmesini emret-miti. Sz edilen kitaplar, efsanevi Corpus Hermeticum tomar-laryd ve Leonardo da Pistoia en sonunda, Makedonya'da bul-duu ve bu koleksiyonun paralan olduu dnlen metinler-le 1460 ylnda Floransa'ya geri dnd. Tamamnn krk iki ki-taptan olutuu sylenen koleksiyonun ancak on drt parasn bulup getirebilmiti Leonardo ama bu bile Cosimo'yu heyecan-landrmaya yetmiti. Uzun sre dlerini kurduktan sonra ni-hayet elde ettii, Eski Yunan dilindeki bu kopyalarn Latince evirisini, manevi olu Marsilio Ficino'dan isteyecekti. Rne-sans rzgrnn Avrupa'da hzla estii bir dnemde, tpk Kato-lik Kilises'nden ayrlp Eski Msr gizemlerinin peine den ve

106 Graham Hancock - Robert Bauval, Talisman Sacred Cities, Secret Faith, s 147

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

sonunda bu nedenle Engizisyon tarafndan sapkn ilan edilip yarglandktan sonra Roma'da yaklan Dominiken rahip Giorda-no Bruno gibi, Hristiyan inanan ve felsefesini eski literatr ile buluturma eilimindeki aratrmaclardan biriydi Ficino.107 Bu yzden, kendisine

verilen grevi zevkle kabul edecek ve Msr bilgeliinin binlerce yl nceki gizem kitaplarndan bi-rinin evirisini sdenmekten gurur duyacakt. Rnesans Avrupa'snn, Eski Msr'n gizem kltlerine olan cokulu ilgisi sonucu, Ficino'nun Pimander Tann'nn Gc ve Bilgelii adn verdii eviri, beklenenin de zerinde ilgi grd. Henz matbaa makinesi kullanlmaya balayal on be yl olmasna karn, Pimander Avrupa kltrnde devrim yara-tan bu yeni buluun da yardmyla kta entelektelleri arasnda hzla yaygnlaacak ve 1472 ile 1543 arasnda elli bask yapacak-t.108 Sonraki basklara, Ficino'nun ilk derlemede zaten daha nce Latince'ye evrildii ve iyi bilindii gerekesiyle yer ver-medii, Asclepius adl metin de eklenmiti. Marsilio Ficino, evirisini yapt eski metinlerin, Eski M-sr'da gerekten yaam tarihsel bir kiilik olan Hermes Tris-megistus tarafndan yazldna inanyordu. Onun dncesine gre bir soyad gibi kullanlan Trismegistus, yani kez y-ce nitelemesi, byk ustamn en yce filozof, en yce rahip ve en yce kral olduunu vurgulamak iin eklenmiti adnn sonu-na. Hermes'in felsefesini izleyen dnr ve ozanlarn en nemlileri de Aglaophemus, Pythagoras ve Orpheus'tu.109 Hermetik metinlerin Msr'n bilgelik tanrs Thoth ile ba-lants, ounlukla Msrl tarihi Manethon'a mal edilen (ancak onun tarafndan kaleme alnmayp, ok ge tarihli sahte bir bel-ge olduu bugn kesinlikle bilinen), Ptoleme'ye yazlm bir mektup araclyla kuruluyordu. Bu mektupta, Hermes adn-da iki farkl tanr olduundan sz ediyordu gya Manetlon. 107 Rosetnary Clark, The Sacred Tradition in Ancient Egypt, s 8 108 Graham Hancock - Robert Bauval, a.g.e, s 156 109 Roelof Van der Broek - Cis Van Heertum, From Poimandres to Jacob Boehme Hermetism, Gnosis and the Christian Tradition, Jean-Pierre Mahe'nin makalesi

BR -DEAL'N HKAYES

Hermetik metinlerin orijinalleri, Byk Tufan'dan sonra Thoth, yani Birinci Hermes tarafndan kutsal dille yazlm ve ileride bu bilgileri anlayp deerlendirebilecek yeni kuakla-ra aktarlmak zere dikkatle saklanmt. Bu kitap koleksiyonu ok daha sonra, Msr'daki bir tapnan gizli odasnda onlar kefeden Agathodaimon'un, yani ikinci Hermesin eline gee-cek ve onun araclyla Yunan diline evrilecekti. Hermetik evreler, ok eski dnemlerde Thoth tarafndan yazld varsa-ylan metinlerin ge bir tarihte Yunan topraklanna nasl ulat-n aklamak iin, iki farkl Hermes'ten yararlanyorlard ksa-cas. Ne var ki, on beinci yzyl sonlarndaki yaygn kanman ak-sine, Leonardo'nun Makedonya'da bulduu kopyalarn efsanevi Thoth'un Kitaplar olmayp, nc ve drdnc yzyllarda Hellenistik Msr gizemciliinin ekiciliine kaplan Yeni-Pla-toncu gruplar ve Gnostik evrelerce ayr ayr retilmi metinle-rin bir derlemesi nitelii tadklar, ok gemeden ortaya ko. Isaac Casaubon, daha 1610 ylnda, Corpus Hermeticum adyla Avrupa'da elden ele dolaan bu kitaplar dilbilgisi, szck yap-s, daarck ve biem asndan analiz etmi ve IS ikinci yzyl sonlarndan daha eskiye ait olamayacaklarm, byk olaslkla is-kenderiye'deki Greko-Msr cemaatlerce kaleme alndklarn kantlamt.111 Baka bir deyile, tpk Sibylline Kitaplar gibi, Hermes ya da Thoth'un Kitaplan'nn bize ulam olduu var-saylan kopyalan da kesinlikle otantik deildi. Bunu, eldeki metinlerin ieriklerinden de anlamak mm-kn zaten Clemens'in szn ettii kozmoloji, corafya, tp zerine ansiklopedik bilgileri ieren heterojen ya da ok par-al bir referans kitab yerine, Hermes'le mritleri arasnda ge-en, birtakm mistik diyaloglarla karlayoruz yalnzca. Bunlar, ounlukla Gnostik tek tann inanana ve iskenderiye kaynakl Yunan gizemci dnce akmlarnn karakteristiklerine uygun, 1,0 Brian P. Copenhaver, Hermetka The Greek Corpus Hermeticum and the Latin Asclepius, s XV 111 Roelof Van der Broek, Gnosis and Hermeticism From Antiquity to

Modern Times, s 211

FRATERMIS Kayp Kitaplar. Clzll Kardelik

deyi yerindeyse buulu ve puslu ifadelerle dolu metinler. ounlukla Hermes Trismegistus'un, rencileri Tat ve Ascle-pius'a, doann ve evrenin tanrsal ynleri ve spiritel nitelikle-riyle ilgili anlattklarndan oluuyorlar. Hermes ve Pythagoras Corpus Hermeticum olarak sunulan bu kitaplarn arka pla-nnda yer alan dnya gr ve dnce sisteminde, Eski M-sr'n deil, grece ok daha yeni, nc ya da drdnc yz-yl Yunan gizemciliinin ve Hristiyan dnsel unsurlarnn, bol miktarda da Gnostik felsefenin izlerine rastlanyor. Ksaca-s, tpk Yahudi ve Hristiyan gruplarn kendi inan sistemleri-ni pagan kaynaklara dorulatmak gibi bir kaygyla yeniden rettikleri Pseudo-Sibylline Kitaplar gibi, efsanevi Thoth'un Kitaplar da Corpus Hermeticum ad altnda Yeni-Platoncu ve Gnostik dervilerin skenderiye'de rettii sahte kopyalar arac-lyla gnmze ulam grnyor, iskenderiyeli Clemens, byk olaslkla, orijinallerini hi grmedii kitaplar zerine sadan soldan duyduklarn aktaryordu bizlere. Onun anlattk-larm elle tutulur hale getirmek de, Gnostik yazarlara ve ilk H-ristiyanlara kalm, Pseudo-Hcrmetica byle retilmiti. Peki, Thoth'un Kitaplar gerekten bir zamanlar var olmu muydu, yoksa yalnzca Eski Msr'n bysne vurgun kimi Yunan dnrlerine, kkl kltrleriyle bbrlenmeyi seven Msrl rahip ve rahibelerce anlatlm bildik efsanelerden biri miydi Eitim srecinin nemli bir blmn Heliopolis ken-tindeki Ra tapnanda geirdii sylenen Pythagoras da, rahip-lerin anlatt hikyelerden etkilenip hayal mi grmt, yoksa gerekten bu kitaplarn ieriine ulamak, onlar okumak ans-na erimi miydi Yaygn inana baklrsa, bu buluma bir biimde gerekle-mi olmalyd,

nk Pythagoras'n aritmetik teorisini ve evren kavrayn gelitirmesinde Heliopolis'in de, Thoth'un Kitapla-rnn da byk etkisi vard.

BR DEAL-N HKAYES talya'nn Kroton kentindeki okulunda rettii efsanevi saylar bilimi, dokuz temel ritmden, yani 'ilahi dokuzlu'dan olu-an bir evren gr ortaya atyordu diyor Rosemary Clark ve Heliopolis Dokuzlusu (Ennead) olarak bilinen tanrlar grubu-nun, evrendeki btn temel yaam glerini simgelediini anmsatyor.2 Clark'a gre Pythagoras'm i ie gemi dokuz krenin uyumu zerine kurulu kozmoloji anlaynn ardnda, Heliopolis'te ald eitimin izleri ve belki de bu eitimin bir paras olarak, Thoth'un Kitaplan'ndan edindii varsaylan te-mel bilgiler var. On altnc yzyl dnrlerinden Francesco Patrizi, eski bilgelik adn verdii tek bir ortak kaynan, Hermes, Pytha-goras, Orpheus ve Platon'un dnce akmlarn besleyen ana nehir yata olduu grndeydi.113 Gnmzde ou aratr-mac, bu akmlarn oluturduu yelpazeyi mmkn olduunca sadeletirerek, Pythagoras, Hermes ve Sibyl geleneklerini, ayn arkaik kkenin, etkileri alar tesine dek uzanan rnleri ola-rak deerlendiriyor, ilka yazarlarnn birou da, Hermes ile Pythagoras'm yaknln ve balantlarn vurguluyorlar sk sk. Szgelimi Pontuslu Heraclides, Pythagoras'm, gemi yaam-larndan birinde, Hermes'in olu Aethalides olduunu anlatt-ndan sz ediyor.114 Bu fantastik iddiaya gre Hermes, o d-nemde Aethalides kimliiyle yaayan nl dnr yanna a-rp, lmszlk dnda ne dilerse, yerine getireceini sy-lemi ve Pythagoras da, gemi yaamlarn her zaman tm ay-rntlaryla anmsamasn salayacak gl bir bellek dileinde bulunmu. (Ruhun lmden sonra yeniden bedenlenmesine inanan biri iin, hi de artc bir dilek deil!) sa'dan sonra nc yzyln Suriyeli dnr Iamblic-hus'a gre de

Pythagoras ve Hermes arasnda olduka net ba-lantlar var. nl dnrn kapsaml bir biyografisini yazan lamblichus, Msr'n Gizemleri zerine adl nl yaptnda

112 Rosemary Clark, a.g.e, s 98 113 Roelof Van der Broek, a.g.e, s 141 114 Jonathan Barnes, Early Greek Philosophy, s 33

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

da, Pythagoras ve Platon'un, Msr ziyaretleri srasnda yerli ra-hiplerin yardmyla Hermes yaztlarn okuma olana buldukla-rndan sz ediyor.115 Btn bunlar, geometrinin babas ile Hermetik dnce-nin ayn kaynaktan beslendikleri izlenimini glendiren veriler. Aslna baklacak olursa, Hermes ile Pythagoras arasndaki ba-lar, ok da gizli sakl deil zaten. Pythagoras Kardelii'nin Kroton'daki eitim merkezinin bahesinde, Hermes Trismegis-tus'un, zerinde Buraya ancak arnm olanlar girebilir yazl bir bstnn yer ald syleniyor. Thoth'un Kitaplar'nn ieriiyle ilgili olarak, sayfalarnn, aina olan ve kullanmay bilenlere hava ve yeraltnn ilahi un-surlar zerinde snrsz g salayan, garip hiyeroglif figr ve simgelerle dolu olduundan baka, elimizde hibir kesin bilgi yok, diyor Manly Hail. Ezoterik gizem kltleriyle ilgili aratr-malaryla tannan yazar, Thoth'un Kitaplar'nn Heliopolis'teki Ra tapnann gizli odasnda, alan bir kutu iinde saklandn-dan ve bu kutunun anahtarnn yalnzca bir tek kiide, en st dzey rahipte bulunduundan, kitaplarn ieriini grme yetki-sinin de yalnzca bu rahibe ait bir ayrcalk olduundan sz edi-yor.116 Her ey, Sibyine Kitaplar'yla ilgili anlatlanlarla son derece uyumlu Roma'da da bu kitaplarn tapnan iindeki gizli odada, altn bir kap iinde saklandn ve onlarn ierii-ne ulama yetkisinin yalnzca Sibyine kurulunda olduunu grmtk.

Burada dikkat ekici nokta u Eer gnmze yalnzca on drt pari. halinde (ve Corpus Hermeticum adyla) ulaan ko-leksiyon, S ikinci yzyl sonlarnda kaleme alnm, Eski Msr gizemciliine yknen yazlardan oluuyorsa, sz konusu kitap-larn oluturulmasndan yaklak sekiz yz yl nce, l altnc yzylda Pythagoras'n erime olana bulduu ileri srlen Thoth'un Kitaplar, btnyle baka bir kaynak olmal.

115 Garth Fowden, Egyptian Hermes A Historical Approach to the Late Pagan Mind, s 30 116 Manly P. Hail, ag.e, s 38

BR -DEALN HKAYES

Thoth, Msr'a kutsal simgeleri, yani hiyeroglifi armaan eden tanrsal bir kiilik olarak biliniyor. Bu alfabenin ortaya -k en ge l 3000 dolaylarna dayandna gre, Thoth'un Ki-taplar adyla anlan belgelerin de yaklak bu tarihlere ait olma-s gerekiyor; yani, en az be bin yllk metinlerden sz ediyo-ruz. Tpk Fenikelilerin efsanevi gizli kitaplar ya da orijinal Sibylline tomarlar gibi. Bir baka deyile, kadim alara ait olduu ve kritik bilgi-leri ierdii ne srlen btn bu kitaplar, anaerkil tarm top-lumlarndaki sosyal yapnn yava yava zlmeye, Ana Tanr-a kltnn de gerilemeye balad srada, Eski Dnya'nn de-iik blgelerinde, ayn anda ve birden ortaya kyor. Sanki elindeki bilgi birikimini kalc biimde korumak ve gelecek ku-aklara aktarmak isteyen birileri, isa'dan nce drdnc bin y-ln sonlarna doru yaz sistemlerinin ortaya kmasndan yarar-lanarak, birer birer kayda geiriyor bunlar. Yine ilgin bir biimde, szn ettiimiz her kitap ko-leksiyonu da, iki bin yldan fazla bir sre glgede kaldktan son-ra, yaklak t altnc yzyl sonlarnda adeta yeniden kefedi-lip, Roma'nn ykseli dnemine paralel bir ikinci bahar ya-amaya balyor. stelik, hem

Sibylline koleksiyonu, hem Feni-ke Kitaplar denen belgeler, hem de Thoth'un ya da Hermes'in Kitaplar adyla anlan el yazmalar, aa yukar ayn tarihler-de, ayn gizemli cemaatin olumasnda etkin bir rol oynam gi-bi grnyor Pythagoras Kardelii. Bu rgt ayn zamanda sz konusu eski kaynaklarn binyllar sonra bulutuu bir mis-yon merkezi grnm vermekte. Btn bu veriler, bir tek nokta zerinde younlatryor dikkatimizi Kadim zamanlarn bilgelii ad altnda sa'dan nce altnc yzyldan itibaren Yunan ve Roma topraklarnda ortaya kan ya da adlarndan sz edilen btn bu kitaplar, as-lnda ayn koleksiyonun paralar. Adna ister Thoth'un Kitap-lar densin, ister Fenikelilerin Gizli Kitaplar ya da Sibyl-line Kitaplar, gerekte bir tek ortak kaynaktan beslenmi gi-zemli metinlerden sz ediyoruz Byk Annenin rahibeleri tarafndan binlerce yldan beri titizlikle korunup saklanan eski

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

kaytlar ve bilgiler. Acaba Sibyl geleneini srdren rahibelerin ve Gney Italya'daki yenilginin ardndan yeni hedeflerini Ro-ma olarak belirleyen Pythagoras havarilerinin ellerindeki kitap-lar, kkleri atalhyk'e, hatta belki ok daha eskilere dayanan _ bu gizemli bilgileri mi ieriyordu Sibylline ittifak Tarihi Anthony Kamm, doal afetler ve byk ykmlarn, Roma'da, tanrlarn honutsuzluunun bir davurumu olarak grldn sylyor. Sibylline Kitaplar'na Cumhuriyet d-neminden itibaren, senato kararyla ve yalnzca kriz ya da b-yk afet anlarnda sistematik olarak bavurulmasnn anlam ve amac da bu. Tanrlarn gazabn bir biimde durdurmak!7 Ki-taplarn kullanmyla ilgili olarak imdiye dek ele aldmz bir-ka tipik rnekte de bu bak asn net olarak grmek mm-kn zaten.

Ama acaba bir sredir tanmlamaya altmz, bilge ka-dn kitabnn sayfalan iinde, birka ritel ve dua ablonu d-nda, yaanmakta olan afetlerin at yaralan saracak ya da iinde bulunulan krize yant getirecek ne gibi ipular buluyor-du danma kurulu Hangi Sibylline pasajlar ya da satrlar, da-nmanlarn srekli nerdikleri yeni klt ve tapnak yapmn tavsiye edip duruyordu Muhtemelen, hibiri. Kitaplarda byle bir tavsiyeye kap aacak bilgi bulunmuyordu ama Cumhuriyet dneminde Sibylline kurulu, istenen kltrel ve siyasi deiime ynelik admlara gereke bulmak iin, tannlann gazab sonucu bala-rna geldiine inanlan afet ve ykmlarla ilgili yaygn korkudan yararlanyordu belli ki. Roma'da dinsel kurumlamann ve inan sistemindeki geli-imin tarihini inceleyen Jesse Benedict Carter, bu zerk kurul tarafndan yorumlanan Sibylline Kitaplan'nn tek ilevini, Yu-nan inan sistemindeki klt ve tapnmlarn Roma'ya yava ya117 Anthony Kamm, The Romans An Introduction, s 84 vd.

BR DEAL-N HKAYES

va yerletirilmesi olarak gryor.118 Carter, birka yzyl iin-de sistemli bir biimde, ar ve temkinli admlarla sren bu et-kinliin, 205'te Magna Mater kltnn lkeye tanma-syla tamamland fikrinde. Yazara gre, Roma'nn ata tanrla-rnn silinip, Yunan'a bile yabanc olan doulu tanralarn l-keye egemen klnmas ve Roma kltrnn Greko-Romen hale getirilmesi sreciydi bu. Hemen anlalabilecei gibi Carter, olduka olumsuz bir bakla yaklayor Sibylline Kitaplan'na ve onlar byk bir komplo teorisinin enstrmanlar olarak grmeye alyor. Ama burada nemli olan, onun nyargl tavrndan ok, kitap-larn Roma'daki kullanm biimiyle ilgili ortaya koyduu (ve be-nim de katldm) saptama Sibylline Kitaplar, sylendii ve iddia edildii gibi, kriz anlarnda zm bulmak iin deil,

do-udan (Anadolu ve Ege Adalar) gelip Yunan topraklarnda ye-ni yurt bulmu tanra klderini, Roma'nn dinsel kurumlama-sna tayp egemen klmak iin kullanld. Bavurulara ilikin btn kaytlar, bu gr dorulayan verilerle dolu. Eer geleneksel komplo teorisi baknn dna kp, yak-lak olarak t 493 ile 205 yllar arasnda Roma'da Sibylli-ne Kitaplar'yla balantl olarak atlan admlara gz gezdirirsek, kendini korumak ve varlm mmkn olan btn yntemleri kullanarak srdrmek isteyen bir kltrn, varolu ve hayatta kalma abalaryla kar karya olduumuzu anlarz. Ataerkil yaplarn, eril tapnmlann ve despotik krallklarn, hzl sayla-bilecek bir dnm iinde, bir zamanlar son derece yaygn ve gl olan egemen Ana Tanra kltrn bask altna almasy-la birlikte, zellikle de kurumlam kleci devlet yaplarnn an bir gelime yaad 1600 sonrasnda, kendini giderek ke-ye sktrlm ve erime srecinin iine itilmi bulan bir rahi-beler geleneinin, yzyllara yaylm direniidir bu. Ellerindeki bilgi ve kaytlar (o zamanlar buna tapnak gi-zemi deniyordu) eril tanr tapmmlannn, iktidar oktan ele geirmi rahiplerine btnyle kaptrmadan, saf ve bozulma118 Jesse Benedict Carter, The Religion of Numa, s 72 vd.

FratermS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

m halde tutmak iin, ayakta kalmann yollarn aradlar. Uzunca bir sre tek dayanaklar, geleneksel inanlar kolay ko-lay zlmeyen ve Dnya Anneye duyduu sayg ve ballk-tan vazgeemeyen, Anadolu halklar oldu. Orta ve Dou Ana-dolu'daki Hitit igalinden sonra batya ve Ege Adalar'na eki-lip, 1400'lere kadar, Minos kalnts kltrlerin iinde ken-dilerini korumaya altlar; ardndan 10 1200'lerden sonra Bal-kanlar'da ve Frigya'da yeni bir doruk yakaladlar; bir yandan da Amphictyonic Konsey araclyla birikimlerini Yunan lke-sine doru

tamaya altlar. Nihayet, uzunca bir gerileme d-neminin sonunda, yeni bir ykseli iin, gelecek vaat eden Ro-ma'y setiler. Bunlar, giderek klp bir tr kapal karde-lik rgtne dnm Sibyl geleneinin son abalaryd. te bu eski gelenekle, Roma'da kendi kurumlarn olutur-maya alan Cumhuriyet'in kurmaylar arasndaki ilgin ba-lant da, bu srecin olduka kritik bir noktasnda karmza -kyor. Szn ettiimiz kardelik rgt yaps, sanki Ro-ma'da Sibylline Kitaplar'nn gvenliinden sorumlu olan kuru-la da aktarlm ve sekin kiilerden oluma bu grup, sahip ol-duu zerklik iinde giderek bir misyon stlenir gibi davran-maya balam. stelik bu, sreklilii olan ve politik nitelikler de tayan bir harekete dnm zaman iinde. Kitaplarn say-gn bir bilgelik kayna olarak kabul edildii yz yl boyun-ca kurul yeleri elbette defalarca deimi, lenlerin yerine ay-n nitelikte yenileri seilmi olmal. Ama, kitaplarn korunmas ve kullanm konusundaki yntem ve strateji neredeyse hi deimemi. Ar ama salam admlarla, eski ve kkl tanra tapnmlan ve gizem kltlerini Roma topraklarna yerletirirken, dolayl olarak da toplumun ikincil snf durumundaki pleb'leri desteklemi bu kurullar. Cumhuriyet boyunca pleb toplumunun elde ettii kazanm-lar; Roma'nn kltrel yapsnn derinlemesi srasnda birer bi-rer ortaya kan szn ettiimiz tanra tapnmlan ve gizem kltlerinin yaygnlamasnda Sibylline kurulunun roln ve ay-rca bu kltlere byk oranda peb'ler tarafndan sahip klma-sn dikkate aldmzda, bu strateji daha net fark ediliyor.

BR DEAflN HKAYES

Tam bu noktada, Cumhuriyet Roma'snda Sibylline Kitap-lan'yla neredeyse ezamanl olarak ortaya kan ve hi de yaba-na atlmamas gereken, anahtar role sahip bir nc gruba eviriyoruz gzlerimizi. Kroton

bata olmak zere Gney Ital-ya'daki Yunan kentlerinde hzla rgtlenip, iktidar ele geirme- l25 yi baarm, eski ve deneyimli bir kardelik rgtnn ye-leri; yani, Pythagoras'm rencileri. nl dnr yaklak l 500'de ya da hemen sonrasnda, srgndeyken ldnde, eski rencileri ve Kardelik liderlerinin, deiik lke ve kentlere daldklarndan; ama en gzde yeni merkez'Merin banda Ati-na, Delphi, Cumae ve Roma'nn geldiinden sz etmitik. Uz-manlar, Pythagoras okulunun Roma'ya, arlkl olarak Cumae kentinden yayldn dnyorlar. Cumhuriyet'in ncleri Roma'da kralln sona erip Cumhuriyet kurumlarnn bi-imlenmesi srasnda Pythagoras Kardelii'nin de etkin rol oy-nad, bir sr deil aslnda. Hatta bunu Romal yazar ve tarih-iler de zaman zaman dile getirmiler. Oxford'daki Somerville College'den, Antik a Tarihi uzman Miriam Griffin, Cice-ro'nun bu konudaki grlerini aktarrken Gney talya'daki Pythagoras cemaatinin, altna ve drdnc yzyllar arasnda Roma'da devlet kurumlarnn biimlenmesinde etkili olduu ko-nusunda srarcyd diyor ve Yal Pliny'nin satrlanndaki, Ro-ma'nn politik karar merkezlerinden Comiriurfun giriinde bir Pythagoras heykelinin yer aldna ilikin ifadeye dikkat eki-yor.11' Fergus Millar'm aktardna gre bu heykel Pythia Apollon'unun talimatyla ve Yunanllarn en bilgesini selam-lamak zere yerletirilmiti ve 81'de Sulla binay genilet-meye karar verene dek de orada kalmt.120

119 Miriam Grifln, The Intellectual Developments in Ciceronian Age (Cambridge Ancient History Vol. 9, s 707) 120 Fergus Millar, Rome the Greek World, s 103

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

Tim Cornell ve John Matthews da, Cumhuriyetin devlet kurumlarnn daha ilk kurulu yllarndan itibaren, artc bir siyasi bilgi ve deneyimi

yansttna dikkat ekiyorlar Yeni sis-tem, bildiimiz kadaryla Yunan dnyasnda ya da Etruria'da aka grlr koudan olmayan bir dizi siyasal kurumdan olu-uyordu. Bu nedenle baz uzmanlar, konsllk gibi, baka yer-de ei grlmeyen bir kurumun Cumhuriyetin balangcnda hi yoktan var edilmi olabileceinden kuku duymulardr.121 Olduka ilgin ve kafa kartrc bir nokta da, geleneksel tarihte Romulus'tan sonraki ikinci kral olarak ad geen, bar-hyla ve bilgeliiyle nl efsanevi Numa Pompilius'un, Pythagoras'n en iyi rencilerinden biri olduuna ilikin, Cum-huriyet'in ilk yllarnda ortaya atlm olduu sanlan iddialarda karmza kyor. Kronolojik olarak Numa ile Pythagoras ara-snda byle bir buluma gereklemesi olanakszdr, nk Pythagoras Kroton'a Numa'nn lmnden en erken 140 yl sonra gelmitir. Livius, Cicero gibi birok tarihi bu duruma dikkat eker ve tarihin bu ok popler iki ismini yan yana an-mann, yalnzca sembolik anlam tayan gelenein bir uzants olduunu vurgularlar. Ancak bu gelenek o denli etkilidir ki, Ovidius bile D-nmler adl yaptnda Numa'yla Pythagoras arasndaki ba-lantya deinir ve nl dnrn azndan, yeni krala verilmi kurgusal bir sylevi aktarr okurlarna. Tabii ki Cumhuriyet'in ilk yllarnn ideologlar, Numa Pompilius ile Pythagoras arasn-da yz elli yla yakn bir zaman fark olduunu biliyorlard. O halde byle inandrclktan uzak bir gelenek niin uydurul-mutu Bunun yantn, hem Numa'nm efsanevi kiiliinde, hem de Roma'nn kurulu dnemindeki siyasal yapnn inceliklerin-de aramak gerekiyor Krallk kavram, kentin kuruluu sra-snda ortaya kan nitelikleriyle, bildiimiz anlamda monarik bir ynetimden olduka farklyd. Hanedanlar ya da kan bay-la aktarlan bir hkmdarlk sistemi sz konusu deildi ve kral121 Tim Cornell - John Matthews, a.g.e, s 25

BR DEAL-N HKYES

lar, soylu ailelerin deneyimli yelerinden oluan Senato tarafn-dan aday gsterildikten sonra, oylanarak seiliyorlard. Ynetim ilkeleri de bilinen krallarn bana buyruk, tek merkezli otorite-lerine hi benzemiyordu, nk krallar ilke olarak kararlarn tek balarna almyor, yelerini kentin kurucu babalannn, ya-ni pafric'lerin oluturduu Senato'ya ve Comitia Curiatade-nen halk meclisine danyorlard. Ancak bu durum Numa'dan sonra yava yava deimeye balad ve Etrsk hanedan srasnda, seilmeye gerek gmlek-sizin iktidar gasp eden, yetkileri kendi zerinde toplayp karar-lar kimseye danmadan alan krallarla tant Roma. Son h-kmdar, yani Tarquinius Priscus, Servius Tullius ve elbette zorba Tarquinius Superbus, kentin soylularnn gznde kral kavramnn deerini btnyle yitirmesine ve tiran ile ede-er grlmesine yol at. Ne var ki, Cumhuriyetsin ilk yllarnda kral szcnden bile youn bir nefret duyulmasna ve her Romah'nn ileride kral olmaya heveslenecek liderlere kar savaacana dair, t-renle yemin etmesine ramen, Numa Pompilius bir istisna ve hayranlk duyulan bir efsaneydi. Geleneksel tarihe gre, onun dneminde bir tek sava bile yaanmam, lke srekli barta tutularak gelime ve kalknma salanmt. Byk bir bilge ol-duu syleniyor ve bir tr peygamber olarak grlyordu Ro-mallar arasnda. Plutarchus'un yazdna gre, ilk sistemli tak-vimi Roma'ya o getirmi ve ay takvimiyle gne takvimi arasn-daki on bir gnlk farkn yaratt sorunu, iki ylda bir takvime ubat'tan sonra yirmi iki gnlk bir ay ekleyerek zmt.122 Ama Numa'mn bizim iin, ok daha ilgin bir zellii var ki, o da eril gk tanrlarna tapan ataerkil Roma toplumuna, tan-ra kltrn getiren ilk lider olmas. Ynetim sresi boyunca savalardan uzak duran ve Roma toplumunun manevi yaamn dzenlemeye alan Numa, kkl rahiplik sistemlerinin de ku-rucusuydu anlatlanlara gre. Vesta Bakireleri geleneini o ba-latm ve kutsal ate kavramn Roma'nn yaamna o tamt. 122 Plutarchus, Numa, John Drydcn evirisi

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

Yine Plutarchus'a gre, Libitina ve Proserpina (sonralan Ve-ns) adl tanralarla Romallar tantran da oydu. Hepsinden ilginci, Roma mitolojisinin ilk rneklerinden biri diyebilecei-miz efsanelerde, Numa'nn bir su perisi (nymph) olan Egeria ile ilikisinin anlatlmasryd. Bu efsanelere gre, sahip olduu b-tn bilgelii ve lkesini ynetmekte kulland yasa sistemini, Egeria'nn ona verdii derslere borluydu Numa.123 Roma'nn ikinci kralyla ilgili, onu gerek olmaktan karp bir mitoloji kahramanna dntren efsaneler retilmesini, ta-rihi Livius, bizzat Numa'nn kendi stratejisi olarak gryor Erken tarihlerde, cahil ve ilkel olan bir toplum iin en yararl eyin, her eyden nce onlar tanr korkusuyla doldurmak oldu-unu dnd. Hayret verici bir hikye uydurmadan, bu duy-guyu onlarn kalbine yava yava sokamazd. Tanra Egeria ile geceleri buluuyormu gibi hareket etti. Tanrlar tarafndan uy-gun grlen dini trenlerin yaplmasnda, szde ona yol gste-ren, Egeria'nn tavsiyeleriydi. Yine tanrlarn her birine hizmet verecek rahiplerin tayininde, kendisine sanki Egeria nderlik ediyordu.124 Geleneksel tarihe gre, Numa'nn karsnn ad da Ege-ria'yd. Eer Livius'un yorumunu benimsersek, kendi kiilii evresinde bir efsane bulutu yaratmak isteyen kral, karsn da bir tanrayla zdeletirmi olsa gerek. Nitekim, bir sonraki b-lmde Livius, Numa'nn kutsal olarak bilinen koruluklardan bi-rini Camena ad verilen esin perilerine armaan ettiini, nk kars Egeria'nm geceleri bu korulukta Camena'larla bulutuu-na inandn sylyor. Sz konusu esin perilerinin Yunan kl-trndeki adlar, Museydi ve mzik (mousike) szc de Yunan dilinde Muse'lerin sanat anlamna geliyordu. Bata Eleusis (Demeter) gizemleri olmak zere tanra kltlerinin hepsiyle dorudan balantl olan bu dokuz peri, anlatlanlara baklrsa, Numa iin ok nemliydi.

123 Thomas Bullfinch, Bullfinch's Greek and Roman Mythology The Age of Fables, s 141 124 Titus Livius, a.g.e, Kitap 1, Caput 19, s 51

BR -tDEAL-N HlKAYESl

Dier yandan, Muse ya da Camena'lar, Orpheus klcyle balantl olarak Pythagoras dncesinde de hatr saylr bir yer bulmulard kendilerine. (Efsanelere gre Orpheus, Mu-se'lerden Calliope'nin oluydu.) nl dnrn mzik ve ma-tematik arasnda kurduu balantnn ve armoni teorisinin mis-tik ynn, Muse'ler temsil ediyordu. Hatta Pythagoras'n l-mnden sonra, oturduu evin ve hemen nndeki sokan, De-meter'e ve Muse'lere adandn yazyor kimi tarihiler. Btn bunlar, Numa ile Pythagoras'n yaad dnemler arasndaki uuruma varan fark ortadan kaldrmyor ama ikisi arasnda bir hayli benzerlik olduunu koyuyor ortaya. Plutarchus bile, kii-likleri ve yaamlarnn benzerliini dikkate alnca, birilerinin Pythagoras'la Numa arasnda balant kurmaya almasnn hi artc olmadn sylyor.125 Dsel bile olsa, bylesi bir balanty ieren inanlarn Cumhuriyet'in ilk yllarnda ortaya kmas, bizim amzdan ol-duka nemli nk, yeni ynetimin ideologlarnn, popler kltrde Numa ile ilgili olumlu imgelerin hl yayor olmasn-dan yola karak, kendi rejimlerinde bu efsane kral ycelttikle-rini ve geni kesimlerden onay bulmaya altklarn biliyoruz. Pythagoras' Numa'nn hocas olarak sunan ve Roma siyasi yaamnda saygn bir yere yerletiren bu zorlama balant, Cumhuriyet'in kurulu dneminde eski Kardelik yelerinin de youn olarak iin iinde olduklarna dair ipular veriyor. Kimi tarihiler, Etrsk hanedan srasnda kralln ykl-masna yol aan bakaldrnn, byk olaslkla, Etrsklerin ge-leneksel dman olan Yunan kolonilerinin etkisiyle, Latium'da-ki Latin yerleimlerinde

balad dncesinde.126 Bir baka deyile, kralln sona erdirilip Cumhuriyet ynetimine geilme-sinde, Pythagoras Kardelii'nin uzun sre etkinliini korudu-u Yunan kentlerinden esen dnce rzgrlarnn byk etki-si vard. Drdnc yzyl dnrlerinden Tarentum'Iu Aris-toxenus, Pythagoras'n rencileri arasnda ok sayda Romal

125 plutarchus, a.g.e 126 Server Tanilli, Yzyllarn Gerei ve Miras, s 425

Fraternis F.9

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

da olduundan sz ederken,127 Cumhuriyet ideolojisi ile Kar-delik arasndaki balantya da gnderme yapyordu bir anlam-da. (Aristoxenus, Numa ile Pythagoras arasndaki balanty sk sk vurgulayan Romal aydnlardan biriydi.) Tim Cornell'a g-re, Romulus'un, efsanevi Aeneas'n torunu olduu iddiasyla Roma'nn kklerinin Troya'ya balanmas da yine Cumhuri-yetin ilk yllarnda oluturulan resmi ideolojinin bir parasyd. Dalan Pythagoras mritleri, Roma'da g kazanmadan hemen nce, kentin gneyindeki Cumae'yi s olarak semi-lerdi. Bu durumda, asla ihmal edilemeyecek, olduka yksek olasla sahip bir balant noktas ile kar karya geliyoruz Cumae, ayn zamanda Delphi'den sonra Sibyl geleneinin en gl olduu kenttir ve hatta defalarca yinelediimiz gibi, Sibylline Kitaplar'nn Roma'ya bu kentteki Sibyl araclyla girdii dnlmektedir. Acaba kendileri de Dionysos, Orpheus, Demeter ve Magna Mater kltleriyle dorudan balantl olan Pythagoras Kardelii'nin yeleri, talya ve Roma'ya yaylmak iin yeni merkezlerden biri olarak belirledikleri Cumae'de, yak-lak ayn inanlar benimsedikleri, prestij sahibi Sibyl (ve onun kendi kardelik rgt) ile bir ittifaka gitmi olabilir mi

Aralarnda zaten ciddi dnsel yaknlk bulunan ve benze-ri gizlilik yntemleriyle alan bu iki grup, eer Cumae gibi kilit bir kentte bir araya geldiyse ve bu blge Sibylline Ku-rulu iin farkl bir neme sahipse; stelik kurul yelerinin Cu-mae'ye gizli resmi ziyaretlerde bulunduklarn ve aa yuka-r ayn zamanlarda Pythagoras dncesinin Roma'ya szdn da biliyorsak, soru iaretleri giderek azalmaya balyor. Her iki grubun da, bylesi bir ittifak iin kendince neden-leri vardrSibyl ve Ana Tanra klt, varln ve sahip oldu- . u bilgileri korumak, nfuzunu artrmak isterken, Pythagoras Kardelii'nin deneyimli yeleri de gizlilik konusunda son de-rece baarl olan rgtsel gelenekleriyle birlikte, iktidar bu kez Roma'da elde etme peindedir. stelik kken olarak iki grup arasnda olduka fazla ortak nokta sz konusudur ve ok ayr127 Tim Cornell, The Beginnings of Rome, s 125

BR DEAL-N HKAYES

alkt bir kentte, Cumae'de, yine ok zel bir zamanda bulu-mulardr. Pythagoras, kendi kardelik rgt iin Kroton'u merkez semiti; yani, retisini Malta'ya neredeyse bir ta atm uzaklktaki bir ky kentinde oluturuyordu. Malta, Kartaca'da-ki Fenike kolonileriyle, Kroton ve Sicilya bata olmak zere, Gney talya kentleri arasndaki ticaret yolunun zerindeydi ve hem ticari hem de kltrel anlamda bir kavak noktas olutu-ruyordu. Bu adann, Pythagoras'dan yzyllar nce Fenikeliler-ce koloniletirildiini biliyoruz Orijinal ad olan Melitta da, Yakndou'nun gl tanras Mylitta'dan geliyor. Daha nce de belirttiim gibi, Malta bilinen en eski Ana Tanra klt merkezlerinden biri Kutsal Maara'larda bala-yan tanra tapnm, gnmzden 5500 yl nce artc gzel-likte bir mimariye ve astronomik l ve hesaplara dayal ilk ta tapmaklara tanm bu adada. Buradaki

rahibelerin, yzyllar boyu tutulmu kayt ve bilgilerden oluan gizli kitaplara sa-hip olduklanna dair de efsaneler var. Tpk, Pythagoras'n da hocas Pherecydes araclyla ieriine erime frsat bulduu sylenen, u nl Fenikelilerin Gizli Kitaptan gibi. Bat'daki gizemli bir adann derinliklerinde, Gne'in Maaras'nda sakland sylenen kitaplar, Melitta Sybil'nn ki-taplar olabilir mi Yoksa Pythagoras'n Sibyl geleneiyle ve gizli kitaplarla tanmas, Delphi'dc, Pythia'nm yannda ei-tim grd dnemde mi gereklemitir Ona daha ocuklu-unda ilk eitimi veren, doup byd Samos adasnn nl Sibyl' mdr nl dnr, dnemin on nemli kentinde ya-ayan Sibyl'lann oluturduu netvvork ile iletiimini srdr-m mdr Yakndou'dan Msr'a, Anadolu'dan talya'ya dek yapt o bitmek bilmez yolculuklara, onu yetitiren Sibyl'Iar ta-rafndan m ynlendirilmitir Pythagoras'n lmnn ardn-dan mritlerinden bazlar, Sibyl kltyle olan yaknlklar ne-deniyle mi Cumae kentine yerleip, Roma'ya buradan szmlar-dr ok fazla rasdant ieren benzerlikler, Sibyl geleneiyle Pythagoras Kardelii arasnda, sanlandan ok daha eski olmak-

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

la kalmayp, sreklilie ve istikrara sahip bir balantya m ia-ret ediyor acaba Yineleyelim, Sibylline Kitaplan'mn Roma'ya nasl ve kim-ler araclyla getirildiini kesin olarak bilemiyoruz. Ama bir konuyla ilgili olarak byk oranda eminiz Cumhuriyet'in kuru-luundan bir sre sonra iki st dzey yetkili Sibylline Kitapla-n'mn koruyucusu olarak grevdeydi ve bunlar ok ender du-rumlarda yorum konusunda bilgi almak iin Cumae ve Delp-hi'ye ziyaretlerde bulunuyorlard. Yine ok kesin olarak, sa'dan nce drdnc yzyl balarnda decemvri'nin oluturulduu-nu ve bu kurulun, ok zel yetkilerle donatldn biliyoruz. Bu noktadan itibaren, sahip olduu geni zerklik ve kapallk sa-yesinde gelen

avantajdan da yararlanarak, Pontifex Maximus bile hesap vermeden varln koruyan Sibylline kurulu yeleri, bir misyon klt gibi almaya balad. Yallk nedeniyle yelikten ayrlanlar, kitaplarn resmi gizlilii nedeniyle, emekliliklerinde bile ierikleriyle ilgili srlar aklayamazlard doal olarak ve bu, onlarn, grev srelerinin bitiminde de ay-n rgtsel yapnn bir paras olarak kalmalarn salard; birer deneyimli ve saygn gizli danman olarak. ounlukla, lm nedeniyle boalan yeliklerin de ayn ni-teliklere sahip, gvenilir adaylarca doldurulmas ve bu adayla-rn inisiyasyon sonras belli bir srece yaylm biimde zel ritellerle kurula sndnlmas gerekiyordu. Cumhuriyet d-neminde, ou resmi kurum gibi decemviri yelerinin de pat-rici ve pVeb'ler arasndan seimle greve geldiklerini biliyoruz. Ancak, yine tpk dier devlet kurumlarna seilen grevliler gibi, Sibylline kuruluna alnacak yeni yelerin de decemviri k-demlilerinin istedikleri ve uygun grdkleri kiiler arasndan setirildiklerini tahmin etmek hi g deil. Btn bunlar, Roma'da Cumhuriyet'in kurucularyla, var-ln koruma derdindeki Sibyl gelenei arasndaki kpry, de-neyimli ve ne yaptn bilen, dar kadrolu bir sekinler gru-bunun oluturduu kansn glendiriyor. Grne baklrsa, tarihin ilk siyasi amal ezoterik rgtn kuran ve Gney tal-ya'da ksa sreli de olsa ciddi bir baar elde eden Pythagoras

BR -DEAL'N HKAYES

Kardelii, ikinci byk denemesini Cumhuriyet dneminin Roma'snda gerekletirmek istemiti. Byk stadn bilgeli-i, onu kucanda byten, dnyann en eski kltlerinden bi-rinden, Sibyl geleneinden geliyordu; elindeki en temel bilgi kayna da, bu gelenek tarafndan korunan ve hem hocas Phe-recydes, hem de sonradan onu yetitiren Delphi Sibyl' aracl-yla tant gizli kitaplard.

Doal olarak, ustalarnn izinden yryen Kardelik yele-ri, Roma'daki iktidar servenlerinde bu ok eski ve saygn bil-gi kaynan en byk kozlar olarak kullanacaklar; ancak bu kez, attklar admlarda ok daha dikkatli ve sabrl davranmaya zen gstereceklerdi. Her eyden nce, Roma toplumunun i dinamiklerini, sosyal dokunun kendine zg niteliklerini ve s-nfsal yapy doru analiz etmeleri, stratejilerini buna gre olu-turmalar gerekiyordu Gney talya'daki siyasi yenilgiye yol aan ve snflar aras dengelerin yeterince iyi anlalamam ol-masndan kaynaklanan dramatik k, bu yeni deneyimde ke-sinlikle tekrar yaanmamalyd. Peki Pythagoras'n rencileri Roma'ya geldiklerinde, nasl bir toplumsal yapyla karlam-lard

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

3. Cumhuriyet, gszler ve topya Tarquinius'u devirip tahttan indirenler, ta Romulus dne-minde devletin kurucu aileleri olan soylular, yani Patrici lerdi. Bunlar, ilk dnemin toprak sahibi aile babalannn (Pa-ta Familias) soyundan geliyorlar ve bu nedenle, ayrcalkl klanlarn temsilcileri olarak, hem halk meclisini, hem de kra-la danmanlk yapan, olduka etkin ve gl yallar mecli-sini, yani Senato'yu (Senex=Yah) denetimleri altnda tutu-yorlard. Zaman iinde Roma byyp snrlar geniledike, talya yarmadasndaki bu gl devlete fetih ya da ittifaklar aracl-yla eklenen yeni kylerin sakinleriyle evre lkelerden gelen gmenler, patrclerin alnda yer alp devlet ynetiminde bu soylu snf gibi sz sahibi olmayan, farkl bir toplumsal katma-n oluturmaya balamlard, ilerinde basit kyller de vard, kk toprak sahibi iftiler de, zanaatlar ve tccarlar da. Da-ha zengin olanlar, Roma toplumu iinde yoksullara gre da-ha avantajl bir konum elde edebiliyorlard; ancak sahip olduk-lar servetten bamsz olarak, birlie sonradan katlanlar, parri-ci'ler tarafndan ikinci snf olarak grlyorlard. Sradan halk ya da ynlar

anlamna gelmek zere Pefe ler denen bu kesim, Cumhuriyet'in ilk yllarnda kent nfusunun nemli bir blmn oluturuyordu. Bu iki zgr toplumsal grubun dnda, bir de kleler yer alyordu Roma'da, ada dier ilka lkelerinde olduu gibi. Bunlar genellikle, savalar srasnda tutsak alnanlar arasn-dan seilip, soylularn topraklarnda tarm iisi ya da evlerinde hizmetkr olarak kullanlyorlard. Ancak Tarquinius'un devri-lip Cumhuriyet ynetiminin oluturulduu dnemde kleliin henz Roma'da tam anlamyla kurumlamadn ve retim ili-kilerinde kleler olarak adlandrlacak geni bir sosyal snfn

BR -DEAL'N HKAYES

olumadn belirtmek gerekiyor. Henz kle pazarlar orta-ya kmam, zengin toprak sahiplerine ucuz igc salama ii-ni stlenen kle tccarlar Roma'da yaygnlamamt. Fetihler sayesinde sahip olduklar topraklar byten soylular, yava ya-va birer tarm efendisine dnmeye ve tarlalarnda bedava 135 kle emeF'nden yararlanmaya balamlard ama hl Roma'da topran kendi ekip bien ok sayda kk ifti vard ve ta-rmsal retimde bunlar, ounluu oluturuyordu. Cumhuriyet dnemiyle birlikte, hiyerarinin en tepesindeki kral ortadan kalkm, onun yerini, sorumluluu birlikte stlenen ve yetkiyi paylaan iki konsl almt arak. (Daha nce sz-n ettiimiz kehaneti doru iarcasma, Cumhuriyet'in ilk konsl-lerinden biri, Delphi'de SibyPdan ald tyoyla topra, yani annesini pen Brutus olmutu.) Konsller patricfltr arasn-dan seimle greve geliyor ve btn uygulamalarnda, yine ay-n snfn sekinlerinin oluturduu Senato'ya hesap veriyorlar-d. Bir dier nemli karar merkezi olan Halk Meclisi de yine patricPler tarafndan seilen temsilcileri bir araya getiriyordu. Biraderler iin bu tablo karsnda, izlenecek siyasi stra-teji belliydi ilk etapta, toplumun nfuz sahibi ve eitimli, en-telektel

patricTlcrinden bazlar yanlarna ekilip inisiye edi-lecek; ilk bakta hibir siyasi nitelii yokmu gibi grnen din-sel nitelikli bir kurum bu soylulardan alnacak destekle olutu-rulacak; bu kurumun zaman iinde elde edecei zerklik ve do-kunulmazlk, sessiz ve derinden giden bir gizli siyasi gc be-raberinde getirecekti. Kehanete ve gizemlere tutkun Romal soylular zerinde derin etkiler brakmak, Pythagoras'n kariz-matik rencileri iin hi de g olmasa gerekti. stelik, mane-vi yaam klan inanlar erevesinde s ve gdk kalm bir topluma heyecan verecek, olduka gl silahlar vard ellerin-de Ustalarnn felsefi retisi ve bu bilgeliin kaynan olu-turan, Sibyl geleneinin gizemli kitaplar. Tarquinius dneminde oluturulmu diumviri'ye, kendi yandalar iki patricTnin yerletirilmesini salayp, hemen ardn-dan da bu kurulun Kral dneminden kalma gizemli kitaplar kefetmesi mizansenini yaratmak, deneyimli biraderler iin pek

Fraternis Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

de zor olmad byk olaslkla. Bir sre sonra bu kitaplarn ev-resinde bir efsane perdesi oluturulacak; yorum ve aklamalar iin Cumae ve Delphi'deki SibyPlarn danmanlna bavurula-cak; Romal soylular ve Senato'nun, bu kitaplar koruyup yorum-lamakla grevli kurula istenen zerklii vermesi salanacakt. Sibylline kurulunun davran ve stratejilerinin ardnda Pythagoras Kardelii'nin izleri, daha kitaplara yaplan ilk ba-vuru sonras tavsiye edilen uygulamalarda kendini belli ediyor. Kurul sava koullarnn getirdii glkleri ve bir ktln y-kc etkilerini ortadan kaldrmak zere, Demeter kltnn, ta-pnaklar ve rahip sistemiyle birlikte Roma'ya getirilmesi gerek-tiini sylyor. Ayn gnlerde Roma, Cumhuriyet sonrasnda kendi koullarnn hi dzelmemesinden ve iyice ikinci snf va-tandala itilmi olmaktan yaknan pleblerin direni eylemleriy-le de

kar karya. Roma nfusunun nemli bir parasn olu-turan pe6Ier, ekilme (secessio) adn verdikleri pasif direni-i gerekletiriyor ve kenti terk edip, toplu halde Roma'nn ye-di tepesinden biri olan Aventnum'un eteklerinde bir araya ge-liyorlar. Bu o denli etkili bir eylem ki, Roma'da neredeyse ha-yat duruyor ekilme eylemleri srasnda. Beinci yzylda toplumun nemli bir ounluunu mey-dana getiren pleb ynlarnn, herhangi bir isyan ya da i sa-va giriimine bavurmadan, merkezi ynetimle balarn kopar-malar ve kentte stlendikleri grevleri terk ederek bir dan eteklerinde pasif direnie bavurmalar, olduka srad ve d-ndrc bir eylem olarak deerlendirilmeli. Her eyden n-ce, peb'ler, amalarnn Roma'y ykmak ya da i sava kar-mak olmadn ortaya koyuyorlar bu eylemleriyle. Temel oto-rite anlaynn kaba gce ve rgtlenmi silahl birliklerin var-lna bal olduu bir ortamda, ounluu oluturan ve ordu-ya ciddi miktarda asker veren heterojen bir sosyal grubun, ayak-lanma balatmak ve szgelimi senatoya, Capitolium'a saldrmak yerine bylesi bir pasif direni modelini benimsemesi, dikkadi bir analizi hak ediyor. Pleb direniinin amacnn Roma'ya zarar vermek ya da Cumhuriyet rejimini yerle bir etmek olmadn; tersine, hem

BR -DEAL-N HKAYES

Roma'ya hem de rejime garip bir biimde sahip kldn; bu eylem karlnda hedeflenen kazanmalarn patrc'leri ve sena-toyu yola getirmekten ibaret olduunu gryoruz. stelik pleb direnileri, Roma'nm d mcadelelerinin henz hayli sancl bir yol izledii; Latinler ve Etrskler bata olmak zere evre kavimlerle ypratc savalarn yaand bir ortamda geli-iyor ve bu kargaadan yararlanarak iktidar devirmek, szgeli-mi bir pleb devleti kurmak yerine, yalnzca belli talepleri ka-bul ettirip, baz haklan elde etmek zerinde younlayor. isa'dan nce beinci yzyl gibi ok erken bir tarihte bu denli hesapl

ve dikkatli bir strateji, Secessio'nun kendili-inden gelimi bir direni arac deil, kesinlikle bir kurmay heyeti tarafndan byk bir incelikle hesaplanm ve retil-mi bir eylem olduunu gsteriyor. Eski deneyimlerden ders almay ve sonu karmay bilen, bir grup eitimli siyasetinin planlad bir eylemden sz ediyoruz burada i sava ve karga-ann, koullarn btnyle olgunlamad, dengedeki siyasal yaplarda nasl ykc sonular verebildiini, Kroton ile Sybaris arasndaki savala balayp, ksmen Metapontium ve Taren-tum'u da etkileyen alkantlar srasnda yaayarak renmi bir grup, sanki admlarn bu kez daha dikkatli atmaya alyor. Sibylline Kurulu'nun kararyla Demeter (Ceres) klt l-keye getirilip, da eteklerinde tapnak ina edildiinde, i bar da kolayca salam veri yor bir anda. Pefeler, aslnda kendileri iin Roma'ya tandn dndkleri Ceres'e ve onun rahibe-lik kltne sahip kp, honutluklarm gstermek zere kente geri dnyorlar. Ceres tapnak kompleksi de, ksa sre iinde bir pleb ibadet merkezi haline geliyor. Burada, Pythagoras Kardelii'nin Kroton'da uygulad stratejinin bir benzerini gryoruz. Tpk orada aristokratlarn oluturduu oligariyle yoksullar arasndaki elikiyi yumuat-mak zere tccar ve zanaatkar oru snf desteklemeleri ve grece daha geni tabanl bir iktidar oda yaratmalar gibi, Roma'da da tercihlerini pe'lerden yana koyuyorlar; yani, top-lumun en geni ve en dinamik kesimini oluturan kk ifti, tccar ve zanaat erbabn destekliyorlar. ekilme eyleminin

FraterniS Kayp Kitaplar. Ctzll Kardelik

Roma ekonomisi ve sosyal yaps zerindeki ykc etkilerini, toplumun manevi yaamnda pkb'leri daha etkin klarak engel-lemeye alyorlar bir anlamda. Ama senatoya bu karar nerir-ken, eskiye oranla daha dikkatli davranyor ve patrc'lerle ba-larn da koparmyorlar. Tersine, btn stratejileri pkb'leri g-lendirmek olduu halde, patrici'lerin arasnda

yer alarak, saygn ve etkili bir manevi liderlik grevini stleniyorlar. Bu noktada, bata deindiim bir sorunu bir kez daha anmsatmakta yarar olabilir Roma tarihinin olduka byk bir blmyle ilgili gvenilir kaynaklardan yoksunuz. Geleneksel verilere gre kentin kuruluu I 752 dolaylarna, Cumhuri-yet'in balang! da I 509'a tarihleniyor ama Roma'da tarih yazma geleneinin en erken rnei, I 200'de bu yndeki ilk elle tutulur almay .yapan Fabius Pictor'un metinleri. Sonra-ki yzyllarda onu izleyen Livius ve dier tarihiler, byk oranda az belgeye, bol sylentiye dayanarak kaleme almlar ya-ptlarn. stelik, tarih yazanlarn ounun iktidarla yakn ili-kiler iinde olmas, kaynaklarn objektifliini de glgeliyor. So-mut kant denebilecek veriler, baz yasa metinleri, savalarn ta-rihleriyle ilgili dlm kaytlar ya da yaplan anlamalarla s-nrl. Gnmz tarihileri, Roma kaynaklarnn birounu edebi metin olarak deerlendiriyorlar ama bunlan dta bra-knca da elimizde hemen hemen birka kuru nottan baka bir ey kalmad iin, aratrmay yapan uzmann bak asna g-re eidi filtreler devreye girerek, Livius ve izleyicilerinin an-lattklarndan genel dorular ayklanmaya allyor. I 300 sonrasndan itibaren belge ve kant birikimi artt iin, belirsizlikler azalyor ama yine de, zellikle Krallk dne-mi ve Cumhuriyet'in ilk yllarna ilikin grntler hayli karan-lk ve sisli. Bu nedenle, izlemeye altm yntem, Livius, Plutarchus, Dio, Tacitus, Iamblichus, Varro gibi tarihilerin yazdklarn, Dou Akdeniz'in farkl blgelerindeki siyasi ve fel-sefi gelimelerle snayarak, paralel noktalan birletirmek zeri-ne kurulu. Bu anlamda, gerek PyrJagoras Kardelii ve Yunan topraklarndaki gizem kltlerinin izledii geliim izgisi, gerek Sibyl geleneinin Anadolu'dan Ba'ya tanrken brakt de-

BR DEALN HKAYES

rin izler, oluan boluklara oturan anahtarlar olarak resmi daha

anlalr hale getiriyorlar. u ana kadar izlediimiz Roma servenindeki arpc ayrntlardan da grld gibi, Pytha-goras', Yunan gizem kltlerini ve Sibyl geleneini dikkate al-madan Cumhuriyet'in kurumlama srecini derinlemesine kav- 139 rayabilmek mmkn deil. Gizem kltlerinde snfsal eitim Roma'da toprak mlkiyetinin dalmnn, t 500 dolayla-rnda, yani Cumhuriyet'in organize edilmeye balad dnem-lerde dev tarm iletmeleri ni henz yaratmadn ve kleci sistemin retim ilikilerinde btnyle egemen olmadn be-lirtmitim. Buna karn ekonomik gcn byk blm, par-al ve dank grnse de patric'lerin elinde bulunuyordu. Kral Tarquinius'un devrilmesi ve devlet yapsnn yeniden d-zenlenmesi aamasnda ipleri elinde tutanlar da pafricfler oldu-u iin, Cumhuriyet rejimi bal bana bir soylular hareketi izlenimi yaratyordu ilk bata. Ancak ilerleyen yllarla birlikte alnan nlemler, yaplan yeni dzenlemeler ve Cumhuriyet ku-rumlarnn giderek sofistike hale gelmesine yol aan yaplanma izlendiinde, Roma'nn iki nemli toplumsal snf arasndaki eliki ve atmalarn da belli bir denge noktasna doru y-neltildii aka grlyor. Peb'ler, ilk dnemlerden itibaren Cumhuriyet'in etkin s-nflarndan biri olma mcadelesini vermeye altlar ama Se-cessio eylemlerini saymazsanz, ne rgtl bir kar k bi-imlendirecek gce sahiptiler, ne de kendi ilerindeki btnl- ve plcb politikas denebilecek bir siyasi tavr gelitirmi-lerdi. Bunun nedeni de ok akt Peb'ler bir snP' deildi-ler ki, olduka heterojen yapya sahip geni bir katmandlar yal-nzca! lerinde yoksul saylabilecek kentliler de vard, bazlar servetini gitgide bytmekte olan tccarlar ve kimileri byk tarm iletmelerine sahip olmaya balayan iftiler ya da en-dstrinin ncln yapmaya balayan zanaatkarlar da.

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

Aznlkta kalan patricfler tarafndan dlanmalar ve ikti-dardan uzak tutulmaya allmalar dnda, ortak bir nitelikle-ri, tanmlanm bir mterek karlar ve dolaysyla politikala-r yoktu. Bu nedenle, talep, eylem ve srtmelerin yeni d-zenlemelerdeki zorlayc gc ne olursa olsun, Roma'da Cum-huriyet iktidarnn gzle grlr biimde pe'lerin hi deilse belli bir ksmn siyasi iktidara entegre etme abalarnn ardn-da, baka stratejik liderler olduu akt. Alnan karar ve de-iime ynelik olarak gndeme getirilen uygulamalarda Sibylli-ne kurulunun da kmsenemeyecek bir rol olduunu gr-yoruz. Ayn zamanda, Roma'da siyaset kltrnn biimlen-mesinde Pythagoras dncesinin izleri de, birok tarihinin dikkat ektii gibi, olduka belirgin. Sibylline kurulunun da bir biimde etkin olduu ilk siyasi dzenlemenin, l 494'teki alkantlar srasnda geldiini gr-dk Hem sosyal ve manevi, hem de alenen siyasi ynleri olan iki byk yenilik girmiti Roma'nn yaamna. Patricikrin bir blmnn sraryla yrrle giren Nexum yasasnn yaratt sorunlar ortadan kaldrlrken, pefc'lere, Tribn ad verilen kendi temsilcilerini seme hakk tannd. Ayn gnlerde de, Sibylline Kitaplar'na getirilen yorum sonucu Aventinum'a Ce-res tapmak kompleksi yerletirilerek Demeter tapnm, yani Yunan topraklarndaki en - ilgin gizem kltlerinden biri olan Eleusis Gizemcilii resmi hale getirildi, tki yenilik arasndaki en dikkat ekici balant, Ceres tapnmnn bir anda, peb'lerin ruhani rgdenmesinin merkezini oluturmaya balamasyd. Demeter cemaati, Atina yaknlarndaki Eleusis adl tarm kasabasnda, erkeklerin de yelie kabul edildii bir kadnlar klt olarak ortaya kmt ve hemen anlalaca gibi anaer-kil dnemin deer yarglarn ve tanra inanan korumaya a-lan bu ezoterik rgtlenme, Sibyl'larn desteiyle Yunan top-raklarna yaylmt. Yalnzca inisiyelere srlarn akland, kapal rgtsel yapya sahip Eleusis Gizemcilii, ilk bakta s-radan bir tarm klt gibi alglanabilirdi Bereket tanras Demeter'in kz Kore'nin (Persephone), yeralt dnyasnn hakimi Hades tarafndan karlmasn konu alan mit zerine

BR DEALN HKAYES kurulu gibi grnyordu her ey. Kzn hibir yerde bulama-yan Demeter, zntsnden kendi ilahi grevlerini yapamaz hale gelince yeryzndeki bitki rts kurumu, toprak plak-lam ve ktlk balamt. Bunun zerine, bir baka tanrann, Hekate'nin de yardmlaryla ilahi konsey devreye girmi ve Kore'nin yln te birini annesinin yannda, kalan zaman da Hades'le birlikte yeraltnda geirmesine karar verilmiti. Bylece mit ve ardnda saklad gizem, yalnzca mevsim-sel dnm ilkesine, yani baharda drt ay doann canlanp, ardndan bitkilerin kurumas ve nihayet kn gelmesine balan-m gibi grnyordu. Ancak Eleusis Gizemcilii, birok uzma-nn da fikir birliine vard gibi, bundan ok daha fazlasn ie-riyordu byk olaslkla. Her eyden nce, Orpheus ve Diony-sos kuleleriyle birlikte, klasik dnemin en byk ezoterik r-gtnden biriydi ve bunlarn de, Ana Tanra inanann ve anaerkil dneme ait ilke ve ideallerin yaatlmasn amalayan alt kltrler nitelii tayorlard. Bir baka deyile, aslnda her de Dnya Anne geleneinden besleniyordu ve btn o mis-tik grntnn ardnda, kltrel ve siyasi bir nitelik de tayor-lard. Orpheus'ularn, Kroton'da Pythagoras Kardelii'nin nemli bir parasn oluturduklarn biliyoruz; Eleusis ve Di-onysos kltleri iin de durum farkl deildi. Peter Kingsley'e gre Eleusis gizemlerinin merkezinde yer alan Demeter ve Per-sephone kltleri, olduka eski tarihlerde, Kroton'un ok yak-nndaki Sicilya adasnda ikinci bir merkez bulmulard. Adann tamamnn, ama zellikle de Siracusa kentinin Demeter klt-nn en gl olduu blgelerin banda geldiini belirten Kingsley, Demeter ve Persephone tapnmas ile erken Pytha-goraslk arasnda ok yakn balarn da burada ortaya kt grlecektir, diyor.128 Bir baka deyile, Dionysos'un Gney ttalya'daki kltnn ok eskiye dayand da gz nne alnd-nda, bu byk gizem ekolnn Roma'ya, sanld gibi

Yu-nan anakarasndan deil, Pythagoras Kardelii'nin doum yeri 128 peter Kingsley. Antik Felsefe Gizem ve By, s 106

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

olan blgeden tanm olduu grnyordu Yani, Gney ital-ya kolonilerinden. Her de Sibyl desteine sahip ve Pythagoras cemaati-ni oluturmakta yadsnamaz katklar olan ok nemli ezoterik gruplard. Olduka anlaml bir not olarak, unu eklemekte de yarar var Kitaplar araclyla Roma'ya getirilen her yeni ta-pnm ve gizem kltnn ynetim ve denetimi de, yine Sibyl-line kurulunun sorumluluundayd ki, bu da uniform bir res-mi dine sahip olmayan Roma'da, olduka renkli ve hareketli g-rnmler sergilemeye balayan manevi yaamm da bu kurul tarafndan denetlendiini gsteriyordu. Roma'da peb'lerin yaamna bu gizem kltleri ve tanra tapnmlannn birer birer entegre edilmesi, yalnzca dinsel kay-glarla aklanamazd hi kukusuz. Birileri, pkb toplumunu byle bir manevi nderlik araclyla eitirken, ayn zamanda siyasi yaplamaya da ar ve temkinli admlarla mdahale etme-ye alyordu. stelik btn bunlar, bu gelimeleri honutsuz baklarla izleyen, Cumhuriyet'in sahibi olduuna inanm patri-ci elitlerinin itiraz ve isteksizliine karn yaplyordu ve her e-ye karn dengeler byk oranda korunuyor, siyasi gelenein olumakta olan kurallarna uyma yolunda aba gsteriliyordu. Hemen bu noktada, yanl anlamalara meydan vermeyecek biimde, bir eyi vurgulamakta yarar var Roma'da siyasi gcn, belli bir grup (Pythagoras Kardelii) tarafndan elde tutuldu-u ve devlet stratejilerinin bu grup tarafndan belirlendii gibi bir tez ileri srmyorum. Bu, her eyden nce irrasyonel ve yanl bir yorumlama olur, nk Roma, Cumhuriyet dnemi boyunca farkl siyasi eilim ve stratejik yaklamlara sahip irili ufakl ok sayda grubun hegemonya mcadelesi zerine kuru-lu bir politik alm

yaamtr. Tim Corne ve John Matthews, Cumhuriyet'in ilk yarm yzylnda Roma'nn siyasi yapsna bu gruplarn varlna dayal bir karklk ve dzensizliin egemen olduunu vurguluyor Krallar tarafndan kurulmu olan gl bir merkezilemi yetke, Tarquinius'un dyle paralanm, gl birey ve gruplar arasnda dzensiz bir yarmann dirilmesine yol am-

BR DEAL'N HKAYES

tr; bunlar devletin denetiminden bamsz olarak etkinliklerini yeniden srdrebiliyor, kendilerine bal kiilerin zel ordula-ryla etkinlik gstercbiliyorlard.129 Benim vurgulamak istediim, zel askeri g olanan-dan yararlanmaya alan soylu gruplar bir yana braklrsa, bu bask gruplar ya da etkin stratejik klikler arasnda en nem-lilerden birinin Pythagoras'lardan olutuu;' Cumhuriyet'in kurumlarnn biimlendirilmesi sreci iinde bu kadrolarn peo'leri geni tabann vazgeilmez unsuru olarak destekledi-i ve kritik kararlar alnmas aamalarnda devreye giren Sibyl-line kurulunun da btnyle bunlar tarafndan denetlendiidir. Zaten yalnzca ayrntlarn arasnda' ortaya kan ilgin veriler deil, bizzat Romal tarihilerin yorumlar da bu durumu teyit ediyor. Yeniden kaldmz noktadan itibaren sreci gzden geir-meyi srdrdmzde, bu grnm daha iyi anlalacak. I 494'teki dzenlemelerin, pleb tarihinde byk bir dnm noktas olduunu grmtk. Tribn kurumunun yan sra, izleyen yl-larda Concilium Plebis adl meclis de oluturuldu. Bu meclisin toplantlarna patricfhr kanlamyordu ama herhangi bir pleb'e kar su iledii ya da haklarm ihlal ettii ileri srlen patri-c'Ier, resmen Concilium Plebis tarafndan yarglanabiliyordu.'30 10 451 ylnda, Roma'nn hukuki dzenini ayrntl bir ya-salar btnyle netletirmek zere, yine bir deccmviri, yani Onlu Kurul atanp greve

balad. Sorumluluklar yalnzca yasalar oluturmak ve bunlarn birbirleriyle tutarllklarn sa-lamakt ve sonuta 12 Levha Yasalar ad verilen metinler oluturuldu. Ancak, szn ettiimiz siyasi gruplar aras nfuz elde etme mcadelesi bu yasann olumasnda da etkili olmutu ve 12 Levha Yasalar asl olarak pleb kesiminin zorlamalany-la hazrland halde, bir grup patrici elifinin istei ve basksy-la, ayrmcln altn izen hkmler de bu yasalarn iine yer-

129 Tim Cornell - John Matthews, a.g.e, s 25 130 Stephen P. Oakley, The Early Republic (The Cambridge Companion to the Roman Republic adl derleme, s 17)

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

letirildi. Szgelimi, yasann on birinci levhasndaki ilk madde patrici ile peb'ler arasndaki evlenmelere kesin bir yasak getiri-yordu. Bu, aktan aa toplumsal katmanlar statiklerjrmek ve bir tr kast sistemi yaratmak demekti ve tepkiler de dour-du. Dier yandan, kadnlarn genel durumu iin de yeni yasa pek iyi eyler vaat etmiyordu Beinci levhann ilk maddesi, doalarndaki hafiflik nedeniyle, kadnlarn gzetim altnda tutulmasnn, atalardan gelme bir adet olduunu vurgulamak-tayd. Altna levhann ikinci maddesiyse, Bir adam ve bir ka-dn, bir yl boyunca birlikte yaarlarsa evli kabul edilirler ve ka-dn yasal olarak onun 'kz' saylr diyordu. Burada 'kz' kav-ram, bir miras hakkndan ok, sz konusu durumdaki kadnn, aile babas kabul edilen erkein mutlak otoritesi altnda olduu-nun altn izmek iin kullanlmt. Btn bu gerici ynlerine karn, bizim yakndan izlediimiz grubun, bu ve benzeri mad-delerin yasada yer almasn engelleyemediini, en azndan ya-sama aamas srasnda herhangi bir mdahaleye glerinin yetmediini gryoruz. Ne var ki 12 Levha Yasalar'yla ilgili honutsuzluklar ken-dini ok abuk

belli etti ve bir yl sonra, l 450'de greve se-ilen yeni onlu kurul, peb'lere kar ayrmcl srdrmenin yan sra, Roma'da iktidara arln koymaya kalkan bir tr elit siyasi gce dnnce, ikinci secessio, yani ekilme ey-lemi gndeme geldi. Hibir biimde iddet iermemesine ra-men, son derece etkili olan bu eylem biimi yine baarl oldu ve onlu kurul, grevden alnd. Bir yl sonra, ok daha nemli bir yasal dzenleme daha ge-tirildi Provocatio ad Populum adl yeni uygulama, yneticile-rin aleyhlerinde ald kararlar ya da verdii cezalarla ilgili ola-rak her Roma vatandana itiraz ve halka bavurarak temyiz hakkn getiriyordu. Ayn yl, lkeyi ilgilendiren kritik kararla-rn halk oyuna sunulmas ve peb'lerin de oy hakkna sahip ol-mas karan alnd. Plebiscite adl bu uygulama, bilindii gibi bugn de ayn adla siyasi literatrde yer alyor ve gnmzde de kimi devletler gerek grdke halk oyuna bavuruyorlar.

BR DEAL-N HKAYES

Bu noktada, bir kk not daha dmekte yarar olabilir Roma, yurttalk kavramn, haklar ve imtiyazlar anlamnda tarihte ilk kez kapsaml bir biimde tanmlayan devlet oldu Cumhuriyet dneminde. Ynetim organlarnca ayrntlar belir-lenen tanmlamalarda ortaya karlan Roma yurttal, lke insanlarnn sahip olduu bireysel haklar ve bunlarn hangi k-stlamalara tabi olduunu, (kleleri dta brakmak zere) resmi bir ereve iine oturtuyordu. Bu nemliydi, nk ilk kez bir lkenin halk, teba, uyruk, kul olarak deil, belli hak ve z-grlklere sahip yurttalar olarak tanmlanmaktayd, lleriki yzyllarda Roma, Akdeniz'in evresindeki en nemli siyasi ve askeri gce dntke, ilhaklar kolaylatran, ikna edici bir etken olarak yurttalk imtiyazlar da kendini belli edecek; hat-ta kimi zaman siyasi bir hamle olarak yurttalk hakk satmak gibi garip uygulamalara da rastlanacakt.131 Drt yl kadar sonra, l 445'te, patrici ve pVeb'ler aras ev-lilii

yasaklayan madde kesin olarak uygulamadan karld ve iptal edildi, l 444 ile 367 arasnda, ynetimin en st kademe-sinde yer alan iki konsln yerini, , drt, bazen de alt aske-ri tribun'den oluan kurullar ald ve konsl yetkisiyle donatl-m yneticilerden oluan bu merciye piefa'ler de seilmeye ba-lad. Ancak 367'de bu uygulamaya son verildi ve iki konsl-den oluan eski sistem, anayasal gvenceye de alnarak yeniden yrrle kondu. Ancak bu kez nemli bir fark vard Bu en nemli ynetim kademesine, peb'ler arasndan da adaylar sei-lebiliyordu. Ayn yl, Roma siyasi gelenei iin ok kritik yeniliklerden biri daha gerekletirildi Bir Roma vatandann sahip olabile-cei toprak miktar, 500 iugera'y (yaklak 1.25 km2) gemeye-cek biimde snrlandrld. Birok parricfnin elindeki topraklar, bunun ok zerinde olduundan, o tarihte bu snrlama, Cum-

131 ok yerinde bir benzetme gibi grlmeyebilir ama bugn ABD vatan-dalnn baz lke halklarna ekici gelen zelliklerine ok benzer biimde, Roma yurttal da zaman iinde yaam kolaylatran ciddi bir avantaj halini almt.

Fraternis F.10

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

huriyet iin ciddi bir toprak reformu anlamna geliyordu ve byk toprak sahipleri arasnda honutsuzluklara da neden ol-du. Hemen ardndan, I 366'da peb'lerin bor yk azaltld ki, bu da ok ciddi bir reformdu. Yirmi yl kadar sonra, siyasi haklar ve eitlik anlamnda bir baka byk adm atld l 344'ten itibaren, artk konsllk pozisyonlarndan birine mudaka bir pleb seiliyordu. Bunun ne denli hassas ve byk bir adm olduu, be yl sonra bir pleb konsl olan Publilus Philo'nun, partneri olan patrici konsl ta-rafndan dictator olarak atanmas srasnda daha

iyi anlalacak-t. Dictator ad verilen konum, sava dnemlerine zg bir ola-anst ynetim biimiydi ve konsllerin, savan getirdii ko-ullarda hzl karar alnmasn salamak iin, bir komutan tek yetkili olarak semeleri zerine kuruluydu. Ancak szcn bu-gnk anlam okuru yanltmasn. Bu, srekli bir grev deildi ve dictator seilen kii, en fazla alt ay sonra ynetimi yeniden konsllere devretmekle ykmlyd. Tarihi Stephen Oakley, Cumhuriyet'in kuruluundan, t 300'e dek olan zaman iinde patric'lerin siyasi gc ve nfuzu azalrken, pieb'lerin gcnn de ayn oranda arttn syl-yor.132 Bu dengeleme ilemi, sonunda yle bir noktaya var-mt ki, nc yzylda, pleb kidesi iindeki elit kesim de, en az patrici'ler kadar etkin hale gelmi ve iki toplumsal grup arasndaki farkllk, sistemli biimde eritilmiti. stelik, birbirleriyle evlenme yasann kalkmasndan sonra, aileler iyi-ce i ie gemeye balam ve patrici ve pleb kimlikleri de yeni bir oluum iinde dalma yoluna girmilerdi. Senato, Roma devletinin kuruluundan, ta Krallk dne-minden beri bir patrici kurumu olmu ve Cumhuriyet dne-minde de en yce merci niteliini korumutu. Ancak yzyl-lara yaylan bu dikkatli dnm iinde, adm adm peb'ler de senatoya alnmaya balad. Cassius Dio ok sonralar, bu dn-m u ifadelerle dile getirecekti

132 Stephen P. Oakley, a.g.e, s 19

BR -DEAL-N HKAYES

tikin, Senato binasna giremiyorlar ama girite oturup olan biteni izliyor ve holarna gitmeyen bir ey olduunda iti-raza balyorlard. Ardndan, ieriye davet edildiler. Sonra, eski triburfler senato yesi olmaya baladlar ve nihayet, senato ye-lerinin bir ksmnn tribn olmas art getirildi.133 47

Bir baka deyile, Roma'da Cumhuriyet kurumlan ve yaa-nan siyasi geliim

sreci, zaman iinde soyluluk kavramn da hatr saylr biimde deitirerek, hem patrici hem de pleb elitlerini ierecek nobilis ad verilen yeni bir nfuz sahibi ke-sim oluturmutu. Bylece siyasi ve sosyal g, poplarite ve prestij gibi kavramlar, doutan gelme soyluluun yerini al-yordu bir bakma. Nobilis iinde hem patrici hem de pleb grup-larnn ynetim kademelerinde ykselmi yeleri, brokratlar, yneticiler ve aydnlar bulunuyordu. Halk tarafndan tannma ve rabet grme (publicite), yeni eliti tanmlayan birinci l-t haline gelmiti.134 Siyasi hamlelerle pleb elitlerini iktidara ortak etme abala-nna paralel olarak, sk sk yinelediim gibi, manevi yaamn d-zenlenmesine ynelik de ilgin admlar birbiri ardna atld. Cumhuriyet kurumlarnn oturup yerlemesi sreci iinde, as-lnda rtl olarak birer dnsel liderlik ya da ynlendirici g rolne de soyunan, Sybil kaynakb inan kltleri ve ezo-terik rgtler Roma'da yerleik hale getirildi. yz yla yay-lan bir sre iinde, olduka seyrek gerekleen danma otu-rumlarnn hepsinin sonrasnda, yeni bir doulu tanna tapn-mn ya da onun trevi grntsndeki kltleri Roma'ya getir-me karar ald Sibylline kurulu. Aa yukan 205'ten, yani, Magna Mater klt bt-nyle Roma'da resmiletikten sonra, Carter'n da belirttii gibi bu master plan in ana aamalarn tamamlam oldu ve yeni bir tapnm empoze etme yoluna bir daha gidilmedi. Aslna ba-

133 Fergus Millar, a.g.c, s 102 134 Harriett I. Flower, Spectade and Political Culture in the Roman Republic, (The Cambridge Companion to the roman Republic adh derleme, s 324)

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

klrsa, bu tarihten sonra Sibylline Kitaplar'na kaytlara gemi, die dokunur bir danma olay da yaanmad pek. Kurul, yal-nzca kendi yapsn ve gizliliini salamlatrmak; zerkliini korumakla urat bundan sonra. Sulla ve Marius arasndaki i sava srasnda, 10 83'te tapmak yanp Sibylline Kitaplar b-tnyle kl olana dek, bu durum bylece devam etti. Bir btn olarak Roma'da Cumhuriyet kurumlarnn yap-lanma srecini incelediimizde, her ne kadar siyasi parti ola-rak tammlanmasa da, eidi bask gruplarnn birer parti gibi davranmay rendiklerini ve devletin ileyiinde kendi karla-rn gzetecek dzenlemelerin yaplmas yolunda aba harcadk-larn gryoruz. Bu manzara, Roma'nm tarihteki ilk karmak siyasi entrika denebilecek hamlelerin yan sra, temkinli ve dik-katli admlar atan ilk yeralt rgtlenmelerine de sahne oldu-unu koyuyor ortaya. Pythagoras Kardelii'nin knden sonra dalan kur-maylar arasnda Roma'ya gelen deneyimli ve yetkin bir grubun, bunlar arasnda en dikkate deer stratejik rgtlenmelerden bi-rine sahip olduunu grdk. ok ak biimde Delphi ve Cu-mae kentleriyle sk balar ieren ve Sibyl geleneinden kitap-lar dahil ciddi bir bilgi destei alan bu grup, etkili bir ham-leyle Sibylline Kurulu'nu da denetimi altnda tutmu ve yuka-rda zedemeye altm deiimlere nayak olmutu. Peki ama, Roma tarihinin bu glgeler ardnda saklanan, strateji uz-man siyasi elitlerinin amac neydi tam olarak Bunu anlamak iin, tarihilerin yllardr tarttklar ve aratrdklar bir baka soruyu, Pythagoras Kardelii'nin Kroton'da neyi amaladn ve ne yapmaya altn incelemek gerekecek. Arnma ve aydnlanma Grnrdeki veriler, Kardelik rgtnn ayakta kalan bir grup sekin yesi iin Roma'da amalanann, Kroton'da yarm kalm giriimi yeniden denemek olduunu ortaya karyor. Yani, toplumsal dzende gerekletirilecek dnm ve dei-

BR -DEAL-N HKAYES

simleri belli aamalara blp, Altn a olarak grlen eski, topik eitliki sistemi, grece modern koullar altnda yeni-den ve yava yava oluturmak. Pythagoras, Beden ruhun mezardr ilkesiyle, insann maddi hrs ve kar drtlerinin kaba gc, mlkiyeti ve eitsiz- 49 ligi, adaletsizlii yaratt dncesi zerinde younlayordu. Onun bak asna gre evren, gizli formln ya da imzasn saylar sisteminde ortaya koyan, izlenmesi ve uyulmas zorunlu bir armoni zerine kurulmutu; buna aykr davranmak ve ev-rendeki temel yaratc glerin ileyiine meydan okumakla, ok eski bir tarihte insanlk yanl ve tehlikeli bir yola girmiti. Pythagoras'a gre bu dramatik hatalarn ardnda, bedene hapsolmu ruhun ilkel ve basit hrslara yenik dmesi yatyor-du. nsan evrensel uyumdan uzaklatran ve ilahi ilkelerden ay-r dren etken, basit ve terbiye edilmemi bir hapishane olan bedeniydi; o halde, beden anndrlmadka, ruhun da ait olduu ycelikle bulumas olanakszd. Yani o topik grnen sisteme sahip olabilmek iin, ilkin insanlarn bedensel zaaflarn-dan syrlmas vazgeilmez bir n kouldu. Bu ok temel ve tipik dnceyle bu kitap boyunca sk sk karlaacaz. nsan ruhunun, basit, yceliin ok uzagndaki gnlk maddi hrslara tutsak olduu yolundaki temel saptama, ideal ve tanrsal olana erimenin nndeki en byk engel olarak grlm ve son iki bin be yz yl iinde farkl varyant-lanyla karmza kan ascetic (ileci) akmlarn hemen tm-ne damgasn vurmutur. Beden terbiye edilmelidir; maddi hrs-larn getirdii ilkellik nedeniyle ortaya kan ruhsal kirlenmi-lik, ancak byle alabilir ve insann yeryzndeki eit, karde-e, bar yaam ancak bu eitim gerekletikten sonra sala-nabilir. Bu inan ve dnceye, aslnda kimileri Pythagoras'tan ok nceki dnemlere ait Hint, Pers ve baz Msr kltlerinde de rastlayabiliyoruz. Ancak bedensel terbiye yoluyla ruhun zgr-le kavumas anlayn salt dinsel bir hedef olmaktan ka-rp, eitliki ve bar bir dnya

yaratma idealinin basama olarak gren, dolaysyla siyasi bir zemine de oturtan ilk d-

FRATERN1S Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik nce okulunun Pythagoras Kardelii olduunu sylemek yan-l olmayacaktr. Kardelik, stadn retisi uzantsnda, dnyann deitiril-mesini belli n koullara bal grr Eldeki insan malzemesi deimedike, eitilmedike, ilkel ve basit hrslardan arndrlp evrensel uyumla btnletirilmedike, bir ideal olarak deer-lendirilen sosyal dzen de d olmann tesine geemeyecektir. O halde rgt, ilkin kendini ideale uygun bir prototip olarak gelitirmeli ve eitmelidir. Kroton'daki sreci ve Kardelik ya-psnn genileme ilkelerini incelediimizde, bu gre uygun davranldn grdk. Be yllk suskunluk sonrasnda ger-ekleebilen inisiyelik adm, bedensel terbiyenin ilk temel aa-masn oluturuyordu. Ardndan, yelie kabul edilenler, evren-sel armoniye uygun bir ideal olarak benimsedikleri dzeni ilkin kendileri zerinde gerekletirmek durumundaydlar Ortak mlkiyet, paylamclk, basit ve sade bir yaam, doayla uyum-luluk ve ruhun eitimi. Elbette bu sre, ilk be yldan ok daha sanclyd ve ki-mi tarihilerin anlattklarna baklrsa Pythagoras'n Kroton'da-ki merkezinde ylp pes edenlere de rastlanyordu zaman zaman. Byle durumlarda o kii ya yeni bir be yl iin suskunluk aa-masna geri gnderiliyor ya da tmyle Kardelik'ten uzaklat-rlyordu. Yine kimi kaytlara gre ihra edilen yeler iin Kro-ton'daki merkezin bahesine sembolik bir mezar yaptryordu Pythagoras ve zerine o kiinin adn yazdryordu. Artk o bir lyd ve idealin dna kmt. Kardelik'se, yaayan in-sanlarm birliiydi. Kroton'daki yap, i ie geen halkalar biiminde d-nlmt; tpk Pythagoras'n evren anlayndaki i ie gemi kreler gibi. ok temel olarak, yakn iliki iinde olunan insan-lar, iki ana gruba ayrlyordu

erdekiler (esotero) ve dar-dakiler (eksotero) biimindeki bu ayrm, ok sonralar ezote-risizm kavramn da douracakt. Be yl baaryla tamamla-yp yelie kabul edilenler, ieridekiler arasnda yer almaya doru adm atyorlard artk ve onlar zorlu, sabr ve zveri ge-rektiren bir eitim sreci bekliyordu. Geride braktklar, baa-

BR DEAL'N HKAYES

nyla tamamladklar her aamadan sonra, saladklar geliimi belirlemek zere, bir iteki embere terfi ediyorlar, yani s-tadn srlarna olduu kadar, hedef olarak belirlenen ideal top-lumu oluturacak nclerden biri olmaya da biraz daha yakla-yorlard. Pythagoras Kardelii'nde, ieridekilerin bu tr ka i ie emberi gemeleri gerektii ve stadn yakn evresine gir-meye hangi aamadan sonra hak kazandklar konusu, bugn bi-zim iin bir soru iareti. Kimi aratrmaclar Pythagoras'n k-relerle ilgili yaklamndan esinlenerek dokuz ember, yani yelik derecesi ngrrken, kimileri her bir aamann da ara basamaklara blnm olabileceine dikkat ekiyorlar. eridekiler, elbette yeni ve ideal toplumlarn ncleri ol-duklar iin nemliydiler. Ancak dardakiler byk oranda kazanlmadan, yani dikkate deer bir ounluk bedensel ve ruh-sal olgunlua tanmadan, istenen dnmlerin salanamayaca- da biliniyordu. Saylarla, matematikle, astronomiyle ve evre-nin ileyi kurallaryla bu denli ili dl olan Pythagoras, da-rdakiler^ tamamnn bir gn bu sreci yaayarak olgunlua eriecei gibi gerekilikten uzak bir iyimserlie sahip deildi byk olaslkla. Bunu, istenen ideal topluma ulalana dek, hat-ta belki onun sonrasnda bile, yneticilik ve ynlendiriciliin bilge ve deneyimli elider tarafndan yrtlmesi dncesinde de grebiliyoruz. Pythagoras'a gre varlmas gereken ideal nokta olan payla-mclk, eit

haklar ve bar dzen, bir liderlik oluumunu gereksiz klmad gibi, onun nemini daha da artryordu. Ya-ni her durumda, gvenilir ve deneyimli bir elit liderler gru-buna ihtiya vard. Bu liderlik, o konumu elinde bulunduran in-sanlara maddi stnlk, eitlik ilkesine aykn bir kar salam-yor; yalnzca manevi ve dnsel saygnl ve karar alma yet-kinliini vurguluyordu. Kan ba ve hanedan ilikilerine de-il, bireysel yetenekler ve niteliklere bal bir liderlikti sz ko-nusu olan. Ama bu liderlik mekanizmas dnda onun hedefle-dii ideal toplum, tam bir eitlik ve kardelik ilkesine dayanmak durumundayd.

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

Btn bunlar, Kardelik iin, hem i eitimi, hem de d-ardakiler'^ kar kendilerini tanmlama ve tantma yntemle-rini nemli klyordu. Ik dardan grlebilmeli, ancak ni-teliini kavramak ve ona yaklamak isteyenler, ancak ierideki-lerden biri olduklar taktirde bu konuma ulaacaklarn bilme-liydiler. eride gven ve bilgi, dardaysa n ve saygnlk nem kazanyordu ksacas. Pythagoras, Herhangi bir hayvann, etini yemek iin kan-n dken kii, kolaylkla bir insan da malna, mlkne, karsna sahip olmak iin ldrebilir diyordu, vejetaryenliin derin aklamasnda. Eer zenginlik getiren bir mlkiyetin olursa, yi-tirecein imtiyaz ve karlarn da olur; bunlar korumak iin bar-barlaabilirsin diyerek de, ruhun olgunlamasnda ve bedensel hapisten kurtulmasnda kritik ilkelerden birinin, mlkiyet ve zenginlik hrslarndan arnmak olduunu vurguluyordu. Geleneksel Yunan sosyal yaamnda kadnlar siyasi ve d-nsel etkinlikiiklerden dlanp uzak tutulurken ve erkek nite-likleri abartl bir yaklamla yceltilirken, Pythagoras Aydnl-a bir kadnn eliyle ulamaktan sz ediyor ve Kroton'daki kar-delie kadnlar da ye olarak kabul ediyordu. Ne de olsa o, Samoslu bir bilge kadnn olu ve

Delphi'deki Pythia'nm -rencisiydi; evrensel gcn sahibi Yce Varhkla, doann y-neticisi Dnya Anne'nin ayn Birliin paralan olduunu d-nyordu. stelik hedefledii ideal dzenin ekirdeinin ana-erkil dnemde yatann da farkndayd; dolaysyla cinsel ay-rmclk, iddetle uzak durulacak kirlenmiliklerin banda ge-liyordu. Daha nce de dikkat ekmitim; Kroton'a uzaktaki bir ada-dan gelen ve soylu olmayan bir yabancnn, ok ksa sre iin-de nfuz sahibi bir lider haline gelmesi, hele ynetim erkini eli-ne geirmesi allm bir gelime deildi. Tek bana, hi kim-seleri tanmadan, bir tr gmen kimliiyle klasik bir Yunan kolonisine yerleip, felsefi ve bilimsel bir okul yaratmann yan sra siyasi iktidar da denetimi altna alan Pythagoras'n art-c ykseliinde, kendi bilgelii ve nnn dnda da etkenler aramak gerekiyor.

BR DEAL-N HKAYES

Bu noktada, onu yetitirip belli grevlere hazrlayan Delphi'deki Pythia'nn, tm Yunan kolonilerindeki saygnlk ve prestijini gzden uzak tutmamakta yarar var. Pythagoras byk bir olaslkla Kroton'a geldiinde, Kardelik rgtnn ekirde-ini oluturacak hazr bir grupla ve onu kabullenmeye istekli bir 53 kende karlamt ki, ona bu zemini salayann Pythia olduu-nu sylemek abartl saylmamal. Birka yl iinde misafir fi-lozof' konumundan, Kroton'u ve evre kolonileri denetimi al-tnda tutan bir lidere dnmesini baka trl aklamak kolay deil. Yani grne baklrsa Pythagoras, sabrl ve uzun d-nmlere bal bir ideali savunmakla birlikte, frsatlarn eki-ciliini kullanmak ve kimi aamalar hzla gemekten saknma-mt. Kardelik rgtnn ilk inisiyeleri arasnda, soylu olma-d iin Kroton'un eski aristokrat ynetimi tarafndan ikinci s-nf saylan, ancak buna karn hatr saylr bir zenginlie ve n-fuza da sahip olan Milo adl tccar da vard. Anlatlanlara gre Milo'nun kzkardei Theano, stadn saylar giderek

artan ka-dn hayranlarndan biriydi ve aradaki ya farkna aldrmadan Pythagoras'la evlenmiti.135 lk mritlerden biri olmasnn yan sra kz kardei aracl-yla Pythagoras'la akrabaln da ortaya kmas, Milo'nun kar-deliin kurulmasndaki byk maddi katklarn aklyor. Pythagoras mlkiyeti ve zenginlii reddeden, bunlar ideale erimek ve ruhu olgunlatrmak yolunda almas gerekli engel-ler olarak gren bir dnya grne sahipti ama amalarn ger-ekletirmesinde yardma olacak Kardelik rgtnn oluma-s iin de maddi destee ihtiya duymu olmalyd. Toplant merkezleri, okul, eitim srecindeki temel harcamalar iin baz kaynaklara ihtiya duyduunu ngrmek zor deil. Milo'nun bu noktada ok temel bir ilev grd ve btn mal varln Kar-delik iin harcad sanlyor.136

135 W. W. Rouse BalI, A Short Account of the History of Mathematics, s 20 136 Dolores Ashcroft-Nowicki - J. H. Brennan, Magical Use of Thought, s 38

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

Pythagoras Kardeliinin, soylulara dayanan iktidar yap-sn deitirerek Kroton'da oluturmaya altklar yeni yne-tim modelinin, tccar, kk ifti ve zanaatkarlarn aralarnda bulunduu bir tr orta snf araclyla egemenlii geni ta-banl hale getirme admlaryla baladn grmtk. Acaba bu, sabrl ve uzun yol gerektiren bir sre iin ngrlm zorunlu ara aamalardan biri miydi, yoksa koullarn gerei ola-rak m soylu olmayan ama belli bir zenginlii elinde tutan sos-yal gruplar desteklenmiti Bunun yantlar ok ak olmasa da, Milo'nun verdii des-tein, hi deilse ilk etapta tccar ve zanaatkar kesiminin ne karlmasnda etkili

olduunu sylemekte saknca yok gibi g-rnyor. Pythagoras iin deiim ve dnmler zaten bir elit nderlik gzetiminde ve kk admlarla gerekletirilmek du-rumundayd; stelik asl temel hedef, g ve nfuz salandk-tan sonra yaama geirilecek temel eitimde, yani insanlann ruhlarnn olgunlatnlmasndayd. Bu nedenle, zenginlii ve mlkiyeti reddeden bir okulun, maddi gce sahip nemli ye-lerin salad olanaklardan yararlanmaya almas oport-nizm (frsatlk) olarak grlmemeli. Bir yerlerden balamak ve bir noktadan yola kmak duru-mundayd Pythagoras ve ilk admda hi kukusuz maddi g ve destek gerekiyordu. Ancak bunun elde edilii, ideale giden yol-da izlenecek stratejilerde sapmalara ve yozlamaya neden olur muydu acaba Kroton'da bunun ksmen yaandn; soylular iktidardan indirilmekle birlikte, varlkl orta snf zerine kuru-lu yeni bir kent eliti oluturulduunu; bu sre iinde felse-fe ve siyasetle, ekonomik yaklamlar arasnda ortaya kan tu-tarszln, Kardelik'te i btnln sarslmasna neden oldu-unu syleyebiliriz. Bu, ideal toplumu hedefleyen tm ak ya da kapal rgtlenmelerin ve siyasi hareketlerin temel amaz-larndan birini oluturmaktayd ve izleyen yzyllar, binyllar iinde defalarca yaanacakt. Sonuta Pythagoras Kardelii, uzun vadeli hedeflerle yo-la kt Kroton ve komu kolonilerde, toplumsal dengeleri g-zetmekte urad baarszlk bata olmak zere, ok sayda te-

BR -DEAL-N HKAYES mel stratejik hata yapa iin k yaamt. Her eyden n-ce, toplumsal dalgalanmalarn dinamik bir nitelie sahip olduu ve honutsuz yoksul kitlelerin, iktidar hedefleyen g sahibi kitlelerce kolayca kendi amalan iin ynlendirilebileceklerini gz ard etmilerdi liderler. Farkl Yunan kolonilerinde bam- 155 sz gruplarca srdrlen

hareketlerin arasnda salam bir koor-dinasyon kurulmas gereklilii kmsenmi; merkezi bir yap hedeflenmedii iin oluan paralanmlk, Kroton'la Sybaris arasndaki beklenmedik gerginlikte yzeye kmt. Ekonomik alanda hzl ve honutsuzluu giderici, yoksullu-un nne gemeye ynelik admlar atlmad iin, yoksullarn fkesiyle yz yze gelinmiti. Kaba gce deil, bilgelik ve say-gnla dayal bir iktidar modeli hedeflendiinden, askeri an-lamda sahip olunan zaaflar, gibi byyen ayaklanmalarn bas-tnlamamas sonucunu dourmu ve en az yirmi yl boyunca harcanan btn abalar, rgtn dalmasyla boa gitmiti. Demek ki, felsefi ve mistik eitimle bitmiyordu her ey; si-yasi mcadele iin, rgtl bir fiziksel gce de gerek duyulu-yordu. Ama btn bunlar dikkate alan ve koullara uygun dav-ranan bir ynetim, amalanan idealin tam kar kutbuna kaymaz myd Bir dier temel amaz da, bu noktada ortaya kmt, tdeal toplumu hedefleyen bir hareket, ynetimi ele geirdii bir kentte, sahip olduu konumu korumak iin devlet mekaniz-masnn fiziksel aralarndan yararlanma ynnde tercih kulla-nrsa, bizzat kendi idealine ters dmeyecek miydi k son-ras ayakta kalan ve ideal zerine dnmeye devam eden Kar-delik yeleri iin btn bunlar, Kroton deneyiminin getirdii temel dersler arasnda yer almaktayd. Roma'da Cumhuriyet dneminde yaanan gelimelere bu gzle baktmzda, sz konusu derslerin yeni deneyimde bir bi-imde etkili olduuna ilikin izler bulabiliyoruz. Birincisi, hede-fe giden yolun her eyden nce insan malzemesini yetitirme ve hazrlama evresinden getii ok daha net olarak anlalm-a benziyor. Kardelik yelerinden oluan grup, Roma'da sessiz ama etkin bir siyasi parti gibi davranrken, iktidar btnyle ele geirmeyi deil, gereken zamana dek kontrol etmeyi

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Cizll Kardelik

amalyor yalnzca, iktidar mekanizmasn elde tutmann, birok bakmdan

yar kapal olmas gereken bir rgtsel yapy do-rudan doruya hedef haline getirdii, Kroton deneyiminden ok iyi anlalma benziyor. Ama Roma'da zaten Kardelik iin baka trls de pek dnlemezdi; nk Krallk devrildikten sonra ortaya kan yeni rejimde snfsal ncl stlenmi grnen patrici'ler bi-le, birtakm genel ortak karlar dnda, btnlkl bir ideolo-jiye ya da siyasi tavra sahip deildi ve Roma'da iktidar mca-delesi, snf ya da sosyal tabaka kaygsnn dnda, g ve n-fuz elde etmeye alan irili ufakl birok grup arasnda yaan-yordu. Kroton'dan Delphi ve Cumae'ye kaan, oradan da Sibyl destekli olarak yeni bir stratejiyle birlikte Roma'ya gel-mi olduklar dnlen Pythagoras rencileri, zaten isteseler de dorudan iktidar elde tutacak bir siyasi zmreye dne-mezlerdi; hele birounun katledilmesine neden olan byk bir yenilginin anlan henz bu kadar tazeyken. Konsln akl hocalar Bu nedenle, gemi deneyimlerden de yola karak, farkl ve daha sistemli bir yol plan karlm gibi grnyor. Cumhuriyet'in ilk konsllerinden biri olan ve Krallk rejiminin devrilmesinde kritik bir rol stlenen, Tarquinius'un yeeni Brutus'un, Delphi'deki Sibyl (Pythia) ile yakn ilikileri nede-niyle, Pythagoras'n rencileriyle de bir biimde balantl ol-duunu dnmek iin yeterince nedenimiz var. Brutus, Kral'dan ve onun oullar olan kuzenlerinden nefret ediyor, y-netimi ele geirme hrsyla yanyordu. Bunu Pythia ile yapt o nl grmeden de biliyoruz. Delphi seferinden ksa bir s-re sonra ortaya kan bahaneyle Tarquinius'un devrilmesi ve oluan Cumhuriyet rejiminde Brutus'un konsll stlenme-si,' hi de rastlant deil gibi grnyor. Bata Livius olmak zere geleneksel kaynaklara bakarsanz, Brutus, adnn anlamn hak eden, pek zeki olarak adlandn-

BR -DtAL'N HKAYES

lamayacak (Brutus aptal ya da bn anlamna gelir) bir pat-rc'ydi. Aynca bir kral devirip yeni bir rejimin ncln sdenecek kadar atak ve yrekli olmak bir yana, silik kiilii ve rkekliiyle tannyordu. O kadar ki, salt Tarquinius'un gaza-bndan payna deni almaktan korktuu iin, kendisine ne sy-lenirse yapmaya ve gz nnde olup dikkat ekmemeye al-yordu Livius'a gre. Bir yandan iin iin yneticilik hrsn iinde tadn, Pythia'dan ald tyo zerine topra pme hikyesinden biliyoruz. Ama Brutus, byle byk bir sosyal d-nmde liderlii sdenecek denli gl ve karizmatik biri de-ildi kesinlikle. Livius da Brutus'un bir anda yrekli bir lide-re dnmesiyle ilgili olarak Roma soylularnn dt a-knlktan, altn izerek sz ediyor.137 in cesaret ve karizmayla ilgili ynleri bir yana, Brutus'un aklnda Cumhuriyet gibi bir fikrin kesinlikle olmadn; onun yalnzca Kral olma dleri beslediini biliyoruz. O halde bu artc cesur dnmn yan sra Tarquinius'un hrsl ye-eni, yeni dncelerle de donatlma bir biimde; stelik, tam da Delphi'deki o kritik ziyaretten dndkten ksa bir sre son-ra. Belli ki arkasnda, onu hem yreklendiren, hem de yeni ide-allere ynlendiren birtakm akl hocalar vard. Bunlardan birinin Delphi'deki Pythia (Sibyl) olduunu tah-min etmek hi g deil. Dierleri de, yine Pythia ile olan kk-l ve yakn balarndan dolay, ancak Pydagoras'n rencileri olabilir. Cumhuriyet rejimini ve onun gerektirdii sosyal ve si-yasi kurumlamalar, daha sonra Cicero dahil ou Romal d-nrn de kabul ettii gibi, Pythagoras'n izleyicileri getirmi-lerdi gndeme. Ancak ateten gmlei giymekten bu kez uzak durmular, yani iktidar dorudan avularnn arasna almaktan-sa, uzaktan ve yava admlarla denetlemeyi yelemilerdi. Kitlelerin eitimi ve rgtlenmesi, belli ki Roma deneyi-minde onlar iin ok daha birincil sorunlardan biriydi; bu ne-denle Sibylline kurulunu ellerinde tutarak, kendi dnce sis-temleri ve ideallerini yerletirmede rgtsel ara olarak kul137 Titus Livius, a.g.e, Kitap I, s 112

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

lanacaklan tapmmlar ve gizem kltlerini, dinsel kararlar g-rnts altnda Roma'ya sokmular ve kurumlatrmlard. Bu faktrleri dikate almadnzda, Sibylline Kitaplar araclyla Roma'nn yaamna entegre edilen btn o fantastik tapnak sis-temlerini ve ezoterik rgtlenmeleri birer idari tasarruf ola-rak anlamlandrmakta zorlanrsnz. Bata da belirttiim gibi, Kroton'daki stratejiyi artrr biimde, toplumsal yapda gerekli dinamizme sahip hedef kit-le olarak pe'ler seildi. lk elli yl boyunca yaanan karmaa-nn bitiminde net olarak grlen tek elle tutulur sonu, bir soylular rejimi olarak ortaya kan Cumhuriyet'in, patricilc-rin deil, pefelerin glenmesini saladdr. Tim Cornell ve John Matthevvs, ilk yllardan itibaren pkb alkantlarnn teme-linde bor yknden kurtulma ve ekonomik kaynaklarn daha eit dalmn salama taleplerinin yattn belirtiyor.138 sa'-dan nce 494 ile 287 yllan arasnda tam be kez bavurulan ve hepsinde de istenen sonularn elde edilmesini salayan Seces-sio (ekilme) hareketinin, ok byk bir olaslkla belli bir mentor grubu tarafndan pieb'lere retilmi bir eylem ol-duunu vurgulamtm. Bu da gsteriyor ki Kardelik, geni ta-banl bir yap iin ekonomik gstergelere ve kaynaklarn adil da-lmna, bu kez ok daha fazla nem veriyordu. Birey ya da ai-lelerin sahip olduu toprak miktarna snrlamalar da bu neden-le getirilmiti zaten. Neredeyse yz yl boyunca, birilerinin sistemli olarak pleb ve patrici toplumlan arasndaki ekonomik ve sosyal farklan eritmeye ynelik bir stratejiyi perde arkasn-dan uygulamaya altn gryoruz. Kroton deneyiminden kardan bir baka ders, bymeyi salamak iin kentler aras iletiimin ve merkeziyeti bir yap-nn oluturulmas gerekliliiyle ilgiliydi. Bu o denli iyi kavran-mt ki, Latinler, Etrskler ve en gneydeki direngen Yunan kolonileriyle giriilen ypratc savalara karn, Cumhuriyet po-litikas yenilgiye uratlan halklar zincire vurup bask altna al-may deil, onlan birlie entegre etmeyi

ve bu yolla ayn b1M Tim Cornell - John Matthews, a.g.e, s 26

BR DEAl'lN HKAYES

tnn paras olmaktan ileri gelen hak ve avantajlarla tantr-may yelemiti. Roma'nn yenik dm dmanlarna kabul ettirdii son zm, aydnca ve sonunda her iki tarafn da olduka yaratmay-d diyor, Cornell ve Matthews. Roma devletine tam ya da ya-r yurttalkla katlmam olan topluluklar, balaklk anlama-laryla Roma'ya balanmlard. Beklenebilecei gibi, Italya'daki birok baka devletler, askeri bir yenilginin sonularna katlan-maktansa, Romallarla gnll balaklklar kurdular.139 Sonuta, isa'dan nce nc yzyln sonlarna yaklald-nda, artk italya'nn btnne egemen olan gl bir Cum-huriyet vard ortada ve durmaya da pek niyetli grnmyordu. Yine Kroton'dan karlan dersler sonucu, iyi rgtlenmi bir askeri gce de byk nem verilmi ve (10 390 yaznda Ro-ma'y yamalayan Galyallann aknlarnda olduu gibi) zaman zaman iine dlen ok tehlikeli durumlara karn, Akde-niz'deki en byk devletlerden biri yaratlmt. ikinci yzyl balarnda Kuzey Afrika, Sicilya ve ispanya'da etkili olan gl Karaallarn yenilgiye uratlmasndan sonra, dnya devletinin nnde pek az engel kalma benziyordu ar-tk. stelik, Sibylline Kurulu kararyla Magna Matcr klt de btnyle Roma'ya tanmt ve halk Hannibal karsnda elde edilen zaferlerin, Dnya Anne'nin Roma'ya armaan oldu-una inanyordu. Dou'ya doru ilerleyi, hibir sava ya da a-tma gerektirmeksizin byyen yeni gcn bir paras olmay gnll olarak kabul eden Yunan kentlerinin de katlmyla, iyi-ce hzlanmt. Ama acaba perde arkasnda kalmay yeleyip iktidar ve stratejik kararlar uzaktan denetlemeye alan ve ye says da on kiiye

karlm Sibylline kurulunu, bu yoldaki gl ynet-sel aralanndan biri olarak kullanan Kardelik asndan, her ey yolunda myd Yoksa bu yz yllk sre iinde yine te-mel hatalar yaplm ya da ideallerde ciddi bir erozyon yaan-m olabilir miydi 139 Tim Cornell - John Matthews, a.e.e, s 39

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

10 509 ylnda Cumhuriyet kurulduunda, ekonominin can damarn tarm oluturuyor ve byk miktarda ekili toprak-lara sahip olan patricpler bile kendi iftliklerinde, aile bireyle-riyle birlikte fiilen alyorlard. Ortaklk yeni yeni yaygn-lamaktayd; az miktarda topra olan kk iftiler ya da ken-te yeni gelmi mlksz gmenlerin bir ksm, temel ihtiyala-rn karlayacak geliri elde edebilmek iin, belli bir cret kar-lnda soylularn topraklarn da iliyorlard. Yani beinci yzyl balarnda Roma'da kleler ad altnda belirginleecek bir snftan, zellikle de tarmsal retimde emek arznn byk blmn stlenen kle ordularndan sz etmek mmkn de-ildi. Bu durum, Cumhuriyet'in ilk yllarnda politik kurumla-mada u ya da bu oranda sz sahibi olmay baaran Kardelik yelerinin, bir sosyal snf olarak klelerin varl sorununu ih-mal edilebilir bir gerek olarak deerlendirmelerini aklayabi-lir. Soylularn ve byk toprak sahiplerinin savalar srasnda elde ettikleri kleler, genellikle bireysel ev hizmederinde kulla-nlan kk bir kesimi meydana getirmekteydi. Dolaysyla bir kle sorunu ufukta bile gzkmyor ve toplumdaki temel e-liki, Roma'nn kurucu babalarnn ailelerine mensup pafr-ci'lerle, kente yeni gelmi peb'ler arasnda belirginleiyordu. Bu nedenle denge ve geni taban araynda temel ham-lelerin, doutan soyluluk kavramn ypratarak, nfusta gide-rek daha byk ounluu elde eden peb'leri ekonomik kay-naklara daha fazla ortak etmekten getii dnlmt belli ki. Cumhuriyet'in henz on beinci ylndayken yaanan

ilk Seces-sio eyleminden itibaren hem ekonomik hem de siyasi anlamda peb'leri destekleyen; Sibylline kurulunun kararlaryla Roma'ya tanm dou kltleri araclyla onlar eitme ve rgtleme iini sdenen Kardelik yeleri, yeni toplumun ekirdeini, kendini beenmi ve cahilliinin farknda olmayan patricVa yerine, pieb'ler arasndan yetitirilmi genie bir elit kesim zerinde oluturma stratejisini benimsemilerdi.

BR DEAL-N HKAYES

Byyen trajedi Klelik Ancak, zellikle l 390'daki Galya aknlarnn yaatt k-bus gibi gnlerden sonra, zaten asker toplum geleneklerine sahip Roma'da, rgtl silahl glerin gelitirilme ve eitim i-leri de bir devlet politikas haline getirildiinde, sorunlar da ufukta grnmeye balyordu yava yava. Roma, yaylma ve genileme politikasn savunma amal uygular grnse de, ok temel bir ekonomik sorunun dayatcl sz konusuydu Nfu-su giderek artan Roma'y besleyecek tarmsal kaynaklar, kk bir Latin birliinden farkl olmayan bu dar snrlar iinde ye-terli miktarlarn ok altndayd. Tepeler zerine kurulu Roma, ekonomisini salam tutmak iin tarma elverili geni ovalann yer ald kuzey ve gneye doru hzla ilerlemek ve yaylmak zorundayd. Bu zorunluluk fetih politikasn seeneksiz biimde da-yattnda, savasz yaayamayan ve bu nedenle srekli ordusu-nu byten bir Roma toplumu olumaya balad. Fethedilen blgelerdeki yeni tarm alanlar, iae sorununu zer gibi g-rndke, bir baka yan etki de ister istemez belirleyici olma-ya balyordu Roma ekonomisinde Kleler. Her savata, daha byk miktarlarda tutsak ele gemeye baladka, bunlardan bedava emek olarak yararlanma eilimi, Roma'da kle tccarln bal bana krl bir i haline getirdi. ounlukla ordunun ileri gelen subaylar denetliyorlard kle trafiini. Yzlerce, binlerce

tutsak, Roma'nn byk toprak sa-hiplerine satlyor ve giderek genileyen hfundia adl bu tarm iletmelerinde boaz tokluuna altrlyordu, italya'nn fethi tamamlanp Sicilya ve Kartaca ele geirildiinde kle trafii o denli artmt ki, Delos kentinde ok byk bir kle pazar ku-rulmutu ve baz tarihilerin verdii rakamlara gre gnde 10.000 insan kle olarak satlyordu burada. Ksacas fetih politikas bymeyi salar ve yeni tarm alan-laryla ekonomik amazlar ortadan kaldrr grnrken, engel-lenemez biimde klecilii Roma devletinin um merkezine oturtup yerletirmiti. Kiilerin sahip olabildii toprak miktan-

Fraternis F.ll

FraterniS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

nn yasalarla snrlandrlmas, patrc'lerin kontrolsz byyen tarm alanlarn ellerinde tutmalarn bir sre iin engellemiti belki ama bu kez onlarn yanna, servetleri hzla artan pleb top-rak sahipleri eklenmiti. Her iki tabakann zenginleri, aradaki fark eridike sosyoekonomik anlamda birbirine yaknlarken, bu sahte dengenin zerinde bir yandan da byk toprak sahipleri-nin kleci iktidar hzla ykseliyordu. kinci yzylda, Pn savalarnda Kartaca'nn yenilgiye u-ratlmasn izleyen dnemde, Roma'da iki bin dolaynda zengin toprak sahibine karlk, saylan yz binleri aan mlksz ve i-siz pleb yaad tahmin ediliyor. Net ve salkl istatistiklerden yoksun olmamza karn, uzmanlarn zerinde birletii tahmi-ni deerler, ynetici snf olarak kabul edilebilecek toprak sa-hibi ve nfuzlu kesimin toplam nfusa orannn yzde iki ya da gemediini gstermekte. Hemen grlecei gibi bu du-rum, sosyal yapda arl giderek artan bir dengenin pein-deki Kardelik yeleri iin, yz yln sonunda elde edilmi ciddi

bir baarszlk anlamna geliyor. Pfefc'lerin sosyal koullarn dzeltme stratejisi, yalnzca ve yalnzca, onlarn arasndan yeni bir sekin zmrenin serpil-mesini ve geri kalan ounluun irkin bir kendi yoksulluk ile yzlemesini salamt. Artk devlet iinde siyasi g elde edebilen ve servetini oaltan pleb sekinlerinin de aralarnda bulunduu, eskiye oranla biraz daha genilemi bir egemen s-nf sz konusuydu. Patrici ve pleb tanmlamalarysa, anlamn yitirmekteydi yava yava, iktidarla yakn olan, tm nfuzlu ai-leler soylular olutururken, servet ve gce kavuanlar dn-daki tm peb'ler yalnzca halk olarak anlyordu. Uzun sren patrici - pleb mcadelesinin sonunda olduka garip ve allmadk bir durum da ortaya kmt Birer zgr yurtta olarak, aama aama sosyal ve siyasi haklara kavuan, ancak kendi toprana ya da iyerine sahip olmayan ezici oun-luktaki bir pleb topluluu, resmen isizdi. Bu kitleler, al-may da istemiyorlard aslnda. Eer ellerinde ileyecekleri top-raklar, ticarede uraacak birikim ve ilikileri ya da kendilerini yetitirdikleri bir zanaatlar yoksa, ne i yapabilirlerdi ki Kle-

BR DEAL-N HKAYES

lik messesesi, toplumsal yapya ciddi biimde damgasn vur-mutu. Toprak sahipleri ve egemenler, cret deyecekleri ve yanlarnda altracaklar zgr insanlar deil, boaz tokluu-na art rn yaratacak kleleri istiyorlard ifdiklerinde. Ken-tin imar ilerinde, inaatlarda, temel altyap hizmetlerinde yine kleler kullanlyordu. O halde, gnll olarak klelii kabul etmedii taktirde, ta-rmn ekonominin can damar olduu bu toplumsal yapda bir pleb iin ok az seenek vard Glyse ve savamay biliyor-sa, askerlii seerek orduya katlabilirdi; nfuzlu tandktan var-sa resmi kurumlardan birinde kk bir i edinebilirdi; deye-medii taktirde kle durumuna deceini

bilerek, yksek faiz-li bor alabilir ve ticareti deneyebilirdi ya da btn gn kentte aylak aylak gezmeyi seebilirdi. Peb'lerin, yani zgr halkn ounluu, bu son seenei yeledi. Bylece ikinci yzyl sonlarna gelindiinde, Roma'da ga-rip, zmsz bir sorun olutu zgr insan haklarna sahip halk kitlelerinin ounlukla alabilecek ileri olmad iin, ol-duka kalabalk, huzursuz, her an sosyal patlama gerekleti-rip kargaa karmaya aday bir gruh ortaya kt kentte. b-tnl ve huzuru salamak adna, peb'lerin temel gereksi-nimleri, yani iaeleri, devlet tarafndan karlanmaya balad. A kalmayan, sokakta yatmak zorunda olmayan, ama kt ko-ullar altnda yaayan bu isiz insanlar oyalamak iin, dzen-li aralklarla festivaller, spor gsterileri, gladyatr oyunlar d-zenlemek de devletin stratejilerinden biri haline gelmiti. Artk kent merkezinde bir avu zengin, servet sahibi, n-fuzlu insann yaad grkemli semtler ve bunlarn hemen d-ndan balayp halkalar halinde genileyen varolardan olu-uyordu Roma. Su ve kanalizasyon gibi altyap hizmetleri, yal-nzca zengin semtlerine zgyd. Giderek da doru byyen varolarda insanlar her trl hijyenik kouldan uzak, kt art-larda yayor ve yangnlarla, salgn hastalklarla sk sk yz y-ze gelmelerine karn, salt temel gereksinimleri karland iin, tepkilerini yalnzca zaman zaman kent merkezine yryp ho-murdanmakla dile getiriyorlard.

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

Krsal blgelerdeki yerleimlerde durum aa be yuka-r aynyd Byk toprak sahipleri latifundia larnda kleleri a-ltryor; topraksz ya da kk topraa sahip kyller, Roma ordusunda grev alarak stat elde etmeye urayorlard. Belki byk sorunlardan biri de buydu aslnda. Lejyonlarn dnda Roma ordusunun temel atsn, krsal kesimdeki yoksul insan-lar oluturuyordu ve nl tarihi Eric S. Gruen'e

gre bu kit-leler, potansiyel patlayc madde niteliine sahipti.140 Pleb o-unluuna yaslanan bir ordu, bu kitleler honut edilmedii ya da ajitasyon yoluyla gururlar okanp etki alana alnmad taktirde, olduka tehlikeliydi. Pleb honutsuzluu kentlerde de su orannn grlmemi biimde ykselip asayiin sarslmasna neden oluyor ve Cumhuriyet' aktan aa tehdit ediyordu. Byme ve genileme, komu kentlerle yaplan kk sa-valarn tesine gemeye balad andan itibaren Roma hem ekonomik hem de sosyal olarak ciddi sorunlarn iinde bulmu-tu kendini. Kartaca'yla yaplan Pn savalar srasnda, ilk kez uzun sreli askerlik ve dzenli profesyonel ordu gereklili-i ortaya km ve fetihler srdke bu politikann kanlmaz olarak uygulanmaya devam etmesi, ikinci yzylda Roma ordu-sunun 130 bin kiiden oluan bir askeri gce erimesi sonucu-nu dourmutu. Bu, toplam nfus iinde hayli yksek bir ora-n oluturuyordu Cornell.ve Matthews'a gre Pn savalarn-dan sonra herhangi bir dnemde silah altndaki insanlarn top-lam nfusa oran, yzde on dolayndayd.141 Askeri gcn byk ounlukla krsal kesimden salanma-s da, tarm retiminin sreklilii ve dzenine darbe vurmay srdryor; ortalama yedi yl silah altnda kalmann getirdii retimden uzaklama bir yana, kk iftinin savata lmesi ya da alamayacak biimde yaralanmas, ailesini ok zor durum-da brakyordu. Bu gelime, fetihler srasnda elde edilen kazan ve yeni klelerle servetini artran yeni soylu kesime, gsz ve borlu duruma den kyllerin topraklarn ok ucuza satn al-

140 Eric S. Gruen, The Last Generation of the Roman Republic, s 358 141 Tim Cornell - John Mathews, a.g.e, s 55

BR fDEAL'N HKAYES

ma olana salyordu. Bylece, bir zamanlar zgr kyller tarafndan

iletilen kk topraklar, zerinde yalnzca kle or-dularnn altrld latifundia'hrz dnrken, topran yiti-ren insanlar da aresizce kente gerek isiz pleb nfusunu ka-bartyordu. Dier yandan, Roma'nn ekonomisi, italya'nn ele geiril-mesi tamamlandktan sonra bir sava ve fetih ekonomisine d-nmt neredeyse. Ticarette Roma'nn zm, arap, zeytin ve silahtan baka satacak rn yoktu; oysa hzla zenginleen ve hesapsz bir lks iinde yaamaya balayan egemen snflar, din-mek bilmeyen bir talep patlamas iinde, komu lkelerin yk-te hafif pahada ar lks rnlerine yneliyordu ki, bu da cid-di biimde byyen bir ticaret an oluturuyordu. Devlet bir yandan bu a dengelemekle uramal, bir yandan da giderek kalabalklaan ve profesyonel hale gelen ordusunu beslemeli; kentlerdeki pleb ynlarnn ihtiyalarn karlamal; imar ile-rine maddi olanak bulmalyd. Grnrdeki tek yntemse, ge-nilemeye ve fetihlere devam etmekti artk. Tpk dibe batma-mak iin ak denizde yzmeye devam etmek, bunun iin ge-rekli enerjiyi salamak iin de nne her kan yemek zorunda olan kpekbalklar gibi, Roma da, ekonomisinin iyiden iyiye bir enkaza dnmesini nlemek iin fetihleri srdrmeli, hesaplar-n ganimet ve hara zerine kurmalyd. Ancak bu, kanlmaz bir ksr dngy birlikte getiriyor-du. Fetih iin ordu bytldke, masraflar da ayn oranda art-maktayd. Daha da kts, devletin iindeki nfuz ve prestij, giderek kent merkezindeki siyasilerden, emri altnda kalabalk birlikler barndran komutanlara gemekteydi. Senato, bar zamanlannda bu tehlikeli silahl gleri nasl denetim altnda tuucan bilemediinden, askerleri Roma'dan olabildiince uzak tutma yntemini benimsemiti ki, bunun yolu da srekli bir sava politikasndan geiyordu. Birlikler birbiri ardna s-panya'ya, Galya'ya, Britanya'ya, Bat Anadolu'ya ve Kuzey Af-rika'ya yollanyordu artk.

Fr.ater.niS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

Cumhuriyet rpnyor l 133'te, Tiberius Gracchus adl bir tribn, toprak da-lmndaki eitsizliin ve topraksz kalan kyllerin isiz ynla-r bytmek zere kentlere gnn engellenmesi iin, olduka kapsaml bir toprak reformu nerdi. Aslnda Gracchus yeni bir ey gndeme getirmiyor, yasalarda belirtilen toprak mlkiyeti snrlamasnn ciddi biimde uygulanmasn istiyordu. nk snrlamalarn kesinliine karn birok byk toprak sahibi ya-salar umursamadan, sahip olduu tarm alanlarn, belirlenen miktarn ok zerine kacak biimde artrmlard. Byk toprak sahiplerinden, bu neriye sert ve inat bir direni geldi. Ancak Gracchus, hem kylln hem de kent-lerdeki pe6'lerin youn desteini almt. Toprak reformuyla il-gili yasa teklifini, vakit yitirmeksizin oylamaya sundu. Olduka basit ve uygulanrl kolay bir teklifti bu Bir toprak komitesi kurulacak ve bu komite, soylularn belirlenen snrlan aan top-raklarna el koyarak bu mlkleri kk paralar halinde yoksul-lara datacakt. Soylularn direniine ve tepkisine karn, lke-nin her yerinden binlerce kyl ve yoksul Roma'ya akn etme-ye ve oylamada Gracchus'u desteklemek iin gsteri yapmaya balad. Sonuta, yaamsal nitelik tayan, Cumhuriyet'in tkanan damarlann aacak operasyonlardan biriydi bu ve Gracchus'un istedii oldu, reform da itirazlara karn uygulamaya kondu. Ancak Halk Meclisi'nin desteini alp senatoyu ikinci plana iten bu cretkr lidere, byk toprak sahiplerinin hnc azalma-mt, ikinci kez tribn olmak iin adayln koyan ve yeni re-form yasalar planladn duyuran Gracchus'u engellemek iin bir grup senatr tarafndan, oturum srasnda kargaa karld. Yasann geleneklere uygun biimde senatoya danlmadan ol-dubittiye getirilerek oylamaya sunulmas bahane edilmiti top-rak sahipleri tarafndan. kan arbedede Gracchus ve 300 yan-da ldrld, cesetleri Tiber nehrine atld; dier destekileri iin de Cornell ve Matthews'un deyiiyle, cad avlan dzen-lendi

BR -DEAL-N HKAYES

Tribunluun dokunulmazl inenmi; siyasal atma, Roma Cumhuriyeti'nin tarihinde ilk kez kan dklmesiyle sona ermiti. Byle de olsa, olayn neminin zamannda tam anlamy-la anlalmas olas deildir. Toprak kurulu varln ve (glk-lerle karlasa da) almalarn srdrd, ama baka bakmlar- 167 dan Roma'da yaam normale dnm grnyordu.142 Gracchus reformlarnn ardnda, hedeflerden sapkln ve yozlamann arttn dnen, artk yakndan tandmz, Cumhuriyet'in kurucularnn geleneini srdren radikal bir grup vard; dolaysyla reformun n kolayca kesilebilecek gibi deildi. 10 123 ylnda, kardei Gaius Gracchus byk bir des-tekle, iki kez st ste tribn grevine seildi ve operasyona aa-beyinin kald yerden devam etti. Yeni ve daha ayrntl bir toprak yasasyla talya'da koloniler oluturulmasn ngrd; or-dunun hizmet dzenini elden geirip iyiletirdi; bayndrlk i-lerini finanse edecek kaynaklar yaratmaya alt; fethedilen ye-ni blgelerin kaynaklarn daha byk oranda Roma'ya aktma yntemleri yaratmaya alt. Bu son uygulama, smrgeci bir manta dayanyordu ama knt halindeki bir ekonomide baka bir aresi olmadn da biliyordu Gracchus. Bata sorduumuz soruya dnecek olursak, sabrl ve sis-temli, ayn lde de temkinli bir politikayla, kendini riske at-madan iktidar odaklan zerinde etkili olmaya ve bir yandan da muhalefet ekirdeini pleb gruplar iinde yetitirmeye al-an Kardelik, yz yl akn bir sre Sibylline Kitaplar'mn da desteiyle adm adm uygulamaya alt bir politikada ale-nen baarsz olmutu. Kroton'daki gibi kesin ve ykc bir ye-nilgi sz konusu deildi belki ama ne Roma Cumhuriyeti'nin i-leyiine istedikleri gibi egemen olabilmiler, ne de kendi temel hedeflerini tam anlamyla yaama geirebilmilerdi. stelik, sosyal yaps yozlam; ekonomisi km; askeri odaklarn gc ele geirmesiyle balamasyla zorbalam; pleb - patrici kutuplamas azalrken yeni ve ok daha agzl bir egemen snfn hrslarna yenik

dme noktasna gelmi, ucu142 Tim Cornell - John Matthews, a.g.e, s 58

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

be bir Roma kalmt ellerinde bunca uzun uralardan sonra. Denetim iyiden iyiye elden kayor, zaman iinde ele geirerek ehliletireceklerini dndkleri ideal ekirdek artk gem vurulamayan korkun bir ejderhaya dnyordu. Dolaysyla, Gracchus reformlanna, Kardelik kurmaylarnn son byk r-pnlarndan biri olarak bakabiliriz. Sonuta, Roma yurttal kavramn Latinlerden bala-yarak dier eyaletlere de yaymak ve kitle tabann artrmak is-teyen Gaius Gracchus, Romal olma ayrcaln paylamak istemeyen pleb kitlelerinin de desteini yitirmeye balaynca, nc kez tribn seilemedi. Grevden ayrlmasn izleyen d-nemde, toprak reformu yasalarn iptal etmeye alan soylulara kar, yandalaryla birlikte gvde gsterisi yapmak istedi; ancak bu anari yaratmak ve Cumhuriyet'e kar komplo hazrln-da bulunmak olarak yorumland ve konsller greve arld. Hazin ve nostaljik bir kala, adamlaryla birlikte bir zamanlar pieb'lerin Secessio eyleminin sna olan Aventinum'a ekilen Gaius Gracchus, burada Roma birlikleri tarafndan kuatld. Kaynaklar, Gracchus dahil bin kiinin Aventinum'da ld-rldn yazyor. Kardelik, Gracchus'larn ikisinin de ayn trajik sonu pay-lamasyla byk bir yenilgi daha almt. Bir ey ok belli ol-mutu ki, Roma'da toprak sahibi soylularn nfuzunu krmak, askerlerin siyasi g sahibi olmalarn engellemek ve iyice yay-gnlap ekonominin temeli haline gelen klecilii geriletmek mmkn deildi. Mevziler yitirilmi, bir zamanlar etkili olunan senato koltuklan, eitli danmanlk ve mag'sfra'hklar elden ka-rlm, geriye bir tek ey kalmt Kardelik'in elinde Sibylli-ne Kitaplar ve onun denetimini elinde bulunduran zerk ku-rulun

sahip olduu saygnlk ve prestij. Demek ki zaman, kabu-a ekilme ve eldeki mevzileri koruma zamanyd artk; ta ki, yeni bir frsat doana kadar. isa'dan nce birinci yzyln balannda, Roma kuzeyden gelen youn ve gl Cermen aknlaryla sarsld, italya'nn ku-zeyine dek gelen Cermen kavimlerinin durdurulamamas o den-li byk bir korku yaratmt ki, zaten i karklklara gebe olan

BR DEAL-N HKAYES talya yarmadasnda glkle salanan birlik de bozulmaya ba-lamt. Latin kentlerinden huzursuzluk ve ayaklanma sesleri ykseliyordu sk sk. Bylesi kark bir ortamda, peb'lerin byk desteini ala-rak konsl seilen ve soylulara duyduu nefret ve tepkiyi gizle- j 69 meyen Marius, bir sredir Roma snrlarna dek dayanan Ger-menleri art arda yenilgiye uratt ve d gvenlik krizi ni b-yk oranda ortadan kaldrd. Hemen ardndan da, Cumhuriyet halklarnn sahip olduu haklarda reformlara giderek vatanda-lk hakkn yaygnlatrma eilimini izledi ve orduyu, giderek klmekte olan kyl snfna yaslanr halden kurtarp, tam profesyonelletirme yolunda admlar ata. Art arda baarszlklara urayan hak taleplerinin, serdikle ezilen eidik ve adalet mcadelelerinin sonrasnda kitleler, bil-ge ve akll deil, gzpek ve sava liderlere zlem duyu-yorlard. Onlar adna bilek gcyle alacak, gl liderler. Bu nedenle yoksullar, Marius'u gnlden desteklediler; daha farkl nedenlerle ve biraz da aresizlikten tr byle bir lideri ne srmek isteyen ve bu amala Marian Partisi adl bir si-yasi grup oluturan, Kardelik yeleri de. Cermen seferlerinin baarlan ve reformlara girime konusundaki isteklilii, Mari-us'un st ste ala kez konsl seilmesini salad. Roma tarihin-de ilk kez oluyordu byle bir ey. En byk siyasi destekilerinden Saturninus'un desteiyle, yarm kalm

bir ii bitirmeye alt Marius Gracchus'lann toprak reformunu daha da ileriye gtrmek. Bunu yaparken, Gaius Gracchus gibi, talya yarmadasndaki btn halklara Ro-ma yurtta statsn vermek, toprak dalmnda eitlii sala-mak ve en azndan talya'da sarslmaz bir birlik oluturmak is-tiyordu. Tasan, Gracchus'lann toprak reformuyla ilgili kanunlarn, daha da gelitirilmesini istiyordu, diyor Server Tanilli. eit-li eyaletlerde yeni koloniler kurulacak, srayla nce Marius'un askerlerine, sonra Roma yurttalarna, son olarak da talyan ba-laklara -hatn saylr llerde- toprak datlacakt bu kolo-nilerde. Gracchus'lann reformlannn bana gelenler bu kanu-

FRATERN1S Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

nun da bana gelmesin diye, tm Senato'ya ant iirilmiti.143 Ancak benzeri nedenlerle, yani Roma pe6'lerinin yurtta-lk ayrcaln yitirme fikrine scak bakmayp desteklerini ek-meleri zerine, Marius da yalnz kald. Bir zamanlar kendisini destekleyen gruplarn balattklar ayaklanmalar, senatoyla bir olarak ezmek zorunda kald ve zellikle de yeniden soylularla yaknlaabilmek iin Saturninus'un tasarsndan desteini ekti-inde, iyice prestijini yitirdi. sa'dan nce 90 ylnda, Roma Tarihi'nde sosyal sava olarak adlandrlan ve iki yldan fazla sren bir kargaa yaand. talyan kentleri, Saturninus yasasnn karlmamas ve vatan-dalk haklarnn verilmemesi nedeniyle ayaklanp, kendi fede-rasyonlarn ve meclislerini oluturmular, Roma'dan ayrlm-lard. Bir dnya imparatorluu olma zlemlerine sahip dev-let, ok ciddi bir paralanma noktasna gelmiti. Ayaklanma ve i sava bastrmak iin, kkl bir patrici ailesine mensup olan Cornelius Sulla, konsl seildi ve komutanla atand. Tutucu soylu deerlerini nemseyen, acmasz ve sert bir general olan Sulla, talyan kentleriyle kanl ve ypratc bir i sa-va srdrd.

Sonuta, bamszla doru yol alp kendi fede-rasyonlarn kurmak isteyen talyanlar ikna edildi ve lke, ba-kenti Roma olan, eit haklara sahip kentlerin bir federasyonu haline getirildi. Bir baka deyile, silahlarn! brakp ayaklanma-dan vazgemek iin talyanlara yurttalk haklar tannm olu-yordu bylece. Onca kan, bou bouna akmt. Dier yandan, d tehditler de Roma'nn sosyal savata g yitirmesinden yararlanarak azalmakszn srmekteydi. Asya eyaletleri, doudaki Pontus Krall'nn glenmesi ve ilerleme-si karsnda ciddi bir tehdit altndayd. Kral Mithridates'i ye-nilgiye uratmak iin gnderilen bir Roma ordusu byk bir baarszla urayarak toptan yok edilmiti ve imdi Yunan topraklarndaki kentler de Roma basksndan kurtulmak iin Mithridates'e bir mesih gzyle bakyorlard. Server Tanilli, Yzyllarn Gerei ve Miras, Cilt I, s 500

BR -DEAL-N HKAYES

Marius, Cermen aknlarn bastrmann verdii kendine g-venle, byk bir dou seferine kmay ve Mithridates'i yene-rek lkeye kahraman olarak dnmeyi planlyordu. Ne var ki se-nato, bu grevi Marius'a deil, eski soyluluk anlayna g-nlden bal olduunu kantlayan patrici komutana, Sulla'ya verdi. Ynetimi paylaan ve kart siyasi izgilere mensup olan iki konsl arasnda gerginlik artyordu bylece. Bu gerginlik, iddeti katlanm biimde taraftarlarna da yansyacak, artk Ro-ma'da siyasi mcadele, sokak almalaryla yryecekti. Servenini batan itibaren izlemeye altmz Pythagoras rencilerinin bu aamadan itibaren etkinliklerini iyice yitirip, kabuklarna ekildiklerini syleyebiliriz. Marius ile Sulh arasn-daki gerginlik kanl bir i savaa daha neden olmu ve sonuta patrici tutuculuunun ve zgrlk kartlnn bayraktan Sul-la, askeri bir zaferle Roma'ya girerek iktidar eline geirmi, destekileri tarafndan da dictator ilan edilmiti.

Kardelik iin son snan, gcn ve prestijini yitirme-yen Sibylline Kitaplar ve bu kitaplardan sorumlu on kiilik ku-rul (decemviri) olduunu belirtmitim. Ne var ki, Roma sokak-larna dek yaylan kargaa ve sava srasnda tapnak yangnyla birlikte, resmi kaytlarda belirtildiine gre, bu kitaplar da kl olmutu. Sulla'nm karsnda eski zerklik ve bamszlk koru-nabilecek miydi, yoksa yzyllar sren sabrl mcadele, bu son darbeyle birlikte artk tmyle yitiriliyor muydu Gelimeler, henz btn kartlarn yitirilmediini koyuyor-du ortaya. Sulla, ypratc savatan sonra i ban ve dzeni sa-lamak iin, en ok gvenecei unsurlardan birinin, pleb oun-luunun byk sayg duyduu Sibylline kurulu olduunun far-kndayd. Sular durulur gibi olduktan sonra, kurulun ye say-snn on kiiden on be kiiye karlmasn istedi ve bu on be zel yetkiliyi, yanp giden orijinalleri bir an nce yeniden der-lemekle grevlendirdi. Kardelik artk, Sulla'nm gzne batma-dan gizem kitaplarn bir kez daha oluturmak ve artk salt kendini konumunu korumaya almak durumundayd.

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

Emperyal hrslar Kurul bir biimde varln ve dokunulmazln korumu-tu belki ama bu arada, birdenbire ortadan kaybolan Sibylline Kitaplar yerine, bir baka koleksiyonun yerletirilmesi gereki-yordu. Orijinaller gerekten tapnak yangn srasnda yanp kl olmu muydu, yoksa birileri tarafndan ortalk durulana kadar emin bir yerde gvence altna m alnmlard Bunu tabii ki bilemiyoruz. Ama Sulla tarafndan ye says ondan on bee -karlp quindecimviri olarak anlmaya balayan kurul, Roma s-nrlan iinde uzun bir aratrma gerekletirip, bir sre sonra orijinallerin yerine yerletirilmek zere, yeniden derlendii sylenen farkl bir koleksiyonla geri dnd. Mevziler btny-le yitirilmemiti belki ama Cumhuriyet yava yava sallanyor-du artk Roma'da ve uzun siyasi

mcadelelerin, entrikalarn sonrasnda gelecek kalc bir despotik ynetim, ufukta grnme-ye balamt. Devlet yapsndaki rme, yozlama ve i kargaalar nede-niyle, siyasi kar salamak isteyen kimi resmi grevliler, yapt-rm gcn ve saygnln bildikleri Sibylline Kitaplan'n, iz-leyen dnemde zaman zaman siyasi amalar dorultusunda kul-lanmak istediler. Szgelimi tarihi Caius Sallustius, i sava ve tapnak yangnndan yirmi yl sonra, Cornelius ailesinden Len-tulus'un byle bir komplo giriiminde bulunduundan ya da en azndan buna niyetlendiinden sz ediyor. Saliustius'a gre, Lentulus, her yerde Sibylline Kitaplar'nn, Roma'nn gelece-ini Cornelius ailesinden kiiye emanet ettiini; Cinna ve Sulla yneticilik yaptna gre, geriye kalan nc kii olarak kendisinin devletin bana gemesi gerektiini ileri srmektey-di ve bu tehlikeli davranlar nedeniyle de gzaltna alnd.144 sa'dan nce birinci yzyln ortalarnda Roma'daki kaotik siyasi yap o denli endie verici bir dzeye ulamt ki, bizzat guindccimviri yelerinden biri olan Lucius Cotta, Sibylline Ki-

144 Caius Sallustius Crispus, Conspiracy of Catiline and Juurthine Wars, XLVII

BR DEAL-N HKAYES

taplar'nn, douda Partlarla yaplan savan kazanlmas ve dir-lik dzenliin gelmesi iin, Roma'da Julius Caesar'n kral ilan edilmesi gerektii kehanetinde bulunduunu ileri srecek kadar ileri gitmiti.145 Bu karar kurulun deil, Cotta'nm kendi siyasi tercihini dile getiriyordu elbette ve maksadn epeyce aan aklamalarnn yan sra, bunun ieriden szdrlm bir kurul karan olduunu ileri srmesi146, quindecimviri 'de byk ra-hatszlk yaratacakt. nk Sibylline kurulu her zaman Cum-huriyetken yana olduu ve drt yz elli yl nce

Tarqunius'un tahttan indirilmesiyle birlikte tarihten silindiini dnd kralla asla scak bakmad gibi, senatoyu ve Cumhuriyet ku-rumlarn hie sayan Caesar'n ucuz poplist politikalarna da hi sempati duymamt. Yine de bu olay, Sibylline Kitapla-r 'nin, sa'dan nce birinci yzylda, zellikle de 83'teki yangn-dan ve orijinallerin yok olmasndan sonra, kurul d unsur-Iann siyasi amalanna malzeme olma tehlikesiyle karlatn gsteren, dikkat ekici bir rnek olarak kyor karmza. Julius Caesar ynetimiyle birlikte, Roma'da Cumhuriyet'in eski gzel gnlerine dnmenin artk neredeyse bir olanaksz d haline geldii sylenebilir. Hem devletin snrlan eski si-yasi yapyla kontrol edilmesi g biimde bym, hem de bit-mek bilmeyen i atmalar ve kar mcadeleleri, bunlardan ga-lip kan liderleri amansz bir despotizme yneltmeye balam-t. ktidar yolunda karsndaki en byk engel olan Fompeius'u yendikten ve Roma'ya (her ne kadar kentte ok sayda destek-isi olsa da) bir tr askeri darbe araclyla, g kullanarak sahip olduktan sonra, l 44 ylnda kendisini yaam boyu dik-tatr ilan etmesi, dzen ve istikrar iin onu destekleyen baz gruplan da dkrkllna uratacak ve devlet kademelerinde rzgrn Julius Caesar'a kar esmesine neden olacakt. Ayn yl senatoda dzenlenen suikast sonrasnda da, i istikrarn bar yntemler ve ynetimlerle salanmas umudan artk neredeyse btnyle yok oldu.

145 Suetonius, The TVelve Cacsars, s 38 146 Jamie Masters, Poetry and Civ War in Lucan's Bcllum ivile, s 131

Fraternis Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

Caesar'm ldrlmesi, Cumhuriyeti komployu kuranla-nn hibir iine yaramayacakt, nk onun yetkilerini ve gc-n, ilkin Marcus Antonius, Lepidus ve Octavianus devralp ikinci l ynetimi (triumviri) kurarak

Caesar'n btn mu-haliflerini mthi bir kymla yok edecek; ardndan da bu hrsl lider, kendi aralarnda ypratc bir i savaa balayacakt. Msr Kraliesi Cleopatra'yla evlenip dou eyaletlerini elinde tutmaya alan Antonius'un, isa'dan nce 31 ylnda Acti-um'daki deniz savan Octavianus'a kar yitirmesi, yepyeni bir dnemi balatyordu Roma iin. Augustus adn alan Octavi-anus, artk yalnzca konsl deil, mparator unvanyla da an-lacakt. Kimilerine gre Augustus'un devlet kurumlar ve sosyal yaam zerinde gerekletirdii hzl ve kkl reorganizasyon, son yzyln i kargaalar, siyasi kar savalar, ekonomik -knt ve brokratik yozlamasnn olumsuz etkilerini ortadan kaldrmaya ynelik kapsaml bir devrimdi. Devletin ynetsel organlar byk bir reformdan geiyor; senato, bana buyruk bir devlet iinde devlet olma gcnden ve oligarik potansi-yelinden arndrlyor; resmi ideoloji, Romal deerleri gze-tilerek yeniden yaplandrlyor ve farkl eyaletlere ayrlan lke-nin kolektif kimliini tek ve ortak bir Romal potasnda eri-tecek, emperyal bir politika adm adm biimlendiriliyordu. Augustus bunlar yaparken eski cumhuriyet deerlerini bol bol gndeme getirdi ve ou nl dnr ve tarihiyi de ya-nna ekerek Roma'nn cumhuriyet dnemine zlem duyanlar heyecanlandracak bir duygusal atmosfer yaratmay baard. Ama Roma iin cumhuriyet, bundan byle uzaklarda kalan es-ki bir dten ibaret olacakt. Kleci devlet yapsnn yeni yasal ve siyasi dzenlemelerle pekitirildii ve peb'lerin yzyllar iinde elde edilmi kazanmlarn byk oranda yitirmeye ba-lad imparatorluk dnemi, btn o despotik grnt eliin-de, olanca rktclyle ortaya kmaya balamt. Sibylline Kitaplan'nn ve kurulun yaad srele ilgili olarak, Augustus dnemindeki baz kritik uygulamalardan sz etmitik. Orijinallerin yok olmasndan sonra, Sulla'nn emriyle

BR DEAL'N HKAYES

derlenen yeni kitaplar, bu toplama haliyle bile Imparator'un elinde byk bir sansr operasyonundan geti ve Capitoli-ne'den tanp, Apollon tapnana yerletirildi. Ama dinle ilgi-li geni kapsaml bir reform hareketine girien ve ou rahip ve khin grubunun etkinliini azaltp, bazlarnn varln birer formaliteden ibaret hale getiren Augustus, Sibylline Kitapla-r'ndan sorumlu quindecimviri kuruluyla ilgili olarak daha dik-katli bir politika izledi. Aslna baklrsa, on alt yandan itibaren Roma'nn resmi dinsel kurumlarnda etkin grevler stlenen imparator, bu ku-rulun ok da yabancs saylmazd. Bir yaklama gre, Caesar'n manevi olu ve mirass olma iddiasyla ilk kez Roma'ya geldi-i t 44 ylnda, daha byk olaslkla da l ynetim dne-mi srasnda 37'de, kendisi de quindecimvirtnin bir yesi olmutu zaten.147 Dolaysyla Sibylline KJtaplan'nn ve onlarn muhafzln stlenen grubun, politik bir gc de iinde barn-drdn ok iyi biliyordu ve onu pasifize etmek yerine, kendi lehine kullanma yolunu seti. Augustus iin sorunun zm basitti Saygnlk ve pres-tijlerini artrarak bu rahiplik kurumlarn daha da yceltecek ve yalnz senatr dzeyindeki insanlarn seilebilme kuraln getir-dikten sonra kendisini ef ilan ederek, yelikleri kendi adamla-ryla dolduracakt.14 Sibylline kurulu asndan bu, imparatorun politik kararla-r uzantsnda yava ama etkili bir lm kabullenmek ve mis-yonun yok olmasna gz yummak demekti. En az on be kuak boyunca sabrl ve dikkatli admlarla azmsanmayacak mesafe geride braklm; gizlilii koruyup perde arkasnda kalmakla birlikte, Roma siyasi ve kltrel yaamnn iinde etkin konum-lar denetimi altna almaya balayan biraderler sayesinde, gz ard edilemeyecek bir politik g oluturulmutu. Sulla gibi kstah bir diktatr kendinden uzak tutmay bilen; Julius Ca-esar gibi bir zorba karsnda bile pes etmeyen kurul, imdi bu

147 Robert Alan Gurval, Actium and Augustus, s 112 148 Jesse Benedict Carter, a.g.e, s 157-158

FratlrniS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

ar hrsl, kendini tanr ilan eden tysze boyun eemezdi elbette. Byk stadn ideallerinden, Dnya Anne'nin de sev-gisinden ve koruyuculuundan vazgeilemeyeceine gre, yeni dnemin getirdii koullara uygun nlemler alnacak ve artk yava yava, btnyle yeraltna geilecekti. Bu noktaya izleyen blmlerde yeniden ve ayrntl biim-de dneceiz. Ancak imdi kurulu ve kardelik rgtn bir sre iin bir yana brakp, kitaplarn durumuyla ilgilenelim.

BR -DEAL-N HKAYES

4. Rahip, kuyrukluyldz ve Ragnarok

Eksik ve ou kulaktan dolma bilgilerle oluturulmu, bir anlamda gereinin yerini bir sre iin tutmas amacyla yer-letirilen oyuncak maket niteliindeki kitaplarn bile Augus-tus elinde byk bir kymdan getiini ve lkede bulunan b-tn kopyalarn (ou sahte ya da uydurma olsa da) toplatlp ya-kldn sylemitik. Btn bunlar yetmiyormu gibi, o elde ka-lanlar bile, Hristiyanln Roma'nn resmi dini olmasyla birlik-te drdnc yzylda sistematik bir biimde toplatlp imha edildi ve geriye Sibylline adn tayan yalnzca Judeo-Hristi-yan evrelerce sonradan retilmi, uydurma kopyalar kald. Yahudi teolojisine uydurulan metinlerin, isa'dan nce ikin-ci yzyldan balayarak, dnemin kltrel merkezlerinden biri olan skenderiye'deki kimi gruplarca retilmeye baland san-lyor. Byk olaslkla, Hristiyanln ilk prototipi diyebilecei-miz Kumran merkezli Essene mezhebinin rahipleri de diaspo-radan gelen bu metinleri biliyorlard ve

ieriklerinden etkilen-milerdi. sa'dan sonra ikinci yzyldan itibaren de, zellikle Anadolu'nun batsnda ve gneyinde, Hristiyan gruplar kendi Sibylline versiyonlarm yaratmaya baladlar. Roma devlet kurumlarnda Kilise'nin birincil egemen g-lerden biri haline gelmeye balad beinci yzylda, Sibylline Kitaplar'nm orijinalleri ok uzun sredir kimse tarafndan g-rlmemiti ve yanp kl olduklarna inanlyordu. Ne var ki, sonradan derlenmi kopyalara benzerlii bile fazlasyla kuku gtrr olan, eitli Yahudi ve Hristiyan gruplarca yeniden derlenmi versiyonlar, imparatorluk snrlan iindeki birok blgede elden ele dolat bir sre. Eer bu sahte Sibylline derlemelerine paralel olarak Roma gndelik yaamna girmi sylencelere bakarsak, dnyann de-iik yerlerine dalm Sibyl'lann toplam says on ikiye k-yordu; tpk sa'nn havarileri gibi. Buna bal olarak, Eritre

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Giril Kardelik

Sibyi' tarafndan korunmu gerek orijinaller olduu iddia edilen kitaplarn says da yine on iki olarak-sunuluyordu. Bu-gn bu sonradan uydurulmu Sibylline KitaplarTnn deiik dillerdeki evirileri elimizde bulunuyor. Yahudiler (hahamlar hari) ve Hristiyanlar, Sybilline Ke-hanetleri'ni kendi dinlerine Judeo-Hristiyan olmayan bir tank bulmakta ve bylece inanlarna evrensel bir insani zemin sa-layarak gvenilirliini artrmakta kullandlar,149 diyor Judaizm aratrmacs Hannah Harrington. Bir baka deyile, putperest yalanlar olarak nitelenen pagan inan sistemleri ve gelenekle-rine ait kaytlar, Roma devleti ve popler kltr iindeki g-l etkilerinin kolay kolay slinemedii grlnce, bu kez Hris-tiyan inancm dorulamak zere dardan bir tank gibi kul-lanlmak istendi ve kitaplarn Kilise rahipleri ve yeni dinin sem-patizanlarnca retilmi sahtelerine bavuruldu.

Hippo'lu Aziz Augustine'e gre, Sibyl ad verilen rahibe-lerden zellikle birinin, Eritre SybiTmn kehanetleri, sa'nn ge-liini haber veriyordu ve kehanetin dizeleri latinceye evrilip her birinin ba harfi alndnda ortaya kan akrosti, sa Me-sih, Tanr'nn Olu, Kurtarc ifadesini ifreli biimde sergile-mekteydi!150 Aslna baklacak olursa Augustine de bu akrostii ierdii ileri srlen sahte metnin Flaccianus adl, kendisi de inanl bir Hristiyan olan .bir prokonsl tarafndan retildiini biliyor ve bunu itiraf da ediyordu ama Yunanca kaleme alnan pasaj Flaccianus'un, Eritre Sibyl'ndan aynen aktardna da inandn sylyordu. Hannah Harrington'a gre orijinal Sibylline Kitaplar, esas olarak gelecekte dnyann bana gelecek doal afetleri ve bunlarn zamanlarn anlatyordu.151 Bu yn bilindii iin de, ilerleyen yzyllarda Yahudi ve Hristiyan eskatolojisini152 etki-lemi, Yuhanna'nn Vahyi dahil ou kutsal yazya esin kayna- olmulard. 149 Hannah K. Harrington, a.g.e, s 138 150 Saint Augustine of Hippo, a.g.e, s 789 151 Hannah K. Harrington, a.g.e, s 138 152 Eskatoloii Dnyann Sonuna ilikin kehanet ve ngrler sistemi.

BR -DEAl'N HKAYES

' Yllar yl Rorrta'nn gc ve ilahi desteinin srrn ele geirmek isteyenlerin, ieriini renmek iin yanp tututukla-r Sibylline Kitaplar, tretilmi sahte kopyalar dnemin ulus-lararas kltr merkezlerinden biri haline gelen iskenderiye'de tartlmaya baladktan ok ksa bir sre sonra Ortadou'ya, Fi-listin'e dek ulam ve sonunda Kumran maaralarnda yeni Mesihi inann tohumlarn eken Essene mezhebinin liderleri-ni de etkilemiti. yz yl kadar sonra znik'te imparator Konstantin'in ynlendirmeleriyle ortaya karlan ilk resmi in-cil derlemesinde de yer alacak Yuhanna'nn Vahyi hem en eski

Hristiyan metni olarak kutsal kitabn sonuna eklenmi, hem de Sibylline eskatolojisinin iskenderiye ve Kumran zerin-den yeni dine tammasmdaki nemli ve etkileyici pasajlardan biri olmutu. Essene rahiplerinin Babil Srgn srasnda Me-zopotamya'dan elde edilen bilgileri kendi inan sistemleriyle harmanlayarak ortaya kardklar ve iindeki birok unsuru Da-niel'in kehanetleriyle badatrdklar kyamet senaryosu iin, Sibylline Kitaplan'ndan szd ileri srlen ve btn Dou Akdeniz'de yank bulan kimi kadim bilgiler, bulunmaz malze-me nitelii tamaktayd. Bu ilk balanumn etkisinin, sonralar Roma Kilisesi'nin yneticileri zerinde de gcn koruduunu ve Aziz Augusti-ne dahil ou Hristiyan ilahiyatsnn putperest kalmalar diye dudak bkmekle birlikte Sibylline Kitaplan'na ilgi duydu-unu syleyebiliriz. Bu gizlenemeyen ilgi, Isa Mesih'in gelii-ni dorulamak gibi pragmatik bir amala da olsa, Kilisc'yle Sibylline Kitaplar arasnda bir ba oluturdu. Hristiyanln imparatorluk topraklar iinde resmi din olarak kurumlama-s srecinde gerek bu kitaplar, gerek Sibyl gelenei ve Ana Tanra klt putperest faaliyetler ve giderek eytanla ibir-lii olarak nitelenip halka kesin olarak yasaklanacak; hem Av-rupa'da hem de Dou'da Sibyl geleneini korumak isteyen ka-dnlar cad sulamasyla kouturmaya urayacakt. Ama sra-dan halk iin ar bir su unsuru oluturan Sibylline gelenei, Kilise'nin nde gelenleri iin aratrlmas ve gizli tutulmas el-zem bir kadim bilgi sistemi olma niteliini de koruyacakt.

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

Pseudo-Sibylline metinleri Ortaa boyunca bir biimde yok edilmekten kurtulan ve az sayda kopyas eitli kentlerde Hristiyan rahipler tarafndan el yazmas olarak korunup oaltlan bu derlemeler, bugn Sibylline gelenei adna elimize kalm olduu varsaylan tek kaynak durumunda. Varsaylan diyorum, nk bu

versiyon-larn, Sulla ya da Augustus dnemlerinden kalma kopya ki-taplar defalarca tahrif edilerek, iyice tannmaz hale getirildikle-rini biliyoruz. Belki tam bu noktada, okurda oluacak merak gi-derme adna, tahrif edilmesine ve ierii byk oranda erozyo-na uramasna ramen, varln srdrp gnmze gelen bi-imiyle Sibylline Kitaplan'nm neye benzediinden sz etmekte yarar olabilir Olduka karmak ve eklektik bir derleme nitelii tayan Yunanca dokmanlar zerinde uzun sre alp bunlan ingiliz diline eviren Milton Terry, Pseudo-Sibylline (Sahte Sibylli-ne) adn verdii bu kitaplarn, isa'dan nce ikinci yzyln son-larndan itibaren, iskenderiye'de oluturulmaya baladn ve Yahudi dncesiyle kaleme alnan ilk metinlerin daha sonra Hristiyan topluluklarca kullanldn dnyor.1S3 Terry'ye gre bugn elimizde bulunan malzemenin arlkl bir blm, 10 150 ile IS 300 arasnda Judeo-Hristiyan kltrn temsilci-lerince retilen ve temel olarak hem Eski Ahit'teki hikyeleri hem de Mesih'in geliini pagan kaynaklar araclyla doru-lama abasna ynelik metinler. Bu geni zaman dilimi iinde ok sayda farkl yazar tarafndan hazrlandn dnd me-tinleri Terry, iskenderiye'de yerleen Yahudi topluluklarn, Yu-nan dncesi etkisi altnda yaadktan deiime ve esinlenme-lere balyor. Bir Yahudi yazann niin bir SibyPn adn kullanarak yaz-may tercih emiinin nedenleri yeterince aktr diyor, John J. Collins Kadim zamanlarn saygn pagan bilgesinin azna Ju-daizm'in vgsn yerletirmektir bu. Dier halklar bu tr 1 Milton S. Terry, The Sibylline Oracles, nsz, s 4-5

BR DEAL-N HKAYES

kompozisyonlar, beklenecei zere kukuyla karlasalar bile, Sibyl'dan gelen onay [Yahudilerin] kendilerine olan gvenleri-ni artrp, gelenekleriyle gurur duymalarn salyordu.154

Eldeki Pseudo-Sibylline olarak adlandrlan metinlerin baz blmlerinin Yahudi, daha byk bir blmn de Hristi-yan yazarlar tarafndan, deiik zamanlarda yazld dnl-yor. Arlkl olarak Judaizm esintileri tayan ve derlemenin en eski paras olduu dnlen Kitap III dndakilerin hemen tm, Hristiyan dncesini ve inanlarn, pagan bilge kadn azndan yanstmaya alan, dinsel propaganda metinleri. Kees Samplorius, Hristiyan gdml sahte Sibylline Ki-taplarnda dnya tarihinin on farkl insanlk ana blnd-nden sz ediyor Yaratlla birlikte Cennet'te balayan, dev-leri (Nefilim), Tufan', Babil Kulesi'ni ve byk krallklar da ieren on tarihsel adan sekizi oktan geride kalm ve insan-lk dokuzuncu an son evrelerine adm atmtr. Bitiminde ge-lecek olan onuncu a, bir restorasyon, yenilenme ve gnen dnemine sahne olacak ve efsanevi Altn an dirilii anla-mna gelecektir.155 Eer dzenli bir sralama iinde ksaca anlatmaya alrsak, Kitap Iin tpk Eski Ahit'in Genesis kitab gibi, dnyann varoluundan balayan bir kutsal tarihi dillendirmeye alt-n syleyebiliriz. Mlton Terry'ye gre bu ilk kitap, btn klliyatn iinde en son kaleme alnandr ama ieriinin yara-tl ile balamasndan dolay, sralamada en baa yerletirilmi-tir. Genesis'i fazlasyla artran bir yaratl hikayesidir bura-da okura sunulan ama anlatcnn bir Sibyl olduu konusun-da inandnahk salamak iin, Yunan oktannahgna yaslanan bir terminoloji kullanlmaya allmtr ilk kuaktan balayarak, sonuncusuna dek Fani insanlarla ilgili her eyi anlatacam. 154 John J. Collins, Bctween Athens and Jerusalem Jewish Identity in the Hellenistic Diaspora, s 84 (keli parantez bana ait) 155 Kees Samplorius, Sibylla Borealis Notes on the Structure of Voluspa, s 215-217

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik Neler oldu, imdi neler olmakta Ve gelecekte neler olacak nansz insanlarn dnyasna. lk olarak Tanr benden Dnyann nasl olutuunu anlatmam istiyor Sen, anlayl fani Dikkatle dinle ki Benim sylediklerimi gz ard etme Krallarn en ycesi, dnyay var ederken 'Olsun' dedi ve [dnya] oldu' Bu noktadan itibaren, yine btnyle Judaizm anlayna uygun bir dille srmesine ramen yer yer Yunan mitolojisinde-ki kozmogoni dncesinden paralan da (Titanlar, Tartalus vb) baanyla metne yedirerek adeta Genesis'in pagan paraleli-ni yaratmaya alan yazar, bildiimiz ak sras iinde insann yaratln, Cennet'ten kovuluu, insann yeryznde oalm, gnahlar yznden Tufan'la cezalandnhm anlatr. Dikkati eken bir farkl nokta, Tufan sonrasnda Nuh ve ailesinin kara-ya kt blgeyle ilgili olarak belirir Her ey su olacak, suyun altnda kalacak [...] Ey Frigya, sulann tepesinden ilk ykselen Ve yeni bir insan soyunu besleyen Bir kez daha yeni balangc yapan, Herkesin stannesi sen olacaksn157 Anadolu'nun batsndaki Frigya topraklar, Nuh ile devam edecek insan soyuna yeni balang iin ev sahiplii yapmak zere seilmi grnr bu dizelerde. (Belki de gnmzn din-dar ve mistik kifleri, Nuh'un Gemisini Ar Da'nda de-il, Frigya'nn kutsal da olarak bilinen 1da evresinde, yani Kaz Da'nda aramaldr!) Milton Terry, bu ifadeyle birlikte

156 Milton S. Terry, The Sibylline Oracles, Kitap I, s 16 (keli parantez benim) 157 Milton S. Terry, a.g.e, Kitap I, s 2S

BR -DEAfN HKYES

metnin, insann en eski yurdu olarak Frigya'y neren Hero-dot'la paralellik sergilediini syler, eviriye dt dipnotta. Sibyl geleneinin kayna Ana Tanra, yani Kybele'yse, elbet-te Sibylline Kitaplar da insanln Tufan sonras anayurdunu Kybele'nin hkmranlk alan olan Frigya'ya yerletirecektir. Burada ilgin olan, Frigya'ya seslenen dizelerin ona baklalk, koruyuculuk ve stannelik grevlerini vermesidir. Gl ve iri gsleriyle insanl besleyen Kybele gibi. Bir baka deyi-le, Judaik editrlk, Sibyl kltrnn en yce tannsal gc olan Dnya Anne'yj, yalnzca toprakla (lkeyle) zdeeririp, onu Baba Tanr'nn emriyle bakc ve besleyicilie indirgerken ortaya kar. Nuh'un gelini ve dul kadn Birinci kitap boyunca, yer yer pagan unsurlarla sslen-mi de olsa, Genesis'teki srann aynen yinelendiini ve olay aklarnn birka kk ayrnt dnda deimediini gryo-ruz. Az sayda dikkate deer farkllktan biri, daha nce szn ettiimiz dnya alan kavramyla ilgili ilk ipucunun, Frig-ya'da yeni uygarln balamasyla birlikte verilmesidir Nuh'la birlikte karaya kan ailesi, insanln altnc ann ilk kua-dr, anlatlana gre. Bu arada, anlatc olduu varsaylan Sibyl, kendi kimliini de Kitap IIT'n fnalindeki u dizelerle aklayacaktr Dnya bir tufann sulan alanda kaldnda Yalnzca iyiliiyle bilinen bir tek adam kald geriye Ahap bir evin iinde, sulara yelken at Hayvanlar ve kularla birlikte Dnyann yeniden [insanla] doldurulmas iin O adamn olunun karydm ben, onun rkndandm.158

'58 Milton S. Terry, a.g.e, Kitap III, s 96

FRATERNlS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

Hristiyan tarihi Eusebius da, olaylar yaad ve birinci azdan anlatt varsaylan Eritre Sibyl'nn Nuh'un gelini olduundan ve Tufan'dan sonra insanln altnc anda ya-adndan sz eder. (u an iin daha fazla bir ey sylememek-le birlikte, okurdan bu Nuh'un gelini ifadesini aklnn bir k-esinde tutmasn istiyorum ilerideki blmler iin kritik sa-ylabilecek ipularndan biri olacak bu nk.) Tufan'la ve altnc an balamasyla ilgili dizelerin ar-dndan birinci kitap, Sibyl geleneinden bekleyebileceimiz an-latm biiminden ve dnya grnden hzla uzaklap, iyiden iyiye bir Hristiyanlk propagandasna dnr 395. dizeden itibaren, Tann'nn bir sureti olarak Mesih'in dnyaya gnderi-leceinin habercilii yaplr; harflerle ve say gizemcilii dev-reye sokularak, Mesih'in adna ilikin gizemli ipular verilir. Terry'nin, birinci kitabn yazar tarafndan kaleme alnm olduunu dnd Kitap IIde, dozu artrlm biimde Ju-deo-Hristiyan syleminin ar bastna tank oluruz. Tann'nn gazab ve cezalandrma aralar anlatlr; bir kez daha, gkler-den gelecek Kurtancdan sz edilir; putperestlik aalanr ve incil'de Paul'n imzasn tayan mektup ve vaazlarda karm-za kan ahlaki t ve eletirilerin benzerleri, dizelerin ak iinde sk sk boy gsterir. nc kitap, ou tarihi ve ilahiyatya gre en karma-k Sibylline derlemelerinden biridir ve hemen btn uzmanla-rn zerinde anlat gibi, ok byk oranda kompozit bir ya-p tar; farkl zamanlara ve farkl yazarlara ait metinlerin bir bi-leimidir. John Collins, ilk 92 dizenin, tmyle farkl bir kita-bn ya da metnin final blm olduunu ama Kitap IIFn ba-na bir biimde monte edildiini syler. 93 ile 96 arasndaki di-zeler, yine metnin btnnden ayr bir gei paragrafn olu-tururlar ve gerek anlamda nc kitap, 97. dizeden balar. Collins

ayrca, metnin byk blmnn Msr'da (olaslkla is-kenderiye'de) oluturulduu grndedir.m

159 John J. Collins, a.g.e, s 84-87

BIK -DEAL'N HKAYES

Bu yapsyla, araya Hristiyan editrlerin kimi mdahalele-ri skm olsa da, genel hatlaryla Yahudi orijinli kabul edilen kitap, yine Genesis'ten aina olduumuz hikyelerin farkl ver-siyonlanyla ve aralarda boy gsteren, Yunan mitolojisine ait fragmanlarla devam eder Babil Kulesi'nin ina edilme abalar-n, insanln dillerinin farkllatrlmasn, Titanlarn Kronos ve oullaryla savalarn, Troya'nn hznl yazgsn, Sley-man'n kralln ve daha pek ok tarihsel kesiti, bir hayli d-zensiz ve ou kez kronolojik doruluktan uzak bir ak iinde okuruz. Kitabn farkl blmlerinde, geiler fazla keskin ve uyumsuzdur. Farkl kaynaklardan ve yazarlardan aktarlm ol-mann getirdii slup uyumazlnn yan sra, konu ve ierik de bazen aniden deitii iin, ok da rahat okunan bir metin-le kar karya olduumuz sylenemez. Uzmanlarn (tpk John Collins gibi) baka bir metnin fi-nal blm olduunu dndkleri, kitabn banda yer alan ve bir hayli ereti duran ilk 92 dizelik blm, belki de btn metnin en dikkate deer paralarndan birini oluturur aslnda. Dizeler halindeki yapy dz yazya eviren ve kitab manzum halinden uzaklatran ilahiyat H. N. Bate'in evirisiyle, bu b-lmn son paragrafna bir gz atalm imdi; btn dnyann bir kadnn eline geecei gnlerden sz eden satrlara Ve btn dnyay bir dul kadn ynetip, derin denizlere, ksa mrl fanilerin altn, gm, bronz ve demirlerini sat-nda, dnyann btn elementleri de dul kalacak. Ycelerdeki Tanr, gkyzn bir kitabn sayfalar gibi evirip atnda, gkler karalarn ve denizlerin zerine

kmeye; sv ateler ya-arak topra ve suyu yakmaya; gklerin atsn eritmeye ba-layacak...1 Biraz Yuhanna'nn Vahyi'ni artran bu satrlarda sz edilen u esrarengiz dul kadnn kimlii olduka tartmal. M Rev. H. N. Bate, The Sibylne Oracles III-IV, s 49-50 (italikler bana ait)

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

Kimi tarihilere ve ilahiyatlara gre bu ifade Msr'n son h-kmdar Cleopatra'ya gnderme yaparken, kimileri de burada Msr'n sz konusu olamayacan ve dul kadnn genel ola-rak Roma'y temsil etmesi gerektiini dnyor. Cleopatra yaklamn ileri srenler, Pseudo-Sibylline koleksiyonunun XI. kitabnda, Msr'n son dnemine ilikin kehanetleri ieren pa-sajlarda rastlanan Ey sonradan esir den dul kalm kii di-zesinde,161 Cleopatra'ya sesleniliyor olmasn dayanak gsteri-yorlar genellikle. Buna karlk dul kadmn Roma'y simgele-mesi gerektii grnde olanlar da, yine PseudorSibylline ko-leksiyonu XII. kitapta, Commodus'a dzenlenen suikaste ilikin kehanetlerin yer ald blmde Roma'ya Btn evlerinden kan fkracak ve sen dul kalacaksn diye seslenen dizelere dik-kat ekiyorlar.162 Ancak her iki yaklam da, metnin btn asndan inan-drc olmaktan uzak. Her eyden nce Cleopatra, dnyaya ha-kim olma gibi bir iddiay tamak yle dursun, lkesi Msr'da bile Julius Caesar destekli prematre bir iktidarn sahibi olabil-miti ancak ve Caesar ldrldkten sonra bu konumunu koru-mak iin, Antonius'la ittifaka girmek zorunda kalmt. Daha da nemlisi, Pseudo-Sibylline slubunda Cleopatra iin kullanlan sfatlar, yalnzca kiisel olarak kralienin kendisine ynelik de-ildir. Onun zerinden Msr'a ve tabii ki Msr'n popler, se-vilen tanras sis'e de yollanmaktadr hakaretler. Bir baka de-yile,

kralienin ad getiinde, bunun ayn zamanda lkeyi ve o lkenin tanrasn da kastettiini anlamamz gerekmektedir. Eer Judeo-Hristiyan kltlerin Roma iinde var olma ve yaylma abalarnn younlat dnemleri dikkate alrsak, M-sr ve sis'le ilgili olumsuz duygular anlamamz da daha kolay-lar nk Judaik kltlerle e zamanl olarak Roma'da nfuz elde edip yaygnlamaya alan en gl rakiplerden biri, Msr'dan tanan ve talya yarmadasnn kimi kentlerinde ikin-ci yzylda ok sayda taraftar toplayan Isis kltdr. Hepsi bir

161 Milton S. Terry, a.g.e, Kitap XI s 204 162 Milton S. Terry, a.g.e, Kitap XII, s 220

BR -DEAL-N HKAYES

yana, Isis klt, Msr'n kkl tapnmlarndan biri olduu gi-bi, ayn lkenin iskenderiye kentinde oluan Yahudi diasporas ve ilk Hristiyan gruplar iin de, ge dnemdeki dirilii kaygy-la izlenen bir dinsel harekettir. Cleopatra demek, Msr demek-tir; Msr demek de, kralienin de rahibesi olduu sis klt. stelik tsis, mitolojideki sunulu biimiyle de, kendi kltnn gizem tanmlar iinde de, bir dul kadmdr; nk Seth tara-fndan ldrlen Osiris'in dul kalm eidir! O halde, Sibylline Kitap IH'te sz edilen bu gizemli dul kadn iin Cleopatra gibi basit bir aklamann fazlasyla yetersiz olduunu ve kulla-nlan simgenin ok daha derinde bir yerlere gnderme yapa-n dnmemiz gerekiyor. Dier yandan, dul kadnnm Roma iin kullanlan genel bir metafor olmas da ok mantkl grnmyor. Yine Pseudo-Sibylline koleksiyonu, Kitap V'te yer alan u dizeler, tpk M-sr rneinde olduu gibi, Roma kenti ve devletinden bamsz (ama onun iinde yaayp, bir paras haline gelen) bir baka dul kadndan sz etmekte

Ey Latin lkesinin her yanyla kirlenmi, Maenad'n ylanlarla cotuu kenti Kylarna bir dul kadn oturtacaksn Ve Tiber nehri sana atlar yakacak Sen onun, yrei kan lekeleriyle kirlenmi nansz bir ruha sahip eisin Tann'nn neler yapabileceini, Neler planladn anlamyor musun163 Burada Roma kentine ve lkesine, inanszln ve gnah-krln simgesi bir dul kadn ycelttii sulamas getiriliyor. Maenad, sz konusu dul kadnn hangi kltn temsilcisi oldu-unu anlamamza yardmc olacak, iyi bir ipucu Gerek Sibyl-line Kitaplar araclyla ve kurul kararyla 496'da tapnm Roma'da Bachus adyla resmiletirilen Yunan tanrs Dionysos

'M Milton S. Terry, a.g.e, Kitap V, s 125

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

evresinde biimlenen cemaat, heterojen Ana Tanra tapmm-nn destekledii gizem kltlerinden biri olarak deerlendiriliyor. Maenad da, bu klte bal rahibelere verilen bir zel isim. Di-onysos, her ne kadar arap tanrs unvanyla Roma'ya tamsa da, aslnda bir verimlilik ve yeniden dou (resurrecon) gi-zemciliinin de merkezinde yer alyor ve bu ynyle, Kybe-le'nin ei ya da yardmcs Anis'le benzerlikler tayor. Hristiyan inan sisteminin de nemli bir parasn yeni-den dou fikrinin ve bunun kutland bayram (Paskalya) ve riteilerin oluturduu dikkate alnrsa, tpk lsis sorununda ol-duu gibi, Maenad'larn kltnn de ciddi bir rakip nitelii tad kyor ortaya. En kritik nokta da, Roma'nn, bir dul kadn kylarna oturtmas ve bu yzden Kitap V'deki dizeler-de sulanmas Elbette Roma'nn kylarna oturtulan kadn, tapmm yzyllara yaylan bir sre iinde tanp getirilen n-l Dnya Anne, yani Kybele'dir ve eer eiyardmcs At-tis'in (tpk sis-Osiris kltndeki gibi) lp yeniden dirildiini dikkate alrsak, o da net bir

tanmla dul kadndr! Btn bunlar, Yahudi ve Hristiyan dncelerinde, Ana Tanra tapnmnn iddetle eletirilmesini getiriyor akla. Ba-bil'in Itar', Kenan'n Astarte'si, Judeo-Hristiyan kltrde s-rekli aalanan ve rahibeleriyle birlikte fahielik kurumunun bir paras olarak grlen, tanralardr, incil'in finalindeki Yu-hanna'nn Vahyi, Babil'e fahie derken, onun tanras Itar'a gnderme yapmaktadr szgelimi. Bu durumda, sahte Sibylline kitaplarnda Msr'n Isis'i, Roma'nn da Kybele'yi yceltmekle sulanmas pek de artc grnmyor. (Bu ayrntnn zerin-de durmamzn da, belli bir nedeni ve amac var imdilik, yi-ne daha fazla ileri gitmeden, okurun bu alt kaln izgilerle i-zilmi dul kadn deyiini aklnn bir kesinde tutmasn isti-yorum; tabii bu deyiin dorudan Ana Tanra kltne yapl-m bir gnderme olduunu da. Tpk, daha nce dikkat ekti-im Nuh'un Gelini ifadesi gibi, ilerideki blmlerde bu dul kadn da bizim iin kritik bir ipucu ilevi grecek.)

BR -DEAfN HKAYES

Gkyznde yldz savalar Toplam on iki blmden oluan bu sahte Sibylline derle-meleri, genel hatlaryla yukarda erevesini izdiimiz Judeo-Hristiyan bakla kaleme alnm ve aslnda orijinal Sibylline ki-taplarn yaratan kltrle ou kez taban tabana zt bir grnm veren, dinsel propaganda metinlerinden oluuyor. Uzmanlar bir blmnn yazld dnemleri ve hatta ilk ortaya kt kent-leri bile, ezamanl baka belgelerdeki ipularn ve ortak nokta-lar izleyerek ya da paralel ierie sahip metinlere ilikin bilgi-lerden yararlanarak, rahata saptayabiliyorlar. Bu tr analizler Sibylline Kitaplar'nn orijinal versiyonlaryla ilgili elle tutulur veriler salayamyor belki ama Judaizm'in ve Hristiyan grupla-rnn geliim srelerini ve Msr'a, Ortadou'ya ya da Anado-lu'ya, ikinci yzyldan sonra egemen olan dnce akmlar-n yakndan izleme olana

veriyor. Szgelimi Kitap IH'n byk oranda, Kuds'ten siyasi ne-denlerle skenderiye'ye g etmek durumunda kalan bir rahip grubu tarafndan, Msr kltr ve Hellenistik dnce akmla-rnn verdii esinin de katksyla kaleme alnd dnlyor. Bu kaleme alma ileminin kitaplann btn iinde ne denli byk bir oran oluturduunu bilemiyoruz. Metinlerin hepsi mi sonradan yazlmr, yoksa az da olsa kimi pasajlarda ori-jinal Sibylline Kitaplar'ndan kalm minik fragmanlar var m-dr, oras bir hayli karanlk. Ama en azndan, Pseudo-Sibylline klliyatndaki izleri srerek, ge dnemde Msr'a yerleen Ya-hudiler araclyla, gksel bilgilere dayanan eskatolojik d-ncenin sre iinde Hristiyan kltrne tanmasyla ilgili deerli ayrntlar yakalama ans buluyoruz. Gklerde yaanan rktc gelimeler ile ilgili temel fi-kir, daha nce de altn izerek vurguladm gibi,164 Yahudi d-ncesine Babil Srgn (10 altnc yzyl) dneminde szm ve Daniel'in kehanederinde ksmen dile getirilmiti. Mezopo-tamya astronomisi ve gksel dngleriyle tankln salad

164 Bkz. 2012 Marduk'la Randevu

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

bu yeni ve etkileyici tema, Yahuda'mn son dnemlerinde, ayr-lk ve muhalif Essene mezhebinin elinde daha temel bir k-yamet fikrine dnm ve Yuhanna'nm Vahyi gibi ncil metinlerinde somutlaarak, Hristiyan teolojisine de tanmt, te Pseudo-Sibylline metinlerinin orijiniyle ilgili aratrmalar, bu aktarm srasnda fazla hesaba katlmayan bir baka unsurun, binlerce yl ncesine dayanan Ana Tanra kltnn de belli oranda rol oynadn koyuyor ortaya. nc kitabn (ve belki dier kitaplarn kimi blmleri-nin de) Onias

adl bir ynetici rahip ailesince oluturulduu konusunda, uzmanlar arasnda fikir birlii olduunu syleyebi-liriz. Bard College'in iki ilahiyat profesr, Bruce Chilton ve Jacob Neusner, Yahuda'daki nl Maccabee isyanndan bir s-re nce lkedeki prestijini yitiren ve Kuds dna srlen Oni-as klannn, ilkin Suriye'de yerletiine, sonra da Ptoleme hane-dannn himayesi alonda Msr'a g ettiine dikkat ekiyor-lar.165 Msr'da kaldklar sre iinde, lke dndaki ilk ve tek Yahudi tapnan, Heliopolis yaknlarndaki Leontopolis'te in-a eden ve bu nedenle Kuds'te protesto edilen Onias'lar, b-yk olaslkla iskenderiye kentindeki Yahudi diasporas iinde, Yunan ve Msr kaynaklar araalgyla haberdar olduklar, bu eski tanra kltne ve Sibyl geleneine ilikin bilgilerden de yararlanarak, Pseudo- Sibylline klliyatnn nc kitab ola-rak bilinen metinleri oluturmular. Chilton ve Neusner ayrca, Onias ailesiyle Yahuda'da yk-selie geen Essene mezhebi arasnda gzle grlr bir balan-t olduuna da iaret ediyorlar ki, bu durum, Sibylline metin-lerindeki eskatolojik temalarn Essene cemaatine ve onlar arac-lyla da Hristiyan inan sistemine yerlemesini iyice aklana-bilir hale getiriyor. Bir baka deyile, Babil srgn srasnda Mezopotamya kozmolojisi ve gizemciliiyle tanp, bu kltrel karlama srasnda edindiklerini kendi yaratl hikyesi olan Genesis'i oluturmakta kullanan Judaizm'in, Msr gizem klt-

165 Bruce Chilton - Jacob Neusner, Types of Authority in Formative Christiamty and Judaism, s 164

BR DEALN HKAYES

leri ve Hellenistik dnceyle bulutuktan sonra elde ettii ye-ni verileri de, eskatoloji ve kehanet geleneine ince ayar yap-makta kullandn syleyebiliriz. Bu noktada, birikimi zengin-letirecek yeni dere yata Ana Tanra kltr ve Sybil gele-neinden salanm;

iktidardaki muhafazakr Judaizm'in red-dettii yeni teolojiyi Hristiyan gruplara iletecek kpr de, Me-sihi dncenin ilk ekirdei nitelii tayan Essene mezhebi olmutu. Pseudo-Sibylline kitaplarnda, kayna ve kkeni sisler ar-kasnda kalan ve belirsizlikler nedeniyle belki de orijinal kitap-lardan szp gelmi kk fragmanlar olabilecei dnlen me-tin paralarna, genellikle blm sonlarna ilitirilmi eskatolojik krntlar halinde rastlyoruz. ounlukla bunlar, metnin geri kalan blmnden kopuk, araya karm izlenimi veren pa-sajlar; u Kitap IH'n banda karmza kan dul kadn ve dnyann sonu hikyesindeki gibi. Yine ayn kitabn finalinde zamann bitimine ilikin u dizeler yer alyor Her eyin sonunu belirleyecek iareti syleyeceim sana. Gece, yldzl gkyznde kllar bat ve dou ynlerini gster-diinde, gklerde bir toz bulutu belirip dnyann zerine gele-cek ve gnein klan zayflayacak; ayn anda ay klan parla-yp dnyay aydnlatacak; kayalarda kan damlalann andnr ia-retler belirecek. Ve bir bulut iinde savalan ve atiann gre-ceksin, bir sis tabakas gibi; ite o anda gklerdeki Tann'nm emriyle dnyada savalar sona erecek.166 Ancak Pseudo-Sibylline kitaplarndaki bu tr yabana metin paracklannn en ilginci ve artcs, Kitap Vin fina-linde yer alyor. Metnin son blmne bir biimde eklenmi Yldzlar Sava adl pasaj, klasik Yahudi metinlerindekine hi benzemeyen bir gksel deiim ublosunu, anlalmas pek de kolay olmayan ayrntlar eliinde sunuyor

H. N. Bate, a.g.e, s 81-82

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

Yldzlarn arasnda, alevli gnein tehdidini grdm; ve parlak klaryla ayn gazabnn verdii korkuyu. Yldzlar, sa-van doum sanclarn ekiyorlard ve Tann sava komutunu verdi. Byk alevler,

gnee kar saldrya geti ve ayn boy-nuzlar biim deitirmeye balad. Sabah Yldz, Aslan'n sr-tna binip savaa katld Olak, henz ykselmekte olan Bo-a'nn boynunu kesti ve Boa da Olak'tan Dn Gn'n ge-ri ald; Orion kendisini balayan boyunduruktan kurtuldu Ba-ak, Ikizler'in yazgsn Ko'ta deitirdi; Pleiades artk parlam-yordu, Ejderha kendi blgesini terk etti, Balk da Aslan'n bl-gesinin aalarna doru yzd; Yenge, Orion'un korkusuyla kendi blgesinden kat; Akrep, Aslan'n kuyruuna doru s-rnd ve Kpek, gnein. yollad alevlerden syrld; Byk Ildayan'n gcyle Kova kavruldu. Gkler yksee kt ve sa-vaan ordular sarst; onlar dnyaya doru yollad. Onlar da s-zlerek Okyanus'un sularna arptlar, dnyay atee verdiler; ve gkyz yldzsz kald.167 Sibylline Kitaplar ve eskatolojik metinler zerinde alan uzmanlarn, anlalmas g astronomik ifreleri ierdiini d-ndkleri bu saarlardaki ifadelerin paralellerine, Pseudo-Sibyl-line koleksiyonunda birka kez daha rastlyoruz. Hepsinde de bu garip kehanetler, metnin anlatmakta olduu hikayenin bel-li bir yerine, araya karm bir yama gibi yerleiyor ve btn-den farkl, yabana bir nitelik sergiliyor. Kitap VIIIde, yi-ne byle bir kk pasajla karlayoruz Onuncu kuak Hades'in evine girdiinde Ve sonrasnda dii cinsin ynetimine teslim olduunda Tanr kt gleri salacak zerlerine O kadn kraliyet tacn giyip inansz bir a balatacak Gece gne karanlklar arasnda parlayacak

167 H. N. Bate, a.g.e, s 117-118

BR DEAL-N HKAYES

Yldzlar gkyzn terk edecek

Ve bir frtna dnyay harabeye evirecek.168 eviriyi yapan Milton S. Terry, bu dizelerde geen dii cins ifadesinin, Kitap IlI'te karlatmz dul kadn) kastet- 193 fiine dikkat ekiyor. Yani Kitap VIH'in byk olaslkla Hris-tiyan yazar, bir biimde edindii gksel deiime ve dnya-y etkileyecek rktc sahnelere ilikin eski bilgi krntlarn, ortaya kmas beklenen afetleri insanlarn dul kadnn emri-ne girmesinin sonucu olarak gstermekte kullanyor. Eer var-saymlarmz doruysa, Ana Tanra kltnn Roma'daki yk-seliinin eytani glerin egemenlii olarak yorumlanmas an-lamna geliyor bu. Phaethon Gkten gelen tehlike Pseudo-Sibylline metinlerindeki eskatolojik fragmanlarda karmza kan Gnee saldran alevler, yldzlarn yer dei-tirmesi, gklerden ate yap dnyay yakp ykmas gibi tema-lar, kkenlerinin epey eskilere dayand dnlen kimi Yu-nan mitlerinden de biliyoruz. Bunlarn iinde en popler olan ve Pseudo-Sibylline'lerde anlatlanlarla en fazla paralellik sergi-leyeni, Phaethon'un Yolculuu olarak bilinen hikye Phaethon, Helios'un (Apollon) deniz perisi Clymene'den doma oluydu. Henz kk bir ocukken, bir gn arkadala-rndan biri, onun Tanr olu olma iddasyla alay edince ok kzd. Annesine koup, Benim gklerde doan ilahi bir ocuk olduumla ilgili kant gster diye haykrd. Clymene, bu kan-t kendisinin de kolayca salayacan, tek yapmas gerekenin, Helios'un gnein doduu blgedeki sarayna gidip, bunu ona, yani babasna sormak olduunu syledi. Bunun zerine gen Phaethon, dou ynne, Hindistan topraklarna gidip Helios'un grkemli sarayna ulat ve huzuruna karak, kendisini oullu-a kabul edip etmediini sordu.

168 Milton S. Terry, a.g.e, Kitap VIII, s 171

FRATERNlS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

Annenin syledii her ey dorudur sevgili olum dedi Helios, Ben senin babanm. Bunu kantlamak iin, sana istedi-in hediyeyi vermeye de hazrm. Phaethon'un amac, kendi-sine inanmayp alay eden arkadan mahcup etmekti ve bu ne-194 denle, olduka iddial bir hediye istedi Senin denetimin altn-daki Gne Arabas'n, bir gnlne ben srmek istiyorum! Helios, bunun ok hassas ve sorumluluk gerektiren bir i olduunu, kendisinden baka hi kimsenin Gne Arabas'n sremeyeceini anlatmaya alt ama Phaethon ikna olmuyordu bir trl. stelik, sz bir kez azndan kmt Helos'un. a-resiz, olunun isteini kabul etti ama yola kmadan nce ona gklerle ilgili btn ayrntl bilgileri verdi; nelere dikkat etme-si gerektiini ve arabay nasl sreceini tek tek anlatt. Gne Arabas, zanaatlarn tanrs Vulcan (Hephaistos) tarafndan yaplp hediye edilmiti ve som altndand. Phaethon heyecanla arabaya bindi, kamsn eline ld ve dizginleri kav-rad, izleyecei yolu Helios iyice tarif etmiti Boa'nn boynuz-lar arasndan ve Avc'nn okunun nnden geecek, Aslan'n enesinin yanndan szlp Akrep'in kskalarna doru yne-lecekti. Dorultusunu sabit tutmas, kuzeye ya da gneye kay-madan orta yolu izlemesi gerekiyordu. Helios ayrca adara dizginlerle hkmetmeye almasn, kamy kullanmamasn tledi oluna. Ancak, hzla ileri frlayan arabada cokuyla dizginleri kav-rayan Phaethon, bir sre sonra bu iin hi de sand kadar ko-lay olmadm anlad. Adara hkmetmeyi baaramyordu ve Gne Arabas, denetimsiz bir hzla dolayordu gklerde. Al-d uyarlara karn dorultusunu tutturamam, kuzeydeki Kk ve Byk Ay'nn ilk kez bunca byk bir scakl ya-knlarnda grp erimelerine yol amt. Ejderha kuzey kutbu-na sinip bzyor, oban (Botes) korkuyla yerini terk edip kayordu. Hepsinden daha da kts, izlemek zorunda olduu ykseklii de tutturamamt Phaethon bir trl ve hkmetme-yi baaramad araba, hzla dnyaya doru yaklayordu! Bulutlar younlat, dalann doruklar ate samaya, bitki-ler kavrulmaya, nehirler kurumaya, ehirler yklp kller altn-

BR DEAL-N HKAYES

da kalmaya balad. Felaketi durdurmak iin Dnya Anne, gk-yzndeki Zeus-'u (Jpiter) yardma ard sonunda. Zeus da, gl yldrmlarndan birini arabann zerine yollad ve bu dar-beyle alev alan Phaethon, kayan bir yldz gibi gklerden ye-re dt. Kaos engellenmi, dzen yeniden salanmt.169 iyi bilinen ve deiik versiyonlar bulunan bu hikyeye, Yunan ve Roma airlerinin yaptlarnda da sk sk rastlarz ki, en gzel ve ayrntl rneklerinden biri, Ovidius'n Meta-morphoses (Dnmler) adl kitabndadr. Rnesans'tan ba-layarak Eski Yunan ve Roma'nn yeniden kefedilmesi srecin-de, Ovidius'n dizeleriyle aktarlan Phacthon'un rktc hik-yesi, Dante Alighieri bata olmak zere Bat edebiyatnn usta-larnca da sk sk kullanlmtr. Gne Arabas'nn kontrolden kmas yznden dnyann bana gelen korkun felaketlerin ayrntlarn buluruz Ovidi-us'n yaptnda Hindistan'dan spanya'ya; Kuzey Afrika'dan skandinavya'ya dek her yer, dnyaya beklenmedik biimde yaklaan bu iri ve parlak ate topunun etkisi sonucu, byk afetlerle yz yze gelmektedir. Nihayet, ok ac eken Dnya Anne'nin ars zerine duruma mdahale eden Jpiter, pek de fazla seenei kalmadn fark eder Ne topraklarn zerini rtp koruyacak bulutlar kalmt Ne de acy dindirmek iin gklerden yadrlacak yamurlar Gkler grledi, (Jpiter) yldrmn ald eline ve frlatt Yldrm hem arabadan ayrd Phaethon'.u, hem de yaamdan [...] Ve Phaethon, san salar alevlerle kavrulmu halde Bulutsuz gecelerde gkten kayp der gibi grnen yldz misali Baaa dt yere doru, ardnda kl izler brakarak170

169 Tfaomas Bullfinch, Bullfinch's Greek and Roman Mythoiogy The Age

of Fables, s 31-36 170 Ovidius, Metamorphoses, ngilizce eviri A. D. Melville, s 33-34

FrateRNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

Bu olduka dramatik finalle birlikte dnya ok tehlikeli bir kaostan kurtulur ama Helios da olunu yitirir. Peki Phaethon miti, neyi anlatmaya almaktadr insanlara Sorumluluu ha-fife alan bir ocuun markl yznden dnyann byk bir tehlikeyi atlatmasn m Yoksa kimi mitoloji uzmanlarnn d-nd gibi, gnein her gn batda dnyaya arpacak gibi yaklap batmasna karn, sabahlar dou ufkunda yeniden yk-selmesini aklayacak bir folklorik hikye olarak m uydurul-mutur Yalnzca metaforlardan m olumaktadr, yoksa bu teh-likeli servenin ardnda, dnyadaki insanlarn bir dnem tank olduklar rktc bir deneyimin izlerini aramak m gerekir Phaethon miti, ok sayda gksel olaydan herhangi birini temsil ediyor olabilir diyor, nl gkbilimci ve arkeoastrono-mi uzman Edwin Krupp. Belki, yolu gnein her iki yann-dan da geen ve dzensiz bir seyre sahip olan Vens'ten sz edilmektedir, bir benzetme araclyla. Ya da belki dramatik, beklenmeyen ve istenmeyen bir kozmik ziyareti bu mite esin kayna oluturmutur. Bir kuyrukluyldz, kararsz ve dzensiz bir izlenim yaratm olabilir.171 Yunan mitolojisinden Roma kltrne bir biimde tanan ama ierdii simgeler um olarak deifre edilemeyen bu gizem-li hikyenin, Rnesans'tan itibaren yeni bir dirilii yaayan ve Aydnlanma a'nda antik a yeniden kefetmeye alan Ba-t edebiyat ve dncesinde de belirgin izler braktn gr-yoruz. Dante Alighieri ve Johann YVolfgang von Goethe bata ol-mak zere ou Avrupal air ve yazar iin, Phaethon mitinde somutlaan katastrofik imgelerin kar konulmaz bir ekicilii vard. Ancak, Gne Arabas'n kullanrken dnyay byk bir tehlikeye srkleyen Helios'un oluyla

ilgili ayrntlarn sradan metaforlar deil, uzak gemite yaanm gerek bir gksel ol-gunun toplumsal bellekteki kalntlar olduu fikrini ilk gnde-me getiren, I beinci yzyln nl filozofu Platon oldu.

171 Edwin C. Krupp, Echoes of the Ancient Skies The Astronomy of Lost Civilizations, s 83 - italikler bana ait

BR -DEAL-N HKAYES

Platon, Timaeus adl yaptnda, yitik kta Atlantis'i anla-trken, Solon'a Msrl rahipler tarafndan aktarlan eski kaytla-ra gnderme yapt. Bunlar, dzenli aralklarla yinelenip birok lkeye ve halklarna ykm getiren; Byk YPn k mevsimin-de seller, yaz mevsiminde de kavurucu bir scak ve atele orta-ya kan geni lekii afetlerden sz ediyordu. Yunan mitoloji geleneinde bu iki ar u, yalnzca Deucalion'un (Yunan Nuh'u) sa kald Tufan mitinde ve gnein arabasn srme-ye alrken gkten yere den Phaethon'un hikyesinde orta-ya kmaktayd. Her iki mit de ykm, insanolunun haddini aan kstahlnn sonucu olarak gsteriyordu; ama Platon, bu balamda, dnyann maruz kald tufan ve alevlerin bir ceza-landrmayla deil, Byk Yl'n seyri iinde hareket eden geze-genlerin belirli konumlarna bal bir gksel kkenle ilikili ol-duunu neriyordu.172 Burada sz edilen Byk Yl kavram, astronomiyle ya-kndan ilgilenen eskia toplumlarnn evren anlaylanndaki byk zaman dilimlerinin temelidir. Mezopotamya yldz klt-rnde ar kavramyla anlatm bulan 3600 yllk dngden ve Orta Amerika astronomisinin en dikkate deer unsuru duru-mundaki, her biri 5125,36 yl sren dnya alar ndan daha nceki almamda173 ayrntlaryla sz etmitim. Byk zaman aralklarn lerken eski dnyann astronom rahipleri, oun-lukla bu 3600 yllk dngye bavururlar. Szgelimi Hindu ge-leneinde Saptarshi (tam almyla Sapta Rishi, yani Ye-di Bilge) adyla bilinen ve 3600 yl

sren temel bir a biri-mi vardr. Benzeri biimde Platon da 3600 yl temel dng-lerden biri olarak ele alr ve bunu Tanrsal bir yaratn dn-gs kusursuz bir sayyla belirlenir ifadesiyle talandrrken de Byk Yl' oluturan ana birim olarak deerlendirir.174 Antik a dncesinde Byk Yl kavram, dnya ekse-ninin uzun vadede gerekletirdii bir yalpalama hareketi sonu-

172 M. R. Wright, Cosmology in Antiquity, s 139 173 Bkz. 2012 Marduk'la Randevu 174 Plato, Republic, 546b ve 546c, s 280-281

FRATLRNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

cu ortaya kan, ekinokslarn gerilemesi (precession) adl ha-reketle ilikilidir. Buna gre, ekinoks noktalar, yaklak olarak her 2148 ylda bir, 30 derece (ya da bir bur) geriler. Bir ba-ka deyile, gnein belli bir ayda ayn hizada bulunduu takm-yldz, 2148 yl sonra deiecek ve bir gerideki bur, ncekinin yerini alacaktr. Szgelimi, isa'dan nce yaklak 4500 ile 2300 yllar arasnda, ilkbahar Ekinoksu'nda (21 Mart) gne, Boa Burcu ile ayn hizadayd ama 2300'den sonra arka planda Bo-a'nn yerini Ko takmyldz ald. iinde bulunduumuz yl-larda ekinoks, Balk takmyldznn son derecelerindedir ve ya-va yava Kova burcuna gemek zeredir. Ekinokslarn gerilemesi ya da presesyon adn verdiimiz bu gksel olgu, 2148 ylda bir bur deitiren gnein, tekrar ayn burcun hizasna gelmesi iin 2148 X 12 = 25.776 yl ge-mesini gerektirir. Dolaysyla, Byk Yl ad verilen sre, bu uzun turdan oluur ve yaklak 25.776 yllk bir zaman dilimi-ne eittir. Ama Platon'un yaptlarnda sz edilen Byk Yl'n bu hesapla olutuundan ok emin olamyoruz; nk o, bu kozmik sreci oluturan temel birim olarak 2148 yl deil, 3600 yl kullanyor. Bu nedenle kimi uzmanlar, Platon'un, Solon araclyla

Msrl rahiplerden edindii bilgilere dayanarak oluturduu bu uzun dngnn 3600'n katlan olmas gerekti-ini ve muhtemelen Byk Yl ile kastettii dngnn 36.000 yl olduunu dnyorlar. 2012 Marduk'la Randevuda, Mezopotamya astronom ra-hiplerinin uzun alar lmekte kullandklar ar adl 3600 yl-lk dngnn yuvarlatlm bir simge deer olduunu; tan-rsal kabul edilen belirli bir gk cisminin yrnge srecine eitlenen gerek srecin, ifreli iviyazs simgelerde gsterildi-ini; Mezopotamya'nn altm tabanl matematiine gre de bu deerin 3661 yl olduunu aynnth rneklerle aklamtm.175 stelik bu zaman dilimi, Maya Takvimi'ndeki 25.627 yllk alar toplam ile de artc biimde uyumluydu ve yediye bir gibi balant ieriyordu Yedi kez yinelenen 3661 yl dn175 Bkz. 2012 Marduk'la Randevu, s 473-491

BR-DEAL-N HKAYES

gs, Maya alarnn toplamna eitti yani. Bylesi bir enter-polasyonun varl, Platon'un da Byk Yl kavramn olutu-rurken 7 ile 3600 arasnda, presesyon dngsne de uyum sa-layacak bir bant aram olabileceini akla getiriyor. Yine Phaethon'un rktc yolculuuna dnersek, Pla-ton'un bu mitte anlatlan katastrofu ahlaki bir ders ieren me-taforlar olarak deil, uzak gemite yaanan bir gksel karmaa-nn toplumsal bellekte brakt izler biiminde deerlendirdii-ne tank oluyoruz. Tpk, dnya kabaran sulann altnda kaldk-tan sonra, bu afetten sa kurtulan Yunan Nuh'u Deucalion ve kars Pyrrha'nn anlatld Tufan mitini, yaanm bir felake-tin anlar olarak grmesi gibi. Ancak Platon, her iki olaya da birbirinden bamsz ve uzak aralklarla ortaya km gerek afeder olarak bakarken, bunlara neden olan unsurun zerinde durmaz. Getirdii aklama, gezegenlerin ve takmyldzlarn uzun aralklarla yerletii zel konumlarla balantldr ve bu gksel dizilimler, Platon'un gznde

birer yazg gibidir. Ya-banc kltrlerden edindii eski kayt ve bilgilerde, Tufan'a ya da Phaethon'un ate saan yolculuuna neden olan gksel un-surla ilgili ayrnt bulamamtr ya da belki bunun zerinde faz-la uzun uzadya dnme gerei duymamtr. Phaethon miti ve burada anlatlan dramatik olaylarla, Ro-ma air ve dnrleri de yakndan ilgilendiler. Bunlarn en kayda deerlerinden biri olan Lucretius, Nesnelerin Doas zerine adl nl epik yaptnda, hikyenin seyrini ksaca zet-ledikten sonra, Tabii bunlar Yunan airlerinin anlattklar der, hafif kmseyici bir ifadeyle, Gereklerden olduka uzak bir masal.176 Lucretius'a gre, destans bir havaya brndr-len ey, aslnda evrendeki srelerle ilgili, onun elementler aras sava olarak grd doal bir olaydr ve ate elementi-nin ar bast, suya stn geldii bir an anlatmaktadr. Dola-ysyla ne kozmosun yapsna ynelik tannsal bir mdahale, ne de iirsel yceltmeyi hak edecek doast bir gelime sz ko-nusudur. Evrende belli aralklarla yinelenen doal dnglerden

176 Lucretius, On the Nature of the Universe, s 148

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

birine ilikin bir kesittir Phaethon miti. Lucretius, bu grece maddeci yaklam, izinden yrd- bir baka nl dnr olan Epicurus'tan edinmitir. Doa-nn ve evrenin akl ve gzlem yoluyla kavranabileceim; dinin (religio) yalnzca bo inanca dayal korkular yaratmaya yarad-n syleyen Epicurus, tanrlarn gksel ya da dnyevi olgular aklamak zere kiiletinldikleri hikyeleri, mitleri btnyle dlar ve bu yntemle dile getirilen evrene ya da dnyaya ili-kin olgularn, gereklie yabanclaacan savunur. Bu tavrn inanszlk olarak deerlendirenlere de, asl inanszln, do-aya ve evrene ilikin olgular gzle grnmeyen soyut tanrlar araalgyla

gklerdeki belirsiz bir yere tamak olduunu syle-yerek yant verir. Epicurus'un, mitler yerine akl ve bilgiyi kullanma ilkesi-nin izleyicisi Lucretius da, evrensel srelere aklama getirdi-i yaptnda Phaethon mitinden yararlanrken, mitin kendisini deil, ardnda yatan gerek olguyu deifre edip kullanmaya a-lmaktadr. Burada Epicurus'tan farkl olarak, dinden uzak durmaya almak kaygsyla mitleri btnyle dlamak yerine, onlardan yararlanmaya alr. Lucretius'a gre, reigo'nun, ya-ni tanrlarla ilgili yanl bilginin snrlar iine girilmedii s-rece, mitlerden ve mitsel hikyelerden yararlanmakta bir sakn-ca yoktur.177 Platon, Euripides, Ovidius ve Lucretius gibi klasik dnem dnr ve airlerini epey megul eden Phaethon mitinin ya da Pseudo-Sibylline metinlerinde krntlarna rastlanan Yldz Savalar temasnn, ok eski tarihte gereklemi gksel olgu-larn toplumsal bellekte brakt izler olduu fikri, Ortaa'da byk oranda sisler ardnda kalp unutulduktan sonra, Rne-sans'la birlikte yeniden gndeme geldi. Dante Alighieri'nin n-l ilahi Komedyasn oluturan Cennet, Cehennem ve Araf adl uzun iirlerinde mistik bir bak egemen olsa da, as-lnda bu yapt, kozmosun yaps ve dnmleriyle ilgili merak-l bir arayn admlarn oluturuyordu. nl air, evrende ken-

177 Monica R. Gale, Myth and Poetry in Lucretius, s 46

BR DEAL-N HKAYES

di gerekletirdii dsel gezintiyi anlatrken, Phaethon'un ya-ad tehlikeli gksel yolculua da gndermeler yapyordu. Araf'ta, takmyldzlarn konumlar ve gk cisimlerinin yrn-ge hareketleri srasnda izledikleri tutulum emberini (ekliptik) tanmlarken, Phaethon'un bu yolu izlemekteki baarszlnn yaratt dramatik sonulara deiniyordu szgelimi.178 Cehen-nemdeyse, srd arabann kontroln yitiren Phaethon'un neden olduu rktc afetler, dzensiz ve

serseri bir gk cis-minin kontrolsz d olarak dile getiriliyordu.179 Onaltnc yzyln egzotik dnrlerinden Paracelsus da, hem Phaethon miti, hem de Pseudo-Sibylline metinlerindeki kehanetlerin, gksel olgularla bir biimde balantl, mistik bir dnme iaret ettii kansndayd. Paracelsus'a gre, iinde yaadmz dnyann sonu, bu mitlerde anlatlanlara benzer bi-imde, gklerde bir kuyrukluyldzn belirmesinin ardndan ya-anacak olaanst koullar, ktlk ve sellerle gelecekti. 1531 y-lnda Avrupa semalarnda grlen bir kuyrukluyldzn ardndan kimi blgelerde hasat mevsiminin kt gemesi, salgn hastalk-larn ortaya kmas, savalarn kzmas ve ekonomik skntlar yaanmas, bu kannn onda glenmesine yol amt.180 Aydnlanma a'nda, bilimin ve analitik dncenin hzla n plana kp yeni bir heyecan dalgas yaratmasyla birlikte, Rnesans'tan itibaren eski pagan mitlerini ve inan sistemlerini yeniden kefetmeye balayan Avrupal dnr ve sanatlar, mitoloji kategorisi altnda deerlendirilen ok eski metinleri, akl ve bilgi szgecinden geirerek yeniden yorumlamaya al-tlar. Elbette Phaethon miti ya da Sibylline Kitaplan'nda anla-tlan merak uyandnc gksel afet hikyeleri de bir kez daha mercek altna alnacakt bu dnemde. Gne Sistemi'nin yaps ve kuyrukluyldz ya da meteorlar gibi srpriz ziyaretiler,

178 Dante Alighieri, The Divine Comedy of Dante Alighieri, The Pur-gatory - Canto IV, s 69 179 Dante Alighieri, The Divine Comedy I. Inferno, Canto XVII, s 179 180 Sara Schechner, Comets, Popular Culture and the Birth of Modern Cosmology, s 47

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

mistik inanlardan ve kehanetlerden arndrlarak yorumlanma-ya allyordu.

On sekizinci yzylda bile, aralarnda Antoine-Laurent La-voisier'nin de bulunduu bilim adamlar, gkten ta yamas-nn mmkn olmadn; sz edilen dm ktlelerin dnya orijinli olduunu; volkanik pskrme ya da yldrm arpmas sonucu alevli bir grnt ile dt izlenimi ve-ren paralarn gkten geldiini sylemenin hurafelere prim vermek anlamna geldiini sylyorlard. Uzun sren tartma-lardan sonra, 1798 ylnda Hindistan'n Benares blgesinde ya-anan meteor yamurlarndan sonra kalntlar inceleyen Royal Society astronomlarndan dward Howard, raporunda bunlarn d uzaydan gelip dnyaya den kaya ve metal paralan oldu-unu kesin olarak aklad. Bu saptamann ardndan nl air ve dnr Wolfgang von Goetbe de ikna olacak ve Phaethon mitinde anlatlanlarn da ok eski tarihlerde gereklemi, ben-zeri bir gksel olaydan esinlendiini syleyecekti.181 Buna karn, gk cisimlerinin hareketlerinin dnyay fizik-sel olarak etkileyebilecei, hatta uzaydan dnyaya ta yaabile-cei fikrine kar o denli kemiklemi bir diren vard ki, on dokuzuncu yzylda bile bunlarn akld hikyeler olduu dnlebiliyordu. 1809 ylnda Yale niversitesinden iki nemli bilim adam, Bakan Thomas Jefferson'a, Connecticut eyaletindeki Weston kentine den metal ve kaya paracklar-nn kesinlikle dnya dndan geldiklerini aklayan bir rapor sundular. Ama Jefferson, insanlar buna inandrmann hi de kolay olmayacan dnyor ve halkn gkten talar yad-na inanmaktansa, iki Yankee profesrn yalan sylediine inan-may yeleyeceini dile getiriyordu.182 Ate ve kl a Phaethon miti ve Sibylline fragmanlarnda anlatlanlar da-hil, dnyann uzak gemiinde gk cisimlerinin beklenmedik 181 Trevor Palmer, Perilous Planet Earth, s 56-58

182 Francis Reddy-Greg VVaU-Chojnacki, Celestial Delights, s 184-185

BR -DEALN HKAYES

hareketleri nedeniyle ortaya kan fiziksel deiimlere katastro-fizm gzlkleriyle bakacak ilk srad alma, on dokuzuncu yzyl sonlarnda Ignatius Donnelly adl entelektel bir politi-kacdan gelecekti. Hukuk eitimi alp Minnesota'dan Kongre yesi olarak politikaya alan Donnelly, irlanda asll bir ailenin 23 oluydu. Zeks ve yetenekleri onu politik yaamda ok ksa s-re iinde baarya tad ve Minnesota'nm en popler isimlerin-den biri haline getirdi. 1882 ylnda, uzun ve youn bir alma sonucu kaleme ald Adantis Tufan ncesi Dnya (Atlan-tis The Antediluvian World) adl ilk kitabyla, byk sansas-yon yaratt. Platon'un Timaeus ve Crio'as adl diyaloglarnda szn et-tii yitik ktann bir efsane deil, byk bir doal afet sonu-cu sulara gmlen, Atlantik Okyanusu'ndaki bir kta olduunu (Denizler altnda 20.000 Fersah adl romannda konuya fan-tastik bir kurgu iinde yaklaan Jules Verne'i saymazsak) ilk kez ortaya atan yazard Donnelly; bu anlamda, belki de alternatif aratrma ve tezler zerine kurulu, asl parlayn yirminci yz-ylda gerekletirecek yeni bir literatrn de ncln st-lenmiti. Kitabn grd byk ilgi zerine, bir yl sonra, Ragnarok adl ikinci sansasyonel yaptn yaymlad ve Atlan-tis'in bat da dahil, yeryznde dramatik deiimlere yol aan olaylarn gksel orijinli olduunu ileri srd. Artk politika-dan btnyle uzaklam ve kendini aratrmalarna vermiti. Kitaplarm, beni politikann kirli havuzundan ekip kard diyecekti sonradan.183 Donnelly'nin kitaplarnda anlattklar ve mitlere olan sra-d yaklam, on dokuzuncu yzyl sonu Amerika'snda hzl bir dirili yaayan dindar muhafazakr politkalar gz nne alndnda, fazlasyla cretkr saylabilirdi. Halkn ok sevdii bir politikac olmasna karn, Atlantisi yaymlad sralarda, kitaplanndaki agnostik (bilinemezci) tavrn, dindar kesimlerde sert tepkilere neden olabileceinden endie etmiti ama hi bek-lemedii biimde, toplumun geni bir kesiminden vgler ald 183 Martin Ridge, Ignatius Donnelly Portrait of a Politician, s 196

FraterniS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

ve kitap heyecanla karland. Amerika'nn kalburst sosyal gruplar tarafndan srekli olarak Atlantis'le ilgili konferanslar vermek iin davetler ald, bunlarn ouna da katld ama o d-nemde Amerika'da ortaya kmaya balayan mistik gruplardan ve Atlantis kltlerinden zenle uzak durdu.184 tkinci kitab Ragnarok Ate ve akl a, neredeyse btnyle Phaethon miti zerine kurulmutu ve burada anlat-lan afetlerin, dnyann ok yaknndan geerek youn gkta yamurlarna neden olan, hatta belki de gezegenimize arpan serseri bir kuyrukluyldza bal olduunu ileri sryordu. Donnelly'ye gre, scak bir ekirdein zerinde kayalk bir kabuktan oluan yeryznn, bizim yaadmz en st tabaka-sndaki kil, kum ve akl ynlar (The Drift), Louis Agassiz'in ban ektii jeologlarn ileri srd gibi, uzak gemiteki bu-zul tabakalarnn hareketi sonucu ortaya kmam; bu tabakala-r, yeryzne arpan gk cisimlerinin kalntlar oluturmutu. Tarih ncesi alarda gerekletiini dnd bu katastrofun, szl gelenek ve mitler araclyla bize dek ulatrldn savu-nuyordu Donnelly. Bu kitabnda ayrca, Atlantisdeki agnostik tavrndan da ani bir U dn ile uzaklayor ve Hristiyan inanlarna sarlyordu yeniden Felaket, insan rkna ynelik, hak edilmi bir tanrsal cezayd.185 Bu izgi deiimine ramen, dindar evreler, Ragnarok'u inanlarna bir meydan okuma olarak algladlar, nk onlar koruyan ve gzeten Tanr'nn, insanlarn bir kuyrukluyldz ya da gkta arpmas sonucu lmelerine izin vermeyeceinden emindiler. Bilimsel evrelerse, byk jeolojik deiimlerin by-le ksa sreli ani olaylarla ortaya kmayacam, yz binlerce y-la yaylan bir sre iinde yeryznn biimlendiini ve bu tahmin edilebilir evrenin iinde srprizlere yer olmadn syleyerek Ragnarok'u tartmaya bile gerek grmeden reddet-tiler.1

184 Martin Ridge, a.g.e, s 203 185 Martin Ridge, a.g.e, s 204-205 186 Helen McCan White, Talc of a Comet and Othcr Stories, s. 169-170

BR DEAL-N HKAYES

Buna karn, Ragnarok, ilk kitabn da zerinde bir sat ba-ars elde ettii gibi, basnda da geni yanklara neden oldu. Ede-biyatlar, politikaclar, hatta baz Katolik din adamlar bile Don-nelly'nin, tarihin en iddial ve byleyici teorilerinden birini or-taya attn dnerek ona vgler yadryorlard ama bunlar Minnesota'l yazara yetmiyordu. Bilimsel akademik evrelerden de destek ve onay bekliyordu Donnelly; elbette, asla gerekle-meyecek bir beklentiydi bu ve birka yerbilimcinin snrl ilgisi-nin dnda bilim adamlar tarafndan kesin olarak dlanacakt. Kitabn adn, skandinav mitolojisinden dn almt Donnelly Kuzey inanlarna gre len bir savann ruhu, Odin'in nedimeleri olan Valkyrie adl periler tarafndan, bir tr cennet diyebileceimiz Vaaa'ya tanrd. Sava burada bes-lenip dinlenerek gcn topladktan sonra, nihai byk savaa, yani atele ve ykmlarla birlikte gelecek Ragnarok'a hazrlanr-d. Byk tanrlar ve onlarn hizmetindeki yce savalar, so-nu yenilgi olsa da, cesurca bu savaa girmek ve ebedi yazglar-n izlemek durumundaydlar. Bir baka deyile, Yakndou inanlarndaki Armageddondan farkl olarak Ragnarok, so-nunda iyilerin kazanaca bir mcadele deil, yitirilmesi ka-nlmaz olan bir savat ve gkten gelen alevler, yere den yl-dzlarla birlikte, dnyann sonunu belgeliyordu. Donnelly, Edda ad verilen ve Kuzey Sibyl'lan olarak bil-diimiz Volva'lar tarafndan dile getirilen dizelerde izilen Rag-narok resmini, bir kuyrukluyldzn yol at faciann bellekler-deki tortular olarak

gryordu iskandinavyallarn efsanelerinde, kuyrukluyldzn geliini anlatan arpc bir kayt yer alr. Kuaklar boyunca yinelenmi, eitli dillere evrilmi, zerine yorumlar yaplm, eletirilmi ama asla anlalamamtr. Yabani ve anlamsz bir szck rapso-disi ya da gelecee ilikin bir katastrof beklentisi olarak grl-mtr bu. Oysa hi de yle deildir!187 Szcn etimolojisi bile, gksel afetle ilgili ipularn ve-riyordu Donnelly'ye gre. Kuzey dillerinin hemen hepsinde 187 Ignatius Donnelly, Ragnarok The Age of Fire and Gravel, s 141

Fraternis Kayp Kitaplar. Cizll Kardelik

Regn yamur ve Rok da toz bulutu anlamna geliyordu. Bu durumda Toz ve kl yamuru benzeri bir anlama sahip olan Ragnarok szcyle, kuyrukluyldzn paralanmas sonucu dnyaya yaan paracklarn oluturduu toz bulutu ktlesi an-latlm oluyordu. Volva'nm dizelerinde, Ragnarok ncesi insan soyunun hatalarnn ve gnahlarnn biriktiinden ve bu duru-mun ilahi cezay getirdiinden sz edildiine dikkat eken Don-nelly, Dnyada ykm getirecek koullar olgunlamt ifade-siyle bu dinsel bak destekliyor ve devam ediyordu Ragna-rok, yani tanrlarn karanl ya da toz ve kl yamuru gelip, ii bitirecekti artk.188 Donnelly'ye gre, kargaay getiren ve ykmlara yol aan olayda, birden fazla kuyrukluyldzn varl sz konusuydu. Bunlardan biri, iskandinav mitlerinde Fenris Kurdu adyla anlyordu. Ikincisiyse, yine mitlerde ayrntl olarak sz edilen Midgard Ylanyd ki, Edda'lara gre, o ortaya ktnda denizler kabarp karalara saldryordu. Donnelly, arpmadan nce dnyann ok yaknndan geen bu ikinci kuyrukluyldzn da, okyanuslar zerinde iddetli gelgitlere neden olduunu d-nyordu.189

Phaethon miti de, Donnelly'ye gre, Iskandinavlarn Rag-narok ile anlatmaya altklar byk gksel faciann, Yunan-Roma kltrndeki paralelinden baka bir ey deildi. Aniden ortaya kan iki kuyrukluyldz dnyay atee vermiler, gnein nn kapayp karanla neden olmular, nehirlerin kurumas-na ve dalann kavrulmasna yol amlar, son olarak da uzun sreli souk bir evreyi, yapay bir k mevsimini yaratmlard. Her iki hikayeyi st ste koyup, ssl ayrntlar aykladmz-da, dnyann uzak gemiinde kuyrukluyldzlar tarafndan ya-ratlan kargaann, aslna olduka sadk bir kaydna ulat-mz dnyordu Donnelly Bu kargaann nedeni, gkyznn ykseklerinde gerek-leen bir olaydr; uzaydan gelmitir; yldzlar tehdit etmitir;

188 ignatius Donnelly, a.g.e, s 142 189 Ignatius Donnelly, a.g.e, s 143

BR -DEAL-N HKAYES

belli takmyldzlarn hizasndan gemitir; ykcdr; sar renk-tedir; byk bir syla ilikilendirilir; dnyay atee verir; deniz-leri kurutur; paralar yeryzne salr; dnyay kllerle doldu-rur; gne grnmez olur; bir mddet, tutulma srasnda oldu-u gibi, dnya karanlkta kalr; bir sre sonra geri dner; yer-yznde bitki rts yeniden oluur; nehirler ve pnarlar tek-rar ortaya kar; dnya yenilenmitir. Btn bu sre iinde in-sanlar ya kuular gibi su kenarlarnda saklanm ya da maara-lara snmtr.190 Ragnarok yaymlandktan ksa bir sre sonra, Endonez-ya 'daki Krakatoa volkannn patlamasyla yaanan katastrof, je-olojik deiimlerin, bilim adamlarnn ileri srd gibi ok uzun srelere yaylm, yava ve nceden tahmin edilebilir ol-madn syleyen Donnelly'yi dorular grnyordu. Baz je-ologlar, buzul teorisiyle ilgili ciddi kukularnn bulunduunu belirterek Donnelly'nin getirdii alternatif aklamay

dikkate deer bulduklarn ima ettiler. Ama o bunlarla yetinmiyor ve yersiz bir iyimserlikle, bilimsel evrelerde tezlerinin kabul edi-lip destek grmesini istiyordu. Yaymas D. Appleton'a, kendi bnyelerinde kan bir bilimsel dergide Ragnarok'tan sz etme-leri ve kendi bastklar kitab bilimsel platformda desteklemele-ri arsnda bulundu. Ama bu talebi net bir yantla reddedildi, nk yayncya gre bilimsel dergilerde ciddiye alnacak yaz ve teorilerin yalnzca yetkili mercilerden (yani akademisyen-lerden) gelmesi gerekiyordu. Appleton, Ragnarok'un ancak po-pler yayn organlarnda yer bulabilecei ve Donnelly'nin bu-nunla yetinip mutlu olmas gerektii inanandayd.191 Aslna baklacak olursa, Donnelly'ye kar kan, daha do-rusu onun sylediklerini ciddiye almaya gerek grmeyenlerin itiraz ettii konu, Phaethon ve Ragnarok mitlerinin ardnda ok eskiden yaanm doal afetlerin bulunmas ya da bir kuyruklu-yldzn dnyaya arpm olma olasl deildi. Hatta bir grup bilim adam, byle bir olasln varln kabul ediyor ama sz

190 Ignatius Donnelly, a.g.e, s 164-165 191 Helen McCan White, a.g.e, s 182-183

Fr.ate.RNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

konusu katastrofun Donnelly'nin iddia ettii gibi yakn gemi-te deil, ancak milyonlarca yl nce gereklemi olabileceini vurguluyordu. Asl byk sorunsa, Donnelly'nin yntemleri ve yaklam biimindeydi Bir hipotezle ortaya kyor ama bu-nu snarken, gerekletiini ileri srd olayn nasl bir s-re izlediiyle deil, niin yaandyla daha ok ilgilenir g-rnyordu ve bu da, (kendi tezine gre) ykm getiren bir do-al afeti, ilahi bir mekanizmayla ilikilendirme abasndan kaynaklanyordu. Kuyrukluyldz arpmasyla ilgili ayrntlar ieren hibir veri ya da

kanta yer vermiyordu almasnda. Tam olarak ne zaman olmutu szn ettii olay Yeryznn hangi blgesin-de gereklemiti Bunlar destekleyecek jeolojik ya da arkeolo-jik veriler nelerdi Donnelly, olayn kendisinden ok, gerek-leme gerekesi ile ilgilenir gibiydi ve buna kendini ok fazla kaptrp kitabn final blmlerinde Kutsal Kitap slubunu ha-trlatan ifadelerle, insanlara vaaz vermeye alyordu. nsanlar dorulua ve adalete deer verir, maddi hrslara kendini kaptr-mazsa, Tanr da bu gezegeni ve insanl kuyrukluyldz arp-malarndan ya da baka tehlikelerden koruyabilirdi! Donnelly, szn ettii byklkte bir kuyrukluyldzn dnyaya arpmas durumunda yaanmas olas gelimelerle il-gili ayrntlar sralyordu kitabnda ama, bu tr bir arpma-dan geriye mitlere yansyacak anlar kalamayacan, nk insanln bylesi bir felaket sonrasnda yeryznde varln srdrebilmesinin neredeyse olanaksz olduunu kabul etmeye yanamyordu. Su kaynaklan kuruyacak, bitki rts neredey-se tmyle yok olacak, uzun bir sre gne kaln bir ta-bakayla perdelenecek, solunan hava zehirli partikllerle dola-cak ve s hatr saylr oranda decekti. stelik bylesi bir fe-laketten sonra koullarn tekrar normale dnmesi, ortalama in-san mryle kyaslandnda, olduka uzun bir sre gerektire-cekti. Bu durumda, kuyrukluyldzla ilgili anlar mitler yoluy-la gelecek kuaklara aktaracak birilerine gerek kalmayacakt dnyada, nk zaten gelecek kuaklar diye bir ey de ol-mayacakt!

BR -DEAL-N HKAYES

Ignatius Donnelly'nin, Ragnarok'ta ileri srd kimi id-dial nermeler, inandrclk snrlarnn hayli dnda kald ama aslnda kitaplar olduka nemli bir ilk adm nitelii tayor-du Klasik filozoflardan iki bin be yz yl kadar sonra, mitler-de anlatlanlarn ardnda ok eskilerde yaanm gerek olayla-rn yatabilecei fikrini insanla bir kez daha anmsatyor ve bir anlamda herkesi bu sorun zerinde dikkatle

dnmeye davet ediyordu. stelik, bunu yaparken gvenilir yntemler kullan-m olmamasna karn, eski metinler ve anlatlarda yer alan kri-tik olgular arasnda ilgin ve arpc paralellikleri, sezgi gc sa-yesinde yakalam ve modern bilimin sk skya sarld para-digmann salamlktan ne denli uzak olduunu da gzler n-ne sermiti. Hepsi bir yana, muhafazakr bilim ortodoksisinin nyarg-l ve brokrata yaklamlarna modern ada hedef olan ilk aratrmacyd Donnelly. Btn bunlar, kitaplarnda ileri srd-, kimileri fazlasyla mistik tezlere kukuyla baksak ve ou id-diasnda fazla ileri gittiini dnsek de, bu ilgin yazarn de-erini ve nemini teslim etmemizi gerektiriyor. Yanllar ne denli ok grnrse grnsn, doru bir kukuculuktan yola kt ve genel kabul gren, adeta zlm, yantlanm, bit-mi gzyle baklan sorulann altna birer muhalefet erhi ko-yarak insanlar bir kez daha dnmeye ard iin, Ignatius Donnelly'yi ayr bir yere koymak durumundayz. Franz Kugler Mit yorumunda bir milat Phaethon'un gklerdeki tyler rpertici gezintisiyle ilgili ayrntlar, kimi noktalarda Pseudo-Sibylline kitaplarndaki pa-sajlarla ilgin benzerlikler ve paralellikler ieriyor. Bunu fark eden ve Donnelly'nin speklatif denemelerinden krk yl akn bir sre sonra, gerek Phaethon mitinde, gerek Sibylline frag-manlarndaki eskatolojik ipularnda, uzak gemite yaanm gerek katastroflann izlerinin gizlendiini dnen ilk modern a bilim adamysa, Franz Xaver Kugler.

Fraternis F.14

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

Cizvit eitimi almasna ve lene dek bu dini grupla bala-rn srdrmesine karn, rahatlkla yirminci yzyln en radikal ve analitik dnceye sahip bilim adamlarndan biri olarak ni-teleyebileceimiz

Kugler, akademik kariyerine kimya retmeni olarak balar, ancak 1894 ylnda yakn dostu, astronom ve ma-tematiki Joseph Epping'in lmnn ardndan alan deitire-rek, onun almalarn stlenmeye ve srdrmeye karar verir. Bu tarihten itibaren de btn zamann eski Mezopotamya ast-ronomisine ve matematiine aynr. On dokuzuncu yzyl bo-yunca elde edilmi eski Asur ve Babil iviyazs tabletlerinden astronomi ve matematikle ilgili olanlar dikkade snflayan ve bunlarn evirilerini, yorumlarn ve ayrntl dkmlerini yapan Kugler, youn ve disiplinli almas sayesinde bu alandaki en nemli uzmanlardan biri olarak anlacaktr zaman iinde. Die Babylonische Mondrechnung (Babil'de Ay Hesapla-r - 1900) ve Sternkunde and Sterndienst in BabeF' (Babil'de Astronomi ve Yldz Gzlemcilii - 1907) bata olmak zere birok yapt, bugn hl Mezopotamya astronomisi ve mate-matiiyle ilgili birincil bavuru kaynaklan arasndadr ve Kug-ler'n, Otto Neugebauer, Abraham Sachs, B. L. Van der Waer-den gibi uzmanlarn ncln yapt, onlann yolunu at kabul edilmektedir. Kugler'n deerini ve nemini anlamak iin, ilkin az nce ksaca deindiimiz, Donnelly'ye ynelik tepkilerin ve yok say-ma tavnnn on dokuzuncu yzyl sonlarnda iyice kemiklemi bir bilim brokrasisinin genel davran haline geldiini anm-samamz; ardndan da, yine ayn dnemlerde, farkl eskia top-lumlannn kltr ve mitlerindeki paralellii, Mezopotamya kl-trnn difzyon yoluyla yaylmasna balayan tutucu yakla-ma dikkat etmemiz yeterli. Franz Xaver Kugler, ann bu yaygn Babilci (Panbabylonist) dncesinden dikkatle uzak durarak, farkl uygarlklarn mitlerinde ayn unsurlara ve olay-lara rastlanmasnn kltrel difzyonla deil, btn bu farkl uygarlklarn, ayn gksel olaylara tank olmasyla aklanmas gerektiini savunmutu.192 Birbirine ok benzeyen mitler, bir 192 Peter Lancaster Brown, Megaliths, Myths and Men, s 266

BR DEAL-N HKAYES

kltrel alveriin deil, insanlarn belleklerinde derin izler b-rakan, ortak tanklklarn sonucuydu Kugler'a gre. Yaklak otuz yln, Smer, Akat ve Asur iviyazs tablet-lerin deifre edilmesine ve snflanmasna veren Kugler'n bir eskia mitolojisi aratrmacs deil, Mezopotamya ve Yakn-dou astronomisi ve matematii uzman olduunu anmsamak-ta da yarar var. Deiik kazlarda elde edilen on binlerce table-ti tiriz bir elemeden geirerek, ilerinde astronomi ve matema-tikle dorudan ilgili olanlar ayklayp kategorilere ayran ve bu yorucu almann ardndan, paralar bir araya getirerek elin-deki eski metinleri yorumlayan Kugler, Smer, Babil ve Asur astronomisine ilikin bilgilerimizin byk ounluunu borlu olduumuz bilim adamlarnn banda geliyor. Dolaysyla, elin-deki malzemeye ilahiyat ya da edebiyat yaklamyla deil, matematiki ve astronom gzyle bakp deerlendiren bir uz-manla kar karyayz burada. Bu nedenle, Kugler'n, lmn-den iki yl nce kaleme ald ve bugn katastrofizmin nc almalar arasnda deerlendirilen, Sibylinischer Stcmkampf und Phaethon in Naturgeschichtlicher Beleuchtung (Sibylline Yldz Savalar ve Phaethon'un Doal Tarih Olarak Okunma-s) adl kitab, ayr bir nem tayor. 1927 ylnda yaymlanan bu ksa incelemede Kugler, sz konusu muamma mitlere, iki ayr kaynaktan beslenerek fark-l bir aklama getirmeye alyordu Otuz yl boyunca okuyup yorumlad ve snflad astronomik kaytlarda dikkatini eken srad gksel olaylarla ilgili olarak eskilerin dt notlar ve yirminci yzyl balarnda jeologlarn yeni bulgularyla ortaya kan, meteor arpmas sonucu olumu byk yzey deiik-likleri. Kugler, Phaethon mitinde anlatlanlarn bir mevsimsel doal yenilenme temas ya da ahlaki bir ders falan ierme-yip, dorudan doruya yaanm bir afetin izlerini tad ka-nsndayd. Onun zmlemelerine gre, bilinmeyen bir gk cisminin dnyaya yaklamas sonucu, yaklak 10 1500 dolayla-rnda gklerde byk, parlak bir atetopu grlm ve bu gk cismi ksa bir sre sonra paralar halinde

dalp dnyaya

FraterniS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

(byk olaslkla Etiyopya'ya) arparken, etkileyici ve rktc meteor yamurlarna neden olmutu. Phaethon mitinde anlat-lan btn ayrntlar, mitlerin ve iirselliin yaratt ambalaj ka-zndktan sonra, yaklak 3500 yl nce yaanm byk bir ka-tastrofun, toplumsal bellekteki tortularn oluturuyordu. Kugler, yeniliki ve devrimci fikir ve zmlemelerin yaygnlk kazanabilmeleri iin, yalnzca dar bir uzmanlar grubu-na deil, ok daha geni kitlelere duyurulmalar gerektiinin farkndayd. Bilimsel akademik evre ve uzmanlarn, zerinde ustalaabilmek iin yllarn verdikleri teknik rutinlere ve bun-lara sk skya bal, genel kabul gren tezlere tutsak olduklar-n dnyordu.193 Bu nedenle Sibylline Yldz Savalar ad-l kitabn, Kamu ilgisine Ynelik Yazlar balkl yeni bir di-zinin ilk adm olarak yaymlad. Eski metinlerin ou, bilim adamlar tarafndan 'sama' bulunarak dlanm, bunlarn gerek kozmik olgulara referans ierdii yorumunun yaplmas bir yana, anlaml alegoriler ola-rak aklanmalar bile kimse tarafndan baanlamamar, diyor-du Kugler. itiraf etmeliyim ki ilk denemelerimde ben de bun-dan farkl bir ey yapamadm. Ama Babillilerin astronomik ve astro-mitolojik kavramlarn ieren iviyazs dokmanlarn de-ifre edilmesi yolunda uzun yllar boyunca edindiim deneyim bana unu retti ki, Doulularn, zellikle de eski dou top-lumlarnn fikir sistemleri biz Batllara anlamsz grnse de, kendi iinde mantkldr ve gerek olgulara dayanan bir temele sahiptir.194 Yntemini antik toplumlarn gksel mitlerinin deifre edil-mesi srasnda edindii deneyim ve bilgilere dayandran Kugler, ilkin referans verilen olgunun, yani Phaethon ve Sibylline'de simgeler kullanlarak sz edilen gksel afetin ne olduunu saptamaya yneldi, ardndan da bunun ne zaman

ve nasl bir se-

193 Livio C. Stecchini, Cuneiform Astronomical Data and Cclcstia! Instability (Alfred De Grazia cditrlndeki The Velikovsky Affair Scien-tism versus Science adl derleme, s 124) 194 Franz Xaver Kugler, Sibyllinischer Sternkampf und Phaethon, s 8-9

BR DEAL-N HKAYES

yir izleyerek gerekletiini bulmaya alt. Eskia tarih ileri fi-ce dzenlenmi, birbirleriyle tutarlla sahip kronolojileri ve uzak gemie ilikin gksel kaytlar bir araya getirip inceledik-ten sonra, Phaethon mitinin dile getirdii afetlerin ate ve sel olmak zere iki ynnn bulunduu; Afrika'ya (Etiyopya ve Aa Msr) ate yaarken Yunanistan ve Dou Akdeniz'in kuzey blgelerinde seller, gelgit dalgalan su basknlarnn yaan-d; Yal Pliny'nin notlarnda ve dneme ilikin dier gzlem kaytlarnda sz edilen Typhon Kuyrukluyldznn geiinin ve Eski Ahit'in Exodus kitabnda Msr'n bana geldii syle-nen felaketlerin, Phaethon mitinin dile getirdii olaylarla eza-manl olduu sonucuna vard. Bu veriler, dneme ilikin gkyz konumlarn hesaplad-nda, mitlerde sunulan simgesel referanslarla da bire bir uyumluydu. O gnn koullar iinde kesinlemi olduu d-nlen baz kronolojik veriler nda Kugler, I 1528 (ya da bi-raz daha ncesi) gibi bir tarih saptad. Tezini dorulayacak ya da destekleyici bilgi salayacak jeolojik verilerden yoksundu; bu nedenle, kylan yutan dalgalar, aniden mevsimlerin deime-si ya da iddetli deprem ve sarsntlar gibi unsurlan kantlaya-cak bulgular elde edemedi. Eer Kugler bu aratrmasn yetmi yl sonra yapma olanana sahip olsayd, arad tarihin t 1650'nin hemen sonras olduunu bulmakta gecikmeyecekti.

Dier yandan, tpk Yal Pliny'yi kaynak olarak kullanan baz Rnesans yazar ve tarihileri gibi, Kugler'm da kafas kan-m Pliny, gei yapan Typhon Kuyrukluyldznn, allm kuyrukluyldz grnts vermeyip, yuvarlak ve ok parlak bir yapya sahip olduunu, gkte ikinci bir gne gibi ldad-n ve adeta bir gezegene benzediini sylyordu. Yuvarlak bir ate topunu andnyordu bu gizemli ve rktc nesne. Kugler da olabildiince tedbirli davranmaya alarak, Phaethon'dan (ya da Typhon'dan) sz ederken, terminolojik olarak garip grnse de, gnee benzeyen meteor ifadesini yeledi.195

195 Livio C. Stecchini, a.g.e, s 130

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

Phaethon mitinde ve Pseudo-Sibylline kitaplarnda anlat-lanlarn gerek gksel olgulardan esinleniyor olabileceini d-nen bilim adamlar, bu radikal adm atmaya cesaret edemeyip, sz konusu astronomik verilerin srad ve spesifik bir olay deil, rutin ve srekli yinelenen doal dngleri simgeledii-ni vurgulamakla yetinmilerdi o gne dek. Yani Phaethon miti, bilinen, belirli, yaanm bir olay deil, defalarca yinelenen s-radan bir olguyu, mevsimlerin deimesini ya da gnein bat ufkunda yok olup, sabahlan douda yeniden belirmesi gi-bi doal bir sreci, olaanstym gibi gstererek anlatyor-du! Gk cisminin byk, ok parlak ve yuvarlak bir grntye sahip olmas, onun gnele ayn grup iinde deerlendirilen bir yldz olmasndan kaynaklanyor olabilirdi ancak; dolaysyla Ve-ns'n bir sre grnrden yok olduktan sonra dou ufkunda Sabah Yldz olarak belirmesi, efsanenin esinlendii gksel ol-gulardan biri olmalyd. Egemen bilimsel paradigmann sadk ve muhafazakr iz-leyicilerinde alk olduumuz, sk grlen bir tavr Mitlerin neredeyse tm (baka bir eye benzetmeye dilleri varmad iin) yalnzca mevsimsel dnglerle

ya da gece-gndz kartl-yla ilikilendirilir. Uzun ve sivri yapya sahip her ant fal-lus, yuvarlak ya da eliptik her ikon vulva simgesidir. Eski toplumlarn astronomik kaytlarndan kaynaklanan metinler, ya batl inanca dayal sama sapan kehanetler ya da bildik gk ci-simlerinin allm yrngeleriyle ilgili alegorilerden ibarettir. Baka ne olabilir ki zaten Modern dnyann bilimsel kurum-lamasn teslim alan paradigmaya gre, astronomi ancak son drt yz ylda gelimi ve ortaya km bir bilimdir ve bundan ncesine ait veriler yalnzca eski toplumlarn by trenleri ya da mevsimsel dnglerle ilgili bereket klt takntlaryla aklanabilir! Bilinen tarih alarnda, szgelimi Phaethon mitiyle ilgili Kugler'n nerdii 16. yzylda dnyay ciddi biimde etki-leyen bir katastroftan sz etmek, Kepler ve Newton amen-tlerine bal istikrarl ve uyumlu evren ninnileriyle ters dmek anlamna gelecektir. Bilimsel bak olarak sunulan

BR -DCAL-N HKAYES

paradigma, byk katastroflar, milyon yllarla llen ok uzak gemie yerletirerek, insann yeryznde uygarlk oluturmaya balad evre olarak deerlendirilen son be bin yln bylesi ra-dikal deiimlerden uzak olduu varsaymn empoze etmek zerine kurulmutur. Bu elbette fazlasyla ideolojik ve znde snfsal bir ba-k asdr, nk bugn geldii noktada (ve buraya varana dek) uygarln yalnzca insana bal deikenlerin denetimi altnda evrim gsterdiini varsayarken, gnmzdeki koulla-r ve egemen yapy da deimez bir sonu, hatta doruluu ve rasyonellii tartlamayacak olan bir nihai durum gibi sunar. Gzlerinizi gkyznden ekip, yere indiriniz ve size retilen, sunulan yap iinde, biilmi olan role burununuz, yalnzca gnlk yaamlarnzn rutin ayrntlaryla uranz! Mutlak dorular, kk pragmatik ayrntlar biiminde, kck

dn-yalannzdaki yaamn iinde sakldr; byk evrensel sorula-rn yandann ve zmlemeleriniyse, tkr tkr ileyen sistemin kurumsal bilim brokrasisi, sizin adnza stlenmi durumdadr, rahat olunuz! Paradigmann emrettii buydu ve sistemin mekanizmalarna uyum salamak zorunda braklan bilim brokratlarn da, ku-rumsal atlar altnda ayn dogmatik ve nyargl bak asna sa-hip olmak zere eitiyordu. Pseudo-Sibylline kitaplarnn ingi-lizce evirisinin editrln yapan F. W. Blass bu nedenle Ki-tap V'in son dizelerini akld final olarak nitelendiriyor, bi-lim tarihi uzman Edmund Hoppe yine ayn nedenle o dizelerde anlatlanlar btnyle samasapan bulduunu sylyordu.196 Ancak tutucu bir Hristiyan kurumunda, Cizvitler arasnda yetimi olmasna karn, eskia astronomisi alanndaki engin bilgi birikiminin ve deneyiminin de katksyla, Franz Xaver Kugler ok daha esnek ve ak fikirli yaklayordu meseleye. Szde rasyonel olmaya alarak, Phaethon miti ve Sibylline di-zelerini, gnein batsndaki simgesel lm ve karanlkla ya da Vens'n afak ykselii srasndaki gz kamana panltsyla

196 Livio C. Stecchini, a.g.e, s 131

FraterniS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

aklamaya alanlar, Akam vakti gkyz o denli basit, s-radan ve huzur doludur ki, karmak, srad ve iddetle ykl olaylar anlatan bir efsaneye temel oluturamaz, diye yantlyor ve devam ediyordu Yine ayn biimde, Vens'n sabah yld-z olarak domas, en lgn zihinde bile evrensel bir katastrof fikrini artramaz.197 Kugler, setii iki mitolojik para zerinde, eskia top-lumlarnn astronomik metinlerini ve simgeciliini ok iyi tan-yan bir uzman olarak uzun sre altktan sonra, her iki hik-yenin de ayn gksel katastrofu anlatt sonucuna vard. Dola-ysyla, sa'dan nce birinci yzylda,

Msr'n Yunan dili konu-ulan blgelerinde kaleme alndn dnd Pseudc-Sibyl-line kitaplarnn beincisindeki final satrlarn, Phaethon miti-nin farkl bir anlatm olarak grd. Dizelerde rasdanan kimi gksel ayrntlar, szgelimi Sava Sabah Yldz'nn, Aslan'n zerine binmesi, kozmolojik imajlarla da bire bir uyumluydu nk, bata Kybele olmak zere, Vens ile gklerde temsil edildii dnlen her tanra, bir elinde mzrakla aslann ze-rine binmi olarak betimleniyordu. Kugler'n yazdklar, o gnlerde yalnzca dar bir evrede il-gi grd ve snrl da olsa yanklara neden oldu. lgin bir rast-lant sonucu, aa yukar ayn gnlerde, Sovyet bilim adam Leonard Kulik, Sibirya'da geni bir aratrma yapma olana bularak, 1908 ylnda Tunguska blgesine den iri bir gkta-nn neden olduu felaketin izlerini ilk kez gzler nne sermi; bu olayn yaratt sansasyon da, Sibylline Yldz Savalar ki-tabna olan ilgiyi belli oranda artrmt. Bugn hl nasl ger-ekletii tam olarak anlalamam olmasna karn, dalan bir meteorun paralarndan birinin Tunguska'ya dmesiyle olu-tuu sanlan bir krater ve evresindeki geni bir alan zerinde yaratt ykm, yirminci yzyl balarnda paradigmann zaferi-

197 Malcolm Lowery, Franz Xavier Kugler Almost a Catastrophist, I.S.G. Review No 2 (Not Ayn makale Kronos adl jurnalin Yaz 1977 tarihli saysnda Father Kugler's Falling Star balyla yeniden yaymlanm-tr.)

BR -DEALN HKAYES

ne gnlden inanan, heyecanl bilim ortodoksisi iin ok da se-vimli bir bulgu saylmazd dorusu. Meteor ans eseri, insan yerleiminin olmad bir blgeye dm ve can kaybna yol amamt ama kck bir sapmayla yn deitirip kalabalk bir kente aklsayd, bilinen en byk facialardan birine neden ^17 olacak, belki de bir kenti tm nfusuyla

birlikte yok edecekti. Bu olay, uniformitarian paradigmaya kar ok kk bir aznlka savunulan katastrofizm tezini beklenmedik biimde gndeme tad. Demek ki gksel kaynakl byk felaketler, yal-nzca milyon yllarla hesaplanan ok uzak gemite olmu bit-mi olaylar deildi ve dnya, ortodoks akademisyenlerin inan-mamz istedikleri kadar gvenli bir yer saylmazd. Buna karn, kolayca tahmin edilebilecei gibi, bilim dn-yas Kugler'n bu son kitabna ilgi gstermeme, yok sayma yo-lunu seti. Eski Yakndou astronomik metinlerinin analizi ze-rine, r aan ve saygn bir bilim adam olduu iin, doru-dan saldrlara uramad pek. Yalnzca, bir meslekta, Wilhelm Gundel, onu zgn bir tez sunmamakla, muhtemelen Pythago-ras'm kuyrukluyldz teorisinden etkilenmekle ve bu mistik yak-lam yinelemekle sulad.8 (Evet, yine Pythagoras!) Kitap, sokaktaki adam a ulaamamt zaten; bilimsel evreler de gr-mezden gelmeyi yeleyince, Sibylline Yldz Savalar uzun-ca bir sre kyda kede kalp unutuldu. Franz Xaver Kugler, koca bir yn iinden seip incelenen iki mitolojik kaynakta bunca arpa veri yakalanabiliyorsa, el altnda bulunan onca tablet ve belgede, yeryz tarihine ilikin gerek bir altn madeninin sakl olduunu dnyordu ve byk bir olaslkla bunlarn zerine gitmeye devam edecekti. Ama ne yazk ki, Sibylline Yldz Savalarnn yaymlanma-sndan iki yl sonra, 1929'da ld ve almalar da yarm kald. Yirmi yl akn bir sre sonra, bilim tarihinin en sansasyo-nel ve tartmal isimlerinden biri, Dr. Immanuel Velikovsky ta-rafndan Kugler yeniden kefedilecek ve bu glgede kalan kitap-ta Phaethon'la ilgili yapt gne grnmnde meteor yoru198 Livio C. Stecchini, a.g.e, s 130

FraterniS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

mu, Velikovsky'nin sansasyonel almas arpan Dnyalar da (Worlds n Collision) bambaka bir boyut kazanacakt. Veli-kovsky'ye gre, Kugler'm miderde varln saptad, l 1500 dolaylarnda gklerde beliren iri, kzl renkli ve yuvarlak gr-nml gk cismi, dzensiz bir yrnge izlerken dnyaya tehlike-li, biimde yaklaan Vens gezegeninden baka bir ey deildi!199 Franz Xaver Kugler'm Phaethon miti ve Pseudo-Sibylline fragmanlarna getirdii radikal ve devrimci yorumun nemi, an-cak yakn dnemde fark edilmeye balad. Bunda uniformitarian paradigmann karsna dikilen katastrofist okulun son eyrek yzyl iinde at byk mesafe ve kaydettii geliimin yan sra, eskia metinleri ve arlkl olarak da mitler zerinde a-lan uzmanlar arasnda yeniliki ve ak fikirli gen bilim adamlarnn sayca artmaya balamalarnn da pay var. Paradig-ma savunucularnn mevsimsel deiim ya da gnein bat-yla ilgili metafor biimindeki aklamalar, giderek daha ge-ni bir uzmanlar grubunca, bykalt glmsemelerle karlan-yor son yllarda. Yunan ve Roma edebiyat zerine sayl uzmanlardan biri olan James Diggler, Euripides'in versiyonu zerinden Phaethon mitini inceledii kitabnda, Phaethon'un hikyesini gnein bat ve yeniden dousuyla aklamay hi inandrc bulmuyo-rum, diyor Goethe'nin. ilerletip F. Xaver Kugler'm gelitir-dii yaklam, yani Phaethon'un bir meteor olma olasl, bana ok daha yakn geliyor.200 Bir hazine ve bir miras Siyblline fragmanlar ve Yunan-Roma mitolojisinden para-larn yorumlanmasyla ilgili bu kk tur, bizi olduka net ve ks-kma bir soruyla ba baa brakyor. Orijinaller iki bin yl akn bir sre nce talihsiz bir yangnda yok edilse ve sonraki dnem-

199 Immanuel Velikovsky'nin tezlerinin ksa bir zeti ve deerlendirmesi iin bkz. 2012 Marduk'Ia Randevu, s 424-435 200 James Diggle, Euripides Phaethon, s 10, dipnot

BR -DEAfN HKAYES

de retilen kopyalar byk oranda tahrif edilmi ya da dpedz uydurulmu metinleri ieriyor olsa da, minicik bir blmn (o kkeni ve kayna analiz edilemeyip sama bulunan kk pa^ sajlann) gerek Sibylline Kitaplan'ndan izler tayor olma olas-l karsnda, yinelemekten kendimizi alamadmz bir soru bu Knntlarnda bunca dikkate deer ayrnt varsa, Sibylli-ne Kitaplan'nn tamam nasl bir hazineydi acaba Roma dev-letinin Cumhuriyet dnemi boyunca bu kitaplara ve ierdii bilgilere bunca nem verip, byk bir gizlilikle saklamas, Sibylline Kitaplan'nn basit ve batl inanca dayal kehanetleri deil, dnyann uzak gemiiyle ve insan uygarlnn bu geze-gen zerindeki serveniyle ilgili kritik bilgileri ierdiinin ipu-larn vermiyor muydu zaten stelik o denli hassasa ki bu bil-giler, onu koruyan kurul dnda, konsllerin bile dorudan eri-imine izin verilmiyordu. Tpk Sibyl'lann, bir miras gibi ta-dklar bilgi birikimini kimseyle paylamamalar ya da Pytha-goras Kardelii yelerinin, gizli bilgiye ancak uzun ve yoru-cu aamalar getike, derece derece yaklaabilmeleri, bu aama-lara ve her birinde aklanacak bilginin miktarna Kardelik'te-ki statlann karar vermesi gibi. isa'dan nce altnc yzylda, Roma devletinin Cumae Sibyl' araclyla, Pythagoras'm da hocas ve ustas Pherecy-des'in elindeki Fenike Kitaplar ya da Delphi'deki Pythia'nn verdii dersler yardmyla sahip olduu ve kskanlkla korudu-u dnlen bu gizli kaytlar, kklerini ayn gelenekten, Ana Tanra kltnden alan ve ilgin bir biimde, tarihin ayn d-neminde Roma'da buluan Sibyl ve Pythagoras kapal rgtlen-melerini de bir araya getiriyordu. O denli tarihi bir bulumayd ki bu, ister bilinli bir stra-tejinin uzantsnda yaama geirilmi olsun, ister tmyle rast-lantsal olarak kendiliinden gelisin, Roma topraklarnda ben-zersiz bir kardelik rgtnn yaplanmasna yol aacak ve bu rgt, uzun ve deiken bir serven izleyerek, zaman zaman uzun sreli olarak glgede kalsa bile, dnyann sonraki iki bin be yz yl iindeki gelimelere hatr saylr

biimde damgas-n vuracakt.

II GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

1. Akntya kar 223

Devletlere, hanedanlara ya da rejimlere, tarihsel srecin ge-liimini dikkate alarak yapacanz analizlere dayanarak, aa- be yukar mr biebilirsiniz. Ama idealler sz konusu ol-duunda bunu yapmak olduka gtr; hele o ideallerin gerek-leme yolunda olduunu gsterecek iaretler henz ufukta bile belirmediyse. Bu anlamda, Roma Cumhoriyeti'nin kuruluun-dan itibaren izledii seyre bakarak, t ikinci yzyl sonlarnda rejimin kme noktasna varacan grmek iin ok dona-nml bir politik analist olmaya gerek yoktu; ikinci yzyl orta-larndan itibaren de ou Romal tarihi ve politikac bu yn-deki kayglann dile

getirmiti zaten Cumhuriyet, can ekii-yordu. Ama bu durum yalnzca bir politik yaplanma ve askeri-b-rokratik ynetim mekanizmas iin sz konusuydu; idealler iin deil. Cumhuriyet, batan beri grdmz gibi, onun kurulu-unda en etkili rollerden birini sdenen, gl ve deneyimli bir idealist grubu iin, varlacak, bir nihai ama ya da sonsuza dek korunacak mutlak ve duraan bir kazanm -deil, hedefe giden yol zerindeki etkili bir aratan ibaretti. Belirlenmi ideal ayakta tutulduu ve gzetildii srece, ona ulamakta kullanla-cak aralarn yaayaca inili kl seyir de fazla kayda deer bir anlam tamayacakt. Roma'da dnya tarihinin en nemli si-yasal deneyimlerinden birini yaama geirmeye alan kkl bir kardelik rgt iin Cumhuriyet'e mr biilebilirdi belki; ama o ideale, asla. Bu nedenle, isa'dan nce altnc yzyl sonunda kurulan Cumhuriyetin be yz yllk serveni boyunca inanla, inatla ve srarla varln srdrp, sabrla belli stratejileri yaama geir-meye alan bir ekirdek rgtn bunca sre boyunca ayakta kalmasn anlamak ok da zor deildir. Eski ve kkl bir ideal

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik ile klmtr yola ve bu ideal yeni bir eyleri yaama geir-mekten ok, kadim zamanda var olmu ve denetlenemeyen bir krlma noktasnda yitirilmi kazanmlan yeniden elde etmek zerine kuruludur. Ana Tanra rahibelik kltlerinden Sibyl geleneine aktar-lp, onlar tarafndan yetitirilen Pythagoras araclyla yeni de-rinliklere tanm, eskiyi restore etme ddr bu. Eitliki, zgr, snrlarn ve snflarn olmad, savasz bir dnyay (ki eskiden var olduu dnlmektedir) yeniden kurmaya ynelik-tir.201 nceki blmlerde altn izmeye altm gibi, gerek-ten Pythagoras adnda tek ve belirli bir kiinin yaayp yaa-madndan emin olmamamzn bu noktada bir nemi yoktur. Bir hedef ve bir retinin sahip olduu donanm ve eski kkle-ri

bilmek, tarihte ilk kez etkili ve kararl biimde yaama gei-rilmek istenen idealin ardnda yatanlar tanmak nem tamak-tadr, o kadar. Kroton yenilgisi, yine nceki blmlerde szn ettiimiz, Yunan kent devletlerinin ruhani federasyonu yoluyla etkinlik salamaya alan Amphyctonic Konsey'in urad baarszlk-tan sonra, ikinci nemli tkezleme olarak grlebilir bu idealist hareketin ynlendiricileri iin. Belki de bu nedenlerle ok tem-kinli ve dikkatli admlarla ynlendirilmek istenen Roma Cum-huriyeti deneyiminde, yerel soyluluun marur direngenliine uzun bir sre iinde defalarca dnler verilmi ve geri adm-lar atlmtr ama Bardan yans dolu iyimserliine kaplma-ya elverecek kazanmlar da elde edilmitir. Pleb kitlelerinden yeni bir iktidar orta yaratma giriim-lerinde; toplumsal tabakalar iindeki etkinlii kolaylatracak 201 Snfl toplumlarn ortaya kndan, daha dorusu ataerkil aile yapsnn toplumsal dokuya egemen olmasndan nce, gerekten byle savasz ve snfsz, eit ve bar, Altn a yaanm mdr Idealin ardndaki temel, gereklere mi yoksa sisler ardndaki bir topyaya m dayanmak-tadr Yaptmz inceleme asndan bu ok da byk bir nem tamyor. Burada asl belirleyici olan, o ideali yaatmaya alanlarn, Altn an gerek olduuna yrekten inanmalar. Uygarlk tarihi boyunca btn ideallerin ekirdeinde, inan yer ald ve Sibyl ya da Pythagoras Kardelii iin de durum farkl deildi.

Gerileme. zlme ve Fraternis

manevi liderlik ve rgtsel eitim ilevleri iin gizem kltle-ri ve tanra tapnak sistemlerinin pleb yaamna entegre edil-mesinde; geniletilmi ynetici snfn iinde saygn ve nfuzlu bir aydn-brokrat kesim oluturma baarsnda ve konfede-rasyon anlay nn yava yava Roma devlet ideolojisine ege- 225 men klnmasnda bu kazanmlar somut olarak grebiliyoruz.

Be yz yl iinde Kardelik mritleri stratejik deiimler, yeni ynlenmeler ve ideal ile ilgili fikir ayrlklarndan gemi olsalar bile, birka temel nokta iyi hesaplanm grnyordu Roma, doru bir hedefti her eyden nce. Cumhuriyet, yerin-de bir admd ve daha kurulu aamalarndan itibaren bir par-rici rejimi olmaktan karlp adm adm gcn yaygnlatrla-rak paylatrlmas, ciddi bir hamleydi. Ynetsel brokratik ku-rumlarn glendirilerek, bunlar iinde sz sahibi olan idealist-lerin yetitirilmesinde de gzle grlr baar kaydedilmiti. Hepsinden nemlisi, Sibylline Kitaplan'nn salad bilginin yan sra, bu kitaplar zerinde oluturulan saygn dokunulmaz-lktan ok uzun bir sre baaryla yararlanlmt. Ama bardan bo yans da Kardelik yeleri iin ideale giden yolda gz ard edilemeyecek gediklerin ortaya ktn gsteriyordu. Her eyden nce, ekonomik deikenler doru he-saplanamam; Roma Cumhuriyeti'nin srekli bte a ve-ren sorunlu ekonomisinin orta vadeden balayarak nasl dertler yaratabilecei ngrlememiti. Askeri yaplanmann ve fede-re birlii getirecei dnlen fetih stratejisinin toplumsal kat-manlar arasndaki dengeleri altst etmek bir yana, bir ideal erozyonuna yol at da fark edilememiti Sava yok edecek gelimi bir sosyal rgtlenme iin bizzat sava ve askeri gc kullanmak ne derece doruydu Abartl bir militarizme ynelen Roma Cumhuriyeti'nde, lejyonlar ve zel birliklerle glenen askeri brokrasinin bal bana bir iktidar aday haline gelmeye balayaca, Sulla'nn geliyorum diyen askeri darbesine dek tahmin edilememiti. Hepsinden nemlisi, toplumsal biimlenmeye ynelik planlarda, hzla byyen kle snfnn yarataca byk sorunlar, neredey-se tmyle grmezden gelinmiti. O kadar ki, 135, 104 ve

Frar-rnis F 1

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

74 yllarnda yaanan byk kle ayaklanmasnn, i denge-leri nasl deitirip, btnyle askeri gce dayanan, diktatr eilimli konsller yetitirecei tahmin edilememiti. Spartacus aresizliin trajedisi Bu ayaklanmalar iinde zellikle sonuncusu, Roma Cum-huriyeti iin boyutlar ve sonular asndan fazlasyla rperti-ci olmutu. Trakyal bir gladyatr olan Spartacus'un Vezv da- eteklerinde balatt byk ve etkili ayaklanma, Roma'da si-yasi otoritenin ve asayiin salanmasn gl askeri liderlerin varlna endekslemeye alan direngen patricflerin ellerini glendirmiti. Hareket, daha nce Sicilya'da yaanan kle ayaklanmalarnda olduu gibi, byk oranda rastlantsal dei-kenlere bal, bireysel ve kendiliinden gelimi bir isyana da-yalyd aslnda. Cornell ve Matdews, ayaklanmann devrimci bir nitelik tamad kansnda Spartacus ayaklanmasnn da, ondan nce Sicilya'dak iki ayaklanmann da gerek devrimci eylemler olmadklar, bunla-rn daha ok klelerin ackl durumlanndan kamak ve efendi-lerinden almak iin giritikleri, ie dokunan davranlar ol-duu gz ard edilmemelidir. Bunlarda bilinli bir devrimci ide-olojinin ya da kleliin kaldrlmas iin aka dile getirilen bir eylemin hibir belirtisi yoktur.202 Ne var ki Spartacus ayaklanmas gneyde gibi bym ve iki kez Roma ordularn yenilgiye uratarak ciddi bir tehdit olduunu egemen snfa fazlasyla hissettirmiti. Bu nedenle, dzensiz ve eitimsiz kle ordusunu, geriye kalan herkese gz-da vermek zere ezmek iin frsat kollayan acmasz konsl Crassus, ayaklanmay bastrdktan sonra, alt bin kiiyi ibret iin yol boyunca armha germiti. Roma'da Cumhuriyet'i soylu bir ideale giden yolda en etkili ara olarak gren Kardelik yesi brokrat ve politikac-larn, yaananlar karsnda dehete kapldn tahmin etmek 202 Tim Cornell - John Matthews, a.g.e. s 66

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

g deil. Orta snf yaratmak zere p7eb'lerle o denli me-guldler ki, kleliin trajedisini ortadan kaldrmaya ynelik he-men hibir ey dnmemilerdi - hukuk sistemine empoze edilen azat etme sistemini ve azatl klelerin ocuklarnn, se-nato yesi olabilme haklarnn yasallatrlmasn saymazsak. Oysa pleb yaam iyiletirilmeye allrken istemeden hem bir pleb eliti zengin kesim, hem de her an macerac askeri lider-lerin kuyruuna taklmaya hazr, eitimsiz ve ok kalabalk bir lmpen proletarya yaratlmt kentli zgr ve yoksul yurtta-lar arasnda. Bu arada hi kimse, Roma nfusunun en byk dilimini oluturmaya balayan klelerin durumunun ne denli aciliyet tadnn farkna varamamt. Spartacus isyan, bir kritik gelimeyi daha gzler nne serdi syana ordu yalnzca klelerden olumam; g topla-mak iin ekildii krsal blgelerde, yaam koullarndan ho-nutsuz olan topraksz yoksul kylleri de yanma ekmiti. Spar-tacus ordusunun getii birok blgede devlet tarafndan grev-lendirilen, yoksul insanlardan kurulu yerel milisler de ou kez klelere kar savamay reddettii gibi, kimi durumlarda bu birliklerin bazlar gnll olarak Spartacus'e katlmt. Mutsuzluun, ekonomik kn, krsal alanda iyice ken-dini hissettiren tarm oligarisince yaratlm byk sorunlarn sanclarn ekiyordu Roma ve salt bu nedenle Spartacus isyan hi deilse simgesel anlamda, bir kle hareketi olmann te-sine geerek, egemen snf ciddi biimde tehdit etmiti. Trak-yal gladyatrn kiilii zerinde hzla oluan efsane, biraz da Roma'nn bu i dengesizliklerinden kaynaklanyordu. syann vahice bastrlmasn izleyen yllar, Cumhuriyet'in iindeki politik mcadelenin alabildiine younlat ve siyasi kaosun bymeye balad bir dnemin balangcn iaretli-yor. Baz uzmanlar Roma'da Cumhuriyet boyunca siyasi par-ti olarak adlandrlabilecek gl ideolojik odaklarn hibir za-man tam anlamyla olumad; grnrdeki gruplama ve m-cadelelerin yalnzca zengin ve nfuzlu bir elit kesim iinde-ki, ksa vadeli bireysel karlara ynelik itimeler olduu

g-rnde

FRATERNiS. Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

Roma'da politika geleneksel olarak aristokratik balar ara-clyla yrtld diyor Erich Gruen. Greceli olarak az sa-ydaki aile, anahtar pozisyonlar elinde tutarak g kaynaklarn denetledi. Modern siyasi partilerin alma biimlerinden farkl olarak Roma'daki koalisyonlar, byk oranda aile balarna, ev-lilik ittifaklarna ve ortak hareket etmeye ynelik gayr resmi an-lamalara yasland.203 Gruen nemli bir tarihi ve ok sayda uzman Roma'daki siyasi yapyla ilgili olarak onunla ayn fikirde. Robert Morstein-Marx, Hi kukusuz Roma'da siyasi partiler yoktu, diyor. Ama I ellilerin ortalarnda P. Clodius'un kurduu ve ska kulland, dikkate deer bir politik 'makine', zellikle profes-yonel ve komu rgtleri araclyla Roma'da etkinliini kabul ettirmiti.204 Bir baka tarihi, Andrew Lintott, Roma'daki siyasi grup-larn on dokuzuncu yzyl tngiltere'sindeki Whig ve Toryler (liberaller ve muhafazakrlar) gibi net ve tanmlan-m siyasi partilerle kyaslanamayacan belirtmekle birlikte temkinli de davranyor ve Sulla'yla Marius arasndaki i sava srasnda parti olarak adlandrlacak oluumlarn ortaya k-maya baladna deiniyor.205 David Shotter ise, Roma siyase-tindeki kanatlar iin sac, solcu ya da ilerlemeci gibi gncel terimlerin kullanlmasnn yanl olduu ve aslnda ba-ta Scipio ve Claudius'lar olmak zere, Cumhuriyet siyasetinin beli bal byk aileler aras ekimeleri ierdii dncesin-de.20 Ancak gnmzde giderek sesini ykselten bir baka yak-lamn temsilcileri, peb'lerin ve onlar ynlendiren nfuz sahi-bi bir aydn grubunun denetiminde, en azndan l ikinci yz-yl sonlarndan itibaren, hi deilse bir byk siyasi akmn sistemli olarak gelitiini savunuyor. Pleb politikasn belli bir

203 Erich S. Gruen, The Last Generation of the Roman Republic, s 47 204 Robert Morstein-Marx, Mass Oratory and Political Power in the Late Roman Republic, s 133 205 Andrew Lintott, The Constitution of the Roman Republic, s 173 206 David Shotter, The Fail of the Roman Republic, s 17-18

Gerleme. zlme ve Fraternis

sistematie oturtarak, ykselen despotik eilimlere direnmeye alan ve bir bakma sosyal adalet diyebileceimiz bir denge-yi gzetmeye alan bir siyasi akm bu. Yakndan tandmz, Kardelik yelerinin de etkin bir ka-nadn oluturmaya altklar bu hareket, birinci yzyl bala- 229 nnda siyasi parti olarak anlmay hak edecek oranda yaygn bir taban edinmeye ve hedeflerini netletirmeye balamt. Ser-ver Tanilli, Marius ile Sulla kutuplamas srasnda ortaya k-maya balayan sz konusu oluumu kimi zaman Demokrat Parti, kimi zaman da Halk Partisi adyla anyor.207 Bu adlan-drma pek de abartl ve radikal saylmamal. Gerekten de Roma iinde Gracchus'lar zamannda balayp, Marius'la yk-selie geen ve Cumhuriyetin son yzyl boyunca ayn politik izgiye sahip aday ve gruplara destek veren, pekl da Demok-rat Parti olarak etiketlenebilecek bir oluuma rastlyoruz. Siyaset ve fasulyeler Bu saptama, ilk bata grndnden ok daha nemli ve kritik bir nitelie sahip. nk, siyasi parti olarak anlmay hak eden bir oluumun ortaya km olmas, Cumhuriyet'in ba-ndan itibaren siyasi liderlik yerine nfuz sahibi ynlendi-ricilik konumunu yelemi bir grubun, olduka keskin biim-de strateji deitirdiini de gsteriyor. Pythagoras Kardelii ile ilgili aratrma ve analizlerde, o-u kez stadn ilkeleri arasnda en az vejetaryenlik kadar ne -kan bir fasulye tabusuna rastlarz. Tarihilerin anlattna g-re Pythagoras

rencilerine fasulyelerden uzak durmay srar-la telkin ediyormu. Bu garip ve anlalmas g ilke zerin-de, ierdii bulankln da etkisiyle saysz speklasyon retildi zaman iinde. ounlukla da fasulyenin dini bir simge olduu, hatta insan ruhunu temsil ettii gibi gerekeler ileri srld. Ancak rasyonel aratrmalar ortaya koydu ki Pythagoras bu ilkesiyle bambaka bir eyi tlyordu rencilerine Yunan

207 Server Tanilli, a.g.e, s 518-519

FRATERN1S Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

kolonilerinde seimler, oy pusulas ilevi gren siyah ve be-yaz fasulyelerin sandklara atlmasyla yrtlyordu ve stat fasulyelerden uzak durun derken, Seimlere ve gnlk politi-kaya bulamayn demek istemiti. Pythagoras Kardelii iin siyasi mcadele seimlerde tabana ynelik bir etkinlii devreye sokarak deil, kilit noktalar elde edenleri denetim altna alarak srdrlrd. Bir baka deyile, Sibyl geleneinin ta Amphyc-tonic Konsey'den beri kulland, yukardan aa genileye-rek inen rgtlenme ve siyasi yaplanma anlay Kardelik ta-rafndan aynen korunmu, tabandan yukar daralarak olutu-rulan demokratik merkeziyeti rgtlenme biimi reddedil-miti. Seimlerse, tabandan balayan bir rgtlenme ve propa-ganda sreci sonucu baarya ulamaya ynelik bir almayd ve bu nedenle Pythagoras fasulyelerden uzak durun demiti m-riderine. Aslnda, mealen uriu sylemeye alyordu Tabana ulamak iin yukardan aa doru genilemek gerekir. Bu, yava yryecek bir almadr ve her aamasnda daha geni bir ember iinde yer alan insanlarn eitilmesi ve inisiye edilmesi gerekecektir. Eklenen her yeni ember, Karde-lik yapsnn bir alt derecesini oluturacaktr. Seimlere dayal siyasi etkinlik abasysa, bu aamalar adayp

kestirmeden taba-na ulamay amalar. Dolaysyla bu ilere karmayn; seimler-den uzak durun ve onun. yerine hiyerarinin stlerinde etkili olup aa doru rgtlenmenize devam edin. Kroton ve evre kolonilerde Kardelik bu yntemle al-m ve ikadan eline geirmiti. Dolaysyla yenilgi sonrasnda Roma Cumhuriyeti'nde de ana hatlaryla ayn yntem denendi. Peb'ler, st dzey ve etkin kesimlerden balanarak, zellikle de Sibylline kurulu kararyla lkeye tanm gizem kltleri yard-myla inisiye edildi ve eitildi. Kamusal alandaki gl ko-numlar, ayn yntemlerle denetim aknda tutulmaya alld. Uzun soluklu bir yry; byk oranda mistik dayanaklar olan bir idealdi sz konusu olan. Sabrl ve adm adm ilerle-yerek gerekletirilecek bir dnm. Ancak bu politika, siyasi parti olarak adlandrlabilecek yaplarn ortaya kp, Kardelik yelerinin de etkin rol alma-

GERLEME, ZLME VE FRATERNIS

syla deimi grnyor. Roma'da bylesi bir siyasi gelenein ortaya k tarihi, bir anlamda Kardelik iin de strateji dei-ikliini iaretlemesi bakmndan nemli. Elimizdeki btn ve-riler de, Marian Parti araclyla, tercihlerin Sulla'ya kar Marius'tan yana kullanlmasyla birlikte, yani birinci yzyln ilk eyrei iinde bu kritik deiimin yaandn gsteriyor. izginin devamn, yeni oluan zengin tefeci snfn asker temsilcisi Pompeius'a kar pleb haklarn ve toprak reformunu savunan Publius Clodius'u; toprak sahibi soylularn temsilcisi Cicero'ya kar da gelir dalmnda adaleti, toprak reformunun geniletilmesini ve pefe'Ierin bor yknn azaltlmasn savu-nan Catilina'y destekleyen siyasi stratejilerde gryoruz. Bir baka deyile Kardelik, isa'dan nce birinci yzyl balarnda, Kroton'dan sonra ikinci yenilgiyi Roma'da tattn fark etmi ve bu kez havlu atmak yerine, perde arkas etkinlikleri

ikinci plana itip, dorudan sokaklara kmay yelemiti. Sz konusu siyasi alkantlar iinde Kardelik yelerinin etkin roller stlendiini, olduka arpc rastlantlan izleyerek de grebiliyoruz. Roma'da Cumhuriyet tarihinin ilk siyasi par-tileri denebilecek oluumlar, t birinci yzyln ilk eyrei bi-timine doru ortaya kmt, ilgin biimde ayn tarihler, Ro-ma'da ilk kez kendini Pythagoras' olarak adlandran d-nr, siyaseti ve sanatlarn mantar gibi bittii bir dneme denk geliyordu. Bruno Centrone, l drdnc yzyl ile birin-ci yzyl arasnda Pythagoras'larn izine dokmanlarda pek rastlanmadn (yani ortadan yok olduklarm) ama birinci yz-ylda zellikle Roma'da ortaya ktklarn sylyor.208 En byk siyasi kurumlara ait binalarn nne Pythago-ras'n heykelinin yerletirildii; Cumhuriyet ideolojisinin can damarlarna Pythagoras'n efsanevi kral Numa'nn hocas oldu-u efsanesinin rnga edildii; stadn felsefesinin ve yaptkla-rnn ok iyi bilindii bir lkede, hem de Cumhuriyet'in en kri-

208 Bruno Centrone, Platonism and Pythagoreanism in the Early Empire (Christopher Rowe editrlgttndeki The Cambridgc History of Greek and Roman Political Thought adl derleme, s 567-568)

FraterniS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

tik yz yllk bir diliminde, Pythagoras' olarak adland-rlan kiilerin varlna ilikin belgeye rastlanmamas, elbette ilk bakta kolay anlalr bir ey deildir. Ama biz bunun, siyasi mekanizmalar, kurumlar iinde etkin konumlar elinde tutarak dolayl yollardan denetleyen Kardelik rgtnn, geri planda kalma konusundaki titizliinden ileri geldiini biliyoruz. Bu nedenle olduka uzun bir sre. Pythagoras okulu ya da Pythagoras'lar olarak adlandrlacak gruplar Roma'da nere-deyse hi ortaya kmazken, stadn glgesi politik kurumlar

zerinde srekli gezinip duruyordu. Birinci yzyldan sonra Roma'da, aralarnda Nigidius Figu-lus ve Terentius Varro gibi ok nl ve etkin yazarlarn da bu-lunduu209 Pytlagoras'lann aniden ortaya kmas; aa yuka-r ayn tarihlerde siyasi parti nitelii tayan pleb destekisi si-yasi akmlarn etkinlemesi elbette rastlant deildi. Sulla'nn darbesi srasnda yaanan i savata Sibylline Kitaplar da tap-nak yangnyla birlikte ortadan yok olmu ve Sibylline kurulu (decemviri) bu konuda sessiz kalmt. Kitaplarn prestiji ve g-cnn farknda olan Sulla, dorudan karsna almak istemedi-i kurulun yelerini orijinallerin yeniden derlenmesiyle grev-lendirecek; ama bu arada gcnden tedirgin olduu bu kurumu da denetimi alanda tutmaya alacakt. Btn bunlardan yola karak, Kardelik rgtnn strate-ji deiiminin miladn, tapnak yangnnda kitaplarn yanmas (ya da aniden ortadan kaybolmas) ve yerine yenilerinin konma-s abalaryla akurabiliriz. Biraderler, kutsal ve mistik ynle-riyle saygnln srdren kurulu, en temel mevzileri olarak g-ryorlard ve korumak iin ellerinden geleni yaptlar ama ile-rin artk yalnzca bu yolla yrmeyecei belliydi. Geleneksel stratejileri bir kez daha yenilgiye uram; bir asker devletine dnen Roma'da kurumlarn etkinliini, gl ve karizmatik komutanlar devralmaya balamt. Hatta durum o denli vahim-di ki, Kardelik stratejileri iin hedef kide olarak seilen pleb kalabalklar bile, despotizme eilimli, Cumhuriyet kurumlar 2M Charles H. Kahn, Pythagoras and the Pythagoreans, s 88-89

Gerileme, zlme ve Fraternis

iin byk tehdit oluturan bu askeri nderlerin peinden y-ryorlard artk. Sulla'dan sonra Crassus, Pompeius ve nihayet Julius Ca-esar, tpk eski krallk gnlerinde yoksullarn monariden yana kmalarn

anmsatrcasna, pleb kitlelerinin cokulu desteini 233 alyorlard. Pythagoras (ve dolaysyla Sibyl) idealleri iin en katlanlamaz dnce, hedefe ulamakta bir ara olarak biim-lendirilip zerine titrenen Cumhuriyet'in ilkesel ve ilevsel an-lamda kertilip, komutanlar eliyle despotizm ve monarinin geri getirilmesiydi. Sulla darbesi ve tapmak yangn, bu dnce ve endiele-rin uzantsnda bir milat oldu Kardelik iin. O kadar kesin ve iz brakan bir milatt ki bu, ilerleyen blmlerde de grece-imiz gibi, Capitoline yangn, kitaplarn kayboluu ve yerine konma abalan, Kardelik rgtnn iki bin yl sonraki yelik ritellerine bile simgesel temel oluturacakt. Dier yandan, politik mcadelede Pythagoras'n rencile-ri, kurumlardaki etkinliklerini devreye sokmann yan sra, so-kaa da inmeye balyorlard artk. Siyasi hamleler, yalnzca bel-li kamu ynetimi pozisyonlar iin uygun adaylar belirleyip, onlar setirmeye ynelik propaganda almalaryla snrl kal-myordu Seim ncesi ve sonrasnda, tehlikeli rakip olarak grlen liderleri ypratmaya ya da onlarn olumsuz zelliklerini kitlelere deifre etmeye ynelik, sistematik abalar da younla-mt. Cassius Dio, zellikle Clodius'un, yani bir anlamda Ro-ma'ya siyasi parti yntem ve aralarn ilk kez tantan pop-ler pleb liderinin, bu amala ciddi ve iyi eitilmi profesyonel propaganda kadrolan oluturduundan sz ediyor. Dio'ya bak-lrsa Clodius, bugnn futbol stadyumlarndaki amigolann anmsatan siyasi gsteri liderlerini, tiyatrolarda gerekleen cid-di provalarla yetitiriyordu.210 Roma tarihinin bir baka nemli siyasi kiilii olan Sergius Catilina, konsl seimlerini kazanmas iki kez Cicero'nun entri-

210 Robert Morstein-Marx, a.g.e, s 134

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

kalanyla engellenince, 64 ylnda byk yanklar yaratacak bir devrim giriiminde bulunmutu. Deiik kentlerdeki r-gtl pleb gruplan ayn anda yaygn ve sistemli bir ayaklanma balatacak, son darbeyi de Etruna'daki ana askeri gcyle Ro-ma'ya girerek ynetime el koymaya hazrlanan Catilina vuracak-t.211 Cicero'nun kurduu, tarihin ilk istihbarat rgt diye-bileceimiz casusluk a, olayn ayrntlarn erken rendi ve Catilina daha harekete geme frsat bile bulamadan yenilgiye urad. Tarih her zaman kazananlar tarafndan yazld iin, dar-beyi bastran Cicero bata olmak zere Virgilius, Livius ve Ta-citus tarafndan Catilina, yasad bir ihtilalci olarak anld hep. Onun seimleri kazanmamas iin parayla semen satn alma bata olmak zere Cicero ve yanda Murena tarafndan iftira, amur atma, hileli seim ve yasal engellemeler dahil ne-ler yapld212 ve Catilina'nn aresiz braklarak silahl ayak-lanmaya nasl zorland, ancak yirminci yzyl tarihilerinin almalan srasnda ortaya kacakt. Bu iki rnek bile, geni tabanl bir pleb politikasn sokak-larda yaama geirmeye alan Kardelik rgtnn, deien siyasi stratejisini sergilemeye yeterli. Ancak son derece kritik ve belirleyici nitelik tayan baka gelimeler de sz konusu, l be-inci yzyldan itibaren politik etkinlii yukandan aa ge-nileyecek halkalar olarak dnen Kardelik yeleri, Sibylline kurulunun tavsiyeleriyle Roma'ya tanan gizem kltlerinden birer bilin okulu olarak yararlanmt ama tabana ynelik almalarnda bununla yetinmeyip, bir baka sivil rgtlenme-yi daha devreye sokmutu Collegia ad verilen ve bir anlamda Ortaa loncalannm prototipi olarak deerlendirilebilecek, za-naat birlikleri.

211 Victoria Emma Pagan, Conspiracy Narratives in Roman History, s 31 212 Server Tanilli, a.g.e, s 521-524

GERLEME, ZLME VE FRATERNIS

Dionysos'un lgn kadnlar Gizem kltleri ve tanra tapnmlar Roma'ya tanm ama kukucu ve tedirgin patrici yneticilerin temkinli yaklam so-nucu Roma vatandalarnn bunlara ye olmas, rahip ya da t-ren yneticisi grevlerini stlenmeleri uzunca bir sre yasal d-zenlemelerle engellenmiti. Sz konusu kltlerin gizli etkinli-i temel almalar nedeniyle bu yasaklarn ne denli etkili olduu tartmaldr; en azndan talya'daki deiik yerleim blgelerin-de bu kltlerin binlerce Romal yesi olduunu biliyoruz.213 Ama yine de Kardelik yeleri st dzey yeralt rgtlenme-leri gzyle bakt bu klderin varlyla yetinmedi ve taban rgtleyecek colkgia'im adm adm yaygnlatrma yoluna gitti. Bu kararn alnmasnn yalnzca sradan bir stratejik manev-raya bal olduunu ileri srmek, pek de gereki saylmaz, isa'dan nce ikinci yzyln ilk eyrei iinde yaanan ve bugn hl Roma tarihinin en karanlk sayfalarndan birini oluturan, garip, karmak ve rktc olaylar zinciri, gizem kltlerinin geleceiyle ilgili olarak Kardelik rgtnn kurmaylarn bir hayli endielendirmie benziyor. Bacchanalia Kalkmas ola-rak bilinen ve ok ksa bir zaman dilimi iinde olup bitmesine karn Cumhuriyet tarihine silinmez biimde damgasn vuran gelimeleri, bu noktada ksaca gzden geirmekte yarar var. kinci yzyl balan, tarihiler tarafndan Roma Cumhuri-yeti iin genileme ve aalm dnemi olarak grlr. Birliin mtevaz bir kavimler konfederasyonundan, gl ve etkili bir

213 Burada kilit nokta, kimin resmi vatanda sayldyla balantl. Roma' da vatandalk yalnzca patrici ve pfeb'ler iin sz konusuydu ve giderek nfusun arlkl blmn oluturan kleler, bu tanmn dnda kalr-lard. Orpheus, Demeter ve Dionysos kltlerinin, gizli pleb ve patrici yeleri dnda, ok sayda kle yeleri de olduunu biliyoruz. Azat ya-sas uzantsnda sonradan sahiplerince zgr braklan baz kleler, bu nemli stat deiiminden sonra da, gizem kltlerindeki yeliklerinden vazgemiyorlard tabii. Bu kritik ayrnt, Roma vatandatan zerindeki klt yelii yasan geersiz ve uygulanamaz klyor, bir

anlamda kat zerinde kalmasna neden oluyordu.

FraterniS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

dnya devletine dnme srecinin en kritik evrelerinden bi-ri, Pn Savalar'n izleyen yllar iinde yaanmtr nk, ital-ya'nn koloniletirilmesi yolundaki engeller, Gney'deki rk-tc dman Kartaca'ya boyun edirilmesinden sonra btny-le ortadan kalkm grnmektedir. Sicilya ve Kuzey Afrika'y ieren deniz trafii ve ticareti, Roma'nn ellerindedir artk ve Magna Graecia olarak bilinen Gney talya kolonileri, Cum-huriyet'in avular iine dmektedir. Dier yandan, elde edilen yeni verimli topraklar, tarm po-tansiyelini hatr saylr biimde artrm; Etruria'dan Libya'ya dek uzanan alan iinde Roma ticareti alabildiine hzl bir b-yme yaamtr. Pleb'lerin sosyal konumlarnda greli iyileme saland, bu arada 10 205'te Magna Mater klt de Sibylline kurulu kararyla lkeye tanp resmiletirildii iin, Kardelik rgt yeleri de durumdan honut olsa gerektir. Ancak B-yk Annenin tapnann almasndan yaklak yirmi yl son-ra, Roma Cumhuriyeti, yabanc kkenli gizem kltlerinden kaynaklanan ciddi bir sorunla sarslacaktr. Nedenleri bugn bi-le tam olarak zmlenememi bir sarsntdr bu. Elimizdeki tarihsel kaynaklarn azl, Bacchanalia Kalk-masn derinlemesine incelememizi ve anlamamz engelliyor. Neredeyse tek kaynak durumunda olan Livius'un Roma Tari-hi adl yapt ve senato kararlarn ieren ksa bir belgede ya-zlanlardan baka, elle tutulur hibir salam bilgiye rastlayam-yoruz. Ne bir mektup, ne bir an belgesi ne de rgtsel bir do-kman. Hem senato kaydarnn, hem de resmi ideolojiye ya-knlyla bilinen Livius'un gvenilirlii son derece az olduu iin de, bu ok nemli siyasi alkantyla ilgili ayrntlar, bizim iin soru iaretleriyle dolu. Peki nedir bu Bacchanalia Kalk-mas Livius'un aktardklarndan ve resmi tarihten yola karak ksaca

toparlayalm l 186 ylnda konsl Postimius, bir peb kalesi olan Aventine'de, Bacchus gizem kltnn yelerince gerekletirilen gece ayinlerinde uygunsuz davranlarda bu-lunulduuna ilikin bir ihbar alr. Yapt gizli soruturma sra-snda, Aventine'li azat edilmi bir kle olan Hispala adl gen

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

kadn sorguya eker. Korkmu ve panie kaplm durumdaki Hispala, eski hanmnn bu kltn ileri gelenlerinden biri oldu-unu; gece ayinlerinde ve inisiyasyon trenlerinde dehet ve-rici eyler yapldn; vahet, iddet ve ahlakszlkta snr tan-mayan bu insanlarn giderek kalabalklatklarn; Roma Cum- 237 huriyeti'ne kar da byk bir komplo hazrlnda olduklarn itiraf eder. Klt yelerince ihanet sulamasyla ldrlmekten kor-kan Hispala'y kendi evinde koruma alana alan Postimius, se-natoyu acilen toplantya arr ve rendiklerini aktararak uzun ve tumturakl bir konuma yapar. Senatrler, duyduklanndan dehete kaplmlardr; Postimius'a, panie neden olmadan ko-nuyu senatoya getirdii iin teekkr eder ve hemen nlemler almaya karar verirler.214 tik etapta, Bacchus kltnn enlikleri olan Bacchanalia ya-saklanr ve kimlikleri bilinen klt yeleri hakknda kouturma alr. Bask altnda verilen ifadelerle edinilen bilgiler sonucu evler baslr, insanlar tutuklanr, hzl yarglamalar ve idamlar birbirini izler. yeler arasnda saygn yneticilerin (magistra) ve siyasi arlyla tannan pletferin yan sra baz pafric'lerin de bulunmas, senatonun korkularn dorua karmtr. Yaygn bir paranoya trmandka Bacchus klt zerinde youn bir bask oluturulur ve toplandklar binalar, kutsal meknlar ya-klp yklr; devlete kar su ilemekle sulanan yzlerce kii ar cezalara arptrlr. ok ksa bir sre iinde, bu gizem kl-tne ciddi bir darbe indirilmitir.

Bunlar, resmi ideolojinin szcs Livius'un yazdklar. Operasyonlarla ilgili bir senato tutanan saymazsanz, Baccha-nalia Kalkmas'yla ilgili baka hibir belge de yok elimizde za-ten. Peki gerekte neler olup bitti acaba Livius'un inanmam-z bekledii gibi, ata tanrlanna kar su ilenmi ve d mihrakl inanlar araclyla Roma'nn inan sistemi mi zede-lenmek istenmiti Yoksa Cumhuriyet'e kar youn ve etkili bir komplo hazrl m sz konusuydu gerekten Eer yleyse, 2,4 Titus Livius, The Dawn of the Roman Empire, s 434

FraterniS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

yani Bacchanala bir siyasi ayaklanmann aracs olduysa, bunun snfsal ve kltrel taban, arka plan neydi Gnmz Roma tarihileri, bu konu zerinde yllardr yo-un biimde alyorlar. Ancak bugne dek birbirinden farkl ok sayda gr ortaya atldysa da, Bacchanalia olaylarnn ger-ek yzn ortaya koyacak, zerinde anlalm bir yoruma ula-lamad henz. Bu siyasi alkantnn niin bu denli nemli ol-duu ve zerinde niin bu denli durduumuz, gr ve analiz-lere gz atmaya baladka netleecek. Ama ksa yoldan unu syleyebiliriz Byme yolunda ciddi bir adm atan ve Karta-ca'y saf d ettikten sonra talya'nn kolonizasyonunu da ta-mamlayarak Akdeniz'in en byk gc haline gelen Roma'mn, kendi topraklarndaki bir gizem kltnden niin bu denli kork-tuu ve cumhuriyet tarihinde ei az grlr yaygnlkta bir ope-rasyonlar zinciriyle kitlesel bir sindirme eylemine giritii, aklanmas gereken bir konudur. Dahas, devlet iin bu denli ciddi bir tehlike olarak grlen bir gizem kltnn kouturul-masyla ilgili niin bu denli az bilgi ve belge olduunu anlamak da gtr. Ama btn bunlarn tesinde, Bacchus'ular kim-di sorusuna tutarl bir yant bulmak da Roma tarihini anla-mak asndan nem tamaktadr. Roma'da arap Tanrs olarak bilinen, daha dorusu po-pler kltre bu ynyle giren Bacchus, aslnda Yunan toprak-larnda yaygn tapnmna

rastlanan Dionysos'un talya versi-yonundu. Antik dnyann byk ve nemli gizem klt ol-duundan ve bunlarn aslnda Ana Tanra emsiyesiyle bir-birlerine sk skya bal olduklarndan daha nce sz etmitik. Bunlar, Demeter (Eleusis), Dionysos ve Orpheus gizemcilikle-riydi. Kltrel anlamda Dionysos tapnm, ilk bakta bir be-reket klt grnmyle kyordu ortaya ve tpk Demeter ve kz Persephone'un servenindeki temalar artrr biimde, doann mevsimsel dnglerinin, topran uyannn ve hasat enliklerinin farkl bir versiyonu izlenimini veriyordu. Ancak bir gizem klt olarak daha farkl ve karmak bir mitolojik ykye de sahipti Dionysos, Zeus ile Persephone'un ilikisinden douyor; ar-

Gerileme. zlme ve Fraternis

dndan Zeus'un kskan kars Hera tarafndan yollanan Titan-lara bedeni paralara ayrlarak ldrlrken kalbi son anda De-meter tarafndan kurtarlyor; bu kalpten olunun tohumunu yeniden elde eden Zeus, onu Semele adl bir lmlnn bede-nine yerletiriyor ve yeniden domasn salyordu. Bu garip yk, Oionysos'un iki Kez Doan olarak adlandrlmasna yol at gibi, Demeter ve Persephone'un arlkl rollere sahip ol-malar nedeniyle onu Eleusis gizemciliine de balyordu bir bi-imde. Bereket klt nitelikleri, Frigya'dan Trakya'ya ve oradan da Yunan anakarasna yayld sanlan Dionysos tapnmm, ta-rmla ve tahl retimiyle, zellikle de arpayla simgesel anlamda buluturuyordu. Bu nedenle bilinen en eski Dionysos enlikle-rinde, arpadan yaplan dnyann en eski alkoll ikisi olan bira retiliyordu, hem de flarca. Akdeniz'in tahl az, zm ok olan topraklarnda birann yerini biraz da zorunlu olarak arap alnca, Dionysos, zellikle de Roma'daki adyla Bacchus, arap tanrs gibi yanl bir etikete de kavumutu. Oysa gizem kl-t iin, yelerden baka hi kimsenin bilmedii, kozmik dng-leri,

yaamn ve lmn srlarn, lmszln doasyla ilgili bilgileri de ieren ok daha derin ve farkl anlamlan vard. Hibir yazl belge bulundurmamalar ve srlarn ye olma-yanlara hibir biimde aklamamalar nedeniyle, tpk Orpheus ve Demeter kltleri gibi, bugn Dionysos gizemciliine ilikin de hemen hibir ey bilmiyoruz. Bilinenlerse, kltn srad, bazen rktc bulunan ok zel ritellerine ilikin kimi ay-rntlar. Bu bilgiler de genellikle Yunanistan'da ve Roma'da res-mi ideolojiye yaknlklaryla bilinen yazar, tarihi ve ozanlardan kaynakland iin, gerekleri ne lde yansttktan konusunda emin olamyoruz. Szgelimi Euripides, bu kltn tapnmlann ayrntlaryla anlatt, l beinci yzyl sonlarna tarihlenen nl oyunu Bacchaede, kadnlarn lgnca kendilerinden getikleri ve geyik postlarna brnerek da eteklerinde huu lklar at-tklar, vahi ayinlerden sz ediyor ve Dionysos kltne ba-l rahibelere unlar syletiyordu

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

Tanrsal srlara eriip kutsanan; ayinsel safla bal bir yaam srp, dalarda arnma trenleri yaparak kalbi ve ruhuy-la yce tanrs Bacchus' onurlandrmaktaki kutsal elence gru-buna katlanlara ne mutlu!215 Oyun, Dionysos nderliinde gerekletirilen iddet ve vahet sahnelerini, zellikle de cokuyla kendilerinden geen Bacchae (ya da Maenead) adl kadn mritleri iddetle ele-tiren ve akas fazlasyla da nyargl ve abartl grnen sah-neleri ieriyordu. Bacchae, trajedi trnde yazlm bir oyun-du; ama Aristophanes'in komedi (daha dorusu satir) slubu-na sahip Kurbaalar adl oyununda da benzeri yorumlar ya-plyordu Dionysos ayinleri iin ve bu yapt da aa yukar ay-n dnemlerde kaleme alnma. Demek ki, sa'dan nce beinci yzyl sonlarnda Yunan anakarasnda ve Makedonya'da, bu klt ile ilgili korkular, tedir-ginlikler, endieler sz

konusuydu. Peki ama niin Grltl mzik yapld, transa geilerek lklar atld ve cinsel vur-gular ieren ayinler dzenlendii iin mi Roma Cumhuriye-tinin muhafazakr soylular da Bacchanalia enliklerinden ayn nedenle mi panie kaplmlard Talfourd Ely, yneticilerin, bu ayinlere katlan kadnlarn zgrce ve ahlaka aykr davranmalarndan tedirgin oldukla-rn; lgnca bulunan gsterileri Roma ciddiyetiyle bada-tramadklarn sylyor.216 Rahatszln byle bir yan da ol-duu ok ak zaten; ama acaba mesele yalnzca bu muydu Salt ayp olduu dnlen, cinsel yn gl ayinler nedeniyle mi bunca kelle umu, tapnaklar yaklp yklm, binlerce in-san tutuklanmt Wilfried Nippel'a gre, ynetici snf titreten ana nedenle-rin banda, Bacchus toplant ve ayinlerinin geceleri yaplmas geliyordu. Cumhuriyet'in ilk yllarndan itibaren, gece toplant-lar peft'lerin bamsz rgtlenmesinin ekirdei olarak grl-

215 Robert Lenardon - Mark Morford - Michael Sham, A Companion to Classical Mythology, s 79 216 Talfourd Ely, The Gods of Greece and Rome, s 233

GERLEME. ZLME VE FRATERN1S

mu ve buna kaygyla baklm; sonuta 12 Levha Yasalar'yia da bu tr toplantlar yasaklanmt.217 Siyaset tarihi boyunca gizli bulumalarn ounlukla geceleri yapldn; nk insan-larn gndzleri ancak kendi ileriyle uramaya vakit bulabil-diklerini dikkate alnca, bylesi bir ynetsel paranoya biraz 241 anlalabilir hale geliyor. Ama Victoria Emma Pagan'a gre Cumhuriyet'in muhafazakrlarn asl rkten nokta, Bacchana-lia ayinlerine snf ve cinsiyet ayrm olmakszn, kadn ve erkek; patrici, pleb ve kle; ok geni kesimlerin katlmas ve yaygn, heterojen bir cemaat manzarasnn ortaya kmasyd. Kadn ve erkeklerin

yan yana, birlikte katldklar herhangi bir toplan-t, senatonun gznde potansiyel olarak su oluturmaya elve-rili bir ortam yaratyordu.218 Birok Roma tarihi uzman, hareketin iinde nemli oran-da klelerin bulunduu, bu nedenle senatonun ve byk toprak sahiplerinin Bacchus kltn rejime ynelik bir tehdit olarak alglad grnde birleti. Adrien Bruhl, Dionysos gruplar devrimciydi, nk yurtta ve yabanc, patrici ve pleb, kle ve zgr, birok farkl kouldaki insan birletirmiti diyordu ki Giovanni Tarditi de kltn son derece geni tabanl oluuna vurgu yaparak ayn eyleri sylyordu aa yukar. A. H. McDonald, Gney talya'nn ele geirilmesi srasnda Taren-tum kentinden getirilen tutsaklarn kleletirildiini ve muhte-melen bunlarn kendilerine ait kltlerini de Roma'ya tadkla-rn sylyordu. McDonald'n fikir yrtmelerinde, Bacchus kltnn Roma'ya Yunanistan'dan deil, Tarentum bata ol-mak zere Gney talya kentlerinden girdii yolundaki yaygn kan da rol oynamt. Bunun, bizim izini srdmz konu asndan da anlam-l olduunu dnebiliriz. Pythagoras Kardeliinin etkinlik alan olan Gney talya, byk gizem kltne de ev sahip-lii yapmt. O kadar ki, Demeter, Orpheus ve Dionysos klt-lerinin anayurdunun Yunan topraklar m, yoksa Magna Gra-

217 Wilfried Nippel, Public Order in Ancient Rome, s 27 218 Victoria Emma Pagan, a.g.e, s 54

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

ecia m olduu konusunda bile tereddtler domutu kimi uz-manlarn kafasnda. Ancak DionysosBacchus kltnn anayurdu ya da en azndan Roma'ya tand k noktas Tarentum ve dier G-ney talya kentleri olsa bile, bata McDonald olmak zere ou uzman belirgin bir hataya dyordu

Roma halk iin Diony-sos hi de yabanc bir tanr saylmazd ve kltnn Roma'ya girii, Gney talya'nn koloniletirilmesinden ok nceye, bir Sibylline kurulu kararna dayanyordu; yani, Demeter'in Ce-res adyla Roma'da resmiletirildii, beinci yzyl balanna. Aventine eteklerinde adna tapnak yaptrlan tanrdan biri olan Liber, aslnda Dionysos'un Romallatmlm adyd. Ya-ni kltn yaygnlamas, Ceres, Liber ve Libera (Demeter, Di-onysos ve Persephone) iin pleb tapnaklarnn yaptnltnasyla balamt; Tarentum'dan tutsaklann getirilmesiyse, bundan ne-redeyse yz yl sonra gereklemiti. Emma Pagan, bunlar anmsattktan sonra, Bacchus tapn-mnn kle arlkl bir klt olduu dncesinin hayli ku-kulu olduuna dikkat ekerek ekliyor Aslnda senato belgesin-de klelerle ilgili belirgin bir referans olmad gibi, Livius'un szn ettii tek kle de, olayn kahraman olan Hispala. O da bir azad olduuna gre, bir istisna olarak kabul edilebilir.219 Yani Bacchus kltnn bir kle hareketi olmamas bir yana, iinde klelerin ne oranda yer ald bile belirsiz. Dolaysyla, senatonun gsterdii an tepkinin ardnda, klelikle ilgili bir korkuyu aramak da ok anlaml deil; bundan ok daha fazlas olmal. Bir baka uzman, Erich Gruen de Pagan ile ayn grte. Gruen'e gre senatonun, dolaysyla egemen snfn muhafaza-kr kesiminin tedirginliinin ardnda, kle korkusu ya da atalarn dininden uzaklama gibi kayglar sz konusu olamaz. nk hem Bacchus kltnde kleler muhtemelen kk bir oran oluturuyorlard, hem de dinsel anlamda bu kltn varl-n yabanc inanlarn Roma'ya szmas olarak grp rahat-

219 Victoria Emma Pagan, a.g.e, s 56

GerIleme. zlme ve Fraternis

sizlik duymak iin, kouturmalann yapld l 186 ok ge bir tarihti.

En azndan drdnc yzyln balarnda, Diony-sosBacchus neredeyse btn Roma topraklarnda en yaygn kltlerden biri olmutu zaten. O halde, Bacchanalia Kalkma-sna ynelik iddialar ve senato operasyonunun ardnda, muhte- 243 melen siyasi kaynakl baka endielerin izlerini aramak gereki-yordu.220 Talfourd Ely, byk operasyona ve youn basklara karn Bacchus kltnn Roma'da btnyle yok edilemediini, n-k eskiden Liber adyla bilinen tanrya pleb kitlelerinin byk bir itenlikle balandn anmsattktan sonra, ekliyor Antik isim, Latince 'zgrletirme' [Liberate] fiilinden geliyor, peo'ler de Bacchus'un kendilerini zgr klacana inanmlard.221 Bir baka deyile DionysosBacchus'un Roma'daki dier ad olan Liber, aleni bir politik anlam tayordu pleb gruplar iin. Hareketin, bir pleb merkezi olan Aventine'de younlamas da bunun gstergelerinden biriydi zaten. Btn kouturmalann k noktasn oluturan Hispa-la'nn itiraflar, gvenilirlii tartlsa bile, Bacchus kltnn yaygnlamasnn ardnda, ikinci yzyl balarndaki bir temel strateji deiiminin yatana dair ipular veriyor. Livius'a g-re Hispala, konsle yapt itiraflarda, kltn basma geen Pa-culla Annia adl Campania blgesinin yerlisi bir kadnn, radi-kal deiiklikleri uygulamaya soktuundan sz etmiti. (Dikka-te deer bir ayrnt Campania, Roma'nn hemen gneyinde yer alan ve byk tarm kenti Cumae'yi de ieren bir blge. Bir baka deyile Paculla Annia adl lider, nl Sibyl'lardan birinin de hemehrisiydi.) Sz konusu deiimlerin banda, kltn yelik yaps geliyordu. O zamana dek yalnzca bir kadnlar kl-t olduu halde, Paculla Annia bu gelenei deitirmi ve Bacc-hus rgtsel yapsna erkekleri de ye kabul etmeye balama. Hispala'nn sylediklerine baklrsa, kendi oullarn da ilk er-

220 Eridi S. Gruen, Studies in Greek Culture and Roman Policy, s 4652, 56-61 vd. 221 Talfourd Ely, a.g.e, s 234, keli parantez bana ait

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

kek yeler olarak bizzat inisiye etmiti. Bylece Bacchus klt, kadnlara zg, grece pasif ve dar ereveli, naif bir bereket klt olmaktan kp, bambaka bir grnme brnyordu. Roma resmi ideolojisinin szcleri bu deiimi, yani kadn ve erkekleri toplant ve ayinlerde bir araya getiren geni apl bir rgtsel yapya geii, ahlaki nedenlerle eletirir grn-yorlard ama gerek neden, Bacchus gruplarnn siyasileme-sinden duyduklar kaygyd belli ki. nk, ataerkil Pater Fa-milias ilkelerine, yani babann ve kocann mutlak egemenlii-ne dayal bir sosyal yapya sahip Roma'da, lideri kadn olan ve esas olarak da bir kadnlar klt nitelikleri sergileyen bu gru-ba erkeklerin kendi istekleriyle ye olmalar (bir baka deyile bir kadnn ynetimine girmeyi kabullenmeleri) iin iinde inanla balantl siyasi bir hareketlenme olduunun gsterge-siydi. Hispala'ya gre Paculla Annia'nn yapt ikinci byk de-iiklik, ok uzun sredir (yasal zorunluluklarn da etkisiyle) gndzleri yaplan ayin ve toplantlarn, bundan byle geceleri yaplmasna karar vermesiydi. Konsl ve senatonun muhafaza-krlarm en ok korkutan da buydu belki. Kadn erkek bir ara-da, Aventine gibi bir pleb siyasi merkezinde, geceleri yaplan kalabalk gizli toplantlar! in iinde mutlaka Cumhuriyet'e ve Roma geleneksel toplum yapsna ynelik byk bir kalk-mann iaretleri vard ve stelik mevcut gstergeler, bu hare-keti ezmek iin yaplacak operasyona ahlaki gerekeler ret-meyi de kolaylatryordu. Karanlk gecelerde, kadn erkek bir arada, da eteklerinde ve rmak kylarnda gizli ayinler yapan insanlarn bulumalar, cinsel uygunsuzluk partilerinden ba-ka ne anlama gelebilirdi Son olarak, yine Paculla Annia'nn kararyla, ylda kez yinelenen inisiyasyon trenlerinin yirmi kat artrlarak ayda be kez yaplmaya baladn sylyordu Hispala. Yani aa yuka-r alt gnde bir, Bacchus mrideri byk kalabalklar halinde, ezoterik gece toplantlar gerekletiriyordu. stelik, yine Hispa-la'nn verdii bilgilere gre,

yeni yelerin yirmi yandan byk olmamalar gibi bir snr da getirilmiti ki bu, Bacchus kltnn,

Gerileme. zlme ve Fraternis

gen kuaktan balayarak orta vadede Roma halknn nemli bir blmn etkisi altna almaya hazrlandna iaretti.222 Livius'un anlatlarnda, harekete siyasi bir anlam yklendi-ine ilikin dorudan ifadeler yok; arlkl olarak, sapkn-lktan, cinsel sulardan ve rgt kararlanna uymayanlarn Bacchus'e kurban edildiinden sz eden, iddet ve ahlakszlk iddialar art arda sralanyor. Ancak satr aralannda, Roma y-neticilerinin bu kltn gelime ve yaygnlamasn mevcut ya-pya siyasi bir tehdit olarak algladklarn ele veren net yorum-lara rastlyoruz. Yani sz konusu rahatszlk kayna, kendi aralarnda ahlakszlk yapan kozmopolit bir topluluun, ie d-nk eylemleri deildi. Roma Cumhuriyeti'nin bunu bir kalk-ma ya da komplo olarak deerlendirmesi, Bacchus kltnn yakn zamanda daha byk ve iddial hamlelere girieceinden endie edildiini gsteriyordu. Livius'un ok da anlalr olma-yan yorumuna gre, Bacchus kltnn inisiyasyon trenleri as-kerlik yeminini de geersiz klyordu ve bu klte dahil olan-lann Roma ordusunda askerlik yapmalar olanakszd.223 ste-lik, belki de yneticileri en ok korkutan nokta, klt yeleri ara-snda, tannan, saygn ve halk tarafndan sevilen mag'sfra'lann, siyasi kiiliklerin ve nfuzlu aydnlarn bulunmasyd. Yinelemekte yarar var. Yalnzca azat edilmi eski bir kle kzn, konsln evine getirilip korkutularak alnan ifadesine da-yandrlan bir dizi iddiann ne derece geerlilik tadn bilmi-yoruz. Yaplanlar, Pn Savalar'ndan sonra bymeyi srdren Roma'da muhafazakr patrici ailelerin dizginleri ele alma aba-lan olarak aklanabilecei gibi, ok daha basit bir biimde, Pos-timius ve evresindekilerin, yaygn bir devlet terrn kullana-rak rakiplerini tasfiye etme operasyonu biiminde de

grlebi-lir. Ancak her durumda ak olan bir tek ey var Bacchus gi-zem klt gerekten ok yaygnlam ve etkili bir rgte d-nmeye balamt.

222 Hispala'nn itiraflar ve izleyen gelimeler iin bkz. Ttus Livius, a.g.e, s 434-437 223 Titus Livius, a.g.e, s 437

FRATERN1S Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

Bir ayaklanma giriimi olmu muydu peki Hayr. Sena-to'ya bir dizi talep ieren bildirilerin sunulduu, etkileyici so-kak gsterileri yaplm myd Bunu dorulayacak hibir kayt yok. Ancak, yalnzca Maenad denen kadn rahibelerin dene-timinde, yine kadn yelerin katlmyla gerekletirilen mteva-z toplant ve dinsel ayinlerin yerini, gerekten de ikinci yzyl balarnda erkeklerin de dahil edildii ok daha byk apl ve sklatrlm gece ayinleri almt. Bacchus klt yneticilerinin ileriye ynelik ama ve beklentileri arasnda, iktidara yr-mek olabilir miydi gerekten byk gizem kltnn ounlukla Gney italya ve Delphi kaynakl kararlarla, bir baka deyile Sibylline kurulu kararlaryla Roma'ya tandm da yakndan biliyoruz, Taren-tum, Metapontum ve Cumae'nin, Pythagoras Kardelii'nin en gl sleri olduunu da. Cumhuriyet'in siyasi yaps iinde bir tr iktidardaki mu-halifler roln stlenen bu rgt, acaba denetimini ok byk olaslkla elinde tuttuu Bacchus kltn, yalnzca sabrla ide-ali tabana yaymak iin mi kullanmt, yoksa l ikinci yzyl-da artk siyasi merkezleri kuatma altna alarak, bir ayaklanma araclyla Roma'y eline geirmek mi istemiti gerekten Bu da yantlanmas ok g olan sorulardan biri gibi grnmekle birlikte Bacchus kltnn Aventine'i merkez alarak slenmesi ve

Liber'in peb'leri zgr klacak tanr olarak grlmesi, ha-reketin iinde yadsnamayacak bir pleb arl olduunu ortaya koyuyor ki, bu da Bacchanalia Kalkmas denen olay, pleb politikalarnn en etkili ynlendiricisi olan Kardelik ile daha ok yaknlatryor. Eer byle bir giriim sz konusu olduysa, komplo iddi-as zerine gerekletirilen geni apl cad av, tutuklanp l-drlen insanlar ve yaklp yklan tapnaklar, Pythagoras Kar-delii'nin, tam da gl olduunu hissettii bir dnemde, Ro-ma'da ciddi bir bedel dediini ve geri adm atarak sessizlii semek zorunda kaldn da gsteriyor. Byk olaslkla, Posti-mius'un kampanyalar srasnda Pythagoras mritlerinden bir-ou da eitli gerekelerle ele gemi, belki de idam edilmi-

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

lerdi. Btn bunlar, Kardelik iin, ideale giden yolda gizem kltlerinin daha dikkatli kullanlmasn ve arka planda tutulma-sn gerektiren dersler de ieriyordu bu durumda. Roma'da admlar, Magna Graecia'dakinden ok daha dikkatli atlmalyd. Tarih kitaplarnda birka cmleyle ksaca geitirilen bu son derece nemli siyasi alkant, sa'dan nce birinci yzyl balarnda sokaa ve tabana ynelmek isteyen Kardelik ye-lerinin, gizem kltlerini yedekte tutarak ak ve aleni sivil toplum rgtlerini harekete geirme gerei duymasn da ak-layabilir. Dramatik Bacchus yenilgisi, klt btnyle kertile-mese ve varln, hatta etkinliini byk oranda korusa bile, daha gvenilir, daha net ve komplo iddialarna malzeme yapla-mayacak kadar sradan rgtlenmelerin devreye sokulmasn ve siyasi parti mcadelesinin bu rgtlerin oluturaca taban zerinde balatlmasn gerektirmiti. Yani, en azndan Cumhu-riyet'in ilk yllarndan beri var olan collegia adl birlik ve daya-nma gruplar, bundan byle siyasi hedef ve ideallerle yklene-cekti. Lonca zerinden siyaset

Sz konusu sivil rgtler, balangta kk yerel yardm-lama birlikleri olarak, genellikle yoksul blgelerde, dinsel g-rntler altnda oluturulmulard. ounlukla cenaze daya-nmalar olarak anlyorlard; nk kurulu amalan bir ye-nin lm sonrasnda onun cenaze prosedrlerinin dzenlenip yerine getirilmesi ve geride kalan ailesine dier yeler tarafn-dan maddi ve manevi destek salanmas biiminde belirlenmi-ti. Ancak pratikte collegk'hr ok ksa bir sre iinde, ayn za-naat ve meslek grubundan insanlarn yardmlama amacyla bir araya geldikleri sivil toplum rgtlerine dntler. Daha Cum-huriyet'in ilk yllannda, Roma'da ok sayda collegia vard ve bunlarla ilgili ilk kaytlar, 12 Levha Yasalan'na dek geri gidi-yordu. ounlukla basit, sessiz ve pasif sosyal dayanma grup-lar olarak dnlen bu rgtlenmeler, aslnda balangtan iti-

FraterniS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

baren Cumhuriyet ideolojisi ve ilkelerinin tabanda yaygnlat-rlmas gibi bir ilevi de stlenmilerdi. Kardelik yelerinin, efsanevi kral Numa'y nasl Cumhu-riyet ideolojisinin bir paras haline getirdiklerini grmtk. Pythagoras ile Numa arasnda kronolojik adan olanaksz, ama manevi adan son derece anlaml bir ba kurularak, tpk Ae-nias - Romulus mitlerinde olduu gibi, Cumhuriyet'le Ro-ma'nn kkleri arasnda kesintisiz bir iliki oluturulmaya al-lmt. Ayn ey, collegia olgusu iin de yapld. Meslek ve za-naat dayanma rgtlerinin ilk kez Numa tarafndan kuruldu-una ilikin, resmi sylenceler retildi.224 Dier yandan, collegia a, yine kkenle dorudan ilikili dinsel bir kabukla da korundu. Roma'nn kurucu ve koruyucu tanrlar grubunun, yani Roma lsnn Jpiter ve Juno'yla birlikte en popler ilahi gc olan tanra Minerva, zanaat-larn ve mesleki birliklerin koruyucusu olarak sunuldu. Hatta her yl 19 Mart'ta kutlanan Quinqatrus adl zanaat

bayra-mnn koruyucu tanras da Minerva'yd.225 Ovidius bu kuda-malarn katlmc zanaat gruplar arasnda dokumaclar, boyac-lar, ayakkabclar, demircileri, doktorlar, retmenleri, res-samlar ve heykeltralan sayyor; ancak coega'lann ilk ortaya kndan itibaren en etkili ve yaygn meslek rgt grubunun, yapcT'lar ya da inaclar olarak adlandrlan ve duvar usta-lar, mimarlar ve inaat erbabndan oluan zanaatlar olduunu biliyoruz. On sekizinci yzyl tsko masonlarnn en nllerinden Dr. James Anderson, masonik gelenein tarihini analiz etmeye al-t Book of Constitutions (Anayasalar Kitab) adl yaptnda, her Roma garnizonunun, kendine ait bir locas olduundan sz ediyordu. Bunlar, askeri birliin seferlerde gereksinim duya-ca kpr, gzetleme kulesi, barikat ve yollarn mimari planlaBu konuda mparatorluk dnemi tarihilerinin bile collegia'hr ile

224

Numa arasndaki balanty vurgulamay srdrdklerini gryoruz. Bkz. Plutarchus, Numa, b. 17, John Dryden evirisi 225 Georges Dumezii, Archaic Religions of Rome vol I.

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

mas ve uygulanmasndan sorumluydu. Bir baka nl mason, W. Ravenscroft, Mimari Collegium ad verilen ve mimarlarla inaat ustalarndan oluan meslek rgtnn, Roma'da trl ay-rcalklara ve dokunulmazlklara sahip olduuna deiniyor.226 As-lna baklrsa pratikte bu durum ok da artc deil, nk talya yarmadasndan balayarak bir konfederasyon gibi by-meye alan Roma iin teknik altyap, yani hem ticareti kolay-latrp hem de ordulara hzl hareket olana sunacak karayolla-rnn yan sra, kentlerin byyen gereksinimlerine yant verme-yi salayacak su kemerleri (aquaduct) yapm ok ok nemliydi. Roma'nn yksek standarttaki yaam biimi ve lke snrla-r iindeki

effaf akkanlk, ancak hzl ve kaliteli inaat ekip-leriyle salanabiliyordu. Bu nedenle, birbirlerine sk skya ba-l takmlar halinde alan eitimli ve yetkin mimar, mhendis, duvara ve ta ustalar, vazgeilmez deere sahiptiler. Onlar, yapclard; yani hem mimarinin, hem de geometrinin ustala-r. Bu nedenle ayrcalklarna ses karlmyordu. Andrevv Lintott, Collcg'lar peb'ler arasnda ayrcalkl neme sahip bir rgt biimiydi, diyor ve bunlann arasnda kk ok eskiye dayanan meslek gruplarnn, Cumhuriyet'in ya-ptalar olarak kabul edildiine dikkat ekiyor.227 Lintott'a g-re, kabaca bir snflamayla bu sivil toplum rgtlerini kate-gori altnda izlemek mmkn Collegia'nm ana grnm vardr. Mesleki rgt, din-sel kardelik ve yerel dayanma. Bunlar btnyle ayn yaplar olmadklar gibi, karlkl olarak birbirlerine bamlydlar da. En eski mesleki birlikler, yazmanlar, demirciler, tiyatrocular, heykeltralar ve flt alanlar ile ge dnem Cumhuriyet yazt-larnda adlan geen dier gruplard. En eski iki byk dinsel birlikse, Capitolini ve Mercuriaes'ti.228 Mercuriales, iletiimin ve ticaretin ynetici ilahi gc ola-rak kabul edilen Merkr' simge olarak kullanan, yeni kendi

226 Raven Grimassi, The Witches Craft, s 27 227 Andrevv Lintott, The Constitution of the Roman Republic, s 177 228 Andrew Lintott, Violence in Republican Rome, s 77-78

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

tccarlarn, yani orta snf pleb gruplarnn zanaat birliiydi. Merkr'n Yunan kltrndeki karlnn Hermes olmas; Roma'da kendine taban bulan Hermetik dnce ve inanla Pythagoras okulu arasnda net yaknlklar olduu da gz nne alndnda, dikkate deer bir balant sergiliyor. Ancak bundan daha ilginci, Capitoline tepesinde yaayanlarn dinsel

kardelii olan Capitolini adl coiega'nn ilikilerinde kyor karmza. Roma'daki en gl, en saygn ve en etkili dinsel grup olan Ca-pitolini, yukarda Lintott'un sayd meslek gruplanndan flt alanlar ile de yakn ilikilere sahipti. Ayin ve trenlerde mis-tik mzii stlenen bu fltler birlii de yine Capitoline bl-gesinde merkezlenen bir collegia'yd ve olduka kapal bir r-gtsel yapya ve artc ayrcalklara sahipti. Yalnzca zel toplant ve trenlerde flt almakla grevli olan mzisyenlerin, bu denli nemsenen bir meslek birlii olu-turmalar, Capitolini dinsel grubuyla olan yakn balaryla ak-lanabilir belki. Ama daha kkrtc grnen olgu, fltn ve flt ustalnn, Pythagoras Kardelii'nin gizemciliinde ok ayr bir yere sahip olmas. Daha nce yakndan grdmz gibi, flt, lir ile birlikte Kybele kltnn en nem verdii iki alg-dan biriydi ve Kybele tapmaklarnda flt alanlar ok nemli bir ayin gurubunu oluturuyordu. Pythagoras da armoni kura-m ve matematikle mzik arasnda oluturduu balanty, b-yk oranda flt zerine kurmutu. Kardelik evresindeki sa-lk kurulularnda mzikle yaplan terapilerde de flt barol oynamaktayd. Dolaysyla Pythagoras izleyicilerinin kendilerine zg gizemcilii iinde flt, bugn tam olarak anlayamadmz kritik simgesel anlamlara sahipti. Hemen btn Pythagoras rencilerinin birer flt ustas olduunu biliyoruz ki, aralarnda Tarentum'lu Archytas gibi ok nller de var. Archytas yalnzca ok yetenekli bir flt olmakla yetinmemi ve salt flt partisyonlar zerine kurulu ok sayda beste yapm; dahas, btnyle flt temel alan bir akustik teorisi de gelitirmiti.229 Btn bunlar, yalnzca dinsel 229 Cari A. Hufftnann, Archytas of Tarentum Pythagorean, Philosophcr and Mathematician King, s 27

Gerileme. zlme ve Fraternis

rgtlenmeler ile sanat birlikleri arasndaki dolaysz yaknla deil; Pythagoras Kardelii'nin her iki tip collegia yaps ze-rinde de etki ve katklarnn olduunu gsteren ok sayda ia-retten birine daha dikkatimizi ekiyor. Dinsel rgder, belli bir rahip grubunu ve tren grevlile-rini ieriyor ve genellikle tek bir yerleim merkezi iinde snr-l kalyordu. Yerel birlikler de yine kent ya da kasabalarla snr-l etkinlie sahipti. Mesleki collegia'hr iin coraf bir snrla-ma yoktu ama onlar da yalnzca ayn zanaat zerinde uzmanla-m insanlar yelie kabul edebilirlerdi. Bu noktada, yine Bacc-hus kltnn yaratt panie geri dnp baktmzda, collegia kltrn aan bir g ile karlayoruz. Bacchus mrideri iin ne coraf bir snrlama sz konusuydu ne de mesleki ye-terlilik koulu aranyordu. Cinsiyet, snf, meslek ve memleket ayrt edilmeksizin isteyen herkes bu klte inisiye olabiliyordu ki, byle bir yaygnlk Roma ynetimini ileride denetlenmesi ok kukulu grneni bir gle kar karya brakt iin de soylular ve muhafazakrlar arasnda tedirginlik yaratm olma-lyd. Andrew Lintott'a gre coZega'lar, Cumhuriyet'in son d-nemlerinde, yani sa'dan nce birinci yzyln balannda hem sayca ok artmlar, hem de birer sivil toplum rgt olarak Cumhuriyet iinde belirgin bir g de kazanmlard. Bu hzl bymeyi, azat edilen klelerin giderek oalmas ve zgrleen bu insanlarn kendilerini ifade etmek zere yerel rgtler aray- iine girmeleri salamt. Birbirleriyle yatay ilikileri de bu-lunan bu birlikler, simgesel bir nem tayan ve periyodik ola-rak byk kalabalklar bir araya getiren festival ve enliklere ayr bir nem veriyorlard ki, Compitalia ad verilen etkinlikler bunlann en popleriydi.230 Her yl, aralk aynn son haftasyla, ocak aynn ilk gnle-rine denk gelen bu byk festival, coHegia'hrn ustadan tara-fndan dzenlenip ynetiliyor ve Kavaklar Festivali adyla anlyordu. Olduka ilgin ve anlaml bir add bu. Ana Tanra 230 Andrew Lintott, The Constitution of the Roman Republic, s 178

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

geleneinin koruyucusu ve srdrcs olan (daha sonra Orta-a boyunca da cad ve eytan ua sulamalaryla srekli kouturmalara urayan) dinsel gruplarn ok nem verdikleri Yzl Tanna, yani Hecate'yle dorudan balantlyd. Hecate, Kavaklarn Tanras olarak adlandrlr ve ona en ok bu unvanla yakanlarda bulunulurdu. Ge dnem Yunan ve Roma dnrleri, ounlukla da ynetici snfla sk balara sa-hip resmi aydnlar, bu tanray karanlk ve olumsuz imgeler-le donatmlar, onu ller ve ruhlar dnyasnn efendisi ola-rak sunmaya byk aba harcamlard ki, bu gelenek Hristi-yanlk anda youn olarak srd ve Hecate'ye inananlar ey-tani glerle iliki halindeki sapknlar olarak ikence grd ve diri diri yakld. Oysa en eski klasik metinlerde, szgelimi Ho-meros ya da Hesiod'un yaptlarnda Hecate'nin byle olumsuz niteliklere sahip bir tanra olduuna ilikin en kk bir gn-derme bile yoktu. Antik Yunan airi Homeros, Demeter iin yazd ilahide Hecate'ye de yer vermiti diyor, Raven Grimassi. Burada He-cate'nin, maarada yaadndan sz ediyordu. Eski Ege ve Ak-deniz kltrlerinde maaralar, yeralt dnyasna alan kaplar olarak grlrd ki bu da Hecate'nin llere elik eden bir reh-ber ilevi grdn vurguluyor.231 Batan beri izlediimiz seyri gz nne alan okur iin bun-lar olduka tandk kavramlar artk. Hecate'nin Demeter klty-le, yani Eleusis gizemciliiyle yakn balarna ksaca deinmitik. Kz Persephone'u (Kore) bulmas iin Demeter'in en byk yardmcs Hecate olmutu. Maarada yaama kavramnn ier-dii mistisizme ya da maaralarn yeralt dnyasna alan kap-lar olduuna ilikin dnceyi, Sibyl kltnn derinlerinde gr-mtk. Btn nemli Sibyl'lar, Demeter ve Apollon tapnakla-r yaknndaki maaralarda yayorlar ve kehanetlerini, yeralt dnyasyla kurduklan balant sayesinde gerekletiriyorlard. Yalnzca bu kadan bile, Hecate inancnn ve dncesinin Sibyl geleneiyle yaatldn ve hatta belki bizzat ynetildii-

231 Raven Grimassi, a.g.e, s 6, italikler bana ait

GERLEME, ZLME VE FRATERNIS

ni dnmek iin yeterli grlebilir. Pythagoras Kardelii'nin bir anlamda mentorluunu Delphi ve Cumae'deki Sibyl'larn stlendiini ve bunu yzyllar boyu srdrdklerini de dikkate alrsak, collegia'hnn statlannca dzenlenip ynetilen ve ok nemsenen Compitalia enliklerinde biraderlerin etkileri hak- 253 knda da bir fikir sahibi olabiliriz. Peki ama Kavaklarn Tan-ras ne anlama gelmektedir ve Kavaklar Festivalindeki dorudan ya da dolayl rol ne olabilir acaba Yine Raven Grimassi'ye dnersek, Hecate'ye verilen en es-ki adlardan birinin Trivia olduunu gryoruz. Yani, ay-r yolun tek bir noktada birletii kavak. Grimassi, eski alar-da Hecate inancna inisiye edilenlerin bir yol azna gtrl-dklerini ve giri trenlerinin burada yapldn anlatyor. Yol-larn birletii kavak noktasna, Y harfi biiminde ucu olan bir aa dal yerletiriliyor ve Hekataion ad verilen bu sim-gesel objenin her bir ucu, farkl bir yolu gsteriyormu. Ege ve Akdeniz kltrnde yolu birletiren kavaklarn, yeralt ruhlarna ait alanlar olarak grldnden sz ediyor Grimas-si. Bu zellii nedeniyle, yaamlarnda kritik kararlar almalar gereken dnm noktalarna ulam insanlarn, yol azlarna giderek Kavaklarn Tanras Hecate'den doru seimi yap-malarna yardm etmesini istediklerini aktaryor. Yazara gre Hecate ve onun ynetimindeki kavaklar, gei dnemlerindeki dnm aamalarm ve deiimin afan da simgelemekte. Hem insanlar, hem de toplumlar ve kurumlar iin. Mistik ve simgesel anlamda Hecate ve yol, dorudan doruya Ay tapmmyla ilgili olarak kyor karmza. Heykel ve kabartmalarda Hecate, yz olan bir tanra olarak be-timlenirdi ve bu yzlerin her biri, farkl yaam evrelerini oldu-u kadar, Ay'n U farkl aamasn da vurgulard Dolunay, ye-niay ve karanlk ay. Balanglar, ilk admlar

ve taze olan her ey, yeniay ile anlatm bulurken, dolunay olgunlam g-c, karanlk ay da bilgelik ve deneyimi simgelemekteydi Heca-te inannda. Bu konum, Tanra'nn Yz olarak da bilinen ve Bakire, Anne ve Yal Bilge olarak adlandr-lan, farkl ilahi grnme karlk dyordu. Bu nedenle

FRATERNlS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

Hecate'ye Birken Olan da denir ve heykellerinde onun bu kiiliini vurgulayan farkl kadn betimlemesi yer alrd. O ayn zamanda angelos (melek) ve phosphoros (k) ola-rak da bilinirdi, diyor D. J. Conway. Persephohe-Kore mi-tinde, gen kz yeralt dnyasna karlrken olaylara mdahale etmemiti. Demeter fke ve intikam duygulanyla doluydu ama Hecate sakin ve soukkanlyd; nk yaamda belirli eylerin gereklemesi gerektiini ve bunlarla ilgili duygusal tepki ver-menin hibir ie yaramayacan biliyordu. Bilincin bu isel ay-dnlanmas (phosphoros), zorluklarla bouup daha iyi noktala-ra ulama eitimi, Karanlk Anne, yani kolektif bilincin karan-lk melei (angelos) tarafndan retilen bir bilgeliin parasy-d. Eer Tanra'nn bu ynn bilmez ve onun bilgeliini ara-lamazsak, btnlemi kiiliine de ulaamayz.232 Yine Convray'in aktardna gre, talya'da snm bir kra-ter gl olan Averno'yu evreleyen sk ormanlk alan, Heca-te'nin kutsal korusu olarak bilinirdi ve bu tanra iin bilinen, ak, belirli tapnaklar yok denecek kadar azd. talya yarmada-snn birok deiik yerinde Hecate'ye adanm kutsal koruluk-lar, dolunay gecelerinde dzenlenen ayinlerin meknlar olarak kullanld. uDoamn ta kendisi olan bir tanraya, insan yap-s ta binalarda deil, ak alanlar ve koruluklarda yakarlmasn-dan daha doal ne olabilirdi ki farkl grnm bnyesinde birletiren tek ve ayn Ana Tanra modelinin bu karmak uygulamasnda Demeter anne niteliini, Persephone

bakire gen kz, Hecate'nin kendisi de bilge yal kadm simgeliyordu ama birden yalnzca He-cate adyla da anlarak birlik vurgulanyordu. Heykel ve ka-bartmalardaki betimlemelerde, tanrann toplam ala elinde, ala nemli nesne grnrd Ellerin , birer meale tutuyor-du; dierlerindeyse bir anahtar, bir para ip ve bir haner yer alrd ou kez. Mealeler, karar alma aamasndaki insann yo-lunu aydnlatacak bilgelik ve destei simgeliyordu. Yani yaam-larnn belli aamalarnda yol ayrmna (kavaa) gelen insanlar 232 D. J. Conway, Maiden, Mother, Crone. s 92

Gerileme, zlme ve Fraternis

Hecate'nin yardmn, bu k araclyla almaktaydlar. Anahtar, evrenin gizemlerine ait kilitleri, bir baka gre gre de yeralt dnyasnn kaplarn amak iindi. p, bebei anne-sine, insan da en byk anne olan dnyaya balayan gbek-ban temsil ediyordu. Hanerse, yanlsamalar ve kafa kark- 55 lann yok eden, keskin gerein ltsyd.233 Compka'mn szlk anlam yollarn birletii kavakt ve Compitalia, farkl blgelerden ve yerleim merkezlerinden in-sanlarn ortak bir organizasyonda bir araya gelip, Larcs Compi-tales ad verilen kavak perileri gzetiminde bulumalar ve k gndnmn kutlamalar iin dzenleniyordu. Aslnda Hecate adna dzenlenen ve btnyle ona adanan kutlamalar, ekim aynn son gn yaplrd. Ama coMegia'lmn denetimin-deki Compitalia enliklerinde de, Kavaklarn Tanras Hecate onurlandrlyordu elbette. Burada Hecate'nin byk oranda simgesel bir ilev gr-dn unutmamak gerekiyor. Yzl Tanra imgesini kullanmak, hem eski inan ve gelenek ile bir ba oluturuyor-du hem de yeni kararlarn ve dnmn eiine yaklald- mesajm gl klyordu. nk Kavaklarn Tanras, in-sanlarn olduu gibi, topluluklarn, halklarn yaamlarnda

da kritik dnm noktalarna varld anda yardma gelir, elindeki mealelerle yollar aydnlatr ve doruyu bulmak isteyenlere destek olurdu. Cumhuriyetin son yzylna girildiinde colle-ga'lar etkin birer sivil toplum rgt olarak hem mistik hem de politik nitelikleri olan bir role soyunmular ve deiimi zorlamaya balamlard artk; elbette Roma'nn vard bu kavakta Hecate'nin desteine gerek duyulacakt. Mistik deerlerle ve eski tanralarla simgesel balants na-sl bir nitelik tarsa tasm, collegia'hr Roma politik yaamna aniden ve olduka etkili sivil toplum ekirdekleri halinde enteg-re oldular bir anda. Cumhuriyet'in giderek daha derinleen bir bunalm yaad kritik bir dneme o denli byk bir hareket ve dinamizm getirmilerdi ki, artk Roma'nn siyasi yaamyla 233 D. J. Conway, a.g.e, s 92-93

FRATERN1S Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

ilgili olarak nfuzlu ailelerin g ve kar sava yorumunun yaplmas olanaksz hale gelmiti. Pleb politikalar hzla aktif ve geni tabanl bir mcadeleye doru yneliyor, yzlerce yldr varln korumaya alan byk toprak sahipleri oligarisi cid-di biimde keye skyordu. Meslek kurulular (coliegia) ve halk dernekleri harekete katldlar, diyor Server Tanilli. Bu gruplar ok eskiden beri vard Roma'da, imdiyse gerek birer halk kulb haline gel-miler ve 'Halk Partisi'nin bir eit taban kuruluu olmulard. sa'dan nce birinci yln ortalarna dek giderek hzlanan bu ha-reketler, amacndan sapm Cumhuriyet'i be yz yl nceki il-kelere uygun bir izgiye yeniden dndrme giriimleri gibi g-rnyordu ama bundan daha da fazlasn ieriyordu aslnda. Balangtan beri pleb politikalarn ynlendiren ve Cumhuri-yet'i nihai ideal iin bir ara olarak grenler, yitirilmi zama-n telafi etme ve oktan gereklemesi gereken sosyal dzenle-meleri yaama geirme acelecilii iindeydiler. Bir baka deyi-le Kardelik, gidiin bir tr Emperyal

askeri diktatrlk y-nnde olduunu grm ve geleneksel sabr ilkesini rafa kal-drarak tehlikeli bir serveni durdurma abasna girimiti. Carilina'nn ban ektii devrim giriimi, bu hareketin en byk ve iddial hamlelerinden biriydi ve ok byk oranda collegia'hrdan destek ald. Ne var ki toprak sahipleri oligarisi durumu haber alp ani bir manevrayla bu giriimi olduka kan-l bir biimde bastrmay baardnda, Cicero bata olmak ze-re ynetimi elinde tutan gerici glerin gzleri, giderek tehlike-li bir grnm almaya balayan bu meslek rgtlerine ve halk dayanma derneklerine evrilecekti. CoZegia'larn rgtlenmesi, kent blgeleri ve daha kk yerleim birimlerinin bir araya getirilmesiyle salanmt ve pleb kesimlerini politik amala organize etme frsatlar sunuyordu, diyor Wilfried Nippel.234 Bu sivil dayanma gruplarnn hem Marius'u izgiyle, hem de Gracchus Kardeler geleneiyle ya-kndan balantl olduuna da dikkat ektikten sonra, 64 y-

234 VVilfried Nippel, a.g.e, s 78

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

lnda collegia'hrm bu nedenle bask alana alndklarna dikkat ekiyor. Gerekten de dnemin konsl Cicero bu yaygn mesleki rgtler ve dayanma birliklerinin, oligari iin ne denli tehli-keli olabileceini sezmi ve daha Catilina davalar srerken, bir daha benzeri bir devrim giriimiyle yz yze gelmemek iin collegia'hrm etkinliklerini iyice kstlamaya, bazlarn tmden yasaklamaya almt. Ancak Cumhuriyet'i gerek hedefleri dorultusunda yeni-den rgtleme ve ayaa kaldrma giriimleri, Catilina'nm ld-rlmesiyle (byk bir darbe alm olsa bile) durmayacakt. Bir patrici aileden gelmesine karn kklerini reddedip peb'ler ara-snda yer almay seen ve tribn olabilmek

iin kendini bir pleb ailesine evlat edindirerek siyasi mcadeleye atlan Publius Clo-dius, daha sular durulmadan yeni bir devrimci giriimi balat-t. Ancak Clodius, kendinden ncekilere gre nemli bir hamle gerekletirmi ve demokratikleme mcadelesini yalnzca pleb politikalarna indirgemeyerek, ok nemli bir uyuyan snf, kleleri de yanna almay bilmiti. Byk bir halk desteiyle siyasi gc denetleme ansn ele geirdiinde yapt ilk i, yasaklanan collegia'la yeniden yaa-ma geirmek, hatta var olanlara yenilerini ekleyerek tabandaki bu siyasi rgtlenmeyi hzlandrmak oldu. Bu arada, Compita-lia festivaline Cicero tarafndan konan ve byk tepkiye yol aan yasa da 1 Ocak 58'de iptal etti ve o yl grkemli kutla-malarn yaplmasn salad. Gustav Hermansen, Bu aka politik bir hamleydi, di-yor, izleyen kargaa yllarnda aka grld ki, bu amala kullanldnda collegia, lkenin politikasn denetleyebiliyordu. Bu dnemde Milo ve Clodius arasnda yaanan ve Roma kent yaamnn bir karakteristii haline gelen ete savalar, meslek rgtleriyle ilgili manik bir korku gelitiren ve onlan sk dene-tim altnda tutan Caesar, Augustus ve sonraki imparatorlar iin saplantl bir an oldu.235 235 Gustav Hermansen, Ostia Aspects of Roman City Life, s 199 Fraternis F.17

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

Andrew Lintott da, Meslek birliklerinin ustalar hem k-lelerden hem de zgr yurttalardan oluabiliyordu artk ve z-grlerin ounluu da 'azatl 'lard, diyor. Hzla ve baarl bi-imde rgtlenen Clodius'un denetimindeki siyasi gruplar iin-de azmsanamayacak sayda klenin bulunmasna dikkat eken nl tarihiye gre, Clodius'un baars, Catilina'nn denetle-mekte yetersiz kald bir sosyal snf yanma almay

bilmesiy-di. Ayrca coZegra'lardan yararlanm ve onlara yenilerini de ek-lemiti.' Ancak lkede artk siyasi mcadelenin titiz bir rgtlenme ve geni kesimleri iine alan sosyal ve ekonomik politikalarla ba-arya ulaabilecei dnemler oktan geride kalmt. Srekli sa-vaan bir devlet haline gelen Roma'da, fetih politikalar gerei glendirilen askeri birliklerin muzaffer komutanlar, siyasi g-c elinde tutmaya aday liderlere dnyorlard. Bir baka de-yile, elinde kendisine bal kalabalk askeri birlikler oluturma-ya yetecek paras ve gc olan (ya da oligariden maddi destek almay beceren) karizmatik komutanlar, kendilerini Roma ze-rinde tartmasz olarak sz sahibi gryorlard ve baarya ula-mak iin onlar yenilgiye uratmak kanlmaz bir gereklilikti. Bunu ok iyi anlayan Clodius, bir tribn olarak gc eline geirmeye balad srada, askeri gcn de artrma yolunu seti. O gnlerde nl komutan, Pompeius, Crassus ve Ca-esar, btn Cumhuriyet kurumlarnn ve devlet geleneklerinin zerine karak, salt askeri glerine dayanp Birinci Trium-vr ad verilen, l ynetimi oluturmulard. Kendi aralarn-daki g dengeleriyle fazlasyla megul olan bu askeri liderler, grnrdeki byk glerine karn, halkn desteini alan Clo-dius'la iyi g^inmeye alyor, onu ortadan kaldrmak iin uy-gun frsat aryorlard. Cumhuriyet'i demokratik ilkelere yakla-trma ve geni tabanl sivil toplum yapsn glendirme ama-cyla Clodius'u destekleyen, aralarnda Kardelik rgtnn de bulunduu dier nfuz sahibi gler ve pleb rgtleriyse, aske-ri liderleri devre d brakmann tek yolunun, ilerinde en g236 Andrew Lintott, Violence in Republican Rome, s 77

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

l olan yenilgiye uratarak gzda verme olduu grndey-diler. Bu

amala Clodius, koullarn uygun olduunu dnd- anda, 58 ylnn sonlarna doru, Pompeius'a kar bir dizi saldrya balad. 57'de Pompeius, bir baka fn'6uj'un, T. Annius Milo'nun yardmn salad; Milo serserilerden bir rakip takm oluturdu ve sokaklarda Clodius'un eteleriyle aka arpt. Bylece Cldius durduruldu; Pompeius da Cicero'nun geri arlmasn dzenleme olana buldu.237 Bylece, kleleri de iine alarak byyen ve bir aydnlar grubu tarafndan desteklenen Clodius'un pleb tabanl hareketi, bir baka pleb grubu karsna karlarak, daha dorusu lm-pen proletaryanitelii tayan sokak serserileri araclyla te-rr yaratlarak sindirilmi oluyordu. Ancak yine de Clodius bir sre daha direnmeyi srdrd 52 yl balarnda Clodius ve Milo, Appia yolu zerinde karlatlar; bunu izleyen atmada Clodius ld. Olay kark-lklara yol at; senato binas yakld. Sonunda senato Pompe-ius'u tek konsl seti ve dzen yeniden saland.238 Son byk devrimci giriim, Clodius'un ortadan kaldrl-masyla yenilgiye uruyordu bylece. zleyen gnlerde yenilgi-nin getirdii karklk, pleb topluluklarnn dank ve dzensiz bir grnt vermesine ve Cumhuriyetilerin panik havas yaa-malarna neden olacakt. l Ynetim dalp, Caesar byk bir gvde gsterisiyle Roma'ya girdiinde, onun bir zamanlar Catilina'nn yanda olduunu anmsayan ve imdi de Pompe-ius'un dman roln stlendiini grenlerin kafalar kart; dmanmn dman dostumdur ilkesiyle, pleb gruplar iin-den, hatta Clodius'un kurduu birliklerin arasmdan, cokuyla bu despot lideri destekleyenler kt. Oysa adm adm diktatr-ln ilan etme hazrlndaki Caesar'n ilk ilerinden biri, col-egia'lar zerinde Cicero'yu bile mumla aratacak bir bask kur-mak olacakt.

237 Tim Cornell - John Matthews, a.g.e, s 69 238 Tim Cornell - John Matthews, a.g.e, s 70

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

Kardelik paralanyor Ksacas, Kardelik rgtnn deneyimli ve ibilir yeleri, strateji deitirerek tabana ynelik bir siyasi rgtlenmeye y-nelmekte olduka ge kalmlard ve dolaysyla bir kez daha ka-nlmaz bir yenilgiyi yaadlar. Fetih ganimederine, kle tica-retine ve haralara dayal ekonomisi, i savalarn kanksand kaorik siyasi yaps ve askeri gce yaslanan iktidar mekanizma-syla Roma, bir byk ideal i beslemekten oktan uzaklam-t. Buna karn, mcadeleyi ak politik zemine tamak isteyen-ler iin, halk arasnda efsaneye dnen Gracchus kardeler gi-bi yreklendirici rnekler de sz konusuydu. Perde arkas ka-bul edilebilecek Sibylline kurulu gibi dinsel etkinlik alanlarnn yan sra, eldeki kurumsal mevziler ve ilikiler de iyi korunarak, belki askerler iinden davaya ikna edilebilecek nderlerin de destei alnarak, Roma iin bir eyler yaplabilirdi hl. Ne var ki, Caesar'n iktidar, Roma'da Cumhuriyet ilkele-rinin nihai kn salamaktan baka bir ie yaramayacakt. Ksa srede bunun farkna varan Cumhuriyetilerin dzenledi-i suikast ve komplo geri tepecek; devletin zirvesine yine Ca-esar'n yandalar ve manevi olundan oluan kinci l Y-netim yerleecekti. Antonius, Octavianus (Augustus) ve Lepi-dus arasndaki olduka krlgan ve hassas dengelere sahip ikti-dar ortaklnn k, kanlmaz bir biimde mparatorluk sistemini Roma'ya egemen klarken, Kardelik tarihinde de ilk kez, olduka byk bir krlma noktas yaanyordu. lkeler, idealler ve onlara ulamak iin kullanlacak yntemler konusun-da ciddi bir kargaa sz konusuydu artk. Lepidus'un korkarak geri ekilmesi, Antonius'un da Acti-um'da byk bir yenilgi yaayp intihar etmesinden sonra iple-ri eline alan Augustus, hibir zaman monariyi geri getirmek-ten sz etmedi ve Cumhuriyet'in yaralarn sarma vaatlerini yineledi. Ama pratikte Tarquinius'a bile rahmet okutan bir kral gibi davranyordu ve Cumhuriyet'in btn kurumlarn, yasal temeli fazlasyla tartlr durumdaki mparator sfatyla denetimi altna almt.

Gerileme. zlme ve Fraternis

Ksa sre iinde, evresinde kendine bal bir resmi ide-oloji aydnlar grubu yaratt ve hemen hibir ciddi direnile karlamakszn, olduka radikal hamlelerle benzersiz bir oto-rite tekeli oluturdu. lk yapt ilerden biri de collegia'larn yapsn yeniden dzenlemek ve onlar politik etkinlikten son-suza dek uzaklatrarak birer sembolik yardmlama birlii statsne indirgemekti.239 23 ylnda, tribn kurumunun b-tn yetkilerini kendi zerine ald; bylece pleb kitlelerinin se-imle gelen temsilcilerine ait halk szcs yetkileri ve gc, imparatorun tekeline giriyordu. Caesar gibi, senatoyu ciddiye almayan ve umursamayan bir grnm izmekten kand; tersine,. Cumhuriyet'in bu nemli kurumuna byk sayg duyuyor izlenimi yaratmaya alt. Ama bunu yaparken, deersiz olduunu ileri srd yeleri ka-rarak senatonun ye saysn azalta, temel kurumlarn hiyerar-ik sralamasn da kendi tercihlerine gre yeniden dzenledi. Seimler yaplyordu ama pratikte yalnzca bir formaliteden iba-retti bu; Augustus, belli bal kurumlarn yelik ve yneticilik-lerine kendi istedii kiileri getiriyor, mag'stra'ian da seime bi-le gerek duymakszn atama yoluyla bclirliyordu.240 imparator, Roma'nn ynetsel rgtlenme biimine de ye-ni dzenlemeler getirmiti. Buna gre, artk corafi snrlan Ak-deniz'in tm kylarn, Orta Avrupa'y, spanya ve Galya'y, Anadolu'yu, Msr' ve Suriye'yi ierecek biimde genileyen Roma, net idari snrlarla blnm, imparatorlua sk skya bal eyaletlerden oluuyordu ve her bir eyalet, Augustus tara-fndan seilen ve legatio ad verilen yneticilerin sorumluluu-na veriliyordu. Legato'lar ounlukla deneyimli senatrler ve eski konsllerdi. Ordunun karmak ve dzensiz yaps titizce elden geirilmi; lejyon ve birliklerin bana yine senato yeleri aunm; silahl kuvvetlerin bamsz karizmatik komutanlar ya da baz ailelerin deil, btnyle merkezi devletin ve imparato-run denetiminde olmas

salanma.

Anthony Black, Guild & State, s 4 240 Tim Cornell - John Mathhews, a.g.c, s 74-75

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

Eyalet yneticileri ve imparatorluk bayra altna dahil edi-len blgelerin yerel soylu snflar, yeni uygulamadan olduka honuttular. Byk bir imparatorluun paras olmay kabul ederek hem gvenliklerini artrdklann dnyorlar, hem de o ekonomik g ve lksten pay almann tadn karyorlard. Yal-nzca bir mttefik kimliiyle deil, Byk Romann para-s olarak mparatorun yannda yer almak, yeni snrlar iindeki btn uluslann soylu snflar iin seve seve kabullenilecek bir konumdu. Aslna baklrsa, baka bir seenek de yoktu. Augus-tus'un merkezi ve btnlkl tek bir yumruk haline getirdii Roma ordusunun gazabna uramay kim gze alabilirdi te o nl Roma Bar, yani Pax Romana, despot bir imparator ve onun dalkavukluunu gnll olarak stlenen kur-maylarnca, byle yaratld. Devletin yeni ideolojisinde gerek byk tehlike, politik stnlk salama amacyla yrtlen i savalard ve Augustus'un ezici basksyla byle bir olaslk or-tadan kaldnlm, Roma topraklannda i bar salanmt. Sa-valar artk yalnzca Roma'nn d dmanlaryla, imparatorlu-un u snrlarnda ve gerektike yaplacakt ki, lkenin mer-kezinden uzakta, i gvenlii tehdit etmeyen bu kk ve mnferit savalar, Romallan asla endielendirmediinden, ye-ni dnemle birlikte gelen bar, yani Pax Romana cokuyla kut-lanyordu.241 Augustus'un hararetli destekleyicisi Virgilius, n-l yapt Aeneidde unlan syleyecekti Sen imparatorluunla dnyay sallayacaksn, Unutma Romal, bu senin sanatn olacak Bansn gcyle hkm srecek, Gszleri koruyacak, Marurlara boyun edireceksin.242

Yirmi yllk i savan yaralann sarp, dzeni yeniden oluturmak sloganyla gerekletirilen btn bu despotik uy-

241 Pat Southern, Augustus, s 167 242 Vergil, The Aeneid, Book VI, s 119

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS gulamalar, artc bir biimde, halkn, daha dorusu bata lmpen proletarya olmak zere amasz ve dank pleb grup-larnn desteini almt. O denli garip bir hava esiyordu ki Ro-ma'da, halk onun kaytsz artsz tek yetkili olmasn istiyor, ama Augustus 'atalarn dzenine sayg duyduu iin' byle bir ayrcal byk bir .tevazuyla geri eviriyor grnts yaratl-mt. Btn bunlar, Cumhuriyet'e on yllar boyunca sahip k-maya alarak i savalar gze alan demokratik gruplar, bu arada elbette Kardelik rgtn, her eyi yeni batan dn-meye itecekti. Augustus'a vgler dzen ve onu cokuyla se-lamlayan, aktan aa diktatr olmasn isteyen halk kitleleri-ne, Cumhuriyet ilkelerine sahip kma konusunda gvenilebilir miydi Yoksa tabana yaylm, yukarya doru daralan rgt-lenme biimi, tarihsel bir yanlg myd stadn ilke ve t-lerine geri dnmek mi gerekiyordu bir kez daha Augustus'un Sibylline kurulunu iyiden iyiye bir kuklaya dntren baskc ynetimi ve sansrcl sonrasnda, en byk mevzinin de yitirilmekte olduu anlald. Roma'da drt yz yldan fazla bir sre etkinliini koruyan Kardelik, bylece, son elli yl iinde iyice hzlanan gelimeler sonucu, sarsc bir yenilgiyi tadyordu ve oluan yeni koullar, yz yze gelinen k-rlma noktasnn etkisini iyice artrmt. lkin koullarn analizi ve mcadelede belirlenecek yntem-ler zerinde balayan gr ayrlklar, temel stratejik farkllk-lara dnt ve Kroton'dan beri, dnem dnem yaanan dalga-lanmalara karn eski gelenek

ve inanlar uzantsnda konulabi-len birlik, ciddi biimde paralanma yoluna girdi. Be yz yl akn bir srenin sonunda, inat bir sabr ve sarslmayan bir inanla tarihteki yanl dzeltme gibi bir ideale sarlmaya a-lan ve nl filozofun simgesel manevi gcyle ayakta duran Kardelik, artk yalnzca yntemler ve strateji konusunda deil, hedef ve amalar anlamnda da farkl dorultulara yryen fraksiyon'Mara blnecekti. Ksacas, Sibyl bilgelik ve gele-neklerine bal Pythagoras Kardelii yoktu artk; nk, bu inanl ve kararl hareketin btn unsurlann bir arada tutan

FraterniS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik ok nemli bir ara yitirilmiti Roma Cumhuriyeti. Augus-tus'tan sonra Roma, otoritenin merkeziletii, ynetimin alabil-diine despotlatg, yalnzca zenginlik, g ve ihtiam ama edinen, zorba imparatorluk dnemine kesin biimde adm at-m. Cumhuriyet yoksa, Kardelik de yoktu. Bu gelimelerde, be yz yl akn bir sre iinde, kuak-lar boyu srdrlen bir mcadele ve dnem dnem farkl yn-temleri deneyen stratejiler srasnda iyice heterojen hale gelmi rgt yapsnn da etkisi vard kukusuz. Tarquinius'un devril-dii ve Cumhuriyet'in kurulduu yllarda, Kroton'dan hazr kuvvet olarak gelmi deneyimli bir elit grupla, Roma iindeki demokratik unsurlarn ibirlii sz konusuydu. Tabii bir de, Delphi ve Cumae'den gelen mcntor destei. Ancak kprnn altndan onca su akp, Augustus Roma'sna eriildiinde, Kar-delik olarak adlandrdmz yapnn iinde, beklenti ve dn-celeri birbirinden olduka farkl gruplar olumutu. Artk yal-nzca gizem kltleri ve rahiplik kastlanyla ideale inisiye edilip eitilen ve Sibylline kurulunca ynlendirilen Pythagoras mrit-leri yoktu mcadelenin iinde. zellikle son elli yl iinde tabana inme yntemim ye-leyerek bir siyasi parti gibi almaya ynelen Kardelik, te-mel ilke ve inanlara

eskisi kadar sayg duymayan ve yalnzca gc ele geirmeye odaklanan, felsefi donanm zayf, kalabalk ve hrsl kitlelerin iinde boulmaya balamt. Her kesimden pleb gruplar, nfuzlu zenginler ve baz magistra'far, Cumhuri-yeti olduklarna inanld iin rgtsel yap iine alnan subay-lar ve baz patrid aydnlan, Kardelik'in eski saf yapsn zaman iinde olduka deitirmilerdi. Bir baka deyile, rgt bydke klm gibi grnyordu ki, paralanmann nedenlerinden biri d koullarsa, biri de buydu. Hibir ciddi muhalefet, ypratc sava ve i kargaa yaan-madan, sessizce geen Augustus dneminin bitiminde, iyice ka-bua ekilmi, dankl yaayan Kardelik rgt de kesin olarak ayrmaya balama. Karizmatik imparatorun lmyle birlikte Roma'nn her yerinde ortaya kan belirsizlik kokusu iinde, bu ayrmann unsurlar da yeni dnem iin stratejileri-

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

ni belirlemeye baladlar. Kardelik mirasn sdenenler iinde, ok genel hatlaryla byk grup olduunu syleyebiliriz - Birinci grup, her eye karn balangtaki ilkeleri koru-may ve bu amala geici bir sre iin klerek olan biteni ye- 265 niden gzden geirmeyi savunan, Sibyl gelenei ve Pythagoras ilkelerine bal idealistlerden oluuyordu. Onlara gre yenil-gi, stadn tepeden tabana yaylan genileme ilkesinden uzak-lalmas ve eitilmemi, yani aydnlatlmam kitlelerin ace-lecilikle harekete dahil edilmesi yznden gelmiti. nsan un-suruna daha fazla nem verilmesi gerektiini ileri sren; insan kitleleri eitilmeden kalc baarya ulamann olanaksz olduu-na inanan ve iktidar ele geirmeye ynelik komplolar yerine, ideallere bal insanlar yetitirerek ve ekonomik anlamda gl kalmaya alarak hedefe yrmeyi ngren bu grup, bir sre-liine ie kapanma yolunu seti.

- ikinci gruptakiler, yenilgiyi Pythagoras'n fasulyelerden uzak durun tavsiyesinin gz ard edilmesine ve seimlerle, par-lamenter manevralarla zaman yitirilmesine balayan radikaller-di. Kroton'da iktidar seimle kazanlmam, g odaklar de-netim altna alnarak Gney talya kolonileri ele geirilmiti. Roma'da Cumhuriyet'in ilk dnemlerinde de ayn yntem izle-nerek, inili kl da olsa istikrarl bir gelimenin salandna inanan radikaller, Cumhuriyetilerin askeri g unsurunu k-mseyerek byk bir hata ilediklerini dnyorlard. zel-likle Cumhuriyet'in son yllarnda, yrekli ve kararl komutan-larn lke siyasetinde ne denli etkili olabildii grlmt; o halde, genel ilkeler, amaca ulama yolunda ele geirilecek nemli mevziler iin bir sreliine terk edilebilir ve hareket, as-kerler iinde egemen klnarak baarya daha net ve gvenli bir yoldan ulalabilirdi. Varlacak idealden ok, iktidar ele geir-me fikrine odaklanan bu grup, imparatorluk dnemi boyunca zellikle Mithra Klt araclyla ordu iinde etkin olmaya a-lacak ve darbelerin, komplolarn ba aktrleri arasnda yer ala-cakt.

Fraternis-. Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

- nc ve son byk gruptaysa, mistik eilimler ar ba-syordu daha ok. Spiritel aydnlanma gereklemeden, yani insanlarn ruhlar tanrsal gce layk bir arnma srecinden ge-meden, istenen ve saptanan ideallere ulamak olanakszd. Pythagoras, ruhun evrimleme ve gelimesine, btn byk fi-lozoflardan daha ok nem vermemi miydi O halde, maddi dnyann eytani ynleri reddedilerek, gerek tanrsal doru-lara ulalacak biimde eitim ve arnma srecine girilmeliydi. Binlerce yllk soylu ideale, ancak o spiritel geliim srecini baaryla tamamlam insanlarla ulalabilirdi. Bu nc grup, bir sre gnosrisizm yannda saf tutacak, sonra dier iki grubun iinde erimeye balayacakt. Kimi uzantlannysa bir dnem, Kilise'nin sapkn sulamasyla sava

at irili ufakl mezhep-lerin bazlarnda grecektik. Hareketin dalm grnen kollarndan her biri, impara-torluk snrlar iinde etkin olduklar blgelerde, kendi doru bildikleri yolda yrmeye ve btnlklerini korumaya altlar. ou kez bu gruplar arasnda ksa sreli ittifaklar yaand ve za-man zaman yollar kesiti, ilerinde en gls olan darbeci-ler, drdnc yzyl sonlarna doru Julianus'un imparatorlu-u srasnda Altn a yaayacak ve dier iki grubu da yan-na ekip kendi iinde eriterek, geici bir sre iin yeniden bir-lemeyi salayacakt. Ama fiilen birinci yzyldan itibaren, ba-tan beri izini srdmz Pythagoras (ya da Sibyl) Kardeli-i'nin eski bildik grnts, tarihe karyordu. Bu nedenle, ki-tabn bundan sonraki blmlerinde, imdiye dek bir tanmlay-c ad olarak bavurduum Kardelik etiketini kullanmayacak; onun yerine, genel olarak bu ana grubun ve onlarn uydula-rnn oluturduu heterojen yapy tanmlamak zere, aslnda bir tr kod ad niyetine, Latince Kardelie ait ya da Kar-dee anlamna gelen, Fraternis szcn yeleyeceim.

CerIleme. zlme ve Fraternis

2. Bask ve kouturma

267

Augustus'un lmnden sonra, artk Bat Dnyasnn temsilciliini tek bana stlenmi durumdaki grkemli Ro-ma'nn nasl bir yol izleyecei; Pax Romana'mn ne zamana dek gcn ve etkisini srdrecei; devlet yapsnn yeniden biim-lendirilmi bir monariye mi yoksa Cumhuriyet'in eski gnle-rindeki kurumsal oulculua doru mu ynelecei merak ko-nusuydu, iktidarda kald uzun yllar boyunca ounlukla bir diktatr grnts veren ve Cumhuriyet'in kurumlarna say-g gsteriyor grnmekle birlikte o kurumlarn ald kararlar her aamasnda manipule edip, kilit noktalara kendi yandalar-n yerletiren imparator, iktidarn kendisinden sonra nasl y-ryeceine ilikin, soru iaretlerine yer

brakmayan bir yol ha-ritas izmi miydi Grne baklrsa bunu yapmt; hem de, elinden geldi-ince ince eleyip sk dokuyarak, ilkin, ok gvendii yardmc-s Agrippa'y kz Julia ile evlendirip onu varisi olarak dn-dn hem orduya hem de senatoya aka hissettirmiti.. An-cak seilmi veliahttn beklenmedik erken lm sonrasnda dul kalan Jua'y, bu kez yine ok gvendii isimlerden biri olan Tiberius'la evlendirdi; stelik neredeyse zorla. Yaamnn son-larna doru Tiberius'u evlat edindi ve yeni imparator adaym Roma'ya net bir biimde sunmu oldu. Btn bunlar, devlet gelenekleri asndan Roma'ya son de-rece aykr gelimelerdi aslnda. Monari ya da hkmdar kavramndan lkenin ileri gelenleri ylesine ciddi biimde tiksi-niyorlard ki, cumhuriyet rejiminin dorukta olduu gnlerde, halka Monariyi kurmaya teebbs edeceklere kar son nefesi-ne dek mcadele etme and iiriliyordu. Roma, balangta bir sekinler oligarisinin lkesi olarak yola km; Cumhuri-yetle birlikte yava yava bu oligarik yap, hukuki kurumiann

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

etkinlik kazand ve farkl halk kesimlerinin sz sahibi olma fr-satn elde ettii, kendine zg bir yapya kavumutu. Belki bi-raz kaotik ve komplolara ak bir yapyd bu ama kurumlarn kemiklemi saygnl, geri dn giriimlerine hi scak bak-mayan bir kamuoyu oluturmay da baarmt. Peki ama nasl olmutu da, eski krallk dneminde bile hanedan kavram yok-ken, hkmdarlarn tahta k (gstermelik de olsa) seimle gerekleirken, Cumhuriyet'i restore etme iddiasndaki Augus-tus'un, varis tayin etme sistemine dayanan yeni Principatus (h-kmdarlk) anlay bylesine kolay kabul grmt Emperyal Klt Gce tapma gelenei imparatorun olaanst prestiji ve halktan ald byk destek, bunun grnrdeki en byk nedenlerinden biriydi. savalarn yz yla yakn

bir sre ypratt Cumhuriyet kurum-larnn iine dt karmaa, honutsuz kitleleri, btn sorun-lara zm getirecek gl ve etkili bir lider arayna itmiti ve bunun gstergeleri Julius Caesar'a kendi lmpen proletaryann verdii artc destekle, ok daha nce ortaya kmt zaten. Augustus, asker bir liderin, hem sava hem de rahip unvanla-rn tayan manevi olu sfatyla Roma'da iktidar gasp ettiin-de, Caesar'l ilgili anlar canland ve kurtarc lider zleminin giderildiine inanld. Siyasi bilinten yoksun eitimsiz kitleler, iktidar tek bir noktada toplayp i kargaalar yok etmeyi baa-ran Augustus'un karizmas kadar, huzur dneminde gelen ve ulusal gururlarn okayan Pax Romana'mn ekiciliine de ka-plmlard. Denetimsiz bir cokuyla byyen ilgi ve destek y-lesi noktalara varmt ki, Augustus artk Altn a dlerini gerek klan tanrsal bir kiilik olarak grlyordu. Bakentte ve lkenin deiik eyalederinde Augustus onuruna dzenlenen trenler srasnda ona bir hkmdardan ok, bir tanr gibi davranld; Babayurdunun Babas (Pater Patriae) gibi unvan-lar verildi ve nihayet imparator fetiizmi, Augustus adna tap-naklar ina edilmesine dek vard. Emperyal Klt gen bir h-kmdar merkez alarak oluuyordu yava yava.

Gerileme, zlme ve Fraternis

Bunun ok da kendiliinden bir gelime olduu sylene-mezdi akas. Caesar'n manevi olu kimliiyle ynetime el koyduu andan itibaren Augustus, kendi yaklamna gre -rmekte olan Cumhuriyet'i slah edecek bir dizi operasyonu hzla tasarlayp uygulamaya koymaya balamt. Yeni ve etkili bir Romal kimlii oluturmakla balayacakt ie ve onu mis-tik unsurlarla bezeyerek, imparatorluun resmi ideolojisinde ba keye oturtacakt. Bunun yan sra, bir devlet olarak Roma'nn kimlii de revizyondan geecek; sonuta Devlet-mparatr-Te-ba geni zerine kurulu yeni bir klt ortaya kacakt. Augustus, bu tasarmna model olarak, t ikinci yzyl ba-larndan

itibaren Roma'nn Grek kentlerinde doan, popler bir tanra kltn seti ve onu kendi istekleri dorultusunda de-itirme abalarna giriti. Bu, zamannda Cumhuriyet ideolog-larnn bazlarnn (bu arada Kardelik yelerinin de) idealleti-rilmi resmi ideolojinin bir paras olarak destek verdikleri Dea Roma kltyd. Kentin adyla ilgili efsanelere, Rumina adl bir koruyucu ve gzetici tanrann damgasn vurduunu; Ruma ya da Ro-ma adnn bu tanradan (ve onun bir anne gibi kenti besleyen gslerinden) kaynaklandn daha nce grmtk. Cumhu-riyet'in yapsna Yunan kolonilerinden tanan stratejik neme sahip klt entegre eden Kardelik yeleri, Rumina'nm ad-n zaman iinde kentle birletirerek deitirmiler ve rejimin ru-hunu simgeleyen Dea Roma adl sembolik klt yaratmlard. Kardelik iin bu hibir zaman Demeter ya da Dionysos gizem-cilikleri kadar kritik nem tayan bir klt olmad ama halk ta-rafndan benimsendike resmi ideolojinin manipule edilmesinde etkili bir ara olarak kullanlabilecei dnldnden, bir tr yedek g olarak beslendi. Duncan Fischwick, Roma klt Rodos ve onun yrnge-sindeki kentlerde balam, Roma adna yaplan festivaller Delp-hi ve Likya halklannca 189 ylnda, Chios'ta da ikinci yzyln hemen balarnda dzenlenmiti,^3 diyor. Kltn douundaM3 Duncan Fischwick, The Imperial Cult in the Latin West, s 49

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

ki zamanlamaya ve k noktalarndan birinin en nemli Sibyl merkezlerinden Delphi oluuna dikkat edildiinde, baz nokta-lar daha ak hale geliyor Dea Roma, tam da Anadolu'nun n-l Magna Mater klt, Sibylline kurulu kararyla Pessimus'tan tanp lkeye getirildii sralarda ortaya km ve Cumhuriyet ideologlarnca da hemen benimsenmiti. nk bu, Roma'nn ve onun yenilenmi, glenen rejiminin bir tanra eliyle koru-nup desteklenmesi anlamna geliyordu. Fischvvick'e

gre Ro-ma adl tanra, Hellenistik evrelerin, Roma Cumhuriyeti ile zdeletirdikleri sembolik bir koruyucu tanrayd.244 Kimi tarihiler, Dea Roma'y, Yunan kent devletlerinde r-neklerine rastlanan ynetici kltnn modern bir biimi ola-rak deerlendiriyorlar. Ancak Roma tarihi uzman Arnaldo Mo-migliano ayn fikirde deil Yeni ve sradan bir ynetici klt-nn uzants olma konumunu oktan aan Tanra Roma'nn, Smyrna (izmir) bata olmak zere birok kentte panteona bile dahil edildiini sylyor.245 Yani, baz Yunan geleneklerinden izler tamakla birlikte Cumhuriyet dneminde idealist bir simgeye dntrlen bu tanra klt, btnyle Romal nitelikleri tayordu. En nemlisi, Dea Roma, herhangi bir yneticinin ya da iktidar sa-hibi oligarik zmrenin deil, yeni bir dnya devletine mer-kez olmas beklenen, yceltilmi bir kentin koruyucu tanras-n simgelemek iin yaratlmt. Manipule edilmi mitlerde boy gsteren efsanevi Romulus'tan balayarak, bir idealin paras ol-may sdenen her Romal'nn yannda yer ald varsaylan, kurgusal bir tanrayd sz konusu olan. Burada ne karlan, aslnda tam olarak bir kent ya da bir halk da deil, bir mo-deP'di. En gl anlatmn Cumhuriyetle bulduuna inanlan ve be yz yl boyunca yalnzca yurttalara deil, balaklk an-lamalaryla yapya dahil edilmi tm kentlerin halklarna da empoze edilen bir model.

244 Duncan Fischwick, a.g.e, s 50 245 Arnaldo Momigliano, On Pagans, Jews and Chrisrjans, s 98

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

Augustus iinse Dea Roma, dikkatle dntrldkten sonra, tasarlad byk reformlarn merkezine yerletirecei ulusal unsurlardan biri nitelii tayordu. Manevi babas Ju-lius Caesar, senatoyu bask altnda tutup iktidar kar konulmaz biimde eline ald gnlerde, kendisini

pervaszca tanr merte-besine ykseltirken, destek olarak byk oranda Dea Roma kl-tnden yararlanmt. Divusjulius (Tanrsal Julius) kltnn oluturulmas yolunda nl diktatr, kendisinin insanst ni-telikler tad iddiasn resmiletiren bir senato karan kart-tracak kadar da ileri gitmiti. Hatta skenderiye ve Antakya'da Caesarion adyla ina ettirdii dev tapnaklarda, yalnzca ken-disinin ve tanra Roma'nn heykellerine yer vermiti.2 Caesar, yalnzca Roma ve talya iinde deil, imparatorluk snrlarnn eritii btn corafyada tek bir rahiplik sistemine dayanan, tekelci bir klt idealini benimsedi. Henz yaarken tanrlatrlmay kabullenmesi de bu eiliminin paralarndan biriydi. Ancak Duncan Fischvrick'e gre Augustus bu konuda daha dikkatli davrand ve (ldkten sonra tannlatnlma hakk-n sakl tutmakla birlikte) yaarken bir ilahi mparator olarak alglanmamaya zen gsterdi; en azndan, dneme ilikin eli-mizdeki resmi kaytlar byle sylyor. Daha da nemlisi, Ca-esar'tn imparatorluu niter bir yapya kavuturmakla ilgili dlerini byk oranda paylamakla birlikte, lkeye egemen k-lnacak tek bir evrensel din fikrinden de iddetle uzak dur-du. Dea Roma, bu anlamda Augustus'un elinde belirgin bir de-iime urad ve belli bir ideali ve modeli destekleyen Cumhu-riyet Roma'snm koruyucu tanrasna ait klt, bir anda soyut bir anlama brnerek bir kentin tanrlatrlmas niteliini el-de etti. Atalar dinine ait eski ilahi glerin yan sra, Roma'ya sonradan ithal edilmi inan kltleri de varln srdryordu ama Dea Roma hem bunlarla yan yana duran, hem de hepsinin

246 Andrew Lintott, Imperium Romanum Politics and Administration, s 181 247 Duncan Fiscbwick, a.g.e, s 72

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

zerinde yer alp yurtseverlik imgelerini bnyesinde barnd-ran, yapay bir monari fetiizmine dnmt. Dahas, Ro-ma'nn tm dnyaya hkmetmesi gerektiini evrensel dzeyde onaylayan bir simgeydi artk eski Cumhuriyet tanras. Btn resmi ikonografi ve devlet belgelerinde, hatta bastrlan metal paralarda, bu nitelii vurgulanmaya balamt Sikkelerde tanra Roma, elinde dnya kresini tutarken ya da bir aya krenin zerine yerlemi bir biimde betimle-nir ve bylece Roma'nn bilinen dnya zerindeki egemenlii vurgulanrd.248 Augustus, fazlasyla dindar ve tanrlardan korkan bir y-neticiydi; bu nedenle Jpiter, Janus ve Juno gibi eski ilahi g-lerin saygnln korurken, yakndan tand Delphi gelenekle-rine aykr davranmaktan ekindi ve Apollon'u Roma'nn Al-tn ann simgesi ilan etti. Dier yandan, Delphi teolojisi ve mistisizminin siyasi anlamda Roma'daki gcnn be yz yl-dan beri ne denli etkin olduunu fark edecek denli de zekiydi ve bu nedenle hem Sibylline kurulunu hem de onun aracly-la Roma'ya giren gizem kltlerini sk bask altna alarak, Kar-delik ideolojisini ve tm siyasi kalntlarn Roma devlet yap-sndan temizlemeye alt. Dea Roma, onun yurtseverlik anla-ynn simgesiydi. Madem Roma halk onu Baba yurdunun Babas ilan etmiti, o halde eski deerlere dnlerek PatrVe, yani Baba yurduna ballk ve saygnn yaygnlatrlmasn da o salayacak. Bu yeni yurtseverliin (Patriotism) garantr Dea Roma ile birlikte kendisiydi. Yabana kltlere, zellikle de Kardelik'le olan balantsn iyi bildii Eleusis ve Dionysos gi-zemciliklerine kukuyla yaklayor ve souk bakyordu; ama her ne kadar ayn inan sisteminin bir paras olsa da, bir biimde gazabndan korktuu Apollon'u asla dta brakamazd Apollon Roma devletinin geleneksel tanrs deilse de, cokulu Dionysos tapnmna gre ok daha denetlenebilir nite-

248 Valerie Hope, The City of Rome Capital and Symbol (Janet Huskin-son editrlndeki Experienring Rome Culture, dentity and Power in the Roman Empire adl derleme, s 86) ■'

Cerleme. zlme ve Fraternis

iiklere sahipti ve baz evrelere gre Octavianus'un [Augustus] yeniden balatma iddiasnda olduu Altn a ile de sk skya balyd. Sonuta Apollon gnele zdeletirildi ki, daha ileri bir benzetme, Stoiklerin gksel ynetici dedii gne ile dn-yevi ynetici olan hkmdar arasnda kurulabilirdi.249 23

Resmi klt, eski geleneklere dn imgesi altnda Jpi-ter'i yceltiyor, Dea Roma kiiliiyle Roma kentini ve lkeyi tanrlatnyor ve bu yeni yurtseverlik emsiyesi altnda Apol-lon'u da Altn Ca temsilcisi olarak imparatorluun koruyu-culuuna yceltiyordu. Apollon, gneti; imparator iin de ay-n sfat kullanlyordu. O halde Roma imparatoru, bir sre n-ce manevi babas Caesar'n yapa gibi, kendini mi tanrlatn-yordu bir yandan evresindeki dalkavuklar, iktidar ele geirdii anda ona Yunanca Sebastos (Saygdeer, Tapnlan) szcnden ithal ettikleri, tanrlar iin kullanlan Augustus adn yaktrmlar ve sonra bu ad, bugnk takvimimizin sekizinci ayna vermi-lerdi; tpk Caesar'n n adnn (Julius) yedinci aya verilmesi gi-bi. mparator, manevi babasnn adn da kendi adna ekliyor ve Augustus Caesar olarak anlyordu ki, artk izleyen tm Roma imparatorlar bir unvan gibi bu Caesar adn da tayacaklard. Cumhuriyet geleneklerinin bir yana itilip, lke ynetiminde sz sahibi bir hanedan yaratld belliydi. Ama hanedanla birlikte, mparatora tanrsall layk gren bir Emperyal Klt de bi-imleniyordu artk. Eldeki belgelerden anlaldna gre, Emperyal Klt do-rudan Augustus'un abalaryla deil, onun evresini saranlarn istekli ve hevesli giriimleriyle domutu. Szgelimi Suriyeli Nicolaus, imparatorluk klt ile ilgili Roma'da hzla ykselen motivasyonu yle aklyordu nsanlar onuruna yakr biim-de ona bu ad [Sebastos = Augustus] verdikleri iin, kentlere ve eyaletlere yaylm adalarda ve ktalarda tapnaklar ve adaklarla sayglarn sundular.250

249 Duncan Fishwick, a.g.e, s 80, keli parantez bana ait 250 J. E. Lendon, Empire of Honour The Art of Government in the Roman World, s 163

Fraternis F.18

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik lgin bir biimde, Augustus adnn Yunanca karl olan Sebastos, bir FrigyaTrakya tanrs olan Sabazios'tan gelmek-teydi, ismin sonundaki Zios eki, Hint-Avrupa dillerinde tan-r szcnn karl olan Dyaus = Zeustan kaynaklanyor-du.251 Sabann kkeni kesin olarak bilinmemekle birlikte, b-yk olaslkla Eski Msr dilinde Yldzlar anlamna gelen Sebaa szcyd -zaten Sabazios, bu anlama uygun olarak Yldzlarn ve gn tanrs olarak anlyordu Frigya'da. Da-ha da ilginci, Sabazios'un Yunan topraklarndaki edeerinin Dionysos olmasyd; bir baka deyile Roma'nm elit oligarisini rkten, Sybil-Pythagoras gelenei tarafmdansa desteklenip Ro-ma'ya empoze edilen Dionysos, aslnda Sabazios'un ta ken-disiydi. Yani, Ana Tanra kltnn en gl unsurlarndan biri. imparatoru tannlatran kurmay takm, ona Augustus ad-n Sebastos'tan, yani Sabazios'tan, dolaysyla Dionysos'tan yo-la karak vermiti. Engellenemez biimde ykselen saygnlk ve poplaritesin-den Augustus'un son derece honut olduunu biliyoruz. Yap-makta olduu radikal reformlar bu destein verdii gvencey-le sonuna dek gtrebilmiti. Gerekten yaad srece tanr-latnlmay istemiyor ve bunun lmnden sonra gerekleme-sini mi istiyordu, yoksa kendi dnda gelitii izlenimi veren tannlatrlma srecinden de aslnda gizli bir biimde honut muydu Augustus adn itirazsz kabul etmesi; adna dinsel kut-lamalar dzenlenmesine ve tapnaklar ina edilmesine scak bak-mas; onu bir ilahi varlk olarak betimleyen heykellerin impara-torluun deiik kentlerinde boy gstermesine kar kmamas, bu durumdan pek de yaknmadn

gsteriyor. Dier yandan, Roma'nm en byk dinsel rtbesini de kendi tekeline aldn ve bu ruhani liderlii siyasi amalar iin gnl rahatlyla kul-landn gryoruz ki, btn bunlar, Augustus'un tannlatul-may basit bir ego tatmini gibi deerlendirmediine ve asln-da Roma tarihinde ilk kez, bir hkmdar-teba iliki modeli yaratmaya abaladna iaret ediyor. 2S1 H. S. Versnel, Inconsistencies in Greek and Roman Religion I, s 114

CerIleme. zlme ve Fraternis

Augustus'un tanrlara olan yaknl, nihayet isa'dan nce 12 ylnda elde ettii Pontifex Maximus unvanyla vurguland, diyor Duncan Fischwick Kariyerindeki dinsel onurun doruu olarak ortaya kan bu konum, onu tanrlarla dorudan ilikili hale getirdi ki bu, kendi kiiliinin kutsanmas yolunda belirgin bir admd. mparator, tanrlar ile insanlar arasnda g temeline otu-ran bir ballk ilikisi olduu saptamasndan yola karak, ay-n modeli hkmdar ile teba arasnda da biimlendirmeye a-lyordu. Bir anlamda bu, monarilerin ve teokratik devletlerin temeline konacak ilk har nitelii de tayacakt ama Augus-tus'un kaygs, yalnzca Roma'nn mutlak egemenliine dayal bir dnya yaratma idealine yaslanyordu ki, bunun gerekleme-sinde sz konusu g ilikisinin hatr saylr oranda pay sahibi olacana inand iin, Emperyal Klt' bu denli istekle be-nimsemiti. Augustus, imparatorun tannlatmjd bir din yaratma peinde falan deildi. Onun amac, devletin derinliklerine dek ileyecek, kalc bir iktidar mekanizmas ve bu mekanizmay te-baann gnll olarak onaylamasn salayacak bir resmi ideolo-jiyi yourmaktan ibaretti. Bir baka deyile, Caesar'n manevi olu, bu hamleleriyle Roma'da gce tapma dnemini balat-yordu. Peki onu tanrsal kata layk gren insanlar, Romallar, imparatorluk tebas, Augustus'u gerekten ilahi bir varlk

ola-rak m gryorlard ki bin yl ncesinin insanlar birok anlamda bizden fark-l dnce biimlerine sahip olabilirler ama elbette aptal deil-lerdi ve imparatorun etten kemikten bir canl olduunu gayet iyi biliyorlard. Ama karlarnda btn teatral ayrntlaryla bir-likte sahnelenen gz kamatrc bir g gsterisi vard Yadsn-mas, hafife alnmas hi de kolay olmayan bir emperyal g. O gcn Roma'da devlet mekanizmalar araclyla olanca abart-l grnmleriyle ortaya konmas, ayn zamanda sradan yurt-taa kendi gszln de gayet iyi anmsatyordu nsan 252 Duncan Fischwick, a.g.e, s 89

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

tanrlar karsnda neyse, bir yurtta da imparator karsnda oy-du. Tanrlarla ilikide boyun emek, onlarn yceliini onayla-mak, o gcn olumlu etkilerinden yararlanmann bir yolu ola-rak grlyorsa, imparatora (ve dolaysyla devlete) boyun e-mek ve onun yceliini vgler eliinde haykrmak, ayn y-celikten kk de olsa bir pay almakla zdeti! James Rives, bu durumu ok gzel zetliyor Her ne kadar imparatorluk kltnn politik boyutu yete-rince ak grnse de, gerek bir dinsel biim olarak stats be-lirsizdir. Konuyla ilgili modern grler, Judaizm, Hristiyanlk ve slam gibi, hepsi de insan ile tanr arasndaki temel ve mut-lak farkll vurgulayan tektannl geleneklerce biimlendirilme eilimindedir. Bu anlayta, bir insana tann olarak taplmas, imparatorlar iin megalomaniyle, halktan iin de kaba bir dal-kavuklukla aklanabilir ancak; yoksa bir insann tann olduuna gerekten kim inanabilir ki Ama dinsel inanan eski dnyada, bizim bugn algladmzdan daha farkl bir ilev grdn bir kez daha anmsamak gerekir. Burada, insanlarn sarlmalar beklenen apak bir teoloji ya da organize bir doktrin sz konu-su deildir; bunun yerine imparatorluk klt, riteli merkez al-maktadr. [...] Kltlerin adaklarla ilgili

pratikleri ve dualar, tan-rlarla lmller arasnda gce dayal bir ilikiyi salamaktadr. Bu nedenledir ki, imparatorla tebas arasndaki byle bir iliki-yi salamaya da hizmet edebilir.253 Bir baka deyile Augustus'un (kendisi resmen bunu iste-memi grnse bile), evresindeki gl lobi tarafndan siste-matik bir kltn paras olarak tannlatrlmas, yeni bir dinsel akm falan deil, btnyle imparatorluun gelecei dnle-rek gerekletirilmi politik bir hamleydi. Tarihi Beth Severy de ayn noktaya deiniyor Bilim adamlar genellikle Augustus'a ilahi bir varlk olarak resmen ve dorudan tapnlmasn blgesel bir olay olarak g-

2S3 James Rives, Religion in the Roman World, (Janet Huskinsn editr-liindeki Experiencing Rome Cuiture, Idencity and Power in the Roman Empire adl derleme, s 266)

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

rrler. Onun bir tanr olduu fikri, imparatorluun dou eya-letlerindeki yerel Hellenistik geleneklerce oluturulmutur. Ay-nca Simon Price, imparatorluun erken dnemindeki bu olgu-yu, Helenletirilmi dounun kentleri ve halklar iin, yeni Ro-ma mparatoru figryle kavramsal ilikiyi kurmann sosyal ve 27 spiritel bir yolu olarak aklamt. mparatorluk klt bylece ynetici ile teba arasnda bir iliki biimi ve yararl bir iktidar dili saladndan, Augustus etkin olarak bunu imparatorluun bat blgelerine uyarlad.254 Severy, Emperyal Klt'n geliimi iinde tannlatrlmann yalnzca Augustus deil, ailesi ve yaknlar iin de geerli oldu-una dikkat ekiyor. Yani bu srete imparatorun kars, anne-si, babas ve ocuklar da ilahi payeden nasibini alyor; hatta klt neredeyse btnyle ailesi ynlendiriyordu. Yine de, Au-gustus kiilii evresinde biimlenmeye balayan ve temelleri atlan kltn kurumlap, btn Roma imparatorlarn

kapsar bir devlet geleneine dnmesi, ancak onun lmnden sonra gerekleebildi. Peter Garsney ve Richard Saller, mparatorluk klt i politik gelimelerin bir rnyd ve sunuluu, geleneki Roma-llarn dinsel deil, politik duyarllklaryla uzlayordu, diyor Bu nedenle, her ne kadar Augustus henz yaarken talya'da ve imparatorluun her yerinde bir tapnm nesnesi olduysa da, klt ancak onun lmnden sonra kurumlatrld.255 Burada dikkat edilmesi gereken nokta, o kurumlamayla birlikte, snrlan hibir zaman resmen izilmese de, bir hane-dan geleneinin biimlendirilmeye balamasdr. Roma'da, ilk kurulu yllarn izleyen monari dneminde bile hkmdarlarn bu konuma seimle geldiklerini, babadan oula geen bir y-netsel mirasn asla sz konusu olmadn anmsatmtm. An-cak, Augustus bu ok deer verilen (ve Roma geleneinin teme-linde yer alan) kural olduka garip bir biimde ineyen ilk y-

254 Beth A. Severy, Augustus and the Family at the Birth of the Roman Empire, s 112, italikler bana ait 255 peter Garnsey - Richard P. Saller, The Roman Empire, s 164

FraternsS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

netici oldu. Julius Caesar'n manevi olu olduu gerekesiyle Roma zerinde hak iddia etmi ve sz sahibi olmak istemiti. Oysa Caesar, kral deildi ki! Her ne kadar lkeyi son derece keyfi biimde, diktatr yetkileriyle ynettiyse de, fiilen Cumhu--^8 riyet halen devam ediyordu. O halde, suikaste kurban giden bir konsln olu, nasl babasnn yetkilerini talep edebilirdi Roma'nn yaad i kargaa ve salnda Caesar'n yak-nnda olan nfuz sahibi insanlarn bu giriiminde ona destek vermeleri, o zamanki adyla Octavianus Caesar', btn devlet geleneklerine aykr bir biimde,

veliaht haklaryla donatt bir anda. l Ynetim (kinci Triumvirate) dneminde sembo-lik grlen bu konumu, Lepidus'un boyun emesi, Antoni-us'un da Actium'da yenilgiye uramasndan sonra fiili bir ni-telik kazanacak ve Caesar'n manevi olu, imparator sfatn yal-nzca askeri baarlan ve rakiplerini ortadan kaldrmasyla deil, babasndan ald yetkilere dayanarak da elde edecekti. Neresinden baklrsa baklsn, bu durum, hele Emperyal Klt biimlendikten sonra, Augustus'un ardndan gelecek im-paratorun da bir tr hanedan ileyii iinde ortaya kmasn gerektiriyordu. Yani belirlenmi bir varis bu yetkileri devra-lacak ve seim yaplmasna gerek kalmakszn Roma'nn en g-l adam olmaya hak kazanacakt bir anda. stelik, artk yalnz-ca bir imparator da deil, ilahi Augustus'un olu sfatn ta-yan bir tanr da olacakt; yani, Tann'nn Olu! mparatorluun bakentinde, henz hayatta olan impara-tor tanr deildi; bu onuru yalnzca ldkten sonra elde edebi-lirdi ve Caligula gibi yaarken tanrsal staty elde etmek iste-yenlere kt gzle baklrd. diyor Valerie Hope, hemen ardn-dan da ekliyor Ama imparatorluk tebasnn ounluu iin imparatorun insan ve tanr yanlan arasndaki snr olduka be-lirsizdi. Bir nceki imparatorun yasal ya da evlat edinilmi o-lu olarak tahta kan imparator, Tann'nn Olu olarak anlabi-lir ve baz blgelerde tanr olarak grlebilirdi. Szgelimi Au-gustus, kendi dneminde baslan sikkelerde, Tanrsal Julius'un olu olarak betimlenmiti.236

256 Valerie Hope, a.g.e, s 81

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS Bu alntdaki kk ayrntlarn dikkatinizden kamadna eminim. zleyen blmlerde de altn izeceimiz gibi, Hristi-yanlk bir Yahudi mezhebi falan deil, fundementalist Juda-ik kapal kltlerden alnm malzemeyle

biimlendirilen bir Roma dini olarak ortaya kt. Bu anlamda, Tanr'nn Olu 279 unvannn, kan bana ya da varis gsterilmeye dayanarak h-kmdarl elde eden kii iin, Hristiyanlk henz domadan nce Roma'da kullanlmas olduka ilgintir tabii. Bu anlaya gre ynetici, yani imparator hem tanrnn oludur, hem de kendisi de tanrdr; stelik, Hope'un da vurgulad gibi, insan ve tanr yanlar arasndaki snr da son derece belirsizdir. Doal olarak hemen aklmza, drdnc yzyldan itibaren Roma'da byk alkantlar yaratan teolojik tartmalar geliyor. Yani sa'nn tanr yn ile insan yn arasndaki ayrmn belir-sizliinin yaratt karmaa nedeniyle, Hristiyanln resmi din ilan edilmesinden sonra yaanan iman savalar. Ayn zaman-da, Tanr'nn Krall kavram ve sa'ya atfedilen Tanr'nn Olu sfatnn, net biimde Romal nitelikler tadn da g-ryoruz. Blme balarken, Nasl oldu da monari dneminde bile krallarn seimle greve getiren Roma halk, Augustus'un em-poze ettii varis sistemini benimsedi sorusundan yola km-tk. Emperyal Klt'n oluumu, dayanaklar ve siyasi anlam, bu soruyu byk oranda yantlad. Roma halk, bir kurtarc olarak grd Augustus ile imparatorlua; onun evresinde bi-imlendirilen klt ile de hanedan kavramna altrld. Ama yine de, Roma iinde her zaman g sahibi olmu kimi unsur-lar, yaanan deiimi bu denli kolay kabullenmeyeceklerdi ki, bunlarn banda da ordu geliyordu. Augustus orduyu da niter bir yapya kavuturup emir-komuta zincirini lke snrlar iindeki btn birliklerde ege-men klm ve komutanlarn imparatorlua sk skya bal ol-masn salamt belki ama son yz yl iinde en etkili g odaklarndan biri haline gelmi, stelik darbeci geleneinden kopma konusunda da hi istekli olmayan ordu, gelimelere hi de scak bakmyordu ve honutsuzluklar, Augustus'un lmy-

FRATERMS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

le birlikte yzeye kacakt. Ayn noktada, yani sz konusu ho-nutsuzluun bymeye balad askeri unsurlarn iinde de, Fraternis'in komplocu kanad kendine yeni bir mcadele ala-n yaratmaya alacakt. Asker kazan kaldryor Augustus'un kzyla apar topar evlendirilen ve bir veliaht yaratma kaygsyla imparator tarafndan evlat edinilen Tiberius, varis haklaryla Roma tahtna ktnda, ortalk birden kart. Yeni imparatoru kabullenmeyenlerin banda, Augustus dne-minde sindirilen ve yeniden politik yaamda etkinlik kazanabil-mek iin frsat kollayan baz askeri birlikler geliyordu. Tiberi-us'un iktidara geldii haberleriyle birlikte, en byk iki askeri birlik, Pannoni ve Ren ordular bakaldrd. Aslnda ordunun kar kt, semedikleri bir kimsenin iktidara gelmi olmasyd ve balarndaki Germanicus'u, taht ele geirmesi iin sktrp durdular. Germanicus, aka diren-di bu istee kar. Askerlerin bakaldrlar, imparatorluun b-yk bir 'gizemi'ni de ortaya koyuyordu. Askerler gerek sahip-leriydi onun; yazgsna hkmeden, giderek baa kimin geecei-ne karar verecek olan da onlard.257 Tiberius yandalarnn salad destein caydrc gc ka-dar, Germanicus'un yeni bir i sava kmasndan ekinerek bu noktada geri adm atmay yelemesi ve yeni imparatorun yann-da yer almas, isyanlar ve gerilimi yava yava ortadan kaldr-d. Deii1- askeri birliklerde yaanan karklklar sonrasnda or-du, her ne kadar durumdan ok honut olmasa da, iktidarnn ilk gnlerinde olduka dikkatli ve saygl davranan Tiberius'un imparatorluunu onaylamak durumunda kald. Ancak kendile-rini devlet zerinde sz sahibi gren belirli bir komutanlar grubu iin grnrdeki bu kabulleni, yalnzca askeri darbe iin bir sonraki uygun frsat beklemek anlam tayordu gerek-te. Bu nedenle, i barn salanm grnd dnemde bile

237 Server Tanilli, a.g.e, s 562

Gerileme. zlme ve Fraternis

bu ekirdek grup, iten ie elini glendirmenin hesaplarn ya-pyordu. Senato ve soylular, her ne kadar imparatorluk sistemini ya-sal dzenlemelerle onaylam da olsalar, Tiberius'a kukuyla bakmay srdrdler. Ne var ki yeni imparator, admlarn ok dikkatli atyor ve btn kararlarn senatoya onaylatarak onlara irin grnmeyi baaryordu. Hemen anlalaca gibi, senato artk o eski Cumhuriyeti kurum olmaktan oktan km; eski-ye oranla daha da daralan bir oligarik yapnn temsilcisi haline gelmiti ve aslna baklrsa bu niteliiyle imparatora yakn dur-may snfsal karlarna daha uygun gryordu. stelik, olduk-a rktc bulunan o g oda, yani Roma ordusunun dar-beci eilim tayan komutanlar, ancak imparatorla dayanma iinde hareket edilerek pasifze edilebilirdi. ok ksa bir sre iinde, kendi konumunu salamlard-na inand anda, Tiberius o rktc emperyal yzn gs-teriverdi. Benzerine Augustus, hatta Caesar dneminde bile rast-lanmayan baskc, despot kimliiyle, siyasi anlamda kendine ra-kip grd kiileri birer birer ortadan kaldrrken, eski Cum-huriyet kurumlarnn tortu ve kalntlarn temizlemeyi de grev bildi. Halk birlikleri, coicga'iar zerinde amansz bir devlet te-rr estirildi; yabanc kkenli olduu dnlen kltlerin ze-rine sertlikle gidildi; insanlarn akamlar bir araya geldii taver-na ve barlar bile kapatld. Daha da kts, S 31 ylndan itiba-ren paranoyaka bir lgnla dnen Lex Maiestas adl yasa araclyla, dnme ve sz syleme zgrl tmyle ortadan kaldrld. Bir tr vatana ihanet yasasyd Maeistas ve yalnzca imparatora ve devlete kar komplo kurmay, darbe giriiminde bulunmay deil, yneticiler aleyhinde konumay ve devletin uygulamalarn eletirmeyi de hainlik olarak deerlendiriyor-du. Yzlerce kii, bu yasa uyarnca alan kokuturmalar sonucu ortadan kaldrld ki, bunlarn ou, Tiberius'un tedirgin oldu-u, kendisine kar komplo hazrl iinde olduklarna inand insanlard. Yasal ve usule uygun saldrlarla da

yetinmedi im-parator ve sonunda varl iin bir tehdit olarak grd Ger-manicus'u da, sylentilere gre zehirleterek, ortadan kaldrd.

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

Szn ettiimiz askeri muhalefet ekirdei (ki ilerinde Fraternis'le yakn temasta bulunan subaylar da vard) daha faz-la bekleyemezdi artk. Her ne kadar silahl kuvvetlerin i b-tnl salanm ve hepsi imparatora bal hale getirilmi ol-sa da, askeri birliklerin onayn alacak yeni bir imparator aday bulunarak, gvenilir isimlerin dahil edildii bir saray darbesi gerekletirmenin tam zamanyd. Aranan aday, ksa srede bu-lundu imparatorun acmaszca yok ettii, ordu tarafndan ok sevilen Germanicus'un olu Gaius. Bylece, o amansz devlet terrnn balamasndan yalnzca alt yl sonra, S 37'de, Tibe-rius bir grup muhafz tarafndan yatanda boularak ldrld ve btn Roma'ya, yeni imparator olarak onurlu komutan Ger-manicus'un olu Gaius'un tahta kt duyuruldu. Bir de imaj glendirici yeni ad bulunmutu gen imparatora Asker ayak-kabs anlamna gelen calig szcnden yola klarak, ona Caligula denmeye balad. Tiberius'un lm, uzun sredir ciddi bir devlet basksn zerinde hisseden halk tarafndan allmn dnda bir coku ve sevinle karland; ayn zamanda yeni imparator iin de sev-gi gsterileri yaplmaya balad. ktidarnn ilk yllarnda, ger-ekten de olumlu admlar att Caligula. lkin geni kapsaml bir af yasas kard, ardndan halka buday tahsisini yeniden uygu-lamaya koydu ve zellikle kendi Romallarn ok sevdii festi-val, kutlama ve elencelere arlk vererek sempati toplamay bildi. Ne var ki, byk olaslkla organik bir hastalk nedeniyle, ksa sre iinde akl sal ciddi biimde bozuldu; garip ar-tc, rktc, hatta delice eyler yapmaya balad. Tarihi Suetonius'un anlattklarna baklrsa, atn konsl setirmi ve onun iin byk bir saray ina

ettirmiti. Emperyal Klt' ok fazla ciddiye alm, henz hayattayken bir tanr, hatta Jpiter'in ta kendisi olduunu ileri srmeye balamt. Daha da vahimi, eski Grek tarz bir monariyi Roma'ya egemen klmak ve sena-to dahil btn devlet kurumlarn ortadan kaldrmak gibi, oli-gari tarafndan asla kabullenilmeyecek bir hedef belirlemiti kendine. Btn bunlar, iktidarnn ok ksa srmesine yol at.

Gerileme. zlme ve Fraternis

Onu iktidara getirenler, yani ordunun darbeci komutanlar ve Fraternis ileri gelenleri, 41 ylnda duruma mdahale ettiler ve tpk Tiberius'a yapaklar gibi, Caligula'y da saraynda ldr-dler. Elbette, yerine yeni bir aday da bulunmutu Germani-cus'un kk kardei, yani Caligula'nn amcas yal Gaudius. 283 Tarihi ayrntlara daha fazla girmenin gerei yok; bu ksa-ck sre iinde gerekleen politik gelimeler, ok kritik bir noktay net olarak nmze koyuyor Tiberius'un lmnden itibaren Roma'da iktidarn en byk orta, askerler olmutu ar-tk. Bu tarihten itibaren olduka uzun bir sre, kimin impara-tor olacana hep ordunun iindeki bir elit kurmay grubu ka-rar verdi. Gaudius'tan honut olmadklar anda onu ldrp yerine Neron'u getirdiler; ardndan, Neron denetimden ka-nda benzeri bir darbeyle iktidarna son vererek bir i kargaa dneminin sonunda Vespasianus'u tahta kardlar ve bu eilim, Roma'da yava yava bir devlet geleneine dnt. Ordu iinde Augustus'un salad birlik ve btnlk, as-lnda ilgin bir biimde, iktidar denedeme ve avular iinde ynlendirme eilimine sahip darbeci komutanlarn iine yara-ma. Askerlik, bambaka bir kltrd Roma'da ve eidi bir-likler, lejyonlar, birbirlerinden ne denli uzak olurlarsa olsunlar, ayn ideoloji tarafndan yogrulup, ayn deerleri paylayorlard ve siyasi mdahaleleri gerekletiren komutanlar, lkenin dei-ik blgelerine yaylm askerlerden destek ve onay almakta

ge-cikmiyorlard. ok tehlikeli bir cin, ieden km gibiydi arak. Sosyal bilimci Michael Mann, askerliin ve ordunun, Ro-ma'da ok temel ve kritik bir ilev grdne dikkat ekiyor iletiim. Olduka geni bir corafyaya yaylm, byk bir im-paratorluun iinde, haber ve bilginin tanp iletilmesi iin ide-al bir kurumdu ordu. Telefonun, televizyonun, gazetelerin ol-mad bir dnemde, uzak eyaletlerde neler olup bittiini insan-lar ya macera dkn gezgin tccarlar araclyla renebilir-lerdi ya da ok daha yaygn bir biimde, o blgeden gelen bir-liklerin askerlerinin anlattklarn dinlerlerdi. Ama Mann'n szn ettii iledim, bu denli basit bir ha-ber akyla snrl deil; o daha ok, ordu iindeki insanlarn

FRATERN1S Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

birbirleriyle kurduklan, dzenli ve belli kurallara balanm ile-tiimin, bir tr kltr oluturmasna dikkat ekiyor. Ayrca ordu yapsnn, asker olmay seen Romal yoksul kyl ve s-radan kentliler iin, kendi yerel evresinde iinde bulunduu kltrel hapishanemden karak, dnyayla tanmasnn aracs grevi stlendiini belirtiyor.258 Birliklerin, farkl yerel blgelerden kalabalklar halinde bir araya gelip kart noktalar, ynetici snfa gre yeni ve hafif-e endie verici bir durumdu - asker kltleri de, bunlarn iin-de geliti. Eski tran k tanrs Mithra'nn klt bunlar iinde en yaygn olanyd. [...] Bilgi birikimlerini, deerlerini ve norm-larn bir araya getiren askerler, ne o blgesel farkllklardan honuttular, ne de devletin resmi kltleri onlar tatmin ediyor-du, imparatorluk, ordunun ekirdeinde bile olsa, kltrel ye-nilenmeyle ba etmek zorundayd.259 Btn bunlar, aslnda Roma devletinin, daha Cumhuri-yetin ikinci yzylndan itibaren, byme yolunda setii yn-tem ve stratejilerle balantlyd. Tarihiler, Roma'nn bilerek ve isteyerek mi sava ve. fetihi bir devlete dnt, yok-sa kendini savunma gerekliliklerine

bal d koullar nedeniyle mi byle bir tercihe ynelmek zorunda kald konusunda ka-rarszlar; her iki gr de destekleyecek ok sayda veri bul-mak mmkn. Sava ve fetihlerin, uluslararas politikann en yaygn ve etkili aralar olarak ortaya kt bir ada, Dou'nun karma-asndan bir sre uzak kalmay corafi avantajlanyla baaran bir klanlar topluluu bile, ok gemeden sava ve saldr tehlikele-riyle yz yze gelmiti ister istemez. Bu durum liderler ve ba-balar tarafndan ngrlm olduu iin de, daha ilk gnler-den itibaren Roma, savunmasna ve ordusuna mmkn olan en byk arl vermeye almt. Cumhuriyet sonrasn incelediimizde, bymeye yazpl bir devletin, srekli olarak evre kavimlerin (Etrsk, Latin,

258 Michael Mann, The Sources of Social Power Volume I, s 311 259 Michael Mann, a.g.e, s 312

GERLEME, ZLME VE FRATERNIS

Campania, Sabin, Kelt) tehdidi altnda yaadn gryor ve askerliin Roma'da bunca nemsenmesini doal karlayabiliyo-ruz. O askeri g sayesindedir ki Roma btn komu unsurla-ra caydrc gcyle boyun edirip, komu kentlerin halklarn asimile ederek bymeyi baarmt. Bir baka deyile askerlik 285 ve ordunun bunca nem tamas, bir savunma refleksi ile balantl grnyordu daha ok. Ne var ki Roma, dier yandan, bymenin belli bir aama-sndan itibaren, gsz bir tarmsal ekonominin ve kaynak da-lmndaki dzensizliin getirdii kntye zm bulmak iin, yeni kaynaklara zor yoluyla sahip olmay bir devlet politi-kas haline getirmeye balamt. Byme ve ekonomik darbo-azlar ama fetihlere balandka, sava ve askerlik, devlet stra-tejilerinin en belirleyici unsurlarna dnmt. Daha ok as-keri birlik, daha stn savalar, daha gl ordu yaratma

mo-tivasyonu, eldeki ekonomik kaynaklarn byk blmn sa-vunma harcamalarna aktarmaya yol amt. Bir baka deyile, ekonomideki yetersizlik ve tkankl, bor an, sava ve fe-tihlerle durdurmaya alrken, orduya giden mali kaynaklar ne-deniyle bu bir ksr dngye dnm ve fetih politikasn sr-drmek giderek daha pahal hale gelmiti. Augustus iktidar ele geirdiinde, imparatorluun artk do-al ve ideal snrlarna ulatn dnyordu. Bu nedenle, do-udaki birka kk yldrma seferi, Msr'n eyaledetirilmesi ve Balkanlar'daki birka operasyon dnda askeri bymeye set ekti ve orduyu niter bir yapya kavuturup disipline etmeye ala. Elbette askeri harcamalarn byklnn Roma'ya na-sl bir maliyet getirdiinin farkndayd ve aslnda Pax Roma-nnn, ok gerekmedike savamayan, salt gc ve bykly-le snr komularm yola getiren ve bir i restorasyon sreciy-le ekonomisini glendirmeye alan, yeni bir devlet yapma kavumakta nemli bir ara ilevi greceine de inanyordu. Bu nedenle, kendisinden sonra gelecek imparatorlara, snrlan ko-rumalarn, geniletmeye almamalarn tavsiye etmiti. Bu stratejik tercihin tek nedeni, fetih ekonomisinin askeri harcamalar araclyla getirdii yk deildi elbette. Siyasi an-

FraTERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

lamda da, devlet iinde etkinlii ve gc tehlikeli biimde artan silahl kuvvederin belli bir noktada snrlanmas ve politikadan, iktidar hrslarndan, komplolardan uzak tutulmas gerektiini ok iyi anlama. Lejyon yaplarn bu nedenle elden geirdi, birliklerin saysn makul dzeylere indirdi ve ordu komutanlk-larna, devlete ve imparatora bal, gvendii insanlar getirdi. Augustus, ldnde, ardllarna i muhalefetin otoriter ve baskc yntemlerle ezilip sindirildigi, ordunun byk oranda denetim altna

alnd, ekonomik restorasyona girimi, byk ve gl bir dnya devleti brakmt gerekten. Roma'nn nl yollan, imparatorluk snrlar iindeki ulam ve dolaysy-la ticareti ciddi biimde destekliyor; i gvenlik ve istikrarn ar-trlmasyla birlikte blgesel farkllklarn azalolmasysa, para-nn ve emein serbest dolam hedefini rahata yaama gei-riyordu. Artk Roma'da oturan bir byk toprak sahibi ya da zen-gin tefeci, ayn ekonomik koullarla szgelimi Suriye'de yatrm yapabiliyor; Ege Adalan'nda sahip olduu ticaret zincirine yeni halkalar ekleyebiliyor ya da ispanya kylarnda satn ald vil-lasnda tatile kabiliyordu. Bilinen dnyann tek egemeni, bir anlamda o gnn koullarndaki en byk global g, Akde-niz evresini btnyle denetiminde tutan grkemli Roma m-paratorluundu. Ancak ieden karlan cin, kolay kolay yeniden ieri gire-cek gibi deildi, ki Tiberius'un iktidara geliiyle birlikte, ordu-da eski alkanlk ve eilimlerin deimedii grlmt zaten. Ayrca imparatorluk snrlar iinde giderek kemikleen ve sra-dan vatandalarn dnce biimlerine egemen olan temel alg-lama alkanlklar, ordunun g ve neminin azalmasnn nn-deki en ciddi engeldi. Bu alglay biimine gre dnya halkla-r, ikiye ayrlyordu Romallar ve Barbarlar. Uygarl, geli-meyi ve yaam kalitesini simgeleyen Roma'yd; dnda kalanlar-sa, bu grkemli uygarla kskanlkla bakan, ehliletirilmeye muhta, ilkel ve vahi kavimler. Byk ve trajik bir yalnzlk duygusunun davurumuydu bu Romal'nn tek dostu, ancak bir baka Romal olabilirdi.

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

evre halklar, snr tesinde yaayan Barbarlar yava yava yola getirilip Roma'nn standartlarna uygun bir biimde uy-garlatrldka ve hatta imparatorlua entegre edildike, sorun yoktu. Ama bunun dnda

kalmay yeleyen saldrgan topluluk-lar, ancak savala caydrlabilirdi. btnlk ve tutarllk, Cumhuriyet dneminden kalma kltrel mozaik ilkesine dayanarak srdrlyor; yerel fark-llklar, inanlar ve gelenekler korunurken, bunlarn hepsinin zerine kacak, ortak bir Romal kimlii, yurttalk sistemi-nin temel ta olarak grlyordu. spanya'dan Kartaca'ya; Or-ta Avrupa'dan Balkanlar'a; Msr'dan Dou Anadolu'ya dek, s-nrlar iinde yaayan ve yurttalk hakkna layk grlm her-kes, etnik, dinsel, kltrel zellikleri ne olursa olsun, Roma-hyd ve o gnn dnyasnda bu yurttalk hakk, ok nemli ve stnlk getiren bir ayrcalk olarak kyordu ortaya. Bu kozmopolit yap, imparatorluun kalbinde de geerliydi. Roma sokaklarnda Galyal bir tccara, Kartacal bir din adamna, s-kenderiyeli bir dnre, Suriyeli bir devlet memuruna ya da Atinal bir zanaatya rastlamak mmknd. Elbette ayn ekil-de, Roma ordusunun yaps da arlkl olarak bu yabana k-kenli unsurlar iinde barndryor ve onlar bir Romal asker kimliinde buluturuyordu. Bu noktada, Michael Mann'n saptamalarna yeniden dn-mekte yarar var Eer belli olanaklara sahip, maceraperest bir tccar deilse, kk yerleim blgelerinden herhangi birinde yaayan sradan bir Romal iin, o yerel snrlamalarn dna -kp dnyay tanmann en iyi yolu, asker olmakt. Bu hem bir prestijden pay almak anlamna geliyordu, hem de dzenli de-meler, istihkak ve zel dller sayesinde, kyndeki sradan ta-rm iiliine oranla ok daha iyi yaam standartlarna kavumak demekti, iin iletiimle ilgili yan da yabana atlacak gibi de-ildi. Gerekten de, Roma'nn st dzey siyasi yetkilileri iin bile imparatorluun eidi blgelerinden haber almann en sa-lam ve gvenilir yolu, askerlerle iletiim kurmakt. Ordunun bu nitelikleri, Roma subay ve askerlerine, birbir-leriyle bilgi ve fikir alveriinde bulunmalar; birikimlerini pay-

FraterniS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

lamalan olanan da salyordu. Szgelimi Galya'daki orduya bal kk bir birlik, grev gerei Suriye'deki bir lejyonun ya-nna yollandnda, imparatorluun iki farkl blgesine ait haber ve bilgiler, st rtbeli komutanlardan balayarak tm askerler arasnda paylalm oluyordu. Yalnzca askerden askere akta-rlan bilgilerdi bunlar ve byle bakldnda, sz konusu komu-tanlarn, enformasyon asndan Roma'daki imparatorluk yne-ticilerinden bile daha donanml olabildikleri gerei kyordu ortaya. Snrlara bal olmayan ve akkan bir iletiim vard Ro-ma ordusunda ve bunu bizzat Augustus salam; niter yapya sahip bir ordu yaratrken aslnda bir btn olarak askerlerin avantajlarn da bilerek ya da bilmeyerek artrmt. Augus-tus'tan sonra, zellikle de Tiberius'un devrilmesinden itibaren, Roma asker glgesi altnda bir devletti artk. Fraternis ve Mithra localar imdi ok daha kritik ve dikkate deer bir ayrntya yne-lebiliriz Roma ordusu iinde, komuta piramidinin st basamak-larnda yer alan; kendini yurtsever ve halk olarak deerlen-diren ve bu nedenle ynetimde sz sahibi olmas gerektiini d-nen; darbeci eilimlere sahip, bir trl ortadan kaldrlama-yan gl ve deneyimli bir ekirdekten sz etmitik. Kardelik yapsnn dalmasndan sonra btn ilgi ve younluunu ikti-darn ele geirilmesine ynelten, Fraternis'in komplocu ola-rak niteleyebileceimiz kanad, sa'dan sonraki yz yl bo-yunca devlet iindeki en gl ve etkin fraksiyonlardan biri ola-rak varln srdrd. Yenilenen stratejileri gerei, eski Kar-delik ideolojisinden farkl olarak bu fraksiyon, fiziksel g sa-hibi bir unsurun olanaklarndan sonuna dek yararlanma hesap-lan iindeydi ve bu yolla istedii ve hedefledii deiimleri ya-ama geirebileceine inanyordu. Daha nce de belirttiim gibi, aslnda ak bir ilke eroz-yonu sz konusuydu burada. Be yz yl boyunca, hatta Kro-ton ve Amphyctonic Konsey deneyimleri de hesaba katlrsa ok

Gerileme. zlme ve Fraternis

daha uzun bir sreden beri, ideal uygarla geri dnme yo-lunda Cumhuriyet tek model olarak belirlenmiken, Fraternis'in komplocu kanad imparatorluk sisteminden hibir rahatszlk duymuyordu. Hatta, tek elde toplanm gl ve otoriter bir ynetimin, belli hedefleri tkezlemeden yaama geirmekte b- 289 yk yarar salayaca grndeydi bu kanat. Eer devletin merkezindeki gelimeleri denetim alanda tutabilir ve istedikle-ri, uygun grdkleri kiileri imparatorluk makamna getirebilir-lerse, istenen hedeflere de sorunsuzca ve salam admlarla y-ryebilecekleri grndeydiler. Birinci yzyl boyunca, aralar-na giderek artan oranda yurtsever ve idealist olduuna inan-dklar subaylar da alarak, gerekten.de etkili bir gce dn-meyi baardlar. Ancak elbette her ey, yalnzca askeri unsurlar belli hedef ve stratejilerle ynlendirmekle snrl kalamazd. Eski deneyim-ler, bylesi bir misyon almasnn, bir biimde i btnl- salayacak ve inanll glendirecek, gizli bir klt ile yan yana yrmesi gerektiini gsteriyordu. yelerin seilerek ve ant ierek, belli inisiyasyon trenlerinden getikten sonra ka-bul edildii; i yapsnda belli aamalann ve rtbelerin sz konusu olduu; ortak bir gizemler sisteminin paylald ve asla dar szdnlmad; mistik ynleri gl, ezoterik bir klt. Gaius Caligula'nn iktidar srasnda, Tarsus ve Antakya'daki askeri birliklerden merkeze tanmaya balayan kimi yerel tap-nmlara ilikin bilgiler, aranan unsurun da bulunmasn salad Roma ordusu iinde, Fraternis gdmnde Mithra Klt domaya balyordu artk. Aa yukar birinci yzyl sonlarndan itibaren, imparator-luk snn iindeki askeri birliklerin hemen tmne yaylm, gi-zemli ve hayli etkileyici Mithraist gruplarla karlayoruz. Ro-ma tarihi uzmanlar arasnda Mithra kltnn kken ve nitelik-leri zerine, bazen sert tartmalara dek varan derin gr ayr-lklar sz konusu. Ama genellikle, birka nokta zerinde ks-men anlama saland sylenebilir

Buna gre, Mithra, asker-ler tarafndan benimsenip tanan, Pers inanlanndan dn alnm doulu bir tanndr ve klt, Anadolu topraklar zerin-

Fraternis F.19

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

de Grek ve Frigya kkenli unsurlarla birleerek, btnyle ken-dine zg, bir anlamda Romal nitelikler kazanm; ilkin or-du mensuplar, sonra giderek devlet kademesindeki nfuzlu memurlar ve kentli baz aydnlar arasnda hzla popler olmu-tur. imdi dilerseniz hem bu zerinde consensus salanma benzeyen tespitlerin salamasn yapalm, hem de Roma tarihi iin olduu kadar, Bat Uygarl tarihi iin de ok nemli olan Mithra kltn daha yakndan tanmaya alalm. Mithraizm konusunda Bat'da ilk byk aratrmalardan birine imza atan ve grleri ok uzun sre bilim dnyasnda deimez dorular olarak kabul gren Franz Cumont, isa'dan sonraki ilk drt yz yl iinde Roma'da byk yanklar yaratan bu kltn, kken ve temel nitelikler asndan Pers damgas tadndan byk oranda emin grnyordu. Bu nedenle, bu-gn hl klasik bavuru kitaplarndan biri kabul edilen nl a-lmasnn daha ilk sayfasna, Bilinmeyen bir zamanda, Persle-rin atalar henz Hindularla birlikteyken, Mithra'ya tapyorlar-d,260 cmlesiyle balamt. Cumont, kltn daha eskilere uza-nan gemii konusunda elimizde hibir bilgi olmamasn dikka-te alarak, kendini Veda'lardaki Hindu metinlerine daha yakn hissetmi; Hindistan'da yaratc tann Varana ile balantl d-nlen ve kimi metinlerde ad geen Mithra'nn, iran'da da Zerdt dininin k tanrs Ahura Mazda ile zdeletirildiini grdkten sonra, kltn daha eski gemiiyle ilgili iz srmekle vakit yitirmeksizin, Roma'daki Miraizm'in Pers kkenli oldu-unu peinen kabullenmiti.

Acaba gerekten yle miydi Daha da nemlisi, Zerdt di-ninin doduu l altnc yzylda karmza eril bir tanr ola-rak kan Mithra, Yakndou tarihinin daha eski dnemlerinde de ayn nitelikleriyle mi biliniyordu Bir baka deyile, Mithra, tarih boyunca hep bir tann m olmutu, bunun bir tanra ad olmadndan emin olabilir miydik Herodot, bunun tersini dndrecek baz ifadelere yer ve-riyordu tarih almasnda Afrodit'e Asurlular Mylitta, Arap260 Franz Cumont, Mystcries of Mithra, s 1

GerIleme. zlme ve Fraternis

lar Alilat, Persler de Mithra derler.261 Yirminci yzyl tarihi-leri, bu cmleyi ounlukla gz ard etmeyi yelediler ve He-rodot'un yanl, kulaktan dolma bilgilerle bu sonuca vard-n dndler. Aslna baklrsa tarihin babasnm nl yapn, bu tr yanl bilgiler asndan da bir hayli geni bir sabka kay-dna sahip olduu iin, kimse Mithra'nn gerekten de ran'da bir zamanlar Vens'le balantl dnlen bir tanra olabile-ceini ciddiye almak istemedi. Salamc gitmek isteyenlerden bazlar, Herodot'un b-yk olaslkla doulu tanra Anahita ile Mithra'nn adlarm, Yu-nan diline aktarl srasndaki bir transkripsiyon hatas nedeniy-le kartrdn sylemekle yetindiler. Daha ortodoks gzlkler-le meseleye bakanlar iin, konu son derece ak ve netti Persler altnc yzyldan beri Zerdt dinine balydlar ve Mithra ora-da n, gnele de zdeletirilen tanrs olarak, eril kimliiy-le ortaya kyordu. Pers halkyla yakn akraba olan Hindulann kltrnde de Mithra'dan eril kimliiyle sz edildiine gre, bu-nu tartmak bile anlamszd. Herodot alenen hata yapmt. Ancak unutulan nemli bir nokta vard Hindu kltrn-deki Veda'lann izini en fazla l 1500'lere dek srebiliyorduk; ondan ncesi, 1650 dolaylarnda byk apl bir katastrof son-ras ykma urayan Harappa uygarlna dayanyor olabilirdi ki, bu grkemli uygarln alfabesini deifre

edememi, yeterince yazl kaynak bulamam ve hangi dili konutuundan emin ola-mamtk. Acaba Harappa uygarlnn ve hatta ondan daha n-cesinin inanlarnda, Mithra bir tanra, olaslkla da Vens'n sabah yldz konumuyla ilikilendirilen bir gksel ilahi g ola-maz myd Uygarlk tarihinde geriye doru gittike youn ve yaygn tanra klderiyle, Byk Anneyla karlamyor muy-duk Hititler adyla bildiimiz halkn bile, Anadolu'ya g et-meden nce, diil bir Gne Tanras'na taptna ilikin yad-snmaz izler kmam myd karmza Albert de Jong'a gre, Avesta'daki bir ilahinin yorumunda Mithra, Gnein nnden gidip gkleri dolaan nitelemesiy Herodot, Herodot Tarihi, 1-131, s 59

FRATERN1S Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

le anlyordu ki, bir gre gre bu ifade, Vens gezegeninin sa-bah yldz haline gnderme yapmaktayd ve bu durumda Mith-ra'nm Vens ile edeer bir tanna olmas fikri de belli bir manta oturuyordu.262 Bu anlamda, Zerdt dininin kutsal ki-tab Avesta'da gerekten ok eskilere ilikin kalntlar var gibiy-di ve bunlar Mithra ile ilgili kafa kartrc veriler sunabiliyor-du; ancak daha arpc olanlarna, Dou dnce ve inan sis-temlerinden derin biimde etkilenen Gnostik metinlerde rastla-nyordu. Tpk Michael Williams'n iaret ettii, olduka eski bir yaztta, Seth'in nc Stelas adyla bilinen metinde ol-duu gibi. Bu stela, insan soyunun balatcs olarak sunulan Adama'y (Adem) ilahi bir nitelikle yklyor ve onun, n taycs Mirothea tarafndan yaratldn anlatyordu. Mirothea, eski Pers dilinde Mithra iin kullanlan Mihr adnn Batl versiyon-larndan biriydi ki, ou eski ilahide Mithra'ya bu adla sesleni-lirdi. Ancak Msr'da yirminci yzyl ortalarnda rasdant eseri ortaya karlan ve Nag Hammadi Klliyat adyla bilinen ki-mi eski Gnostik metinlerde Mirothea ad, diil

(feminine) for-munda kullanlyor ve Kutsal olanlann, yozlamayanlarn An-ne'si, byk g Mirothea ifadesine rasdanyordu.263 O halde Herodot, Midra'nn bir tanna, hem de Vens'le zdeletiri-len bir tanna olduunu ileri srerken hakl olabilir miydi Avesta ilahilerinde Mithra (Mihr) iin I Getiren ya da I Aa karan nitelemelerinin kullanlmas, Vens dikkate alarak dnldnde, bunu dorulayc ipular suna-bilir. Sabah yldz olarak belirdii dnemlerde, yani dou uf-kunda afaktan hemen nce ykselie getiinde Vens, gne-in klarnn ilk habercisi gibi alglanrd eski kltrlerin o-unda. Onun gklerde grnmesi, n (yani gnein) btn ihtiamyla belireceine ilikin bir iaretti. Mithra iin de, B-

262 Albert de Jong, Traditions of the Magi Zoroastrianism in Greek and Latin Literatre, s 103-109 263 Michael A. Williams, The Immovable Race A Gnostic Designation and the Theme of Stability in Late Antiquity, s 68

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

yk Ik Mazda'nn Habercisi nitelemesi kullanlrd.' Bu du-rumda, sre iinde bir gne-tanr kimliine kavumadan nce Mithra'nn gklerde Vens ile temsil edildiine inanld-n syleyebiliriz. Aa yukar btn eski Yakndou kltrle-rinde de Vens, diil nitelikler tar. 293 Bir baka ipucu, Mithra adnn binyllar ap gnmze dek gelen kullanm biiminde sakldr aslnda. En eski ran ad-larndan biri olan Mithra (Mitra), btnyle diil nitelikler ta-r ve bugn bile yalnzca kz ocuklarna bu ad verilir. Gn-mz ran kentlerinde kacanz kk bir sokak gezintisinde, ad Mithra olan ok sayda kadna rastlayabilirsiniz; ulusal isim-ler szlklerinde de Mithra bir kadm ad olarak geer; uni-seks bile deildir ve kesinlikle erkek ocuklara verilmez.

nsan adlar, genellikle toplumlarn szck hazinelerinde en uzun yaayan ve en eski unsurlar olarak belirir. Kkl Pers-Iran kltrnn miraslar bir yanlgda srar edip, binlerce yldr kz ocuklarna inatla bir eril tannnn adn vermiyorlar b-yk olaslkla. Mithra bir kadn ad, nk onun eski kullanm, Gnostik metinlerde de kalntlarna rastladmz gibi, bir tanr-ayla balantl In ve doruluun, iyiliin simgesi, gl ve sevecen bir tanra; Byk Anne. Bu balantnn doruluuna ilikin dier ipularn, Pers lkesinde deil, Mithra kltnn ordu iindeki bir ekirdek grup tarafndan tanp getirildii Roma'da buluyoruz. Mithra kltylc ilgili ilk byk aratrmaya imza attn sylediim Franz Cumont, nl yaptnda u ilgin saptamada bulunuyor Bu Pers kltn, Roma'da izleri ilk bulunduu andan iti-baren, Roma halk tarafndan yz yl nce benimsenen Pcs-sinus'un Magna Mater kltylc yakn ilikiler iinde gryo-ruz.264 Yeterince dikkat ekici bir not olduunu sylemeye gerek yok. Magna Mater klt, daha nce zerine basa basa yineledi-imiz gibi, Sibylline kurulu kararyla, yani Kardelik stratejisi uzantsnda Roma'ya tanmt. Kardelik zlp ayrtktan

264 Franz Cumont, a.g.e, s 86

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

sonra, benim Fraternis genel bal altnda topladm da-nk gruplardan birinin, orduyla yakn ilikilerde bulunan ve ik-tidar bu yolla denetlemeye alan darbeci fraksiyonun, bu kez Mithra kltn biimlendirmesi ve bunu yaparken Magna Mafer'in kanatlar altna snmas, olduka anlaml. Sz konu-su balantnn Cumont tarafndan da vurgulanmas, Mithra gi-zemciliiyle onun en sadk yanda durumundaki ordudaki elit ekirdek arasndaki kprnn, bizzat Fraternis tarafndan

ku-rulduunu gsteriyor. Mithra, ok eskilere dayanan ve Byk Anne'yi artran niteliklerinden tr seilmi ve askerler arasnda yaygnlaan bir kltn merkezine yerletirilmiti; ama diil deil, eril kim-likle. Aratrmaclar, dnrleri ve tarihileri yanltacak denli eklektik bir yapya sahip olmas nedeniyle, uzunca bir sre Pers tannsna ait eski tapnmn Roma'da yeniden popler ol-mas biiminde deerlendirildi. Bu yanlgnn ba sorumlula-rndan biri de, elindeki verileri eip bkerek, pein hkml sonulara varmaya alan Cumont'un kitabyd. Yirminci yzyl ortalarna doru eldeki veriler, bilgiler ve aratrmalar derinletike, bambaka bir gereklik ortaya ka Seilen ilahi gcn ad dnda, Roma'daki Mithra kltnn, Perslerin Zerdt dinler indeki Mithra ile uzak yakn hibir il-gisi yoktu ve ok byk oranda bu klt, Greko-Romen nitelik-ler tayordu! Eer Michael Mann'n nitelemelerini dn alp durumu yeniden ifade edersek, Roma'daki resmi kltleri tat-min edici bulmayan ve farkl bir mistik rgtlenme iine giren bir grup asker ve subayn desteinde, yeni bir gizemci grup oluturulmutu. Bu grubun Magna Mata kltyle yakn ilikiler iinde ol-mas (ki Cumont bunu belirtmekle birlikte, kltn Pers orijinli olduuna gnlden inand iin pek de bir anlam verememiti), hatta daha ak bir ifadeyle Byk Anne inananlar tarafndan aktan aa desteklenir izlenimi vermesi, byk olaslkla Mith-ra'nm ok az kii tarafndan bilinen en eski kkeni ile balan-tlyd. Ataerkil Pers ve Hint toplumlar tarafndan eril hale getirilmeden nce Mithra, bir tanr deil, tanrayd!

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

Buna karn, Roma'ya tanp getirilen biimiyle Mithra kltnde tanr, (cinsiyeti zerinde ok da fazla durulmamasna karn) eril nitelikleriyle ortaya kyordu; kesinlikle bir tanra deildi. Bunu Mithra'nn alt yz yla yakn bir zamandr Zer-dt dininde ve Hindu ilahilerinde eril bir

ilahi g olarak su-nulmasna balayabileceimiz gibi, gl, inanl ve kararl bir asker klt oluturulurken, tapnmn merkezine erkeksi ni-telikleriyle ne kan bir tanrnn yerletirilmesi ihtiyacyla da aklayabiliriz. Roma iin yce bir lknn peine taklacak y-rekli askerler, asker ve sava gibi grnen bir tanr figr-nn evresinde ok daha rahat bir araya getirilebilirdi kukusuz. Kltn organik yapsyla ilgili de benzeri aklamalar ge-tirmek mmkn Mithra klt, yalnzca erkeklere akt; kadn-lar ancak (o da bir istisna olarak ve ok sonraki dnemlerde) d evredeki inananlar halkas iine kabul edilebiliyor, inisiyas-yon sistemine alnmyorlard. Bir baka deyile kltn gerek yeleri, gizemlere erime hakkn belli aamalardan geerek elde edebilenler, yalnzca erkeklerdi. Bu ynyle Mithra klt-nn bir erkekler kulb grnm verdiini syleyebiliriz ki, bunu anlamak da ok g deil. Ordu ve askeri birlikleri mer-kez alan bir gizem kltnn yeleri, doal olarak erkeklerden olumak durumundayd. Belki buna rgtsel gizlilik konusuna verilen abartl ne-mi de ekleyebiliriz yine de. Daha nce de grdmz zere, Kardelik localarnn etkili olduu iki byk rgtlenmede, a-tlma ayaklanmas ve Bacchanalia olaylarnda, srlarn aa k-masna iki kadn ye neden olmutu. Birincisinde, Fulvia adl kadn, ayaklanma giriimini dardaki sevgilisi Ojintus Curi-us'a szdrm ve bu istihbarat a Catilina'ya pahalya mal olmutu. Ikincisindeyse daha nce ayrntlaryla grdmz gibi, Hispala'nn yine sevgilisinin etkisiyle yapt itiraflar, Bacchus kltne ynelik byk operasyonlar dzenlenmesi so-nucunu vermiti. Victoria Emma Pagan, her iki hareketin de, 'iin iinde kadn olmas' nedeniyle baarszla uradna ina-nldn aktaryor.265

265 Victoria Emma Pagan, a.g.e, s 50

FRATERNS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

Daha sonra da rneklerine rastlayacamz gibi, Fraternis bu iki byk yenilgiden ok kesin dersler kard Kadnlar yelie almak, hele kilit noktalara getirmek, gvenlik asndan ok ciddi sakncalar ieriyordu ve bir daha bu hataya dl-meyecek! idealini ve k noktasn, binlerce yl ncesinin ana-erkil deerlerine ve tanra kltrnn bilgeliine dayandran, dnyann en eski kardelik rgtnn miraslar iin, hayli ironik bir durumdu bu aslnda. Bir krtn anatomisi Franz Cumont ve izleyicilerinin yllarca yaygn kabul g-ren tezlerinin aksine, k noktasn kadim Pers mitolojisinden alm grnse de, Mithra klt btnyle Yunan ve Roma d-ncesinin, inanlarnn izini tayordu. Aslna baklrsa, kltn merkezine yerleen tanrnn ad ve bu adn simgesel anlam d-nda, Mithra rgtlenmesinin iran'la uzak yakn bir ilikisi de yoktu. Roma'da baz subay ve askerler ile bir grup aydn ara-snda yaygnlaan bu kapal gizem kltnn yeleri iin, Mith-ra evresinde bir araya gelmek, hem yeni ve inanl bir dost-luk emberi oluturmak, hem de belirlenmi bir idealin yaa-ma geirilmesi yolunda Fraternis iinde szleme tazelemek anlamna geliyordu. Kltn merkezine yerleen tanrnn adnn anlam da, bu nedenle ne kyordu aslnda [Mithra ad,] insan ilikilerini ve sosyal yaamn temelini yneten bir szleme anlamna gelmektedir. Sanskritede mlra, tpk Pers dilindeki mihr gibi, 'dost' ya da 'dostluk' demektir. Zend kltrnde mithra, aka 'szleme' anlamn verir ki bu kavram sonradan tanrlatrlmtr. [...] Vedik edebiyatta Mith-ra, 'insanlar bir araya getiren' olarak adlandrlr. Buna uygun olarak, iyi ynetimin kurallarna saygnn gzeticisidir. [...] Onun gz olduuna inanlan gne gibi, her eyi grr, insan-lara yakn bir tanrdr ve aydnl, bereketi, bolluu ve sal insanlara verendir.266 256 Robert Turca, The Cults of the Roman Empire, s 196

GERLEME, ZLME VE FRATERNIS

Ad burada, bir deeri vurgulamak iin gl bir ara ola-rak kar karmza. Aslnda klt, bilinmeyecek denli eski bir dneme ait, Doulu bir tanrann, zaman iinde erilletirilmi versiyonundan yola kar gibi grnmektedir ama burada asl belirleyici olan, saptanm idealler evresinde oluturulan bir dostluk ve yine bu idealleri uygulamaya geirmek iin hazr-lanm, yeni bir zlemedir. Felsefi ve kozmolojik arka pla-nn ise, hemen btn uzmanlarn zerinde birletii gibi gne (daha doru ve kapsayc bir bakla Gne Sistemi) zerine kurulu olduunu syleyebiliriz Mithra n kayna olarak grlrken, ya dorudan gnele zdeletirilir ya da biraz nce grdmz gibi, o -n habercisi olarak (kimi zaman Vens kimliiyle) deerlen-dirilirdi. Geliiminin ilk yllaryla birlikte, n ayn zamanda iyiliin, doruluun ve gerein simgesi olduu dncesin-den yola klarak, Mithra btnyle gnein sahip olduu ni-telik ve deerleri, bir vekil kimliiyle stlendi. Kltn Ro-ma'daki adnn Sol Invictus (Yenilmez Gne) olmas da bu-nun gstergelerinden biri olarak kyor karmza. Franz Cumont'un Pers kkenli dini klt yaklam yir-minci yzyln ikinci yarsndan itibaren terk edilmeye balar-ken, Mithra zerindeki tartma ve speklasyonlar da alabildi-ine younlat. Yunan-Roma kltr uzman Reinhold Mer-kelbach ve onu izleyen bir grup tarihi, kltn byk oranda Platoncu ve Yeni-Pythagoras' felsefi ekollerden ve Orpheus gizemciliinden etkilenen, dualist bir inanca dayal olduu yak-lamn savundu. Robert Turcan, Mithra rgdenme ve yay-gnlamasndaki Yunan-Roma unsurlarn gz ard etmemekle birlikte, kltn dualist nitelikler tad iddiasnn inandrc ol-madn vurgulad.267 David Ulansey, daha ok Mithra simge-ciliinin astrolojik yorumlan zerinde durdu ama o da Cu-mont'tan kesin olarak ayrlp, kltn Romal olduunu savu-nan grubun yannda yer ald.

261 Per Bilde, 'The Meaning of Roman Mithraism (Michad A. VVilliams editrligndeki Rethinking Religion adlt derleme, s 35)

FRATERN1S Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

Bu tartmalarn dnda, son derece nemli bir yanlg da sz konusuydu ki bu, baz tarihi ve ilahiyatlarn Mithra kl-tn bir din gibi alglama eiliminden kaynaklanyordu. H-ristiyanln tarihiyle ilgili almalarda ou kez Mithra dini ile Hristiyanlk, ayn kulvarda yryen ve imparatorluk iinde bir rekabeti srdren iki Doulu din gibi sunuldu; hatta yay-gnlama hzlan ve tapnak saylan karlatrld. Oysa Mithra klt, hibir zaman yaygn bir din olarak kendini kabul ettir-me gibi bir abann iinde olmam, ezoterik ve kapal bir r-gt olmay semiti. Halk iinde kendini kabul ettirmek isteyen bir dinin, toplumun en az yansn oluturan kadnlar dta b-rakmas bir yana, elitist bir seim yaparak, uzun snavlardan ve inisiyasyon srelerinden sonra (yalnzca deerli bulduu kiileri) ye kaydetmesi mmkn mdr Mithra klt, fel-sefi arka plan ve.inanlar bir yana, byk bir kitlesel hareke-te dnmeye alan bir din deil, btnyle iktidar kontrol etmeye ve hedefledii deerlere bu yolla ulamaya alan, po-litik bir rgtt. Mistik nitelikler tayan, dar kadrolu ve kapal bir rgt olarak Mithra klt, yeleri arasnda dostluk ve yaknlama duygusunu glendirmeye ynelik, kendine zg simgelere ve selamlamalara sahipti. Howard Snider, Mithra ad, szleme anlamna gelirdi ve el skma onun sembolyd diyor.26 Ger-ekten, bugn btn dnyada yaygn ve ortak bir selamlama jesti ve dostluk gsterisi olan el skma, Mithra kltnn ye-leri tarafndan gelitirilmi ve Roma ordusunun subaylannca imparatorluun tm blgelerine tanmt. Karlkl olarak, yz yze duran iki insan, birbirlerine sa ellerini ak olarak uzatyorlard Yani, silah tutan ellerini. Muhataba uzatlan elin ak olmas, bo, yani silahsz olduunu gsteriyor ve ba-r, dosta bir selamlama hazrl anlamna geliyordu.

Bu el skma eylemi, aslnda talya'daki Mithra tapnakla-rnda yer alan kimi kabartmalarda rastlanan ve Gne (Sol) ile Mithra'y birbirlerine sa ellerini uzatp ek skrken gsteren 268 Howard M. Snider, Cultural Creation of Christianity, s 123

GERLEME, ZLME VE FRATERNIS

kabartmalardaki sahnenin yinelenmesiydi Dostluk, iyi niyet ve bar gsterisi olduu kadar, Snider'n da altn izdii gibi, bir szlemeyi vurguluyordu; In Sahibi yarana tanr Sol ile, I Getiren ilahi g Mithra arasnda, tm insanln sosyal yaamna egemen klnmak zere yaplm bir szlemey- 299 di bu. Sre iinde Mithra Roma'da ayn zamanda szleme ve anlamalarn tanrs olarak anlmaya baladnda, ona ba-lln bir gstergesi olan el skma jesti de, anlamalarda mu-tabakat gsteren bir iaret haline gelecekti.269 Ancak, bu se-lamlama biimi klte zel olmaktan kp yaygnlatka da, yelerin yalnzca kendi aralarnda kullandklar ve kimi zaman birbirlerini tanmann bir arac ya da iareti haline gelen, fark-l el skma biimleri gelitirilecekti. Mithra tapnaktan ve toplant merkezleri (Mithraea ya da Mithraeum) gizli bir yeralt odas biiminde tasarlanyor ve yeler btn toplana, ayin ve inisiyasyon trenlerini bu odalar-da gerekletiriyorlard. Tapnak, simgesel olarak maarayd; nk mitolojiye gre Mithra, bir maarada domutu. Daha nce de grdmz gibi maaralarn doum ile badatr-lan simgesellii, en az be bin yllk bir gemie sahip Ana Tan-ra kltnden geliyordu ve maara, Dnya Anne'nin Rah-miydi. Btn SibyPlarn birer maarada inzivaya ekildikleri-ni ve evrenle ilgili kadim bilgileri ierdiine inanlan kitapla-rn Gne'in Maaras olarak anlan bir yerde sakl tutuldu-una ilikin efsaneleri anmsarsak, Mithra klt ile Fraternis balants da daha net bir grnm alyor. Mithra tapnaklar, bir tek mastcr plana sk skya bal olarak ina

edilmiti ve imparatorluk snrlar iinde yer alan Mrchraea'larm hepsinde ayn karakteristikleri grmek mmkn-d Roma dnyasndaki btn MtAraea'lar iin tipik bir plan vard. Bir maaraya benzetilen Mithraeum, genellikle, her iki yanndaki duvarlara karlkl birer sra yaslanm, uzun ve dar

269 David Fingrut, Mithraism The Legacy of the Roman Empire's final State Religion

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

bir salondan ibaretti ve ortada, dier utaki sunak blmne dek uzanan bir koridor boluu vard. Yan duvarlardaki sralar-da klt yeleri toplanp oturuyor, sohbet ediyor ve komn ye-meini birlikte yiyordu. Salonlarn duvarlar eitli dini simge-ler ve sanat eserleriyle sslenmi olabiliyordu ama sunak plat-formu genellikle, kltn bir dikkat merkezi olarak, Mithra'nn boay ldrd mitolojik sahneye (dier adyla tauroctony) ilikin betimlemelerle bezenmiti.270 Kltn ikonografisinde ok temel bir noktay oluturan bu Boa ldrme sahnesi, tarihi, ilahiyat ve mitoloji uzman-lar tarafndan ok tartld, hl da tartlmaya devam ediyor. Btn Mithraea tapnaklarnda aynntlanna dek ayn grnme sahip olan bu kabartmalar ve heykellerde Mithra, yere kert-tii bir boann zerine sol dizini koymu, bir eliyle boynuzun-dan tutarken, dier elindeki bakla hayvan ldrr biimde betimleniyor. Sahneye ou kez, iki yanda yer alan meale ta-yclar bata olmak zere eitli simgesel figrler elik ediyor ki bunlarn gksel unsurlarla balantl olduuna ilikin yaygn bir kan var. Mithra klt zerine ilk bilirkii olduu varsa-ylan Franz Cumont, Roma'daki yeralt tapnaklarnn hepsinde rastlanan bu kabartmalarn, Pers mitolojisiyle yakndan ilikili olduu grndeydi. Dolaysyla kltn kendisi gibi, boa l-drme motifi de iran'dan dn alnmt ve

olaslkla bir kurban trenini gsteriyordu. Ancak daha en bandan Cumont'un aklamalarnda be-lirgin sorunlar vard, diyor David Ulansey. Roma mparator-luu'nda ortaya kan bir Bat klt olan Mithraizmin nemli baz zellikleri, Pers Mithra tapmmnda grlmyordu Kltn yelerinin kabul edilmeleri gereken bir dizi st aamann varl-nn yan sra, kltn kesin gizlilik ilkesi; klt yelerinin bir araya geldii maarams tapnaklar ve en nemlisi kltn iko-nografisi ve zellikle de tauroktoni.271 270 L. Michael VVhite, Architecture The first five centuries (Philip Francis Esler editrlndeki The Early Christian World adl derleme, s 699) 271 David Ulansey, Mitras Gizlerinin Kkeni, s 15

Gerleme. zlme ve Fraternis

Franz Cumont, Pers orijini tezini destekleyebilmek iin, boa ldrme sahnesine esin kayna oluturmu olabileceini dnd bir unsur bulmak amacyla Pers mitolojisini ayrn-tl bir taramadan geirmi ve sonunda iinde bir boa ldr-me unsurunun yer ald Pers miti bulup rahatlamt. Ne var 30 ki, bulduu mitte boay ldren Mithra deil, Pers dualizmi-nin kt tanrs, yani karanln temsilcisi Ahriman'd (Ahu-ra Mainyu.) Bu durumda Cumont, ayn mitin bir de boann Mithra tarafndan ldrld versiyonunun var olmak zorun-da olduunda srar etti ama bunu destekleyecek hibir kaynak da bulamad. David Ulansey ise, Mithra ikonografisi ve boa ldrme motifi zerine younlat nl kitabnda, kltn btn gizem-lerinin tauroktoni betimlemelerinde yer ald saptamasndan yola kt ve astronomik (ya da astrolojik) bir anlam deifre et-meye aba gsterdi. Adndaki btn iddial armlara karn beklenmedik lde zayf ve sradan kalan almasnda Ulan-sey, kk ayrntlar zerinde fikir yrtmeye

altktan sonra, boa ldrme motifindeki btn gizemin, ekinokslarn gerile-mesi (Precession) olgusunda yattn ileri srd. Bir baka de-yile, yazara gre Mithra ikonografisinin byk gizemi, dn-yann kendi ekseni evresindeki dn srasnda gerekletirdi-i bir tr yalpalama hareketi nedeniyle ortaya kan ekinoksla-rn gerilemesi durumunda saklyd.272 Bu olguyu fark eden Mithra klt kurucular, sz konusu bilgiyi byk sr olarak saklamlar ve ikonografilerine yanstmlard. Mithra boay l-dryordu; nk drt bin yl nce ilkbahar Ekinoksu srasn-da gne Boa Burcu'nun hizasmdayken, IS birinci yzylda dnyann eksen hareketi nedeniyle artk bu durum deimi ve ekinoks, iki bur atlayarak Balk'ta gereklemeye balamt. Yani Mithra gizemcilii, tauroktoniden, astronomik bir olgu-yu ifade etmek iin yararlanyordu. Ne var ki, arkepastronomi alannda son elli yl iinde elde edilen bulgular grmezden gelen ve ortodoks akademisyen iz-

272 Ekinokslarn gerilemesi (precession) olgusuyla ilgili olarak bkz. 2012 Marduk'la Randevu

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

gisinden uzak dmemeye alan Ulansey'in unuttuu bir nok-ta vard Mithra klt Roma'da S birinci yzyl sonlarnda bi-imlenmiti ama o tarihlerde ekinokslarn gerilemesi bir sr olabilecek durumda deildi; nk birok arkeoastronomi uz-mannn saptad gibi, dnyann eksen hareketinden kaynakla-nan bu olgu en az be yz yl (hatta kimi radikal teorilere gre iki bin yl) nceden beri biliniyordu. Dier yandan Ulansey, ikonografideki birok ayrnty titizlikle ele alm; boaya ba saplarken Mithra'nn bann dier yne evrili olmasna bile dikkat etmiti ama alacak biimde, tauroktoni betimlemele-rinde boann sa tarafa baktn, oysa Boa Burcu izimle-rindeki btn simgesel

betimlemelerde Boann bann ve boynuzlarnn tam ters yne uzandn gzden karmt. Ulansey'in yanlgs, ortodoks tavra zg birok baka fak-trn yan sra, simge deifre etmekteki bir pein hkml yak-lama dayanyordu aslnda. Boa figrn grr grmez, bu-nun ancak ve ancak Boa Burcu olabileceini dnmt. Oysa ilk blmlerde grdmz gibi boa figr en eski klt simgelerinden birini oluturuyordu ve bunlarn ounda sz ko-nusu takmyldz deil, Ay' temsil ediyordu. Boann boynuz-lar, ay kltleri bata olmak zere btn eskia simgeciliinde, yeni ay balangcna ya da hilale benzetilmiti. Btn eski yazl kaynaklarda olduu gibi, diyor Per Bil-de, Mithra sanatnda da boa, Ay ile zdeletirilmitir. Boa ldrme sahnesinin birok sunumunda boann biimi ve duru-u, yeni aya benzer. Benzeri biimde, baz resimlerde boa, Ay'n teknesinde gsterilir. Dolaysyla, boa ile ay arasndaki yakn iliki, gz ard edilemez. Mithra kla ve gndzle iliki-liyken, ay geceyle ve karanlkla balantldr.273 Hemen fark edilecei gibi, Mithra ikonografisi gksel un-surlar iermektedir ama bunlar dorudan astronomik referans-lar olmaktan ok, gkle ilgili simgeselliklerle balantldr. Bu-rada Mithra ile Boa arasndaki sava (ya da daha doru bir ifa-deyle Mithra'nn boay ldrmesi) bir Gne - Ay dualizmi-

m Per Bilde, a.g.c (Rethinking Rcligion s 36-37)

Gerileme, zlme ve Fraternis

ni deil, karanlkla aydnlk arasndaki ztl simgeliyor ola-bilir ancak; Mithra boa grnmndeki Ay' deil, karanl yok etmektedir. Ancak, iin iinde bir gizemcilik olduu iin, klt yele-rinden baka kimseye anlam aklanmayan bu sahnenin bu ka- 303 dar basit ve sradan bir anlam olmasa gerek diye dnyor in-san ister istemez, iyiliin ve

n temsilcisi Mithra, sonunda karanln ve gecenin temsilcisi Ahriman' ldrecek. Issz ye-ralt tapnaklarnda, belli aamalar geride brakm az sayda ye dnda kimseye aklanmayan sr bu olabilir mi Her ey bir yana, byle bir sr, klte katlan yeni yelere ekici mi ge-lir, yoksa byk bir d krkl m yaratr Orphes, Diony-sos ve Eleusis gizemciliiyle doruklara km bir topluma, iyi tanr kt tanry sonunda yenecek mesajn sr niyetine yut-turabilir misiniz Mithra'nn boay ldrme sahnesi, yalnzca tarihi ve ila-hiyatlar deil, psikanalizin iki byk ustas Sigmund Freud ve Cari Gustav Jung'u da yakndan ilgilendirmiti. Freud'a g-re buradaki simgesellik, insan kiiliindeki, i ie gemi iki farkl benden birinin, dierini yok etmesiydi Mithra insann bilincini, boa ise hayvani yann temsil ediyordu ve boa l-drme eylemi, kendini kurban etme (elf sacrifice) anlam ta-yordu. Jung bu noktada meseleye daha farkl baka ve Freud'a bir mektup yazarak u satrlarla yant verdi Yaratclk sembo-lnn, yani yararl bulunup sansrlenmeksizin kabul gren Mithra'nn dier benliinin (boa) bir baka cinsel simge tara-fndan ldrlmesi olgusunda, ok tipik bir eyler olsa gerek. Kendini kurban etme ayn anda hem gnll hem de gnlsz olarak yaplabilir (Isa rneinde olduu gibi).274 Bu mektupla balayan gr ayrlklar, iki bilim adamnn arasndaki dostlu-u da bitirecekti. Ama bizim iin nemli olan bu deil. Dikkate deer olan nokta, Jung'un boa ldrme olgusuna sezgisel dzeyde en

274 Richard NoJ, Jung the Leoztocepbsus (Paul Bishop editrindeki Jung in Contexts A Reader adh derleme, s 67)

FRATERN1S Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

doru yaklaanlardan biri olmas Boa, Mithra'nn dier benli-iydi ama,

hayvans yan deil, yaratclk ieren benliiy-di. Gnll ya da gnlsz yaplm bu fedakrlkla da, bir ben-liini ldrm; ancak o lmn iinden yeni bir yaam yarat-mt ikonografide aka grld gibi, boann kann kpek ve ylan yalyor, kuyruu bir buday baana dnyor, bir akrepse testislerine ynelip spermlerine uzanyordu. Arka plan-da ise ou kez yerden fkrm bitkiler ve yeermi aalar g-rnmekteydi. Mithra'nn Boa'y kurban edip kann aktmas, yaratl simgelemekteydi, diyen Robert Turcan da ayn grte San-ta Prisca'daki bir Mithra tapnann duvarnda, 'Ebedi kan d-kerek bizim kurtuluumuzu saladn' yazlyd. Burada 'ebedi' szcn, 'ilahi yaam' olarak alglamak gerekir. Yani Mith-ra'nn dkt kan, yeryzndeki canllara yaam veren, bu gezegende yaam balatan kozmik gtr.275 Bu sahne, byle bakld zaman size tandk geliyor mu Kybele ile Attis'in mitlerindeki fedakrlk motifini anmsarsak, belki her ey daha anlaml hale gelecek Hermafrodit (ifte cin-siyedi) olarak yaarken, testislerini koparp atan ve erkek kimli-inden vazgeen tanra, pk Mithra gibi bir kendini kurban etme eylemi gerekletirmi; teslislerin topraa dedii yer-dense, kan ve spermlerin oluturduu bitki rts ve yaam f-krmt. Attis'in bir aala simgelenmesi ve Magna Mater (Kybele) iin dzenlenen enliklerin, bitki rtsnn yeniden yeerdii ilkbahar ekinoksunda yaplmas, bu yzdendi. Dier yandan, bu sembolizmde, feda edilen parann topraa deince yaam oluturmas araclyla lp yeniden dirilme (resur-rection) motifi de olduka gl biimde ileniyordu ki, izleyen dnemdeki dinler, zellikle de Hristiyanlk, bu unsuru doru-dan ithal edecekti. Attis ile Mithra arasndaki yakn balantlar, birok uzman tarafndan vurguland. Hatta Mithra kltn inatla bir Pers

275 Robert Turcan, a.g.e, s 226

Gerleme. zlme ve Fraternis

dini olarak grme eilimindeki Franz Cumont bile o klasik ya-ptnda bu paralellie deinmi; her iki ilahi figrn de Magna Mater tapnmnn koruyucu kanatlar altnda olduunu vurgu-lamt.276 Buna karn kltn orijinalinin Pers kkenli konusu olduunda srar ediyor ve Mithra ile Anahita arasndaki iliki- 305 nin, Attis ile Kybele yaknlna benzediini, kltn italya'da bu paralellik sayesinde benimsendiini dnyordu.277 Boa figrnn Ana Tanra geleneiyle yakn balants-na daha nce deinmitim. Bu balant o denli gldr ki, Boa simgesini nerede grrseniz, orada Ana Tanra inanc vardr diyebiliriz rahatlkla. nk boa, binlerce yldan bu yana retkenliin ve verimliliin bir anlatm olarak, tanrann hizmetindeki bir evrensel g olarak deerlendirilmitir. Onun dklen kan, toprak zerindeki bitki rtsn ve yeillii can-landran, yaam veren gtr ve aslnda tanraya aittir. Boa, yani bereket ve verimlilik, tanrann kendi bnyesinden ayrp feda ettii, topraa verdii yaratc gle zdetir; onun bir par-asdr. Bu temaya Attis'in bir boa olarak gsterildii betimle-melerde de rastlarsnz, Ana Tanra kltnn bir paras olan Dionysos mitlerinde de. Kybele - Attis ile Mithra arasndaki yaknlk, bunlarla da snrl deil Roma topraklar zerindeki tapmaklarda bulunan btn betimlemelerde Mithra, banda bir Frigya Beresi ile grlr. Ayn Frigya bal, Mithra'nn sk sk yan yana resme-dildii Sol'un (Gne) banda da grlr. Pers kltrnde r-neine rastlanmayan bir yerel vurgulamadr bu Mithra (ve Sol) ile, Frigyal tanra Kybele'yi tipik bir iaret altnda birletirir. Kald ki, tauroktoni sahnelerinde Mithra, ne bir Pers kralna ne de bir Romal hkmdara benzemektedir. Her ynyle, tipik bir Frigyal grnm sergiler, ayn Kybele gibi. Ksacas, Mithra ne Cumont'un syledii gibi sradan bir hayvan kurban etme ayinini gerekletirmekte ne Ulansey'in aceleci tezlerindekine uygun biimde Boa Burcunun ekinoks

276 Franz Cumont, a.g.e, s 87 277 Franz Cumont, a.g.e, s 179

Fraternis F.20

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

saltanatn sonlandrmakta ne de n karanlk zerindeki zafe-rini vurgulamaktadr. Aslna baklrsa, bir ldrme, hatta d ya da sava da sz konusu deildir. Mithra, bir d unsuru ldrmez, kendinden bir paray feda eder ve onun toprak ze-rinde (bitki rts grnmnde) yeniden dousuyla da, yaa-m yaratr Tpk Kybele, Magna Mater, Dnya Anne gibi. Mithra ikonografisinin ikinci nemli unsuru olan (ve son-ralar Hristiyanlk tarafndan ithai edilen) toplu haldeki ko-mn yemeinin ilk biimi niteliindeki resim ve kabartmalar da bu gr destekler. Sz konusu betimlemelerde, boann ldrlmesinin ardndan el skan Mithra ile Sol'u, birlikte yemek yerlerken grrz. Bu ziyafetin masas, boann gvde-sidir, yani, yeryznn bitki rts; meyveleri, sebzeleri ve ta-hlyla btn canllar doyuran ilahi sofra. Mithra kltnn ayin nitelii tayan komn yemei de, sz konusu ilahi ana gn-derme yapar; yeler ve inisiyelerin dzenli olarak yineledikleri bu kutsal ritelde boann bedenini simgelemek zere ekmek yenir, kann simgelemek iinse arap iilir.278 Sz konusu ko-mn yemekleri, Mithra tapnaklarnda gnee adanm kutsal gn olan pazar gnleri gerekletiriliyordu ki, ileride yine de-ineceimiz gibi bu ayin ve toplantlar, Hristiyan Kilisesi tara-fndan btnyle ithal edilecekti. ou Mithra tapnanda, btn bunlar olup bittikten son-ra Sol ve Mithra'nn birlikte Gne Arabasna binerek gk-yzne ykseldiklerini gsteren kabartma resimler de grrz. Hani u, Phaethon'un alp kullanmak istedii ve dnya zerin-de felaketlere yol atktan sonra kendi lmne

de neden olan nl araba. Robert Turcan, tapmak kabartmalarnda Phaethon mitine gnderme yapan sahnelerin de yer aldn anmsattktan sonra, Apollon'un nihai bir dntrc olarak grldn ve Mithra mritlerinin dnyann periyodik olarak 'gksel ate' tarafndan yakldna inandklarn sylyor.279

278 Marteen J. Vermaseren, Mithriaca, s 81 279 Robert Turcan, a.g.e, s 230

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

Franz Cumont da, Dieburg'daki bir Mithra tapnanda bulunan CIMRM 1247 kod numaral kabartmaya dikkat ektik-ten sonra Phaethon mitinin btnyle Mithra klt tarafndan benimsendii yorumunu yapyor ama bunu Zerdt dinine ba-l bir Pers eskatolojisiyle balantl grmekten de vazgemi-yor.280 Maarten Vermaseren ise, Dieburg kabartmas, Mith-ra'nn -tpk Phaethon gibi- kyamet gnnn hazrlaycs ola-rak grldn ortaya koymaktadr diyor.281 Masumane ast-ronomik veriler zerinden yrmeyi yeleyen Dayid Ulansey'e greyse Phaethon ile Mithra klt arasndaki iliki, Mithra'nm astronomik alar deitirdii inanann bir gstergesi.282 Ancak, uzmanlarn bu deerlendirmeleri yaparken, iki nemli noktay gzden kardklarna tank oluyoruz. Birincisi, Phaethon miriyle Sibyl gelenei ve Anadolu Tanra Klt ' arasndaki yakn balantlar. kincisi de, Phaethon mitinin sra-dan bir kyamet hikyesi olmayp, belirgin biimde kozmik dnglere balanan karakteristikleri. Gne arabasn kullan-maya kalkarak yeryznde dehet verici sahneler yaanmasna neden olan Phaethon ile ilgili hikye, metaforlar kullanarak bel-li bir kozmik olguya dikkat ekiyordu ve bu yalnzca ykm ya da kyamet anlamna gelen bir gksel deiim ya da hareket-lilik deildi Mithra inanana gre. Yenilenen yaam ve kimi feda edilen paralar araclyla yeni yaratm ve

dzenlemele-rin gereklemesini simgeliyordu. Tpk, Mithra'nn boay l-drrken kendinden bir paray feda edip, yeryznde yaam yaratmas; benzeri biimde Apollon'un, olu Phaethon'dan vaz-gemek zorunda kalmas; Babil mitlerinde Marduk'un gksel savata Tiamat' paralara ayrdktan sonra kendi kann da d-kerek yeryznde yaam balatmas; yani bir ykm ya da l-mn, yeni bir yaratm ya da deiime kap amas gibi.

280 Albert de Jong, a.g.e, s 36 281 Maarten J. Vermaseren, Mithras The Secret God, s 171 282 David Ulansey, a.g.e, s 120

FraterniS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

Aamalar ve dereceler Mithra klt, yelerini titizlikle, ince eleyip sk dokuyarak seiyordu ye aday, inisiye edilmeyi hak etmek iin, her ey-den nce gvenilir olmak zorundayd. Ustalar huzurunda-ki ilk ritelle birlikte inisiyasyon balyor ve onay alan kii, bi-rinci derece ile klte ilk adm atarak, ok aamal bir sistemin paras oluyordu. Her bir aamann kendine ait bir ad ve yet-kinlik derecesi vard ve kltn gizemleri para para, ye be-lirli aamalar baaryla geride braktka aklanyordu. Bu kltn izleyicileri sacrati, yani 'Kutsanmlar1 olarak adlandrlrd, diyor Prudence Jones. inisiyasyon yedi aama-dan oluuyordu ve bunlarn ilk drd -Kuzgun, Gizlenmi Kii, Sava ve Aslan- aday kltn yeliine gtrrd; son aama -Pers, Gne'in Elisi ve Baba- daha yksek derece-lerdi. Her aamann, kendine zg bir riteli ve mizanseni vard. Yazl belgelerin yok denecek kadar az olmas nedeniyle, Mith-ra inisiyasyonlar zerine bilgimiz olduka snrl. Ancak yine de eldeki malzeme, kltn genel yaps ve trenlerde ne kan ba-z temalar anlayabilmek iin yeterince ipucu veriyor.

lk katlmdan, en st aamaya dek uzanan sre iinde yer alan yedi basaman her birinin, farkl bir gk cismiyle simge-lendiini biliyoruz. yelie ilk adm olan Kuzgun iin Merkr; Gizlenmi Kii (baz gruplarda Yeni Evli ya da Nympus) iin Vens; Sava iin Mars; Aslan iin Jpiter; Pers iin Ay; Gne'in Elisi (Heliodromus) iin Gne ve en st basamak olan Baba iin de Satrn, gksel simge olarak belirlenmiti.284 Sz konusu yedi aama iin belli bir zaman limiti olup olmadn bilemiyoruz, diyor Franz Cumont. Byk olaslk-la bir aceminin st aamaya gemek iin hazr olup olmadna, Babalar aralarnda grtkten sonra karar veriyorlard.285

283 Prudence Jones, A History of Pagan Europe, s 59 284 Robert Turcan, a.g.e, s 235 285 Franz Cumont, a.g.e, s 156

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS Kesin olarak bildiimiz tek ey, bu trenlerin btn etkileyici-lii ve ciddiyetiyle, kltn toplant merkezi olan, maara gr-nmne sahip yeralt tapnaklarnda yapld. Maara, Mith-ra'nn doum yeriydi; dolaysyla, her biri yeni bir yaam ola-rak grlen aama ve derecelere ye bu meknlarda eriebiliyor, bir baka deyile, elde ettii yeni dereceyle birlikte yeniden domu oluyordu. Kuzgun, yeralt dnyas ile tanrlar arasnda bir arac say-lrd, hatta gnein habercisi. Kltn inanna gre, Mithra'ya Sol'un talimatn ileterek Boa'y kurban etmesi gerektiini sy-leyen de yine oydu. lnisiyasyon treninin bu ilk admnda aday ye byk olaslkla zerinde ad yaZl olan bir kuzgun maske- , si takar ve kltn ileri gelenlerine iki sunma hizmetini stle-nirdi. En azndan, baz Mithra tapnaklarnda bu tr sahneleri gsteren kabartmalar bulunduu iin, bu konuda uzmanlar tah-min yrtebiliyor.

Gizlenmi Kii ya da Nymphus aamas iin adayn, yeni evli bir Romal gelin klna girmesi ve kurulun karsna k-mas gerekiyordu. Bu aamada ona yle deniyordu te Nymphus! Selam Nymphus, selam gen k! Bu srada byk olaslkla aday, elinde salonu aydnlatan bir lamba tutuyordu. Nymphus ya da nymphe, Aristo'ya gre, dnm tamamla-yp, kelebek olarak kozadan kmaya hazrlanan bir ara aamay-d. Mithra kltnn de bu aamaya ayn mantkla baktma kuku yok. Yeni Evli ad, aslnda ilk acemilik aamasm atla-tp, kltle gerek tankln yaamaya henz baladn vur-guluyordu byk olaslkla. Bu aamaya verilen dier ad, Giz-lenmi Kii de ayn arm yaratyor. yelik aslnda yeni balyordu; Gelin kozadan kmt ve artk kendini gizleme-liydi. Sava (ya da Asker) aamasnn ritelinde, alnna boyayla birtakm zel simgeler izilmi adaya, bir klcn ucuna yerleti-rilmi ta uzatlrd. Aday eliyle, yzne doru uzatlan klc ve tac itip omuzuna doru evirmeli ve Benim gerek tacm Mithra'dr demeliydi. Bunun ardndan, Sava'nn srana sembolik bir anta verilir ve aama tamamlanrd. Roma ordu-

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

sundaki Mithra mensubu subay ve askerlerin, kimi savalar ya da seferler ncesinde alnlarna X biiminde bir iaret izdik-lerini bu iaret sayesinde Mithra'nn onlar koruduuna inan-dklarn anmsaynca, bu aamann inisiyasyon treni daha an-lalr hale geliyor Sava aamasna erimek, kltn Ustalk basamaklarnn birincisine adm atmak demekti. Aslan aamasn, ate elementi ynetirdi. Ate, su ele-menfJyle kart olduu iin de, bu aamaya gelen adayn elleri suyla deil, bal ile ykanr ve diline de srlen bal yardmyla arndna inanlrd. Bal burada gksel atei, yani yeryzne ilahi yaam getiren evrensel unsuru

simgelerdi. Aday tren s-rasnda bir aslan maskesi takar ve atee dayankllk testlerini getikten sonra bu aamaya terfi ederdi. Pers aamasndaki adayn da elleri balla ykanrd ama o bu trende meyvelerin bekisi roln stlenirdi. Boa'nn kan, Ay araclyla yeryzne demi ve bitki rtsn, meyveleri oluturmutu. Bu nedenle Mithra kimi kabartmalarda meyve getiren ve ii dolu meyve sepederi tayan bir tanr kimliiyle de betimlenirdi. Bu trende aday, bana bir Frigya bal ta-kard. Gne'in Elisi aamasyla ilgili olarak elimizde fazla bilgi yok. Ancak bu trenin simgesel unsurlan olarak, gnei temsil eden bir meale ve bir krba kullanldn gsteren betimleme-lere rastlyoruz. En st derecede yer alan Baba aamasna gei-te de aday, bana zeri zengin ilemeler ve desenlerle kapl b-yk bir Frigya apkas (Mitbra gibi) takard. Heliodromus ve Baba, Mithra ile gne arasndaki ilikinin bir yansmas gibiy-di ve yaratc tanrsalln simgesi olarak Mithra'nn, gneten hiyerarik olarak daha stte yer aldn gsteriyordu. Helios'u, bir dizini yere koyup eilerek Mithra'y selamlarken betimleyen kabartmalarda da ayn havay gryoruz. Ksacas, Mithraclk, gnei merkez alan bir kltt ama bazen yanl deerlendirildii gibi, bir gne tapnm deil-di. En byk ilahi g, evrenin yaratc gcyd; yaamn kay-na olan , yani gnei o getirmiti. Gne onun bir para-s, evrene bir armaanyd ama tek bana en byk tanr de-

GERLEME. ZLME VE FftATERNIS ildi. Aslnda kltn Roma'daki tam ad da bu durumu aka vurguluyordu Cultores Solu Invictus Mithrac, yani, Mith-ra'nn Yenilmez (Fethedilemez) Gne Klt. Buradaki kulla-nmnda Sol'un, fiziksel varlk olarak gnein kendisini deil, onu yneten gc ve genelde iyiliin n anlattna dik-kat etmek gerek.

Tapnm nesnesi haline getirilen unsur, gnein fiziksel be-deni deil, tad ve ilettii, yaam veren kt; tpk Msr'da Ra'nn gnein kendisi deil, salad yaratc n efendisi olmas ya da Apollon'un bizzat gne deil, gnein arabas-n yneten gksel efendi kimliiyle anlmas gibi. Bir gksel nesne olarak gne, fethedilebilirdi; sk aralklarla gerekleen tutulmalar, bu fetih ilemini ieriyordu zaten. Ama tpk Ra ya da Apollon gibi, Sol Invictus Mithra da asla fethedilemezdi; nk onun, snrlar belirlenmi bir fiziksel varl yoktu. O, evrenin ve yaratc gcn ta kendisiydi; gnese, onun Her e-yi gren gz. Roma'da Mithra klt, yine yanl deerlendirildii gibi dou eyaletlerinde deil, talya yarmadasnda yaygnlamaya balad. lk tapnaklar gney kentlerinde ina edilirken, Sicilya, Campania (Cumae kenti bata olmak zere) ve Capri adasnda hzl bir rgtlenme yaand. Ksa bir sre iinde Mithra grup-lar Etruria, Roma kenti ve Galya'nn gney blgelerine doru yaylp oalmaya baladlar. Bir sre sonra da, kalabalk lejyon-larn bulunduu Kartaca kylarnda, yelerini ounlukla su-baylarn oluturduu localar kuruldu. Henz ikinci yzylda, batda Iberik yarmadas ve Fas'a, douda da Tuna kylan ve Trakya'ya dek imparatorluk snrlar iindeki hemen her kentte birer Mithraea ina edilmi ve ye gruplar oluturulmutu. Dou kkenli dier dinlerin aksine, Mithra ayinleri kamu-ya ak deildi, diye anmsatyor Robert Turcan. nsanlar At-tis ya da sis onuruna dzenlenen festivallerde, inisiye olmala-rna ya da rahiplik sistemine katlmalarna gerek olmakszn yer alabilirlerdi. Kybele'nin ya da Msr tanrlarnn tapnaklar, inanszlar uzak tutmak zere birer duvarla evrelenmi olsa bile, kentlerde dier kutsal binalarla yan yana dururlard. Adak

FRATERNS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

ya da inisiyasyon amal belli ayinler, buralarda rahipler tarafn-dan gizlice uygulanrd. Ama ibadetin byk blm kamuya akt [...] Mithra'clar da imparatorluun ve imparatorun g-venlii iin dua ediyorlard ama ayinleri gizliydi.286 Bu grnt, hzla yaygnlamalarna ve tannmaya balama-larna karn onlara marjinal bir hava vererek, zerlerinde yo-un kuku bulutlarnn dolamasna neden oluyordu, impara-torluk iindeki g odaklan, zellikle nfuzlu kiileri etkisi al-tna alan bu kltn salam admlarla ykseliinden olduka hu-zursuzdu ama Mithra gruplarnn nne bir set ekilemiyordu, nk yeleri arasnda ordunun tannm ve saygn subaylar, baarl komutanlar ve st dzey baz kamu grevlileri yer al-yordu. Fraternis, bu kez iini iyice salama alma benziyordu, bir baka deyile. nc yzyl sonlarna gelindiinde, Mithra klt niha-yet imparatorluk katna dek uzanmay baard. 270 ylnda ikti-dara gelen Aurelianus, be yllk ynetimi boyunca, evresinde-ki Mithra mensubu subay ve komutanlann da etkisiyle, klte sempatiyle yaklat. Ne var ki, aslnda tam olarak Mithra'nn neyi simgelediini kavrayamam ve bunun zerinde de ok durmamt ve bir tr gne tapmmna yaknlk duyduunu sanyordu. Resmi imparatorluk kltnn Apollon'u fetiletirip gnein fiziksel varlna indirgedii ve imparatorun da lke-nin gnei olduu dncesini savunduu anmsandnda, Aurelianus'un klte bu bakla yaklamasnda pek de artc bir yan yok. Fraternis asndansa, imparatorun neyi ne kadar anlad hibir nem tamyordu elbette. Aurelianus dnemi boyunca ' abalar, saray desteiyle ykseli olanandan ya-rarlanmaya ala. Aurelianus, 273 ylnda Palmyra kraliesi Zenobia'y ye-nilgiye uratmasn gnein ona saladna inanmt ve ayn yl, ok ksa bir sre sonra, en byk gksel ilahi g olduu-na inand tann iin byk bir tapnak ina etti. Gne, impa-ratorluun evrensel tanrs ilan edildi ve Aurelianus, Sol Invic-

286 Robert Turcan, a.g.e, s. 216

GERLEME. ZLME VE FrATERNIS

tus kltn, resmi klt statsne ykselterek bir gne-tann tektannch oluturmaya alt. Aurelianus'un gne-tann di-ni, Mithra dini deildi ama Mithraizm'in izleyicileri, Mith-ra'nn gne ile olan balantsndan yararlandlar.287 Siyasi anlamda bu, imparatorluk iinde arla sahip bir asker-brokrat. kadrosu yetitirmi olan Fraternis iin azmsana-mayacak bir zaferdi, nk devlet kademelerinde elinde tuttu-u g merkezlerine bir de rahipler grubu ekleniyordu imdi. Aurelianus, klt resmiletirdikten sonra, Mithra rahipleri iin bir de kurul (collegc) oluturmu ve Pontifices Solis adn alan bu grubu Roma'nn resmi ruhani yneticileri arasnda ayrcalk-l bir noktaya getirmiti. Eski gcn ve prestijini oktan yiti-rip devlet yneticileri elinde bir formaliteye dnen Sybline kurulu yerine, imdi resmi g kazanan bir baka saygn rahip grubu denetim altna alnabilirdi. Her ne kadar Aurelianus'un tasarlad Pontifices Solis, Mithra kltnden farkl bir ruhani kurul gibi grnse de, ordu ve brokratlar arasnda kilit nokta-lar elinde tutan Fraternis iin, bu mevziyi kazanp denetle-mek hi g olmayacakt. Kltn ilk gnlerden itibaren Mithra'nn doum gn ola-rak kutlad 25 Aralk tarihi, bu tarihten itibaren Nataiis Solis Invicti adyla Roma'nn resmi bayramlar arasna girdi. Howard Snider, Tarihsel olarak bu, gnein geri dnnn belirgin-letii ve yeryznn, yaamn yenilenmesinin onayland gn-d, diyor, bayramn K Gndnm'ne denk geldiini anm-satrken Bu kutlama yalnzca ylda bir kez deil, 'Gne'in Gn'nde [Pazar - Sunday] her hafta yinelenirdi.288 Benzeri biimde, Mithra'nn kendinden bir paray (Boa) feda ederek yaam ve yeryzn kurtard Dirili bayram da, ilkbahar ekinoksunu izleyen pazar gnleri kutlanmaya ba-lad. Ksacas, asker kkenli tllirya'l bir aileden gelen Aureli-anus, bilerek ya da bilmeyerek, iktidara geldikten hemen sonra, asker-brokrat klt olarak beliren

Mithra inancn impara-

287 Antonia Tripolitis, Reiigions of the Hellenistic-Roman Age, s 57 288 Howard M. Snider, a.g.e, s 122, keli parantez bana ait

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

torluk iinde resmi bir statye ykseltmi oldu. Bir anlamda, kendisinden nceki Severus hanedannn brakt, ekonomik olarak kntye girmi; ispanya, Galya ve Baikanlar'da barbar saldrlar yznden ypranm ve otoritesini yitirmeye balam; giderek kozmopolit bir grnm almakta olan ve yoksullaan halk mutsuz hale gelmi Roma'y dikkate deer askeri hamle-ler ve basanlarla ayaa kaldrdktan sonra, moral ve g tazele-mesini salayacak manevi bir adm daha atmt Sol Invictus, yani Fethedilemeyen Gne, imparatorluun grkemli koru-yucusu olarak btn eyaletlerdeki askeri birliklere ve halka, Ro-ma'nn ba edilmez gcn vurgulayarak moral pompalayacak-t. Claudius hanedannn sona ermesinden itibaren yava yava prestijini yitiren Emperyal Klt glgede kalrken, devletin kilit noktalarndaki asker ve brokrat yneticileri yanna eken Mith-ra klt hzl bir ykseli yayordu. Ne var ki, iktidan ok da uzun srmeyen Aurelianus'tan sonra imparatorluk yine skntl gnler yaamaya balad. Her eyden nce, grnrdeki lks tketim artna ve egemen sn-fn yaam standartlarndaki belirgin ykselie ramen, Roma ekonomisi krizden bir trl kurtulamyordu. Cumhuriyet dne-minde, arlkl olarak pleb politikalar ve sivil toplum rgtlen-melerinin yaratt bask unsuruyla, zengin toprak sahipleri ve tefecilerle halk kitleleri arasndaki gelir dalm makasnn al-mas ya da en azndan uurumun bymesi, bir lde engel-lenebilmiti. Ama imparatorluk dneminin merkeziyeti despo-tik politikalar, muhalif sesleri susturma yolunda giderek kalc yasal dzenlemeler ve uygulamalar st ste ydka, ekonomik yaamda tekelci bymenin durdurulmas iyiden

iyiye gleti. Bir zamanlar, kiilerin elindeki toplam ekilebilir toprak mikta-rn belli snrlarda tutmaya alan Cumhuriyet yasalar oktan unutulmu; tarm efendileri nlerinde set tanmakszn ser-vetlerini bytmeye balamlard. Bir kurum olarak klelik, azat sistemi ve krsal kesimdeki zgr kyllerin hzla tarm iilerine dnmesi nedeniyle -zlme aamasmdayd ama bunun yerini, byk toprak sahiple-rine ait tarm iletmelerinde aresizlikten tr neredeyse boaz

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS tokluuna almak durumunda kalan kolonlar almaya bala-mt. yiden iyiye kozmopolitleen Roma snrlan iinde, birli-e sonradan fetih ya da balaklk yoluyla entegre edilmi ya-banc kavimlerin bey, ef ya da komutanlarn da ieren, g-l bir toprak sahipleri aristokrasisi Deliriyordu yava yava. Belki ekonomi yalnzca tarma ve toprak mlkiyetine daya-l olmaktan kurtarlsa, bu dnmn yarataca olumsuz so-nularn nne belli oranda geilebilirdi. Ama Roma egemen s-nf bu basit ve kolay servet edinme (ya da bytme) yntemi-ni ylesine benimsemiti ki, kentlerdeki ekonomik yap giderek zayflyordu. Ticaret, liman olan belli kentlerde, ksmen baa-ryla yrtlebiliyor gibi grnse de ou yerleim merkezinde Augustus dnemine oranla iyiden iyiye zayflama. Zanaat ve retim, meslek birliklerine uygulanan basklar ve serbest zana-atkarlarn iinde bulunduklar olumsuz ekonomik koullar nede-niyle giderek gten dyor; iliklerini kapatanlar, krsal kesi-me yerleerek bir toprak beyinin yannda tarm iisi olmay yelemek durumunda kalyorlard. Denebilir ki, kentlerdeki ekonomik etkinlik, neredeyse btnyle, tefecilikle snrlyd. Kentli nfus, i olanaklarnn yava yava azalmas ve kentlerin ekonomik anlamda ekiciliini yitirmesiyle birlikte, taraya g edip kolonlara dnmeye balyordu.

iktidarlarn ve imparatorlarn nnde muhalefet anla-mndaki hemen tek g, ordunun radikal ve aydn subay grup-laryd; bir baka deyile Fraternis'in darbeci kanadn oluturan ve asker-brokrat kademelerinde Mithra kltn birletirici bir rgtsel g olarak kullanan, bir tr devlet muhafzlar top-luluuydu. Ne var ki, ikinci ve nc yzyllar boyunca bu as-keri unsurlar yalnzca istedikleri zaman ayaklanma rgtleyip, imparator deitirmekle ve iktidar denetlemenin manevi haz-z ile yetinmemiler; toprak mlkiyeti sistemi iinde kendileri-ne yer aarak yava yava egemen snfn saflarnda boy gster-meye balamlard. Hemen her askeri zaferden sonra byk ko-mutan ve subaylara, tarma elverili toprak paralar ve onu i-leyecek kolonlar, yani topraksz yoksul kyller hediye edili-yordu. Yksek noktalardaki brokratlar da bu servet payla-

'

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

mndan nasiplerini alyorlard tabii; nk, aslna baklrsa B-yk Romanm askerlerini ve saylar giderek artmakta olan b-rokrasi mensuplarn besleyecek ekonomik gc yoktu ve srek-li parann deeri drlyordu. Toprak tahsisi, bir tr sus pay ve ganimet paylamyd. Ancak, ekonomik karlara bal bu yozlama, ordunun di-siplinini ve st kademelerin birliini byk oranda zayflatm-t. Hemen her byk i alkantnn ardndan, eyaletlerdeki as-keri birlikler, kendi generallerini imparator ilan etmeye bala-mlard ve zellikle nfusun yabana gler ve barbar kkenli askeri birlikler nedeniyle iyice kozmopolitletii Bat blgelerin-de, her biri byk toprak beylerine dnmeye balayan komu-tanlar, sk sk merkezi otoriteye kafa tutuyorlard. Cumhuri-yetin kne yol aan i sava ve kargaalar, bir sre varl-n koruyabilen Pax Romana'nm ardndan, geri dnm gibiydi.

nc yz yl sonunda iktidar ele geiren Diocletianus, i btnlk ve istikrardan uzaklam, ekonomik anlamda ciddi sar-sntlar yaayan, yozlamalara teslim olmu bylesi bir Roma'nn imparatoru olarak bulmutu kendini. Tek arenin, evrensel Ro-mal ruhunu yeniden glendirmek olduunu dnyor ve bunu salayacak aralarn en gls olarak, din birliini g-ryordu. Augustus'tan itibaren iktidara gelen imparatorlar Em-peryal Klt' nemsemilerdi ama hibiri, Roma topraklarnn btnne egemen olacak tek bir inan sistemini biimlendirme-ye almamlard. Devletin geleneklerine aykryd her eyden nce bu; Roma, resmi tannlarm el stnde tutulduu ama di-er inan ve dinlere yaama serbestisi tanyan; tapnm bireyle-rin kendi tercihlerine brakan bir devlet anlayna sahipti. Diocletianus, ilkin Emperyal Klt' eski saygnlna kavu-turmaya alt. Ardndan, bir tr reform giriimine bavurarak, kurulutan beri Roma'nn byk tanrs kabul edilen Jpiter'e, lkedeki btn inan kltlerinin ve dini gruplarn sayg gste-rip, ballk bildirmelerini istedi. Dier dinleri yasaklamaya a-lmyordu ama Atalarn Dinini Roma manevi yaamnn en stne yerletirmeyi amalyordu. Bunun, Romal t k duygusu-nun gelimesi iin vazgeilmez n koul olduuna inanmt.

Gerleme. zlme ve Fraternis

Giriimleri, ounlukla muhalefetle karlamad. Roma s-nrlar iindeki dinsel gruplar ve tapnak erbab, varlklarna ve ibadetlerine karmama gvencesi veren imparatorun suyuna gi-derek, Emperyal Klt'e ve Jpiter'e ballklarn, sayglarn sundular. Ancak tek istisna, ikinci yzyl ortalarndan itibaren 317 imparatorluun eitli eyaletlerinde kendi cemaatlerini kurmaya balayan Hristiyan gruplaryd. Devletin dini kurumlarn ve tanrlarn kabullenmeme yolunda gsterdikleri kararl ve srar-l direni, Diocletianus'u ilkin artt, ardndan da denetlene-mez bir fke ve cezalandrma histerisine yneltti. 303 ylnda dzenlenen drt

ayr operasyonla,. lkedeki tm Hristiyan gruplar zerinde iddetli bir kouturma terr balatlyor-du. Bacchanalia Olay'ndan sonra, Roma tarihinde bir dinsel gruba yneltilmi ikinci byk resmi operasyondu bu. Aa yukan ayn dnemlerde Diocletianus, ordu iindeki dalgalanmalara son verip, birlii salamaya ve Augustus dne-mindeki gibi imparatorlua bal bir askeri rgtlenme olutur-maya ynelik abalara giriti. Ama bunun iin, ilkin talya'nn kuzeyinde ve Tuna kylarnda alabildiine younlaan yabanc kavimlerin akn ve yamalarn durdurmas; baarl bir komu-tan olarak tm askeri birlikler zerinde etki yaratmas gereki-yordu. Roma'da allm olduu zere bir tr askeri darbeyle iktidar ele geiren Diocletianus, lllirya kkenli, baarl bir as-kerdi ve zellikle imparatorluun dou eyaletlerinde ve Balkan-larda yaanan babozukluun, karmaann nedenlerini yakn-dan biliyordu. Fazla yontulmam, kt bilgili bir kiiydi, diyor Server Tanilli. Askeri hiyerarinin btn derecelerini trmanmt. Selefi Numerien ldrldkten sonra, Dou ordusunun yksek rtbeli subaylannca imparator yaplmt. Rakibi Aper'i de ken-di elleriyle ldrd, n plana savunma ve rgtlenmeyi alarak, imparatorluun idaresi ve yeniden kuruluuyla ilgili en karma-k sorunlan, kaba izgileriyle de olsa, askerce bir doruluk ve ustalkla zd.289

289 Server Tanilli, a.g.e, s 611

FRATERN1S.- Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik ktidara geldii andan itibaren yaptklar izlendiinde, zel-likle onu imparatorlua tayan Mithra klt yesi askeri grup-larn destei dikkate alndnda, Roma tarihinin bu son istik-rarl restorasyon dnemine imza atan Diocletianus'un ardnda Fraternis'in rol de daha belirgin hale geliyor. Birok tarihi-nin zerinde birletii gibi Diocletianus, iyi bir askerdi ama devlet ynetimi, kurumlama ve rgtlenme zerine ne bilgisi

ne de deneyimi vard. Oysa onun dneminde yaplan hamleler yalnzca askeri basanlarla snrl kalmam, ynetsel anlamda ol-duka kritik kararlar alnp, devlet kademelerinde ciddi dzen-lemelere gidilmiti. tik gnden itibaren imparatorun sa kolu olarak grev ya-pan ve nemli askeri baarlara imza atan, yardmcs Maximi-anus da siyasi anlamda olduka bilgisiz ve deneyimsiz bir yne-ticiydi. Stephen Williams, Maximianus'un iyi bir komutan ve salam karaktere sahip sadk bir dost kimliiyle imparatorun ya-nnda yer aldn ama ufkunun sava alanlar, zaferler ve as-keri dzenle snrl olduunu sylyor.290 O halde Diocleti-anus'un gerekletirdii byk reorganizasyon hamlesinde lo-jistik destei kim vermi olabilirdi imparator, lider modeli olarak kendisi gibi llliryal baa-rl bir komutanken iktidar ele geiren Ve zellikle Gotlar, Cer-menler ve Vandallara kar kazand zaferlerle Roma'nm snr gvenliini salayan Aurelianus'u semiti. Dolaysyla, Emper-yal Klt ve Jpiter tapnmn yeniden yceltmeye alrken bi-le, akl bir yandan da Auelianus'un yaam boyunca bal kald- Sol Invictus'un koruyucu gcndeydi. Onu imparatorlua ta-yan subaylarn ve sonradan setii kurmay takmnn iinde, ok sayda etkin Mithra yesi bulunuyordu. O halde, eer iin iinde Fraternis parma varsa, ynetimde gerekletirecei re-form ile birlikte, Fethedilmez Gnein de yeniden resmi kltlerin en by statsne getirilmesi beklenebilirdi. Aslna baklrsa, gelimeler tam da byle bir seyir izledi. Diocletianus, ilkin imparatorluun ynetim sistemine kalc bir 290 Stephen Williams, Diocletian and the Roman Recovery, s 44

Gerileme. zlme ve Fraternis deiiklik getirdi Ynetim tek kiinin elinde olmayacak; basit bir hiyerariyi koruyarak, iki kii tarafndan paylalacakt. Ya-ni, tpk eski Cumhuriyet rejiminin konsllk sisteminde oldu-u gibi. Bu iki yneticilik makamna Augustus unvann ge-tirdi ve kendisiyle birlikte,

yardmcs Maximianus'u da bu un-vanla onurlandrd. Ardndan, olduka radikal bir ynetsel d-zenlemeye gitti Snrlar olduka byyen imparatorluu ni-ter yap iinde tutmaya, tek bir imparatorun gcnn yetmeye-ceine ikna olmu grnyordu, zellikle de, dou ve bat eya-letleri arasndaki sosyal ve siyasi doku farknn, iki paral ama bir biimde koordine edilmi bir ynetim sistemi gerektir-diini dnyordu, iktidara geldii andan itibaren douya ay-r bir nem vermi ve Roma'da bile oturmayp, kendine mer-kez olarak znik'i semiti zaten. Bunlardan yola karak, devlet tarihinde ilk kez, Dou Roma ve Bat Roma kavramlarn gndeme getirdi ve Maximianus'u Bat'nn, kendini de Do-u'nun Augustusu ilan etti. Herhangi bir anlamazlk duru-munda, o szn ettiimiz basit hiyerariye bal olarak son s-z syleme yetkisi, Diocietianus'un elinde olacakt. imparator bununla da yetinmedi Augustus'un lmnden itibaren Roma'da byk alkant ve kargaalara neden olan ve-liaht sorununu kesin zme kavuturmak istedi. Bundan by-le, her iki imparator, greve baladktan sonra kendilerine birer Caesar seip onlar prens iln edecekler ve bylece lmlerin-den (ya da ya haddine bal yirmi yllk grev sresinin dol-masndan) sonra ynetime kimin geleceine ilikin karmaa ya-anmasnn nne geeceklerdi. Caesar olarak seilen prensler de, Augustus unvann alarak imparatorlua ykseldiklerinde, ilk i olarak yeni birer Caesar belirleyeceklerdi. Gen prensler yalnzca birer iktidar varisi olarak ynetim dnemlerinin gel-mesini beklemeyecek, bu sre iinde iki farkl eyaleti de impa-rator temsilcisi sfatyla yneteceklerdi. Tetrari (Drtl Ynetim) ad verilen bu sistemle em-peryal gc btn eyaletlerde baskn klmay hedefleyen Dioc-letianus, drt rakam ile ilgili bir saplant da gelitirmiti g-rne baklrsa. Drt mevsim, drt temel element, dn kta

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

olduu gibi, drt de yneticinin olmas ayn derecede doal ka-bul edilmeliydi.291 Bu, Roma imparatorluunun, dnyann drt kesine egemen oluunu da simgelemekteydi ona gre. Bylece, 293 ylnn Mart aynda Maiximianus, Viyana'da resmi bir aklama yaparak, eski Dalmaya valisi ve bandan itibaren Diocletianus'un en byk destekilerinden biri olan Marcus Flavius Constantius'u kendi setii Caesar olarak iln etti. Ayn anda Diocletianus da Sirmium'da yapt bir akla-mayla, yakn dostu ve destekisi, yldz Aurelianus dneminde parlayan baarl ve deneyimli komutan Gaius Galerius'u Caesar unvanyla onurlandrd. Her iki gen prens de ordunun Mithra kltne bal radikal reformcu subaylar arasndaydlar. Eer imparatora lojistik destek veren akl hocalar Mithra yesi idilerse, niin ilk gnden itibaren, tpk rol modeli ola-rak seilen Aurelianus'un yapt gibi Sol Invictus yceltilmedi de Jpiter en byk resmi tanr ilan edildi Bu nokta, ok ak ve net deil; ancak karar alma srelerinde Diocletianus'un ka-fasnn kark olduu ve izledii izginin deiken bir rota uzantsnda yalpalad sylenebilir. En azndan ilk yllarnda, kendisi de Mithra kltnn derin etkisi altnda bulunmasna karn, Roma'nn eski geleneksel tanrlarn yceltmeyi Alan a'a dn iin gerekli bir strateji olarak deerlendirmiti. mparatorluun geni snrlar iinde birbirinden farkl ok sa-yda yerel klt ve din olmasna anlayla yaklayordu ama bu hogrs, hepsinin birbirlerinin yaam haklarna sayg duyma-s ve Roma'nn geleneksel tanrlarn kabul etmeleri kouluna balyd. Kendilerininki dnda tm inanlar putperestlik ve k-firlik ile sulayan, imparatorluun tanrlarna sayg gstermeyi reddeden ve bu konuda olduka srarl ve inat davranan H-ristiyan gruplar, Diocletianus'un gazabna bu nedenle uram-lard zaten. Hristiyan tarihilerin Byk Kouturma olarak adlandrdktan dnem dnda, hem kendisi hem de yardmcs Maximilianus, btn yerel klt ve dinlere ayn mesafede dur291 Stephen Williams, a.g.e, s 64

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

maya alm, farkl eyaletleri gezdike o blgelerin tanrlar iin tapmaklar ina ettirmi ve hogry elden brakmamt. mparatorluk iinde varln srdren kltlerden herhangi bi-rini dierlerinin zerine karp resmi statye kavuturmann, bu tarafszl glgeleyerek, i btnle zarar verebileceinden endie ediyordu. Jpiter'i semesinin nedeni de buydu zaten. Roma geleneinin en eski tanrs, imparatorluun egemen oldu-u tm blgelerde ortak bir miras duygusunu pekitirecekti. Diocletianus'un gereksinim duyduu ey bir ilahiyat dev-rimi deil, yalnzca genel kabul gren senaryoda bir deiiklie giderek, Sol Invictus yerine Jpiter'i en yksek konuma yerle-tirmekti, diyor Stephen Williarr.s. Jpiter'in heykeli Nicome-dia yaknlarndaki tepede ve Roma forumunda en yksek stu-nun zerine yerletirildi. Ama ayn zamanda Sol da madeni pa-ralarda yceltildi, italya'da ona adanan bir gne tapna, Di-ocletianus tarafndan ina edildi [,..]292 Ne var ki imparatorun direnci ok da uzun srmeyecekti. Hem prens olarak setii iki Caesar, hem de sa kolu duru-mundaki yardmcs Maximianus, Mithra kltne mensuptular. Onu destekleyip iktidara tayan, evresindeki tm subaylar da yle. stelik, drdnc yzyl banda Hristiyan gruplarna kar at kampanya srasnda Diocletianus, yannda bir destek grebilmek iin Mithra kltne biraz daha yaknlamt. 305 ylnda, yirmi yllk iktidar sresini doldurduu iin, biraz da sonraki imparatorlara rnek oluturmak zere, kendini emekli-ye ayrarak grevden uzaklat, aynsn Maximianus'tan da is-tedi. Bylece Galerius ve Constantius yeni Augustus'iar olarak ynetimi stlenecek, ardndan da iki yeni Caesar daha prenslik konumuna getirilecekti. Diocletianus bu noktada otoriter gcn kulland ve yeni prensler iin yalnzca Galerius'un fikrini ald, Maximianus ve Constantius'a danmaya gerek grmedi. Ynetimin babadan oula yetki devredilen bir klasik monari grnmne brn-mesini istemedii iin, Maximianus'un olu

Maxentius ve Stephen VVilliams, a.g.e, s 161

Fraternis F.21

FraterniS Kayp Kitaplar. Giril Kardelik

Constantius'un olu Constantine'i devre d brakt bu seim-lerde. Yeni Caesar'lar olarak Panonia'l (Macaristan) bir subay olan Severus'u ve Galerius'un yeeni Maximinus'u belirledi.293 Tetrarinin ba olan imparatorun karar elbette tartlmayacak-t; ama oluyla ilgili planlar olan Constantius, bu seimden hi honut deildi. Diocletianus ve Maximianus trenle grevi yeni Augus-tus'lara braktktan sonra, birer sade vatanda kimliiyle per-de gerisine ekildiler. En azndan, grnt byleydi. Eyalet ve blge paylamlar belirlendi, Constantius Britanya ve Galya'nn yan sra ispanya'dan da sorumlu olurken, Balkanlar ve Anado-lu'yu Galerius ald. Yeni Caesar'lardan Severus'a Kuzey Afrika ve italya verildi, Maximinus'a da Suriye ve dier dou eyalet-leri kald. Ancak, her ey grnd gibi sorunsuz yrmeyecekti. Constantius daha greve balar balamaz, olu Constantine'i kendisine yardma olmak zere, Galerius'un da gnlsz ona-yn aldktan sonra (aslnda biraz da oldubittiye getirerek) yan-na ard. Aradan henz yalnzca bir yl gemiti ki, 306 yl-nn Temmuz aynda Constantius York kentinde ld. Kendisi-ne bal askeri birlikler, daha Roma'daki yetkililer ne olduunu anlayamadan, olu Constantine'i yeni Augustus ilan ettiklerin-de, ortalk birden kart. Galerius, belirlenen sistem ve kural-lar gerei, bu konuma gelmesi gereken kiinin Severus olduu-nu, ama eer istiyorsa kendisine Caesar'lk verilebileceini bil-direrek bir orta yol buldu, uzlama salad. Btn gstergelerin frtna ncesi sessizlii iaret ettiini fark eden ve

ardnda brakt sistemin sarslmasndan endie duyan Diocletianus, tam da drt ynetici arasnda iktidar kav-gasnn ufukta grnd bir anda ortaya kt ve duruma m-dahale etti 308 ylnn Kasm aynda, Viyana yaknlarndaki Carnuntum'da, Maximianus ve Galerius'la birlikte, zel bir konferans dzenlemiti eski imparator.

293 Hans A. Pohlsander, The Emperor Constantinee, s 14

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

Bu konferansn sonunda, bir sunak, yenilmez gne-tann Mithra'nn bu ynetimin koruyucusu olduunu ilan eden bir yaztla kutsand ve Carnuntum'daki Mithra tapna yenilendi. Bu adak, Mithra'nn, Aurelianus'un gne-tanrsmn yerini ala-rak Roma'nn resmi tanrs olmasn salad. Bu dnemde Mith-raizm doruktayd ve imparatorluun tek dini olmaya aday g-rnyordu [...]2 Sonunda Diocletianus, yeniden ufukta beliren i sava ve kargaa tehlikesini ortadan kaldrma yolu olarak, Galerius'a des-tek vermeyi ve Roma iin tek bir imparatorluk dini yaratma-y tasarlam ya da buna bir biimde birileri tarafndan ikna edilmi olmalyd. Ne var ki, iler pek de beklendii gibi yr-meyecekti. O tarihten itibaren, Cumhuriyet dnemindeki i kargaalar bile mumla aratacak; kazanmaktan baka hibir il-kenin, hibir deerin nemsenmedii, kirli bir iktidar mcade-lesi yaanmaya balad Roma'da.

294 Antonia Tripolitis, a.g.e, s 57

FraTERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

324

3. armh mparatorluu

Devlet geleneklerinin salt kazanmak uruna ayaklar alt-na alnd, uzun, ypratc ve kanl bir iktidar mcadelesinden galip kmay baaran Constantine, 323 ylnda Roma'nn tek egemeni olarak imparatorluk koltuuna yerletiinde, Diocleti-anus'un olduka ksa mrl Tetrari projesi de btnyle so-na ermiti artk. Yeni hkmdar, yetki ve otoritenin hibir bi-imde paylalmad bir mutlak monarinin tek zm olduu-na inanyor; eine az rastlanr bir despotizmi Roma topraklar-na egemen klmaya hazrlanyordu. Constantine ilkin, lkedeki g dengelerini ve siyasi bask unsurlann dikkatle gzden geirdi. On be yllk i sava sra-snda bir eyi ok net olarak anlamt ki, ordu btnyle diz-ginlenip denetim altna alnmadka, i kargaalarn, darbe giri-imlerinin ve siyasi entrikalarn ard arkas kesilmeyecekti. Su-baylarn ve nfuz sahibi brokratlarn stratejik nderligiyle her an yeniden parlayacak bir ayaklanmann tedirginliini yaad gibi, neredeyse bir tr devlet iinde devlet olmaya doru gi-den Fraternis'in de hi kukusuz farkndayd. Ancak byk ve kapsaml bir operasyona en azndan ilk yl-larnda cesaret edemezdi; nk kendisinin de bal olduu Mithra-Sol Invictus kltnn imeklerini bir anda zerine e-keceini biliyordu. Bu nedenle, balangta admlarn dikkatli atmaya ve btn siyasi bask gruplarnn youn etkinliklerine sahne olan Roma kentinden, mmkn olduunca uzak durma-ya karar verdi. Tasarlad recganizasyon, imparatorluun ba-kentini deitirmekten balayacak radikal hamleleri gerektiriyor-du. Bu nedenle yzn douya evirdi; olduka gvenli ve stra-tejik bir konuma sahip olduunu dnd Byzantium'da ye-ni bir yaplanma hareketini balatt. Dier yandan Constantine, drtl ynetimi lavedip mutlak monariyi biimlendirirken, yalnzca eski imparator Diocleti-

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

anus'a bal evreleri deil, umutsuzca Cumhuriyet'i diriltmeye abalayan tm siyasi gruplar da btnyle karsna alarak, ken-disine ynelik olarak dzenlenecek bir darbe giriimi riskini fazlasyla artrdnn farkndayd. Hem evresinde bir tr kal-kan oluturup ikddann koruyacak, hem de tasarlad mutlak monariyi salamlatrp i btnl salayacak gcn, daha nceki imparatorlarn zaman zaman dnp cesaret edemedik-leri bir byk hamleyi gerektirdiine inanyordu Devletin tek bir resmi din evresinde, teokratik ilkelere gre rgtlenmesi. Bylesi bir deiimin, devledn sekiz yz yllk gelenek ve eilimlerine btnyle aykr olduunu daha nce grmtk, tinde birok farkl halkn, dolaysyla ok sayda yerel inan ve kltn barnd Roma, manevi yaamn liberalliini koruyarak bu topraklarn btnln salamaya almt imdiye dek. Tek bir dini benimseyip onu devledn siyasi yapsna ve rgt-lenmesine egemen klma giriimleri, byk olaslkla direnle karlaacakt. Constantine'in pek gvendii otoritesi ve gc, bu direnci krmaya ve tepkileri gslemeye yetecek miydi Sorunlar bu kadarla da kalmyordu mparatorluk iin res-mi din olmaya aday en byk cemaat, hi kukusuz iinde dev-let ileri gelenlerinin, popler komutanlarn, generallerin ve n-fuzlu brokradann yer ald, hatta Constandne'in de mensubu olduu Mithra kltyd. Eer seimini bu dorultuda kullanr-sa, gelebilecek tepkileri en aza indirgeyebileceinin de farkn-dayd imparator. Ama bu kez, en byk kbusu olan darbeci generaller grubunun elini glendirmi ve kendine ciddi rakip grd bir zmrenin devlet iindeki etkinliini iyice artrm olacakt. Sonunda, bir tala' iki ku niteliinde, ideal zm bul-duunu dnd Eer yapaca hamlelerle Diocletianus'a ba-l gruplar karsna alacaksa, onlarla baa kabilmek iin bir tr taban yaratmal ve Tetrari'nin kurucusu eski imparatordan nefret eden bir baka kideyi yanna almay becermeliydi. Dier yandan, eer Mithra kltnn siyasi etkinlii ve gcn krma-ya alacak, bylece askeri klikleri pasifize ederek ezmeye al-acaksa da, alternatif bir cemaatin desteini salamas gerekiyor-

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

du. Her iki amazn da yant, ayn noktada buluuyordu artk imparatorluk snrlar iindeki en yaygn drt cemaatten birine sahip grnen Hristiyanl, devlet korumas altna alarak res-miletirmek! Eski imparatora bal evreleri karsna almaya hazrlanrken, Diocletianus dneminde byk bask ve kou-turmalara urayan Hristiyanlardan daha cokulu ve daha gve-nilir bir dayanak bulabilir miydi Ordu iindeki darbeci grup-lar, en bata da Mithra yesi Fraternis fraksiyonunu etkisiz ha-le getirmek iin, daha uygun bir zm var myd Yeni dine yumuak gei Constantine, biraz da bu dnceyle, Hristiyan gruplarn en yaygn olduu dou eyaletlerine arlk verme yoluna gitti. Byzantium, onun iin daha salam ve daha gvenli bir bakent olacakt. Ancak, Anadolu topraklarnda incelemelere balar ba-lamaz da, iini hayli zorlatracak bir sorunun farkna vard Hristiyanlk ad alanda tek bir kategoride toplanacak, homo-jen bir cemaat sz konusu deildi. Yahuda'da yz yl nce muhalif Essene mezhebince balatlan bir dini hareket, egemen ruhban snf tarafndan (Roma desteini de alarak) ezildikten sonra ilkin Galile blgesine snm; sonra az saydaki mridin Suriye, Msr (iskenderiye) ve Gneydou Anadolu bata olmak zere imparatorluk topraklarna dalmasyla, birbirinden alabil-diine farkllaan bir mezhepler topluluuna dnmt. Bu ayrmada, diasporadaki Yahudi cemaatlerinin desteini alma konusundaki baarszln sonucu, deiik gruplarn, git-tikleri blgelerdeki yerel inan kltlerine yaknlama abalarnn byk pay vard. Szgelimi Ege kylarndaki kentlerde misyo-nerler bekledikleri ilgiyi bulamayp, stne bir de yerel halkn tepkisiyle karlanca, kendi Mesih hikyelerini bir biimde Di-onysos mitleriyle yaknlatrmaya alarak sempati toplama yo-luna gitmilerdi. Dnemin bilim ve felsefe merkezi iskenderi-ye'deki

gruplarsa, Gnostik cemaatler ile yaknlama yolunu se-erek kendi kutsal metinlerini (gospel) oluturmulard. '

Gerileme. zlme ve Fraternis

Binlerce yln tanra inancnn izinin silinmedii Bat Ana-dolu kentlerinde, szgelimi Artemis'e ballyla tannan Efes'te byk tepkiyle karlanca, Meryem Ana figrn abartl biimde ne karmay denemilerdi. Kamca ve Sicil-ya'daki gruplar da ayn yolu yeleyerek, Anne'yi en az Mesih 327 kadar ne karan .ve Magna Mater ile yaknlatran bir klt ge-litirmilerdi. Anadolu'nun dousunda Zerdt ve Manieizm etkisinde geliip, Pers teolojisine yaklaan bir Hristiyanlk an-lay sz konusuydu. Btn bunlardan dolay, farkl Hristiyan cemaatlerin yele-riyle gren Constantine, her biri kendini Mesihi (Hristiyan) olarak adlandrsa da, yerel farkllklarn ileride ciddi sorunlara yol aacam sezdi. Etkili bir zm bulma konusunda inat bir ka-rarlla sahip olduu iin de, danmanlarna btn gruplarn nciP'lerini, ibadet geleneklerini, ritel ayrntlarn ve teolojik yaplarn inceleme talimat verdi. mparator, belirledii resmi di-ni sentetik olarak yeniden, kendi elleriyle biimlendirecekti. Devlet kademelerindeki Mithra yesi glerin, bu sre iinde halk etkilemekte ne denli baarl olabileceklerinin far-kndayd. Bu nedenle, dinin biimsel ilkelerini ve kutsallk an-layn elden geirirken, Mithra ve gne unsurlarn ne -karp, ba eyaletlerinde karlaabilecei olas direnci azaltmak istedi. Sorun yalnzca iinde kutsal metinlerin yer ald bir or-tak derleme (ncil) oluturup, lke genelinde tek tip rgtlen-meyi gerekletirecek tapnaklar sistemini (Kilise) yaratmakla s-nrl deildi; yazl olmayan adet ve geleneklerin de homojen bir biim almas ve teokratik rgtlenmeyle kusursuz bir uyum sergilemesi gerekiyordu.

Daha nce de grdmz gibi, Hristiyan gruplarn Mith-ra kltylc benzeen adetleri vurgulanarak ne karld; hatta bunlara yenileri eklendi. Constantine'in eseri olarak adland-rabileceimiz Roma Hristiyanlna, bu operasyon srecinde eklenen baz belirleyici unsurlar ksaca gzden geirelim imdi - Roma halk, iin iinde doast niteliklere sahip tan-rsal bir figr olmadan, herhangi bir dinin mensubu olmaya ik-

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Cizli Kardelik na edilemezdi. Dolaysyla, ad Kurtarc szcnden gelen sa (Mesih), baz Yahudi kkenli gruplarn inand gibi Dn-yaya hkmedecek bir Yahudi Kral ya da Gnostik gruplarn yeledii biimiyle Tanr sznn nesneletigi bir ruh olarak sunulamayacakt bu durumda. Onun insan kimlii ancak, Tanr'nn Olu ve dolaysyla, kutsalln grnmlerinden birini temsil eden, Tanr'nn ta kendisi olabilirdi. Bylesi bir tanmlama, antropomorfik (insan grnml) tanrlara kavram-sal olarak aina olan Roma halklarna daha uygun olaca gibi, Emperyal Klt'n ruhuyla da btnleecekti, (len imparato-run Tanr, onun olununsa Tanr'nn Olu nitelemeleriyle anldn hatrlayalm.) - skenderiye'deki gnostiklerin ya da Dou Anadolu'daki Hristiyan gruplarn elindeki metinlerde hi deinilmeyen, ama Mithra ve Yunan gizem kltlerinde sk rastlanan bakireden doma motifi (szgelimi Demeter'in kz Kore'nin bakireyken doum yapt ve Yl Tanrs Aion'u dnyaya getirdii, yaygn inanlardan biriydi295), Mesih'in tanrsalln vurgulamak ze-re yeni teolojiye entegre edildi. Ama sz konusu motifin yalnz-ca Constantine editrlnde yaplm bir eklemeden ibaret ol-duu da sylenemez. Yeni dini seen Yahudi gruplarnn inan-larn glendirmek amacyla, Tevrat'ta ok rabet edilen pey-gamberlerce dile getirilen kehanetlerin zaman iinde dorulan-mas unsurundan da yararlanlmt burada. Bir baka deyile, bakireden doma motifi

ncil'e (yalnzca Matta ve Luka'nn metinlerine) girmiti, nk Tevrat'ta (Iaya 714) Mesih'in byle doaca syleniyordu.296 - Yahudi inancnda Sabbat (haftann kutsal gn) cu-martesiydi. Roma topraklan zerindeki kimi inan kltlerinde de Satrn'n Gn olmas nedeniyle haftalk tapnak ayinle-ri cumartesi gnleri dzenlenirdi. Ancak yeni dinde Sabbat, tpk Mithra kltnde olduu gibi, Gne'in Gnne, yani pazara kaydrld. En azndan, bu deiimin Constantine'in buy-

295 Joseph Campbell, Mythic Image, s 34 296 Brett Younger - Fisber Humphreys, Fundementalism, s 48

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

ruuyla gerekletirildiini biliyoruz. Kilise liderlerine, Sab-bat'n Yahudiler gibi cumartesi deil, Gne Tanns'nn gn olan pazar gnleri kutlanmas iin aka talimat vermiti.297 - Yine bu pazar ayinlerinde Mithra tapnaklarnda bir ge-lenek olarak srdrlen komn yemei, ayn ad ve biimiyle 329 korundu. Yeryznn verimlilii ve yaamn kutsand Mith-ra ayinlerinde Boa'nn bedenini simgelemek zere ekmek (ya-ni verimlilik ve bereket simgesi budaydan yaplan kutsal ek-mek) yenir, yeryzne dklp yaam oluturan, Boa'nn ka-nn simgelemek zere de arap iilirdi. Ayn ayinin, ayn sim-geleri kullanarak Magna Matcr (Kybele) kltnde de gerekle-tirildiini biliyoruz. Hristiyan Sabbat'nda gelehekselletirilen komnyon yemeinde de ekmek isa'nn bedenini, arap da isa'nn kann simgeliyordu. nk Mithra'nn kendi benlik-lerinden birini feda ederek dnyaya yaam ve bereketi salama-s gibi, Isa da kendi insan bedenini feda edip kann dkerek, btn .insanln ruhsal kurtuluunu salamt. - Mithra'ya bal askerlerin, alnlarna onun iaretini iz-diklerini; bunun, binlerce yldan beri ou kltrde gnei sim-gelemek zere

kullanlan X iareti olduunu grmtk. Ay-n simge, yeni sentetik inan sisteminde de kullanld; ancak, bir gne simgesi olarak deil, armha benzerlii ne karlarak. Tanr'nn Olu, hatta bizzat Tanr olarak nitelenen ilahi ki-inin vahice ldrlmesinde kullanld rivayet edilen, insan-lk d bir ikence ve idam aracnn kutsanmasndaki gariplik, yzyllar boyu tartlacakt. Tucker Liebermann, ha simgesi-nin Hristiyanla sonradan eklendiini ve otantik bir unsur ol-madn vurgularken, u ilgin ayrnty veriyor Hem Mith-ra hem de Sol Invictus, ayn zamanda gne tapnm ile ba-lantl ha ile sembolize edilirdi ki, ilk Hristiyanlar bu nedenle ha yasaklamlard!298 - isa'y, havarilerini ve azizleri betimleyen resim ve ikon-

297 Craig R. Smith, The Qucst For Charisma Christianity and Persuasion, s 111 298 Tucker Liebermann, Soul and the Sun, s 116

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Cizll Kardetik

larda, tpk Mithra ve Roma imparatorlar iin yapld gibi, balarn arkasna birer gne diski ya da hre yerletiril-di.299 K Gndnm ile birlikte gnein yeniden ykselie getii, Mithra'nm doum gn olarak kabul edilen 25 Aralk tarihiyse, sa'nn da doum gn olarak belirlenip, gelenee ek-lendi. - Benzeri biimde, Mithra'nm Boa'y1 ldrd gn ola-rak, lkbahar Ekinoksu'ndan sonraki pazar gn kutlanan bay-ram, sa'nn armhtan ge ykselii ve dirilii olarak H-ristiyan enlikleri arasna katld. Bahar kutlamalar, yalnzca Mithra'ya zg olmad gibi, ondan ok daha eskiydi elbette. mparatorluun batsnda, Magna Matcr klt de dhil olmak zere birok yerel inan sisteminde, ekinokslar bayram olarak kutlanyordu. Roma'nn Orta ve Kuzey Avrupa kentlerindeki halklar,

balangc bilinmeyecek denli eski bir zamandan beri, doann ilkbahardaki uyann yerel tanralar onurlandrarak kutluyorlard. Edain McCoy, Ostara, eski Almanya'daki Bakire Bahar Tanras'nm adyd, diyor. Bu bayrama adn da o vermiti. Yunanistan, Roma, Kuzey Avrupa ve Cermen lkelerinde Os-tara, ok nemli bir bayramd ve gnmzdeki uygulamalar da bu yaygn eski gelenekten gelmektedir.301 Yine kuzey ve ku-zeybat lkelerinin, Roma'da da yakndan tannan bahar tanr-as Eostre iin, her yl ekinoks zaman enlikler dzenlenirdi; Eostre, kuzey inanlarna gre yln yarsn yeraltnda geiren gnein yeniden yeryzne geliini kutlamak ve dnyaya du-yurmak zere, bahar balangcnda Valhalla'nn kaplarn aar-d.302 -Hristiyan kltrne Paskalya adyla entegre edilen bay-ramn ou Bat dilindeki karl da (Easter,' Oster), aslnda bu tanradan geliyordu. zler daha geriye doru srlmeye devam 299 Christopher Knight - Robert Lomas, The Hiram Key, s 79 300 Joseph Campbell, a.g.e, s 33 301 Edain McCoy, The Sabbats, s 109 302 Anthony F. Aveni, The Book of the Year A Brief History of Our Seasonal Holidays, s 72

Gerileme. zlme ve Fraternis

edildiinde ilkin Yakndou'nun nl tanras Astarte'ye, ar-dndan da BabiPin Itar' ve Smer'in nanna'sna dek varmak mmknd.303 Ksacas, tpk Noel gibi, Hristiyanln ikinci nemli bayram olan Paskalya da zgn deil, bir uyarla-mayd. Hazrlklarn tamamlayan Constantine, 325 ylnda znik'te byk bir dini konsey toplad ve imparatorluk snrlarnn de-iik blgelerinden on iki cemaat liderini ve 230 piskoposu bir araya getirdi. Son derece kritik bir toplantyd bu; nk impa-ratorluun yeni resmi dininin, yerel farkllklar gstermeksizin her yerde ayn biimde uygulanmasn isteyen

Constantine, i tutarll salamak zere son dzelti ve uzlamalarn bu otu-rumlar srasnda gerekletirilmesini istiyordu. Bir baka deyi-le, Roma'ya uygun hale getirilen yeni din ile ilgili tartma ve anlamazlklarn tm, iznik'te zlmek durumundayd. mpa-ratorluk iinde Kilise rgtlenmesinin biimi ve doktrinin ay-rntlaryla ilgili her ayrnt, bu nl konseyde netlemeliydi. mparatorun gl otoritesine ve konseye egemen tavrna karn, znik oturumlar olduka tartmal geti, zellikle de, Baba ile Oul'un aynl ve sa'nn tanrl konularnda ciddi gr ayrlklar ve ban skenderiyeli rahip Arius'un ek-di sert bir direni ortaya kt. Ancak btn toza dumana kar-n, Arius dlanarak Baba ile Oul'un nitelik olarak aynl onayland ve Georg Ostrogorsky'nin deyiiyle, Hristiyan kili-sesinin aments olan inan forml ortaya kt.304 Toplant-larn sonunda rgtlenme ve hiyerarik yap da netleiyor ve Constantine, Roma devlet geleneklerine uygun biimde Ponti-fex Maximus unvann stlenerek, Kilise'nin de ba oluyordu. Bu noktann altn dikkatle izmekte yarar var Roma dev-let yapsndaki en yksek ruhani lider anlamna gelen Pontifex Maximus, btn dier dinsel kurul ve kolejlerin tek ve en yet-kili yneticisiydi. Okurun hemen anmsayaca gibi sz konusu

303 Richard Ailen, Star Names Their Lore and Their Meaning Their Lore and Meaning, s 463 304 Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s 44

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

kurullarn iinde Vesta Bakireleri, Jpiter rahipleri, resmi k-hinler ve decemviri sacris faciundis, yani Sibylline kurulu da yer almt hep. Constantine'in kendini Pontifex Maximus ilan etmesi, imparatorun ne olursa olsun dini kurumlar zerindeki yetkesinden vazgemeye niyetli olmadnn

gstergesi olduu kadar, bu ruhani liderliin bir kurum olarak yaatlmasndan ya-na tavr aldn da ortaya koyuyor. Yani Hristiyanlk impara-torluun resmi dini haline getirilse bile, dier dinsel kurumla-rn varlklarn srdrmeye devam edecekleri ynnde bir me-saj vererek, olas tepkileri yumuatmaya ynelik bir adm atm-t Constanrine. Nitekim, ilevleri ve etkinlikleri son derece azal-m olsa da, onun ynetimi srasnda hem bu rahip kurullar ve kolejler, hem de lke snrlan iindeki tapnak ve kltler, yaa-maya devam etti. Constanrine, eski dinlerin inananlarna bireysel seim ve inan zgrl sz vermi, yeni dini kabul etmeyenlerin iba-det alkanlklarna dokunulmayacana ilikin gvence sunmu-tu. Ancak bu, politik ve ince hesaplara dayal bir garantiydi elbette. dward Gibbon'a gre imparator, ar ve temkinli admlarla yryerek oktannh dokuyu kertme hazrlktan iindeydi.30S Yrtt adli takibat, kouturma ve getirdii ya-saklann, inan zgrlyle ilgisinin bulunmadna, yalnzca yasad din etkinliiyle mcadele ettiine inandrmaya al-yordu kitleleri. mparatorluun resmi iddialanna gre bask, tu-tuklama ve yasaklamalar, yalnzca by, kehanet ve oklt bi-limler ile uraanlara ynelikti. Ama inan kltleri ve tapnak-lar zerinde giderek sistematik hale gelmeye balayan baskla-rn, artk iktidarn organik bileiminde ciddi bir paya sahip olan, devletin desteini btnyle arkasna alm Hristiyan Kilisesi tarafndan empoze edildii, kimse iin bir sr deildi. Kilisenin Constanrine dnemindeki rgtlenme etkinlikleri ve alma biimlerinde, bu gizli hesaplarn izlerini grmek mmkn Eski resmi din tapnaklar yava yava Hristiyan

305 Edward Gibbon, The Decline and Fail of the Roman Empire Vol I, s 825

GERLEME. ZLME VE FRATERNS

kiliselerine dnmeye balad; ou yerde, Jpiter rahipleri ye-ni dinin piskoposlar, Vesta bakireleri de Kilise'nin hemi-releri haline geldi. Yani var olan kadrolar kk dnm-lere uratld. Bu arada Kilise'nin organizasyon emas, hiyerar-ik yaps ve yatay rgtlenme almalarnda, btnyle Roma devletinin geleneksel idari ve brokratik rgtlenme biimi te-mel alnd. Byzantium'un ad Constantinopolis olmu ve hem resmi bakent, hem de ruhani ve kltrel merkez olma payesi, imparatorun eseri olarak grlen bu egzotik kente verilmiti. Ksacas Roma, Constantine ile birlikte yepyeni bir yola girmi-ti. Bu yle bir yoldu ki, yalnzca Roma'nn deil, dnyann ta-rihini de ciddi biimde etkileyecekti. Peki btn bunlar olup biterken, Fraternis neler yapyor-du Yeraltna geen, kabua ekilen, Pythagoras'n ideallerini ve Sibyl geleneini yaatmak isteyen kk gruplarn izlerinin Au-gustus'tan itibaren kaybolmaya baladn daha nce grm-tk. Felsefeye ve mistisizme sarlan kimi eitimli idealistler, ikinci yzyldan itibaren imparatorluun deiik eyaletlerinde zaman zaman seslerini ykseltmeye ve varlklarn hissettirmeye baladlar. Bunlarn iinde en dikkat ekici fraksiyonlar, gnosti-sizme yaknlamay yeleyen ve Yce Varlk (Supreme Being) kavramyla Ana Tanra figrn yeni bir dinsel-felsefi hare-ket iinde yeniden formle ederek etkinlik kazanmaya alan-lard. iine girilen yeni dnemin felsefi idealleri ya da siyasi he-defleri deil, dinsel cokuyu ne kardn fark etmiti ou; yeni heyecan, kitleleri harekete geirebilecek yeni g, hzla dogmatik inan sistemleriyle btnleiyor, dnya bir tr din-ler ana doru adm atyordu, iskenderiye'de, Balkanlar'da, Cebelitark'ta, Fraternis'in heterojen yaps iinden bu rzgr yakalayabilmek iin, artk bir muhalif Yahudi mezhebi olmak-tan oktan km Hristiyan inancyla kprler kurmak isteyen gruplar da kt. Kimileri, Mesih efsanesini Tanrsal Sz'n cisimlemesi olarak yeniden deerlendirmeye alt. Bu grup-larn kutsal metinlerinde Tanra, ilahi btnle bal Bilge-lik (Sophia) kimlii ile beliriyordu. Kartacal Montanus gibi

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

kimileriyse, yeni inan dalgasyla Kybele klt arasnda bir sen-tez gerekletirmeye alyor ve yannda iki Magna Mater ra-hibesiyle eyaletleri tek tek gezerek, etkileyici sylevler veriyor-du. Ortaa tarihi boyunca bu gruplar, sonraki blmde gre-ceimiz gibi, sapkn mezhepler (heretics) kimliiyle Hristi-yan Kilisesi'nin ban epey artacaklard. Kardelik zlp daldktan sonra iyice heterojen bir ya-pya kavuan Fraternis'in, en etkili ve iddial kanad olarak izle-diimiz darbeciler ise, Aurelianus ile ykselie geip Diocle-tianus dneminde dorua ulaan g ve prestijlerini, Constanti-ne'in hi beklenmedik srpriz uygulamalaryla yitirmeye ba-lamann oku iindeydiler. Btnyle denetimlerinde tuttuklar ve rahata ynlendirdikleri Galerius'un yenilgisi, Sol Invictus (Mithra) klt araclyla ele geirmek zere olduklar impara-torluk otoritesini avularnn iinden uuruvermiti. stelik im-parator, ahi ve etkili bir hamle yaparak, mensuplar arasnda ok sayda siyasi rakiplerinin, Diocletianus kartlarnn bulunduu Hristiyan cemaatlerini, devlet korumas altna almt. Henz rgtlenmelerini, ilikilerini ve ordu iindeki gle-rini korurken, bu gelimeler karsnda sessiz kalmamalar, en iyi bildikleri yntemle karlk vermeleri gerekiyordu. Askeri darbe yaparak Constantine'i devirmek ve yerine btn bu sre-ci tersine evirebilecek, gvendikleri bir lideri iktidara getirmek. Ne var ki Constantine kolay lokma deildi ve Fraternis, is-tedii deiim hamlesini gerekletirebilmek iin, ynetimdeki merkeziyetilii ciddi biimde glendiren ve askeri birliklerin kilit komuta kademelerinde kendine bal subaylardan olumu bir sadk muhafzlar birlii oluturan imparatorun, lmn beklemek durumunda kalacakt. stelik, onun himayesinde da-ha nce akla bile getirilemeyecek denli byk bir gce kavuan ve bunu gemite yaananlarn intikam iin kullanma hrsy-la yanp tutuan Hristiyan rgtlenmesini saf d etmek, ok da kolay

grnmyordu. Roma topraklan zerinde bir dini ha-reket, tarihte ilk kez bu denli byk ve pervaszca kullanlan bir gce kavumutu. Constantine'in temeline ilk ta koyduu devlet ile Kili-

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

se'nin ittifak, her iki tarafa da kazan salad ama ayn zaman-da yeni glklerle de kar karya brakt, diyor Ostrogorsky. Roma-Bizans devleti, Hristiyan dininde kuvvetli bir ruhsal birletirici' kudret ve imparatorluk mutlakyeti de gl bir ma-nevi destek buldu. Kilise ise devletten zengin maddi aralar el- 335 de etti; gerek misyonerlik etkinliinde, gerek Kilise kart akmlarla mcadelede devlet tarafndan desteklendi ama bu ne-denle de onun vesayeti altna girmi oldu. Kilise ile yazgsn birletirmi olan devlet ise, Kilise partilerinin sonsuz anlamaz-lklarnn iine ekilmi oldu. nan mcadeleleri Kilise'nin i ileri olmaktan kt. Politik motiflerle apraklanlan bu m-cadeleler yalnzca Kilise'nin deil, ayn zamanda devlet gelime-sinin de bir paras halini aldlar.306 Gerekten de Hristiyanlk, daha ilk gnlerden itibaren Ro-ma devlet yaps iin ciddi sorunlar yaratacann sinyallerini veriyordu, iznik Konseyi'nde Baba ile Oul'un ayn olmad-n savunarak sa'nn tanrln reddettii iin srgne gnde-rilen iskenderiyeli Arius, merkeze uzak eyaletlerde olduu ka-dar Anadolu iinde de yanda bulduu ve tepkiler artt iin, geri arld. Yerine, bu kez konseyden galip kt varsay-lan Athanasius srgne gnderildi; stelik yine Constantine ta-rafndan. Bu ani dn ve Arius yanllarnn elde ettii g, im-paratorluk snrlar iinde iznik'te kabul edilen sentetik ilkeler-den ok farkl inan ve ibadet geleneklerini benimsemi, irili ufakl farkl Mesihi gruplar yreklendirdi ve dini tartma-lar Roma topraklan zerinde giderek yaygnlamaya ve iddet-lenmeye balad. ou kez Kilise, sapkn olarak niteledii mezheplerle baa kmak iin devlet

gcn btn caydrcl ve iddetiyle kullanyordu. Dier yandan, grnrdeki yapay btnle karn, tek bir kiliseden sz etmek de pek mmkn deildi aslnda. nk Constantinopolis, Roma ve skenderiye kiliseleri arasnda, bt-nyle siyasi iktidar hrsna bal ciddi bir rekabet yaanyor-du.307 Ksacas Roma devleti, Constantine'n ald o ok kritik

306 Georg Ostrogorsky, a.g.e, s 44

FraterniS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

karar sonrasnda, tarihinde hi tank olmad, geleneklerinde yer almayan bir dinsel mcadeleler karmaas iine ekilmiti. ke doru adm adm Yaad sre boyunca, Mithra kltnden ekinmek ve bu gruplara mensup askerlerle brokratlarn gcn krmak iin uramakla birlikte Sol Invictus'a inanmaya devam eden impa-rator, ancak son gnlerinde vaftiz edildi ve lmek zereyken Hristiyan oldu. Byk bir Pers seferinin hazrlklar srerken, 337 ylnda ldnde, imparatorluun ynetimini, pek de an-lalmaz biimde oullar arasnda paylatrm ve idari yapnn kanlmaz biimde ikiye blnmesinin ilk admn atmt. Vasiyet ve paylatrma planna gre kendi adn tayan b-yk olu II. Constantine ve gen kardei Constans bat, II. Constantius ise dou eyaletlerinin ynetimini stleniyorlard, (isimlerin birbirlerine olan yaknlnn, kafa kartrc olduu-nu kabul etmek gerek.) Ancak daha imparatorun lmyle bir-likte z ve vey kardeler, yeenler arasnda kanl iktidar hesap-lamalar balayacak; ynetimde hak iddia etme olasl bulu-nan akrabalar, kimi tarihilere gre ok nceden tasarlanm bir plan uyarnca seri cinayetlere kurban gideceklerdi.308 tik byk kym atlatan z kardein iktidar servenleri-nin de pek huzurlu olduu sylenemez. Baty paylaan iki kar-de arasnda yaanan

youn atmalar, daha iktidar koltuuna otural yl bile olmadan, II. Constantine'in lmyle sonu-land. Gen Constans, 340-350 yllar arasnda imparatorluun Bat yansnn tek sz sahibi yneticisi olmay baaracakt ama, bir hayli zorlukla. Fraternis'in darbeci kanad, uzun sredir bekledii frsat bulmu gibiydi. 350 ylnda dzenlenen olduka iyi rgtlen-mi, baskn gibi bir askeri darbeyle Constans, Magnentius ad307 Andre Ribard, nsanln Tarihi, s 181 308 Tim Cornell - John Matthews, a.g.e, s 190

GERLEME. ZLME VE FUATERNIS

h general tarafndan devrildi. Aslna baklacak olursa, askerler ve ynetimdeki kimi brokratlar tarafndan zaten pek sevilen bir lider olamamt hi. Cermen kavimlere, yani putperest barbarlara kar yrtt sava ve kampanyalar srasnda yp-ranan askeri birliklerin tepkilerini zerinde toplad gibi, Ro-mallatnlm yerel yneticilerin de sempatisini yitirmiti. Yine de Magnentius'un iktidara getirildii askeri darbenin ani bir tepki ve kendiliinden bir ayaklanmadan ok, hesapl ki-tapl bir tasarnn sonucu olduu, gelimelerin izledii seyirden olduka ak ve net biimde anlalyor 350 ylnn Ocak ay or-talarnda, danmanlarnn uyanlarna aldrmayan ve iktidarn-dan olduka emin grnen Constans, tarihi kaytlara gre yak-nndaki soylularla birlikte bir av partisine kt. Ayn gnlerde, ordunun gl generallerinden Magnentius, yardmcs Marcel-linus'un olunun doum gn iin Autun kentinde bir davet dzenlemiti. Gecenin belli bir annda toplantnn yapld yer-den sessizce ayrld ve ksa bir sre sonra, zerine imparatorlu-un simgesi mor cppeyi giymi olarak geri dnd. Davette ha-zr bulunanlar tarafndan, hi yadrganmakszn Magnentius im-parator ilan edildi; birka

saat sonra btn Autun halk sokak-lara dklm, yeni imparatoru selamlyordu.309 Darbe, Magnentius dnda, iki etkili subayn daha katl-myla inceden inceye planlanm ve zamanlamas dikkatle yapl-m gibi grnyor; bir baka deyile, Tam bir Fraternis ope-rasyonu olarak nitelenebilir. Constans, haberi av partisi sra-snda aldnda, Autun kentindeki ayaklanma ve alkant btn talya'ya yaylm durumdayd ve Marcellinus'un denetiminde-ki elit ordu birlikleri, yeni imparatora ballklarn bildiriyordu. Constans rejiminin direnii, yalnzca bakentte, hanedan yesi Nepotianus'un umutsuz abalaryla yaklak 28 gn kadar sre-bildi. Sonunda Marcellinus'un birlikleri Roma'ya btnyle egemen olurken, Nepotianus ldrld; hanedana bal soylu-

309 David Hunt, The Succcssors of Constantinec (Averil Cameron ve Peter Garnsey editrlndeki The Cambridge Ancient History Vol 13 ad-l derleme, s 10-11)

Fraternis F.22

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

lar ve brokratlara ynelik youn kouturmalar balatld. -zm kamakta bulan ve talya'nn gney kentlerine ulamaya alan Constans'n peineyse, darbenin bir baka etkili ismi, Gaiso dmt. Ksa bir takipten sonra devrik imparator Elna kentinde yakaland ve ldrld. Bu ii kendisinden beklendii gibi abuk sonulandran Gaiso'ya darbecilerin dl, konsl-lk vermek olacakt. Dou eyaletlerinin yneticisi II. Constantius, Bat'da Cons-tans'n iktidardan indirilip ldrld haberini aldnda pek de zlme benzemiyordu. Bir kardei yitirmi ama iktidar yo-lunda gl bir rakipten de kurtulmutu. Bu nedenle, yzn batya evirip duruma mdahale etmek

yerine, Mezopotamya ve Suriye'deki varln glendirmekle, dou snrlarndaki savun-ma hatlarn salamlatrmakla uramay yeledi. Ayn dnem-de Magnentius da, Ban topraklarndaki stnln kesinle-tirmek zere Orta Avrupa, Balkanlar ve Kuzey Afrika'da gc-n hissettirme operasyonlanna balamt. Breton bir baba ve Frank kkenli bir anneden geliyordu Magnentius ve bu nedenle Bat Roma'nn son yzyl iinde iyi-ce kozmopolit hale gelmi nfus yaps iinde Cermen, Frank ve Alamanlardan byk destek alyordu. ounlukla Hristiyan-lk kart olan gruplar toplanmt evresinde. Darbeyi planla-dna dair gl belirtiler.sezilen Fraternis'in onu ne lde desteklediini bilemiyoruz; ama arkasndaki belli glere g-venerek adm att belliydi Magnentius'un. Kendini, Onarm-c (Restorator) ve zgrletirici (Liberator) ilan etmiti.310 Bir anlamda, Constantine tarafndan gerekletirilen btn de-iikliklerin iptalinin gvencesi olarak, kendi varln ortaya koyuyordu. Aslnda bu dnemde yaanan hzl ve youn gelimeleri, yalnzca iyi planlanm bir askeri darbeyle ya da komplo dizi-siyle aklamak ok da doru deil. Magnentius, imparatorlu-un Bat'daki tebasnn, ounlukla da Breton, Kelt, Cermen ve Franklarn, Constantine ailesinin ynetimine duyduu tepkinin

310 David Hunt, a.g.e, s 16

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

bedenlemi biimiydi de. Yava ama kalc admlarla Romal-lamaya balayan eskinin barbar kavimleri, Bat'da yalnzca vatandalk hakkn deil, kamu yaamndaki etkili konumlar ve saygnl da elde etmeye baladka, merkeziyeti basky art-ran imparator ailesine itirazlarm ykseltmeye balamlard. Di- 33^ er yandan, imparatorluun Avrupa'daki halklarnn bnyesi, giderek artan bir baskyla dayatlmakta olan

Hristiyanl kabul ' edemiyordu. Hepsinin zerine, Constans'a duyulan yaygn nefreti de ek-lemek gerekiyor. z kardeini ldrerek iktidar ele geiren ve zevke, elenceye dknlyle, yoksullar grmezden gelme-siyle tepki toplayan gen Caesar' kim devirse, destek bulacakt neredeyse. Bir ynetici olarak Magnentius ideal niteliklere sa-hip olmaktan ok uzakt belki ama Fraternis iin, Constans' alaa etme operasyonunda bir sre yararlanlacak, uygun bir isimdi, nk emrinde gl birlikler vard ve asker tarafndan seviliyordu. Eer Dou'dan gelecek kar saldrya, yani Cons-tantius'un ordularna direnebilecek bir komutan gerekiyorsa, Magnentius'tan iyi bir aday bulunamazd. izleyen ylk sre iinde Dou'daki ynetim merkezi ciddi alkantlar yaad Pers tehlikesi artarak devam ediyordu ve snrlan korumak iin oluturulmaya allan hat her an bir noktasndan delinebilirdi. Dier yandan, Constantius, Bat'dan gelen Magnentius dalgasna da bir biimde kar koymak zorun-da hissediyordu kendini. Sonunda, beklenen gerekleti ve ta-rihte ilk kez, Bat ve Dou olarak iki paraya ayrlan impara-torluun ordular arasnda kyc ve ypratc bir i sava yaan-d. Kayplarn, tarihilerin verdii bilgilere gre olaanst b-yk olduu savalard bunlar ve snrlarda d tehlikeler by-meye devam ederken Romallarn birbirini krmas, imparator-luk halklarn ciddi biimde rktyordu. 353 ylnda Constantius, bugnk Hrvatistan topraklarn-da gerekleen byk savata nihai zaferini kazanarak, Mag-nentius sorununu ortadan kaldrmay baard. Ancak kendi or-dusunun da yarsndan fazlasn yitirmi, ciddi biimde gsz dmt. Yenik Magnentius'un intihar ettii haberleri ulat-

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik nda, imparator aslnda yalnzca bir askeri zafer kazandnn ve Bat

halklarnn muhalefetini engellemenin ok g olduu-nun farkna varmt. Devlet geleneklerine gre yeni bir Caesar' yardmcs ola-rak atamas gerekiyordu. Bu, ynetimsel adan da zorunluydu aslnda, nk byk siyasi ve sosyal dalgalanmalar yaayan im-paratorluk eyaletlerinin tmne birden tek bana hkmetmesi mmkn grnmyordu. Bir sorunu daha vard Constanti-us'un lmnden sonra iktidara gelmek zere kimi varis gs-terecekti ocuu olmamt; babasnn lm srasnda yaanan taht kavgalar srasnda da btn yaknlarn bizzat kendisi l-drtmt, yani akrabas da yoktu. Kimi tarihiler devletin iinde bulunduu i ve d sorunlardan bunalan Constantius'un, tm bunlarn stne bir de darbe sonucu iktidardan indiril-me paranoyas yaamaya baladndan sz ediyorlar. Hayatta kalan iki akrabas, kuzenleri Gallus ve Julianus'a aniden yakn-lk gstermesi de, byk olaslkla bu endie ve paranoyann bir sonucuydu. Constantius, byk kuzeni Gallus'u Dou'nun Caesar' olarak atad ve hemen askeri grevleri zerine ykledi. Ona g-venmiyor, ama baka akrabas olmamasnn getirdii yalnzla bal bir korku yaad iin, Caesar olarak Gallus'tan bakasn dnemiyordu. Ne var kiy seiminin kendi asndan dorulu-u bir hayli tartmalyd aslnda. nk Gallus ve Julianus'un babalarn, yani z amcasn ldrten bizzat kendisiydi ve iki kardein o byk aile katliamn unutmalar ya da ilerine sin-dirmeleri pek de mmkn grnmyordu. Dier yandan Gallus, imparatorluun merkezinde, Cons-tantinopolis'te bulunan dinsel otoriteyi de honut edecek bir se-im deildi. zellikle bapiskoposlua getirilen izmitli Eusebi-us'un311, bu karara hi scak bakmad biliniyor. Kaynaklar ve belgeler bir hayli yetersiz ve gvenilirlikten uzak olduu iin, 311 Anan ekolnn temsilcilerinden olan zmitli piskoposu, ada ve ada olan, Kilise tarihisi nl Kayseriye'li Eusebius ile kartrmamak gerekiyor.

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

Gallus'un beklenmedik biimde Caesar olarak atanmasnn y-netim kademelerinde ne gibi dalgalanmalara yol atn tam olarak bilemiyoruz. Ancak grnen o ki, imparatorluun en ki-lit konumuna Constantine'in kanndan birinin getirilmesi, y-netimdeki nfuzunu artrmak isteyen saray brokratlarn bir hayli rahatsz etmiti. Ortada aileden bir vris olmad srece, Constantius'un lmnn ardndan imparatorluk payesine kimin sahip olaca sorununu, ynetimdeki brokratlar arasndaki bir i mcadele zmleyecekti ve doaldr ki hepsi kendini belli oranda ansl grmekteydi. Ancak Gallus gibi kanda bir aday ortaya ka anda, hibirinin ans kalmyordu. O halde, ani bir biimde Caesar ilan edilen kuzen, bir biimde imparatorun gznden drlp ortadan kaldrlmalyd. Constantius'un bitmek bil-mez paranoyas ve Gallus'un da bir trl unutamad aile ci-nayederi varken, bunu salamak pek de zor olmayacakt. Gallus grevi devraldktan ok ksa bir sre sonra, aslnda Caesar olarak atanmasnn bir terfi ya da onurlandrlmadan ok, kontrol altnda tutulma arac olduunu fark etti. Yetkileri son derece snrlyd; kendi yardmclarn ve danmanlarn seme hakk bile tannmamt ve Constantius'un belirledii, onun tarafndan atanm bir kadroyla almak durumundayd. Bir anlamda, bu yntemle imparator tarafndan srekli gzaltn-da tutuluyor ve her hareketi adm adm denetleniyordu. Gre-vi srasnda urayaca en kk bir baarszln da gelecekte-ki Augustus olma beklentilerine ciddi anlamda darbe indirece-ini sezen gen ynetici, btn bu olumsuz koullara ramen, olanca abasyla almay srdrd, tikin, Filistin'deki bir ayaklanmay baaryla bastrd, ardndan dou cephesinde Pers tehdidine kar nlemler alarak dikkatleri zerine ekti. Ordu ve askerler arasnda n ve saygnl giderek yaylyordu ki, bu durum, onun adm adm imparatorlua doru yrdn g-ren saray erknnn endielenmesine yol ayordu. Yine kaynaklarn belirsizlii nedeniyle olaylarn geliimini tam olarak bilemiyoruz ama ynetici brokratlarn, bu arada bapiskopos Eusebius'un

telkinleriyle Constantius, gen kuzeni-

FraterniS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

nin kendisine kar bir darbe giriimine hazrlandna bir bi-imde ikna edilmie benziyor. Zosimus'a gre saray kurmayla-rnn bir komplosu bunda etkili olmutu; Ammianus ise impa-ratorun yaknndaki danmanlaryla birlikte zaten bir sredir Gallus'u ortadan kaldrmann yollarn aramak zere gizli top-lantlar dzenlediinden sz ediyor.312 Dier kaynaklara gre, Constantius'un duyduu rahatszlkta, Gallus'la evlendirdii ve bir trl gvenmedii byk kzkardei Constantina'nn kendi-sine kar entrika hazrl yaptndan kukulanmas da rol oy-namt. Sonuta Gali us, 354 ylnda, yani Gaesar olarak atandktan yalnzca yl sonra, bir bahaneyle Constantinopolis'teki sara-ya davet edildi; burada btn yetkileri elinden alndktan sonra Eusebius bakanlnda bir kurul tarafndan sorguland ve so-nuta ihanet suuyla lme mahkm edildi. ddialara gre, karar verildikten ksa bir sre sonra Constantius fikrini dei-tirmi ve idam cezasn iptal ettirmek zere bir haberci bile yol-lamt ama Eusebius bu haberin zamannda ulamasn nlemi ve Gallus, henz yirmi dokuz yandayken, elleri arkadan bal ve yz rtl bir biimde, karanlk bir zindanda ba kesilerek idam edilmiti. Bitmeyen huzursuzluu, kukular ve paranoyasyla bir kez daha kendi akrabalarndan birini lme yollayan Constantius'un geride kendi ailesinden tek bir yakn kalyordu bylece Gal-lus'un kardei Julianus. Frtnal ruh hali ve tedirginlii o denli bymt ki, Gallus'un idamndan sonra kendisine kar ayak-lanma dzenlemesinden korktuu Julianus'u talya'ya yollaya-rak, Milano yaknlarndaki Gomum'da ev hapsine mahkm etti. ok sevdii kardeinin bir komplo sonucu ldrlmesinin oku-nu zerinden atamadan, felsefe eitimi grd Atina'dan apar topar alnp, her hareketinin denetim altnda tutulduu mteva-z bir evde, yedi aylk bir tutukluluk yaad gen adam. Sonun-da,

Constantius'un kans Eusebia, imparatoru Julianus'un her-hangi bir tehdit oluturmad yolunda ikna etmeyi baarnca, ev 312 ThomasM. Banchich Gallus raesar

Gerileme zlme ve Fraternis ♦ ~

hapsi sona erdi ve yeniden zgrlne kavutu.313 Yeniden Atina'ya dnerek Yeni-Platoncu nl filozof Pris-cus ile almalarna kald yerden devam eden Julianus, ou kaynan zerinde birletii gibi, dneminin en zeki ve en ei-timli aratrmaclarndan biriydi de. Yaamn tmyle bilim ve 343 felsefeye adamt; bu nedenle, bir hanedan mensubu olmas-na karn devlet ynetimi ve iktidar hi ilgisini ekmiyordu. Ne var ki, ok ksa bir sre sonra eitimi ve aratrmalar bir kez daha blnecek ve hi beklenmedik bir biimde Constantius ta-rafndan, idam edilen kardei Gallus'un yerine Caesar olarak atanacakt. 6 Kasm 355'te Julianus'un atama karann imzalayan Cons-tantius, hemen ardndan da, barbar igali tehlikesi yaamakta olan Cermen ve Frank blgelerine dzenlenecek byk bir se-ferin btn sorumluluunu ona verdi. Hanedan ilikilerini de unutmuyordu bu arada; daha grev emrinin mhr kurumadan, ayn ay iinde Julianus'u kk kzkardei Helena ile evlendire-rek, bir anlamda onu imparatorluun yeni varisi olarak belirle-dii izlenimini vermeye alyordu. Constantius'un, btn ailelerini yllar nce yok ettii iki kuzenine srayla Caesar payesi vermesinin ardnda yatan dn-celeri, yetersiz kaynaklar ve kimi belgelerdeki elikili ifadeler nedeniyle tam anlamyla zemiyoruz. Gerekten de, Roma'nn yeni imparatorunun Constantine'in kann tayan biri olmas gerektiini dnm ve ilkin Gallus, sonra da Julianus'u bu nedenle Caesar yaparak, ektii vicdan azabn azaltmaya m a-lmt Yoksa hanedan mensubu sfatyla hayatta kalan son iki ye olmalarnn yan sra, yetenek ve zekalaryla da dikkatleri eken iki

kardei kendi konumu iin tehlikeli grp, gen ya-larnda altndan kalkamayacaklarn dnd grevlere getire-rek ezmek ve yok etmek iin bahane yaratmaya m almt Gallus'un yaad trajik son ve Constantius'un paranoyas zerine kaynaklarda anlatlanlar, ikinci seenein daha akla ya-kn olduuna ilikin ipular sunuyor. Ancak olaylarn daha son313 Walter E. Roberts - Michael DiMaio Jr, Julian the Apostate

FUATERNIS Kayp Kitaplar. Gijfcll Kardelik

ra izledii seyre baklrsa, Gallus'u ortadan kaldrmakta zorlan-mayan imparatorun Julianus'la ilgili planlar hi de beklendii gibi sonulanmam. Belgelere gre, Caesar olarak atanp Hecna'yia evlendikten birka hafta sonra, tam olarak 1 Aralk 355'te Julianus, zorlu g-revini stlenmek zere Orta Avrupa'ya doru yola kt. Ren nehri boylarnda barbar saldrlarnn yan sra yerel ayaklanma-lar da yaanyordu ve ondan beklenen, blgede dzeni yeniden salamasyd. Alaman igalcilerin Agrippina kolonisini yakp yktklarn! rendikten sonra, kk bir keif gezisi yaparak Vi-yana'ya dnd ve 356 ylnn k aylarn bu kentte geirdi. zini srmekte olduumuz konu asndan Julianus'un Vi-yana'da kald dnem bir hayli nemli; nk ok byk ola-slkla, Fraternis ile ilk dolaysz ve resmi balants, bu gnler-de yaad tanklklar ve katld ne srlen zel toplant-larda gerekleti. Viyana, uzunca bir sredir Mithra mensupla-rnn bir tr gizli kalesi ilevini gryordu; daha da nemli-si, kent bilinmeyecek kadar eski bir dnemden beri Sibyl gele-neinin ve Magna Mater kltnn Avrupa'daki en nemli mer-kezlerinden biriydi. Constantine'in iktidarda olduu yllarda aniden btn gcn ve nfuzunu yitirmeye balayan Frater-nis gruplar, Viyana'y resmi otoritenin ve hzla rgtlenmeyi srdren Kilise'nin elinin uzanamayaca

bir smak olarak gr-mlerdi. 356 ylnn k aylan boyunca Viyana'da edindii evre ve arkasna ald destek, Julianus'u bir hayli yreklendirmi ve kendine olan gveninin artmasn salam gibi grnyor. Bu-nu, devlet adaml ve yneticilikle hi ilgilenmeyen; kendini felsefeye, antik bilgeliin izlerini srmeye ve aratrmalar yap-maya adam bir yazar ve aratrmacnn, aniden hrsl ve atak bir imparator gibi davranmaya balamasndan anlayabiliyoruz. Constantius, Gallus'a yaptn aynen Julianus'a da uygula-m ve onun dorudan ynetim ilevlerinin iine girmesinin nne setler ekerek, kendi belirledii kurmaylarn denetimin-de almasn salamak istemiti. Ne var ki, Viyana'da geiri-len k aylarndan sonra gen Caesar'n emirleri bir kenara b-

Gerileme. zlme ve Fraternis

rakarak ipleri kendi eline alna tank oluyoruz. Haziran 356'da Julianus, sorunlu blgelere dzenlenen askeri seferleri bizzat ynetmeye ve savunma hatlarn denedemeye balad. Yaz so-nuna doru da, komutanlan devreden kararak ordusuyla bu-lutu ve operasyonlann btn yetki ve sorumluluunu zerine 35 ald. Yunanl tarihi Ammianus'un yazdklarna gre btn Galya'y boydan boya gezdi, ayaklanmalar bastrp i bar sa-lad ve birbirinden tehlikeli Alaman yamac kabileleri art arda yenilgiye uratarak blgede otoritesini kabul ettirdi. Ammianus, onun askerleriyle ayn sofraya oturup, onlarla yan yana, ayn ye-mekleri yediini, adil ve dosta davrandn, bu nedenle de Galya askeri birlikleri iinde hzla efsanelemeye baladn an-latyor.314 Bugnk Belika ve Hollanda'ya kadar giden ve Agrippina kolonisini igal edenleri bara ve dzene uymaya ikna eden Ju-lianus, kimsenin beklemedii biimde, Roma'nn yzyllardr sren Avrupal Barbarlar kbusunu ortadan kaldryordu by-lece. Yine urihcilerin dt nodara baklrsa, Roma kent ve kolonilerine saldrp yamalamay bir yaam biimi haline

ge-tiren Galya kabilelerinin bile sempatisini kazanm; girdii ky-lerde yerli halk tarafndan boynuna ieklerden yaplma elenk-ler taklarak karlanr olmutu. Yine bir rivayete gre, daha g-revli olarak blgeye ilk geldii gnlerde Viyana'ya doru gider-ken yolunu yal bir bilge kadn (belki de bir Sibyl) kesmi ve onu gelecein imparatoru olarak selamlayp, tanrlarn yann-da olduuna dair bir kehanette bulunmutu.315 Hemen tm kaynaklar, tarih ve felsefeye yllarn vermi donanml bir dnr kimliiyle ortaya kan Juiianus'un, a-rtc bir askeri zekya sahip olduundan; sefer ve operasyon-larnda sava son are olarak kullanp sorunlar barla zme eilimi tadndan; ama seenei kalmadnda bir komutan olarak stratejik dehasn sergileyip zafere ulatndan sz edi-yorlar. Askerleri tarafndan ylesine seviliyordu ki, Galya'y ka-

314 Ammianus Marcellinus, Res Gestae, B 25.2.2 315 Kurt Seligmann, The History of Magic and the Occult, s 74

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Giril Kardelik

sp kavuran yedi Alaman kabilesi karsnda elde ettii byk zaferden sonra ordu tarafndan Augustus ilan edilmi, ama o bu payeyi kesin bir tavrla reddetmiti.316 Mosa blgesindeki yamac Frank kabilelerini bozguna u-ratp blgede denetimi byk oranda saladktan sonra Julianus, 358 ylnn k aylarn geirmek zere Lutetia'da, yani bugn-k Paris'te kurduu kararghna yerleti. Viyana'daki gnlerin-den sonra gen Gaesar'n yaamnda bizi yakndan ilgilendiren bir dier dnem de, bu kentte geirdii olduka kritik neme sahip bu birka ay. nk Lutetia'daki Julianus artk Frater-nis'in ibirlii yapt sradan komutan ya da soylulardan biri deil, bizzat rgtn yneticilerindendi. Hatta belki de en nemli yneticisi. Roma'nn kaderiyle ilgili olduka ciddi karar-larn byk

blm de, burada alnacakt. Tarihsel verilere gre Paris kenti, Julianus dneminde Lutetia olarak biliniyordu; nk daha Romallar blgeye gel-meden nce kenti igal eden Cermen kabileler, ona bu ad ver-milerdi. Oysa bu igal ncesinde, yzyllar boyu orada yaa-yanlar tarafndan Parisis olarak adlandrlmt Lutetia. Tarihi-ler kesin emin deiller; ama iddialar, kentin antik adnn M-sr'n nl tanras sis'ten kaynakland zerinde younla-yor. Bir baka deyile, Magna Mater kltnn Orta Avrupa'da-ki bakenti kabul edilen Viyana'dan sonra, Julianus'un yerle-mek zere setii ikinci Avrupa kenti de, Ana Tanra gelene-inin en eski merkezlerinden biriydi. On yedinci yzyl tarihilerinden Jean Trignant, Paris'in adnn Pharia-sisten geldiini ileri sryor.317 Isis-Pharia ya da Pharia-lsis', tanraya verilen adlardan biriydi ve onun anayurdunun Akdeniz'deki Pharos adas olduunu vurguluyor-du. (Gizemli bilgelik kitaplarnn Akdeniz'deki bir adada yer alan Gne'in Maarasnda saklandndan sz eden eski me-tinleri bir kez daha anmsamamak elde deil.) ikinci yzyldan

316 Amminus Marcellinus, a.g.e, B 16.12.1-70 317 Graham Hancock - Robert Bauval, Talisman Sacred cities, Sccret Faith, s 203

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

kalma kimi Roma sikkelerinin bir yznde, Pharia-ss'i bir yel-kenliyi kullanrken grntleyen tasvirlere rastlyoruz. Yine bir-ok antik belgede, Pharia-sis ya da biraz daha bozulmu bii-miyle Pari-sis adna rastlanyor. Acaba gerekten Lutetia, yani Paris, Tanra'nn gizli ve kutsal kentlerinden biri miy- 347 di, yoksa bu benzerlikler yalnzca bir rastlantdan m ibaret Bu-nu bilemiyoruz. Ama bizim iin nemli olan,

dedesi Constanti-ne tarafndan devlet desteiyle donatlm, hogrsz ve yasak- Hristiyanla kar, Roma'y byk bir yenilemeden geire-rek tanra kltryle buluturma kararn Julian, ok sevdii kars Helena'ya adad bu kentte almt. Byk olaslkla, tek bana ald bir karar da deildi bu, Tapmaklar yaklp ykl-maya, eski dinlerin mensuplar, devlet desteini alm piskopos-lar ynetiminde kokuturmalara uramaya baladndan beri sabrla planlanan bir devrim stratejisi, Paris'te nedeiyordu artk. Fraternis, gen Julianus'u lider semiti. 359 ylnda Avrupa'da ou kabileyle bar imzalayan, ya-maclar kimi zaman meydan savalar kimi zaman da dikkatle planlanm gerilla saldrlaryla bozguna uratp italya'nn kuze-yinden Man kylarna dek btnl ve dzeni salayan Juli-anus, Galya'da poplerliini ve saygnln iyiden iyiye artr-mt, zellikle Fransa'nn gney blgelerinde yaayan yerel halk ve Frank elitlerinin gznde o bir kahramand artk. Bu-nu, arkeologlarn bulduu kimi yaztlardan da anlayabiliyoruz Szgelimi Benevcntum yaknlarnda bulunan bir plakette, Ca-esar'lann en soylusu ve kutsal Flavius Claudius Julianus'a, To-cius Maximus'dan, Beneventum halknn derin sevgileriyle ya-zl. 3'8 Ad geen Tocius Maximus'un, tarihsel verilere gre bl-genin sosyal stats yksek, en sekin liderlerinden biri olduu biliniyor ki, Julianus'a verdii plaket de gen Caesar'n Gal-ya'daki prestijinin somut kantlarndan biri. Kolayca tahmin edilecei gibi, onu imparatorluun en so-runlu blgesine apar topar olanca tecrbesizliiyle yollayan Constantius iin bu baarlar, hem artc hem de tedirginlik 318 VValter E. Roberts - Michael DiMaio Jr, a.g.e

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

vericiydi. Merkezden gelen emirleri dinlemeyip son derece teh-likeli bir blgede askerlere kendi kumanda etmeye balam ve sabrl bir strateji

uygulayarak imparatorluun bat blgelerinin en popler ismi olmutu Julianus; giderek bir efsaneye dn-yordu. 360 ylnda Constantius, onun elde ettii saygnlk ve poplariteden ekinerek, gcn krmak istedi ve emrindeki or-dular dou cephesinde Perelerle savamak zere kendisine yol-lamasn emretti. Askeri birlikleri ondan uzaklatrarak, Juli-anus'un gcn krmay hedefliyordu. Ancak gelimeler hi de beklendii gibi olmad Galyah bir-likler bu emre kar gelerek Julianus'un yanndan ayrlmayacak-larm akladlar. Hemen ardndan da Paris'teki askerleri onu yerel geleneklere gre bir kalkann zerinde havaya kaldrp, boynuna kutsal madalyonu takarak Augustus ilan ettiler bir kez daha. Constantius ile ipler yava yava kopuyordu. Julianus, emrindeki ordularca ona verilen imparatorluk payesini gnl-szce kabul edermi gibi grnd ama bunun kanlmaz bir ilahi yazg olduuna inandn da saklamad. ok daha sonra, hocas ve eski dostu Efesli Maximus'a yollad bir mektupta, Augustus olmasnn tanrlarn takdiri olduunu yazacakt. imparatorluun iki yakasnda trmanan gerilimi daha fazla uzatmayp, sonulandrmak isteyen Julianus, 361 yaznn so-nunda ordulann toplayarak, Constantius'a ynelik byk sefe-rine balad. Dou'da Perserin yeni bir saldrya girimeyecek-lerinden emin olan Constantius da artk iyice kanlmaz gr-nen bu nihai hesaplama iin kendi ordusunun bana geerek Julianus'u karlamak zere yola kt. Bir kez daha imparator-luun dou ve bat ordular arasnda byk ve kanl bir i sa-va yaanacak gibiydi ama korkulan olmad tki ordu birbirine iyice yaklamken, 3 Kasm 361'de, Constantius doal neden-lerle ld ve sava hi gereklemedi. Julianus, 11 Aralk 361'de Constantinopolis'e geldi ve bu-rada trenle Dou ve Bat'nn mparatoru tacn giydi. Au-gustus'tan bu yana ilk kez Fraternis net ve kesin bir zafer ka-zanm; kendi iinden, stelik kariyeri olduka parlak grnen bir imparator karmt. imdi beklenen hamle, daha impara-

Gerileme, zlme ve Fraternis

torluun resmi desteini ald ilk yllardan itibaren Fraterriis idealleri iin ciddi bir tehdit oluturduu iyice anlalan Hris-tiyan Kilisesi'nin gcnn krlmas ve Paris'te kararlatrld gibi, eski ve doru inancn Roma topraklarna egemen kln-masyd. Julianus da Roma imparatoru olduu andan itibaren 349 bunu yapmaya alt zaten. Julianus Dnek mi, yoksa Bilge mi Beklendii ve korkulduu gibi kanl bir i sava yaanma-dan otorite sorununun zlmesi, Roma halk zerinde rahatla-tc bir psikoloji etki yaratmt. Galya'da elde ettii parlak ba-arlar ve kiiliiyle ilgili lkenin drt yanna yaylan olumlu iz-lenimler nedeniyle Julianus, zaten olduka saygn bir imaja sa-hipti. Karde ve akraba katili olarak tannan, paranoyak sap-lantlar nedeniyle halk tarafndan sevilmeyen Constantius'un yerine, en zor grevlerde kendini kantlam bir imparatorun ik-tidara gelmesi genel olarak sevinle karland. stelik hem do-uda hem batda, Constantine dneminde devlet desteiyle do-natlp kitlelere dayatlan Hristiyan yaam biimi ve inan sis-temini iine sindiremeyen ve uygulanan kouturmalardan, ta-pmaklarn kapatlp cemaatlerin datlmaya balamasndan ra-hatszlk duyan nemli bir ounluk, Magna Mater ve Mith-ra'ya ballyla tannan Julianus'un yanl gidii dzeltece-ine inanyor ve gen imparatora destek veriyordu. 361 ylnn k aylarnda, Roma'da yeni imparatordan ho-nut olmayan yalnzca bir tek grup vard aslna baklrsa Cons-tantine sonrasnda elde ettii nemli ayrcalklar yitireceini anlayan ve olas gelimelerden tedirginlik duyan Hristiyan kili-sesi ile, eski imparatora bal elit zmre. Hristiyan toplulukla-r, daha balangtan itibaren Julianus'a kar etkili bir muhale-fet yrtmeye ve onun getirecei yeni uygulamalara mmkn olduunca direnmeye karar verdiler. Bir de isim takmlard im-paratora kendi aralarnda Dnek Julianus. ocukluunda, aabeyi Gallus ile birlikte vaftiz edilip, Constantius tarafndan

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

bir rahip olarak yetitirilmek zere Eusebius'a teslim edildiini; ancak ergenlik andan itibaren dneklik ederek eski put-perest dinlere ilgi duyduunu anlatarak, Julianus'un kiiliini gzden drmeye alyorlard. mparatorun yaam, dedesi Constantine kadar uzun srse ve yllarca Roma'nn banda kalsayd, byk olaslkla bu sy-lentiler de tarihin ak iinde unutulup gidecekti. Ama beklen-medik biimde erken gelen lmnden sonra Kilise'nin yeniden (ve eskisinden de gl olarak) Roma'da ipleri eline almas, do-al olarak tarihi ve kaytlar da etkiledi. Egemen dinin nefret et-tii bir imparator olarak anlara yerleen Julianus'a o takma ad, yzyllar iinde o denli yapt ki, yakn zamana, yirminci yz-yl ortalarna dek tarihiler tarafndan Dnek Julianus (Julian the Apostate) olarak anld. Peki, kimdi bu Julianus, nasl biriydi Her eyden nce, ona abartl biimde yklenen takma adn vurgulad gibi bir dnek falan deildi tabii. nk hibir zaman gerek anlam-da Hristiyan olmam; henz alt yandayken ailesi ldrld-nde Gallus'la birlikte Eusebius tararndan ilkin zmit'te, bir-ka yl sonra da Kapadokya'daki karanlk bir manastrda zo-runlu dini eitim almaya yollanmt. Ergenlik ana girip, ta-rih, felsefe, matematik ve astronomiye ilgi duymaya ve klasik-leri okumaya balad andan itibaren de, dayatlan inantan hzla uzaklat. Julianus, Kapadokya'dan ayrldktan sonra, yllar boyunca Nicomedia'daki (zmit) uzak bir atoda, sisler ardnda bir yeti-me dnemi yaad. Bu yaltlm yaamn ve rencisi olma fr-sat bulduu, dnemin nl filozoflarnn, kiisel geliiminde byk etkisi olduu dnlyor. ktidar savalar ve kargaa-nn uzanda, tarihle, klasik edebiyada, Roma kltr ve gele-nekleriyle yakndan ilgili bir entelektel olarak yetiti.319 Kiili-ini ve dnce yapsn derinden etkileyen, sk ve

youn bir eitimdi bu. Eskia tarihini orijinal kaynaklardan okumu, Anadolu'nun tarihiyle, Troya geleneiyle ve en ok da Pytha319 Peter Salway, A History of Roman Britain, s 263

Gerileme. zlme ve Fraternis

goras'la yakndan ilgilenmiti; bir de tabii, Sybil kltr ve Delphi kehanetleriyle. Julianus'un kiisel dinsel sempatisi, Iamblichus tarafndan ortaya konan Yeni Platon'culuk okulundan yanayd, diyor Tim Cornell ve John Matthews, Mithra ve Magna Mate'e bal 351 olup, Hristiyanlara kar sert polemik yaptlarnn yan sra, g anlalr alegoriler de yazmt.320 Ancak tarihsel veriler, Juli-anus ile Magna Mater klt arasndaki yaknln yalnzca Iamblichus'a balanamayacak denli eski ve salt bir sempati olarak nitelenemeyecek oranda derin olduunu ortaya koyuyor. Bireysel bir inan tercihi olmann tesinde, belli bir ideale ki-litlenmi rgtl bir siyasi duru anlamna geliyordu Juli-anus'un Mithra ve Byk Anne ile ilikisi. Tarihi Rowland Smith, Julianus'un Magna Mater klt ve Kybele gizemlerine inisiye ediliinin 356 ylnda Galya'da gereklemi olabileceini sylyor. Smith'e gre Rhone vadisi boyunca, Lyon deltasna dek uzanan blgede yer alan birok byk kent, Magna Mater kltnn merkezleri arasnda yer al-yordu; Julianus'un 356 ylnn ilk yarsn geirdii Viyana da, bal bana Avrupa'nn en nl Kybele metropollerinden biriy-di.' Ancak buna karn nl tarihi, zaman ve mekn konusun-daki belirsizliklere ve ok sayda baka olasln varlna da ia-ret ediyor. Szgelimi Julianus'un ergenlik an geirdii ve Ardonius, Nicocles, Hecebolius gibi gramer ve klasik felsefe us-talarndan ilk kayda deer eitimini ald izmit'in, en az Frig-ya dneminden beri Kybele kltnn Anadolu'daki byk mer-kezlerinden biri olduunu biliyoruz. Hemen

yaknndaki Efes'te Byk Anne ok uzun sredir Artemis adyla anlyordu ve Julianus 351 ylnda bu kentte (eitiminin de bir paras olarak) Hecate kltne inisiye edilmiti. Gerek Artemis gerekse Heca-te, Tanra'mn farkl grnmleri olarak bilindikleri ve asln-

32 Tim Cornell - John Matthews, a.g.e, s 191 321 Rowland B. E. Smith, Julian's Gods Religion and Philosophy in the Thought and Action of Julian the Apostate, s 138

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

da ayn inan ve evren kavray sisteminin paralar olduklar iin, Julianus'un bu kltle ileri dzeyde tanklnn da 351 y-l gibi erken bir tarihte gereklemi olmas yabana atlacak bir olaslk deil. Otobiyografik nitelik tayan kendi yazlarnda Julianus, ei-tim srecinin en nemli aamasnn, dnemin nl Yeni-Platon-cu dnrlerinden Efesli Maximus'tan ders ald yllara rastla-dn sylyor. Eski gizli bilgelik ile yakndan ilgilendii iin, sonraki yzyllarn Hristiyan tarihilerince byc ve okltist olarak nitelenen Maximus, verdii felsefi eitimin dnda, Juli-anus'u 351 ylnda Efes'te Hecate kltne inisiye eden kiiydi de ayn zamanda. Yine kendi yazlarnda Julianus, Caesar olarak ata-np Avrupa'ya gittikten sonra Maximus'un yollad felsefe ie-rikli mektuplar yastnn altnda sakladn ve geceleri uyuma-dan nce bunlar tekrar tekrar okuyarak bir eyler renmeye de-vam etmeye altn; yapaca konumalarn metnini nce ho-casna yollayp, onun onayn aldktan sonra insanlara ilettiini anlatyor.322 Yani Efesli nl filozof, gen imparator iin ok nemli bir otorite olmann yan sra, yakn bir dosttu da. Modern Hristiyan kaynaklarnn, objektif olma kaygsyla Julianus konusuna temkinli yaklamakla birlikte, yzyllar bo-yunca kilise yazar ve tarihilerince gelitirilmi nyarglardan syrlmakta glk ektiklerini

de gryoruz. Szgelimi nl Katolik Ansiklopedisi, onun iyi bir ynetici, bilgili bir Romal ve adaledi bir devlet adam olduunu itiraf etme zorunluluu hissederken, Hristiyanla cephe almasn, btn ailesinin H-ristiyan kuzeni tarafndan ldrlmesinin yaratt nefretle ak-lamaya alyor. Dier yandan, Efesli Maximus da gen Juli-anus'u bilgisi, yetenei ve eytani zeksyla etkileyip ynlendi-ren bir yoldan kana olarak sunuluyor ansiklopedide.323 Eldeki olduka snrl bilgiye gre Maximus, gen yanda Aedesius'un rencisi olmu ve Yeni-Platoncu dnceyle ilgi-li temel bilgileri ondan almt. Aedesius da, nceki sayfalarda

322 Julianus, Epistulae, B. 8.415A-D 323 Catholic Encyclopedia, Julian the Apostate

GERLEME. ZLME VE FRATERN1S

Julianus'u da etkilediini sylediimiz nl Iamblichus tarafn-dan yetitirilmiti. nc yzyl sonlarnda bunalm ve k evresine girmeye balayan Yunan felsefesinde son parlak dne-min temsilcileri olarak grnen Porphirius, Iamblichus ve Ae-desius, kkeni ve gerek bilgelii ayakta tutma iddiasndaki filozoflard ve Yunan dncesini Msr ve Mezopotamyal ilk-sel kklerle yeniden buluturmaya alyorlard. Dnya ve in-sanlk tarihiyle ilgili en eski kayt ve ilahi bilgileri ierdii sy-lenen nl Kaide Kitaplarn orijinal kopyalarndan okumu-lar ve rencilerine de aktarmlard sylentilere gre. Bu ei-timden geen Maximus'un, ayn belgeleri Julianus'un da kulla-nmna sunduu ileri srlyor. Yani bir anlamda, Julianus'a dek gelen bir eitim sreci iinde, Sibylline Kitaplar ile para-lel izlenimi veren, dikkatle korunmu ve saklanm antik bilgi kaynaklan kyor yine karmza. iddialara gre Maximus, gcn eski bilgelikten alan, b-y yoluyla

mucize yaratma yeteneine sahipti. ounlukla ba-tl inanlarla i ie gemi anlatlarda, onun Efes'teki Hecate heykelini canlandrdna; glmsemesini ve elinde tuttuu me-alelerin aniden yanmasn saladna ilikin masals ayrntlara rastlyoruz.324 Katolik kaynaklar, Julianus'u da bu tr gsteri-lerle etkilediinden sz ediyorlar. in sylenti ve safsata k-smlarn aykladmzda, Maximus'la ilgili elimizde kalan net bilgiler unlar lamblichus'un en iyi rencilerinden biriydi; bir matematik, astronomi, felsefe ve tarih uzmanyd; sade ve gs-terisiz bir yaam yeliyordu; Magna Mater kltne balyd; ad ister Kaide Kitaplar olsun, ister baka bir ey, elinde ok eski zamanlardan beri korunmu orijinal antik kaynaklar vard ve hepsinden nemlisi, Pythagoras dnce ve ilkelerinin dr-dnc yzyldaki en nemli temsilcisiydi. Btn bunlar, onu Fraternis'in stat kategorisine yaklatran nitelikler. Dier yandan, Julianus'un, kendinden nceki kimi Roma imparatorlar gibi kolayca etki altna alnp ynlendirilebilecek, saf bir aristokrat olduunu dnmek de hi akla yakn deil. 324 Robert Turcan, The Cults of the Roman Empire, s 288

Fratemis F.23

FratehniS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

Maximus'tan ok nce, temel eitimini Ardonius ve Nicoc-les'ten alm; bu arada ok byk olaslkla yine Nicocles tara-fndan Eleusis kltnn gizemlerine inisiye edilmiti zaten. G-rece daha ge bir dnemde tant Maximus'tan etkilendii ve onu bir hayli nemsedii ok ak olsa da, kendi yazd kitap-lar, Julianus'un olduka donanml bir dnr olduunu orta-ya koyuyor. Bugn elimizde yalnzca bir blm bulunan yaptlarnda Julianus, hem kadim felsefi geleneklerin ve dnce biimleri-nin derli toplu bir panoramasn sunuyor, hem de derin analiz-lere girerek evrenin nitelii,

ilahi yaratc gler ve varolu zerine kendi katk ve grlerini getiriyor. Uzmanlarn da ze-rinde birletii gibi en nemli yapt, Tanrlarn Annesi ze-rine balkl deneme. Bu metin, ilk bata sanlaca gibi dinsel bir sylev falan deil, onu Pythagoras ve Sibyl gelenekleriyle buluturan ve bu anlamda Fraternis balantsn aka teyit eden felsefi ve kozmolojik bir analiz. Julianus, bir yandan kendi dneminde iyice masals hale getirilmi Yunan oktanrl miderini kocakar masallarndan ayklayarak deifre etmeye alrken, bir yandan da evrenin te-mel ileyi ilkelerini, belli bir hiyerarik yapya sahip ''yaratc gler kavramyla aklyor. Ona gre madde, yeryznden gklerdeki yldzlara dek uzanan bir alan iinde yaygn biim-de bulunan yaratc (retici) g tarafndan denetlenmektey-di ve doa adn verdiimiz bu g, efsanelerdeki Attis'ten baka bir ey deildi. Ancak maddeyi ve maddesel trleri ha-rekete geirebilmek iin bu yaratc gcn, kendisinden nce var olan bir nihai nedene gereksinimi vard ki, hiyerarinin bir st basamanda, o nedensellii iinde tayan, Kavranabi-lir retken Glerin Kayna yer alyordu, yani Byk An-ne; bir dier adlandrmayla, mitlerdeki Kybele.325 Julianus, klasik Yunan mitlerinde iyice kiiletirilen, ok-tanrl panteonun tannlarnn, dairesel yrngeler zerinde hareket eden gk cisimleri olduunu dnyordu ki Gne, 325 Julianus, Upon the Mother of the Gods

GERLEME. ZLME VE FRATERN1S

onlarn iinde yer aldklar sistemin yneticisi ve en by, en glsyd. Evrenin daha st dzey katman ve blmlerinin de yine grlebilir ve kavranabilir gksel olgular olduu inanan-dayd; szgelimi Attis mitlerindeki Gallos nehrini, gney gk-lerindeki Samanyolu ile kyaslyordu. Btn bu metinler, onun 355 ska ileri srld gibi

putperest falan deil, evrenin yap-syla ilgili epey kafa yoran ve daha ok gnostik ekol ile yakn-lk sergileyen bir dnr olduunu kantlamaya yeterli. Bir H-ristiyanlk eletirisi olarak kaleme ald Galilelilere Kar ad-l yaptnda yalnzca Judaizm kkenli dogmatik tektanncl de-il, Yunan oktanncln da basit ve ocuksu dnce yap-sndan dolay eletiriyor Julianus Helenlerin tanrlarla ilgili kendi mitlerini, inanlr olmak-tan uzak canavar hikyelerini uydurduklar dorudur. Szgelimi Kronos'un kendi ocuklarn yiyip sonra onlar kustuunu; Ze-us'un annesiyle uygunsuz ilikiye girip ondan ocuk sahibi ol-duunu, sonra da bu ilikiden olan kendi kzyla evlendiini ya da evlenmeksizin cinsel birlemede bulunduunu ve ardndan onu bakasna verdiini (Persephone mitini kastediyor) anlatr-lar. Bir baka efsanede, bedeni paralara ayrlan Dionysos'un et-lerinin sonradan yeniden bir araya geliinden sz edilir.326 Julianus bu oktanrc masallara kimi zaman alayc bir dil-le yaklayor, nk onun dncesine gre zaman iinde zn-den uzaklaacak denli yozlarlp deien bu mitler, szc szcne doru kabul edilecek gerek olgular deil, yalnz-ca altnda daha temel evrensel ilkelerin gizlendii basit alegori ve eretilemeleri iermekte. Buna karlk Julianus sz konusu yaptnda Yunan mitlerindeki garipliklere deindikten sonra, Judaizm ve Hristiyan doktrininin de ayn yaklamla analizini yapyor ve Genesis (Tekvin) kitabndaki Cennetten Kovulu blmn eletiriyor Tanrnn, Adem'e yardmcs olsun diye yaratt ein, onun cennetten kovuluuna neden olacak bir 'ansszlk' getire-ceini bilmemesi mmkn mdr Ylan, Havva ile konuurken

326 Julianus, Against the Galilcans

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

hangi dili kullanmtr peki nsanlarn dilini mi Bu hikyenin, Helenlerin uydurduktan o mitlerden ne fark vardr Dahas, Tanr'nn insanlar iyiyi ve kty ayrt etme yetisinden yok-sun brakmak istemesi, ar derecede garip deil midir yi ve kty birbirinden ayramamaktan daha byk bir aptallk ola-bilir mi nk ktden kanp uzak durmay bilemedii s-rece, iyiyi kavrayp ona ulamak iin abalamay da bilemeye-cektir. Ksacas -bu hikyeye gre- Tanr insann, kendisi iin en deerli unsur olan bilgelii tatmasn istememektedir. Dola-ysyla, eer iyi ve daha az iyi arasndaki fark anlamann bilge-lik ii olduunu aptallar bile biliyorsa, bu durumda ylan, insan soyunun dman deil, tersine yardmcs olsa gerektir. [...] Bu efsanelerin her biri, daha derin bir yorumlama gerektiren zeri rtl mitler olmad srece -ki ben yle olduklarna inanyo-rum- Tanr'ya yaplm saygszlklarla dolu demektir.327 Talihsiz bir devrim denemesi Bir ynetici olarak profilini incelediimizde, onun Roma imparatorluu iinde ciddi bir reform hareketine hazrlandn ve hatta bunun ilk byk admlarn attn gryoruz. Gre-ve gelir gelmez yapt ilk ilerden biri, temel hizmederin aksa-masna ve kimi zaman ilemez hale gelmesine neden olan b-rokratik tkankl ortadan kaldrmaya almasyd. lk adm olarak kilit noktalardaki yneticileri grevden alarak yerlerine gvendii danmanlarn atad ve halkn ok ikyet enii yol-suzluklarn zerine gitmek iin de, btn bu davalar inceleye-cek alt yargtan oluan bir kurul belirledi. Chalcedon'da (bu-gnk Kadky) yaplan durumalarda, Constantius dnemi b-rokratlarndan ou yargland ve hkm giydi ki, Ammianus hukuki sre iinde bazen kantarn topuzunun katna ve adil olmaktan uzak, sert cezalarn verildiine deinerek Julianus'u eletiriyor.328 Asl kritik meseleye, yani Julianus'un lmnden sonra

327 Julianus, a.g.e 328 Ammianus Marcellinus, a.g.e, B 22.3.1

Gerileme. zlme ve Fraternis

yzyllar boyunca Hristiyan tarihilerce nefretle anlmasna ne-den olan uygulamalara geldiimizde, yine ok ciddi bir reform hareketiyle karlayoruz. Constantine dneminde Hristiyan Kilisesi devlet korumas altna alndktan sonra, piskoposlarn youn basklar sonucu imparatorluk bnyesinde bir dizi karar alnmt. Buna gre, yzyllardan beri bir sosyal hizmet olarak, eitli tapnaklarn bakm, onarm ve genel giderleri iin bte-den ayrlan paylar btnyle durduruluyor ve bu kaynaklar yal-nzca Kilise'ye tahsis ediliyordu. Resmi kapatma karar karl-masna gerek kalmadan, gelir kaynaklan yok edilen tapnaklar bylece birer birer terk edilip, kaplarna kilit vurulmu; kimi kentlerde byk ve gsterili tapnaklara piskoposlar tarafndan el konarak bunlar Kilise'ye evrilmiti. Rahiplik kurumunun ve btn ruhban snfnn iae ve maalar da devlet tarafndan kar-lanmaya balamt. Bir baka deyile, Constantine, gnlk ya-am dorudan etkileyecek bir tercih kullanarak Hristiyan Ki-lisesi'ni glendirirken dier dinsel kurumlar yok olmaya do-ru itme yolunu semiti. Daha greve gelir gelmez Julianus'un ilk yapt ilerden biri, bu uygulamay iptal etmek oldu. Devletin inan ve ibadet hizmetleri iin ayrd kaynaklar, onaylanan btn tapnak ve kurumlara, eskiden olduu gibi eit olarak datlacakt. Yok-sunluk ve bakmszlktan dolay kapanan tapnaklarn yeniden almasn salad; fanatik gruplarca yklan ya da zarar gren dini merkezleri onard; bu arada, geen yllar iinde btnyle Kilise'ye aktarlan parasal destein de byk bir blmn usulsz bor kabul ederek, piskoposlardan geri istedi. Juli-anus'un Hristiyan cemaatlerinin bunca tepki ve nefretini top-lamas hi de artc deil. Mesele yalnzca sradan bir inan tercihiyle snrl kalmyordu nk, ciddi miktarlardaki ekono-mik kaynaklar da elden gidiyordu. Brokrasiyi elinden geldii kadar azaltp, temel sorunlann ounda alt

yneticileri devreden kararak sorunlan kendisi zmeye abalyordu Julianus. Ancak koca bir imparatorluun her yerine yetiemeyeceinin de bilinceydi. Kaynaklar, onun toplumsal reformlar yaygnlatrma ve uygulamada ileyii hz-

FraterniS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

landrmay salayacak arac sosyal gruplar oluturduundan sz ediyorlar. En gvendii danman ve yardmclar, ona g-cn ve desteini salayan ordunun generalleriydi. Bir de, bil-gi ve deneyimlerine sayg duyduu eitimciler ve retmenler. Bunlar ounlukla Galya'da tand ve birlikte alt, Fran-sa'nn gney blgelerinde yaayan iyi eitimli kiilerdi, ilk b-yk atamalarndan biri, Galyal senatr ve retoriki Gaudius Mamertinus'u konsl yapmasyd. Gaudius, 362 ylnn Ocak aynda yapt bir konumada Julianus'u, Augustus'tan beri ilk kez imparatorluu yenilik ve reformlardan geirerek yeni bir al-tn aa gtrecek lider olarak sunuyordu.329 Gerekten de yeni bir altn a peindeydi Julianus ve getirecei yenilikleri, Roma devletinin efsanevi kkleriyle bulu-turarak, iktidarna bir misyon havas katmaya alyordu. G)rafi olarak en ok nemsedii blge de Galya'yd ve byk bir olaslkla Fransa'nn gneyindeki Albiga kasabas, bu altn a dnn ekirdeini oluturmak zere onun talimatyla kurulmu; adn da Roma'nn kurulu efsanelerindeki ilk yerle-im merkezi olan nl Alba Longa'dan almt. (Bu kasabann ve onun Albi soyundan gelenler anlamnda Albigens'ler olarak tannan sakinlerinin Avrupa tarihinde oynayaca ok kri-tik rol, ilerideki blmlerde ayrntl olarak greceiz.) Roma topraklar zerinde eitim ve kltr arlkl bir ye-nileme programn uygulamaya koyan ve ekonomik rm-l gelir dalmn iyiletirici dzenlemelerle amaya alan Julianus, devletin kemiklemi brokratik yapsn da ksa bir sre iinde ciddi biimde krmay

baarmt. 361 ve 362 yllarnn, Fraternis tarihindeki en parlak d-nemler olduunu syleyebiliriz. Daha nceki deneyimlerde ol-duu gibi, salt askeri gc kullanarak denetimi ele geirmek adna Magnentius gibi kaba ve hrsl generallere ya da Diocle-tianus gibi ynetim zaaflar olan imparatorlara yn vermeleri gerekmiyordu artk. Julianus, Fraternis tarafndan ynlendirilen deil, tersine Fraternis'i yneten ve yeni stratejilere doru iler329 Walter E. Roberts - Michael diMaio Jr, a.g.e

Gerileme. zlme ve Fraternis

leten, Pythagoras'tan beri benzerine rastlamadklar bir liderdi. Kardelik daldktan sonra ortaya kan iki yz yllk darbeci gelenek de, gerek kalmad iin tarihe karma yoluna giriyor-du artk. Heyecan o denli artmt ki, Libanius gibi yazarlar Ju-lianus iktidarn dnyann zgrle kavuma srecinin ba-langc olarak nitelemekte saknca grmyorlard.330 lkenin deiik yerlerindeki Mithra gruplarysa, yeniden kkenlerine doru dnerek Magna Mater tapnaklarnda bir araya gelmeye balamlard. Julianus, batl inan ve tutuculuun egemen ol-duu dou eyalederindeki byk kenderde, geni ve zengin k-tphaneler kurdurarak byk klasik yapt koleksiyonlarn bir araya getiriyordu ki, bunlarn en nemlisinin aln Antak-ya'da bizzat kendisi yapmt. Ne var ki, ieride reformlar baaryla yrse ve iler iyi git-se de, tarihin her dneminde olduu gibi Roma, dou snrla-rnda artk neredeyse klasiklemi Pers tehdidiyle yz yzeydi yine. Parlak kariyerinin ve iki buuk yllk ynetimi sresince elde ettii baarlarn etkisiyle heyecanlanan Julianus, yz yldr hibir Roma imparatorunun tam anlamyla baaramad bir ie soyundu aniden ve Pers sorununu kknden zmek zere douya byk bir sefer dzenlemeye karar verdi. Gal-ya'daki askeri basanlarna ve deneyimlerine gveniyordu; ste-lik ieride iler

iyice yoluna girmi grnd iin, sefer sra-snda gz arkada da kalmayacakt. 363 ylnn bahannda ilkin Antakya'ya geldi; ardndan da ordusuyla birlikte Pers topraklarna doru ilerlemeye balad. Beklendii gibi askeri dehas ve sava stratejilerindeki ustal yine kendini gstermi, seferin ilk aamalar baaryla geride b-raklmt. Kendisini durdurmaya alan Pers birliklerini art ar-da yenilgiye uratan Julianus, bir tr erken zafer hissiyle fazla-syla cretkr bir adm att ve lkeyi btnyle igal etmek iin Pers topraklannn i kesimlerine doru ilerlemeye balad; s-

330 David Hunt, Julian (Averil Cameron ve Petcr Garnsey editrltinde-ki Cambridge Ancient History Volume 13 The Late Empire adl der-leme, 1997 s 46)

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

telik kendisi de n saflarda savaarak. Bu tedbirsizlii, Pers s-vari birlikleriyle savarken beklenmedik biimde bir okla ar biimde yaralanmas sonucunu dourdu ve ayn gnn akam ld. Bu zamansz ve beklenmedik lm yalnzca Pers seferinin-deil, byk reform hareketinin de yarm kalmasna neden ola-cakt, nk geri dneceinden emin olduu iin yerine bir veliaht brakmay bile dnmemiti Julianus. Ksa sreli bir ok yaandktan sonra ordu komutanlar, se-feri sonulandrmas iin panik halinde, kiilii hakknda ok da bilgi sahibi olmadmz Jovianus'u imparator ilan ettiler. Mo-ral olarak ken orduyu toparlamay baaramayan Jovianus, ye-nilgiyle tamamlad sefer sonras Constantinopolis'e dnerken konaklad Galatia'daki evinde zehirlenerek ld. Devlet kade-melerinde byk bir aknlk yaanyordu ve olan bitenden honut durumdaki tek kesim, ciddi bir tehlikeden kurtulmu olan Kilise'ydi.

364 ylnda Valentinianus, brokrat ve askerlerden oluan bir seici kurul tarafndan imparator yaplrken, lkenin idari yapsn bir kez daha iki paral hale getirecek ve kardei Va-lens'i de dounun yneticisi ilan edecekti. Bundan daha nem-lisi, Julianus reformlar tarihe karyordu artk; nk Kilise ta-rafndan kolaylkla etki alana alnan Valens ve Valentinianus, gidii yeniden tersine evirerek Hristiyanla devlet desteini sunmulard. Bir kez daha eski dinlere ait tapmaklar kapatlyor, cemaader Hristiyanl kabule zorlanyor ve Julianus dnemi-nin entelektelleri, byclk ve gizli bilimlerle urama sulamasyla tutuklanp kouturmaya uruyorlard. Bu yalnzca bir devrin kapan ya da Fraternis'in devrim abalarnda urad nihai yenilgi deildi; Roma, belki de efsa-nevi kral Numa'dan bu yana sahip olduu en deerli liderini yi-tirmiti. Tarihi Edward Gibbon, Julianus'la ilgili unlar yaz-yor Alexander Severus'un lmnden yz yirmi yl sonra Ro-mallar, grevleriyle zevkleri arasnda ayrm yapmayan; halknn zntlerini ortadan kaldrp ruhunu canlandrmaya aba har-cayan; her zaman otoriteyi fazilet, mutluluu da erdemle bulu-turmaya zen gsteren bir imparatora sahip olmulard. Muha-

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

lifleri, hatta dini muhalifleri bile, gerek barta gerek savata onun dehasnn stnln kabul etmek zorunda kaldlar ve dnek Julianus'un lkesine k biri olarak dnya imparatorlu-unu hak ettiini, ilerini ekerek itiraf ettiler.331

331 Edward Gibbon, The History of Decline and Fail of the Roman Em-pire, s 229

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

362

4. Roma'nn klleri ve Ortaa

Julianus'un lmn izleyen dnem, Roma imparatorluu iin de ivmesi giderek artan, aslnda gecikmi bile saylabilecek bir kn balangc oldu. lkin, 364 ylnda iktidara gelip l-keyi Dou ve Bat olmak zere iki ynetsel birime ayran Va-lens ve Valentinianus kardeler arasnda, Hristiyan Kilisesi'nin o eski ve bitmeyen mezhep ayrl kutuplamas ortaya k-t. Valens, Arian inancna balyken Valentinianus 325 tznik Konseyi'nde belirlenmi iman formln destekliyordu. Ancak her ikisi de, eski inanlarn temsilcilerine sava amak ve Juli-anus dneminin kalntlarn ortadan kaldrmak konusunda ayn derecede kararl davrandlar ve yerel cemaatlerle, piskopos ku-rullaryla el ele vererek, hem dou hem de bat eyaletlerinde yaygn kouturmalar yrttler. Aslna baklacak olursa, uygulamalarn ounun ardndaki gerek gereke dinsel deil, siyasi nitelik tayordu. Julianus'un aydnlanma hamlesi olarak balatt entelektel uyan ve eitim seferberlii, byk toprak sahipleri ve tefeci sermayesi-ne kar yrtlen bir ekonomik programla birlikte gelmiti. imdiyse, yeniden denetimi ele geirmenin heyecann yaayan tarm efendileri, Julianus'un kenderi merkez alan ve bir anlam-da eski Cumhuriyet gnlerine dn dlerini ieren sivil top-lum kurumlarna dayal devlet modelinin yerine merkeziyeti, teokratik ve otoriter bir rejimi yerletirme abasna girimiler-di. Toprak sahipleri, Constantius dneminin elitleri ve Kilise liderleri arasnda oluturulan kutsal ittifak, bask yanls egemen snfn bir tek eyi ok net anladn gsteriyordu Kltlerin ve tapnaklarn varl, bunlar yaatan cemaatler bnyesinde siya-si rgtlenme ve gruplamalara olanak salamt hep. Oysa bu denetlenmesi olduka g oulcu grntnn yerine, iktidarla

Gerleme, zlme ve Fraternis

ama birlii iine girmi tek bir inan sisteminin varl, mer-kezi otoritenin korunmas iin ok daha elveriliydi. Cad Av balyor 363 Valens ve Valentinianus'tan itibaren Hristiyan imparator-lar, iman tercihlerinden ok, snfsal ve siyasal nedenlerle tek bir dini yapnn mutlakiatrlmas modelini benimsediler. Bir anlamda, i btnlk ve otoriteyi salamak iin Constantine'in de dnd ama yzlerce yllk oturmu Roma devlet gele-nekleri nedeniyle sonuna dek gtremedii bir byk ynetsel operasyonu tamamlamaya alyorlard. Tapmaklar yeniden ka-patlmaya, toplantlar yasaklanmaya, iyi tannan cemaat liderle-ri toplanp yarglanmaya balad. lk aamada hedef, doal olarak, Julianus dneminin yne-tici, brokrat ve aydnlaryd, By ve okltist etkinliklerde bulunmak ya da gizli toplantlar dzenlemek benzeri sula-malarla, byk kenderde siyasi muhalifler ve aydnlar zerinde dozu giderek artan bir terr estirilmeye baland. Julianus'un hocas ve yakn dostu Efesli Maximus dahil, dnemin btn nemli dnr ve aydnlar, bu yaygn ve ani operasyon zinci-rinden nasiplerini aldlar. Iamblichus, Valens'in gizli polislerinin peinde olduunu renip, cellt elinde ldrleceini anlad iin nce davranp, zehir ierek intihar etme yolunu seti. 378 ylnda Valens, Gotlarla giritii bir sava srasnda lnce, imparatorluk tahtna kan Theodosius, Roma uyrukla-r zerinde uygulanan dinsel ve siyasi devlet terrn dorua kard. Drt yl kadar sonra, Bat'nn yneticisi olarak atanan Gratianus, piskoposlarn telkin ve basklaryla, imparatorlarn yzyllardr kendi ellerinde tuttuklan Pontifex Msuimus (byk dinsel ynetici) unvann iptal ederek, devlet geleneinden -kard. Bylece imparatorluk iinde btn dinsel yetki, artk Ki-Hse'ye devrediliyordu. Dier yandan, kentlerdeki aydnlar ve siyasi rakipler yok edildike muhalefet ve diren taraya tanyordu ve bu neden-

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

le Theodosius dneminde basklar kent merkezlerinden krsal blgelere kaydrlarak kyl dini (paganism) ad altnda tek bir etiket alna sktrlan klt ve gruplarn zerine sertlikle yrnd. Yasaklar o denli akl almaz ayrntlara indirgenmiti ki, mum yakmak, evlerde toplanp hep birlikte arap imek, bahelerdeki aalara hasat dneminde bereket amal tlsmlar asmak, kfir ayini olarak nitelenip tutuklama gerekesi haline geliyor; yemek artklarn ve krntlarn minede yakmak pa-gan kurban treni olarak deerlendirilip btn ev halknn ko-uturmaya uramas, hatta evlerine ve kiisel mlklerine el ko-nulmas sonucunu dourabiliyordu.332 Yeni yasalar, hukuki ku-rumlar ve yerel yneticilere bu konuda her trl yaptrm g-cn de tanmaktayd. Sahte tanrlara dua etmek, evin sahibi kiisel olarak bu dualara katlmasa bile, eve ve eer varsa tarla-sna el konmas iin yeterli gerekeydi. Roma, tarihi boyunca ta-nk olmad bir dinsel baskya teslim olmutu. Her zaman paganizme kar olmu, eski Suriye valisi ve Asya prokonsl Festus, uygulamalardan ylesine dehete d-mt ki, yarglanan bu insanlarn inanlarn kabul ederek iler-lemi yanda onlarn yannda yer ald, diyor Kurt Selig-mann.333 Theodosius dnemi, Roma iin son umutlarn da t-keniini birlikte getirdi. ok ksa sre iinde, tek bir aykr ses kmayacak biimde dinsel ya da politik, btn muhalefet orta-dan kaldrlmt. Bask ve fanatizm, tapnaklar ya da kltlerle de snrl kalmad ve ksa sre iinde eitim kurumlarna ve bi-limsel merkezlere yayld. Kilise'nin onaylayaca dini eitim dnda hibir kii, grup ya da kurum, eitim veremeyecekti ar-tk. Julianus'un Antakya'da ina ettirdii byk merkezden ba-lanarak ktphaneler birer birer resmi basknlara urad ve bin-lerce kitap gnahkrlk unsuru olduklar gerekesiyle ibret iin meydanlarda yakld, ok deerli yaptlar yok edildi, hatta evler aranarak bulunan kitaplara el kondu ve bunlarn byk blm depolarda bekletildikten sonra imha edildi.

332 Kurt Seligmann, a.g.e, s 77 333 Kurt Seligmann, a.g.e, s 78

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

Theodosius, lmeden hemen nce, imparatorluu iki ana blgeye ayrarak oullan arasnda paylatrdnda, yalnzca co-rafi anlamda deil, ynetsel olarak da lke Dou ve Bat Roma olarak ikiye blnyordu. Constantine, 325 ylnda Hristiyanl- devlet himayesindeki tek din haline getirirken, bunun impa- 365 ratorluun geni snrlar zerinde merkezi otoriteyi glendirip birlii salamasn ummutu. Ne var ki o karardan tam yetmi yl sonra Hristiyan Roma, arak kanlmaz olarak, iki ayr dev-let haline geliyordu. 476 ylndaysa, bu iki devletten biri, Bat Roma, paralanarak yok olacak; yerini Hristiyanl kabul etmi Frank ve Cermen kavimlerinin Avrupa'da oluturduu krallk ve dukalklara brakacakt. Augustus'un Altn a dleri yal-nzca Virgilius'un sararm sayfal eski iirlerinde kalyor; Roma devleti, bir hayli byk deiimlere uram ve teokratik bir diktatrle dnm biimiyle yalnzca Dou'da (dndaki-lerce Bizans olarak adlandrlarak) varln srdryordu. Hristiyan imparatorluunca uygulanan kitap ve ktphane basknlarnn son ve en byk adm, beinci yzylda iskende-riye'de gerekleti. Dnemin en byk kltr merkezi olan ve yz binlerce cilik ok deerli koleksiyonlar iinde barndran iskenderiye Ktphanesi, basklar nedeniyle eski canlln ve verimliliini oktan yitirmiti zaten. Binada artk yalnzca, Hypatia adl tp uzman bir kadn bilgin alyor ve ktpha-neyi terk etmesine ynelik youn basklara direnerek aratrma-larn srdryordu. Ktphane, oktan beri iskenderiye piskoposu Cyril'in g-zn diktii hedefler arasndayd. Cyril, Julianus'un yazm ol-duu Galileli'lere

Kar adl kitabn inanllar yoldan ka-rabilecek kadar iyi yazlm olduundan sz ederek bu konu-daki endielerini sk sk dile getirmi ve lmnden altm yl sonra eski imparatorun insanlar zerindeki etkisinden hl e-kindii iin, Julianus'a Kar ad altnda bir polemik metni kaleme almt ama bununla yetinmeye niyetli deildi. O kita-bn ve dier pagan yalanlannn tm toplanp, bir daha kim-senin okuyamamasn salamak zere yok edilmedike, kendini rahat hissetmeyecekti.

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

iskenderiye'deki basklar, aslnda bir nceki piskopos The-ophilus zamannda balatlmt. Ktphaneye ait koleksiyonun nemli bir blmnn arivlendii Serapis tapnana saldran Theophilos 395 ylnda hem bu nemli klt merkezini yakp ykm, hem de ktphanedeki yaptlarn hatr saylr bir bl-mn yok etmiti. Onun yerini alan Cyril, ykm sonuna dek gtrmeye kararlyd ve 415 ylnda dzenledii tyler rperti-ci bir dizi saldr ve kymla, amacna ulamay baard. Kuruluundan itibaren bir bilim ve kltr merkezi niteli-ini koruyan skenderiye, beinci yzylda da dnyann her ye-rinden gelen dnr ve bilim adamlarnn bulutuu, zengin ve dinamik kltrel yapsyla, hakl bir n ve ekicilie sahip bir kentti. Nfusun arlkl blm Msrl olmakla birlikte, geni bir Yahudi aznlk ve Arap, tranh, Hintli ve Afrikal grup-lar yan yana yayor; bu kozmopolit cemaat, grkemli ktpha-neyi bir tr imece dzeniyle birlikte iletiyordu. Cyril nce, alt yz yldr orada yaamakta olan Yahudile-re kar sistematik bir kyma balad. Bunu izleyen iddet, s-kenderiye'yi yok olua doru gtrecekti. Yahudilerin srlp kovulmas sivil dzeni tehdit edince, kentin polis mdr Ores-tes Cyril'e kar kt; ancak piskoposun yant, neredeyse onu ldrecek, be yz keiten oluan bir grubu Orestes'in zerine yollamak oldu. Ardndan, Cyril'n kkrtt kukuletal kei grubu bir kez daha skenderiye'ye yrd ve ktphaneye

git-mekte olan Hypatia'nn yolunu keserek kadm arabasndan aa- srkledi. Giysilerini yrtarak kardktan sonra, ldrene dek, krk mlek paralaryla btn bedenini paraladlar.334 Bylece, skenderiye'de tapnaklar ykp heykel ve kabart-malar paralamakla balayan fanatik histeri, ktphanede al-an son bilginin lin edilmesiyle dorua ulayordu. Ayn gn, Hypatia'nn bedeninden geriye kalan paralarla birlikte ktp-hanedeki paha biilmez deere sahip, baka kopyas olmad iin bir daha asla yerine konamayacak olan yedi yz bin kitap, kilise nndeki meydanda fkeli gsteriler eliinde yakld. 334 Lutber Link, The Devil A Mask Without A Face, s 58

Gerume, Ozlme ve Fraternis

Yok edilen yaptlar arasnda Euclides, Archimedes, Apollonios, Eratosthenes ve daha ok sayda nemli bilim adamnn el yaz-mas kitaplar ve anonim antik metinler bulunmaktayd. skenderiye ktphanesinin yok edilmesi, mnferit bir fa-natizm olarak adlandnlamayacak denli tipik ve dnemin ru-huyla uyumlu bir iddet gsterisiydi. Bat dnyas, yaznn bu-lunuundan itibaren benzeri grlmemi bir bilgi dmanl-ndan yana tavr alyordu artk. Bundan byle Kilise tekelin-deki tek bir bilim, yani Kutsal Kitap tarafndan insanlara su-nulmu bilgi dnda hibir entelektel etkinlie izin verilmeye-cekti. Beinci yzyl iinde yaanan gelime ve deiimleri doru kavramak, izini srmeye ve tarihsel kkeniyle birlikte analiz et-meye altmz o felsefi, ideolojik ve siyasi kadro hareketini salkl deerlendirebilmek iin vazgeilmez bir n koul niteli-i tayor. Her eyden nce, Roma'nn paralanmasna dek va-ran ve Dou'y yzyllara yaylm biimde klmeye, Bat'y da Roma d unsurlarn barol oynad bir Katolik monar-iler topluluuna dnmeye iten srecin,

yalnzca din ve inanla ilgili dinamiklerin etkisi altnda gelitii gibi bir yanl-gya dmemek son derece nemli. Yzeyde grnenler, ger-ekten de Roma'da alman dini tercihlere dayal bir karar ze-rinde ina edilmi deiimler izlenimini verse ve Hristiyanlk bir kurum olarak Ortaa olarak adlandrdmz dnemin ka-rakteristiklerine belirgin biimde damgasn vursa da, aslnda Bat dnyas sradan bir inan seiminin ok tesindeki dei-kenlere bal bir zlmeyi yayordu. Yunan kent devletleri-nin, daha nce incelediimiz Gney talya kolonilerinin, Roma Cumhuriyeti'nin ve Augustus ilke ve idealleri uzantsnda ku-rulan imparatorluun, denetlemeyi ve ynlendirmeyi baarama-d, bir anlamda kontrolsz gelien deikenlerdi bunlar. lk byk devletlerin ortaya kt sa'dan nce drdnc binyl sonlarndan itibaren insan uygarl, kentler evresinde gelimiti. Her ne kadar ekonominin ve retim sisteminin loko-motifi tarm olsa da, hzl gelien ticaret, eitim ve kltrel et-kinlikler, zanaat ve meslek gruplarnn da bir biimde dahil ol-

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

duu siyasi dinamizm ve tapmak kltlerinin, ayn zamanda bi-rer felsef merkez olmasndan kaynaklanan renkli dnsel ya-psyla lka kentleri, uygarln geliimindeki dinamo grevi-ni stleniyorlard. in ve Hint topraklarndan ber yarmadas-na; Etiyopya'dan Orta ve Kuzey Avrupa'ya dek bilinen byk toplumsal rgtlenmelerin her biri, ancak kendi yarattklar b-yk kentleriyle birlikte var olabilmiler ve bunlan merkez ala-rak uygarlklarn yceltmeyi baarmlard. Bir anlamda, neoli-tik dnemin tarm merkezli bir arada yaama modelini olu-turan komnal iliki biimine sahip mtevaz kylerinin zaman iinde yaad alkantl ve ou kez de sancl geliimin sonun-da ortaya kmt bu kentler. Ancak drdnc yzyla gelindi-inde, hi deilse Bat'da ve Roma topraklarnn byk bl-mnde, kentlerin bu dinamo grevini srdrmekte

baarsz ol-duklarm gryoruz. Bunun nedeni de, retim ilikilerinde ve ekonomik modelde yaanan, yneticilerin denetlemekte aciz kal-d deiimlerde sakl. retim biiminde kle emeinin ne kt; sava ve fe-tih stratejileri uzantsnda, askeri gc elinde tutanlarn yalnz-ca ekilebilir topraa deil, klelik mekanizmas araclyla i-gcne de efendi konumuyla sahip olduklar uzun sren bir evre, Roma'nn imparatorluk dnemine girildiinde meyvelerini vermeye balamt. Sosyal dzende, yasa ve hukuk sisteminde, ksacas styap ileyi biimlerinde alnacak nlem ya da ya-placak mdahaleler, ancak ksa dnemli ve geici iyilemeler salayabiliyordu. nk retimin nasl yaplacan, kimlerin hangi sfatlarla ve hangi mlkiyet gcyle nasl roller alaca-n dorudan gndelik yaam iinde uygulamaya sokan altyap, yani egemen retim ilikileri ve modeli, styapya belirgin ve kar konulmas g bir bask araclyla egemen oluyordu. Dolaysyla, ekonomide lokomotif grevini halen tarmn stlendii bir toplumsal yapda, eer kentleri zenginliin ve yaamn retildii merkezler olarak koruyup gelitiremiyorsa-nz, iyi niyetli yneticilerin toprak mlkiyetiyle ilgili yapaca kk yasal dzenlemelerle de bir yere yaramyordunuz. Top-rak mlkiyetinde tekelleme, zaman zaman senatonun, konsl-

■ GERLEME, ZLME VE FRATERNIS

lerin, hatta imparatorlarn almaya alt nlemlere karn hz-la artyor; byk kentlerin dnda ve uzandaki ekilebilir top-raklarn denetlenemez byklkteki tarm iletmelerine d-nmesiyle birlikte de, egemen snf krsal alanlar mesken tu-tuyordu. 369 Dnemsel olarak ortaya kan ynetsel bask politikalar da bu gelimeleri destekleyici bir fol oynad. Kentlerdeki usta mes-lek erbabnn sivil

rgtlenmeleri olarak ortaya kan collegia'h-ra nasl bask yapldn ve kentlerde zanaatn, ticaretin ve ei-timin nasl darbeler aldn nceki blmlerde grdk, impa-ratorluk dneminde kltlere yaplan bask ve kokuturmalar, Hristiyanlk dneminde egemen inan dndaki btn grup-lar zerinde abartl boyutlara getirilince, kentler iyice sszlat ve kltrel anlamda rengini yitirdi. Bilinen, yzyllardr Roma toplumunun i dinamiklerini oluturan snf ve katmanlarn yaps da hzla deimiti impa-ratorluk sonrasnda. Artk patric ve pleb yaplamasndan sz edilemiyordu. Soylular ve toprak sahipleri; onlarn evresinde-ki ynetici brokratlar; sava ve i kargaalarn getirdii du-manl hava iinde bir blm byk tarm efendilerine dn-m gl generaller oluturuyordu egemen snf. Bu grubun dnda kalan ezici ounluksa, kentlerde yaam standard iyi-den iyiye den isiz ve yoksul ynlar; iliini ya da atlyesi-ni kapatmak durumunda kalm zanaatlar; korsanln artmas sonucu gvenlik ortadan kalktka, hareket alanlar kstlanan ve yoksullaan tccarlar; devlet tarafndan maalar dzenli dene-medii iin yolsuzluk, rvet ve rme girdabna kaplm kendi memurlar ve bu ekonomik knty kendi lehine evir-meye alan tefecileri ieriyordu. Bu grnrdeki i etkenler yannda, yadsnamayacak denli belirleyici d etkenler de sz konusuydu tabii. kinci yzyldan itibaren Avrupa, Balkanlardan spanya ve Britan-ya'ya dek uzanan bir alan iinde barbar aknlanna maruz kal-ma. Bitmeyen youn, inat ve saldrgan g hareketleri, Got kabilelerinin imparatorluun hem dou hem de bat eyaletleri iin ciddi birer tehlike oluturmalar sonucunu douruyordu.

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

Drdnc yzylda Julianus'un elde ettii, bar ve dzen salamaya ynelik basanlarn arkas gelmeyince, kuzeyi bt-nyle kuatan yabanclar Avrupa'daki i dengeleri byk oranda sarstlar. Roma'nn

kurulu dneminden itibaren uygu-lad, ittifak ve paylam yoluyla Romanlatrma stratejisi ki-mi blgelerde Gotlar iin de etkili olabildi ve talya'nn kuze-yinden itibaren baz kavimler bar anlamalar, formalite evli-likleri ya da ganimet paylamna ynelik askeri ittifaklarla Roma'ya entegre edilebildiler. Ama Trakya'dan spanya'ya dek Roma lejyonlarnda ar-lklar artmaya balayan yabanc birlikler sorunu bile Ro-ma'nn btnl iin gz ard edilemeyecek bir tehlike olu-turuyordu. Herhangi bir birlik, hassas ve kritik bir blgede is-yan karp, Got asll efleri nderliinde byk kentlere, hat-ta ou kez Roma'ya dek ilerleyip, istedii dnleri kolaylkla koparabiliyordu. mparatorluun Avrupa'daki topraklar, gide-rek barbar eflerin ynetimindeki dukalklara dnmekteydi. Huzursuzluk, asayi sorunlar ve istikrarszlk, Avrupa toprak-laryla imparatorluun Akdenizli iskeleti arasnda bir kan uyumazl yaratmann yan sra, ticarete, mal ve hizmet ak-na da ciddi biimde ket vurmaktayd. Geliim dneminden itibaren Roma, tahl retimine elveri-li toprak azl nedeniyle byk kentlerini fetihler sonucu elde edilen blgelerden tad budayla ayakta tutmutu. Kimi ara-trmaclarn ve tarihilerin dedii gibi, Afrika buday olmadan Roma yaayamazd. Ancak ikinci yzyl sonrasndan balayarak bir tr tahl ambar olarak kullanlan blgelerden gelen mal aknda da ciddi yavalama ortaya knca, kentler g durum-da kald. Zaten i talebi karlamaya yeterli olmayan yerli re-timse kent dlarna uzanp, krsal blgelerdeki tarm iletmeleri evresinde yeni yerleimleri biimlendirmeye balamt. Ksaca-s, drdnc yzyl bittiinde Roma kentleri btnyle coku-sunu ve dinamizmini yitirmi, eski etkinliinden uzak, dinsel ve askeri ynetim merkezleri grnm vermeye balamt. Byk toprak sahiplerinin kent merkezlerinin uzaklarnda kmelenen tarm iletmeleri, topran istenmesindeki geleneksel

GerIleme. zlme ve Fraternis

yntem ve iliki modellerinde de zorunlu bir deiimi gndeme getiriyordu. Artk klasik klelik sistemi geerliliini byk oranda yitirmi; onun yerini, ekilebilir topraklar evresinde, Efendinin himayesine snm tarm iisi kyl kolonileri al-maya balamt. Korunakl ve salam atolar, kendilerine ba- 371 l eitimli askeri birlikleri ve denetledikleri usuz bucaksz ta-rm alanlaryla bu Efendiler, imparatorluun deien siyasi yapsna uygun, yeni yerel gler olarak ortaya kyorlard. Kentlerdeki isizlik, yoksulluk ve rme, ou kez, her eyini yitirmi insanlarn yalnzca kiisel eyalarn yanlarna alarak bu tr byk tarm iletmelerinden birine snmaya raz olmalar ve bir tr toprak klesine dnmeleri sonucunu yaratyordu. Thcodosius sonrasndaki imparatorlar, bu gelimelerin merkez ynetim ve geleneksel Roma ilkelerinin sal asn-dan ne denli tehlikeli olduunun farkndaydlar ama ekonomik gszlk ve imparatorluun can daman olan kentlerdeki zayf-lama, kanlmaz grnen gidii engelleme olana tanmad. Bir lde Dou'nun, yani Bizans'n toprak sahipliine dayal kr-sal ekonomi modeline elinden geldiince, uzun sre direndii sylenebilir. Ancak Bat, bunu gerekletirebilecek olanaklardan bile yoksundu ve bu nedenle de zlp gitmesi fazla uzun sr-medi. Roma ad Bat'da, alana yzyldan itibaren artk yal-nzca bir hayalet olarak yaamaya devam edecekti. Got, Frank, Cermen toprak beylerinin yerel dukalklarna dnen Avrupa topraklannda, eski imparatorluun simgesel adnn tek taycs haline gelen Katolik Kilisesi de, bu kavim-lerin Hristiyanlatrlmas srecindeki katklar ve misyonerlik almalarnn baars ile avunacak; her eye karn toprak bey-lerinin oluturduu federasyonlarla ortaya kan Krallklarn iktidar orta olma konumunu elinde tutacakt. Sekizinci yzyldan itibaren, Akdeniz'e kys olan, eski Ro-ma'nn mirass durumundaki Avrupa krallklar iin yeni ve beklenmedik bir tehlike daha ortaya kt Arap yarmadasnda doan islam dinine bal kavimlerin oluturduu g, yalnzca Bizans'n dou snrlarn deil, Akdeniz'in tamamn tehdit edi-yordu artk. Ba dndrc bir hzla Hint

topraklanna dek Do-

FR.ATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik. u'yu fetheden ve Mezopotamya, Suriye ve ran'n tartmasz hkimi haline gelen islam ordular, sekizinci yzyldan itibaren, bir zamanlar Roma'mn eyaletleri olan Kuzey Afrika topraklar-n da ele geirmi ve Cebelitark'tan spanya'ya yryerek Av-rupa'y birka ynden birden kuatmt. Sicilya'dan balayarak Gney talya, Kamca merkezli Arap donanmalarnn igalleri-ne maruz kalyor; Fransa'nn gneyinde slam yerleimleri or-taya kyor; Akdeniz'deki zaten zayflam ticaret ilikileri bu yeni tehdit sonrasnda ciddi bir darbe alyordu. Kentleri gdk-lemi ve rengini yitirmi; ekonomisi btn dinamizminden yoksun kalm; siyasi btnlnden oktan vazgemi olan Bat uygarl, yani bir anlamda Hristiyan Roma'mn eseri ve mirass olan yerel hanedanlar ve krallklar topluluu, bt-nyle keye skm durumdayd artk. Tarihi ve aratrmaclar, sekizinci yzylda ortaya kan bu tabloyu, din eksenli bir farkllama ve paralanma erevesin-de deerlendiriyorlar. Bu yaklama gre Dou ve Bat, ye-rel, ulusal ve kltrel farkllklarn dnda, iman modeli ile damgalanm net ve ak bir kutuplamann da iine giriyordu slam'n ykseliiyle birlikte. Akdeniz'deki yeni durum iin Henri Pirenne, Bir zamanlar ortak adetlerin, ihtiyalarn ve fi-kirlerin etkileimini srdren bu kylarda^ iki uygarlk ya da daha dorusu iki yabanc ve dman dnya, Hilal'in ve Ha'n dnyas imdi kar karya gelmiti, diyor.335 Ksacas, Julianus'un baarszln izleyen otuz yl iinde ilkin Roma paralanarak ikiye blnd, bundan yaklak yetmi yl sonra Bat Roma fiilen ortadan kalka ve bu enkazn zerin-de oluan Avrupa Uygarl yz yl sonra bilimsel ve kl-trel gdkln, rm ve rengini yitirmi eski kentlerin, krallklara alann gramajyla oynama zorunluluu verecek bir ekonomik kntnn iinde bymeye balad; tabii, eer bu

bir bymeyse. Bat'da dinsel ve siyasi basklarsa, btn bu sre iinde amansz biimde devam etti. Sekizinci yzyla gelindiinde eski 335 Henri Pirenne, Ortaa Avrupas'mn ekonomik ve Sosyal Tarihi, s 10

GERLEME. ZLME VE FRATERMS

dinler youn kouturma kampanyalar ve cinayetlerin sonu-cunda btnyle yok edilemese bile, yalnzca kendini dikkatle gizleyen kk bir aznln bal kald rkek ve uykuya yat-m bir gelenee dnmt artk. Ama Kilise iin mcadele ve bask asla bitmiyordu ve piskoposlarn gazab, imdi genel 373 anlamda Hristiyan bal altnda yer alyormu gibi grnen ama merkezi dinsel otorite tarafndan sapkn ilan edilen grup-lar hedef alyordu. Bu anlamda, Dou'da, Bizans'ta merkezlenen Ortodoks Ki-lise ile Avrupa krallk ve dukalklarna egemen olan Katolik Ki-lisesinin politikalar arasnda iddet ve sertlik asndan hemen hibir fark yoktu. Kilise, Sapknlara, zellikle de yzyllardr irili ufakl grupuklar halinde varlklarn korumay bilen gnos-tik kkenli farkl mezheplere o denli sert ve acmasz davran-yordu ki, gerekten kk bir aznl oluturan bu gruplar, kar kutup olarak deerlendirilen islam'dan bile daha tehli-keli grdkleri son derece akt. Batl tarihiler, kentsel geliim zerinde ykselen ve kl-trel renklilii, dinamizmi ve ilerlemeyi bnyesinde barndran lka ile, felsefi ve kltrel anlamda uyann yeniden balad-, kentlerin eski canllna kavutuu, zgr dncenin ye-niden yeerme olana bulduu modern dnem arasnda, dur-gun ve birok ynyle karanlk bir Ortaa modeli zerinde anlam durumdalar. Bu dnemin urihlenmesi konusunda farkllklar ve deiik grler olsa da, Ortaa genel hatlaryla Bat Roma'nn dalmasn izleyen dnemle, Avrupa'daki re-form ve devrimci hareketlerin balangc arasna yerletiriliyor; yani kabaca altnc ve on

altna yzyllar arasna. Oysa ilerleyen blmlerde zaman zaman ksaca deinecei-miz gibi, bu uzun ve karanlk a modeli, evrensel anlam ta-mad gibi, yalnzca Hristiyan Avrupa iin geerlilik tayor. Ba-a'nn bilim, felsefe ve zgr dnce zerine Kilise araclyla ipotek koyduu bu uzun dnemin pek ok evresi, kar cephe olarak kabul edilen blgelerde bambaka grnmler sergiliyor. Szgelimi, en azndan sekizinci ve on birinci yzyllar ara-sndaki dnemde, islam uygarlnn egemenliindeki topraklar-

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

da tam tersine byk bir dnsel alm, kltrel zenginleme ve gz kamatrc kentsel dokularla karlayoruz. slam uygar-lnn egemenlii alandaki blgenin iki u noktasndan, Mezo-potamya ve ispanya'dan vereceimiz iki rnek bile, farkn ar-pcln sergilemeye yeterli. Avrupa'nn karanlk a yaad- dnemde, eskinin grkemiyle yarrcasna birer byk kl-trel merkeze dnen Badat ve Cordoba'nn yannda, Roma bile snk bir kasaba gibi kalyordu. Uzun sre ne Galya ne de talya, fakir kentleriyle, Ba-dat ya da Cordoba'nn ihtiamna yaklaacak kadar dahi herhan-gi bir ey ortaya koyamamar, diyor Marc Bloch. Mslman dnyas, Bizans dnyasyla birlikte 12. yzyln sonuna kadar Bat zerinde gerek bir ekonomik stnle sahip olarak kal-mtr. O dnemlerde Bat'da tedavl ermekte olan nadir birka altn sikke bile, ya Yunan ya da Arap atlyelerinde imal edil-milerdi, s Bloch bu olduka nemli saptamayla birlikte, bugn Or-taa Avrupa sosyal ve ekonomik dzenine karlk gelmek ze-re kullandmz Feodalizm kavramn Bat'da hayatn iine yerletiren olgunun, bir kargaann balca sonucu olduu g-rn savunuyor. Merkezinde siyasi istikrarszlk, ekonomik knt ve sosyal zlmenin yer ald bir

kargaadr bu. Ba-t'nn dank krallklar arasnda grece en gl ve btn-le sahip grnenlerin bile kendi resmi parasn bastrabilmek-ten aciz olmas, Julianus dneminde ok ksa bir sre iin son grkemini yaayan Roma'nn nasl bir ekonomik enkaz haline geldiini gstermektedir. Hatta maddi anlamda para basabilmek bir yana, sahip olduklar para sistemini ve kullandktan birimin deerini kontrol etmekte bile baarsz olan krallklar arasnda karanlk bir k yayordu Avrupa. Henri Pirenne unlar sylyor Genel bir fakirleme apakt. Altn sikke ortadan' kalkarak Karolenjlerin onun yerine ikame etmek zorunda kaldklar g-m sikkeye yerini brakt. Eski Roma altn sol'dus'un yerine

336 Marc Bloch, Feodal Toplum, s 14

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

kurduklar yeni para sistemi, antik ekonomiden ya da Akdeniz ekonomisinden kopularnn ak delilidir.337 Bir baka deyile Byk Romann Avrupa'daki kalntla-r, evrelerini Akdeniz boyunca kuatan slam uygarl ve Do-u snrlarn oluturan Bizans'n karsnda, yoksul krsal bey-liklere dnmlerdi artk. Piskoposlarn denetimindeki, eski ihtiamn oktan yitirmi kentler ve yerel tarm efendilerinin hkmettii, kapal ekonomiye sahip krsal yerleimlerden kuru-lu devletler iin uzun srecek bir karanlk a balyordu. Avrupa'nn bu grntsnn karsnda alternatif g ola-rak beliren iki farkl odaktan Bizans' daha farkl bir gzle de-erlendirmekte yarar var. Dou Roma, Bat'daki kntye kar-lk kentlerinin kalitesini ve ekonomik yapsn grece ok da-ha canl tutmay baarmt. Ama Avrupa kentlerini yoksulla-maya gtrp gsz dren koullarla, yedinci yzyl bala-rndan itibaren bu byk merkez Hristiyan imparatorluu da

yz yze gelmiti. Bizans' feodallemeden uzak tutan etkenler-den biri, egemen olduu topraklarda merkezdeki iktidarn oto-ritesinin sarslmamasn salayacak asayi ve gvenlikse, dieri de Dou snrnn tesinde, Hindistan'a dek uzanan blgelerle yapt youn ticaretti. Dier yandan, imparatorlar Msr gibi bir blgeyi ellerinde tutmalar sayesinde, verimli Nil vadisinin tahl desteine de sahiplerdi. Ne var ki, yedinci yzyldan balayarak douda yaanan ge-limeler, bu avantajlar birer birer ortadan kaldrmaya balad, lkin, yeniden glenen ve eski parlak gnlerini artrr bir geliim yaayan iran'n askeri aknlarna direnemeyip, Anado-lu'nun ve Ortadou topraklarnn byk blmn yitirdi Bi-zans. Bu, douyla olan ticaretin ciddi biimde sekteye urama-snn yan sra, nemli kent ve eyaletlerin igal altna girmesi gi-bi bir tehlikeyi de birlikte getirmiti. Sonra, yine ayn aknlar sonucu Msr gibi nemli bir kale de elden gitti. Bu gelime-lerle aa yukar ezamanl olarak, Balkanlar'n kuzeyinden gi-derek sklaarak ve glenerek gelen sava Slav ve Avar ka-

337 Henri Pirenne, a.g.e, s 12

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

vimlerinin saldrlar, imparatorluun Avrupa'daki topraklarnn btnl zerinde ciddi bir tehdit oluturmaya balad. 610 ylnda iktidara gelen imparator Herakleios, zm yalnzca d saldrlara daha direnli kar koyabilecek biimde orduyu yeniden yaplandrmakta deil, ayn zamanda bu askeri reformlar, kkl ynetsel deiimlerle desteklemekte gryor-du. Bylece Roma'nn, kt zerinde bile olsa orduyu ynetim birimlerinden ayr tutan ilkeleri terk edildi ve imparatorluun Anadolu'daki topraklar, her biri yerel askeri birliklerin sorum-luluuna verilmi idari blgelere ayrld. Bu birliklere kolordu anlamna gelmek zere Thema ad verilmiti ama zaman iinde szck askeri

bir terim olmaktan kp, her Thema'nm yerleik bulunduu blgenin ynetim birimini de vurgulamaya balad. Thema sistemiyle birlikte iki sorun alm gibi grnyor-du Bizans'ta ounlukla yabanc kkenli paral askerlerden oluan ve gerek duyulduunda hassas blgelere yneltmenin ol-duka yksek maliyetler gerektirdii geleneksel lejyonlarn yeri-ni, yerel kaynaklar kullanlarak oluturulup eitilmi askeri birimler alyordu. Bylece masraflar azalyor, birliklerin hareket ve manevra yetenei artyor ve birbirleriyle iletiimleri, idari ya-pyla da btnlemeleri sonucu ok daha akkan bir nitelik ka-zanyordu. Artk sefer zaman harekete geirilen ordular deil, yerleik ve hazr askeri birliklerin varl sz konusuydu. Or-ta ve Dou Anadolu'da, Akdeniz kylarnda ve Kuzey Ege'de balatlan uygulamayla her idari blge, dier bir deyile her Thema, kendi sosyal yaps iinden kendi askeri birliklerini -karp yetitirmeye balad. Bu birliklerin masraflar, blgelerin toprak mlklerinden elde edilen gelirle karlanyordu.338 Yedinci yzyl ortalarndan itibaren bu yeni yntem olum-lu sonu vermi ve hem sayca art gsteren, hem de manevra yetenekleri ykselen askeri birlikler, zaman iinde dou snrla-rn zorlayan ran tehdidini ortadan kaldrmay ve i btnlk-le birlikte gvenlii de salamay baarmlard. Ama Georg Ostrogorsky'nin de aralarnda bulunduu kimi tarihiler yeni 338 Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s 89-92

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

dzeni ordunun yabanclamasn engelleme yolunda atlm olumlu bir adm olarak grseler de, bu huzur ortamnn bir de sosyal bedeli vard elbette Bizans'n yerel ynetim birimle-ri, btnyle askeri bir nitelik kazanyor ve rejim giderek da-ha despotik bir eilimle buluuyordu. Ekip bimek ve gelirin- 377 den yararlanmak zere kendilerine

verilen topraklarda yerleik yaama gemelerine karn, komutanlar teknik olarak hl as-ker statsndeydiler ve bu yeni konum, sahip olduklar silah-l g ve otoriteyle birlikte onlar, Bizans'ta o ok korkulan ve uzak durmaya allan derebeyi pozisyonuna bir adm daha yaklatrmt. Douda Hilalin ykselii Dier yandan, gl ve yerel bir ordu yaratlarak salanan i btnlk ve gvenliin kalc bir nitelik tamad da seki-zinci yzyldan itibaren net bir biimde anlalacakt. Arap ya-rmadasndaki dank kabileleri bir araya getirerek yola kan ve ok ksa bir zaman dilimi iinde art arda gelen fetihlerle impa-ratorluun dou ve gneyini kuatan tslam devleti, Bizans'n yazgsyla ilgili bir fikir vermeye balamt bile. Bat ve kuzey-de barbar ataklaryla zaten yolu kesilmi olan Roma miras-s, imdi drt yan evrelenmi haliyle byme olanaklarn b-yk lde yitirmi durumdayd. Sekizinci yzyl biterken tslam snrlarnn genilemesi do-uda Orta Asya'ya, batda da Kuzey Afrika zerinden ispan-ya'ya dek ulamt. Balangta kendi benliini ve kiiliini bul-mann cokusuyla, Bizans'n da zayflamasndan yararlanarak Ortadou'yu denetimi almaya alan bir Arap hareketi izle-nimi veren islam, beklenmedik oranda hzl ilerleyen fetihler so-nucu ksa sre iinde bu grnmnden syrld. Ele geirilen blgelerdeki kkl yerel kltrlerle (bunlarn arasnda Pers, Su-riye ve Mezopotamya kltrlerinin yan sra, iskenderiye'de merkezlenen gnostik gruplar da saymak gerekiyor) girilen etki-leim, giderek geni bir corafya zerinde zenginlemeye bala-

FraterniS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

yan ortak bir islam kltrn biimlendirme yoluna giriyordu. Arap dnyas kadim uygarlklarn bilgi birikimiyle; fethedilen topraklarn halklar da slam inanc ve dncesiyle tanyordu ki bu, hi kukusuz yeni

dinamiklerin devreye sokacak bir ge-limeydi ve olduka kritik bir zamanlamayla ortaya kmt. En azndan, yz yl akn bir sre Roma egemenlii ve Kilise basks altnda yaayan topraklarda yepyeni bir heyecann do-maya baladn syleyebiliriz. Bu coku ve heyecan anlamak ok da zor deil. Her ne ka-dar fetihlerle birlikte bir igalci kimliiyle yaamlanna girse de, islam birok ynyle Hristiyan kurumsal stratejisi ve ide-olojisinden farkl bir profil iziyor ve kendine zg bir hog-r ieriyordu. Elbette bu tartlabilir bir hogryd ve ok da esnek olmayan belli snrlar vard. Yalnzca kitap ehli ola-rak kabul edilen Hristiyan, Yahudi gruplarna ve Sabilere an-layla baklyor; bunun dnda kalanlar putperest olarak ka-bul edilip, Mslman olmak ya da lmek seenekleriyle kar- karya braklyordu. Ama bu kadar bile, fethedilen blge-lerde yaayan insanlar iin en azndan bir noktay kesin olarak ortaya koymaktayd Kendi dndaki btn inan ve kltrleri sapkn ya da kfir kabul edip yok etmeye alan Kilise doktrini karsnda slam, farkl olanlardan hi deilse bazlar-na, boyun eme kouluyla farklln yaayabilme olasln sunuyordu. Belki bundan daha nemlisi, igalci Arap birliklerinin, ele geirdikleri topraklarda o gne dek var olmu kltr ve bilgi bi-rikimini tanma konusundaki artc isteklilikleriydi, islam n-cesi dnemde hayvanclk, ticaret ve snrl bir tarm etkinlii-nin dna kmadan kapal ve basit bir yaam sren gebe Arap toplumlar, yeni inanla birlikte gelen motivasyon sonra-snda hzla byyen bir imparatorluk yaratma abasna girerken, yzyllarn acsn karrcasna bilim ve felsefeyle tanmann cokusunu yayordu. slam Peygamberi, izinden yryenlere Bilim in'de de olsa gidip alnz demiti ve pratikte olan da buydu. Kilise'nin btn antik gelenek ve kltrleri, bilgi biri-kimini, kendince bir szgeten geirdikten sonra ounu yok

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

sayma politikasnn tersine, fetihi Mslman toplumlar, de-netimleri altna aldklar Pers, Hint, Ortadou, Msr ve Hellen kentlerinin inanlarna olumsuz nyarglarla baksalar da, bilgi birikimlerini tanma, anlama ve hatta gelitirme yolunu setiler. slam, bugn klasik tektannalk ya da ibrahim Dinle- 379 ri olarak da adlandrlan Judaizm izgisinin en gen ve grece en yeni yesi olmasna karn, hi deilse ilk yzyllarnda, Ya-hudi ve Hristiyan inan sistemlerinin geleneksel tavrndan ol-duka farkl bir yol izledi ve kltrel bulumalara, karlama-lara ya da etkileimlere daha scak ve istekli baka. Bu belirgin farkllk, yeni dinin hzl yaylmasn salayan faktrlerin de ba-nda geliyordu aslnda. Roma topraklarnda Kilise basks altn-da yaayan bilim adam, dnr ve sanatlarn ou, ok da-ha zgr ve rahat olabileceklerini anladklar islam egemenliin-deki kentlere ve blgelere g etmeye baladlar. Yerel halklara, islam' kabul etmeleri aka telkin ediliyor ama zorlamaya ve baskya bavurulmuyordu. slam ynetimine boyun emek ve belli bir bedel demek kouluyla, etnik ya da dinsel gruplara kendi inan ve geleneklerini srdrme hakk tannma. Btn bu gelimeleri, eski grkemli Roma imparatorluu snrlarnn hemen dibinde yaanan, olduka hzl ve etkili bir devrim gibi grmek gerekiyor. slam ncesinde dank ge-be kabileler halinde yaayan ve her dnem blgede egemen ol-ma potansiyeline sahip byk glerin hkm alana girmeye yazgl gibi grnen bir toplum, yeni dinle birlikte tarihin ak-n deitirmeye ynelen bir dinamizmin barol oyuncusu ha-line gelmiti bir anda. Bir baka deyile gce boyun een ve uyum salamaya alan deil, gc elinde tutan olmaya ka-rar vermiti. Burada elbette tarihsel gelimelerin beklenmedik derecede elverili bir seyir izlediinden; szgelimi Roma'nn ilkin ikiye blnp sonra Bat'nn paralanmas sonucu ortaya kan koul-lardan ya da Bizans'n birka yzyl iinde gcn yitirmesi ve uzun sreli savalarn iran'daki Sasanileri de ypratmas sonra-snda Ortadou'da oluan iktidar boluundan sz edilebilir. Gerekten de sosyal ve siyasi koullarn slam'n hzl ykseli-

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

sinde belli bir paya sahip olduu yadsnamaz. Ancak burada unutulmamas gereken nemli bir irade ve karar var slam uygarl, yalnzca klcn stnliine dayanan bir askeri g-ce yaslanarak bymedi Ortadou'da. Eer yle olsayd, tarih-te benzerlerine ska rastladmz, gl ordular yaratarak b-yk imparatorluklarn topraklarn yamalayan ve igal eden, belli bir srenin sonunda da ya kendiliinden zlp dalan ya da igal ettii lkelerdeki diren sonucu yenilgiye urayan gebe toplumlarn yazgsn paylard. slam'n kurucular, g ve iktidarn yalnzca iyi kl kul-lanmaktan deil, bilgi ve bilimi elde tutmaktan getiini ok iyi biliyorlard. Peygamber'in Mekke'den Medine'ye gn (Hicret) izleyen yz yldan biraz fazla bir sre iinde, slam im-paratorluunun Bau Hindistan'dan spanya'ya dek uzanan bir corafyaya egemen olmasn, baka bir eyle aklamak mmkn grnmyor zaten. Yalnzca inanmlk ya da yalnzca sava-lk yetenei ile, bir dnemin ln ortasnda sradan bir ti-cari etkinlikle yetinmeye alm gebe kavimleri, bylesine ge-ni bir eridi denetimleri altna alamazlard. Roma'nn byyp, snrlarn btn Akdeniz'i evreleyecek oranda geniletmesi yzyllar almt. Eer Makedonyal byk skender'in seferle-rini ve Mool hkmdar Cengiz Han'n yalnzca igal ve ya-madan oluan geici fetihlerini saymazsanz, tarihte bu kadar ksa bir zaman dilimi iinde bylesine geni topraklara hkmet-meyi baaran bir baka uygarlk yoktur. skender de, Hellenistik imparatorluunu yalnzca askeri gce ve stratejik yetkinlie dayandrmam. ki temel ilkeyi s-rekli gzeterek baarya ulamt gen Makedonyal Bilgiye sa-hip olmak ve ele geirdii topraklarn kltr ve bilgi birikimini zor yoluyla yok etmek yerine, o birikimle bulumay ve ondan yararlanmay yelemek. Yunanistan, Anadolu, Ortadou ve M-sr'a silinmez biimde damgasn vuran Hellenistik kltrn ba-arsnn ardnda, igalcilii deil btnlemeyi yeleyen bu

politika yatyordu. slam uygarlnn da ok byk oranda bu bak as sayesinde sekizinci yzyldaki gz kamatrc geli-meleri saladn syleyebiliriz.

GERLEME, ZLME VE FRATERNIS

Gzden uzak tutulmamas gereken birinci nokta, yzyllar boyu gebe olarak yaam bir toplumun, slam sonrasnda ol-duka hzl biimde yerleiklie gemesi ve bu yeni yaam bii-mine artc bir uyum salamasdr. O kadar ki, ran'dan En-dls'e dek uzanan topraklarda birbiri ardna ina edilen saray-larn, ktphanelerin ve antlarn grkemi, Avrupa'nn nemli kentlerindeki nl yaplar glgede brakacak denli gz kama-trcdr. kinci nemli nokta, slam birliklerinin, fethettikleri blge-lerdeki yerleik kltr ve gelenekleri yok etmek yerine onlardan yararlanma ve elinde tutmay yelemesi olarak kar karmza. Bu, slam tarihinin btnne yaylan, nceden belirlenmi kal-c ve deimez bir strateji olmamakla birlikte, en azndan onun-cu yzyla dek varln srdrm bir eilimdir. ktidar yaps netleip, sosyal ve siyasi kabuu din adna her trl deiime kar korumaya kararl muhafazakr dinsel otorite kendini belli ettiinde, ilerideki blmlerde greceimiz gibi, bu bilgiye ve bilime ak, istekli tavr da hzla deiecek; siyasi basklar (tpk Kilise'nin yapt gibi) en bata, slam iinde felsef araylarn ncln sdenen ezoterik gruplara (tarikat) ynelecektir. Ancak ilk birka yzyl iinde, Peygamber'in aklk ve bilim tutkusuna ynelik ideallerine olabildiince bal kalnd ve bu sayede o gz kamatrc baarlarn elde edildii sylenebilir. slam dinini yayma gayretlerine ve dinin ilkelerine sk s-kya bal retilerine ramen Mslman fatihler, fethettikleri yerlerdeki yerel kltrlere belli bir hogryle yaklatlar, di-yor Colin Ronan. yle ki, kurduklar saraylarda yerel sanat ve bilgiler ile slamiyet'in Arap

tarzlarnn dikkate deer bir kay-namas grld. Bylece Mslmanlar, dier eyler yannda, birok Hellenistik ehirdeki Yunan bilimini ve ran'daki Sasani kltrn de miras aldlar. Yaylma devri bittikten sonra, slam kltrnde bir Altn a balad.339 Yaanan bu hzl ve arpc genileme dnemine karn, Is-lami hareketin balangtan itibaren i btnle sahip bir se339 Colin A. Ronan, Bilim Tarihi, s 224-225

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

yir izledii de sylenemez. Peygamber'in 632 ylnda lmesin-den sonra, slam dnyasnn liderlii, ardllar (Halife'ter) tara-fndan yrtld. Ancak kimin halife olmas gerektiine ilikin tartmalar bata olmak zere, birtakm derin anlamazlklar ne-deniyle, ilk 120 yl iinde slam devleti byk i sava yaa-d. ngiliz slam Tarihi profesr Francis Robinson, bu youn, hareketli ve karmak dnemi birka cmle iinde zetlerken, varln gnmzde de srdren, byk mezhep ayrmasnn ortaya k koullarna ksaca deiniyor atmada srekli bir e, Peygamber'in yeeni ve dama-d Ali'nin partisinin muhalefetiydi. Halifelik makamna geen-lere kar, Ali'nin ia's (frkas) meru nderliin Peygamber'in soyundan gelenlere ait olduunu ileri sryordu. nc hali-fe Osman'n hkmdarl srasnda bu kartlk aa kt; Os-man ldrlp Ali tehlikeli koullar altnda halifelie geince de sava patlad. arpmalar ancak Ali'nin kendisinin de 661 y-lnda Kfe'de ldrlmesi ve en byk olunun (Hasan) hila-fet zerinde hak iddia etmekten vazgemesiyle sona erdi. Fakat ia muhalefeti burada bitmedi; hatta balangta seimlik bir grev olan ve ideal olarak da hep yle kalmas istenen halifeli-in, soylu bir Mekke kabilesi olan Emevilerin hanedanna mal olmasyla daha da kzt. 680'de Ali'nin kk olu Hseyin, Emevi halifesi Yezid'e bakaldnnca ikinci i sava balad. H-seyin'le kk kuvvetinin ou, Kerbel'da ldrldler. By-lelikle

Peygamber'in torunu ve en yakn akrabalar ortadan kal-drlmlar, gen slam dnyas dehete dmt.340 Bu tarihten itibaren ii partisi, Kerbel'nn yasn tutan ve srekli olarak Emevi halifeliine kar mcadele eden gl ve etkili bir muhalefete dnt. Sekizinci yzyl ortalarnda yaa-nan nc byk i sava sonrasnda da Emevi hanedan y-kld ve onun yerini, Peygamber'in amcas El Abbas'n soyun-dan gelenler (Abbasiler) ald. 750 ylndan sonraki sre, bir yandan kendi iinde ciddi ayrlklar yaarken dier yandan snrlarn hzla genileten s340 Francis Robinson, slam Dnyas, s 18

GERLEME, ZLME VE FRATERNIS

lam imparatorluu iin, erken gelen olgunluk ann balang-c olarak deerlendiriliyor. Yaylma ve byme, doal snrlar kabul edilebilecek bir noktaya gelip dayanm ve bir anlamda iin daha zor ve ayrntl aamas balamt Kendi iine dn-mek ve evrensel bir slam kltrn biimlendirmek. Klla 383 egemenlik altna alnan halklar, daha nce de belirttiimiz gibi belli snrlar olan bir hogr erevesinde yeni kltrn olumasna katk salamak anlamnda yreklendirildi ve bu akl-c politika, fethedilen blge halklarnn slam dnyasna enteg-rasyonunu hzlandrd. Olumakta olan kltr, ana dokusunda Arap-lslam anlaynn yer ald, ancak ayrntlar ve derinlii antik dnyann bilgi birikimiyle renklenen, yeni ve farkl bir di-namizmi bnyesinde barndryordu. Esas olarak slam'n Altn anm balangc, Emevi ha-nedannn yklp Abbasiler liderliinde Badat'ta yeni bir ba-kent kurulmas olarak kabul edilebilir. Yeni iktidarn ikinci ha-lifesi El Mansur tarafndan kurulan kent, ok ksa bir zaman iinde an en grkemli ve en zengin kltr merkezlerinden biri haline geldi. Mansur'un ardl Harun Reid dneminde, Hindistan'dan getirilen astronomi ve matematik belgeleri ince-lendi,

snfland ve Hint say sistemi yava yava Arapa'ya ev-rilmeye baland. Reid'in olu El Me'mun dneminde bu e-viri ve kaynak derleme almalar hzlanrken, slam dncesi iinde felsefi araylara da arlk verildi. Bilge Pereler, Yahudiler, Yunanllar, Suriyeliler ve daha uzaklardan gelen aydnlar, yeni bakent Badat'ta toplandlar, diye yazyor John Desmond Bernal. Yunan biliminin nemli kitaplarnn Arapa'ya evrilmesine balanmas burada ve Jun-dishapur'da gerekleti. Bu eviriler ya dorudan doruya Yu-nanca'dan ya da ounlukla Suryanice'den yaplyor ve Halife-ler ve soylular tarafndan mali anlamda destekleniyordu. Halife Me'mun, bir eviri brosu kurdu (Hikmet Evi) ve burada b-yk bilgeler Hunayn Ibn sak ve Sabit Ibn Kurra, Aristo ve Ptolemy'nin eserlerinin ounu Arapa'ya evirdiler.341 341 Jobn Desmond Bernal, Materyalist Bilimler Tarihi, s 193

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

Aslna baklacak olursa Beyt El Hikmet ya da Hikmet Evini, Bernal'n ifadesini kullanarak bir eviri brosu olarak nitelemek, bu byk ve nemli kurumu fazla hafife almak an-lamna geliyor. Bilim tarihi konusunda en kayda deer aratr-maclardan biri olmasna karn Bernal, ortodoks tavra sahip birok ada gibi Pythagoras ve Platon dncelerini mater-yalist bilimin rasyonelliinden kopu olarak deerlendirme ei-liminde. Bu nedenle, sz konusu dnce sistemlerine yaknl-yla bilinen El Me'mun ile ilgili yorumlarnn satr aralarna, bu honutsuzluun izleri de ister istemez yerleiyor. Badat'ta kurulan Hikmet Evi, yalnzca klasikleri Arap diline evirme ii-ni stlenen bir eviri brosu deil, antik kaynaklar zerine ara-trmalarn yapld bir akademiyi ve son derece byk bir k-tphaneyi de ieren bir bilgi merkeziydi. Bu akademide doku-zuncu yzyl ortalarna dek ok sayda nemli islam bilgini ye-titiini ve yeni dnce akmlarnn

filizlendiini unutmamak gerekiyor. Abbasi halifeleri dnemi, sekizinci yzyl sonlarndan itiba-ren islam egemenliindeki topraklarda yaanan byk rnesan-sn da en parlak evresine damgasn vurdu, iktidar, biraz se-vimsiz grnen bir i sava sonrasnda kardei El Emin'den zor-la alm olmasna karn Halife Me'mun, sava ve iddetten ok bara deer veren, olduka iyi eitim grm, bilginin pein-den koma tutkusunu srekli iinde yaatan bir Arap soylusuy-du ve gemiin byk uygarlklarnn sahip olduuna inand eski gizemli bilgiye kar byk bir merak ve ilgi duyuyordu. Bat'nn, zellikle de Avrupa'nn ciddi bir karanlk a anla-yna ve yobazla teslim olduu gnlerde, yok edilme noktas-na getirilmi antik bilim ve felsefeyi koruma altna alma abala-rnn yan sra, her dnem byk bir titizlikle gizli tutulmu bilgelik geleneklerinin izini srme konusunda da ok istekliydi. Eski Msr'n yzyllardr merak edilen, srr kimse tarafndan zlememi grkemli antlarnda, aradklarnn bir ksmna ula-acana inanmaktayd. Giza platosunda yer alan ve yapllar ya da gerek ilev-leriyle ilgili gizemleri hl aydnlatlamam piramit kompleksi

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

zerindeki ilk ciddi ve kapsaml incelemeyi, dokuzuncu yzy-ln ilk yarsnda El Me'mun yapmt. Byk Piramit'in ana gi-ri kapsn bulmay baaramaynca, kalabalk bir ta ustas eki-bi ve danmanlarnn gzetiminde, duvarda bir geit aarak ie-ri girdi. Bugn de Giza'y ziyaret edenler, Byk Piramit'in ii- 38! ne Me'mun tarafndan atrlm bu yapay kapy kullanarak giriyorlar. Eldeki kaytlardan, Me'mun ve danmanlarnn bu gr-kemli yap iinde hibir ey bulamayp d krklna uradk-larn reniyoruz. Kimi belgelerdeyse halifenin tneli sonuna dek izleyip, galeri bitiminde bir anahtar ile birlikte, ancak bu kaz operasyonunun maliyetini karlamaya

yetecek deere sahip birka para altn bulduundan sz ediyorlar.342 Ancak o anah-tarn nereye ait olduu, ne ie yarad ve daha sonra nereye g-trld belirsiz; tabii eer byle bir anahtar varsa. Dou'ya ve islam kltrne kar nyargl Batl uzmanla-rn byk blm hl Me'mun ve adamlarnn piramide ha-zine bulmak yani zenginlik elde etmek iin girdiklerini ileri sryor. Oysa dokuzuncu yzyln ilk yarsnda Abbasiler an en zengin devleti, Badat bilinen dnyann en zengin kenti, El Me'mun da kukusuz o corafyann en zengin hkmdaryd ve binlerce yllk dev bir ta yapnn iinde kendi kasasna nakle-decek altn ya da mcevherden ok daha baka eyler bulmay umuyor olmalyd. Kimi tarihiler, El Me'mun iin piramitlerin Msr fira-vunlarnn g ve bilgeliini simgelediini; Byk Piramit'e gir-me arzusunun da ayn gc kendisinin de elde etme tutkusun-dan kaynaklandn sylyorlar.343 Ancak, grece daha anla-labilir nitelik tayan bir baka teze gre, aslnda Me'mun bu dev antn iinde, srekli olarak varlndan sz edilen, eski uygarln gizemli bilimine ilikin belge ve kalntlar anyor-

342 Miroslav Verner, The Pyramids The Mystery, Culture and Science of Egypt's Great Monuments, s 196 343 Tayeb El-Hibri, Reinterprerjng Islamic Historiography Harun Al-Rashid and the Narrative of the Abbasid Cab'phatc, s 96

Fratcrnis F.25

FRATERNIS Kayp Kitaplar, izil Kardelik

du.344 Binyllardr iine girmeyi kimsenin baaramad, g ve gizem simgesi Byk Piramit'in, bilinmeyen dnemlerden kal-ma astronomi haritalarn, matematik formllerini, evrenle ilgi-li bilgileri ve dnyann uzak gemiinin kaytl olduu bir gn-ceyi ieren, gizem

kitaplanna ev sahiplii yapt inananday-d. Bir baka deyile, Abbasi uygarlnn nl halifesi de, artk iyice aina olduumuz, g getiren bilginin ve gizli kitapla-rn peindeydi. Ancak Me'mun, yalnzca akademiler ve ktphaneler ku-rup, eskinin gizemli antlarnda bilinmeyen bir uygarln izle-rini aramaya kendini adam bir lider deildi. Siyasi ve felsefi anlamda da, olduka ciddi ve dneme gre hayli radikal kabul edilebilecek yeni aray ve sistemlere de nclk etmeye al-yordu. zerinde en ok durduu hedeflerden biri de, slam uy-garlnn denetimi alandaki topraklarda gl bir merkezi dev-let yapsnn biimlendirilmesi ve otoritenin tartmaya yer b-rakmayacak biimde halifelik makamyla btnlemesiydi. Y-netsel ilevlerde btn denetimi elinde tutmakla birlikte, titiz-likle setii ve yetki verdii danman ve vezirlerinden, sz ko-nusu devlet yapsnn, en st kademeden tabana doru rgt-lenmesine ynelik almalarn hzlandrlmasn istedi. Aslna baklrsa, iler de tam bu noktada karmaya bal-yordu. Devlet yapsyla ilgili oluturulacak dzenlemeler, doal olarak hukuk sistemini ilgilendiren yenilikleri gndeme geti-riyordu ki, bu aamada islam geleneinin muhafazakr kanad, yani bir anlamda hukuk dzeninden de dorudan sorumlu olan ulema iin rahatszlklar balyordu. Eer Me'mun olutur-makta karan olduu merkezi devlet sistemi iin ulemann, ya-ni din bilginlerinin grlerini alsa ve onlarla koordinasyon ha-linde alsa, belki fazla sorun yaanmayacakt. Ancak halifenin aklnda, ok daha baka eyler vard.

344 GrahamHancock, Fingerprints of the Gods, s 317

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

Mutezile Abbasi Rnesans Me'mun dnemindeki siyasal ve felsef gelimeleri salkl

deerlendirebilmek iin, islam dininin hzl yaygnlama sreci-ne ve bunu salayan fetih politikasnn dorudan ya da dolayl sonularna gz atmak gerekiyor. Yedinci yzyln ortalarnda bir Arap birlii olarak snrl bir corafya iinde doan islam devletinin, yaklak yz yl gibi bir srede douya ve batya doru hzla ilerleyip bu blgeleri denetimi altna aldndan sz etmitik. Bata Iran, Ortadou ve Kuzey Afrika olmak zere, Mslman fatihler, girdikleri her blgede iyi tanmadklar ok ok eski kltrler, gelenekler ve inan sistemleriyle karlatlar. Ele geirilen blgelerdeki halklarn bir blm slam dinini ka-bul etme konusunda istekli davranrken, nemli bir blm de kendi inancn deitirmeden islam ynetimi alanda yaamn srdrme yolunu semiti. Bu konuda (Emevi ynetimleri srasndaki kimi bask poli-tikalarn dta brakrsak) genel anlamda slam yneticilerinin hassas ve dikkatli davrandklarn ve farkl inanlara belli koul-lar altnda varln srdrme olana tandklarn sk sk yine-ledik. Ancak, ksa vadede yabanc halklar slam ynetimi altn-da iselletirme yolunda olumlu sonular veren bu politika, or-ta ve uzun vadede islam devletinin kendi yapsyla ve daha da nemlisi, islam felsefesiyle ilgili, zerinde dikkatle durulmas gereken sorunlar yaratmaya adayd. Her eyden nce, fethedilen topraklarda o dneme dek var-ln srdren kkl kltrler, belli bir diren ve muhalefet potansiyeline sahiptiler. Yahudilik, Hristiyanlk, Zerdt dini bata olmak zere, gemii olduka eskilere dayanan ve sre iinde kendi felsefi argmanlarn, tartma deneyimlerini geli-tirmi inan sistemlerinin mensuptan, slam ynetimi altnda olumaya balayan yeni uygarlk iinde ciddi bir rekabet un-surunun temsilcileri olarak ortaya kyorlard. Dier yandan, yerleik halklar iinde islam dinini kabul edenlerin de bu yeni inanla buluurken, eski alkanlk, gelenek ve dnce biimle-rinin youn etkisinden kolay syrabildikleri sylenemezdi. s-

FraTERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

lam ise, gen bir dindi ve elinde Peygamber'in lmnden son-ra derlenmi kutsal kitap olan Kuran'dan ve yine Peygamber'in eitli konulara ilikin gr ve yorumlarnn derlemesi diyebi-leceimiz hadislerden baka gvenebilecei bir kaynak yoktu. islam uygarl, fetihlerle ve yaylmayla geen ok ksa bir zaman dilimi iinde, derinlikli ve ayrntl bir ynetim gelenei oluturmasna elverecek deneyimi kazanma olanana sahip ol-mamt. Dier yandan, i alkantlar da ieren bu ksa ama yo-un dnem boyunca ie ynelme ve kendi felsef yapsn ta-nmlayp gelitirmeye de zaman bulamamt. Bilime ve eski bil-gelik geleneklerine duyulan ilginin, fethedilen topraklardaki yerleik kltrn zmlenmesine ynelik bir isteklilii de bera-berinde getirdiinden sz etmitik. Ancak, szn ettiimiz ko-ullar altnda islam dncesi ve kltr iin, son derece b-yk nem tayan, vazgeilmez bir adm gerekiyordu arak Kkl yerel kltrlerin dnce gelenekleri ve buna yaslanan muhalif reflekslere kar koyabilecek, yaamn her alannda kendi bak ve deerlendirmesini hissettiren bir slam felsefesi. Bir baka deyile, Arap llerinde yaltlm bir kabileler birli-i olarak kalmay yeleyen bir toplum iin belki de ok byk nem tamayan, ama ok geni bir corafya zerinde bir dn-ya devleti olmay semi bir uygarlk iin olmazsa olmaz ni-telik tayan ciddi bir grev kyordu ortaya. Farkl toplumlar kendi ynetimi aknda birletirmek; o toplumlarn bilgi birikimlerinden yararlanrken etki altnda ka-larak fethedilen topraklarda asimile edilmemek iin, islam dnyas kendi zgn felsefe ve kltrn biimlendirmek zo-rundayd. stelik bu, ynetsel bir zorunluluk nitelii de ta-yordu bir yandan. Ynetim demek, hukuk demekti; hukuk da, yaamn iinde ortaya kmas olas her tr ayrnty kapsa-yacak biimde geni ve esnek olmalyd. Fethedilen her yeni toprak, yeni yaam biimleri ve gelenekler, dolaysyla kar-lalacak yeni koullar ve yeni ayrntlar anlamna geliyordu. O halde yeni uygarln hukuk anlay ve uygulama yntemleri, yz yl nceki gibi kalamazd. slam uygarl artk bir Arap Birlii deil,.bir byk dnya devleti olma yolundayd ve bu-

GERLEME. ZLME VE FRATERNS

nun gereklerine uygun admlar atmak durumundayd. Nasl Ro-ma imparatorluu, ok sayda farkl halk ayn merkezi yap iinde bir araya getirip bir Roma Bar (Pax Romana) yarat-may gerekli grdyse, imdi ayn g ve olanaklar elde eden slam devleti de bir islam Bar (Pax tslamica) yaratmak du-rumundayd ki, bunun yolu da kkl bir ynetim gelenei ve en nemlisi, bir felsefe oluturmaktan geiyordu. Abbasi dneminde (yine eitli i karklklar yaanmasna karn) sz konusu ynetim geleneini biimlendirmek, Pax s-iamca'y geerli klmak ve kltrel zenginlii salamak yolun-da ciddi admlar atldn syleyebiliriz. Ei Mansur'dan itiba-ren halifeler, bugn tarihiler tarafndan Abbasi Devrimi ola-rak anlan siyasi hamleleri gerekletirirken, felsef anlamdaki giriimler de, sekizinci yzyl ortalarnda Mutezile olarak bili-nen bir aydnlar grubundan geldi. Bu hareket, tarihsel kaynak-lara gre, islam bilginlerinden Hasan El Basri'nin rencisi Va-sl bin Ata tarafndan balatlmt ve adnn kkeni, Arapa ayrlma anlamndaki inzal szcnden geliyordu. Bir ba-ka ifadeyle Mutezile, ayrlanlar demekti ve Vasl bin Ata ile izleyicilerinin, islam felsefesinin geliim srecinde ortodoks d-nceden ayrlarak farkl bir yol izlediklerini vurguluyordu. Mutezile dncesi, temelde ortodoks islam teolojisiyle ol-duka hassas noktalarda ters den yorum ve yaklamlarla bir-likte kmt ortaya. Birinci ayrlma noktas da, yazg kavra-m zerinde dmleniyordu. Mutezile bilgelerine gre insan, kendi edimlerinden kendisi sorumlu olmalyd ve burada yazg deil, irade kavram belirleyiciydi. Eer insanlarn yaamlar boyunca yaptklar iler, nceden ilahi kararla belirlenmi bir yazgya bal, deitirilemez eylemler olsayd, hibir biimde kar koyamayacaklar bir sre nedeniyle gnahkr kabul edilebilmeleri ve bu yzden Tanr tarafndan cezalandrlmalar adaletli

olmazd. Oysa Mutezile dnrleri Tanr'nn adaleti-nin mutlak ve yce olduuna inanyorlard ve bu nedenle in-sanlar iin yazgnn deil, iradenin belirleyici olduunu sa-vunuyorlard. Bir baka deyile, yapt olumlu ya da olumsuz ilerin sorumlusu, dorudan doruya insann kendisiydi.

FRATEKNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik Dier temel ayrlklardan bazlar ok ksa olarak yle s-ralanabilir Mutezile, birincil ilkesi olan Tevhid (Birlik) uya-rnca Tanr'nn zat (varl) ile ifadan arasnda ayrm or-taya koyuyor; bu sfatlar kabul etmekle birlikte bunlara Tan-r'nn zat dnda var olan bir kutsallk tanmyordu. Ku-ran'n evrende Tanr'yla birlikte ezelden beri var olduu gr-n reddederek, Ezeli ve ebedi olan yalnzca Tanr'dr diyor ve Kuran'n yaratlm olduunu sylyordu. Tanr'nn insa-na verdii en byk armaann, doruyla yanl ayrt etmeyi salayan akl olduunu savunarak, akln koulsuz imandan s-tn olduunu vurguluyordu. Mutezile'ye gre Tanr'dan yalnzca iyilik gelir, kt eylem ve kt dnceyse Tanr tarafndan yaratlmaz, insan iradesiy-le ortaya kard. Buna bal olarak, iyiliin karl dlse, k-tln karl da ceza olmak durumundayd ve Tanr bunu Kuran'da aka belirtmiti zaten. Dolaysyla kt eylemde bu-lunan (gnah ileyen) biri, bunun sonularna katlanmak ve Tanr tarafndan cezalandrlmay gze almak durumundayd. Mutezile btn bu temel farkllklarn dnda mucizeleri, cen-net ve cehennemi, vahyi ve kerameti de reddederek ortodoks inantan net biimde ayrlyordu. Btn bu ynleriyle, islam dnce tarihinde Akliyyun (Aklclk) olarak adlandrlan izginin ilk ve ana temsilcisi oldu. Sekizinci yzyl, daha nce de vurguladmz gibi, by-me ve yaygnlamann getirdii yeni koullarn slam dnce-sinin geliim srecinde eitli tartma ve belirsizlikler yaratt bir dnemdi. Ehli

snnet olarak bilinen ortodoks slam d-ncesini benimsemi ounluk, daha ilk andan itibaren Mute-zile hareketini sapkn ilan etti. Eer slam evrelerinde bu akma scak bakacak ve koruyacak gl bir destek olmasayd, bask ve dlamalara ok uzun sre direnmeleri beklenemezdi ki, sz konusu destek de uygun bir zamanlamayla Abbasi elitlerin-den geldi. Bilginlerin, sanatlarn ve aydnlarn koruyucusu kimliiy-le ne kan Halife Me'mun, Mutezile hareketine yaknlk gs-termekle kalmayp, onu koruma altna alan ilk nemli yneticiy-

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

di. Harun Reid dneminde ynetimin sempatisini kazanan Mutezile bilgeleri, Me'mun iktidara geldikten sonra byk bir itibar grdler ve saray iinde yksek konumlarda kendilerine yer bulabildiler. Hatta Mutezile dncesi, giderek Abbasi y-netiminin resmi ideolojisine dnmeye balad. Ancak muha-fazakr kesimin, ulemann ve onlarn etkisi altndaki halk kitle-lerinin olumsuz yarglar ve tepkileri, azalmakszm devam edi-yordu. Me'mun, ounluktaki halk kitlelerinin eitimsizlik ve bil-gisizlik nedeniyle dinle ilgili konularda an tutucu ve direnli davrandklar kansndayd. Hikmet Evi, ite bu nedenden tr slam uygarl iin can alc nem tamaktayd ona g-re. Oluturulacak bilim merkezi, eitimsizlikle de mcadele edecek ve yksek bir islam kltrnn elit kesimden balaya-rak halk tabakalarna dek yaygnlatrlmasnda etkili rol oyna-yacakt. Dokuzuncu yzyln ilk yans, Abbasi Rnesansnn sa-lad byk atlmlarla, gerekten de islam kltrnn doruk noktas oldu denebilir. Belli bal btn byk bayaptlar, bi-limsel incelemeler, felsefe klasikleri Arapa'ya evrilmi; Hin-distan'dan tanan say sistemi uyarlanarak Arap matematii ge-litirilmi; eski Mezopotamya kaynaklan bata olmak zere ka-dim dnyann brakt bilgiler yeniden gn na

karlarak, astronomi alannda islam damgas tayan yenilikler bunlar ze-rinde ina edilmeye balanmt. Tp ve anatomi konulannda byk admlar atld, Hipokrates bata olmak zere nemli bil-ginlerin kitaplar evrilip incelendi ve aratrmalar daha ileri g-trlerek yalnzca p deil, biyoloji, zooloji ve botanik dallann-da byk gelimeler saland. Ksacas, Roma'nn mirass durumundaki Avrupa, hristi-yanlatrlm Frank, Cermen ve Kek dkalklanna blnen ya-psyla Kilise dogmatizmi alanda dnsel anlamda karanl yaarken, doudaki islam uygarl, grkemli bir bilim ve felse-fe merkezi haline gelmiti. Abbasi imparatorluu bir Arap ha-nedannn ynetiminde olmakla birlikte, sekizinci yzyl sonlan ve dokuzuncu yzyl balanndaki parlak dnem Arap kltr-

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik ne deil, slam himayesindeki uluslararas entelektel buluma-ya balyd byk oranda. Tam bu noktada, btn Araplarn Arap olmadn anm-samak gerekir, diyor Eloise Hart. Hristiyan kktendincilii-nin katlanlmaz oranda baskc olduu yzyllarda, entelektel zgrlklerini yeniden elde etmeye alan Pers, Trk ve Ber-beri topluluklar, Arap fatihlere gnll olarak teslim olurken, korunma gdsyle kendilerini Arap olarak adlandrmlard. Dolaysyla bu terim Arapa konuan, slam dinine inanan ve o dnemlerde kendi tebasmdan katk ve ortak alma bekleyen Arap ynetiminin korumas altna girenleri iermek zere kul-lanlyordu. Ancak Abbasi Rnesans olarak adlandrlan dnemin en kritik evreleri srasnda, aa yukar Me'mun ynetiminin Mu-tezile dncesiyle birlemesinden hemen sonra, ounluu Arap kkenli Ortodoks ulemann muhalefeti de hzland. Hikmet Evi'ndeki youn almalarn gz kamatrc baars ve Ba-dat'taki yksek yaam standardar ynetim adna olumlu gster-geler olarak ne ksa da, krsal blgelerden

balayarak dini an-lamda honutsuz olan kesimin direnci knlamamt. Me'mun, bu noktada geri adm atmaktansa, direncin zerine yeni yasal oluumlar kullanarak sertlikle gitme yolunu seti ve Mihne olarak bilinen yeni bir sistemi uygulamaya koydu. Genel olarak Mihne, Bat dnyasnda sonraki yzyllarda ortaya kan Engizisyonun paraleli olarak kabul edilmekle bir-likte, bu benzetmenin haksz ynleri bulunduunu da belirtmek gerekiyor. Tpk Engizisyon gibi Mihne de egemen dini anlay l alnarak yaplan bir tr sorguydu ve bu sorgudan baar-sz kanlar cezalandrlyordu ama tarihsel kaytlara baklrsa Mihne uygulamalar hibir zaman Engizisyonla karlatrlabi-lecek oranda iddet ve acmaszlk iermemiti. Me'mun tarafndan verilen talimatla Suriye, Irak, Msr ve Hicaz blgelerinde younlamak zere balatlan uygulama ge-

MS Eloise Hart, Pages of Medieval Mideastern History, Sunrise Magazine, April - May 1973

Gerileme. zlme ve Fraternis

rei, btn kadlar ve din adamlar, resmi otorite tarafndan di-ni konularda bir snavdan geiriliyordu. Sorgunun ana ekse-ni, Mutezile dncesinin temel ilkeleri zerine kuruluydu ve ulema, Kuran'm yaratlmh, kader, irade ve Tevhid konu-larnda szl ifade vermeye zorlanyordu. Mihne kurulu ald 393 yantlardan tatmin olmadnda, ifadeyi veren kii resmi grev-lerden azlediliyor, hukuk sistemi iinde almas yasaklanyor ve dinsel otoriteden uzaklarlyordu. lerleyen dnemle birlik-te uygulamalar younlatka, baarsz kabul edilenlerin -retmenlik yapmas ve camide kitleye hitap etmesi de yasaklan-maya balad.346 Ancak, muhalif ortodoksinin iddialarnn aksi-ne, ok ender birka rnek dnda, Mihne'nin lm ya da ar hapis cezas verdiini gsteren verilere rastlamyoruz.

Me'mun, Kuran' temel danma kayna olarak merkez ka-bul eden ve bu zemin zerinde akl, bilim ve felsefeden yarar-lanarak zmlemeler gelitirip kararlar alan bir ynetim siste-mi gelitirmenin peindeydi. Karsnda yer alan ortodoks ule-ma iinse Kuran ve Hadisler dnda hibir kaynak, hele insan dncesi ve akl, referans olarak alnamazd. Bu temel kart-lk var olduka, sistem iinde din ve inanan yneticisi ve ko-ruyucusu unvann tayan Halife'nin otoritesi de bir biimde sarslyordu ki, Mihne de aslnda bu kayglar uzantsnda uygu-lamaya gemiti. Sorgulamalar doru inancn test edilmesi bi-iminde sunulunca, Mihne salt felsefi ya da dinsel bir sorgu ol-mann tesine uzanyor; bireyin inan ve dnce zgrln tehdit eden ve ipotek altna alan bir tr mahremiyet ihlali g-rnmne brnerek, siyasi nitelik de kazanyordu. 833 ylnda Bizans'a yapt sefer srasnda Me'mun ld-nde, yerine geen Mu'tasm ve onu izleyen halifeler, hem Mutezile dncesiyle yaknl, hem de Mihne uygulamasn srdrdler. Ancak byk kentler dnda byyen ve yaygn-laan ortodoks muhalefetin basklan sonucu, 847 ylnda halife olan Mtevekkil, Mihne'yi yrrlkten kaldrd. Hemen ardn-dan da, Harun Reid, Me'mun ve izleyicilerinin ynetimleri s-

Tayyeb El-Hibri, a.g.e, s 97

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardejlik

rasnda sarayda ve kamu ynetiminde etkin konumlara gelen Mutezile'ye bal aydn ve dnrlerin grevden uzaklatrl-mas, srgne gnderilmesi ve hatta yarglanp mahkm edil-mesiyle sren bir reaksiyon dnemi balad. Dokuzuncu yz-yl bitiminde Abbasi devletinden Mutezile dncesi ayklanp uzaklatrlm, Me'mun ynetiminde dorua ulaan aydnlan-ma dnemi de fiilen sona ermiti. Ortak noktalar Mutezile'ye kar olmaktan geen din adamlarndan kurulu yeni bir ulema kua,

etkinlii ve egemenlii eline alyordu artk. Tarihi Jonathan Berkey, Me'mun iktidarn, bilimsel an-lamda byk atlmlarn yapld bir dnem olmann yan sra, merkez otoritenin ciddi biimde glendirildii kritik bir evre olarak da deerlendiriyor. Berkey'ye gre Mihne ile birlikte glendirmeye alt merkez ynetim, Me'mun iin ia ile yaknlama isteinin gstergelerinden biri olarak da grlebilir-di, nk o, halifelii, tpk ia'nn mam' gibi, hem dinsel hem de siyasi otoriteyi kendi elinde birletiren bir makam hali-ne getirmeye alyor ve akas kendi konumunu da mam'a edeer gryordu.347 Berkey, buna bal olarak, her ne kadar iman ile dnceyi, din ile de siyaseti birbirinden ayrma yo-lunda admlar atm grnseler de, Me'mun ve izleyicilerinin ok erken bir dnemde bugn laik olarak adlandrdmz sis-teme yakn bir oluuma yneldiklerini sylemenin doru olma-yaca grnde.348 nk neresinden baklrsa baklsn, Me'mun ve dier Abbasi halifeleri, g ve otoritelerini dinden almaya alyor ve sonuta teokratik bir devlet yapsn biim-lendiriyorlard. Fraternis ve Ortaa Beinci ile dokuzuncu yzyllar arasnda kamz bu ksa gezinti, Roma'nn zlme srecinde bilinen dnyann yaad 347 Jonathan Berkey, The Formation of islam Religion and Society in the Near East, s 126 348 Jonathan Berkey, a.g.e, s 128

Gerileme. zlme ve Fraternis

hzl deiimi sergilerken, izini srmekte olduumuz olguya ili-kin de bir soruyu gndeme getiriyor Btn bu sre iinde Fra-ternis ya da ondan geriye kalan gruplar neredeydi ve neler yapt Julianus'un lmyle birlikte balayan k o denli hzly-d ki, zellikle beinci yzylda iskenderiye Ktphanesi'nin 395 yok edilmesi sonrasnda Avrupa ve Yakndou'da, eski ve kk-l bir ideale bal kalmay

srdren, mistik unsurlarla da dona-tlm bir misyonun temsilciliini stlenen gizli ya da ak kar-delik gruplar da kayplara kart. Roma'nm denetimi altn-daki topraklarda bu, fazlasyla anlalabilir bir durumdu elbette. Julianus tehlikesi ortadan kaldrldktan sonra Hristiyanlk res-mi otoriteyle tam anlamyla btnlemi; Kilise'nin telkinleri uzantsnda srdrlen kouturma ve operasyonlar sonucu, bir dnemin nfuz sahibi brokratlar, eski yneticiler ve gizem kltleriyle balants olduu saptanan resmi grevliler ya tutuk-lanm ya da konumlarn yitirmilerdi. Mithra localar, Magna Mater ve Eleusis kltlerinin uzantlar olan tapnak gruplar ve siyasi nitelik tad saptanan meslek rgtleri btnyle da-tld iin, resmi otoritenin sapkn av balatmasndan sonra, bu insanlar toplanp bir araya gelecekleri snaklar da yitirmi-ler, byk olaslkla aralarndaki iletiimi korumay da baara-mamlard. Bat Roma'nm zl sonrasnda talya'nn kuzeyi, Gal-ya ve Dou Avrupa blgelerini denetimleri aknda tutan kavim-ler Katolik Kilisesi tarafndan baaryla ynlendirilip hristiyan-latnldnda, byk kentlerden uzaklap krsal blgelere s-nan eski kltlerin mensuplarnn ileri daha da glemiti. H-ristiyanl kabul ettikten sonra g ve iktidarlarnn tescili iin Katolik Kilisesi'nden onay bekleyen bir zamann barbar ef ve liderleri, bu yolla, szgelimi bir Papa'nn elinden ta giy-diklerinde, krallklarn Roma hkmdarlyla edeer grebili-yorlard; nk varl ortadan kalkm grnse bile ad ve iz-leriyle belleklerde yaayan grkemli Roma'nm mirasn stlenen tek temsilci Kilise'ydi. Dolaysyla, Kilise ve Papa'nn onayn almak, Frank ve Cermen efleri iin bir zamanlarn efsane imparatorlarnn n

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

ve prestijini elde etmek anlamna geliyordu. Avrupa'daki pagan kkenli gmen ve sava kavimlerin Hristiyan dinini kabul et-me konusunda bu denli istekli davranmalarn salayan unsur-lardan en nemlisi de buydu zaten. Kilise onlara Roma'nn prestijini salyor, hkmdarlar da bunun karlnda yeni ka-bul ettikleri dinin rgtsel yapsn kabullenerek otoritelerini Papa'yla birletiriyorlard. Bu, eski inanlarna bal kalmak is-teyenler iin emberin iyice daraldnn da habercisiydi. Kilise rgtlenmesinin hzla srd despotik derebeyi dzeni iinde Avrupa'nn yalnzca kentlerinde deil, krsal blgelerinde de s-nlacak yer says gittike azalyordu. Bu nedenlerden tr, olduka uzun saylabilecek, yaklak drt yz yllk bir sre boyunca, Avrupa'da ya da benzeri bir dinsel basknn btn hzyla srd Bizans topraklarnda, Fra-ternis ile balantl bir iz ya da iarete rastlamakta glk eki-yoruz. Aa yukar dokuzuncu yzyla' dek kesintisiz devam eden bu sessizlik, hem siyasi hem de dnsel bir ideale bal olan bu insanlarn operasyonlar srasnda byk lde datl-dklarn, kouturma furyasndan kurtulmay baaranlarn da kendini gizleyerek yaamaya devam ettiini gsteriyor. Szn ettiimiz drt yz ylk sre iinde ok sayda yeni kuan gelip getiini, zamanla birlikte insanlarn da ciddi bir deiimden ge-tiklerini gzden uzak tutmamak gerek. Ancak, dnmlerden geerek de olsa, hedef ve ideallerini en az bin yl korumay baaran bir hareketin, Ortaa balangcnda da bir biimde ayak-ta kalmay baarm olduuna inanmak iin nedenlerimiz var. Ataerkil ilikilerin sosyal dzene hkmettii dnemde Or-ta ve Gneydou Anadolu'nun mtevaz yerleimlerine ya da Karadeniz kylarna ekilen; sava snfl toplumlarn ortaya kt ve Hint-Avrupal aknclarn doudan gelip Anadolu'yu igal ettikleri srada kltr ve inanlarn Ege kylarna tayp varlklarn srdrmeye alan; ikinci binyln ortalarnda Sibyl adl rahibelerinin denetiminde, Yunan kent devletlerinin inan sistemleri zerinde etkili olarak ilk ynetim rgtlerini kurma-y baaran; bu yapnn zlmesi sonrasnda, kendi yetitirdik-leri dnr ve liderleri araclyla Gney ttalya'daki koloni-

GERLEME. ZLME VE FRATERNIS

lerde ynetimi eline geirebilen; uranan yenilgi sonrasnda ku-zeye g ederek Roma'da Cumhuriyet rejiminin biimlenmesin-de birincil aktr olarak sahneye kan ve imparatorluk dnemi-nin zorlu despotizmi iinde var olmay srdrmenin yan sra, zaman iinde resmi klt zerinde sz sahibi olmay beceren; Mithra localaryla devlete hkmetmeye alrken Hristiyanlk gibi gl bir rakibe kar direnip, kendi iinden karizmatik bir imparator karmay baaran kkl ve inat bir hareket, bunca zorlu engelle dolu uzun bir sreci atktan sonra Ortaa'n bas-k koullarna direnemeyip dalm olabilir miydi Buna paralel bir baka soru daha sorulabilir Yedinci yz-ylda slam imparatorluunun yaylmas srasnda, dnyann de-iik lkelerinde Kilise'nin dnce ve inanca ynelik basksn-dan kaan aydn, bilim adam ve dnrlerin, belli bir hog-rnn hkm srd Mslman kendere sndklarndan, hatta bunlardan bazlarnn kendilerini Arap olarak nitelemeye bile baladklarndan sz ettik. Bu dnem iinde, Fraternis yel-pazesi iinde yer alan gruplarn yelerinden bazlar da islam lkelerine snm olabilir miydi Kardelik misyonuyla ilgili izleri Dou'da bulabilir miydik Bu noktada karlatmz veri yetersizlii, ancak belli so-mut olgulardan yola karak speklasyon yapmamza olanak sa-layabiliyor; kesin bir ey sylemek mmkn deil. Yine de un-lar gzden uzak tutmamakta yarar var - Ortadou'dan balayan slam'n hzl yayl, Batl tarih-ilerin de zerinde anlat gibi, dinsel despotizm ve Kilise basksyla yok edilme tehlikesiyle kar karya kalan klasik d-nem bilimsel yaptlarnn, felsefe akmlarnn ve antik kltrn bir biimde korunmasn, hatta gelitirilmesini salamt. Eer son derece kritik bir dnemde slam ortaya kmasayd ve b-tn Yakndou, Msr ve Anadolu, eskiden olduu

gibi Ro-ma'nn ynetimi altnda kalsayd, bugn belki de Pythagoras, Platon, Aristo, Manethon ve daha birok antik a dnr ve bilgesini tanmayacaktk ve skenderiye Ktphanesi'ne yaplan saldr, eski dnce ve bilgeliin yok edilmesine ynelik sis-temli abalarn yalnzca balangc olacakt.

FRATERNS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

- Avrupa'da ya da Bizans topraklarnda Hristiyanlk dn-da tm inan gelenekleri ve kltler yok edilirken slam yneti-mi altndaki topraklarda belli koullar altnda hogrl bir ba-kn sz konusu olmas, buralar ekici birer snak haline ge-tiriyordu. Dolaysyla Fraternis'e bal gruplardan bazlarnn yeleri de, gvenli grnen dou kentlerine snm olabilirdi. - Abbasi ynetimi srasnda ve zellikle Harun Reid'den sonra, halifelerin antik a dnr ve bilim adamlarnn yapt-larna byk ilgi duyduklarndan sz ettik. Bu dnem boyunca Pythagoras ve Platon dncelerinin hem sarayda, hem de Ba-dat aydnlar arasnda belli bir sempatiyle karlandn; Babil ve Msr'n astronomik gizemleri nin dikkatle aratrldn biliyoruz. Bu durumu, Halife Mtevekkil'den sonra eski yne-timden kalan izlerin yok edilip, Mutezile aydnlarnn datl-masn izleyen dnemde, Ortodoks din adamlarnn, Me'mun bata olmak zere eski halifelere ynelttikleri sulamalar da doruluyor. ddialara gre putperest yabanclar sarayda nemli grevlere getirilmi; Me'mun ve izleyicileri, Hellen d-ncesinin etkisi altna girerek, ynetimi ve din kurumlarn yozlamaya srklemilerdi. Bunlardan yola karak, deneyimli ve donanml Fraternis liderlerinden bazlarnn slam topraklarna sndn; doku-zuncu yzyl balarnda da. Badat'ta Abbasi sarayna dek ula-may baardklarn syleyebilir miyiz Abbasi Rnesans ola-rak bilinen evrede, Fraternis uzantlarnn pay olabilir mi

Eloise Hart, slam'n ykseliinin ncesine rastlayan yllar-da, Harran'da yaayan olduka eski bir klt ve gelenein koru-yucularnn, Kilise basksnn en youn olduu dnemde bile hristjyanlatnlmaya kararllkla direndiklerinden sz ediyor slam gcnn ykselmeye balamasndan nce, Mezopo-tamya'nn kuzeyindeki Harran'da Suriyeli bir kardelik rgt, yzyllar boyunca Hristiyan otoritesine teslim olmay reddetti. Ard arkas kesilmeyen kouturmalara ramen bu kltn ye-leri, Hermes, Mithra ve Yeni Platon'cu dncenin bir bilei-mi olan dinsel felsefelerini terk etmediler. Ancak 830 ylnda Badat halifesi, Bizansllara kar yrtt bir sefer srasnda

Gerileme, zlme ve Fraternis

rktc mfrezesiyle birlikte Harran'a girdiinde, varlklar tehlikeye girdi. rkek ve tedirgin davranlarla karlamaya al-k olan Halife Me'mun, grd konuksever ve scak karla-madan armt. 'Mslman msnz' diye sordu onlara, 'H-ristiyan msnz Zerdt mensubu musunuz Kuran'm tand 399 bir kutsal kitabnz var m' Bunun ne denli tehlikeli olduunu bile bile bu 'inanszlar', her zamanki drstlkleriyle, sorulan basite 'Hayr' diye yantladlar. Bu cesaret, Me'mun'un hou-na gitmiti. Beklenenin aksine, onlar idam etmeyip bunu erte-ledi ve o tekrar geri dnene dek Mslman -ya da Hristiyan-olmalarn nerdi.349 Bu anekdotun ne denli gerei yansttn bilmiyoruz ama Eloise Hart, dnemin atmosferiyle bire bir rtt dnce-sinde. Ayn zamanda, bir noktann daha altn iziyor Halife Me'mun dahil, islam yneticileri iin putperest olarak kabul edilen eski inan mensuplarna ynelik bir hogr sz konusu deildi; bu anlay ancak Hristiyan ve Yahudi gruplar, yani ay-n tektannl din ailesine mensup insanlar iin geerli olabiliyor-du. O halde, Fraternis'le balantlar olsun ya da olmasn, eski inan kltlerinin mensuplar islam topraklarnda kendilerine yer

bulabilirler miydi Hart' dinlemeye devam edelim Baskyla karlanca Harranllardan bazlar, din deitir-mi gibi davranmay yelediler, inanlarndan dn vermeyi reddeden dierleriyse, belli bir gvenlik bedeli demek kou-luyla Mslman olmayanlarn 'devlet konuu' olarak kabul edil-diini duyduklar Badat'a doru yola ktlar. Jundishapur'dan bu kente g eden iranl komular, eski tp ve astronomi ya-ptlarn Arapa'ya evirmek iin grevlendirilmemiler miydi orada Ne var ki Harran'n paganlar Badat'a geldiklerinde din-leriyle ilgili sorgulama yeniden karlarna kt ve yaamlarm ancak, akll bir hukukunun tavsiyesine uymalar sayesinde kurtardlar 'Kendinizi Sabiler olarak tantn. imdi oktan yok olmu bulunan bu eski kltten, Kuran'da da sz edilir.' Byle-

349 Eloise Hart, a.g.c

FR.ATERN15 Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

ce Harran'dan gelen 'inansz bilgeler', bir Mslman kentinde kendilerine resmi kabul olana bulmu oldular. ok gemeden de Hellen bilimi ve kltryle ilgili bilgileri yerel aydnlar o denli etkiledi ki, yalnzca Hikmet Evi'ne kabul edilmekle kalma-dlar, ders vermeleri ve kitaplarn yaynlamalar iin davet edil-diler, hatta kendi Yeni Platon'cu okullarn amalarna bile izin verildi. Sonuta ortaya kan ey, 350 yl nce Justinianus tara-fndan kapatlan gizem okuluna benzer niteliklere sahip ve Arap dnyasnn bilgi birikimine byk katklarda bulunan bir aka-demiydi. 350 Hart'n anlatt hikye, bizim iin birok bakmdan ilgi e-kici. Her eyden nce, dier tektannh dinlerin inananlan gibi hogryle karlanmayan eski inan kltleri mensuplarnn, Sabi olduklarm syleyerek slam devletinden kabul grmeyi baarabildiklerini ve bu sayede Badat gibi byk kentlerde ba-rnabildiklerini reniyoruz. Sonra, belki

bundan daha nemli-si, gemii en az on iki bin yl ncesine dayanan Gneydou Anadolu'daki Harran kentinde, neredeyse bire bir Fraternis modeli ne uyan bir grubun varln hissettiren iareder kyor karmza. Son olarak, Badat'ta byk bir saygnlk elde eden bu gruba mensup bilgelerin, Hikmet Evi'ne kabul edildiklerine, kltr seferberliine katldklanna ve o nl akademinin al-nda ciddi pay sahibi olduklarna ilikin bilgiler buluyoruz. Her ne kadar kesin kantlar bulunmasa da, bu olduka nemli ayrntlar, Me'mun ynetimi srasnda Fraternis'in hi deilse bir kanadnn, Badat'ta etkin grevler stlendiine ve Abbasi ynetiminde nfuz sahibi olmay baardna ilikin hi de yabana atlamayacak ipular sunuyor. Me'mun ve kurmay-larnn, ynetimin en tepesinden tabana doru kademeli olarak inen bir rgtlenme abas iine girdiklerini; inan formln akl ve bilgiyle buluturmaya alan rasyonalist bir politika iz-lediklerini; poplist deil, sekinci bir tavr iinde olduklar-n ve son olarak kendi inan prototiplerini kitlelere kabul etti-rebilmek iin Mihne gibi bir sisteme bavurduklarn dnn-

350 Eloise Hart, a.j.e

GERLEME, ZLME VE FRATERNIS

ce, resim biraz daha netlemeye balyor Dorudan barol st-lenmese bile, en azndan danman dzeyinde, Fraternis d-ncesi hem felsef hem de siyasi anlamda, Me'mun ynetimi altndaki Badat'tayd. Avrupa'da drt yz yl boyunca sesi soluu kmayan; Bi- 401 zans'ta da younlaan basklar nedeniyle hibir biimde varl-n srdremeyen Fraternis, eer gerekten uzunca bir sre Harran' bir tr snak gibi kullanp, dokuzuncu yzylda Ab-basi ynetiminin himayesi altnda varln glendirmeyi baar-dysa, daha sonra ortodoks din adamlar iktidar zerinde yeni-den denetimi ele geirdiklerinde, bir anda nereye

kayboldu Eloise Hart, sz konusu aydn grubunun, Harran' dou ile ba-t arasnda bir kpr gibi kullandn dnyor. Aa yuka-r onuncu yzyl balarndan itibaren, yani Badat'taki ynetim deiip dini basklar ortaya ktktan hemen sonra, Fraternis et-kilerinin izlerine Anadolu ve Balkanlar'da yeniden rastlamaya balamamz, bu gr destekler nitelikte. Olduka kritik bir dnemi Harran ve Badat'ta geiren ve bu arada slam'la tanarak bilgi ve deneyimini de artran Fra-ternis dncesi, uzun bir aradan sonra yeniden Roma toprak-lan zerinde, bu kez sapkn mezhepler kimliiyle (ve Kili-se'nin ban epey artacak uzun bir sreci balatmak zere) or-taya kyordu. Bir sonraki blmde, direni ve muhalefetle bir-likte o eski idealin de kesin olarak Avrupa'ya tanmasn, ay-rntlaryla inceleyeceiz.

Ti

III AKLIN VE GZEMN DRL

Aklin ve CIzemIn DIrIUI

1. Bat dnyasnn Sapknlar

40S

Resmi otoritenin tercihleriyle halkn eilimleri, ou kez farkl dorultularda seyreder ve tepede alman kararlarn kit-lelerce sindirilmesi, doal bir diren nedeniyle uzun srelere yaylr; hele bu kararlar, insanlarn yaam biimleriyle ilgili kk-l deiimleri gndeme getiriyorsa. Hristiyanln Roma top-raklar zerinde yaad serven, bu nedenle olduka sancl ve zorlu aamalardan gemek durumunda kald. Resmi kanallarn zorlayclyla insanlara empoze edilmeye allan yeni inan ve bu inan tarafndan kesin kurallarla ynetilmek istenen gnde-lik yaam deiimi, hemen beklenecei gibi, imparatorluk snr-lan iindeki deiik blgelerde farkl nitelikte ama k noktas ve dayana ayn olan gl bir direnle karlat. Hristiyan tarihiler, hatta yakn zamana dek onlarn etki-sinde kalan resmi tarih szcleri ve kimi Ortodoks akademisyen-ler, Roma'mn Hristiyan oluunu, halkn belli bir kesiminin za-man iinde tercihlerini bu ynde kullanmalarnn ynetime yan-syan sonucu olarak gstermeye altlar. Yani farkl inan klt-lerinin yeerdii Roma topraklar zerinde, Hristiyan dininin de genel hatlaryla bugn bildiimiz biimde yaygnlat ve sonunda ynetim katnda kabul grme noktasna geldii dn-cesini, tarih zmlemelerine egemen klmaya altlar. Oysa gerek durum, Kilise doktrinine bal tarihilerin anlattklarn-dan ok daha farklyd. Her eyden nce, Roma'da Mesih inanc ve retisi, hi-bir zaman homojen ve dzenli olarak yaygnlap kitlelerce be-nimsenen bir nitelie sahip olmad. Essene dncesi ve teolo-jisinin Galile'de, iskenderiye'de, Anadolu'nun kimi kesimlerin-de ve Kuzey Suriye'de farkllaarak yoluna devam etmi irili ufakl varyasyonlar sz konusuydu. Mesihi dnce ou kez tran kaynakl dualist (ikici) geleneklerle ve arlkl olarak da

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

gnostik okulla i ie geerek bym; misyonerlik abalaryla tand Avrupa kentlerinde de yerel inan ve mitleri iselle-tirmek durumunda kalmt. Bu dank grnt altnda bile ba-tda drdnc yzyl balarna dek hibir zaman yaygn ve ge-nel kabul gren, majr bir inan olarak belirmedi; doudaysa kimi blgelerde byk cemaatlere sahip olurken, kimi blgeler-de hibir varlk gsteremedi, tik Kilise olarak bilinen oluum, zaten i alkantlar srasnda resmi otorite tarafndan askeri yn-temlerle datlan kk bir misyonerler gubuydu. Onun mira-sn stlenme iddiasndaki Kilise Babalanysa, Mesih dnce-sinin en muhafazakr ve en sekter kesimini oluturuyordu. zerinde durulmas gereken bir dier ciddi yanlg, ksmen marksist tarihilerin de katklaryla ortaya kan, Hristiyanln yoksul ve dlanm kitlelerin dini olarak, bir tr muhalif ha-reket olarak doduu ve gelitii iddias. Tarihsel geliimi, d-zenli olarak ileri giden izgisel bir sre olarak grme eili-minin, byk oranda nyarglarla beslendiine nceki al-mamda351 deinmitim. Pozitivist ynteme bal kalma ve bilimsel olma iddiasndaki on dokuzuncu ve yirminci yzyl modern dncesi, insan topluluklarnn geliim srecini zorun-lu bir toplumsal ilerleme yasasna bal olarak grme alkan-ln gelitirdi. Tarihe genel olarak doru noktalardan bakan ve grece en salkl analizleri reten marksist dnrler de bu eilime sk skya bal kaldlar. Sz konusu izgisel yaklam uyarnca, hem toplumsal d-zenlerin hem de insan dncesinin deiimi, mutlak bir iler-leme ve gelime grafiini izliyordu. Buna gre, kleci sis-temin yerini alan feodal dzen nasl retici glerin ve top-lumsal deiimin uzun dnemli seyri iinde zorunlu ve ileri doru bir deiimse, ok sayda farkl inan kltnn yan ya-na var olduu yapnn yerini doktriner tektanncln almas da hem kanlmaz, hem de ilerici bir deiimdi. Bu bak a-s, marksist tarihilerin Roma'nn zlme dnemlerine ilikin deerlendirmelerini de ciddi biimde etkiledi. Eer oktannl 1 Bkz. 2012 Marduk'k Randevu s 236-239

Aklin ve CIzemIn DIrIlII

resmi inanca sahip kleci imparatorluun deiimi ileri bir admsa ve feodalizm retici glerin geliiminde zorunlu ve ileri bir aamaysa, sistemdeki bu deiimin styapdaki kar-l olan Hristiyanlk da pagan dinlere gre ileriye doru atl-m bir adm olarak grlmeliydi. ounlukla, eski inan klt- 407 lerinin yerel dinler olduu, Hristiyan tek tanrc dncesi-ninse, evrensel nitelik tad gibi, hi de salam dayanakla-ra sahip olmayan bir tez gelitirildi. Ayn bak uzantsnda, az saydaki, gvenilirlii tartlr durumdaki veriden de yola ka-rak, Hristiyanln imparatorluk inan sistemine ve siyasi yap-sna kar bir tepkiden beslendii varsaym gelitirildi ve yok-sullarn, klelerin ve dlanmlarn devrimci dini modeline sa-rlma ablonu kemikleti. Bu ok temel yanlg, en az kleciliin feodalizme dn-mn toplumsal ilerleme ilkesi uzantsnda zorunlu bir deiim olarak grmek kadar vahimdi. Bir nceki blmde ks-men deindiimiz gibi, Roma'nn yaad zlmenin sonu-cunda Avrupa'da ortaya kan feodalite, retici glerin gelii-mi srecinde yaanm kanlmaz bir deiim olmaktan olduk-a uzaktr. mparatorluun belli eyaletlerinde zaman zaman pat-lak veren kimi byk isyanlar saymazsanz, Roma tarihinde k-leler ile kle sahipleri arasnda kkl bir snf savamnn iz-lerine de rastlamazsnz. Feodaliteyi ortaya karan koullar ne snf savamndan dorudan etkilenmitir, ne de retici gle-rin zorunlu geliimiyle domutur. Roma'nn ynetsel sisteminde yzylar boyunca alman si-yasi kararlar; toprak mlkiyetinin tekellemesinin nne gecik-memesi; barbar aknlar ve doudan ykselen islam tehlikesi nedeniyle hem kentlerin gvenliklerinin azalmas hem de tica-retin sekteye uramas; iklim ve bitki rtsnn nitelikleri do-laysyla yeterli tahl retimine uygun, geni topraklara sahip ol-mayan Avrupa'nn, Msr ve Suriye bata olmak zere nemli

eyaletleri yitirmesi sonucu ekonomik darbe yemesi; feodaliteyi hem siyasi hem de ekonomik bir gerileme aamas olarak or-taya karmt. Zorunlu bir deiim deildi; ok farkl impa-ratorluk politikalaryla ve daha denetlenebilir d koullarla,

FraternS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

byle bir tarm sisteminin ve kapal ekonominin ortaya kma-snn n kesilebilirdi, ilerici bir deiim, hi deildi; byk kentlerin zayflamas, krsal merkezli dukalklarn ortaya kma-s ve youn dinsel basklar sonucu insan dncesinin, insan uygarlnn geliimine set ekmi, uzun sren bir karanlk antn yolunu ama. Benzeri biimde, Hristiyanlk ya da dogmatik tektanrchk da insan dncesinin ve rasyonalizmin doal ve zorunlu bir so-nucu falan deildi, hibir zaman da yle olmad. Bu inan sis-teminin yaygnlk kazanmas, felsef akmlarn abalar, byk dnrlerin katklar ya da yeniliki fikirlerin mcadelesiyle deil, gc ve iktidar elinde bulunduran imparatorlarn ve on-larla birlikte hareket eden egemen snfn siyasi kararlaryla ger-ekleti. Daha da tesi, temel simgelerden ibadet biim ve ge-leneklerine ilikin ayrntlara dek birok ynyle Hristiyanlk, ak seik, bizzat Roma imparatoru ve resmi otoritesi tarafn-dan, ok sayda yerel unsur da devreye sokularak formle edil-di. Yani, yaygn ve egemen din olarak Roma topraklarna hk-meden karakteri, doduu ve ortaya kt andaki otantik ha-linden olduka farkllamt. Hristiyanln, Roma topraklarndaki ezilen kesimlerin, k-lelerin ve yoksullarn dini olduu ve bu anlamda muhalif bir ni-telie sahip olduu yolundaki grler de, en hafif deyile abar-tl olarak kabul edilebilir ancak. Galile'den Anadolu'ya tand- dnemde, yerel kltlerle youn etkileime giren farkl grupla-rn deiik ynlerde devam eden dnsel yolculuuyla Mesih-i temel ide, ksmen imparatorluun basksna maruz kalan ke-simlerde ilgi uyandrmt. Ama ona mazlumlarn

ve yoksulla-rn dini olarak bakmak, tarihsel gerekleri istek ve eilimlerimi-ze gre deitirmenin tesinde bir anlam tamyor bugn. Roma toplumunda imparatorluk despotizminin en sertle-tii dnemlerde, basklardan nasibini alan kltler, gizliden giz-liye Fraternis tarafndan desteklenen Bacchus-Dionysos cema-aderiydi ki, eer herhangi bir dinsel gruba yoksullarn ve k-derin arlkta olduu muhalif bir hareket etiketini yaptra-cak, daha uygun bir aday bulmamz mmkn deil. Eleusis

Aklin ve CIzemIn DRL

gizemcilii (Demeter klt) ve onunla organik baa sahip Di-onysos cemaatleri, her zaman imparatorluk politikasnn ku-kuyla bakt gruplar olarak kaldlar. Hristiyanlksa, en azndan ilk dnemlerinde, bask altndaki Dionysos kltyle etkileime girdii oranda klelerin ve yoksullarn ilgisini zerinde toplaya- 409 bildi. Roma iinde adndan sz edilecek byk dini gruplardan biri haline gelmeyi baard dnemlerde, gcn ve dayana-n yoksul kesimlerden ya da klelerden deil, tam tersine, ikti-dardaki Fraternis yanls Mithra gruplaryla kar atmas ii-ne giren, soylu, zengin kesimden, yani egemen snftan alyor-du. Eer varlkl ve siyasi nfuza sahip kesimin koruyuculuu altna girmeseydi, resmi din haline gelmek bir yana, byk ola-slkla yaygnlama olanaklarn bile bulamayacakt. Yukanda andmz tarihiler, Hristiyanl imparatorlu-un yoksul ve ezilen kesimlerince desteklenen bir inan olarak nitelerken, ounlukla onun lmden sonra kurtulu ya da sonraki hayatta dllendirilme temalarnn, ac eken insanla-r avutucu niteliini dayanak olarak gsteriyorlar. Oysa burada unutulan, dikkatlerden karlan olduka nemli bir yanlg var Mesihilik, en azndan ilk ortaya k dnemlerinde

manevi kurtuluu (Salvation) deil, gerek anlamda, yani dnyevi ya-amda bask ve zulmden kurtulmay salayan somut bir de-iimin haberciliini ve arsn yapyordu. Dinin Yahuda top-raklar zerinde domu olmasnn, Eski Ahit'te sz geen Kurtarn Kral Roma basksndan kurtulmann tek yolu ola-rak grmesinin bir sonucuydu bu. Ne Essene'ler, ne de bu mezhebin Galile'ye sman ve ora-dan Ortadou'ya dalan yeleri spiritel kurtuluun peine dmlerdi. Onlar, Tann'nn kendilerini (daha nce de birka kez olduu gibi) somut biimde, bu yaamlar srasnda esa-ret ve baskdan kurtaracana, Mesih'i bunun iin yollayacana inanyorlard. Ayrca, dnyann sonu benzeri inanlar da, en azndan ilk ortaya kt sralarda, mistik fanteziler olmaktan ok uzakt. lk Mesihiler, ok eski kltrlerden kendilerine ak-tarlm bilgileri yorumlamaya ve deifre etmeye alarak, ya-kn zamanda gerekleeceine inandklar, gksel kaynakl so-,

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

mut bir afetler zincirini haber veriyordu. Bir baka deyile, son-radan Hristiyanln temel dncesi haline gelen Tanr'nn plan uyarnca insanlarn ruhlarnn kurtuluu unsuru, bu in-sanlarn retisinde ok baka biimde anlatlyordu. Dier yandan, spiritel kurtulu ve manevi selamet ya da bu dnyann tesindeki yaam gibi kavramlar Yahuda k-kenli Essene dncesinin deil, tam tersine, pagan olarak ni-telenen Anadolu kkenli eidi Yunan gizem taplarnn r-nyd! Yani eer Roma topraklarnda yaayan yoksul ve ezilmi insanlara ekici gelebilecek, avutucu nitelik tayan bir reti-den sz edilecekse, bunu Hristiyanlkta deil, ondan ok daha eski olan ve ran'dan italya'ya, Msr'dan Balkanlar'a dek uza-nan bir corafya iindeki irili ufakl mistik gruplarda aramak daha anlamlyd. Nitekim, Filistin snrlarnn tesine tanma-ya baladktan sonra Essene-Nasorean dncesi yava yava yerel kltlerden bu tr spiritel temalar alarak

iselletirmeye balam ve belli bir ilgi ve yaygnl da ancak bu deiim ve adaptasyon abalar sonrasnda salayabilmiti. Yeni dini spiritel, dnyevi yaamn dndaki bir kurtulu-la buluturan ve Mesih'i Yunan mitlerini artrr biimde Tanr'nn Olu unvanna tayanlar, Anadolu ve Roma'da H-ristiyanl koruma altna alp iktidara tamaya hazrlanan ege-men snf temsilcileri oldu. Constantine ve kurmaylar 325 z-nik Konseyi'nde son rtular yaptklarnda, yz yl nceki otantik halinden iyice uzaklam; hatta Teslis (trinity -leme), Baba ve Oul'un nitelikleri ve Kutsal Ruh'un tanm-lanmas gibi fazlasyla Grek kokan unsurlarla klasik tektan-rc inanca bile aykr den, kafa kartrc bir grnm alm-t. (Bu nedenle, bugn Kitab Mukaddes'i dikkatli bir gzle okurken, Eski Ahit'in bitiminden sonra balayan ncil'in sayfa-larnda, hem kltrel, hem geleneksel hem de ideolojik an-lamda ciddi bir kopuu, slup ve anlay ayrln fark etme-mek mmkn deildir.) Grek ve Roma kkenli inan kltlerinden uyarlanan motif-lere, ibadet biiminde yerel halklarca yadrganmayaca dn-len temalarn kullanlmasna karn, imparatorluk halklar Hris-

Aklin ve GIzemIn DIrIlII

tiyanh kolay ve abuk benimsemedi. Yerel inanlarda yaayan tanr ve yar-tann figrlerinin Azizler olarak iselletirilmesi; Tanra kltne binlerce yl yaknlk duymu insanlarn tercih-lerinin zorlaycl karsnda Meryem Ana figrnn incil'de yer aldndan ok daha fazla nemsenerek ne karlmas; ki- 4H mi eski pagan enlikleri ve bayram gnlerinin eitli yeni adlar-la Hristiyan kltr iinde yortu olarak yer almasnn sa-lanmas, ileri bir miktar kolaylatrmt belki ama zellikle Av-rupa topraklarnda direnci krmak olduka zor grnyordu. Bunun ok temel bir nedeni ve aklamas vard elbette Romallar yeni dinlere ve inan kltlerine hep scak bakmlar ve manevi yaamlar iinde

yeni geleneklere ve ibadet biimle-rine yer bulmay baarmlard ama bu kez durum olduka fark-lyd, imparatorluk halklar, ilk kez kendisinden baka tm inanlar kfirlik ve sapknlkla; dier kltlerin sayg gsterdii ilahi figrleri sahte tanr olmakla sulayan ve bununla yetin-meyip btn dinleri yasaklayan, tapnaklar kapatp cemaatleri datan bir despotik zihniyetle karlayordu. Julianus'un devrilmesi sonrasnda Hristiyanla kar r-gtl ve dzenli son direni, Virius Nicomachus Flavianus n-derliinde geliti. Roma'nn etkin ve nfuzlu ailelerinden biri-ne mensup olan Flavianus, kendisiyle ayn idealleri paylaan Praetextatus ve Symmachus gibi Roma politikasnn nde gelen isimleriyle, 384 ylndaki Saturnalia enlikleri srasnda ev top-lantlarnda bir araya gelmi ve Hristiyanla kar Roma'nn geleneksel deerlerini ve kltrn korumak iin bir eyler yap-ma gereklilii konusunda fikir alveriinde bulunmutu. Bu nemli ismin evresinde gelien direniin ardnda nemli bir se-natrler grubu da vard.352 Mithra (Sol Invictus) localar tara-fndan da desteklenen sz konusu bulumann, yeni koullara ve younlaan tehlikeye kar gerekletirilmi bir Fraternis top-lants olduunu rahatlkla syleyebiliriz. Romal dnr Macobius'un sonraki yllarda bu harekete duyduu nostaljik ilgiyle kaleme ald Saturnalia adl kitabn352 Leighton D. Reynolds, Scribes and Scholars, s 37

FraterniS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

da, toplantnn ayrntlarna ilikin ilgin ipular buluyoruz. Konumalar genellikle felsefe, edebiyat, din ve antik bilgi zerinde younlamt ve Roma'nn kltrel mirasn koruma kaygs gden tartmalar, hem entelektel hem de politik nite-lik tayordu. Bu Romal aristokrat, Hristiyan ynetime ve bu ynetim desteinde ykselen yeni yksek snfa tepki du-yuyor, kendilerini eski Roma deerlerinin

muhafzlar olarak gryorlard.353 Ancak, Saturnalia'nn ardndan etkin biimde yaama gei-rilen bu son rgtl direni abas da baarl olamad. Praetex-tatus, ayn yl iinde ld; Flavianus ise, izleyen on yl boyun-ca giderek iddeti artan bir mcadele iinde, eski inana Ro-ma'dan silmeye kararl olan imparator Theodosius'a kar fiilen savat ama yenik dnce 394 ylnda intihar etti. Direnie des-tek veren senatrler ok ksa sre iinde yok edildi, Mithra gruplar datld, liderler tutuklanp ou ldrld. Frater-nis'in, uzun sre iktidarn ok yaknnda bulunmu gl frak-siyonlarndan biri, ciddi bir darbe alm oluyordu bylece. Gl ve etkin aydnlarn, politikaclarn ve deneyimli as-kerlerin direnii bozguna uraynca, Roma'da sade vatanda iin ok fazla seenek kalmyordu. Devlet eliyle yrtlen res-mi basklarn iyiden iyiye younlap sistematik bir grntye brnmeinden sonra, eski inanlara mensup olanlar dorudan kar koymay deil, bir tr pasif direnii yelediler, inat eden-lerin bana neler geldii dnlrse, bylesi daha akllcayd hi kukusuz. Sessizce, Hristiyanl kabul etmi grndler; kiliselere girmeye, Pazar ayinlerine katlmaya, sa adna dua et-meye baladlar. Drdnc yzyln nl Yunan retorikisi Li-banius, uralar sylyor Eer size din deitirdiklerini sylerlerse, bilin ki bu ani deiim yalnzca bir taklitten ibarettir. Gerek Hristiyan cema-aderinin iine girdiklerinde, yeni dini duygularn sergilerler.

353 Robert A. Markus, From Rome to the Barhanan Kingdoms (John McManners editrlndeki The Cbtford Illustrated History of Chris-tianiry adl derleme, s 67)

Aklin ve GIzemIn DIrIlII

Birlikte dua ettikleri Mesih inanllarnn saylarn kabartyor

grnrler. Hi kukusuz gerekten dua ederler - ama bulun-duklar mekna hi de uygun olmayan farkl szlerle.354 Hristiyanl kabul etmi grnenlerin eski geleneklere bal kalma ynnde gsterdii bu pasif direniin ortaya kar- 413 d garip grntlere, Robert Markus da deiniyor Birok Hristiyan, geleneksel Roma enliklerine katlmaya devam etti; bazen kiliselerde dans ederek, mezarlk trenlerinde iki iip sarho olarak, byclere danarak ya da sorunlarndan kurtul-malarna yardm etmesi iin tlsmlar tayarak, piskoposlar o-ka srklyorlard.355 Kilise, bu kltrel karmaaya yaklak yedinci yzyla dek belli llerde tahamml etmek zorunda kald - zellikle de pa-gan alkanlklarn gnlk yaam iinde zlmemekte direndi-i Orta ve Kuzey Avrupa blgelerinde. Sonuta, istenen olu-yordu Kuzeyli Viking boylar dahil, Avrupa'nn bir dnem Ro-ma mparatorluu ile yakn ilikide bulunan barbar halklar-nn hemen tm, eflerinin, krallarnn ya da byk toprak sa-hiplerine dnen beylerinin istek ve zorlamasyla Hristiyan ol-may kabul etmilerdi ki, bu durum, Roma'nn kt zerinde-ki tek siyasi varisi durumundaki Katolik Kilisesi'nin otorite ala-nn geniletmekteydi. Bu nedenle krsal kesimdeki halklarn vazgeemedikleri eski alkanlklar, yani hasat enlikleri, eki-noks ve gndnm bayramlarnn asimile edilip Hristiyan kltrne ithal edilmesine izin verildi. Baz blgelerdeki yerel ilahi glerle ya da kutsal olduu kabul edilen kiilerle ilgili ina-nlar da, bu figrlerin Hristiyan azizlerine dntrlmesiyle doktrin tarafndan hogrlr hale getirildi. Btn bunlar, Karanlk a balangcndaki Avrupa'da, siyasi ideallerini, eski bilgelie yaknlklarn koruyan ve bir bi-imde gizli muhalif kimliini srdren kii ve gruplara, var olmay srdrmenin olas bir yoluyla ilgili fikir veriyordu. Ak-tan aa Kilise'ye ve onun temsil ettii resmi otoriteye, monar-

354 Lbanius'dan aktaran Kurt Seligmann, a.g.e, s 76-77 355 Robert A. Markus, a.g.e

FRATERN1S Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

siye meydan okuyan bir giriimde bulunmak akl kr deildi. Eer kouturmaya uramadan, zindanlarda rmeden ya da idam edilmeden varlklarn srdrmek, bilgilerini ve idealleri-ni sonraki kuaa aktarmak istiyorlarsa, kalabalk iinde kendi-lerini unutturup, Hristiyanlam gibi davranmalydlar. Bu yntem, gerek kimliini deifre edip imekleri zerine ekme-den ayakta kalmann ve bir biimde ideale giden yolculuu srdrmenin tek yoluydu. Fraternis olarak adlandrdmz es-ki ezotenk kardelik ekirdeinin geriye kalan dank grup-uklar da, temel olarak bu yntemi benimsediler. Yenikler, farkl k noktalan aryorlard imdi ve Hristiyan kltrnn heterojen yapsnn yaratt bu karmaa iinde din snrlan iinde kalr grnp kendi varlklann gizlemeleri daha kolay ve risksiz grnyordu. Anadolu'da Paulisyen direnii Ancak Kilise, yedinci yzyla gelindiinde olduka iyi r-gtlenmi durumdayd ve artk kendi istihbarat sisteminin ilk rneklerini de oluturuyordu. Sradan birer kyl gibi grnp evlerde gizli toplantlar yapanlar; eskiye ait bilgileri ieren bel-ge ve papirsler nda bilimsel araarmalan srdrenler ya da gizlice kk grupuklar oluturup belli statlann verdii dersler araclyla eitim almalar yapanlar saptandka, iddetle cezalandrlyordu. Sulamalar ou kez, dinsel otorite-nin belirledii doktrine uygun iddialar evresinde oluuyordu ve hemen her seferinde en yaygn kouturma gerekesi, b-y ve gizli bilimler ile uramak ya da sapkn dncelerle Kilise otoritesine kar kmak idi. Sekizinci yzyla gelindiinde islam'n yeni ve hzla by-yen bir uygarlk alternatifi olarak ortaya ktndan sz etmi-tik. Bu beklenmedik gelime, Avrupa'da ve Bizans snrlan iin-de yaayp Kilise dogmatizmine, monarik ynetimlere, eitsiz-lie ve sosyal adaletsizlie kar tepki duyan her kesim iin, iki nedenden tr yreklendirici nitelik tayordu. Birincisi, yine

Aklin ve GIzemIn DRL

daha nce deindiimiz gibi, bilime ve felsefeye daha anlayl ve istekli bakan slam ynetimi altndaki topraklara g ederek basklardan uzaklamak gibi bir seenek kyordu ortaya, ikin-cisi, Kilise artk btn enerjisini ve ilgisini Hristiyan ynetimi altndaki lkelerde yaayan sapkn mezheplere ya da yer al- 45 ti rgtlenmelerine yneltcmeyecekti; ba etmesi gereken ol-duka gl bir dman, denetimi altndaki topraklan hzla ku-atmaktayd. Bu rahatlamann getirdii dnsel ve sosyal hareketlilik, daha yedinci yzyl sonlarnda kendini belli etmeye balad. B-yyen tslam tehlikesinin yaratt korku ve aknlk Ortaa egemenlerini yeni nlemler alma zorunluluuna ittike, merke-ze uzak, krsal blgelerde ya da eyalederde varln srdrme-ye alan sapkn gruplar yreklenerek daha ileri admlar at-maya, rgtlenmeye balyorlard. stelik bunlardan bazlar, merkez otoritenin Avrupa'ya oranla ok daha gl olduu; Arius ya da Nestorian mezheplerine kar mcadelede son de-rece deneyimli bir din adamlar ve ynetici ordusuna sahip Bi-zans'ta bile, pervaszca ortaya kabiliyorlard. 660 ylnda, Dou Anadolu'da yaayan Constantine adl bir kei, kendine bal rahipler ve mritleriyle birlikte Hristiyan dogmatizmine ynelik ilk byk radikal bakaldry balattn-da, kimse bu hareketin fazla uzun mrl olabileceini dn-myordu. Ancak kendilerine Paulisyenler diyen bu grup ksa bir sre iinde dou blgelerinde glendi ve zellikle de kimi askerler, eski yneticiler, aydnlar ve Anadolulu yerel aristokrat-lar arasnda yanda buldu. Constanrine'in dnceleri, din ad-na merkezi ve hiyerarik bir rgtlenme yaplamayaca itirazy-la yola kyor; Kilise'nin sahip olduu otoriteyi ve ruhban s-nfnn yetkilerini btnyle reddediyordu. Bir yaklama gre, kendilerini Paulisyenler olarak adland-ran, Papaz

Constantine'e bal bu gruplarn ayrlk dnce-lerinin kayna, nc yzyl nemli dinsel figrlerinden bi-ri olan Samosata'h Paul'n sapkn retileriydi. Birbirinden farkl Mesihi gruplarn Anadolu'da yanda bulmaya alt gnlerde Paul, dnemin byk metropollerinden Antakya'nn

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

piskoposu ve ruhani lideriydi. Ancak grleri ve savunduu deerler, sonradan iznik Konseyi'nde imparator Constandne ile birlikte hareket edecek olan merkez ortodoks kilise yneticile-rinin tepkilerini zerinde topluyordu, isa'nn Tanr olduu g-rn reddetmesiyle balyordu Samosata'I Paul'n sap-knl. Onun dncesine gre Isa, doast niteliklerle do-nanmamt, bir insan'M ve sa'ya atfedilen byk bilgelik ancak Tanr iin geerli olabilirdi. Isa, vaftiz edilmesi srasnda o bilgeliin yla aydnlanm ve bu sayede yol gsterici ol-mutu. Paul ayrca dinsel doktrinin temellerinden biri olan Tes-lis'i de reddetmi ve Tann'nn l bir nitelii olamayaca-n savunmutu. Tarihsel kaytlara gre 269 ylnda ortodoks ki-lise yneticilerinin gazabna urad ve aforoz edildi; yaamnn son yllarnda da Palmyra kraliesi Zenobia'nn yanna snd. Yabana atlmamas gereken, inandrc tarihsel dayanaklara sahip bir baka gre gre, Paulisyenlerin esin kayna olan Paul adl kii, szn ettiimiz bu nl Antakya piskoposu de-ildi. Yalnzca bir isim ve memleket benzerliinin neden ol-duu karklk sz konusuydu burada. Biraz daha ge bir tarih-te, yine Samosata'da doup byyen bir baka Paul, dncesi ve retileriyle sivrilip kendisine yanda bulmu ve sonraki yz-yllarda ortaya kan sapkn mezheplerin fikir babalarndan biri haline gelmiti. Annesi, Samosata'da iyi tannan, Mani-eizm dncesini benimsemi Kailin i ke adl bir bilge kadnd. Dokuzuncu yzyl Hristiyan tarihilerinden Sicilyal Peter'e gre, Paulisyenler

kendi kkenlerini Kallinike'nin olu Paul'e dayandryorlard.356 Manieizm, iranl dnr Mani'nin nc yzyl ortala-rnda Anadolu'dan balayarak Yakndou'ya yaylan dnce ve retiiydi; genel hatlaryla, Zerdt dini, gnostisizm ve Yunan topraklarndaki Mesihi inanlarn bir tr bileimi de denebilir. Mani, tpk Zerdt dncesinde olduu gibi, evrende iyi (k) ve kt (karanlk) ilahi gler arasnda bitmeyen bir sa-van yaandn anlatyordu mritlerine, insann bireysel ve 356 Dmitri Obotensky, Bogoms A Study in Balkan Manicheism, s 57

Aklin ve GIzemIn DRL

toplumsal kurtuluu, eitime, kendini yetitirmeye, bedeni ve zihni saf ve arnm tutmaya balyd. Maddi dnya, hrslar ve maddesel karlar insanlarn ruhlarna egemen klmaya alan ktln tanrsnn ynetimindeydi; evrenin gerek Tann's-nn, yani n, iyiliin ve aydnlanmann zaferi, ancak insanla-rn birey olarak teker teker maddi dnyann hrslarndan, ben-cillikten, agzllkten kurtulmalar ve kan dkmekten vazge-meleriyle mmknd. Bireysel selamet iin Mani, annm ve saf bir yaam biimini savundu; vejetaryenlii tledi; eirimi, bilgi edinmeyi ve zihni artmay nemsedi. Onun dncesine gre iyiliin byk ve kar konmaz gcnn, yani evrenin ger-ek Tanr'snn n yakalamak iin, .onun yolunu izlemek, ya-ni maddi hrslardan arnmak gerekiyordu. nc yzyl sonlarndan itibaren Manieizm dncesi, Hristiyan kilisesinin en byk ba arlarndan biri oldu. Ma-ni'nin retisi Bat ran'dan Anadolu'nun dousuna, oradan da Suriye ve Filistin yoluyla Msr'a dek ulam; birok yerde gnostiklerle birleerek ciddi bir yaygnlk kazanmt. Drdnc yzylda tznik Konseyi'yle birlikte oluan resmi din ve onun ruhani yneticileri, bu nedenle en az paganlar kadar, Ma-ni'nin izleyicileri ve gnostiklerle de mcadele etmeye altlar. Theodosius sonrasnda Hristiyanlktan baka tm dinler ve inan kltleri

yasaklanp bask altna alndnda, resmi otorite-nin gazab byk oranda bu sapkn gruplara yneldi. ite yedinci yzyln ikinci yansnda Bizans'n dou eyalet-lerinde ortaya kan Papaz Constantine'in izleyicileri, Mani -retisini ve gnostik dnceyi yaymaya alan, Kallinike'nin o-lu Paul' esin kayna olarak kabul ettikleri iin Paulisyen ad-n almlard ve varlklar hem Kilise hem de resmi otorite iin ciddi bir tehlike oluturuyordu. Paulisyenler, vaftiz ve evlilik trenleri de dahil birok Or-todoks ayini reddediyorlard; Tann'nn Annesi onlara gre Meryem deil, gklerdeki Kuds't. Rahipleri ve dinsel hiye-rarileri yoktu; gerekli ayinleri sradan kiilerden hibir stn-l ve ayrcal bulunmayan din sorumlular belli bir kolektif dzen iinde yrtyorlard. Buna karlk, kendi iinde belli

Frarernis F.27

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

aamalan ve dereceleri ieren bir inisiye sistemleri vard3S7 Tpk eskinin gizem kltleri gibi! Bizans, Paulisyenler sorununu fazlasyla ciddiye ald ve Ki-lise'nin nerisiyle Dou Anadolu'da bu cemaatin yaygn olduu blgelere byk bir askeri operasyon dzenlendi. Kanl bir gv-de gsterisinden sonra sapknlarn ou ldrld ya da tu-tukland. Lider ve Byk Usta konumundaki Papaz Constan-tine ise, ada imparator IV. Constantine'in emriyle idam edildi. Ne var ki bu iddet ve despotizm gsterisi, Paulisyen r-gtlenmesini yalnzca grnrde datmt. Cemaat, gizlilie elden geldiince zen gstererek varln yeraltna tamay bildi ve sekizinci yzyl sonlarnda, daha da glenmi olarak bir kez daha ortaya kt. stelik, kendi askeri birliklerini ve ye-rel ynetimlerini oluturmu ve bugnk

Divrii'de bakende-rini kurmu olarak. Dou Anadolu'dan Suriye'ye dek uzanan blgede bir cemaat olmann tesine geerek bamsz bir dev-let haline gelmeye balayan Paulisyenlerin, olduka nemli bir de mttefikleri vard artk Abbasi devleti! Dokuzuncu yzyl balarndan itibaren Anadolu'ya gl ve etkili aknlar dzenleyen Abbasi birlikleri, Dou Anadolu'da karlatklar Paulisyenlerle daha ilk gnlerden itibaren dosta ilikiler kurdular. Bu yaknlkta, Bizans'n ortak dman ola-rak ortaya kmasnn etkisi de vard tabii ama Abbasilerle Pa-ulisyenlerin ittifak yalnzca stratejik ortaklk olarak aklana-mazd. Ortada ciddi bir felsefi yaknlk ve grmezden geline-meyecek bir karlkl sempati de sz konusuydu. Bylece Bi-zans iin Paulisyenler, sapkn olmann yan sra, hain nite-liini de 'uzanyorlard bir anda; nk Hristiyan dnyasnda Sarazenler35 olarak adlandrlan doulu dman ile aka ibirlii yapmlard!

357 Steven Rurciman, Medieval Manichee A Study of the Christian Du-alist Heresy, s 51 358 Arapa Doulu anlamna gelen arkiyyun szc Yunan diline Sarakenoi olarak girmi ve szck Hristiyan dnyasnda Sarazen bi-imini alarak zamanla doulu dmanlar belirtmek zere, tm Arap ve Mslman halklar iin kullanlmt.

Aklin ve GIzemIn DRL

Abbasi devletinde Harun Reid ile balayp, zellikle Me'mun dneminde hzlanan yenileme ve aydnlanma hamlele-rine ayrntlaryla deinmi; bilgiyi ve aklcl temel alan Mu-tezile dncesinin de katklaryla bir Alan a yaandndan sz etmitik. Yine ayn dneme ait eitli veri ve izlere dikkat 419 ekerek, Fraternis'le balantl gruplarn Me'mun ynetiminden itibaren Badat'taki Hikmet Evi'nde etkin grevler aldklarn ve ilerinden bazlarnn sarayda nfuzlu konumlar elde

ettiklerini de dile getirmitik. Bunlarn altnda, tam da ayn dnem-lerde, Abbasi ynetimiyle Dou Anadolu'daki Paulisyenler ara-snda bylesi sk bir yaknlk ve ibirliinin onaya kmas, ok da arta grnmyor. Despotizmi, taassubu ve Kilise dikta-trln ortadan kaldrmay, eski ve kkl eitlik, adalet ve zgrlk idealinin kanlmaz yolu olarak gren Fraternis'in mistik fraksiyonlar, Abbasi devletinde ayn hedefleri gzeten bir sekin aydnlar ynetimiyle aktan aa glerini birletirme yoluna gidiyordu. Bir baka deyile, dokuzuncu yzylda dou Anadolu'da parlayan Paulisyen hareketi, uzun bir sessizlik ve ie kapanma dneminin ardndan Fraternis'in yeniden harekete ge-tiinin habercisiydi; stelik, Abbasi desteiyle. Dokuzuncu yzyln ikinci yarsna dek Paulisyenler, Bi-zans'n korkulu ryas olmay srdrd. Ancak Badat'ta ger-ekleen ynetim deiimi ve Mutezile'nin iktidardan uzaklat-rlmasyla balayan i katklklar, bir anda ok nemli bir mt-tefiki yitirmeleri sonucunu dourdu. Bizans, bu gelimelerin ya-ratt frsat iyi deerlendirmekte gecikmedi. 872 ylnda impa-rator Basileos'un grevlendirdii Khristophoros, byk bir or-duyla douya yrd ve Paulisyen birlikleri karsnda kesin bir zafer kazand. Paulisyenlerin lideri Khrisokheiros ldrlm, Divrii kalesi yaklp yklm ve kanl bir sava sonrasnda ce-maat bir kez daha yenilgiye uratlmt. Doudaki bu tehdidin ortadan kaldrlmas, Bizans'n etki alann bir anda ciddi biim-de artrd ve Abbasi devletinin g yitirmesinden de yararlanan Basileos'un ordular Frat blgesinde ilerleyerek, Malatya'ya dek geldiler.359 359 Georg Ostrogorsky, Bizans Devleti Tarihi, s 221

FraterniS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

Bizans devleti, huzursuzluk karan blgelerde askeri gle dzeni saladktan sonra, yerel halk uzak eyaletlerde srgne gndermeyi bir tr resmi strateji haline getirmiti. Buna uygun olarak, uzun yllar

Paulisyenlerin ynettii blgede yaayan hal-kn nemli bir blmn de Trakya ve Makedonya dolaylarna yerletirdiler. Bu insanlar, yeni yerletikleri topraklarda bir s-re tedirgin, sessiz ve rkek davranacaklar; yeniden harekete ge-mek iin uygun bir frsat bekleyeceklerdi. Onuncu yzyln ilk yans boyunca Paulisyenler, Bizans'n komusu Bulgar devleti-nin krsal blgelerine dek yayldlar ve kendi inan ve dnce-lerine ilgi duyan yandalar bulmakta gecikmediler. Bogomil'ler Balkan topraklarnda Fraternis Karadeniz'in kuzeyinden kabileler halinde Avrupa'ya do-ru ilerleyen Bulgarlar, yedinci yzyln sonlarnda liderleri As-paruh Han ynetiminde Balkanlara g ederek Trakya'ya dek inmiler ve oradaki yerli Slav halkla birleerek Bizans'a kar bir tr etnik ve siyasi rakip olarak ortaya kmlard. O sralar-da iktidarda bulunan IV. Constantine, bat snrlarnda byle tehlikeli bir dmanla kar karya gelmenin ne demek olduu-nun farkndayd. Bu nedenle byk bir ordunun ve Karade-niz'den Tuna'ya doru yola kan bir donanmann desteiyle, Bulgar sorununu daha balamadan bitirmeyi umuyordu. Ne var ki kendinden emin hkmdar, ok iyi rgtlenmi savalardan oluan Bulgar birlikleri karsnda ummad bir yenilgiye ura-d ve ancak, sava tazminat demeyi kabul edip geri ekilerek byk bir kymdan kurtulabildi. Bu savan bitimiyle birlikte daha da gneye inip Varna nlerine dek ilerleyen Bulgarlarn 681 ylnda kurduklar devlet, tarihin ilk Slav kkenli ulus-dev-let prototipiydi ve ok ksa bir sre iinde gzlerini Bizans top-raklarna, zellikle de Constantinopolis'e dikecekti. Yedinci yzyl sonlarnda, IV. Constantine ldnde, ye-rini olu II. Justinianus ald. Dou snrlarnda gveni saladk-tan sonra, yeni imparatorun ilk ii, Balkanlar'a doru dnmek

Aklin ve CjzemIn DRL

ve Bulgar-Slav sorununu zmek olacakt. Ypratc savalardan sonra

Bulgarlar yenmeyi baaran II. Justinianus, Bizans'n Bal-kanlar ve Trakya'da yeniden rahat bir soluk almasn salam-t ki, lkedeki taht kavgalar ve i kargaalarla beklenmedik de-recede skntl bir dnem yaamaya balad. Bizans'n iki bal siyasi yaam, belli bal iki byk parti-nin nfuz ve egemenlik mcadelesi zerine kuruluydu Yeiller veMaviler. Her ikisi de ilkin Constantinopolis hipodromunda mcadele eden rakip spor kulpleri grnm altnda ortaya km, zaman iinde hipodrom, Eski Roma'daki forum benze-ri bir siyasi tavr belirleme yeri haline gelince, parti nitelii kazanmlard. Bu partilerin kartl, snfsal bir ayrl vur-gulamaktan ok, egemen snfn iindeki iki ayr eilimi politi-ka sahnesine yanstyordu. Daha doru bir ifadeyle, kentli hal-kn politik etkinlii ve talepleri, aslnda ikisi de egemen snf ta-rafndan yaratlm partiler iinde eritilmek isteniyordu. Yne-ticiler ve politikalar belirleyenler, egemen snfn, kar at-mas iindeki ana gruplaryd; parti yeleriyse, ounlukla kendi Bizansllar. Mavilerde aristokratlarn, yeillerde sosyal bakmdan aa- tabakamn partisini grmeye almak yanl olurdu, diyor Georg Ostrogorsky. Parti mensuplarnn byk ounluunu, her ikisinde de geni halk kitleleri oluturmaktayd; ynetici ta-bakaya gelince, bunlar grne gre mavilerde zellikle Grek-Roma aristokrasisinden eski byk arazi sahiplerinin temsilcile-rinden, yeiller partisindeyse ticaret ve zanaat erbab ile oun-luu devletin dou eyaletleri kkenli, saray ve mali idare hiz-metinde ykselmi unsurlarn temsilcilerinden oluuyorlard. Bu yzdendir ki yeillerin monofizitlie ve dier dou sapkn mezheplerine taraftar olmalarna karlk, maviler Grek Orto-doksluunu temsil ediyorlard.360 te 695 ylnda bu iki byk partiden Maviler, ani bir dar-be dzenleyerek II. Justinianus'u tahttan indirdiler ve Leontios'u imparator ilan ettiler. Beklenmedik bir yazgyla yz yze gelen

360 Georg Ostrogorsky, a.g.e, s 61

FRATERN1S Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

eski imparator Bizans'tan kat ve gvenebilecei komu lke-lerde saklanarak, tedirgin bir on yl geirdi. Bu zor gnlerinde yanna snd hkmdarlardan biri, verdii byk destekle ona yeniden Constantinopolis'e gidip tahtn geri alma olana da salayacakt Bulgar kral Tervel. Justinianus, bu yardm unutmad ve iktidar yeniden ele geirdikten sonra Bulgarlarla iyi ilikiler kurarken, TervePe de Caesar unvann vererek, resmi devlet trenlerinde zel konuu olarak yanna oturttu. Bulgar krall, Byk Bizans'n tahtna ortak olmann heyecann yayordu artk. Constantinopolis'i btnyle ele geirme emelleriyse asla yok olmam, tersine da-ha da glenmiti. tzleyen yllar iinde ksa aralklarla ortaya kan yeni sava-lar ve hemen ardndan gelen ban dnemleri, Bizans ile Bulgar devleti arasndaki snrlarn srekli deimesine olduu kadar, her iki halk arasnda kltrel ilikilerin de alabildiine youn-lamasna yol at. Bu tr durumlarda dinsel egemenliin ne denli gl bir unsur olduunu bilen Kilise, misyonerlik etkin-liini ustaca kullanarak, kendi snrlan iinde kalan Bulgar ve Slav kitlelerini dzenli olarak hristiyanlatnyordu. ncil oktan Slav diline evrilmi ve Trakya'daki halklara ulanlmt bile. Bizans'ta yaayan Slav ve Bulgarlarn aamal olarak hristiyan-lamas, doal olarak snrn dier tarafnda yaayan akrabalar-n da etkilemekteydi. Dier yandan, irili ufakl birok Avrupa devletinin hkm-darlan, ynetici hanedanlar ve egemen snflan, dnya impa-ratorluu olmay baaracak kadar siyasi kltre ve kkl bir gelenee sahip Roma'nn miraslannn dinini kabul etmeyi e-kici bir fikir olarak gryordu. Bu sayede hem evrensel nite-lik tayan bir rgtlenmeyle btnleerek, o imparatorluun bir paras olacaklar, hem de kendi halklarn ok daha kolay ve sistemli biimde ynetmeyi baaracaklard. Dokuzuncu yzyl sonlanna girerken Roma'nn iki miras-s vard

grnrde Bat'da Katolik Kilisesi ve Papa'yla b-tnlemi Frank Krall, doudaysa Bizans imparatorluu. Bulgar Krall, Hristiyan sistemine entegre olmak amacyla

Aklin ve GIzemIn DIrIlIsI

dorudan doruya Frank devletine bavurdu ve temsilciler gn-derdi. Ancak Bizans, bu duruma seyirci kalmaya hi niyedi de-ildi. ki devlet arasnda zaman zaman epey kanl bir grnm kazanan savalara karn, youn ilikiler sz konusuydu ve Bi-zans topraklannda Bulgarlar, snrn dier yanmdaysa Hristiyan Bizansl halklar yayordu. Ara yol ok ksa srede bulundu ve bulgar Krall yzn yeniden douya evirerek, yeni diniyle tanmay kabul etti. 870 ylnda Constantinopolis Patriklii ara-clyla Bulgarlar hri'stiyanlatnlyor ve Bizans'a bal Bulgar Ortodoks Kilisesi kuruluyordu. Biraz nce szn ettiimiz Paulisyen savalar ve yenik den sapknlarn Trakya'ya srgne gnderilmeleri, aa yukar um bu dnemlere denk geldi. Hristiyanlk henz Bul-gar topraklarnda ok yeniydi; Kilise yeni yeni rgtleniyordu ve blgeye allmadk dnceleri olan, garip yabanclar ge-lip yerlemilerdi. Dier yandan, sk sk yaanan ypratc sava-lar, Bulgar ekonomisine ciddi zararlar vermiti. Tarmsal re-tim biimi, Ban Avrupa'daki eilime uygun olarak byk top-rak sahipleri ve derebeylerinin denetiminde yryor; glenen feodal yap, giderek yoksullaan kyllerin yaamlarn iyiden iyiye zorlatnyordu. Dokuzuncu yzyln sonlarnda, gl toprak sahiplerin-den oluan yeni snfn gelimesi, Bulgaristan'da kk kyl i-letmelerinin gerilemesiyle ayn zamana rastlam ve tarm top-luluklarnn kn hzlandrmt, diyor Dmitri Obolensky. nl tarihiye gre sk yaanan savalarn verdii zararlarn ya-n sra, Balkanlar'da 927 ylnda yaanan byk bir ktlk tarm-da hasat verimliliini ciddi biimde drm ve bu

gelime nedeniyle deeri azalan tarlalar, hem Bizans hem de Bulgaris-tan'da byk toprak sahipleri tarafndan ok ucuz bedellerle (yalnzca yiyecek karl) satn alnarak feodalleme ivme ka-zanmt.361 Olumsuz ekonomik koullar, yoksulluk, alk, feodal basklar ve despotik ynetim, Trakya'dan Balkanlar'n kuzeyine doru uzanan bir blgede yaayan halklar, byk bir honut-

361 Dmitri Obolensky, a.g.e, s 101

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

suzlua srklyordu yava yava. stelik, resmi otoritenin si-yasi basklan, yneticiler tarafndan kabul edilip halka da zorla benimsetilmeye allan bir din araclyla younlatrlm ya-saklkla birlikte geliyordu. Bulgar topraklarna srgne gnderilen Paulisyenler (ya da Fraternis idealini yaatmaya alan mistik fraksiyonlar) ok k-sa sre iinde yerel halkla kaynatlar ve onlann takdirini ka-zandlar. Drsttler, yalan sylemiyor ve iten davranyorlar-d. Maddi karlar deil, insani deerleri benimsiyorlar; ml-kiyet duygusunu aalayp, paylamay savunuyorlard. Hep-sinden nemlisi, bask ve zulm artran feodal toprak beylerine kar yoksul halkn yannda yer alyor, korkmadan resmi otori-teye kafa tutabiliyorlard. Onuncu yzyln ilk yansnda, bilge-lii ve dervi yaamm her eyin stnde tutan bu ilgin insan-larn arasndan, kendisine Bogomil (Slavca Tanr'nn Sevdi-i) adn veren bir lider kp vaazlar vermeye baladnda, yoksul kitlelerin, devlet ve kilise basksndan ylm kyllerin desteini almay baard ve Balkanlar'da, Trakya'dan Makedon-ya'ya dek geni bir blgede hzla yaylan bir hareketin ncs oldu. Bogomil'in retisi, Messalian'lar ile, Bizans tarafndan byk kitleler halinde Trakya'ya srgne gnderilerek bir sre-den beri Makedonya'nn

Slav halkyla yan yana yaamakta olan Paulisyenlerin doktrininden domutur, diyor Ostrogorsky. Bu dne gre gze grnen btn dnya eytann iidir ve byle olduu iin ktnn elindedir. Dou'daki selefleri gi-bi BogormTler de saf bir ruhi dindarla ve ciddi biimde der-vie bir yaama erime abasndadrlar. Bunlar byk bir id-detle btn grntsel ibadet biimlerini, btn kilise detleri-ni, hatta btn kilise dzenini reddederler. Bogomil'lerin ege-men kiliseye kar isyanlan, en gl destei kilise olan mevcut dnya dzenini de reddetmek anlamna geliyordu. Bogomillik hareketi egemenlere, gllere ve zenginlere kar protestonun bir ifadesiydi.362 362 Georg Ostrogorsky, a.g.e, s 250, italikler bana ait

Aklin ve GIzemIn DIrIlII Onuncu yzyln sonlanna doru Bogomil hareketi ve r-gtlenmesi, batya doru hzla yaylmaya balad. ok ksa bir sre iinde Srbistan ve Bosna'da cemaader olumu, yeni ini-siyeler yetitirilmeye balamt. Hatta hareket yeralt olanak-larn kullanarak o denli ilerledi ki, on birinci yzyln hemen 425 balarnda Constantinopolis'te, yani Ortodoks Kilise'nin merke-zinde bile gizli Bogomil hcreleri ortaya kmaya balad. 1046 ylnda hareketin gelimesi talya'ya da ulat. Kilise yneticile-riyle rahipler arasnda geen yazmalarda, Torino ve Verona blge snrlan iinde Bogomil'lerin etkinliklerine ska rastlan-maya balandndan sz ediliyordu. Anadolu'da da durum farkl saylmazd. Paulisyeniere yaplan onca zulmden sonra ayn dnce ve rgtlenme, Bogomillik kimliiyle yeniden or-taya kmt. Frigya'dan Constantinopolis'e yollad bir mek-tupta Peribleptos manastrndan Euthymios adl bir kei, Bo-gomil'lerin yalnzca Bizans lkesinde deil, tm Hristiyan ale-minde yayldklarndan sz ediyordu.363 Kilise tarafndan sapkn bir mezhep ya da grup olarak de-erlendirilmesi, Bogomil dnce ve rgtlenmesinin dinsel bir grntye brnmesine neden oluyordu. Gnmzde de baz tarihi ve Ortaa uzmanlar, Bogomilizm'i bir

tr din olarak grme eiliminde. Oysa bu, ciddi bir yanlg. Tpk Paulisyen hareketi gibi (ve onun bir anlamda devam olarak) Bogomil gruplar, Hristiyan egemenliinin olduu blgelerde bir tr muhalif direni olarak ortaya kmlard ve dnce, gelenek ve rgtlenme yntemlerinin Hristiyanlkla hi ilgisi yoktu. Bal bana bir din de deildi Bogomilizm; spiritel ynleri ne kmakla birlikte, daha ok hcre rgtlenmesine dayal siyasi bir yaplanmay artryordu. Esas olarak, bir yeralt hareke-ti grnmne sahipti. Liderler, yani Byk UstaIann kim-likleri gizliydi; kimse onlar gerek adlaryla tanmyordu. lk ef-sanevi lider Bogomil'in bile kim olduu belirsizdi. Belki de bir-den fazla insan, ayn ad ve sembol kimlii kullanarak hareketi Balkanlar'da yaymay baarmt. 363 Heinricb Fichtenau, Heretics and Scholars in the Middle Ages, s 113

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

Yine tpk Paulisyenler gibi, kk gruplar, yani localar halinde yatay bir rgtlenme biimine sahiptiler. Koordinasyo-nu salayan liderler tannmyor, onlarla ancak bu gruplarn y-neticileri araclyla iliki kurutabiliyordu. Cemaat, genel olarak ierdekiler ve dardakiler olarak iki ana emberden oluu-yordu. Byk kitlesel destek, loca yapsna dahil edilmeyen ve belli aralklarla Bogomil kiliselerinde buluan d emberden gelmekteydi. Bir tr merkez halka nitelii tayan ierdekiler arasmda yer alabilmek iinse, ilkin gven ve takdir kazanmak, ardndan da localara insiye olmak gerekiyordu. lk giriten iti-baren, zamana ve inisiyenin kiisel yetkinliine, basanlarna ba-l olarak yukar doru ykselen ara aamalar balyor; geride braklan her bir aamann sonunda derece adayan inisiye, yeni bir sr renme ansna kavuuyordu. Ksacas, birok yny-le Bogomil hareketi, eski gizem kltlerinin ve Pythagoras Kar-delii'nin devam ya da yeni bir versiyonu gibi grnmekteydi.

Dmitri Obolensky'ye gre temelde dinsel nitelik tayan Bogomil hareketinin ana dman Bizans ve onun Ortodoks Ki-lisesi'ydi. Bu nedenle Bogomilizm'in siyasi kimlii de en net bi-imiyle Bizans kartlnda ortaya kyor; hareketin liderleri Bulgar halkmdaki Bizans kart eilimden yararlanarak yanda saylarn arryorlard.364 Obolensky'nin yorumu belli oranda inandrcla sahip olmakla birlikte, Bogomil'lerin bizzat Bulgar yneticilerine, feodal beylerine ynelik iddetli muhalefetini ve hareketin yaygnlama sreci boyunca rgtledii eitli ayak-lanmalar hafife alma gibi bir risk de ieriyor. BogomiPler, ilkin ar Simeon'un, ardndan da Petro'nun ynetimleri srasnda resmi otoritenin desteiyle palazlanan toprak sahiplerine kar yoksul krsal kesim halknn haklarn savunmu ve belki de en ok bu nedenle sempati toplamlard. Balkanlarda Bogomil ol-mak, yalnzca Kilise'nin dayatt inan sistemine deil, egemen bask dzenine kar da direnmek demekti. Hareketin Bizans kart, hatta baz tarihilerin yorumuy-la anti-Grek yzyse, daha ok felsefi ve ideolojik unsurlar-

364 Dmitry Obolensky, a.g.e, s 96

Aklin ve GIzemIn DIrIlII dan kaynaklanyordu. Tpk Kilise ve Hristiyanlk kartlnn belli bir dine ynelik iman balantl bir tepkiden ok, o di-nin btnletii despotik siyasi yapy hedef alan muhalif bir ta-vr olmas gibi. Din ya da inanla ilgili ayrntlar, BogomiHerin kitlesellemesini kolaylatran, nlerini aan ve onlar popler 427 klan mistik unsurlard. Liderlerinin verdii sylevlerde vurgu-lanan dinsel temalar, gayet yakndan tandmz, olduka eski ve kkl bir evren anlayyla byk paralellikler ieriyordu. Bogomil teolojisine gre evrenin sahibi Tanr'nn ilk olu, Satanael'di. G, iktidar ve byklk hrsyla Tanr'ya isyan et-tiinde spiritel evrcnden kovulmu, bunun zerine, ona b-tnyle kart bir maddi evren

yaratmt. Yani bizim iinde yaadmz, alglanabilir evren. Satanael'in tinsel varlk ze-rinde en kk bir yetkisi ve gc yoktu; yaam yaratamazd. Dolaysyla bu maddi evrende kendine tapmak zere tasarlad- insanlarn ruhlarn da o deil, spiritel evrenin gerek sahi-bi olan Tann vermiti. Ne var ki Satanael bu ruhlar tutsak al-m, maddi evren iinde ktlk ve ihtiras zerine kurulu ken-di dzenini oluturmutu. Bu durum, Tanr'nn ikinci olu Lo-gos (Tann Sz, Kelm) doana dek srd. Bu ikinci oul bir ruh olarak gklerden dnyaya inmi; Satanael'in ktle daya-l gcne doruluktan yana bir alternatif oluturmu; bu geli-me sonrasnda maddi dnyann efendisi olan kt oulun adn-dan, Tann'y ifade eden El taks karlm ve yalnzca Sa-tan'a dnmt (eytan). Artk evren, bu iki gcn, ktlk ve iyiliin srekli savamna sahne olmaktayd. Bogomil'ler ktln temsilcisi iblislerin, kendi aralarn-daki hiyerariye gre, kiliselerde yuvalandklarn sylyorlard. Bu dzene gre btn ktlklerin ve iblislerin ba olan ey-. tan, bir zamanlar Kuds'teki kilisedeyken, sonradan Constanti-nopolis'teki Ayasofya'ya tanm ve oraya yerlemiti!365 Her ne kadar baz ayrntlarda kk farkllklar gze arp-sa da, Trakya ve Balkanlar'dak Bogomil'ler, Dou Anadolu'da

365 Michael Angold, Church and Society in Byzantium Under the Com-neni, s 481

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizi! Kardetik.

uzun yllar Bizans'a kafa tutan Paulisyenlerin devam nitelii ta-yordu ve her iki hareket arasnda rgtlenme ve eylem yn-temleri dahil, belirgin bir kesintisizlik ve uyum sz konusuydu. Krsal kesimde,

Bogomil'lerin denetiminde olan kk yerleim blgelerinde titizlikle seilerek harekete ilk admlarn atan ini-siyeler, yalnzca inan ve felsefe alannda eitilen bir mritler grubu oluturmuyorlard elbette. Politikadan tarihe, mzikten edebiyata dek birok farkl disiplinde, deneyimli ustalar tarafn-dan yetitiriliyorlar; ilerinden bazlar, savalk eitimi bile alyordu. Her ne kadar dervi yaam srdren bar bir dnce-nin izleyicisi olsalar da, mcadele ettikleri bir dnya sistemi karsnda nihai baarya ulamak iin kendi askeri glerini oluturmalar kanlmazd; bu nedenle, zaman iinde iyi ei-timli yelerden oluan gerilla birlikleri de kurdular. Zaten hem Bulgar toprak beylerine hem de Bizans'a aktan aa kafa tu-tabilmeleri, kendi ilerinde bylesi bir gc ortaya karabilme-leri sayesinde mmkn olabilmiti. On birinci yzyl boyunca Bogomil dncesi ve rgtlen-mesi artc bir hzla yaylmaya ve Bizans' ciddi biimde teh-dit etmeye balad. Constantinopolis'teki kiliselere dek rahip kimliiyle szabilen Bogomil misyonerleri, imparatorluk snrla-r iinde halkn sempatisini toplayp dncelerini yaymay ba-anyorlard. Anadolu'daki kimi manastrlar btnyle Bogomil kontrolne gemi; burada yeni inisiyeler yetitirilmeye balan-mt. Douya zg ayrlk hareketlerin etkisiyle, Slav Balkan-lar'da ortaya km Bogomil doktrini zamanla ylesine yaylm ve Bizans ahalisi, hatta Bizans bakenti iinde o kadar ok say-da taraftar bulmutu ki, imparator (I. Aleksios) bu tehlikeli sap-knla kar harekete gemeyi, devletin nemli grevlerinden biri sayd, diyor Ostrogorsky.366 Aslnda Bizans ynetimi artk Bogomil'leri yalnzca Kilise araclyla iman mcadelesi yr-tlecek sapkn bir mezhep deil, iin iin bymekte olan bir

366 Georg Ostrogorski, a.g.e, s 345

Akn ve CzemIn DIrIUI

i savataki rakibi olarak gryordu; daha doru bir deyile, devrimci bir tehlike. mparatorun da bu durumun gerekleri-ne uygun nlemler alma yoluna gittii sylenebilir. On birinci yzyl bitimine doru Balkanlar'dan balayarak Bogomil'lere kar byk bir askeri harekt dzenlendi. Uzun sren kanl bir operasyon sonrasnda gruplar ve localar datl-d, direnen ve savaanlarn ou ldrld ya da tutukland. Hareketin byk ustalanndan biri olan Basileios adl lider, yannda yer alan mritleriyle birlikte, meydanda odun atei ze-rinde yakld. Bizans ynetiminden gelen sert darbenin okunu, Anado-lu'da yrtlen kouturma ve idamlar izledi ve Bogomil hare-keti byk oranda datlm gibi grnd. Ama mparator ve Kilise, ne kadar urarsa urasn, bu gl muhalif grubu b-tnyle yok etmeyi baaramamt. Bizans kentlerinde yaayp kendini bir biimde gizlemeyi becerenler, sessizce yeni bir uy-gun dnemin gelmesini bekleyeceklerdi. Bogomil localarnn nemli bir blmyse, zaten uzunca bir sredir batya doru yaylmay srdrm, talya ve Sicilya bata olmak zere, Av-rupa'nn deiik kentlerinde rgtlenme abalann srdrm-lerdi. Byk kymdan kendini kurtarmay baaran usta ve m-ritlerin nemli bir blm de Avrupa'ya kat. ounlukla ter-cih ettikleri blgeyse, Fransa'nn gneyiydi. Yani Julanus'un bir dnem, imparatorluun yeni kltrel merkezi olarak dn-d ve tasarlad, Fraternis gruplarnn en youn bulunduu, Toulouse blgesindeki kent ve kasabalar. Eff Bilgeleri, Kutsal Maria ve Albi julanus'un Roma'da kkl bir devrim gerekletirmeye a-lrken en ok nemsedii eyaletin Galya olduundan daha n-ceki blmlerde sz etmitik. O tarihlerde imparator, artk ya-kndan tandmz o eski ve kkl idealin merkezine, en gven-dii dostlarnn ve destekilerinin yaad Gney Fransa'y yer-letirmenin hesaplarn yapyordu. Eski kltre dn, zgr-

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

leme, insani deerleri yceltme ve eitim seferberlii buradan balayacak; toplumsal dnm, snrlarn ortadan kalkt ba-r ve eitliki, btnlemi insan uygarlnn prototipi, bu-rada oluturulacakt. Douda, ayn ilevi grmek zere Antak-ya'y semiti Julianus. Ama baty, stratejik olarak ok daha fazla nemsiyordu. Galya'nn kuzeyindeki Paris, yani sis'in Kenti (Pharia-lsis) bir ynetim merkezi olacakt. Gneyde, Tam nehri kylarnda kurulmakta olan yeni kasaba, yani Albi-ga'ysa, kltrn ve bilimin nabznn att yer. Julianus'un beklenmedik erken lmyle btn bu hesap-larn bozulduunu ve byk toprak lordlaryla despotik impa-ratorluk destekilerinin yeniden denetimi ellerine geirdiklerini grmtk. Bu ittifakn merkezine Kilise'nin de katlmasyla Ju-lianus'un att admlarn izleri silinmeye balam, teokratik bir ynetim Roma'ya egemen olmutu. Ancak Galya'nn, zellikle de gneydeki Languedoc367 blgesinin karakteri deimedi. Al-biga'ysa, izleyen yzyllar boyunca neredeyse el demeden ka-lp, bir Fraternis kalesi olma zelliini korudu. Kasabann ad, rasgele seilmemi; Romallarn kkenini kadim Troya uygarlna balayan efsanevi Aenias'n, yaknla-ryla birlikte batya g ettikten sonra kaya topraklarnda kur-duu ilk kent olan Alba Longa'yi artrmas istenmiti. By-lece, o eski Cumhuriyet ideolojisinin yzyllar boyu aln iz-meye alt Eski Roma bysn, adyla da zerinde ta-yordu yeni yerleim yeri. Bir baka deyile, batdaki yeni top-raklarda Roma sembolik olarak bir kez daha kurulmu oluyor-du; tpk, Aenias ve oullarnn yzyllar nce yapt gibi. Alba, Latin dilinde parlak beyaz anlamna geliyordu;

Languedocun szlk anlam, Oc Dili. Frank dilinin farkl bir lehe-sini konuan Gney Fransa halk, Evet anlamna gelen Oii (sonrala-r modern Franszca'daki Oui) yerine Oc szcn kullanyorlard. Bu nedenle zamanla onlarn yerel dillerini vurgulamak iin kullanlan Oc Dili, yani Langue d'Oc szc, bu dili konuan

insanlarnn ya-ad blgenin de ad oldu Languedoc. Ayn blge iin kullanlan Ok-sitanya szcyse, Latince Gnein batt yer, Bat anlamna gelen Occidentem'Men kaynaklanyor.

Aklin ve GIzemIn DIrIlII

bir baka ifadeyle, ltl beyaz. (Ayn zamanda deerli ta ve inci.) Romallar iin eskilerde kalan daha derin anlamysa, n yol gsterici gc ve beyazn safln ayn anda vurgula-maktayd Aydnlanma, doruluk ve arnmtk. Zaman iinde kasabann ad ksaltlarak, Albi'ye dntrld ki, bu da rast-lantsal bir deiim saylmazd pek. Blgede halknn dilinde Al-bi, Dii Elf anlamna geliyordu u Kelt efsanelerinde sk sk karmza kan, gzellii, zeks ve doruluuyla nl Elfler adl mitolojik rkn, dii yeleri. Elfler, Kelt sylencelerinde yceltilen, insanst niteliklere sahip, bir tr periyi andrmakla birlikte yine de insan gr-nmne sahip varlklard. Bu anlamda, maddi dnyaya dkn-l ve ktye eilimiyle ne kan insan iin, bir tr ide-ali simgelemekteydiler. Yani, Pythagoras'tan beri inan zayf-lklarn ve olumsuzluklarn ap, safla, kusursuzlua ve bilge-lie ulamak iin ngrlen modelin, varlmak istenen o ideal noktann masals karlyd Elf. Baz Frank lehelerinde ElPin karl olan Albi szc, kkn yine Latince'deki Alba'dan alyordu Ila, parlaklk, beyazlk. Albi (Elf) demek, insan zaaf-larn am, kla bulumu, aydnlanm varlk demekti. Sz-cn diil olmas, yani dii Elf anlamna gelmesi de, yine k-keni Sibyl'lara ve gizem klderine dek dayanan, ltl dii pe-rileri, yani Muse'leri getiriyordu akla. Mziin koruyucusu ve sahibi saylan tanrann, Kybele'nin nl ilham perilerini. Iskoyal soybilim uzman ve aratrc Sir Laurence Gard-ner, Albi, Provence dilinde dii Elf anlamna gelen Ylbi sz-cnn bir varyantyd, diye anmsattktan sonra, kasaba hal-kna (ve onlann temsil

ettii dnceyi savunanlara) Albigens (Albi soyu) denmesine ilgin bir yorumla yaklayor Gardner'a gre Albi sakinleri, kendilerini Elf soyundan gelenler olarak gryorlard. Szcn diil nitelii de, Albi'de akrabalk ba-larnn anne tarafndan yrtlmesine olduu kadar, inanlarn-daki kutsal kiilie, yani Maria Magdalena'ya gnderme yap-maktayd.368 368 Sir Laurence Gardner, Lost Secrets of the Sacred Ark, s 246

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

Kendisiyle ayn dnceyi paylaan eitli aratrmaclar gi-bi, Gardner da Albi'de oluan topluluun Merovenj hanedan zerinden Maria Magdalena araclyla Galile'ye dayandn; daha geriye doru da soy ilikilerinin yine anne tarafn izleye-rek Eski Msr'a, oradan Smer'e ve nihayet bilinen tarihin ba-langcndan ok daha eski dnemlere ait, esrarengiz bir anaerkil hanedana dek uzandn savunuyor. Varln henz tam anla-myla bulup kantlayamadmz, onun Kutsal Kse Soyu de-dii bir hanedan bu. Mensuplar arasnda yalnzca Maria Mag-dalena deil, adlarna eski kutsal metinlerde rastladmz Bats-heba, Miriam ve hatta efsanevi Lilith de var.369 Gardner yaym-lad hemen tm kitaplannda, Hristiyan kltrne bir biim-de ithal edilen Kutsal Kse (Holy Grail) mitinin, aslnda bu ka-dim anaerkil hanedann kadnlarn, daha dorusu onlarn rah-mini simgeleyen bir metafor olduunu kantlamaya alyor. u an bizim zerinde bulunduumuz konu asndan bura-da dikkate deer olan nokta, Fransa'nn gneyinde, Languedoc blgesinde seslerini duyuran Albi kasabas sakinlerinin, tpk Sibyl geleneinin binlerce yl boyunca direnerek, korumaya ve yeniden canlandrmaya alt gibi, anayanl (maternal) bir ak-rabalk bana sahip olmalar ve Maria Magdalena figrnn tanra kltryle olan ak balants. Bunlara, kasabaya veri-len Albi adnn , parlakl, safl, kusursuzluu vurgulad-; bir tr tinsel aydnlanmay artrd; ayn balam

iin-de bir aydnlanmtk modeli olarak Elf kadnn simgeledii de eklenebilir. Tabii kasabann kuruluundaki ad olan Albi-gann, Roma'nn Troya asll kurucu atas Aeneas ile olan ba-riz ilikisi de gzden uzak tutulmamal. Acaba Kelt folklorunda karmza kan Elf ler, yalnzca mitolojik masal yaratklar m, yoksa btn o ltl ambala-jn iinde, ok eski zamanlara ait, bilge ve yetkin bir insan top-luluunun anlaryla olumu ideal bir modeli de simgeliyor olabilirler mi Alba Longa'y kurup, antik Troya'nm bilgi biri-

369 Sir Laurence Gardner, Realm Of The Ring Lords, Nexus Magazine, vol. 6 no. S, August-September 1999

Aklin ve CIzemIn DIrIlII

kimi ve geleneklerini italya'ya tayarak Roma'ya esin kayna oluturduuna inanlan Aeneas, Anadolu'daki lkesinde byle eski bir topluma ait bilgeliin koruyucularndan biri miydi Di-i Elf ya da Albi, bilinen en eski dnemlerdeki anaerkil uygar-ln bilgi birikimini saklamaya alan Sibyl'larla balantl bir 433 metafor muydu Maria Magdalena tanraya verilmi simgesel bir ad myd, yoksa binlerce yl nce aziz dzeyine ykseltilen bir Sibyl'n toplumsal bellekte varln koruyan anlaryla m olumutu Tanra kltnde ve en eski geleneklerde kutsal bir simge olan ve maaralarla zdeletirilen ana rahmi, Kutsal K-se motifine de ayn temay vurgulamak zere mi szmt Ko-runmaya allan yalnzca eski bir toplumun soyaac myd, yoksa o toplumun bilgelerine ait srlar m Albi kasabas ve on birinci yzyldan itibaren btn dikkat-leri zerinde toplayan o blgenin halk sz konusu olduunda, ister istemez zihinlerde oluan bu ve benzeri sorulara tez elden doyurucu yantlar bulabilmek kolay deil. Ancak bylesine yo-un ve simgesel yn arlkl bir ada sahip370

olan kasabann, Avrupa'nn dnce, inan ve siyaset tarihine damgasn vur-mas, pek de ama saylmamal. Julianus'un destekilerince drdnc yzyl sonlarnda Albiga adyla kurulan Albi, on ikin-ci yzyldan itibaren yalnzca Avrupa'nn deil, dnyann tari-hine damgasn vuracakt. Yzyllar boyu unutturulmaya, zeri rtlmeye allm, olduka gl ve ltl bir damgayd bu ve etkisi Aydnlanma ana dek srecekti. Aa yukar 1090 ylndan itibaren, Dou Avrupa ve Bal-kanlardaki byk Bogomil kymndan kaabilen loca yeleri-nin, byk ustalarn ve inisiyasyon basamaklarnda ilerlemi mritlerin en gvenilir sna, Albi oldu. Kasabann yerel sa-kinleriyle yeni gelen mlteciler arasnda hibir uyum sorunu

370 Antik a sonlarnda Roma topraklarnda kurulan kimi nemli kent ve eya-letlerin adlarnda da ounlukla ayn simgesellikten yararlanmak zere Alba szc kullanlmt. Szgelimi, Balkan topraklarnda Bogomil gruplarnn en youn bulunduu Arnavutluk'un ad, o dnemlerden beri Albaniadr. Roma'ya bal olduu dnemlerde ngiltere'nin ad da Al-biondu.

Fraremk F.28

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

yoktu zaten. Ayn idealin ve ayn dnce sisteminin evresin-de toplanm, kuaklardan beri bir gelenei ve bilgiyi koruma-ya alan, dnyann en eski rgtlenmelerinden birinin yesiy-di hepsi. Albi'dekiler, sonradan oraya gelen Bogoml'ler, hatta zamannda Gney Fransa'ya kam Dou Anadolulu Paulis-yenler, kendilerine kuaktan kuaa aktarlm bilgeliin yolcu-suydular. Onlar, ilk krallklar, ilk snfl toplumlar, hatta ilk ataerkil toplumsal

yaplar ortaya ktndan beri dnya dzenini dei-tirmeye, eski Alan a deerlerini yeniden yceltmeye, ata-larnn bilgi ve inanlarn koruyup gelitirmeye alan Frater-nis gruplar ve fraksiyonlaryd. Tpk, son devrimci imparator Julianus; Roma'da Cumhuriyet'i kuran ve gelitirmeye alan Kardelik yeleri; Gney italya'da ideallerini yaama geirme yolunda admlar atan Pythagoras mritleri; Eski Yunan'da ilk konfedere rgtlenmeyi ortaya karan Amphictyonic Konsey'in kurucular; Eleusis gizem kltnn, Dionysos cemaatlerinin, Orpheus hcrelerinin ve Mithra localarnn yaratclar; Bat Anadolu'da Troya'dan Frigya'ya dek Byk Anne inanan korumaya alanlar ve atalhyk'ten de gerilere, bilmediimiz dnemlere dek uzanan bir uygarln bilge kadnlar gibi. Kitap boyunca, kendi i geliimini vurgulamaya alarak ve heterojen yapsnn da altn izerek Fraternis olarak adlandrdm kkl bir dnce ve idealin koruyuculan, on ikinci yzyl balarnda bu kez Albi'de, yeniden bir araya gelmilerdi. isa adna Kutsal Sava Bu tarihi buluma ve onu izleyen olaylar zincirine geme-den nce, on ikinci yzylda Avrupa'nn ve zelde Fransa'nn grnmne ksaca deinmek yararl olabilir Bat Roma'nm is-men olmasa bile fiilen knden sonra, eskiden Galya olarak adlandrlan geni lkede Frank Krall egemen olmu; bugn-k Almanya'dan spanya'nn kuzeyine dek uzanan topraklarda, bir zamanlar efler federasyonu olmaktan teye gitmeyen

Aklin ve CIzemIn DRL

Frank ve Cermen kavimlerinin bir araya gelmesiyle oluan, b-yk bir devlet ortaya kmt. Roma uygarlna ve soylularn lks yaamna byk bir ilgi duyan yerel efler ve toprak sahip-leri, bazen fetihler, bazen yama ve igal, bazen de ksa sreli ban anlamalanyla scak iliki iinde olduklan Roma'nn etki alanna girmilerdi bir anlamda. Bat imparatorluunun paralanmasndan sonra, bir ksm zaten daha nce

Hristiyanlatmlm lider ve hkmdarlar, Ka-tolik Kilisesi'yle dorudan iliki kurmular ve sonunda krallar-nn Papa elinden ta giymesiyle Roma mirasna byk bir is-tekle sahip kmlard. Sekizinci yzylda yldz parlayan Ka-rolenj hanedan dneminde, zellikle de Frank kral Byk Karl'n (Charlemagne) ynetimi srasnda, bu miras stlenme kaygs, Papa destekli hkmdann Bat Roma imparatoru un-vann almasyla tescil edildi. Byk Kari, ayn zamanda Augus-tus payesiyle de onurlandrlma. Dokuzuncu yzylda, Fransa, Almanya, Polonya, Hollanda ve italya'nn byk blmn iine alan monarik federasyon Kutsal Roma-Cermen imparatorluu olarak anlmaya bala-mt artk. Bu kalabalk ve heterojen Avrupal kavimler birlii-ni bir arada tutan har ilevini de, Katolik Kilisesi ve Papa-lk stlenmiti. Bir baka deyile, Avrupa'nn batsnda ortaya kan Hristiyan konfederasyonunda ynetimin kilit noktalann-dan birine, Kilise yerlemiti. Bu, Papalk iin birok bakmdan ciddi bir hamleydi. Bylelikle Kilise, Bat Roma'nn kyle gelen bunalmn endielerinden, yeni bir imparatorluu avula-rnn iine alarak syrlyordu. Dier yandan, ruhban snfnn rgtlenmesi en yaygn d-nemini yayor; yeni konfederasyonun snrlan iinde kalan her lke ve kentte Kilise, kendi varln salamlatnyordu. Bu, is-ter istemez egemen ekonomik modelle ve toprak mlkiyetinin avantajlaryla daha ok kaynamak anlamna da gelmekteydi. Birok kentte Kilise de byk toprak sahiplerinden biri olarak feodal sistemin nimetlerinden yararlanyor; mal varlyla bir-likte siyasi nfuzunu da glendiriyordu. Ancak bu, karlkl dnlerle birlikte gelen ve iki ynl ileyen bir sreti. Kilise

Fraternis-, Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

liderleri ve piskoposlar geni topraklardaki tarm rnlerini de-netleme olanann yan sra ynetimde arln artrrken, ye-rel toprak aalar, lordlar ve dkler de, dinsel hiyerarinin iin-de kendilerine saygn ve etkili yer ediniyorlard. liki o denli giriftlemiti ki,

piskoposlar, ruhani liderler ve hatta Papa'lar, artk feodal aristokrasinin kaymak tabakasndan seiliyor; Avru-pa'nn soylu aileleri, kendi ilerinden Papa ve piskopos kar-malaryla vnyorlard. Onuncu yzyldan itibaren kt zerinde imparatorluun ad varln srdrse de, fiilen birliin yaps yerel krallklar ha-linde paralanmaya balad. Bunda, kuzeyli sava kavimlerin bitmek bilmeyen igal ve yaylmaclklar da rol oynuyordu b-yk oranda. On birinci yzylda, Viking kkenli savalarla Kuzey Fransa'nn yerli halknn bileiminden oluan Norman-lar, Man kylanna dek uzanan bir blgeyi (Normandya) de-netimleri altna almakla yetinmediler; Norman kral Fatih Wil-liam (Guillaume) 1066 ylndaki nl Hastings Sava'nda Ang-lo-Sakson kral Harold' yenilgiye uratarak aday igal etti ve hemen ardndan ngiltere Kral unvanyla ta giydi. Normanlar Seine nehrini snr kabul edecek biimde Fran-sa'nn kuzeyini (ve bir sre iin de ngiltere'yi) denetimleri al-tnda tutarken, gneyde de dalan Frank birliinin bir paras, Fransa Krall adm almt. Byk Kari dneminin geni im-paratorluunun dousundaysa, Alman Krall vard artk. be-, rik yarmadasnda dokuzuncu yzyl ortalarnda hzlanan Hris-tiyan kar ata (Reconquista) Emevileri geri ekilmeye zorla-m; on birinci yzyl sonlarndaysa kuzeyden balayarak span-ya'nn byk blm geri alnmt. slam'n Avrupa'y yitirip Kuzey Afrika'ya doru ekilme dneminin en nemli evresiydi bu ve yarmadada artk bir spanya Krall hkm sryor, Katalan blgesinde de Aragon Hanedam'nn bayra dalgalan-yordu. On birinci yzyl biterken spanya, talya ve Sicilya'dan Mslmanlar srlmeye balamt ama doudaki Bizans impa-ratorluundan gelen haberler, Hristiyan dnyas iin pek de i ac deildi. Geen yzyl iinde Arap devletleri gcn kay-

Aklin ve Gizemin DRL

betmi; islam dnyas Fas, Msr ve Badat'ta hkm sren farkl hanedanlar denetimindeki halifeliklere blnm; Katolik Kilisesi'nin rakibi durumundaki Ortodoks Patriklii, Bi-zans'la birlikte g ve kan kayb iine girmiti. Ortaya kan ye-ni konjonktr, Batl hkmdarlar, aristokrasileri ve Papal o hi yok olmayan eski d yeniden gerekletirebilme yolunda umutlandryordu Bizans' yutarak, Kilise birliini salamak ve eski Roma'nn byklne yeniden kavumak. Ancak douda-ki yeni gelimeler, bu hesaplan bir anda altst etti. Mslman-latrlm Ouz Trkleri'nin kurduu Seluklu Sultanl, b-tn iran' denetimi alana aldktan sonra Anadolu'ya doru y-rmeye balamt. Avrupal hkmdar ve din adamlarnn son umudu, Bi-zans'n bu tehlikeye kar sonuna dek direnebilmesiydi ama bek-lenen olmad, imparator Romanos Diogenes'in byk ve iddi-al askeri seferi Malazgirt yaknlarnda hezimetle noktalandn-da, yalnzca Anadolu'nun yazgs deimekle kalmyor; Katolik hkmdarlarn douyu gvence altna alarak ticaret yollarn ye-niden denetleme ve Suriye'ye, Filistin'e, Kutsal Topraklar'a bir kez daha egemen olma dleri de tehlikeye giriyordu. On birinci yzyl sonlarndan itibaren Bizans, Anadolu'da-ki kalelerini birer birer yitirip geri ekilmeye balam; Seluk-lu aknlaryla birlikte doudan gelen gler, Anadolu'nun de-mografik yapsn gzle grlr bir hzla deitirmiti. O denli rktc bir deiimdi ki bu, Seluklular Malatya'da ya da Konya'da durmam; hkmdar Sleyman ah, Bizans' iyice keye sktrarak yeni Anadolu devletinin bakentini Constan-tinopolis'in burnunun dibine, Iznik'e yerletirmiti. Karadaki stnlk ksa srede Ege denizine de yayld ve Trk donan-malar, Sakz, Midilli ve Sisam adalarn da ele geirdi. Avru-pa'daki d krkl ve tedirginlik, giderek artyordu. Bu kritik ve gerilimli gnlerde Papa seilen II. Urbanus, Trklerin ilerleyiinin mutlaka durdurulmas ve aradaki anla-mazlklar ne olursa olsun, Bizans'a yardm edilmesi gerektiine inanyordu, ilk byk adm olarak Hristiyan dnyasnda bir i bar salamay seti ve iman srtmeleri srasnda nceki Pa-

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

pa tarafndan aforoz edilen Bizans imparatoru Aleksios'u affe-derek ie balad. Olduka korkulu gnler geiren Bizans'ta, bu iyi niyet gsterisi sevinle karlanma. Aleksios, Bat'nn yardmn alarak Seluklu tehdidinden kurtulabilecei umuduy-la, Urbanus'a elilerini yollad. Piacenza'da gerekleen gr-melerde Papa, saatler boyunca bu elilerden, Hristiyanlarn Kuds'te ve Anadolu'da ektii aclara; kutsal topraklar ziyaret etmeye giden haclara uygulanan kastl zulme ilikin dokunak-l haberler dinledi. Grme bittiinde, karann byk lde vermiti Hem Bizans' Seluklu tehlikesinden kurtaracak, hem de Avrupa'ya yeniden dounun kontroln ve ticaret olanakla-rn salayacak zm, tm Hristiyan aleminin seferber edile-cei bir Kutsal Sava'tan geiyordu. Daha fazla zaman yitirme-den hazrlklara giriilmeli; Mesih'in zerinde yrd, soluk ald, havarilerine dersler verdii topraklar, islam'n elinden kurtarlmalyd! 1095 Kasm'nda Urbanus, Clermont'ta, btn konsey ye-lerinin katlmyla halka ak bir toplant dzenledi. Burada yap-a konumada, Bizans'n zor durumundan ve Kuds'e giden haclarn yaadklar bask ve tacizleri olduka ackl ve din duygularn krkleyici cmlelerle ifade ettikten sonra, Kutsal Sava ansn dile getirdi. Deneyimli bir vaizin kalpleri fet-heden belagat ve iten cokusuyla, atalannn Charlemagne d-neminde yaratt rnei dinleyicilerine handan, intikam ve ta-mah gibi baya gdlerin etkisiyle birbirleriyle savamaktan vazgemelerini ve silahlarn bunun yerine sa'nn dmanlar-na evirmelerini nasihat etti. O da bu dnyada Tanr vergisi 'men etme ve serbest brakma' yetkisine sahip Aziz Petrus'un halefi olarak, tvbe niyetiyle kendilerini bu davaya adayacak olanlarn gemiteki gnahlarnn affedileceine ve Kilise'nin getirdii dnyevi kefaretlerden balanacaklarna sz verdi.371 Yoksul, kt yaam koullarna sahip, eitimsiz braklp kafas yalnzca dinsel dogmalarla doldurulmu insanlar heye-canlandrmaya yetecek oranda

etkili ve cokulu bir konumayd 371 Piers Paul Read, 'Tapnak valyeleri, s 86

Aklin ve GIzemIn DRL

bu. Clermont'ta toplantnn yapld tarlay dolduran kalabalk, Papa'nn son cmlelerinin ardndan Tanr byle istiyor! -lklaryla Kutsal Sava arsna destek verdi. Sradan insanlar iin, nedenini kavrayamadklar kt yaam koullarndan so-rumlu tutacaklar ve tepkilerini ynlendirecekleri ortak bir he- 439 def bulunmutu Dou'daki Mslmanlar. Urban us, arsna ald karlktan honuttu. Ksa srede, seferin ayrntlarn belirleyen resmi kural ve belgeler de hazr-land. Bu kutsal savaa katlacak olanlar, gslerine krmz bi-rer ha simgesi yerletirecek; zerinde bu ha tayanlar, Ku-ds'e girmeye yemin etmi saylacaklard. Sefere gidenlerin ge-ride brakacaklar dnyevi mlkse, uzakta olduklar sre bo-yunca yerel piskoposlarn denetiminde, Kilise gvencesine al-nacak; geri dndklerinde kendilerine teslim edilecekti.372 (Ha-l Seferleri sonrasnda Avrupa'nn eitli blgelerinde birok piskoposun mal varlnda ciddi bir art grldn syleme-ye gerek yok!) Hkmdarlarn, byk toprak sahiplerinin ve kendi denetiminde askeri gleri olan lordann destei ve fikir birlii salandktan sonra, sefer iin tarih de belirlendi Bir son-raki yln hasad toplandktan sonra, yani Austos aynn sonla-rnda Kutsal Yry balayacak, hedefe 1097 ilkbaharnda ulalacakt. lk byk ordunun, 1096 sonbaharnda, Papa tarafndan hareketin lideri olarak atanan Le Puy piskoposu Adhemar de Monteil bakanlnda yola kmas kararlatrlmt ama iler pek de planland gibi yrmeyecekti. Urbanus'un Fransa'da yapt konumalardan etkilenen ve Dervi Pierre adyla tan-nan karizmatik bir vaiz, izin almay

beklemeksizin kentleri, ka-sabalar dolamaya; kkrtc konumalarla Avrupa krsalnn macerac lmpenlerini kutsal grev adna bir araya toplama-ya balama. Elbette eline klcn alp gsne de ha izenlerin olutur-duu bu kalabaln Pierre'in peine abucak taklmasn sala-yan tek etken, gl din duygularnn verdii coku ve Tanr 372 Steven Runciman, A History of the Crusades Volume I, s 109

FraterniS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

adna savama istei deildi. Sefere katlanlar, bu sre boyun-ca ileyecekleri sularn affedileceini, yani getikleri blgelerde gerekletirecekleri yama ve talan srasnda edinilen ganimetin yanlarna kr kalacam anlamlard. lahi grev grntsy-le bir araya gelen, Pierre nderliindeki kalabalk bir apulcu ordusu, tm uyarlara karn, organize seferi beklemeden Bi-zans'a doru yola kt. Hareket btnyle kontrolden kmt artk. Daha Avrupa snrlan iindeyken birbiri ardna fada yaratan babozuk kala-balk, Macaristan ve Almanya'dan geerken yol stnde bulu-nan, iinde Yahudilerin yaad kyleri yakp ykarak balad gsteriye, Bizans'a vardktan sonra yardmna kotuu Cons-tantinopolis'i talan ederek devam etti. imparator Aleksios panik iindeydi. Bat'dan yalnzca Seluklulara kar savamn des-teklemek zere para ve asker yardm talep etmi, beklenmedik biimde kutsal grev maskesiyle kendi kentlerini igal eden vahi bir sryle kar karya kalmt. Elinden geleni yaparak, bu saldrgan kalabaln bir an nce Anadolu yakasna gemesi-ni ve Bizans'tan uzaklamasn salad. Pierre'in birlikleri daha snr geip znik nlerine gelir gelmez de, Seluklu ordusu ta-rafndan byk bir bozguna uratld; karizmatik vaiz ve yann-daki birka dostu, canlarn zor kurtarp Bizans topraklarna ka-abilmiti. Kuds' Sarazenlerden kurtarma iddiasna sahip asl di-siplinli ve

kalabalk birlikler, yani Urbanus'un dn kurduu Tnn'nm javalan, bu olaydan ancak iki ay sonra Constan-tinopolis'e ulaabildi, izleyen birka yl iinde Anadolu'dan Fi-listin'e uzanan bir blgede art arda kanl arpmalar yaanacak; her iki taraftan yzbinlerce insan can verecekti. Akln, saduyu-nun ve vicdann susup, dogmatik sloganlarn ve saplantl inan-larn konutuu, karmakark ve dehet verici bir dnemdi bu. Izleriyse, yzyllar boyunca insanln belleinden silinmeyecekti.

Aklin ve GIzemIn DRL

Cathar'lar Ruhun atele vaftizi tte btn bu siyasi, sosyal, ekonomik ve askeri kargaa iinde, Fransa'nn gneyindeki Languedoc blgesi, Fraternis mltecileri iin grltden uzak ve gvenli bir smak nitelii tayordu. Birok bakmdan evre dkleri ve kontlarnn etki alanndan uzak, Kiiise'nin kolunun yetiemedii, gzden uzak ve yaltlm bir blgeydi buras. Bu nedenle, Albi'nin ilgin sa-kinleri, uzunca bir sre fazla dikkat ekmeden, kendi stratejile-rini belirleme ve yava yava dncelerini yakn evreye ilet-me olana buldular. Kasaba halk, tarihin hibir dneminde Katolik inancna rabet etmemi ve zorla hristiyanlatnlmaya scak bakmamt. Papalk talimatyla yrtlen dinsel yaplanma gerei, Albi'ye ok zaman nce bir kilise ina edilmiti; grnrde burada g-rev yapan rahipler de vard. Ancak btn bu dekorun ardnda ok uzun sredir varln srdren gereklik, pek de Papaln houna gidecek trden saylmazd. Albi'deki insanlarn inan-lar, Hristiyan doktriniyle hibir benzerlik tamad gibi, ona taban tabana kart bir dnce yaps ve evren kavray zeri-ne kurulmutu. Albi'de cemaat, artk yakndan tandmz sisteme uygun olarak, temelde iki paralyd. Yani Eleusis gizemciliinden Pythagoras Kardeliine,

Mithra gruplarndan Paulisyen ve Bogomil'lere dek her yerde karmza kt gibi, toplum, ier-dekiler ve dardakiler olmak zere iki para halinde d-nlyordu. Dardakiler, inan ve destekleriyle grubun evre-sinde yer alan ama ana rgtlenmeye katlmayp, herhangi bir ykmll olmayan, geni kitlelerden oluuyordu. Toplulu-un ekirdei nitelii tayan ieridekiler ise, yaamn bt-nyle bir inan ve ideale adam, bu dorultuda eitim gren ve etkin olarak alan, inisiyeler, retmenler ve statlard. emberin merkezindeki bu ana halkayla dndaki kitle ara-sndaki snr, Consolamentum adl kk ama ok zel bir kut-sama riteliyle belirleniyordu. Kilisede deil, ustalardan ya da yelerden birinin evinde sessizce gerekletirilen, grnte ba-

FrateRNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

sit ve sade bir trendi bu. Daha doru bir deyile, katlan kii-nin o gne kadarki gnah ve hatalarn, sularn (Servitium) di-le getirip bunlardan arnma yolundaki dileini bildirdii, sami-mi bir grme. Treni, Kusursuzlar (Perfecti) ad verilen topluluun us-talarndan biri ynetir, daha nce bu aamadan gemi dier yeler de trene sessizce katlrlard. Hata ve sularn itiraf, bunlardan arnma ve doru ideale geri dnlmez biimde balanmann ilk admyd. Ayrntlara ilikin elimizde ok fazla bilgi yok. Bu konudaki kaytlarn ounluu, on ikinci yzylda Cathar kart vaazlar vermi ve sonraki kouturmalar srasn-da Kusursuzlar aleyhine bilirkiilik yapm Katolik din adamla-rna ait el yazmalarndan oluuyor. Bunlardan birinin, kei Shonau'lu Ekbert'in sylev notla-rndan rendiimiz kadaryla, Consohmcn turn'u yneten Ku-sursuz, yannda inisiye adayyla birlikte, toplanlan salonun or-tasnda ayakta durur, dier yeler de onlarn evresinde bir da-ire biiminde dizilirlerdi. Tren, bu yneticinin, elinde tuttu-u, ok deer verilen byk bir kitab

bir eliyle havaya kaldr-dktan sonra, adayn bann zerine yerletirmesiyle balar ve eitli kutsama szckleriyle srerdi. Ekbert, sz konusu kita-bn ne olduundan sz etmiyor ve bir tr kutsal kitap oldu-u yorumunu yapyor. Belki de eitli kaynaklarda ad ve ne-miyle ilgili satrlara rastladmz, BogomiFler tarafndan bir kopyasnn Bulgaristan'daki kymdan kurtarlp Albi'ye getiril-dii ve gvence altna alnd sylenen, nl Gizli Kitapt bu.3 Son aamada Kusursuz, yeni inisiyenin elini tutar, ona he-nz adm att yeni yaamnn nasl bir seyir izlemesi gerekti-ine ilikin ilk bilgileri verir ve kutsamay tamamlard. El tut-ma, simgesel bir karanlktan karma ya da yaama dndr-me anlam tayan, zel bir dokunutu; tpk Mithra localarna ye olanlarn ilk inisiyasyon srasnda rendikleri ve sonra ya373 Steven Runciman, Medieval Manichee A Study of the Christian Dualist Heresy, s 168

Aklin ve GIzemIn DiRlUl

samlar boyunca kendi aralarnda birbirlerini tanmak iin ba-vurduklar, birok farkl biimi bulunan sembolik el skma hareketi gibi. Consolamentutn tamamlandktan sonra, inisiye artk Ku-sursuzlardan biri olarak, merkezdeki emberin iine katlm 4W kabul edilirdi. Bundan sonra bir dervi gibi yaamas, dnyevi yaamn maddi zevklerinden ve bedensel hazlardan arnmas, zi-hinsel geliimini artrmak iin kendi iine dnmesi gerekiyordu. Bir daha aslan yalan sylemeyecek, drstlkten ayrlmayacak, azna kfr ya da kt sz almayacak, kiisel mal ve mlk sa-hibi olmayacak, evlenmeyecek ve kesinlikle et yemeyecekti. Ki-mileri bu nemli riteli ruhun vaftiz edilmesi olarak niteli-yorlard - ya da ate ile vaftiz.374 Merkez halkann dnda kalan ounluk iinse bu tr k-stlamalarn hibir zorlaycl yoktu. Elbette Kusursuzlar onla-ra da byle yapmay

tlyor ama uymadklar taktirde kna-ma, aforoz, dlama gibi herhangi bir yaptrm da uygulamyor-lard. Dardakiler iin Consolamentum, ancak lmek ze-reyken gerekletirilen bir veda treniydi. Yaamnn son daki-kalarnda, bilerek ve isteyerek hatalarn itiraf edip, arnma ta-leplerini dile getirmeleri ve bu dnyadan bir Kusursuz ola-rak ayrlabilmeleri iin. Albi sakinleri arasnda, yaamlarnn son gnlerini yaamakta olduuna inananlar, Consolamentum iin bir Kusursuz'u greve arrlar ve ok nem verdikleri bu ri-teli gerekletirmeden lmek istemezlerdi. Ancak, geri dn olmayan bir inisiyasyon treniydi bu; eer hasta Consolamen-fum'un ardndan iyileir ve salna kavuursa, yaamnn geri kalann bir Kusursuz kimliiyle, o merkez dairenin iinde yer alarak srdrmek zorundayd. Albi sakinleri arasnda varln srdren bu ilgin inan biimi Gney Fransa'da fark edilmeye baladka, Kusursuzla-ra olan sempati ve hayranlk da artmaya balad. Blge halk on-lara, Yunanca arnmlar anlamna gelen Cathar adn ver-miti ve bu ad ksa sre sonra talya'da, Almanya'da, Aragon 374 Malcolm Lambert, The Cathars, s 21

Fraternis Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik Krall'nda ve spanya'da ska duyulur olacakt. Onlara Tan-r'nn cezalandnclndan ve fkesinden sz edip, yaamlann kat dinsel yasaklara boan Katolik rahiplerine ve piskoposlara duyulan tepki, Avrupa'nn deiik blgelerinde yaayan insan-lar Cathar inan ve dncelerine yava yava daha ok yakla-tracakt. Peki Cathar'lar ve onlann sekin bilgeleri durumundaki Kusursuzlar, nasl bir inanca ve dnya grne sahiptiler Bu konuda sylenecek ilk sz, Hristiyan dncesinin olduka uza-nda yer aldklar. Cathar ideolojisi, birok ynyle ikici (du-alist) Bogomil retisine benzer nitelikler tayor; evren ve Tan-n anlay gnostisizm ve Mani retisiyle

byk benzerlikler ta-yordu. Kozmik dzen, iyi ve ktnn arasndaki kartlk ve mcadele zerine kurulmutu ve maddi dnya, kt gcn de-netimi ve egemenlii altndayd. Ktl yenilgiye uratmann yolu, onun stn olduu alanlardan ekilmek ve oyunu onun kurallaryla oynamamak; yani maddi hrs, bedensel zaaflar ve bunlan besleyen tutkulardan syrlmakt. Tutku ve hrslannz olmazsa, ktln de zerinizde hibir gc kalmazd. Tpb gnostikler, Paulisyenler ve Bogomil'ler gibi, Cathar' lar da Eski Ahit'in tanrs Yahve'nin Gerek Tann deil, ona isyan eden bir Demiurgos, yani alt dzey bir ilahi g, bir kozmik zanaatkar olduuna inanmaktaydlar. Btn bu mad-di evreni ve dnyay, o yaratm; insan da kendi kullan olarak yeryzne yerletirmiti. Eski Ahit'teki birok kahraman, ibra-him ve Musa dahil, esinlerini aslnda bu Demurgos'tan alm-lard.375 Bu nedenle Cathar'lar ilk kitap olan Tekvin'i (Genesis) reddediyor; Tann'nn insanlann ktln isteyen, kskan, intikama ve zalim bir varlk olamayacan savunuyorlard. Maddi dnyay kt g yaratmt belki ama insanlara sahip olduklar en deerli ey olan ruhlarn, Evrenin Gerek Sahibi ve Mimar olan Tann, yani Yce Varlk (Supreme Be-ing) vermiti. O halde insan, ona sunulmu ruh ve akl sayesin-de karlardan, hrslardan ve maddi dnyann geici, grnt-

375 Steven Runciman, a.g.e, s 150

Aklin ve GIzemIn DiniLll

sel yanlglarndan vazgeip kendini annmla, iyilie ve do-rulua ynlendirerek bu Demiurgofun etki alanndan kabilir; bedensel zaaflarn dizginleyerek Tann'ya yaklaabilir ve byle-ce n yannda yer alarak ktl yenilgiye uratabilirdi. Cathar'lara gre insan, dnyada bir srgndeydi; ruhun ^5 zindan olan

maddi bir beden iine hapsedilmiti. In tanr-sal dnyasndaysa bir bedeni, spiritel varl ve ruhu vard. Gksel bedeni ve spiritel varl hl n krallndayd. Ru-huysa, dnyaya dmt ama tanrsal doasn koruyordu. [...] Nihai kurtulu, dm ruhun ilahi beden ve spiritel varlkla yeniden birlemesi yoluyla, gksel insann restorasyonu demek-ti.376 ite Consolamentum, bunu salama yolundaki en temel trendi ve bu nedenle Cathar dncesinin nemli bir paras-n oluturuyordu. Cathar inanlarnda Cennet'e, Cehennem'e ve Arafa yer yoktu, isa'nn bir bakireden doup, etiyle kemiiyle bir insan olarak yaad; tm insanln gnahlarnn affedilmesi iin ar-mha gerildii; bunun da Tann'nn Kurtulu Plan olduu yolundaki temel Hristiyan dncelerini btnyle reddedi-yorlard. Ha simgesini bir ikon haline getirmek, eytanca bir idam aletine tapmaktan baka bir ey deildi onlara gre. Me-sih, insan kimliiyle dnyaya gelen bir peygamber deil, Tan-n'nn insanl karanlktan kurtarmak iin yollad tinsel bir ar-maan olan Logos ya da Gnosis'ti; yani, evrensel bilgi. Fizik-sel bir varl yoktu, bir k ve esin olarak gelmiti; dolaysyla armha da gerilemezdi. eitli analizlerde daha ok mistik zellikleri ve dinsel yn-leriyle ele alnsa da, Cathar dncesinin merkezinde inanlar-la i ie girmi bir sosyal doktrin ve siyasi bak da yer almak-tayd ki, belki de hareketin en dikkate deer ynlerinden biri de buydu. Tpk kendilerinden 1500 yl nceki Pythagoras Karde-lii gibi, Cathar'lar da bireysel zel mlkiyete kar kyor; a-lmann, sorumluluklarn ve elde edilen rnn ortak payla376 Roelof van der Broek, Gnosis and Hermeticism From Antiquity to Modern Times, s 96

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

m zerine kurulu komnal bir yaam biimi modeli yaratmaya alyorlard. Dnya, zerinde yaayan btn insanlarn ortak yurdu, bir anlamda mlkyd. Dolaysyla yeryznn herhangi bir parasn kimse kendi mal olarak grmemeliydi. Bu, tek tek bi-reyler iin de byleydi, lkeler ve halklar iin de. Cathar'Iarn telkin ettii dnya modeli, lkelerin, snrlarn, dukalklarn, krallklarn ve zel mlkiyetin olmad; bar iinde bir arada yaanan tek bir insan uygarl zerine kuruluydu. Bylesi bir evrensel kardelik dzenine, telkin, bask ve zorlamayla ulamann mmkn olmadn sylyordu Cat-har'lar. Maddi hrslarn, sahip olma gdsnn, bedensel naz-larn ve zenginlik tutkusunun, insann bu usuz bucaksz evren-deki varoluu karsnda ne kadar basit, ilkel ve anlamsz oldu-u gereinin kavranmas, ancak bilgiyle ve isel geliimle mmknd. Bu nedenle Kusursuzlar, evrelerinde onlar ilgi ve hevesle dinleyen kalabalklara zorlayla telkinlerde bulunmuyor, yaam biimlerini deitirmeleri iin bask yapmyor, yalnzca geree ulamalar yolunda yardmc olabileceklerini syl-yorlard. En nemli deer, ruhu ve zihni besleyen, onu Tann'ya ya-knlatran bilgiydi. Belirlenen gerek ideale, hedeflenmi paylama ve bar topluma, ancak bilginin salayaca gerek aydnlanmanm yaygnlamasyla ulalabilirdi ki, Kusursuzla-rn grevlerinden biri de buydu zaten Tann'nn yla yery-^ zne inmi bilgiyi, herkes iin ulalabilir klmak. Dolaysyla, grev paylam srasnda retmenlii seen byk ustalar, sahip olduklar bilginin n, isteyen herkese tamakla y-kml hissediyorlard kendilerini. Bu nasl mmkn olabilirdi Elbette yaz yoluyla ve ki-taplar araclyla. Ama on ikinci yzylda kitap, ok ender bu-lunan ve bu nedenle ok pahal bir eydi, inceltilmi deri ze-rinde hassas zanaatkrlk ilemleri uygulanarak retilen sayfala-r; yazda kulandan zel mrekkebi ve bunlar koruyacak daya-nkl ve kaln cildiyle, el yazmas kitaplara, ancak zenginler ya da okumaya merakl soylular sahip olabilirlerdi. Kitaba ynelik

Aklin ve CIzemIn DIrIlI

yzlerce yllk Kilise basksnn yan sra, maddi gle balan-tl ciddi bir engel de sz konusuydu. Kt ilk kez in'de ortaya km, Asya'ya yaplan islam aknlar srasnda Araplar tarafndan renilmi, ancak Avrupa'ya henz tanamamt. Avrupa tarihine Cathar'Iann en byk kat- 47 klarndan biri de, tam bu noktada ortaya kt. Dounun tek-niklerinden haberdar olan Kusursuzlar, bilgi deneyimlerini bir araya getirerek, aa kabuklan ve selloz tabakalar zerinde zel bir ilem uygulamaya ve kt retmeye karar verdiler. Harold Bayley, bu noktann altn zellikle izerken, Cat-har'Iann deiik blgelerde hangi adlarla tanndklarna ilikin de bilgi veriyor ilk kt retim merkezleri, Albigens'ler ola-rak bilinen sapkn mezhebin denetimindeki blgelerdi. Albigens ad, Reform ncesi dnemde ispanya'nn kuzeyinden Gney Fransa'ya, oradan Lombardia ve Toscana'ya dek uzanan blge-yi ellerinde tutan eidi reformist gruplar iin kullanlmaktay-d. Bunlar ispanya'da ve Fransa'da, en tannm kasabalar Al-bi'den dolay Albigenses olarak adlandnlrlard. Alp blgelerin-de, en nemli yeleri Peter AValdo377 dolaysyla Waldense'lcr adyla bilinirlerdi, italya'da ise tarih onlardan Cathari ya da Pa-tarini olarak sz ederdi.378 Yal kta iin bu, gerekten de olduka kritik bir endstri-yel geliimdi. Cathar'lar, yerleim yerlerinin uzanda, dere ya-knlanna kurduktan atlyelerde, su deirmenlerinden yararlana-rak, Avrupa'nn ilk kt reticileri oldular. Gney Fransa'nn deiik blgelerinde kurduktan kt retim tesisleri o denli ba-anl oldu ki, bu endstri Cathar'Iann adyla anlmaya balad.379

377 Peter Waldo, zengin bir Lyon'lu tccarken Cathar dncesinden etkile-nip btn mal varln yoksullar ansnda paylatrm ve yaamn bu ideale adam; Avrupa'nn ou blgesini bir dervi gibi gezerek insanla-ra tler vermeye, doru inan ars yapmaya balamt. Onun

ki-iliinden ve sylevlerinden etkilenip harekete katlan gruplara, Ortodoks-lara Waldense'ler ad verildi. Dard Hunter, Papermaking, s 259 379 Albert G. Mackey.- H. L. Haywood, Encyclopedia of Frcemasonry Vol. IU, s 1174

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

Kdn bir anda kolay retilebilir bir yaz malzemesine d-ntrlmesi ve bollamas, kitab da zenginlere ve sekinlere zg deerli bir mal olmaktan karm; maliyetler dnce kitaplar ou kii tarafndan edinilebilir hale gelmiti. Cat-har'lar, kt retimi ve satndan elde ettikleri geliri kendi ko-mnal gereksinimleri iin ortak kullanr ve paylarken, ustalar ve yazmanlar araclyla da nemli yapdan el yazmas kitap-lar halinde kopyalayp, cemaat iin paylalr klyorlard. Bir anlamda, Languedoc blgesinde Cathar'larla birlikte yeni bir kltr seferberlii de balamt denebilir. Ama kdn salad olanaklar, bununla snrl deildi. Harold Bayley'e gre, kdn yaygn kullanmyla birlikte, Cat-har'lar benzeri muhalif rgtlenmeler iin, yeni bir ifreli me-saj olana buluyordu retim srasnda kdn dokusuna yer-letirilen ve Watermark olarak adlandrlan kabartma simge-ler ve amblemler. Sz konusu gizemli desenlerin Catiar'lar ba-ta olmak zere Avrupa'da ok sayda mistik rgt tarafndan yaygn biimde kullanldna dikkat eken Bayley, birer d-nce kristali olarak niteledii Wafermari'ann, dncenin bask alana alnd dnemlerde de bir tr iletiim ilevi grd-nden sz edip u nemli saptamay ekliyor Rnesans ad ve-rilen byk uyanta, kt reticilerinin byk pay vard ve hem Rnesans'n hem de onu izleyen Reform hareketlerinin an-nesi, sanld gibi talya deil, Cathar'larn yurdu olan Gney Fransa'yd.380 Amblem ve simgeler, ta Pythagoras Kardelii'nden bu ya-na, Fraternis

kanadan altnda gelien hareketlerin fikir krista-li ve mesaj iletmek iin youn olarak kulland unsurlar ara-sndayd. Cathar'I ar ve onlarla g birlii iindeki dier muha-lif gruplar da bu simgesel motif ve amblemlerden, Katolik Ki-lisesi ve onun ibirlikisi feodal dzene kar mcadeleleri iin yararlanyorlard. Bu biimde, zerine hibir ey yazlmam, bo bir kt bile, zerindeki Wafermar' anlayabilen insanlar iin, yerine ulam bir ifreli mesaj ilevi grmekteydi. 380 Harold Bayley, Lost Language Of Symbolism, s 1-2

Aklin ve Gzemn DIrIlII

Farkl dnemlerde, farkl stratejiler ya da hamlelere uygun olarak deien amblemler yer alyordu bu ktlarn zerinde. Languedoc blgesinden Fransa'nn kuzeyine, Hollanda'ya ya da ngiltere'ye yollanan, grnrde normal ve sradan mektup-lar, zerlerinde yer alan kabartma amblemler araclyla, alc- 449 larna son derece nemli haber ya da talimat iletebiliyordu. Bir baka deyile Fraternis, ktlara kaznp ss izlenimi veren bu iaretlerle, uluslararas bir haberleme ve rgtlenme al-masn da yrtyordu. Kimi bilgilere baklrsa, bu geni apl rgtlenme alma-larnda Cathar'larla haberleen mttefiklerden biri de, ilerleyen sayfalarda daha ayrntl olarak deineceimiz, nl Tapnak valyeleri'ydi. Harold Bayley'e gre Cathar ve Tapnak val-yeleri'nin kurmaylar, gbirlii yaparak Katolik Kilisesi'nin karsna merkezi Kuds'te olacak alternatif bir rgtlenmeyle kmay planlyorlard.381 Bir cemaat ekirdei oluturup insanlarla iletiim kurmay baardklar her blgede, ok ksa sre iinde ilgi oda haline geliyordu Kusursuzlar. Onlar, yanl inan yoluyla kitleleri kandrd ve despot derebeyleriyle ibirlii iinde yoksul halk zerinde bask oluturduu gerekesiyle, eytan'n temsilcisi olarak grdkleri Katolik Kilisesi'nin otoritesini tanmay red-detmi insanlard ki bu, tpk

Bogomil hareketinin Balkanlar'da yapt gibi, egemen dnya dzenine bakaldrmak ile e an-lamlyd. Kilise'nin eitli gerekelerle toplad haralardan bkan, stne stlk Hal Seferleri'nin yksek maliyeti de omuzlar zerine ykld iin soluk alamayan insanlar, kendi-lerine el ele yeni ve adil bir dnya kurma idealini sunan Cat-har'lara gn getike daha ok balanyorlard. Albigens'ler, komularndan byk sevgi grdler, diyor Bayley. alkanlklar, erdemli ve ahlkl olmalan ve genelde ho kiilikleri, her yerde 'iyi insanlar' olarak tannmalarn sa-lad. [...] Belirgin nitelikleri, alkanlklaryd ve 'almak, ibadettir' deyii ilk kez onlar arasnda kullanlmt.382 381 Harold Bayley, New Light on the Renaissance, s 14 382 Harold Bayley, a.g.e, s 12

Fraternis F.29

FRATEHNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

On ikinci yzyln ikinci yarsna gelindiinde, italya'nn kuzeyi ve Alman Krallg'nn gneydousundan, Bat'da Gas-konya'ya dek uzanan bir blge iinde Cathar dncesi, ideal-leri ve rgtlenmesi hzla yaylmt. stelik, sade vatandala-rn yan sra, Languedoc blgesinin nfuzlu insanlar, eitimli aydnlar, sanatlar ve Tanr inanann, yoksul insanlarn yann-da yer almay gerektirdiine inanan valyeler de Gthar'Iara destek veriyorlard artk. Hatta Toulouse'un yaamdan tat alma-y bilen, sanatsever soylulan ve zenginleri bile, bilgeliklerine hayran kaldklar Kusursuzlar'dan etkilenmi; onlann retileri karsnda heyecanlanarak, mal varlklarn ihtiyac olanlarla paylama fikrine giderek daha scak bakmaya balamlard. Troubadour adyla bilinen halk arkclan, gittikleri kylerde artk bu yeni ve kardee dnya idealini dillendiren trkler sylyorlard.

Isabel Cooper-Oakley, Troubadour'lann yalnzca sradan ozanlar deil, byk ve kkl bir birikimin tayclar ve giz-li habercileri olduklann sylyor. Troubadour'lann sarklan, bu byk birikimden aan ieklerdi. [...] Szl olarak dile ge-tirmeye cesaret edemedikleri Ezoterik Bilgelik, onlarn arkla-rnda sonsuza dek yaayacakt. [...] Onlan, gruplara aynlp farkl adlar alm olarak grrz - ama yalnzca adlar farkldr, ayn simgeleri ve ayn gizli dili kullanrlar.383 Sapknlara kar Hal Seferi Yeni bir din hareketin Gney Fransa'da ok sayda yanda bulduuna likin haberler, daha balang aamasnda, henz Cathar dncesi Albi snrlarnn tesine uzanamadan, yerel piskoposlar ve keiler tarafndan Papa'la ulatrlmt tabii. Katolik inancn, dinin temel doktrinlerini ve kutsal trenleri reddeden bu sapknlar, gelen haberlere gre Gney Fransa'da kendi rahipleri nclnde hzla rgtleniyordu. Elbette bu, 383 Isabel Cooper-Oakley, Masonry and Medieval Mysticism, s 124 ve 127

Aklin ve GIzemn DIrIlIsI

Kilise iin asla katlanlamayacak ve ho grlemeyecek bir du-rumdu; nk gz yumulduu taktirde Avrupa'nn ok nemli bir blgesinde Papalk, telafisi olmayacak biimde g ve nfuz kaybna urayacakt. Ancak yaparm gcne sahip sert nlem-ler almak ve resmi otorite araclyla bask uygulamak iin ge- 451 rekli koullar da, henz yeterince olgunlam deildi. O gn-lerde Kilise'nin ajandasmdaki bir tek nemli konu vard aslna baklrsa Hal Seferleri ve bu byk askeri harektn getirdii somut sonular. Verilen ciddi kayplara karn, I. Hal Seferi sonucunda Seluklularn geri ekilmesi salanm, bu destekten yararlanan Bizans devleti, Bat Anadolu'yu ve tm kylar yeniden ele ge-irmiti. Ardndan Hal birlikleri gneye inip Antakya'y igal ederek burada bir prenslik kurmu;

bir dier kol da Filistin'e dek ilerledikten sonra 1099 ylnda Kuds' ele geirmiti ki, bu gelimeler, zafer haberleri bekleyen Katolikleri mutlu etme-ye yetmiti. II. Urbanus, ehrin alnd haberi Avrupa'ya ulaamadan birka gn nce lm; seferlerle ilgili sorumluluu ve yetkiyi, yeni Papa seilen II. Paschal almt. O gnlerde henz Cat-har tehlikesinin boyudan fark edilmedii iin, kimse gney Fransa'da olup biteni fazla ciddiye almyordu. Btn dikkader, douda Sarazenlerle giriilen savalara ynelmi durumday-d Anadolu, Suriye ve Filistin'deki askeri kazammlarla birlik-te, doudaki ablukann krlmasnn ilk ekonomik sonular da yava yava Avrupa'ya ulayordu. Urfa'da alnan ciddi bir ye-nilgiyle bu kazanmlar tehlikeye girdiinde, 1147 ylnda, Papa VIII. Gregorius tarafndan balatlan II. Hal Seferi'yse, dou-daki askeri varl glendirmenin yan sra, Bizans' ve Orto-doks Patriklii'ni de denetim altna alma amacyla gerekleti-rilmiti. Bir baka deyile bu yeni Kutsal Sava yalnzca Trk-lere ve Mslmanlara kar deil, Anadolu'daki gcn Bat'ya kaptrmak istemeyen Bizans'a kar da veriliyordu aslnda. B-tn bu gelimeler ve ortaya kan youn gndem iinde Kilise, ilgiyi ierideki sapknlara evirecek durumda deildi.

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik Her eyden nce, el altndaki askeri gcn byk blm, Hal harekt iin seferber edilmiti; Cathar'larn zerine gn-derilecek etkili ve caydmc birlikleri bulup toplamak, yle g-rld kadar kolay deildi. Dier yandan, bu yeni sapknla-rn giderek byk bir yaygnlk kazand Languedoc blgesi, Fransa Krall'yla balarn byk oranda koparp, bana buy-ruk davranan asi Toulouse Kontluu'nun elindeydi ki, bu da ciddi bir sorun oluturuyordu, nk Fransa'nn gneyiyle ku-zeyi arasnda, yneticilerin kiisel tercihlerinin tesinde bir ko-pu sz

konusuydu. Konuulan dildeki belirgin farklln yan sra kltr ve ya-am anlay, Toulouse'u Fransa'dan ok, Castilla ve Catalan'a yakn klyordu. Kralln kontrolndeki kuzeyin aksine, Toulo-use ok daha byk oranda kentlemiti ve insanlar daha ei-timliydi; yerel ynetimler ok daha iyi organize olmu, burjuva-zi ilk kez bu blgede ortaya kp hzla gelimeye balamt.384 Ksacas, kendi yayla kavrulan Toulouse'un ne krala ihtiyac vard ne de Papa'ya; dolaysyla hibirini umursamyordu. Dnemin Papa's III. Alexander, ilkin 1163'te Tours'da, ardndan da 1165'te Lombers'te dzenlenen konseylerde, bu konunun salkl biimde ele alnmasn ve zm retilmesini istedi. Ulaan haberlere baklrsa, blgeye yollanan rahip ve pis-koposlarn bir blm sapknlarla mcadelenin altndan kal-kamayp pes ediyor, bir blmyse Kilise'nin yzn kzarta-cak biimde dinden kp, Cathar'lara katlyordu. Lombers'de yaymlanan ve sapknl lanetleyen bildiri, 1166 ylndaki yeni bir konseyde bir kez daha yinelendi. Bu konseylerin toplanmasnn birincil amac, sapknln ne denli tehlikeli olduunu gstererek, sekler yneticilerin Kilise'nin yannda yer alp destek vermesini salamakt. Ayn zamanda, yerel ruhban hiyerarisine arka karak, blgelerindeki alma-larnda otoritenin yanlarnda olduunu gstermeye ve inandr-clklarnn artmasn salamaya allyordu.35

384 Joseph Strayer, The Albigensian Crusades, s 2-6 385 Michael Costen, The Cathars and the Albigensian Crusades, s 103

Aklin ve GIzemIn DIrIlII

Yerel ynetici ve kontlardan beklenen ilgi grlemeyince, Katolik rahip ve vaizler, sapknla olan ilginin krlmas iin, bu insanlarn dncelerinin rtlmesi gerektii konusunda fikir birliine vardlar.

Bylece halkn gznden drlecek, itibarlarn yitirecek ve destekten yoksun hale gelince de kolay- 45 ca ezilebileceklerdi. Bu amala, Kilise'nin gcn hissetdreme-dii bu blgelerde, halka ak mnazaralar dzenlemeye ka-rar verildi.386 Kilise, sapkn gruplara mensup insanlarn aptal, cahil, ei-timsiz, fikrini ifade yeteneinden yoksun zavalllar olduu g-rn savunmutu hep. Ancak Cathar retmenleri ve ra-hipleriyle, Katoliklerin karizmatik piskoposlar arasnda dzen-lenen halka ak tartma ve mnazaralarda, bambaka bir g-rnt ortaya kt. Kendilerine Kusursuz adn veren bu kiiler, izleyen halk, sz konusu toplantlardaki performanslar ve ikna yetenekleriyle kendi saflarna ekecek kadar donanml, bilgili ve zeki insanlard. Dominiken tarikatna bal rahipler, Papala bu durumu bildirirken, Akademik yetenee sahip Cathar ustala-ryla tartabilmek iin, akademik dzeyde mcadele etme ge-reklilii nden sz ediyorlard.387 Dnsel alanda Cathar'larla ba edemeyen Katolik Kilise-si, sert yaptrmlar iin koullan zorlamaya balad. 1179 yln-da, binin zerinde Katolik din adam ve kral temsilcilerinin ka-tlmyla bir gvde gsterisine dnen nc Lateran Kon-sey topland ve oturumlarn sonunda aklanan bildirinin yir-mi yedinci maddesinde, Gaskonya, Albi ve Toulouse'un eidi blgelerinde yaylm durumdaki sapkn gruplar anedendi. Bu gruplara mensup insanlar eer birer gnahkr olarak lrlerse, ruhlarnn kurtarlmas iin hibir ey yaplmayacak, onlara ce-naze treni dzenlenmeyecekti.388 ki yl sonra Papa seilen III. Lucius, yeni bir ferman ya-ymlayarak Cathar, Patarini ya da eidi adlara sahip sapkn386 Lutz F. Kaebler, Schools of Ascetism Ideology and Organizadon in Medieval Religious Communitics, s 1-2 387 Malcolm Lambert, a.g.e, s 199 388 H. J. VVarner, Albigensian Heresy, s 47

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

lar olarak niteledii gruplara bal insanlarn kalc olarak afo-roz edildiklerini; bundan sonra, silahl gler tarafndan ceza-landrlacaklarn duyurdu.389 Avrupa'da hava iyice snyordu artk. Pireneler'den Alpler'e uzanan bir blgede artc bir ba-ar kazanarak yaygnlaan sapkn gbirlii, Katolik Kilise-sinin yan sra feodal dzeni ve monarileri de tehdit eder ha-le gelmiti. Dinsel rgtlenmelerinin yannda okullara, atlyele-re, iftliklere de sahip olan bu gruplar, ortak mlkiyet ilkesi-ne dayal komnal yaamlarn yaygnlatryor; zanaat ve tc-carlardan sonra kimi soylular da yanlarna ekmeye balyor, dolaysyla bu alternatif komnal devletin mal varl ve zen-ginlii de artyordu. stelik, yanlarna katlan valyeler tara-fndan yetitirilen birlikler sayesinde, kendi savunma amal d-zensiz ordularn da oluturma yolundaydlar. Ortalkta uuan kvlcmlarn, gelimeleri kanl bir savaa doru yneltmesi ka-nlmaz grnyordu ve Cathar'lar, ok nceden ngrdkleri bu sonu iin hazrdlar. 1198 ylnda Papa olan III. Innocent, uzun sredir Kilise iin bir karabasana dnen bu sorunu ne pahasna olursa olsun zmeye kararlyd. Olumlu nitelikleriyle deil, sertlii, acma-szl ve kabalyla tannan biriydi Innocent. Papa'nn btn dnyann yneticisi ve krallarla imparatorlarn babas olduunu; verdii emirler kt olsa bile herkesin kaytsz artsz itaat et-mesi gerektiini ileri sryordu.390 Sapknlar hakkndaki yarg-s da ak ve netti Onlar, Hal ordularna douda kk skt-ren ve bu nedenle en byk dmanlardan biri olarak grlen Selhaddin Eyyubi kadar tehlikeliydiler.391 Toulouse Kontu VI. Raymond, St. Gilles manastryla sr-tmesi yznden 1195 ylnda o dnemin Papa's III. Celesti-ne tarafndan aforoz edilmiti. Innocent, blgede Cathar'lara kar yrtlecek savata byle bir mttefike ihtiya duyduu iin karan iptal etti ve ona Gnahlarnn ok byk olduu39 H. J. Warner, a.g.e, s 48 390 Mary Ann Collins, Unmasking Catholicism What Lies Behind the

Modern Public Image, s 52 391 Malcolm Lambert, a.g.e, s 99

Aklin ve GIzemIn DRL

nu, telafi edebilmek iin ya Hac olmasnn ya da bir Hal se-ferine katlmasnn gerektiini bildiren bir haber yollad. Ama-c, Raymond'un direncini krmak ve Cathar hareketini ezmek iin Kilise'ye yardma olmasn salamakt. Ne var ki, Toulo-use Kontu bu uyarlara kulak asmaynca, Innocent daha etkili bir hamle yapmak amacyla, 1204 ylnda bu kez Fransa Kral Philippe-Auguste ve olu Lous'ye haber yollad Sapknlara kar mcadele eden herkese, normalde ancak Hal Seferleri'ne katlanlara verilen endljans392 belgesinin sunulacan, yani bu insanlarn btn gnahlarnn affedileceini duyurmasn istedi. 1207 ylnda da, bir kez daha Raymond'a eli yollad ve Pa-palk emrindeki askeri gleri desteklemesi, topraklarnda yaa-yan Cathar'lan da kovmas iin onu son kez uyard. Raymond bu ltimatomu dnmeden reddedince bir kez daha aforoz ediliyor, bu kararla birlikte topraklarnn da elinden alnmasna karar veriliyordu. Papa o kadar fkeliydi ki, sylevlerinde Ray-mond'a olan hncn gizlemeye bile gerek grmyordu artk O halde dn aptal adam, dn. Yaamn ve lmn efendisi olan Tanr, senin gnlerini de bitiremez mi O'nun gazab, sa-na hak ettiin sonsuz ikenceyi verecek!33 1208'in Ocak aynda, aforoz kararn geri ekti ve Papalk makamndan zr dileyip, piman olduunu aka belirtmesi emrini iletmek zere, Peter de Castelnau adl keii Kont'a el-i olarak yollad. Bu o denli kabul edilemez ve aaglaya bir davrant ki, Raymond'un bylesi bir kstahl hazmedemeyen valyelerinden biri, eliyi geri dn yoiunda yakalad ve bir mzrak darbesiyle ldrd.394 pler btnyle kopmutu artk; iki ay sonra Innocent, Languedoc blgesine ynelik bir Hal Seferi iin hazrlanlmas talimatm verdi. Bylece ilk kez Kili-se, doudaki

Mslmanlara deil, bir Avrupa halkna kar Kutsal Sava ilan etmi oluyordu. 392 Tayan kiinin gnahlarnn Kilise tarafndan balandna ilikin res-mi belge. 393 Micbael Costen, a.g.e, s 115 394 Zoe Oldenbourg, Massacre at Montsegr A History of the Albigen-sian Crusade, s 4

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

1209 Hazirannn sonlarnda, olduka kalabalk bir Hal ordusu, Lyon'dan yola kp gneye doru ilerlemeye balad. Ordunun iinde deneyimli komutanlar ve her biri birbirinden acmasz, ou daha nce Kuds'te grev alm savalarn d-nda, vaizler tarafndan kkrtlm kalabalk bir sivil grup da vard. Bunlarn ounluunu, Papa'nn endljans vererek g-nahlarn affetme vaadinde bulunduu sulular, katiller, isiz gsz takm ve Bir Cathar ldrp sevaba girmek isteyen fanatikler oluturuyordu. Hal ordusu, 21 Temmuz gn Beziers nlerine gelip kenti kuatt. Buras aslnda Cathar'larn gl olduu kentler-den biri deildi; nfusun nemli bir blmn de Katolik inan-cna bal kalanlar oluturuyordu ama bu, saldrganlarda her-hangi bir ekince yaratmad. eride, topu topu iki yz dolayn-da Kusursuz ve birka bin Cathar sempatizan bulunuyordu ki, kendilerini savunmak iin, deil kuatmaclar gibi gl silah-lar, basit birer kllar bile yoktu. Yine de, teslim olmayp di-renmeye ve topraklarn savunmaya kararlydlar. Bulabildikleri her tr mutfak aleti ve bahe gereciyle de olsa dvecek, Ha-l ordusuna boyun emeyeceklerdi. Ertesi gn, yani 22 Temmuz'da, tam da her yl cokuyla kutlanan Kutsal Mana Magdalena bayram srasnda, byk sal-dn balad. Kentin savunmas dp, Hallar nlerine kan herkesi kadn, ocuk ya da yal ayrm

yapmadan ldrmeye baladnda, kalabalk bir grup insan, son are olarak kiliseye snmt. Ama bu, onlar kurtarmaya yetmeyecekti, nk emirler son derece akt Bir tek kii bile sa kalmayacak. Peki ilerindeki birok Katolik ne olacak, onlar nasl ayrt edeceiz diye soran komutanlara, seferi Papa adna yneten Barahip Arnald-Amalric, tarihe geen u nl yama verecek-ti Siz hepsini ldrn, Tanr kendi kullarn ayrt edecek-tir!395 Bylece, saldn baladktan saat kadar sonra, Beziers'te bir tek canl bile kalmamt; sokaklar, cesetlerle dolu bir kan

395 Zoe Oldenbourg, a.e.e, s 116

Aklin ve GjzemIn DIrIlII

gln andnyordu. Bu korkun trajediyi, nl troubadour Guiraut Riquier, hzn dolu arksyla anlatacakt yllar sonra Yedi bin insan ldrdler Aziz Magdakna'ya snm yedi bin ruhu. 457

Sunaa uzanan basamaklar, Kanla slanmt. lklar kilisede yanklanyordu. Sonra, anlar alan keileri de ldrdler Balarn kesmek iinse, Gm ha kullandlar.396 gn sonra Hal ordusu, Carcassonne'u kuatt. Bu kez, direnilmemesi karlnda hibirinin ldrlmeyecei garantisi verildi ve kent halk dvmeden teslim oldu. Canlarn kurtar-mlard; ama btn mallarna, evlerine el konmu, bir daha ge-ri dnmemek zere Carcassone'dan srlmlerdi. Blgenin de-rebeylii ve toprak mlkiyeti, harektn komutanln stlenen Simon de Monfort'a verildi. Sefere katlanlara sz verilen endljanslar datldktan sonra, eyll aynda Hal ordusu dald. O kalabal daha uzun sre bir arada tutmak kolay olmad iin, Kilise ancak asgari krk gn boyunca harekta katlmalar koulunu kabul ettirmi-ti yola karken. Krk gn

dolduunda, gnahlarnn affedildi-ine ilikin belgeleri eline alan Beziers kasaplar, dalp evleri-nin yolunu tuttular. Bir yl sonra, 1210 ylnn yaz aylarnda, yeni bir Hal or-dusu bu kez Minerve'ye yneldi ve hafta kadar sren ar-pmalardan sonra direnii krp kenti igal etti. Beziers'de ya-ananlar, btn Fransa'da nefret yaratmt; o nedenle bu kez toplu kym yaplmad. Katolikler bir kenara ayrlrken, tutsak almanlar iinde kimlikleri saptanan yz elliye yakn Kusursuz, meydanda hazrlanan byk bir odun ynn zerinde diri diri

396 Aubrey Bnl, God's Hereticsden aktaran Graham Hancock - Robert Bauval, Talisman Sacred Citics, Secret Faith, s 121

FraterniS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

yakld. Hibiri kimliini gizlememiti zaten; piskoposlar, bu sapkmlarn kendilerinden af dileyip canlarn kurtarmaya a-lacaklarn beklerken, Kusursuzlar tek bir sz sylemeksizin atee doru kendi istekleriyle yrdler. 1211 'de dzenlenen seferde Lavour kenti kuatld ve alt hafta sren bir sava sonunda igal edildi. Tutsak alnanlar ara-sndaki drt yz kadar Kusursuz, yine dev bir atete diri diri yaklrken, onfarla yan yana savaan seksen valye de, sapkn-lar korumaktan sulu bulunup, aslarak idam edilecekti. Bu arada, Cathar sempatizan olan ve kentte ok sevilen, Guiraude adl, Lady Lavour unvanna sahip soylu bir Oksitanyah kadn da nasibini alyordu Hal vahetinden. galden birka saat sonra atodan srklenerek dar karld ve bir hendein ii-ne atlp orada taa tutularak ldrld.397 Katliam zincirinin yneticisi Simon de Monfort, kana ve cinayetlere doymuyordu adeta. Lavour'dan bir ay sonra Cas-ses'daki altm Kusursuz'u da yakarak ldrd; ardndan emri altndaki byk orduyla, gzn Languedoc'un dier kentleri-ne evirdi. Cathar'larn gerilla gruplar ve

Toulouse Kon-tu'nun snrl askeri gc, Hallar durdurmaya yeterli deildi ve direni, giderek umutsuz bir intihar grnm vermeye balamt. 1213 ylnda, Cathar'larn yannda yer alan soylular arasn-da ok sayda akrabas olan Aragon kral II. Peter, duruma da-ha fazla seyirci kalamayacan anlayp, vaheti durdurmak ze-re ordusuyla birlikte Toulouse'un yardmna kotu. Bu destek, Languedoc'ta moralleri ykseltmi, yeniden umutlarn yeerme-sine neden olmutu. Ancak Peter beklenmedik biimde Simon de Monfort'a yenilip savata lnce, panik havas yeniden es-meye balad. Geri ekilmekten baka are yok gibi grnyor-du. Cathar'lar ve Languedoc soylular, ancak yl sonra g-lerini toparlama ve gidiat tersine evirme frsat bulabildiler. Simon de Monfort, her zamanki kendinden emin cretkrly-

397 H. J. Warner, a.g.e, s 65

Aklin ve GIzemin DIrII

la Toulouse'a kadar inmi ve kenti kuatma altna almt. Bu son admla sapknlar sorununu artk bitireceini dnyor ve emrindeki byk orduyla soluk almakszn saldrlar dzen-liyordu ama aylar sren atmalar boyunca karlat gl direni onu olduka artacakt. Sonunda, 12 Haziran 1218'de 459 kar saldrya geen Toulouse Kontu'nun birlikleri, Hallara ar kayplar verdirmekle kalmad, Simon de Monfort'u ldr-meyi de baard. Anlatlanlara gre yllarca blgeyi kan glne eviren bu gz dnm adam ldren, kaya paras, Toulo-use'un kadnlar ve gen kzlarnn kulland bir mancnk ta-rafndan frlatlmt.398 Bu yenilgi, Hal ordusunun dalmasn ve blgenin biraz soluk almasn salad ama bir sonraki yl, Monfort'un olu Amaury ynetiminde, saldrlar yeniden balad; stelik bu kez, Fransa Prensi Louis'nin

ordulan da ona katlmt. Marmande kentine yaplan byk saldn, Beziers'dekini bile glgede bra-kan dehet verici bir katliamla noktalanyor; kadn, erkek, o-cuk, soylu, yoksul ya da rahip ayrt edilmeksizin, tek bir canl kalmamacasna btn kent halk kltan geiriliyordu. Mar-mande'n sokaklan, caddeleri, meydanlan ve avlular kanla y-kanm gibiydi; her yer ceset paralanyla doluydu.399 Btn bu vahet, Cathar'lan ve onlara sahip kan Gney Fransa sakinlerini korkutup yldrmak yle dursun, onlarn iyi-ce birbirlerine kenedenmelerini salyordu. Kusursuzlann an-lattklan ve syledikleri her ey, Papa emriyle gerekletirilmi bu katliamlarla dorulanyordu nk Katolik Kilisesi, gerek-ten de eytan tarafndan ynetiliyor gibiydi! izleyen yedi yl boyunca, artk yazglar birlemi grnen Oksitanya soylulanyla Cathar'lar, bitmek bilmeyen Hal sald-rlarm gslemeye ve direnmeye altlar. Zaman zaman on-lara byk kayplar verdirmeyi ve elden kan kimi kent ya da kasabalan geri almay baardlar. Ancak 1226 ylnda Innocent'in lmnden sonra Papa olan III. Honorius, sava bambaka bir

m Graham Hancock - Robert Bauval, a.g.e, s 125 399 Zo Oldenbourg, a.g.e, s 202

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

yne evirdi Yalnzca kfirlerin yok edilmesi deil, Fran-sa'nn btnl temas da ne karlyordu artk. Yeni Kral olarak ta giyen Prens Louis, Honorius'un youn kkrtmala-ryla sonunda ikna olacak ve btn askeri gcyle birlikte g-neye doru byk bir saldn balatacakt. Fiziksel olarak byle byk bir gce kar durmak mm-kn deildi; Toulouse Kontu da direnemedi zaten. Konvansi-yonel savan yan sra, blgedeki iftlikleri yamalamak, tarla-lardaki ekinleri yakmak, hayvanlar ldrmek ve krsal kesim halkn yaad yerlerden Cbvmak

gibi sistemli eylemleri ieren bir terr harekt da baaryla uygulanm ve 1229 ylnda Toulouse Kontu dize getirilmiti. Paris'te yaplan anlamayla Languedoc blgesi bamszln btnyle yitiriyor, Fransa Krall'na balanyordu. Toulouse soylularnn verdii destek krlnca, tek balarna kalan Cathar sempatizanlar ve Kusursuzlar zerinde, yeniden ve ok daha acmasz bir terr estirilmeye balad. 1230'dan iti-baren, Katolik Kilisesi sapknlarn zerine yepyeni bir yld-rc kurumla yryordu artk Kutsal Katolik Soruturmas ya da olduka popler ksa adyla, Engizisyon. Sapknlkla baa kmak iin bireylerin tek tek Kutsal Mah-keme nnde sorgulanmas gerekliliiyle ilgili dnceler ve bu sorgulama ynteminin izleyecei seyrin ayrntlar, ilk kez 1184 ylnda Ad Abolendam (Bundan Kurtulmak iin) balkl Papa fermannda ortaya konmutu. Henz Cathar'larn zerine bir Hal Seferi dzenleme fikri olgunlam deildi o tarihlerde. Ferman, Piskopos Soruturmas (Episcopal Inquisition) ara-clyla sapkn dnceleri yaymaya alan ya da bu dnce-lere sahip insanlar koruyan ve arka kan insanlarn bir ruhban heyeti nnde yarglanmas fikrini gndeme getiriyordu. Her-hangi birinin sapknlk suuyla heyet karsna karlabilmesi iin, bir tek kii tarafndan sulanmas bile yeterliydi. ddiann doruluuna tanklk edebilecek, szne gvenilir iki kiinin varhysa, suun sabitlemesi anlamna geliyordu. Ad Abokndarim yaymland tarihlerde, bu sistemin ya-

Aklin ve Gizemin DIrII ama geirilmesi pratikte ok da anlam tamyordu. nk zellikle Gney Fransa'da piskoposlar kendi yetki blgelerinde bulunmuyorlar, genellikle Roma'da yayor ve grevlerini ylda bir ya da iki kez gerekletirdikleri ksa ziyarederle yrtyor-lard. Dolaysyla, bylesi bir soruturmann

gerektirdii gibi, bir grup piskoposun suun ilendii yerde toplanp uzun s-ren soruturmalar ynetmeleri ok da uygulanabilir grnm-yordu kimseye. stelik, sapknlarn en youn yaad Langu-edoc blgesinde piskoposlarn otoriteleri de byk oranda kay-bolup gitmiti ve byle bir yarglama giriimini kimse umursa-mayacakt. 1230 sonrasnda Cathar'larn en byk destei olan Oksi-tanya soylularna boyun edirilmesi sonucu blgede grnm deitiinde, ipleri bu kez kesin biimde eline almak isteyen Ki-lise, bu konuyu yeniden ve ok daha kalc olmak zere gnde-me getirdi. Piskopos soruturmalar o gne dek dzenli biim-de iletilememi ve istenen sonular vermemiti. O halde, uy-gulama bundan sonra Papalk Soruturmas olarak deitiri-lecek; sorgu ve durumalar piskoposlar deil, bu konuda zel eitim grm profesyoneller ynetecekti. Bu nemli ve kri-tik grev, henz on nc yzyl banda kurulmu, sap-knlara duyduu zel nefrede tannan bir Katolik grubuna, Domnien'lere verildi. Dominiken liderlerinin danmanlnda Papalk tarafndan belirlenen prosedr, aa yukar yle iliyordu Herhangi bir yerleim blgesinde sapknlk olduuna ilikin haberler du-yulduunda, eitimli Dominiken rahiplerden oluan soruturma heyeti, hemen oraya gidecekti. Blgenin feodal beyleri ve resmi yetkilileri, heyete her trl yardm ve kolayl salamakla y-kmlydler, tik gn kasaba ya da kent halk, kamuya ak b-yk bir meydanda toplanacak ve heyet bakannn soruturma balatlmas kararyla ilgili al konumasn dinleyecekti. G-rnrde bu toplantda bulunmak yasal bir zorunluluk deildi ama gelmeyenler dorudan doruya pheli durumuna d-tkleri iin, kimse bu riski gze alamyordu. Heyet bakan ko-numasn bitirdikten sonra, bu konuda bilgi sahibi olanlar, bir

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

adm ne karak bildiklerini anlatmak durumundaydlar. Bu bir itiraf da

olabilirdi, bir bakasna ynelik sulama da. Su-lularn daha bu ilk aamada kendiliinden ne kp itirafta bu-lunmalar, verilecek cezann hafifletilmesini salayacakt. tiraf, iddia ve sulamalar kayda alndktan sonra, yetkili heyet, ilgili herkesle bire bir grmeler yaparak ilk sorutur-may balatyor; toplanan bilgiler nda sanklarn belirlen-mesinin ardndan da, yarglama sreci balyordu. Bu andan iti-baren sann tm mal varlna, yarglama sreci sonuna dek heyet tarafndan Kilise adna el konuyordu. Sank kendine bir avukat tutabilir, ancak kendisi hakknda iddia ve sulamalarda bulunanlarla yz yze gremezdi. Eitimli Dominiken sorgucularn yarglama srecindeki ge-nel stratejisi, sabrl ve srarl bir tavrla, san suunu itiraf etmeye yneltme zerine kurulmutu. Kendiliinden itiraf, acsz bir lm garanti ediyor, aksi taktirde bitmek bilmeyen maddi ve manevi ikencelere maruz kalmay gze almak gereki-yordu. Sonulanan davalarda en sk verilen ceza idamd; bunu, yaam boyu hapis, uzun sreli hapis, mal varlna el konmas ve kamusal haklann elinden alnmas gibi cezalar izliyordu. Bir Engizisyon sannn beraat etmesiyse, ok ender rastlanan, olduka srad bir durumdu; nk youn basklar karsnda ou sank, direnci krlnca itiraf ederek kurtulma yolunu sei-yordu. Engizisyonda sistematik ikence 1252'de Papa IV. Innocent ile birlikte balad ama 1230'lardan itibaren Cathar'lar zerinde estirilen Kutsal Yarg terr, bundan daha hafif deildi. n-giliz tarihi John Arnold, bata Toulouse olmak zere Gney Fransa'nn tamamnda yrtlen operasyonun bir yarglamadan ok, sapkn av iin bilgi toplama amacn tadndan sz ediyor. Yani Dominiken rahiplerin gerekletirdii zalimce sor-gulamalar nihai ama deil, saklanmakta olan, yeraltna gemi Cathar'bra ilikin ayrntl bilgi almak ve bu bilgiler nda iz-leme almalarn hzlandrp nde gelen Kusursuzlar'! yakala-maya ynelik n aamalard Arnold'a gre. 1234'teki Tarragona Konseyi, sapknlk iddialarnn olduu her yerde, bir din ada-

Aklin vt GIzemIn DRL

m liderliinde oluturulacak gruplarn, sapknlar, sempatizan-larn ve habercilerini bulup yakalamak zere btn gizli yer-leri aratrmasn emretmiti.400 Hal seferleri ve uzun sren savalarn ardndan gelen as-keri yenilgiler sonrasnda Kusursuzlar, ortaya kp ak ak sa- 463 vamann o an iin intihardan farksz olduunu dnm ve bir yeralt rgtlenmesine dnme karan almlard. Daha Kral Louis'nin byk saldrs srasnda hareketin ncleri ve byk ustalarndan bir grup, grece daha gvenli blgelere doru ekilmilerdi zaten. Gen liderlerse, ate altndaki Lan-guedoc'tan uzaklaarak Gney Almanya, italya'nn kuzey blge-leri ve baz skandinav kasabalanna giderek, rgtlenmeyi daha gvenli blgelerde sabrla yeniden balatma hazrlna girimi-lerdi. Ancak Toulouse ve evresinde, btn basklara karn h-l ok sayda Kusursuz vard ve resmi olarak kaak konumun-da da olsalar, eski yaam biimlerini ve grevlerini srdryor-lard. Eski bir Dominiken sorgucusu olan William Pelhisson'un anlarnda bunu kantlayan olduka arpc rneklere rastlyoruz. Bunlardan biri, Papa IX. Geregory'nin atad Toulouse Pisko-posu'na gelen bir ihbardan sz ediyor Bu i iin zel olarak ku-rulan fahri casus rgtnn (informers) ulatrd habere gre, Oksitanya'nn st dzey soylu ailelerinden birine mensup yal bir Lady, lm deindeyken firari bir Kusursuz tarafndan ziyaret edilmi ve Consolamcntum ritelini gerekletirmiti. Dominiken sorgucular, haber zerine hemen harekete getiler ve bir yandan kaak Kusursuz'un izini bulmaya alrken, bir yandan da yal kadn sorguya ekme karan aldlar. Yaananlar, bugn bize Bunlar gerek olamaz! dedirtecek kadar trajikomikti gerekten. Artk saatleri sayl olan, lm d-eindeki yal kadn, sorgu heyetince Katolik inancna ihanet suuyla lm cezasna arptrlmt! Parmam bile kprdata-cak gc olmad iin, yatayla birlikte evinden dan kanl-

400 John Arnold, Inquisition and Power Catharism and the Confessing Subjcct in Medieval Languedoc, s 36

FraterniS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

di ve meydanda hazrlanan byk atete yakld.401 Bu korkun bask dnemi boyunca Gney Fransa'da ayak-ta kalabilen ve direnmeye alan Kusursuzlar, Ispanya-Fransa snrndaki Montsegr'a snmlard. Yksek bir dan sarp kayalklarla dolu yamaana kurulmu, Pierre-Roger adl Cathar sempatizan Mirepoix Lordu'nun kalesiydi buras. Montsegr, birok bakmdan Cathar'lar iin bir snaktan ok daha fazla anlam ifade ediyordu. Kurulan gizli haber alma rgt aracl-yla Kusursuzlar, blgede olup bitenleri buradan reniyor; it-tifak kurmak istedikleri komu blgelerdeki liderlerle kritik g-rmeleri burada yapyorlar ve yeni dnem iin stratejilerini Montsegr'un gvenli ortamnda belirlemeye alyorlard. 1242 ylnn Mays aynda, btn Languedoc blgesinde o korkun Engizisyon terrn estiren Dominiken sorgucu Guil-laume Arnaud ve ona elik eden Fransisken kei Saint Thi-bery'li Stephen, heyetleriyle birlikte Lavaur'daki ilerini bitir-dikten sonra, Toulouse'un krk kilometre kadar gneydousun-daki Avignonet'ye gelmiler ve kentin yneticisi Alfaro'lu Ray-mond'un maliknesine yerlemilerdi. Yeni sorgular, yeni iken-celer ve diri diri yaklmalar sradayd, baka bir deyile. Bu tr gezilerde Engizisyon heyetinin gvenliini sala-mak, yerel yneticilerin ve derebeylerinin grev ve sorumlulu-u olarak kabul ediliyordu. Ne var ki Arnaud ve yanndaki ma-rur sorgucular, Avignonet'de sert kayaya arptklarnn farknda bile deildiler. Alfaro'lu Raymond, Hallara kar uzun sre di-renen eski Toulouse Kontu VII. Raymond'un akrabas ve bir Cathar sempatizan olmakla kalmyor, Kusursuzlarn Avignonet blgesindeki habercilik grevini yrtyordu.402 Arnaud ve Engizisyon yarglar gelir gelmez, ulaklar gizli-ce Montsegr'a

doru yola kt ve kaledekiler ayn gn durum-dan haberdar edildi. Pierre-Roger bunun, yllardr Languedoc halkna grlmemi bir zulm uygulayan Engizisyon cellatlar-n cezalandrmak iin son derece uygun bir frsat olduunu d-

401

Graham Hancock - Robert Bauval, a.g.e, s 133-134

402 Malcolm Lambert, a.g.e, s 166

Aklin ve GzemIn DRL sunuyordu. 28 Mays gecesi, yannda bir grup deneyimli val-yeyle birlikte kaleden aynld ve doruca Avignonet'nin yolunu tuttu. Saldr ani, hzl ve kesin olmutu Arnaud dahil on iki Engizisyon grevlisi birka dakika iinde ldrld ve birlik geldii gibi sessizce Montsegr'a geri dnd. Engizisyona olan nefret o denli bykt ki, bu haber Cat-har sempatizanlan arasnda coku yaratmt. Gney Fransa'da ou kii, Papa'nn cellatlarna hak ettikleri cezann verildii-ni dnyordu. Saldrya katlan valyelerden YVilliam Go-larian, daha sonralar Bunu, Engizisyonu yok etmek ve lke-nin yeniden zgr olmasn salamak iin yaptk, diyecekti, Bir daha Engizisyon diye bir ey olmasn diye!''03 Ancak Avignonet cinayetleri Papal rktmek ya da ge-riletmek bir yana, daha da fkelendirmiti. Bir yl sonra, Ma-ys 1243'te, Kral Louis'nin ordular, Papa talimatyla bir kez daha gneye inip, da yamacndaki Montsegr'u kuatt. On aydan fazla sren savunma ve direni srasnda varn younu ortaya koyarak direnen Pierre-Roger ve emrindeki yz dolayn-da valye, kalabalk igalcilere zaman zaman gerekten g an-lar da yaatt. Ancak yiyecekleri ve sulan bitiyor, gleri git-tike azalyordu. Sonunda, Man 1244'te, bu son byk Cathar kalesi de teslim olmak zorunda kald. Montsegur'da bulunan iki yz dolaynda Kusursuz, kuatma srasnda Consohmentum alarak kendilerine katlan valyelerle

birlikte, kaleden karlp, az ilerideki dzlkte koca bir odun yn kullanlarak hazrlan-m dev atee doru gtrldler. Herhangi bir tren yaplma-dan, sylev verilmeden, ksacas hi vakit yitirilmeden, ya ya da cinsiyet ayrm yaplmakszn, toplu halde atein iine atld onca insan. Tarihe Montsegr Katliam olarak geen bu olay, Cathar hareketine son ldrc darbelerden birini indiri-yordu. Tarihsel kaynaklar, Piene-Roger'nin igalcilerle teslim ol-ma koullarm grt srada, kaledeki Kusursuzlardan dr-dnn bir gece gizlice kayalklardan aa inerek, kuatmaclara 403 Graham Hancock - Robert Bauval, a.g.e, s 140

Fraternis F.30

FraterniS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

sezdirmeden Pireneler ynne doru kat konusunda birlei-yorlar. Anlatlanlara gre, Montsegr'un dmesine ok az bir zaman kala teslim olmay kabul ettiklerini syleyen ve bir an-lama yapmak zere mzakerelerin balamasn talep eden Pier-re-Roger, aslnda dikkatleri baka yne ekip, bu drt Cathar bilgesinin gizlice uzaklaabilmesi iin zaman kazanmaya al-yordu. Yine ayn kaynaklara gre bu drt kii, kale duvarlarnn arkasndaki sarp kayalklardan aa doru szlrken, kesin-likle dmann eline gememesi gereken ok nemli bir yk de tamaktaydlar yanlarnda. Bu bilginin yllar iinde kulaktan kulaa yaylmas, giderek byyp gnmze dek ulaan Cat-har'larn Yitik Hazinesi efsanesini biimlendirecekti.404 Sz konusu hazine, neyi ieriyordu peki Cathar'lar hibir dnem maddi deerlere ve zenginlie nem vermedikleri, hatta bunlardan zellikle kandktan iin, efsanevi hazinenin, kimi define avclarnn inand gibi para, altn ya da deerli talar-dan olumas pek inandrc gelmiyor. stelik topu topu drt insan, bin bir glkle dik kayalklar ve

derin uurumlardan aa inip, mmkn olduunca hzl bir biimde Montsegr'dan uzaklamaya alrken, yanlarnda ne kadar altn ya da mcev-her tayabilirlerdi Bu tr basit maddi deerler sz konusu ol-duunda, dmana teslim edilen kalede bulunan altn ve m-cevherin yannda, oradan kartabilecek birka uvaln sz bi-le edilmezdi zaten. Cathar'lar, kesinlikle igalcilerin eline gememesi gere-ken bir eyleri yanlarna alp oradan uzaklama zorunluluu duymulard ve bu, para ya da altndan ok daha deerli bir ey olmalyd. Paha biilemeyecek, ei benzeri olmayan, yitirilirse bir daha yerine konamayacak ve kan hzn sekteye uratma-mas iin de, kesinlikle ykte hafif bir ey. Bugne dek Cathar Hazinesinin niteliiyle ilgili ok sa-yda gr ortaya atld ve farkl varsaymlar tarihiler arasnda uuup durdu. Kimilerine gre, ksa bir sre sonra Kusur-suzlarla ayn yazgy paylaacak olan, I. Hal Seferi'nin kahra404 Steven Runciman, The Medieval Manichee, s 145

Aklin ve GIzemIn DIrIlI manian arasnda yer alm Tapnak valyeleri'nin nl hazi-nesi, Cathar'lardan devralnmt; nk o trajik gnn ncesin-de Montsegr kalesinden kaan Kusursuzlar, yanlarnda ta-dklar deerli yk ilk frsatta Tapnaklarn liderlerine tes-lim etmilerdi. Kimileri iyice romantik fantezilere ynelip, bu- 46 nun nl Kutsal Kadeh olabileceini iddia ediyordu405, kimi-leriyse Tapnaklarn gizli merkezinde Baphomet adyla tap-nlan, isa'nn bann mumyas olduunu!406 1930'larda bu ko-nuyla yakndan ilgilenen Naziler, aratrmac Otto Rahn'n, Cathar hazinesini beinci yzylda Roma ve Gney Fransa'y yamalayan Vizigotlara balayan tezlerinden etkilenmiler, hat-ta Himmler bu konuyla ilgili almalar bizzat izlemiti.407 Tapnaklarla Cathar'lar arasnda balant kurmaya alan gncel bir aratrmann yazarlar, ok sayda olaslk zerinde speklasyon yaparken,

sz konusu hazinenin bilgi olabilecei zerinde de duruyorlar Bu (hazine) Paulisyen gruplarndan en az birinin 1824'e dek kullandnn bilindii, Gerein Anahta-rn oluturan nadir ve deerli bir kitap gibi, btnyle 'spiri-tel bir hazine' miydi408 Farkl bir balamda, benzeri bir soru da biz retebiliriz Bunca deer verilen ve Hallarn eline gememesi iin kar-lp dikkatle korunan hazine, u nl Cathar'larn Gizli Kita-b olabilir miydi Sz konusu kitap, tarihi binyllarca geriye gi-den ve Fratemis yelpazesindeki tm grup ve fraksiyonlara reh-berlik eden, Sibylline Koleksiyonuna m aitti yoksa; deeri ve nemi bundan m kaynaklanyordu Ama orijinal Sibylline Ki-taplarnn, Sulla'nn birlikleri Roma'ya girdii srada, yani t 83'te yanp yok olduunu biliyorduk, bu doru olamazd. Yok-sa, olabilir miydi

5 Marc Dubin, Rough Guide - The Pyrenees, s 247 406 Piers Paul Reld, a.g.e, s 324 407 Brian Catlos, Rough Guide - Languedoc & Roussilon, s 146 408 Patrida Fanthorpe - Tim VVallace-Murphy - R. Lionel Fanthorpe, Mysteries of Templar Treasure & the Holy Grail The Secrets of Ren-nes Le Chateau, s 44

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik Tapnak valyeleri On nc yzyln ikinci yarsnda Engizisyon terr, ya-valamak yle dursun, iyice artarak srd. Montsegr'deki b-yk darbenin ardndan Cathar'lann etkin olduu son birka kent de Papaln demir yumruundan nasibini alm; hemen ardndan da Avrupa'nn birok blgesinde Kutsal Soruturma rzgr tm hzyla eserek, saklanmaya ya da izini kaybetmeye alan sapknlar hedef almaya balamt. stelik Papa IV. Innocent'in onaylad bir kararla, soruturmalara yardmc ol-mas iin ikenceye de yasal izin verilmi durumdayd Kan dkmemek ve kol ya da bacak

krmamak kouluyla!409 Cathar'lann yok edilmesiyle balayp, Engizisyon'un ku-rumsal kiilie kavuarak resmi terrn bir paras haline gel-mesiyle devam eden bu sre, Papaln kendine olan gveni-nin de belirgin biimde artmasn salad. Btn Avrupa, kimin patron olduunu anlamt artk. Aristokrat, byk toprak sa-hibi, kont, hatta kral bile olsa, en byk otorite konumundaki Papa'ya kar geldii anda, Kilise'nin demir yumruuyla ezile-cekti. Roma Kilisesi, imparatorluk daldndan beri ilk kez bu denli gl hale gelmenin getirdii zafer sarholuunu yayor-du. O kadar ki, 1300 ylnda Tortossa'y Mslmanlarn elin-den geri almak iin yeni bir Hal Seferi balatma karar alan Papa VIII. Bonifatius, yaklak iki yz bin cokulu insann top-land meydanda karan aklarken, kalabaln karsna elinde kl ve asayla km ve Ben Caesar'm! diye barmt. Ka-sm 1302'de yaymlad bir bildiriyi de Kurtulu iin tm in-sanlarn Roma'daki Papa'ya boyun emeleri arttr! ifadesiyle bitirmiti.410 Ancak Papaln bu parlak grnts ve byk otoritesi, Avrupa'da bir anlamda sonun balangc olarak da kabul edile-bilirdi. Catiar, Waldense ve Patarini hareketleri sistemli bir kat-liamlar zinciri uzantsnda btnyle yok edilmi izlenimi veri-

409 Piers Paul Reid, a.g.e, s 283 4 Piers Paul Reid, a.g.e, s 274

Aklin ve GIzemn DRL

yordu ama gsterdikleri direni ve kararllk, sonu ok kt bit-mi olsa bile Kiiise'ye bakaldrmann pekala mmkn olduunu ortaya koymutu. Bask yalnzca hareketin en n mevzilerinde yer alan kadrolar ve onlarn yakn evrelerindeki geni bir sempati-zanlar kitlesini vurmutu; fikirlerin ve ideallerin gizlice yaamas 46S ve yaygnlamas ise engellenemiyordu. On drdnc yzyla ge-lindiinde, Avrupa kentlerinde ya

da krsal kesiminde kendini gizleyerek var olmay srdren ok sayda Fraternis uzants grup, sessizce ve elden geldiince dikkatli biimde rgtlenerek, yeniden ortaya kmak iin uygun zaman beklemekle meguld. Dier yandan, yz yl akn bir sredir ekonomik ve sos-yal alanda ciddi dnmler yaamyor; ticaretin yeniden can-lanmaya balamas ve kentlerdeki zanaat etkinliklerinin kk lekli manfaktr yapsna kavumasyla, bata talya, Fransa ve Almanya olmak zere ktann birok blgesinde yeni bir s-nf domaya balyordu Burjuvazi. Aristokrat ailelerin gen ku-aklarnn ve kentli aydnlarn da desteiyle byyen bu yeni s-nf, Avrupa'nn gelecekteki gelimesinin nnde Papal ciddi bir engel olarak grmeye balam; gen burjuvalar, henz fsl-t dzeyinde de olsa, dinde reform taleplerini dar bir evre iinde telaffuz etmeye balamlard. Artk birer gizli rgt nitelii tayan Fraternis gruplar, kentlerde bu snfn eitimli mensuplar arasnda ilgi grp yanda buluyor; binlerce yllk daha adil ve zgr bir dnya ideali, en ok, antik bilgelie byk bir ilgi duyan gen burjuvalan heyecanlandnyordu. Sz konusu ideale ulalmas iin ilk hedef de, var olan dzenin srmesinde kan bulunan monarilerle Kilise arasndaki ittifa-kn ortadan kaldrlmas olarak belirlenmiti. Kentlerin yeni zenginlerinin evlerinde gizlice yaplan top-lantlarda Pythagoras'n ve Platon'un yaptlar toplu halde oku-nuyor, Roma'nn Cumhuriyet dnemi anlp tartlyor ve Av-rupa'daki mevcut monarilerin de tpk Tarquinius gibi devri-lip, dinsel dogmatizmi yok edecek, yeni ve modern bir Avrupa CumhuriyetF'nin kurulmas zlemleri dile getiriliyordu. Aslna baklrsa, Avrupal ynetici hanedanlann bazlarnn da, Papaln bu her tr gcn stnde, tek birletirici otori-

FRATER.NIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

te olarak ortaya kma durumundan honut olduu sylene-mezdi. Krallar ve soylular, Kilise basksnn kendi lehlerine a-lan bir unsur olduunun

farkndaydlar ve genelde Papalk ku-rumundan bir ikayetleri yoktu. Ama zerinde denetim kurabi-lecekleri, karar ve uygulamalarn ynlendirebilecekleri daha uysal Papa'lan greve getirmenin gerekli olduunu dn-yorlard. Bonifatius'un pervasz tavrlar, Avrupa'nn kibirli monar-ilerini fazlasyla rahatsz etmiti. Papalk bildirilerindeki emir-lere uymad gerekesiyle Fransa Kral Philippe'i aforoz etme-ye kalkmasysa, barda taran damla oldu. Kraln askerleri, da-ha aforoz bildirisi yaymlanamadan, ani bir basknla Anagni'de-ki Papalk sarayna girip, Bonifatius'u esir aldlar. Onu ldr-meye cesaretleri yoktu, yalnzca gzda vermek istemilerdi ve ksa bir sre sonra da serbest braktlar zaten. Ama Bonifatius, urad aalanma karsnda manen yklmt. Drt hafta sonra ld; onunla birlikte, Papalarn evrensel egemenlik emel-leri de topraa gmlmt. Fazla uzun mrl olmayan Niccolo Bocassino'dan sonra, 1305 ylnda Fransz din adam V. Clemens, yeni Papa olarak greve balad. Bu seim, Kral Philippe'in istek ve planlarnn byk oranda baarya ulatn ve Papaln, artk Fransa de-netiminde olduunu koyuyordu ortaya. Nitekim, Papa oluun-dan yalnzca birka ay sonra Clemens, yeni tayin ettii kardi-nallerin byk ounluunu Fransa'dan seti. Philippe ile Papa arasnda, somut hedeflere ynelik bir ibirlii ve ittifak olutu-rulmu gibiydi. Clemens, yakn zamanda byk bir Hal Sefe-ri daha dzenlenmesini istiyor, Fransa Kral da bunu destekle-me, hatta bizzat ynetme garantisi veriyordu. Asl amac, Dou Akdeniz'de Fransa'ya bal yeni bir krallk kurmak ve Bizans' da iine alacak bu kralln ynetimine Dou Roma Hkm-dar unvanyla kardei Charles' getirmekti. Hal Seferi'nin hazrlk grmeleri srasnda Philippe, ba-arya ulamak iin birinci koulun, Kilise'ye bal farkl val-yelik rgtlerinin datlp, tek bir bayrak altnda yeniden r-gtlenmesi olduunu zerine basarak yineleyince, ortalk kar-

Aklin ve GzemIn DIrIU!

saakt biraz. Birinci Hal Seferi srasnda Dou'da olumu irili ufakl valye kardelikleri iinde en by ve en nl-s, o sralar Jacques de Molay ynetiminde olan Mesih'in Yoksul Askerleri ya da Tapnak valyeleri olarak bilinen, Fransa merkezli rgtt. Hemen ardndan, yine Hal Seferle- 471 ri rn olan Aziz Jean Hastanesi valyelerinin birlii geli-yordu. Kral Philippe ve kurmaylar, Ba'da ve Dou'da olu-turulacak byk Fransz hegemonyasnn baanya ulamas iin, Tapnak ve Hastane valyeleri rgtlerinin birleip, yne-tim ve mal varlklarnn Fransa Krall'na aktarlmas gerekti-ini srarla vurguluyorlard. Jacques de Molay, bu neriye kesin bir tavrla kar kt. Asl amalanann, son yz yl iinde iyice byyp zenginleen Tapnaklar ortadan kaldrmak ve bylelikle hem nfuzu ve saygnl artm bir rakipten kurtulmak, hem de onlarn byk mal varlna entrikalar araclyla el koymak olduunu anla-mak, pek de g deildi. 1119 ylnda, yani Kuds'n ele geirilip orada bir Hal Krall kurulmasndan yirmi yl kadar sonra, Fransa'dan gel-mi dokuz aristokrat tarafndan, blgedeki haalan korumakla grevli bir muhafz rgt kimliiyle oluturulmutu Tapnak valyeleri kardelii. Ksa bir sre sonra da, askeri ilevlerin-den ok, Kuds ile Avrupa arasndaki iki ynl para akn de-netlemekle uramlard. Kredi mektubu sistemini ilk kulla-nanlar, onlard. Grev gerei ya da Kuds'e ayak basarak hac olmak zere Dou'ya gidecek olan Avrupallar, yola kmadan nce Tapnaklarn deiik kentlerdeki temsilcilerine para yat-rp karlnda imzal ve mhrl bir belge alyorlar; Kuds'e vardklarnda da bu belgede belirtilen miktar erevesinde, r-gtn doudaki merkezinden para ekebiliyorlard. Birok soyluyu, tehlikeli bir yolculuk srasnda yannda b-yk miktarda para tama riskinden kurtaran bu sistemle birlik-te Avrupa'da bankacln ilk ncleri olarak da kabul edilen Tapnak valyeleri, on drdnc yzyla gelindiinde hatr saylr bir servete sahip olmu durumdaydlar. talya ve Fransa bata olmak zere Avrupa'nn eitli

lkelerinde ayn sistemi

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

yaygnlatrmaya alyor ve bu yolla byk miktarlarda maddi deeri kontrol ederek g kazanyorlard. Daha da nemlisi, Kral Philippe ciddi bir ekonomik kn-t iindeydi ve Tapnaklara da olduka ykl miktarda borcu vard.411 Fransa'nn karlarn ne srerek, gerekletirilecek byk sefer ncesinde askeri kardelik rgtlerinin mal varlk-larn birletirip kendi denetimi altna almak, her eyden nce onun Tapmaklar karsndaki bu g durumdan kurtulmasn salayacakt. Belki, daha da fazlasn Uzun srecek bir dizi sa-va boyunca, mal varl Avrupa'nn her yerine yaylm, zen-gin bir tarikata ait btn maddi olanaklar elinin altnda tutmak, Philippe'in gelecee ilikin byk planlarn yaama geirmesin-de nemli bir rol oynayabilirdi. Kim bir kraldan byk bir kutsal sava sonrasnda harcanm grnen paralarn hesa-bn sormaya cret edebilirdi ki Eer her ey bu kadarla kalsayd, Fransa Kral'nn Tapnak valyeleri'ne kar uygulamaya koyma hazrlnda olduu pla-n, yalnzca ekonomik gerekelerle aklayabilirdik. Ancak iin iinde bambaka hesaplar ve eskiye ait hnlar da vard. Cat-har'lara kar dzenlenen Hal Seferi srasnda, Fransa'nn drt yanndan valyeler, paral askerler, ve dzensiz milisler bir ara-ya getirilmi; ama Oksitanya'da hazr kuvvetleri bulunmasna karn Tapnak valyeleri, bu harekta katlmaktan zenle ka-narak iin dnda kalmay yelemiti. Papa'ya ballk yemini etmi; Kuds'te gsterdii yararllklar nedeniyle vgler alm; lkenin en iyi eitimli ve yetkin valyelerini bnyesinde barn-dran bi askeri tarikatn, kendi hkmranlk alan iinde say-labilecek topraklarda, Papa emriyle ve sa adna dzenlenmi bir savaa katlmamas, ok da anlalr bir ey deildi aslnda. Daha o gnlerden itibaren, Fransa'da krala yakn kimi aristok-ratlar ve din adamlarnn zihinlerinde, Tapnak

valyeleri'yle ilgili birtakm soru iaretleri belirmeye balamt. Papalk snr-lar iindeki ynetim ofislerinde, uzunca bir sredir, Tapnak-larn Dou'da bulunduktan sre iinde iletiime girdii baz 411 Sir Laurence Gardner, The Lost Secrets ofthc Sacred Ark, s 247

Aklin ve GzemIn DlRiLil

Sarazenlerden ve Kabalist gruplardan etkilenerek, bir inan sap-mas yaadklar yolunda dedikodular kulaktan kulaa dola-maktayd zaten. Aslna baklrsa, anlatlanlar ok da dayanaktan yoksun sa-ylmazd. Yalnzca Tapnak valyeleri deil, Hal Seferleri 473 iin Kuds'e dek giden ok sayda Avrupal aristokrat ve komu-tan, grdkleri karsnda aknla uramt. Yola karken zi-hinlerinde slam lkeleriyle ilgili canlanan imge, yama ve ta-lanla zengin olmu vahi ve ilkel kabileler prototipiyle snrly-d. Ancak Yakndou topraklarnda ilerlerken, girdikleri hemen her kentte, kendilerininkinden ok daha ileri bir uygarln gs-tergeleriyle karlanca, aknla dtler. Gz kamatrc bir mimari; temiz ve dzenli kent planlan; ileri tekniklerden yarar-lanlarak gerekletirilmi temel altyap ebekeleri ve en ok da o ktphaneler ve bilgi merkezleri artmt onlar. Eli kl-l vahi savalar in zellikle matematikte, astronomide, kimya-da ve tpta kendilerinden fersah fersah ileride olmalarn anla-makta ve aklamakta glk ekiyorlard. Girdikleri birok kentte eski Yunan, Msr ve Mezopotamya dnr ve bilim adamlarna ait klasik yaptlarn eidi dillere evrilmi kopyala-ryla karlayor ve bunu inanlmaz buluyorlard. Sonuta, tp-k kendilerininki gibi, din ilkelerine gre ynetilen, teokratik bir sistemin egemen olduu topraklardaydlar; ama Avrupa'da fe-odal krallklarn zerinde dolaan Kilise glgesi, eskiye ait b-tn kltr birikimini bask altna alp dlarken, ayn despotik ynetim sisteminin egemen olduu bu topraklarda Bat'nn ve Ortadou'nun gnah kayna sayd klasik yaptlarn el altn-da bulunmas kolay

anlalr bir ey deildi. Bir sre Filistin, Suriye ve Gneydou Anadolu'da yaa-dktan sonra, bu aristokrat ve valyelerin eitimli olanlar, du-rumu daha salkl kavramaya baladlar Bu grnt, slam ile Hristiyanlk arasndaki din eksenine bal farkllklardan ya da ynetim sistemleri arasndaki ayrlklardan kaynaklanmyordu. Asl mesele, Dou'da gemi bilgi birikimiyle balarn kopar-mam, felsefi arayn srdren eidi tarikat ve gruplarn, y-netimin ortodoks eilimlerine karn, ou kez merkeze uzak

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

blgelerdeki yerel aristokratlar himayesinde varln srdrerek ayakta kalabilmesi; Avrupa topraklanndaysa bu tr gruplarn sapkn gnahkrlar ilan edilip, teokrasiyle ibirlii halindeki feodal beyler araclyla yok edilmesiydi. islam'n kontrol altndaki topraklarda, fiilen aznlkta ka-lan ortodoks Arap hanedanlar geni bir etnik ve kltrel mo-zayik zerinde hkm sryor; merkezi iktidarn gcn, s-lam' kabul etmi dier toplumsal gruplarn katlm ve koordi-nasyonuyla salyordu. Bu durumda, iktidarn merkezindeki Snni ulemann tercihleri her ne kadar ortodoks anlay kesin biimde egemen klmaktan yana olsa da, islam uygarlnn ya-yld corafyada, kimi yerel beylerin de desteiyle varln srdren farkl gruplar, Pers, Msr, Mezopotamya, Yunan ve Anadolu'nun, izleri kolay kolay silinemeyen kltrel birikimini kendi inanlar iinde deerlendirip, bu eski geleneklerden ya-rarlanarak felsef araylara ynelebiliyorlard. Tpk, Anadolu ve Suriye'nin deiik blgelerinde ska rastlanan Sufler412 ya da iran'dan Dou Anadolu'ya dek uzanan corafyada yerlemi eitli Batn (ezoterik) mezhepler gibi. Bylesi bir zgr d-nsel yaklam hararetle destekleyen Mutezile felsefesi onun-cu yzyldan itibaren ynetimden uzaklatrlm olsa da, geni islam

topraklan zerinde farkl kollara ayrlarak yaamay sr-drmt ki, Dogu'nun bu arta dinamizminin ve bilimsel atlmlarnn arkasnda, bu tarikat ve gruplarn byk etkisi vard.

Suf szcnn kkeniyle ilgili zerinde anlalm ortak bir gr ol-mamakla birlikte, farkl gr ne kar Birincisi, Suf dervilerin giy-dii basit yn hrkalara gnderme yapan, Arapa yn anlamndaki SP' szcn kken kabul eden yaklamdr. kinci gr Suf ad-nn saflk, arnmhktan geldiini savunur. nc ve hi yabana at-lamayacak gre greyse, szcn kkeni gnostik felsefede bilgelik anlamna gelen Sophiadr. Evren ve Tanr kavray asndan tasavvuf ile gnostisizm arasndaki azmsanamayacak paralelliklere dikkat eken ki-mi uzmanlar, son dnemde tercihlerini bu yaklamdan yana koyuyorlar.

AKLJN VE GZEMN DRL)

Ykseli ve d Hugues de Payens adl bir Fransz soylusu ve yedi arkada- tarafndan, Kuds'teki yeni kralln yneticisi II. Badouin'in nerisiyle, haclarn gvenliini salayacak bir valye tarikat 47S olarak kurulan Mesih'in ve Sleyman Tapna'nn Yoksul As-kerleri adl kardelik birlii, 1119 noelinde Yoksulluk, erdem ve ballk yemini ederek greve balad. Adlan zamanla S-leyman Tapna Askerleri, Tapnak valyeleri ya da ksa-ca Tapnaklar olarak anlmaya balayan bu grubun yeleri, dier valye ve soylularn ou gibi, Kuds'e ilk geldiklerinde grdkleri manzara karsnda ok ardlar, sonra merkez s olarak Mescit-i Aksa'y seerek, asl grevlerini, yani blgede-ki Hristiyan haclar olas saldrlardan koruma ilevini yerine getirmek iin, hzla organize olmaya baladlar. Bu noktada, her ne kadar bir asker tarikat olarak deer-lendirilseler

de, Tapnaklann nderlerinin valyeden ok bi-rer dervii andrdklarn belirtmekte yarar var. Gerek Hugu-es, gerek Saint-Omer'li Godefroi ve Saint-Aignan'l Archamba-ud, din eitimi alm, maddi zenginliktense ruhun kurtuluu-nu salamann daha nemli olduuna inanan ve aslnda huzu-ru Avrupa'nn cra kelerindeki manastrlarda arayan soylular-d. Hristiyanlk retisinin, tpk sa'nn dedii gibi, yok-sulluun erdem olduu ilkesinin zerine kurulmu olmas ge-rektiini dnyor ve zihnin terbiye edilerek bedensel maddi hrslarn kirleticiliinden uzak tutulmas gerektiine inanyor-lard. Aslna baklrsa, btn bu kurucu yelerin kiisel tercih-leri askerlikten ve savatan deil, manastr rahipliinden yanay-d ama bir biimde Kral ve Kuds Patrii tarafndan sunulan neriyi ekici bulup, Kutsal Topraklar'daki grevlerine bala-mlard. izleyen yllar iinde Hugues ve arkadalanna, Avrupa'nn deiik yerlerinden gelen soylularn katlmyla, Mesih'in Yok-sul Askerleri bymeye ve genilemeye balad. On ikinci yz-yln ikinci yansnda tarikat yalnzca Kuds'te deil, Hristiyan ordularca yeniden ele geirilmekte olan spanya'da da grev ya-

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik pyordu. Endls slam devleti, Kuzey Afrika'dan gelen funde-mentalist Berberilerin gleri sonrasnda yaad i kanklklar nedeniyle kk beyliklere blnmt ve spanyol ordular bu kent devletiklerini birer birer ele geiliyorlard. Cordoba'ya, Toledo'ya, Granada'ya ve Sevilla'ya giren Tapnaklar, Ku-ds'tekinden daha da artc grntlerle karlatlar. Endls kentleri, hi de anlatld gibi kl altnda inle-yen mazlumlarn bir araya geldii despotik beylikler deil, e-itli inanlara mensup insanlarn yan yana yaad gelimi top-lumlar olarak Deliriyordu karlarnda. Hristiyan ve Yahudi gruplarn, yapmnda

gnll olarak altktan camilerin yan sra, bu kentlerde Mslman mimarlann katksyla ina edilmi kiliseler ve sinagoglar, her inantan insann bir araya geldii grkemli ktphaneler ve iinde Avrupahlann varlndan bile haberdar olmad tedavi yntemlerinin gelitirildii modern hastaneler yer almaktayd. stelik, genelde slam'n snrl hogrsnden yararlanan kitap ehli cemaatler (Hristiyan ve Yahudiler) dnda, End-ls'teki kimi kentlerde eski inanlarn mensuplarna da belli l-lerde yaama hakk tannmt. Din ilkeleri uzantsnda geti-rilmi yasaklar ve yok edilmi kitaplar yle dursun, zellikle Cordoba'da bilimsel ve felsefi aratrmalar zendirilmi ve des-teklenmi gibiydi. Ortaa karanlnn iinden spanya'ya s-zlp, ycniden fetih (reconquista) hareketini gerekletiren ordular, gerek anlamda aydmlanmay yaamakta olan bir l-keyle karlayorlard. Tapnaklar, spanya'da fazla uzun sre grev yapmadlar; ama blgeyi fetheden Aragon Kral I. Alfonso, hi varisi olma-d iin vasiyetnamesinde spanya'da denetimi altndaki top-raklan, Kuds'teki Kutsal Mezar Tarikat, Hastabakclar adyla bilinen Aziz Jean Hastanesi valyeleri ve Mesih'in Yoksul Askerleri arasnda bltrm, tanabilir servetini de yoksullara balamt.413 Uzun bir sre eidi anlamazlklar nedeniyle bu vasiyetname uygulamaya konmadysa da, sonunda 413 Charles Raymond Dillon, Templar Knights and the Crusades, s 29

Aklin ve GIzemIn DIrIlII

bir uzlamaya varlarak alt kalenin derebeylii, kraliyet gelirle-rinin onda biri ve Mslmanlardan geri alnan topraklarn be-te biri, resmen Tapmaklar'a verildi. 4H Mesih'in Yoksul As-kerleri, pek de yoksul saylmazlard artk. Ama elde ettikle-ri asl zenginlik, spanya'da bir anda avularnn iine braklan 477 o artc bilgi birikimi ve

grkemli kltr merkezleriydi. valyelerin, tpk Kuds'te olduu gibi, grdklerinden ok etkilendikleri konusunda kuku yok. Gerek spanya'da, ge-rekse asl grev blgeleri olan Suriye ve Filistin'de, slam top-raklan zerinde var olmu eitli mistik gruplar, fraksiyonlar ve tarikat liderleriyle karlayor; bunlarn birouyla savasalar da, bazlaryla grece ok daha bar ortamlarda diyalog kur-ma olana buluyorlard. Daha da nemli olan nokta, giderek Avrupa'nn en prestijli ve en yaygn valye kardelii haline gelen bu birliin nde gelenlerinin, Gney Fransa'da yaylmak-ta olan Cathar hareketine ilgi gstermeleri ve bu sapknlan himaye eden Languedoc'lu aristokrat dostlarnn yan sra, Ku-sursuzlarla da iletiim iine girmi olmalaryd. Belki Katolik Kilisesi iindeki fanatik gruplarn iddia ettii gibi, Tapmak-lar'n kafalar, yeni tantklar dnceler nedeniyle biraz ka-rm ve inan anlaylarnda birtakm sapmalar ortaya k-m olabilirdi. Ama onlara gizliden gizliye duyulan tepkinin ar-dndaki birincil neden, inanlardan ok dnyevi hesaplar la il-giliydi ve Avrupa'nn birok lkesindeki g, saygnlk ve mal varlklarnn giderek artmasndan kaynaklanyordu. spanya'da I. Alfonso'nun miras araclyla edindikleri mlklere, ksa srede soylulardan gelen yeni ba ve hibeler eklendi. 1137 ylnda ngiltere Kraliesi Mathilda, ssex'deki topraklarnn byk blmn Tapmaklara armaan etti. 1143 ylndaysa Aragon hkmdar Kont Ramon Berenguer, s-panya'nn yeniden fethi srasnda Mslmanlarla yaplan sava-larda yardm etmeleri karlnda, Tapmaklara blgede ato-lar ve topraklar balayacan duyurdu. 1138 ve 1144 yllarn-da yaymlanan iki ayr Papa fermanyla, sahip olduklar zel as5 Piers Paul Reid, a.g.e, s 123-124

f RATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

keri ayrcalklara yenileri eklendi.415 Bat Avrupa ve Britan-ya'nn

tamamnda hiyerarik bir dzen iinde rgtlenen Tap-nak valyeleri, grnrde Hristiyan dnyasnn snrlar iin-de, Kilise'den sonra en gl ve en varlkl kurumdu neredey-se. Hastabakclar tarikat ve sonradan kurulan Toton val-yeleri benzeri askeri kardelik gruplar, gerek g ve zenginlik, gerek nfuz ve saygnlk asndan Tapnaklarn yanma bile yaklaamy orlard. Ancak, 1305 ylnda Kral Philippe ile girdikleri anlamaz-lk uzantsnda ortaya kan gelimeler, bu parlak dneme kesin bir nokta koyarak, rgtn sonunu hazrlayacakt. Tapnakla-r ortadan kaldrmay, gl bir rakipten kurtulmak ve knt halindeki ekonomisini dzeltmek iin en geerli yol olarak g-ren Fransa Kral, yeni Hal seferiyle ilgili grmeler srasn-da tarikat ve gruplarn birletirilip btelerinin kralla aktarl-mas projesiyle, bu stratejinin ilk byk admn atmt zaten. Tarikat lideri Jacques de Molay bu fikre kararl biimde kar kp, gerekelerini de Papa'ya yollad ayrntl bir tezkereyle anlatnca, plann dier admlar hzla yaama geirildi. tikin, aristokrat ve ruhban evrelerinde, Tapnak valye-lerinin ahlk d toplantlar dzenlediine ilikin youn sy-lentiler yaylmaya balad. Anlatlanlara gre yeleri yalnzca er-keklerden oluan bu rgt, atolarda ve malikanelerde ecinsel alemler dzenliyor; kabul etmeyen ve aynlmak isteyen gen valyelereyse, ikence yapp, lmle tehdit ediyordu. Fransa Kral Philippe, bu sylentilerde gereklik pay olduuna dair kayglarm, zel bir grmede Papa V. Clemens'e de aktard ve belki de bir soruturma amann yerinde olaca yolunda-ki grlerini iletti. Anlatlanlar dorulayacak hibir salam ka-nt bulunmadn ve sylentilerin kulaa pek de inandrc gel-mediini belirten Papa, Avrupa'nn en sevilen valyelik rg-tn karsna almak istemiyordu. Ancak Philippe, olduka kararlyd. Ksa bir sre sonra, sylentilere ok daha arpc ayrntlar da eklendi Tapnak5 Helen J. Nicholson, Knight Templar 1120-1312, s 8

Aklin ve GIzemIn DRL lar, isa'y ve ncil'i reddediyor; ye inisiyasyon trenlerinde ha-a ve dier kutsal simgelere toplu halde kfr edip tkryor; Baphomet adn verdikleri bir idole Tanr diye tapyor ve giz-li toplantlarnda kara by ayinleri gerekletiriyorlard. ou sylenti ar abartl ve bazen akl d grnse de, ortodoks din adamlarnn gznde kafa kartrc birka nokta vard Bazlar, Baphomet adnn, o gnlerde Hristiyan dn-yasnda eytan'n temsilcisi gibi alglanan slam peygamberi Muhammedi simgeleyen gizli bir ifre olabileceinden sz ediyor ve Tapnaklann, Kutsal Topraklardaki savalar sra-snda sk sk yz yze geldikleri Sarazenler tarafndan etkilenip, belki de gizlice din deitirdikleri iddiasnda bulunuyordu.416 Buna kar kanlar, Kuran'm idol tapmmn kesin olarak ya-sakladn, bu nedenle Tapnaklann bu sembollerinin slam'la balantl olamayacan anmsatp, Baphomet'in, Papa ve Muhammed adlarnn bir bileimi olduu iddasnda bulunu-yorlard. Yani sapkn valyeler, dman olduklar iki dinsel kiiliin adlann bu ifre araclyla srekli yineleyerek, iki b-yk dinle mcadele etmeleri gerektiini srekli kendilerine tel-kin etmeye almaktaydlar!417 Bir baka iddiaya gre Baphomet, yzyllar boyu Katolik Kilisesi'nin savat ama tmyle yok etmeyi baaramad gnostik sapknlarn sahte tanrsnn adyd ve Tapmaklar onu, yakn iliki iinde olduklar Cathar'lardan renip dinden k-mlar; aslnda eytan' simgeleyen bu sahte tanrnn yardmy-la dinleri yok etmenin ve btn dnyaya hkmetmenin yollar-n aramaya balamlard! Btn bunlar, Tapnaklann Papa arsyla dzenlenmi Cathar'lara kar sefere katlmadktan da gz nne alndnda, sylentilerin ayyuka kmasna neden oldu. Sonunda Papa Cle-mens, 1307 yh sonbaharnda, gerein ortaya kmas iin bir soruturma balatlmas talimatn, byk bir znt ve yrek acsyla vermek zorunda kaldn duyuracakt.418 416 Albert Gallatin Mackey - H. L. Haywood, a.g.e, s 124 417 A. Bothwell Gosse, Knights Templar, s 62 41 Piers Paul Reid,

a.g.e, s 281

FraterniS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

istedii karar kartmann sevinciyle byk operasyonun hazrlklarna balayan Kral Philippe, harekete gemekte gecik-medi. 13 Ekim 1307 gn, Fransa snrlan iindeki btn Ta-pnak valyeleri merkezlerine ayn anda dzenlenen basknlar sonucu, yirmi drt saat iinde 15.000 dolaynda rgt yesi tu-tukland. Harektn gerekletirilmesindeki artc hz, Philip-pe'in gnlerce ncesinden itibaren askeri birliklere gizli emirler yollayarak organize bir plan yaama geirdiini gsteriyordu. Jacques de Mlay dahil, hibir valye karara direnmedi, tepki gstermedi. Yalnzca, gidiin kt olduunu hisseden, ki-mi kaynaklara gre elli, kimlerine greyse yirmi be kadar Ta-pnak, tutuklama gnnn bir gece ncesinde, Britanny ky-larnda hazr bekleyen gemilere binip Fransa'y terk ederek ka-may baarabilmiti. Tutuklamalar tamamlandnda, tarikata ait Fransa'daki tm tanabilir servet ve mlklere de, Kral adna el kondu. Bu uygulama, her yanyla yasalara, statkoya ve Papalk ka-rarlarna aykryd; nk Tapnaklann ok uzun sredir sa-hip olduu imtiyazlar, onlan krallardan ve hanedanlardan ba-msz klyor, yalnzca Papa'ya hesap veren ve onunla gren bir kurum olarak tanmlyordu. Kural ve teamllerin inenme-sinden rahatsz olan Clemens, yaplanlardan duyduu honut-suzluu Philippe'e iletti ama, ilemleri durdurmaya da gc yetmedi. Ayn gnlerde Engizisyon, Jacques de Molay ve dier statlar sorguya ekmeye balamt bile. fadelerin alnmas 1308 ylnn ilk haftalar iinde tamam-landnda, Paris'te tutuklanm 138 Tapnak lider, kendileri-ne yneltilen tm sulamalar kabul etmilerdi. Yalnzca Jacques de Molay ecinsel ayinler iddiasn reddederek, dier iddialar onaylamt, o kadar. Engizisyon oturumlarndan byle itirafla-rn kmas, hi de ama deildi elbette.

Uzunca bir sredir Papalk emri ve onayyla, sorgulamalar srasnda ikence yapmak serbestti. Tapmaklar da bunun en acmasz rneklerine maruz kalmlar, direnlerinin krld noktalarda da kendilerine uza-tlan ifade metinlerini imzalamaya mecbur kalmlard. Hikyenin bundan sonras, tartmalar, ithamlar ve entrika-

Aklin ve GzemIn DIrlI

larla dolu, yedi yllk bir dneme yaylyor. Jacques de Molay ve arkadalar, Papa ile grme olana bulduklar anda, ifade-leri ikence altnda verdiklerini syleyerek, sulamalar bir kez daha reddettiler. Kral Philippe ile Roma arasnda bitmek bilmez tartmalar yaand; sorgu konseyleri defalarca yeniden kuruldu, karlkl tehditler yadrld ama sonunda Philippe'in dedii ol-du. Jacques de Molay ve Geoffroi de Charney, 1314'n Mart aynda sapknlk suundan kaza balanarak yakld. Tap-naklarn bir blm sorgular srasnda ikence ya da kt ko-ullar nedeniyle lmt zaten; hayatta kalanlarsa, yaam boyu hapis cezas almlard. Bylece, on nc yzyl banda Cathar'lan ve Gney Fransa soylularn yakan Engizisyon atei, on drdnc yzyl-da bu kez Papa'nn gzde valyelerinin kurduu, saygn ve gl rgt de kl etmeyi baarma. Fransa'yla snrl kalma-yp, Philippe'in basklaryla italya, ispanya ve ingiltere'de de srdrlen sorgulama ve infazlarda, yzlerce tapnak ldrl-d, binlercesi zindanlara atld. Sorgulamalar balad srada ingiltere'de tahta henz km bulunan II. Edward, bata bu sulamalar gereki bulmadn belirtmi ve Tapnaklar' savunur grnmt ama gelimelerden bir bakma honut sa-ylrd; nk ingiltere'de tarikata ait mal varlna el koyarak iinde bulunduu ekonomik skntdan kurtulmas iin bu tu-tuklama kampanyas, olduka elverili bir frsat yaratyordu. Edward da, tpk Philippe'in Fransa'da yapt gibi, o frsat ok iyi kullanmasn bildi.419

Avrupa'da rgte ynelik operasyonlar sona erdiinde, b-tn bu kymdan yalnzca bir avu valye kurtulmay baara-bilmiti. Daha tutuklamalar balamadan nce Fransa'nn kuzey-bat sahilindeki Britanny'ye ulap, gemilerle Iskoya'ya ve Por-tekiz'e gidebilecek kadar ansl olanlar. Bu konuda tarihilerin zerinde anlat ok kesin bir bul-gu olmamakla birlikte, aratrmalarn bir ou, rgtn Isko-ya'ya tanmasnn, Papa soruturmas balamadan nce Byk 419 Malcolm Barber, The Trial of the Templars, s 193 Fraternis F.31

FRATERN1S Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

stat tarafndan alnm bir kararla balantl olduu noktasn-da birleiyor, iddialara gre, Jacques de Molay o dramatik s-re balamadan hemen nce Philippe'in nasl bir hazrlk iinde olduunu anlam ve rgt yneticilerinden bazlarna, on sekiz gemilik bir donanma hazrlayp, Tapnaklara ait deerli eya ve gizli belgelerle birlikte, yola kmaya hazr olmalar talimat-n vermiti. O dnemde henz Katolik Kilisesi'nin sk bir mttefi olan ingiltere, valyeler iin snlacak gvenli bir blge de-ildi kesinlikle; bunu II. Edward'n sinsi frsatl da kantla-mt. Ama kuzeydeki Iskocya'da durum olduka farklyd. Taht kavgalar srasnda, en gl rakibi John Comyn'i ldrp ken-dini skoya Kral ilan eden Robert Bruce, hem bu suundan, hem de ingiltere'ye isyan edip bamszlk sava balatt iin, Papa tarafndan aforoz edilmi; bu karar sonrasnda da skoya Kilisesi ve yerel klanlar, Katolik dnyasyla balarn kopararak Bruce'tan yana tavr almlard. Dolaysyla Papa fermanlarnn Iskocya'da artk hibir geerlilii yoktu, uzunca bir sre de ol-mayacakt. Ayrca Tapnaklarla isko aristokratlar ve klan yneticile-ri arasnda, on ikinci yzyl balarna dek dayanan, salam dost-luk ve ittifaklar da sz konusuydu ve Tapnaklarn blgede ken-dilerine ait azmsanamayacak

mlkleri vard. Bylece, Fransa'dan kamay baarabilen (tahminlere gre) elli dolaynda valye, s-koya'nn Mull of Kintyre blgesine yerleti. Liderlerinin idam-nn kanlmaz olduunu anlaynca da, 1313 ylnda, aralarndan Pierre d'Aumont adl valyeyi skoya Byk stad seerek, tzklerini e rgt yaplarn yenileme karan aldlar.420 Yine ok kesin kantlar olmamakla birlikte, ou uzman ta-rafndan yinelenen bir gre gre Iskoya'daki Tapnak val-yeleri, kendilerine dostluk gsteren Robert Bruce'u ingiltere'ye kar verdii bamszlk mcadelesinde yalnz brakmad. 24 Haziran 1314'te, kesin zaferin elde edildii nl Bannockburn Sava srasnda isko saflarnda etkin olarak yer almalar, ba420 Sir Laurence Gardner, a.g.e, s 2S0

Aklin ve Gizemin DIrIUI msz skoya'da Kral Robert'n da desteiyle, kendilerine say-gn bir yer edinmelerini salayacakt. Bu tarihten itibaren val-yeler, kimi kaynaklara gre Aziz Andrevv Tarikat ad altnda varlklarn srdreceklerdi.421 Bir baka gre kaak Tapnak-lar, skoya'da Hastabakclar urikatyla birleerek Aziz John ve Tapnak adl birleik bir grup oluturacak ve Refonn'a dek bu at altnda yer alacakt.422 Dnya tarihinde hibir hkmdar, ne kadar gl olursa olsun, Tapnaklar kadar geni bir grubu btnyle yok etme-yi ya da varlk nedenlerini ortadan kaldrmay baaramamtr, diyor, rgtn tarihi zerine alan uzmanlardan William Mo-seley Brown. Bir Papa Ferman'nn,' on drdnc yzylda bi-le, Tapmak valyeleri gibi bir tarikatn 50.000 yesinin toplu idamn salayabilmi olduunu dnmek anlamszdr. Tarih-sel kantlar byle kitlesel bir yok edilmeyi dorulamaya yetmez-ken, tarikatn daha yakn zamanlara dek varln koruduunu ileri sren teoriler, mantkl ve somut dayanaklara sahip gibi

g-rnyor.423 Belli siyasi nedenlerden dolay, o tarihlerde Avrupa'da ay-kr dnce ve inanlara sahip insanlarn, Engizisyon korku-su duymadan yaayabilecekleri tek yer Iskoya'yd ve byk bir olaslkla Tapnaklar bu elverili koullan engin deneyimleriy-le gayet iyi deerlendirmeyi bildiler. Edward'a kar ayaklandk-tan iin tm tskoya halk, Papa tarafndan aforoz edilmiti ve bunun getirdii rahatlk uzun yllar varln korudu. On bein-ci yzyldan itibaren ingiltere ile tskoya arasndaki ilikiler normale dnecek, bu sre boyunca kuzeydeki Highlands'de ve Galler'de yaygn biimde rgtlenen Tapnaklar, yava yava ingiltere iinde de varlklarn hissettirmeye balayacaklard. Ancak artk, valyelik, tarikat ya da dinsel ierikli bir rgtsel yapy deil, kentlerdeki gndelik yaamn iinde etkin olan bir tr gizli sivil toplum rgt grntsn yeliyorlard. 421 Albert Gallatin Mackey - William R. Singleton, Historv of Freema-sonry, s 258 422 G. A. Campbell, Knights Templar Their Rise and Fail, s 335 423 YVliam Moseley Brown, Highlights of Templar History, s 38

FraterniS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

Kendilerine, inaatlar diyorlard; ya da yap ustalar. Kentleri kuran, uygarl ina eden ve zamana yaylm, uzun bir ina plan uyarnca ince ince alarak eski yaplar yeni-siyle deitiren; yetkin, azimli ve mtevaz duvara ustalar olduklarn dnyorlard; tpk Msr'n grkemli piramitleri-ni, Babil'in nl zigguratlann ya da Kuds'teki nl Sley-man Tapna'n ina eden; bu nedenle tm o yaplarn srla-rna sahip, eski byk ustalar gibi. Bu nedenle, belki biraz Ro-ma Cumhuriyeti'nin pleb meslek rgtleri olan coegr'lardan da esinlenerek, yeni biimlendirdikleri oluumu basite duvar ustalarnn kardelii olarak adlandrmlard. Iskoya, ingilte-re ve Fransa'nn

kuzeyindeki Britanny blgesinde varln sr-drmekte olan gruplar, bundan byle bu ad kullanacaklard. valyelerin ou Fransa topraklarndan geldikleri iin, ye-ni yerletikleri lkelerde ingilizce konumalarna karn, kendi aralarndaki bu sembolik ad, Franszca orijinaliyle korudular bir sre Freres Masons (Duvar Ustalar Kardelii). Zaman iinde Britanya'da szckler gnlk ingilizce kullanmnda de-forme edilince, bu zel ad da deiime urayarak Freemason biimini ald.424 Bugn hl kullanmda olan zgr Masonlar ya da Farmason deyileri de, on dokuzuncu yzyln nl Mason statlanndan Albert Pike'm Ahlak ve Dogma adl yaptnda altnda izdii gibi, aslnda bu szck anmasnn rnlerinden baka bir ey deildir. Iskoya ve ingiltere'deki rgdenme, Free, yani zgr Masonlar deil, Freres, yani Kardelie bal Masonlar kastediyordu.425

424 Albert Pike, Morals and Dogma, s 816 425 Sz konusu yaptnda Albert Pike, bu tr szck anmalarna tipik bir rnek olarak, Pythagore de Croton (Kroton'lu Pythagoras) ifadesinin n-giliz Mason literatrnde Peter Growe of Groton (Groton'lu Peter Growe) biimine dnerek anlamszlamasn da gsteriyor.

Aklin ve GIzemIn DIrIlI

2. Gizli ittifak ve Gizli Kitap

485

Tapnak valyelerinin iindeki kk bir grubun Avru-pa'daki byk kymdan bir biimde kurtulmay baard ve merkezini Iskoya'ya tad konusunda fazla kuku yok. Yeni rgtlenme iin seilen Mason adnn ilk kez tskoya ve n-giltere'de kullanldn da kesin olarak biliyoruz. Bu durumda, daha nce sorduumuz, ancak yant getirmeye almadmz

birbiriyle balantl bir dizi soruya geri dnmek, anlaml hale geliyor imdi Tapnak valyeleri'yle Cathar'lar arasnda gerekten yakn ilikiler var myd Montsegr kuatmasndan kurtulmay baa-ran Cathar Kusursuzlar, iddia edildii gibi valyelere snp, kaleden gizlice kardklar hazinelerini Jacques de Molay ve kurmaylarna m teslim etmilerdi Bu hazine, yzyllar boyu byk bir titizlikle korunup saklanan, ok eski bir kitap myd Kimi kaynaklarda Cathar'larn Gizli Kitab olarak sz edi-len metin, Roma Cumhuriyeti'ni kuran etkin fraksiyonlardan birinin drt yz yl boyunca elinde tuttuu, nl Sibylline Ki-taplarnn orijinal kopyas olabilir miydi Btn bunlara, eldeki snrl bilgiyi gzden geirerek, sra-syla yant bulmaya alalm. ncelenmesi gereken ilk konu, Pa-pa'ya bal bir Katolik rgt olarak Hal Seferleri srasnda kurulan Tapnak valyeleri'yle, Katoliklie taban tabana kart bir dncenin temsilciliini stlenen ve bu nedenle de Hal Ordular'nn hedefi haline gelen sapkn Cathar gruplar ara-snda bir balantnn gerekten var olup olmad. lk bakta, iki rgt arasnda hibir ortak nokta yokmu gi-bi grnyor. Tapmak valyeleri, ilk gnden itibaren Papa'ya bal kalma yemini etmi, uzak topraklardaki Hal Seferleri'ne gnll olarak katlm ve daha nce deindiimiz gibi, manas-trlarda youn din eitimi alm soylulardan oluan bir Hris-

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

tiyan rgtyd. Son ana kadar da, yeni bir Hal Seferi iin Katolik dnyasnn en gvendii askeri glerden biri olarak grlyordu. Cathar'larsa btn kiliseleri ktlk yuvas, Pa-pa'y da eytan'n dnyadaki temsilcisi olarak gren, her e-yiyle Katolik inanana kart bir cemaatti.

Aynca Tapnak valyeleri, kuruluundan ksa bir sre sonra askeri grevlerinin yan sra Avrupa'daki nakit akn d-zenleyen bir fnans irketi ya da bankaya dnm ve on ikinci yzyldan itibaren sz konusu etkinlikler o denli birinci plana ykselmiti ki, para ve mlk ynetimine bu denli kon-santre olmalarnn, rgtn mistik yapsn ve manastr ruhu-nu zedeleyeceinden endie duyulur olmutu.426 Oysa birer dervi gibi yaayan ve zel mlkiyeti reddeden Cathar'lar iin para, mlk ve maddi zenginliklerin hibir anlam yoktu; onlar yalnzca zihinsel deerlerin peindeydiler. Bir burjuva dayanmas Bu iki keskin farkllk, Cathar'lar ve Tapnak valyeleri'ni ayn at altnda ya da asgari dzeyde bile olsa ittifak halinde grmeyi son derece gletiriyor. Bir tarafta Kilise'nin ve Pa-pa'mn hizmetinde alan, Avrupa'nn zengin ve ayrcalkl in-sanlar var, dier yandaysa hem o Kilise'nin hem de bireysel zenginlikleri yaratan sistemin ortadan kalkmasn savunan, mis-tik derviler. Ancak grnrdeki bunca kartla ramen, her iki rgt snfsal bir ortak paydada birletiren, toplumsal de-ikenlere bal ilgin faktrler de sz konusuydu ki, Cathar'la-r ve Tapnaklan tarihin ak iinde ayn misyona doru y-nelten de bunlard Burjuvazi ortaya kt zaman, feodal Katoliklie kar Protestan sapknlk, ilk kez Fransa'nn gneyindeki Albigens'ler arasnda, tam da kentleri byk bir refah iinde bulunduu s-rada ortaya kt, diyor Friedrich Engels. Ortaa, ideolojinin

6 Malcolm Barber, a.g.e, s 244

Aklin ve Gzemn DIrIlII

btn biimlerini -felsefe, siyaset, hukuk- tanrbilime ilitirmi ve bunlar tanrbilimin birer alt blm haline getirmiti. By-lece her

toplumsal ve siyasi hareketi, tanrbilimsel bir biim al-maya zorluyordu; byk bir frtna koparmak iin, ynlarn yalnzca dinle beslenen kafasna, kendi z karlarn din bir kisve altnda sokmak gerekiyordu.427 Burada bizi ilgilendiren temel saptama var. Birincisi, Cathar dncesinin, Jean Calvin ve Martin Luther'den yz yl nce, Protestan reformunun ilk tohumu olarak belirdii yo-rumunu yapyor Engels. ikincisi, Fransa'nn gneyinde Cat-har'lann balatt hareketi, yeni domu burjuvazinin ilk do-al mttefiki olarak gryor. Son olarak da, Cathar muhalefe-tindeki dinsel kabuun dneme zg bir zorunluluk, deyi yerindeyse bir tr mesaj iletecek zarf olduunu ima ediyor. Her ne kadar Cathar'larn on ikinci yzyldan itibaren Ka-tolik sistemine gl bir muhalefet olarak ortaya kmalarnn, uzun vadede Reform hareketlerini tetikleyen ya da yenileme yanllarn yreklendiren nemli faktrlerden biri olduu do-ruysa da, ayrt edici niteliklere sahip ok eski ve kkl bir mis-yonun temsilcilerini, Hristiyan ideolojisine liberal bir makyaj nitelii tamaktan teye gitmeyen Protestan hareketiyle doru-dan bir kken ilikisi iinde deerlendirmek, ok salkl grn-myor. Engels, Albi'den balayan ciddi muhalefetin Avrupa ta-rihindeki ayrt edici niteliklerini ve nemini saptamakla birlik-te, onun uzun vadeli hedeflerini ve binlerce yl geriye uzanmak-ta olan kklerini gzden karyor ne yazk ki. Bunda, Marksiz-min nclerinin, tpk on dokuzuncu yzyln dier determinist dnrleri gibi, Hristiyanl imparatorluk ann evrensel dini, ondan nceki inan sistemleriniyse snrl corafyalarn ie dnk yerel kltleri olarak deerlendirmelerinin nemli etkisi var. Bu abloncu ve kestirmeci yaklam, tarihin ak iinde gerekleen toplumsal dnmleri temel bir bak as uzantsnda zetlemeye yardma olmakla birlikte, btne ba-

427 Friedrich Engels, Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu, s 59

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

karken paralarn zgl niteliklerini gzard etmek gibi ciddi bir eksiklii de beraberinde getiriyor. Engels ayn yaptnda, yerinde bir saptamayla, Hristiyanl-n, snrlar bym bir imparatorluk iinde siyasi ve klt-rel btnl salamak amacyla, znik Konseyi srasnda sen-tetik olarak biimlendirildiinin altn iziyor; ama ondan nce-ki btn inan sistemlerini tek bir ana balk, yani oktanrl-lk altnda toplama eiliminde olduu iin, geriye doru iz s-remiyor ve szgelimi Yunan dncesinden binlerce yl daha eski olup, ok geni bir corafyada, birbirinden farkl toplum-larca paylalan kozmoloji ve inanlarn devamlln ve ev-rensel karakterini analiz etmekten kanyor. Bunu anlayla karlamak g deil. Engels'in yaptlarn kaleme ald dnemde Eski Msr ve Mezopotamya dilleri ze-rine almalar yeni yeni hz kazanyordu daha. Arkeolojik bul-gular hem yetersizdi, hem de henz snflama ve kataloglama i-leri tamamlanmamt. Aa Mezopotamya'da Babil ve Asur'dan ok daha eski, farkl kimlie sahip bir uygarln ya-ad yeni yeni anlalyordu ve Smer literatrn ieren tab-letler ancak Engels'in lmnden iki yl nce zlp yaym-lanmaya balamt; o da yalnzca akademik evrelere ynelik olarak. Henz Hitider diye bir halkn varl bilinmiyordu; a-talhyk kazlar ancak 1%0'larda balayacak ve dier ren yer-lerinden gelen bilgiler nda, Eski Dnya'nn ou blgesine yaylm Ana Tanra kllyle ilgili deerlendirmeler ya da Ne-olitik toplumlar zerine kapsaml aratrmalar, ancak bu tarih-ten sonra ortaya kacakt. 1880'lerin dnyasndaysa, inan ve felsefe Yunan uygarlyla birlikte ortaya km gibi grlyor-du neredeyse; ondan ncesi, yerel despotik krallklarn ve kent devletlerinin sisli grntleri arasnda bir belirip bir yok olan, ilkel simgecilikten ya da totem kltrnden te bir anlam ifade etmiyordu. Cathar dncesinin olduka eski bir misyonun uzants ol-duunu fark etmeyip, Albi'deki muhalefeti Protestan hareketi-nin nc kvlcmna indirgeyen Engels, ayn metindeki ikinci saptamasndaysa byk oranda

haklyd. Gney Fransa'nn eko-

Aklin ve GIzemIn DRL

nomik olarak kuzeye oranla ok daha hzl gelien dinamizmi iinde Cathar'lar, arlkl olarak kentlerde ortaya kan yeni s-nfla, yani burjuvaziyle yakn ilikiler kurarak bymlerdi. Languedoc'un tccar ve zanaatlarnn yan sra, yerel aristok-rasinin Katolik sistemini blgenin gelimesi iin bir engel ola- 489 rak gren, eitimli gen kuaklarnn destei sayesinde uzun s-re rahatsz edilmeden rgtlenmelerini srdrme olana bu-lan Cathar'lar, daha iyi yaam koullarna kavumak iin kar-larn bu yeni snf izlemekte gren yoksul iftileri de yanlar-na ektikten sonra, egemen dzen iin tehlikeli bir g hali-ne gelmilerdi. Cathar'larn en ok aikanhklariyla dikkat ektiklerinden sz etmitik. Aristokrasinin asalakl ve kyl snfnn gelenek-sel uyuuk teslimiyetiliine kar alkanlk, burjuvazinin de ilk ortaya kt andan itibaren ne kard erdemlerin ban-da geliyordu. retici glerin denetleyicisi olarak zaman iinde tek sahibi haline gelecei sanayi, szck kkenini Latince alkan anlamna gelen Indostrurs'dan almt zaten. al-kanlk, feodal ilikilerin ve styapnn, gelimenin nne set e-ken dar bir giysiye dnt Gney Fransa'da, endstrinin ncln stlenecek burjuvaziyle birlikte, tercihini bu yeni snftan yana kullanarak, gelecein ii snfn oluturacak yok-sul kesimin de ycelttii bir erdemdi. Maddi deerleri kmseyip i zenginliini ne karan dervi kimliindeki ncler araclyla geliip yaylm bir d-nce sistemini, kapitalizmin egemen snf olan burjuvaziyle yan yana dnmek, kulaa garip gelebilir. Ancak unutmamak gerek ki, izini srdmz Fraternis hareketi, ilk ortaya kt dnemlerden itibaren bu stratejiyi izlemiti hep Cathar'lardan 1700 yl nce Gney italya'da kendi idealini yaama

geirmeye alan Pythagoras Kardelii'nin, soylular oligarisine kar kentli tccarlar ve orta snf yanna alarak yola ktn ve et-ki alann zaman iinde yoksullara doru geniletmeye balad-n grmtk. Roma Cumhuriyeti'nin ncleri arasnda yer alan Kardelik yeleri de ayn yoldan yryerek, yine kendi tccarlar ve pe6'lerin st kesimleri arasnda rgtlenmiti.

FRATERN1S Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

Mithra klt, imparatorluun kurumlarna ve resmi ideolojisi-ne egemen olmaya alrken, destek ve dayanan orta smftan alyor, loca statlan genellikle askerler, ticaret erbab ya da brokratlar arasndan kyordu. Bogomil'ler, byk toprak sa-hipleri ve feodal ynetime kar mcadeleleri srasnda, yoksul kylleri yanlarna alabilmek iin nce kk iftiler arasnda rgtlenmilerdi; tpk Dou Anadolu'da Bizans soylular ve toprak aalarn alaa edip ksa bir sre iin de olsa bamsz-lklarn ilan eden Paulisyenler gibi. Bu anlamda, Gney Fransa'da yaananlar da, bundan fark-l deildi. Cathar'larn bir tr erken burjuva devrimcileri ol-duunu ileri srmek yanl saylmasa da, bir hayli eksik ve ye-tersiz bir deerlendirme olur. Ama daha ileri ve daha zgr bir toplum idealine doru yrrken, Kilise'yle Lord'lann ittifakna dayanan feodal yapnn zlmesini salamak zere, domakta olan yeni snfla ibirliine gittiklerini syleyebiliriz. Hatta bur-juvaziye kendi snfsal kimliini ve ilkelerini oluturmasn sa-layacak ilk dnce filizlerini, Cathar'lar eliyle Fraternis'in ver-diini belirtmekte de hibir saknca yok. Bylece, Tapmak valyeleri'yle Cathar'lar arasnda, gr-nrdeki onca kartla ramen, hayli dikkate deer bir ortak nokta olduu kyor karmza Burjuva deerleri. valye r-gt, on ikinci yzyln balanndan itibaren Avrupa'nn finans lideri haline gelmi ve Bat dnyasnda lkeler aras bankacl-n balatcs kimliiyle,

burjuvazinin nc gleri arasnda ye-rini alma. Balar ve desteklerle mal varlktan arttka, elde ettikleri geliri hemen yatrma dntryor ve ynettikleri ir-ketler araclyla denizar ticarette de sz sahibi oluyorlard. Hzla burjuvalaan Tapnaklarm, Avrupa'nn geleneksel feodal beylerinin nefret ve dmanln kazanmaya baladklar da bir sr deil. Elde ettii mali g sayesinde krallklara kredi vere-cek duruma gelen rgtn, salt bu nedenle Fransa Kral Phi-lippe'i nasl rahatsz ettiini grmtk. Dolaysyla, kendi idealine uzanan yolda feodal .aristokrasi-nin teokratik diktatrlne kar, yeni domu burjuvaziyi ya-nna alarak Roma Cumhuriyeti'ndeki modeli bir adm daha ile-

Aklin ve GIzemIn DrIlII

ri gtrmenin hesaplarn yapan Cathar'larn, bu uurda Tap-naklarla da ibirlii iine girmi olmalar son derece akla uy-gun grnyor. Daha nce deindiimiz gibi, Kusursuzlar ve evrelerinde toplanm gruplar himayeleri altna alan Gney Fransa soylular, ksa zaman iinde Cathar dncesinin sem-patizanlar haline gelmilerdi. lgin biimde, Tapnak valye-leri'nin Languedoc'taki rgtlenmelerine destek verenler de, yi-ne ayn sekin aristokratlard. Profesr Malcolm Barber, 1130'lardan itibaren, yani tam olarak Cathar'larn ayn blgede etkin bir cemaat olarak ortaya kt sralarda, Tapmaklann Aragon, Toulouse ve Proven-ce'de merkezler ap buradaki yaygnlk ve glerini artrdkla-rndan sz ediyor428 ama Cathar'larla valyeler arasnda doru-dan balant olduunu gsterecek hibir somut kant olmad-n da sk sk vurguluyor. Barber'n, kendi uzmanlk alanna gi-ren bir konuda srekli olarak ortaya atlan, birbirinden farkl onlarca komplo teorisinden duyduu bkknl anlamak zor de-il. Yine de, verilerin ok snr olduu bir konuda ortaya kan boluklarla ilgili her trl olasl dikkate almak ve speklas-yonlarn

akla uygunluunu snamakla, komplo teorisi ret-mek arasndaki fark iyi belirlemek gerekiyor. Gneyin beyleri, bir yandan Cathar'lan kanatlan altna alrken bir yandan da Tapnak valyeleri'nin kendi toprakla-nnda rgtlenmelerine destek oldularsa, ortak dostlar aracl-yla bu iki grubun iliki iine girmi olmas, bunu dorulaya-cak somut belgeler bulunmam olsa bile, hi yle uzak bir ola-slk gibi deerlendirilmemeli. stelik snfsal ilikiler asndan her iki rgt birbirine yakn klan somut bir platform var or-tada. On ikinci yzyldan, yani mutlak monarilerin, feodal y-netimlerin ve Kilise basksnn ortal kasp kavurduu; henz ilk filizleri belirmekte olan burjuvazinin, sesini ykseltmek bir yana, kendi ideolojik kimliini tanmlamaktan bile uzak olduu bir dnemden sz ettiimizi unutmayalm. Bylesi bir zaman dilimi iinde, stelik ayn corafya zerinde, benzeri gizli r428 Malcolm Barber, The Cathars Dualistic Heretics in Laneuecioc, s 61

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

gtlenme ilkelerine sahip, burjuva karlarn gzetme eilimin-de iki byk cemaatle karlayoruz Birtakm ortak dostlara sahip, iyi tannan iki cemaat. Bunlann ikisi de, seksen yl arayla, sapknlk ve eytani ayinler sulamasyla Katolik Kilisesi ve Fransz monarisinin gazabna uruyor. Engizisyon tutanaklarndaki iddialarda, biri dierinin devam ve gizli ibirlikisi olarak gsteriliyor. Bu cemaatlerden birincisi Hal ordusunun kampanyalanyla yok edilirken, grnrde o ordularn blgedeki en nemli silahl g-c olarak bilinen ikincisi, anlalmas g bir biimde operas-yonlara katlmayp, uzak duruyor. imdi, bu iki grup arasnda gizli ya da ak bir balant olabileceini sylemek komplo te-orisi retmek midir, yoksa olduka yksek bir olasla dikkat ekmek mi Ne kadar erken ya da ne kadar ge balad; hangi yakn-lk dzeyini

ierdii; ortak giriimlerde bulunup bulunmadkla-ryd ilgili hibir ey sylenemez. Ama birbirlerine ancak son dnemde hafife teet gemi bile olsalar, Cathar'lar ile Ta-pnak valyeleri arasnda u ya da bu biimde bir balantnn ya da en azndan tankln sz konusu olduunu reddetmek pek de gereki deil. Ancak bir tek kafa kartrc nokta, zi-hinleri rahatsz etmeyi srdryor hl Katolik bir rgde, Ki-lise kart sapkn bir cemaat arasnda, nasl bir yaknlk orta-ya km olabilir valyelerin snfsal kimlii, Papa'ya kar sorumluluklarn bir kenara atm olmalar sonucunu douracak kadar billurlam myd Ya da Cathar'lann, burjuva cumhuri-yetiliini amaca giden yolda bir ara aama olarak gren strate-jisi, bu uurda, eytan'n temsilcisi olarak grdkleri Papa'ya hizmet eden bir rgde yaknlaacak kadar esnek miydi Dervilikten bankacla lkin, Tapnak valyeleri'yle balayalm On ikinci yzyl-da Kuds'te bir araya gelen kurucu yelerin hemen hepsi, din eitimi alm ve bir biimde manastr yaamyla tanm gen

Aklin ve Gizemin Dlufl

soylulard. Aralarndan iki ye, Gondemare ve Rosal, 1098 y-lnda, yani Hallar Kuds' ele geirmeden bir yl nce Dijon yaknlarndaki Citeaux'da kurulmu Cistercian Manastnna bal keilerdi. Cistercian tarikat, ba ve hibelerle zenginle-en Benedicten manastrlarnda Aziz Benedictus'un yaln ve basit yaam ilkelerinden uzaklald gerekesiyle bu gruptan ayrlm biraderleri bir araya getiriyordu Yerel soylularla balant kurmay reddettiler. Cemaat, kendi kendine yetecekti. Zorlu kol iilii, keilerin gnlk ru-tinlerinin bir paras oldu. Kendilerini saf bir yaama adamala-rnn sembol olarak, cppelerinin rengini siyahtan beyaza e-virdiler. Cistercian manastr, almann en byk erdem olduuna inanan ve hibir yardm ya da ba kabul etmeden kendi ihti-yalarn kendi abalaryla

karlamay amalayan keileri bir araya getiriyordu. lk manastrlarn kurduklar blge, byk oranda tarma elverisiz, sazlk ve bataklklardan olumaktayd; bu topraklarn slah ve dzenleme almalarn, evre kylerden gelen gnlllerin de yardmyla bu keiler gerekletirdi. On ikinci yzyldan itibaren bata Fransa olmak zere Orta ve Ku-zey Avrupa'da iki yz dolaynda manastn bulunan tarikat, za-man iinde zellikle tarmda uzmanlat ve Ortaa sonlannda bu alanda yaanan yenilik ve gelimelerin bir ou, Cisterci-an'lardan geldi. Toprakla uramay seviyor; bu sayede saf, te-miz ve pastoral bir yaam biimini srdrebildiklerini dn-yorlard. On nc yzyl ortalannda ngiltere'deki Cistercian manastrlarnn balatt yn ihracat, .bu lkenin ekonomisin-deki can damarlanndan biri haline gelecek ve biraderler de hz-l admlarla tekstil burjuvazisini oluturmaya balayacaklard. Ancak Cistercian'larla ilgili gzden karmamamz gereken bir nokta daha var Cathar'lara kar balatlan kampanyada bu tarikata bal baz keiler etkin grevler stlenmi; sonraki yl-larda aralanndan Engizisyon yargc bile karmlard. u nl Hepsini ldrn, Tann kendininkileri aynr sznn sahibi 9 Piers Paul Reid, a.g.e, s 107

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

de, eski bir Cistercian olan Papa elisi Arnaud-Amalric'ten ba-kas deildi. 1145 ylnda Cathar'lar aleyhinde Languedoc kent-lerinde sylevler veren Cistercian'larn nl vaizi Aziz Ber-nard,430 ayn zamanda Tapmak valyeleri'nin en byk destek-ilerinden biriydi. Bu durumda, en azndan on ikinci yzyl or-talarna dek, Cathar'larla ilgili olarak Tapnaklarn olumsuz nyarglara sahip olduklar tahmininde bulunabiliriz.

Cistercian kkenli olanlar dnda, Hugues de Payens dahil Tapnak valyeleri'nin dier kurucular da manastr gemiine sahiptiler ve aslnda Kutsal Topraklar'a savamak iin deil, b-tnyle ruhani amalar uzantsnda gelmilerdi. Hepsi de, Mslmanlardan geri alnm Kuds' ziyaret ederek hac ol-mak ve burada bir manastra ekilmek amacyla o uzun yolu a-mlard ama Kral Badouin'in nerisiyle ortaya kan yeni geli-me, her eyi bir anda deitirdi. Tapnak Da'ndaki Kaya Kubbe'de kendi ynetim ofisleri olacakt ve Kuds' ziyarete gelen haclar Sarazen saldrlarndan korumak gibi kutsal bir misyon stleneceklerdi. Soylu ya da st tabakadan bir ailenin olunun nndeki seimin o dnemde ve sonralar da bir sre boyunca, savamak-la ibadet etmek, savala manastr, kzlla kara arasnda bir seim olduu da unutulmamal, diyor Paul Reid. Bu nedenle, du-yarl ya da renime merakl bir kiilie sahip olan ya da yal-nzca iddetten ve kan dklmesinden holanmayan gen erkek-ler, dindar ve mfik anneler tarafndan din eitime ynlendi-riliyordu.43' Bu bakmdan, her biri Avrupa'nn sekin ailelerine men-sup, youn din eitimi alm genlerin, tercihlerini manastr ya-amndan yana kullanmalarn ve Kuds'e de inanlar uzant-snda haclk iin gelmelerini anlamak kolaydr. Ancak savatan ve silahtan uzak durup kendini ruhani araylara vermi bu pa-muk elli genlerin, yalnzca bir neri zerine aniden askeri bir tarikat oluturmalarn bir yerlere oturtmakta zorlanrz.

430 Malcolm Barber, The Two Cities Medieval Europe 1050-1320, s 188 431 Piers Paul Reid, a.e.e

Aklin ve GIzemIn DRLi

Ciddi bir savaa katlmak bir yana, belki eline kl bile alma-m,

ergenlik an ilahiyatn sorunlar zerine kafa yormaya adam bu aristokrat kkenli derviler, iddetin kol gezdii ve her iki taraf iin de tam anlamyla bir can pazar yaand bir blgede, bu denli tehlikeli bir grevin altndan kalkmay nasl 495 dnmlerdi Bu bir yana, Kral Badouin ve Kuds Patrii, onlarn birer masal valyesine dnerek haclara muhafzlk edeceine nasl inanmlard Grne baklrsa, Mescid-i Aksa'nn bulunduu yerdeki kararghlarna yerlemek ve zerine birer krmz ha izilmi beyaz cppeleriyle zaman zaman ortada grnmek dnda, ta-rikat kurucular pek de valyelikle uramamlard zaten, zellikle ilk dnemlerinde, haclarn korunmasyla ilgili pek az giriimde bulunduklar syleniyor.432 Grnrde stlendikleri varsaylan, Kuds'ten Akdeniz kylarna uzanan yol zerinde yolculuk etmekte olan haclarn gvenliini salama iini, ger-ekte Aziz Jean Hastanesi valyeleri yrtyordu.'433 Zamanla-rnn btn blmn, bir zamanlar ilk Sleyman Tapna'nn zerinde kurulu olduuna inanlan Tapnak Tepesi'nde gezine-rek geiriyorlard. Ksa sre iinde rgtn yaps gelitirilerek, temelde drt farkl dereceye ayrld En altta yer alan iki grup, hafif ve ar svarilerden oluuyordu ve kurucular, ksa sre iinde bu alt basamaklarda 600 dolaynda deneyimli savay istihdam etme-ye balad. Bunlarn bir stnde, Tapnaklann mal varln denetleyip mali ilerini yrten Yneticiler grubu geliyordu. En tepedeki daralm kadrodaysa, stadar, yani rgtn ru-hani gereksinimlerini karlayan, manevi liderler yer almaktay-d, lk kurucularn, rgtn bymesiyle birlikte stadar ba-saman oluturduunu; Aziz Bernard'n verdii destek ve Pa-pa onayn almalarnn ardndan gelen prestijle aralarna yeni katlan soylularn finansal yneticilere dntrldn ve oluturulan parasal havuz sayesinde kurulmu svari birlikleri-

432 Graham Hancock - Robert Bauval, a.g.e, s 314 433 Sir Laurence Gardner, a.g.e, s 237

FRATERN1S Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

nin de Tapnaklann askeri gc haline geldiini grmek zor deil. Bir baka deyile, manastr eitimi alm ilk kurucular, sa-vala ve askerlikle hi uramam; bu ii yapmak zere rgte inisiye edilen valyelere ruhani eitim vermek ya da olutur-duktan orta kademe yneticileri denetleyerek mali geliimi iz-lemekle yetinmilerdi. 1148 kadar erken bir tarihte, Kilise'nin faizi ve tefecilii yasaklam olmasna karn, kredi vermeye baladlar ve ok k-sa bir sre iinde Bat dnyasnn en byk ve en etkili banka-clk an oluturdular. Haclar artk onlara yalnzca korunma-lar konusunda deil, kendi yerel ubelerine yatrdklar paray kredi mektubu araclyla, gerektike Tapnaklara ait bir ba-ka ubeden ekebilme konusunda da gvenebileceklerdi. ok gemeden tarikat kendi gemileri araclyla Avrupa'dan hacla-r Kutsal Topraklar'a tama iine de balad.434 Tm bunlar, Tapmak valyeleri'nin sa adna askeri bir grev stlenmekten ok, byk bir ekonomik projeyi ynetmek-le ilgilendiklerini gsteriyor. Zaman iinde mali gleri arttka yetkin ve baarl askerleri kendi armalar evresinde toplam, hatta bunlar arasndan rgt liderliine kadar ykselen valye-ler de karmlard ama asl ilgi alanlar para ve mlk yneti-mi zerinde younlayor gibiydi. Avrupa'nn deiik blgele-rinde atklar ubeler ve yaptklan yatnmlarla, daha on ikinci yzyl ortalarnda birok byk monariden daha byk bir ser-vete kavumulard. Yine kafa kartrc bir noktaya geliyoruz Manastr eiti-mi alp kendini dervie yaama adamaya hazrlanan soylular ta-rafndan yoksulluk and ierek kurulan ve Mesih'in Yoksul Askerleri gibi mtevaz bir ad semeyi uygun gren bir tari-katn, dikkatle ve azimle, bu denli zenginlemeye almas bi-raz garip gelmiyor muydu kulaa lk statlar, toprakla urap tefekkre dalmak ve akamlar dua etmekten baka hibir ey yapmamak iin manastrlar mesken edinmi idealistler deil miydi Kutsal Topraklar'a da bir gezgin manastr kurmak iin gelip, sonradan Papa'nn hizmetine girmemiler miydi

434 Terence VVeise, Knights of Christ, s 7

Aklin ve GIzemIn DRL

Alternatif bir Kilise Bu noktada, din ve inan zerine bir sorgulama, kanl-maz hale geliyor. rgtn Kuds, spanya ve Avrupa'nn dier blgelerindeki etkinliklerinin arlkl olarak mali konular ze- 497 rinde younlat dikkate alndnda, kurucu statlarn ve on-lar izleyen Tapnak liderlerin, ne kadar Katolik olduklar, fazlasyla tartmaya ak grnyor nk. Burada, manevi y-n gl, inanl kiiler olmakla, Katolik olmak olmak arasn-daki ayrmn alan dikkatle izmek gerekiyor. Tapmak valye-leri'ni kuranlarn ve sonraki yzyllarda rgt iinde Byk stat derecesine ulaanlarn inanl insanlar olduundan ku-ku duymaya hi gerek yok. Ancak Tanr'ya ballk ya da inan-tan uzantsnda manastr yaamn semek, zorunlu olarak Ka-tolik Kilisesi'ne gnlden ballk anlamna gelmiyor. Hatta o-u durumda, zellikle de onuncu yzyldan sonra, bunun tersi-nin doru olduu bile sylenebilir. Ruhban snfnn yozlamas, Kilise'nin byk bir mal var-l ve zenginlie sahip olmas, Papalk sisteminin tepeden aa- doru rgtlenmesi ndeki hiyerarik biimcilik gibi unsurlar, isa'nn retisinden uzaklaldn dnen ou Avrupal H-ristiyan, sade ve basit bir yaamn srdrld manastrlara yneltmiti. Bu manastrlardan bazlar, Katolik ruhban hiyerar-isiyle ok iyi ilikilere sahip, aralarndan Papa karmay bile baarm tarikatlara ev sahiplii yaparken, bazlarnn Katolik sistemine kar olan, hatta eski pagan inanlarn srdren k-k gruplar iin birer paravan nitelii tad bile grlm-t. Kimi durumlarda, Kilise'nin bitmek bilmez mali taleplerin-den ylan yerel aristokratlarn, tm mal varln bir manastra balayarak orada yaamaya balad da grlebiliyordu. Ma-nastrlar ou kez de, bulunduklar blgede yoksul halkn teda-visini

stlenen hastaneler ya da muhta durumdakilere yardm eden aevleri olarak da ilev grmekteydi. Katolik tarihi Paul Reid, Tapnaklarn bandan sonuna dek Kilise'ye sadk, inanl Katolikler olarak kaldklarn ve Kral Philippe'in entrikalar sonucu byk bir hakszla uradklanFratenis F.32

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik n savunuyor. Benimse bu konuda baz kukularm var. Her eyden nce, Tapnaklarn daha Kuds'e ayak bastklar andan itibaren, kendilerini Katolik Kilisesi'nden ayn ve zel bir yere koyduklarn; ruhban hiyerarisine aktan aa kstahlk etme-melerine ramen, marur ve hafif tepeden bakan bir tavr iinde olduklarn dnyorum. Hac gezisine sessizce ve ken-di inisiyatifleriyle kmalar; Kuds'te gezgin bir manastr oluturma dncesini hibir merciye danmadan kendi kendi-lerine almalar; rgt, Papa'dan izin ve onay almakszn, yal-nzca Kuds Kral'yla grerek, haclarn gvenlii iin grev yapan bir tr valye tarikatna dntrmeleri, balangtan itibaren kendinden emin ve bana buyruk bir hava iinde ol-duklarn gsteriyor. Tarikat kurma fikrinin Kral'dan gelmi olmas, bunu -rtmek bir yana, fazlasyla destekleyen bir olgu. Kuds'teki e-reti taht zerinde, Avrupal bir Hristiyan koalisyonunun, de-yi yerindeyse kuklas olarak oturan Badouin, n ve nfuzla-r karsnda fazla direnemedii bu gen soylularn, istedikleri gibi davranmalarn engelleyemeyeceini biliyordu. Bu nedenle, Tapnaklarn balanna buyruk davranlarn yasal bir zemine oturtarak bu skntl durumun kendisi iin yaratabilecei ba arlarn ustaca bir manevrayla ortadan kaldrmak istedi byk olaslkla Siz en iyisi burada haclar korumak iin bir valye rgt kurun! O gne dek eline kl alp herhangi bir yerde savamam sekiz (baz kaynaklara gre dokuz) aristokratn, bylesi bir g-revin altndan

kalkabileceklerini dnmek bile, deneyimli bir yneticinin yapaca ey deil. Kral, farkl Hristiyan grup ve birliklerinin olduka hassas bir denge iinde bir araya geldii, olaanst hal koullar altndaki Kuds'te herhangi bir geri-lim kmasn nlemek amacyla bu tr bir yumuak gei nermie benziyor. Kurucu valyelerin, neri gndeme gelir gelmez merkez ofis olarak Tapnak Da'ndaki Kaya Kubbe'yi semeleri de bu an kendine gven dncesini doruluyor. Bir zamanlar zerinde nl Sleyman Tapna'nn ykseldiine inanlan,

Aklin ve CIzemIn DlRiUl

son dnemde Mslmanlar tarafndan Mescit-i Aksa adyla ko-runmu bu alan, yalnzca Hristiyanlar deil, tektannl din iin de Kuds'n en nemli, en zel ve kutsal yeriydi hi ku-kusuz. Bu tpk, kendisine bakanlk nerilen bir Trk parlamen-terin, Kabul, ama ofisimin Dolmabahe Saray'nda olmas ar- 499 yla! demesine benziyor. Tarikatn balangta Mesih'in Yoksul Askerleri olan ad, ksa zaman iinde dorudan doruya Tapnak valyeleri ve Tapnaklar haline gelmiti ki, bu tercih bile bal bana faz-lasyla iddial bir tavr ortaya koymaya yetiyordu smin kendisi bile bir anlamda isyankr hrslan iaret edi-yor olabilir, diyor Charles Heckethorn. Tapnak, Kilise'den ok daha heybetli, geni apl ve kapsaml bir adlandrma bii-mi. Tapmak Kilise'nin zerindedir; birinin kurulu tarihi belli-dir, yerel bir yerleimi tanmlar, dieriyse her zaman var olmu-tur. Kiliselerin dnemi geebilir; ama Tapnak, dinleri douran ebeveyn simgesi ve tad ruhun ebediliiyle kalcln sr-drr, Dolaysyla Tapnaklar belki de kendilerini bu (ebe-veyn) dinin geici deil, kalc rahipleri olarak gryorlar; katl-mak isteyen hevesli adaylar da, kendilerini Tapmak koruyucu-su olarak rgtleyen tarikatn, onlar ok daha arnm bir din olan ve

ikinci ve daha iyi bir Hristiyanla inisiye ettiine ina-nyorlard.435 Tapnaklar adnn rasgele seilmedii belliydi ama Me-sih'in Yoksul Askerleri gibi bir ad da, eer altnda ille de her-hangi bir ima aramak isterseniz, biraz manidar bulunmaya elve-riliydi dorusu. valyeler, on ikinci yzylda kendini iyice g, ihtiam ve zenginlik tutkusuna kaptrd iin kitlelerde honutsuzluk uyandrmaya balayan Katolik Kilisesi'ne, Biz yoksul askerleriz, sizse lks dkn ruhban elitleri mi demek istemiti aka bir yana, gl ilikileri sayesinde Papa'ya yaknly-la bilinen Aziz Bernard'n da desteini saladktan sonra, Tap-

435 Charles W. Heckethorn, Secret Societies of AH Ages and Countries, s 157

FraterniS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

naklar'm yoksulluu szde kalmaya balamt aruk. Ska yinelediim gibi, yarm yzyldan az bir sre iinde gerek y-rttkleri fnans sisteminin krll, gerek eitli aristokratlar-dan yaan balarla Tapnaklar, Avrupa'nn en zengin rg-t haline geldiler. Bunun altn bir kez daha srarla izmekte ya-rar var Krallklar da zengindi ama denetimleri altnda, nihayet snrl bir blge vard. Fransz hkmdar Fransa'nn, ngiltere Kral da Britanya'nn meru yneticisiydi. Oysa tapnaklarn servet ve etki alanlar, on ikinci yzyln llerinde global olarak adlandrlabilecek kadar bykt; girmedikleri Avrupa lkesi yok gibiydi neredeyse. Likit mali kaynak asndan, he-men btn krallklar geride brakmlar ve Kilise'den sonraki en byk hazr kasaya sahip olmulard. Ynetsel anlamda da, Tapnaklarn Byk stad, hiyeraride krallara edeer bir konuma sahipti. Yalnzca Papa'ya kar sorumluluu vard ve rgt adna bir tek ona hesap veriyordu. Ksacas Tapnak -valyeleri, gc, manevi saygnl ve servetiyle,

kinci Kilise haline gelmiti neredeyse. Peki Papa bunun farknda deil miydi, rgtn bunca b-yyp glenmesinden rahatszlk duymuyordu muydu soru-su akla gelebilir. lk yllardan itibaren eidi blgelerden pisko-poslar, Papa'ya, Tapmaklar'n kstah ve umursamaz tavrla-rndan, yerel yneticileri ve ruhban snfn umursamaz tavrla-rndan yaknarak ikyette bulunmaya balamlard. Ama Do-u'da slam ordularna kar verilen sava ve birbiri ardna ge-len Hal Seferleri nem ve deerini koruduka, Papaln her-hangi bir radikal hamle yapmaya yanamayaca da ortadayd. Ele geirilmi topraklan, bitmek bilmeyen Sarazen aknlarna kar korumak hem ok g, hem de olduka maliyedi bir iti nk. Tek bir saldry gslemek zere kurulacak savunma hatlar, cephe gerisi destei, silahlar, gemiler ve iaenin salan-mas iin gereken byk miktarda mali destei, elinde neredey-se snrsz likit para bulunan Tapnaklar'dan baka kimse g-sleyemezdi ve ou kez rgt kurmaylar, kral ya da hane-danlardan destek almakszn kendi olanaklar iinde maddi so-runlar zyordu. Dier yandan, Kuds'ten Antakya'ya uza-

Aklin ve GzemIn DIrIlII nan bir blge iinde valyeler etkili ve manevra yetenei yk-sek etkili askeri birimler oluturmulard. Roma on ikinci yz-yl balarndan itibaren, ilk sefer srasnda elde edilmi toprak-lar yava yava elden kmaya baladysa da, yrmekte olan bir sistemi durdurmak yerine, var olan durumu korumay daha akllca gryordu. Ayn soru, Tapnaklar iin de yinelenebilir rgtn madem bu denli kendine gvenen, marur ve inan salaml konusunda Kilise'ye dudak bken bir tavr vard, niin Papa'ya hizmet etmeyi srdryordu Yant, Tapnaklar tarih sah-nesinden silen kouturma ve idamlar veriyor zaten. Eer daha erken bir tarihte, olduka iddial bir tavrla kendi Kiliselerini kurduklarn ilan etmeye kalksalard, o korkun sonla daha

n-ce yzleeceklerdi. Her trl komplo ve entrikay gslemeyi garantileyecek bir gce kavuana dek, Papa'yla iyi ilikileri sr-drmek ve kontroll davranmak, yakn gelecein reformist bur-juvalar iin en akll stratejiydi. Byk olaslkla, belli beklenti ve hesaplar iindeydi Tap-naklar. Kuds' bir daha elden kmayacak biimde gvence altna aldktan sonra, douda ve Anadolu'da kalc askeri zafer-ler kazanmay ve bylece, etkinlik ve nfuzlann Eski Ro-ma'nn snrlarna dek geniletmeyi umuyorlard. Bu saland- anda mit ve kehanetleri gerekletirecek, elleri altndaki Ku-ds'te, btn Bat Dnyas'n kapsamak zere Yeni Kilise'yi kuracaklard belki de. Harold Bayley'nin Rnesans ideolojisini farkl bir gzle inceledii nl kitabnda, Cathar ve Templar gruplarnn byle bir ama iin g birlii yapaklarndan sz et-tiine,436 nceki blmlerde deinmitik. Avrupa'nn ileri reformistleri Yeniden inan konusuna dnersek; belli bir manastr ge-leneine ve asetik kltre sahip Tapnaklar'n, Katolik Kilise436 Harold Bayley, New Light on the Renaissance, s 14

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

si'yle ayn inanc bire bir paylatn sylemek, btn bunlar dikkate alnca kulaa ok inandrc gelmiyor. Kuds'e geldikle-rinde, ie dnk zenginlii arama idealleri uzantsnda yeni bir kilise fikri, tasan dzeyinde bile olsa akllarnn bir ke-sinde duruyordu mutlaka. Zaten rgt byyp gleri arttk-a ve statlar birer burjuvaya dnmeye baladka, Katolik Kilisesi'nin yannda olmalarn gerektirecek maddi temeller de ortadan kalkyordu. Onlara gereken, feodal monarilerin yann-da yer alm teokratik bir kurum deil, cumhuriyet dokusu iin-de yalnzca insanlara inan hizmederi sunmakla yetinecek, ok daha liberal bir kiliseydi ve bunu dnecek noktaya gelmi Tapnaklar, kendi

ideallerine giden yol zerinde ayn oluumu bir ara aama olarak dnen Cathar'larla, pekl ittifak ya-pabilirdi. Aziz Bernard ve onun Cistersian biraderlerinin bir za-manlar neler dnd ve neler syledii, on ikinci yzyln son eyreindeki Tapnak statlar iin fazla bir ey ifade etmi-yordu artk. Peki Cathar'lar iin din ne anlama geliyordu Dervi ya-amm tleyen Kusursuzlarn cemaati, Avrupa'nn Finans Lordlanndan oluan Tapmaklar hemen kucaklamaya hazr myd Bu soruyu yantlamaya, Engels'in Cathar'larla ilgili nc saptamasnn da hayli isabedi olduunu syleyerek ba-layabiliriz Din izlenimi veren mistik unsurlar, aslnda bt-nyle felsef ve siyasal bir nitelik tayan Cathar hareketini kit-lelere benimsetebilmek iin kullanlm bir araclk sistemi nin paralarn oluturuyordu aslnda. Kusursuzlar hibir zaman ra-hip ya da din adam olmadlar; onlar, binlerce yllk bir ideale bal dnce geleneinin ve evren kavraynn stat filozof-laryd. Ama Engels'in belirttii gibi, ynlarn yalnzca dinle beslenen kafasna, kendi z karlarn din bir kisve altnda sok-mak gerekiyordu. Bir dinsel dogmann koullandnc etkisini krabilmek iin en iyi yntem, onun karsna farkl bir mistisizmle kmak; ya-ni yaam biimi, erdem anlay, ritelleri ve kendine zg ter-minolojisiyle, insanlarn inan gereksinimlerine seslenmeyi bil-mek olabilirdi ancak. Ortaa koullarnda insanlar ortak kar-

Aklin ve GzemIn DRL

lara dayal bir ideal evresinde buluturmak isteyen, temelde siyasi niteliklere sahip her oluum, eer baarya ulamak is-tiyorsa, din grntsyle bir biimde bulumak zorundayd ki, Cathar'lara dek ulaan binlerce yllk gelenein ekirdein-de, bylesi unsurlar zaten vard. 503 Dier yandan, hareket iinde yer alan lider ve bilgeler iin mistisizm ve

dervi yaam, zihni arndrp konsantrasyona y-neltmek gibi temel bir ilev de grmekteydi; bu nedenle ile-cilik ve meditasyon, Sibyl'lardan Pythagoras'a, Magna Mater rahibelerinden Mithra statlarna dek, dnceyi ve akl duru tutmak iin, zaman zaman abartl esrik grntleri de ierecek biimde, dzenli olarak uygulanmt. Daha alt derecelerdeki yeler iin retilmi, giderek basitleen ie dnk riteller, dua benzeri simgesel anlam tayan gizli szler ve cemaatin bt-nn kapsayacak (el skma gibi) zel selamlama biimleri de, harekete aamal olarak dahil edilen insanlarn ballk ve aidi-yet duygulann glendirmeye ynelikti. Cathar'lann yapt da bundan ibaretti aslnda ve tm bu mistik dekor, din imajn oluturmaya yetiyordu. Ancak her ey bu kadar akla ve kolay aklanabilir de-il tabii. Kusursuzlarn maddi dnyayla balann kopanp saf-lama amacyla uygulad oru ve inzivann, cinsel iliki dahil tm bedensel nazlardan uzaklama noktasna vardnlmas, Fra-ternis geleneinin olduka uzana dyor. Pythagoras mrit-leri aka ve cinsellie kar deildiler; ou evlenmiti ya da bir-likte yaadklar sevgilileri vard. Roma'da yaygnlaan tanra balantl tm Yunan gizem kltleri, kadnla erkein cinsel bir-lemesini doann bereketinin bir simgesi olarak gryor ve kutsuyordu. Aslna baklrsa, bahar trenlerindeki esrik kutlamalar sra-snda Attis kimliine brnen ve gnll olarak kendini hadm edip yaamn Kybele tapnana adayan Galim adl rahipler d-nda, cinsellii dlama dncesi, yalnzca Kusursuzlarda -kyor karmza. Bu da, cinselliin kirlenme olduuna ilikin temalarn, zaman iinde Fraternis gruplarna Dou'dan, zellik-le de Zerdt ve Manieizm dncelerinden, ksmen de Esse-

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

ne'ler bata olmak zere Hristiyanln ilk biimlerinden ithal edilmi olabileceini akla getiriyor. Kadn ve erkek Kusursuz-larn cinsellikten

uzak durmalanyla, Katolik rahipler ve manas-tr rahibelerinin sresiz cinsel orular arasndaki benzerlik, bu-nun gstergelerinden biri. Szn ettiimiz tensel hazlardan uzak durma dnce-si, Cathar'larn yalnzca kk bir blmn oluturan, merkez-deki Kusursuzlar iin geerliydi aslnda; darda kalan inanl kardeler iin byle bir zorunluluk sz konusu deildi. Tap-nak valyeleri'ndeyse, en st dzeydeki stattan, yeni katlm acemi valyeye dek rgt iindeki herkes, seksten uzak dura-rak bekretini korumak durumundayd. Evliyken tarikata ka-tanlannsa, kanlarnn iznini almalar ve yelikten itibaren de cinsellikle balantlarn tmyle kesmeleri gerekiyordu.437 Cathar'lann vejetaryenlii, binlerce yllk eski bir gelenek uzantsnda, bedeni saf ve arnm tutma kayglarnn yan s-ra, temel ahlaki (etik) ilkeden de kaynaklanyordu. 1700 yl n-ce Pythagoras'n da tarikat yelerine altn izerek vurgulad Kan dkmek en byk sutur; et ve kandan oluan canllar, et ve kanla beslenmemelidir; hayvan ldren, insan ldrme po-tansiyelini de tar dncelerinin kkeni, daha nce grd-mz gibi neolitik toplumlara ait Tanna Klt'yd ve Cat-har'larda vejetaryenlik yalnzca Kusursuzlar'a deil, tm inanl kardelere deniyordu. Tapnak valyeleri de ilke olarak Et yeme detinin bedeni rtt dncesine sahip olmakla birlikte, savalara, gsz dmemeleri iin haftada n et yeme izni vermiti.438 O dnemlerin Avrupa'snda et yemeyen insann beslenmemi saylaca dncesinin yay-gnln ve belki daha nemlisi, ete alternatif beslenme olanak-larnn son derece kstl olduunu da439 akldan karmamak ge-rekiyor.

437 Piers Paul Reid, a.g.e, s 114 438 Piers Paul Reid, a.g.e, s 115 439 Amerika'nn kefinden nce Eski Dnya'da, bugn vejetaryen beslenmenin nemli bir parasn oluturan domates, biber, patates, kabak ve tat-l msr gibi birok bitki bilinmiyordu.

Aklin ve. GIzemIn DrIlII

Mecdelli Meryem mi, Tanra Mari mi Modern dnemde, Avrupa'nn dinler tarihiyle ilgili aratr-ma yapan kimi uzmanlar, eitli gruplar kategorize etmeye a-lrken kullandklar yntem ve emalar Cathar'lara da uygula-maya kalknca, Cathar Hristiyanlan gibi gerein olduka uzana den, yanltc armlara sahip baz nitelemeler ortaya kt. Cathar Hristiyanlan gibi. Kimileri de, Ortaa'a ilikin dank anlatlardaki ayrntlar bir araya getirerek bunlar zerinden genellemelere varma yolunu setiler ve Cathar'lann Gerek Hristiyanlar olduklarn yazdlar. Efsanelerle besle-nen ve Hristiyan geleneinin koullayc etkisinden kurtulama-yarak, aykr tavr almaya alrken bile o gelenein arketip-lerine koltuk denei gibi yaslanan komplo teorileri reticile-ri de benzer bir yol izledi. Bunlara gre sa gerekten yaam tarihi bir kiilikti; Maria Magdalena ile evlenip ocuk sahibi ol-mu ve Avrupa'da gizlenmiti; Merovenj hanedan bu soyun devamyd ve Cathar'lann Magdalena figrne bunca sayg gs-termelerinin ardnda, kutsal kana duyduktan ballk vard. Fantezilerden uzak durup ayan salam basmak isteyen-ler bile, Cathar inanann, belli temel noktalarda Katolik Kilise-si'yle ters dm bir Hristiyanlk varyant olduunu dn-me eilimini benimsediler; nk, ayr ve bamsz bir din grntsn destekleyecek verilere rastlanmama. Hiyerarik bir ruhban snflan ve rgtlenmeleri yoktu, kiliseleri yoktu, otantikliine gvenilir bir kutsal kitaplar bulunamamt. Yani Cathar'lan Yahudi, Hristiyan ve slam dinleriyle karlatracak ematik bir benzerlik gzlenmedii gibi, pagan olduklarn gsterir bir ize de rastlanmamt. O halde, baz ilahiyatlara gre Monofizitlik, Nasturilik gibi Hristiyan sapmalanyla ay-n kategori altnda ele alnmalyd. Oysa batan beri temel ilke ve kavramlarn izleyip grd-mz gibi Cathar'Ik, evrene, dnyaya ve insanla bakyla, aka Hristiyan dncesine batan aa kart bir felsefe zerine kurulmutu; ondan

ok daha eski bir gelenein uzant-syd ve Maria Magdalena da, Mesih'ten ocuk sahibi olmu

FraterniS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

bir fniden ok daha derin anlamlar ieriyordu Cathar'lar iin. O, btn insanln ve dnyadaki yaamn Anne'siydi; maddi deil, spiritel bir varla sahipti; Monad'm (Birlik) hizmetin-deki, koruyucu ve gzetici diil ilahi varhkt. Yani binlerce yl nce bilinen adyla, Ana Tanra ya da onun spiritel bir yan-smas. Maria Magdalena ya da Mecdelli MeryenV'in Hristiyan retisindeki kimliine baktmzda, fazlasyla kafa kartrc unsurlara rastlyoruz. Maria ya da Mari ad, incil'de (Yeni Ahit) drt farkl kiilik iin kullanlyor. Birincisi, isa'y dnya-ya getiren Bakire Meryem; ikincisi, Isa tarafndan balanp tvbe eden gnahkr Meryem440; ncs, isa'nn lyken dirilttii Lazarus'un kz kardei Betanyal Meryem441 ve dr-dncs de Isa tarafndan iindeki cinlerden kurtarldktan son-ra havarilerin arasna katlan Mecdelli Meryem.442 Bunlarn iinde yalnzca Bakire Meryem'in kimlii net; dier Meryem ise srekli birbirine kartrlyor ve tanmlanmalar konusunda Hristiyan dnyasnda ok sayda farkl grn dolatna ta-nk oluyoruz. Dou'daki Ortodoks Kilise Betanyal Meryem'le Gnah-kr Meryemin ayn kii olduu aklamasn getirirken, Mec-delli Meryem'i bunlardan ayr tutmay yeledi. Katolik Kilise-si'yse, altna yzylda Papa I. Gregory'nin incil'deki Mer-yem'in de ayn kii olduu yolundaki resmi saptamasyla, kim-likleri birletirme yolunu seti. Daha sonralar, Yuhanna Inci-li'nde zina yapt iin talanarak ldrlecekken Isa tarafndan kurtarlan ve ad zikredilmeyen bir dier kadnn443 da bu Mer-yem olduu gr arlk kazand. Yani sz edilen kadn hem gnahkrd, hem havari; hem Betanyal'yd, hem Mecdelli; hem iinden yedi tane cin karlmt, hem de talanarak

ldrlmek istenmiti. Btn

440 Luka, 7 36-50 H Luka, 10 38-42 ve Yuhanna, 11 1-2 442 Luka, 9 2-3 443 Yuhanna, 8 2-11

Aklin ve GIzemIn DIrIlII bu karmaa bir yana braklp, sa'nn annesinin de adnn Mer-yem olduu dikkate alndnda, bir baka soru daha ortaya -kyordu Birinci yzyln Aramice konuan Yahudileri arasnda bu kadar yaygn ve popler bir ad myd Meryem Eldeki veriler, bunun tersini gsteriyor. Hatta daha da ge-rilere gittiimizde, Arami dilindeki Meryem'in branice'deki karl Miryam'n da yaygnlk bir yana, ok ender rastlanan bir ad olduunu fark ediyoruz. inde binlerce ad geen eski Ahit'te Miryam adna yalnzca bir kez rastlanyor Musa ve Ha-run'un kz kardei kimliiyle. Sami dillerine Miryam ya da Meryem olarak ithal edilen adn (orijinali olmasa bile) daha eski- bir rnei, Eski Msr'da ounlukla tapnak erbab ya da yneticiler iin kullanlan Me-ri-Amon (Amon'un Sevdii) ya da daha yaygn ve genel bii-miyle ksaca Meri (Sevilen). Firavun ve elerinin yan sra, zellikle tapmak barahibelerine verilen bir unvan olarak da Meri szcne rastlyoruz Meri-lset ya da Meri-Hathor gibi. lgin bir biimde, Mezopotamya'nn kuzeybatsnda bulu-nan, insanlk tarihinin en eski kentlerinden biri de ayn ad ta-yor. Gnmzde Tel Hariri adyla bilinen ve Smer uygarl-nn bat snrndaki son kent olan Mari bu. Hem Smer, hem de Akat uygarlklar srasnda blgenin en nemli kentle-rinden biri olan Frat kysndaki Mari, gcn ve grkemini sa'dan nce nc binyl balarnda elde etmiti ama ilk yer-leimin

balangc, yaklak l 5000'lere dek geri gidiyordu; ya-ni Ana Tanra kltnn blgede altn an yaad gnlere. Mani'deki en eski buluntularda, bu kltn izlerine ska rastla-mak mmkn. Daha ge dneme ilikin yaplar arasnda en b-ynn Itar tapna olmas, tanra inancnn Smer ve Akat dnemlerinde de varln koruduunu gsteriyor. Mari adnn Smer ve Akat dillerinde ne anlama geldiine ilikin bi'r bilgi yok; byk olaslkla kentin ok daha eski sakin-lerinin konutuu bir dile aitti bu szck. Bamsz bir kent devletiyken, fetihler ya da anlamalar araclyla Smer birlii-ne dahil olmutu ama ad ok daha eskilere dayanyordu. Suri-

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

ye ve Filistin'i ieren blgenin bilinen en eski ve en saygn tan-ras, Anat'la balantl bir ada Mari-Anat. ster Mezopotamya'daki Mari kentinden, ister Eski Msr dilindeki Meri szcnden kaynaklansn, Maria (Meryem) adnn en eski rnekleri, son derece ak biimde sevilmekle ve tanrayla ilgiliydi. Peki bu durumda Maria Magdalena da, MecdePin Sevilen Tanras gibi bir ey mi oluyordu, yoksa Magdalena szcnn ardnda da baka bir eyler sakl ola-bilir miydi Feminist yazar Barbara Walker, ikinci seenein doru ol-duu grnde. Yani Magdalena (Mecdel) szc, Galile Denizi (Taberiye Gl) kysnda bir zaman var olduu syle-nen bir balk kasabasnn adndan deil, birinci yzyl bala-rnda Yahuda hkmdar Herod'la evlenen bir barahibenin g-rev yapt nl bir tapnaktan geliyordu. Kralie Mariamne'nin ynetimindeki, byk kuleye sahip, grkemli Magdala'dan444. Sz konusu tapmak, z tanra Mari-Anna-ttar iin ina edilmiti ve hem bu tanra, hem de onun barahibeliini yr-ten kralie, Magdala'h Mari adyla anlyordu.445 Bir baka deyile Maria Magdalena, ncil'den ok daha eski belgelere ve baz gnostik yazmlardaki kaytlara

gre, isa'nn mezarndan kaybolup dirildiini havarilere bildiren Mecdelli Meryem ad-l yoksul kyl kz deil, Magdala adl tapnan sevilen tanr-as Mari-Anna-ltar'd! Maria Magdalena kltnn, ok erken bir tarihten, byk olaslkla Hristiyanlk ncesinden beri Gney Fransa'daki Pro-vence'de tannd biliniyor. Dolaysyla Cathar'lar Maria'ya sayglarn sunarken, ncil'deki Mecdelli Meryem'e deil, tari-hin bilinen en eski tanrasna sesleniyorlard. Tpk SibyPlar, Pythagoras ve dier Fraternis gruplar gibi.

444 Magdalann szlk anlamnn Kule olmas da bu gr doruluyor. 445 Barbara G. VValker, The Women's Encyclopedia of Myths and Secrets, s 565

Aklin ve GzemIn DIrII Baphomet'in ifreli kimlii Papalk izniyle haklarnda soruturma aldktan hemen sonra, Tapnaklar hakknda dzenlenen iddianamede, valye-lerin ato ve kararghlarda gizli ayinler dzenlemekle ve bu ayinlerde Baphomet adl bir idole tapmakla sulandklarn grmtk. Durumalar srasnda tanklk edenlerden bazlarna gre bu idol, btn yelerin byk sayg gsterdii, farkl yz olan, kadn bedenine sahip bir insan ba biimindeki ga-rip bir heykeldi. Kimileri bu insan yznn her birinin ze-rinde, kei ya da boay andran boynuzlar bulunduunu, dola-ysyla Tapnaklarn alenen eytan'a taptklarn iddia et-mekteydi. Ancak btn bu grltye karn Baphomet adnn anlam-n kimse bilmiyordu; ne Engizisyon sorgucularnn bir fikri var-d bu konuda ne de sulamay yapanlarn. Szck, tannan ve bilinen bir dile ait deilmi gibi duruyordu ve bu nedenle hi-birinin geerlilii kantlanamayan ok sayda farkl (ve inandr-clktan olduka uzak) iddia atlmt ortaya.

Bunlardan bazla-rna daha nce deinmitik. idamlar gerekletirilip binlerce rgt yesi yakldktan sonra bile Baphomet adnn niteliiyle ilgili muamma varln korudu. Bilmecenin tam olarak zlebilmesi iin, ala yz yl akn bir sre gemesi gerekecekti. 1948 ylnda hayvanlarn otlatrken Kumran yaknlarnda bir maaraya giren gen bir oban, toprak kaplar iinde rulo ha-linde saklanm, zerlerinde kutsal yazmalar bulunan ok say-da deri paras bulup yetkililere durumu haber verdiinde, ar-keoloji dnyasnn yirminci yzyldaki en byk buluu da su yzne kyordu. Ksa bir incelemeden sonra, Kumran'da bu-lunan belgelerin ikinci yzyla, belki de daha eskilere ait kutsal metinler olduu anlald, incil derlemelerinde yer almayan, ama eldeki en eski incil'in bile olduka ncesindeki bir dneme ait bu paha biilmez belgelere, uzmanlar tarafndan l Deniz Yazmalar ad verildi, izleyen yllardaki aratrmalar srasnda, bunlarn l Deniz yaknlarndaki maaralarda inzivaya ekilen,

FRATERNI5 Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

dlanm ve baskya uram bir mezhebe ait olduklar yava yava ortaya kt ve deifre ilemleri ilerledike yazmalardaki-lerin, kastl olarak Kutsal Kitap d braklm metinler olduk-lar anlald. l Deniz Yazmalar zerinde alan uzman bilim adam-larndan biri olan Hugh Schonfield, dnemin yazmanlannca kullanlm ifreleme yntemleri zerine de bilgi sahibi ve de-neyimliydi; bu sayede, metinlerde yer alp dier uzmanlar tara-fndan okunamayan baz szckleri zmeyi baard. Bunlar, ge-nellikle, Atbash ifresi olarak bilinen bir yntemle kodlanm pasajlard. Kabaiistik gruplarn yazmanlar, ehil olmayanlarn okuma-malarn istedikleri kutsal belgeleri, ancak kendilerinin bildii bir kriptoya bal kalarak yazya geiliyorlard. Genel olarak, harflerin belli

ilkelere gre birbirlerinin yerine kullanlmas ze-rine kurulu kodlama sistemleriydi bunlar. Atbash da, aa yukan isa'dan nce beinci yzyln balarndan itibaren brani alfabesine uyarlanp eidi gruplarca kullanlm bir tr Kaba-iistik ifreleme yntemiydi. Olduka basit bir temel ilkeye da-yanmaktayd Alfabedeki ilk harfin yerine son harf, ikinci har-fin yerine sondan ikinci harf, beinci harf yerine sondan bein-ci harf kullanlmas gibi. Schonfield, olduka aina olduu bu yntem sayesinde l Deniz Yazmalarnda zlememi par-alan gn na kavuturmay baarmt. Schonfield, altml yllarn ortalarnda, Ortaa sapkn gruplarnn tarihini, zellikle de Tapnak valyeleri'ni incele-dii ve Baphomet adnn etimolojik kklerini aratrma abalan iine girdiinde, birden aklna bu szce Atbash ifresini uy-gulamak geldi. Sesli harflerin olmad brani alfabesinde Bap-homet, Bet-Pe-Vav-Mem-Taf harfleriyle yazlyordu. Bu harfler Atbash'daki karlklanyla deitirildiindeyse, yle bir dizilim kyordu ortaya Sin-Vav-Pe-Yud-Alef'. Yani, doru okunuuyla, Sophia; gnostitlerin bilgelikle zdeletirdii tanna! Dr. Schonfield'in buluu, ksa srede byk yanklar yarat-t ve hemen tahmin edilebilecei gibi, ortodoks bilim adamlar-

Aklin ve GjzemIn DIrIlII

mn inat itirazlaryla karlat. Yunanca bir szck olan Sop-hiann, ibrani alfabesi kullanlarak yazlm olmas inandrclk tamyordu baz akademisyenlere gre. Baphomet'i oluturan harflerin Atbash anahtanyla ajldnda Sophia szcn ortaya karmas da, rastlantdan ibaretti! Aslna baklrsa, Kuds'te grev yapmaya baladktan son-ra, gnostik guplann yzyllar boyu varlm koruduu Suriye ve Antakya gibi gizem merkezlerine sk sk yolculuklar yapan Ta-pnaklar'n, bir biimde Sophia kavramyla tanp ondan et-kilenmi olmalarnda artc hibir

yan yok. stelik Bapho-met'i -dorudan doruya bilgelikle ve o bilgeliin tanras olan Sophia ile badatran, Atbash ifresi dnda baka ipular da bulmak mmkn Szc Bapho Metis olarak iki paral bileik isim ola-rak dndmzde de karmza bilgelik tanras Sophia -kyor Bapho, vaftiz demek. Metis ise, Yunan mitolojisinde Hermes'in (Merkr) ve ilahi bilgeliin tanras olan dii Ti-tan'n ad. Avusturyal oryantalist Baron Joseph von Hammer bu durumda Baphomet'in, Metis'in Vaftizi olarak da deifre edilebileceini ve kastedilen ilahi kiiliin Sophia olmas gerek-tiini, Schonfield'in Atbash deifresinden yaklak 150 yl nce sylemiti.4 Ksacas, tpk Cathar'lar gibi, Tapnaklar da birincil ni-teliinin bilgelik olduunu dndkleri bir tanra kavramna, fazlasyla ainaydlar. Zaten Baphomet'le ilgili sulamalar sra-snda tanklar tarafndan srekli yinelenen, banda farkl yz olan ve kadn bedenine sahip idol betimlemesi de fazla-syla Yzl Tanra Hecate'yi anmsatyordu. iki grubun arasnda maddi temellere (feodaliteye kar bur-juvazinin yannda yer alma), inanca (saflk kaygs, dervi yaa-m ve tanraya ballk) ve siyasi eilime (reformizm ve cum-huriyetilik) ilk bakta fark edilemeyen olduka temel ortak noktalar olmas,, daha on drdnc yzyl balarndan itibaren farkl evrelerce yinelenen Tapnak Cathar ittifaknn, hi 4+6 Richard Payne Krigbt, Discourse on the Worship of Priapus..., s 202

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

de grnd^ kadar komplo teorisi olmadn koyuyor orta-ya. Ne zaman balad, nasl yrtld ve ne dzeyde oldu-u konusunda bir fikir yrtmek olduka zor olsa da, bylesi bir yaknln varlndan kukuya dmek iin neden yok. Art-hur Guirdham, iki grup arasndaki ilikilerin,

Cathar'lara kar dzenlenen Hal Seferleri sonrasnda ve olaslkla da Engizis-yon dneminde younlam olabileceinden sz ediyor Tapmak valyeleri'nin byk bir blm, Languedoc blgesinden seilmiti. Albigens savalarnn her ynyle bittii 13. yzyl ortalanndaysa, yeni kaydedilen valye saysnda cid-di bir ikinlik ortaya kt.447 Cathar'lara aka destek kmamakla birlikte Hal ordusu-na katlmayarak bu olaylarn dnda kalmaya alan Tapnak-lar'n, katliam ve Engizisyon basklarnn iyice younlat gnlerde, zor durumdaki bu gruplarla gizli bir valye daya-nmas iine girmi olmalar mmkn. Kimlii deifre olma-m Cathar'larm Fransa'da kuku uyandrmadan varlklarn giz-leyebilmelerinin belki de en salam yolu, yeni ye grnt-syle Tapnak valyeleri'nin koruyucu kanatlarnn altna gir-mekti. kence ve yaklma tehdidi altndaki insanlara, hele gr ve inanlar bu denli yakn olunca, Tapnaklarn en azndan bir tr snak salam olmalarn anlamak zor deil. Ama iddi-alar, bunun ok telerine uzanm durumda. zellikle de Mont-segur'dan kurtulan bir avu Kusursuz'un, ok deerli ve gizli bir hazine ile birlikte kaleden katktan sonra, valyelere s-nm olduklar tezleri, bizi u anda fazlasyla yakndan ilgilen-diriyor. Her eyden nce, unu sylemek gerek Eer gerekten bu insanlar, yanlarnda resmi otoritenin eline kesinlikle gememesi gereken deerli bir ykle birlikte sessizce oradan uzaklama-y baardysa (ki byle olduuna dair hemen hibir kuku yok) Avrupa topraklar zerinde saklanmak zere yanlarna gidebile-

447 Arthur Guirdham, The Great Heresy History and Beefs of Cathars (Aktaran Graham Hancock - Robert Bauval, a.g.e, s 322)

Aklin ve GIzemIn DIrIlII

ekleri tek kurum, Tapnak valyeleri'ydi. Salt bu drt Ku-sursuz'un dikkat ekmeden gvenli bir biimde Montsegur'dan uzaklaabilmesi iin, Pierre-Roger dahil onca insan yaamlarn verdiklerine gre, hem hazineyi karma grevini stlenmek zere seilen kiilerin, hem de tadklar ykn son derece 513 zel ve deerli olduunu da rahatlkla syleyebiliriz. Byk ola-slkla bu kaanlar, hareketin nde gelen liderleriydi. Ykleri de, daha nce deindiimiz gibi, altn ya da mcevher gibi sradan maddi zenginlikler deil, paha biilemeyecek ve uruna Montsegur'dakilerin lm kabullenecekleri kadar deerli bir ey olmalyd. Bir daha elde edilemeyecek, ei ya da kopyas ol-mayan belge, dokman ya da kitap gibi bir ey. Cathar'larn Gizli Kitab olarak bilinen belgenin, Bogo-mil liderleri tarafndan Fransa'ya gizlice getirildiine; bunun orijinalinin de byk olaslkla Dou Anadolu'daki Paulisyen li-derlerinin elindeki Kutsal Kitap olduuna deinmitik. Fran-sa'daki Poitiers niversitesi'nden Profesr Edina Bozoky, sz konusu kitabn Interrogatio Iohannis (John'un Sorgusu) adl eski bir gnostik metinle balantl olduunu dnyor. John'un Gizli Kitab adyla da bilinen bu metnin eski kopyalarndan birine, Msr'da bulunan ve elimizdeki en geni gnostik yaz koleksiyonunu oluturan Nag Hammadi Ktp-hanesinde rastlanmt; u anda ok sayda farkl versiyonunun deiik dillerdeki evirilerini de kitaplarda bulmak mmkn. Mesih ile havarisi John (Yuhanna) arasnda, ilahi dzen, evre-nin yaps ve yaratl zerine srp giden diyaloglar ieren bu kk kitapn, gnostik dnce zerine aratrma yapanlar iin belli bir deeri olduu sylenebilir. Ancak bakalarnn eli-ne gememesi kaygsyla, uruna lmn gze alnaca kadar gizli ve nemli olmad da son derece ak. Montsegur katliamn izleyen Engizisyon terr srasnda, evlere yaplan basknlarda bu metnin birka kopyasnn da ele getiini ve ar-ivlendiini biliyoruz; szgelimi bir tanesi bugn Carcassc-ne'daki eski Engizisyon arivinde, sergileniyor hl. Demek ki, John'un Gizli Kitab pek yle ei benzeri olmayan ve b-yk riskler stlenilerek Montsegur'den kurtanlmas gereken bir

Krat^rnic ---- P it

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

belge deildi; kent ve kasabalardaki gnostiklerin evlerinde bile bulunabiliyordu. O halde, neyi karp saklamak istemi olabilirdi kaleden kaanlar eitli kentlerdeki yelerin, Kusursuzlarn ve casus-larn adlarnn yer ald bir listeyi mi Dman eline gemesi istenmeyen byle bir belge, bunca zahmete girilmeksizin kalede de yaklp imha edilebilirdi. Yalnzca ehil olmayanlardan koru-mak deil, ayn zamanda kesinlikle saklamak ve ellerinde tut-mak istedikleri bir eyi karma abasndayd Cathar'lar. Deer ve anlam olarak, Sibylline Kitaplar kadar kritik neme sahip bir hazineyi. Roma tarihinde iz srerken, Sibylline Kitaplar'nm 83'teki i savata Capitol'de kan bir yangn srasnda tmyle yok olduklarndan ve yerlerine yeni belgelerin ikme edildiin-den sz etmitik. Resmi belgelerdeki kaytlara gre, tarihin bi-ze syledii buydu. Sulla'nn emriyle koleksiyonu yeniden olu-turma hazrlklarna girien Sibylline Kurulu'nun, bu amala l-kenin drt yann gezdiine deinmitik. imdi bu noktada bel-ki biz de, kkrtc grnen bir sorunun zerine giderek, komplo teorileri retmeyi deneyebiliriz Acaba kitaplarn ori-jinalleri gerekten btnyle yanp yok olmu muydu, yoksa Cumhuriyet rejiminin ciddi biimde tehlikeye girip, diktatrl-e doru srklenmekte olduunu gren eski Kardelik yele-ri, bakalarnn eline gememesi iin orijinalleri gvenli bir ye-re sakladktan sonra, bunlarn yanp kl olduklar hikyesini mi uydurmutu Yerine koyduklar derme atma koleksiyon yalnz-ca gstermelik bir ey miydi Caesar, Antonius ve Augustus, orijinallerle az ok benzerlik tayan ama aslnda byk bir gizlilik iinde kurul yeleri tarafndan uydurulmu ya da der-lenmi kitaplara bakp, orijinalleri hi grmedikleri iin aradaki fark

anlayamam olabilirler miydi Ne kadar speklatif grnrse grnsn, bu tezin arkasn-da da yabana atlamayacak dayanaklar bulunduunu syleyebi-liriz. Her eyden nce, yzyllar boyunca Cumhuriyet'in en nemli gizli belgesi kabul edilerek dikkatle korunmu bir ki-tap koleksiyonunun, son derece gerilimli i sava ortam srasn-

Aklin ve GIzemIn DIrIlII

da gvence altna alnmayp, kolayca yanp yok olduuna inan-mak zor. Kurul yeleri, Roma'da kanl sokak atmalarna dek varan huzursuzluklar srasnda, gvenliini salamakla ykm-l olduklar belgeleri geici bir sre iin tehlikeden uzaklat-racak zaman bulamamlar myd Olaanst koullar ve en kt olaslklara kar, kitaplarn el yazmas birer kopyasn -karmay dnemeyecek kadar tedbirsiz olabilir miydi bu in-sanlar Bu yndeki kukular daha da artracak ipular, Juli-anus'un imparatorluu dnemine ait kaytlarda karmza k-yor. Augustus'un lmnden sonra devlet geleneinden dlan-maya balayan Sibylline Kitaplarna son bavurunun, Roma yangn srasnda Neron tararndan yapldn biliyoruz; onu iz-leyen yaklak yz yl iinde resmi belgelerde bu kitaplara ilikin tek bir kayt yok. Ancak bu olduka uzun kesintinin ar-dndan, Julianus'un iktidara geliiyle birlikte, Sibylline Kitapla-r yeniden ortaya kyor. Bu sre iinde ilevini yitirmi ve or-tadan kaybolmu dccemviri sacris faciundis, yani Sibylline Ki-taplarndan sorumlu kurul da, Julianus tarafndan yeniden r-gtlenip etkinlie kavuturuluyor. Bu noktada sorulmas gereken soru u Fraternis destekli Julianus, defalarca retilmi sahte koleksiyonlardan birini mi byk bir ciddiyetle bu kurula emanet ediyordu, yoksa uygun zaman gelinceye dek gvenli bir yerde koruma altna alnm, orijinal kitaplar imparatorun elinde miydi

Julianus gibi eitim-li, kutsal metinleri, tarihi ve klasikleri ok iyi bilen, donanml bir aydnn, sahteliini bildii bir belgeler klliyatn ciddiye al-dn dnmek hi inandrc deil. Bu durumda ya gsteri yapmak iin, dzmece olduklarn bile bile o kitaplar yeniden Roma devlet yapsnn bir paras haline getirmek istemiti ya da bu kez elinin altnda gerekten otantikliine gvendii, ori-jinal Sibylline Kitaplar vard. Ben, ikinci seenein doru ol-duunu dnyorum. Julianus'un, hem hocas hem de yakn dostu olan Maximus araclyla Kaide Kitaplarmn orijinallerini okuma olana bulduuna daha nce deinmitik. Birok uzman, bu koleksi-

FRATERNS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

yonla Sibylline Kitaplar'nn ayn kaynaktan beslendikleri gr-nde. David Pingree, Julianus dneminde Roma'da bir hayli nemsenen Kaide Kitaplar'nn sahte olmayp, byk olaslkla Harran, Arbela ve Aparnea'daki ok daha eski kaynaklardan derlendiini ve Sibylline Kitaplar'nn da bu koleksiyonla ba-lantl olabileceini dnyor.448 Julianus dneminde douda Antakya'nn, batda da Gal-ya'nn kapsaml bir kltrel reform iin merkez olarak belirlen-diini; bu byk seferberlik srasnda her iki blgede byk k-tphaneler kurulup, nemli klasiklerin bir araya getirildiini; yeni dnemin Fraternis gruplarnda nasl bir heyecan yaratt-n ve Libanius gibi aydnlarn Julianus'un iktidara gelmesini dnyann zgrl yolunda atlm bir adm olarak grdk-lerini de anmsarsak, Sibylline Kitaplar'nn, kadim ve orijinal biimiyle yeniden ortaya km olabilecei kans da gleniyor bir anda. Fraternis, ilk kez kendi iinden bir imparator kara-rak gc btnyle eline almay baarmt; bir altn a bek-lentisi ve cokusu giderek gleniyordu. O halde, yzyllar bo-yu Roma'ya Altn a'n garantisini verdiine inanlan Sibyl-line Kitaplar'nn gizlendikleri yerden karlmas iin bundan daha uygun bir zaman olabilir miydi

Julianus'un Galya'mn gneyine zel bir nem vermesi; da-ha imparatorluu ncesinde bile orada byk ilgi grp ok sa-yda yanda bulmas ve Albi'nin de iinde bulunduu blgeyi byk reformunun merkezlerinden biri olarak dnmesi, Cat-har balantsn da anlalabilir klmaya yetiyor Eer gerek Sibylline Kitaplar bir biimde saklanp, Julianus dneminde yeniden ortaya ktysa, bu koleksiyonun bir kopyas da Galya snrlar iinde, muhtemelen de Albi'de saklanp korunmu ola-bilirdi. Bir baka deyile, Cathar'lann Gizli Kitab, belki de zenle saklanan Sibylline koleksiyonundan baka bir ey deil-di. Eer durum gerekten byleyse ki, buna inanmak iin yete-rince neden var, Montsegur kalesinden karlan deerli hazi-ne, nl Sibylline Kitaplar olmalyd! Evrenin gizemlerini, 448 David Pingree, The Legacy of Mesopotamia, s 52

Aklin ve CIzemIn DIrIlII

dnyann ve insanln binlerce yllk bilinmeyen tarihini ieren bu esiz kaytlardan baka hangi kitap ya da belge, ehil olma-yanlarn eline gememesi uruna onca insann lm gze al-nacak kadar deerli olabilirdi Somut belge yok; eldeki veriler de son derece yetersiz. Bu durumda, Sibylline Kitaplar'nm Fraternis tarafndan orijinal biimiyle korunup ilkin Julianus'a, onun araclyla Cathar'lara ve nihayet Montsegur facias sonrasnda da Tapmaklara akta-rldn bilimsel olarak kantlamak mmkn deil. Ancak bu snrl bilgiler uzantsnda yaplacak bir fikir yrtmeyle, sz konusu olasln gz ard edilemeyecek denli yksek olduunu dnyor ve bunun bir bulgu falan deil, yalnzca gl bir kan olduunun alan izmek istiyorum. O gece drt Kusur-suz gizlice Montsegur dna szlerek, orijinal Sibylline Kitap-lar ya da ona edeer, ayn nitelikte bir baka nemli kitap ko-leksiyonunu (szgelimi Hermes'in Tablederi ya da Fenikelilerin Gizli Kitaplar) kurtarmay

baard. Snabilecekleri ve gbir-lii iine girecekleri tek bir mttefik aday vard Tapmak -valyeleri. rgtle grmeye bylesi deerli bir belgeyi yanla-rnda gtrerek gitmeleri durumunda, ellerinin de bir hayli glenmi olacan sylemeye gerek yok. Ksacas Fraternis yelpazesi altndaki en byk gruplardan biri, sanld gibi b-tnyle yok olmam; on ikinci yzyln ilk yansnda Tapnak-larla gbirliine giderek, binlerce yllk ideali de bu emsiye altna tamt. Bu buluma, Tapnak valyeleri'ni kendiliinden bir s-re iinde, ok fazla ortak deeri paylat Fraternis cephesine entegre ederken, ar ve sabrl bir renim srecini de bir biimde iermi olmalyd. Byk stat ve st dereceli liderler tarafndan btn kitaplar ve belgeler okunacak; ok az bir par-asna aina olduklar binlerce yllk bir gelenek ve kltrel mi-ras renip, zmlenecekti. Byk bir olaslkla bu sre daha tamamlanamadan da, Papa ve Fransa Krall'nn gazab, val-yelere yneldi. Tapnaklar, hi hesapta olmayan, beklemedikleri bir sis-tematik saldr ile acmaszca yok edilme srecine girdikten

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizl Kardelik

sonra, daha nce Cathar'lar araclyla bir biimde tantklar ve haberdar olduklar, ama ciddi biimde paylamadktan bir ideali ve misyonu da anszn stlenmek durumunda kalmlar-d, skoya'daki ilk yzyllar boyunca ilkin kendileri renerek zmleyip, sonra yava yava evrelerine iletmeye balayacakla-r; gz kamatrc bir birikimi ve ok sayda trajik hikye ev-resinde rlm uzun soluklu mcadeleleri ieren, yaklak be bin yllk gemie sahip bir idealdi bu. Sabrla, dikkatle, gizlilik iinde ve zveriyle yrtlm bir misyonun son aamalarnda, kaderin bir cilvesi sonucu, onlar da etkin rol oynamaya ba-lyorlard. Sibyl rahibelerinden Pythagoras'a, Roma Cumhuri-yetileri'nden Dnek Julianusa ve gizem kltlerinden Cat-har'lara dek uzanan, akln ve

saduyunun ynetiminde, evre-nin ilahi kurallarna uygun, adil ve zgr, yeni bir toplum d-n paylaan etkin gruplardan biri haline gelmekteydiler artk.

Aklin ve GIzemIn DIrIlII

3. Batnn Yeniden Dou'u

519

Aa yukar btn Avrupa'da ilkin Cathar'lar ve mttefik-leri, hemen ardndan da Katolik Kilisesi'nin en gl valyelik rgt durumundaki Tapnaklarn, Fransa Monarisi ve Papa-lk ibirlii sonucu Engizisyon tarafndan ezilip yok edilmeleri, gc ve otoriteyi elinde tutanlarn hi akalar olmadm bir kez daha net biimde ortaya koymutu. Eer Papa'nn gzde val-yelerinin bana bunlar gelebiliyorsa, Avrupa'da kimse gvende deil demekti. Fransa'nn dousunda ve Almanya'da Walden- se'ler, italya'da Patarini gruptan ve Balkanlar'da Bogomil d-ncesinin son kalntlarm oluturan kk cemaatler, birer bi-rer ortadan kaldrld; teokratik yapya kar diren, bu terr yar-dmyla byk oranda krld. Benzeri gelimeler yalnzca Hris-tiyan Avrupa'da ve Bizans'ta deil, on beinci yzylda slam dnyasnda da, aa yukar ayn grntlerle ortaya kacakt. Seluklu Devleti'nin paralanmasndan sonra, on drdnc yzyl bandan itibaren Anadolu'yu egemenlikleri altna alan Osmanllar, Trakya ve Balkanlar'n dousuna da uzanarak yava yava Bizans' keye sktrmaya balam; dzenli ilerlemele-ri yalnzca 1402'deki Ankara Sava'nda yenik dtkleri Mool aknlar srasnda kesintiye uramt. Anadolu'yu ksa bir sre denetimi altnda tutan Mool hkmdar Timur'un ordular yama ve talan sonrasnda douya doru ekilmeye balarken, Trakya'da btnln koruyan Osmanl devletinin Anado-lu'daki topraklarnda tam anlamyla bir kaos yaanyordu. Sava- yitirip Timur'a esir den Sultan Yldrm Beyazt'n oulla-r arasnda kan taht kavgalarnn yan sra, Mool

ordularnca yamalanan Anadolu topraklarndaki ekonomik knt de Os-manllar ciddi biimde zor duruma drmt. Tarihilerce Fetret Devri olarak anlan ve 1413'e dek s-ren bu dnemi noktalayan gelime, Mehmed elebi'nin, karde-

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik i Musa elebi'yi yenilgiye uratarak hanedann bana geme-si ve i btnl salamasyd. Tahta kar kmaz, nceki d-nemin ynetim kadrosunu da yok eden Mehmet elebi, karde-i tarafndan Kazaskerlie (askeri bayarg) getirilmi Simavne-li eyh Bedreddin adyla tannan din bilgininiyse, belki sayg duyduundan, belki de halk arasndaki prestiji nedeniyle ondan ekindiinden, iznik'teki bir kalede gz hapsine aldrd. Duvarsz ve snrsz karde sofras Bedreddin, 1365 ylnda Edirne yaknlarndaki Simavne Kalesi'nde domutu; Simavne Kads srail ile, sonradan Ms-lmanl semi eski bir Tekfur'un kz olan Melek Hatun'un oluydu. Tarihsel kaytlara gre Bedreddin, Bursa ve Konya'da dnemin ilahiyat bilgelerinden st dzey din eitimi aldktan sonra Kahire'ye gitti ve renimine mantk, felsefe ve tarih dersleriyle devam etti. Burada eyh Hseyin Ahlti ile kurdu-u dostluk, yaantsndaki dnm noktalarndan birini olutura-cakt; nk Ahlti sayesinde tasavvuf dncesiyle tanm ve ufku ciddi biimde genilemiti. Yemlenen dnya grn, Kahire'de ilahiyat dersleri verdii srada kaleme ald nl ya-pt Varidatta (Esinlemeler) ayrntlaryla aklad. Aa yukar btn Ortadou'yu dolat; Tebriz'deki ilahi-yat toplantlar srasnda Timur'un hayranln kazand; adann Hristiyan hakiminin arsyla Sakz'a yapa gezi srasnda bu-rada byk ilgi grd ve ok sayda mrit edindi, hatta Bed-reddin'den etkilenen hakim, din deitirip Mslman oldu. Ba-t Anadolu'da ve Ege kylarndaki kenerde, fikir ve sylevleri geni yank uyandrm; mritleri bir araya gelerek tarikat

ben-zeri bir rgtlenme iine girmeye balama. Uzun gezisini ta-mamlayp yeniden Edirne'ye dndnde, n btn Anadolu ve Balkanlar'a yaylmt arak. Ankara Sava sonrasndaki taht kavgalar srasnda yneti-mi ele geiren Musa elebi tarafndan getirildii Kazaskerlik grevini iki buuk yl boyunca baaryla yrtmesine karn,

Aklin ve GIzemIn dirilii

Mehmet elebi'nin tahta kmasyla birlikte grevden alnd ve bylece Bedreddin iin srgn gnleri de balam oldu. Btn hareketleri, konumalar sk denetim altndayd ve yapt her ey dzenli olarak Sultan'a rapor ediliyordu ama bu, onun d-ncelerinin hzla yaylmasn engelleyemiyordu. Anadolu ve Trakya'nn eitli blgelerinden ziyaretiler kapsndan eksik ol-muyor; srgndeyken bile ona ballklarn sunan ve mridi ol-mak isteyenlerin says durmakszn artyordu. Bu youn trafik-ten yararlanarak, gvendii rencileri araclyla, Anadolu'nun deiik kenderindeki mrit gruplarna haberler yolluyor ve on-lardan rgtlenme almalarn hzlandrmalarn istiyordu.1449 Peki, neler anlatyordu insanlara Bedreddin, dncesi hangi temeller zerine kuruluydu ki insanlara bu denli ekici geliyor ve byk sayg grmesini salyordu eyh Bedreddin'e gre Tanr dnyay yaratm ve insan-lara vermitir, dnyann topra ve bu topran btn rnleri insanln ortak maldr, insanlar eit olarak yaratlmlardr, bi-rinin mal toplayp brnn a kalmas Tanr'nn amacna ay-krdr. Ben senin evinde kendi evim gibi oturabilmeliyim, sen benim eyam kendi eyan gibi kullanabilmelisin, nk btn bunlar hepimiz iindir ve hepimizindir. [...] Her gzel ey cen-net, her kt ey cehennemdir; dnyada olup bitenlerden ba-ka ne cennet vardr ne de cehennem. [...] Gerek ibadetin sn-r, koulu, biimi yoktur. Kald ki ayrlklar din adamlarnn i-leri

kartrmasndan domutur; bunlar ortadan kaldrlrsa, b-tn dinler bir olur.450 Grld zere Bedreddin'in dnya gr, Pythago-ras'tan Cathar'lara dek izini srdmz kkl gelenekle nere-deyse btnyle ayn saptamalar ve ayn ideal zerine kuruluy-du. Snflarn ve snrlarn olmad zgr bir dnya; eitlik ve haka paylama dayal komnal bir dzen; farkl dinler tarafn-dan birbirine kart kamplara blnmemi, inanlar biimsel ibadetlere hapsedilmemi bir insanlk ailesi. 449 Stanford J. Shaw, History of the Ottoman Empire and Modern Turkey, Vol I, s 43 O Orhan Hanerlioglu, Felsefe Szl, s. 388

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

Tarlalarn, iftlik hayvanlar ve gerelerinin, yiyecek ve giysilerin eit olarak paylalaca bir dzenin arsn yapyor ve Hrisrjyanlarla Mslmanlar ayn at ve tek bir inan altn-da birlemeye aryordu ki, kimi tarihiler bunu her ikisin-den de farkl yeni bir din yaratma tasars olarak deerlendiri-yorlar.451 t 510'lardaki Kroton'da ya da on ikinci yzyn Fransa'snda olduu gibi, on beinci yzyln Osmanl toprakla-rnda da bunlar olduka tehlikeli fikirlerdi ve uygulamaya ge-irmeye alanlar ortaya kt anda, resmi otoritenin tepkisi ayn oranda sert olacakt. 1416 ylnda, Bedreddin mritlerinden Brklce Mustafa, Aydn yaknlarnda kendine bal be bin kiiyle birlikte ayak-land. Onu bir dier mrit, Torlak Kemal'in Manisa'da balat-t isyan izledi. Bu gelimeler srasnda Bedreddin gizlice iz-nik'ten ayrlm ye ilkin Krm'a, sonra da Eflk blgesine ge-erek, Balkanlar'da kendisine bal gnplan rgtleme abasna girimiti. Sultan Mehmet elebi, en tehlikeli lider olarak gr-d Brklce Mustafa'nn zerine iki kez askeri birlikler yol-lad, ancak Bedreddin mritleri her ikisinde de savatan galip kmay baard. Aydn blgesinde byk bir heyecan dalgas esiyor, eyh'in retisine

bal paylama ve kardee bir d-zen kurma ideali, Osmanl ordular karsnda elde edilen zafer-lerle gleniyordu. Ancak Sultan, yenilgiyi kabullenmeyi akln-dan bile geilmeyecekti elbette. lk iki saldn baarszlkla sonulannca, bu kez Sadrazam Beyazt Paa ve olu ehzade Murat ynetiminde ok byk bir orduyu Aydn'a gnderdi. Tpk Oksitanya'da Cathar'lara kar dzenlenen Hal Seferi'nde olduu gibi, iki tarafn gleri ara-snda ok byk bir dengesizlik vard ve sonunda isyanclar ye-nilgiye uratlp, birer birer kltan geirildi, liderleri Brklce Mustafa da ikence grdkten sonra idam edildi. Manisa'daki Torlak Kemal ve yandalarn da ayn son bekliyordu. Ayaklanmalar olduka kanl biimde bastrldktan sonra,

451 Elizabetb Zachariadou, The Ottoman World (The New Cambridge Medieaval History Vol. 7 adl derleme, s 817-818)

Aklin ve GIzemIn DIrIlII eyh Bedreddin de Deliorman'da yakalanp, yarglanmak zere Serez'e getirildi ve ulemadan kan katli vacip kararnn he-men ardndan, aslarak idam edildi. zellikle Bat Anadolu ve Trakya'da ona duyulan sevgi ve sayg hi azalmayacak; katledi-lilerinin zerinden be yz yl akn bir sre getikten sonra 523 nl Trk airi Nazm Hikmet, Simavneli eyh Bedreddin ve mritlerini u dizelerle lmszletirecekti Bedreddin yiitleri kayalardan ufka baktlar. Gitgide yaklayordu bu topran sonu fermanl bir lm kuunun kanatlaryla. Oysa ki onlar bu topra, bu kayalardan bakanlar, onu, zm, inciri, nar, tyleri baldan san, stleri baldan koyu davarlar,

ince belli, aslan yeleli atlaryla duvarsz ve snrsz bir karde sofras gibi amtlar. [...] Hep bir azdan trk syleyip hep beraber sulardan ekmek a, demiri oya gibi ileyip hep beraber, hep beraber srebilmek topra, ball incirleri hep beraber yiyebilmek, yrin yanandan gayr her eyde her yerde hep beraber diyebilmek iin on binler verdi sekiz binini452 Bedreddin'in idam, ortodoksiye ve statkoya ters dmeye cret etmi, tasavvuf dncesine bal tslam bilginlerinin resmi otorite elinde ne ilk katlediliiydi ne de sonuncusu oldu. Kitap boyunca zaman zaman deindiim, slam'n din ve inan 2 Nazm Hikmet, eyh Bedreddin Destan Bab 9

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

konularndaki grece hogrl tutum ve yaklam, genel an-lamda Hristiyan ya da Yahudiler, hatta Sabiler iin geerli ola-bilirken; ne gariptir ki farkl dnen Mslmanlarn ayn anla-y ve hogrden yararlanmak bir yana, ou kez bask ve id-detle yz yze geldiklerine tank oluruz tarihte. Bunun en bili-nen rneklerinden biri, btn evrenin Tanr'nn bir yansmas ve paras olduuna inand iin Enel Hak (Ben Tann'ym) diyen ve dokuzuncu yzylda bu dnceleri nedeniyle ikence grp idam edilen Hallac Mansur'dur. Bu byk Suff bilgesi-nin iddetle cezalandrlmasn emreden Halife Muktedir, elbet-te Ben Tann'ym szlerinin gerekte ne anlama geldiini bi-liyordu ve kendini Tanr ilan

eden bir meczupla kar karya olmadnn farkndayd. Aslna baklrsa iddede cezalandrlma-snn nedeni, o szlerin ardndaki evren ve Tanr anlaynn Or-todoks ulemann iktidar iin tehlikeli ve sakncal grlmesiydi. Yzyllar sonra ayn ifadeyi iirlerinde kullanan bir baka muta-savvf, Seyit Nesimi de Halep'te derisi yzlerek ldrlecekti; aa yukar, Bedreddin'in idamnn hemen ncesinde. Ancak 1416'daki gelimeleri farkl klan unsur, dnce ve ideallerin tarikat ocaklarnda ya da mrit toplantlarnda sessiz-ce tartlmakla kalmayp, dorudan uygulamaya geirilmesiydi ki, bunun dnemin egemenleri iin nasl byk bir tehlike ol-duunu sylemeye bile gerek yok. Eer Brklce Mustafa ve Torlak Kemal'in ayaklanmalar baarl olup, dier blgelere de yaylsayd, yalnzca Anadolu'nun deil, Bizans'n ve Avrupa'nn da tarihi kkl biimde deiecekti. Tpk, Cathar'larm baarl olmas durumunda Fransa'yla birlikte tm Avrupa'nn ve hatta Anadolu'nun tarihinin deiecei gibi. Simavneli Bedreddin, uzun yolculuklar ve aratrmalar s-rasnda ok byk olaslkla Fraternis dncesine bal grup-larla tanm ve bunlardan etkilenmiti. Zaten Edirne'den De-liorman'a uzanan bir blgede uzun sre yaayp, kendi mrit gruplarn yaratan birinin, bu blgenin yerli dncesi olan Bogomilcilie ve onun Avrupa'daki uzants Cathar dncesi-ne yabanc olmas da dnlemezdi pek. Dnya kavray ve tasarlad rgt yaps, komnc Kikten vejetaryenlie dek bir-

Aklin ve GIzemIn DIrIlI

ok ynyle Pythagoras Kardelii'yle paralellik sergiliyordu. Ama btn bunlar bir yana, Bedreddin tslam tarihinin en zeki, en donanml dnrlerinden biriydi ve mritleri ayaklanma balatm olmasa bile, siyasi iktidar tarafndan tehlikeli bulunup, susturulmak istenecekti zaten. 525

Avrupa kabuk deitiriyor On beinci yzyln ikinci yansnda Bat dnyas, yaamn akn ciddi biimde etkileyecek iki yeni gelimeyle yz yze geldi. Bunlardan ilki, Osmanl sultani II. Mehmet'in, artk yal-nzca Trk topraklan iinde skp kalm, kuatma altndaki bir kent olan Constantinopolis'i fethederek, Bizans'n varlna son noktay koymasyd ki bu, Hristiyan dnyasnda dehet verici bir olay olarak nitelenecekti. Constantinopolis'in Trklerin eline getiine dair haber-ler 1453 Haziran'mda duyulduunda, Girit'teki bir manastrda kayt tutan vakanvis, 'Dnyada bundan daha feci bir olay ol-mamtr ve olmayacaktr' diye yazmtr. Bu tarihinin duydu-u dehet, Papalk tarafndan ynetilen Roma'da, Venedik Cumhuriyeti'nde, Cenova'da, Bologna'da, Floransa ve Napo-li'de aynen hissedilmi; ok dalgas tm ktaya yaylrken Ara-gon ve Kastilya gibi ticaret kentlerine de bulamtr.453 Hristiyan dnyas iin gerekten bir kbustu bu; nk hem Katolik liderlerin Dou Kilisesi'ni de yutarak eski byk Roma mparatorluu'nu yeniden yaama geirme dlerini ke-sin olarak yok ediyor, hem de snrlar douda iran'a, gneyde Mezopotamya'nn kuzeyine dek uzanan, Anadolu ve Balkanlar'a egemen olmu yeni Trk devletinin, bundan byle Avrupa'nn kalc byk glerinden birine dnmekte olduunu kesin olarak ortaya koyuyordu. Sultan Mehmet'in kenti aldktan son-ra unvanlar arasna Caesar'l, yani Roma Hkmdarln 453 Alan Palmer, Osmanl mparatorluu - Son Yz Yl Bir kn Yeni Tarihi, s 9

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

da eklemesi454, bu kalcln yan sra, Avrupa'da sz sahibi ol-ma isteinin de gstergelerinden biriydi. Kentin ad, bundan byle istanbul olarak anlacak ve ksa zaman iinde Osmanl Devleti'nin grkemli

bakentine haline gelecekti. Bat Dnyas iin ikinci nemli gelimeyse, talya ve span-ya'dan balayarak, baz nemli Avrupa kentlerinde aa yukar ayn dnemlerde hzlanan kltrel ve bilimsel hareketlenmeydi ki, sonralar Rnesans olarak adlandrlmaya balayacakt; ya-ni, yeniden dou. Hal Seferleri ve spanya'nn yeniden fet-hi srasnda, Arap bilimi ve felsefesiyle tanlm olmas; sap-kn akmlarn kta Avrupaszda yaylmasn izleyen dnemde Katolik doktrinince yasaklanp dlanm Antik a felsefe, ede-biyat ve inanlarnn yeniden kefedilmeye balamas ve elbette kentlerdeki ykseliini srdren burjuvazinin, kendi iin farkl bir yaam biimi arayna girmesi, Rnesans'n yava yava H-ristiyan dnyasnda ldamasn salayan faktrlerdi. Bilim, sanat, mzik, felsefe ve edebiyatn uyanyla birlik-te yeniden douu yaad varsaylan unsursa, Eski Ro-mayd tabii. Kentlerinde kalabalk kitlelerin renkli dinamizmi-ni banndran; meydanlannda, tavernalarnda ve hamamlannda bir araya gelen insanlann sanattan, politikadan sz ettii; evler-de iir ve edebiyat akamlan dzenlenen ve farkl inan kltle-rinin bir arada yaayabildii; dokusu ve hcreleri, ne kadar bas-k altnda tutulmu olursa olsun, Avrupa'nn tamamnda varl-n srdrmeyi baarm, Cumhuriyet Rorha's. talya'nn kuzeyinde balayp, Floransa'da ve Venedik'te hzlanan ve yava yava spanya ve Fransa'ya doru yaylmaya balayan Rnesans hareketi, ticaret hacminin byk olduu ge-limi kentlerdeki st snflar ve burjuvalama srecindeki gen aristokratlarca desteklendike etki alann artrmaya balad. Rnesans terimini popler klanlar, szcn Franszca'daki anlam ve kapsamn (renaitre, renaissance) yanstan Aydnlan-maclar ve Franszlar'd. Fransz Aydnlanma dlerinde Rne-sans, Apollon'un akl a haline geldi ve parlak insanlarn,

454 Alan Palmer, a.g.e, s 10

Aklin ve GIzemIn DIrIlI

uzun ve karanlk bir batl inan ve gericilik andan (Cerme-nik Ortaa) kurtulup, antik kltr modeli zerine kurulmu parlak bir uygarlk yaratmalarnn ls oldu.455 On beinci yzyldan balayarak, ok uzun bir sre din bas-ks altna alnm antik a dncesi ve sanat, zellikle resim ve heykelde Rnesans'n byk ustalarnn imzasn tayan ya-ptlarda ptrak gibi belirmeye balyorlard artk. Zeus, Athena, Apollon gibi figrler, mitolojiden seilmi sahnelerin ilendii Rnesans sanatnda giderek daha sk grlmeye balad; hatta din yaplatn duvarlarndaki sslemelerde bile. On altna yz-yln hemen banda, 1505'te Papa II. Julius tarafndan istine Chapel'in i dzenlemesiyle grevlendirilen Michelangelo, du-varlara Genesis'ten seilmi sahneleri resmedecek ama aralara klasik dnem motiflerini eklemeyi ihmal etmeyecekti. Bunlann en arpc rnei, bugn hl Sistine'deki duvar resimlerinde btn ihtiamyla grlen Sibyl betimlemeleriydi! Avrupa kentlerindeki biraz ani gibi grnen bu deiimin ardndaki etkenlerden biri de, bir nceki yzyl boyunca ktann eitli blgelerinde ve bazen tamamnda yaanm olumsuz ve y-kc koullarn, toplumsal dzen ve istikrarla birlikte, feodal ik-tidarlar da ciddi biimde sarsm olmasyd tabii. 1315 ile 1317 yllan arasnda, yani aa yukar Jacques de Molay idam edil-dikten hemen sonra, Fransa'dan balayarak Avrupa'da byk bir ktlk yaanm, binlerce insan lmt. Otuz yl kadar sonra ok daha byk bir felaket btn ktay, tarihinin en byk ykm-larndan biriyle yz yze brakt Kara lm olarak da bilinen veba, 1347 ile 1350 arasnda Avrupa nfusunun te birini k-rp geirirken, ekonomik yaplar da alak bullak etmiti. Sava-lar, eidi yerel kyl ayaklanmalar ve i kargaalar da ayn d-nemde bu tabloya eklendi. Fransa ve ingiltere Yz Yl Sava-lar srasnda byk ykm yaayacak ve Avrupa'daki ekonomik yaam zerine byk ykler binerken tketici saysnda byk dler grlecek, pazarlar kmeye balayacakt.456 455 Guido Ruggiero, A Companion to the worlds of Renaissance, s 1

456 Henri Pirenne, Ortaa Avrupas'nn Ekonomik ve Sosyal Tarihi, s 156

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

On drdnc yzyl boyunca etkisini hissettiren bu olum-suz gelimeler sonucu Avrupa'nn feodal beyleri de ciddi para-sal skntlar iine girdiler ve servederiyle birlikte, toprak rejimi zerindeki g ve etkilerini de yitirmeye baladlar. Ekonomik yaam, on beinci yzyla girildiinde, ticaret ve kk endst-rinin sayesinde kentlerde belirleniyor; doal olarak da, bilime, ticarete ve endstriye hkmeden yeni burjuvalar, kentlerin y-netiminde de sz sahibi oluyorlard. Rnesans'n getirdii dnsel hzlanmann etkileri, Avru-pa'nn birok blgesinde kendini hissettirmeye balad ve birer giriimci burjuvaya dnen bir zamann eitimli aristokratlar ya da bu sre iinde palazlanan tccar snfnn mensuplar, Katolik dogmasnn yzyllar boyu yasaklad antik dnceye, eski inan sistemlerine ve Dou'dan tanm by ve okl-tizm kltrne ya da gizli bilimlere (astroloji, simya gibi) en-gellenemez bir ilgi duymaya baladlar. Gizem Kitaplarnn rneklerine deindiimiz geen blmlerde, Hermetik dnce-nin Avrupal aydnlar arasnda nasl ilgi yarattn ve bu d-nce evresinde yeni ezoterik kltlerin olumasn saladn grmtk. On altna yzyldan itibaren Katolik Kilisesi gc-n yitirmeye baladka, zerindeki bask kalkan kentli burjuva-lar, bu alana eilip aratrma yapma konusunda daha da yrek-leneceklerdi. Dinsel basklara duyulan tepkinin byk kentlerden bala-yarak krsal blgelerdeki kasabalara dek yaygnlamasn sala-yan etkenlerin banda da, byk bir teknolojik yenilik geliyor-du. Yetenekli ve yaratc bir Alman metal iisi olan Johannes Gutenberg, 1448 ylnda arap yapm makinelerinin alma sis-teminden yola karak kendi gelitirdii matbaa makinesiyle ki-tab kolay oaltlr, dolaysyla ucuz ve herkes iin

kolayca elde edilebilir bir hale getirmeyi baarnca, Rnesans'la birlikte gelen kltr hamlesi yeni bir ivme kazand. Gutenberg'in ilk bast yapt, 1455 ylnda iki cilt halinde yaymlanan Kitab Mukaddes'ti ve bu basknn kopyalarn okuyan Avrupa'nn dindar Hristiyanlarndan bazlar, o gne dek Kilise ve Papa ta-rafndan empoze edildii iin Tann'nn emri sandklar end-

Aklin ve GIzemIn DrIlII

ljans tr uygulamalarn ve rahiplerce ba ad altnda d-zenli olarak toplanan haralarn, ncil'de yer almadn hay-retle grdler. Katolik uygulamalarna kar, burjuvazinin des-teiyle srdrlen tepki ve protestolar, Avrupa'nn deiik l-kelerinde, saygn ilahiyatlarn liderliinde ykselecek ve Rne- 529 sans'n hemen ardndan Bat dnyas, dinde byk Reform ha-reketleriyle sarslacakt. Alman ilahiyat Martin Luther, 1517 ylnda VVitten-berg'deki Kilise'nin kapsna, Hristiyan doktrinine btnyle aykr grd uygulamalar listeleyen 95 Tez balkl duyu-ruyu asarak, Papala kar isyan hareketini balatt. Luther'in listesinde gnah karmadan kefaret yntemlerine, endljans yoluyla balama sisteminden Kilise'nin gelir modeline ve Pa-pa'nn mal varlna dek ok sayda ciddi ve radikal eletiri ve uyar yer alyordu. Bu cretkrla Papa X. Leo'nun yantysa, Bu kendini bilmez sarho Alman'n, aylp akl bana geldiin-de pimanlk duyacan457 belirten alayc ve nemsemez ifade-leri ieriyordu. Ancak ksa zaman iinde Luther'in kararl olduu ve yap-t kn endljans satnda ciddi azalmalara neden olduu grld. Bunun zerine Leo'nun emriyle yaymlanan Papa Fer-man'nda Luther sapkn ilan edildi ve Pap'nn otoritesi ve uygulamalarna kar kan herkesin, sapknla katlm olaca vurguland. Kllar ekilmi, cepheler netlemiti artk ve Kili-se'nin niter yaps blnmeden bu kargaa sona ermeyecekti.

Gerginlik trmanrken, isyankr ilahiyat aforoz tehdideri, zo-runlu srgn ve sert tartmalarla dolu bir dnem boyunca, Ye-ni Ahit'i Almanca'ya evirmekle urat ve ilk basky da 1522'de yaymlad. Aralarnda Yuhanna'nn Vahyinin de bu-lunduu birka metni, otantikliindcn kukuya dt iin bu derlemeden karacak; ancak bu eksik haliyle bile ncil'i ken-di dillerinde okumak isteyen Almanlardan byk ilgi grecekti. Luther ayn zamanda okuyuculara, imdiye dek yapld gibi,

457 Artfaur Cushman McGiffert, Martin Luther The Man and His Works, s 101

Frarjrni V XX

FraterniS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

incil'deki metinlerden yasa kitaplar ya da doktrinler retmeye almamalar konusunda uyanlarda bulunuyor458; Kutsal Ki-tap'n yalnzca bireylerin inanlaryla ilgili bir kaynak olduunu vurguluyordu. On altna yzyln ilk yars boyunca Avrupa'nn deiik lkelerinden, reform hareketini destekleyen ilahiyat liderler kt Hollandal Desiderius Erasmus, isvireli Ulrich Zwingli ve ayn lkeden, Cenevreli Jean Calvin gibi. Luther ve onu iz-leyenlerin kar kndan cesaret alan ve Reform hareketini yalnzca Kilise'ye deil, onunla ibirlii halindeki feodal monar-ik yapya kar da bir bakaldr olarak alglayan Avrupa'nn bask altnda ezilmi yoksul kyl kitleleri, 1525 ylndan itiba-ren Almanya bata olmak zere Avrupa'nn krsal kesiminde ayaklanmaya baladlar. Ama Kyller Sava olarak bilinen bu yaygn isyanlar srasnda Reform yanllarnn aristokrasiye kar, ezilen seriler-den yana olacam dnenler, byk bir yanlg iindeydiler. Martin Luther, yalnzca Kilise

hiyerarik yapsna kar mca-dele veriyor ve snfsal tercihini kralclktan ve aristokrasiden yana koyuyordu; Jean Calvin dta braklrsa, Avrupa'nn re-formcular, toprak mlkiyetine, feodal retim ilikilerine ve bu-nun styapdaki karlklarna isyan etmeyi akllarndan geir-rnemilerdi. Kentlerdeki ilahiyat ustalarndan umudunu kesen kyller, savan scakl iinde kendi liderlerini kendileri ya-ratacaklard Thomas Mnzer adl bir ky rahibiydi bu. XVI. yzyldaki, bu din savalar ad verilen savalarda da, her eyden nce sz konusu olan, maddi snf karlaryd di-yor Engels, ve bu savalar, daha sonra ingiltere ve Fransa'da da ortaya kan i atmalar kadar snf mcadeleleriydi. Bu s-nf mcadelelerinin o ada dinsel nitelik iareti tamalar, e-idi snflann karlar, ihtiyalar ve taleplerinin dinsel perde ardna gizlenmesi, iin aslndan hibir ey deitirmez ve an koullaryla kolayca aklanabilir.459 458 Johanncs Cochlaeus on Luther - Ralpb Keen editrlnde hazrlanan Luther's Lives Two Contemporary Accounts of Martin Luther adl eviri-derleme, s 111 459 Friedrich Engels, Kyller Sava, s 61

Aklin ve CIzemIn DIrI!

Almanya'daki Kyller Sava da dinsel gerekeler ve ta-leplerle ortaya km grnmesine karn, ok ksa sre iinde asl rahatsz edici sorunlara ynelecek ve Reform'un kentlerde-ki uysal izgisinden uzaklaarak, soylulara ve prenslere kar snfsal karlar savunmay amalayan sert ve kararl bir mca-deleye dnecekti. Ancak burjuvaziden beklenen destek gelme-yince, monarilerin askeri glerine kar eitimsiz kyllerin direnii de belli bir noktada krlmaya mahkmdu elbette, ikin-ci yln sonunda sava, kyllerin yenilgisiyle sona erdi. Papa'ya kar olan prenslerden destek ve koruma alan Martin Luther, bu nemli mttefiki yitirme kaygsyla, tarafsz kalmak bir ya-na, aktan aa

kyl hareketine kar tavr ald ve aristokra-siyi destekledi. Engels'e gre Luther reformu, gerekten yeni bir iman, mutlak monariye uyarlanm bir din ortaya kard. Kuzeydo-u Almanya'daki kyller, Luthcr'cili kabul eder etmez 'z-gr insan'Iktan 'serflie drldler.'w0 Dier yandan Jean Calvin'se, bandan itibaren kendi Protestanln burjuvazinin deerleriyle btnletirmiti Calvin'in kilisesinin kuruluu, btnyle demokratik ve cumhuriyetiydi; ve tanrnn saltana-tnn cumhuriyetletirildii yerde, bu dnyann saltanat kralla-ra, piskoposlara ve efendilere kalabilir miydi Alman Luther'ci-lii prenslerin elinde uysal bir ara olurken, Calvin'cilik, Hol-landa'da bir cumhuriyet, ngiltere'de ve zellikle Iskoya'da et-kin cumhuriyeti partiler kurdu.'11 Endls'n Aydnlk kadnlar Rnesans ve Reform ile birlikte gelen hareketlilik ve klt-rel canlanma, on ic ve on drdnc yzyllarda Katolik Kilisesi ve monarilerden byk darbe yiyerek dalm marji-nal muhalif gruplarn, Avrupa'nn eitli blgelerinde deiik

Friedrich Engels, topik Sosyalizm ve Bilimsel Sosyalizm, s 33 461 Friedrich Engels, a.g.e, s 34

FRATERNS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

kimliklerle yeniden ortaya kmalar sonucunu da dourdu. Bunlarn hibiri, Kroton, Roma ve Languedoc deneyimleriyle herhangi biimde kyaslanabilecek dzeyde rgtlle ve i tu-tarlla sahip deildi aslnda; izini srdmz Fraternis gele-532 neiyle dorudan balantlar da yoktu. Ama yine de ilerinden iki tanesi, srasyla spanya ve Almanya'da belli oranda ses ge-tirmeyi baard Biimsel olarak ksmen Sibyl geleneinden iz-ler tamakla birlikte, toplumsal ve siyasi bir ideale sahip olma-yan pasifist Alumbrados (Aydnlanmlar) hareketi ve

Reform dncesini u noktalara dek gtrp, Dou gizemciliini H-ristiyan anlayyla buluturan yeni bir Kilise yaratma abasn-daki Rosicrucians (Gl-Ha) rgt. Zaman iinde bu iki ha-rekete yaknlk duymu burjuva aydnlarndan bazlar, ayakta kalmay beceren, en rgtl ve en donanml Fraternis grupla-rndan birinin iinde erimeyi yeleyeceklerdi Cathar birikimi ve misyonunu da stlenerek, be bin yllk ideali yaama geir-meye ynelik yeni ve toparlayc bir at oluturan, Tapnak-larn da mirass durumundaki Mason Kardelii. Alumbrados, on beinci yzyln sonlarna doru, span-ya'da bir tr mistik derviler grubu olarak ortaya kt. Ku-ral ve hiyerariye dayanan, yaygn bir rgtlenmeye ve dzenli olarak toplanlan kilise ya da tapnak benzeri meknlara sahip, alldk trde bir mezhep ya da tarikat deildiler. Daha ok, belli bir inan ve temel fikir zerinde anlamaya varm; bunu yakn evrelerine yaymaya ve iletmeye alan misyonerleri an-dryorlard. Laik ya da dindar, eitli kesimlerden kadn ve erkek gruplar, evlerde toplanp kutsal metinler zerinde tartmaya baladlar. Paylatklar ortak bir doktrin olmasa da bu gruplar-da yer alanlar, bireyin, Kutsal Ruh tarafndan 'aydnlatld' taktirde ilahi metinleri anlayabilecei inanc zerinde birleiyor-du.4

462 Alison Weber, Little Women Counter Reformation Misogyny (David M. Luebke edkrltindeki The Counter Reformation adl derleme, s 148)

Aklin ve GIzemIn DIrIlII Bu insanlar, kendilerine, spanyol dilinde aydnlanm anlamna gelmek zere, Alumbrados adn verdiler ama bu ad, Katolik din adamlar tarafndan alaya ifadeler eliinde sap-knl vurgulamakta kullanlan bir hakarete dntrld. Ki-lise'nin Alumbrados'a balangtan itibaren tepkisel yaklama-snda, bu gruplardan yaylan dncelerin kurulu dzen

asn-dan sakncal unsurlar iermesi kadar, katlmclar arasnda nemli bir kesimin Converso (Dnme) ad verilen, zorla H-ristiyanlatnlm Yahudilerden olumas da rol oynuyordu. ispanyol Yahudilerinin ou, Endls'teki slam ynetimi sresince inan ve geleneklerini rahatsz edilmeden srdrebil-mi, zaman iinde de spanyol kltrnn nemli bir paras haline gelmilerdi. Ancak Reconquistado sonrasnda o rahatlk byk oranda ortadan kalka ve varlklarn rejim iin tehlikeli gren monarilerle, Katolik piskoposlarn uygulad youn bas-klara maruz kalmaya baladlar. On beinci yzyl sona ererken spanya'da yaayan Yahudiler iin yaam iyice glemi, din deitirmeyi reddedenler srgn edilerek Osmanl topraklarna snmak durumunda kalmt. Converso'hr, yani yzlerce yldr yaadklar topraklar terk etmektense dinlerinden vazgemeyi yeleyenler iinde bazdan, yeni bir Binylclk (Milleniarism) akmnn da parasn olutu-ruyorlar ve Mesih'in kinci Geliinin yakn olduuna inan-yorlard.463 Bu inanan bayraktarln yapanlarn en nllerin-den Luiz de Leon, gnlerin sonu ve kinci Geli iin 1656 yln uygun grmt ve onun kehanetleri, on altna yzylda yalnzca spanyollar deil, Portekizli mistikleri de derin biim-de etkiledi.44 463 Yz yl akn bir sre sonra, Osmanl topraklarndaki Conversofordan biri olan Sabetay Sevi de, ilgin bir biimde Mesih olarak ilan edilecek-ti. Alumbrados ile Sabetayclar arasnda bir balant olup olmad, t-myle baka bir aratrmann konusu. Ama bu yeni Milleniarism'in is-panya kaynakl izlerinin Trkiye'de de grlmesi, Sabetay Sevi'nin Me-sihlik iddialarnn da Luiz de Leon'un belirttii 1656'dan on yl sonra or-taya kmas, en azndan dikkate deer bir olgu. 464 Matt Goldish - Richard H. Popkin, Millenarianism and Messianism in Early Modern European Culture, s 53-54

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik Virginia niversitesi spanyol Kltr uzmanlarndan, fe-minist yazar Profesr Alison Weber, on beinci yzyl sonlarn-da dogmaya balayan ispanyol aydnlanmachnn, iki temel sosyolojik nitelii bulunduundan sz ediyor Birincisi, bu hareket iinde yer alanlarn ounluunun conversos olmasdr. Yahudi teolojisinin burada dorudan bir etkisi sz konusu deildir; daha ok, giderek artan oranda rk ayrmclklara maruz kalan bu yeni Hristiyanlarn, seven ve ba-layc bir Tanr kavram evresinde biimlenen trensiz, gs-terisiz bir din anlayn ekici bulmu olabileceklerinden sz edilebilir, ikinci sosyolojik farkllksa, bu gruplarda liderlii b-yk oranda kadnlarn sdenmesidir. Isabel de la Cruz, Tole-do'daki Alumbrados gruplarnca 'gerek anne ve retmen' ola-rak adlandrlyordu; Maria de Cazalla, Guadalajara'daki evinde kadnlara kutsal metinler zerine ders veriyordu ve Francisca Hernandez, Valladolid'deki Fransisken vaizler arasnda byk bir saygnlk ve etkiye sahipti.465 Alumbrados ad, ilkin 1490 sonrasnda Toledo'da duyulma-ya balad; ksa zaman iinde de tspanya'daki nleri Kardinal'i rahatsz edecek kadar yayld. Gr ve sylevlerinin o dnem-de Avrupa'da hzn almakta olan Reform yanllaryla byk pa-ralellikler iermesi, Engizisyon'un hogryle bakaca bir ey deildi pek. 1520'den itibaren, sert ve kapsaml bir operasyon sonucu tutuklanp, sorgulanmaya baladlar. Alumbrados ile kuzeyli reformcular arasnda dorudan bir balantnn olup olmad, her zaman tartmal bir konu olarak kald. Ama Toledo'daki durumalarda ortaya kan bulgular, Alumbrados'un Lutier ya da Erasmus'tan daha nce ortaya k-m, btnyle ayr bir ispanyol hareketi olduuna dair veri-ler sunuyordu.466 Bununla birlikte Engizisyon, on altna yzyl boyunca yrtt durumalarda reformcularn her trlsn, btn sapknlar ve Alumbrados mensuplarn ayn kategori al-anda deerlendirmeyi yeledi. 465 Allison VVeber, a.g.e

466 Gordon Kinder, Spain and Reformation (Andrew Pettegree editrln deki The Early Reformation in Europe adl derleme, s 219

Aklin ve GIzemIn DRL

Hristiyan Kilisesi'nin geleneklerini ve kutsal ritellerini tmyle reddeden ve hibir din adamnn Tanr adna gnah balamaya yetkili olmadn syleyen bu insanlar, dua ve ya-karlarn sesli olarak yaplmasna da kar kyor ve Tanr'yla iletiimin, dudaklar kprdamakszn, mental yolla kurulmas S3S gerektiini sylyorlard. Hareketin bilinen nl liderleri, derin meditasyon seanslar srasnda trans haline geerek, esin yo-luyla geldii ileri srlen mesaj ve dnceleri mritlerine ak-taran kadn statlard. Bir baka deyile Alumbrados gruplar Katolik doktrininin temel unsurlarn btnyle reddetmekle kalmyor, vizyonlar araclyla Tann'yla balant kurduu sylenen karizmatik ka-dnlarn liderliinde rgtleniyorlard.467 Bylece kadnlarn dinsel ierikli sylev vermesinin gnah olduu yolundaki te-mel din ilkelerini inedii iin, Alumbrados ayn zamanda bir kadn hareketi izlenimi veriyor ve Katolik iktidarca bu is-yankr kimlii nedeniyle de tehlikeli bulunuyordu. Bu ayrnt bizim iin de olduka nemli Alumbrados bil-geleri olarak ortaya kan bu kadn liderlerin uygulad syle-nen meditasyon, kendilerinden iki bin yl nce Delphi, Cu-mae, Erytrae ve Samos gibi merkezlerde saygn birer Tanra rahibesi olan Sibyl'lann trans araclyla bilgilendirme yn-temleriyle, neredeyse btnyle ayn. zellikle Delphi ve Cu-mae'deki Sibyl'lann, evrelerindeki mritlerine, bu yolla Apol-lon'dan bilgi alp, onun yla aydnlanmaktan sz ettikleri-ni biliyoruz. Alumbrados kadnlar, bu anlamda Sibyl gelenei-nin Rnesans sonras tspanya'daki uzantlar olarak kyor kar-mza. Kadn liderlerin kendilerine zg meditasyon teknikleri kullanarak

ulatklar trans hali, bu gruplarn kendine zg ter-minolojisinde dejamento olarak adlandrlyordu. Alison We-bcr, Dcjamiento doktrininin Alumbrados iin ne ifade ettii bugn hl tam olarak anlalm deil diyor. Terim, zihni 467 Allyson M. Poska - Elizabeth A. Leblfedt Redefining Expectations (Debra Myers ve Susan Dinan editrlnde^ Womcn and Religion in Old and New Worlds adl derleme, s 36)

Fraternis Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

dncelerden arndrarak gerekletirilen bir mental dua arac-lyla Tann'yla dorudan iletiim kurmay kastediyordu. De'a-miento konumuna geen yetkin yeler, bu yolla Tann'ya teslim olacaklar ve gnaha ynelmemeyi garanti altna alacaklar inan-!6_ ndaydlar.4 On altnc yzyln ilk eyrei biterken, Alumbrados ze-rindeki Engizisyon basks ciddi biimde artmaya balad. 1524'te Engizisyon, kadnlarn havari gibi davranmalarn b-yk bir kstahlk olarak niteledi. Hareketin herkes tarafndan bilinen ve tannan kadn liderleri, 1520'lerden itibaren birer bi-rer sorguya alnmaya ve ikence grmeye balamlard zaten. Toledo'lu Isabel de la Cruz, ruhban otoritesine saygszca kar gelmekle sulanp, mridi Alcaraz'la birlikte yaam boyu hapse mahkm edildi ve btn mlklerine el kondu. Guadalajara'da-ki Alumbrados'lann saygn liderlerinden Maria de Cazalla'ysa, o dnem spanya'snda Katolik Kilisesi'nin ve Papa'nn en b-yk dmanlan arasnda saylan, Avrupal reformculardan Eras-mus'un izleyicisi olmakla suland; iki yl zindanda tutulup i-kence grdkten sonra da, tm kamusal haklan elinden alnmak kouluyla serbest brakld.469 Zaman ilerledike, hem cezalarn iddeti, hem de sorutur-maya alnanlarn says iyice artmaya balad. Hareketin yneti-ciliini ounlukla kadmlann stlenmesi, Katolik otoriteleri faz-lasyla tedirgin ediyor; inanl insanlarn bu sapknlarca et-ki altna alnmasn engellemek

amacyla yarglama terryle ye-tinilmeyip, propaganda yntemleri araclyla bir tr ideolojik mcadele de yrtlyordu Kilise tarafndan. 1575 ile 1600 yllan arasnda Extremadura, Andalucia ve Sevilla'da yrtlen soruturmalar srasnda gndeme getirilen Alumbrados'a ynelik sulamalarda, kadnlarca gerekletirilen ahlk d cinsel davranlarla ilgili iddialar sk sk yinelendi. Kendilerine aziz grnts veren lider kadnlar, gnah itira-f ve tvbekrlk toplantlar srasnda, kadn ve erkek yeleri

468 Alison VVeber, a.g.e, s 149 449 Alison VVeber, a.g.e, 151-152

Aklin ve GIzemIn DIrIlII

uygunsuz cinsel iliki kurmaya ynlendiriyordu; evlerde bir araya gelen gruplar, toplu seks ayinleri dzenlemekteydiler! Bu sulamalar, daha sonra Beatas ad verilen bir mistik rahibe-ler grubunun spanyol Engizisyonu tarafndan yarglanmas s-rasnda da ortaya atlacakt.470 537 Youn operasyon ve sorgulan izleyen sert cezalar, on ye-dinci yzyldan itibaren tm Avrupa'ya yaylacak cad av his-terisinin ilk admlarndan biri olarak kabul edilebilir. Zaten k-k gruplardan oluan ve yaygn bir rgtlenme yaps iine girmeye frsat bulamayp sistematik olarak Engizisyon tarafn-dan sindirilen Alumbrados hareketi, on altnc yzyl sonlarna doru btnyle silinip yok oldu. Az sayda lider ve mrit, bu sre iinde daha gvenli grnen ingiltere'ye kamay ve orada benzer dnceleri paylaan gruplarn koruyucu kanadan altna snmay yeledi. Gl-Ha Kardelii 1614 ylnda Dnyann Yeniden Biimlenii (The Refor-mation Of The World) adl, Almanca yazlm bir kitapk or-taya kt. Nereden kaynaklandn kimse bilmiyor grnyor-du. Ksa, satirik tez, modern dnya ve antik a

bilgelerince desteindeki tann Apollon'u szc olarak kullanyordu ve ev-rende reform yapmak zere giriimde bulunmay teklif ediyor-du; daha dorusu, Apollon'un pervaszca byle bir giriimde bulunduunu savunuyordu. Bu kk bildirinin bir Rosicruci-an rn olup olmad tartld. Her durumda, (bu kitapk) eitli lkelerden ok sayda zeki insana sesleniyordu ve defalar-ca farkl dillere evrilip basld. Metnin sahibinin iki yl nce Venedik'te bir kitab yaymlanan ve bir yl kadar sonra da l-drlen Trajano Boccalini adl bir italyan olduunu rahatlkla syleyebiliriz. Dnyann Yeniden Biimlenii'nin Almanca ver-

470 Alison Weber, Saint Teresa, Demonologist (Minnesota niversitesi Yaynlan'nca hazrlanan Culture and Control in Counter-Reformation Spain adl derleme, s 191)

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

siyonu, Boccalini'nin kitabnn blmlerinden birinin eviriiy-di ama ek olarak bir de manifesto ieriyordu Fama Fratemitis ya da Saygdeer Gl-Ha Dzeni Kardelii'nin bir Kefi.11 Bat dnyas, izleyen yzyllarda mistik gdleri fazlasyla okayacak ve Avrupa'daki burjuva entelektellerini derinden et-kileyecek nl Gl-Ha rgtyle, ilk kez byle tant. Daha bandan itibaren her ey, masals bir gizemle rlm ve asln-da gerekten var olup olmad bile bilinmeyen bir kardelik, birileri tarafndan gemie uzanan kkleri ve birikimiyle birlik-te ustaca kurgulanmt. Kitapklar hazrlayanlar, bir de hayli simgesel bir ada sahip Byk stattan sz ediyorlard Chris-tian Rosenkreutz. Bir tr manifesto nitelii tayan Fama Fraternitatis, soylu bir aileden gelmesine karn kendi isteiyle yoksulluu ve basit bir yaam setii ileri srlen, Latin ve Yunan dillerine hakim, tanrsal ycelik tarafndan aydnlatlm bu gizemli liderin se-rvenini dile getiriyordu.

Anlatldna gre Rosenkreutz, ya-nnda eitim grd bir byk bilgeyle birlikte Kutsal Top-raklar'a doru uzun bir yolculua km; ancak bu yal adam uzun yolculuk bitmek zereyken Kbrs'ta lnce, bu misyonu tek bana srdrmeye karar vermiti, ilk dura olan am'da uzun sre kald; burada bilgisi ve yetenekleriyle Trkler tara-fndan ok sevilip ilgi grd; ayn sre iinde am'n Bilge Araplar ile tanma ansn elde ederek evrenin ve doann sr-laryla ilgili ok ey rendii anlatlyordu. Sz konusu bilge-ler, onu bir yabanc olarak deil, uzun sredir bekledikleri bi-ri gibi karladlar, kitapktaki hikyeye gre Ona adyla ses-lendiler, Arapa rettiler ve bilmedii daha birok gizemi gz-lerinin nne serdiler. Bu tanklk onun yaamnda o denli et-kili olmutu ki, Kuds'n artk onu eskisi kadar ilgilendirmedi-ini hissedip am'da kalmaya karar verdi ve M adl nl ki-tab burada Latin diline evirdi.472

471

Kurt Seligmann, The History of Magic and thc Occult, s 286-287

(Keli parantez bana ait) 472 Fama Fraternitatis, s 4

Aklin ve GIzemIn DIrIlII Christian Rosenkreutz, yine kitapkta anlatlanlara gre am'da yl daha kaldktan sonra Msr'a geti, burada bitki-ler ve hayvanlar zerine yeni eyler rendi, ardndan Akdeniz zerinden gerekletirdii bir gemi yolculuuyla Fas'a geldi. Burada Afrikal ve Arap bilgeleri her yl bir araya getiren ve sa- 539 hip olduklar bilgiyi dzenli olarak paylamalarn salayan st dzey bir toplant yaplyor; matematik, fizik ve by sanatlar zerine uzmanlam statlar, gr alveriinde bulunuyordu. Bu toplantlara katlan Rosenkreutz, basit yerliler olarak ad-landrlan insanlarn kendisine sunduu byk srlarla tanma frsatm bulmutu.

Fas'ta iki yl kaldktan sonra, bu uzun yolculuu srasnda ok deerli eyler rendiini, zamann verimli kullandn, imdi de, edindii bilgiyi yaama geirme srasnn geldii d-nceleriyle dolu olarak, spanya'ya geti. Avrupa'daki eitimli insanlarn, onun bu paha biilmez deneyiminden yararlanmaktan mutluluk duyacaklarn umuyor; bunun bilim, felsefe ve ahlki deerler anlamnda Ba'nn ok uzun sredir iinde bulunduu knty onarmak iin bir frsat olduunu dnyordu. spanya topraklarna ayak bastktan sonra Eski Felsefe'nin yal aacnda yetien, unutulmu bilgi ve yntemleri, d-nrlerle ve din adamlaryla tartmaya alt. Ne var ki, anlat-tklarndan pek holanmad Hristiyan Avrupa'nn bilgeleri. Onunla alay ettiler, aaladlar. Rosenkreutz da Almanya'ya dnd ve ald tepkilerin getirdii ksknlkle dnyann he-nz bu reforma hazr olmadn dnp, evinde inzivaya e-kildi. Bundan sonra yaamn, okumaya, aratrmaya ve inand- yolda almaya adayacakt.473 Be yl kadar basit ve tmyle da kapal bir yaam sren Rosenkreutz, zamannn byk blmn matematik ve fizie ayrd ve yeni aygtlar gelitirmeye ynelik projeler zerinde a-lt. Bu srenin sonunda, yeniden reform dlerini anmsaya-cak ve kendine gvendii renci seerek, bildii her eyi onlara da retecekti. Gl-Ha kardeliinin bylece, ok giz-

47 Fama Fratemitatis, s 5-6

FraterniS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

li bir rgt kimliiyle, drt kii tarafndan balatldn anla-tan kitapkta, bu ilk yelerin adlan aklanmyor, yalnzca ba harflerden oluan rumuzlar kullanlyordu. Sonralar ye says sekizi bulduunda, Kardelik u ka-rarlar almt - Herhangi bir meslei icra etmekle uramayacaklar, yal-nzca hastalan,

karlnda hibir bedel almakszn iyiletirecek-lerdi. - Ayrt edici bir zel giysileri olmayacakt - Her yl, Aziz Ruhlar Evi'nde bir araya geleceklerdi. - Kardeler, haleflerini kendileri seeceklerdi. - R.C harfleri, onlarn biricik amblemi ve mhr olacakt. - Kardelik, yz yl boyunca gizli tutulacakt. Yardmseverlik ilerini yrtmek zere kardelerden bei seildi. Bunlar birok lkeyi gezerek artc hayr ileri gerek-letirdiler, ideolojilerini ieren birka kitap kaleme alnd. 1484'te Rosenkreutz yz alt yanda ldnde, byk bir giz-lilik iinde gmld ve mezarn kimse bilmedi. Gnn birin-de, mezar odasna giden gizli kap, kardelerden biri tarafndan ans eseri kefedildi. Girie u szler kaznmt 'POST CXX ANNOS PATEBO', yani, 'Yz yirmi yl sonra ortaya kacam.' Bu keif, Rosicrucian [Gl-Ha] hareketine ivme kazandr-d. stadn kehanetine gre Kardelik artk sessizliini bozma-l ve seilenler arasndan yeni Kardeler aralarna alnp inisiye edilmeliydi. Manifestonun finali Kardelerin Hristiyan inancy-la ilgili bir beyan da ieriyordu ve Avrupa'nn eitimli insanla-rna sunulacak bir baka kitapn da duyurusunu yapyordu. Adlarn kamudan gizleseler de, her gr Kardelere ulaacak-t. Ciddiyetle onlara katlmak isteyenler iinden, buna deer bu-lunanlar, aralarna kabul edilecekti.474 Topu topu on be sayfa kadar tutan Fama Fratemitatis, ya-ratt byleyici gizem hikayesiyle nce Almanya, hemen ar-dndan da Fransa'daki entelektel evrelerde byk heyecan ya-ratt. Okuyanlar en ok, Rosenkreutz'un kimse tarafndan bilin474 Kurt Seligmarn, a.g.e, s 288 (Keli parantez bana ait)

Aklin ve GIzemIn DIrIlII

memesini istedii, gizli kapy ina eden mimar yenin de l-m

sonrasnda varl btnyle unutulmu durumdaki mezar odasnn, tam da stadn lmnden yz yirmi yl sonra ortaya km olmasyla ilgilenmi grnyorlard - tpk kap zerin-deki kehanette olduu gibi! Kardelerin odaya girdikten sonra 541 grdkleri manzarayla ilgili masals ayrnnlarsa, on yedinci yz-yl Avrupal burjuvalarnn gizem tutkularn tetiklemek iin ye-terliydi Sabah olduunda kapy atk ve karmza her biri bir bu-uk metre geniliinde, iki buuk metre yksekliinde yedi ke-nar ve yedi kesi bulunan bir mezar odas kt. eri hi g-ne girmedii halde, btn oda,' yukarda, tavann merke-zinde duran, bu srr gerek gneten renmi, ikinci bir g-ne tarafndan aydnlatlmt. Ortada, mezar ta yerine zeri pirin bir plakayla kapatlm yuvarlak bir sunak vard ve pla-kann zerinde unlar yazlyd A.C. R.C. Hoc univcrsi com-pcndium unius tnihi sepulchrum feci.ns Kenardaki daire biimindeki kmann zerinde Jesus mi~ hi omnia16 duruyordu. Ortada, her biri dairelerle evrelenmi drt figr vard ve zerlerinde unlar yazlyd 1. Nequaquam vacuum 477 2. Legis Jugum1 3. Libertas Evangelij19 4. Dei gloria intata.490 Tpk yedinci duvar ve iki yedigen gibi, bu da ok ak ve aydnlkt. Hemen orada diz ktk ve bize tm insanlarn akl-larnn alabileceinden daha ok ey retmi olan, tek bilge, tek gl ve tek ebedi varlk olan Tanr'ya kranlarmz sun-duk. 475 Bir olan evrenin bu kk modelini kendime mezar yaptm. 476 Benim iin her ey demek olan sa. 477 Hibir biimde boluk yok. 478 Yasann boyunduruu 479 yi Haber'in zgrl (ya da ncil'in zgrl) 480 Tanr'nn, safl bozulmam grkemi. 481 Fama Fratemitatis s 10-11

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

Metafizik anlamlarla ykl ok sayda mistik simgenin art arda sraland metin, odann yapsn maddi ve spiritel evre-nin bir modeli olarak sunan tanmlamalarla srmekteydi Dnya ve evrene ilikin temel bilgilerin tamam, bu mezar odasnn ii-ne sdrlm ve saklanma; yle ki, herhangi bir nedenle dn-ya zerindeki tm kitaplar yok edilse bile, Gl-Ha Kardelii, bu bilgilerden yararlanarak uygarl doru ilkeler zerinde ye-niden kurma gcne sahipti! Kitap kaleme alan kiiler, su-nak zerindeki pirin levhay kaldrdklarnda, Byk Usta'nn en kk bir bozulmaya bile uramam, canl gibi duran bede-niyle de karlamlard. Elinde incil'le birlikte parmen bir ki-tap tutuyordu Rosencreutz; I baln tayan bu yaptn iin-deki bilgiler, Avrupa'nn eitimli insanlarna ulatrlmalyd. Ama hi kukusuz kitapktaki en dikkat ekici nokta, yu-karda alntladmz satrlara gizlenmi iddial mesaj zerin-de dmlenmekteydi. Christian Rosenkreutz mezar odasnda-ki Latince ifadeler ve mritlerinin tavrlaryla yalnzca bir Me-sih kimliine brnmekle kalmyor, Tann'latnhyordu da. Bu fazlasyla iddial sunu biiminin yan sra Gl-Ha biraderleri-nin hibir yerde grlmemesi, onlar kimsenin tanmamas, gi-zem faktrn artrp, on yedinci yzylda Mesih beklentisi iinde olanlar fantastik dlere srklyordu. Bir yl kadar sonra, Fama'da sz verildii gibi, ikinci bir ki-tapk daha belirdi Kardeliin Aklamalar (Confessio Fra-ternitatis) baln tayan ve on sayfay gemeyen bu bror de kamuya ak yerlere bilinmeyen kiiler tarafndan braklmt ve ierii aa be yukar, bir ncekiyle aynyd. Ancak bu kez, o fazlasyla kendinden emin, btn dnyaya tepeden bakan s-lup, daha da sertlemie benziyordu Dou ve Bat'nn ktle-ri, yani aka Papa ve Muhammed, Isa Mesih'in ortak dmanlar olarak adlandrlmaktayd. Kardelik, herhangi bir dnya hkmeti kurma gibi iddiaya sahip olmadn, ama Roma Imparatorluu'na elindeki tm bilginin yan sra maddi servetleri de sunmaya hazr olduunu

belirtiyordu.482 ilk kez bu

482 Confessio Fraternitatis, s 1

Aklin ve CIzemIn DRL

kitapkta, Rosenkreutz ile ilgili kronolojik ayrntlara da yer ve-rilmiti Buna gre Gl-Ha'n kurucusu 1378 ylnda domu ve 106 yanda lmt; yani 1484'te. Aradan yz yirmi yl ge-tikten sonra mezar odasnn bulunduu syleniyordu; o halde bu tarih de 1604 olmalyd. Demek ki ilk kez 1614'te ortaya - S43 kan Fama Fraternitatis adl kitapk, on yllk bir hazrln ar-dndan kaleme alnp oaltlmt. Nihayet, 1616 ylnda dierlerine gre ok daha uzun sa-ylabilecek, doksan sayfalk nl Chemical Wedding (Kimya-sal Dn) adl kitap baslp datld. Christian Rosenkreutz'un ileri yalarnda kaleme ald izlenimini veren bu yapt, her bi-ri bir gn anlatan yedi blmden .olumaktayd ve stadn, aniden karsnda beliren dii bir melek tarafndan Kral'm d-nne davet edilmesiyle balyordu. Bu yle bir dnd ki, yalnzca safln korumay bilen ve gerekten ayrlmayan-lar davetliydi. lerleyen sayfalarda davete katlmak zere yola kan Rosenkreutz'un kalan alt gn iinde yaadklar, alegori-lerle ykl youn simgesel bir anlatm iinde sunulmaktayd. Servenin merkezindeyse, yannda gller yer alan krmz bir ha amblem olarak semi, gizemli bir tarikat yer alyordu. Antoine Faivre, ksa sre iinde Avrupa'da adndan ska sz ettirmeye balayan bu kitabn, byk oranda Cermen Yu-varlak Masa mitlerinden, zellikle de Wolfram von Eschen-bach'n Parzifal adl yaptndan izler tad; bunun da barok edebiyatn canland Almanya'ya son derece uygun olduu g-rnde. On yedinci yzyl, Almanya'da edebiyatn ve simyasal ya da 'Hermetik' ikonografinin altn ayd, diyor Faivre, As-lna baklrsa 1600 ile 1618 arasnda Paracelsus, Jacob Boehme, Johannes Arndt,

Valentin Weigel ve Heinrich Khunrath'n ya-pdan yaymlanm ya da yeni basmlar yaplmt. Gl-Ha ma-nifestolarnn ve Kimyasal Dn'n yazarlar, aynca kendi d-nemlerinin spiritel durumuna da uygun davrandlar Prenslerin ve kiliselerin dogmatizmine ve 'Luther-Calvin Caesar-Papalg' na saldrdlar; yeni bir Reform ve her eyi altst edecek hayrl bir restorasyon ars yaparak onun iin dua ettiler.413 483 Antoine Faivre, Access to Western Esotericism, s 166

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

Kimyasal Dn, varlna ilikin hibir ize rastlanma-yan bu garip Kardelik Orgt'nn nn, Almanya tesine de tad. Ayn yl Fransa'daki entelektel evrelerde ou kii, b-yk bir ilgi ve merakla, Gl-Ha'tan ve Christian Rosenkre-utz'tan sz etmeye balyor; Paris'in deiik semderinde duvar-lara yaptrlm Gl-Ha imzal el ilanlarna rastlanyordu. ilk Gl-Ha belgeleri o denli hareket yaratmt ki, Des-cartes bile 1619'da Frankfurt'a yapaca bir ziyaret ncesinde orada gizli kardeliin yeleriyle buluma umudan beslemi, Paris'e dndnde de Gl-Ha ile yaknl bulunduundan kukulanlmt. Ne fazla merakl Descartes ne de Gl-Ha Kardelii'ne katlma isteini daha aka ifade eden dierleri, bavurularna bir yant alabildi. Ama bir hayalet gibi olsa da Gl-Ha, muhalif evreleri ve aray iinde olanlar, gl slo-ganlar, simgeler, rgde ilgili ekici mitler ve masals bir gele-nekle donatt.44 Burada sz konusu olan muhalif evrelerin, ana konumu-zu oluturan Fraternis gibi radikal bir dnmn gerekleme-sini misyon edinmi, temel dinsel doktrine ve iktidar sistemine kar mcadele eden kkl bir gelenei deil; Reform'u birok ynden yetersiz bulan, Dou gizemcilii ve hermetik dnce-yi Hristiyan doktriniyle buluturmaya hevesli, temelde Kili-se'ye ideolojik olarak deil, kurumsal ileyi dzeyinde kar olan romantik burjuvazi yi tanmladnn altn izelim. Gl-Ha ad altnda

ortaya kan, brorlerde sunulduu gibi rgt-l ve belli bir gelenee sahip bir hareket hibir zaman sz ko-nusu olmad. Simyaya, Hermetizme, eski ezoterik dncelere duygusal bir yaknlk duyan birka burjuva aydnnn kaleme al-d kitap ve brorler, iktidar temsil ettii ve feodaliteyle ya-kn olduu iin Kilise'ye tepki duyan ama sa Mesih mitinden de vazgeemeyen, Protestan reformunu daha ileri tayarak Ba-t ile Dou'yu tek bir evrensel dnce erevesinde birletir-me dleri kuran kentli gizemcileri harekete geirmi ve bu hayaleti yaratmaya yardmc olmutu.

484 Andrew VVeeks, Boehme An Intellectual Biography of the Seventeenth-Century Philosopher and Mysric, s 95

Aklin ve GIzemIn DRL

Kimyasal Evlilik adl kitabn, Johann Valentin Andreae adl, on yedinci yzylda yaam Tbingen'li bir Alman gizem-cisinin kaleminden kt, bugn hemen hemen kesin olarak bi-liniyor. Luther hareketinin iinde yer alm, simya merakls bir din adamnn olu olarak dnyaya gelen Andreae, yaygn kan- 545 ya gre kitab henz 19 yandayken, 1605 ylnda bir tiyatro oyunu olarak kaleme almt ama uzmanlar on bir yl sonra san-sasyonel biimde ortaya kan Kimyasal Dnn, bu sre iinde Andreae tarafndan birka kez yeniden elden geirildii-ne inanyorlar. Bir baka deyile, efsanevi Christian Rosenkre-utz kiilii, Hermetik simgesellie, simyaya, antik mitlere, Kab-balizm'e ve Kelt-Cermen valye literatrne merakl romantik Andreae'nin d gc tarafndan yaratlmt. Frances Amelia Yates'e gre Rosenkreutz miti, yaratc d gcnn bir rn; daha henz balad srada bitiveren bir hareketin ilk meyvesiydi ve Andreae'nin derin dindar de-has tarafndan retilmiti.45 Gl-Ha hareketi, gerekten de ksa bir sre iinde o byl etkiyi yitirdi.

Aslna baklrsa, by-le bir rgt gerekte hi var olmam, yalnzca Keke olsa! di-ye dnen, gizemcilie merakl bir grup reformist burjuva ay-dnnn hayallerini sslerken, ksa bir sre iin de ad yksek sesle Avrupa'da yinelenmiti. Bata da belirttiim gibi, Frater-nis gelenei ve ruhuyla dorudan hibir balant iermeyen bir hareketti bu. Ama Gl-Ha mitleri ve romantizmine ilgi duyan baz sanat ve aydnlar, ilerleyen zaman iinde Mason localar-na katlmaya baladka, Rosenkreutz'a mal edilen simgesellik ve ikonografi, yeni olumaya balayan Masonik kltr de bel-li lde etkiledi.

485 Frances Amelia Yates, The Rosicrutian Enlightenment, s 95-96

Fratemis F.35

IV MASONK DEMLER VE FRATERNS

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

1. Ustalar ve raklar Eer resmi kaytlara bakarsanz, ingiltere'deki Mason r-gtlenmesinin tarihi, 1717 ylnn Haziran aynda Londra'da gerekletirilen toplantlar sonucu oluturulmu Byk Loca ile balar. Bu tarihte, kentteki belli bal drt locann yeleri uGoosc and Gridiron adl tavernada bir araya gelerek Zana-atn (The Craft)486 iinde bulunduu sorunlar tartmlar ve bir sredir yaanan gelenek anmasn ve rgt yapsndaki geveklik ve ciddiyet kaybn nlemek iin birtakm temel ka-rarlar almlard. Toplant yalnzca yelere ak olduu ve grmeler kamu-ya aklanmad iin, neler konuulduunu yalnzca resmi Ma-son kaytlarnda ve sonraki yllatn stat Masonlarnn yapt konuma ya da kaleme ald baz makalelerde dar yanstld- kadaryla biliyoruz. Kaynaklarn belirttiine gre eski gele-nek ve kurallar (Old Charges) gzden geirilip anmsanm; il-keler ve dnceler zerine gr bildirilmi; drt locann kat-lmyla bir ngiltere Byk Locas Kurulmas ve yelerin ay-da bir dzenlenecek toplantlarda bir araya gelmesi kararlatrl-m ve ilk Byk stat (Grand Master) olarak da Anthony Sa-yer adl deneyimli bir ye seilmiti. Bu toplant sonrasnda, kendi iindeki kapal yapm srdrmekle birlikte, Masonluk fiilen bir gizli rgt olmak-tan kyor ve varln kamuoyu nnde dorulam oluyordu. Londra'da oluturulan ngiltere Byk Locas, uluslararas an-lamda da ilk resmi byk loca kabul edildi. Bu nedenle, Ma-sonluk tarihiyle ilgili yaplacak her yzeysel aratrmada, 1717

486 Masonik literatrde rgtn genel yapsndan sz ederken, eski mesleki birliklere (collegia, lonca) gnderme yaplarak, simgesel nitelik tayan Zanaat (The Craft) szc kullanlr.

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

yhm Zanaatn dzenli bir rgt yapsyla ilk ortaya k ola-rak sunan, ok sayda kaynaa rastlamak mmkndr. Ancak, her ne kadar Mason tarihinde bir tr milat gibi , ajgdansa da, sz konusu buluma elbette rgtn kendisi iin 55 bir balang falan deildir. Toplantyla ilgili notlar arasnda aktarlan gelenek anmas' ya da rgtsel geveklik gibi eletirilerin ve tavernada bir araya gelen drt bamsz locann varl da, Zanaatin ngiltere'deki gemiinin ok daha eski-lere dayandn gstermektedir zaten. Bu noktada karmza, . Masoft literatrnn iki temel kavram zerin kurulu bir ay-rm kar Operatif ve speklatif masrdk. Gerek anlamda duvar ustal mesleini icra edenler, yani eski Masonlar iin opcratiP; baka iler yapmakla bir-likte Mason felsefesini benimsemi olan ve daha sonraki d-nemlerde rgte katlan biraderler iin de speklatif Mason ■ ifadesi kullanlr. Dolaysyla mesleklerinden dolay deil, d-; . ne ve tercihleri nedeniyle rgt iinde yer almay semi yelerin bir araya geldii speklatif localar bugn bizim bil-diimiz ve anladmz Mason kavramnn taycs olarak g-rlrler ki, 1717 Haziranmda yaplan toplant, bu nitelikteki rgtlenme^iin bir milat niteliitamaktadr. t i.- Geriye doru gittrimiede kimi kaynaklar, ngiltere'de Ma-sonik rgtlenmenin balangc olarak oh yedinci yzyln orta-larn iaret eder. Yani, arak devlet, ynetiminde bir parlamen-tonun'' sz. sahibi olmaya balad ve monarinin ciddi bir sar-snt yaad, devrim sonras yllarn. Masonlar elbette bu burjuva ayaklanmasnn iinde aktif olarak yer alm ve Parla-■'.,■■' raento'nun lideri Oliver Crornwell'm evresinde toplanmtr; byk ounluu da operatiT deil, speklatif 'tir. Yani mes-lei duvar ustal olmayan, bir dnce ve ideal nedeniyle r-gt iinde yer almay semi tccar, brokrat, asker ya da olum-suz ekonomik koullar sonucu mlkszlemi eski aristokratlar. ngiliz antika koleksiyoncusu ve politikac Elias Ashmo-te'un gnlklerinde, 1645 yhnda astroloji ve simya gibi gizli bilimlere olan ilgileri sonucu Gl-Ha

dncesini benimse-mi William Lilly, John Parson, Robert Moray ve Ashmole'un

MASONK DEMLER VE FRATERNIS kendisinin de iinde bulunduu bir grup ezoteri merakls ngi-liz'in, Londra'da bir Duvar Ustalar Dernei kurduundan , sz edilmektedir.4'7 Baz kaynaklarda Mason ritlleri gelenei-nin, ilk kez Ashmole ve evresindekiler tarafndan, on yedinci yzyl ortalarnda biimlendirildiinden sz edilir. 551 ....

Ancak bu da yeterince inandrc deildir, nk tarih iin-deki gezinti srdrldke, Mason localarnn etkin varlna ilikin izler ve iaretlerin, gitgide daha eskilere doru uzand grlmektedir Byk Loca Elyazmas olarak bilinen ve bu- -gn Londra'daki merkezin arivinde yer alan bir belge, 1583 y-lnn tarihim tar.'4 Halliwell Elyazmas ya da Regius i-iri olarak bilinen bir baka masonik belgeninse, yaklak 1390 ylna ait olduu489 ve iindeki alntlarn daha eski kaynaklara gnderme yapt bilinmektedir. Ksacas, operatif' ve spek-latif gibi kafa kartrc yapay snflamalar bir yana braklrsa, . Avrupa'daki Masonik rgtlenmenin balangc sanldndan ok daha eskidir ve nceki blmde de deindiimiz gibi, Ta-pnak valyeleri'nin lideri Jacques de Molay'm idamm izleyen yllara, yani aa yukar 1320'lere dek dayanr. . Masonluun resmi tarihi, 1640 ncesine ait loca ve rgt- -lenmelerin byk ounlukla operatif' olduunu ileri sryor. Oysa Iskoya'ya snan valyelerin davar ustas1' falan deil, . Fransa'y merkez alm byk- bif finana an, yneten ilk bur-juvalar- olduklarm gayet iyi biliyoruz. Avrupa'nn her yerinde kouturmaya urayan eski rgtlerinin yerine, Britanya'da bi-imlendirdikleri yem oluumu Masonluk olarak adlandrma-larnn, yalnzca simgesel bir anlam tadm; kendilerini yeni bir uygarlk modelinin kuruluunu stlennu yap ustalar gi-bi

grdklerini daha nce sylemitik. Bu anlamda on drdn-c yzyln ilk yansnda ortaya kan Masonluk, daha ilk andan itibaren sapma kadar speklatifti.

487 Kurt Seligmann, a.g.e, s 294 488 Albert Galatine Mackey - H. L. Haywood, Encyclopedia of Freema-souy, s 419 489 Silas H. Shepberd, Landmarks of Fcemuonry, s 15

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

1717 ylndaki toplant ve onu izleyen ksa dnem, bir res-mi kurulu olmaktan ok, rgt yapsna ekidzen verip yeni dnemin hedeflerine uygun stratejilerin belirlenmesi amac ta-yan bir tr reform olarak nitelenebilir ancak. Mason locala-r bu yeni admla birlikte hem rgtsel sorunlardan anndnld, hem de biraz daha gz nnde olmaya balad. Bunun dn-da, Londra bulumasnda yelik aamalanyla ilgili yeni bir d-zenleme de yaplm ve Acemi rak ile Zanaat yesinden oluan iki dereceli sistem, bunlara stat Masonun da eklen-mesiyle aamal olacak biimde geniletilmiti. Hiram Ab'rf efsanesi Bugn sradan loca yeleri arasnda hayli yaygn olan Masonik mitolojinin tam olarak ne zaman ve nerede biimlen-dii; ye inisiyasyon ve derece geme ritellerindeki simgesel ayrntlarn ilk kez kimin tarafndan formle edildii, kesin ola-rak bilinmiyor. lkeden lkeye, hatta locadan locaya kk ye-rel farkllklar gsterse de, ana hatlaryla ayn kalan bir gelenek uyannca, Zanaatm balangc, sembolik olarak gnmzden bin yl ncesine, Kuds'teki Sleyman Tapna'nn ina edildii gnlere dek dayandrlmakta, rgtn gemiinde, ken-dini o tapnan koruyucusu ilan eden eski bir valye rgt-nn bulunduu dnlrse, bunu anlamak ok da zor deil.

Eski Ahit'e gre Kral Sleyman, Kuds'teki byk tapna- ina ettirirken, dostluk ilikisi iinde olduu Tire (Sur) Kra-l Hiram'dan da yardm ve destek almt. Yapm ve i dekoras-yonda kullanlacak eidi hammaddelerin yan sra bu yardm, hnerli ve alkan bir ustay ve onun emrinde alan yetkin ve sadk bir ekibi de ieriyordu.490 Kral ile ayn ad tayan Hi-ram Usta, ei lm Tireli bir kadnn oluydu; yaplardaki bronz ileme ve oyma almalarnda da uzmand. 49!

490 II. Tarihler 2 13-14 4 I. Krallar 7 13-14

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

Sleyman Tapnann yapmyla ilgili Eski Ahit'te verilen bu ksa bilgiler, bilinmeyen bir zamanda (ok byk bir olas-lkla on drdnc yzyldan itibaren) Masonik literatre akta-rlnca, bugn localarn nc dereceye, yani stat Ma-sonlua gei ritellerinde hl ana unsur olarak kullanlan Hiram Abif' efsanesi de domu oluyordu. Hikyenin Mason'ca versiyonuna gre Sleyman Tap-nann yapmnda almak zere adamlaryla birlikte Kuds'e gelen Hiram Usta, Masonluk tarihinin ilk Byk Ustasyd. Bu zanaatn byk srrn yalnzca o biliyor ve bunu ekibin-dekilerle bile paylamyordu. Tapnan dekorasyonunda ona elik eden on be merakl adam, gnler boyunca, bir yolunu bu-lup Hiram'dan srr renmek iin planlar kurdu ama hibiri harekete gemeye cesaret edemedi; ta ki son geceye kadar, in-aat bitmek zereyken, ilerinden tanesi, ne pahasna olursa olsun bu srr renme hrsna yenik derek, Hiram' gece vak-ti tapnakta yalnzken yakalayacakt. Efsanenin kimi versiyonlarna gre adlar Jubelo, Jubela ve Jubelum olan bu hrsl adam, btn kaplan tutup Usta'nn dar kmasn nledikten sonra, onu lmle tehdit edip zorla konuturmak yoluyla srr renmeyi planlamt. Ancak Hiram Abif bu bilgiye kendisiyle birlikte

dnyada yalnzca kiinin sahip olduunu; dier iki srdana danmadan kimseye bir ey syleyemeyeceini; ama zaman gelince, raklarnn iinde bu srra sahip olmay hak edenlerle bildiklerini yava yava pay-laacan anlatmay denedi saldrganlara. Btn srar ve tehdit-lere karn, Masonik srr vermektense, lmeyi yeleyecek; is-tediklerini alamaynca fkeden cinayet ileyen araklarsa, byk bir korkuya kaplp, cesetle birlikte gizlice ehir dna kaacak-lard. Ertesi gn, Hiram'n dier iileri, ustalannn kaybolduu-nu grnce, endie iinde Kral Sleyman'n huzuruna kp, bildikleri her eyi anlattlar. Masonik srr elde etmek iin gn-ler ve geceler boyu birlikte plan yapmlar, ancak son anda kor-karak bundan vazgemilerdi. Yalnzca Jubelo, Jubela ve Jube-lum plan uygulamakta sonuna dek kararl ve srara davranm-

FRATERN1S Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik tr ki, Hiram Usta'yla birlikte onlar da kaybolmutu ortadan. Tapnak inaatndaki ba ustasnn yaamndan endie eden Kral, gvendii on be zanaaty grevlendirerek, hem Hiram Abif in, hem de ortadan kaybolduklar iin zanl durumunda olan adamn derhal bulunmasn istedi. On be Zanaat Bi-rader, ne yapmalar konusunda kendi aralannda bir sre tart-tktan sonra, beer kiilik locaya ayrlp, tapman fark-l kapsndan yola karak arama almalarna balad. Gnler sren sonusuz abalardan sonra, birinci grup, hi-bir ey bulamadan geri dnmek zorunda kald. kinci gruptaki-ler, dinlenmek iin mola verdikleri bir srada, rastlant sonucu hemen yaknlarnda yeni kazlp zeri rtlm bir ukurla kar-latlar. Hep birlikte kazdklarnda, zensizce alm bu u-kurdan, Hiram Abif in cesedi kt. Biraderler, ustalarnn hl taze ve bozulmam grnen bedenini beyaz rtlerle sarp, Ku-ds'e getirirken, nc gruptakiler de korku ve pimanlk iin-de bir maarada saklanmakta olan katili bulup

yakalayacak-lard. Kral Sleyman, ok deer verdii ustasnn lmnden do-lay byk znt duydu ve onun hak ettii gibi bir trenle, ta-pman iinde hazrlanan zel bir mezara gmlmesini istedi. Cenaze trenine katlan on be Birader, masumiyetlerinin ve saflklarnn simgesi olarak beyaz cppeler giymilerdi. Yakala-np Kuds'e getirilen katitse, lm cezasna arptrlp idam edildi. Mason geleneindeki Hiram Abif hikyesi, genel hatlaryla byle. Byk srr onu hak etmeyenlere vermektense lm yeleyen efsanevi ustann bu cesareti ve kafarhhgtysa, Mason geleneinin gnmze dek taman temel ilkelerinden biri ola-rak, simgesel bir anlama sahip. Sz konusu motif, balangc tam olarak bilinemeyen bir dnemden beri, balang stat Masonluga gei ritelinin de merkezinde yer alyor. Graham Hancock, Masonik gelenee gre Hiram, Tap-nak'taki bronz ilemeleri tamamladktan hemen sonra yardmc-larndan tarafndan ldrlmt. Bir nedenden dolay bu olay o denli anlamla ykl olarak deerlendirildi ki, stat Ma-

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

son'lann inisiyasyon treninde, adaya cinayet kurban roln oynama grevi verilerek anld,492 diyor. Gerekten de uzunca bir dnem ikinci, 1717'den itibaren de nc balang aa-mas iin dzenlenen trenlerde, derece atlamay hak eden aday, ldrlen Byk Usta'nn kimliine brnd bir tr s55 mistik canlandrma iinde yer alyor. Ancak her ey bu denli basit deil tabii Masonik srr vermemek iin yaamm feda eden ustann anld sembolik cinayet sahnesinden sonra aday, olduka byk nem tayan bir de dirili ritelinin znesi ol-mak durumunda. stat Mason unvann, ancak bu tren ta-mamlandktan sonra hak ediyor. Bu trenin ayrntlarna dei-neceiz, ancak daha nce Masonik inisiyasyon ayinlerinin daha nceki aamalarna ve kullanlan temel

simgelere bir gz atma-mz gerekiyor. Karanlktaym, aryorum Mason ritellerinin tm, gerekli dekorasyon- ve donanma sahip loca binalar iinde, amaca uygun olarak hazrlanm oda-larda stat Masonlarn katlmyla gerekletirilir. Bunlarn o-unda yer alan teatral paralar, kullanlan simge-ve objeler ya da yinelenen baz szler, bugn herhangi bir insana garip, yap-mack, hatta inandnahktan uzak bir ocuk oyununun para-lar gibi grnse de, Zanaat iinde yer alanlar iin btn bun-lar son derece ciddiye alnp sayg gsterilen ve nemsenen ay-rntlardr. Masonik gelenei incelerken, tren biimselliinin ou gizem rgtnde, hatta baz byk dinlerde, ana me-sajn kavranmasn ve ballk duygusunu pekitiren unsurlar olarak deerlendirildiini, akldan karmamamz gerekiyor. tikin, Acemi rak (Entered Apprentice) inisiyasyon t-renine ksaca gz atmakla balayalm; yani, ye adaynn Mason rgtne ilk kabul edili aamasna Saygdeer stat (Wors-hipful Master) tarafndan ynetilen olaan loca toplantsnda, Grabam Hancock, The Sign and The Seal

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Giz!! Kardelik

nem srasna gre gerekli grmeler tamamlandktan sonra, Acemi rak derecesi iin bekleyen bir aday olup olmad Kdemli Muhafza (Senior Warden) sorulur. Eer varsa, Ast Grevli (Junior Deacon) ve yardmalanyla birlikte Sekreter de, kapnn ardndaki bekleme odasnda bulunan adayn yanna gelir. Tren balamadan nce adaya belli rutin sorularn ynel-tilmesi, Sekreter'in grevidir. Yine localara ve lkelere gre k-k farkllklar gstermekle birlikte, bu sorular (ve gerekli ya-ntlar) aa yukan yle bir seyir izler - Hibir kar amac gtmeden ve kimse tarafndan etki al-tnda braklmadan, zgr iradenizle kendinizi Masonluk srlar iin aday

gsterdiinizi beyan ediyor musunuz - Ediyorum. - Masonluk ayrcalklarna erime talebinizin, kurumsal ge-leneklere sayg, bilgi edinme arzusu ve dier kardelerinize hiz-met edebilme dileinden kaynaklandn beyan ediyor musunuz s Ediyorum. - rgtn tm eski yerleik sistem ve kurallarna uyum salayacanz, ciddi olarak beyan ediyor musunuz - Ediyorum. ilgili sorulara beklenen olumlu yantlar alnmasnn ardn-dan, Sekreter loca odasna geerek adayla n grme aamas-nn tamamlandm bildirir. Bu arada bekleme odasnda da, Ast Grevli ve yardmclar, tren odasna girmeden adayn hazr-lanmasn salarlar. Acemi rak olarak rgte adm atmay talep eden kii, tren ncesinde zerindeki btn giysileri karp bekleme oda-snda brakacak ve kendisine verilen basit bir pantalon ve d-mesiz gmlei giyecektir. Sol omuz bu gmlein iinden ka-rlarak akta braklacak, pantalonun da sol paas dize kadar synlacaktr. Adayn gzleri, Ast Grevli tarafndan bir mendil-le skca balanr; boynuna da serbest ucu yere deecek biim-de, idam ip'ini andran bir kement geirilir. Sol aya plak-tr, sa ayanaysa bir terlik geirilmitir.49

4,3 Malcolm C. Duncan, Duncan's Masonic Rttual and Monitr, s 28-29

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

Adaya verilen bu basit, giysilerin olas anlamlarna ilikin farkl gr ve yorumlarla karlamak mmkn. Mason gelene-i aratrmaclar, bu grnty genellikle yalnlk iinde ken-dini teslim etmek olarak yorumluyorlar. Gzlerin bal olma-s, Mason locasna adm atana dek adayn karanlkta olduu-nu, gzbamn sonradan almasysa, bilgi

yoluyla a kavu-ma^ simgeliyor. Christopher Knight ve Robert Lomas ise, ok daha akla uygun bir aklama getiriyor bu tren hazrl ve aksesuarlarna Bu basit giysiler ve boyundaki idam ipi, Engi-zisyon nnde sapknlk sulamasyla yarglananlarn, sorgu-ya gtrldkleri sradaki hallerinin.bir kopyasndan baka bir ey deil.494 Bu yaklama gre, giyside hibir dme ya da me-tal para bulunmamasn da, mahkmlarn hcrede intihar ede-rek ikenceden kurtulmaya almalarnn nne gemek iin, Engizisyon tarafndan alman nlemlere benzetebiliriz. Bir ba-ka deyile ye aday, rgt iindeki serveninin bu ilk admna, bir sapkn (heretic) imajyla balamaktadr Hazrlk bittikten sonra, Ast Grevli aday kolundan tutup loca kapsna doru gtrr ve kapya kez vurur, ieride oturmakta olan Kdemli Grevli (Senior Deacon), ayaa kalkp selam verdikten sonra, dou ynnde oturmakta olan loca y-neticisine dner - Saygdeer stat, locamzn kaps alnyor. - O halde kapya gidin ve nedenini renin. Bu talimat zerine Kdemli Grevli kapya doru ynelir, kez vurduktan sonra kapy ap sorar - Kimdir gelen Tren balangcnda aday adna konuan Ast Grevli yine locadan locaya deien ama ana hatlar ayn kalan, klie bir ya-nt verecektir - Uzun sredir karanlkta olan ve imdi a ulamay is-teyen Bay X. (Adayn ad) Ardndan, Kdemli Grevli ile Ast Grevli arasnda, ada-yn gerekli nitelikleri tayp tamad, kendi adna karar vere494 Christopher Knight - Robert Lomas, The Hiram Key, s 7

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

cek yata ve doutan itibaren zgr olup olmad zerine k-sa bir diyalog geer. Bu doutan zgr olma (born free) kav-ram, dorudan

doruya Roma'y; yurttalarn kleler, azat edilenler ve doutan zgr olanlar biiminde ayrldklar d-nemdeki sosyal terminolojiyi artrmaktadr; bilindii gibi o-u gizem kltne ancak zgr yurttalar katlabiliyordu. B-tn sorulara olumlu yant alndktan sonra Kdemli Grevli, unlar syleyip kapy kapatr - O halde, Saygdeer stat bu talepten haberdar edilip ya-nt verene dek, burada sabrla bekleyeceksiniz. Ardndan douya doru dner ve Saygdeer stat'n ya-nna gidip elindeki denei bir kez yere vurduktan sonra, du-rumu bildirir. arn, gelsin talimatyla birlikte, ilkin suna-a yryp burada duran gnyeyle pergeli alr, sonra yeniden girie ynetip kapy aar ve bekleme odasna doru seslenir - arn, ieri gelsin. Gzleri bal durumdaki aday, kolundan tutup ona yardm-c olan Ast Grevli eliinde odadan ieri girer; iki yardmc da arkalarndan yrmektedir, ilk birka adm henz atlmtr ki, Kdemli Grevli nlerine kp onlar durdurduktan sonra, elin-deki pergelin bir ucunu adayn gsne hafife dedirin - Bay X, bu locaya ilk adm atnzda sizi. plak gsn-ze sivri bir nesneyi batrarak karlyorum. Teniniz fiziksel ac-y tatsn ki, Masonluk srlarn kural d biimde aklamaya kalkmanz durumunda, zihniniz ve bilinciniz size bu any ye-niden yaatsn. Bu uyardan sonra Kdemli Grevli, aday Ast Grevli'den teslim alr ve kolundan tutarak, Tapmak olarak adlandrlan loca odasnn ilerine doru yrtmeye balar. Birka adm son-ra, Saygdeer stat'n sesi duyulur - Buraya -ya da Bu Loca'ya- hi kimse, ilahi G'e dua etmeden giremez. Kdemli Grevli kardeimiz, aday locann merkezine getirsin ve diz kp duadan yararlanmasn salasn. Aday, odann merkezine gtrlp dizleri zerine kmesi iin uyarldktan sonra Saygdeer stat yerinden kalkp onlara yaklar ve Evrenin Yce Hakimine dua eder. Dua bitince ye-

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

rinden dorulur, aday sa kolundan tutup ayaa kaldrr ve so-rar - Bay X -ya da Yabanc- kime gvenirsiniz Doru yant, daha nce kulana fsldanmar zaten, aday da bunu yineler - Tann'ya. Saygdeer stat, Dou'daki yerine geerken, aday (hl gzleri bal ve ip boynuna takl durumdadr) Kdemli Grev-li tarafndan Tapnak iinde dolatrlr, tikin gney ynn-deki Ast Muhafz'a (Junior Warden) gtrlr ve burada kim olduu, locaya katlma isteinde ciddi olup olmad, ya ve zgrlk durumuyla ilgili sorulan bir kez daha yantlar. Ar-dndan, bat ynndeki Kdemli Muhafz'n nne gtrlr ve bir kez daha ayn sorularla karlar. Nihayet oda iindeki tur, doudaki Saygdeer stat'n nnde sona erer. Burada adaya yneltilen sorular, onun adna, elikisi Kdemli Grevli yant-layacaktr - Nereden gelip, nereye gidiyorsunuz - Batdan geliyor ve douya doru gidiyorum. - Niin douya gidiyorsunuz - I aramak iin. - Madem anyonsunuz, o halde size bu nimet sunulacak. Gzlerindeki ba zlen aday, locann -yani Tapna-n- dou tarafnda, Saygdeer stat'n nndedir ve hemen karsndaki sunan zerinde ona n simgesi olarak sunu-lan deerli nesne yer almaktadr Kitap, pergel ve gnye. Saygdeer stat, son soruyu yneltir - Bay X, elde ettiiniz dereceyle birlikte, yaamnza bir Mason olarak devam edebilmeniz ve daha ileri noktalara erie-bilmeniz iin, sorumluluklannzla ilgili bir ballk yemini etme-niz gerekmektedir. Bu locann stad olarak size bu yeminin ge-tirecei ykmllklerin, Tann'ya, kendinize, ailenize, lkeni-ze ve yaknlannza kar olan sorumluluklarnza hibir biimde aykr nitelik tamayacan garanti ediyorum. Bal kalacan-za yemin ediyor musunuz

- Evet, ediyorum.

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

Bu finalle birlikte tren sona erer ve kendisine ilk derece-nin simgesi olarak deri bir nlk verilen aday, Acemi rak unvanyla Mason rgtne kabul edilmi saylr. Bu arada, ilk derece Masonlarn selamlama ve el skma biimlerini de re-nir; tpk Mithra, Cathar ve benzeri ezoterik yaplarda inisiye-ler arasnda kullanlan ayrt edici el skma hareketlerine ben-zeyen jesderdir bunlar. Her zel selam ve el skma biimi, fark-l bir simgesel ada sahiptir ve ilk derecedekinin ad, Boazdr Yani, Sleyman Tapna'nn iki byk stunundan biri. Daha nce de belirttiimiz gibi kimi ayrntlar ve cmleler localara gre farkllklar sergilese de, trenin ana temas hep ay-n kalacaktr Uzun sredir karanlkta olmak ve ara-mak (yani Aydnlanma istei duymak); kardee balla kendi iradesiyle katlmak; bu sre iinde renecei srlan aklamayacana ve sorumluluklarn yerine getireceine, kural ve geleneklere sayg gstereceine dair yemin etmek. In ve aydnlanmann simgeleriyse, tren bitiminde, adaya bir sunak zerinde gsterilen kitap, gnye ve pergeldir. Trende sunak zerine konulan kitabn, en azndan 1717'den bu yana, locann bulunduu lkeye gre deien Kut-sal Kitaplardan biri olduu biliniyor Tevrat, ncil ya da Ku-ran. Ancak gelenein ok daha eski biimlerinde bu simgenin, kardelik yeleri dnda kimsenin eriemeyecei, zel bir ki-tab vurgulamakta olduunun altn nemle izelim. Byk dinlerin kutsal kitaplar gizli ya da zor eriilen kaynaklar deildir ve bunlarn aydnlna erimek iin ezoterik bir r-gte ye olmaya gerek yoktur; isteyen herkes alp okuyabilir. Masonluk ve onun eski kklerinde yer alan Fraternis dnce-siyse, ancak rgt iinde ilerleyenlerin ulaaca bilgiden ve ok farkl bir aydnlanmadan sz etmektedir. Dolaysyla, s-zn ettiimiz inisiyasyon

treninde, sunan zerindeki pergel ve gnyenin yanna yerletirilen tektanrl dinlerin kutsal kitap-larnn, olduka ge bir tarihten itibaren bu orijinal kaynan yerine ikme edildiini syleyebiliriz Muhtemelen Cathar'larn Gizli Kitap, Sibylline Kitaplan, Kaide Kitaplar, Hermes'in Tabletleri ya da Fenike Kitaplar tr, ancak snrl ve seil-

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

mi bir grubun eriebildii belgeleri simgeleyen bir tren nes-nesinin yerine. Pergel ve gnyeyle ilgili olaraksa, fazla bir ey sylemeye gerek yok. Bu iki gere, duvarc ustalanndan ok ok nce, Pythagoras'n Kroton'daki Kardelik rgtnn mritlerince, dnya ve evrenle ilgili bilgeliin simgesi olarak kullanlmaktayd. Shibboleth ve Kutsal G'nin esrar Acemi rak inisiyasyon treni, anlalaca zere yalnz-ca bir ilk adm niteliini tayor. Bu aamay geip rgte kabul edilen Mason, henz o sz edilen srlarn ucunu ya da ke-narn bile grebilmi deildir. Yalnzca byle bir srrn varl, o mistik tren boyunca adaya ala fazlasyla izilerek hissettirii-mitir, o kadar. Aradan belirli bir sre getikten sonra, (tabii eer loca iinde olumlu izlenimler yaratmay baarm ve iler-leme salamsa) yeni bir ritel eliinde adm ataca Zana-at yesi ya da Kalfa (Fellow Craftsman) aamasnda da du-rum pek fazla deimeyecektir. Bu ikinci aama treninde, Acemi rak derecesinde bel-li bir dnemi geride brakm aday, yine bekleme odasnda ay-n basit giysi ve aksesuarlar kullanlarak hazrlanr. Bu kez sa omuz ve kolu akta braklm, pantalonunun sa paas dize dek syrlmtr. Gzler yine baldr ama ip kement Tiimine getirilip boynuna aslmam, sa kola iki

kez dolanmtr. Bir ncekine benzer diyaloglar eliinde Tapnaa kabul edilen aday, Saygdeer stat ve Muhafzlar'a Bir sredir rak ola-rak rgt iinde yer alan ve imdi biraz daha a ihtiya du-yan biri olarak tantlacaktr. Yine belli klielere bal kalna-rak, adayn bir nceki derecede yeterince uzmanlap uzmanla-mad, bu yeni dereceyi almaya hazr olduunu onaylayacak bir Birader olup olmad gibi sorular, srasyla yinelenir. Niha-yet, Saygdeer stat tarafndan verilecek komutla, trene ka-tlan dier kdemli biraderler tarafndan sembolik olarak daha fazla k ile dllendirilecektir.

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

ikinci derece treninde, formalite nitelii tayan teatral replikler dnda, dikkate deer birka farkllk ve zerinde du-rulmas gereken ayrnt yer alyor. Bunlardan birincisi, Acemi rak derecesini tayan adaya, baz Masonik ifre ve yeni se-lamlama biimlerinin, bu tren iinde sunulmas. Adayn da-ha fazla k ihtiyacyla ilgili talebi Ast Grevli tarafndan dile getirildikten sonra, Kdemli Grevli, u soruyu yneltiyor - Hangi hak ve ayrcala dayanarak kabul edilmeyi -bekli-yor - Bir parolann verdii hakka. - Nedir o parola - Kendisi bunu henz bilmiyor ama ben onun adna bu pa-rolaya sahibim. - Yaklan ve bana parolay syleyin. Ast Grevli, yavaa Kdemli Grevli'nin yanna yaklap, kulana fsldyor - Shibboleth. - Parola doru. imdi, Saygdeer stat bu talepten haber-dar edilip yant verene dek, burada sabrla bekleyeceksiniz. Onay alndktan sonra Kdemli Grevli, adayn gsnn akta braklm blmne gnyenin ucunu dedirerek, unlan sylyor

- Bu locaya ilk geldiinizde, pergelin ucuyla karlanmt-nz. imdiyse sizi, gelecekte insanlarla olan btn ilikileriniz-de, bilincinizin rehberi olacak ve size erdemi retecek gnye-nin asyla karlyorum. Trenin bu aamasnda adaya ilk ifre olarak sunulan Shibboleth, branice bir szck ve iki farkl anlam var M-sr baa ve su kayna. Ancak, Mason geleneinin iddiala-rna gre, burada szcn kendi anlamndan ok, telaffuz edili biimi bal bana bir ifre nitelii tayor. Hikye yle Eski Ahit'in Yarglar kitabna gre, srail'in iki farkl ka-bilesi, Gilead ve Ephraim boylan arasnda iddetli bir sava ya-anr. Sonunda sava kazanan Gilead'lar kendilerine tazminat dememek iin gizlice ilerine szmaya alan Ephraim kabile-

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

sinden mltecileri ayrt edip saptamak amacyla, dil ile ba-lantl bir test yntemi gelitirirler. Shibboleth szcn Gilead'Iar in harfi ile, ibolet biiminde sylemektedirler. Ancak sesini karamayan Ephraim kabilesi yeleri, szc- Sin ile balatp, Sibolet olarak telaffuz etmektedir. Ya-kalanan mltecilerden, Ephraim'lere mensup olmadklarn ka-ntlamalar iin Shibboleth demeleri istenir. sesini kara-mayp Sibolet diyenler kaybedecek ve hemen orackta ld-rlecektir!495 Bugn de, Eski Ahit'teki bu popler hikyeye gnderme yaparak, yerel ve etnik topluluktan birbirinden ayrt etmekte kullanlabilecek, tipik telaffuz farkllklar ieren szckler, top-lum bilimlerinde Shibboleth'ler olarak adlandrlmakta. Sz-gelimi, ikinci Dnya Sava srasnda Amerikan ordusunun, aralarna szmaya alan Japon casuslan ayrt edebilmek iin, Japonlarn L sesini karamayp R biiminde telaffuz etme-sinden yararland biliniyor. Telaffuz alkanlklarna bal bir dier tipik rnekse, kta Avrupallarnn ngilizce'de dilin st

dilerin altna hafife dedirilmesiyle karlan th sesini genel-likle beceremeyip, Z biiminde sylemeleri. Dolaysyla, ge-leneksel yaklam, Mason ikinci derece treninde adaya verilen ilk ifrenin, zel bir szck deil, kendisi ifre anlamna ge-len jenerik bir terim olduunu vurgularm gibi grnyor n-celikle. Ancak bununla birlikte, Shibbolethin hem msr ba-a (ya da yalnzca baak) hem de su kayna anlamyla balantl, ayrcalkl bir simge olduu konusunda da, adayn dikkati ekiliyor. Trenin izleyen blmlerinde, Ast Muhafz ile Kdemli Muhafz arasnda geen u diyaloga gz atalm - Bana parolay syleyin. - Shibboleth. - Neyi ifade ediyor - Bolluu. - Neyle temsil ediliyor - Su kayna yanna aslm bir msr baayla.496 495 Yarglar 12 5-6 496 Malcolm C. Duncan, a.g.e, s 75

FRATERNlS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik Burada, Sin ve in seslerinin syleni biimleriyle il-gili biimsel farkllk bir yana, parola olarak belirlenen szcn pyep hi de rasgele seilmemi olduunu anlyoruz. Her ikisi de Bot-' luk ve bereketin simgesi olan su (rmak, pnar, yeralt su kay-S64 na) ve baak (msr, arpa ya da buday) anlamlarn ayn an-da barndran Shibboleth, belli ki Mason ifreleri arasna zel-likle yerletirilmi. Eski Ahit'te Gilead ve Ephraim boylan ara-snda yaanan savala ilgili olarak Yarglar kitabnda verilen ay-rntlar da, bu simgenin etkisini pekitirmie benziyor. Peki gizli ifrenin esin kayna gerekten de brani dilinde ok zel anla-ma sahip olduu grlen bu szck ve onun syleniiyle ilgili farkllklar

mdr yalnzca Bu konuda yaplacak ok basit ve yzeysel bir aratrma bi-le, durumun hi de byle olmadm gsteriyor. 1877 tarihli bir Masonik szlkteki maddede, unlar yazl MISIR BAAI Eski toplumlar arasnda, zellikle Ceres ya da Demeter, Gemeter adlaryla bilinen Dnya Anne'nin kut-sal simgesi kabul edilmi bereket amblemi. Ibranice'de msr ba-a anlamna gelen iki szck, bolluk kavramnn dntrl-mesiyle elde edilmitir. Msr baa ve su kayna anlamna ge-len Shibbolcth'in kk, bolca oalmak ve akmak anlamna ge-len shabal'du. Dier szck olan, msr anlamndaki dagan ise, oalmak anlamndaki dagah'dan tremitir. Msr baa, ikin-ci derece iin, bilgiyi artrmann ve aratrmann meyvelerini toplamann da semboldr.497 Msr baann, balangc kesin olarak bilinmeyen bir za-mandan beri Anadolu ve Ege'de Dnya Annenin zel simge-si olduuna dair ok sayda antik kaynaa ulamak mmkn. Ama bundan daha ilginci de var Akalar adl kavim kuzeyden Yunan topraklarna girmeden nce, ky blgeleri ve Ege adala-rnda yaayan Pelasg'lar, antik gelenein ve Demeter kltnn sadk koruyucularyd. Ancak blgenin etnik yaps gler ve i-gallerle deimeye balaynca, Demeter adna dzenlenen ve hep birlikte kutlanan zel festival, Pelasg'larca kendine zg bir 497 Kennetb R. H. MacKenzie, Royal Masonic Cyclopedia, s 170

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

gizlilie brndrld. Devamn ve bunun gerekelerini, Yunan kltr uzman John Lawson'dan dinleyelim Akalarn henz giremedikleri Girit'te, eski gelenek doal olarak deimeden srdrlyordu. Anakaradaysa, garip bir di-le ve inanca sahip yabanclarn etkisi sonucu, Demeter'i bilme-yenlerin varl onun ayinlerini kirletmesin diye, yerel trenler-de gizlilie bavurulmas

gerei ortaya kt; bu nedenle festiva-le giri, Aka ve Pelasg'lar birbirinden ayrt etmeye dayanan bir konuma snavna baland.498 Yani Pelasg'lar, ok deer verdikleri tanralarnn festiva-line yabanclarn girmesini nlemek iin, tpk Shibboleth gibi, dil ve lehe farklln test edecek bir yntem kullanyorlard! Buna, izleyen dnemlerde Aka ve Pelasg'lar birbiri iinde eri-dikten sonra da varln koruyan Demeter (Eleusis) gizemcili-inde birincil semboln, su kayna yanndaki msr baa ol-duu bilgisini eklediimizde, resim iyice ortaya kyor kinci derece treninde kullanlan Masonik ifrenin kkeni Eski Ahit'teki Gilead ve Ephraim kabileleri arasndaki sava ya da brani dilindeki bir szck deil, ondan ok daha eski bir gi-zemcilikten, Dnya Anne kltnden tanm bir simgedir. Shibboleth tarafndan perdelenen asl ifrenin nitelii-ne deindikten sonra, kaldmz yere geri dnebiliriz. Yeni de-rece onaylanp, yemin treni de gerekletirildikten sonra ada-ya ikinci dereceye zg iki farkl el skma yntemi retilir Birincisi, giri (ya da gei) el skmasdr ve pk giri if-resi gibi, Shibboleth olarak adlandrlr. kincisiyse, gerek el skma olarak bilinir ve buna da Sleyman Tapna'nn dier temel stunu olan Jachin (Yakin) ad verilmitir. Eski Ahit'te tapnan giriine Hiram Usta tarafndan yer-letirildii (ve onun tarafndan adlandrld) sylenen, bronz-dan yaplma iki stun olan Jachin ve Boaz'a, Masonik gelenek iinde byk nem verildiini gryoruz; en azndan, resmi kaynaklar byle sylyor. Ama acaba Mason dncesindeki iki

498 John Cuthbert Lavvson, Modem Greek Folklore and Ancient Greek Religion A Study in Survivals, s 568 italikler bana ait

;is-'

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik simgesel stun, gerekten Kuds'te bir zamanlar var olduu sylenen efsanevi tapnaa m ait, yoksa yine ok daha eski bir baka kken mi var iin iinde Her eyden nce, iki zel stun motifinin Eski Ahit'e've 5 &' Sleyman Tapna'na zg orijinal bir unsur olmadnn alt-n izerek balayalm. Mason literatrnn en nl yazarlarn-dan Albert Pike, Hiram'n bu stunlar Fenike'deki tapnaklar rnek alarak diktiini sylyor.499 Pike'a gre Jachin ve Boaz, ok daha eski ve evrensel bir dnce sisteminin rn Yenge ve Olak gndnm noktalan, Gklerin ki Ka-ps ve Hercules'in stunlardr; Gne, onlar tarafndan izilen snrlann dna hi kmaz imdi de localanmzda, Jachin ve Boaz adl iki byk stun grnmyle ve aynca merkezinde, Yenge ve Olak dnencelerinin tam ortasnda duran Gne ambleminin yer ald daireyi kuatm, iki paralel izgi olarak belirirler. Grld gibi Pike, bu iki nl stunu Sleyman Tap-na'yla deil, geometri yardmyla hesaplanp yerleri sapta-nan dnencelerle, yani Gkyz'nn ki Kapsyla bada-nyor; simgesel kkenlerin de ok daha eskilere uzand dn-cesinde. Hercules stunlarndan ve onlara Fenike'de verilen nem-den sz eden, yalnzca Pike deil. Herodot da, biri saf altn, di-eriyse zmrtten yaplma iki byk stunun, (Eski Ahit'te Hi-ram Usta'nn memleketi olarak belirtilen) Tire'deki Hercules Tapna'nda yer aldndan ve geceleri grkemli bir biimde ldadndan sz ediyor. Tarihin Babas nm notlarna gre, rahipler ona tapnan kent ilk kurulduu sralarda, yani Kral Amasis'ten iki bin yl nce ina edildiini anlatmlar.501 Bu, tapnan yaplnn en az 10 2500'e dayand anlamna geli-yor. Abarlaryla nl Herodot'u biraz temkinli olarak dinle-sek bile (zaten rahiplerin verdii tarihi inandrc bulmadn

499 Albert Pike, Morals and Dogma, s 9 500 Albert Pike, a.g.e, s 506 5l Herodot, Stories Of the East, s 133

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

kendi de belirtiyor), her durumda Sleyman Tapna'ndan ok daha eski bir dneme ait, iki zel ve gsterili stunu olan bir tapnan sz konusu olduunu syleyebiliriz. Kutsal yaplarda yer alan stunlar, ounlukla gkyzne uzanan evrensel aac simgelerler. Eski Msr inanlarnda bu stunlar, Gk Tanras Nut'un bacaklaryd. Fenike'de tanra Astarte (Babil'in tar') iin yaplan tapnaklarn giriinde yer alan ift stun, yine yer ile gk arasndaki balanty vurgulu-yordu. Kelt druidleri ve bilge kadnlar iin aalar, bu neden-le Tanna'nn kutsalln simgelerler. Demeter tapnaklarnn giriinde de zel neme sahip iki byk stun olduunu biliyoruz. Eleusis gizem kltnde, festi-valin dzenlendii ana alana girmek iin de, iki byk V #zel stundan olumu bir kapdan geilirdi; sz konusu stunlar, Roma'da, imparatorluun son dnemlerine doru, ellerinde b-yk birer sepet tayan kadn heykelleri biiminde yaplmaya baland. Kadn figrleri, tanra rahibeleriydi; sepetlerse, klte ait srlar saklyorlard.502 Srlar ve inisiyasyon bilgilerini iin-de koruyan, bir baka byk nesne daha yer alyordu stunla-rn hemen yannda Birbiri zerine oturtulmu iki byk ta bloktan oluan ve Petroma olarak adlandrlan bu kutsal nes-ne, iki ylda bir dzenlenen byk inisiyasyon trenleri srasn-da, bloklarn birbirinden ayrlmasyla alr ve iinde saklanan gizem belgeleri karlp, tren iin bekleyenlere okunurdu. Gece boyunca sren kutlamalar bittiindeyse, Eleusis srlarn ieren bu belgeler, bir dahaki trene dek saklanmak zere yeni-den Petroma'nm iine yerletirilirdi.503 Bunlara ksaca gz attktan sonra, Masonik ikonografide yer alan stun kavramnn kkeninde, Sleyman Tapna ve Jac-hin-Boazn deil, Fraternis geleneindeki Ana Tanra simge-cilii, geometri ve kozmolojinin yer aldn vurgulayp, yeniden ikinci derece trenine dnebiliriz imdi

502 Cari Kerenyi, Eleusis Archetypal Image of Mother and Daughter, s 75 503 John Martin Woolsey, Symboc Mythology and Translation of a Lost and Forgotten Language, s 72

FRATERNiS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

Artk gzleri ak olan aday, Kdemli Grevli eliinde, pa-rola ve yeni rendii gei el skma biimiyle gney y-nndeki Ast Muhafz'dan gei izni alp, Tapmaa sembolik gi-riini yapar. Ardndan, batya doru ynelip, ayn seremoniyi Kdemli Muhafz'Ia yineler (ancak bu kez gerek el skma bi-imini kullanr) ve bu kez Tapmak'taki Orta Odaya gei iz-ni alr. Gelenekle ilgili ald brifing srasnda, giri kapsndaki stunlarn arasndan getikten sonra, kvrlarak trmanan basa-maklarla eriilen Orta Odann, Sleyman Tapna'nda al-an Zanaat ustalarnn bir araya geldikleri ve cretlerini aldkla-r zel bir blm olduunu renecektir. Ardndan, bir kez daha douya dnerek Saygdeer s-tat'n yanna gider ve ondan Masonlarn temel gereleri ze-rine ilk bilgileri alr Gnye, ekl ve dze (su terazisi.) Bunu, Sleyman Tapna'nn blmleri ve odalar zerine mini bir brifing ve mimarinin nemi zerine alegorilerle dolu, bilgelik ve erdemi ne karan bir sylev izler. Yedi saysnn simgesel nemi, toplum ve evrendeki eidi rnekleriyle (yedi gk cismi, Dnyann Yedi Harikas ya da dou kltrlerinin Yedi Bilge'si gibi) sunulduktan sonra, Masonluk iin ayr bir deer tayan yedi zgr bilim ve sanat dal sralanr Gramer, retorik, mantk, aritmetik, geometri, mzik ve astronomi. Bunlarn iin-de bir tanesine, ayr bir arlk ve ayrcalk tamnanacaktr Oku-run kolayca tahmin edilebilecei gibi, geometridir bu. Saygde-er stat, eliyle hemen arkasndaki Mason sembolleri arasnda yer alan G harfini gstererek, anlatmaya balar imdi dikkatinizi G harfine ynelteceim. Bu, beinci bi-lim olan ve

alm olduunuz derecenin temelini oluturan ge-ometrinin ba harfidir. Masonluk styaps, bilimlerin ilki ve en soylusu olan geometri zerine kurulmutur. Geometri yard-myla doann trl ayrntlarn en gizli noktalarna dek izleye-biliriz. Onun sayesinde Evrenin Yce Miman'nn gcn, bil-geliini ve iyiliini kefeder ve bu usuz bucaksz sistemin bo-yutlarn zevkle inceleriz. Yine onun sayesinde gezegenlerin farkl yrngelerde nasl hareket ettiklerini anlar ve trl dn-glerini gsterebiliriz.504 _____________ 504 Malcolm C. Duncar, a.e.e, s 78

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

Ancak Saygdeer stat, G harfinin, Masonluk iin ok da-ha nemli bir zelliini daha anlatr adaya G, ayn zamanda y-ce ilahi gcn kutsal adnn da ba harfidir! Bunu syledii s-rada, elindeki asayla yere kez vurmu ve locadaki tm yeler saygyla ayaa kalkmtr. Ba harfi G olan bu kutsal adn ak hali kesinlikle telaffuz edilmez ve tren tam bu noktada sona erer. Acaba hangi tanrnn addr bu G ile balayan szck Masonluk, zellikle on dokuzuncu yzyldan itibaren hzl bir manevrayla tektanrl dinlerin tmn kabullenme iddi-asndadr ama gnmzde de Zanaat'n ideolojisindeki simgesel nemini koruyan G'nin, Yahve, Elohim, Lord ya da Adonai adlarnn ba harfi olmad kesindir. Kimi aratrma-clar (ounlukla Hristiyanlar), G'nin Anglo-Sakson ve Cermen dillerinde tanr anlamna gelen God, Gott gibi szcklerin ba harfi olduunu iddia ediyorlar ama bu birok bakmdan hi inandrc deil. Birincisi, God ya da Gott, genel anlamda Tann'y ifade etmek iin kullanlr ve bir zel ad deildir; Ma-sonik trende vurgulanansa, bunun ilahi gcn (Deity) kutsal adnn ba harfi olduudur. Ayrca, dil bariyerini ama iddi-asndaki evrensel bir rgt, yalnzca

ngilizce, Almanca ya da Flamanca iin geerli olacak bir szc semi olamaz; bu du-rumda Latin ve Yunan dillerindeki Dieu, Dio, Deus szck-leri ne olacaktr Burada sz konusu olan ad, btn diller iin geerli, evrensel bir nitelik tamak durumundadr. Daha sk yinelenen (ve akas, ok daha inandrclktan uzak) bir baka aklamaya greyse G, Mason terminolojisinde Tann'y tanmlamak iin kullanlan Evrenin Yce Mimar ya-ni Grand Architect of the Univcrse ifadesinin ba harfidir. Bu durumda bir zel addan deil, onu tanmlayan bir sfattan, hatta o sfatn bir parasndan sz etmi oluyoruz ki, bu da hi anlaml deil. Eer yalnzca Mimar nitelemesini kullansalar ve A harfini simge olarak seseler, belki biraz daha akla yakn gelebilirdi Sonuta A, alfabenin de ilk harfidir ve incil'de Tan-r Alfa ve Omega, yani Balang ve Biti olarak da nitele-nir; stelik mimar anlamna gelen Architect szc de Bat dillerinin birounda ortaktr. Ama Evren'in Mimarm ta-

FRATER.NIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

nmlayan Yce (Grand) sfatnn ba harfini simge olarak se-mek, ii bir anda deitirip, ocuksu hale getiriyor. Bu, takm-na Sar Kanarya adn yaktran taraftarn, Fenerbahe'yi simgelemek iin FB harfleri yerine S'yi kullanmasndan ya da Ege'nin ncisi olarak anlan zmir'i vurgulamak iin insanla-rn E ksaltmasn yelemesinden, mantk olarak hi farkl deil. Albert Pike da bu durumu fazlasyla kafa kartrc bulduu iin olsa gerek, kimi localarda Yahve adn vurgulamak iin brani alfabesindeki Yod harfini kullanmay yeleyenler oldu-undan; baz Fransz Birader'lerin de Tanr anlamna gelen Dieu szcnden yola kp G'yi D ile deitirdiklerinden sz ediyor. Onun grne greyse G harfi, evrenin ve yaamn temelini oluturan retici (Yaratc) G (Generative Force) kavramn simgelemekte.505 Btn bu kafa karklnn nedeni, orijinal olan baka bir eyle

maskeleme abasnn yaratt tutarszlklardan baka bir ey deil. Burada, son iki yz yl iinde gerekleen kimi d-nmlere ve uyarlama abalarna karn, batan beri izini srdmz, binlerce yllk Fraternis ideolojisinin silinmez ia-retlerinden biri kyor karmza G, elbette Ge, Gaia ya da Geay simgelemektedir ve yalnzca onun ba harfidir; ya-ni, Dnya Anne ya da Ana Tanrann bilinen en eski ad-larndan birinin! Demeter adnn bilinen en eski biimi de, Ge-Meterdir Dnya Anne. Zaman iinde Gemeter'in Demeter'e dnmesinde, yani G'nin yerini D'nin almasnda da szck deformasyonunun de-il, yine diil ilahi gle ilgili bir baka simgeselliin etkili ol-duunu grrz Yunan alfabesinde D sesini veren Delta harfi, bir gen biimindedir ve bilinen en eski dnemlerden beri gen, kadn cinsel organna olan benzerlii nedeniyle di-il ilahi gle ilikili grlmtr. Pythagoras mritlerinin -geni bu denli nemsemelerinin nedeni de, bu eklin kadnl, Tanna'y ve dolaysyla evrensel verimlilii simgelemesinden baka bir ey deildir zaten. (Bu arada gen, tarihteki btn

505 Albert Pike, a.g.e, s 632

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

Fraternis kkenli gruplar gibi Masonlar iin de zel simge-lerden biridir.) En nemli Sybil merkezi olan Delphi'nin ad, rahim an-lamna gelen delph szcnden gelir ve D, yani delta ile balarS06 (Delphi'deki Sibyl'n maaras, Dnya Anne'nin rah-mi deil miydi) Gemeter adn oluturan ilk hece durumunda-ki Ge (Dnya) bu balant nedeniyle De (Tanra) biimi-ni almtr Dnya Anne ya da Ana Tanra. Masonik rgtlenme, burjuva devrimleri sonrasnda Pro-testan reformizmiyle kucaklap hzla styapsna egemen klma-ya alt ideolojik

U-dnne karn, sahip olduu ya da bir biimde stlendii kadim birikimin etkisinden btnyle syrlmay da baaramad. Bu konuya, izleyen sayfalarda neden-leri ve sonularyla birlikte deineceiz. Ama imdi, klasik sis-temin nc aamas olan stat Mason derecesi iin dzen-lenen rimelin ve ona zemin oluturan mitolojinin iindeki ol-duka belirgin atlak ve szntlar inceleyerek, yolumuza devam edelim. hanet, cinayet ve dirili Klasik derecelendirme sistemi iinde en st basama olu-turan stat Masonlua gei iin dzenlenen tren, btny-le, nceki sayfalarda szn ettiimiz efsanevi kiilik Hiram Abif 'i merkez alr ve temel Mason eitiminin de son aamasn oluturur. Ritel tamamlandktan sonra yeni dereceyi tamaya hak kazanan kii, alma ve renim devrelerini geride braka-rak, gerek anlamda Mason olmu saylacaktr artk; bundan sonraki ykseli ve stat dereceleri, btnyle kendi yetenek, baar ve sergileyecei sra d performansa baldr. Peki ya u byk srlar Onlara nihayet eriilecek midir bu trenin so-nunda Bunu hep birlikte greceiz. Bir nceki dereceyi aldktan sonra beyaz nlk zerine iki mavi rozet takmaya hak kazanan Zanaat yesi (Kalfa), yine ara506 Mircea Eliade, Demirciler ve Simyaclar, s 43-44

FraternS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

dan belli bir sre getikten sonra, bu kez stat Mason derece-sini almak iin, bekleme odasndadr. nceki trenlerde olduu gibi, Ast Grevli tarafndan hazrlklara balanr. Adaya, yine ayn giysiler verilir; ancak bu kez gmlek, iki omuz birden ak-ta kalacak biimde syrlm ve pantalonun da her iki paas diz-lere dek svanmtr, tp, yeni trende bele kez dolanacak ve gzler her zamanki gibi bir mendille skca balanacaktr. (Ay-rntlarn localar arasnda geleneklere gre kk deiiklikler sergilediini bir kez daha yinelemekte yarar var.)

Daha nceki derecelerde olduu gibi, Ast Grevli'nin ka-pya kez vurmasyla tren balar. Kdemli Grevli kapy ap sorar - Gelen kimdir - Acemi rak olarak inisiye edilip Zanaat yesi derecesi-ni alan ve imdi daha fazla k iin stat Mason derecesini ta-lep eden, Birader X. (Adayn ad) Bu istekte bulunurken kendi zgr iradesiyle karar verdi-ini; tamakta olduu derecede baarl olduunu ve bir Bira-der'in bu konuda olumlu gr beyan ettiini dorulayan kla-sik soru ve yantlar tamamlandktan sonra, yine giri ifresi so-rulur - Hangi hak ve ayrcala dayanarak kabul edilmeyi bekliyor - Bir parolann verdii hakka. - Nedir o parola - Kendisi bunu henz bilmiyor ama ben onun adna bu pa-rolaya sahibim. - Yaklan ve bana parolay syleyin. Ast Grevli, Kdemli Grevli'nin kulana, yeni derecenin parolasn fsldar - Tubal Cain Parola dorulandktan sonra durum Kdemli Grevli tara-fndan Saygdeer stat'a bildirilir; ayn sorular bir kez daha yinelenir (yantlar Kdemli Grevli'den gelmektedir) ve onay alnmasnn ardndan, adayn ieri kabul edildii aklanr. Gz-leri bal aday, Ast grevli eliinde loca kapsndan birka adm attktan sonra yine Kdemli grevli tarafndan durdurulacak ve

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

bu kez pergelin iki ucu, gmleinin akta brakt iki omuzu-na birden dedirilecektir. Bu karlamann anlam u szlerle aklanr - Bu locaya ilk geliinizde, sol gsnze batrlan pergel ucuyla karlanmtnz ve bunun mant size anlatlmt, ikin- $73 ci

geliinizde, gnye ile karlandnz ve bu da size anlatld. imdiyse sizi, iki gsnze birden batan pergelin iki ucuyla karlyorum. Bu size, insann en deerli paralarnn, gsler-de saklandn ve bizim en deerli inanlarmzn da pergelin iki ucunun dokunduu bu noktalarda bulunduunu retmek iindir Dosduk, Ahlak ve Kardee Sevgi. Gney ve Bat ynlerindeki istasyonlar geilip, seremo-niler yinelendikten ve stat Mason derecesi iin (bu kez uzun-ca bir metin oluturan) yemin edildikten sonra, adaya yeni n-l verilir ve bu dereceye ait selam durular ve yeni el skma biimleri retilir. Bu arada Saygdeer stat, Ast Muhafz'a saati sorduktan sonra, tm biraderlerin dinlenmesi iin yarm saat mola verilmesini ister. Tren sona ermi gibi grnmekte-dir artk; loca kaps alr, btn biraderler dardaki bekleme odasna geip, sohbet etmeye balar. Dier yeler aday kutla-makta, yeni derecesinden honut olup olmadn sormaktadr. Bu molann amac, adayn dikkatini datp, onu her eyin bittiine inandrmak ve loca odasn, trenin finali iin hazr-lamaktr aslnda. Yani stat Mason adaynn, cinayete kurban gidip, sonra yeniden lmden yaama dnecei, en nemli b-lm henz balamamtr! Ksa bir sre sonra Saygdeer stat'n arsyla herkes loca odasna geri dner. lkin, o gn iin yaplacak baka i ka-lp kalmad sorulur. Gndemde hibir ey olmad anlald-nda, Saygdeer stat toplantnn daldn sylemek zere hazrlanr; sonra aniden aklna bir ey gelmi gibi sorar - Bu arada, az nce stat Mason derecesini alan Birader X, aramzda, deil mi erideki yelerden biri, Burada diyerek onaylar. - Birader X, ltfen dou ynne doru yaklan, diye fsl-dar Saygdeer stat. Ardndan adayla, dierlerinin duymaya-

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

ca bir sesle, ba baa sohbet etmeye balar. Aa yukar, u-na benzer eyler anlatmaktadr - Birader X, artk yeni derecenizi alp stat Mason, oldu-unuza gre, masonik srlarn daha fazlasn istiyor olmalsnz. Ancak muhafzlar, grevliler ve dier biraderler, henz size tam olarak gvenmiyor ve ballnz snamaya devam etmek isti-yorlar. Srlar renmek iin nnzde zor ve birok tehlikeyle dolu bir yol var Hrszlar, hainler ve katillerle karlaacaksnz ve eer bu uurda yaamnz yitirirseniz, unu bilin ki bu ilk rnek olmayacak. Kime gveneceinizi biliyorsunuz. imdiye dek, sizin iin burada bakalar dua etmiti; artk kendi ban-zasmz. imdi oturun ve kendiniz iin Tann'ya dua edin. Aday sunak nnde diz kp dua ermeye balar, o srada gzleri yeniden mendille skca balanr. Duasn tamamlad srada locann klar iyice kslacak, oda karanla yakn, lo bir grntye kavuacaktr. (Bunun, gzleri zaten bal aday iin bir anlam yoktur tabii; yalnzca, dier biraderlere final bl-mnn baladn haber veren bir iarettir.) Grevli, aday kolundan tutup yavaa ayaa kaldrr ve lo-cann iinde tur attrrken, bir yandan da ona, Zanaat'n ef-sanevi lideri Hiram Abif in, almalarda verilen molalar srasn-da tapnan Kutsallarn Kutsal (Sanctum Sanctorum) ad verilen blmne girip, dua ettiini anlatmaktadr. nc tur tamamlanp gneye doru yaklatklarnda, Ast Muhafz birden yerinden kalkp onlara yaklar ve aday yaka-sndan tutup iddede sarsmaya balar - Hiram Usta, ben de seninle yalnz konumak iin frsat kolluyordum. Tapmak bitince stat Mason srlarn bize vere-ceini sylemitin ama hl bir ey aklamadn! imdi hemen bana bunlar anlatman istiyorum! Basit bir mizansen iinde Hiram Abif roln oynamak du-rumunda kald artk iyice anlalan adayn yerine, yannda du-rup onu kolundan tutmakta olan grevli yant verir - Birader, imdi bunun ne yeri ne de zaman. Tapnak tam olarak bitinceye dek bekle. Eer buna layk olduunu kantlar-san, srr elde edeceksin.

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

Ancak, Jubela roln oynayan Ast Muhafz, aday tartakla-maya devam eder ve srr vermedii taktirde onu ldreceini syler. Ayn diyalog ve sahneler bat ynnde Jubelo roln oy-nayan Kdemli Muhafz'la; dou ynnde de Jubelum roln oynayan Saygdeer stat'la birer kez daha yinelenir. Sonunda, srr vermeyi reddettii iin aday ldrlr ve dmdz yere yatrlr. Uzand yerde hl gzleri bal yatarken, konuma-lar duymaktadr - ld m - Evet, ld. - Tanrm, ne yaptk Ustay ldrdk ve istediimiz srra da ulaamadk! imdi cesedi ortadan .kaldrmamz gerekiyor! - O halde sabah olmadan onu batya, Moriah Da yaknn-daki tepeye gtrelim ve gmelim. zerine bir rt rtldkten sonra aday, trendeki birader-ler tarafndan kaldrlp tanr ve tam tur atldktan sonra, bat ynnde yavaa yere braklr. Ardndan, bu mini tiyatro oyunu, efsanedeki dier ayrntlarla srer Katiller kamaya a-lr ama bunu baaramazlar; dier on iki ii komploya katl-dklarn ama son anda vazgetiklerini itiraf eder; Kral Sley-man (locada bu rol oynayan bir baka ye) Hiram Usta'nm derhal bulunmasn ister ve on be kiiyi bu ile grevlendirir; ilerinden bir grup, iz srp katilleri yakalar. Btn bu sre iinde aday, yerde hareketsizce yatmaktadr. Nihayet, Hiram Abif in cesedi de bulunur. Kral, ustas-nn lmne ok zldn, artk Mason srrn oluturan gizli szn sonsuza dek kaybolduunu; yeniden bulunup elde edilene dek, yerine bir baka szn ikme edilmesini ister. Bu arada dier biraderler, Hiram Usta roln oynayan adayn, sembolik olarak lmden yaama dndrlmesi ilemini ger-ekletireceklerdir.

Bedeni yerden kaldrmak iin ilkin Ast Muhafz, ilk derece-nin el skma yntemini dener, ama daha bilei kavrayamadan kol yeniden yere decektir. Bunun zerine Kdemli Muhafz, ikinci derecenin el skma yntemini dener ama o da baard ola-maz. Son olarak, topluca edilen duann ardndan, Saygdeer s-

f RATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

tat adaya yaklap, adayn elini aslan penesi olarak da bilinen stat Mason kavrayyla tutar, sa ayan onun sa ayann ya-nna yerletirir ve (dier yelerin de yardmyla) bir hamlede Hiram Ustty ayaa kaldrr. zerindeki rt yere dm, gzlerindeki ba zlm ve aday lmden geri dnmtr! Diriltme ilemi tamamlandnda, adayn kulana stat Mason derecesinin srr olan gizli szck de fsldanacaktr. An-cak gerek sr, Hiram Abif le birlikte yok olduu iin, yeniden elde edilene dek onun yerine gemesi iin yaratlm, yedek szcktr bu - Mah-hah-bone (Maa ha bone). Sahte bir stat hikyesi kinci derecede aday, Shibboleth ile tanmt ve bu sz-cn gerek kkenini incelemitik. nc derecenin balan-gcndaysa, stat Mason locasna giri iin gerekli parola olan Tubal Caini rendi. Neydi bu Tubal Cain, yeni bir bi-leik szck m Eski Ahit'in ilk kitab olan Genesis (Tekvin), drdnc b-lmnde insanln atas olarak tantlan Adem ile Havva'nn oullar arasnda kan kavgadan ve Habil'in, kardei Cain (Ka-bil) tarafndan bir anlk fkeyle ldrlmesinden sz eder. Cain, bu ar suun cezasn tecrit edilerek ve uzaklara srlerek de-yecek, Adem'in resmi soyuysa, daha sonra dnyaya gelen nc olu Seth (t) ile devam edecektir. Eski Ahit, drdn-c blmdeki birka ayetten sonra Cain'in izini srmeyi brakr ve tmyle Seth'in soyundan gelen atalann hikyesini anlatma-ya balar. Bu

snrl birka ayette de, Cain'den devam eden so-yaac, altnc gbek torunlara dek bir adlar listesi halinde sa-ylp, konu kapatlr, tte Tubal Cain, karde katili olduu iin cezalandrlan Cain'in, Eski Ahit'te sz edilen son torunu ola-rak kar karmza. O ksack ayette de, onun bronz ve demir iiliinin ustas olduundan sz edilir.507 Tpk, Sleyman Ta-pna'nn bronz ilemelerini yapan, Tireli Hiram Abif gibi.

S7 Tekvin, 4 22

MASONK DEMLER VE FRATERNIS Peki nc derece giri ifresi olarak Tubal Cain'in veril-mesi, Masonlarn kendi gemilerini Cain soyuna baladklarn m gstermektedir Tam olarak deil Eski Ahit'teki Tubal Cain, yaygn gre gre Yunan mitolojisindeki Hephaistos ya da Roma'daki adyla Vulcan'm karldr; yani, metalrji ve 577 zanaat tanrsnn. Albert Gallatin Mackey, Vulcan adnn Ba-aI-Cainden, yani Tanr Cainden tretildiini ileri srerek, Eski Ahit'te sz edilen Tubal-Cain'i dorudan doruya Hep-haistos ya da Vulcan'la zdeletiriyor.508 Hephaistos da, yine ou uzmana gre Mezopotamya'nn gl tanrs Enki'nin Yu-nan'daki paralelidir. Charles Penglease, farkl panteonlar arasn-da kurulacak paralelliklerin ou kez paral olaca ve birden ok figr iinde barndraca dncesiyle, Enki iin Hepha-istos ve Prometheus'un bir bileimini neriyor Enki'nin bir zanaatkaryaratc, asi tanr, insanln yar-dmcs ve zeki tanr olarak rol, Hephaistos ve Promecheus ara-snda paylatrlmtr. Hephaistos Enki'nin zanaatle ilgili yn-n alrken, insanln yardmcs, asi ve zeki tanr roln Pro-metheus stlenir, s09 Bu badatrmaya gre Mason dncesi, kendi geleneini karde katillii gnahn stlenen Cain'e deil, insanla uy-garl sunan zanaatkar tannya dayandrmaktadr. Bir baka deyile Masonluk, uygarln ve

bilginin korunup, insanla sunuluu gibi bir misyonun ayrcaln stlenme iddiasnda-dr. Ama bundan daha nemlisi, Eski Ahit'in hemen hi dikka-te almad ve bilerek gz ard ettii Cain soyunu ok daha fark-l biimde tanmlayarak, onu eski Yunan ve Yakndou tanrla-nyla zdeletirmekte; dolaysyla gayet net bir biimde Yahu-di teolojisi ve yorumuyla ters dmektedir. Gelelim, stat Mason derecesi iin yaplan trenin merke-zine yerletii gibi, Mason mitolojisinin de temelini oluturur gibi sunulan, Sleyman Tapna'nn bronz ustas Hiram 508 Albert Gallatin Mackey, Symbolism of Freemasnry, Pietre-Stoncs Review of Freemasnry 509 Charles Penglease, Greek Myths and Mesopotamia Parallels and Influence, s 220

Fraternis F.37

FraterniS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

Abife. Bu efsanevi kiiliin adnn, Eski Ahit'in I. Krallar ve II. Tarihler kitaplannda birka kez getiini belirtmitim. Ti-re'nin Fenikeli kral Hiram'n, tapmak yapmnda yardmc ol-mas iin ekibiyle birlikte bu bronz ustasn Kuds'e yollad-na ilikin referanslara, sz konusu kitaplar iindeki ksa birka blmde rastlarz. Ancak Mason geleneinde Hiram Usta'nn adna bir soyad gibi eklenen Abif'e, Eski Ahit'te hi rast-lanmaz; tabii, bu biimiyle. II. Tarihler'de Fenikeli hkmdar Hiram, Kral Sley-man'a, Sana babamn hizmetkrlarndan Hiram' yolluyorum, yetenekli bir bronz ustasdr mesajn yollarken, Babamn Hi-ram ifadesini kullanmtr ksaca, tbranicesiyle, Hiram, abi (avi). Bilinmeyen bir zamanda bu efsane Mason literatrne yerletirilmeye allrken, Eski Ahit'i kaynak alan birileri, ba-bamn anlamna gelen Abi (Avi) szcn bir soyad gibi

alglamakla kalmayp, sonuna bir de F harfi yerletirmeyi uygun grmtr anlalan! Mason terminolojisinin, Sar duymaz, uydurur deyiindeki gibi, kimi szck ve adlar nasl deforme ettiine daha nce tank olmutuk. Duruma baklrsa, tpk Freres Mason (Mason Kardeler) ifadesinin Freemason (zgr Mason) ya da Kroton'lu Pythagorasn Groton'lu Pe-ter Growes haline gelmesi gibi, Babamn Hiram (Hiram Avi) ifadesi de bir anda byk usta Hiram Abife dnmtr. Sorun keke, yalnzca Byk stat'n adndaki bir defor-masyonla snrl kalsayd. O zaman bunu basit bir tebessmle geitirip, efsaneyi kendi snrlar iinde ciddiye alarak ince-lemeye devam edebilirdik. Ne var ki, Mason literatrnn bu temel figf-yle ilgili hata ve arptmalar, Abif' szcnden ibaret deildir. Hikyenin belki de ruhunu oluturan en nemli blm, yani Hiram Usta'nn kendi adamlarnca ldrl-mesi de, btnyle dayanaktan yoksun olarak, sonradan uydu-rulmutur. Eski Ahit'te, tapnan iiliinden, Hiram'n baarl al-malarndan kimi ufak ayrntlar eliinde sz edilir ama ustann bylesine korkun bir cinayete kurban gittiine dair hibir kayt yoktur. Dahas, sonraki yzyllarda Yahudi tarihi Josephus'un

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

bildirdiine gre Hiram Usta tapnak yaplp bittikten sonra Kral Sleyman'n verdii armaanlarla birlikte memleketi Ti-re'ye dnm ve orada mutlu bir yallk geirmitir. O hal-de bu byk srr vermedii iin ldrlme hikyesi niin, ne amala ve ne zaman Masonik efsaneye monte edilmitir acaba Olaylarn ak srasn bir kez daha gzden geirelim Orta-da, elde edilmesi g ve avantaj salayan bir byk sr ya da bilgi vardr; birileri bu bilgiyi, onu korumakla grevli olan, yet-kili bir kiiden, bir tapmakta zor kullanarak almak ister; bu e-kime srasnda ilerinden biri, hrsn kontrol edemeyerek, bil-giyi tayan ldrr ya da yok

eder, bu durumda, onu tayp koruyanla birlikte, bilginin kendisi de yok olacaktr. Geride ka-lanlardan on be kii, farkl yne dalp bu bilgi taycy ararlar; artk yaamad anlalnca da, onunla birlikte ortadan kalkan bilgi yeniden elde edilinceye dek, yedek bir baka bilgi-yi ikme etme gerei ortaya kar; bilgiyi tayan, sembolik ola-rak yaama dndrlr. imdi de, yakndan bildiimiz bir baka olay akna evi-relim gzlerimizi Roma'da, Cumhuriyet'in kritik resmi belge-leri arasnda saylan Sibylline Kitaplar, ok nemli bilgileri ta-maktadr ve bu bilgiye sahip olmak, g ve nfuz elde etmek-le edeerdir. lkede bir i sava yaanr; bu srada kitaplarn sakland Capitoline Tapma yanar ve bilgilerin orijinali yok olur. Savatan galip kan Sulla, yok olan kitaplarn yeniden bu-lunup derlenmesini ister; bu i iin grevli olan kurul yeleri says on be kiiye kanlr ve gruplar halinde lkenin her ye-rine dalan bu yetkililer, dnlerinde orijinallerin bulunama-dn, ama onlarn yerine koymak, ikme etmek zere yedek ki-taplar edindiklerini bildirirler. Yeni Sibylline Kitaplar, tapnak-taki gizli blmeye saklanr ve bylece koleksiyon, (belki de ger-ek kitaplar yeniden bulununcaya dek) sembolik olarak varl-n srdrr. Her iki hikyede italik harflerle altn izdiim temel anah-tarlarn, ne derece arpc bir paralellik ierdiini sylemeye ge-rek yok. Bir tarafta Masonik Sr var, dier tarafta Evrensel bilgiler. Birini gizli sz olarak, onun taycs olan Hiram

FRATERNS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik.

Usta saklyor; dierini Sibyl bilgilerinin derlendii gizli kitap-lar. Masonik hikyede bir ekime srasnda Hiram Usta tap-nakta ldrlyor; dier yanda Sibylline Kitaplar, i sava s-rasnda Capitoline tapnanda kan yangnda kle dnyor. Her iki durumda da bu olay, bilgi kayb demek. Mason efsa-nesinde on be kii farkl yne doru

yola kp Hiram' ar-yor; Roma'daysa on be kiiye karlan kurul, belli Sibyl mer-kezlerine dalarak kitaplar yeniden oluturmaya alyor. Her ikisinde de orijinal belge bulunamaynca, yerlerini doldurmak zere yedek bilgi ikme ediliyor; bylece yok olmu grnen srlar, sembolik olarak yaama dndrlm oluyor. Tabii, ger-ekleri yeniden elde edilene dek. Hiram Abif hikayesiyle ilgili, altn izerek nerdiim ak-lama u Sleyman Tapma ve Hiram Usta'yla ilgili anlatlan-lar, Fraternis birikimine Tapnak valyelerinin kadhmnn ve on yedinci yzyldan sonra da Gl-Ha mistisizmine bal Mesihi unsurlann Masonik ideoloji zerinde etki kazanma-snn ardndan, bilinli olarak ve perdeleme yapma amacyla oluturulmu, gerein eretilemesi zerine kurulu bir efsane-nin paralardr. Tpk, sahte hedef gstererek artma ver-mek gibi bir ey. Inisiyasyon treninin gerek kkeniyse, -zlmeye balayan Fraternis gruplar iindeki en etkin g olan Pythagoras Kardelii'ne bal biraderlerin, byk olaslkla t birinci yzyln ortalarna doru biimlendirdikleri, tarihsel misyona dayal bir riteldir. Kardeliin en byk gcn oluturan Sibylline Kitaplar'nn orijinallerinin, gc elinde tut-ma hrsna sahip gruplar arasndaki sava srasnda yok olmas zerine, yerlerine geici olarak baka kitaplarn aranmas ve yedek srlarn tapmaa yerletirilmesi olaynn dramatizasyo-nu zerine kurulu, simgelerle ykl bir tren. Elbette bu ik-me ileminin geici olduunu, yalnzca biraderler bilmekte-dir; Sulla ve onu izleyen despotik liderler iin, Capitoline'e bir koleksiyonun yerletirilmi olmas yeterlidir nk. Ksacas, Fraternis'in birinci gizemi, tarihin en eski kayt ve bilgi birikimini barndran kitaplar; ikinci gizemi de gerekte bunlarn btnyle yok olmayp, gvenli bir yerde saklanmas-

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

dr. Roma'da Cumhuriyet idealleri baarszla urayp Karde-liin varl tehlikeye girince, grlen lzum zerine gerek belgeler Roma devletinden saklanm; orijinallerin yerine kon-masn salayacak koullar ortaya kana dek, Capitoline'de ye-dek ya da gereine benzetilmi sahte kitaplar saklanmtr. Ritel, yalnzca biraderlerin bildii bu st dzey sr zerine kuruludur. Bilinli olarak gerei perdeleyen ve kendi alt dzey bi-raderlerinden bile orijinal inisiyasyonun ieriini saklayan Ma-sonik hikyeyse, aslnda yalnzca hedef artma amaana y-nelik bir parodidir. Tpk, Masonik literatrn nl yazar Al-bert Pike'n, Ahlak ve Dogma adl yaptnda syledii gibi Masonluk, kendi srlarn, seilmi olan bilgeler dnda herkesten saklar, o srr hak etmeyenlere, yanl yere ynlendi-rici ipular ve aklamalar sunar.510 Fraternis ve Masonluk Tarihin en eski restorasyon idealinin temsilcileri kimlii-ni tayan, benim genel bir tanm oluturmak zere Fraternis olarak adlandrdm heterojen gruplar, gnmzden be bin yla dek geri giden bir sre iinde, izlenebilir bir kesintisizlie sahiptir. Temel ideal ve temel fikir, ataerkil dnm ve onu izleyen iddet ve kaba gce dayal bireysel mlkiyet anlay zerine kurulmu snfl toplumlar dzeninin yerine, ok uzun bir sre varln korumu eski dzene ait ilkelerin restoras-yonudur. Tarmn bulunuuyla ortaya kan neolitik devrim srasnda sistematik hale gelmi; yaam her gn yeniden rete-cek etkinliklerin kolektif abayla hep birlikte stlenildii; insan-larn retime g ve yetenekleri orannda katlp, elde edilen rn gereksinimlere gre adilce paylat; yetki ve saygnln fiziksel g araclyla edinilmi kiisel zenginlie deil, bilgi, yetkinlik ve deneyime gre belirlendii, insanln en eski top-

0 Albert Pike, a.g.e., s 10S

Fraternis Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

lumsal dzenidir bu. Kadn ve erkek arasnda tam bir hak eit-liinin egemen olduu; ancak baz temel fizyolojik niteliklerin (dourganlk) yan sra, bilgi ve deneyim birikimini elde tutma-nn getirdii ayrcalkla da kadnlann farkl bir saygnla sahip !L olduu, Anne Dzeni. Bu eski ve kkl misyonu stlenenlerin yaad sre, en batan beri ayrntlaryla grdmz gibi, eitli dalgalanmala-r, blnme ve paralanmalar, dnce ayrlklarn, belli d-nemlerde d etkilerle gelen arpc tutarszlklar ve bazen yoz-lama eilimlerini de iermitir. Genel anlamda Fraternis hare-ketinin, tarih iinde izi srlebilir bir kesintisizlii olmakla bir-likte, yelpazenin btn olduka heterojen ve dank bir g-rnt sunar. Yine de, hi deilse on sekizinci yzyl sonlarna dek bir biimde varln korumay baarabilmi, ayrt edici ana ilkelerden sz edilebilir Ana Tanra dncesine dayal evren kavray; insanlar ekonomik avantaj fiziksel gle elde edip korumaya dayal sosyal snflara gre deil, bireysel yetenek, bilgelik ve ahlaki (vicdani) ilkelerine gre deerlendiren se-kindi bir bak; monari ve teokratik ynetimlere kar youn tepki; lke ve din farkllklarn ortadan kaldrmaya ynelik, topik bir enternasyonalizm. Sekincilik kavramnn altn zellikle izdim, nk Kroton'daki Pytiagoras'larn, Fransa'nn gneyindeki Kusur-suzlarn ya da Bat Anadolu'daki Bedreddin mritlerinin ou kez uzmanlarca proto-komnist olarak yorumlanan ortaklaa yaam uygulamalarna karn Fraternis hibir zaman sosyalist olmad. Bireyin nitelik ve eilimlerini dikkate alan ve insanlar geliim ya da yetkinliklerine gre deerlendiren bir sekinci-lik anlay, her eyin zerindeydi. Eer marksist literatre g-re konuursak, nesnel koullar deil, znel koullar nem-siyordu Fraternis; deiimi altyapda deil, styapda ba-latmann doruluuna inanyordu. Buna gre, salt ezilen ve smrlen yoksul kitleye men-sup olmak, bireyi dier insanlara gre daha desteklenesi, sahip klas ve korunas

yapmazd. Ya da buna kart olarak zengin ve soylu snftan olmak, olumsuz niteliklerle donatlmak demek

MASONK DEMLER VE FRATERNI5

deildi. Bal bulunduu snf ne olursa olsun, bireyin kendi i geliimi ve sahip olduu deerler nem tamaktayd yalnzca. Bilgelik ve kardelik uruna elindeki maddi deerlerin sala-d btn snfsal avantajlardan gnll olarak vazgeebilen bir soylu, frsatn bulduu ve zenginlie kavutuu anda acmasz ve hrsl bir egemen snf yesi ne dnme potansiyelini ba-rndran yoksul bir kylden ok daha deerliydi. Pythagoras Kardelii, bu nedenle Kroton'da bir yandan kendi komnal yaam modelini olutururken dier yandan baz soylular ya da orta snf tccarlarla iyi ilikiler kurarak onlar ya-nna ekmeye alt; bu nedenle kleliin kaldrlmas iin sa-vamak yerine, hem klelerin hem de kle sahiplerinin kafasn-dan bir kurum olarak kleliin kabul edilebilirliini silmeye abalad. Roma'da Sybilline Kurulu'nu denetimi altnda tutan biraderler, bu nedenle peb'leri tapnaklar, kltler ve collegia'hr araclyla ueitmeye urat. Cathar statlar bu nedenle yok-sullarn ve basit tccarlann yan sra, Oksitanya soylulanyia da yakn ilikiler kurdu. Fraternis'e gre, deiim belli basamaklar izleyerek, ya-va yava oluacakt; ezilen snfn ayaklanp iktidar devirdii ani bir devrimle deil. Kardeliin savunduu eski ve evrensel deerler btn insanlar tarafndan benimsendike; bilgelik tara-fndan ynetilen paylamc kardelik anlayna giderek btn toplum inisiye edildike; ksacas herkes birer Kardee dn-tke, bir misyon ve kurum olarak Kardelik de ilevini ve var-lk nedenini yitirecekti. Sava, iddet, zorbalk ve bireysel zen-ginlik hrs, tek bir bireyin bile kafasnda yaamay, onay bul-may srdrdke, gerek zgrlk ve paylamclk tam anla-myla yaama gemi saylamazd. Ana Tanra deerleri bu ne-denle bir din

deil, evrene ve onun yaratcsna sayg duyup, insanlarn Byk Annenin bilgeliini, efkatini ve karlksz vericiliini kendi zerlerine yanstmalarn, onu izlemelerini ve onun yla aydmlanmalann salamaya ynelik evrensel bir felsefeydi Felsefelerin en eskisi. Ama buna ramen grdk ki, Fraternis belli dnemlerde sk sk bu temel ilkeden uzaklaan eilimleri ve tutarszlktan da

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardetik

sergiledi. Roma'da Emperyal Klt tepeden inme komplolar-la denetim altna almaya alan Mithra gruplarnn giriimleri-ni; iktidar ele geirmeyi ara deil ama haline getiren eitli darbe denemelerini; Diocletianus ve Julianus dnemlerinde in-tikam hrsyla Hristiyan gruplara uygulanan bask ve iddeti, en tipik rnekler olarak sayabiliriz. Miras ve misyonun bir biimde Mason rgtnce stlenil-mesinden, yani Fraternis'in hzl admlarla bir burjuva sekin-cilii grnmne brnmeye balamasndan sonra, benzerle-rine 1640 ngiliz Devrimi'nde, ABD'nin kurulu ve bamszlk mcadelesinde ve Fransz Devrimi'nin izledii seyirde rastlad-mz bu sapmalar ok daha dramatik bir hal ald. nk ar-tk savasz, kardee ve paylamc bir dnya ideali Misyo-nun sahipleri tarafndan bile, gerekletirilmesi olanaksz bir topya gibi alglanyordu. nsann doas, ktle eilim-liydi ve bu koullar altnda ancak hegemonya modeli ksmen es-netilerek, snrl iyiletirmeler yaplabilirdi, o kadar. Nuh'un gelini, 'Dul kadnn olu Fraternis idealinin btnyle zlp dalmasna ve bu sre iinde Masonik rgtlenmenin stlendii role biraz daha geni olarak son blmde deineceiz. Ancak imdi noktay koymadan nce, srecin kesintisizlii iindeki son halka olan Masonlarn, yani yalnzca erkeklerin ye kabul edildii bu ka-pal burjuva rgtlenmesinin, eski ve kkl bir bilge kadnlar kltyle olan gizlenmi ya da unutulmuunutturulmu

ba-lantsn, hibir soru iaretine yer brakmayacak biimde gzden geirelim - nisiyasyon ve derece trenlerinde sunulan ifreler, bt-nyle tanra kltrnn uzantlardr. Shibboleth'in, merke-zinde Demeter'in yer ald Eleusis gizemciliinde klt simgesi olan msr baa ve su kayna anlamna geldiini grm-tk. Bu szck, uzak gemiinde anaerkil izler tayan gebe

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

Sami kabilelerinin, Kenan ve Ugarit tanra kltleriyle (Astar-te, Anat) yakn iletiimi sonucu brani diline yerlemi ve Eski Ahit'te de yer almt. in ve Sin harflerine dayal telaffuz farkllnn ortaya kard parolanitelii, Mason ritellerini oluturan Tapmak kkenli statlann ok houna gitmi ol- 585 mal! nc derece treninde adayn kulana fsldanan son szck, yani Mah-hah-bone ise, hibir biimde anlamlandr-lacak gibi bir ey deildir; ne herhangi bir dilde karl vardr ne de bilinen mitoloji ya da efsanelerde rastlanacak bir ada ben-zer. Gerek sr Hiram Usta'nn lmyle yok olduu iin yedek olarak belirlendii sylenen Mah-hah-bone, yoksa rasgele uydurulmu bir szck mdr Christopher Knight ve Robert Lomas, kendi nc dere-ce gei trenlerinde kulaklarna fsldanan szcn ya da sz-cklerin, biraz daha farkl olduunu dile getiriyorlar. Fonetik olarak Mah-hah-bonea benzeyen, ancak ciddi bir anlam olan, slogan andrr bir cmle bu Maat-neb-men-aa, Maat-ba-aa.s Knight ve Lomas'n zmlemesine gre, Eski Msr dilinde Maat ycedir, Maat ruhu ycedir anlamna geliyor. Yazarlar burada Maat'm Msr kltrndeki anlamn, Mason lkeleri ile zdeleririp, slogann Masonluun yceliini vurguladna inanyorlar. Peki nedir Maat 2012 Marduk'la Randevuyu okuyanlar hemen anmsaya-caklardr Maat, st

dzey bir felsefi kavram olarak Eski M-sr'da Evrensel uyum ve kozmik dzeni temsil ederdi. Tpk, Smer kltrnde ayn anlama gelen Me ve onun Hint d-ncesindeki paraleli olan Dharma gibi, diil nitelik tayan bir szckt Maat. Ayn zamanda da, o kozmik dzenin bir paras olan yce tanrann adyd. Yani Knight ve Lomas'n, trende kulaklarna fsldand-n syledikleri slogan, Maat ycedir derken, hem Tanra'nn hem de onun temsil ettii kozmik dzenin yceliine vgde Christopher Knight-Robert Lomas, The Hram Key, s 188

FRATERN1S Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

bulunuyor. zmlemenin ieriiyle ilgili herhangi bir itirazm yok. Maat kavramnn bu Masonik ifre iine yerletirilmi ol-mas, Fraternis geleneinin arka planyla da son derece uyum-lu. Ancak, btn ritel rehberlerinde Mah-hah-bone ya da Mahabone olarak belirtilen, ou Mason kaynanda da ayn biimde yazlan szcn, Knight ve Lomas tarafndan Eski Msr dilinde yeniden yaplandrl biimiyle ilgili baz kuku-larm var. Hece ve seslerde, ifadeyi Maat neb-men-aa, Maat-baa haline getirecek kadar byk bir sapma, bana ok inand-rc gelmiyor. Eski Msr dili bol miktarda esesli szce sahip oldu-u iin, bu tr karmak ifadelerin Latin alfabesine transferi s-rasnda, ortaya ciddi anlam kayplar kabilir. Btnyle ayn biimde telaffuz edilip, yazllar farkl olan szckleri birbiri-ne kartrmamak' iin, hiyeroglif simgelerle yazlm halini gr-mekten baka are yoktur. Mah-hah-bone rneindeyse, by-le bir ansa sahip deiliz; dolaysyla, yzlerce tek heceli szc-n getirecei dier zorluklar da eklerseniz, her biri kendi iin-de anlaml olabilecek ok sayda alternatif retebilirsiniz ve yi-ne de bilmece zlm saylmaz. Buna karn, yalnzca bir varsaym ve tahmin olduunun altn izerek, Mah-hah-bone iin Knight ve Lomas'n sun-duundan daha akla yakn

grndne inandm bir baka zmleme nereceim Maat szc, btnyle farkl bir yazlla, Gz anlamna da gelir. Ondan tretilen Maa da grmek, gzlemek ya da gr. Ha ya da Haa ise bir edat-tr (prepositJon) ve ounlukla arkada, arkasnda, baz du-rumlarda da evresinde demektir. Bone szcnn ingi-lizce'deki gibi Bon deil, Bone biiminde okunduu belir-tiliyor, ancak Msr dilinde O sesi yok; edeeriyse, uzun okunan U oluyor genellikle. (Szgelimi Yunan diline Osiris olarak giren Tanr'nn Msrca'daki orijinal ad Uusir.) Eer bu son szcn her yerde anlamna gelen Bu;-nebin, son-daki B drlerek hafife deforme edilmi hali olduunu var-sayarsak, Masonik ifreyi Eski Msr dilinde Maa ha bu-neb olarak yeniden yaplandrabiliyoruz Her yeri arkadan (evre-

'

MASONK DEMLER VE F&ATERNS

sinden) gzlyor ya da ok daha derli toplu ve anlaml bii-miyle, o ok nl Masonik simgenin ad Her eyi gren gz (AH-seeing Eye). - En iyi tannan ve zerinde en ok yorum yaplan Maso- S87 nik simge, bir piramidin tepe noktasna yerletirilmi, evresine k saan gz glifdir. Albert Pike, Ahlak ve Dogmada, bu-nun Msr tapnaklarnda Osiris'in amblemi olarak kullanld-ndan ve evreni yaratan ilahi gc, yani simgelediin-den sz ediyor.512 Ayn yaptn bir baka sayfasnda da ngiliz looalarndaki eski konferanslardan bir alnt yaparak, Masonik amblemlerdeki parlayan yldzm da' Her eyi gren gz ile ayn anlama geldiini ve gnei simgelediini belirtiyor.513 Msr kltrnde lahi Gz ile gne arasnda kurulan balant, Osiris mitlerinden ok daha eski bir gemie sahip. Smer'deki Ninhursag'la paralellikler tayan ve hanedanlar n-cesi dnemden itibaren Ana Tanra

motifinin Msr'daki kar-l olarak grlen Hathor'dan, daha nce sz etmitik Da-larn Hanm olarak bilinen bu tanra, Msr'da bir annenin koruyuculuunu ve efkatini simgeliyor; baz betimlemelerde ok saydaki gsleriyle insanolunu emzirip beslerken gr-lyordu. Ancak Hathor'un, bu besleyici ve koruyucu ynnn dnda, gzleyicilik gibi bir grevi de vard Ra'nn Gz kimliiyle gkyznde gne olarak belirir, ufku boydan boya kat ederek yeryznn her karn gzlerdi. Bir baka deyile, Msr'n Her eyi gren gz Tanra Hathor'dan bakas de-di. - Mason dncesinin kendi sembolik balangcn, Tubal Cain araclyla zanaatlarn tanrs Hephaistos ya da Vulcan'a dayandrdn grmtk. Ancak Masonik gelenek, insanlk ta-rihi iindeki gerek soyaacm, Tufan'dan sa kurtulup yery-znde uygarln yeniden balamasn saladna inanlan Nuh

512 Albert Pike, a.g.e, s. 16 53 Albert Pike, a.g.e, s 506

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

ile balatr. Daha dorusu, Nuh'un oullarndan Sam ve aile-siyle. Eski Ahit'teki yaklam da, benzeri biimde Israiloullar-nn kkenini am'dan itibaren izler. Tufan'dan kurtulmak iin gemiye binenler arasnda Nuh'un gelinlerinin, yani oullarnn kanlarnn da yer aldndan sz eden Eski Ahit, bu kadnlann adlarn belirtmez. Ama gnostik metinlerde, am'n kars kim-liiyle karmza kan Norea'yla ilgili pek ok aynntiya rastla-rz. Uzman yorumlanna gre Nag Hammadi koleksiyonundaki metinlerde Norea, Tufan ncesi dnemdeki Naama'mn, gnos-tik trevi olarak belirir.514 Naama, ilgin bir biimde, Mason geleneinin kendi zanaat atas olarak grd Tubal Cain'in Seansdr. Eer Hephaistos paralelliine uygun bir balant bul-mak gerekirse, Naama da, Zanaat Tanrs'nn gzel ve hoppa

ei Afrodit olmaktadr. Nag Hammadi metinlerinde genellikle insanolunun spi-ritel lideri ve bir tr kurtarc olarak ortaya kan Norea, yine ayn uzman yorumlarnda bilgelik tanras Sophiann sembolik edeeri olarak da nitelenir. Bir baka deyile, Nuh'un gelini, yani Mason geleneinin Tufan sonrasndaki atas am'n kans, ilahi bir imgeyle sarmalanp tanna konumuna getiril-mektedir gnostik dncede. Tapnak valyeleri'nin nl Bap-homet'inin Sophia olduu, Mason rgtlenmesinin de val-yelerin devam nitelii tad dnlrse, bu durum, okura ok da artc gelmeyecektir. Nuh'un gelini Norea araclyla Mason rgtn Sibyl kltrne balayan, bir baka halka daha sz konusudur; daha nceki blmlerde okurdan imdilik bunu aklda tutmasn is-tediim, kk ama nemli bir aynnt Sahte Sibylline koleksi-yonunun nc kitabnda, metnin yazan olduu belirtilen Eritre Sibyl'nn, kendini Nuh'un Gelini olarak tanttndan; Hristiyan tarihi Eusebius'un da bunu doruladndan sz et-mitik. O halde, ister bir Sibyl olsun, isterse bilgelik tannas

514 Birger A. Pearson - Soren Giversen, The Tought of Norea (The Nag Hammadi Library in English adl derleme, s 446

'

MASONK DEMLER VE FRATERNS Sophia'nn ete kemie brnm tezahr; am'n kars No-rea, gnostiklerin spiritel lideri olduu gibi, soyaac anlayna gre Masonlarn da bykanneleridir! - Btnyle bir perdeleme olarak yaratldn grd- S89 mz Hiram Abif efsanesinden kaynaklanan ve btn Mason li-teratrnde izine rastlanan bir ilgin unsura daha deinelim Masonlar kendilerini Dul

Kadn'm oullan olarak tanmlar-lar. Eski Ahit'te Hiram Usta'dan, Tireli dul bir kadnn olu olarak sz edilmesiyle ilikilendirilir bu tanmlama. imdi, n-ceki blmlerde sahte Sibylline Kitaplarndan yaptmz bir alnty yeniden anmsayalm Ey Latin lkesinin her yanyla kirlenmi, Maenad'n ylanlarla cotuu kenti Kylarna bir dul kadn oturtacaksn Ve Tiber nehri sana atlar yakacak Bu metnin Judeo-Hristiyan nitelik tadndan ve iinde geen dul kadnn da, Magna Mater, yani Byk Anne ol-duundan sz etmi ve okurdan bu bilgiyi de aklnn bir k-esinde tutmasn istemitim. imdi, balanty net bir biim-de kurabiliriz Tanra, btn eski kltrlerdeki grnmyle, Anne olmasnn yan sra, dul kadndr; nk btn mit-lerde ei, yardmcs ya da byk ak olarak ortaya kan figr, sonunda lmle tanr ya da dngsel bir lm-dirili-yeniden lm srecini yaar. Kybele, ok sevdii Attis'i; sis, kardei ve kocas Osiris'i; Inanna Dumuzi'yi ve Itar da Tammuz'u yitir-dii iin dul kadn olarak kar karmza. Tanra'y Anne olarak gren btn bu paralel kltlerin mensuplar da, kendile-rini dul kadnn oullar olarak nitelerlerdi; tpk yedi yz yl kadar nce Fraternis araclyla Ana Tanra kltn miras alan Masonlar gibi! - Uydurulmu Hiram Abif hikyesinin finalinde yer alan dirili sahnesi, her ynyle Dionysos kltndeki sembolik

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

ayinlerin bir kopyasdr lm tanr, kutsalln gcyle ve ya-ratc gcn kendini yenemesiyle yeniden yaama dndrlr bu ayinlerde. Aa yukar ayn ayrntlar, Kybele-Attis onuru-na gerekletirilen ilkbahar Ekinoksu trenlerinde bulmak mmkndr Yerde cansz yatmakta olan Attis'i simgeleyen aa, Kybele rahibeleri tarafndan skca kavranp yeniden dikey hale getirilir ve bu sembolik dirili, cokuyla kutlanrd; tpk

Hiram'm bedeninin, biraderler tarafndan elinden tutulup dim-dik ayaa kaldrlmas gibi. - Daha nce grdmz gibi, Mason localanndaki kutsal G harfi, Gea ya da Gemeter'in (Dnya Anne) ba harfidir; ay-n zamanda da, bilimlerin en saygm olan geometrinin. Mason ideolojisi, geometri bilimine sahip karken, onun en bylc us-talarndan, Fraternis duayeni Pythagoras' da Byk stat olarak selamlar, rgt yaps, Mithra kltnde olduu gibi yu-kar doru basamaklar halinde ykselen derecelerden oluur. Malcolm Duncan'n ritel monitr olarak hazrlanan kitabn-da, tpk Mithra localarnda olduu gibi temel, drd st dzey olmak zere yedi derece vardr. Ancak klasik Mason de-receleri, yani Mason olmann asgari basamaktan, 1717'den beri derecelidir. Bunun zerinde yer alan kdem dereceleri, sonraki dnemlerde, her biri ayr birer sembolik ad tayan otuz st dzey basaman daha eklenmesiyle 33'e ulamtr ki, Al-bert Pike'n Ahlak ve Dogma adl kitab, btnyle bu dere-celerin temsil ettii deerler ve onlarn antik felsefi kkleri ze-rine kuruludur. Harold Bayley, Cathar dncesine gre gk-yz ile yeryz arasndaki btnlemeyi salayan merdiven, otuz basamaktan oluuyor ve bunlarn her biri ayr adlar ta-yordu diyor.515 Acaba bu da yalnzca bir rastlant mdr, yoksa Fraternis geleneinin Sibyl'lardan Masonik rgtlenmeye dek geirdii sre iindeki balantlardan birinin daha gster-gesi mi

515 Harold Bayley, New Light on the Renaissance, s 18-19

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

Olaylarn akn, kitap boyunca ayrntlaryla izledik; ba-lantlar ve temel dncenin evresinde oluan farkl rgtlen-melerin geirdii deiim ve dalgalanmalar inceledik. Sonuta karmza, uygarlk tarihinin en uzun soluklu misyon hareketi-nin yazlmam tarihinden seilmi, birbirini net bir devaml- 591 lk iinde izleyen kesitler kt. Bu

noktada ister istemez aklla-ra u soru taklyor Be bin yl akn bir sre iinde, snfl toplumlardaki bir aydnlar aznlna eitli grnmler alanda srdrlen ve temel amac balangtan itibaren uygarln yanl gidiini dzeltip, eski temel ilkeleri restore etmek bii-minde belirlenmi bir gelenein son halkas olarak ortaya -kan Masonluk, nasl oldu da sistemle uzlam, muhafazakr ve aka egemen snf ideolojisinin yannda yer alan, en hafif ifa-deyle pasif ve itici bir rgte dnt Ar saa, Katolik gdml, kktendinci Anti-Masonik iddia ve sylemleri bir yana brakalm, en objektif bakla bile on dokuzuncu yzyldan gnmze dek geen sre iindeki Mason prototipi, bu kitapta' izlerini srmeye altmz eitlik-i, paylamc ve kardee dnya idealini gerekletirme zle-mindeki Fraternis karakteristikleriyle ciddi bir uyumsuzluk ser-giliyor. Bu grntsyle Masonluk, her eyden nce cinsiyet ayrmcsdr, nk kadnlar kabul etmez ve yalnzca erkekler ye olabilir, inan ayrmcs dr, nk yalnzca tektanrl din-lere inananlar iine alr; Budistler, Hindular, Shinto inananla-r, paganlar, ateistler ya da agnostikler (bilinemezciler) kabul edilmez. Bir Yce Varla (Supreme Being) inandn beyan et-menin yeterli koul olduu sylenerek, bu konuda Aydnlanma dnemindeki Deist (Yaradanc) Mason dncesinin esnekli-ini tar izlenimi vermeye alsa da, zellikle Amerika'daki lo-calar aka Evangelist-Baptist ya da Presbiteryen biraderlerin denetimi altndadr. (Kkleri Judaizm'e taban tabana kart, tan-ra kltne dayanan Fraternis'in bir uzants olarak, bu durum epey ironktir gerekten.) ideolojik ayrmcdr, nk byk bir abayla kendini apolitik klmaya urarken localarda siya-si ve felsefi tartmalar kesin bir tavrla yasaklar.

FRATERNS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

Bitmek bilmez boucu sylevlerin yinelendii loca toplan-tlarnda,

kapitalist sistemi tam olarak zmlemi Protestan ah-lak ne karlr. Eski Fraternis ideal ve misyonunun izleri, bugn btnyle silinip yok edilmi bir durumdadr ve Mason-luk, belli aralklarla localarda bir araya gelen insanlarn, inisiyas-yon ritellerindeki o garip dramatizasyonlarla bir tr gizli r-gtlk oynadktan; bol miktarda ahlaki tler dinledikleri; ounlukla i hayatmda ve kariyerimde yardma olur diye ya da nfuz elde etmek amaayla ye olmay tercih ettikleri; ara-da belli hayr ileriyle de itigal ederek kimilerinde bir ie ya-radklar hissini uyandran; sevimsiz, antipatik, egemen siste-me btnyle entegre olmu, irkin bir burjuva derneinden baka bir ey deildir. Bu dnmn balangc, iin iine Tapnak valyeleri kalntlarnn girmesiyle ortaya km; Gl-Ha mistisizmi r-gt ideolojisine ithal edildikten sonra hzlanm; Protestan re-formlaryla ayn saflarda buluulmasndan sonra netlemi; Ba-t'daki nemli burjuva devrimlerinin tamamlanmasnn ardndan Aydnlanma ideallerinin terk edilmesiyle de son biimini alm-tr. Ama bu deiimi ve Fraternis ideallerinin be bin yl. bo-yunca ayakta kaldktan sonra Masonluk tarafndan hadm edi-liini daha ak olarak grmek iin, ksa bir tarih turu daha at-mamz gerekiyor.

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

2. Bat Yldzna doru Tarih, Amerika ktasnn kefiyle ilgili olarak 1492 yln ve kaptan Christoph Colombus'u iaret ediyor bize. Ama olduka uzun bir zamandr, Karanlk Calar boyunca tesinde hibir eyin yer almadna inanlan Atlantik Okyanusu'nun kar k-ylarna, Colombus'tan en az drt yz yl nce skandinavyal denizci kavimlerin ulatklarn biliyoruz. Kanada ve Labrador kylarna defalarca yolculuk yapan kuzeylilerin izleri, aa yu-kar onuncu yzyldan itibaren Yeni Dnya'nn varlnn hi deilse Avrupal baz toplumlarca bilindiini ortaya koyuyor. Uzun Gemileriyle, bilinen dnyann ou yerine do-ru byk seferlere

kan Vikingler'in usu ve korkusuz denizci-ler olarak n yaptklar dnlrse, Amerika'ya Colombus'tan yzyllar nce ulam olmalar doal karlanabilir. Ama bugn, bundan ok daha arpc bilgiler de var elimizde Vikingler he-nz kuzey denizlerinde boy gstermeye balamadan nce, rlan-dal rahip Brendan'm, anakaradan mmkn olduunca uzakta, cra bir manastr ina etmek iin, yannda bir grup meslekta ve usta denizcilerden oluan bir ekiple Atlantik'teki adalar tek tek dolat; bu yolculuklar srasnda da Kanada kylarndaki Nova Scotia ve Newfoundland'e ulat biliniyor. Zamansa, al-tnc yzyln ikinci yars! Ortodoks tarihiler Navigatio Brendano (Brendan'm Yol-culuklar) adl belgede anlatlanlar kurgusal bulsalar da, 1976 ylnda Tim Severin adl bir serven dkn, Brendan'm bin-dii sylenen teknenin aynsn ina ederek, irlanda'dan New-foundland'e uzanan bir yolculuu baaryla tamamlam ve bu-nun mmkn olduunu kantlamt.516 Tarihi William McNe-ill, Brendan'la ilgili tez ve bulgular bir yana braklsa bile, Ir-

516 Margaret J. Goldstein, Irish in America, s 13

Fraternis F.38

FRATtRNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

landal denizcilerin altnc ve onuncu yzyllar arasnda Ameri-ka kylarna ok sayda yolculuk yaptklarna dair gvenilir ka-ntlarn bulunduu grnde.517 Eldeki veriler nda, hi deilse bir grup Avrupal iin Yeni Dnya'nn, Columbus'tan ok daha nce bilinip tannd-n sylememiz mmkn. O halde uzunca bir sredir yinele-nen, Tapnak valyeleri'nin on drdnc yzyln ilk yansn-dan itibaren Amerika'ya deniz yolculuklar yaptklar ve ktay yeni idealin gerekletirilecei lke olarak

belirledikleri iddi-as, ok da abartl saylmamal. Eer rlandal bir rahip ve ya-nndaki denizci grubu, 577 ylnda ahap ve deri kullanlarak ya-plm mtevaz teknelerle okyanusu amay baardysa, onlar-dan yedi yz yl akn bir sre sonra, ok daha donanml bir filoya sahip Tapnaklarn da ayn eyi yapm olmalar, hi de fantezi saylmamal. Kouturmalar sonrasnda Fransa'y hz-la terk edip, yanlarnda Cathar'lardan kendilerine aktarlm hazineyi de tayan valyeler, Iskoya'ya ayak bastktan son-ra byk olaslkla rlandal Brendan'n yolculuk ettii gizemli topraklarla ilgili bilgiye de ulamlard. Bu durumda, Avru-pa'daki gvensizlie alternatif olarak bada, okyanusun tesin-de yeni bir smak dlemi olmalar, akla yakn grnyor. La Merica Bir efsanenin izleri Christopher Knight ve Robert Lomas, ok eski Essene ve Nasorean geleneklerinden Masonik kltre szm, Bat Yld-z ile ilgili bir efsaneden sz ediyorlar Kkeni Essene dn-cesinden daha da eskilere dayanan bu efsaneye gre, ok uzak-larda, Bat Yldz ynnde, bir tr vaat edilmi topraklar ni-telii tayan bilinmedik bir lke yer almaktadr. Dnyadaki iyi ruhlar, dllerini, okyanusun dier yannda bulunan ve yolunu, Merica ad verilen Bat Yldz'nm gsterdii bu gizemli l-kede alacaklardr. Knight ve Lomas, Fransa'daki byk kym5 VViUiam H. McNeill, Visitors to Ancient America, s 105-107

MASONK DEMLER VE FRATERNIS dan kaan Tapmak valyeleri 'nden bir blmnn, bu efsane uyarnca Atlantik okyanusuna alp Amerika'ya ulatklarn dnyor. 518 Ayn gr savunan Betty Meischen'e gre, 1307'de Bri-tanny kylarndan okyanusa alan Tapnak valyeleri, isko- 59 ya'dan nce dosdoru Yeni Dnya'ya ynelmi ve ispanyol ef-sanelerinde La Merica ad verilen uzak lkeye ayak basm-lard. Burada bir sre kaldktan sonra gemilerle Iskoya'ya geri dnp rgtlenmelerini yeniden gzden geirecekler; bilgi

ve deneyimleri dnya zgrleip, btn bunlar rahata gn -na karlacak ortam elde edilinceye kadar, eski semboller ze-rine kurulu gizli riteller iinde saklanacakt.s9 Meischen, yz yl kadar sonra Iskoya'da ina edilen Roslyn apeli'nin, yeni bir rgtlenme biimini yaama geiren Tapnaklarn klt merkezi olduunu dnyor; tpk, Roslyn'in dekorasyonunda rastlanan figr ve betimlemelerin Amerika'dan izler tadn belirten Knight ve Lomas gibi.520 Yeni ktaya verilen adn, kif Amerigo Vespucci'den kaynak-landna ilikin klienin de, corafyaya merakl VValdseemller adl bir keiin, on altnc yzylda kaleme ald bir kitapta yap-t hatadan kaynaklandn sylyor Knight ve Lomas Kta-nn Amerika olarak adlandrldn gren ve gezgin Amerigo Vespucci'nin de oraya yolculuk ettiini gren Waldseemller, kafasnda bu iki ad birletirerek Amerika adnn Vespucci tara-fndan verildii kansna varmt. Oysa Yeni Dnya, Vespucci bir yana, Columbus ncesinde bile La Merica adyla bilini-yordu zaten.521 Tim Wallace-Murphy ve Marilyn Hopkins, Venedikli soy-lu bir aileye mensup Nicolo ve Antonio Zeno'nun, on beinci yzyl balarnda Amerika'ya yaptklar yolculuu anlatan mek-tuplarnn, Tapnaklar'la dorudan balantl olduu grn-de. Zeno Haritalar olarak bilinen ve Columbus'tan ok nce 518 Christopher Knight - Robert Lomas, a.g.e, s 99, 103 519 Betty Meischen, From Jamestovm to Texas, s 497-498 520 Christopher Knight - Robert Lomas, a.g.e, s 377-378 521 Christopher Knight - Robert Lomas, a.g.e, s 379-380

f RATERN1S Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

Amerika'ya yaplm dzenli yolculuklar ortaya koyduu d-nlen belgeler, bu iki yazara gre, Nicolo ve Antonio'nun se-ferleri srasnda kaleme alnmt ve gemileri ynettii sylenen Prens Zichmni de, Roslyn

Baronu nl Hcnry Sinclair'den ■_ bakas deildi2 Ayn konu zerinde aratrma yapan Mark Finnan'a gre de Sinclair ile Tapmaklar arasnda yakn balar sz konusuy-du ve sko Prens, on drdnc yzylda Amerika'nn Nova Scotia kylarna ayak basmt. stelik Finnan'a baklrsa, se-rven amal bir seferden ok planl bir yolculua benziyordu bu; nk hatr saylr sayda gemi ve adam kapsyordu ve aralarnda marangozlar, gemi yapmclar, duvar ustalar, metal iileri ve askerlerin de bulunduu kalabalk bir grubu Yeni Dnya'ya tayordu. Sinclair ayrca yz kiilik bir nc grubu-nu, keif yapmak ve topra incelemek zere i ksmlara yolla-mt.523 Her ne kadar bunlar ve benzeri konularda yaplm daha birok aratrma, ounlukla Kutsal Kse mistisizmine ya da Mesih'in soyuna gnderme yapmay amalyorsa da, Tap-naklann erken saylabilecek bir tarihten itibaren Amerika'nn dou kylarna ulap bu topraklan yeni bir yerleimin merke-zi haline getirme planlar kurduklar da, pek yabana atlacak gi-bi deil. On drdnc ve on beinci yzyl Avrupa'snda, by-le bir plan anlaml ve gze alnabilir klacak koullarn fazlasy-la var olduunu syleyebiliriz Engizisyon'un byk saldn ope-rasyonlarndan sonra misyon, btnyle yeraltna gemek zo-runda kalmtr. Avrupa, agzl Lord'lan, yobaz din adamla-r, despot monarileri ve cahil braklm dindar kylleriyle, yeni bir balang umutlan iin fazlasyla khnemi bir g-rnt vermektedir artk. Mcadele belli dzeylerde srdrlse bile, Eski Romay Cumhuriyet'in ok daha olgunlatnlm kurumlanyla birlikte yaama geirmek iin Yeni Dnya, son de-

522 Tim Wallace-Murphy - Marilyn Hopkins, Templars in America, s 181-182 523 Mark Finnan, The Sinclair Saa Exploring the Facts and Legends of Prince Hcnry Sinclair, s 83

'

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

rece uygun bir adres olarak grnmektedir. Bakir ve verimli topraklar sz konusudur bir kere; stelik, Papa'nn da, Avrupa monarilerinin de ellerinin uzanamayaca kadar uzaklardadr. O halde, tpk eski efsanelerde olduu gibi, topik yeni uygar-lk merkezi iin Merica yldznn gsterdii sz verilmi top- 59 raklar biilmi kaftandr. Masonik rgtlenme iin de, Avrupa bu planlanan yeni dzen e hazr olana kadar gerek hedef ve ama, Amerika olacaktr. Ancak tarihin seyrinin pek de byle yrmediini biliyo-ruz. Eriilemez grlen topraklara, yeni kaynaklar ve zengin-likler elde etme hrsyla yanp tutuan Avrupa monarilerinin gzlerini dikmeleri ok da zaman almayacakt. stelik, bylesi zor grevlere kelle koltukta gidecek korkusuz ve acmasz kor-sanlar bulmakta hi de glk ekmeyecekti krallar ve prens-ler, ingiltere, spanya, Hollanda ve Fransa'nn bala en ar-lar gibi, iinde ipten kazktan kurtulma katilleri barndran ko-lonizasyon filolarn Yeni Dnya'ya resmi grevle yollamaya balamalar, ok da zaman almad bu nedenle. On altnc yzyldan itibaren, ayak bast topraklardaki yerli halklar zerinde pervaszca soykrm uygulayan, gz dn-m katillerin balatt igal, yama ve talan furyas, byk umutlar balanan La Mericay kirletmeye balamt. Yz yl-dan az bir sre iinde, Avrupa'nn soylu hanedanlar, yeni al-tn deposu olarak grdkleri Amerika'daki topraklarda, koloni-zasyon almalarnda gereksinim duyulan igcn karlama-nn bir yolunu da buldu Afrika'dan zorla toplanp gemilere ba-lk istifi doldurulan siyah kleler, Yeni Dnya'daki ar ii-lii, efendileri adna stlenmek durumunda kalacakt. Rnesans'tan sonra kprdanmaya balayan uygarlk umutlar, insanlk adna utan verici uygulamalann okyanus tesinde alabildiine yaygnlk kazanmasyla bir kez daha yerle bir oluyordu. Baka insanlann topraklar zerinde, baka insan-larn ar iiliiyle kurulan kolonilerin rettii zenginlik, gemi-lerle Avrupa'ya aktlrken, kzlderililer organize

soykrm ya da Avrupa'dan tanan mikroplarn yol at hastalklarla, siyah kleler de acmasz alma koullan altnda, kitleler halinde ki-

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

nlp duruyorlard srekli. stelik, Tanr adna yaplyordu b-tn bunlar. Kurulmakta olan kolonilere yalnzca monarilerin deil, yama ve talandan pay isteyen Kilise'nin de kolu uzan-m, vahi yerlileri doru imana yneltmek iin misyoner ra-,98_ hipler, Cizvitler, gruplar halinde Amerika'ya akmaya balam-lard.

Dzleyiciler ve Duvarclar On yedinci yzyl balarndan itibaren, Avrupa da olduka hareketli gnler yaamaya balad. Kentlerin canlanp byme-si ve bir snf olarak burjuvazinin ekonomik yaam zerindeki arlnn artmas, iktidar ve hegemonya sistemiyle ilgili den-geleri ciddi biimde tehdit ediyordu artk. stelik, burjuvazi ta-rafndan desteklenen Reform hareketleri sonucunda Katolik Ki-lisesi'nin dileri sklm, yeni snfn dnya grne ve ge-reksinimlerine daha yakn duran eidi Protestan kiliseleri Av-rupa'da yaygnlamaya balamlard. Varln ve umudunu gi-derek daha fazla oranda smrgelerden akacak kaynaklara ba-lamak durumunda kalan monariler ve aristokrasi iin ipleri el-de tutmak, eskisi kadar kolay grnmyordu artk. lk byk kvlcm, 1640 ylnda ingiltere'de ortaya kt Gelien burjuvazinin iktidarda sz sahibi olma talepleri sonucu kurulan, halk temsilcilerinden olumu parlamento, uzayan bir gerginlik sonucu Kral I. Charles tarafndan kapatlnca, b-yk isyan da balad. Parlamento'nun bakan ve Yuvarlak Ka-fallar (Roundheads) olarak bilinen siyasi rgtn lideri olan Oliver Cromwell nderliinde yrtlecek ayaklanma, Avru-pa'nn ilk byk burjuva devrimi olacakt. Kral ordular yenil-giye uratld, I. Charles tutuklanp yarglandktan sonra, kafa-s kesilerek

idam edildi ve btn Avrupa hem dehet hem de heyecanla, ngiltere'de olan bitenleri izlemeye koyuldu. 1640 devrimi srasnda, ortak dman olarak beliren Mo-nariye kar, kurulu dzenden honut olmayan ok sayda snf ve toplumsal grubun katlmyla, asgari mtereklerde buluan

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

geni bir muhalefet cephesi olumutu Ticaret ve sanayi bur-juvazisi; giderek tarm retiminin burjuvalarna dnmekte olan ve Yeoman olarak adlandrlan tara iftileri; mlksz-leip alk snrlarna doru gerilemeye balam kyller; kent-lerin issizleri; VIII. Henry dneminde Katolik Kilisesi'ne kral- 5 la birlikte sava am reformcular ve nihayet, btn bu yelpa-zenin en sol kanadn oluturan Dzleyiciler (The Levellers) adl radikaller. Bu geni koalisyonun iinde devrimi en ileri noktalara dek tamak isteinde olan tek grup, Dzleyicilerdi ama yeterli gten ve kitlesel destekten yoksundular. Bu siyasi grubun ad-nn, snfsal farkllklar dzleyip eit ve adil bir paylama erime taleplerinden ileri geldii dnlnce, doal olarak ay-n hedefleri ieren Fraternis mirass Mason rgtlerinin Dz-leyiciler ile yakn durmu olmas gerektii geliyor akla. Ama devrim ncesindeki youn ve hareketli yllar iin bu tahmin doru olsa da, 1640 ve sonrasnda iler biraz deimiti. Elde ok fazla somut veri olmamakla birlikte, Dzleyici-ler'in iinde, hi deilse ilk dnemlerde hatr saylr oranda Mason'un yer aldn syleyebiliriz. Bu radikal rgtn kullan-d simgelerin gnye ve pergel olmas da, byle bir balan-ty doruluyor zaten. Hatta ingiltere'deki localarn on yedinci yzyl balarnda bir sre Dzleyiciler adyla rgtlendikleri-ni ve devrim sonrasnda yeniden Iskoya'da seilmi Mason ad-na geri dndklerini ileri sren yazarlar da var.524

Tipik Masonik sylem ve dncelerin dzleme (level-ling) eylemini simgesel olarak ok sk kullanmas, bu gr doruluyor Dzleyicilik hem operatiP' masonlarn, yani duvar ustalarnn inaat srasnda uyguladklar ilemlerden biriyle balantlyd, hem de speklatif' masonluun kendi i yaps iindeki eitlik ilkesini vurguluyordu. Varlkl bir burjuva, bir brokrat, bir ifti ya da bir endstri iisi Mason locasna ka-tld anda, snfsal farkllklar kapnn dnda kalmaktayd artk. Locadaki hiyerari snflara gre deil, bireysel potansiyel,

524 Georgc Oliver, Revelations of a Square, s 92

FRATEKNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

yetenek, erdem ve bilgelie gre belirleniyordu ve Bizler snf farkllklarn yok eden, dzleyicileriz ifadesi Mason sylemi-nin paralarndan biriydi. ou tarihiye gre, Parlamento'nun Kralclar karsnda art arda kazand zaferlerin en byk mimarlarndan biri, as-keri rgtlenmeyi soyluluun elinden kopanp, cretli halk g-lerine dayak, ulusallatrlm Yeni Ordu Modeli'ni (New Mo-del Army) kuran, lider Oliver CromweH'di. Bir anda silahl kuvvetlerin liberallemesini salayan bu hamlenin ardnda da, projenin en nemli destekleyicilerinden John Lilbourne yneti-mindeki Dzleyicler yer almaktayd. Generaller tepeden inme atamalarla burjuvazinin ngrd adaylar arasndan seilse de, Yeni Ordu Modeli'nin subay, erba ve erleri byk oranda bu radikal siyasi grubun liderlerince rgtlendi. John Lilbourne'un Mason olduuna ilikin bir kayda rast-lanmasa da, onun ayn fikir ve idealleri paylatn gsterir g-l kandar var, diyor Mason yazar Jack Buta. Benzeri idealleri savunup ayn simgeleri kullanan Dzleyiciler'in de Masonlar gi-bi okuma odalar ya da tavernalarda

toplanarak rgtlendiinden sz edip, aralarnda en azndan fikir alverii gereklemi ola-bileceine dikkat ekiyor. Bir de, Lilbourne ve izleyicilerinin in-giltere'deki reform program ve ilkelerinin, ABD'deki Mason ha-reketini ve 1776 Bamszlk Bildirisi'ni derinden etkilediine.525 Oliver Cromwell'n da devrim ncesinde Masonik sisteme inisiye edilmi olduuna ilikin ok fazla iddia var. Bu ilem belki onun Cumhuriyeti fikirleri zerinde derin etkiler bra-kan, burjnva devrimini yumuak bir geile tamamlam Hol-ianda'daki biraderler tarafndan gerekletirilmiti, belki de Londra'daki Elias Ashmole grubu tarafndan. Her nasl olduy-sa, Cromwell'n localarla sk balan olduu konusunda fazla kuku yok. Bu durumda, 1640 devriminin siyasi lideri olan bur-juva temsilcisiyle, o devrimin en nemli gcn oluturan as-keri rgtlenmenin arkasndaki radikalleri birletiren kavak noktasnn, Mason localar olduu sylenebilir. 525 Jack Buta, History of Freemasonry, Pietre-Stone

MASONK DEMLER VE FRATERN1S

Ancak bu, ok da kalc ya da uzun mrl bir ittifak de-ildi. Siyasi gc elinde toplamaya balayan varlkl burjuvaziy-le, snf farklarnn ortadan kalkmasn isteyen radikallerin bu geici ve aslnda eliik ibirlii, deien koullar sonucu -zlme aamasna girdiinde, balant noktas durumundaki Ma- 601 sonlan da ciddi bir paralanmann eiine getirecek ya da en azndan ciddi kafa karklklarna yol aacakt. Bir nceki b-lmde szn ettiimiz ideal erozyonu ve dejenerasyon da, devrimi izleyen yllarda ortaya kmaya balad zaten. Tapnaklar'n reorganize edilmi modern versiyonu olan Masonlar, on yedinci yzylda arlkl olarak ticaret bur-juvazisini temsil ediyorlard. Tadklar misyon ve gerekletir-meye altklar ideal, kendi rgtsel yaplar iindeki baz lo-calar Dzleyiciler ile

yaknlatrsa da, onlar hzl gelien kk-l devrimlerin deil, salam admlarla pekitirilecek bir g ve nfuzun peindeydiler. Daha uzak vadeli beklenti ve hesaplan, Calvin yanls bir Priten olan Oliver CromwelPa olabildiince yakn durmaktan geiyordu. Parlamento ingiltere'nin tek ege-men gc haline geldiine gre, Amerika'daki koloniler zerin-de etkinlik salamak ve Yeni Roma dlerini canl tutmak iin, CromvvelP denetim altnda tutmak zorundaydlar. Bunu byk oranda baardklarn syleyebiliriz. Ne var ki olaylarn geliimi yakn bir gelecekte Cromwell ile Dzleyiciler deneti-mindeki Yeni Ordu Modeli'nin arasn atnda, biraderlerin de bir tercih yapmas gerekecekti artk. 1646 ylnda Londra'da, Dzleyiciler ad altnda bir siyasi parti kuruldu. Amac, ordudaki etkin gle sivil toplum arasn-daki balan glendirmek ve devrimin en byk gcn olu-turan askerlerin siyasal taleplerini parlamentoda duyurabilmek-ti. Bylece, gnye ve pergel simgesini kullanan ezoterik libe-ral gruplarn yerini, gerek bir parti alyordu artk. Dzleyici-ler, ordu ile koordinasyon ve haberlemeyi salayacak ajitatr ad verilen temsilcilerden oluan yetenekli ve baanl bir kadro da yarattlar. Yksek bir rgtlenme dzeyi vard - bir parti kasas ve yelerin aidat deme zorunluluu, bir matbaa, Londra ile dier

FRATERNiS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

ordu ve garnizonlarla ve donanmayla ilikiler. Bu kitle hareke-tindeki inisiyatifin, kk rtbeli subaylann pek ounun daha batan cokuyla katlmasna ramen, kukuya yer brakmayacak ekilde erlerden geldii grlmektedir. Generaller (Dzleyici-ler'in deyiiyle 'Bykbalar') bir sre tereddt ettiler, Parla-mento'daki Presbiteryen ounluk ile ordunun erleri arasnda arabuluculuk yapmaya altlar. Sonra erlerin devam etmeye kararl olduunu grnce harekete katldlar ve bundan sonra

hareketin enerjisini kendi kanallarna aktmak zerinde youn-latlar. Esas olarak askerlerin taleplerini mesleki ve siyasal olan-larla snrlandrmaya ve Dzleyiciler'in erlerin hareketi zerine oturtmak istedii toplumsal ve ekonomik program en aza indir-meye altlar. imdi Ordu ve Parlamento, devletin iinde yan yana ve rakip gler olarak varlklarn srdryorlard.526 Daha devrimin ilk yllarnda, iler beklenmedik biimde kontrolden kmaya balyordu bylece. Cromwell tedirgindi; Mason localanndaysa kafalar ciddi biimde karmt Son ge-limelerle birlikte onlar da Ordu ve Parlamento arasnda tercih yapmaya zorlanyorlard ki bu, daha nce hi hesaba katlmadk bir gelimeydi. Ortak dmana kar ibirlii srasnda, Pres-biteryenler ve snfsal mttefik olan burjuvalarla iyiden iyiye yaknlamlar; g ve nfuzlarn da bu sayede artrmlard. Ama imdi kendi ilerinden kan bir paralan, sahip kmalar gereken ideali onlara anmsatrcasna, Dzleyiciler ve Yeni Or-du Modeli'yle ibirlii iine girip, devrimi daha ileri noktalara tamaya almaktayd. 1647'den sonra Dzleyiciler, Halk Anlamas (Agre-ement of the People) adn verdikleri programlannn uygulan-mas yolunda Parlamento'ya bask yapmaya baladklannda, ger-ginlik aniden trmand. Fazlasyla demokratik bir programd bu insanlarn eit olarak doup ayn hak ve zgrlklere sa-hip olduunu vurguladktan sonra, gler ayrlna dayanan laik bir ynetim kurulmasn; aristokratlardan kurulu olan Lordlar Kamaras'nn kapatlmasn; herkese yasalar karsnda 526 Christopher Hill, 1640 ingiliz Devrimi, s 70-71

MASONK DEMLER VE FRATERN1S

eitlik tannp oy hakk Verilmesini; sansrn kaldrlp tam d-nce ve ifade zgrlnn salanmasn talep ediyordu. Devrimin korunmas iin Yeni Ordu Modeli'ne ciddi bi-imde gereksinimi olan Cromwell, ar bulduu bu taleplere ani ve sert tepki vermektense,

generaller araclyla silahl kuv-veden Dzleyiciler'den yava yava arndrma yolunu seti. An-cak 1649'da radikaller denetimindeki askeri birliklerin balatt isyan kanl biimde bastrlacak, John Lilbourne ihanet suun-dan yarglanp Hollanda'ya srgne gnderilecekti. te bu kri-tik srecin tm aamalarnda Mason localar tercihini daha gl grnen CromvvelPdan yana kulland ki, rgtn kimya-s da bu noktadan itibaren ciddi biimde deimeye balayacakt. 1650'den itibaren ingiliz Masonluu, btn enerjisini Amerika'daki kolonilerde rgtlenip g kazanmaya harcarken, giderek Protestan gruplarla ve byk burjuvaziyle daha ili d-l ilikiler iine giriyor; localarda Ashmole izgisinin ve Gl-Ha mistisizminin arl hatr saylr biimde artmaya bal-yordu. Biraderler arasnda ncil teolojisiyle Masonik yaratc g kavramn, Evrenin Yce Mimar dncesinde birletir-me eilimleri bu dnemde ortaya kt ve Protestan burjuva ah-lak ve felsefesiyle Mason ideolojisi yaknlamaya balad. Oliver Cromwell'n 1658'deki lm, ingiltere'de devrimin kesintiye uramasna neden oldu ama monarinin grntsel geri dn Krallk yanllarnn g kazanm olmasndan falan deil, elde ettii gc yeterli gren burjuvazinin aka frene basmasndan kaynaklanyordu. Toplumsal bakaldr denetim-den kp, Dzleyiciler ve siyasi mttefikleri, zgrlk ve eit-lik taleplerini gndemde tutarak devrimi sonuna dek gtrmek istediinde, hesaplan yalnzca siyasi gc kendi avular iine almak olan burjuvazinin gz korkmutu. Yeni Ordu Mode-li 'nden an ularn temizlenmesinden sonra, kafasnda hl daha liberal bir cumhuriyet fikrini barndran Cromwell da lnce, kazananlarn yeterli gren sermaye snf, deiim is-teklerinin nne set ekmeyi uygun bulacak; Parlamento kara-ryla 1660 ylnda, idam edilen kraln olu II. Charles lkeye anlp ta giyecekti.

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

Ne var ki, ingiltere tarihinde Restorasyon olarak adlan-drlan bu dnem, hibir biimde burjuvazinin geri adm atp, monarinin restore edilmesi anlamna gelmiyordu. Tersine, alt snflarn zgrlk ve haklarn geniletilmesine ynelik talepleri baarldktan sonra karlan ekonomik ve siyasi yasalarla bur-juvazi devletin sahibi haline gelmiti ve ne II. Charles ne de onu izleyen dier krallar, eski hkmdarlarn g ve nfuzuna sahip olabildiler, ingiltere, artk banda bir hanedann oturdu-u ama ekonomik ve siyasi iplerin burjuvazinin eline getii, o ucube cumhuriyet grntsne kavuuyordu yava yava. Ma-son localar da bu dnmn sk destekleyicileri arasndayd. zgrln Oullar On sekizinci yzyln ilk yars boyunca, ingiliz Masonlar, bata New England olmak zere kolonilerde hzl ve ciddi bir rgtlenme iine girdiler. 1717'de Londra'da yaplan Byk Loca toplantsyla birlikte getirilen yeni dzenlemeler, Ameri-ka'daki biraderlere de dzenli olarak iletiliyordu. Boston ve Phi-ladelphia'da younlamaya ilikin elimizdeki ilk yazma ve bel-geler, 1730'lann balarna ait. Ayn gnlerde, Amerikan bam-szlk savann en nemli liderlerinden Benjamin Franklin'in de Philadelphia'daki Aziz John locasna kayt olduunu ve 1731'de stat Mason derecesini aldn biliyoruz. Amerika'da Ma-sonluk zerine ilk makale de, 1730 ylnda, Franklin'in kard The Pensylvannia Gazette'de yaymlanmt.527 Yeni Dnya'daki smrgeleri elinde tutmak isteyen ingil-tere'nin burjuvazisiyle, burada kendi bamsz devletler birlii-ni kurmay hedefleyen Amerikal koloni halk arasnda, kar a-tmasna dayal keskin elikiler olmas beklenebilir. Ancak Kral ve Parlamento iin, Boston ve Philadelphia'dan balayarak tm kolonilere yaylan yeni fikir ve talepler ne denli tehlikeli ve

527 Graham Hancock - Robert Bauval, Talisman Sacred Cities, Secret Fakr, s 12

MASONK DEMLER VE FRATERN1S

asiceyse, ingiliz burjuvazisinin hatr saylr bir blm iin de bu gelimeler o denli sevindiriciydi. Amerika'yla yaplan ti-careti elinde tutan ve kolonilerde giderek artan oranda yatrm-lar gerekletiren bu gruplar, Merica yldznn iaret ettii uzak topraklarda Yeni Romay kurma dn gerekletirmek ze- 605 re olduklarna inanyorlard nk. Amerikan kolonilerinde (Benjamin Franklin'in de youn abalaryla) hzla yaygnlaan Mason localar, daha iin bandan itibaren bamszlk fikrinin ateli savunuculuunu stlenmi-lerdi. Yurtseverlik (Patriotism) dncesi, ounlukla yeni k-tann ksa dnemde zenginleip bym sanayi ve ticaret bur-juvazisince benimseniyordu ama zgrlk parolas, koloniler-deki kk iftilerin, dou kentlerindeki ii snfnn ve ay-dnlarn da desteini almt. Akas kimse, Amerika toprakla-rnda retilen zenginlikten ingiltere'ye byk paylar verilme-sinden honut deildi. On sekizinci yzyln ikinci yansnda, smrgelerden ithal edilen mallarla ilgili kotalarn artrlmas, har ve gmrk ilem-lerinin kapsamlarnn geniletilmesi gibi uygulamalar, gelirleri-ne byk darbe indirilen koloni ticaret burjuvazisiyle ingiltere Meruti ynetiminin arasn iyice aacak; bu arada Amcri-ka'daki bamszlk hareketine el altndan destek, ilgin bir biimde ingiliz burjuvazisinden gelecekti. Benjamin Franklin, 1752-62 yllan arasnda ingiltere'de kald sre boyunca, ngi-liz ve Amerikan Masonlar (dolaysyla burjuvazileri) arasnda bir kpr grevini stlendi. Burada yaplan loca toplantlarnda, Amerika'da kurulmas dnlen bamsz cumhuriyetler fede-rasyonunun, neye benzemesi gerektiine ilikin ayrntlar tart-lyordu. 1764 ylnda ngiltere kral, smrgelerin batsnda, Alleg-hany dalaryla Missisipi arasnda kalan blgeyi ngiliz tahtnn mlk ilan etti ve buralara koloni iftilerinin yerlemesini ya-saklad. 1765 ylnda duyurulan yeni bir yasayla da, smrgeler-deki her tr belge, szleme, gazete, dergi ve hukuki metinleri ierecek basl ktlar zerinden Damga Resmi alnaca bil-dirildi. Bu, Amerika'da i yapan

herkesi bir hara ykyle

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

kar karya brakyor ama en ok gazeteciler, hukukular ve i adamlarn etkiliyordu. ok ksa bir sre iinde Boston'dan Gney Carolina'ya dek uzanan bir blge iinde, kendilerine zgrln Oullar (Sons of Liberty) diyen insanlardan kurulu gizli rgt hcrele-ri tarafndan dzenlenen yaygn bir protesto kampanyas bala-d.s2 Ofisler basld, gmrk grevlileri istifaya zorland, nefret uyandran damgalar protesto lklar arasnda yok edildi. 1766'da, Amerika'daki tepkileri ngiliz ticaret burjuvazisinin de ak ak desteklemesi ve direniin temsilcisi olarak ortaya kan Benimin Franklin'in de ikna edici kararll sonucu, ingiltere kral geri adm atp, damga resmi yasasn geri ald.529 zgrln Oullan, tpk Masonlua benzeyen kapal bir yapya, kriptik simgelere ve parolalara sahip, birbiriyle ko-ordinasyon halindeki devrimci gruplardan oluuyordu ve Ame-rikan Devrimi'nin nl Mason nderlerinden bir dieri, Paul Revere de rgtn etkin yeleri arasndayd.530 1760'larn ikin-ci yarsndan itibaren Revere hem zgrln Oullarnn saygn liderlerinden biri haline geldi, hem de Mason localarn-daki ykseliini srdrd. 1768'de bal bulunduu St. And-rews locasnda Sekreter grevini yrtmeye balamt. Ayn za-manda Massachussetts'teki Eski Masonlar Byk Locasnn da liderlerinden biriydi ve Amerikan devriminin nl simala-rndan, yakn dostu Doktor Joseph Warren ile de bu locada ta-nacakt.531 Amerika'daki devrim ve bamszlk rzgr, zgrln Oullanyla Mason localarnn bulumas sonucu yeni bir ivme kazanyor ve hareketin liderliini byk oranda Masonlar stle-niyordu. St. Andrews locas, Paul Revere dnda da liderler ye-titirmiti zgrln Oullan'nda sekreterlik grevini yr-ten William Palfrey ve rgtn kurucu ekirdei

olarak bilinen 528 Hovrard Cincotta editrlgiindeki An Outline Of American History adl resmi dokman - Mays 1994 529 F. Zubritski - D. Mitropolski - V. Kerov, Kapitalist Toplum, s 61 530 David Hackett Fischer, Paul Revere's Ride, s 22 l Jayne E. Triber, A True Republican Life of Paul R, s 67

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

Sadk Dokuzlar (Loyal Nine) grubundan Thomas Crafts gi-bi.532 Bu adam, 1773'te ay zerindeki gmrk narhn pro-testo etmek zere gerekletirilen ve Boston ay Partisi ady-la bilinen eylemin de planlayclan arasndaydlar. Gizli toplan-t ve bulumalann, tpk ngiltere'deki Masonlar, Dzleyiciler 607 ya da bin be yz yl ncesinin Romal Fraternis gruplar gibi, tavernalarda gerekletiriyorlard. ingiltere ile Amerikan kolonileri arasndaki gerilim, liman-daki ngiliz aylarnn denize dkld Boston ay Partisi eyleminden sonra hzla trmand. 1774'te on iki eyaletten 55 temsilcinin katlmyla Philadelphia'da toplanan kongre, Kral'm ezici ve aalayc tavrlarn protesto- eden bir dilekeyi ngil-tere'ye gnderme karar ald. Bunun zerine Kral III. George, Kuzey Amerika smrgelerini asi ilan etti ve bakaldry si-lah zoruyla ezme karar ald. Artk kolonilerde ngilizler igal-ci, yerli sakinler de devrimci kimliini stleniyor; kk is-yan ve protestolar byk bir bamszlk savana dnyordu. Her sava, dzenli bir ordu ve yetkin bir bakomutan gerekti-rirdi, Amerikan zgrlk savalar da kendi oluturduklar or-dunun bana, lkenin bir baka nl Mason lideri olan, Geor-ge Washington'u setiler. 4 Temmuz 1776 sabahnn ilk saatlerinde, Amerikan dev-riminin ncleri tarafndan hazrlanan Bamszlk Bildirgesi cokuyla imzaland. Belgede imzas olan 56 temsilciden on iki-si, yani drtte birine yakn Mason'du ve bu liste, Benjamin Franklin, Richard Stockton, John Hancock, George

Walton ve Robert Paine gibi liderleri iermekteydi. Dier yandan, bildi-riyi kaleme alan Thomas Jefferson, Mason dncesi ve ideal-lerine hep scak baksa da, hibir zaman loca yesi olmam ve rgte katlmamt. Bamszlk savann kazanlmasnn ardndan, yeni Ame-rika Birleik Devletleri'nin ruhu ve kiiliine, yadsnamayacak oranda Masonik simgeler yerleecekti Bir dolarlk banknotun zerine de baslan, nl Her eyi gren gz gibi. Bakent S3Z Stephen C. Bullock, Revolutionary Brotherhood, s 107

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

Washington'm (D.C.) ad, devrimi izleyen gnlerde paftalara Roma olarak kaydedilmiti; iinden geen Potomac nehriyse, Tiber adyla gsteriliyordu. Parlamento binasna, Capitol ad verildi; tpk Roma'daki resmi tapmak gibi. Binann mima-risinden i dekorasyonuna dek, btnyle Roma motifleri rnek alnmt. Sonunda, okyanusun tesindeki bat kylarnda, bir zamanlar topya olarak grlen bamsz, gl ve zgr Yeni Romay kurmaya ynelik Mason dleri, yaama geiri-liyor muydu yoksa Jakoben Masonlar Bamszlk Bildirgesinin imzalanmasnn ardndan ngilte-re'yle sava kzrken, devrimin nclerinden Benjamin Frank-lin de, Fransa'nn yardm ve desteini salamak iin oluturu-lan resmi delegasyonun bakan sfatyla, Paris'e geldi. Yeni Dnya'da yaananlar, kendi burjuva devriminin afanda olan Franszlan bir hayli heyecanlandrma benziyordu; yle ki, Amerika'nn entelektel yz olarak grlen Franklin, Pa-ris'te beklemedii kadar byk bir ilgi ve cokuyla karland. Buna karn delegasyon, talep ettii destei, ancak iki yl sren grmeler sonucunda, 1778'de XVI. Louis'nin Dileri Baka-n Kont de Vergesse'in onayyla alabilecekti. Ama Franklin'in bundan pek de

ikayeti olduu sylenemezdi dorusu; nk bu arada zamannn nemli bir blmn de, Fransz localarn-daki biraderleriyle gr alveriinde bulunmak iin kullan-m ve Fransa'da ok sayda hayran kazanmay bilmiti. Hatta bu hayranlk o noktalara vard ki, Fransa'da Franklin Kltle-ri bile kurulduk Gerek burjuva devriminin, gerek Mason localarnn on se-kizinci yzyl sonunda Fransa'da yaad sre,' ngiltere'den de, Amerika'dan da olduka farkl bir seyir izledi. On yedinci yzyl sonlarndan itibaren Paris'te ve tarada esen rzrlar, Ay533 Graham Hancock - Robert Bauval, a.g.e., s 14

MASONK DEMLER VE FRATERNIS dnlanma dncesi evresinde toplananlarn yelkenlerini iiri-yordu ve bu byk, kkl dnsel ve siyasi dnmn yarat-t heyecan, Anglo-Sakson dnyasnda olduu gibi, uzlamac eilimlerin ortaya kmasna pek izin verecek gibi deildi. Cromvvell tarafndan verilen karar sonucu bizzat Parlamento eliyle bir anda saf d braklan Dzleyicilerin savunduklar b-tn sosyal reform ve yenilenme dnceleri, on yedinci yzyl sonlarndan itibaren Fransa'da ok daha canl biimde dirilmiti. John Lilbourne'un fikir babal yapt Halk Anlama-snn ilkeleri, 1750'lerde Aydnlanma'nn en byk dnrle-rinden Jean-Jacques Rousseau'nun kaleme ald nl Toplum Szlemesi nde adeta temize ekiliyor, binlerce yln zgr-lk, eitlik ve adalet dlerini, ksa ve rahat okunan sylei not-lar halinde derleyen bu yapt, yaklaan devrimin izleyecei yo-la da k tutuyordu. Rousseau ou uzmana gre hem Dzleyiciler'den ve Lil-bourne'dan esin almt, hem de on sekizinci yzyln nl d-nr, inisiyasyonu 1730'da Londra'da Horn Tavern Loca-s'nda gerekletirilmi534 stat Mason Charles Montesqu-ieu'den. Kendisinin de Mason olduuna ilikin iddialar

doru-layacak herhangi bir bilgi ya da kant olmasa da, devrimin he-men ncesinde kurulan ve Dokuz Kz Karde Locas ile bir-likte en byk iki devrimci loca arasnda saylan Toplum Sz-lemesi Locas, Masonlarn Rousseau'yu ne denli nemseyip ycelttiklerini grmek iin yeterli. Bunun yan sra, Toplum Szlemesindeki temel bakn, genel anlamda Fraternis d-ncesiyle byk oranda uyumlu olduunu da syleyebiliriz insan zgr doar, oysa her yerde zincire vurulmutur. Falan kimse kendini bakalarnn efendisi sanr ama, byle san-mas, onlardan daha da kle olmasna engel deildir. Bu dei-me nasl olmu Bilmiyorum. Bunu yasallatran nedir te bu soruya karlk verebilirim sanyorum.535

534 Bkz. Grand Lodge of British Columbia and Yukon VVeb sitesi, A Few Famous Freemasons 535 Jean-Jacques Rousseau, Toplum Szlemesi, s 14

FRATERNlS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

Rousseau, insan uygarlnn en eski aamalarndaki zgr-lk, rasyonel dzen ve paylamclga duyduu umutsuz zlemi gizlemezken, deiimi ortaya karan unsurun kaba g oldu-unu; ama onu kalc ve resmi hale getireninse, yaam ilkele-610 rini dzenleyen toplumsal szlemeler olduunu vurgular. Bunun, Fraternis dncesinin temel saptamalaryla bire bir ay-n olduunu bir kez daha yinelemeye gerek yok. Be bin yl a-kn gemie sahip gelenek, toplumsal dengelerin kadnlar aley-hine bozulmasnn ardndan snfl toplum yapsnn ortaya k-masn, kaba g tarafndan yaratlp yasa ve szlemelerle tes-cil edilmi bir trajik bir sapma olarak gryor; yanl uygar-ln dzeltilip rayna oturtulmas iin hatalar geri almaya, bu ilk byk krlma noktasndan balamak gerektiini sylyordu. Aydmlanma'nn nl Mason dnrleri arasnda, inisiyas-yonu Dokuz Kz Karde Locasnda yaplan, Franois-Marie Arouet de Voltaire'in adn da

anmamz gerekiyor. (Locaya ad-n veren Dokuz Kz Kardein, hem Tanra'nn esin perileri olan Dokuz Museye, hem de Sibyl'lara gnderme yapan sylemeye gerek var m) Kilise dzenine ve Hristiyan dogma-sna kar alayc ve keskin eletirileriyle on sekizinci yzyl or-talarnda dikkatleri zerinde toplayan Voltaire, Fransa'daki ar sansr uygulamalarna karn toplumsal reform taleplerini ve lkedeki temel kurumlarn rmlne duyduu tepkiyi ak yreklilikle dile getirmi; bu nedenle bir sre Bastille'de yatmak zorunda kalmt. Fransa'da Aydnlanma, daha balangtan itibaren Kili-se'yle balarn btnyle kopard, bilim ve zgr dncenin bayraktarln byk bir kararllkla stlendi. Bunun yalnzca Katolik dogmatizmi ve Vatikan'a kar tavr almakla snrl ka-lan, uzlamac bir tavr olmadnn altn dikkatle izmek gere-kiyor Fransz Aydnlanmaclar, Hristiyan inan ve kurumla-masn btnyle reddedip, din yerine akl a ilkelerini ve Deist inan anlayn egemen klmann hazrlklarn yapyor-du. Evrenin Yaratc Gc olarak var olan ama toplumsal d-zene seilmi temsilciler ve kutsal emirler ya da yasalar ara-clyla mdahale etmeyen; ancak bilim ve akl yoluyla anla-

MASONK DEMLER VE FrATERNIS

Iabilir, kavranabilir, varl ve gc hissedilebilir, koruyucu ve gzetici bir tanr imgesi evresinde, Yce Varlk Klt (Sup-reme Being Cult) olarak bilinen alternatif bir inan sistemi, Ay-dnlanmaclar ve Mason localar arasnda oktan yerlemeye balamt bile. Aydnlanma, Hristiyan dinini yanslad, diyor Conrad Goeringer. Akl vahiy, doa da tanr oldu. Eer Aydnlanma tanr mitini ortadan kaldrmadysa bile, onu bir tr grnme-yen ilahi g, kendisi de doann yasalarna bal bir evren g-zeticisi durumuna indirgedi. Deizm de tpk ateizm gibi Aydn-lanma'nn verimli topranda yeerdi ve hi kukusuz birok de-ist, aslnda ateistti. Masonik localarda-deistik tanr 'Evrenin

Y-ce Mimar' olarak sembolize edildi ve bu elbette, Hristiyan inancnn tanrs deildi.536 Aydnlanma, bilgiyi ve akl her eyin nne karan, olduk-a kapsaml ve heterojen bir dnceler topluluu zerine ku-rulmutu ve on yedinci yzyldan itibaren hzla gelimeye ba-layan btn bilimsel disiplinlerle birlikte, edebiyat, resim, tiyat-ro ve mzikle de el ele veriyordu. Bu denli kapsaml bir felse-f-politik hareket, doal olarak insanolunun sahip olduu b-tn bilgi birikimini (Hristiyan egemenlii boyunca unutturulan antik bilgelik dahil) kucaklayp kategorize edecek dev bir yap-ta iddetle ihtiya duyuyordu on sekizinci yzylda. Benzetme yerindeyse, bir tr Modern Sibylline Koleksiyonu yaratlma-lyd artk! Bu zorlu iin altndan kalkmak zere ellerini tan altna so-kanlar da, yine cokulu ve kararl Fransz Aydmlanmaclar ol-du Denie Diderot ve Jean D'alembert'in giriimleriyle bala-yan Ansiklopedi hamlesi, hzla Avrupa'ya yaylmakta olan akl a beklentilerinin vazgeilmez bayapt haline gelecekti. Eer incil Hristiyan aydnlanmasnn kutsal kitabysa, Ansiklopedi de Aydnlanma hareketinin esin kaynayd. Bura-da sanat, bilim mekanii ve felsefeyle ilgili insan bilgisini der-leyen ve 1780'de 36 cilde dek varm bir yapt sz konusuydu. 536 Conrad Goeringer, The Enlightenment, Freemasonry and the Illu-minati

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

1751'de Ateist Diderot ile balayan Ansiklopedi, Voltaire, Mon-tesqieu, Rousseau, Buffon, Turgot ve dierlerinin de imzalar-n tayordu. Diderot'nun derlemesinin ilk basmm onurlandr-mak zere ilk sayfaya k ve bakaldrnn simgesi olan Luci-fer'in537 bir izimi, masonik semboller olan gnye ve pergelin yanna yerletirilmiti.538 1789 Temmuz'undaki nl Bastille basknyla balayan Fransz Devrimi'nin geliimi ve aamalanndan uzun uzadya sz etmenin anlam yok. Burada bizim amzdan nemli olan, devrimin sonular srasnda ortaya kan baz

arpc grnt-ler ve belki baz devrimcilerle ilgili dlmesi gereken birka kk not - Devrim, burjuvazi nderliinde geni ve rgtl halk ke-simleri tarafndan Kral'a ve aristokrasiye kar yaplmt ama, en byk hedeflerinden biri de Hristiyan Kilisesi'ydi. Zafer ka-zanldktan ok ksa bir sre sonra ruhban snf hzla sindirile-cek ve Aydnlanma dncesinin bayra haline gelen Akl Klt (Cult of Reason) ya da dier adyla Yce Varlk Kl-t, devrimin nderlerinden Maximillien Robespierre tarafn-dan lke apnda yaygnlatrlmaya balayacakt. - Devrim kutlamalar iin sokaklara dklen halk gruplar ellerinde ya zgrln simgesi mavi-krmz-beyaz renkleri ieren bayraklar tayorlard ya da zerinde Her eyi gren gz amblemi izili flamalar; balarnda da ounlukla krmz Frigya bereleri bulunuyordu. Bu bere, devrimin gl mtte-fiklerinden, yoksul kesimlerin temsilcisi Sans-culottes (K-lotsuzlar) adl radikal rgtn simgesiydi. - Dzenli aralklarla, Paris'in merkezi semtlerinde youn katlmla gerekleen sokak festivalleri, en yaygn devrim kuda-

537

Lucifer, Tanna'y simgelemek zere Vens'e verilen ok eski bir

ad-dr ve szck anlam I Getirendir. Beinci yzyldan itibaren H-ristiyan kltr tarafndan eytan, btn pagan deerlerin en gls olan Tanna'yla da zdeletirilince, Kilise tarafndan Lucifer olarak , adlandrlmtr. 538 Conrad Goeringer, a.g.e.

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

malar arasndayd. Bunlar srasnda, devrimin simgesi haline gelen Akl Tanras roln oynayan bir gen kz, zerine mavi, krmz ve beyaz renkleri ieren bir giysi giyip, bana da krmz bir Frigya beresi takyordu; tpk Kybele gibi. Byk Anne, ok uzun bir aradan sonra

Avrupa'ya geri dnmt! - Cumhuriyet dneminden itibaren Roma'da kutlanan Sa-turnalia enlikleri, 1793'te byk bir cokuyla Paris'te yinelen-meye balad. Bu, Zorba Tarquinius ve kars Tullia'nn taht-tan indirilii iin dzenlenmi bir kutlamayd.539 Bir baka de-yile, Fransz Cumhuriyetileri, kendilerini Roma Cumhuriye-ti'nin kurucularyla zdeletiriyorlard! - Kiliseler, yeni kltn tapnaklarna dnyordu yava yava. Bunlardan bazlarnda, nl aktrislerin canlandrd Akl Tanras, sembolik olarak tahta kyor ve Altn a bala-tyordu. Joseph Chinard tarafndan devrimden hemen sonra ya-plan mermer heykelde (Genie de la Republique) Cumhuriyet, Greko-Romen giysilere brnm, banda krmz Frigya ap-kas tayan bir kadn biiminde betimlenmiti.510 - Fransz Devrimi'nin nc ve radikal kanad, eski Aziz Ja-cob manastrn politik bir merkez haline getirip toplantlarn burada gerekletirdii iin Jakobenler olarak adlandrlan, Aydnlanma dncesinin ateli savunucularndan oluuyordu ve ne kan liderlerin arasnda azmsanamayacak sayda Mason vard Robespierre, Jean-Paul Marat, Mirabeu Kontu gibi. Di-er bir devrim lideri, hukuku Georges Danton, radikal Jako-benlere kar lml Gironden hareketin iinde yer almay se-miti ve o da Mason'du. - Yce Varlk Klt ile birlikte, Fransa'da ciddi bir tak-vim reformu da balad. Eski ay adlar yenileriyle deitirildi; yl da, tpk Eski Msr'da olduu gibi onar gnlk 36 dekana blnd ve 360 gnlk bu takvimi tamamlamak iin srasyla erdem, deha, emek, fikir ve dl adlar verilen 5 tamamlay-c gn eklendi. 539 Margaret C. Jacob, Living The Enlightenment Freemasonry and Po-litics in 18th Century Europe, s 174 540 Graham Hancock - Robert Bauval, a.g.e, s 6

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

- Terr Yllan olarak bilinen 1793-94'te, ou giyotinle sonulanan acmasz yarglamalar ard ardna geldi ve nihayet i-ler iyice kontrolden ktnda, yaygn deyile Devrim, kendi ocuklarn yemeye balad. Birbiri ardna hainlik sulama-syla giyotine gidenlerin arasnda, devrimin liderlerinden Dan-ton ve Robespierre de vard. - 1794 ylnda, henz kendisi de giyotine yrmeden nce, devrimci iddetin gerekliliini, Ulusal Konvansiyon nnde yapt konumada u szlerle dile getirmeye alyordu Robes- . pierre Erdem olmadan, sadece iddet, ykc olur; iddet olmadan da erdem gsz kalr. iddet hzla uygulanan, kesin ve kat bir adaletten baka bir ey deildir; erdemin gnllere dolmas-dr.s ite bu erdem tutkusu, birka yl iinde Devrim'i, zgr-ln simgesi olmaktan karp byk bir kbusa dntrecek; Aydnlanma dleriyle birlikte tm iyimserlikleri de, dklen kanda boacakt. Heyecan ve cokuyla gelen Cumhuriyet, diz-ginlenemeyen bir fke ve durdurulamayan iddet nedeniyle, devrimin nc snf burjuvaziyi de bir hayli korkutmutu; bu korku ve panik duygusu, domino etkisiyle Avrupa'nn drt ya-nna, hatta Amerika'ya dek yaylmak zereydi artk. Fransa'da yaanacak bedelse, Napoleon Bonaparte'n askeri diktatrl ve bitmek bilmeyen ykc savalar olacakt. Illumnati Fraternis'in son nefesi Amerikan devriminin nderleri Bamszlk Bildirgesi'ni imzalamadan birka ay nce, eski Kelt-Cermen geleneklerine gre yaz mevsiminin balangcn iaredeyen Beltane bayram-nn kutland 1 Mays 1776 gn, Almanya'nn gneyindeki Bavyera eyaletinde bir hukuk profesr, yeni ve zgr bir dnya yaratma dlerini ama edinen, gizli bir kardelik der541 Maximillien Robespierre, Erdem ve iddet zerine (Janko Musulin'in hazrlad Hrriyet Bildirgeleri adl derleme, s 111)

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

nei kurduunu, gvendii dostlar ve rencilerine duyuru-yordu. Henz daha Avrupa burjuvazilerinin, fazla ileri giden radikal devrim korkular yaamad; Aydnlanma dlerinin scak ve heyecan verici bulunduu gnler yaanmaktayd. Ingolstadt niversitesi'nde Hukuk Profesr olan Adam 6,s VVeishaupt, bir Cizvit okulunda dinsel dogma bombardman al-tnda yetimi olmasna karn, ergenlik andan itibaren Kato-lik inancndan hzla soumaya balayan, Aydnlanma ilkelerin-den fazlasyla etkilenmi, Rousseau hayran bir bilim adamyd. Byk bir olaslkla Mason dncesi ve idealleriyle ok erken yalarda tanm; rgtn kkenlerini derinlemesine incelemi-ti ama hibir zaman bir locaya ye olmad. Onun aklnda da toplumsal reform ve kkl bir dnm fikri dolap duruyor-du; ne var ki, o sralar Avrupa iin fazla ilerici bulunan Ay-dnlanma hedefleri ve burjuva devrimleri, VVeishaupt iin ye-tersiz ve zm salamaktan uzakt. 1776 Mays'nda kurduu rgte, ilkin Perfectibilis (Ku-sursuzlaanlar) adn verdi, ksa bir sre sonra da bu ad Iilu-minati (Aydnlanmlar) olarak deitirdi. Aslna baklrsa VVe-ishaupt, ksa vadeli ciddi ve byk hedefleri olan, bildiimiz an-lamda bir gizli rgt falan kurmamt. Daha ok, benzerleri-ne o dnemler Avrupa'nn birok yerinde olduu gibi Alman-ya'da da sk rastlanan, okuma ve fikir tartmas gruplarndan biriydi bu. Gizliliinin nedeniyse son derece basitti 1776 yln-da Bavyera hl Katoliklerin kalesiydi ve bir niversite pro-fesr ya da rencisi, egemen dogma dndaki sapkn fikir-lerin tartld, eitlik ve zgrlk dlerinden sz edilen bir grup kurduunu aka ilan ederse, okuldan atlmay, hatta tat-sz bir yarglanma srecini gze almak durumundayd. VVeishaupt bu nedenle Iliuminati'den yalnzca ok iyi tan-d ve gvendii birka insana sz etti ve uzunca bir sre, ok az yeni yenin katlmyla srdrlen kardeliin etkinlikleri, hep birlikte kitap okuma ve temel felsefi kavramlar zerinde tartmalar yapmakla snrl tutuldu. Ancak VVeishaupt'un say-gn ve gvenilir kiilii, gen akademisyenler arasnda grubun adnn yava yava duyulmasn salyor ve Ingolstadt'taki zeki,

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

donanml ve ak fikirli aydnlan Illuminati'ye doru ekiyor-du. yelik talepleri ve grubun evresindeki sempatizan sayca artnca, tedbiri elden brakmayan bir kiilie sahip olan Weis-haupt, gvenli bir zm retmek iin bir sre dndkten sonra, Pythagoras'n kardelik modeli ni uygulamaya karar verdi Gruba katlm ve paylam dereceli olarak gereklee-cek; yeni yeler inisiyasyonun ardndan belli bir deneme sre-si iine alnacak; Illuminati'nin zerinde younlat idealler ve tasanlar, ancak kendini kantlam, st dzey yelerle tart-lacakt. Aynca yine gvenlik iin, yelerin birbirlerini gerek adlaryla deil, Weishaupt tarafndan belirlenecek takma adlar-la tanmasna; sohbet ve toplantlarda yalnzca bu adlarn kulla-nlmasna karar verildi. Weishaupt, kendisine takma ad olarak, Roma'da insanlar bir araya getirerek klelikten kurtulmak zere savamaya a-ran Romal gladyatr Spartacus' semiti. yelerin adlan da ounlukla Yunan ve Roma mitolojisinden ya da nl filozofla-rn adlan arasndan seiliyordu Ajax, Danaus, Konfyus, Soc-rates gibi. Simgecilik, kent ve blge adlan zerinde de uygulan-mt ve Ingolstadt'a Eleusis ya da Ephesus; Mnih'e Ati-na, Viyana'ya da Roma diyorlard.542 On sekizinci yzyln son eyreinde Almanya'da 250 ile 350 arasnda loca ve 30.000'e yakn Mason bulunduu tahmin ediliyordu.543 Youn Katolik basksna karn Bavyera'nn bur-juva aydnlan ya da kimi soylulan arasnda Masonluk km-senemeyecek oranda yaylmt. Kendini Eleusis gizemciliinin cazibesine kaptran ve Illuminati iin Pythagoras Kardelii'ni model alan Weishaupt, kamuya fazla ak grd ve pasif bulduu Mason rgtlenme yapsndan, ilk dnemlerde bilinli olarak utak durmay seti.544 542 James H. Billington, Fire in the Minds of Men, s 95 543 Alfred Kieser, From freemasons to industrious patriots Organizing

and disciplining in 18th century Germany, Organization Studies, Winter 1998 544 Vernon Stauffer, New England and the Bavarian Illuminati, s 133

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

Weishaupt, toplumsal dnmle ilgili olarak Rousse-au'nun ideallerini byk oranda paylayordu ama ondan ok daha radikal bir izgiye sahipti Din kurumlar ve ruhban sn-f btnyle ortadan kaldrlmadka, insan dncesi ve vicda-n gerek anlamda zgrle ulaamayacak; monariler, hane- 617 darlar ve lkesel snr kavram tarihe gmlmedike evrensel bar ve kardelik asla salanamayacak; sosyal snflar ve birey-sel servet farkll varln koruduka da, eitlik ve adalet hi-bir zaman gereklemeyecekti. zerine gidilmesi gereken ide-alin, Rousseau'nun da anmsatt zere, binyllar nce zorun-luluklar nedeniyle ilkel dzeyde var olan paylamc ve eit top-lumsal yapy, bugnn dnyasnda yeniden yaama geirmek olduuna inanyordu lkelerin, snrlarn, dinlerin ve bireysel servetin olmad, mutlak bar ve zgrle dayanan bir kar-dee paylam. Ksacas Weishaupt, arak yok olmak zere olan Fraternis idealinin ge dnemdeki temsilcisinden baka bir ey deildi. Btn bunlarn bir topyadan ileri gidemeyeceine inand- ilk gnler boyunca, IUuminati'yi yalnzca yakn dostlarla en-telektel sohbet ve bilgi paylamn salayacak, mtevaz bir fi-kir kulb gibi grd. Ancak dnya, ok zel, ok hzl ve b-yk deiimlere gebe bir dnem yayordu Kardelik rgtn kurduktan yalnzca iki ay sonra Amerikan devrimcilerinin Ba-mszlk Bildirgesi'ni imzalamalar, onu hem heyecanlandrm, hem de iyimserliini artrmt. Orada yaananlarn, sradan bir smrge bamszlk sava olmadn ok iyi anlamt n-k. Okyanusun dier yakasndaki bir lkede, Aydnlanma ide-alleri uzantsnda bir devrim balyor; eitlik, zgrlk ve ada-let sloganlar yanklanyor; stelik bu hareketin iinde Weisha-upt'un pasif ve uzlaman

mistikler olarak grd Mason lo-calar da etkin rol alyordu. Ksa bir sre sonra, Fransa'nn da iin iin kaynamaya ba-ladna dair haberler gelince, gen profesr umutland Belki de salam bir rgtsel yap ve iyi eitilmi, kararl kadrolarla, Avrupa'y batan aa sarsacak byk ve geni apl bir devrim gerekletirilebilirdi. Ancak gizlilii korumak, artk iyice byk

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

nem tayordu. Yalnzca liberal dnce ve ilerlemenin dost-lar arasndaki gizli koalisyon, batl inan ve yanlln gleri-ni yenilgiye uratabilirdi.545 Adam Weishaupt, amalarnn ne topraklar fethetmek, ne otoriteyi ele geirmek ne de servet kazanmak olduunu anlat-yordu mritlerine. Bundan ok daha zor olan bir eyi gerekle-tirmek ve bireyleri fethetmek durumundaydlar.546 Deiim ve dnmler, toplum iindeki aydnlanmlarn says art-madan gerekleemezdi ve bu nedenle byk ve iddial planlar peinde komak yerine, insanlar bilgilendirip ikna ederek, Illu-minati'nin ideallerini benimsemelerini salamalar gerekiyordu. yelik kategorileri, dereceli olarak dnlmt Illu-minatfde Acemiler, Minerva denen eitimli yeler ve Ay-dnlanm Minerva olarak adlandnlan statlardan oluma ekirdek kadro, ilk kategori, gelecek vaat eden, yetenekli ve -renmeye ak gen adaylar ieriyor ve rgtn d emberini oluturuyordu. Minerva'lar, balln kantlam, toplumsal deerler iin kendi karlarndan zveride bulunmaya hazr, g-venilir yelerdi; nc derecedekilerse, Illuminati'nin rgtle-yici ve kurmaylaryd.547 1777 ylnn sonlarnda, antik gizemlere merakl bir roman-c ve oyun yazan olan Adolf von Knigge'yle dost oldu. Aradan geen sre iinde Ingolstadt'n yan sra evre kentlerde de Il-luminati'nin yeleri byk

bir hzla artm; Bavyera'nn en se-kin aydnlarn bir araya getiren bu gizemli kardelik, yava yava bir efsaneye dnmeye balamt. Knigge, Weishaupt'a srekli byk sayg duyduu ideallerini, her eye karn sem-bolik bir mritler kulbnn tesine gemeyen bu kk grupla gerekletirmesinin mmkn olmadn; ama kendisiy-le benzeri dnce ve amalan paylaan Mason localar iinde yer almay seerse, bu gl mttefikin yardmyla Illuminati'yi ok daha saygn ve etkili bir konuma getirebileceini anlatyor-

545 Vernon StaufTer, a.g.e, s 132 546 James H. Billington, a.g.e, s 94 547 Vernon StaufTer, a.g.e., s 134-136

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

du. Sonunda, onu ikna etmeyi baard ve Adam Weishaupt, dostu Knigge'nin yardmyla, Bavyera'daki bir Mason locasna katld. Burada karlkl bir kar ilikisi sz konusuydu aslnda Masonlar, dnce ve amalar asndan kendileriyle belli ya-knla sahip olmakla kalmayp, prestijli bir aydnlar kul-bn andran Illuminati'yi ilerine alarak imajlarn glendir-meyi, Weishaupt da Mason localar arasndan arad nitelikler-de yeni ve etkin yeler bulmay hedefliyordu. Gerekten de bu btnleme, ksa sre iinde Illuminati'ye bir hayli yarar sala-ma benziyordu ye says 1778'de iki bini am; Weishaupt yalnzca Almanya'daki localarla deil, Fransa'nn devrimci gruplar ve Aydnlanma'nm nde gelen isimleriyle tanmay da baarmt. Bu arada Illuminati, aralarnda yazar Christopher Nicolai, dnr, besteci Gottfried von Herder ile on sekizinci yzyln nl yazar ve dnr Johann Wolfgang von Goethe gibi nemli isimleri548, yeleri arasna katmt. Ancak ye says arttka ve aydnlatlm Mason locala-r hareketin

iine katldka, hem nitelikte ciddi bir d ya-anmaya balad, hem de yaygnlk ve prestijin verdii gvenle rgt ii disiplinde sarsntlar ortaya kt. 1782'de ye says 3000'e yaklam; Fransa, Hollanda ve Polonya'da temsilcilikler oluturulmu ve Bavyera'.da birok Mason locas Iihminati'nin etki alanna ekilmiti ama Weishaupt gelimelerden hi mem-nun deildi. Sa kolu Cato'ya yollad bir mektupta, unlar yazyordu aresiz durumdaym. Bizim daha fazla gvenimizi kazan-mak istediinden sz eden ve gerekten de ok yetenekli bir adam olan Socrates, srekli sarho. Augustus'un durumu daha da kt. Alcibiades, btn gnn Vinter'in gzel karsnn ya-nnda geirip akndan i ekmekten baka bir ey yapmyor. Tiberius Democides'n kansm batan karmaya kalkt ve adam onlar uygun durumsuz yakalad.549

548 Conrad Goeringer, a.g.e. 549 Conrad Goeringer, a.g.e.

FRATERNIS Kayp Kitaplar, GZ! Kardelik

Anlald kadaryla genileme ve poplerlik yalnzca ideal erozyonu ve tembellii deil, ahlaki bir knty de berabe-rinde getirmiti rgte ve Weishaupt ne yapacan bilemiyor-du. Ayn gnlerde, Knigge'yle de aralannda ciddi anlamazlk-lar kmaya balam; iki dost birbirlerini sert ifadelerle eleti-rip sulamlard. Tm bunlar yetmezmi gibi, 1785'te Illumi-nati'nin sonunu getirecek gelimeler zinciri de birbiri ardna ya-anmaya balad rgtn etki alannda bulunan Mason locala-rndan biri hakknda, Kilise aleyhinde propaganda yapma iddi-asyla balatlan soruturma, iin iinde baka localarn da oldu-u anlalnca geniletildi ve ksa sre iinde btn izlerin Illu-minati'yi gsterdii sonucuna varld. Haberler, Avrupa'nn drt yannda abucak duyuldu Mason localarn etkisi altna alan gizli bir rgt, tm Avrupa

hkmetlerini devirmeyi ama-layan byk bir komplo ncesinde yakaland. Geni apl polis operasyonlar sonucunda rgt kapatlm, kimi yeler tutuklanm ve Adam Weishaupt, uzun sren, ayrn-tl bir soruturmann sonunda niversiteden atlmt. lkin Re-gensburg'a gidip orada kendisinin ve Illuminatf nin savunusunu ieren bir kitap yazd; ardndan Gottingen niversitesi'nde fel-sefe dersleri verdi 1830 ylnda bu kentte ld. Byk umutlar-la kurduu rgtten geriye tek bir iz bile kalmamt ldnde. Mtevaz balangcndan, dramatik finaline dek, Illumina-ri'nin btn serveni topu topu dokuz yla yaylyordu. Bunun ilk yl, rgtn byk oranda yerel bir ezoterik cemaat havas vermekten ileri gidemedii, kurulu ve gelime dnemiy-di. 1782'den itibaren ciddiye alnabilecek bir yaygnlk ve gce ulamay baaran aydnlanmlar topluluunun parlak dnemi de, yl amyordu zaten. Buna karn, savunduu radikal g-rler ve belirledii ideal, hem Avrupa'da hem de Yeni Dn-ya'da, on sekizinci yzyl sonlarnda artc byklkte bir sansasyon yaratt. Devrim yapmak bir yana, Ingolstadt'taki kadrolarm bir polis basknndan bile koruyamayacak kadar k-k bir cemaat, bunca grlt koparmay nasl baarmt Bunun yant, Aydnlanma ve devrim rzgnyla kendini iyice keye skm hisseden Katolik Kilisesi, aristokratlar ve

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

muhafazakr burjuvazinin, Illuminati'nin deifre edilmesini bir tr kar propaganda frsat olarak grmesinde sakl. Avru-pa'nn her yannda dnm ve deiim rzgrlar esip, kitleler devrim fikrine sempatiyle yaklarken, Aslnda devrim ve ye-nilikten sz edenlerin ok kt niyetleri olduu tezi, szn ettiimiz gericiler ittifaknca, Illuminati'yi emsal gstererek sa-vunulacakt. Btn tasarlanan ve amalanann, dini yok etmek, hkmetleri devirmek ve sekin bir aznln

despotik diktatr-ln kurmaktan ibaret olduu savlar, daha YVeishaupt'un tutuklanmasyla birlikte yksek sesle yinelenmeye balama za-ten. Ortada byk bir komplo vard ve bu kt insanlar, her-kesi yoksullua mahkm edecek, bask ve iddete dayal, dinsiz bir dnya devleti kurmak, btn gc ellerinde toplamak isti-yorlard! Weishaupt'un mektuplarndaki yaknmalarn anmsaynca, hznl bir tebessm yaylyor insann yzne. Btn gn ce-maatin ortak lokalinde iki ien ya da birbirlerinin kanlarn ayartmaya alan; Tarot fallar ve gevezelikle vakit ldrp, so-rumsuzluklaryla liderlerini ileden kararak isyan noktasna getiren; szde kontrolleri altna aldklar Mason localar tara-fndan, balar skr skmaz hedef gsterilip, bir polis toka-dyla yerle bir olan bu kk burjuva rgtnn dnyay ele geirmek isteyen gl komplocular olduuna inanabilmek iin nasl bir zekya ve hangi vahim cehalet dzeyine sahip ol-malyd insan acaba Hepsi bir yana, tek amac insanlarn ba-r ve eitliin egemen olduu kardee bir dnyada yaamas olan Bavyeral entelektel romantikleri, ktln ve komplo-nun kayna olarak grebilmek iin, nasl bir vicdan gereki-yordu Illuminati 1785'te tmyle datlp yok edildi ama 1793-94'te Fransz Devrimi'nin terr gnleri Bat dnyasnda deh-etle izlenirken, parmaklar te! diye havaya kalkt bir kez da-ha, Illuminati hl yayor ve Fransa'da olan bitenlerin ardn-da bu korkun rgt var! Bata Fransz Devrimi'ne byk bir ilgi ve sempatiyle bakan Amerikan burjuvazisi, korkuya kapl-maya balad Ya bizde de byle eyler olmaya balarsa

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

Thomas Jefferson, Weishaupt, despot rahiplerin srekli basksnn hissedildii ve bilgi yayarken ya da ahlaki ilkeleri di-le getirirken bile tedbirli davranmay gerektiren bir ortamda ya-ad, diyordu,Gizlilik bu

yzden gerekliydi ve o gizliliin oluturduu hava, rgtnn kapatlmasna neden oldu. Eer insanlar erdem ve bilgelie armak isteyenlerin, gizlilie ge-rek duymad bu lkede yaasayd, byle bir rgt yapsna bavurmasna gerek bile kalmazd. sso On dokuzuncu yzyln balarndan itibaren Katoliklerin, gericilerin, kktendincilerin, an saclarn hararetle destekle-yerek yaratt Illuminati masallar byle dodu ve byd. 1850'lerde Avrupa'da sosyalist hareket ykselmeye baladn-da, ayn kukucu kalar yine havaya kalkmaya balayacakt Gryor musunuz, Illuminati yine i banda! Eitlik ve zgr-lk yalanlaryla inanlarmz, deerlerimizi elimizden alp, bizi kleletirmek istiyorlar! Masonluk, zaten ingiltere'deki localarn erken balad uz-lamaclk ve geri admlarla alabildiine pasiflemiti; ama Illu-minati'yie ilgili komplo teorileri byk bir yaygarayla okyanu-sun her iki yakasnda yinelenmeye balaynca, iyice kabuuna ekildi. Dzleyicilik idealleri iyiden iyiye rafa kaldrld, Fra-ternis'ten geriye kalan krntlar da, bu sulamalardan duyulan korkuyla iyice ezilip yok edildi. Bandan beri bir burjuva ha-reketi olan Masonluk, artk burjuva devrimleri tamamland-na ve monarilerin yerini cumhuriyetler aldna gre, iyice frene basacak ve iddetle silkinip, kkl gelenein btn dev-rimci krntlarn zerinden atacakt. On dokuzuncu yzyldan itibaren localar, artk inisiyelere burjuva kltr ve Protestan ahlaknn retildii, ilev ve etkinliini yitirmi hayr dernek-lerine dnyordu. statlar arasnda Presbiteryen, Baptist biraderler daha sk boy gsterip vitrin oluturmaya bala-yacak; Masonluk da kapitalizm ve burjuva demokrasisinin fazi-letlerini ycelten bir rnek vatanda rgt halini alacakt. 550 Thomas Jefferson, Letter to Bishop James Madison, 31 Ocak 1800 (Francis W. Hirst'n Life and Letters of Thomas Jefferson adl der-lemesi, s 588)

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

Buna ramen, bata Katolikler, kktendinciler ve faistler olmak zere, yirminci yzylda bile ar sac gruplar Illumina-ti masallarn bir korku filmi senaryosu gibi stp yinelemeyi srdrrken, Mason localarnn bandan da Damokles'in kl-cn eksik etmediler. Sicillerinin kt olduu, Masonlara s- 623 rekli anmsatld ingiltere'de Cromvrell'i destekleyip Kral'in ka-fasn kestirmiler, Fransa'da Jakobenlerle birlikte devrimi k-rkleyip tanrszl savunmular, Almanya'da da komplocu IUuminati ile ibirlii yapmlard. Zaten gemileri de dinsiz Cathar'lar ve onlarla ibirlii iindeki sapkn Tapmaklara dayanyordu; onlar, sa Mesih'in dmanydlar! Bugn bile cehalet ve aptallktan beslenen bu mitolojinin izlerine kolayca her yerde rastlayabilirsiniz Internet'te yapaca-nz basit bir arama, size Illuminati'nin nasl da Yeni Dnya Dzeninin perde arkas egemenleri olduunu, Masonlar'n na-sl onlarla ibirlii halinde dnya insanlarn kleletirdiini an-latacak binlerce web sitesinin adresini listeyebilir. Oysa bugn Yeni Dnya Dzeni olarak dayatlan finans-kapital oligarisi, yani bir avu okuluslu irketin tm kaynaklar ve siyasi gc kreselleme grnts altnda eline geirdii gncel arpk dzen, oktan izleri yok edilmi Praternis'in idealleriyle taban tabana kart olmak bir yana, bu gelenee ucundan kysndan da olsa yaklam her dnce iin, bir kbustan farkszdr. Fraternis'in son temsilcisi durumundaki Masonlar, bu bas-kya dayanamazlard, dayanmaya niyetleri yoktu ve dayanmad-lar da zaten. Sessizce boyun eip uysallatlar ve hristiyanlat-nlm mitleri iinde gizli rgtlk oynayan, bol bol ahlak ve erdem zerine vaazlar veren, kresel kapitalist dnyann, ne dedii pek de anlalmaz cici ocuklar haline geldiler. Son iki yz yldr, durum btnyle byle.

FRATER.NIS-. Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik

3. Sonsz Srlar ve kitaplar On dokuzuncu yzyl balarndan itibaren aristokrasinin fe-odal ilikilerine ve basit tarm ekonomisine dayal feodalitenin yerini, lokomotifi endstri, vagonlar da ticaret olan kapitalizm ald. Yirminci yzyln burjuva cumhuriyetleri ve parlamenter demokrasilerin kesin egemenlii altndaki dnyasnda, o trenin makinist koltuunda finans-kapital oturuyordu arak. Yani sermayenin byk ellerde toplanmasyla endstriden ticarete, tm ekonomik yaam avular iinde tutmaya balayan banka sermayesi. Dnem, okuluslu irkeder dnemiydi ve son dere-ce ironik biimde, binlerce yl boyunca bata Fraternis olmak zere eitli gruplar tarafndan tarafndan savunulan enternas-yonalist btnleme idealini, burjuvazinin kaymak tabakas kendi arasnda oktan yaama geirmiti. Kresellemesi iste-nen dnya ekonomisi ve ticaretine, dev irket gruplarn avu-larn iinde tutan finans-kapital oligarisi hkmedecek; yer-yznde Parann Lord'lar tarafndan denetlenmeyen tek bir kaynak kalmayana dek kenetlenme ve btnleme operasyo-nu srdrlecekti. Yeni Dnya Dzeni denen modern mitos buydu ite Fi-nans-kapitali kontrol eden birka bin aile; onlar hesabna ala-rak kendine yksek yaam standartlar kurabilen birka milyon beyaz yakal ve bu aznlk tarafndan nasl yaayaca, neler dnecei, nasl elenecei, yaamm nasl srdrecei karar-latrlan alt buuk milyara yakn dier dnyallar. Marksizm, on dokuzuncu yzylda Aydnlanma ideallerinin ihanete uramasna bir tepki olarak dodu ve iktidar eline ge-irip toplumsal geliimin frenine basan burjuvazinin karsna, devrimleri sonuna dek gtrme grevini ii snfna bir mis-yon olarak ykleyen kapsaml bir ideolojiyle dikildi. Kapitaliz-min tekelleme eilimlerinin ileri bugnk noktaya getirecei-

MASONK DEMLER VE FRATERNIS

ni Kari Manc daha 1860'larda sezmiti. 1912'de Rudolf Hilfer-ding, flnans-kapital olgusunu saptayp adn koydu, Lenin'se 1917'deki nl yaptnda, dnmn ayrntl bir analizini -kararak, Emperyalizmin niteliini deifre etti. Ancak buna karn, yaanan dnmn bugnk dramatik Yeni Dnya Dzeni denen tiranla dnmesinin n kesilemedi. Sosya-lizmin 1990'dan itibaren ideolojik anlamda deil, ama reci bir dnya sistemi olarak kmesi, bugnn Kresel litinin, ya-ni okuluslu irkeder mparatorluu'nu yneten Finans Ca-esar'lannn ilerini bir hayli kolaylatracakt. Bir dier ironik nokta da, okyanusun tesinde topik bir Yeni Roma modeli olarak dnyann ilk eitliki, zgrlk ve paylama toplumuna ev sahiplii yapmas tasarlanan Ame-rika'nn, on dokuzuncu yzyln balarndan itibaren bu finans-kapital oligarisinin karargh haline getirilmesiydi. Gerek-ten de merkezinde ABD'nin olduu bir Yeni Roma yaratl-mt ama bu, ne bir prototip olarak gelitirilip ileri gtrlme-si dnlen o ideal cumhuriyetti ne de 1770'lerde devrimin liderliini stlenen Franklin, Jefferson, Washington, Revere gi-bi liderlerin tasarlad Masonik Devlet. By tersine dn-m, a gzl ve saldrgan Roma mparatorluu, tarihin derin-liklerinden kagelmi ve modern dnyann gleriyle donatl-mt. s Peki, batan beri ska yinelediimiz soruya gelelim Eer Fraternis gelenei ortadan kaldrldysa ve onun son halkas ola-rak grdmz Mason rgtleri, modern kapitalizmin finans-kapital oligarisi tarafndan asmile edildiyse, bir zamanlar Sibyl'lar, Pydagoras, Roma cumhuriyetileri, Cathar'lar ve ar-dllarnca bunca nemsenen, titizlikle saklanan, g getiren bil-gi olarak grlen nl kitaplara ne oldu Orijinaller hl var-ln koruyor mu Eer bir yerlerde bu kitaplar gvence alt-na alnmsa, imdi kimler onlar avular iinde tutuyor Son olarak, en nemlisi, bu kitabn iinde neler yazl Daha nce de belirttiim gibi, elimizde bunlara yant ver-memizi salayacak hibir somut veri yok. Ama kitap boyunca iz srerken

rastladmz eitli iaretler, byk oranda sezgi ve fi-

Frlwn;c ---- V 4fl

FraterniS Kayp Kitaplar. Gizli Kardelik kir yrtmeye dayal sonular karmamza yardmc olabilir. Her eyden nce, bu kitaplarn bir zamanlar gerekten var ol-duuna dair hibir kuku yok. savaa dek, Roma'da Capito-line'de saklandklarn da kesin olarak biliyoruz. Daha nce de-indiim gibi, Fraternis ritellerine temel oluturan srr yitir-me ve yeniden bulma temas, byk olaslkla kitaplarn yok olmadn ve az saydaki inanm mrit tarafndan titizlikle ko-runduunu gsteriyor. Eer Montsegur katliamndan karlp kurtarlan deerli hazine, tahmin ettiimiz gibi bu kitaplarsa ve Cathar bilgeleri, onlar korumak iin Tapnaklarla ibirlii yaptysa, Sibylline Kitaplar (ya da ad her neyse) bu belgeler, dorudan doruya Masonlara aktarlm demektir. Peki, son iki yz yl iinde Mason localar ehliletirilip sisteme entegre hale getirildiyse, ellerindeki bu deerli belgeler ne oldu ki olaslk var Ya hl en st dzey Mason liderler tarafndan gerektii zaman kullanlmak zere bir yerlerde saklanmaya devam ediyor ya da daha kt bir olaslkla, Tap-naklar Yeni Dnya'ya gizli gemi seferlerini yaparken Maso-nik topyann merkezi olarak tasarlanm ve Amerika'da bir yerlere saklanp gvence altna alnm bu kitaplar, oktan Ye-ni Dnya Dzeninin lordlannn eline gemi durumda. Eer durum buysa, sz konusu kitaplarn gn na kmasndan umudumuzu btnyle kesebiliriz. ilerinde neler yazyordu Daha nceki blmlerde bu ko-nuya ayrntlaryla deinmi ve emsallerden yola karak bu bel-gelerin byk bir olaslkla, dnyann ve insanln tarihiyle il-gili bilinen en eski kaytlan ieren, ansiklopedik bir zaman kapsl olabileceini belirtmitim. Okurlarm, sz konusu ka-ytlar iinde Marduk'la ilgili bir

bilginin olup olmadn so-racaklardr Eer tpk sahte kitaplarda rastladmz gibi, Tu-fan ve Phaeton gibi arkaik deneyimlerin ayrntlar ve gk ci-simlerinin hareket dzenleri anlalyorsa, yant evet. Ancak byk olaslkla Marduk, bylesi geni kapsaml bir kaynakta aktarlmas beklenecek ok sayda nemli bilginin iinde, ancak buzdann suyun zerindeki blm olabilir diye dnyo-rum. Uygarln balangc ve insanln gemiiyle ilgili Mar-

MasonIk Deiimler ve Fraternis

duk'tan ok daha nemli, sarsc ve aydnlatc, sayfalarca kayt ve bilgi ieriyorlard belki de. u an bizim iin daha yaamsal grnen konu, bizim dnyaya, yaama ve evrene nasl baktmz. Sibylline Kitapla-r sonsuza dek yok olmu ya da kt amal ellere gemi; binlerce yl yaayan Praternis gelenei, on sekizinci yzyldan itibaren kapitalizmin, g simsarlarnn ve gericilerin ellerinde yok edilmi olabilir. Ancak yeniden yazlmayacak hibir kitap, yeniden derlenmeyecek hibir gizli bilgi ve (daha nce neler yaanm, iyimser dler nasl buzlu sularda boulup yok edil-mi olursa olsun) yeniden yaama geirilmeyecek hibir ideal olamaz. Ayaklarmz yeryzne basyor, gzlerimiz gkyzn tar-yor ve bilginin deerini biliyorsak; eh, iimizde vicdan denen olgunun kprdann da hissediyorsak, hibir trajik olay, umudun tkenii anlamna gelemez zaten. Sibylline Kitapla-r (ya da ad her neyse) insanlk tarihi boyunca kimbilir ka kez yeniden derlenip bir araya getirildi; ka kez yeni kaytlar ve de-neyimlerin eklenmesiyle zenginletirildi ve ka kez kllerinden yeniden dodu. Bunu yirmi birinci yzyl insanlarnn da bir kez daha yapmamas iin hibir neden yok; bilgi, eninde sonun-da ulalabilecek bir yerlerde bizi hep bekliyor olacak nk. Bu gezegeni

evimiz bilip seviyorsak, yaama ve doann kendini yeniden retme gcne hayranlkla bakyorsak, evrene baktka iimizde garip bir heyecan ve rperti hissediyorsak, Dnya Anne hl yanmzda, bizimle demektir ve o ideal, asla yok ol-mayacaktr.

BBLYOGRAF

KTAPLAR

Acker, Paul - Larrington, Carolynne, The Poetic Edda Essays on Norse Mythology, Routledge, 2002 Akkermans, Peter G. - Schwartz, Glenn M., The Archaeology of Syria From Complex Hunter-Gatherers to Early Urban Societies Cambridge University Press, 2004 Alighieri, Dante, The Divine Comedy The Purgatory. Oxford University Press, 2004 The Divine Comedy I. Inferno, Princeton University Press, 1990 Allen, Richard, Star Names Their Lore and Meaning, Courier Dover, 1963 Alp, Sedat, Hitit anda Anadolu, Tbitak Yaynlan, 2000 Angus, Samuel, The Mystery Religions, Courier Dover, 1975 Ashcroft-Novicki, Dolores-Brennan, J. H., Magical Use of Thought, Lle-wellyn, 2001 Aveni, Anthony F., The Book of the Year A Brief History of Our Seasonal Holidays, Oxford University Press, 2004 Ball, W. W. Rouse, A Short Account of the History of Mathematics, Ster-ling Publishing, 2003 Bamford, Christopher Zajonc, Arthur, Homage to Pythagoras Redisco-vering Sacred Science, Steiner Books, 1994 Barber, Malcolm, The New Knighthood A History of the Order of the Templars, Camb-ridge University Press, 1995

The Trial of the Templars, Cambridge University Press, 1993 The Cathars Dualistic Heretics in Languedoc in High Middle Ages, Longman, 2000 Barber, Malcolm, The Two Cities Medieval Europe 1050-1320, Routled-ge, 1993 Barnes, Jonathan, Early Greek Philosophy, Penguin Classics, 2002 Bate, Rev H. N The Sibylline Oracles Ill-V, MacMillan and Co., 1918 Bayley, Harold, Archaic EnglandChapman & Hall Ltd., 1919 New Light on the Renaissance, Kessinger Publishing, 978 Lost Language of Symbolism, Kessinger Publishing, 2003

BBLYOGRAF Beard, Mary North, John - Price, Simonl, Religions Of Rome, Cambrid-ge University Press, 1998 Bennett, Florence Mary, 'Religious Cults Associated with the Amazons, AMS Press, 1967 Bernal, John Desmond, Materyalist Bilimler Tarihi, Sosyal Yaynlar, 1976 Billington, James H., Fire in the Minds of Men, Transaction Publishers, 1999 Bishop, Paul, Jung in Contexts A Reader, Routledge, 1999 Black, Anthony, Guild & State, Transaction Publishers, 2002 Bloch, Marc, Feodal Toplum, Sava Yaynlar, 1979 Blois, Lukas - Van Der Spek, R. J., An Introduction to the Ancient World, Routledge, 1997 Bothwell Gosse, A., Knights Templar, Kessinger Publishing, 2003 Bouston, Ra'anan S. Reed, Anette Yoshiko, Imagining Heaven in the Re-ligions of Late Antiquity, Cambridge University Press, 2004 Brown, Peter Lancaster, Megaliths, Myths and Men An Introduction to Astro-Archaeology, Courier Dover Publications, 2000

Brown, William Moseley, Highlights of Templar History, Kessinger Pub-lishing, 2003 Bryce, Trevor, Life and Society In The Hittite World, Oxford University Press, 2002 Bullfinch, Thomas, Bullfinch's Greek and Roman Mythology Age of Fab-les, Courier Dover Publications, 2000 Bullock, Stephen C, Revolutionary Brotherhood Freemasonry and Trans-formation of America's Social Order, UNC Press, 1998 Cameron, A veril - Garnsey, Peter, Cambridge Ancient History Vol. 13 The Late Empire, Cambridge University Press, 1997 Campbell, G. A., Knights Templar Their Rise and Fall, Kessinger Publis-hing, 2003 Campbell, Joseph, Mythic Image, Princeton University Press, 1981 Carter, Jesse Benedict, The Religion ofNuma, MacMillan and Co., 1906 Castledon, Rodney, Life In Bronze Age Crete, Routledge, 1993 Catlos, Brian, Languedoc t& Roussillon, Rough Guides, 2004 Childe, Gordon, Kendini Yaratan nsan, Varlk Yaynlan, 1983 Chilton, Bruce - Neusner, Jacob, Types of Authority in Formative Christi-anity and Judaism, Routledge, 1999 Cicero, Marcus Tullius, Pro Rabirio Postumo, Oxford University Press, 2001 Clark, Rosemary, The Sacred Tradition in Ancient Egypt The Exoteric Wis-dom Revealed, Llewellyn, 2000

FRATERNIS Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

Collins, John Joseph, Between Athens and Jerusalem Jewish Identity in the Hellenic Diaspo-ra, Wm B. Eardman's Publishing, 1999 Apocalyptic Imagination An Introduction to Jewish Apocalyptic Lite-rature, Wm B. Eardman's Publishing, 1998

Collins, Mary Ann, Unmasking Catholicism What Lies Behind the Modern Public Image, Universe, 2004 Conway, D. J., Maiden, Mother, Crone, Llewellyn Worldwide, 1994 Cooper-Oakley, Isabel, Masonry and Medieval Mysticism Traces of A Hid-den Tradition, Kessinger Publishing, 1996 Copenhaver, Brian P., Hermetica The Greek Corpus Hermeticum and the Latin Asclepius, Cambridge University Press, 1995 Cornell, Tim, The Beginnings of Rome, Routledge, 1995 Cornell, Tim - Matthews, John, Roma Dnyas, letiim Yaynlan, 1988 Cosmopoulos, Michael B., Greek Mysteries The Archaeology of Ancient Greek Secret Cults, Routledge, 2003 Costen, Michael, The Cathars and the Albigensian Crusades, Manchester University Press, 1997 Crook, J. A. - Rawson, Elizabeth - Lin tot, Andrew, The Cambridge Anci-ent History Volume 9 The Last Age of the Roman Republic, Cambridge University Press, 1994 Cumont, Franz, The Mysteries ofMithra, Courier Dover, 1956 De Grazia, Alfred - Stecchini, Livio - Juergens, Ralph, The Velikovsky Af-fair, Quantavolution, 1978 De Jong, Albert, Traditions of the Magi Zoroastrianism in Greek and Latin Literature, Brill Academic Publishers, 1997 Derleme, Sanctity and Motherhood Essays on Holy Mothers in the Middle Ages, Garland Science, 1995 Derleme, Religion in Archaic and Republican Rome and Italy, Routledge, 2003 Derleme, The New Cambridge Medieval History Vol. 7, Cambridge Univer-sity Press, 1998 Derleme, Culture and Control in Counter-Reformation Spain, University of Minnesota Press, 1992 Derleme, The Nag Hammadi Library in English, Brill Academic Publishers, 1996 Diggle, James, Euripides Phaethon, Cambridge University Press, 2004 Dillon, Charles Raymond, Templar Knights and the Crusades, iUniverse, 2005

Dio, Cassius, The Roman History The Reign of Augustus, Penguin Classics, 1987

BBLYOGRAF

Dionysius of Halicarnassus, Roman Antiquities, Harvard University Press, 1974 Donnelly, Ignatius, Ragnarok The Age of Fire and Gravel, D. Appleton, 1883 Dubin, Mark, The Pyrenees, Rough Guide, 2004 Dumezil, Georges, Archaic Roman Religion Vol I - , University of Chica-go Press, 1970 Duncan, Malcolm C, Duncan's Masonic Ritual and Monitor, Dick & Fitz-gerald, 1866 Eldem, Burak, 2012 Marduk'la Randevu, nklap Kitapevi, 2003 El-Hibri, Tayeb, Reinterpreting Islamic Historiography Harun Al-Rashid and the Narrative of the Abbas id Caliphate, Cambridge University Press, 1999 Eliade, Mircea, Dinler Tarihine Giri, Kabala Yaynlan, 2003 Demirciler ve Simyaclar, Kabala Yaynlan, 2003 Ely, Talfourd, The Gods of Greece and Rome, Courier Dover Publications, 2003 Engels, Friedricb, Ailenin, zel Mlkiyetin ve Devletin Kkeni, Sol Yaynlan, 1979 topik Sosyalizm ve Bilimsel Sosyalizm, Sol Yaynlan, 1975 Ludwig Feurerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu, Sol Yaynlan, 1975 Kyller Savas, Payel Yaynlan, 1977 Esler, Philip Francis, 'The Early Christian World, Routledge, 2000 Faivre, Antoine, Access to Western Esotericism, SUNY Press, 1994 Fanning, Stephen, Mystics of the Christian Tradition, Routledge, 2001

Fanthorpe, Patricia - Wallace-Murphy, Tim - Fanthorpe, Lionel, Myste-ries of Templar Treasure &the Holy Grail The Secrets ofRennes Le Cha-teau, Red Wheel, 2004 Ferguson, Everett, Backgrounds of Early Christianity Wm. B. Eerdman's Publishing, 2003 Fichtenau, Heinrich, Heretics and Scholars in the Middle Ages, Perm Sta-te Press, 2000 Fine, John van Antwerp, The Early Medieval Balkans A Critical Survey from the Sixth to the Late Twelfth Century University of Michigan Press, 1991 Finnan, Mark, The Sinclair Saga Exploring the Facts and the Legends of Prince Henry Sinclair, Formac Publishing, 1999 Fischer, David Hackett, Paul Revere's Ride, Oxford University Press, 1995

FraterniS Kayp Kitaplar, Gizil Kardelik

Fischwick, Duncan, The Imperial Cult in the Latin West, Brill Academic Publishers, 1993 Flower, Harriet L, The Cambridge Companion to the Roman Republic, Cambridge University Press, 2004 Forsythe, Gary, Critical History of Early Rome From Prehistory to the First Punic Wa, University of California Press, 2005 Fowden, Garth, Egyptian Hermes A Historical Approach to the Late Pagan Mind, Princeton University Press, 1993 Freke, Timothy - Gandy, Peter, Hermetika Hermes'in Kayp Szleri, Ege Meta, 2000 Gale, Monica R., Myth and Poetry in Lucretius, Cambridge University Press, 2002 Gardner, Sir Laurence, Lost Secrets of the Sacred Ark, Element Books, 2003 Garnsey, Peter - Sailer, Richard P., The Roman Empire, University of Ca-lifornia Press, 1987 Gellius, Aulus. Attic Nights, Harvard University Press, 1927 Gibbon, Edward, The History of Decline and Fall of the Roman Empire,

Penguin Classics, 2001 Goldish, Matt - Popkin, Richard H., Millenarianism and Messianism in Early Modern European Culture, Springer, 2001 Goldstein, Margaret J., Irish in America, Lemer Publications, 2004 Grimassi, Raven, Witchcraft A Mystery Tradition, Llewelyn, 2004 'The Witches' Craft The Roots of Witchcraft & Magical Transformati-on, Llewellyn Worldwide, 2002 Gruen, Erich S., The Hellenistic World and the Coming of Rome, University of Califor-nia Press, 1986 The Last Generations of the Roman Republic, University of California Press, 1995 Studies in Greek Culture and Roman Policy, Brill Academic Publis-hers, 1990 Gurney, Oliver Robert, Hititler, Dost Yaynlan, 2001 Gurval, Robert Alan, Actium and Augustus, University of Michigan Press, 1998 Guthrie, William K., A History of Greek Philosophy Volume I - The Early Presocratics and Pythagoreans, Cambridge Univ. Press, 1979 Gven, Bozkurt, nsan ve Kltr, Remzi Kitabevi, 1979 Haliczer, Stephen, Between Exaltation and Infamy Female Mystics in the Golden Age of Spain, Oxford University Press, 2002

BBLYOGRAF

Hall, Manly P., Secret Teachings Of Alt Ages U.S. Crocker Company, 1928 Hancock, Graham - Bauval, Robert, Talisman Sacred Cities, Secret Faith, Penguin Books, 2004 Hanerliolu, Orhan, Felsefe Szl, Remzi Kitabevi, 1979 Harrington, Hannah K., Holiness Rabbinic Judaism and Graeco-Roman World, Routledge, 2001

Heckethorn, Charles W., Secret Societies of All Ages and Countries Kes-singer Publishing, 1992 Hermansen, Gustav, Ostia Aspects of Roman City Life, University of Al-berta Press, 1981 Herodot, Herodot Tarihi Remzi Kitabevi, 1991 Herodot, Stories of the East from Herodotus, Kessinger Publishing, 2004 Hill, Christopher, 1640 ingiliz Devrimi, Kaynak Yaynlan, 1983 Huffman, A. Carl, Archytas of Tarentum Pythagorean, Philosopher and Mathematician King, Cambridge University Press, 2004 Hunter, Dard, Papermaking, Courier Dover, 1978 Huskinson, Janet, Experiencing Rome Culture, Identity and Power in the Roman Empire, Rootledge, 2000 Jones, Prudence - Pennick, Nigel, A History of Pagan Europe Routledge, 1997 Kahn, Charles H.( Pythagoras and the Pythagoreans, Hackett Publishing, 2001 Kamm, Anthony, The Romans An Introduction, Routledge, 1993 Keen, Ralph, Luther's Lives Two Contemporary Accounts of Martin Lut-her, Manchester University Press, 2004 Kerenyi, Carl, Eleusis Archetypal Image of Mother and Daughter, Prince-ton University Press, 1991 Kingsley, Peter, Antik Felsefe Gizem ve By, Kabalc Yaynlan, 2002 Knight, Christopher - Lomas, Robert, The Hiram Key, Arrow Books, 1997 Knight, Richard Payne, Discourse on the Worship OfPriapus and Its Con-nection with the Mystic Theology of Ancients, Kessinger Publishing, 1997 Koestler, Arthur, 'The Sleepwalkers, Penguin, 1989 Krupp, Edwin C, Echoes of the Ancient Skies The Astronomy of Lost Civilizations, Co-urier Dover Publications, 2003 Skywatchers, Shamans and Kings Wiley, 1997 Kugler, Franz Xaver, Sibyllinischer Sternkampf Und Phaethon, Aschendorffsche Verlagsbuchhandlung, 1927 Lambert, Malcolm, The Cathars, Blackwell, 1998

FRATERNIS Kayp Kitaplar. Gizil Kardelik

Lawson, John Cuthbert, Modern Greek Folklore and Ancient Greek Religi-on A Study in Survivals, Kessinger Publishing, 2003 Lenardon, Robert J. - Morford, Mark P. Sham, Michael. A Companion to Classical Mythology, Oxford University Press, 1997 Lendon, J. E., Empire of Honour The Art of Government in the Roman World, Oxford University Press, 2002 Lerner, Gerda, The Introduction of Patriarchy, Oxford University Press, 1987 Liebermann, Tucker, Soul and the Sun, Xlibris Corporation, 2004 Link, Luther, The Devil A Mask Without A Face, Reaktion Books, 2004 Lintott, Andrew, The Constitution of the Roman Republic, Oxford University Press, 2003 Violence in Republican Rome, Oxford University Press, 1999 Imperium Romanum Politics and Administration, Routledge, 1993 Lipsey, Roger, Have You Been to Delphi, State University of New York Press, 2001 Livius, Titus, Roma Tarihi Ab Urbe Condita, Arkeoloji ve Sanat Yay., 1994 The Dawn of the Roman Empire, Books 31-40, Oxford University Press, 2000 Lucretius, On the Nature of the Universe, Penguin Classics, 1994 Luebke, David M., The Counter-Reformation, Blackwell Publishing, 1999 MacKenzie, Kenneth R. H., Royal Masonic Cyclopedia, Kessinger Publis-hing, 2002 Mackey, Albert G. - Haywood, H. L., Encyclopedia of Freemasonry Vol III Kessinger Publishing, 2003 Mackey, Albert Gallatine - Singleton, William R., History of Freema-sonry, Kessinger Publishing, 2003 Mann, Michael, The Sources of Social Power Volume I, Cambridge Uni-versity Press, 1986 Masters, Jamie, Poetry and Civil War in Lucan's Bellum Civile, Cambrid-ge University Press, 1992 McCoy, Edain, 'The Sabbats,

Llewellyn Worldwide, 2004 McGiffert, Arthur Cushman, Martin Luther The Man and His Work, Kessinger Publishing, 2003 McKenzie, Donald, Myths of Crete & Pre-Hellenic Europe, ..., 1912 McManners, John, The Oxford Illustrated History of Christianity, Oxford University Press, 2001 McNeill, William H., Visitors to Ancient America The Evidence for Euro-pean and Asian Presence in America Prior to Columbus, McFarland & Company, 2004

BBLYOGRAF

Meischen, Betty J., From Jamestown to Texas, Universe, 2002 Meyer, Marvin W., The Ancient Mysteries A Sourcebook, University of Pennsylvania Press, 1999 Meyers, Debra - Dinan, Susan, Women and Religion in Old and New Worlds, Routledge, 2001 Miliar, Fergus, Rome the Greek World, and the East, Volume 1, The Uni-versity of North Carolina Press, 2002 Momigliano, Arnaldo, On Pagans, Jews and Christians Wesleyan Univer-sity Press, 1987 Morford, Mark, Roman Philosophers, Routledge, 2002 Morstein-Marx, Robert, Mass Oratory and Political Power In the Late Ro-man Republic, Cambridge University Press, 2004 Mouritsen, Henrik, Plebs and Politics in the Late Roman Republic, Camb-ridge University Press, 2001 Murphy-O'Connor, J., Paul A Critical Life, Oxford University Press, 1998 Murray, Penelope - Wilson, Peter, Music and the Muses The Culture of Music in the Classical Athenian City, Oxford University Press, 2004 Musulin, Janko, Hrriyet Bildirgeleri, Belge Yaynlan, 1983 Newton, Joseph Fort, The Builders, The Torch Press, 1915

Nicholson, Helen J., Knight Templar 1120-1312, Osprey Publishing, 2004 Nippel, Wilfried, Public Order in Ancient Rome, Cambridge University Press, 1995 North, Richard, The Heathen Gods in Old English Literature, Cambridge University Press, 2004 Obolensky, Dmitri, Bogomils A Study in Balkan Neo-Manichaeism, Camb-ridge University Press, 2004 Oldenbourg, Zoe, Massacre at Montsigur A History of the Albigensian Crusade, Phoenix Press, 2001 Oliver, George, Revelations of a Square Kessinger Publishing, 1994 Olsen, K. E - Har bus, A. Hostra, Tette, Germanic Texts and Latin Mo-dels, Peeters Publishers, 2001 Ostrogorsky, Georg, Bizans Devleti Tarihi, Trk Tarih Kurumu, 1995 Ovidius, Metamorphoses, Oxford University Press, 1998 Pagan, Victoria Emma, Conspiracy Narratives in Roman History, Univer-sity of Texas Press, 2005 Palmer, Alan, Osmanl mparatorluu - Son Yz Yl Bir kn Yeni Tarihi, Yeni Yzyl Tarih Dizisi, 1995 Palmer, Trevor, Perilous Planet Earth Catastrophes and Catastrophism through the Ages, Cambridge University Press, 2003 Penglase, Charles, Greek Myths and Mesopotamia Parallels and Influence in Homric Hymns and Hesiod, Routledge, 1997

Fraternis. Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik

Petegree, Andrew, The Early Reformation in Europe Cambridge Univer-sity Press, 1992 Pike, Albert, Morals and Dogma The Supreme Council, 1871 Pinch, Geraldine, Magic In Ancient Egypt, University of Texas Press, 1995 Pingree, David, The Legacy of Mesopotamia, Oxford University Press, 1998 Pirenne, Henri, Ortaa Avrupas'mn Ekonomik ve Sosyal Tarihi, Alan Yaynclk, 1983 Plato,

Republic, Oxford University Press, 1998 Corgias and Timaeus, Courier Dover Publications, 2003 Pliny the Elder, Natural History, Penguin Gassics, 1991 Pohlsander, Hans A., The Emperor Constantine, Routledge, 1996 Price, Simon R., Rituals and Power The Roman Imperial Cult in Asia Mi-nor, Cambridge University Press, 1985 Raven, John - Kirk, Geoffrey - Schofield, Malcolm, The Presocratic Phi-losophers, Cambridge University Press, 1983 Read, Piers Paul, 'Tapnak valyeleri, Dost Yaynlan, 2003 Reddy, Francis Walz-Chojnacki, Greg, Celestial Delights The Best Ast-ronomical Events through 2010, Celestial Arts, 2002 Reynolds, Leigbton D., Scribes and Scholars, Oxford University Press, 1991 Ribard, Andre, insanln Tarihi, Say Yaynlan, 1983 Ridge, Martin, Ignatius Donnelly Portrait of a Politician, Minnesota His-torical Society Press; 1991 Robinson, Francis, Islam Dnyas, letiim Yaynlan, 1986 Roller, Lynn E., In Search of God the Mother, California University Press, 1999 Reman, Colin A., Bilim Tarihi, Tbitak Yaynlan, 2003 Rostovtzeff, Mikhail, Rome, Oxford University Press, 1960 Rousseau, Jean-Jacques, Toplum Szlemesi, Adam Yaynclk, 1974 Rowe, Christopher, The Cambridge History of Greek and Roman Political Thought, Cambridge University Press, 2000 Ruggiero, Guido, A Companion to the Worlds of the Renaissance, Black-well, 2002 Runciman, Steven, The Medieval Manichee A Study of the Christian Dualist Heresy, Cambridge University Press, 1982 A History of the Crusades Volume I, Cambridge University Press, 1987 Russell, Bertrand, Bat Felsefesi Tarihi, Say Yaynlan, 1983 Saint Augustine of Hippo, The City of God, Penguin Classics, 2004

BBLYOGRAF

Sallustius, The Jugurthine War & The Conspiracy of Catiline, Penguin

Classics, 1964 Salway, Peter, A History of Roman Britain Sawyer, John F, A., Sacred Languages and Sacred Texts Routledge, 1999 Schechner, Sara, Comets, Popular Culture and the Birth of Modern Cosmo-logy Princeton University Press, 1999 Seaford, Richard, Money and the Early Greek Mind Homer, Philosophy, Tragedy, Cambridge University Press, 2004 Seligmann, Kurt, The History of Magic and the Occult, Gramercy Books, 1997 Severy, Beth A., Augustus and the Family at the Birth of the Roman Empi-re, Routledge, 2003 Shepherd, Silas H., Landmarks of Freemasonry, Kessinger Publishing, 1992 Shotter, David, The Fall of the Roman Republic, Routledge, 1994 Smith, Craig R., The Quest For Charisma Christianity and Persuasion, Greenwood Publishing Group, 2000 Smith, Rowland B. E., Julian's Gods Religion and Philosophy in the Tho-ught and Action of Julian the Apostate, Routledge, 1995 Snider, Howard M., Cultural Creation of Christianity, Infinity Publishing, 2005 Sorensen, Jorgen Podemann, Rethinking Religion, Museum Tusculanum Press, 1989 Southern, Pat, Augustus, Routledge, 1998 Spaeth, Barbette Stanley, Roman Goddess Ceres, University of Texas Press, 1995 Spence, Stephen, The Parting Of Ways The Roman Church as a Case Study, Peeters Publishers, 2003 StaufTer, Vernon L., New England and the Bavarian Illuminati, The Invi-sible College Press, 2005 Stone, Merlin, Tanrlar Kadnken, Payel Yaynlan, 1999 Strabo, Geography, Harvard University Press, 1967 Strayer, Joseph, The Albigensian Crusades, University of Michigan Press, 1992 Suetonius, The Twelve Caesars, Penguin Classics, 2003 Tacitus, Cornelius, Annals, Cambridge University Press, 2005

Taylor, Lily R., Party Politics in the Age of Caesar, University of Califor-nia Press, 1961 Thomas, Nicolas - Humphrey .Caroline, Shamanism, History and the Sta-te, University of Michigan Press, 1996

FRATER.NIS Kayp Kitaplar, azli Kardelik

Thomson, George, Filozoflar;' Payel Yaynlan, 1997 Tarih ncesi Ege I, Payel Yaynlar, 1988 Triber, Jayne E., A True Republican Life of Paul ., University of Mas-sachusetts Press, 2001 Tripolitis, Antonia, Religions of the Hellenistic Roman Age, Wm B. Eard-man's Publishing, 2001 Turcan, Robert, The Cults of Roman Empire Blackwell, 1996 Ulansey, David, Mitras Gizlerinin Kkeni Arkeoloji ve Sanat Yaynlar, 1998 Ungold, Michael, Church and Society in Byzantium Under the Comneni, Cambridge University Press, 2000 Van der Broek, Roeiof, Gnosis and Hermeticism from Antiquity to Modern Times State University of New York Press, 1997 Van der Broek, Roeiof - Van Heertum, Cis, From Poimandres to Jacob Bohme Hermetism, Gnosis and the Christian Tradition, Brill Academic Publishers, 2000 Vergil, Aeneid, Courier Dover Publications, 1995 Vermaseren, Maarten J., Mithriaca Brill Academic Publishers, 1982 Verner, Miroslav, The Pyramids The Mystery, Culture and Science of Egypt's Great Monuments Grove Press, 2002 Versnel, H. S., Inconsistencies in Greek and Roman Religions, Brill Acade-mic Publishers, 1998 Viastos, Gregory, Studies in Greek Philosophy, Volume I The

Presocra-tics, Princeton University Press, 1996 Walbank, F. W. - Astn, A. E. - Frederiksen, M. W. - Ogilvie, R. M., The Cambridge Ancient History-Volume 7, Cambridge University Press, 1990 Walker, Barbara, The Women's Encyclopedia of Myths and Secrets, Har-per, 1983 Wallace-Murphy, Tim - Hopkins, Marilyn, Templars in America From the Crusades to the New World, Weiser, 2004 Weeks, Andrew, Boehme An Intellectual Biography of the Seventeenth-Century Philosopher and Mystic, SUNY Press, 1991 Weise, Terence, Knights of Christ Osprey Publishing, 1984 White, Helen McCan, Tale of a Comet and Other Stories, Minnesota His-torical Society Press, 1984 Williams, Michael A., The Immovable Race A Gnostic Designation and the Theme of Stability in Late Antiquity, Brill Academic Publishers, 1985 Williams, Stephen, Diocletian and the Roman Recovery, Roudedge, 1996 Wiseman, T. P., Remus A Roman Myth Cambridge University Press, 1995 Wood, Michael, In Search of the Trojan War, University of California Press, 1998

BBLYOGRAF

Woolsey, John Martin, Symbolic Mythology and Translation of a Lost and Forgotten Language, Kessinger Publishing, 1993 Wright, M. R., Cosmology in Antiquity, Routledge, 1995 Yates, Frances Amelia, The Rosicrucian Enlightenment Routledge, 2002 Younger, Brett Humphreys, Fisher, Fundementalism, Smyth & Helwys, 2004 Zanker, Paul, Power of Images in the Age of Augustus, University of Mic-higan Press, 1990 Zubritski, F. - Mitropolski, D. - Kerov, V., Kapitalist Toplum, Sol Yayn-lar, 1975

MAKALELER Arlen, Shelly, For Love of an Idea Jane Ellen Harrison, a Heretic and a Hu-manist Women's History Review 21996 Banchich, Thomas M., Gallus Caesar, De Imperatoribus Romanis Gardner, Sir Laurence, Realm of the Ring Lords Nexus Magazine, August 1999. Goeringer, Conrad, Freemasons From the 700 Club to Art Bell American Atheist, Mays 1998. The Enlightenment, Freemasonry and the Illuminati, American Atheist web site Kieser, Alfred, From Freemasons to Industrious Patriots Organization Studies., 1998 Roberts, Walter E. - DiMaio, Michael, Julian the Apostate De Imperatori-bus Romanis Schmitz, Leonhardt, Divinatio A Dictionary of Greek and Roman Antiqu-ities, 1875. Umurtak, Glsn, Anadolu Figurinleri Arlceo Atlas, 2002,106.

ELEKTRONK DOKMANLAR Anonim, Fama Fraternitatis and Confessio Fraternitatis PDF E-book Em-peror Norton Books, 2000 Cincotta, Howard (Editor), An Outline of American History httpusin-fo.state.govproductspubshistrvotlnindex.htm US Department of State Diogenes Laertius, Life vfPythagoras Httpclassicpersuasion.ore pwdi-ogenesdlpvthagoras.htm. C. D; Yonge evirisi

Fraternis-. Kayp Kitaplar, Gizli Kardelik Fingnt, David, Mithraism The Legacy of the Roman Empire's Final Pagan State Religion. httppenelope.uchicago.eduThaverEGazetteerPeri-

odsRomanTopics ReligionMithraism David Fingrut.html. LacusCurtius Roman Texts Gilman, Arthur, E-book. The Story of Rome from the Earliest Times to the End of the Republic httpwww.gutenberg.org. Project Gutenberg Goeringer, Conrad, The Enlightenment, Freemasonry and llluminati httpwww.atheists.orgAtheismrootsenlightenment American Atheists Inc., 2002 Julianus, Epistulae Julianus, Upon the Mother of the Gods, httpwww.tertullian. orgfathersiulian apostate 2 mother.htm Julianus, Against the.Galileans, httpwww.tertuliian.org fathers Juli-an apostate galileans 1 text.htm Lowery, Malcolm, Franz Xaver Kugler Almost a Catastrophist, httpabob.libs.uga.edubobkkuglerkuglrml.html Mackey, Albert Gallatin, The Symbolism of Freemasonry, http www.freemasons-freemasonrv.com. Pietre-Stones Marcellinus, Ammianus, Res Gestae McKeown, Trevor W., A Bavarian llluminati Primer httpfreemasonrv.bcv.ca. Grand Lodge Of British Columbia and Yukon, 2002 Plutarch, Romulus, httpclassics.mit.edu Plutarchromulus.html. MIT Classics Archive Plutarch, Numa Pompilius httpclassics.mit.eduPlutarch numa pom.html Terry, Milton S., The Sibylline Books httowww.sacred-texts. comclasibsib.pdf Sacred-Texts.Com The Catholic Encyclopedia, Julian the Apostate

You might also like